Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi
Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi
Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi
Ebook184 pages2 hours

Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Çoğumuzun aileleri kusursuz olmaktan uzaktır. Çoğumuz zamanın herhangi bir kesitinde bize yakın biri tarafından incitilmişizdir. Çoğumuz ideallikten uzak durumlar yaşamışızdır. Ve çoğumuzun da duyguları şu ya da bu şekilde "hasar" görmüştür. ABD' de en çok satılan kitaplar listesine giren ve otuz dile çevrilen Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi adlı kitabında David A. Seamands, ilk önce kusursuzluktan uzak bir dünya tarafından nasıl incitilmiş olabileceğimizi gösterir ve daha da önemlisi bunun bizde yol açtığı "hasar" ın nasıl tedavi edilebileceğini anlatır. Bu açık ve mantıklı üslubuyla Dr. Seamands, bize daha iyi insanlar olabileceğimizi gösterir.

LanguageTürkçe
Release dateJul 14, 2014
ISBN9781311863218
Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi

Related to Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi

Related ebooks

Reviews for Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi - David Seamands

    Önsöz

    Birkaç yıl önce anıların tedavisi konusu popüler olduğunda, bir psikiyatrist dostum bana, "David Seamands’ın kasetini dinle. Kısa ve öz, Kutsal Kitap’a¹uygun, bu konuda yazılanlar içinde en anlaşılır olanı o," dedi.

    Dr. Seamands daha önceki düşüncelerini şimdi Kutsal Kitapsal teoloji, güvenilir ve sağlam bir psikoloji ve pratik sağduyuyu birleştiren bir kitapta toplamıştır. Yazar, öfke, suçluluk, moral bozukluğu, aşağılık kompleksi ve kusursuzluk—o sürekli ve yaygın, asla yeterince iyi olmadığımız düşüncesi hakkında yazmaktadır. Sonra da bizi üzerimizden ayrılmayan duygusal acının özüne götürüp içimizdeki karışıklık ve hasar görmüş duygularımızdan nasıl kalıcı bir özgürlük sağlayabileceğimizi gösterir.

    Bu kitapta fazlasıyla basit yanıtlar, dindar suçlamalar ve kafa karıştırıcı sözcüklerden uzak durulmaya özen gösterilmiştir. Bunların yerine Dr. Seamands, parlak bir nüktedanlık ve gerçek insanlar hakkındaki sıcak fıkralar serpiştirilmiş merhamet, sevecenlik ve anlayış dolu bir üslupla yazmaktadır. Burada, Kutsal Kitap’tan gerçekleri verme ve sıkıntı dolu ve arayış içinde olan kişilere danışmanlık etme işini aynı rahatlıkla yapan duyarlı bir din adamının şefkat dolu sözlerini buluyorsunuz.

    David Seamands’ın birçok yeteneğine saygı duyduğum için kitabına büyük beklentilerle yaklaştım. Ve düş kırıklığına da uğramadım. Kitabını ilginç ve eğitici buldum, ayrıca bana kişisel olarak da yardımı oldu. Bunu izleyen sayfaları okumanızı hararetle önerme ayrıcalığına sahip olmak bana şeref vermektedir.

    Gary R. Collins, Ph. D.

    Profesör ve Başkan

    Danışmanlık ve Psikoloji Bölümü

    Trinity Evangelical Divinity School

    Yazarın Önsözü

    Din adamlığı yaptığım ilk yıllarda kilisenin normal etkinlikleri aracılığıyla iki grup insana yardım edemediğimi gördüm. Bu insanların sorunlarıKutsal Kitap’ın açıklanmasıyla, Mesih’e bağlanmak, Kutsal Ruh’la dolmak, dua ya da dinsel törenlerle çözülmüyordu.

    Birinci grup, Tanrı’nın gücüne güven eksikliği ve kendilerinin yararsız oldukları duygularına kapılmıştı. Umutsuzca dua ettiklerinde, kişisel sorunlarına ilişkin duaları yanıtlanmıyormuş gibi görünüyordu. Mesih İnanlıları’nın yaşamlarında uygulamaları gereken bütün disiplinleri yaşamlarına uygulamaya çalıştılarsa da bir sonuç alamadılar. Yenilgilerinin o aynı bozuk plağını çaldıkları süre boyunca pikabın iğnesi sık sık tekrarlanan duygusal kalıplara takılıyordu. Dua, verme ve inançlarını açıkça bildirme gibi şeyleri dışınsal olarak yerine getirmeyi sürdürdükçe daha çok düş kırıklığına uğruyorlar ve ümitsizlikleri derinleşiyordu.

    Diğer grubun ise işi sahtekârlığa döktüklerini gördüm. Bu kişiler içlerindeki duyguları bastırıyor ve ciddi bir sorunları olduğunu inkâr ediyorlardı, çünkü onların düşüncelerine göre, Mesih İnanlıları’nın böyle sorunları olamazdı. Sorunlarıyla yüzyüze gelmek yerine onları Kutsal Kitap’tan ayetler, teolojik terimler ve gerçekçi olmayan sözlerle cilalayarak kapatmaya çalışıyorlardı.

    İnkâr edilen sorunlar içlerine gömüldü, ancak daha sonra her türlü hastalık, eksantriklikler, korkunç mutsuz evlilikler ve bazen de çocuklarının duygusal açıdan yıkımı olarak yeniden ortaya çıkacaklardı.

    Bütün bunları keşfettiğim sıralarda Tanrı bana sıradan hizmetlerin bazı sorunları çözmeye asla yardımcı olmadıklarını gösterdi. Ve bana kendi kalbimi kişisel öz keşife ve evliliğim, çocuklarım ve yakın dostlarım aracılığıyla tedavi edici sevginin yeni derin boyutlarına açmama yardım etti.

    Sonra Tanrı din görevimi, hasar görmüş duygular ve tedavi olmamış anılar için özel yardım ve dua içermesi için genişletmemde bana yol gösterdi.

    Bu konu üzerinde Tanrı’nın Kutsal Kitap’daki sözlerini bildirip öğretide bulunduğum, yol gösterdiğim ve kasetlerimin dağıtımını yaptığım yirmi yıl içinde, eskiden yenilgi içinde yaşayan ama artık duygusal takınaklardan özgür olmuş ve geçmişteki anıların kendilerini bıraktığı kötürümlükten iyileşmiş olan binlerce İnanlıdan mektuplar aldım.

    Bu kitapta bu insanlardan bazılarıyla tanışacaksınız. Kendinize ya da tanıdığınız birine yabancı olmayan tutumlar ve duyguları okuyacaksınız.

    Kitaptaki bazı kişiliklerin gerçek kişilere olan herhangi bir benzerliği tamamiyle kasıtlıdır. Bu kitaptaki kişilerin hepsi de gerçek ve şu anda yaşayan insanlardır; öyküleri kendilerinin izniyle kullanılmıştır. İsimler ve yerler kişilerin gizliliğini korumak amacıyla değiştirilmişlerdir. Burada yazılı olanların sizin yaşantınıza olan benzerliği bir rastlantı eseri gibi gelebilir ama aynı zamanda da kasıtlıdır. Çünkü çoğumuz aynı gereksinim ve özlemleri çekiyoruz.

    Kitabımın, hasar görmüş duyguları tedavi etme, takınakları yok edip sahiplerini sağaltma ve kötürüm İnanlıları iyileşmiş yardımcılar haline getirmekte, Tanrı’nın yollarını anlamanızda size yardımcı olması için dua ediyorum.

    David A. Seamands

    Wilmore, Kentucky

    Zayıflıklarımızı O aldı.

    (İncil:Matta8:17)

    Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Nasıl dua etmek gerektiğini bilmeyiz, ama Ruh’un kendisi, sözle anlatılmaz ahlarla bizim için ... Tanrı’nın isteğine göre Tanrı’ya yalvarır.

    (İncil:Romalılar8:26,27)

    1. Hasar Görmüş Duygular

    ²

    1966 yılında bir pazar akşamı, Kutsal Ruh ve Hasar Görmüş Duygularımızın Tedavisi adlı bir konuşma yaptım. Bu benim bu konudaki ilk girişimimdi ve bu mesajı bana Tanrı’nın verdiğinden emindim yoksa asla onu aktaracak cesareti bulamazdım. O akşam anılar ve hasar görmüş duygular hakkında söylediklerim şimdi artık herkesçe bilinen şeyler. Konuyu birçok kitapta bulabilirsiniz. Ancak o zaman herkes tarafından bilinmiyordu.

    Konuşmayı yapmak için öne geldiğimde kalabalığa baktım ve sevgili Dr. Smith’i gördüm. Dr. Smith çocukluğumun önemli bir parçasıydı. Karım Helen ve ben şimdiki görevimize atandığımızı ilk duyduğumuzda kafamızda bizi rahatsız eden birkaç ihtiyar yüz belirdi. Bunlardan biri de Dr. Smith’ti, çünkü nasıl olup da ona yararlı olacak bir konuşma yapabileceğimi bilmiyordum. Ben gençken, yaptığı konuşmalarla ödümü koparırdı ve şimdi bile hâlâ onun yanındayken kendimi rahatsız hissediyordum.

    O gece onu kalabalığın arasında görünce kalbim sanki duracak gibi oldu. Ama Tanrı’nın bana verdiğine inandığım mesajı aktarıp konuşmamı yaptım. Birçok kişi için harikulade geçen bir dua süresinin izlediği toplantının bitiminden sonra Dr. Smith yerinden kalkmadı. Oradaki insanlar için dua etmekle meşguldüm ve kafamın bir yerinde de onun gitmesi için dua ediyordum. Ama gitmedi. Sonunda yanıma gelip o taklit edilmez boğuk sesiyle, David, seninle büronda görüşebilir miyim? dedi.

    Geçmişteki bütün o anılar canlandı ve içimdeki korkmuş küçük çocuk ihtiyar adamı izledi. Büromda otururken kendimi Sina dağındaki ateş ve dumanın önünde duran Musa gibi hissettim. Ancak Dr. Smith hakkında yanılmıştım—onun değiştiğine ihtimal vermemiştim. Onu yaşamının bir aşamasında dondurmuş ve büyümesine izin vermemiştim.

    Dr. Smith bana çok nazikçe, David, daha önce hiç bunun gibi bir konuşma duymamıştım, ama sana bir şey söylemek istiyorum dedi. Gözleri nemlendi. Uzun yıllar boyunca İsa’nın müjdesini duyurmaya çalışmak ve din adamlığı görevinde çok başarılı olmuş ve binlerce kişiyi İsa’ya kazandırmıştı. Gerçekten de büyük bir insandı ama kendi hizmet yıllarına baktıkça dedi ki, Her zaman hiç yardım edemediğim bir grup insan vardı. İçten insanlardı. Çoğunun Kutsal Ruh’la dolu İnanlılar olduğuna inanıyorum. Ama sorunları vardı. Bu sorunları bana getirdiler ve ben onlara yardımcı olmaya çalıştım. Ancak ne kadar öğüt verirsem vereyim, ne kadar ayet okurlarsa okusunlar ya da dua ederlerse etsinler onlara bu sorunlarından kalıcı bir özgürlük getirmiyordu.

    Sonra da, Ben hizmetim boyunca bu konuda hep suçluluk duygusu çektim. Ama sen sorunun tam üzerine bastın. Bu konu üzerinde dur, onu geliştir. Lütfen bu konu üzerinde konuşmalar yapmayı sürdür, çünkü sorunun çözümünü bulduğuna inanıyorum, dedi. Gitmek üzere ayağa kalkıp da kendisine, Teşekkürler, Doktor derken benimgözlerim yaşlanmıştı. Ama en çok da içimden, Bu konuyu onayladığını bu sevgili adam aracılığıyla gösterdiğin için sana teşekkürler Tanrım, diyordum.

    Sorun

    On beş yıl boyunca kasetlerim dünyanın her tarafında dağıtıldıkça aldığım mektuplar ve insanların kendi yaşamlarının bunlar aracılığıyla olumlu değişiklikler geçirdiğine dair tanıklıkları, Kutsal Ruh tarafından daha derin bir tedaviye ve özel dualara gereksinimi olan bir başka sorunlar alemi olduğu konusundaki inançlarımı sağlamlaştırdı. Bir yanda günahlarımız, diğer yanda hastalıklarımızın arasında Kutsal Kitap’ın adına zayıflıklar dediği bir alan vardır.

    Bunu doğadan alacağımız bir örnekle açıklayabiliriz. Eğer Amerika’nın en batısına giderseniz orada çok güzel dev sekoya ağaçlarıyla Kaliforniya’ya özgü ve dünyanın en yüksek ağacı olan bir çeşit servi ağaçlarını görürsünüz. Parkların çoğunda doğa uzmanları size ağaçtan kestikleri bir kesitte ağacın yıldan yıla gelişmesinin nasıl olduğunu gösterebilirler. İşte bakın, bu halka korkunç bir kuraklık olan yılı temsil ediyor. Bunlar da çok yağmur yağan o iki yılın halkaları. Şurası ağaca yıldırım çarptığı yer. Bunlar normal geliştiği birkaç yıla ait halkalar. Şu halka, ağacı neredeyse yok eden orman yangınını gösteriyor. Şu da bitkileri mahveden hastalığı gösteren halka. Bütün bunlar ağacın kalbinde gömülüdür ve ağacın özgeçmişini yansıtır. Bizim için de aynı şey geçerlidir. Bizi koruyan kabuğun, o gizleyici ve koruyucu maskenin biraz altında yaşamlarımızın halkaları kayıtlıdır.

    Bunlar, küçük bir çocuğun bir Noel sabahı aşağı koşup da Noel çorabının içinde yaramazlık yaptığından ötürü ailesinin kendisini cezalandırmak için oraya koyduğu kirli bir taş parçasını bulduğu zamanki gibi çok eski acıların bıraktıkları izlerdir. Bu iz ona içten içe işlemiş ve insanlarla olan ilişkilerinde her türlü zorluğa neden olmuştur.

    Şurada yıllar önce ahırın arkasında ya da samanların arasında veya ormanda bir ağabeyin küçük kız kardeşini, seksin gizemleriyle diyemeyeceğim seksin yol açtığı üzüntülerle tanıştırmasının oluşturduğu o trajik lekenin bütün yaşamını çamurlamasının izi.

    Ve şurada da anneyi öldürmek üzere olan alkolik bir babanın peşinden koşup sonra da kasap bıçağını almaya koşmanın o acı verici, bastırılmış anısının baskısını görüyoruz. Bu tür yaralar o kadar uzun bir zamandır acıların içine gömülmüşlerdir ki anlatılmaz boyutlardaki acı ve öfkeye neden olurlar. Mesih’i kabul edip O’nun lütfuyla temizlenmek ya da duanın normal yararları bu tür yara izlerine dokunmazlar.

    Düşünce ve duygularımızın halkalarında, kayıt yerli yerinde durmaktadır; anılar kaydedilmiştir ve hepsi de canlıdırlar. Ve onlar bizim düşünce biçimlerimizi, duygularımızı ve ilişkilerimizi çok derin bir biçimde etkilerler. Yaşama, Tanrı’ya, diğer insanlara ve kendimize bakış biçimimizi etkilerler.

    Biz din adamları insanlara, yeniden doğuş ve Kutsal Ruh’la dolmanın bütün bu duygusal takınakların icabına bakacağı gibi yanlış bir izlenimi sık sık veririz. Ama böyle bir şey söz konusu değildir. İsa Mesih’le tanışmak gibi önemli ve sonsuz bir değer taşıyan bir deneyim, duygusal sağlığa giden kestirme bir yol değildir. Ve kişilik sorunları için kestirme bir tedavi yoluysa hiç değildir.

    Öncelikle bunu anlamamız, kendimize karşı merhametli olup Kutsal Ruh’un kendi acılarımız ve kafamızı karıştıran olaylar üzerinde özel bir tedavi için çalışabilmesine izin vermemiz için gereklidir. Bunu aynı zamanda, diğer insanları çok sert bir biçimde yargılamamak, onların kafalarımızı karıştıran ve çelişkili davranışları karşısında sabırlı olmak için de anlamamız gerekir. Böylece bizim gibi İnanlı bir kardeşi haksız yere eleştirmemiş ve yargılamamış oluruz. Onlar yalancı, sahtekâr ya da ikiyüzlü insanlar değildirler. Sizler ve benim gibi acıları, yaraları olan ve şimdiki davranışlarını etkileyen yanlış programlamalardan geçmiş insanlardır.

    Kurtuluşun bize hemen duygusal sağlık vermediğini anlamak kutsallık öğretisini anlamamızda da bizlere önemli bir şekilde yardım eder. Bir insanın sadece dışınsal davranışlarına bakıp ne derece İnanlı olduğunu bilebilmek imkânsızdır.

    Onları meyvalarından tanıyacağımız doğru değil midir? (İncil:Matta7:16) Evet doğrudur, ama bu arada onları köklerinden anlayacağımız ve yargılamayacağımız da doğrudur. Şurada Bill’den daha ruhsal ve bir İnanlı olarak sorumluluklarının bilincinde görünen John var. Ama aslında John’un köklerini ve büyüdüğü iyi cins toprağı göz önünde bulundurursak Bill onun yanında aziz kalır. İsa Mesih’e gerçekten benzemeye çalışmakta John’dan daha çok ilerleme kaydetmiş olabilir. İnsanları yüzeysel olarak yargılamak ne kadar yanlış ve Mesih İnancı’na ne kadar aykırı bir tutumdur!

    Bazıları sözlerime şöyle itiraz edebilirler: "Ne yapıyorsun? Standartları mı alçaltıyorsun? Takıntılarımızı iyileştirmekte Kutsal Ruh’un gücünü inkâr mı ediyorsun? Bizlere yaşamımızı, kalıtımımızı, anne-babamızı, öğretmenlerimizi, sevgililerimizi ya da eşimizi kendi yenilgi ve ihmallerimizden ötürü suçlayıp, sorumluluklarımızdan kaçma yolu mu vermeye çalışıyorsun? Havari Pavlus’un sözlerini kullanırsak: ‘Tanrı’ nın lütfu çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim?’ (İncil:Romalılar6:1)."

    Ve ben de bu soruya Pavlus’un verdiği cevabı veririm, Kesinlikle hayır! Söylemek istediğim, yaşamlarımızın belirli kesimlerinin Kutsal Ruh tarafından özel bir tedavi görmeye ihtiyaç duyduğudur. Bu kesimler normal dua, disiplin ve irade gücüne

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1