Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Bok, İçki ve Bikini
Bok, İçki ve Bikini
Bok, İçki ve Bikini
Ebook139 pages1 hour

Bok, İçki ve Bikini

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Ed Robinson’un ilk kitabı, İnanç Sıçraması / İşini Bırak ve Teknede Yaşa, Amazon satışlarında birçok kategoride en çok satanlar listesine girmeyi başardı. Yazar, denizcilik yaşamına esprili bir yaklaşımla oluşturduğu bu kitapla geri dönüyor. Ed Robinson, kitabında, gemicilerin tuvaletlerinden içkilerine, bikinilere kadar denizlerde karşılaşılan komik durumları bir araya topluyor. “Teknede Yaşamın Belirtileri”, “Kiralık Araçlardaki Aptal İnsanlar” ve “Zombiler Yüzemez” gibi birbirinden komik bölümler sizi bekliyor. Ayrıca Tim Dorsey hayranları için özel bir bölüm kitapta yer alıyor.

Eğer denizlerde yaşayan bir gemiciyseniz, deniz seyahati ilgi alanınızsa, denizci olmak istiyorsanız, ya da sadece denizci arkadaşlarınız varsa, Ed Robinson’un kıvrak zekasının hayranlarından biriyseniz, birçok denizcilik başlığından oluşan bu kaygısız kitap mutlaka hoşunuza gidecektir.

LanguageTürkçe
PublisherBadPress
Release dateOct 21, 2014
ISBN9781633396234
Bok, İçki ve Bikini

Related to Bok, İçki ve Bikini

Related ebooks

Related categories

Reviews for Bok, İçki ve Bikini

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Bok, İçki ve Bikini - Ed Robinson

    Kitap Tanıtımı (Book description):

    Ed Robinson’un ilk kitabı, İnanç Sıçraması / İşini Bırak ve Teknede Yaşa, Amazon satışlarında birçok kategoride en çok satanlar listesine girmeyi başardı. Yazar, denizcilik yaşamına esprili bir yaklaşımla oluşturduğu bu kitapla geri dönüyor. Ed Robinson, kitabında, gemicilerin tuvaletlerinden içkilerine, bikinilere kadar denizlerde karşılaşılan komik durumları bir araya topluyor. Teknede Yaşamın Belirtileri, Kiralık Araçlardaki Aptal İnsanlar ve Zombiler Yüzemez gibi birbirinden komik bölümler sizi bekliyor. Ayrıca Tim Dorsey hayranları için özel bir bölüm kitapta yer alıyor.

    Eğer denizlerde yaşayan bir gemiciyseniz, deniz seyahati ilgi alanınızsa, denizci olmak istiyorsanız, ya da sadece denizci arkadaşlarınız varsa, Ed Robinson’un kıvrak zekasının hayranlarından biriyseniz, birçok denizcilik başlığından oluşan bu kaygısız kitap mutlaka hoşunuza gidecektir. 

    Yazar Biyografisi (Author's biography):

    Ed Robinson haftalık gazete olan the Smyrna Times’ta editör ve yazardı. Aynı zamanda, Maryland merkezli, denizcilik ve balıkçılıkla ilgili her türlü bilginin yer aldığı The Mariner Magazine’de de misafir yazar olarak yazıları yayınlanıyordu. Yirmi yıllık çalışmanın ardından işinden ayrıldı ve bir tekneye taşındı. O ve karısı Kim, Florida’nın batı kıyısı civarlarında bir yerde yaşamlarını sürdürüyorlar. İlk kitabı olan İnanç Sıçraması / İşini Bırak ve Teknede Yaşayı da okumanızı öneririz.

    Bok, İçki ve Bikini

    Evi Teknesi Olan Bir Denizciden Karışık Düşünceler

    Ed Robinson

    İçindekiler

    Giriş

    Bok

    Marinalar Demirlemeye Karşı

    İçki

    Bikiniler

    Marina Mahlukları

    Tekneler

    Teknede Yaşamanın Belirtileri

    Rom

    Hava

    Çıplak İnsanlar

    Havası İndirilebilirler

    Göğüsler, Delikler ve Popo

    Sevdiğim Şeyler (Teknede Yaşamakla Alakalı)

    Nefret Ettiklerim

    K.A.A.İ.

    Gerçek Denizcilik Terimleri

    Zombiler Yüzemez

    Tim Dorsey Bölümü

    Jimmy Buffett Bölümü

    Korsanlar

    Birafort Cetveli

    Aptal Tekne İsimleri

    Pirinç Maymun

    Anlatabileceğimiz Hikayeler

    Tekneniz Yaşıyor

    Garip Florida

    Peki Neden Tekne?

    Feragatname ve Teşekkür

    Giriş

    ––––––––

    Bildiğin şey hakkında yaz derler. Herkes birşeyler hakkında uzmandır. Benim ise birçok şey hakkında bilgim yoktur, ama yıllardan beri teknemde yaşarım. Bu süreçte, sizlerin de işine yarayabilecek bazı gözlemlerim oldu.

    ––––––––

    Birçok şey gördüm. Birçok şeyi beceremedim. Arada bir düzgün yaptıklarım da oldu tabi. Genellikle gözlemledim. Öğrendiklerimden bazıları çok önemli ve ciddi şeylerdi ama yazmanın hiçbir eğlencesi yoktu. Bunlar yerine eğlenceli ve komik olanları paylaşmayı tercih ettim.

    ––––––––

    Anlatacaklarım karışık gözlemlerimdir.

    Bok

    Siz kara adamları neye sahip olduğunuzun farkında değilsiniz. Sifonu çekersiniz ve bokunuz sihirli bir şekilde ortadan kaybolur. Boruların içinden geçer ve hakkında hiçbir zaman düşünülmeyecek sihirli foseptik dünyasını boylar.

    Biz gemiciler öyle değiliz. Bokumuzu saklarız. Onları depoda biriktirir, yolculuk boyunca yanımızda taşırız. Tabiri caizse, biri onu gönüllü olarak almayı kabul edene kadar tüm cennetimiz boyunca yanımızdan ayırmayız.

    Parfümleriz, deodorant sıkarız. Olmadı pudralarız, kokuyu kesmek amacıyla farklı karışımlar deneriz.

    Y vanası nedir biliriz. Kanatlı subabın ne olduğunu biliriz. Tuvaletimiz tuvalet değildir. Biz ona saksı deriz. Tuvalet kağıdımızı içine atmayız. Onları da teslim edene kadar yanımızda taşırız.

    Saksımızın bakımını düzenli olarak yaparız. Yağını korusun diye düzenli olarak sebze yağıyla yağlarız. Neredeyse her gün kaçağı var mı diye inceleriz. Saksımıza söveni de çıkar, dua edeni de. Yaşamımız ve konforumuz için vazgeçilmezdir, bu yüzden kendisine saygı duyarız. Ayrıca en kötü zamanlarda bozulma gibi bir eğilimi olduğu için aynı zamanda kendisinden korkarız.

    Bazen kokar. Hava giriş çıkışı için küçük bir bölümü vardır. Verandanızda otururken evde birinin sifonu çektiğini ve aşağı gönderdikleri şeyin güzel kokusunun burnuza geldiğini düşünün.  

    Bodrumunuzda bir foseptik deposu olduğunu hayal edin. Aşağı inmeniz gerektiğinde her zaman onu göreceksiniz. Haftada bir içine parfüm ya da deodorant atacaksınız. Biri sifonu çektiğinde verandanızda kokusu burnunuza gelecek. Ve arada sırada boşaltması için birini çağıracaksınız.

    Bazı utanmaz denizciler ise direk denize sıçmayı seçerler. Limanlarda birbirinden şık yelkenli teknelerin arasında denize gireceğiniz zaman bu fikrinizi bir kez daha gözden geçirin derim.   

    Deniz gezginleri kıyıdan yasal olarak yeterince uzaktaysalar direk okyanusun içine sıçabilir. Bu yasaldır. Tabi oldukça rahatsız edici olmakla birlikte. Ev bokunuzundan kurtulmak için onu 8 km uzağa taşıdığınızı düşünün.

    Gemi saksıları özel değildir. Yani ben sıçarken beni duymayacağınız ya da kokumdan kaçabileceğiniz hiçbir yer yoktur.

    Depo yönetiminin bir Altın Kuralı vardır: Ne olursa olsun hiçbir zaman deponun taşmasına izin verme. Taşma ihtimalini bile riske etme. Ne yaparsan yap taşmayacağından emin ol. Sonucunda ortaya çıkacak temizlik en boktan iştir. (Lütfen nereden bildiğimi sormayın.)

    Eminim ki sıçmakla ilgili hiç bu kadar düşünmemiştiniz. Anlatmak istediğim de tam olarak buydu.

    Dışkı Türüyle Yakın Münasebet

    Bir gün 3 arkadaşımla beraber denizde sırt üstü yatıyorduk. Bir cisim bize doğru yüzüyordu. Arkadaşım ne olduğunu merak etti ve eline aldı. Dostum, eline aldığın şey bok dememle beraber ilgisiz bir şekilde tekrar denize bıraktı ve bok aynı yolunda yüzmeye devam etti. Ardından on dakika boyunca bokun kaynağını tartıştık ve sonunda bir köpeğin boku olacağında karar kıldık. Bu büyük ihtimalle olmasını istediğimiz şeydi ama yine de kendimizi avutmada işe yaramıştı. (Gerçek Hikaye)

    Çok uzun zaman önce Kaptan Bravo adında, hiçbir düşmanından korkmayan bir denizci varmış.

    Bir gün, denizde yol alırken, kuledeki gözcü, korsan gemisi gördüğünü haykırmış. Mürettebat korkuya kapılmış koşuştururken, Kaptan Bravo Bana kırmızı gömleğimi getirin! diye kükremiş. Hemen ikinci kaptan kırmızı gömleği getirmiş. Kaptan Bravo kırmızı gömleği giymiş ve adamlarına savaş emri vermiş. Kanlı bir mücadele sonrası korsanları büyük bir hezimete uğratmışlar.

    Aynı gün ilerleyen saatlerde bu sefer bir değil, İKİ korsan gemisiyle karşılaşmışlar! Kaptan Bravo yeniden kükremiş, Bana kırmızı gömleğimi getirin! ve tekrar, kanlı bir savaştan daha galip çıkmışlar.

    O günün akşamı, mürettabat güvertede oturmuş zaferleri konuşurken, ikinci kaptan, Kaptan Bravo’ya sormuş, Efendim, savaş başlamadan önce neden kırmızı gömleğinizi istediniz?

    Kaptan cevap vermiş, Savaşta yaralansam bile kanımı görmeyecektiniz, böylece korkusuzca savaşmaya devam edecektiniz.

    Adamlar, Kaptan Bravo’nun cesareti karşısında sessizliğe bürünmüşler.

    Ertesi sabah, güneş doğar doğmaz, bu sefer gözcü ufukta bir değil, iki değil tam sekiz korsan gemisi görmüş. Bu uyarıyı mürettebat duyar duymaz, hepsi birden Kaptan Bravo’ya dönmüş. Herkes olağan savaş çağrısını yapmasını bekliyormuş.

    Kaptan Bravo, tereddütsüz bir şekilde ikinci kaptanına dönmüş ve bir kez daha kükremiş, Bana kahverengi pantolonumu getirin!

    ––––––––

    Bir kitapta bok üzerine niye bir bölüm yazdım? Hatta başlığını bok koydum. Bu denizcilik mizahı eserimi yazarken, Punta Gorda şehri için part time olarak gemi boşaltma işindeydim. Bildiğiniz şeyle ilgili yazacaksınız. SS Kova Temizleme adında bir boşaltma gemisini işletmek sanırım beni bu konuda uzman yaptı da ondan.

    Marinalar Demirlemeye Karşı

    Marinanın güzel yanlarından biri, çapadayken kaçırdığın şeylerdir. Ayrıca sahil

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1