Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Teknoloji Yazıları
Teknoloji Yazıları
Teknoloji Yazıları
Ebook65 pages40 minutes

Teknoloji Yazıları

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Teknoloji alanında çok fazla sorunumuz var. Öncelikle teknoloji üretemiyoruz. Teknoloji üretemiyorsak var olan teknolojiyi kullanarak özgün, anlamı olan çözümler üretebiliriz, onu da yapmıyoruz. Bu kitapta teknolojinin çeşitli alanlarına ilişkin bilgiler, yorumlar ve öneriler bulacaksınız.

LanguageTürkçe
Release dateOct 14, 2016
ISBN9781370603343
Teknoloji Yazıları
Author

Murat Yildirimoglu

1964 yılında doğdum. 1988 yılında ODTÜ Elektrik/Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezuniyet sonrasındaki ilk iki yıldan sonra sürekli olarak bilgisayar alanında çalıştım. Bilgisayar alanında 7 kitabım var. Bir tanesi ("TCP/IP";) 15. baskısında bulunuyor. Cumhuriyet gazetesinin Bilim-Teknik ekinde, Bilim ve Gelecek dergisinde çok sayıda bilim konulu makalem yayınlandı. Uzmanlık alanımın, zor teknik konuları anlaşılır şekilde yazmak olduğunu düşünüyorum.

Read more from Murat Yildirimoglu

Related to Teknoloji Yazıları

Related ebooks

Related categories

Reviews for Teknoloji Yazıları

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Teknoloji Yazıları - Murat Yildirimoglu

    Teknoloji Yazıları

    By Murat Yıldırımoğlu

    Smashwords Edition

    Copyright 2016 Murat Yildirimoglu

    Teknoloji Yazıları

    Yöneticiler İçin Bilişim Önerileri

    1) Sanallaştırmadan kaçının

    Sanallaştırma, özel yazılımlar yardımıyla, bir fiziksel makinede sanki birden fazla makine varmış gibi çalışabilmek demek.

    Fiziksel makinenin kapasitesine bağlı olarak istediğimiz kadar sanal makine oluşturabiliyoruz.

    Sanallaştırma fikir olarak güzel gibi geliyor:

    Çok sayıda makine varmış gibi çalışabiliyoruz ama ortada az sayıda fiziksel makine bulunuyor.

    Dolayısıyla yerden kazanıyoruz (yerden kazanma küçük bir kazanç gibi görünebilir ama şirketlerdeki bilgi işlem odalarının hemen her zaman en küçük odalar olduğunu düşündüğümüzde, az yer kaplamaları büyük bir avantaj haline geliyor).

    Çok sayıda makine yerine gerçekte az sayıda makine bulunduğu için makinelerin elektrik tüketimi azalıyor, onları soğutma gereksinimi azalıyor.

    Bu yönleriyle aynı zamanda daha çevreci olduklarını söylemek de mümkün.

    Yönetilmeleri de kolay gibi görünüyor; bir sanal makineye sağ tıklayıp anlık yedek alabiliyoruz, makinenin birebir kopyasını (clone) oluşturabiliyoruz, makineleri kapatıp açmak da çok kolay ve hızlı oluyor.

    Ama çoğu zaman olduğu gibi teknoloji burada da sol gösterip sağ vuruyor ve tam tersi bir şekilde sonuçlanıyor:

    Sanallaştırma daha pahalıya mal oluyor ve sıradan işler dışında, yönetimi daha karmaşık.

    Sanallaştırma alanında temelde iki seçenek var:

    VMWARE firmasının VMWARE adındaki ürünleri ve Microsoft’un Hyper-V ürünü.

    Microsoft’un Hyper-V ürünü ücretsiz.

    Dahası, Windows Server işletim sisteminin Enterprise sürümü kullanılırsa, oluşturacağımız 4 adet sanal makinedeki Windows işletim sistemleri için lisans parası ödemek gerekmiyor.

    Windows Server’ın Datacenter adındaki en üst sürümü alınırsa bu defa oluşturabileceğimiz sanal sunuculardaki işletim sistemlerinin tümü ücretsiz.

    Bu bakımdan Microsoft’un Hyper-V çözümünün karşılaştırılamayacak kadar ucuz olduğunu söylemek mümkün. VMWARE’de böyle bir durum söz konusu değil:

    VMWARE’in kendisi için para ödediğimiz gibi VMWARE kullanılarak oluşturulan sanal makinelerdeki işletim sistemleri için de lisans parası ödemek gerekiyor.

    Dolayısıyla, sanallaştırma yapmayın ama yaparsanız da Hyper-V’yi seçin.

    Sanallaştırmanın pahalıya mal olmasının bir nedeni de kullanılan makinelerin pahalı olmaları.

    Bu makineler pahalı çünkü özelliklerinin yüksek olması gerekiyor:

    Çok çekirdekli birden fazla işlemci, düzinelerce GB’lık RAM (içinde bulunduğum bir projede, sanallaştırmada kullanılan fiziksel makinelerin her biri 96 GB RAM’e sahipti), TeraByte’larca sabit disk.

    Sanallaştırmanın maliyet dışındaki kötü yanlarından birisi de sunucu kullanımı konusundaki disiplini yok etmesi.

    Sanal makine oluşturmak çok kolay olduğu için küçük işletmelerde bile onlarca sunucu kullanılmaya başlanıyor.

    Bir başka sorun, sanallaştırmada çıkan sorunların çözümünün zor oluşu.

    Fiziksel bir makinede sorun çıktığında yalnızca o sorunu çözmeye çalışırsınız.

    Sanallaştırmada sorun çıkarsa alttaki fiziksel makinenin, onun üzerindeki sanallaştırma yazılımının ve sanal makinenin kendisinin incelenmesi gerekir. Bu da kolay değildir.

    Son olarak, dünyanın en başarılı firmalarından birisi olan Facebook’un sanallaştırmaya hiç yüz vermemesi de bizim için bir işaret olabilir.

    Facebook’un sistem yöneticilerinden birisi olan Gio Coglitore büyümeyi zorlaştırdığı, çıkan sorunların çözülmesinin maliyetinin yüksek olması nedeniyle sunucuların sanallaştırılmasına karşı olduğunu söylüyor.

    2) Depolama birimlerinden (storage unit) kaçının

    Depolama birimleri çok sayıda sabit diski kullanarak devasa bir depolama alanı oluşturuyor.

    Depolama birimleri olmasa bir makinede en çok birkaç TB’lık diskler kullanabiliriz.

    Depolama birimleri bu nedenle çekici geliyor.

    Ayrıca depolama birimindeki alanı sunucularımıza istediğimiz gibi ayırabiliyoruz:

    300 GB şu sunucuya, 500 GB bu sunucuya gibi.

    Ama bu birimler de çok pahalı.

    Sunuculara da host bus adapter denilen çok pahalı kartlar ile bağlanıyor.

    Birimlerin kendi bilgisayarları var.

    Bu bilgisayarlar kesinlikle alıştığımız türden bilgisayarlar değil.

    Bu

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1