Zamanda Yolculuk: Geçmişe Yapılan Bir Yolculuğa Hazır Mısınız?

seviniriz..

İÇİNDEKİLER:

Yazar Hakkında

Önsöz

Başlangıç

Antik Kazılar ve BEYK

Ortalama Yıldız Zamanı ve Fiziksel Deney

Büyük Çarpıştırıcı ve Canlılar Üzerinde Deney

Brian Klaus Schwarzkopf

Brian’ın Tezi

Enstitüdekiler

Brian’ın Ortaya Çıkışından Otuz Sene Önce

Meryem’in Rüyâsı

Kâhinler

İsa’nın Kurtuluşu ve Rüyâsı

Peygamberlik

Keşişler

Arkadaşlık

Mezmurlar

Eller

Bir Put

Lejyonerler

Tiberius

Bir Kuş

Rastlanan Yolcu

Dua

Çölde

Krallığı

Sofra

Âmâ

Misâfirlik

Andreas

Yuhanna ve Pazar

Paylaşım

Luka

Günahsızlar

Su

Shuhevot Tepesi

Lazarus

Rom

Krigriyus

İsa, Havârileri İle

Son Akşam Yemeği

İsa’nın Tanrı’dan Aldığı Son Mesajlar

İsa’nın Çarmıha Gerilmesi

Xantennon Mağarası

Oluşan Yeni Paralel Evren!

Kaynakça

Yazar Hakkında

Naim Onur Tezmen

6 Mart 1978’de orta halli bir âilenin ilk çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. 1996–98 yılları arasında Ankara Üniversitesi’nde Bilgisayar Programcılığı eğitimi gördü. 2002–04 yılları arasında Dortmund’a Enformatik eğitimi almak için gitti. Almanca ve İngilizcesini geliştirdi. 2004–2006 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde eğitim gördü. Bir dönem satranç öğretmenliği yaptıktan sonra, bankacılığın yanı sıra, İthalat ve İhracat Personeli görevlerinde bulundu.

2001 yılında Satrancın Anatomisi adını verdiği satranç kitabını İngiliz dilinden derledi.

2010 yılında Daktilomdan Seçmeler adında deneme türünde ikinci kitabını yazdı.

2011 yılında Yeni Başlayanlar İçin Kale Finalleri adında satranç oyun sonu kitabını ve Özünde Satranç adlı üçüncü satranç kitabını derledi.

2011 yılının son çeyreğinde, Zamanda Yolculuk adlı ilk bilim kurgu romanınını yazdı.

Naim Onur Tezmen, ayrıca satranç antrenörü ve aday hakemidir.

Önsöz

Zamanda yolculuk kelimesinin söylenişi ne kadar kolay gelse de, zamanda yapılan bir yolculuğun kurgusal ölçüde gerçekleştirilmesi bir o kadar zor gözükmektedir. Ben buna en azından çaba sarf ettiğime, konu hakkında inceleme araştırma yaptığıma, detaylı bir şekilde düşündüğüme ve düşüncelerimi sizinle içten ve samîmi bir biçimde paylaştığıma inanıyorum. Değerli okuyucularımın kitabı beğeneceklerini umarım.

Eserimde yer alan bazı özel isimlerin ve gelişen olayların bazılarının, tarihsel gerçekliği kurgudur.

Saygılarımla

Naim Onur Tezmen

[Yazar]

Başlangıç

Her şey bugün ile başladı, ama yarınla bitecek

2012 yılında artık Büyük Çarpıştırıcı için her şey hazırdır. Profesör David Roschenbach’ın başkanlığında sürdürülen deneylerin artık sonuna gelinmiştir. Geçmişi kayıt altına alabilecek, târihi Herodot’un öğretisi gibi bize mîras bırakabilecek bir kahramana ihtiyaç vardır.

Bu Şanslı ya da şanssız aday kim olacaktır?

Brian Schwarzkopf hayâtını ne uğruna tehlikeye atmaktadır?

Tüm yaşamı boyunca elde ettiklerini bilim uğruna harcayacak mıdır?

İsa ile karşılaşmanın târihsel ve bilim kurgusal düzeydeki gerçekliğini bu kitapta belki de bulabileceksiniz. İsa’ya karşı yapılan komplolar, hayatının dönemeçleri, Roma İmparatorluğu’nun entrikaları kitabın olmazsa olmazları arasında...

Bilim, insanlara sâdece mutluluk mu verecek, yoksa onu oluşturacak olan olaylar dizgesini değiştirecek ve onu ileriye götürecek midir? Yüzyıllık sıçramaların anahtarı Brain’da iken, o, bunları ne şekilde kullanacaktır? Sinsi bir yolla bilgilerini kullanıp, Roma’nın yeni hükümdârı mı olacaktır, yoksa görevine son derece bağlı olarak târihi, târihin karanlık sularına mı gömecektir?

Zamanda yolculuk, insanın bugün bile aklını en çok kurcalayan bilimsel olgulardan biri... Bizler, zamanın ötesini ve geçmişini, yaptıklarımızın sonuçlarını, çoğu kez hesaba katmadan yaşarız. Geçmiş geçmişte kaldığından bizim için önemsiz, gelecek ise geleceği değiştirecek oluşumuz yüzünden son derece önemlidir. Peki ama, geçmişe yapılan bir yolculukta, geleceği değiştirmek elinizde iken, sırf târihe tanıklık mı ederdiniz yoksa, ona yön mü verirdiniz? Brian, bu iki büyük seçimin arasında; hem Roma İmparatorluğunun tam ortasında kendini buluverecek ve hem de İsa ile yüzleşecektir.

Antik Kazılar ve BEYK¹

Rakkash tepesinde antik kazılar sürüyordu. Bu tepe, Shuhevot tepesini tam karşıdan görüyordu. Zeytinlik Dağı’na paralel olan bu tepeler, bir zamanlar Hıristiyanlığın coşkusunun yankılandığı yerlerdi. Arkeologlar, geçmişten geleceğe uzanan târihi köprüyü kurmayı diliyorlardı. Bu yüzden canla başla çalışıyorlardı.

¹BEYK: Bilim ve Etik Yüksek Kurulu

Önemsiz bir mağara gibi gözüken yerde buldukları şeyler; tunçtan kılıçlar, kaplar, kacaklar² ve giysilerdi. Arkeologlar, bulunan bu değerli silahları ve eşyaları dikkatli bir biçimde inceleyerek, enstitüye bildirimde bulundular. Araştırmalar süredursun, o esnâda Profesör David Roschenbach Almanya’da geliştirdiği son deneylerini teorik olarak tamamlamak üzereydi ve İsviçre’ye hareket etmek üzere hazırlanıyordu.

²Kap Kacak: Tencere, tava, sahan vb. mutfak eşyası.

* * *

Özel uçağı ile İsviçre’nin başkenti Bern’e vardığında profesörü sevinçle karşılayan bir bilim kurulu vardı.

Bilim heyeti yardımcılarından Anna:

Yolculuğunuz iyi geçti mi Profesör? diye sordu.

Profesör: Bundan daha iyi olamazdı, önümüzdeki günleri sabırsızlıkla bekliyorum dedi. Ve hemen ardından Bilim kurulu toplanmaya hazır mı? diye Anna’ya sordu.

Anna da, Her şey ayarlandı ve takvime uygun olarak gidiyor yanıtını verdi.

Güzel, ancak en ufak bir hatâ bizim tüm işlerimizin aksamasına neden olacaktır. Araştırma Dikkat Seviyesi’ni bire çıkarın, oldu mu Anna? dedi profesör.

Emredersiniz, yalnız sizden ricâm, biraz daha fazla uyumanız profesör; tansiyonunuz ve şeker hastalığınız sizi olduğunuzdan daha fazla yoruyor, bunu unutmayın

Bunlara ayıracak zamanım yok Anna, bunu biliyorsun; tüm çalışmalarım ve çabaladığım emek, sağlığımdan daha önemli diyerek ona ayrılan özel araca binip Anna ile birlikte enstitüye doğru yol aldı.

Yolda iken, aracın camını açtı ve İsviçre’nin o taze ve temiz havasını soludu. Ve bu ona tekrardan bir canlılık ve neşe kattı. Artık konsantrasyonunun tümünü pratiğe geçirilmesi tasarlanan deneye ayırabilirdi.

Ofisine vardığında ilk işi; çantası ile berâber getirdiği ufak çerçeveye, torununun resmini koymak ve masasına özenle yerleştirmek olacaktı. Daha sonra evraklarını çıkardı ve çalışmaya koyuldu. Tüm çalışmalarını bir kez daha gözden geçirdi ve üçüncü kere gözden geçirmiş olduğu teoremi ile, ertesi günkü bilim kurulu konuşmasına hazırlandı.

Profesör David Roschenbach, çalışmalarının kontrolünü, son bir kez daha doğrulamak için ertesi sabaha dek sürdürdü. Güneş doğar doğmaz, jaluzileri indirdi, bir iki saatlik şekerleme için çalışma masasının tam karşısına uzandı ve hemen uyuyakaldı. Saat 9:00’da onu uyandırması için bir gün önceden sekreterine not bırakmıştı. Yeni bir günün getirdikleri, onun heyecanına heyecan katacaktı.

* * *

Profesör David Roschenbach’ın başkanlığında toplanan Bilim ve Etik Yüksek Kurulu, belirlenen târihte, tanıklıkları çok gizli olan üyelerin katılımı ile toplantıya başladı. BEYK’da konuşulacak hiçbir bilgi, araştırma, inceleme, teori, deney, deney sonuçları v.d tüm diğer bilimle ilgili bilgiler, yeni veriler;

1.        Yine bilim kuruluna bildirilecekti.

2.      Bilgi akışı sağlanacaktı, tam ve doğru bilgiler basına asla verilmeyecekti.

3.      Gerekirse manipülasyon şeklinde yapılan bilgiler basına verilecek ya da bu tip bilgiler, kurulun incelemesinden sonra verilecekti.

4.      Gerçek amaç asla belli edilmeyecekti.

Kısacası Pandoranın Kutusu’nu³ açmadan önce, kutunun içindekileri bilenler bildiklerini ikinci alınan bir karâra dek saklayacaklardı.

Bilim ve Etik Yüksek Kurulunun çalışmaları bununla da kalmıyordu. Araştırmalarda kullanılacak tüm materyallerin incelenmesi; hatâya mâruz bırakmadan bilgisayar simülasyonlarında inceleme, araştırma ve sonuca gidilmesi; ileride denek olarak insan seçilecekse, bu insanın karakter özelliklerinden tutun, tüm yaşamı boyunca yaptığı bütün kayıt altına alınmış sicil dosyası en ince ayrıntısına kadar bir bir gözden geçirilerek, deneye uygun olup olmadığı, Bilim ve Etik Yüksek Kurulunun vereceği oy birliği ile karara bağlanacaktı.

Ortalama Yıldız Zamanı ve Fiziksel Deney

BEYK’nun aldığı karara göre, araştırmacılar, araştırmalarında zaman ölçümü olarak, Ortalama Yıldız Zamanı’nı⁴ baz almışlardı ve tüm verileri dikkate alıp, bilgisayarların üstün hesaplama tekniğine güveniyorlardı. Fakat, Yıldız Zamanı’nı hesaplarken, Yerküre’nin dönme hızı sâbit değildi. Yer’in dönüşü, yüzyılda bir yavaşlamaya uğruyordu, bu sebepten dolayı dönme hızı, zaman bakımından İsa’dan günümüze dek, üç saat yirmi dakikalık bir ilerlemeye yol açmıştı. Buna, Ay’ın etkisi, mevsimlik değişimlerdeki dönme hızına bağlı olan artış ve azalışlar (Mayıs ayındaki yavaşlama ve Ekim ayındaki artma) ve en son olarak da dönme ekseninin Yer’e göre hafifçe çalkalanması (Enlemlerin Değişme Olayı) dönme hızını etkilemekte idi.

³Pandoranın Kutusu: Pandora,