365 Mikro Bilimkurgu I

365 mikro öykü… 29 Nisan 2017’den 29 Nisan 2018’e her güne bir bilimkurgu…

2018’de 29 Nisan’a ulaştığımda bir yıldır aralıksız her gün yazmış olmam inanılmaz gelmişti. Ama şimdi, bu e-kitap çıktığında, BK Mikrohikaye’nin 500. günü. 1 yılı devirmişiz, 2. yıla adım adım ilerliyoruz.

BK Mikrohikaye’de yazmaya ilk başladığımda bu kadar uzun süre devam ettirebileceğimi düşünmemiştim. Amacım her gün yazabilme alışkanlığı kazanmaktı sadece. Bir twitlik (140 karakterdi başlarda) bile olsa bilimkurgu adına bir şeyler üretebilmek çok da zor olmasa gerekti, değil mi? Ama o kadar kolay olmayacaktı, tabii. Bazı günler istisna olsa da, özellikle ilk birkaç aydan sonrası inanılmaz zordu. Bilindik fikirleri ve konuları tüketmiştim çünkü. Dil, yapı ve konu olarak daha farklı şeyler denemeye başladım. O sıralarda Twitter’ın karakter sınırını 280 karaktere çıkarması da imdadıma yetişerek daha farklı fikirlerin önünü açtı. Zamanla daha iyiye gittiğimi hissediyordum ama yazdıklarımı iyi veya kötü yapanın ne olduğundan hala tam emin değildim. İlk yılı bitirmeye yaklaşırken artık daha yüksek kalitede öyküleri daha az zaman harcayarak üretebildiğimi düşünüyordum. Mikro öykü kasları iyiden iyiye gelişmeye başlamıştı sanırım. Umarım, bu gelişmeye öyküleri okurken siz de şahit olabilirsiniz.

Şimdilerde, hala zor günler olsa da, nadirler. Benim için akşamın vazgeçilmez bir parçası haline döndü BK Mikrohikaye. Gün boyunca sindirdiğim fikirlerden, akşamleyin neler çıkacak diye çoğu zaman ben de merakla bekliyorum. Bazen kendimi de şaşırtan güzel öyküler çıkıyor, bazen de yazdıktan sonra benim bile birkaç güne unuttuğum şeyler. Ama bunlar günlük yazmanın veya günlük yapılan diğer hemen her işin doğasında var. Yazım süreci hakkında daha detaylı bir anlatı için, kitabın sonunda da yer alan, Bilimkurgu Kulübü’nden Ruhşen Doğan Nar ile 1. yılın sonunda yaptığımız söyleşiye bakabilirsiniz.

Kitabın kendisinden söz etmek gerekirse, öyküler kronolojik olarak sıralı. Her günün öyküsünün başlığına tıklayarak, o öykünün Twitter adresine gidebilirsiniz. Bunun dışında harf ve imla hatası yaptığım birkaç öyküde kitaba aktarırken düzeltmeler yaptım, birkaç öyküye de ufak dokunuşlar ekledim. Bazı öyküler için de, e-kitap formatına uygun olmadıkları için Twitter’dan ekran görüntülerini koymak zorunda kaldım. Bunlar dışında, öykülerin arasında, zaman zaman Sezai Özden’in çizimlerini görecekseniz. Çizimlerini kitaba eklememe izin verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Kendisinin diğer işlerine DeviantArt ve Yerli Bilimkurgu Yükseliyor (YBKY)’dan bakabilirsiniz. BK Mikrohikaye’nin 2. yılı e-kitabında, çizimleriyle yer almak isteyenler de, kitabın sonundaki linklerden benimle şimdiden iletişime geçebilir.

Mikro öykülerle dolu bu kitaba biraz uzun kaçmaya başlayan önsözü kapatmadan önce, BK Mikrohikaye’nin 1. yılı için özellikle teşekkür etmek istediklerim var. En başından beri hemen her gün desteğini esirgemeyen Ruhşen Doğan Nar, Facebook hesabında hiç yalnız bırakmayan Hasan Önal Bey, öyküleri Twitter’da beğenip paylaşarak daha çok insana ulaşmasını sağlayan, severek takip ettiğim @Mikro_Oyku ve @KitapKokusuNet ve ismen buraya sığdıramayacağım; beğenerek, paylaşarak veya mesajlarla BK Mikrohikaye’ye 1. yılında destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Siz okurlar olmasa, 1 yılı devirebilmek de mümkün olmazdı, bundan eminim.

Son olarak, bir de ricam olacak. 500 gündür aralıksız süren bu macerada, 500. günde Twitter’da 700’e yakın, Facebook’ta da 100’ün üzerinde takipçimiz var sadece. Türkiye’de bilimkurguyla veya mikro edebiyatla ilgilenme potansiyeli olan insan sayısının bunlardan daha çok olduğuna inanıyorum. O yüzden, kitabı okuduysanız veya