Strese Güle Güle

Strese Güle Güle

~ İş Stresi, Eş Stresi, Sınav-Zaman Stresi, Arkadaş-Sevgili Stresi, Hepsinden Kurtulmak Mümkün ~

HALUK ÖZTEKİN

Yazarı (Author): Haluk Öztekin

Sayfa Düzeni, Kapak ve Grafik Tasarım: (e-Kitap Projesi)

Yayıncı: E-KİTAP PROJESİ

Editör: Murat Ukray (Yazar & Editör & Yayıncı)

E-Baskı ve yayına hazırlama (Publisher): ekitaprojesi.com

Yayıncı Sertifika No: 32712

İstanbul, Eylül / 2018

eISBN: 978-605-68608-9-8

Print ISBN: 978-0-359-12301-8

Yazar İletişim ve İsteme Adresi:

halukoztekin@hotmail.com

www.ekitaprojesi.com/books/strese-gule-gule

© Copyright: Bu e-çalışmanın tüm yayın hakları e-kitap projesine aittir. Tanıtım alıntıları dışında izinsiz çoğaltılması yasalarımıza göre suç sayılmaktadır. Böyle bir harekete kalkışmak yerine, bize sorarsanız uygar ve paylaşımcı dünya adına seviniriz..

İÇİNDEKİLER

Yazar Hakkında

GİRİŞ

STRES NEDİR?

STRES ÇEŞİTLERİ

STRESİN NEDENLERİ

STRESİN ETKİLERİ

STRESİ KABUL ETMEK

ÖFKE KONTROLÜ

STRESLE BAŞA ÇIKMA

STRESSİZ BİR HAYAT

SEVDİKLERİMİZİ STRESTEN UZAK TUTABİLMEK

STRESLİ OLAYLARA GÜLÜP GEÇMEK

STRES DE NEYMİŞ DİYEBİLMEK

Yazar Hakkında

HALUK ÖZTEKİN

Ø          Yazar Eğitimci

v          Uluslararası Kişisel Gelişim Uzmanı

v          Uluslararası Spiritüel Yaşam Koçu

v          Uluslararası Yaşam Koçu

v          Uluslararası Öğrenci Koçu ve Eğitmeni

KİTAPLAR:

1-MUTLULUĞUN ŞİFRESİ,

2-STRESE GÜLE GÜLE,

3-BAŞARININ PÜF NOKTALARI,

4-HAFIZA TEKNİKLERİ,

5-SINAV NASIL KAZANILIR?,

6-VERİMLİ DERS NASIL ÇALIŞILIR?,

7-OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ,

8-ÖZGÜVEN NASIL KAZANILIR?,

9-SEVGİ DİLİ,

10-BASİT YAŞA MUTLU OL,

11-MUTLU İNSANLARIN KÜÇÜK SIRLARI,

12-HAYATA BAKIŞIMIZDAKİ FARKINDALIK,

13-İKİ CİHANDA MUTLULUK,

14-İNSAN MÜHENDİSLİĞİ,

15-BİLGELİK HİKÂYELERİ

16-EN KOMİK FIKRALAR

17-HAYATI YÖNETMEK

18- ZAMAN YÖNETİMİ,

19-BAŞARILI TOPLANTI YÖNETİMİ,

20-YÖNETİCİNİN EL KİTABI,

21-GEVŞEME TEKNİKLERİ,

22-PROFESYONEL EKİP ÇALIŞMASI,

23- GENÇLERE BİLGELİK ÖĞÜTLERİ,

24- ZEN ÖĞRETİLERİ,

25- ÇAĞDAŞ LİDERLİK,

26-SINAV KAYGISINA SON,

27-İDEAL ÖĞRETMEN,

28- ETKİLİ İLETİŞİM SANATI,

29-BAŞARMAK BAŞARAMAMAKTAN DAHA KOLAY, UCUZ, ZEVKLİ,

30-TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞABİLMEK,

31-İDEAL ANNE BABA OLMAK,

32-MOTİVASYON-KONSANTRASYON,

33-AFFETMEK OLAYLARI-İNSANLARI-KENDİNİ,

34-RUHSAL VE BEDENSEL SAĞLIK,

35-BAŞARILI EVLAT YETİŞTİRMEK,

36-ZOR İNSANLARLA ANLAŞMAK,

37-GÖZ EGZERSİZLERİ VE SUYUN MUCİZELERİ,

38-SÖZ BÜYÜDÜR,

39-İNANDILAR BAŞARDILAR,

40-BEYNİNİ YÖNET,

41-HAYAT AMACI,

42-İDEAL YÖNETİCİ,

43-KİŞİSEL GELİŞİMİN A B C’si,

44-FIRSATLARI YAKALAMAK,

45-BAŞARIYA HAZIR MISINIZ?,

46-HAYATI AKIŞINA BIRAKMAK,

47-AN’DA KAL,

48-İNAN ve BAŞAR,

49-DERT ETME SABRET,

50-BAŞARIYI YÖNETME SANATI,

51-ZAMAN HIRSIZLARINDAN KURTULMAK,

52-KENDİNİ GELİŞTİR,

53-MUTLULUĞUN ANAHTARI,

54-BENİ BEN OLDUĞUM İÇİN SEV,

55-ANLAMA ODAKLI HIZLI OKUMA,

56-PAZARLAMA VE SATIŞ TEKNİKLERİ,

57-ETKİLİ DERS ÇALIŞMA VE DİKKAT EKSİKLİĞİ,

58-ÖZGÜVENLİ VE SORUMLULUK SAHİBİ ÇOCUK YETİŞTİRMEK,

58-ÇOCUKLARDA VE GENÇLERDE ÖZGÜVEN,

60-BEDEN DİLİ,

61-İYİ HİSSET,

62-UFAK ŞEYLERİ DERT ETME,

63-İÇİNDEKİ GÜCÜ KEŞFET,

64-DÜŞÜNCE GÜCÜ,

65-KONUŞAN KEDİ BELLE-1,

66-KONUŞAN KEDİ BELLE-2,

67-KONUŞAN KEDİ BELLA-3

TEŞEKKÜR

Öncelikle hayatımın her alanında karşıma çıkan tüm insanlara, bana yaşattıkları güzellikler, sıkıntılar için, benim ben olmamda bilerek veya bilmeyerek yardımcı oldukları için,

Kitapları ve seminerleriyle yolumu açan Kişisel Gelişim Mimarlarına,

Ayrıca bana destek veren E-KİTAP YAYINCILIK sahibi, yetkilileri ve tüm çalışanlarına gönülden teşekkür ediyorum…

Bu kitabı, Doğum Yıldönümümde (10 MART 2014) kaybettiğim Sevgili Annem Elmas ÖZTEKİN’e armağan ediyorum. Allah mekânını cennet etsin, bana ve sevenlerine sabır versin…

Pozitif Bir Yaşam İçin

STRESE

GÜLE GÜLE

İş Stresi, Eş Stresi

Sınav-Zaman Stresi

Arkadaş-Sevgili Stresi

Hepsinden Kurtulmak Mümkün

HALUK ÖZTEKİN

Giriş

Hayat; yaşadıklarımız, yaşamak istediklerimiz, yaşamak isteyip yaşayamadıklarımızın bizde bıraktığı izlerin toplamıdır. Sonuçlar, olumlu veya olumsuz ne olursa olsun beklentilerimiz ve yapımız gereği her iki durumda da strese maruz kalabiliriz. Stres yaşamımızın doğal bir parçası, ondan kaçış yok…

Hangi stres çeşidini yaşarsak yaşayalım, belki tamamen yok edemeyiz fakat bilinçli bir çalışmayla kontrol altına alabiliriz. Kontrol altına alınmış stresin bize zararı olmaz.

Çağımızın hastalığı olan stresin kontrol altına alınması bizleri birçok rahatsızlıklardan kurtaracağı gibi ayrıca hayatın tadını almamıza imkân sağlayacaktır.

Kişisel Gelişimciler kendi hayatlarında uygulayıp başarılı oldukları deneyimlerini insanlarla paylaşırlar.

Ben de hayatımı tamamen değiştiren teknik ve uygulamaları sizlerle paylaşmak istedim. Size uygun olan birçok tekniği bu kitapta bulacaksınız…

İş stresi-eş stresi…

Sınav-işsizlik stresi… Arkadaş-sevgili stresi… Kendini ifade edememe… Hepsinden kurtulmak mümkün.

Her şey senin elinde…

OKU, UYGULA, KURTUL…

STRESSİZ YOLCULUĞA HAZIR MISINIZ?

Stres yaşamımızın doğal bir parçası, ondan kaçış yok…

Onu tanı, anla, kabul et, senin üzerindeki etkisini değiştir, onunla uyumlu yaşa…

STRES NEDİR?

Stres: latince estrictia fiilinden türetilmiştir.

Fiil olarak: Baskı yapmak, bastırmak, baskı görmek, önem vermek, yüklemek, zorlamak;

İsim olarak: Baskı, basınç, gerilim, güç, kuvvet, önem, şiddet, vurgu, yük, zarar, zor anlamlarında kullanılmaktadır.

Eski tıp kaynaklarında distress olarak geçmekte olup latince distringere sözcüğünden gelmektedir. Aşırı çekme ve germe anlamına gelen bu sözcük, tıp alanında hastalıklar sonucu ortaya çıkan aşırı acı ve ağrıyı anlatmak için kullanılmıştır.

Tıp alanında stres sözcüğü ilk kez XIX. yy’ın ikinci yarısında Fransız fizyolojisti, Claude Barnard tarafından organizmanın dengesini bozan uyaranlar olarak tanımlanmıştır.

Selye’ye göre stres; dış ve iç ortamda yer alabilen zararlı etkenlerin organizmada yol açtığı değişikliktir. Stresi, günlük yaşamda karşılaşılan olayların, insan ilişkilerindeki baskının sonucu hissedilen sıkıntı ya da zorlanma durumu olarak tarif edebiliriz.

Kişiye hem ruhen hem de bedenen zarar veren stresin faydalı olduğu durumlar da vardır.

Çağımızda değişen hayat koşullarında stres, hemen hemen tüm insanlar için tanıdık bir olay haline gelmiştir.

Belki stres yükünü yok edemeyebiliriz ama onu tanır ve anlarsak, onunla uyumlu yaşayabilir ve bizdeki etkisini azaltabilir hatta yok edebiliriz. Tamamen yok edemesek dahi onu yararlı hale getirebiliriz. Çünkü bir miktar stresin, insan yaşamı üzerinde yararlı etkileri olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.

Belli bir oranda stresin insana faydasının olduğunu söyledik. Adına olumlu stres diyebileceğimiz, kişiye enerji veren ve denetlenebilir olan stresin, kişinin içindeki potansiyelin açığa çıkarılmasına faydası olduğu kanıtlanmıştır. Bu tür stres kişinin performansını artırır.

Bununla birlikte yoğun stresin zararlarından da korunmak gerekmektedir. Bu durum mümkün müdür, diye bir soruyu hep duyuyoruz. Evet, bu mümkündür.

***

Stres, yaşam zorluklarının, onlarla baş etme becerilerimizi aştığını algıladığımız zaman ortaya çıkan bedensel, psikolojik ve davranışsal belirtilerle kendini gösteren bir tepkidir.

Bu belirtiler potansiyel stres kaynağını belirlememiz ve durumun düzelmesini sağlayacak davranışı bulmamız için bizi uyarır. Bazı stres kaynakları dışsal durumlara bağlıyken, diğerleri, bizi yenilgiye uğratan alışkanlıklarımız, kendimizle yaptığımız olumsuz diyaloglar ve gerçekçi olmayan inançlarımızın bir sonucudur.

Potansiyel stres kaynağını bir kez tanıyınca, onunla baş edebilmek için doğru stratejiyi seçmeye dikkat edin. Unutmayın, ihtiyacınız olan şey; Değiştirebileceğiniz durumları değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceklerinizi kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı belirleyebilmek için de aklınızı kullanmaktır.

***

Bizi çatışmaya götürecek, öfkelendirecek, strese sokacak konulardan uzak durmak, olaylar karşısında olumlu tavır takınmak sağlığımız açısından faydalıdır. Hiçbir çatışmadan kazanan taraf olarak çıkma şansımız yoktur. Bilge insanların bu konudaki sözlerine kulak verelim.

Albert Einstein diyor ki;

Hala anlayamadınız değil mi?

Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil.

Kavganın kazananı yoktur.

Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz.

Önemli olan kalp kırmamak.

Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik edebilmek.

Haklı bile olunsa, özür dileyecek kadar asil olmak. Bilge olmaktır.

Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek.

Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin olsa bile asla mutlu olamazsınız...

***

Problemi anlamak yarıya çözmektir denir ya; bu mantıkla baktığımızda ki, doğru bakmış oluruz. Stresin ne olduğunu anlamamız için mümkün olduğunca fazla tanımını bilmemiz lazım. Kitabın tüm bölümlerinde stresin birçok tanımı verilmektedir.

Bilim insanları tarafından yapılmış olan tüm tanımları size sunmak ve stresi tamamen tanımanızı sağlamak istiyorum. Tanıyınca, onunla yaşamak, karşı koymak veya kendi durumumuzu ona karşı yönlendirmek daha kolaylaşacaktır. Bilgi insanın özgüvenini artırır. Kendine güveni olan insanın olaylarla baş etme şansı çoğalır.

Önemine binaen bazı bilgiler kitap içerisinde hafızalara kazınması amacıyla tekrarlanmıştır. Tekrar edilen bilgiler bilinçaltına yerleşir ve uygulama kolaylığı sağlar. Bu notun dikkate alınmasını okuyucularımdan önemle rica ediyorum.

Öncelikli olarak bilmemiz gereken, stres vardır ve her zaman hayatımızda yer alacaktır. Karşı koyulamaz bir durum değildir. Stres konusunda bilgimizi artırdığımızda ve çözüm yollarını, yaklaşımları öğrenip hayatımızda uyguladığımızda artık bize zarar veren bir durum olmaktan çıkacaktır.

Stres, talepler karşısında vücudun tepkisidir. Oluşan baskının derecesi bu baskıya karşı koyup koyamayacağınızı belirler. Stres gündelik hayatın bir parçasıdır. Parça bütünle beraberdir.

İyi yönetildiğinde çalışmanın daha verimli olmasını sağlayabilir. İyi yönetilemeyen stresin insanın sağlığına, iş ve sosyal yaşamına çeşitli zararları olabilir. Bunları bölüm bölüm inceleyeceğiz.

***

Şu dünya bir dağ gibidir. Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır. Şems

***

Stres, kişinin kendine ait alanının bedensel olarak veya ruhsal olarak tehdit edilmesi sonucunda veya zorlanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tehdit karşısında kişi kendini koruma ya yönelik tepkiler verir. Bu davranış genelde tüm canlılarda mevcuttur.

Bu durumla karşılaşıldığında ya savaş ya da kaç diye karşı düşünce ortaya çıkar. Bu durumda, karşılaşılan tehlikenin büyüklüğü veya küçüklüğüne göre, başarabilmek

Bedensel ve ruhsal zorlamayla karşı karşıya kalan insanda hem bedensel hem de psikolojik anlamda değişiklikler meydana gelmektedir. Bedensel olarak genelde aynı tepkiler veriliyor olsa da psikolojik anlamdaki tepkiler çevreye ve kişiliklere göre farklılıklar göstermektedir.

Karşılaşılan durumla ilgili savaşmak veya kaçmak tepkisi en olağan olarak kabul edilen bir tepkidir. Yaşamın devamı için hayatta kalma dürtüsü ön plana çıkar. Hangisi öncelik taşıyorsa kişi ona yönelir. Basit geliyorsa savaşmayı seçer. Üstesinden gelemeyeceğini anladığında ise kaçmak tek yoldur.

Böylece her tehdit karşısında canlı hayatını sürdürmeyi ön planda tuttuğu için duruma göre uygun olanı seçer.

***

Endişeleri düşünürsen başarısız olursun. Endişeleri bırakıp zaferi düşünürsen BAŞARILI olursun. D.J.SCHAWARTZ

***

Yüzyılın hastalığı olarak adlandırılan stres, cinsiyet, mesleki farklılıklar, yaş, sosyal statü gibi etmenlerin tamamını içine alarak toplumun hemen hemen tamamını içine alarak etkilemektedir.

Yaşadığımız çağda, hayatın daha hızlı yaşanıyor olması, teknolojinin ilerlemesi, şehir gürültüsü, besinlerin aslından uzaklaşması hayatı olumsuz yönde değiştirmekte ve insanları verimsizleştirmektedir. Kişilerin performansının düştüğü ve sağlıklarının bozulduğu ortamda baş aktör strestir. Belli seviyeye kadar faydasının olduğunu söylediğimiz stres, belli seviyenin üzerine çıktığında insanların verimini düşürmekte, eğer aşırı yaşandığında ise insanları çöküntü yaşamasının sebebi haline gelmektedir.

İnsan hayatında çokça hastalıklara sebep olduğu için hem ülkemizde hem de dünyada önemli bir konu olarak çağımızın hastalığı stres olarak tarihte yerini almıştır. İnsanları aile hayatından önemli yer tuttuğu gibi günümüzde iş hayatında da ön sıralara çıkmış durumdadır. İş hayatındaki stres, işteki verimsizliği, isteksiz çalışmayı, işten zevk almamayı ve bunun sonucunda işe gitmek istememeyi ve böylece tutarsızlığı getirmektedir. Günümüzde birçok hastalığın kaynağı olarak gösterilen stres, erken ölümlerin de sebebi olarak gösterilmektedir.

Zaman içerisinde önemi artan ve çaresi aranan stres, her grup insanın hayatını işgal etmektedir. İnsan sağlığı ve iş sağlığının düşmanı haline gelmiştir. Bu sebeplerden ötürü stresi tanımak gerekmektedir. İnsan bildiği şeyden korkmaz sözünden hareketle, stresi tanıyıp, etkilerini anlayıp, zararlarından nasıl korunmak gereğini kişilerin öğrenmesi ve hayatı çekilmez hale gelmekten kurtarması zorunlu hale gelmiştir.

Bilmediğin bir şeyle savaşamazsın O halde stres nedir, nelere sebep olur, hangi hallerde hayatımıza girer, neleri tetikler, neleri çoğaltır vs. gibi sorulara cevap verecek düzeyde bilgilenmeli. Ancak bu sayede stresin hayatımıza etkilerinden kurtulabiliriz.

İnsanlar ve kurumlar üzerindeki etkisine baktığımızda, olumsuz olarak birçok yönde etkilendiğimiz stresin genel tanımlarına baktığımızda;

Stres, insanların hayatlarındaki normal yaşantılarından sapmaya zorlandıkları durumdur. Stres, bir eylemin ya da durumun kişiler üzerinde yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlamaya verilen tepkidir.

Yani, kişinin dışarıdan yapılan bir uyarana karşı, savaş ya da kaç ilkesindeki gibi, ya savunma ya da uyum sağlama gibi verdiği tepkidir. Bazı uzmanlar, stresin bir olayda da çevresel faktörle ortaya çıkan dışsal bir olgu olduğunu düşünürken, kimi uzmanlar da bir duruma karşı kişinin verdiği öznel tepkilere dayalı içsel bir hal olduğunu savunuyor.

Ömrümüzün ortalama üçte birini çalışarak geçirdiğimizi düşünürsek, iş stresinin ne kadar hayatımızı etkilediğini açıkça görebiliriz. Bunu ön plana alan uzmanlar iş stresinin üzerinde durulmasının kaçınılmaz olduğunu ve buna çareler üretmek gerektiğinin altını çiziyorlar.

İş stresi kişini kendinden kaynaklanacağı gibi, kurumun içinden veya dışından ya da bunların dışında birçok alandan kaynak bulabilmektedir.

Kaynağının sebebi veya sebepleri ne olursa olsun iş stresi kişileri ve kurumları etkileyen bir faktör olduğu için; etkisinin ve sonucunun anlaşılabilmesi için öncelikle stresin ölçülmesi gerekir.

Çalışma hayatında strese maruz kalan bireylerin öncelikle performanslarını düştüğü gözlemlenmektedir. Bu durumlarda en iyi yöntem olarak kullanılması gereken performans değerlendirmeleridir. Kişi çalışma ortamının içinde ya da dışında strese maruz kaldığında veriminin düştüğü gözlemleniyor.

Başka bir ölçme yöntemi de kişide meydana gelen biyolojik ve fizyolojik değişimler.

Stresin yoğun olarak yaşandığı kurumlarda genelde kişilerin performansının düştüğü gözlenir. Belli bir seviyeye kadar olan stresin işte de normal hayatta da faydalı olabileceği ancak o oranın üzerinde olduğunda, psikolojik çöküntüye sebep oluyor ve verimi düşürüyor.

Sürekli bu şekilde strese maruz kalarak çalışmalarda ise kurumun ahengini bozmakta ve tatmini azaltmaktadır. Çalışma ortamındaki düzenin bozulması, çalışma ortamından uzaklaşma isteğini tetikler ve işe devamsızlık durumları yaşanmaya başlanır. Bu olumsuz durumların ortadan kaldırılması için personelin yönetiminden sorumlu olan departmanlara büyük iş düşmektedir.

İnsanları aynı olaylara verdikleri tepkiler farklı olabilmektedir. Maruz kaldığı stresi kaldırma gücü de farklılık gösterir. Kişisel Gelişim Uzmanları, şu konulara dikkat çekiyor; "Bireyin psikolojik ve fizyolojik durumunu ele alarak, stresin yarattığı etkilere ulaşılıyor. Stres altındaki bireyin davranışlarında değişmeler görülüyor. Alkol tüketimindeki artış, en çok fark edilen değişimdir.

Stresli insanların, yemeğe karşı düşkünlük olabileceği gibi iştahta kesilme de yaşanabilir. İnsan bedeni, dış etkenlere uyum sağlayabilmek için çalışan bir iç dengeye sahip olduğundan stres, birçok hastalığa da yol açabiliyor.

Bu bağlamda görülebilecek rahatsızlıklar, hipertansiyon, kalp çarpıntısı, şeker hastalığı, damar hastalıkları, dolaşım sisteminde görülebilecek rahatsızlıklar, tiroid salgısındaki değişiklikler ve kanser strese bağlı olarak görülebilir.

Bütün bunların yanında psikolojik etkileri de vardır. İşteki isteksizlik, depresyon, konsantrasyonda azalmalar, karamsarlık, kaygı gibi sonuçlar gözlenir.

ZİHİN KONTROLÜ:

Beş duyunun dışında, bilinçaltı (supliminal) bilgi alışverişi:

İnsan zihni,

Kimyasal ve biyolojik ilaçlarla çip yerleştirerek ve parapisikolojik çalışmalarla beş duyu ile algılanmayacak, supliminal denilen bilinçaltına sinyaller göndererek zihin kontrol edilebilir.1945-1990 Yılları arasında daha çok kimyasal ilaçlarla zihin kontrolü üzerinde çalışılmış.

Uzaktan bir aracı olmadan insan beynini etkileme konusunda büyük devletler bu iş için büyük paralar harcamaktadırlar. Rusya 1914 yılından itibaren telepatik çalışmalar ve kontroller konusunda çalışıyorlar.

Daha sonra Amerika Rusya’nın etkisi altında kalarak casusların zihninin okunabileceği korkusuyla bu çalışmalara hız verdi. 1965-1995 yılları arasında yoğunlaşan çalışmaların 90.000 sayfalık çalışma internette yayınlandı.

Nazi Almanya’sının etik olmayan kurallarla insanlar üzerinde yaptıkları çalışmaları Amerikalılar da 1953 den sonra yaptıklarını bütün dünya gördü.

Parmak izi gibi beynimiz de birbirinden farklı şekilde çalışır.

Günlük yaşantımızın büyük bölümünü farkındalıktan uzak ve alışkanlıklar ve öğrenilmişliklerle kısacası sürü psikolojisine uygun şekilde çalışırız.

Bilinçli farkındalık devreye sokulmayınca otomatikte gibi çalışırız.

STRESLE ANALİTİK OLARAK BAŞA ÇIKMAK:

Stres kaynaklarını belirleyip kabulleniniz. Hepsini ayrı ayrı ele alınız.

Sorunları yazarak analiz etmek, çok daha verimli olacaktır.

Stres kaynağı bir olay ise;

Karşınızdaki kişinin / kişilerin rolü/rolleri? Olay öncesi ruh halleri, taşıdıkları ön yargılar? Haklı / haksız olduğu noktalar?

Doğru davranışları?

Yanlış anlaşılan davranışları, Sebepleri?

Yanlış davranışları, Sebepleri?

Sizin ve diğer kişilerin ya da ortamın etkileri? Düzeltmek için siz neler yapabilirsiniz?

Başkaları neler yapabilir?

Çözüm için akla gelenlerin yararlı, zararlı ve sakıncalı tarafları?

Belirli bir kişi/kişiler sürekli stres kaynağı ise;

Şimdiye kadar paylaşılan olaylarda haklı olduğu noktalar?

Doğru/yanlış davranışları

Haksız olduğu noktalar? Doğru/yanlış davranışları

Diğer kişilere ( ast, üst, paralel, müşteri, … ) davranışları Sahip olduğu değerler, ön yargılar ve ruh halleri

Güçlü yönleri Zayıf yönleri

Siz neler yapabilirsiniz? Başkaları neler yapabilir?

Akla gelen çözümlerin yarar, zarar ve sakıncaları? Nefes egzersizleri yapınız.

Gevşeme egzersizleri yapınız.

Stresle Nasıl Baş Edilir?

İlk olarak stresin farkına varmayı öğrenmelisiniz:

Stres zihinsel, sosyal ve fiziksel belirtiler içerir. Bu belirtiler, bitkinlik iştahsızlık, baş ağrısı, ağlama, uykusuzluk ve fazla uyumadır. Alkole, uyuşturucuya ve benzeri kötü alışkanlıklara yönelmek başlıca alametleridir. Panik hissi, gerilim, hissizlik stresle birlikte var olabilir.

Eğer stresin derslerinizi etkilediğini düşünüyorsanız, ilk yapmanız gereken uzman birinden yardım istemektir.

Stres Kontrolü, insanlar şartlar ve olaylar sizden haddinden fazla şey istediği vakit, durumu kontrol edebilme kabiliyetidir. Stresi kontrol etmek için ne yapabilirsin? Stratejiler nelerdir?

Çevrene bak:

Bu şartlar altında değiştirebileceğin veya kontrol edebileceğin bir şeyler varsa bul onu. Kendini bütün iş yükünü düşünerek harap etme.

Her görevi sırası geldiği vakit veya önceliklerine göre seçerek bitir.

Pozitif olmaya çalış:

Her şeyin ne kadar korkunç olabileceği yerine her şeyin üstesinden ne kadar iyi gelebileceğin mesajını ver kendine. Stres aslında hafızana yardım