You are on page 1of 112

SEMERKANT

Amin Maalouf, 1949' da Lbnan' da dogdu. Ekonomi ve t oplumbilim okudukt an sonr a


gazet ecili ge baladi; 1976' dan beri Paris' t e yaiyor. eit li yayin organlarinda ynet icilik
ve ke yazarligi yapmi olan Maalouf , bugn vakt inin ogunu kit apl arini yazmaya
ayirmakt adir. Yapit lar inda ok iyi bil digi Asya ve Akdeni z evresi klt rlerinin
syl encelerini baariyl a ileyen Maalouf , ilk kit abi Les Croisades vues par les Arabes
( 1983, Araplarin Gzyle Halilar ) ile t anindi ve bu kit abin evril digi dillerde de byk bir
baari kazandi. 1986' da yayimlanan ve ayni yil Fransiz- Arap Dost luk dl' n kazanan
ikinci kit abi ( ilk romani) Leon l' Africain (Af rikali Leo) ise bugn bir "klasik" kabul
edilmekt edir.
Maaloufun 1988' de yayiml anan ikinci romani Samarcande (Semerkant ) da cokuyl a
kar ilandi ve pek ok dil e evrildi. Maaloufun sonr aki kit apl ari yine romandi: Les Jardins
de lu- miere ( 1991, I ik Baheleri ) ve Le Premi er Siecle apres Beat ri ce (1992,
Beat rice' den Sonra Birinci Yzyil) . Amin Maalouf, 1993't e yayiml anan romani Le Rocher
de Ta-ni os ( Tanios Kayasi) ile Goncour t dl' n kazandi. Son romani Echell es du Levant
( Dogunun Limanlar i) ise 1996' da yayimlandi.
Amin Maaloufun drt romani yayinevimizce Trkeye kazandirilmitir: Afrikali Leo (1993) ,
Semerkant ( 1993) , Tani os Kayasi ( 1995) ve Dogunun Limanlari (1996) .
AMIN MAALOUF
Semerkant
ROMAN
Semerkant / Amin Maalouf
zgn adi: Samarcande
IINDEKILER
BIRINCI KITAP
airler ve Sevgililer 11
IKINCI KITAP
Hahailer Cennet i 77
NC KITAP
Bininci Yilin Sonu 135
DRDNC KITAP
Deni zde Bir air 189
Ve imdi, bakilarini Semerkant zerinde gezdir! O, yeryznn krali esi degil mi? Tm
kent lerin kaderini ellerinde t ut muyor mu?
Edgar Allan Poe (1809 - 1849)
At lant ik' in dibinde bir kit ap var. Anlat acagim, it e onun yks.
Belki nasil sonulandigini bili yorsunuz: o t ariht e gazet eler yazdi, bazi yapit larda da
belirt ildi: 14 Nisan 1912'yi 15 Nisan 1912' ye baglayan gece, Tit anic gemisi ,
Newfoundland aiklarinda bat t iginda, en nl kurbanl arindan biri de, Iranli bilge ozan,
gkbili mci mer Hayyam' in Rubaiyat 'inin elyazmasi t ek rnegi idi.
Bu deniz faciasindan sz edecek degilim. Benden bakal ari, fel aket i dolar il e
degerl endirdil er, benden bakalari, llerin ve son szlerinin dkmn, yapilmasi
gerekt i gi gibi yapt ilar . Aradan alt i yil gemi olmasina karin, layik olmadigim hal de bir
ara sahibi bulundugum o deriden ve mrekkept en olma varlik, daha hl kafama
t akiliyor. Onu, dogdugu Asya t opraklarindan skp alan ben degil miyim? Ben, yani
Benj amin O. Lesage. Onu Tit anic gemisine bindiren ben degil miyim? Bin yillik
gzerghini degit i ren, agimin kst ahligi degilse, nedir?
O gnden beri , dnya her gn bir az daha kana ve karanliga bul andi. Bana gelince, art ik
hayat glmsemiyor. Anilar in sesini dinl emek, saf bir mit beslemek, "onu yar in
bul acakl ar" hayalini kurmak iin, insanlar dan uzaklatim. Alt in kut usunun iinde, denizin
derinli klerinden ikacak, kaderine yeni bir macera eklenecek diyordum. Parmakl ar ona
dokunabili r, onu aabili r, iine dalabili r, gzler aama aama servenini izleyebilirdi.
Kefedecekleri: airin kendisi olurdu ve onun ilk dizeleri, ilk aklari, ilk korkulari! Ve de
Hahailerin mezhebi!
Sonr a, boz ve zmrt rengi bir resmin kar isinda, kukuyl a dururlardi. Resmin zerinde
ne t arih, ne de imza! Sadece cokulu ya da bezgin u szler var:
"Semerkant , dnyanin gnee dnk en gzel yz."
BIRINCI KITAP
AIRLER VE SEVGILILER
Kim Senin Yasani ignemedi ki, syle?
Gnahsiz bir mrn t adi ne ki, syle?
Yapt igim kt l g, kt lkle det irsen Sen,
Sen ile ben arasinda ne fark kalir ki, syl e?
mer Hayyam
Bazen Semerkant ' t a, agir ve kasvet li bir gnn bit i minde, kent in isiz gsz t akimi,
baharat arisinin yani baindaki iki meyhane ikmazinda, Sogd lkesini n kokulu arabini
imek iin degil, ama gelen gideni gzet lemek ya da akirkeyif bir ka akamciya
sal dirmak iin dolanip durur. Ele geirilen kii yere serilir , hakaret edili r, bat an ikart an
arabin kizilligini ona yz yillar boyu hat irlat acak olan bir cehennem at eine sokulur.
It e Rubai yat , 1072 yazinda, byle bir olay zerine yazilmaya balandi. mer Hayyam
yi rmi drt yaindaydi ve bir sredir Semerkant 't a bulunuyordu. O akam, meyhaneye mi
git mit i yoksa dolaip dururken rast lant ilar mi onu oraya srklemit i? Bilinmeyen bir
kent i arinlamanin t aze keyfi, bit en gnn binl erce biim aliina aik gzlerle baki...
Gelincik Tarl asi Sokaginda bir kk oglan, airdigi elmayi ggsnde t ut arak t abanlari
yagliyor; uhacilar arisinda bir dkknin iinde, bir kandilin kr iiginda t avla part isi
sryor, iki zar at iindan sonra bir kfr ve t ikirt ili bir gl duyuluyordu. Iplikil er
gei dinde ise, kat ircinin bir i emenin nnde dur up yzn yikiyor, sonr a da uyuya
kal an ocugunu percesine, dudaklarini uzat ip musluga egili yor, susuzlugunu giderdikt en
sonra islak avul arini yznde gezdirip krediyor, ii bo bir karpuzu yerden alarak su ile
dolduruyor ve hayvaninin baindan aagiya, o da iebilsin diye boca ediyordu.
Tt ncler Meydaninda, gebe bir kadin Hayyam' a yaklati. Peesini at iginda ancak
onbe yainda oldugu anlailiyordu. Tek sz et meden, ocuksu dudaklarinda t ek
glmseme olmadan, Hayyam' in elindeki kest anel erden bir kaini aliverdi. Hayyam a-
irmadi. Bu Semerkant ' da eski bir inaniti. Bi r anne adayi, sokakt a houna giden bir
yabanciya rast larsa, yiyecegini elinden almak cesaret ini gst erebilmeliydi. Bylece,
dogacak ocuk, onun kadar yakiikli, onun gibi ince uzun, onun kadar soylu ve dzgn
hat l ara sahip olacakt ir. mer, uzaklaan kadina bakarken, elinde kal an kest aneleri
yemeye devam et t i . O sirada duydugu bir ugult u, hizl anmasina yol at i. Az sonr a kendini ,
zincirinden boanmi bir gruhun ort asinda buluverdi . Kollari ve bacaklari upuzun, beyaz
sal ari dagilmi bir iht iyar, yere serilmi, igliklari fke ve korkudan hikiriga
dnmt . Gzl eriyl e yeni gelene yalvarmakt aydi. Zavallinin evresini , yi rmi kadar
t it rek sakalli, sopali adam almi, az t ede keyifli bir seyirci kit lesi birikmit i . Aralarindan
bir i, Hayyam'in kizgin yzn grnce: "nemli degil , bu uzun Cabir ' den bakasi degil"
dedi. mer siradi, bir ut an dalgasi gelip bogazinda dgmlendi , kendi kendine: "Cabir,
Ebu Ali 'nin arkadai! " diye sylendi . Ebu Ali, aslinda sik rast lanan bir isimdi. Ama ist er
Buhara' da olsun, ist er Cordoba' da, ist er Belh' de olsun, ist er Bagdat ' t a, adi saygi ile
anilirsa, kim oldugu kolaylikla anl ailir. Bu, Ibn- i Sina' dan bakasi degil dir . Bat i' da
Avicenne diye bilinen! mer onu t animi degildi. Onun lmnden onbir yil sonr a
dogmu,, ama onu, kuaginin en byk ust asi, bt n bili mlerin st adi, Mant ik havarisi
olarak kabul et mit i . Hayyam t ekrar sylendi: "Cabir, Ebu Ali 'nin en sevdigi arkadai! "
Cabir' i geri ilk kez gryordu ama, t alihsiz yaami hakkinda bilgi si vardi. Ibn- i Sina,
Cabir' i kendi halefi sayar, yalniz dncelerini sergilemedeki at akliligini ve pervasizligini
el et iri rdi. Cabir , bu kusuru yznden gnl erce hapis yat mi, meydan dayagma ekilmi,
son kamilanmasi Byk Semerkant Meydaninda, ail esinin gzleri nnde gereklemit i .
Cabir bu har eket i asla unut mamiti. Cesur, gzpek bir adam iken nasil olmut u da byle
iht iyara dnmt ? Herhal de karisinin lm yznden! Karisi ldkt en sonr a, yirt ik
pirt ik giysilerle, sendeleye sendel eye, sama sapan konuarak dolamaya balamiti.
Cabir' in peinden, glp bagrian, ellerini irpan, at t ikl ari t alarla onun, gzlerinden
ya akit acak kadar, canini yakan bir ocuk ordusu giderdi.
mer , bt n bunl ari izlerken "Dikkat et mezsem, gnn birinde ben de byle olacagim"
diye dnd. Korkt ugu sarholuk degildi ; nicedir arapl a aralarinda karilikli bir saygi
olumut u. Onun asil korkt ugu, iindeki sayginlik duvarini yikmalarindan rkt g, insan
yiginlar iydi. ur ada dur an zavalli, dkn, et rafinda ember olut urulmu adami grmek
ist emiyor, uzaklamak ist iyordu. Ama yine biliyordu ki , Ibn- i Sina'nin bir dost unu bylesi
bir gruha t erk edemezdi. Agir agir ilerledi . Son derece sakin bir sesl e:
Bu zavalliyi birakin git sin! diye seslendi.
El ebai, Cabir 'in zerine gelmiken dogrul du, davet siz konugunun karisina dikildi.
Yznde derin bir biak yarasi vardi ve mer' e, surat inin o yanini dnerek konumaya
baladi:
Bu adam bir sarho, bir zindik, bir feylesof! dedi . Hele bu son szck, agzindan
t krrcesine ikmiti.
Semerkant ' da art ik t ek bir feylesof ist emiyoruz!
Kalabalikt an bir onama sesi ykseldi. Onl ar iin "feylesof szcg, Yunanin din dii
bili mlerine, genel de din ya da edebiyat dii her eye il gi gst er en adam anl amina
gel iyordu. mer Hayyam, gen yaina karin, t aninmi bir feylesoft u. Yani u zavalli
Cabir' e oranl a ok daha byk bir avdi. Anlailan, surat i yarali adam onu t animamiti,
nk arkasini dnerek iine koyulmu, iht iyari sal arindan yakalayarak, kafasini , drt
kez saga sola sallamaya balami, en yakin duvara arpacakmi gibi yapip, bir anda
birakivermit i. Sert olmakla bir likt e, davraniinin yine de t emkinli bir yani vardi, ii
sonuna kadar gt rmek ist emiyormu gibiydi. Hayyam, bundan yararlanarak t ekrar araya
girdi:
Birak u iht iyar i, o bir dul, bir hast a, bir deli, dudaklar ini ancak kipirdat abil digini
grmyor musun?
El ebai bir sirayit a Hayyam'in yanina geldi , parmagini gzne sokarcasina sordu:
Sen onu iyi t aniyor gibi sin. Kimsin sen? Semerkant ' li degilsin! Seni bu kent t e t aniyan
yok!
mer, kar isindakinin parmagini it t i. Adam bir adim geriledi ama yine de israr et t i :
Adin ne yabanci?
Hayyam dur aksadi, sigmacak bir yer aradi, gk yzne bakt i. Hil ali rt en bulut l ari grd.
Sust u, i ekt i. Dnceye dalma, yildizlari adlari ile t ek t ek sayma, uzaklara git me, halk
yiginindan kama!
Kalabalik evresini sardi, birka el omuzuna dokundu, kendine gelip dogrul du:
Ben mer , Niapur 'lu Ibrahim' in oglu. Ya sen ki msin? ekl en sorulmu bir soruydu.
Adamin kendini t anit maya hi
niyet i yokt u. Burasi onun kent i ydi ve sorgu sual et mek yalnizca onun hakkiydi. Daha
sonr a mer adamin lakabini grenecekt i. Kesi k Yz diye t aninirmi. Eli sopali, agzi laf
yapar, gelecekt e Semerkant ' i t it ret ecek olan adam! imdili k sadece, bir iaret i ile
dil edigini yapt irdigi evresindeki u insanlara egemendi. Gzlerinde beliren ani pirilt i ile
hempalarina dnd, sonr a da kal abaliga seslendi:
Vay canina, Niapur ' lu Ibrahim Hayyam' in oglu mer' i nasil oldu da t animadim?
Horasan' in yildizi, Iran' in, I rak'i Arab ve I rak- i Acem olmak zere her iki I rak'in dhisi,
feylesoflar in prensi mer!
Szde derinden bir selam verip, parmaklarini sariginin iki yaninda akirdat inca, ayl akl arin
kahkahal arina yol at i.
Iman sahi bi, inan sahibi , rubailer yazarini kim t animaz?
arap t est imi kirdin, Tanrim.
Zevk yolumu t ikadin, Tanrim.
Nar rengi arabimi yere aldin, Tanrim.
Tvbel er olsun, yoksa sarho musun Tanr im?
Hayyam, kizgin ve endieli, dinledi . Bu biimde bir kikirt ma, cinayet e davet iye ikart mak
demekt i . Tek bir saniye yit irmeden, kal abalikt an ayart ilan olmasin diye, yksek sesle
haykirdi:
Bu drt lg ilk kez duyuyorum. Benim yazdigim rubai yl e:
Hi, hi bir ey bilmiyorl ar, bilmek ist emiyorlar
u cahillere bak, dnyaya egemen onlar .
Onl ardan degilsen eger, sana kfir derler
Onl ara aldirma Hayyam, yoluna devam et .
"u cahillere bak" derken, eliyle kalabaligi gst eren Hayyam, yanli bir i yapmi oldu.
Ell er kalkt i, giysisini ekit i rmeye baladi, elbisesi paral andi, sirt ina indiril en bir diz
darbesi ile kendini yerde bul du. Kalabaligin alt inda ezilmit i ama, kendini savunmaya
kal kimadi. Giysilerinin lime lime, bedeninin param para olmasina ses ikart mayacakt i,
kurbanlik koyun uyuuklugu ile kendini koyuverdi. Art ik hibir ey hisset miyor, hibir ey
duymuyordu. Kendi iine kapanmi, i lemine ekilmit i .
Hayyam, kiyami durdurmaya gelen silahli on adama, davet siz konukl armi gibi bakt i.
Kee kalpaklarinin zerinde, Semerkant kent zabit asinin aik yeil iaret i vardi.
Sal dirganl ar onlari grr grmez, Hayyam' dan uzaklatilar ; ama davranilarini hakli
kilmak iin, kalabaligi t anik gst ererek haykirmaya baladilar :
Simyaci! Simyaci!
Resmi makamlarm gznde, feylesof olmak bir su degildi ama simyaciligin sonu lmd.
Simyaci? Bu yabanci bir simyaci?
Zabit a efinin t art imaya hi niyet i yokt u.
Bu adam gerekt en bir simyaci ise, onu yce yargi Ebu Tahir' e gt rmek gerekir.
Herkesin unut t ugu Uzun Cabir , bir daha diarida dolamamaya kendi kendine and iip
meyhanelerden birinden ieri szlrken, mer ki msenin yardimi olmadan ayaga kalkt i.
Kimseye bakmadan, dosdogru yryordu; gururlu t avri, lime lime olmu giysilerini ve
kanli yzn bir t l il e rt er gibiydi . nnde, mealeli zabit a gleri yol aiyor, ardinda
sal dirganlar gruhu yryordu. En arkadan da ayak t akimi gelmekt eydi .
mer onl ari grmyor, duymuyordu. Ona gre sokakl ar issiz, yeryz sessiz, gkyz
bulut suzdu ve Semerkant , daha hl bir ka gn nce kefet t igi o d lkesiydi.
Hi dur up dinlenmeksizin, haft a yryerek gelmit i Semerkant ' a ve eskiden gelmi
olanlarin gt l erine uyarak dosdogru Kuhandiz kalesine ikip kent i seyret mit i. Ona "Su
ve yeillik, ieklikl er ve bahivanlarin ust aca fil, deve, at l amaya hazir kapl anlar
biiminde budadiklari agaikl ari greceksini z" demilerdi. Gerekt en de kalenin
bat isinda, Manast ir Kapisinin i kismindan, in Kapisina kadar sik meyvelikler, iril iril
akan dereler grmt . Sonr a, ur ada bur ada t ugladan bir minare, oymali bir kubbe, bir
kk kkn duvarinin beyazligi gzne arpmiti. Salkim sgt l erin kapl adiklari su
bir ikint i sinin kiyisinda, salarini rzgra ami bir kadin, iplak, suya gir iyordu.
Rubaiyat 'in elyazmasi kit abini resmeden ve kim oldugu bili nmeyen ressam, it e bu
cennet i anlat mak ist ememi miydi? Semer- kant 'da, kadilar in kadisi Ebu Tahir ' in ikamet
et t i gi Asfizar' a gt rlrken, mer' in hayalindeki grnt bu degil miydi? Kendi kendine
t ekrarlayip duruyordu: "Bu kent t en nefret et meyecegim. Suya gir en kadin bir serap bile
olsa. Geregin yz, Kesik Yz' nki gibi olsa bile. Bu serin gece, benim son gecem olsa
bile. "
Kadi Ef endi' nin geni divaninda, amdanlardan szlen ciliz iik, Hayyam'in yznn
rengini balmumuna evirmit i . Ieriye gir er girmez, iki muhafiz, kendisi t ehlikeli bir
del iymi gibi, omuzlarindan yakalamiti. Onu bu durumda, kapinin yaninda
bekl et iyorl ardi. Odanin t eki ucunda ot urmakt a olan Kadi, Hayyam' i farket memi t i.
Davayi bit i rmi, davacilarla t art iiyor, birine nasihat ederken, digerini azarliyordu.
Anlaildigi kadariyla bu bir komu dalamasi idi, eski den birikmi hinlar yinelenmi,
sama ayr int ilar ort aya dklmt !
Ebu Tahi r, aika usandigini gst erip, aile reislerinden pp barimal arini ist emit i.
Hemen oracikt a, hi ayr ilmayacaklarmi gibi. Bi ri, bir adim at mi, dev gibi olani ise geri
ekil mit i . Kadi, hizl a ona bir t okat indirip, orada bulunanlari dehet e drmt . Dev
gibi olani, surat ina vurmak iin kalkip uzanmak zorunda kalan fkeli Kadi'ya bir an iin
bakmi, sonr a denil eni yapmiti.
Her kes ikt ikt an sonra, Ebu Tahir, milisl ere yaklamal ari iin iaret et t i . Bunl ar yakl aip
raporl arini vermeye ve sokakt a onca kalabaligin t opl anmasina neyin sebep oldugunu
anl at maya baladilar . Sonunda sira Kesik Yz' e gel di. Adam Kadi' nin nnde egil di,
Kadi' nin onu uzun sredir t anidigi anlailiyordu. Kesik Yz heyecanla anlat maya baladi.
Ebu Tahi r dinliyordu. Yznden, ne dndg bel li olmuyordu. Bir ka saniye dur du,
dnd, sonra:
Ahali dagilsin, diye buyurdu. Herkes, en kisa yoldan evine dnsn. Sonr a sal dirganl ara
bakarak:
Sizler de evlerini ze dnn dedi. Yarindan nce karar verilmeyecek. Sanik geceyi
bur ada geirecek. Yalnizca benim adamlarimin gzet iminde olacak, bakasinin degil!
Byl e arabuk yok olmasi emredilen Kesi k Yz, kar i ikacak oldu, ama kendini t ut t u.
Et eklerini t oplayip, iki bklm selam verdi.
Ebu Tahi r, sadece kendi adaml arinin t anikliginda, mer ile kar i kariya geldiginde, u
airt ici szleri syledi:
- Bu yce makamda, Niapur ' lu mer Hayyam' i kabul et mek
bir ereft ir.
Kadi alayci da degildi, heyecanli da... Hibir heyecan belirt i si gst ermiyordu. Tekdze bir
ses t onu, dzgn bir konuma, bur ma bir sarik, kal in kalar , kir bir sakal, biyiksiz bir yz,
merakli bakilar...
Byl esi bir kar ilama, bir saat t ir ayakt a, herkesin alayli bakilarina hedef olmu durumda
bekl et il diginden, mer iin daha da airt ici oldu. Ebu Tahir, ust aca geit irdi gi bir ka
saniyeden sonr a, devam et t i:
mer, Semerkant ' in yabancisi degilsin! Gen yaina kar in, bilgin dill ere dest an,
baarilar in okull arda rnek gst erili yor. Ibn- i Sina' nin kalin bir kit abini Isfahan' da yedi
kez okudukt an sonr a, onu Niapur ' da kelimesi kelimesine ezbere t ekrarlayan sen degil
mi sin?
Hayyam, hnerinin Maverannehir ' de duyulmu olmasindan memnun, ama yine de
endieli idi. Bir Safi kadisinin agzindan, Ibn- i Sina' nin adini duymak, yine de gven verici
degil di; st elik, daha hl ot urmasina izin ikmamiti. Ebu Tahir devam et t i :
Anlat ilanlar sadece bulularin degil . Pek t uhaf drt lklerin de varmi.
ll szler, sulayici degil, aklayici degil , sadece dolayli biimde sorgulayici. mer,
sessizli gi bozmanin sirasi geldigine karar verdi:
Kesik Yz' n syleyip dur dugu rubai, bana ait degil. Kadi, elinin t ersi ile bu ikia kari
koydu. Bu kez sesi sert t i:
unu ya da bunu yazmi olman nemli degil. ylesine zindika szler naklet t iler ki,
bunl ari t ekrarlayacak olursam, kendimi yazari kadar gnahkr sayarim. Sana it i raf
et t irmek, seni cezalandirmak niyet inde degilim. Simyacilik sul amal ari, bir kulagimdan
gir ip, digerinden ikt i. imdi yalniziz, bir birini t aniyan iki kii gibi ve ben sadece geregi
bilmek ist iyorum.
mer ' in ii rahat degil di, bir t uzakt an kukulaniyor, konumakt an ekiniyordu. Kendini
imdiden cellada t eslim edilmi gryordu. Uzuvlari kesilmi, paral ara ayrilmi ya da
armiha gerilmi olarak. Ebu Tahir, sesini ykselt t i . Neredeyse bagiriyordu:
Niapurlu adirci Ibrahim' in oglu mer, bir dost u t aniyabili r misin?
Bu szlerde, Hayyam' i kamilayan bir it enlik hissediyordu. "Bir dost u t animak mi?"
Soruyu ci ddiyet le t art t i, Kadi' nin yzn inceledi, sirit masina, sakalinin t it reyiine dikkat le
bakt i. Gven duygusu yava yava iini kapl adi. Yz hat l ari gevedi. Yumuadi.
Muhafizlarin ellerinden kurt uldu, zat en Kadi'nin iaret i zerine, onlar da onu sikmiyordu.
Kadi it enl ikle glmsedi ama yine de sorusunu t ekrarladi:
Sen, syl endigi gibi zindik misin?
Bu bir soru olmakt an ok bir mit sizlik igligi idi. Hayyam yanit l adi:
Yobazlarin gayret keliginden ekinir im ama, Bi r'in iki oldugunu asla sylemedim.
Sylemedin ama dndn m?
Asla, Tanri t anigimdir.
Benim iin bu yet erli. Tanr i iin de, sanirim. Ya halk iin? Szlerini , hareket lerini
gzlyorlar . Benimkileri de, Hkmdar inkini de. Sen yle demisin: "Arasira, Gnee
yardimci olan glgenin bulundugu camilere giderim..."
Sadece, Yaradani ile bari iinde olan bir insan, ibadet yerinde rahat uyur.
Ebu Tahi r'in kukulu bakilari zerine, mer heyecanla devam et t i :
Ben, imani Yargi korkusu, duasi da secde et mek olanl ardan degilim. Nasil mi dua
ederim? Gl e bakarim, yildizlara bakarim, yarat iliin gzelligine hayran kalirim,
Yaradan'in en byk, en gzel eseri olan insana, bilgi ye alik duyan beynine, sevgiye
susami olan yregine, duyul arina, uyanimi ya da doyuma ul ami t m duyularina
hayr anlik duyarim.
Kadi, dnceli dnceli ayaga kalkt i, gelip Hayyam' in yanina ot urdu, elini babaca
omuzuna koydu. Muhafizlar akin akin bir bir lerine bakiyordu.
Dinle gen dost um, Yce Tanri sana, bir dem oglunun eriebilecegi en degerli eyi
vermi: zek, bel agat , saglik, gzellik, grenmek arzusu, hayat t an zevk alma, erkekl erin
t akdir i ve sanirim kadinlarin hayranligi. Seni , bilgelikt en yoksun birakmadigini umarim.
nk dilini t ut ma bilgeli gi olmazsa, bt n bu saydiklarima ne hayranlik duyul abili r ne de
korunabilir.
Dndgm sylemek iin yalanmayi beklemem mi gerek?
Bt n dndklerini syl eyebilecegin gn, t orunlarinin t orunl ari yalanacak zamani
bulur. Bi zler, giz ve korku agini yaiyoruz. Senin iki yzn olmali, birini halka digerini de
kendine ve
Tanri' ya gst ermelisin. Gzlerine, kulaklarina, diline sahip olmak ist iyorsan, gzlerin,
kulakl arin, dili n oldugunu unut .
Kadi sust u, t epeden inme bir sessizlikt i bu. Karisindakini konumaya davet et meyen,
aksine odayi t myle dolduran, hizaya get irici bir sessizlik. mer, gzleri yerde,
bekliyordu. Kadi' nin, kafasindaki szckleri semesine firsat vermek ist iyordu.
Oysa Ebu Tahir derin bir nefes aldikt an sonr a adaml arina sert bir emir verdi. Adamlar
ekil dil er. Kapiyi kapat t iklarinda, kadi kalkt i, bir duvar halisini kaldirdi, sonra oymali bir
kut unun kapagini at i, iinden bir kit ap ikart arak zenle mer' e verdi. Art ik yumuami,
yz koruyucu bir if ade almiti.
It e bu kit ap, benim, yani Benj amin O. Lesage'nin, ellerimle t ut t ugum, dokundugum
ki t apt i. Sanirim eskiden de, dokunuldugu vakit ayni duyguyu veri rmi. Kit ap kalin ve sert
bir cilt le kapli ve yz kabart mali idi . Yapraklarinin kenarl ari yenmit i. Ama o unut ulmaz
yaz gecesinde, Hayyam kit abi at iginda, ikiyzelli bo sayfa grd, zerlerinde ne bir
yazi, ne bir resim, kenarl arinda ne bir ikint i, ne bir not , her hangi bir yerinde ne bir
minyat r!
Ebu Tahi r, heyecanini gizlemek iin, ii igirt kanliga vurdu:
Bu in Kaghez' inden yapilmi. Bugne dek Semerkant t a imal edilmi en iyi kgit cinsi.
Mat urid mahallesinden bir Yahudi, eskiden kalma ynt emle, beyaz dut agacindan imal et t i
bu kgidi. Salt benim iin. Dokun bak, aynen ipek gibi.
Bogazini t emizleyerek devam et t i :
Benden on ya byk bir agabeyim vardi. ldgnde, senin yaindaydi. Dnemin
hkmdarinin houna git meyen bir iir yazdigi iin Belh kent inde ikenceyle ldrld.
Onu, ayri bir mezhep kurmakla suladilar . Dogru mu bilmiyorum. Ama bir iire, zavalli bir
rubaiden bir az daha uzun bir iire karilik hayat ini koymasini hi affet medim.
Sesi at all ati, nefes nefese ayaga kalkt i:
Bu kit abi sakla. Dncende bir misra olut ugu ve gn iigina ikmak iin dudaklarina
kaydigi her seferinde, onu kendine sakla, sir gibi gizlenecek bu kit aba yaz. Yazarken de
Ebu Tahi r'i unut ma.
Kadi, bu davranii il e, bu szleriyle, edebiyat t arihi nde en iyi korunmu gizler den birine
yol at igini biliyor muydu? mer Hayyam' in o ince ii rlerini kefet mek, Rubaiyat ' ini
aglarin en zgn yapiti saymak ve Semerkant ' in bu elyazmasi kit abinin garip yksn
grenmek iin, aradan sekiz yz yil gemesi gerekecegini nereden bilecekt i ?
mer o gece, Ebu Tahir' in geni bahesindeki t epeler den birinde, kendisine ayrilan yazlik
kkn iinde, uyumak iin dnenip dur du. Yanibainda, alak bir sehpanin zerinde,
kal emi , hokkasi, snm kandili ve ilk sayfasi ailmi, zerine hibir ey yazilmami kit abi
duruyordu.
Sabaha kar i bir rya grd: gzel bir cariye ona bir t epsi zerinde diliml enmi kavunl ar,
yepyeni bir giysi, in ipeginden sariklik kuma get iri yor, bir de kulagina fisildiyor:
Efendi seni sabah namazindan sonra bekliyor.
Oda imdiden dolmu, ikyet iler, t al epiler , dalkavuklar, akrabal ar, her evreden
ziyaret iler ve bunl arin arasinda, haber almak zere gelmi olan Kesik Yz. mer,
kapidan ieriye szlm, Kadi'nin sesi, herkesin dikkat ini zerine t oplami:
Imam mer Hayyam aramiza ho geldi . Hi kimse, Peygamberimizin hadislerini onun
kadar bil emez. Kimse, gvenilir ligini t art iamaz. Syledikl erine kimse kar i ikamaz.
Zi yaret iler t ek t ek ayaga kalkip t emenna et t iler. mer , kaamak bakilarla Kesik Yz' e
bakt i. Adam kede durmu, pat layacak gibi ama yine de alayci bir yz t akinmi.
Ebu Tahi r, yanindakil ere hizla yer at irarak, mer' i sagina ot urt t u. Sonr a da konumaya
baladi:
Degerli konugumuzun baindan, dn akam bir olay gemi. Horasan' da Fars't a,
Mazandaran' da balar st nde t ut ul an, her kent in konuk et mek iin birbiriyle yar itigi,
her hkmdarin sarayinda grmek ist edigi konugumuz, dn akam Semerkant
sokakl arinda t art akl anmi.
Orada bulunanlardan fkeli sesler yksel di, Kadi dur durmadan nce, grlt bir sre
devam et t i . Ebu Tahir devam et t i:
Daha da kt s, ar ida az daha bir ayaklanma olacakmi. Tam da, Salt anat in Gnei,
sevgili hkmdar imiz Nasir Han, All ah' in izniyl e bu sabah Buhara' dan kent imize gelecegi
sirada! O gruh dur durulmasa ve dagitilmasaydi, bu sabah duyacagimiz znt y,
t ahmin et meye bile cesar et edemiyorum. Ama hemen beli rt eyim: nice kelle omzunun
zerine dm olacakt i.
Ebu Tahi r, nefes almak ve yarat t igi et kiyi anlamak, korkunun yreklere iyice sinmesini
bekl emek iin dur du.
Neyse ki bir eski grencim, ki imdi aramizda bulunuyor, degerli konugumuzu t animi
ve geli p bana haber verdi.
Kadi parmagi ile Kesik Yz iaret et t i ve ayaga kal kmasini syledi:
Imam mer' i nasil t aniyabildin? Cevap yerine bir mirilt i...
Kadi bagirdi ve yaninda ot uran ak sakalli iht i yari gst er di:
Daha yksek! ur adaki yali amcan seni duyamiyor. Kesik Yz, zoraki, konut u:
Degerli konugumuzu belagat inden t anidim. Onu kadimiza get irmeden nce, kimligini
sordum.
Iyi yapmisin. Ayaklanma sr seydi, kan akardi. Gel, konugumuzun yanina ot ur. Bu
onuru hak et t in.
Kesik Yz yapay bir uysallikl a yaklatigi sirada, Ebu Tahi r, mer' in kulagina fisildadi.
Sana dost luk gst ermese de, en azindan herkesin nnde sana sat aamaz. Sonr a
yksek sesle devam et t i :
Baina gelenl ere karin, Hoca mer 'in Semerkant ' i kt anmasini ist emeyiz.
Hayyam cevap verdi:
Dn akam olanlari unut t um bile. Ileride, bu kent i dndgmde, aklimda bambaka
bir grnt kalacak. O da harika bir adamin grnt s. Ebu Tahir' den sz et miyorum. Bir
kadiya yapilacak en gzel vg, onun meziyet l erini saymak degil dir , sorumlu oldugu,
ynet t igi kiilerin dr st lgdr. Semerkant ' a gel digim gn, kat irim Ki Kapisina giden
son yokua da t irmanmi, ben de yere henz ayak basmiken, bir adam yanima geldi .
Bu kent e ho gel din, dedi . Ailen, dost lar in var mi?
Bi r yankesici, en azindan bir dilenci olabilecegi korkusu ile, bir t araft an yrrken bir
yandan da cevap verdim: "Hayir yok! " Adam: "Benden korkma soylu zi yaret i ," dedi .
"Ben bur ada bekleyip, gelen ziyaret ileri agirl ama emrini efendimden aldim." Adam, fakir
bir adama benziyordu ama st bai t emiz, kendisi de ok saygili idi. Onu izledim. Biraz
sonra, beni agir bir kapidan gei rip, bir kervansarayin avlusuna sokt u. Ort a yerde bir
kuyu vardi. Insanl ar ve hayvanl ar suyundan yararlaniyordu. Avlu, epeevre bir sr
odasi olan iki kat li bir binayla evrili ydi. Adam, "Burada kalabil irsin" dedi. "Ist er bir gece,
ist er bir mevsim. Yat acak ve yiyecek bulursun. Kat irin iin de ot bulur sun." Ka para
verecegimi sordugumda, "Sen bur ada efendimin konugusun" dedi. "Bunca cmert ,
konuksever Ef endin nerede, gidip ona t eekkr edeyim" dedim. "Efendim leli yedi yil
oluyor. Bana, Semerkant ' a gelen yolculara sarf et mem iin gerekli parayi birakt i" dedi.
Iyiliklerini anl at mam iin, Ef endinin adini syle dedigimde, "kranini Yce Tanri' ya
ynelt . Kimin iin kendisine kredil digini bilir" dedi . Ve bylece, bir ka gn, bu adamin
konugu oldum. Kervansaraya girip, ikiyordum. Sofr am nefis yemekl erl e donaniyor,
hayvanima da benim bakacagimdan iyi bakiliyordu.
mer, kendisini dinl eyenlere bakt i, anl at t iklari ne gzlerde bir iilt i, ne dudaklarda bir
pirilt i yarat miti. airdigini anlayan Kadi:
Daha nice kent , Islam lkesinin en konuksever kent i oldugunu iddia eder. Ama bu
sifat i sadece Semerkant hak eder. Bildigim kadari il e, bugne kadar hibi r yolcu, yat acak
ve yiyecek parasi vermemit ir. Yolcul ara ya da yoksul lar a yardim edebilmek iin iflas
et mi nice aile t anirim. Ama t ek bir gn vndkl erini duyamazsin. Sokak balarinda
grdgn emeler, gelen geenin su imesi iin yapt irilmitir. Kimi t ugladan, kimi
ini den, kimi bakirdan iki bin eme vardir, hepsi Semerkant ' lilar in armaganidir. Bi r t eki
bil e, t eekkr alacagim diye, zerine adini yazdirmamitir.
Dogru, dedi mer. Hi bir yerde buna benzer bir cmert lige rast lamadim. Ama yine de,
akl ima t akilan bir soruyu sorabili r miyim?
Ne soracagini biliyorum. Konukseverligi bunca ileri olan kiiler nasil oluyor da, senin
gibi bir konuga iddet gst erebiliyor?
Ya da Uzun Cabir gibi zavalli bir iht i yara?
Cevabimi t ek bir szckle verecegim: korku! Burada grdgm iddet , korkunun
ocugudur. Dinimize her yandan sal diriliyor. Bahreyn' deki Karmat i' l er, Kom' daki
Imamiyeciler, Konst ant i niyye' deki Rumlar, t m kfi rler ve zellikl e Bagdat ' in ort asina
kadar hat t a Semerkant ' a kadar gelmi olan Misir' daki Ismailiyelil er. Bizim Islam
kent lerimi zin nasil oldukl arini unut ma. Mekke, Medi ne, Isfahan, Bagdat , am, Buhar a,
Merv, Kahi re, Semerkant , her biri bir anlik ihmalin llet irecegi kent ler. Her biri, kum
firt malarina aik.
Kadi, pencereden gir en gne iigina bakt i. Ayaga kalkt i. Ell erini irpt i:
Bize yolluk get i rsinler.
Yol boyunca kuru yemi yemeyi adet edinmit i. Dost l ari ve konukl ari da ona uyardi. Bu
yzden ort a yere bir sini get irdil er. zeri t epeleme zm ile doluydu. Herkes ceplerini
doldurdu. Sira Kesik Yz' e geldiginde bir avu alip, Hayyam' a verdi:
zm, arap olarak vermemi yeglerdin.
Yksek sesle konumamiti ama, orada bulunanlar nefeslerini t ut mut u.
Herkes mer' e bakiyordu. O ise:
arap imek ist enirse, saki de, iki arkadai da zenle seilir, dedi.
Kesik Yz, sesini hafif e ykselt t i :
Ben, t ek damla ime heveslisi degili m. Cennet e git mek ist iyorum. Bana elik et meye
niyet l i grnmyrsun.
Hikmet yumurt l ayan ulema t akimi ile sonsuza dek ahiret t e olmak mi? Yok, hayir. Tanri
bizl ere daha baka eyler vaad et t i .
Konuma bur ada bit t i. mer, Kadi' ya yet imek iin hizlandi. Kadi:
Kent halki seni yanimda grmeli, dedi. Dn akamki izlenimleri silinir bylece.
Kadi' nin evi nnde biriken kal abaligin iinden, bir armut agacini siper et mi akamki
kest ane hirsizini fark eder gibi oldu mer. Yavaladi. Gzleriyle onu aradi. Ama Ebu Tahir
onu it eledi:
abuk ol. Han bizden nce gelmi olursa, kemiklerini kirarim.
Mneccimler t a ezelden beri bunu sylyor ve dogru sylyor.
Drt kent var ki, isyan yildizi alt inda dogmu. Bunlar Semerkant , Mekke, am ve
Paler mo' dur . Bu kent lerin insanlari, zorla olmadika asla ynet i cilerine ba egmemiler,
adalet in kilici olmadika asl a dogru yoldan git memiler. Peygamberimiz, Mekke' nin
kst ahligini kilici il e gidermi, ben de Semerkant ' in kst ahligina adalet in kilici ile son
verecegim!
Maverannehir' in hkmdari Nasir Han, her yani kakmali, muazzam t aht inin nnde
ayakt a durmu, el kol hareket i ile konuuyor, sesi et r afmdakileri t it ret i yordu. Gzleri ,
t opluluk iinde bir kurban, kipirdanma cret i gst er ebilecek bir ift dudak, inanmayan bir
baki, bir ihanet belirt isi yakalamaya aliiyordu. Ama herkes, igdsel olar ak,
yanindakinin arkasma sakl anmi, sirt ini, boynunu, omuzl arini, firt ina geene dek,
gizl emeye aliiyordu.
Nasir Han, penesine uygun bir av bulamadigi iin, t ren giysilerine saldirdi ve pepee
her birini sirt indan ikarmaya baladi. Trk- Mogol ivesi ile siraladigi kfrlerin ardi arkasi
kesil miyordu. Gelenege gre, hkmdarlar, st st e , drt , bazen yedi kat giyini rler ve
gn boyu, bu ilemeli giysilerini, onurlandirmak ist edikleri kimselerin sirt larina
gei rirler di. Byle davranmakla Nasir Han, o gn onurl andiracagi kimse olmadigini
gst ermi oluyordu.
Oysa, hkmdarin Semerkant ' a her geliinde oldugu gibi, o gn de enli k yapilmaliydi
ama daha ilk sani yelerden it ibaren, herkesin keyfi kamiti. Nasir Han, Si ab irmagi
boyunca t ali yollari aip, kent in kuzeyindeki Buhara Kapisindan girmit i Semerkant ' a.
Yz glyor, iyice ekik gzleri pirildiyor ve elmacik kemikleri alev alev yaniyordu.
Sonr a, bir denbire keyfi kaiverdi. Aralar inda Ebu Tahir' in de bulundugu ikiyz kadar
erafa yaklami, kal abaliga bir gz at mi, aradigini bul amayinca, at ini mahmuzl ayip,
anl ailmaz szlerle uzaklamiti. Siyah kisraginin zerinde dimdik, somurt kan, sabahin
erken saat inden beri t opl anmi kalabaligin al-
kilarina cevap vermeden gei p git t i. Kimileri, "arzuhal ci' lere yazdirdikl ari dilekeleri
el lerinde salliyordu ama, bouna! Kimse dilekesini hkmdara sunma cesaret ini
bul amamiti. Daha ok vezi rine bavuruluyor, o da kgit l ari t opl amak zere at inin
zerinden egiliyor ve il gilenecegi vaadinde bulunuyordu.
Nasir Han, nnde hanedanin kara bayraklarmi t aiyan drt at li, ardinda koca bir
emsiye t ut an, yar i beline kadar iplak bir kle ile, iki yani agali yoldan get i , arik adi
veril en su yollari boyunca ilerledi ve Asfizar mahall esine vardi. Sarayini, Ebu Tahir' in
evinin iki adim t esinde, it e bu mahall ede yapt irmiti. Gemi t e, hkmdarlar kale
iinde ot ururlardi, ama son savalarda kale yikildigi iin, orayi t er k et mek gerekmit i .
Art ik kalede sadece yurt larini kuran Trk askerlerinin kararghi vardi.
Hkmdarin keyifsi zligini gren mer, Saraya git meye ekinmi ama Kadi, nl dost unun
orada olmasi havayi degit irir midiyle israr et mit i. Yolda giderlerken; Ebu Tahi r neler
oldugunu anl at t i Hayyam' a: Kent i n ileri gelen din adamlari, Han, silahli muhalifl erinin
si per kurduklari Buhara' daki Byk Cami ' yi yakt irdigi iin, onu kar ilamaya
gelmemilerdi. Kadi:
Hkmdar il e din adaml ari arasinda bit mez t kenmez bir sava var dedi . Bazen aik ve
kanli, ogu kez kurnaz ve sinsi.
Ul ema t akiminin, hkmdarin davranilarindan bezmi olan bazi subayl arla ili ki kurdugu
da syl enmekt eydi. Anlat ildigina gre, Nasir Han' in at al ari, yemeklerini subaylari il e bir
arada yer, ikt idarl arinin, cengverlerinin cesaret ine dayali oldugunu gst ermek iin hibi r
firsat i kairmazl armi. Ama, kuakt an kuaga, Trk Hakanlari, Acem hkmdarlarinin
kt alikanliklarini edinir olmular , kendilerini yari- t anri gibi grmeye balami giderek
daha at af at li t renl er dzenl emiler ve bu dur umu subayl arina kabul et t i rememilerdi.
ogu, dini liderlerle ili ki kurmu ve onl arin Nasir' a dil uzat mal arini, Islam'in yolundan
ayr ildigini sylemelerini keyifle izler olmulardi. Dini bt n bir adam olmasina kar in
babasi, salt anat ini, sarikli kelleleri uurt makla balat mi degil miydi?
Ilerinde bulunduklar i o 1072 yilinda, Ebu Tahir, Hakan ile ili kileri iyi olan ender din
adaml arindan biriydi. Onu sik sik Buhara' da ziyaret eder, hkmdarin Semerkant ' a her
gel iinde onu t renle kar ilayip agirlar di. Onun bu uzl amaci t ut umu, bir kisim ulemanin
hi houna git miyordu ama ogunluk, kadi ile hkmdar arasindaki bu yakinlikt an
memnundu.
Kadi, bir kez daha uzl amaci t ut umu ile, Nasir' a kar i ikmakt an sakinar ak onu
yumuat acak her yolu denedi. fkesinin gemesini bekl edi. Hakan t aht ina ot urdugunda
ve sirt ini yumuak yast ikl ara dayadiginda, mer' in de iini rahat lat an bir ust alikl a ii ele
aldi. Vezire iaret eder et mez, ieriye bir cariye gir di ve sava meydanini andiran yerden,
Hakanin giysilerini t opl amaya baladi. Havada hemen bir hafif leme olmu, herkes
gevemi , fisildamal ar balamiti.
Kadi, kabul odasinin ort asina kadar ilerledi, hkmdarin karisinda dur du, baini egdi ve
t ek kelime et medi. Uzunca bir sessizlikt en sonr a Nasir, bikkin fakat gl bir sesle: "Bu
kent in t m ulemasina, sabah ezaninda gelip ayaklarima kapanmasini syl e" diye
buyur du. "Ba egmeyen kafa, uurul acak; kimse kamaya yelt enmesin, fkemden kaip
siginabil ecekleri t ek bir lke yokt ur ." Herkes, firt inanin gemi oldugunu, hkmdarm
t ut umundan anl adi. Hkmdarin cezalandirmakt an vazgemesi iin, din adamlar inin yola
gelmeleri yet erli olacakt i.
mer , ert esi gn kadi ile bir likt e Saraya git t i. Hava t mden degimit i . Nasir t aht ina
ot urmut u. Yani baindaki klelerden biri, zeri pembe ekerlerle dolu bir t epsiyi
t ut makt a, hkmdar birini alip dilinin zerine koyarken, diger elini, glsuyu dkme t eli
iindeki kleye uzat makt aydi. Bu hareket yirmi -ot uz kez t ekrarl a- na dururken, heyet l er
de hkmdarin nnden gemekt eydi. Bunlar zel likle Asfi zar, Panj kin, Zagrimah,
Mat urid gibi mahallelerin t emsilcileriydi. aridaki esnafin ve loncalarin t emsilcileri,
bakircilar , kgit ilar , ipekiler ve sakalarin yani sira, korunmaya alinmi t opluluklarin,
yani Yahudilerin, Mecusilerin ve Nest uri Hirist iyanlarinin t emsilcil eri de vardi.
Hepsi nce yeri pyor, sonr a dogrul arak, Hakan ekilmeleri iin iaret edene kadar, iki
bklm bekliyorlar di. Hakan iaret verince, szcleri bir ka kelime ediyor, geri geri
giderek ekiliyorlardi. Odadan ikarken, hkmdara sirt larini evirmeleri sz konusu
degil di. Tuhaf bir alikanlik! Bu usul , sayginligina fazl asiyl a dkn bir hkmdar
t ar afindan mi, yoksa pek kukucu bir ziyaret i t arafindan mi konulmut u?
Sonunda sira, merakla beklenen din adamlar ina gel di. Yirmi ki i kadardilar . Ebu Tahir,
gelmelerini hi zorluk ekmeden kabul et t i rmi t i. Bt n kizginliklarini gst er diklerine
gre, bu yolda israr et mek kurban vermeyi gerekt irirdi ki , buna da hibirinin niyet i
yokt u. It e imdi t aht in kar isina dizilmiler, her biri yaina gre edil ebildi gi kadar
egilmi, dogrulmak iin hkmdarm iaret ini bekl iyordu. Ama iaret bir t rl gelmiyordu.
On daki ka gemit i. Sonr a yirmi dakika. En genleri bil e, bu rahat siz durumda
kal abilmenin zorlugunu ekiyordu ama baka are de yokt u. Izinsiz dogrulmak, Hakanin
yildirimlarini zerine ekmek olurdu. Her biri, ardarda diz st dmt . Bu da egilmek
kadar saygi gst ermekt i ama hi degil se daha az yorucu idi. Sonuncusu da diz st
kt gnde, hkmdar kalkmalarini ve hibi r konuma yapmadan ekilmelerini emret t i.
Kimse, iin byle sonulanmasina amadi. Bu, denmesi gereken bir bedeldi.
Daha sonra sira Trk subayl arina, erafa ve ky agalar i dihknl ara. geldi . Rt belerine ve
mevkiler ine gre, kimi hakanin elini, kimi ayagini, kimi de omzunu pyordu. Sonr a bir
ozan yaklati, hani ven bir kasi de okudu. Hakan, sikildigini aika belli et t i , vc
szn bir iaret le kest i . Vezirine iaret et t i , o da egili p hakani dinl edikt en sonr a, orada
bulunanlara seslendi:
Efendimiz hep ayni eyl eri duymakt an bikt igini sylyor. Art ik ne aslana, ne kart ala ne
de gnee benzet il mek ist iyor. Baka syleyecek eyi olmayan ekilsin. Vezirin bu
konumasindan sonr a, siranin kendil erine gelmesini bekleyen ozanl ar arasinda
mirildanmal ar, kipirdanmalar , kar iikliklar grld. Bazilar i, usulca ort adan kaybolmak
zere, bir iki adim geri at t i. Aralarindan yalnizca bir kadin, sert adimlarla yaklati.
mer' in merakli bakilarini gren kadi:
Bu Buhara' li bir kadin air . Kendini Cihan diye agirt iyor. Dnya gibi , lem gibi Cihan.
Bi r hayli dedikoduya yol ami ak yklerine sahi p gen bir dul, dedi.
Sesi uyariciydi ama mer' in bir kez meraki kabarmiti, gzlerini kadindan alamiyordu.
Cihan, peesini hafif e kaldirmi, boyasiz dudaklari ort aya ikmiti. Gzel bir iir
okumaya baladi. ii rde, bir kere olsun hkmdarin adi gemedi. Hayir, Semerkant ' i ve
Buhara' yi sulayan, suyunu almaya hibir denizin layik olmamasi yznden ln
derinli klerinde kaybolan Zerefan irmagini vyordu.
Nasir Han, her zamanki alikanligi il e:
Iyi dedin, dedi. Agzin alt inl a dolsun.
Cihan, zeri alt in para dolu geni bir t epsinin nnde egil di ve alt inlari t ek t ek agzina
doldurmaya baladi. Herkes yksek sesle saymaya baladi. Cihan, bogazina t akilan bir
hikirik yznden bogul acak gibi olunca, bat a hkmdar, herkes kahkahayla gl d.
Vezir, kadinin yerine dnmesi iin iaret et t i . Agzindan ikan alt in, t am kirkalt i dinardi.
Gl meyen t ek kii Hayyam' di. Gzl eri Cihan' a t akilmi, ona kari ne gibi duygul ar
hisset t i gini anl amaya aliiyordu. ii ri o denli saf, syl eyii o denli vakur, yregi o kadar
cesur bu kadinin, bu aagilayici dle boyun egmesini anl ayamiyordu. Cihan peesini
kapat madan nce daha da ykselt mi ve bir baki firlat miti. mer, bu bakii yakaladi,
iine ekt i ve orada kalmasini ist edi. Bu, kal abaligm kavrayamayacagi bir kisacik an, bir
sevgili iin upuzun bir sonsuzlukt u. Hayyam, zamanin iki yz var diye dnmek-
t en kendini alamadi. Zamanin iki yz, iki boyut u var. Uzunlugu gnee, geniligi
t ut kulara uyarlanmi.
Bu esiz ani, koluna dokunmakla, Kadi bozmu oldu. Art ik ok get i. Kadin yok olmu,
ort ada sadece bir ar af kalmiti! Ebu Tahir dost unu Han' a t anit t i:
Yce kat inizda, Horasan' in en byk bil gini mer Hayyam bulunuyor. Onun iin, hibir
bit kinin, hibi r yildizin sirr i yokt ur.
Ebu Tahi r'in, Hayyam'in bildikleri arasinda t ipt an ve mneccimlikt en sz et mesi bouna
degil di. Hkmdarlar her zaman bu iki dala il gi duymular dir. Bi rincisine, sagliklarini ve
yaamlar ini korumak, ikincisine yazgilar ini anlamak iin!
Hakan memnun oldugunu, onurl andigini syledi ama, o gn bilimsel konumalar yapmak
niyet inde degildi . Konugunun durumunu degerlendi remeyerek:
Agzi alt inl a dolsun! dedi.
mer irkildi , airdi ve yznde bir t iksint i belirt isi grl d. Bunu anl ayan Ebu Tahir
r kt ; hkmdar i red et mek onu kizdirabilirdi . Dost unu kolundan t ut t u ama ge kalmiti.
Hayyam konumaga balamiti bile:
Hamet l beni mazur grsnl er, ama oruluyum. Agzima bir ey koyamam dedi .
Yanilmiyorsam, oru ayi geceli haft a oluyor.
Ramazanda sef eri idim. Niapur ' dan Semerkant ' a gelir ken orucu birakt im. Sonr adan
borcumu deyecegime and it im.
Kadi dehet e dt , odadakil er kipirdadi, hkmdarin yznden bir ey anlamak
olanaksizdi. Soruyu Ebu Tahir' e ynelt meyi yegledi:
Sen ki dinin kurallarini bili rsin, agzina alt in sokup ikart makla Hoca mer' in orucu
bozulur mu?
Kadi yansiz bir sesle:
Tam olarak sylemek gerekirse, agizdan giren her ey orucu bozar, dedi. Alt inin
yanlilikl a yut uldugu da olmut ur.
Nasir bu gr kabul et t i ama t at min olmadi. mer' e dner ek:
Red ediinin gerek nedeni bu mu? diye sordu. Hayyam bir an dur aksadi, sonra:
Tek nedeni bu degil, dedi.
Konu yl eyse. Benden korkmana sebep yok. Bunun zerine mer u drt lg okudu:
Beni sana get iren yoksulluk muydu?
Ist ekleri basit se, kimse yoksul degil.
Drst ve zgr onurlandirabili yorsan,
Bekledi gim, onur vermen, baka bir ey degil .
Ebu Tahi r kendi kendine:
Hey gnl erin kararsin Hayyam, diye syl endi.
Byl e bir eyi aslinda ist edigi yokt u ama korkusundan syl emit i. Hakanin fkeli sesi
kulakl arindan git memit i , bu kez iin st esinden gelebileceginden emin degil di. Han,
derin bir dnceye dalmiasina sessiz, hareket si z kal di; yanindakiler, agzindan ikacak
il k szcg, bir idam hkm beklercesine bekliyor, dalkavuklarin bir kismi usulca yok
olmanin yoll arini ariyordu.
mer , bu genel akinlik havasindan yararlanarak, Cihan' in gzlerini aradi. Cihan, bir
st una dayanmi, yzn avularinin iine almiti. Acaba mer iin mi korkuyordu?
Sonunda Han ayaga kalkt i. mer' e dogru kararli adimlarla yrd. Ona kuvvet le sarildi,
el inden t ut up peinden srkledi . Tarihiler: "Maverannehir' in Efendisi, mer Hayyam' i
o denli sayiyordu ki, onu hep t aht inda, yani bainda ot urt uyordu." diye yazdilar .
Saraydan ikt ikl arinda, Ebu Tahi r:
Art ik Han il e dost sunuz, dedi.
Az nce bogazini kurut an korku ne denli bykse, imdi de sevinci o denli bykt . Ama
Hayyam:
Denizin komusu olmaz, hkmdarin dost u olmaz at aszn unut t un mu? diye
sormakt an kendini alamadi.
Ailan kapiyi kmseme. Saraydaki gelecegin izilmi grnyor.
Saray hayat i bana gre degil . Tek dm, t ek t ut kum, gnn birinde bir rasat hane, bir
gl bahesi sahi bi olmak. Sonsuza dek, elimde arap, yanimda gzel bir kadin,
gkyzn incelemek ist iyorum.
Ebu Tahi r gld:
u air kadin kadar gzel, dedi.
mer ' in t ek dndg oydu ama sust u. Agzindan ikacak en uf ak bir szcgn kendisini
el e vermesinden ekiniyordu. Kadi, bir az hafif davrandigini anl ayarak, szn degit irdi:
Senden bir ey ist eyecegim.
- Ist eklerimle beni imart an sensin her zaman.
- yle oldugunu kabul edelim ve diyelim ki kariliginda bir
ey ist iyorum.
Evin nne gelmilerdi. Ebu Tahir, konumalarini sofrada srdr meyi nerdi:
- Seninle il gili bir t asarim var. Bir kit apla ilgili. Bir an iin Ru-
baiyat ' i unut alim. O benim iin bir dahinin kaprisleri. Sen asil t ipt a, ast r oloj ide,
mat emat ikt e, fi zikt e ve met afi zikt e baarilisin. Ibni Sina'nin lmnden beri , bu konul ari
senden iyi bilen yok derken yaniliyor muyum?
Hayyam cevap vermedi . Ebu Tahir devam et t i :
It e bu dallarda senden bir kit ap bekliyorum. Sonuncusu olacak bir kit ap ve onu bana
it haf et meni ist iyorum.
Sanmam ki bu alanl arda sonuncu kit ap olsun ve bu nedenl e bugne dek hibi r ey
yazmadan sadece okudum, grendim.
Aikla.
Eskileri ele alalim. Yunanlilari, Hint lileri, benden nceki Mslmanlari. Tm bu
konular da pek ok kit ap yazdilar . Yazdiklarini yineleyecek olursam, benim iim naf ile i
olur. Onlara kar i iksam, ki bunu hep ist edim, benden sonr akiler de bana kari
ikacaklar. Bilginlerin yazdikl arindan geriye, yar in ne kal acak? Kendilerinden nce
gel enl eri karalamalar i. Bakal arinin kuraml arini nasil yikt iklari belki animsanacakt ir ama
kendi kurduklari kuraml ar da bakal ari t ar afindan yikilacakt ir, hat t a ardindan gelenlerce
alaya alinacakt ir. Bilinen yasadir bu; iirde byle bir yasa yokt ur, sonr aki ondan ncekini
asl a yadsimaz, ardindan gelen de onu yadsimaz! Yzyillar i, byk bir rahat likl a aar. It e
bunun iin Rubaiyat ' i yaziyorum. Bilimde beni hayran birakan nedir bilir misin? Onda,
iirin yceligini bulurum, mat emat ikt e sayilarin ba dndrc t adini, ast ronomide
evrenin gizemli mirilt isini. Ama bana gerek olandan lt fen sz et meyin!
Bi r an dur du, sonra devam et t i :
Semerkant ' in evresinde dolatigim gnler oldu. zerlerinde, art ik hi kimsenin
zemedigi yazilar olan har abeler grdm. Kendi kendime dedim ki : Eskiden burada
ykselen kent t en, geriye ne kaldi? Nasil bir krallik vardi, nasil bir bilim, nasil bir yasa,
nasil bir gerek? Hi. Ist edigim kadar bu enkazin alt ini st ne get ireyim, bir anagin
zerinde bir yz, bir duvarda bir resim parasi bul abil dim sadece. It e bin yil sonra,
benim zavalli ii rlerim de byle olacak. Kirik ml ekl er, resim paralari, sonsuza dek
gmlm bir dnyanin art ikl ari. Bir kent t en geriye kal an, yar i yariya sarho bir airin
zerinde gezdir digi kayit siz bakilar dir. Ebu Tahir, pusulasini airmi gibiydi :
Szlerini anliyorum diyebildi. Ama yine de Safi bir kadiya arap kokan iirl er adamak
ist emezsin herhalde.
mer , eger arabi sulandirmak denil ebili rse, uzlamaci, minnet dolu bir t avir t akindi. Bu
konumayi izleyen ayl arda, kp denklemleri ile ilgi li ciddi bir eser yazmaya koyuldu. Bu
cebi rsel denklemin bilinmeyenine, Arapa ey diyordu. Bu szck Ispanyolca yapit l arda
Xay diye yazildigindan, zamanla X biimi alacak ve bilinmeyeni gst ermekt e kull anilan
evrensel X harfine dnecekt i .
Hayyam, Semerkant ' t a t amamladigi eserini, koruyucusuna adadi: "Bizler bilim
adaml arinin gzden drl dkleri bir agin kurbanl ariyiz. Aralarinda pek azi, gerek bir
aratirma yapmak olanagini bul abiliyor... Gnmz bilginlerinin bilmedikleri eylerden
bir i, maddi sonul ar ikart mak... Bu nedenl e, bu dnyada olup bit en kadar Bilime ve
insanoglunun kaderine ilgi duyan bir kiiye rast lamak midini yit i rmiken, Tanri karima
byk kadi Ebu Tahir' i ikart t i. Bu alimayi onun yardimi ile t amaml ayabildim."
Hayyam o akam, art ik evi gibi kull andigi bahedeki kk kkne dndgnde,
akamin o saat inden sonr a yazamam diye yanina lamba almamiti. Yolunu ay iigi
aydinl at iyordu. evval'in bu son gnlerinde, ay incecik bir hil l biiminde oldugu halde...
Kadi' nin konagindan uzaklair uzaklamaz, el yordamiyl a yrmege baladi ve birka kez
decek gibi oldu. Sal kim sgt l erin dallari, yzne arpip duruyordu.
Odasina gir diginde, t at li bir sesin t at li sit emi il e karilati:
Daha erken gelirsin sanmitim.
Bu kadini aklindan ikarmadigi iin mi sesini duyar gibi oldu? Usulca kapat t igi kapinin
ardinda dur mu, nce bir grnt semege aliiyordu. Bouna. Ses, bir sis perdesinin
ardindan gelir gibi, yeniden duyuldu:
Susuyorsun. Bir kadinin, odanin mahremiyet ini bozabilecegini sanmiyorsun. Sarayda
bakilarimiz karilati geri ama, Han oradaydi. Sonr a Kadi ve t m Saraylilar . Bakilarini
kairdin. Nice erkek gibi sen de kamayi yegledin. Basit bir kadin iin, kaderi zorlamak
niye? eyi z olarak sivri dilinden ve kt nnden baka bir eyi olmayan bir dul iin
Hakanin fkesine yol amak niye?
mer , sanki grnmeyen gler t ar afindan yerine mihl anmiti. Ne kimildayabili yor, ne
konuabiliyordu. Cihan:
- Bir ey syl emiyorsun dedi . Ne yapayim, ben de kendi kendime konuurum. imdiye
kadar gir iken davranan da benim zat en. Sen saraydan ikt ikt an sonra, hakkinda bilgi
edi ndim, nerede ot urdugunu grendim. Semerkant 'li zengin bir adaml a evli olan bir
akrabamda kal acagim bahanesi ile diari ikt im. Genel de, sarayla birlikt e yolculuk
yapt igimdan, haremde kalirim. Haremdeki arkadalarim beni sever, diari gidip onl ara
haber get ir memi ist er ler. Beni raki p olarak grmezl er. Hanin kar isi olmak gibi bir ni yet im
olmadigini bili rler. Geri hakani bat an ikart abilirdim ama hkmdar kar ilarinin
nemenem bir hayat yaadikl arini yakindan grdm. Onun iin de ist emem. Benim iin
yaamak, erkeklerden daha nemli . Birinin karisi olsam da olmasam da Hakan Divan' a
gel ip ii r okumami ist iyor. Benimle evlenmeyi dndg an, beni drt duvar arasina
kapat makl a ie balar.
akinligindan zorlukla kurt ul an mer, Cihan' in syl ediklerini aklinda t ut amadi ve ilk
szckler dudaklarindan dkl dgnde Cihan' a ya da kendisine degil , bir glgeye
konuuyor gibi konut u:
Yet ime aginda ve daha sonr alari bir baki ile, bir glmseme ile karilatigim ok
oldu. Geceleri, bu baki bedenlenip bir kadina, karanlikt a bir pirilt iya dnyordu. imdi
ise, bu karanligin iinde, gerek olmayan bir kkt e, gerek olmayan bir kent t e, sen,
gzel kadin, st elik air kadin, kendini sunuyorsun.
Cihan gl d:
Sunmak mi? Ne biliyorsun? Bana dokunmadin, beni grmedin ve herhal de
grmeyeceksin, nk gn dogmadan gidecegim.
Koyu karanligin iinde ipek kuma hiirt isi ve koku bir birine kariti. mer, nefesini t ut t u,
et i canl andi, bir ocuk safiyet i ile sormakt an kendini alamadi:
Peen hl yznde mi?
Geceden baka rt m yok.
Bi r kadin, bir erkek... Adi bilinmeyen bir ressam onl ari yan yana uzanmi, bir birlerine
sar ili olarak hayal et mi. Gl lerden bir yat ak, ayakucunda akan gm rengi bir dere,
Cihan' a Hint t anriasinin dolgun memelerini yakitirmi, mer' in bir elinde arap kadehi,
diger eliyle sevgili sinin salarini okuyor.
Her gn, Saray' da kar i kariya geliyorl ardi. Duygul arini belli et mek korkusuyla
bir birlerinden uzak duruyorlar di. Hayyam her akam, kk kknn yolunu t ut up
sevgilisini bekl emeye gidiyordu. Acaba kismet t e ka gece beraberlik vardi? Her ey
hkmdara bagli idi. O git mege kal kiirsa, Cihan da onlarla gidecekt i. Hkmdar,
nceden hibi r aikl amada bulunmazdi. Bi r sabah, at ina at l adigi gibi Buhara' nin, Ki' in ya
da Pencikent ' in yolunu t ut uverirdi gebe oglu gebe! Saray, peinden yet imenin t eli
iinde.. mer ile Cihan, bu anin gelmesinden korkuyorl ardi. Her pt e bir veda t adi, her
sarilit a soluk kesici bir kaamak lezzet i vardi.
ok sicak yaz gecelerinden bir inde, mer Cihan' i beklerken diari ikt i. Muhafizl arin
sesler i yakindan gelince, r kt . Ama endiesi boa ikt i. Cihan, kimseye grnmeden
gel mit i it e. Ilk pler kaamak, sonrakil er uzun uzun... Bakal arinin gnn bit iri p,
kendi gecelerine balamanin bir yoluydu bu.
Bu kent t e bizim gibi buluan ka sevgili var dersin? Soruyu soran Cihan, muzip muzip
fisildiyordu. mer, gece
t akkesini dzelt t i , yanaklarini iirdi, sesine bir agirlik verdi:
Durumu yakindan inceleyelim bakalim. Canlari sikilan evli kadinl ari, it aat kr kleleri,
kendilerini sat an ya da kiralayan fahieleri, i eken bakireleri bir kenara birakirsak,
geri ye ka kadin, kendi set igi erkekle buluan ka sevgili kalir? Yine acaba ka erkek,
sevdi gi kadinin, zelli kle baka bir ey yapamadigi iin kendini sunan degil, bir baka
nedenl e kendini veren bir kadinin yaninda uyur? Kimbilir? Belki bu gece Semerkant ' t a t ek
bir seven kadin ve t ek bir seven erkek vardir. Neden sen, neden ben, diyeceksin. n-
k Tanri nasil bazi iekl eri zehirli yarat misa, bizi de ik yarat mi da ondan.
mer glyor, Cihan' in gzyalari akiyordu.
- Ieriye gir elim ve kapiyi kapat alim. Mut lul ugumuzun sesini duyabilir ler.
Bi rka kez sevit ikt en sonr a, Cihan dogruldu, yari yariya rt nd, sevgilisinden az t eye
git t i:
- Sana bir sir verecegim. Bunu Han'in einden grendim. Neden Semerkant ' a geldi gini
biliyor musun?
mer onu durdurdu. Harem dedikodusu dinl emeye ni yet li
degil di:
Hkmdarin sirlari beni ilgilendirmiyor. Bunlari dinl eyenin kulaklari yakilir.
Dinle beni . Bu sir, ikimizi de ilgilendi riyor, nk hayat imizi alt st edebili r. Nasir Han,
askeri t eft it e bulunmak iin gelmi. Yaz sonunda, sicakl ar geer gemez, Seluklu
Ordusunun sal diracagini saniyor.
Seluklul ari Hayyam ocuklugundan bili rdi. Mslman Asya'nin efendileri olmalarindan
ok nce, dogdugu kent i ele geirmilerdi. Kuakl ar boyu dill ere dest an Byk Korku, o
gnler den kalma idi .
Hayyam' in dogumundan on yil nce olmut u bt n bunlar . Niapur 'lul ar, bir sabah
uyandikl arinda, kent l erini Trk savailarinin kuat t iklarini grmlerdi. Ordularinin
bainda iki karde vardi: "ahin" diye t aninan Tugrul Bey ve "At maca" diye bili nen agri
Bey. O siral arda adlar i henz duyulmami ve daha yeni Mslman olmu gebe airet
rei slerinden Seluk Bey' in oglu Mikil Bey'in iki oglu idiler. Kent in il eri gelenlerine yle
haber gndermilerdi:
"Erkekl erini zin kst ah, sularinizin yer alt inda olduklar i syleniyor. Dir enecek olursaniz,
yer alt indaki su oluklariniz yer st ne, erkeklerini z de yer alt ina gider ."
Kuat ma sirasinda sik grl en palavralar! Yine de, Niapur ' un ileri gelenleri, kent halkinin
canina ve malina dokunulmayacagi, su yollarina zarar verilmeyecegi szne kar ilik
t eslim olmaya karar verdiler. Yenenin sz ne ie yarar? Kuvvet ler kent e girer girmez,
agri Bey adaml arini kent iine ve ar iya salmak ist edi. Tugrul Bey, ramazan oldugu ve
bir Islam kent inin ramazanda yagmalanamayacagi gerekesiyle kari ikt i. Gr
benimsendi ama agri Bey pes et medi. Sadece halkin bagilandigi ramazan ayindan
ikana kadar bekl emeye karar verdi.
Kent lil er, iki karde arasindaki gr farkini grendikl erinde, ert esi ay
yagmal anacakl arini, sal diriya ugrayacaklar ini ve ldrleceklerini anladilar . It e Byk
Korku byl e baladi. Sal diridan kt s, saldirinin bekl enmesidir . Hibir ey yapamadan,
aagilayici bekleyi. Dkknlar boalmiti. Erkekler gizlenmit i. Kadinlar ve kizlar gsz
kal mi, aglaiyorlar di. Ne yapmali? Nasil kamali? Hangi yoldan git meli? Igalci her yeri
t ut mut u. At li askerler, Byk Meydan arisinin evresinde, Yanik Kapi' da mahalle
aralarinda, semt sokaklarinda gidip geliyorl ardi. Srekli sarhot ul ar. Bir fi dye, bir vurgun,
bir rvet bekleyii iindeydiler. Digerl eri de komu kyleri yagmaliyorlar di.
Orucun bit mesi, bayramin gelmesi ist enmez mi genelde? O yil, orucun sonsuza kadar
srmesi, bayramin hi gelmemesi ist endi. Yeni ay gkyznde beli rdigi vakit , kimse ne
eglenmeyi , ne gezmeyi, ne kuzu evirmeyi dnebiliyordu. Zat en bt n kent , biri aydir
besl enen kurbanlik bir koyuna benziyordu.
Bayr am ncesinde, dileklerin yerine get iril digi Kadir Gecesi 'nde, binl erce kii, dua ve
gzyalari iinde, geceyi camilerde, t ekkelerde gei rmit i.
Kale iinde ise, Seluklu kardeler arasinda hararet li bir t art ima srmekt eydi. agri Bey,
askerlerine aylar dir para verilmediginden sizlaniyor, bu zengin kent i yagmal amal ari sz
veril digi iin savatiklarini sylyor, ayakl anmak zere olduklarini, onlari daha fazla
t ut amayacagmi sylyordu.
Tugrul Bey, baka bir dil den konuuyordu:
Biz, fet ihl er ncesi bir dnem yaiyoruz. Daha alacagimiz! ni ce kent var: Isfahan,
ir az, Rey, Tebriz ve daha nicel eri . Teslim oldugu hal de Niapur 'u yagmalayacak olursak,
bize hibir kapil ailmaz, hi bir karargh zaaf gst ermez.
Dn grdgn t m bu kent leri, ordumuz olmadan, askerler imiz bizi t erk edecek
olurlar sa, nasil aliriz? En sadik olanl ari bile, imdiden ayaklanmi durumda, t ehdit
savuruyor.
Iki kardein yaninda, air et in kidemli subayl ari vardi ve hepsi agri' yi dogruluyorlar di.
Bundan cesaret alan agri, ayaga kalkip yl e dedi :
ok konut uk. Adamlarima kent sizindir diyecegim. Sen, seninkil eri dur dur mak
ist iyorsan, dur dur . Herkes kendi ordusundan sorumludur .
Tugrul cevap vermedi, kimildamadi. Korkun bir ikilemin t am ort asindaydi. Sonr a bir den
siradi ve hanerini eline aldi. agri kilicini ekt i. Oradakil er, mdahale et mek mi yoksa
her zamanki gibi iki kardein hesaplamasini izlemek mi gerekt igini bil emiyordu. Sonr a
Tugrul konut u:
- Agabey, bana it aat et meni bekleyemem. Senin adaml arini
da dur dur amam. Ama onlari kent e salar san, bu haneri kalbime sapl arim. Bunu deyip,
haneri kalbinin hizasina get i rdi. Agabeyi bir an dur aksadi. Sonr a kollarini aarak ona
dogru il erl edi ve kardeine sarildi. Ona, bir daha kar i ikmayacagina yemin et t i . Niapur
byle kurt ul du. Ama o yilin Ramazaninda duydugu Byk Korku' yu asla unut madi.
Hayyam:
It e Seluklular byl edir , dedi . Hem insaf sizca yagmaci ve hem de en aagilik ve en
yce duygul ari besl eyebilen aydin hkmdarlardir. zellikl e Tugrul Bey, bir imparat orluk
kuracak apt aydi. Isfahan' i aldiginda, ben yamdaydim, Bagdat ' i aldiginda on
yaindaydim. Halifenin koruyuculugunu st lenmi ve "Dogu ve Bat i Krali Sult an" unvanini
almiti. Yet mi yainda oldugu halde Hali fenin z kizi ile evl enmit i .
mer , byle konuarak belki de hayranligini belirt mi oluyordu ama Cihan, saygisizca
glmeye baladi. mer ona bakt i, alni kiriti, ciddil et i, alindi, bu ani kahkahaya bir
anl am veremedi. Cihan, zr diledi :
Bu evlili kt en sz edince, bana haremde anlat ilanl ari animsat t in.
mer , Cihan' m her bir ayr int isini animsadigi yky hayal meyal hat irliyordu.
Tugrul Bey, Hali feden kizi Seyyi de Hat unun elini ist eyince, halif e sararmiti. Sult anin
elisi ekilir ekilmez de fkesinden pat l amiti:
u Trk, yurdundan yeni firl ami! Daha dne kadar at alari, bilmem hangi put a t apan
ve bayrakl arina domuz resmi koy- dur anl ardan gel me u Trk! Bir hali fenin, soylular in
soylusu bir adamin kizini nasil ist er?
Hali fenin byl e t ir t ir t it remesinin nedeni , ist egi geri eviremeyecegini bilmesiydi. Ayl arca
dur aksadikt an, kendisine iki kez haber gnderildikt en sonra, cevabini verdi. En kidemli
danimanini, Tugrul Bey'in bulundugu Rey kent ine gnder mit i. Adam nce vezir
t arafindan kabul edilmit i :
Sult an sabirsizlaniyor. Beni sikitirip dur uyor. Neyse ki cevabi get irdin.
Cevabi duyunca o kadar sevinmeyeceksin. Hali fe zr dili yor. Ona ilet ilen ist egi yerine
get iremeyecek.
Vezir et kil enmi grnmedi. Yeimden t espihini ekmeye devam et t i :
imdi bur adan ikip, oradaki byk kapidan gir eceksin ve I rak' in, Fars' in, Horasan' in,
Azer beycan' in Ef endisine, Asya'nin Fat ihine, gerek dini savunan Mcahi d' e, Abbasilerin
t aht inin Koruyucusuna: "Hayir, Hali fe sana kizini vermiyor" diyeceksin. Pek l, u
muhafiz seni ona gt rr.
Muhafiz grnd, eli arkasindan git mek zere ayaga kalkt i. Vezir, en masum halini
t akinarak:
Tedbirli bir adam olarak borlar ini demi, servet ini ogull arina dagit mi, kizlarini
evl endirmi olmani umarim dedi.
Eli , vezirin yanina kverdi :
Ne nerirsin? diye sordu.
Halife sana bir t alimat vermedi mi? Bir uzlama yolu gst ermedi mi ?
Bana dedi ki , bu evlilikt en kamanin hibir yolu kalmazsa, kariliginda yz bin dinar
alt in ist e.
Bu daha iyi bir yaklaim. Ama sanirim Sult anin, Hali fe iin yapt ikl arindan sonra, iil erin
kendisini kovdukl ari yurduna onu kavut urdukt an sonr a, mallar ini ve t opraklarini
kendisine iade et t i rdikt en sonra, bir karilik ist emek mant ikli bir ey olmaz. Tugrul Bey' i
kizdirmadan da bir sonuca ulaabili riz. Sen, Halifenin kizini vermeyi kabul et t i gini
syl ersin, ben de, onun bu sevinli anindan yararlanarak, nne yakiir bir armagan
vermenin yerinde olacagini sylerim.
Byl e davranildi. Sult an byk bir sevinle, aralarinda vezirinin, ehzadelerin, pek ok
subayin, grevlinin, aile byg bazi kadinlarin, yz kadar muhafizin ve bir o kadar
klenin bulundugu bir kafil e olut urdu. Bagdat ' a bu kafile ile degerli armaganl ar,
kumalar, kiymet li t alarla dolu kut ular ve ayrica yzbin alt in gnderdi. Halife, heyet in
il eri gelenleriyle grt , nazik ama mesafeli davrandi. Sonr a Sult an' in veziri il e babaa
kal diginda, bu evlili gi onaylamadigini, zorlanirsa Bagdat ' i t erk edecegini syledi.
Halif e hazret lerinin karari bu ise, neden alt in kar iligi uzlama nerisinde bulundunuz?
Kesin red cevabi veremezdim. Sult an'in bunu, ist iskalimden anliyacagini ve benden
byle bir ey ist emeyecegini sanmitim. Bunu sana aika syleyebili rim. Trk olsun,
Acem olsun, daha nce hibi r Sult an, Hali feyi byle bir i iin zorlamamitir. Bu bir onur
ii. Onurumu savunmaliyim.
Bundan birka ay nce, cevabin olumsuz olabil ecegini dnerek, Sult ani hazirlikli
kilmak ist edim. Ondan nce hi kimsenin byle bir ist ekt e bulunmaya cesaret
edemedigini , byle bir gelenek olmadigini, her kesin airacagini syledim. Ver digi cevabi
asl a t ekrar edemem.
Korkma, konu!
Halife Efendimiz beni affet sinler, o szckl eri t ekrar edemem.
Konu, emrediyorum, hibir eyi gizleme!
Sult an nce, bana hakaret ler yagdirdi. Beni sizden yana, kendisine kar i olmakla
suladi. Beni prangaya vurmakla t ehdit et t i .
Vezir bil e bile kemkm ediyordu.
Sadede gel! Tugrul Bey ne dedi?
Sult an buyurdu ki : "u Abbasil er t uhaf herifler! At alari, dnyanin yarisini fet het t iler,
en bereket li kent leri kur dular. Bir de bugnk hall erine bak! Ellerinden imparat orluklarini
aliyorum. Razi geli yorlar . Bakent lerini aliyorum. Mut luluk duyup beni hediyelere
boguyorlar. Halife de bana "Tanrinin bana verdigi bt n lkeleri sana veriyorum, bana
emanet et t i gi bt n Mslmanlari sana t eslim ediyorum" diyor. Sarayini, kendini ,
har emini korumam iin yal variyor. Ama i kizini ist emeye geldiginde, isyan edi p, onurunu
korumak ist edi gini sylyor. Ugruna savamak ist edigi t ek yer, bir baki renin kii mi?"
Hali fe bogulacak gibi oldu. Agzindan t ek sz ikmadi. Vezir durumdan yararlanarak
konumasini t amamladi:
Sult an ayrica unu syl edi: "Git syle, bu kizi alacagim. O Imparat orlugu ve Bagdat ' i
aldigim gibi".
Cihan, byk bir zevkle, nl adaml arin evlili k yklerini ballandira ballandira
anl at iyordu; onu sulamakt an vazgeen mer de, Cihan' in mimiklerine kat iliyordu. Cihan,
hinzirca sust ugunda, mer yknn nasil bit t igini bildi gi halde, devam et mesi iin
yalvariyordu.
ykmze devamla, Hali fenin, iini karalar basa basa "Evet " demek zorunda kal digini
syl iyeyim. Tugrul, cevabi alir almaz, Bagdat ' in yolunu t ut mu ve kent e varmadan nce,
dgn hazirliklarini grmesi iin nden vezirini gndermit i .
Hali fenin sarayina vardiginda vezire, nikhin akt edilebil ecegini ama bulumalar inin sz
konusu olamayacagi sylendi . "Iin nemli yani buluup grmeleri degil , bu nikhin
t aidigi eref" idi. Vezi rin sabri t atigi halde, kendini t ut t u:
Tugrul Bey'i t anidigim kadari ile syl eyeyim, iin erefi kadar bir lemeye de verdi gi
nem yabana at ilir gibi degildi r. Gerekt en de Sult an, art ik daha fazla sabredemeyecegi
iin, birlikl erini hazirola geirmi , Bagdat ' in et r afini evir mi, Hali fenin sarayini kuat miti.
Hali fe sonunda dir enmekt en vazget i ve "buluma" gereklet i . Halifenin kizi, alt in
ilemeli bir yast igin zerinde ot uruyordu: Tugrul Bey odaya gir di, yeri pt , sonra
"peesini kaldirmadan, ona t ek bir sz sylemeden, onu orada yokmu varsayarak,
onurlandirdi." Ondan sonra her gn gelip onu onurl andirdi, ama bir t ek kez olsun,
yzndeki peeyi amiyordu. Her "bulumadan" sonr a, diarida yiginla adam bekliyordu.
nk Tugrul Bey o kadar keyifli ikiyordu ki, sunulan bt n dilekelere olur diyor,
sayisiz "ihsan" dagitiyordu. Meydan okuyarak yapt igi bu evlili kt en ocugu olmadi. Alt i ay
sonr a Tugrul Bey ld. Kisirligi nam salmiti. Kendi kusuru oldugu halde, ilk iki karisini
boamiti. Sayisiz e, cariye, odalikt an sonra, geregi kabul et mek zorunda kalkiti.
Ort ada bir kusur varsa, kendisine ait t i . Mneccimlere, sagalt icilar a, frklere ve
amanlara bavurulmu, her dolunaydan sonr a, yeni snnet edilen bir ocugun kapigini
yut masi t avsiye edilmit i. Sonu yine ayni. Sonunda Tugrul Bey de kaderine razi gelmit i.
Ama bu kusuru yakinlari zerindeki sayginligini yok eder korkusu ile, mt hi bir ik
olarak n salmaya bakmiti. Nereye git se, ardindan, her biri doyuma ulami bir harem
t aiyordu. evresinde, yet eneklerinden konuulmasini ist erdi. Subaylarinin, hat t a yabanci
konukl arin hnerini merak ederek, bu iin sirrini kendil erine de yermesi ve gecel eri
edindigi bu gcn reet esini, iksirini ulatirmasi ist eni rdi.
Dedigimiz gibi Seyyi de Hat un, alt i ay sonr a dul kaldi. Alt in ilemeli yat agi bo kaldi diye
yakinacak hali yokt u. Iin asil ciddi olan yani, ikt idar bolugu idi. Yeni dogan
Imparat orluk, at asi Seluk' un adini t aisa da; asil kurucusu Tugrul' du. ocuksuz lm,
Dogu' daki Islam leminde kargaa yarat miyacak miydi? Bir sr karde, yegen, kuzen
vardi. Trk' l erde ne byk evlat hakki ne de bununl a il gili veraset yasasi vardi.
Ama bir adam ort aya ikt i: Bu agri'nin oglu Alp Aslan idi. Bi r ka ay iinde air et
yelerine, kimini kat lederek, kimini sat in alar ak, kendini kabul et t irmit i . Kisa srede,
kendi vat andalar inin gznde byk bir hkmdar oldu. Byk, azimli ve adil bir
hkmdar. Ama rakipl eri dedikodudan vazgemedi ler. Kisir Tugrul' un erkekli gi n saldigi
hal de, dokuz ocuklu Alp Aslan, cins-i lat i fe az ilgi gst erir diye bilinirdi . Dmanl arinin
ona t akt igi ad "Ef emine" idi . evresindekiler, byl esi t ehlikeli konuya deginmekt en
r kerlerdi. Hakli ya da haksiz, bu n, henz balayan parlak salt anat ina bir anda son
verecekt i.
Cihan il e mer bunu henz bilmiyorl ardi. Ebu Tahi r'in bahesindeki kk kkt e ene
al ip dururlarken, ot uz sekiz yaindaki Al p Aslan yer yznn en gl insani olmut u.
Imparat orlugu, Kabil' den Akdeniz' e uzaniyordu. Ikt idari mut l ak, ordusu sadik, veziri de
aginin en yet enekli adami Nizamlmlk idi . Alp Asl an, kisa sre nce Anadolu' da,
Malazgi rt ' de, Bi zans Imparat orunu yenmi, ordusunu perian et mit i . Bt n camilerde
onun zaferleri anlat iliyordu. Savairken nasil bembeyaz bir kefene br ndg, nasil
kokular srndg, at inin kuyrugunu kendi eliyle nasil bagladigi, Bizanslilar in
gnderdikleri Rus keif erl erini ordughinin yani bainda nasil yakaladigi, bur unlar ini nasil
kest i rdigi ama bunun yani sira Imparat oru nasil serbest birakt igi anlat iliyordu.
Kukusuz Islam lemi iin byk bir an, Semerkant iin korkulu bir d yaanmakt aydi.
Al p Aslan her zaman Semerkant ' i ist emi gemit e onu el e geirmeye alimiti. Sirf,
Bi zanslilar ile anl amazliga dt gnden bu ie ara vermi, iki hanedan arasindaki
evlilikler de bir birakima saglamiti. Sult anin byk oglu Melikah, Nasir' in kiz kardei
Terken Hat un il e, Nasir Han da Alp Aslan'in kizi ile evliydi.
Ancak bunun gibi dzenlemeler kimseyi aldat maz. Kayin babasinin Hirist iyanl ari yendigini
haber aldigi andan it i baren, Semerkant hkmdari, kent in basina gelecekler iin
korkmakt aydi. Haksiz da degil di. Olaylar hizla geli iyordu.
Iki yz bin Seluklu askeri "nehri" gemeye hazirl anmakt aydi. O t ariht e adi Ceyhun olan,
daha eski den Oxus dedikl eri ve ileride Amu Derya adini alacak olan nehri . Birbirine bagli
kayikl arin zerinde kurul an kpry, sonuncu askerin gemesi , yirmi gn almiti.
Semerkant ' t a t aht odasi agzina kadar dolu, ama sessizdi. Han, sarsilmiti. Saraylilar
zgnd. Kamak mi, imdiden ihanet t e bulunmak mi yoksa bekl emek mi gerekt i gini
bil emiyorl ardi. Han gnde iki kez, kale duvarlarindan birini t eft ie gidiyor, kendini
askerler e ve ayak t akimina alkilat iyordu. Bu gidi gelilerinden birinde, gen kent liler
yanma yaklamak ist emiler, hkmdarin yanina yaklatirilmayinca da, askerleri yaninda
savamaya, kent i ve hanedani savunmaya hazir olduklarini haykirmilar di. Nasir Han, bu
gir iimden honut olacagi yerde, fkelenerek gezi sini yarida kesmi ve askerlere, onl ari
gzler inin yama bakmaksizin dagit malarini emret mit i . Saraya dndgnde, subaylar ina
verdi gi gt u oldu:
Byk babam, Tanri bize bilgeli gini unut t urmasin, Belh kent ini almak ist ediginde,
kent li ler, hkmdarlarinin olmadigi bir sirada silaha sarilip askerlerimizin ogunu
ldrmler. Ordumuz geri ekilmek zorunda kalmi. Bunun zerine dedem, Belh
hkmdari Mahmud' a sit em dolu bir mekt up yazmi. Demi ki : "Ordularimizin
kar ilamasini ist er sem, Tanri kimi ist erse, gali p odur. Ama kavgamiza siradan insanlar
kar iirsa, bu iin sonu nereye varir?" Mahmud dedeme hak vermi, vat andalarini
cezal andirmi, silah t aimalarini yasaklami, savat an dogan zararlari onlar a alt inl a
det t ir mi. Belh halki iin geerli olan, asi mi zali Semerkant ' lilar iin de geerli dir ve
benim kurt uluum kent lilere kalacaksa, t ek baima, sil ahsiz gider Alp Asl an' a t eslim
olurum.
Subayl ar Nasir Han'i hakli bularak halki yat itirma sz verdiler. Bir kez daha
sadakat lerini yenileyerek, yarali hayvanlar gibi savaacaklarini sylediler. Bunl ar sirf laf
olsun diye sylenmi szler degildi. Maverannehi r ordusu, Seluklu ordusu kadar degerli
ili- Alp Asl an, sayica st nd ve Han' dan yali idi. Tabii ki kendi yai degil, ama
hanedaninin yai daha fazl aydi. Alp Asl an, kurulu heyecanini yit irmemi ikinci kuaga
ait t i. Nasir ise, yayilmakt an ok eldekini t ut mak kaygisi iinde, soyunun beinci sirasinda
yer aliyordu.
Bu kariik gnl erde, Hayyam kent t en uzak kalmak ist edi. Tabii ara sira Saraya ya da
Kadi' ya grnmezlik et miyordu, yoksa byle bir zamanda kami oldugunu sanabilirler di.
Ama ogunlukla evden ikmiyor, alimal arina ya da gizli deft erinin sayf alarina daliyor,
dur madan drt elle yaziyordu. Onun iin sava sanki, ona ilham veren sagduyu araciligi
il e vardi sadece.
evresindeki aci geregi ona hat irl at an, bir t ek Cihan idi . Her akam cephedeki, saraydaki
haberleri get iri yor, mer de hibir heyecan belirt i si gst ermeden onu dinliyordu.
Al p Aslan yava yava ilerli yordu. ok kal abalik, disiplini gevek, hast asi ok bir ordunun
bat akliklari geerken gst erdigi yavalikt i onunkisi. Bazen, byk bir dir enile karilatigi
iin yavati. Nehrin yakinlarindaki kal elerden birinin komut ani, Sult an'in gnn
karart anlardan biriydi. Geri ordu, kal eyi kuat ir ve yoluna devam edebilirdi ama bu,
geri yi grevsiz kilar , geri ekilme halinde t ehlike yarat abili rdi. Bu nedenle kale
komut aninin iini bit irmek gerekiyordu ve Al p Aslan, on gn nce bu karari vereli,
at imalar iddet lenmit i.
at imal ar Semerkant ' t an izlenebiliyordu. gnde bir , kal eden uurulan bir gvercin
gel iyordu. Gnderil en haber asla bir yardim agrisi degil di, insanlar ve yiyecekler
t keni yor diye bir sizlanma da degildi; sadece karidakilerin kayiplarindan sz ediliyor,
aralar mda salgin hast alik sylent ileri dolatigi belirt iliyordu. Harzemli Yusuf, bir gnde
Maveannehir' in kahramani haline gelmit i.
Ne var ki bir avu savunucunun dagitildigi, kalenin surlarinin yikildigi, bur larina
tirmanilip ieriye giril digi gn gel di. Yusuf yaralanip esir dmeden nce, sonuna kadar
savamiti. Bunca sikint iya neden olan Yusuf' u merak et t igi iin, onu Sult anin huzuruna
ikardilar . Iki dev yapili er, iki kolunu sikica t ut mut u. O ise, bai dimdik Sult anin
kar isinda duruyordu. Al p Aslan, zeri yast ikl arla dolu ahap bir kerevet t e ot urmakt aydi.
Iki adam, bir birine meydan okur casina bakiti. Sult an buyurdu:
Drt kaziga baglansin, gerip paral ayin!
Yusuf kmseyen bir baki firlat t ikt an sonr a haykirdi:
Erkeke dvene bu ceza hak mi?
Al p Aslan cevap vermedi. Baini evirdi. Yusuf ona sesl endi:
Sana sylyorum, kar i kilikli!
Sult an, akrep sokmuasina yerinden siradi. Yani baindaki yayini aldi. Okunu kert ikl edi.
Askerl ere, esiri birakmalarini buyurdu. Eli bagli bir adami vurmak ist emezdi. Zat en
korkusu da yokt u. O gne dek, hedefi hi iskalami degil di.
Sinirli oluu, acel e edii, bunca kisa mesaf eden ok at maya kalkii yznden midir nedir,
Yusuf'u vur amadi. Ikinci okunu ekemeden, esir zerine sal dirdi. Giysileri arasinda sakli
dur an hanerini Sult ana sapl adi. zerine ullandilar , vcudunu parampara et t iler.
Surat inda lmn dondurdugu bir siriti vardi. cn almiti, Sult an da ok
yaamayacakt i.
Al p Aslan drt gn, drt gece can ekit i . O acili drt gn boyunca, aci dncelere daldi.
Syl edigi szleri, o dnem t arihileri yle naklet t il er:
"Geen gn, yksek bir yerden orduma bakiyordum. Ayakl arimin alt indaki t opragin
t it redigini hi sset t im. Kendi kendime Dnyanin hakimi benim! Benimle kim boy lebili r?
dedim. Tanri bana, insanlarin en sefilini gnder di. O savat a yenilmi bir esir, bir
mahkum. Benden gl ikip beni vur du. Beni t aht imdan et t i , beni canimdan et t i ."
mer Hayyam bu olayin ardindan mi yazdi u drt lg?
Zaman zaman bu dnyada bir adam kalkar,
iinerek: t e bur adayim! der.
Kisa bir d boyunca sr er zaferi,
lm gelmit ir bil e ve: t e buradayim! der.
Bayr am sevinci yaayan Semerkant ' t a, bir kadin aglama cret i gst erebilmekt eydi: O da,
sevinci baina vurmu Han'in karisi idi . nk hanerlenen sult an; onun babasi idi . Geri
kocasi ona basagligi dil emi, har emin yas t ut masini buyurmu, sevincini oka belli eden
bir har em agasini kirbal at miti ama, Divan' a dndgnde: "Tanri Semerkant ' lilarin
duasini kabul et t i " demekt en kendini alamamiti.
O agda, bir kent ahali si, bir Trk hkmdarina digerini neden yeg t ut sun denilebilir. Ama
Semerkant ' lilar yine de dua et - mislerdi nk ardindan gelecek kat li am, yagma ve
apulculuk nedeniyle sahip degit i rmekt en korkuyorl ardi. Bir baka hkm- darin, kendi
hkmdarlarini yenmesini dil emeleri iin, onun kendilerini korkun bir vergi yk alt inda
ezmesi, sr esi z huzursuz kilmasi gerekirdi. Oysa Nasir Han byle bir hkmdar degil di|
Belki en iyisi degildi ama, en kt s de sayilmazdi. Semerkant ' lilar Nasir ile geinmenin
yolunu bulmular , gerisini de Allah' a havale! et milerdi.
Semerkant ' t a, sava nlendi gi iin bayram edilmekt eydi . Koca Ras- el- Tak alaninda,
igliklar duyuluyor, dumanl ar ykseliyordu. Duvar diplerine seyyar sat icilar dizilmi,
sokak lambalar inin alt arkicilar ile algicilar kapmiti. Meddahlarin, falcilarin, yilan
oynat icilarin evresi kh kalabalik kh t enha idi . Al anin t am ort alik yerinde, derme at ma
bir krsye ikan ozanl ar, ele gei rilmeyen, fet hedilmeyen, ei bulunmayan Semerkant
adina iirler okumakt aydi. Halkin karari anlikt ir. Ykselen yildizlarin yani sira, kayan
yildizlar da vardir. Aylardan aralik idi . Gecel eri sert geiyordu. Sarayda arap t est il eri
dolup boaliyor, Han mut lu bir sarholuk yaiyordu.
Nasir Han, ert esi gn camide sl okut t ukt an sonra, kayinbabasinin lm nedeniyl e
t aziyeleri kabul et t i. Bir gn nce, gl e oynaya kut lamaya gelenl er, imdi de yali gzlerle
znt le-
ri ni belirt i yorlar di. Bir ka ayet okumu olan Kadi, mer' e de ayni eyi yapmasini iaret
et t i , sonr a kulagina fisildadi:
Hi ama. Gerek, iki yzldr . Insanlar da yle.
Nasir Han, ayni akam Ebu Tahir' i agirt t i ve Semerkant ' i t emsil eden t aziye heyet ine
kat ilmasini ist edi. Yzyirmi kiili k heyet t e mer de vardi. Git t ikleri yer, t am nehrin
kiyisinda, Seluklu Ordusunun kararghi idi . evrede binl erce adir ve yurt grlyordu.
I Vlaverannehir' in saygi deger t emsilcileri, gei ci olarak kurulmu olan bu kent t e,
air et lerinin bagliligini yenilemeye gelen askerlere kaygi il e bakiyorlar di. Onyedi yamda,
ocuk yzl bir deve benzeyen Melikah, babasinin dt g basamakt a, ayakt a
duruyordu. Ondan bir iki adim geride, Imparat orlugun gl adami, Melikah' in saygi
bel irt isi olarak "at a" diye agirdigi, bakalarinin ise t akma adi ile andikl ari Nizamlmlk
duruyordu. Nizamlmlk, devl et dzeni anl amina gelmekt eydi ve bu adi onun kadar hak
eden bir bakasi olamazdi. Zi yaret ilerinin her yakl ailar rnda, gen hkmdar
bakilariyl a ona daniiyor, kimsenin grp anl amadigi bir iaret e gre, ya saygili, ya
yakin, ya soguk ya da il gisiz davraniyordu.
Semerkant heyet i oldugu gibi Meli kahin ayagina kapanmiti. Aral arindan ileri gelen bir
ka kii, kalkip Nizam' a dogru git t i. Nizam kipirdamadan duruyordu. Yardimcilari
evr esinde dolanmakt aydi. Nizam, onlari hi kipirdamadan dinli yordu. Onu, bagirip
agiran bir amir olar ak degil , nasil davranilmasi gerekt i gini hareket leri ile gst eren bir
ynet i ci olar ak grmek gerekir. Suskunlugu dill ere dest andi. Bir ziyaret inin, onun
huzurunda t ek bir sz et meden bir saat ot ur dugu grlmt . nk o ziyaret i sirf
onunl a konumak iin degil ; sevgisini saglamak, kukularina son vermek, unut ulmasini
nl emek iin gelmit i . Semerkant ' l ilar dan oniki kii, Imparat orlugu ynet en eli sikma
onuruna sahi p oldu. mer, Kadi' nin yani sira Nizam' a yaklami, o da baini kal dirip,
ellerini avucuna almi, sonra da alak sesl e kulagina:
Gelecek yil bu vakit Isfahan' a gel. Konualim, demit i .
Hayyam, dogru duyup duymadigindan emin degildi . Karisindaki adam gzn
korkut mu, t renden et kil enmi, ayrica, aglayicilarin bagrimalari onu serseme
evirmit i . Bir dogrul ama, bir onay bekl er gibi dur mu ama ardindaki insan seli onu
srkleyip vezirden uzaklatirmiti.
Dn yolunda Hayyam sadece bunu dnyordu. Acaba bu szler yalnizca kendisine mi
syl enmit i? Kendisini, bakasiyl a karitirmi olamaz miydi? Sonra gerek zaman gerek
yer bakimindan neden bu kadar uzak bir buluma?
Kadiya ailmaya karar verdi . Kadi, t am nnde dur duguna gre, bir eyl er grm, bir
eyler duymu, bir eyler hisset mi olabil irdi. Ebu Tahir, Hayyam' i dinl edikt en sonr a
alayci bir t avirla:
Vezirin sana bir eyler fisildadigini grdm dedi. Ne dedigini duymadim. Ama kesinlikle
unu syleyebilirim ki , seni bakasi ile kar itirmi degildir. evresindeki bt n o
yardimcilari grmedin mi? Ne ie yariyorlar saniyorsun? Her heyet kiml erden oluuyor,
adlar i nedir, ileri nedir, bunl ar hakkinda bilgi verirler. Senin adini grendikt en sonra,
Niapur' lu bil gin, gkbilimci mer Hayyam' mi diye sordul ar. Kimli gin hakkinda yanilgilari
yok. Zat en Nizamlmlk' n kendisi yarat mak ist emedike, yanilgi sz konusu olamaz.
Tali bir yoldan gidi yorlar di. Sagda, t a uzaklarda, yksek daglarin t epeleri bir izgi
olut urmut u. Pamir' in koll ariydi bunl ar. Hayyam ve Ebu Tahir yan yana at sryor,
eyerler i birbirine srt p duruyordu.
Peki benden ne ist eyebili r?
Bunu grenmek iin bir yil sabret men gerekecek. O t arihe kadar t ahminde
bulunacagim diye kendini yorma, nnde ok zaman var, yorulursun. Bundan kimseye
sz et me!
Konukan oldugumu grdnz m hi? Hayyam' in sesi sit emliydi. Kadi orali olmadi:
Dobraca syl emek gerekirse, o kadina bundan sz et me! mer' in kukulanmasi
gerekirdi aslinda. Cihan' in gidi p gelmeleri gnn birinde anl ailacakt i. Ebu Tahir devam
et t i:
Daha ilk bulumanizda, muhafizlar haber verdil er. Onun ziyaret lerini meru kilacak bir
t akim bahaneler uydur mak zorunda kaldim. Onu grmezlikt en gelmelerini ve seni her
sabah uyandirmalarini syledim. Sakin t el alanma, o ev hl senin evindi r, bunu bugn
de yarin da byle bil . Ama sana bu kadini anlat maliyim.
mer bozuldu. Dost unun "bu kadin" deyi biimini sevmedi. Akini t art imak niyet inde
degil di. Kadi kendisinden byk oldugu iin karilik vermedi ama yz asildi.
Szlerimin seni kizdirdigini bili yorum. Ama ne diyeceksem, sonuna kadar
syl eyecegim. Geri dost lugumuz yeni ama, yaim ve baim bana bu hakki veriyor. Bu
kadini sarayda ilk grdgnde, ona t ut kuyla bakt in. Gen ve gzel bir kadin. iirleri
hosuna git mi, cesaret i kanini alevlendirmi olabilir . Ama gel gr ki, o bir t epsi alt in
kar isindaki davranilariniz farkli idi. Senin igrendigin eyi o agzina sokt u. O bir saray
airi gibi , sen ise bir bilge gibi davrandiniz. Ona bunu syl edin mi?
mer bir ey sylemedi ama Kadi, cevabin hayir oldugunu anladi. Devam et t i :
Genelli kle bir ilikinin bainda hassas konul ara deginilmez. Binbi r zahmet l e kurul an bu
kirilgan yuvanin yikilmasindan korkulur. Ama bana kalirsa, seni o kadindan farkli kilan
ey, ciddi ve nemlidir . Iin zdr. Hayat a ayni bakila bakmiyorsunuz.
O bir kadin ve dahasi bir dul. Bir efendiye bagli olmadan yaamaya aliiyor. Bu
cesar et ine hayran olmamak el de degil . ii rinin hak et t igi alt ini aldi diye, onu neden
sulamak?
Ebu Tahi r, Hayyam'i bu t art imaya srklemi olmakt an memnun, devam et t i :
Kabul edelim. Ama sen de kabul et ki bu kadin, saraydaki kadinl ardan farkli bir hayat
sr emez.
Belki.
Yine kabul et ki, sen saray hayat indan nefret edi yorsun ve gerekt iginden bir sani ye
fazl a kalamazsin.
Sikint ili bir sessizlik oldu. Ebu Tahir kisa kest i:
Ben sana gerek bir dost t an duyabilecegin eyl eri syl edim. Bundan sonr a, sen
amadika benden t ek sz iit emezsin!
Semerkant ' a vardikl arinda sogukt an, at srmekt en ve aralarindaki] huzursuzlukt an
yorgun dmlerdi. mer, at t an iner inmez kk kkne git t i, yemek bile yemedi. Yol
boyunca adet rubai yarat miti ve imdi onlari yksek sesle on kez, yirmi kez t ekrarf
edi yordu. Bu drt lkl eri, kit abinin derinlikl erine gmmeden nceJ urasini bur asini
dzelt iyor, ya da degit iriyordu.
Her zamankinden erken gel en Cihan, aralik dur an kapidan szl d, arafini ikardi.
Ayaklarinin ucuna basarak ilerledi . mer dalgindi. iplak kollarini ani den boynuna doladi,
yanagini yanagina degdir di, gzel kokan salariyla yzn rt t .
Hayyam' in bundan ok honut olmasi gerekirdi . Kim, hangi sevgili , bundan daha sevecen
bir saldiriya ugrayabilirdi? akinligi get ikt en sonr a, sevgilisini belinden yakal ayip,
zlemin acisini ikart masi gerekmez miydi? Ama sanki mer, bu ziyaret t en rahat sizdi.
Kit abi nnde aik duruyordu. Keke onu gizleyebilseydi. Cihan' in geri ekilmesini
nl emek ist edi ama Cihan bu soguk kar ilayii hemen hisset t i. Nedenini anladi. Kukulu
bakilarini aik kit abin zerinde gezdir di. Sonr a:
Bagila! dedi. Seni bir an nce grmek ist iyordum. Seni rahat siz edebilecegimi
dnmemit im.
Agir bir sessizli k oldu. mer sessizli gi bozdu:
Bu kit abi sana gst ermeyi hi dnmedim. Onu senden hep sakl adim. Onu bana
hediye eden, gizlememi t embih et mit i .
Kit abi uzat t i. Cihan bir ka sayfasini evir di. Bir sr bo sayfa arasinda karalanmi bir
ka sayfaya ilgisi z gzlerle bakt i. Sonr a:
Neden gst eriyorsun ki? dedi . Ist emedim ki... Zat en okuma bilmem. grenmedim.
Bildi gim ne varsa, kulakt an dolma,
mer amadi. O t ariht e ni ce iyi air in okuma yazma bilme mesi olagandi; st elik
kadinl arin hepsi cahil di.
Bu kit apt a ne gizli? Simyacilik formlleri mi?
Ara sira yazdigim ii rler .
Yasaklanmi iirler mi? Din dii? Mezhep dii? Kikirt ici? Cihan kukulu bakilarla
bakiyordu. mer glerek kendini savundu:
Yok canim, nereden aklina gel di? Hi komplocuya benzeyen bir yanim var mi? Bunl ar
araba, yaamin gzelliklerine ve hayat in boluguna dair rubailer.
Rubai mi? Sen mi?
Cihan' in agzindan ikan akin iglik ayni zamanda bir kmsemenin de ifadesiydi.
Rubail er, avam airlerine zg, hafif hat t a bayagi, yazinsal degerleri olmayan eyler
sayilirdi. mer Hayyam gibi bir bilginin, ara sira bir drt lk yazmasi, oyalanmak diye
nit elendirilebili rdi ama, yazdiklarini son derece ciddi bir biimde, sir perdesine brnm
bir kit apt a saklamasi, bu kist aslar a nem veren bir kadm airi airt acak bir it i . mer
ut anmi gibiydi. Cihan ise meraklanmiti:
Bana bir ka sat ir okur musun? Hayyam' in daha il eri git meye niyet i yokt u.
Gn geldiginde hepsini okurum, dedi.
Cihan daha fazl a zerinde durmadi. Baka soru sormadi. Ama fazla alayci grnmemeye
aliarak:
Bu kit ap bit t iginde sakin Nasir Han' a verme dedi . Rubaiyat yazarlar ina pek saygi
gst ermez. Seni , bundan sonr a bir daha yani baina ot urt maz.
Bu kit abi kimseye sunmak niyet inde degilim. Bundan bir kazan beklemiyorum. Saray
airlerinin hirsi bende yokt ur.
Cihan Hayyam' i, Hayyam da Cihan' i yaralamiti it e. Aralar indaki sessizli kt e, her ikisi de
ok ileri gidi p git mediklerini, geriye bir eyler kalmisa, onlari kurt ar manin imdi sirasi
olup olmadigini dndler. Hayyam, u anda Cihan' a degil, Kadi' ya kiziyordu. Onu
konut urmu olmakt an pimandi. Syledikl erinden dolayi, sevgilisine baka gzlerle bakip
bakmadigini bilemiyordu. O gne dek, byk bir saflik ve umursamazlik iinde, onlari
bir birlerinden ayirabilecek eyl eri akl a get irmeme ist egi il e yaiyorlar di. Hayyam: Acaba
Kadi gzlerimi mi at i, yoksa sadece mut lulugunu mu glgeledi " diye dnmekt en
kendini alamadi.
Degit in mer. Nasil degit igini syl eyemem ama, bana bakiin, konuu biimin,
t aniyamayacagim bir ekil aldi. Sanki, kt bir ey yapmiim da benden kukulaniyorsun,
sanki bir nedenden t r bana kiziyormusun gibi. Anlamiyorum ama bir denbire iini
hzn kapladi.
mer, onu kollarina almaya aliti. Cihan hizla geri ekil di.
Beni bu biimde yat itiramazsin. Ne oldu? Syl e bana.
Cihan; gel yarina kadar konumamayi kararlatiralim.
Yarin bur ada olmayacagim. Nasir Han, afak vakt i Semer- kant ' dan ayr iliyor.
Nereye gidiyor?
Ki, Buhara, Tirmi z, ne bileyim? Bt n saray peinden, t abii bu arada ben de...
Semerkant ' da, yegeninde kalamaz misin?
I, bahane yarat makt an ibar et olsaydi! Sarayda bir mevkim var. Bunu elde edinceye
kadar, on erkek gcyle savatim. Ebu Tahi r'in bahesinde eglenmek iin bu yeri
yi t irecek degilim.
mer , dnmeden at ildi:
Eglenmek iin degil. Hayat imi paylamak ist emez mi sin?
Hayat ini payl amak mi? Payl aacak bir ey yok!
- Cihan hi fke belirt i si gst ermeden bu szleri syl emi t i. Bir gzlemde bulunuyordu ve
sevgisini yit i rmi degil di. mer' in dehet e dm yzn grnce, yalvarmaya ve
aglamaya baladi:
Bu akam aglayacagimi biliyordum. Ama bu yzden degil . Birbirimi zden uzun sre,
hat t a sonsuza kadar ayrilacagimizi biliyordum ama bu szler, bu bakilarla degil .
Yaadigim en gzel akt an bu bakilari, bir yabanciya ait mi gibi olan bu bakilar i
gt rmek ist emiyorum bellegimde. Bana son kez bak mer! Senin sevgilin oldugumu
animsa. Beni sevdin, ben seni sevdim. Beni t anidin mi?
Hayyam sevgi il e kolunu beline doladi. Iini ekt i:
Keke iimizi dkmeye, aiklama yapmaya zamanimiz olsaydi. Bu budalaca kavga yok
oluverirdi. Ama zaman abuk geiyor. Bu karmaik saniyelerde, gelecegimiz ile
oynamamiz iin bizi zorluyor.
mer de bir daml a gzyainin dkldgn hisset t i . Gzyalarini sakl amaya aliirken,
Cihan onu dur dur du. Hizla kollar ini boynuna doladi, yzn yzne dayadi:
Yazilarini saklayabili rsin ama gzyalarini saklayamazsin. Onlari grmek, onl ara
dokunmak, kendileriminkilere kat mak, izlerini yanaklar imda hisset mek, t uzlu t adini
dili mde t ut mak ist iyorum.
Sanki bir birleriyle didimek, bogumak, bir birlerini yok et mek ist er gibiydiler. Ell eri
del irmi, giysileri uumu halde, yakici gzyalari il e alevlenen bedenlerinin, bir benzeri
olmayan ak gecesine dalii idi yaadiklari. At e yayiliyor, onlari sariyor, evreliyor, mest
edi yor, cot uruyor, zevkin doruguna dek, et i et in iinde eri- Hrcesine birlet i riyordu.
Masanin zerindeki kum saat i , damla daml a zamani erit i yordu. At e hafiflemi, t it remeye
balami, snmeye yz t ut mut u. Soluk soluga bir glmseyiin habercisi gibiydi
Bi rbirlerini uzun sre ilerine ekt iler. mer, ona ya da meydan okudugu kadere seslendi
usulca:
Kavgamiz yeni baliyor!
Cihan, gzleri kapali, ona sarildi:
- Gn dogana kadar beni uyut ma!
Er t esi gn, Hayyam'in elyazmasi kit abinda iki yeni misra yer aliyordu. El yazisi t it rek,
ekingen ve bozukt u:
Hayyam, yalnizdin sevgilinin yaninda! imdi git t i, art ik ona siginabilirsin.
Ipek Yolu' nun zerinde, Tuz l' nn berisinde, alak konut lardan oluan bir ugrak
yeri dir Kaan. Kervanlar, Isfahan varolarini haraca kesen haydut larin siginagi, ugursuz
Akbaba Dagi' na t irmanmadan nce, orada soluklanirlar di.
Kaan bir kil ve amur kent iydi. Oraya varan, dogru drst bir duvar, ssl bir bina
cephesi bulma midini bo yere besl erdi . Semerkant ' t an Bagdat ' a binl erce camiyi , sarayi,
medreseyi yeile ve alt ina bogan o nl cilali t uglal ar bu kent t e yapilmakt aydi. Dogu' daki
Isl am aleminde fayansin adi K ya da Kan idi. Tipki porselenin Acemce ve Ingil izce,
in' e at fen in adini t aimasi gibi!
Kent in diinda, dut agalarinin glgesinde bir kervansaray vardi. Dikdrt gen surlari,
gzet l eme kuleleri, hayvanl ar ve ykler iin bir di avlusu, odacikl arl a evrili bir i avlusu
vardi. mer , bu odalardan birini t ut mak ist edi ama han sahibi zgnd. Hi biri bo
degil di, Isfahan' li zengin t ccarlar, ogull ari ve hizmet kr lari ile gelmilerdi. Bunun dogru
oldugunu anl amak iin, han deft erine bakmaya gerek yokt u. Her yan, grlt c sat icilar
ve semiz hayvanl arl a doluydu. Kiin ilk gnl eri oldugu halde, mer aik havada yat abili rdi
ama, Kan' in akrepleri , inileri kadar nlyd.
Sabaha kadar kivrilacagim en ufak bir ke de mi yok? Adam kafasini kaidi. Karanlik
basmiti. Bir Mslmani geri
evirmek olmazdi:
Ufacik bir oda var. Bi r grenci kaliyor. Syle de sana yer asin, dedi.
Odaya ynel diler. Kapisi kapaliydi. Hanci, kapiya vurmak geregini duymadan at i, t it rek
bir mum iiginin nnde bir kit ap hizla kapandi.
Bu saygi deger yolcu ay nce Semerkant ' dan yola ikmi. Senin odani
payl aabilecegini dndm.
Gen adam sikildiysa da belli et medi. Nazik ama hareket siz durdu.
Hayyam ieriye gir di, selam verdi. Kendini iht iyat l a t anit t i:
Niapur 'lu mer.
Karisindakinin gzlerinde bir iik yanip snd. O da kendini
t anit t i:
- Ali Sabbah' in oglu Hasan. Kum dogumlu, Rey' de grenci , Isfahan yolcusu.
Bu ayrint ili t aniti Hayyam'i huzur suz et t i. Bu, kendi hakkinda daha fazla bil gi vermesi
iin bir agri idi . Buna bir neden grmyor, bunu yapmakt an ekiniyordu. Sust u. Yerine
ot urdu. Sirt ini duvara dayadi ve ufak t efek, esmer, kadidi ikmi delikanliyi incelemeye
baladi. Yedi gnlk sakali, simsiyah sarigi, yerinden firlami gzleri bir birine hi
uymuyordu. Delikanli glmseyerek ona bakt i ve:
Insanin adi mer olunca, Kaan evresinde dolamak t ehlikelidir, dedi.
Hayyam, byk bir akinlik gst erir gibi yapt i. Oysa at ilan t ai anlamiti. Adini,
Peygamberin ikinci hali fesi mer' den almiti. Hali fe mer, Ali' den yana olan iil erce
sevilmezdi. Iran nfusunun ogunlugu Snni oldugu halde, zellikle Kum ve Kaan
kent leri , iil erin ogunlukt a oldukl ari yerlerdi ve bur alarda bir t akim garip det l er
t remit i . Her yil, Halife mer' in kat li nin yildnmnde, kut l amal ar yapilmakt aydi.
Kadinlar sslenir, t at l ilar , fist ik kavurmalari yapar, ocuklar evlerinin nnden geenlerin
zerine: "Allah mer' in belasini versin! " diyerek su dkerlerdi . Halifeye benzet t ikleri bir
kukla yaparl ar, eline t ezekt en yapilan bir t espih t akarlar ve mahalle mahall e dolaarak
yle bagirirlar di: "Sen mer, cehennemliksin. Sen hainsin, sen gasipsin." Kum ve
Kan' in ayakkabicilari, yapt iklari kunduralarin t abanina "mer" diye yazarlar, kat ircilar
hayvanl arini "mer" diye agirirlar ve her sopa vurut a bu adi keyifle t ekrarlarlar di.
Avcilar , sonuncu oklarini at arken "Bu da mer' in kal bine" diye bagirirlar di.
Hasan, bt n bu det l eri birka kelime ile anlat iverdi , ayrint iya gir medi. mer ona dik dik
bakt ikt an sonra, t ok bir sesle unlar i dedi:
Adim yznden yolumu, yolum yznden adimi degit irecek degilim.
Uzun sren bir sessizlik oldu. Birbirl erinden bakilarini kairdilar . mer ayakkabilarini
ikart arak, uykuya dalmak iin uzandi. Hasan t ekrar konut u:
Bunlari anl at makl a belki de seni incit t im. Sadece, bur alarda adini sylerken dikkat li
olmani ist edim. Niyet imi yanli anlama.
ocukken, Kum' da bu enli klere ben de kat ilirdim. Bydkt en sonr a bunlar a baka gzle
bakmaya baladim. Bu gibi t akinlikl arin, bir bil gine yakimayacagini dndm.
Peygamberin gret t iklerine de uymuyordu. t e yandan, mezzinl er, Kaan ii
minareler den "Ali' nin lanet olasi mezhepileri" diye bagirdikl arinda, bu da Peygamberin
gret t iklerine uymuyor, diye dnyorum. mer hafife dogruldu:
It e akilli bir adamin szleri, dedi.
Akilli olmasini da, deli olmasini da bilirim. Sevimli olmayi da, it ici olmayi da. Ama,
kendini t anit ma zahmet ine bile kat l anmayan biri ile odami nasil paylaabilir im?
Bana t at siz eyler sylemen iin, adimi sylemem yet t i. Ya bir de kimligimi aiklami
olsaydim?
. Bel ki o zaman bunl ardan hibi rini sylemezdim. Hali fe mer' den nef ret edilebilir de,
hendeseci mer , gkbilimci mer ya da feylesof mer sevilebili r.
Hayyam ayaga kalkt i. Hasan kazanmiti.
Insanl arin kim olduklar i sade adlarindan mi anl ailir saniyorsun? Bakilarindan,
yrylerinden, konuma biimlerinden de anlailir. Daha sen ieriye gir er gir mez, bilgili
bir adam oldugunu, ana da erefe de yabanci olmadigini, ama ayni zamanda n de
unvani da nemsemedi gini , yolunu sormadan bulanlardan oldugunu anl adim. Admi syler
syl emez iyice emin oldum. Ben, t ek bir Niapurlu mer bili rim.
Beni et kil emeye aliiyorsan, baardin. Ya sen kimsin?
Sana adimi syl edim ama bir ey ifade et medi. Ben, Kum'lu Hasan Sabbah' im. Hibi r
eyle vnmyorum ancak onyedi yaimdayken din, felsefe, t arih ve yildizlar hakkinda ne
varsa okudum.
Her eyi okumak asla olasi degildir. Her gn grenil ecek
nice yeni eyler vardir.
Sina beni .
mer , oyun oynar gibi , kar isindakine bir ka soru sordu. Eflat un, Eukli des, Porphyrios,
Pt ol emaios, Dioscorides, Galenos ve Ibn- i Sina hakkinda. Sonr a eriat in yorumlanmasi
konusunda. Arkadainin yaniti her seferinde dogru, kesin ve kusursuzdu. Gn agarirken,
ne biri ne de digeri uyumut u. Vakt in nasil get igini anl amamilar di. Hasan sevinli ydi,
mer ise et kil enmit i .
Bunca ey bilene bugne kadar rast lamadim, diye it i raf et t i . Tm bu bir ikimle ne
yapmak niyet indesin?
Hasan nce sit emle, ruhunun derinlikl erinden bir sirri almilarcasina bakt i, hemen sonra
gevedi, gzlerini yere indir erek:
Nizamlmlk' n yanma git mek ist iyorum, dedi. Belki bana verecegi bir i vardir.
Hayyam, kendisinin de byk vezirin yanma git t igini sylemekt en son anda vazget i.
Iinin t a derinlikl erinde yok olmami kukusu, onu alikoymut u.
Iki gn sonr a t ccarl ar kervanina kat ildilar . Yanyana yryor, Farsa veya Arapa iirl eri
ezbere okuyorlar di. Arasira t ar t iiyorlar , hemen ardindan t art imayi kesiyorlardi. Hasan
"kesin dogrul ardan", "t art iilmaz gereklerden" sz ederken bile, mer kukulu bekliyor,
dncel erini beli rt mede acel eci davranmiyor, nadiren t er ciht e bulunuyor, bilmedigi bir
ey olursa bil gisizli gini it enlikt e sylyordu. Ama t ekrarl adigi szler hep unl ardi: "Ne
syl eyeyim ist iyorsun? Bu eyler rt l. Sen ve ben, her ikimiz de rt nn bu yanindayiz.
rt kalkt iginda, art ik bur ada olmayacagiz."
Bi r haft alik yoldan sonra, Isfahan' a vardilar .
I sfahan, nisf- i Cihan! Aceml er, byle derler. Yani: "Isfahan, dnyanin yarisi". Bu deyim,
Hayyam' dan ok sonr a ort aya ikmi ama daha 1074' de, kent i vmek iin nel er
syl enmemi: "Talari cevher, sinekleri ari, ot u safr an! " "Havasi mis, ambarl ari kurt suz,
et ler i dayanikli! " Bebin ayak ykseklikt e kurul dugu bir gerek! Ama yine de' alt mi
kervansaray, ikiyz banker ve sarraf , bir o kadar da arisi vardir. At lyelerinde ipek ve
pamuk dokunur . Halilar i, kumalari, kilit li ekmecel eri uzak lkelere ihra edili r.
Zenginligi dillere dest an! Acem lkesinin bu en kalabalik kent i, ikt idar, servet ya da bilgi
arayanlar i kendine eker.
Bu kent dediysem de, t am anlami ile kent sayilmaz. Rey' den; gel en bir yolcunun yks
anl at ilip dur ur. Adam, Isfahan' i grmek iin yle acele et mi ki , kervanindan ayrilip t ek
baina at srm. Birka saat sonr a kendini , "hayat veren irmak" anl amina gelen Zende-
Ru' nun kiyisinda bulmu. Kiyi boyunca gidip, kerpit en yapilma bir kal enin nne varmi.
Geri orasi da kalabalikmi ama, gel digi yer olan Rey' in eline su dkemezmi. Kapiya
gelince, muhafizlara sormu:
Burasi Cay kent i dir demiler.
Ieriye girmeyi deger bulmayip bat iya ynelmi. At i yorgun dm. Sonunda bir baka
kent in kapisina varmi. Yali bir adama sormu:
Burasi Yahudiye' dir diye yanit l ami yali adam. Yahudi kent i.
Bu lkede o kadar ok Yahudi mi var?
Bir ka aile var. Ot uranlarin ogu, senin benim gibi Mslmandir. Buraya Yahudiye
derl er, nk Kral Nabukodonozor, Kuds' t en get i rdigi Yahudil eri yerlet irmi. Bazilari da
der ki: Bi r Acem ahi ile evli olan Yahudi bir kadin, kendi irkindan gelenl eri, daha
Isl am' dan nce buralara yerlet irmi. Hangisi dogrudur , onu Allah bili r.
Yolcumuz oradan da dnm, yoluna devam et mek ist emi ama, at i yikilir gibi olmu.
Iht iyar adam sormu:
Byle nereye gidiyorsun ogul?
Isfahan' a!
Adam kahkahayi basmi.
Sana Isfahan diye bir yer yokt ur diyen olmadi mi?
Nasil olur? O, Iran' in en gzel, en byk kent i degil mi ? ok eski zamanlarda Part Krali
Art aban' in bakent i degil mi ydi? Kit aplar da gzellikleri ile vlmedi mi?
Kit aplar ne diyor bilemem, ama ben bur ada dogdum. Tam yet mi yil nce. Sadece
yabancilar Isfahan' dan sz eder. Ama onu bugne dek grmedim.
Iht iyar, pek o kadar abart mamiti. Isfahan adi, ne zamandan beri t ek bir kent in adi degil,
bir birinden bir saat mesafede, biri Cay digeri Yahudiye olmak zere iki ayri kent t en
oluan bir mahallin adi idi . Bu iki kent in ve evresindeki kylerin gerek bir kent e
dnmesi iin, XVI . yzyili beklemek gerekecekt i . Hayyam'in zamaninda henz
kurulmamiti ama, on iki milli k kal e surlari t m bu yreyi epeevre korumak zere
yapilmiti.
mer ile Hasan ge vakit kent e gir diler. Tir ah Kapisina yakm bir kervansarayda yat acak
yer bulmulardi. Buraya gelir gelmez, t ek kelime bile konumadan, yat ip derin bir uykuya
daldilar.
Er t esi gn Hayyam, Byk Vezire git t i. Sarr aflar Meydaninda, gezginin ve sat icinin her
t rls vardi. Andaluzlu, inl i, Yunanli, hepsi sarraflarin evresinde t opl anmi, onl ar da
t erazilerinin baina gemi Kirman' dan, Niapur 'dan, Sevilla' dan gel en bir dinari t irnaklari
il e kazimakt a, Delhi ' den gelen bir t anka ' yi kokl amakt a, ya da degeri yeni drlm
olan bir Konst ant iniye nomisma' sina yz bur ut urmakt aydilar . Hkmet Konagi ve
Nizamlmlk'n resmi konut u olan Divan Kapisi, hemen oracikt aydi. Gnde ya da be
kez Byk Vezirin onuruna borazan almmakt aydi ama bu at af at a karin dileyen
kapidan rahat a gir ip ikmakt aydi. Byk t opl ant i odasma gidip, Imparat orlugun en gl
adamma yaklamalari ve gzyai dkmeleri ya da bir ist ekle bulunabilmeleri zor degildi .
Ancak bur ada, nizam' m evresinde dur an muhafizl ar, gelenleri sorguya ekip, can
sikicilari uzaklatirmakt aydilar.
mer, kapinin eiginde dur du. Odayi, iplak duvarl ari, kat li yer halilarini inceledi .
Orada bulunanl ara ekingen bir selam verdi. Nizam' in evresinde her t rl insan vardi.
Nizam ise bir Trk subayi il e konuuyordu. Nizam gz ucuyla, yeni geleni grd, dost a
glmsedi, ot urmasini iaret et t i . Be dakika sonr a mer' e yaklaip, iki yanagindan ve
alnindan pt .
Seni bekliyordum dedi . Vakt inde gelecegini biliyordum. Sana o kadar anlat acaklarim
var ki. . .
Sonr a mer' i elinden t ut t u, yalniz kal abil ecekleri kk bir odaya gt rd. Yerde dur an
koca bir minderin zerine yanyana ot urdul ar.
Bazi syleyeceklerim bel ki seni airt acakt ir ama umarim sonunda davet imi kabul
et t i gin iin piman olmayacaksin.
Hi Nizamlmlk' n kapisindan giren, piman olmu mudur?
Vezir aci bir glmseme ile:
Olmut ur, dedi . Kimilerini gkyzne kadar ykselt t im, kimilerini yerle bir et t im. Her
gn hayat ve lm dagitiyorum. Tanr i beni , niyet ime gre yargilayacakt ir. Her kudret in
kaynagmda O vardir. En yce ikt idari bir Arap hali fesine devreden O' dur . Hali fe de onu
bir Trk Sult anina, Sult an da bir Acem vezi re vermit ir. Bakalarinin bu ikt idara boyun
egmesini ist iyorum. Senden ise Hce mer , dlerime saygi gst ermeni ist iyorum. Evet ,
nnde uzanip giden bu muazzam t opraklar zerinde en gzel, en zengin, en ist ikr arli, en
iyi korunan devlet i kurmak ist iyorum. Her eyalet in, her kent in, iinde Allah korkusu olan,
adil , vat andalarinin ikyet lerine kulak veren ynet icil erce ynet ilmesini ist iyorum. Kurt
il e kuzunun yanyana su iebilecekleri bir devlet dlyorum. Ama dlemekle kalmiyor, o
devl et i ina ediyorum. Yarin Isfahan mahall elerinde bir dola. Bi r alay iinin t emel at ip
bina yapt igini, bir sr sanat krin ari gibi alitigini greceksin. Her yanda imaret haneler,
camil er, kervansaraylar, kaleler , saraylar ykseliyor. Yakinda her nemli kent t e bir byk
okul bulunacak. Adma "Nizamiye Medresesi" denil ecek. Bagdat ' daki aildi bil e. Planl arini
el lerimle izdim, t edrisat programini ben hazirl adim, en iyi gret menleri set im. Her
grenciye burs verdim. Grdgn gibi , bu imparat orluk muazzam bir ant i ye, ykseliyor,
geniliyor, zenginleiyor. Tanr i bize, yaanmaya deger bir devir bahet t i .
Kumral bir uak ieriye gir di, egildi, gm t epsinin zerindeki buz gibi gl erbet lerini
sundu. mer bir ini aldi. Dudaklar ina degdirdi. Niyet i, erbet in keyfini yava yava
ikart makt i. Nizam ise bardagini bir yudumda dikmit i. Konumasini srdr d:
Burada olmandan ok memnunum ve ok onurl andim.
Hayyam kar ilik vermek ist edi ama Nizam onu dur dur du:
Seni pohpohladigimi sanma. Ben ancak Tanr i'yi vecek kadar glym. Ama
bili yorsun Hoca mer, bir imparat orluk ist edi gi kadar byk, kalabalik ve zengin olsun,
daima adam yoklugu ekilir. Uzakt an bakt igmda bir sr yarat ik, bir dizi kalabalik, bir
yumak kit l e! Oysa, drt bir yana dagilmi orduma, ezan okundugunda camiye gel enlere,
ar iyi dolduranlara, hat t a divanima bakt igimda, bu adaml ardan t ek birinde acaba
ussallik, bilgelik, baglilik, dogruluk var midir diye sorarim. Bunun cevabini bulmak iin,
nce kal abaligin seyreklet igini sonra geriye kalanl arin eriyip bit t igini grmek zorunda
kal irim. Yalniz bir adamim ben mer, umut suzca yalniz! Divanim bo, sarayim da yle.
Bu kent de bo, bu imparat orluk da! Alkilayacaksam, hep bir elim arkada alkilamak
zorunda kalacakmiim gibi geliyor. Senin gibil eri Semerkant ' dan get irt mek bir yana,
gelmeleri iin ayaklarina git meye hazirim.
mer , mahcup, "Est agfurull ah! " gibil erden bir eyl er mirildanacak oldu, Vezir szn
kest i:
It e benim dlerim ve kaygilarim bunl ar. Gnler ve geceler boyu, bunlar i anlat makt an
usanmam ama seni dinlemek ist iyorum. Bunlar seni et kil edi mi? Bunl ari gereklet irmek
iin yanimda olmak ist er misin?
Tasarilar in heyecan verici, gvenin ise onurlandirici!
Benimle alimak iin ne ist ersin? Aik syle. Ben seninle nasil konut uysam, sen de
yle davran. Ne ist ersen, verilecekt i r. Sakin ekinme, ilginca cmert li gimden
yaral anmaya bak.
Vezir gl d, Hayyam ise glmsemeyl e yet indi.
Yokluk ekmeden alimal arimi srdreyim, bana yet er, dedi. Yiyip iecegim,
barinacagim olsun yet er. Daha ogunu ist emem.
Barinman iin sana Isfahan' in en gzel evlerinden birini verecegim. Sarayim yapilana
kadar benim ot urdugum evdi. Baheleri, bost anlari, halilari, uakl ari, odaliklari, cariyeleri
il e senindir . Har camal arin iin on bin dinarin olacak. Bu para, ben yaadika, her yilin
bainda sana denecekt ir . Yet erli olur mu?
Art ar bile. Bu kadar para il e ne yapacagimi bilemem. Hayyam it enliklidi r ama Vezir
kizmitir:
Ne yapacagini bilemez misin? Ist edigin bt n ki t aplari sabr i alir, t m arap t est il erini
doldurur , bt n sevgililerini mcevhere bogar, kalani da fakirlere sadaka diye dagitir,
Mekke kervanlarina yardim eder, adina bir de cami yapt irirsin. Tokgzllgnn ve alak
gnlllgnn, ev sahi binin houna git medigini anlayan Hayyam, heyecanla at ildi:
En byk emelim bir rasat hane kurmakt ir. Gne yilinin uzunlugunu t am olarak
lmek ist iyorum.
Kolay! Gelecek haft adan sonra, bu konuda denek alirsin. Rasat hanenin yerini
seersin, bir ka ay iinde yapilmi olur. Ama syl e bana, ist edigin baka bir ey yok mu?
Tanr im! Baka ne ist eyebilirim ki?
O zaman belki ben de senden bir ey ist eyebilirim?
Bana verdiklerinden sonr a, ne kadar minnet duydugumu gst ermenin bir yolunu
bulursam, ne mut lu bana!
Nizam uzat madi:
Sir sakladigini, az konut ugunu, bilge bir insan oldugunu, drst lgn, adil oldugunu,
her konuda dogru il e yanlii ayirabil digini , sana gvenil ebilecegini bili rim. Senden ok
hassas bir grev yapmani ist eyecegim.
mer en kt sn beklerken, en kt s onu bekl iyordu.
Seni Sahib- i Haber olarak at ayacagim.
Sahi b- i Haber mi? Ben mi? Casuslar in bai yani ?
Imparat orlugun Ist ihbarat Tekilat inin bakani. Hemen ce- vap verme. Senden
bekl edigim, iyi insanlari ihbar et men, mmin- lerin evlerini dinl et men degil. Sz konusu
olan, her kesin huzurlu yaamasini saglamak. Bir lkede, en basit yolsuzluk, en uf ak
hal ssizlik hkmdar t ar afindan bili nmeli ve sulu, kim olduguna bakilmaksizin, cezasini
bulmalidir. u ya da bu eyalet in kadisi ya da valisi, yoksulun sirt indan kpn dolduruyor
mu diye nasil bilecegiz? Adamlarimiz araciligi ile! nk zarara ugrayanlar korkularindan
ikyet edemezler!
Ama bu adaml arin, kadilar ya da valil er t ar afindan sat in alinmamal ari, su ort aklari
olmamalari gerekir!
Sahib- i Haber' in grevi , it e bu yoldan ikmilar i bulup, onlari azlet mekt ir.
Byle namussuzlar varsa, iin dogrusu bunl ari kadi ya da vali yapmamak degil mi?
Hayyam bunu safiyet le sylemit i ama Nizam bunu alay gibi aldi. Aniden ayaga kalkt i:
Tart iacak degilim, dedi . Sana ne verebil ecegimi ve senden ne bekledigimi syledim.
Git , nerimi dn. Egrisini dogrusunu t art . Cevabini yarin get irirsin.
Dnmek, t art mak, degerlendirmek, bir karara varmak, Hay- yam' in o gn
yapamayacagi eylerdi. Divan' dan ikar ikmaz, ar inin dar ve dolambali yollarina
daldi. Her adimda, sokak bir az daha karariyor, kalabalik daha yava hareket ediyor,
konumalar ve kfrler birer fisilt i gibi ikiyor, sat icilar ve dkkn sahipleri sanki bir er
maskeli oyuncu, bir er uyurgezer raksci oluveriyordu. mer, bir saga bir sola yal pa vura
vura ilerliyordu. Birden, ormanlikt aki dzlk misali , aydinlik bir meydanciga ikiverdi.
Gne gzlerini kamatirdi, dogrul du. Nefes aldi. Ona ne oluyordu byle? Sanki
cehenneme zincirlenmi bir cennet sunmular di. Nasil evet desin, nasil hayir desin?
Byk vezirin huzuruna hangi yzle iksin, kent i hangi yzle t erket sin?
Sag t arafmda aik bir meyhane kapisi grd. Kapiyi it t i, birka t ozlu basamakt an indi,
alak t avanli, lo bir yere vardi. Zemin nemli t oprakt i, ot urma yeri var mi yok mu belli
degil di, masalar da pist i. Kum arabi ist edi. Prt kl bir t est i iinde get irdil er. Uzun sre,
gzleri kapali, arabi koklayip, iine ekt i.
Gen, genli gimin gzel gnl eri, Unut mak iin ierim arabi. Aci mi? ylesi gider houma,
Bu acilikt ir mrmn t adi.
Bi rden aklina bir ey geldi. Bunu akil et mek iin, meyhane diplerine git mesi gerekiyormu
megerse! Burada, bu pis masada, nc ya da drdnc kadeht en sonra aklina
gel ecekmi megerse! Hesabi arabuk dedi, hat iri sayilir bir bahi birakt i, kendini
diariya at t i. Gece olmu, her kes dagilmiti. arinin han sokagi agir bir cml e kapisi il e
korunuyordu. mer 'in, kervansaraya var- mak iin dolamasi gerekt i.
Ayaklarinin ucuna basarak odasma gir diginde, Hasan okt an uyumut u. mer, bu ciddi
ve acili yz uzun sre incelendi. Aklina bin eit soru geldi. Cevaplarini aramak
zahmet ine kat l anmadan, her birini defet t i. Kararini vermit i , kimse bu karari
degit iremezdi.
Kit aplar da yer almi bir ykdr. arkadat an sz eder. Derl er ki: Binli yill arin
balarinda agi et kil emi Iranli vardir: Dnyayi gzlemlemi olan mer Hayyam,
dnyaya hkmet mi olan Nizamlml k ve dnyayi t it ret mi olan Hasan Sabbah.
Derl er ki, her de Niapur ' da okumut ur. Ama dogru degildir bu! Nizam, mer' den
ot uz ya bykt , Hasan da t ahsil ini Niapur ' da degil , Rey' de ve dogdugu kent olan
Kum' da yapmitir.
Gerek, Hayyam' in el yazmasi kit abinda yer aliyor mu? Derler ki bu adam ilk kez
Isfahan' da, Byk Vezir' in Divaninda bulumut ur ve kaderin cilvesine bakin ki bu
buluma Hayyam' in abalariyla gereklemit ir.
Nizam, kk odasina ekilmit i. Kapi araligindan mer' in yzn grr grmez,
cevabinin olumsuz olacagini anl adi.
Demek ki t asarilar im seni il gilendirmiyor. Hayyam sikilar ak ama kararli bir biimde
cevap verdi:
ok yce olan dlerinin gereklemesini dilerim. Ama benim kat kim, senin nerdigin
biimde olamaz. Giz ile gizi aiga ikaran arasmda, ben gizden yanayim. Bana bir
konumayi naklet meye gelen muhbire syl eyecegim ilk sz, "Onu kendine sakl a, sus
konuma. Anlat acaklarin ne seni ne de beni il gilendirir . Bir daha da evime gelme" olur.
Ben insanlarla ve olaylarla baka aidan ilgileni rim.
Kararini saygi il e kar iliyorum. Devlet in, salt bili m ile ugraanlara da iht iyaci vardir.
Sana vaat et t igim ev de, alt in da, rasat hane de senindir . Gnl rizasi il e verdigimi asla
geri almam. Seni , yapacaklar ima ort ak et mek ist edim. Yine de, t arihilerin, "mer
Hayyam, Nizamlml k ile ayni dnemde yaadi. Byk vezire, onun gznden dmeden
hayir diyebilen ender ki ilerdendi " diye yazmalari ile avunurum.
Senin bu byklgn bir gn deyebilecek mi yim bilmem?
mer sust u. Bi r an duraksadi.
Belki, olumsuz cevap veriimi, yeni kar ilatigim birini t anitirmakla giderebilirim. ok
akilli, ok bilgili , ok becerikli birini.
Sahib- i Haber grevi iin biilmi kaft an gibi geldi bana. Isfahan' a, yaninda alimak
midiyl e geldi gini syledi.
Bir t ut kulu, bir hirsli adam, diye sylendi Nizam. Benim kaderim de bu! Gvenilir birini
buluyorsun, iht irassiz ikiyor ve ikt idar in gcnden ekiniyor. Ver digim greve at ilmaya
hazir biri ikt iginda da, sabirsizligi beni rkt yor.
Nizam bikkin gibiydi :
Peki bu adam kim?
Hasan bin Ali Sabbah. Ama hemen uyarayim: Kum kent inde dogmu.
Yani bir ii imam? Aldirmam. Bt n airiliklara kar i olsam da... Yardimcilarim
arasmda en iyilerinden bir kismi Ali mezhebin- dendir, en iyi askerlerimden bazilari
Er meni' di r, veznedarlarim da Yahudi' dir. Onl ardan gvenimi de himayemi de esirgemem.
Bi r t ek Ismaililerden ekini rim. Arkadain Ismaili mezhebinden degildir, umarim?
Bilmiyorum. Hasan bur aya kadar benimle geldi. Diarida bekliyor. Iznin olursa, onu
agirayim, kendin sorabilirsin.
mer , bir ka saniye yok oldu, sonr a arkadai ile geri geldi . Hasan, hi de et kilenmi
grnmyordu. Yine de sakalinin alt inda, enesinin t it redigini farket t i Hayyam.
Hasan Sabbah' i t akdim ediyorum. Bylesine siki sarilmi bir sar igin alt inda bu denli
bil gi bulunmasi, grlm ey degildir.
Nizam glmsedi:
Demek evremi bilginler almi. Bilginlerle dp kalkan hkmdar, hkmdarlarin en
iyisidir denir. yle degil mi?
Bunu Hasan yanit l adi:
Yine deni r ki: hkmdarlarl a dp kalkan bilgi nler, bilginlerin en kt sdr.
Byk bir kahkaha sesi duyul du. Kisa ama it en olan bu gl, onlari bir an iin
yakinl atirdi. Ama Nizam, kalar ini at mi, ci ddilemit i. Her t rl Acem palavrasmi
ieren laf ebeliginden bir an nce kurt ulup, Hasan' a ondan bekl ediklerini anlat mak iin
sabirsizlaniyordu. Daha ilk szcklerden it i baren, kanlar i kaynati, mer' e sessizce
ekil mekt en baka yapacak i kalmadi.
Byl ece, Hasan Sabbah, Byk Vezir' in vazgeemedigi yararcilarindan biri oluverdi. Saht e
t ccardan, saht e dervit en, saht e acilar dan oluan ve Seluklu Imparat orlugunu bat an
aagi dolaan bir muhbirl er ebekesini kisa zamanda kurmut u ve her saray da, her
ar ida, her evde kulagi vardi. Komplol ar, dedikodul ar, syl ent iler rapor edili yor, aiga
ikariliyor, oyunlar bozuluyordu.
Nizam, ilk gnl er ok memnundu. Bu korkun ebekenin ipl eri kendi elindeydi. O gne
dek; bu ie soguk bakan Melikah' a varip, vnecegi sonular sunuyordu. Aslinda,
Melikah huzursuzdu. Babasi Alpaslan, byl e bir si yaset gt memeyi t avsiye et memi
mi ydi? "Drt bir yana muhbi r yerlet irecek olursan, sana sadik olan gerek dost lar in
bundan kukulanmayacak, dmanlarin ise t et i kt e, nleml erini almi olacaklardir. Zaman
get ike, muhbirleri et kilemeye aliacaklar, gn gel ecek dost larinin aleyhine,
dmanlarinin lehine raporlar almaya balayacaksin. Iyi olsunl ar, kt olsunlar , szler
bir er ok gibi dirler . Bi r kaini bir arada firlat t in mi, biri mut l aka hedefi bulur. Sonunda,
kal bini dost l arina kapat ir, dmanlarina aarsin. Yanina geli p kurulanlar, dmanl arin
olur. O zaman, gcnden geriye ne kalir?"
Ama Melikah' m muhbir kullanmanin yarari konusundaki kukulari, har eminde onu
zehirlemek ist iyen bir kadinin yakalanmasi ile yok oldu. Hasan Sabbah, Melikah' in
yanindan ayiramadigi adami haline geldi. Sult an ile Hasan arasmdaki bu sikifikilik,
Nizam' in hi houna git miyordu. Bir kere, her ikisi de gent i . Cuma gnleri dzenlenen
len sirasinda, iki delikanli, Veziri ihmal ederek egleniyorl ardi.
Bu lenlerin birinci kismi, resmi ve ciddi bir biimde cereyan ederdi. Nizam, Meli kah' in
saginda ot ururdu. Okuma yazmasi olanlar, bilginler, epeevre dizilir, Hint ya da Yemen
kililarini met hederler, Arist o' nun yazdiklarina kadar her konuda t art iirl ardi. Sult an bir
sre bu konular a il gi duyar, sonra bakilar i donukl a- irdi. It e o zaman Vezir, git me
vakt i nin geldi gini anlar, digerleri de onu izlerdi. Onl arin yerini sazcilar , rakkaseler,
oyuncular alir, arap t est ileri dolar , iki sofrasi da, hakanin keyfine gre uzun ya da kisa
srerdi. Gl vezirinden vazgemeyen Sult an cn eglenmekle almi olurdu. Gn
gel diginde "baba"sini nasil vur acagini t ahmin et mek iin, ocuksu bir t akinlikla ellerini
nasil irpt igini izlemek yet erliydi .
Hasan, Sult an' in Vezir' den nefret et mesi iin elinden geleni yapmakt aydi. Nizam hangi
konular da eriilmez sayiliyordu? Bilgi si ile mi? Ussalligi ile mi? Tanr i ve Imparat orlugu
savunma yet enegi ile mi? Hasan, kisa bir srede benzeri bir yet enek sergili yordu. Vezirin
sadakat i mi sz konusuydu? Sadik oldugunu gst ermek-
t en kolayi yokt u. Sadakat , yalanci agizlardaki kadar dogru olamaz.
Hasan, Melikah' in dillere dest an pint ili gini hareket e geirmeyi de iyi bili yordu. Srekli
biimde Vezir' in yapt igi harcamal ardan sz ediyor, aldigi yeni giysileri, Vezir' in
yakinl arinin aldikl ari eyalari anl at iyordu. Nizamin ikt idari ve at af at i sevdigi bir gerekt i.
Hasan ise sadece ikt idari seviyordu. Dnya nimet l erinden el et ek ekmi biri olarak
grnmeyi iyi beceriyordu.
Melikahi iyice krkledikt en sonr a, at ei yakmayi kararlatirdi. Olay, bir cumart esi gn,
t aht odasinda meydana geldi . Sult an, gleye dogru, ba agrisi ile uyanmiti. Cani son
derece sikkindi. Vezirinin, Ermenilerden oluan muhafizlarina alt mi bin alt in dagit t igini
grenmi, fena ierlemit i . Haber, t abii ki, Hasan ve ebekesi araciligi ile kendine
ul amiti. Nizam, sabirla, ayakl anmayi nlemek iin birlikl eri beslemek gerekt i gini en ufak
bir ayakl anmada, harcamanin on misli fazlasini harcamak gerekecegini anl at iyordu.
Melikah ise, avu dolusu alt in samakla, sonunda maa verilemeyecek dur uma
dl ecegini, ayakl anmanin it e o zaman balayacagini sylyordu. Iyi bir hkmet ,
alt inini, iht iya duyulacak gnl er iin sakl amamali miydi?
Nizam' m on iki oglundan biri, sze karimanin yerinde olacagini dnd:
Islam'm ilk gnl erinde Hali fe mer, fet ihl erde saglanan alt inlari samakla
sulandiginda yle demit i: "Bu alt in bize Tan- ri' nin lt f degil mi? Tanri' nin daha
fazl asini bahedecegine inanmiyorsaniz, hi bir ey sarfet meyini z. Bana gelince, Allah' in
cmert ligine inaniyorum. Mslmanlarin iyili gi iin sarfedebilece- gim alt indan bir t ekini
bil e kasamda t ut mam."
Melikah' in byle bir davranit a bulunmaya hi niyet i yokt u. Hasan' in kafasina sokt ugu
bir dnce, nicedir iini kemiriyordu. Emrini verdi:
Hazineme giren her bir kuruun ve sarfedilen her bir akenin ayrint ili hesabini
ist iyorum. Sonu ne zaman hazir olur?
Nizam km gibiydi.
Bu hesabi verebili rim ama, zaman alir, dedi.
Ne kadar zaman, hoca?
Sult an' in "At a" degil de "Hoca" demesi dikkat i ekt i. Geri saygili bir sesleni biimiydi
ama, gzden dmenin iaret i de sayilabil irdi. Nizam, airmi, anlat maya aliiyordu:
Her eyal et e bir muhasip gndermek ve uzun hesaplar yapmak gerekecek. Tanri' nin
inayet i ile, geni bir imparat orluga sahi- ; biz. Byl e bir alimanin sonucunu iki yildan
nce almamiz zordur.
Hasan, saygili bir biimde yakl ati:
Efendimi z, dedi . Ol anak verilir ve Divan' in bt n evrakinin verilmesi emredilirse, byle
bir alimayi kirk gn iinde t amamlarim.
Nizam cevap vermek ist ediyse de, Sult an ayaga kal kmiti. Byk adiml arl a kapiya git t i
ve:
Pekl, dedi. Hasan, Divan' a gir ecekt i r. Divan kal emi onun emrinde olacak. Onun izni
olmadan hi kimse kaleme gir emeyecek. Kirk gn sonr a bu i bit mi olacak.
O gnden sonr a, bt n imparat orluk byk bir t elaa dt , idari kesimlerde alima
yrmez oldu, birli klerin ayakl anacagi haberleri gelmeye baladi, i savat an sz edili r
oldu. Nizam'in Isfahan' in bazi mahallel erini silahlandirdigi syleniyordu. arida esnaf
malini gizler olmu, belli bali arilarin kapilari kapat ilmi, zellikl e kuyumcular
dkknlarini gleden sonr alari amaz olmular di. Divan' da gerginli k bykt . Koca Vezir
kal emini Hasan' a birakmak zorunda kalmiti ama, ikamet i hemen yani baindaydi. Arada
sadece kk bir bahe vardi. Ancak bu kk bahe, gerek bir karargha dnmt .
Nizamin kiisel korumalar i, t epeden t irnaga silahli olar ak kol geziyorlardi.
mer son derece sikkindi. Ort aligi yat itirmak iin araya girmek ist iyor, uzlama yoll ari
ariyordu. Nizam onu kabul et meye devam ediyordu ama "zehirli hediyesi" iin sit em
et mekt en kendini alamiyordu. Hasan' a gelince, evraklar in iinde kaybolmut u ve Sult ana
sunacagi sonucun t elai iindeydi. Hasan gecel eri, bir avu adaminin ort asinda, Divan' in
t opl andigi odanin halisindan baka yere yat miyordu. Kader gnnden gn nce,
Hayyam son bir giriimde bulunmak ist edi. Hasan' in yanina git t i, onu grmek iin dir et t i .
Ancak Sahib- i Haber t opl ant ida oldugu iin, bir saat sonr a gelmesi sylendi . Kapidan
ikacagi sirada, t epeden t irnaga kirmizilar iinde bir harem agasi yanina gelip:
Hoca mer beni izlemek lt funda bulunurl ar mi? diye sordu. Bekleniyorsunuz.
Adam onu apraik yollardan, bir t akim merdivenl erden geirdikt en sonra, bir baheye
sokt u. Hayyam, byle bir bahenin olabilecegini akl ina bile get irmemit i. Tavus kulari
serbest e dolaiyordu. Kayisi agal ari iek amiti. Bahedeki emenin arka t ar afindan
gei p sedef ilemeli bir kapinin nne geldil er. Aga kapiyi at i. mer' i buyur et t i .
Burasi, duvarl ari ipek kumala kapli geni bir odaydi. Dip t araft a, bir perdenin rt t g,
t onozlu bir girint i gze arpiyordu. Perde kipirdadi, orada birinin durdugu aikt i. Hayyam
ieri girince, haf if bir kapi t ikirt isi duymut u. Bi r ka saniye bekledi . Sonra bir kadin sesi
duydu. Ses yabanciydi ve Trke konuuluyordu. Ses kisikt i ama szler kaya gibi sert t i .
Hayyam ne syl endigini anlamadi, konuanin szn kesmek ist edi, Farsa
konuulmasini rica et t i , ya da Arapa, ya da daha t ane t ane konuulmasini... Ama bir
perdenin ardina gizlenmi bir kadinla konumak kolay degildi . Kadinin szlerini bit irmesi
iin bekledi . Ardindan bir baka ses:
Sult animizin ei, hanimim Terken Hat un, bur aya geldigin iin sana t eekkr ediyor,
dedi.
Bu kez Farsa konuulmut u. mer sesi t anidi. Bagirmak ist edi ama agzindan sevinli bir
mirilt i dkl d:
Cihan!
Kadin rt y kal dirdi, peesini at i ve glmsedi ama mer' in yaklamasini elinin bir
hareket iyle nl edi:
Hat un, Divan' daki kavgadan endie duyuyor. Huzursuzluk art iyor. Kan dklecek.
Hakanimiz dahi ok kaygili, yanina yakl ailmaz oldu. Harem, Hakanin fkeli bagirmal ari
il e t it riyor. Bu durum byle sremez. Terken Hat un iki t arafi baritirmak iin, senin byk
aba sarfet t i gini biliyor. Senin baarili olmani ok ist iyor ama pek midi yok.
Hayyam baiyla onayladi. Cihan devam et t i :
Terken Hat un, i bu nokt aya vardigina gre, iki raki bi saf dii birakip, ynet imi huzur
saglayacak birine vermenin daha dogru olacagini dnyor. Sult anin, evresini sarmi
ent rikacilar a degil, akilli, bilgili, ikarci olmayan, mant ikli bir ine iht iyaci oldugunu
dnyor. Hakanimiz seni ok t akdir et t i gi iin, Byk Vezir olarak senin at anmani
nermek ist i yor. Sen at anirsan bt n lke rahat layacak. Ama byle bir neride
bulunmadan nce, senin onayini almak ist edi .
mer , kendisinden bekleneni bir sre kavr ayamadi. Sonr a haykirdi:
Tanr i akina, Cihan, beni mahvet mek mi ist iyorsun? Beni, imparat orlugun ordularina
kumanda ederken, bir emirin kell esini uururken, bir kle ayaklanmasini bast irirken
grebili yor musun? Beni yildizlarimla babaa birak.
Dinle beni mer. Ileri ynet meye niyet in olmadigini bili yorum. Sen sadece orada
bulunacaksin. Kararlari bakal ari verip uygul ayacak!
Yani gerek vezir sen olacaksin, hanimin da gerek Sult an. Ist edigin bu, yle degil mi?
Bundan niin rahat sizlik duyuyorsun? Onuru sana, t asasi bize ait olacak. Bundan iyisi
can sagligi!
Terken Hat un, neriyi yumuat mak iin araya girdi, Cihan sylediklerini evirdi:
Hanimim diyor ki: Senin gibi adamlar siyaset e sirt evirdikleri iin, bu kadar kt
ynet ilmekt eyi z. ok iyi bir vezir olabil ecek bt n nit eli klere sahi p oldugunu sylyor.
Ona de ki : Ynet mek iin gerekli olan nit elikler ile, i baina gelmek iin gerekli olan
nit eli kler arasinda fark vardir. Ileri iyi ynet mek iin, kendi ilerini unut up sadece
bakal arina, zellikle en yoksul olanl ara bakacaksin; ikt idara gelmek iinse, insanlarin en
a gzls, en bencili , kendi dost l arinin bile gznn yaina bakmayani olacaksin. Ben ise
ki mseyi incit emem!
Iki kadinin t asarisi ylece yar im kal di.
mer nerilerini red et t i. Zat en bir ie de yaramazdi. Nizam ile Hasan' in kari kariya
gelmeleri nl enemez olmut u.
O gn kabul odasi bir arenaya benziyordu. Orada bulunan on- be kii, bir bir inin
hareket ini gzlemekt eydi. Her zaman t akin mizaci ile t aninan Melikah bil e alak sesle
konuuyor ve her zamanki gibi biyigini ekit irip duruyordu. Arada bir , iki gladyat re bir
baki firl at iyordu. Hasan, siyah buruuk giysil eri, si yah sar igi ile ayakt a duruyordu. Sakali
sanki her zamankinden daha uzundu, avurt lari km, gzleri Nizam'inkilerle
kar ilamaya hazir ama uykusuzlukt an ve yorgunlukt an kipkirmizi idi. Arkasinda bir kt ip,
geni bir kurdele ile baglanmi bir sr evrak t aiyordu.
Byk Vezir, kidemine duyul an saygidan t r, ot urmakt aydi. Giysileri beyaz, sakali kir,
alni kiriikt i. Sadece gzleri gen, hareket li ve parl akt i. Ogull arindan ikisi yaninda
duruyordu. evrelerine kinci bakilar firl at iyorl ardi.
Sult an' in hemen yaninda dur an mer bit kin ve kaygili idi. Kafasinin iinde, herhalde
syl emege hi firsat bulamayacagi szleri t asarlayip duruyordu.
Melikah:
Hazinemizin durumu hakkinda bugn bilgi verme vaadinde bulunulmut u. Hazir mi?
diye sordu.
Hasan egil erek selam verdi.
Szm t ut t um. Her ey hazir, dedi.
Kt i bine dnd, adam yanina geldi ve ona evraki verdi. Sab- bah okumaya baladi. Ilk
sayf alar , uzun t eekkrler, hayir dualari, bilgece syl enmi cmleler le doluydu. det
byle idi . Orada bulunanlar daha fazlasini bekliyorlardi. Sonunda i oraya da geldi.
Hasan:
Her eyal et in, her nl ve byk kent in, Sult animizin Hazinesine ne verdigini t am
olarak hesap et t im. Dmandan elde edilen ganimet i de degerlendirdim. Bu paral arin
nasil sarfedildi gini art ik biliyorum, dedi.
Bogazini t emizledi, okudugu sayf alari kt i bine uzat t i, digerini aldi. Okumak zere
gzlerinin hizasina get i rdi, dudaklari aralandi, sonr a kisildi. Sayfayi uzaklatirdi, diger
sayf alar a bakt i, kizgin bir biimde evraki karitirmaya baladi. Kimseden ses ikmiyordu.
Sonunda Hakan sabirsizlandi:
Ne oluyor? Seni dinliyoruz, dedi.
Efendimi z, gerisini bul amiyorum. Sayfalar i siraya koymut um, ama aradigim kgit
aradan kaymi olacak. Onu bulacagim.
Aramaya devam et t i . Durumdan yararlanan Nizam, st perdeden konumaya baladi:
Herkesin baina gelebili r. Gen dost umuza bu yzden kizmamak gerek. Byle bekl eyi p
duracagimiza gerisini dinleyelim.
Haklisin at a, gerisini dinleyelim.
Herkes, Hakanin Vezirine yeni bat an "at a" dedigini farket mit i . Bu yeniden gze
gir digine iaret mi sayilmaliydi? Hasan ut ant an kivranirken Vezir, lehindeki durumu daha
da saglama baglamak ist edi:
Kaybolan sayf ayi unut alim. Hakanimizi beklet mek yerine, kardeimiz Hasan' in bazi
nemli kent ve eyalet ler e ait rakamlari vermesini neriyorum.
Hakan onayladi. Nizam devam et t i :
rnegin, aramizda bulunan mer Hayyam' in memleket i Niapur' u ele alalim. Bu kent
ve eyalet , acaba hazineye ne get i rmi?
Hasan:
Hemen sunayim, dedi.
Ayaklarina kapanmak ist er bir hali vardi. Alikin bir biimde dosyaya el at t i.
Ot uzdrdnc sayfayi ikart mak ist edi. Niapur' a ait ne varsa, bu sayfaya yazdigini
bili yordu. Bouna.
Sayfa yok, kaybolmu... diyebil di. almilar ... Kgit l arimi karitirmilar .
Nizam ayaga kalkt i. Melikah' in yanina vardi ve kulagina:
Efendimi z en yet enekli hizmet krl arina, ilerin zorlukl arini bilen ve oluru olmazdan
ayirabil enlere gven duymazsa, sonunda ya bir del i, ya bir arl at an ya da bir cahil
t arafindan it e byle hakaret e ugrar, diye fisildadi.
Melikah, mt hi bir oyuna get iril digine, bir saniye olsun, kuku duymuyordu. Tarihilerin
belirt t iklerine gre, Nizamlmlk Hasan' in kt ibini sat in almi, bazi sayfalari yok et mesini,
bazilarinin yerini degit irmesini emret mi ve bylece rakibinin sabirl a ve zenle yapt igi
al imalari boa ikart miti. O ist edigi kadar kompl o yapildigini sylesin, evr esindeki
grlt sesini bast iriyor, Sult an da oyuna get iriliinin, dahasi vezirinin vesayet inden
kurt ul ma giriiminin baarisizlikl a sonulanmasinin kusurunu Hasan' da buluyordu.
Askerl erine onu t ut uklamalarini syl emi ve aninda idamini emret mit i.
mer ilk kez sz aldi:
Efendimiz merhamet et sinler. Sabbah belki kusur ilemit i r, belki ok aceleci ve ok
igzar olmakla gnah ilemi t ir, ki bu yzden kovulmasi gerekir, ama kimseye byk bir
kt lg dokunmamitir.
yleyse gzlerine mil ekilsin. Demiri kizdirin.
Hasan ses ikarmiyordu. mer yeniden sz aldi. Kendisinin ie sokt ugu bir adamin
ldrlmesine ya da gzlerine mil ekilmesine gnl razi olamazdi:
Efendimi z diye yalvardi. Gen, gzden dm olmanin t esellisini okumada bulacak bir
adama, bu cezayi uygun grmeyin.
Bunun zerine Melikah:
Insanl arm en bilge olani, en saf yr ekli olan senin iin Hoca mer, kararimdan
vazgeiyorum. Hasan Sabbah sr gn edilecek ve mrnn sonuna kadar uzak
bel delerden birinde yaayacakt ir. Imparat orluk t opraklarina bir daha asla ayak
basmayacakt ir, dedi.
Ama Kum kent inin adami geri gelecek ve grlmemi bir int ikam alacakt ir.
IKINCI KITAP
HAHA LER CENNETI
Cennet de cehennem de senin iinde. mer Hayyam
1) Baligin asli: "Paradis des Assassins", yani "Canil er Cennet i" dir . Ancak, 1090 yilinda
Hasan Sabbah t ar afindan kurul an ve haha kullanmalar indan t r Ha-hain
( Hahail er) adi verilen gizli rgt , Fransizca Assassins ( Canil er) szcgnn kkeni
olarak bilini r. Konumuz dolayisi ile Cani yerine Hahai szcg daha uygun grlmt r.
( .N.)
XV
Aradan yedi yil get i. Gerek Hayyam, gerek Imparat orluk iin grkemli yedi yil! Son bari
yillari!
zerinde asma yapraklari olan ardakt a sofra kurulmu, zerine ir az'in, kokusu
kivaminda, en iyi beyaz arabi konmu, srahinin evresinde binl erce pirilt isi olan ksel er
dizilmit i . It e haziran akamlar i, mer' in kameriyesinde grlegelen manzar a! nce
hafif olandan balamali. arap ve erez. Sonr a kariik olani t at mali: yaprak dolmalari,
ayva t at lilari. Haf if esint i, Sar i Daglari aip, iekli meyve bahelerinden geli r. Elinde udu
il e Cihan, hafift en t ingirdat ir. Rzgr a elik eder udunun sesi. mer kadehini kaldirdi,
uzun uzun iine ekt i . Cihan onu izliyordu. En byk, en kaygan, en koyu renkli pest il i
set i , erkegine verdi. Bu, meyveler dili ile "Hemencecik bir pck" demekt i . mer egil di,
dudaklar i birbirine degdi, kat i, yeniden bulut u, ayrildi, birlet i. Parmaklari dolandi.
Hi zmet i kiz geldiginde, acele et meksizin ayrildilar, her biri kendi kadehine dnd. Cihan
glmseyerek mirildandi:
Yedi yaamim olsaydi, birini mut laka bur ada gei rir , u kerevet e uzanir, u arabi ier,
parmaklar imi u kseye daldirir, mut lulugu u t ekdzelikt e bulurdum.
mer:
Bir , ya da , ya da yedi yaamim olsaydi, her birini burada geirir, elim sal arinda
ur aya uzanirdim, diye yanit l adi.
Bi rlikt e ama bir birlerinden degiik idil er. Dokuz yillik sevgili, drt yillik kari koca idil er
ama dleri ayni at i alt inda degil di. Cihan zamani yut uyor, mer yudum yudum t adina
var iyordu. Cihan' in arzusu, dnyaya egemen olmakt i. Haniminin kulagi idi, ha- rurrt i da
Sult an' m kulagi! Gndzleri Sult anm har eminde dzenl er kuruyor, t m haberlere el
koyuyor, yat ak odasi dedikodul arina kulak kesiliyor, zehirleme kukularindan haber dar
oluyordu. Heyecanli, hareket li, cokulu idi . Akaml an ise kendisini akin mut luluguna
kapt iriveriyordu. mer aismdan dur um farkliydi . Bilimin zevkine, zevkin bilimine
var iyordu. Ge kalkiyor, a karnina bir kadeh sabah ikisini iiyor, daha sonr a alima
masasma geerek yaziyor, hesap yapiyor, izgiler ve resimler iziyor, yine yazmaya
koyuluyor, sonra gizli kit abina bir ka sat ir iir dkt ryordu.
Gece oldugunda, evinin st kat ina yapt irdigi gzlem kulesine ikiyordu. Sevdigi, ell eriyle
bakip onardigi alet lerine kavumasi iin baheden gemesi yet erliydi. Arasira, kent t en
gel ip gemekt e olan bir bilgin olurdu yaninda. Isfahan' da bulundugu il k yilini, -
rasat haneyi kurmakla geirmit i . Yapi, gereler, bir er birer denet iminden gemit i . mer,
21 Mart 1079' da byk t renl erle ilan edilen yeni Celali t akvimini hazirlamak iin de,
byk emek sarfet - mit i . Onun yapt igi hesaplamalar sonucu kut sal Nevruz bayraminin
t ar ihinde bir t akim degiiklikler oldugunu, Balik bur cunun ort asina rast gel en yeni yilin Ko
bur cunun balangicina kaydirildigini, bu degiiklikt en sonr a Iran ay adlarinin bur adi
aldikl arini ve bylece Favardin' in Ko ayi, Esfand' in Balik ayi diye agrildigini hangi Iranli
unut abili r? 1081 yilinin Haziran' mda Isfahan' da ve bt n Imparat orluk t opraklarinda
ot uranl ar, yeni t akvimin nc yilini yaamakt aydilar . Bu t akvim resmi olarak Sult an'in
admi t ai- sa da, halk arasinda "mer Hayyam Takvimi " olarak bilmiyordu. Kim,
sagliginda byle bir onura sahip olabilir? Kisacasi, Hayyam ot uz yama geldi ginde,
t aninan ve sevil en bir insan olmut u. Onun, iddet t en ve hkmet mekt en nef ret et t igini
bilmeyenler iin de, ekini len ve korkulan bir insan...
Bt n bunl ara karm, onu Cihan' a yaklatiran neydi? Bir ayr int i ama nemli bir ayrmt i:
ikisi de ocuk ist emiyordu. Cihan, ardinda birakacagi bir varligin ykn kesinlikle
t aimak niyet inde degil di. Hayyam da, hayrani oldugu Suriye' li air Ebu' l- Al 'nin szlerini
aynen benimsemit i: "Beni dllendir enin gnahini ekiyorum, kimse benim gnahimi
ekmeyecek."
Bu t ut umu bizi yanilt mamak, Hayyam hi de kt mser biri degil di. u sat irlari yazan o
degil midir?: "Acin sonsuz oldugunda, dnyanin kararmasmi ist iyecek oldugunda,
yagmurdan sonra parildayan yeilligi, bir ocugun uykudan uyaniini dn." mer ocuk
sahibi olmak ist emiyorsa, yaamin glgn dndg iindir . "Dnyaya hi gelmemi
olana ne mut lu! " deyi p dururdu.
Grl dg gibi, ikisinin ocuk yapmak ist emeyi nedenl er ayni degil di. Cihan iht ir asli
oldugu, mer de iht i rassiz oldugu iin ocuk ist emiyordu. Ama bir erkek ve bir kadin
olarak, Iran' daki bt n erkeklerin ve bt n kadinl arin kinadiklari bir davranila,
bir birlerine bagli idil er ve birinin ya da digerinin kisir oldugu syl ent isine aldirmadan
aralarinda mt hi bir ort aklik kurmular di.
Ama bu, yine de sinirlari olan bir su ort akligi idi. Cihan, hi bir iht irasi olmayan bir insan
olan mer' den degerli fikirl er aliyor ama kendi yapt ikl ari hakkinda ona asla bil gi
vermiyordu. Yapt ikl arini mer' in onaylamayacagini bili yordu. Bit meyen kavgalar
yarat mak kime yarardi? Geri Hayyam Saraya uzak bir insan degildi . Saray hayat ini,
dalaverelerini ne kadar kmsese de, bazi kainilmaz ykmllkleri oldugunu bili yordu.
Arasira Cuma yemeklerine girmesi, bazi hast a Emirleri muayene et mesi , Melikah' a
t akvimi hakkinda bil gi vermesi ve yildiz falma bakmasi gerekiyordu. Melikah da her kes
gibi , ne yapmasi ve ne yapmamasi gerekt i gi konusunda yildiz falma daniirdi. "Ayin
5' inde seni gzleyen bir yildiz var, Saray' dan diari ikma, Ayin 7' sinde, hibir biimde
kan aldirma, il a ime. Ayin 10'unda sarigini t ersinden sardir. Ayin 13' nde kadinlar indan
hibi rine yanama." Sult an, bu sylenenl ere kari ikmayi asla dnmezdi. mer' in
el inden kendi yildiz falmi alan Nizam da, iyice incel er ve harfiyen uyardi. Yava yava
bakal ari da, bu ayricalikt an yararl anmaya baladi; mabeyinci , Isfahan' in byk kadisi,
hazinedarlar, bazi amirl er, bir t akim zengin t ccarl ar siraya gir di; bu da mer iin bir
hayli i demekt i, zelli kle ayin son on gn ve gecesi! Insanlar fala ylesine dkndler
ki ... t alihl i olanl ar mer' e bakt irabiliyor, digerleri daha z t anman gkbilimcil ere
bavuruyordu. Genellikle de bir din adamina gidiliyor, o da Kur ' an' in bir sayfasini rasgele
aarak bir ayet okuyordu. Meraklarinin cevabini bu ayet t e bulmak kaliyordu onl ara! Bir
karar ncesinde olan yoksul kadinlar ise, ar iya gidip il k duyduklari szckt en bir anl am
ikart maya aliiyorlar di.
O gece Cihan:
Terken Hat un, Tir ayi iin falinin hazir olup olmadigini sordu, dedi. mer dalgindi.
Bu gece hazirl arim. Gkyz berrak, yildizlar gizlenmiyor, rasat haneye git me vakt i ,
diye yanit l adi.
Kalkacagi sirada ieriye bir hizmet i gir di ve:
Kapida bir dervi var dedi. Geceyi geirmek iin konukseverliginize siginmak ist iyor.
mer:
Gelsin, diye izin verdi. Merdiven alt indaki kk odayi ver, sonra syle bizimle yemege
ot ur sun.
Cihan, yabancinin gir mesine olanak t animak iin baini rt t , ama hizmet i yalniz dnd:
Odasinda dua et meyi t ercih edi yor. Bu mekt ubu size vermemi ist edi.
mer kgidi okudu, sarardi. Bir robot gibi ayaga kalkt i. Cihan meraklandi:
Kim bu adam?
Birazdan dnerim.
Kgidi bin paraya ayirdikt an sonr a, hizli adimlarl a ikip kk odaya yneldi , ieri girip
kapiyi kapat t i. Bir an dur du, sonra bir kucaklama ve bir sit em:
Isfahan' da iin ne? Nizamlml k'n bt n adaml ari seni ariyor.
Seni ayart maya geldim.
mer yzne bakt i, adamin aklinin bainda olup olmadigindan emin olmak ist iyordu. Ama
Hasan gl d, t ipki Hayyam' la karilatikl ari kervansaray odasinda gldg gibi:
Merak et me. Mezhep degit irt meyi dnecegim en son insan sensin. Ama saklanmam
gerekiyor. Sult an' in mneccimi , Vezir' in danimani mer Hayyam' in evinden daha gvenli
siginak mi var?
Sana duyduklari nef ret , bana duyduklari sevgiden byk. Evime ho gel din ama
bur ada oldugundan kukulanirl arsa, seni kurt ar abil ecegimi sanma.
Yarin uzaklara git mi olacagim. mer kukulandi:
almaya mi geldin?
Ama t eki, onuruna dokunulmuasma siradi:
Ben kiisel bir peinde degilim, benim peinde oldugum, Trk egemenligini yikmak!
mer arkadaina bakt i, siyah sarik yerine imdi beyaz sarikliydi ama her yani kuma
bul anmiti giysil eri kaba ve eskiydi .
Kendinden pek emin grnyorsun; oysa bana gre, srgn edilmi, izi srlen, evden
eve gizlenen ve t m silahi u ikin ile u sarikt an ibaret olan bir adamsin. Bir de kalkmi,
Dogu' dan Bat i' ya uzanan bir Imparat orlukla boy lmege kalkiiyorsun.
Sen olandan sz ediyorsun, ben olacakt an. Seluklu Imparat orlugunun kar isina
Fedailer dikil ecek. rgt l, korkun bir g olarak! Sult anlari ve vezirleri korkudan
t it ret ecek. Sen ve ben dogdugumuz vakit , yani aradan ok zaman gemedi, Isfahan
Acemlerin ve iil erin elindeydi ve Bagdat ' t aki hali feye hkmn geiriyordu. Bugn ise,
Acemler Trklerin uagi durumunda ve Nizamlml k bu uakl arin en aagilik olani. Dn
nasil idiyse, yarin da yle olamaz mi?
Zaman degit i Hasan, imdi g Trklerde, Iranlilar yenik dt . Bazilari, Nizam'in
yapt igi gibi, gllerle uzl amaya aliiyor; digerleri, benim yapt igim gibi , kit apl ara
siginmaya bakiyor.
Bakal ari da savaiyor. Belki henz bir avu insan, ama yarin sayilari binleri bulacak,
kal abalik, kararli, yenilmez bir ordu olacak. Ben, Yeni Gr' n havari siyim. Hi ara
vermeden, lkeyi boydan boya kat edecegim, hem ikna hem zor yoluna bavuracagim ve
Yce Tanrinin inayet i il e kokumu ikt idari yerle bir edecegim. Hayat imi kurt ar mi olan
sana sylyorum mer: pek yakinda dnya, anlammi pek az ki inin kavr ayabilecegi
olayl ara t anik olacak. Sen anl ayacaksin, ne olup bit t igini kavrayacaksin, bu dnyayi kimin
sarst igini, bu kargaanin nasil son bulacagini bileceksin.
inandigin eyl erden kuku duymuyorum ama, Melikah' in Sarayinda Trk olan Sult anin
gzne girebilmek iin Nizamlmlk ile rekabet e girit i gini animsiyorum.
Yaniliyorsun. Ben, art ik ima et t i gin o aagilik adam degili m,
Benim bir ey ima et t i gim yok, sadece birka t ut arsizliga deginiyorum.
Bu t ut arsizlikl ar, gemiimi bilmenden kaynaklaniyor. Grne bakarak hkme
varmani el et irmiyorum ama, sana gerek ykm anlat t igimda olaylara baka t rl
bakacaksin. Ben eski bir ii ailesindenim. Bana her zaman, Ismailil erin mezhep sapkini
olduklari sylendi . Ta ki gnn birinde bir dervie rast l ayana kadar... Benimle t art iti,
inancimi sarst i. Ona boyun egerim korkusuyl a konumamaya karar verdigimde
hast alandim. yl esine hast al andim ki , son saat imin geldi gini sandim.,Bunda bir hikmet
var dedim, Yce Tanri' dan bir iaret ! Yaarsam, Ismailiye mezhebine gir mege ahdet t im.
Er t esi gn iyilemi t im. Ailemde, bu kadar abuk iyilet i gime kimse inanmadi, bir anlam
veremedi. Tabii verdigim sz t ut t um ve and it im. Iki yil sonr a, bana bir grev verdil er.
Nizamlmlk'n yanma gir ecek, Divan 'inda yer alacak ve zorda olan Ismaili kardelerimi
koruyacakt im. Bylece Rey' den ikip Isfahan' a vardim ve yolda, Kan' da bir
kervansarayda konakladim. Kk odamda Nizam' in yanina nasil girecegim diye d-
np dururken, kapi aildi. Kim girdi dersin? Hayyam! Byk Hay-
yam, onu bana Allah gndermit i .
mer akindi:
Bir de Nizamlml k bana, senin Ismailiye mezhebinden olup olmadigini sordu da, ben
de "sanmam" dedim!
Yalan sylemedin, bilmiyordun! imdi bili yorsun. Hasan dur du, sonr a:
Beni yemege davet et memi miydin? dedi.
mer kapiyi at i, hizmet iye seslendi , yemek get i rmesini syledi, sonr a soru sormayi
sr drd:
Yedi yildir, byle sufi kiliginda mi dolanip duruyorsun?
ok dolatim. Isfahan' dan ikinca, beni ldrmek ist iyen Nizam' in adaml arinca
izlendim. Kum' da onlardan kurt uldum, arkadalarim beni sakladilar . Sonr a Rey' in yolunu
t ut t um- Orada bir Ismaili Misir' a, kendisinin de git mi oldugu medreseye git memi t avsiye
et t i. Daha nce, am' a git meden, Azerbaycan' a ugradim. Misir' a kest irmeden git meyi
t asarliyordum ama Kuds evresinde Trkl er il e Magri biler arasinda sava vardi. Bu
yzden kiyidan gidi p, Beyrut , Sai da, Tir ve Akra' dan gemek zorunda kaldim. Orada bir
gemiye bini p Iskenderiye' ye ulatim. Orada Ebu Davut bakanliginda bir heyet t ar afindan
karilandim.
Hi zmet i ieri gir di. Yere bir ka anak koydu. Hasan dua eder gibi yapt i, hizmet i ikinca
konumasina devam et t i :
Kahire' de iki yil kal dim. Medrese' de kalabalikaydik ama aramizdan sadece bir avu
insan Fat imi lkesini n dimda i grmeye layik bulunmut u.
Hasan fazla ayr int iya girmek ist emedi ama eit li kaynakl ardan derslerin iki ayri yerde
grl dg bili niyordu. Dinin ilkeleri El- Ezher ' de, ul emal ar t ar afindan, bunl ari yayma
t eknikl eri de Hali fe Sarayinda gret iliyordu. Fat imi Sarayinin nemli kiilerinden biri olan
dervilerin bai, grencilerine insanlari inandirma ynt emlerini, bir gr gelit i rme
sanat ini, mant iga oldugu kadar duygul ara da nasil hit ap edil ecegini gret iyordu.
Bi rbirleriyle il et iimde hangi gizli if reyi kullanacaklarini da... Her dersin sonunda,
grenciler onun nnde diz kyor, o da balarinin zerinden, Imam' m imzasmi t aiyan
bir fet va gei riyordu. Daha sonr a, daha kisa bir ders baliyor ama o sadece kadinlara
veriliyordu.
Hasan:
Iht i yacim olan bt n bil giyi Misir' da grendim, dedi.
Hayyam:
Bana, onyedi yaima geldi gimde her eyi bili yordum, dememi miydin?
Onyedi yaima kadar bil gi birikimi yapt im. Sonr a inanmayi grendim. Kahi re' de
inandirmayi grendim.
Peki, inandirmak ist ediklerine ne sylyorsun?
Onl ara, gret ecek hoca olmadika din ie yaramaz, diyorum. Bizler "Allah' t an baka
Tanri yokt ur " derken, hemen ardindan "Muhammed O'nun Resuldr" diye ekli yoruz.
Neden? nk Tek bir Tanri var derken, kaynagini belirt meyecek olursak yani bir geregi
bize gret enin adini vermezsek, anl ami kalmaz. Ama o adam, o resul, o peygamber, uzun
sre nce ld, yaadigini ve bize sylenen gibi konut ugunu ner eden bilecegiz? Ben ki
senin gibi Eflat un ve Arist o okudum, kanit gerek diyorum.
Ne kaniti? Bu konuda gerekt en kanit olabilir mi ?
Siz Snniler iin aslinda kanit yok. Sizl er, Muhammed' in mi rasi birakmadigina,
Mslmanlar i kendi balarina birakt igina, en gl ya da en kurnaz olanin kendilerini
ynet melerini kabul edeceklerine inanirsiniz. Bi zler ise, Resuln bir mirasi, sirlarini bil en
bir halef birakt igina inaniriz: o da damadi, yegeni , neredeyse kardei Imam Ali' dir. Ali de
bir mirasi gst erdi. Meru Imam' larin soyu it e byle olut u. Onl ar araciligi il e
Muhammed' in Resullgnn ve Tek Tanr i'nin varliginin kaniti gnmze kadar devredildi .
Bt n bu anl at t iklarinda, diger iil erden ne farkin var, anlayamiyorum.
Benim inancim ile aileminki arasinda ok byk fark var. Onlar, yeryzne adalet i
get irecek olan ve gerek mminl eri dll endirecek olan Gizli Imam gelene kadar,
dmanlarimizin egemenligine sabirl a kat l anmamiz gerekt igini gret t il er bana. Oysa ben,
imdiden har eket e gemek, bu lkede Imamimizin "zuhuru" iin gerekli ort ami her yoldan
hazirl amak gerekt i gine inaniyorum. Ben, bt n Zamanl arin Imami' ni kabul edecek
duruma gelmesi iin dnyayi dzenlemek zere gnder ilen nc' ym. Peygam- ber' in
benden sz et t igini biliyor muydun?
Senden mi? Kum dogumlu Hasan bin Ali Sabbah' t an mi?
"Kum' dan bir adam gelecek, insanlara dogru yola germeleri agrisinda bulunacak,
evr esine adaml ar t oplayacak, hi bir rzgr, hibir firt ina onl ari dagit amayacak,
savamakt an yilmayacaklar, zaaf gst ermeyecekl er ve Tanri' dan g alacakl ar" demedi
mi?
Ben byle bir ey syledigini bilmiyorum. Oysa Hadisleri okumut um.
Sen ist ediklerini okumusun. ii' l erin ell erinde baka Hadisler var.
Ve senden sz ediyor, yle mi?
Bekl e ve gr.
Yuvalarindan firlamiasma koca gzl adam, gezgi ncili gine devam et t i . Hi yorulmayan
bir dervi olarak Islam lkelerini, Belh' i , Merv' i, Kagr' i, Semerkant ' i dolaip durdu. Her
yerde vaaz verdi , t art iti, inandirdi, rgt ledi. Bir fedai bulmadan, beklemekt en usanmi
iil er' i ve Trk egemenliginden ikyet i Acem ya da Araplari evresinde t opl amadan, o
kent t en ayrilmadi. Hasan' in ordusu gn get ike byyordu. Onlara "Bat ini" deniliyordu,
yani gizli ilerin adamlari! Onlara din sapkini, Allahsiz da deniliyordu. Ul emal ar t ehdit
zerine t ehdit savuruyorlar di: "Onl ara kat ilanl arin vay hall erine! Kanlarini dkmek, bahe
sulamak kadar sevapt ir."
Ses t onu ykseliyor, iddet szde kaliyordu. Savah kent inde bir vaiz, diger mslmanlar
gibi camide degil de ayri olar ak t opl ananlari ihbar et mi, onlari polisin cezalandirmasini
ist emit i . Onse- kiz t arikat i t ut uklanmiti. Bi r ka gn sonra muhbir biakl anmi olar ak
bulundu. Nizamlmlk ibr et olacak bir ceza verilmesini ist edi . Ismailiye mezhebinden bir
marangoz yakalandi, ikence edil di, armiha gerildi, sonr a da ls kent sokakl armda
gezdirildi.
Bi r t arihi "O vai z Ismailil erin ldr dkleri, o marangoz da verdikleri ilk kur ban oldu" diye
yazdi. Ilk zafer de Niapur 'un gneyindeki Kain kent inde alindi. Kirman' dan alt i yz
t ccar, haci ve nemli mikt arda yk get iren bir kervan gelmekt eydi. Kain kent ine yarim
gnlk yolda, yzleri maskeli , silahli adaml ar yolu kesmilerdi. Kervanci onlar i haydut
sanmi, hara verip kurt ulmak ist emit i. Oysa dur um farkliydi. Yolcular bir kal e- kent e
gt rlm, bir ka gn t ut ul mu ve mezhep degit irmeleri ist enmit i. Bazilari kabul
et t i kleri iin serbest birakilmi, digerl eri ldrlmt .
Kervan olayi, ardindan gelecek iddet olaylarinin sadece kk bir habercisiydi. Kat li am,
kar ilikli ldrme eylemleri, her kent t e, her kasabada, her kyde cereyan ediyor ve
"Sel uklul arin bari dzeni" ainmaya yz t ut uyordu. It e unut ulmaz Semerkant krizi o
siralar pat l ak verdi . Bir t arihi "Olaylarin ardinda Ebu Tahir var" diye kest irip at t i. Oysa
iler o kadar basit degil di. Geri , mer Hayyam' in eski velinimet i, gnlerden bir Kasim |
gn ikip Isfahan' a gelivermi t i. Tirah Kapisindan kent e gir er girmez dogruca
arkadainin evine varmi, o da minnet ini belirt ebilmenin mut lulugu iinde, evini ona
amiti. Geleneksel nezaket szleri kisa kesilmi ve Ebu Tahir yali gzlerle:
Nizamlmk' hemen grmem gerek demit i .
Hayyam kadiyi hi bu hal de grm degil di. Onu yat itirmaya aliti:
Vezire bu gece gideriz. O kadar vahim mi?
Semerkant ' t an kamak zorunda kaldim.
Kadi szlerine devam edemedi, t ikandi, gzlerinden yalar akmaya baladi. Son
grmelerinden bu yana yalanmiti, cildi kirimi, sakali beyazlami, sadece kalari
kapkara kalmiti. mer t eselli edici birka sz syledi , Kadi kendine geldi, sar igini
dzelt t i, sonra:
Hani u Kesik Yz denilen adami hat irliyor musun? diye sordu.
lmme susami adami nasil unut urum; ?
En kk bir farkli dnce sezinleyince zivanadan ikt igini hat irliyorsun degil mi?
Ismailiyelil ere kat ildigi yildan beri, eskiden Gerek Din' i savunmak iin gst erdigi
gayret keli gi, bu kez O'nun hat alarini kanit l amak iin gst eriyor. Yzlerce, binl erce kii
peinde gidiyor. Sokagin hkimi o; kendi yasasini esnaf a zorla kabul et t i rdi. Ka kez Han'i
grmege git t im. Sen Nasir Han' i t animitin, aniden fkelenir, aninda sakinleir di. All ah
rahmet eylesin, her duamda ona da okuyorum. imdi yegeni Ahmet ibainda. Toy,
kararsiz, ne yapacagi belli olmayan bir i. Ne ynden yanaacagimi bilemedim hi. Ka kez
bu yobazlarin yapt iklarindan ikyet et t i m, beni hep bir kulagi ile dinledi, caninin
sikildigini gst ermeyi de ihmal et medi. Hibir ey yapamayacagini anl ayinca, milis
kuvvet lerinin komut anligini ve bana yakm olan bazi yargilari agirdim, smailiyelilerin
hareket lerini yakindan izlemelerini ist edim. Kesik Yz' izlemek zere gnll ikt i.
Amacim Han' a ayrint ili bilgi vererek gzlerini amakt i. O sirada adaml arim t arikat ilar in
rei sinin Semerkant ' a geldigini haber verdil er.
Hasan Sabbah mi?
Ta kendisi! Benimkiler smailiyelilerin t oplandikl ari Ghat f ar mahall esinde Abdak
sokaginin iki baini t ut t ular . Sabbah, kilik degit irmi olarak diari ikt iginda zerine
ull andilar , kafasina bir uval gei rip bana get irdil er. Onu hemen Saraya gt rdm.
Yapt igim ii begenil ecegini saniyordum. Han ilk kez il gi gst er di, adami grmek ist edi.
Sabbah huzuruna ikart ildiginda, ellerinin - zlmesini ve onunl a yalniz kalmak ist edi gini
syl edi. Han'i o t ehlikeli yobaza kari uyarmak ist edim ama fayda et medi. Adami, dogru
yola gelmesi iin inandirmak ist edigini syledi. Grmeleri uzayip git t i. Arasira Han'in
adaml arindan biri kapiyi aral ayip bakiyordu. Grme devam edi yordu. Gn agardiginda,
ikisinin yanyana namaza dur duklari grl d. Ayni szleri bir agizdan t ekrarliyorlar di.
Adamlar, onlara bakmak iin bir birlerini it ekleyip duruyorlardi.
Ebu Tahi r bir yudum erbet it ikt en sonr a devam et t i
Geregi kabul et mek gerekiyordu. Semerkant ' in Efendisi, Maverannehir' in Hkmdari,
Karahanlilarin Vris' i t arikat a gir mit i . Geri bunu aiklami degildi ve Gerek Din' e
bagliymi gibi grnyordu ama, evresindeki danimanl arin yerini Ismailil er almiti bile.
Sabbah'i yakalat an kuvvet komut anlari t eker t eker ldrl d. Benim muhafizlarimin
yerini, Kesik Yz' n adaml ari aldi. Bana yapacak ne kalmiti? Ilk haci kafilesi ile yola
ikmak ve Islam' in kilicini t aiyan Nizamlmk ile Melikah' a durumu anl at makt an baka?
Ayni akam, Hayyam Ebu Tahi r'i Nizam' a gt rd. Onl ari babaa birakt i. Nizam sessizce
kadiyi dinl edi, yz glgelendi. Kadi konumasini bit i rdiginde:
Semerkant ' t aki felaket in ve hepimizi t ehdit eden belanin gerek sorumlusu kim, bili yor
musun? diye sordu. Seni bur aya get i ren adam?
mer Hayyam mi?
Baka kim olabilir? Onu ldrt ebilecegim gn, Hasan Sab- bah' in hayat ini Hoca mer
kurt ar di. Onu ldrmemizi engelledi. imdi bizi ldrmesini engelleyebilecek mi bakalim?
Kadi ne diyecegini bil emiyordu. Nizam iini ekt i. Kisa, sikint ili bir sessizlik oldu.
Ne yapalim dersin?
Soruyu soran Nizam' di. Ebu Tahir' in cevabi hazirdi. Tane t ane sylemege baladi:
Seluklu bayraginin Semerkant zerinde dalgalanmasinin zamani geldi .
Vezirin yz karardi:
Szl erin alt in degerinde dedi. Yill ardir, Imparat orlugun Maverannehir 'i iermesi,
Semerkant ve Buhara gibi zengin kent leri kapsamasi gerekt igini t ekrarl ayip duruyorum.
Bouna. Meli k- ah dinlemek ist emiyor.
Oysa Han'in ordusu ok zayif. Emirl erine maa veremiyor, kaleleri har abeye dnm
durumda.
Bunu bili yoruz.
Melikah, babasi Alpaslan gibi, nehri geecek olursa, ayni akibet e ugramakt an mi
korkuyor?
Kat iyyen.
Kadi daha baka soru sormadi. Bir aikl ama bekledi. Nizam:
Sult an ne nehi rden, ne rakip bir ordudan korkuyor. Onun korkt ugu bir kadin! dedi.
Terken Hat un mu?
Melikah nehiri geecek olursa, onu yat agina almayacagini, Harem'i cehenneme
dndrecegini sylemi. Unut ma ki Semer- kant , Terken Hat unun vat ani. Nasir Han
agabeyi idi, Ahmet Han da yegeni. Maverannehir onun ail esine ait . At alarinin kurdugu
sal t anat son bul acak olursa, onun da saray kadinl ari arasindaki konumu degiir ve
oglunun Melikah' a vris olma olasiligi ort adan kalkar.
Ama oglu daha iki yainda!
Iyi ya, ocuk ne kadar kkse, anasi o denli savamak zorunda!
Anladim dedi Kadi. Sult an asl a Semerkant ' i almak ist emeyecek.
Bunu sylemedim. Ama bunun iin fi krini degit irmek gerekir. Ne var ki , Hat unun
si lahlar indan daha gl silahl ar kullanmamiz gerekecek.
Kadi kizardi. Nazike glmsedi, yine de nerisinden vazgemedi:
Size anlat t ikl arimi Sult an' a t ekrar et mem yet mez mi ? Hasan' in evirdigi dolaplari ona
anl at mam yet mez mi?
Nizam:
Hayir, diye kest i rip at t i.
O an t art iamayacak kadar dnceliydi . Kafasinda bir plan olumak zereydi. Kadi
sessiz, verecegi karari bekliyordu. Vezir:
Yarin sabah Sult an' in Har em' ine gidip, ba harem agasini grmek ist edigini
syl iyeceksin. Semerkant ' t an geldi gini ve Terken Hat un' a ailesinden haber get irdi gini
syl iyeceksin. Memleket ini n bir kadisi, hanedaninin sadik bir hi zmet kri oldugun iin, seni
kabul edecekt ir.
Kadi baiyla onaylamak geregini bile duymadi. Nizam devam
et t i:
Kabul odasma gir diginde, yobazlarm Semerkant ' i ne hal e get i rdigini anl at acak ama
Ahmet 'in onlara kat ildigini sylemeyeceksin. Tam aksine, Hasan Sabbah'in t aht ini
t ehlikeye sokt ugunu ve ancak bir mucizenin onu kurt arabilecegini syl eyeceksin. Beni
grmege geldigini , ama seni geregi gibi dinlemedigimi, hat t a Sult an' a bunlari
anl at makt an seni vazgeirmek ist edigimi syleyeceksin.
Er t esi gn, st rat ej i hibir engel grmeden aynen uygul andi. Terken Hat un, Semerkant ' i
kurt ar mak iin, Sult an'i ikna et meyi zerine alirken, Nizamlml k buna kar i ikar gibi
yapiyor ama bir yandan da seferberlik hazirliginda bulunuyordu. Bu kandirma savai
sonunda Maverannehir 'i almakt an, Semerkant ' i kurt armakt an ok, Ismailil erin
bozgunculugu yznden sarsilan sayginligina yeniden kavumak ist iyordu. Bunun iin de
kesin ve et kili bir zafere iht iyaci vardi. Yill ardan beri , casusl ari Hasan' in yerinin bilindigini,
yakal anmasinin an meselesi oldugunu t ekrarlayip duruyorlar di ama, asi ele gemiyor, en
uf ak bir karilamada adamlari adet a buharl aip yok oluyorlar di. Bu nedenle Nizam,
yzyze savamanin yoll arini ariyordu. Semerkant ona, hi ummadigi bir anda bu firsat i
verdi.
1089 ilkbahar inda, ikiyz elli bin kiili k bir ordu, fi lleri ve silahlari il e hareket e get i. Onu
hareket e geiren yal anl ar ve ent rikalar bir yana, her ordunun yapt igi ii yapmaya hazirdi.
nce Buhara' yi ele geirdi sonr a Semerkant ' a ynel di. Kent in kapisina geldiklerinde,
Melikah Ahmet Han' a, duygulu bir slupla, kendisini yobazlarin ellerinden kurt armaya
geldigini yazdi. Han, soguk bir ifadeyle "Saygideger biraderimden byle bir ist egim
olmadi" diye cevap verdi. Melikah airdi ama Nizam hi heyecanlanmadi: "Han,
har eket lerinde zgr degil , yokmu gibi davranalim" dedi. Zat en ordunun geri gidecek
durumu yokt u, Emir ler paylarina decek olani ist iyorl ardi, her halde elleri bo dnecek
degiller di.
Daha ilk gnlerden it i baren, kule muhafizlar indan bir inin ihanet i il e saldirganlar kent e
sizmilar di. Bat i' da, Manast ir Kapisinin yakininda mevzilendiler. Savunucul ar ise gneye,
Ki Kapisinin yanma ekildiler. Halkin bir kismi Sult an' in birliklerini t ut maya karar
vererek, onlari beslemeye, t evik et meye girit i . Digerleri ise, inanlarindan t r, Ahmet
Han' dan yana oldul ar. Sava iki haft a bt n iddet i ile devam et t i . Ama sonucu belli idi.
Kubbeler mahallesinde bir dost unun evinde gizlenen Ahmet Han ile t m Ismaili li derler
esi r alindi. Sadece Hasan, bir lagim kanalindan kamayi baardi.
Tabi i kazanan Nizam oldu ama Sult an'i ve Hat un' u kandirarak! Saray ile ili kileri,
onanmaz biimde bozuldu. Melikah, Ma- verannehir' in en nl kent lerini el e
gei rmekt en memnun olduysa da, aldat ilmi olmanin ezikligini fazlasiyl a duydu. Hat t a
bir likler iin verilen geleneksel zafer ziyafet ini vermeyi red et t i . Nizam, duymasi
gerekenlere "pint ili k" demekle yet indi.
Hasan Sabbah' a gelince, bu yenil giden nemli bir ders ikart t i. Hkmdarlari
kazanmakt an vazgeip, insanligin o gne kadar t anidigi en korkun t err rgt n kurdu.
Bu rgt e Hahail er Tarikat i denil di.
Al amut . Bir kaya zerinde bir kale. Alt i bin ayak ykseklikt e. Manzara olarak: iplak
daglar , unut ulmu gller, dik yarl ar, dar bogazlar. Bu bogazlardan en kalabalik ordu bile,
ancak t ek t ek geerek gir ebili r. Bu kayaliklari en hizli kurunlar bil e deli p geemez.
El bur z Daglari' nm karl ari, ilkbahar olup da eridigi, agalar i yerlerinden et t i gi iin "deli
irmak" diye adlandirilan ah- R, hkimdir yreye. Yaklaanin vay haline, vay kiyilarinda
konaklamaya yelt enen orduya!
Nehi rden ve gllerden her gn kaim bir sis t abakasi ykseli r, uurumu oldugu gibi kaplar ,
yer ort asmda ylece asili kalir. Orada bulunanlar iin Alamut kalesi, bulut l ar okyanusunda
bir adadir. Aagidan bakildiginda da cinlerin siginagi!
Yerli deyie gir e Alamut : "Kart al Yuvasi" demek. Anlat ildigina gre, bu daglari
denet l emek iin bir kal e yapt irmak ist eyen bir hkmdar, oralara t erbiye edilmi bir
kart al birakmi. Ku gkyznde dolanip dur dukt an sonr a bu kayanin st ne konmu.
Sahibi de en iyi yerin burasi oldugunu anl ami.
Hasan Sabbah da t ipki o kart al gibi yapt i. Adamlarini t opl ayacagi, okut acagi,
rgt l eyecegi bir yer bulmak iin bt n Iran'i dolati. Semerkant olayindan sonr a byk
kent leri zapt et menin hayal oldugunu, Seluklul ar ile aninda at imaya girmek zorunda
kal acagini, bunun da Imparat orlugun lehine olacagini anl amiti. Ona gereken baka bir
yerdi , girilmez, alinmaz, ul ailmaz, daglik bir siginak!
Maverannehir' de el e geen bayraklar Isfahan sokakl arinda sergilendigi sirada, Hasan da
Al amut dolaylarinda bulunuyordu. Burasi onun iin bir esin kaynagi oldu. Daha Al amut ' u
uzakt an grr grmez, kendi ykseliinin, devlet ini n doguunun gerekl eecegi yerin
ancak bur asi olacagini anlamiti. Al amut o siral arda pek ok kent gibi , iinde bir ka
askerin, birka kylnn, bir o kadar da esnafin, ailel eri ile birlikt e yaadiklari t ahkim
edilmi bir yerdi.
Bainda, Nizamlmlk' n at adigi, adi Mehdi Al ayit olan bir vali bulunuyordu. Adamm
bt n derdi ceviz, zm ve nar yet it irmek ve sul amada kull anacagi suyu bulmakt i.
Imparat orlukt aki alkant ilar uykusunu hi kairmiyordu.
Hasan nce, Alamut ' lu bir ka mridini oraya saliverdi . Adamlar vaaz vermege ve mezhep
degit irt meye baladilar . Bi rka ay sonr a li dere, durumun elverili oldugu haberini
gnderdil er. Hasan, her zaman oldugu gibi, sufi bir dervi kiliginda kent e gir di. evreyi
dolati, t eft i et t i , denet l edi. Vali bu mbarek adami huzuruna kabul et t i . Neyin houna
gidecegini sordu. Hasan:
Bana bu kale gerek, diye yanit ladi.
Vali glmsedi, derviin akaci bir adam oldugunu sandi. Ama konugu hi de
glmsemiyordu:
Ben bu yeri almaya geldim. Kararghrndaki bt n adamlar benden yana, dedi.
Sonr asi ne duyulmu ne grlmt r. zelli kle smailil er t arafindan t ut ulmu o gnl erdeki
t ut anaklari incelemi olan dogubi- limcileri, yanilmadiklarindan iyice emin olmak iin,
onl ari bir ka kez okumak zorunda kal dilar. Bir de biz grelim:
XI . yzyil sonl arindayiz, t am olar ak 6 Eyll 1090 t arihinde. Hahailerin dhi kur ucusu
Hasan Sabbah, 166 yil boyunca Ta-rih' in en korkun t arikat merkezi olacak kaleyi ele
gei rmek zeredir . Oysa ur acikt a, valinin karisinda ot urmu, sesini ykselt meden:
Alamut ' u almaya geldim diye t ekrarlayip durmakt adir.
Bu kale bana Sult an adina veril di. Onu almak iin para verdim.
Ne kadar?
bin alt in dinar!
Sabbah bir kgit alip yazar: "Al amut kal esinin bedeli olarak Mehdi Alayit ' e bin alt in
dinar densin. Bi ze Tanr i yet erlidir. Koruyucular in en iyisidi r." Vali endielendi . Dervi
kilikli bu adamm imzasinin bu mikt arda bir parayi det meye yet meyecegini dnd.
Damgan kent ine vardiginda, hi beklemeden alt inini aldi.
Al amut ' un alindigi haberi Isfahan' a geldi ginde, t ela yarat madi. Is- hafan daha ok, Nizam
il e Saray arasindaki ekimeyle meguld. Terken Hat un, ailesine kari girit igi eylemden
t r, Nizam' i af- fet memit i . Melikah' i, gl vezirinden kurt ulmasi iin sikitiriyordu.
Sult anm, babasi ldg vakit bir vasi sahi bi olmasi ok dogaldi, nk o t ar iht e daha
onyedi yaindaydi, oysa bugn ot uz- be yainda olgun bir erkek olarak ilerin ynet imini
at a' sina birakamazdi, Imparat orlugun gerek efendisinin kim oldugunun grenilmesinin
zamani gelmit i! Semerkant olayi, Nizam'in gcn kanit lamak, efendisini aldat mak ve
her kesin nnde onu kk drmek ist edigini gst ermemi miydi?
Melikah hareket e gemede dur aksayip dururken, bir olay karar vermesini abuklatirdi.
Nizam, Merv valili gine kendi t orununu at adi. Iddiali, dedesinin gcne gvenen delikanli,
her kesin nnde yali bir Trk Emir ine hakaret et mit i . O da aglayarak Me- likah' a
ikyet e gelmit i . ileden ikan Sult an, Nizam' a yle bir yazi gnderdi: "Sen benim
yardimcimsan, bana it aat et men ve yakinlarinin adaml arima at malar mi nlemen gerekir;
yok kendini , benimle e dzeyde ikt idar ort agi saniyorsan^ bilesin ki bundan byl e,
gerekli kararlari verme hakki bana ait t i r."
Imparat orlugun nemli adaml ari ile gnderilen mesaj a Nizam yle yanit verdi: "Sult an' a
sorun, bugne kadar onun ort agi oldugumu ve ayet ben olmasaydim bu gce
eri emeyecegini bilmiyor mu? Babasi ldgnde ileri benim el e aldigimi, diger t aht
vri slerini benim saf dii birakt igimi, bt n asileri et kisiz kildigimi unut t u mu? l kenin en
u sinirina kadar sz dinl eniyorsa, benim sayemdedir. Evet , gidin syleyin, kl ahinin
kaderi , benim hokkamin kaderine baglidir."
Heyet t ekil er donakal dilar. Nizamlmlk gibi akilli bir adam, nasil oluyor da Sult ana,
kendini azlet t ir ecek hat t a kellesini uurt u- racak szler syleyebiliyordu? Kst ahligi delil ik
derecesine mi varmiti?
O gn bu davraniin nedenini t am olarak bilen bir t ek adam vardi, o da mer Hayyam' di.
Haft al ardan beri Nizam, kendisini i yapamaz, gece uyuyamaz hal e get iren korkun
agrilardan ikyet iydi. mer onu uzun uzun muayene et t ikt en sonra, Ni- zam' da, oka
vakit birakmayan, bir doku kanseri t ehi s et mit i. Hayyam' in bu aci geregi dost una
syl edigi gece, ok hazin bir geceydi.
Ne kadar zamanim kaldi?
Birka ay.
Daha fazla aci ekecek miyim?
Acini hafifl et mek iin sana afyon verebili rim ama o zaman da srekli uyuklar ve
aliamazsin.
Yazi da yazamaz miyim?
Uzunca konuma da yapamazsin.
yleyse aci ekmegi yeglerim.
Her cmleden sonra uzun sren bir sessizlik oluyordu.
Ahret t en korkar misin Hayyam?
Neden korkayim? lmden sonra ya hilik var ya da gnahlarin bagilanmasi.
Ya yapmi olabil ecegim kt l kler?
Gnahin ne denli byk olursa olsun, Tanri'nin bagilamasi daha bykt r.
Nizam' in ii rahat lami gibiydi:
Iyilik de yapt im. Camil er, okullar yapt irdim, dinsi zlikl e savatim.
Hayyam szn kesmedigi iin devam et t i :
Yz yil sonr a, bin yil sonra, beni hat irlayacaklar mi?
Nereden bili rsin?
Nizam kukuyla mer' e bakip devam et t i :
"Hayat yangina benzer. Oradan geen, alevleri unut ur, rzgr klleri frr, yaami
olan insandir" dememi miydin? Ni- zamlmlk' n kaderi de bu mu olacak dersin?
Nefes nefeseydi. mer susuyordu.
Arkadain Hasan Sabbah, lkeyi bat an baa gei p, benim Trk' lerin uagi oldugumu
sylyor. Gelecekt e de syl enen bu mu olacak dersin? Beni, Arilerin yz karasi olarak mi
anacaklar ? Sult ana ot uz yildir kafa t ut an ve ist edigini yapt iranin ben oldugum unut ulacak
mi? Ordulari zaferler kazanirken baka ne yapilabilir di? Bi r ey sylemiyorsun?
Dalmi gibiydi:
Yet mi drt yil, gzlerimin nnden geiyor. Onca d ki- rikligi onca pimanlik, baka
t rl yaamak ist edigim onca ey!
Gzl eri kisilmi, dudaklari bzlmt :
Vay hali ne Hayyam! Hasan Sabbah onca- kt lk yapabili yorsa, senin yzndendir!
mer, yle demeyi ok ist erdi:
Seninle Hasan' m nice ort ak ynl erini z var! Bi r davayi benimseyecek olursaniz ki o
ist er bir Imparat orluk kurmak, ist er Imam' i hkmdar kilmak olsun sonu elde et mek
iin ldrmeyecegini z adam yokt ur . Oysa benim iin lmle sonul anacak her dava, dava
olmakt an ikar. Ist edigi kadar gzel olsun, benim gzmde i rkinleir , degersizl eir,
bayagilair.
mer haykirmak ist edi ama kendini t ut t u, arkadaini kaderi il e babaa birakmayi
yegledi.
Bu korkun geceden sonr a Nizam kaderine razi oldu. Art ik var olmayacagi dncesine
alimiti. Devl et ilerinden uzaklami, Siyaset name adini verdigi kit abina kendini
vermit i . Bu, drt yz yil sonr a Bat i iin Machiavelli ' nin Prens adli eseri ne ise, Mslman
Dogu iin ayni paralelde, ynet me sanat i ile ilgili esiz bir yapit t i. Ancak ikisi arasinda
nemli bir fark vardi: Prens, siyaset t e d kirikligina ugrami, ikt i dardan yoksun kalmi
bir adamin eseriydi, oysa Siyaset name, Imparat orluk kurmu bir insanin ei olmayan
deneyiminin meyvesi idi .
Kisacasi, Hasan Sabbah uzun sredi r dn kurdugu ele geirilmez siginagini fet het t igi
sirada, Imparat orlugun gl adaminin Tarih't eki yerini almakt an baka arzusu
kal mamiti. Sult ana sonuna dek kafa t ut maya hazir, hoa giden szckler yerine geregi
yansit an szckler kull anmayi yegliyordu. Hat t a art ik, grkemli bir lm, apma uygun
bir lm bekl edigi sylenebilirdi . Bunu da elde edecekt i .
Melikah, Nizam' dan dnen heyet i kabul et t i ginde, syl enenlere inanamadi:
Benim ort agim, benim eit im oldugunu syledi, yle mi? Elil er, sikkin bir hal de
onayl ayinca, Sult an pat ladi. Vasisini
kaziga ot urt makt an, canli canli dogramakt an, kalenin bur larindan sallandirmakt an sz
et t i. Sonunda Terken Hat un' a varip, Nizam' i t m grevlerinden alacagini ve lmesini
ist edigini syledi. Ancak ii, Nizam' a sadik askeri birlikl erin t epkisini yarat madan
zmlemek gerekiyordu. Terken ile Cihan, areyi bulmakt a gecikmediler . Madem ki
Nizam' in lmn ist iyenlerin bainda Hasan Sabbah vardi, o halde Sult an'in zerine
kukulari ekmeden, bu i bu yolla yapilamaz miydi?
Al amut ' a bir birli k gnderildi . Birligin bamda Sult ana sadik bir Emir bulunuyordu.
Grnrde, Ismailil erin elindeki kaleyi almak sz konusuydu ama aslinda, kuku
uyandirmadan grmede bulunmak amalaniyordu. Olaylarin akii en ince ayrint isina
kadar gzden gei rildi . Sult an'in, Nizam'i Isfahan il e Alamut arasinda bulunan Nihavend' e
get irmesi kararlatirildi. Oraya gelindiginde, Hahailer iini bit ir eceklerdi.
O gnden kalma met inl ere bakilirsa, Hasan Sabbah adamlarini t opl ayip yle demi: "Bu
lkeyi, Nizamlmlk denilen bel adan kim kurt aracak?" Aral arindan, Arrani denil en biri
"ben" dercesine elini ggsne bast irmi, Alamut rei si de ona bu grevi vererek "Bu, ibli sin
lm, mut lulugun balangicidir" demi.
Bt n bunl ar ola dursun, Nizam evine kapanmiti. Yanina varip gel enler, gzden
dt gn grenince onu yalniz birakmilardi. Bir t ek Hayyam ve Nizamiye muhafizl ari
evine girip ikiyorlar di. Nizam, vakt inin byk bir kismini yazmakla geiriyordu. Byk bir
abayl a kalemine sarilmiti ve arasira mer' e, yazdiklarini gst eriyordu.
Hayyam, met ni okurken bazen glmsyor, bazen sur at asiyordu. Nice byk adam gibi
Nizam da, mrnn sonbaharinda, oklarini savurmakt an, hincini ikart makt an kendini
alamamiti. Hele de Terken Hat un' dan... Kirknc Blm, "Perde Arkasindaki Kadinl ar"
adini t aiyordu. Nizam yle demekt eydi: "Eski gnl erden birinde, krallar dan birinin ei
kocasina hkmedermi. Bunun sonucu olar ak kariikliklar ve anlamazliklar ikmi. Daha
fazl asmi sylemeyecegim, herkes bu rnegi baka aglar da da bulabilir. Bir it e baari
elde edilmek ist eni yorsa, kadinlarin dediklerinin aksini yapmak gerekir."
Daha sonraki blmlerden alt isi Ismailil ere ayrilmiti. yle bit i yordu: "Bu mezhept en sz
et t i mse, dikkat li olunmasmi uyarmak iindi r... Sult anm sevdigi kiileri, bu imansizlar yok
et t ikleri vakit bu szlerimi hat irlayin. Meydana gel en kargaada hkmdar bilmelidi r ki
syl ediklerim dogrudur. Tanri Ef endimizi ve Devlet imi zi kt lkler den korusun! "
Sult an t ar afindan bir haberci geli p onu, Bagdat ' a yapilacak bir yolculuk iin agirdiginda,
Vezir kendisini neyin beklediginden emin gibiydi. Veda et mek zere Hayyam' i agirt t i.
mer:
Senin durumunda bu kadar uzun yola ikmamalisin dedi .
Benim durumumda art ik hi bir ey farket mez. Beni ldrecek olan yol degil.
mer ne diyecegini bilemedi. pt l er ve vedalatilar . Ist er ince ilerin doruk nokt asi,
bili nsizligin en st aamasi, ist er airi sapiklik denil sin, gerek Sult an, gerek Vezir lmle
oynamakt aydi. lm "nokt asina" gelmeden nce, Melikah "babasina" yle dedi:
Daha ne kadar yaayacagini saniyorsun? Nizam hi duraksamadan cevap verdi:
Uzun, ok uzun zaman. Sult an fkeliydi:
Bana kari kst ahligini gesek bile, Tanri' ya kari da kst ahsin! Yce Iradesi belli
oldugu hal de, nasil byle konuursun? Yaama da lme de hkmeden O' dur !
Byle konut um, nk geen gece bir rya grdm. Peygamberimizi grdm. Ne
zaman lecegimi sordum. Iimi rahat lat an bir cevap aldim.
Melikah sabirsizlandi:
Nasil bir cevap?
Peygamberimiz bana dedi ki : "Sen, Isl am' in t emel diregisin. evrene iyili k yapiyorsun,
senin varligin mminler iin degerlidir, lm vakt ini seme ayricaligini sana veriyorum."
Ben de dedim ki: "Tanri korusun, kim byl e bir seimde bulunabilir ki? Hep daha ogu
ist enir ve en uzak t arihi semi olsam bile, o gn yakl aiyor korkusu ile yaar ve bir ay ya
da yz yil sonra olsa bile, o gnn ncesinde korkudan t irt i r t it rerim. Tarihi ben semek
ist emiyorum. Ist edigim t ek ey, Sult an Melikah' in ardma kalmamakt ir. Onun
bydgn, bana baba dedigini grdm, onun ldgn grmek mut suzlugunu ve
acismi t at mak ist emem." Peygamberimiz kabul buyur dul ar. "Sult andan kirk gn nce
leceksin" dediler.
Melikah bembeyaz kesildi, t it redi, ner edeyse kendini ele verecekt i. Nizam glmsedi:
Grdn m? Hi de kst ah degilim. Art ik uzun sre yaayacagimi bili yorum.
Sult an, o sirada vezirini ldrt mekt en vazget i mi ? Geseydi pek iyi yapmi olurdu.
nk rya bir ima bile olsa, Nizam mt hi nlemler almiti. Yola ikmadan bir gn nce,
muhafiz subaylari, Nizam ldrlecek olursa, dmanlarindan hibirini sag
koymayacakl arina dair Kit ap zerine yemin et milerdi!
Seluklu Imparat orlugu, dnyanin en gl devlet i oldugu dnemde, bir kadin ikt i dari
el ine alma cret ini gst erebilmit i. Perde arkasinda ot urmu, Asya'nin bir ucundan
digerine ordulari sevkediyor, beyleri, vezirleri, kadilari, valil eri at iyor, halif eye yazilacak
mekt uplari yazdiriyor ve Al amut ' un reisine eliler gnderiyordu. Bi rliklere emirler
yagdirdigini grp de sylenen komut anlara: "Bizde savaan erkeklerdir, ama kime kar i
savaacaklarini kadinlar syler " diyordu.
Har emde ona "inli" denilir di. Semerkant ' da, Kagr asilli bir ail edendi ve t ipki agabeyi
Nasir Han gibi , kar iik soydan gelmedi gi yznden anl ailiyordu. Ne Arab' in Sami
i zgil erini , ne Acem'in Ari i zgilerini t aiyordu.
Melikah' in en kidemli karisi idi. Onunla evlendi ginde Melikah dokuz, kiz da onbir
yaindaydi. Sabirla olgunlamasini beklemit i . enesindeki ayva t yl erini okami,
bedeninde ilk uyani-mayi grm, uzuvlarinin gerildi gine, pazilarinin it i gine t anik
olmut u. En sevilen, en sayilan ve zellikl e sz en ok dinlenen gzdeydi. Melikah, bir
asl an avi sonunda, kanli bir yarimanin bit i minde ya da Nizam ile yorucu bir alima
yapt igi bir gnn akaminda, huzuru Terken' in koll arinda bulurdu. zerindeki t lleri
ikart ir t eni t enine deger, oynair, kkrer, keiflerim ya da sikint ilarini anlat irdi. "inli",
kizimi kaplanini sarmalar, okar, onu bedeni ile bir kahr aman gibi karilar , uzun sre
iinde t ut ar ve t ekrar iine ekmek zere koyuveri rdi. Bir fet ih gibi nefes nefese, olanca
agirligi ile kendini koyuvermi Sult anini, zevkin doruguna ikart masini bili rdi.
Sonr a usulca ince parmaklariyla kalarini, gzkapakl arini, dudaklar ini, kulak memelerini,
nemli boynunu okardi; kapl an bit kin derek mirildanir, agirlair, doymu bir kedi gibi
glmserdi. Terken' in szleri ruhunun derinlikl erine kadar iler, Terken Meliksah' i vc
szler syler, ocuklarindan, yapt igi ilerden sz eder, iirler okur, gt verici meseller
syl er; Melikah onun yaninda bir saniye olsun sikilmaz ve her geceyi onunl a geirmeye
ahdederdi. Terken' i kendine gre, hoyr at a, sert e, ocuka, hayvanca sevmekt edir ve
son nef esine kadar sevecekt ir. Zat en Terken de en uf ak bir ist eginin geri evril meyecegini
bili r. Neyi nasil fet hedecegini syleyen Terken' dir. Bt n imparat orlukt a Terken' in t ek
raki bi Nizam' dir ve 1092 yilina gelindiginde, art ik iini bit irmek zeredir.
"inli " mut lu mudur? Nasil olsun ki? Sirdai Cihan il e babaa
kal diginda, aglamaya balamakt adir. Bunl ar bir annenin gzyala- ridir. Haksizliga lanet ler
yagdirmakt adir ve kimse onu, bu yzden sul amamakt adir. Ogull arindan byg
Melikah t arafindan veliaht t ayin edilmit i; bt n gezilere kat iliyor, bt n t renl erde hazir
bulunuyordu. Babasi onunl a o kadar vnyordu ki , her yere t aiyor, bt n kent l eri
gezdi riyor, yerini alacagi gnden ift iharla sz edip duruyordu. "Hibi r sult an, ogluna bu
kadar byk bir Imparat orluk birakmamitir" diyordu. Terken' in ok mut lu oldugu o
gnl eri karart acak hibir neden yokt u.
Sonr a, veliaht ld. Ani, acimasiz, vurucu bir at e. Kani alindi, lapa konul du, ne
yapildiysa fayda et medi, iki gn iinde yuvarlanip git t i. Nazar degdi diyenler, hat t a zehi r
veril di diyenl er oldu. Yasa bogul an Terken, yine de kendini t oparl adi. Yas bit t iginde
ogull arindan ikincisini veliaht iln et t irdi . Melikah' in ocuga kani abuk isindi, dokuz
yainda olmasina karin ona grlmedik sifat lar verdi . Zat en devir de grkem ve gst eri
devriydi : "Krall arin Krali, Devlet in t emel dir egi, Mminler Emiiinin Muhafizi" gibi sifat lar
hi de gari psenmiyordu. Ugur suzluk, nazar, ne denilir se denilsin, yeni veliaht da lme
yenil di. Agabeyi gibi aniden ve onun gibi kukulu biimde...
"inli "nin bir oglu daha vardi ve Sult an' dan onu da veliaht ilan et mesini ist edi. Ama bu
kez i o kadar kolay degildi; ocuk bir buuk yaindaydi ve Melikah' in her biri daha
byk oglu vardi. Ikisi bir cariyeden olmaydi ama ncs t eyzezadesinden olma
Berkyaruk idi . Onu nasil saf dii birakabilirdi ? Hangi gereke ile? Anadan ve babadan
Seluklu kani t aiyan bir ehzade kadar veliaht liga layik olani var miydi? Nizam da byle
dnyordu. Trkl erin aralarindaki ekimeleri dzene sokmak ist eyen, her zaman
hanedanin devamina nem vermi olan Nizam, son derece saglam gerekelerle, en byk
oglun veliaht il an edilmesi iin israr et mit i. Ama bouna. Meli kah, Terken' e kari
ikmakt an ekinmist i. Terken'in oglunu seemedigine gre, kimseyi veliaht
gst ermeyecekt i . Babasi gibi , bt n ailesi gibi t aht a bir vris birakmadan lmeyi
yegliyordu.
Terken huzursuzdu, ancak kendi soyundan biri vri s ilan edil- digi t akdir de rahat edecekt i.
Bu yzden, t ut kularina set eken Ni- zam'in gzden dmesini, her kest en ok o ist iyordu.
Idam ferma- nini el de et mek iin, her yolu denemege hazirdi. Hahailer ile ya- pilan
grmeleri gn gnne izl emesinin nedeni de buydu. Sul- t an' a ve Vezir' e Bagdat
yolunda elik ediyordu. Inf az sirasinda orada bulunmak ist iyordu.
Bu, Nizam'in son yemegi idi. Isa' nin son akam yemegi gibi onunkisi de bir ift ar yemegi
idi . Ramazanin onuncu akaminda. st dzey grevli leri, saray erkni, ordu komut anl ari,
hepsi aliilmadik biimde az yiyordu. Sofr a, muazzam bir yurdun iinde kurulmut u.
Klel erden bir kismi meale t ut uyordu. Byk gm sahanl ar iinde en iyi deve veya
kuzu paral ari, en besili keklik but lari dizi dizi seri lmi, zerlerine alt mi a el uzanmiti.
Et l er paralaniyor, blnyor, yut ul uyordu. nlerine gzel bir para geldi ginde, ikram
olsun diye yanl arinda ot uranl ara veriyorl ardi.
Nizam az yiyordu. O gece, her zamankinden ok agrisi vardi. Ggs alev alevdi. Karninin
iini, grnmez bir devin eli kucakli- | yordu. Dik durmak iin byk aba sarfediyordu.
Yanibamda ot uran Melikah, ikram edilen her parayi kemirmekl e meguld. Arasira
vezi rine bir baki firlat iyordu. Korkt ugunu sanmi olmaliydi. Birden elini bir inci r t abagina
uzat t i, en olgun olanl arindan birini set i ve Nizam' a uzat t i. Nizam kibarca inciri aldi,
dilerinin ucu ile diledi. Tanr i t arafindan, Sult an t ar afindan ve Hahailer t ar afindan
kat mahkm edildi gini bilince, bir incirin t adi ne fark eder?
Sonunda ift ar yemegi bit t i, gece bast irdi. Melikah ani den ayaga kalkt i, bir an nce
"inli "sinin yanina varmak ist iyordu, vezirinin nasil yzn ekit i p dur dugunu anl at acakt i.
Nizam ise dirseklerinin zerinde dogrul du, zorlukl a ayaga kalkabil di. Har eminin adiri
uzak degildi , t eyzesinin kizi ona esasli bir yat itirici hazirl ami olacakt i. At acagi adimlarin
sayisi yz gemezdi. evrede her zamanki grlt l er vardi. Askerl er, hizmet iler , seyyar
sat icilar , arasira bir cari yenin kikir kikir glmesi...Yol ne kadar da uzun grnyordu. Tek
baina srklenir gibiydi. Her zaman yaninda bir
ka insan olurdu ama, gzden dm bir adamla kim bir likt e grnmek ist er ? Her
zamanki dileke sunucular i bile grnrlerde yokt u, gzden dm bir iht i yardan kim ne
ist iyebilirdi?
Yine de bir adamin yakl atigi grld. Sirt inda yamali bir palt o vardi. Bir t akim dualar
mirildaniyordu. Nizam kesesini yokladi ve alt in ikardi. Daha hl ona gelebilen u
adami dll endirmek gerekirdi.
Bi r parilt i, bir biak parilt isi, her ey bir anda oluver di. Nizam, elin hareket et t i gini
grdg anda, haner giysisini, et ini deli p ci gerine saplandi. Bagirmak firsat i bile olmadi.
Sadece bir airma, son bir nef es... Yere yikilirken, o parilt iyi, o uzanan kolu ve o t krk
saan agzi grebildi: "Bu armagan sana Al amut ' dan! "
It e o an igliklar ykseldi . Kat il kat i, adir adir arandi, bulundu, hemen orada bogazi
kesil di, ayaklarindan srklenip at ee at ildi.
Bunu izleyen yillarda, Al amut fedaileri hep ayni biimde ldrldler, ne var ki art ik
kamaya gerek grmyorl ardi. Hasan onlara: "Dmanlar imizi ldrmek yet mez. Bi zler
kat il degil, infazciyiz. Ibret olsun diye aika i grmeliyiz. Bir kiiyi ldrmekle, bin kiiye
dehet saliyoruz. Yine de infaz et mek, dehet e dr mek yet erli degildi r. lmesini bilmek
gerekir . nk ldrmekl e dmanlarimizi har eket e gemekt en caydiriyorsak, lmekle
halkin hayranligini kazaniyoruz. Bize kat ilacak olanl ar it e o halkin arasindan ikacak.
lmek, ldrmekt en nemli dir . Bi z kendimizi savunmak iin ldryoruz, mezheplerini
degit irmek ve fet het mek ugruna lyoruz. Fet het mek bir ama, kendimizi savunmak bir
arat ir" demit i.
Bunu izleyen gnlerde t oplu ldrmeler, genellikle cumalari, camilerde, herkesin bir araya
gel digi namaz vakt i yapiliyordu. Kur ban, ist er bir vezir, ist er bir ehzade, ist er din adami
olsun, ezan vakt i evresi kalabalik, halkin gz zerinde olur. Al amut fedaisi , oralarda bir
yerlerde, en phe ekmiyecek kilikt a bekliyordur . rnegin, saray muhafizi kiligindadir.
Bt n gzler, seil en kurbanin zerinde oldugu sirada, darbeyi indir ir. Kur ban yikilir,
celladi kipirdamaz. gret ilen szleri haykirir, meydan okuyan bir hal t akinir, ileden
ikmi muhafizl arin kendisini parampara et melerini bekler. Mesaj verilmit ir; kim
ldrlmse, onun yerine geen kii art ik Alamut ' a daha hogrl davranacakt ir; halk
arasindan da On, yirmi ya da kirk kii onlar a kat ilacakt ir.
Bu inanilmaz sahneleri grenl er, Hasan' in fedailerinin afyonlu oldukl arini t ekrar edip
dur mular dir. lme glmseyerek git meler i, baka t rl nasil aikl anir? Hahain
et kisinde olduklar i gr, giderek agirlik kazanir. Bunu Bat i' ya duyuran da Marco Polo
olur. Islam aleminde, bunl ardan olmayanlar, onlara hahaiyun adini t akmilar dir. Yani
"haha iiciler." Bazi dogubilimcileri bu deyimi , Avrupa dill erinde kat il ya da cani
anl amina gelen "assassin" szcgnn kk saymilar dir. "Hahailer"in yani "Assassins:
Kat il ler"in ykleri daha da rkt cdr.
Geregin bir diger yz vardir: Hasan adamlar ini, Dinin Esasina bagli anlamina gelen
"Esasiyun" diye agirmakt an holanir- mi. Anlamini kavr ayamami olan gezginlerin bu
szcg hahaiyun ile karitirdikl ari sylenir.
Sabbah'in bit ki t ut kunu oldugu, bit kil erin t edavi edici, dingin-let irici , uyarici zellikl erini
t anidigi bilinirdi . Kendisi de bit ki yet it iri p, adamlarini hast a olduklar inda t edavi eder, her
bir ine uygun il aci hazirlar di. Beyindeki grenme gcn art iran reet esi nlyd. Bal ,
ceviz ve kini kariimi bir eydi. Grlecegi gibi pek basit bir ila! Inat i ve cazi p
gel eneklerine ragmen geregi kabul et mek gerekir : Hahailerin, ok bagnaz bir imandan
baka uyut urucul ari yokt u. Ve bu iman, gret ilerin en bagnazi, rgt lerin en et kilisi ,
grev anlayiinin en kat isi ile srekli pekit iriliyordu.
Hiyerarilerinin doruk nokt asinda Hasan Sabbah bulunuyordu, Byk Ust a, Yce Imam,
t m Sirlarin Bilicisi diye t aninan! evresinde bir avu propagandaci-misyoner bulunurdu.
Bunl ara dai denil irdi. Aralar indan , Hasan' m bayardimcilari idi. Bu yardimcilardan
bir i, Iran' in dogusuna, Horasan' a, Kuhi st an' a ve Maverannehir' e bakardi; ikincisi, Iran' in
bat isina ve I rak' a; ncs de Suri ye' ye bakiyordu. Bu ekibin hemen alt inda refik
denil en, hareket in ynet icileri vardi. Mkemmel bir egit im grmlerdi; bir kaleyi, bir
kent i hat t a bir eyal et i ynet ebilecek dur umdaydilar . En yet eneklil eri, gn geldiginde
mi syoner ikart iliyordu.
Hiyer arinin en alt basamaginda lassek' ler, yani rgt yel eri vardi. Bunl ari ne egit ime ne
eyl eme yet enekleri olurdu. Sadece mmin idil er. ogunlukla Alamut evresindeki
obanl ardan, kadinl ardan ve yalilar dan oluurlardi.
Sonr a muci p ler yeni acemiler gelirdi . Ilk egit imlerinden sonra, yet eneklerine gre
ynl endirilirlerdi . Ya mmin olurl ar, ya refik olurlar ya da o zamanin Mslmanlarina gre
Hasan Sabbah' in gerek gcn olut uran "fedai" sinifina seilirlerdi . Byk Ust a onl ari,
iman sahibi , beceri ve dir en sahibi kiil er arasindan seerdi. Bunl arin okuma dzeyleri
dk olurdu. Misyoner olabilecek birini asl a fedailer sinifina almazdi.
Fedai' nin egit i lmesi, Hasan' in byk nem verdigi hassas bir it i. Hanerini saklamayi
bilmek, aniden ikart mayi becerebilmek, kurbanin t am kal bine saplayabilmek ya da
kurban zirhli ise ah damarini kesmek; post a gvercinlerini kendine alitirmak, ifrel eri
akilda t ut mak, Alamut ile srat li ve gizli haberleme saglamak, bazen bir yrenin
lehesini grenmek, yresel ive ile konumasini bilmek, yabanci bir evreye sizabilmek,
bir evreyle bt nlemesini becerebilmek, infaz saat i gelene kadar kuku ekmemek, avi
bir avci gibi izlemek, yryn, giyini ini , alikanliklarini, gezdigi yerleri akilda t ut mak,
yanina yaklailmasi zor biriyse yakinl ari ile ili ki kurup gelit irmek gibi eyler gret ilir di.
Kur banl ardan birini ldrmek iin, iki fedainin iki ay sr esince, kei kiligi ile bir
manast ira kapandiklari anlat ilir. Bukalemun gibi renk degit irme yet enegi, basit bir
haha kull animi ile aikl anamaz. Her eyden nce, t arikat a gir enin, ileden ikmi
ki t lelerin onu param para et mek zere st ne gel diginde, lmle burun buruna gelecek
kadar imanli olmasi gerekir .
Hasan Sabbah' m, Tarih'in en korkun lm makinasini yarat t igini kimse yadsiyamaz. Yine
de bu kanli yzyilin sonunda, bu rgt n kar isina bir bakasi dikil di. O da kat ledilen
Vezir' e bagli olanl arin Nizamiye' si idi ki o da, belki daha kurnaz ve daha az gst erili
ynt emlerle lm sami ve et kil eri , digeri kadar yikici olmut u. Kalabalik, Sabbah'in
fedai sinden art a kalan paralara hcum et t i gi sirada, Nizam'in henz sogumami cesedi
bainda aglayan be subay, her bir agizdan: "Rahat uyu efendimiz; dmanlar indan hi
bir i ardina kalmayacak" diye and it i.
Kimden balamak gerekiyordu? Kara list eye alinanlarin sayisi okt u ama, Nizam' in
t ali mat i aikt i. Be subay, bir birlerine danima geregi duymadilar . Ellerini cesedin zerine
uzat ip, dizlerini yere dayadilar . Hast alikt an t y gibi olmu ancak lmn agirligi km
cesedi bir likt e kal dirdilar ve usulnce evine t aidilar . Aglamak iin bir araya t opl anmi
olan kadinl ar, ly grnce ulumaya baladilar . Subayl ardan biri fkelenip: "c
alinmadika aglamayin" diye bagirdi. Aglayicilar korkarak sust u, hepsi subaydan yana
dnd. O uzaklamiti bile. Tekrar igirt kanlikl arini srdr dler.
Bi r sre sonr a Sult an geldi . Ilk bagrimal ar baladiginda Ter- ken'in yanindaydi. Haber
almasi iin gnderdigi bir harem agasi t it reyerek dnd: "Nizamlmlk imi efendimiz. Bir
kat il sal dirmi. Geri kalan mrn sana vermi efendimiz," dedi. Melikah ile Terken
bakitilar . Sult an ayaga kalkt i. Karaul palt osunu sirt ina aldi, karisinin aynasina bakip
yzn t okat l adi, lnn yanina kot u. Son derece akin ve zgn grnmeyi ihmal
et medi.
Kadml ar, at a ' sinin yanina varmasi iin ona yol verdiler. Egildi, bir dua okudu, basagligi
dil edi ve iin iin sevinerek Terken' in yanina dnd.
Melikah' in t ut umu gaript i . Vasisinin kaybi il e ileri el e alacagi, Imparat orlugu kendisinin
ynet ecegi bekl enirdi . yle olmadi. Airilikl arini frenl eyen adamdan kurt ulmanin
sevinciyle kendini eglenceye verdi. I t opl ant ilar i kesili verdi, eli kabullerine son verildi ,
gnler cirit ve av, geceler iki alemleri ile gemege baladi.
Daha da kt s, Bagdad' a vardiginda hali feye: "Kilar i burasini bakent im yapmak
ist iyorum. Sarayindan ik, kendine yer ara" diye haber gndert t i . At alari buuk asirdir
Bagdat ' t a yaami olan Peygamber' in Hali fesi, ilerini yola koymak iin bir aylik sre
ist emek zorunda kaldi.
Terken, ot uz yedi yaina gelmi, dnyanin yar isina egemen bir hkmdara yakimayan
bu hafif liklerden endie duyuyordu ama, Melikah da buydu it e, hafiflikl erine gz yumup,
kendi ot orit esini kurmaya kalkt i. Emirler ve memurlar art ik ona bavuruyorlar di. Bunl ar,
Nizam' a sadik adamlarin yerlerini almiti. Sult an' a, iki oyun ya da iki iki kadehi arasmda,
sadece iin onaylanmasi kaliyordu.
18 Kasim 1092 gn, Melikah Bagdat ' in kuzeyinde, ormanlik ve bat aklik bir yrede ava
ikmiti. At t igi oniki okt an sadece biri hedefi vuramamiti, yanindakiler vg
yar iidaydilar . Aik hava ve yry, Sult an' in it ahini amiti. Bunu kfrlerle belirt t i.
Klel er ie koyuldular . Oniki kadar kle vardi ve vurul an hayvanlari t emizleyip, kesip,
biip ie geiriyorlardi. En yagli para hkmdara ait t i . Eli yle alip diliyor, bir yandan da
mayal andirilmi ikisini iiyordu. Arasira da bir t ur u at itiriyordu. Bu onun en sevdigi
yi yecekt i ve aisi her git t i kleri yere t uru t airdi.
Bi rden korkun bir karin agrisi ile avaz avaz bagirmaya baladi. Yanindakiler t it rediler.
Sult an hirsla bardagini firlat t i, agzindakini t krd. Iki bklm olmut u. Ii boaldi,
sayikl amaya baladi, bayildi. evresindekil er akin, korkudan t it riyorlardi. Ikiye kimin
zehir koydugu hibir zaman grenilemedi. Yoksa t ur uya mi? Yoksa av et ine mi? Ama
insanlar hesapladilar : Nizam leli ot uzbe gn olmut u. "Kirk gne kadar" dememi
mi ydi? Int i kamcilari zamani ayarl amasini bilmilerdi.
Terken Hat un, olayin cereyan et t i gi yere bir saat li k mesafede, Salt anat kararghinda
bulunuyordu. Har eket si z ama henz lmemi olan Sult ani bulundugu yere get irdil er. Tm
meraklilari uzaklatirip sadece Cihan' i ve iki sadik adamini bir de Saray hekimini
alikoydu.
Efendimi z iyileebilecek mi? diye sordu
Nabiz hafifliyor. Tanri iigina son verdi, snmeden nce t it reiyor. Dua et mekt en baka
yapacak bir ey yok.
Yce Allah' in buyrugu buymu. Syleyeceklerime kulak verin.
Bu szleri dul kalacak bir kadin t avriyla degil , bir imparat orie edasi il e syledi .
Bu adirin diinda hi kimse, Sult anin art ik aramizda olmadigini bilmeyecek. Yava
yava iyilet igini , dinl enmesi gerekt igini , kimsenin kendisini gremiyecegini syl eyin
sadece.
Terken Hat un' un yks kadar kisa ve kanli bir yk olamaz. Daha Melikah' in kalbi
dur madan, adaml arina, o sirada drt buuk yainda olan Sult an Mahmud' a sadakat
yemini et t i rdi. Sonr a Halifeye bir haber ci gndererek, kocasinin ldgn, oglunun
veraset ini onayl anmasmi ist edi. Buna kar ilik Hali fe, l kesinde rahat birakilacak ve
Imparat orluk t opraklarinda okunan hut belerde adi saygiyl a anilacakt i.
Isfahan' a dogru yola ikt iklarinda, Melikah leli bir ka gn olmu ama, "inl i" haberi
bir liklerden gizlemeyi sr dr mt . Ceset , alt i at m ekt i gi ve zeri adirla rt l bir
arabaya konul mut u. Ama hil e srp gidemezdi. Tahnit edilmemi ceset , ryp
varligini belli et meden canlilar arasinda daha fazla kalamazdi. Terken ondan kurt ul mak
ist edi ve bylece: "Sayilan ve sevilen Sult an, Yce ehinah, Dogu' nun ve Bat i'nin
Hkmdari, Isl am' in ve Mslmanlar in t emel diregi, Dnyanin ve Ahiret in Medar-i ift ihari,
Fet ihler Babasi, Yce Tanr i'nin Halifesinin t ek dayanagi" bir gece yarisi, alelacele, bir
yolun kenarina gmlver di. O gn bugn kimse mazarini bulamadi. Tarihil er bylesine
gl bir hkmdarin, duasiz, t rensi z, gzyasiz gmldg ne grlmt r ne
duyulmut ur, diye yazdilar.
Sult an' in yok oldugu duyuluverdi ama Terken mazeret i bulmut u: Ordunun ve Saray
erkninin bakent t en uzak oldugu bir sirada haberin, dman t ar afindan duyulmasmi
ist ememit i. Aslinda, oglunu t aht a ot urt mak ve dizginleri ele gei rmek iin vakit ka-
zanmiti.
O gnn t arihileri yanilmadilar . Imparat orluk birlikl erinder sz ederlerken: "Terken
Hat un' un Ordular i" diyorlardi. Isfahan' dan sz ederl erken: "Hat un'un bakent i" diyorlardi.
ocuk Sult an' a gelince -ki neredeyse unut ulmut u- "inli' nin ocugu" diyorlardi.
Terken' in kar isina Nizamiye subaylari dikilmit i. Kara li st e nin ikinci sirasinda Terken
Hat un vardi. Melikah' t an hemen sonr a! ah' in byk oglu Berkyaruk' i dest ekliyorlar di.
evresinde t opl aniyor, t avsiyelerde bulunuyor, savaa hazirliyorl ardi. Ilk at imalar
lehlerine sonul anmi, Terken, evresi kuat ilan Isfahan' a ekilmek zorunda kalmiti.
Ama yenilgiyi kolay kolay kabul edecek kadinlardan degil di. Kendini savunurken, n
gnmze kadar gelen hilelere bavurmut u.
rnegin eyalet valil erine yle yazmiti: "Dulum, reit olmayan, adim at masini gret ecek
bir babasi olmayan bir ocugun sorumlulugunu t aiyorum. Kim, senden daha iyi bu ii
yapabili r ki? Bi rliklerinin basma geip, dogru buraya gel , Isfahan' i kurt ar acak, bir fat ih
gibi kent e gireceksin. Seninle evl enecegim, ikt idar senin olacak." Hil e t ut mut u. Valiler,
emi rler Azerbaycan' dan, Suriye' den koup geldiler, Isfahan kuat masini kaldiramadilarsa
da, Sult an' in rahat ayl ar geirmesini sagladilar.
Terken, Hasan Sabbah ile de iliki kurdu: " Sana Nizamlmlk' n kafasini vaad et memi
mi ydim? Szmde dur dum. imdi sana Imparat orlugun bakent i Isfahan'i sunuyorum. Bu
kent t e pek ok adamin oldugunu biliyorum. Niye karanlikt a yaasinlar? Ort aya ikmalarini
syl e, alt in ve sil ah sahibi olabil ecek, aik aik vaaz verebilecekl erdi r." Gerekt en de, t m
o baski yillar indan sonr a, Ismailil er su yzne ikt ilar . Tarikat a girmeler ogaldi. Bazi
mahall elerde, Hat un adina silahl i et eler kurdular.
Terken' in en son hil esi , en korkun olaniydi: Yanindaki emirler, gnn bir inde kari
karargha git t il er ve Berkyaruk' a Hat unu t erk et t i klerini , birliklerinin isyana hazir
oldugunu, kendileriyle birlikt e kent e girecek olursa, bir iaret leriyle ayaklanmayi
balat abileceklerini sylediler. Terken ve oglu ldrl ecek, Berkyaruk t aht a rahat a
ot uracakt i. Yil 1094' t r ve t aht a hak iddi a eden ki i henz on yaindadir. neri houna
git mit ir. Emirlerinin bir yildir kuat t iklari halde ele geiremedikleri kent i, t ek baina
almaya gidecekt ir! Hi dur aksamami, ert esi gece gizlice kararght an ikarak, Terken' in
adaml ari il e Kahab Kapismda bulumut ur. Kapi, sihirliymi esine kendili ginden ailmitir.
Kararli adimlarla ieriye girmi, evresindekil erin keyfini zafere yormut ur. Adamlar
yksek sesle gldklerinde susmalarini syler, onl ar da saygiyl a, sz dinl er gibi yaparak,
makaralari koyuverirler .
Bu kadar neenin kuku verici oldugunu farket t iginde art ik ok get ir . Onun hareket si z
hal e get i rip, ellerini, ayaklarini, gzlerini baglarlar, Har em Kapisina gt rr ler. Baaga
uyanar ak, Terken' e haber vermege koar. Oglunun rakibi hakkinda karari verecek olan
odur. Bogmak mi gerekecek yoksa sadece gzlerine mil ekmek mi ? Aga, lo
kori dorlardan get igi sirada, bagrimalar , aglamal ar, iglikl ar duyar. Yasak blge
olmasina ragmen, subayl ar meraklanip ieriye girerl er ve geveze bir hizmet iden haberi
alirlar : Terken Hat un yat aginda l bulunmut ur. Yaninda, onu bogan ku t y yast ik
dur makt adir. Gl kuvvet li bir harem agasi sirra kadem basmitir. Onu hareme alan
hi zmet i , birka yil nce Nizamlmlk' n t avsiyesi ile geldi gini hat irlar .
Terken Hat un yandalari, garip bir ikmazla kari kariya idil er. Bir yandan Sult anl ari
lmt , t e yandan en byk rakibi ellerinde t ut sakt i. Bir yandan bakent leri
kuat ilmiti, t e yandan kuat an ellerine dmt . Onu ne yapacaklardi? ocuk
Sult an' in sorumlulugunu, Terken yerine Cihan st lenmit i. O gne kadar binbi r gr
sahibi oldugu halde, Harun'un kaybi ile zerine bast igi t oprak kaymiti. Kime bavurmali,
ki me danimaliydi? mer' den iyisi bulunamazdi.
mer gel diginde, Cihan' i Terken' in yat agina ot urmu, bai egik, sal ari daginik durumda
bul du. ocuk Sult an, bat an aagi ipek kaft ani ve ipek sarigi il e yani bainda ot uruyordu.
Minderinin zerinde hareket si zdi. Yz kirmizi ve sivilceli , gzleri yari kapali, cani
sikiliyormu gibiydi .
mer Cihan' a yaklati. Sevecenlikle elini t ut t u, avucuyla yzn okadi. Alak sesle:
Terken Har un'u syledil er. Beni agirt makla iyi et t in dedi. Salar ini okayacakken,
Cihan elini it t i:
Seni, beni t eselli edesin diye agirt madim. nemli bir konuda danimak ist edim.
mer bir adim geri at t i, kollar ini kavut urdu ve dinl emege baladi:
Berkyaruk' a t uzak kurulmut u, imdi bu sarayda t ut sak. Onu bur ada t ut up t ut mama
konusunda adaml arimiz ikiye blnd. Bazilari, zelli kle bu t uzagi kurduklari iin hesap
verme korkusu iinde olanl ar, onu ldrmek ist iyor. Bazilari da onunl a anl aip t aht a
gei rmek ist iyor, gzne girmek ve yapilani unut t urmakt an yan&! Bir kismi da onu rehin
t ut up kuat macilar a kari pazarlik konusu yapmak ist iyor. Sence ne yapmaliyiz?
Beni kit aplarimdan bunu sormak iin mi ayirdin? Cihan fkeyle ayaga kalkt i:
Konu yet erince nemli degil mi sence? Hayat im buna bagli.
Binl erce insanin, bu kent t e, bu Imparat orlukt a yaayanlarin kaderi bu karara bagli. Ve
sen, mer Hayyam, bu kadar basit (! ) bir ey iin rahat siz edilmek ist emiyorsun!
Evet efendim, bu kadar basit bir ey iin rahat siz edilmek
ist emiyorum!
Kapiya dogru git t i, kapiyi aacakken t ekrar Cihan' a dnd:
Bana hep su ilendikt en sonra daniiliyor. imdi dost lar ina ne sylememi ist iyorsun?
ocugu birakin desem, yarin bogazlarini kesmek ist emeyecegi ne malum? Rehin t ut un ya
da ldrn desem, onl arl a su ort agi olurum. Beni bu kavganin uzagmda t ut Cihan, sen
de uzaginda kal.
Ona aciyarak bakt i.
Bir Trk sult aninin veledi bir baka veledin yeri ne geiyor, bir vezir, bir digerini
devi riyor, Tanri akina Cihan, mrnn en gzel yill arini bu canavarlarin kafesinde nasil
gei rir sin? Birak bir bir lerini bogazlasinl ar, birbirlerini ldrsnler. Gne daha mi az
parl ayacak, arap daha mi t at siz olacak?
Yava konu mer, ocugu uyandiracaksin. Yan odalarda dinleyen vardir.
mer diret t i:
Beni grm almak iin agirt madin mi? Aika sylyorum it e: bu odadan ik, bu
saraydan ik, arkana bakma, veda et me, eyani bil e t oplama, gel, elini ver, evimi ze
dnelim, sen iirl erini yazarsin, ben yildizlarimi incelerim. Her gece, iplak, koynuma
gir ersin, arabin kokusu bize arkilar sylet ir, bizim iin dnya dur ur, onu grmeden, onu
duymadan zerinden geeriz, ne amuru ne de kani bul air ayagimiza.
Cihan' in gzleri bugulandi.
O masum gnlere geri dnebilsem, t ereddt eder miydim? Ama art ik ok ge. ok ileri
git t im. Yarin, Nizamlml k'n adamlar i Isfahan' i el e geirecek olurlarsa, beni
bagilamazlar . Kara list elerinin en bainda benim adim var.
Nizam' in en yakin dost uydum. Seni korur um, evime girip karimi almazlar.
Gzlerini drt a mer. Bu adamlar i t animiyorsun sen, t ek dnceleri almak. Dn,
Hasan Sabbah' rn kellesini kurt ardigin iin suladilar seni; yarin Cihan' i sakladigin iin
sularlar ve benimle bir likt e seni de ldrrler .
Olsun, yine de bir likt e oluruz, kendi evimizde! Kaderimde seninle lmek varsa, buna
kat l anirim.
Cihan dogrul du:
Ben kat lanmam! Ben bu sarayda, bana sadik adaml arla birli kt e art ik bana ait olan bir
kent t e yaiyorum. Sonuna kadar savaacagim, leceksem bir sult an gibi lrm.
Sult anl ar nasil lrlermi? Zehirlenerek mi, bogul arak mi, bogazlanarak mi? Yoksa
dogur urken mi ? at af at , felaket i nlemez.
Uzun sre sessizce bakitilar. Sonr a Cihan yaklaarak mer' in dudaklarina, at eli
olmasina alitigi, bir buse kondurdu. Kisa bir sre onun kollarinda kaldi, ama mer
kendini ekt i . Buna benzer veda sahnelerine dayanamiyordu. Son bir kez yal vardi:
Akimiza en uf ak bir nem vermeye devam ediyorsan, benimle gel Cihan. Bahede
sofra kurulu, Sar i Daglar ' dan kopup gel en hafif bir esint i var. Iki saat iinde sarho olup
gider yat ariz. Hizmet ilere, Isfahan sahi p degit iri rken bizi uyandirmamalarini t embih
ederim.
O gece Isfahan rzgrl ari kayisi kokuyordu. Ama sokaklar lyd! Hayyam rasat hanesine
kapanmiti. Genelde, oraya gir er, gzlerini gkyzne diker, ust urlabinin pr zl t ekerini
el ine alip dnyayi unut urdu. Ama bu kez yle olmamiti. Yildizlar sessi zdi, ne bir mzik
sesi , ne bir mirilt i, ne de sir verme...
mer israr et medi, susmalari iin bir nedenleri olmali idi. Eve dnmeye karar verdi, agir
adimlarla yryordu. Ellerinde kh imlere kh asi bir fi dana konan iy t anecikleri vardi.
imdi iiklari sndrm, yat agina uzanmiti. Koll arinda hayali bir Cihan, gzleri arapt an
ve aglamakt an kipkirmizi... Sol yaninda, yerde bir sr ahi , bir gm kupa duruyor, eliyle
uzanip dnceli bir yudum aliyordu. Kendi kendine, Cihan ile, Nizam ile hayali
konumalar yapiyordu. zellikle de Tanri ile. zlmekt e olan bu evreni O'ndan baka
ki m t ut abili r?
mer , bai bugulu, bit kin, ancak afak skerken dalabil di. Ka saat uyumut u? Ayak
sesleriyl e uyandi. Gne ykselmi, perde araligindan gzlerine girer olmut u. Ancak o
zaman, kapinin eiginde grlt yle gelmi olan adami grd. Uzun boylu, biyikli bir
adamdi. Eli yle kilicinin kabzasini okuyordu. Baindaki sarik aci yeil renkt eydi.
Omuzlarina Nizamiye ordusunun kisa st lgn at miti. Hayyam esneyerek:
Kimsin? Uykumu blme hakkini ner eden buldun? diye sordu.
st adim, beni Nizamlmlk' n yaninda hi grmediniz mi? Onun muhafizi idim, onun
glgesi idim. Bana Er meni Vart an derler.
mer animsadi, ama ii rahat et medi. Boynuna dolanmi bir ip, t a barsaklarina kadar onu
sikar gibiydi. Korkt ugunu belli et mek ist emedi.
Muhafizi ve glgesi mi dedin? Onu korumak sana dmez mi ydi?
Uzak dur mami emret mit i. yl e bir lm ist edigini bilmeyen yok. O kat ili ldrsem
bil e bir bakasi t rerdi. Efendim ile kaderi arasina gir ecek kii miyim?
Ne ist i yorsun?
Geen gece birli klerimiz Isfahan' a sizdi. Karargh bize kat ildi. Sult an Berkyaruk
kurt arildi. Art ik bur asi onun kent i. Hayyam bir hamlede ayaga kalkt i:
Cihan!
Bu bir iglik ve ayni zamanda kaygili bir soruydu. Vart an bir ey sylemedi. Endieli yz,
asker ce t avrina hi uymuyordu. mer, gzlerinde sanki korkun bir it i raf grd. Subay
mirildandi:
Onu kur t armayi ok ist erdim. Yce Hayyam' a eini sag salim get irmekle vnm
olacakt im. Ama ge kalmitim. Bt n saray halki, askerler t ar afindan ldrld.
mer subayin zerine at ildi:
Bana bunu haber vermek iin mi geldin?
brnn eli hl kilicinin kabzasindaydi. Kinindan ikarmadi.
Ifadesiz bir sesle devam et t i :
Ben baka bir ey iin geldim. Nizamiye subayl ari senin lmen gerekt igine karar
verdil er. Arslani yaraladigin t akdirde, iini bit i rmek gerekir diyorlar. Seni ldrme grevi
bana verildi.
Hayyam ani den duruldu. Son anda vekarini kaybet memek! Insan kaderinin bu doruk
nokt asina ul amak iin yaamlarini feda et mi nice bilge vardir! Yaamak iin savunmaya
geecek degil di. Aksine, korkusunun her saniye azaldigini hissediyor, daha ok Cihan' i
dnyordu. Onun da vakur kaldigindan emindi.
Karimi ldrenleri asla affet mezdim, mr boyu onl arin dmani olurdum, gnn
bir inde kaziga ot urt ul acakl arini dlerdim. Benden kurt ulmak ist emekt e haklisiniz.
Benim dncem bu degil st adim. Karar veren be subaydik. Hepsi lmn ist edi,
bir ben muhalif kaldim.
Hat a et misin. Arkadalarin daha akillica davranmilar .
Seni Nizamlmlk ile ok sik grdm. Baba ogul gibiydini z. Karinin davranilarina
ragmen seni hep sevdi. Aramizda olsaydi, seni mahkm et mezdi. Karini da, senin hat irin
iin affederdi.
Hayyam adami szd, sanki onu yeni fark eder gibiydi :
Madem lmemi ist emiyorsun, ldrmeye neden sen gel din?
Adayligimi koyan ben oldum. Digerleri seni ldrr lerdi. Benim niyet im seni
kurt ar mak. Yoksa seninl e byle durup konuur muydum?
Arkadalar ina nasil aiklayacaksin?
Aiklamayacagim. Gidecegim. Seninle birlikt e.
Bunu, sanki uzun zamandan beri verilmi bir karar gibi , ne kadar sakince sylyorsun!
Ama dogru. Ben dnmeden hareket et miyorum. Nizamlmlk' n en sadik hi zmet kri
idim, ona inancim t amdi. Tanri ist eseydi, onu korumak iin canimi verirdim. Ama ok
eski den beri, Efendim ldg t akdir de ne ogull arina, ne vrislerine hizmet et memek,
askerlikt en ayr ilmak karari vermit im. lm biimi, ona son bir hi zmet t e bulunmami
gerekt i rdi: Melikah' in lmnde benim de parmagim var ve bundan pimanlik
duymuyorum. Vasisine, at asina, onu doruga ikart mi adama ihanet et t i , lmeyi hak
et mit i . ldrmem gerekt i, yine de kat il olmadim. Bir kadini asla ldrmezdim.
Arkadalarim Hayyam'i da kara list eye alinca, yaam biimimi degit irmenin, bir kei ya
da gezginci ozan kiligina girmenin sirasi gel di diye dndm. Beni dinlersen st adim,
alacagini al ve bir an evvel bu kent t en uzaklaalim.
Nereye git mek iin?
Ist edigin yere. Her yerde peinden gelirim, bir mmin gibi. Kilicim hizmet indedir.
Ort alik yat iinca dneriz.
Subay at lari eyerlerken, mer de elyazmasi kit abini, yazi t akimini, mat arasini ve bir kese
alt inini aldi. Isfahan' i boydan boya get iler, bat idaki Mazbin mahallesine kadar askerler
t arafindan dur durulmadilar . Vart an' in t ek bir sz il e kapilar ailiyor, nbet iler saygi il e
yol aiyorlar di. Bu denli kolaylik, mer' in t uhafina git t i ama yine de yol arkadaina soru
sormadi. imdili k ona gvenmekt en baka aresi yokt u.
Yola ikali bir saat olmu olmamiti ki, igrindan ikmi bir kal abalik Hayyam' in evini
yagmal amaya ve at ee vermeye baladi. gleden sonr a oldugunda rasat hane okt an
yerle bir edilmit i. Ayni anda Cihan' in bedeni, Saray duvarinin dibinde t opraga verilmi t i.
Yat t igi yeri beli rt en hibi r iaret yokt u.
Semerkant Elyazmasi'ndan bir alint i:
" arkada, Iran' in yksek yayl alarinda gezini yordu. Karilar ina bir pars ikt i.
Yeryznn en vahi yarat igi idi.
"Pars adama uzun uzun bakt i ve onl ara dogru komaya baladi. Birincisi, en yali, en
zengin, en gl olaniydi. Haykirdi: 'Bu yrel erin efendisi benim, bana ait t opraklar i bir
hayvanin alt st et mesine asla izin vermem.' Yanindaki iki av kpegini parsin zerine
sal di. Kpekler parsi isirdilar , ama bu onu daha gl kildi. Iki kpegi de ldrd ve
sahipl erine sal dirdi, karnini det i."
"Nizamlmlk'n kismet ine den buydu.
"Ikincisi kendi kendine: ' Ben bir bilim adamiyim, herkes beni sayar, neden kaderimi bir
parsl a kpeklere t erk edeyim?' dedi , arkasini dnerek savain sonucunu beklemeden
kaip git t i. O gnden beri bir magaradan digerine, bir kulbeden digerine, pars onu izliyor
inanci il e dolaip duruyor.
"mer Hayyam' in kismet ine den buydu.
"ncs bir iman adamiydi. Parsa ellerini aarak yaklati, gzleri hkmediyor, agzi laf
yapiyordu: 'Bu t opraklara ho gel din. Arkadalarim benden zengindi , onl ari soydun;
benden gururluydu, balarini egdirdin' dedi. Hayvan dinliyordu. Bylenmi, yola gelmi
gibiydi . nc adam onu evcillet i rmeyi becerdi. O gnden sonr a hibi r pars ona
yakl aamadi, insanlar da uzak durdu."
Semerkant Elyazmasi u sonuca variyor: "Kariikl ikl ar balamaya grsn, kimse
dur dur amaz, kimse kaamaz, bazilari da yararlanmanin yoll arini arar. Hasan Sabbah,
yeryzndeki vahet i evcillet irmeyi her kest en iyi becermit ir. Kendi minici k diyari
Al amut ' a siginmak iin, evresine korku salmitir."
Hasan Sabbah, kal eyi ele geirince, onu di dnyadan yalit lamak iin alimal ara girit i.
Her eyden nce, dmanin sizmasini nlemek ist iyordu. Akillica yapilmi binal ar ve
yrenin olaganst zelli kleri sayesinde, iki t epe arasindaki geit leri kapat t i.
Ama Hasan iin bu kadari yet erli degildi . Saldiri ile Al amut ' u ele geirmek olanaksiz bile
olsa, saldirganlar onu aliga ve susuzluga mahkm edebilirlerdi . Bu ogu kuat manin el de
et t igi sonu olmut ur ve Al amut kal esi pek az ime suyu kaynagina sahip oldugu iin,
zayift ir. Byk Imam bunun da yolunu buldu. Suyunu komu derel erden alacak yerde,
daglar i delerek, grlmedik boyut l arda sarnilar yerlet irt t i. Yagmur ve kar sul arini bu
sarnilarda t opl at t i. Kalenin kalint ilari gezil dikt e, Hasan' in inzivaya ekil digi byk odada,
boaldika dolan ve dolduka sulari asla t ama-
yan "muci ze havuz"u grmek mmkndr. Er zak iin de, Byk Imam, iinde yag, sirke,
bal muhafaza edilen kuyular at irdi. Bir yil yet ecek kuru yemiler, kuzu yagi, kavurma,
arpa kodurt mayi ihmal et medi . Bunca erzak, kuat macilarin dayanma gcn aiyordu,
zelli kle ki aylar inin onca sert get igi yrede...
Byl ece Hasan, kusursuz bir kalkana sahi p olmut u. Bu nleml erl e mut l ak bir savunma
si lahi edindi. Kendisine bagli fedailerle de mut l ak bir saldiri silahina! lmeye hazir olana
kar i ne gibi nlem alinabilir? Her t rl savunma caydiriya dayaniyordu ve bilindigi gibi
nemli kiiler, her saldirani korkut acak yapida muhafizlar a sahipt i . Ama sal dirgan lmeye
hazir ise? ehit olmakla cennet in kapilarini at igina inanmisa? Byk Imam' in u szleri
akl indan hi ikmiyorsa: "Si z bu dnya iin degil, t eki dnya iin yarat ilmisiniz. Hi
balik, deni ze at ilma t ehdi dinden korkar mi?" Hele fedai, kurban edecegi adamin evresine
sizabilmi se? Onu dur dur acak hibir ey yapilamaz. Gnn bir inde Hasan, valilerden
bir ine: "Ben Sult an kadar gl degili m ama, sana onun verebileceginden daha fazl a
zarar veririm! diye yazmiti.
Akl a gelebilecek en esasli sava aralari il e donanan Hasan Sabbah, kalesine ekilmi ve
bir daha oradan hi ayrilmamiti. Yaam yksn yazanlar, mrnn son ot uz yilinda
evinden iki kez, o da dama ikmak iin ayrildigini yazmilardir. Sabah akam, yipranmi
ama asla degit i rmedigi bir hasirin zerinde ot urur, gret ir, yazar ve fedailerini dmanin
peine sal ardi. Gnde be kez, ayni hasirin zerinde, ziyaret ileri ile birlikt e namaz
kilardi.
Al amut kalint ilarini hi gezmemi olanlara sylemek gerekirse, bu kale sadece zor alinan
bir yer, bir kayanin t epesinde bir kent i en azindan bir kasabayi barindiracak byklkt e
bir yayl a olmakt an ibar et olsaydi, t ar iht e bu denli n salmazdi. Hahailer dneminde
dogudaki dar bir t nelden aagi kaleye varilirdi; meydani get ikt en sonr a yukari kaleye
ul ailirdi. Yukari kale, yat ik bir ieye benzerdi, geni yani doguda, dar yani bat idaydi.
Dar yani siki korunurdu. Hasan'in evi, it e bu dar bogazin uundaydi. Tek penceresi bir
uuruma ailirdi. Kale iinde kale idi.
Ilet t igi kanli cinayet ler, evresinde oluan efsane, t arikat i ve kalesi nedeniyle,
Hahailerin byk Imam' i, Dogu' da ve Bat ida srekli korku salmiti. Her Islam kent inde
yksek grevliler ldrlm, halilar da nemli kayiplar vermit i. Ama t er rn, nce
Al amut ' t a hkm srdg, genelli kle unut ulmakt adir. Sikiynet imden bet er ne olabilir?
Imam Hazret l eri , mminlerinin her saniyesini kendisi dzenlemek iddi asindaydi. Ne kadar
al gi alet i varsa yasaklanmiti; en kk bir kaval derhal at ee at ilir, sahibi prangaya
vurulur, kirbal anir ve sonunda t oplulukt an at ilirdi. Ikinin cezasi daha agirdi. Hasan' in z
oglu, bir akam babasi t ar afindan akir keyif yakalaninca, lme mahkm edilmit i;
annesinin yalvarmalarina karin sabaha kar i kafasi uurulmut u. Ibret olsun diye! Hi
ki mse, t ek bir yudum arap iemez olmut u bylece.
Al amut adalet i, abuk ileyen, bat an savma bir adalet t i. Anlat ildigina gre, Hasan'in
ikinci oglu, bir adam t ar afindan sulanmi, egrisi, dogrusu aratirilmadan, Hasan sonuncu
oglunun kellesini uurmut u. Bi rka gn sonr a, gerek sulu it i raf et mi, o da kellesinden
olmut u.
Byk Imam' in yaam yksn yazanl ar, adalet ini ve t arafsizligini gst ermek iin,
ogull arinin ldrln rnek gst erirler ; bt n bu cezalar sayesinde Alamut halkinin
rnek bir hal aldigini, ahlak ve erdem t imsali oldugunu belirt i rler. Buna inanmak zor
degil dir . Yine de bazi kaynakl ardan, bu idamlarin ert esi gn, Hasan' in t ek karisinin ve
kizlar inin ona kar i ikt ikl arini, Hasan' in onl ari Alamut ' dan kovdurdugunu ve haleflerine
ayni eyi yapmalari t avsiyesinde bulunarak, kadin et kisi ile dogru yoldan sapmamalari
gerekt i gini syl edigini grenmi oluyoruz.
Dnyadan elini ayagini ekmek, evreden kopmak, et rafmda bir t a ve korku duvari
rmek Hasan Sabbah'in sama d idi .
Yine de, bu bolukt an bunalmaya balamiti. En gl krall arin bil e bir delisi , bir soyt arisi
vardir. Kat i havayi yumuat irlar . eki k gzl adam ise, onanmaz biimde yalnizdi,
kal esine kapanmi, evine kapanmi, iine kapanmiti. Konuacak kimsesi yokt u, sudan
konul ar, sessiz uakl ar, bylenmi mminl er vardi.
Tanimi oldugu bt n insanlar arasinda, dost a degilse bile mert e konuabildigi t ek
insan Hayyam' di. Ona yazdi. Gururlu if adesinin ardinda korkun bir yeis vardi:
"Bi r kaak gibi yaayacagin yerde, neden Al amut ' a gelmiyorsun? Senin gibi ben de aci
ekt i m; imdi ise aci ekt iriyorum. Burada korunur sun, bakilirsin, sayilirsin. Yeryznn
bt n emi rleri gelse, sainin t ek t eline dokunamaz. Muazzam bir kt phane kurdum. En
nadi de eserleri bulur, okur , yazarsin. Burada huzura kavuur sun."
Isfahan' dan ayrilali, mer Hayyam t am bir kaak ve bir parya gibi yaadi. Bagdat ' a
git t iginde, Hali fe onun halka konuma yapmasini ya da kapisina yigilan hayranlarini kabul
et mesini yasakl ami, Mekke' ye git t iginde, ona kari olanl ar agiz birligi ile "Ho grnme
umresi " yapmakla sul amilar, Basra' dan get iginde, Kadi' nin oglu, nazike zi yaret ini kisa
kesmesini ist emit i.
Gelecek can sikici grnyordu. Kimse dehasini, bilgi sini yadsimamakt adir; ner eye git se,
okur yazarl ar, aydinlar evresine t oplanmakt adir. Gkyz bili mine, cebire, t ibba hat t a
dine ait sorular sormakt adirl ar. Ama geliinden bir ka gn ya da birka haft a sonr a ona
kar i komplo dzenl enmekt e ve hakkinda inanilmayacak hikyeler uydurulmakt adir. Ona
zindik veya sapik denmekt e, Hasan Sabbah ile olan arkadaligi animsat ilmakt a,
Semerkant ' daki gibi byclkle,sulanmakt a, konumal arini yarida kesen bozguncular
zerine saldirt ilmakt a, onu konuk edeceklere ceza verilecegi t ehdit l eri yapilmakt adir.
Aslinda, Hayyam da israrci olmamakt adir. Havanin agirlatigini hisseder et mez bir
rahat sizlik uydur arak ort alarda grnmemekt e ve hemen ardindan piliyi pirt iyi
t opl amakt adir. Yeni bir kent e dogru, oradaki gnl erinin de bir nceki kadar kisa ve
rasgel e olacagi bilinci iinde yola ikmakt adir.
Yaninda Vart an' dan baka kimsesi olmadan, barinacak bir dam, bir koruyucu hat t a bir
sanat sever arayii iindedi r. Nizam' in baglat t t igi ykl maai, onun lmnden beri
alamadigi iin, hkmdarl arin, valil erin yildiz fallarina bakarak geinmek zorunda
kal makt adir. Hep sikint i iinde oldugu hal de, parayi ba egmeden almasini bilmekt edir .
Anlat ildigina gre, mer' in bebin alt in dinar ist emesi zerine airan bir vezirin:
Ben bu kadar para almiyorum, onu bili yor musun? deyiine, Hayyam:
ok dogal, diye yanit vermit ir.
Nedenmi?
nk benim gibi bil ginl ere yzyilda bir rast lanir. Oysa senin gibi vezi rlerden, her yil
be yz adet at anacak adam bulunur.
Tarihil er, vezirin kahkayi basip t m ist eklerini yerine get irdi gini yazarlar. mer' in yazdigi
ise udur: "Benim kadar mut lu bir sult an, benim kadar mut suz bir dilenci yokt ur."
Aradan yillar geer . Hayyam, 1114 yilinda Horasan' in bakent i Merv' dedir. Merv, ipekli
kumalari ve bir sreden beri siyaset yapmasi yasakl anmi medresesi ile nl dr.
Parlakligini yit irmi sarayina bir az canlilik kat mak ist eyen yerel hkmdar, evresine o
gnn nl kiil erini t oplamak abasindadir. Byk Hayym' i nasil ekecegini
bilmekt edir : Isfahan' dakinin ei bir rasat hane kurmasini ist er . mer, alt miyedi yaina
gel digi halde, hl bunun dn kur makt adir, neriye drt elle sirilir. Bina bir t epenin
zerinde, bir iek bahesinin ort asinda, Bab- i Sencan mahall esinde ykselmege balar .
mer, iki yildan beri mut ludur , canl a bala aliir; met eorol oj i dalinda airt ici deneyler
yapar, gkyzn iyi t anidigi iin be gnlk hava t ahminl erinde bulunur. Mat emat i k
alaninda da ncl kuramlar gelit irir; klid geomet risi diindaki geomet ril erin dhi bir
ncs oldugunun anlailmasi iin XI X. yzyili bekl emek gerekecekt ir. Ayni zamanda,
Merv baglar inin olaganst rn sayesinde aka gelip, Rubaiyat ' ini yazmayi
srdrmekt edir.
Bt n bunl arin, t abii ki bir bedeli vardir... Saray t renl erine kat ilmak, her bayram, her
snnet , her av veya sava dn hkmdara saygilar ini sunmak, divan ' da sik sik hazir
bulunmak, duruma gre bir nkt e yapmaya ya da bir darbimesel sylemeye hazirlikli
olmak zorundadir. Bu iler onu yormakt adir. Bilgin bir ayi post una brndg hissine
kapilmakt an baka, alima masasmda daha verimli geirebil ecegi bir zamani yit i rmenin
huzursuzlugunu duymakt adir. st elik, hi holanmadigi kiilerle karilamak olasiligi da
bykt r. Tipki, onu ekemeyen birini n, genlik gnl erinde yazdigi bir drt lg bahane
edi p kendisine at t igi o soguk ubat gnnde oldugu gibi... O gn divan' da sariklilar
ogunlukt adir. Hkmdar, agzi kulaklarinda evresine bakinip durmakt adir.
mer gel diginde, din adaml arinin pek sevdigi t art ima konusu okt an ailmitir: "Dnya,
bundan iyi yarat ilabili r miydi?" Bunu "evet " diye yanit layanlar zindiklikl a sul anmakt adir
nk Yce Tanr i'nin daha iyisini yapamadigini ima et t i kleri il eri srlmekt edir .
Insanlar bir bir ini ekit irmekt e, t ar t imakt adir. mer , her birinin el yz hareket ini
gzlemekt edir . Ama konumacilardan biri, onun adini ort aya at ar ve ne dndgn
sorar. mer hafif e ksrr , daha konumasina firsat kalmadan, kent t e bulunuuna
sini rlenen Merv Kadisi, yerinden firlar ve onu parmagi ile sularcasina:
Bir Allahsizin dini miz konusunda fikir yrt ebilecegini bilmiyordum, der.
mer bezgin ama ayni zamanda endielidir. Glmseyerek:
Bana Allah' siz demek yet ki sini sana kim verdi? En azindan, beni dinl edikt en sonr a
konu, der.
Seni dinl emem gerekmez. "Yapt igim kt lg kt lkle det irsen Sen, Sen ile ben
arasinda ne fark kalir ki , syle?" diye yazan sen degil misin? Byle eyler syleyen adam
Allahsiz degil mi dir?
mer omuz silkt i:
All ah' in var olduguna inanmasaydim, O'na hit ap et mezdim.
Kadi alayli sorar:
Bu biimde mi?
et refilli szlerle sult anl ara ve kadilar a hit ap edilir, Yaradan' a degil . Tanri uludur , bizim
egili p bklmemize, yalt akl anmamiza iht iyaci yokt ur. Beni dnr yarat mitir, ben de
dnyorum ve dncemin rnn gizlemeden O'na aikliyorum.
Toplul ukt an onama sesleri ykselince Kadi t ehdit l er mirildanarak ikt i. Hkmdar
gl dyse de endi el endi, bazi yerlerde bunun acisinin ikart ilmasindan r kyordu. Yz
asilinca, ziyaret iler dagildilar.
mer , Vart an ile birlikt e eve dndgnde, Saray hayat ina da, t uzaklarina da, kofluguna
da svp durdu. Kendi kendine, Merv' den bir an nce ayrilmaya karar verdi. Vart an hi
t elalanmadi, st ad yedinci kez git mekt en sz ediyordu. Ert esi gn oldugunda ise,
sakinleiyor, aratirmalarina koyuluyordu. O gece mer, kit abina unl ari yazdi:
araba kari ver sarigini,
Piman olma, yn t akkeyi geir baina
Sonr a kit abini her zaman sokt ugu yere gizledi, yat agi ile duvarin arasina! Uyandiginda
rubai' sini yeniden okumak ist edi. Bir szcg dzelt mek ist iyordu. Kit abini eliyle yokl ayip,
bul du. At iginda, uyurken sayfalari arasina konulmu not u buldu. Hasan Sabbah' t an
geliyordu.
mer o saniye, el yazisini, imzayi t anidi. "Kaan kervansarayindaki arkadain" diyordu.
Kirk yil nce, aral arinda byle bir parolayi kararlatirmilar di. Okudugunda bir kahkaha
at t i. Yan odada henz uyanmi olan Vart an, st adini neyin eglendirdigini anl amaya gel di.
Sunt ur lu bir davet aldik. mr boyu bakilacagiz, konuk edilecegiz, korunacagiz.
Hangi hkmdar t ar afindan?
Alamut hkmdari? Vart an ir kildi . Kendini suladi:
Bu mekt up buraya kadar nasil gelebildi? Yat madan nce bt n kapilar a bakt im.
Hi kendini yorma. Sult anl ar ve halif eler bile kendilerini savunmakt an vazget iler .
Hasan sana bir haber ya da bir haner gndermek ist erse, emin ol sana ulair. Kapin ist er
ardina kadar aik olsun ist erse de mhrl!
Vart an mekt ubu yznn hizasina kaldirdi, kokladi, sonra bir ka kez okudu:
Bu ibli s belki de haksiz degil. Sen en iyi Alamut ' t a korunursun. st eli k Hasan senin
eski dost un.
imdili k en eski dost um Merv arabi!
mer ocuksu bir sevinl e kgidi binbir para yapip havaya firl at t i ve sailmalarina
bakarken:
O adaml a ort ak neyimiz var ki? diye sordu. Ben hayat i seviyorum, o lm. Ben
"Sevmesini bili yorsan, gne dogmu ya da bat mi ne umurun?" diye yaziyorum. O ise
adamlarina aki, musikiyi, iiri , arabi ve gnei yasak ediyor. Bir de st elik cennet vaad
et mege kalkiiyor! Inan bana, kalesi cennet in kapisi olsaydi, ben cennet t en vazgeer dim.
Bu saht e dincil erin inine asla ayak basmam.
Vart an ot urdu, ensesini kaidi, sonr a:
Madem cevabm bu, o hal de ben de sana eski bir sir vereyim, dedi. Acaba hi kendi
kendine, Isfahan' dan kaarken askerler bizi neden saf saf, zorluk ikarmadan
koyuverdiler diye dndn m?
Hep merak et t im. Ama yillardir senden sadakat ve sevgi grdgm iin, gemii
kurcalamak ist emedim.
O gn, Nizamiye subaylari seni kurt ar acagimi ve seninl e kaacagimi biliyorl ardi. Bu
benim t asarladigim planin bir parasiydi.
Konumasini srdrmeden nce, Hayyam' inkiyle birlikt e kendi kadehini doldurdu.
Nizamlmlk' n kendi eliyle yazdigi kara list enin bainda, asla yakal ayamadigimiz
adamin, Hasan Sabbah' in adi yaziliydi. Cinayet in ba sorumlusu o degil mi? Planim
basi t t i. Alamut ' a siginirsin midiyle seninl e gelecek, kim oldugumu sylemeden beni
yanina almani ist i yecekt im. Islam' i ve t m dnyayi bu ibli st en kurt arma firsat i geecekt i
el ime. Ama o karanlik kaleye ayak basmamakt a inat edip dur dun.
Bt n bu zaman iinde yine de yanimda kal din.
Balangit a, sabret mek yet erli dir sandim. Onbe kent t en kovuldukt an sonr a Alamut
yolunu t ut maya razi olabili rdin. Sonr a yill ar get i, sana baglandim, arkadalarimdan her
bir i Imparat orlugun bir yanina dagildi. Bu konudaki kararliligim zaafa ugradi. It e imdi
de sen mer Hayyam, Hasan Sabbah' in hayat ini ikinci kez kurt ariyorsun.
Sizl anip dur ma, belki de seninkisini kurt ardim.
Ininde iyi korundugu bir gerek. Vart an' in caninin sikilmasi, Hayyam'i eglendirdi :
Oysa sen bana planini sylemi olsaydin, seni Al amut ' a gt rr dm.
Vart an yerinden firl adi:
Sahi mi sylyorsun?
Hayir. Ot ur yerine. Sirf seni zmek iin syledim. Hasan' in yapmi oldugu eylere
kar in u an nehirde boguldugunu grsem, onu kurt ar mak iin yine de elimi uzat irdim.
Bense kafasini suyun iinde t ut ardim. Ama davraniin iimi rahat l at iyor. It e byle bir
adam oldugun iin yaninda kal dim. Bundan hi piman degilim.
Hayyam dost unu uzun uzun kucakladi:
Hakkindaki kukularimin dagilmasindan dolayi ok mut luyum. Art ik yalandim,
yanimda gvenebilecegim birine iht iyacim var. u elyazmasi kit abim yznden. Sahip
oldugum en degerli ey o! Dnyaya meydan okumak iin Hasan Sabbah Al amut ' u ina
et t i : ben ise sadece u kgit t an at oyu ina et t im ama Alamut ' t an ok yaayacagma
inaniyorum. Benim iddiam, benim vncm de bu! ldgmde kit abimin deger bilmez
el lere dme olasiligi kadar beni r kt en bir ey yok!
Trensel bir t avirla kit abini Vart an' a verdi .
Aip bakabilirsin, nk art ik sende kalacak! Arkadai heyecanlandi:
Benden nce bu ayricaliga sahip olan oldu mu?
Iki kii. Biri , Cihan' di. Semerkant ' da kavga et t i gimiz gece. Digeri de Hasan' di.
Isfahan' da ayni odayi payl atigimizda.
Ona o denli gveniyor muydun?
Aslini ist er sen hayir. Ama canim sik sik yazmak ist iyordu, sonunda grp kit abin
varligini kefet t i. Ben yokken, gizli den okuyabilecegi iin aika gst ermeyi yegledim. Sir
sakl ayacagina da inaniyordum.
Sir saklamasini ok iyi biliyor. Ama daha ok bunu sana kar i kull anmak iin.
iir kit abi, gecelerini Vart an' in odasinda geirir oldu. En uf ak t ikirt ida eski asker siriyor,
kilicina davraniyor, kulaklar ini dikiyordu. Evin her odasini t ek t ek kont rol ediyor, sonr a
baheye ikip evin evresini dolaiyordu. Dnnde yine de uyuyamiyor, masasindaki
kandili yakiyor, bir drt lk ezberliyor, sonra da onun anl amini zmek ve st adin bu
iirl eri hangi koull arda yazdigini anlamak iin derin dncel ere daliyordu.
Uykusuz geirdi gi bir ka geceden sonra aklina gel eni mer de iyi kar iladi. Sayf anin,
Rubail er' den bo kalan kismina, bu kit abin yksn yazmak ve bu yoll a Hayyam'in da
hayat yksn yazmi olmak. Niapur ' daki ocuklugu, Semerkant ' t aki genli k yillari,
Isfahan' da n kazanmasi, Ebu Tahir, Cihan, Hasan, Nizam ve digerleri il e t animasi.
Byl ece, Hayyam' in gzet iminde, bazen de onun yazdirmasi ile yknn ilk sayfalar i
yazilmi oldu. Vart an siki aliiyordu. Her sererinde, on, yirmi kez bir baka sayf aya
yaziyor, sonr a onu ince, dikkat li, keli bir yazi ile t emize ekiyordu. Ama bu zen gnn
bir inde, bir cmlenin t am ort asinda kala kalacakt i.
O sabah mer erken uyandi. Vart an' a seslendi , cevap alamadi. Sevecenlikle "uykusuz bir
gece daha gei rdi" diye dnd. Dinlenmesi iin st el emedi, kendine bir kadeh doldurup
baheye ikt i. ieklerin zerindeki i y damlaciklarini flemekle oyalandi, sonr a olmu
dut l ardan kopardi, ikisine meze yapt i.
Eve dnmege karar verdiginde bir saat gemit i. Vart an' in kalkma zamaniydi. Ona
seslenecegine odasina gir di. Vart an, bogazi kesilmi , yerde yat iyordu. Gzleri ve agzi,
son bir agrida bulunmak ist er cesine aikt i.
Masanin zerinde, kandil ile yazi t akiminin arasinda, cinayet kamasi kivrilmi bir kgida
sapl anmi duruyordu. mer, kgidi alip at i, yle yaziyordu:
"Kit abin senden nce Al amut ' un yolunu t ut t u."
mer Hayyam, dost unun lmne, digerlerine agladigi gibi ayni vakarla, ayni sabirla,
ayni aci il e agladi. "Ayni arapt an t at t ik ama benden iki kadeh nce sarho oldul ar."
Ama neden yal an syl emeli ? En ok kit abinin kaybina zl d. Geri yeni bat an
yazabili rdi, vi rglne kadar animsayabilirdi. Ama Hayyam'in, kit abinin kairilmasindan
ikart t igi bir ders vardi. Bundan byle asla gelecegi elinde t ut maya bakmayacakt i; ne
kendi gelecegini ne de iirlerininkini...
Hayyam bir sre sonr a Merv' den ayrildi. Alamut ' a git meyi asl a dnmyordu, dogdugu
kent e dogru yola ikt i. "Art ik serserili ge son vermenin sirasi geldi. Niapur , mrmn ilk
dur agi idi, son dur agi olmasi dogal degil mi?" diyordu. Art ik orada yaayacakt i. Yakinl ari,
kizkardei, saygili bir eni t e, yegenleri ve mrnn sonbaharinda bt n sevgisini verdigi
kiz yegeni ile birlikt e, kit aplarinin arasinda. Art ik yaziyor, ust alarinin kit aplarini okuyordu.
Bi r gn, her zaman oldugu gibi odasinda Ibn- i Sina' nin Tedavi adli kit abini okurken, sagir
bir aci iini yakt i. Elindeki alt in kr dani sayfanin arasina koydu, kit abi kapat t i, yakinl arini
agirip vasiyet t e bulundu. Sonr a duasini u szlerle bit i rdi: "Tanrim, elimden geldi gince
Seni algilamak ist edim. Senin hakkinda bildiklerim, Sana ul amanin t ek yolu olduysa,
beni affet ! "
Gzl erini bir daha amadi. 4 Aralik 1131 idi . mer Hayyam seksen drt yaindaydi. 18
Haziran 1048' de afak vakt i dogmut u. O devirde dogum t arihinin bu kadar kesinlikle
bili nmesi grlm ey degildi . Ama Hayyam bu konuda bir gkbilimcinin hassasiyet i ile
davranmiti. Annesinden bilgi edinmi, Iki zler burcundan oldugunu anl ami ve dnyaya
gel digi saat t e Gne' in, Merkr'n ve Jpit er' in konuml arini sapt amaya alimiti. Tarihi
Belh' t e bildirmek zere kendi dogumunu byle sapt amiti.
agdalarindan yazar Nizami Aruzi yle anl at ir:
"mer Hayyam' a, lmnden yirmi yil nce Belh' t e rast ladim. Kle Tccarlari sokaginda
ot uran eraft an birinin evinde konukt u. nn bil digimden, bir szn kaydet mek zere
onu bir glge gibi izledim. Bylece "Mezarim her ilkbahar kuzey rzgrinin iek sat igi
bir yerde bulunacak" dedigini duymu oldum. O sira bu szckler bana sama gel di; ama
onun gibi bir adamm geliigzel konumadigini da bili yordum. Hayyam' m lmnden drt
yil sonra, Niapur ' dan get im. Bir bili m ust asina duyulmasi gereken saygiyi duydugumdan
mezarini ziyaret e git t im. Bir rehber beni oraya gt rd. Mezari bahe duvarinin
dibindeydi, eft ali ve armut agal arinin dall ari kabri n zerine uzanmi, ieklerini boydan
boya zerine dkmt . Kabrin zerinde sanki ieklerden bir hali vardi."
Deni zde bogulan su daml acigi, Toprakt a eriyen t oz zerrecigi, Bu dnyadan geiimiz nedir
ki ? Degersiz bir bcek, Bir grnd, bir yok oldu.
mer Hayyam hakli degil . Syledigi kadar geici olmadigi gibi, yeni yeni var oluyor. En
azindan drt lkleri var oluyor. Zat en air , kendisi iin ist emeye cesaret edemedigi
lmszlg, onl ar iin ist ememi miydi?
Hasan Sabbah' in odasina gir mek ayr icaligina sahi p olanlar, duvar oyuklar inin birinin
nndeki bir kafest e bir kit abin saklandigini farkedebili rlerdi. O kit abin ne oldugunu
bilmezler, Byk Imam' a sormaya cesaret edemezlerdi. O kit abi, szle anl at ilmasi
olanaksiz gerekleri ieren kit apl arin bulundugu byk kt phaneye vermemesi iin
kendine gre nedenleri oldugunu dnrler di.
Hasan seksen yainda ldg vakit , halefi olarak t ayin et t i gi kii Imam' in odasina gei p
ot urma cesaret ini gst eremedi , hele de esrarengiz kafesi hi aamadi. Kurucularinin
lmnden ni ce yil sonra bil e Alamut halki, ot urdugu yerin duvarlarindan bile
r kmlerdir . Hayalet ine rast lariz korkusu il e, art ik kimselerin ot urmadigi o semt t e
dolamakt an bil e korkarlardi. Tarikat ilar in yaaml ari, Hasan' in vermi oldugu t alimat
dogrult usunda srp git mekt eydi; t opl uluk yeleri, srekli ileke durumundaydilar .
Hibi r geveme, hibir rahat l ama sz konusu degil di ve di dnyaya kar i reisin lm ile
hibi r eyin degimedigini gst ermek iin bile olsa daha fazla cinayet ve iddet oluyordu.
Buna gnlden mi kat laniyorlar di? Her geen gn daha az. Mirilt ilar ykselmeye
baliyordu. Hasan'in sagliginda Alamut ' a gelmi olan "eskil er" arasinda degil t abii , onl ar
en uf ak bir gevemenin agir cezal arla sonul anacagi korkusunu zerlerinden at mi
degill erdi. Ama bunl arin sayilari gn get ike azaliyordu. Art ik kalede bunl arin ogull ari ve
t orunl ari da yaiyordu. Geri her bir inin daha beikt eyken beyinl eri yikanmi, Hasan' in
dedi klerine har fiyen uymal ari ist enmit i ama, ogu giderek kari koyar olmu, hayat i
yaamaya balamilar di. Hat t a bazilari, t m genliklerini her t rl eglencenin yasak
oldugu bir eit garnizon- manast ir kariimi bu yerde neden gei rdiklerini sorar
olmulardi. ylesine agir bir ceza grmlerdi ki, herkesin nnde dncelerini
bel irt memeye zen gst ermeye balamilar di. Tabii ki herkesin nnde, nk gizli
t opl ant ilar evlerde yapilir olmut u. Genler, bir ogul , bir karde ya da bir kocayi asla geri
dndrmeyen bir grev ugruna kaybet mi kadinlar t ar afindan t evik edili r olmular di.
Bu gizli , bast irilmi zlemleri dil e get iren bir adam ort aya ikt i sonunda. Ondan baka
ki mse buna cesaret edemezdi. Hasan' in hal ef olarak at adigi adamin t orunu idi; babasi
ldgnde Tarikat ' in drdnc reisi olacakt i.
Kendisinden ncekilere oranla avant aj i, Kurucu'nun lmnden sonr a dogmasi ve onun
dehet ini yaamami olmasiydi. Hasan'in odasini merakla geziyor ve o denli olmasa bile
bt n digerleri gibi bylenmi oluyordu. Hat t a bir kez, onyedi yamda iken, yasak odaya
gir mi, ierde bir t ur at mi, byl havuza yaklami, buz gibi suyuna elini degdirmi ve
Elyazmasi' nin dur dugu duvar oyugunun nne dikilmit i. Kit abi amak ist emi sonra
vazgeip arka arka yryerek odadan ikmiti. Bu il k ziyaret inde, bu kadari yet erliydi.
Veli aht , Al amut sokaklarinda dolatiginda, kendisine ok yaklamasalar bil e yine de
evr esinde t opl aniyorl ardi. Bi r t akim dual ar okuyarak... Veli aht 'in da adi Sabbah gibi
Hasan idi ama onu grenler: "It e Kurt arici, it e Mnci, ne zamandir beklenen kii! " diye
fisildiyorlar di. Bir t ek eyden korkuluyordu: Eskilerin duygul arini biliyor, veliaht in
iht iyat sizca konumalar indan ikt idara gelmesini nl emelerinden r kyorlar di. Ger ekt en
de babasi dilini t ut masini syleyip duruyor hat t a zaman zaman onu dinsizlikle suluyordu.
Hat t a anl at ilanlara gre babasi, oglunun yandalarinin iki yz elli sini ldrt m, iki yz
el lisini de, arkadalarinin ceset l erini sirt larinda t aimakl a cezalandirarak Al amut ' t an
kovmut u. Ama babalik sevgisinden bir nebzecik nasibini almi olmaliydi ki , Hasan
Sabbah'in yapt igini yapmadi.
Baba 1162 yilinda ldgnde, asi oglu hibir zorlukla karilamadan onun yerine get i.
Uzun zamandan beri ilk kez, Alamut ' un lo sokakl arinda gerek bir bayram yaandi.
Ama acaba bekl enil en "Kurt ar ici" o muydu? Acilari dindir ecek o muydu? O ise hibir ey
syl emi yordu. Al amut sokaklarinda dnceli dnceli dolamaya devam ediyor ya da
Kir man' li kt phanecinin sevecen bakilari alt inda saat ler ce kt phaneye kapaniyordu.
Bi r gn, kararli adimlarla Hasan Sabbah'in dairesine git t i, hizl a kapiyi at i, duvardaki
oyugun nnde durup bt n gc ile kafes kapaga asildi. Kafes yerinden ikt i, t oz ve t a
paracikl ari yere saildi. Hayyam' in kit abini aldi, zerine vurup t ozunu yok et t i ve
kolt ugunun alt ina sokup, odadan ikip git t i.
Sonr a, odasina kapanip okudugunu, t ekrar t ekrar yeniden okudugunu anl at t ilar . Bu
durum yedi gn srd, yedi gnn sonunda t m Al amut halkinin t oplanmasini emret t i.
Kadin, erkek, ocuk, hepsini alabilecek t ek yer olan meydan' da t opl adilar.
Gnler den 8 Agust os 1164' t , Alamut gnei balar a ve yzlere vurmut u ama kimse
korunmayi dnmyordu. Bat i ynnde bir krs dikilmi, drt bir yanina muazzam
bayrakl ar asilmiti: biri kirmizi, biri yeil, biri sari ve biri beyaz. Bakilar o yne evrildi.
Bi rden, O grnd. Kar beyazi bir giysi iindeydi, gen ve ufak t efek olan karisi arkasinda
duruyordu ve yz aikt i. Gzlerini yere dikmi, yz sikilmakt an al al olmut u. Bu
grnt son kukular i da yok et t i , her kes: "Kurt arici O" diye mirildandi.
Vakur bir biimde krsye ikt i, mminl erine selam verdi ve yeryznde o gne dek
duyul an en t uhaf konumayi yapt i:
Dnyada ot uran herkese sesleniyorum: Cinler, insanl ar ve melekler! agda Imam' iniz
si zi kut suyor, gemi ve gelecek bt n gnahlarinizi af ediyor. eri at ' i kal dirdigini il n
ediyor, nk Dir ili vakt idir. Tanri sizi eriat ile zora kot u, cennet i hak edesiniz diye.
Hak et t iniz. Bugnden it i baren cennet si zindi r. Art ik eriat yok. Bt n yasaklar
kal dirilmitir! Bt n mecburiyet ler yasaklan-
mitir! Be vakit namaz yasakt ir. Madem ki art ik cennet t eyiz ve Tanri il e srekli ilet iim
hali ndeyiz, o hal de sadece belirli saat lerde O' na bavurmamiza gerek yok; be vakit
secde et mekt e dir enecek olanl ar Dirili ' e inanmayanlardir. Art ik dua et mek, secde et mek,
inansizlikt ir! "
Kur ' an'in cennet in ikisi diye nit eledigi araba izin ikmiti, imemek gnaht i.
O t ariht e yaami olan bir Acem t arihi si: "nne gelen saz almaya hat t a mimberin
basamaklarma ikip arap imeye baladi" diye yazar. Hasan Sabbah' in eriat adina
uygul adigi siki ynet i me t epkiydi bu. Daha sonra, Kurt arici'nin halefleri, onun bu mesihi
cokusunu ilimlatirmilar di ama Al amut bir daha asl a eskisi gibi olmamiti. Hayat daha
yaanir biime girmi ve Islam kent lerini dehet e dren cinayet ler son bulmut u.
Ismaili' l er son derece kkt enci bir t arikat iken rnek bir hogr sergil er olmular di.
Kurt ar ici, Al amut ' lulara ve evre halkina iyi haberi verdikt en sonr a Asya ve Misir' daki
Ismaili t opluluklarina eliler gnderdi ve onl ara eliyle imzaladigi belgeler yolladi. Elil eri,
her kesin kurt uluu kut l amal arini ist ediler. Kurt ulu gn, ayri t akvime gre
sapt aniyordu: Peygamberin Hicri t akvimi, Makedonyali Iskender' in t akvimi ve her iki
lemin en degerli bil gini ; Niapur ' lu mer' in t akvimi.
Al amut ' da, Kur t arici Semerkant El yazmasi' nin bir bilge kit ap olarak saygi grmesini
emret mit i . San' at krlar kit abi resiml er, minyat rler ile sslemiler, alt in mahfazisini bir
kuyumcu gibi ilemilerdi. Hi kimse kit abi kopya et mek iznine sahip degildi . Kit ap,
kt phanede srekli olar ak bir rahl enin zerinde duruyordu, merak edenler geli p
bakiyordu.
O gne kadar Hayyam' m sadece genli ginde iht iyat sizca kaleme aldigi bir ka drt lg
bili nmekt eydi . O gnden sonr a, digerl eri de grenildi , ezberlendi, t ekrar edildi ve bazilari
ci ddi degiikliklere ugradi. O t ariht e t uhaf bazi olaylar da oldu: airler balar ina dert
aabi lecek ii rler yazdiklari her sef er, onlari Hayyam' a yklyorl ardi. Bylece Hayyam'in
Rubaiyat 'ina yzlerce saht esi eklendi. yl e ki, kit aba bakmadan, egrisini dogrusundan
ayirmak olanaksizlati.
Acaba Al amut kt phanecileri , Elyazmasi Kit abin yksn, Vart an' in birakt igi yerden
Kurt ar ici'nin emriyle mi yazmaya devam et milerdi? Hayyam'in lmnden sonr a
Hahaileri et kilemi oldugunu ve degimelere neden oldugunu bu Kit ap' t an greniyoruz.
Olaylar yzyil bu biimde srp yazildi, sonr a birden ani den kopuverdi. Mogoll arin ist il asi
balamiti.
Cengi z Han ynet imindeki ilk akin, hi kukusuz Dogu' daki en yikici akindi. Pekin,
Buhara, Semerkant gibi nl kent l er yerle bir edilmi , halki ldrlm, insanlari hayvan
gibi bogazlanmi, kadinl ari subayl ara peke ekilmi , esnaf klelet irilmi, geriye
kal anl ar kilit an geirilmit i . Sadece, Byk Kadi' nin evresindeki azinlik kurt ulmu, bir
sre sonra Kadi da Cengiz Han' a bagliligini il n et mit i .
Bu felaket e kar in, Semerkant yine de ayricalikli bir kent gibiydi nk bir sre sonr a, bu
enkazin iinden ykselerek Timurlenk' in bakent i olacakt i. Oysa kendini t oparlayamayan
nice kent vardi. zellikle, dnyanin bu kesimindeki bt n klt rel et kinliklerin
yogunl atigi Horasan' in byk merkezi Merv, Belh ve Niapur bu durumdaydi. Buna
Rey' i de eklemek gerekir. Dogu' daki Tip merkezi sayilan bu kent in adi bile unut ulacakt ir.
Yerine bir baka kent in, Tahr an' in yksel digini grmek iin yzyillar beklemek
gerekecekt i r.
Al amut ' u yok eden, akinlarin ikincisi idi. Daha az kanli ama daha byk bir akindi. Mogol
bir liklerinin bir ka ay farkla Bagdat ' i, am' i, Polonya' daki Krakovi 'yi ve in' deki Tzeuan' i
yok et t i gi bilinince, o gnleri yaayanl arin korkusu kolaylikl a anlailir.
Yzalt mi yil boyunca, bt n ist il acilar a kafa t ut mu olan Hahailer kalesi, t eslim
oluverdi. Cengiz Han' in Torunu Hul agu Han, bu askeri deha yapitini ahsen grmege
gel di, hat t a efsaneye inanilacak olursa, Hasan Sabbah' t an beri korunmu erzak bul du.
Hul agu Han, subayl ariyla evreyi dolatikt an sonra; askerlerine her eyi yikmalarini, t a
zerine t a birakmamalarini syledi. Kt phane bu emrin diinda t ut ulmadi. Ancak orayi
at ee vermeden nce, Cveyni adli ot uz yaindaki bir t arihinin ieriye girmesine izin
verdi . Cveyni , Hul agu' nun emriyle Dnya Fat ihi' nin Tarihi 'ni yazmakt aydi. Bu yapit ,
gnmzde bile, Mogol ist il alari konusunda en degerli kaynakt ir. It e bu adam,
onbinl erce kit abin, el -yazmasinin bulundugu bu yere gir ebildi . Kapinin diinda bir Mogol
subayi ve bir el arabasi t ut an bir asker bekliyordu. Bu el arabasinin alabildigi kadar kit ap
kurt arilabil ecek, gerisi at ee veril ecekt i . Kit apl ari, hat t a baliklarini bil e okumak sz
konusu degildi.
Inanli bir Snni olan Cveyni, ilk iinin Kelam- i Kadim'i kurt armak oldugunu dnd.
Bu nedenle, hep ayni yerde oldukl ari iin kolayca sapt anabil en ne kadar Kur ' an varsa
t opl ayip, el arabasina koydu. Araba nerdeyse dolmut u. imdi neyi semeliydi? Bi r
duvara git t i, oradaki kit apl ar, diger rafl ardakil erden daha dzgn duruyordu. Hasan
Sabbah'in ot uz yillik gnl l ilekeligi sirasinda yazdigi eit li yapit lari vardi. Aral arindan
sadece birini set i , bu kendi yazdigi kit aba da akt aracagi, Hasan' in zyaami ile il gili
yazilar di. Ayrica yeni ve iyi belgelenmi bir Alamut t arihi buldu. O da Kurt arici' nin
yksn anlat makt aydi. Bunu almakt a ivecenlik gst erdi, nk Tarihin bu kesimini,
Ismaililer diinda, kimse bilmiyordu.
Cuveyni' ni n Semerkant Elyazmasi 'ndan haberi var miydi? Herhalde yokt u. Varligindan
haberi olsa, arar miydi? Bilinmiyor. Anlat ildigina gre, bir sre simyacilik ve byclkle
il gili yapit a dalmi ve saat i unut mut u. Ona saat i hat irl at maya gelen Mogol subayi, zirha
brnm, basma da bir migfer geirmit i . Elinde bir meale t ut uyordu. Acelesi oldugunu
gst ermek iin mealeyi t ozlu bir sr t omar a yakl atirdi. Tarihi israr et medi, hibir
seme ve ayikl ama yapmaksizin ell erine ve kolt uk alt l arina ne alabildiyse aldi, Yildizlar in
ve Sayilarin Sonsuz Gi zi adli kit ap yere dt gnde egili p yerden kal dirmadi.
Hahailerin kt phanesi yedi gn yedi gece yandi. Nice yapit yok oldu, t ek bir nshasi
bil e kalmadi. Bunl arin, evrenin en iyi korunan gizlerini ierdikleri ileri srl d.
ok uzun sre, Semerkant Elyazmasi' nin Alamut ' t a kl olduguna inanildi.
NC KITAP
B N NCI YI LI N SONU
Ayaga kal k, uyumak iin nmzde sonsuzluk var!
mer Hayyam
XXV
Buraya kadar, kendimden az sz et t im. Amacim, Semerkant Elyazmasinin, Hayyam' i,
onun t anidigi kiileri, yaadigi olayl ari nasil anlat t igini gst ermekt i. imdi i, Mogollar
dneminde kaybolan bir yapitin, agimizin ort asinda nasil ort aya ikt igini, onu ele
gei rmek iin ne gibi servenler yaadigimi ve hangi rast lant i sonucu kaybolmadigini
grendigimi anlat maya kal di.
Adimi sylemit im: Benj amin O. Lesage. Fransiz adina benzese de Amerikaliyim.
Maryl and eyal et inde, At lant igin kk bir uzant isi olan Chesapeak krfezinde,
Annapolis' t e dogmuum. At alarim, XI V. Louis zamaninda Fransa' dan g et mi bir
Hugue- not f( 1) ailesi. Fransa ile ili kilerim bu uzak akrabalikt an ibar et degil. Babam bu
ili kileri canl andirmaya aliti. Aile kkeni konusunda her zaman hafif bir saplant isi vardi.
Okul deft erine "Soyagacim, kaaklarin salini yapmak iin mi yikildi?" diye yazmi ve
Fransizca grenmeye koyulmut u. Sonr a byk bir heyecan ve byk bir resmiyet le
At lant i gi gemit i . Zaman saat inin t ersi ynnde!
Bu gezi yilini ok kt ya da ok isabet li biimde semit i. 9 Temmuz 1870' de Scot ia
gemisi yle New- York't an ayrilip, 18'inde Cherbourg' a, 19 Temmuz akami da Paris' e vardi.
Tam o gn, gle saat inde sava pat ladi. Geri ekilme, bozgun, ist il a, alik, Komn, kiyim,
bundan kt s her halde dnlemezdi. Ama o yil, ayni zamanda anilarinin en gzel
yiliydi. Neden yadsimali? Kuat ilmi bir kent t e bulunmanin manyaka keyfi, baka eydi.
Sinirl ar dt gnde barikat lar ykseliyor, kadinlar ve erkekl er ilkel klan hayat inin zevkini
yaiyordu. Annem ve babam, Annapol is' e dndkl erinde, geleneksel yilbai hindisini n
bainda, Paris' t e yilbai gecesi Haussmann Bulvari' ndaki Ingil iz kasap Roos' t an kil osu kirk
franga aldiklari fil hort umunu nasil yediklerini anlat irl ardi.
Henz nianl anmilar , ert esi yil evleneceklermi. Sagdil ari sava olmu. Babam
anl at irdi: "Paris' e ayak basar basmaz, sabahl ari
( 1) 16. yzyildaki Reform sonucu Prot est an olmular a Fransa' da veril en ad. ( .N.)
Boulevar d des I t aliens' deki Cafe Riche' e git me alikanligi edinmit im. Kolt ugumun alt ina
bir sr gazet e alirdim: Le Temps, le Gau-loi s, le Figar o, la Presse. Masaya ot urur , her
sat irini okurdum. Anlayamadigim szckleri deft eri me not eder, dnt e bizim bilgi
kapiciya sorardim. nc gnd, kir biyikli bir adam geli p, yandaki masaya ot urdu.
Onun da bir sr gazet esi vardi ama, bir sr e sonr a onl ari bir kenara birakip bana
bakmaya baladi. Sanki bir soru sormak ist iyordu. Sonunda dayanamadi, kisik bir sesle
benimle konumaya baladi. Bir eliyl e bast onunun t opuzunu kavrami, diger elinin
parmaklar i mermer masanin zerinde piyano aliyordu. Benim gibi gen, grnt e
saglikli birinin vat ani savunmak iin neden cepheye git medigini grenmek ist iyordu. Ses
t onu nazik ama kukucu idi ve not deft erime kaamak bakilar firl at iyordu. Anlat mama
gerek kalmadi, konumam beni ele verdi. Adam zr dil edi, beni masasina davet et t i . La
Fayet t e' den, Benj amin Franklin' den, Tocqueville' den sz et t i, sonra da uzun uzun
gazet elerde okuduklarini aiklamaya baladi. Gazet eler e gre: ' Bu sava, birliklerimiz iin
Berlin' e bir gezi yapmakt an ibar et ' i di."
Babam ona kari ikacak olmu. Her ne kadar Fransizl ar ile Prusyalilarin glerini
kiyasl ayabilecek dur umda olmasa da, Amerikan I Savai' na kat ilmi, At lant a' da
yaral anmiti. Anlat maya devam et t i : "Savalarin hibiri bir gezint i degil dir diyebilecek
konumdaydim. Ama uluslar ylesine unut kan, barut ylesine ayart icidir ki , t art imakt an
kaindim. Zat en t art imanin ne yeri ne sirasiydi. Adam dncemi sormuyordu. Arasira
' yl e degil mi?' diyor, ben de baimla onayliyordum. Ho bir adamdi. Bylece her sabah
bulumaya baladik. Ben her zamanki gibi az konuuyordum, o da bir Amerikalinin
grlerini bu denli payl amasindan mut luluk duyuyordu. Bu denli cokulu, monologunun
drdnc gnnde, beni evine yemege agirdi. Beni m her zamanki gibi
onayl ayacagimdan emin olarak, agzimi amama firsat vermeden bir araba evirdi.
Piman olmadigimi it i raf et meliyim. Adi Charles Hubert de Luay idi ve Boulevar d
Poissoniere' de bir konakt a ot uruyordu. Iki oglu asker e alinmiti ve kizi, senin annen
olacakt i. "
Kiz onsekiz yaindaydi ve babam ondan on ya bykt . Vat anseverlik at mosferi iinde,
bir birlerini uzun uzun szmlerdi. 7 Agust os' t an it i baren, bir biri ardina bozgundan
sonr a, savain kaybedildigi anl ailmiti. Vat an t opragi t ehlikedeydi . Dedem, giderek
konumaz olmut u. Kizi ve gel ecekt eki damadi znt sn yat itirmak ist erlerken, kendi
aralarinda da bir gizli anl ama olut urmular di. Art ik hangisinin sze balayacagi,
dokt orluk yapmaya kalkiirken ne gibi gerekeler ileri srecekleri bir bakimalar iyl a
sapt anabil iyordu. "Koca salonda ilk kez babaa kal digimizda, aramizda bir lm sessizli gi
oldu. Sonr a da lesiye glmeye baladik. Birlikt e onca zaman bir arada bulunmut uk ama
bir birimizle dogrudan konumadigimizi yeni fark et mit ik. It en, ocuksu, rahat bir
glt bizimkisi ama devam et mesi yersiz kaardi. Ilk sz benim sylemem
gerekiyordu. Annenin kucaginda bir kit ap vardi. Ne okudugunu sordum."
Sanirim mer Hayyam, yaamima o an gir di. Hat t a dogumuma neden oldu diyebili rim.
Annem, 1867 yilinda, Imparat orluk Mat baasinda basilan, Iran' daki Fransa Bykeliligi
eski evirmeni J.B. Nicolas t arafindan Farsa' dan evrilmi Hayyam' in Drt lkleri' ni
almimi. Babam ise beraberinde, Edward Fit zGeral d' rn 1868 baskisi mer Hayyamin
Rubaiyat ini get irmimi. Babam diyordu ki : "Annen ne kadar memnun oldugunu, benim
kadar sakl ayamadi. Ikimi z de yaamlarimizin birlet i ginden emindi k. Bunun basit bir
rast lant i oldugu, aklimiza bile gelmemit i . mer, bize o an, kaderin bir iaret i gibi geldi.
Bunu grmezlikt en gelmek gnah olurdu. Geri , iimizdeki firt mayi dia vurmadik,
konumamizi iirler st ne srdrdk. Bu yapitin yayinl anmasini, I I I . Napolyon'un
emret mi oldugunu annenden grendim."
It e o siralar , Avrupa mer' i kefe balamiti. Geri bir t akim uzmanlar daha nce ondan
sz et milerdi. Cebir alimal ari 1851' de Paris' t e yayinlanmi, bazi dergilerde hakkinda
yazilar ikmiti ama. Bat ililar onu henz t animiyordu; Dogu' da ise, Hayyam' dan geriye ne
kal miti? Bir isim, birka efsane, yapimi kime ait oldugu bilinmeyen bir ka drt lk ve
zeri rt l bir gkbili mcilik n!
Bi r Ingil iz ozani olan Fit zGerald, 1859' da, evirdigi yet mi be adet drt lg
yayiml adiginda, ilgi yarat madi. Kit ap iki yz elli adet basildi. Yazari bir kaini dost larina
vermi, gerisi yayimci Bernard Quarit ch' in deposunda kalakalmiti. Fit zGerald Farsa
gret menine "Poor old Omar", "Zavalli mer kimseyi il gilendirmiyor" diye yazmiti. Iki yil
sonra, yayimci indirimli sat i yapip kit aplari elden ikart mak ist edi . Rubaiyat , be
ilingden bir peniye inerek, alt mi kat d gst er mit i . Bu fiyat a bile az sat ilmiti, iki
el et irmenin onu kefet t ikleri gne kadar! Onu okuyup hayran kalmilardi. Alt i kit ap sat in
alip dost larma armagan verdiler. Ilginin dogmakt a oldugunu sezinleyen yayimci, fiat i iki
peniye ykselt iverdi.
Ingilt er e' den son get igimde, art ik zengin bir adam olar ak Piccadill y' e yerlemi olan ayni
Quarit ch't en o ilk baskidan birini sat in almak iin dokuzyz st erling vermek zorunda
kal digimi dnyorum da...
Ama yine de, kit ap Londra' da hemen t ut ul madi. Paris' t en gemesi gerekt i. M. Nicolas
ki t abi evirdi, Theophile Gaut ier Moneur niversel' de "Hayyam'in Drt lklerini okudunuz
mu?" diye t anitimini yapt i. Anglo- Sakson dnyasinda Fit zGerald ve "Zavalli mer"in
nihayet gn iigina ikabilmeleri iin, Ernest Renan' in yle yazmasi gerekt i: "Isl am
dogmat izmi iinde Iran' in zgr dehasinin ne oldugunu anl amak iin, belki de incelenecek
en il gin kii Hayyam' dir."
Uyani korkun oldu. Bir gn iinde, Dogu' nun t m grnt leri Hayyam' in adi evresinde
bulut u, eviriler bir bir ini izledi, Ingilt ere' de ve bir ok Amerikan kent inde baski zerine
baski yapildi, "mer" dernekl eri kuruldu.
Tekrar edecek olursak, 1870 yilinda, Hayyam modasi daha henz balamiti, mer
hayranl ari gnden gne art iyordu ama, aydin smifinin sinirlarini henz amamiti. Birlikt e
Hayyam okumalari, annemle babami bir birlerine yaklatirmi, mer' in drt lklerini
ezberl emiler, anl amini t art imaya balamilar di: mey ve meyhane, Hayyam' in kaleminde
Nicol as'nin dedigi gibi , salt mist ik simgeler miydi? Yoksa, Fit zGerald ve Renan'in dedikleri
gibi zevkin hat t a sef ahat i n beli rt isi mi? Bu t art imal ar, dudaklarinda yepyeni bir t at
birakiyordu. Babam, sevgilisinin salarini okayan mer' den sz et t iginde, annem
kizariyordu. Iki ak ii ri arasinda ilk pck, il k kez evlili kt en sz et t ikl erinde dogacak
ogull arina mer admi koyma vaadi ...
Doksanli yill arda, yzlerce kk Amerikaliya bu ad t akildi; ben 1 Mart 1873' t e
dogdugum zaman, bu yola henz hi bavurulmamiti. Bu egzot ik adin ykn
t aiyabilmem iin, onu ikinci ad olarak t akmayi uygun grmlerdi. Bylece, ist edigim
vakit sadece basit bir O. harfi yle yet inebilecekt im. Okuldaki arkadalarim bunun Oliver,
Oswal d, Osborne veya Orville oldugunu saniyorlardi ve ben hibirini yalanl amiyordum.
Byl esine bir isim mirasina konunca, uzak akrabami merak et mezlik edemedim. Onbe
yaimdayken, onun hakkmda ne varsa okumaya koyuldum. Farsa grenmeye ve
( 1) mer adi Ingil izce Omar olar ak "O" harfi yle yazilip okunur . ( .N.)
Iran'i grmeye karar vermit im. Ama bu il k heyecan dalgasindan sonr a duruldum. ayet
her kesin kabul et t i gi gibi , Fit zGerald' rn misralarina, Ingiliz iirinin bayapiti diye
bakilmisa da, Hayyam' in yazdiklariyla yakindan uzakt an il gisi yokt u. Hayyam' in
drt lklerine gelince, bazi yazarlar bin kadarini sayabi liyordu. Nicolas drt yz t anesini
evirt mit i, ince eleyip sik dokuyan uzmanl ar sadece yznn "gerek" olabil ecegini
sylyordu. Tanmmi bazi dogubilimciler, aralarindan bir t ekini n bile, kesinlikle mer' e
ait oldugunun ileriye srlemeyecegini beli rt iyorlardi.
Bi r zgn kit abin var olabilecegini , kit abin gerek ile saht eyi bir birinden ayirmaya
yarayacagini, ancak byle bir kit abin bulundugunu gst eren hibir belirt i olmadigini
sylyorlardi. Sonunda, hem kiiye, hem yapitina olan ilgim kesil di ve adimin ort asindaki
O harfini, annemle babamm ocuksu bir hevesine baglamakla yet indim. Ta ki
bekl emedigim bir kar ilama beni ilk akima dndrene ve hayat imi Hayyam' in adiml ari
dogrult usuna ekene kadar...
Eski kit aya 1895 yilinda, yaz sonunda git t im. Bykbabam yet mi alt i yaina basmiti ve
bana ve anneme aglamakli mekt uplar gnderiyordu. Beni, lmeden nce son bir kez
grmek ist iyordu. Bt n derslerimi yarida kesip yola ikt im, gemi de, hep baucuna
mel ecegimi, sogumakt a olan elini t ut acagimi ve son szlerine yet iebilecegimi
dnyordum. Beni bekleyen bu olmaliydi.
Bouna. Bykbabam, en saglikli haliyl e beni Cherbourg' da bekliyordu. Onu yeniden
grr gibiyim. Caligny riht iminda, elinde bast onu, her zamankinden dik biyiklari,
yry endamli, hanimlarin her geilerinde eliyle kaldirdigi apkasi ile. Amirallik
Lokant asina giri p ot urdugumuzda, kolumu sikica t ut up t iyat roda oynar gibi "Dost um
demit i, iimde bir delikanli dogdu, ve bir arkadaa gereksinimi var."
Szl erini hafife almakla yanilmiim, gezint imiz t am bir firt ina idi . Brebant ' da, Foyot veya
Pere Lat huile' de yemegimizi t am bit i rmiken; Eugenie Buffet ' yi , Mirlit on' a Arist i de
Bruant 'i, Scal a'ya Yvet t e Guilbert ' i grmeye koardik. Sanki iki kardet ik, beyaz biyikli ve
kara biyikli, ayni yry, ayni apka. Ama yine de kadinlar nce ona bakarl ardi.
Pat l ayan her ampanya iesinde nasil hareket et t i gine, nasil yrdgne bakardim. Tek
bir kez aksamazdi. Bi r hamlede kal kar, benim kadar hizli yrr d. Bast onu sadece ss
diye kullaniyordu. Bu gekin baharin her gln koparmak ist iyordu. Doksan yaina
kadar yaadigini belirt mekt en ift ihar duyuyorum. O t ariht e nnde daha onyedi yil yardi,
yeni genlik yill ari...
Bi r akam beni Madeleine Al ani' nda Dur and' a yemege gt rd. Lokant anin bir kesinde,
yanyana konulmu masal arin evresinde bir grup kadin- erkek oyuncu, gazet eci ve
poli t ikaci vardi. Bykbabam, ancak benim duyabil ecegim bir sesle her birini t eker t eker
t anit t i. Masanin t am ort asinda bo bir iskemle vardi. Az sonr a bir adam geldi, yerin ona
ayr ildigini anladim. Hemen evresini sardilar , syl edigi her sz hayret ya da glmeyle
kar ilaniyordu. Dedem kalkt i, kendisini izlememi ist edi:
Gel sana kuzenim Henri 'yi t anit ayim!
Beni ekit irip duruyordu. Iki kuzen bir birlerine sar ildilar , sonra bana dndl er:
It e Amerikali t orunum! Seninle ok t animak ist iyordu. akinligimi pek
gizleyemedim. Adam inanmiyormu gibi bana bakt i. Sonr a da:
Pazar sabahi geli p beni grsn dedi . Trisiklet imle gezint im bit t iginde( 1)
Ancak yerime ot urdukt an sonr a kim oldugunu anl ayabildim. Bykbabam onu mut laka
t animami ist iyordu. Ondan sik sik, ayni soydan olmanin bbrl enmesiyle sz ederdi.
Aslinda, sz konusu kuzen At lant igin t e yakasinda pek t aninmasa da, Fransa' da Sarah
Bernhardt ' dan da nlyd. nk sz konusu kii Vict or Henri de Rochefort - Luay,
demokrasilerde t aninan adiyl a Henri Rochefort ' dan bakasi degil di. Soylu bir marki, hizli
bir komnc, eski bir parlamant er ve bakan, ileli bir zindan mahkmu idi. Versailles' cilar
t ar afindan Yeni Kaledonya' ya srldkt en sonra, 1874't e, inanilmaz ynt emlerle fir ar
et mi ve agdalar ina, zerinde ileyebilecekleri mal zeme olmut u. Edouard Manet bil e,
Rochef ort ' un Kaiinin resmini yapmiti. 1889' da yeniden srgn edilmit i. Bu kez,
General Boul anger ile kompl o kurmakla sul aniyordu. Et kili gazet esi I nt ransigeant ' i
Londra' dan ynet meyi srdrmt . 1895 affindan yararlanarak dndg vakit , kendisini
iki yz bin Parisli ilginca kar ilamiti. Bl anqui ve Boulanger yanlisi, sol ve sag devrimci,
idealist , demagog, birbiriyle ekien yz eit davanin szcs olmut u. Bt n bunl ari
bili yordum ama beni bekl eyen srpriz bakaydi.
Sapt anan gn Pergolese Sokagi'ndaki konagina git t im. Bykbabamin en sevgili kuzenini
bu ilk ziyaret imin, Dogu lemine yapacagim gezinin ilk adimlarini olut uracagini ner eden
bil ebili rdim?
Demek siz, sevgili Genevieve' in oglusunuz? mer adini t akt igi oglu sizsiniz, degil mi?
Evet , Benj amin mer.
Seni koll arima aldigimi bili yor muydun?
Bu koullar da bana sen demesi dogaldi. Ama bu sesleni t abii ki t ek ynl olmakl a kaldi.
( 1) Trisikl et : t ekerlekli bisiklet . ( .N.)
Annem, si z kat ikt an sonr a San Fransisco' ya gel ip, Dogu Ekspresine bindigini zi
anl at miti. New-York' t a sizi garda karilamiiz. O zaman iki yaindaydim.
ok iyi animsiyorum. Senden, Hayyam' dan, Iran' dan sz et mit ik. st elik, senin byk
bir dogubil imcisi olacagini sylemit im.
Onun bu t ahminlerini gereklet iremedigimi, baka eyl ere il gi duydugumu, daha ok
mali konul ara yneldi gimi, babamin kurdugu deni zcilik ir ket inin baina gemeyi
t asarladigimi syl erken, hayli sikildim. Benim bu seimimden dkirikligina ugrayan
Rochef ort , bir sr yk beraberinde, bana uzun bir sylevde bulundu. Mont esqieu' nun
r an Mekt uplari ve Nasil Iranli Olunur? adli yapit larindan t ut un da, kendini XI V. Louis'nin
el isi diye t anitip Iran ahi t ar afindan kabul edilen kumarbaz Marie Pet it 'nin servenine
Jean Jacques Rousseau' nun kuzeninin mrnn son yillarini Isfahan' da bir saat i olarak
gei rmesine kadar bir dizi hikye anl at t i. Onu yarim yamalak dinliyordum. Dikkat imi onu
incel emege vermit im, kocaman kafasina, dalgali ve gr sal arin kapladigi ikik alnina
bakiyordum. Airiliga kamadan, heyecanla konuuyordu. At eli yazilarini bilince, el kol
hareket lerinde bulunacagini sanirdim.
Hi ayak basmadigim halde Iran' a bayiliyorum. Gezginci bir ruha sahip degili m. Srgn
edi lmi olmasaydim, Fransa' dan diari ayak at mazdim. Ama zaman degiiyor, dnyanin
br ucunda meydana gelen olaylar bizi de et kiliyor. Bugn alt mi yerine yirmi yainda
olsaydim, Dogu' da bir serven yaamak ist erdim. Hele adim mer olsaydi!
Hayyam' dan niin yz evir digimi anlat mak zorunda kaldim. Rubaiyat ile ilgili kukulari,
gerek olduklar ini gst erecek hibir kanitin olmadigini anlat t im. Ben konut uka,
gzler inde anlamini zemedigim bir iik beli rdi. Syledikl erim byle bir heyecani
yarat acak nit elikt e degildi. Meraklandigim ve sikildigim iin kisa kest im. Rochef ort
heyecanla sordu:
Ya, Elyazmasi Kit abin varligindan emin olsaydin, mer Hayyam' a yeniden ilgi duyar
mi ydin?
Elbet t e.
Ya ben sana, bu Elyazmasi' ni gzlerimle grdm, hem de urada Paris' t e ell eriml e
dokundum dersem?
Bu ani aiklama hayat imi alt st et t i dersem, dogru olmaz. Rochef ort ' un bekledi gi t epkiyi
gst ermedim. Bir hayli airmi ve meraklanmitim ama, ayni zamanda kukuluydum.
Karimdaki adam bana t am bir gven vermiyordu. Dokundugu, yapraklarini evirdigi
ki t abin, Hayyam' in gerek yapiti oldugunu nereden bilecekt i? Farsa bilmiyordu, belki de
onu aldat milardi. Hibir dogubil imcisi varligini aiklamadigi halde, nasil oluyordu da bu
ki t ap Paris' t e bulunuyordu? Terbiyeli bir biimde: "Inanilir gibi degil! " dedim ama, bu ayni
zamanda gerek dncemdi. Byl ece hem karimdakinin heyecanina kat iliyor, hem de
kendi kukularimi belirt mi oluyordum. Konumasini bekledim. Rochef ort :
Ol aganst birini t animitim dedi. Gel ecekt eki kuaklar a iz birakmak zere t ar iht e
yerini alan kiilerden biri. Tr k padiahi ondan ekiniyor, Iran ahi adini duydugunda
t it riyor. Peygamber slalesinden oldugu halde Ist anbul' dan kovuldu, nk pek ok din
adaminin, vezirin, vekilin huzurunda feylesoflugun insanliga peygamberlik kadar gerekli
oldugunu syl emi. Adi Cemaleddin.( 1) Taniyor musun?
Cehal et imi it i raf et mek zorunda kal dim.
Misir Ingil izlere kari ayaklandiysa, bu adamin agrisi zerine ayakl andi. Nil vadi sinin
t m okur yazarlari, ondan saygiyla sz ederler. Onu st ad diye agirirlar . Aslinda Misirli
degil dir . Orada pek az kalmitir. Hindist an' a srlm, orada da bir ok yanda
edi nmit ir. Onun t evikiyle gazet eler ikmi, dernekler kurulmut ur. Genel Vali de
endielenerek, Cemaleddin' i smir dii et mit ir. O da Avrupa' da yerlemeyi yeglemi ve
et kinliklerini Londra' dan ve daha sonr a Paris't en srdrmt r. I nt r ansigeant ' a yazi
yaziyordu ve ok sik kar ilairdik. Bana mridlerini t anitirmiti. Bunlar Hint li
Mslmanlar, Misirli Yahudil er, Suriyeli Maruniler idi. Fransizla arasinda sanirim en iyi
arkadai bendim. Ama yalnizca ben degil, Er nest Renan ve Georges Clemenceau da
( 1) Sz konusu kii Cemaleddin Af gan' di r. ( .N.)
var. Ingilt er e' de de Lord Salisbur y, Randolph Chur chill ve Wil frid Blunt ile dost luk
kurmut u. lmnden bir sre nce Vict or Hugo da onunla t animiti. Daha bu sabah,
onunl a ilgili bazi not lari gzden geiriyordum. Anilarimda ondan sz et mek niyet indeyim.
Rochef ort , kgit lari arasindan, ince yazisi il e yazdigi bir kgit ekt i ve okumaya baladi:
"Bana srgn edilmi bir adami t anitirdilar. Bt n Islam dnyasinda n salmi. Bir
' I sl ahat i ve Iht i lalci' olarak. Adi eyh Cemaleddiri, gerek bir aziz! Gzel kara gzleri
hem yumuak hem at eli, koyu kara sakali yari bel ine kadar inmi, ona t uhaf bir azamet
kazandiriyor. Kit l elere egemen olan t iplerden. Tek t k konuabil digi Fransizcayi az ok
anliyordu ama dilimizi bilmemesini , zeksi ile gideriyordu. Sakin ve sessiz grnnn
alt inda, kipir kipir bir canlilik vardi. Bi rbirimizle hemen kaynatik, nk bende devrimci
bir ruh var ve her zgrlk savaisi beni kendine eker..."
Kgit lari yerine koydu ve devam et t i :
Cemaleddin, Madel eine yakinlar indaki Seze sokaginda bir ot elin son kat inda, kk bir
oda t ut mut u. Hindist an' a ve Arabist an' a balyalarla gnder digi gazet elere bur ada yazi
yazardi. Bir kez ieri gir dim, neye benzedigini grmek iin. Cemaleddin'i Dur and' a
yemege davet et mi ve onu geip alacagimi sylemit im. Dogrudan odasina ikt im.
Gazet e ve kit ap yiginlari arasindan zor geiliyordu. Ierde bogucu bir pur o kokusu vardi.
Rochef ort , adami ok begendigi halde, o son cml eyi yzn ekit erek syledi ve benim
de o saniye yakmi oldugum pur oyu sndrmeme yol at i. Rochefort glmseyerek
t eekkr et t i ve konumasini srdr d:
Daginiklikt an t r zr dil edikt en sonr a, nem verdi gi bir ka kit ap gst er di. zellikl e
muht eem minyat rlerle ssl enmi Hayyam' in kit abini. O kit abm adinin "Semerkant
Elyazmasi" oldugunu, ozanin kendi eliyle yazdigi drt lkleri ierdi gini , kenarina da t arih
dl dgn anl at t i. Elyazmasi'nin hangi yoldan eline get igini de belirt t i.
Good Lord!
Benim Tanr i'ya Ingilizce sesleniim, Henri' nin kahkahasina yol at i. Belliydi ki
inansizligimi bir yana at arak, onu can kulagi il e dinl eyecekt im. Bundan yararlanmaya
bakt i:
Tabii bu konuda Cemaleddin' in syl ediklerini pek animsamiyorum diye acimasizca
devam et t i . O gece, daha ok Sudan' dan
sz et t ik. Sonr a o Elyazmasi 'ni bir daha grmedim. Ama var olduguna t aniklik edebili rim.
Yine de, kaybolmu olmasindan korkuyorum. Arkadaimin elinde ne varsa yakilip yikildi
ya da dagitildi.
Hayyam' in kit abi da mi?
Yanit olar ak Rochefort , cesaret verici bir iaret t e bulunmakla yet indi. Sonr a heyecanla
anl at maya baladi. Arasira not larina da bakiyordu:
Iran ahi 1889' da Sergi iin Avrupa' ya geldiginde, Cemal eddin' e "kfi rler arasinda
mr t ket ecegine Iran' a dnmesini " nerdi. nemli bir grev verecegini ima et mekt en
geri kalmadi. Cemaleddin de koull arini syledi: "Bi r Anayasa yapilmali, seimler olmali,
' uygar lkelerde oldugu gibi' yasa karisinda herkes eit olmali ve yabanci devlet lere
veril en airi dnler kal dirilmali" idi . Iran' in durumu, yill ar boyu kari kat rlerimize konu
edi lmit i. Iran' da yol yapma t ekelini ellerinde t ut an Ruslar, imdi de askeri egit i mi
st l enmilerdi. Bir Kazak Tugayi kurmular di. Bu, Iran ordusunun en iyi donat ilmi t ugayi
idi ve dogrudan ar'in komut anlar indan emi r aliyorl ardi. Buna karilik Ingilizler, bir lokma
ekmek kariliginda bt n madenlerin ve ormanlarin ilet mesini st l enmilerdi, ayrica
banka si st emini ell erinde t ut ma hakkini el de et milerdi. Avust ur yalilar a gelince, onlar da
Post a Idaresi' ne el koymular di. Cemal eddin, mut lakiyet ilige son vermesi ve yabancilara
veril en dnlerin kaldirilmasini ist erken, red edilecegini biliyordu. Oysa byk bir
akinlikl a, ahin bt n koull arini kabul et t i gini ve lkeyi modernlet irme vaadinde
bulundugunu grd.
"Cemaleddin Iran' a git t i, hkmdarin evresinde yer aldi, Hkmdar da ilk zamanlar ona,
haremindeki kadinl ari sunacak kadar yakinlik gst er di. Ama reformlar askidaydi. Bi r
Anayasa mi? Din adaml ari bunun Tanri Yasasi' na aykiri olacagina ahi inandirdilar .
Seimler mi? Saraylilar , ah mut lak ot orit esinin sarsilmasina izin verirse, sonunun XVI .
Louis' ye benzeyecegini sylyorlardi. Yabancilara veril en dnl er mi? Olanl ari kal dirmak
bir yana, hkmdar hep para sikint isi ekt i ginden, yeni dnler vermek zorunda
kal iyordu. Bir Ingiliz irket ine, on be bin st erlinge karilik, Iran' in t t n t ekelini vermit i.
irket in yalniz di sat im degil i sat im hakki da oluyordu. Kadin, erkek, ocuk, herkesin
nargil e it igi bu lkede bu, pek krli bir it i.
"dnl er konusunda bu sonuncu haber , Tahran' da resmen aikl anmadan nce, el
alt indan dagitilan el ilanl ari ile duyurul mu ve ahin bu kararindan vazgemesi ist enmit i.
Hat t a hkmdarin yat ak odasina bile bu bildirilerden bir t anesi konulmut u. Bunl ari
yazanin Cemaleddin olmasindan kukulaniliyordu. Kaygilanan Cemal eddin, pasif dir enie
gemeye karar verdi. Iran' da det t i : herhangi bir insan, zgrlgnden ya da hayat indan
kaygilandigi vakit , Tahr an dolaylarindaki eski t rbelerden birine siginirdi. Orada
yakal anmazdi. Cemaleddin de ayni eyi yapt i ve bu hareket iyle kit leleri hareket e geirmi
oldu. Binlerce kii, Iran' in drt bir bucagindan, onu grp dinlemek iin yola ikt i. Bunun
zerine hkmdar da fkelenerek onun oradan ikart ilmasini emret t i. Bu hainli gi
yapmadan nce ok dndgn, ancak sadrazaminin, Avrupa' da yet imi biri oldugu
hal de, Cemaleddin'in t rbenin dokunulmazligindan yararlanma hakkina sahip olmadigini
syl eyerek onu et kiledi gini anl at irl ar. Askerler bu ibadet edil en yere silahlariyla gir dil er,
ziyaret iler arasindan kendil erine bir yol aarak Cemal eddin' i yakaladilar , nesi varsa
soyup, yar i iplak dur umda lke sinirina kadar sr klediler. O gn, o t rbede,
Semerkant Elyazmasi, ahin askerlerinin izmeleri alt inda kayboldu.
Rochef ort konumasini srdrerek ayaga kalkt i, duvara yaslanip kollar ini birbirine geirdi :
Cemaleddin sag ama hast aydi. zellikle, kendisini hayran hayran dinl emeye gelen
onca ziyaret inin, bylesine aagilanmasina seyirci kalmal arini hazmedememit i . Bundan
da bir t akim sonular ikart t i: mrn bazi din adamlarinin yobazligini kinamakla
gei rdigi Misir, Fransa ve Trki ye' deki mason localarina devam et t igi halde, ah' a ba
egdirmek zere elindeki sonuncu silahi kullanmaya karar verdi. Ne olursa olsun
sonul arina da kat lanacakt i!
Bunun zerine, Iran' daki Ba Imam' a uzun bir mekt up yazdi. Hkmdarin, Mslmanlar in
mallar ini kfi rlere ucuza sat masini nlemesini ist edi. Bundan sonrasini gazet eler den
izl emisindir.
Animsadigim kadariyla, Amerikan basini, iilerin Ba Imaminin airt ici bir aikl amada
bulundugunu yazmiti: "Tt n ien her kii, Mehdi' ye -Tanri geliini yakin kilsin- kari
ikmi sayilir. O gnden sonra hi bir Iranli, t ek sigar a imedi. Nargileler kirildi, t t ncler
kapandi. ahin karilari bile, emre har fiyen uydular. Hkmdar t elalandi. Ba Imam' a
gnderdi gi mekt upt a onu, t t n yasakl amakla Mslmanlar in sagligi ile oynuyorsun diye
suladi. Ama boykot daha da sert l et i. Tahr an, Tebri z, Isfahan' da gst eriler yapildi.
Rochef ort devamla:
Bu ara, Cemaleddin Ingil t ere' ye varmiti, dedi. Ona orada rast l adim, uzun uzun
grt m. Bana, akin ve ne syledigini bil-
mez grnd. "ah' i devi rmek gerek" deyi p duruyordu. Yarali, aagilanmi biri olarak
int ikam almakt an baka bir ey dnmyordu. st eli k hkmdarin fkesi onu rahat
birakmamiti. ah, Lord Salisbury' e bir mekt up yazmiti: "Bi z bu adami, Ingiliz
ikarlarina kari ikt igi iin kovduk. O kalkmi nereye siginiyor? Londr aya! " Resmi olarak,
ah' a Ingilt ere' nin zgr bir lke oldugu, bir insanin siginmasini nl eyecek hi bir yasa
bulunmadigi sylenmit i. zel olar aksa, Cemaleddin'in et kinliklerini sinirl ayacak yasal
yoll ar bulunacagi vaad edilmit i. Ayrica Cemaleddin' den de ikamet ini kisa kesmesi ri ca
edilmit i. Bunun zerine, ist emeye ist emeye Ist anbul' a git t i.
imdi orada mi?
Evet . ok hznl oldugu syl eniyor. Sult an ona bir konak t ahsis et mi. Orada
dost l arini ve mrit lerini kabul ediyormu. Ama lkeden ikmasi yasakmi. Siki gz
hapsinde t ut ul uyormu. Kapilar i ardina kadar aik muht eem hapishane: Yildiz sirt larinda
ahap bir saray; Sadrazam konaginin yani bainda. Yemekler, Saray mut f agindan geliyor.
Zi yaret iler art arda agalikli yoldan il erliyor, kapi eigine vardiklarinda pabularini
ikart iyorl ardi. Ieri girildi kt e, st adin, t ok sesiyle ah' a ve Iran' a lanet ler yagdirdigi
duyuluyordu.
Ben, t uhaf apkam, t uhaf yrym, t uhaf kaygilarimla Paris't en Ist anbul ' a yet mi iki
saat sren ve imparat orluk t opragindan geen Amerikali yabanci, elyazmasi bir kit abi
el de et mek iin, - eski bir ii r kit abini,- Dogu' nun kargaasina daliverdim!
Yanima bir uak geldi. Osmanli usul bir t emennan, iki Fransizca szck, t ek bir soru
sormaksizin! Buraya zat en her kes ayni nedenle gel iyordu: st adi grmek, st adi
dinl emek, st adi gzalt inda t ut mak. Byk salonda bekl emem ist endi.
Ieriye girer girmez, bir kadm grnt s gzme arpt i. Ist er ist emez gzlerimi egdim;
gl e bir yzle t okalamak iin yaklamayacak kadar lke adet lerini biliyordum. Konuur
gibi yapip, belli belirsiz apkamla selam verdim. Ot urdugu yere yakin, bo bir kolt uk
gzme arpt i. Oraya seyirt t im. Gzlerim yerdeki haliya dikilmiken, kadinin
iskarpinl erinden mavi et ekligine, oradan dizlerine, ggslerine, boynuna, peesine kadar
ykseldi. Ama t uhaf ey, peeyle kar ilaacak yerde, aik bir yz ve bana bakan gzlerle
kar ilatim. Ve de bir glmsemeyle... Bakilar imi kairdim, halilarda gezdir dim, bir yer
demesine t akili kaldilar . Sonr a yava yava, bir mant arin suda ykselii gibi, bakilar im
da ona dogru yksel di. Bainda ipek bir yamak vardi. Gerekirse yzn rt yordu. Oysa
yamak, yabancinin karismda aik duruyor ve inmiyordu.
Bu kez bakilari uzaga dalmiti. Bana da profilini ve t eninin durulugunu izlemek kalmiti.
Tat liligin bir adi olsaydi, onun t enine konulurdu. Gi zemin bir adi olsaydi, kendisine
t akilirdi. Yanak-
lar im t erlemi, ellerim buz gibi olmut u. akakl arim mut lulukt an zonkluyordu.
Tanrim, Dogu' nun bu ilk grnt s ne kadar gzeldi! l ozanlarinin vecekleri bir kadm:
yz gne, sal ari glge, gzleri pinar, bedeni fidan, glmsemesi serap!
Onunla konumak mi? Burada mi? Seslerin oldugu gibi yankilandigi bu odada mi? Ayaga
kal kmak? Ona dogru yrmek? Daha yakinina ot urup glmsemesine yakindan bakmak
ve peesinin bir giyot in gibi indigini grmek t ehlikesini gze almak mi? Gzlerimiz,
rast lant iymi gibi yeniden karilati, sonra gzlerini kairdi. Uagin gelmesiyl e bu kisa
bulumal ar da son bul du. Bi rincisinde ay ve si gara t ut mak iin, ikincisinde de yerlere
kadar egili p Trke bir eyl er sylemek iin gelmit i . Bunun zerine kalkt i, yzn rt t ,
adama mein bir kese uzat t i. Adam iki kapima dogru kot u, kadin onu izledi .
Tam ikacagi sirada yavaladi, adamm uzaklamasini bekledi , bana dnd ve
benimkinden ok daha iyi bir Fransizcayl a:
Bili nmez! Bi r gn yeniden kar ilairiz, dedi.
Nezaket mi? Vaad mi ? Konuur ken muzipe glmsyordu.
Bi r kafa t ut ma ya da t at li bir sit em izlenimini edindim. Kolt ugumdan acemice kalkip,
dengemi bulmak iin salinip dururken, o kar imda hareket si z dur mu, eglenir bir t avir
t akinmiti. Syleyecek t ek bir szck bile bul amiyordum, Birden yok oldu.
Pencerenin yanmda durmu, agalarm ve fayt onlarm arasindan onu semege aliirken,
bir ses beni dncelerimden ayirdi.
Sizi beklet t igim iin zr dilerim.
Konuan Cemaleddin' di. Sol elinde snm bir pur o t ut uyordu. Sag elini uzat t i, it enlikle
elimi sikt i, yumuak ama mert e...
Adim Benj amin Lesage. Henri Rochefort t ar afmdan geliyorum.
Rochef ort ' un mekt ubunu uzat t im. Okumadan cebine sokt u, kollarini at i, beni kucaklayip
alnimdan pt .
Rochefort ' un dost l ari, benim dost lar imdir. Onlarl a daima aik konuurum.
Omuzlarimdan t ut up, ahap merdivenlere dogru srkledi.
Umar im dost um Henri iyidi r. Srgnden byk bir zaferle dndgn duydum.
Parislil erin admi bagira bagira nnde gemeleri, onu ok mut lu et mi olmali. Olanl ari
I nt r ansingeant ' ' da okudum. O gazet eyi dzenli gnderir. Bylece Paris' t e olan bit en
hakkinda bil gi sahibi olurum.
Cemal eddin zenl e, dzgn bir Fransizcayla konuuyordu. Bazen bir szck ararken, ona
fisildayiveriyordum. Dogru bulmu- sam t eekkr edi yor, bulmamisam bell egini
yokluyordu.
Paris' t e karanlik bir odada yaadim. Ama odam geni bir dnyaya ailiyordu. Bu evden
bin kat uf akt i ama iim byle daral- miyordu. Halkimdan binl erce kilomet re uzakt aydim
ama onlarin iyili gi iin bur ada ya da Iran' da oldugumdan daha rahat aliiyordum. Sesimi
t a Cezayir' e kadar duyurabiliyordum. Bugn ise sadece, beni ziyaret leri ile onurlandiran
ki ilere duyurabiliyordum. Kapim onlara her zaman aik t abii , zellikl e Paris' t en
gelirl erse. . .
Ben Paris't e yaamiyorum. Annem Fransiz, adim Fransiz adina benziyor ama ben
Amerikaliyim. Maryland' da ot uruyorum.
Eglenir gibiydi:
1882' de Hindist an' dan kovuldugum zaman Amerika' dan get im. Hat t a inanir misiniz,
az daha Amerikan uyruguna geecekt im. Glmsyorsunuz! Dindalarimin ogu ok
gei rir di. Seyyid Cemaleddin, Isl am Rnesansmin havarisi, Peygamber soyundan gelme,
bir Hirist iyan lkesini n uyruguna gesin! Ama ut andigim yok, hat t a dost um Wilfried
Blunt ' un bunu Anilari' nda belirt mesine izin verdim. Gerekem basit : Islam t opraklari
zerinde zulmden korunabilecegim t ek bir ke yok. Iran' da gel eneksel olarak
dokunulmazligi olan bir t rbeye siginmak ist edim, hkmdarm askerleri ieriye girip, beni
yzlerce ziyaret i arasindan alip diariya ikardilar. Tek bir t alihsiz ist isna diinda,
ki msenin kili kipirdamadi. Kimse kar i ikma cesaret ini gst ermedi. Zalimden korunacak
ne bir medrese, ne bir t rbe, ne bir kulbe vardi!
Ti t reyen bir elle, masanin zerinde dur an t aht adan bir dnyayi okamaga baladi.
Tr kiye bundan da kt . Sult an ve Hali fe Abdlhamid' in resmi konugu degil miyim?
Tipki ah gibi, o da kfirler lkesinde yaadigim iin sit em dolu mekt uplari gnder medi
mi ? Keke ona, "gzelim lkelerimizi hapi shaneye dnt rmeseydiniz, Avrupalilara
sigmmam gerekmezdi" diye yanit verseydim. Ama zaaf gst erdim, kandirildim, Ist anbul ' a
gel dim; sonu ort ada! Bu yar i deli, konukseverlik kur allarini bir yana it erek, beni
hapset t i . Ona en son u haberi gnderdim: "Sizin davet liniz degil miyim? Birakin gideyim!
Si zin mahpusunuzsam, ayagima pranga t akip beni zindana at in! " Cevap bile vermedi.
Amerikan, Fransiz, Avust urya- Macarist an hat t a Rus veya Ingil iz uyrugunda olsaydim,
konsolosum Sadrazamin kapismi vurmadan ieri dalar , yar im saat iinde beni serbest
birakt irirdi. Dedigim gibi , bu yzyilin Mslmanlari olarak, bizler bir er yet imiz.
Nefes nefese kalmiti. Son bir abayla:
Sylediklerimin hepsini yazabilirsiniz dedi. Sadece, Abdl- hamid' e yari deli dedigimi
yazmaym. Bu kafest en uup git me firsat ini t myle yit i rmek ist emiyorum. st eli k
yazarsan da yal an olur nk adam t am deli , st ne st lk t ehlikeli bir cani, hast alikli ve
kendini mneccimin ellerine t er k et mi.
Hi kaygilanmayin. Bunlarin hibirini yazacak degili m. Ara vermesinden yararlanarak,
yanli bir anl ama olmamasi
iin at ildim:
It iraf edeyim ki ben gazet eci degilim. Henri Rochef ort dedemin kuzeni olur ve sizi
grmemi o syledi. Ancak geliimin amaci Iran ya da sizin hakkinizda yazi yazmak degil .
Ona Hayyam' m Elyazmasi ' na duydugum il giyi, onu elime almak, sayf alarini evirmek,
derinli klerine inmek, ieri gini yakindan incelemek ist edigimi anl at t im. Beni dikkat l e dinledi
ve sevincini gizleyemedi:
Beni bir an t asalarimdan uzaklatirdiginiz iin si ze minnet t arim. Szn et t i gini z konu
beni her zaman heyecanlandirmitir. M. Nicolas'nm, Rubaiyat 'i t anitirken arkadain,
Nizamlmlk, Hasan Sabbah ve mer Hayyam' m ykleriyle ilgili yazdiklarini okudunuz
mu? Onl ar birbirinden farkli ki ilerdi ama her bir i Iran ruhunun lmsz bir yanini t emsil
edi yorlar di. Ben bazen her oldugumu sanirim. Tipki Nizamlmlk gibi bir byk Islam
devl et i kurmayi dlyorum. Ist erse, ekilmez bir Trk Sult ani t ar afindan ynet ilsin! Tipki
Hasan Sabbah gibi, t m Isl am lkeler ine bozgunculuk t ohumlari ekiyorum, beni lme
kadar izleyen mridler yarat iyorum.
Durdu, dnd, kendini t oparl ayip glmsedi:
Hayyam gibi bir anin zevkini t adiyor, arap, meyhane ve sevgili zerine iirler
yaziyorum; t ipki onun gibi saht e dincilerden kainiyorum. Bazi drt lklerinde kendisinden
sz ederken, mer' in beni anlat t igini sandigim anl ar oldu:
"Rengrenk Dnyada bir adam gezer,
Ne zengin, ne faki r, ne mmin, ne zindik,
Hibi r gerege dalkavukluk et mez,
Hibi r yasayi t animaz...
Bu alacali dnyada kimdir bu adam, cesur ve zgn?"
Bunu sylerken, bir si gara yakt i, dnceye daldi. Kk bir at e paracigi sakalinin
zerine dt , alikin bir hareket le silkeledi . Sonra devam et t i :
Ta ocuklugumdan beri Hayyam' a hayranlik duyarim. air, ama zellikle feylesof,
zgr dnr Hayyam' a! Avrupa ve Ameri ka'nin, ge de olsa, onu kefet mesinden
kivan duyuyorum. Hay- yam' in kendi eliyle yazdigi Rubaiyat elime geince, ne kadar
sevindigimi t ahmin edersiniz.
Ne zaman elinize get i?
On drt yil nce, Hindist an' da, sirf beni grmek iin gelmi olan gen bir Acem get irdi
onu bana. Kendisini yl e t anit miti: "Mirza Riza, Kirmanli, Tahran arisi' nda eski
bir t acir, hizmet kriniz! " Glmsemi ve eski bir t acirden ne kast et t i gini sormut um.
yksn bunun zerine anl at t i. Eski giysiler sat an bir dkkni varmi, bir gn, ah' in
ogull arindan bir i, ondan all ar, krkler almi. Kariliginda bin yz t uman, yani bin dolar
verecekmi. Ert esi gn, Mir za Riza parasini almak zere ah' in ogluna git t iginde, dayak
yemi, hat t a lmle t ehdit edilmi. Onun zerine gelip beni grmeye karar vermi. O
siralar da Kalkt a' da ders veriyordum. Mirza devamla dedi ki: "Keyfi ynet ilen bir lkede,
namusuyla para kazanmanin olanaksiz oldugunu anladim. Iran' da bir Anayasa ve bir
Parlament o gereklidir diye yazan sen degil misin? Bugnden it i baren en sadik mridin
olayim. Iyerimi kapat t im, karimi t erk et t im, sirf peinden gel ebileyim diye! Sen sadece
emret ! "
Bu adami animsarken, Cemaleddin aci eker gibiydi :
Heyecanlanmi ve zor durumda kalmitim. Ben bir gezgin feylesoft um. Ne evim, ne
yurdum vardi. Ykml olmamak iin evlenmemit im. O adamin Mesih' miim,
Kurt ar ici' ymiim ya da Mehdi 'ymiit n gibi beni adim adim izlemesini ist emiyordum. Ona
"Her eyi, dkknini, aileni, pis bir para ii iin t erket mege deger mi?" diye sordum.
Yzn ast i, buna cevap vermedi, diari ikt i. Alt i ay sonr a t ekrar gel di. Cppesinden
zeri t a ili alt in bir kut u ikart t i. Aip bana verdi: "u kit aba bak. Ka para eder
dersin?" Sayfalari evirdim, okuduka heyecandan t it riyordum. "Hay- yam' m gerek
ki t abi! u resimler, u sslemeler! Paha biilmez! " "Binyz t umandan ok mu eder?" diye
sordu. "ok daha fazl a! " dedim. "yleyse senin olsun, dedi. Sana, Mir za'nin parasini geri
almak iin degil, onuruna yeniden sahip olmak iin gel digini hat irlat ir."
Cemal eddin devamla:
Elyazmasi bylece benim oldu, dedi . Bir daha da ayrilmadim. Ameri ka'ya, Ingilt er e' ye,
Fransa' ya, Almanya' ya, Rusya' ya sonr a da Iran' a hep yanimda gt rdm. eyh
Abdlazim' in t rbe- sindeyken de yanimdaydi. Onu orada, o t rbede kaybet t im.
imdi ner ede olabilecegini bili yor musunuz?
Si ze anlat mitim. It il ip kakildigim sirada t ek bir adam ah' in askerlerine kar i
ikabilmit i. O da Mirza Riza idi . Ayaga kalkmi, bagirmi, aglami, askerleri ve orada
bulunanlar i alaklikla sulamiti. Onu t ut uklayip ikence et t i ler, drt yil sreyle zindana
at t ilar . Serbest kaldiginda Ist anbul' a beni grmeye geldi . O kadar kt yd ki kent t eki
Fransiz hast anesine kal dirdim. Geen kasim ayina kadar oradaydi. Onu daha fazl a
alikoymak ist edim, dnnde t ekrar yakalanmasin diye! Ama kabul et medi . Hayyam' in
Elyazmasi m geri almak ist iyordu. Onu baka hibir ey ilgilendirmiyordu. Bir saplant idan
digerine geen adamlar vardir.
Sizce Elyazmasi hl duruyor mu?
Bunu bir t ek Mir za Riza syl eyebilir. Ben t ut uklanirken onu elimden alan askeri
bul acagina inaniyordu. Gidip onu bulmak, kit abi ondan sat in almak ist iyordu. Tanr i bilir
hangi parayl a?
Elyazmasi' m geri almak sz konusuysa, para sorun degil! Heyecanl a at ilmiim.
Cemal eddin yzme bakt i, kalar mi at t i, zerime egil di:
Bence siz, dedi, zavalli Mir za gibi, bu Elyazmasi' na t akmisiniz! O halde t ek bir yolu
var: Tahr an' a git mek! O kit abi bul acaginizi garant i edemem ama, grmesini bilirseniz,
Hayyam' in baka izlerine de rast layabili rsini z!
Vize alabili rsem yar in yola ikar im.
Bu sorun degil . Bak' daki Iran konsolosuna bir mekt up veririm. Gerekeni yapar, hat t a
Enzeli' ye kadar git menizi saglar.
Yzmde bir endie farket mi olmali ki gl d:
Herhalde benim gibi birinin, Iran hkmet ini n bir memuruna nasil t avsiyede
bulunabilecegini dnyorsunuz. Bilin ki her yerde mrit lerim var, her kent t e, hat t a
hkmdarin en yakin evresinde bile! Bundan drt yil nce, Londra' da bulundugum
sirada, bir Ermeni arkadaimla Iran' a gizliden sokulan bir gazet e yayinliyordum. ah
t elalanmi, Post a Bakanini agirt mi ve gazet enin dagitimina mut laka son vermesini
emret mit i . Bakan, gmrkler den her t rl bozguncu yayini ieriye sokmamalarini ve
derhal iade et melerini ist emit i.
Cemal eddin pur osundan bir nefes ekt i , sonr a bir kahkaha at t i:
ah' in bilmedigi, Post a Bakaninin en sadik adamim oldugu idi ve gazet enin dagitimi
grevini st lenmit i.
Kirmizi fesli ziyaret i geldi ginde, Cemaleddin hl glyordu. Ayaga kalkip onlar a
sel am verdi , yer gst erdi, birka kelime Arapa konut u. Benim kim oldugumu anlat t igini
ve onlar dan bir az izin ist edigini t ahmin et t im. Tekrar bana dnd:
Tahr an' a git mege kararliysaniz, size birka mekt up veririm. Yarin gelin, st eli k
korkmayin, kimsenin aklina bir Amerikaliyi sinirda aramak gelmez.
Er t esi gn koyu renkli zarf beni bekliyordu. Onl ari kapat mamiti. Birincisi Bak' daki
konsolosa, ikincisi Mirza Riza' ya yazilmiti. ncsn uzat irken unl ari syl edi:
Bu adamin dengesiz ve sapik oldugunu syl eyip sizi uyarmak ist iyorum. Gereginden
fazl a grmeyin onunla. Onu ok severim, ok it en ve sadikt ir. Mrit lerim arasinda en
t emiz olanidir ama her t rl deliligi yapabili r.
Iini ekt i. Beyaz ent arisinin alt indaki pant olonunun geni cebine elini sokt u:
It e on alt in. Benim t arafimdan ona verirsiniz. Hibir eyi yokt ur, belki de at ir. Ama
dil enmeyecek kadar onurludur.
Onu nasil bul acagim?
En uf ak bir fikrim yok. Ne evi , ne ailesi, ne yeri , ne yurdu var. Bi r yerden bir yere
dolaip durur. It e bu yzden bu nc mekt ubu bir baka gencin adina yazdim. Bu,
farkli biridir! Tahr an' in en zengin adaminin ogludur. Yirmi yainda oldugu halde, bizi
yakan at e onu da yakiyor. Degiken huylu degildir. En devrimci dnceleri, karni
doymu bir ocugun glmsemesiyle syler. Onu, Dogulu olmamakla sularim bazen.
Greceksiniz, Acem kiligi alt inda Ingil iz soguklugu, Fransiz mant igi,
Clemenceau' nunkinden ok kar it - ruhbancilik vardir. Adi Fazil. Si zi Mir za Riza' ya
gt recek olan odur. Mirza'ya gz kulak olmasini ondan ri ca et mit im. Delilik yapmasini
engell edigini sanmiyorum ama, nerede oldugunu bili r.
Git mek iin ayaga kalkt im. Har aret le ugur larken elimi eline aldi:
Rochefort mekt ubunda adinizin Benj amin Omar oldugunu yazmi. Iran' da sadece
Benj amin' i kull aniniz. mer adindan hi sz et meyin.
Oysa Hayyam' in adi!
On alt inci yzyilda Acemler ii olduklarindan beri , bu isim yasaklandi. Bainiza i
aabili r. Dogu il e bt nl et igini zi sanirken, kendini zi kavgalarin iinde buluverirsiniz.
Yznde bir znt , bir avunt u, bir aciz belirt i si oldu. Tavsiyesine t eekkr et t im.
ikacagim sirada beni durdurdu:
Son bir ey daha... Dn burada gen birine rast ladiniz. Onunla konut unuz mu?
Hayir, firsat olmadi.
O, ah' in t orunu prenses ir in' dir . Eger herhangi bir nedenle ok darda kalacak
olursaniz, ona bir haber gnderip benim evimde kar ilatiginizi hat irlat in. Onun t ek bir
sz ile pek ok kapi ailir.
Yolculuk yaparken beraberinde ai bulundurmak gerekir.
Trabzon' a kadar yelkenliyle gidi ... Karadeniz sakin, oka sakin, hafif bir esint i , saat ler ce
ayni kiyi, ayni burun, ayni kayalik, ayni Anadolu agal igi... Aslinda sizlanmamam
gerekirdi , yapacagim iin agirligini dndke... Hayyam' i eviren M. Nicolas' in Acemce-
Fransizca konumal arini animsamak gerekiyordu. nk oradakil ere kendi dill eriyle
seslenmek ist iyordum. Iran' da, Trkiye' de oldugu gibi , pek ok aydinin, st grevlinin ya
da t ccarin Fransizca konut ukl arini biliyordum. Hat t a bazilari Ingil izce bili yordu. Ama
sarayl ar ve elilikler emberi ailmak ist endiginde, byk kent lerin diinda dolamak
ist enildiginde, Acemce grenmek gerekiyordu.
Bu zorluk beni hem kamiliyor hem eglendi riyordu. Kendi dilimle hat t a ogu Lat in kkenli
dill e ort aya ikart t igim inceli klerden keyif aliyordum. Fransizca'nin pere, mere, frere, fille' i
ve Ingilizce'nin fat her , mot her, brot her, daught er' i, Acemce peder, mader, bir ader,
doht ar' dan geliyordu. Hint - Avrupa dill eri arasindaki akrabalik, bundan daha iyi
bet imlenemez. Iran Mslmanlari Tanri' ya "Hoda" derl er. Hoda, Ingil izce God ve Almanca
Got t ' a, diger Mslmanlar in dill erindeki All ah' t an daha yakindir. Bu rnege karm, Iran' da
en et kili olmu dil Arapa' ydi. Pek ok Acemce szcgn yerine Arapasini kullanmak bir
eit klt r el zppelikt i. Aydinlar arasinda ok kii, kendi dili yerine Arapa szckl er
hat t a koca koca cmleler kull anmayi yegli yordu. zellikle Cemal eddin de buna dknd.
Arapa' ya girimeye daha sonra niyet l iydim. imdilik M. Nicolas'nin szckl eriyl e
yet ini yordum ve bunl ar bana Acemce gret mekt en baka, yararli ipul ari da veriyordu.
rnegin, yle konumalar gret iliyordu:
Iran' dan hangi mallar ihra edilebilir?
Kirman all ari, inci, yeim, hali, ir az t t n, Manderan ipegi, slk, yasemin sigar a
agizligi mi?
Evet . Iran' da aisi, yat agi, halisi ve uaklar i olmadan yolculuk edilmez.
Iran' da hangi paralar geiyor?
Rus Imparat orluk kaimeleri, Hol landa dukalari. Fransiz ve Ingili z parasina az rast lanir.
imdiki Kralin adi ne?
Nasreddin ah.
ok iyi bir kralmi.
Evet , yabancilar a kar i ok iyi ve ok cmert t ir. Iyi okumut ur. Tarih, cografya, resim
bili r. Fransizca konuur , Arapa, Trke, ve t abii Acemce bilir.
Trabzon' a vardigimda, It alya Ot eli' ne yerlet im. Her yemegi harman yerine eviren
sinekler bir yana, rahat bir ot eldi. Ben de, diger yolcul ar gibi, bir ka kurua sinekleri
kovacak bir ocuk t ut t um. Yalniz iin en zor yani, sinekleri kovacagi yerde, onlari
dolmal arl a kebaplarin iinde ezmege kalkimasindan vazgeirmekt i. Bir sre szm
dinl iyor ama bir sinegi gzne kest irdi mi, kendini t ut amiyordu.
Geli imin drdnc gn, Marsilya- Ist anbul - Trabzon hat t ini yapan gemi de yer bul dum.
Karadeniz' deki Rus limani Bat um' a kadar gidiyordu. Oradan t r ene bindim. Hazar denizi
kiyilarindaki Baku'ya kadar git t im. Iran konsolosu beni o denli nazik kar iladi ki, ona basit
bir yolcu olarak grnmek daha iyi degil miydi? Ama yine de iimi bir kuku kapladi. Belki
de mekt ubunda, bende kalmasi dogru olmayacak bir mesaj vardi. Aniden:
Belki de ort ak bir dost umuz var, dedim.
Zarfi ikart t im. Konsolos dikkat le at i. Masasindan gm ereveli gzlgn aldi,
okudu. Birden, parmakl arinin t it redi gini grdm. Ayaga kalkt i, gidi p kapiyi kilit l edi,
mekt ubu dudaklarina gt rd ve birka saniye yl ece kalakaldi. Sonra buna dnerek
kazadan kurt ulmu bir kardee sarilir gibi sar ildi.
Kendine geli r gelmez hizmet ilere seslendi , bavulumu evine t aimal ari, en gzel odaya
yerlet irmeleri ve akama gzel bir yemek hazirlamalarini buyurdu. Beni bylece iki gn
evinde alikoydu, ii gc birakmi, durmadan st ad hakkinda, sagligi, keyfi ve zelli kle
Iran' daki durum iin ne dedi gi hakkinda sorular sorup dur du. Ayrilma vakt i geldiginde,
Kafkas Merkr irket ine ait bir Rus gemisinde bir kamara t ut t u. Sonr a yanima arabacisini
kat arak Kazvin' e kadar bana elik et mesini, hat t a hizmet ine gereksinim duyacagim sre
yanimda kalmasini ist edi .
Arabaci ok becerikli, az bulunur bir adamdi. Nargilesinden ayr ilip da bavuluma bakmasi
iin kayt an biyikli gmrknn cebine para koymayi, ben akil edemezdim. Ert esi gn
gel memizi syleyip dur an memur u, bize bir araba ki ralamasi iin yola get irmeyi de
becer emezdim. Yolculugun bu zahmet l erine, benden nce bu yolu yapmi olanlar in
i lesini dndke, kat l anabiliyordum. Bundan on yil nce, Iran' a ancak eski kervan
yolunda gidil ebili rdi. Trabzon' dan Er zur um' a ve oradan da Tebriz' e, kirk moladan ve bit kin
dr en alt i haft alik pahali ve airet ler arasi savalar dan t r t ehlikeli yolculukt an sonra
var ilabil irdi. Kafkas demi ryollar i bu durumu degit irmi, Iran' i dnyaya amiti. Art ik
oraya, byk t ehlikeler at l at madan Baku' dan gemi yle Enzeli limanina, sonr a fayt onla
Tahr an' a gider ek varilabiliyordu.
Bat i' da t op, bir sava ya da t ren aracidir. Iran' da ayr ica bir de ikence araci! Bunu
sylyorsam, Tahr an' a vardigim gn, en dehet verici biimde kull anildigini grdgm
iindir. Topun iine her t arafi bagli bir adam sokulmut u. Sadece t r ali kafasi t opun
agzindan ikiyordu. Orada, gnein alt mda, a, susuz, lm bekleyecekt i . Sonra, uzun
sre cesedi orada birakilacak diye anlat t ilar Ibret olsun diye!
Bu ilk grnt den t r m Iran' in bakent inden holanmadim acaba? Dogu ill erinde,
bugnn rengine, dnn glgesine bakilir. Tahran' da byle bir ey grmedim. Ya ne
grdm? Kuzeydeki zengin mahallel erine baglayan koca koca caddeler; Kahire' nin,
Ist anbul'un, Isfahan' in ya da Tebriz' in arilarinin ell erine su dke-meyecegi develer,
kat irl ar, alacali kumalar karmaasi iinde bir pazar! Nereye baksan, i karart ici binal ar!
Tahran fazla yeni! Tarihi yn pek az! Uzun sre, Mogoll arin yikt igi bilim kent i Rey' e bagli
bir kaza imi. Ancak XVI I I . yzyil sonunda bir Tr kmen air et i olan Kakarlar bur ayi ele
gei rmi. Bt n Iran' i egemenligi alt ina alan kent , basit bir kasaba olmakt an ikip
bakent dzeyine ykselmi. O gne kadar lkenin siyasi merkezi Isfahan, Kirman veya
ir az imi. Bu da, bu kent lerde ot uranl arm, kendil erini ynet en ama dill erine varana
kadar hi bir eylerini bilmeyen "kuzeyli kyll eri" asmakt an bet er et meyi dndklerini
gst erir . imdiki ah, t aht a ikt iginda vat andalari il e konumak iin, evirmen kul-
lanmi. O t ariht en beri Acemceyi daha iyi grendigi anlailiyor. Zat en yet erince zamani da
olmu. Ben Tahran' a Nisan 1896' da vardigimda, ah t aht a ikiinin ellinci yilini kut l amaya
hazirl aniyordu. Kent ulusal bayraklarla donat ilmiti. Bu nedenle Avrupalilar iin yapilmi
Al bert ve Prevost Ot ell eri doluydu. Prevost ' da zar zor bir oda bulabilmit im.
nceleri, dogrudan Faz' a gidip, mekt ubu verip, Mirza Riza' yi bulmayi dndm ama
sabirsizligimi dizginl edim. Dogulularin det lerini bil digimden, Cemal eddin' in dost unun
beni evine davet edecegini biliyordum. Onu, bu davet i red ederek incit mek ist emedi gim
gibi , siyasi eylemine hele de st ad'inkine kar imak da ist emiyordum.
Onun iin de Prevost Ot eli 'ne yerlet im. Ot eli bir Cenevreli ilet iyordu. Ert esi sabah bir
kat ir kiralayarak, Bykeliler Cadde-si 'ndeki Amerikan Eliligi' ne bir nezaket ziyaret inde
bulundum. Sonr a da Cemaleddin'in en sevgili mridini bulmaya git t im. Ince biyigi, beyaz
ent ari si, ki birli hali , soguka edasi ile Fazil, bana Ist anbul' da anlat ilana ok benziyordu.
ok iyi arkada olacakt ik. Ama ilk grmemiz soguk get i. Dobra konuuu beni
huzursuz kilmi ve kaygilandirmiti. Mirza Riza' dan sz ederken de yle oldu:
Size yardimci olmak iin elimden geleni yaparim ama, o deliye bulamak ist emem.
st ad bana onun canli bir kurban oldugunu sylemit i. Ben de, keke lseydi diye
yanit lamitim. Bana yle bakmayin, bir canavar degili m ama o adam o kadar ekt i ki,
akl ini yit i rdi. Agzini her aiinda davamiza zarar veriyor.
imdi ner ede?
Haft al ardan beri eyh Abdlazim' in t rbesinde kaliyor. Bahesinde geziniyor,
Cemal eddin' in nasil t ut uklandigini anl at iyor, kendi ekt iklerini bagira agira sylyor ve
ah' in devrilmesine dua ediyor. Seyyi d Cemaleddin'in Mehdi oldugunu t ekrarlayip
duruyor. Oysa Seyyi d'in kendisi bu kadar abuk subuk konumasini yasaklamiti. Onunl a
bir arada gerekt en grlmek ist emem.
Elyazmasi hakkinda bana bil gi verecek t ek insan o!
Bili yorum. Sizi ona gt recegim ama sonr a bir saniye bil e yaninizda kalmayacagim.
O akam, Tahr an' in en zengin adamlarindan biri olan Fazil' in babasi, onuruma bir yemek
verdi . Cemaleddin'in yakin dost u olmasina karin, hibir siyasi eyleme kat ilmamiti.
Benim araciligim ile st ad'i agirl ami oluyordu. Yz kiilik bir davet t i. Konumal ar hep
Hayyam zerineydi. Drt lkleri, fikralari bt n agizl ardaydi. Tart imalar
harar et lendiginde, polit ikaya dnyordu. Hepsi Acemce' yi, Arapa' yi, Fransizca' yi iyi
bili yordu. Bazilar i da bir az Trke, Rusa ve Ingili zce anliyordu. Hepsi beni Rubaiyat
uzmani bir dogubilimcisi olarak grdke, kendimi daha bilgi siz buluyordum. Ancak, kari
koymakt an bir sre sonra vazget im, nk bu da gerek bil ginl ere zg bir
alakgnl llk iaret i sayilmaya balanmiti.
Davet gn bat immda baladi ama ev sahibim daha erken gelmemi ist emit i. Bana,
rengrenk bahesini gst ermek ist iyordu. Bir Iranli, Fazil' in babasi gibi bir saray sahi bi de
olsa, sadece bahesi yle vnr . Davet liler geldike, ellerine bir iki bardagi alip sal kim
sgt l er arasindan kivr ilip giden dogal ya da yapay su akint isinin yanina seriliyorlardi. Ya
bir halinin ya bir yast igin ya da dogrudan dogruya t opragin zerine! Iran bahelerinde
i m bulunmaz, bu da bir Amerikali iin oraklik demekt ir.
O akam ok iki iilmedi. Dindarl ar ay imekle yet indi . Bunun iin de byk bir semaver
gezdi rilmekt eydi. Iki uak semaveri t aiyor, ncs servis yapiyordu. ogu raki, vot ka
ya da arap imeyi yegliyordu. Hibir airilik, kabalik gzlenmiyordu. akirkeyif olanlar,
al gicilar a pes perdeden elik ediyorlardi. algicilar arasinda bir Tar' a bir zarb' ci bir de
ney' ci vardi. Sonra oyuncular gel di. ogu erkekt i. Davet boyunca ort alikt a t ek bir kadin
grlmedi.
Yemek gece yarisina dogru verildi . Daha nce fist ik, badem, ekirdek ve eker yenmit i .
Yemegin ikmasi, davet in sonunun geldi gine iaret sayiliyordu. Ev sahi binin yemegi
olanca ge vermesi bir nezaket kuraliydi. nk ba yemek gelir gelmez, ki o geceki ba
yemek cevahir pilavi idi, her konugun yemegi yiyi p,, elini yzn yikayip git mesi det t i .
Diari ikt igimizda fenerlerini yakmi fayt onlar kapi nne yigilmi, her biri efendisini
bekl er dur umdaydi.
Er t esi gn afak vakt i Fazil beni eyh Abdlazim' in t rbesine gt rd, Ieriye yalniz gir di,
yaninda ekingen t avirli bir iyle dnd. Uzun boylu, zayif, kirpi sakalli, ell eri srekli
t it reyen bir adamdi. Uzun beyaz bir ent ari giymit i . Boynuna renksiz, biimsiz bir ant a
asmiti. Dnyada nesi varsa, onun iindeydi. Gzlerinde, Dogu' nun t m yeisi
okunuyordu.
Mirza Riza' ya st ad' in mekt ubunu verdim. Ellerimden kopa-
rircasina aldi, pek ok sayfasi oldugu halde bir nefest e okudu, beni unut mu gibiydi. Beni
neyin ilgilendirdi gini sylemek iin bekledim. Sonr a, anl amakt a glk ekt igim yar i
Acemce yar i Fransizca kar iimi bir dille:
Kit ap Kirmanli bir askerde, dedi . Kirman, benim de memleket im. br gn, yani cuma
gn, beni geli p grmege sz verdi. Ona bir az para vermek gerek. Kit abi sat in almak iin
degil ; kit abi kurt ar digi iin adama t eekkr et mek iin. Benim bir kuruum bile yok ne
yazik ki!
Hi dur aksamadan Cemaleddin'in gnderdigi alt mi cebimden ikardim. Bir o kadarini da
kendimden ekledim. Memnun oldu.
Cumart esi gel, dedi. Allah'in izniyle El yazmasi bur ada olur. Onu sana veririm, sen de
Ist anbul ' a, st ad' a gt rr sn. Tembellik kent in ruhuna sinmit i . Kizimi t oz zerrecikleri
gnet e parliyordu. Tm uyuuklugu ile Iranlilara zg bir gnd. Kayisili pili , iraz
arabi ile ot elin balkonunda t at li bir rehavet iindeydim. Yzme islak bir havlu
koymut um...
Ama o 1 Mayis 1896 gn, t an vakt inde, bir mr t kenecek, bir digeri balayacakt i.
Kapim deli gibi yumrukl aniyordu. Sonunda duyabilmit im. Yerimden firl ayip yalinayak
kot um, zerimde, bir gn nce sat m aldigim bir ent ari vardi. I slak ellerimle kapi
t okmagini zor evirebildim. Fazil kapiyi it t i, kapat mak iin beni bir kenara savur du ve
omuzlar imdan yakalayarak beni sarsmaya baladi:
Uyan! Onbe dakika sonr a lm bir adam olacaksin.
Fazil' in kesik cmlelerle anl at t igi eyi , bt n dnya t elgraf denil en byclk sayesinde
ert esi gn grenmi olacakt i.
Hkmdar cuma namazi iin eyh Abdlazim' in t rbesine git mi. Jbilesi iin dikt i rdigi
giysiyi giymi . Sirmalar, erit ler, yeim ve zmrt rengi kalpak. Tr benin en geni
odasinda, namaza dur acagi yeri semi. Secdeye kapanmadan nce gzleriyle karilar ina
arkasinda saf t ut malarini iaret et mi. O ara, halk t rbeye hcum et mi, muhafizlar
nl eyememi. Di avludan alki sesleri du- yuluyormu. ahin kar ilari yerlerini almak
zere ilerlerken aralarindan bir adam szlm. Dervi kilikli adam, elinde bir kgit
parasi t ut uyormu. ah, okumak zere gzlklerini t akmi. Birden, kgit parasinin
arkasmdan bir t abanca grlm ve o an bir at e sesi duyulmu. Hkmdar kalbinden
vurulmu. Ama "Tut un beni! " diyecek gc bulmu. Bu kargaa iinde aklini ilk t opl ayan
sadrazam olmu. "Bi r ey degil! Hafif bir yara! " diye bagirmi. Odayi boalt t irmi. ahi
saray arabasina t ait t irmi. Tahr an' a kadar, arkada ot urur durumda olan cesedi
yel pazeleyip durmu. Bu ara Tebri z' de vali olan veliaht i agirmi.
Trbede kalan ahin karilari kat ili yakalayip, t art aklamaya,
st n bami paral amaya balamilar . Lin edilecegi sirada, muhafiz glerinin komut ani
Al bay Kassakouvski araya gir ip adami ellerinden ekmi. Cinayet araci silah, t uhaf bir
biimde kaybolmu. Bi r kadinin onu yerden alip ar afinin alt ina sakladigini grmler.
Ama bulunamami. Ne var ki, t abancayi rt en kgit parasi bulunmu. Tabii Fazil, t m bu
ayrint ilari anlat madi. Onun ikart t igi sonu mt hit i.
u deli Mirza Riza ahi ldrd. zerinde Cemal eddin' in mekt ubunu bulmular . Iinde
senin de adin geiyor. Bu kiyafet ini sakin degit irme, parani, pasaport unu al. It e o
kadar. Bir an nce Amerikan Eliligi' ne siginmaya bak!
Ilk dndgm ey Elyazmasi oldu. Mirza Riza o sabah onu alabilmi mi ydi? Aslinda
durumun vahamet ini henz anlamadigim aikt i. Bi r devlet bakaninin ldrlmesinde su
ort akligi, ben ki airlerin l kesine gelmit im! Grnrde her ey bana kar iydi. Hangi
yargi, hangi komiser benden kukulanmazdi?
Fazil balkondan bakiyordu. Bir den bana dogru:
Kazaklar geldi bil e! Ot eli eviriyorlar! diye bagirdi.
Merdi venlere yneldik. Giri kapisina gel digimizde, daha vakur, daha az kuku uyandiran
bir t ut um t akindik. O sirada ieriye, sar i sakalli, gzler iyle evreyi kolaan eden bir subay
gir di. Fazil, "Elil ige" diye t ekrar fisildama firsat ini bulup benden ayrildi, subaya dogru
git t i. "Palkovnik! "( Albay) dedigini duyabildim. Elini saygiyla sikip, basagligi diledi. Ben
aba' ma brnerek kapiya segirt t i m. Kazaklarin siper kurmaya hazirlandiklari baheye
ikt im. Onl ardan hi ekinmedim. Onlar da ierden geldigim iin, komut anin beni
birakt igini sandilar . Parmaklikli bahe kapisindan ikarak dar sokaga ikt im. Oradan
Bykel iler Caddesine geebilecekt im. Amerikan Elil igi on dakikalik mesafeydi .
Sokagin bamda nbet i duruyordu. nl erinden geebilecek miydim? Sol dan bir baka
sokak vardi. Belki oraya sapsam daha iyi olacakt i. Ilerledim. Askerlere hi bakmiyordum.
Bi rka adim sonra, ne onlar beni, ne ben onl ari grecekt i k.
Dur!
Ne yapmali? Dur mali mi? Daha ilk soruda Acemce bilmedigim anlailacak, kimligimi
gst ermem ist enecekt i. Kamali mi? Bana yet imel eri g olmayacak st elik sulu
duruma decekt im. Iyi ni yet imi anl at mam bsbt n olanaksizlaacakt i. Bir seim
yapmam iin bir saniyeden az vakt im vardi. Hi acel e et meden, sanki bir ey duymami
gibi yoluma devam et mege karar verdim. Yeni bir seslenme, doldurulan t fekler, at ilan
adimlar... Hibir ey dnemez oldum, sokak aral arindan komaya baladim, hi arkama
bakmiyordum, en dar geit l ere daliyor, en karanlik yerleri seiyordum. Gne bat miti.
Yar im saat sonr a her yer karanlik olacakt i. Bildi gim bt n dualari okuyordum. "Tanrim!
Tanrim! Tanrim! " diye sylemekt en baka birey yapamiyordum. Sanki cennet in
kapisinda durmu, ailmasi iin yakar iyordum.
Ve kapi aildi. Cennet in kapisi. amurlu bir duvarm iinden gizli bir kapi. Bir el elimi
t ut t u, olanca gcyle kendine ekt i, ardimdan kapiyi kapat t i. Korkudan, akinlikt an,
mut lulukt an, nefes nefese gzlerim kapali, ylece dur dum. Diarida koumalar devam
ediyordu.
ift gz zerime dikilmit i. kadin. Balari rt l, yzleri aikt i ve bana yeni dogmu
bir bebek gibi bakiyorlar di. Aralarindan en yali grneni ki kirk yalarinda gibi
duruyordu. arkasindan git memi iaret et t i . Bahenin arka t ar afinda, koca bir hasir kolt uk
vardi. Beni oraya ot urt t u ve iaret lerle bir az sonra dnecegini beli rt t i . Bir iaret i ve bir
byl sz, iimi rahat l at miti: "Enderun". Yani: Har em! Askerler buraya gel emezlerdi.
Ger ekt en de, askerlerin ayak sesleri nce yaklami sonr a uzaklamiti. Hangi sokakt a
"buharlatigimi" nereden bileceklerdi? Mahall e ok kariik bir mahalle idi . Nice geit , nice
bahe, nice ev! st elik karanlik da basmiti.
Bi r saat sonra siyah ay get irdil er, si garami sardilar . Konumaya baladik. Tek t k
Acemce, bir az Fransizca kariimi ile kurt uluumu neye borlu oldugunu anl at t ilar . ah' in
kat ilinin su ort aginin, yabancilarin kaldikl ari ot elde oldugunu duymulardi. Kat igimi
grnce, o kahramanin ben oldugumu anl amilar ve beni korumak ist emilerdi. Neden
mi ? Bundan onbe yil nce, evin reisi , bir ayriliki t arikat a bagli oldugu gerekesiyle
haksiz yere idam edilmit i. O t arikat , ok kadmli evlili gin kaldirilmasini, kadin- erkek
eit ligini, demokrasiyi savunan Bablik t arikat i idi. ah' m ve din adaml arinin ort ak
eyl emleriyl e on binl erce Bablik yanlisi ldrlm, t abii bu ara, komunun ihbari gibi
sudan nedenl erl e binlerce masum da kat ledilmit i . It e kurt aricim, o gnden beri,
kizlar iyl a yapayalniz kalmi ve int ikam saat inin almasini beklemit i . kadm, o int i kami
almi olan kahramanin, mt evazi evlerine eref vermesinden onur duyuyorlardi.
Kadinlarin gznde kahraman olmusaniz, onl ari yal anliyabi- li r misini z? Dlerini
kirmanin yersiz hat t a t ehlikeli olacagini d-
ndm. Yaam savai veriyordum ve onl ara iht iyacim vardi. Gizemli bir suskunluga
brnmekle, son kukularini da dagit mi oldum.
kadin, bir bahe, iime yarayan bir yanilgi... Bu Iran ilkbaharinin gerek diiymi gibi
geen kirk gnn, sonsuzluga dek anl at abilir im. Mt hi bir yabancilik ekt im, st elik bu
Dogulu kadinlar arasmda en uf ak bir yerim olamazdi. Koruyucum, kendisini ne gibi
zorlukl arin bekledigini bili yordu. st st e koydugu ilt eli yer yat agimda miil miil
uyurken, eminim o, sabaha dek gzlerini kirpmamiti. Sabah afaginda beni agirt mi,
sagima ot urt mu, iki kizmi da sol yanina almiti. Sonr a uzun uzun dnp t asarladigi
anl ailan bir konuma yapt i.
nce cesaret imi vd ve beni evinde agirlamakt an mut luluk duydugunu syledi. Sonr a
bir sre sust u, gmleginin dgmel erini zmeye baladi. Kizardim, baka yere bakt im
ama beni kendine dogru ekt i. Omuzlar i ve ggsleri iplakt i. Szl e ve iaret le ggslerini
pmemi ist edi. Kizlar kikirdiyordu ama anal ari t rensel bir ciddiyet e brnmt . En
masum hali mle, dudaklarimi meme ularma degdir dim. nce birine, sonr a digerine...
Bunun zerine, hi acele et meden, dgmelerini ilikledi. Son derece resmi bir biimde:
Bylece oglum oldun, dedi . Seni dogurup, emzirmi gibiyim.
Sonr a, glmeyi kesmi olan kizlarina dnd ve benim bundan byle agabeyleri oldugumu,
bana z kardeleri gibi davranmalarini ist edi. Tren duygulandirici ama glnt . Ama
sonr a dndgm vakit , Dogu' nun ince bir ynn kefet t im. Bu kadin iin, iinde
bulundugumuz durum, zor bir durumdu. Bana, hayat i pahasina yardim elini uzat makt an
ekinmemi ve kayit siz, koulsuz evini amiti. Ama t e yandan, sabah akam kizl ariyla
bir likt e kal an yabanci bir erkegin varligi, baka bir t ehlike ieriyordu. Simgesel bir evlat
edi nme t reninden baka bir zm dnlebil ir miydi? Art ik evde ist edigim gibi
dolaabilecek, ayni odada yat abil ecek, "kizkardelerimi" alinl arindan pebilecekt im. Bu
evl at edinme t reni ile hepimizi korumu oluyordu.
Benden bakasi, kendini kapana kisilmi hi ssedebili rdi. Ben rahat l ami oldum. Isi zlikt en,
sikint idan, sikiiklikt an, bu kadindan biriyle bir ilikiye gir ebili r, yava yava diger
ikisinden uzaklaip, gzlerimi gzlerinden kairmanin yollarini arayarak, iyili gimden baka
bir ey ist ememi olan bu kadinl ari d kirikligina ugrat abilirdim. Oysa her ey, bir mucize
gibi , son derece basit , aik ve t emiz bir biimde zmlenmit i . Bylece onl arin ka- g
yapmal arina gerek kalmadan, birlikt e yaayabil ecekt i k. Ist eklenmedim dersem yalan
syl emi olurum. Ilikilerimiz t ensel ama ayni zamanda saft i. Kent t e aranan insanlar in
bainda yer aldigim o gnleri it e bylece, bu kadinlarla geirmi oldum.
Geriye bakt igim vakit , bu kadinlarin arasinda gei rdigim gnl eri, ayr icalikli gnler olarak
gryorum. Onlar olmasaydi, Dogu il e bu denli hair neir olmazdim. Onl ar olmasaydi,
dill erini bu denli grenemezdim. Ilk gnler bir ka kelime Fransizca konumulardi ama
onu izleyen gnl erde t m konumalarimiz Acemce olmut u. Eger, bu daha uzun sr seydi,
bu denli ho bir ani olur muydu? Hi bilemeyecegim. Bilmek de ist emiyorum. Ne yazik ki ,
her zaman bekl enebil ecek bir olay, o gnlerimize son verdi. Olagan bir ziyaret ...
Bykanne ve bykbabanin ziyaret i bu ii nokt alami oldu.
Aslinda her zaman, giri kapisindan uzakt a dururdum. Ilk t ehlike iaret inde gizlenmek
zere... Bu kez, kendime ok gvendigim iin midir , nedir, gelenleri duymadim.
Kadinlarin odasinda sere serpe ot uruyordum. Keyi fli keyifli nargilemi iiyordum. Bir
erkegin ksrg ile yerimden siradim.
Bi rka saniye sonr a odaya gir en "annem", evinde bir erkek bulundurmanin aikl amasini
yapmak zorunda kal di. Adini ya da kizl arinkini kt ye ikart makt ansa, geregi syl emeyi
yegledi. Byk bir vat anseverlik ve kahr amanlik ile, yabancinin kim oldugunu aikladi.
Zalimi yok edenin ve bylece kocasinin int ikamini almi olanin su ort agi, bt n polisin
aradigi Frenk it e buydu!
Bi r an dur aksadilar , sonra kararlarini verdiler. Beni kut luyor, cesaret imi vyorlardi.
Koruyucumu da kut lamayi unut maksi- zin... Aslinda bylesine mnasebet siz bir
durumdan, ancak bu aikl amayla siyrilabil irdi. Enderun'un ort alik yerinde, durumum
sorun yarat acak nit elikt eydi ama beni gizlemek iin bundan baka are yokt u.
Namus kurt ulmut u ama benim de git me zamanim gelmit i. Iki seenegim vardi. Basit
olani, kadin kiligina girip, Amerikan elili gine kadar yrmemdi . Yani bir ka haft a nceki
yoluma devam et mem! Ama manevi annem beni vazgeirdi . evreyi dolami ve elilige
giden bt n yollarin t ut ulmu oldugunu sapt amiti. st elik byle bir boyl a - 1.83- hibir
askeri, kadin olduguma inandiramazdim. Diger zm, Cemal eddin' in t avsiyesine uyarak,
Prenses irin' e haber gndermekt i . "Annem"e syl edigimde, hemen onayladi. ldrlen
ah' in t orununu duymut u, zorda kalanl ara yardim et t i gini biliyordu. Ona bir mekt up
gt rmeyi nerdi. I, yet erince aik oldugu halde, bakasinin eline geerse bir anlam
if ade et meyecek biimde nasil yazacagimi sapt amakt aydi. Ne kendi adimi, ne st admkini
bel irt emezdim. Bana syledigi cmleyi yazmakla yet indim: "Bilinmez! Belki yoll arimiz bir
gn karilair! "
"Annem", ahin kirki okundugunda Prensese yaklamayi uygun bulmut u. Bir sr
insanin arasindan mekt ubu ona ilet mekt e zorluk ekmedi . Prenses okumu, korkuyl a
ki min yazdigina bakinmi, "Annem", "Bizde" diye fisildami, ir in hemen duadan ayrilmi,
arabaciyi agirt ip, annemi yanma ot urt mu. Sonra Saray armali fayt on Prevost Ot elinin
nnde durmu, arafli iki kadin, yoll arina yryerek devam et miler.
Bulumamiz, ilk kar ilamamiz kadar kisa oldu. Prenses gzleriyle beni inceledi,
dudaklar ina bir glmseme yayildi, sonr a:
Yarin arabacim geli p si zi alacak. Hazir olun. araf giyin, bainizi kaldirmadan
yrmeye bakin! diye buyurdu.
Beni elili ge gt recegini saniyordum. Araba kent diina ikinca yanildigimi anladim.
Si zi Ameri kan Eliligine gt rebilirdim, dedi. Emniyet t e olurdunuz ama oraya nasil
gel digini zi grenmekt e hi zorluk ekilmezdi . Hanedan ailesinden oldugum iin gcm
varsa da, ahin kat ilinin grnr deki su ort agini koruyacak kadar gl degilim. st elik
yalniz ben degil , si zi gizleyen kadincagiz da zor durumda kalirdi. Kaldi ki, Eliliginiz, byle
bir sula sul anan kiiyi korumakt an hi memnun kalmazdi. Inanin, Iran' i t erk et meniz
her kes iin iyi olacak. Sizi anne t arafindan akrabalarim olan Baht iyari- lerin reisine
gt ryorum. ah' in kirki iin, airet iyle birlikt e gelmit i . Kim oldugunuzu, susuz
oldugunuzu anl at t im. Ancak adamlari hi bir ey bilmemeli. Osmanli smirma kadar si ze
elik edecekler. Kervanlarin bilmedigi yoll ardan gideceksini z. Bizi, eyh Abdlazim' in
kynde bekliyorlar . Paraniz var mi?
Var. Koruyucularima iki yz t uman verdim. Yanimda drt yz t uman kadar var.
Yet mez. Elinizdekinin yar isini size elik edenl ere dagit maniz gerekecek.
Yolculugunuzun geri kalani iin de bol para gerekecek. It e bir az Trk parasi. Iinizi
grebili r. Bir de st ad' a bir mekt up gnderiyorum. Ist anbul ' dan geeceksini z degil mi?
Ona "hayir" demek zordu. Mekt ubu ent arimin cebine sokut urdu.
Mirza Riza' nin ilk sorgusunun t ut anaklari bunlar. Bt n geceyi, onl ari t emize ekmekle
gei rdim. Okuyabili rsini z, hat t a okumaniz gerek. Size pek ok ey gret ecekt ir. st elik
uzun yolculugunuzda sizi oyal ayacakt ir. Ama baka kimse grmesin.
Kyn dima varmitik. Polis, kat irlar in ykne varana kadar her yeri didik didik
edi yordu. Ama bir saray fayt onuna kim dokunabili rdi? Saf ran rengi bir binaya gel ene dek
yolumuza devam et t i k. Avlunun ort asinda, asirlik bir inar, evresinde de apraz
fi eklikler kuanmi askerler vardi. Prenses onlara hor bakt i:
Grdgnz gibi sizi emin ellere birakiyorum dedi . Si zi, o zavalli kadinlardan daha iyi
korurlar.
Kukum var!
Gzl eriml e, drt bir yne evrili namlular a kaygiyl a bakt im.
Ben de kukuluyum, diye gld. Ama yine de si zi Tr kiye' ye kadar gt rrler.
Vedal aacagimiz sirada:
Bili yorum yeri degil, diye at ildim. Ama acaba Mirza Riza' nin eyal ari arasinda eski bir
elyazmasi kit ap bulunmu mu?
Gzl erini kairdi, ifadesi sert let i:
Gerekt en de yeri degil, dedi. Ist anbul' a varmadan, o meczubun adini agziniza
almayin!
Hayyam' in kit abi!
I srar et mede hakliydim. Bt n bunl ar baima, bu kit ap yznden gelmemi miydi. Ama
irin sabirsiz bir biimde iini ekt i.
Hibir ey bilmiyorum. grenirim. Bana adresinizi birakin, si ze yazarim. Ama sakin
bana cevap yazmaym.
Acele il e "Annapolis, Maryland" diye yazarken, Iran' daki yolculugumun bu denli kisa
srmesine ve daha balangicinda kt balami olmasma zldm. Kgidi prensese
uzat t im. Al acagi sirada elini t ut t um. Kisa srse de iyice sikt im. O da t irnaklarini avu- cuma
gei rerek, elimi kanat madan bir sre sr ecek bir iz birakt i. Dudaklarimizda iki glck
belirdi . Ayni anda: ,
Kimbilir! Belki yine kar ilairiz! dedik.
Iki ay boyunca, yola hi de benzemeyen yerlerden get im. eyh Abdlazim' in kynden
sonr a, gneybat iya, Baht iyari airet inin t opraklarina ulatik. Tuzlu Kum Gl' nden
get ikt en sonra, ayni adli irmagin kenarinda geceledik, ancak kent e gir medik. Yol
arkadalarimin omuzlar indan t fek dmyordu. Kalabalik yerlerden kamiyorduk.
irin' in dayisi zaman zaman "Amuk' t ayiz, , Vera' dayiz, Humeyn' deyiz" dese de, bu
sadece bu kent leri t epeden grdgmz anl amina geliyordu. Kum Nehri' nin kari
yakasindaki Lurist an Daglari' na vardigimizda, Baht iyarilerin t opraklarina girmi olduk.
Onuruma bir ziyafet dzenlendi. Elime afyonlu ubuk t ut ut uruldu, geveyi p enli ge
kat ildim. nmdeki uzun yolculuga ikmadan iki gn bekl emem gerekt i. ust er ve Ah-
vaz' dan geerek at t larap' t aki Osmanli kent i Basra' ya gelebil dim.
Art ik Iran t opraklar inda degildim. Kurt ulmut um. Bahreyn' e kadar bir ay sren bir deniz
yolculugu yapt im. Kizildeni z' den ve Iskenderiye'ye kadar Svey Kanali'ndan gemem
gerekt i . Sonunda, eski bir Tr k gemisi il e Ist anbul ' a vardim. Bu t ehlikeli ve yorucu kai
boyunca t ek dinl encem, Mir za Riza'nin sorgulanmasiyl a ilgili t ut anakl ar oldu. Oyalanacak
baka bir ey bulsaydim belki bunlar a yine bakardim ama, bu idam hkmls il e
babaa geirdigim saat ler , beni t ar if edemeyecegim kadar et kilemit i . Siskacik hali , aci
ekmi gzleri, moll a kiligi gzlerimin nnden git miyordu. Bazen, aci ekmi sesini
duyar gibi oluyordum!
" Sevgili ahimizi neden ldrdn?
" Grmesini bilenler, ah' in Seyyid Cemaleddin' in t ut uklandigi yerde vurul dugunu
anl arlar . O aziz insan, peygamber ahf adindan gelen o esi z adam, t rbeden yle
srkleni p gt rlmek iin ne yapmiti?
" ah' i ldrmeni kim syledi? Su ort aklarin kimler ?
" Yce, gl Cemaleddin'i ve bt n insanlar i yarat an Tan- rim' a and olsun ki, benden
ve Seyyid' den baka, ah' i ldrecegimi kimse bilmiyordu. Seyyi d Ist anbul ' da yaiyor,
haydi gidi p yakalayin bakalim!
" Cemaleddin sana ne emi rler verdi?
" Ist anbul ' a git t igimde ah' in oglunun bana yapt igi ikenceleri anlat t im. Seyyi d,
"Sizlanip durma. Aglamakt an baka bir ey bilmez misin? ah' in oglu sana ikence et t iyse,
ldr onu! " dedi.
" Neden oglunu degil de ah' i ldrdn? Madem sana ikence eden oglu idi ve madem
Cemal eddin sana yle gt vermit i?
" Kendi kendime dedim ki: "Oglunu ldrrsem, ah o korkun kudret iyle, kariliginda
binl erce insani ldrecek." Bir dali kesmek yerine, zulmn agacini kknden skmek
yegdir . Belki yerine baka bir aga yeeri r. Zat en Trk Sult ani da Cemal eddin il e
konuurken" Bt n Mslmanlari bir let irmek iin bu ah' t an kurt ulmak gerekir." demi.
" Sult an'm Cemal eddin il e yapt igi zel konumayi sen nereden bili yorsun?
" Seyyid Cemal eddin' in kendi syledi. Bana gvenir, benden sir saklamaz. Ben
Ist anbul ' dayken, bana z ogluymuum gibi davrandi.
" Orada sana o kadar iyi davranildi ise, t ut uklanmakt an ve ikence grmekt en
korkt ugun Iran' a neden dndn?
" Ben, ayet yazilmamisa, hibir yapragm agacindan kop- mayacagina inanirim. Iran' a
dnecegim ve yapilan iin araci olacagim Yazili imi."
Yildiz Tepesi' nde, Cemal eddin' in evinin evresinde dolanip dur an adaml ar, feslerinin
zerine "Sult an' in espiyonl ari" diye yazmi olsalardi, ziyaret ilerin en safinin bil e grr
grmez anl ayacagi eyi bundan iyi aiklami olmazlar di. Ama belki de bunu
amaliyorlar di: ziyaret iyi sindi rmek! Gerekt en de, bir sre nce yandalari ile, yabanci
muhabirl erl e, Ist anbul' dan gemekt e olan nemli kiil erl e dolup t aan ev, bu eyll
gnnde t am bir sessizlige brnmt . Sadece, geen sefer ki kadar sessiz dur an uak
vardi. Beni birinci kat a ikardi. st ad kadif e kolt uguna gmlm, dnceli ve dalgindi.
Beni grnce yz gld. Byk adimlarla bana dogru geldi . Beni kucakladi, baima
gel enl erden zr diledi, kurt ul mama sevindigini syl edi. Kisaca nasil kat igimi, prensesin
yardiml arini anlat t im. Sonr a sira Fazil ve Mir za Riza il e karilamama geldi. Adini duymak
bil e Cemaleddin'i fkelendirdi.
Geen ay asildigini haber verdil er. Tanri affet sin! Tabii sonunun ne olacagini biliyordu,
bilmedigi ne zaman olacagi idi. ah' in lmnn yznc gnnde! It iraf almak iin
ikence grmt r kukusuz!
Cemal eddin yava konuuyordu. Zayiflami, gszlemi t i. Her zaman dingin olan
yznde, zaman zaman t ikler oluyor ama yine de ekiciligini yit i rmiyordu. Aci eker
gibiydi , zelli kle Mirza Riza' dan sz et t iginde. u zavallinin elinin t it remesine Ist anbul' da
bakt irdigini ama yine de bir ay fincanini t ut amazken nasil olup da t abancayi t ut abildi gini
ve t ek at it a ah' i ldrebildigini anl amakt a glk ekiyordu. Acaba meczup olmasindan
yararl anarak, bakasinin iledigi suu ona yklemesinler ?
Yanit olar ak, prensesin t emize ekt i gi t ut anaklari uzat t im. Ince ereveli gzlkl erini
t akip, okudu. Heyecanla, dehet le hat t a bana yle geldi ki it en ie sevinerek! Sonr a
kgit l ari kat layip cebine sokt u ve odada gidi p gelmeye baladi. On dakikalik sessizli kt en
sonra bir eit agit yakt i:
Iran' in yit mi evladi Mir za Riza! Salt meczup olaydin keke, salt bilge olaydin keke!
Bana ihanet et mekle ya da sadik kalmakl a yet meydin keke! Bende yalnizca sevgi ya da
yalnizca nefret uyan- diraydin keke! Nasil sevilirsin, nasil ihanet e ugrarsin! Ya Tanri?
Seni ne yapsin? Seni ehit lerin cennet ine mi , cellat l arin cehennemine mi gndersin?
Yerine geip ot urdu. Yorulmut u. Yzn ell erinin arama aldi. Ben sessiz kalmayi
srdryor, nefes almaya korkuyordum. Cemaleddin dogruldu. Sesi daha dingin,
dncesi daha berrak idi .
Okudugum szler gerekt en Mirza Riza'ya ait . Bu ana kadar bazi kukular im vardi.
Art ik hi kalmadi. Hi kukusuz kat il o! Herhalde bunu int ikamimi almak iin yapt igini
dnd. Ama sylediginin aksine ben ona asl a ldrme emri vermedim. Ist anbul ' a geli p,
ah' in oglu ve avenesi t ar afindan nasil ikence grdgn anl at irken agliyordu. Onu
kendine get irmek iin "Sizlanmayi birak! dedim. Sanki sana acinsin ist iyorsun! Sana
aciyacaklarini bil- sen, sakat lanmayi gze alirsin! " Ona eski bir yk anlat t im. Darius' un
ordul ari Byk Iskender' in ordulari il e karilatiginda, Yunan' in danimanl ari, Acem' in
ordusunun daha kalabalik olduguna dikkat ekmiler. Iskender omuz silkmi: "Benim
adamlarim yenmek iin, Darius' unkiler lmek iin savaiyor! " demi.
Cemal eddin bell egini t oparlamaya aliiyordu:
O zaman Mirza Riza' ya dedim ki: " ah' in oglu sana zulmediyorsa, sen de kendini
mahvedecegine onu mahvet ! " Bu, onu ldr demek mi? Si z gerekt en, evimde bin ki inin
grdg Mirza Riza gibi bir meczuba byle bir grev verebilecegime inaniyor musunuz?
It en davranmak ist edim:
Size yklenmek ist enen cinayet in sulusu degil sini z ama, manevi sorumlulugunuz
yadsmmaz.
Aik konumam onu duygulandirdi:
Bunu kabul edi yorum. ahin lmesini her All ah' in gn ist emi oldugumu da! Ama
kendimi ne diye savunuyorum ki? Zat en mahkm edilmiim.
Bi r kasaya dogru git t i , iinden bir kgit ikardi:
Bu sabah vasiyet imi yazdim.
Met ni bana verdi, okurken heyecanlanmamam olanaksizdi. "Hapis olduguma zlyorum.
Yakl aan lmden korkmuyorum. Tek znt m, ekt igim t ohumlarm yeerdigini
grmemekt ir . Zulm, Dogu halklarini ezmekt e devam edi yor. Yobazlik, zgrlgn sesini
boguyor. Eger t ohumlarimi, orak saray t opragi yerine verimli halk t opragma ekseydim,
bel ki daha iyi sonu alirdim. Ve sen, bt n midimi bagladigim Iran halki, bir adami yok
et mekle zgrlgn kazanacagmi sanma. Senin yok et men gereken, yzyillik
geleneklerin ykdr! "
Bir suret ini alip, evirip Henri Rochef ort ' a verin. I nt ransi ge- ant susuz oldugumu
savunan t ek gazet e. Digerl eri bana kat il gzyle bakiyor. Herkes lmemi ist iyor.
Rahat lasinlar, kanser hast asiyim. ene kanseri!
Sizlanma zaafini gst erdi gi her sefer, kendini yapay bir kahkaha il e t oparliyor ve ii
akaya vuruyordu.
Kanser, kanser, kanser, diye t ekrarladi. Gemit eki hekimler, bt n hast aliklari
yildizlarin konumuna baglar lar.
Bi r sre dnceli , t asali durdu. Sonra bir hayli yapay bir nee ile devam et t i :
Bu kansere lanet ediyorum. Ama acaba beni ldrecek olan bu kanser mi? Orasi da
bel li degil. ah iade edilmemi ist iyor, Sult an davet li si oldugum iin beni veremiyor ama
bir devlet bakanina kar i su ilemi bir adamin cezasiz kalmasini ist emiyor. aht an ve
slal esinden nef ret et se bil e, bu dnyanin byklerini , Cemal eddin gibi bir kula kar i
bir let iren meslek dayanimasi var. zm? Sult an beni burada ldrt ecek, t aht a yeni
gemi olan ah rahat l ayacakt ir. nk iademi ist emit ir ama ell erini benim kanima
bul amakt an ekinmekt edir. Beni hangisi ldrecek? Kanser mi? ah mi? Sult an mi? Bunu
bil ecek belki de hi vakt im olamiya- cak. Ama sen gen dost um, bileceksin!
st elik glme yreklili gini gst erdi.
Aslinda, ben de hi bilemedim. Dogunun byk reformcusunun hangi koull arda ldg,
gizemini korudu. Annapolis' e dndkt en birka ay sonra, lm haberini aldim. 12 Mart
1897 t arihli I nt ransi geant gazet esinde, gn nce ldg yaziliydi. Ancak yaz sonu,
irin' in vaat et t i gi mekt up gel diginde, Cemaleddin' in nasil ldgn grendim. En azindan
yandalarinin inanci buydu: "Bir sredir, her halde kanserinden t r olacak, korkun di
agrilari ekiyormu. O gn, acisi ekilmez oldugundan uagini Saraya gndermi. Sult an
kendi diisini yollami. Dii geli p bakmi, hazirlami oldugu bir igneyi di et ine sokarak
acisinin dur acagmi sylemi. Bi rka saniye sonra, st ad' in enesi imi. Uagi
bogul makt a oldugunu grnce, diinin peinden komu. Adam henz evden
ikmamimi. Ama geri dnecek yerde, kendisini bekleyen fayt ona dogru komaya
balami. Seyyi d Cemaleddin bir ka dakika sonra lm. Akam, Sult an'in adamlar i geli p
cesedini almilar . Al elacele yikayip gmvermiler." Prensesin anlat t iklari, Hay- yam' dan
evirdi gi szcklerl e son buluyordu: "Onca bilgi sahibi olanlar, bize bilginin yolunu
gst er enler, kuku deni zinde bogulmadilar mi? Bi r yk anl at irl ar, sonra gidip yat arlar ."
Mekt ubunun asil amaci olan Et yazmasi'mn ne oldugu konusunda irin basit bir eyden
sz eder gibiydi: "Ger ekt en de kat ilin eyal ari arasinda bulunmu. Kit ap imdi bende.
Iran' a dndgnzde, ist edigini z kadar bakabilirsini z."
Benden bu kadar kukulanirl arken, Iran' a dnmek mi?
Iran serveninin t adi damagimda kalmiti. Tahran' a git mek iin bir ay, ikmak iin ay
gerekmi, sokaklarini ancak gezebilmi- t im. Beni oraya eken nice grnt kalmiti
bel legimde: Nargile imenin keyfi, irin'in elini t ut manin heyecani, bir anlik bir vaat , bir
geceli k annenin safiyet l e sundugu ggslere kondurulan buse ve t abii hepsini n st nde,
koruyucu melegimin koll ari arasinda duran Elyazmasi kit ap!
Dogu' nun ekiciligine kendilerini kapt irmami olanl ara, benim bir cumart esi akami
ayakl arimda pabularim, kafamda koyun derisi klahiml a Annapol is' in issiz oldugunu
sandigim kiyilarinda dolatigimi nasil aikl ayabiliri m, bilmiyorum. st elik dnt e,
dlerime dalmi durumda Compromise Caddesinden geerken, hi de issiz olmadigini
unut mut um. "Iyi akamlar Bay Lesage", "Iyi gezi nt iler Bay Lesage", selamlamalar st
st e yagiyordu. "Iyi akaml ar sayin peder! " Kendime ancak, Pederin akin bakilarini
grnce geldim. Aniden durup, yukardan aagiya kendime bakt im, sonr a adiml arimi
siklatirdim, hat t a sanirim aba' min iindeki iplakligimi gizlemek zere komaya
baladim. Eve geldigimde zerimdekileri ikart t im, sarip sarmaladikt an sonr a, dolabin
dibine at t im.
Bi r daha bu kilikt a hi dolamadim ama, o t ek sefer, adimin zirzopa ikmasina yet t i.
Ingilt er e' de zir zoplara her zaman hogryle bakilmitir, hat t a bir az da hayranlikla...
zengin oldukl ari t akdir de! O yill arin Amerika' si bu t arz zipirliklara aik degil di. Yzyilin
dnemecine byk bir lll k il e giriliyordu. Belki New York ya da San Fransisco' da
degil ama benim kent imde durum byleydi . Bir Fransiz anne ve bir Acem kl ahi,
Annapolis' in kal diramayacagi kadar okt u!
Bu iin bir yani. Diger yanina gelince, Dogu' nun byk kif i olarak, hi de hak
et medigim bir ne kavut um. Yerel gazet enin mdr Mat t hias Webb, o kilikt a gezdigimi
duymu, Iran servenimi yazmami ist emit i .
Annapolis Gazet t e and Herald' da Iran adinin en son get igi t arih 1856 olmaliydi. Cunnar d
ir ket inin pek vndg yandan arkli gemilerinden biri bir aysberge arpt igi vakit . Bizim
yreden yedi t ayfa lmt . Talihsiz geminin adi: Persia idi. Denizcil er, kaderin
gst er geleriyle oyun oynamaz. Ben de yazi dizime balar ken Persia adinin uygunsuz bir
deyim oldugunu, Aceml erin kendi lkelerine Iran dedikl erini , bunun "Ayrania Vedca" yani
"Aril erin Topragi" anlamina geldi gini belirt mek geregi duydum.
Sonr a, ogu okuyucunun adini duyduklari t ek Iranlidan, mer Hayyam' dan sz et t im ve
byk bir phecilik belirt isi olan u szlerini naklet t im: "Cennet , cehennem, bu gari p
yerleri gren oldu mu?" Iran t opraklarinda varola gelmi nice din ve t arikat t an sz
ermeden nce, byle bir giri yapmayi uygun bulmut um. Zer- dt lkt en, Manicilikt en,
Snni ve ii Islam' dan, Hasan Sabbah' in Ismailiye mezhebinden, sonra bizlere daha yakin
olan Babilikt en, eyhlerden, Bahail erden sz et t im. Bizim "paradis" yani cennet
szcgmzn kknn, Acemce "paradaeza" yani bahe szcgnden gel digini
animsat t im.
Mat hias Webb bilgimden dolayi beni kut l adigi vaki t daha sr ekli bir ibir liginde
bulunmamizi nerdim. Azicik sikildi ve sonr a:
Denemeyi ist erim ama u met inl erinizi barbar szcklerl e donat makt an vazgeerseniz,
dedi.
Yzndeki akinlik aika grlebili rdi ancak Webb' in de kendine gre gerekeleri vardi:
Gazet t e' nin sr ekli olarak bir Iran uzmanina verebilecek parasi yok. Ama ayet t m di
haberleri yklenmeyi ve uzak diyar- lardaki lkeleri vat andalarimiza t anit mayi kabul
ederseni z, gazet emizde si ze yer bulunur. Yazilariniz belki derinli gini kaybedecekt ir ama
genilik kazanacakt ir!
Ikimizin de yz gld. Bari purosunu uzat t ikt an sonr a:
Daha dne kadar Dogu bizim iin Cod Bur nunda bit i yordu. Ama birdenbire bir yzyil
bat iyor, digeri doguyor bahanesiyle, sakin kent imiz yeryznn kemekeine kendini
kapt iriverdi.
Bu konumayi 1899' da yapt igimizi belirt meliyim. Birliklerimizin yalniz Kba ve Port o-
Rico' ya degil ayni zamanda Fili pinl ere kadar git mesine yol aan Ispanyol- Amerikan
Savai' ndan hemen sonr aydi. Amerika Birl eik Devl et leri , daha nce ot orit esini hi bu
kadar uzaklar a gt rmemit i . Ispanyol Imparat orl ugu' na kari zaferimiz, bize iki bin drt
yz lye mal olmut u ama, Deniz Aka- demisi 'nin merkezi Annapoli s iin durum farkliydi.
Her kayip, bir akrabanin, bir dost un, bir nianlinin kaybi demekt i. Hemerileri- min en
t ut uculari, Bakan Mackinl ey' i t ehlikeli bir servenci olarak gryorlar di.
Webb byl e dnmyordu ama okurlar inin ant ipat ilerini dikkat e almak zorundaydi. Bu
ci ddi, ort a yali aile babasi bunu aiklarken kkryordu. Yz ekimi, parmakl ari bir
canavarin penesi gibi kivrilmiti.
Vahi dnya Annapolis' e byk adiml arl a yaklaiyor ve si z Benj amin Lesage, si zin
grevini z hemerilerinizin endi elerini yat itirmak olacakt ir.
Iinden, pek parlak bir biimde siyrildigim sylenemeyecek bir sorumluluk! Benim haber
kaynakl arim, Paris' t e, Londr a' da, New- York't a Washingt on' da, Balt imore' da
meslekt alarimin yazdikl ari yazilar di. Boer' lerin savai, ar il e Mikado arasindaki 1904-
1905 savai ya da Rusya' daki kariikliklar hakkinda sanirim yazdikl arimin hi biri kayda
deger degil di. Sadece Iran konusunda gazet ecilik meslegimden sz edebilirim.
Gururlanarak syleyebilirim ki, Gazet t e, meydana gel en ve 1906' da t m dnya
gazet elerinde yer alan pat lamayi ngren ilk gazet e oldu. Ilk ve herhal de son defa,' .
Annapolis Gazet t e and Herald' m yazilarindan, Gney ve Bat i kiyilarinin alt mit an ok
gazet esinde sz edildi.
Kent im ve gazet em bunu bana borlu. Ben de irin' e borluyum. Olumakt a olan olaylari,
kisa Iran deneyimimle degil , irin sayesinde anliyabili yordum.
Yedi yildir prensesimden haber almamitim. El yazmasi hakkinda bana bir yanit mi
borl uydu? O borcunu demit i. Ondan, daha baka bir ey beklemiyordum. mit
et miyorum anlamina gelmiyordu bu t abii . Her mekt up gelit e mit l eni yor, zarflarin
zerindeki yazilara bakiyor, pull ar zerinde bir Arap harfi, kal p biiminde yuvarlak bir be
sayisi ariyordum.
O t ariht e ailem, Balt imore' a yerlemek zere Annapolis' t en ayr ilmiti. Babam art ik orada
al iiyor ve iki erkek kardeiyle bir banka kurmaya ugraiyordu. Bense, dogdugum yerde,
yali ve sagir aimizla kalmayi yeglemit im. Pek fazla dost um yokt u ve bu yalnizligim,
bekl ent imi daha da art iriyordu.
Sonr a gnn birinde irin, mekt up gndermeye baladi. Semerkant Elyazmasi'ndan t ek
sz et miyordu. Uzun mekt ubunda kendisiyle ilgili hi bir ey yazmamiti. Sadece "Sevgili
uzakt aki Dost " diyordu. evresinde olan bit enden sz ediyordu. Zeksina hayran
kal mitim. Dncesini n rnlerini sunmak zere beni semi olmasi da gururumu
okuyordu. Art ik ayda bir gnderdigi haberlerin ri t mine kendimi kapt irmitim. Kimligini
aiklamamam konusunda koydugu kesin yasaga uymasam, yazdiklarini oldugu gibi
yayinl ayabilirdim.
Olaylar i okuyuculara sunma biimim, onunkisinden ok farkli idi . rnegin, Prenses asl a
unl ari yazmazdi: "Iran Devrimi , Belika asilli bir Bakan, moll a kiligina girmek gibi apt al ca
bir dnceyi uygul amaya koydugu gn baladi."
Bu pek de yalan sayilmazdi. irin' e gre, devrimin ilk belirt ileri, ah 1900 yilinda
Cont r exeville' deki kaplicalar a git t igi sirada ort aya ikmiti. ah t m evresindekil er il e
git mek ist emi buna da parasi yet memit i. Hazinesi her zamanki gibi bot u. ardan bor
ist emi o da 22,5 milyon ruble vermit i . Hibir armagan, bu denli zehirli olamaz! Saint -
Pet ersburg Ynet imi, srekli iflasin eiginde olan gneyli komusunun bu parayi
deyeceginden emin olmak iin, Iran Gmrk Idaresine el koymu ve alacagini gmrk
gel irlerinden kesmeye balamiti. Onbe yillik bir sre boyunca! Bu imt iyazin ne demek
oldugunu ve Avrupa devlet lerinin bundan hi holanmayacakl arini bilen ar, Gmrk
Idaresini kendi memurlarinin denet imine vermekt ense, bu ii kendi adina ynet ecek birini
arami ve Belika Krali Leopold H' yi bulmut u. Bundan sonr a da ah' m evresinde,
sayilari ot uzu bul an Belikali danimanl ar grlmeye balandi. Bunl arin en nemlisi , M.
Naus admda bir iydi. Ikt idar in en yksek basamaklarina kadar ykselebilmit i. Kraliyet
Yksek Konsey yesi , Post a ve Tel graf Bakani, Deft erdar, Pasaport Dairesi Bakani ve
Gmrk Genel Mdr idi. Ayrica vergi sist emini dzenlemekle grevliydi ve yeni kervan
vergisi adiyl a bilinen kat irl arin yknden alman vergi den o sorumlu t ut uluyordu.
M. Naus' un, Iran' in en nef ret edilen kiisi oldugunu sylemeye gerek yok. Arasira
kovulmasi iin sesler ykseliyor ama adam yerinden oynamiyordu. ar, daha dogrusu
evr esindeki gericiler de bu adami t ut uyordu. Bu evrenin siyasal amaci, Saint -
Pet er sbour g resmi basininda aiga vurulmut u: Iran' i ve Basra Krfezini, kimseyle
payl amadan, vesayet alt ina almak!
M. Naus' un durumu ok saglam grnyordu. Koruyucusu devrilene kadar da yle oldu.
Ancak bu i, Iran' daki en hayalperest ki ilerin bile dleyemeyecegi kadar abuk oldu! Iki
aamada! nce Japon Savai! Sava, dnyanin bekl edigini n aksine, ar' m yenilgisi ile
sonul andi. Donanmasi yok oldu. Sonr a sirasiyl a, yet eneksiz ynet i ciler yznden
onurlari kirilan Ruslar in fkesi, Pot emkin zirhlisi subaylarinin isyani, Kronst adt
Ayaklanmasi, Sivast opol bakaldirisi, Moskova olaylari grl d. Kimsenin unut madigi bu
olayl ar zerinde duracak degilim; sadece, zellikle Nicolas linin 1906' da bir Parl ament o -
Duma- t opl ama zorunda kaliinin Iran zerindeki yikici et kil eriyl e yet inecegim. Son
derece basit bir olay, it e bu kar iikliklar sirasinda meydana gel di. Bel ikali bir
danimanin verdigi maskeli baloya, M. Naus' un moll a kiliginda git mek geldi aklina!
Kikirdamalar, glmeler, alkilar arasmda Bakan1 in evresi alindi, kut landi, fot ografi
ekil di. Bu fot ografm kliesi, bir ka gn sonra, Tahr an arisinda el den ele dolamaya
baladi.
irin, bunlar dan birini bana gnderdi. Hl sakl arim. Arasira glerek bakar im. Bahenin
ort asinda, bir halinin zerinde kirk kadar kadin- erkek, Trk, Japon, Avust uryali kiligina
gir mi, ort al arinda hemen n planda, beyaz sakali, kir biyigi ile rahat likl a dindar bir pat rik
de olabil ecek molla kiligindaki M. Naus! ir in resmin arkasina yle yazmi: "Onca su
iin ceza grmedi, bir kabahat iin lanet lendi."
Naus' un herhal de din adamlar iyl a alay et mek gibi bir niyet i yokt u. Sadece, hafiflik,
bili nsiz davrani ve isabet siz bir seimde bulunma ile sulanabilirdi . Onun asil kabahat i,
ar' in Truva At i roln st l endigine gre, kendisini unut t urmasi gerekt igini anl amami
olmasiydi. nce Naus'un sonr a bt n Hkmet yelerinin git mesi ist endi. Tipki
Rusya' daki gibi bir Parlament o kurulmasmi ist iyen bil diril er dagitildi. Gi zli rgt l er
yillardan beri alimakt aydi. Mut lakiyet rej imine kar i olan rgt l er bazen Cemaleddin' e
hat t a bazen de Mirza Riza' ya bagli olduklarini aik aik sylyor- ladi.
Kazakl ar sokak balar ini t ut mut u. Resmi makamlarin yaydigi s^ dent iler e bakilirsa
korkun cezalar veril ecek, ari askerlerce ailip halka yagmalat t irilacakt i. Bu bin yildan
bu yana, t ccarlari t ehdit et me biimiydi.
Bu nedenle 19 Temmuz 1906' da bir grup t ccar ve ari sarrafi, Ingil iz maslahat gzarina
bavurarak nemli bir konuyu grmek ist ediler. ayet t ut uklanma t ehlikesi yle
kar ilaacak olurlarsa, elili ge siginabilirler ve korunabili rler miydi? Yanit olumluydu.
Gelenler t eekkrler ve t emennahl ar il e ayrildilar. Ayni gnn akaminda, dost um Fazil,
bazi arkadalariyl a elili ge gelmi ve harar et le karilanmiti. Henz ot uz yainda olmasina
kar in, babasmin t ek vrisi olar ak, ar inin en zengin adami sayiliyordu. Geni klt r ve
bil gisiyle; meslekt alar inin zerinde byk et kisi vardi. Onun konumunda birine, Ingilizler
en gzel odalarini vermek ist ediler, ancak o kabul et meyerek, geni elilik bahesinde
bul dugu bir keyle yet inmit i. Bunun iin bir adir, bir seccade ve birka kit ap get irmit i.
Ev sahiplerine de dilerini sikip gzlerini kisarak eyal armi yerlet irmesini izlemek
kalmiti.
Er t esi gn ot uz t ccar daha gelmit i . gn sonr a, 23 Temmuz gn, gelenlerin sayisi
sekiz yz alt mii bulmut u. Temmuz 26' da be bin kii olmular di. 1 Agust os' t a oniki bin
kii!
Bi r Ingil iz bahesinde ykselen bu Acem kent i, gerekt en t uhaf bir grnt yd. adirlar
loncalar a gre gruplanmiti. Hemen bir dzen kurmular , nbet i kulbelerinin arkasma
bir mut f ak yapmilar di. Koca kazanlar bahedeki "mahalleler" arasinda dolaiyor ve
yemek servisi saat sryordu.
Hibi r kariiklik, hibir grlt yokt u. Acemlerin dedi gi gibi bast yapilmi, yani siginmada
bulunulmut u. Bir baka deyimle, bir t rbenin dokunulmazliginda pasif dir enie
gemilerdi. Tah- ran' m pek ok yerinde t rbe vardi: eyh Abdlzim Trbesi, ah Ahirl ari
gibi . Bast lar in en kg, Tophane Meydanmdaki t ekerlekli t opt u. Sulu gizlenecek
olursa, gvenlik gleri gelip onu oradan ikart amazdi. Ne var ki Cemaleddin olayi, bu
yerlerin pek gvenli olmadiklarini gst ermit i. Resmi makamlarin t anidiklari t ek
dokunulmazligi olan yer, yabanci eliliklerdi.
Her siginmaci, elili ge, nargil esini ve dlerini get i rmit i. Bi r adirdan digerine,
okyanuslar kadar fark vardi. Fazil' in evr esini agdailar almiti. Bir avu insan degil,
yzlerce insandi. Gen- yali, encmen eklinde rgt lenmilerdi. Gizli ya da yari gizli
rgt lerdi bunl ar! Aral arindaki konumalar sik sik Japonya, Rusya ve zelli kle dilini
konut uklari Fransa hakkinda oluyordu. Fransizca kit ap ve gazet e okuyor, Saint -
Simon' un, Robespierre' in, Rousse- au' nun ve Waldeck- Rousseau' nun Fransa' sini
bili yorlar di. Fazil, bir yil nce Fransa' da oylanan ve Kili se ile Devl et i bir birinden ayiran
yasa met nini gazet eden kesmi, evirmi ve dost l arina dagit miti. Hararet l e
t ar t iiyorlar di. Ama alak sesle, nk az t elerinde mollal ar t oplant i yapmakt aydilar .
Din adamlar i blnmt . Bi r kismi, Avrupa' dan gel en her eyi red ediyordu. Hat t a
demokrasi, parlament o ve agdalamayi bile! "Kur ' an varken anayasaya ne gerek var?"
diyorlardi. agdailar buna, Kit abm insanlar a, kendilerini demokrat ik biimde
ynet melerini syl edigini belirt erek kar i ikiyorlardi. Kit ap: "Ilerini zi, aranizda daniarak
grn" demiyor muydu? Sonr a kurnazca unu ekl iyorlardi: ayet Mslmanl ar, yeni
dogmakt a olan devlet lerini bir anayasaya sahi p olarak rgt l eselerdi, Imam Ali de yok
edilemezdi, kanli veraset savalari da olamazdi.
Dokt rin t art imasi bir yana, mollal arin ogu, ah' rn keyf ynet imine son vermek iin,
anayasa dncesine sicak bakiyorlar di. Bast yaparak yzlerce kii hali ne gelilerini ,
Peygamberin Medine'ye hicr et ine, halkin ekt i gi i leyi de Imam Ali' nin oglu Hseyin' in
ekt i klerine benzet iyorl ardi. Zat en Hseyin' in bir Mslman olarak ekt ikleri, Isa' nin
i lesine e degerdeydi.
Elil ik bahesinde, profesyonel aglayici t akimi Roze- Khivan lar, Hseyin' in ekt ikleri iin
agit yakiyorlar di. Hseyin' e agliyor, kendilerine agliyor, Iran' a agliyorl ardi. Fazil' in dost lari
bu gst eriden uzak duruyorlar di. Cemaleddin, Roze- Khivan lardan ekinmelerini
gt l emit i . Onlara endie ile bakiyor ve dinli yorlardi.
irin' in mekt uplar indan birinde yapt igi sogukkanli yorum beni et kil emit i: "Iran hast a"
diyordu. "Baucunda pek ok dokt or var. agda dokt orlar, geleneki dokt orlar... her biri
kendi il acini neriyor. Onu kim iyil et irirse, gel ecek onun olacak. Bu devrim baarili
olursa, mollal ar demokrat lama; olmazsa demokrat lar molla- l ama zorunda kalacaklar ."
imdiki halde hepsi ayni siperde, ayni bahede bulunuyordu. Agust os' un 7' sinde elili kt e
on alt i bin Bast i vardi. Kent sokakl ari issizdi. nl t ccarlar in hemen hepsi "g" et mit i .
ah' a, ist ekleri kabulden baka bir ey kalmiyordu. Bast ' in balamasindan bir ay bile
gemeden, ah Tahr an' da dogrudan, t arada dolayli seimlere gidecegini il an et t i .
Iran'in ilk Parlament osu 7 Ekim' de t opl andi. Taht adma konuma yapmak zere ah,
Cemal eddin' in dost u, onu son Londra' da bulundugunda konuk et mi olan, Isfahanli bir
Er meni ve en eski muhaliflerinden biri olan Malkom Han' i semit i. Malkom Han, Ingiliz' i
andirir muht eem bir iht iyardi ve bt n mrnce, merut bir hkmdar in sylevini
Parlament oda okumayi dlemit i . O dnemi daha yakindan incelemek ist eyenler ,
Malkom Hani'i o dnemin bel gel erinde aramasinlar. Hayyam' in yaadigi dnemde oldugu
gibi bugn de Iran, ynet i cilerini adlar iyl a degil unvanlariy- la t anir: "Kralligin Gnei",
"Dinin Temel Diregi", "Sult anin Glgesi" gibi. Demokrasi agini balat mi olan Malkom
Han' a da unvanlar in en nls veril di: Nizamlmlk! airt ici Iran! alkant ilar arasinda
onca degimez, degiimler arasmda onca kendisi olan!
Dogu' nun uyaniina kat ilmak bir ayricalikt ir, bir heyecan, bir coku ve bir kukudur.
Uyuyan beyninde ne gibi hayirli ya da canavarca dnceler yeermit i ? Uyanirsa ne
yapacak? Kendi sini sarsanin zerine yryecek mi ? Beni, endi eyle soru yagmuruna
t ut an okuyucu mekt uplar i aliyordum. Daha hl bel leklerinde, 1900 yilindaki Pekin
Boxers isyani, yabanci diplomat larin rehin alinmalar i, "Gkyznn Korkun Kizi" yali
Imparat orienin karisina dikil en lej yoner ordu oldugu iin, Asya' dan korkuyorlardi. Iran
farkli olacak mi? Ben, dogmakt a olan demokrasiye gvener ek "Evet " diyordum. Bi r
Anayasa ve Insan Haklari Yasasi ikart ilmiti. Her gn yeni dernekler kuruluyordu.
Gazet el erin ve dergilerin sayisi bir ay iinde doksana ikmiti. Uygarlik, Eit lik, zgrlk
gibi adlar t aiyorlar di. Ya da daha t ant anali biimde Yeniden Dogu Borazani gibi adlar...
Bunl ardan Ingil iz basininda ya da li beral Ryech veya sosyal- demokrat Sovremenny Mir
gibi Rus gazet elerinde sz edili yordu. Tahran' in mi zah gazet elerinden biri, daha ilk
sayismda kapiiliyordu. Karikat rcler oklarini Saray dalkavuklar ina, ar'in aj anlar ina ve
daha ok da yobazlar a firl at iyorl ardi.
irin yle yaziyordu: "Geen cuma, bir t akim moll alar arida yanda edinmek ist edil er.
Anayasayi din dii bir yenilik diye nit eliyor ve halki, Parlament onun bulundugu
Baharist an' a yrmesi iin kikirt iyorlar di. Baarisiz oldular. Ist edikleri kadar yirt insinl ar
halk ilgil enmedi. Arasira bir kii dur up onlar a bakiyor, sonra geip gidiyordu. Sonunda
kent in en saygm ulemasi gel di. Gzl erini bir kari yukari kaydirmadan, en kisa yoldan
evl erine dnmelerini ist edi. Inanasim gelmiyor: Iran' da art ik yobazlik ld."
It e bu son cmleyi, yazilarimdan en gzeline balik yapt im. Prensesin yazdiklarina
kendimi ylesine kapt irmitim ki, yazim senet yerine get i. Gazet t e'in mdr daha ilimli
olmami ist edi ama okuyucu mekt uplarindan, onayl andigimi anl adim.
Bu mekt uplardan biri, Net o- Jer sey Princet on niversit esinde grenci olan Howard C.
BaskerviUe' den geliyordu. Bachelor of Art s diplomasini almi ve anl at t igim olaylar i
yakindan grmek iin Iran' a git mek hevesine kapilmiti. Onun yazdigi bir cmle, bana
bayagi dokunmut u: "Bu yzyilin bainda Dogu uyanmazsa, Bat i uyuyamayacak gibi bir
sezgim var." Yanitimda, bu yolculuga ikmasini t evik ediyor ve ikacak olursa bazi
dost l arimin adlar ini vermeyi vaat ediyordum. Baskervill e, birka haft a sonr a Annapo- lis' e
gel erek, Amerikan Presbit eryen Kili sesi t ar afindan ynet ilen Tebriz Erkek Okulunda bir
gret menlik aldigini haber verdi. Iranli ocuklara Ingili zce ve Fen dersleri verecekt i.
Hemen yola ikmayi planliyordu, onun iin t avsiyel erimi ve gt l erimi almaya gelmit i .
Onu kut l adim ve dnmeden konuarak Iran' a gidecek olursam onu grme vaadinde
bulundum.
Ama yakmda gidebilecegimi hi sanmiyordum. Geri ist iyordum ama yersiz sul amal ar
nedeniyl e henz bu yolculugu erken buluyordum. ah' in kat il inin su ort agi sanilmiyor
muydum? Tah-ran' daki degiiklikl ere kar in, t ozlu belgeler den biri yznden sinirda
t ut uklanmakt an ve elili ge haber ul atiramamakt an korkuyordum.
Baskerville' in gidii, durumumu dzelt mek iin bazi gir iimlerde bulunmama yol at i.
irin' e asla yazmayacagima sz vermit im. Her geen gn daha byk et ki kazanan
Fazil' a yazmaya karar verdim. Mill et Meclisi 'nde sz geenlerin bainda geliyordu.
Yanitini ay sonr a aldim. Dost a bir yanit t i. Adalet Bakanligindan, her t rl saniklikt an
arindirildigima dair resmi bir yazi almi, onu gnderiyordu. Yani art ik t m Iran
t opraklarinda serbest e dolaabili rdim. Daha fazla beklemeden Marsilya'ya, oradan da
Se- l anik' e hareket et t im. Ist anbul, Trabzon ve sonra kat ir sirt inda Agri Dagi zerinden
Tebri z!
Sicak bir haziran gn Tebriz' e vardim. Ermeni mahall esindeki kervansaraya
yerlet igimde, gne damlarin hizasina inmit i . Yine de bir an nce Baskerville' i grmek
ist edigimden dogru Presbit eryen Okuluna git t im. Alak ve enine yayilmi bir bina idi . Yeni
beyaza boyanmiti. Kayisi agalar inin arasinda yer almiti. Parmakliklarin zerinde ve
damda gst erisiz iki ha ve kapinin st nde yildizli bir bayrak vardi.
Iranli bir bahivan bana dogru geldi . Beni, sakalli kizil sali bir rahi bin yanina gt rd.
Konumaya balamadan nce, beni gece konuk edebilecegini syledi:
Aniden gelip bizi ziyaret leriyle onurlandiran vat andalarimiz iin her zaman bo bir
odamiz var. Si ze zel muamele yapmiyoruz. Burasi var oldugundan beri sr dr len bir
det t i r bu!
It enlikle znt lerimi beyan et t im.
Eyalarimi kervansaraya birakt im. br gn de Tahran' a git meyi dnyorum.
Tebriz, bir gnden fazlasina layikt ir. Buraya kadar gelmiken, Byk ari' yi, adi Binbir
Gece Masallarinda geen mavi caminin kalint ilar ini grmeden git meyi nasil
dnr snz? Gnmzde yolcularin ok acel esi oluyor nedense.
Benim bunca kt bir gezgin olmama esef ediyordu. Savunma yapmak zorunda kal dim:
Aslinda Tahr an' da iim var. Tebriz' e kadar geliim, sizde gret menlik yapan Howard
Baskerville' i grmek iindi.
Bu adi syl er sylemez, hava agirlati, nee kayboldu, har aret snd, babaca yaklaimlar
yok oldu. Yz sikint ili, bakilar kaamakt i. Uzun bir sessizli kt en sonr a:
Howard'in arkadai misiniz? diye sordu.
Bir bakima Iran' a geliinden sorumlu sayilirim.
Agir bir sorumlul uk!
Yznde, bo yere bir glmseme aradim. Bana bir den bit kin ve km gibi geldi .
Bakilari yalvarir gibi ydi:
Bur ayi onbe yildir ynet iyorum. Okulumuz kent in en iyi okulu. Yapt igimiz iin yararli
ve hayirli olduguna inaniyorum. alimal arimiza kat kida bulunanlar buna inanmasa,
genelde dmanca bir ort amda bur aya gelmeye gerek grmezler. Onlar i zorlayan hi bir
ey yok.
Herhangi bir kuku duymam iin bir neden yokt u ama adamin kendini savunmadaki
heyecani beni rahat siz diyordu. Birka dakikadan beri odasindaydim, onu-herhangi bir
eyle sulamami- t im, ondan hibir ey ist ememi t im. Baimi nazike sallamakla
yet indim. Devam et t i :
Bir misyoner Iranlilarin acilarina il gisiz kalirsa, bir gret men grencilerinin kaydet t ikleri
il erl emelere hibir sevin gst ermezse ona derhal Amerika' ya dnmesini t avsiye ederim.
Bazen, en gen olanlar bile, heyecansiz olabil iyor. Bu ok insanca, degil mi?
Bundan sonra rahi p sust u. Koca parmakl ari sinirli biimde piposunu sikiyordu. Iini
kolaylatirmayi grev bildim. En umursamaz biimde:
Siz Howard' in bir ka ay iinde cesar et ini kaybet t igini , Dogu' ya duydugu ilginin geici
oldugunu mu sylyorsunuz? Yerinden siradi:
Tanr im hayir, si ze pek ok kiiyle baimiza geleni anl at maya alitim, ama Baskerville
il e degil . Arkadainizla iin t am t ersi oluyor ve bu yzden son derece endi eliyim. Bir
bakima bugne kadar gelen en iyi gret men, grencilerini ok iyi yet it iriyor, aileler varsa
yoksa o diyorlar . Misyonumuz bugne kadar bu kadar ok hediye almamitir: kuzul ar,
horozl ar, helvalar, hepsi Baskerville iin. Onunla olan sorun, bir yabanci oldugunu
unut masi! Buradaki insanlar gibi giyinmekle, beniml e bile yrenin lehesiyle konumakl a
ve pilava bayilmakla yet inse, gl er geerdim. Ama Baskerville grnle yet inmiyor.
Si yasi savaa at ildi. Anayasayi vyor, grencilerini Ruslarin, Ingil izlerin, ahin ve gerici
moll alarin aleyhine kikirt iyor. Onun bur ada "Adem' in Oglu" yani gizli rgt yesi
olmasindan bile kukulaniyorum.
Iini ekt i:
Dn sabah, kapimizin nnde bir gst eri oldu. En nemli iki din adaminin li derliginde,
Baskerville' in git mesi, aksi halde Misyonunun kapanmasi ist endi . saat sonra bir baka
gst eri yapildi, onl ar da Howard' i dest ekliyor ve kal masini ist iyorlardi. Anliyorsunuz ya?
Bu byl e devam ederse bu kent t e kal amayiz.
Howard'la konumadmiz mi?
Belki yz kere, her slupt a, her t onda. Dogu' nun Uyanii, Misyonun kaderinden
nemli dir diyor da baka bir ey syl emiyor. Anayasa devrimi baarisiz olursa, nasil olsa
git mek zorunda kalirmiiz. Geri szl emesini ipt al edebilirim ama bunu yaparsam, bizi
her zaman dest eklemi olanlarin fkesini ekecegimden korkarim. Tek zm
Baskerville' in sakinlemesi. Bunu belki si z baarabili rsiniz.
Byl e bir sz vermeksizin, Howard' i grmek ist edim. Papazin bir an gz parladi. Bir
sirayit a ayaga kal kt i:
Arkamdan gelin, nerede oldugunu gst ereyim. Sanirim nerede oldugunu biliyorum.
Onu sessizce izleyin, neden byle dndgm anlar, kaygilarimi paylairsiniz.
DRDNC KITAP
DENIZDE BIR AIR
Oyunu oynayan Tanri, bizlerse dama t ai!
Iin dogrusu bu, geri si laf -i gzaf .
Onun iin dnya dama t aht asi, bizler birer oyuncak.
Bikar sonunda, saliverir hiligin kuyusuna.
mer Hayyam
Duvarlarl a evrili bir bahenin alacakaranliginda, kipir kipir insanlar . Baskervill e'i nasil
ayirdet meli? Tm yzler ylesine yagiz ki! Bir agaca yaslanmi, dur uyorum. evreme
bakiyorum. Ii aydinl at ilmi bir kulbenin nnde t uluat yapiliyor. Anlat ici ve aglayici
Roze- Khvan' lar, mminleri aglamaya, bagirmaya, kan dkmeye agirmakt aydi.
Adamin biri ort aya ikt i, gnll oldugunu syledi. Aciya gnll! Yalm ayak, yar idan
yukarisi iplak, elleri zinci rli ... zincirleri havaya firl at iyor, omuzlarindan iplak sirt ina
kaydiriyor, demir kaygan, cilt ince... morariyor ama dayaniyor. Kanat masi iin ot uz-kirk
darbe vurmasi gerek. Siyah bir fikirt i! Acinin t iyat rosu da bu! Bin yillik ile gst erisi!
Kirbalanma art t ika, halkin bagirmasi da art iyor, anlat ici darbelerin ve igliklarin
grlt sn bast irmak iin daha ok bagiriyordu. Tam o sirada oyuncular dan bir i ort aya
at ildi, kiliciyl a t ehdit ler yagdirdi, yzn burut urdu, lanet lendi. Kendisine birka da t a
at ildi. Az sonra kurban ort aya ikt i. Kalabalik iglik st ne iglik at t i. Ben bile kendimi
t ut amayip bagirdim, nk adamin kafasi kopmu, yerde srkleniyordu. Baimi
evirdim, dehet iinde rahi be bakt im, soguk bir glmsemeyle beni yat itirdi:
Bu ok eski bir hile. Bir ocugun ya da ok kisa boylu bir adamin kafasinin zerine bir
koyunun kopmu kafasini ot urt uyorl ar. yle bir biim veriyorl ar ki, kanli boyun st
kisimda kaliyor, zerlerine de t am yerinden delinmi beyaz bir ar af rt yorl ar.
Grdgnz gibi yarat t igi izlenim dehet verici!
Piposunu ekt i. Kafasi kopmu olan, sahnede sirayip dneni- yordu. Sonra yerini garip bir
adama birakt i.
Baskerville!
Tekr ar dnp Rahi be bakt im. Gzl erini kirpitirmakl a yet indi . Asil t uhaf olani,
BaskerviUe' in bir Amerikali gibi giyinmi olmasi idi. Hat t a, bu t raj edi ort aminda komi k
kaan bir de hot form apka giymit i. Halk yine de avaz avaz bagiriyor, agliyordu ve
grdgm kadari ile, hibiri eglenir grnmyordu. Rahi bi saymazsak... O da bana
anl at ma nezaket indeydi:
Bu t renlerde daima bir Avrupali bulunur ve t uhaf ama hep "iyileri " t emsil eder.
Gelenege gre, Sarayda bulunan bir eli, Hseyin' in lmnden et kil enip cinayet i aika
kinamak durumundadir. Tabii ell erinde her zaman bir Avrupali bulunmuyor, onun yerine
bir Trk' ya da aik renkli bir Acem' i ikart iyorlar. Baskerville Tebriz' de oldugundan beri,
bu role hep o ikiyor. Mkemmel bir oyun sergiliyor. Sonra, sahnede agliyor!
O sirada, kilili adam, byk bir gr lt ikararak Basker- ville' in evresinde dneni yordu.
Baskerville kipirdaniyor, apkasini dryor, sari sal ari ort aya ikiyor, sonra bir robot
yavaligi il e diz st kyor, yere uzaniyor, gne iigi gzyalarmi belir- ginlet iriyor,
si yah giysisinin zerine iekler yagdiriliyordu.
Kalabaligi duymaz olmut um. Gzlerim arkadaima t akilmi, heyecanla ayaga kal kmasini
bekliyordum. Tren bit mez gibi geliyordu. Onunla kar ilamak iin acel e ediyordum.
Bi r saat sonra, Misyon' da, bir orba ksesinin nnde buluabil dik. Rahip bizi yalniz
birakmiti. Aramizda sikint ili bir sessizlik vardi. Baskerville' in gzler indeki kizariklik
gememit i.
Bat ili ruhuma dnmem vakit aliyor, diye mazeret beyan et t i .
Acel e et me. Yeni yzyil henz baliyor.
ksrd, sicak orba ksesini dudaklarma gt rd, yine sessizlige brnd. Sonra
glkle:
Bu lkeye geldi gim zaman, koca koca sakallilarin, bin iki yz yil nce ilenmi bir
cinayet e aglayip sizlanmal arini anlayami- yordum, dedi. imdi ise anliyorum. Iranlilar
gemit e yaiyorl arsa, o gemi vat anlari oldugu iindir . Bugn bur alar i yabanci bir diyar
oldugu ve bu diyarda onl ara ait hibir ey bulunmadigi iindir . Bi zler iin agda yaam,
zgrlk simgesi olan her eydir, onlar iinse yabanci egemenli k anlamina geliyor. Yol:
Rusya' dir. Ray, Telgraf, Banka: Ingilt ere' dir . Post a: Avust urya- Macarist an' dir.
... ve de bili mlerin gret imi: Amerikan Presbit eryen Misyonundan Baskervill e' dir .
Tam st ne bast iniz. Tebrizlil er iin iki seenek var: ogull arini ya, t ipki At al ari gibi ayni
cmleleri on yil boyunca anirsmlar diye gel eneksel okull ara gnderecekler, ya da
Amerikalilar gibi
egit i m grecekleri benim sinifima yollayacaklar, ama bir hain ve yildizli bayragin
glgesinde. Benim grencilerim, lkenin en yararl ilari, en iyil eri , en ust alari olacakt ir ama
digerlerinin onlar a sat ilmi gzyle bakmal ari nasil nlenecekt ir? Geldigimin haft asinda,.
kendi kendime bu soruyu sordum ve yanitini, grdgnz t renl ere benzer t renlerde
bul dum. Bir gn, kalabaliga karimi, yryordum. evremde inilt iler ykseliyordu.
Aglayan, perian, korkmu, akin yzleri inceledike, Iran' in bt n sefalet ini grm
oldum. Farkina varmadan ben de aglamaya baladim. evremdekil er bunu grd,
heyecanlandilar ve bana iyil eri t emsil eden dr st eli roln oynat t ilar . Ert esi gn
grencilerimin velileri geldi . ocuklarini Presbit eryen Okuluna gnder menin yanitini
bulmular , bundan mut luluk duyuyorlardi. "Ben oglumu Imam Hseyin' e aglayan
gret mene emanet et t i m" diyorlar di. Bi r kisim moll alar rahat siz oldu. Bana kar i
gt t kleri dmanlik, benim ne derece baarili oldugufnu kanit liyor. Onlar yabancilar ,
yabancilara benzesin ist iyorlar.
Davraniini anliyordum ama yine de kukuluydum:
Yani sence, Iran' in sorunl arina zm yolu, aglayicilar a kat ilmakt an mi geiyor?
Ben bunu demedim. Aglamak reet e degil . Mari fet de degil . Sadece basit bir eyl em.
Kimse gzyai dkmeye zorlanmamali. nemli olan t ek ey, bakal arinin fel aket ini
kmsememekt ir. Beni aglar ken grdklerinde benim yabancilar a zg umursamazligim
olmadigini grdklerinde, bana geldil er ve aglamanin bir ie yaramadigini, Iran' in
fazl adan bir goygoycuya gereksinim duymadigini, yapabilecegim en iyi iin Tebrizli
ocuklara dogru drst egit im vermek oldugunu syl ediler.
Akillica szler. Ben de sana ayni eyleri syleyecekt im.
Ne var ki, ayet aglamami olsaydim, bana gel mezlerdi. Beni aglar grmeselerdi,
benim ocukl ara bugnk ah' in kokumu oldugunu, Tebrizli moll alarin ondan geri
kal madigini sylememe izin vermezlerdi .
Bunu sinift a sylyorsun, yle mi?
Evet . Bunu smift a sylyorum. Ben, sakalsiz, gen Amerikali, ben, Presbit eryen
Misyonu Okulunun kk gret meni, t aci ve sarikl ikifr sarst im ve grencil er bana hak
verdi . Ana ve babalar i da. Sadece Rahip huzursuz oldu.
Benim kendime gel emedigimi grnce, ekledi:
Onl ara Hayyam' dan da sz et t im. Milyonlarca Amerikali ve Avrupali' nin Rubaiyat ' i
baularindan eksik et mediklerini anlat t im. Fit zgerald' in iirlerini ezberlet t im. Er t esi gn,
bir bykbaba gelip beni grd. Torunu ona her eyi anlat mi. Bana dedi ki: "Biz de
Amerikali air leri ok sayariz." Tabii bir t ekinin bil e adini bilmiyordu ama ne nemi vardi?
Ona gre, minnet gst ermenin bir yolu buydu. Ama bt n aileler byle davranmadi,
hat t a biri ikyet bile et t i . Rahibin nnde bana dedi ki : "Hayyam sarho bir zindikt ir."
Ben de "Byl e sylemekle Hayyam' a hakaret et miyor, sarholugu ve zindikligi
vyorsunuz" dedim. Rahi p az daha boguluyordu. Howard bir ocuk gibi gl d. Af acan bir
ocuga benziyordu!
Yani imdi sen, seni suladiklari sul a vnyorsun. Yani sen yoksa "dem
Ogull arindan" misin?
Rahip bunu da mi syledi? Benden ok sz et iniz gibi bir izlenim iindeyim.
Ikimi zin t anidigi bir bakasi yok da...
Senden hibir ey gizlemeyecegim. Benim vi cdanim, yeni dogmu bir bebeginki kadar
t emiz. Bundan iki ay nce, bir adam gelip beni grd. Koskoca bir deve benziyordu ama
bir o kadar da ut angat i. Bana, Encmen' de bir konuma yapip yapmiyacagimi sordu.
Hangi konuda dersin? Hi t ahmin edemezsin! Darwin t eorisi zerinde! lkedeki siyasi
kargaa ort aminda, bunu eglenceli buldum. Kabul et t im. Darwin hakkmda bir sr bil gi
t opl adim, onun aleyhinde olanlarin grlerini anl at t im. Konumam sikiciydi ama salon
doluydu ve beni byk bir hayranlikl a dinli yorlardi. Sonr a, baka t opl ant ilara da git t im.
Degiik konul arda konumal ar yapt im. Bu insanlarda mt hi bir grenme aligi var.
Bunl ar ayni zamanda en at eli Anayasacilar . Tahran' dan son haberleri almak iin, evlerine
ugradigim olur. Onlari t animalisin, onlar da senin benim gibi bir dnya dlyorl ar.
Akaml ari, Tebriz arisinda pek az dkkn aik kalir ama sokakl ar hareket li dir . Erkekler
ke balarinda, hasir iskemleler zerinde nargilelerini t t t rrler . Nargilenin dumani,
gn iindeki bin bir eit kokuyu bast irir.
Yrym, Howard' mkine uydur maya aliiyordum. Hi dur aksamadan, bir sokakt an
digerine geiyor, arasira bir grencisinin babasina sel am vermek iin duruyordu. Her
yerde, ocuklar oyunlarini yarida birakip, gemesi iin kenara ekiliyorlar di. Sonunda
pasl i bir kapinin nne geldik. Arkadaim kapiyi it t i, agalikli kk bir baheden get ik,
kerpi bir evin nne vardik, yedi kez vurdukt an sonra kapi gicirt iyla geni bir odaya
aildi. Oda, cereyandan t r sall anip duran t avandan sarkan lambalarla aydinl anmiti.
Odadakiler buna aliik olmaliydilar . Ama ben sallanip dur an bir kayiga binmi gibiydim.
Hibi r yz sabit gremiyor, gzlerimi kapat ip uzanmak ist iyordum. "dem Ogull ari"
t opl ant ilarinin yabancisi degildi Baskervill e. Zat en karilaniindan belliydi. Onun yaninda
oldugum iin ben de kardee kucaklandim, st eli k Howard, Iran' a geliine benim neden
oldugumu syleyince, daha da sicak bir kucaklama oldu.
Tam ot uracagimi sandigim sirada, odanin kari kesinden bir adam ayaga kalkt i, gelip
karimda dur du:
Benj amin!
Yerimden siradim, gzlerimi ovut urdum:
Fazil!
Bi rbirimize sar ildik, bir bir imize masum kfrler savurduk. Fazil, huyu olmadigi halde, bu
samimiyet imi zi aiklamak geregini duydu:
Benj amin Lesage, Seyyi d Cemalet t in'in dost uydu.
O saniye, degerli bir konuk olmakt an ikip, t arihi bir anit ya da kut sal bir yadigr
oluverdim; yanima byk bir saygi ile, ekine ekine yakl aiyorl ardi.
Howard' i Fazil' a t akdim et t i m. Birbir lerini sadece ismen t aniyorl ardi. Fazil, dogdugu kent
olan Tebriz' e, bir yili gekin bir zamandir gelmiyormu. Zat en bu sivasi dkk duvarlar,
sal lanip dur an lambal ar arasinda bulunmasi hayra alamet degildi . Anayasa Devriminin
t emel t alarindan biri olan Demokrat Parlament erlerin lideri degil miydi? u siralar
bakent t en ayrilmasi dogru muydu? Bu sorulari kendisine sordum. Rahat siz oldu. Oysa
Fransizca ve alak sesle konumut um. Yaninda ot uranl ara kaamak bakilar firlat t i.
Sonr a yanit olarak:
Nerede kaliyorsun? diye sordu.
Ermeni mahall esindeki kervansarayda.
Gece gelirim.
Gece yarima dogru, odamda alt i kii olmut uk. Baskerville, ben, Fazil ve onun
arkadai. Onlari, kimlikleri bilinmesin diye, sadece kk adlari il e t anit t i.
Encmen' de neden Tahran' da degil de bur ada oldugumu sordun. nk bakent ,
Anayasacilar iin kayip vaka! Bunu ot uz kiinin nnde syleseydim, panik yarat mi
olurdum. Ama iin dogrusu bu!
Tepki gst eremeyecek kadar afallamitik. Fazil devam et t i :
Iki haft a nce, Saint - Pet ersbourg' dan bir gazet eci beni grmeye gel di. Ryech
gazet esinin muhabiriydi . Adi Panoff ama yazilar ini "Tane" diye imzaliyor.
Ondan sz edildi gini duymut um. Londra basini, arasira yazilar indan alint ilar yapardi.
Fazil devam et t i:
O bir sosyal- demokrat . arlik dmani. Ama bir ka ay nce Tahr an' a geldi ginde,
dncel erini kendine sakladi, Rus Elil igine kolayca gir ip ikmanin yolunu buldu ve hangi
rast lant i ya da hangi hil e sonucu bilmem, bir t akim dosyal ara el koyma firsat ini buldu.
Kazakl ar, mut lakiyet rej imini geri get i rmek zere bir darbe hazirligi iindeymiler. Her ey
aika yaziliymi. arida, yeni rej ime gveni sarsmak iin, hirsizlik olayl ari balat ilacak,
bazi moll alar da ah' t an, szde Isl am' a aykiri olan, anayasayi kal dirmasini is-
t eyeceklermi. Tabii bana bu belgeleri get irirken, Panoff byk bir riske gir iyordu. Ona
t eekkr edip, Parlament o' nun olaganst t opl anmasini ist edim. Durumu ayr int ilariyl a
anl at ip, hkmdarin t aht t an' indirilmesini, yerine ogull arindan birinin geirilmesini , Kazak
Bi rli ginin kal dirilmasini, sulu mollal arin t ut uklanmalarini
nerdim. Pek ok konumaci krsye ikip durumu kinadi ve nerilerimi dest ekl edi.
Bi rden bir grevli ikageldi. Ingil iz ve Rus elil erinin bize acele bir not a vermek zere
Parlament o' da oldukl arini syledi . Toplant iya ara veril di, Meclis Bakam ve Babakan
diariya ikt ilar , dnlerinde birer kadavra gibiydiler. Elil er, ah' in t aht t an indirilmesi
hali nde, her iki devl et in askeri mdahalede bulunmak zorunda kal acaklarini sylemeye
gel milerdi. Bizi yalniz bogmaya hazirlanmiyor, kendimizi savunmamizi da engelliyorl ardi!
Baskerville dehet iinde:
Bu gayret kelik niye? diye sordu.
nk ar, burnunun dibinde demokrasi ist emiyor, Parlament o szcg bile onu
zivanadan ikart iyor.
Ama Ingilizler iin ayni ey sylenemez?
Hayir ama, Iranlilar kendi kendilerini ynet meyi grenir lerse, bunun Hint liler e rnek
olmasindan korkuyorl ar. nk o t akdir de Ingilizler, pililar mi pirt ilarini t opl ayip git mek
zorunda kalacaklar . Tabii bir de pet r ol var. 1901 yilinda, Knox d'Arcy adli bir Ingiliz, yirmi
bin st erling kariliginda t m Iran pet r oln ilet me hakkini aldi. Bugne kadar ret im
nemsiz mikt ardaydi, ama birka haft adan beri Baht iyari air et l erinin t opraklar inda byk
mi kt arda pet rol ikt i. Her hal de duymusunuzdur. Bu, lke iin nemli bir geli r kaynagi
olabi lir. Parl ament o' dan Londr a Ant lamasi'ni gzden geirmesini ve bylece daha adil
koull ar el de et memizi ist edim; millet vekillerinin ogu beni dest ekledi. O gnden beri
Ingiliz Elisi beni davet lerine agirmaz oldu.
Oysa bast olayi Elilik bahesinde olmut u!
Ingilizl er o t ar iht e, Rus et kisinin ok oldugunu, Iran past asindan kendilerine ok az bir
para birakildigini dnyorlar di. Onun iin bizi dest ekleyip, bahelerini at ilar . Hat t a M.
Naus' u kt duruma dren resmi, onl arin bast irdigi syl eniyor. Bi zim hareket imiz
baari kazaninca, Londra, ari bir blme anl amasina razi et mi oldu. Iran'in kuzeyi
Rus nfuz alanina, gneyi de Ingil -t er e'ninkine gir ecekt i. Ingilizler ist ediklerini elde eder
et mez, demokrasimizden yz evirdil er. Onl ar da ar gibi demokrasimizi sakincali buluyor
ve yok olmasini ist iyorlar.
Baskerville pat l adi:
Hangi hakla?
Fazil ona babaca glmsedi ve konumasini srdr d:
Iki diplomat in gelilerinden sonr a millet vekilleri cesaret lerini kaybet t il er. Bt n
dmanlara ayni anda kari koyamayacakl ari iin, zavalli Panoff ' a ykl enmeyi yeglediler.
Pek ok konumaci onu saht ekr , anarist olmakl a suladi ve amacinin Iran il e Rusya
arasinda sava balat mak oldugunu syl edi. Gazet eci Parlamen- t o' ya benimle gelmit i ,
t anikligi gerekebili r diye onu byk salonun yaninda, kapi nnde beklet iyorum. Oysa
mill et vekilleri kalkmi t ut ukl anmasini ve ar' in elisine t eslim edilmesini ist iyorlardi.
Bunun iin bir de nerge vermilerdi. Kendi hkmet ine kar i bize yardim elini uzat mi
olan bu adam, cellat lara t eslim edilecekt i! Her zaman sakin bir insan oldugum halde,
kendimi t ut amadim, bir iskemlenin st ne ikt im, deli gibi bagirmaya baladim: "ayet
bu adam t ut ukl anacak olursa, babamm mezari zerine and iir im ki ' dem Ogull arini
agirir ve Parlament o' yu kana bogarim. Bu nergeyi onaylayacakl ar olanlardan hibiri sag
ikmayacakt ir." Dokunulmazligimi kal dirip beni de t ut uklayabilirlerdi. Cesaret edemediler.
Ot urumu ert esi gne ert eledil er. O gece bakent i t er k et t im, bur aya geldim. Panoff da
benimle geldi , baka bir lkeye gidene kadar Tebriz' de bir yerlerde saklaniyor.
Konumamiz uzayip git t i. Bylece sabahi bul duk. Ezan sesi ile aydinlik daha beli rgin oldu.
Tart imi, olasiliklar zerinde durmu, dur dur ak bilmemit ik. Baskerville gerindi, saat ine
bakt i, bir uyurgezer gibi ayaga kalkt i, ensesini kaidi ve:
Aman t anrim! dedi saat alt i olmu! Uykusuz bir gece. grencilerimin karisina ne yzle
ikacagim? Bu saat t e dndgm gren Rahi be ne diyecegim?
Bir kadinl a beraber oldugunu syl ersin! Howard' in glecek hali yokt u.
Ben rast l ant i demek ist emiyorum nk bu it e rast lant inin pek rol yok... ama Fazil bize
Panoff ' un bel gelerine dayanar ak gen Iran demokrasisine kar i oynanan oyunl ari
anl at irken, darbe harekt i balamiti.
Daha sonra grendigim zere, 23 Hazi ran 1908 aramba gn sabahin drdnde, bin
kadar Kazak, balar inda Al bay Liakhov olmak zere, Parlament o' nun bulundugu
Baharist an' a dogru yrmekt eydi. Parlament o' nun evresi sarilmi, ikilar denet ime
alinmiti. Yerel Encmenlerden bir inin yeleri, birlikl eri grnce, t elef onun henz t akildigi
yakinl ardaki bir kolej e koup bazi sosyal- demokrat mill et vekillerine ve Ayet ullah
Behbahani ile Ayet ullah Tabat abayi gibi dini liderlere haber vermilerdi. Onl ar da afak
skmeden nce, anayasaya baglilik yemini et mek zere Parlament oya
git milerdi. Gaript ir , Kazaklar gemelerine izin vermit i. Al diklari emir, Parl ament odan
ikii yasaklamakt i, girii degil!
Prot est ocu kal abalik giderek byyordu. Sabah oldugunda - yz kii olmular di ve
aralarinda pek ok "dem Oglu" vardi. Ellerinde karabinal ari, bir mikt ar cephane, her
bir ine den alt mi kadar fiek vardi ama kull anmakt an ekiniyorlar di. Gerekt en de
daml arda, pencere arkalarinda si per almilar di ama nce kendilerinin at e edip mt hi bir
kiyima yol amalari mi yoksa darbe hazirliklarinin t amamlanmasmi pasif biimde
bekl emeleri mi gerekt i gini bilmiyorlardi.
Yanindaki Rus ve Acem subayl arl a Liakhov, bir liklerini ve t opl arini yerlet irmekl e
megul d. O gn, alt i adet t op saymilar di ve bunl ardan en ldrc olani Topnane
Meydanina yerlet iril mit i . Albay st st e birka kez savunucularm hat t ini at i ile yarmi
ama "dem Ogull ari"nm kar ilik vermeleri, ar' in bunu bahane edip lkeyi igal
et mesinden korkt ugu iin, engellenmit i.
Sal diri emri gleye dogru verildi. Kuvvet ler denk olmadigi halde at ima alt i- yedi saat
srd. Dir eni iler , t opl ardan n saf dii birakmayi baardilar .
Bu, mit sizligin kahramanligi idi. Gne bat arken, t eslimiyet in beyaz bayragi Iran
t ar ihini n ilk Parlament osuna ekilmi bulunuyordu. Son at it an dakikalar ca sonra, Liakhov
t opul arina yeniden at e emri verdi. arin emi rleri kesindi: Parlament oyu feshet mek
yet miyordu, onu barindiran bina da yikilmali ve Tahranlilara il elebet ders olmaliydi!
arpimalar Tahr an' da devam et t i gi sirada, Tebriz' de ilk sil ah sesleri duyulmaya balandi.
Hovvard'i derst en sonr a almaya git mit im. Fazil ve bir arkadai ile yemek yemek zere
Encmen' de buluacakt ik. Henz arinin apraik sokaklarina girmemit ik ki, ilk sil ah
seslerini duymaya baladik. Yakindan geliyordu.
Byk bir merakla seslerin gel digi yne git t ik. Yz met re t ede, bagirip agiran bir
kal abalik yryordu: t oz, t oprak, duman, t fekler, mealeler bir birine karimiti.
Anlamadigim szler bagiriliyordu. Anlamiyordum, nk Azericeydi , yani Tebrizli lerin
konut uklari Trke. Baskerville evir meye aliiyordu: "Anayasaya lm! Parlament oya
lm! All ahsizl ara lm! Yaasin ah! " Bir sr insan her bir yana koup duruyordu. Yali
bir adam, akina dnm bir keiyi ekit i rmeye aliiyordu. Kadinin bir inin ayagi
t akilmi, alt i yaindaki oglu dogrulmasina yardim ediyordu. Kamaya balamilar di.
Bi z de buluacagimiz yere varmak iin adimlarimizi siklatir- dik. Sokakt a, genlerden bir
grup bari kat lar kurmakt aydi. Bizi t anidilar , gememizi saglayarak acele et memizi t avsiye
et t i ler, nk "bu yana geliyorl ar mahall eyi yakacaklar" diyorlardi. Bt n "dem
Ogull arini" ldrme emri almilar di.
Encmen merkezinde, Fazil' in yaninda kirk- elli kii vardi. Tfegi olmayan t ek insan
Fazil' di. Sadece bir t abanca, bir Avust ur ya t abancasi vardi. Sakindi, bir gece ncesine
oranl a daha az sinirliydi, ekilmez bekleyi bit t iginde eylem adaminin duydugu rahat l igi
duyuyordu.
It e, dedi . Panoff ne dediyse dogru ikt i. Albay Liakhov darbesini yapt i. Kendisini
Tahran Askeri Valisi ilan et t i, sokaga ikma yasagi koydu. Bu sabaht an it i baren Anayasaci
avmi balat t i. Her yerde ve zelli kle Tebriz' de.
Howard hayret le:
Her ey ne kadar abuk oldu, dedi.
Darbenin baladigi Rus konsolosuna t elgrafla haber verilmi, o da bu sabah mollal ara
haber gndermi. Onl ar da yandalarini Deveci Al ani'nda t opl amilar , oradan da kent in
drt yanma yayilmilar. nce, dost um gazet eci Ali Mehedi' nin evine git miler, karisi il e
anasinin gzleri nnde bogazini ve sag elini kesmiler, kan gl ort asmda birakip
git miler. Hi t asalanmayin, akam olmadan Ali 'nin int ikami alinacak!
Sesi boguklati, bir saniye dur du, derin bir nefes aldi, sonra:
Ben Tebriz' e, bu kent in dir enecegini bildigim iin geldim, dedi. zerine bast iginiz bu
t oprakt a Anayasa henz geerli. Art ik Parlament o merkezi bur asi, yasal hkmet merkezi
bur asi. Esasli bir sava olacak, sonunda biz kazanacagiz. Beni izleyin.
On iki yandaiyla birli kt e onu izledik. Bizi baheden gei rdikt en sonr a, bir evin evresinde
dolandirdi, bir ucu yapraklar arasindan kaybolmu t aht a bir merdivenin nne get irdi .
Dama ikt ik, bir geit t en get ik, birka basamak indik, sonunda kaim duvarli, neredeyse
mazgal deligi denecek minnacik pencereli bir odaya gel dik. Fazil diariya bir gz at mamizi
ist edi. Mahall enin en az korunan, en zayif nokt asinin zerinde bulunuyorduk. Bir barikat
kurulmu, barikat m arkasinda, bir dizi yerde, elinde t fek yirmi kadar gen bekliyordu.
Fazil:
Bakalar i da var diye aikl adi. Digerleri de bunl ar kadar azimli. Hepsi mahallenin
balarini t ut uyor. Gruh gelmeyegr- sn...
Gruhun gelmesi uzun srmedi. "dem Ogullari"na ait birka evi yakmak iin bir az ge
kal milar di. Onl ar da silahl iydi, bagira agira yaklaiyorl ardi.
Bi rden hepimizi bir t it reme aldi. Ist edigimiz kadar geldiklerini bilelim, ist edigimiz kadar
bir duvarin ardma siginmi olalim, zinci rinden boanmi bir srnn bagira agira
st mze gelmesi , yaayacagimiz en korkun deneyim olacakt i.
Kendimi t ut amayarak fisildadim:
Ka kiiler?
Bin, bin be yz kadar, diye aik ve yksek sesle yanit verdi Fazil. Sonr a
emredercesine:
imdi korkut mak sirasi bizde dedi.
Yardimcilarina, bize de silah vermelerini syledi. Howard' la aramizda, ner edeyse alayli bir
bakima oldu. O soguk nesneler e bylenmi gibi bakiyorduk. Fazil:
Pencerelere gein dedi ve kim yaklairsa vurun. Benim imdi ayrilmam gerekiyor, bu
vahilere bir srprizim olacak.
O ikar ikmaz, at ima baladi. at ima demek abart mak olur. Sr geliyordu, kin
kusan, zivanadan ikmi bir gr uh, balarindaki ncyl e barikat lara, hibir ey
yokmuasina daliyordu. "dem Ogull ari" at e ediyorlardi. Bir salvo. Sonr a bir daha... On
ki i kadar vurulup yere dyor, geriye kalanl ar ekiliyordu. Aralarinda biri barikat i
amayi baarmi ama bir sngnn zerine olanca agirligi ile geivermit i. Ardindan bir
lm igligi... gzlerimi evirdim.
Eylemcilerin elebaisi arkada durmu, "lm! " diye haykirmaga devam ediyordu. Sonr a
bir baka kal abalik barikat a yklendi , bu kez daha becerikliydiler. Yani savunmacilarin ve
at e edilen pencerelerin zerlerine at e ediyorlardi. Alnindan vurul an "dem
Ogull arindan" biri, kendi t akiminin t ek kaybi oldu. Salvolar yeniden ilk sirayi dvmeye
koyulmut u.
Sal diri yavaladi, geri ekil diler, bir bir lerine bagira agira daniiyorlar di. Yeni bir sal diriya
geecekl eri sirada, yeri gg inl et en bir ses duyul du. Sal dirganl arin t am ort asina bir
havan t opu dm, ort aligi kana bulamiti. It e t am o an, savunucular ellerindeki
t fekleri havaya kaldirarak bagirmaya baladilar:
"Merut iyet ! Merut i yet ! " Barikat in t e yaninda sayisiz ceset vardi.
Howard usul ca:
Benim silahim sopsoguk duruyor. Tek bir fiek at madim. Ya sen? diye sordu.
Ben de.
Tanimadigim birine nian alip, onu ldrmek zere t et igi ekmek...
Fazil birka saniye sonra geri geldi. Sevinliydi.
Srprizime ne dersiniz. Bir eski Bange Fransiz t opu, Fransiz Imparat orluk ordusundan
bir subaydan sat in aldik. Damin zerine yerlet irdik, gelin de hayran kaim! Pek yakinda
onu Tebriz' in en geni alanina yerlet i rip zerine "Anayasayi kurt ar an t op" diye
yazacagiz.
Anlamli bir baari kazandigmi bildi gim halde, bu szlerini fazl a iyimser buluyordum.
Amaci aikt i: Anayasaya bagli olan bir ka kiiyi, t opl anabil ecekleri, korunabilecekleri ve
en nemlisi gelecekt e ne yapacaklarmi dnebilecekleri bir t oprak parasina sahip
olmak!
Eger bize; haziranin o kariik gnnde, Tebriz arisinin dolambali yollarinin az
t esinde, omuzlarinda Lebel silahl ari ve bir t ek Bange t opu ile, Iran' a alinmi olan
zgrlgn geri verecegimiz syl enseydi , kim inanirdi?
Ama yle oldu. Ne varki , idealist olanimiz bunu hayat i ile dedi.
Hayyam' in lkesinde karanlik gnl er yaaniyordu. Dogu' ya vaad edilen afak bu muydu?
Isfahan' dan Kazvin' e, ir az' dan Heme- dan' a kadar her bagirdan ayni ses ykseliyordu:
"lm! lm! " zgrlk, demokrasi, adel et szcklerini sylemek iin, gizlenmek
gerekiyordu art ik...Gelecek, yasaklanmi bir dt ; anayasacilar sokakl arda
koval aniyordu, "dem Ogull ari"nin merkezleri boalt ilmi, kit apl ari t opl at ilip yakilmiti.
Iran' in hibir yerinde, bu sakin akil durdurulamamiti.
Tebri z diinda hibir yerde! Kaldi ki bu kahr aman kent t e, darbe gn sona ererken, ot uz
kadar mahall e arasinda yine de biri, armm kuzeybat isinda Amir- Hiz denil en mahall e,
dir eniini srdryordu. O gece, gen part izanlar, onar onar ari kapisini t ut arken,
karargha dnt rlen Encmen Merkezi'nde Fazil, buruuk bir harit a zerinde bir t akim
oklar iziyordu.
Kaleminin izgil erini izleyen on kii kadardik... Fazil:
Dman henz, ona verdirdi gimiz kayiplarin akinligi iinde, dedi . Bizi oldugumuzdan
gl saniyor. Onlarin t opu yok ve bizim ka t opumuz oldugunu bilmiyor. Bu durumdan
yararl anmaliyiz. ah eninde sonunda askerlerini gnderecekt ir. imdiden kent in
t amamini ele geirmemiz gerek. Bu gece saldiriya geecegiz.
Egildi , onunl a birli kt e bt n balar da harit a zeri ne egil di:
Ani olar ak nehri geip kaleye iki yandan saldiracagiz. aridan ve mezarlikt an
sal diracagiz. Akam olmadan kale bizimdir:
Kale on gn sonr a ele geebildi. Her sokakt a kanli at imalar oldu, ama dir eniiler
il erliyordu, her ey lehlerine gidiyorflu. "dem Ogull arindan bazilar i Hint - Avrupa
Post ahanesini ele geirmilerdi. Byl ece Tahr an ve l kenin diger kent leri, hat t a Londra ve
Bombay ile il et iim kurulabiliyordu. O gn bir poli s kilasi da Anayasacara kat ildi ve bir
de Maxim mit r alyz ile ot uz kasa cephane get irdi. Bu kazanl ar halka cesaret verdi.
Gen, iht iyar yzlerce ki i, kurt arilmi mahallelere kouyordu. Bazilar i silahlariyla bir -
li kt e geliyordu. Bi rka haft a iinde dman kent diina it ilmi oldu. Sadece kent in
kuzeyinde, pek ot urulmayan ve Devecil er mahallesinden Sahip- Divan ordughina kadar
uzanan bir yreyi elinde t ut abilirdi .
Temmuz ort alarina dogru bir gnll ler ordusu kuruldu, geici bir ynet im i baina get i,
Howard' a alim- ikmal ileri veril di. Art ik bt n vakt ini arida aliveri et mekle
gei riyordu. Sat icilar ona byk yakinlik gst eriyorlardi. Howard, Iranlilarin agirlik lleri
il e pek l ba edebiliyordu.
Lit r eyi, kiloyu, onsu unut , diyordu. Burada dirhem, meskal, inik ve eek yk iin de
harvar geerli.
Bana gret me abasindaydi:
Temel agirlik ls Cav. Ort a byklkt e kabuklu bir arpa agirligina eit .
Mt hi! diyordum.
Hocam, ben grencisine sit emle bakiyordu. Dersimi iyi grendigimi gst ermek iin:
Demek ki Cav en kk l birimi, diyordum.
Hi de degil, diye kiziyordu Howard. Derhal not l arima bakiyor, sonr a:
Bir arpanin agirligi yet mi hardal t anesine eit ya da alt i adet kat ir kuyrugu t eline!
Benim grevim onunkisi kadar agir degildi . Yerel leheyi konuamadigim iin,
yabancilarla iliki kurmak, gvenli klerini saglamak ve Fazil' in niyet l eri hakkinda onl ara
bil gi vermekle ykmlydm.
Tebri z, yirmi yil nce Trans- Kafkasya Demir yolu yapilana kadar, Iran' m giri kapisi, yk
kat arlar in zorunlu geit nokt asiydi. Alman Mossig ve Schnemann veya Avust urya Dogu
Ti caret Anonim Ort akligi gibi pek ok Avrupa irket inin Tebri z' de ubesi vardi. Ayrica
konsolosluklar, Amerikan Presbit eryen Misyonu ve daha baka kurulular da bulunuyordu.
O zor gnl erde hibir yabancinin zarara ugramadigini vnerek syleyebilirim. Dahasi,
duygul andirici bir dost luk bagi kurulmut u. Baskervil le' den, kendimden ya da hareket e
kat ilan Panoff ' t an sz et miyorum. Burada, Fazil' in yaninda silaha sarilmakt an ekinmemi
ve yaralanmi olan Manchest er Guardiarim. muhabiri Mr. Moore' u, ya da pek ok loj ist ik
sorunumuzu zen ve Asie franaise' e yazdigi yazilarla Paris't e ve bt n dnyada
Tebri z' den yana t avir alinmasina yol aan ve byl ece kent i t ehdit eden korkun kaderden
kurt ar an yzbai Angini eur ' sel aml amak ist iyorum. Kent in bazi din adaml ari,
yabancilarin bu kat kilar ini Anayasacilar a kar i kullandilar : "Bi r avu Avrupali, Ermeni,
Babai ve de her t rl serseri " diyorlar di. Hal k bu propagandaya kulak asmiyor, bizi
sevgiyle kariliyordu. Her erkek bizlere karde, her kadm abla ya da anne idi.
Syl emeye gerek yok, Direnie en byk dest ek yine Iranlilarin kendilerinden gel di. Bir
kere Tebrizliler, sonr a da inanlari yznden kent l erinden ya da kylerinden kamak
zorunda kalmi olan gmenler dest ek veriyorl ardi. lkenin drt bir yanindan gelmi olan
dem Ogullar i, kendilerine bir silah verilmesinden baka bir ey ist emiyorlar di. Bir ok
mill et vekili, Bakan ve Tahranli gazet eci iin de dur um ayniydi.
Ama Siginmacilar in en degerlisi hi kukusuz irin idi. Sokaga ikma yasagina aldirmadan
ot omobili yle yola ikmi ve Kazakl ar, onu dur durmaya cesaret edememilerdi. Halk,
hayran hayran arabasini izliyordu, st elik asl en Tebri zli olan ofr, byle bir araci
kull anan nadir Iranlilardan biriydi.
Prenses t er k edilmi bir saraya yerlet i . O sarayi bykbabasi yapt irmiti. ldrlen yali
ah, yilda bir kere buraya gelip kalmayi dlemit i . Ama anl at ildigina gre, daha ilk gece
bir rahat sizlik geirmi ve yildizbilimcil er byle ugur suz bir yere ayak basmamasini
gt l emilerdi. Ot uz yildan beri kimse ot urmuyordu ve bir az rkerek oraya "Bo Saray"
deniliyordu.
irin ugursuzluga filan aldirmayarak oraya gei p ot urmut u. Dir eniiler, geni
bahesinde t opl anmakt an holaniyorl ardi. Aralarina ben de sik sik kariiyordum.
Prenses, beni her grnde seviniyordu. Mekt upl ar, aramizda kimsenin bozamiyacagi bir
ort aklik kurmut u. Tabii hibir zaman yalniz kalmiyorduk, her t opl ant ida veya her
yemekt e en az on kii oluyordu. Dur madan t art iiyor, arasira akal aiyorduk ama asl a
airiliga kamiyorduk. Iran' da laubalilikt en holanilmaz, ince bir nezaket , hat t a cafcafli bir
t er biye vardir. ogu kez, konuur ken: "Bendeni z, glgeniz, kulunuz" gibi deyimler
kull anilir, hele soylul ara ve soylul arin kadin olanlarina hit ap edili rken yerlere kapanilir,
gerekt e degilse bile bu i szle yerine get irilir.
Sonunda o heyecanli perembe gn gelip at t i. 17 Eyll gn. Nasil unut abili rim?
irin' in sarayinda, yanimizdakiler eit li nedenlerden t r ikmilar , ben de sona
kal anl arla birli kt e izin ist emit im. Di kapidan ikacagim sirada, nemli yazilarin
bulundugu evrak ant ami unut t ugumu grdm. Hemen geri dndm, prensesi grmek
gibi bir art dncem yokt u. Ziyaret il erini geirdikt en sonra, dinlenmek zere ekil digini
saniyordum.
Yanilmiim. Hl ot uruyordu, yi rmi be bo iskemlenin ort asinda, t ek basma! Endieli ,
dalgm... onu gzden yit irmeden, ant ami usulca aldim. irin hl sessiz, beni grmemi
gibiydi . Ben de hi ses ikart madan onu seyre koyul dum. Sanki oniki yil ncesin-
deymiim gibiydi; Ist anbul ' da, Cemal eddin' in salonunda kendimi gryordum, onu
gryordum. O zaman da byle yan ot urmut u, sal arini rt en ve iskemlenin ayakl arina
kadar inen mavi bir rt vardi. O zaman ka yamdaydi? Onyedi mi? Onseki z mi? Bugn
ohiz yainda, olgun, huzurlu bir kadm, bir ece! Ilk gnk gibi endamli! Onun dur umunda
ve konumunda olan kadinlarin alikanliklarina kendini kapt irmamiti: t embel, obur biri
olarak, bt n gn bir divanin st nde yat arak gei rmek gibi! Evlenmi miydi? Boanmi
miydi? Dul muydu? Bundan asl a sz et medik.
Ona ok kesin bir biimde: "Seni Ist anbul' dan beri seviyorum" diyebilmeyi ist iyordum.
Dudakl arim kipirdadi, sonra t ek bir ses ikmadan yeniden kapandi. irin, bana dogru
dnmt oysa... Sanki ne git mi ne de geri gelmit im, airmi degildi . Bakilar iyl a
duraksadi.
Ne dnyorsun?
Ilk kez sen diyordu. Yaniti dudaklar imin zerindeydi :
Seni. Ist anbul' dan beri.
Glmseyii bir az sikilgandi ama hibir engelle karilamak ist emedigi bt n yzne bu
glmseyiin yayilmasindan belliydi . Bense, onun szlerini t ekrar et mekt en baka bir ey
bul amamitim; aramizda bir eit parola olmu szleri:
Bili nmez! Belki bir gn karilairiz!
Sessiz, anilarla dolu birka saniyeden sonra ir in:
Tahr an' dan kit apsiz ayrilmadim, dedi.
Semerkant Elyazmasi mi?
Baucumdaki ekmecemde duruyor devamli olar ak. Sayf alarini evirmekt en hi
bikmiyorum. Rubailerini ezberlemekt en... hele her sayfanin yanma yazilmi olan gnlk
oldugu gibi bellegimde.
O kit apl a bir gece geirmek iin mrmn on yilini veririm.
Ben de mrmn bir gecesini.
Az sonr a, irin' in yzne egil dim, dudaklarimiz bulut u, gzlerimiz kapandi, dolup kalmi
kafal arimizin iindeki agust osbcegi arkilarindan baka bir ses duyulmaz oldu. Uzun bir
pme yakici bir pme, uzaklardan gelen, engelleri aan bir pme.
Bakalar i geli r korkusuyla, hi zmet krlar grr korkusuyla ayaga kalkt im, onu izledim,
kapi oldugu hi anl ailmayan kk bir kapidan get ik, basamaklari yer yer kirilmi bir
merdivenden ikt ik, imdi t orununun kaldigi eski ahin odasina vardik. Agir iki kapi
kanadi zerimize kapandi, bir kilit sesi ve yalniz kal dik, ikimiz! Tebriz; , dnyanin bir
ucunda bir kent t i , dnya Tebri z' den uzak erimekt eydi.
St unlu, boyali koca bir yat akt a, sevgilimi pyordum. Her dgm, her dgmeyi, her
ili gi ellerimle aiyordum, parmaklariml a, avulariml a, dudaklarimla, vcudunun her
kivrimini yeniden iziyordum, okayilarima, acemi pleriyle karilik veriyor, kapali
gzlerinden ilik gzyalar i akiyordu.
Sabah oldugunda, Elyazmasi' ni henz amamitim. Yat agin t e yanindaki komodinin
zerinde dur uyordu. irin iplak, bai kollarimda, ggsler i bana dayali uyuyordu.
Dnyada hi bir ey beni yerimden kipirdat amazdi. Nefesini, kokusunu iime ekiyor,
ki rpiklerine bakiyor, ne gibi pembe dler ya da korkul u ryalar grdgn t ahmin
et mege aliiyordum. Uyandiginda, kent in ilk grlt l eri de balamiti. Hemen
t oparl anmak zorunda kaldim. Kendi kendime Hayyam'in kit abina, bir sonr aki ak
gecesinde bakmaya sz verdim.
"Bo Saray"dan ikmi, r pererek yryordum. Tebri z sokaklari hi sicak degil dir .
Kest i rmeden git meye kalkimadan, kervansarayin yolunu t ut mut um. Oraya varmak iin
hi acele et miyordum. Gecenin kipirt isi iimde dur ulmu degil di. Resiml er, hareket ler,
fisilt ilar gzlerimin nnde uuup duruyordu. Mut l u muydum, onu bil e bilmiyordum. Bir
doyum, bir rahat lama, bir dolgunluk hi ssediyordum ama yasak aklarla birlikt e gel en
sululuk duygusu iimi kemiriyordu. Uykusuz gecel erin dncel eri nasil olursa, o biim
dncel er t akiliyordu kafama: "Ben git t ikt en sonra, yznde bir glmseme il e t ekrar
uykuya daldi mi? Pimanlik duyuyor mu? Onu t ekrar grdgmde ve yalniz kaldigimizda
yakinlik mi gst erecek, soguk mu dur acak? Bu gece gene gidecegim, gzlerinde bir inan
arayacagim."
Bi rden bir t op at ii duyuldu. Durdum, kulak verdim. nce bir sessizli k oldu, ardindan
si lahlar pat l adi, sonunda her ey durul du. Yoluma devam et t im, bir az daha hizli
adimlarl a, kulagimi kabart mi yryordum. Yeni bir gmbrt duyul du, ardindan
ncs. Bu kez t elalandim, bu siklikt a t ek bir t op at ii olamazdi bu! Iki t op olmaliydi,
ya da daha ok. Iki sokak t esinde iki havan t opu pat l adi. Komaya baladim. Kaleye
dogru.
Fazil, korkt ugum haberi dogruladi. ahin kuvvet leri gece gelmit i. Mollal arin t ut t uklari
mahall elere yerlemilerdi. Arkalarindan gelen bir likler vardi. Her bir yandan akiyorl ardi.
Tebri z kuat ilmiti.
Tahran askeri valisi albay Liakhov'un, birliklerine ekt i gi nut uk yleydi:
"Degerli Kazaklar;
"ah t ehlikede, Tebri zlil er onu t animiyor, ona sava at ilar , Onu Anayasayi kabule
zorluyorl ar. Oysa Anayasa, bizim ayricalikl arimizi kaldirmak, birliklerimizi lagvet mek
ist iyor. Baarirlar sa, si zin karilar iniz ve ocuklariniz a kal acakl ardir. Anayasa en byk
dmanimizdir. Ona kari aslanl ar gibi savamaksiniz. Parlament oyu yikmakla, bt n
dnyayi kendini ze hayran kildiniz. Bu hayirli eyleminizi srdrn, isyan et mi kent i ezin,
ben de size, Rus ve Iran hkmdarlari adina para ve mevki vaad ediyorum. Tebriz' in
zenginl ikleri sizindir. Gidip almaya bakin! "
Tahran ve Saint - Pet ersbour g' da yksek sesle, Londra' da fisilt i ile veril en emir ayniydi:
Tebri z'i yerle bir et mek! Tebri z cezalarin en agirini hak et mit i r! Ibret iin cezasini
grmelidir! Tebriz yenili rse, art ik hi kimse Anayasa, Parlament o, demokrasi sz
edemez. Dogu yeniden derin uykusuna dalabili r.
It e bylece bt n dnya, ayl ar boyu srecek gari p ve acikli bir ekimeye t anik olacakt i.
Tebri z rnegi, Iran' in diger kent lerinde dir eni at eini yakt igi halde, kent in kendisi giderek
sert l een bir kuat maya t abii oluyordu. Anayasacilar kalkinmak, t oparlanmak, yeniden
rgt lenmek ve son kaleleri yikilmadan silahi ele almak vakt ini bulabilecekler miydi ?
Ocak ayinda nemli bir baari kazandi Anayasacilar . irin'in dayilari Baht iyari rei slerinin
agrisi zerine, eski bakent Isfahan isyan et t i ve Tebriz' i dest ekledigini ilan et t i . Haber ,
kuat ilmi kent e ul atiginda, sevint en yer yerinden oynadi. Bt n gece, bikip
usanmadan "Tebri z-Isfahan, lkedir uyanan! " diye bagrildi. Ama ert esi gn agir bir saldiri
sonucu, savunucul ardan bir kismi gneydeki ve bat idaki nokt al ardan ekilmek zorunda
kal di. Tebriz' i di dnyaya baglayan t ek bir yol kalmiti, o da Rus sinirina gt ren kuzey
yoluydu.
haft a sonr a, Rest kent i isyan et t i . Isfahan gibi Rest de ah' in boyundur ugunu red
edi yor, anayasadan ve Fazil' m dir eniinden yana oldugunu ilan ediyordu. Tebriz, yeni bir
sevin daha yaiyordu. Ayni anda, kuat macilardan yeni bir sal diri oldu, Tebriz' i diari
baglayan son yol da kesil di. Tebriz epeevre kuat ilmi oldu. Art ik ne haber ne de
yi yecek gelebiliyordu. Kent in iki yz binlik nfusunu beslemek iin daha sert bir t ayin
usul uygul amak gerekiyordu.
1909 ubat ve Mart ayl armda birka kent daha isyan et t i. Bylece ir az, Hemedan,
Mehed, Ast arabad, Bender- Abbas, Anayasayi kabul eden kent l er oldu. Paris't e, Tebriz' i
savunma komit esi kurulmut u. Bamda M. Dieulafoy adinda biri vardi; t aninan bir do- gu-
bili mciydi. Ayni i Londra' da da yapildi. Bakanligina Lord La- mingt on get iril di. Daha da
nemli si, Osmanli t opraklarinda Kerbela' daki ii din adamlar i aika anayasadan yana
t avir almi ve geri ci mollalari kinamilar di.
Tebri z kazanmiti.
Ama Tebriz lyordu.
Bunca isyana, bunca yadsimaya kari koyacak gc olmayan ah' in kafasmda t ek bir
dnce vardi: kt lgn kkeni olan Tebriz' i yerle bir et mek gerek! Tebriz derse,
digerleri ba eger. Onu ele geiremedigine gre, aliga mahkm edecekt i . Karneye
baglandigi halde, ekmek giderek bulunmaz olmut u. Mart sonunda, zellikle yalilar ve
kk ocukl ar arasinda lm orani yksekt i.
Londra, Paris, Saint - Pet ersbour g basininda elet iriler ogalmi ve kuat ilan kent t e
hayat l ari t ehlikede olan vat andalar inin bulunmasi nedeniyle, Devlet l er kmanmaga
balanmiti. Bu haberler bize ancak t el grafl a ulaabili yordu. Bi r gn Fazil beni agirt t i:
Ruslarla Ingilizler pek yakinda kendi vat andalar ini bur adan ikart acaklar, bylece
Tebri z, dnyada pek fazla yanki uyandirmadan rahat a ezilmi olacak. Bizler iin agir
olacak ama bilmeni ist erim, buna kar i ikmayacagim. Burada kimseyi zorla t ut acak
degilim, dedi.
Benim grevim ilgilil ere bunu duyurmak ve gidilerini kolaylatirmakt i. It e olaylarin en
olaganst olani o sirada meydana geldi . Buna t anik olunca, insanlar in diger
alaklikl arina daha kolay kat lanabili yorum. Durumu anlat mak iin dolamaya balami ve
il k nce Presbit eryan Misyonu' na git mit im. Dogrusu Rahi ple kar ilamakt an ve azar
iit mekt en korkuyordum. Howard'i yola get irmem iin bana gvenmiken, ayni yoldan
git meme sit em et meyecek miydi? Gerekt en de beni gerekt igi lde bir nezaket le ama
mesaf eli kariladi. Neden geldi gimi syl eyince, hi dur aksamadan:
Git meyecegim, dedi. Yabancilari bur adan ikart mak iin bir konvoy dzenl enebil digine
gre, a kent i doyurmak iin de bir konvoy dzenl enebilir .
Davraniina t eekkr et t im. Dini ve insani inanlarina yakiir bir davraniti. Daha sonr a o
yakinl ardaki irket e git t im ve byk bir hayret l e, ayni yaniti verdiklerini grdm.
Rahi p gibi t ccarlar da, git mek ist emiyorlar di. Aralarindan bir It alyan yle dedi:
Byle zor gnlerde Tebriz' den gidecek olursam, daha sonra dnmeye ut anirim. Onun
iin kal acagim. Belki bur ada kaliim, hkmet imi hareket e geirebilir. Aralarinda
szlemi gibi her yerde ayni cevap veril di. Ingiliz konsolosu Mr. Wr at isl aw' dan, konsolos
M. Pokhit anoff diinda Rus Konsoloslugu' nun personeline kadar! Yabancilarin bu mt hi
dayanimasi kent e moral verdi . Ama durum parlak degil di. 18 Nisan' da Wr at islaw,
Londra' ya u t elgrafi ekiyordu: "Ekmek azaldi. Yar in daha da azalacak." 19 Nisan' da yeni
bir mesaj gnderiyordu: "Durum mit si z. Kuat mayi yarmak iin son bir hamleden sz
ediliyor. "
Gerekt en de o gn kalede bir t oplant i yapilmakt aydi. Fazil, Anayasaya bagli birli klerin
Ret ' t en Tahr an' a yrdgn, ikt i darin yikilmasina az kaldigini sylyordu. Ama Howard
art ik hibi r yerde yiyecek kalmadigini beli rt mek zorunda kaldi:
Insanl ar, damdaki kedil ere varana dek t m evcil hayvanlari yediler. Pek ok aile, gece
gndz sokaklarda bir arpa t anesi , bir ekmek kirint isi ariyor. Yamyamlik t ehlikesi gelip
kapiya dayandi.
Iki haft a, iki haft a bize yet er!
Fazil adet a yalvariyordu. Ama Howard' rn elinden bir ey gelemezdi:
Bugne kadar idare et t i k. Art ik dagit abilecek hibi r ey kalmadi. Hi. Iki haft ada halk
kirilip gider , Tebriz bir hayalet kent olur. Son gnlerde l sayisi seki z yze ikt i. Alikt an
ve aligin neden oldugu hast alikl ardan lyorlar.
Iki haft a! Sadece iki haft acik! Oru t ut mak gerekse bile!
Biz ka gndr oru t ut uyoruz.
yleyse ne yapalim? Teslim mi olalim? Sabirla olut urdugumuz bunca dest egi yok mu
edelim? Bir baka are bulunamaz mi? Dayanmak iin?
Dayanmak. Dayanmak. Alikt an, yorgunlukt an ama ayni zamanda hemen ellerinin
alt indaki bir zaferin sarholugundan akina dnm oniki adamin t ek bir saplant isi vardi,
o da dayanmakt i.
Howard:
Bir zm olabilir, dedi. Belki ... Bt n gzler Baskerville' e evril di:
Ani bir yarmada bulunmak, dedi. Parmagini harit aya koydu ve devam et t i:
Bu konuma yeniden gir ebili rsek, glerimiz diari ile yeniden baglant i kurmu olur.
Dman kendine gelip t oparl anincaya kadar, selamet e ikabiliriz.
Ben bu neriye hemen kar i ikt im; askerler de ayni fikir deydi . Hepsi bunun bir int ihar
olacagini sylyordu. Dman, hat l arimizin beyz met re kadar t esinde, bir t epenin
zerinde mevzil en- mit i. Bu beyz met reyi geip, kerpi bir duvari aip, savunucular i
yerlerinden edip, kar i saldiriya direnecek gleri yerl et irmek sz konusuydu.
Fazil t ereddt ediyordu. Harit aya bakmiyordu bile. Onun merak et t i gi, harekt in
yarat acagi siyasal et kiydi. Birka gn kazandirabili r miydi? Tart ima uzayip duruyordu.
Baskerville dir et iyor, savlar ileriye sryordu. Bir sr e sonra Moore da ona kat ildi.
Guardi an ' in muhabiri, kendi askeri deneyimini ileri sryor, ani baskindan sonu
alinabil ecegini sylyordu. Sonunda, Fazil karar verdi :
Hl inanmi degili m ama baka bir are olmadigina gre Howard' rn nerisine kar i
ikmayacagim, dedi.
Er t esi gn, 20 Nisan' da, sabahin nde saldiriya geil di. Sabahin birinde bazi yerler ele
gei rilmise, cepheye birka yerden ilerlenecek ve dmanm kari sal dirida bulunmasi
nl enecekt i. Ama daha ilk dakikal ardan it i baren, giriimin ne derece t ehlikeli oldugu
anl aildi: ilk ikit a, Moore, Baskerville ve alt mi kadar gnl l bir at e hat t i meydana
get irmilerdi. Ama dmanm hi de baskina ugrami bir hali yokt u. Hazirlikl arimizi
bil dir en bir casus mu vardi? Dogrulanmasi olanaksizdi t abii , ne var ki orasi, Li- akhov' un
en yet enekli subaylarindan biri t ar afindan korunuyordu.
Mant ikli biri olar ak Fazil, harekt m durdurulmasmi emret t i. Geri ekilme iaret i verdi.
Savailar t er sine akmaya balamilardi. Moore da dahil ok ki i yaral anmiti. Geri
dnmeyen bir t ek ki i vardi: Baskerville. Daha ilk salvoda, vurulup dmt ;
Tebri z gn boyunca t aziye havasi iinde yaadi. Presbit er - yen Misyonunda usulca,
dem Ogullarinin semt lerinde' avaz avaz aglaniyordu. Gzl erim kipkirmizi, kime ait
olduklarini bilmedigim eller sikiyordum. Durmadan, hi bit meyecekmi gibi
kucakl aniyordum. Ziyaret iler arasinda Ingil iz konsolosu vardi. Beni bir keye ekt i :
Belki t eselli eder diye sylyorum; arkadainizin lmnden alt i saat sonra Londra' dan
haber gel di. Tebri z konusunda, Devlet l er bir anlamaya varmilar . Baskerville bo yere
lm olmayacak. Kent i kurt armak ve donat imini saglamak iin, bir birlik gnderilmi.
Tabi i yabancilari da kent t en ikart acak...
Bir Rus birligi mi?
Elbet t e. evrede ordusu olan bir t ek onlar var. Ama biz de t eminat ist edik.
Anayasacilar rahat birakilacak ve ar ordusunun, grevi t amamlanir t amamlanmaz geri
ekil ecek. Fazil' in silahlari birakmasi iin gvendigim kii sizsiniz.
Niin kabul et t im? akinlikt an mi? Yorgunlukt an mi? Bende de yerlemege balayan Iran
kadercili ginden mi? Ne var ki kari ikmadim it e., bu berbat grev benim yazgimmi gibi
bir duyguya kapildim. Yine de Fazil' in yanina hemen git medim. Birka saat li gine kamayi
yegledim. ir in' e git t im.
Ak gecemizden beri ona sadece t opluluk iinde rast layabili yordum. Kuat ma, Tebriz' de
yepyeni bir hava yarat miti. Hi dur madan dmanin sizdigindan sz edili yordu. Herkese
casus ya da sabot aj ci gzyle bakiliyordu. Silahli adaml ar sokakl arda kol geziyor, belli
bali binalar in girilerinde nbet t ut uyorlardi. Bo sa- ray' m kapisi nnde de be ya da
alt i kii oluyorlar di. Beni her seferinde glerek selamlasalar da, orada olulari, ir in' e
yalniz git memi engelliyordu.
O akam, nbet her yanda lakalatigi iin, prensesin odasina kadar gizlice sizabildim.
Kapi aralikt i. Usul ca it t im.
irin yat agin zerine ot urmu; Elyazmasi'ni dizlerinin zerine koymut u. Usul ca yanma
vardim, omzu omzumda, kalasi kal - amdaydi. Ne o ne de ben o akam sevimeye
gnllydk! O gece baka t rl sevit ik, ikimiz de ayni kit aba dalmitik. Gzl erimi,
dudaklar imi ynet iyordu. Her szcg biliyor, her resmi t aniyordu. Oysa benim iin
bunlar ilk idi .
Genel de Fransizcaya eviriyordu. Kendine gre. yl esine gl, ylesine agda, ylesine
zaman t esi iirlerdi ki, sekiz yz yil nce Niapur ' un ya da Isfahan' in ya da Semerkant ' m
bir bahesinde yazildiklari unut uluyordu.
Yarali kular lrken sakl anir. Yenik dm ok byk bir airin hazin ikyet i! Huzur
bulsun ahiret in kam sessizli gindeki insan! Keyifli, neeli olanl ari da var:
Mey, yanaklarin kadar pembe olsun sikint im da sainin kivr iml ari kadar hafif .
Drt lkleri sonuna kadar okudukt an ve her minyat re uzun uzun, hayranlikl a bakt ikt an
sonr a, kit abin t ekrar baina dnp sayf a kenarmdaki yazilari okuyorduk. nce, yapit m
yar ismi doldurmu olan Er meni Vart an' in yazdiklarini... Onun yazdikl ari sayesinde o gece
mer ile Cihan' in ve arkadam yksn grenmi oldum. Daha sonr aki ot uz sayf anin
her birinde, Alamut kt phanecil eri, babadan ogul a, Elyazmasi hin yksn, Merv' de
nasil alindigini, Hahail er zerindeki et kisini ve Mogol akinina kadar Hahailerin
yksn yazmilar di.
Yaziyi skemedigim iin, son sayfalari bana ir in okumut u: "Al amut yikilmadan nce,
memleket im Kirman' a kat im. Nia- pur' lu byk Hayyam' in eserini de beraberimde
gt rerek.... Onu t ut maya layik ell er t ut ana dek, onu saklamaya karar verdim. Bunun
iin Yce Tanri' ya siginiyorum. Diledigine yol gst erir , dil edigini yoldan ikarir."
Bu sat irlar i yazan, bir de t arih at miti: 14 Mart 1257.
Dncelere saplandim:
Elyazmasi 13. yzyilda susuyor, dedim. Cemaleddin' e 19. yzyilda armagan edilmi.
Peki , arada ne oldu?
Uzun bir uyku, diye yanit l adi ir in. Bit mez t kenmez bir Dogu siest asi. Sonr a o deli
Mirza Riza' nin ell erinde sirayarak uyani. Alamut kt phanecil eri gibi o da Kirmanli degil
mi ? At alari arasmda bir Hahai' nin olmasi, o denli airt ici mi?
irin ayaga kalkt i, aynasmm nnde bir t abureye ot urdu. Eline t ar agini aldi. iplak
kolunu, zarif hareket lerini saat lerce seyredebilirdim. Ama beni gerekle yzyze get irdi:
Seni yat agimda yakalamalar ini ist emiyorsan, git meye hazirlan.
Ger ekt en de gn iigi odaya dolmu, perdeler saydaml amiti.
Bikkin bir sesle:
Dogru, dedim. Sana laf gelsin ist emem. Gl erek dnd:
st ne bast m. Bana laf gelsin ist emem. Tm Iran haremlerinde, yakiikli bir
yabancinin bt n geceyi, soyunmayi bil e dnmeden yanimda geirdi gini anlat malarini
ist emem. Sonr a kimse bana gz dikmez!
Elyazmasim kut usuna yerlet irdikt en sonra, sevgili min dudaklarina bir buse kondurdum,
sonra sarayin kori dorlarindan koarak kendimi diari at t im, kent in kalabaligina
kariiverdim.
Bu acili gnlerde lenlerden neden Baskerviile' i andim? Dost um ve vat andaim oldugu
iin mi? Kukusuz. Ama ayni zamanda, yabancisi oldugu u Dogu' da zgrlgn ve
demokrasinin dogdugunu grmekt en baka iht irasi olmadigi iin de! Kendini bo yere mi
feda et t i ? On yil, yi rmi yil, yz yil sonra Bat i, onun verdigi rnegi animsamayacak mi?
Iran, yapt iklarini hat irlamayacak mi? Dnmek bile ist emiyorum. ki dnya arasinda,
ayni zamanda hem va- ad edici hem d kirici iki dnya arasinda, mel ankoliye
kapilmakt an korkt ugum iin. Yine de, Baskerville' in lmnn hemen ardindaki olaylarla
yet inecek olursam, lm yararsiz olmadi diyebili rim.
Diaridan mdahale edildi , abluka kalkt i, yiyecek geldi. Howard sayesinde mi ? Belki daha
nce karar verilmit i, ama onun lm kent in kurt arilmasini abuklatirdi. Binl erce a
insan, hayat l arini ona borludur.
Beklenecegi gibi , ar ordularinin kent e girii Fazil' in houna git medi. Ona, kadere razi
olmasi gerekt i gini syl emeye aliiyordum:
Halkm dir enecek gc kalmadi. Onlara verebilecegin t ek armagan alikt an
kurt ar makt ir. Bunca acidan sonr a onlara byle bir borcun var.
On ay sava, sonra ah' rn koruyucusu Nicolas' m eline d!
Ruslar kendi balarina hareket et miyor. Uluslararasi t opluluk adina geliyorlar.
Yeryzndeki t m dost larimiz bu harekt i alkiliyor. Bunu red et mek, buna kar i ikmak,
bizi bugne kadar t ut mu olanlarin dest egini yit irmek olur.
Zafer yanibaimizdayken t eslim olmak, silahlari birakmak!
Bana mi cevap veriyorsun yoksa kaderine mi laf at iyorsun? Fazil silkindi, gzleri sit em
doluydu:
Tebriz byle bir aagilanmaya layik degil!
Elimden bir ey gelmez, elinden bir ey gelmez. yle anl ar vardir ki verecegin her
karar kt dr . Kt ler arasinda, sana en az pimanlik verecegi se!
Durul mu grnd, dnceye daldi:
Arkadalar im ne olacak?
Ingilizl er gvenli klerini garant i ediyor.
Silahlar imiz?
Herkes kendi silahini alikoyabilecek, evl er aranmayacak, sadece at e edilen ev' olursa
oraya girilecek. Agir silahlar t eslim edilecek.
Hi de inanmi grnmyordu:
Peki, bir sre sonra ordusunu geri ekmeye ar' i kim mecbur edecek?
Tanr i'ya emanet olacagiz!
Birdenbire baima Dogulu kesildin!
Fazil' in dilinde "Dogulu" szcgnn ilt if at olmadigini bilmek iin onu yet erince t animak
gerekir... Hele bunu sylerken bir de yzn ekit i rse... Takt i k degit i rmek zorunlul ugunu
duydum. Grlt l bir i ekmesiyle ayaga kalkt im:
Belki de hakkin var, t art imakla hat a et t i m. Gidi p Ingil iz konsolosuna seni razi
edemedigimi syliyeyim. Sonr a buraya dner , sonuna kadar yaninda kalirim.
Fazil kolumdan t ut t u:
Seni sulami degilim. nerini red et mi de degili m.
nerim mi? Benim mi? Ben sadece Ingiliz konsolosunun nerisini naklet t im, st eli k
ki min t arafindan yapildigini vurgulayarak...
Sakin ol ve anla beni! Ruslarin Tebriz' e girmelerini nleyecek olanagim olmadigini
bili yorum. En uf ak bir direni t e bulunursam, kimin t ar afindan olursa olsun kurt ar ilmayi
bekl eyen kendi vat andalarim bat a olmak zere bt n dnyanin beni kinayacagini da
bili yorum. Kuat manin son buluunun ah iin bir yenil gi oldugunu da bili yorum.
Savama amacin da bu degil mi ydi?
Hayir, it e bunda yanildin! Bu ah1 a lanet ler yagdirabilirim ama savatigim o degil.
Bi r despot u yenmek nihai ama olamaz. Ben, Iranlilar zgr olduklarinin bilincinde
olsunl ar diye, bur ada sylendigi biimiyle birer dem Oglu gibi kendi glerine
gvensinl er, gnmz dnyasinda layik olduklari yeri alsinl ar diye savaiyorum. Burada
bunu baarmak ist edim. Bu kent , ahin ve mollal arin vesayet ini red et t i , byk devlet lere
kafa t ut t u, yrekli insanlarin hayranligini kazandi. Tebriz halki kazanmak zereydi ama
kazanmasina firsat vermiyorlar, bu rnegin yayilmasindan korkuyorl ar, onl ari aagilamak
ist iyorlar, bu gururlu halk ekmek yemek iin arin askerlerine ba egecek. Sen ki zgr
bir lkede dogdun, bunu anl aman gerek.
Aradan birka saniye get i. Sonr a:
Ingiliz konsolosuna ne cevap vermemi ist i yorsun? diye sordum.
Fazil yapay bir glmseme t akindi:
Ona de ki , bir kez daha Maj est elerine ilt ica et mekt en kivan duyacagim.
Fazil' in karamsarliginin ne denli yerinde oldugunu anl amam iin zamanin gemesi gerekt i.
nk hemen ardmdaki olayl ar, onu haksiz ikarmiti. Fazil Ingil t ere konsoloslugunda
bir ka gn kal di. Sonr a M. Wr at islaw onu kendi arabasiyla, Rus hat l armi geerek, Kazvin
yakinl arina kadar gt r d. Fazil orada Anayasa bir liklerine kat ildi. Onl ar da, uzun bir
bekl eyit en sonra, Tahran zerine yrmege hazirl aniyorlar di.
Tebri z kuat ma alt inda oldugu srece ah' in elinde, dmanlarini caydiracak bir koz
bulunuyordu. Onlari t ehdit edebilir, onl ari dur durabilir di. Kuat ma kalkar kal kmaz, Fazil' in
dost l ari, ellerini t ut an bagdan kurt uldukl arini hisset t iler ve hi vakit kaybet meden bakent
zerine yrmege baladilar . Biri kuzeyden Kazvin' den, digeri gneyden Isfahan' dan iki
ordu hali nde il erliyorlardi. Gney ordusu oklukla Baht iyari air et lerindendi ve 23
Haziran' da Kom' u el e geirmit i. Birka gn sonra, bir Ingili z- Rus ort ak bil dirisi
yayinl andi. Anayasacilarin ilerlemeyi dur dur malarini ve ah ile anlamaya git melerini
ist iyordu. Aksi hal de iki devlet mdahale et mek zorunda kalacakt i. Fazil ile arkadalari
aldirmadilar , yrylerine hiz verdiler . 9 Temmuz' da iki ordu Tahr an surlar i nnde
bulut u. 13 Temmuz gn, onbin kii bakent e kuzey- bat i- da iyi t ut ulmayan bir kapidan
ve Temps gazet esi muhabirinin hayret t en ailmi gzleri nnde kent e gir iyordu. Sadece
Liakhov direnmeye kalkimiti. yz askeri, birka eski t opu ve iki makineli si ile
merkezde bir ka mahall eyi denet imi alt mda t ut mayi baardi. at ima bt n hiziyla 16
Temmuz' a kadar srd. O gn saat sekiz ot uzda ah, Rus Elil igine sigindi. Trensel
biimde be yz asker ve Sarayli kendisine eli k et mit i . Bu davranii t aht t an fer agat
anl amina geliyordu.
Kazak komut aninin silahi birakmakt an baka seenegi yokt u. Bundan byle anayasaya
sadik kal acagma ve Anayasacilar in hizmet inde olacagma yemin et t i . Tek art i, birli ginin
dagitilmamasiy- di. Bu da kendisine vaad edildi.
Yeni ah, t aht t an inen ahin kk oglu idi. Oniki yainda var yokt u. Onu bebekliginden
beri t aniyan ir in' e gre, yumuak ve duygulu, iinde kt lk olmayan bir ocukt u.
at imal arin ert esi gn vasisi M. Smirnoff ile birlikt e, Saraya git mek zere kent t en
geer ken "Yaasin ah" iglikl ariyla karilandi. Bir gn nce "ah' a lm! " diye
bagiranlar, ayni kiilerdi!
Gen ah halkin zerinde iyi bir izlenim birakt i. ok fazl a glmsemeden, zaman zaman
el ini sall ayarak vat andalarini sel amliyordu. Ama Saray' a varir varmaz evresindekil erin
dnyasmi karart t i. Ailesinin yanindan apar t opar alindigi iin, dur madan agliyordu. Hat t a
o yaz, annesiyle babasini bulmak zere Saraydan kamaya kalkiti. Yakal aninca, kendini
asmaya kalkiti. Ilmik boynunu sikinca, bu kez korkup imdat ist edi. Tam vakt inde
kurt ul abil di. Bu serven, zerinde olumlu bir et ki yarat t i: Korkul arindan siyrildi ve
merut i hkmdar roln, geregi gibi oynamaya baladi.
Ger ek ikt i dar Fazil ile dost l arinin ellerindeydi. Yeni dneme, hizli bir t emizlik hareket i il e
baladilar . Eski rej im yanlisi alt i part izan asildi. Aral arinda dem Ogull arina sava ami
moll alar ve bir de eyh Feyzullah Nuri vardi. Suu, bir yil nceki darbeden sonr aki
kiyama fet va vermesi ydi. Cinayet e bul atigi iin lme mahkm edil di ve lm fermani
ii makamlarinca onayl andi. Bu cezanin simgesel bir yn oldugu da aikt i: Nuri,
anayasanin delili k oldugunu iddia et mit i. 31 Temmuz 1909 gn Tophane Meydaninda
halkm gz nnde ipe ekildi. lmeden nce: "Ben gerici degili m" demi ama hemen
sonr a yandalarina anayasanin dine aykiri oldugunu ve son szn dine ait olacagini
sylemit i.
Yeni ynet i cilerin ilk ii, Parlament oyu yeni bat an yapt irmak oldu. Bina enkaz halindeydi.
Seimler dzenlenmit i. 15 Kasim' da gen ah Ikinci Meclis' i u szlerl e aiyordu:
"zgrlg baheden Tanri adina ve Mehdi' nin manevi koruyuculugunda Ulusal Danima
Meclisini byk bir sevinle ami bulunuyorum. Klt rel ilerleme ve zihniyet lerdeki
gel ime, degiikligi nlenemez kilmitir. Bu gelime aci deneyimlerden gemit ir ama
Iran, aglar boyu, bir ok buhrani at lat masini bilmit ir ve bugn Iran hal ki emellerinin
gereklet igini grmekt edir. Bu ilerici yeni hkmet in, halkin dest egine sahi p olmasindan
memnunluk duyuyoruz. lkeye huzur ve gveni geri get irmit ir.
Hkmet ve Parlament o, gerekli ref orml arin yapilmasi iin, devl et in yeniden
rgt lenmesine, zelli kle mali ilerin uygar lkelerdeki gibi dzenlenmesine nceli k
vermelidi r.
Tanri' ya ulusun t emsilcil erine yol gst ermesi ve Iran' dan onuru, bagimsizligi ve mut lulugu
esi rgememesi iin yakariyoruz."
O gn Tahran' da bayram havasi est i. Sokaklarda geziliyor, k- ebalarmda arkilar
syl eniyor, her szcg "Anayasa", "Demokrasi", "zgrlk" il e kafiyeli iirl er
dkt rlyor, sat icilar sokakt akilere erbet ve eker ikram ediyor, darbe sirasinda
sust urulmu olan onlarca gazet e zel sayilarinin rekl amini yapiyorlar di.
Gece olunca, havai fiekler kent i aydinl at t i. Baharist an bahelerinde t ribnler kurulmut u.
eref t ribnnde diplomat lar, yeni hkmet yeleri, millet vekill eri, dini li derl er, ari
loncasindan t emsilciler bulunuyordu. Baskerville' in bir arkadai olarak bana ilk siralarda
yer ayrilmiti: Fazil' in hemen arkasinda ot uruyordum. Pat l amal ar, havai fiekler, bir birini
izliyor, gkyz kisa aralikl arla gndze dnyor, balar arkaya egili yor, yzler iildiyor,
sonr a ocuksu glmsemelerle yerine geliyordu. Diarida ise, dem Ogull ari, hi
yorulmadan, ayni eyl eri bagiriyorlardi.
Hangi iglik, hangi grlt Howard'i dnmeme neden oldu bilmiyorum. Bu bayram
asl mda onun bayrami idi. Fazil da ayni anda bana dnd ve:
Hznl grnyorsun, dedi.
Hznl degili m t abii ki! Ne zamandir, Dogu' da "zgrlk" diye bagirilsin ist i yordum.
Ama bazi anilar aklimi eldi.
Onl ari bir yana at , glmse, eglen, son sevin anlarindan yararl anmaya bak!
Gecenin t m kut lama hevesini kursakt a birakan r kt c szler! Fazil, yedi ay nce
Tebri z' de yapt igimiz t art imayi mi sr dryordu yoksa? Endie duyacagi yeni konul ar mi
vardi? Ert esi gn, daha fazl a bilgi almak iin ona git meye karar verdim. Ama sonra
vazget im. Bt n bir yil, onunl a kar ilamakt an kamitim. Hangi nedenle? Yaadigim
mt hi servenden sonr a, Tebriz' deki davraniimin dogrulugu konusunda kukularim
vardi. Dogu' ya, bir kit abin peine derek gelmi olan benim, bana ait olmayan bir
savaa bu denli bulamaya hakkim var miydi? Hangi hakla Ho- ward' a Iran' a git mesi
t avsiyesinde bulunmut um? Baskervill e, Fazil ve arkadalari iin bir ehit t i. Benim iin
yi t irdigim bir arkada. Yabanci t opraklarda, yabancilar a ait bir dava iin lm ve ailesinin
bir gn ocuklar ini neden bat an ikardigimi soracakl ari bir arkada!
Howard yznden vicdan azabi mi? Belki saygi gst erme hassasiyet i! Uygun szck m
bil emiyorum ama demek ist edigim, arkadaimin lmnden sonr a, Tahran sokaklarinda
dolaip Tebriz kuat masi sirasindaki szde kahramanlikl arla bbr lenmeye hi niyet im
yokt u. Ben bu ie t esadfen, ucundan kar imitim, bir dost sahi bi, kahr aman bir arkada
sahibi olmut um ama anisina sarilar ak ayricaliklar ve ilt if at l ar peinde degildim.
Aslinda yok olmak, unut ulmak, polit ikacilar in, Kulp yelerinin, dipl omat lar in yanlarina
ugramamak ist iyordum. Hergn zevkle grdgm t ek insan irin idi. Ail esine ait pek ok
ikmet ght an birine gidi p yerlemesini kabul et t irebilmit im. Zar- ganda t epelerinde,
bakent in diinda bir yerdeydi . Ben de evrede kk bir ev ki ralamitim. Grn
kurt ar mak iin... nk hi zmet ilerin yardimi ile gece gndz onunl aydim.
O ki, odasindan ikmadan haf t alar geirdigimiz oldu. Harikul ade bir ini sobanin isit t igi
odada, Elyazmasi' m ve birka baka kit abi okuyor, nargil e iiyor, ir az arabi, hat t a
zaman zaman ampanya yudumluyor, Kir man fist igi ile Isfahan helvasi at itiriyorduk.
Prensesim hem bir agirbali hanimefendi hem de afacan bir kiz ocugu olmasini biliyordu.
Yazm ilk gnl erinde Zarganda hareket lendi. Yabancilar ve Iranli zenginler kklerine
gel meye baladi. Onl ar iin uzun dinlenme ayl ari baliyordu. Yabancilar iinse Tahr an' in
boz sikint isini gidermenin yolu bu yeil cennet e gel mekt i. Ki ayl arinda Zarganda
boalirdi. Sadece bahivanlar, bekil er ve yerli halk kalirdi. irin'le bylesi bir issiz le
gereksinimiz vardi.
Ne yazik ki nisan ayindan it i baren t ainmalar baladi. Evlerin parmaklikl ari nnde
baibo gezenlerin sayisi art t i. ir in, her gle uykusundan sonra, ziyaret ilerini kabul
et meye baladi. Her saniye saklanmak, koridorlardan kamak zorunda kaliyordum. Art ik
rahat ki gnl eri sona ermit i . Git mek gerekiyordu. Bunu kendisine syl edigimde,
Prensesim zl d:
Mut lu oldugunu saniyordum.
Ender bir mut luluk yaadim. Bu mut luluga, bozulmadan ara vermek, bozulmadan
yeniden kavumak ist iyorum. Seni akla, hayranlikla izlemekt en kendimi alamiyorum.
evremizi saran kal abahgin, bakilarimi evirmeme neden olmasini ist emiyorum. Yazin
gidi p, kiin dnecegim.
Yaz, ki, gideceksin, dneceksin.. Mevsimlere, yill ara, mrne, benim mrme
hkmedecegini saniyorsun. Hayyam' dan ders almadin mi? "Aniden, dudaklarini islat ana
kadar, uup gidersin.
Gzl erini gzlerime dikt i , beni okumak ist ercesine... Her eyi anl amiti, iini ekt i.
Nereye gideceksin?
Ben de bilmiyordum. Iran' a ikinci geliimdi, her ikisinde de kuat maya ugramitim.
nmde, kefedecegim bt n bir Dogu alemi vardi. Bogazii' nden in Deni zi' ne kadar
Trki ye, ki o da Iran' l a ayni zamanda isyan et mi, Sult an- Halife' yi t aht indan indir mi,
mill et vekilleri , kulpleri , muhalif gazet eleri ile vnr olmut u. Sonra gururlu Af ganist an
vardi, ki Ingil izler ba egdirmilerdi ama ne pahasina! Ve t abii Iran' in geriye kalan
yerleri ... Ben sadece Tebriz il e Tahr an' i bili yordum. Ya Isfahan? Ya ir az, Kaan ve
Kir man? Ya Niapur ve Hayyam' in mezari?
Bt n bu yollardan hangisini semeli, hangisine sapmak? Seimi, benim yerime
Elyazmasi yapt i. Krasnovodsk' t a t rene bindim, Akabad' i ve t arihi Merv kent ini get im,
Buhara' yi grdm.
Semerkant ' a zel olarak git t im.
Hayyam' m genligini geir digi kent t en geriye ne kal digini merak ediyordum.
Asfi zar mahall esi, mer' in Cihan ile sevit igi, bahedeki kk kk, ne olmut u? Eski in
ynt emine gre beyaz dut agacindan kgit yapan Yahudinin ot urdugu Mat uri d mahallesi
duruyor muydu? Haft al arca, yaya sonra da kat ir sirt inda dolatim. Sat icilar a, gelip
geenl ere, camideki imamlar a sorular sordum, kariliginda bilgisizce edilmi szler, alayli
gller ve ay davet leri almakt an baka bir yanit alamadim.
Bi r sabah, Recist an meydanina git mekle, t ali him aildi. Bir kervan gemekt eydi, kk bir
kervan; alt i- yedi deveden ibar et t i . Yali deveci az t emde dur mu, kucagina yeni dogmu
bir kuzu almiti. Bir anak mlek sat icisiyla pazarl ik ediyordu. Ikisini izliyordum. Yn
rme t akkeleri, izgili ent arileri, kizilimt rak sakallar i ile bin yilin t esinden gelmi
gibiydil er. Hayyam' m devrindeki gibi bir grnt myd bu?
Hafif bir rzgr kumlari savurdu, giysiler kabardi, t m alani grnmez bir rt kapl adi.
evreme bakt im. Reci st an' m yaninda bina ykseliyordu. muazzam klli ye...
kulel eri , kubbel eri , cmle kapilari, mozaik kapli yksek duvarlari, alt m- mor-t rkuaz
iikl ar saan ssl emeleri ve zerlerine ilenmi pek ok yazi il e... Her ey muht eemdi,
ama kuleler egriydi, kubbeler delikt i , cepheler oyuk oyukt u... geen yillar, esen rzgr,
yzyillik umursamazlik yapilar i her bir ynden kemirmit i. Bu anit lara, bu harikul ade,
devasa, bili nmeyen yapit lara bakan t ek bir gz yokt u.
Geriye dogru git t im, ayagim t akildi, arkama bakt igimda, benim gibi giyinmi bir adaml a
burun buruna geldim. Konumaya baladik. Adam Rus' t u. Arkeolog. O da kafasinda
binl erce soru ile gelmit i . Ama birka yanit bulmut u.
Semerkant ' da zaman, bir felaket t en bir felaket e, bir yikimdan bir yikima geer .
Mogoll ar onikinci yzyilda kent i yikt iklarinda, yerleim yerleri mezarliga dnm. Bu
yerleri t erket miler .
Geriye kal anlar kent lerini bir baka yere, daha gneye kurmular . O eski ehir,
Seluklul arin Semerkant ' i bt nyle, kum kat manl ari alt mda yit i p git mi. Topragin
alt inda ne hazineler, ne gizler var! Toprak st nde sadece ot lar! Gnn birinde, evl eri ,
sokakl ari ort aya ikart mak gerekecek. Semerkant kurt ulunca, bizler e yksn
anl at abil ecek. Dur du.
Siz de arkeolog musunuz?
Hayir. Bu kent baka nedenlerden t r il gimi ekiyor.
Hangil eri diye sorsam ok mu saygisizlik et mi olurum? Ona Elyazmasi 'ndan sz
et t i m. Iinde yazilmi olan Tarih' t en,
i zilmi olan resimlerden...
O kit abi grmeyi ok ist er dim dedi. O Tariht e ne yazili ise yok edilmi, biliyor
musunuz? Lanet lenmi gibi. Duvarlar, saraylar bost anlar , baheler, su yollari, t apinaklar,
ki t aplar, belli bali sanat yapit l ari. Bugn hayran kal digimiz yapit l ar, daha sonralari Timur
t ar afmdan yapt irilmi. Beyz yildan daha az bir zamandan kalma. Hayyam' in
dneminden kirik dkk birka anak mlek kalmi. Ve bir de, varligini imdi si zden
grendigim o mucizevi Elyazmasi. Onu ellerinize almi olmaniz hem byk bir ayr icalikt ir
hem de agir bir sorumlul uk.
Emin olun, bunun farkindayim. Bu kit abm var oldugunu grendigim yillardan bu yana,
sadece onun iin yaiyorum. Beni bir servenden digerine srkledi. Onun dnyasi benim
dnyam oldu. Onun bekisi , benim sevgilim oldu.
Anlat t igi yerleri grmek iin mi Semerkant ' a geldiniz?
En azindan, bu kent in insanlar i bana eski mahall elerin nerede oldugunu gst erirler
saniyordum.
Sizi d kirikligina ugrat acagim iin zr dilerim, ama si zi ilgilendi ren ag hakkinda
sadece efsaneler, cin ve dev ykleri dinlersiniz. Bu kent , onlar i byk bir keyifle yaat ir.
Yani diger Asya kent lerinden de mi ok?
Korkarim yle. Bu yikint inin yakininda bulunmalari, belki de hayal glerini art t iriyor.
st elik bir de u yeralt i kent i var. Yzyillar boyu, ka ocuk yariklarindan dp bir daha
ort aya ikmami, t opragin derinli ginden gelen nice garip sesler duyulmu! It e nl
Semerkant efsanesi byle dogmu, ok kii iin bu kent in gizemi iinde yer alan efsane!
Anlat masini ist edim.
Derler ki , Semerkant krallar indan bir i, her insanin gereklemesini ist edigi d gerek
kilmak ist emi: lmden kamayi! lmn gkyznden inecegi inanci iinde, kendisine
hibi r vakit ul amasin diye, yer alt inda demi rden bir saray yapt irmi. Muazzam bir saray.
Bt n iki yerlerini kapat t irmi. ok zengin oldugu iin, her sabah dogan, her akam
bat an ve onu isit an yapay bir gne yapt irmi. Ne varki lm t anrisi, hkmdari aldat ip
sarayin iine sizmi. Bt n insanlara, ne denli gl ve zengin olurlar sa olsunl ar, lmden
kaamayacaklarini kanit lamak ist iyormu. Bylece Semerkant , insanin kaderi ile
bulut ugu kent olmu.
Semerkant ' dan sonr a ner eye git meli? Benim iin Semerkant , Dogu' nun bir ucu,
harikal arin yer aldigi, bit meyen bir zlemin duyuldugu yesdi. Kent t en ayr ilacagim sirada,
eve dnmeye karar verdim. Annapolis' e gidecek, birka yil dinl enecek ve sonr a yeniden
yola koyulacakt im.
Onun iin de delice bir t asari yapt im. Iran' a dnecek, irin' i ve Hayyam'in Elyazmasi ' m
alacakt im, sonr a byk kent lerden birine gidecekt ik, Paris' e, Viyana' ya veya New- York' a !
irinl e bir Bat i kent inde, Dogulu biimde yaamak, cennet i yaamak olmaz miydi?
Dn yolunda yalniz ve dalgindim. irin' e syl eyeceklerimin heyecani iindeydim. "
Git mek, git mek, mut lu olmak art a yet miyor mu?" diyecekt i kukusuz. ekingenligimi
yenecegime inaniyordum.
Hazar kiyilarinda kiral adigim araba beni Zargnda' ya kapali kapimin nne get irdiginde,
nnde bir baka araba dur uyordu. Direginde yildizli bayrak dalgalanan bir Jewel-40!
ofr beni grr grmez arabadan indi, kim oldugumu sordu. Beni, gidi imden bu yana
bekliyormu gibi bir duyguya kapildim. Hemen yanit l adi, sabaht an beri bekliyormu.
Efendim, siz dnene kadar beklememi syl edi.
Bir ay, ya da bir yil sonr a dnebilirdim ya da hi dnmezdim!
Hayret ime hi aldirmadi:
Buradasiniz ya! dedi.
Sonr a bana Amerikan elisi Charles W. Russel' in bir not unu verdi:
"Sayin B. Lesage;
ok nemli ve acele bir i iin bugn gleden spnr a saat drt t e gelebili rseniz sevinirim.
ofrm emrinizde olacakt ir."
Sabirsizlandiklarini gst ermemeye alian iki kii bekliyordu beni Elil ikt e! Gri t akimlari,
muare papyonu, Theodore Roosevelt ' inkine benzeyen ama daha zenle kirpilmi sarkik
biyikl ari ile Russel ve her zamanki beyaz ent arisi, siyah st lg ve mavi sarigi ile Fazil!
Tabi i sze ilk balayan Eli oldu. Dzgn ama duraksak bir Fran- sizcayla konuuyordu.
Bugn yapt igimiz t opl ant i, t ar ihin akiini degit iren t r den bir t oplant idir. Bizim
ki ili klerimizde iki ulus buluuyor. Mesafelere ve farklilikl ara aldiri et meksizin. Gen bir
ulus ama yali bir demokrasi olan Amerika ile, bin yillik eski bir ulus ama gen bir
demokrasi olan Iran.
Bu szlerinin kendisini rahat siz et medigini anlamak iin Fazil' a bir baki at t i, sonra devam
et t i:
Birka gn nce, Tahr an Demokrasi Kulbne davet liydim. Anayasa Devrimine
duydugum il giyi ve sempat iyi dile get irdim. Bakan Taft ve Diileri Bakanimiz Mr. Knox
da benim gibi dnyor. Hemen unu da belirt eyim, Diileri Bakanimiz, bugn
yapt igimiz bu t oplant idan haberlidir . Varacagimiz sonulari kendisine t elgrafla
bil direcegiz.
Bana durumu aikl ama iini Fazil' a birakt i:
ar ordusuna direnmememi ist edigin gn animsiyor musun?
Ne ba belasiydi!
Sana asla alinmadim, yapman gerekeni yapmitin, bir bakima da hakkin vardi. Ama
korkt ugum baimiza geldi . Ruslar Tebriz' den hi ikmadilar . Halki her gn rahat siz
edi yorlar , Kazakl ar sokakt a kadinl arin peelerini ekiyorl ar, dem Ogull ari uf acik
bahanelerle hapse at iliyor. Ama daha kt s var. Tebriz' in igal edilmesinden,
arkadalarimin basma gel enlerden de kt ! Demokrasimizin bat ma t ehlikesi var. Mr.
Russel "gen" diye t animladi. Bence "kirilgan" demeli ydi. Grnrde her ey ok iyi
gidiyor. Halk daha mut lu, ari daha hareket li, moll alar daha uzlamaci! Oysa yapinin
yikilmasini nl emek iin muci ze gerek. Neden mi? nk, t ipki gemit e oldugu gibi,
hazine t amt akir. Eski rej imin gari p bir vergi t oplama ynt emi vardi. Her eyalet t e, halkin
kanini emen bir ini grevlendiri rdi. Adam, t opl adigi parayi kendisine alikoyar, sadece bir
kismi ile Saraydan bir t akim adamlari sat in alirdi. Felaket de iin bu nokt asinda.
Hazine' ye para gelmeyince, Ruslardan ve Ingilizlerden bor alirdik; onlar da borcun
denme sirasi geldi ginde dnl er ve ayr icaliklar kopart irl ardi. ar i ilerimize bu yoldan
kar imaya baladi, bt n zenginliklerimi z bu yoldan uup git t i. Yeni ikt idar da ayni dert le
kar i kariya: agda l keler gibi vergi t opl ayamazsak, diger devlet lerin vesayet ini kabul
et mek zorunda kalacagiz. Bizim iin en ivedi ugra, mali yemizi yoluna sokmak, Iran' m
agdalatirilmasinin yolu bur adan gei yor. Iran' in zgrlg buna bagli.
Ilaci bili ndigine gre, neden har eket e geilmiyor?
nk gnmzde hi bir Iranli, bu grevi yapabil ecek apt a degil . On milyonluk bir
ulus iin bunu syl emek aci ama, cehalet i gzardi edemeyiz. Ileri lkelerde devlet in st
dzey grevlile- rinkine e bir egit im almi bir avu insaniz urada. Deneyimimizin engin
oldugu t ek alan dipl omasi . Askerlik olsun, ul aim olsun, zellikle maliye olsun, sifir!
Rej imimiz yirmi yil, ot uz yil ayakt a kalabil seydi, bt n bu alanlar da bir kuak yet imi
olurdu. Ama bunun gerekl emesini beklerken, drst ve yet enekli yabanci uzmanl ara
bavurmakt an baka zm yok. Biliyorum, bylesini bulmak kolay degil. Gemi t e Naus
il e, Liakhov ile ve daha birogu ile kt deneyimlerimiz oldu. Ama mit siz degilim. Bu
konuda, Parlament o' da ve hkmet t e bazi dost larimla grt m. Amerika'nin bize yardim
edebilecegini saniyoruz.
Bir den:
Gurur duydum, diye at ildim. Ama niin benim lkem? Charles Russel bu sorumu hayret
ve endie il e kariladigini
gst er en bir hareket t e bulundu ama Fazil' in yaniti ile yat iti:
Bt n devl et leri t ek t ek gzden geirdik. Ruslar ile Ingilizler , bize daha fazla egemen
olabi lmek iin, iflasa srklenmemizden sevin duyuyor. Fransizlar , bizim kaderimize il gi
gst eremeyecek kadar arla ilikilerinin dzgn git mesi kaygismda! Yani genelde bt n
Avrupa, bir t akim it t if aklar ve kar i it t ifaklar agi kurmu ki, bunun iinde Iran, pek basit
bir dama t ai olur. Bi zi ele geirmek ist emeksizin yardim elini uzat abilecek t ek lke
Amerika' dir. Bu yzden Mr. Russel' a bavurdum ve byle agir bir grevi yerine
get irebilecek bir Amerikali t avsi ye et mesini ist edim. Hemen syleyeyim; senin adini veren
o oldu, ben senin maliye okudugunu unut mut um.
Sikint ili gller , kaamak bakilar:
Siz adaminizi bulun, ben yaninda aliir, t avsiyede bulunur, ona yardimci olurum,
dedim. Ama asil grev ona ait olmali. Ben ok iyi ni yet li biriyim ama o denli de bilgisi z ve
t embel biriyim.
I srar et mekt en vazgeen Fazil, ayni biimde konumayi yegledi:
Bakin bu dogru! Taniklik edebilirim. Sonr a senin daha da byk kusurlarm var. Benim
arkadaimsin, bunu her kes bili yor. Siyasi raki plerim, baarisiz olman iin ellerinden geleni
yaparlar.
Russel sessiz, dinliyordu. Yzndeki glmseme, ne zamandir orada kalmi, unut ulmu,
donmu gibiydi . akalama biimimiz hi onun t arzi degildi ama yine de ist i fini
bozmamiti. Fazil ona dner ek:
Benj amin'in kusur larmdan dolayi zr dilerim, dedi . Ama anlamamiz bozulmu
sayilmaz. Belki de bu ii, Iran' daki olaylara hi karimami birine vermek daha dogru
olacak.
Akliniza gelen biri var mi?
Hibir isim bilmiyorum. Ben gl, drst , aik fikir li birini ist iyorum. Sizde byleleri
var, bunu bili yorum. Nasil bir i oldugunu gzmn nne get irir gibi yim: zarif , t emiz, dik
dur an, drst bakan, dogru szl.
Tanimi Baskerville' in t animiydi.
Iran Hkmet inin Washingt on' daki Elil igine 25 Aralik 1910 Pazar gn gnderdigi t elgraf
yleydi:
"Parlament o'nun onayina sunulacak, balangit a yillik bir szleme ile hazinedar olarak
al iacak, drst bir Amerikali uzman ist ihdam et mek zere, diileri bakanindan si zi
derhal Amerikan mali evr eleriyle t emas et t i rmesini ist eyini z. Devlet in geli r kaynaklarini,
gel ir ve giderleri dzenlemekt en sorumlu olacak ve kendisine bir muhasebe uzmani ile
t arada vergi t ahsilini denet l eyecek bir mfet t i yardimci olarak verilecekt ir. Tahran' daki
Amerika Birleik Devl et leri El isi, Amerikan Diileri Bakaninin onayini bildirdi. Kendisi yle
dogrudan iliki kurun, araci sokmakt an ekinin. Bu met ni oldugu gibi kendisine ilet in ve
t avsiyeleri dogrult usunda hareket edin."
Bunu izleyen 2 ubat gn, Meclis Amerikali uzmanlarin at anmalarini ezici ogunlukl a ve
alki yagmuru alt inda kabul et t i .
Bi rka gn sonr a, t asariyi Meclis' e sunan Maliye Bakani, sokagin ort asinda, iki Grc
t arafindan vuruldu. Ayni akam, Rus Eliliginin evirmeni , Iran Diileri Bakanligina
gider ek arin t ebasi olan kat il lerin, derhal kendisine t eslim edilmelerini ist edi . Tah- r an' da
her kes, bu eyl emin Parlament o oylamasina yanit oldugunu anlamiti. Resmi makamlar,
gl komulariyl a arayi bozmamak iin, ist ekleri kabul et t i ler. Kat il ler Elil ige "
gt rl d, sonra da sinira... Siniri geer gemez serbest birakildilar .
ari, prot est o anlaminda kepenk kapat t i. dem Ogull an, Rus mallarinin boykot edilmesi
agrisinda bulundu, hat t a lkede sayilar i hi de az olmayan Grclere kari misill emeler
oldu. Bununla bir likt e Hkmet , sabir gst erilmesini ist iyordu. Gerek reformlar yakinda
balayacak, uzmanl ar gelecek, Hazine dolacak, borl ar denecek, vesayet kalkacak,
okull ar ve hast ahaneler yapilacak, modern bir ordu kurul acak, ar'in ordusu Tebriz' den
kovulacak, savurdugu t ehdit yok olacak, diyorlardi.
Iran' in bekledigi mucizeydi. Ger ekt en de muci zeler olacakt i.
Ilk mucizeyi Fazil haber verdi. Fisildayarak konuuyordu ama sevinliydi .
Bak ona! Sana Baskerville' e benzeyecek dememi miydim?
O dedigi, Morgan Shust er idi. Iran' m yeni Genel Hazinedari bize dogru geliyordu. Onu
Kazvin yolunda kar ilamaya git mit ik. Yamndakilerle bir likt e, ciliz at larin ekt igi kirik
dkk post a arabasiyl a gelmit i. Ne kadar da Howard' a benziyordu! Ayni gzler, ayni
burun, belki daha yuvarlaka ama ayni yz, ayni sa rengi, ayni sa izgisi, ayni
t okal ama, nazik ama fet hedici! Ona gzlerimizi dikmi olmamizdan rahat siz olmu
olmaliydi ama bunu belli et medi. Ger i yabanci bir lkeye, bu denli olagan dii koull arla
gel ince, meraklan zerine ekmeyi bekl emi olmaliydi. Burada bulundugu srece
incel enecek, izlenecek, aratirilacakt i dogal olarak! Bazen kt niyet le. Her hareket i, her
davranii anl at ilacak, yorumlanacak, vlecek ya da yerilecekt i.
Geli inden bir haf t a sonra, ilk kriz pat l ak verdi. Amerikalilar a, Tanri'nin gn ho geldini z
demeye gelen yzlerce kii arasindan bazilari, Shust er' e Ingiliz ve Rus el ilikl erini ziyaret
et meyi dnp dnmedigini sorup dur uyordu. Yanit belirsizdi. Ama sorular giderek
siklaiyor ve sylent iler, ari' da t art imalar a yol aacak kadar art iyordu. Amerikali,
el iliklere nezaket ziyaret i yapmali miydi yoksa yapmamali mi? Elilikler hakaret e
ugradikl arini ima ediyorlar di, hava gerginleiyordu. Fazil, Shust er 'in gelmesinde oynadigi
rolden t r, bu diplomat ik gerginlikt en son derece rahat sizdi. Iin t myle bozulmasi
t ehlikesi vardi. Benim araya gir memi ist edi .
Byl ece, At abek Sarayinda ot uran vat andaimi ziyaret e git t im. Beyaz mermer, ot uz
kocaman odali, bir kismi Dogu diger kismi Avrupa st ili denmi, halilarin ve sanat
eser lerinin agirligi alt inda adet a egilmi bir yapiydi. Iinde akar sularin, yapay gll erin
bulundugu muazzam bir bahenin ort asindaydi. Kent in grlt sn bast iran ku ve
agust osbcegi civilt ilariyl a t am bir Iran cennet iydi.
Tahran' in en gzel ikmet ghi idi . Eski den babakanlardan birine ait iken, Anayasaci
zengin bir t ccara sat ilmi ve o da sarayini Amerikalinin emrine vermit i .
Shust er beni kapinin eiginde kar iladi. Yol yorgunl ugu git mit i ve adamakilli gen
grnyordu. Ot uzdrt yaindaydi ama gst ermiyordu. Bense, Washingt on' un dazl ak
kafali, kelli felli br okrat l arindan bir inin gelecegini sanmitim.
Size u Elilik iinden sz et mege geldim.
Siz de mi? Eglenmi grnyordu.
Bu prot okol iinin ne denli bydgnn farkinda misiniz bilmiyorum. Unut mayin,
ent rikal ar diyarinda bulunuyoruz.
Ent r ikalar dan benim kadar holanan olmasin!
Gl d, sonra bir den grevinin gerekt irdi gi ci ddiyet e brnd:
Bay Lesage, dedi. I sadece prot okol ii degil , ilke ii! Bu grevi kabul et meden nce,
bu lkeye gelmi olan pek ok yabanci uzman hakkinda bil gi edindim. Bazilarinin ne
yet enegi, ne iyi ni yet i eksikt i . Ama hepsi baarisiz oldu. Niye biliyor musunuz? nk
beni bugn davet et t ikleri t uzaga dt l er. Ben Iran Parlament osu t ar afindan Iran Genel
Hazinedarligina at andim. Geliimden aha, Naibe, hkmet e haber vermem dogaldir.
Amerikali oldugum iin Mr. Russel' i ziyaret et mem de dogaldir. Ama Ruslara, Ingilizlere,
Bel ikalilar a ya da Avust ur yalilar a ne diye nezaket ziyaret inde bulunayim?
Bakin ne diyecegim: Amerikalilar dan bunca ey bekl eyen Iran halkina, t m baskilar a
kar in bizi ie alan parlament oya, Morgan Shust er' in diger yabancilar gibi bir yabanci, bir
Frenk oldugum gst erilmek ist eniyor. Daha il k ziyaret imi yapar yapmaz, davet lerin ardi
arkasi kesilmeyecekt ir. Dipl omat lar ki bar insanlardir, bil digim dill eri bilirler, bildigim kagit
oyunlarini oynarlar. Burada mut lu yaayabili rim Bay Lesage, bri, ay part il eri, t enis, at a
binme, maskeli balo, keyfime diyecek olmaz. yil sonr a lkeme dndgmde, zengin ve
saglikli biri olarak dnerim. Ama ben buraya bunun iin gelmedim ki...
Neredeyse bagiriyordu. Grnmeyen bir el , belki de einin eli , kapiyi kapat t i. Bunu
farket medi bile. Devaml a:
ok belirgin bir grevle geldim, dedi. Iran' in maliyesini agdalatirmak. Bu insanlar
bizim kurumlarimiza ve ileri ynet i biimimize inandikl ari iin bizi agirdilar . Onlari d
kirikligina ugrat maya hakkim yok, onlari aldat maya da... Ben bir Hirist iyan t oplulugundan
gel iyorum Bay Lesage ve bunun benim iin bir anl ami var. Iranlilar bugn Hirist iyan
uluslara hangi gzle bakiyorl ar? Pek Hirist iyan Ingil t ere pet r olne el koyuyor, pek
Hirist iyan Rusya orman kanunu kurall ari dogrult usunda dilerini gst eriyor. Bugne kadar
ili ki kurduklari Hirist iyanl ar kimler? Kur nazlar, kst ahlar , Tanrisizlar, Kazaklar,
hakkimizda ne dnsnler ist iyorsunuz? Birlikt e nasil bir dnyada yaayacagiz? Bizim
klelerimiz ya da dmanlar imiz olmakt an baka onl ara nerecegimiz bir ey yok mu?
Bi zimle ort ak, bizimle eit olamazlar mi? Neyse ki aralarindan birkai bize inanmaya
devam ediyor ama Avrupaliyi canavara benzet en binl erce kiiyi nasil sust uracakl ar?
Yar inin Iran' i neye benzeyecek? Bu, bizim davraniimiza, bizim verecegimiz rnege bagli.
Baskerville' in fedakrlikl ari, digerlerinin canavarlikl arini unut t urdu. Ona byk saygim
var. Ama emin olun, lmeye hi niyet im yok. Sadece drst olmaya aliiyorum. Iran' a,
bir Amerikan irket ine hizmet eder gibi hi zmet edecegim, onu soymayacagim, sagligina
kavumasina, refaha kavumasina aliacagim. Ynet ime saygim olacak ama el
pmeyecegim, egili p bklmeyecegim.
Gzyalar imi t ut amadim, apt all ar gibi! Shust er sust u. Bana kuku ve akinlikl a
bakiyordu.
Sizi bilmeden incit t i mse, lt f en affedin. Ayaga kalkip, elimi uzat t im.
Beni incit mediniz Bay Shust er, sadece beni alt st et t iniz. Szlerini zi Iranli dost larima
nakledecegim, t epkileri benimkinden farkli olmayacakt ir.
Oradan ikar ikmaz Bahari st an' a kot um; Fazil' i orada bulacagimi bili yordum. Onu
uzakt an grnce, seslendim:
Fazil, bir muci ze daha!
13 haziran gn, Iran Parlament osu, ei grlmedik bir oylama il e, Morgan Shust er' e,
lke maliyesini dzenlemesi iin t am yet ki verdi. Bundan sonr a, dzenli biimde Bakanlar
Konseyine kat ilacakt i.
Bu ara, ariyi ve el ileri t elalandiran bir baka olay oldu. Nereden kaynaklandigi belli
olmayan ama t ahmin et mesi de zor olmayan bir syl ent i ye gre, Morgan Shust er bir
Acem t arikat indan- di. Sama grnebili r ama, haberi yayanlar , zehi rlerini sulandirarak,
yal anl arina gerek ss vermeyi baardilar . Ameri kalilar bir gn iinde, halkin gznde
kukulu kiil er dur umuna dt l er.
Genel hazinedarla konuma iini bir kez daha st l endim. Ilk karilamamizdan sonr a,
ili kilerimiz iyilemit i. O bana Ben, ben ona Morgan diyordum. Neyl e sulandigini
anlat t im:
Senin adamlar inin arasinda Bab' lerin ya da Bahai' lerin oldugu syleniyor. Bunu Fazil
da dogruladi. Bahai' lerin Amerika' da ok et kin bir ube at ikl ari syleniyor.
Delegasyonundaki bt n Amerikalilarin Bahai olduklari ve lkenin mali yesini dzelt me
bahanesiyl e yanda kazanmaya alitikl ari sonucuna varilmi.
Morgan bir sre dnd:
nem t aiyan t ek soruya cevap verecegim: Hayir, ben bur aya vaaz vermeye ya da
mrit kazanmaya gelmedim; Iran maliyesinin ok gerekli olan dzenleme iini yapmaya
gel dim. Hemen syleyeyim, Bahai filan degilim. Bu t arikat l arm varligini, bur aya gelmeden
nce okudugum Profesr Browne' un kit abindan grendim. Yine de Bab il e Bahai
arasindaki farki bilmem. Hizmet ilere gelince, ki bu evde yirmi kii kadardirlar , herkesin
bil digi gibi, onl ari ie ben almadim. Buraya gelmemden nce de buradaydilar . Ilerinden
memnunum; nemli olan da bu! Benimle alianlari, dinsel inanlarina ya da kravat larinin
rengine gre degerlendirme gibi bir alikanligim yokt ur.
Davraniini anliyorum. Benim ilkelerime de t ipat ip uyuyor. Ancak, Iran' dayiz ve
hassasiyet duyduklari konul ar degiik olabili yor. Yeni Mali ye Bakani ile grt m.
Dedikoduculari sust urmak iin, uaklarini kovman gerekt i gini dnyor. En azindan
aralarindan bir kaini.
Maliye Bakaninin bu konuda endiesi mi var?
Sandigindan da ok. Giriil en bt n ilerin t ehlikeye dmesinden korkuyor.
Konumamizm sonucu hakkmda kendisine hemen bil gi vermemi ist iyor.
yleyse seni alikoymayayim. Ona, hibi r uaga yol vermeyecegimi ve iin bur ada
bit ecegini syle.
Ayaga kal kt i, israr et mek zorunda kal dim:
Bu yanitin yet erli olacagini sanmiyorum Morgan!
yle mi? yl eyse unu da ekle: "Sayin Maliye Bakani, bahivanimin dinini kont rol
et mekt en baka bir iini z yoksa, vakt ini zi doldurmak zere size nem t aiyan birka
dosya gnderebilir im."
Bakana, szlerinin sadece anlammi t aidim ama sanirim Morgan, ilk karilamal arinda
ona dndklerini sylemi olmali. Bu bir sorun yarat madi. Aksine herkes, bir t akim
eylerin aika syl enmesinden memnundu.
Bi rgn irin:
Shust er geleli , daha saglikli, daha t emiz bir hava esiyor, dedi. Iinden ikilmaz
durumlar in zm iin yzyill arin gemesi gerekecegi sanilir. Birden bir insan ikar ye
lme mahkm bir agacin yeerme muci zesi gst ermesi gibi, meyve vermeye balar. O
yabanci bana, lkemin insanlarina inanmayi gret t i . Onlara yerli muamelesi yapmadi,
kklkleri , bayagiliklari grmezlikt en gelerek, insanca davrandi. Biliyor musun?
Ailemdeki yali kadinlar onun iin dua ediyor.
1911 yilinda, bt n Iran' in, "varsa yoksa Amerikali" dedigini , bt n sorumlular arasinda
en sevil eni ve en gls oldugunu sylersem, hi de abart mi olmam. Yapmak
ist ediklerini gazet ecil ere aikladigi hat t a dikenli konular da onl arin fi kirlerini aldigi iin,
gazet elerin dest egi bykt .
st eli k, st lendigi bu zor grevde baari kazanmak zereydi. Mali sist em t am kecegi
sirada, sadece hirsizligi ve savurganligi nl eyerek bt eyi dengelemesini bilmit i . O
gel meden nce, prensler, bakanlar, st dzey grevlil eri , pis ve buruuk bir kgidi Hazi-
ne' ye gndererek ka para ist ediklerini bildirirl er, oradaki memurlar da canl arini ya da
grevl erini kaybet me korkusu ile her ist egi yerine get irir lerdi. Morgan ile her ey bir
gnde degit i . Bir rnek vermek gerekirse: 17 Hazir an gn, Shust er Bakanl ar
Kurulunda, Tahr an' daki birliklerin maalar ini demek iin kirk iki bin t uman ist emiyle
kar ilami, Emir- i Azam, yani Sava Bakani, aksi hal de ayakl anacaklar ve bunun da
sorumlulugu Genel Hazinedara ait olacak diye at ilmi, Shust er' den de u yaniti alini:
Sayin Bakan on gn nce, ayni mikt arda bir para aldi. Onu ne yapt i?
Gecikmi borcu dedim. Asker aileleri a. Bt n subaylar borlu. Durum mit si z.
Sayin Bakan o paradan hibi r ey kalmadigindan emin mi?
En uf ak bir ake bile...
Shust er cebinden bir kk kgit ikart mi, zerindeki incecik yaziya bakmi ve sonr a:
On gn nce Hazine' den alinan para Bakan' in zel uaklarinin adina yat irilmi. Tek bir
kuru harcanmami. Elimde bankacinin adi ve hesap numarasi var.
Emir Azam ayaga kalkmi, fkeden her bir yani t it riyormu, meslekt alarina kizgin bir
baki firlat arak:
erefimle oynanmak mi ist eniyor? diye sormu.
Kimse ses ikart mayinca:
Byle bir para adima yat misa, bunu bilen en son kii olduguma yemin ederim, demi.
Sonunda bankaciyi get irt miler, bankaci gelir gelmez, Sava Bakani ona dogru at ilip
fisildayarak birka szck syl emi, sonra masum bir glmseme ile:
Bu kr olasi bankaci t alimat imi anl amami. Birl iklerin parasini dememi. Arada bir
anl amazlik var demi.
Ol ay zorlukla kapanmi. Ama o olaydan sonr a hi bir Bakan Hazineyi soymaya
kal kimadi. Bu durumdan holanmayanlar vardi t abii ama susmakt an baka areleri
yokt u. nk pek ok kiiyi, hat t a Bakanlari bil e memnun edecek bir ok neden vardi:
Iran t arihinde ilk kez, memurlar, askerler ve yurt diindaki diplomat lar maalarini
zamaninda aliyorlar di. Uluslararasi finans evrelerinde Shust er mucizesine inanilmaya
balanmiti. Nit ekim, Londra' daki Seli gman kardeler, Iran' a drt milyon st erling kredi
amayi kabul et milerdi. Bu t arz kredilerin yani sira ist enilen aagilayici dnl ere yer
veril miyordu. Ne gmrk gelirlerine el koymak, ne ipot ek et mek sz konusuydu. deme
gc olan normal bir mt eriye veril en normal bir bort u! Bu nemli bir adimdi. Iran' a
ba egdir mek ist i yenlerin gznde ise t ehl ikeli bir adim! Ingil iz Hkmet i borcu bloke
et mek iin mdahale et mit i.
ar ise daha sert ynt emlere bavurmakt aydi. Temmuzda, eski ahm, iki kardeiyle
bir likt e, parali askerlerden oluan bir orduyla Tahr an zerine gelmekt e oldugu haber
alindi. Amaci ikt idari ele geirmekt i. Oysa Rus Hkmet inin gzet iminde, Iran' a asl a geri
dnmeyecegi vaadi ile Odessa' da t ut ulmuyor muydu? Saint Pet ersbour g makamlari,
kendilerine soruldukt a, ahin gzet imlerinden kat igini, saht e bir pasaport l a yolculuk
yapt igini, silahlarini zerlerinde "maden suyu" yazili kasal arda t aidigini, bu kait an
sorumlu olmadikl arini sylyorlar di. Bylece, Odessa' daki ikamet ghindan ayrilip,
Ukr ayna ile Iran arasindaki yzlerce kilomet relik alani kimseye grnmeden aip,
si lahlar iyl a birlikt e bir Rus gemisine binip, Hazar denizini geerek Iran t opraklarina ayak
basacak ve bundan ne ar' m ne hkmet inin- , ne ordusunun/ ne gizli polisi Okhrana' nin
haberi olmayacakt i!
Ama t art imanin ne geregi vardi? Iran' in hassas demokrasisinin yikilmasini nl emek
gerekiyordu. Parlament o Shust er ' den para ist edi. Bu kez, Amerikali hi t ar t imadi. Tam
t er sine, birka gn iinde ordunun en iyi sil ahlarla donat ilmasi iin elinden geleni yapt i,
hat t a bir adim daha at arak, Komut anligina Ef rayim Han' in get iril mesini nerdi . Efrayim
Han, parlak bir Ermeni subayi idi ve ay iinde eski ah' i ezip sinirin t e yanma
pskrt ecekt i.
Bt n dnya buna inanamiyordu; Iran gerekt en modern bir lke mi olmut u? Buna
benzer ayaklanmalar , eskiden yillar boyu srerdi. Gzl emcilerin ogu iin bunun t ek bir
yaniti vardi, o da: Shust er idi. O art ik sadece Genel Hazinedar degildi. Parlamen- t o' nun
eski ahi yasa dii ilan et mesini ner en de o oldu. Tipki Amerikan kovboy filmlerinde
"Araniyor" dercesine, ahi ve kardelerini yakal ayana para vaadinde bulunuldu.
ar ist ifini bozmadi. Iran' daki emellerinin, Shust er orada olduka gerekleemeyecegini
anl amiti. Onun git mesi gerekiyordu! Bir olay yarat mak gerekiyordu, byk bir olay! Bu
grevi yklenen eski Tebriz Konsolosu, imdiki Tahr an Bakonsolosu Pokhit a- noff oldu!
Grev szcg belki de ok basit kaacak: nk son derece byk bir beceriyle
dzenl enen bir komplodan sz et mek daha dogru olacak. Parlament o, eski ah' in ve iki
kardeini n mall arina el koyma karari vermit i . Bu ii Genel Hazinedar sifat i ile yerine
get irecek olan Shust er , ii son derece yasal ller iinde yapmak ist edi. Mall arin
nemli ce kismi, At abek Sarayinin az t esindeki "Salt anat I igi" adini t aiyan saraydaydi.
Amerikali oraya, bir j andarma t imi eliginde, ellerinde yasal emirler bulunan bazi sivil
grevlil eri gnderdi. Bunl ar Rus Konsolosunun gnderdi gi Kazakl arl a burun buruna
geldiler. Jandarmalar in saraya girmesini engelliyor, ekil -mezlerse Hkmet e
bavuracaklarmi sylyorlar di.
Olan bit en hakkinda haber aldigi vakit Shust er, yardimcilarindan birini Rus Eliligine
gnderdi . Pokhit anoff, gelen adami t ehdit et t i : "Salt anat I igi" sarayinin sahi bi Prensin
annesi , ara ve arieye bir mekt up yazarak korunmasini ist emi, onl ar da bu ii
st l enmiler di.
Amerikali duyduklarina inanamadi; yabancilarin dokunulmazligi olmasini, bir Iranli bakani
ldren kat ill erin arin uyru- gundadir diye yargilanmamasini anliyordu. Bu degit i rilmesi
zor bir kuraldi. Ama Iranlilarin, bir gn iinde, mlklerini yabanci bir hkmdarm
koruyuculuguna birakarak kendi lkelerinin yasalarina kar i gelmeleri, it e bu duyulmu
ey degildi . Shust er bunu kabul et mek ist emedi. Jandarmalara, Sarayi kuvvet e
bavurmadan ama kararlilikla t eslim almalar i emrini verdi. Bu kez Pokhit anoff ses
ikarmadi. Yangini balat miti. Grevi t amaml amiti.
Tepki gecikmedi. Saint - Pet ersbourg' da bir hkmet bildiri si yayinlandi, meydana gelen
olaym Rusya' ya sal diri, ara ve arieye hakaret sayilacagini ne sryor ve Tahran
Hkmet inin resmen zr dilemesini ist iyordu. Pani ge kapilan Babakan, Ingilizlere
daniti; Ingiliz Diileri Bakanligi, arin akasi olmadigini, Baku'ya bir lik ikart t igini, Iran' i
igal et mege hazirlandigini ve lt imat omu kabul et menin akillica bir i olacagini bil dir di.
24 Kasim 1911' de Iran Diileri Bakani, ii kan aglayarak, Rus Elil igine git t i, Elinin elini
sikt i ve unlari syledi:
"Ekselans, Hkmet im beni , Hkmet ini zin konsolosl uk mensuplarinin ugradikl ari hakaret
nedeniyl e zr dilemekle grevl endirdi."
Ona uzanan eli sikarken, ar' in t emsilcisi de u yaniti verdi :
"zrnz, birinci lt imat omumuza bir yanit olarak kabul edilmit ir. Ancak u anda, Saint -
Pet er sbour g' da ikinci bir lt imat om hazirlandigini haber vermek durumundayim. Bana
ul atirildiginda, ierigini grenmi olacaksiniz."
Bu szlerin ardi hemen geldi . Be gn sonr a, 29 Kasim gle vakt i , Rus Eli si Diileri
Bakanina yeni lt imat omu verdi ve ayr ica Londra' nm da onayi oldugunu bildirdi :
"Madde Bir: Morgan Shust er git meli dir .
Madde Iki: Rus ve Ingil iz Eliliklerinin onayi olmaksizin, bundan byle yabanci uzman
ist ihdam edilmeyecekt ir."
Parlament o' da, yet mi alt i mill et vekili bekliyordu. Bazilari sarikli, bazilari fesli veya t akkeli
idi . dem Ogull arindan en aina olanl ari Avrupa usul giyinmilerdi. Saat onbir de,
Babakan bir daraga- cina ikar gibi kr sye ikt i, Londra' nin da onaymi almi lt imat omu
kisik bir sesle okudukt an sonra, Hkmet inin karar ini bildirdi : direnmeyecekler,
lt imat omu kabul edecekler, Amerikaliyi geri gnder ecekler di; yani bir keli meyle, eskiden
oldugu gibi , devlet lerin izmeleri alt inda ezilmekt ense, vesayet leri alt ina gireceklerdi.
Bet erin bet erini nlemek iin yet kiye gereksinimleri vardi. Onun iin de millet vekillerine
lt imat omun gle saat inde bit t igini , t ar t iacak vaki t leri olmadigini hat irl at ar ak gvenoyu
ist edi. Konut ugu sr ece, ieriye girmesini kimsenin nl eyemedigi M. Pokhit anoff 'un
locasma kaamak bakilar firl at iyordu.
Babakan yerine ot urdugunda, ne alkilandi, ne yuhal andi. Ezici, sikici bir sessizlik oldu.
Sonr a, Shust er 'i baindan beri dest ekl emi olan, Peygamber slal esinden saygideger bir
seyyid ayaga kalkt i. Kisa bir konuma yapt i:
zgr lgmzn ve egemenligimizin zorla elimizden alinmasi belki de Allah' in emridi r.
Ama onl ari kendi ellerimizle t eslim edecek degiliz.
Yeni bir sessizlik. Sonr a ayni dogrult uda kisa bir konuma daha! M. Pokhit anoff , gst erili
bir biimde saat ine bakiyordu. Babakan bunu grnce saat ini ikardi. Onikiye yirmi
vardi. rkt , bast onuyla yere vurdu. Oyl amaya geilmesini ist edi. Drt mill et vekili , eit li
bahaneler ne srerek acel eyl e diari ikt i. Geriye kalan yet - miiki mill et vekili "Hayir"
dedi . arm lt imat omuna hayir! Shus-t er' in git mesine hayir! Hkmet in t ut umuna hayir!
Byl ece, Babakan ist ifa et mi sayildi. Bt n kabinesiyl e dt . Pokhit anoff kalkt i, Saint -
Pet er sbour g' a ekecegi t elgraf zat en hazirdi.
Byk kapi arpilar ak kapandi, yankisi sessiz salonda dalga dalga ykseldi. Millet vekill eri
kendi balarina kaldi. Kazanmilar di ama ilerinden bu zaferi kut l amak gelmiyordu.
Ikt idar ellerindeydi, l kenin yazgisi, anayasanin gelecegi onl ara bakiyordu. Ne
yapabili rlerdi? Ne yapacakl ardi? Bildikleri yokt u. Ger ek dii, duygulu, karmaik bir
ot urumdu bu. Bi r bakima da ocuksu. Ara- sira ileriye bir dnce srlyor ve hemen
vazgeiliyordu:
Amerika' dan askeri birlik gndermesini ist esek?
Neye gelsinler? Ruslarin dost u onl ar. ari, Japon Imparat oru ile baritiran Bakan
Roosevelt degil mi?
Ama Shust er' e yardim et mek ist emezler mi?
Shust er Iran' da ok t aninip, ok sevili yor. Ama lkesinde admi duyan ok az. Amerikan
Ynet imi , Saint - Pet ersbourg il e Londra' yi kizdirmi olmasindan pek holanmiyacakt ir.
Onl ardan bir demiryolu yapmalarini ist eriz. Belki bu neriye bayilirlar , yardimimiza
koarlar.
Belki. Ama gelmeleri alt i ay srer. ar ise iki haft ada bur ada olur.
Ya Trkler? Ya Almanlar? Japonl ar neden olmasin? Ruslari Manurya' da ezmedil er mi?
Kir man' li bir millet vekili , ahm t aht mi Japon Mikadosuna sunma nerisinde
bulunacakken, Fazil pat l adi:
unu iyice bilmeliyiz ki, Isfahanlilari bile yardima agira- mayiz. Eger savaacaksak, bu
Tahran' da olacakt ir. Tahranlilarla olacakt ir ve u anda Tahranda bulunan sil ahlarl a
olacakt ir. Tipki yil nce Tebriz' de oldugu gibi. zerimize bin Kazak degil, elli bin Kazak
gndereceklerdir. Hi bir kazanma ansimiz olmadigini bilerek arpimi olacagiz.
Bu cesaret kirici konumayi bakasi yapmi olsaydi, sulamalarin ardi arkasi kesilmezdi.
Ama Tebriz kahr amanindan, dem Ogull arinin en nl snden gelince, szckler gerek
anl amini buldu, yani geregin aci yz ort aya ikt i. O andan it ibaren, direni nerisinde
bulunmak zorlati. Ama Fazil, yine de bunu yapt i:
Vurumaya hazirsak, bu sirf gelecegi kurt armak iindir . Iran daha hl Imam
Hseyin'in anisini yaamiyor mu? Oysa o da, nceden yit irilmi bir savat a arpiti,
yenil di, ezildi , kat ledil di ve imdi biz onun adini onurlandiriyoruz. Iran' in, inanmak iin
kana iht iyaci var. Biz Imam Hseyin' in yoldalari gibi, yet mi iki kiiyiz. lrsek, bu
Parlament o bir anit - kabir olur . Demokrasi, yzyill ar boyu Dogu t opragina gmlr .
Hepsi lme hazir olduklarini syl edi ama hi biri lmedi . Davaya ihanet et t ikleri iin
degil , aksine kent in savunmasini st l enecek gnlller bulmular di. Tebriz' de oldugu gibi,
"Adem Ogull ari" ilk siralar da yerlerini almiti. Ama bu zm degildi . arm birlikleri
lkenin kuzeyini igal et t ikt en sonra, imdi de bakent e dogru yrmekt eydi .
Ilerlemelerini yavalat an t ek ey, havanin karli oluu idi.
24 aralik gn dk Babakan ikt i dari zorla ele geirmeye karar verdi. Kazaklarm,
Baht iyaril erin, j andarma kuvvet lerinin nemli bir kisminin yardimi ile bakent e egemen
oldu ve Parlament oyu feshet t i gini bildi rdi. Pek ok millet vekili yakalandi. En et kin olanl ari
srgne gnderildi. List enin bamda Fazil vardi.
Yeni rej imin ilk ii, arin lt imat omunu resmen t animak oldu. Nazik bir mekt upla Morgan
Shust er' e, iine son verildi gi bildi rildi . Iran' da sadece sekiz ay kalmiti, soluk soluga,
ilginca, ba dndrc ve Dogunun yzn degit iren sekiz ay.
11 Ocak 1912' de Shust er t renle ugurlandi. Gen ah, onu En- zeli limanina gt rmek
zere, emrine kendi ot omobilini ve Fransiz ofr M. Varlet ' yi verdi. Ona veda et meye
gel en Iranlilar ve yabancilar bir hayli kalabalikt ik. Kimi ot urdugu saraya git mi, kimi yol
boyunca dizilmit i . Alki yokt u ama binl erce elin usul ca selami, gzlerden akan gzyalari
vardi. Bir alay insan, t erkedilen bir sevgili gibi agliyordu. Yol boyunca, sadece ufak bir
olay oldu: bir Kazak, Konvoy geerken, yerden bir t a aldi ve Amerikaliya at ar gibi yapt i,
eyl emini t amamlayabil digini sanmiyorum.
Ot omobil Kazvin kapisindan ikip kayboldugunda, Charles Russel ile birka adim
yrdm. Sonr a t ek baima, irin'in sarayina ynel dim. Beni karilar ken:
ok zgn grnyorsun! dedi.
Shust er' i yolcu et t im.
Ah! Nihayet git t i.
Dogru duymu oldugumdan emin degil dim, Aikladi:
Kendi kendime bu lkeye hi gelmeseydi daha iyi mi olurdu diyorum.
Ona dehet le bakt im:
Bunu sen mi sylyorsun?
Evet , bunu ben irin sylyor. Geli inde Amerika' liyi alkilayan ben, her eyl emini
onayl ayan ben, onu bir kurt arici olarak gren ben, Amerika' da kalmami olduguna
zlyorum.
Ne kusuru oldu ki?
Olmadi. Iran' i anlayamami oldugu da bundan belli .
Gerekt en anlayamiyorum.
Krala kari hakli olan bir bakan, kocasina kari hakli olan bir kadm, subayma kari
hakli olan bir er iki kat ceza grmez mi? Zayiflarin hakli olmalari hat adir. Ruslarin ve
Ingilizlerin kar isinda Iran zayift ir, bir zayif gibi davranmaliydi.
Sonuna kadar mi? Gnn birinde ayaga kalkmasi, modern bir devlet kurmasi, halkini
egit mesi, zengin ve saygin lkeler arasina girmesi gerekmez mi? Shust er bunu denemege
kalkiti.
Bu yzden ona saygim sonsuz. Ama daha az baarili olsaydi, bugnk duruma
dmezdik diye dnmekt en kendimi alamiyorum. imdi demokrasimiz yok oldu,
t opragimiz igal edildi.
arin emelleri hep byleydi, bu er ge olacakt i.
Felaket gelecekse bile, ge gelmesi yegdir! Sen Nasreddin Hoca' nin eek hikyesini
bilir misin?
Nasreddin Hoca, Iran' da, Maverannehi r' de ve Kk Asya' da, fikral ariyl a efsane olmu
bir ki idir. irin anlat maya koyul du:
Yari deli bir hkmdar, eek aldi diye Nasreddin Hoca' yi lme mahkm et mi. Tam
ldrlmeye gt rlecekken, Hoca yle bagirmi: "Aslinda bu eek benim kardeimdir .
Bi r byc onu bu hal e sokt u. Bu eegi bir yil bende birakin. Ona t ekrar, sizin benim gibi
konuma gret irim." Hkmdar ilgilenmi, Hocaya sylediklerini t ekrar et t irdikt en sonr a;
"Pek l, demi. Ama gn gnne bir yil sonr a eek konumazsa, lmlerden lm
begen." Hkmdar gidince, karisi Hoca' ya "Byle bir eyi nasil sylersin? diye sormu.
"Eegin konumayacagini sen de biliyorsun." "Tabii ki biliyorum" diye yanit l ami
Nasreddin Hoca. "Ama bir yila kadar hkmdar lebilir , eek lebili r, ben lebilirim."
irin devam et t i:
Vakit kazanabilseydik, belki Rusya Balkan veya in Savaina gir erdi . Sonra ar da
lmsz degil . lebili rdi, isyanlarl a t aht t an indirilebilirdi . Sabret meliydik, beklemeliydik,
kpry geene kadar ayiya dayi diyebilmeli ydik. Dogu her zaman byle bir basir et
gst ermit ir. Shust er bizi, Bat ililarin rit mi ile ilerlet mek ist edi , bizi yikima gt rd.
Bunl ari sylerken aci ekiyordu, ona kari ikmamaya zen gst erdim. ir in devamla:
Iran bana anssiz bir yelkenliyi animsat iyor, dedi. Deni zciler yet erli rzgr
olmamasindan yakiniyorl ar hep. Sonra bir den Tanr i, onlari cezalandirmak ist ercesine bir
firt ina gnderiyor.
Uzun sre dncelere dalip sust uk. Sonr a sevecenlikl e ona sar ildim:
irin!
Adini syleyi biimim miydi? Siradi, benden uzakl ati, kukuyla yzme bakt i:
Gidiyorsun.
Evet . Ama baka t rl.
"Baka t rl" nasil gidilir?
Seninl e gidiyorum.
Cher bourg, 10 Nisan 1912.
nmde usuz bucaksiz Man Denizi, sakin, gm sulariyla uzaniyor. Yani baimda:
irin. Bavull arimizda: Elyazmasi. evremizde beli rsi z bir kalabalik, olanca Dogulu!
Ti t anic' e binen pek ok nlden sz edildi ama bu deniz devinin kiml er iin yapildigi
unut uldu: gmenler, milyonl arca gmen erkek, kadin ve ocuk iin... Hibir t opragin
besl emeyi kabul et medigi ve Amerika zlemi eken onca insan iin... Gemi, t am bir
dolmu gemisi gibiydi: Sout hampt on' dan Ingil izleri ve Iskandinav- l ari, Queenst pwn' dan
Irl andalilar i ve Cherbourg' dan daha uzak diyarl ardan gelen Yunanlilari, Suri yelil eri ,
Anadolu Ermenilerini, Sel anik veya Besarabya Yahudilerini, Hirvat lari, Sirplari, Acemleri
t opl amakt aydi. Limanda grdgm Dogulular bunl ardi. Her biri servenci bir bakia, bir i
acisina, bir dik kafaliliga sahip grnyordu. Hepsi, Bat iya var ir varmaz, bir insan
beyninden ikma en gl, en modern, en sarsilmaz r n olan bu gemiyle denize
ailmayi bir ayr icalik sayiyordu.
Ben de farkli dnmyordum. haft a nce Pari s' t e evl enmit im ve yola ikmayi
ert eleme nedenim, sevgilime, yaadigi grkemli Dogu debdebesine e bir balayi yolculugu
yaat makt i. Bu bo bir kapris degildi . irin, Amerika' ya yerleme dncesini, uzun sre
benimseyememit i . Iran' in uyanii yar ida kesilmeseydi, irin bu nerimi asl a kabul
et mezdi. Onu, ayrildigi ort amdan ok daha grkemli bir d dnyasinda
yaat mak.ist iyordum.
Ti t anic bu ist egime t am uyan gemiydi . Bu yzen saray, Do- gu' daki keyif ehilleri gibi
zevkleri olan kiilerce ina edilmit i . Ist anbul ' daki ya da Kahire' deki gibi insani gevet en
bir Trk hamami vardi. Palmiye agali verandalari, barfiksli j imnazyumu, lde geziyor
izlenimi edinmek ist eyenl er iin el ekt rikli dgmesine basinca yryen devesi vardi.
Ti t anic' t e yalnizca bu egzot ik grnn arayii iinde degildi k. Avrupa usul eglendigimiz
de oluyordu. Ist ridye yemek, Lyon usul piirilmi bir t avugun keyfine varmak, 1887 Cos
d' Est ournel arabini yudumlamak, Hoffmann' in Masall ari' va ve Geya' yi ya da Byk
Mogol' u yorumlayan orkest rayi dinlemek de cabasiydi.
Bugnl erin, bizim iin degeri, Iran' daki gibi gizlenmek zorunda olmayiimizdi.
Prensesimin Tebriz' deki, Zarganda' daki veya Tahr an' daki evleri ne kadar rahat olursa
olsun, akimizi drt duvar arasinda gizli t ut ma zorunlulugu beni rahat siz ediyordu. Art ik
bir likt e olmanin, birlikt e kol kola gezmenin keyfini sryor ve geminin en geni kamarasi
oldugu hal de, kamaramiza dnmeyip ge vakt e kadar evremizdeki bakilar in zerimizde
t akili kalmasindan holaniyorduk.
En ok sevdigimiz eyl erden bir i de akam gezint ilerimiz idi . Yemegimizi yer yemez bir
gemi subayini ve hep ayni subayi bulmaya gidiyorduk. O bizi bir kasanm nne
gt ryor, oradan El- yazmasi'm ikart iyor, gvert eden ve koridorl ardan geerek Cafe
Parisien'in rahat kolt ukl arina kuruluyor, rast gele birka drt lk okuyor sonr a asansre
binerek gvert eye ikiyor ve aik havada pyorduk. Gecenin il erl emi saat inde,
Elyazmasi m. odamiza gt ryor ve sabah ayni subay t ar afindan kasaya konuluncaya
kadar yanimizda alikoyuyorduk. Bu, irin'in pek houna giden bir t ren, bir ayindi . Onun
iin de, her gn ayni ayrint ilari ayni biimde t ekrar et meye zen gst eriyordum.
Drdnc gece, Elyazmasi'ni, Hayyam' in u drt lgnn bulundugu yerden at ik:
mr solugumuz nereden geliyor diye soruyorsun. Uzun bir yky zet lemek gerekir se
Deri m ki Okyanus'un dibinden, Her eyi yeniden yut an Okyanus't an.
Okyanus't an sz ermesi houma git mit i . Tekrarlamaya kalkitim. ir in szm kest i:
Lt fen!
Boguluyor gibiydi, kaygiyl a yzne bakt im.
Bu rubai' yi ezbere bili yorum, dedi . Ama birden il k kez duyuyormuum gibi bir duyguya
kapildim. Sanki..
Anlat makt an vazget i, derin bir nefes aldi, bir az sakinlemi gibiydi:
Bir an nce varmi olmayi ist iyorum, dedi . Omuzlarimi silkt im:
Yeryznde gvenle yolculuk yapacagimiz bir gemi varsa, o da bu gemidir. Kapt an
Smit h' in dedigi gibi , "Tanri bile bu gemiyi bat iramaz! "
Byl e demekle onu rahat l at acagimi sanirken bsbt n r kt t m. Koluma yapiti:
Byle konuma! Asla! dedi.
Niin byle t el alaniyorsun? Laf olsun diye syl edim. Bunu sen de bili yorsun.
Bizde, bir imansiz bile byle bir ey demeye cesaret edemez.
Ti t riyordu. Airi t epkisini anl amakt a glk ekiyordum. Yolda dmemesi iin kendisini
t ut mak zorunda kaldim.
Er t esi gn kendisine gelmi t i. Onu eglendirmek iin geminin eglence yerlerini gezdirdim,
el ekt rikli deveye bindir dim. Ama irin'i hibi r ey oyal ayamiyordu. Akam yemeginde
sessizdi ; bit kin gibi ydi. Gvert edeki gezimizi yapmamayi ve Elyazmasi' ni kasada
birakmayi nerdim. Yat mak zere kamaramiza ekildik. Rahat siz bir uykuya daldi. Onun
iin kaygili idim ve bu kadar erken yat maya aliik olmadigim iin gecenin byk bir
kismini onu seyret mekle gei rdim.
Neden yal an sylemeli? Gemi buzdagina arpt igi zaman, farkina bile varmadim. ok
sonr alari, arpma ne zaman oldu diye soruldugunda, gece yarisindan az nce, yandaki
kamarada yirt ilan araf sesi gibi bir ey duydugumu hat irladim. O kadar. Herhangi bir
arpma duymu degildim. Sonunda uykuya dalmitim. Kapiya vurulup, avaz avaz
bagirildigi vakit siradim. Saat ime bakt im, bir e on vardi. Sabahligimi sirt ima geirip
kapiyi at im. Koridor bot u. Uzakt a yksek sesle konuul dugunu duyuyordum. Gecenin
bu saat inde bu normal bir ey degil di. Fazla kaygilanmadigim iin i- rin'i uyandirma
geregi duymadan ne olup bit t igine bakmaya git t im.
Merdi vende, fazla t elali olmayan bir sesle, kamarot l ardan biri "bazi kk sorunlardan"
sz ediyordu. "Kapt an bt n bir inci smif yolcul arin, geminin en st ndeki Gne
gvert esinde bulunmalarini ist iyor."
Karimi uyandirayim mi? Biraz rahat siz da...
Kapt an herkes dedi efendim.
Kamaraya dnp irin'i uyandirdim. Son derece yumuak bir biimde, alnini okayarak,
ki rpiklerini perek, admi fisildayarak, dudaklar imi kulaklarina yapitirarak,
mirildanircasina:
Kalkman gerekiyor. Gvert eye ikmaliyiz, dedim.
Bu akam olmaz. ok yorum.
Gezecek degili z. Kapt anin emri. Bu szck bir yildirim et kisi yapt i:
Hudy! Tanrim! diye haykirdi.
Acele giyindi. Onu yat itirmak zorunda kaldim, acel emi z olmadigini syl edim. Gvert eye
ikt igimizda grlr bir t el a vardi. Yolcular filikalara bindirili yordu. Bir az nceki kamarot
oradaydi. Ona dogru git t im. Sogukkanliligindan bir ey yit irmemit i.
nce kadinlar ve ocuklar.
irin' i elinden t ut t um, filikal ara dogru gt rrken:
Elyazmasi diye yalvardi.
Bu kariiklikt a onu bsbt n kaybederiz. Kasada daha iyi korunuyor.
Onsuz bir yere git mem! Kamarot :
Git mek diye bir ey sz konusu degil , diye araya girdi. Yolcul ari bir veya iki saat iin
uzaklatirmak sz konusu. Bana sorarsaniz, bu bil e gerekli degil ama gemide kapt anin
sz geiyor..
irin inanmi grnmedi. Sadece srklendi ve buna kar i koymadi. Ta ki bir gemi subayi
yanima gelip:
Efendim, bu yana, size iht iyacimiz var, diyene kadar. Yakl atim.
Bu filikada bir erkek eksik, krek ekmesini bili r misini z?
Cheaspeak Krfezinde yill ardir krek ekt im. Rahat ladi, ir in' i ve beni filikaya bindirdi.
Fili kada ot uz kii
kadardik, bir o kadar da bo yer vardi. Bi r ka deneyimli kr ekiy- le fili kaya binmem
emredilmit i. Bizi, pek de houma git meyen bir sert l ikle deni ze indir dil er. Kr eklere
asildim. Nereye git mek iin? Hangi karanlik nokt aya? Hi bir fikrim yokt u. Kurt arma iiyle
ugraanl ar da bilmiyorl ardi. Sadece gemi den uzaklamaya ve yar im mil t esinde
bekl emeye karar verdim.
Ilk dakikalar da hepimizin t asasi sogukt an korunmakt i. Dondurucu bir rzgr esiyordu ve
gemi orkest rasinin al digi havayi duymamizi engelli yordu. Uygun bir yerde dur dugumuz
zaman, geregi aniden farket t ik: Tit anic ne dogru kaykilmi, iikl ari t ek t ek sner
olmut u. Hepimiz heyecanlanmitik, suskunduk. Birden biri seslendi , bu yzen bir adamin
sesleniiydi. Filikayi ona dogru ynelt t im. irin ve digerl eri adami filikaya ikart maya
yardim et t i ler. Az sonr a, bakal ari da iaret verdi, onlar i da denizden t opl adik. Bu ie
dalmiken; ir in bir iglik at t i. Tit anic dikey bir biim almiti. Be dakika ylece dur du,
sonra yazgisinin kendisini bekledi gi yere gml d.
15 Nisan gn, bit kin, yorgun, zgn haldeydik. Carpat hi a gemisinin gvert esinde irin
yani baimda, sessizdi. Tit anic' in bat t igini grdgmzden beri , t ek bir sz et memit i .
Bakilarini benden kairiyordu. Onu sarsmak ist iyor, kurt uldugumuzu hat irlat mak ist iyor,
ogu yolcunun ldgn, u gvert ede kocalarini, ocuklar ini yit irmi kadinl ar oldugunu
syl emek ist iyordum.
Yine de ona gt vermekt en kainiyordum. Bu Elyazmast 'mn benim iin oldugu kadar
onun iin de bir mcevherden daha degerli, bir az da birlikt e oluumuzun nedeni oldugunu
bili yordum. Bunca felaket t en sonra yok oluu, irin'i ist er ist emez ok et kil eyecekt i. Bu ii
zamana birakmayi yegledim.
18 Nisan gecesi NewYork limanina yanatigimizda, mt hi bir karilama oldu. Gazet eciler
kayikl arla gelmi, ellerinde hoparl rlerle avaz avaz sorular soruyor, yolcularin bir kismi
da, ellerini hoparl r gibi agizlarinda t ut ar ak yanit vermeye aliiyorl ardi.
Carpat hi a riht ima yanair yanamaz, gazet eciler kurt arilanlar a dogru koup, aral arindan
hangisinin konuyu ayrint ilariyla anl at acagini bulmaya aliiyordu. Beni seen, Evening
Sun' in gen bir muhabi ri oldu. zellikle Kapt an Smit h' in t ut umuna ve yolcularin
davranilar ina ilgi duyuyordu. Yolcul ar panik olmular miydi? Birinci sinift aki yolcularin
kurt arilmasina ncelik verildigi dogru muydu? Yanit l arin her birini dnyor, bell egimi
yokluyordum. Vapurdan inerken, sonra da riht imda uzun uzun konut uk. irin, bir ara
yanimda durmu, sessizligini korumu, sonr a birden yok olmut u. Kaygilanmam iin bir
gerek yokt u, kukusuz bu yakinl arda olmaliydi, beni fla iigi ile yaklaan u fot ografinin
arkasinda bekliyor olmaliydi.
Gazet eci ayrilirken t anikligim iin beni kut l adi, daha sonr a da konumak iin adresimi
aldi. evreme bakinip duruyordum. irin' e seslendim, sesim git t ike ykseldi. irin yokt u.
Beni birakt igi yerden kipirdamamaya karar verdim. Bekledim. Bir saat . Iki saat . Riht im
yava yava boaldi.
Nereye bakmali? nce Whit e St ar br osuna git t im. Tit anic' in ir ket iydi. Sonr a
kurt arilanl arin yerlet iril dikleri ot ell eri dolatim. Hibi r iz yokt u. Riht ima geri dndm.
Bot u.
Bunun zerine, adresimi bildigi ve yat itikt an sonra beni arayabilecegi yere dnmeye
karar verdim: Annapolis't eki evime!
Uzun sre irin' den haber bekledim. Gelmedi. Bana yazmadi, kimse benim nmde adini
anmadi.
Bugn, kendi kendime soruyorum: acaba byle bir i var miydi? Dogu saplant ilarimin bir
r n myd yoksa? Iimdeki kuku art inca, bellegim sislenince, aklimi kaybedecek gibi
oldugumda, kalkip odanin bt n iiklarini yakiyor, eski mekt uplari ikart iyor, onl ari yeni
almiim gibi aiyor, kokularini iime ekiyor, bazi sayfal arini yeniden okuyorum. Bu
mekt uplarin ifadesindeki sogukluk bile iimi isitiyor. Bana yeniden, yeni bir aki
yaiyormuum izleni mini veriyor. Ancak o zaman yat iarak onlari yerlerine koyuyor ve
gemi anilar a dndgm karanlikl ara daliyorum. Ist anbul sal onlarindan birinde
syl eniveril en bir szck, Tebriz' de gei rilen uykusuz gecel er, Zarganda kiinin sicakligi!
Son yolculugumuzdan da u sahne: gvert eye ikmi dolaiyor, karanlik bir kede
pyorduk. Yzn ellerimin arasina alabilmek iin, Elyazmasi' ni bir kenara
birakiyordum. irin, bunu grnce glmekt en kirilmi, bir iki adim geri at mi ve t iyat r oda
oynar gibi gkyzne seslenmit i:
Tit anic' t e Rubaiyat ! Dogu' nun iegi, Bat i' nin i ekliginde! Ey Hayyam! Yaadigimiz u
gzel ni grebilseydin!
- SON -

You might also like