Professional Documents
Culture Documents
İbrahim ŞAHİN
MOLLA GÜRANÎ
“Molla Güranî’nin İstanbul’a gelişi şöyle vuku bulmuştur: O devrin
meşhur Osmanlı âlimlerinden Molla Yegân hacca gittiğinde,
Kahire’ye uğrar. Orada Molla Güranî’yi tanıyıp, onun dine bağlılığını
ve ilimdeki yüksek derecesini görünce, İstanbul’a getirmek ister.
Lütuf ve iltifat göstererek İstanbul’a gelmesini söyler. O da bu teklifi
kabul edip, Molla Yegân ile birlikte İstanbul’a gelir.”
77
Hikâye
Ümit Fehmi SORGUNLU
DAĞLAR VAR
ARA YERDE
A rabanın
için-
de üç
kişiydiler. Üçü de yorgun ve
halsizdi. Dokuz saattir yol al-
manın ezikliği çökmüştü üzer-
amacıyla ona “Tekbas Nuri” la-
kabını takmışlardı.
78 Temmuz 2008
Karısını çekemeyenlerin, ya da Uyur gibi yaptı. Aslında uyu- da buluşan kelebekler ön cama
onda gözü olanların uydurdu- muyor, babasının hastalığını çarpıp kayboluyordu.
ğu sözler olabilirdi. Fakat “ateş ve köyünü düşünüyordu. Ana-
olmayan yerde duman tütmez” sının “...Baban hasta, ölme- Kara Mehmet’in esmer
derler. den seni görmek istiyor. Gurbe- yüzü buruştu. Şarkının sözle-
te kök salmadıysan kalk da gel riyle birlikte, karısının haya-
- Allah kahretsin. Belli be- gayrı...” diye yazdırdığı mek- li gözlerinin önünden bir kez
lirsiz hırsla söylenmişti. Göz tup, memleket hasretinin üstü- daha geçti. Beyninde ses olup
ucuyla, duyup duymadığını an- ne eklenmiş, içindeki vatan öz- yankılandı. “...oğlumuzun adı-
lamak için Kara Mehmet’e bak- lemini kat kat artırmıştı. Bir an nı Hasrete çevirdim. Babasına
tı. Kendi havasında dışarıyı önce köyünün ağaçlarıyla, top- hasret kaldığı için ..” elleri gay-
seyrediyordu. Nereden çıkmış- rağıyla kucaklaşmayı o da isti- rı ihtiyari cebindeki tespihine
tı sanki yurt dışında çalışma- yordu. gitti. Can sıkıntısıyla mırıldan-
ya. Köyünü, evini terk edip, el dı. “Geliyorum Hasret, az kaldı
içinde çile çekmeye değer miy- Tekbas Nuri sağ eliyle kon- sabret” Sonra Nuri’ye döndü.
di? Çok para kazanmak hırsıy- süldeki kasetleri karıştırdı.
la geldiği Almanya’da, kendisi Sonra rasgele birini alıp, ara- - Topuklayıver Nuri... Tek
eğlenceye dalıp benliğini unut- banın teybine sürdü. Yanık bir basma, artık çift bas...
79