Professional Documents
Culture Documents
KTABI
TURGAY GLER
KAOS TfcORS
Hz. Yusuf (as)'dan gnmz
Trkiye'sine emanet
braklan birka buday
tohumu; srailoullar'nn
1348 talya'snda yaadklar
dehet ve ardndan btn
dnyann bana bela
olmalar; Osmanl Devleti'ne
yllarca bakentlik yapan
Bursa'da, dnyann bana
tek bir Yahudi eliyle rlen
oraplar; Trkiye'nin
kaderini deitiren bir lider
ve Yahudiler'in, bozulmaz
zannedilen byk
oyunlarnn bu lider eliyle
bozulmas.
Soluk solua okuyacanz
bir roman.
SIR KP...
S i r K p
KAOSTEORS
2013, Hayat Yaynclk, letiini, Yapm, Eitim Hizmetleri ve Tc. Ltd. tL
Tm yayn haklar anlamak olarak Hayat Yaynlarna aittir.
Kaynak gsterilerek alnt yaplabilir; izinsiz oaltlamaz, baslamaz.
I SBN: 978-605-151-014-9
Sertifika No: 12451
Hayat Yaynlan 459
Edebiyat 9
Kitabn Ad Sr Kp
Yazar Turgay Gler
Yayn Danman sa Bayrak
Yayn Ynetmeni Erol ahnac
Metin Editr zlem Baboa
Kapak Tasarm Recep Efe
Tasarm Sevil ener
Bask Yeri & Tarihi stanbul, 2013
Bask & Cilt Aliolu Matbaaclk
Orta Mahallesi Fatin Rt Sokak
No: 1'3/ A Bayrampaa / STANBUL
Tel: (0212) 612 95 59 Fax: (0212) 613 09 83
Sertifika No: 11946
Hayat Yayn Grubu
Nianc Mahallesi Davutaa Caddesi No: 26/1
34050 Eyp - stanbul
Tel: 0212 613 1100 GSM: 0530 290 99 78 Faks: 0212 613 1155
www.hayatyayingrubu.com - hayat@hayatyayinlari.com
^fcutfctar.com/hayatyayingrubu -facebgsk.com/hayatyayingrubu J
-TURGAY GLER ROMANI
S i r K p
KAOSjEORS
$
Hayat
"Petrol kontrol ettiinde uluslara,
gday kontrol ettiinde insanla hkim olursun."
Hettry Kissenger
Ge m i 2^ma n
Yu s u f v e Kr a l
z alabildiine yeil bir ovayd. nsann iine huzur veren
bu yeilliklerin iinde beyaz papatyalar, krmz gelincik
ler, mor menekeler ve rengrenk iekler dans ediyordu.
Muhteem vadinin hemen bitiminde cokuyla akan billur
bir rmak vard. Irmakta ovann yeil rengi gnein mzrak
gibi nlar altnda sanki dans ediyordu. Belli ki ne bu yeil
vadi, ne de bu billur renklerle dans eden rmak dnyadan
bir mekna ait deildi.
Bulunduu meknn keyfini srmek isterken, bir yandan
da gzleriyle alabildiince geni vadiyi taryordu. Birden
baklar ilerdeki ineklere takld. Irman kenarnda yedi
semiz inek, zgrce ve keyiflerince otluyordu. Karnlar da
vul gibiydi. Otlar srp koparrken kardklar ses, birbirle
rinin itahn kabartacak trdendi. Yiyorlar, yiyorlar ama bir
8 TURGAY GLER
trl doymuyorlard. Sonra da rmaa koup kana kana su
iip, kaldklar yerden otlamaya devam ediyorlard.
Gzlerini gezdirmeye devam etti. neklerin hemen yan
banda devasa byklkte bir baak tarlas vard. Yemyeil,
dolgun ve iri baaklar hafife esen rzgrla bir o yana bir bu
yana dalgalanyordu. Sanki dnyay sonsuza kadar doyura
cak gibiydiler.
Ban biraz kaldrp rman karsna balonca hayretler
iinde kald. Irman kar tarafnda kupkuru bir arazi vard.
Kar tarafta, inam dehete dren kra topraklarn ze
rindeki arazide bulunan baak tarlalar, bu yakadakinin ak
sine bir batan bir baa kurumu, simsiyah olmutu.
Ayn ovada, aym rman iki yanndaki iki farkl manza
ra hayli rktcyd.
Kupkuru bu arazinin zerindeki yedi zayf inek, her an
olduklar yere ylp lecek gibiydiler. Alktan karnlar i
lerine km, derileri kemiklerine yapmt. Kapanmak
zere olan gzleriyle, rman dier tarafndaki yeillikte ot
layan yedi inee kskanarak bakyorlard. inde bulunduk
lar hl iler acsyd.
Irman iki yakasn seyrederken zaman epeyce ilerlemi,
neredeyse len olmutu. Gn ortasnda hava birden karar
verdi. Kuvvetli bir frtna kt. Nehir kabard. O zayf inekler
bir anda canland. Kabaran nehri yzerek kar tarafa getiler.
Laki otlara deil, oradaki yedi semiz inee saldrdlar. Hem
de srtlanlar gibi. O koca inekler, zayflktan lmek zere olan
yedi aciz inekle bir trl ba edemiyorlard. Sonra o zayf
ineklerden her biri, bir semiz inei yiyiverdi.
SIR KP 9
Bu, kraln grd ryann son sahnesiydi. Korku ve kan
ter iinde yatandan frlayp uyand. Bu nasl bir ryayd?
Uzun sre etkisinden kurtulamad. kide bir alnnda biriken
boncuk boncuk terleri siliyordu. Gecenin o saatinde kimse
yi kaldrmak da istemiyordu. Aslnda istemedii, birilerini
rahatsz etmek deildi. Koskoca kral byle kan ter iinde
grnmek istemiyordu. Bir o yana bir bu yana dolap dur
du. Sabah zor etti.
Nihayet sabah olmu, gnn ilk klaryla beraber
hizmetkrlar huzura arlmt. Emirler verildi. Memleketin
en nl khinleri, tabircileri, bilginleri saraya getirilecekti.
Kral allagelmiin dnda bir rya grmt. Tabiri gerek
liydi.
Ksa srede emirler yerine getirildi. Sarayn bahesi
khinler, tabirciler ve bilginlerle dolmutu. Hepsi kraln r
yasn ve buyruunu merak ediyordu.
Kral, huzuruna artt kimselere;
Ben ryamda, yedi zayf inein yedi semiz inei yediini;
ayrca yedi yeil baak ve yedi de kuru baak gryorum. Ey
ileri gelenler! Eer rya yorumluyorsamz, ryam bana yo
rumlayn. dedi.
Ne var ki hibiri kraln ryasna bir anlam veremedi.
Hepsi balarn nlerine ediler. aresizlikleri yzlerine
yansmt. Onlara gre rya ok karmak ve tabir edile
mez bir ryayd. Aralarnda uzun uzun konuup tarttlar.
Neticede bir karara varamadlar. Kral tek tek her birine sor
du. Ama hibir cevap alamad. Syleyebildikleri tek sz;
o Tu r g a y G l er
Balayn efendimiz, imdiye kadar hi bylesi bir rya
duymadk ve neye iaret ettiini bilemiyoruz. oldu.
Sonra ilerinden biri krala hitaben;
Efendim bana msaade edin, zindana gideyim. Orada
sizin ryanz aklayacak birini biliyorum. dedi.
Kral bunun zerine;
Ne duruyorsun, o hlde bir an evvel git dercesine, ia
ret etti.
Kraln ryasn tabir edebilecek kii Yusuf'tu.
Bir iftira yznden zindana atlan Yusuf iin kraln rya
s bir kurtulu olacakt.
Bilgin zindana gelip Yusufa kraln ryasn anlatt;
Yusuf! Kralmz ryasnda yedi semiz inein yedi zayf
inek tarafndan yenildiini ve bir de yedi yeil baak ile yedi
kuru baak grm. Biz bu ryay yorumlayamadk. zin al
dm sana geldim. Umarm, verecein bilgi hem seni zindan
dan kurtarr, hem de ilminin anlalmasn salar.
Bilgin, Yusufun iki zindan arkadamdan biriydi. Birka
yl nce cezasn tamamlam ve serbest kalt. Yusuf,
onun serbest braklacan adamn grd bir rya ze
rine yorumlam ve bilmiti. O da bu yzden ve bu ryay
hem onun tabir edebileceini, hem de arkadann hapisten
kurtulmasna vesile olacan dnerek Yusufa gelmiti.
Bilginin, kraln ryasn anlatmas zerine Yusuf;
Yedi yl her zaman yaptnz gibi ekin ekmeye devam
edin. Yiyeceiniz az bir miktar hari, bitiklerinizi baan
SIR KP 11
da brakn. Sonra yedi kurak yl gelecek. Saklayacanz az
bir miktar hari bu yllar iin biriktirdiklerinizi yok edecek.
Ardndan insanlarn yamura kavuaca bereketli gnler
yeniden gelecek.
Kraln ryas lkeyi perian edecek kuraldk ve kda
iaret ediyordu. Yusufun bunu haber vermesi zerine bil
gin hemen krala koup ryasnn yorumunu aktard.
Yorumdan tatmin olan kral, Yusufu zindandan karp
hzinenin bana geirdi. Yusuf, buday baaklarnn h
kmdaryd artk.
Tanr, iradesini hkim klmak iin yeryzndeki iyi insanlar
kullanr.
Yeryzndeki kt insanlar ise kendi iradelerini hkim
klmak iin Tanry kullanrlar.
Giordano Bruno
K a r a l m
t a l y a , Si e n a (i 348)..
talyann ortasnda, etraf surlarla evrili tarihi kent Siena,
tarifi imknsz bir acnn penesinde kvranyordu.
Milattan sonra 700l yllarn banda, ykseke bir te
peye kurulan bu ihtiaml ehrin dar sokaklarnda, imdi
derin bir endie ve korku hkimdi. Evlerin i ie getii
ensiz sokaklarda rahvan yryen atlarn nal sesleri, o du
vardan brne yanklandka sinirler geriliyor, bu ritmik
nal tkrtlar, korkulu bir bekleyi iindekiler iin ikenceye
dnyordu.
Sokaklarda kimse birbiriyle gz gze gelmek istemiyor,
herkes adeta birbirinden kayordu. nsanlar tannmamak
iin keiler gibi tepeden trnaa kahverengiye brnm
ler, kafalar nde, hzh admlarla, kaarcasna yryorlard.
16 TURGAY GLER
Daha dne kadar i ie yaayan, birbirleriyle komuluk
yapan, iyi ya da kt hllerinde birbirlerine koan bu insan
lar artk birbirini tanmaz hle gelmilerdi. Kazara karla
an gzler, karsndakine endie ve phe ile bakyor, ya
bana da bularsa korkusunu yreklerinin en derininde his
sediyordu. Ne de olsa can tatlyd ve korku herkesi gibi
ezip geiyordu.
Dnn hayat dolu, cvl cvl ehrine kbuslar km
t. ocuklarn nee ile kouup oynat sokaklarda ba
bo kediler, kpekler uluyordu. Grnrde gn onlara
domutu. Lkin daha dne kadar karlarna kan insan
larn sokaklardan ekilmesi onlar da artma benziyor
du. Zaman zaman evlerin kaplarna yaklaan bu hayvanlar
ya ev sahiplerince iddetle uzaklatrlyor, ya da hi grl
mezden geliniyordu. Durumun vahametini onlar da kavra
m gibiydiler.
Gnler getike durum daha da korkun bir hl ald.
lm, ehrin sokaklarnda kol geziyor; her evi, herkesi tek
tek yokluyordu. Sra ne zaman bana gelecek? korkusu y
rekleri kaplamt. Sokaklardaki sahipsizlerin, meczuplarn
cesetlerini toplamaya, grevliler yetiemiyordu. Bu sahipsiz
cesetler, ounlukla kokumak zereyken topluca bir uku
ra atlyordu. Geceleri, Sienallar sokaklardan el ayak ekti
inde, bu kez iri fareler ve bcekler sahne alyor; ehri isti
la ediyordu.
Sokaklardan akan lam sular, ke balarnda birikmi
pler, rm arap flar, adm ba rastlanan kpekler
ve her taraf sarm at dks.
SIR KP 17
Bir zamanlarn bu grkemli ehri ar ve dayanlmaz ko
kulara teslim olmu, pislik iinde can ekiiyordu.
Chiocciola mahallesinde, gneye bakan katl evin
ikinci katndaki yal kadm gnler nce lmt. Yaklak
bir hafta sonra ortal saran dayanlmaz koku, ldnn
habercisi olmutu. Zavall kadn, vebaya yakalandn an
laynca evden dar kmamt. Biliyordu ki vcudundaki
yaralar fark edilse, hemen orackta yakalanp vahice atee
verilecekti. En iyisi evinde lm beklemekti.
Giri katta oturan kiracs Angola Bellininin biri erkek
iki ocuu vard. yle yksek gelirleri olmad iin buray
tutabilmiti. Neeli insanlard. Bu olaya kadar evde mutlu
luk lklar eksik olmazd.
Harabe durumundaki evin st katnda, kimseler kalm
yordu. ats onarlamad iin artk harabe durumdayd.
Yal kadn perian hldeki daireyi bu yzden kiraya vere
memiti. Bir ara birka ayya buraya dadanm, khnemi
dairede gnlerce dp kalkm, her yerini pislik iinde b
rakmlard. Yal kadnn ricas zerine Bellini, bu dairenin
kapsna koca koca tahtalar akarak en azndan ieriye giril
mesini nlemiti.
Bellinilerin oturduu daire, iki gz odadan ibaretti. Bir
zamanlar scack, cvl cvl bir yuvayd. Evin nndeki
bahede oynayan ocuklar, heyecanla babalarnn akam
dnn beklerlerdi. O da cebinde getirdii ekerlerle o
cuklarn sevince board. Kars da en az ocuklar kadar
heyecan duyard geliinden... Scack sarlrd.
18 TURGAY GLER
Daha dn kadar yakn o gnler, imdi ok uzaklardaki
gzel bir am gibi geliyordu. Ev, l topra atlmasna so
uk, bir o kadar da ruhsuzlamt.
Angola Bellini, o gn eve ok yorgun gelmiti. zerine
sinmi yank et kokusu, ter kokusunu bile bastryordu.
Sienann be kilometre kadar dnda; dier iilerle birlik
te yine derin bir ukur kazmlar, at arabalaryla getirdikle
ri yirmi sekiz cesedi burada yakmlard. Her gn byle u
kurlar kazyor, topladklar cesetleri yakp yok ediyor, klle
rin zerini de kapatyorlard.
Kara lm her taraf sarmt.
Yarn iin yeni ukurlar kazlmas gerekiyordu ama ak
am saatleri yaklatka hibirinin mecali kalmamt.
stelik ilerinden bazlar da hastayd, belli etmemek iin
var gleriyle hayata tutunma abasmdaydlar. Zira duru
mun anlalmas ve diri diri atee atlma korkusu akllarn
dan kmyordu.,
Bazlan o kadar ansl deddi. Hastalk girdii bnyeyi a
bucak esir alyor ve ksa srede kendini gsterecek ekilde
ilerliyordu. Bu yzden vcudundaki yaralan gizleyemeyecek
hle gelenler evinden dar be kmyordu. Evlerinde acdar
iinde de olsa, en azndan bir de yanma korkusu olmadan l
meyi tercih ediyorlard.
Bellini ve arkadalar, bir yandan da Duomo Katedrali nin
inaatnda alyorlard, ilk ta 200 yl nce konan bu kated
ral, Hristiyan dnyasnn en byk tapma olacakt. ki asr
boyunca bitmek bilmez bir abayla taman siyah-beyaz ta
larla, Tanrnnyeryzndeki en ihtiaml evi ina ediliyordu.
SIR KP 19
Katedralin temeli atlal 200 yl amt. ehirde her
zaman bahsedilen konulardan olan bu inaat, son gnler
de adeta unutulmu, aylardr ta stne ta konmamt.
Kimsenin katedralin inaatn dnecek hli de evki de
yoktu stelik. ilerin ou lm; o byk mabedi ina
etme heyecannn yerini katedralin sahibine, yani Tanr ya
kar bir fke almt.
Bellini akam karardnda eve dndnde, ayaklar
nn stne basamayacak hldeydi. Kazma krek sallamak
tan avu ileri su toplamt. ien el ve ayaklarnn derdini
dnecek durumda deildi. Hastalk balayal beri herkes
birbirinden bir eyler gizler olmutu. Bellini de evde hasta
olan olunun derdindeydi ve bunu saklamaya alyordu.
Annesinin lmnn ardndan derin bir sessizlie b
rnen on drt yandaki kz sabella, btn gn kardei
Federico nun iniltilerini dinlemiti. Federico aclar iinde
kvranyor, alyordu. Zavall kzcaz, ne yapacan bilemez
bir hlde babasn beklemiti. Babas eve dndnde yk
biraz olsun hafifliyordu.
Federico yatt yerden, bitkin bir hlde ban kald
rp sordu:
Annem nerede abla? Annemi ar, annem de gelsin.
Bu kahredici soru karsnda sabellann acs her sefe
rinde tazeleniyordu. Kendisi bu aclarla ba edemezken be
yandaki kardeini nasl avutabilirdi, zlemini nasl dindi-
rebilirdi. Hasta ocuk, belli ki annesi olsa aclarn dindire-
bileceine inanyordu. Hem ne olmutu ki annesine? Bir
20 Turgay Gler
anda niye ortadan kaybolmutu? Aladnda niye gelmi
yordu ki artk?
sabella da henz bu sorulara cevap bulacak kadar olgun
deildi. Federico uyuduunda o da bir keye ekilip, kar
dei uyanana kadar ahyordu.
Btn gn aclar iinde kvranan, szlayan kardeinin ba-
ucunda aresizce bekleyen sabella, babasnn eve dnme
sine yine ok sevinmiti. En azndan bu sorulara babas mu
hatap olacak, o da biraz olsun nefes alacakt.
Kck yrei aclardan, bedeniyse yorgunluktan bi
tap dmt. O hliyle babasna, masann zerindeki dn
den piirilmi rei iaret ederek;
Sen de ye baba, ackmsmdr. dedi.
sabella birka saat nce Federicoya o rekten zorla ye
dirmiti. Zavall ocuk yutkunmakta o kadar glk ekiyor
du ki, ablas suya batrp yumuatarak kardeim doyurmaya
alyordu.
aresizlik tam da byle bir ey olmalyd.
Umut da yoktu.
Federiconun ateine bakmak iin elini alnna koyduun
da ayn soruyu bir kez de Bellini duydu:
Annem ne zaman gelecek baba?
Gelecek olum. cevab artk onu tatmin etmiyordu.
Alamaya balamt.
Annesinin ldn sylese, lm bilmedii iin an
lamayacakt.
SIR KP 21
Bellini sustu. sabellayla gz gze geldiler. Onun da dayan
ma snn yklmt. Kzma sarld. Bir sre ylece alatlar.
Onlar alarken, Federico;
Acyor, ok acyor. diyerek koltuunun altn gsterdi.
Ufak olunu kucana alp yataa gtrrken bir yandan
da teselli szleri sralyordu:
Geecek olum, geecek. Hadi biraz uyu. Bak ben senin
yanndaym. dedi.
Uyumak, unutmak, duymamak, grmemek o an iin en
dorusuydu. aresizliin ve kan bir baka adyd belki de.
Ben ablamla uyumak istiyorum, o yatsn yanma. dedi
Federico.
Belki de ablasnn koynunda, anne scaklm buluyordu.
Kk bedeni o kadar bitkin dmt ki, inlemeler ara
snda uykuya dald.
Vakit gece yarsna yaklarken sokaklar lm sessizlii
ne brnmt. sabella, kardei Federiconun rpertici h
rltsyla gzlerini at. Zavall ocuk ateler iinde yanyor,
nefes almakta glk ekiyor, yuvalarndan frlayacaklarm
gibi alan gzleriyle ablasna bakyordu:
Abla, abla diyebildi.
Gzleri adeta Ne olur yardm et diyordu.
sabella lk la babasna seslendi:
Federico, Federico
Sadece kardeinin ismini syleyebildi. Birazdan lecei
ni anlasa da lyor diyemedi. Annesinin kaybndan son
22 TURGAY GLER
ra onu da kaybedeceini bilmek kk yreinde frtnalar
koparyordu. Ne var ki elinden gelen bir ey yoktu.
Bir baba iin bundan daha kts ne olabilirdi ki?
gn nce bu saatlerde kaybettii einin acs yrein
de taptaze yaarken olu da gidiyordu imdi.
Yatandan frlayp Federiconun baucuna kotu.
aresizlik ne acyd. Aclar iinde kvranan ve birazdan le
cek olan ocuunu kollar arasna ald, sarld, pt.
Tanrm, bizi niye cezalandryorsun, diyerek hngr
hngr alyordu.
Annem nerede?
Gidiyorsun, annene gidiyorsun olum!
Gitmiyorum, annem nerede?
Vcudunun her yeri moraran Federiconun hrlts biraz
sonra kesildi.
Bellini, son sz annem nerede olan olunun ak ka
lan gzlerini kapatt. Her gn, her dakika kasabalnn kap
sndan eksik olmayan lme almlard. Fakat kaybettii
biricik oluydu. Ksa srede bir ok dalgasnn etkisine gir
diini anlayamad bile.
sabella ise oktan baylp yere ylmt.
SONRASINDA...
O n gn sonra daha ktsn sabella yaad. Onun l
m ok daha dramatikti. Bedeninin her yeri oyulmu, kol
tuk altlarndaki yaralar tahamml edilemez hle gelmiti.
Bu nasl bir hastalkt ki byk kk demeden bir sel ya
da kasrga gibi, nne gelen btn insanlar sprp gt
ryordu.
sabella cierleri yerinden frlayp kopacakmasna k
sryor, her seferinde de kan kusuyordu. Artk elini, kolu
nu, ayan oynatamaz hle gelmi, aresizce kendini bekle
yen sonun acele etmesini istiyordu.
Tuhaftr, kck bedeninin bu strabna ramen a
lamyor, szlanmyor, sabrla direniyordu. Bu hlinin se
bebi belki de annesinin ve kardeinin gidiini durdura
mamalar idi. Onlarn, gzlerinin nnden bir yldz gibi
24 TURGAY GLER
nasl kayp gittiklerini, gidilerinin nasl sancl olduunu
unutacak zaman m gemiti ki, imdi kendisi szlansnd?
ocuk yrei kanlmaz son karsnda byk bir meta
net rnei gibiydi.
Babas yaralarn kanatmamak iin hafife kucaklad
kzna;
Merak etme, ben de arkandan geleceim. Annen ve kar
dein cennette seni bekliyor. Sakn korkma olur mu? diye
moral vermeye alt.
sabella son kez babasnn yzne bakt.
Tamam, bekliyorum. diyordu. Ama dili dnmyordu.
Babas bu szleri sabella nn gzlerinden okudu.
Ve nihayet o gzler kapand ve bir daha da almad.
Bellini nce karsn, ardndan olunu, imdi de kzn
kaybetmiti.
Nereye gitsin, ne yapsn bilemeden ylece kalakal
d. Adeta donmutu. Yaamann manas kalmamt. Bir
sre kznn cansz bedenini seyretti. Yznde tatl bir
tebessmn izlerini gryordu. O da ne hemen yannda
olunun da yattn fark etti. Derin ve huzurlu bir uyku
hlindeymi gibiydi. ylece bakakald bir sre...
Sonra odann iinde dolamaya balad amaszca.
Gzlerini kapad. Bylece onlar gremeyecekti. Bu ne ka
dar iyi olurdu. Epey dolam olmal ki bann dndn
olduu yere ylnca fark etti. Oturduu yerden gzlerini
ovuturarak yavaa ap yine kzna bakt. Btn vcudu
SIR KP 25
nu bir rperti kaplad. Kzyla olunun arasnda kars uzan
m, her ikisini kollarna yatrm kendisine bakyordu.
Kendisini kaybetmiti. Kapy aarak kendisini sokaa
attnda, kznn lmnn zerinden neredeyse bir saati
akn zaman gemiti.
Bir yandan Tanrm neden? diye baryor, dier yan
dan delice Katedral e doru kouyordu.
Tanrm neden, niye yaptn bunu?
Bir l andran barlar btn baklar kendisine
yneltmiti.
Meydan geip sola, Katedrale doru yneldiinde et
raftaki Sienallar, adi isyankr diye arkasndan kfredi
yordu.
ldrelim onu, o bir eytan...
Bellini arkasndan sylenenlere aldr etmeden koma
ya devam ediyordu. Katedralin an kulesine kadar kmt.
Onlarca merdiveni hzla kan Bellini nefes nefese kal
mt. Bir sre ylece kalakald. Kalp atlar, nefes alp ver
mesi normale dndnde vebann sonlandrmasna izin
vermedii hayatn, lme atlayarak kendisi noktalamt.
Birka dakika sonra an kulesi nnde toplanan kalaba
lk, eytan bu, eytan... Yakalm naralar eliinde yerde
ki cansz bedenini atee verdiler.
Kalabahk, l bir bedeni atee vermiti. Lkin fkelerini
dindirmeye bu da yetmemiti.
lerinden biri avaz kt kadar baryordu:
26 TURGAY GLER
Evine gidelim, eytann karsn da, ocuklarn da ya
kalm!
Bu teklif oradakilerden de byk destek grmt:
Doru sylyor!
Hemen gidelim!
eytann evini de atee verelim, yryn!
Baran adam, Marcoydu, Bellininin ocukluk arkada.
Son ana kadar da dosttular.
fkesi gzlerinden ok net okunan Marco;
Dn peime, ben evini biliyorum bu eytann. diye
bard.
Sonra fkeli kalabaln nne dt ve Bellininin evine
kadar getirdi.
lerinden birka hmla eve girmilerdi bile.
Ev botu, odalarda kimsecikler yoktu.
Aralarndan biri, mutfaktaki kilerin kapsn atnda
grdkleri karsnda irkilip bir lk atmaktan kendini ala
mad:
Aman Tanrm!
Birka saniye iinde herkes mutfaa koumutu.
Kilerde rm ve kokumu hlde bir kadn, iki de o
cuk cesedi vard.
Bellini nce einin, ardndan olunun, son olarak da k
znn cansz bedenlerini bu odaya gizlemiti.
SIR KP 27
ldkleri duyulsa, sa kalanlar veba mikrobu tayor
diye diri diri yaklrd nk.
Oradakiler kokuya daha fazla dayanamayp evi hemen
terk etmilerdi.
Sonrasnda Marco, evi atee verdi.
Bellinilerin varl ksack bir zaman dilimi ierisinde b
tnyle ortadan silinmiti.
Sa d a k a t v e He s a pl a ma ..
V jfkesi bir para dindiinde Marconun i dnyas allak
bulak olmutu. Ruhunun bir paras, Tanrya ibadet etmi
esine huzurlu, dier paras da aclar iindeydi. yle ya ki
lisenin ldrn dedii eytan onun 40 yllk arkadayd.
Aslnda sorun da zaten buradayd.
Yllardan beri can dostu olan Bellini nasl eytan olabi
lirdi ki?
Bu mmkn olabilir miydi?
Marco, evine doru yava yava yrrken, bir yandan da
tm bunlar dnyordu. Cevaplayamad onlarca soru,
evine uzanan o ksack yolda zihninde birikmi, artk huzur
suzluu ar basmaya balamt. Ruhunun derinliklerinden
bir ses, belki de vicdannn sesi onu keye sktryordu.
Ama o direniyordu.
SIR KP 29
nsanlar, deitiremeyecei sonular olan davranlar
n, vicdanlarna dorulatmaya alrlar. Marco nun da yap
t belki buydu. inde sren bu kyasya savala, bazen dal
gn, bazen kendi kendine konuarak yrmeye devam etti.
Evinin bulunduu dar sokaa girdiinde, anlalmaz bir
ekilde ii rperdi. Sanki bir anda hava kararmt. Ruhu da
rald. huzursuzluu tm bedenini sard. Kck bir bah
enin ierisindeki tek kath bir evde oturuyordu. Bahenin,
insan bilei kalnlnda iki odun paras zerine ilitirilmi
para tahtadan oluan derme atma kapsn aralayp ie
ri girdi.
Evin bahesine yle bir gz att. Birka adm sonra da
evinin kapsn ald.
Kapy genelde olu Sandro aard.
Henz 5 yandaki Sandro, bir yandan kapy amaya
alrken dier yandan da sevinten Marco geldi, Marco
diye lk atard.
Marco ve Giana tam 14 yllk evlilerdi. Ama 9 yl boyun
ca ocuklar olmamt. Bu yzden her ikisi de Sandroya
ok dknlerdi.
Sandro, Bellini nin olu Federicodan ay bykt.
Ama bu kez kapy kars Giana at. iik ve alamaktan
kan anana dnm gzlerle.
Marco daha ne olup bittiini anlamadan, Giana sert ve
seri bir hareketle einin kolundan tutup ieri ekti, sonra
da kapy kapatt.
30 TURGAY GLER
ok bitkindi. Kocasna sarlp, Sandro eytan olamaz.
diye alamaya balad.
Olumuz eytan olamaz!
Marco pek kondurmak istemese de bir eyler sezmiti.
Telala hemen ieriye, olunun yanma kotu. Yatakta srt
st yatan Sandroyu grnce ykld.
Ateler iinde kvranan Sandro, srekli sayklyor,
Marco gelmedi mi? diye soruyordu.
Marco yatan nnde dizleri stne ylverdi.
Hkrklar iinde Geldim olum, geldim diyor, sarlp
pyordu.
Zavall ocuk vebaya yakalanmt. En fazla be gnlk
mr vard. ksrkleri balamt bile. Atei ok yksekti.
Oysa sabah hibir eyi yoktu.
Marco kendini toparlamaya alyor, ama olmuyordu.
Karsn ard. Ama Gianadan ses gelmedi.
Giana, duymuyor musun? Giana...
Sonra yld yerden kalkt, karsnn kendisini karla
d d kapnn nne kotu.
Giana boylu boyunca yerde yatyordu. Baylmt.
Marco karsn kucaklayp ieri tad. Ayltmak iin y
zn slatt. Bu arada omuzlarndan uyan diyerek silkeli
yordu.
Yava yava kendine gelen Giana, Sabah bir eyi yoktu,
bir anda oldu. diye alayarak ayld.
kisi de feci sonu biliyordu.
SIR KP 31
lmn soukluu, ateler iindeki Sandro nun yzne
kmeye balamt bile.
Zaten zayf ve elimsiz bir ocuktu. Yemek yemeyi sevmi
yor, oyundan bam kaldrmyordu. Onu bir dakika otururken
grmek imknszd. Ama imdi, parmam kprdatacak hli
yoktu. Her geen dakika, sayklama sesleri daha derinden ve
clz gelmeye balad.
Marco, karsndan su ve bez istedi. Ateini drmeyi
deneyecekti. Bunu baarabirse, Sandronun biraz daha ra
hatlayacan biliyordu.
0 Saat Sonra... ]
J ^J arco ne yaptysa baaramad. ocuun atei bir trl
dmyordu. Boynunda yumrular olutu. Son yarm saattir
de ksr artmt. Bu arada birka kez kustu. Sonuncusu
ok ktyd. Azndan kan geldi. Kar-koca aresizlik iin
deydi. Yapabilecekleri hibir ey yoktu.
Giana, azndan gelen kan silerken Sandro titremeye
balad. Bir ey diyecek oldu, diyemedi. elimsiz bir hrl
tdan sonra da gzleri kocaman ald. Annesine bakakald.
Nefesi kesildi. Ve bir daha geri gelmedi.
Bu ne byk bir acyd!
Nasl dayanlrd?
Giana, alamaya bile frsat bulamadan olduu yere y
ld. Derken de kafasm Sandronun yatann demirine
vurdu.
SIR KP 33
ylece baygn yatan kadncazn bandan da kanlar ak
yordu.
Marco lgna dnmt. Duvarlar yumrukluyor, tek
meliyor, salarn yoluyordu. Salar, terlemi avucunun ii
ne yapt. Yatakta canndan ok sevdii olunun cesedi,
yerde yaral ve baygn kars...
Ayn soru bu kez bu evin duvarlar arasnda yanklan
yordu:
Tanrm neden? Biz sana ne yaptk?
Hkrklara boulan Marco, ayn soruyu tekrar tekrar
soruyordu.
Neden?
Bir ara duraksad. Sabah yaadklar gznn nne gel
di. ocukluk arkadan kovalamas... Gzlerinin nnde
intihar... lsn atee vermesi... Evine gitmesi, eytan
bu! diye barmas, evinin ve ocuklarnn atee verilme
si... Hepsi...
Bu kez eytan kendi oluydu.
Delirmi gibiydi!
Bir an bile tereddt etmeden, Sandro nun yorgann ate
e verdi. Olunun vebadan ldn kimse bilmemeliydi.
Peki ya kars? Onun ne suu vard. Tm bunlar aklndan
geiyor, ama kendisine hkim olamyordu. Sanki akln yi
tirmiti. Bunlar olurken alevler byyor, Marcoyu da teh
dit ediyordu. Bir an kendine geldi ve hemen dar, baheye
kt. Sonra da yanan evine kar, bahe kapsnn nndeki
ta basamaa oturdu.
34 TURGAY GLER
Baygn hldeki karsnn aylp dar kmasn istemi
yordu. Zaten kamad da. Alevler evi sardnda Giana da
ieride feci ekilde yanarak can verdi.
lgna dnm adam yaptnn doru olmadn bili
yordu. Ruhu strap iindeydi. Kendisine hkim olamyor
du. Komular koup geldiinde de Ne olur yardm edin,
olum da karm da ieride diye sahte yakarlara bavurdu.
Saa sola kouturuyor, Yanyor, ailem yanyor! diye
feryat ediyordu.
Marco, komularn evde bir yangn ktna inandr
mt.
Alevlere mdahalenin imknsz olduunu o da komu
lar da ok iyi biliyordu. Yangn bir saat srd. Alevler e
kildiinde, kk evden geriye simsiyah duvarlar kald.
Komular da ekip gitmilerdi.
Karsn, olunu ve evini kaybeden Marco evin bahe
sindeki kiraz aacnn altnda bitkin bir ekilde sabahlad.
JANETL NTKAM...
^[eknl ar, isimler farkl olsa da ac son hep aynyd. Her
gn yzlerce insan feci ekilde can veriyor, lm ukur
larna atlyordu.
Alan byk hendekler ksa srede doluyor, yenileri ka
zlyordu. Fakat bir sre sonra ller ortada kald. Hi kimse
onlara yaklamak, dokunmak, tamak istemiyordu. ller
in hendek kazmaya giden kalmamt. Teklif edilen byk
paralar dahi are olmad.
Hayatta kalanlar lmlerini beklerken, her tarafta kya
metin kopmak zere olduuna, dnyann sonunun geldii
ne dair sylentiler dolayordu.
Oysaki bu kyamet deil, kara lmd; kurbanlar
nn bedenini simsiyah ederek ldren korkun veba salg
nn bir dier adyd. Sradan halkn kurtulmay baaramad
36 Tur gay g l er
bu illetten ancak soylular ve zenginler kurtulmay bece
rebiliyordu. Fakir halk yeteri kadar beslenemedii iin ve
baya daha abuk esir dyordu. Zenginler hem iyi besle
niyor, hem de ehirlerden uzaklap, yaylalara, krlara kaa
biliyordu. Lkin yine de ok sayda soylu ve zengin ld.
Salgn ilk olarak 1300lerin banda inde ortaya km
t. Kasklarda, koltuk altlarnda ve boyunda oluan mor ka
barklar birka gn iinde yumruk byklne varyor.
Patlatldklarnda iren kokan siyah bir irin fkryordu.
Hastalar, rahatlamak iin yumrular patlatp, rinleri aktsa-
lar da, ksa bir sre rahatlamann dnda ie yaramyordu.
Vebaya yakalananlar en ge bir hafta sonra lyordu.
Kara lm, Avrupay bir utan dier uca sarmt.
Hastalk, ticaret yollar zerinden, bir mal gibi tm dn
yaya tanmaktayd. Mikrobun Avrupaya gelii de byk
lde bu yolla oluyordu. Veba mikrobunu pireler, pirele
ri de bu gemideki fareler tayp duruyordu. Genellikle pire
srmas ile bulaan hastalk, nce lenf bezlerinin iltihaplan
masna neden oluyordu. Ardndan ateler iinde kvranan,
cierleri sklrcesine ksren, kan kusan ve kara lme
tutulan yz binlerce insan...
Birok gemi, mrettebatnn hastala yakalanmas ne
deniyle limanlara bile ulaamyordu.
Sahipsiz kalan gemiler, halk tarafndan yamalanyordu.
Ama yamaclar, mallarla birlikte veba mikrobunu da ya
maladklarn bilmiyorlard!
Veba nce talyay ardndan da Fransa, spanya, Portekiz,
ngiltere, Almanya ve skandinavyay kasp kavurmutu.
Hindistan ve Ortadouya kadar uzanmt. Kurbanlarn
SIR KP 37
feci bir sonla ortadan kaldran hastaln tedavisi yz elli yl
boyunca bir trl bulunamamt.
Halk, lmn kol gezdii ehirlerde hayatta kalabilmek
iin are aryordu. Doktorlar eli kolu bah hldeydi. Brakn
vebaya are bulmay, pek ou kendini vebadan korumak
iin ehrin dna, dalara kayorlard. Halk da, vebaya ya
kalanmamak iin hasta olduklarna inandklarn diri diri
yakyordu. Bu ylesine bir vahete dnmt ki, sokakta
grdkleri on drt yandaki ocuun yzndeki ergenlik
sivilceleri, yaklmas iin salam bir delil olabiliyordu.
Birok Avrupa lkesinde de vebadan Yahudiler sorum
lu tutuluyor, bu nedenle katlediliyorlard. Topraklarna ve
toplumlarna bu lanetli hastahk onlar yznden musallat
olmutu.
K alc areler bulma ve uygulama zaman gelip gei
yordu.
BASEL, 1348-1349
ARAYILAR...
J J asel , 1348'in ilkbaharyla tanyordu.
Krlar, aalar, iekler yeniden yeerip canlanrken, Basel
halk kararp lyordu. Veba, Baselde hzla yayhyordu.
Yaplan hibir mdahale sorunu zmemi, tehlike gibi
bymeye devam etmiti.
Hastala yakalananlar, son bir umutla kiliselere koup
din adamlarna kutsanyorlard.
Son bir umutla... Ne de olsa kmam candan umut ke
silmezdi.
Yce sann vaftiz suyu dahi fayda etmiyordu. Teneffs
yoluyla da bulaan veba, bir sre sonra, din adamlarna da
bulamaya balamt.
SIR KP 39
Yetimi papazlarn birer ikier lmeye balamas zeri
ne ok sra d zmler gelitiriliyordu.
Kiliseler, kendi etraflarna dev hendekler kazdrtyor, o
hendeklerde de 24 saat aralksz ate yaklyordu. Ama,
veba salgnnn kiliseye ulamasn engellemekti.
Din adamlar, vebaya yakalanmamak adna kendilerini dev
alevlerin iine adeta hapsetmilerdi. Bu aslnda onlar iin he
nz yaarken dnya zerinde bir cehennem hayatndan baka
bir ey deildi.
Kilise geici de olsa derdine are bulmutu ama halkta
byk rahatszlklar ba gstermiti. Anneler, babalar, o-
euklar lyor, din adamlar hibir ey yapamyor, bu lm
lerin nne geemiyordu. Kilisenin otoritesi sarslyor, din
adamlarna da inanmyorlard. Hepsinden te artk hi kim
se tanrdan korkmuyordu.
Kilise kan kaybediyordu.
Hasta, a ve aresiz kitleler sonunda, derdine are ola
mayan kiliselere sava amt. Dahas artk Tanrya inan
mayanlarn says gibi byyordu.
Birok din adam halkn galeyanyla acmaszca lin edildi.
Bu durum en az hastalk kadar tehlikeliydi.
Kilisenin kitleler zerindeki egemenlii sarslmaya ba
laynca, acil zm araylar balad. Salgn, kilisenin gc
n sarsmaya balamt.
Nihayet bu duruma are olacak sulu bulunmutu.
Tanr, cadlar yznden insanlar cezalandryordu.
Hastalklarn nedeni cadlarn yapt bylerdi. Cadlar
eytanla ibirlii yapyorlard. Oldrlmeliydiler!
40 Turgay Gler
Cad av kilisenin yok olan otoritesini yeniden sala
yacakt.
Bylece yz binlerce kiinin vahice katledilecei zm
iin dmeye baslm oldu.
Cadlara, eytanlara lm... naralar her taraf sarm
t. Vebaya bir mikrop deil, byclerin bys neden olu
yordu. Halk sokaklara dklp cad avna kt.
Avrupann birok ehrinde cad olmakla sulananlar,
fahieler armha gerilip atee veriliyordu. Kasabalarda
kimi zaman byc olduklar dncesiyle onlarca ka
dn topluca diri diri yaklyordu. Kiisel husumetler bile
cad av sayesinde intikam arac olarak kullanlyordu.
zrl ocuklar, eytan olduklar yaygarasyla atee
veriliyordu. Kara lm, tm ortaa boyunca milyon
larca insann lmne neden olmutu. Kara lm, fke
li kalabalklarn inanlarn da sarsmt. Bu cezay onla
ra mstahak gren Tanrya kar insanlarn iinde derin
bir fke olumutu.
Kiliseler, cad avyla birlikte otoritelerini bir para da olsa
yeniden salamay baarmt. Lkin salgn, dolaysyla da
lmler devam ediyordu. Kilise yeni zm araylarnda
bu kez kedileri hedef ald. Kiliseye gre kediler de eytand!
Karanhkta parlayan gzleri bunun en byk deliliydi. Hele
ki siyahlar... lmlerin son bulmas iin kedilerin de yok
edilmesi gerekiyordu. Cad avnn ardndan Avrupada bir
de kedi av balatld. Kitleler bu kez kedileri yok etmek iin
sokaklara dkld. erli beerli gruplar kedileri yakalayp
ldrmek iin rgdendiler. Sokaklardaki kovalamaca son-
SIR KP 41
'asnda bir tek kedi sa braklmad. Grldkleri yerlerde
yakalanp itlaf edildiler.
Ancak, sanki kedilerin ahi tutmu gibiydi. Salgn daha
da artmt. Zira veba mikrobunu tayan farelere gn
domutu.
Oysa salgnn nedeni ortasndan lam akan dar sokak
lar, ortalkta cirit atan lam fareleri ve pislik iindeki ehir
lerdi. Ktlk, fakirlik ve yetersiz beslenme de abas.
Ruhban snf, stnler ve zenginler bu beladan pek et
kilenmemiti.
Bu, Ortaada tm dnyay kasp kavuran byk bir ka
ostu. Din adamlar, bilim adamlar, felsefeciler, herkes bu
kaosun sebeplerini kendince bulmaya alyordu. nsanlar
aciz brakan, insanln sonunu getirecek bu dert, ba edilir
bir ey deildi.
Basel'de kilise, balatt cad ve kedi avna ramen veba
nn nne geemeyince bir soruturma at. Vebann yayl
masnn nedenleri aratrlyordu.
YAHUD AHUDA
tiraf v e Son...
^iri l eri ni n kurtuluu, baka binlerinin lm olabiliyor-
du.
nsanolu kendi varln, dierini yok etme zerine ilk defa
kurgulamyordu.
Vahi bir hayvan gibi at arabalarnn ektii kafese tklan
Yahudi kadn Ahuda, korku iinde kalabaln arasnda iler
liyordu. Ren nehri kysna gtrlp burada armha geri
lerek atee verilecekti. Zira suu ok bykt. Komusunun
kuyusuna veba mikrobu atarken sust yakalanmt. Belki
de yakalanmamt.
Kilise, soruturma balatm ve uzunca bir zamandr has
taln nasl bulatn anlamaya alyordu. te tam bu s
rada, 45 yandaki Adel, komusu Ahuday kuyusuna veba
SIR KP 43
mikrobu bulatrrken yakaladn syleyerek kiliseye bil
dirdi.
Kilise gnlerdir veba ile Yahudiler arasnda balant kur
maya alyor, Yahudilerin vebadan ok az etkilenmeleri
nin nedenini aratryordu. Kilise'nin Yahudilere ynelik
pheleri oktan Basel ehrinde dedikoduya dnmt
bile.
Ahuda'nn yakalanmasyla birlikte halk galeyana geldi.
Kilise de bu galeyan krklyordu. Ahuda bu ii tek ba
na yapyor olamazd. ehirdeki tm Yahudilerin vebann ya
ylmasnda parma muhakkak vard. Ama ahitli tek vaka
Otuz yandaki Yahudi Ahudayd.
Ahuda, kapatld kafesin parmakllar arasndan can
havliyle aman diliyor, yalvaryordu. A ncak kalabalktan
ykselen hakaretler, kfrler sesini kat be kat bastr
yor, duyulmaz hle getiriyordu. Ar ar ilerleyen atla
tn nndeki din adamlar, getikleri yolu ttslyor,
Ahuda'nn gnahlarnn balanmas iin Tanrya dua
ediyordu. Kafesin sanda, solunda ve arkasnda ise as
kerler nlem almt. Ama yine de fkeli kalabaln att
talara engel olamyordu. A tlan talarn ou kafesin
demir parmaklklarna isabet ediyor, sekiyordu. sabet
edenler nedeniyle de Ahuda'nn banda, kol ve bacak
larnda kanamalar balad. ok deil birka kilometrelik
yol, Ahuda iin ylesine uzamt ki bitmek bilmiyordu.
Uzayan o ksack yolda lm kurtulu gibiydi onun iin,
fkeli kalabalk ylesine rktmt ki Ahuday, gz
leri yuvalarndan frlayacakmasna irilemiti. Kafes
44 TURGAY GLER
ierisinde yabani bir hayvan gibi bir saa bir sola yalpala
yarak gidip geliyordu. ;
Ren nehri kysna gelindiinde ahap bir platform ze
rine yerletirilmi ha, gerdirilip yaklmak iin Ahuday
bekliyordu. Ama ncesinde gnah karmak iin ayin ya
placakt. At arabalar durduunda kahverengi kyafetler
ierisindeki drt kei kafesin kapsn aarak kadnn dar
kmasn istedi.
Hadi k, birazdan gnahlarndan arnacaksn!
Ahuda kapdan uzaklam, dar kmamak iin vcu- j
dunu adeta arka ksmdaki demirlere yaptrmt. Bu sra
da kendisi iin hazrlanan armha bakyordu.
Arnmaktan korkma, k dar!
Ne olur, ltfen, yalvarrm! Ben yapmadm. Doru syl
yorum.
Kadn dar kmamakta direniyordu. Bunun zeri
ne keilerden biri at arabasnn arkasnda duran askerlere
kafasyla hadi dercesine talimat verdi. Sonrasnda da as- ,
kerlerden biri mzrayla kadn arkadan ittirmeye balad.
Sonra bir dier asker, ardndan br. Ahuda ne doru
gelince de keiler kolundan tutup dar ektiler.
Ahuda bu esnada yz st yere kapaklanmt. 1
Keilerden biri atik davranp, elindeki urgan kadnn boy
nuna geiriverdi. Sonra da boazn skacak ekilde daralt
t. Hemen ardndan da ayaa kalk diye bararak sert bir j
hamleyle ipi ekti.
SIR KP 45
Ahuda bir eliyle yerden destek ahp kalkmaya akrken,
dier eliyle de boazn skan, nefes almasn gletiren ur
gan gevetmeye alyordu:
Yalvarrm yapmayn, ne olur!
Ayaa kalk ve itiraf et. Ancak o zaman affolunursun.
Keiler, kadn nce platforma kardlar. Sonra da ar
mha gerdiler. Tm bunlar olurken, izlemek iin toplanan
kalabaln fkesi daha da artyordu. Herkeste byk bir sa
brszlk vard. Vebann; ellerinden aldklarnn acs bir yan
da, ruhlarndaki dayanlmaz sancs br yandayd. Sonucu
grmek istiyorlard.
Bir ara peder elini kaldrd ve susun der gibi avucunun
iini soldan saa doru kalabala gsterdi. Hemen ardn
dan ortalk bir anda sessizlie brnd.
Peder, Ahudaya dnerek;
Bak ocuum, suunu itiraf et. Et ki ruhun cehennem
azabndan kurtulsun! eytanla yaptn ibirliini itiraf et!
Bylece affolunursun!
Ahuda boynundaki ipin verdii rahatszlk nedeniyle k
sk bir sesle;
Evet, itiraf ediyorum, ben yaptm. dedi.
Kadnn bu itiraf bir anda kalabal fkelendirdi. Bunun
zerine Peder, ortal bir kez daha sakinletirdi.
Sonra, kadn korku dolu gzlerle,
Evet efendim, yaptm. Ama size yalvaryorum. Ne olur
affedin beni. Acyn efendim. Ne olur!
46 Tur g a y Gl er
Ahuda nn yalvarlar devam ederken, Peder, armhn
nehre doru devrilmesini emretti. Kadn bu emir zerine
ok geiriyordu.
A ma affedileceimi sylemitiniz!
Evet, syledim. Affedildin de zaten. Ama ruhun.
Bedenin deil.
Bu ksa diyalogun ardndan kadnm gerildii armh ate
e verildi. Kadn lk la yanarak can verdi.
Kalabalk ylesine mutlu olmutu ki, hepsi sarho gi
biydi.
Ruhunu eytana teslim eden Yahudi kadn, suunu itiraf
etmi ve cezasn da canyla demiti.
So n u s u z Ka t l i a m..
figtk. Yahudiler iin gne gitmi ve sonu grnmeyen bir
karanlk etraf kaplamt.
A hudanm ldrlmesinin ardndan Basel ehrinde
benzeri ikyetler artmaya balamt. lm ehrin sokak
larnda kol gezerken, herkes birbirinden phelenir hle
gelmiti. Kimi kapsna srlen mrekkebin veba mikrobu
tadn ve komusundan phelendiini sylyor, kimi
de gece vakti kuyusunun banda bir adam grdn id
dia ediyordu.
Tm bu iddialarn faillerinin ortak paydas Yahudi olmala
ryd. Veba hz kesmeden, kurbanlarm birer ikier yok eder
ken, lm tm ehri esir alm, Basel halk da aresizlik ie
risinde eli kolu bal, srann kendisine gelecei endiesiyle
bekliyordu. Kiliselere ikyetler artmaya balad. Yahudilere
ynelik saldrlar da...
Bunun zerine kilise ileride ok tartlacak tarihi bir ka
rar iin topland. Peder de dier rahipler de Yahudilerin ey
48 Tur gay g l er
tanla ibirlii yaptn, vebann yaylmas ve Hristiyanlarn
ortadan kaldrlmas iin aba harcadklarna inanyordu.
Zaten papa hazretleri de ayn grteydi. Tm kiliselere bir
emir gndermi, Yahudilerin st ve peynire veba mikrobu
bulatrdn duyurmutu.
Yahudiler iin lm emri vermiti.
Peder, masann etrafnda toplanan rahiplere buna delil
olarak Tevrattan baz blmler okudu;
"Ve onun iine veba ve sokaklarna kan gndereceim ve
epeevre onun zerine gelen klla iindeki yarallar decek
ler ve bilecekler ki ben Rabbim. (Tevrat Hezekiel Blm
28/ 23)
Yce rahipler, Tanr akna dnebiliyor musunuz?
Kutsal kitaplar onlara vebay yaymalarn, onlarn dn
daki herkesi ldrmelerini emrediyor. Kim imdi itiraz
edebilir?
Bu soru orada bulunanlarn beyninde yanklanmaya
balad.
Kim?
Rahipler, pederin bu szleri zerine, biri hari hep bir
azdan;
Doru sylyorsunuz efendim. diyerek destek verdi.
Rahip Nikolasn sessizlii fark edilmemiti.
Sonra peder devam etti:
Avrupada milyonlarca kardeimiz, Yahudilerin kastl
olarak yayd veba yznden can veriyor. Kuyularmza ev
SIR KP 49
lerimize veba bulatryorlar. Hepimizin lmesini istiyorlar.
Bunu da ibadet akyla yapyorlar!
Bu szlerden sonra rahip Nikolas daha fazla dayanama
yp itiraz etti.
Byle bir eye nasl inanrsnz Yce Peder?
eytanla ibirlii yapan Ahuday ne abuk unutursun?
O suunu itiraf ettiin de sen de oradaydn!
Efendim, ldrleceini biliyordu, belki de korktuun
dan yapmtr, ben onun eytanla ibirlii yaptna inanm
yorum.
Rahip Nikolasm szleri, masann etrafmdakileri ok a
rtmt. yle ki ilerinden birinin kp Yoksa sen de mi
eytanla ibirlii iindesin? diyecei kadar artmt.
Nikolas itiraznn boa olduunu dnd ve bir daha
azn amad. Ancak peder;
Onlarn kutsal kitaplarndan bir blm daha okuyaym
sana. dedi ve Tevratn saylar blmn at.
te!
"Onlar veba ile vuracam, onlar mirastan mahrum
edeceim ve seni onlardan byk ve kuvvetli bir millet ede
ceim."
Rahipler bir kez daha ard.
Var m itiraz olan imdi?
Pedere itiraz gelmedi. Sonra heyet, tarihe geecek kor
kun bir kararn altna imza att. yle ki, vebay Yahudiler
50 t ur g ay g l er
bile yayyor olsa, bu ceza insanlk dyd. Yeryznde hi
bir insan bylesi bir lm hak etmiyordu.
Bir saat sonra, kilise Yahudilerle ilgili ksa gerekeli kara
rn yazarak askerlere ulatrd.
"eytanla ibirlii yapan Yahudiler tek tek toplanacak, ocukla
r vaftiz edilip gnahlarndan arndrlacak. Kadnlar ve erkekleri
de Ren nehri zerindeki adackta diri diri yaklacak!"
Bu Ortaa Avrupa'snn en karanlk dnemleri arasnda
tarihe geti.
le saatlerinde kan lm fermannn ardndan asker
ler tm gece sabaha kadar Yahudilerin evlerini bast. Kadn
oluk ocuk demeden zincirlenip Ren nehrinde kk bir
adaya gtrldler.
ocuklar nehrin kenarnda zorla vaftiz edildi. Be yz
akn kadn ve erkek yetikin Yahudi ise ada zerinde zel
olarak ina edilen ahap bir yapnn ierisine doldurulup
vahice yakldlar. Dahas bu vahete ocuklar da tank etti
ler. Bir yanda diri diri yaklanlarn ektikleri korkun acmn
feryatlar, dier yanda lk la ocuklar.
lerinden sadece biri seksen yalarndaki Levi, yal ve
hasta olduu iin yaklmad. Ama onu da Ren nehri kys
na getirerek bu vahete tank kldlar.
Yal adam, ide aacndan kendi elleriyle yapt basto
nuna ylece dayanm duruyordu. Saatlerce ayakta kald.
Gc tkendi, ama direndi. Yahudiler yaklrken, Tevrattan
branice bir eyler okuyordu:
"Kendilerine ve atalarna verdiim topran zerinden sili
SIR KP 51
nip bitirilinceye kadar onlarn arasna klc, ktl ve vebay
gndereceim."
Tevratn Yeremya blmndeki bu sz yal adam k
sk sesiyle defalarca okudu. Dizlerinin ba kopmu gibi
bir anda yere yld. Derinlerde bir yerde yakc bir ate,
cann actyordu. Sonra kendisiyle birlikte yere den bas
tonuna uzand. yle ki dnceleri enerjiye dnm gi
biydi. Dizlerinin stnde bastonu iki eliyle kavrad, smsk
tutup, gvdesini ayaklarnn stne kaldrd. Etrafnda hi
kimse yoktu. Akl almaz vahetin ardndan herkes evine
dnmt. Onun ise dnecek bir evi bile yoktu. Alaca
nefes saylyd. Ama lmeden nce brakaca bir vasiyeti
vard. Vahetten kurtarmay baard 14 yandaki torunu
Rukofil e ulamalyd.
\ foSIYET..
R l kofi l , Ahudann oluydu.
Levi Ahuda nm babasyd.
Vahi bir hayvan gibi kafese tklp, yzlerce insann gz
leri nnde atee verilen annesinden bihaberdi. Tpk de
desine onlarn lmn zorla izlettirdiklerinden habersiz
olduu gibi...
Neredeyse bir haftadr, dedesinin kendisini getirip brak
t bu kk maarada korku iinde bekliyordu. Rukofil
daha on drt yandayd. ocuktu! Gnlerdir korku dolu
gzlerine uyku girmiyordu. Tam dalacak gibi oluyordu ki,
bir sesle irkiliyor, ylece tetikte bekliyordu.
Gndzleri daha rahatt. En azndan maarann azna
kadar gelebiliyor hatta uzaklamadan yry yapabiliyor,
etraftan gelebilecek tehlikeleri grebiliyordu.
Dedesi Levi, onu maaraya getirip gizlediinde yanna
bir battaniye, biraz su, bir para kurutulmu et ve ekmek de
brakmt.
SIR KP 53
Rukofilin kald maara, Ren nehrinin kuzey kysnn
st tarafnda ormanlk bir alandayd. Ykseke bir tepenin
zerinde, kimsenin de bilmedii bir yerdeydi. Dahas bu
raya pek de maara denmezdi. Byke bir kayada kk
bir oyuktu. Rukofil bu oyuun ierisinde ayakta durabili
yor, sadan sola on adm atabiliyordu.
Belli ki Levi buraya daha nceden defalarca gelmiti.
Zira hi armadan, eliyle koymu gibi maaray bulmu,
daha maaraya ulamadan torununa seni biraz yoracam
derken, maarann azm kapatan aa dallarn kaldrmak
tan sz etmiti.
Zavall ocuk, geceleri battaniyesine sarlp rkm
bir atn gzlerindeki bakla maarada ylece bekliyordu.
Gndz darda, dedesinin tembihledii gibi fazla uzakla
madan geziniyor, akam olmasn hi istemiyordu.
Bitmek zere olan suyunu son ana kadar idareli kulland.
Maarada bulduu bo bir mlee ise yamur sularn dol
duruyor, onunla da elini yzn ykyordu. Yannda getir
dii yiyecekler henz bitmemiti. Yemiyordu nk, daha
dorusu yiyemiyordu.
Artk sabr kalmamt.
Dedesinin gelmeyeceini dnmeye balad. ehre in
meyi aklndan geirdii zamanlarda ise dedesi Levinin
tembihleri aklna geliyor, vazgeiyordu.
Evlat, ne olursa olsun, burada beni bekle, asla ehre
inme. ehirde seni ldrrler.
Gerekten de yle olacakt.
54 TURGAY GLER
ehirde Yahudi av yaklak bir hafta nce balam ve bu
bir hafta boyunca btn Yahudiler toplanmt. Nihayet n
ceki gn yaklma gereklemi, ocuklar ise adaya hapsedil
miti.
Dedesi onu karp gizlemeseydi, Ahudann olu oldu
u iin dier ocuklarn aksine o da ldrlecekti. Rukofil
dedesine ok gveniyordu. O, bugne kadar ona verdii
szleri tutmutu. Zaman zaman mitsizlie dp, akl ka
rsa da, Ne olursa olsun, burada beni bekle szleri onu
teselli ediyor ve dedesinin bir an nce gelmesini istiyordu.
Levi, torununu buraya gizledikten sonra ehre dnmt.
Kendisinin de ldrleceini dnyordu. Eer bu
olursa, torunu orada bir sre sonra alk ve susuzluktan
lrd. Ama o nlemini ald.
Kyde deli bir kadn vard. Daha dorusu herkes onu
deh sanyordu. Kocas ve on yandaki olu, bir yerden d
nerken atlar rkm, arabalar uuruma yuvarlanmt. O
kazada kocasn ve olunu kaybetti. O gnden sonra da ac
s onu yakp kavurdu. Hi kimseyle konumuyor, grm
yordu. Sokakta yrrken, sanki yannda kocas ve olu var
m edasyla ylece salnyordu. Yannda olduklarm dn
d kocas ve oluyla konuuyor, bu nedenle de evresin
dekiler tarafndan deli kabul ediliyordu.
Zaman zaman bahesinde otururken Levi bu kadmn ya
nma gelir ve uzun uzun sohbet ederlerdi. O gnlerde, herkes
yal adama, ne konuursun bu deliyle diye taklrlard.
Bazlar da irkin yaktrmalarda bulunurdu. Levi bun
lara hi aldrmazd.
SIR KP 55
Hi kimse yal adamn bu kadnla ne konutuunu
renemedi.
Kadnn hi kimseye zarar yoktu. ocuklar da ok se
verdi. Etraftakilerin deli dedii zavall kadn, evinde rek
ler yapar, dar kp ocuklara datrd. Bu yzden ocuk
lar da onu severdi.
ehirde btn deliler, eytana hizmet ediyor diye yaklr
ken, ona hi kimse dokunmamt.
Levinin bu kadnla ilikisi hi anlalamad.
O zor gnlerde yal adam torununu gizledii maaray
bir tek ona syledi. Bir de mektup brakt.
Eer bana bir ey olursa, bu mektubu Rukofile ver ve
onu bu ehirden kar. dedi.
Torununu bu kadna emanet etti. ok iyi bildii bir ey
vard, bu kadn torununu btn tehlikelerden korur ve ya
atabilirdi. Ona z olu gibi bakard.
Kznn diri diri yaklmasna ahit olan yal adam, bir
sre sonra kendisini toparladktan sonra doruca bu kad
nn yanna gitti. ehirde olup bitenlerden haberdar olan ka
dn Leviyi grnce ok zld.
Bir sre dertletiler.
Sonra verdii mektubu istedi. O mektup bir vasiyetti. Tam
on sayfayd. Onu bizzat kendisi verecek, verirken de izah ede
cekti. Yoksa bu yaplanlarn intikam nasl alnacakt.
ylesine kinle doluydu ki, bitkin vcudunu bu kin ayak
ta tutuyordu.
56 TURGAY GLER
Vakit epey ilerlemiti. Ama Levi torununun durumunu
ok merak ediyordu. Geri sznden kmaz, yanl bir ey
yapmazd ama biri grp yakaladysa veya o gidinceye ka
dar yakalarsa ne yapard? Ne kadar bitkin olursa olsun saba
h bekleyemezdi. Bu vakitte tek bana da gidemezdi.
Bir sre dndkten sonra kadndan kendisini maara
ya gtrmesi iin yardm istedi. Kadn hi itiraz etmeden
hemen hazrland. Yanlarna biraz yiyecek ve su alp yola ko
yuldular.
Yal adam yolda ylp kalmaktan, torununa ulaama
dan lmekten korkuyordu. Torununa bir ekilde mutlaka
ulamalyd. Bulumalar en az Yahudilerin ektii ac ve ya
klmas kadar nemliydi.
Yaklak drt saat sonra maaraya ulatlar. Sabah gne
i bir para kendisini gstermeye balamt. Yal adam ma
arann nnde ylp kald. Bir tek kelime edemiyordu.
Kadn panikledi. Adam boylu boyunca yere uzatt. Sonra
da maaraya kotu. Dayanlmas zor bir kokuyla karla
t. Zira Rukofil geceleri dar kamadndan, zorunlu ih
tiyalarn gnlerce bu maarada gidermiti. erisi sinek
kaynyordu ve vzltlar kula sar edecek gibiydi.
ocuu ylece bitkin bir hlde uyurken buldu. Sakince
yaklat. Ban okad ve uyandrmaya alt. rkmesinden
endie ediyordu. Rukofil, korku iinde gzlerini atnda
kadn bir anne efkatiyle ona sarld ve korkmamasn, de
desinin geldiini syledi. ocuk alglayamad. lk la
maarann dna kat. Yerde yatan dedesini grdnde
ard, donakald. Rya m gerek mi karar veremiyordu.
SIR KP 57
Uykusuzluk, korku ve alk sinirlerini harap etmi, gerek
le hayali ayrt edemez olmutu. Alayarak dedesinin yanma
kotu. Sarld, koklad. Elleriyle dedesinin yzne dokun
du. Alamas bir trl dinmiyordu. Hkrklara bouldu.
Tir tir titriyordu. Dedesi bir anda irkildi ve gzlerini at.
Beni kaldr evlat. dedi.
Dedesinin baucuna geti, arkadan koltuk altlarn tuta
rak kaldrd. Hl ahyordu.
Dnp dedesine yeniden sarld. Bir eyler syleyecekti,
ama bir trl baaramyordu. Azndan kan ve anlalabi
len tek kelime Neden? di ...
Neden? diyor, baka bir ey syleyemiyordu.
Dedesi, RukofiTin yzn ellerinin arasna ald.
Gzlerini gzlerine dikti ve sonra Evlat geldim, geldim.
eledi.
Neden ge kaldn, neden?
Haklsn evlat!
Ben ok korktum ok!
Biliyorum.
Biliyorsun da niye ge kaldn?
Tamam evlat, sakinle. Anlatacam.
Neyi?
Her eyi!
Her ey ney? Annem nerede?
Levi bu en zor soruya nasl cevap vereceini bilmiyordu.
58 Tur gay Gl er
Bir anda yaklan insanlar gznn nne geldi. Annesi ar
tk yoktu. Bunu ona nasl anlatacakt? Derin bir nefes ald.
Evlat sakinle biraz. diyebildi.
Nasl? Annem nerede? Sen niye ge geldin?
RukofiTin ruh hli o kadar kt, sinirleri o kadar ypran
m ve o kadar bitkindi ki birazdan duyacaklarna nasl da
yanabilirdi? Levi ok aresizdi.
imdi ya da biraz sonra ne fark edecek diye dnd.
Anlatmalyd. Hem olanlar, hem de annesinin bana ge
lenleri. Tek korkusu mrnn buna yetemeyecek olmasy
d. Takati kalmamt. leceini hissediyordu.
Kadn, dede ile torunu arasnda bu yaananlar biraz te
den gzyalar iinde izliyordu. limedi. ylece oturup iz
ledi. Gzleri onlara bakyordu lkin aklndan kaybettii
olu ve ei geiyordu. Dalp gitti.
Levi nin gz bir ara kadna iliti. inden zavallck
diye geirdi. Sonra kendisini toparlad, RukofTe dnp bir
rpda;
Annen ld evlat, ldrdler onu. deyiverdi.
ocuun gzleri yerinden frlayacakmasna ald.
Dondu, titredi. Ayaa kalkt. Saa sola kouturmaya, d
vnmeye balad. Kendini yerlere atyor, hkra hkra a
hyordu. Levinin gz kadna iliti. Kendisi yerinden kalka-
myordu. Kalksa da Rukofili zapt etmesi zordu.
Durdur onu, kendisine zarar verecek. diye seslendi.
Kadn hemen yerinden kalkp Rukofilin yanna git
ti. Ona smsk sarld. ylesine efkatle sarld ki, sanki o
SIR KP 59
oluydu. Kim bilir belki bundan Rukofil bir para yatt.
Alamas devam ediyordu. Kadnn omzuna ban koyup
uzun sre gzya dkt. Kadn, onun ban dakikalarca
okad, alad.
Sonra yal Levinin sesini duydu.
Getir onu bana.
Hadi gel, dedenin sana anlatacaklar var.
Rukofil perian bir hldeydi. Biraz daha yatt. Ayaa
kalkt ve dedesinin yanna gidip oturdu.
Rukofile ilk olarak annesinin nasl ldn anlatt.
Onu diri diri armha gerip yaktlar evlat. Acmaszca,
adice! O yalvaryordu. Ama hi kimse duymuyordu.
ehirdeki herkes onun yaklmas iin lk atyordu.
Niye, niye niye niye?
Salgndan onu sorumlu tutuyorlard. Bir pislik ona iftira
fttt.
Anlamyorum!
Bak evlat, anneni kuyuya veba bulatrd iin deil,
Yahudi olduu iin ldrdler.
Yahudi olduu iin mi?
Evet, Yahudi olduu iin!
Anlamyorum, hibir ey anlamyorum!
"Anlatacam, her eyi anlatacam.
Rukofil annesinin askerler tarafndan alnp gtrld
ne ahit olmutu. eytan, cezan ekeceksin. eklindeki
hakaretler hl kulanda yanklanyordu.
60 Tur gay Gl er
Aklnda o kadar ok soru vard ki, kafas karmakarkt.
Bir anda dedesine bakt ve o soruyu sordu;
Niye biz hastalanmadk?
Bilmiyorum evlat, belki de ykandmz iindir.
Bilmiyorum.
Ben niye hasta deilim, sen niye, bu kadn niye?
Dedim ya bilmiyorum. Onlar ykanmyordu.
Bir tek annemi mi ldrdler? Sana niye bir ey yapma
dlar?
ehirdeki tm Yahudileri bir araya toplayp atee verdi
ler. Yaktlar. Beni de bu acya tank ettiler. Bana izlettirdiler.
Ac ekmemi istediler. Sonra da ylece brakp defolup git
tiler.
Rukofil oka girmiti. Bir kez daha dedesine sarld.
ylece uzun sre sessizce gzyalarn aktt.
Sonra dedesi ondan toparlanmasn ve kendisini dinle
mesini istedi. Ardndan da gmleinin iinden kard on
sayfalk mektubu ona verdi.
Bu mektup vasiyetimdir. Senden tek isteim, burada ya
zlanlar ezberleyip, mektubu yakman. Sonra da o ezberle
diklerini hayata geirmen.
Nedir bu mektup?
Anlatacam evlat ama nce bana bir sz ver. Orada ya
zlanlar ezberleyeceksin, sonra da mektubu yakacaksn.
Annenin ve kardelerinin intikamn alacaksn.
Rukofil bunun zerine sz verdi.
SIR KP 61
Sonra da Levi mektupta yazlanlar anlatmaya balad.
Ondan ilk istei, sonsuza kadar lmemesi oldu.
"Hi lmeyeceksin. dedi.
"Bu nasl olacak ki?
Evlat, bunu sen bulacaksn, ama lmeyeceksin.
Ardndan dier isteini syledi. Bu istek alp bir bah
e satn almasyd.
O baheyi yle byteceksin ki, oras senin ve kardele
rinin vatan olacak. Sen o vatann kral olacaksn. Baka va
tanlarn krallar kralieleri senin emrinde olacak. Dnyadaki
herkesi o bahede yetienlerle besleyeceksin. Bahende ye
titirdiklerini istediine vereceksin. stemezsen verme
yeceksin. Dilersen, a kalp lecekler. Ekmek isteyene to
humu sen vereceksin. stemezsen vermeyeceksin. Almak
in ayaklarna kapanacak, yalvaracaklar. Verdiin tohu-
mn meyvesi lezzetli zehir olacak. Bir tarlaya bir kez de
cek. Hasad tek olacak. Yine kapna gelecekler, yine yalvara
caklar. Sen istersen vereceksin. Kendin ve kardelerin onla
ra verdiklerinden yemeyeceksin. Kendin ve kardelerin iin
tohumu kendinden kan rnler yetitireceksin.
Rukofil, Levinin szlerini dikkatle dinliyor ama hibir
ey anlamyordu.
Bunlar ben nasl yapabilirim?
lmeyerek yapabilirsin!
Ama bu imknsz, nasl lmem? Bugn olmasa bir
gn leceim!
Sz vermitin, lmeyeceksin!
62 Tur gay Gl er
Rukofil, Levinin bu szlerinin ardndan sustu ve dinle
meye devam etti.
Torununa lmeyeceksin diyordu Levi ancak, kendisi an
be an ktleiyordu. Bunu hissettirmemek iin de youn
aba harcyordu. Hem hissettirmemek, hem de vasiyetini ta
mamlamak iin.
Bir sre soluklandktan sonra devam etti;
Btn insanl hasta edeceksin, sonra onlar kapma
gelip derman dilenecekler. lac sende olacak. Dilediine
vereceksin, istemezsen vermeyeceksin. Dilersen yaaya
caklar, dilemezsen lecekler.
Levi bu szlerin ardndan ksrmeye balad. Kadna
bakp bir yudum su istedi. Suyu iip ksrn yattr
dktan sonra devam etti.
Sen btn dnyadan ok olacaksn. Az olsan da ok ola
caksn. Sen herkes olacaksn, ama hi kimse sen olmayacak.
Sen actacaksn, ama o barmayacak. Actan da baran da
sen olacaksn. Onlar azaltacaksn, ama sen savamayacak
sn. Sen yeryzne sava tohumlar ekeceksin. Bakalarna
bitireceksin.
Levi, bu son szlerinin ardndan anlatmaya ara ver
di. nk zavall ocuun kafas allak bullak olmutu.
aknlk iinde onu dinliyor, ancak duyduklarn anlam-
landramyordu.
Levi bunun farkndayd.
Bak evlat, tm bunlar yapabilirsin. Sana imdi anlam
sz gelebilir. Ama bunlar zor deil. Bunlar yapabilmek iin
sana en sonunda bir dm olacak. Rahat ol.
SIR KP 63
Peki dede, dinliyorum. Size sz veriyorum annemin ve
kardelerimizin intikamm alacam.
Aferin evlat.
Levi vasiyetini kald yerden srdrd.
Bak evlat son olarak Musann asasn Sleymana vere
ceksin. Sonra o Sleyman Mesihe taht olacak.
Levi bunlar yapabilmesi iin Rukofle bir t verdi.
0 t mektubun son paragrafnda yazlyd. Ve mektup
tlaha birok sr ve gizemle doluydu. Bu yzden ezberleme
sini ve yakmasn istemiti.
Sonra kadndan onu bu lkeden karmasn istedi.
Evlat, bu kadn seni bu topraklardan karp uzakla
ra gtrecek. Mslmanlarn yanna sn. Onlar sana
'arar vermezler. Ama asla onlardan olma. lme, acma.
Kardelerini bahende topla.
Levi daha sonra Rukofilin kulana eildi ve bir ey
ler fsldad. Belli ki bu son sylediini ondan baka kimse
nin bilmesini istemiyordu. Bir saat kadar sonra da fenala
t. Orackta ld. Rukofil artk alamyordu. Onu maaraya
terk edip, kapsn da aa dallaryla kapattktan sonra yola
koyuldular.
Oysa Rukofilin daha soraca ne ok soru vard.
nsanlar ldrmek istemesinin anlam neydi? Bunu ya
parsa, annesini ve dierlerini ldrenlerle aralarnda ne fark
olurdu? Peki, hi bu olaylara bulamayanlarn suu neydi?
Hem hi lmeden nasl yaayacakt? Hadi yaad, gelecek
yllarda btn insanlar kardee yaayamazlar myd?
64 TURGAY GLER
Kulana sylenen szler ve mektup...
Bu yzden btn sorulardan vazgemiti.
Kadnla beraber yrdler, yrdler, yrdler...
"Bulduumuz aradmzdr. Ama biz, bulduklarmzn
aradmz olduunu, ounlukla anlamayz.
sa Bayrak
KRSTAL KRE
KANLI TPRAKLAR...
Dnyann ana rahmi...
Gnein bir baka doduu... Ayn gecelerine efsun
lu tebessmler sunduu... Baharn bir baka doduu...
Scanda yanmaya, souunda meye, yamurunda s
lanmaya bile hasret kahnabilen topraklar...
nsann sadece akl ve bedeniyle deil, ruhuyla da daya
nlmaz bir zlem duyup kavuma arzusu tad topraklar...
nsann aka, akn insana en yakn olduu topraklar...
nsanln dnya ile tant, varlk mcadelesine ba
lad, varln anlamlandrmak iin ilk eserlerini verdii
yeryz paras... Her insann bir ekilde akrabalnn
bulunduu; demden, brahimden, Nuhtan beri gelen
kklerini arad, belki de genetik ifrelerini gizleyen yer
yz paras...
Nereye giderse gitsin... Nerede olursa olsun... Srekli
kulanda nlayan bir ses Anadolu...
68 Tur gay Gl er
ileli topraklar. Srekli savalar, srekli bunalmlar, s
rekli kan ve gzya...
Tpk ana rahmi gibi kanamal...
nsanln belki de yaratld gne ayna olan topraklar,
Anadolu...
Bu yzden miydi; bin yllardr bu topraklarda karklk
hi bitmemi, herkes buraya sahip olmann hesabn yap
m, hesap bitmi ele geirme planna balamt.
Bu yzden miydi; sahip olmak iin olmadk yollar de
nenmi, sahip olann huzurunu karacak ve onu ortadan
kaldrp yerine konacak her trl hileye bavurulmu, be
del denmiti.
Bu yzden miydi; eytan ve askerlerini en fazla megul
eden yeryz paras bu topraklar olmutu. nsan eytan
la bile pazarla srkleyen anlay bu sebeplerden mi do
mutu.
Peki!
Acaba bu yzden mi; oynanan bin trl oyuna, ortaya
atlan saysz fitne ve fesata ramen bin yldr bu topraklar
imdiki sahiplerine emanet edilmiti?
Bu yzden mi; emanete ihanet etmemek iin sahipleri
tarafndan lmne savunulmu, nlerine konulan her be
del gnl rzasyla denmiti.
Bu yzden mi; sonsuza ya da mutlak sona kadar buralar
bu gnk sahiplerine srl bir mhrle verilmiti?
Bu ve benzeri sorulara verilecek bir cevabnz mutlaka
vardr.
SlR KP 69
Ne var ki hakikat gn gibi ortadayd.
nsanlk; balangcna, doumuna, tarihine en ok bu
topraklarda yaklaabiliyordu.
Dnya zerinde yaam veya yaayan her insann bu
topraklarla bir ba, balants vard. Bu yzden tarih iinde
hep gz nnde olmu, hep dikkati ekmi, hep sahip olun
ma arzusuna kar koyulamamt. Bu kadar aclarla yorul
masnn, kan ve gzyana boulmasnn sebebi buydu.
Sonuta mlkn sahibi; artk bu topraklar yeni sahiple
rine balam ve ne pahasna olursa olsun sahip kacakla
rnn szn almt.
r bahan bekliyordu.
Dousuyla batsyla, kysyla ierisiyle, dayla ovasyla
dnyada baka bir benzeri olmayan Anadolu, tabiatn ye
niden douuna, diriliine ahitlik etmeye hazrlanyordu.
Dars hayli souktu. Geri mart sonlaryd. K bitmek
zereydi. Lkin mart, martlm yine yapmt. Kn son
demleri, etin geiyordu. Yapm brakmyordu.
stanbul sokaklarnda ayaz insann kulaklarn yakyordu.
Geimini topraa ve tarma balayan insanlarn en byk
korkusu, bahar aylarnda ortaya kan ve yeni srgn yeile
dokunan bu souklar olurdu. nk bu durum en ok ba
har sevincine hazrlanan ve dallarnn ucuna yeil srgnler
veren aalara zarar verirdi.
Ayazn insan tmekten ok yakt bu akam vak
tinde; kraathanenin kaps ara sra telala alyor, ellerini
ovuturarak ieri giren herkes, bu ne souk arkada di
yerek dert yanyordu. eridekiler de her kap aldnda,
SIR KP 71
"abuk gir karde dercesine davetsiz misafir rzgrdan ra
hatsz olduunu mimikleriyle belli etmeye alyordu.
Geri bu kraathanenin mdavimleri yllardr birbirleri
ni tanyan insanlard.
Dardan gelenler, titreye titreye kmr sobasnn ba
na kouyor, be dakika kadar ellerini styordu.
Kahveci de bedava snmak yok dercesine, Bir ay vere
yim, iiniz snsn. teklifinde bulunuyordu. Bu teklif ye
rek ieri girenlerin canna minnetti. Teklif hemen kabul edi
liyordu.
En dipteki masada drt emekli memur, hararetli hararet
li kt oynuyorlard.
Bu karenin huysuzu postaclktan emekli Ali amcayd.
Dier de hep onun stne i eviriyor, adamcaz ile
den karyorlard. Ashnda, huyunu bildikleri iin keyif
karyorlard. Yoksa onunla bir dertleri olduundan deil...
te yine ayn manzara!
Ali amca kzgn bir ekilde masadan kalkt. Kfrl sz
lerinin bini bir para.
Sizin de kdnzn da...
eride, yine kzdrdlar adamcaz mrldanmalar
balad.
Oynama bu sahtekrlarla diyoruz sana, dinlemi
yorsun!
Tabi ya, oynama bunlarla.
Tribnlerin desteini alan Ali amca durur mu?
72 TURGAY GLER
Hrsz bunlar, oynamam bir daha, kt alyor gz
mn iine baka baka.
Ali amca kraathaneyi terk etmek iin kapya ynelse de
ayak srtyordu. Onunki bir para naz, ezelden de huysuz
luktu. Neyse ki bekledii oldu;
Gel ya, gitme tamam. alm bu bunak!
Peinden de masadaki dier iki kiinin szm ona yal
varmas.
A li amca, yiitlie de sz getirmeyecek trden bir
manevrayla;
Bak bu son olsun, bir daha yaparsanz giderim, geri de
gelmem bilesiniz.
Ardndan da glmeler. Zira bu kanc kalk, oturu
tu Allah bilir.
Buras Gaziosmanpaada bir kraathaneydi. Namyla a
nyla defineciler kraathanesi. Ad yle deildi ama mekn
definecilerin urak yeri olduu iin defineci kahvesi ol
mutu.
Burada onlarca yl ayn adamlar bkmadan usanmadan
define muhabbeti yapmay srdryordu. Kiminin elin
de ceylan derisi zerine ilenmi eski bir harita, brnde
ypranm, kflenmi birka para saman kt. Kimisi bil
mem nerde ekilmi enteresan resim ve figrlerle ssl fo
toraflar.
Kraathane ou zaman dardan elinde be para etmez
deersiz eski bir eya veya haritayla koup gelen, sonra da
zengin olma hayalleri suya dp zntyle dnenlere sah
SIR KP 73
ne oluyordu. Ama dnya, umut dnyasyd. Umutlan tke
nenin hayat da tkenirdi. Ksa bir teselliden sonra bir die
rinin anlattklarna kulak kabartlr, bylece talihsiz ve baa
rsz deneme unutulur giderdi.
Bu arada kraathanenin mdavimleri arasnda birka da
cinci hoca vard. Kazlara onlar da gtrlyordu. Eskiden
yer tespiti iin kullanlsalar da, dedektrler knca bu ko
nuda pabular dama atld. nk dedektrler onlarn cin
lerinden daha maharetliydi. Ama onlara her hlkarda d
en iler de yok deildi. Baz gmler cinler tarafndan ko
runduu iin, yine de onlarsz olmuyordu. Gm bana
gidip, cinleri kovuyorlar(!), definecilerin rahat almas
iin konforlu hle getiriyorlard.
Hsl bizim defineciler kraathanesinin ksa hikyesi
buydu.
te ne olduysa bu son birka gnde oldu.
Burada birinin yapt iten, dierlerinin bir ekilde mut
laka haberi olurdu. Ama lhan Kazanc ve Bekir Aslan son
birka gndr sa en dipteki masada aktrmadan bir harita
zerinde alyordu. alma ok dikkatli yrtlyor, ser
yerip sr vermiyorlard.
Dierleri demek ki balk ok byk diye ilerinden ge-
iredursun, Urfada bir kral mezarnn yerini gsteren hari
ta, onlarn gelecek hayallerini sslyordu. Zira kral, deer
li eyalarla defnedilmi, mezar altn ve mcevher doluydu.
Daha dorusu harita yle sylyordu! Defineyi bulup
kardklarnda, tm ektikleri artk geride kalacak, zengin
leeceklerdi.
74 TURGAY GLER
Oysa bir yl ncesine kadar Gedikpaada ayakkab sat
yorlard. Sonra ne olduysa oldu ve iflas ettiler. k yolu
ararlarken de karlarna bu harita kt. lhan zaten oldum
olas define, gm ilerine meraklyd. Birbirlerini gaza ge
tirdiler ve yollar bu kraathaneye kadar dt. Birka ay,
kurt definecileri dinlediler, iin inceliklerini kaptlar. Daha
dorusu kaptklarna inanmaya baladlar. Nihayetinde el
lerine bu haritay geirdiler. A rtk rendiklerini uygulama
vaktiydi.
Yarn sabah uaa binip Urfaya, haritann gsterdii de
fineye ulamak iin yola kacaklard.
lhan ok heyecanlyd, Bekir ise biraz evhaml.
Bekir A slann tek korkusu ya yakalanrsak ihtimaydi.
lhan her seferinde;
Sen de duydun, dan baym ne korkuyorsun. diye
rek arkadan rahatlatmaya alyordu. Sen zaten oldum
olas bylesin. demeyi de ihmal etmiyordu. Ama bu kez
sinirlenmiti;
Hem yakalansak ne olur! eri tkacak hlleri yok. ok
ok da para cezas keserler.
Ya yok korktuumdan deil de, ne bileyim ite.
Neyse bo ver bunlar, biletleri aldk ite. Yarn sabah
havaalannda buluuruz, inince de bir araba kiralar kollar
svarz. Sadece dedektr alalm yanmza. Kazma krei
oradan satn alrz.
Ya anlarlarsa!
SIR KP 75
Ne samalyorsun, kazmay krei bir tek defineciler mi
satn alyor?
Aman neyse, benim ki de evham ite.
Neyse kalkahm, sen de git eve biraz dinlen. Bak konu
tuumuz gibi, bir i iin gidiyoruz, sakn evdekilere bahset
me!
Bana ne sylyorsun olum, asl sen bahsetme.
Tamam, hadi kalk.
kisi de evlerinin yolunu tuttu.
ESRARLI Mezar
^abah 10.30 uayla Urfa'ya gidecek iki kafadardan lhan
erkenden havalimanna gelmiti.
Sanki biri kendisini takip ediyormuasna pheli ha
reketler sergiliyordu. lk gvenlik kontrolnden getikten
sonra, gidip bir keye oturmak yerine kontuarlarn bulun
duu geni meydan bir batan bir baa admlyordu. Bir
yandan da nerde kald bu adam diye kendi kendine sy
lenip duruyordu.
Saat 08.00da gelmiti havalimanna. Kendince tedbirli
davranmt. Ama Bekir yle miydi? Allah bilir daha uyan-
mamt bile. Hemen telefonuna sarld. Bekiri arad.
Neredesin?
Telefonun dier ucandaki Bekir, taksideydi.
Yoldaym, be dakika sonra oradaym.
Sir Kp 77
Tamam, oldu. Acele et, ben havalimanmdaym.
lhan, Urfaya gitmeyi, mezar bulmay, bin bir glk
le kazp defineyi karmay hi aklna getirmiyordu. Bunlar
ruhunu daraltyordu nk. Bunu bir ekilde gerekleti
receklerdi naslsa... Dnd, defineyle stanbula d
np bunu paraya evirmekti. Sonra da borlar denecek.
Ayakkab retmek iin fabrika kurulacakt. Sonra da dosta
dmana gsterilecekti. yi eyler dnlrse, iyi olurmu
derdi ninesi kkken... Belki ondan hep iyi eyler dn
meye alyordu.
lhan bunlar dnrken, bir el omzuna dokundu!
Endieyle dndnde, omzuna dokunann Bekir oldu
unu grd;
Sen miydin be karde, korkuttun!
Korkma benim. Hadi gidip uu kartlarmz alalm.
kisi de uu kartlarn alp, son gvenlik noktasna y
neldiler. Ellerindeki dedektr ne olur, ne olmaz diye bir
ka paraya ayrmlard.
Eyalarn x-ray cihazna koyup, kapdan br tarafa ge
iverdiler. Ancak dedektr x-rayda fark edilmiti. Ne oldu
unu polisler de anlamamt.
Polis memuru, dedektrn gvdesinin bulunduu an
tay iaret ederek bu anta kime ait? diye sordu.
lhan hemen atlp cevap verdi;
Benim memur bey.
Bekire braksa, eline yzne bulatracandan korku
yordu.
78 Tur gay g l er
antay aabilir misiniz?
Tabi, buyurun.
Bu nedir?
Dedektr.
Hayrdr defineci misiniz?
Bekir, polisin bu sorusu karsnda panikledi. Ne diyece
ini bilemedi.
Sonra lhan glerek bir rpda;
Evet defineciyim. dedi.
Polis; yi iyi. Bir ey bulursan beni unutma. diye takld.
Kontrolden gemeyi baarmlard ama yine de kalpleri
kt kt atyordu. Hzh admlarla yz drt numaral k ka
psna doru yneldiler. Kapya gelince en dip keye otu
rup derin bir nefes aldlar.
Ardndan birbirlerine baktlar ve glmeye baladlar.
lhan sevinle;
Yrttk, vallahi yrttk! diye srtt.
Bekirin sanki dili tutulmutu.
Yrttk, yrttk.
Derken Urfa yolcular iin anons duyuldu.
Uaa getiler.
Bir buuk saatlik uu boyunca da bir tek kelime konu
madlar. kisi de koltuklarnda arkalarna yaslanp, gzleri
ni kapad. Dardan bakanlar uyuyor zannederdi. Ama iki
SIR KP 79
si de uyumuyordu. kisi de bulacaklar definenin getirisiyle
yapacaklarn dnyor, ucu buca grnmeyen hayal de
nizinde zgrce yzyorlard.
ndiklerinde planladklar gibi bir araba kiraladlar.
Sonra da ehrin merkezinde mtevaz bir otele yerletiler.
ok fazla dikkat ekmemeleri gerektiini biliyorlard. Biraz
dinlenip yemek yedikten sonra kiraladklar arabayla bir e
hir turu attlar. Ardndan da otele dnmeden kraln mezar
nn bulunduu Harrana doru yola koyuldular.
Tahminlerine gre kraln mezarnn otele olan uzakl
altm kilometre kadard. lhan direksiyona geti. Sonra da
minibs ofr edasyla vitesi attrp;
Yirmi dakikada gideriz. Kafan yorma.
Acele etme gireceksin imdi bir kamyonun altna.
ofrlk benim iim biliyorsun.
He he biliyorum, senin iin.
lhann ocukluundan bu yana araba tutkusu vard. lk
arabasn da dnnde taklanlarla almt. Hzl arabalara
dknd. Tabi hz yapmaya da. Bekir ne zaman arabasna
binse, adam gibi sr uyarsnda bulunurdu.
Kupkuru ve verimsiz de olsa, gz alabildiine dzlk ve
tlsml bir meknd Harran ovas. Vakit le sonras olduu
iin gne arkalarnda kalmt. Upuzun ileri bakldnda
llfuk izgisinde yerle gk birlemi, yolun sonu oraym his-
glne kaplrd insan. Ayrca byle dz yollarda gnei ardna
(ildin m araba srmek daha bir keyifli olurdu. lhan imdi
80 TURGAY GLER
doyasya bu keyfi yayordu. Neredeyse bombo yol, ken
disine tahsis edilmi gibiydi. inden hey gidi stanbul tra
fii diye geirdi. Belki de mrldand. nk Bekir dnp
bakmt. Ama o hi oral olmadan slk almaya devam etti.
Harrana geldiklerinde gnein batmasna bir saat kadar
kalmt. Tarihi Harran kalesini arkalarna aldlar, haritann
iaret ettii ilk tepecein arkasna doru yol almaya bala
dlar. Kaleyle tepe arasndaki mesafe bir kilometre kadard.
Tepeye ulatklarnda araba iin yol bitmiti. Park edip
yrmeye baladlar.
Harita tepenin soluna doru gidilmesini sylyordu.
Ama ka adm olduu yazmyordu. Bundan sonraki ilk ia
ret bir aa resmiydi. Ama grnrde yle bir aa yoktu.
Bekir telaland.
Nerede bu aa, kesmiler herhlde. Bouna geldik!
Dur hemen evhamlanma. Aa yoksa baka bir iaret
vardr.
Ne iareti olacak, hava da kararr birazdan. ster misin,
imdi birisi de fark etsin bizi ?
Allah Allah ne om azl adamsn yahu, dur germe ada
m. Bak urada bir kk var sanki.
Ne kk, kaya o!
Yok yok, sanki bir aa kesilmi onun kk kalm gibi
duruyor. Gel gidip bir bakalm.
yi tamam, bakalm.
Yaklak elli metre kadar ileride, gerekten de aa k
SIR KP 81
kne benzer bir eyler vard. Yanna gittiklerinde her iki
si de ok sevindi. nk gerekten de bu bir aaca aitti.
Muhtemelen bir dibudak aacnn kkyd. Gvdesi ya
kuruyup devrilmiti, ya da kesmilerdi. Ama kk orada
duruyordu.
Kraln mezar oralarda bir yerde olmalyd. Haritadaki
her eklin ne anlama geldiini, defineciler kraathanesinde
ki uzmanlarndan renmilerdi. Ama bundan sonras de-
dektrn iiydi. Hzineyi dedektrden bakas bulamazd.
Piyasadaki en ucuz dedektrlerden birini almlard.
Fazla derini gsterebilme kabiliyeti yoktu. Ama onlar ken
dilerini ylesine artlandrmlard ki, altnlar hemen top
ran birka kar altndayd. ki kazma darbesiyle de ka
rlabilirdi.
Bekir sabrszland;
Hadi altr u dedektr!
Tamam, acele etme. Bulsak da imdi kazamayz biliyor
sun. Geceyi bekleyeceiz. Kimsenin grmemesi lazm.
Gece karanlkta nasl kazacaz?
Ate yakar aydnlatrz, o zaman dikkat de ekmeyiz.
Nasl ekmeyiz?
ekmeyiz ite! Bizi demlenen birileri olarak alglarlar.
yi, hi aklma yatmad ama ne olursa olsun.
Ha yle ya. lm m var sanki sonunda?
Doru valla, ben de amma evhamlym.
Neyse balyorum, sessiz ol!
82 TURGAY GLER
lhan, dedektr altrp aa kknn etrafnda ar
ar dolatrmaya balad. Be adm saa, be adm sola, be
adm ne, be adm arkaya. Sonra ayn ekilde her yne
doru beer adm daha ilerledi. Ama dedektrden t k
myordu.
Bozuk mu nedir, anlamadm ki?
Deildir, aramaya devam et. Bulsa ter herhlde.
Ne bileyim, hibir sinyal yok!
Devam et sen, hemen aacn dibinde olacak deil ya
mezar.
Onlar bu ilerle urarken vakit bir hayli gemi, hava
yava yava kararmaya balamt. Biraz sonra akam ezam
okunurdu... u vakitte bile net grlebilen tek ey, dedek-
trn zerindeki yanp snen krmz kt. Yeile dner ve
dit dit derse ilem tamamd. Ama nerde?
Ne bir dit, ne de yeil k.
Bekir;
Bak ne yapalm biliyor musun diye sze atld.
Ne yapalm?
Srtmz aaca dnelim, iki metre eninde bir alan ze
rinde ileriye doru gidelim. En az bir yz metre gidelim.
Sonra ayn genilikte sa tarafa geip geri dnelim. Ayn ge
nilikte yine ileri gidip gelelim. Bylece aacn n ksm
n taram oluruz. Sonra arkaya doru gideriz. En sonunda
yanlara... Ne dersin?
Tamam, iyi fikirdir belki'de, deneyelim.
SIR KP 83
lhan bunun zerine aa kkne kadar geri geldi. Srtm
kke verdi ve elindeki dedektr sadan sola yaklak iki
metre geniliinde gezdirerek ilerlemeye balad.
Sabaha kadar bitiremeyiz.
Belli olmaz, sen yrmeye devam et.
Ediyorum, ediyorum.
Benim anlamadm, bu nasl kral mezar. Ne bir ta var
ne de kaidesi.
Gemite vardr. Yklmtr.
Peki, ykldysa bu harita nasl izilmi o zaman?
Bu harita kral ldkten belki yzlerce yl sonra izilmi.
O zaman birisi bu mezar am!
Am ama altnlar almam.
Niye salak mym?
Ne bileyim, belki o gn altnlar karmak, bulan iin
tehlikelidir?
Benim aklm pek yatmad bu ie.
Ya biraz dua etsen, om azn kapatsan da bulsak unu
ne olur?
Ediyorum, ama bu duayla olacak bir ey deil, altnlar
almlarsa dua ne fayda salar?
Dit dit dttt.
kisi arasnda geen diyalogu dedektrn uyar sinyali
bir anda bak gibi kesti. Her ikisinin de kalbi kt kt atma
ya balad. Dedektr defineyi bulmutu.
84 Tur gay g l er
ylesine paniklediler, ylesine heyecanlandlar ki, dille
ri tutuldu. Bir sre sonra ikisi ayn anda haykrd.
Bul, bulduk, bulduk!
lhan dedektr brakp Bekire sarld;
Bulduk olum, bulduk ite! Ama imdi oturup biraz sa-
kinlemeliyiz. Sonra kazmaya balarz. Acele etmeyelim.
Peki ya yanl sinyalse!
Hey Allahm, sen ne biim adamsn yahu? Bir kere hayr
konu!
Tamam tamam, ne bileyim ite, ama sen bir daha tara o
blgeyi.
Bakyorum, bir kere daha bakyorum.
Dit dit dit dtttt...
Dedektr ayn yerde yine sinyal vermeyi srdrd. Hatta
zayf sinyaller, bir yere gelindiinde artyor, uzun bir uyar
sesine dnyordu.
Duttttt...
Bu i, tahminlerinden de kolay ve abuk olmutu. Bu
yzden olsa gerek, her ikisi de bir yandan seviniyorlar, bir
yandan da acaba defineden baka bir ey midir diye ile
rinden geiriyorlard.
Bundan sonras iin en zor ksmyd. Kimselere belli et
meden, ses karmadan kazmak gerekiyordu. O ara ezan
okunmaya balad. Yats namaz vaktiydi. Rzgr mezzi
nin sesini savurarak Harran ovasna yayyordu. Ses bazen
azalp bazen ykseliyordu. Yerleim yerinin dndaydlar.
SIR KP 85
Uzakta evlerin klar grnyordu sadece. Arabann da
ulaabilecei bir yer deildi. Kazsalar fark edilmeleri zordu,
'buralarda insanlar erken yatp erken kalkarlard. Yatsdan
sonra ayakta kalan pek fazla olmazd.
Bunu biliyorlard. Bir saat kadar daha beklemeye karar
verdiler. Sonra kazmaya balayacaklard. Dedektr, sin
yal verdii yerin stnde braktlar. Ardndan da bekleme
ye baladlar.
Bir saat kadar sonra ortalk iyice sessizlemiti. Ara sra
aalardan gelen kpek havlamalar dnda t yok dense
yeriydi. Rzgr da unutmamak gerek tabi.
lhan saatine baktktan sonra;
Hadi balayalm. diye seslendi.
Hadi o zaman.
Panik yok ama. abucak kazp bitireceiz bu ii. Sen
krei al, ben kazarm, sen topra atarsn.
Tamam, hadi balayalm.
lhan hemen kazmaya sarld. Heyecandan titriyordu.
Bulaca hzineyle deiecek olan hayat bir film eridi gibi
birka saniye iinde gznde canland. Uakta yol boyu ha
yal denizinde yzd anlar dnd. Btn dertlerin
den kurtulacakt. Borlardan, alacakllarndan gna gelmi
ti. Ama ite talihi dnmt, sonunda...
Dudaklarna yaylan mutluluk tebessm eliinde elin
deki kazmay kaldrp kaldrp topraa vuruyordu. Toprak
biraz slakt ve kazma her seferinde saplanyordu. Kazmay
86 TURGAY GLER
ileri geri oynatp ektiinde toprak ktleler hlinde parala
nyordu. Bekir de o ktleleri krekle ahp atyordu. Yaklak
yarm saat kadar kazdlar. Son darbede kazma bir taa denk
geldi. ardlar, tarifsiz bir duyguyla bir an gz gze gel
diler. Hareketleri hzland. lhan heyecanla tekrar kazma
y vurdu. Yine taa denk geldi. Bekirden tan evresindeki
topra krekle almasn istedi. Ta onlar umutlandrm-
t. lhan kazmay bu kez yarm metre kadar sama vurdu.
Orada da ta vard. Kazmay krei attlar, diz st kp,
tan stndeki topra temizlemeye baladlar. Topra at
tka, tan ekli de ortaya kmaya balyordu. Dmdz,
kapaa benzer bir tat. Elleriyle kelerini buldular. lhan
bu kez kazmay tan kesine takp kapa oynatmay de
nedi. Ama o kadar ard ki, kmldatamyordu;
Yardm etsene sen de! Getir krei, uradan kaldrmay
deneyelim. Hadi bi r... iki ... ...
Ta yerinden oynatmay baarmlard. Tan boyu iki,
eni de bir metre kadard.
Epeyce uratlar ve ta kaldrdlar. lhann elinde k
k bir fener vard. Hemen davranp yakt.
Grdkleri manzara onlar rktmt!
Bu gerekten de bir mezard. inde, dizleri karnna do
ru ekili, sol tarafa doru yatrlm bir mumya vard. Lkin
bozulmutu. zerindeki elbise ve derisi rm, bir tek
salar belli oluyordu. Ayak ucunda, bir tas, su ibrii ve bir
de iki elin avularna sacak byklkte yuvarlak bir ey
vard.
SIR KP 87
Umutlar bir anda suya dt. Oysa onlar bir sandk,
iinde de il il altnlar umuyordu. Bulduklarysa bir tas, bir
ibrik bir de ne olduu belirsiz bir toptu.
lhan krei alp, mumyay datt. Belki boynunda, ya
da altnda bir eyler bulurum dncesiyle. ylesine fke
liydi ki mumya darmadan oldu, ama hibir ey bulamad.
Bekire dnerek, biraz da fkeyle;
Al u salak eyleri de gidelim hemen. dedi.
Bekir para eyay aldktan sonra, mezara iaret
ederek;
Kapatalm, yle gideriz.
Ne kapatacaz, brak yle kalsn.
Olmaz, bamz arr. Hemen atalm ta topra da s
tne yarz, sonra gideriz.
yi hadi.
Hzl bir ekilde atklar mezar kapattlar. Ve bulduklar
para eyayla birlikte arabalarna geri dndler. Koltua
oturduklarnda bir ey fark ettiler. kisinin de st ba eh
yz amur iindeydi. Byle otele gidemezlerdi. Yanlarnda
getirdikleri antadan kyafetlerini alarak deitirdiler. Sonra
da otele doru yola ktlar.
Sabah olmak zereydi. Otelde kalmann bir anlam yok
tu. Ama odalarna geip, bulduklar eyalar incelemeliydi
ler. Kim bilir belki de kendilerine nemsiz gibi gelen bu
para, gerekte ok deerli olabilirdi.
Kimse kaderle saklamba oynayamazd.
Ha ya l K i r i k l i i
U g11sonrayd.
ki kafadar, uakla geldikleri Urfadan stanbula kara
koluyla dndler. Otobs yolculuu daha gvenliydi. Zira
yanlarnda bulunan tarihi eserler havaliman gvenlik kont
rolne taklabilirdi. Bu da bir uval inciri berbat etmek an
lamna gelirdi.
stanbula dnmeden nce otel odasna kapanp, bul
duklar eyalar detaylca incelemilerdi. Lkin bu onlar iin
tam bir hayal krkl olmutu. Bulduklar tas da, ibrik de
altndan deildi. Kuvvetle muhtemel bakrd. Para etmeye
cei aikrd. Tarihi bir deeri var m, yok mu o ksmn hi
dnmediler bile. yle ya, kraln mezarn kazp, altn
karmay hayal etmilerdi.
nc para, yani o yuvarlak para camdan bir krey
di. Lkin ne olduunu, ne ie yaradn bir trl zeme
diler. Evirdiler, evirdiler, salladlar. Fakat hibir fikre sahip
olamadlar. Acaba deerli bir ey miydi? Yoksa o da dierle
ri gibi ie yaramaz bir ey mi?
SIR KP 89
Krenin iinde bir eyler vard. Tpk sallamak alglar
gibi. Sallandnda ho bir ses karyordu. nce krmay
dndler. Merak byle bir eydi.
Kralm, iinde ne var grekm. dediler nce...
Sonra vazgetiler.
Bekir her zamanki gibi evhamla mani oldu buna:
Ya iindekiler zehirse! Ya krdmzda bizi zehirlerse!
lhan belki de ilk kez Bekirin bir evhamn nemsemiti:
Evet, bak bu kez hakl olabilirsin.
Sonra yere bada kurup oturdular. Cam kreyi de beyaz
bir bez zerine yerletirip aralarna aldlar.
Sakin kafayla dnmek istiyorlard. Kreyi daha dik
katli inceleyip bir eyler anlayabilmeyi umuyorlard.
Koyu renkli bir camd. Bu nedenle k geirmiyordu.
Hl byle olunca iindekileri de grmek mmkn deildi.
Kreye kuvvetli n altnda da baktlar, olmad.
Krenin zerindeki figrler bir anda lhann dikkatini
ekti. Heyecanland. Kreyi eline alp daha yakndan bak
maya balad. Sonra bir kez daha sallad. Ardndan bir daha.
Ama sevinemedi:
Tabii ya, Allah kahretsin!
Ne oldu olum, niye beddua ediyorsun!
Grmyor musun olum, baksana?
Neye bakaym, ne diyorsun?
Bak u figrlere!
90 TURGAY GLER
Figrlere mi?
Tabii ya.
Ver bakaym.
Bekir, kreyi lhann elinden hzla ekip incelemeye
balad. Bir anda o da heyecanland:
Yoksa
Tabi ya baka ne olabilir ki?
Bekir tekrar kreye dikkatlice baktktan sonra bu kez de
o dnceyle sallad:
Vallahi doru.
Bizde ans yok ki!
Dur bakalm lhan ya, acele etme, belki bir deeri var
dr.
Ne deeri olacak, ben sana istemediin kadar getire
yim.
Bence yle dnme. Eer bir deeri olmasa niye bu
nun iine koysunlar ki? Ben aratralm derim.
lhan hayal krkl yayordu. Ama bir taraf da Bekir
gibi dnyordu. indeki umudu tketmek istemiyordu.
Umut tkenirse hayat da tkenirdi.
Giz eml i Ka d in ...
J stanbulda austos ortalarnda bir gnd.
Scak, nemle birleince insan nefes alamaz.
Sahil kentlerinin genel ve doal sorunudur nemli hava.
stanbul belki de tarihinin en scak yazn geiriyor
du. Termometrelerde s krk derece, nem oran ise yzde
Seksen olarak grnyordu. nsanlar scaktan bunalmann
yannda bir de aldklar nefes boazlarna yapmaya bala
ynca kendilerini serinletecek yerlere akn etmilerdi. Toplu
ulam aralarnda yanaklarndan terler szlenler bir yana,
srtlarndaki gmlekler suya karanlarn aresizlii gzle
rinden okunuyordu.
Meteoroloji uzmanlar gnlerce ncesinden l scaklar
geliyor uyars yapmt. Batl bilim adamlar durumu kre
sel snmann etkisi olarak izah ediyor, sonraki yllarda tab
lonun daha da vahim bir hl alacan duyuruyordu. Ortaya
koyduklar felaket senaryosunda kuraklk birok lkeyi vu
racak, milyonlarca insan bu durumdan olumsuz etkilene
cekti. Ktlk ve byk gler kapdayd.
92 TURGAY GLER
Gazete ve televizyonlar stanbullulara gerekmedike d-,
arya kmayn uyarlar yapyor, klmas hlinde de aln
mas gereken tedbirleri uzun uzadya anlatyordu.
Darda almak zorunda olanlar iin durum gerekten'
iler acsyd. Klimallarn serinlettii ortamlarda alanlar
anslyd.
Gazeteci Turgay Gler onlardan biriydi. ;
Takvimler on be austosu, saatler de 13.50yi gsteri
yordu. Dev klimalarn serinlettii televizyon binasndaki
odasnda, krszce klimalardan dert yanyor, Oramz
buramz tutuluyor, unlar niin ksmyorlar diye asistan
na dert yanyordu.
Emin ol yine bam aryacak. Ensemden rzgr yedi
im zaman perian oluyorum!
Yok be aabey, gayet iyi buras. Darda millet piiyor.
Bak ne gzel, pfr pfr.
Senin kilon ok aslanm. Souk vcut yalarn gese
grrdm o zaman seni. Neyse brak imdi bunlar saat ka
oldu?
Kadn birazdan gelir aabey. Saat ikiye be var.
Genelde sakin ve soukkanl bilinen Turgay Gler tedir
gindi.
Gazetecilik mesleinde ok eyler yaam, daha fazlasna
ahit olmutu. Bylesiyle ilk kez karlayordu. Ayrca daha
derinlerden gelen bir rperti vard zerinde. Bunu anlamlan-
dramyordu.
SIR KP 93
Tam yirmi gndr atlatmaya alt kadn nasl olduysa
Onu ikna etmeyi baarmt. Dakikalar sonra da karsnda
Olacakt zel bir televizyon kanalnda yaklak drt yldr
ekrana tad Srad adl programa bugne kadar saysz
telefon gelmi, yzlerce tuhaf olay dinlemiti. Bu sefer du-
llim gerekten anlalmas zor bir durumdu.
Gerek ismini bile vermeyen bir kadn telefonda anla
tamam dedii bir ey iin geliyordu. Gnlerdir ona ula
mak iin defalarca aram, hibirinde asistann aamam
t. Mehmet her defasnda ne diyor olum kadn sorusuna
muhatapt. Verdii cevap da deimiyordu, Seninle gr
mek istiyor
Birka gn nce nasl olduysa, bir daha ararsa bana ver.
dedi.
Kendisi de aslnda bu srarl araylarn sebebini merak
diyordu. Ama adn vermemek de neyin nesiydi? Bir in
san neden byle bir yola bavurmak zorunda kalabilirdi?
Kendisinin btn bunlarla ilikisi neydi? Merak edilmeye
cek gibi deildi.
Gizemli kadn, sanki bu sylediini duymuasna onbe
dakika sonra arayverdi. Ahizeyi bir eliyle kapatan Mehmet,
"Abi o dedi. Sonra da Hanmefendi veriyorum bir saniye
diyerek ikinci bir onay almadan telefonu uzatt.
Alo hanmefendi merhaba ben Turgay Gler, sizi dinli
yorum, buyurun.
Merhaba! Ama beni byk bir hayal krklna uratt
nz. Gnlerdir aryorum, bana ayracak birka dakikay bu
lamam olmanz ne ayp! Sizler yaptnz i gerei, izleyi-
94 TURGAY GLER
ilerinizle, hadi daha da genelleyeyim insanlarla grmek
zorundasnz. Kamu yararna alyorsunuz. Sizi arayanlara
ayracanz birka dakika ltuf deil, greviniz.
Gazeteci, telefonun dier ucundaki kadnn kendinden
emin, lkin yabanc olmad bu kmas karsnda bir
para ard. Yine de verecei cevap belliydi.
Hanmefendi bakn, size birka dakika deil, bir saat
ayraym. Lkin beni niye aradnz ve ne istediinizi sy
lemiyorsunuz. Her defasnda Telefonda olmaz yz yze
grmeliyiz. diyorsunuz. Ltfen anlayla karlayn. Bu
ekilde davranan ilk ve son kii siz olmayacaksnz. Her ara
yan kiiyle ben muhatap olsam iimi yapamam. Gnde on
larca insan aryor ve asistanm onlarla benim adma gr
yor. Yaplmas gerekeni yapyor. Anlayacanz o kamu g
revimizi elimizden geldii kadar aksatmadan yapmaya zen
gsteriyoruz.
Kadn biraz duraksadktan sonra ayn slup ve serdikle sr
drd;
Bakn ben zellikle sizi aradm.
Niin?
Bilmiyorum, sizi izliyorum ve tuhaf bir gven duyu
yorum.
Teekkr ederim.
Beni ldrecekler!
Yapmayn ltfen, sizi kim, niye ldrsn.
Dinlemeden inanamazsnz, haklsnz.
SIR KP 95
O hlde beni deil, polisi arasaydnz.
stiyorsanz ayaklarnza kapanp size yalvaraym.
Estafurullah, ne mnasebet.
Elinizi ayanz peyim!
Ltfen!
O hlde yz yze bir grelim.
Ben polisi aramanzm daha doru olaca kanaatindeyim.
Aramadm kim syledi?
Ne oldu peki?
Beni deli zannettiler. Balarndan savmak iin de savcl
a dileke vermemi, ikyette bulunmam istediler.
Dorusunu yapmlar.
Bakn anlatamyorum size, koca dnyada tek bama
kaldm. Nianlm ldrdler!
Bunu polise anlatmadnz m?
Tabii ki anlattm. Lkin kaytlara girip baktlar. Onun
trafik kazasnda ldn grdler. Sonra da benim akl
hastas olduumu dndler.
Ya doruysa?
Bakn bu lafnz zerine size az dolusu hakaret etmek
isterim, lkin muhtacm. Dahas, byle dnmenizi artk
doal karlyorum. yle ya, anlattklarmn kt kap i
zofreni deil de ne olabilir.
te bu son cmle Turgay Gleri ikna etmeye yet
miti. nk u kadar diyalog iinde ona en makul ge
96 TURGAY GLER
len szler bunlard. H i tereddtsz Buyurun gelin o ;
hlde deyiverdi.
Beni ldrecekler diyen bir kadnn psikolojik sorun
larnn olmas akla en yatkn sebepti. nk bugne ka
dar ok sayda benzer vakayla karlamt. Ama bu kadn
onu ikna etmeyi baard.
O telefon grmesinde ertesi gn saat 14.00a verilen ;
randevu iin vakit dolmutu. Turgay Glerin dhili telef-
nu, bina gvenlii tarafndan arand.
Turgay Bey merhaba, sizinle grmek isteyen bir ka
dn var. Lkin kimliini vermiyor. Ne yapalm?
stn, antasn iyice arayn, sonra da gnderin.
Haberim var kadndan, onu bekliyordum. Ama stn iyi
arayn!
Oldu efendim, gnderiyoruz. 1
Turgay Gler bir para endieliydi. Her ey olabilirdi.
Yapt i herkesi memnun eden bir i deildi. Zira az ada
mn kuyruuna basmamt. Zaman zaman ald tehditlere
her ne kadar kulak asmadysa da unutturulmu bir hesap
olabilir dncesi vard.
Asistann da kadn yukar karken uyard.
Aman dikkatli ol, gzn kadndan ayrma.
Kap ald, kat grevlisi ziyaretiniz var diyerek kadn
gsterdi. Turgay Gler ayaa kalkp, ho geldiniz, buyurun
diyerek kadn karsndaki koltua oturttu. Bina iinde ol
masna ramen byk camh gne gzl hl gzndey-
SIR KP 97
di. Abartl bir makyaj ve kafasnda da sar bir peruk vard.
Bu nedenle yan bile tahmin etmek imknszd. Ksa s-
teli sessizliin ardndan kadn, zerine evrili garip bakla
r fark etti.
Biliyorum, tipim tuhaf. Lkin tannmamak iin bu e
kilde giyiniyorum. diye aklad durumu.
Merakl gzlerle ortamda kamera var m diyerek baktk
tan ve olmadna da ikna olduktan sonra peruunu ve gz
ln bir rpda karp nndeki sehpann zerine koy
du. Kamuflajnn altndaki masum yz tm netliiyle or
taya kt. lk hli konsomatris gibiydi. Sanki birka daki
ka nce kapy ahp ieri giren o deildi. O gitmi, baka
s gelmiti.
Asistan;
Bir ey ahr msnz? diye sordu.
Kadn terliydi ve tepesinden aaya fleyen havalandr
may iaret ederek;
Biraz ksmanz mmkn m? Dars korkun scak ve
ben de terliyim. dedi.
Turgay, kadnn bu sz zerine asistanyla gz gze
geldi ve ya, grdn m? dercesine bir bak att. Sonra
da kadna dnerek;
Vallahi ben de dertliyim, ama nafile. Merkezi sistem.
Buradan ne hikmetse mdahale edemiyoruz. Kusura bak
mayn. diyerek durumu izah etti.
Kadn bu cevap zerine aresiz, duruma raz oldu.
98 TURGAY GLER
Turgay bir yandan kadnn tavr ve davranlarn incele-
meyi ihmal etmiyordu. zerindeki tedirginlik gitmi ama
merak daha da artmt. nk kadnn kendisinden daha
tedirgin olduu apak ortadayd.
Bu arada cevab ahnamayan o soru, yani bir ey ahr ms
nz sorusu tekrarland. Belli ki scak fena susatmt.
Su, su. Baka bir ey istemiyorum.
Sonra da hemen sze girdi.
Biliyorum, tuhaf bir durum. Ama ne yapaym. Size g
veniyorum. Belki ilk kitabnz nedeniyledir.
Mehdix mi?
Evet Mehdix!
Turgay Gler, hibir balant kuramamt. Mehdix ile
ne ilgisi olabilirdi ki?
Kadn akimdan geenleri anlamasna;
Onlar tanyorsunuz. Belki de bu lkede en iyi siz tan
yorsunuz. dedi.
Turgay Gler akn baklarla;
Tanyor muyum, kimi tanyorum, kim onlar? diye sordu.
Bir anda odaya sessizlik kt. Turgay Gler donakal-
mt. Kafas allak bullak oldu. zerinden attn dn
d tedirginlik aklnn bir yerlerinden gene drtklemeye
alyordu. Karmak bir iti bu... Ama kendisi bunun ne-
resindeydi? O raya bir trl gelememek... inde belli belir
siz bir rperti dalgas olutu.
SIR KP 99
Bu esnada kap alnd ve elinde tepsisiyle ayc ieri gir
di. Odadaki sessizlii de o bozmu oldu.
Suyu hanmefendiye verelim.
ayc, suyu verip kt.
Kadn, suyu imeden nce, bir ricada bulundu ve asista
nn da dar kmasn istedi.
Turgay Gler, tereddtle bir kadna, bir asistanna bak
t. Hl olup bitene bir anlam veremiyordu. indeki phe
dalgalar yeniden harekete geti. Ama bir risk varsa da alma
lyd. Artk dn olmayan bir yoldayd. Asistanna bir ba
k atarak dar kmasn iaret etti.
Kadn asistann kmasnn ardndan suyunu iti, bo
barda yan bandaki sehpann zerine brakt:
Adm, Melek, yirmi drt yandaym. Yaklak dokuz ay
dr da kayorum, saklanyorum.
Peki ama neden?
Bu soru zerine kadn cebinden kk bir poet kard.
Poetin iinde de beze sarih bir ey vard.
te bunun yznden!
Turgay Gler ok armt.
Nedir o?
Anlatacam, hepsini anlatacam.
O hlde ltfen buyurun, sizi dinliyorum.
An k a r a y a Do r u ...
J ^i r gn sonrasyd...
Tekilatn ilgili birimi aylardr zerinde alt bir ope
rasyonda sonuca ulalm olmann mutluluunu yayor
du. Grev alan herkes bu ok nemli operasyonda hata yap
madan arzu edilen hedefe ulamay kutluyordu. \
Sr Kp nn bu ile grevlendirdii ve ok gvendii,
drt eleman nihayet Melek K.ya ulamay baarmt.
Sr Kp, odasnda arlad arkadalarm tek tek teb
rik etti.
Sonra da ekibin ba Tolgaya dnerek;
Hadi, anlat bakalm imdi ayrntlar. dedi.
Efendim, ahsla ilk temasmz yaklak yirmi gn ncel
gerekleti
Nasl?
Ses analiziyle!
SIR KP 101
Gzel.
Bir gazeteciyi telefonla aradnda fark edildi.
Gemiteki ses kaytlarn sisteme aktarmtk, malumu
nuz. Yirmi gn nce telefonla gazeteciyi araynca sistem
uyard. Biz de teknik takibe aldk.
Gazeteci kim?
Turgay Gler.
Nasl yani?
Yo yo yle deil. Olayla ilgisi yok. Dahas kadnn da...
Anlamadm.
Tolga, tm ayrntlar ve olayn hikyesini ieren raporu
uzattktan sonra;
Efendim, kadnn srail balants dndmzn ak
sine kt. sraillilerden kayormu. Nianls bir trafik ka
zasnda lm, ancak pheli. Arkadalar inceliyor. Byk
htimalle sraillilerin parma var. Kadn, olay fark ettikten
Sonra, kamaya balam. yi de yapm.
O hlde sraillileri nasl atlattnz.
Efendim, kadnn sesini kodlamtk. Sisteme der d
mez otomatik olarak deforme edildi. Yeni gelitirdiimiz bir
teknik bu.
Bravo!
Ses analizi iin en az 30 saniye gerekiyor. Sistem, ben
zer sesleri d takibe kar onuncu saniyede deforme edip
bakalatryor. Anlayacanz, gerek sesi sadece biz du
yabiliyoruz.
102 TURGAY GLER
Gzel!
Peki kadn imdi nerede ?
Koruma altnda.
Peki tad?
Onu Turgay Glere teslim etti!
Niin?
Anladmz kadaryla gven duymu, hepsi bu.
rtibat kurdunuz mu peki?
Hayr, ama adm adm takipte! Ancak emaneti ne yap
tn bilmiyoruz. Evinde olmad kesin. Arkadalar bir e
kilde bakmlar.
Ofisinde mi peki?
Deilmi! Uyank birine benziyor.
Ne yapmay dnyorsunuz?
Malum, bize gvenmeyecektir, gvenebilecei bir irti
bat bulmamz gerekiyor!
Anladm, bir dnelim. Ama kesinlikle zarar vermeyin.
Ald nefesten bile haberiniz olsun.
Peki efendim.
Grmenin ardndan ekip odadan ayrld.
Sr Kp, gelimeleri bildirmek iin Babakandan ran
devu talep etti.
Akamn ilerleyen saatlerinde Babakanln kapsnda
rutin tela balamt. Babakann k saatiydi. Herkes
SIR KP 103
gerekli tedbirleri alyor, telsizler srekli anons geiyor, yol
gzerghnda dzenlemeler yaplyordu.
Tam bu esnada Babakanln kapsna eskortlar eliin
de zrhl bir araba yaklat. O kargaa iinde arabadan inen
orta yalarda bir adam hzla merdivenleri kt. Herkesin se
lamlamasndan belli ki gelen kii tannyordu. Ayrca acelesi
olduu her hlinden belliydi.
Babakann k yaklak krk be dakika gecikti.
Babakandan hemen nce krk be dakika nce gelen
ii, kt gibi merdivenlerden yine hzla inerek bekleyen
arabasna binip uzaklat.
Ardndan da Babakan...
Bu olaydan gn sonra Turgay Gler, babakanlk zel
kalemi tarafndan aranarak, Ankaraya davet edildi.
gn eitli grmeler ve endielerle geiren Turgay
Gler ald sorumluluun nemini biliyordu. ok dikkatli
olmas bir yana, bilmedii korumalar tarafndan srekli gz
nnde bulundurulduunu bu davetten sonra renmiti.
Bir ekilde kendisine ulaan emaneti daha emin ellere
devretmenin zaman gelmiti. Yayn programyla ilgili bir
grme yapmak zere Ankaraya gnderilmi gibi, saba
hn erken saatinde zel bir arala ve kara yoluyla Ankaraya
hareket etti. Henz farknda olmad korumalarnn onu
nasl koruduklarnn hl farkna varamam, yol boyunca
ofrn yannda sigarasn tttrerek olup biteni anlamlan
drmaya alyordu.
Gler, nihayet le olmadan emaneti bizzat Babakana
teslim etti.
Ktln muzaffer olabilmesi iin biricik art, iyi
insanlarn hibir ey yapmamasdr."
Edmund Burke
KILI. KITLIK.
Veba
Si r l a r a t o s u ...
ehri n dndayd. ehre hkim bir tepenin yamacnda
ki yeil bir korunun iindeydi. Koru kahn duvarlarla ev
rilmi, ortaa maliknelerini andryordu. Ne var ki ierisi
kahn ve uzun, eit eit aalarla dolu olduundan binay
gizliyor, ihtiamn sergilemesine izin vermiyordu. Olduka
geni bir arazi zerindeydi.
Tepenin yamalarnda lkenin zenginlerine ait birok
kk daha mevcuttu. Ancak en byk arazi ve en ihtiam
l bina bu binayd. Dierleri onun yannda olduka snk
kalyordu.
Burada oturanlar sadece lkenin deil dnyann sayl
zenginlerindendi. Herkes yle kafasna gre buradan yer alp
oturamazd. ehirden birisi daha bu blgeye yneldiinde
takip edilir, giri yoluna girdiinde kimlii, kime gittii, niye
gittii tespit edilirdi. Edilemese girii gereklemezdi.
Yre halk bu blgeye imrenerek bakar, zellikle o ara
zi ve iindeki binaya ato derlerdi. Bir gn orada bir evde
oturmak hepsinin hayallerini sslerdi. Bu blgede her zel
108 TURGAY GLER
mlk devlet iinde devlet gibiydi. Kendine has bir zerklik
ieriyordu. Her biri zlemeyen srlarla doluydu.
Ama en gizemlisi ve en dikkat ekeni bu atoydu. Daha
bahesinden itibaren mermer merdivenleri, zel iaretlerle
ssl stunlar, ilemesi karmak sembollerden oluan ah
ap kaps insann kafasn kartryordu.
erisi olduka byk iki kullanm kat ve altnda bilinen
veya bilinmeyen mahzenlerin bulunduu katlardan oluu
yordu.
Ama izinsiz kimsenin giremedii bir oda vard ki ...
Byk ve grkemli oda, tpk kk ama etkileyici bir sa
ray odas gibiydi.
Kapdan girildiinde sol taraftaki penceresiz duvara yasl
grkemli tahtn oymal altn iskeleti, ipeimsi bordo bir ku
mala kaplyd. Yasland duvarn yaklak on be metre ka
dar uzunluu gz nne alnrsa ve yine yaklak drt met
relik tavan boyu da hesap edilirse, tahtn heybeti tm ks
tahlyla ieri girene rperti veriyordu.
Bir basamak yksekliinde zel bir aatan yaplm
platform zerine yerletirilen tahtn yasland duvarda da,
branice bir yaz yer alyordu.
Bu Tevrattan bir ayetti:
"Kendilerine ve atalarna verdiim topran zerinden sili
nip bitirilinceye kadar onlarn arasna klc, ktl ve vebay
gndereceim
Odann orta yerinde byke yuvarlak bir masa duru
yordu. stnde parlak siyah bir rt, tam ortasnda yedi
SIR KP 109
kollu bir amdan. Her kolun zerinde de kullanldklar,
hllerinden belli olan krmz mumlar.
Mekn bu denli ihtiaml klan asl ayrnt, odann ze
miniydi. yle ki bir batan bir baa kristal kaplyd. Dahas
cam zemin ylesine parltlyd ki yryen kii adeta su s
tndeymi hissine kaplyordu. Biraz daha indirilse masa
ya deecekmiesine ash duran avizenin tavanla birletii
noktaya kocaman bir gz resmedilmiti. Odadaki her ayrn
t abartl mesajlar yklyd.
Bir ehresi saray, br ehresi tapnak gibiydi.
Lkin gerekte buras modern ifadesiyle Rukofilin al
ma ofisiydi.
Yaklak bir saattir, tahtna oturmu, rapora benzeyen
baz evraklar inceliyordu. Bir para da ii gemi gibiydi.
Baconun telala odaya dalmasyla irkildi.
Kap alnmamt. Kapy almadan ieri girdiinin
kendisi de farknda deildi, Bacon. Teamlleri ve kurallar
unutturan bir ey olduu kesindi.
ylesine heyecanlyd ki, gzleri yuvalarndan frlayacak
gibiydi. Ellerinin ve dudaklarnn titremesinden, heyecan
nn btn vcudunu titrettii anlalabilirdi.
Odada tamamen sessizlik salansa, kalp atlarn duy
mak mmkn olabilirdi. Ama ald nefesin skl ve bar
nn hzla inip kmas bunu engelliyordu.
Selam bile veremedi.
Kotura kotura geldii iin nefes ahp vermesi hzlan
mt. Soluklanmadan anlatmaya balad;
o t ur g ay g l er
Kristal kreyi bulmular, onu bulmular efendim! diye
bard.
Sesi kontrol d yksek bir frekansta kmt. Ama tm
saygszln grmezden gelmeye deecek sihirli cmleydi
bu. Farkndayd da. Bacoriun sesi, grkemli odada duvar
dan duvara savrulup yank buldu.
akn baklarla tahtndan kalkan Rukofl, Bacoriun
saygszlna aldr etmeden;
Ne, bulmular m, nerede bulmular? diye sordu.
ylesine sevinmi ve heyecanlanmt ki, Bacoria do
ru yrrken, soluk almadan konumasm da srdryordu;
Nerede bulmular, kimde, nasl?
Trkiyede!
Trkiyede mi?
Evet efendim.
Ne zaman bulmular?
Efendim, ok yeni saylr.
Rukofl, tarifi imknsz bir heyecanla, bir yandan d
nyor, bir yandan da oda iinde aklndan geen youn d
nceler eliinde ar ar yryordu.
Att admlar, cam zemin zerinde rahatsz edici topuk
seslerine dnyordu.
Bacon ylece durmu, Rukofili izliyordu.
lk topuk sesiyle kincisi arasnda bir saniye vard. Tak
sonra bir daha tak. Saat gibi.
SIR KP 111
Rukofil, pencerenin nne geldiinde son admn att.
Sa eli gbei zerinde sol elinin dirseini destekliyor, bo
ta olan sol eliyle de sakallarm kayordu.
Bacon, pencere nnde srt kendisine dnk hlde d
nrken dalp giden Rukofile;
Efendim! diye seslendi.
Rukofil, uykudan uyanmasna irkildi ve Bacona dn
d.
Hemen rehberleri topla!
Hepsini bir saat sonra toplant salonunda istiyorum.
Bacon, bu diyalogun ardndan, kafasn ne eerek m
saade ald ve talimat yerine getirmek iin oday terk etti.
Gidiinde, geliindeki kuralszlktan eser yoktu.
Rukofil zafer kazanm bir kumandan edasyla ban ar
kaya doru yaslayp tavandaki gze yneldi ve haykrd;
"Onlar veba ile vuracam, onlar mirastan mahrum
edeceim ve seni onlardan byk ve kuvvetli bir millet ede
ceim."
Baconun getirdii haber Rukofilin onlarca yldr hayata
geirmek istedii son kaos projesinin ilk admyd.
Odada yalnz kahp durumu daha rahat dnmeye al
an Rukofil birden karsndaki duvar ssleyen dnya hari
tasna bakt. Keke bakmasayd da, mevcut durumun key
fini biraz daha srseydi. Tahtndan kalkt. Yava ve sinir
li bir ruh hli iinde haritann nne geldi. Belli ki cann
skan bir ey vard. Duvara yash uzun ubuu eline alarak
112 Turgay Gler
Trkiyenin etrafnda daireler izmeye balad. Uzun uzun
bakt.
Dnp tahtna oturan Rukofilin keyfi, bir anda kam
t. Yllardr aradnn bulunduu adres, onun sevincini gl
gelemeye yetti.
Neden? diye bard.
Neden?...
GEMN GLGES...
Rukofi l 1349 ylmda, seksen yanda len Levi nin kan
c gbekten torunuydu.
Levi lmeden nce, on drt yandaki torununa bir va
siyet brakmt.
O vasiyetteki ilk t, Naslm sen bul, ama asla lme! idi.
On drt yandaki Rukofl, Baselde soykrmdan kur
tulmay baarmt. Dedesi Levi nin gsterdii bir yoldan
Bursaya bir kadn yardmyla kamt. ok uzun ve yoru
cu bir yolculuklar olmu, zellikle Yahudi olduklarn giz
leyerek Balkanlara gemilerdi. eitli tehlikelerden bazen
saklanarak, bazen getikleri yerlerde yaayan Yahudilerin
yardmyla, bazen rvet vererek kurtulmay baarmlard.
Yahudiler dnyann neresinde olursa olsun, hangi milletin
iinde yaarsa yaasn, hangi dine dnmse dnsn asla
114 TURGAY GLER
Yahudiliklerini unutmayan ve her hlkarda birbirlerini ta-
nyabilen bir topluluktu. zel ve kimsenin bilmedii surlar
ve iaretleri vard. Taa Babilden beri dnyada byle tutun
mulard. te bu yolculukta en ok bunun yararn grdler.
Kadn onu tam bir yl sonra Bursaya ulatrd.
Gen Rukofil, Bursada hi ocuklar olmam yal ve
zengin bir kar kocanm yannda ie balad. Kk bir iftlik
evinde, ihtiyarlarn hizmetini gryor, bahe ileriyle ura
yordu.
Dedesinin ona brakt on sayfalk mektubu satr satr
na ezberlemiti. yle ki aylarca bu ezberini tekrarlad. Daha
sonra mektubu imha etti. Dedesi yle dememi miydi?
Bursadaki kk iftlikte ksa srede Trke konumay
rendi. nceleri iaret diliyle anlayorlard. Ama Rukofil
hem zeki idi, hem de intikam dolu idi. Bu ikisi birinde olun
ca, bulunduu ortama uyum salamas da kolaylar, kendi
sini yetitirme hrs da...
Onu Bursaya kadar getirdikten birka hafta sonra len
kadm hi unutamyordu. Zavall kadn bir yl sren bu yol
culukta hastalanmt. ldnde Rukofil iin byk y
km oldu.
iftlik sahibi Hac Mehmet Efendi iyi bir adamd.
Rukofil ismini sylemekte zorlanyordu. Belki de hou
na gitmiyordu. Sana Ramazan desek olur mu diye sordu.
Ramazan... Rukofil olur dedi. Artk o Ramazand. Hac
Mehmet Efendi, onun Mslman olmas iin ok aba har
cad. slam anlatt. Aile yaantsyla da zendirmeye al
SIR KP 115
t. Uzun sre Mslman olmay kabul etmeyen Rukofil, bir
gn Hac Mehmet Efendinin yanma geldi ve hi beklenme
dik bir ey yapt;
Efendim, beni yanh anlamazsanz size bir soru sormak
istiyorum. Eer bu soruma cevap verebilirseniz sz veriyo
rum Mslman olacam.
Gel bakalm evlat, sor. Ama bilemeyebilirim. Niye by
le bir eye gerek duyduunu anlamadm.
Ne olur beni yanh anlamayn efendim. Amacm sizi
snamak deil. Ben dedemin lmnn ardndan bu soru
ya cevap aryorum.
Peki evlat, sor o hlde. Bildiim bir eydir umarm.
Rukofilm tek derdi, dedesinin vasiyetinin ilk emrini yeri
ne getirmekti. Bunu nasl yapacan bir trl bulamyordu.
Efendim, ben sonsuza kadar yaamak istiyorum. lmek
istemiyorum. Bu mmkn m? Mmkn ise nasl?
Hac Mehmet Efendi Rukofilin bu sorusunu duyunca
rahatlad. Zira bunun cevabn ok iyi biliyordu. Rukofilin
byle bir soruyu neden sorduunu da kendince anlad.
Dedesinin lm onu ok sarsmt. Bu nedenle lmek, ile
ride dnyaya gelecek ocuklarn, torunlarn zmek istemi
yor olsa gerek diye dnd.
Ama gerek bakayd. Hem de bambaka... Hac
Mehmet Efendi bunu hibir zaman bilemedi.
Tabi ki mmkn evlat!
"Ne diyorsunuz, sahiden mi?
116 TURGAY GLER
Pek tabi.
Rukofil ok heyecanlanmt. Hac Mehmet Efendi nin
yalan sylemeyeceini ok iyi biliyordu. Ama nasl sonsuza
kadar yaanr sorusunun bir cevabnm olduuna da inan
myordu. Akl byle bir eyi almyordu nk. Ama o hlde
dedesi niye byle bir ey istemiti ki?
Nasl?
Naslm sylerim, ama szn tutacak msn?
Tutmaz mym, sz verdim. Siz hele syleyin.
Hac Mehmet Efendi nin ei Zeynep Hanm tm bu
olanlara ahitlik ediyordu. ylesine sevindi ki, bir ara koca
syla gz gze geldi, o an ikisi de ayn eyi dndler.
Ara sra kendi aralarnda Bu ocuun bize ok iyilii
dokundu. iftlii de sahip olduklarmz da ona braksak.
Keke bir de Mslman olsa. diye konuuyorlard. Zira
hibir varisleri de yoktu.
Hac Mehmet Efendi, bahedeki selvi aacnn altnda
oturuyordu. Yere serili dei iaret ederek;
Gel otur olum. dedi.
Rukofil ayakkablarn karp Hac Mehmet Efendinin
karsnda dizlerinin zerine kt.
Dinliyorum efendim.
Evlat, her nefis mutlaka lm tadacaktr. Yani bizler
lmlleriz.
Rukofil bu szler zerine huzursuzlap bir ey diyecek,
olmutu ki, efendisi onu sabrl ol, sonuna kadar dinle di
yerek ellerini kaldrarak uyard.
SIR KP 117
Sabrla dinle evlat. Sonuna kadar dinle beni.
Peki efendim, zr dilerim.
Bir dn bakalm, sonsuza kadar yaasak bylesi bir
hayat ekebilir miyiz? Bedenimiz buna nasl dayanr. u an
gensin. Glsn. Her ihtiyacn kendin karlayabiliyor
sun. Ama ben yal bir adamm. Sen olmasan ben ve eim bu
kk iftlii nasl ayakta tutabiliriz. yle deil mi?
Dinliyorum efendim.
Biz istemesek de yllar bedenimizi rtecek, azalarmz
grevini yapamaz hle gelecektir. Bir gn kulamz, bir gn
gzmz kaybedeceiz. Kleceiz. Vcudumuzdan su
lar yava yava ekilecek. Sonra bir gn, Azrail kapmz a
lacak. Hadi gidiyoruz diyecek. Amma!
Rukofil, Hac Mehmet Efendi amma diyene kadar ok
mitsizdi. Yz dm, morali bozulmutu. Ammadan
sonra biraz rahatlar gibi oldu.
Amma?
Amas u. Braktn hayrl bir eser, hizmet, ilim seni
sonsuza kadar yaatacaktr. smin hi unutulmayacak, son
suza kadar yaayacaktr. Ben uraya gzel bir eme yaptr-
sam, insanlar ondan faydalansa herkes o emeyi yaptrana
hayr duada bulunur. yle deil mi? Veba illetinin ilacn
bulsan, insanlar sonsuza dek seni anarlar. Ne dersin?
Rukofil kafasyla anladm dedi. Bir sre konumad.
Tuhaf duygulara brnd. Anlam gibiydi.
Eee olum, yanlyor muyum?
118 Tur gay g l er
Hayr, yanlmyorsunuz efendim.
Peki, o hlde sra sende.
Szm tutacam efendim.
Rukofil, Hac Mehmet Efendi nin ardndan kelime-i a
hadet getirerek Mslman oldu.
Evlat imdi sana iyi bir haberim var. Sen artk bizim o
lumuz oldun. Bu iftlik ve sahip olduklarmz bizden sonra
sana brakacaz. Bir de seni evlendirdik mi, bizden mutlu
su yok.
Rukofil Hac Mehmet Efendinin bu iyilii karsnda
ok armt. Tamam, iyi insanlard ama bu kadarn da
beklemiyordu. Artk namazlarn klyor, Ramazan geldi
inde oru tutuyordu. Ama kalben Mslman olmamt.
Yalan sylemi, kandrmt. Hac Mehmet Efendi, uzun
sre onu evlendirmek iin aba harcad. Ama o bir trl yar
namad. Zira Mslman bir kzla evlenmek istemiyordu.
Zeynep Hanm onun mrvvetini gremeden ld.
Hac Mehmet Efendi Zeynep Hanmn lmnden
sonra dert sahibi oldu. ok hastayd.
Bir gn ona;
Ramazan evladm, Zeynep Hanm sn nefesine kadar
senin mrvvetini grmek istedi. Olmad. Bari ben gz
ak gitmeyeyim. Seni evlendireyim.
Rukofil bu evlilik meselesinden ok sklmt. Her za
man ki gibi arkasn dnp gitti. Ne zaman bu konu alsa
SIR KP 119
ayn eyi yapyordu. Hayr demiyor, oradan uzaklayordu.
Hayr dese, bu kez neden sorusu gelecekti.
Birka ay sonra Hac Mehmet Efendi de ld. Artk o bir
bahe sahibiydi. Uzun sre kendisine yetecek kadar da al
tn vard.
Hac Mehmet Efendinin lmszln srrna ili
kin anlattklar uzun sre akln kurcalad. Bunu nasl ya
pabileceini biliyordu artk. Yahudi bir kadnla evlene
cek, bir erkek ocuk sahibi olacak, adm da Rukofil koya
cakt. Bydnde dedesinin vasiyetini ona ezberletecek-
ti. Sonra o da torununa, torunu da oluna. Bylece Rukofil
hi lmeyecek, dedesi Levinin vasiyeti de yerine getirile
cekti. ok mutluydu.
Rukofil birka yl daha iftlikte kaldktan sonra Basel e
geri dnd. Gitmeden nce de iftlii satt. nk bu ift
liin o bahe olamayacana inanyordu. Dedesi lmeden
nce kulana eilmi ve bir ey sylemiti. Syledii o ey,
pek de az saylmayacak bir miktarda altnd. Kulana o al
tnlarn yerini sylemi, gn geldiinde o altnlar alp zen
gin olmasn istemiti.
Basele dn bir kuma tccar gibi oldu. Altnlara
ulat. Yllar sonra da ok zengin oldu. Evlendi, bir erkek o
cuu dnyaya geldi. Adn da Rukofil koydu. Ona bir ser
vetle birlikte, dedesi Levi nin vasiyetini brakt. ...
SSTEMN SAH*61
Rukofi l yaklak alt asr sonra, dnyann en zengini olma-
y baarmt. Ona gre dnya koca bir irket, kendisi de o
irketin patronuydu. Lkin hepsinden te kendisini bir tan
r gibi gryordu. Dnya sisteminin tanrs...
Dnya zerindeki tm lkeler, bu devasa dnya irketi
nin sadece birer ubesi, o lkelerin yneticileri de emrinde
ki bir genel mdrd.
ubelerin genel mdrlerini Rukofil bizzat kendisi yeti
tirir, gn geldiinde de ubenin bana getirirdi. Sadece ge
nel mdrleri deil, kritik noktalardaki mdrleri de kendi
si belirlerdi. Gn geldiinde kullanmak iin yetitirdii bu
kiileri gizli ve gl bir dernek ats altnda bir araya geti
rirdi. karlarna hizmet edemeyenleri ve asileri de kovar
d. Bunu bazen askeri darbelerle, bazen sivil ayaklanmalar
la, bazen de suikastlarla yapt gibi, baz lkelerde de med
ya maniplasyonlanyla gerekletiriyordu.
Kendisini dnyadaki her eyin sahibi gibi gryordu.
Her ey Onun kontrolnde olmalyd.
SIR KP 121
Rukofil nnde diz kmeyene, itaat etmeyene hi ta
hamml gstermezdi. Bylesi durumlarda gazab iddetli
Our, ta stnde ta, ba stnde ba brakmazd. rettii
ilah dmanlarna satar, sonra da onlar birbirlerine krd
lar, hem kazanr, hem de kurtulurdu.
Merhamet, sevgi, iyilik gibi kavramlar sadece kurduu
Vakflarn tznde yer alr, Truva at misali gerek niye
tini gizlerdi.
Uzunca bir sredir, keyfi yoktu. Zira ubelerden birinde
iler istedii gibi gitmiyordu. iler ayaklanm, Rukofilin
atad genel mdr alaa etmilerdi. Onun yerine ken-
f di ilerinden birini getirmilerdi. Rukofil yeni genel md
r devirmek iin askeri darbe ve suikast dhil her yntemi
denemi, medya maniplasyonlarma bavursa da baara
mamt. Dahas yeni genel mdr, kritik noktadaki birok
adamn etkisiz hle getirmiti. Bu durum alk olduu bir
ey deildi. fkeden deliye dnmt. Yeni genel mdr
le masaya oturdu, anlamay denedi, bunu da baaramad.
Vaktiyle ektii ayrhk tohumlarn yeertti. nce ideo
loji, sonra mezhepilik, ardndan milliyetilik... Lkin bu
formller de hayat bulmad. Oysa bu en etkili ve geerli
yntemdi.
Tapnan yllardr izini srd, bulmak ve sahip olmak
iin rpnd kristal krenin de bu ubede bulunmu ol
mas onu bir kez daha lgna evirmiti.
TlUVA Aj/ LAR/ l..
Rukofi l bunlar dnrken kap ald.
Rehberler gelmiti. Aslnda bu yol gstericilerin her biri,]
Rukofilin yardmcs kk tanrcklar gibiydi. '
nce ifac, ardndan haberci girdi. Sonrasnda da bere-'
ketive sava...
ifac ayn zamanda yaratcyd da. Hem ila sektrn!
hem de genetik bilimini ynetiyordu. Grevi, tm dn* ]
ya zerinde, insanolunun yararna almalar yapmakt. ]
Ancak neyin insanlk yararna olduuna o karar veriyordu.
Dnya nfusunun hzla arttn, buna mukabil yiyecek
lerin kresel snma, kuraklk ve topran verimsizlemesi
nedeniyle azaldna inanyordu. Ona gre toplumsal sefa- j
letin tek sorumlusu embesil olarak grd alt snflar ve ]
zrllerdi. Bu embesiller yok edilmeli ve stn rk yaratl
SlR KP 123
malyd. Daha uzun yaayan, neredeyse hi hastalanmayan
nsanlar.
Bu sayede, gda, nfus dengesi salanm olacak, top
lumsal sefalet ortadan kalkacakt. Bir baka sorun da yer alt
zenginliklerinin hzla tkenmesiydi. Nfus bu hzla artarsa
iler kontrolden kabilirdi.
ifac, kamuoyunda kendisini iyilik melei gibi gster
meyi baarmt. Nfus planlamasna katklar her ne kadar
byk tartmalar beraberinde getirse de, alklatlyordu.
Basn bunu yapacak maniplasyonlar oktan piyasaya sr
mt. Dahas, zrller henz anne karnnda tespit ettirili
yor, domalar engelleniyordu.
O bir Malthusuydu.
Tanr Rukofilin adn tayan vakf tm bu almalar
finanse ediyordu. Vakf on yllardr indigo ocuklar ze
rinde alma yapyordu. Zira Rukofil, indigolarn insan ev
riminin bir sonraki aamas olduuna inanyordu.
ndigo ocuklar fikri ilk kez 1970li yllarda Solomon
Tapmanda grevli bilim adamlar tarafndan ortaya atld.
1990l yllara gelindiinde, Tapnakm ortaya koyduu
indigo fikri ve projesi tm dnyada byk ilgi uyandrma
y baard. Proje iin Rukofil Vakf byk paralar harcad.
Birok kilise, indigo kavramna yklenen kutsiyet ne
deniyle heyecanland. Kiliseye yakn dindar aileler, indigo
bir ocuk sahibi olabilmenin arzusuyla yanp tutuuyordu.
Zira indigo ocuklar tanrsal ruha sahiplerdi.
124 TURGAY GLER
Birok kitap, film ve makalenin ardndan indigolar efsa*
neleti. Rukofile gre, indigo ocuklar hava kadar, su kadaf
gerekti ve ok zel yetilere sahipti. Her biri tanrsal ruh a
sahip yardmc meleklerdi. i
Tapmak, 2000 ylnn banda artk indigo kavram
na akademik bir hviyet de kazandrmay baard. Daha
dorusu, bu konuyu akademik evrelerde tartmaya at,
Oralardan birok isim ikna edildi. Edilemeyenler ise ber
taraf edildiler. Bu bazen kazalarla, bazen eitli tuzak vo-
komplolarla, bazen de itibarszlatrarak oldu.
ndigo ocuklar artk fenomene dnt. Ebeveynler el
lerine tututurulan ablona bakp, ocuklarnn indigo olup
olmadn anlamaya alyordu.
Dnyann her yerinde kurulan indigo dernekleri saye- \
sinde, stn olduuna inanlan binlerce ocuk artk kayt al*;
tndayd. !
Rukofile gre, indigo ocuklar telepati ve telekinezi gibij
paranormal glere sahipti. '
Asla lmcl hastalklara yakalanmazlard. nk ba*
klk sistemleri bu tr tehlikelere kar hzla harekete gee
biliyordu.
ndigolar zerinde yaplan aratrmalar sayesinde, ok
yakn gelecekte Rukofil ailesi ve evresi, gen transferleriy
le salkl ve ok uzun yaayabilecekti.
Ancak indigolarm en nemli grevi, kendilerinden daha
stn olan kristal ocuklara yol amakt. Ama bunu henz
gizli tutuyorlard.
SIR KP 125
Kyamet sonras bir tek kristal ocuklar hayatta kalabil
meyi baarabilecekti. Onlarn da says yaklak on be mil
yondu.
Rehberler, niye arldklarn biliyorlard. En az efendi
Rukofil kadar heyecanlydlar.
Yaklak bir buuk saat sren toplantnn ardndan hazr
lanan eylem plannn hayata geirilmesi iin dmeye ba
sld.
Rukofil toplant sonunda, eliyle haberciyi iaret ede
rek, siz kaln dedi. Bu ayn zamanda dierleri iin ka
bilirsiniz anlamna geliyordu. Mesaj aldlar ve efendileri
ni selamlayarak ktlar
Dierlerinin kmasnn ardmdan haberci;
Buyurun efendim, sizi dinliyorum. dedi.
Bu adam ortadan kaldrmak mmkn grnmyor.
Tuhaf bir zrh var! Delemiyorlar.
Biliyorum efendim!
O hlde o zrh ortadan kaldrmalyz.
Efendim biliyorsunuz, bu mmkn deil!
Hibir ey imknsz deildir.
Tabii ki!
ok sk takibe aln, grd ryalar bilmek istiyo
rum. Hem de hepsini.
Ryalarn m?
Evet, ryalarn.
126 TURGAY GLER
Peki efendim bu nasl olacak?
O da senin maharetin. Bugne kadar grd tm r
yalar istiyorum. Ne kadarna ulaabiliyorsanz ulan. Ama
hepsinden nemlisi, dn grd, bugn ya da yarn gre
cei ryay nemsiyorum. Ne gryor, bilmeliyiz.
Anlald efendim.
Rukofil, ryalara byk nem veriyordu. Toplumsal r
yalar, nemli kiilerin ryalar onun iin ok kymetliydi.
Ryalarn ilahi bir mesaj tadm dnyor, o mesajlara
ulap, Tanry yenmeyi amalyordu.
Zira, Rukofil, eytan krallnn mimar olmak istiyor
du.
Bu nedenle Trkiyedeki kraln ryalar ok nemliydi.
Ryalarn tanrsal bir mesaj olduuna inandndan, O
tanr, o krala ne diyor, bilmek istiyordu. Onu bu ekilde et
kisiz klabilir, zrhn delebilirdi.
"Ryana gerekten sadakat gsterdin, phesiz ki, Biz iyilik
yapanlar byle mkfatlandrrz."
Kur'an-t Kerim 37/105
RYAARVE
SIRIAR
SAKLI RYA..
f jz u zamandr bu mekn ziyaret etmemiti. Gereken za-
manlarda grmler, haberlemiler, ama buraya gelme
miti. Dorusu frsat da olmamt.
Dn stanbula gelmi, youn programndan sonra ge
saatlerde evine gelmi ve dinlenmeye ekilmiti. Sabah eza
nnda kan ter iinde uyand. Kalkt abdest ald. Sabah na
mazn kld. Hi kimseyle konumad. Kahvalt da yapma
d. O vakitte bir telefon etti. Sonra da sivil bir ara hazr
lamalarn istedi. Topkapya geldiklerinde ofrne Seni
daha sonra arayacam. diyerek direksiyona geti.
Nihayet ok erken saatte Yenikapdayd.
Sessizce ieri girdi. Ktphaneye geti.
Aabey onu bekliyordu. Ona hep aabey derdi. Buna
karlk hi itiraz da gelmemiti.
Gene iki kiiydiler, anlatmaya balad.
Eski, khnemi binalarn arasnda dolayoruz. Sanki
ksa bir sre nce kt bir ey olmu, sakinleri de terk edip
SIR KP 129
gitmi. Sokaa doru secde etmiesine duran binalar, kuv
vetli bir rzgr esse yklacakm gibi duruyor! Bunu gr
memize, bilmemize ramen yine de bize bir ey olmaz
m, korunuyormuuz hissiyle dolayoruz. Zira krmz bir
apartman varm ve biz de onu aryormuuz. O sokaa gi
riyoruz, sokak bitiyor, ama baa dnyoruz. te u sokak
diyoruz, ama gzmzn nndeki sokaa bir trl giremi
yoruz. Dnp duruyoruz. Yanndan biraz nce getiimiz
her bina, gcrdaya-atrdaya yklyor. Arkamz toz duman,
gz gz grmyor. Lkin nmz o kadar net ve aydnlk
ki, parlts gz alyor.
Bir ara, aradmz o apartman gzmze iliiyor. Cam
giydirme bir bina. Ama krmz deil. Dierlerinin aksine
dimdik, sapasalam ayakta! yleyse bunun aradmz bina
olduunu nereden biliyoruz? Bilmiyoruz! Ama bu binay
m. Binaya cam giydirilmi ya, d iyi, lkin ii hasarlym.
Derken, bir anda birka kii beliriyor ve binaya giriyor. Biz
oraya makam arabasyla gitmiiz. Zira kendimizi onun ar
kasna gizlenirken buluyoruz. Naslsa?
Arabann arkasndan ieri girenleri izliyoruz. Bizi gr
myorlar, nk grnmemek iin eiliyoruz. Girenler ta
ndk, hayflanyoruz. ok fkeleniyoruz, derken kulaklar
sar edercesine bir uultuyla, ortalk toz duman oluyor. O
adamlarn girdii bina olduu yere kveriyor. Oh oldu
diyoruz. Ama o binay niye aradmz da, niye oh olsun
dediimizi de bilmiyoruz.
Aslnda biz Cuma namazna gitmek iin kmz.
Gazetecileri, korumalar, dostlar herkesi atlatp Sultanah
130 Turgay gl er
met Camiine gideceiz. Planmz yle. Bir de nedendir bil
mem, aradmz apartman gerekte Sultanahmetteymi.
Peki o hlde niin tehlikeli sokaklarda saatlerce dolap j
durduk ki? sorusuna da; I
.1
Vardr bir hikmeti diyerek teselli buluyoruz. Hem by- j
le olmasayd, onlar binaya girerken nasl grecektik, enkaz ^
altnda kalp can verdiklerini nasl bilecektik. I
Bunlar grp, biliyor olmamzn ne ie yaradna gelin- j
ce; onu da bilmiyorum! 1
Sonra bir bakyoruz, Alman emesinin nndeyiz ve j
ezan okunmak zere. Buraya nasl geldiimizi hatrlamyorum, j
Abdestimiz varm, konuttan kmadan nce almz. ;
Bir anda kprdayamaz hle geliyoruz. Etraf ylesine kala- j
balk, ylesine kalabahk ki, o insanlar yarp, camiye ula-
mak imknsz. Brakn yrmeyi nefes almak g. Bizi tan- ;
yacaklar, bamza bir i gelecek diye endie de etmiyoruz, i
Maher gibi meydanda hi kimse bizi tanmyor. Daha do-
rusu yzmze bakan yok ki, tansn. Baksalar grecekler. S
Ezan okunmaya bahyor. ok gzel sesli bir mezzin.
Niye bilmiyorum ama ifte ezan okunuyor. Buna seviniyo- :
ruz. ifte ezan uzun srer, biz de camiye ularz, cumay
karmayz diyoruz. Ne gezer. Ynmz Sultanahmet
Camiine evirdiimizde, insan seli bir adm dahi atmamza
frsat vermiyor. Yrmek imknsz. Lkin bo bir koridor
iliiyor gzmze, o da Ayasofya Camiine gidiyor.
Ayasofya Camiinden Sultanahmet Camne yer altn
dan bir yol varm! Daha dorusu bir tnel. Yanmzda be
SIR KP 131
liren ocuk sylyor. Konumalarmzdan anlad sanrm,
yardmc olmak istiyor.
O sra kulam mezzine iliiyor. Seviniyorum! Zira hl
'Allahu ekber diyor. Ezann ba yani, yetiebiliriz.
Sonra hzl admlarla Ayasofya Camiine yneliyoruz.
ocuk da nmzde. Bize o yeralt geidini gsterecek.
Adn soruyoruz, ok gzel bir isim sylyor. Ama unutu
yoruz. Sonra cebimden bir deste para karyorum. Normal
artlarda cebime smayacak oklukta. ocua yapt bu
iyilik nedeniyle vermek istiyorum. Almyor! Zenginmi!
Para lazm olacak size, kalsn diyor.
Bir anda Ayasofya Camiinin avlusuna geliveriyoruz.
ocuk eliyle ilerideki byk nar aacnn arkasndaki
kuyuyu gsteriyor. O kuyudan aa inerseniz, sandalla
Camiye ularsnz diyor. Paray da sandalcya verirsiniz
diye de ekliyor.
Sonra ocuk bir bisiklete binip oradan ayrlyor. Bisiklet
onunmu. Kuyunun bana geldiimizde, ortalk bir anda
sessizlie gmlyor. Bu ylesine bir sessizlik ki, sanrsn
sarz. Hibir ey duymuyoruz. Kuyunun banda mavi ta
km elbiseli, uzun boylu, iri yapl bir adam. Beyaz da kravat
var. zenle giyinmi, lkin siyah ayakkablar hi yakma
m. Dahas bir de tozlu. Tuhaf!
Bizi grr grmez tanyor. Geleceimizi biliyormu,
bizi bekliyormu! Efendim buyurun diyerek kuyunun
kapan ayor. Kuyunun girii yerle bir seviyede. Kapak
alr almaz, kzl ve koyu krem damarlarn srtan yeil
geni mermer basamaklar beliriyor. Ve o basamaklara d
en, lo gn .
132 TURGAY GLER
eriye doru ilk adm atyorum. Lkin bizi karlayan,]
adam, ona, Siz burada kalyorsunuz diyerek eliyle durdu-1
ruyor. ok sinirlenip, kzyorum. yle ki, sinirden ate gibi j
olan kendi yzmn kzarkln gryor gibiyim. Grevli j
anlyor. Efendim diye sze balayp, gerekesine syleye-j
ekken tepkim bir kat daha artyor. Sa elimin iaret parma
n gzne doru uzatp, Sakn bir tek kelime daha etme.
dercesine saa sola sallyorum. O da anlayp susuyor. j
Hadsiz kstah!
Arkamzdan kapa kapat, sen gelmiyorsun! diye de ek
liyorum. Kuyunun kapa zerimize kapanyor. erideyiz
artk. Sonra mermer basamaklar birer birer inmeye bah-|
yoruz. ok tatl bir serinlik vuruyor yzmze. Bir para d't
ahapla kark yosun kokusu. Yalnz tuhaf bir ses duyuyo
ruz. Mermer basamaklar, attmz her adm sonras g c rd
yor. Nasl olur, basamaklar mermerden deil mi? Diyerek
hayretimi belirtiyorum. Eilip bir de elimle yokluyorum.
Yoo mermer!
Demek ki, alt ahap, zeri de mermerle kaplanm di
yorum. Sonra bir ara binann iine girip de can veren o
adamlar geliyor aklma. Hatrlyorum. Be kiiydile u
u u ve u. Allah Allah diyorum. Bu yaptklar hainlik n
k. Oraya benden habersiz nasl giderler! Ama o neyin bi-1
nas, bana neyi haber vermemiler bir trl akl edem yo
rum. Ama hissiyatm, kuvvetli bir ekilde o be kiinin beni <
arkamdan hanerledii eklinde.
Bu arada iniyoruz. Bir ara ezan sesi geliyor. Bu o ayn ezan.
Mezzin hl Allahu ekber diyor. Ezan daha yeni bitiyor
SIR KP 133
herhlde diyecekken mezzin Ehedenlailaheillallah de
meye balyor.
aryorum! Lkin bizi kuyuya getiren ocuk bana sanki
'tnelde zaman ok ar iler demimi. Byle bir diyalog
hatrlamyorum, ama yleymi. Mantn bir trl kavra
yamyorum. Neyse deyiverip geitiriyorum. Sonra inmeye
devam ediyoruz. O da arkamdan geliyor, ara sra efendim
dikkat edin diye dertleniyor. Epeyce indik, inmeye de de
vam ediyoruz. Hani bir apartmanda olsak 15-20 kat kadar
indik diyebilirim. nmek yle keyifli ki, yorulmuyoruz bile.
Merdivenler dmdz iniyor. Ne saa, ne de sola dn
yor. Derken mermer basamaklar bitiyor, ahaplar balyor.
'Bak grdn m? diyorum 'Ahap basamaklar mermerle
kaplamlar. Ama niye hepsini kaplamamlar, anlayamyo
rum. Derken aadan sesler duyuyoruz. Sandalcya ula
tk diye dnyorum.
Ahap merdivenler bir anda bitiveriyor. Mthi gzellikte
bir kanyonun iinde buluyoruz kendimizi. Ortadan bir rmak
akyor. ki heybetli dan arasnda, ylece uzayp gidiyor.
Tuhaf!
Irman derinlii en fazla bir kar. Bu suda sandal yz
mez ki diyorum. Biraz sonra kafam daha da karyor. Zira
biz Ayasofyanm altndayz. Peki, stmzn kapal olmas
gerekmez mi? Bu gkyz de neyin nesi? Bu dalarn ne ii
var burada?
Biraz ileride o daa oyulmu, ahap kapl bir yap fark
ediyoruz. Efendim, o kapdan gireceiz sanrm. diyor.
134 TURGAY GLER
Oradan girip, Sultanahmet Camiine kacakmz. Hzla
ilerliyoruz, kapy amaya alyoruz, nafile.
Almyor!
Efendim, krabilirim. diyor.
Yapacak bir ey yok, biliyorum, kr o hlde diyorum.
Yerden ald bir tala, kapnn kilit yerine vurmaya bal
yor. Bir iki, derken nasl oluyorsa kap kck bir odaya
alveriyor.
Dan iine oyulmu bir oda. Duvar diplerinde kpler
var. Azlar da kapal. Masalms bir ey!
Amaya ekiniyoruz. Bir anda dar frlayp byke bir
aa dalyla geri dnyor. nce, uzaktan kplerin zerin
deki bezi, o dalla yrtyor. Sonra da kp deviriyor. il il
altnlar dklyor.
Bir anda fark ediyoruz, oda aslnda o kadar kk deil
mi. Kplerin arkasnda da dehlizler var, o dehlizler de de
gz alabildiine kpler.
Sonra kpleri tek tek amaya balyoruz. Hepsi altm
dolu.
Sonra birbirimize bakyoruz.
Efendim, lkeyi abad eder bunlar. diyor. Peinden de
ekliyor. ocuklara haber verelim!
Ara, syle gerekli tertibat alsnlar, kimseye duyurma
snlar, gizlice karsnlar. diyorum. Telefona sarlyor, ancak
ebeke yok.
Efendim ebeke yok!
SIR KP 135
Hi mi?
H i!
O hlde biz geri dnp sylemeliyiz. diyorum.
Lkin bir trl geri dnemiyoruz. ndiimiz merdiven
yerinde yok. Kanyon, ortada rmak, etrafnda devasa b
yklkteki aalarla uzayp gidiyor.
Aa yryoruz, yukar yryoruz bir k bulamyoruz.
Bu nasl i anlamyoruz. Bir forml aryorum, dar k
mak iin ama nafile.
ocuun syledii sandalc da ortalklarda yok!
Sandalcy dnrken, bir ara elim gayri ihtiyari cebime
gidiyor. Sandalcya vereceim paralar avulayp dar ka
ryorum. Lkin iki dilim esmer ekmekmi.
Baksana diyorum, cebimde ekmek var!
armyor. Sanki buraya gelirken, yeriz diye yanmzda
getirmiiz. Onu ima edecek bir eyler sylyor. Bir dilimi
ni alyor, bir dilimini de bana brakyor. Yiyoruz, ok lezzet
li. Bugne kadar hi tatmadm bir lezzet.
O da aynsn dnyor. ki kk dilim ekmek, ziyade
siyle doyuruyor bizi, ama susatyor.
Bir de su bulsak diyorum, Var ya efendim diyerek rma
gsteriyor.
Temiz midir? diye soruyorum, Akan su pis olmaz. di
yerek eilip eliyle iiyor. Sonra ben de iiyorum. Buz gibi
bir su.
Derken tuhaf bir ey oluyor. Avulayp, azmza gt
136 TURGAY GLER
rrken satmz su damlalar, yerken yere dktmz
ekmek krntlarnn zerine damlyor.
Krntlar bir tohum gibi atlayp baak veriyor.
Gzmzn nnde o baaklar hzla byyor. yle ki, bo
yumuzu geip gidiyor. Manzara karsnda donup kalyo
ruz. Bu nasl bir ey Allahm diyorum kendi kendime.
Sonra hzla byyen o baaklara tutunup kanyona k
may dnyoruz. Bir sarmaa sarlrcasna baaa yap
yoruz.
Kanyondan kamadan da uyanyorum.
Aabey, ryay batan sona merak ve dikkatle dinledi.
Ama anlatm boyunca heyecanland da gzden kamyor
du. Alnnda terler bile belirmiti. Rya biter bitmez de en
die iinde sordu;
Bu ryay kimseye anlattnz m?
Yoo, hayr! Daha iki saat evvel grdm.
Einize bile mi?
Evet! Kimseyle konumadan ktm. Kahvalt bile yap
madm, unutmayaym diye.
ok iyi, sakn kimseye anlatmayn!
Zaten anlatmam bilirsiniz!
Biliyorum, ama bu bambaka bir rya!
Nasl?
Bak evlat, ryalar bir iarettir. Mesajdr. Bu btn inan
sistemleri iin geerlidir. Dnyadaki tm toplumlar ryala
ra nem verir. Senin grdn ryaya gelince... ncelikle
SIR KP 137
gzel bir rya. Bu, Allahtan mjdedir. Sana yahut bu maz
lum millete. Sen buna ister mjde de, ister mesaj de, ister
sen de haber.
Babakan, grd ryaya bu kadar anlam yklenmesi
karsnda donup kald. aknd ve o aknlkla sordu;
Mjde mi?
Niye olmasn? Yusufun ryas bir mjde deil miydi?
aknl devam ediyordu. Yusuf kyaslamas bir para
kafasn kartrd:
Yusuf? Ama o bir peygamberdi!
Evet, Yusuf ayn zamanda bizler gibi bir insand da...
Evet, ama....
Mesele Yusufun peygamber olup olmamas de
il ki! Mesele, rya yoluyla ald mesaj. Benzer bir mesaj
Yusufun, ryasn tevil ettii krala gelmemi miydi? Kral
bir peygamber deildi.
Hayr, deildi! Hatta Yusufu da haksz yere zindana at
mt.
Allah o krala yedi yl bolluk, yedi yl kurakl haber et
medi mi?
Doru.
Ryada ruh beden evinden kar. Ya da kafesinden azat
olur. Onun iin artk ne zaman, ne de mekn engeli vardr.
Dnlerin dnne de ular, gelecein gemiine de.
Dnlerin dn, gelecein gemii mi?
Bu paradoks gibi grlebilir. Dn ve bugn, lml-
138 TURGAY GLER
]
ler iindir. Beden bir gn elbet lr, ama ruh asla! Ryayij
da ruh grr. Gelecek, balangc olan bir dorunun, andal
sonrasdr. An ise yaaddr. Ruh ayn anda gemi ndf
gelecei yaayabilir. Ryada bu mmkndr. j
Anlyorum. >
Bedizzaman rya konusunda ok nefis bir misal ver*f
mi. Houma gider. yle diyor; ki oban varm. Aatan
kselerine st sap yanlarna brakmlar. Kavallarn da d
st ksesinin zerine uzatmlar. Birisi Uykum geldi deyty
yatm. Uyank olan ise arkadan seyrediyormu. Bakm ki)
sinek gibi bir ey, yatann burnundan kp st ksesine bakyoi
ve sonra kaval iine girip, br ucundan kyor. Sonra da gidip ')
bir geven altndaki delie girerek kayboluyor. Bir zaman sonra
yine o ey dner, yine kavaldan geer, yatann burnuna geri g>
rer; o da uyanr.
Der ki:
Ey arkada, acayip bir rya grdm.
O da der: Allah hayr etsin, nedir?
Der ki: Stten bir deniz grdm. stnde acayip bir kp'
r uzanm. O kprnn st kapal, pencereli idi. Ben o kp
rden getim. Bir meelik grdm ki, balar hep sivri. Onutl
altnda bir maara grdm, iine girdim, altn dolu bir hazini
grdm. Acaba tabiri nedir? I
Uyank arkada dedi: Grdn st denizi, u aa aA
naktr. O kpr de u kavalmzdr. O ba sivri meelik de u\
gevendir. O maara da u kk deliktir. te, kazmay gett,
sana hzineyi de gstereceim. Kazmay getirir. Sonra o geve
SlR KP 139
nin altm kazp ikisini de dnyada mesut edecek altnlar bul
dular.
Babakan misali dinledikten sonra biraz daha ikna oldu.
Peki, bu mesaj neden bana?
ok ak. Sen kralsn.
Glerek;
Haa, padiah diyen ok oldu da, lkin ben babaka
nm.
Kastettiim de o zaten. Yani sen ynetensin. obansn.
Mesulsn!
Babakan, zaman zaman kapm alp dertletii bu ada
m uzun yllardan beri tamyordu. Kendisinden on be ya
tan fazla bykt. Ona aabey derdi. O da kendisine evlat.
Tp doktoruydu. efkatli ve bilgeydi. Hi evlenmemi,
oluk ocuu da olmamt. Evlat demesinin sebebi de bu
olsa gerekti. Babadan zengindi. Kira gelirleri ile geiniyor,
fazlasn birok evladna burs vererek harcyordu. Bilgeydi.
ngrs salamd. Tavsiyeleri muteberdi. Babakan son on
yldr onun varlndan eine bile sz etmemiti. Bulumalar
gizli yapard. Oturup dertleirler, fikir alveriinde bulunur
lard. Zira dertleri, tasalan bir idi.
Babakann aabey hakknda bildikleri bunlard!..
Grd rya onu derinden etkilemiti. Gerekte, aa
beyinin anlattklarnn ounu biliyordu. Belki de temellen
dirmek istiyordu. Ryasnn tevili iin sabrszlanmti:
O hlde...
140 TURGAY GLER
Aabey, rya anlatlrken baz notlar almt. Daha do
rusu ryadaki sembolleri saptamt. Onlara bir sre bakp,
gz gezdirdikten sonra:
Dinle yleyse. dedi.
Dinliyorum.
Kim bilebilir? Belki de grdklerin, bu lkenin, bu mil
letin kaderiyle yalandan ilgili. Emin ol, sen anlatrken ok
heyecanlandm. Haa, bu rya seni tabi ki peygamber yap
maz. Olsa olsa yklendiin bu zor vazifede senin nn ay
dnlatr, yol gsterir. Bu adan, ziyadesiyle nemli bir rya!
Hatrla, rya sen o eski khnemi binalarn arasnda dola
rken balyordu. Ne demitin?
Sanki ksa bir sre nce kt bir ey olmu, sakinleri de
terk edip gitmi.
Doru! Bin yllk bir tarih ierisinde, birka on yl.
Bereketsiz, ruhsuz, ykm dolu birka on yl. Ne olduysa
ite o ksack srede olmad m? O eski ve khnemi bina
lar, bir avu kuma farklnn ina ettii sistemi temsil edi
yor. Khnemi ve smren sistemi!
Kuvvetli bir rzgr esse yklacak gibiydi ya! O rzgr
sensin. Sen olmalsn. Yahut olabilirsin. Kuvvetin de arkan
da duran bu millet. Eski ve khnemi binalar arasnda rahat
rahat dolayorsun, bu cesaret ister ve sen cesur bir adam
sn. Yahut cesur olmalsn.
Aradn krmz binaya gelince. O bina kuvvetli bir
sembol! Khnemi, rm, kokumu sistemin ynetim
merkezi. O binay bulmann ne kadar zor olduunu ryan
sana anlatyor.
SIR KP 141
Ona ulamak iin yanndan her getiin bina yklyordu
deil mi?
Evet.
Yklan binalar, aradn krmz binann kkleri. Ve
sen, o kkleri skp atmadan, yerle bir etmeden krmz bi
naya ulaamayacaksn. Sktn her kk, krmz binaya bir
adm daha yaklatracak. Ancak o zaman ulaabileceksin!
Sonra aradn o krmz bina, ryanda cam giydirme bir
bina olarak karna kmt deil mi?
Tam da yle. Zira bir anda cam giydirme bir bina olu
verdi. Krmz da deildi artk. Dierlerinin aksine dim
dik, sapasalam ayaktayd! Binaya cam giydirilmi ya, d
iyi, lkin ii hasarlym.
Bir Truva at gibi dn. Srekli yanltlacaksn. Bu sy
lediimi ok rahat anlayabileceini dnyorum. Seni s
rekli yanltacaklar. Kendilerini gizlemeye alacaklar.
ok tuhaf. Peki ya, bir anda beliren ve binaya giren ki
iler. Biz niye onlarn bizi grmemesi iin saklandk? Ha bir
de onlar tanyormuuz. Ama uyandmda onlarn kim ol
duklarn hatrlayamadm. Bina kp onlarn altnda kal
malarna da ok sevinmitim.
Evlat bu ok ak deil mi ? O binaya girip, enkaz altnda ka
lanlar uzaklarda arama. Onlar senin yannda yamacnda. Hem
sana yaknlar, hem de krmz binaya. Mnafklk yapyorlar.
Kim bunlar?
Sen bileceksin onlar. Ya da sen bulacaksn! Sonra ne ol
mutu?
142 TURGAY GLER
Sonraaa... Aslnda biz Cuma namazna gitmek iin
kmz. Gazetecileri, korumalar, dostlar herkesi atla-,
tp Sultanahmet Camii ne gideceiz. Planmz yle. Bir
de nedendir bilmem, aradmz apartman gerekte
Sultanahmetteymi.
Aslnda bu ikinci rya.
Yo yo! Ayn rya.
Sen yle biliyorsun. Rya iinde rya grdn. Daha
derin bir rya. Cuma toplanma gn. Birlik beraberlik
gn. Karar gn. zm gn. Aradnz apartmamn
Sultanahmette olmas ok daha mhim. Bu unu gste
rir; o binann belli bir adresi yok. O bina her yerde. Krmz
bina sembol. Bir sistemi temsil ediyor. Her yere nfuz et
mi bir sistemi. Yani mesele o binann nerede olduu deil
ona nasl ulalaca.
Sonra Alman emesinin nndeyiz ve ezan okun
mak zere.
A lman emesi de nemli bir sembol. A nlam ol
malsn.
lgin!
Bir anda kprdayamaz hle geldik o emenin nnde.
Etraf ylesine kalabalk ki, insanlar yarp, camiye ulamak
imknsz. Yrmek bir yana nefes almakta bile glk eki
yoruz.
Seni enle kuatm, kprdayamaz hle getirmiler:
Derken Ezan okunmaya balad. ok gzel sesli bir m
ezzin. Niye bilmiyorum ama, ifte ezan okunuyor. Buna se
SIR KP 143
viniyoruz. ifte ezan uzun srer, biz de camiye ularz, cu
may karmayz. diyoruz.
ifte ezan, senin iktidarnn uzun sreceine iaret edi
yor. Hedefine ulaman iin ok zamana ihtiyacn var. Bu da
mmkn olacaa benziyor.
Kalabalk nedeniyle Sultanahmet camiine ulaamyo
ruz. Ayasofya Camiinden Sultanahmet Camiine yer al
tndan bir yol varm! Daha dorusu bir tnel. Yanmzda
bir ocuk belirdi ve o syledi. ocuk diyorum, ama yirmi
bir yandaym. Niyeyse? Sonra hzl admlarla Ayasofya
Camiine yneldik. ocuk da nmzde. Bize yeralt gei
dini gsterecek. Adn soruyoruz, ok gzel bir isim syl
yor. Ama unutuyoruz.
Sultanahmet birlik ve beraberlii, dik duruu; Ayasofya
egemenlii, bamszl simgeliyor.
Yannza gelip size yol gsteren ocua gelince. O ocuk,
ryanda senin arkandan gelen adamdan bakas deil!
Ben o ocua yapt bu iyilik karsnda para vermek
istedim, almad.
Bu onun, senin kardeliine nem verdiini, mala ml
ke, makama itibar etmediini gsterir.
Sonra bir anda Ayasofya Camiinin avlusuna geldik. ocuk
eliyle ilerideki byk nar aacnn arkasndaki kuyuyu gs
terdi. O kuyudan aa inerseniz, sandalla Camye ularsnz.
diyor. Paray da sandalcya verirsiniz. diye de ekliyor.
O byk nar aac, bin yllk mazinin kkleri. Zafer
iin o kuyudan o kklere inmek gerekiyor.
144 TURGAY GLER
Kuyunun bana geldiimizde, ortalk bir anda sessiz
lie gmld. Sanrsn sarz. Hibir ey duymuyoruz.
Kuyunun banda mavi takm elbiseli, uzun boylu, iri yapl
bir adam. Beyaz da kravat var. zenle giyinmi, lkin siyah
ayakkablar hi yakmam. Dahas bir de tozlu. Tuhaf!
Bu sessizlik, tm dnyann dikkatini zerine ekece
ine iaret ediyor. Bir ey olacak, yahut bir ey yapacak
sn, bir adm atacaksn, tm dnya hayretle seni izleyecek.
Kuyunun bandaki rengrenk kyafetli adama gelince. te
o ok tehlikeli bir adam. Siyah ayakkablar tozlu, yani kirli.
Pis yerlerde pis ilerle urayor. Anlalmasn diye de tm
dikkati grntsne ekiyor. Lkin ayaklarn gizleyemiyor.
Hibir zaman da gizleyemedi.
Kim bu adam, kim olabilir?
Evlat hadi biraz dn bakalm, bulabilecek misin?
Daha nce de dndm, ama bir trl bulamadm.
O hlde ben syleyeyim. Medya!
Babakan bu noktada epey sarsld. Ayaa kalkt. Yzn
iki elinin arama ald, sonra salarn kad. Tm bu aknl
, aabeyin tevildeki isabetlerineydi. Ama bu son tevil, onu j
ok artmt:
Medya! Vallahi bravo. Beni ok arttn, sarstn.
Tabi ya!
Sonra yeniden oturdu ve ryann devamn hatrlatt:
te o adam, yani medya (glerek) bizi grr grmez tan
d. Geleceimizi biliyormu, bizibekliyormu! Efendim bu
yurun diyerek kuyunun kapan at. Kapak alr almaz,
SIR KP 145
kzl ve koyu krem damarlarn srtan yeil geni mermer ba
samaklar belirdi. Ve o basamaklara den, lo gn .
Medya senin iktidara geleceini biliyordu. Onlarca yl
hep o tehlikeli kuyunun banda oturdu. Gemite senin
gibi birounu o kuyuya indirdi. Zira o kuyuya giren bir
daha kamad.
Sonra Babakan hayretler iinde devam etti;
eriye doru ilk adm atyorum. Lkin adam onu, siz
burada kalyorsunuz diyerek eliyle durdurdu. Bunu grn
ce ok kzdm. Adam anlad, Efendim diye sze balayp,
gerekesini syleyecekken tepkimi koydum. O da korkup,
geri ekilmek zorunda kald.
Ryann en nemli ksm belki de buras. Zira btn r
yanda o var. Arkandan geliyor. Ashnda sana yol gsteren
ocuk da o demitim. Hatrla! Kim o?
O mu? Sr Kpm.
Sr Kpn!?
Bizim ey.
O mu?
Aynen.
Bak evlat, eer kuyuya girdiinde, o tuhaf adam din
leyip onu darda braksaydn, sen de bir daha oradan
kamayacaktn. Bilmem anlatabildim mi? Sr Kpnn ky
metini bil. Onu itip kakmaya alacaklar. Saf d brakmak
iin uraacaklar. Bana orap rmeye yeltenecekler. Kimi
bilerek, kimi bilmeyerek! Buna msaade etmeyeceksin, et
memelisin!
146 Tur gay g l er
Asla!
Biliyorum evlat. Sonra ne olmutu?
Kuyunun kapa kapand ve ierideydik artk. O ve
ben. Sonra mermer basamaklar birer birer inmeye bala
dk. ok tatl bir serinlik vuruyordu yzmze. Bir para
da ahapla kark yosun kokusu. Yalnz tuhaf bir ses duyu
yoruz. Mermer basamaklar, attmz her adm sonras g
crdyor. Nasl olur, basamaklar mermerden deil mi? di
yerek hayretimi belirtiyorum. Eilip bir de elimle yokluyo-
rum. Yo mermer! Demek ki, alt ahap, zeri de mermerle
kaplanm diyorum.
Mavi takm elbiseli, uzun boylu, iri yapk, beyaz kravatl
ve siyah kirk ayakkabk o adam darda brakmsn, ok da
iyi yapmsm. Eer seninle birkkte gelmesine msaade etsey-
din, o kuyudan bir daha kamayacan gibi, bana trl tr
l iler aacakt. Mermer, ahap, yosun kokusu ve basamakla
rn gcrdamas. Tm bunlar, gittiin yolun zor ve meakkat-
k, bir o kadar da tehlikek olduunu gsteriyor. Srekk olarak
yanltmaya alacaklar seni.
Peki sonra?
Sonra bir ara binann iine girip de can veren o adam
lar gekyor akkma. Hatrkyorum. Be kiiydiler. u u u u '
ve u. Allah Allah diyorum. Bu yaptklar hainkk nk.
Oraya benden habersiz nasl giderler! Ama o neyin binas,
bana neyi haber vermemiler bir trl akl erdiremiyorum.
Ama hissiyatm, kuvvetli bir ekilde o be kiinin beni ar
kamdan hanerledii eklinde.
SIR KP 147
Bu arada iniyoruz. Bir ara ezan sesi geliyor. Bu o ayn
ezan. Mezzin hl Allahu ekber diyor. Ezan daha yeni bi
tiyor herhlde diyecekken mezzin Ehed enla ilahe illal
lah demeye balyor.
ktidarna bir dnem daha ilave et evlat!
Bizi kuyuya getiren ocuk bana sanki tnelde zaman
ok ar iler demi. Byle bir diyalog hatrlamyorum,
ama yleymi. Sonra inmeye devam ediyoruz. O da arkam
dan geliyor, ara sra Efendim dikkat edin diye dertleniyor.
Epeyce indik, inmeye de devam ediyoruz. Hani bir apart
manda olsak 15-20 kat kadar indik diyebilirim.
Senin karndakiler, firavun bycleri gibi gz bo
yamakta mahirler. Seni indirdikleri bu kuyuda oyalamak
istiyorlar. ktidarn ne kadar uzun olursa olsun, bir gn
bitecek. te o gn gz ap kapayncaya kadar gelip ge
er. Aldanma, vakit kaybetme!
Babakan devam etti:
Merdivenler dmdz iniyor. Ne saa, ne de sola dn
yor. Derken mermer basamaklar bitiyor, ahaplar balyor.
Bak grdn m diyorum ahap basamaklar mermerle
kaplamlar. Ama niye hepsini kaplamamlar, anlayam
yorum.
Dz, saa sola kvrlmayan basamaklar yine bu yolda bir
aldatmaca. Seni yneltmek istedikleri yanl yolu, doru ve
meakkatsiz gibi gsterecekler. Lkin kr ki, gerei yani
ahap basamaklar gryor ve ulayorsun.
Derken aadan sesler duyuyoruz. Sandalcya ulatk
148 Tur gay g l er
diye dnyorum. Ahap merdivenler bir anda bitiveriyor.
Mthi gzellikte bir kanyonun iinde buluyoruz kendimi
zi. Ortadan bir rmak akyor. ki heybetli dan arasnda, y
lece uzayp gidiyor.
Evlat, bu zorlu yolun sonu ulatn o kanyon gibi ferah.
Sonra biraz ileride daa oyulmu, ahap kapl bir yap
fark ediyoruz. Sr kp, Efendim, o kapdan gireceiz san
rm. diyor. O kapy amaya alyoruz, nafile. Almyor!
Kralm kapy diyor. Yerden ald bir tala, kapnn kili
dini kryor. Ardndan da kck bir oda beliriyor. Duvar
diplerinde kpler var. Azlar da kapal. Masalms bir ey!
Kplerin iinde de il il altnlar.
Aabey, ald notlarda da ryann bu ksmn ok nem
semi, altn izmiti. Heyecanland, eliyle burada bir dur
dercesine Babakan susturdu:
Dan iine oyulmu o maarada, ya da her ne ise gr
dn il il altnlar, iki nemli eyi simgeliyor. Bunlardan
biri, ok nemli srlara ulaacan, onlara vakf olacan.
kincisi ise zenginlik.
Babakan devam etti;
Bir anda fark ediyoruz, oda aslnda o kadar kk de
ilmi. Kplerin arkasnda da dehlizler var, o dehlizlerde
de gz alabildiine kpler. Sonra kpleri tek tek amaya
balyoruz. Hepsi altn dolu. Sonra birbirimize bakyo
ruz.
Sabr ve cesaretle o dehlizlere ulap o srlara ulaacak
sn. Bu srlar, byk Trkiyenin nn aacak.
Sr Kp, altnlar grnce ok sevinmiti. Efendim, bu
altnlar lkeyi abad eder. diyordu. Sonra, ocuklara haber
verelim, dedi. Verememiti sanrm! Evet. Ara syle gerekli
tertibat alsnlar, kimseye duyurmasnlar, gizlice karsnlar.
diyorum. Telefona sarlyor, ancak ebeke yok. O hlde biz
geri dnp sylemeliyiz. diyorum. Lkin bir trl geri d
nemiyoruz. ndiimiz merdiven yerinde yok. Kanyon, or
tada rmak, etrafnda devasa byklkteki aalarla uzayp
gidiyor. ocuun syledii sandalc da ortalklarda yok!
Evlat, o kadar srra vakf olmak ar bir yk. Seni epey
ce bocalatacak. Kime nasl gveneceini bilemeyeceksin.
Kendini bir labirentin iinde sanacaksn. Yolunu kaybede
ceksin. Ama illa bir k yolu bulacaksn.
Bir ara elim gayri ihtiyari cebime gidiyor. Sandalcya
vereceim paralar avulayp dar karyorum. Lkin iki
dilim esmer ekmekmi. Sr Kp armyor. Sanki buraya
gelirken, yeriz diye yanmzda getirmiiz. Bir dilimini alyor,
bir dilimini de bana brakyor. Yiyoruz, ok lezzetli. Bugne
kadar hi tatmadm bir lezzet.
Gzel!
O da aynsn dnyor. ki kk dilim ekmek, ziyade
siyle doyuruyor bizi, ama susatyor.
Bir de su bulsak diyorum, Var ya efendim diyerek rma
gsteriyor. Sonra ben de iiyorum. Buz gibi bir su...
Derken tuhaf bir ey oluyor. Avulayp, azmza gt
rrken satmz su damlalar, yerken yere dktmz
ekmek krntlarnn zerine damlyor. Krntlar bir tohum
gibi atlayp baak veriyor. Gzmzn nnde o baaklar
SIR KP 149
150 TURGAY GLER
hzla byyor. yle ki, boyumuzu geip gidiyor. Sonra hz
la byyen o baaklara tutunup kanyondan kmay d
nyoruz. Bir sarmaa sarlrcasna baaa yapyoruz.
Kanyondan kamadan da uyanyorum.
Evlat, Allah yardmcn olsun.
TANRILAR ZRVES...
ok fkeliydi! Aksilikler st ste geliyordu. Hibir ey yo
lunda gitmiyordu. fkesinden deliye dnm, ldrma-
smabaryor, kfrediyor, mobilyalar tekmeliyordu...
Byk krall kck bir adamn elinde oyuncak ol
mutu.
Sinek gibi ezip geebileceini dnyordu. Denedi,
defalarca denedi! Baaramad.
Siyon Tapma birazdan tarihinin en nemli toplantla
rndan birine ev sahiplii yapacakt. Daha dorusu bir zir
veye...
Tanrlar Zirvesine!
Grkemli salonun kaps bu zirve iin araland. Rukofi^
Roild ile birlikte ieriye girdi. Yzleri askt. Byk yuvar
lak masann bir ucuna Rukofil, dier ucuna Roild oturdu.
152 TURGAY GLER
Rukofil ve Roild farkl glere, lkin ayn ideale sahip
iki ortak Tanr yd.
Yarattklar dnyay, ina ettikleri krall birlikte yne
tiyorlard. Yerin altndakileri, stndekileri her eyi, herkesi
onlar idare ediyordu. Yaklak yedi milyar insan ne konuu
yor biliyorlard. Yediklerini, giydiklerini, hastalklarn, kul
landklar ilalar, borlarn, alacaklarn, zaaflarn...
Her eyi!
Bildike, rendike daha da gleniyorlard. Yce
Yaratcdan rol almak gibi eytani planlar vard. Her eyi
bilmek iin kleletirmek gerekiyordu. Kleletirmek iin
de izlemek... Milyarlarca insana, bilgileri dnda birer
izleyici yerletirmeyi baardlar.
H, lemlerin Rabbi olan Allah ile kstaha bir yar
a girmilerdi! Mademki Yce Yaratc her eyden haberdar
d, Ona kar verilecek savata onlar da bilmeliydi.
Oturduklar bu yuvarlak masann etrafnda yllarca
eytanlaryla birlikte tartp, bunu nasl baarabilecek
lerini dnmlerdi.
Nihayet buldular da! nce Yeni bir dnya ina ettiler.
Sonra bu yeni dnyann kaplarn ardna kadar ap, insa
nolunu ieri buyur ettiler. Herkese bir kredi kart, cep te
lefonu, bilgisayar verdiler. Milyarlarca insan, kck bir
vadiye toplamay baardlar. Hepsine de bu vadi iinde bir
adres verdiler. Koca dnyay bu kck vadiye hapsettiler.
stisnasz herkes, bu vadiye girebilmek, girdiinde de ka
labilmek iin savat. Bu vadi yalanc bir cennetti.
SIR KP 153
Yaratma usuln deitirip, genlerle oynadlar. Lezzetli
zehirler retip, panzehirlerini dattlar. Vadi halk nce bu
lezzetli zehirlere, ardndan da panzehirlerine hcum ettiler.
Bu yalanc cennette kt olan her ey sevap, iyi olan her
ey gnaht.
Herkese dair her eyden haberdar oldular. rettikleri
akll oyuncaklarla milyarlarca parmak izini, retina bilgisini
toplamay baardlar. Byk tepegzler yapp, her eyi g
zetlediler.
Firavun un bycleri kp gelse, bunlarn bycleri
ne apka karrd. Zira istedikleri her eyi gerek gibi gs
termeyi baarmlard. Medya aralar gz boyamakta hay
li mahirdi.
Lkin ina ettikleri yalanc cennette bir gn, gnahkr
bir adam peydahland. Ve o gnahkr adam, yalanc cennet
te kendisi gibi milyonlarca gnahkr peine takt.
Tapnak o gnahkr bu yalanc cennetten kovamad
gibi, yok etmeyi de baaramamt...
Rukofil, Roildin gzlerinin iine bakarak sordu;
Adama diz ktrdler. zr dilettiler. Paavraya evir
diler. Tm dnyaya rezil ettiler. Bu oyuna nasl geldik?
Unut tm bu olanlar. Sil kafandan. zr dileyeni ben
yarattm. zr de ben dilettim. Yarn ii bittiinde yok ede
rim gider. zr de onunla birlikte toprak olur. Unutulur.
Unutmayan hafzay da ben silerim!
Ama zr dileneni sen atayamadn! Onu yok edemedin.
Daha da byttn.
154 Tur gay Gl er
Yapmak zorundaydk. Bu sefil, krallmzn dibine di
namit koydu. stne de kendisi oturdu. Onu yok edersen
dinamiti patlatrsn. Krall da sona erdirirsin.
O dinamiti ona biz koydurttuk. Gz yumduk, m
saade ettik.
Bizi aldatt!
Ya imdi...
imdi biz onu aldatacaz.
Tohum ondayken bu nasl olacak?
O tohumla insanl doyurup, karlnda altn alacak
Amac bu. Krallmza bir dinamit daha koymay hedefli
yor. O hlde, madem tohumu elinden alamadk, altnlar
n alrz. Sen de biliyorsun ki, tohumun hibir nemi yok
Gn geldiinde onu da bozarz.
O hayattayken mi?
Tabii ki deil. nce onu kandracaz, dinamiti vere
cek. Sonra da onu yok edeceiz.
Dinamit ona yapt, kopmuyor. Denedik, bahar dedik
demokrasi dedik olmad.
Olacak! Aralarna klc sokacam. Kanlarnda bou
lacaklar. Birbirlerine dp, azalacaklar. Sonra Mesih gelip
kurduumuz krall bytecek. Asasn tm dnya gre
cek.
Plann ne?
O ve ayak takmnn sinir ularna dokunacam. Deliye
dndreceim. Bastklar topraklarda huzur brakmayaca
m. Ta stnde ta kalmayacak. Ryalar kbusa dn
SIR KP 155
ecek. Onlar ylesine bir tnele sokacam ki, o tnelde
korkudan gzleri yuvalarndan frlayacak.
Bunu denedik. Toprann her zerresinde terr var
d. Vahi hayvanlar gibi birbirlerini yiyorlard. Dize getir
di. Bitirdi. Yine byd! Senin tm atadklarn yok etti.
Srndryor.
Ben baka bir ey sylyorum. Daha byk bir terr
den bahsediyorum. ldrmasna saa sola saldran, ya
kan ykan milyonlardan.
Yani.
u; Ballarmz ve biz ok skldk artk. Umutsuzlua
dtk. sa Mesih bir trl gelmiyor. Topraklarmz genile
miyor. nk biz son vazifemizi yerine getirmedik.
Mabet!
Evet Mabet. Onlarn mescitlerini balarna ykmahyz.
Sonra Ruhlar kuyusuna inip, Musamn asasm karmalyz.
Sleyman Mabedinin yerinde grkemli bir saray ina etme
dike, sa Mesihin gelmesi sadece hayal olur. Ona tahtn
hazrlamalyz. Biz o taht hazrlarken, srngenler birbir
lerini yemeliler. Ellerine kan bulatrmalyz.
Bunu defalarca denedik. Bir film yaptrdk, Peygam
berlerine hakaret ettirdik birbirlerini yediler.
Bundan kim zarar grd. Biz mi? Tab ki hayr. lkeleri
kart, ldler. imdi mescitlerini balarna yktmzda
btn dnyay fesada uratm oluruz. O vakit, Mesihin
geliini hzlandrrz.
156 TURGAY GLER
Peki, bylesi bir ortamda krallmz kim, nasl kor 11
yacak? j
Altlarna dinamit koyduklarmz. Ama nce bu adani
dan kurtulmalyz!
Ne vakit?
ok yaknda. ok yaknndaki tarafndan.
Neyle?
Bir tek kurunla. En basit ekliyle.
Bizden bileceklerdir.
Bilmemeleri iin tm plan hazr.
Adam medyamz yok etti. Artk sz geirebild g n
gl ekranlarmz, kalemlerimiz yok. Hepsini ele ge d
Bugn, ona boyun emek zorunda kaldlar. Biz yen dc
gcmz ortaya koyarsak, yeniden nmzde diz ker
ler. Ancak tek skntmz u. Sen grd ryay alabilsey
din, sonrasn da planlayabilirdik. Bunu Tanrs m istiyo;-
renirdik. Ald mesajlar bilir, ona gre sava verirdik.
Yanndaki adam, ryay alabilecek tm hrszlarm yol
etti. Gzmz kr, kulamz sar brakt. Ryasn
renmek neredeyse imknsz. Denedik, olmuyor. Olmuyor
Lanet olsun olmuyor!
Beni tek endielendiren durum bu. Tanrs ona mutla
ka yardm ediyor. Sr Kpm dedii adam da maalesef yol
edemedik. Evet o alak, gzmz de kulamz da s a,i
etti. Ama sorun deil, nce onu bir yok edelim. Sonrasmi
dnrz.
SIR KP 157
Ben yine de endieliyim. Gemite ok sknt ektik.
Srldk, itildik, horlandk. Ortaa Avrupas nda dedele
rimin yaadklar aklma geliyor. Papa o gn vebaya bizim
sebep olduumuzu ne srerek atalarmz atee vermiti.
O pisliin asl derdini biliyorsun?
Onun da, Hitlerin de derdi aynyd.
Avrupal a srngenlere karnlar doysun diye bor
verdik. deyemedi kpekler. Borlar tabi ki byd. Papa,
vebay bahane edip, bizi katlettirdi. Borlarndan da kurtul
dular. Soysuzlar.
O gn o katliam engelleyebilseydik, bugn nfusumuz
200 milyonu aacakt. imdi de bu. Adam, faize sava a
yor. Dne kadar, etrafmzda pervane oluyorlard. Tm bor
cunu dedi. imdi herkes onun izinden gidiyor. Faiz indiri
yor. Bor dyor. Krallmz zarar ediyor. Dedem Levinin
vasiyetini geciktiriyor. Alak!
Unutma, o gn maarada gizlenen ocuk, bugnk
krallmzn temelini att. Bugn daha glyz. Sabret, az
kald!
BRFNG..