You are on page 1of 2

(‫ما‬

َ ُ‫ه ع َن ْه‬
ُ ‫ي الل‬ َ ‫ض‬ِ ‫سعْدٍ )َر‬ َ ‫ن‬ِ ْ‫ل ب‬ِ ْ‫سه‬َ َ‫مَر و‬ َ ُ‫ن ع‬ ِ ْ ‫ن اب‬
ِ َ‫ع‬
:(‫م‬َ ّ ‫سل‬
َ َ‫ه عَل َي ْهِ و‬
ُ ‫صّلى الل‬َ )‫ي‬ ّ ِ ‫ل الن ّب‬َ ‫َقا‬

‫ت‬
ٌ ّ ‫مي‬َ ‫ك‬َ ّ ‫فإن‬َ ‫ت‬ َ ْ ‫شئ‬ِ ‫ما‬ َ ‫ش‬ ْ ‫ع‬ ِ
َ‫فإن ّك‬َ ‫ت‬ َ َ
َ ْ ‫حب َب‬ْ ‫نأ‬ ْ ‫م‬ َ ‫ب‬
ْ ِ ‫حب‬ْ ‫وأ‬َ
‫ه‬
ُ ‫ق‬ ُ ‫ر‬ِ َ
‫فا‬ ‫م‬ُ
‫ي‬
ّ ‫ز‬
ِ ‫ج‬
ْ ‫م‬
َ َ
‫ك‬ َ ‫ت‬
ّ ‫فإن‬ َ ْ ‫شئ‬
ِ ‫ما‬ ْ ‫م‬
َ ‫ل‬ َ ‫ع‬
ْ ‫وا‬
َ
.‫ه‬
ِ ِ‫ب‬
***
İbn-i Ömer ve Sehl ibn-i Sa’d (radıyallâhu anhümâ) hazretleri, Efendiler
Efendisi’nin şöyle buyurduğunu naklederler:

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin.
Kimi seversen sev ama unutma ki, bir gün ondan ayrılacaksın.
Dilediğin gibi davran, lâkin şu da her zaman hatırında olsun ki, her
yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Hâkim, Müstedrek, 4/360; Taberânî, Mu’cemu’l-Evsad, 4/306;


Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 2/252

You might also like