You are on page 1of 237

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

Misbahul Hidaye
ilel Hilafeti vel Velayet
Merhum mam Humeyni (r.a)
stat Seyyid Celaluddin Atiyaninin
nsz ile
eviri:
Kadri ELK
Tatbik:
Mustafa YALIN
Dizgi ve edit:
R. KARAKUM
Yaymlayan
mam Humeyninin (r.a) Eserlerini
Dzenleme ve Yaymlama Kurumu

....mam Humeyni (r.a)

Yce Allahn adyla


Aratrmac arifler ve slami kmil hikmet sahibi kimselerin
metodu zere nbvvet ve velayet hakknda yazlm nefis eserlerden
biri Merhum mam Humeyninin (r.a) Misbahul Hidayet ilel
Hilafeti vel Velaye (Hilafet ve Velayete Hidayet Eden Meale) adl
kitabdr. mam Humeyni'nin (r.a) esiz bir eseri olan Srrus Salt,
erh-i Dua-i Seher ve elinizdeki kitab, irfan diliyle yazlmtr. rfan
dili bu tr eserlerin zel dilidir. Kamil arifler dnda hi kimse bu
alanda kalc ve hakk eda edilmi bir kitap yazamaz. erh-i Fusus-i
Kayseride ki basks sona ermi ve mamn (r.a) talikatlar bu
erhin haiyesinde baslmtr- o yce aratrmac bilginin irfan
konularna yaklam tarz hususunda incelemede bulundum ve
eserlerini zikrettim.
Beer zihninin ortaya koyduu fikirlerden oluan hakikatler ve
manalar bahesinde hibir gln, irfan gl kadar gzel kokmadna
dair halk nezdindeki kukusuz gerei, Hakk ve hakikat ehli olan
herkes onaylamaktadr. Elbette baz kimseler tpk souk alm
hastalar gibi, bu irfan glnn gzel kokusunu alamam ve bundan
mahrum kalmlardr.
Yazar bu kitapta tevhid, ilm-i esma, beda, kaderin srr, kesret
ncesi Allahn eya hakkndaki ilmi gibi nemli konular hikmet
sahiplerinin grnce ele almaya almtr.
Kitabn dili olduka yetkin, gzel ve ferahlatcdr. Nbvvet ve
velayetin nemli hususlar ve g meseleler olduka ksa ama yetkin
bir dille beyan edilmitir. Yazar her yerde has ariflerin diliyle ok
anlaml ifadeler kullanmtr. Konular ksaca ele almaya ve faydal
olmayan hususlara girmekten mmkn mertebe kanmaya almtr.
Muhammedi ve Alevi velayet ile tarif nbvvetin hakikatinin
varln btn zerrelerindeki ak ve baka bir tabirle zuhuru
hususunda ok zel ve zgn bir dil kullanmtr.
mam (a.s), ilmi zevk ve faydasz konular ele almama hususunda
esiz bir insandr. mamdaki ekiciliin nemli etkenlerinden biri de
derslerinde zel bir dzeni takip etmesi ve kapsaml oluuydu. Uzun
yllar felsefi alanda bir dzen sergilemitir. Tam on be yl boyunca
erh-i Manzume ve Esfar kitaplarn okuttu ve de fkh ve usul dersleri
verdi. Teorik ve pratik irfan alannda da ok nemli eserler yazd.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

Yksek ve itihat derecesindeki fkh ve usul dersleri vermeye


baladktan ksa bir sre sonra en yetkin ve etkileyici olan kendine
zg kld. Eskiden beri ia ilmi havzalarnda tek dalda uzmanlk bir
eksiklik olarak kalmtr. Birden fazla ilimde uzmanlaan insanlar ise
olduka az olmutur. rfan, felsefe ve nakli ilimler alannda
uzmanlam insanlar nadiren grlmtr.
Bu kitabn nsznde zikredilen bilgiler otuz yldan beri kendi
eserlerimde dank olarak zikrettiim eylerdir. Yllar boyunca
yaymladm irfan ve felsefi kitaplarda her yerde o yce ahsiyeti
andm ve o byk insann hakkmdaki ihsan ve ltuflarn srekli
zikrediyorum. Hccetl slam Hac Ahmed Beye de beni bu hayrl
ie ortak kld ve farz eda imkn salad iin teekkr ediyorum.
Seyyid Celaluddin Atiyani
Mehed, 8-Azermah 1371

....mam Humeyni (r.a)

Bu kitapta yer alan bilgileri anlamak; vcud hakikati, bu hakikatin


ahad ve vahid isimleriyle taayyn etmesi, mefatih-i gayb nahiyesinden
esma kesretlerin zuhuru, vahidiyette akl kesretlerin zuhuru, tarif
nbvvet, Muhammedi velayet ve nbvvet ile Alevi velayetin zuhur
ve taayyn keyfiyeti ve btn vcud makamlarda cereyan gibi
konularn beyan ve alglanmasna baldr.
Yazar kinci Misbah'ta yle diyor: Bu gayb hakikat ltuf ve
kahr bakyla bakmaz ve tevecch etmez.
Ben diyorum ki, gaybul guyub makamnda ne zahir ve ne de batn
isminden tek bir niane yoktur. Zuhur hkm batnda gizliydi. Ahad,
vahid ve bu iki isimden neet eden dier isimler btn esma
mazharlaryla zat gaybnda mstehlek (sakl) idi. sim, resim, vahdet
ve kesret taayyn diye bir ey yoktu. sim ve sfatlarn zat ile aynilii
veya isimlerin gayrilii diye bir ifade mevcut deildi. Vcub ve imkn
diye tek bir niane sz konusu deildi. Gaybul guyub hakikatinin
ltuf veya kahr nazar yoktu. Bu yzden gayb- hviyet, Anka-i
murib veya mutlak mehul diye ifade edilmitir.
Burada u soru ortaya kmaktadr. Hayr ve bereket kaplar, zatta
mevcud cevherler, gayb- hviyet makamnda vcud-i isticnanye
tahakkuk eden tertemiz kelimeler, istifazet ve ifazetin gerekli
taayyn nasl zahir oldu? Bu soruya cevap olarak hak ve tahkik ehli
kimseler mefatih-i gaybtan sz etmilerdir.1 Nebev ve velev
rivayetlerde ve velilerin bilgi kayna Kuranda da bu ifade edilen
1
Mefatihi gayb iki ksmdr. Kavs-i nuzul (ini yay) ve kavs-i suudda (k
yay) mefatihler. Zira Allah-u Teala isim ve sfatlar veya esmai taayyn kabul yolu
dnda hi bir mazharda tecelli etmez. Nitekim peygamberlerin ve velilerin hatemi
(s.a.a) yle buyurmutur: phesiz Allahn nur ve zulmetten yetmi bin hicab
vardr. Eer kenara ekilecek olursa yznn tecellileri btn mahlukat yakar.
Yznn tecellilerinden vcudi tecelliyi irade etmek mmkn deildir. Aksi takdirde
zat tecellisi btn taayynleri, bu cmleden; sfat isimlerini zati ahadi gayret nuruyla
yakar, uhudi tecellide salikin uhudu asndan zat dnda, zattan kaynaklanan
btn taayynler mahade edilmeyebilir ve mahade edilen sadece Hak olabilir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

eyler, bazen aka ve bazen de iaret yoluyla aka dile getirilmitir.


phesiz lisan ve beyan bu konulardan bazsn zikretmekten acizdir.
Saiduddin Said Fergan -Fergane2 halkndan biridir.- bn-i Farizin
Taiye kitabnda yazd erhin nsznde irfani makamlar ve
mertebeleri bu fennin btn yazarlarndan daha iyi bir ekilde beyan
etmitir. Bu kitabnda ok yce konular ele almtr. Mefatihul Gayb
arihi, bu byk insann btn nszn Misbahul nste
zikretmitir. Birok tevhid erbab kmil insanlar Saiduddin Said
Ferganiden konular aklamada istifade etmilerdir. Eer amzn
stadnn nefis eserinin nsznde de arih Ferganinin izleri
grlrse amamak gerekir.
Allah Resulnden yle nakledilmitir: Allah-u Teala yle
buyurmutur: Ben gizli bir hazine idim, tannmak istedim. Bylece
tannmak iin yaratklar yarattm.3
Gizli hazine (kenzen mahfiyyen) ifadesi taayyn, had ve
resimden mnezzeh olan knh-i gayb, gaybul guyub ve hviyet-i
ezeliye makamnn batnndan kinayedir. Bu makam asla mteayyin
hkmnn altna girmez.4 yle ki bilinemez olumsuz hkm altna
girer.
Ey Allahm! lahi/gayb hviyetin batn ve gizlilik sfatyla mutlak
idrak ve uhud makamndan uzak olduu, keif ehlinden burak ile
kendisini mahede etmek isteyeni geri ittii, kurb ve vuslat ehline
2

Fergane, Maveraunnehir diyarnda bir ehir addr. Semerkant ve Kakar


arasnda yer almaktadr. Kasan ise Ferganeye bal beldelerden biridir. Musiki ehli
mehur Nihavend parasn Fergane olarak adlandrmlardr. Kasan, Seyhun
nehrinin sa tarafnda yer almtr. Horasan topraklar eskiden btn bu yerleri, bu
cmleden Kakar kapsamaktayd.
3
Bu hadisi bazlar Ben gizli bir hazineydim eklinde kaydetmilerdir. bn-i
Arabi ve dierleri ise liurefe yerine likey urefe olarak ve hakeza fehelektu
helke ve tearreftu ileyhim feerefuni olarak zaptetmilerdir. Bu kutsi hadis senediyle
hibir yerde zikredilmemitir.
4
phesiz mahiyetlerdeki taayynszlk, vcud hakikatindeki taayynszlkten
gayridir. Zira vcud kaytlardan soyutlandka ve mahiyetsel taayynlerden
mnezzeh olduka ondaki zati kemallerdeki iddet ve kuvvet kemale erer ve
yokluksal cihetlerden daha ok mnezzeh hale gelir. Mahiyet kavramsal genellikten
ve umumiyetten uzaklatka belirginleme ve taayyne daha yakn olur. zel
vcudla birletikten sonra belirsizlikten kar. Bu i vcud hakknda tam tersidir.
Vcudun hakikati btn kaytlardan uzaklatka ve yokluksal taayynlerden uzak
kaldka her zahirden daha zahir olan teorik idrak alanndan uzaklar ve uhud
dairesinden dar kar, an sesi iitilecek kadardr.

....mam Humeyni (r.a)

uzakla diye seslendii srrn kime syleyebilirim ki! Nerde kald


ki kalp nurlaryla kemale eren akl refrefiyle bu gizli hviyeti idrak
etmek isteyenler! Ama buna ramen o her ey ile birliktedir. Nitekim
yle buyurmutur: Nerede olursanz o sizinle birliktedir. Hakeza:
Biz ona ah damarndan daha yaknz. Hakeza: lim olarak onu
kavrayamazlar. Hakeza Allah sizi nefsinden sakndrr. Allah
kullarna efkatlidir. Bylece byk bir efkat ve merhametle kmil
enbiya ve evliyay nefsini taleb etmekten sakndrmaktadr.
Bu gaybul guyub makamnn; taayyn etmez, mahede edilmez,
anlalmaz ve idrak edilmez ilkesi ok nemli bir esasa
dayanmaktadr. O da udur ki tlak ve taayyn etmeme cihetinden
vcudun hakikati hibir varlkla irtibat iinde deildir. Hakiki ihata
edicinin ihata edilemeyecei cihetiyle deil. Bu adan ki vcudun
hakikati kayt ve taayyn olmakszn mlahaza edilecek olursa her
mteayyine oranla irtibatszlk iindedir. Bu hkm kemal sfatlar,
sfat ve isimler hakknda da geerlidir. Zira lim, kadir ve mrid
isimleri de eer mutlak kaydndan dahi arnm olarak mlahaza
edilecek olursa mutlak mehul, salt gayb ve gizli hazine olur.
Yarabbi sendeki aknlm ve hayretimi artr! hadisi ile Allahm
kendi nefsini adlandrdn veya kendi nezdindeki gizli gaybde
kendine has kldn isimlerle senden diliyorum ki hadisi de bu
hakikate iaret etmektedir.
Ev edna makamna erenler de vahidiyet ve ahadiyete
girdikten sonra zati ahadiyet hususunda aczi, kusuru ve uhudu itiraf
ederler. Ayn ekilde mahedelerinin ve idrak uhudlarnn sonunun
tesinde hibir idrakin derkine eremeyecei gizli bir saltanatn
olduunu itiraf ederler.
hlas suresinde bu mutlak hakikate huve kelimesiyle iaret
edilmitir. mam Sadk (a.s) yle buyurmutur: Huve zihinlerden
uzak bir makama iarettir. Zamir-i en deildir. Allah, ahad ve samed
isimleri ise bu hakikatin unvanlar ve levazmdr.
Keif ve yakin erbab ile tret-i Tahirenin de aka belirttii gibi
zatn ismi yoktur. Gayb hakikate delalet eden bir ismi vaz etmek
imknszdr. Zira bu ismin vazii veya mufizi Hakk olmaldr O'nun
gayb makamndan, O hakikate en yakn varlk olan Peygambere
(s.a.a) izhar da hitaplama rengini kabullenen gayb makamndan nazil
bir hakikatten baka bir ey deildir. Salt gaypten tenezzl etme

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

cihetiyle zati tlaktan kmtr. Dolaysyla zat ve gaybul guyub


makam ne isim kabullenir ne de resim
Ne iaret kabullenir ne de ayan,
Ne ismi vardr ne de bir nian.5
Zat ile Ahadiyet ve Vahidiyet Makamlarnn Fark
Rivayetler veya irfan ehlinin kitaplarnda gaybul guyub makam
gizli hazine olarak adlandrlmtr. Ben gizli (veya gizlenmi) bir
hazineydim Gayb makamna hazine denilmesi undandr ki bu
makamda kenz (hazine) gizli gaybden ve korunmu srdan ibarettir,
zati gizlilik ile ebedi ve ezeli olarak bakidir. Her mteayyin varlk
hangi taayyn ile olursa olsun o hakikate ermekten mahrumdur. Her
batndan daha batn olan ve ahadiyet izzeti ve kahr ile rtl bulunan
bu gizli hazinenin anahtar ise o gizli hazinede bulunmaktadr.
Bunun izah da udur ki ilahi isimlerin suret ve taayyn olan
mmkn taayynler ve zatn taayyn ve hicab olan ve suret-i zat
veya subuhat-i celal olarak adlandrlan ilahi isimler hep birlikte
vcud ile veya gizli bir var olula gayb-i muibde tahakkuk
etmektedir. rfan ehlinin kitaplarnda ise gayb makam gizli hazine
olarak ifade edilmitir. Gizli bir hazine idim ifadesi gayb
makamna ve tannmak istedim ifadesi ise zatn zat iin zuhuruna
iarettir ki o korunmu gaipte zat isminin en nefis cevherleridir.
Bunlar da eitli ksmlara ayrlmaktadr. Bir ksm gizli zatta her trl
nesep, ahval ve yaratlmlardan uzak olan ezeli ve ebedi gayb
makamndaki zatta var olan isimlerdir. Bazs da mstesere olarak
adlandrlan isimlerdir ki Allah onlar kendi nefsine istisar (zg)
klmtr. Nitekim bir nebevi hadiste yle yer almtr: Allahm! Ben
kendi nefsini adlandrdn veya kullarndan birine rettiin veya
gaybna has kldn tm isimlerin hakk iin senden diliyorum ki
Allah Resul de mstecabud davet olduu iin bu isimleri
bilmektedir.
Kuntu (idim) ifadesi ise zat isimlerinin tahakkukuna iarettir.
Yine de en iyisini Allah bilir.
5

mam Sadktan (a.s) nakledilen uzun bir hadiste Hak Tealann zat, vcudun
hakikatinden ibaret olan eyun bi hakikati-eyiyye olarak ifade edilmitir. Bu
rivayeti byk arif Kumei erhetmitir. Bu rivayetten anlald zere zat
makamnn bir ismi yoktur.

....mam Humeyni (r.a)

Tannmay sevdim ifadesi iin gayb ve uhud mazharlarna


hkim olan sfat isimlerin nefis cevherlerine iarettir. Zira hakikatin iki
kemali vardr:
Zati kemal ki zatn zat iin zuhuru diye ifade edilmektedir. O
mutlak hakikat mefatih-i gayb nahiyesinden kabul ettii ilk taayyn,
zati kemallerini hadis-i nefs yoluyla kendisine arz etmesidir. Bu tr
zuhur ve gayb tecelli ve gizli gaypte olan eyleri kendisine sunmas,
ahadiyette icmali olarak uhud-i mufassil ve vahidiyet ve uhud-i
sanide ise mufassal bir ekilde uhud-i mcmel olarak Ondan baka
birinin olmamas ve nianesizlik makamnda imkan mazharlardan bir
nianenin olmamasdr.
zetle gizli bir hazine idim ifadesi ile kinayeli olarak sylenen
gizli hazine makamnda mutlak gayriyetten hibir eser
bulunmamaktadr. Bazen mteayyin bir mauk ve bazen de bir ak
olarak tecelli eden ak hakikatinin kendisi olan vcud hakikati gayb
makamnda mauki ve aki taayynden mnezzehtir. Hatta ak
mutlaktr, tlak ve takyit kaydndan bile mnezzehtir. O makamda ak
maukun cemalinde fanidir ve her ikisi de akn hakikatinde gizlidir.
Burada taayynden haber yoktur. Ak insanlarn himmetlerinden ok
daha ycedir.
Tannmay istedim ifadesi zati kemal olarak da ifade edilen
sevgi ve akn zuhuru ve onun zatn zat iin zat zuhuru ile
taayynne ve zat uhud ile kendini mahede etmesine iarettir.
Zatn seven eserlerini de sever gereince zat kemal, zatn esma ve
sfat kisvesinde zuhuru, ak ve hubbun imkan taayynlerden olmama
art ile zat zuhuru ile birliktelik arzetmektedir. Hikmet sahipleri bunu
vacibin tam hviyeti olarak ifade etmilerdir. Baz zevk erbab ise
bunu akn ak cilve ile tecelliyle birliktelik arzeden mauk cilvede
ak hakikatinin zuhuru ve mutlak sevgi hviyetinin mmknler
kisvesindeki zuhuru olarak ifade etmilerdir. Ayn zamanda kemal-i
isticla olarak da adlandrlmtr. Vahidiyet makamnda esma
kisvesinde zuhur da kemal-i cela olarak adlandrlmtr
Vcud hakikati esma-i hsna ile tecelli makamnda btn isim ve
sfatlar ve her ismin imkan ayn-i sabit ile taayynn kapsama
babndan her mazharda tecelli ve cereyan etmi veya zahir olmutur.
Her neyin suretinde olduysa mevcud,

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

Kendi cemalini kld zahir,


Zuhur ettii halde gizli kald,
Gizlilik halinde zahir oldu.
radenin mutlak hakikati, zat sevgisi veya iradenin esma ve sfat
kisvesinde cereyan olarak ifade edilmitir.
Hakk tm eyalarn ayan zerinde riyaseti bulunan klli ayn-i
sabitlerinde Hakk btn isim ve sfatlaryla zikreden Ehl-i Beytin
Usul-i Kfi ve Tevhid-i Seduk gibi kitaplarda yer alan hadislerinde
mmkn varlklarn heykellerindeki ilmi zuhurdan ibaret olan zatn
feyz-i akdes ile zuhurunun menei ve vcud hakikatinin taayyn-i sani
ve vahidiyet mertebesindeki zuhur ve taayynnn menei ak bir
ekilde meiyyet olarak adlandrlmtr.
lemin klli kutuplarndan sekizinci kutup ve Muhammedi mutlak
velayet makamnn varisi mam Rza (a.s) iradeyi, istedii ey
hususunda azimet olarak ifade etmilerdir. Bir rivayette mam Rza
(as.) Yunusa yle demitir: Meiyyetin ne olduunu biliyor
musun?
Yunus, Hayr deyince mam yle buyurdu: Meiyyet ilk
zikirdir. mam daha sonra, iradenin ne olduunu biliyor musun?
diye sordu. Yunus, Hayr deyince mam yle buyurdu: stedii ey
hususunda azimet sahibi olmaktr.6
6

Kafi kitabut Tevhid, Babul Cebr vel Kader vel Emr Beynel Emreyn, 4.
hadis. Yunus b. Abdurrahman, ebul Hasan Ali b. Musann (a.s) kendisine yle
buyurduunu nakletmitir: Ey Yunus! Kaderiyenin dedii szleri syleme, phesiz
Kaderiye cennet ehlinin, ate ehlinin ve iblisin szlerini sylememektedir. (Zira
Mutezile frkas olan Kaderiye yaratklarn kendi fiillerinde bamsz olduuna
inanmaktadr. Onlar Hakkn irade ve meiyetini eyada etkili grmemektedir. Onlar
fiilde bamszln zatta bamszl gerektirdiini derk etmemilerdir. Ayn
ekilde mmkn varln vcudta vacibul-vcud ile kvam bulduundan gaflet
etmilerdir. Hakkn kayyumiyet ihatasnn btn varlklar kapsad kesin bir
hakikattir. Ve bunu inkar etmek kfrdr.) Yunus, Ali b. Musaya yle arzetti:
Allaha yemin olsun ki ben onlarn dediini sylemiyorum lakin ben yle
diyorum: Allah istemedike hibir ey olmaz. Allah irade eder, kaza buyurur ve
takdir eder. mam (a.s) yle buyurdu: Byle deildir. phesiz Allah dilemedike
hibir ey olmaz. Ama nce irade sonra takdir, sonra da kaza eder. Bazlar mamn
szn tpk Yunusun syledii gibi nakletmilerdir. Oysa baz nshalarda mamn
bizim naklettiimiz gibi buyurduu zikredilmitir. Bu yzden mtercimler veya
erhedenler bu konuda aknla dmlerdir. Oysa bir ka sayfa nce zikredilen
rivayete mracaat etmemilerdir. Kafide Fi ennehu la yekunu eyun fis sema vel

10 ....mam Humeyni (r.a)

Meiyyet iradenin en st mertebesi ve irade de meiyyetin


glgesindendir. kinci taayynde feyz-i akdesi ile zahir olan ey
meiyyetin znesidir ve ayn zamanda ilmi makamda her zaman gizli
olan ve ayn vcudu kabullenmekten saknan bir takm ileri de
kapsamaktadr. Taayyn ve tenezzl iradesi de meiyyetin kendisidir.
Her ikisi de ilk taayynn glgelerindendir ve hepsi de zatn
glgeleridir. Glgelerin kat kat artmasndan hakkn madde ve kabiliyet
leminin mazharlarnda zuhuruna sra gelmitir. O seyyal nokta esnek
bir hareketle ykseli derecelerini kat ettikten sonra veya tahlili mirac
getikten sonra terkibi bir ykselie ynelmitir. Baka bir beyanla
vcudun mutlak hakikati veya sevgi ve ak, zahiri bir surette ve
mazhar bir elbisede unsur basit suretlere tenezzl etmitir. Bu basit
unsurlardaki gizli ak rakika terkibe doru meyletmitir.
Tabiatlar ekimden baka bir i bilmezler,
Hikmet sahipleri bu ekii ak adlandrrlar.
Bu ekimin cemal olarak adlandrlmas ise gizli veya aikar bir tr
ltuftur.
Abdurrahman Cami bu hakikat namesini muk izzetin ezgisi ve
aik gurbetin inlemesi olarak adlandrmtr. Zevk, vecd ve hal ehli
nezdinde bu name ruhani namelerden ve hak ltfnden mahrum
arz illa bi seba babnn evvelinde bu hadis zikredilmitir: Ashabmzdan bir grup
Ebi Abdillahtan yle buyurduunu nakletmitir: Yer ve gkte olan her ey illa u
yedi haslet ile varolmutur: Meiyet, irade, kader, kaza, izin, kitap ve ecel. Bu babn
ikinci hadisinde ise yle yer almaktadr: Musa b. Cafer (a.s) yle buyurmutur:
u yedi ey olmakszn bir ey varolmaz: Kaza, kader, irade, meiyet, kitap, ecel ve
izin. Baz rivayetlerde ise yle yer almtr: lim, kaza, kader ve meiyet zere.
Dikkat etmek gerekir ki her ne kadar irade, mutlak ilim anlamnda olmasa da vacibin
iradesi en kamil nizam hakkndaki ilminin kendisidir. Zira en kamil nizam, zatn bir
gerei, hatta aynsdr. Byk statlarmzdan biri btn bu rivayetlere ramen
aka iradeyi nefyetmitir. Zira irade ilimden farkldr. rade, kudret taallukundan
sonra intiza edilen anlamlardan biridir. Fiilin kendisinden veya faailden intiza
edildiini sylememitir. Hak Tealann sfatlarndan her birinde sfatlarn genel
anlamlarnn mevcut olduuna dikkat etmemitir. Sfatn anlamlar birlik iinde
deildir. Nitekim bir ok son dnem alimleri bunu byle saymlardr. Ayn ekilde
bir ou, irade yoksunu failin aresiz olduundan gaflet etmilerdir. stada gre
kelamdan da kudret irade edilmitir. Ama kelam ve kudretin anlam bir midir?
Hakkn en nemli isimlerini zikretme makamnda fail ve cail ve de bu ikisinin
gayrisi yerine mtekellim ve kail demilerdir. San kesen herkes kalender
olamaz.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

11

olanlar nezdinde ise istenilmeyen ve hatta sevilmeyen bir name


olarak kabul grmtr. Abdurrahman Cami, sr leminin bin eli
konumunda olan cemal ve aktan her birini bir kua benzetmitir ki bu
ku vahdet yuvasndan umu, mazharlar dalnda zahir olmutur.
Eer mauk izzetin ezgisi ise oradandr ve eer aik mihnet ve
gurbetin inlemesi ise yine oradandr.7
Geen konularda da beyan ettiimiz gibi vcudun hakikati,
vcudun hakikati olduu hasebiyle kendi izzet kemaline gmldr ve
bu hakikatin salt gayb makamndan boalmas imknsz bir eydir.
Cemal isimleri, kemal sfatlar ve bu isimlerin mazharlar zat bir
gizlilikle vcud sultanyla birlik iinde olmasna ramen o hakikatin
zat bir kemali ve esma bir kemali vardr ki bu iki kemal zerine
hkmler, eserler ve levazm vaki olmaktadr.
Taayyn ve tenezzl kabul olmakszn (kendi gayb makamndan
uzaklama anlamnda) hubbun hakikati mahbubi ve muhibbi itikakn
meneidir. Nitekim zarib, mezrub ve zarb kelimelerinin trevlerinin
menei zad, ra ve be harfleridir. Zira zad, ra ve ba
harfleriyle mteayyin olan zarb kelimesinin mastar ve menei
trevlerinin menei olmayabilir. lim, kudret, irade, kelam, duyma ve
grme gibi vcudun btn genel sfatlar, eer taayyn olmakszn
mlahaza edilecek olursa, tpk zatn asl ve vcud hakikati gibi
mutlak mehul ve gaybul guyubtur. Bu temel ilkeye tevecch
etmemek, marifet iddiasnda bulunan kimselerde ok byk
yanllklara sebep olmutur. Nitekim bazlar gaybul guyub
makamndan ilmi nefyetmi ve onu vahidiyette, isim ve sfatlarn
zuhur makamnda ve uluhiyet mertebesinde itibar etmilerdir.
Dierlerini ise neden bu yanlla dmedikleri iin knamlardr.
Bazlar da zat, ilim emesi olarak kabul etmilerdir. Bunlar da
vcud leminde olan her eyin ilim leminden ayn ekilde var
olduundan gaflet etmilerdir. Oysa tlak ve takyit itibar makamnda
vcudun hakikati, ilmin mutlak hakikatidir ve de tlak ve takyit ile
muttasf olmaktadr.
Cem, vcud ve gaybul guyub makamndan vcudun tafsil
mazharndan, gizli bir hazine idim diye haber verilmesi, zat
gaybnn salt gizlilik makamnn btn taayynlerden ondan da teye
btn cihetlerden mnezzeh olduuna iarettir ki tlak kaydndan
7

Bu ifade Camiye aittir.

12 ....mam Humeyni (r.a)

soyut zati bir tlak ile aykrlk iindedir. Aratrmaya dayal bir
ifadeyle Allahn idim kelamndaki haber verilen mevcudun
taayyn, tlak ncelikli bir taayyndr. Itlakn veya o hakikatin tlak
ile nitelendirilmesinin anlam her ne kadar o kayt, tlakn kendisi olsa
da mutlak kayt ile kaytlanmamasdr. Zira tlak kaydyla mukayyet
olan bir hakikat vcud-i mnbesit, nefes-i rahman ve bir itibara gre
de feyz-i akdestir. Mufiz, mstefiz ve feyzin birbirinden ayrt edilmesi
ise akl bir tahlil itibaryladr. Hatta esma-i ve sfat tekessr ve esma
taayynler akl ve zihin hasebiyledir. Yoksa hakikatin aslnda harici
kesretler, vacibul vcudun zati besatetine aykrdr.
Kuntu (idim) ifadesi, tlak ncelikli taayyn haber vermektedir.
Zira kuntu ifadesindeki ta harfinin anlam taayyne iaret
etmektedir ve gizli bir hazine olarak ifade edilen zat hakikatinin salt
gizliliini haber vermektedir. Feehbebtu sz ise asl meyle iarettir.
Ve bilahare hub ve ak, asl gizlilik ile taayyn meydanndaki zuhur
arasnda bir rabtadr. Bylece tannmay sevdim cmlesi ise ak
incelik ve ilahi hubbun gizliliinden sonraki zuhura, zat kemal
alanndaki zatn zat iin zuhuruna ve zuhurun bu aamasndaki kemali celasna iarettir.
Bylece tannmak iin mahlkat yarattm ifadesi ise
mukadderatn takdirine, zat cevherleri ve sfat isimlerinin izharna,
ayndaki esma taayynlerin zuhuruna ve tam zuhur veya kemal-i
isticlann zuhuruna iaret etmektedir. Bu da zat isimleri asndan
zatn marufiyetinin hbbne, sfat isimlerinin zuhuru cihetinde zat
isimlerinin vesatetine ve efal isimlerinin sfat isimleri zerindeki
terettbne iarettir. u mlahaza ile ki gayb makamnn kuntu
ifadesinden kaynaklanan taayynden ncelii ve feehbebtu li urife
(tannmak istedim) ifadesinin ve hakeza dier taayynlerin tertip
yoluyla birbirinden sonra gelii, akl rutbe hasebiyle bir sonradan
gelitir; zamansal bir sonradanlk deildir. Ve ayn zamanda
mertebeler arasndaki ak bir yokluun sbutu da deildir. Gaybul
guyub makamndan ilk taayyn ve o salt hakikatin ilk cilvesine
gelince
Ahadiyet ve vahidiyetin kendisinden kaynakland vahdet,
aralarnda kapsaml bir engel olarak zuhur etmitir. Nitekim
muhibbiye ve mahbubiyye de muhabbet hakikatinden ortaya kmtr.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

13

Muhabbet hakikati kapsaml bir ekilde aralarnda vaki olmu,


aralarndaki ayrm ortadan kaldrm ve ikisini birletirmitir.8
Ahadiyet ve vahidiyet arasnda kapsaml bir engel tekil eden bu
hakikat bir adan vcudun hakikatinin ayns, bir adan da ahadiyet
ve vahidiyetin aynsdr. Zira eer onun znesi zatn batnlar ve
hakikatlerin hakikati olarak itibar edilecek olursa ahadiyettir. Eer
btn fiiliyatlarn ve kabiliyetlerin mebdei, btn filiyatlarn (ilahi
isimlerin) ve kabiliyetlerin (ayan- sabitlerin) gizlendii yer olarak
mlahaza edilir ve onda bir tr tenezzl itibar edilecek olursa
vahidiyet olarak adlandrlr. Zati muhabbetin ve fark ve taayyn
makamnda muhibbi ve mahbubi makam arasndaki kapsaml
muhabbetin zuhuru, Muhammedi hakikatin ilmi sureti ve ayn- sabiti
ile tahakkuk ettiinden bu hakiki vahdet feehbebtu (istedim) paynn
hedefidir. Zatn malumiyet sureti olan bu ilmi taayyn ve surette
Hakkn ism-i cami ile tecellisinden ve klli sabit ayn btn ayan-i
sabiteye hkmettiinden hakikatlerin hakikati olan Hakk Teala esma
kemal makamnda kendisini esma-i hsna ve sfat-i lya ile
Muhammedi cami aynda mahade eder. cadn gayi (hedefsel)
nedeni olan kemal-i isticla zati vcub ve kdem dnda btn ilahi
isimlerle muttasf olan o hakikatin zuhuruyla hasl olmaktadr. Hakk,
onunla mahlukata bakmakta ve onlara merhamet etmektedir.
Buradan da anlald zere Muhammedi hilafetin hakikati bir
itibara (Kemal-i isticla cihetine) gre Hakk Tealann zat, sfat ve
fiillerini haber vermektedir ve her mertebede zel bir hkme sahiptir.9
Peygamberin esma ve sfat makamndaki nbvveti, ahadiyet
makamna girii, genel bir feyiz ve ilahi kapsaml bir rahmet suretinde
8

Muhakkk Cami, Nessun Nusus adl kitabnda arih Ferganinin ifadelerini


zetleme makamnda yle yazmtr: Gaybul huviyet ve lataayynden sonra gelen
taayyn ahadiyet ve vahidiyetin kendisinden neet ettii vahdettir. Bu aratrmac
yolu uzatmtr. Belirsizlii ortadan kaldrmak iin gaybul huviyet ve
taayynszlk taayyn ifadesini vahdaniyet ve vahidiyetin kendisinden
kaynakland vahdet ifadesinden nce zikretmi olsayd yeterliydi.
9
Bu konunun detaylarn ve Hazretin zati tecelliler mazhariyetinden, gaybul
guyubda gizli cevherlerden, fiiller, isimler ve zat cevherleri hazinelerinin fethinden
nasiplendii kamil nasibinin niteliini, o Hazretin makamlarn, ahvalini ve
ilimlerini tercme etme makamna sahip olan bn-i Fariz, Msri Taiyyesinde beyan
etmi ve bu makamda yed-i beyzada bulunmutur. Taiyye beyitlerinden biri udur:
Zati isimler kalbi sfatlardandr. Onun srlarndan ruh sevince boulur, Hazinelerin
ifreleri iaret anlamlarndandr. Batnlarn gizledii gizlilikler ile hafiflie erer.

14 ....mam Humeyni (r.a)

tecellisi, ceberut sakinlerinin heykellerine tecellisi, tahlili (tecridi)


ykselite
mazharlarda
seyri,
nbvvet-i
tarif
olarak
adlandrlmaktadr. Mertebeleri getikten, terkibi ykselite kemal
mertebeleri atktan, akl- evvele (ilk Ahmedi cilve ki, ona ilk biat
eden akl- evvel idi) balandktan ve bilahare ev edna ve fark
badel cem makamna eritikten sonra terii nbvvet ve
Peygamberlerin ve velilerin hatemi olarak tecelli etti ve Adem ve
dierleri benim bayram altndadr kelam ile terennm etti.
Biz sa b. Meryeme (a.s) kadar olan nbvvetin zuhurunu, velayet
seyrini, genel velayetin onunla son buluunu, mutlak Muhammedi
velayetin seyir eklini, btn velayet ve nbvvet trlerinin hatm-i
enbiya ile sona erdiini aklamaya altk. Ayn ekilde izah ettik ki
Muhammed Mustafann (s.a.a) vcuduyla nbvvet en st kemal
derecesine erdi ve nbvvet derecelerine hakim olan isimlerin devleti
sona erdi. Zira nbvvet halki (yaratlsal) bir cihete ve zel devlete
sahiptir ki o da bu makam sahibine hakim olan isimlere tabidir. Ama
velayet hakki bir cihete sahiptir ve onun hkm ezeli ve ebedidir,
kutub ve Muhammedi kmil kimselerde cereyan ve zuhur etmektedir.
sa, Hzr ve mmet-i merhume iinde olan her velinin, dairesi iinde
bulunduu Muhammedi velayetin hatemi vaat edilmi Hz. Mehdidir
(a.s).
Sonu: Btn filiyat ve kabiliyetlerin asl olan ve zat gaybndan
sonra gelen vahdet, hviyet gaybnda gizli olan kemalleri kendine
sunan, zatn ilk taayyndr. nsani natk nefisteki rnei ise hadis-i
nefstir ve nefsin hviyet gaybndan olan eyleri kendisine arz
etmesidir. Muhakkik arih Fergani bu hakikatin beyan ve kefi
hususunda yle diyor:
Zat ile ayn olmasna ramen vahdet, nefsinde nefsi ile konumas
gibidir. Ona iinde bulunduu zuhur iktizasn, vahidiyet itibarnn
zuhurunu ve bu zuhura ait esma ve zati kemalleri haber vermektedir.
Bildirildii gibi mefatih-i gayb cihetinden gaybul guyub
mertebesinin ilk glgesi, btn kabiliyet, hilkat ve ifazelerin asl olan
vahdettir. Eer zatn batnlar makamyla ilgili ciheti veya o vahdetin
mtealliki, zatn batnlar olarak mlahaza edilecek olursa ona
mbarek Ahad ismi ve lafz tlak edilir. Bu yzden kul huvellahu
ahad denmitir. mam Sadk (a.s) yle buyurmutur: Huve zamir-i
en deildir. lahi hviyetin gayb makamna iaret eden bir unvandr.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

15

O hakikatin levazmndan biri de mbarek Ahad ismidir. GaybulGuyub makam isim ve resim kabul etmedii iin Ehl-i Beyt (a.s),
Onun isimleri tabirlerdir diye buyurmutur. sm-i en kabul o zat
zuhuruna ait olan vahdetin makamlarndan biridir. Hakk veya mutlak
vahdet, vahidi taayyn itibariyle klli ve czi isimlerin
msemmasdr. sm-i cami ise Allah ismidir. Bu ismin
makamlarndan biri mbarek es-Samed ismidir. Bu yzden Hakka
es-Seyyidul-Mesmud denmektedir. Allah ismi ile mteayyin olan
zat, btn esma-i hsna ve sfat-i lyann vahdet veya cami ciheti
olduundan ve hakknda bir kemal yokluu dnlmediinden
kapsaml es-Samed ismi ile muttasftr. Mahiyetlerin zatlar, zat
gerei ii botur. Hakkn tecellisi itibariyle mahiyetsel snrla
snrlandrlm varlklarn vcud ve vcud ilerden (vcud, ilim,
kudret ve dier kemal sfatlar asndan) nasibi zilliyet (glgelik)
trndendir. Zira btn kemal sfatlar zat sahasnda zatn ayns
olduklar cihetiyle asla harici tahakkuku kabul etmezler. Oysa zat
sadece ayn vcuda sahip olan eyler zerinde eser ve hkm
sahibidir.
nceki konularda da sylendii gibi vcud hakikati, vcud hakikati
olduu cihetiyle tlak kaydndan mnezzeh ve mteayyin olmayan
mutlak hakikatle muttasf olmamaktadr. Bu hkm hayat, kudret,
ilim, irade, kelam, sem, basar ve dier klli isimlerde caridir. rnein
mteayyin olmayan ve tlak kaydndan mnezzeh mutlak bir ilim,
vcud asl veya zat gibi salt gayb ve mutlak mehuldr. Zat
makamnda, ahadi zatn asl gibi sfatlar hakknda bir ilimden nasib
yoktur. Bu asil asla tevecch etmemek, baz marifet iddiaclarn zati
ilmi inkar etmeye dair korkun bir uuruma yuvarlamtr. Onlar Hakk
Tealann veya vcud hakikatinin ikinci taayyn veya vahidiyet
mertebesi itibariyle ilimle muttasf olduunu sanmlardr. Bazlar ise
zatn ilim kaynaklar olduunu sylemilerdir. Bunlar da gaybulguyub makam ve vcud hakikati aslnn taayynszlk, salt tlak ile
her trl kayttan arnmlk tryle ilim, kudret ve dier sfatlarn
hakikatinin ayns olduuna tevecch etmemilerdir. Btn
kabiliyetlerin asl ve filiyatlarn zuhur menei olan, ahadi ve vahidi
taayynn kendisinden hsl olduu o vahdet, zatn ayns olmakla
birlikte hadis-i nefs, nefs mahallinde ve nefstedir. Gizlilik zirvesinde
zuhurdan haber vermektedir veya zat zuhurunun gereini ve

16 ....mam Humeyni (r.a)

itibarlarnn zuhurunu ifade etmektedir. Vahdani tenzih szyle esma


ve zati kemalin zuhurunu dile getirmektedir. Klli ve czi btn
anlamlarn, hatta szl ve fiili kelimelerin ve lafzlarn kayna
konumundadr.
nsani natk nefis, kendi iinde kendisiyle hadis-i nefs
eylemektedir. Bu hadis-i nefs ilk nce zahiri ses ve harf kisvesinde
deildir. Ama Hakkn zati muhabbetinin glgesi olan nefsin zati
muhabbetinden kaynaklanan szleri iitme meylinin kabiliyetinin
gayb makamnda tahakkuk etmi bulunmaktadr. Btn faili ve kabili
taayynlerin asl olan vahdet, hadis-i nefsi, ak namesini ve muhibbi
ve mahbubi hakikati ieren sevgiyi iitme kabiliyetine sahib olduu
asndan, cemal ve rahmet hkmnn galebesi, gazab hkmleri ve
batnlarndan ncelii hasebiyle izzet ve celal ehresinden gayb ve
batnlar hkmnn perdesini kenara itmi ve bylece de ezeli ahidin
ehresi gayb halvetinden zuhur sahnesine kmtr. Hazret-i izzet
rahmetim gazabm gemitir ezgisini terennm etmitir. Kendisi
gayb lisan ile bizzat kendisine subbuhun kuddusun rabbul melaiketi
ver-ruh ve rahmetim azabm gemitir ezgisini okudu ve iitti.
Zira o zaman da mtekellim ve semi isimleri vahdet hkmnn
malubu idi. Hadis-i nefs olarak ifade edilen ilk cilve; ilmi gizlilik,
yani taayynlere oranla la (hayr) artyla icmali ilim mertebesinde
zati gizlilik makam olan isimlerin hakikatlerinin ve kemal sfatlarn
batnnn anlamlarn ierdii halde nazil olmutur.
lk taayyn, vahdet ve klliyet trnden ilahi ve kevni
hakikatlerin tmn kapsadndan btn mufassla hakikatlerin ve
maddeler maddesinin ve btn faili ve kabili usul ve detaylarn asl
olduundan
dolay
ezeli
berzahlarn
berzah
olarak
adlandrlmlardr. Ev edna makam ve Muhammedi hakikat onun
lakaplarndan sadece biridir. lk taayyn, bu taayynn suret ve
zuhuru ise Kabe kavseyn makam olarak adlandrlmtr. Zira
vcud hakikati nzul ve suud makamnda manevi bir daireyi
andrmaktadr ki iki kavsi (yay) iermektedir. Nzul ve suud (ini
ve k) inna lillah nzuli kavse iarettir. ve inna ileyhi raciun ise
suudi kavse iarettir ki erhi ileride zikredilecektir.
Aratrma ve Sonu

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

17

Btn kabiliyetlerin asl olan vahdetten hasl olan ilk tecelli btn
kabili ve faili cihetlerin mebdeinin tam kemalini iermektedir. Zira her
asl, fer, fail ve kabil icmali ilim gizliliiyle bu makamda tahakkuk
etmektedir. Daha nce de sylediimiz gibi bu mertebede tahakkuk
eden ey zati vahdani ve icmali bir vcud ile mevcuttur. Bu yzden,
yani esma hakikatlerin birbirinden imtiyaznn olmamas ve ayan-i
sabit diye adlandrlan bu hakikatlerin suretlerinin birbirinden ayrt
edilmemesi cihetinden tr bu makamda tahakkuk eden eyler
imtiyaz ciheti olmakszn sfat anlamlardr. Bu yzden bu makam
hakikatlerin hakikati olarak adlandrmlardr. Eer gayriyet mlahaza
edilecek olursa, bu sadece akl alanndadr. Zira bu makamda zat;
vahdani cemi, klli, ahadi hakikat olarak tanmlanmtr ve bu
hakikat btn nisbet ve itibarlardan mnezzehtir. Bu yzden onda zati
iler ve nisbetlerin itibar makul deildir.
Bu hakikatin sureti ve bu mertebenin taayyn, btn nisbetlerin ve
ilerin aslnn asl saylmakta ve vahdaniyet olarak
adlandrlmaktadr. Bu mertebede zat, feyz-i akdes ile btn isimlere
ve isimlerin alanlarna zuhur etmektedir. Ayan-i sabit ile mteayyin
olan isimlerin zuhuru olan btn nisbetleri ve bu nisbetler ile ilgili
ileri mahede eder. Bu hud, tafsil sfatyla mcmel bir uhudtur.
tibarn evvelinde Hakkn zat mfassilat icmal, indimac ve vahdet
sfatyla mahede eder. Bu hud tafsil sfatyla mcmelleri uhudu
ile birliktedir. lgin olan da u ki zat kendi sarafetinde baki
kalmaktadr. Faili ve kabili isimlerin kesreti akl itibaryladr; baka
bir eyle deil.
Birinci taayynde isimler ve zatn oran, taayyn yokluu ve zat ile
deiiklik asndan farkl deildir; bundan dolay yle demilerdir:
Bu mertebede tahakkuk eden ey isim ve sfatlarn manalardr. kinci
taayynde ise isimlerin zuhur ve farkll vardr; ancak bu akli
farkllktr ve isimlerin vcud, ayn ve zahirinde ve ayanda birdirler.
kinci taayyn Kabe Kavseyn olarak ifade edilmektedir ve kavs-i
vcub ve imkan arasndaki ayrmn gizli bir eseri henz bakidir. Ama
bu taayynden nceki ilk mertebede bu iki kavs arasnda hibir
temayz ve ayrcalk eseri yoktur. Ev edna ise bu makama iarettir.
Vcub ve imkan kapsayan hakikat-i Muhammediye veya zati vcub
ve zati kdem dnda tm sfatlardan nasiplenen, bu ikisi arasndaki

18 ....mam Humeyni (r.a)

berzahtan kinayedir. Yazarn szn beyan ederken bu konuda daha


fazla aklama yaplacaktr.
lk ve ikinci taayynn mebdei iki kemale sahiptir: Zati ve esma
kemal. Zati kemalin ardndan gelen varln mebdei, yani zatn zat iin
zuhuru ve zati isimlerin gaybul guyubda mahedesi olarak ifade
edilen zati zuhur, kendisini klli ve czi isimler ve esma ilmi
mazharlar elbisesinde hud eder. Bu ikinci taayynde kendini mutlak
kemalle mahede eder. Bu iki huddan kaynaklanan kemallerini
ahadiyette cemul cem ve vahidiyette tafsil yoluyla ayanlarn
zuhurundan nce kendi kendisine sunar. Ama Hakkn halki
(yaratlsal) mazharlarda esma-i hsna ve sfat-i lya ile tecellisi ve
kemali, esma kemal olarak adlandrlmaktadr. Esma kemal
makamnda Hakk Teala ezelde btn klli ve czi isimlerin kapsaml
mazharlarnda kendini mahede etmeyi diledi. Bilittifak bizzat esma
kemalin zuhurundan maksat, Muhammedi hakikat ve onun ayn-i
sabitidir. leme bakt, kendini grmek istedi. Ademin su ve toprak
tarlasna adr kurdu.
Bu nemli konu daha kamil bir aratrmayla beyan edilecektir.
nceden de sylendii gibi btn faili ve kabili cihetlerin esas
olan ilk taayyn Muhammedi hakikat olarak tabir edilmitir. Bu
hakikat, vcub ve imkan arasnda bir berzah makamndadr. mam bu
kitapta defalarca hatm-i nbvvet ve velayet makamnn feyz-i
akdesin batn olduunu ifade etmitir. Bazlar bu konuda pheye
debilecekleri iin, bu tafsil ve icmal arasndaki berzah hakknda
biraz aklama yapmak zorundayz.
Bu nszde sylediimiz gibi ilk taayynde isim ve sfatlarn
hakikatleri cemi bir vcutla tahakkuk etmitir. Bu yzden bu
mertebeye, isim ve sfatlarn batn demilerdir. Hakeza, bu
mertebede sfat ve isimlerin anlamlar zat ile birlik iindedir
demilerdir. Elbette ilmi zuhur, taayyn ve isimlerin hkmnde bir
deiim olmakszn. Bu mertebe Kurann yedi batnndan, yedinci
batndr. Bu yedi batn Snni ve ii alimler bizzat Peygamberden
nakletmilerdir. Ehl-i Beytin kelamnda da bu hakikat farkl ifadelerle
mevcuttur. rnein: phesiz Kurann bir zahiri, bir batn, bir
haddi ve bir matla (doduu yer) vardr. Batnnn da yedi batna
kadar bir batn vardr. Ayrca yetmi batn vardr eklinde de
nakledilmitir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

19

Tekvin kitabnda da zahir, batn had ve matla vardr. FatihatulKitab tefsirinin yazar Sadruddin Konevi dier zor konularda olduu
gibi bu konuda da bilgece ok nemli incelemelerde bulunmutur.
Bunlar lemin hakikati ve tmel dzeni ile Muhammedi kamil insann
cemi nizamnn arasnda yaplacak tatbik esnasnda beyan edilecektir.
lahi kelam ve Kurann yedinci batn ev edna, taayyn-i
evvel ve hakikatl-hakayik (btn failiyat ve kabiliyatlarn asl)
olarak adlandrlmtr. Bu makam Muhammedi insann seyrinin
nihayeti ve tm nbvvet ve velayetlerin asldr. Bu mertebe, bir
itibara gre o hakikatin Kurani oluumu, ilk zuhur ve gaybul
guyubdan doan ilk nurdur. Nitekim yle buyurulmutur: Allahn
yaratt (veya takdir ettii) ilk ey benim nurumdur. Makam-i Farki,
tahlili ykseli ve rahimde yer klncaya kadar tenezzl stne
tenezzl kabullenmek, terkibi ykseliin balangc, ahadiyette gizli
klli isimlere, vahidiyette czi ve klli farki isimlere ve unsuri tam
itidal mizacnn kabiliyetine oranla mazhariyet ve vahidiyete girile
son mertebesine kadar ykseli stne ykselii kabul itibariyle itidal
derecelerinin en ycesiyle muttasf olan btn ilahi kelimelerin camii
olan cemi vcud vasat, berzah ve adalet makamnda sabit olan
Ahmedi, ahadi, taki ve naki kalbe dodu. Nitekim Biz ncekiler ve
sonrakileriz diye buyurmulardr. Bu adan ezellerin ezelinde btn
peygamberlere ve nceki/sonraki mmetlerin velilerine ifazet edilen
ey o ilahi hakikatin istidad kitabna bir defasnda nazil oldu. O
hakikatte ayn-i sabit ve kabiliyet hasebiyle kabiliyatlarn zuhur
meneidir. Fiil alanndaki zuhur makamnda, btn kemallerin
vastasdr. Kabiliyet kitabna yazlm olan eyler tedrici bir zuhurla
halki lemlerde zahir olmutur. inna enzelnahu ifadesi de ilahi
kelamn icmali ilmi ve Kurani makamdaki cemi vcuduna iarettir.
Fi leyletil-Kadr ifadesi ise Ahmedi bnye ve Muhammedi kabe
kavseyn makamna ermi kalbe, kevni ve ilahi mertebenin btn zel
hakikatlerini kapsayan Kuran hakikatin nzulne iarettir. Zira o
hakikatin ahadiyet makamndaki fenas itibariyle nzul ve tenezzl;
sr makamndaki kalb olarak tabir edilen kendine zg zati
makamdan arnmakszn o hakikatler hakikatinin kabe kavseyn
makamna tenezzl dnda mmkn deildir.
nsani nefis, eriat nuruyla nurlanm ve nefsin etkilerinden
arnm, akl mertebesinden geerek kalb makamna ermektedir. te

20 ....mam Humeyni (r.a)

bu kalb makamnda, kendisine gayb makamndan bir pencere alr,


manevi seyir ve ruhani uruc (ykseli) srdrlerek yzne esma
tecelliler kaps alr ve ruh makamna erer. Ruhiye mertebesi,
vahidiyet makamnn hizasnda yer almaktadr ki ruh makamna
ermi kalb makam olarak ifade edilmektedir. Btn bu
sylediklerimizden mamn (r.a) bu kitapta defalarca neden feyz-i
akdesin Muhammedi velayet makamnn batn olduunu
sylemesinin mant da anlalm olmaktadr. Zira maksad udur ki
esma ve sfat mertebesi, isimlerin ve taayynlerinin yani ayan-i
sabitlerin zuhur makam olarak ifade edilen vahidiyet mertebesi
ahadiyet makamndan; isimlerin suret, taayyn ve zuhurundan, tafsili
ayrcalndan ve her isim ve sfatn Hakkn kendi zatna malumiyet
sureti olan ayn-i sabitinin taayynyle kaynaklanmaktadr. Zuhur
eden eyler ise Hakkn taakkulat trleridir. Hakkn kendi zatn
bilmesi ikinci taayynde tafsili ilim mertebesinde hasl olan esma
tafsil ve zuhur makamndaki taayyn gerektirir. Her ismin zatn
malumiyet sureti olan ayn ve ilmi bir sureti vardr.
Uyar!
Dikkat etmek gerekir ki ahadiyet ve vahidiyet arasnda zatn
taayyn mertebesi olduklar cihetiyle bir ayrcalk bulunmamaktadr.
Ayn zamanda da halk makamndan haritir. Zira varlksal kon (ol)
kelimesinin boyunduruu altnda olan her ey mahluktur. Ehl-i
Beytten de yle rivayet edilmitir: Allah dnda ey olarak
isimlendirilen her ey mahluktur Hakeza: Tatil ve tebih haddinden
karld takdirde Allaha da ey demek caizdir.10
Ayrca bu incelie de dikkat etmek gerekir ki isim ve sfatlar,
ismullah olarak adlandrlan cemi makam cihetiyle Muhammedi
hakikat olarak adlandrlan vahidi mazhara sahiptir. Bu cemi ayn-i
sabit hakikatte vahittir ve Hakk btn isim ve sfatlarla bu vahid olan
ayn-i sabitte mtecellidir. Zatn malumiyet sureti bu ve dier ayana
verilen bir unvandr. Zahir ve mazharn vahdeti babndan hazret-i
hatmi, ism-i azamn manasdr. Bu zikredilenler esasnca
Muhammedi ayn-i sabit btn varlklarn ayann kapsamaktadr ve
dier ayan zerinde mutlak egemenlik makamna sahiptir. nceki
konularda belirtildii zere vahidiyet ve mutlak samediyet makamnda
10

Usul-i Kafi, Kitabut-Tevhid, Bab-u tlakul-Kavl biennehu Teala ey

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

21

ayan ve esma kesret sadece akli tafsil itibariyledir. Hakkn hakikati,


uluhi taayyn cihetinden kendi vahdet ve sarafeti zere bakidir.
nceki Konularn cmali Tahkiki ve Konunun Aslnn Takrir
ve Tahrir Haddinde Beyan
Ehl-i Hakk byklerinden tahkik erbab kimselerin syledii zere
Hakk; zat, gizli hazine makam ve gaybul-guyub itibariyle her
taayynden mnezzehtir. Evveliyet, ahiriyet, ahadiyet, vahidiyet
hkmleri, zuhur ve batnlar sfatlar gayb hviyette zati bir tahakkuk
ile mstehlek, zati ahadiyette mtehakkk ve vcudda var olan her
eyde zati bir gizlilikle gayb-i muibde sakldr. Gayb halvetinin
ahidi kendisini kendisine cilvelendirince ilk cilve tam vahdet sfat
zere idi. Btn failiyet ve kabiliyatlarn asllarnn asl olan bu
vahdeti vcud batn ile birlikte mlahaza ettiimizden ve zattan
kaynaklandndan dolay aresiz o batnn znesi de zat olacaktr. Bu
izafeden yani zattan mteayyin olan vahdetin izafesinden ahad ismi
tecelli etmitir. Kuntu kenzen taayyn fe ehbebtu taayynne
izafe olunca, yani zat zuhuruna taalluk asndan, o gaybi hviyet
btn failiyet ve kabiliyetin hamili olan baka bir vahdet sfatyla
muttasf oldu. Ama esma kesretler ve ondaki isimlerin gerekli
ayanlar, akl itibar iledir. Zatn asl kendi sarafetinde bakidir. Kesret
harici ve halk mazharlardaki tecelliden zahir olmaktadr. Basit
hakikatlerin kesretlerinin artndan hasl olmaktadr. Bilahare suud
kavsinin ahiriyet srrnn zuhur ciheti, vcudun gerekli esnek hareketi
yoluyla hasl olmaktadr. lgin olan da udur ki srekli olarak vcud
hakikati kendi izzet kemalinde yzmektedir. Mmknn ayn her
zaman ademidir (yokluksaldr). Adem ve ademi (yokluk ve yokluksal)
arasndaki fark aktr. Ayn zamanda mmkn ayanlarn yokluu ile
vcud-i has ve eser olarak ifade edilen vcud feyzin eseri
arasnda fark vardr. Mmkn mahiyette yokluk mahiyetin vcudun
glgesi olduu ve hikayet (bildirim) dnda bir cihetinin
olmayndandr. Eer imkani vcuda, ademi (yokluksal) ifadesi
kullanlyorsa bu ilahi isimlerin glgesi olduu ve salt irtibat ve
hikayet (bala ve bildirim) sayld hasebiyledir.
Nakil ve Tahkik

22 ....mam Humeyni (r.a)

Ebu Rezin Ukeyli, Allah Resulne yle sordu: Rabbimiz


mahlukat yaratmadan nce nerede idi?Allah Resul (s.a.a) yle
buyurdu: Bir ma iindeydi ki stnde ve altnda hava vardr.11
Baz kimseler hadisteki ma kelimesini ahadiyet, bazlar ise
vahidiyet mertebesi olarak mana etmilerdir. Baka bir hadiste yle
yer almtr: Mahlukat yaratmadan nce beyaz bir yakut iindeydi.
Hadiste geen stnde hava vard ifadesinden maksat vcudun
hakikati yani hakikatlerin hakikatidir. Btn klli ve czi isimleri ve
esmai mazharlar zati gizli bir vcud ile kapsadndan dolay nisbet
ve cihetlerden birine zg deildir. Kendisine izafe edilen isimler ve
sfatlar taayynszlk eklinde itibar edilmektedir. Daha yce veya
dk bir eye oranla itibar edilmemektedir. Zira nisbet ve itibarlar,
salt hazine (kenz-i mahz) olarak ifade edilen gayb hakikat makam
ve mertebesinden uzaklamadan o hakikatin zuhur, tecelli ve
tenezzlnden hsl olmaktadr. Zatn hakikati her zaman kendi izzet
ve kibriya kemaline gmldr. Gerekse hilkat, icad ve vcud
kelimelerin izharndan nce ve gerekse gizli hazine makamndan
tenezzlden sonra Allah Resulnn mada idi veya Beyaz bir
yakutta idi diye buyurduu o ezeli hakikatlerin hakikati, makamdan
uzaklamakszn sfat ve isimler hicabnda o hakikatten kaynaklanan
mertebeler, makamlar ve zuhurlarda tecelli ve zuhur sfatyla zahirdir
ve cereyan etmektedir; hem de bakasndan etkilenmeksizin. Zira
hakikatlerin hakikati, btn halleri deitiren bir hakikattir.
Kesretlerin ncesinde ve mazharlardaki zuhurundan sonra halk
suretler ve taayynler ile deien bir hakikat deildir. Peygamber
(s.a.a) nakledilen deiim hadisi ise isimleri cihetinden zuhurlarnda
deiimini ifade etmektedir. Evet bu durumda bizzat kendisi
deimemekle birlikte zuhur hasebiyle eitlenmektedir.
Zat hakikati ezeli ve ebedi olarak gizli bir hazine, gaybul-guyub ve
zati ahadiyet ile muttasf bir hakikattir. Ne bir ad ve ne de bir nianesi
vardr. Mmknn de ayn yokluk ve butunlar iinde bakidir.
Mmkn yokluk darlndan yz gstermedi,
11

Bu hadisi Tirmizi, bn-i Mace, Ahmed b. Hanbel nakletmitir. Nakdun-Nusus,


Talikat blm, s. 341e mracaat ediniz. Ebu Rezinden baz yerlerde Arabi olarak
bahsedilmitir: Peygamber (s.a.a) Arabinin sorusu zerine yle buyurmutur: ...
gibi.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

23

Vacib kdem cilvegahndan adm atmad,


Hayretler iindeyim ki btn bu naklar ne?
zel ve genel tm hafzalarn hatra levhasna yansm.
Evet, bir baka iirde ise yle denilmitir:
Mauk imkan leminin dndadr,
Mekan ile mmkn olan isteklerinde aknlk iinde,
O, mekana gelmez ve bu mekandan gitmez,
te bu yzden ak derdi dermanszdr.
Aratrmaya Dayal Uyar!
Sahih anlamda veya tlak vehiyle zat, sfatlarn intiza menei veya
isimlerin istinad mercisidir. Hakkn hakikati mutlak mevcud
olduundan ve Eariler ve Mutezile gibi kelam erbabnn syledii
mehur anlamda zattan mnezzeh bulunduundan ister istemez zatn
hakikati ilim, kudret ve dier kemal ve celali sfatlarn mutlak
hakikatidir. Elbette isim ve sfatlarn, hakikat hasebiyle tpk sfatlara
haiz varlk hakikatinin asl gibi taayynszlk eklinde mlahaza
edilmesi artyla. O mutlak hakikat, mutlak zat dnda hi kimse
tarafndan derk ve mahede edilemez. O halde zat, gayrin
mlahazasnn yokluu mertebesi mlahaza edildii ve btn
taayynlerden mnezzeh olduu bahanesiyle zat ilmi, Allah korusun
zattan nefyetmemeliyiz. Batnlar, zuhur, tlak ve takyidin itibar
edilmemesinin ve taayyne iaret eden her eyin nefyedilmesinin
anlam btn czi ve klli isimlerin asllarnn asl ve btn varlk
zerrelerinin menei olan hakikatten tlak kaydndan mnezzeh mutlak
zati ilmin nefyedilmesi ve onun ikinci taayynde mlahaza edilmesi
deildir. Bu hakikat hviyetiyle btn kemallerin kayna olmaya
mstahak olan, intihas bulunmayan, derk edilmeyen ve kendi zatn
derk eden bir mevcud veya vcuddur.
nceki konularda beyan ettiimiz zere Hakkn ilk taayyn ve
zatn gayb uzun glgesi btn filiyat ve kabiliyatn asl ve esas olan
vahdettir. Zatn gaybna izafe edildii cihetiyle, ahad olarak
adlandrlmtr. Bu, gaybul-guyub makamnn ilk vasfdr ki Kul
huvallahu ahad, bu vahdetin zuhuru ve zat cilvesinin esma kemale
taallukuna ise vahid denmektedir. Vcud feyzi ise bu isim

24 ....mam Humeyni (r.a)

nahiyesinden zahir olmaktadr. Hakkn mutlak hakikati uluhi taayyn


itibariyle vahid ve salt basittir. Esma kesretler ve ilahi isimlerin
suretleri sadece akl mlahazas iledir, baka bir eyle deil. Btn
filiyatn camii ve btn kabiliyatn ve ayan-i sabitin hafz olan bu
vahid tafsili ilim tecelligahndan btn isimlere hakim olan Allah
ismi gibi mazhar ve ayn- sabit talibidir ki o mazhar da mml
kabiliyat ve btn kabili ayanlara egemen bir makamda olmaldr. Bil
ki Allah-u Teala bu ismi insan iin bir ayna klmtr. Hakikatine ve
vechine baknca hakikatin sadece Allah olduunu, Ondan baka bir
eyin olmadn grr. Bylece kulann semullah, gznn
basarullah olduunu kefeder. Bu yzden Allah yle buyurmutur:
Kul bana nafilelerle yaklanca onu severim. Onu sevince de kula,
gz, aya ve eli olurum.
eyh-i Ekber Fususul-Hikemde esma kemali beyan makamnda
u gerei incelemi bulunmaktadr ki Hakkn zati kemal, tecelli, zati
zuhur, zatn zat iin hudu, cem ve tafsil makamnda esma, sfat,
esma ve sfati mazharlar uhud ettii mertebede gayrisinden haber
yoktur. Daha iyi bir ifadeyle kesretlerin zuhurundan nce gayb
makamnda tecelli imkan mazhara bal deildir. Esma kemal ve
halk tafsiller mertebesinde tecelli hususunda ayan-i sabitin
mdahalesi sz konusudur. Bu ayan ilahi isimlerin mazharlardr.
Feyz-i akdes, ahadiyet makamndan vahidiyet ve uluhiyet
mertebesinde ve tafsili ilim makamnda tahakkuk etmitir ve zatn
malumiyet suretidir.
eyh-i Ekber ite bu balamda yle diyor: Mnezzeh olan Hak
Teala, sonsuz saydaki gzel isimleri asndan bu isimlerinin suretini
grmeyi diledi veya dilersen yle de diyebilirsin: Hak Teala
isimlerin suretini veya zatnn suretini, mertebesi hasebiyle lemdeki
btn hakikatleri kendinde toplayan ve isim ve sfatlarn iini (isim ve
sfatlarn gereklerini, fiillerini, zgnlklerini ve lzumlu eylerini)
kendine has klan bir varlkta grmek istedi. nk o, varlk ile
nitelendirilme ve varln btn srlarn zahir klma kabiliyetine sahip
bir varlktr Hak btn bir lemi yaradl kusursuz olmakla
birlikte ruhtan yoksun bir ceset olarak yaratt. Dolays ile lem,
cilsz bir ayna gibiydi Dolaysyla emr, lem aynasnn

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

25

cillanmasn gerekli klnca, dem bu lem aynasnn cils ve bu


suretin ruhu oldu.12
Esma kemalin hakikati Hakkn kamil insann ayn-i sabitinde
zuhur etmesi dnda gerekleemez. Ceberut, melekut ve ehadet
lemindeki btn melekler bu ahadi, cemi ve klli hakikatin paralar
konumundadr. Hakkn hakikati btn mazhar ve isimlerle lemin
mazharlarna hakimdir. Ama Hakkn kendisini gayb, icmal, zuhur ve
zat ilerinde tafsil makamnda grmesi ile halk vcud ile taayyn
eden mazharda uhud etmesi arasnda fark vardr. Kald ki bu mazhar,
kabiliyet kemali ve genilii asndan btn varlklarn camiidir.
Ayn btn ayanlara, gayb (ceberut) leminin, anahtarlarna muzaf,
gayb lemine ve mutlak ehadete amildir. Hakka dn ve nzul
kavsinde vcudun tenezzllerinin tamamlanmas makamnda,
balanglarn sonlara dn kaplarnn kaps gerekleir. Artk o
kaplarn kapsdr. Her kemal sahibi mecburen bu yolu kat etmelidir.
Bu hakikat, yani btn klli ve czi isimlere amil olan kevn-i
cami gayb anahtar da olur. te o (s.a.a), vastasz aslna dner.
Muhammedi kamil veliler de onun hkmndedir. Vcud kafileleri bu
sratta kendi aslna katlr. eyh bn-i Arabi, btn hakikatleri
kapsayan ve btn hakikatlerde cereyan eden kevn-i cami sahibinin
Hakkn tam mazhar, dnya ve ahirette vcud feyzinin tecelligah
olduunu kabullenmekte ve yle demektedir: Allah onunla
mahlukata bakar ve onlara merhamet eder.13
Her eyin hakikati Hakkn ilmindeki taayyn ve o hakikatin ev
edna makamndaki taayyn biimidir. Bu yzden her ne kadar o
hakikatin ilk halk zuhuru, meiyyet makam veya akl-i evvel ve ilk
ruh suretindeki zuhurdur; ama vahidiyet ve ahadiyetteki istidat, o
hakikatin ilk taayyn olup mmknt tahakkuk ve hatta vacibut
tahakkuktur. Ayn zamanda mutlak vcudun veya btn kabiliyetlerin
asl ve ahadiyet ile vahidiyetin camii olan vahdetin ilk taayyndr.
Zira o hakikatin makamlardan nasibi, ev edna makam; derecelerden
ekmeliyet, temehhus ve tekik derecesi ve Kuran yedi batndan
12

Fususul-Hikem, Fuss-ul Ademnin banda


cad ve her mmkn kelame ulatrma yoluyla onlara merhamette bulunur.
Zira insan zuhur itibariyle dnya hayatnda hadis bir varlktr. Kaderi vcud
genilii, aklani vcud ve zaman olmayan zati yokluk nceliine sahip misali zuhur
itibariyle de ezelidir ki o hakikatin ezel ve ebedle ittisaf anlamnda ne balangc ve
ne de son vardr.
13

26 ....mam Humeyni (r.a)

nasibi ise yedinci batndr. yilikleri sonsuzdur. O hakikatin tecelliden


nasibi ise zati tecellidir. Bu dereceler ve makamlar, Hz. Muhammedin
zel varisleri olan, onunla tam bir nisbeti bulunan; hal, makam, ilim,
yaratl ve evlatlk gibi nisbetlere sahip olan varisleri iin de sz
konusudur. Bu dediklerimiz hususunda ek iindeysen irfan ve
tasavvuf velilerinin incelemelerine ve ifadelerine bavur. mamn bu
kitapta syledikleri szler zerinde derince bir dn.
nsanul-Kamil kitabnn yazar Abdulkerim Cili, yle diyor:
Sylediimiz zere Hakk Teala kuluna tecelli edince ve onu fenaya
erdirince onda ilahi bir latife oluur. Bu latife bazen zatidir, bazen de
vasfidir. Zat olunca bu insan heykeli kmil bir ferd ve cami bir gavs
olur. Vcud emri onun etrafnda dner. Rku ve scud ona gerekleir.
Allah lemi onunla korur. O Mehdi ve Hatem (a.s) olarak
adlandrlr. Halife de ite odur. Demirin mknatsa cezbolduu gibi
hakikatleri yani varlklar cezbeden Adem kssasnda buna iaret
etmitir.14 Kevni azametiyle makhur klmtr. Kudretiyle dilediini
yapar. Bir rtbe ile mukayyet deildir.
Ne hakki ilahi ve ne de abdi halk bir hakikattir.15
Arif Abdulkerim Cil ikinci blmde yle diyor: Kyametin
artlarndan biri de Mehdinin kyam ve insanlar arasnda Krk yl
boyunca adaletle hkmetmesidir. Onun gnleri yemyeil, geceleri ise
nurludur. Mehdinin ki Muhammedi makamn sahibidir- kyamn
bilmek
isteyenler,
el-Kehf
ver-Rakim
fi
erh-i
Bismillahirrahmanirrahim kitabmz mtalaa etmelidirler.16
Sonu:
Btn bu sylediklerimizden arif ve muhakkik yazarn (Allah
makamn yce klsn) zat, tlak dahil tm kaytlardan mnezzeh
vcud hakikati, Muhammedi velayetin hakikati, onun varisleri olan
Ehl-i Beyt imamlar (a.s) hakknda sylediklerinden maksad da aa
kmaktadr. mam (a.s) defalarca Muhammedi velayet ve hilafetin
batnnn feyz-i akdes olduunu beyan etmitir. Hakeza ahadi ve
vahidi taayyn, Hakkn klli cami bir isimle Muhammedi klli
14

Hakknda yle denilmitir: Her ey ibarettir, sen ise mana. Ey kalplere


mknats olan!
15
nsanul-Kamil, Kahire, c.1, s. 44
16
A.g.e. c. 2, s. 51-52

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

27

mazhar ve imkani hakikatler aynasndaki tecelli ve zuhuru hakkndaki


szleri de anlalm olmaktadr. Hakeza 27. Misbahta sylemi
olduu, Bu hilafet Muhammedi hilafetin ruhudur sz de aa
km oldu. Zira zati tecelliye zg ve vcud kutuplarndan en kamil
ferdin makamndan stn velilerin maverasnda sadece hakikatler
hakikatinin ve salt gaybn mutlak hakikatinden baka bir ey yoktur.
Yazar (Allah ruhunu mukaddes klsn) 27. Misbahn sonunda yle
buyurmutur: Nitekim ilahi marifetlerde stadmz olan kamil arif
Mirza Muhammed Ali ah Abadi Isfahani ki Allah bereketli
gnlerini devaml klsn- huzuruna varp kendisine ilahi vahyin
niteliini sorduum ilk grmemizde yle buyurdu: inna enzelnahu
fi leyletil kadr ayet-i mbarekesinde, Muhammedi vcuda inen o
gayb hakikate bir iaret vardr ve leyletl kadrin hakikati,
Muhammedi vcudun hakikatinin ta kendisidir.
eyh arif muhakkik Abdurrezzak Kaani, Tevilat adl kitabnda
yle diyor: Leyletl-Kadr, zati huddan sonra kalb makamnda
rtnd haldeki Muhammedi bnyedir. Hz. Peygamberin (s.a.a)
zati hud ve sr makamnda, hatta hafiyy makamnda ayn-i
vcudda fena halinde kalb makamna brnmeden veya tenezzl
etmeden Kuran hakikatini telakki etmesi mmkn deildi. Hakeza
kalb makamna ilk erdii zaman da Kurann cemi hakikatini telakki
kabiliyetine sahip deildi. Zira Kuran hakikatinin mazhar olan kalb;
ruh, sr, hafiyy ve ehfa makamna ermi olmal ve zati uhud
makamnda vehmi bir fasla tahakkuk edecek kadar bir tenezzl iinde
olmal ki Kurann tecelli mazhar olabilsin.
mam (r.a) mbarek kadir suresini de tefsir etmi ve tevile de iaret
etmitir.
mam (r.a) 31. Misbah'ta Ebu Rezin Ukaylinin Peygambere
sorduu sorunun cevabn bulmaya alm ve ma makam hakknda
incelemelerde bulunmutur. Bendeniz de bunu geen konularda
aklamaya altm. Konunun banda da mutlak vcudun ahadiyet ve
vahidiyet ile taayyn zuhurunun ekli hususunda detayl bilgiler
verdim.
Ariflerin, Ayan-i sabit vcudun kokusunu bile almam ve
kokmamtr ve vcud tr bizzat tahakkuk etmitir kesin ilkesi ile
ayan-i sabit zel ilmi vcudlardr sznn ne ekilde kabul
edilebilecei hakknda aklama yapmak gerekmektedir.

28 ....mam Humeyni (r.a)

Nakil ve Tahkik
Byk stad Mirza Muhammed Rza Kumeinin 17 deerli
rencilerinden merhum Mir ahabaddin Neyrizi irazi aratrmac
marifet velilerinin ve ariflerin yolunu savunma adna bir takm
aklamalarda bulunmutur ve irfan ehlinin eserlerini anlamann Hakk
ehli olmayanlar iin mmkn olmadn zikretmitir. Neyrizi irazi
yle diyor: Arifleri hemen bo ve elikili konumakla sulama.
Onlar ilerindeki nur ve basiret kuvvetiyle vcuddan gayri bir ey
olduunu iptal etmilerdir. yle ki onlara gre ayan-i sabit vcud
kokusunu bile almamtr. Vcud mahiyete riz olmaktadr. Yani
imkan vcud, vcud hakikatinden ayr bir anlam tamaktadr. Aksi
takdirde imkan vcud olamazd, mutlak vcud olurdu. Bylece
mutlak vcuddan sudur etmesi de mmkn olmazd. Aksi takdirde bir
eyin kendi nefsinden vcuda gelmesi, bir eyin bizzat mteaddid
olmas ve hakikat aslna ramen tekerrr etmi saylmas gerekirdi. Bu
da basit akllar nezdinde bile imkanszdr. Arifler ayn zamanda ayan-i
sabitin ilahi isimlerin sureti olduuna hkmetmitir. smin sureti ise,
ilahi sfat olan kemal bir tecelli ile mtecelli olan vcuttan ibaret
ismin hakikati ile ilgili Hakk Tealann ilmidir. Hakkn ilmi ise
vcududur. Vcudu ise zatnn aynsdr. Ayan-i Sabite isimlerin
suretleri olduu hasebiyle yoklua dnen yokluksal ilerden deildir.
Ayn zamanda sabit olan ve olmayan veya mevcud ve madum (yok)
olan arasnda bir vasta da deildir. Nitekim bazlar byle
sanmlardr. Belki de hikmet ve felsefe ehli kimseden u gerei
17

Mir ehabuddin Neyrizi, Aamir olarak mehurdur. Aa mirza Haim Ekuri


ve Aamirza Hasan Kirmanahi ile adatr. Molla Sadrann kitaplarn ders
vermenin yan sra Kuran- Kerimin tefsir derslerini de vermitir. Derslerine ok
zel renciler de katlmtr. Bu dersin ad Tefsirul lka dersi idi. Onun bu
derslerinden Kurani ilimlere ne kadar sahip olduu anlalmaktadr. Merhum
Aamirza Muhammed Mirza Tahrana geldiinde tatil gnleri baz Kuran ayetlerini
(zat, sfat, efal, velayet, hidayet ve benzeri anlamlara sahip Kuran ayetlerini) tefsir
ve tevil ediyordu. Ama daha sonra bir takm nedenlerden dolay bunu terketti. Aa
Mir ahabuddin Hekim irazi tedris dneminde stadn izledi ve bu grevi yerine
getirdi. Ama stad gibi ayetlerin tevili konusunda geni bir ilme sahip deildi. Aa
Muhammed Rza, mbarek Kevser suresi hakknda tam alt ay ders vermitir.
Sylendii zere ders verirken dili alyor, heyecana geliyor ve etkileyici bir
ekilde konuuyordu. yle ki baz liyakatli kimseler onun szlerinin etkisinden
kendinden geiyordu.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

29

iitmisindir ki mahiyet tek bana mlahaza edildiinde sadece


kendisidir. Zatyla mevcud veya madum deildir. Nakizin iki
tarafndan (varlk-yokluk) biri saylmamaktadr. Sen bunlar iitince
mahiyetin mevcud ve madum arasnda bir vasta olduu vehmine
kaplmsndr. O halde bu dalglarla birlikte bu szler deryasna dal
ki filozofun arif gibi dnmediini bilesin. Arif insan yle der:
Ayan-i sabit vcud kokusunu dahi almamtr ve vcud da kokmaz.
Zevk ehline gre, Onun vechinden baka her ey helak olacaktr
sznden maksat da hi phesiz budur. Zevk ve felsefe ehli
kimseler, mevcud ve madum arasnda vasta olamaz sz ak bir
ekilde mahiyet hakknda deildir diye soracak olursan yle derim:
Mevcudiyet ve madumiyetin selbedilmesinden maksat udul
(geililik) veya yklemin olumsuzluunun olumluluudur. ki yoldan
biriyle mevcud veya madumun ykleminden mahiyetin sabit olduu
phesi varsa, hak cevap mahiyetin zat gerei ne mevcud ve madum
olduudur. Zevk ehli kimseler ayan-i sabitin vcud kokusunu dahi
olmadn mahede etmilerdir. Mahiyetin zati ilk yklem ile
mevcut olmad szleri bu yklemin mevcut olmayan eyler iin bir
unvan olduu anlamndadr. Bu da yokluksal taayyn ve mutlak
vcuddan mahiyet itibariyle imtiyaz iinde olmasdr. te bu itibarla
vcud kokusunu bile almamaktadr. Eer, Biz mahiyeti dnmekte,
vcudundan ise gaflet etmekteyiz ve gaflet edilen ey ise
dnlmeyen eydir denilecek olursa cevap olarak deriz ki bu gaflet
harici vcud hakkndadr. Zihni vcuddan gaflet edilemez. Aksi
takdirde mahiyet dnce sahasnn dnda kalr. Oysa mahiyet zihni
vcudun kendisidir. Takdir edilen, mahiyetin dnlr (makul)
oluudur ve bu da bir elikidir. Srrn tamam gafletin zihni vcuddan
olduudur ve bir taraftan da mahiyet makuldr. Dolaysyla bu bir
paradokstur. Bil ki aralarnda teayr (deiiklik) bir ekilde vardr ve
tlak eklinde teayr ile aykrlk iindedir. Hi kimse tlak yoluyla
mahiyet ve vcut arasnda bir mayeret ispat edemez.
Zira vcud sadece zihni ve harici vcud ile snrl deildir. Harici
ve zihni vcud, harici hakikatleri ve zihni glgesel zuhurlar ihata
eden vcudun mutlak hakikatinin makamlardr. Bizzat tahakkuk etmi
olan ey, btn kaytlardan mnezzeh olan mutlak vcuddur. Itlak
kaydndan bile mnezzehtir. Mutlak vcud tahakkuk etmi olduuna
gre mecburen mukayyed vcud da tahakkuk etmi olmaldr. Zira

30 ....mam Humeyni (r.a)

mukayyed, mutlakn cilvelerinden ve zuhurlarndandr. Gkte de


ilah Odur, yerde de ilah Odur. phesiz o her eyi ihata edicidir
Ama bu kesin ilke, hak ve yakin erbab nezdinde mahfuz kalmaldr ki
mutlak, mukayyed mertebesinde tahakkuk etmitir. Mukayyed ise
mutlak ile mtekavvimdir. Ama mukayyed, mutlak mertebesinde
tahakkuk etmemektedir. Allah var idi ve Onunla beraber hibir ey
yoktu. u anda da durum aynsdr. Nitekim Ebu brahim Musa b.
Caferin (a.s) nurlu sz de bunu ifade etmektedir.
Merhum Neyrizi irazi yle devam ediyor: O halde mutlak
mtehakkktr ve hakikatiyle de mukayyed tahakkuk etmektedir.
Mutlak tahakkuk edince ilmi veya ayn bir eyden ayrcalk arz
etmemektedir. Eer ayrcalk olursa bu ayrcalkl takyitler trnden
bir ayrcalktr. Hakiki tlak ufkundan deil. Mutlak vcuddan
ayrcalkl olan her ey, mutlaktan deil, kendi nefsinden kaynaklanan
bir imtiyaz iindedir. O halde o, mutlak vcuttan ayrcalkl olmas
hasebiyle mevcud deildir. Aksi takdirde zaten ayrcalk hsl olmaz.
Farzmz ise buna aykrdr. Zira ona iaret edilmekte, vcuda iade
olunmakta, kendisine dnlmekte ve kendisine varlmaktadr. Allah
yle buyurmaktadr: Bilin ki iler Allaha dnmektedir. Bu ifade
mahiyetin kendisi olmas itibariyle mutlak vcudun ilmi sureti
olduuna iarettir. Her ey helak olucudur ifadesi ise eyann, yani
imtiyaz ekillerinin helak ve yoklua dnne iaret edilmektedir.
Eer denilirse ki: Mahiyet sadece kendisi itibariyle vcudun
kendisidir. O halde nasl olur da vcud ona ariz olabilir? Aksi takdirde
vcudun vcuda ariz olmas lazm gelir. Oysa bir ey kendine ariz
olmaz. Dolaysyla vcud mahiyete ariz olmamaldr Bu durumda
yle cevap vermek lazmdr ki bir ey bazen bizzat kendisine ariz
olmaktadr, ama tek bir itibarla deil. Taaddd itibariyle kllinin,
hisseye ariz olmas gibi. Bir defasnda mahiyet hariteki kevne ariz
olmakta, bazen de zihindeki kevne. O halde hakikatlerden bir
hakikattir. Bazen d aynaya isnad edilmekte, bazen de zihin aynasna.
Bylece harici ve zihni kevn hasl olmaktadr. Nitekim mahiyet de
mutlak vcudun, ilim neetine izafesi ile ilim neetinde istikrar
bulmaktadr. Bu yzden yle denilmitir: Vcud, kevn ve husuldr.
Bu da gstermektedir ki kevn ve husul anlamndaki vcud mutlak
vcudun menzillerinden nazil olmutur. Nitekim rububi ilim neetinde
hasl olan ilmi suretler ve ayn harici suretler o rububi ilmin

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

31

nazillerinden, szntlarndan, rabtlarndan, tabilerinden, fruatndan,


glgelerinden, nlarndan ve makamlarndan biridir. Mahiyet bu ilmi
surettir. lmi suretler zel ilmi vcudlardr. Onlar da Hakkn
vcuduna tabi olan isimlerinin vcutlarna tabidir. Hakkn vcudu ise
kevnin ihata edicisi, tahsilin metni, ayann ayn, ayan ve zihnindeki
hakikatlerin asldr. Vcudun nuru miktarnca ayan zahir olmaktadr.
Eer vcudun nuru gl olarak aynadaki gibi zuhur edecek olursa
mahiyet ve levazm da gl olarak zahir olur. Geri zihinde zahir
olunca mahiyet ve levazm da zayf olarak zahir olur.
stad irazinin bu szleri vcud ve mahiyetin iki farkl tr
olduunu syleyenlerin szlerinin istibadn bir yere kadar ortadan
kaldrm oldu. Tenezzl eden bazlar ise mahiyeti vcudun haddi ve
glgesi, hatta yakn gremeyen a gzl birinin grebildii eyin
ikincisi olarak kabul etmilerdir. Bazlar da Hakkn ilmi suret,
taayyn ve vcud tesi bir tr olmad cihetiyle ayan-i sabit ve suret-i
kaderiyi reddetmi, ayann tekessrn hakiki kesret saymlardr.
Tahkik, marifet ve keif erbabnn merebini bilmemek, bu cemaatin
zel dilini derk edememek ve yollarnn zor ulalr yollar olmas
hasebiyle onlar birok eletiri ve knamalara maruz kalmlardr.
Mmkn ayanlarn yokluunu iittiklerinde bu muvahhitleri tekfire
kalkmlardr. Nice kusurlu szler vardr ki aslnda sahihtir. Afeti ise
hasta olan derklerdendir.
Merhum mam (r.a) Kayserinin mukaddimesine yazd haiyede,
uluhiyet ve vahidiyet mertebesinde kesretlerinin zuhur ekli hakknda
yetersiz kiilerin phelerini ortadan kaldrmak amacyla ksaca bir
takm iaretler ve imalarda bulunmutur.
Geen konularda imamn (r.a) (3. ve 4. Misbah'larda) zatn
isimleri cem etmesi ve czi ve klli isimlerin zatn batnlarnn
batnnda itibar edilmesi hakknda sylemi olduu bu hakikate isnad
ettiimiz batnlar ve gayb sz ve hakeza 4. Misbahta, Bu
hakikatin halk ile bir irtibat bulunmamaktadr diye buyurmas
hakknda beyan ettik ki zati ahadiyet ve vcudunun hakikati, baka bir
ifadeyle vcud kendiliinden zuhurdan nce bir batna sahip deildir.
Hakeza batnlardan kaynaklanan zuhuru da yoktur. Zira bunlar izafi
isimlerdir ve olduu ekliyle vcudun gayrn itibar ederler ve olduu
ekliyle gayr itibar eden ey, bizzat vcud ile farkllk iindedir. Bir
ey ile farkllk iinde olan ise o ey deildir. Vcud bizzat ne zahirdir

32 ....mam Humeyni (r.a)

ve ne de batn. Bu yzden yle denilmitir: Salt hakikatin ne bir


sfat, ne bir vasf, ne bir ismi ve ne de bir eye izafesi sz konusudur.
Zira o hakikat taayynszlk ve gaybul-guyub cihetinden ne
mebdeiyet, ne evveliyet ve ne de ahiriyet ile muttasftr.
O hakikatin vahdet ile ittisafna gelince Eer biz vahdeti, tlak
kayd da dahil tm kaytlardan arnm olarak mlahaza edecek
olursak ve daha ak bir ifadeyle vahdeti, vcudun ve zatn asl gibi
gayr-i mteayyin kabul edecek olursak, zati ahadiyete mutabktr ki
hakikatlerin hakikati olarak adlandrlmaktadr. Ama Hakka vahid
kelimesinin tlak edilmesi ve o hakikatin mutlak vcud ile ittisaf (elVacibul Vahidul-Mteferrid) u hakikatle birliktedir ki, Vcud ilahi,
zati ve ilmi nisbette taayyn etmitir. Bu nisbet sebebiyle muhakkikler
nezdinde mebde olarak isimlendirilmitir; baka bir cihetten tr
deil.18
Arz edildii zere ahadiyet ve vahidiyetin kendisinden
kaynakland vahdetin asl Hakkn cihetlerinin kerrub zatnn
aynsdr. Onu zaid sfat ve manalardan saymak mmkn deildir.
Ama gizli taayyn olarak adlandrlabilecek olan o vahdette iki
itibar mlahaza edilmektedir ki hakikatlerin hakikatine giren btn
itibarlarn menei konumundadr.
ki itibardan biri btn dier itibarlarn dmesini gerektirmektedir.
Bu varsaymda ise o vahdetin mtealliki zatn batnlardr. Ahad
ismi bu cihetten Hakka tlak edilmektedir. Bu isim tlak ve ezeliyet
cihetinden zata izafe edilmektedir. Bu yzden ahad mefhumunda
selb nisbetinin, sbut ve icab nisbetinden daha doru veya gl
olduunu sylemilerdir. Nitekim kul huvellahu ahad ayetinde
mezkurdur. Ak olduu zere maksat, kesret kokusu gelen btn
cihetlerin ve kesretlerin nefyedilmesidir. Ahad ismi, o hakikatler
hakikatinin levazmdr.
Ama eer o vahdetin mtealliki zatn zuhuru olarak mlahaza
edilecek olursa, ilk vahdetten doan btn itibarlar ve btn cihet
usullerinin asl olan bu vahdet ikinci taayyn olarak
adlandrlmaktadr. lk taayyn ise en geni taayyn, kmil insanlarn
hud ettii hakikat, zati tecelli, en yce tevhid makam ve bu taayyn
zerindeki Hakk mebdeiyeti olarak adlandrlmaktadr. kinci taayyn
ise, itibarlar birletiren mebde, vcuddaki zahiri ve akldaki batni
18

Risaletun-Nusus, Sadruddin Konevi, s. 18

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

33

izafelerin ve nisbetlerin kayna olarak adlandrlmaktadr. Bu


alandaki itibarlardan biri de uluhi taayyne oranla Hakkn zati ve ilmi
nisbetidir.
Bu; vcudun ilahi, zati ve ilmi nisbetteki taayynnden ibarettir.
Hakk bu nisbet hasebiyle muhakkikler nezdinde mebde olarak
adlandrlmaktadr; baka nisbetler cihetinden deil.19
Marifet ve tahkik ehlinden baz kimseler (ki onlar gittiler ve hi
kimse onlarn yerini alamad)20 yle demilerdir: Hakkn ve hviyet
gaybnn menzillerinden ilk menzil, vahidiyet ve uluhiyet
makamdr.21 Varlk leminde tahakkuk eden ey zahir ismi
gereince vcudun hakikatidir. O hakikat ise ayn suretlerle
mtecellidir. lmi tecelli makamnda ise esma ve sfati suretler
elbisesinde ilmi suretler ve ayan-i sabit ile mtecellidir. Harici ayan,
vcud hakikatinin zuhuru cihetinde mazharlar ve hikayetlerdir. lmi
ayan ve kaderi suretler ise vcud batnlar, ilmi ve irtisam
(resmedilmek) makamda ilmin zuhuru cihetindeki mazharlardr. Daha
ak bir ifade ile ilim sahasnda zahir olan ve bu makamda batn ile
birlikte olan veya harici vcudda zahir veya harite batn olan ey
(zira ilim veya aynda tahakkuk eden her ey zuhur ve butun cihetine
sahiptir. Huvez-Zahir vel-Batn) tmyle bu hakikatler, vcudun
aslna dnmektedir. Bu vcud, zahir ve batn ismiyle hakikatlerde
tecelli etmitir. Bu hkmler ezelden ebede cereyan etmektedir. lgin
olan da u ki buna ramen btn eya, aslna dnen ihtilaf ve
imtiyazlar cihetinden yoklua dnmektedir. Velhasl bizim akl ve
zihinlerimize yce esaslardan, kazai kalemlerden ve kaderi
levhalardan zahir olan idraki suretler ve dk taayynler, nefislerde
kaytlar ve tenezzlleri kabul ve yansma yoluyla tahakkuk eden yce
esaslarn zuhurlar, glgeleri ve nlardr. Gaybten akllara ve
nefislere doan ey ise o nazil olanlarn mutlak vcuda dndr.
Hatta vcudun aynsdr.
19

A.g.e. 6. Nas, Konevi (r.a) Bunlar zikrettikten sonra yle demitir: Bu


nassta marifetlerin asllarnn asl senin iin yazlm oldu.
20
Nitekim Allah hayrlar versin u sz diyene ki:
Gelecektekilerin hibirisi gidenlerin yerini almad.
Yava yava yeryz azizlerden boalmaya yz tuttu.
21
Hviyet gaybnn ikinci menzili ceberut, kaza ve kader lemi ve fiil
makamnda kazai ve kaderi kalemlerdir. Kazann ilk mertebesi ahadiyettir. Vahidiyet
ise kader ilk makamdr.

34 ....mam Humeyni (r.a)

kinci anlamdaki vahdette varsaylan sonsuz itibarlar ki zat zuhuru


onun mteallikidir- zatn vahidi taayyn ile, zuhuru asndan (Burada
iaret edelim ki mebdeiyet asndan ebediyeti de kesintisi olmayan
zat gaybndan gelen feyiz nisbetiyledir ve ayan-i sabitin zuhuruyla da
zahir olmaktadr. O da kendi yerinde ilahi isimlere tabidir. Ayanlar,
srekli olarak zati ve kabili bir istidad diliyle harici zuhuru taleb
etmektedir ve esma kanallardan feyiz asla kesilmemektedir) ve
hakeza mtealliki zatn batnlar olan ahadi hakikat itibar asndan,
zatn zati besatetine ve vahdetine bir zarar vermemektedir. Esma ve
ayan kesretinin zuhuru makamnda hakikat, asla gerek kesret kabul
etmemektedir. Zuhur makamnda tek bir hakikatin zuhur ve ebediyeti,
batnlarda ve ahadi ezeliyette gizlidir. Bu yzden Hakk ehlinden bazs
yle demitir: phesiz Vahidul-Ahad, balebek ve madikerb gibi
birleik tek bir isimdir.
Kyamet-i Kbra annda uhrevi mazharlara hakim olan isimlerden
biri de ahad ve vahid isimleridir.
Bazen ahadiyetten artsz ahadiyet kastedilmektedir. u anlamda
ki onda kesret ile mukabele mlahaza edilmemektedir. Zatn zat ile
zuhuru ve sadece kendi zatna zahir olan tek bir taayyn onda
mlahaza edilmektedir. Bu yzden ona maiye makam
denmektedir. Her kayt, hatta tlak kayd artnn bile olmad
ahadiyet, gaybul-guyub makam iin kullanlan zati ahadiyet
makamdr. O ne mukayyettir, ne de tlak kaydyla mutlak.
Tecrid diyarnn gzel sesli blbl ve tevhid yurdunun ykcs
Abdurrahman Cami, artsz ahadiyet makamna nazar ederek yle
demitir:
Varln nianesiz olduu o halvette
lem yokluk kesinde gizli idi.
kilik resminden uzak bir vcud vard.
Biz ve sen sznden uzakt.
Mazharlar kaydndan bile mutlak bir vcuttu.
Kendi nuruyla kendine zahirdi.
Gaybn zifaf odasna ahid sevgili,
Ayp thmetinden uzak etei
Ne aynayla yz ortadadr.
Ne zlfn taramtr bir tarak eli.
Kendi kendine ak ezgisini tutturuyordu.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

35

Kendi kendine ak kumar oynuyordu.


Ama gzellerin deti u ki,
Gzel yzl, perdeden sknt iindedir.
Gzel yzl, rtnmeye dayanamaz.
Esir olduun iin ban pencereden kar.
Dadaki laleye bir bak,
Bahar mevsimi kaplaynca her yeri,
Lale dikeni parampara eder,
Cemalini ondan aikr eder,
Takadds ikliminden dar, adr kurdu.
Afak ve enfse tecelli etti,
Her aynada bir yzn gsterdi.
Her yerde ondan bir konuma ykseldi.22
Allame yazar (k.s), bu kitapta ve Kayserinin mukaddimesine
yazd notlarda, Allame Kayserinin Ayan-i Sabit, zel ilmi
vcudlardr sz hakknda zetle yle demitir ki bu zel vcudlar,
ilahi isimlerin taayyndr ve suduri kyamla isimlerle kaimdirler.
simler de feyz-i akdes ile tecelli nahiyesinden zahir olmulardr.
Ayann kesreti ve isimlerden suduru ile isimlerin feyz-i akdesten
zuhuru tmyle tek bir vcutta erimi ve ayn vcutta birlemilerdir.23
Bu yzden tahkik erbab yle demitir: lk feyzin akdes olarak
adlandrlmasnn sebebi, feyiz, mfiz ve mstefizin ayn vcutta
ittihat iinde olmasdr. Bu; feyiz, mufiz, mufaz veya mstefizden ayr
olmaktan mukaddestir. Ama feyz-i akdes nahiyesinden kesret;
vahidiyet, irtisam ve imkan makamnda gizlilik eklinde; kabiliyetli
alanlarda, kabili ve faili hakikatlerde ak, zahir ve mteaayyin olarak
harici kesretle tahakkuk etmitir.
Merhum mam (r.a), Kayserinin Fusus-i bn-i Arabiye yazd
erhteki haiyelerinden birinde, yazarn nsznde ayan-i sabiti, zel
ilmi vcudlar olarak tanmlamasn mantksz bir ey olarak kabul
etmi ve yle demitir: Bil ki hi phesiz bu blmde nazar ve
irfan ekol esasnca bir tr kusur ve ihmal sz konusudur.

22

Mesnevi, Cami, Murtaza Gilaninin tashihi, s. 591


Yazarn bu szlerini anlamak iin tasavvuf ve tahkik byklerinin detayl
aklamalarna ve erhlerine mracaat etmek gerekir.
23

36 ....mam Humeyni (r.a)

mam (r.a), 2. Mikatte velayet ve nbvvet derecelerini beyan


ederken ayan-i sabiti, bir ekilde zayf nurlara benzetmitir ki Hakkn
nurunun zuhuru karsnda hibir zuhura sahip deildir.
nceki konularda da akladmz gibi vcud hakikatinin zati
vcub mertebesi olarak adlandrlan bir zahiri vardr. Burada da
aklamak gerekir ki vcudun vcubu veya vacibul-vcud bir takm
itlakata sahiptir. Bu hakikatin, imkn ve irtisam makam olarak
adlandrlan bir batn vardr. lmin hakikati de, imkn makamnda
mtemeyyiz ve muhtelif kesretlerden ibaret olan bir zahire sahiptir.
Vahidiyet ve ulhiyet mertebesi ve ilim hakikatinin batn, vacib
vcud ve zat vcubdur. Bu iki vahdet btn ynleriyle ayn vcutta
mstehlektir. Ayn ve harici hakikatlerde tecelli hasebiyle ayan
suretleri ve kevni hakikatler olarak zahir olan da bu vcud hakikatidir.
lim sahasnda ise ilmi suretler, kaderi hakikatler ve esma nisbetler
olarak zahir ve mtecellidir. Mahiyetler ilmi suretlerdir. lmi suretler
ise vcudun batnlar ve ilmin zuhuru iin mazharlardr. Ayn
hakikatler ise vcud zuhuru, ciheti ve ilm batnlar cihetinin
mazharlardr.24
Bu, hud yerinde zuhur eden eylerden de anlald gibi zuhur
cihetiyle ilmi makamda taayyn eden veya harici vcutta zuhur ile
muttasf olan veya batnlarla taayyn eden ey vcudun aslna ve
varlk hakikatine dnmektedir. lim, ayn, cem ve tafsil olarak zahir ve
batn olan da bu vcud hakikatidir. Ama ilmi suretlerin ve ayan-i
sabitin taayyn ciheti, ademi (yokluksal) taayyn ve cihet sebebiyle
bu zikrettiklerimizle elimemektedir. Btn bir eya imtiyaz ve
ihtilaf cihetinden yoklua dnmektedir. Onlarn, aynul-mmkn
ademdir szn iitecek olursan onlar onayla. Ayan-i sabit, zatn
malumiyet suretleri ve isimler cilbab olduu cihetiyle zatn
yansmalar ve isimlerin glgeleridir. Glge; salt karanla oranla
nurdur. Ayan-i sabit veya zat ilerinin Hakk iin zuhuru demek olan
kaderi ve ilmi suretler hakikatlerin usuldr. Makul hakikatlerden
ayn-i haricide tahakkuk eden ey irtisam ve uluhiyet makamndaki
ayan-i sabite ve esma hakikatlerin glgelerindendir. Ayan ve esmann
harici ayana izafesi de, ba gaypte ve temeli harici ayanda cari olan
nursal nlarn izgileri ve vehmi bir koni gibidir.
24

Bu ifadeler; Mirza ahabuddin gibi ariflerin haiyesinde gze arpmaktadr.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

37

Biz harabat sakinleri hep tek rengiz.


Zahirde vcudun ayns, batnda yokuz.
Misbahul-Hidayenin 35. ve 36. Misbahlar iki nemli meseleyi
ele almtr: Bedann zuhur ve taayyn menei ile kader srr.
iann zel retilerindeki nemli konulardan biri de beda
konusudur. Herkes derki hasebiyle beda konusunu ele almaya
almtr. Bazlar tekvinde beday, teri ve hkmlerde neshe
benzetmilerdir. Bu gr, geri Muhakkik Damadn grdr ve
biroklar da bu konuda ona uymutur; ama Molla Sadra bu gr
doru bulmam, beda ve nesh arasnda fark olduunu belirtmitir.
Sadruddin Konevi, nl rencisi Saiduddin Said Fergani ve dier
ariflerin eserlerinde bir takm incelemeler gze arpmaktadr. stad
Lahici bu aratrmalar beda konusunda Molla Sadrann grn
teyit etmek iin bir nsz olarak karar klmtr. Bendeniz, Allame
Tabatabai'nin yannda Esfar kitabnn ilahiyat blmn okuyunca
orta ksmlarda bir takm zor ifadelere rastladm. Burada beda
konusunun stadn aklamasndan teye ok zor olduunu ve akl
dnda bir yolla derk edilmesi gerektiini anladm. ki ayetten
(Muhammed/34 ve Maide/96) de anlald zere Hakka mstefad
ilmini isnat etmek muhtemelen caizdir.25 Kitabul-Fusus yazar,
Fussul-Lokmanide yle diyor:
Daha sonra Lokman, Hakk O, Habrdir [Lokman Suresi,
31/16] yani, deneme [ihtibar] yoluyla ortaya kan ilimle bilir
diyerek nitelendirdi. Ve bu ilme u ayette iaret edilmitir: Biz sizi
deneriz, ta ki bilelim [Muhammed Suresi, 47/31]. Ve bu ilim,
deneyim [zevk] ilmidir. Hak Teala, ii ne ise o olarak bilmekle
birlikte, Kendisini bir ilimle bilgileniyor olarak niteledi. Ve Hak
Tealann Kendisi hakknda kesinledii bir eyin inkar sz konusu
25
Beda meselesi de zevki ilim olarak adlandrlan el-Habir isminden hasl olan
ilim olarak deerlendirilebilir. Czi, klli, soyut ve maddi her eyi Allahn lemi
icat etmeden nce bildii ilkesini kabulden sonra Hak Teala iin mstefad ilmi ikrar
etmek phesiz iinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve
haberlerinizi aklayncaya kadar sizi imtihan edeceiz, Ey iman edenler!
Allah sizi ellerinizin ve mzraklarnzn eriecei bir avlanma ile (onu yasak
ederek) dener ki gizlide (kimsenin grmedii yerde, gerekten) kendisinden
kimin korktuu ortaya ksn ayetleri esasnca zaruridir ve bu konudaki ayetler
her trl ek ve pheyi ortadan kaldrmaktadr.

38 ....mam Humeyni (r.a)

olamaz. Bylece Hak Teala, mutlak ilim ile, yetilerle kaytl olan
deneyim [zevk] ilmini birbirinden ayrd.
Ve Allah-u Teala, Kendi nefsinin, o kulun yetilerinin ta kendisi
[ayn] olduunu bildirdi: Ben onun iitmesi olurum dedi ki bu,
kula ilikin bir yetidir. Ve dili, eli ve aya olurum dedi ki bunlar,
kulun uzuvlarndandr.
u meseleye dikkat etmek gerekir ki Hakk, birinci ve ikinci
taayyn makamnda btn mmkn mevcutlar cem ve tafsil eklinde
mahede etmektedir. Bu i, insani mazharda ahadet leminde zel
vcud ile zuhur itibariyle hasl olan has ilm-i zevki ile de aykrlk
iinde deildir. Zira bu ilim, ilahi hviyet iin kamil ve zevk ashab
mazharlarnda zevk ve vicdan ile hasl olan ilimdir. O halde zevk ilmi
yetilerle mukayyettir. Zira zevk sahibi bunu sadece ruhani veya
cismani yetilerle tatmakta ve elde etmektedir. Bu mana, nebevi ve
velevi eserlerde olduka ok gze arpmaktadr. Nitekim Allah Resul
yle buyuruyor: Ben Rahmann kokusunu Yemen taraflarndan
alyorum. Yani Hakkn kokusunu mehur ak Veysel Karaniden
(r.a) almaktadr.
Kayserinin erh-i Fususul-Hikem kitabnn nsznde (ki
inaallah bu erh fen statlarnn haiyeleriyle birlikte yaknda
yaynlanacaktr) beda hakikatini incelemeye altk. Orada
zikrettiimiz zere beda hakikati ilm-i mstesere ve mazhar da ayn
zamanda msteser olan has ismine dayanmaktadr. Onun hakkndaki
ilim, mutlak ahadet leminde zuhurdan sonra hasl olmaktadr.
Dolaysyla yce hikmete dalmayanlar, Kuran ayetlerine dikkat
etmeyenler ve aka iradeyi zatn makamlarndan ve gerekte fiilin
menei olarak sayan rivayetleri incelemeyenler, irade sahibi failin
iradesiz olmas mmkn olmad halde iradeyi Hakktan
nefyetmilerdir. Nitekim bazlar da eyalarn vcudundan nceki ilmi
inkar etmilerdir. Bunlar da ne tafsili ve ne de icmali ilme inanrlar.
Hakkn vcud nizam hakkndaki ilminin harici hakikatlerin kendisi
olduunu sylerler. Bu tr kimseler asla bedann hakikatini
onaylayamazlar. Zira beda; iradeye dayaldr. Bu ikisi arasndaki
nisbet, resim ve resim sahibi ile asl ve detay arasndaki fark gibidir.
mam (r.a), eitli misbahlarda velayet ve tarifi nbvvet
hakikatinin taayyn ekli, gayb makamndan o hakikatin zuhur ekli
(ahadiyet ve vahidiyet mertebesi), hud ve gayb mertebelerinde o

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

39

hakikatin sereyan tr hakknda incelemelerde bulunmutur. Ayn


zamanda velayet ve nbvvet hakikatinin her makamda kendine has
bir hkm olduunu, isimlerin bu mazharda ne ekilde zuhur ettiini
ve nbvvetin cemul-cem makamnn sahibinin ayn-i sabitinin gayb
makamyla btn ayana egemen olduunu aratrmtr. Ksa
ifadeleriyle sadece yemani hikmete sahib olanlarn ve hakiki
marifetleri derk edenlerin anlayabilecei bir takm konular beyan
etmilerdir. simler ilminin nemli bir blmn beyan etmi, birok
sorunlar halletmitir. Yce konular yazarken suret ve manay bir
araya getirmi ve hibir sorunu kamillerin kavramlar dna
tamamtr.
Yirmi drdnc ile otuz drdnc misbahlarda ve sonraki
misbahlarda tedrici olarak konular aklamaya koyulmutur.
Mukaddematta tahkik ve mnasebetlere son derece zen gsterecek
marifet erbabnn dili ve ariflerin metoduyla aklamada bulunmutur
ki ahadiyet mertebesinde ism-i azam, Muhammedi hakikatin batnyla
cemi bir vcutla tahakkuk etmitir. Muhammedi hakikat, bu ism-i
azamn suretiydi ve btn imkan hakikatlerin ayann ihata etmiti.
yle ki hibir ayan onun tahakkukunun dnda deildi. Klli ve czi
isimlerin hakikatinde (ism-i azam) gizli ve bu ismin aynndan icmali
cemi bir gizlilikle btn makam ve mertebeleriyle muttasf idi. lmi
makamda (ilm-i tafsili) feyz-i akdes ile ikinci tecelliden ism-i azamn
zuhuruyla o batn zahir olmutur. Bu konuda 35. Misbahta26 yle
26
rfan ve yakin ehlinin inancna gre kaza, ehadiyet mertebesi olarak
adlandrlan ilahi cemi ilimden ibarettir. Taayyni sani, irtisam ve vahidiyet
makamna ise kader denmitir. Baz marifet sahipleri, ahadiyet makamn kaza-i
evvel ve vahidiyet makamn ise kazai sani ve kaderi evvel olarak kabul etmitir.
Aratrmac stat bu konuda ikinci gr tercih etmitir. Baz eserlerinde kaza ve
kaderi kazai ilmi, kaderi ilmi, kazai ayn ve kaderi ayn olarak taksim etmitir. Bu
ilmin erbabna gre kalem olarak ifade edilen akl-i evvel, fiil mertebesindeki ilk
kazadr. Katibinin Hakk olduu kalemden suretler ve naklar esasnca zuhur
mertebesine ulamakta ve icmal makamndan tafsil mertebesine erien imkani
hakikatler kader olarak adlandrlmaktadr. kinci akln, birinci akla nisbeti kader ve
nc akla nisbeti ise kazadr. Kaderin son mertebesi ise madde ve ehadet
lemidir. Baka bir ifadeyle arifler, kader makamn ayan-i sabite mertebesi kabul
etmektedirler. Kamil insann kader srrna erdiini sylemeleri u cihettendir ki
kamil insan vahidiyet mertebesine girebilmektedir. Ama kaza kelimesini taayyn
evvel, ilmi icmali mertebesi ve ahadiyet makam iin kullanmlardr. Ama yazarn
maksad udur ki Hakkn tafsili ilmi vcudi kalemlere nisbeti itibariyle kaza olarak
adlandrlmaktadr. Kazadan, icmali ilim irade edildii itibariyle de kader olarak

40 ....mam Humeyni (r.a)

buyurmutur: Bu makam ilahi kaza ve rububi kader makamdr. Bu


makamda her makam sahibini makamna zg klmtr. Btn
istidad ve kabilleri feyz-i akdesin ayanlar makamna bakan zel
vechi vastasyla takdir etmitir. lmi makamda ayanlarn zuhuru,
harici neette ayn zuhurun takdiridir.
Devamnda mam (r.a) yle buyurmutur: imdi artk beda
babnda Ebi Basirin, Ebi Abdillahtan (a.s) naklettii u hadisin
anlamn derk edebilirsin phesiz Allahn iki ilmi vardr:27
Hicr suresindeki bir ayette yle buyurmutur: Her eyin hazinesi
indimizdedir ve onu sadece belli bir kader zere indiririz.
Ayetteki hazinelerden maksat ilahi isimler olabilir. Vcudun
gaybnda mezkur olan ey cemi bir vcutla tahakkuk etmektedir.
Hakkn isimleri gayb hazinelerinin nzul vastasdr. Hakkn ilmi
kaza makamnda mevcud olan her hakikat sonsuzdur. simler
vastasyla ilimden ayna ve zattan Hakkn isimleri vastasyla harite
tahakkuk eden ve o makamdan inen her ey mahduttur ve gayr-i
mtenahidir. Dk mertebelerde malum ve mehuddur. Yksek
mertebelerde ise hissedilememektedir.
Ayette geen kader kavram ise ahadi taayynden sonra ismin
suretidir ve taayyn ise ondaki tecelli eden isme baldr. Her eyin
hakikatinin o eyin Hakk ilmindeki taayynnden ibaret olduunu
sylemelerinden maksat, zatn malumiyetinin suret ve taayyndr.
Zira ilmi makamda ve uluhiyet mertebesinde yer ald cihetiyle asla
harici vcud elbisesine brnmemektedir. Sadece glgesi harite
tahakkuk etmektedir. lahi isimler de kaderi suretler gibi vahidiyet
mertebesinde rububi makamlardan olduu cihetinden, o isimlerin
glgesi ayan yoluyla harite tahakkuk etmektedir. Zattan ayrlma
anlamnda asla kendi mertebesinden tenezzl etmemektedir. Makam
ve hviyetini koruyarak nazil hakikatlerde zahir ve caridir. Uruc ve
mirac arasndaki fark beyan noktasnda bu hakikatin srrn aikar
klmaya alacam.
bilinmektedir. Hikmet sahipleri, kazay akl-i evvel veya btn vcudi kalemler kabul
etmilerdir. Kader mertebesini ise elvah-i kaderiye olarak kabul etmektedirler. Bu da
son mertebesi ehadet lemi olan kesret mertebesi ve suretinde btn mevcudatn
vcuduna iaret etmektedir. O halde varlk silsilesinde her dk varlk kendi
stndeki varla oranla kader ve her yksek varlk alttaki varla oranla kazadr.
27
36. Misbah

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

41

Sahih-i Buharide28 yle yer almtr: Bana bir kar yaklaana


ben bir dirsek boyu yaklarm. Bu yaknlk zel bir yaknlktr.
Yaknla neden olan amel ve hallere dnmektedir. Kurb-i veridi ve
tevliye olarak tabir edilen Hakkn mahlukata yaknlamasdr.
Biz ona ah damarndan daha yaknz, Biz ona sizden daha
yaknz, lakin siz gremezsiniz ve Her birinin bir yn vardr, o
ona ynelir. Ayetleri nda bu yaknlk Hakkn btn mahlukat
iin kayyumi birliktelii nahiyesinden sabittir. Yaratklarn
mkavvimi, mahlukatn batnnda etkindir ve btn vcutlarda zahir
ve caridir. Hakka yaknlk, geri kesin bir eydir, ama nefs-i
emmareden ve ehvetlere tabi olan nefsin zulmetlerinden kaynaklanan
zulmani rtler insanlk beldesinin sakinlerinin uzaklamasna, nefs
makamnda kalmasna ve akla yz evirmesine sebep olmaktadr. Bu
da nsanlara ehvetler sevgisi ssl klnmtr ayetinde genel bir
ifadeyle beyan edilmitir. nce rtler saylan nurani rtler de bir
anlamda Allahtan uzakla neden olmaktadr. Yaratklar tarafndaki
bu uzun mesafe yaknla engeldir. Kul tarafndan olan ve kulun
mahadesine engel tekil eden rtleri ortadan kaldrmak iin Hak
Teala sonsuz ltuf, efkat ve hidayet kapsnn almas amacyla
buyurmaktadr ki, Eer itaat asndan bana bir kar yaklaacak
olursan ben bir dirsek boyu sana yaklarm Hakeza, Kim bana
yryerek gelirse ben ona koarak gelirim buyuruyor. Bu tr ifadeler
akllara durgunluk vermektedir.
Yakclndan tr arp kaldm.
Yapclndan tr avare oldum.
Yakclndan tr ben am.
Yapclndan tr ben sofistim.
Hakeza yle nakledilmitir: phesiz mminin kalbi Allahn
celal ve azametini (iine) almtr.
Nakil ve Teyid
Merhum mam (r.a) 32. Misbah'ta beyan etmitir ki ilahi isimler ve
esma suretler (ayan-i sabit), feyz-i akdes nahiyesinden ikinci
gaybetten vahidiyet mertebesine inmitir. Her ayn isim veya
28

Sahih-i Buhari, c. 8, s. 171. Bu hadis dier Snni kaynaklarda da yer almtr.

42 ....mam Humeyni (r.a)

isimlerin suret ve mazhardr ve her eyin hakikati, o eyin Hakkn


ilmindeki taayyndr. Dolaysyla mecburen her ayn-i sabit, o
hakikatin istidad ve haliyle uyumlu ismin tecellisi nahiyesinden harici
vcuda erien kimsenin kaderi suretidir. Hakkn ilmi, bu mertebede o
aynda gizli olan eyleri zahir klar. mam (r.a), bu nemli konuyu
ksaca aklamalarnda deinmitir. Bu da tevhid ilminin en zor
meselelerinden biridir. Ayet ve rivayetlerde gizli veya ak bir ekilde
ve baz yerlerde iaret edilerek bu ok nemli kader meselesi ifa
edilmi ve melekuti tapnann zekilerinin mahadesine
sunulmutur.
Seyyid Damad (r.a), Kabasat adl kitabnda yle diyor: Mstefiz
bir tevatrle sahih olarak lemlerin efendisi Hz. Muhammedin (s.a.a)
yle buyurduu nakledilmitir: Kalemler kurudu ve defterler
drld. Peygamber (s.a.a) hakeza yle buyurmutur: Allahn ilk
yaratt ey kalemdir. Allah kaleme, yaz dedi. Kalem, Ne
yazaym? diye sordu. Allah, olmu, olan ve ebedi olacak her eyin
kaderini yaz buyurdu.29
Hakeza Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur: Kyamet gnne
kadar olacak her ey olmutur.
Hakeza: Olacak her ey hakknda kalem kurumutur kendisine,
O halde amel neye yarar, ey Allah Resul? diye sorulunca yle
buyurmutur: Amel ediniz; her eye yaratld ey myesserdir.
Hakeza: Sizden her birine atete veya cennette oturaca yer
yazlmtr. Kendisine, O yazlm olana dayanp ameli brakmamz
sz konusu olmaz m? diye sorduklarnda ise yle buyurmutur:
Amel ediniz; her eye yaratlm olduu ey myesserdir. Saadet
ehli olana, saadet ehlinin ameli myesserdir ve ekavet ehli olana da
ekavet ehli kimselerin ameli myesserdir. Daha sonra da Allah
Resul (s.a.a) u ayeti okudu: Ama bundan byle kim bata
bulunur, korunur ve en gzeli dorularsa
29

Baz rivayetlerde kaleme, yaratklar hakknda ebede kadar varolan ilmimi


yaz diye hitap edildii yer almtr. Yani, kalemin vcud sayfasna yazd her ey
Hakk Tealann inai ilmi veya vcud nizam hakkndaki ilmidir. Fiiliyete ulaan ey
Allahn inai (eyann varlndan nceki) ilminde mevcuttur. Ve zel bir nizamla
ayan sayfasnda zahir olmaktadr. Sabit olan ey ise gaybi lemlerdir. Deiken
olanlar ise dnya, madde ve ehadet leminde var olan hakikatlerdir. Hakkn feyzi
sabit, feyizlenen ise deikendir. Akli veya berzahi soyutluluk makamna ulaan
varlklar asndan ise kavs-i suudi gereklemektedir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

43

Kendisine, Biz bitmi bir i iinde miyiz, yoksa yeni balayan bir
i iinde mi? diye sorulunca yle buyurmutur: Bitmi ve yeni
balayan bir i iinde.30
Baz kimseler zorluklardan kamak iin elestu leminin kader
srrn ve kader hakikatini, madde, ehadet ve teklif yurdunda
eyann tahakkuk ekline uyarlamlardr. Kadir srrna ait soru, ehil
olmayanlar hayret ve aknla drmtr. O soru ise neden bir
grubun saadet, bir grubun da ekavet ehline katld sorusudur. mam
Sadka, teklif ve dnya yurduna gelmeden, kader leminde neden
saadet ve ekavet ehli kimseler birbirinden ayrlm durumdadrlar?
diye sorulunca yle buyurmutur: Allah, dnyaya gelen akinin
ekavet yoluna koyulacan bilmektedir.
Bu konunun ilmi yorumu ise udur ki zatn malumiyet sureti olan
her ayn-i sabit her eyin hakikatini tekil etmektedir. O suret ve
hakikat ise ilahi isimlerden bir ismin mazhardr. Her ismin eseri, o
ismin suret ve taayynnde zahir olmaktadr. O suret ise yaratlm
deildir. Zira ayann zel kabiliyatlar, yce Allahn isimleri
yaratlmakszn yaratlm deildir ve isimler de ilahi mukaddes
hakikat yaratlmakszn yaratlm deildir. Velevi bir hadiste yle yer
almtr: Allahn aki olarak yaratt said ve said olarak yaratt da
aki olmaz. Bu yaratmadan kast takdirdir. Halekehu kelimesi
kadderehu anlamndadr. eyh Ekber Fuss-i Lutiden (FususulHikemde) yle demitir: Dolaysyla, aynnn deimezliindeki
[sbut] yokluk halinde mmin olan bir kimse, varlk halinde de ayn
suret zere zahir olur. Ve Allah-u Teala, onun byle olduunu (yani,
mmin olduunu) ondan (yani, onun bu bilgiyi ona vermesi yoluyla)
bildi. Bundandr ki, Allah hidayet olunanlar bilir [Kasas Suresi,
28/56] buyurdu. Ve yine Allah-u Teala yle buyurdu: Benim
indimde sz deimez.. [Kaf Suresi, 50/29] nk, Benim szm
yaratm olduklarma ilikin ilmimle snrldr. ..Ve Ben kullarma
asla zulmedici deilim [Kaf Suresi, 50/29] yani, Ben onlar aki
klan kfr kendi zerlerine takdir edip de sonradan, onlarn g
yetiremeyecekleri bir eyi kendilerinden istiyor deilim; Biz onlara
ancak (deimez aynlarndaki onlara ilikin) ilmimiz kadarnca
muamele ettik; eer ortada bir zulm sz konusuysa, zalim olanlar
ancak kendileridir.
30

Kabasat, s. 125

44 ....mam Humeyni (r.a)

Uzeyri, Fussta ise yle diyor: Byle olunca, kader srr, ilimlerin
en stnlerinden ve en byklerinden biridir ve Allah-u Teala bu ilmi
ancak eksiksiz marifete eritirdii kimse iin anlalr klar. Kader
srrn bilmek, onu bilen kimseye hem byk bir rahatlk, hem de
elemli bir azap verir. Dolaysyla kader ilmi, bu ilme sahip olan kiiye
birbiriyle elien iki ey verir.
ia ve Snni frkasnn ihtilafl olduu konulardan biri de beda
konusudur. Birok alimler bu konuda aratrma yapmtr. Bu zor
konuda dikkate deer bilgi veren ok az kimse vardr. Nakli isimlerde
uzman kimseler ise bu konuda hayret verici eyler sylemilerdir.
Oysa bunlarn beda sorunuyla hibir ilgisi yoktur. Baz fazilet sahibi
kimseler ise beda kelimesini ibda (icad, yaratma) eklinde tevil
etmilerdir. Bu da en zayf grlerden biridir. Bu yorum mnakaa
edilecek trden bir yorum deildir. Beda ia ve Snni frkas arasnda
var olan kkl ihtilaflardan biridir.
Hak gaybndan ve tlak makamndan imkan mazharlara zahir olan
eyler gizlilik sonras zuhurun gerek rneidir. Hi kimse bu hakikati
inkar edemez. Bu konudaki zayf grlerden biri de eyh Tusinin
stad Seyyid Murtaza (lemul-Huda) (r.a) tarafndan seilen
grtr. El-Udde kitabndan yle diyor: Beda, hakikatine de
yklenebilir. Yani Bedallah ifadesi, Emir ve yasaklardan zahir
olmayan bir ey Allaha zahir oldu anlamndadr. Zira emir ve
yasaklarn vcudu olmadan zahir ve derk edilir olamaz. phesiz
Allah mstakbelde emretmekte ve nehyetmektedir. Allahn emredici
ve nehyedici olmas da sadece emir ve nehiy vcuda geldikten sonra
bilmesiyle dorudur.31
eyh, lemul-Hdann bu grn naklettikten sonra yle
diyor: Bu, Allahn ayetinde belirttii iki yoldan biriyle
gereklemektedir Sizden cihad edenleri bilmek iin sizi imtihan
ederiz. Bundan maksat ise, Biz cihad vcudundan nce cihadnzn
31

Hakkn ilmi hakkndaki bu tr bir yorum, bn-i Arabinin geen konularda elHabir isminden hasl olan ilmin beyannda sylediklerinden farkldr. phesiz
iinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi
aklayncaya kadar sizi imtihan edeceiz, Ey iman edenler! Allah sizi
ellerinizin ve mzraklarnzn eriecei bir avlanma ile (onu yasak ederek) dener
ki gizlide (kimsenin grmedii yerde, gerekten) kendisinden kimin korktuu
ortaya ksn ayetleri hakkndaki gerekler Hikmet-i Mtealiye erbabnn
derkinden bile uzaktr; nerede kald ki feri ilimler ehlince derk edilebilsin.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

45

mevcud olduunu bilmek iin sizi imtihan ederiz hakikatidir. Cihadn


ise mevcud olduunu ancak vcuda geldikten sonra bilir. Beda
hakknda da ayn ey geerlidir.
eyh Tusi beda konusunu yorumlama asndan yle demitir:
Bedaya gelince, beda lgatte zuhur anlamndadr. Bu yzden yle
denmitir: Onlara kazandklar eylerin ktlkleri zahir
olmutur. Bundan maksat zuhurdur. Bazen de nce bilinmeyen bir
eyi sonra bilmek hususunda kullanlmaktadr. Zann hususunda da
durum ayndr. Bu lafz Allaha izafe edilince bazen bu kullanm caiz
ve bazen de gayr-i caiz olarak ortaya kmaktadr. Bu da aynsyla
nesh gibi bir anlam iermektedir. 32
Bu bykler, kendilerini mklattan uzak tutmular ve uzaktan
seslenen kimse konumunda olmulardr. Ezeli irade ve ilahi meiyyet,
dier zati sfatlar gibi rnein ilim ve kudret- zati bir tlak ile btn
vcud derecelerde cereyan etmektedir. Gr sahipleri nezdinde
Hakkn iradesi en kamil sistem hakknda ilim sahibi olmak
olduundan eyada etkin durumdadr. Kuran ayetleri ile hadisler de
bu zikrettiimiz eyleri teyit etmektedir. Btn vcud makamlara
zahir olmas gereken eyler, gayb hazinelerin tam mebdeinden zahir
olmaktadr. Zati bir gizlilikle gaybul-guyubda gizli, ahadiyet
mertebesinde bu makamdan nazil, vahidiyet mertebesinde zahir, halk
mazharlar ve eitli haletlerin kabullerinde mrid ismiyle mtecelli ve
basit unsuri mertebeye nazil olmu olan nemli sfatlardan biri ilahi
mutlak meiyettir. Tm mahzarlarda cereyan eden, zahir, etkin ve
gnderilen hakikatlerden olan zat gibidir. Ramazan aynn seherlerinde
okunan dualarn birinde yle yer almtr: Allahm! Senin en etkili
meiyyetinden diliyorum ve senin btn meiyyetin etkilidir. 33 Btn
ceberut ve melekut hakikatlerinde ve halki ehadeti mahzarlar
silsilesindeki irade ve meiyetin dereceleri zati meiyyetin mazhar ve
makamlarndandr. Tabiatlarda ekim, terkib meyli, suudi kavsin
tahakkuk etmi elastikiyetli hareket ciheti olarak ifade edilmektedir.
Ulu air yle demitir:
Tabiatlarn ekim dnda bir ii yoktu.
Hekimler bu ekime ak derler.
32
33

El-Udde, eyh Tusi, c.2, Bombai basks


mam Humeyninin nemli irfan eserlerinden biri de Seher Duasnn erhidir.

46 ....mam Humeyni (r.a)

Velhasl beda irade ve meiyyetin mtealliklerinden biridir. Ama


zati iradeyi inkar edenler bedaya inanamazlar.
ttifak ve ehadet leminden ncelikli olan ve iindeki mevcudat
bekleme haletinden mnezzeh olan gayb lemlerin neden ve
sonularnda beda cereyan etmemektedir. Beda klli hakikatlerde ve
usullerde de cari deildir. Peygamberin nbvvet, velayet ve
hatemiyeti, genel velayetin hatemiyetiyle sann hatemiyeti, nbvvet
ve velayetleri sonlayan Hazretten miras kalan velayetin zel ve
mutlak hatemiyetiyle Hatemul-Evliya vadedilmi Mehdinin (a.s)
hatemiyeti gibi asllarda beda sz konusu bile deildir. Enbiya ve
Muhammedi evliya silsilesinde, hatemiyet asl hakknda beda
iddiasnda bulunmak aklszlk, kstahlk ve mutlak cehaletten
kaynaklanmaktadr. mam Sadkn smailin imamet ve verasetine
inand ve beda hasl olduktan sonra Musa b. Caferin hak imam ve
gerek velayet sahibi olduunu anlad iddias yalanclarn byk bir
kstahlk ve sapkldr. Yce ilim erbabnn dirayet olmakszn
rivayetlere dalmas ve inanlarn asl ve esaslarn bilmemesi bu tr
vehimlere neden olmutur. Bir yerde, Peygamberin Muhammedi
kutuplar isimle belirlediini ve bir yerde de smailin imamet ve
hilafetini dile getiriyorlar.
Beda; Gaybul-Guyub, zati ahadiyet, ilk taayyn ve ahadiyet
makamna dayal deildir. Aksine menei, mrid ve mtekellim ismi,
vahidiyet makam ve kader lemiyle Hakkn taayyn makam, yani
Hakkn tafsili ilimle ilk taayyn ve zat malumiyetinin suretleri ve
taayyndr. Beda ismin mazhardr. Veya esma-i mstesereden olup
ahadi ilme taalluk etmemektedir. Btn lemlerdeki zuhurlar Hakk
dndakiler iin mehuldr. Sadece madde ve istidad leminde vaki
olmaktadr. Vuku bulduktan sonra ilim kendisine taalluk etmekte ve
bu sr ifa olmaktadr.
Sadruddin Konevinin Nusus ve Nefahatta, Saiduddin Fergani,
erh-i Taide ve Tainin Arapa erhine yazd nsznde bir takm
nemli konular yer almtr ve beda hakikatini anlamaya byk katk
salamaktadr. Molla Sadra beda ve benzeri birka meseleyi beyan
ederken bu konulara tmyle vakf idi. Mirza Haim, Molla Sadrann
szlerini nakletmi ve bu kitapta Molla Sadrann maksadn beyan
ederek son cmlesinde yle demitir: Esfarda yer alan bu

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

47

aklamalar beda sorununu halletmeye alan statlarn dilinden


duymu ve grm deilim.
Haim Ekurinin aklamalarn Sadruddin Konevinin Nusus
risalesinin sonunda naklettim ve byk insann aratrmalarn
yaymladm.34
Tenbih
Hikmet ve irfani meselelerin en zor ve en nemli iki konusu bu
Misbahul-Hidaye kitabnda yer almtr. Merhum mam (r.a) velayet
ve nbvvet konusuyla ilgisi olmayan konularn ayrntlarna
girmemi, iaretle yetinmitir. Bu iki zor meseleden biri beda dieri
ise kaderdir. Son konuyu incelerken kaderin srrndan da sz etmitir.
kinci konuyu ise detaylca ele almam ve bu konuda Hz. Aliden
naklettii bir hadisle yetinmitir. Zira Hz. Alinin (a.s) bu szleri bu sr
perdesini aralamaktadr. yle ki enbiya ve evliyadan hi biri bu zor
mesele hakknda Hz. Ali (a.s) gibi bylesine ak bir aklamada
bulunmamtr.
Dostlarna st kapal konutun,
Ey Allahm! Bu bilmeceyi ifa et!
mam (r.a), kader hakknda Hz. Alinin bu szlerini Tevhid-i
Seduktan nakletmitir. Ama mklatn ele almam, ksaca
iaretlerle yetinmitir. Zira Hz. Alinin maksadn izah etmek daha
byk bir erhe ihtiya duymaktadr ve bu kitab ise sz konusu
gerekli aklamalar yapmaya msait grmemitir.35
Kader hakkndaki bu hadisin beyan yce makama sahiptir.
Nitekim hakikatler marifetinin bykleri ve ilahi srlara vakf olanlar
dahi bu konuya girememilerdir. Bu lahuti szler, vcud gaybndan
alnm ve ahadiyet ve vcud gayb makamndan kalbine zahir olmu
szlerdir. Deeri takdir edilemez ve hibir hikmetle llemez
34
Aamirza Haimin dersine katlan ve ondan istifade eden btn statlar onu
irfan ve tasavvuf dalnda asrnn esiz bir insan ve Esfar mderrisi olarak kabul
etmilerdir. Aamirza Muhammed Ali ahabadi, Aamirza Mehdi Atiyani,
Aamirza Ahmed Atiyani, Aa Seyyid Kazm Assar ve bir ok byk statlar
Aamirza Haimden istifade etmitir. Merhum Aamirza Mehdi yle diyor:
ahabadi Bey Mirza Haimin ilk dnem ders rencilerinden biriydi. 1312-1318
yllarnda Aamirza Haimin derslerine katlmtr. Aamirza Haim de merhum
ahabadinin birok defa adn anmtr.
35
Otuz yedinci misbaha baknz.

48 ....mam Humeyni (r.a)

hakikattir. Yce himmetlere sahip hi kimsenin sz bu makama


eriemez. Kader ve kaza babnda Esba b. Nebateden yle
nakledilmitir: Bir adam Mminlerin Emirinin yanna gelerek yle
dedi: Ey Mminlerin Emiri! Bana kaderi anlat. Hz. Ali (a.s) yle
buyurdu: Kader derin bir denizdir, ona girmeye kalkma. O ahs
yle dedi: Ey Mminlerin Emiri! Bana kaderi anlat. Hz. Ali (a.s)
yle buyurdu: Kader karanlk bir yoldur, bu yola girme. O ahs
yine yle dedi: Ey Mminlerin Emiri! Bana kaderi anlat! Hz. Ali
(a.s) yle buyurdu: Kader Allahn bir srrdr, bu konuda kendini
skntya sokma!36
Deerli yazar da bu hadisi Mminlerin Emirinden btnyle
nakletmi ve aklamaya girmemitir. Zira bu kitap nbvvet ve
velayet konusunu ele almtr. Geri klli velayet sahiplerinin
zellikleri ahadiyet ve vahidiyete girmektir. Fiiller cenneti btn
mertebeleriyle Muhammedi kamil velileri (iine) alma kapasitesine
sahip deildir. O insanlarn tekamli seyir makamlar, esma ve zat
cennetiyle sona ermektedir. Allah Resulnn, Ali hak iledir ve hak
da Ali iledir. O nereye dnerse Ali ile birlikte dner hadisi de bu
zikredilenlere latif bir iaret konumundadr.
Fiiller cenneti, misal lemi ve st mertebesi ilk akl alan ceberut
lemidir. Mubayaatul-Kutb babnda kamil arifler ve bu cmleden
bn-i Arabi yle demitir: Ona ilk biat eden, ilk akl olmutur. lk
akl, Muhammedi makamn hasenatlarndan bir hasenedir.
Peygamberin kutuplardan olan varisleri bu makamdan veraset
yoluyla nasiplenmektedir. Misbahul-Hidaye kitabnda yer alan
hadisin son cmlesinde ise yle buyrulmutur: Vahid ve ferd olan
Allah dnda hi kimse ondan haberdar olamaz. 37 Burada akla u
soru gelmektedir: Acaba kamiller kader srrna vakf mdr, deil
midir? Bu konu Fususta, erhlerinde, eyh-i Kebir Konevinin
szlerinde ve Futuhat-i Mekkiyede incelenmi ve onaylanmtr. Hz.
Aliden nakledilen rivayetin cmlelerinde de onun kader srrna vakf
olduuna dair bir takm iaretler vardr.38
36

Et-Tevhid, eyh Seduk, s. 365


A.g.e. s. 384 ve 37. Misbah
38
ia alimlerinin fkh, usul ve bazen de ilm-i ricale tam olarak ynelmesi byk
bir musibettir. tikadi meselelerin esas olan ilahi hikmete tevecch, gn gittike
azalmaktadr. Akln bile kendi eksikliini onaylad meselelerde ihmal edilen ey,
tasavvuf ve irfandr. Rivayetler ile zat, sfat ve fiiller ile ilgili ayetlerdeki derinlikler
37

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

49

Tevhid-i Sadukun baz eski nshalarnda mezkur ifadede vahid


kelimesinin bana vav harfi yer almtr. Buna gre anlam yle
olmaktadr: Onu sadece Allah ve ferd/vahid olan bilir.
Dolaysyla bu anlama gre kader srrn sadece Allah ve kamillerin
kamili, kutuplarn kutbu, mam-i zaman, halifetullah ve halifeturResul olarak da adlandrlan ferd ve vahid hakikatten baka hi kimse
derk edemez. bn-i Farizin Taiyesini erheden Saiduddin Said
Fergani, Taiye beytlerinden birinin anlamn beyan makamnda
temkin ve Muhammedi davet sahibi veli olduunu ifade etmitir: O
belalar nemsemez ve olaylara zlmez. Bunlar ona etki edemez.
Bela ve olaylarda sevinli, tebessml ve mutluluk iinde olur. Gler
yzllk ve sevin olaylardan etkilenmemenin delilidir. Tpk Hz. Ali
(a.s) gibi. O sahabenin kendisi hakknda iine dt ihtilaf ve
atklar sava gibi byk ve korkun olaylar karsnda bile
glmsemi, tebessm gstermitir. yle ki onun hakknda, akac
olmasayd denilmitir. Hz. Ali (a.s) bu olaylarn asln biliyor,
hikmetini tanyordu. Onlar kesinlikle vuku bulacakt. Dolaysyla da
her zaman tebessm ediyordu. Bu olaylar onu asla etkilemiyordu. 39
Bu nakledilenler muhakkik Ferganinin, bn-i Farizin Taiyesinin bir
beytinde yapt aklamalard. O beyit ise udur:
ftihar verici iirler dikkatin iratlardr,
Neeli durular sabah bulutlarndan yaan mit yamurlardr.
Yani bu zati isimler, iftihar verici iirlerdedir. iirde geen evadi
kelimesi adiye kelimesinin ouludur. Bu temkin ve Muhammedi
davet makamna ermi kamil velinin kvancyla ezgi ve iir okuyan
muganniye anlamndadr. el-Kail ismiyle bu kamil velide tecelli
eden de Hak Tealadr. Onun dili bu makamda Hakkn dilidir. lahi
cezbeyle kurb ve vuslat makamna eren kamil velinin dil, el, gz ve
kula Hakk kesilir. Hakk Teala Ben onun kula, gz ve dili
olurum ifadesi gereince bu kamilin kula, gz ve dili olur. Esma
ve zati tecellinin neticesi olan bu nafileler yaknl ile farzlar
yaknl arasndaki makamda cem tahakkuk etmektedir.
ve Kuran ilimlerinden bir ou tevhid ilmine ve mkaefeyi de meydana getiren
amelden hasl olan ilme ihtiya duymaktadr.
39
Mearikud Derari, bn-i Fariz, Seyyid Celaluddin Atiyaninin editi ile s. 453

50 ....mam Humeyni (r.a)

Seyyid Muhakkk Damad, kazat kitabnda Tevhid-i Seduktan


kaderin srr hakknda nisbeten geni bir hadisi naklettikten sonra
zellikle bu esiz ve ilgin hadisin son cmlesini zikretmektedir: Bu
kader srrn Allah ile vahid ve ferd dnda hi kimse bilemez. Her
kim ona gz dikerse Allah ile izzetinde ekimi, saltanatnda niza
etmi, srrn ve rtsn kaldrm, Allahn gazabyla dnm olur.
Yeri cehennemdir ve dnecei yer ne de ktdr.40
eyh Seduk (r.a) yle diyor: el-Vahidul-Ferd ifadesi Allahn
yce fazlna ve ihsanna has kld ilimde derinlemi olan ve yce
hikmet sahibi kimseler demektir. Bunlar onu bilme ve srr zerindeki
perdeleri kaldrma yolunda derinlik kazanma hakkna sahiptir. Kader
srr burhan ile tannr ve hakikati kefedilir. Kader srrnn hakikatinin
knhn sadece vcud nizamn tmyle gren ve her mevcudun
sebeplerini ihata eden kimse bilebilir. Nitekim mam (a.s) yle
buyurmutur: phesiz onlar rabbani hakikate nail olamazlar. Bende
Allahn en zayf ve fakir kulu olduum halde el-Vahidul-Ferdden
biri olmay diliyorum.41
Dikkat etmek gerekir ki bn-i Sina kader srr hakknda bir kitap
yazmtr. Ama daha ok ayn kader hakknda deliller ortaya
koymutur. Zira kader iki ksmdr: lmi ve ayn kader. lmi kaderin ilk
zuhur makam vahidiyet mertebesidir. Hakkn tafsili ilminin
makamdr. Zuhurlar Hakkn ilmi taayyn ve tecelliyle olan ayan-i
sabit ve kaderi suret, zatn malumiyet sureti olan ayan suretleriyle
zuhur etmitir. Bu srra vakf olan kamil arifler, her mmknn
hakikatini, onun Hakkn ilmindeki taayyn keyfiyeti olarak kabul
etmektedir. Her kim ayn hud ile ayan-i sabite nail olacak olursa, o
ayann btn hallerini ve eserlerini mahade eder. Hakikatleri
derkten yoksun olan, cahil ve kalpleri hastalkl bulunan kimselerin
gznden bu srrn perdesi kaldrlacak olursa ariflerin ve marifet
ehlinin emiri olan Hz. Alinin sznn bir rnei haline gelir ki: Her
kim ona gz dikerse Allah ile izzetinde ekimi ve saltanatnda niza
etmi olur.
Nakil ve Tahkik
40
41

Et-Tevhid, eyh Seduk, s. 384


kazat, Kabasat haiyesinde basl, s. 115-116

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

51

mam (r.a), 35. Misbah'ta yle buyurmutur: Bu makam, ilahi


kaza ve rububi kader makamdr. Her makam sahibi burada kendine
zg makama ermitir. Kabiliyetler bu makamda takdir edilmitir. Bu
takdir, feyz-i akdesin ayanlar ile var olan zel boyutu vastasyladr. O
halde ilmi makamda zuhur eden ayann bu zuhuru, d neetteki ayn
zuhurunun takdiridir ve ayn-i haricideki zuhur vakitlerinin ve
artlarnn husul hasebiyle zuhur etmektedir.
37. Misbah'ta ise yle buyurmutur: Bizim nceki misbahlarda
verdiimiz bilgiler ve bu bilgi neticesinde kalbine kefolan ilimler
sayesinde kadir srlarndan bir sr senin iin zahir olmu olur. Zira
kadir hakknda baz kimseler uygunsuz laflar etmiler ve ho olmayan
yollara sapmlardr. Szlerine yle devam etmitir: Dostun canna
yemin olsun ki bir hadiste irfan ashabnn akllarnn yzde birine
ulaamayaca srlar vardr.
bn-i Sina ve Mir Damad gibi kader srr hakknda bahseden
alimler, bir itibar esasnca kaza makamn ilahi ilim ve kader
mertebesini ise vcud nizamnn mecmuas olarak kabul etmilerdir.
Zira btn vcud dereceleri, ceberut, nefisler ve kaderin en alt
mertebesi olan madde lemini rububi nizama mutabk kabul
etmilerdir. Zira kaza, Hakkn icmali ve tafsili ilmidir. Hakk Teala
bil-inaye fail olduu iin btn vcud nizamn bilmektedir. Bu varlk
nizam veya en yetkin nizam hakkndaki ilim, ayn ve harici vcudda
mmknlerin ve malumlarn zuhur mebdeidir. Zira grnr lem,
Rabbani nizamn bir glgesi ve daldr. Bu nizam Hakkn zatndan
kaynakland iin ki klli nizam hakkndaki ilmin aynsdr- grnr
nizam da en yetkin ve kmil nizamdr. yle ki bundan daha kmil bir
nizam dnmek imkanszdr. Eer bu dzenden daha kapsaml ve
yetkin bir sistem dnlecek olursa Hakk Tealada nizamlarn en
kmilini icad ve sudur hakknda yetkin bir cihetin olmamas lazm
gelir. Bu da zat ve kemallerin iddeti hasebiyle Hakk Tealann vcud
vcubu ve gayr-i mtenahi oluuyla aykrlk iindedir.
O halde mecburen grnr varlk lemlerinin program ve dzeni,
zati ilmin ve bilahare hakkn zatnn aynsdr. lmi nizamn mazhar
olan vcudun btn paralar hikmet ile mutabktr ve klli nizama
tabidir. Bilahare o, her eyin hviyetinin gerekli zati iine
dnmektedir. Bu dzenden daha gzel ve kmil bir varlk dzeni
dnebilmek imkanszdr. Herkese layk olannn verildiini ve

52 ....mam Humeyni (r.a)

Rahmann yaratmasnda bir farklln ve gevekliin bulunmadn


inkar etmek; varlk nizamnn mebdeini inkar etmektir. Bu yzden
bn-i Sina kendisine sufilerin kader srrn soran kimse, kfre dm
olur sznn hakikatinin z hakknda yle der: Bu mesele ok
karmak ve iinden klmaz bir meseledir. Sadece ifrelerle
yazlabilir ve gizlilikle bilinebilir. Zira bunun izhar edilmesi genelin
bozulmasna sebep olur. Nitekim Peygamber (s.a.a) yle
buyurmutur: Kader Allahn srrdr ve Allahn srrn izhar
etmeyin. Hakeza bir ahs Hz. Aliye (a.s) bu konuyu sorduunda
yle buyurmutur: Kader derin bir deryadr, sakn ona girmeye
kalkma. Bir daha sorduunda ise, Kader olduka zor bir yoldur, bu
yolu kat etmeye kalkma diye cevap vermitir. Yeniden sorduunda
ise yle buyurmutur: phesiz bu olduka zor bir zirvedir, kendini
zorlua drme.42 Belki de birok kimse Hz. Aliye bu soruyu
deiik ekillerde sormu ve o da farkl ifadelerle cevap vermitir.
Tevhid-i Sedukta, karanlk yol yerine zor yol ifadesi
zikredilmitir. Ehl-i Snnet kitaplarnda da bu soruya verilen deiik
cevaplar nakledilmitir. Bu konuda detaylca tartmaya gerek yoktur.
Zira deerli yazar da bu konuda detayl aklamada bulunmamtr.
Dolaysyla bizde bu konular zetle zikretmeye alyoruz.
bn-i Sina bu soruya cevap iin mukaddime zikretmi ve
detaylarndan saknmtr.43
Bu sahilsiz ve sonsuz denize girmek nazari akl asndan bir yere
kadar imkanszdr. Bu meydanda at koturmak keif ve velayet
erbabna zgdr. Kader srrn kefetmek salt peygamber olduu
hasebiyle bile peygamberlik makam iin mmkn deildir ve
peygamberin risaleti ile uyum iinde bulunmamaktadr. Bu ehli iin de
gizli olmayan bir hakikattir.
Rabbimiz her eye yaratln verendir. Allah istedii kadar nazil
buyurur ve sadece bildii eyi ister ve ona hkmeder. Dediimiz gibi
sadece maluma kendi nefsinden bata bulunduunu bilir.44
42

Risaletul-Kaza vel-Kader, Kum basks


Marifet velilerinin de bildii gibi bn-i Sina, her dalda uzman bir insandr.
Nitekim Sadruddin Konevi de Evail-u cazil-Beyan fi Tevil-i mmil-Kuranda
yle diyor: Selim ftrat ile teorik g veya zevk (keif ve uhud) yoluyla bu srra
eren bn-i Sina, beerin eyann, hakikatlerine vakf olamayacan beyan etmitir.
44
Bana cefa kt anstan geldi yoksa yar,
Haa ki zulm adeti ve sitem nianesi yoktu.
43

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

53

Kader srr en yce ilimlerdendir. Allah onu sadece tam marifete


zg kld kimselere bildirir. Onun hakknda ilim sahibi olmak bilen
kimseye klli bir rahatlk balar ve ayn zamanda da elim bir azap
verir ve o iki eliik eyi bata bulunur.45
Yani kader srrn bilen kimse herkesin dn ona olduundan ve
isteiyle mutabk bulunduundan dolay Feyz-i Akdesden kabullenir
ve Feyz-i Mukaddes ve rahman nefesten ayn zuhura ular. Bu
yzden belalara nem vermez ve sabreder. Nitekim ariflerin arifi ve
kader srlarnn velisi olan Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur: Mmin
sevinli, gler yzl ve tebessmldr. Buradaki mminden maksat,
ariftir. Eer bir kimse bu hakikati kader srlarn bilmeyen birine ifa
edecek olursa, o cahil kimse, tuyan ehline katlr. nsanlar, iman
kabul etmek veya saknmak hususunda farkldr. Ehl-i Beyt
mektebinde yer alan rivayetlere gre iman ve imanszlk lem-i
Zerrde var olmutur. man kabul etmemek tiynete dayaldr.
Nakledildii zere bir ahs mam Sadka (a.s) yle sordu: Neden
ekavet ehlinin alnna aki olduu ve iman ehlinin alnna da mmin
olduu yazldr? mam (a.s) o kimseye anlayabilecei lde yle
buyurdu: Allah-u Teala biliyor ki eer aki kimse teklif yurduna
girecek olursa sadece isyan yoluna koyulur. Buna ramen insanlarn,
kiminin neden saadet ve kiminin de neden ekavet ehli olduu sorusu
kendi yerinde bakidir. nceleme yapld takdirde tiynetlerin farkl
olduu sonucuna varlmaktadr. Nitekim zatlar trsel bir ihtilafa
sahiptir. Bazs hayvanlar trnden olup aklani idrakten yoksundur.
Baz kimseler ise insan gibi artlar olduu takdirde bilfiil akl
derecesine ular. Ender baz kimseler ise ceberut sakinleriyle birlik
iine girebilecei yere kadar ykselebilme kabiliyetine sahiptir. ok
az kimse ise tevhitte fena ve Hakk ile beka mertebesine ular.
nsanlar altn ve gm gibi madenlerdir. Saadet ve ekavetin takdiri
ve bunlar vcuda getiren eylerdeki trsel farkllk ilmi makamdaki
kabiliyetlerin farkllyla ilgilidir. Kabiliyetler ise yaratlm deildir.
simlerinin, sfatlarnn ve zatnn bir takdiri yoktur. Hakkn ilmi, zati
ilim itibariyle harici hakikatlerin ve kabiliyetlerin tahakkuk ve kaderi
sbutta zuhur etmesinin sebebidir. Ama yine de ilim ve ayn arasndaki
denge ve mutabakat asndan maluma tabi olan ilimdir. Kadere ait
olan tafsili ilimde her Ayn-i Sabit ilahi isimlerden bir ismin veya
45

Fususul-Hikem, Fuss-u Uzeyri,

54 ....mam Humeyni (r.a)

birka ismin ya da btn ilahi isimlerin mazhardr. Haric sbut ve


tahakkukla nitelendirilen haric aynlardan birinin kemali, o ismin
zelliklerinin, o mazharda tahakkuk etmesidir. O da mazharn
kabiliyetleri hasebiyle. Kabiliyetler ise ilmi makamda yaratlm
deildir. simlerin takdiri sz konusu deildir. lahi inayet, rahman
ismine ve imtinani (minnet) rahmete vcut balamaktadr. Btn
ayan bu rahmetten nasiplenmektedir. Rahim ismi ise rahman ismine
tabidir ve bu mbarek ismin mazharlarndan biridir. mtinani rahmet
ise amel ile mukayyet deildir. Onun hkm galip ve amildir. blisin
ihtiras duyduu rahmet ite bu rahmettir. Nitekim azabn
hafifletilmesinin veya kesilmesinin menei olan rahmet de bu
rahmettir. Nebevi ve velevi hadislerde bu konuya ok nemli iaretler
edilmitir. En son efaat eden Allahtr. Allah rahman ismiyle
mttakin ismi nezdinde efaatte bulunmaktadr.
Btnleme
Bil ki imkan hakikatler ve esma unvanlar olan kaderi suretler ve
ilahi ilmi suretler mutlak vcuttan kaynakland ve zatn malumiyeti
suretinden ibaret olduu sebebiyle mutlak vcuda dnmektedir. Ayn
zamanda takyidi cihetiyle ve imtiyaz ve kesret yzlerini kabul ettii
hasebiyle yoklua dnmektedir. Kaderi ilmi taayynler tlak
semasndan nazil olduu iin ilmi zel vcudlardr. Esmada yok
olmutur ve esma da zatn suretleri ve taayynleridir. O suretler kaderi
vcut ve ilmi sbut olarak tabir edilmektedir. smet erbab dilinde o
hakikatler baml tahakkuk ve glgesel sbutla tahakkuk ettii iin
zerri vcud diye tabir edilmektedir. Elestu ve zerr lemini ehadet
lemi ve hakkn rububiyetini ikrar da tekvini ikrar olarak kabul
edenler cahildir. Bunlar, asl yerine detaylara kaymlardr. eyh-i
Ekber, Ftuhatta yle buyurmaktadr: Mmkn ayanlar yokluk
halinde sbuti ruyet ile grlen ve gren, duyulan ve duyan bir
haldedir. Sbuti duymann vcudu yoktur. Allah-u Teala bu ayandan
diledii kadar muayyen klmtr. Btn bunlar, ol emri ile takdir
etmitir. Ona emrini iittirdi ve memur olan da buna teebbste
bulundu. Bylece onun kelimelerinden oldu. Hayr, belki kelimesinin
ayns oldu. Mmknler ezeli yokluklarnda (ayan- sabite) vacibulvcudu tanyorlard. Vcud leminde olan her ey Allah tesbih
etmektedir ve keif ehli ise bunu aka duymaktadr. Mmin ise

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

55

iman ve ibadet olarak bunu kabul etmektedir. Allah-u Teala yle


buyurmutur: Evrendeki her varlk, O'nu verek tesbih eder, fakat siz
bu varlklarn tesbihlerini anlayamazsnz. Hi kukusuz O, kullarna
kar yumuaktr, affedicidir.46
eyh burada baz hak ehlinin, vcutlarndan nce mmkn
varlklarn nutkunu iittiini belirtmitir. Zira onlar, sbuti bir hayat ve
nutuk ile diri, nutuk sahibi ve derk edicidir.
eyh-i Ekber, eitli yerlerde ve dier marifet erbab ise eitli
eserlerinde klli velayet sahiplerinin zerr ve elestu lemindeki
ibadet ve hakkn szn iitmeyi hatrladklarn beyan etmilerdir. Bu
bykler zel kamil insanlardr. Kendilerinin taayyn eidi olan
hakikatlerine balandklar sebebiyle hakkn ilminde, vahidiyet
makamnda isimlerin ve sfatlarn tafsilleri mertebesinde ve ilahi
isimlerin ilmi mazharlarnda ilmi makamda kabiliyetlerin takdiri
hususunda bildiklerini mahade etmektedirler.
Nakil ve Teyit
Muhammedi velilerin rivayetlerinde bu byk insanlarn kader
lemindeki tahakkuklarna iaret edilerek bu kapal ve gizli konu
hakknda bir takm srlar ifa edilmitir. Bu tr rivayetlerin dilini
bilen kimseler bu zor konularda konuma hakkna sahiptirler.
Ak ve mauk arasnda bir ifre vardr,
Deve otlatan kimse bunu ne bilsin?
Bekir b. Ayun Kafide yer aldna gre mam Bakrdan (a.s)
yle nakletmitir: Allah rububiyet ve Muhammedin nbvveti

46

Futuhatul-Mekkiye, bn-i Arabi, c. 3, s. 257

56 ....mam Humeyni (r.a)

zere ahit ald gn47 zerr (zerre) olan bizim taraftarlarmzdan


velayet ile ahit almtr.48
Ayn blmde yle yer almtr: Ebu Cafer (a.s) yle
buyurmutur: phesiz Allah, taraftarlarmzdan bizim iin velayet
ahdini almtr. Onlar Allahn rububiyet ve Muhammedin nbvveti
zere ahit ald gn zerr idiler Ve onlar glgeler idiler. Allah
onlar Ademi kendisinden yaratt tiynetten yaratt.49
Rivayetlerdeki tiyn ve tiynet kelimesinden maksat, topraksal
veya amur unsuru deildir. Zira tiynet mahlukatla mnasebeti olan
madde anlamndadr. Bu tiynet mertebeler hasebiyle farkllk
iindedir. Bazen mmkn madde anlamnda, heba olarak ifade
edilmektedir. Halk kelimesinden maksat, takdir ve glgeden
maksat ise kendi has vcuduyla mevcut olmayan zerri ve baml
vcutlardr. Aksine ilim mertebesinde kaza olarak ifade edilen ilk
kader leminde baml vcut ile tahakkuk etmilerdir.
Ehl-i Beyt rivayetlerinde ise zil (glge) ve izlal (glgeler) ifadesi
olduka fazla yer almtr. Bu konuda Mufazzal, mam Cafer-i Sadka
(a.s) yle sormutur: Siz glgelerde iken ne durumda idiniz? mam
(a.s) yle buyurmutur: Biz, rabbimizin nezdindeyken vlen siyah
glgelikte bizden baka hi kimse yoktu. Allah tesbih ediyor, takdis
ediyor, tehlih ediyor (yceltiyor) ve vyorduk. Orada mukarreb bir
melek ve ruh sahibi bir varlk yoktu.50
tretten kamillerin ayn-i sabiti ve Peygamberin kaderi ayn- btn
peygamberlerin, velilerin ve dier mevcut varlklarn kaderi ayan ve
suretleri zerinde hakim konumdadr. Dolaysyla ilmi takdir
makamnda da btn zerrari varlklar zerinde ncelik hakkna
47

Gnden maksat ehlinin de bildii gibi zamansal bir gn deildir. Zira zamann
eitli anlamlar vardr. Burada Onlara Allahn gnlerini hatrlat ayeti kerimesi
nda zamana ve zamann batnna hakim olan isimler eddehr, eddihur ve
eddihar isimleridir. eitli tenezzlleri kabullenen vcud ise gaybi hareket olarak
adlandrlmtr. Elastik hareket olarak adlandrlan kavs-i suuddaki bu hareket,
douun meydana gelii iin basitten terkibe (bileie) balamakta ve zamansal bir
tedric ile insani lemle sonulanmaktadr. nsanda cevheri hareket dnda, deerli
arihin insana teklif olarak sunduu ilineksel hareket de fena fillah makamna kadar
kemale erdirilmi yetkin insann ykselmesine neden olmakta ve Muhammedi
insanlarda veya daha da yaknlat hakikatinde sona ermektedir.
48
Usul-i Kafi, c. 2, s. 318
49
A.g.e. s. 321
50
A.g.e. c. 2, s. 327

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

57

sahiptir. Bu ncelik zamansal bir ncelik deildir. Mutlakn


mukayyede nceliidir. Bu mlahaza dorultusunda mam (a.s),
Orada bizden baka kimse yoktu yerine yle buyurmutur: Biz,
rabbimizin nezdindeyken bizden baka hi kimse yoktu.
vlen siyah glgelik ifadesi o byklerin zellikle de
Peygamberin (s.a.a) nur olarak ifade edilen harici tahakkuku
cihetiyle, mlahaza edilmitir. phesiz Peygamber, haktan sadr olan
ilk hakikattir. ii ve Snni rivayetlerde bu mutlak hakikat yle ifade
edilmitir: Allahn yaratt ilk ey benim ruhumdur. Hakeza,
Allahn yaratt ilk ey, benim nurumdur. Snni ve ii kaynaklarn
naklettikleri zere Cabirin (r.a) hadisinde Allahn yaratt ilk ey
peygamberimizin nurudur. fadesi yer almtr. Peygamber ve Ehl-i
Beytin yaratl olarak ifade edilen benim nurum hakikati ile ilgili
ii ve Snni yoluyla nakledilen rivayetler saylamayacak kadar oktur.
Kelam ve hadis erbab ve dier bir takm kimseler tarifi nbvvet ile
terii nbvvet arasndaki fark derk edemediklerinden yanlla
dmlerdir. Nbvvet ruhu ve velayet hakikatinin yaratl, madde
ve ehadet leminde hkmler, sfatlar ve zattan haber vermeye bal
olmadn bilememilerdir. Bu yzden de Peygamberin Allahn zat,
sfat ve fiillerini haber verdiini sylemilerdir. Bu makam,
Muhammedi kamil insanlar iin feyizde araclk makamnda sabit
olduundan tahkik ehli, nbvveti peygamberlie zg bilmi veya
ehadet leminde mukarreb melek veya misal leminden ar vzlts
veya dizi zil sesleri gibi bir alametin zuhuru vastasyla kendisine
vahiy olan kimseye tlak etmilerdir.
Mufazzaln naklettii rivayette yer alan glgelikten maksat, o
byk insanlarn lahut, vahidiyet, kaderi suretlerin ve ayan-i sabitin
zuhuru makamndaki tahakkukudur. Lahut leminin sakinlerinin,
vlen siyah glgelik olarak ifade edilmesi ise u sebeptendir ki
huzret kelimesi beyazla kark siyah anlamndadr. rfan erbab
dilinde ise, siyahlk, zatn nurunun nianesidir diye ifade edilmitir.
Bu byk insanlarn zat nurunu zulmet ve siyahlk olarak
adlandrmas ise zatn zuhurunun tamamiyeti cihetindendir. Zira
iddet, tamamiyet ve tlak kaydndan mnezzeh zati tlak nuru
zuhurun nihayetindendir. uhud ehli bu zat nurunu mahade
edemediinden ve mukayyet, mutlak uhud gcne sahip
olmadndan bu nur siyahlk olarak ifade edilmitir. Ama bu siyahlk,

58 ....mam Humeyni (r.a)

vlm bir siyahlktr. Nitekim bir rivayette Peygambere (s.a.a)


yle sorulmutur: Sen rabbini grdn m? Peygamber yle
buyurmutur: Bir nurdur, phesiz ben onu grdm. Bu yzden
tahkik ehli yle buyurmutur: Nur derk edilmez ama onunla derk
edilir, k ise hem derk edilir ve hem de onunla derk edilir. Her ne
kadar vahidiyet makam ve zatn vastasz taayyn olan sfat ve
isimler mertebesinde vcudun hakikati zati tlak makamndan tenezzl
etmise de zat ile farkll itibaridir. Burada zat nurunun salt halis
nurdan tenezzl olan bir eseri ziyada (k) bakidir. O mteayyen nur
ile karmndan huzret (vlen siyahlk) vcuda gelmitir.
mam Sadkn kunna diye verdii cevap ve soran kimsenin
kuntum diye sormas da Muhammedi velilerin ve o hazretin makam
ilim ve hallerinin varislerinin benim iin Allah ile makamnda birlik
iinde olmalarndandr. Bu makamda birlik, Bizim iin Allah ile yle
bir haletler vardr ki hibir mukarreb melek ve mrsel nebi o haletlere
sahip deildir diye ifade edilmitir. Byk arif eyh Mahmud
ebesteri (r.a) bu manay yle ifade etmitir:
Nebi gne, veli ay gibi geldi,
Benim iin Allah ile makamnda bir oldu.
Rivayet ve Dirayet
Kafide yer alan bir hadiste mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
Ey Cabir! Allah ilk nce Muhammedi ve hidayet edici Ehl-i Beytini
yaratt. Onlar Allahn nezdinde nur ebah (karaltlar) idiler. Cabir,
Ebah nedir? diye sorunca mam (a.s) yle buyurdu: Nur glgeleri
ve nurdan bedenler. Ama ruhlar yok. Onlar bir ruh ile teyid edilmiti.
O ruh ise Ruhul Kudus idi.51
Ebahtan maksad ayan-i sabit ve ilahi isimlerin suretleri olan
kaderi suretlerdir. mkan, irtisam, lahut ve vahidiyet makamnda taba
(baml) vcud ile mevcud olduklar iin rivayetlerde ezlal ve
ezille (glgeler) olarak ifade edilmitir. mam Bakr (a.s) ise
nurdan glge diye ifade etmitir. Ebdan (bedenler) ifadesinden
maksat ise lahut makamndaki kader ve baml ayandr. Ruhsuz
nurani bedenler ifadesi ise ayann hakikatlerinin tiynet olduu ve
kabullenen bir madde olarak zel bir vcuda ait olduu mlahazas
51

A.g.e. c.2, s. 328

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

59

iledir. Bunlar da Rahman nefes ve sirayet eden meiyyet nahiyesinden


zel bir vcud ile mevcud olmaktadrlar. Bu yzden de o zel vcud
ruhlar olarak ifade edilmitir.
Tevecch etmek gerekir ki halk kelimesinden maksat takdirdir.
Halaka kelimesi kaddare (l verdi) anlamndadr. O byk
insanlarn ayan-i sabiti vcudun btn zerrari ayanlar zerinde bir
makama sahiptir. Kendisi de ahit, misak ve zerri neette kaderi
tahakkuk ile var olan tek nurlardr. Ruhul-Kudsten maksat ise feyzi akdes ve en yce hakikatlerin hakikatinin tecellisidir.
Bu rivayetleri nakletmekten maksat ise velayet ve ismet erbabnn
szlerinde kader lemi ifadesinin yer almasdr. Misak, ahit, elestu
ve kader-i evvel lemi ezlal ve ezille diye ifade edilmitir.
mam (r.a) ise 49. Misbah'ta yce konular ele almtr. Her
lemdeki konumalarn, o lemle uyumlu konumalar olduunu
sylemektedir. Haber vermek de lemler hasebiyle farkllk
arzetmektedir. Bu asil ifadede ilahi kelamn mertebelerinin srr ve
kelamullahn anlam gizlidir. Ayan-i sabit ve ilahi isimler leminde
haber vermek, Hak Tealann ceberut leminde meleklerle
konumasndan farkl bir eydir. Ayn ekilde muzaf ehadet leminde,
yani misal lemindeki konuma da, ceberut lemindeki haber
vermeden farkldr. Misal ve dnya (ehadet) lemindeki konuma
farkl olduklar halde, ceberut leminde haber vermeye oranla bu iki
lem arasnda daha fazla mnasebet bulunmaktadr. Bu misbahta
iaret edilen bilgiler sayesinde akll insan ilahi kelamn derecelerini
daha iyi derk etmektedir. Hakkn ve mutlak vcudun kaderi ayan
leminde konumasnn ve ahadiyet ile vahidiyet leminde gayb
haber vermesinin tpk hadis-i nefs gibi kendi sfat, esma ve
kemallerini kendine sunmak olduunu anlar. Ayan, zati istidat ve
sbuti tekellm diliyle harici zuhuru talep etmitir. Hak ise semi
ismi ile onlarn kelamn iitmi ve el-mtekellim ismi ile btn vcut
kafilelerine varlk elbisesini giydirmitir. Kelam mertebesinde
mtekellim zatna ilave olan bir ey yoktur. Bu mertebe zati kelam
olarak ifade edilmitir. lemlerin btn dereceleri varln
yaratcsnn emriyle vcuda gelmitir. Bir ey yaratmak istedii
zaman Onun yapt "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.

60 ....mam Humeyni (r.a)

Nitekim velilerin kblesi de (a.s) bu ayeti zikrettikten sonra yle


buyurmutur: nlayan bir ses veya iitilen bir nidayla deildir.
phesiz Allahn kelam fiilidir.
Hakkn kelam da dier btn sfatlar gibi gaybul-muib
makamnda taayyn ve lisana sahip deildir. Ahadiyyet makamnda
zarif bir ekilde zuhur etmitir. Vahidiyet ve lahut makamnda ayan,
zati istidat lisanyla zuhur talep etmitir. Hak Teala ise mtekellim
ismiyle onlara cevap vermitir. Elbette semi ismiyle onlarn nidasn
iittikten sonra. Mmkn varlklarn iittii ilk kelime vcud kun
(ol) emri olmutur.
Uyar
En nemli isimlerden olan Hakkn isim ve sfatlarndan biri de elKail ve el-Mtekellim ismidir. Tevhid ve isimler ilminin en zorlu
meselelerinden biri olan bu hakikati derk etmek hususunda hikmet ve
kelam bilginlerinden birou doru yoldan kmlardr ve farkl
szler sylemilerdir. Mutezileye gre Hakkn tekellm ls
cisimlerde sesleri icat etme kudretine sahip olmasdr. Onlar aacn,
phesiz ben Allahm szn kendi grlerine delil saymlardr.
Eer l Mutezilenin dedii ise o halde her ses hakkn sesi
olmaldr.
El-Mtekellim ismi ilahi en nemli isimlerden biridir.
Hizmetkrlara sahiptir. Birok farkl mertebeleri vardr. Vcudun
genel sfatlarndan biridir, vahidiyet makamnda zati ilimdir ve btn
vcud kelimelerin mebdeidir.52 Molla Sadra, fil-Mevakbis-Sabi
mines-Seferis-Salisda yle demitir: Tekellm mastardr ve etkili
olan nefsi bir sfattr. Zira el-Kelimden tremitir. Molla Sadrann,
52

stat Allame Tabatabai Nihayetl-Hikmet kitabnda yle diyor: Hakkn


kelam kudrete dnmektedir. Bilgin mtercim ise mellifin bu aratrma sayesinde
Hakk Tealann hudus ve kdem meselesini hallettiini sanmtr. Kudret
mefhumunun kelam mefhumu ile ne tr bir irtibat vardr. Allame, mefhumi farkllk
sebebiyle irade, en kamil nizam hakkndaki ilim, meiyet ve iradeyi, intiza edilen bir
i olarak kabullenmi ve Hakk bundan tenzih etmitir. Nihayet-Hikmetde
insandaki irade zamir ve hadis trnden olduu iin Haktan iradeyi nefyetmi,
iradesiz failin ise vacib klnm fail olduundan gaflet etmitir. Adeta aka
mmkn varlklarn yaratln Hakkn iradesine bal gren ayetleri grmezlikten
gelmilerdir. Bizim bir eye szmz, onu dilediimiz zaman ona Ol
dememizden ibarettir ki, o da hemen oluverir., O'nun ii, bir eyi(n olmasn)
istedi mi ona, sadece "ol!" demektir, hemen oluverir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

61

tremitir sz etkili bir sfat olduunun delilidir. MefatihulGaybte yle demitir: Tekellm etkili nefsi bir sfattr ve manas
kelam ina etmektir. Faydas ise bildirim ve izhardr. Kelamn
mtekellimin sfat olduunu syleyenler mtekellimlii irade
etmitir. Kelamn mtekellim ile kaim olduunu syleyenler ise fiilin
fail ile kyamn irade etmitir; arazn (ilinein) konuya kyamn
deil. Mtekellimin kelam icat ettiini syleyenin ise kelamdan
maksad mtekellimin nefsi ile kaim olan sz syleyendir. O da
mtekellim olduu hasebiyle mtekellimin iinden kan havadr.
Kitabn katibe ve resmin ressama aykrl iinde deildir. Baz arifler
mmkn varlklarn iittii ilk szn kun (ol) kelimesi olduunu
sylemitir.53 Bu kelime vcud bir kelimedir. lem de kelam ile zahir
olmutur. Hatta lem makamlar hasebiyle rahmann nefesinde yirmi
sekiz kelam trdr.54 Rahman nefes, meiyyet-i sariye, feyz-i
mukaddes ve zill-i memdud olarak ifade edilmektedir. Mmkn
hakikatler bu vcud ve cari feyzin taayyn mertebeleridir. Akli
cevherler, huruf-i aliyat olarak ifade edilmitir. Cismani cevherler
Hakkn daimi tecellilerinin mazhar olan fiili ve ismi bileiklerdir.
Cevherlerin gerekli ilinekleri ise bu kelimelerin binas, ayrlan
ilinekler ise irab konumundadr. Bil ki yce harfler bir itibara gre
vcud gaybnda gizli olan rtl gaybn anahtarlarndan ibarettir. lahi
isimler, esma bir dille zuhuru talep etmitir. Bununla ayan-i sabitte
ve kaderi hakikatlerde zelliklerini izhar etmek istemitir. Hakk Teala
isim ve ayanlarn bu duasn iitmi ve el-Kail ve mtekellim ismiyle
onlara cevap vermitir. phesiz Allah iitici ve icabet edicidir.
Bil ki kelam ksmdr: En ycesi ilk ve bizzat kelamn
kastedildii kelamdr. yle ki ondan daha stn bir maksat yoktur.
Kelamn ortanca ksm ise kelam iin baka bir maksadn olduu
trdr. Ama bunun zerine lzum (gereklilik) zere terettp
etmektedir. Gerek hasebiyle ondan ayrlmas mmkn deildir. Bu
Allahn gkteki meleklere ve yce mdebbir meleklere yapt emir
ve ilahi ibadetler asndan uhrevi bir maksatla yaplan tevik ve
tahriklerdir. phesiz onlar da bu konuda Allaha isyan etmezler ve
53

Mmknattan maksad ilmi makamdaki ayan-i sabite ve imkandr. Kelimeler


vcudi harfler cihetinden kesret, vcudun aynsnda ise vahdet iindedir.
54
Mefatihul-Gayb, Molla Sadra, el-Miftahul-Evvel, el-Fatihatus-Salise, filkelam ve hakikatihi.

62 ....mam Humeyni (r.a)

Allahn emrini yerine getirirler. Bilindii gibi ilahi emir ve kelam


tekvin dairesinde karar klmaktadr. Bu emir ve talep veya ilahi irade
ceberuti, misali ve tekvini emri olarak ifade edilen yce gklerden
getikten sonra maksattan asla sapmamaktadr. Tekvin ve teklif
lemine indikten sonra tekvini ve terii emir olarak ikiye
ayrlmaktadr. Terii emirde muhalefet zahir olmaktadr. Hatadan
koruyan kuvvet ve peygamber ve velilerin ahlakyla ahlaklanmayan
nefisler mkellefleri itaat veya isyan ile mteaayyin klmaktadr.
Tekvin ve terii emri arasnda fark vardr ve her biri dierinden
ayrdr. Her birinin zel bir hkm vardr.
Kelamn en dk tr ise kelamn kendisine ayr bir hedefin
olmasdr. Lakin ondan bazen sapma ve bazen de sapmama sz
konusu olabilir. Saplmayan hususunda da isyan ve sapma imkan
vardr. Elbette bu da hata ve isyandan koruyan bir koruyucu olmad
takdirdedir. Bu, Allahn mkelleflere emri ve hitab gibidir. Bu kelam
trnden maksat, terii emirlerdir.
Vahyin hakikati, ilahi kelam trndendir. eitli derecelere sahiptir.
Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasndan konuur.
Yahut bir eli gnderip izniyle ona dilediini vahyeder. O ycedir,
hakmdir. Vcut gaybndan vahyin hakikati trdr: En stn
mertebesi muhatabn vahdet makamna ulama nahiyesindendir. Bu
makamn tahakkuku nursal hicaplar ve Hakkn yznn nurlarn
yrtmak ve Hakkn kelamn vastasz olarak iitmek nahiyesindendir.
O da vahdette fenaya ermek ve iki fenadan ve ikinci sahvdan sonraki
beka makamnda hakkani vcut ile tahakkuk ettikten sonradr. Ona
hicap ve vasta olmakszn vahiy olmaktadr. Sonra yaklat, derken
sarkverdi. Nitekim (ikisi arasnda uzaklk) iki yay kadar (oldu)
veya daha da yaknlat ayeti ile Gerek u ki, biz onu kadir
gecesinde indirdik ayetinde bu hakikat hak ve tahkik ehli iin aka
ve melekuti tapnak dahileri iin iaretle beyan edilmitir. Ezelde nebi
ve velilerin (a.s) son zel hakikatlerinin tm ve hakeza btn terii
nbvvet hkmleri bir defada o hazretin kabiliyet kitabna nazil
olmutur. Btn mlk ve melekut derecelerine haiz olan ve tam
yaknlk makamnda btn ceberut fiiliyatna sahip olan hakkani
vcudun ykseliinden; vahidiyet, lahut ve ahadiyette gizli cemi
isimler makamnda btn ilahi isimlerin mazhariyetine girdikten sonra
veya baka bir tabirle birbirine yakn makamlarda srri ve ruhi

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

63

makamlara erimi kalp makamna eritikten sonra o hakikatler ve


hkmler tedrici olarak ehadet leminde zuhur etmektedir. Bu
yzden tahkik erbab u srra vakf olmutur ki Hakkn kelam
cemul-cem vasfyla leyletl-kadrde, bnye-i Ahmedide ve hakikati Muhammedide Kurani vcud ile nazil olmutur. Peygamberin
kalbine nazil olan tafsili zuhur, Furkan olarak ifade edilmitir. Kuran
ve Furkan sadece kk byk her eyi saym olan o cemi kitaba
denilmitir. Kitap sahibi dier peygamberlerin kitaplar ise furkandr.
Zira nzul menei zati kelamn fark makamdr. Bu yzden
Peygamberin ilahi kelamn batnlarndan nasibi yedinci batn,
makamlardan nasibi, ev edna makam ve derecelerden de en
mkemmellik, arlk ve tekik derecesidir. Sz ile beyan edilemeyecek
en mkemmel derecesi hakknda ne dnyorsun. Asl ve detayl
btn ilahi isimlerin mazhariyeti de Peygambere zgdr.
Peygamberin zel varisleri olan Ehl-i Beyt de veraset, tabiiyet ve
gzel teslimiyet yoluyla ondan nasiplenmektedir. Vahyin hakikati,
Peygamberin cemi vcudunun gaybine nazil veya zahir olmutur.
Nitekim Peygamber o makam hakknda yle buyurmutur: Allah
bana bir takm mehamid55 vahyetti. Ben onunla Allaha hamd
ediyordum. u anda onlarn erhi huzurumda deildir. Peygamber
uruc makamnda misali lemlerin meleklerini dereceleriyle ve ceberut
leminin meleklerini saflaryla mahade etmitir. Peygamber onlarn
kalemlerinin sesini iitmitir. Nuri menzilleri getikten sonra, kabe
kavseyn ev edna makamna erdikten ve en mkemmel dereceleri elde
ettikten sonra az bir nzul ile gaybi vcud hakikatinden nazil olan
hakikatleri kabullenmi ve ezelde istidat kitabna yazl olanlar
vcudunun gayb-i muib makamndan, tahakkukunun tafsili
uhudundan, Kurani cemul-cem makamndan uzaklamadan ve
melekut ve dnyevi menzil alanna inmeden kendi vcut sayfasnda
vahiy derecelerini mahade etmitir. Daha ak bir ifadeyle vahiy
hakikati Ahmedi, ahadi, cem makamlardan getikten sonra
Peygamberin nefis sayfasna yazlm ve ceberut sureti onun batn
hissi zerinde tecessm etmitir. Ayn zamanda ondan bir suret de o
hakikatlerin hakikatinin zahir hissine kefolmutur. Bu makamda onun
gayb makamndan yardm dileyen vahiy yklenicisi olan melek
hissedilir surette zahir olmutur. Ceberuti heykelini uhud ettii o
55

kr ve hamdler, methiyeler, sebeb-i kr ve hamd olan hasletler.

64 ....mam Humeyni (r.a)

melei hissedilir bir surette grmtr. O melek ceberuti makamndan


ayrlmadan his mertebesinde veya hissi uhut ile uyumlu bir surette
Peygambere gayb hakikatleri ilka etmitir. Peygamber melein
kelamn Hakkn meiyetiyle iitmi veya kaderi surette o vahiy
meleini yklenen levhada mahade etmitir. Daha ak bir ifadeyle
tevhid srr, Peygamberin btn vcud mertebelerinde zahir olmu
ve kalbinden ve hissinden hicaplar ortadan kalkmtr.
Nebevi nefis yaratl makamnda, yani vahidiyet ve ahadiyete
girmekten hasl olan makamlardan indikten sonra aklani ve akli ruh
cihetinden marifetleri vahyi tayan mukarreb (yakn) melekten
alglamtr. Akli basar ve sem yoluyla hakkn kelamn grm ve
iitmitir. Peygamber btn makamlara sahip olduundan ahadiyet,
vahidiyet, ceberut, vcut gaybnn menzillerinden nc menzil olan
misal lemi ve uhud makam olarak adlandrlan his lemine malik
olduundan- vahiy meleini aklani olduktan ve misal ve his leminde
huzur bulduktan sonra hissedilir bir ekilde grmtr. Bylece zahiri
hissine doru inmi, dzenli sesleri ve duyulur harfleri iitmitir.
Velayet ufuklar kulli ruha, sr ve ruh makamna erimi kalbe yakn
olanlar ve Hatemul-Enbiya ile manevi birlik iinde bulunanlar
Peygambere nazil olan melekleri grebilir, Hakkn kelamn
duyabilirler. Peygamberin ashab arasnda Hz. Ali (a.s) vahyin
kokusunu melek daha nazil olmadan alyordu. Bu yzden hakikat
erbab ve hak ehli ariflerin de syledii gibi Hz. Ali (a.s) Allah
Resulne en yakn kimseydi. Nitekim Allah Resul (s.a.a) yle
buyurmutur: Ey Ali! Sen de benim grdm gryor ve benim
iittiimi iitiyorsun. Sadece sen peygamber deilsin.
Tamamlama
lahi kelam mertebeleri, trleri ve gaypten haber almak kapsaml
el-Mtekellim isminin boyutlarndan olduu iin, kelam ilminin
bahisileri ve teorik hikmet erbabnn ou bu manadan gaflet
ettiinden veya irfan erbabnn kitaplarnda zikredilen nemli
konulardan biri olan bu yce konuyu doru eda etmediinden ve
hikmet tarihinde vahiy marifeti, semavi kitaplarn nzul, melekler
arasndaki konuma, cennet ve cehennem derecelerini kat edenlerin
konumalarndan ibaret olan bu nemli konuya ok az sayda ilahi

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

65

filozof girdii ve bu konuda hakk eda ettii iin bu n szde bir takm
nemli konular beyan etmek zorundayz.56 Son dnem alimlerinden
Molla Sadra kendi kitabnda bu yce konuya dikkat etmitir.
Peygamber (s.a.a) nbvvetin ve vahiy eserlerinin kendisindeki
zuhurunun balarnda mutlak misal lemine balanma cihetinden
vahiy hakikatini alglyordu. Bu tr keif suri keif olarak
adlandrlmtr. Bu keif misal leminde be duyu organ vastasyla
gereklemitir. Bu mahede yoluyla gereklemitir. Nitekim
56

Kelam konusu (zatn ayns olan zati kelamdan en son kelam derecesine yani
insanda lafz olarak manalar ifade eden ehadet lemindeki kelama kadar...
varlklarda ve esma-i trsel suretlerde her suretin ve tabiatn zel kelam o eyle
uyum iindedir. Bunlardan biri de kularn kelamdr. ahadet leminde ise
hakikatlerin nefsinin -vcud, had, matla ve yedi batn kelam zahir olmu oldueitli mertebeleri vardr. En stn mertebesi mtekellime eklenen bir ey deildir.)
Kuran ilimlerinden saylmaktadr. Kuran ilimlerin okutulduu ilmi merkezlerde
bamsz bir derstir. Ama rencisinin nasiplendii ey, Suyutinin tkan kitabndan
bir ka sayfadr. Felsefe ve irfan dersleri de insan mitsiz klacak bir elence haline
gelmitir. Sadece ders okuyan, eski ilmi havzalardaki kabiliyetli rencilerin
eitiminin meyvesi bir ok sorunlar olmasna ve ekonomik skntlar iinde
bulunmasna ramen drt yl iinde Esfarn cildi, erh-i Fusus, Eiaatl
Lemaat-i Cami gibi irfan kitaplar, usul ve fkh, yksek dersleri idi. Yani ilmi
havzadaki felsefe dersi ok ksa bir surede lisans, yksek lisans ve doktoradan ka
kat daha fazla eitimi iermekteydi. Bu niversitelerde felsefe dersi yeni baslan
Esfardan yz sayfadr ki elli sayfas da Hekim Sebzevarinin haiyesidir. O elli
sayfa da Allahn emrine kalmtr. rencinin ald tek ey budur. iraz, Horasan,
Sistan ve dier blgelerden haftada iki gn Tahrana gelen bu renciler yorgun bir
beden ve donuk bir ruhla snflara katlmaktadr. Btn dnyada bir ilmi retmek
isteyen kimsenin diplomasnn olmas gerekir. Dolaysyla bu zor felsefi ve irfani
imtihanlardan getikten sonra felsefe dersi verme hakk vardr. Ama bizim
lkemizde ilikiler kurallar ortadan kaldrmaktadr. Kurallardan ilikilere snan bir
millete eyvahlar olsun. Hkmetlerin yklmasnn ve lkelerin blnmesinin sebebi
bu kt adettir. Bu kimi halifelerden ve Beni meyye hkmetinden miras kalm
bir adettir. Bazlar felsefe tarihinin kendi seyrini sona erdirdiini sylemektedir.
Gururlu cahiller buna sevinmektedir. Oysa bunlarn dini de tarihi kabul ettiklerini
bilmiyorlar. Onlara gre bizim asrmz, dinler tarihinin sona erdii bir asrdr.
Bazlarnn inancna gre biz felsefede smrlm durumdayz. Maksatlar Yunan
smrgesidir. Din hakknda da ayn inanca sahiptirler. Bilemiyorum neden biz
srekli olarak bakalarn sulamaktayz. stat Mutahhari de iddetle eletiriliyordu.
u anda da grup eytan, milletimizin byk ahsiyetlerini hedef almlardr.
Hayret edici bir cinnetle aleyhlerinde yazmaktadrlar. Yazdklar her ey smrge
dncesinin rndr. Smrgenin istedii ey, btn hakikatleri hislerde ve duyu
organlarnda gren dnrlerdir. Bunlar korunmak iin mam takip ettiklerini

66 ....mam Humeyni (r.a)

Peygamber, misal leminin ve hakikat arznn derecelerinde


peygamberlerin makamn ve Hz. Adem, Nuh, Musa, sa ve brahimi
misal leminde mahade etmitir. Nitekim bu srr haber vererek
yle buyurmutur: Ey Ali! Senin kkn benim kkmn
yanndadr. Zira ehadet ve dnya leminin hakikati ve sureti, misal
leminde tahakkuk etmitir. Ceberut hakikatlerinin mertebelerinden
bir suret ve kaderi ayanlarn mazhar, ilahi marifetlerde kklemi
olanlarn da iaret ettii gibi misal leminde tahakkuk etmitir. Bu
suretlerden biri ilk zuhur, cilve ve en byk cisim suretinde tecelli
eden berzahi ve cismani artr. Nitekim yle buyurmutur: Arta
Allahn yaratt her eyin timsali vardr. Hz. Peygamberin (s.a.a)
dier bir uhut tr ise hisler yoluyla vahiydir. Ama hisler uhrevi
hislere dnmekte ve basar, basirete tebdil olmaktadr. Peygamber
kendisine nazil olan vahyi dzenli bir sz veya dizi zil sesleri ya da ar
vzlts olarak iitiyordu. Peygamber bunu iitiyor ve maksadn ne
olduunu anlyordu. Ya da koklama yoluyla derk ediyordu.
Peygamber ilahi nefhay gzel ve rububi bir koku suretinde alyordu. 57
Peygamberden nakledilen bir hadiste yle yer almtr: phesiz
Rabbimizin baz gnlerinizde bir takm nefhalar vardr. Onu almaya
alnz.58 Allah Resul (s.a.a) bir baka hadiste yle buyurmutur:
phesiz ben rahmann nefesini Yemen tarafndan alyorum.
ki nur arasnda birleme cihetinden veya iki misali ceset arasnda
ittisal cihetinden dokunma yoluyla vahy almaya gelince Allah
Resul (s.a.a) yle buyurmutur: Rabbimi en gzel surette grdm.
Ey Muhammed! Mele-i Alann (yce melekler topluluu)
ekitii ey nedir?59 diye sorunca, Ey Rabbim! Sen daha iyi
sylemektedirler. Bunlar lkenin her yerine szmlardr. Bunlar kimseyi
reddetmemilerdir. Oysa mdriyet zaaf olduka tehlikelidir. Burada sylediklerim
ikayet olarak mama arz ettiim szlerin bir zetidir.
57
Futuhat-i Mekkiyede hatrladm kadaryla yle zikredilmitir: Allah
Resul (s.a.a) kendisine dizi zil sesleri eklinde vahiy geldiinde onda byk bir
meakkat grlyor, ardndan sknet ve baygnlk haletine brnyordu.
58
Sadruddin Konevi esiz bir kitabnda mezkr hadisi ariye kaidelerince mana
etmitir.
59
lahi isimlerdeki ztlama mele-i aladaki yani esma-i mazharlardaki
ztlamadan ayrdr. lahi isimler cemali ve celali isimlerden ibaret olduu gibi bu
isimlerin mazhar da ayn hkme sahiptir. Ama Muhammedi kamil insan ve
Peygamberin varisleri cemal ve celali birletirmi ve bu iki tr isimlerin hkmlerini
bir araya toplamtr.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

67

bilirsin dedim. Bu iki defa tekrarland. Bunun zerine Allah Resul


(s.a.a) yle buyurdu: Allah elini iki omuzum arasna koydu. 60
Soukluunu iki gsmn arasnda hissettim. 61 Bylece gklerde ve
yerde olan her eyi bildim. Peygamber (s.a.a) daha sonra da u ayeti
okudu: Biz brahim'e gklerin ve yerin grkemli egemenlik
mekanizmasn bylece gsteriyorduk ki, o kesin inanllardan
olsun.
Zevk yoluyla vahy alglama tr de kesindir.
Btn bu zikredilenler nda elli birinci ve elli ikinci misbahta
yer alan konular akla kavumu oldu. mam (r.a) elli beinci
misbahta yle buyurmutur: Abdurrezzak Kai, bn-i Farizin
kasidesine yazd erhin mukaddemesinde yle diyor: Nbvvet
haber vermek anlamndadr. Nebi ise Allahn zat, sfat, isim, hkm
ve hedeflerini haber veren kimsedir.
Molla Abdurrezzak, bn-i Farizin Taiye kasidesini erh etmemitir.
nl arif Abdussamed Netenzinin mritlerinden biri olan zzuddin
Mahmud Kai, Taiyeyi erh etmitir. erhinin evvelinde Taiyeyi erh
ederken hibir erhe bavurmamay taahht etmitir. Bence Taiyenin
ilk arihi Saiduddin Said Ferganinin erhine mracaat etmi olsayd,
daha iyi bir erh yazm olurdu. Velhasl Peygamberin btn hviyeti,
en byk ruh makam, ilk nur ve ilk akl mertebesi deildir. elMbayaa meal kutub babnda yle demilerdir: Ona ilk biat eden
akl- evveldir. Zira Peygamberin ayn-i sabiti akl- evvelin ayn
zerinde egemen konumdadr. Tenzihi ve tebihi olmak zere btn
ilahi isimlerin mahzardr. Akl- evvel kabe kavseyn ve ev edna
makamnda bir yere sahip deildir. Hepsinden de nemlisi en byk
akl ve ruh hakkani vcud ile muttasf deildir. Muhammedi klli
hakikat (a.s) ykseli yaynda fena fillah ve beka billahtan sonra btn
isimlerde seyretmi ve btn ilahi isimlerin hususiyetiyle tahakkuk
etmitir. Zahiri ve batni isimlerin mazhariyetini cem ile isimler ve
kaytlardan mutlak makam arasnda cemiyet makamna erimitir.
Zahir ve mazhar arasndaki ittihad babndan ism-i azamn hakiki
manas odur. Ne de gzel denilmitir.
60

Bu ifade iki eyin de gerekletiine iarettir. Bu gereklemenin menei ise


tebihte tenzih ve tenzihte tebihtir.
61
Baz rivayetlerde yle yer almtr: ki omuzum arasnda parmaklarnn
soukluunu hissettim. Eer bu sylenilenleri anlamadysan kendi talihsizliine
ikayette bulun.

68 ....mam Humeyni (r.a)

Hamd, habibinin yzn cemal tecellileriyle nurlandran Allaha


mahsustur. Ondan da bir nur parlamtr. Onda kemallerin
nihayetlerini grmtr. Allah onunla sevin ve feraha ermitir. Onun
eliyle yazarken Adem henz mezkur deildi ve kalem yazmyordu ve
yazl bir levha bulunmuyordu. O (s.a.a) vcud hazinesinin mahzeni,
vcud hazinelerinin anahtar, var olan ve mevcudun kblesi, hamd
bayrann ve makam- Mahmudun sahibidir.62
Kemal erbabnn sekinleri onun dilinden yle demitir:
Zuhur denizi ve batn denizi ayn dzeyde
kisini bende gr ki en byk iki denizin topland yerim.
Hamd bayra ve makam-i mahmud, yani ev edna makamnn
sahibi odur. Ben yle bir mertebeye ulatm ki hi kimseden ve
eserden bir haber yoktu buyurmutur. Rabbimden izin istedim, o da
bana izin verdi. Bana gzellikler ilham etti de onunla kendisine
hamdettim. u anda erhi huzurumda deil. O gzelliklerle Onun
izniyle kendisine hamdettim.
Benim aydnlmdan btn lem aydnlanr.
Sfat perdemi bir kenara itecek olursam.
Akl- evvel, ceberut leminde onun ilk velayet tecellisi ve tarifi
nbvveti idi. Hayr ve bereketlerin zuhur vastas olan bu akl
Muhammedi hakikatin gzelliklerinden biridir. Zira vcud
memleketlerinin sultannn nihai seyri olan ahadiyet ve vahidiyet
makamna girmek ona zgdr. Onun ayn- sabiti btn varlklarn
ayanndan nceliklidir. Btn dereceleriyle fiiller cenneti onun
varln alma kapasitesine sahip deildir. Bu yzden, nerede olursa
Hakk ile birliktedir ve her yerde onunla birlikte dner. Tpk vcudun
efendisi, mlk ve melektun yaratcs gibi. Bu yzden
Muhammedilerin cenneti, sfat ve zat cennetidir. Bir rivayette
Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur: Ali hak iledir ve hak Ali ile. O
nerde olursa onunla dner. Buradaki haktan maksad vcud sultan ve
varlk yaratcsdr. Kusurlu kimseler Hz. Ali (a.s) hakkndaki bu
hadisin gerek anlamn anlamak istememilerdir. Btn bu
62

Lemaatn balangc.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

69

yazdklarmzdan mamn (r.a), byk arif zzuddin Mahmud


Kaaninin szleri hakkndaki aklamas da anlalm oldu. Arif
Kaani hak ve yakin ehli olduu iin, mam kendisine zel bir sayg
duymaktadr. Bu yzden de has insanlarn ounun bile derkinden aciz
olduu anlamda nerde kald ki sradan ilimlerin erbab anlam
olsun- zel bir lisanla ksa bir cmle de onun szlerini beyan etmitir.
Hak, her varlk ile zel bir cihet, verid ve tevliye yaknl ile irtibat
halinde bulunmaktadr. Mevlana bunu sebep yakcl olarak ifade
etmitir:
Onun sebep yapclna am.
Sebep yakclna sofist gibiyim.
Onun sebep yapclna hayranm.
Sebep yapclndan akna dndm.
zel bir cihet ve verid yaknlk yoluyla ilk sudur eden ey ve en
yce kalem, Onun zat, sfat ve eserlerini haber vermektedir. Hakk
soracak olursan phesiz Hak, zat, sfat ve eserlerini haber vericidir.
O'nun benzeri hibir ey yoktur. O iitendir, grendir ayetinin
ilk cz Hakkn tenzihinin, ikinci cz ise tebihinin delilidir. Zira
Hakk her duyann duymasyla duyar ve her grenin gzyle grr.
Muhammedilerde tenzih, tebihte ve tebih de tenzihtedir. Baka bir
dille btn idrak zneleri ve nedenler Hakkn failiyet
mertebelerindendir. Bu gerek, ismet erbab nezdinde kesinlik
arzetmektedir. nsanda ve btn neden ve sonularda sebepler treyen
eserler hem Hakka mensubdur ve hem de bu eserlerin znelerine.
Cem diliyle, De ki: Hepsi Allah indindendir. Dirayet erbab ve
ceberuti/lahuti dergah sakinleri nezdinde, Ne cebir, ne de tefviz,
gerek i bu ikisi arasdr ilkesi, cebir ve tefvizin arasn cem etmek
anlamnda deildir. Aksine ihtiyar halinde strar ve strar halinde
ihtiyardr. htiyar halinde benim bir ihtiyarm yok veya kendi
ihtiyarmda bana ihtiyar yok Hakiki muhtar (ihtiyar sahibi) Hakktr.
caddan gayet ve hedefi de dahil btn faili cihetleri zatnn aynsdr.
Btn eserlerin zneleri Hakk ile mtekavimdir (ayakta). Hakk ile
mtekavim olmak, fakirlik ve vcud sultanna ihtiya, eyann
tahakkuk trdr. Btn duyanlar onun iitmesiyle iitir ve her gren
Onun grmesiyle grr. Zira her duyan, Onun semi isminin
mazhardr ve her gren, Onun basir ismiyle grr. Allahtan baka

70 ....mam Humeyni (r.a)

bir g ve kuvvet yoktur. nceden de dediimiz gibi meiyyet sfat


Onun zatnn aynsdr. Ama btn ilahi sfatlar irsali hakikatlerden
saylr. Tenezzl makamnda btn eyada cereyan etmektedir. Ama
gayb ve hakiki tlak makamndan ayrlmakszn. Bu hkm ilimde de
caridir ki yle buyurmutur: Allahm! Ben senden en etkin ilminle
dilerim. Senin btn ilmin etkindir. Allahm! Ben senin en keskin
(kmil) ilminle dilerim. phesiz senin meiyyetin keskin ve
kmildir.
mam (r.a) seher duasnn erhinde bu duann baz srlarn ifa
etmitir ki Hakkn lisannn bu mbarek lafzlarn dile getirmekte ve
ona davet etmektedir. Ama Resim aldatmasndan ressamn kalemini
grmek mmkn deil.
mam (r.a) akl ve misali neetler hakknda yle diyor: Bu mikat
ise ayn neetteki, emir ve yaratl lemindeki nbvvet, velayet ve
hilafet hakkndaki baz srlar hakkndadr. Bu srlar ifreli bir ekilde
gnl sahibi dostlarn zevk ve akl sahibi saliklerin diliyle ifade
edilmektedir.
Devamnda yle diyor: Onda gayb misbahlardan doan ilahi
nurlar vardr.
mam (r.a) ilk nurda, birinci mikatta yer alan konulara kmil bir
ekilde iaret buyurmutur: Orada da sylendii gibi ism-i azam
btn czi ve klli isimlerin camiidir. Ahadiyet makamnda cemi
vcud ile isimlerin taayynleriyle aralarnda hibir ayrcalk
olmakszn tahakkuk etmektedir. Hikmet sahipleri bu makam vacibin
tam hviyeti, tafsili keifte icmali ilimle hakikatleri hud etmek
olarak adlandrmlardr. Arifler ise bu makam ve bu makamda gizli
olan hakikatler hakikatini uhud etmeyi icmali bir ekilde mufassal
grmek olarak ifade etmilerdir. Vahidiyet mertebesinde hakikatlerin
zuhurunu ve o hakikatleri bilmeyi ise mcmel olan tafsilli ekilde
grmek olarak ifade etmilerdir. Sylendii gibi kesret, akli tahlil
makamndadr. Vcud vahdet ve tlak ile bakidir. mam (r.a) iaret
etmitir ki ism-i azam, yani Allah ismi; cemal, celal, ltuf ve kahr ile
ilgili btn isimlerin ahadiyetinden ibarettir. simlerin imam olarak
adlandrlan cami ismin, iinde isimlerin cemi vcud ile tahakkuk

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

71

ettikleri vcud gayb ve bunlarn zat ile fark batn ve zahir, gizlilik ve
aklk iledir.63
mam (r.a) nemli konularn birinde ok dakik ve ince nkteler
beyan etmitir. O da udur ki Hakkn hakikati gayb hviyetiyle her
eyle birliktedir. Hakikatlerin hakikati mmkn varlklarda zuhur,
cereyan etme ve gayb ve uhud mazharlarna tenezzl kaydyla salt
gayb ve mutlak mehuldr. O gkte de ilah, yerde de ilah olandr
ayetindeki huve (O) kelimesi mutlak gayb makamna iarettir.
Uluhiyet ile muttasf olan mutlak gaybdr. Esma ve sfati hicaplar
kabillerin kabiliyetlerini tashih etmektedir. Zira zat, salt zat olduu
hasebiyle bir mazhara sahip deildir. Her imkan ayn-i sabit zat
malumiyetinin taayyn ve suretidir.64 Keif ve yakin erbab olanlarn
sz birlii u ki vcud, salt vcud olduu hasebiyle bir esere sahip
deildir. Aksine gizli bir eklentide bulunmak gerekir. Bylece eser
sahibi veya eserin zerine tavakkuf ettii ey o eklenti saylmaktadr.
Zira kevn (olmak) vcud ve mertebe arasnda mahsurdur. Eser vcuda
deil, mertebeye izafe olmaktadr. Sz konusu eserler uluhi mutlak
vcud mertebesine izafe edilmekte ve de eserlerin istinad ettii
isimler olarak adlandrlmaktadr. Hak, uluhi taayyn ve Allah
ismiyle tecelli makamyla mmkn varlklarda etkindir. Hayr ve
bereketler izafe olan ve ayanda tecelli eden isimler yoluyla
almaktadr.65
63
sm-i azam ve dier isimler cemul cem eklinde vcud gaybnda ismi bir
taayyne sahip deildir. Zira bu isimler, ahadiyet ve ilk taayynde tek bir vcudla
tahakkuk etmitir, ama bu makam imkani taayynlerden mnezzeh olduundan ve
imkani taayynlere oranla olumsuzluk artn ierdiinden isimler ve isimlerin
suretleri yani ayan, icmali ilim gizlilii makamnda zat vcuduyla tahakkuk
halindedir. Gaybul guyub ve gayb-i muib makamnda isimler taayynszlk
eklinde her biri bizzat gayb-i muib ve tlak kaydndan arnm mutlak haldedir.
Her isim ve sfat eer tlak kaydndan arnm tlak ekliyle mlahaza edecek
olursak salt ve mutlak gaybtr. Btn taayynler o makamda zati bir gizlilikle
tahakkuk halindedir.
64
Ali (a.s) yle buyurmutur: O dklnde yce ve yceliinde dktr.
Hakkn hakikati mmkn varlklarla irtibat makamnda her ey ile kayyumi bir
birliktelik iindedir. Oysa eya snrl ve Hakk sonsuzdur, ama bu incelik
unutulmamaldr ki O, mutlak ilahi hviyet, kendi nefsinde vcuda sahiptir. Bu
adan btn eya ile tek bir nisbet iindedir. Allah, yaratklara ah damarlarndan
daha yakndr. Ayn zamanda mmknlere izafe olan bir vcuda da sahiptir ki bu
izafe cihetiyle her eyi ayakta tutandr.

72 ....mam Humeyni (r.a)

kinci mikatn, ikinci nur blmnde beyan ettiimiz gibi her


etkilinin, etkilenendeki etkisi, o etkilinin zel sfat ve ismi
cihetindendir. Herkesin yneldii bir kblesi vardr. Her varlk;
zat, sfatlar ve ilineklere sahiptir. lemin cevherleri Hakkn zat
mazhardr. Araz (ilinekler) ise Hakkn sfatlarnn mazhardr. Her
cevher ise ilinekler ile sarldr. Nitekim, Bunun altnda izhar
edilmeyecek srlar vardr ve en iyisi bu srr rtleri altnda gizli
brakmaktr demilerdir.
Bu nefis eserden istifade eden bendenize gre ise zahir ve mazharn
ittihad ve her zerrede ilahi hviyetin zuhuru babndan ayan zerine
ifazede bulunan da Odur. Her trsel suret, Onun isimlerinden bir
isimdir. O Hakkn yznn perdelerindendir. Bundan da hak ve yakin
ehli kimselerin (fkh ve kelamclarn deil) gz nuru olan vcud
tevhid srr ortaya kmaktadr. Zira Onunla mazharlar arasnda bir
hicab yoktur. Vcuda zel ynden, sebepler ve hazrlayc nedenler
yoluyla etkili olan da odur.66
65
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek iin Miftahul-Gayb kitabna mracaat
ediniz.
66
Yazarn (r.a) maksadn baka bir ekilde izah etmek de mmkndr; o da
udur ki her mmkn varln hakikati Allahn ilmindeki taayyn eklinden
ibarettir. limde taayyn eden ey kaderi suretler ve ayan-i sabitedir. Ayan-i sabite,
ilahi isimlerin karar klmas olmakszn karar klnmayan hakikatlerdir. simler ise
mukaddes ehadiyet zatnn karar klmas olmakszn karar klnmayan hakikatlerdir.
Ayan-i sabite ve ilahi isimler, zatn zat iin zuhuru ve isim ve ayann uhudu
itibariyle Hakkn ilerinden saylmaktadr. Lahut, vahidiyet ve uluhiyet makamnda
taayyn eden isimler ve ayan Hakkn aynsdr. O makamda kesret akli bir itir ve
vcud kendi serafeti ile bakidir. Lahut makamnda bulunan ilahi isimler ve bu
isimlerin suretleri Hakkn zati kemali olduu cihetinden d vcud ile ve imkani bir
tahakkukla nitelendirilemez. Vcud ve ayn zuhur sahibi olan eylerin bir takm
hkm ve eserleri vardr. Gerek lemde Hakk ile tahakkuk eden ey ayan-i sabite
olarak adlandrlan Hakkn hakikati ve Hakkn zatnn bilinmesidir. Ayrca zuhur
ile nitelendirilen ey kendi iinden etkilenir. lletler ve isimler olarak
adlandrdmz eyler ise eylerin zuhur cihetinin artlarndandr; etkileyici ve
tahakkuk mebdei deil. Vcud ile nitelendirilen ey vcudunun batnndan beslenir,
gaybndan yardm alr. D lemde tahakkuk eden ey bir adan ayan-i sabitenin
aynas ve ilahi isimlerin hkmleridir. Yardm olarak adlandrdmz ey ise bir
eyin batnndan zahirine varmaktadr. zetle Hakk asla bakasndan etkilenmez,
mmkn hakikatler ve ilmi kaderi ayan Hakkn ilerindendir ve bakasndan
etkilenmez. Hikmet-i Mtealiyede zikredildii zere insan sadece nefsi cihetinden
beslenir ve nefis ise hakikatinin cihetinden beslenir. Hakikati ise zatn zat iin
malum olmasnn suretinden baka bir ey deildir. zafe olan vcud ise Hakkn

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

73

kinci mikat, altnc nurda yle denilmitir: O, takaddsyle


btn eyada vardr. Zuhuruna ramen ondan mukaddes ve ycedir.
lem, Hakkn huzurunun meclisidir ve varlklar meclisinde hazr
bulunanlardr.
Mutlak hak, zat gaybnda btn vcud mertebeleri mahade
etmektedir ve btn mmknleri bilmektedir. Btn harici hakikatler
vcudun enine ve boylamna, mertebelerinde zatlar itibariyle Hakkn
mehududur. Mkaefe erbab, zellikle de telvinden sonra temkin
makamna, mahvdan sonra sahv makamna, zellikle de iki fenadan
fena makamna ve iki sahv makamna erienler, Hakk arn
derecelerinde mahede etmekte ve Hakk eyay ihata eden izzet
makamnda ve mmkn hakikatleri mecliste hazr olanlar ve hatta
huzurun (hazr olmann) kendisi olarak mahede etmektedir. Vcut
sultan ve melikul-mluka ynelik edep hakkna riayet etmektedirler.
mam (r.a) yedinci nurda yle buyurmaktadr: Kamil arif
eyhimiz ahabadi (Allah glgesini bamzdan eksik etmesin) yle
buyurdu: Hz. Musa (a.s) Hzra soru sormamaya dair sz verdii
halde soru sordu: Bu sorular Allahn huzuruna riayet etmek iin
sormutu. Zira gnah, Hakk Tealann huzuruna saygszlktr,
Peygamberler ise Allahn huzuruna yaplan saygszl nlemekle
grevledir.
Baz uhut erbab Hzr (a.s) ile mlakat edince, Hzr (a.s) yle
buyurmutur: Musa b. mran iin doduu gnden grtmz
gne kadar bandan geen olaylar hakknda binden fazla mesele
hazrladm. Musa, onlardan sadece hakknda sabredemedi.67
Sahih-i Mslimde ise Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
"Allah, Mus'ya rahmet buyursun; keke sabretseydi de Hzr'la
onun haberinden bize anlatsayd, ne ho olurdu... Allah Resul (s.a.a)
daha sonra yle buyurmutur: Bu Musann ilk unutkanl idi.
zuhurundan bakas deildir. Bir eyin zuhuru o eyin kendisidir ve eyden gayrisi
itibariyledir. O zahir ve mazhardr, Hakk zat itibariyle zahir ismiyle
nitelendirilmektedir. Mazhar, zahirin zuhurunun kendisidir. Zahir, zat cihetinden ve
mazhar ise makam cihetinden. Vcudi makamlar o mutlak hakikatin tenezzlleridir.
Elbette mukaddes zatnda bir boluk hasl olmakszn. Evet ne de gzel sylenmi:
O dklnde yce ve yceliinde dktr.
67
erh-i Fususul-Hikemden naklen, Meyyidud-Din Cundi, Mehed
niversitesi basks, s. 640

74 ....mam Humeyni (r.a)

Ubeyy b. Kab ise bizlere Allah Resulnn yle buyurduunu


belirtmitir: Musa (a.s) kavmine Allahn nimet ve bela dolu
gnlerini hatrlattktan sonra yle buyurmutur: Yeryznde benden
daha hayrl veya bilgili- bir kimse yoktur. Bunun zerine Allah ona
yle vahyetti: Ben yeryznde senden daha hayrl birini biliyorum.
Musa (a.s) da bunun zerine, Ey Rabbim! Onu bana gster! diye arz
etti.68
Musa ve Hzrn (a.s) hikyesini, mlakatn ve zellikle Hzrn
Musaya (a.s) defalarca hatrlatmasn naklettikten sonra, baka bir
rivayete gre Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur: Allah ona baln
yerini gsterince, te bana da buras sylenmiti dedi. Orada
rtnm bir adam grd. zerinde bir elbise vard. Musa ona
selmun aleykum dedi. Hzr ise, aleykumus selam dedi.69
Musa (a.s), Hzra (a.s) yle buyurdu: Sana retilenden hakk
bana retmek artyla sana tbi olabilir miyim? Hzr (a.s), sahip
olduu velayet kemali sebebiyle kendisini mrsel ve ulil-azm
peygamberlerinin huzurunda grd halde Musayla kendi iinin
akbetinden haberdar olduu iin yle buyurdu: Sen benimle beraber
sabra takat getiremezsin, iyice bilmediin bir eye nasl
sabredebilirsin ki?
Musa (a.s), ben senden marifet elde etmek zere
grevlendirildim diye buyurdu. Allah Musay, Hzrn huzuruna
varmakla grevlendirmiti. Musa (a.s) strap iinde olduu halde
Hzra yle buyurdu: Beni naallah sabrl bulacaksn. Sana hi bir
hususda kar gelmem
Ama, Hzrn zahiren kendi grne gre eriate muhalefet
ettiini grnce iradesini kaybediyordu. Musa (a.s) Hzrn daha
bilgili olduunu ve Allahn da her ikisinden daha bilgili olduunu
bildii halde her defasnda kendisini kaybetti. Hzr (a.s) ona kendi
makamnn hakikatini hatrlatyor ve yle diyordu: Ben sana
benimle beraber sabra g yetiremezsin demedim mi? Musa (a.s)
onun hccetini unuttuunu sylyordu. Unuttuumdan dolay beni
knama. Bu ite benim bama glk de karma. mtihann nc
mertebesinde, yani ocuun ldrldn mahede edince, byk
68

Sahih-i Mslim, erh-i Nevevi ile, Msr basks, Kitabul Fezail, c.15, s. 141-

142
69

A.g.e, s. 143

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

75

bir korkuya kaplarak70 yle buyurdu: Masum bir nefsi ksas hakkn
olmakszn ldrdn m? Gerekten yadrganacak bir ey yaptn!
Allah Resul (s.a.a) buraya gelince yle buyurmutur: Allahn
rahmeti, bizim ve Musann zerine olsun. Acele etmemi olsayd,
ilgin eyler grrd. Lakin o arkadan knamaya koyuldu71
Ubeyy b. Kabdan yle nakledilmitir: Allah Resul (s.a.a)
peygamberlerden birini zikredince kendinden balyor ve yle
buyuruyordu: Allahn rahmeti bize ve kardeimin zerine olsun.72
Mezkur kaynakta (147. hadiste) yer aldna gre bn-i Abbas ve
Hrr b. Kays b. Hisnil Fezari, arasnda Musann arkada kim olduu
hususunda tartma kmtr. bn-i Abbas, Musann (a.s) arkadann
Hz. Hzr olduuna inanyordu. Bu esnada Ubeyy b. Kab Ensari,
onlarn yanndan geti. bn-i Abbas ona yle sordu: Sen
Resulullahn onun hakknda ne dediini duydun mu?
Ubeyy yle dedi: Ben Resulullahn yle buyurduunu iittim:
Musa (a.s) srailoullar arasnda iken bir ahs gelerek kendisine
senden daha lim birini biliyor musun? diye sordu. Musa, Hayr
dedi. Bunun zerine Allah ona vahyetti ve Kulumuz Hzr senden
daha bilgilidir dedi.73
Peygamberin, keke Musa skt etseydi ve Hzra itiraz
etmeseydi sznden maksat, Allahn o iki ahsn macerasn
btnyle nakledecei hususuydu.
Sen Allah'n lminden bir ilmi bilmektesin ki, Allah onu sana
retmitir. Onu ben bilmem. Ben de Allah'n ilminden bir ilim
zerindeyim ki, onu bana retmitir. Sen bilmezsin 74 bylece Hzr
insafl davranm oldu.
Ama Hz. Hzrn ayrlmasnn hikmeti ve srr baka bir eydir. Hz.
Hzrn balarnda yer ald Hakk bilenler ve arif kimseler,
Resuln size getirdiini aln, sakndrd eylerden de saknn
ayetinin hitabnn semavi cihetlerine tam tevecch etmektedirler.
Hzrn Musaya bildirimi, ondaki sknty gidermek iindi. yice
bilmediin bir eye nasl sabredebilirsin ki? Diyerek incitmi olduu
Musann gnln ald. Oysa Hzr (a.s) Musann risalet mertebesinin
70

A.g.e. s. 144
A.g.e.
72
A.g.e.
73
A.g.e. s. 147
74
Fususul-Hikem, Fuss-u Musevi
71

76 ....mam Humeyni (r.a)

yceliini ve bu rtbenin kendisi iin olmadn da ok iyi


biliyordu.75
Hzr (a.s) risalet makamna sayg gsterdii halde kalbiyle de
Allahn Musaya, Hzrn zel velayet ilminde daha kmil olduunu
hatrlattn mahede ediyordu. Bu rububi kaynaktan ortaya kan
bir hitapt. Musa (a.s) zevk ve tecrbeden ibaret olan el-Hebir isminin
zel ilmi hakknda Hzr mertebesinde olmad ve batnda velayet
cihetinin nbvvet cihetinden daha gl olduu ortaya knca
nk eer Musa velayetten doan keifte Hzrn makamnda
olsayd, itiraz etmezdi. Oysa Hakk Musevi nefsi bu ie mteveccih
kld- artk ne Hzr ile grmesi gerekliydi ne de Allah onu Hzrn
huzurunu derk etmeye tevik etti. Hakikatte Hzr Musaya kusurunu
hatrlatt ve hatta syledii eylerin haktan feyizlendiini nemle
vurgulad. Buna gre Hz. Musa (a.s) her ne sebeptense nisyan
olabilir- Hz. Hzr yle sylemeye zorlad: Bundan sonra sana bir
ey sorarsam bir daha benimle arkadalk etme. 76 Bylece onu
kendisine bir ey sormaktan sakndrd. nc defa sorunca da
Artk bu senle, benim aramzn ayrlmasdr dedi. Musa onun daha
nce kendisini soru sormaktan sakndrdn bildii iin bir ey
demedi ve ondan bir daha arkadalk etmesini istemedi.77
Peygamber (s.a.a) Musann sabrszlnn Hzrn (a.s) velayeti
lsnce velayete ermemesinden veya ilahi dergha yakn bu iki
kimsenin velayetlerinin ayn ufukta olmasndan kaynaklandn
sylemi ve yle buyurmutur: Allah, bize ve Musaya rahmet etsin.
Keke sabretseydi de onlarn haberlerini bizlere nakletseydi.Allah
Resul (s.a.a) yle buyurmutur: Eer acele etmeseydi, ilgin eyler
grrd. Lakin hemen knamaya kalkt.
Bu birlikteliin bir faydas da uydu: Musa (a.s) birok
peygamberlerden stnd. Yce bir makama sahipti. zel imtiyazlar
bulunuyordu (Allah melek vastas olmakszn onunla konumutu,
ona eliyle yazd Tevrat indirmiti, nitekim Peygamber (s.a.a) yle
buyurmutur: Allah Tevrat eliyle yazd, Tuba aacn eliyle dikti,
Adn cennetini eliyle yaratt ve demi eliyle yaratt.) 78 Ayn zamanda
75

A.g.e.
A.g.e.
77
A.g.e
78
Prof. Williamn Nakdun-Nusus zerine yazd notlarnda bu hadisin senedi
mevcut deildir. Talikat s. 346ya mracaat ediniz. Ehl-i Snnet kaynaklarnda ise
76

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

77

Musa (a.s) ez-Zahir, isminden hsl olan ihsanlardan byk bir paya
sahipti. Allah onun el-Batn isminden hsl olan feyizden ve
hkmlerinden nasiplenmesini de istedi. Bu yolla Musa (a.s) bu iki
isim arasndaki cem makamna merref oldu. Elbette ez-Zahir
isminden nasibi daha oktu.79
Nakil ve Tamamlama
Byk arif Sadruddin Rumi Konevi (r.a) Fekk-u ueybi (Fukuk
kitabndan) blmnde yle demitir: Bil ki phesiz kalbin, be
mertebesi vardr: Manevi mertebe, ruhani mertebe, misali mertebe,
hissi mertebe ve camii mertebe. Her mertebenin ise be mazhar
vardr. O, bu mertebenin hkmlerinin kaynadr. Ondan
kaynaklanan dallarn birletii yerdir. Her kalbin be de yz vardr:
Hak ile arasnda vasta olmakszn, Hakk ile muvacehe olan yz.
Ervah lemiyle mukabelede bulunan ve ruhlar vastasyla kabiliyetinin
gerektii eyleri kendisi cihetiyle rabbinden ald yz, misal lemine
zg yz ehadet lemine nazr olan yz, bu yz ez-Zahir vel-Ahir
isimlerine zgdr. Bu yzlerden misali yz, uayba (a.s) ait idi. Bu
makamdaki yzden dolay hayvani ruha benzer idi. phesiz o insani
ruh ile miza arasnda berzahtr. Zira yalnlk cihetinden hayvani ruh,
insani ruhla uyumludur. Farkl yetileri kapsamas asndan ise
czlerden ve farkl tabiatlardan mteekkil miza ile uyumludur.
Bu yzden irtibat ve yardm mmkn olmaktadr. Byle olmasayd
basit ruh irtibat mmkn olmazd. Bil ki misali tasavvurlar, hissi
zahiri suretleri vcuda getirdii iin Musann terbiyesi uaybn
eliyle gereklemitir.80 Bu yzden Musa ve ayetleri zerinde galib
olan ez-Zahir isminin hkmleridir. Hak Teala onu kendine has
Hadisul kyamet hale arzil umem aleyh (s.a.a) hadisinde nakledilmitir:
Peygamberlerden hi birinin mmeti Musann mmeti kadar ok gzkmez. Ama
hi phesiz hadisin bu blm hakikate uymamaktadr. Aksine en az mmet
Musann mmetidir. Siyonizmden daha byk bir fitne sahibi mmet yoktur. Onlar
ve ou nderleri kfr zeredir.
79
Kabiliyet ve ayn- sabit cihetinden dier ilmi kaderi ayan zerinde bakanl
bulunan ve en kamil dine sahip olan son Peygamber (s.a.a) btn ilahi isimler
zerinde cemiyyet ve en yce adalet sfat ile hakim haldedir. Dier peygamberler
bu ism-i azamn mazhariyetinden bir nasibe sahip deildir. Onlar zahir ve batn
isimlerinin arasn birletiren mutlakiyet makamna ermemilerdir. Baz
peygamberler zahir isimler asndan, baz peygamberler de batn ismi asndan
galib haldedir. Cemaliye ve celaliye isimlerinde de ayn durum geerlidir.

78 ....mam Humeyni (r.a)

klmak iin kemale erdirmek isteyince Hzra (a.s) gnderdi. Hzr ise
el-Batn isminin mazharyd. Hakka nazir olan kalb yznn sureti,
rade ettik, Rabbin de irade etti ve ona kendi katmzdan ilim
verdik ifadesiyle kssada belirtilen vasta olmakszn nezaret
etmektedir. Musevi itirazlarn tam tersi bir durum sz konusudur.81
Musa ile Hzr arasnda bir cihetten irtibat vastas olmad iin o
iki byk nebinin abas bir fayda vermedi. Resulullahn Musa ve
dier peygamberlerle fark, zahir ve batn isimlerinin tam bir itidal
seviyesinde onda (Resulullahta) hkim olmasdr. Peygamberin
kader srlar hakkndaki ilmi, onun tebli, uyar ve mjde makamyla
elimemekteydi. Sonsuz bir himmete sahipti. Musa ve Hzrn
elikisi ise her ikisinin de camiiyetlerinin olmayyd. Musada
Hzrn sonradan kendisine arz ettii kader srr, davetine aykryd.
Bu yzden Hzra itirazdan ibaret olan tebli iinde kusur etmedi.
Hzr da icmali olarak Resuln grevi sadece teblidir hakikatini
biliyordu. Musann sorununu onaylad ve sen bir ilim zere olduun
gibi ben de bir ilim zereyim diyerek itirazn telafi etti. Ama ahadi
ahmedi cemi vcud (s.a.a), grevinin zorluunun srrn biliyordu ve
onu yle aikr kld: Hud suresi ve benzerleri (yani Emrolduun
gibi dosdoru ol diye buyuran ilahi emir) beni yalandrd.
Kfir nezdinde kabul grmeyen, mmin nezdinde kabul gren
davetin, dosdoru olmay emretmesi sebebiyle Allahn emrini kabul
etmemesi kendisine ar geldi. Zira o itaate memur idi. Muhammedi
mereb bunu mahede edince geveklik gstermedi. Hibir
knaycnn knamasndan ekinmedi. Peygamberlerden hi biri byle
deildi.82
Bu bizim zetle anlatmak istediimiz gereklerdi. Bu yzden mam
(r.a) stadnn Musann vazifesi; mahzeri (hazr olunulan yer)
korumakt. Huzur ve mahzer arasnda ise fark vardr.83
80

uayb (a.s) srailoullarnn peygamberlerinden biridir. Musa (a.s) ona yedi yl


hizmet etmi ve kzyla evlenmitir. Bu iki peygamber (a.s) arasnda bir mnasebet
mevcuttur. Gven vadisinin oban bazen ular maksada/ki uaybe ka yl hizmet
ederse.
81
Konevinin szlerinin devam.
82
erh-i Fususil Hikem, Mueyyidun Din Cundi, s. 641, az bir farkllkla, Cundi
bu szleri Koneviden nakletmitir.
83
kinci mikat, yedinci nura mracaat ediniz.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

79

mam (r.a), 2. Mikatin 9. Nurunda Tevhide temekkne sahib bir


kalbin varsa ifadesinin ardndan Bu ayet-i kerime mmetinin
noksanl sebebini ifade etmektedir diye buyurmutur.
Musa ile huzur ve Hzr makamn korumak hakknda
sylediklerimize gelince Hzr, velayet dairesinin genilii
sebebiyle kader srrn haber vermektedir. Musa ise zahir isimlerinin
galebesi altnda olduundan dolay batn hkmlerinin kabulne
tahamml edememitir. Zira bu isimler hakkndaki ilmi, risaletiyle
elimekteydi. Hz. Peygamber ise camiiyyet makamna sahip olup,
zahir ve batn isimlerin mazhariyeti makamndadr. O sonsuz isimler
mazhar, ben iki nur sahibiyim buyurarak bu hakikate iaret etmitir.
O halde kader srlar ile vadetme, korkutma, uyarma, mjdeleme ve
nefisleri Allaha doru seyretmeye tevike delalet eden ayetleri tebli
ve eri hkmleri izhar makamnda, kavmini irad etmeyi bir araya
toplamakla grevliydi. Nitekim Resulullah (s.a.a) yle buyurmutur:
Kyamet gnne kadar yaratlacak olan herkesin cennet veya
cehennemdeki yeri yazlmtr. Hakeza yle buyurmutur: Allah
kalemi yarattktan sonra yle buyurmutur: Ebede kadar,
mahlkatm arasnda ilmimi yaz. Ve yle buyurmutur: Kalemler
kurudu ve sayfalar drld. Zekvet sahibi ashap ona yle arzetti:
Biz kitaba dayanarak ameli terk mi edelim? Peygamber (s.a.a) yle
buyurdu: Amel ediniz. Herkese yaratld ey myesserdir.
Peygamber (s.a.a), ism-i azamn manas ve btn klli, czi,
tenzihi ve tebihi isimlerin camiidir. Kaderi hakikatleri uhud etmek
ve eri hkmleri bildirmek, Resulullah (s.a.a) dnda btn
peygamberlerin stesinden hari bir itir. Bu yzden Hak Teala
hakikatlerin hakikati olan ezeli ve ebedi hadis insan bizzat terbiye
ederek onun ar ykn hatrlatt ve eitli yerlerde yle buyurdu:
Emrolunduun gibi dosdoru ol. Hakeza u szyle de bize
Allahn emrettii eyin azametini bildirmitir: Bu ayet sebebiyle
Hud suresi beni yalandrmtr.
mam (r.a), kinci Mikatn 11. Nurunda isim ve sfatlara baml
olarak ayann sbut trn incelemeye koyulmutur. Bu aklamaya
gre zuhur; zat makamna zgdr ve Hak isimler yoluyla ez-Zahir,
klli ismi ile tecelli etmektedir. Nitekim mam Musa b. Cafer (a.s)
yle buyurmutur: Allah ile yaratklar arasnda bir hicap ve rt

80 ....mam Humeyni (r.a)

yoktur. O bir hicap olmakszn mahcup ve bir rt olmakszn


gizlidir.
Hakkn hakikati izzet hicabnda ve mutlak gayb ile muttasf
olduu halde ilmi ve ayn hakikatlerde mtecelli ve zahirdir. Nitekim
Allah-u Teala yle buyurmutur: O evveldir, ahirdir, zahirdir ve
batndr. Hakeza yle buyurmutur: Allah gklerin ve yerin
nurudur. Hakeza: Gkte ilah odur ve yerde de ilah odur.
Hakeza: Onun bir benzeri yoktur, O duyan ve grendir 84, O
duyan ve bilendir. Btn bu mezkr ayetlerde tenzih, tebih ve
tebih halinde tenzih mahede edilmektedir. Gaybul-guyub
makamnda ise ne bir tebih vardr, ne de bir tenzih. 85 Hak Tealadan
mutlak hak vahdeti ile kevni hakikatlerde zuhur ve tecelli makamnda
eyadan hi birisi bo deildir. Nitekim Nerede olursanz olun, o
sizinledir ifadesiyle bu manaya iaret etmitir. Her meknda mevcut
ve her zamanda mabuddur. Hakkn vahdeti, tlaki ve tek bir vahdettir.
Zati tlak makamnda hibir mevcut tahakkuk etmemitir. Itlak
kaydyla mukayyed olan mutlakn vcudu btn eyada cari olan
Hakkn fiilidir. Bu yzden hibir ey onun kayyumi ihatasndan ve
vcud vsatndan hari deildir. Hibir zaman onun vcud arznda
bir ey tasavvur edilemez. Bilin ki o her eyi ihata etmitir ve o her
ey zerinde ahittir. Ayetleri bu anlamdadr. Itlak, batn, had ve
nicelik olarak btn kelami hakikatleri kapsayan ilahi kitapta bu
yzden yle buyrulmutur: phesiz Allah n ncsdr
diyenler kfir olmulardr. Hakeza yle buyurmutur: kiinin
84

Hakk bakas duyucu ve grc olduu cihetiyle her duyucuyla duyar ve her
grcyle grr. Sfatlarnn ise bir takm mertebeleri ve dereceleri vardr.
Bunlardan biri zati meiyet ve bir dieri ise zati iradedir. Bu ikisi zat makamnda
zati kelam gibi Hakkn aynsdr. Vcud mertebelerinde ikisinin de zuhurlar ve
tenezzlleri vardr. Elbette boalma eklinde deil, sirayet makamnda. lim de ayn
hkme sahiptir ve vcud cihetlerinde etkilidir. Lhut leminin arkcs u ezgiyi
terennm etmektedir: Ey Allahm! Ben senden en etkili ilminle istiyorum ve senin
btn ilmin etkilidir.
85
Vacibin tm hakikati olan ahadiyet makamnda salt tenzih vardr. Nurlu
ayetler, nebevi ve velayeti hadislerden tenzihe delalet eden eyler imkani
taayynlere oranla olumsuzluk artyla ahadiyet makamna yklenmektedir. Bu da
zatn zat iin zuhuru ve Hakkn zatyla ve zatnda zuhuru makam olarak
adlandrlmtr. Hakkn zuhuru ve tecellisi makamnda ayan-i sabite, zatn
malumiyet sureti ve icmali olan eylerin detayl uhudunda tebih kokusu
gelmektedir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

81

gizli konutuu yerde drdncs mutlaka O'dur. Be kiinin gizli


konutuu yerde altncs mutlaka O'dur.
Bazlar temsil babndan, saylardan saylmayan (saycs olmayan)
vahit saysn Hakkn ayeti saymlardr. Nitekim say da saylardan
deildir. Ama tekrar ve zuhuruyla saylar tahakkuk etmekte ve vahit
saysyla kyam bulmaktadr. Mebdeul-Mebadinin hakikati
noksanlklardan, hatta mmknlere has kemallerden mnezzeh olduu
iin zuhur ve tecellisinden, hatta onun tecellilerinden mmknler
kesreti tahakkuk etmektedir. Tahakkuk ettikleri halde Hakk ile
mtekavimdirler. zetle Hakk imkn noksanlklarndan hatta kevni
kemalattan mnezzehtir. Her ne kadar imkn, fakirlik ve noksanlk,
vcub ve erafet asndan yaratc ile yaratklar birbirinden ayr olsa
da yaratklar mebbehtir. Nitekim baz Ehl-i Beyt imamlar yle
buyurmulardr: Bizim Allah ile bir takm haletlerimiz vardr: O
Odur ve biz de biziz. O biziz ve biz de Oyuz.
Bu dediklerimiz mamn hak ehlinin maksatlarn keif
makamnda syledii szlerin zetidir.86 Velhasl bu zikredilenler
tenzih, tebih ve tebih halinde tenzihi kapsamaktadr. Bunlarn szleri
ayeti kelimelerde ve hadislerde yer alan ifadelerle uyum iindedir.
Hatrlatma ve Uyar
mamlarn (a.s) diliyle kaderiye olarak adlandrlan bir grup
Mslmanlar, insanlarn zatlarn Hakkn mahlku ve makduru kabul
etmektedir. Ama onlarn inancna gre bu zatlar, tesir ve mebdeiyyet
hususunda bamszdr. Onlarn nde gelenleri yle demilerdir:
Allah bizi fiillerimiz hakknda gl klmtr. Adliye ve Mutezile
olarak adlandrlan Mslmanlar ise slamn ilk yllarnda tabiat
barndan dar kmlardr. Mutezile taifesi, inanlarn yazm ve
yava yava faal bir grup haline gelmitir. lmi merkezlerde byk bir
itiyakla inanlarn tebli etmitir. Bir grup ise bir ok inanlarnda
tmyle ilk frkann karsnda yer almtr. Bu cemaat, insanlarn
86

Hikmet-i Mtealiyede yce bir makama sahip olan, ameli ve nazari irfanda
sekin ahsiyetlerden biri olan fkh ve usul fkhta byk bir aratrmac saylan bir
alimi bulmak ok az mmkndr. Ama harikulade kabiliyetlere sahip bir kimse, hem
beeri hem ilahi cihete sahip olabilir. Merhum mam (r.a), kendini yetitirmi
biriydi. Esiz bir ilmi ycelie sahipti. Kendine byk bir gveni vard. Fkh, usul,
irfan ve Hikmet-i Mtealiyede herkesi artacak bir uzmanlk sahibiydi. Her ey
yaratld o ey iin myesserdir.

82 ....mam Humeyni (r.a)

zatlarn bamsz saym, ama zatlara terettb eden fiilleri ve eserleri


(fiilin mebadisinden ayr olarak) Hakkn iradesine dayandrmlardr.
Kendisini selef-i salihin taraftar ve varisi kabul eden bu frka bir ok
akli mstakil hkmleri hatal saymlardr. rnein Allah maddeden
ve maddenin gereklerinden tenzih etmilerdir. Ama sfatn anlam ve
hviyeti bu sfatlarn zata ziyadeti olduundan (nitekim insanda zata
zait olmaktadr) ilahi sfatlar zattan gayri kabul etmilerdir. Mecburen
kendilerini birka adan tebihe drmlerdir. yle ki zat ve sfatn
ayniyetine inananlar kfir kabul etmilerdir. Bu frkada zaman
sahnesinde bir takm kimseler ortaya km ve tamamyla nceki
frkayla eliir bir konuma gelmilerdir. Bu defa birbirini tekfir
etmeye balamlardr. Bu iki frkadan bir ounun kanlar
dklmtr. Hkim snf ise ihtiyac gerei bazen Kaderiyeyi, bazen
de Eaire diye nitelendirilen ve mebbihe diye mehur olan ikinci
grubu savunmutur. Her iki frka da kendi kanaatlerine gre Hakka
tabi olmutur. Mfevvize ise kullarn fiillerinin Hakka isnadnn
rububi makama saygszlk olduunu zannetmi, mmknlerin
fiillerinden Hakk tenzih etmeyi Onu vmek biliyordular. Onlara
gre yaratklarn fiillerinin Hakka isnad ve gnah iledikleri
sebebiyle azap grmeleri ilahi adalete smamaktadr. Elbette bu
sorun, hak frka iin geerli deildir. Ne cebir, ne de tefviz sz
vehbi ilimler ehrinin byk kaps ve velayet kayna Hz. Aliden
(a.s) sudur etmi ve bu konuya son noktay koymutur. mam Sadk
(a.s) yle buyurmutur: phesiz Kaderiye bu mmetin
Mecusisidir. Onlar, Allah adalet ile nitelendirmek ilemi ve
neticede Onu kudretinden uzaklatrmlardr.87 mam Sadkn (a.s)
bu konuda O gn yzst atee srklendiklerinde Cehennemin
elemini tadn! denir. Biz her eyi bir lye gre yarattk ayetini
delil olarak gstermesi de olduka ilgin ve dikkat ekicidir.
Hakkn kudret ve iradesi btn mmknlerde caridir. Hibir varlk
Allahn kudreti dnda deildir. Hakkn zat btn kemal
sfatlaryla birlik iinde olup irsali hakikatlerden biridir. Allah-u Teala
kendisini, dereceleri ykselten ve yce ar sahibi olarak
nitelendirmitir.
eyh Seduk, tevhid kitabnda yle diyor: Bir ahs Ali b.
Hseyine (a.s) yle dedi: Allah beni size feda etsin, insanlara
87

Et-Tevhid, Babul-Kaza vel-Kader, s. 382

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

83

ulaan eyler, kendi kaderinden midir, yoksa amelinden mi? mam


(a.s) yle buyurdu: Kader ve amel, ruh ve ceset mesabesindedir.
Cesetsiz ruh hissetmez, ruhsuz ceset ise hareketsiz bir suret gibidir.
Birletikleri zaman glenir ve faydal olurlar. Ayn ekilde amel ve
kader de byledir. Kader, amele vaki olmazsa, yaratc yaratktan ayrt
edilmez ve kader hissedilmez bir ey olur. Amel de kaderin
muvafakati olmakszn gerekleemez, tamamlanamaz. Ama
birletikleri takdirde glenirler. Allah salih kullarna bunun zerine
inayette bulunur.88
Bir ok rivayette yle yer almtr: Yer ve gkte vaki olan her
ey; meiyet, irade, kaza, kader ve imza iledir. Bildi, diledi, irade
etti ifadeleri rivayetlerde mezkur anlamdadr.89
Eaire, Hakkn vcudunun vcubuna ve tecerrdne inandklar
halde Hakkn sfatlarn tpk insann sfatlar gibi zatna zaid olan bir
hakikat olarak kabul ettikleri iin mebbihe olarak adlandrlmtr.
Halis tevhide aykr olan bu yolda srar etmi ve bylece sfatn
ayniyetine inananlar tekfir etmitir. Kendi mezheplerini sfatlar
hususunda selef-i salihin mezhebi ve yolu olarak gstermilerdir!
Ayrca fiili tevhidi ispat etmek iin de mmknlerin zatlarn
bamsz saym ve eserlerini direkt olarak Hakkn iradesine bal
saymlardr. Eserlerin tahakkuk etmesinde ve tahakkuk etmemesinde
kullarn irade ve irade yokluunu etkisiz bilmilerdir. Neticede direkt
faillerinin maddi vcut olmas gereken fiilleri, kt sonularn gz
nnde bulundurmadan Hak Tealann vastasz fiili saymlardr.
Oysa Allah, zatna sfatn zaid olmasndan mnezzehtir, hareketlerin
ve hareket edenlerin direkt faili olmaktan mnezzehtir. Lakin bir fiil
Allahn ve bizim fiilimiz olabilir. Bunun fark mutlakn mukayyede
kvam verdiini ve mukayyedin mutlak ile mukavvim olduunu
bilenlerce derk edilebilir. Fiil tlak cihetinden Hakkn andr. Takyit
cihetinden ise mukayyedin fiilidir. Allah, Allahtan baka g ve
kuvvet yoktur diye buyurarak bu geree vurguda bulunmutur.
88

A.g.e. s. 367
ia ilim havzasnn neden sadece fkh ve usul derslerine nem verdii, ismet
ve taharet erbabnn kalplerine giren uluhiyet kaynandan km rivayetleri neden
nemsiz grd malum deildir. Usul-i Kafiyi yllar sonra ilk defa erheden Molla
Sadradr. Cahil, gururlu, evhaml ve sorumluluk hissi tamayan birisi onun
hakknda yle demitir: Onu kfr zere ilk erheden Molla Sadradr.
89

84 ....mam Humeyni (r.a)

Sufilerin inancna gre Hak Teala imkan taayynlerden ve halk


sfatlardan mnezzehtir. Ayanlarn suretlerine tecelli etmekte ve
imkan mazharlarna zuhur etmektedir. lemlerden istina
makamndan asla uzaklamamaktadr. Zira kamil aratrmaclara gre
vcut hakikati, gayb hareketle halk mazharlara tenezzl etmekte ve o
mutlak hakikatin hviyeti her mertebede o mertebenin has
hkmlerini kabullenmektedir. Vacibin vcubunu ve mmknn
imkann bir daire farzet. Zira vcut emri bir izgiyle iki yarm daireye
ayrlan bir dairedir. ap, dairenin merkezinden geen ve dier
kenarna ulaan dz bir izgidir. Bu izgi dairenin ortasnda vaki olan
ve evtar (hipotensler) olarak adlandrlan izgilerden en uzun
olandr. Daire bu hatla iki yay veya kavis olarak zahir olmaktadr.
eyh-i Ekber Futuhatta yle diyor: Bu daireyi iki yay halinde zahir
klan ey, sadece vehmedilen izgidir. Vehmedilen ey reel lemde
vcudu olmayan eydir.90 Bu izgi, daireyi iki yaya ayrmaktadr.
Hviyet dairenin aynsdr. Bir yaydaki yayn kendisi hviyet
asndan yayn kendisinden ayr deildir. Sen, Hakk tarafndan blen
hayali bir izgisin. Hayali bir vcuda sahipsin. Var olan sadece
Hakkn kendisidir. ev-Edna ifadesi de bu geree iaret etmektedir.
Edna vehmi olan eyleri reddetmektir. Vehmi olan ey ortadan
kalknca daire tek bana kalr ve iki yay taayyn ortadan kalkar.91
eyh-i Ekberin dediine gre kabe kavseyn srr vehm edilen
izgiden ortaya kmaktadr. Bu izgi ortadan kalknca ev-edna
makam hasl olmaktadr. Bu makamn sahibi cemden sonraki farkn
ardndan, yani ikinci farkta onu derketmektedir.92 Dikkat etmek
gerekir ki uhudi tecellide daireyi ikiye ayran o izgi, salikin uhut
nazarndan silinebilir, ama hakikatte bakidir.93
90

Zira btn vcut zerrelerini ihata eden daire el-Vasiul-Alimdir.


E'ietul-Lemeat, 4. lem'a, Lemehat sahibinden naklen
92
Yazarn (r.a) Onsekizinci Nur'da syledii szlerden kast da budur:
Zalimlik btn snrlar, taayynleri ve makamszlklar ap gemektir. Allahn,
veya daha da yaknlat sz zerinde dn. Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Hakikat vehmi olan eyi yok etmek ve malum olan eyi unutmaktr. Bu da,
Hakikat, ezel sabahndan doan, eserleri tevhit heykelleri zerinde zahir olan bir
nurdur szyle fark badel cem makamna iarettir. Sabah dodu, kandili
sndr.
93
lgin olan udur ki eer bu vehmi izgi zamanla yok olursa imkani nisbette
ortadan kalkar. eyh ebesteri de edna makamnda iki yay kadar yaknlat
makamnda deil- bu izginin uhud edilmemesine iaret etmitir: Mmkn imkan
91

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

85

eyh Araki yle diyor: Muhib ve mahbubu 94 bir daire say ki onu
bir izgi ikiye ayrmtr ve iki yay eklinde zahir olmutur. Vcud
deil, grnm olan bu izgi salikin uhudunda yok olur 95 ve daire tek
gzkr. Bylece kabe kavseyn96 srr ortaya kar.
Eer bu vehmi izgiyi okuyacak olursan,
Hudusu kadimden ayrt edebilirsin.97
kinci Mikatn Misbah'larndan 13. Nur'da da belirtildii gibi ilahi
hitabeler ve hadislerde Hakkn tenzih cihetine riayet edildii hakikati
tekit edilmektedir. Bu yzden mam (r.a) yle buyurmutur: Btn
bu sylediklerimizle birlikte salikin hali iin rububi makama hrmet

etrafnda serpilince/vacipten baka bir ey kalmad. mkan izgisinin ykselmesiyle


ne seyrin bir anlam vardr ne de gezintinin. Daha doru bir ifadeyle dier itibarlar
gibi bu tek nisbette kalkacak olursa, bu nisbet mmknn vacibe ball nisbeti
olduu iin ne bir slk, ne bir istinat, ne bir tevecch kalr. Hatta ne bir karlama
ne bir yaknlama ne de bir cezbenin anlam vardr. Bu haletin mahcuba oranla
olduunu sanma. Aksine uhud ve marifet sahibi bir arifte eer en st tlak
mertebesine ularsa ve salt tlak lemine karsa bu imkani nisbet ortadan kalkmaz.
ou zaman en st tlak mertebesinde yer alan mutlak veli zel kaytl hkmler
kendisinden nefyedilmi olur. badetler zuhurunun zel isimleri, emirlere uyma,
yasaklanm eylerden yz evirmek, mekruh eylere rabet gstermemek teklif st
bir dairede yer alr ve imkani nisbet cihetini grr. Fark badel cem, Haktan halka
seyir ve halktan Hakka seyir, vcud mertebelerine tafsili bir ihatadan sonra diliyle
yle der: Ben sana ateinin korkusuyla ibadet etmedim. Aksine seni ibadete ehil
buldum hakeza, Ben senin zengin kldn fakirim. Muhammedi kamil velilerde,
ibadete evk atei tlak makamna ulatktan sonra daha da ykselir, Hakk ile
konuma azmi artar, ruh ve cisim asndan hakkani vcud ile tahakkuk eder. Btn
makamlara sahip olduu iin fakirlii, Hakkn zenginlii ile zenginlikte grr. Bu
zikredilen eyler miraca veya miraci sluka zgdr. Velayet ve nbvvet erbab
nezdindeki miracdan farkldr. Velhasl, mirac; seyreden kulun ve dnen nefsinin
kemalinden, ilerlemesinden, cismani heykelden kmasndan, misali lemler
menzillerinden gemesinden ve fiiller cennetinin en st mertebesi olan ceberuti
makama ulamasndan ibarettir. Yaknlama ve karlama ise bu miracn
gereklerindendir; ykseliinden deil. Bu ikisi arasnda byk bir fark vardr.
94
Mmkn ve vacib,
95
Yani salikin uhud nazarndan yok olur ama asla mmknn ayn- sabiti ve
nazil olan vcudtan taayyn yok olmaz.
96
Veya daha da yaknlat.
97
Lemeat, Fahruddin Iraki, s. 27

86 ....mam Humeyni (r.a)

ve ubudiyet makamn korumak da bu takadds ve tenzihe daha fazla


dikkat ve tevecch etmeyi gerektirir.
Devamnda yle buyurmutur: Vahiy ve tenzil sahiplerinden
kamillerin kelimelerinde tebihe daha az yer verilmitirBaz
mkaefe, sluk ve riyazet ehli kimseler athiyata bulamlarsa bu
onlarn sluklarnda var olan noksanlktan ve batnlarnda kalm
enaniyetten kaynaklanmtr.
Allaha, Hatemul-Enbiyaya ve Muhammedi temkin makamna
uyarak cem ve vcut makamna erimi kamil velilerin eserlerinde
Hakkn tenzih boyutu, ibadet, tesbih ve tahmid adabna daha ok
riayet edilmitir. Eer onlarn kelamnda tebih ve tenzih aras cem
edilmise ve tebih halinde tenzih ifadeleri mevcutsa manalar ou
kez ksa ifadeler veya ifrelerle ifade edilmitir. Ben mnezzehim ve
ben ne de yceyim ve ben Hakkm gibi ifadeler vahiy erbab ve
hatm-i nbvvet makamnn hallerinin ve ilimlerinin varislerinin
kelamlarnda asla grlmemitir. Bunun sebebi de udur ki onlar
ftratlar hasebiyle meczub olan kimselerdir. Baka bir ifadeyle
onlarn, Hakkn civarna yaknla doru seyri ve nefislerinde en yce
temkin derecelerine ulamalar, onlarn zati istidat cihetlerindendir.
Ayrca onlarn velayeti vehbi bir velayettir. Tafsili sluk ve sonsuz
makamlarda seyir, velayet makamna erdikten ve cezbeden sonradr.
Bu yzden o mukaddes ruhlarda telvin (renklendirme) zuhuru, hzl
bir ekilde temkine ve vcut sultanndaki mahv ve fenalar sahve
dnmektedir. smet ciheti, onlarn sekr ve telvin tuzana
dmelerine engel tekil etmektedir. Onlarn eytan teslim olmutur.
O bykler, eytanmz bizim elimizle teslim olmutur diye
buyurmulardr. O'nun benzeri hibir ey yoktur. Allah gerei
gibi tanyamadlar., Senin izzet sahibi Rabbin, onlarn isnat
etmekte olduklar vasflardan ycedir, mnezzehtir., Gklerde
ve yerde azamet yalnz O'nundur. O, azzdir, hakmdir., Ey
insanlar! Allah'a muhta olan sizsiniz. Zengin ve vlmeye lyk
olan ancak O'dur gibi ayetler Hakk tenzih etmek ile ilgilidir.
Mirac rivayetlerinde de tenzih aslna riayet edilmitir. Ama itizal
(Mutezile) erbabna zg tenzih deil. Esasen btn mfessirler,
muhaddisler, fakihler ve mtekellimler, mutlak bir ekilde irfan, yakin
ve yce hikmet ilminin kaidelerinden haberleri olmad iin onlarn
tenzihi de Hakkn zat ve sfatn bir tr snrlamadr. Hatta

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

87

aratrmaclar nezdindeki cemi tenzih bile sorunsuz bir tenzih


deildir. Tenezzl cihetlerine riayet ve rububiyet makamna saygy
korumak, zahir erbabnn anladndan ayr bir eydir. Allah Resul
(s.a.a) miracda Cebraile, rabbinin namaz var mdr? diye sordu.
Cebrail yle dedi: Evet ey Allahn Resul! Resulullah (s.a.a),
zikri nedir? diye sorunca da Cebrail yle buyurdu: Subbuh,
kuddus, Rabbul-Melaiket-i ver-Ruh, rahmetim gazabm gemitir.
Subbuh tesbih edilen ve kuddus ise takdis edilen zat anlamndadr.
Bu ikisi arasnda ok ince bir anlam farkll vardr ve dolaysyla
tekrar deildir. Allah imkan levazmndan, noksanlndan ve
mmknlere has kemallerden mnezzehtir. Genel imkan ile mutlak
vcut iin var olan kemalin Hak iin ispat vaciptir. Ama ilim, kudret
ve mmkn hakikatlere izafe olan meiyyet (ceberut melekleri) gibi
kemal sfatlarn yce kuddus ismi nefyetmektedir. Hak Teala tenzih
ve tebih edilmekten ok daha ycedir. Hakk tenzih eden, kendi
idraki ve akli kuvvetini tenzih ettiini bilmemektedir. Hakk tebih
eden kimse ise cahildir ve Allahn, Onun bir benzeri yoktur
szn anlamamtr. Yce himmetler erbabnn takva hakikati de
mutlak vcudun zahir kemallerini imkan kayna olan zatlarna izafe
etmemeleridir. Aksine onlar, Allahtan baka kemal, kuvvet ve g
yoktur derler.
mam (r.a) Ondrdnc Nur'da yle buyurmutur: Bu makamdan
biri de peygamberlerin ve raid velilerin mucize ve keramet
izharndan saknmalardr.
Peygamberlerin ve Muhammedi velilerin, ilahi emir zere zel
durumlar dnda mucize ve keramet izharndan saknmalarnn
sebeplerinden biri de mmetine kar duyduklar efkattir. Zira her ne
kadar mucize ve sihir arasnda fark olsa da insanlarn geneli, bazen bu
ikisini birbirine kartrmaktadr. nkarclar ve kastl kimseler ise
vesvesede bulunarak mmeti saptrmaya almaktadr. eyh-i Ekber,
Fususul-Hikemde, Fuss-u Lutide yle buyurmutur: Dolaysyla
arif olan kii, himmetiyle lemde tasarrufta bulunduunda bunu,
kiisel tercihiyle deil, ilahi emirle ve zorunda kalarak yapar. Ve hi
kukumuz yoktur ki, risaletin (insanlar tarafndan) kabul
gerektiinden dolay, elbette ki risalet makam tasarrufu talep eder.
Dolaysyla (resuln bu tasarrufu) Allahn dininin zahir olmas iin,
mmeti ve kavminin doruluunda phe duymayacaklar bir eyle

88 ....mam Humeyni (r.a)

(yani, bir mucizeyle) zahir olur. Ne var ki, bu durum (Batn isminin
mazhar olan) evliya iin byle deildir. Resul de tasarrufu zahiren
talep etmez.
Meer ki Hakkn emri iktiza etsin ve Resulden meydan okuma
veya baka bir sebepten tr mucize gstermesini istesin. Nitekim
Allah-u Teala Musa hakknda yle buyurmutur: Bir zamanlar
Msa, toplumu iin su istemiti de biz, "Deneinle u taa vur!"
demitik. Tatan hemen oniki gze fkrmt. Hakeza: Biz de
Musa'ya, Asan at! diye vahyettik. Bir de baktlar ki bu, onlarn
uydurduklarn yakalayp yutuyor. Hakeza: Biz Msya yle
vahyettik: Kullarmla geceleyin Msrdan yola k. Asan vurarak
denizde onlara kuru bir yol a! Dier Peygamberler de mucize
gstermitir. Bu da vahy yoluyla Kuranda tahakkuk etmitir. Hz. sa
(a.s) Ruhullah olarak adlandrlmtr. Ruh ise emir lemindendir.
Mucizesi ise lleri diriltmek ve topraktan ku yaratmaktr. Nitekim
Hz. sa (a.s) srailoullarna hitaben yle buyurmutur: Size
amurdan bir ku sureti yapar, ona flerim ve Allah'n izni ile o
ku oluverir. Yine Allah'n izni ile kr ve alacaly iyiletirir,
lleri diriltirim.
eyh-i Ekber, bu nakledilenleri zikrettikten sonra yle yazmtr:
nk resul, kavmine kar merhametlidir. Dolaysyla (ilahi) delilin
onlara apak klnmasnda bu, onlarn helak olmasna neden
olacandan arya gitmeyi istemez. Bylelikle, onlarn helak
nedenleri olan delilin ortaya kmasnda arya gitmek istemeyiiyle,
onlarn yaamlarn srdrmelerini salar.
Resul, mucize bir toplulua apak klndnda baz kimselerin bu
mucizeye inanacaklarn ve baz kimselerin de bildikleri halde bu
mucizeyi inkar edeceklerini; grdkleri mucizeyi, zulm, byklenme
ve ekememezlik nedeniyle aktan aa dorulamayacaklarn ve
(bu inkarclardan) bir ksmnn bu mucizenin sihir ve by olduunu
syleyeceini bilir. Resul, bunu grd ve ancak Allah-u Tealann,
kalbini iman nuruyla aydnlatt kimsenin mmin olduunu ve bir
kimse iman denilen bu nur ile bakmadka, mucizenin bir yarar
salamadn grd iindir ki mucizenin, orada bulunanlarn
kalplerindeki etkisi genel olmadndan himmetini, mucize
gstermekten alkoydu.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

89

nsanlarn geneli hakkn yaratnn inceliklerinden habersizdir.


zellikle de Araplarn ecdad olanlar ve braniler, inkarlarnda yersiz
yere srarda bulunmulardr.
Uyar
Sabit ayanlar ve kaderi suretler, Hakkn tafsili ilim mertebesinde
baml vcut ile tahakkuk etmitir. Bu ayan, sbuti szle
konumakta ve sbuti bir iitmeyle iitmektedir. Onlar gren ve
grlendir. Her kaderi suret, ilahi isimlerden bir ismin taayyndr.
simlerin zuhur makamnda ilahi isimlerin tahakkukuyla tahakkuk
etmitir. Zatla ittihat makamnda isimlerin batn makamndaki
isimlerde gizlidir. Ayann isimlerle kyam ve zat ile zuhur
makamnda isimlerin kyam suduri bir kyamdr. Ama akli bir tahlil
hasebiyle. lgin olan da udur ki vcudun kendisinde tek vcut ile
tahakkuk etmilerdir. Bu sadece temiz insanlarn derk edebildii bir
hikmettir. Bu ilkeyi derk etmek ve bu hakikate ulamak ok zordur.
Bu makamda kader srr gizlidir. Yce zatn kelamnda izzet ve
velayet kaynandan sudur eden saadet ve ekavet yaratlmlardr
ifadesi yer almtr. Yani makdur ve mukadder olanlar
anlamndadr. Allahn aki olarak takdir ettii saadet ehli olmaz ve
bunun tam tersi de geerlidir.
Bil ki yce Allah, takdir etmitir.
Gizli olan Suhuf-i Ulada
mam Sadkn (a.s) ashabndan olan Mansur b. Hazinden yle
nakledilmitir: Allah-u Teala yaratklar yaratmadan nce saadet ve
ekaveti takdir etmitir. O halde herkimi saadet ehli bildiyse ona asla
buzetmez. Eer ktlk ileyecek olursa, ameline buzeder ve ona
buzetmez. Eer onu aki olarak biliyorsa onu ebedi olarak sevmez.
Salih amel yapacak olursa, amelini sever, ama yneldii ey sebebiyle
kendisine buzeder. Allah, bir eyi severse, ebedi olarak ona
buzetmez ve Allah bir eye buzederse, onu ebedi olarak sevmez.98
Bu makamda Hakkn ilminden maksad, ilk kazadan sonra olan ilk
kaderi tafsili ilimdir. Hakk Teala ilmi hasebiyle eyay, kaderi
suretlerle tahakkuk ettii ekilde mevcud klmtr. cad hususunda,
onlara sadece ilmi zere muamele eder. Saadet ehli olduunu veya
ekavet ehli olduunu bildii kimseyi icad eder. Said ve aki, harici
98

Usul-i Kafi, c. 1, s. 211

90 ....mam Humeyni (r.a)

zuhur makamnda Hakkn tekvini emrine icabet etmitir. Ama amel


ve terii emre itaat makamnda bazlar itaat etmi, bazlar da isyan
etmitir. aki, Allahn emrine isyan edendir. akinin bu isyan onun
zat ve cevherinden kaynaklanmaktadr. Hak, akinin ekavetini
biliyordu ve onu icad etti. Dolaysyla eer bir hayr ileyecek olursa
hviyeti Allahn mahbubu deildir. Ama onun hayrl ameli
beenilmi bir ameldir. Tevhid-i Sedukta nakledilen rivayet de ilmin
maluma tabi olduuna delalet etmektedir.99
bn-i Arabi Fuss-u Lutide yle diyor: Dolaysyla, aynnn
deimezliinde [sbut] ve yokluk halinde mmin olan bir kimse,
varlk halinde de ayn suret zere zahir olur. Ve Allah-u Teala, onun
byle olduunu (yani, mmin olduunu) ondan (yani, onun bu bilgiyi
ona vermesi yoluyla) bildi. Bundandr ki, Allah hidayet olunanlar
bilir buyurdu. Ve yine Allah-u Teala yle buyurdu: Benim
indimde sz deimez nk benim szm yaratm olduklarma
ilikin ilmimle snrldr. ..Ve Ben kullarma asla zulmedici
deilim. Yani, Ben onlar aki klan kfr kendi zerlerine takdir
edip de sonradan, onlarn g yetiremeyecekleri bir eyi
kendilerinden istiyor deilim.
mam Sadktan (a.s) nakledilen rivayet kader srlarndan bir srr
zahir klmaktadr. eyh Seduk bunu yle izah etmektedir: Biz
onlardan bildiklerimiz hasebiyle amel ederiz ve nefislerinden
sergiledikleri eyi de biliriz. Eer zulm ise onlar zalimlerdir. Nitekim
Allah yle buyurmutur: Onlara Allah zulmetmedi; fakat onlar
kendilerine zulmediyorlar.
Velhasl kfr ve iman, saadet ve ekavet kader suretlerinden ve
yaratklarn ilk kaderdeki ilmi zuhurundan kaynaklanmaktadr. Bunun
delili de mam Sadkn (a.s) u szdr: Allah (azze ve celle)
yaratklar yaratmadan nce saadet ve ekaveti yaratmtr. lk
yarattan maksad takdirdir. Haleke kelimesi kaddere
anlamndadr. mam (a.s) hadisin devamnda yle buyuruyor: Allah
bir kimseyi saadet ehli bilirse ebedi olarak ona buzetmez Yani o
kimse artk aki olmaz. Arada bir yapt hatalar da onun ekavetinden
deildir. Lakin ekya bizzat ktlklere doru giden kimselerdir.
Arada bir hayr ilemesi bu durumu deitirmez. aki insandan zahir
99

Bu sz harici maluma oranla ilmin nedenselliine aykr deildir. Zira Hakkn


ilmi fiili ve malumun nedenidir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

91

olsa bile hayrl amel hayrdr. Nice aki kimseler bir ok zorlu
ibadetlere ynelmektedirler. Ama imtihan annda metodunu
deitirmekte ve nefsani isteklerine yle bir dalmaktadrlar ki olaya
vakf olmayan kimseleri hayrete sevk etmektedir.100
mam Musa b. Cafer (a.s) Peygamberin (s.a.a) yle buyurduunu
nakletmektedir: aki annesinin karnnda aki olan ve Said de
annesinin karnnda said (saadet ehli) olandr.
Daha sonra yle buyurmutur: aki henz annesinin karnnda
iken ekyann amellerini ileyeceini Allahn bildii kimsedir. Said
ise daha annesinin karnnda iken saadet ehli kimselerin amellerini
ileyeceini Allahn bildii kimsedir.101
eitli kitaplarda nakledildii zere Peygamber (s.a.a) yle
buyurmutur: Kalemler kurudu ve defterler drld. Kyamet gnne
kadar var olacak her insann ateteki yeri yazlmtr Ashab,
Acaba kitaba gvenip ameli terk mi edelim? diye sorduunda
Peygamber (s.a.a) yle buyurdu: Amel ediniz. Herkese yaratld
ey myesserdir. mam Seccadn kaderin amele nisbetinin, ruhun
cesede nisbeti gibi olduunu beyan eden szleri de bu nebevi hadisi
tefsir eder konumdadr.
Hakkn kaderi ilminde kaderi ayan, zati istidad lisanyla vcud
talep etmiler ve Hakk da tekvini ol kelimesiyle onlarn isteine
icabet etmitir. Bir ok tenezzllerden sonra mutlak ehadet leminde
yer aldklarnda terii emir ve ilahi teklifleri bazlar kabul etmi bazs
da reddetmitir. Bu konuda kitaplarda yer alan hadislerde Allahn
saadet ve ekaveti takdir dairesinde karar kldna delalet
etmektedir. Aziz ve celil olan Allah yaratklar yaratmadan nce
saadet ve ekaveti yaratmtr. Bu anlam, ihtiyar ve irade ile de
elimemektedir. Aksine insani nefislerin ekya ve suada (iyilerktler) olarak ikiye ayrld ve takdir edilenin asla deimedii
100
Bazlarnn inancna gre, insan mehul bir varlktr. Hayal, vehim ve akl
kuvvelerinde karmaklklar mevcuttur. Bu yzden adaletini renmek hususunda da
zahir gzelliiyle kanaat edilmesi gerektii sylenmitir. Zira adalet melekesi
hakkyla renilemez. Baz kimselerde zahir gzellii Allah korusun riyadan ortaya
kmaktadr. Nefis muhasebesine dalan, murakabe makamna ulaan bir ok kimse
aldanm olabilir. Bu yzden ulul-azm peygamberleri dahi ismet makamna ulam
kimseleri tanyamaz. Vahiy dnda bir yolla bilinemez. Muhammedi kmil
velilerdeki ismet, ilahi bir batr. Kamil peygamberlerde de ayn durum geerlidir.
101
Tevhid, Nerul-slami basks, babus Saadet ve ekavet, s. 356

92 ....mam Humeyni (r.a)

temel ilkesine dayaldr. mam Sadk (a.s) bu mezkr rivayetten sonra


yle buyurmutur: Allah her kimi said bilirse, geriye ok az bir
zaman kalsa bile dnya o kimsenin saadeti ile sona erer.
nsani nefislerin ou saadete eilimlidir. Mutlak said ile mutlak
aki beeri nizam kompleksinde olduka azdr. Tevhid kitabnda yer
aldna gre Ebi Abdillah (a.s) kendisine, Gnah ehline ekavet
nereden ilimektedir ki amelleri sebebiyle ilminde azab hkm
verilmektedir? diye sorulunca yle buyurmutur: Aziz ve celil olan
Allah yaratklarndan hi birisinin hakkn eda edemeyeceini bilince
kendine muhabbeti duyanlara marifeti hakknda bir g verdi. Ehli
olmadklar eyin hakikatiyle amel etmenin ykn onlardan kaldrd.
Gnah ehline de onlar hakkndaki ilmi sebebiyle gnah hakknda
onlara bir g verdi. Ama onlarn kendisini kabul etmesine de engel
olmad. Zira ilmi, tasdik hakikatinden daha evladr. Bylece ilminde
olan eyle muvafakat etmi oldular. Oysa bunun aksini de yapsalard
Allah da onlar gnahtan kurtarrd. O dilediini diledinin anlam da
budur. Bu bir srdr.
mtinani veya rahman rahmet btn eyada cereyan etmektedir.
Vcud feyzinin ve geni rahmetin asl, amele bal deildir. Hepsine,
onlara da bunlara da (dnyay isteyenlere de ahireti isteyenlere
de) Rabbinin ihsanndan (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsan
kstlanm deildir ayeti de bu imtinani rahmete iaret etmektedir.
Rahman isminin tabilerinden olan rahimi rahmet ise itaat ehline hastr.
Rahimin rahmana bu tabi oluunda da bir takm srlar gizlidir.
Kaderi ilimde saadet ve ekavet varlklarn yaratlndan nce said
ve akinin ayn- sabitinde gizlidir. limden ayna tenezzlden sonra
gizlilikten zuhura kmaktadr. Hazrlayc nedenler gizli olan eyin
zuhurunda etkin bir role dayanmaktadr. Bu iki tr vcuddan hi biri
deiim iinde deildir. Zira ilim ve ayn arasndaki denge gerek bir
emirdir. Ama bir kimse, neden mahlk, harici tahakkuktan ve saadet
ve ekaveti gsteren fiilin zuhurundan nce said veya aki olarak
taayyn etmektedir diye sorarak olursa cevaben deriz ki: Allah-u
Teala harici zuhurdan nce, kullarn fiillerini bilmektedir. Bu cevap
soru soran kimsenin sapmasn ve cebir veya aknlk iine dmesini
nlemek iin verilen bir cevaptr. Yoksa soru henz kendi yerinde
durmaktadr. Zira kaderi ilim suretinde ayann farkll, harici filler

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

93

ve zuhurdan nce tiynetlerin farkllk iinde olmas 102 ve zuhur


makamnda farkl ve kart isimler ile ayann taayyn harici
amellerde farklln nedenidir. Takdir edilen ey, mutlaka olacaktr.
Kalemler kurumu ve defterler drlmtr. Velhasl insanlar suret ve
taayynde farkldr. Batn ve isim ve sfatlarn taayyn ile
mteaayyin olmalar itibariyle onlarn salt said, salt aki ve ikisi
arasnda bir yerde olarak ayrlmalar kanlmazdr. nsanlar altn ve
gm madenleri gibi madenlerdir hadisi de buna iaret etmektedir.
Nitekim Sadi yle diyor:
Gzellik gneinin gnei herkese doar.
Ama talar ayn deil ki herkes cevher olsun
lahi ilim ve rivayetlerin zorluklarndan biri de tiynet hadisidir. Bu
hadis Kafide Ehl-i Beytten nakledilmitir. Merhum Meclisi ve
benzerlerinin bu konuda yazdklar st ste ylm youn karanlklar
mesabesindedir. Molla Sadra her ne kadar Kafinin btn bablar
hakknda erh yazma baarsn gsterememise de, yazm olduu
ksmi erhi bile gslere ifa konumundadr. lim sahibi olmayan
kimseler ise Kafinin erhlerini zikrettikten sonra yle demitir:
Kafiyi kfr zere erheden ilk kimse Sadruddindir Gerekten
de cehl-i mrekkeb tedavisi mmkn olmayan bir hastalktr.
Tiynetten maksad her mmkn mevcudun ayn-i sabitidir. Her ayn-i
sabit, o mmknle uyumlu ismin mazhardr. Peygamberin ayn-i
sabiti ise btn kabiliyatn usul konumundadr. Tiynet her eyin asl
ve her suretin taayyn meneinin maddesi olarak adlandrlmtr. Bu
konuda daha fazla aklama yapmak bu nsze uygun deildir.
Ehl-i Beytin (a.s) ayn-i sabiti Muhammedi hakikatin tek
hakikatinden ve vahid aslndandr. O hakikat, Hakkn inbisat
sevincinin zatn dnmenin taayyn ve suretidir. Bu dnmenin
taayyn ve zatn zat iin huzuru Muhammedi ayn-i sabittir. Ehl-i
Beyt rivayetlerinde, iilerimiz, tiynetimizin artndan yaratlmtr
ifadesi yer almtr. Bizim velayetimizin suyu ile yorulmulardr
ifadesinden maksad, fiili meiyet ve vcud zerrelerinde cari olan genel
vcuddur ki Muhammedi hakikat olarak adlandrlmaktadr.
102

Yaratlta iki tr tinet vardr: Yaratltan nceki tinet ve yaratltan sonraki


tinet. Melekler srekli olarak bu son tineti dzeltmekle uramaktadrlar.

94 ....mam Humeyni (r.a)

Takdir ve saidlerin, ekyann ve orta yerde duranlarn ilm vcudu


hakknda hadislerde yer alan bilgiler bir adan bn-i Arabnin kader
srr hakknda syledikleriyle uyum iindedir. zet ve iaret yoluyla
zikredilen eylerin delilini aktarmaya altk. Bunun detaylarn erhi Fusus-i Kayserinin kendisinde ve haiyesinde yer alan bilgilerde
grmek gerekir.103 Bu rivayetlerde kader srrna iaret edilmitir. Her
ne kadar nazari ilimle de olsa vaki olan her eyin ilahi kaza ve nceki
ilimden kaynaklandn ve Hakkn iradesine taalluk eden her eyin
salt hayr olduunu bilen bir kimsenin kalbi, srekli Hakka tevecch
eder. Herkesin kabiliyetinin gerektirdii eylerin Hak tarafndan
kendisine ulatrldn bilir. Yce Allah, hibir mstahakk mahrum
klmaz. Nitekim Resulullah (s.a.a) yle buyurmutur: Ruhul-Kudus
ruhuma fledi. Nefis rzkn tamamlayncaya kadar asla lmez. O
halde gzel eyler taleb ediniz. Hakeza yle buyurmutur:
phesiz Rabbinizin bu dnya hayatnda nefhalar vardr. O halde bu
nefhalar elde etmeye aln.
Nefisleri zat gerei veya phelerin ilka yoluyla vcud kelimeler
ve varlk kitab hakknda ek iinde olan, btn vcud ayetleri
mteabih sayan ve kabiliyetsizliini Hakkn kendisine tevecch
etmemesinden kaynaklanm olarak gren kabiliyetsiz nefisler, ou
zaman vcud sistemindeki ayrmclk sebebiyle straba brnr,
hemen inkra koyulur ve kendisini mahrum sanr. Gittike daha fazla
ekke yuvarlanr ve eytani phelerden kurtulamaz. Vehimlere
boulanlara gre tedvini kitap olan Kuranda da bir ok yetmezlikler
vardr! Ama tefekkr gcne sahip kimseler Hakkn kelamn
mteabih grmezler. Baz yzeysel mfessirlere gre de Hakkn
kelamnda bir ok mteabih vardr. Arap dilinin usul ve kaidelerine
giri de bu grubun sorunlarn halletmemektedir. Sadece akli
meselelerde uzmanlk, marifet admyla Allaha doru seyr-u sluk ve
Kuran ayetleri tekellm eden ve Hakk ile nsiyet kuran kimseye
srekli bir tevecch, Kuran anlamann asl kilididir.104
103

Misbahul Hidaye zerine yazdm bu nsz bir ka kitab tashih etmeye ve


haftada ka saat ders vermeye rastlad. Dolaysyla detayl aklama imkanm
olmad. Uzun bir dnem almak, incelemek ve yazmak ise genlik dnemine ait
bir itir.
104
Hakkn kelamnn mertebelerini ihata etmek, suretten manaya gemek ve
kelimeleri Kurani anlamlar yoluyla uhud etmek, marifet erbabna ve ehline
zgdr. Kuran batnlarndan her biri zel bir gruba aittir ve her batnn ise zel bir

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

95

mam (r.a), ikinci mikat, birinci misbah, yirmi birinci nurda yle
diyor: Btn dediklerimiz ve gzlerinden kaldrdmz perdeler
esasnca gzlerin keskin gzlere sahip olduuna gre artk u hakikati
aka grm olmalsn ki ilahi ilimde ayan-i sabitin sbutu, naks
nurlarn tam ve kmil nurlardaki sbutu gibidir.
Sylendii gibi vahidiyet mertebesinde zatn isimlerden ve
isimlerin ayandan ayrlmas akli tahlil hasebiyledir. Vcudun
kendisinde ilahi isimler ve ayan-i sabit birlik iindedir. Bu yzden,
Ayan-i sabitin ilahi ilimdeki sbutu, naks nurlarn tam nurdaki
sbutu gibidir buyurmutur. Belki de bu yzden Kayseri nszde
yle diyor: Ayan-i sabit has vcudlardr. Kesin bilindii gibi
Hakkn tafsili ve icmali ilminde hakiki tekessre yer yoktur. Ama,
fiillerin ayn-i sabite, yani (ilahi isimlere deil de) Muhammedi
hakikate intisab ve Mirza Muhammed Rza Kumeinin szlerinde
grlen ayn- sabitin ve ilahi isimlerin mahiyet ve vcudla kyas u
anlamdadr: lahi isimler esma tecellilerde ilim asndan zatn
hicaplardr. Hakikatte tecelli eden zattr ve isimler zatn hicabdr.
Ama feyiz isimlerin hazineleri yoluyla ayana, ayandan ceberut
lemine, ceberut leminden misal lemine ve hviyet gaybndan
nc arza, misal leminden ehadet lemine tenezzl etmektedir.
Ama ilimde mahiyetler (ayn-i sabit anlamnda) ilahi isimlerin zuhur
ve sureti olduundan ayrcalk cihetleri olmasayd has vcut olurlard.
Vcut feyzi, zat gaybndan isimlere, isimlerden ayana, ayandan
ceberut lemine nazil olmaktadr. Tenezzllerden sonra ehadet
lemine ulamaktadr. Baz irfan erbab her mmknn ayn-i sabitinin
Eflatuni nursal idea mesabesinde olduunu sylemektedir veya harici
trlere oranla ruh mesabesinde olan idealara tebih etmilerdir. Bu
yzden eyh, Fususta yle demitir: lahi isimler, klliyet,
makuliyet ve vahdet cihetinde tahakkuk asndan asla darda
tahakkuk etmemektedir. lahi isimlerin ayn vcudu olan eyde eser ve
hkm vardr. Bu hkm ayanda da caridir. Bu yzden yle
denilmitir: Ayan-i Sabit gaypten ayna intikal etmez, gaybin
glgesinin zahiridir. Vcut kokusunu dahi almad sylenmesinden
maksat harici vcuttur. Ayan Hakkn tafsili ilmi olduu asndan
uzaklama ve ayrlma kabul etmemektedir.
dili vardr.

96 ....mam Humeyni (r.a)

Ama stadn, isimleri mahiyet ile kyas etmesi taayyn


cihetindendir. Zira isimler zatn hicaplardr. Ayan nefsi gerei
isimlerin yzne gerilen hicaptr. Zira her isim suretiyle tannr.
Onunla eserleri zahir olur. Bu cihetten tr mahiyet imkan zel
vcuttur. lemde vcut trnden baka bir ey yoktur. Bu konuyu
incelemek gerekirse yle demek mmkndr. lmin bir zahiri vardr
ve o da farkl ve ayrcalkl kesretlerdir. Bu imkn makamdr ve bir de
batn vardr. O da vcut ve zati vcubtur. Vcud iin de bir zahir
vardr. O da zati vcub makamdr ve bir de batn vardr, o da imkn
makamdr. Vcut, vcut sahasnda ayn suretler ve harici hakikatlerle
zahir olandr, ilim makamnda ise ilmi makamlarla tahakkuk etmektir.
Mahiyetler ilmi suretlerdir, vcut batnlar ve ilim zuhuru cihetinin
mazharlardr. Ayn hakikatler vcut zuhuru cihetinin mazharlardr.
Eya imtiyazlar ve ihtilaflar cihetinden yokluk ve butlana
dnmektedir.
mam (a.s) daha sonra eyhlerinin stadna itirazda bulunarak yle
demektedir: Tasdik edilmeye layk olan gerek, ilahi nurlar kat
ederken bildiin eylerdir.
mam daha sonra yle buyurmutur: Hakiki tevhit, ismin
msemmaya vaki olmasdr. Aksi takdirde isme ibadet etmek,
kfrdr. sim ve msemmaya ibadet etmek ise irktir.105
Grnte isimden maksat, ismin ismidir. Yazarken Allah ismi gibi.
Eer isimden maksat, ulhiyet ile muttasf olan zat ise o kullar iin
mabudtur. Ama eer biri zat ibadeti, yani gaybul-muibi irade
etmise, bilmek gerekir ki zat mabudi taayyn ile mteaayyin deildir.
lemin ilah muttasf olan veya ulhiyet ile taayyn eden zattr. Ama
fenann en yce mertebesine ulaan kimsenin rabbi ve mabudu ilk
taayyn veya birinci ve ikinci taayyn kapsayan hakikat olur.
Nakil ve Aratrma
Kayseri, Fusus kitabnn ve erhinin zorluklarn gidermek iin telif
ettii nsznn nc blmnde yle diyor: Bil ki ilahi isimlerin
105

Bu konuda 21. Nura mracaat ediniz. mam (r.a) genlik dneminde asl
nshadan istinsah ettiim bu risalenin haiyesinde yle yazmtr: Msemmaya
bakmakszn bamsz bir gzle isimlere bakmak kfrdr. Zira hakiki mabudu
isimler ile rtmeye neden olmaktadr. simlere, mabuda baklr ekilde bamsz bir
bak ise irktir. smin zatn ibadetine ayna klnmas ise tevhittir. Bundan daha ince
bir anlam da vardr.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

97

Allahn ilminde makul suretleri vardr. Zira Allah zat iin (lizatihi)
zatn, isimlerini ve sfatlarn bilmektedir. Bu ilmi suretler zatn ayns
olduu iin zel bir ekilde ve belli bir nisbette tecelli etmektedir ve
ayan-i sabite olarak adlandrlmaktadr. Klli veya czi olsun fark
etmez. Ehlullah nezdinde klliyat mahiyet ve hakikatler olarak
adlandrlmaktadr. Nazar ehli nezdinde ise cziyyat hviyyat
(hviyetler) olarak adlandrlmaktadr.
Ayan-i sabite Hakkn ilmi suretleridir. Hakkn ilerinin esma
tecelliler cihetinden ayrcalk meneidir. Ayan, ilahi isimlerin
taayyn olduu iin ilahi isimlerden sonra gelmeleri akl tahlili
hasebiyle o ayann zati zelliidir. Hakkn mutlak klli boyutlarla
taayyn ilmi suretlerin ayrcalk meneidir. lmi makamda her
mmkn aynn zuhur menei ilahi isimlerden biridir. Ayn ekilde
imkan ayanlarn zuhur menei, ilahi kapsaml klli isimdir. Taayyn
cihetinden tecelli hakikati mutlak gayb bildiren isimdir. O gaybn
makam taayyn etmemesidir. Her taayyn, o taayynn menei olan
isim cihetinden gayp makamlarndan bir makamdr. lahi kapsaml
isim, btn taayynlerin meneidir.
simden maksat, ismin kendi mefhumu deildir. Esma tecellilerde
zatn hakikatidir ki btn esma makamlarn menei konumundadr.
Yani isim tesmiyesinde klli ve czi elbisesi iinde zatn tenezzlne
baklmaktadr; uluhiyet makamnda zattan elde edilen mefhumlara
deil.
Bu bilgiler nda bilmi oldun ki eserler her ne kadar zat iin olsa
da mutlak gayb hakikat imkan mazharda tecelli etmekten uzaktr. Bu
yzden mmkn ayanlar zat rtlerine istinat edilmektedir. Yani ilahi
isimler Hakkn zatnn ve yznn nurlardr. Eer Hakk vcud
tecelli ile bu nurlar olmakszn zahir olacak olursa, yznn nurlar
yaratklarndan grd her eyi yakar.
Bu esas zere ilahi isimler de fiili tecelli makamnda, ilmi
makamda ayan-i sabitede tecelli yoluyla ayn makamda zahir, cari
veya tecelli etmektedir. Tecelli eden hakikatte zat makamdr, ama
isimler elbisesi iinde. Harici hakikatlerde cereyan eden, ayan-i sabite
elbisesindeki zattr. Elbette gaybul-guyub makamndan zatn
uzaklamas olmakszn. simlerin ayan makamnda vahdet ufkundan
ayrlmas olmakszn. Ayan-i sabite de bizzat ilahi isimlerin glgesi
ve ilahi isimler zatn glgesidir. D ayanlar ilahi isimlerin

98 ....mam Humeyni (r.a)

glgeleridir. Ayan-i sabite hakkn ileri olduundan zel vcutlardr.


Kayserinin ifadesine gre zayf nurlardr. mamn (r.a) ifadesine gre
ise vcut asil olduundan ayan, vahdet asndan (gayriyet ve kesret
asndan deil) gayb hakikatlerin zuhur vastasdr. Mefhumun
gayriyeti cihetinden ise, isimlerin glgesi ve zel vcutlardr.
Byk arif Mirza Muhammed Rza Kumei (r.a) yle diyor: Eer,
Allahn ismi ve Muhammedi ayn-i sabit ilimde birlik iinde iseler, o
halde neden lem o isme deil de ayna isnat edilmektedir? diye
soracak olursan yle deriz: Ayn-i sabit o ismin taayyndr ve bir ey
kendi taayyn ile amel eder. Mlk, melekut, ceberut ve lahut
lemlerinde tecelli eden Allahn izni ve hilafetiyle o hakikattir. Allah
apak hak zere hkmedendir.
Merhum Muhammed Rza ve mam (r.a) itiraf etmektedirler ki
ayanda zahir olan ey ilahi isimlerin eseridir. simler hazinesinden
mazharlara nazil olan ey ise zatn eseridir. Hatta ilahi isimlerin
cereyan Hakkn cereyan ve zuhuru gibidir.
mam (r.a) yle buyurmutur: kinci misbah sana bu hilafet srrn
aa karmaktadr. Bu blmde nurani ufuklardan doan imani
hakikatler vardr.
Bu blmn zeti udur ki vcud-i mnbesit, rahman nefis, mutlak
meiyet ve Muhammedi hakikate katlan, hasl olan veya ariz olan ilk
taayyn, ilk akl kisvetindeki taayyndr. Esma kemalde tlak
semasndan takyid arzna nazil olan Hakkn ilk zuhur ve cilvesi,
vcud mnbesit ve fiili meiyettir. Vcudun zerrelerinde cereyan
eden o feyzin kabul edecei ilk taayyn ve kayt akli taayyndr.
Dikkat etmek gerekir ki bu hareket ve zuhurda cereyan eden i, Hakk
ile mtekavimdir. Hatta Hak ile takavvm onun zuhur biimidir.
Tahkik erbabnn sylediine gre baz taayynler vcut hakikatinin
zatndan ortaya kmaktadr. Tpk ahadi ve vahidi taayyn gibi. Baz
kaytlar ise ariz veya mlhak olmaktadr. Tpk sonsuz taayynlerin
ebede kadar vcud mnbesit zerine eklenmesi gibi.
te bu cereyan eden feyiz ve Muhammedi hakikat zerine inen ilk
taayyn, ilk akl suretindeki o hakikatin taayyndr. Baz kemal
sahipleri bu hakikate iaret ederek yle demilerdir: Ona biat eden
ilk ey, ilk akldr. O, Onun gzelliklerinden bir gzelliktir.
Dikkat etmek gerekir ki feyiz, akl mecras yoluyla btn eyada
cereyan etmektedir. Bu yzden bazlar vcut gaybndan sudur eden

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet.

99

ilk ey hakknda filozoflarn ve ariflerin merebini bir araya getirmeye


almlardr. Dediklerine gre akl mnbesit vcudun icmal ve cem
mertebesidir. Mnbesit vcut ise onun tafsil mertebesidir. Bu cem
makamn Peygamberin (s.a.a) u sz teyit etmektedir: Allahn
yaratt ilk ey kalemdir. Hakeza yle buyurmutur: Allahn
yaratt ilk ey benim ruhum ve nurumdur. 106 Hz. Ali (a.s) ise sahih
bir rivayette yle buyurmutur: Peygambere Allahn ilk yaratt
ey sorulunca yle buyurmutur: Allah, yaratklarn balar saysnca
ba bulunan bir melek yaratmtr.
Allahn yaratt ilk ey kalemdir, yaz dedi diye emrettiinde,
ne yazaym? diye sordu. Ebede kadar olmu ve olacaklarn kaderi
gibi ifadeler, fiili meiyyetin akldan getikten sonra vcut zerrelerine
nazil olduunu gstermektedir: Gkten bir su indirdi ve o su
miktarnca vadilere cari oldu.
ii ve Snni kaynaklarda Peygamber ve Ehl-i Beytin nursal
yaratl hakknda bir takm rivayetler vardr. mam (r.a) bu konuda
birka hadis nakletmitir. O rivayetlerin ieriini yorumlamaya
almtr. Bu hadislerden biri Kafinin mam Sadktan naklettii
rivayettir: Allah var iken hibir ey yoktu. Ardndan varl ve
mekn yaratt. Nurlarn kendisinden nurland nurul envar yaratt.
inde kendisinden nurlarn nurland nurunu cari kld. te o
kendisinden Muhammed ve Aliyi yaratt nurdur.107
O Muhammedin kendisinden yaratld nurdur ifadesinde yer
alan O zamirinin dn yeri nurul-envar veya nurlarn aydnland
nurul-envardr. Son peygamber ve son evliyann birliine nazaran her
ikisi de ilk yaratlan ey saylmaktadr.
Bu iki zatn birlik ciheti ise udur: Geri zuhur makamnda son
Peygamber (s.a.a) btn mevcutlar zerinde ncelie sahiptir, lemin
efendisi, zuhurunun mebdei, sonu ve Allaha dndr, ama
sonularda birlik iindedirler.
106

Snni hadis erbabndan bazs delil zikretmeksizin ilk akl ve benzeri


ifadelerle ilgili hadis ve rivayetleri mutlak ekilde inkar etmilerdir. rnein:
Allahn yaratt ilk ey benim nurumdur ve Allahn yaratt ilk ey kalemdir.
Ehl-i Snnet alimlerinin ekseriyeti zaman ve mekandan soyutlanm bir varl inkar
etmektedirler. Eski alimleri mevcudun hissedilir varlklar olduunu kabul etmi ve
hissedilemeyen varln mevcut olmadn sylemilerdir. Hadis ashabndan olan
Hanbeliler bu guruptandr.
107
Usul-i Kafi, s. 328

100 ....mam Humeyni (r.a)

Nebi gne, veli ay gibi geldi,


Benim iin Allah ile makamnda bir oldular.
Hz. Alinin Peygamberden sonra gelii soyut bir cevherin dier
soyut bir cevherden sonra gelii gibi deildir. Benzetme asndan
arazn cevherden sonra gelii gibidir. Zira araz cevherin ilerindendir
ve cevherin zuhurudur. Bu benzetme bir adan yaknlatrc, ama bir
ok adan da uzaklatrcdr.
Baz hadis erbab hadis-i erifi yle nakletmilerdir: Allah-u
Teala var olduunda hibir ey yoktu. Bylece Allah mekn yaratt.
Zira mmkn hakknda mekn ifadesinin kullanlmas muhaddislerin
ifadelerinde olduka fazladr. mam (r.a) bu hadisi btn incelikleriyle
erhetmitir. mamn bu konudaki metodu ve zevki nitelendirilmeye
ihtiya duyulmayacak bir konumdadr. Muhammedi mutlak velayet
varislerinin maksadn aklamak ve hadislerdeki zorluklar erhetmek
mtekellimlerin uhdesinden gelebilecei bir i deildir. Baz yerlerde
hatta yce bir ilme ve akn hikmete sahip olmak da yeterli deildir.
Sadece irfan erbabnn szlerinin ifrelerini bilmek sorunu
halletmektedir:
Ey dost maksada giden kervanlar oktur.
Ama ulaanlar azdr.
Ki gln gzel yzn bin destan ile syledi.
mamlarn asrnda yaayan marifet talipleri ve soru soranlarn
bak ehadet ve madde lemine olduundan dolay onlara Allahn
yarattan nce eyay nasl bildii soruluyordu. Ehl-i Beyt imamlar
da onlarn haline uygun bir ekilde konuuyordu. mamlar (a.s),
srekli bilginler ve konular bilen ilmi ahsiyetlerle konumuyordu.
Hatrladm kadaryla Fuzeyl, mam Bakra (a.s), acaba Allah
yaratklar icad etmeden nce kendi vahdaniyetinden haberdar myd,
yoksa yarattan sonra m vahdaniyeti hakknda ilim sahibi oldu?
diye soru sormutur. Zira o mamn (a.s) ashabnn bu meselede farkl
grlere sahip olduunu grm idi. Bazlar inanyor ve bazlar
inkar ediyorlard. Bazlar yle diyorlard: Allah eer mmkn
varlklar yaratmadan nce kendi vahdetini ve kendisinden baka bir

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 101

varln olmadn biliyorsa, bundan mmkn varlklarn ezeli olmas


icab eder. Zira kendisinin vahdeti hakknda ilim sahibi olmas, kendisi
ve mmknler hakknda ilim sahibi olmasn gerektirir. Bu kimseler
ilim denilince mutlak ekilde zata zaid olan bir sureti anlyorlard.
Ashabn bazs ise yle diyorlard: Eer Allah, eyay yaratmadan
nce onlar hakknda bir ilim sahibi idiyse, mmknlerin vcuttan nce
mevcut olmasn gerektirir. Bunlar da yok olan bir eye ilmin taalluk
etmeyeceini sanyorlard. Bu kimseler, semi olan birinin sesleri
iitmek ve basir olan bir kimsenin ise varlklar grmek anlamna
geldiini zannettikleri cihetiyle Hak Tealann sem ve basar ilmi
hakknda skntya dmlerdi. Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Basir, yaratklardan grlen hi kimse olmakszn grendir. Bu sz
ilahi iki sfat hakknda bilgi sahibi olmayan kimselerin phesine
verilen bir cevaptr. Bu iki sfat, klli isimlerden ve isimlerin en
nemlilerindendir. Hakeza Hz. Ali (a.s), malum olmakszn alim
olandr diye buyurmutur. Ayn ekilde Allah, hibir duyulacak ey
yokken duyandr.
lahi isimler, sfatlar ve zat hakkndaki ihtilaf, imamlarn ashab
arasnda iki asr getikten sonra bile geni boyutlarda var olmutur.
Eserden etkilenmek ve vaki olan olaylar hakkndaki rivayet de
Ehl-i Beyt imamlarnn ashab ve takipileri arasndaki eitli ihtilaflar
gstermektedir. Bu dnemde onlar arasnda salam bir kariyere sahip
uzman kelamclar da olduka azdr.
mam (r.a), hibir ey yokken Allah var olandr diye buyuran
hadisi aklamak iin yle buyurmutur: Allah varl ve mekan
yaratmtr Onlardan biri de nurlardr. mamn bu sz dkten
yceye vcut mertebelerinin dzenine iaret etmektedir.108
Bu sz, hadisten elde edilen ok ince bir anlamdr. Ehl-i Beytin
szleri tpk Kuran ve tedvini kelam gibi eitli batnlara sahiptir.
mamn (a.s) makam, mezkur hadisin zikri makamnda Hakkn klli
ve cemi bir isim olan mtekellim ismiyle taayyn etmesi makamna
yakndr. Marifetler hususunda ifaze ettii eyler lmeyen diriden
alnmtr. limleri ise lden alnmtr; resmi ilimler ashabnn
ilminden deil.
Var olan varlklar ve mekan yaratmaktan maksat kainat, yani
madde lemindeki varlklar, trsel suretleri ve hareket halindeki
108

kinci Matla

102 ....mam Humeyni (r.a)

hakikatleri yaratmaktr. Bunun ahidi ise mamn (a.s), varl ve


mekan yaratt szdr. Zira mekan sorusu hakkn tahakkuk ciheti
olmutur. Ama hadisin zel dzeni ve tertibi bu yorumla o kadar da
uyumlu deildir. Geri ou defa grld gibi hadislerde zel bir
tertibe ve dzene riayet edilmemektedir. Ayn zamanda bu hadislerde
olduka dakik cmlelerle yce konular zikredilmitir. Bu hadiste ise
zel bir dzen ve metoda riayet edilmemitir.
Nurul-envar yaratt ifadesi hakknda da bir yorum yapmak
gerekir. Zira nurul-envar yaratk leminden ve yaratsal nisbetlerden
haritir. Ayn zamanda bu asldan tenezzl ederek ve Muhammedi
hakikat ve mutlak cari meiyyete nurul-envar ifadesinin kullanldn
kabul ederek, nurlar yaratt cmlesindeki nurlardan maksat
btnyle nur mertebelerinden ve mutlak nurun cilvelerinden olan
yce nefisler ve boylamsal akllardr.
Nurul-envardan maksat gayb hakikat olursa ve ondan da derk
edilmeyen ama kendisiyle derk edilen nur ve derk edilen ve kendisiyle
derk edilen k hakikati ve zat nuru kastedilmi olursa bu durumda
tertibe riayet edilmemi olur. Ama, btn nurlarn kendisinden
nurland nurul-envar yaratt. Onda nurlarn kendisinden
nurland nuru cari kld ve o nur Muhammedin yaratld nurdur
ifadesinde grld gibi zel bir dzene riayet edilmitir. Zira
nurul-envar feyz-i mukaddestir ki nurlar, yani nursal hakikatler
onunla nurlanmaktadr. Ahmedi ve Alevi ilk cilve de bu nurulenvardandr ve aka bilindii gibi defalarca Peygamber yle
buyurmutur: Ben ve Ali bir tek nurdan yaratldk. Ben ve Ali bir tek
aatanz.
O halde nurlar lemi hviyet gayb menzillerinden ilk menzil olan
ceberut leminden ibarettir. Bir itibare gre o lem ilahi hviyet
gaybnn ikinci menzili olarak ifade edilmitir. Misal leminden kast
ise hviyet gaybnn nc menzilidir. O yle bir nurdur ki
ifadesindeki, O zamiri nurul-envara veya btn nurlarn kendisiyle
nurland nura dnmektedir. Belki de, kendisinden nurland nur
ifadesindeki gerek maksat, nurul-envardr.
kinci Misbahn nc matlanda sadr-i evvel (ilk sudur eden
ey) hakknda sz edilmitir. mam (r.a) bu meseleyi ele almtr ki
filozoflara gre ilk sudur eden ey, akl-i evveldir. ii ve Snni hadis
kitaplarnda yer alan eitli rivayetler de, bu asla delalet etmektedir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 103

Dirayet ehlinden hi kimse bu asil asl ve inkar edilmez kaideyi


reddetmemitir.109 Haktan bir ok eyin sudur ettiini caiz gren
kimseler mebdeul-mebadi ve nurul-envar hakiki bir vahit olarak
kabul etmemilerdir. Onlar Hakkta kesret cihetlerinin ve zaid
sfatlarnn olduuna inanmlardr. Ama Hakkn zati besatetine
inananlar ve zata zaid olan btn sfatlar reddedenler ama eyh
Eari ve onu takip eden kimseler bunun tersini dnmektedirler.
Eaireye gre temel sfatlar zata zaid olan sfatlardr. Eaire zatn
knh mechul olan bir mahiyet olarak farzetmilerdir- ilk mebdede
kesret cihetinin olmadna inanmaktadrlar. htiyar da onun zatnn
aynsdr. Zira o basit hviyetiyle btn eyann zuhur meneidir. Ama
belli bir dzen ve uyum zere. Zira mutlak gkten mukayyed
yeryzne inen bereketler en erafet sahibinden en dk erafet
sahibine ve oradan da en dk varla inmektedir. Tuhafet kitabn
yazd zaman kendi zamannn Earilerinin eyhi olan Kamil eyh
Gazali bu kitapta sz konusu kesin ilkeyi alaya almtr. O ak bir
ekilde zaid sfatlar reddeden kimseleri sfatlar inkar edenler
olduuna inanmtr. Gazali burada hangi sfat olursa olsun, zaid
sfatn mahdud olduundan gaflet etmitir. Sonsuz zattan sonra gelen
varlk mtenahi ve yokluk haddiyle mahdud bir varlktr. Hz. Ali (a.s)
bu problemi gz nnde bulundurduu iin yle buyurmutur:
Allahn sfat iin belli bir had ve mevcut sfat yoktur. Allaha
ihlasn kemali ondan sfatlar nefyetmektir.
Gazali o zaman hatta lnceye kadar da eyh Eari ile vnen bir
kimseydi. lgin olan da udur ki bn-i Arabide Hakkta muhtelif
cihetleri kabul etmitir. Ama onun rencisi olan Sadruddin Konevi
onu reddetmitir. eyh, Futuhat kitabnn birinci cildinde yle
demitir: Mesele: Btn cihetlerden vahit olan bir varlktan sadece
vahit sudur eder. O zaman vahidin bu vasf zere olup olmad
hususunda yazarn kendine has bir gr vardr. Grmyor musun
Eaire Hak iin icad sadece kadir olduu, ihtisas sadece mrid
olduu ve hkmleri sadece alim olduu hasebiyle karar klmlardr.
Bir eyin mrid olmas, kadir olmasnn ayns deildir. Dolaysyla da
bundan sonra, O her adan vahittir szleri genel taalluk hususunda
109

Dirayet erbabndan maksat aratrmac kimselerdir. Ama baz cahiller hakiki


vahidin anlamna tevecch etmeksizin her yerde zati ahadiyeti inkar etmilerdir.
Gz ak, kulak ak ve bu kr/Allahn bu gz kapamasndan hayret iindeyim.

104 ....mam Humeyni (r.a)

doru deildir. Nasl olmasn ki onlar zata zaid sfat ispat etmekte ve
bu zaid sfatn Hakk ile kaim olduunu sylemektedirler. Nisbetlere ve
izafetlere inananlar iin de durum ayndr.110
Uzun yazmann sakncas olduu hasebiyle bazen eyh-i Ekberin
yazlarnda deerli ve deersiz szler bir arada yer almtr. Vahdetten
kesretin sudur edeceine inanmamas ilk hakk hakiki vahit kabul
ettiindendir. Zaid sfat grn de iptal etmektedir. Hatta bu yanl
inanca inanan kimseleri gizli irke bulam kimseler olarak
grmektedir. Hakkn her sfatnda gerek ve harici vcut hasebiyle
btn sfatlarn anlamlar tahakkuk etmitir. Mefhum itibariyle
sfatlarn kesreti ve tahakkuk ve harici vcut itibariyle sfatlarn
vahdeti arasnda byk bir fark vardr.
eyh, Futuhatta Hakkn hakiki vahit olduu hususunda adeta bir
mnakaa iinde olduu gzlemlenmektedir. eyh yle demitir: lk
malulden (sonutan) vahit olsa dahi kesretin vcuda geldiine
inananlar, ondaki ortaya kan itibar sebebiyledir. Bu da onun akl,
nedeni, nefsi ve imkandr. Biz bunlara yle diyoruz: Bu sizleri ilk
illette, yani iindeki itibarlarn varl hakknda sylemeye
zorlamaktadr. O halde neden ondan sadece vahidin sudur olduunu
sylyorsunuz? Eer ilk nedenden kesretin sudur olduunu veya ilk
malulden (sonutan) vahidin sudur ettiini sylyorsanz, o zaman da
siz iki emre inanan kimselerden deilsiniz demektir.111
eyh-i Ekber, salt gayb olduu mlahazasyla zatn hakikatini
kesret mebdei olarak kabul etmemektedir. Zira zat, zati tecelliden,
zatn zata uhudundan hasl olan zuhurundan ve ahadi, vahidi ve uluhi
taayynden sonra rahman nefes ve cereyan eden vahdet ile zuhurun
mebdei olmutur. Baka bir ifadeyle enine ve boyuna zincirlerin zuhur
mebdei akli evvelde tecelli eden Allah ismidir veya Hakkn zuhuru
110

Futuhat-i Mekkiye, c. 1, s. 192-193, stat Osman Yahya basks. Osman


Yahya, Futuhatn bask ilerini bizzat stlenmi ve byk bir baar gstermitir.
Futuhatn ilk basksn ise mcahid ve arif, Cezayir devriminin manevi nderi
Abdulkadir Cezayiri stlenmitir. Kendisi slk ve mcahade erbabndandr. Deerli
eserleri vardr. Bu esiz kitabn basksna byk zen gstermitir. Yeni editr
Osman Yahya ise Futuhatn bir blmn bir ka cilt halinde yaynlamtr. Bu
kitab yeni bir uslub ve inceliklerle okuyuculara sunmutur. O bu nemli ii tek
bana yapm ve bunu baarmtr. Birinci bask henz bitmeden baz menfaati
kimseler olduka kt bir basksn pazara srmlerse de bu ileriyle kltr
dnyasna aslnda byk zarar vermilerdir.
111
A.g.e. s. 194

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 105

klli Rahman ismiyle, rahman nefes ile ve kendisiyle yaratlan hak


iledir. Ama inkar edilemeyen bir gerek de udur ki ahadi ve vahidi
taayynde kesret, mefhum itibariyledir. Vcudun hakikati kendi
serafeti ve vahdetiyle bakidir. Tahkik ehlinden hi kimse halk
mertebelerde ve imkan aynalarda gerek kesretin ve tenezzlden
nceki vcut hakikatinin tahakkukunu dile getirmemitir. Baka bir
ifadeyle Hak uluhiyet veya vahdaniyet ile ittisaf makamnda hakiki
vahittir. Onun mazhar da kimine gre ilim makamnda btn
kabiliyatlarn asl ve ayn makamnda faili asln menei olan
Muhammedi hakikattir. Gr sahibi kimseler, o ilk mazhara akl-i
evvel demektedir. Bu da mefhum hasebiyle deil, harite kesretten
uzak bir konumda deildir. Bu da Hak Tealada kesret deildir. Bu
imkan cihet tlak gnden takyit arzna, vcudun tenezzl etmesinin
bir gereidir ve bu da kesretlerin meneidir. mkan sfat kesretlerin
kaynadr ve onun intiza menei ise o tenezzlden hasl olan haddir.
Varlk mebdeinde vcudun bir haddi yoktur, sonsuzdur ve nuraniyetin
ve vcudun iddeti itibariyle gayri mtenahidir. Akl iddetli gayri
mtenahi ile muttasf deildir. Vcudun hakikati vahit uhud ile kendi
zatn ve zatn malumiyet suretleri olan ayan mahede etmektedir.
Bu uhud ile, yani zati uhud ile mazharlarda tecelliden hasl olan
btn taayynleri mahede etmektedir. Bu uhud ile vcudun harici
hakikatinde gizli ilahi isimleri, icmali ve tafsili ilmin gizliliiyle
mahede etmektedir. Daha ak bir ifadeyle ahadi ve vahidi taayyn,
Hakkn feyz-i akdes ile zuhur ve tecellisi, vcut hakikatinin esma ve
ayn-i sabit suretlerle taayyn Hakkn ahadiyyet ile ittisaf itibari ile
kesretine sebep olmamaktadr. Salt vcutta kesretlerin, cihetlerin ve
itibarlarn husulne neden olmamaktadr. Aksine kesretler akli bir
emirdir ve isimlerin kaderi suretlerle taayyn sadece akl tahlili
itibariyledir. Kesret sadece isimlerin ayan-i sabite elbisesinde
tecellisinden ortaya kmaktadr. Zira vcut ve has kemalleri tlak ve
makuliyet cihetinden d lemde tahakkuk etmemektedir. Ayn
vcudu olan eydeki hkm ve eserler onundur.
mam (r.a), ikinci Misbahn nc matlanda yle diyor: lahi
hikmet sahibi kimseler ile gemi filozoflarn szlerindeki zahir olan
ihtilaflar iittin mi?
Aratrmac arifler, sufi kamiller ve marifet deryasna dalanlar
Hakkn kevni mertebelerde ve vcudi derecelerde ilk cilvesinin vahit

106 ....mam Humeyni (r.a)

olduu hususunda gr birlii iindedirler. Vahit mertebesinde kesret


suduru, mebdeul-mebadide kesrete neden olmaktadr. Yine hepsinin
grne gre ilk sudur eden ey altndaki btn kemallere sahiptir ve
Hakkn btn sfat ve isimlerinin mazhar konumundadr.112 Vcut
feyzi ondan kainata ulamaktadr. Nitekim yle buyrulmutur: Biz
ilk ve sonlarz veya biz sonlar ve ilkleriz O ezeli hadis olan insan
ve ebedi daim olan neettir. Bu hakikatin mertebe lisan ise udur:
Adem su ile balk arasndayken ben nebi idim
mam (r.a), halk taayynden nce ve gayb mertebelerinde, yani
ceberut ve melekut leminde zuhurdan sonra, oradan da ehadet
leminde zuhurda, oradan da kendisinden balad eye dnte ve
vahidiyet mertebesine, (kabe kavseyn) ve ahadiyet mertebesine (evedna) leminde zuhurdan sonraki nbvvet ve velayet hakikatinin
tahkiki makamnda terii ve tarifi nbvvet de dahil olmak zere
velayet ve nbvvet konularnn en nemli hususlarn yazd bu zet
risalede akli ve nakli delilleriyle birlikte irfani ve zevki yce konular
kaleme almaya almtr. lk aratrmac filozoflar 113, slami
dnemde hikmet ve marifet ehli olanlar, nde gelen arifler, keif ve
uhud sahibi sufiler her trl terkipten mnezzeh ve hakiki besatet ve
salt vahdet ile muttasf olan mebdeul-mebadiden sadece vahidin
sudur ettii hususunda gr birlii iindedirler ve bu konuda hibir
112

Madde leminde mevcudun mazharna hakim olan baz isimler dnda. Bu


yzden kainatn en stn btn isim ve sfatlarn mazhar olan varlktr. Dolaysyla
btn makamlara, bu cmleden ahadet makamna sahip olan Muhammedi hakikat
kainatn en mkemmelidir.
113
Hikmet-i ilahi (felsefe) her ne kadar Yunanistanda zahir olsa da ilahiyat
uzmanlar bu konuda byk maharet gstermilerdir. Daha sonra zaruret gerei
Yunan bilginlerinin yazlar slamn resmi diline evrilmitir ama byk slam
mtefekkirleri bu konular derk ederek byk bir ustalkla geniletmilerdir. Bu
ilmin varisleri dahi kimselerdi. Aratrmac bir gzle ilahiyat, tabiiyat, riyaziyat ve
dier ilim dallarna ynelmilerdir. Hikmet ve marifet renmeye ve hikmet ilmi
hakknda kamil bir kitap yazmaya koyulan ilk kimse bn-i Sina idi. Vatannda tehlike
hissettii iin oray terketti, byk meakkatler sonunda Hemedana yerleti.
rencisinin yapt aklamaya gre divan-i iler ile eitim ve yazmay bir araya
toplad. Esiz kitaplar kaleme ald. Zeka hususunda ei yoktur, Allah ona esiz bir
zeka vermi ve Onu beeri retmenden mstani klmt. bn-i Sina tefsir ve fkh
dalnda da asrnn nde gelenlerinden biriydi. lk retmen Aristo, yllar boyunca
mantk, felsefe ve dier asl ilimleri retmeye koyuldu. Aristonun stadndan
yllarca rendii eyleri bn-i Sina stn zekasyla az bir mddet zarfnda kendi
kendine incelemesiyle elde etti.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 107

ihtilaf sz konusu deildir. Ama mutlak ufuktan sudur eden bu vahidin


akl- evvel mi veya, vcud-i mnbesit mi, meiyyeti fiiliye mi, yoksa
rahman nefes mi, yoksa kendisiyle yaratlan Hak m olduu
hususunda ihtilaf sz konusudur. Molla Sadradan nceki filozoflarn
tm sadr- evvelin akl- evvel ve ariflerin tm de vcud mnbesit
ve ilahi geni rahmet ve rahmet-i imtinaniyye olduu hususunda gr
birlii iindedirler. Her birisi kendi grlerini ispat etmek iin bir
takm deliller zikretmilerdir ki o delillerin ou da mnakaa edilir
trden delillerdir.
mam (r.a) filozof ve ariflerin bu konudaki ihtilafl grn
naklettikten sonra Sadruddin Rumi Koneviden unu nakletmitir:
Mnezzeh olan Allah, vcud vahdeti hasebiyle kendisinden sadece
vahdet sudur etmitir. Vahid, vahid olduu hasebiyle kendisinden
kesret sudur etmez. Ama bize gre vahid, mmkn varlklara ifaze
edilen genel vcuddur. Onlardan vcuda gelen veya vcudu
hakkndaki ilim nceliine ramen henz vcuda gelmemi varlklar
ise kalemul ala.ve dier varlklar arasnda ortak olan vcuttur.
mam (r.a) daha sonra yle buyurmutur: Miftahul-Gayb ve
Vcudta da bunun benzerini sylemitir.
mam (r.a) drdnc matlada ise yle buyurmutur: imdi artk
ayn ilim ve irfan mektebine mensub olduumuz imani kardelerimize
zerimize den eyleri eda etmenin zaman geldi. Maksadmz
ortaya koymalyz ki aradaki ihtilaf ortadan kalksn ve iki grup
(arifler ve filozoflar) arasnda bar salansn.
Ariflerin ve filozoflarn grnn ortak noktas udur ki ariflerin
metodu her ne kadar akl tesi bir metod olsa da sarih, akla aykr bir
metod deildir.
Ne marifet erbabnn mahedeleri akln apak hkmne aykrdr
ve ne de keif erbabnn uhuduna muhalif olan akli deliller. Marifet
ve hikmet ehli kimseler kesret cihetlerine, vcut mertebelerini
korumaya, gayb ve uhud lemindeki zuhuruna, sebepler cihetine
riayet etmeye, ini ve ykseli yaynn tahakkuk biimine dikkat
etmilerdir. Onlarn tm himmeti btn alardan vahit olan bir eyden
kesretin sudur biimini beyan etmek olmutur. Onlar daha ok u asl
korumaya almlardr ki vcut feyzi, ini yaynda en yce
mertebelerden, ceberut ve melekut lemlerinden getikten sonra
madde lemine tenezzl etmitir. Ykseli yaynda ise elastikiyetli bir

108 ....mam Humeyni (r.a)

hareketle en dnden balayarak elementsel, bitkisel, hayvansal ve


insani derecelerden getikten sonra varlklarn en erafetlisiyle
sonulanmtr. Vcud gayb makamndan nazil olan bereketler ve
hayrlar kaps, akli taayyn ile tahakkuk etmi ve ykseli yaynda
aklla sona ermitir. Hakikatte btn kesretler ilk sudur eden eye ve
en yce kaleme istinad edilmektedir. Yce anlamlar ieren rivayetlere
gre de bu kalem varlk levhasna sonsuz yazlar yazmaktadr:
Allahn yaratt ilk ey kalemdir ve nitekim Allah ona yle
buyurmutur: Ebede kadar yaratklar hakkndaki ilmimi yaz.
rfan ve yakin ashab olanlar ise lemdeki taayynlere nazar
etmezler. Onlar mutlak vcudun taayynlerini grrler. Bu taayynler,
lemlerdeki mahiyetler olarak ifade edilir ve hayal iinde hayaldir.114
Ar Tahkik
Vcut derecelerinin hakikatlerine bakan, temkin makamna ve
nebevi davet makamna sahip olan arifler, velayet dairelerinin
genilii sebebiyle eyaya sa veya sol gzle bakmazlar. Mutlak
velayet sahipleri ve Peygamberin hal, ilim ve makamnn varisleri ise
kesrette vahdet ve vahdette kesrete inanrlar. Vcut hakikati gaybulguyub makamndan tenezzl etmeksizin halk mazharlarda tecelli
etmitir. Bu yzden tahkik erbab, vcud hakikatini veya zat hakikatini
irsali hakikatlerden saymaktadrlar. Vcudun gayb ve uhud
mazharlarndaki cereyannn anlam, zatn halk mazharlardaki zuhuru
ve tenezzldr ki ilk tenezzl o hakikatin vahdet sfatyla zuhur
etmesidir. Bu da rahman nefes veya vcud-i mnbesit olarak
adlandrlmtr. Arifler ise ilk sudur eden eyin veya vcudun ilk
cilvesinin tlak kaydyla rahman nefes olduunu sylemilerdir. O da
lemler mertebesindeki zuhur nefesi ve cereyandan ibarettir.
Mukayyed vcud olarak adlandrlan imkan vcutlar ise Hakkn fiili
olarak ifade edilmitir. rfan erbabnn kitaplarnda yle yer almtr:
Bil ki itibarlardan biri vahdettir ve de bu hakiki bir vahdettir. Zat
gerei ve ilk etapta iktiza ettii zere vcuda ilhak olan tlakn manas
114

Hayalden maksat gerei ifade etmeyen hayaller deildir. lemden maksat ise
itibari mahiyetler ve mefhumlar deildir. Aksine imkani vcud gaybnn
kemallerinin mazhar olduu cihetinden aktarma dnda bir cihete sahip deildir. Bu
yzden ona glgesel vcud denmitir. Bir eyin glgesi ise onun vcuduna oranla bir
ey deildir. mam Sadka (a.s) glge bir ey midir deil midir? diye sorulunca
yle buyurmutur: Sen glgene bak, o bir eydir ve bir ey deildir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 109

da budur. phesiz bu apak gerektiren bir zelliktir. Vcudun


hakikati her yerde onunla zuhur etmektedir ve hkmleri de sadece
onun itibariyle tahakkuk etmektedir. Aratrmaclara gre vcudun
zahiri vcubdan ibarettir. tibarlardan ikincisi ise, nisbi bir itibardr. O
da sadece irtibati hakikatlerin mlahaza edildii itibardr. phesiz bu
da vcuda ilmin kendisine katlm irtibatndan sonra katlmaktadr ve
imkan buna iaret etmektedir.115
Ariflerin sylediine gre btn kemal sfatlar, vcudun aynsnda
veya vcudun zahirinde birlik iindedir. Bu szden maksatlar, zati
ezeliyet ile muttasf olan vcudun hakikatidir; gaybul-guyub makam
deil. Hakeza onlar irtibati hakikatlerden sz ettii her yerde
maksatlar zel vcutlardr ki o da vcudun glgeleri konumundadr.
Molla Sadra bu irtibati hakikatleri Hakk ile irtibatn ayns veya
hakikat erbabnn stlahna gre harfi anlamlar olarak adlandrmtr.
Marifet erbabnn stlahnda ise iraki izafe veya imkan has vcudun
eseri olarak ifade edilmitir.116
Molla Sadra ise ariflerin ve filozoflarn grn tek bir noktada
birletiren bir konumda bulunmaktadr. Ona gre ilk sudur eden eyin
akl-i evvel olduunu syleyenlere gre feyz-i mukaddes, taayyn ve
feyzin bizzat kendisidir; taayyn eden veya feyizlenen deil.
Molla Sadrann bu grnn anlam da udur ki feyz-i mukaddes,
hakkn zuhur ve cilvesi, tedella ve zuhurudur; feyizlenen ve taayyn
eden deil. Akl-i evvel, feyz-i mukaddese ariz olan ilk taayyndr.
Ama suduru zaruri olan eyin masdar, sudur eden, feyiz veren ve
feyizlenen eyin farz ve o da gayriyyet ve taadddn feri olduu
anlamnn beyan o kadar makul deildir. Zira tahkik erbabna gre
akl-i evvelin vcudu bizzat irtibatn ve varlk mebdeine nisbetin
kendisi, hatta o hakikatler hakikatinin zuhurunun kendisidir. Elbette
uluhiyet mertebesiyle taayyn itibarna gre. Hakeza zat nefsinden
sudur eden akl, hakiki basittir. Zira eer akl mertebesinde Hakktan
sudur eden ve tenezzl eden baka bir akl dnlecek olursa zatta
kesreti gerektirir. Ayrca dediimiz gibi feyz-i mukaddes btn imkan
mazharlarda zahirdir. Rahman nefesin halk mazharlardaki sirayet ve
115

stat Mir ahabuddin Tebriziden naklen


Baz irfani eserlerde grlen ilim veya imkani hakikatler sirayet ve zuhur
makamnda vcuda ilien mahiyetlerdir sz doru deildir. mkan, aratrma
asndan, glgesel varln vasfdr. Rahmani nefis, sirayet eden vcud ve imkan
vadisindeki zahir mutlak ve mukayyet ile nitelendirilen zel bir vcuddur.
116

110 ....mam Humeyni (r.a)

cereyan da Hakkn sirayetinin aynsdr. Yoksa bu vcut hakikatinin


bir tr cereyan ve rahman nefesin ise irtibati hakikatlerde baka bir
trl zuhur ve cereyan olduu anlamnda deildir.
Ayrca tlak ile mukayyed olan mutlak vcut (ki feyz-i mukaddes
olarak ifade edilmitir) mukayyed vcutlarla sirayet eden bir
birliktelie sahiptir. Lakin mukayyed vcutlar mutlak feyiz
mertebesinde tahakkuk etmemitir. Vcud-i mnbesit, tlak taayyn
ile mteaayyindir ve Hakkn tlak zuhurunun mebdeidir. Yani o
hakikatin zuhurudur ve btn eyalarda caridir. Bu sadece Hakka
zgdr ki zat hasebiyle zahir ve fiil itibariyle izhar edendir. Zahir ve
izhar edenin hi birisi tlak makamndan soyut olan mutlak vcudun
alanndan dar deildir.
Nakil ve Teyid
Muhakkk Konevi, Nususun balarnda, Hakkn, vcut vahdeti
sebebiyle ondan sadece vahit sadr olmutur. Lakin bu vahit bize gre
genel vcuttur nemli ilkesini beyan ettikten sonra yle demektedir:
phesiz aratrmaclar nezdindeki gr hak olan grtr. lem
evvela Allah iin malum hakikatler zerine zait olan bir ey deildir
ve ikinci olarak da vcut ile muttasftr.
Daha sonra Muhakkk Konevi yle diyor: Yaratlm
mmknlere ariz olan bu vcut mazhar ve ayanlardan soyut ve batn
olan Hakkn vcudu iin, itibarlar ve nisbetler dnda hakikate aykr
deildir. Tpk zuhur, taayyn ve iktiran ile hasl olan taaddd ve
mazharlara taalluk vastasyla kendisine katlan itirak ve benzeri
hkmleri kabul etmesi gibi. Vcudun mazharlarna kaynak oluu ise
iktiran, tecellisi, taayyn ve Peygamberin (s.a.a) zikrettii ma
makamna yaknl itibariyledir ve o rabbani tenezzl makam,
hviyet gayb ve sbuti izzet hicabndan rahman ve zati cmertliin
kayna makamdr.
Nakil ve Aratrma
Hakkn ilk tecellisi ve zuhuru ve kerrubi zat, salt vcut
olduundan ve btn kemalleri barndrdndan ve kesretlerden,
yokluksal cihetlerden mnezzeh olduundan ve zatyla tecelli
ettiinden dolay vahittir. Bu konuda hibir phe yoktur. Ama bu
vahdet sfat ile zuhur akl-i evvel ve en yce kalem midir yoksa ilk

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 111

ahadi cilve, mutlak vcut olup da zuhur hasebiyle btn mertebelere


sahip midir?
lahi aratrmaclar ve irfandan haberi olan hikmet ve marifet sahibi
kimseler bu nemli konuyu keif erbabndan daha iyi bir ekilde
yazmlardr. Molla Abdullah Zenuzi, Envarul-Ceriyyede, stat Ali
Hakim ise Bedayiul-Hikemde mutlak ve genel vcudu Allahn halk
ve kesret lemindeki ilk cilvesi olarak kabul etmiler ve yle
demilerdir. Aratrmaclar gsterdikleri dikkat neticesinde u hakikati
kefetmektedirler ki vcudun bu mertebesi Hakkn mutlak fiili ve ilk
Hakkn mukaddes zatnn mazhardr. Daha nceki konularda da
akla kavutuu gibi vcub ve zati ezeliyyete sahip olan vacibulvcud btn cihet ve haysiyetlerden basit konumdadr. O halde zatyla
mtecelli ve feyyazdr; herhangi bir katlm veya cihetle deil. Aksi
takdirde Onun mukaddes zatnda imkan cihet, hatta imkan ve
vcubi cihetten terkip ispat edilmi olur. Oysa Hak btn hviyetiyle
mtecelli ve feyyazdr; zatnn bir czyle deil. Dolaysyla onun
eseri, fiili ve feyzi Hakkn zatnn btn eseri ve ilk mebdenin hakikat
ve zatnn cilvesidir. Aka bilindii gibi iddet, kuvvet ve
tamamiyette zatn btn eseri, zatn eserinin tamamdr ve zatn btn
cilvesi, zatn cilvesinin tamamdr. Kuvvet ve sarafet hususunda
saysz saylarla gayr-i mtenahidir. Dolaysyla mecburen zatn btn
eseri de salt ve tamdr. Onda, mechuliyetin gerei miktar dnda
hibir mahdudiyet sz konusu deildir.117
zetle Merhum Zenuzi unu demektedir ki bu genel vcut, gayr-i
mtenahi olsa da bu sonsuzluk vcud kemallerinin saysz
cihetiyledir. Zira bu vcut ile mtekavvim olan btn mukayyed
vcutlar, bu feyiz nahiyesinden taayyn etmektedir. Ama btn
mazharlarda cari olan bu mutlak vcut iddet hususunda da
namtenahi vcut deildir. Bu hakikat rahman rahmet, yani imtinani
117

Yani tlak kaydndan soyutlanm mutlak vcud makamndan tenezzl


etmenin gerei bir had ve snr kabullenmesidir. Sz konusu had, her ne kadar
mahiyet trnden deilse de yokluksal had, tenezzlden kaynaklanan varlksal
yokluk, terkib-i mezci olarak adlandrlan bir tr terkib ve o genel vcudun zati
zelliidir. Genel, tmel ve mutlaktan maksat ise vcud geniliidir; mefhumi bir
kayt deil. Bu vcudi genilik karsnda dk lemlerden nazil olmu kaytlardan
ibaret olan has, tikel ve kaytl vcud vardr. Bedaiul Hikem, ta basks, s. 174e
mracaat ediniz.

112 ....mam Humeyni (r.a)

rahmet olarak adlandrlmtr. Habibullah ve hakeza Rahmeten lil


lemin lakaplar Peygamberin en zel lakaplarndan biridir.
Vcut bab, klli er-Rahman ismiyle alr. Bu isim gayb
anahtarlarnn anahtardr. er-Rahman ismi; zati, esma ve efali olarak
e ayrlmtr: Son iki isim, zati rahmana oranla merhamet edilmiler
cmlesinden saylmaktadr. Nitekim buna iaret edildi. lahi namazn
zikri, Subbuhun Kuddusun, Rabbul-Melaiket-i ver-Ruh, Sebeket
rahmeti gazebi (rahmetim gazabm geti) cmlesidir. Allah Resul
(s.a.a) Cebraile, Rabbinin namaz var mdr? diye sorunca Cebrail,
evet diye buyurdu. Allah Resul (s.a.a), Allahn zikri nedir? diye
sorunca, Cebrail yukardaki cmleyi ifade buyurdu. Eer kulak duyan
bir kulak ise, btn varlklarn, ehidallah ennehu la ilahe illa huve
mbarek zikrini sylediini iitir. Bu ayeti kerime Allahn srekli
olarak vahdaniyetine ehadette bulunduunu ve bu melekuti nidann
mlk ve melekutta yanklandn gstermektedir. Onun tekellm
ettii gerek ses ve dierlerinden kan ise o sesin yanksdr.
Vcud-i mnbesitin yaratlmasndan maksat, udur ki Hakkn ilk
feyzi vcud hakikatlerde ve halk nispette zuhur eden btn kemalleri
ve fiiliyat iermesidir. Bu feyiz btn vcut zerrelerinde caridir. Bu
mutlak hakikat, vcudun cem makamna baldr. mam (r.a), feyz-i
mukaddesin, Hakkn zuhurunun ve emrinin ayns olduunu kabul
etmektedir; feyizlenen deil. Neden ve sonucun bir gerei olan
gayriyet ve bakal ondan nefyetmitir. Bu feyzi mmkn varlklarn
iittii ilk kelime olarak ifade buyurmutur. Ayn zamanda: Bizim
emrimiz, bir tektir, phesiz bir eyin olmasn irade ettiimizde,
ona sadece ol deriz, o da olu verir ayet-i kerimelerinin delaletiyle,
vcud ol kelimesi olduunu sylemektedir ki Hakkn vcut
yznde fenann ve irtibatn aynsdr. Zahiriyet ve mazhariyet
hadisinin gerei olan temayz cihetleri onda yoktur. Vcudun ol
kelimesi nahiyesinden mteayyin olan ilk hakikat, akl-i evvel, nur-i
evvel ve nur trnden olan kalem-i aladr.
Tamamlama
Kevni hakikatler, Hakkn tecellisi, zuhuru ve sereyanndan varlk
elbisesine brnmtr. Hakk mutlak vahdetin hfzyla mmknlerin
tekavvm mebdeidir. Vcudun tenezzl mertebelerinde sabit ve
vcud ykseli mertebelerinde koruyucu olan asl hakikat, zati

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 113

ezeliyet ve vcub ile muttasf olan vahit bir vcudtur. Bu hakikati bir
daire eklinde farz et ki vehmi bir izgi onu ikiye ayrmtr. Mmkn
hakikatler ykseli ve ini mertebelerinde sirayet eden vahit bir feyizle
tahakkuk etmitir. Bu sirayet eden feyiz, Hakkn sereyan eden
nefsinden baka bir ey deildir. Daha ak bir ifadeyle ortada iki
sereyan yoktur. Vcud-i mnbesitin sereyan Hakkn sereyandr ve
mutlak kayyum vcut ile tekavvm etmenin aynsdr.
Molla Sadra, e-evahidur-Rububiyye vel-Meair ve Esfarn
ilahiyatnda ve bu kitabn irfani fasllarnda irfan erbabna uyarak
yle demitir: Itlak ve takyit kaydna oranla artsz olan vcut
hakikati Haktr. Gaybul-Mugib makam tlak ile mukayyed olsayd
vcud hakikatlerden baka bir hakikate sahip olmazd. Dolaysyla
her taayyn ile veya her mteaayyinde zahir olmazd. Zira
hakikatlerin hakikati, gayb makam zuhur ve tecelliden tahakkuk
eden kaytlara oranla gayr-i mteayyindir. Salt vcutta taayyn
etmemek vcut hakikatinin gayr-i mtenahi oluuyla eittir. Hatta o
hakikatin gayr-i mtenahi oluu o hakikatin tkenmezlii cihetinden
ve o mutlak vcudun gayr-i mtenahi oluu ise vcudunun iddeti
hasebiyledir. Gaybul-guyub makam, hibir hakikatin malumu,
mehudu ve derk ettii bir ey deildir ve hibir salikin tevecch ettii
bir kble olmamtr. Daha ksa bir ifadeyle o yce makamda sadece O
vardr. Ondan baka bir ey yoktur. Vcudun enlem ve boylamnda
tahakkuk eden her ey, Onun cilvelerinden biridir. Buna ramen yce
Allah her eyi ihata etmitir ve her eyi grmektedir.
Vcudun ikinci mertebesi tlak ile mukayyed olan varlktr ki
Onun baki yz ve fiilidir. Vcudun nc mertebesi mukayyed
varlktr ki baz arifler onu rekaikul-irtibatiye olarak adlandrmtr.
Molla Sadra Esfarn baz yerlerinde ve dier baz eserlerinde arif
ve filozoflarn grlerini cem etmitir. yle ki akl- evvelin
yaratldn syleyenlere gre sirayet eden feyiz ve genel vcud
bala (harfi) anlam konumundadr. Feyiz, emir ve taayynn
kendisidir; feyizlenen ve taayyn eden deil. zetle akl- evvel, feyz-i
mukaddese ariz olan ilk taayyn, feyizlenen ve sudur eden eydir. Ariz
olmadan maksat ise bilinen arazlar trnden deildir. eyh ebesteri,
Ben ve sen vcud zatna ariz olanlarz demitir.118
118

Hatrladm kadaryla merhum yazar bu birletirici yorumu dzeltmi ve


yle buyurmutur: lk akl, cem itibariyle genileyen vcuddur. Bu akl, stnden

114 ....mam Humeyni (r.a)

mamn (r.a) szlerinden de anlald zere kendisi de Molla


Sadrann bu ortak grn beenmi ve bir itirazda bulunmamtr.
Ali Mderris Bedayiul-Hikemde yce ariflerin grn tercih
makamnda yle demitir: Genel vcud, ilk mebdenin btn eseri,
isim ve sfatlarnn tm zuhurudur. Hakikatte ilk hakkn haletlerinin
haletleridir; lakin zat ve knh hasebiyle deil, fiil, zuhur ve vechi
hasebiyle.
Baktm her eyde sen grndn,
Ey yz gstermeyen, ne de ok grndn.
Bizzat yaratlan has hviyet bizzat yaratann iktizas mertebesinde
ki onun zatnn aynsdr- bizzat yaratcnn bizzat yaratlanla zati
mnasebet hkmyle iktiza ettii genel imkan yokluuna veya bizzat
yaratlana veya gayrisine oranla iktizasnn eitliine nazar
edilmektedir, aksi takdirde tahsis edici olmakszn bir tahsis gerektirirvicdan (varlk) hasebiyle sahip olduu bir taayynle mteayyin
olmaktadr; fkdan (yokluk) hasebiyle deil. Zira yokluksal had, yani
bizzat yaratlan ey, varlk lemindeki makam hasebiyle zat ve zati
iktiza mertebesinde bizzat yaratc deildir. Aksi takdirde bizzat
yaratc zat mertebesinde, bizzat yaratlann sahip olduu had ile
mahdud olur. Hatta zatnda terkib olmas gerekir. Oysa bilindii gibi
tm zatyla bizzat yaratc olan byle (mrekkeb) deildir. Hatta zel
bir had ile vcud aynn ve zel taayynn tekrar lazm gelir. Hem
bir ey kendi zatnn feyizlendiricisi ve hem de bizzat yaratc
farzedilen kendi makamndan mahrum kalm olur. Bizzat yaratlan ile
denklemi olur.119
zetle Ali Mderrise gre bizzat yaratc ve bizzat yaratlan
arasnda trdelik Hakkn failiyet cihetinin, feyz-i mukaddesin zatnn
ayns olmasn gerektirir. Ama bu feyiz vacib makamndan inmi ve
domu olur. Yaratlm olmann gerei ise vcud rtbede eitsizlii
stne varlk nurunun sirayet ettii mecradr. Mazharlarda sirayet eden vcud ilk
akln tafsil makamdr. Eer taayynleri, itibari kabul edersek bu durumda vcud
kendi sarafeti ile bakidir.
mama, bn-i Arabinin, kutbun uymas babnda ilk itaat eden ilk akldr
sznn maksad sorulunca yle buyurmutur: Feyzi mukaddes fiil
mertebesindeki Muhammedi hakikatin ilk cilvesidir.
119
Bedayiul-Hikem, s. 177

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 115

ve harici aynda denksizlii gerektirir. Bizzat yaratc tm hviyetiyle


bizzat yaratlann mebdei olduu iin de yaratlann harici vcudta o
hakikatle eitlenmesi gerekmez. Bizzat yaratlan, yokluksal ve
mahiyetsel hadlerden nceki mertebede zat ve vcud tahakkuk
hasebiyle bizzat yaratcnn zati kemallerin ve zatnn mazhar, aynas
ve sergi sahnesidir. Lakin yzn yz hasebiyle; knh itibariyle
deil. Bu yzden onun zatn ve zati kemallerini yokluksal ve
mahiyetsel hadlerden mutlak klar.120
Rahman nefes hakikati vcud derecelerin tmnde cereyan
ettiinden ve mutlak olduundan dolay ister ceberuti lemlerin
mertebelerinde, ister misali lemlerde, ister ehadet leminde ve
isterse de aslna vasl oluncaya kadar ykseli yaynda olsun- zat
makamnda tlak dnda herhangi bir had ile mteayyin deildir.
Feyizlenen, feyzin ayns olduu iin feyizlendirenden sonraki
aamada yer alr. Feyiz feyizlendiren mertebesinde vaki olmaz. Bu
feyiz, hakiki vcudun zuhurunun kendisi olduundan dolay Hakka
balln aynsdr. Bildirim ciheti dnda bir ciheti yoktur. Bildiren,
kendisinden bildirilenin mertebesinde vaki olamaz. Eyada sirayet ve
kesretler mertebesinde zuhurun da bir hkm vardr. Zira bu sirayet
eden hakikat eyada Hakkn zuhurunun kendisiyle zahirdir. Vcud,
hakikati mutlak hakikatlerdendir ve eyada sereyan etmektedir.
Rahman nefes vcud gaybndan indii iin Hakkn irade, meiyet ve
fiili ilmine aittir. Bu ilahi geni rahmet ve cari hakikat, fiil
mertebesinde fiili meiyet irade ve ilmin kendisidir. lim, irade, kudret
ve vcudun dier genel sfatlarndan ncelikli vcuda sahiptir.
Hakkn glgesi olan bu mutlak hakikat bir adan tlak kaydndan
mnezzeh mutlak vcudun aynsdr. Mukayyed mazharlarda zuhur ve
sereyan cihetinden ise eser olarak tabir edilen mukayyetlerin
aynsdr. Hakkn zuhurunun kendisi olduundan ve tlak cihetiyle bir
eyin zuhuru o eyin ayns sayldndan gayriyet hkmleri vahdet
hkmlerine malubdur. Btn kesretlerde sereyan ettiinden, yani
tlaki sereyan cihetinden ini ve ykseli mertebelerinde kaytlar
kabullenir ve serabi mahiyetsel manalarn maruzu saylr. Aklda akl
ve nefiste nefistir. Zahir olduu her eyde hudutlar kabul cihetinden o
eyin aynsdr ve tlak cihetinden ise o eyin gayrisidir. Allah onlar
epeevre kuatmtr. eriat lisannda vcud-i mnbesit, fiili irade
120

A.g.e. s. 178

116 ....mam Humeyni (r.a)

ve meiyet, ilahi geni rahmet, Hakk-i mahlukun bih, kayyumiyet-i


zilliye, Muhammedi ve Alevi hakikat, heba olarak ifade edilmitir.
Mahlukatn ham maddesi olan bu hakikate maddelerin maddesi ve
hakikatlerin hakikati de denmitir. Fiil mertebesinde ak ve hubbun
sereyan bu hakikatin gerekli zuhurudur. lahi kelamda da bu hakikate
iaret edilmitir. Rabbinin glgeyi nasl uzattn grmedin mi?
Eer dileseydi, onu elbet hareketsiz klard. Sonra biz gnei, ona
delil kldk. Allah-u Teala bu ayette Allah Resulne hitab
etmektedir. Rabbi (terbiye edicisi ise) ilk taayyndr. Hakk tlak
sfatyla mevcudatta mahede eden Odur (s.a.a). Kendisi ile gayb ve
uhud lemlerinin emsu-umusu arasnda hibir fasla olmayan
kimse bu hitaba muhatab olabilir. Dikkatli olun; gerekten onlar,
Rablerine kavumaktan yana derin bir kuku iindedirler.
Dikkatli olun; gerekten O, her eyi sarp-kuatandr.
Bu genel vcud, glgelik trnden zuhur makamnda btn ilahi
isim ve sfatlara sahiptir. lahi isimlerin tafsillerinin mazhar; genel
vcud, feyz-i mukaddes ve vcud-i mnbesittir. Btn ilahi sfatlar bu
mutlak hakikatte zahir olduundan ve bu hakikat; yani btn
cihetlerden vahid uluhi taayyn ile vcud hakikatinin tam mazhar
olan Hakkn hakikati, btn mazharlarn camii bir mazhar ve btn
ayana egemen bir ayn-i sabit olduundan dolay da Muhammedi
hakikat olarak adlandrlmaktadr. Bu genel sirayet edici feyiz, zuhur
makamndaki hakikattir. Bu adan feyz-i mnbesite, Muhammedi
hakikat de denmektedir. Ayn ekilde o hakikatin btn tikel/tmel,
isimlere oranla mazhariyeti cihetinden, sfat hakikatlerinin, Hakk ve
Hakkn tam mazhar arasnda ortak olduunu sylemilerdir. Bu
hakikate, yani sereyan eden vcuda neden imkan ve vcub arasndaki
berzah dendiini, oysa mevcudun ya vacib ya da mmkn olduunu
ancak melekuti tapnan dahisi kimse derkedebilir. Hakkn
tikel/tmel isimleriyle tecellisinden zahir olan hakikate vacib
denmemektedir. lahi sfatlar bu mazharda glgelik ve feriyet
eklinde mevcuttur veya fiil makamnda zatn zuhuruyla zahirdir;
vahidiyet ve ahadiyet makamnda deil. mam (r.a), altnc matlada
bu hakikate iaret etmitir. Bizim zikrettiklerimiz ise mamn zetle
beyan ettii gerei detaylca aklamaktadr. Zira bu kitap ksa olma
hedefini gtmektedir. Allahtan bu kitab kark bir ekilde erhetme
baarsn diliyorum. mamn (r.a) szlerini bu kitab okuduum ve

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 117

zorluklarn mzakere ettiim gnlerde detaylca akladm. Allah-u


Teala mamn erh-i Dua-i Seher adl kitabn okutma baarsn
verdi bana. Allahtan bu kitab erhetme baarsn diliyorum. mam
(r.a) bu kitapta, nbvvet ve velayet meselesini marifet erbabnn
diliyle kamil bir ekilde dile getirmitir. Bu kitap ok deerli ve yce
incelemeleri iermektedir. Bu yce konular sadece velayet nuruyla
aydnlanm kimseler derk edebilir. Yazar, akn hikmet hakkndaki
derin tecrbesi ve gerek marifetlerin ifrelerini zm olmas
hasebiyle en nemli konular bile z ve muhtevas derin bir dille
kaleme almtr. Yzeysel konular tekrar ve zikretmekten saknmtr.
Aratrmalarnda sz konusu iki alanda da fikri g ve ilmi zevkten
esiz bir ekilde nasiplendiini gstermitir. Merhum mam (r.a),
ameli irfan alannda da en gzel eserler kaleme almtr. Teorik ve
pratik irfan alanndaki bilgi ve tecrbesinin seviyesi hakknda rahata
sylenebilir ki hi kimse o zamane stadnn yerini alamamtr. Gzel
dili olann yannda, cezbolmak, duymaktan ibarettir.
Nakil ve Tahkik
eyh-i Ekber yle diyor: Bil ki btn malumatlarn ister dk
ister yce olsun- tmn akl yce Allahtan vastasz olarak
yklenmektedir. Dk ve yce kevn leminden hibir ey ondan gizli
kalmaz. hsanlarndan, cmertliinden, tecellisinden, nurundan ve
feyz-i akdesinden biri de eyay tanma ilminin olmasdr. Hakktan
istifade eden akl nefse fayda vermektedir. Nefis de akldan istifade
etmektedir. Fiil de ondan olumaktadr. Bu akln ilminin taalluk ettii,
altndaki her eyde cari olan bir hakikattir. Kendi altndaki
dememiz, ifade diye zikrettiimiz ey sebebiyledir. Dolaysyla Ta ki
bilelim buyruunu gz nnde tutmaya al.121
Nakledilen bilgiler esasnca klli akl ve ilk sudur eden ey feyizde
vastadr. Akl, vcud gaybnda gizli hakikatlerin zuhur vastas
olduundan kalem olarak adlandrlmaktadr. Bu kalem nurdandr.
Bu kalem vastasyla akllar ve nefislere ifaze edilen eyler nur
trndendir ve katibi de nurul-envardr. Ahadiyet-i cem ve vcud
makamndan nazil olan kalem de nurdur ki Allah gklerin ve yerin
nurudur.
121

Futuhat-i Mekkiye, Osman Yahya basks, c. 2, s. 90-91

118 ....mam Humeyni (r.a)

rfan erbab, ilk akldan sudur eden btn hakikatleri, yani imkan
nak ve motifte vasta olan melein akldan nazil olduunu kabul
etmektedirler.
Mehur, hatta mstefiz olan Allahn ilk yaratt ey kalemdir.
Allah ona yle buyurdu: Kyamet gnne kadar (baz rivayetlerde
ise ebede kadar) olmu, olan ve olacak her eyin kaderini yaz hadis
de akl yoluyla kainata gayb hazinelerin hakikatlerinin zuhurunu teyid
etmektedir. Ama baz byk sufiler ve arifler kendi eserlerinde u
nemli konuyu da dile getirmilerdir ki vcud gvdesinin banda arif
ve filozoflarn deyimiyle akl- evvelden sadr olmayan bir takm
akllar da tahakkuk etmitir. Bu akllar, akl- evvelin enleminde yer
almtr. Bu ceberuti meleklerin lemini lem-i mheyyimin olarak
adlandrmlardr. Bil ki lem-i mheyyim akl- evvelden herhangi
bir ey istifade etmemektedir. Mheyyim lem zerinde akl- evvelin
bir egemenlii yoktur. Her ikisi de ayn mertebededir. Bizden, kutbun
hkmnden hari olan bireyler gibi. Geri kutub da bireylerden biridir,
lakin ifade (faydalandrma) akl- evvelin zelliklerindendir. Nitekim
tevliye de bireyler arasnda Kutba zgdr.122
Filozoflarn temel ilkelerine gre soyut akllarn enlemine
tahakkuku imkanszdr. Sudur, masdar, sadr, hakiki basit ve bizzat
vacibul-vcud hakknda doru bir tasavvura sahip olan kimse bunun
imkansz olduunu kolayca derk eder. Zira hakiki basitten vastasz
sudur eden eitli sonularn gerei, hakk- evvelde hakiki terkibin
varldr. Bu meselenin muhtar olan ve olmayan ile hibir ilgisi
yoktur.
Baz Snni szde arifler ak bir ekilde halifeler arasnda Hz.
Alinin en stn, kamil ve Resulullaha en yakn olduunu bildii ve
Ey Ali, senin etin benim etim, senin kann benim kanm, seninle
savamak, benimle savamaktr, iman senin etine ve kanna
karmtr hadislerinin bu hakikati teyid ettiini bildikleri iin
Earilere uyarak hsn ve kubh-i akli meselesini red etmilerdir. Ak
bir ekilde yle dediler: Bir ahs fazilet ve ncelik sahibi olmakla
122

eyh-i Ekber, Fusus kitabnda kendisini kutuplardan biri saym ve eitli


eserlerinde kendisini bireylerden (efrattan) biri kabul etmitir. Efrad ise kutuplarn
hkmne mahkum olmayan insanlar iin kullanlmaktadr. Efrad arasnda tam
kabiliyetli bir ahsn gizli kabiliyeti vastasyla ayn- sabitinde kutuplara katlmas
ok enderdir. Dolaysyla Futuhattaki bu szleri Fususul-Hikemdeki szlerine
aykr deildir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 119

birlikte Allah nezdinde daha yce bir makama sahip olmayabilir.


Mutlak gnahkar olan biri de Allaha yaknlk ve ebedi cennetlere
erime makamna sahip olabilir. lim ve amelde kamil olan itaatkar
kimse de cehennemde yer alabilir. Bu dalalet ehli frka, cennet
hakikatinin ilim ve amelde kamil olanlarn nefisleri ve cehennem
hakikatinin ise Hakktan yz eviren ktlerin nefisleri olduunu derk
edememilerdir. Velhasl Hz. Ali (a.s) halifeler dneminde bireylerden
olmasna ramen onlarn hkmne tabi deildi. Bu mezkur grup
Peygamberden sonraki halifeleri kutuplardan kabul etmilerdir. Hz.
Alinin bazlarna gre mer ve Ebubekirden, bazlarna gre ise
Osmandan sonra kutupluk makamna ulatn sanyorlar. Bazlar da
Hz. Alinin mheyyimin mazhar olduunu sylemilerdir. rfan ehli
kimseler Hz. Alinin Kutbul-Aktap olduunu savunmulardr.
Bazlar ise hilafeti zahiri ve batni olarak ikiye blmlerdir.
Halifelerin zahirde, Alinin (a.s) ise batnda tasarruf ettiini ve
Kutbul-Aktab (kutuplar kutbu) olduunu kabul etmilerdir. eyh,
Futuhatn nc seferinde yle diyor: Allah tedvin ve tastir
lemini yaratmak isteyince yakn meleklerden birini tayin etti. Bu da
o nurdan yaratlan ilk melektir. Onu akl ve kalem olarak
adlandrmtr. Vehbi ilim yoluyla yaratmak istediklerini sonsuz bir
ekilde kendisine mtecelli kld. Akl ise zatyla olacaklarn ilmini
kabullendi. Allahn isimleri sudur talep etti ve bu halk lemdir. Bu
akldan baka bir mevcud daha tremitir. Bunu da levh olarak
adlandrmtr. Kalem, ona kendisine yaklamasn emretti ve
kyamete kadar olacak her eyi ona yerletirdi. Allah bu kalemi yz
altm yl kalem olarak takdir etti. Ayrca bu kalem iin akl olduu
hasebiyle yz altm tecelli karar kld. Her yl ve her tecelli icmali
ilimlerden yz altm eit ilim edindi. Kalem onlar levhe tafsilen
yazd. Bu kyamete kadar olacak ilimlerin erevesidir.123
bn-i Babeveyhin lelu-erayi kitabnda Hz. Aliden (a.s) naklen
Resulullahn, Allahn ilk yaratt ey akldr hadisini yle
aklad yer almtr: Allah yaratlm ve kyamete kadar
yaratlacak yaratklarn balar saysnca ba bulunan bir melek
yaratt. Her bann bir yz vardr. Her insann da akl balarndan bir
ba vardr. Her yzne insann ad, o ban yzne yazldr. Her
yzn zerine atlm bir perde vardr. O bebek domadka ve
123

Futuhatul-Mekkiye, c. 2, s. 350

120 ....mam Humeyni (r.a)

bymedike sz konusu yze gerilmi perde de kenara itilmez. Bu


perdenin kaldrlma zaman gelince o insann kalbine bir nur konur.
Bylece farz ve snneti, gzel ve irkini derk eder. Bilin ki kalpteki
akln misali evdeki kandil misalidir.124
Faslul-Hitapda arabi hadisinde yer aldna gre Hz. Aliye, Ey
Mevlam, akl nedir? diye sorulunca yle buyurmutur: Akl derk
edici ve tm cihetlerden eyay ihata edici bir cevherdir. Bir ey henz
vcuda gelmeden onu bilir. O, mevcudlarn nedeni ve istenilenlerin
nihayetidir.
Kafide de Akl ve Cehalet babnda yer alan baz rivayetler de
tpk bu mezkur rivayetler gibi sadece ilk sadra ve akl- evvele
uyarlanmaktadr. Dirayetten mahrum baz nakilciler bu rivayetleri
insann czi aklna uyarlamak iin ok aba gstermilerdir. Ama
batla saplandlar. bn-i Babeveyhin Tevhid kitabnda derki zor bir
hadis vardr ki soyut akla, Muhammedi nura, Alevi cilve ve zuhura
uyarlanmaktadr. Esmaullah babnda Ebi Abdillaha (a.s) ulaan bir
senette yle yer almtr: Allah-u Teala isimleri vasfsz harfler,
konumayan lafz, tecessm etmeyen ahs, nitelendirilmeyen tebih
ve renklendirilmeyen bir renkle yaratt.
mam (r.a), bu hadisi Kafiden nakletmitir. Ayn zamanda mam
Sadkn bu yce anlaml sz hakknda Molla Muhsin Feyzin (r.a)
aklamalarna da yer vermitir. Allame Feyz, hadiste geen isim
kelimesini sadr- evvele uyarlam ve hadisin ifadelerini byk bir
dikkatle aklamtr. mam (r.a) ise bu mbarek ismi; vcud-i
mnbesit, feyz-i mukaddes, nefes-i Rahman ve Muhammedi hakikate
(s.a.a) uyarlamtr. Gerekten de rivayette yer alan sfatlar uyarlama
hususunda detayl kitaplarn yazlabilecei konularn hakkn ok
gzel eda etmitir.125 Mezkur vasflarla sz konusu ismi vcud-i
mnbesite ki irfan ehli onu Hakktan sudur eden ilk ey olarak kabul
etmektedir- uyarlamak daha iyidir ve hadisin dier ifadeleri ile daha
uyumludur. Merhum Feyz, meiyyet makamn akln tafsili, akl da
124

lelu-erayi, c.1, s. 122


erh-i Dua-i Seher, mam Humeyni kitabna mracaat ediniz. Ey Allahm!
Ben senden en byk isimlerin hakk iin isterim ve senin btn isimlerin
byktr. Sz hakkndaki aklamas ok anlaml ve aratrmaya dayaldr. lmi
bnye, menkul, makul, hikmet, irfan ve zevkle karrsa bu tr eserler vcuda
gelmektedir.
125

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 121

mnbesit vcudun icmal ve cem makam olarak kabul etmektedir.


Bunun incelemesi konunun sonunda yer alacaktr.
Nakil ve ade
Molla Sadra erh-i Usul-i Kafide byk muvahhitlerden alnan
irfani esaslar ve nbilgileri yazdktan sonra yle diyor: Mevcudat
Allahn kelimesidir. Nitekim yce Allah da, Eer deniz mrekkeb
olsa diye buyurmutur. Hakeza Kehf suresinde sa (a.s) hakknda
da, Meryeme ilka ettii kelimesi diye buyurmutur. Daha sonra da
her mevcudun bir kelime ve isim olduu ve hayatn btn vcud
mertebelerinde sereyan cihetinden her mevcudun hayy (diri) olduu
ilkesini beyan etmeye koyulmutur. eitli trlerin bireylerinin
kendine has bir nutku ve dili vardr. mkani ayanda cari olan mutlak
vcud, imkan hakikatlerin maddetul mevaddr. Darda tahakkuk
eden ey vcud trndendir. Her ne kadar imkan vcud glgesel
vcud olsa da. Molla Sadra kesin ilkeleri ve kaideleri, sudur eden ilk
eyin akl olduunu, hadislerde, Allah akl yaratt, bu arn sandan
ruhanilerden ilk yaratlan eydir ifadesinin yer aldn, akln sudur
eden ilk ey olmasnn, daha nce dediimiz, Hakktan neet eden ilk
ey umumiyet ve umuliyeti klliyet ve itirak zere olmayan mutlak
vcuddur ilkesiyle elimediini, bu mutlak feyzin zuhur ve
sereyannn kunh ve hakikatinin mehul zuhur ve sereyanndan ibaret
bulunduunu, bu hakikati sadece beeri heykellerden soyunanlarn
bileceini aktardktan sonra akl-i evveli Hakkn ilk cilvesi kabul
edenler ile sudur eden ilk eyin mnbesit (umumi) vcud olduunu
syleyenlerin grn bir araya getirmeye almtr. Belki de hak
onunladr. Zira akl-i evvelde mahiyet, akli bir eydir. nk akl-i
evvel nihai derecede basittir. Akl-i evvel her ne kadar kendi nedenine
oranla mrekkeb ve vahdeti de saysal olsa da vcud feyzinin bu
tevhid heykelinden masivaya ulat mevcutlara oranla vahdeti tlaki
(mutlak) bir vahdettir.
Mnbesit vcud ve feyz-i mukaddes vahdeti de uluhiyet
mertebesine oranla salt vcud makamndan inii cihetiyle saysal bir
vahdettir. Itlak ve takyid greceli ilerdendir. Hakiki mutlak VacibulVcud ve gerek mukayyet ise madde ve kabiliyet lemine gml
hakikatlerdir. Vcudun Allah ismiyle, yani uluhiyet makamyla
taayyn mertebesinin mnbesit vcudun ve mnbesit vcudun da akl-i

122 ....mam Humeyni (r.a)

evvelin nedeni olduunu kabullenmek mmkn deildir. Zira feyz-i


mukaddes tlak cihetiyle aklla akl, nefisle nefis, soyutla soyut ve
maddi olanla maddidir. Vcudun akldaki sereyan ve zuhuru, akln
Hakktan sudurunun aynsdr. Dier mevcudlar da byledir. Kainatn
en erefinin zel taayyn kabullenmeden nce fiil makamnda
meiyyet ve cereyan eden feyiz, Hakktan sudur eden ikinci taayyn
yani ikinci akl ile mteayyin deildir. Feyiz, en st mertebeden
aaya doru inmektedir. Feyiz, ceberut leminin gvdesinin banda
vaki olan sudur edenler de kesretlerin olumasndan, tekessr ve
taaddd kabul etmektedir.
Baz rivayetlerde Allahn akla, seninle balar ve seninle iade
ederim ve hakeza senden daha yce bir ey yaratmadm diye hitap
ettii yer almtr. Ayn zamanda Hz. Ali (a.s) da ruhanilerden
yaratlan ilk yaratn akl olduunu beyan etmitir. Kesin bilindii
gibi akldan maksat czi beeri akl deildir. Bu yzden ahadiyet
kapsn alan ilk varlk akl olmutur. Ahadiyetten sudur eden ilk ey
akldr. Varlk leminin iki izgi ba senin hakikatinle birbirine
iliti. nceden de beyan edildii zere lelu-erayide yer alan bir
rivayette akllar hayrete dren srlar vardr. Allah yaratklarn
balarnn saysnca ba olan bir melek yaratt hadisi de melekuti
tapnan dahillerinin akli meselelerden habersiz cahillerin ve ismet
ehlinin hikmetlerinden uzak kimselerin deil- nezdinde akln tm
eyann basit hakikati olduuna delalet etmektedir. Akl ve akldan
sudur eden her ey mevcudun manevi nursal izgileridir.
Yaratklar saysnca balar vardr ifadesi eyann icmali bir kaza
veya tafsili kader ile tahakkukuna faili cihetler olarak adlandrlan
akldaki tahakkuk eden cihetler vastasyla delalet etmektedir. Bu
ifadenin ierii Allahn, Ebede kadar (veya kyamete kadar)
yaratklarm hakkndaki ilmimi yaz emrinin ierii ile ayndr.
Akln kendi zat hakkndaki ilmi btn vcud mazharlar
hakkndaki basit ve icmali hakkndaki ilmidir. Bu icmali ilim aklda
gizli btn suretlerin yaratcsdr. Gayb ve uhud lemlerinin gvde
ve banda yer alan bu akl madde ve miktardan soyuttur. Yoksa
vahdet ve besatet eklinde btn varlklarn faili asla olamaz.
Yaratklarn balar saysnca balar vardr cmlesi de akl ile
altndaki varlklar arasnda glge ve glge sahibi, asl ve detay
arasndaki trdelik trnden bir trdelik olduuna delalet

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 123

etmektedir. Deniz, damlalar ve dalgalar gibi retken bir mnasebet


deil.
mamn (a.s) O insann ad, o ban yzne yazldr ifadesi de
akln kitap, kelam ve vcud surelerin ayetlerinin mertebelerinden
olduuna delalet etmektedir. Mtekellim ismi, alim ve kadir ismi gibi
btn eyada zahir ve caridir. Kelamn en yce mertebesi ise Hakkn
zati kelam, ilmin en yce mertebesi Hakkn zati ilmi, kudretin en
yce mertebesi de Hakkn zati kudretidir. Nitekim Hakkn ilim ve
kudreti btn vcud iklimde etkili olduu gibi kelam da btn vcud
kelimelerinde etkili ve caridir. Vcud kelimeler ihata edici geni ve
klli el-kail ismi ile mtekavvimdir. Biz, bir eyin olmasn
istediimiz zaman, ona (syleyecek) szmz sadece Ol
dememizdir. Hemen oluverir.
Hakkn kelamnn kudretine dndn veya cisimlerde sesleri
icat etmekten ibaret olduunu dnenler hata etmilerdir. Molla
Sadra, nefes-i insani ve nefes-i rahman arasndaki denge ve tatbiki
beyan makamnda yle buyurmutur: nsani nefesten sudur eden
kelam, bu kelamn harflere geii ve anlam olan bileik kelimelerin
meydana gelii zira mfredat harflerdir ve bu mfredattan bileik
olanlar ise kelimelerdir- ayan-i sabite oranla rahman nefesle
mutabktr. Gayb mmknnden zahir olan mevcudlarn ayan,
bireylerin mlahazas cihetiyle vcud harfler ve terkib cihetiyle
tekvini kelimelerdir. Bu yzden btn varlk mertebeleri, Hakkn
kelam ve kitabdr veya ilahi kelimeler ve vcud harflerdir. Nitekim
Molla Sadra mam Sadktan (a.s) nakledilen bir rivayetin aklamas
hususunda yle demitir: mam Sadkn (a.s), phesiz Allah sesle
ifade edilmeyen harfler, nutka gelmeyen lafzlar ve tecessm etmeyen
bir belirmeyle bir isim yaratmtr rtnmeksizin (biri tarafndan
rtlmeksizin) rtldr.126 Sz Allahtan neet eden ilk eye iaret
etmektedir. phesiz O duyulan harfler ve sesler cinsinden olmakszn
zahirdir.
Sadr-i evvelin yahut sirayet eden ilk feyzin veya geni rahmetin
varl hakknda bu hakikati ifade eden bir ok rnekler ve deliller
vardr.
Kafinin simler babnda ve Tevhid-i Sedukta yer alan mezkur
hadisin aklamasnda zahir ehli olan kimseler aknlk iinde
126

Usul-i Kafi, c. 1, s. 152

124 ....mam Humeyni (r.a)

bocalamaktadr. Ama bu hadisteki gizli srlar bilen byk zatlar, bu


perdeleri kenara itebilmilerdir. Bu hadiste yer alan kelimeler, mam
Sadkn (a.s) makamnn yceliinin en iyi delilidir ve mam Sadkn
(a.s) bizzat yetkin olan ender velilerden biri olduunun en gl ahidi
konumundadr. mam Sadk (a.s) phesiz Peygamberin lednni
ilminden imitir ve hakk tanma makamnda beeri retmenlerden
ihtiyasz bir konuma gelmitir. Mahbubi seyirde, ilahi cezbelerle
velayet makamna ulamtr. Ezelde Hakkn mahbubu olduundan
dolay da kendi vcudunun batnndan ve zatnn mukaviminden g
almaktadr. Bu zel cihetten dolay da olmu, olan ve olacak her ey
hakknda bilgi sahibidir. Ahadiyetten olan gayb hakikatler ezelde o
mutlak velinin kabiliyet kitabna aniden nazil olmutur. Ama tafsil ve
halk makamda onun zuhuru tedric yoluyla gereklemitir. Bu
rivayetin dili, mutlak velayet sahibinin dilidir. Bu tr srlar ve
haberler, zel bir sluba sahip olup, baki ve nurlu mucizelerdendir. Bu
ve dier zor hadisler Molla Sadrann Usul-i Kafiye erh yazd
zamana kadar bu manalardan habersiz rivayetiler tarafndan asla derk
edilmemi ve sz konusu hadisleri nakledenler, bu kelimelerin
manasn derk edememilerdir. yle ki baz hadis erbab kimseler bile
bu zor hadisleri, senet shhatini ifade ettikleri halde kendi
kitaplarndan karmlardr. Bu metot henz de geerliliini
korumaktadr. Zahiren Usul-i Akaid ok geni bir ekilde tevhit ilmi,
dallar ve kollar ii ilmi havzasnda adeta bir itinaszla uram
durumdadr. Eer bir kimse, fkh ilmi feri ilimlerdendir ve Kuran-i
ilimleri, tefsir ilmini, akli ilimleri ve bir ok nemli konularki bunlar
Kuran- Kerimde mevcuttur, slamn bekas da Kurann btn
cihetlerine tevecche dayaldr- etkileyecek ekilde retilmesi
olduka tehlikelidir ve yan etkileri vardr diyecek olursa onun
szlerini inkar etmemek gerekir. Elbette u nemli ilkelere de dikkat
etmek gerekir ki fakihlerin, derin mtehitlerin varl ve byk
fakihlerin yetitirilmesi de ok zaruri bir eydir. Eer bir kimse
itihadn birka kitap okumakla hasl olacan ve herkesin bu nemli
grevi yerine getirebileceini dnecek olursa bu batl bir hayaldir.
Hatime (sonu)

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 125

Bu nefis aratrmada u nemli ilke defalarca tekit edilmitir ki


ism-i azam, cem ve tafsil makamna sahiptir. Zira bu mbarek isim,
mml-Esmadr. Vahdet ve besatet tryle klli, czi, feri ve asli
isimlerin camiidir. Bu ismin mefhumu deil hakikati tafsil eklinde
btn vcud mazharlarda tecelli etmitir. Bu ismin gaybul-guyub
makamndan ahadiyet, vahidiyet ve halk mazharlar makamyla
tenezzl etmesi zatn tenezzlnden ayr deildir. Sylendii gibi
zatn tenezzl bir ayrlma ve kopma eklinde deildir. Bu hkm
isimlerde de caridir. Zira isim bu taifeye gre alim, kadir ve dier
isimlerle tecelli eden zattr. Ehl-i Beyt mezhebine gre isim, celali ve
cemali sfatlardan bir sfatn itibariyle Hakkn zatnn kendisidir.
Ariflerin stlahna gre vcudun zahirinde sfatlar ve isimler
vcudun aynsdr. Vcudun zahirinden maksat, vacibul-vcuttur.
Vacib ise, imkan cihetlerden mnezzeh olma itibariyle veya imkan
taayynn olmay art esasnca vcud itibariyle, vcudun
hakikatidir. simler ve sfatlar vcudun asl gibi vcud hakikatlerde
caridir. Eer bir sfat herhangi bir mazharda zahir olursa, o
mazhardaki dier sfatlar ve sfatlarn gizlilii ile aykrlk iinde
bulunmamaktadr. smet ve taharet erbabnn szlerinde harici
hakikatlere isim denmitir. Zira btn vcud harfler ve kelimeler
Hakk ifade etmektedir. Baka bir ifadeyle Hak veya vcut hakikati
btn eyada caridir ve btn eyann mukavvimidir. lk
aratrmaclarn eserlerinde kelime ve kelimeler lafz her mevcudun
zahir ve batn hakknda kullanlmtr. Peygamberlerin, velilerin ve
meleklerin mukaddes zatlarna tam kelimeler sylenmesi de o zatlarn
Hakk ifade etmesinin daha tam ve kamil olmasndandr.
rfan erbabnn szlerinde zikredildii zere son kamil insann veya
hakikati Muhammediyenin ayn-i sabiti btn ilahi isimlerin
mazhardr. Bundan maksat ise Hakkn uluhiyet makamyla ittisafnn
tecelli ve zuhuru ile vcut ceminin btn ayan ve kabiliyetleri
kapsayan klli ayn-i sabitteki kelime ve isimlerle birlikte olduu
makam arasnda fark bulunmasdr. u anlamda ki btn yaratklarn
kaderi ayanlar bu cmleden btn gemi peygamberler, veliler ve
sonradan gelen mmetler Muhammedi hakikatin czlerindendir.
Muhammedi hakikatin klli mazharnda tecelli eden ve hakim olan
ism-i azam, zahir ve mazharn ittihad babndan o klli hakikatin
tecelli aynasndan enbiya ve evliyann ayanna tecelli etmitir. Bu

126 ....mam Humeyni (r.a)

adan marifet ehli olan kimselerin dediine gre btn ilahi eriatlar,
mutlak Muhammedi eriatn dallar ve sayfalardr. nceki mmetlerin
peygamberleri, velileri ve Muhammedi velilerin tm vcut leminin
efendisinin gneler gnei nurunun doduu yerdir. Zira o mutlak
hakikat taayyn etmeyen ve hviyet gayb hakikatinden zahir olan ilk
zuhur ve taayyndr. O her eyin kblesidir. Zira o hakikatin ve ism-i
azamn manasdr. Kabili taayyn cihetinden, o btn ayanlar
zerinde hakim durumdadr. Ehl-i marifetin ittifak ettii zere gayb ve
uhut lemlerinin asl, kapsaml klli Allah isminin sureti ve terbiye
ettiidir. Bir itibare gre de Allah isminin mazhar bir zattr ve o
hakikatin mealesinden bu leme feyiz ulamaktadr ve o da ezeli olan
hadis insandr.
Peygamberin nurudur en byk gne,
Bazen Musadan zuhur eden, bazen Ademden.
O makam, vcut leminin ba makamdr, en byk gnetir, vcut
dairesinin merkezidir ve btn peygamberlerin ayannda tecelli
etmitir. Hatta ceberut sakinleri bile onun hakikat gneinin
uydulardr. bn-i Fariz, Taiyye kitabnda yle diyor:
Benden kemal miras almayan nakstr,
Topuklar stne cezaya dnendir,
Basit nur ufkundan parlt gibi,
hata edici deniz yolundan damla gibi,
Vcut icad olmasayd, uhud olmazd,
Ahitler zimmet ile ahdedilmi olmazd.
Peygamberlerden her bir peygamberin sureti ve her velinin
taayyn hakikatte o hakikatin sfatlarndan bir sfatn zuhur
mahallidir. Zira Muhammedi hakikat, yaratl lemini ihata eden bir
dairedir. Her kimin velayet dairesi o ihata edici daireye yaknlarsa,
Onun mmetinin velilerindendir. Onun zel velayetinin sonuncusu
ise ona yaratklardan en yakn olandr. bn-i Arabi, Futuhatta yle
diyor: Son veli (r.a), o her zamanda deil, lemde bir vahittir. Allah,
Muhammedi velayeti onunla sona erdirmitir. Muhammedi veliler
arasnda ondan daha by yoktur. Sonra Allah genel velayeti

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 127

Ademden son veliye kadar baka birisiyle sona erdirmitir ve o da


sadr (a.s). O evliyalarn hatemidir.127
Genel velayetin hatminden maksat, velayeti ammedir ki onun
nihayeti ise kabe kavseyndir.
Ama Muhammedi zel velayet, veya Peygamberden miras kalan
velayet, mutlak velayet olarak adlandrlmaktadr. Geri sann
hatemi olduu genel velayet de Muhammedi zel velayetin karsnda
mutlak olarak adlandrlmtr. Nitekim Muhammedi nbvvet, vehbi
bir makamdr. Ayn ekilde Muhammedi velilerin velayeti de kesbi
deil, vehbi bir makamdr. Herkim bundan baka bir ey sylerse,
mazurdur ve zr ise cehalettir.128
lim hasebiyle isim ve sfatlarn tafsil makam olan vahidiyet
mertebesinde zatn malumiyet taayyn ve tafsiller hasebiyle ilmin
ls olan kabili suret ve ayn, ftrat ve zat hasebiyle o taayynn
kk olan isme kabili veya subuti bir dille cezbi ve ekicilii vardr.
Her aynn rabbi ve tevecch kblesi o ismin taayynnn meneidir.
smin rububiyetini ikrar, zatidir ve yanllk kabul etmez. Hakk
tanmak zatlarn ftratdr. Herkesin yneldii bir kblesi vardr.
Kabiliyet ciheti ve zati kabiliyet lisan, ayn-i sabit ve ism-i azamn
taayyn sureti ve rabbin merbubdan ayrt edilme menei olan insann
kaderi sureti mazhariyet asndan veya btn isim ve sfatlarn
zuhurunu kabul cihetinden daha kamil ve kuatcdr. Hatta
Muhammedi kamil insann ayn-i sabiti, ism-i azam ve rabbine
nisbeten btn isimlerin kapsaml ahadiyet makamdr. Onun ayn-i
sabitinin zati ftrat aynnn Rabbul-Erbaba izafesini gerektirmitir.
Zahir ve mazharn ittihad babndan btn ilahi isimlerin rencisi
oldu. Btn vcud mazharlar zerinde stnlk makamna zg
klnd. Sylendii gibi feyiz onun cami mazharndan btn
peygamberlere, velilere, hatta ezelden ebede btn varlklara nazil
oldu. Kapsaml, rahmeten lil lemin ifadesi onun zel
sfatlarndandr. Rahman ve imtinani rahmet mazhariyeti, o kamil
mazhar efaat makamna nail kld. Nitekim, efaatimi mmetimden
byk gnahlar ehli iin zahire kldm. diye buyurmutur. O en kamil
127

Futuhatul-Mekkiyye, c. 2, s. 9
Maddecilie saplanan baz cahiller btn insanlarn idrak asndan eit
olduunu savunmaktadrlar. Onlar lmsz vahiyden alnan ve hi bir beeri
retmenden renilmeyen evliya ve enbiya ilmini inkar etmektedirler. Beeri
retmenlere ihtiya duymayan yetkin nefisleri reddetmektedirler.
128

128 ....mam Humeyni (r.a)

ve yetkin mazharda evveliyet ve ahiriyet srr zahir oldu. Ama ceberut


ve misali lemlerde Muhammedi hakikatin nbvvet hadisi, yazarn
dediine gre Hakkn sfat, fiil ve zatn bildirimden ibarettir. Son
Peygamberin ahadet lemindeki nbvvet meselesine gelince
mam (r.a), Feyz-i Mukaddes ve nefes-i Rahman ile zuhur
makamnda ilk sudur eden ey ve yaratl leminde Muhammedi
hakikatin ilk cilvesi ile akl-i evvel giysisinde ilk ceberuti taayyn
kabullenme makam ile ilgili kapsaml birka hadis nakletmi ve
kendine has zevkle bu hadisleri beyan etmeye almtr. Ben de
yazarn aratrmalarn yazarken birka esiz hadisi nakletmeye
altm ve yle dedim: Ahadiyet kapsn ilk alan ey akl
olmutur. Vcud feyzi, Hakkdan zahir olmu ve Ona dnecektir.
Sylendii gibi mutlak hakikatlerden soyut akl hakikatinin, yani
Rahmann halifesinin bnyesinde ve mayasnda vcud leminin
enlemine ve boylamna varlk nurunun genilemesi iin vahid ve
kahhar olan Allahn izni ve teyidi ile birbiri ardnca tenezzllerin
kabul hazr bulunmaktadr. Akl Hakkn tenezzl ile halk lemlere
nazil olmaktadr. Bu tenezzl, ayrlma ve uzaklama eklinde deildir.
Nitekim baz ehil olmayan kimseler bunu iddia etmitir. Hi phesiz
Muhammedi eriat sahibinin kalbine inen ve kelam olarak adlandrlan
Kuran ve Furkan, Hakkn zati kelamnn nzulnden ncedir. Bu
kelam ise Hakkn en kamil nizam, btn vcud kelimeler, harfler ve
ayetler hakkndaki ilminin zatnn ayns olduu cihetiyledir. Tenezzl
de ayrlma ve uzaklama anlamnda deildir. phesiz biz onu kadir
gecesinde indirdik ifadesindeki nazil olan her ey o hakikatler
hakikatinin glgesi ve szntlardr.
lahi isimler, gayb hazineler olarak tanmlanmtr. Her eyin
hazineleri yalnz bizim yanmzdadr. Biz onu ancak belli bir
lyle indiririz. Nzuln gerei haddi kabullenmektir. Yoksa btn
vcud kemaller mml-Kitapta veya vahidiyet ve ahadiyet
mertebesinde cemi makamla zaten mevcuttur. simler yoluyla leme
nazil olmaktadr. Aratrmalarmza gre akl- evvel kendi
makamndan uzaklamakszn nazil olmu veya ehadet lemine
ykseli ve seyri kabullenmitir. Basit suretler eklinde zuhur ettikten;
madeni, nebati ve hayvani leme ykseldikten, rahime yerletikten ve
nebati ve hayvani dereceleri kat ettikten sonra insani elbiseye
brnmtr. Asli hedef yollarna koyulmutur. Sonunda da akl-

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 129

evvel olarak nitelendirilmitir. Eer bir kimse, Allah Resulne hangi


makamdan feyiz iniyor ve feyizli oluyordu? diye soracak olursa
cevab udur ki onun Muhammedi hakikati ve ayn-i sabiti bizzat
terbiyesini stlenmi durumdayd. Zira her varln hakikati, Hakkn
ilminde taayyn biiminden ibarettir. Hakkn ilmindeki o hakikatin
taayyn btn taayynlerin ve hakikatlerin camiidir. Ayn zamanda
Muhammedi hakikat, Allah geni kapsayc isminin zuhur, suret ve
taayyn ve de uluhiyet mertebesinin mazhar ve ism-i azamn
manasdr. O insan kamil vcud, bizzat kendine kifayet etmekte ve
beeri bir retmene ihtiya duymamaktadr. Peygamberin vcudu
btn vcud hakikatleri ve kudsi kelimeleri ihtiva ettiinden dolay
her kamil nebiye ve veliye nazil olan vcud kemaller, o mutlak
hakikatin faili ve kabili cihetinin alanndan hari deildir. Geri o
ezeli hakikatler hakikatinin unsurlar ve terkipler lemine tenezzl
onu elestu ve ceberut leminin hkmlerinden uzaklatrm oldu.
Madde ve mikdar, hatta rububi lemin zel yokluksal taayynnden
mnezzeh hakikat ile o hakikatin snrl madde lemindeki taayyn
arasnda byk bir fark vardr. Ama tecerrd, hatta tecerrd
(soyutluluk) tesi makamdan sonraki makamlarda seyir ve vcud
tenezzller onun iin bir ykseli saylmaktadr. Zira hatemiyet
makamna ermek, eitli mertebeleri olan o lemin tafsili uhud ve
misal leminin menzillerinden gemek, yedi gklerde peygamberlerin
misali vcuddaki menzillerini tafsili olarak uhud etmek nitekim
Peygamber (s.a.a) mirac sonrasnda onlarn derecelerini bizlere
bildirmitir-, misali lemlerde btn hakikatlerin ayanlarnn misalini
mahade etmek phesiz arta Allahn yaratt her eyin timsali
vardr-, ceberut lemlerinden gemek, o lemlerde peygamberlerin
ruhlarn mahede etmek, vahidiyet makamna girmek, kabili ayan
ve Peygamberin kabe kavseyn olarak ifade edilen btn hakikatleri
ihata ediini mahede etmek, ahadiyet makamna girmek ev edna
olarak ifade edilen zati mazhariyatillah mertebesine ermek, evet btn
bu merhaleler ve bu derecelerde seyir, kemal yolunu kat etmekten
baka bir yolla mmkn deildir. Ayrca u srra da vakf olmak
gerekir ki Hz. sa (a.s) beikteyken ocuk yle dedi: Ben,
Allah'n kuluyum. O, bana Kitab' verdi ve beni peygamber yapt
diyerek nbvvetini haber verdii gibi, o ezeli hakikatler hakikati,
ezeli hadis, daim ve ebedi neet (olan Resulullah) de sann (a.s)

130 ....mam Humeyni (r.a)

haber verdii eyi kat kat fazlasyla haber vermitir. Zira sa (a.s) o
yce makamn iyiliklerinden sadece bir iyiliktir. Nitekim Peygamber
(s.a.a) yle buyurmutur: Adem su ile balk arasnda iken ben
peygamber idim Adem ve dierleri kyamet gn benim abamn
altndadr buyurmutur. Hakeza: Biz en sonlar ve en ncleriz. Biz
en ncler ve katlanlarz Ahir evvelin aynsdr. lk ve son sr onun
vcuduyla zahir olmutur. Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur: Ben gece
ve gndzn sahibiyim.
Fususul-Hikemde (Fussi-iside) bn-i Arabi yle diyor:
Hatemul-Evliya, veli iken Adem, su ile balk arasnda idi. bn-i
Arabiye gre Hatemul-Evliya, rtbe hasebiyle Hz. Ali, zaman
hasebiyle ise Hz. Mehdidir (a.s).
Byk aratrmac bn-i Fariz (r.a) gerekten de nbvvet ve
velayet hateminin makamlarn ve ilimlerini ok gzel bir ekilde
beyan etmitir. yle ki ondan nce ve sonra hi kimse bu konuyu bu
kadar gzel beyan edememitir. Bu konuda esiz bir makama sahiptirbyk bir edeple bu zor konuda Konevinin stad olan bn-i
Arabiden hi de geri kalr yan olmadn gzler nne sermitir.
Kendi zamannn yce arifi bn-i Arabiden asla etkilenmemitir. Bu
kesin bilinen bir gerektir. bn-i Arabinin rencileri ve Konevi
mektebinin rencileri de bu inan zeredirler. bn-i Farizin eserlerini
toplamakla grevli olan olu veya torunu Taiyye-i Kbray yazd
gnlerde onun hakknda yle demitir: O genellikle byk bir
dehet iindeydi. Gzlerini bir yere dikerek bakyor, kendisiyle
konuan iitmiyordu. Bazen duruyor, bazen oturuyor, bazen yan
zere yatyor, bazen l gibi srt st uzanyordu. Gnlerce bu hal
zere yaad. Bu mddet zarfnda, yemedi, imedi, konumad ve
hareket etmedi.129
129

bn-i Farizin Divannn n szne mracaat ediniz. bn-i Farizin dedesi


amdan Msra gmtr. bn-i Fariz, Msrda ilmi olarak yetimitir. lim ve
marifet ehlinden eitim almtr. Mbarek ad, erefuddin Ebu Hafs mer b.
Sadidir. Ebul Hafs, Ebul Kasm, mer b. Ebil Hasan Ali b. Mrid b. Ali olarak
tannmaktadr. ada olan bn-i Hellekan, Vefiyat kitabnda (birinci ciltte) yle
demitir: bn-i Fariz, 4/ Zilkade, 576 ylnda domu, Cemadiyel evvel 632 ylnda
vefat etmitir. Tazi soyundan olup olmad hususunda ihtilaf vardr. Biyografi
yazarlar yle demilerdir: Babas Himattan Msra gelmi ve oraya yerlemitir.
bn-i Fariz her ne kadar zahirde Snni ise de Ehl-i Beyte kar byk bir sevgi
beslemekteydi. Bu konuda yle demitir: Etrafmdakilerin ynelileri ile arzularm
arasnda akn kaldm. Sizinle (Ehl-i Beyt ile) kurtulua ulamazsam ve Nebinin

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 131

Baz marifet erbabnn u szleri de bu hakikatleri ifade etmektedir:


Muhipleri diyarlarnda baylm grrsn.
Maaradaki genler gibi ne kadar kaldklarn bilmezler.
Allaha yemin ederim ki aklar yemin etseler ki,
Onlar hubden baylm veya lmler, yalan atm olmazlar.
bn-i Arabi ile bn-i Farizin grp grmedii hususunda kesin
bir hkm verilememitir. Yazldna gre bn-i Arabi, bn-i Farizin
itretine hak olarak sonsuza dek velayet ba ile balanmazsam, mr yok ve zayi
olur. Buradaki itretten maksat Hz. Alinin ocuklardr. Taiyye-i Kbra (Nezmus
Slk-Nezmud Durer) ismini Peygamber (s.a.a) saddke olaynda kendisine ilka
etmitir. Taiye kitabnn ilk arihi Sadruddin Konevidir. Dier btn arihler ondan
istifade etmilerdir. Zira Sadruddin Konevi Taiyye kitabn kendi ashab ve bn-i
Farizin dostlar iin amda, Msrda ve Konyada ders vermitir. rencileri
stadn szlerini kaleme almtr. Bu derse byk kimseler katld halde kamil bir
kayd ele geirilememitir. Konevi, stadnn eserlerini erh etmeye koyulmad ve
Mearikud Dirar kitabnn n sznde yle yazmtr: Bu kaside btn ilimleri
ve rabbani hakikatleri byk aratrmaclarn ve kamil insanlarn zevki zere
toplam ve dzene koymutur. Ondan nce hi kimse bu kadar gzel beyan
edememitir. Konevi, Taiyye kitabn Farsa erh ederken ilk nce Farsa beyitler
okuyarak derse balyordu. O byle bir uzmanlkla hayret verici bir ekilde Taiyye
kitabnn hedeflerini beyan ediyordu. Konevi, Mearikud Dirari kitabna yazd
nszn sonlarnda yle demitir: Bu kitab ve erhi okuyanlarn bana da dua
etmelerini mit ediyorum. phesiz Allah icabet ve ihsan sahibidir. Konevinin
babas Rum Seluklu Trklerindendi, hak ve marifet ehli byklerden saylyordu.
shak b. Muhammed b. Yunus Konevi, deerli babas ve bn-i Arabi gibi byklerin
mali imkanndan istifade etmitir. Konevi kendi eselerinde kitap yazarken dier
kitaplara mracaat etmediini beyan etmitir. O sadece kendi grlerini aktarmay
tercih etmitir. Fukuk kitabnda: eyhin sohbetinin bereketiyle vcud gaybndan
stada nazil olan eylerin tmyle kendisine de nazil olduunu sylemektedir. eyh
Konevi, eserlerinde zel bir zevke sahipti. Detaylara girmiyordu. Olduka hesapl ve
ll yazyordu. Onun eserlerinde deersiz eyler yoktur. Yazdklar salam ve
esiz eylerdi. Teorik hikmet hususunda tam bir ihatas vard. Bu konuda ders olarak
okutulmas gereken esiz eserler yazmtr. Hi kimse onun kadar konular yce
klamamtr. Konevi, Hace Tusiyi vm, bir ok ilmi konuda ona soru sormu ve
cevap almtr. Hace Tusi de onu kamil bir mrit ve esiz bir arif olarak anmtr.
Oysa Hace, ondan baka kimse hakknda byle dememitir. Konevi, cazul Beyan
kitabnn balarnda bn-i Sinay da vm ve hakikatler ilminin nazari akl yoluyla
mmkn olmad hususunda yle demitir: Nazar ehlinin stad olan bn-i Sina
ftrat shhati ile teori kuvve perdesinde veya zevk yoluyla bu srra erince bir ok
yerde beer kudretinin eyann hakikatine eremeyeceine iaret etmitir.

132 ....mam Humeyni (r.a)

Msrda olduu srada oraya yolculuk yapmtr. Ama o zaman bn-i


Fariz de Msr terk ediyordu. Dolaysyla buradan da anlald
kadaryla bn-i Arabi Msra giderken, bn-i Fariz, Mekkede veya
baka bir mekanda bulunmu ve onu grmemi olabilir.130
Has insanlarn naklettii bu nemli konu hakknda ki bn-i Fariz,
Taiyye-i Kbray okurken Hakka aktan ve sahv haletiyle kark
cezbelerden ortaya kan cezbe halinde yiyecek ve ieceklere asla
tevecch etmemitir- armamak gerekir. Zira o Hakka ulam,
velayet derecelerini kat etmi ve Peygamberin nbvvet ve velayet
makamlarn beyan edebilecek bir makama erimi kimsedir. Onun
dili ve kalemi bylesine esiz bir kitab yazmaya vesile olmutur.
Allaha yaknln nihayetinde, adeta gayb katibin ellerinde karar
klm, kendisine ilka edilen eylerde gayriyyet hkmleri rabbi ve
ilahi cihete malup dmtr. Mukarreb kimselere ilham edilen
srlara vakf olmu ve onlarn kalbine giren eyleri izhar etmitir. O
Musann aac hkmnde olmutur. rade dizginleri, feyiz vastasnn
elinde olmu ve anlamlar zel bir cihetten kalbine nazil olmutur.
Dikkat etmek gerekir ki gayriyet cihetinin kendilerinde zayf olduu
ve ruh hkmlerinin galip olduu kamiller vcut gaybndan
beslenmektedirler.
Cebrailin gc mutfaktan deildi,
Onun gc Hallak-i Vedudu grmektendi.131
130

Bu iki byk ahsiyetin ada el-Makerri, bn-i Arabi ile bn-i Farizin
mlakat ettiklerini ve ondan Taiyye kitabn erh etmek iin izin vermesini istediini
nakletmitir. bn-i Fariz ise ona yle demitir: Senin Futuhat- Mekkiye kitabn
benim Taiyye kitabnn erhidir. Konevinin bylesine nemli bir konudan haberdar
olmamas mmkn deildir. Msr, am ve Konyada Taiyye kitabnn ders olarak
okutulmasna byk nem veren birisi nasl olur da byle bir grmeyi
nakletmekten saknr. Konevinin Taiyye kitabna verdii deer ve bu kitap
hakkndaki dncesi bn-i Farizin, bn-i Arabiden ve Futuhat- Mekkiyeden
istifade etmediini gstermektedir. Taiyyede bir eksiklik yoktu ki erhi de bn-i
Arabinin kitaplarna mracaat gerektirsin. Bizzat Konevi bu deerli kitabn kamil
ve tam bir zevk zere yazldn biliyordu. Hi bir Farsa ve Arapa dz yaz ve iir
Taiyye kitabnn dengi olamaz. Mritlerine bu kitab okumalarn ve korumalarn
tlyordu.
131
Her asrda akllar hayrete dren halete sahip kimseler olmutur. Byk ilahi
zatlardan birisi yle demitir: Onlardan Musann admlar zere ve onlardan
drisin admlar zere olanlar varadr. Ahund Molla Hasan Naini, Ahund Molla Ali
b. Cemid Nurinin rencilerinin ada ve onlardan biri idi. Kendi zamannn
byk ahsiyetlerinden biri saylyordu. Aratrma erbab ve fen statlar onun

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 133

bn-i Fariz yle diyor:


Ayrlmdan nce zahiri teklif yazld,
Apak eraitimle eraitleri hitam eyledim.
Peygamber (s.a.a) zuhur ve tecelliden nce veya madde ve ehadet
lemine inmeden nce, akli taayyn ve misali mertebeler ve btn
ceberut lemlerindeki zuhur ve sereyan ile vcut zuhurunun ve btn
varlk lemine nurun yaylmasnn vastas olmutur. Basit varlklar
lemine nazil olduktan sonra ki o da btn kabiliyet zerinden, ilahi
has inayet cihetinden o uhud ve gayb lemlerinin aslul-usulnn
seyrine engellerin zuhuru olmakszn bir tr ykseli ve miractr.
Elastikiyetli bir hareketle ve madeni, nebati ve hayvani dereceleri kat
ederek ilahi meiyyet ile insani has vcut olan insan ve mizac
byklne ve hayat biimine byk bir hayranlk duyuyordu. Merhum Mirza
Hasan Han Corafya-i erh-i sfahan kitabna yle yazmtr: Merhum Molla
Hasan Naini byk ahsiyetlerden biridir. Dini ilimlerde ve tevhid ilimlerinde
uzman biriydi. Altm yl boyunca Nimaverd medresesinde bir hcrede tek bana
yaad. Hi bir mal mlk yoktu. Sark, takke ve cbbemin tmne/Bir dirhem
kymet koydular/lemde benim adm iitmedim/Ben bir hiim, hiten de dk
diyen Mevlanann iirindeki haletine sahipti. Molla Hasan, uzun mr boyunca hi
kimseden yardm ve hediye almad. Ylda yirmi gn kadar ehrin etrafndaki
kylerde hasat iiyle urayor ve bununla geiniyordu. Bu ksa mddet zarfnda
gnde drt buuk kilo -ah tayla- arpa elde ediyordu ve btn yln bununla
geiniyordu. Gece gndz iki ba sarmsa eziyor suyla kaynatyor ve yiyordu.
Her zaman Allah zikir ve kr ediyordu, yaz-k bir dei yoktu. Yorgansz st
ak yatmaya almt. ok az uyuyordu, her zaman souk suyla ykanyordu, ok
ge kirlenen biriydi. Sk sk hcresinden kmazd, geceleri kalp kandili yanyor, evi
ise karanlklar iindeydi. Bir tek sayfa kitab yoktu, mr boyunca hi kimse onun
renciliini grmedi ama btn ilimlerde stat ve esiz biriydi. Hikmet-i ilahi ve
her eit riyazi ilimleri ile ilgili derslerine grup grup renciler katlyor ve ondan
istifade ediyordu. ok feyizli bir insand, mr boyunca lm dnda hibir
hastala yakalanmad. ocuu yoktu ama manevi evlatlar oktu. Nerede ondan
bir iyilik varsa/Su ve toprak mizac olmakszn onun neslidir. Merhum
Mazenderani, Mir ehabuddin Tebrizi iraziden ve o da Mirza Muhammed
Rzadan naklettiine gre Ahund Molla Hasan ok az kimseyi kabul ediyordu.
Bazen zikir, ibadet veya baka bir lemde seyrettii zamanlar yle diyordu: Hasan
semerin altndadr. Mirza Mahmud Atiyani Mirza Haimden naklettii zere
Mirza Muhammed Rza Komeiye Molla Hasann slk yolu sorulunca yle
buyurmutur: O drisin adm zereydi.

134 ....mam Humeyni (r.a)

suretlerle zahir olmutur. Hak Teala kendi inayetiyle o lemlerin


efendisini terbiye, talim ve irad etmitir. Onu kendi aslna mazhar
klmtr ki bu makam berzahiyetul-kbra ve ilmi ve ayn hakikatlerin
aslul-usul makamdr. Baz tahkik ve marifet erbab bu makam,
berzah-i ekber olarak adlandrmtr. Yani btn ebedi ve ezeli
berzahlar kaplayan kapsaml bir berzahtr.
Kabe kavseyn makam bu hakikatin suret ve taayyndr. Bir
yay vahdet ufkunda, dier yay ise kesrete izafe edilmektedir ve o yay,
kavs-i cami (failiyet ve kabiliyet ciheti) ve vcub ve imkan kavsi
olarak ifade edilmektedir. Dier konularda da zikredildii zere bu iki
yay, bir daireyi betimlemektedir. Kendisi de bir daireyi ikiye blen
dairenin ortasndaki vehmi bir hattn betimlemesinden hasl
olmaktadr. Velhasl ilahi mutlak hviyet bir daire gibidir. O hakikatin
vcub ve imkan mertebesine tenezzl, dairenin iki yaya blnmesi
mesabesindedir. Mmkn vacibten ayran taayynler ister ilim, ister
ayn mertebesinde- daireyi iki yaya blen dz bir izgi gibidir. mtiyaz
ciheti olan imkan ve hatti taayynler nomen deil, fenomendir. Her
ne kadar bu fenomen mnazele esnasnda arifin uhut nazarndan yok
olsa da hakikatte tahakkuk iindedir.
nceki konularda uruc ve mirac konularndan sz edildi. zetle bu
topluluun stlahna gre uruc kelimesini beyan etmeye altk. Ama
mirac, vahdaniyyuz-zat srrdr ki, mmin kulun kalbi, onu alr
ifadesi esasnca kalp mertebesinde taayyndr veya mutlak ekilde
olmasa da esma tecellinin mazhar olan kalp makamna ermi kulu bu
kayttan kurtarr ve u haletten biri vaki olur:
Birinci halet vahdani sr (Hakkn kalp mertebesine tenezzl)
tedrici olarak ycelir. Her hakikati kendi aslna ulatrr ve onu
kendine has yerde karar klar. Cesedi yeryznde, nefsi ise nefisler
leminde. Akl ceberut leminde, ruhu ise kalp makamndan sonraki
ruhi mertebede karar klar. Ruh mertebesinden sonra, sr makam
olduu iin ilahi sr, zati nurda mstehlekul-ayn olur. Bylece kabe
kavseyn, ev edna ve nafilelerin yaknl (esma tecelli) ve farzlarn
yaknl (zati tecelli) arasnda cem makam olan hakiki mutlak
mertebeye nail olur.
kinci halette, kul artk bir yere ykselemez. Lakin onda bir
hususiyet ve bir tr zati kabiliyet gizlidir ki Hakk ayrlmakszn zati
tecelli ile kul mertebesine gelir. Halk hicabn ve taayynlerini

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 135

tmyle yakar. lahi nur, btn vcudunu kapsar, bylece hakta fenaya
erer. mtiyaz ciheti ortadan kalkar, ama u nkteye de dikkat etmek
gerekir ki:
Burada yanl hayal etme ve tan,
Ki herkim hakta kaybolursa Allah deildir.
nc halet ise stlahi mnazele haletidir. O da udur ki talip ve
metlub arasndaki ince iliki iki tarafn cezbine sebep olur ve ortada
buluma hasl olur ve marifet ehlinin stlahna gre mnazele
tahakkuk eder.
Aklamak istediimiz miracn zeti budur.
mam (r.a), kitabn sonunda, Peygamberin nbvvetini ele
almtr. Konu esnasnda Muhammedi hakikat olarak tabir edilen akl-i
evvel hakikatini beyan etmeye almtr. Bu konu yce ve nemli
irfani konulardan biridir. Bu konuyu derk etmek, ok zordur. Tahkik
ehlinden ok az, bu tr konulara girebilmitir. Akl-i evvelin nzul
yaynda mertebesinden ayrlmakszn tenezzllerinin hakikati ok zor
konulardan biridir. Geen konularda da beyan ettiimiz gibi akl,
ceberuti ve misali lemlerde sereyan ve tenezzller, unsuri basit
varlklar suretinde zuhur cihetinden, basitler (yaln) nahiyesinden,
terkip husul cihetinden, basitlerin terkibe zati sevgi veya meyli,
elastikiyetli hareketin husul, madeni, nebati ve hayvani dereceleri kat
ederek insani makama ulama ve daha sonra da bilfiil akl makamna
ulatktan sonra kendi aslna rcu etmektedir. Bu asln illeti de beyan
edildii zere vcudun akldan balamas ve onunla sonulanmasdr
ki, ahadiyet kapsn ilk alan ey akldr.
Beyan edildii zere son Peygamberin mrebbisi maddedeki
zuhurdan, rahimdeki istikrara ve insani vcutla douma kadar onun
bizzat ayn-i sabitidir. Zira bu ince hakikat, o hakikatin zuhurudur. Her
eyin hakikati o eyin Hakkn ilmindeki taayyn biimidir. Btn
ilahi isimlere oranla Hakkn ilmindeki mteaayyin olan hakikatin
mazhariyeti, zahir ve mazharn ittihad ve Allahn tam mazhariyet
makamna sahip hakikate inayeti babndandr. Bu mazharn tabii
geliimine engel olan engeller ortadan kalktktan sonra kendi aslna
dner ve kendi ayn-i sabitini mahede eder. Sonuta nihayetler,
balanglara dntr babndan vahidi cemi vcud, en geni ve en

136 ....mam Humeyni (r.a)

kamil hakikatle son peygamberlik, hatta son Peygamberlikler ve


velayetler ile zahir olur. Bylece, benim iin Allah ile yle bir vakit
vardr ki, hibir mukarreb melek ve hibir mrsel nebi, onu
kapsayamaz hakikatini terennm eder.
Biz, zetle Muhammedi hakikatin, cem ve vcut makamndan,
kesret makamna zuhurunu, btn isimlerin mazhariyet makamna
eriini, zellikle insan neetine hakim olan isimlere mazhar oluunu,
tenzihi ve tebihi isimlerin cemul-cem makamna eriini 132ve aslna
katlmasn ve nzul yayna oranla, suud yaynn ekmeliyyet ve
btnln dile getirdik ve beyan ettik ki o lemlerin efendisinin hal,
ilim ve makamlarnn varisleri, veraset ve tabiiyet eklinde o
makamlardan nasiplenmilerdir. bn-i Arabi, Futuhat-i Mekkiyyenin
birka yerinde bu srr aikar klmtr.
bn-i Farizden yle nakledilmitir:
Ayrlmdan nce zahiri teklif yazld,
Apak eraitimle eraitleri hitam eyledim,
Ben zahirde Ademin olu isem de,
Benim iin onda babalma ahit olduum bir anlam var.
O gn ben dert ekenler taifesinden idim,
Ne ardaktan haber vard, ne ardakta oturanlardan.
Ben zahiren her ne kadar Ademden dodum ise de,
Lakin cedd-i ced manasna dtm.
Beikte hizbim peygamberlerdir ve yallkta,
Yerim levh-i mahfuz ve fetihtir surem.
bn-i Farizin Ayrlmdan nce zahiri teklif yazld. Apak
eraitimle eraitleri hitam eyledim iiri hakknda arih Ferani yle
diyor: ocukluk halinde stten ayrlmadan ve belli bir yaa gelmeden
nce suretimin zahiri ilahi emir ve yasaklar teklifiyle karlatm.
Henz ocuk iken amil, cami ve kamil eriatm sona erdirdim ki hal,
132

Baz ilahi isimler, ceberut sakinlerine hakim deildir. ehadet lemine


zgdr. Baz isimlerin tecellisi Kabe kevseyn ev edna makamna erimi kamil
mazharlara zgdr. sm-i msteserden olan isimler ve Peygamber (s.a.a) bu
isimlerden nasiplenmektedir. Ne melekler, ne ulul azm peygamberleri bu isimlerin
mazhariyet makamna eriemezler. Sadece Hatemul Enbiyaya zgdr. Hakikaten
bilmiyorum ki neden lemde kalyorsun/lem ve iindeki her ey birer surettir sen
ise can.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 137

makam, ilim, esrar, ahlak ve eserlerimi beyan etmektedir. Benden


nceki her eriat kemale erdirdim. Zira benim eriatm, kapsaml ve
mull bir surettir. Btn eriatlarn kapsaml srrdr. Dier btn
eriatlar onun bir cz ve parasdr. ster istemez btn hepsi onunla
sona erdi.133
Allame arihin maksad udur ki Peygamber (s.a.a) henz bulua
ermeden nce, hatta ocukluk andayken beeri retmenden
mstani ve bizzat kifayetli olduu iin ocukluk andaki akli
geliimi mucize haddindeydi. Bu da gstermektedir ki onunla ayn-i
sabiti arasndaki ve lahut makamndaki asil hakikati arasndaki nursal
izgiler zahirdi ve ocukluk andaki mrebbisi klli akl ve sadr-i
evvel idi. Hak Teala onun terbiyesini gzel isimler ve yce sfatlarla
stlendi. inde ylesine bir ruhsal genilik ortaya kt ki kendisini
btn ilahi eriatlarn hatemi olarak grd. Kamil nefisler, zellikle de
ruhlar ve akllarn babas mahbubi bir seyre sahip olduu iin ilahi
cezbeler o mukaddes nefisleri zellikle de en kamil nefsi yldrm
hzyla kendi asllarna dndrd. Bu yce insanlar makamlar kat
ederken ar ibadetler yapmaya ihtiya duymamaktadr. Zira gaypten
ehadet lemine tenezzl makamnda ve gerekse aslna ykseli
makamnda Hakkn cezbelerinden yardm almaktadrlar. O hakikatler
hakikati kendi aslna dndkten, ruhi ve srri makamlar katettikten
sonra Hakktan halka seyir makamnda hakkani bir vcutla gayp
makamndan ayrlmakszn halktan halka Hakk ile, yani hakkani bir
vcutla seyrederek btn insani nefisleri vcud tafsil ile mahede
eder. Onlarn asl hakikati ve her insann ayn sabiti yoluyla en kamil
ve yce ekilde kader srrna vakf olur. lmi hakikatleri ihata ettikten
sonra, btn nbvvet ve velayetlerin hatemiyyet makamna ular.
Kabiliyet kitabna nazil olan hakikatleri ebedi olarak mahede eder.
Nbvvet ve hatemiyyet dneminde greviyle ilgili her ey tedrici
olarak ona nazil olur. Hak Teala hatemiyyet senedi olan Kuran
hakikatini bir defada vasta olmakszn ve bir defasnda da vahiy
melei vastasyla onun kalbine ilka eder. bn-i Fariz o hazretin
dilinden, el-Fetih benim suremdir diye haber vermektedir.
Taiyyeyi basan ve Taiyye hakknda bu eserin sadece Arapa
yazld lsnce olan Kerem Bestani yle diyor: el-Feth levhi
unsurlarda kapal olan bir ii amaktr. Bestani insani zevkten yoksun
133

Mearikud-Dirari, s. 541

138 ....mam Humeyni (r.a)

olduu iin bu hakikatleri syleyen marifet erbabnn kitaplar dolusu


aklad bilgileri birka sayfalk iirle dile getiren, vcut sultannda
fani olan, sfat ve zat tecellileri karsnda kendinden geen, dili
Hakkn dili olan ve hakikatlerin hakikatinin kalbine mucizevi
hakikatleri ilka ettii bir kimseyi, zahmetli ie girien biri olarak
kabul etmektedir Oysa kendisi, bu kasidenin bir tek beytini dahi
anlamamtr. Ama kendisi bu beyitleri eyh Hasan Burininin, Onu
erhetmek hususunda hibir fazlalktan kanmamtr dedii iin
erhetmediini iddia etmitir.
bn-i Faris, el-Fetih, benim suremdir sznn aklamas
hususunda yle demitir: Fetih benim suremdir ifadesinden maksat,
fetih suresidir ki Bylece Allah, senin gemi ve gelecek gnahn
balar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doru bir yola iletir
ve sana anl bir zaferle yardm eder ayetleriyle balamaktadr.
Allah Resulnn (s.a.a) fetihleri birbirinden farkl fetihtir. Her
birinin kendine has hkmleri vardr.
Fetihlerin birincisi, fethul-kariptir. Allah-u Teala yle
buyurmutur: te bundan nce size yakn bir fetih verdi.
nsann nefis makamndan eriat nuruyla nurlanm akl
mertebesine erimek, Hakkn emirlerine itaat etmek ve ariflerin
stlahna gre kalp makamna has gayb mkaefeler ve nuri
tecellileri kabullenmek, Kuran literatrnde feth-i karibdir. Bu fetih,
kalp makamndan ruh makamna gei iin bir mukaddimedir.
Allah'tan yardm ve yakn bir fetih ayeti de bu manay teyit eden
bir baka kanttr.
Nebevi fetihlerin ikincisi, feth-i mbindir. Bu fetih ruh makamnda
tahakkuk etmektedir. Buna ruh makamna erimi kalp denmektedir.
Ruhi mertebe, vahidiyet ve lahut makamdr. Feth-i mbinden hasl
olan fena sfati ve esma fenadr. Kabe kavseyn bu makamdan
kinayedir. Allah-u Tealann, O'nun bildirdiklerinin dnda
insanlar O'nun ilminden hibir eyi tam olarak bilemezler
ifadesindeki has ilmi onun kula ve gz olurum ifadesiyle iaret
edilen esma fena makamnda amelden hasl olan ilimdir.
Dieri de mutlak fetihtir ki sr makamna erimi kalbe zgdr.
Farzlar yaknl makamna ve iki yaknlk arasn (farzlar ve nafileler)
cem etme makamna zgdr. Ev edna makam da bu fethe iaret
etmektedir. Allahn yardm ve fetih gelince ayetindeki fetih,

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 139

vahdet kapsn fethetmek ve ahadiyette fenaya ermektir. Mutlak fena,


ayn-i cem ve zati uhud ve Hakkn nurunun ahad ismiyle zuhuru da
son Peygambere zgdr. Ki Allah, senin gemi ve gelecek
gnahlarn balasn ayetinde geen gnahtan maksat, stlahi
gnah deildir. Zira bize gre btn peygamberler masumdur.
Dolaysyla gemi gnahlarn ifadesinden maksat, vcud
tenezzllerin gerei olan nzul silsilelerindeki ve btn makam ve
kemal suretleriyle ilahi hakikat neetindeki uzaklatrclardr.
Gemi gnahlarn ifadesindeki gnahtan maksat ise noksanlklar
ve uzak grmelerdir. Lakin bu suudi silsilede geerlidir. Son kamil
insan ve onun hal ve makamlarnn varisleri, bu noksanlklar
gidermi, yok etmi ve ayn hakikate erierek rtmtr. Bu da
mafiretin ta kendisidir. Bunu anla, akln altr ve cahillerden olma.
mamn Misbahul-Hidaye kitab, olduka dakik ve aratrmaya
dayal, ayn zamanda ksa konular olduka akc ve ekicidir. Bunun
daha geni bir aklamaya ihtiyac vardr. Bu kitabn zorluklarn
aklamak ve ona geni bir erh yazma hususunda kabiliyetli ve zeki
ahslar, nbvvet ve velayeti ispat hakknda baz eserlere mracaat
etme ve yzeysel konulardan uzaklamak ve mtevatir olmayan
rivayetlerden uzak durmak iin aratrma yapma ihtiyac
duymaktadrlar. Muhammedi velayet ve nbvvetin hakikatini
aratrmak ve onun ilim, ahval ve makamlarnn varisleri olan
Muhammedlerin hallerini incelemek iin irfan erbabnn eserlerine
mracaat etmek gerekir; kelamclarn kitaplarna deil. Merhum mam
(r.a), byk arifleri Hz. Alinin (a.s) has iileri olarak adlandrmtr.
Bu gerei anlamak iin Hak ehlinin eserlerine mracaat etmek
gerekir. Bunun bir rnei hekim Tirmizinin bazlar ok zor olan
muhtelif konularda sorduu 153 soruya bn-i Arabnin verdii
cevaplardr. bn-i Arabi Tirmizinin vefatndan sonra uzun yllar sonra
bu sorulara cevap vermitir:
150. Soru: Ehl-i Beytim mmetimin emandr.
Cevap: Resulullah (s.a.a) yle buyurmutur: Selman, biz Ehl-i
Beyt'tendir. Her kulun efendisi olan bir takm sfatlar vardr
Kuran ehli Ehlullahtr. Kuran emandr, phesiz Kuran ifa ve
rahmettir Peygamberin ehlibeyti onun sfatyla sfatlananlardr.
Kt kimseler salihlerin bereketiyle saadete ermilerdir. Ehl-i Beytim
mmetimin emandr ifadesindeki Muhammedin (s.a.a) mmetine

140 ....mam Humeyni (r.a)

olan ilahi rahmete bir bak. Rahmetim her eyi kapsamtr ifadesi de
bu anlama iaret etmektedir Ehl-i Beytin ve Allahn temizlemeyi
irade ettii kimselerin bereketiyle phesiz Allah siz Ehl-i Beytten
her trl ktl gidermek ister- eleri kendilerine vasiyet ettiimizi
yerine getirmektedirler. Sizi tertemiz klmak ister Ehl-i Beyt eleri
iin muhalefetlere dmekten koruyan bir emandr.134 Bu yzden eer
Muhammedin mmeti ebedi atete kalacak olursa, bu nbvvet
makamnn bir noksanl saylr. Allah-u Teala nbvvet Ehl-i
Beyt'ini dnyada tertemiz kld gibi ahirette de mmetini ateten
kurtararak temizleyecektir. Allah Resulnn kendilerine gnderildii
hibir muvahhit atete baki kalmayacaktr Eer atete baki kalacak
olursa, phesiz ate ona bir esenlik olacaktr. Bu ahirette Ehl-i
Beytin bereketindendir. Ehl-i Beytin dnya ve ahiretteki bereketi ne
de byktr.135
Ehl-i Beyt ve Dostlar
Allah Resul halis bir kul idi. Allah-u Teala onu ve Ehl-i Beytini
tertemiz klm ve her trl ktl onlardan gidermitir. Ayette
geen rics kelimesi, her trl pislii kapsamaktadr. Allah-u Teala
yle buyurmutur: Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her trl pislii
gidermek ve tertemiz klmak ister. Dolaysyla onlara sadece
tertemiz olanlar izafe edilir. Allah Resul Selman iin de tertemiz
olduunu, ilahi koruma altnda bulunduunu ve ismet sfatna haiz
bulunduunu beyan etmitir. Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
Selman biz Ehl-i Beyt'tendir Peygambere ve Ehl-i Beytine sadece
kutsal ve temiz olanlar izafe edilebilir. Ehl-i Beyt hakknda ne
dnyorsun? phesiz tertemiz olanlar onlardr. Onlar temizliin ta
kendisidir. Bu ayet, Ehl-i Beytin de Allah Resulne (s.a.a) Allah,
senin gemi ve gelecek gnahn balar ayetinde ortak olduunu
beyan etmitir.136
Ehl-i Beyt lemin Kutuplardr
Ey dost! Yaratn Allah nezdindeki makam byleyse ve onlara
izafe olanlar da onlarn erafetiyle erefleniyorsa ve bu erefleri kendi
134

Ehl-i Beyt, mminler ve btn insanlar iin bir emandr.


Futuhat-i Mekkiyye, c. 2, s. 126
136
A.g.e. c.3, s. 229-230
135

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 141

nefisleri iin deilse, Allah-u Teala onlar semi ve onlara eref


giysisini giydirmise, o halde hamd, azamet ve erafeti nefsinden ve
zatndan olan kimseye izafe olanlarn durumu nasldr? Onlar yle
kimselerdir ki ahirette hi kimsenin onlar zerinde bir gc yoktur.
Allah-u Teala blis hakknda yle buyurmutur: phesiz benim
kullarm bu ayette Allah onlar kendine izafe etmi ve yle
buyurmutur: Senin onlar zerinde bir gcn yoktur. Sen
Allahn koruduu masum kimseler hakknda ne dnyorsun
Onlarn erefi en stn ve en kamil olan erafettir. Onlar bu
makamlarn kutuplardr.137
Nakil ve Teyid
Hz. mam (r.a), kitabn sonunda mirac refrefleri Hakka sevgi olan
byk ariflerin drt yolculuunu beyan etmitir. mam, burada Mirza
Muhammed Rza Kumeinin aklamalarn zetlemitir.
mam yle buyurmutur: Birinci yolculuk halktan Hakka
yolculuktur.138
Bil ki bu yolculuk, gerek kabiliyet esas ve kuvveden fiile k
olsun, ister, st makamdan bir alt makama ini ekli olsun, ister
enlemine, ister boylamna hakikatinden ayrlmakszn gerekletirilen
harekettir.
lahi salikler iin drt yolculuk vardr. ki yolculuk kabiliyete
dayaldr. Birincisi boylamna ykselitir, bu halktan Hakka
yolculuktur; Hakk ile deil. Dieri ise ilahi boylamna yolculuktur. Bu
da Hakktan Hakka Hak ile yolculuktur. Dier ikisi ise kemal
yolculuktur. Birincisi, boylamna nzuli yolculuktur. Bu, Hakktan
halka Hak ile yolculuktur. Dieri ise, kevni ve enlemine bir
yolculuktur. Bu da halktan halka Hakk ile yolculuktur.
Bu drt yolculuun ilkinin balangc nefistir. Mutlak hayvanlk
makamdr. Nihayeti ise zattan fena makam olan sr makamdr. Onda
kalbi, akli ve ruhi makamlar vardr. Ondan ikincisinin balangc ise
birincisinin nihayetidir. Nihayeti ehfa makamdr. Bu da fenadan
sonraki beka diye tabir edilen fenadan fena makamdr. Bunda da bir
ok makamlar vardr. Gizlilii ise esma tecellilerle Allahn
sfatlarndan fenaya ermektir. ncsnn balangc ikincisinin
137
138

A.g.e. s. 232
Bu kitap, nc misbah, 9. Vemiz

142 ....mam Humeyni (r.a)

nihayetidir. Onun da nihayeti sahv ve ondaki Hakkn fiilleridir.


Drdncsnn balangc ise ncsnn nihayetidir. O da kemal
ve nzuli hareketin sona erdii duraktr. Onda kevni mertebeler,
eyann ve benzeri eylerin zellikleri vardr. lim erbabnn ve
burhani sluk ashabnn hareketleri, keif erbabnn ve fenai sluk
ashabnn hareketlerine mutabktr. Bu makamn aklamas daha ok
bilgiyi gerektirse de bu anlattklarm kendi nefsim iin sylediim ok
ksa bilgilerdir.
Burada szm sona ermektedir, duamzn sonu hamdn Allaha
zg olduudur. Selam seyyidimiz Muhammede ve Ehl-i Beyti
zerine olsun.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 143

Misbahul Hidaye
ilel Hilafeti vel Velayet

144 ....mam Humeyni (r.a)

Rahman ve Rahim olan Allahn adyla!


Hamd ma makam olan zat gaybeti rtsnde sakin ve isimler ve
sfatlar gaybnda sakl olan Allaha mahsustur. O Allahtr ki batndr
ve zahirdir. Batndr, celal izzetiyle gizliliin kemalinde ve zahirdir
cemalinin nurunda rtl. O Allah ki velilerinin kalp gznden kibriya
ve kahhariyeti vastasyla gizli ve halifelerinin varlk aynasnda
nurunun yansmasyla zahirdir.
Salt-u selam nurlarn asl, esaslarn srrnn mahremi, hviyet
gaybna boulmu, Allahtan ayrlk ve ikilik taayynleri (denizinde
bir damla gibi) yok olmu, hilafet hakikati usullerinin asl, velayet
makamnn canannn can, celal izzetinin rtsne brnm, celal ve
cemal eliyle yorulmu, btn ahadiyet srlarnn kifi, ilahiyat
hakikatinin cilvegah ve yceliin tam aynas efendimiz Ebul Kasm
Muhammede (s.a.a) ve parlak bir gne gibi Ahmed hilafetin
ufkundan doan ve Alevi velayetinin ufkunun ay olan Ehl-i Beytine
(s.a) zellikle de mlk ve melektta peygamberin halefi olan, ceberut
ve lhut leminde hakikatiyle birlik iinde olan Tuba aacnn kk,
Sidretl Mnteha hakikati olan ve ev edna makamnda onun en
stn yolda olan ruhani varlklarn retmeni, enbiya ve mrsel
peygamberlerin yar ve yardmcs, Mminlerin Emiri Hz. Aliye
olsun.
Allah, melekler ve peygamberlerin selamlar onun zerine olsun.
Salt-u Selamdan sonra ins ve cin peygamberinin soyundan
olmakla vnen, Kuran ve itretin salam kulpuna sarlan ve
mukaddes Kum ehrinde oturan, bilgin ehid Seyyid Mustafa Musevi
Humeyninin olu Seyyid Ruhullah ki Allah bu baba ve olunun
halini gzel klsn ve geleceklerini slah buyursun.- der ki bu kitapta
bata da sonda da hidayet velisi (doru yola erdirici) yce Allahn da
yardmyla Muhammedi hilafetin ve Alevi velayet deryasnn ki ezeli
ve ebedi selamlar ikisinin zerine olsun- baz hakikatlerini senin iin
aa karmak istedim. Bu iki hakikatin gayb ve ahadet leminde

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 145

nasl cereyan ettiini, nzul ve suud (ini ve ykseli) mertebelerinde


nasl etkisi bulunduunu zetle ve hatta iaret diliyle aklamaya
alacaz. Ayn ekilde nbvvet hakikatinin btn lemlerde devam
ve beka olarak ezeli ve ebedi bir ekilde cari olduunu izah edeceiz.
Btn bunlar iki mikatde (Kandilde) yer almtr ve her mikat
(kandil) ise parlak nur (nursal) ve envar (eitli nursal)
Misbahlardan (mealelerden) lambalardan olumaktadr. Ardndan
da atamz Ademin yemekten nehyedildii aacn hakikatinin ne
olduunu da sana aklamaya alacam. Btn bunlarn
mazharlarn vahiy madenlerinden ve yce Rabbin marifet
mahallinden istifade ettiim eyler esasnca ifreli bir ekilde beyan
etmeye alacam.
Ayn zamanda bu konuda nakledilen rivayetler arasndaki
ihtilaflarn nasl halledilmesi gerektiini de gstermeye alacam.
Geri gerekleri gren, gs ve gnl sahibi kimselere gre bu
rivayetler arasnda hibir eliki sz konusu deildir. Bu aa nurdan
bir aatr. Dal ve yapraklar ilahi marifetlere imandan vcuda
gelmitir. Sonra da sana imani bir hediye vereceim. Bu hediye de
melekut bir daireyi varlksal yaydan istifade edilen iki nzul ve suud
silsilesinde iki varlk yay hakkndaki ilahi bir keiften ibarettir.
Bu kitab Misbahul Hidaye lel hilafet-i vel velaye (hilafet ve
velayete eritiren meale) olarak adlandrmak daha uygundur diye
dndm. Yce Allahtan tevfik ve baar dilerim. phesiz O en iyi
yar ve yardmcdr. Ayn zamanda tertemiz velilerinden de dnya ve
ahirette yardm dilerim.

Birinci Mikat (Kandil)


Bu mikat, ilmi makamda kefedilir trden Muhammed olan baz
hilafet ve Alevi velayet ile ilgili srlar ile biraz da ismet ve taharet Ehli Beytinin halis taraftarlar olan marifet velilerinin diliyle nbvvet
makam ile ilgili olarak iaret ve ifreli bir ekilde beyan edilen bir
takm srlar hakkndadr. Bu mikatta bir takm nurdan misbahlar da
vardr ki bu sayede yakin hakikatler ortaya kmakta ve iman
glendirici marifetler istifade edilmektedir.

146 ....mam Humeyni (r.a)

Misbah (Meale)
Ey marifet ve yakn admyla yce Allaha doru hicret eden kimse
ki Allah-u Teala bize ve sana bu apak yolda lmeyi nasip etsin ve
bizi ve seni bu yolda yryp hidayete ermi olan kimselerden klsnbil ki ahad gayb hviyet ve hviyet gaybnda sakin olan Anka-i
murib ve nur ve zulmet perdeleri altnda gizli olan hakikat; ma,
batnlar, gayb ve hikmetli zikir lemlerindeki isimlerin gizliliinde
bulunmaktadr. Mlk ve melekut lemindeki mukaddes hakikatinin ise
ne bir resmi ve ne de bir eseri vardr. Ariflerin amelleri bu hakikate
erimekten uzaktr. Slk edenlerin ayaklar celal perdelerinde
kaymakta, kemal ve velayet sahiplerinin kalpleri bu hakikatin kutsal
dergahndan mahrum bulunmaktadr. Enbiya, mrsel resullerden hi
biri iin tannm deildir. badet, slk ve hidayet ehli hi kimse
tarafndan ibadet edilmi deildir. Mkaefe ehlinden ve marifet
sahiplerinden hi kimse tarafndan kastedilmi maksd klnm
deildir. yle ki btn yaratklarn stn olan Peygamber (s.a.a) bile
bu makamda yle demitir: Seni hakkyla tanyamadk ve sana
hakkyla ibadet edemedik. 139
Nitekim Farsa bir iirde yle yer almtr:
Anka kimseye avlanmaz, tuzan topla,
Burada tuzan eline havadan baka bir ey gemez.140
Bu hakikat gnl sahipleri nezdinde de sabit olmutur.141 yle ki
yle demilerdir: Mkaefe ehlinin marifetinin nihayeti, marifetten
aciz olduunu derk etmesidir.

139

Miratul Ukul, c. 8, s. 146 kitabul man vel kufr, babu ukr 6. hadis
Divan-i Hafz, 6. gazal
141
Bu sz ierii ile bir ok ifadelerde yer almtr. Nitekim mam Seccad (a.s)
Mnecaatl Arifin adl duasnda yle buyurmutur: Kullarn iin marifetinden
aciz olduunu bilmeleri dnda seni tanmaya bir yol karar klmadn. Molla Sadra
ise yle demitir: Onu tanmaktan aciz olduunu itiraf etmek farzdr. Bu marifetin
nihayetidir. (el-Mebde vel Mead, s. 38,) bn-i Arabi ise yle demitir:
Marifetinden acizlik dnda marifeti iin bir yol karar klmayan kimse
mnezzehtir. (Futuhat-i Mekkiye, c. 2, s. 255)
140

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 147

Misbah
Bu gayb hakikatin melekut lemindeki ruhaniler ile ceberut
lemindeki mukarreb meleklerden gayb ve ehadet lemlerine ne bir
ltuf ve ne de kahr bak vardr. Onlara ne bir rahmet ve ne de bir
gazab tevecchyle tevecch etmitir. O, zat makamnda bir arac
olmakszn isim ve sfatlara bile bakmamaktadr. Hibir suret ve
aynada da tecelli etmez. Zuhurdan korunmu olan bir gayptr.
Yznden nur perdelerinin kalkmad bir ekilde rtldr. O halde o
mutlak batndr ve hibir treve kklk etmeyen bir gayptr.

Misbah
Gayb hakikate isnad ettiimiz batn ve gayb, vahidiyet ve cem
makamnda sfatlardan biri olan zuhur karsndaki batn ve gayb
deildir. Ayn zamanda ilahi isimlerden ve hakiki isimlerin
tecellilerinden olan batn da deildir. Zira kudsi sfatlardan biri olan
batn, sfat makamndaki tecelliden ibarettir. Rububi isimlerden olan
batn ise esma makamndaki tecelliden ibarettir. Bu ikisi gayb
makamdan sonra gelmektedir. Bu makamn bu tr isim ve sfatlarla
ifade edilmesi de kafiye darlndan ve ifade yetersizliindendir. Zira
velilerin kalbinin bile tevecch etmekten mahrum olduu hakikat,
kavramlar kategorisinden olan lafzlarla nasl ifade edilebilir. Arapa
bir iirde ne de gzel ifade edilmitir bu:
Bil ki yirmi yedi harften rlm bir elbise,
Ycelikleri ifadeden acizdir.
Lafz aciz, konumas dilsiz ve dinleyici sar!
Nitekim Farsa bir iirde ise yle denmitir:
Sar olan ben bir rya grdm ve btn lem sar,
Ben, demekten aciz, halk ise onu iitmekten.142

142

ems-i Tebriziye nisbet edilenlerden.

148 ....mam Humeyni (r.a)

Misbah
Bu gayb hakikatin yaratklar ile hibir ilikisi yoktur. Hakikati,
yaratklarn hakikatinden ayrdr. Aralarnda hibir trdelik yoktur.
Aralarnda bir ortak nokta bulunmamaktadr. Eer kamil velilerin
kelimeleri arasnda bu tr bir irtibatn ve ortakln reddedildii ve bu
gayb hakikat ile yaratklar arasnda zat bir ayrln olduunu
bildiren ifadeler iitecek olursan maksat bu iki hakikat arasndaki zat
farkllk ve irtibat yokluudur. Keif ehli ariflerin szlerinde ise bir tr
ortaklk ve irtibattan sz edildiini ve hatta gayriliin ve ikiliin
ortadan kaldrldn grecek olursan, maksatlar bu gayb vahidiyet
mertebesi deildir. nallah bu konu, kendine zg Misbah ta ayrca
ele alnacaktr.

Misbah
Konumaclarn pheleri, kt yanllar, szde filozoflarn
vehimleri ve donuk yalanlar sebebiyle sakn ayaklarn srmesin.
Onlarn ticaretinin yakin pazarnda hibir krlar yoktur. nclerin
meydannda onlarn metasnn hibir deeri yoktur. Onlar brak
kendi dncelerine dalp kalsnlar143 ve ilahi ayetleri ve isimleri
inkara devam etsinler.144 phesiz hakkul yakinden uzaklk azab
onlar iin hazrlanm ve Allaha yaknlatrlmlardan mahrumiyet
atei onlar beklemektedir. Bu yzden onlarn bazen yaratc ve
yaratklar arasndaki irtibat reddettiini ve varlksal hakikatler
arasnda ihtilafn olduunu sylediini grrsn. Allahn
yaratklardan kenara ekildiini kabullenirler. Onlar bu szlerinin
yce Allahn kudret elini baladndan ve tatile yol atndan
gaflet iindedirler. Kendi elleri balansn ve bu tr szleri sebebiyle
Allahtan uzak dsnler. 145
Bazen de kargaala der ve Hak Tealay yaratklara tebih eder
ve Hakkn tenzih hakikatinden gaflete derler. Ama hakikati
kefeden arif ve ilahi yolda yryen ilahi ahsiyetler her zaman iki
gze sahiptir. Her iki gz de sadr ki biriyle yaratc ve yaratk
arasndaki irtibata, yaratklarn yaratcda yokluuna ve hatta gayrilik
143

Enam suresi, 19
Mmin/63. ayetten iktibas edilmitir.
145
Maide/64
144

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 149

ve kesreti redde bakarlar. Dier gzleriyle ise irtibatn yokluuna ve


kesret hkmlerinin husulne bakarlar. Bylece adalet hkmyle her
hak sahibinin hakkn vermi, tevhid yolunda aya srmemi ve
tecrid ehli zmresine girmi olurlar.

Misbah
smet Ehl-i Beytinden nakledilen bir ok rivayetler de bizim bu
dediimiz geree iaret etmektedir. Bu delillerden biri Kafide yer
alan bir rivayettir. Bu rivayette yer aldna gre Abdurrahman b. Atik
Kasir, Abdulmelik b. Ayun vastasyla mam Sadka bir mektup
gnderdi. mam Sadk (a.s) kendisine cevap olarak yazd mektupta
yle buyurdu: Allah sana rahmet etsin, bil ki tevhit hakkndaki
doru gr Kuran'da Allah-u Tealann sfatlar hakknda nazil olan
grtr. O halde yce Allahtan butlan ve tebihi reddetmen gerekir.
Zira ne butlan ve ne tebih Allah hakknda geerli deildir. O
mukaddes zat bir eye tebih etmek mmkn deildir. O mevcud ve
sabit olan Allahtr146 Hakeza Kafide yer alan bir rivayete gre
Hasan b. Said yle diyor: mam Cevada (a.s) yle bir soru
soruldu: Allah hakknda o bir eydir demek caiz midir? mam
(a.s) yle buyurdu: Evet, ama u artla ki onu tatil ve tebih
snrndan karm olsun.147

Misbah
lahi sfat ve isimler de sahip olduklar ilmi kesret hasebiyle bu
gayb makamla hibir irtibat yoktur. Bir eyin aracl olmakszn bu
makamdan bir feyiz elde edemezler. Hatta Allahn en byk ismi bile
iki makamndan bir olan taayyn makam sebebiyle ki bu makamda
btn isimleri kapsar. Camiyeti/kaplamas de klln eczasn
cam/kaplar olmas trndendir. zellikle de ism-i azamn sfatlar ve
isimler aynasnda zuhur makamnda bu makamdan bir feyiz
edinemez. Zira isimler ve sfatlar ile bu gayb makam arasnda nurdan
bir rt vardr. Hibir taayyn olmayan ve hi bir sfatla muttasf
olmayan bu gayb hviyette zatlar makhur ve hviyetleri param
146
147

Usul-i Kafi, c. 1, s. 100 Kitabut Tevhid 1. hadis


Usul-i Kafi, c. 1, s. 82, Kitabut Tevhid

150 ....mam Humeyni (r.a)

paradr. Bu da ism-i azam ve en byk rt iin bir baka makamdr.


Bu feyz-i akdesin ta kendisidir. Akdes ise her ne kadar ilk makam
hasebiyle zahir olsa da kesret ve zuhur aibesinden tertemiz ve
mnezzeh olan demektir. Yce Allahn izniyle bunun aklamas
ileride gelecektir.

Misbah
Eer bu gayb hakikatin bilginlerin elinin ulamaktan ve
feyizlenenlerden birinin dahi bu kutsal dergahtan feyizlenmekten daha
yce olduu, sfat ve isimlerden hi birinin taayynleriyle srrnn
mahremi olmad ve hi kimseye bu makama giri izni verilmedii
srrna erdiine gre o zaman bil ki isimlerin zuhuru ve hazine
srlarnn kefi iin ilahi bir halife tayin edilmelidir. Bu ilahi halife
isimlerde bylece sz konusu gayb hakikatin halefi olmal ve o ilahi
halifenin nuru bu aynalara yansmal ki bu vesileyle bereket kaplar
alsn, hayr emeleri aksn, ezel sabah sksn ve balang sona
ilisin. Bu yzden hicab- ekber ve en nurlu feyz-i akdese isimler ve
sfatlar elbisesinde zuhur etmesi ve taayynler elbisesini giymesi iin
gayb bir dille, gayb kaynandan emir kt, o da emre itaat etti ve
grn uygulamaya geirdi.

Misbah
Bu zuhurun asl ve kkeni olan bu gizli kudsi hakikatin ve ilahi
halifenin gayb hviyete bakan gizli bir yz olmal ki o yzyle asla
bir zuhuru sz konusu deildir ve bir de isimler ve sfatlar lemine
bakan bir yz olmal ki bu yzyle de isimler ve sfatlar leminde
tecelli etmekte ve vahidiyet-i cem makamnda bu yzle isimler ve
sfatlar aynasnda zuhur etmektedir.

Misbah
Bu feyiz makamndan ve halife-i kubradan feyizlenen ilk ey ism-i
azam yani ismullah makamdr. Elbette taayyn makamyla ki bu
makamda btn isim ve sfatlar kendinde toplar. Btn mazharlarda

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 151

ve ayetlerde zuhur ermitir. Zira hi bir taayyn olmayan bir


hakikatin ilk taayyn btn taayyn ve zuhurlardan ibarettir. Sfat ve
isimlerden hi biri bu ism-i azam vastasyla olmakszn bu feyz-i
akdes ile bir irtibat iinde bulunmamaktadr. Bu irtibat da tertib zere
dzenlenmitir (zat isimleri, sfat isimleri ve fiil isimlerinden.) Her
biri o isme zg makam hasebiyle.

Misbah
sm-i azamn mazharlarndaki ilk zuhuru zat rahmaniyet ve zat
rahimiyet makamdr. Bu iki isim cemal isimlerinden olup btn
isimleri kapsamaktadr. Bu yzden rahmeti gazabn gemitir.148 Bu
ikisinden sonra da dier ilahi celal isimleri sahip olduklar makamlar
sebebiyle zuhur etmitir.

Misbah
Bu hilafet; zuhur, ifaze, isimlerle taayyn ve cemal ve celal
sfatlaryla muttasf olmaktadr. Zira sfat ve esma taayynler, halife
klanda fani olmu ve btn ahsiyetler gayb makamnda yok
olmutur. Hi birinin ne bir hkm ve ne de bir zuhuru vardr.

Misbah
Bu ilahi halifenin btn isimler aynasnda zuhuru vardr. Nuru,
sahip olduklar kabiliyetleri hasebiyle btn isimler aynasna
yansmtr. Bu nuru kabullenme kabiliyetleri miktarnda ondan
istifade etmilerdir. Bu nurun btn aynalara yansmas nefsin, kendi
kuvvelerine sirayeti gibidir. lahi halifenin taayyn ila mteayyin
olmulardr. artsz bir hakikat gibi, sahip olduklar artla taayyn
elde etmektedir. Bu sirayet ve nfuzun keyfiyetinden bu tahakkuk ve
nzuln hakikatinden yce makam sahibi arifler ve kamil veliler
dnda hi kimsenin bir bilgisi ve haberi yoktur. Sadece mutlak feyz-i
mukaddesin nfuzunu imani bir uhud ve irfani bir zevkle derk eden
148

Peygamber yle buyurmutur: Allahn rahmeti gazabn gemitir lmul


Yakin, c. 1, s. 57

152 ....mam Humeyni (r.a)

kimseler bu hakikatten haberdar olmulardr. Bu feyzin mahiyetlerin


heykellerine nasl yayldn sadece bunlar anlayabilir. Bu
marifetlerin, hatta btn hakikatlerin merdiveni, slk sahibi arif iin
nefis marifetidir. O halde sen de bu marifeti elde etmelisin. Nefsi
tanmak btn anahtarlarn anahtar ve btn mealelerin mealesidir.
Dolaysyla her kim kendini tanrsa rabbini de tanm olur.149

Misbah
Vcud leminde vak olan ilk tekessr (kesret) ilmi ve vahidiyet-i
cem makamnda vaki olan esma ve sfat kesrettir. Bu ilahi halife
esma taayynler suretinde zuhur etti, kesret elbisesini giydi ve sfatlar
elbisesiyle sslendi. Hakikatin kendisinde btn kesretlerin mebdei ve
dnya ve ahirette vcud mertebelerinin farkllnn temel kayna bu
kesret olmutur.

Misbah
Ufku, feyz-i akdesin ufkuna yakn olan her ismin vahdeti daha
kamil, gayb ciheti daha iddetli ve salam, kesret cihetleri ise daha
eksik ve az olacaktr. Bu konunun tersi de byledir. Yani her isim
feyz-i akdetsen daha uzak ve yaknlk (kurb) makamndan daha ok
alkonmu olursa, onda kesret daha zahir ve zuhur cihetleri daha fazla
olur. te bu yzden ii nurlu her arifin kalbine u hakikat kefolmakta
ve slk ehli arif u gerei kefetmektedir ki btn isim ve sfatlarn
camii olan ism-i azam btn kesretleri kapsad ve tm taayynleri
ierdii halde vahdet ufkuna daha yakndr. Bu kesrete amil oluu bir
adan hakiki kesretten mnezzeh oluudur. Hatta hakikati feyz-i
akdes ve zuhur ile kark gayb makamyla birlik iindedir. sm-i
azamn feyz-i akdes ile farkll, itibari bir farkllktr. Meiyyet ve
feyz-i mukaddesin, hkemann stlahnda akl-i evvel olarak
adlandrlan ilk taayyn ile farkll gibidir.

149

Hz. Ali yle buyurmutur: Nefsini tanyan phesiz Rabbini de tanr.


(Gurerul Hikem, s. 625, 7946. hadis)

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 153

Misbah
Sakn ism-i azam mertebesinin, kuds lemine en yakn isimler
mertebesi ve feyz-i akdesin mazharlarndan btn isimler ve sfatlar
kapsad itibaryla ilk mazhar olduu szmzden dier ilahi
isimlerin hakikatlerini kapsamad ve zat cevherlerinde bir noksanlk
bulunduu anlamna geldiini sanma. Bu san ve zan ilahi isimleri
inkar eden ve Allahn dininde ilhada kayan kimselerin zanndr.150 Bu
kfr ve ilhadlar sebebiyle sevgilinin kerim yznn nurundan
mahrum kalmlardr. Bu sze gerek iman, ilahi isimlerden her
birinin btn isimleri kapsadna, btn hakikatleri ierdiine
inanmandr. Nasl byle olmasn ki? Oysa onlarn zat, mukaddes zat
ile birlik iindedir ve hepsi bir birlik halindedir. Bizim Hak Teala'nn
sfatlar zatnn aynsdr ve sfatlardan her birisi de dieriyle ayndr
szmzn gerei de budur. Ama falan isim, celal isimlerinden ve
falan isim de cemal isimlerindendir; bu, rahim ve o isim ise kahhar ve
cebbardr szmz de u itibarladr ki isimlerden her biri kendine
mahsus eylerde zuhur etmitir ve mukabil ismi, o zahir ismin
batndr. O halde rahim isminde rahmet zahirdir gazab ise batn.
Cemal isminde ise cemal zahirdir ve celal ise batn. Celal isminde ise
bunun tam tersi. O halde her ismin zahiri batnnda ve batn ise
zahirinde gizlidir. Evvel ve Ahir de byledir. Evvel Ahirde ve Ahir de
Evvelde gizlidir. Ama isimlerin ve rablerin rabbi olan ilahi ism-i
azam itidal ve istikamet haddindedir ve berzahiyet-i kbra makamna
sahiptir. Ne cemali celaline ve ne de celali cemaline stn
gelmektedir. Ne zahiri batnna ve ne de batn zahirine hakimdir. O
halde o batn olduu halde zahir ve zahir olduu halde batndr. Ahir
oluuyla evvel ve evvel oluuyla ahirdir. Sen ey okuyucu, bu konuyu
iyi ren. Zira bu konu marifeti elde etmek iin ok geni bir kapdr.

Misbah
u anda hak gnei dousundan doduuna ve hakikat gneinin
emesi ufuklarndan parladna gre bil ki taayyn, umuliyet, ihata
etmek ve ihata edilmek gibi ifadeler, tabir darlndan ve iaret
ksalndandr. Sen ey ruhani karde, sen sakn bu elfaz ve ibaretlerin
150

Araf /180. ayetten iktibastr.

154 ....mam Humeyni (r.a)

rfi bir anlam ve resmi kavramlar olduunu sanma. Aksi takdirde


esmaullah inkar vadisine yuvarlanm olursun. Kuds-i ilahi
dergahndan ve ns makamndan uzaklam olursun. Zira elfaz ve
ibaretler hakikatlerin ve manalarn rtl konumundadr. Rabbani arif
kimse bu elfaz ve ibaretler perdesini yrtmal ve bir kenara itmelidir.
Kalp nuruyla kalbi hakikatlere bakmaldr. Geri bu lafzlar ve ifadeler
iin banda insanlarn geneli iin ihtiya arzetmektedir ve bu lafzlar
hakikatlerin tohumu mesabesindedir. Nitekim zahiri duyu organlar da
akl- manalarn ve nursal tmel hakikatlerin merdiveni konumundadr.
yle ki hikmet ehli kimseler yle demilerdir: Her kimin bir duyu
organ yoksa bir ilimden mahrum kalm olur.151

Misbah
O halde sen ey hak yolunun yolcusu, Har suresinin son ayetlerine
bir bak ve bu ayetler zerinde basiret gryle bir dn. Yce Allah
orada yle buyurmaktadr: O Allah ki, O'ndan baka ilah yoktur.
Gayb da, mahede edilebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan
O'dur. O Allah ki, O'ndan baka ilah yoktur. Melik'tir;
Kudds'tur; Selam'dr; M'min'dir; Mheymin'dir; Aziz'dir;
Cebbar'dr; Mtekebbir'dir. Allah, (mriklerin) irk komakta
olduklarndan ok ycedir. O Allah ki, yaratandr, (en gzel bir
biimde) kusursuzca var edendir, ekil ve suret verendir. En gzel
isimler O'nundur. Gklerde ve yerde olanlarn tm O'nu tespih
etmektedir. O, Azizdir, Hekimdir.152
Hakikat, yce Allahn dediidir. Makam yce Allahn bu
ayette ilahi makamn bu gayb makamyla birlik iinde olduunu nasl
anlattna iyi bir bak! Zira bu ilahi makam, Onun zatnda fani ve
varlnda yok olmutur. Daha sonra yce Allah dzenli bir ekilde
celal ve cemal sfatlarnn; zat, sfat ve fiil isimlerinin zat- ahadiyet ile
birlik iinde olduuna hkmetmitir. O halde iyi dinleyen ve ahit olan
kimse iin bu ayetlerde,153 bizim nceki dediklerimiz hakknda ok
ince ve latif iaretler bulunmaktadr.
151

Esfar Erbaa, c. 8, s. 327


Har suresi, 2224. ayetler
153
(Kaf/37)
152

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 155

Misbah
Kamil arif eyh Kad Said erif Kummi (r.a), 154 Bevarikul
Melekutiye kitabnda yle demitir: Daha kmil bir zevk ve daha
kolay bir yol edinenler nezdinde u hakikat akla kavumutur ki
Allah, btn ilahi isimlerin hakikatini barndran bir isimdir. Bu
szden maksadm Allah isminden baka dier isimlerin btn ilahi
isimleri ihtiva etmedii anlamnda deildir. Zira zevk ehli nezdinde
hi phesiz ilahi isimlerden her biri btn ilahi isimleri
kapsamaktadr. Zira her isim btn sfatlarla muttasftr. Bu makamda
var olan ey ise bir takm mertebelerin varldr. Birincisi hizmeti ve
raiyet mertebesidir, ikincisi erbab ve reisler mertebesidir. ncs
ise melik ve sultan mertebesidir. smullah, bu nc mertebeye
sahiptir. Bu yzden camiiyete (kapsamlla) mahsus klnmtr.155

Misbah
Bu yce arifin dedikleri ile bizim daha nceki Misbahlarda beyan
ettiklerimiz arasnda bir elikinin olduunu sanma. phesiz biz daha
nce de beyan ettik ki baz isimler direkt veya endirekt olarak dier
baz isimlere hkim durumdadr. Ayn ekilde daha nce de
sylediimiz gibi baz isimler ruhani hakikatlerin eitmeni, baz
isimler melekuti hakikatlerin eitmeni ve dier baz isimler de var
olan mlki suretlerin eitmeni konumundadr. Bu byk arif de
(kaddesallah srrehu) bizim yolunu akladmz eye inanmaktadr.
O da u ki cemal isimlerinde celal gizlidir ve celal isimlerinde ise
cemal gizlidir. Ama her isimde zel bir zuhur olduu iin o zuhur
itibariyle o manaya zgdr. Nitekim eyh Muhyiddin 156 de zat, sfat
154

Muhammed Said Muhammed b. Kummi (1103), Kad Said diye mehurdur.


Hekim-i Kuek diye lakab vardr. iann byk alimlerindendir. Hadis, hikmet ve
edeb hakknda byk katklar bulunmaktadr. Daha ok irfana meyletmitir. Feyz-i
Kaani, Abdurrezzak Lahici, Mevla Receb Ali Tebriziden ders almtr. Bir mddet
Kumda kadlk yapm ve Kumda vefat etmitir ve bir ok kitaplar vardr: rnein:
el-Erbaun Hadisen, Esrarus Selat, Hakikatus Selat, erhut Tevhidis Saduk, elBevarikul Melekutiyye, Kilid-i Behet, Haiyetan ala Usulicya vel arat,
155
Mecmuetur Resail, Risaletul Bevarikil Melekutiyye, s. 307
156
Muhyiddin Arabi (560-638) byk ariflerden biridir. bn-i Arabi, Muhiyyiddin
ve eyh-i Ekber diye mehurdur. Yaklak 200den fazla byk ve nemli kitap
yazmtr. En nemli kitaplar unlardr: Futuhatul Mekkiye ve biroklarnn

156 ....mam Humeyni (r.a)

ve fiil isimlerinde bu ii yapmtr.157 Allah Resulnden nakledilen bir


rivayette de bu konuya iaret edilmitir. O rivayette yle yer almtr:
Cennet hoa gitmeyen eylerle ve cehennem ise ehvetlerle
evrilidir.158
Bizim ve iki lemin mevlas Mminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) da ok
ince bir ifadeyle bu manaya iaret etmi ve yle buyurmutur:
Grdm her eyin ncesinde, sonrasnda beraberinde ve
kendisinde Allah da grdm.159
Bu latif iaretin sebebi de udur ki terbiye edilenlerden her biri zel
bir isme zgdr ve bu adan mam (a.s) her eyin ismullahn
mazhar olduunu beyan etmektedir. Bunun sebebi de udur ki
isimlerden her birinde btn isimler ve hakikatler gizlidir.

Misbah
Eer phelerden arnm kesin bir ilim ve cehaletten mnezzeh
kmil bir marifetle vahidiyet ve ulhiyet makamnda vaki olan
kesretin esma ve sfatlarn suretinde tecelli eden feyz-i akdesin
tecellilerinden ve sfat ve isimlerin aynasna yansyan nurundan
olduunu bilecek olursan, yine bil ki bu ilahi isimlerin iki yz vardr.
Bir yz kendine ve taayynlerinedir ki kesret ve gayriyet hkmleri
bundan ortaya kmaktadr. leride aklamasnn yaplaca gibi
bunun, ilmi makamda bir takm gerekleri, emr ve yaratl leminde
ise bir takm etkileri sz konusudur. Bir de gayb makamna dnk bir
yz vardr; ama halis bir gayb deildir bu. Aksine zuhur aibesi olan
bir gaybtr. Ahadiyet zatnda fani ve hviyet gaybnda yok olan feyz-i
akdes makamdr. Bu yzle btn isim ve sfatlar zat ynnden fanidir
ve varlklar ahadiyet kibriyas altnda makhurdur/maluptur. Hviyet
ve mahiyetlerinde her hangi bir kesret sz konusu deildir.

anlamaktan aciz kald Fususul Hikem. Fususul Hikem irfan alannda ders kitab
olarak okutulmaktadr. Birok alimler erh ve haiyeler yazmlardr. mam
Humeyni de bu kitaba ok nefis bir haiye yazmtr.
157
Futuhat-i Mekkiye, c. 2, s. 302-303, 177. bab
158
Hz. Aliden naklen Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur: Cennet
istenilmeyen eylerle, ate ise ehvetlerle evrilmitir. (Nehcul Belaa, 177. hutbe)
159
lmul Yakin, c. 1, s. 49

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 157

Misbah
Eer tertemiz imamlarn (a.s) marifet yerlerinden ve hikmet
madenlerinden birinde, Hak Tealann zat her adan vahittir ve
Onda hibir sfat yoktur diye buyrulduunu grrsen bil ki maksat
tm isim ve sfatlarn nezdinde makhur olduu o gayb ahadi
hviyetin hibir sfatnn olmaddr. Eer yce ve byk Allah
nezdinden inmi olan yce ve hikmet dolu Kuranda ve ayn ekilde
Masum mamlarn (a.s) hadislerinde Hak Tealann zat hakknda bir
sfatn zikredildiini grecek olursan bil ki o sfatlar vahidiyet
makamnda ve cem-i ilahi makamnda feyz-i akdes ile zuhur
hasebiyledir.

Misbah
Ben, ad geen arifin (Kad Said Kummi) szlerine aryorum.
rfanda yce bir makama sahip olduu ve seyr-u sluk yolunda salam
bir ayaa sahip olmakla birlikte neden byk ariflerin tevecch ettii
bu makamdan gaflet etmitir. yle ki Hak Tealann sbuti sfatlarn
nefyetmi ve btn sfatlarn selbi anlamlara geldiini sylemitir.
Hak Tealann sfatlarnn zatnn ayns olduu hususunda h demi
ve nefyetmitir. Bundan da ilgin olan yle demitir: lahi isimler
ile yaratklar ve ayn zamanda Hak Tealann sfatlar ile yaratklarn
sfatlar arasnda lfz bir itirak sz konusudur. Bundan da ilgin
olan Bevarikul Melekutiye kitabnn giriinde takip ettii yoldur ve
orada yle demitir: Bir sfatla nitelendirilen her ey, mecburen bir
surete sahip olmaldr. Zira sfat, mana leminde eyay mahdut klan
en byk bir haddir ve yce lemlerde sfatn ihatasndan daha ak
bir ihata sz konusu deildir.
Ardndan da Allah her hangi bir sfatla nitelendirilemez160
rivayetini de kendi szne ahit olarak gstermitir. Oysa kendisi de
bu kitapta, daha nceki misbahlarda da okuduun gibi isimlerden her
birinin tm isimlerin mertebelerini kapsad inancndadr. O halde
eer isimlerden her biri eer tm hakikatleri kapsyorsa mutlak bir
makama sahip olmaldr. Nitekim ismullah bu makama sahiptir.
Eer isimler bylesine mutlak bir makama sahipse, sfatlar olan
160

Usul-i Kafi, c. 1, s. 103

158 ....mam Humeyni (r.a)

isimlerin mebdeleri de mutlak olmaldr. Kanaatime gre onu bu


yanlla dren ey sz konusu rivayetlerin arasn bulamamasdr.
Bu aray bulamad iin sz konusu yanlla dmtr. Bu tr
konular iin yazlmayan bu risalede bu tr byk konular ele almak
mmkn deildir. Dolaysyla sadece zikretmekten kendimi
alkoyamadm sfatn zat ile ayniyeti hakkndaki szlerini
nakletmekle yetiniyoruz.

Misbah
Kad Said Kummi (r.a), eyh Sedukun (r.a) 161 deerli, nefis ve
kendi alannda esiz bir eser olan Tevhid kitabnn erhinde,
Esmaullah Teala vel Fark Beyne Meaniha ve Beyne Meani Esmail
Mahlukin adl babda yle demektedir: kinci makam bu zat
sfatlarn kendisine dnd ey, yani bu sfatlarn nakizi (eliii)
olan (Allah iin birer noksanlk ve kusur saylan) sfatlar o mukaddes
zattan selb etmek hakkndadr. Biz bu uzak hedef iin iki delil
zikretmekteyiz:
Birinci delil: Daha nce de dediimiz gibi bizim nezdimizde olan
kavramlar vcud ilerdendir ve bunlar iin Hz. Ahadiyetin kutsal
derghna bir yol sz konusu deildir. O halde azameti yce olan
Allah nezdinde var olan bu tr sfatlar, eer Allahtan (c.c) gayrisine
layk olduu anlamnda ise bu durumda onlarn tm vcud iler,
sfatlar trndendir. Sfat ise bir ey kendisiyle birlikte olduu
takdirde baka bir halete sahip olmasndan ibarettir. Byle olan bir ey
ise hi phesiz zaruret hkmnce o eyin kendisi deildir. Mebde-i
evvelden gayri olan ve de vcud ve subuti bir ey olan her ey, yce
Allahn maluldr (sonucudur).
161

Muhammed Ali Hseyin b. Musa Babeveyhin (381) knyesi Ebu Cafer olup
bn-i Babeveyh veya Saduk diye maruftur. mamiye alimlerinden ve byk
fakihlerindendir. Ayn zamanda byk hadis bilginidir. eyh Mufid, bn-i azan,
Gazairi ve dier birok kimseler ondan hadis nakletmitir. Hz. Hccetin (a.s)
duasyla gaybet-i sura dneminde domutur. yzden fazla eseri nesilden nesile
gemitir. nemli eserleri unlardr: Men la yehzuruhul Fakih, kmalud Din ve
tmamun Nimet, el-Hisal, et-Tevhid, Uyunu Ahbarir Riza, Emali, Meanil Ahbar,
lelu erai hepsi de hadis hakkndadr. Fkhta ise el-Mukanna ve el-hidaye
kitaplarn yazmtr. Rey ehrinde vefat etmi, kabri Ehl-i Beyt muhiblerince ziyaret
edilmektedir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 159

Daha sonra delilin sonuna kadar szlerini srdrm, bu ncllere


dayanan yanl neticeleri hatrlatm ve ardndan bu delil esasnca
baka bir delili daha ortaya koyduktan sonra yle demitir: imdiye
kadar sylediklerimiz sz konusu konu hakkndaki akli delillerdir. u
anlamdaki yaratc ve yaratk arasndaki sfatlar mterek-i lfzdir ve
Hak Tealann zat iin ispat ettiimiz sfatlar da noksanlklardan
ibaret olan kart sfatlara sahip olmad anlamndadr. (rnein eer
Allahn lim olduunu sylyorsak, bu ilmin kart ve bir noksanlk
saylan cehalet sfatndan mnezzeh olduu anlamndadr) Ama bu iki
konu hakkndaki nakli deliller ise olduka fazladr, hatta mtevatir
derecesindedir.162
Birinci makamda yani yaratc ve yaratn sfatlar arasnda itiraki lfz olduunun ispat makamnda da bir delil ortaya koymu ve bu
delilin en iyi delil olduunu kabul etmitir. Bu delilin balca koullar
ise u esasa dayanmaktadr ki zat kendi kendine dnldnde
bizzat kendisi olan eydir ve sfat ise kendisiyle birlikte olduu
takdirde baka bir halete brnen ey demektir.

Misbah
Geen misbahlar hi phesiz kalp yznden karanlklar giderdi ve
sana bilmediin eyleri retmi oldu. Zat, sfat ve isimlerin birbirinin
ayns olduunu, Hak Tealann sfatlarnn zatna sonradan eklenen
halet ve belirtiler olmadn bilmi oldun. Sfatlar, feyz-i akdes ile
vahidiyet makamnda tecelli ve isimler ve sfatlar elbisesinde zuhur
etmekten ibarettir. Zatlarnn batnnda isimlerin hakikati ise mutlak
gayb hakikatten ibarettir. nceki misbahlara mracaat edilecek olursa
bu yce arifin szlerinde var olan problem de kendiliinden
halledilmi olacaktr. Zira onun ortaya koyduu delil, lafz ve lgavi
mnakaa mesabesindedir. Bu tr mnakaalar ise lgat ve etimoloji
bilginlerinin grevidir. Kamil ariflerin bu tr tartmalarla ii olmaz.
Bu tr konulara girmesi anna uygun deildir. Bu tr konular
marifetullahn rts ve Allah yolunun hrsz konumundadr.
Ayrca sluk ehli arif, bu tr szler etmekle kand eye
yakalanm olur. Zira bu durumda bir kimse ona yle diyebilir: Ey
arif eyh! Allah sana cennetin en yksek derecelerinde yer klsn, sen
162

erhut Tevhid, c. 3, s. 46

160 ....mam Humeyni (r.a)

Hak Teala ile yaratklar arasnda itirak-i manevi inancndan kanan


biriydin, Hak Teala hakknda tebihe dmemek iin bu trl tenzihe
snan biriydin. O halde sana ne oldu ki, sfat nerede ve hangi
varlkta ortaya karsa, o sfata sahip olan ey, o sfata sahip
olmadnda iinde bulunmad bir halete brnm olur inancna
kapldn. Bu szn tek dayana da udur ki yaratklarda, o da
tmnde deil sadece madde ve heyula leminde bu husus geerlidir
ve sfatn mahiyeti byledir. Bu, ismet ve taharet Ehl-i Beytinin
szlerinde163 ve hatta aziz Kuranda yer alan tebih deil midir? 164
Halbuki her ikisi de tebihi nefyetmitir ve sen de bundan
kanyordun. Dolaysyla sonunda sfatlar nefiy rtsnde katn
eye yakalanm oldun. Allah-u Tealann, hakknda, simlerin en
gzeli Allah'ndr. yleyse O'na bunlarla dua edin. O'nun
isimlerinde 'aykrla (ve inkra) sapanlar' brakn. Yapmakta
olduklar dolaysyla yaknda cezalandrlacaklardr. 165 Ve hakeza
De ki: "Allah diye arn, Rahman diye arn, ne ile
arrsanz; sonunda en gzel isimler O'nundur166 diye
buyurduu sfatlar nefyetme durumuna dm oldun. Byk hikmet
sahipleri ve velilerin (r.a) Hak Tealann sfatlar zatnn aynsdr
szlerinin senin dediklerinde ayn olduunu mu sanyorsun?
Onlarn maksad u deil midir ki hakiki vcud sahip olduu
ahadiyet-i cem makamyla bu makamda btn farkllklar bar
iindedir, btn kesretler vahdan cem hviyetiyle cem ve birlik
halindedir ve her trl kesret aibesinden mnezzehtir. Bu byk i
sebebiyle ilahi hikmet sahiplerinin dili konumaya balad ve bu
hakikati bilmek en byk ilahi marifetlerden sayld ve buyurdular ki:
Yaln hakikat, ilahi vahdet-i cem ile tm eya demektir. 167 Kamil
arifler ise yle demilerdir: Ahadiyet zat, feyz-i akdes, yan halife-i
kbra ile vahidiyet makamnda tecelli etmi, sfatlar ve isimler
rtsnde zahir olmutur. Zahir ve mazhar arasnda bir ihtilaf sz
konusu deildir. Bir ihtilaf varsa da sadece itibar bir ihtilaftr. Bu tr
hakikatleri tartmann yeri buras deildir. Biz bu risaleyi baka bir
163

El-Kafi, c. 1, s. 82, Kitabut Tevhid


Nitekim mnezzeh olan Allah yle buyurmutur: Onun bir benzeri yoktur.
(ura/11)
165
Araf/180
166
sra/110
167
Esfar-i Erbaa, c. 6, s. 110, es-Seferus Salis
164

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 161

amala kaleme aldk. Dolaysyla asl maksadmza geri dnmek


zorundayz.

Misbah
Ey ruhani dost, Allah seni raz olduu eylerde muvaffak klsn,
seni ve bizleri esma ve sfatlarn uhud makamna nail klsn. Bil ki
bu hilafet makam, ilahi ilerin en by ve rabbani makamlarn en
ycesidir. Zuhur ve vcud kaplarnn kaps, hud ve gayb
anahtarlarnn anahtarlardr. Bu hilafet makam, Allahtan baka
kimsenin bilmedii gayb hazinelerinin168 anahtarlar olan indiyet
makamdr. Bu hilafet makam vastasyla Hak Tealann isim ve
sfatlar batn olduktan sonra zahir olmu ve sfatlar gayb olduktan
sonra aikar olmutur. Bu, her kk ve byn nezdinde yok
olduu, her fakir ve zenginin nezdinde hi sayld hicab-i azamdr.
Bu makam, arn stnde olan sonsuz fezadr. Oras ne bo ve ne de
doludur. Bu ilahi yzn nurlardr ki eer zerine gerilen nur ve
zulmet perdelerinden biri kenara itilecek olursa akl gznn
grebildii her ey kl olup gider.169 O halde yce Allah mnezzehtir,
kadri ne de yce ve makam ne de ulvidir. Saltanat yce, mnezzeh
ve mukaddestir. simler semasnn rabbi ve halk yerlerin rabbidir. Ne
kadar da ilgin! Yarasa, nurlu gnelerin gneini vmek istemekte
veya kayakeleri nurlu gnei nitelendirmeye kalkmakta, ne tuhaf!
Kalem ve beyan ne kadar ilgin, kalp ve dil ne kadar lal! De ki:
Rabbim szleri iin derya mrekkep olsa ve bir o kadar da ilave
getirsek dahi, Rabbimin szleri bitmeden nce deniz
tkenecektir. 170
Bu ayet-i erife kelimeler hakkndadr; nerde kald ki kelimelerin
mebdei ve ayetlerin kayna! Varlk denizi ve gayb ve uhud kalemleri
cilvelerinden birini dahi nitelendirmekten acizdir. Delili salam ve
saltanat ycedir.

168

Enam/59. ayetten iktibastr.


Nebevi hadise iarettir.
170
Kehf/109
169

162 ....mam Humeyni (r.a)

Misbah
Bu hilafet, Muhammedi hilafetin ruhu, terbiye edicisi, asl ve
balangcdr. Btn lemlerde hilafet asl ondan balamtr. Hilafet,
halife ve kendisine halife olunan asl konumundadr. Bu hilafet;
Muhammedi mutlak hakikatin rabbi ve ilahi klli hakikatlerin asl
olan Allah azam ismi makamnda zuhurun tmyle zahir olmutur. O
halde ismullahil azam makam, hilafetin asldr ve hilafet Onun
zuhurudur. Hatta ismullah makamnda zahir olan, bu hilafetin
kendisidir. Zira, zahir ve mazhar birlik iindedir. Nitekim, ilahi
vahiyde de bu anlama ince bir iarette bulunulmu ve Biz onu kadir
gecesinde indirdik 171 buyrulmutur.
Nitekim ilahi marifetlerde stadmz olan kamil arif Mirza
Muhammed Ali ah Abadi Isfahaninin172 ki Allah bereketli gnlerini
devaml klsn- huzuruna varp kendisine ilahi vahyin niteliini
sordum, ilk grmemizde yle buyurdu: inna enzelnahu fi leyletil
kadr ayet-i mbarekesindeki hu (o) zamirinde, Muhammedi vcuda
inen o gayb hakikate bir iaret vardr ve leyletl kadrin hakikati,
Muhammedi vcudun hakikatinin ta kendisidir.
171

Kadir/1
Merhum Ayetullah Mirza Muhammed Cevad Hseyin Abadi Isfahaninin
olu, fakih, usuli, arif ve nemli bir filozof olan merhum Ayetullah Mirza
Muhammed Ali Isfahani ahabadi, Hicri 1292 ylnda sfahanda dnyaya geldi.
sfahan ve Tahranda ilm tahsilinin ilk merhalelerini bitirdikten sonra mukaddes
ilm havzalarn bulunduu Necef ve Samerraya gitti, Cevahir kitabnn yazar,
Ahond Horasani ve eriat sfahani gibi byk statlardan ders ald ve ksa srede
itihat derecesine ulat. Merhum ahabadi, fkh, felsefe ve irfan ilimlerinde yce
bir mertebeye ulat, bu ilimlerde ders verdi ve onun ders halkas Samerrann en
gl ders havzas haline geldi. Iraktan dndkten sonra ilk nce Tahrana yerleti,
ardndan Kuma gitti ve yedi yl boyunca mukaddes kum kentinde kald. Kendisinin
Kumda kal sresi iersinde mam Humeyni (r.a), onun ahlak ve irfan dersinden
kapsaml bir ekilde istifade etti. mam Humeyni (r. a) bu kitabn deiik yerlerinde
ve dier kitap ve risalelerde byk bir sayg ve yceltmeyle o byk stattan
bahsetmekte ve onun yetkinliini nakletmektedir. Merhum ahabadi, deiik
ilimlerde ders vermeyle ve deerli renciler yetitirmeyle, birlikte deiik alanlarda
bir ok eser geride brakmtr. O yce ilim ve amel eri, H. K. 1369 ylnda yetmi
yedi yanda Tahranda vefat etti ve Hz. Abdulazim Hasaninin trbesinin yannda,
Merhum eyh Ebu Futuh Razinin makberesinde defnedildi. Allah onu peygamber
ve onun temiz Ehl-i Beytiyle haretsin.
172

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 163

Misbah
lahi nurlarla aydnlanan ve ayn zamanda senin kalbini de
aydnlatan nceki misbahlardan ve ruhuna frlen bu ruhani
nefhadan sonra bu halife-i kbrann esma-i hsna ve sfat-i ulya ile
irtibatn bilmi ve bu isim ve sfatlarn o halifeyle irtibatnn, tecelli
ve zuhur irtibat olduunu derk etmi olman gerekir. Zira mutlak gayb
hakikatin, hakikati hasebiyle bir zuhuru yoktur. O halde zuhuru iin
bir ayna olmal ve o aynaya yansmaldr. O halde sfat ve esma
taayynlerin tm o byk nurun yansd aynalar ve zuhur
yerleridir.

Misbah
Hissedilir aynaya yansyan suretler doruluk ve erilik asndan
aynann ekline brnr; aynadaki suretler, aynadaki sar ve krmz ve
dier renkleri kendine alr. Bulankl ve berrakl hasebiyle bu
suretler apak bir farkllk iine girer. Oysa bu ihtilaflar, suret
sahibinde deildir. Aksine aynann kabiliyetiyle balantldr. Ayn
ekilde gayb makamn ve ma hviyetin, sfatlar ve isimler aynasna
yansyan yz de byledir. ma hviyet ve gayb makamn zat
hasebiyle bir taayyn yoktur. Aksine isim ve sfatlarn taayyn ile
taayyn etmi, onlarn rengine brnmtr. Kabiliyetleri hasebiyle
onlarda tecelli etmi ve zahir olmutur. Rahim ile rahimdir, Rahman
ile rahmandr, Kahhar ile kahhardr, Latif ile latiftir ve dier celal ve
cemal isimleriyle de ayn ekilde tecelli etmektedir.

Misbah
Vahidiyet makamnda ilahi isimler ve sfatlar bu gayb hakikatin ve
ilahi halifenin mazhar olduklar ve onlar zuhur makamna eritirdii
halde yine de sahip olduklar derece hasebiyle onun hakikati
hususunda nursal hicaplar konumundadr. O halde o gayb hakikat her
zaman isim ve sfatlar perdelerinin altnda gizlidir. O isimler ve
sfatlarda gizli ve rtl olduu halde, isim ve sfatlarn hudu da o

164 ....mam Humeyni (r.a)

hakikatin hudu mesabesindedir. Onlarn zuhuru, bu gayb hakikatin


zuhurudur. Zira mutlak, o kaytlnn (snrlnn) batndr ve o kaytl
sebebiyle rtldr. Tpk hissedilen bir k gibidir. Ik yzeyleri
aydnlatt halde, n kendisi grlmemektedir. Veya tpk bir ayna
gibi, ayna suretleri yanstt halde, bizzat o suretler vastasyla rtl
kalmaktadr. O halde aynada var olan suret, aynann bir zuhuru olduu
halde aynann kendisi bu zuhurda gizlidir ve suretin yansd
parasnda aynann kendi zuhuru yoktur. Oysa suret, bu suretle zahir
olan aynann kendisidir. O halde gayb hakikat de isimlerin zuhuruyla
zahir olduu halde o isimlerde ve o isimler vastasyla gizli ve
rtldr. Tpk surette gizli olan ayna gibidir. O halde isimler ve
sfatlar rivayette de yer alan nursal hicaplar ve rtlerdir: Allah-u
Tealann nur ve zulmetten yetmi bin hicab vardr.173 Burada bir sr
da vardr ki onu izhar etme izni yok!...

Misbah
Geen misbahlarda verdiimiz bilgilerden kamil ariflerin
aratrmaya koyulduu ma makamnn hakikati hakknda hkm
verebilirsin. Bu ma makam nebevi hadiste de yer almtr.
Peygambere Rabbimiz lemi yaratmadan nce nerede idi? diye
sorulunca, nakledildiine gre yle cevap verilmitir: mada
idi!174 Alimlerimiz bu ma kelimesi hakknda ihtilafa dmlerdir.
Bazlarna gre ma makamndan maksat, ahadiyet makamdr. Zira
bu makam hakknda hibir marifet elde edilmemekte ve srekli olarak
da celal rtsnde gizli bulunmaktadr. Dier bazlarna gre ise ma
makamndan maksat vahidiyet makam, esma ve sfatlar makamdr.
Zira ma, kelime itibariyle yer ve gk arasnda yer alan ince bulut
tabakas anlamndadr.175 Vahidiyet makam ahadiyet gkleri ile kesret
zemini arasnda bir vastadr. Biz diyoruz ki ma makamnn hakikati,
feyz-i akdes ve halife-i kbra makam olabilir. Zira o makam, sahip
olduu gayb makamyla hi kimse tanyamaz. Ayrca ahadiyet-i gayb
ve zahir olmayan hviyet ile iinde istediin kadar kesret vak olan
vahidiyet makam arasnda vasta da o makamdr.
173

Biharul Envar, c. 55, s. 54 Kitabus Sema vel lem


Evali el-Leali, c. 1, s. 54
175
Misbahul ns, s. 74
174

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 165

Biz ma makamnn feyz-i akdes olduunu sylyorsak bu, gayb


hakikat anlamnda deildir. Zira rivayette rab hakknda sorulmutur.
Bu hakikat ise rububiyet sfatyla muttasftr ve daha nce de
belirttiimiz gibi bu gayb hakikat ise herhangi bir sfata sahip
deildir. O halde ma makamndan maksat bu hakikat olamaz. ma
makamnn vahidiyet makam deil de feyz-i akdes makam olduunu
sylememizin sebebi vahidiyet makamnn ilm kesret itibar makam
olduundandr.
Muhakkik Konevi176 Miftahul Gayb adl kitabnda yle diyor:
Peygamberin buyurduu ma makam, rabbani tenezzl makam,
varlksal izzet hicab ve hviyet gaybndan rahman zat cmertliin
zuhur makamdr. Zati tevecchlerle ilahi isimler makamnn fatihi
olan ezeli ve gaybi ilk nikh mertebesi taayyn etmektedir. 177
Bu sze her ne kadar baz alardan itirazmz varsa da szlerimizi
teyid etmekten uzak deildir.

Misbah
sim ve sfatlar leminin zuhuru tamamlannca esma ve sfat
elbisesinde feyz-i akdesin zuhuru vastasyla istediin kadar esma
kesret vaki olunca, ilmi neette ayan-i sabitin yzne ilahi isimlerin
suretlerinin ve vahidiyet makamnda isimlerin levazmnn kaplar
alm oldu. Bylece her sfat bir surette taayyn etti. Her isim, zat
makamnn ltuf, kahr, celal, cemal, besatet, terkip, evleviyet,
ahiriyet, zuhuriyet ve batniyetten iktiza ettii hasebiyle bir lazm
iktiza etti.

Misbah
Bir lazm iktiza eden ilk isim ilmi neette Muhammed ayn-i sabiti
terbiye eden en yce Allah ismiydi. O halde kamil insann ayan-i
sabiti, ayan-i sabite neetindeki ilk zuhur idi. Uluhiyet makamnda var
176

Muhammed shak b. Muhammed Konevi, Sadruddin lakabna sahip olup 7.


asr byk ariflerindendir. eyh Muhiddin Arabinin rencilerinden olup eserlerini
erhetmitir. En nemli eseri erh-u Fususul Hikem, Mefatihul Gayb Vel Vcud,
en-Nusus fi Tahkikil etvaril mahsus, Konyada vefat etmitir.
177
Mefatihul Gayb vel Vcud, s. 77

166 ....mam Humeyni (r.a)

olan hubb-i zati vastasyla kamil insann ayn-i sabiti dier ilahi
hazinelerin ve gizli definelerin ba anahtarlar konumuna geldi.

Misbah
Ayanlar mertebesinde isimlerin dier levazm, insann ayn- sabiti
vastasyla zuhur etti. Nitekim isimlerin levazmnn erbabnn (terbiye
edicilerinin) zuhuru da kamil insann rabbi (terbiye edicisi) olan en
byk Allah ismi vastasyla gereklemitir. O halde bu ayn-
sabitin dier tm ayan zerinde hilafeti vardr ve imamn tm
mertebelerinde etkisi bulunmaktadr. O halde ayan-i sabitenin
suretlerinde zahir olan hakikatinde etkili ve makamlarna nazil olan
insann ayn-i sabitidir. Ayanlarn zuhuru da muhit, muhat evvel ve
ahir olma hususunda her biri sahi olduklar makam hasebiyle insann
ayn-i sabitinin zuhuruna tabidir. hud ve mearif erbab kimseler de
bunu tanma makamna ermilerdir. Ama bunlar kitaplarda
yazlabilecek trden eyler deildir.

Misbah
Bu makam, ilahi kaza ve rububi kader makamdr. Her makam
sahibi burada kendine zg makama ermitir. Kabiliyetler bu
makamda takdir edilmitir. Bu takdir, feyz-i akdesin ayanlar ile var
olan zel boyutu vastasyladr. O halde ilmi makamda zuhur eden
aynann bu zuhuru, d neetteki ayn zuhurunun takdiridir ve vaktin
erimesi ve ayn-i haricideki zuhur artlarnn husul hasebiyle zuhur
etmektedir.

Misbah
imdi Allahn izni ve tevfikinin gzelliiyle Kafide yer alan
hadisin hakikatini anlamann zaman geldi. Bu hadis eyhul
Muhaddisin Sketul slam, Muhammed b. Yakub Kuleyni (r.a) 178
178

Muhammed Yakub b. shak Kuleyni, Siketul slam diye mehurdur. (328


veya 329) mamiyenin hadis byklerindendir. Hadis ilminde herkesten nde olup
hfz, adalet, zapt ve gven asndan byk bir makama ermitir. iann drt byk
kitabndan ilkinin yazardr. mrn El-Kafi kitabn yazmakla geirmitir. Usul,

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 167

vastasyla Beda babnda nakledilmitir. Ebi Basir, mam Sadktan


(a.s) yle buyurduunu nakletmektedir: phesiz Allahn iki tr
ilmi vardr. Bir ilmi rtl ve gizlidir. Bu ilmi Ondan baka hi kimse
bilmez. Bu ilim bedann da meneidir. Baka bir ilmi de vardr ki bu
ilmi de melekelere ve peygamberlere retmitir ve biz bu ilmi
biliyoruz.179
Evet, bu Allah velisinin sz dorudur. Zira bedann menei
yanlar makamdr ki Ondan baka hi kimse bilmemektedir. Kamil
insan gibi baz veliler iin ortaya kan ayn-i sabite hakkndaki ilim,
rububi ilimden saylmaktadr; nebi ve resullerin ilminden deil.
Nitekim gayb ilmi hakknda Allah-u Teala yle buyurmaktadr:
Ancak elileri (peygamberleri) iinde raz olduu (setikleri
kimseler) baka. nk O, bunun nne ve arkasna
gzetleyiciler dizer.180 mam Bakr (a.s) ise bu konuda yle
buyurmutur: Allaha yemin olsun ki Muhammed (s.a.a) Allahn
rzayetini elde etmi kimselerdendir.181
Muhakkik hkema nezdinde hakikat udur ki beda ayn neet
hasebiyle melekut leminde vak olsa da menei bu ilmi makamdr.
Nitekim Kafiyi erheden muhakkiklerden182 bazs yle demitir:
Bedann menei ne Allah nezdindendir ve ne de ilk yarat
nahiyesinden. Bedann menei sadece ikinci yarat nahiyesindendir.
Bu sz undan dolay sylemitir ki eer bedann menei bundan
baka bir ey olursa mutlak alim olan Allah hakknda cehalet sz
konusu olur. Bu tr szler kendisi iin meydana gelen kafiye
darlndandr. Evet, onlarn dedii anlamda beda ikinci yarat
nahiyesinden olabilir. Lakin bedann hsl olduu mene ve mebde
tandn eydir.

Furu, er-Ravza, diye dalda ncekilerin yazdn bir araya toplamtr. Kitabur
Rical ve resailul Eimme diye kitaplar vardr.
179
Usul-i Kafi, c. 1, s. 147
180
Cinn/27
181
Usul-i Kafi, c. 1, s. 256
182
Feyzi Kaani el-Vafi kitabnda c. 1, s. 113

168 ....mam Humeyni (r.a)

Misbah
Bizim nceki misbahlarda verdiimiz bilgiler ve bu bilgi
neticesinde kalbine kefolan ilimler sayesinde kader srlarndan bir
sr senin iin zahir olmu olur. Zira kader hakknda baz kimseler
uygunsuz laflar etmiler ve ho olmayan yollara sapmlardr. Oysa
ismet Ehl-i Beytinden, onlarn zannna aykr eyler rivayet edilmitir.
Ehl-i Beyt hadisleri onlarn dokuduu eyleri skp atmtr. Nitekim
eyh Sedukun Tevhid adl kitabnda Esba b. Nebateden naklen
yle yer almtr: Mminlerin Emiri (a.s) kader hakknda yle
buyurmutur: Bilin ki kader Allahn srlarndan bir sr ve Allahn
gizlilerinden bir gizlidir. Allahn rts altnda bulunmakta ve
Allahn yaratklarndan rtnm haldedir. Allahn mhryle
mhrlenmi ve Allahn ilminde ncelikli bulunmaktadr. Allah,
kaderi bilme teklifini kullarndan kaldrm, mahede edemeyecekleri
ve akllarnn eremeyecei yce bir makama ykseltmitir. Zira hi
kimse rabbani hakikate, samedi kudrete, nurani azamete ve vahdan
izzete eriemez, zira kader dalgal bir denizdir ve Hakk Tealaya
zgdr. Derinlii yer ve gk aras ve genilii dou ile bat aras
kadardr. Karanlk bir gece gibi siyahtr. Ylanlar ve bir ok balklar
vardr. inde bir ok gel-git olay vaki olmaktadr. Bu deniz ldayan
ve nurlu bir gnetir. Allahtan baka hi kimse onun hakknda bir
bilgi edinemez. Her kim ondan bir haber edinmek isterse Allaha
hkmnde ters dm olur ve saltanatna sava am saylr. Allahn
perdesini am ve onu ifa etmi olur. Bylece ilahi gazaba
uramtr. Yeri cehennemdir ve bu pek de kt yerdir.183
Dostun canna yemin olsun ki bu Allah velisinin buyurduu
dorudur. lim ve marifet kaynaklarndan ortaya kan bu hadiste bir
takm srlar vardr. rfan ehlinin akllar onlardan yzde birine dahi
eriemez; nerde kald ki bizim dar grlerimiz ve i dncelerimiz!
Ama btn bunlara ramen bizim szlerimizin apak doru bir
kantdr. Ne de byk bir kant! Bu bir tek kant bile bize yeterlidir.
Senin iin sylediklerimiz ve syleyeceklerimiz hakknda Allah
tarafndan salam bir delildir. Ne de byk bir delil! Bu bir tek delil
bile bize yeterlidir. O halde basiretle bakmal, ibret almalsn. Biz bu
kitaptaki hedefimizden uzaklam olduk. Ama sz sz at ve
183

Et-Tevhid, s. 376, Babul Gaza vel Kader

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 169

szmz uzam oldu. Elbette kardeler beni mazur grmeli imdi


konumuza dnelim.

Misbah
Bil ki kamil insan ile dier ayanlarn ayan makamndaki oran bir
taraftan vahidiyet makamndaki en byk Allah ismi arasndaki,
baka bir taraftan dier isimler arasndaki oran gibidir. (Bu nisbet her
iki adan da mahfuzdur. Yani hem feyz-i akdes olarak adlandrlan
gayb cihetiyle ve hem de en byk Allah ismi, uluhiyet, vahidiyet
ve cem makam olarak ifade edilen zuhur cihetiyle) O halde ism-i
azamn gayb cihetiyle aynalarda zuhur dnda bir zuhuru olmad
ve hibir taayyn bulunmad gibi dier cihetiyle de esma
mertebelerin tmnde zuhur etmekte ve nur nlar isimlerin
aynalarna yansmaktadr. Dier isimlerin zuhuru da onun zuhuruna
tabidir. Kamil insann ayn- sabiti de cemi makama mntesib icmali
cem cihetiyle ayanlarn suretine zuhur etmemektedir. O halde O, bu
adan gayptir. Ama dier cihetiyle her birinin kabiliyet makamlar,
varlk aynalarnda var olan berraklk ve bulanklklar hasebiyle
ayanlarna zuhur etmektedir.

Misbah
Kayseri,184 Fususul Hikemin nsznde yle diyor: Mahiyetler,
ilmi makamda ilk taayyn ile beliren isimlerin tmel suretleridir. Bu
suretler, feyz-i akdes ve ilk tecelliyle Hak Tealann zat sevgisi
vastasyla Allahtan baka hi kimsenin bilmedii gayb anahtarlarnn
istei zere ortaya km, ilahi zattan bir feyizdir. Bu gayb anahtarlar
sz konusu suretlerin zuhur ve kemalini dilemi ve Allah da ifaze
buyurmutur. Zira, ilahi feyiz iki ksmdr: Feyz-i akdes ve feyz-i
mukaddes. lahi ilimde, ayan-i sabite ve onlarn asl kabiliyetlerinin
vcuda gelmesi, feyz-i akdes vesilesiyledir. Bu ayanlarn d lemde
levazm ve balantlaryla vcuda gelmesi ise feyz-i mukaddes
184

Davud b. Muhammed Kayseri, 751, kendi asrnn byk ariflerindendir. bn-i


Arabinin Fususul Hikem kitabn erhetmitir. Bu kitaba ok nemli bir n sz
yazmtr.

170 ....mam Humeyni (r.a)

vastasyladr. eyh de kabullenen, sadece feyz-i akdes ile tahakkuk


eder185 szyle buna iaret etmitir.

Misbah
nceki misbahlarda renmi oldun ki feyz-i akdesin ilk tecellisi
ayandan henz bir haber bile yokken vahidiyet makamnda yce
Allah isminin zuhurudur. Ama ayan-i sabite feyz-i akdesin ikinci
tecellisi vastasyla vcuda gelmitir. kinci tecelli ise ilmi makamda
uluhiyet ile tecellidir. Allahtan baka hi kimsenin bilmedii gayb
anahtarlar ise bu aamada indiyet makam iin vcuda gelen isim ve
sfatlardr. O halde feyiz, vasta olmakszn ayanda tecelli etmez. Her
ne kadar Onunla birlik iinde olsa da en yce Allah ismi vastasyla
tecelli etmektedir. O halde farkl cihetleri gz nne almak gerekir.
Nitekim hikmet velileri yle demilerdir: Eer haysiyetler ve farkl
cihetler olmazsa, hikmet batl olur.
Ama eyhin, kabullenen sadece ilahi feyz-i akdes nahiyesinden
vcuda gelir sz u itibarladr ki her ey onun nahiyesinden vcuda
gelmektedir.186 Yoksa kabullenenlerin ayan ilk tecelliyle hsl
olmaktadr anlamnda deildir. Her ne kadar Kayserinin sz iin
doru bir yorum yaplabilse de eyhin maksad bizim dediimiz
gerektir.

Misbah
Kamil insann ayn-i sabiti, kapsamllk mertebesiyle zuhurda ve
esma suretlerin ilmi neetteki izharnda en byk ilahi halifedir. Zira
ism-i azam; celal, cemal, zuhur ve butun (batnlar) ierdiinden, cem
makamyla ayanlardan hi birine tecelli edemez. Zira bu aynalar
dardr ve de bulanktr. O halde yle bir ayna olmaldr ki kendisine
yansyan suretlerle uyum iinde olmaldr. Ayn zamanda onun nuru da
aynaya yansyabilmelidir ki ilahi kaza lemi zuhur edebilsin.
Dolaysyla eer insann sabit ayn olmasayd, sabit ayanlardan hi
birisi zuhur etmezdi ve eer insann ayn- zuhur etmeseydi, harici
ayanlardan hibiri zuhur etmezdi ve ilahi rahmet kaplar almazd.
185
186

Mukaddeme-i el-Kayseri alel Fusus, el-faslus salis


Fususul Hikem, el-Fussul Ademi s. 16

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 171

O halde insann ayn-i sabiti vesilesiyle ilk sona erdi ve son ilk ile
irtibata geti. Bu yzden de insann ayn-i sabiti btn ayanlar ile
kayyum bir birliktelik iindedir.

Misbah
Sen ey deerli okuyucu! Allah seni dnya ve ahirette korusun.
Sakn, sakn sluk ehli ariflerin ve kmil velilerin mteabih ve
anlam ak olmayan szlerine tabi olma! Bu mteabih szlere
uyarak ayan ve esma makamnda bir kesret, deiim, farkllk, bir
mirat (ayna), bir meri (grlen ey), eyadan bir eyin varl,
hakikatlerden bir hakikatin husul, ayanlardan bir aynnn haberi ve
mmknlerde olduu gibi isimlerden bir ismin belirtisi olduunu
sanma. Allah bunlardan ok daha ycedir. Sakn maksatlarnn
hakikati hakknda ciddi bir aratrma yaplmadan ve hedefleri
hakknda kmil bir incelemede bulunmadan onlarn bu mteabih
szlerine uyma. Bu i irat makamna sahip olan ve seni o byklerin
hedeflerine klavuzluk edecek ilahi velilerden bir veli nezdinde
gereklemelidir. Aksi takdirde velilerin mteabih kelimelerinin
peice gitmek, insan evliya ve marifet ehlinin gz nuru olan tevhit
snrndan kmasna ve irfan ve sluk ehli kimselerin kalplerinin
kabesi olan ilahi isimler hakknda inkra dlmesine neden olur.

Misbah
imdi, iman kardelii hkmnce onlarn maksadna ksaca bir
iaret etmek bana farz oldu. O halde bil ki ilahi zat, kmil, hatta
kmilden de stn ve yaln, hatta yalnlktan da stn bir makamda
olduundan icmali yaln bir ekilde akli, vehmi, hayali ve harici
kesretlerden mnezzeh olduu halde tm eydir. O halde o tm eydir
ve eyalardan hi biri deildir. Bu akn hikmet sahibi kimselerin
kitaplarnda yazlan bir kaidedir. lahi felsefede ise delilleriyle ispat
edilmitir. Gnl sahibi ve marifet erbab kimselerce de kefedilmitir.
Kuran ayetleriyle glendirilmi ve Ehl-i Beytten nakledilen
hadislerde de teyit edilmitir.
Dolaysyla kmil arifler bu anlam zevkleriyle uhud ettiinden ve
uhutlaryla da derk ettiklerinden dolay bu uhutlar iin bir takm

172 ....mam Humeyni (r.a)

kavramlar gelitirdiler ve derk ettikleri bu hakikat iin bir takm


ibaretler icat ettiler ki rencilerin kalbini zikr-i hekim lemine
celbetsinler, cahilleri bilgilendirsinler ve uyuyanlar uyandrsnlar. Bu
onlara kar ok merhametli ve efkatli olduklar iindi. Aksi takdirde
irfani mahedeleri ve vicdani zevkleri hakiki bir ekilde beyan etmek
mmkn deildir. renciler iin bu kavramlar, ifadeler ve ibaretler
doru bir yol olsa da kmil kimseler iin rt iinde rtdr.
Ben sana Ali b. Ebi Talib ve onun masum evlatlarnn halis
taraftarlarndan olan, onlarn yolunda yryen ve onlarn velayetine ve
dostluuna sarlan irfan ve hikmet sahibi kimseleri tavsiye ediyorum.
Sakn onlar hakknda kt dncelere kaplma, onlar hakknda kt
szler etme ve onlar hakknda sylenen kt szlere kulak verme.
Aksi takdirde dmen gereken yere der kalrsn. Istlah ehline
bavurmadan, sadece onlarn kitaplarna bavurmakla maksatlar
hakknda bilgi edinmek yeterli deildir. Zira her topluluun bir dili
vardr ve her yolun bir beyan bulunmaktadr. Eer szn
uzamasndan ve asl hedefimden kmaktan korkmasaydm sana
onlarn szlerini o kadar aktarrdm ki bizim bu iddia ettiklerimiz
hakknda yakine erer ve sana okuduklarmz hakknda gven elde
ederdin. Ama bu sz srdrmek bu kitabmzn hedefi dndadr. O
halde asl maksadmza dnelim.

Misbah
Makam, deer ve mevkisini iittiin bu hilafet, velayet
hakikatinden ibarettir. Zira velayet, ya yaknlk ya mahbubiyet ya
tasarruf, ya rububiyet veya veklet anlamndadr. Btn bu anlamlar
bu hakikatin birer gereini ifade etmektedir. Dier vcud mertebeleri,
bu hakikatin glgesi konumundadr. Bu velayet, Alevi velayetin
rabbidir. Alevi velayet emir ve yaratl leminde Muhammedi hilafet
hakikatiyle birlik iindedir. Bunun aklamas inallah yaknda
gelecektir.
1.
Misbah
Hilafet ve velayet hakikatinin sahip olduu gayb makamda hibir
taayyn ile belirginlii yoktur ve hibir sfatla nitelendirilmemektedir.
Hibir aynaya zuhur etmemektedir. Bu makamda hibir ruhani heyete

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 173

sahip deildir. Ama esma ve sfat suretlerine zuhur ve bu ikisinin


taayynlerinin aynasna nurunun yansmas makamnda bu iki
hakikatin krevi bir heyeti vardr. Bazs dier bazsn ihata
etmektedir. Ama bu i ilahi ve ruhani krelerde hissi krelerin tam
tersi bir konumdadr. Hissi krelerde, krenin muhiti, merkezini ihata
etmektedir. Ama ruhani ve ilahi krelerde, merkez muhiti ihata
etmektedir. Hatta onlarda muhit bir itibara gre merkezlerinin
aynsdr. lahi ve ruhani kreler arasndaki fark udur ki ilahi
krelerin ii doludur. Ama ruhani krelerin ii, imkan bir boaltmayla
botur. lahi kreler ise, ii dolu olmakla birlikte, ilahi krelerin
ihatasnda bulunan ve daha altndaki ruhani krelere ihatas daha
kamil ve tamamdr.
2.
Misbah
Sakn ilahi ve ruhani krelerdeki ihatann, hissi krelerdeki ihata
gibi olduunu sanma. Hissi krelerde ihata, birinin dierinin iinde
yer almas, ve ihata edilenin d yzeyinin muhitin (ihata edenin) i
yzeyi ile temas halinde olmas anlamndadr. Bu tr bir hayal, bozuk
bir hayal ve batl bir sandr. O halde kendini bu tabiat zindanndan
kurtarman, his ve vehim lemini terk etmen ve ruhaniyet lemine
doru ykselmen gerekir. Ayn ekilde sakinlerinin helak olduu ve
ehlinin zalim sayld bu kabirlerden nefsini (kyamet gnnde
olduu gibi) diriltmeli, karmalsn. 187

Misbah
Fen stad filozof Aristonun188 szlerinde yle yer almtr: Yaln
hakikatler phesiz hakiki bir daire heyeti zerindedir. Yce arif, Kad
Said Kummi (r.a) bu konuyu delillendirmi ve el-Bevarikul
Melekutiyye adl kitabnda yle buyurmutur: Yaln hakikatler, ister
akli olsun ister gayr-i akli, zatlar hakiki bir daireyi iktiza etmektedir.
187

Divan-i Hafz, 94. gazel


Aristo (321-384), Eflatunun rencilerindendir. Eski Yunan alimlerinin en
eski filozofudur. Muallim-i Evvel lakabn almtr. Medresesi Yunanistann
bakentinde Esina ehrinde, bahelerin birine konmutur. Felsefesi Meai (gezimci)
olarak tannmaktadr. rencilerinin ou ona muhalefet gstermitir. Mantk
ilminin kurucusu olduu sylenmitir. Mabadet Tabiat ve benzeri kitaplar vardr.
188

174 ....mam Humeyni (r.a)

Dairenin kkl veya bykl de, o hakikatin genilik ve


darlna baldr.
Hepsi varlksal yaps ve ftrat zere hareket etmektedir.
Yaln hakikatlerin daire olduu hakkndaki delil ihata ettikleri
eylerin her biriyle aralarndaki nisbetin eit oluudur. Bu nisbette
hibir ihtilaf iinde olamazlar. O halde o hakikatler eer daire
heyetinde olmazlarsa ihtilaf iine girer. Bu, varsayma aykrdr ve
mmkn de deildir.189
Sz konusu arifin bu szleri ilahi isimlerin hakikatlerini anlamak
iin bir merdiven konumundadr. Geri bu kitapta da iaret ettiimiz
gibi esma ile yaln hakikatler arasndaki fark da sr ehli nezdinde
sabittir. Eer senin de bu konuda bir bilgin varsa sakn bakasna bu
srr ifa etme.

Misbah
phesiz mutlak hakiki nbvvet, vahidiyet makamnda gaybul
guyubda (gayplerin gaybinde) var olan eyleri, mazharlarn
kabiliyetleri hasebiyle sahip olduu hakiki talim ve zati bilin ile
izhar etmesidir. O halde nbvvet, velayet ve hilafetin zuhurudur.
Hilafet ve velayet, nbvvetin batndr.

Misbah
Bu zati bildirim ve eitimin varlk neetleri ve gayb ve uhud
makamlar hasebiyle farkl mertebeleri vardr. Zira her topluluun
kendine zg bir dili vardr. Her resul kendi kavminin diliyle
gnderilmitir.190 O halde bildirmek ve eitmek makamnn farkl
mertebeleri vardr ki hepsi de bu bildirim ve eitimin hakikatinde
toplanmaktadr.
Bu mertebelerden biri, tabiat zindannda mahpus ve tabiat leminin
karanlk mezarlnda gml olan kimselere aittir. Bir mertebesi ise
sr ehli olanlara, ruhanilere ve meleklere aittir ki inallah bunun
aklamas ileride gelecektir. Rivayette ise yle yer almtr. Biz
tesbih ettik, melekler de bizim tesbihimizle tesbih ettiler. Biz la ilahe
189
190

Mecmuatur Resail, Risaletul Bevarikul Melekutiyye, s. 294


brahim/4. ayetten iktibas edilmitir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 175

illallah dedik, melekler de bizim bu tehlilimiz ile la ilahe illallah


dediler. nallah bu rivayetin dier cmlelerini ikinci mikatte
aktaracaz. Babamz Ademe (a.s) yaplan talim de bu tr bir talimdir.
Talimin baka bir mertebesi ise mutlak hakikatte ism-i azam ve kamil
insann terbiye edicisi iin vaki olmaktadr. Bir baka mertebesi ise
Muhammedi ayn-i sabitten ayan-i sabit iin vaki olmutur.
Bunlardan daha stn bir mertebe ise vahidiyet makamnda isimler
makam ve ilmi ve cemi makamda, zuhur mertebesinde en byk
Allah ismi iin vaki olmutur.
Bundan daha yce bir makamda ise talim ve bildirimin hibir
zuhuru yoktur, tmyle batnlar ve srlardr.

Misbah
zetle velilerin (a.s) iaretlerinden ve ariflerin (r.a) kelimelerden u
anlam elde ettin mi ki lafzlar manalarn ruhu ve hakikati iin karar
klnmtr? Acaba bu konu zerinde hi dndn m? Canma
andolsun ki bu konu zere dnmek hakknda yle buyurulan
tefekkrn bir rneidir: Bir saat tefekkr etmek altm yllk
ibadetten daha stndr.191 Zira bu konu marifet anahtarlarnn
anahtar ve Kuran srlarn anlama temellerinin temelidir. Bu
tefekkrn sonularndan biri neet ve lemlerde talim ve bildirim
hakikatinin kefidir. Ruhaniler, isimler ve sfatlar lemindeki talim ve
eitimin hakikati, biz zindanlar, kaytlar tabiat cehennemi sakinleri ve
varlk srlarndan mahrum kimselerin bildii eyler deildir.
O halde sen ey daha mcahede etmeyen, dergahtan kovulan,
uzakla maruz kalan ve inatlaan yazar! Kendini bu karanlk
zindandan kurtar, bu korkun mezarlktan k ve yce Allahn
dergahna yle yakar: Ey lleri mezarlarndan karan ve kyamet
gn insanlar emriyle dirilten Allahm! Kalplerimizi bu ykk
mezarlktan kar ve bizi bu zalim beldeden uzaklatr ki kalbi neette
marifet nurlarn mahede edelim ve kalplerimiz senin
peygamberinin mesajlarna kulak versin. Bylece nbvvetten
nasibimiz sadece kelime-i ehadet getirerek kan ve mallarmzn
korunmas olmasn. Hkmleriyle amel etmekten maksadmz sadece
fkhi kaideler ve zevahiri kurtarmak olmasn. Kuran okumaktan
191

El-Meheccetul Beyza, c. 8, s. 193

176 ....mam Humeyni (r.a)

maksadmz sadece okumak, tecvid hkmlerini ve harflerin


mahrecini renmek olmasn. Aksi takdirde bu dar grllmz
sebebiyle yce Allahn haklarnda yle buyurduu kimselerden
oluruz: Allah onlarn kalplerini ve kulaklarn mhrlemitir,
onlarn gzlerinde perde vardr.192
Hakeza: Kalplerinde hastalk vardr.193 Hakeza: Onlardan bir
takm, Kitapta olmad halde Kitaptan zannedesiniz diye
dillerini eip bkerler.194

Misbah
Acaba nefsinin kitabn okudun mu? Bu byk ilahi niane
zerinde hi dndn m? Bu yle bir nianedir ki Allah-u Teala bu
nianeyi tanmay, kendisini, isim ve sfatlar tanma merdiveni karar
klmtr. O halde bir bak da akl-i basitinde, icmali ve yaln ilm-i
huzuriyle gayb hakikatin hakknda neler gryorsun? Tafsili aklnda,
tafsili ve huzuri bir ilimle kendi melekutunda misali tecelli ve
melekuti cilve hakknda neler mahede ediyorsun? Zemini melekler
vastasyla baka bir ifadeyle ceberutunun melekut leminde ve
melekutunun mlk lemindeki zuhuruyla ilahi emir, mlk lemine
inerek mlki ve zahiri neette ses ve lafz eklinde zahir olduktan
sonra ne gryorsun, acaba bu neetler, merhaleler lemler ve
menzillerde haber verme ve izhar etme hakikati ayn mdr ve tek bir
yolla m vaki olmutur?

Misbah
Nefis kitabn okuduktan ve gerekli tefekkrde bulunduktan sonra
bir adm daha yukar k, irfan ehlinin mahedesine ve iman
sahiplerinin menziline ulamaya al. Bylece bizim de szn
ettiimiz isimler lemindeki nbvvet ve bildirimin hakikatini elde
etmi olursun. O halde bil ki o makamda nbvvet, gayb hviyette
gizli olan hakikatlerin, kabiliyetleri hasebiyle gayb leminden
kendisine nazil olan ve feyz-i akdes vastasyla kendisinde zuhur eden
192

Bakara suresi 7. Ayet


Bakara suresi 10. Ayet
194
Al-i mran suresi 78. Ayet
193

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 177

gayb ciheti yanstma kabiliyetine sahip olan berrak aynalarda zahir


olmasdr. O halde Allah ismi, feyz-i akdes ve halife-i kbrada
zuhur makamdr. Mutlak veli ise vahidiyet makamndaki konumu ve
isim ve sfatlar zere ifade ettii zati tekellm hasebiyle mutlak
nebinin ta kendisidir. Geri o ism-i azama nebi denilmemektedir.
Nitekim Allaha da eriat dilinde ifade edilen isimler dnda bir ey
isnad edilemez. Mnezzeh olan Allahn isimleri tevkifidir ve bu
isimlere eklenti yaplamaz.

Misbah
Vahidiyet makamnda ilahi isimlerin her biri kendisinde ve
msemmasnda gizli olan zati kemalini mutlak olarak izhar etmeyi
gerektiriyordu. Bu mutlaklk, zati kemalini izhar etme gereklilii
anlamndadr. Hatta eer kendi zuhuru sayesinde dier isimlerin
gerekliliklerini rtl klsa bile. rnein Hak Tealann cemali,
mutlak cemalin zuhurunu gerektirmektedir. Bu mutlakln anlam ise
udur ki Hak Tealann celali, cemaline mahkum olmakta, onda
gizlenmektedir. Hak Tealann celali ise cemalini batnnda tutmay ve
sultas altna almay gerektirmektedir. Dier ilahi isimler de byledir.
te yandan ilahi hkmler de aralarnda adaletle hkmedilmesini
gerektirmektedir. Onlardan her biri adalet zere zuhur etmelidir. O
halde mutlak hkmete sahip olan ve tm isimlerin mutlak hakimi
saylan en byk Allah ismi, iki hakim ve adil ismiyle tecelli etti.
simler arasnda adaletle hkmetti. Bylece, ilahi emir adaleti icra etti,
iinde deiikliin olmad iki ilahi snnet cari oldu. bitti, kaza
geerli oldu ve imzaland. Bu adalet hkmdr. Baz ariflerin dilinde
cari olan mele-i aladaki kavga ve ihtisam da budur ite. Bunu inallah
yeri gelince beyan edeceiz.

Misbah
Senin iin akla kavumu oldu ki peygamberin her neet ve
lemlerdeki an ve makam ilahi hududlar korumas, ilahi hadden
kmalarna izin vermemesi, o hududlarn tabiatnn gereklerini
nlemesidir. Bu mutlak surette nlemesi, tabii gereklerinin zuhur
etmesini nlemesi anlamnda deildir. Sadece onlarn mutlak

178 ....mam Humeyni (r.a)

olularn nlemesidir. Zira mutlak ekilde gereklerinin zuhurunu


nleyecek olursa hikmet snrlarn am olur ve tabiatta kasr lazm
gelir. Bu da nermede adalete aykr dmektedir. Adalete aykr
dmek ise en kamil sisteme ve cari olan snnete aykrdr. O halde
peygamber iki isimle (hakem-adl) zuhur eden ve tabiatn mutlak
oluunu engelleyen kimsedir. O hkmde adalete davet eder. Bu
peygamberin halifesi de onun ve sfatlarnn mazhar olmaldr. Kafi
195
ve Tevhid196 kitaplarnda yer alan hadisin bir anlam da budur.
Tevhidde yle buyrulmaktadr: Ulul emri iyilii emretmek, adalet
ve ihsan ile tanynz. Ama Kafide ise yle yer almtr: Ulul emri
iyilii emretmekle tanynz. Burada bu rivayetin anlamn aratrma
durumunda deiliz. Byk statlar (r.a) bu hadis hakknda tam bir
ekilde aklamalarda bulunmulardr.197 Bizim de bu konuda bir
incelememiz bulunmaktadr. Geen nursal misbahlarda bu hadisle
ilgili incelememizin bir blmn istifade etmi olman gerekir.

Misbah
Kemaluddin Abdurrazzak Kaani,198 bn-i Farizin kasidesi
hakknda yazd erhin nsznde yle diyor:
Nbvvet, haber vermek ve bildirmek anlamndadr. Nebi,
Allahn zat, sfatlar, isimleri, hkmleri ve hedeflerini bildiren
kimse demektir. lk ve zati bildirimde bulunmak, sadece Allahn
nce, klli nefis iin, sonra da czi nefisler iin kendilerini akli bir dil
ile ahadiyet zat, ezeli sfatlar, ilahi isimler, kadim hkmler ve hissi
maksatlar hususunda haberdar etmek amacyla gnderdii en byk
ruha zgdr.199
195

Usul-i Kafi, c. 1, s. 85
Tevhid, s. 285
197
mam Humeyni, Kitabul Erbainde 37. hadisin erhinde bu konuyu ele
almtr. Bir ok Kafi ve Tevhid kitabnn arihleri de bunu erh etmilerdir. Molla
Sadra, erh-u Usuli Kafi, s. 232, Allame Meclisi, Miratul Ukul, c. 1, s. 294-299,
Biharul Envar, c. 3, s. 274
198
Abdurrazzak b. Cemaluddin shak Kaani Semerkandi (730 veya 735) Ebil
enaim knyesine ve Kemaluddin lakabna sahiptir. Mehur ariflerden biridir. Fusus
kitabn erhetmitir. stilahatus Suffiye, Tevilul Ayat, erh-i Fususul Hikem ve
erh-u Menazilus Sairin adl kitaplar vardr.
196

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 179

Misbah
Bu, bunlarn nbvvetin hakikati ve hatta hilafet ve velayetin
hakikati hususunda eritikleri eyin nihayetidir. Bu, onlardan
nakledilen eylere mracaat etmek ve yazdklar eyleri dikkatle
okumakla ortaya kan gerektir. Artk Allaha hamd ve Onun verdii
baar gzellii sayesinde, kalbin nursal kandillerle aydnlandktan ve
iin imani hakikatlerle klandktan sonra hilafet ve velayet hakikati
kalbinde tecelli eder de gayb ve ruhani baygnlkla kendinden geer,
ebedi hayatla dirilirsin. Bylece bu ve benzeri yce arife artk yle
dersin: Ey marifet yolunun yolcusu! Senin ilk, zati ve hakiki
nbvvet olarak nitelendirdiin bu nbvvet, nbvvetin hakikati
deildir. Ayan makamnda var olan nbvvetin glgesidir. O
makamda nbvvet, vahidiyet, yani ismullahil azam makamndaki
hakiki nbvvetin glgesidir. Bu ismullahil azam ise vahidiyet
neetinde isimlere gnderilmi zati tekellm ve ilahi lisanla gayb
ahadiyet makamndan haber vermektedir. Peygamberimizin (s.a.a)
nbvvetinin batn, o nbvvetin yani ismullahil azamn
mazhardr. Nbvvetin zahiri meneleri ise nbvvet batnlarnn
mazharlardr. nallah bunun aklamas ileride gelecektir. Ama o
arifin En byk ruh, klli nefse ve czi nefislere gnderilmitir ki
onlar akli bir dil ile ahadiyet zatndan haberdar klsn. sznden
maksadnn ne olduu tam anlamyla belli deildir. Ama bu bizim
ifreli bir ekilde iaret ettiimiz gerek aratrmayla da uyumlu
olabilir. O gerek de uydu ki hviyet gayb, her eyle hibir arac
olmakszn irtibat halinde bulunmaktadr. Bu konunun gizli kalmas
daha evla ve bu tr hakikatler hakknda sz sylememek daha
uygundur. O halde grmezlikten gelelim ve Allahn baars ve gzel
teyidi ile baka bir ekilde sze balayalm.

199

23

Abdurrazzak Kaaninin erh-i Divan-i lm-i Fariz zerine yazd haiye s.

180 ....mam Humeyni (r.a)

kinci Mikat
Bu mikat ise ayn neetteki, emir ve yaratl lemindeki nbvvet,
velayet ve hilafet hakkndaki baz srlar hakkndadr. Bu srlar, ifreli
bir ekilde gnl sahibi dostlarn zevk ve akl sahibi saliklerin diliyle
ifade edilmektedir. Bu mikatta ilahi nurlar, gayb misbahlardan nur
samaktadr. aret yoluyla rububi srlar beyan etmektedir.

Misbah
Bu birinci misbah, rahman nefisten esen ve gnlleri aydnlatan
emir lemindeki nesimlere iaret hakkndadr. Bu nesimler, hidayet ve
marifetin dertsiz arabn velayet kadehinden ien, sahiplerinin izniyle
ilim ve marifet ehrine ayak basanlarn zevkiyle uyum iindedir.200 Bu
misbahta bir takm srlara iaret eden nurlar vardr.

Nur
lk mikattan parlayan ve nurlanan kalbin nurani olsa gerek ki en
byk Allah ismi; celal, cemal, ltuf ve kahr isimlerinin
hakikatinin ahadiyet-i ceminden ibarettir. sm-i azam ile gayb
makam ve en yakn nur arasnda hibir farkllk yoktur. Sadece u fark
vardr ki bu zahir, o ise batndr. Bu aktr, o ise gizli. O vahdet-i cemi
ve ahadiyet yalnlyla btn isimlerdir. Ama her kesretten mnezzeh,
itibar ve cihetlerden mukaddestir. Ayn ekilde melekuti nurlar
sebebiyle kalbin u anlamn nuruna ermi olmas gerekir ki gayb
hviyet, lemlerin hi birinde perdesiz zahir olamaz ve aynalarn hi
birinde rtsz tecelli edemez. Onun zuhur ve yansmas her zaman
perde ve rt gerisinde olmutur.
200

Nebevi hadise iarettir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 181

imdi, eer uhud ve huzur haletiyle kulak verenlerden isen bil


ki Hak Tealann zat her esma taayyn ile, o taayyne uygun bir
lemin zuhur meneidir. rnein rahman ismiyle vcudun aslnn
genilii iin mteayyin olmaktadr. Rahim ismiyle, vcudun
kemalinin genilemesi iin mteayyin olmaktadr. Alim ismiyle, akli
lemlerin zuhuru iin mteayyin olmaktadr. Kadir ismiyle, melekut
lemlerinin genilii iin mteayyin olmaktadr. sim, lemlerden
veya hakikatlerden birinin zuhur menei olan taayynle zattan ibaret
olduu iin ismullah tevkifi olmutur ve hi kimse onu arttrma
hakkna sahip deildir. Zira isimler hakkndaki ilim, ilahi bir isimdir.
Vahiy sahipleri ve tenzil erbab dnda hi kimse bu ilmi elde edemez.
201

Nur
Diyoruz ki basiret ehli nezdinde ispat edildii zere lemlerin
tmnde faillerden herhangi biri zat gerei ve kendiliinden bir
eserin menei olamaz ve hibir lemde zuhur edemez. Zira o failin
zat, zat hasebiyle sfatlar hicabnda mahcub ve isimler ve melekler
gaybnda gaiptir. Her failin zat sadece perde arkasndan zuhur
etmekte ve etkileri ise esma taayynler nahiyesindedir; zat hasebiyle
deil. Bu szn perde arkasnda bir sr vardr ki izhar etme gcne
sahip deilim. Uygun olan da perdelerinin altnda gizli kalmasdr.

Nur
Zati hubb (ak, sevgi), zatn sfatlar aynasnda mahade etmek
isteyince sfatlar lemini zahir kld ve zati tecellilerle vahidiyet
makamnda tecelli etti. nce kapsaml aynada, sonra da dier
aynalarda istihkaklar tertibiyle tecelli etti. Elbette genilik ve darlk
cihetiyle orantl olarak. Aynann genilii oaldka iinde tecelli
istihkak da artm oldu. Daha sonra hbb-i zati kendi zatn aynda
mahade etmek istedi. Bu yzden esma perdelerinin gerisinde halk
(yaratsal) aynalara tecelli etti. Bu tecelli sayesinde lemler zel bir
dzen iinde varlk aynalarnda tecelli etti. nce en kamil ve en byk
aynada ism-i azam ile tecelli etti. Daha sonra gl ve mukarreb
201

Kaf/37. ayetten iktibas edilmitir.

182 ....mam Humeyni (r.a)

meleklerden ki saflara dizilmi ilahi emri beklemekteler- tut mlk ve


uhud lemlerinin en son nzuli mertebesine kadar varlksal tertip ve
dzen hasebiyle dier aynalarda tecelli etti.

Nur
lk etapta ezel afan sken, birbiri ardnca tecellisini balatan ve
ilk rtleri yrtan ey, bazen feyz-i mukaddes olarak da adlandrlan
mutlak meiyyet ve gayr-i mteayyin zuhurdan ibaretti. Zira feyz-i
mukaddes, imkan ve ilaveleri ile kesret ve sonularndan mukaddestir.
Bu bazen de canlar semasnn heykellerine ve tenler zeminine
yayld cihetiyle vcud-i mnbesit olarak anlmaktadr. Bazen de
nefes-i rahman ve rububi nesim olarak adlandrlmaktadr. Bazen de
rahmaniyet makam, rahimiyet makam, kayyumi makam, ama
makam, hicab-i ekreb, heyula-i evvel, berzahiyet-i kbra, tedella
makam ve ev edna makam olarak da ifade edilmektedir. Geri bize
gre ev edna makam, meiyyet makamndan ayrdr ve hatta
aslnda bir makam saylmamaktadr. Bazen makam-i Muhammedi ve
makam-i Alevi olarak da tabir edilmektedir. Bu tabirlerden her biri
makam ve cihet hasebiyle ifade edilmektedir.
baretlerimiz farkl gzelliin ise tek,
Hepsi de bu cemale iaret ediyor.
Mertebeler ve makamlar hasebiyle daha birok ifadeler ve
kavramlar beyan edilmektedir.

Nur
Mutlak meiyyetin iki makam vardr. Birinci makam
taayynszlk, vahdet ve vahdetle zuhur etmeme makamdr. kincisi
ise kesret ve yaratl ve emir suretinde taayyn makamdr. Bu
meiyyet ilk makamyla feyz-i akdes makam olan gayb makam ile
ilgilidir. Bu makam itibariyle hibir zuhuru yoktur. kinci makam
itibariyle de tm eyann zuhurundan ibarettir. Hatta bu makamda
meiyyet evvel ahir, zahir ve batnda tm eyadan ibarettir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 183

Nur
Meiyyet makam, cem makamnn zuhuru olduu iin ahadiyet-i
cem ile btn isim ve sfatlar kapsamaktadr. Bu makam zuhur ve ayn
neetinde ilmi tecelli makamndan ibarettir. Bu makamda yer ve gkte
bulunan hibir zerre onun ilminden dar deildir.202
O halde btn vcud mertebeleri, ilim, kudret, irade ve dier isim
ve sfatlar makamdr. Hatta btn vcud mertebeleri bizzat Hak
Tealann isimleridir. Hak Teala sahip olduu takadds ile, btn
eyada zahirdir. Zuhuru olduu halde btn eyadan mukaddestir. O
halde tm lem Hak Tealann zuhur meclisidir ve bu mecliste hazr
olanlar ise btn varlklardr.

Nur
Kamil arif eyhimiz ahabadi (Allah glgesini bamzdan eksik
etmesin) yle buyurdu: Hz. Musa (a.s) Hzra soru sormamaya dair
sz verdii halde 203 soru sordu: Bu sorular Allahn huzuruna
riayet etmek iin sormutu. Zira gnah Hakk Tealann huzuruna
saygszlktr, peygamberler ise Allahn huzuruna yaplan saygszl
nlemekle grevlidir. Bu yzden Musa (a.s) Hzrn zahir hasebiyle
Allahn huzuruna saygszlk saylan bir takm iler yapnca ahdini
unuttu ve itiraz etmeye balad. Ama Hzrn (a.s) velayet makam ve
sluku daha gl olduu iin Musann grmedii bir takm eyleri
gryordu. Bu yzden Musa (a.s) Allahn dergahna ve huzuruna
saygy korumaya alt. Hzr ise meclisin sahibine ve hazr olana
kar saygy korudu. Yce marifet makamna sahip olan kimseler iin
bu iki i orannda apak bir fark vardr.

Nur
Mutlak meiyyet makam zat- ahadiyette fani, uluhiyet
makamnda ve rububiyet nuru sebebiyle yok olduu iin kendiliinden
hibir hkme sahip deildir. Aslnda kendiliinden bir eye sahip
deildir. Zira mutlak meiyyet ahadi zatn, istihkaklar orannda
202
203

Sebe/3. ayetten iktibas edilmitir.


Musa ve Hzrn (a.s) Kurandaki kssasna iarettir. Kehf/64-82

184 ....mam Humeyni (r.a)

mmkn varlklarda zuhuru ve ezeli ile ebedi cemalin sefalar


miktarnca kainat aynasnda tecellisinden ibarettir. Bu aynalar
vastasyla imkan elbisesine ve varlklar giysisine brnen ilahi
cemaldir. O halde hem zuhur etmi hem de perde arkasnda gizli
kalmtr. Hem zahirdir, hem batn. Hem soyuttur, hem misal
kalbnda. Hem vahdeti, hem de kesreti vardr. Allah-u Teala da byk
bir incelikle bu konuya iaret etmitir. Nitekim Allah gklerin ve
yerin nurudur204 diye buyurmutur.
O halde ey aziz, marifet kemaliyle bu ayetin srrna bir gz at, batn
ve nitelii zerinde bir dn. Allahn bu hakikati en byk incelikle
nasl da beyan ettiine bir bak. En tatl aydnlatclkla olay
aydnlatmtr. yle ki kat zihinli kimseler bile bundan hibir
endieye kaplmamakta ve eri tabiatl kimselerde bile nefret
uyandrmamaktadr. Ayn zamanda hakikat ve marifet ehli kimselere
de ayetin srrn aa karm ve tertemiz ruhlu kimselere bir
aklamada bulunmutur. Nitekim bu ayetle gklerin ve yerin zuhuru
olduunu belirtmitir. Yani gayb ve ehadet, canlar ve tenler leminin
zuhurudur. O halde Allah-u Teala sahip olduu tam kutsiyet ve
tenezzh ile birlikte cemali, aynalarda zahirdir. O aynalarn zuhuru,
aynen Onun zuhurudur. O halde bir bak, nasl da kendi nurunu effaf
bir ie arkasndan leme nur saan kandillere benzettiini gr.
Canma andolsun ki bu ayette hakikatleri derk etmek iin bir takm
srlar vardr. Bu srlar aklamak mmkn deildir. Dil bu srr beyan
etme hususunda konuamaz haldedir. Bu kitap da bu srlar beyan yeri
deildir. En iyisi bundan sarf- nazar edelim ve ii ehline brakalm.

Nur
Sana beyan ettiimiz gerekler ve basiret gzlerinden kaldrdmz
perdeler sayesinde Allaha krler olsun ki keif ve zevk marifet
ashabnn szleri ile, hikmet ve burhan ehlinin szleri arasnda bir
denge ve uyum salayabilirsin. Bil ki bunlarn szleri hakikatte bir
ihtilaf iermemektedir. Geri bu szleri syleyenlerin her biri bir yolu
tutturmu ve dierinin yolunu takip etmemitir. Zira yaratklarn
nefesleri saysnca205 Allaha doru yol bulunmaktadr. Zira hepsinin
de maksad ve hedefi yce Allahtr. Bu iki grubun szlerinin uyum ve
204

Nur/35

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 185

birlii de udur ki birinci grup, bu makamda yle demitir: Yce ve


mnezzeh Allah, taayynler aynasnda, yaratklar elbisesinde,
hakikatlerin cilvegahnda ve inceliklerin ini yerlerinde zuhur etmitir.
Nitekim yce Allah yle buyurmutur: Gkte de ilah Odur, yerde
de ilah Odur. 206
Peygamberin (s.a.a) de yle buyurduu rivayet edilmitir: Eer
yerin yedinci katna kadar bir ip sarktlacak olursa, phesiz o ip
Allaha iner.207
u rivayet de bu anlama iaret etmektedir: Hz. Yunusun (a.s)
mirac baln karnnda olduu gibi, Allah Resulnn (s.a.a) mirac da
ceberuttan yukar ykselii vastasyla olmutur. 208
Dier bir grup ise yle diyor: Emir ve yaratl leminde icad
olan varlklar silsilesinin tm, Allahn fiil mertebeleri, emir ve
yaratl dereceleridir. Allah lemden ve lemdeki varlklardan
mnezzehtir. Aalk varlklarn mekanna inmekten mnezzehtir.
Topran, rablerin rabbiyle ii ne? 209
Sen yumnul kuds tarafndan gelen rahmet nefesini ve rahman
teyit ile bilmi oldun ki mutlak meiyyet ve uluhiyet makam ahadiyet
zatnda mstehlek (yok) ve salt varlkta mndek (sakl) olduu iin
hibir hkme sahip deildir. Harfi bir anlam vardr ve bamsz
deildir. Yce Allahn izz-i kudsuna aittir. lemlerin her birinde
onunla zahir olan varlklarn ve her mertebede onunla beliren
mteayyin nurlarn tm uluhiyet makamnda fanidir. Zira mukayyet,
mutlak zuhurun kendisidir ve hatta bizzat mutlaktr. Kayt ise itibari
bir eydir. 210
Nitekim sylendii gibi taayynler, itibari olgulardr. lem klln
taayynnden ibarettir. O halde zgr211 insanlarn gznde yaratl
lemi itibar iinde itibar, hayal iinde hayaldir. O halde vcud, kendi
asndan ve kendi nezdinden kendi zat sebebiyle hibir hkme sahip
205
Nebevi hadise iarettir. erh-i Guleni Raz, s. 153, Mukaddeme-i erh-i
Kayseri Alel Fusus, 12. blm
206
Zuhruf/84
207
lmul Yakin, c. 1, s. 54
208
lmul Yakin, c. 1, s. 520
209
Mirsadul bad, s. 28, Kelimat-i Meknune, s. 12,
210
Vcud kendi kemalinde caridir/Taayynler itibari eylerdir. erh-i Golen-i
Raz, s. 746
211
Fususul Hikem, Fussul Yusufi, s. 163

186 ....mam Humeyni (r.a)

deildir. O halde, ilahi hikmet sahibi kimse, taayynleri ahadiyette


fani grmelidir. Sa gzn kapatp sadece sol gzyle varlk lemine
bakmamaldr. uhud sahibi arif de kesretlere tevecch etmeli, sol
gzyle de taayynleri grmelidir. zetle bu iki taifenin maksatlar
her ne kadar ayn olsa da arifin kalbine vahdetin saltanat ve hkmnn
stn olmasyla onu kesretten mahcub klmakta, tevhid denizine
bomakta, lemden ve lemdekilerden gafil klmaktadr. Hikmet
sahibi ise kesret hkm ve teksir makamlar etkisi altnda olduundan
hakikati izhar etmekten kendisini alkoymakta, onu tevhid kemali ve
tecrid hakikatine ulamaktan engellemektedir. Her iki gr de,
insanln yedi kat latif gklerin zerine bina edildii adalete aykrdr.
O halde eer tevhid makamnda yer edinen ve istikamet aamasna
ulaan bir kalbin varsa (Bu istikamet hakknda peygamber s.a.ayle buyurmutur: Bu Hud suresi beni ihtiyarlatt. 212 Zira
Peygamber, mmetinin istikamet makamna ulaamayacan
biliyordu. Allah ise bu surede mmetin istikametini Peygamberin
kendisinden istemektedir ve bu yzden de Peygamber (s.a.a) mmetin
istikametini stlenmi idi.) Uyman gereken hakka uy ve onaylaman
gereken hakikati onayla. O da udur ki zatta fenaya eren, Allahn en
byk glgesi, en yce ve en yakn rts, ilk zuhur ve en kamil nur
olan mutlak meiyyet, tm hakikatiyle ahadiyet zatnda fani
olduundan daha aadaki lemlere ve zulmetler sahrasna nazil
olmutur. O yce gklerde ve aa yerlerde Hak Tealann ilk
uluhiyet makamdr. Kendiliinden hibir hkme sahip deildir.
Kendisi iin bir kendilii sz konusu deildir. O halde bu, anlam
konusu deildir. O halde bu anlam nda Allah, btn lemlerde
zahirdir ve ayan elbisesine brnmtr dersen doru sylemi
olursun. Eer O btn lemden ve lemdeki her eyden mukaddestir
dersen yine doru sylemi olursun. O halde bu temeli
salamlatrman ve bu makama ermen lazmdr. Bu, dnya ve ahirette
senin iin bir faydas olacak olan ilimlerden biridir.

Nur
Daha uygun olan, ilmi slk olan akl sahibi kimselerin diliyle
hakikatlerin yzne rtlm olan perdeleri bir kenara itmektedir. Zira
212

lmulYakin, c. 2, s. 971 ve Mecmeul Beyan, Hud/112. ayetin tefsirinde

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 187

genel muhataplar iin onlarn yolu daha kolaydr. Geri ehlullahn


yolu hakikate daha uygundur ve tmyle sevgilinin yzndeki
perdeleri kaldrmlardr.
O halde yle diyoruz: Allah-u Teala her trl vaziyet, cihet,
mekan, mekanla ilgili eyler, zaman ve zamanla ilgili eylerden
mnezzeh ve mukaddes olduu iin fiiline nisbeti, dier faillerin
faillerine nisbeti gibi deildir. Zira dier failler mahiyet kaydnda
olduu iin taayyne esirdir. Mahiyet ve zatiyet makam, eser ve
fiiliyle aykrlk iinde olmasna nedendir. O halde vacibul vcud
olmayan failler zatlar makamnda olan o mahiyet ve taayyn
sebebiyle zatlar gerei kendi fiili ve eserlerinden ayrdr. Onda etkili
olduklar iin hakikaten aykrdrlar. Elbette kendi aralarnda bu failler
arasnda da farkl mertebeler vardr. Bazs dier bazsndan daha
nurani ve kamildir. Zayflk ve iddet asndan farkl derecelere
sahiptirler. rnein mlk ve tabiat leminin failleri, mekansal
boyutlarn egemenlii altnda olduundan, imkan cihetin sultasna
mahkum sayldndan, heyula ve heyula ile ilgili eylerin esaretinde
bulunduundan, madde ve maddiyatn kaytlaryla bal olduundan,
zaman ve hareket zincirlerine vurulmu olduundan etkilerinin varl
vaziyet asndan onlardan bir kenarda ve o etkilerin hviyeti mekan
asndan onlardan ayrdr. Ayrln ve kenarda olmann en stn
mertebesi de bir varln dier bir varlktan vaziyet asndan kenarda
ve mekan asndan ayr bulunmasdr. Mlk ve madde faillerinin eser
ve etkilerinden ayrlmas da varlklarnn yokluk ile karm
olmasndandr. Mlk ve ilim sahibi Allahn mukaddes huzurundan
uzak olmas sebebiyledir. Ama akl lemi, tecerrd (soyutluluk)
makam, nsiyet mahalli ve teferrud (teklik) mevkisinde bulunan
varlklar bu tr ilineklerden uzak olduundan, nur lemine daha yakn
bulunduundan aslnda nurdan, nur stnde nur olduundan, imkan
cihetleri ahadi vcubda eridiinden, mahiyet noksanlklar ezeli ve
ebedi vcud vesilesiyle telafi edildiinden dolay, iinde bulunduklar
bu lem ceberut lemi olarak adlandrlmaktadr. Zira onlarn o
lemdeki eksiklikleri giderilmitir ve vcud imkanlar bir kenara
itilmitir. Bu akl lemindeki varlklar, bu sylenilen cihetler sebebiyle
kendi etkileriyle bu aalk madde leminin vaziyetine ve durumuna
sahip olmaktan mnezzehtir. Bu yzden ncekilerden yle
nakledilmitir: Akli lemin tm ii ie ve birlikte olmulardr.

188 ....mam Humeyni (r.a)

Aralarnda hibir engel yoktur. Aralarnda hibir vaziyet egemen


deildir. Geri siyah imkan dalamas yzlerine ve zati fakirliin zillet
tozu alnlarna konmu bulunmaktadr. Akli lem, sahib olduu zati
imkan varlna ramen bu kadar mukaddes ve mnezzeh ise, o zaman
bir bak bakalm, varln mebdei olan, her trl taayyn kesret ve
cihetten uzak bulunan ve mahiyet trnden ve gayrilik boyutlarndan
mukaddes olan Allah hakknda ne gryorsun? O halde yce Allah
eyann zuhuruyla zahirdir. Ama hissedilir nurlar vesilesiyle zuhur
eden cisimlerin zuhuru gibi deil. Hakeza bir eyin dier bir eye
zuhuru gibi de deildir. Eyada batndr; ama bir eyin bir eyde batn
olmas gibi deil. Dolaysyla Allahn eyada zuhuru, dier varlklarn
zuhurundan daha iddetlidir. Eyada batn oluu da her rtl ve gizli
eyin batnndan daha kamil ve tamamdr.
O halde Allah-u Teala zahir olduu halde batn ve batn olduu
halde de zahirdir. Nitekim Kaim mam (a.f) de bu konuyu ak bir
ekilde ifade etmitir. Bu dua, eyh Ebi Cafer Muhammed Osman b.
Said213 tarafndan mam- Zamandan nakledilmitir. Bu duada yle
buyrulmutur: Ey zahir olduu halde batn, ve batn olduu halde
zahir olan!214 Canm kendisine feda olsun bu Allah velisi ne de doru
buyurmutur: eyh Muhyiddin, Futuhat adl eserinin birinci faslnda
Tirmiziye yantlar blmnde yle diyor: Zevk irfandan elde
edilen u ki Hak Teala batn olduu cihetiyle zahir ve zahir olduu
cihetiyle de batndr. Ahir olduu cihetiyle evvel, evvel olduu
cihetiyle de ahirdir.
Ey Allahm! drak kusurundan sana snrz ve hal diliyle yle
diyoruz: Topran tertemiz lemle nisbeti ne ki?215

Nur
Asl konumuza geri dnelim. Bu kitap bu tr konular inceleme ve
bu yce makamlar beyan etmek yeri deildir. Kardeler bu konuda
213

Muhammed Osman b. Said-i Amri Gaybet-i Sura dneminde hccetin ikinci


naibidir. mam Askeri (a.s) o ve babas hakknda yle buyurmutur: Amri ve olu
gvenilir kimselerdir. Onlarn sana eda ettiklerini benden taraf eda etmekte, sana
sylediklerini benden taraf sylemektedirler. Onlar dinle, onlara itaat et, phesiz
onlar gvenilir ve emin kimselerdir. (Biharul Envar, c. 51, s. 348)
214
kbalul Amal, s. 646 Recep ay amelleri
215
erh-i Golen-i Raz, s. 729

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 189

elimde olmadan sz uzattm iin zrm kabul etsinler. O halde


diyoruz ki:
Ey aziz! Marifet ehlinin srlarn, derk etmek istiyorsan hakikat
zirvesine ykselmen ve bizim sana sylediklerimizi dinlemen gerekir.
Bil ki bu hilafet de zuhurda hilafettir. Azameti yce olan Allah
kendisini ve kemallerini kamil bir aynada grmek isteyince en kamil
ve byk isimle tecelli etti. Yani ahadiyet-i cem makamna sahip olan
isimle tecelli buyurdu. Btn canlarn semasna ve bedenlerin
zeminine nur saan bu tecelliden sonra btn varlksal mertebeler,
suudi ve nzuli hakikatler ism-i azam vesilesiyle oluan zati
tecellisinin taayynnden vcuda geldi. O halde hilafet makam, btn
ilahi hakikatlerin ve gizli isimlerin iinde cem olduu bir makamdr.
Allah tarafndan varlk leminde hibir rt olmad iin zat, kendi
zatna eyada zuhur etti ve bu mutlak zuhur makamyla yer ve gkleri
aydnlatt. Yeryz Rabbinin nuruyla aydnlanr.216 Bu nur; btn
lemlerde, btn hakikatleri, grlr ve bilinir tm taayynleri
kapsayan mutlak hakikattir. Kesret lemi ve halk boyut nahiyesinden
ise Bana gelen ktlk ise nefsindendir.217 O halde eer bir
kimse vcud-i mnbesitin hakikatini tanr, Allahn kayyumi ihatasn
derk eder, Allah ile yaratklar arasnda hibir nisbetin olmadn
anlar ve Allahn btn taayynlerden mnezzeh olduunu derk
edecek olursa bu zati zuhur, esma ve sfati tecelli hakknda bir bilgi
elde edebilir. Tecelli isimler vesilesiyle ve mmknlerin heykellerinde
olmakla beraber tecelli, zati bir tecellidir ve yaratsal taayynlerden
mnezzehtir. Allah ile lemlerde skunet eden varlklar arasnda bir
mnasebet bulunmamaktadr. Dikkat et ve bu konuyu kartrma.

Nur
lmi makamda ayan-i sabitenin lemi bir vcudu yoktur. Sadece
sbuti bir varla sahiptir. Ayn ekilde onlarn hakikatleri de zati
zuhur, esma ve sfati tecelliye engel deildir. O halde Allah,
yaratklar ile arasnda hibir engel olmakszn btn aynalara tecelli
etmitir. Nitekim yce Allah da yle buyurmutur. O evveldir,
ahirdir, batndr ve zahirdir. O halde huve (O) kelimesiyle esma ve
216
217

Zmer/69
Nisa/79

190 ....mam Humeyni (r.a)

sfat makamnda gizli olan o gayb hakikate iaret etmektedir ve yle


demektedir: simler ve sfatlar elbisesine brnmekten dahi mnezzeh
olan o gayb hakikat, nasl olur da fani varlklarn elbisesine
brnebilir. O hakikat, o yce hakikatiyle zahirdir, batndr, evveldir
ve ahirdir.218 O halde btn zuhur ve batn Onundur. Ondan gayri
hibir eyin bir zuhuru veya batn yoktur. Hatta her hangi bir eyin
hakikati bile yoktur. Nitekim Hz. Hseyin (a.s) Arefe duasnda yle
buyurmutur: Senden gayrisinin, senin olmayan bir zuhuru mu var ki
bylece seni zahir klm olsun? Ne zaman gaib oldun ki sana delalet
edecek bir delile ihtiyacn olsun. 219
Evet, Allahn velisi doru duyurmutur: zgr insanlarn btn
bir lem hayal iinde hayaldir sz de bu hakikate iaret etmektedir.
irazl arifin sz de bu anlamdadr:
ddiac srr seyretmek istedi de geldi ama gayb eli geldi de
namahremin gsne vurdu. 220
Sana btn bu sylenenleri iyi anla ki bu konuda bir yanlla
dmeyesin ve ayan srmesin.

Nur
Btn bu sylediklerimizle birlikte rububi makama hrmet ve
ubudiyet makamn korumak, bu takadds ve tenzihe daha fazla dikkat
ve tevecch etmeyi gerektirir. Hatta salikin haline mnasib olan da
budur. Ayn zamanda tehlikelerden de uzaktr. O halde her kim salam
ilmi bir admla marifet yolunu kat etmek ve hakikat ehrine girmek
isterse, her halinde Hakk Tealay tenzih ile megul olmal ve tm
makamlarda Allah takdis ve tesbihe koyulmaldr. lahi veliler de bu
yzden srekli olarak Allah takdis ve tenzih ile uramlardr. Bu
makama eriince iaret ve kinayeyi bir kenara brakm ve tam ak bir
beyanla konumulardr. Oysa vahiy sahiplerinin szlerinde tebih ve
teksir makamna daha az rastlanmaktadr. Sz oraya gelince sembolik
ve ifreli kelimeler ifade edilmi, ak beyan bir kenara itilmitir. Baz
mkaefe, sluk ve riyazet ehli kimseler athiyata bulamlarsa bu
onlarn sluklarnda var olan noksanlktan kaynaklanmtr.
218

Hadid/3
kbalul Amal, s. 339
220
Divan-i Hafz, 196. gazel
219

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 191

Batnlarnda veya batnlarnn batnlarnda enaniyet kalntlar kalm


da bu sebeple nefisleri firavunlukla tecelli etmitir. Ama eriat
yolunun yolcular olanlar, enaniyetlerini tmyle bir kenara atanlar,
nefsine asla kulluk etmeyenler, nefisleri tertemiz olanlar; kudret,
saltanat ve firavunluk izharna tevecch etmeyenler, tevhid ve takdisin
en yce mertebesinde olduklar halde, en yce teksir makamna da
sahip bulunmaktaydlar. Onlar iin ne kesret tevhide ve ne de tevhid
kesrete engel tekil etmemitir. Zira onlar sluk hususunda gl bir
adma sahiptirler. Nefisleri ter-temizdir. Mutlak rabbe mahsus olan
rububiyet izharnda bulunmazlar. Ayn zamanda imkan leminin
heyulas Allah velisinin kudret elinde bulunmaktadr. Onu istedii gibi
evirip evirmektedir.
Allah Resulnn cennet ehlinin eline ulaacan syledii mektup
bu dnyada Allah velilerinin eline ulamaktadr. O mektubun ierii
yledir: Bu lmeyen hayy ve kayyum olandan, lmeyen hayy ve
kayyum olana bir mektuptur. Ben bir eye ol dersem o ey hemen
oluverir. Ben seni de bir eye ol dediinde hemen o eyin de
oluverdii biri kldm. Cennet ehlinden biri bir ey iin ol derse o ey
mutlaka oluverir. 221

Nur
te bu yzden peygamberler, resuller ve ilahi raid veliler (a.s)
mucizeler ve kerametler gstermekten saknyorlard. Zira mucize ve
keramet izhar, rububiyet izharna, kudret, saltanat ve alak ve yce
lemlerde velayet izharna dayanmaktadr. Bu yzden maslahat olan
yerler dnda byle bir izharda bulunmaktan saknyorlard. zhar
ettii yerlerde de kalplerini Allaha balyor, rabbul erbaba tevecch
ediyor, zillet, yoksulluk ve kulluk izharnda bulunuyorlard.
Enaniyetlerini bir kenara itiyor, ii yaratclarna havale ediyorlard.
Kudret kaynandan byle bir mucize izharnda bulunmasn
istiyorlard. Bu onlarn eliyle zahir olan rububiyet, yce Allahn
rububiyeti idi. Onlar buna ramen bu kadaryla da izharda
bulunmaktan saknyor, Hakkn rububiyetinin kendi elleriyle zahir
olmasndan dahi ictinab ediyorlard.
221

lmul Yakin, c. 2, s. 1061

192 ....mam Humeyni (r.a)

Ama ilerinin kkeninin tlsm, sihir illzyonistlik (gzbaclk) ve


melekut-i ala ve melekler leminin karsndaki mlk ve zulmet lemi
olan kafir eytanlar ve cinler lemiyle srekli bir irtibat halinde
bulunmak olduu riyazet ehli kimseler, eytanlar lemiyle balant
iindedirler. Srekli olarak saltanat izharnda bulunmaktadrlar.
Tasarruflarn insanlarn yzne vurmaktadrlar. Kendi enaniyetlerini
sevdiklerinden ve nefsani boyutlarna kar ilgi duyduklarndan
hakikatte nefs putuna tapanlardr. Bunlar put ve tautun takipileridir
ve lemlerin rabbi olan Allahtan gaflet etmektedirler. phesiz
cehennem kafirleri ihata etmitir. 222

Nur
Eer kendini bu yce zirveye ulatrabilirsen, ruh kuunu bu
hakikatin nurani doruuna eritirebilirsen ve aklam olduumuz zati
zuhurun hakikatini derk edecek olursan baz hakikatleri derk
edebilirsin ve baz srlar ve incelikler kaps yzne alabilir.
Bunlardan biri de nceki hikmet ve felsefe sahiplerinin szlerinin
srrdr. Onlar yle diyorlar: Yce Allah cziyat, tmel olarak
bilmektedir.223 Zira her hakikatin yce boyutu mutlaklk, salt fiiliyet ve
salt klliyettir. Grlen bu teahhsler ve belli olan taayynler dk
yaratsal boyuttan kaynaklanmaktadr. Fark lemindendir; cem
leminden deil.
Bu srlardan biri de ayn lemde kaderin srrdr. Akllar bu konuda
aknlk iindedir. Filozoflar bu hususta farkl grlere sahiptir. Ama
kader, ilmi aamada nceden de bildiin gibi ayan-i sabite
dnmektedir.
Bu srlardan biri de byk hikmet sahiplerinden biri olan
Ferfurnusun,224 yce Allahn ilmi hakknda syledikleridir. Ona gre
Allahn ilminin ls malumat ile birlik iinde olmasdr. 225

222

Tevbe/49
Esfar-i Erbaa, c. 6, s. 181-182
224
Ferfuryus Eflatunun rencilerindendir.
225
Esfar-i Erbaa, c. 6, s.181-182
223

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 193

Bu srlardan biri de eyh rakn 226 Allahn ilmi hakkndaki


szleridir. eyh rak kendi gr esasnca her ne kadar bir yoruma
gre Allahn fiili ilmi, eyann227 ayns olsa da ilminin eyadan nce
olduuna inanmaktadr.
Ve daha aklayamadmz ve inceleyemediimiz bir ok srlar

Nur
Bu yce makamda nbvvet, gayb hakikatin ilmi neette bildirimi
gibi ilahi hakikatlerin, rububi isim ve sfatlarn ayn lemde izhar
edilmesidir. Bu makamda herkese layk olduunu verdiler. Kabiliyet
sahiplerini kemaline eritirdiler ve kabullenme yetisine sahip olanlar
layk olduklar ve bekledikleri kemale ulatrdlar. Zira rahmaniyet
makam vcudun genileme makamdr. Vcudun kemalinin
genileme makam olan rahimiyet makam da bu makamdandr. Bu
makam rahmaniyet ve rahimiyetin ahadiyet-i cem makamdr. Bu
yzden rahman ve rahim isimleri bismillahirrahmanirrahim sznde
yer alm ve Allah isminden hemen sonra beyan edilmitir.
eyh Arabi Futuhat adl eserinde yle diyor: Btn lem
bismillahirrahmanirrahim vesilesiyle vcuda gelmitir. 228 phesiz bu
makamda gayb ve ehadet lemi sakinlerinin elisi odur. Mlk ve
melekut lemi sakinlerine cem makamndan haber getiren hak szl
biridir.

Nur
Bu gayb resule ve hakiki veliye iman eden ilk kimse ceberut lemi
sakinleri idi. Yani nursal kahir nurlar ve ilahi yce kalemler. Bu feyz
genilemesinin ilk zuhuruydu. Nitekim peygamber (s.a.a) yle
226

ehabuddin Yahya b. Habe Suhreverdi eyhul rak diye mehurdur. rak


mektebinin kurucusudur. 36 yanda ldrlmtr. Hikmetul rak, Bostanul
Kulub, el-Barikatul lahiyye, el-Buruc, erhul arat, Avazi Peri Cibril nemli
eserlerindendir.
227
erh-u Hikmetil rak, s. 358-367
228
Futuhat-i Mekkiye, c. 2, s. 133

194 ....mam Humeyni (r.a)

buyurmutur: Allahn ilk yaratt ey benin nurum (veya ruhum)


idi. 229
Sonra nzul (ini) tertibiyle yukardan aaya yceden de,
madde, maddiyat, dk lemlerdeki sakinlere kadar hepsi ba
kaldrmadan ve kar koymadan iman etmilerdir. Allah Resulnden
nakledilen rivayetin bir anlam da budur. Allah Resul bu rivayette
yle buyurmaktadr: Ademden aaya kadar hepsi benim bayram
altnda bulunmaktadr. 230
Velayet btn varlklara sunuldu rivayetinin231 bir anlam da
budur. Bir rivayette Baz varlklar velayeti kabul etmedi sz ise o
varln kabiliyet noksanl esasna dayaldr. Bu varlklar kemali
kabullenme kabiliyetine sahip deillerdi. Yoksa vcudun asl
hususunda velayeti kabullenmemeleri anlamnda deildir bu. Onlar
vcudun kemali makamnda velayeti kabul etmemilerdir. Baka bir
ifadeyle onlar rahmaniyet makamn kabullenmiler, rahimiyet
makamn kabul etmemilerdir. O halde her varlk, kendi varlk
genilii ve kabiliyeti esasnca batni velayet ve hilafeti
kabullenmitir. Bu batni hilafet ve velayetin yer ve gklerde etkisi
vardr. Nitekim bir ok hadisler de bu anlama iaret etmektedir.

Nur
Gk, yer ve dalara sunulan, zalim ve cahil insan232 dnda hi
kimsenin kabullenmedii emanet de bu mutlak makam olsa gerek.
Zira gkler, yerler ve ilerinde bulunan her ey mahdud ve mukayyet
varlklardr. Hatta klli ruhlar bile byledir. Mahdud ve mukayyet
varlklar, mutlak hakikati kabullenmekten saknan varlklardr. Belki
emanet de mutlak zillullah (Allahn glgesi) idi. Mutlak olann
glgesi (ve feyzi) de mutlaktr. Taayyn eden her ey o ilahi glgeyi
kabullenmekten saknr. Onu yklenemez. Ama tm snrlar
inemek, btn taayynleri amak ve makamszlk makamna
ulamaktan ibaret olan zalimlik -bir gre gre Ey Yesrib (Medine)
229

Biharul Envar, c. 15, s. 24


Biharul Envar, c. 16, s. 402
231
Biharul Envar, c. 27, s. 280-281
232
Ahzab/72. ayete iarettir.
230

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 195

halk, artk sizin iin (burada) kalacak yer yok233 ayeti de bu


makamszlk makamna iaret etmektedir.- fenadan fena (fanilikten
fanilie) olan cahillik makamndaki insan, o ilahi mutlak zilli
(glgeyi) tayabilme liyakatine sahiptir. Dolaysyla mutlak
hakikatiyle o emaneti kabullenmitir. Bu da kabe kavseyn (iki ok
kadar yaknlat) makamna erdii zamand. imdi Allahn veya
daha da yaknlat234 sz zerinde dn ve klar sndr ki
ufuktan sabah klar dodu artk.235

Nur
Bil ki Allah seni hak yola hidayet etsin- bu nbvvet makamyla
ayn neette zuhur ve ilmi ve ayan-i sabit neetindeki ilahi isimlerin
suretleri esasnca ilahi isimlerin ve gayb hakikatlerin izhar kamil
insann nbvvetinden ibarettir. Yani ikinci ve hatta nc makamda
Muhammedi hakikattir. Zira zahir ve mazhar birlik halindedir.
zellikle mutlak isim mazharnn hibir varlksal taayyn yoktur. O
halde ilk makam; vahidiyet makamnda isimlerin gaybul guyub
(gayplerin gayb) dilinden isimlerin ahadiyet-i cem makam olan ism-i
azam ve hakikat-i cem ile haber vermesidir. O halde ikinci makam
ise en kamil mazhar olan insanln ayn-i sabiti ile hakikat-i cemi olan
ism-i azam ve hatta gayb lisanndan haber vermektir. Zira ilahi
isimlerin suretlerinin, yani ayan-i sabitin hibir rts ve hicab
yoktur.
Konumuz olan nc makam ise ayn neette en kamil mazhar
vesilesiyle ilmi hakikatin haber verilmesidir. Yani emir leminde ayn-
sabit dilinden insanln hakikatinin vesilesiyle haber verilmesidir.
Hatta ism-i azam ve gayb makam tarafndan vesilesiyle haber
verilmesidir, bildirilmesidir. Zira daha nce de bildiin gibi bu
makamda bir rt bulunmamaktadr.

233

Ahzab/13
Necm/9
235
Mecalisul Mminin, c. 2, s. 11
234

196 ....mam Humeyni (r.a)

Nur
eyhlerimizin eyhi Muhammed Rza Kumei (k.s) 236 Fususul
Hikemin erhinin nsznn haiyesinde ilahi isimlerde ayan-i sabiti
mahiyet ve vcutla kyas etmektedir. Mahiyet vcudun taayynnden
ibarettir. Eya mahiyete isnat edilmektedir, vcuda deil. Zira her ey
taayyn ile faildir. Ayan ise isimlerin taayynnden ibarettir. Ve
lem kamil insann ayn- sabitine mensuptur. Muhammed Rza
Kumei yle diyor: Ayan-i sabit ilahi isimlerin taayynlerinden
ibarettir. Taayyn d makamda mteayyin ile birdir. Akl makamnda
ise ondan gayridir. Nitekim mahiyet de d lemde vcudun aynsdr.
Ama akl nezdinde ondan bakadr. yleyse ayan-i sabit, ilahi
isimlerin aynsdr. Bir itibara gre Allah isminin tecellileridir. Baka
bir itibara gre Allah isminin eczasdr. Bu iki itibar Allah isminin
sfat itibariyle zat ismi olmasndan veya sfatla birlikte zat ismi
olmasndan ibarettir.
O halde ayan-i sabit tecelliler itibariyle insanln hakikatidir ve
bir itibarla da o hakikatin czleridir. Zira insanln hakikati,
taayynn mteayyin ile birlii delili esasnca o ismin kendisidir. O
halde insanln hakikati ve Muhammedi hakikatin kendisi olan
Ahmed ayn- sabit, esma leminde isimler suretinde ve ayan-i sabit
leminde ayanlar suretinde mtecellidir. Allah dndaki her ey
anlamndaki lem, esmann sureti ve mazharndan ibarettir.
O halde lem, insanlk hakikatinin sureti ve bu hakikatin
mazhardr. Zira daha nce de belirttiimiz gibi isimler ve ayan o
hakikatin tecellileri itibaryladr. Baka bir itibarla o hakikatin
czleridir. Suretleri o hakikatin suretidir, o hakikatin mazharlardr. O
halde lem suretinde tecelli eden ey Muhammedi hakikattir.
lemdeki kk byk her ey tmyle o hakikatin zuhur ve
tecellisidir. imdi u soru sorulabilir: Eer Allah ismi ve Muhammedi
236

Muhammed Rza sfahan-i Kumei (1336) Tahran ilmiye havzasnda mehur


olan irfan ve hikmet statlarndan biridir. lknce sfahanda retim grevinde
bulunmutur. Mevla Ali Nurinin rencilerindendir. Tahrana getmi ve orda
renci yetitirmeye almtr. Meai, raki ve Molla Sadrann kitaplarn ders
olarak vermitir. rfan incelikleri hususunda asrnn tek rneidir. Mirza Haim Reti
ve ahabadi onun rencilerindendir. En nemli eserleri unlardr: Haiye Ala
Temhidil Kavaid, Haiye Ala erh-i Kayseri Alel Fusus, Riasaletul Belaye ve
Risaletul Esfaril Erbaa.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 197

ayn- sabit aynda bir iseler, o halde neden lem o ayna istinad
edilmektedir; o isme deil.
Bunun cevab udur ki ayn- sabit, o ismin taayyndr. Yani o hak
ve aikar olan eydir.

Nur
Btn dediklerimiz ve gzlerinden kaldrdmz perdeler esasnca
gzlerin keskin gzlere sahip olduuna gre artk u hakikati aka
grm olmalsn ki ilahi ilimde ayan-i sabitin sbutu, naks nurlarn
tam ve kamil nurlardaki sbutu gibidir. Hakeza tafsili akln icmali
yaln akldaki sbutu gibidir. Ayan ve esmada herhangi bir hicab
olmad iin ayn- sabite isnad edilen her ey zat- mukaddese, ilahi
isim ve sfatlara da mensup olmaktadr. O halde tecelliler, isimler,
sfatlar ve ayan elbisesinde olduu halde zati tecellilerdir. O halde bu
anlamn mahiyet ve vcud ile kyas, ilgisiz bir kyas olmakla birlikte
gr, zevk ve sluk ehli kimselerin grne gre mukisun aleyh
(ilahi isimlerdeki ayan-i sabite) hakkndaki husus Merhum
Kumeinin buyurduu gibi deildir. Zira eserlerin mahiyete intisab
ya kesrette vahdet gr esasncadr ve vcud taayynden mnezzeh
olduu halde onlarda zuhur etmektedir ve bu gr esasnca vcud
tm eya demektir ya da filozoflarn gr esasncadr ki lem, yani
klli-i tabii d lemde mevcuttur. rfan ekolu grnce deildir. Zira
zgr insanlarn grne gre btn bir lem hayal iinde hayaldir.
zetle eer bir eyin failiyeti, o eyin taayyn iledir sznden
maksat, bir eyin zatnn ismi ve sfati taayyn olmakszn ve ayan
elbisesine brnmeksizin kendi zatyla hibir failiyet trne sahip
olmad ise bu konu dorudur. Bunun incelemesini de bilmi oldun.
Ama bu anlam fiilin mteayyine intibasn red etmemizi gerektirmez.
Aksine fiil hakikaten mteayyine mensuptur, taayyne deil. Yok,
eer maksat taayynn fail olduu ise, bu konunun doru bir yorumu
olamaz. Eer maksat taayynn, mteayyinin aleti olduu ve
mteayyinin taayyn ile failiyeti bulunduu ise bu konu aratrmalara
aykr olmakla birlikte fiilin mteayyine intisabn da ortadan
kaldrmamaktadr.
O halde aratrmalarn gerei olan ve hakkyla tasdik edilmesi
gereken ey, nceki ilahi nurlarda aklanan eydir. Bu nurlar

198 ....mam Humeyni (r.a)

sayesinde bilmi oldun ki zat, esma taayynler kisvesinde ayan-i


sabite tecelli etmektedir. Ayan-i sabit kisvesinde de harici ayana
tecelli etmektedir. Lakin arada bir rt olmadndan ve tecelli edilen
ayna saf ve berrak olduundan dolay bu tecelli, zati bir tecellidir.
Allahn uluhiyetinde bir orta yoktur. Bu da anlam olarak
naklettiimiz hadisin anlamlarndan biridir. Hadisin lafz byle
deildir. Bu hadis ismet Ehl-i Beytinden nakledilmitir ve yle
buyurmaktadr: Hakiki tevhid; ismi, msemmaya uyarlamandr. Aksi
takdirde sadece isme ibadet etmek kfrdr. sim ve msemmaya
birlikte ibadet etmek ise irktir. 237 Gerekten de Allah velisi doru
buyurmutur.
Merhum Kumeinin szlerinde baka bir gr daha vardr. Sz
uzamasn diye yorumlamaktan saknyoruz ve nakletmekten vaz
geiyoruz. Bu misbah burada bitmi oldu. Mlk ve ilim sahibi
Allahn izniyle sze baka bir ekilde balyoruz. Bata da sonda da
sadece Ondan yardm dileriz.

Misbah
Bu blm senin iin kefolunacak ilahi akl nurlar ve gayb
neetinde velayet, nbvvet ve hilafetin srr hakkndadr. Bunda
nurani ufuklardan doan iman gerekler bulunmaktadr. Bu nurlar
vastasyla insani kemaller derecelerine nail olman umulur.

Matla238
Bil ki Allah seni hakk- yakine hidayet buyursun ve seni ruhaniler
zmresinde karar klsn- kamil filozoflarn akl burhanlar esasnca akl
salam ve detayl delillerle ispat ettii, gemi ilahi ahsiyetlerin
sembolik bir dille beyan ettii, ilahi kitaplar ve semavi sahifelerin
iaret ettii, nbvvet ve velayet makamndan nakledilen rivayetlerin
ortaya koyduklar akl hakikat ahadiyet-i cem ile irtibatn bildiin
mutlak meiyyet makamnn ilk taayynnden ibarettir. Bu konunun
delili ise detayl felsefe kitaplarnda yer alan bilgilerin yan sra hibir
237
238

Usul-i Kafi, c. 1, s. 114


Gne veya yldzlarn doduklar yer, ufuktan ktklar yer.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 199

n dnce olmakszn ve sadece bu konuyu imdi yazarken aklma


gelen bir delildir. O da udur ki mteayyin olmayan hakikat, hangi
hakikat olursa olsun kendine ilien eitli taayynlerle taayyn edince
sadece rtbe makamnda ncelikli, zat makamnda daha kadim ve
zaman makamnda daha kadim olan taayynlerle mteayyin
olmaktadr. zetle gayr-i mteayyin ve suretsiz olan bir hakikatin
taayyn ve tasavvuru ncelikli taayyn ve en kadim surettir. Mahiyet,
ayak bast her yere getirileri ve arazlarndan nce girer. Bu getiriler
ve arazlar, ister melekuti taalluklar ve takaddrler olsun, isterse de
maddi getiriler ve arazlar olsun fark etmez.
Takaddr ve taalluk, mahiyetin dier getirilerinden nceliklidir.
Hakikat bata mahiyet suretine brnmektedir ve ncelikli tertibiyle
sonra da dier getiriler suretine girmektedir.
Vcud mertebelerinin durumu, nzul ve suud lemini kamil bir
ekilde incelediimiz zaman getirileriyle deil de sadece mahiyetle
taayyn eden bir ey gremiyoruz. Sadece tmyle soyut olan akl
hakikati gryoruz.
Ama dier lemlerden herhangi birindeki varlklarn mahiyetsel
taayynlerinin yan sra baka bir taayyn de vardr. Bu yzden
mahiyetten sonra gelmeli ve mahiyet ondan ncelikli olmaldr. Bu
ncelik de dehri bir ncelik olmaldr. Ayn ekilde gayr-i mteayyin
bir hakikatin mteayyinlere oranla ncelii de sadece hakiki ve vcud
bir ncelik deildir. Hakkani ve ezeli bir nceliktir. Bu etkenlerin yani
melekuti takaddr ve taallukun, madde lemine dalmann ve zaman ve
tedricin sultas altndaki mahiyetin oluumunun mahiyetin deil de
vcudun getirilerinden ve arazlarndan olduunu sanma. Zira taakkul
ve akl tecziye makamnda bu araz ve getiriler mahiyetten
ayrlmaktadr. Bu da onlarn mahiyetin deil de vcudun etkenleri
olduunun delilidir. Bu bozuk ve hayali bir zandr. Zira melekut
zatnn tr, taalluk ve takaddrlerden ibarettir. Mlk zatnn tr ise
madde ve maddi getirilerin elinde esir olmaktan ibarettir. Ne zat, ne
taakkul, ne zihin ve ne de harici makamda birbirinden ayrlamazlar.
Bu yzden nefsi yle tantmlardr: Nefis tabii ve yce (organik)
cisim iin ilk kemaldir. Bu yzden psikoloji tabii ilimlerden
saylmtr. Molla Sadra239 da nefsin nefsaniyetinin, yani ilk kemalinin
239

Muhammed b. brahim irazi (979-1050) Sadrud-Din ve Sadrul Mteellihin


lakabna sahip olup, Sadra veya Molla Sadra diye mehurdur. Byk slam

200 ....mam Humeyni (r.a)

geliim balangcnda ve tekamlden nce lazm veya mfarik trden


nefsin zatna katlan ilineklerden olmad hususunda bir delil ikame
etmitir.240 Ayn ekilde mlki suretlerin madde ve getirilerinin
kaydndaki zati esareti de burhani ilerdendir. Szn uzamasndan
korkmam olsaydm senin yakin ve gvene ermene neden olacak
bilgiler de verirdim. Ama elden ne gelir ki? Bu kitap bu tr konular
ele almaya uygun deildir. Bu suretlerin, getirilerin elinde esir
olmasnn, mlki suretlerin ve melekuti hakikatlerin kendisini bu
esaretten kurtarabilmesi ve nur lemine ulaabilmesiyle elitiini
sanma. Bize gre bu da sabit bir husustur. Bu esaret ve zgrlk
arasnda hibir eliki bulunmamaktadr. yi dn ki konunun
hakikatini derk edesin. Taayynler hakknda sylenenler de kavs-i
nzul hasebiyledir. Bu beyan ile kavs- suudideki varln tertibi
esasnca delil ikame etmek mmkndr. Zira suretlerin kendisinden
hasl olduu, yceldii, kesretten vahdete doru ilerledii ve nzulden
suuada ykseldii mebde ve mene, zat hasebiyle hibir surete
brnmeyen ve cevher hasebiyle hibir taayyn olmayan ilk
heyuladr. En ncelikli dzen taayynlerden biriyle mteayyin olunca
ilk taayyn mutlak cismin sureti, sonra unsur suret ve sonra madeni
suret ta ki ruhaniler safna katlr ve onlar arasnda yer alr. Bylece
ilk sona katlr, balad noktaya dnm olur. 241

Matla
Vahiy ve tenzil sahiplerinden ruhlarnn yaratllar hakknda bir
takm rivayetler nakledilmitir. Bu rivayetlere gre Allah Resulnn,
filozoflarndan biridir. Molla Sadra Hikmet-i Mtealiyenin (Akn Hikmetin)
kurucularndandr. Felsefe ilminde ok gzel grlere sahiptir. Sadrul
Mteellihinin felsefi ekol dier felsefi ekollere stn gelmitir. Ondan sonraki bir
ok slam filozoflar bu ekole tabi olmutur. En nemli eseri olan Esfar-i Erbaa,
onun felsefi grlerini detaylca ele alan bir kitaptr. Dier eserleri ise unlardr:
Tefsir-i Kuranil Kerim, erh-i Usul-i Kafi, Mebde ve Mead, Mefatihul Gayb,
evahidur-Rububiye, Esrarul Ayat, Haiye ber ifa. Molla Sadra, Muhakkk
Damad, Mir Fendereski ve eyh Bahainin rencilerindendir. Molla Muhsin Feyz
ve Abdurrezzak Lahici (Feyyaz) da onun mehur rencilerindendir.
240
241

Esfar-i Erbaa, c. 8, s. 12
Araf /29

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 201

Alinin ve dier imamlarn ruhlar ilk olarak yaratlmtr. Onlarn


ruhaniyeti, ilahi mutlak meiyyet ve geni rahmetinden ibaret olup akli
taayyn ile mteayyin olmulardr. Zira onlarn ruhlar (a.s) ilk zuhur
idi.242 Bu zuhur ve tecelli makamnn halk (yaratl) kelimesiyle ifade
edilmesi o kadar da uygun deildir. Zira meiyyet makamnn yaratl
lemiyle hibir irtibat bulunmamaktadr. Aksine o emir
lemindendir.
Nitekim Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnzca)
O'nundur243 ayetinde buna iaret edilmektedir. Geri baz yerlerde
bunun iin halk kelimesi de kullanlmtr. Nitekim imamlardan (a.s)
nakledilen bir rivayette yle yer almtr: Allah her eyi meiyyetle
ve meiyyeti de kendisiyle yaratt.244 Bu hadis-i erif de mutlak
meiyyetin btn halk taayynlerden daha yce olduunu gsteren
delillerden biridir. Akldan tut en alt mertebeye kadar btn halk
taayynlerden ycedir. Biz Allaha hamdolsun bu iddiamz hususunda
zevki bir burhan da ikame ettik. Ama buna ramen yine de bizim bu
sylediimize delalet eden bir rivayeti de teberrk olsun diye burada
naklediyoruz.
Kafide yer alan bu rivayete gre Ahmed b. Ali b. Muhammed b.
Abdullah b. mer b. Ali b. Ebi Talib, mam Sadkn yle
buyurduunu nakletmektedir: phesiz hibir varlk yokken Allah
var idi. Bylece Allah kevni ve mekan yaratt. Nurlar yaratt.
Nurlarn nurland nurul envar yaratt. Nurlarn nurland kendi
nurunu onda cari kld. O Muhammed ve Alinin yaratld nurdur. O
ikisinin nuru ilk nur idi. Zira o iki nurdan nce bir ey yok idi. O iki
nur tertemiz olarak, pak slblerde cereyan etti. Sonunda tertemiz
slblerde birbirinden ayrldlar. Abdullah ve Ebu Talibde 245 karar
kldlar.
Evet Allahn velisi gerekten de doru buyurmutur. Biz u anda
bu hadisi aklama makamnda deiliz. Bu hadisi aklamak benim
gibi birine dmez. Bunun uzun uzadya bir aklamas vardr. Ama
bizim maksadmza iaret eden baz iaretlerini ele almaya alacaz.
Dolaysyla ilahi tevfik ile yle diyoruz: phesiz hibir varlk
242

Besairud-Derecat, s. 39 ve Kemaluddin s. 254


Araf/54
244
Usul-i Kafi, c. 1, s. 110
245
Usul-i Kafi, c. 1, s. 441
243

202 ....mam Humeyni (r.a)

yokken Allah var idi sz, belki de Allahn varlklar zerinde hakiki
bir takaddm olduuna iarettir. u anda da durum ayndr. Nitekim
Cneyd-i Badadi246 phesiz hibir varlk yokken Allah var idi
szn duyunca uanda da ayn durumdadr247 diye buyurmutur.
Tevhid-i Sadukta ise yle yer almtr: Allah-u Teala zaman ve
mekan olmakszn her zaman var idi. uanda da olduu gibidir.248
Hadis-i erifte Allah kevn ve mekan yaratt. Nurlarn nurland
nurul envar yaratt sz de aadan yukarya vcudun asli
mertebelerinin tertibine iarettir. Zira kevn ve mekan, tabii ve tabiat
leminde mekana ihtiya duyan varlklardan ve semavi ve zemini
cisimlerden ibarettir. Veya tabiat leminde zahir olan ve karanlk
heyula denizinden ortaya kan mutlak eylerden ibarettir. Bu tabirin
sebebi ise kevn ve mekann nefsi de iermesidir. Bu nefis, kendi
zatnda nurlar lemindendir. Ama madde ufuklarnda domu ve
aalk kainatta zuhur etmitir. Nurlar ise kk byk btn bir akl
lemine veya her ikisinin de hakikati nurdan olduu cihetiyle akl ve
nefis lemine iarettir. Nurul envar ise akl ve dier hakikatlerin
balangc, aalk ve yce lemlerin mebdei olan mutlak vcud ve
mnbesit feyize iarettir. Vcudun tm mertebeleri ondan olduu
halde nurlarn zellikle zikredilmesi de aralarndaki mnasebet
dolaysyladr. Veya akln, mutlak meiyyetin ilk zuhuru olmas
hasebiyledir. Veya nurlarn, nurul envardan yaratldn beyan
ettikten sonra artk kainatn da nurul envardan yaratldn
sylemeye ihtiya duyulmadndandr. Zira eer nurlar bir eyden
yaratlmsa, vcud silsilesinin tertibi ve nzul ve suud kavsi (yay)
hasebiyle nurlarn dndakiler de o eyden yaratlm olmaldr.
Onda cari kld cmlesindeki mecrur zamir (fihi) ya envara
dnmektedir ki bu durumda nurlardan ibaret olan mukayyet
varlklarn, nurul envardan ibaret olan o mutlakn kendisi olduuna
iarettir. Belki de bu zamir, nurul envara dnmektedir. Buna gre
nurul envardan maksat ilk soyut akldr. Nurlardan maksat ise klli
nefisler ve klli nefislerle birlikte ilk akl dndaki dier akllardr.
246

Cuneyd-i Badadi, (298 veya 299) Nehavend aslldr. Byk irfan


alimlerinden biridir. ia olduu sylenmitir. Bazlar ise Sufyan-i Servinin
mezhebine bal olduunu iddia etmilerdir.
247
Vesailul Kayseri, Risaletut Tevhid, s. 13 ve Misbahul-Uns, Li bn-i Fenari,
s. 26 ve 79
248
Et-Tevhid, s. 179, 12. hadis

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 203

Nurlarn nurland nurdan maksad ise feyz-i mnbesitten ibarettir.


Bu mana iki adan ibaretle uyum iindedir. Birincisi udur ki nurul
envara halk nisbet edilmi ve nurul envar yaratt denilmitir.
Oysa defalarca rendiin gibi nurul envar halk leminde deil, emir
lemindendir. Geri bazen halk lemine de isnat edilmektedir. Nitekim
daha nce ad geen hadiste de (meiyyet halk hadisi) bu isnat gze
arpmaktadr. Dier cihet ise bu rivayette yer alan nur, Allahn zatna
izafe edilmi Allah onda nurunu cari kld diye buyrulmutur. Bu
tabir zahir ve mazharn birbiriyle ittihat iinde olduuna iarettir.
Geri dier nurlarn nurunu da bir itibara gre Allahn zatna isnat
etmek mmkndr. Lakin uygun olan nurul envar zata isnat etmektir.
Sakn bu rivayette yer alan ecra (cari kld) kelimesinden rfi bir
anlam karmaya kalkma. Hissi nurun kendisinden nurland eyde
cereyan ile mukayese etme. Buradaki ecra kelimesinden maksat
zuhur ve kayyumi ihatann kendisidir. Ayn ekilde nurdan maksat da
hissi nur deildir.
O nurdan Muhammed ve Aliyi yaratt ifadesinden maksat ise
vcud-i mnbesit olan nurul envardr. O da vahdet ve taayynsz bir
ekilde Muhammedi ve Alevi hakikatten ibarettir. O iki yce insann
mukaddes nuru o hakikatten yaratlmtr. Bu ifadeler bizim aka
sylediimiz gereklere delalet etmektedir. yi dn ki srlar yzne
alsn.
Bu iki nur srekli ilk nurda idiler. nk o ikisinden nce bir ey
yok idi. fadesi de u anlamdadr ki Allah tarafndan yaratlan o iki
mukaddes nur, btn bir varlk leminden ncelie sahip olan soyut
akldr.
Bu iki nur cereyan halindeydi. fadesi ise aadaki lemlerde bu
iki nurun zuhuruna iaret etmektedir. Yani ceberut leminin sulbnden
yce melekut leminin batnna, yce melekut leminin sulbnden,
aa melekut leminin batnna ve aa melekut leminin sulbnden
mlk leminin batnna cereyan etmitir. Daha sonra da btn bu
lemlerin zetinde ve btn bu lemleri kapsayan kapsaml nshada
zuhur etti. Yani beerin babas olan insanda ortaya kt. Oradan
tertemiz slblere intikal etti. Daha sonra da en temiz sulbe, Abdullah
ve Ebu Talibin sulbnde birbirinden ayrldlar. Aadaki lemlere
oranla yukardaki lemlerden her birine slb ve yukar lemlere

204 ....mam Humeyni (r.a)

oranla aadaki lemlerden her birine de batn denmesinin mant


ise aktr ve aklamaya gerek yoktur.

Matla
nceki (Aristo gibi) filozoflarn ve ariflerin, eyann ilk mebdeden
nasl sudur ettii ve mebdeden sudur eden ilk eyin ne olduu
hususundaki ihtilaf iittin mi?
Aristo Usolocya kitabnn onuncu Meymerinde yle diyor: Eer
Hibir kesret hviyet ve ciheti bulunmayan tek ve basit bir varlktan
btn bu lem nasl vcuda geldi diye soracak olursa yle deriz:
Salt tek ve basit olduu ve kendisinde hibir ey olmad cihetinden
btn bu eya vcuda gelmitir. Zira onun bir hviyeti yoktur, hviyet
ondan kaynaklanmtr. Ben zetle diyorum ki hibir ey olmad iin
tm eya Ondan grld. Her ey Ondan kaynakland halde ilk
hviyet (maksadm akl hviyetidir) vastasz olarak Ondan
kaynaklanan ilk eydi. Daha sonra aa ve yukar lemde olan her ey
akl hviyeti ve akli lem vastasyla ortaya kt.249
Aristo daha sonra bu hususta nakletme ihtiyac duymadmz bir
de delil zikretmitir.
bn-i Sinann ifa250 ve dier kitaplarndaki szleri, eyh rak251
ve dier filozoflarn252 aklamas da Aristonun bu aklamalarna
dayanmaktadr.
Baka bir grup yle diyor: Allahtan sudur eden ve cem
makamndan zuhur eden ilk ey btn varlklarn heykellerine yaylan
249

Usulocya, s. 293
Hseyin b. Abdullah b. Sina (H. K. 370-427 veya 428) Ebu Ali Sina diye
mehurdur. bn-i Sina, slami tp bilginlerinden ve nl filozoflardan biridir. Dier
ilimlerde de gr sahibi biriydi. En byk zellikleri fevkalade bir kabiliyete ve
gl bir hafzaya sahip olmasyd. Ksa bir srede eitimini tamamlam ve farkl
ilim dallarnda birok eserler yazmtr. Kitaplarndan bazs unlardr: Mantk,
Tabiiyyat ve ilahiyat blmlerinden oluan el-arat vet Tembihat. Bu kitabn bir
ok erhi vardr. En tannm erhleri ise erh-i Fahr-u Razi ve erh-i Hace Nasr
Tusidir. bn-i Sinann dier bir kitab ise Mantk, Riyaziyat, Tabiiyyat ve lahiyat
blmlerinden oluan ifa kitabdr ve detayl bilgilere sahiptir. Hakeza en-Necat
kitab ise felsefi bir kitaptr. el-Mebde vel Mead, tp ilminde Kanun, Kaside-i
Ayniye ve Talikat kitaplar da bn-i Sinann mehur kitaplarndandr.
251
lahiyat-i ifa, s. 402
252
erh-i Hikmeti rak, s. 342
250

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 205

kuatc varlk idi. Yce Allahn, Bizim emrimiz bir tek szden
baka bir ey deildir.253
Ve hakeza Nereye dnerseniz Allahn yz (zat) oradadr 254
diye buyurduu ayetler de bu anlama iaret etmektedir.
eyh Muhyiddinin halifesi eyh Sadruddin Konevi, Nusus adl
kitabnda yle diyor: Allah bir olduu iin Ondan sadece tek bir
ey sudur etmitir. Zira bir olan bir eyden, bir olduu cihetiyle tek bir
eyden bakas zahir olamaz. Ama icad olan o tek ey bize gre
varlklarn ayanna ifaze edilen genel vcuddur. Vcuda gelen veya
Hz. Hakkn ilminin znesi olan vcuda gelmeyen her eye bu genel
vcud ifaze edilmitir. Bu vcud ilk varlk olan en yce kalem ve ilk
akl ile dier varlklar arasnda ortaktr. Filozoflarn bu konuda
dedikleri doru deildir.255
Bu szn bir benzerini Miftahul Gayb vel Vcud 256 adl kitabnda
da beyan etmitir. Kemaluddin Abdurrezzak Kaani Istlahnda yle
diyor: uhudi tecelli ad nur olan vcudun zuhurundan ibarettir. Bu
da Hakk Tealann lemlerdeki ilimlerinin suretlerine, yani o
isimlerinin mazharna zuhur etmesidir. Bu zuhur her eyin varlk
nedeni olan Nefesur Rahmandan ibarettir.

Matla
imdi artk ayn ilim ve irfan mektebine mensub olduumuz imani
kardelerimize zerimize den eyleri eda etmenin zaman geldi.
Maksadmz ortaya koymalyz ki aradaki ihtilaf ortadan kalksn ve
iki grup arasnda bar salansn. Zira ariflerin metodu akln derkinden
ok daha yce olmakla birlikte apak akl ve burhana da aykr
deildir. Zevki mahadeler haa burhana muhalif olamaz. Akli
burhanlar da irfan ashabnn uhuduna aykr deildir.
O halde diyoruz ki ey deerli karde! Bil ki yce hikmet ve felsefe
ehli kimseler kesrete tevecch ettiklerinden ve gayb ve uhud lemi,
neden ve sonularn tertibi ve aa- yukar lemlerden ibaret olan
vcudun mertebelerini korumalar gerektiinden sudur eden ilk eyin
253

Kamer/50
Bakara/115
255
Risaletun Nusus, s. 74
256
Mefatihul Gayb vel Vcud, s. 69
254

206 ....mam Humeyni (r.a)

soyut akl olduunu sylemek zorunda kalmlardr. Daha sonra nefis


ve daha sonra da en son kesret mertebelerine kadar bu tertibe riayet
edilmitir. Zira mutlak meiyyet makamnda hibir kesret
dnlemez. Kesret bu makamdan sonra olmutur. Bu makam
taayynler makamdr. O halde meiyyet zat-i ahadiyette sakl ve
ebedi kibriyada yok olduu iin sudur etmi veya etmemi
diyebileceimiz hibir hkme sahip deildir. Ama Allaha hicret eden
veliler ve yce arifler, vahdete tevecch ettiklerinden ve herhangi bir
kesret mahade etmediklerinden dolay; mlk ve melekut, ceberut ve
nasut lemlerindeki taayynlere bakmazlar. Mahiyet ve lemler olarak
tabir ettiimiz mutlak vcudun taayynlerini hayal ve itibar olarak
grmektedirler. Bu yzden zgr insanlar nezdinde lem, hayal
iinde hayaldir denmitir.257
eyh Muhyiddin yle diyor: lem her zaman gayb halindedir ve
asla zahir olmamtr. Allah ise her zaman zahirdir, asla gaib
olmamtr.
O halde zahir veya batnda, ilk veya sonda, tahakkuk ve vcud
diyarnda ve gayb ve uhud leminde var olan her ey Haktr. Ondan
baka her ey bir vehim ve hayaldir.

Matl
Hatta dnerek yle diyoruz: Muhakkik Konevinin szleri kamil
arifler nezdinde bir deer tamamaktadr. Ona gre yce makam
sahibi velilerin szleri olan aklamalar aslnda doru deildir. Marifet
ehli pazarnda bir deer ifade etmemektedir. Zira sudurun bir masdar
ve sadr olmaldr. Masdar ve sadr gayriyet ile mtekavvimdir. Her
biri o dierinden ayrdr. Bu tr tabir, irfan ashabnn yoluna aykrdr.
Yakin ehlinin zevkine uygun deildir. Bu manay ifade ettiklerinde ise
zuhur ve tecelli demektedirler. Allahtan baka bir ey var m ki
Allaha sudur isnad edilebilsin. Sadece O vardr. Hem ilk, hem
sondur. Hem zahir, hem de batndr. 258 mam Hseyin (a.s) Arefe
duasnda yle diyor: Senden bakasnn, senin sahip olmadn bir
zuhuru mu var?
257
258

Kelimatul Meknune, s. 11
Hadid/3

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 207

Evet, canm kendisine feda olsun, Allah velisi ne de doru


sylyor.
Allahtan gayri olarak dnlecek olursa lem asla zahir
olmamtr. Hakk ehline gre klli-i tabii d varla sahib deildir. Bu
cihetten gayrisi ise Allahn zahir olan ismidir.

Matl
Btn bu dediklerimiz vahdet sultannn kendisine galib geldii,
Hak Tealann varlk dana kahhariyetle tecelli ederek yerle bir ettii,
kyamet gnnde tam bir vahdet ve malikiyet makamyla zuhur ettii
gibi yce bir malikiyetle kendisine tecelli ettii kimsenin hkmdr.
Ama vahdetten rtl olmad halde kesreti mahade eden ve
kesretten gafil olmad halde vahdeti mahade eden kimse her hak
sahibinin hakkn kendisine teslim eder ve adalet hkmnn
mazhardr. Hibir snr amaz, hibir kula zulmetmez. 259 Bazen
kesretin tahakkuk ettiine hkmeder, bazen de bu kesreti vahdetin
zuhuru olarak grr. Nitekim berzahiyet-i kbra makamna eren,
batan ayaa Allahn dergahna muhta olan ve kabe kavseyn ev
edna260 makamna erien, Allahn setii, raz olduu ve beendii
bir kul olan Allah Resul, imamlardan birinin diliyle yle
buyurmutur: Bizim yle bir haletimiz vardr ki o makamda; O,
Odur ve biz de biziz. O biz ve biz de Oyuz.261
Marifet ehlinin zellikle eyh-i Ekber Muhyiddinin szlerinde bu
tr ifadeler oktur. rnein yle diyor: Halk Hakktr ve Hakk da
halk. Hakk, Hakktr ve halk da halk.262
Hakeza Fususunda yle diyor: Saylar hakkndaki szmz iyi
derk eden bir kimse (yani bir sayy inkar etmek aynen dier bir sayy
ispat etmektir) bilmi olur ki mnezzeh olan Hakk, meiyyet
halkndan ibarettir. Her ne kadar halk, halktan (yaratc) ayrk da
olsa halk olan emir mahluktur ve mahluk olan emir ise haliktr.
Daha sonra yle diyor:
259

Al-i mran/182. ayetten iktibas edilmitir.


Necm/9
261
Kelimatil Meknune, s. 101
262
Fususul Hikem, s. 112
260

208 ....mam Humeyni (r.a)

Hakk bu ynyle halktr, ibret al halk deildir dier ynyle an,


Kim anlarsa dediklerimi basireti krelmez,
Basireti olanlar ancak szlerimi anlar,
Sen toplama karmayla megul ol,
Hakikat birdir,
Bu tek hakikat kesret sahibidir, ama vahdet kesretten eser
brakmaz.263
Yine konumuzun dna ktk. Sz toparlayp konumuza geri
dnmemiz gerekiyor.

Matl
Ey aziz bil ki Allah seni ceberutuna hidayet buyursun ve ltfyle
sana melekutunun yollarn gstersin- makam ve konumunu tanm
olduun bu akli hakikat mekan ve mekan ile ilgili boyutlardan
tmyle soyutland, zamann ve zaman ile ilgili eylerin
deiiminden mnezzeh olduu, mahiyeti varlnda eridii ve varlk
nuru mahiyetinin zulmetine galebe ald, hatta hakikat ve
nefsiyetinden bile soyutland iin btn gayb ve ahadet lemlerini
ihata etmitir. Nitekim meiyyet de bu hakikati ve gayrisini ihata etmi
bulunmaktadr.
Bu hakikatin lemlerdeki sirayet ve etkisi, hakikatin rakikadaki
serayet ve cereyan gibidir. Hatta lemlerin hakikati akl hakikatten
ibarettir. Bu lemler onun glgesidir ve o da ruhtur. Dier lemler
onun kuvveleri ve cismidir.
zetle o, lemin vahdet ciheti ve lem de onun kesret cihetidir. O
hakikat vahdet suretinde btn lemden ibarettir ve lem de kesret
suretinde o hakikatten ibarettir.
eyh Kad Said Kummi (r.a) baz kitaplarnda yle diyor: Nefis
bilaraz akl ve bizzat nefistir.264
eyh Sedukun Tevhid kitabnn erhinde ise yle diyor: Akl
ilahi emre itaat etti ve klli nefis suretine brnd ki maddeyi tasvir
etmi olsun.
263
264

A.g.e. s, 100
Mecmuetur Resail, Risaletul Bevarikil Melekutiyye, s. 295

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 209

O, bu szleriyle geri akl tasvirini sadece nefsin suretine zg


klmtr. Ama vcudun mertebeleri, gayb ve uhud melekutu
hakknda ilim sahibi olmann gerei bizim dediimiz eydir. O da
udur ki akl sadece nefs-i klli olarak dnlmez, cisim suretinde de
tasavvur edilebilir. Eflatun265 ve Aristonun Usolocya kitabnda
dedikleri u szlerden maksatlar da budur: Nefis yukar lemden
aa leme inmitir266 oysa burhan gerei nefsin maddeden meydana
gelmi olmas gerekirdi.
O Kumlu arifin dedikleri de nceki filozoflardan alntdr. Nitekim
Aristo Usolocya kitabnda ilk Meymerde yle diyor: Nefis evk
suretinde dnlen akldan ibarettir. Aristonun bizim szlerimizi
tmyle teyid eden szleri ise udur: Nefis sluka itiyak duyunca ve
ilerini zahir klmak isteyince ilk lemden hareket ederek, ikinci leme
ulamaktadr. Sonra oradan da nc leme erimektedir. Elbette
nefis kendi leminden hareket ederek nc leme varncaya kadar
sluka koyulmusa da akl ondan ayrlmamtr ve yapt her eyi
aklla yapmtr. 267
Bu byk filozofun grlerimizi teyid eden daha bir ok szleri
vardr. zellikle de 10. Meymerde Nevadir babndaki szleri ok
nemlidir ve isteyenler oraya mracaat etmelidir. Lakin tmyle
inceledikten, bu grubun ifrelerinin anahtarlar elde edildikten sonra
ehline mracaat edilmelidir. phesiz her ilmin uzmanlar vardr. O
kitaplara mracaat nefsaniyet ve bencillik ile i-ie olmamaldr.
Bunun insana hibir faydas yoktur. nsann aknln ve delaletini
arttrmaktan baka bir eye yaramaz. bn-i Sinann yle dediini
grmyor musun: Ben stadmn yannda tabiiyat, riyaziyat
(matematik) ve tp ilmini az okudum. O ilimlerin ounu ksa bir
mddette kendim rendim ve hibir skntya dmeden onlar
hallettim. Ama ilahiyat, uzun sre riyazet ektikten, hacetler
265
Eflatun (M. . 347-427) eski Yunan filozoflarndan biridir. Sokrat ile
tantktan sonra 8 yl onunla birlikte yaamtr. Sokratn ilk rencisidir. stad
ldrldkten sonra ilim renmek amacyla eitli ehirlere gmtr. nemli
kitaplar unlardr: el-Cumhuriye, hticac-i Sokrat ala Ehl-i Eseniyye, Timavesur
Ruhani fi Tertib-i Evalimis Selasestil Akliye elleti hiye lemir Rububiye ve
lemul akl ve lemun nefs, Timavesut Tabii, Erbaa makalat fi terkib-i lemit
tabiat, Kitabun fima Yenbegi ve Kitabun fil Eyail Aliye...
266
Usulocya, s. 237-242
267
A.g.e, s. 169

210 ....mam Humeyni (r.a)

mebdeine tevessl ettikten ve ihtiyalar gideren Allahn dergahna


sndktan sonra bir eyler anlamaya baladm. lahiyat konularnn
birisine krk defa mracaat ettiim halde hi bir ey anlamadm. O
ilmin problemini zmek hususunda mitsizlie dtm. Sonunda
lemlerin ve akllarn yaratcsna sndm ve o problemi zdm.268
bn-i Sinann kitaplarna mracaat edecek olursanz o yce ilmine
ramen bir ok konuda hata etmi olduunu grrsnz. Onun gibi bir
dhi ve akl sahibi bir insan bile bu durumdaysa dier insanlarn
durumu nasldr, varn siz dnn. Bu bilmeden felakete maruz
kalmamalar iin iman kardelerime bir tavsiyem idi.

Matl
Soyut akln kendinden daha alt mlk ve melekut lemleri
zerindeki ihatas hissedilir bir eyin hissedilir bir baka ey
zerindeki ihatas gibi deildir. Zira hissedilir eydeki ihata baz taraf
ve ynleri kapsamaktadr. hata ettii yerler de o dier eyin d
yzeyinden bir blm tekil etmektedir. O ey kendi zatndan
haritir. Ama soyut akln ihatas byle deildir. Onun ihatas tm
ynleriyle bir ihatadr. Hem de d yzeyle snrl da deildir. Zahiri
ihata ettii gibi batn da ihata etmelidir. Onun ihatas nfuz ve sirayet
ihatasdr. lemdeki hakikatlerine, zatlarna, hakikatlerinin beynine ve
varlklarna sirayet etmektedir. Yer ve gkteki btn cevherler, zati
veya mfarik arazlar tmyle soyut akln ihatas altndadr. Onlara
ah damarndan daha yakndr.269 Bedenlerdeki ruhtan daha etkilidir.
Hatta lemlerin akln nezdindeki huzuru, onlarn kendi nezdindeki
huzurundan ok daha iddetli ve ycedir. Btn bu ihata ve huzur,
ikilik ve uzaklk ls olan maddeye sahip olmad sebebiyledir.
kilik ls olan mahiyet onlarda izmihlale uram, yok olmutur.
Mahiyet hkmlerinden hi biri soyut akl hakknda geerli deildir.
Btn hkmler vcuda aittir. Mahiyete galebe alan mutlak vcudun
hkmdr. Hakikat ve vcudlara hakimdir. Meailerin stad olan
Aristo bu zat sirayet ve vcud ihataya iaret ederek yle
demektedir:
268
269

Sergozeti bn-i Sina, Said Nefisi, s. 3


Kaf/16. ayetten iktibas edilmitir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 211

Yaln hakikatler, zatlarnda kamil hakiki daire olmay


gerektirmektedir. Ama muhitleri hissi dairelerde olduu gibi
merkezlerini kapsamamaktadr. Hatta akl dairelerde ilerin cereyan
hiss dairelerin tam tersine ilemektedir. Biz bu srrn bir blmne 1.
Mikatda iaret etmeye altk.

Matl
Tam soyut akl hakikat kendisinden baka btn akl hakikatler,
kll ve cz melekuti nefisler ve mlki ve nasuti varlklar zerinde
egemen durumdadr. Bylece onlar hidayet, istikamet ve kemal
yollarna irad etmekte, yce Allaha doru sevk etmekte, lemlerin
rabbinin dergahna ulatrmaktadr. Eer o olmasayd, yce Allaha
asla ibadet edilmezdi. Birlii ile tannmazd. taat edilmezdi. nnde
secde edilmezdi. O halde Allah bu soyut akl btn lemlerdeki
saliklere gndermi, bylece onlar doru yola hidayet etmektedir.
Allah bu soyut akla, emir lemi olan kendi leminden halk lemlerin
zulmetler zindanna ynel, onlar nur dolu leme irat et diye emretti.
Bylece akl, kullarn yaratcsnn emrine itaate yneldi. Her
hakikatte kabiliyeti miktarnca zuhur etti. Onlar srlar lemine sevk
etti. nsiyet mahfili ve karar kldklar yere ard. Akl, nderlik ve
irad grevini yerine getirdikten sonra Allah-u Teala ona btn
mazharlaryla dnya leminden nihai yerine ve refik-i alaya geri
dnmesini emretti. Ona, dn diye emretti ve o da dnd.
Bu hakikat Allahn baz mnasib mazharlarda kendisine kuds
leminden ordular270 balad hakikatin ta kendisidir. Bylece
eytann ordusu karsnda ayaa kalkmakta, ona galib gelmekte,
insanlar Rahman hizbine doru hidayet etmektedir. Allah-u Teala bu
hakikatte ilahi gayb leminden baz hakikatleri emanet olarak karar
kld. Bylece rahman cezbe liyakati olan kimseleri bu ilahi gayb
hakikatler vesilesiyle kendine cezp etsin.

270

Usul-i Kafi, c. 1, s. 20

212 ....mam Humeyni (r.a)

Matl
imdi bu temel ilkeleri bildikten ve bunlarn aydnlnda hakikati
kefettikten sonra basiret gzlerini aabilir ve marifet admyla
hakikatin zirvesine ykselebilirsin. Bylece Kafide bir hadiste ifreli
olarak nakledilen baz hakikatleri derk edebilirsin. Bu rivayete gre
mam Bakr (a.s) yle buyurmutur: Allah, akl yaratnca onu
konuturdu ve yle dedi: Dn! O da geri dnd. Bunun zerine
yle buyurdu: zzet ve celalime andolsun ki ben kendi katmda
senden daha sevimli bir ey yaratmadm. Seni sadece sevdiim
kimselerde kemale eritirdim Ben sadece sana emreder ve sadece sana
nehyederim. Sadece sana sevab verir ve sadece seni cezalandrrm.271
Gerekten de Allah velisi doru buyurmutur. Kamil aratrmac
bilginler (r.a) bu hadisi erh etmilerdir. Ama onlar (k.s) baz gizli
srlarna iaret etmedikleri iin naks ilmimle bu gizli srlara ksaca bir
iaret etmeye alacam. Onlarn balarnn ar ykn kendi
tayclar dnda hi kimse ekemez. Bylesine yce bir makama
sahip deilim.
O halde yle diyorum: Hadiste Allah onu ilk yaratta nutk ve
idrak zere yaratt diye buyrulmutur. Zira yce temellerde zellikle
de ilk taayyn olan aklda ilim ve idrak onlarn zatnn aynsdr. Bu
anlam bir gre gre, Allah Ademe isimleri retti 272 ayetinin
bir benzeridir. Zira o makamda talim, esma ve sfatlarn suretlerinin
icmali, karmak ve ahadiyet-i cem eklinde onda karar klnmasdr.
Yoksa onu nce isimler hakknda bilgisiz olarak yaratm deildir.
simleri daha sonra ona retmi deildir. Bu da u sebeplerdir ki
insan en byk Allah isminin mazhardr. simlerin btn
mertebelerine ahadiyet-i cem suretinde sahiptir. Akl da Allahn
ilminin mazhardr. Hviyet ve zat hakikati mertebesinde ilim
sahibidir. Akla, gel denilmesi cem makamndan ilk mazhara
verilmi bir emirdir. Mlk ve melekut leminin taayynlerinin tm
mertebelerinde zuhur etmesi istenmitir.
Bylece akl, yaratcsnn emriyle btn lemlere nfuz etti.
Bylece esma ve sfat leminde sahip olduu kemallerini ve kemaller
mertebelerindeki hayrlarn yayd. Onlar doru ve salam yola
hidayet buyurdu. Dn kelimesi ile btn mazharlaryla tafsil
271
272

A.g.e. s. 10
Bakara/31

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 213

leminden cem makamna dnmesi ifade edilmitir. Yani o makamda


senin ve mazharlarnn makamyla uyum iinde olan isme geri dn.
Veya Rahman ismine dn ki iyi mkafatlar elde edesin. Veya
Muntakim ismine dn ki ceza gresin. O halde alt lemlerde zuhur
eden akl, zahir ve mazhar, bir olduu itibariyle ceza ve mkafat
grmektedir. Her eyin mead ve dn de onun vastasyladr. Hatta
onun mead ve dnyle her eyin mead tahakkuk edecektir. Zira
kevni eyalar akli leme ulamadka veya onda fani olmadka
Hakka geri dnemezler. Nitekim her eyin mead ve dn de kamil
insan vastasyladr ki akln bizzat kendisi, onun akli mertebesidir.
Ben seni sadece sevdiklerimde kemale eritirdim ifadesi ise akln
varlklar mertebesindeki zuhurunun kendileri iin ilmi makamda
hubb-i zat vastasyla takdir edilen kabiliyetleri lsnce olduuna
iarettir. Eer bu hubb olmasayd varlklardan hi biri zuhur
makamna eriemez ve hi kimse kemallerden birine ulaamazd.
Gkler ak zere bina edilmitir.273
(Ey akl) Seni mkafatlandracam, seni cezalandracam, sana
emrediyorum ve seni nehyediyorum denilmi olmas da zevk ehli
nezdinde bizim dediklerimize iaret etmektedir. Senin vastanla
mkafatlandracak, cezalandracak, emredecek ve nehyedeceim
dememitir.
Daha nce de dediimiz gibi zahir ve batn olan akldr. Mlk ve
melekut leminde etkisi olan da akldr. Kendi yce makamndan,
hibir ey kaybetmeden ve geride brakmadan alt leme inmitir. Son
olarak demek gerekir ki dnya ve ahirette baar ve tevfik veren
sadece Allahtr.

Matl
imdi de klli akln yaratl lemindeki hilafetini anlamann
zaman geldi. Bu hilafet kevni hakikatlerde zuhur etmekten ibarettir.
Klli akln nbvveti ise yce mebdein kemallerini izhar etmek ve
Hz. Cem-i Zl Celalin isim ve sfatlarn aa karmaktadr. Klli
akln velayeti ise btn gayb ve hud mertebelerinde tam tasarruftan
ibarettir. Tpk insan nefsinin beden eczasndaki tasarrufu gibi bir
tasarrufa sahiptir. Hatta akln vcud mertebelerindeki tasarrufu nefsin
273

S Risale, s. 129

214 ....mam Humeyni (r.a)

bedenin eczasndaki tasarruf ile kyas edilemez. Zira akl tmyle


fiiliyet olduundan her trl kuvve ve kabiliyetten mnezzehtir.
Yokluk ve noksanlktan uzaktr. Bu yzden vcud, icad tasarruf ve
varlk mertebelerine yardm etme hususunda nefisten daha gldr.
O halde zahir olan odur. Hakk Teala onun vastasyla zuhur
etmektedir. O batndr ve Allah onun vastasyla batndr.
Bu ifadelerden Allahn zahir ve batnnn akln zahir ve batnna
tabi olduunu sanma. Bu batl bir hayaldir. Yakin ve marifet pazarnda
mterisi olmayan bir zandr. Zuhur ve izharda asl olan phesiz Hak
Tealadr. Allah dnda hibir eyin ne bir zuhuru ve ne de bir vcudu
vardr. zgr insanlara gre lem hayal iinde hayaldir.

Matl
eyh Sedukun (r.a) Uyun-u Ahbarir Rza kitabnda kendi
senediyle Ali b. Musar Rzadan (a.s) naklettii hadis bizim bu
dediklerimiz hususunda senin iin en iyi klavuz, en kmil rnektir.
mam Rza babalarndan, onlar ise Ali b. Ebi Talibden Allah
Resulnn yle buyurduunu nakletmitir. Allah Teala benden
daha stn birisini yaratmam ve hibir yaratna da benden daha
ok ikramda bulunmamtr. Ali (a.s) yle diyor: Resulullaha
(s.a.a) yle dedim: Siz mi daha stnsnz yoksa Cebrail mi?
yle buyurdular: Ey Ali! Allah Teala peygamberlerini mukarreb
(yakn) meleklerinden daha stn klmtr. Beni ise btn
peygamberlerine stn klmtr. Ey Ali! stnlk benden sonra sende
ve senin soyundan gelen imamlardandr. Ey Ali! Melekler bizim ve bizi
sevenlerin hizmetileridirler. Ey Ali! Allahn arn tayan ve arn
etrafnda rablerini tesbih eden meleklerin hepsi bizim velayetimize
iman edenler iin istifar ederler. Ey Ali! Eer biz olmasaydk Allah
Teala, demi, Havvay, cenneti, cehennemi, gkleri ve yeri
yaratmazd. Nasl olur da biz meleklerden daha stn olmayz. Biz
Allah tanma, tesbih etme, kendisinden baka ilahn olmadn ikrar
etme ve takdis etme faziletlerine onlardan nce sahiptik. nk Allah
Tealann ilk yaratt varlk bizim ruhlarmzdr. Allah Teala
ruhlarmz yarattktan sonra onlar kendi birlik ve hamdna ikrar
ettirdi ve daha sonra melekleri yaratt. Melekler bizim nurlarmz bir
tek nur halinde grnce bize tazim ettiler. Daha sonra bizler, melekler

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 215

bizlerin mahlk olduumuzu ve Allah Tealann bizim sfatlarmzdan


mnezzeh olduunu bilsinler diye Allah Tealay tesbih ettik. Bunun
zerine melekler de Allah Tealay tesbih ettiler ve onu bizim
sfatlarmzdan tenzih ettiler. Melekler bizim anmzn yceliini
grnce bizler, Allahtan baka ilah olmadna ehadet ettik ki
melekler Allahtan baka ilah olmadn, bizlerin onun kullar
olduunu, onunla birlikte veya onsuz kendisine ibadet edilen varlklar
olmadmz anlasnlar. Bunun zerine melekler la ilahe illallah
dediler. Melekler bizim makammzn bykln grdklerinde
bizler, Allahn bykln ikrar ettik ki melekler bykln ancak
Allah vastasyla baka varlklara ulatn anlasnlar. Melekler
Allah Tealann bize verdii izzet ve kudreti grnce, bizler: la havle
ve la kuvve illa billh (btn g ve kuvvetler Allahtandr) dedik ki
melekler bizlerin Allah Tealann verdii kudret ve kuvvetten baka bir
eye sahip olmadmz anlasnlar. Melekler Allah Tealann bize
verdii nimetler ve itaatimizi vacip ettiini grnce, bizler:
Elhamdlillah dedik ki Melekler Allah Tealann nimetleri
karsnda bizim grevimizin Onu hamd etmek olduunu anlasnlar.
Bunun zerine melekler: Elhamdlillah dediler.
Biliniz ki melekler bizim vastamzla, Allah Tealann birliini,
tesbih edilmesi gerektiini, kendisinden baka ilahn olmadn,
hamd ve vgye sadece Onun layk olduunu rendiler. Daha sonra
Allah Teala demi yaratarak bizi onun slbne yerletirdi ve
meleklere bizim byklmze saygda bulunsunlar diye deme
secde etmelerini emretti. Meleklerin Allah Teala iin secdeleri
kulluktur, deme secdeleriyse demin slbnde olan bizlere itaat ve
byklmze ihtiram gstermeleri iindi. yleyse nasl olurda
bizler meleklerden stn olmayz? Onlarn hepsi deme secde ettiler.
Ben miraca gtrldmde Cebrail her cmleyi iki kere tekrar
ederek ezan ve ikame okudu. Daha sonra bana ne ge Ey
Muhammed, dedi. Ben ona: Ey Cebrail, senin nne mi geeyim?
deyince Cebrail: Evet, nk Allah Teala peygamberlerinin hepsini
meleklere stn klmtr. zellikle de seni dedi. Resulullah (s.a.a.)
yle devam ediyor: Ben ne geerek onlara namaz kldrdm. Ama
bundan dolay kibirlenmiyorum. Daha sonra ykseliimize devam
ettik ve nur hicaplarna ulatk. Oraya ulanca Cebrail bana Ey
Muhammed! ne ge ve benden uzakla, dedi. Ben ona: Ey Cebrail

216 ....mam Humeyni (r.a)

byle bir meknda benden ayrlyor musun? dedim. O: Ey


Muhammed (s.a.a.)! Allah azze ve cellenin bana belirlemi olduu
son had bu mekndr. Eer bu haddi aarsam rabbimin belirledii
haddi atmdan dolay kanatlarm yanar. Bu srada o nurlu alana
doru frlatldm ve Allah Tealann raz olduu mekna kadar
ykseldim. Orada bana nida edildi ve ben: Lebbeyk ey rabbim, sen
Tebarek ve Tealasn dedim. Sonra bana yle nida edildi. Ey
Muhammed! Sen benim kulum ve ben de senin rabbinim. yleyse
bana ibadet et ve bana tevekkl et; Dorusu sen benim kullarm
arasnda nurumu, mahlkatma gnderdiim resulm ve insanlara
delilimsin. Sen ve seni takip edenler iin cennetimi yarattm ve sana
kar gelenler iin cehennemimi yarattm. Kerametimi senin vasilerine
ve sevabmysa onlarn ialarna vacip ettim. Ben: Ey Rabbim!
Benim vasilerim kimlerdir? Dedim. Bana yle nida edildi: Ey
Muhammed! Senin vasilerinin ismi armn alt ksmna yazlmtr.
Ben rabbimin huzurunda olduum bir halde arn alt tarafna baktm
ve oniki tane nur grdm. Her nurun zerine yeil bir hatla
vasilerimden birisinin ad yazlyd. Onlarn ilki Ali b. Ebi Talip ve
sonuncusuysa mmetimin Mehdisiydi. Ben Ey Rabbim! Bunlar benim
benden sonraki vasiler mi? dedim. yle nida edildim: Ey
Muhammed! Bunlar benim senden sonra kullarma olan, velilerim,
sevgili kullarm, seilmilerim ve delillerimdirler. Bunlar senin
vasilerin, halifelerin ve senden sonraki en hayrl varlklardr. zzetime
ve celalime andolsun ki onlar vastasyla dinimi aikr edecek ve
onlar vastasyla kelime-i hakk ykselteceim. Onlarn sonuncusu
vastasyla yeryzn dmanlarmdan arndracak ve onu dnyann
dou ve batsna hkim klacam. Rzgrlar ve ar bulutlar onun
emrine vererek ve onu gkyzne ycelteceim. Ordularmla ona
yardm edecek ve meleklerimi onun yaveri yapacam ki davetimi
yceltsin ve insanlar tevhit inanc altnda toplasn. Daha sonra onun
mlkn devam ettirecek ve kyamet gnne kadar hkimiyeti
evliyalarma tahsis edeceim.274
Bu kitapta konular zetleme niyetinde olduumuz halde; teberrk,
uur, fazla istifade ve basiret elde etmek amacyla bu hadisi uzun
olmasna ramen nakletmek zorunda kaldm. imdi de bu hadisin
274

Uyunu Ahbarir Rza, c. 1, s. 204

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 217

konumuzla ilgili cmlelerini ksaca aklamaya alacaz. Hak


Tealadan bu konuda baar taleb ediyorum.

Matl
Bil ki Allah seni bizi Allah Resulnn mmetinden ve iyilik
sahibi iilerin yolunu takib edenlerden klsn- Allah Resul (s.a.a) bu
hadisinde yle buyuruyor: Allah-u Teala benden daha stn hibir
yarat yaratmad. Bu ifade, Allah Resulnn yaratl taayyn
makamnda herkesten daha stn olduuna iaret etmektedir. Zira o,
yaratl neetinde ilk taayyndr, ism-i azama ve isim ve sfatlarn
imamlarna en yakn taayyndr. Yoksa Allah Resul en byk klli
velayet, berzahiyet-i kbra ve dena fetedella makam ve itlak,
inbisat vcud diye de ifade edilen ilk heyula makamna sahiptir. Daim
ve baki bir zattr ki btn varlklar ve taayynler onda yok olmutur.
Btn resim ve nianeler onda izmihlale uramtr. Onunla baka bir
ey arasnda herhangi bir nisbet bulunmamaktadr. Zira o var olan nur
ve glgeden her ey zerinde kayyumi bir ihataya sahiptir.
Bylesine bir makamda en yce ve en stn olmak diye bir
dzenleme yaplamaz. Evvel ve ahir diye bir ey dnlemez. Aksine
O evvel olduu halde ahir ve ahir olduu halde evveldir. Batn olduu
cihetiyle zahir, zahir olduu cihetiyle de batndr. Nitekim ilk
ncekiler bizleriz275 diye buyurmutur. Hz. Alinin, Sen mi
byksn Cebrail mi? Sorusuna gelince. Hz. Alinin (a.s) bu ve
benzeri sorular hakikat bakalar iin belli olsun diye sorulmutur.
Yoksa Hz. Ali (a.s) bulunduu akli ve gayb makamda, ilimlerinin
hakikatini ve gizli srlar, misal ve hayal lemine ayak basmadan nce
Allah Resulnden renmitir. Yoksa Hz. Alinin bu hakikatleri
bilmesi, lafz ve kelam heyetine inmesine bal deildir. Zira klli
velayet hasebiyle, iki byk insann nurlar birdir. Hz. Alinin (as),
Allah Resulne nisbeti, natka nefse oranla akl latife mesabesindedir.
Hatta natka nefse oranla srr ruh mesabesindedir. Dierleri ise o
hazrete oranla, nefse oranla, nefsin dier batn ve zahir kuvveleri
mesabesindedir. Zira Allah Resulnn gayb hakikatlerin ahadiyet-i
cem makam vardr. O, cz ve klli mertebelerin asl konumundadr.
Peygamberin dier insanlara nisbeti, ism-i azamn cem makamnda
275

Biharul Envar, c. 15, s. 15

218 ....mam Humeyni (r.a)

dier isim ve sfatlara nisbeti gibidir. Hatta Resul-i Ekrem halk ve


emr lemde dier ilahi isimleri ihata eden ism-i azamdr. Geen
mikatta syleyip nceki misbahlarda delillerini de beyan ettiimiz
gibi cem makamndan salt tafsil ve cziyat olan varlklara ortadaki
merhalelerden gemedike ulamad ve aadaki varlklar da
feyizlere araclk eden stteki varlklardan gemedike feyizlerden
istifade edemedii gibi Ahmed sr gklerinden nazil olan ilmi feyizler
ve hakiki marifetler de, Alevi ma makamndan gemedike halk
zemine ulaamaz. te bu ve benzeri cihetlerden dolay Allah Resul
(s.a.a), Ben ilim ehriyim, Ali de kapsdr276 buyurmutur.
Bizim bu szlerimizin delili ve kant ise Ali (a.s) Cebrailin sesini
duyuyordu diye buyuran hadistir. Nitekim Kafide Uhud babnda
Hz. Ali (a.s) uzun bir hadiste yle buyurmutur:
Taneyi yaran ve insan yaratan Allaha andolsun ki Cebrailin
Peygambere yle buyurduunu iittim: Ey Muhammed! Aliye
deki: Onun saygnlna ve hrmetine riayet etmeyeceklerdir. 277
Allah Resulne sorulan kendisinin mi yoksa Cebrailin mi daha
byk olduu soru, sadece Cebrail hakknda geerli deildir. Aksine
sorunun muhatab btn ceberut lemi sakinleridir. Bu hususta
zellikle Cebrailin sorulmas ya onun dier melekler arasndaki
byk makam veya bu gibi hususlarda akla ilk gelenin Cebrail olmas
hasebiyledir. Velhasl soru sadece Cebraile zg deildir. Bu yzden
Allah Resul, btn meleklerden stn olduunu beyan etmitir.
Bilmek gerekir ki bu stnlk, sultann halktan stnl gibi
terifat ve itibar bir stnlk deildir. Aksine hakiki, vcud ve
kemal bir stnlktr. Bunun menei ise Allah Resulnn dierleri
zerindeki tam bir ihatas ve kayyumi sultasdr. Bu ihata ve saltanat,
ihata edici en byk Allah isminin dier isimler zerindeki
ihatasnn bir glgesidir. Dier isimler ve sfatlar onun nurlar ve
mazharlar konumundadr. En byk Allah isminin dier isimler
zerindeki erafeti; terif ve itibar bir erafet olmad ve hakeza
dier isimlerden bazsnn dier bazs zerindeki erafeti terif ve
itibar bir erafet saylmad gibi, ihata edici isimlerin terbiye
ettiklerinde (merbub) de durum ayndr. simlerin merbubu, yani
vaktin peygamberi, zellikle de bizim Peygamberimiz (s.a.a) isim ve
276
277

El-Mracaat, erefuddin, s. 171


Usul-i Kafi, c. 1, s. 282

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 219

sfatlarn imamlarnn imamnn merbubudur. O halde gemi ve


gelecek mmetler zerinde tam bir riyaset ve hakimiyet hakkna
sahiptir. Btn nbvvetler, onun nbvvetinin dallardr. Onun
nbvveti dier btn klli ve cz, byk ve kk dairelerin tmn
ihata eden byk bir dairedir.
Bu ycelik benden sonra sana ve senden sonraki imamlara
zgdr. Sz de bizim ifade ettiimiz hakikate iaret etmektedir. O
da udur ki Hz. Alinin ve dier imamlarn, peygambere oranla vcud
mertebesi, nefs-i natkaya oranla ruhun mertebesi gibidir. Dier
peygamberlerin Allah Resulne oranla makam, nefse oranla nefsin
dier dk kuvveleri mesabesindedir. Dier insanlarn mertebesi ise
nefsin batini ve zahiri kuvvelerine oranla nefsin dk czi kuvveleri
mertebesindedir. Her biri sahip olduklar mertebeler ve dereceler
hasebiyledir. nsani vcud memleketinde tm fazilet, kemal ve erafet
ruh mertebesine aittir. nsan vcudunun dier kuvve ve mertebelerine
feyizler onun vesilesiyle ulamaktadr. Tm zahir ve batn kuvveleri
ruh hakikatinin zuhurudur. Bu yzden nakledildii zere Hz. Ali (a.s)
yle buyurmutur: Ben gizlide (srda) dier peygamberler ile ve
zahirde ise Allah Resul ile birlikteydim. 278
Bu birliktelik, dier peygamberlere oranla kayyumi bir
birlikteliktir. Allah Resulne oranla bu birliktelik takavvmi bir
birlikteliktir. Melekler bizim ve dostlarmzn hizmetileridir. Sz
ise bizim sylediklerimize iaret etmektedir. O da udur ki lem btn
ecza ve czleriyle, ilmi ve ameli kuvvetleriyle kamil velinin tasarrufu
altndadr. Cebrail ve ayn tabakadan olan baz melekler ilm
glerdendir. Azrail ve ayn derecede olan baz melekler, ileri idare
eden semavi ve arz melekler ve meleklerin onlarn dostlarna hizmeti
de onlarn tasarrufuyla gereklemektedir. Bu tasarruf insann baz
organlarnn dier baz organlarna hizmeti gibidir. Ki bu hizmet de
nefsin tasarrufuyla gereklemektedir. Ar yklenenler ifadesindeki
ar kelimesinin eitli anlamlar vardr. Buradaki anlam btn
yaratklardr. Veya maksat ihata edici cisimdir. Ar yklenenler drt
tr terbiye eden drt melektir. Sadukun tikadat kitabnda279
nakledildii zere artan maksat ilmi makam deildir. Zira ilim arnn
yklenicileri, Resulullahn (s.a.a) kendisi ve boyutlardr. Nitekim
278
279

Kelimat-i Meknune, s. 167


El-tikadat, s. 74

220 ....mam Humeyni (r.a)

Kafide yer alan bir rivayete gre Ebi Abdillah (a.s) yle
buyurmutur: Arn ilim arnn- yklenicileri sekiz kiidir. Drd
bizden ve drd de Allahn diledii kimselerdendir.280
Baka bir rivayette ise mam Kazm (a.s) yle buyurmutur:
Kyamet gn olduunda arn yklenicileri sekiz kiidir. Drd
ilklerdendir ki Nuh, brahim, Musa ve sadr. Dier drd ise
sondakilerdendir ki onlar da Muhammed, Ali, Hasan ve
Hseyindir.281
Eer biz olmasaydk Allah Ademi yaratmazd. fadesi ise onlarn
Hak ve halk arasnda vasta olmalar sebebiyledir. Onlar salt vahdet ile
tafsil kesret arasndaki irtibatlardr. Bu ifade onlarn; vcudun aslnn
vastas ve rahman rahmetin mazhar olduunu beyan etmektedir.
Rahman rahmet, vcudun asln ifade etmektedir. Rahman rahmet,
onlarn velayet makamdr. Hatta onlar ilahi ism-i azamdr. Rahman
ve rahim isimleri ism-i azama tabidir.
Rivayetin devamnda yer alan Biz nasl meleklerden stn
olmayalm ki? fadesi de onlarn kemal vastalar ve rahimiyet
rahmetinin mazhar olduklarn beyan etmektedir. Vcudun kemali,
rahim rahmet vastasyla zahir olmaktadr. O halde vcud dairesi
onlar vesilesiyle tamamlanmaktadr. Gayb ve uhud onlar vastasyla
zuhur etmektedir. lahi feyiz nzul ve suudta onlar eliyle cari
olmaktadr.
eyh Muhyiddin Futuhatnda yle diyor: Vcud lemi
Bismillahirrahmanirrahim vesilesiyle zuhur etmitir. O halde
vcud dairesinin tamam bu ismin altndadr. Cem olarak Allah
isminin, ve tafsil olarak da Rahman ve Rahim isimlerinin altnda
bulunmaktadr.
Uzun olmasna ramen bu rivayeti nakletmemizin sebebi, o byk
insanlarn akl ve gayb lemde meleklere ubudiyet ve kulluk
hakikatini rettiklerini belirten blmleri aklamaktr. Hakeza gayb
lemde nbvvet hakikatinin bu talimden ibaret olduunu beyan
etmek istedik. O halde bu rivayetin baz blmlerine ksaca bir iaret
edelim ki bu konu daha da bir akla kavusun. Zira zamanmz ksa,
zihnimiz ise karktr.
280
281

Usul-i Kafi, c. 1, s. 132


Miratul Ukul, c. 2, s. 80

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 221

Asl
O zatlar Rablerini Tanmada Meleklerden ne Gemilerdir
Bu sylediklerimizden de anlald zere akl lemi, nurdan canl
ve bilgili varlklardan ibarettir. Vcudun asl ile kemalleri arasnda da
hibir fasla karar klnmamtr. Kendileri iin genel imkan ile
mmkn olan her ey vcuda gelmektedir. Onlarn Allah tanma,
tesbih ve tehlil hususunda meleklerden ne gemesi vcudun aslnda
onlardan ncelikli olmalar hasebiyledir. Bu ncelik zaman ve mekn
ile ilgili bir ey deildir. Bu yce makama uygun olan dehri bir
nceliktir. Zaman ve mekndan mnezzehtir. zetle bu ncelik,
nedenin sonulara ncelii gibidir. ncelik hakikatte gayb ve uhud
hakikatlerinin vcud mertebelerinde sabit olan ve tahakkuk etmi bir
vcuttur.
Onu konuturdu ifadesi de onu yaratnca nutk sahibi olarak
yaratt anlamndadr. Yani natkn zat tek bir yarat ve icada zne
olmutur. nce bir zat yaratlm sonra nutk sahibi klnm anlamnda
deildir. Bu nutk da akl bir nutktur; ses ve lafz ile ilgili bir nutk
deildir. Bylece onu konuturdu ifadesindeki fa (bylece) harfi
ise her zatn zat cevheri makamnda kemallerinden ncelii olduu
hasebiyledir. nceki belirttiimiz anlam nda anlalm oldu ki
onlar (a.s) ayn zamanda hem vcud asl, hem de vcud kemalleri
hasebiyle meleklerin yaratlnda da vasta olmulardr.

Asl
Ey aziz! Allah seni hidayet buyursun- bil ki tevhidin drt rkn
vardr. Her rknn de derecesi vardr. Bir derecesi zahirdir, dier
dereceleri ise batn ve gizli. Her rkn, zahir olan o derecenin adyla
anlr. Nitekim ilahi isimler de ksmdr. Yani zat, sfat ve fiiller
isimleri de ayn byledir.
Birinci rkn tahmid'den ibarettir. Bu zahiri derecesi olan tevhid-i
efal makamdr. Sfat ve zat tevhid ise onun batn derecesidir.
Tahmid, btn hamd ve senalarn Allaha dnmesinden ibarettir.
Ondan bakasndan hamd ve sena liyakatini nefyetmektir. Bu da
sadece btn gzel ilerin, salih amellerin, btn ba ve ihsanlarn
Ona ait olmasyla tahakkuk eder. Byle bir makamda olan kul, tafsil

222 ....mam Humeyni (r.a)

kesret suretinde olan balar Hak Tealann mutlak ihsannn zuhuru


olarak grmelidir. lahi ba, mutlak meiyyetten ibarettir. Mutlak
meiyyet ise vech sahibinde fani olan vechullahtan ibarettir.
O halde vcud leminde ne bir cemal sahibi vardr ve ne de bir
cemil faili ki yapm olduu gzel iler sebebiyle vlsn. Var olan
ey mutlak gzelliktir. Bunu teyid eden kelime ise la havle ve la
kuvvete illa billah cmlesidir. Bu cmlede Allahtan bakasndan
havl ve kuvvet nefyedilmektedir. Her ne kadar tafsil ve cz gler
suretinde olsa da cemil olan Allah vastasyla bu havl ve kuvvet ispat
edilmektedir.
Bu tevhidin batn ise sr ve iaret ehli kimseler nezdinde sfat ve
zat tevhididir.
kinci rkn ise tehlildir. Bu da sfat tevhidi ve btn kemallerin
izmihlale urad, yok olduu makamdr. Kul, bu makamda btn
cemal, kemal, gzellik ve cilveleri, Hak Tealann kemal cemalinin
zuhuru ve Allahn cemal tecellilerinden bir cilve olarak grmesidir.
Tehlilin bu makama zg klnmas, la ilahe illallah kelimesinde
Onun gayrisinden uluhiyetin nefyedilmesi sebebiyledir. Bu makamda
uluhiyet, fiili deil, sfat uluhiyet anlamndadr. Zevk ve gnl sahibi
kimselere gre tevhid-i sfat perdesinin gerisinde zat ve fiil tevhid
gizlidir.
nc rkn tekbirdir. Bu da zat tevhidi makamdr. Btn
vcudlarn kendisinde yok olduu bir makamdr. Zira tekbirin anlam
Allahn nitelendirilmekten ok daha yce olduudur.282 Allah-u
Ekber, Allahn her eyden daha byk olduu anlamnda deildir.
Zira o makamda Allahtan baka bir ey yoktur ki Allahn o eylerden
daha byk olduu sylenebilsin. Gzel bir gemie sahib olan ve
ezelde saadet ehli olduklar yazlan zgr insanlar bu tevhide dier iki
tevhidin de gizli olduunu grrler.
Drdnc rkn ise tesbihtir. Bu da yce mebdein bu sylenilen
tevhitten tenzih edilmesi makamdr. Zira o tevhitlerde bir tr teksir ve
telvin (renklilik) vardr. Ama bu makamda o teksir ve telvinden de
tenzih edilmitir. Bu makamda temkin hasl olmaktadr. Bu makamda
temkin sayesinde tevhid tamam ve kemale erimektedir. Zira fiili
tevhidte salik, btn fiilleri Onun fiilinin zuhuru olarak grr. Bu
tevhidten tenzih ise Ondan bakasnda bir fiili grmemesidir. Sfat
282

Usul-i Kafi, c. 1, s.117

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 223

tevhide btn sfat ve isimleri Allahn sfat ve isimlerinde fani ve


mstahak grmektedir. Bu makamda tenzih ise bu tahakkuk diyarnda
Allahn sfat ve isimleri dnda baka bir isim ve sfat grmemesidir.
Zat tevhidte, btn zatlar Onun zatnda izmihlale uramtr. Bu
makamda tenzih ise ahadi hviyet dnda bir hviyet ve sbut
grmemesidir. Hadis ve rivayetlerde u dua yer almtr: Ey o kimse
ki Odur ve Ondan baka kimse yoktur. 283 Burada teveul adnda
baka bir makam vardr ve bu makam btn bu makamlarn ne
tevhidlerin neticesi konumundadr. Bu makam Allahtan bile olsa
hibir fiili ve sfat grmemek makamdr. Kesreti tmyle
nefyetmektir. Salt vahdeti ve salt hviyeti hud etmektir. Bu batn
haliyle zahir ve zahir haliyle batn olan vahdettir. Her makamda tenzih
dier iki makamda gizlidir.

Asl
Ey aziz! Bil ki hadiste tesbihin dier erkandan nce zikredilmesinin
sebebi, tesbihin dier mertebelerden daha erafetli olmas ve
makamnn yce bulunmasdr. Ayrca bu makam meleklerin
makamyla da uyum iindedir.
Tekbirin, tehlil ve tahmidin arasnda yer almas ise nceden de
akladmz gibi soyut hakikatlerde merkezin muhiti ihata etmesi
sebebiyledir. Bu hissi dairelerin tam tersidir. Hissi dairelerde muhit,
merkezi ihata etmektedir. Tekbirin ortada yer almas da Allahn sfat
ve isimlerle rtl olduuna delalet etmektedir. Zat; esma, sfat ve
eserler perdesi gerisinden baka grmek mmkn deildir. Rivayette
tahmid makamnn la havle vela kuvvete illa billah kelimesiyle teyid
edilmesi de saliklerin ryetleri hasebiyle efali ryete daha ok
daldklarnn delilidir.

Asl
Ey aziz! Bil ki melekler, kamil insan gibi her makamdan nasiplenir
bir konumda deillerdir. Onlarn tevhidten nasipleri snrldr. Her
birinin aamadklar belli bir makam vardr. O halde Nebiyy-i Ekrem
283

Et-Tevhid, s. 89, 2. hadis

224 ....mam Humeyni (r.a)

btn eyay ihata etmitir. Btn lemlerin tekmil tertibini ilahi kaza
esasnca bilmektedir. Sahip olduklar kabiliyetler hasebiyle melekut
leminde meleklerin talim ve eitiminden de sorumludur.
Hadisin dier blmleri konumuz dnda olduu iin aklamaktan
saknyoruz. Elbette onlarn da detaylca aklanmas gerekirdi. Allah
izin verirse bu konuda ayr bir alma yapmay dnyoruz.
Son
Ayn emir leminde nbvvet ve imametin hakikati akl lemde
Allah Resul ve tertemiz evlatlar vastasyla vaki olan talimatlardan
ibarettir. nceki blmlerde de bunu detayl bir ekilde anlam oldun.
Dolaysyla sz burada kesiyoruz ve baka bir konuya geiyoruz. Bu
konu ise halk zahir lemde hilafet, nbvvet ve velayetten ibarettir.
Yce Allahtan bu konuda baar diliyorum. O en iyi dosttur. Allahn
selam Resul-i Emin ve tertemiz evlatlar zerine olsun.

Misbah
Bu Misbah, zahiri ve halk lemde hilafet, nbvvet ve velayet
srlar, peygamberlerin (a.s) bisetinin srlar ve onlarn Peygamber-i
Ekreme (s.a.a) oranla konumu hakkndadr. Bu misbahta nurdan
parltlar (vemiz) ve rububiyet srlarna iaretler bulunmaktadr. Bu
konuyla birlikte szlerimiz de sona ermektedir.
1.
Vemiz (parltlar)
Sana yaptmz bu aklamalar nda artk u hakikati anlam
olman gerekir ki ilahi isimler arasnda da bir tr ihata etmek, ihata
edilmek, reislik ve merusluk (idare edilmek) ilikileri mevcuttur.
Bazen ilahi isimlerden biri ilahi cemal isimlerini ihata etmi
bulunmaktadr, tpk Rahman ismi gibi. Bazen de bir isim Hakk
Tealann celal isimlerini ihata etmi bulunmaktadr, Malik ve Kahhar
isimleri gibi. Cem ve besatet yoluyla ilahi isimlerden btn ilahi
hakikatlerin rabbi olan Allah dnda hibir isimde mutlak camiyet ve
ltf veya kahr ilahi hakikatlerin ahadiyet-i cem makam
bulunmamaktadr. Allah ismi, gayb hazinelerin anahtarlarnn
anahtardr. O halde ihata edici, tam, en byk, ezeli, ebedi ve temelli
olan tek isim Allah ismidir. Dier isimler hatta mmhat-i esma (ana

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 225

isimler) bile byle bir ihataya sahip deildir. Elbette onlar da birbirine
oranla az ok bir ihataya sahiptir.
2.
Vemiz
nceki tekrarlanm szlerimizden de bilmi olduun gibi harici
ayanlarn zuhuru, ilahi isimlerin iktiza ettii ve rububi ilim ile ayan
makamnda sabit olan sistem esasnca gereklemektedir. O halde
ilahi isimlerin hakikatlerinden her birinin gayb lemde o hakikatin
mazhar olduu bir rakikas vardr. lahi snnette ise zahir ve mazharn
hkm birdir. O halde Rahman isminin mazharnda Rahman ismi
galiptir ve dier ltuf ve cemal mazharlarn da ihata etmektedir.
Onlara da hakim konumdadr. Malik ve Vahid isimlerinin mazhar
olan ey de kahr mazharlara oranla bu hkme sahiptir. O halde ilahi
sabk (ncelikli) kaza ve rahman inayet hkm gereince btn
rububi sfatlarn ve ilahi isimlerin hakikatlerinin camii olan bir halife
olmal ve de en byk Allah isminin mazhar olmaldr.
zetle kevn leminde var olan her ey, gayb leminde olan eyin
ayeti olduu hasebiyle insann ayn- sabiti, yani Muhammedi ayn-
sabit ve ism-i azam makam iin ayn lemde de bir mazhar olmaldr
ki rububi hkmleri zahir klsn. sm-i azamn dier isimler ve kamil
insann ayn- sabitinin dier ayan zerindeki hkmete, bu mazhar da
harici ayan zerinde sahib olsun. O halde kim zati/ilahi bir sfata
sahip olursa aslnda da byle olduu gibi bu lemde halife
makamndadr.
3.
Vemiz
Ayn ekilde en byk Allah ismi, cem makamyla btn ilahi
isimlerinin mertebelerine ahadiyet-i cem ve hakiki besatet eklinde
sahip bulunmaktadr. Zat hakkndaki ilimle ilahi isimlerin
hakikatlerini, o hakikatlerin ilmi makamdaki ve ayn lemdeki
suretlerinin zuhurunu ve bu suretlerin, ilahi isimlerin byk
kyametinin hakikati olan ahad gayb makamndaki izmihlal ve
istihlakini de bilmektedir. Zira harici kevnlerde byk kyamet, rububi
nurlarn douuyla nurlarnn ve hviyetlerinin yok olmas ve her
mazharn zahirine dnmesi ve onda fani olmasyla olduu gibi, ayan-i
sabit ve ilahi isimlerdeki byk kyamet de zat ahadiyet gneinin
klar altnda malup dmeleri, nurlarn zat nuru yannda grnmez

226 ....mam Humeyni (r.a)

olmasyladr. Byle bir kyamet ayan-i haricde kamil insan, ayan-


sabitte Muhammedi ayan-i sabit ve ilahi isimlerde de ilahi en byk
isim vastasyla gereklemektedir. Nitekim Allahn izniyle bunun
aklanmasn ileride yapmaya alacaz. Ayn ekilde zahir neette
var olan ilahi en byk isim, btn isimlerin mertebelerine ve
ayanlarn hakikatine de sahip bulunmaktadr. Eyay btn
hakikatiyle grmektedir. Tpk kendi zatn grd gibi grmektedir.
Eyann ilahi isimlerle irtibatn da grmektedir. Eyann rablerine
nasl ulatn grmektedir. Varlk lemindeki harici eya iin byk
kyamet onlarn rablerine ulamaktadr. Bu da hakikatte ileride
aklayacamz gibi Muhammedi leyletl kadr gndr.
4.
Vemiz
Ayn ekilde ihata edici isimler de ihatalar iinde olan isimler
zerinde bir hakimiyet sahibidir ve onlara galib durumdadr.
Kapsamll ve ihatas fazla olan isimlerin hkm daha kapsaml ve
hkmleri daha oktur. Ama en yce Allah ismi ezelden ebede tm
isimleri ihata etmitir. Onun hakimiyeti bir isim veya isimlere zg
deildir. Mazharlarda da durum ayn ekildedir. Zira lem, ilahi
isimlerde ve rububi lemde var olan eylerin resmidir. O halde mlk
leminde hilafet ve nbvvet dairesinin genilik ve darl nbvvet
ve eriat sahibine hkmeden isimlerin ihatas hasebiyledir.
Peygamberlerin hilafet ve nbvvet mertebelerinin farkllk srr da
budur. Ama ilahi mazharnn hilafeti baki, ebedi, ezeli ve ihata
edicidir. Dier nbvvet ve hilafetlere hakim durumdadr. Mazharlar
hususunda da durum ayndr. O halde btn peygamberlerin hilafet ve
nbvvet dnemi onun hilafet ve nbvvet dnemidir. Onlar, onun
deerli zatnn mazharlardr. Hilafetleri onun ihata edici hilafetinin
mazharlardr. O (s.a.a) Allahn en byk halifesidir. Dier
peygamberler dier isimlerin halifesidir. Bu isimler ise Allah isminin
ihatas iindedir. Hatta btn peygamberler onun halifesidir. Davetleri
ona davet ve o hazretin peygamberliine davettir. Adem ve onun
paras olan herkes onun bayra altndadr. O halde onun mlk
alemindeki zahiri hilafetinin dnemi mlk leminin zuhurundan
itibaren balamtr. Bu hilafet mlk leminin sona erdii ve vahid
/kahhar nurunun klar altnda yok oluncaya kadar devam edecektir.

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 227

5.
Vemiz
Sana yaptmz bunca aklamadan sonra artk Hz. Alinin u
szlerinin anlamn da anlayabilirsin: Ben batnda Allahn
peygamberleri ile birlikteyim ve zahirde ise Allah Resul (s.a.a) ile
birlikteyim.
Zira Hz. Ali (a.s) klli ve mutlak velayet sahibi idi. Velayet ise
hilafetin batndr. Klli mutlak velayet, klli mutlak hilafetin
batndr. O halde klli velayet makamyla herkesin yannda durmu
ve amellerine ahid bulunmaktadr. Her ey ile birliktedir, elbette ilahi
kayyumi bir birliktelikle. Bu birliktelik, ilahi hakiki kayyumi
birlikteliin glgesidir. Ama peygamberlerde velayet ciheti daha fazla
olduu iin rivayette peygamberler zellikle beyan edilmitir.
6.
Vemiz
eyh Said Kummi (r.a) marifet ehlinden birinin szn detayl
olarak zikretmitir ki biz burada bu szleri zetle aktarmak istiyoruz.
Bevarikul Melekutiye kitabnda yle diyor: Marifet ehlinden
birinin sylediine gre harici hakikatler isimlerin perdeleri altnda
gizli olduklar halde bu isimler onlarn uhud ve zuhur vastalar idifakirlik ve yoksulluk diliyle o isimlerden ricada bulunarak yle
dediler: Yokluk bizi birbirimizi derk etmek ve zerimizde olan gerekli
hakknz demek hususunda kr klmtr. Eer bize bir inayette
bulunur ve ayanmz zahir edecek olursanz hakkmzda bir ihsanda
bulunmu olursunuz. Bylece biz de sizin hakknz demeye
koyuluruz. Geri zerimizde bir saltanatnz var. Ama bu saltanat
ordusuz ve askersiz bir saltanattr. Ama eer ayanmz zahir olursa o
zaman zerimizdeki saltanatnz gerekleir ve pratie dnr. Bu
isteimizin bizden ok size faydas dokunur.
lahi isimler bu szleri iitince zatlarnn hakikatine baktlar ve
mmknlerin szn onayladlar. Harici hakikatlerin isimlerin
nurunda gaib olduunu ve hibir zuhurunun olmadn grdler. Bu
yzden hkmlerinin zuhurunu istediler. Eserleri vastasyla
ayanlarn birbirinden ayrmaya altlar. Hallak, Mdebbir ve dier
isimler kendi zatna baktlar, Hallak, Mdebbir ve dier isimlerden bir
eser bulamadlar. Bylece hepsi birlikte el-Bari isminin huzuruna
vardlar. Ona yle dediler: Belki sen, mmkn hakikatlerin iktizas
olan hkmleri icad edebilirsin. El-Bari ismi yle dedi: Bu i el-

228 ....mam Humeyni (r.a)

Kadir ismine aittir. Ben onun ihatas altndaym. Bylece hepsi ona
sndlar. El-Kadir onlara yle dedi: Ben el-Mridin hkmne
mahkumum. Sizden hibir ayn icad edemem. Onun iin zel bir eser
icad etmem istisnadr. Bu zel eser de, onda bu zel esere liyakat
olmadka ve Allahtan bir emir gelmedike icad edilemez. Emir
geldii takdirde onu icad edebilirim. Bylece hep birlikte el-Mride
gittiler. El-Kadirin mesajn ona ilettiler. El-Mrid yle dedi: elKadir doru demi, ama ben el-Alim isminin eserlerinizin zuhurunu
n grp grmediine bakmam gerekir. Eer eserinizin zuhuru n
grlmse, ben hkmlerinizden Allahn dilediini sizlere zg
klarm. Ben el-Alimin hkmne mahkumum. Bylece el-Alimin
yanna gittiler ve istediklerini ona bildirdiler. El-Alim yle dedi:
Geri icadnzn ilmi bir sabkas (ncelii) var, ama bu dergahta
edeb daha evladr. Amel ls sadece fakirlik ve ihtiya olamaz.
Dolaysyla edeb hkmne bir defa deil, bir ok defa teebbste
bulunmay gerektirir. Hepimizin bizi ihata eden bir st makam vardr.
O da Allah ismidir. Teebbs emrini o vermelidir. Bylece btn
isimler ilahi dergahta topland. Hikayelerini ona anlattlar.
Hakikatlerinin iktiza ettiini ona izhar ettiler. O yle dedi: Hakikat
udur ki evet ben sizin hakikatlerinize sahibim ve btn
mertebelerinizi kuatm bulunmaktaym. Ama ayn zamanda ben
ahadiyet makamnn mukaddes zatnn gstergesiyim. Siz ve
arkadalarnz burada durun. Ben bu isteklerinizi ona iletirim.
Bylece ona yle arzettim: Ey o kimse ki odur huve, ondan baka
bir ey yoktur. Mele-i alada bir tartma ortaya km bulunmaktadr.
Ayan yle byle diyor: Bylece onun srrndan kendisine yle nida
edildi: Onlarn yanna git ve isimlerden her birine yle de:
Hakikatlerinizin iktiza ettii eye taalluk edin. Bylece Allah ismi
tercman olan mtekellim ismiyle birlikte mmknlerin ve ilahi
isimlerin yanna vard. Msemma nahiyesinden getirdii mesaj onlara
iletti. Bylece el-Alim ismi ilk mmknn zuhuruna taalluk etti. ElKadir ismi ikinci mmknn zuhuruna, el-Mrid ismi dier
ayanlarna taalluk etti. Bylece lemler ve tabiatlar zuhur etti. Celal
ve cemal isimlerinin iktizasyla niza ve ekime ortaya kt. Ayanlar
yle dediler: Biz dzenimizin bozulacandan veya bazmzn
bazlarna isyan edeceinden korkuyoruz. Bylece yeniden yokluk
diyarna geri dneriz. Bylece el-Alim ve el-Mdebbir isimlerinin

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 229

klavuzluuyla esmaya sndlar ve yle dediler: Ey bize hkmeden


isimler! Eer ileriniz belli bir lde olursa bu hem bizim ve hem de
sizin iin daha iyidir. Bu da siz isimlerin arasnda bizi huzuya sevk
edecek ve bizdeki etkilerinizi kracak bir imamnzn olmasyla
gerekleir.
simler bu neriyi kabullendiler ve bu neriyi hayata geirmek iin
el-Mdebbir ismine sndlar. El-Mdebbir, msemmasnn huzuruna
vard. O makamdan dar knca el-Rabb ismine Hakkn emrini iletti
ve yle dedi: Bu emir senin adna kt. imdi mmknlerin bekas
hususunda maslahat neyse ona gre davran. Bunun zerine Rabb
ismi yle dedi: Hakkn emrini iittim ve itaat ettim. Bylece
maslahatlar hususunda kendisine yardmc olmas iin iki vezir edindi.
O iki vezir el-Mdebbir ve el-Mufassil idi. Allah-u Teala nitekim
yle buyuruyor: Her ii evirip dzenler, ayetleri birer birer
aklar. Umulur ki, Rabbinize kavuacanza kesin bilgiyle
inanrsnz.284 Yani imam olan terbiye ediciniz. Bak Allahn kelam
ne de muhkem ve ii ne de salam!285
7.
Vemiz
Eer baka yerde duyamadn bu szleri derk edecek olursan ilahi
tevfik sayesinde bu arifin sembolik olarak beyan ettiklerini anlayabilir
ve bu keif sahibi arifin ksaca syledii szlerin hakikatini derk
edebilirsin. Ey deerli okuyucu! Allah dnya ve ahirette seni korusun.
Sakn bu anlamlar denizine girmeden bu szleri zahirine gre
yorumlama. Maksadn anlamadan hemen knamaya kalkma. Alim
grnml kimselerin metodudur bu. Onlar bir eyi bilmiyor ve derk
edemiyorlarsa o ey onlara gre doru deildir. Dolaysyla da bu
byklere her trl iftirada bulunmaktan ekinmezler. Gybet zinadan
daha kt olduu halde bu mkaefe makamna sahib olan byk
insanlar hakknda gybete kalkyorlar. Cahiliye banazlna
saplanp kalmlardr. Allah bizi ve sizleri srekli olarak Rahman olan
kendisinin yoluna pusu kurmu eytann errinden korusun.

284
285

Rad/2
Mecmuet'ur Resail, Risaletul Bevarikil Melekutiyye, s. 307

230 ....mam Humeyni (r.a)

8.
Vemiz
Bil ki sana bu dediklerimiz ve gerekleri aa vurmamz
sonularn nedenlere dnmesi ve terbiye edilenlerin iinin terbiye
edicilerine irca edilmesi iindi. Nitekim Hace Abdullah Ensari 286 yle
diyor: Herkes sondan korkuyor, ben ise batan. Mevlana 287 ise
Mesnevide yle diyor: Sebepleri delen bir bak istiyorum ki
sebepleri kknden skp koparsn.288
zetle sana bu dediklerimiz ezeli ahdi ve ilk kazay hatrlatan
kaif arifin zevki/slubu zereydi. Yoksa eer ilahi hakikatlerin
peygamberlerin ve velilerin pak ve mukaddes heykellerindeki zuhuru
ile ilgili niyetimizi aa vurmak isteseydik yeni bir plan izmek ve
baka bir trl konumak zorunda kalrdk. O halde hrlerden isen
sana sylenen bu srlara kulak ver.
9.
Vemiz
eyh Muhammed Rza Kumei (r.a) Esfar-i Erbaa kitab hakknda
yazd bir inceleme risalesinde zetle yle demektedir: Bil ki sefer
insann vatanndan yola karak ve menzilleri aarak hedefine doru
gmesidir. Bir zahiri sefer vardr ki aklamaya gerek yoktur. Bir de
manevi sefer vardr. Manevi sefer drt ksmdr. Birincisi halktan
Hakka sefer etmektir. Bu da insann kendisiyle hakikati arasndaki
zlmani ve nurani perdeleri ortadan kaldrmasdr. Bu hakikat ezelden
ebede her zaman kendisiyle beraberdir. Bu rtler ve hicaplar
eittir:
1-Nefsan zlmani hicaplar,
2-Akli nurani hicaplar,
3-Ruhi nurani hicaplar,
nsan nefis, akl ve ruh makamlarndan ykselecek olursa bu tr
hicaplar da ortadan kalkar. Bu tr hicabn kalkmasyla salik insan
286
Abdullah b. Muhammed Ensari Herevi, (396, 481) Piri Herat diye mehurdur.
Muhaddis ve irfan ehli bir kimsedir. eyh Ebil Hasan Herkaninin derslerine
katlm ve onun yolunu takip etmitir. Menazilus Sairin, Zadul Arifin, Risale-i Dil
ve Can adl kitaplar vardr.
287
Celaluddin Muhammed Behauddin Muhammed (604-672) Mevlevi diye
mehur olan arif bir hekimdir. Bir ok zahiri ve batini ilimleri renmitir. emsi
Tebrizi ile karlam ona kar byk bir sevgi beslemitir. Mesnevi-yi Manevi,
Divan-i Gazaliyat gibi eserleri vardr.
288
Divan-i Mesnevi, c. 3, s.100, 5. defter, 1552. beyt

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 231

Hakkn cemalini mahade eder ve kendinden fenaya erer. Bu fena


makamdr. Fena makamnda baka bir takm makamlar da vardr ki
onlar da sr, hafiyy ve ehfa makamlardr. Dolaysyla ilk sefer
(yolculuk) sona erer ve insann vcudu hakkani bir vcud olur. Mahv
haletine brnr. athiyat dolu szler syler ve kfre mahkum edilir.
Bylece eer ilahi inayet yardmna koarsa ilahi inayete mazhar olur
ve ondaki mahv haleti ortadan kalkar. Rububiyetin izharndan sonra
ubudiyetini itirafta bulunur. Velhasl birinci sefer sona erince ikinci
sefer balar.
Bu sefer ise Hakk vesilesiyle Hakktan Hakka yaplan seferdir. Bu
seferin Hakk ile olmasnn sebebi ise salik kulun velayet makamna
ermi olmasdr. Artk vcudu hakkani olmutur. O halde sluku da zat
makamndan kemallere doru balamaktadr. Sonunda Allahn
kendine has kld isimler dnda btn isimleri bilme makamna
ular. Buraya gelince tam velayet sahibi olur. Zat, sfat ve fiilleri,
Allahn zat, sfat ve fiillerinde fenaya erer.
Ehfa makam olan fenadan fena makam kendisine hasl ve
velayet dairesi tamamlanm olur. Burada ikinci sefer de sona erer ve
nc sefer balar.
Bu nc sefer ise Hakktan halka doru seferden ibarettir. Bu
durakta sluku fiillerin mertebelerinde gerekleir. Salik iin tam sahv
makam hasl olur. Allahn baki klmasyla baki olur. Ceberut,
Melekut ve Nasut lemlerine yolculuk eder. Nbvvetten bir nasip
kedisine hasl olur. Ama teri makamna sahip deildir. Burada nc
yolculuk da sona erer. Drdnc sefer balar.
Bu drdnc sefer ise halktan halka Hakk vesilesiyle yaplan
seferdir. Bu yolculukta mahlukat, eserlerini, levazmn mahade
eder. Onlarn kr ve zararlarn bilir. Onlarn Allaha dn niteliini ve
onlar Allaha doru ekebilecek eyleri tanm olur. Bylece
bildiklerini ve Allaha doru seyretmeye engel olan eyleri onlara
bildirir. Bu makamda teri nbvvet makamna erer.289
10.
Vemiz
Bana gre halktan Hakka seferden ibaret olan ilk sefer halk renk
tayan hicaplar ortadan kaldrmaya ve Hak Tealann vcud
lemindeki fiil zuhuru vastasyla Hakkn cemalini mahade etmeye
289

Risaletun fi Tahkikil Esfaril Erbaa, s. 394

232 ....mam Humeyni (r.a)

baldr. Hakikatte bu fiili zuhur varlk mertebelerinde zatn


zuhurudur. Bu da yelil hakk (Hakkaa bakan) bir boyuttur. Baka bir
ifadeyle Hakkn cemalini mahade etmek insann nezdinde
vechullahn inkiaf etmesidir. Bu seferin sonu ise btn halk Hakkn
zuhuru ve Onun ayetleri olarak grmektir. Bylece ilk sefer sona
ermekte ve ikinci sefer balamaktadr. Yani mukayyed olan Hakktan
mutlak Hakka sefer etmektir. O halde onun nezdinde vcud
hviyetler izmihlale uram, halk taayynler tmyle yok olmu ve
tam vahdetin zuhuruyla byk kyamet kopmu saylmaktadr. Hakk
Teala onun iin vahdaniyet makamyla tecelli etmektedir. Bu
makamda asla eyay grmez; zat, sfat ve fiillerinden fani olur. Bu
seferde eer enaniyet ve bencilliinden bir ey kalmsa, ruhunda olan
eytan rububiyet sfatyla zuhur eder, bylece athiyata kalkr.
Bakalarnda ortaya kan athiyat, tmyle salik ve slk
noksanlndan kaynaklanmaktadr. Onlarn vcud ve enaniyetlerinden
kalntlar kalmtr. Bu yzden slk ehli kimseler salik kimsenin bir
retmeni ve klavuzu olmaldr diyorlar. Bu retmen onu slk
yoluna klavuzluk etmektedir. Bu klavuz da slk niteliklerini bilen
biri olmaldr. eri riyazet caddesinden asla kmamaldr. Batn
slk yollar saylamayacak kadar oktur. nsanlarn ektikleri nefes
saysnda Allaha slk yollar vardr.
O halde eer bu aamada kabiliyetleri takdir makamnda ilahi
inayet haline amil olursa (ki eyh Muhyiddin yle diyor: Sadece
Feyz-i Akdes sayesinde kbil ve ehil olabilir) Allah-u Teala onu
kendisine geri dndrr ve nc yolculua koyulur.
Bu sefer de Hakkdan hakk halka Hakk vesilesiyle gerekletirilen
seferdir. Yani cem ahadiyet makamndan ayan-i sabite yolculuktur.
Bu seferde salik kimse iin eyann hakikati, kemalleri, ilk
makamlarna ykseli keyfiyeti ve asl vatanlarna dn nitelii
kefolmaktadr. Bu makamda kaldka salik kimse peygamber olamaz
ve teri hakk yoktur. Zira henz ayn neette halka dn
yapmamtr. Bylece drdnc yolculua balar. Bu sefer ise ayan-i
sabitten halka, yani ayan-i hariciye, Hakk vesilesiyle, yani kendi
hakkani vcuduyla yapt seferdir. Bu makamda her eyde Hakkn
cemalini mahade eder. Ayan-i haricinin ilmi neetteki makamlarn
tanm olur. Ayan makamna ve daha st makamlara slk yolunu
bilir. Onlarn kendi asl vatanlarna vuslatn anlar. Bu seferde din ve

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 233

eriat sahibi olur. Zahiri bedeni ve batn kalbi hkmleri icad eder.
Allah, sfatlar ve isimleri ile ilgili bilgileri ve hak retileri,
kabiliyetli kimselerin derk etme kabiliyetleri miktarnca bildirir.
11.
Vemiz
Buradan da anlald zere her eriat sahibi resul bu drt seferi
gerekletirmek zorundadr. Ama buna ramen makamlar birbirinden
farkldr. Baz peygamberler Rahman isminin mazharlardr. rnein
byle bir kimse ilk seferinde btn lemlerde Rahman isminin
zuhurunu mahade eder. kinci seferin sonunda btn eyann
Rahman isminde yok (mstehlek) olduunu grr. O halde bu
seferden dnerken rahmet ve rahman vcud ile bu leme dner.
Bylece nbvvet dnemi snrl olur. Dier isimlerin mazhar da ilmi
makamdaki farkllklar hasebiyle ayn durumdadr. Allah isminin
mazhar ise ilk seferin sonunda Hakkn zuhurunu tm boyutlaryla
mahade eder. Hak Tealann hibir ii, Onu dier ilerinden
alkoymaz. kinci seferin sonunda ise btn hakikatleri ilahi cem
isimde yok olmu (mstehlik) grr. Hatta kendisi bile salt ahadiyette
mstehlik olur. Bylece ilahi cem vcudla halka geri dner. Bu
durumda ezeli ve ebedi nbvvet ile zahiri ve batni hilafet makamna
da sahiptir.
12.
Vemiz
Ey aziz! Bil ki bu seferler bazen kamil veliler iin de
gereklemektedir. Hatta drdnc sefer Hz. Ali (a.s) ve masum
evlatlar iin hasl olmutur. Ama Peygamber (s.a.a) cem makamna
sahip olduu iin ondan sonra hi kimse iin teri imkan kalmamtr.
O halde bu makam asaleten sadece Resulullah (s.a.a) iin sabittir.
Masum halifeleri iin ise mtebaat ve tabiiyet olarak vardr. Zira
ruhaniyetleri birdir.
lahi marifetler hususunda eyhimiz ve stadmz ahabadi (r.a)
yle diyor: Eer farz-i muhal Ali (a.s) Resulullahtan (s.a.a) nce
zahir olmu olsayd slam eriatn Resulullahn slam eriatn zahir
kld gibi zahir klar ve mrsel nebi olurdu. Zira her iki hazret de
ruhaniyet, zahiri ve manevi makamlarda birlik iinde
bulunmaktadrlar.

234 ....mam Humeyni (r.a)

Son Vasiyet
Geldik kitabn sonuna ve dostlara vasiyet konusuna. Ey ruhani dost
Allah dnya ve ahirette senin yar ve yardmcn olsun- sakn bu srlar
ehil olmayan kimselere aklama. Ehil olan kimselerden de bu srlar
esirgeme. eriatn batn ilmi ilahi namustan ve rububi srlardandr.
Yabanclarn elinden ve gzlerinden uzak tutulmaldr. Onlarn aydn
fikirleri ve dakik dnceleri oraya ulaamaz. Sakn zevk ehli ilahi
ahsiyetlerin kelimelerini kamil bir ekilde incelemeden nce bu
sayfalardaki konular anlamaya alma.
nce ilahi marifetleri byk marifet ehli kimselerden renmeye
koyulmalsn. Aksi takdirde bu tr marifetlere mracaat etmek
zarardan baka bir katk salamaz. Mahrumiyet dnda bir sonu
vermez. Biz ilim ve mlk sahibi Allaha hamd ederek ve
peygamberlere, byk ilahi velilere, zellikle de en erefli olan
Muhammede ve Ehl-i beytine selam gndererek szmze son
veriyoruz. Bu kitap hibir kr ve zarar, hayat ve lm hakknda
herhangi bir irade ve ihtiyara sahib olmayan fakir, miskin ve mstekin
yazarn eliyle 25 evval 1349 Hicri-Kameri Pazar gn sabah sona
erdi. Ezeli ve ebedi selam, bu tarihi hicreti gerekletiren Peygambere
ve Ehl-i Beytinin zerine olsun. Bata da sonra da, zahirde de batnda
da hamd Allaha mahsustur.
indekiler
1.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.

Birinci Mikat (Kandil)


Misbah (Meale)
152
Misbah
153
Misbah
153
Misbah
154
Misbah
154
Misbah
155
Misbah
155
Misbah
156
Misbah
156
Misbah
157
Misbah
157

152

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 235

12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
46.
47.
48.
49.

Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah
Misbah

157
157
158
158
159
159
160
161
161
162
163
163
164
165
167
167
169
169
169
170
171
171
171
172
172
173
174
175
175
176
176
177
178
178
179
179
180

236 ....mam Humeyni (r.a)

50. Misbah
51. Misbah
52. Misbah
53. Misbah
54. Misbah
55. Misbah
56. Misbah
kinci Mikat
1. Misbah
1. Nur 186
2. Nur 187
3. Nur 187
4. Nur 187
5. Nur 188
6. Nur 188
7. Nur 189
8. Nur 189
9. Nur 190
10. Nur 192
11. Nur 194
12. Nur 195
13. Nur 196
14. Nur 197
15. Nur 198
16. Nur 199
17. Nur 199
18. Nur 200
19. Nur 200
20. Nur 201
21. Nur 202
2. Misbah
1. Matla204
2. Matla206
3. Matla209
4. Matla211
5. Matl 212
6. Matl 212

180
181
182
182
183
184
184
186
186

203

Misbahul Hidaye ilel Hilafeti vel Velayet. 237

7. Matl 213
8. Matl 215
9. Matl 216
10. Matl 217
11. Matl 219
12. Matl 219
13. Matl 222
1. Asl
226
2. Asl
227
3. Asl
228
4. Asl
229
3. Misbah
229
1. Vemiz (parltlar)
2. Vemiz 230
3. Vemiz 231
4. Vemiz 231
5. Vemiz 232
6. Vemiz 232
7. Vemiz 234
8. Vemiz 235
9. Vemiz 235
10. Vemiz 237
11. Vemiz 238
12. Vemiz 239
Son Vasiyet
239

230

You might also like