You are on page 1of 361

BLM ve MT:

AYNI ve BR OLABLRLER M?

Adem ilk tp bebek miydi? Havva ilk organ nak


li ameliyatndan yararlanan kii miydi?
Sodom ve Gomorra'y ykan nkleer fizyon muy
du?
Bilgisayar ktlar 5000 yl nce mevcut muydu?
Bugn ancak derin uzay sondalar ile kefedebil
diimiz gne sistemimizle ilgili bilgileri, kadim
halklar ayrntsyla ve doru olarak nasl tarif
edebilmilerdi?

nanlmaz cevaplarn hepsini, en son bilimsel bul


gularla birlikte tamamen belgelenmi halde, DN

YA TARHES dizisinin saygn yazan Zecharia


Sitchin'in bu yeni, nemli ve arba kitabnda bu
lacaksnz.

Nefilimler hakknda
"konumay brak da bir eyler yaz"
diye beni tevik eden,
evlenmeden nceki soyad Regenbaurn olan
eim Frieda (Rina)'ya

Zecharia SITCHIN

nsanolunun uzak gemiindeki aknlk verici


derecede ileri bilimsel bilgilerin
akllara durgunluk veren yeni kantlan!

KOZMK TOHUM
MODERN BLM,
KADM BLGYE YETYOR MU?

eviren
Yasemin TOKATLI

Ruh ve Madde Yaynlan

Genesis Revisited
Copyright 1990, Zecharia Sitchin
Tm haklar sakldr. Yazarn yazl izni olmakszn bu kitabn hibir
blm, herhangi bir biim veya yolla tekrar baslamaz ve yaymlanamaz.
lk kez lngiliue olarak Amerika Birleik Deuletleri'nde Avm Books
tarafndan yaynlanmtr.
Bu Kitabn Yayn Hakk
nsanl Birletiren Bilgiyi Yayma (BLYAY) Vakf'nn
bir kuruluu olan
Ruh ve Madde Yaynclk ve Salk Hizmetleri A..'ne aittir.
Ruh ve Madde Yaynclk ve Salk Hizmetleri A..'nden
yazl izin alnmadan hibir alnt yaplamaz
1. Bask: stanbul, Temmuz 2000

2. Bask: stanbul, Eyll 2000


3. Bask: stanbul, Ocak 2002

ISBN 975-8007-75 -0

Bask
Kurti Matbaaclk San. ve Tic. Ltd. ti.
Kk Ayasofya Cad. Akbyk Deirmeni Sok.
Kapaas han 33/6 Sultanahmet /stanbul
Tel: (0.212) 518 11 28 Faks: (0.212) 51740 10
Yayn
Ruh ve Madde Yaynclk ve Salk Hizmetleri A..
Hasnun Galip Sok. Pembe kmaz No: 4, D: 6
80060 Beyolu/STANBUL
Tel: (0.212) 243 18 14 - 249 34 45 Faks: (0.212) 2 52 "0718
http: www.bilyay.org.tr
http: www.ruhvemadde.com
e-mail: bilyay@bilyay.org.tr

SUNU
Zecharia Sitchin, bestseller kitab olan 12. Gezegen' den sonra
yazd eserlerinde kadim retilerle modem bilimin en son ke
iflerini bir potada eritmektedir. Okuyucuya derin ve olmas ge
reken yeni ufuklar aan bu kitap, insan DNA'sndan kozmosa
uzanan gizemli ba tekrar bulduruyor.
Spiritel hakikatle bilimsel hakikatin ayrlmaz bir btn
oluunu, canlln meydana geliini salayan kozmik iradelerin,
insanlk kltrnn genel evrimi iin nasl ve ne yollarla aba
gsterdiini apak okuyucunun gzleri nne seriyor.
Yeni an bilgisi drt koldan geliirken ve ilerlerken, bizim
gemiimizdeki ana bilgilerle tam paralellik gstermesi bizleri
her devrin hakikatlerine, ama en nemlisi hakikatlerin birliine
gtryor.
Bilimir -ve insanln, gemile gelecei rasyonel bir ekilde
balayabilen gerek bilim adamlarna ihtiyac gittike artmakta
dr.
Elinizdeki kitap kendi perspektifinden bu vazifeyi yapmaya
alyor. phesiz bilinmeyenler, bilinenlerin yannda ok azdr.
Zecharia Sitchin'in bu ikinci kin da Trke'ye akc bir
dille kazandran evirmen Yasemin Tokatl'ya teekkr ederiz.
BL YAY Vakf

Ruh ve Madde Yaynlan

NDEKLER
nsz

...........................................................................

Gklerdeki Ordu

.. .

D Uzaydan Geldi
Balangta

. .11

.. . .. ...... ................. ................ ..

. . .

...................32

.... .. .. ............... ....

50

....... ......... ...................................... .......

Yaratl'n Habercileri

..

............... . ................ ..........72


.

Gaia: Oyulmu Gezegen

100

.......... ............................

Yarahl'n Tan .
Yaam Tohumu

120

..... ..................................... .....

146

........ .... ......... ............................ .

Ademolu: Yarablan Kle

172

............... ...................

Havva I:>enilen Ana

199

...............................................

Bilgelik Gklerden ndirildiinde


Mars' ta Bir Uzay ss

... ....

219

.. ....................

.. . . ...................... ........245

Phobos: Bir Arza m Yoksa Bir


Yldz Savalar Vakas m?
Olacaklar Gizlice Beklerken
ndeks

287

...........................

317

....... ............ ......... .

354

.......... ................................................ ..........

N SZ
Yirminci yzyln son otuz-krk yl, insanolunun bilgisin
de akllara durgunluk veren bir gelimeye tanklk etti. Bilim ve
teknolojinin her alanndaki ilerlemeleriniz, artk yzyllar veya
onyllarla deil, yllar, hatta aylarla llmeye balad ve yle g
iinyor ki, insanolunun gemiinde ulaabildii herhangi bir
haan veya faaliyet alann kat be kat am durumda.
Ama acaba Karanlk a ve Orta adan kan, Aydnlanma
ana ulaan, Sanayi Devrimini deneyimleyen, yksek teknolo
ji, genetik mhendislik ve uz.ay uulan ana giren nsanolu
nun, kadim bilgiye ancak yetimi olmas mmkn olabilir mi?
Kitab Mukaddes ve retileri birok nesil boyunca nsa
nolunun aray iin bir apa grevi grmt ama modem bi
lim yznden hepimiz sularda srkleniyor gibiyiz, zellikle de
Evrim ve Yarabl arasndaki uyumazlkta. Bu kitapta bu at
mann temelsiz olduu, Tekvin Kitab ve kaynaklarnn en yk
sek bilimsel bilgiyi yansth gsterilecektir.
yleyse, uygarlmzn, bugn gezegenimiz Dnya ve ev
rendeki kemiz, yani gkler hakknda kefettiklerinin sadece
''Yarabl' Yeniden Ziyaret" denilebilecek bir drama olmas,
Dnya'da ve baka bir gezegendeki ok daha eski bir uygarln
bildiklerinin yeniden kefi olmas mmkn mdr?
Soru, sadece bilimsel bir merakla sorulmambr; nsanolu
nun varoluunun merkezine, kkenine ve kaderine kadar gider.
Dnya'run yaayabilecek bir gezegen olarak geleceini ilgilendi
rir nki Dnya'nn gemiindeki olaylarla ilgilidir; nereye gitti
imizle ilgilidir nki nereden geldiimizi aa karr. Ve ce
vaplar, greceimiz gibi, bazlan kabul edilemeyecek kadar ina
nlmaz ve bazlan da yzleilemeyecek kadar rktc olan ka
nlmaz kanmlara yol amaktadr.
9

GKLERDEK ORDU
Balangta
Tann gkleri ve yeri yarath.
Her eyin balangc kavram, modern gkbilimi ve astrofi
ziin temelidir. Dzen olmadan nce bir boluk ve kaos olduu
cmlesi, evrende hkm srenin kalc bir dzenlilik deil de ka
os olduuna ilikin en son teorilere de uymaktadr. Sonra da ya
ratl ilemini balatan yldrm hakkndaki cmle gelir.
Acaba bu, evrenin ilksel bir patlamadan yarabldru; yl
dzlan, gezegenleri, kayalar ve insan varlklarn oluturan, gk
lerde ve Dnya'da grdmz harikalar yaratan maddeyi drt
bir yana datan, k biimindeki enerji patlamasn neren Big
Bang (Byk Patlama) teorisine bir gnderme miydi? Bize en ok
ilham veren kayraktan aldklar bilgilerle ilhamlanan baz bilim
ciler, yle olduunu dnyorlar. Ama yleyse, kadim nsano
lu bu kadar uzun zaman nce Byk Patlama teorisini nasl bili
yordu? Yoksa bu kutsal kitap hikayesi, kk gezegenimiz Dn
ya'nn ve Gkkubbe ya da "dvlm bilezik" (asteroit kua)
denilen gksel blgenin nasl biimlendii meselesini olabildi
ince basite tarif mi ediyordu?
Gerekten de, nasl olmu da kadim nsanolu bir kozmogo
niye ("") sahip olabilmiti? Aslnda ne kadar biliyordu ve bunu na
sl renmiti?
Cevaplan aramaya, olaylarn almaya balad yerde ba
lamak uygun olacakhr: nsanolunun zamann balangcndan
bu yana kkeninin, yksek deerlerin ve Tann'nn bulunduunu
() Kozmogoni: Evrenin geliimi ve kkeni zerine alma. Evrenin geliimini ve

kkenini aklamaya kararl ilkeler btn. (.N.)

11

KOZMK TOHUM

ekil 1

hissettii gklerde. Mikroskoplarn kullanm sayesinde yaplan


keiflerin heyecan vericilii gibi, teleskoplarn grmemizi sala
dktan da doann ve evrenin muhteemliinin farkndal ile
dolduruyor iimizi. Yeni ilerlemelerin iinde en etkileyici olan,
hi phesiz, gezegenimizi evreleyen gklerdeki keifler olmu
hr. Ne afallahc gelimelerdi bunlar! Sadece birka on yl iinde
Dnyallar gezegenimizin yzeyinden havalanm; yzeyinin
binlerce kilometre stnde Dnya'nn semalarn arnlam; tek
uydusunun, yani Ay'n stne inmi; ve gksel komulannz
incelemek zere bir dizi insansz uz.ay arac yollayarak renkleriy
le, yzey zellikleriyle, yaplanyla, uydulanyla, halkalanyla gz
kamahnc canl ve aktif dnyalan kefetmitir. Belki de ilk kez,
Mezmur () yazarnn szlerinin anlamn kavrayabilir ve kapsa
mn hissedebiliriz:
Gkler Tann'nn izzetini beyan eder;
Ve gkkubbe Ellerinin iini ilin eyler.
Gezegensel keif gezilerinin harika a, Austos 1989' da in
sansz uz.ay arac Voyager 2, uzaktaki Neptn'n yanndan geti() Mezmur: Eski Ahit'te Mezmurlar balkl blmde yer alan ilihileri ya:zan
kiiler. (.N.)

12

GKLERDEKi ORDU
inde ve Dnya'ya resimler ve dier verileri yolladnda muh
teem bir zirveye ulah. Sadece bir ton arlnda olan ancak te
levizyon kameralar, alglama ve lme cihazlar, nkleer zn
me temelli bir g kayna, aktarc antenler ve kck bilgisa
yarlarla (ekil 1) dahice doldurulmu olan ara, Dnya'ya var
mas k hznda bile drt saatten fazla sren hslhya benzer dar
be sesleri yollad. Bu darbeler Dnya zerinde Amerikan Ulusal
Havaclk ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Derin Uzay A'ru olutu
ran radyoteleskoplar dizisi tarafndan yakaland; sonra zayf sin
yaller Pasadena/Califomia'da projeyi NASA adna yneten Jet
itki Uboratuvan'nn (JPL) gelimi tesislerinde elektronik sihir-
bazlk yoluyla fotoraflara, tablolara ve dier veri biimlerine
evrildi.
Bu son grevin baarlmasndan, yani Neptn ziyaretinden
on iki yl nce Austos 1977'de frlatlan Voyager 2 ve refakatisi
Voyager l'in aslnda sadece Jpiter ve Satrn'e ulamas ve daha
nce Pioneer 10 ve Pioneer 11 adl insansz uzay aralar tarafndan
bu iki dev gazms gezegen hakknda elde edilen verileri artrma
s niyetleniyordu. Ama kayda deer bir deha ve beceri ile JPL bi
limcileri ve teknisyenleri, d gezegenlerin nadir bir ekilde hiza-

'

'

'

.....

Kaynak: JPL

..........

-----

,.,..-'

ekil 2
13

KOZMK TOHUM
ya girmesinden faydalanarak ve bu gezegenlerin yerekimi g
lerini "sapan" gibi kullanarak, Voyager 2'yi ilk nce Satm'den
Urans'e ve sonra da Urans'ten Neptn'e frlatmay baardlar
(ekil 2).
Dolaysyla Austos 1980'nin sonlarnda birka gn boyun
ca baka bir dnyay ilgilendiren manetler, nsanolunun gn
lk istihkakn dolduran silahl atmalar, politik hareketler, ma
sonulan ve borsa raporlarn bir kenara ihniti. Birka gn iin
Dnya dediimiz dnya, bir baka dnyay izlemek zere mola
verdi; televizyonlarmzn bana aklm biz Dnyallar, Nep
tn dediimiz bir baka gezegenin yakn plan resimleriyle heye
cana kapldk.
Televizyon ekranlarmzda gz kamabnc turkuaz bir k
renin imgeleri grndnde, yorumcular nsanolunun Dnya
stndeki en iyi teleskoplarla bile bizden yaklak be milyar ki
lometre uzakta, uzayn karanlnda ancak hafife aydnlanm
bir nokta olarak grlebilen bu gezegeni ilk kez grebildiini tek
rar tekrar vurguluyorlard. zleyicilere, Neptn'n ancak
1846'da, nispeten daha yakn olan Urans gezegeninin yrnge
sindeki dzensizliklerin tesinde bir dier gk cisminin varlm
belirtmesinden sonra kefedildiini habrlabyorlard. Bundan n
ce hi kimsenin -ne on yedinci ve on sekizinci yzyllar arasnda
gk cisimlerinin hareketlerinin kanunlarn kefeden ve belirle
yen Sir Isaac Newton ve Johannes Kepler' in, ne on albna yzyl
da gezegensel sistemimizin merkezinde Dnya'nn deil de G
ne'in olduunu belirleyen Kopemik'in, ne de bir yzyl sonra te
leskop kullanarak Jpiter'in drt ay olduunu ilan eden Gali
le'nin- on dokuzuncu yzyln ortalarna dek hibir byk gkbi
limcinin ve phesiz daha nceleri de hi kimsenin Neptn' bil
mediini bize habrlatblar. Ve sadece sradan TV izleyicileri deil
gkbilimcilerinin ta kendileri de daha nce hi grlmemi olan
grmek zereydiler; Neptn'n gerek tonlarn ve yapsn ilk
kez renecektik.
Ama Austos karlamasndan iki ay nce, birok Ameri
kan, Avrupa ve Gney Amerika aylk dergisi iin uzun zamandr
kabul gren fikirlere kar kan bir makale yazmhm: Neptn
14

GKLERDEK ORDU
eski alarda bilinmekteydi, diye yazmhm; ve yaplmak zere
olan keifler sadece kadim bilgiyi dorulayacakh. Neptn mavi
yeil renkli, sulu ve "bataklk bitkisi" renginde lekeleri olan bir
gezegen olacakhr, diye kehanette bulunmutum!
Voyager 2'den gelen elektronik sinyaller bunlann hepsini ve
fazlasn dorulad. Helyum, hidrojen ve metan gazlanndan olu
an bir ahnosferin kucaklad, Dnya'run kasrgalarn kck
klan, burgal, yksek iddette rzgarlarn sprd gzel bir
mavi-yeil renge sahip, turkuaz bir gezegeni aa kardlar. Bu
ahnosferin alhnda, belki de gne nn onlara arph aya
bal olarak rengi bazen daha koyu mavi ve bazen de yeilimsi
san olan gizemli dev "lekeler" grnmekteydi. Beklendii gibi,
ahnosfer ve yzey slar donma noktasnn alhndayd ama Nep
tn'n, beklenmedik biimde, gezegen iinden kan bir s yay
d bulundu. Neptn'n bir "gaz devi" olduu yolundaki daha
nceki fikirlerin aksine gezegenin, JPL bilimcilerinin kelimeleriy
le, stnde "su buzundan oluan yan erimi bir karm"n yz
d kayalk bir ekirdee sahip olduu, Voyager 2 tarafndan
belirlendi. Gezegen kendi evresinde on alb saatte bir dndke,
kayalk ekirdein evresinde dolanan bu sulu katman, kayda
deer bir manyetik alan yaratan bir dinamo gibi i grmekteydi.
Bu gzel gezegenin (bkz. Neptn, s. 17) byk kayalardan,
talardan ve tozlardan oluan birka halka ile evrili olduu ve
evresinde en azndan sekiz uydu veya ayn yrngede olduu
bulundu. Aylarn en by olan Triton da en az gezegensel
efendisi kadar ahaneydi. Voyager 2, neredeyse Dnya'nn
Ay'nn boyutunda olan bu kk gk cisminin geriye doru ha
reketini dorulad; Neptn'n ve Gne Sistemimizdeki dier
btn bilinen gezegenlerin rotasnn ters ynnde yrngedeydi;
onlar gibi saatin aksi ynnde deil, saat ynnde dnmekteydi.
Gkbilimciler onun var olduundan, yaklak llerinden ve
geriye doru hareketinden baka bir ey bilmiyorlard. Voyager 2,
Triton'un, ahnosferindeki metandan kaynaklanan grnm y
znden bir "mavi ay'' olduunu aa karmt. Triton'un yze
yi ince ahnosferin arasndan grnmekteydi; bir yanda sarp ka
yalk dalardan oluan pembemsi gri bir yzey ve te yanda p15

KOZMiK TOHUM
rzsz, neredeyse krater bile olmayan yzey zellikleri vard.
Yakn plan resimler yakn zamanda ok garip trden bir volkanik
aktivite olduunu nermekteydi: Gk cisminin aktif, scak i ks
mnn danya pskrten erimi lavlar deil, sulu buz fskiyele
riydi. Hazrlk aamasndaki deerlendirmeler Triton'un gemi
inde yzeyde akan sular olduunu, hatta jeolojik lee gre
nispeten yakn zamana kadar yzeyde gller bile olduunu be
lirtmekteydi. Gkbilimciler yzlerce kilometre boyunca dmdz
uzanan ve bir veya hatta iki noktada, dik aya benzeyen bir ey
le kesintiye urayan, dikdrtgen alanlan ima eden "ift hatl ba
yr izgileri" iin hemen aklama yapamadlar (ekil 3).
Keifler, tahminimi tam olarak dorulamaktayd: Neptn
gerekten de mavi-yeil idi, byk ksm sudan olumaktayd ve
rengi ''bataklk bitkileri"ni andran lekeleri vard. Bu afallahc
son unsur, eer Triton hakkndaki keiflerin ima ettikleri tam ola
rak dikkate alnrsa, bir renk kodundan ok daha fazlasndan sz
etmektedir: ''Daha parlak haleli daha koyu lekeler" NASA bilim
cilerine "derin organik amur () gletleri"nin mevcudiyetini
nermekteydi. The Wall Street /ournal iin Pasadena'dan bildiren
Bob Davis, atmosferi Dnya'nn atmosferi kadar azot (nitrojen)
ieren Triton'un aktif volkanlanndan sadece gaz ve sulu buz de
il, ayn zamanda "organik maddeler, Triton'un baz ksmlann
kaplad anlalan karbon bazl bileikler" de pskrtebileceini
sylemekteydi.
Kehanetinin bylesine tatmin edici ve kar konulamaz bir
denklikle dorulanmas, sadece ansl bir tahmin sonucu deildi.
Ta 1976'ya, Dnya Tarihesi'nin ilk kitab olan 12. Gezegen adl ki
tabmn yaynland tarihe dek gidiyordu. Binlerce yllk Smer
ce metinler hakkndaki karmlarma dayanarak, biraz da edebi
yat yaparak sormutum: "Bir gn Neptn' incelediimizde,
onun srarla sularla ilikilendirilmesinin sebebinin" bir zamanlar
orada grlen "sulak bataklklar olduunu kefeder miyiz?"
Bu szler, Voyager 2 frlatlmadan bir yl nce yazlm ve ya() Organik amur (organik orba): Chicago niversitesinden Harold Urey ve
Stanley Mller'in liboratuvarda ilice) yerkresi koullanru oluturmak zere ha
zrladk.lan deneyde elde ettikleri iinde amino asitler gibi organik bileikler ta
yan suya verilen ad. (.N.)

16

KOZMiK TOHUM
ynlanmh ve Neptn karlamasndan iki ay nce tarafmdan
bir makalede yeniden belirtilmiti.
Voyager'n Neptn'le karlamasnn arifesinde, 1976 yln
daki tahminimin dorulanacandan nasl bu kadar emin olabili
yordum? Makalemin yaynlanmasndan sonraki haftalar iinde
tahminlerimin yalanlanabilecei ihtimalini nasl gze alabilmi
tim? Kendime gvenim, Ocak 1986'da

Voyager 2, Urans gezege

ninin yanndan getiinde olan eye dayanyordu.


Urans, bize biraz daha yakn -"sadece"

3,2 milyar kilomet

re uzaklktadr- olmasna ramen, Satrn'n o kadar uzandadr


ki Dnya'dan plak gzle grlemez. 1781'de mzisyenlikten
amatr gkbilimcilie geen Frederick Wilhelm Herschel tarafn
dan, ancak teleskop mkemmelletirildikten sonra kefedilebil
mitir. Kefedildiinde ve bugne dek, Urans modern zaman
larda kefedilen ve eski alarda

bilinmeyen

ilk gezegen olarak

dnlmtr; nki kadim halklarn Gne, Ay ve Dnya'nn


evresinde "sema"da dndne inanlan sadece be gezegeni
(Merkr, Vens, Mars, Jpiter ve Satrn) bildikleri ve sayg gs
terdikleri kabul ediliyordu; Satrn'n tesinde hibir ey grle
miyor veya bilinemiyordu.
Ancak

Voyager 2

tarafndan Urans'te elde edilen kantlar

bunun tam tersini kantlad: Bir zamanlar kadim halklar Ura


ns', Neptn' ve hatta daha da uzaktaki Plton'u biliyorlard!
Bilimciler Urans'ten ve aknlk verici aylarndan alnan
fotoraflan ve verileri hala analiz ediyorlar, birok soruya cevap
aryorlar. Urans niin sanki baka bir gk cismiyle arpm gi
bi bir yana yatmaktadr? Rzgarlan niin, Gne Sisteminde nor

mal olann tersi ynde eser? Gne'ten uzak olan yzndeki s


ile Gne'e dnk yzndeki s niin ayndr? Ve Urans aylan-.
nn sra d yzey zelliklerine ve biimlerine sebep olan nedir?
Bilhassa merak uyandran Miranda adl aydr; NASA gkbilimci
lerinin szleriyle

"gne sistemindeki en muamma nesnelerden

biri"; burada yksek, dzlemi bir platoda 160 kilometre uzun


luundaki kazntlar bir dik a oluturmaktadr (gkbilimciler
buna Amerikan markal bir draje sakz andrd iin "Chevron"
adn veriyorlar) ve bu platonun her iki yannda sanki ortak mer-

18

GKLERDEKi ORDU
ekten de gezegeni evreleyen bir gazms abnosfer vard ama
onun alhnda muazzam kalnlkta QPL analizcilerinin szleriyle
9.600 kilometre kalnlnda!) "4427C scaklnda sper snm
su" kaynar. Bu sv scak su kabnaru, radyoaktif elementlerin (v
ya bilinmeyen ilemlerin) muazzam isel s rettii, erimi kaya
lk bir ekirdein evresini sarmaktadr.
Voyager 2 gezegene yaklatka, Urans'n grntleri, tel
vizyon ekrannda gittike byrken Jet tki Laboratuvarndaki
kontrolr dikkati onun sra d yeil-mavi rengine ekti. Kendi
me hakim olamadm, "Aman tanrm, tam olarak Smerlilerin ta
rif ettii gibi!" diye lk atbm. alma odama koturdum, 12.
Gezegen'in bir kopyasn aldm ve titreyen ellerle 289. sayfay a
hm (Trke basksnda). Kadim metinlerden alnb yapan satrla
n tekrar tekrar okudum. Evet, phe yoktu: Teleskoplan olma
masna ramen, Smerliler Urans' MA.SG diye tarif etmi
lerdi; "parlak yeilimsi" diye tercme ettiim terim.
Birka gn sonra Voyager 2'nin verilerinin analiz sonulan
geldi ve Smerlilerin Urans'teki suya yaptk.lan gnderme de
doruland. Gerekten de, her yeri suyla kapl grnyordu;
NOVA adl televizyon dizisinin ''Yana Yabn Gezegen" adl bir
blmde bildirildiine gre Voyager 2, Urans'n tm aylarnn
kayadan ve sradan su buzundan olutuunu bulmutu. Gne
Sisteminin d snrlarndaki szde "gaz" gezegenlerindeki su
yun bu bolluu, hatta sadece mevcudiyeti bile tamamen beklen
medikti.
Ama elimizdeki kantlar, 12. Gezegen'de sunulan metinler
den anlald gibi, binlerce yl nce kadim Smerlilerin sadece
Urans'n var olduunu bilmekle kalmayp onu, yeilimsi mavi
ve sulu diye doru biimde tarif ettiklerini de gstermekteydi!
Tm bunlar ne anlama geliyordu? u anlama geliyordu:
1986' da modern bilim bilinmeyeni kefetmemiti, daha ziyade
kadim bilgiyi yeniden kefetmi ve ona yetimiti. Dolaysyla,
1976' da yazdklarmn 1986'da dorulanmas ve Smer metinl
rinin gereklii nedeniyle, Voyager 2'nin Neptn ile karlamas
nn arifesinde orada ne kefedeceini tahmin edecek kadar ken
dime gvenmitim.

21

KOZMiK TOHUM
V11,1111xr 2'nin Urans ve Neptn'n yanndan geii byle
iki gt:t.egtnin bi:t.:t.at mevcudiyeti hakkndaki deil ayn za
mnnd onlitrln ilgili ok mmli aynnhlar hakkndaki kadim bil
gileri de dt>\rulam oldu. Neptn yanndan 1989 ylnda geii
K" kadim metinler iin daha ok dorulama getirdi. Bu metinler
de NLptn, Urans'ten nce sralanmh; Gne Sistemine yak
lamakta olan birinden ilk nce Plton'u, sonra Neptn' ve da
ha sonra Urans' grmesi beklenecei gibi. Bu metinlerde veya
gezegen listelerinde Urans, Kakkab anamma, yani Neptn'e
"ift Olan Gezegen" diye adlandnlmaktayd. Vayager 2 verileri
bu kadim fikri fazlasyla dorulad. Urans gerekten de boyut,
renk ve sulu ierik asndan Neptn'n benzeriydi; her iki geze
genin evresinde de halkalar ve ok sayda uydular veya aylar
dolamaktayd. ki gezegenin manyetik alanlanyla ilgili beklen
medik bir benzerlik de bulundu: Her ikisi de gezegenin kendi
evresinde dn eksenine gre sra d biimde an meyil gs
teriyordu: Urans 58 derece yana yabkb, Neptn ise 50 derece.
The New York Times muhabiri John Noble Wilford ''Neptn adeta
Urans'n manyetik ikizi gibi grnyor'' diye yazmh. ki ge
zegen bir gnlerinin uzunluu konusunda da benzerdi; on alh ila
on yedi saat.
Neptn'n iddetli rzgarlan ve yzeyindeki su buzundan
oluan erimi katman, Urans gibi rettii byk i sy tutmak
tayd. Aslnda, JPL'den alnan raporlar ''Neptn'n slanrun,
Gne'e 1,6 milyar kilometre daha yakn olan Urans'n slan
na benzer olduunu" belirtmekteydi. Dolaysyla, bilimciler
"Neptn bir biimde Urans'ten daha fazla i s retmektedir''
varsaymnda bulundular; bir biimde Urans'n rettii enerji
yi yakalamak zere Gne'ten olan byk uzakln byle kar
lamaktayd; sonuta benzer sda oluyorlard. Bylece "Urans'
Neptn'iil yaklak bir ikizi klan boyut ve dier zelliklere" bir
tane daha katilyordu.
"ift olan gezegen" demiti Urans' Neptn'le kyaslayan
Smerliler. NASA bilimcileri ''Urans' Neptn'n yaklak bir
ikizi klan boyut ve dier zellikler'' diye ilan etmilerdi. Sadece
tarif edilen zellikler deil, terminoloji bile benzerdir: "ift olan
n

22

bu

GKLERDEK ORDU

gezegen" ve "Neptn'n yaklak ikizi". Ama Smerlilerin cm


lesi M.. 4000 yl civarnda sylenmiti ve dieri, NASA'nnki
M.S. 1989'da, yaklak 6000 yl sonra...
Bu iki uzak gezegen vakasnda olduu gibi, grnen o ki
modem bilim kadim bilgiye henz yetimitir. Kulaa inanlmaz
geliyor ama veriler ve olgular kendi kendilerini anlahyor. Daha
s, bu; 12. Gezegen yaynlandktan sonraki yllar iinde kitapta yer
alan bulgulan birer birer dorulayan bir dizi bilimsel kefin sade
ce ilkiydi.
Kitaplannu (12. Gezegen'in ardndan srasyla yaynlanan
The Stairway to Heaven, The Wars of Gods and Men, The Lost Realms,
When the Time Begun, Divine Encounters, The Cosmic Code) okuyan
lar bu kitaplarn her eyden nce Smerlilerden bizlere miras ka
lan bilgiye dayandn bilirler.
Onlarnki, bilinen ilk uygarlkh. Yaklak 6000 yl nce bir
denbire ve hi yoktan ortaya kan bu uygarlk, yksek bir uygar
ln tm "ilkleri" ile donahlmb: icatlar ve yenilikler, Bah uy
garlnuzn temelini ve aslnda Dnya stndeki dier tm uy
garlk ve kltrlerin temelini oluturan kavramlar ve inanlar.
Tekerlek ve hayvanlann koulduu aralar, nehirler iin kayklar
ve denizler iin gemiler, mlek oca ve tula, yksek binalar,
yaz ve okullar ve kitaplar, yasalar ve yarglar ve jriler, krallk
ve vatanda konseyleri, mzik ve dans ve resim, bp ve kimya,
dokuma ve tekstiller, din ve ruhbanlk ve tapnaklar; hepsi orada,
bugn Irak'n gney kesimlerinde, kadim Mezopotamya'da yer
leik bir lkede, Smer'de balad. Her eyden nemlisi matema
tik ve gkbilim bilgisi de orada balad.
Gerekten de, modem gkbilimciliin tm temel unsurlan
Smer kkenlidir: Gkkre, ufuk ve baucu, dairenin 360 derece
ye blnmesi, stnde gezegenlerin Gne evresinde dndkle
ri gksel bant, yldzlan takmyldzlar halinde gruplandrma ve
onlara zodyak dediimiz adlan ve resimli imgeleri atfetme, bu
zodyaa ve zaman blmlerine 12 saysn uygulama ve bugne
dek tm takvimlerin temeli olan bir takvim tasarlama kavramla
n. Tm bunlar ve daha fazlas, Smer'de balad.
23

KOZMK TOHUM

ekil 5
Smerliler ticari ve yasal ilemlerini, masallarn ve tarihle
rini kil tabletler stne kaydettiler (ekil Sa); resimlerini bir nega
tif gibi, silindir mhrler stne tersten kazdlar, mhr slak kil
stnde yuvarlandnda pozitif resim elde ediliyordu (ekil Sb).
Geen bir buuk asr iinde arkeologlar tarafndan kazlp kan
lan Smer ehir harabelerinde gkbilim ile ilgili binlerce deilse
de yzlerce metin ve izim bulundu. Bunlar arasnda yldzlar ve
takmyldzlann doru gksel konumlarn gsteren listeler ve
yldzlar ve gezegenlerin doularn ve bahlarn gzlemlemek
iin kitapklar vard. zellikle Gne Sistemi ile ilgili metinler
vard. Gn na kartlan tabletler arasnda Gne evresinde
dnen gezegenleri doru srasyla gsteren metinler vard; hatta
bir metin gezegenler arasndaki uzaklk.lan bile vermekteydi. Ve
Resim B'de grld gibi en azndan 4500 yllk silindir mhr
ler stnde Gne Sistemini resmeden betimlemeler vard ve
imdi Berlin'de bulunan Devlet Mzesinin Yakn Dou
Bl'
m'nde, VA/243 no ile korunmaktadr.
Eer Smer betimlemesinin (ekil 6a) sol st kesinde yer
alan izimi incelersek, merkezde (Dnya deil!) Gne'in, evre-

24

KOZMK TOHUM

Mars o

26

8
8

Dnya Q"A

Gne

Urans

ekil 6

Nepln

Plton

GKLERDEKi ORDU.
Bu durum, kadim betimleme tarafndan da dorulanmakta
dr ama nemli bir farkla. Smer betimlemesinde Plton, Nep
tn'e yakn deil de Satrn ve Urans arasnda gsterilmektedir.
Ve uzun uzun inceleyeceimiz Smer kozmolojik metinleri, Pl
ton'dan, Satrn'n en sonunda kendi "kaderini" yani Gne ev
resinde bamsz yrngesini elde etmek zere braklan bir uy
dusu olarak sz ederler.
Plton'un kkeni ile ilgili kadim aklama, sadece olaylara
dayanan bilgiyi deil ayn zamanda gksel meselelerle ilgili b
yk gelimilii de aa karmaktadr. Bu bilgi, Gne Sistemi
ni biimlendiren karmak kuvvetlerle ilgili bir anlay kadar ay
larn gezegenler haline gelii veya olumakta olan gezegenlerin
baarsz olup ay olarak kallar ile ilgili astrofiziksel teorilerin
geliimini de iermektedir. Smer kozmogonisine gre Plton
bunu baamuh; bamsz bir gezegen olma yolundaki bizim
Ay'rnz ise bamsz stat kazanmaktan gksel olaylar yzn
den al.konmutu.
Modern gkbilirnciler, Gne Sistemimizde gerekten de
byle bir srecin yer ald konusunda speklasyon yapmaktan,
Pioneer ve Voyager uzay aralar tarafndan yaplan gzlemlerin,
Satrn'n en byk ay olan Titan'n, Satrn'den kopuu henz
tamamlanmam, olumakta olan bir gezegen olduunu geen
yllarda belirlemesiyle, ikna olu aamasna getiler. Neptn'de
ki keifler, ap Dnya'nn Ay'ndan 640 kilometre kk olan
uydusu Triton ile ilgili kar speklasyonlar glendirdi. Garip
yrngesi, volkanlar ve dier beklenmedik zellikleri JPL bilim
cilerine, Voyager projesinin ba bilimcisi Edward Stone'un szle
riyle unu nermekteydi: ''Triton birka milyar yl nce Gne
Sistemimiz iinden geen ve Neptn'e ok yaklahnda onun
ktle ekimine kaplan ve gezegenin evresinde yrngeye otu
ran bir cisim olabilir."
Bu hipotez, gezegen aylarnn gezegen haline gelebilecei,
gksel konumlarn deitirebilecei veya bamsz yrngeler
elde etmede baarsz olabilecei yolundaki Smer fikrinden ne
kadar uzakbr? Aslnda, Smer kozmogonisini arabrrnaya de
vam ettike, modem keiflerin ounun sadece kadim bilginin

27

KOZMiK TOHUM
yeniden kefi olmakla kalmayp, kadim bilginin modem bilimin
henz aklayamad birok fenomen iin de aklamalar sundu
u daha belirgin hale gelecektir.
Bu cmleyi destekleyen kantlann geri kalan sunulmadan
nce, daha ilk bata kanlmaz olarak u soru ortaya kar: Nasl
olur da Smerliler, daha uygarln doduu zamanlarda tm
bunlan bilebilirdi?
,
Cevap, Gne Sistemi betimlemesinin Smer versiyonu (e
kil 6a) ve bununla ilgili bugnk bilgimiz (ekil 6b) arasndaki
ikinci farkta yatmaktadr. Bu, Mars ve Jpiter arasndaki bo ye
re byk bir gezegenin eklenmi olmasdr. Biz byle bir gezege
nin farknda deiliz; ama Smer kozmolojisi, gkbilimi ve tarih
sel metinleri Gne Sistemimizde gerekten de bir gezegen daha
olduu konusunda srarcdrlar: on ikinci gezegen. Onlar G
ne'i, (metinlerde belirtilen nedenlerle kendi bana bir gk cismi
olarak saylan) Ay' ve dokuz deil, on gezegeni sayyorlard. S
mer metinlerinde NBRU ("Gei Gezegeni") denilen bir gezege
nin baz bilginlerin tarth gibi Mars veya Jpiter olmayp, on
lar arasndan her 3600 ylda bir geen baka bir gezegen olduu
nu fark ediim, ilk kitabmn adn belirledi: 12. Gezegen, yani G
ne Sisteminin "on ikinci yesi" olan gezegen (ancak teknik a
dan bir gezegen olarak o sadece onuncu gezegendir).
Smer metinleri Dnya'ya inen ANUNNAK'lerin geldikle
ri gezegenin bu olduunu tekrar tekrar ve srarla belirtiyorlard.
Terim harfiyen "Gkten Yere nenler" anlamna gelmektedir. Ki
tab Mukaddes'te onlardan Anakim diye sz edilir ve Tekvin Ki
tabnn 6. Babnda aynca branicede ayn anlama, Gklerden Ye
re nenler, Aaya nenler anlamna gelen Nefilimler diye de an
lrlar.
Ve Smerliler, sanki sorumuzu tahmin etmiler gibi aklar
lar; tm bildiklerini Anunnakilerden renmilerdir. Demek ki,
Smer metinlerinde bulduumuz ileri bilgilere Nibiru'dan gelen
Anunnakiler sahipti; ve onlannki ok ileri bir uygarlk olmalyd,
nki Smer metinlerinden .karthm kadanyla Anunnakiler
Dnya'ya yaklak 445.000 yl nce gelmi olmalydlar. Daha o
zamanlarda uzayda seyahat edebiliyorlard. Engin eliptik yrn-

28

GKLERDEKi ORDU
geleri tm dier d gezegenlerin evresinde bir ember -bu, S
merce terimin tam tercmesidir- oluturuyor ve Anunnakilerin
tm bu gezegenleri inceleyebilecei hareketli bir gzlemevi ola
rak i gryordu. imdilerde kefediyor olduklarmzn Smer
zamannda oktan biliniyor olmasna amamak gerek.
Dnya dediimiz bu madde noktasna birilerinin kazayla
deil, ans eseri deil, bir kez deil her 3600 ylda bir tekrar tek
rar gelmeye niin kalkm olabilecei sorusu, Smer metinlerin
ce cevaplanyor. Gezegenleri Nibiru'da Anunnakiler/Nefilimler,
ksa sre iinde bizim de Dnya'da karlaacamz trden bir
durumla kar karyaydlar: Ekolojik bozunma, yaam gittike
imkansz hale getirmekteydi. ncelen atmosferlerini korumak ih
tiyacndaydlar ve anlalan tek zm altn paraaklarnn bir
kalkan gibi atmosferde asl kalmasn salamakb. (rnein,
Amerikan uzay aracnn camlan astronotlar radyasyondan koru
mak iin ince bir albn tabakasyla kaplanmh.) Bu az bulunur
metal, Anunnakiler tarafndan (dtan ie doru saylnca) Yedin
ci Gezegen denilen gezegende kefedilmiti ve bunu elde etmek
iin Dnya uu programn oluturdular. lk bata bunu aba
gstermeden, Basra Krfezi sularndan elde etmeye altlar ama
baarsz olunca, gneydou Afrika' da ok zorlu madencilik ope
rasyonlarna giritiler.
Yaklak 300.000 yl nce Afrika madenlerine atanan Anun
nakiler isyan etti. te o zaman Anunnakilerin ba bilimcisi ve ba
subay hekimi "ilkel iiler'' yaratmak iin genetik maniplasyon
ve tpte dllenme tekniklerini kulland; yani albn madenlerinde
ki g ileri stlenecek ilk Homo sapiensleri.
Tm bu olanlar anlatan Smer metinleri ve olan bitenin
Tekvin Kitabndaki ksaltlm versiyonu, 12. Gezegen adl kita
bmda bir hayli geni incelenmitir. Bu kitabn konusunu ise, bu
gelimelerin ve Anunnakiler tarafndan uygulanan tekniklerin
bilimsel unsurlar oluturacak. Modem bilimin, bilimsel gelime
yolunda byk bir hzla yol ald ancak gelecee giden yolun
gemiten gelen yol iaretleri, bilgi ve ilerlemelerle dolu olduu
gsterilecektir. Anunnakilerin daha nce burada olduklar; ve
onlar ile yarathklan yarahklar arasndaki ilikiler deitike, n-

29

KOZMK TOHUM
sanoluna uygarl vermeye karar verdike, kendi bilimsel iler
lememizi yapmak iin yeteneklerinin ve bilgilerinin bazlarn bi
ze de atklar gsterilecektir.
nmzdeki blmlerde tarblacak bilimsel gelimeler
arasnda aynca Nibiru'nun mevcudiyeti ile ilgili gittike artan
kantlar da olacak. Eer 12. Gezegen olmasayd, Nibiru'nun kefi
gkbilim dalnda byk bir olay olurdu ama gnlk yaanhmz
da, diyelim ki Plton'un 1930; daki kefinden daha nemli olmaz
d. Gne Sistemimizde, "orada" bir gezegen daha olduunu
renmek ho karlanr, gezegenlerin toplamnn dokuz deil de
on olduunu renmek tatmin hissi yarahr ve bu durum, zod
yaktaki on iki ev iin ellerinde sadece on bir gk cismi bulunan
astrologlar zellikle sevindirirdi.
Ama 12. Gezegen'in basmndan ve kitaptaki -1976'dan beri
yalanlanmam- kantlardan ve o zamandan bu yana bilimsel
ilerlemeler tarafndan salanan kantlardan sonra, Nibiru'nun
kefi sadece gkbilim ders kitaplarna ait bir mesele olarak kala
maz. Eer yazd.klann doruysa, baka bir deyile Smerliler
kaydettikleri eylerde doruysalar, Nibiru'nun kefi sadece ora
da bir baka gezegen olduu anlamna gelmekle kalmayp, ayn
zamanda orada Yaam olduu anlamna da gelecektir. Dahas,
orada zeki varlklarn olduunu da dorulayacakhr; hem de ylesi
ne gelimi varlklar ki, yaklak yann milyon yl nce uzayda
yolculuk edebilen, her 3600 ylda bir kendi gezegenleri ve Dnya
arasnda gelip gidebilen bir halk.
Dnya zerinde var olan siyasi, dinsel, toplumsal, ekono
mik ve askeri dzeni kknden sarsacak olan onun mevcudiyeti
deil, Nibiru'da kimlerin olduudur. Nibiru bulunursa deil, bu
lunduunda neler olacakbr?
ster inann ister inanmayn, bu soru stnde oktan beci.
dnlyor.

30

GKLERDEKi ORDU
ALTIN MADENCLG NE KADAR ZAMAN NCE?
-

Gney Afrika'da, Eski Ta Devri srasnda madencilik yapld


na dair kantlar var mdr? Arkeolojik almalar, gerekten de var di
yor.
Terk edilmi kadim maden ocaklarnn albnn bulunabilecei ye
ri iaret ettiini fark eden Gney Afrika'nn nde gelen maden iletme
si Anglo-American Corporation 70'li yllarda bylesi kadim maden sit
lerini arahrmalar iin arkeologlar seferber etti. irketin yayn organ
olan Optima'da yaynlanan raporlar, Swaziland ve Gney Afrika'daki
dier sitlerde aftlan 18 metre derine inen yaygn maden ocaklarnn
kefedilmesiyle ilgili ayrntlar vermektedir. Ta nesneler ve kmr
kalnblar, bu sitler iin M.. 35.000, 46.000 ve 60.000 tarihlerini belirle
mitir. Buluntulan tarihlemeye kablan arkeolog ve antropologlar ma
dencilik teknolojisinin gney Afrika' da ''M.. 100.000 ncesindeki d
nem srasnda" kullanldna inanyorlar.
Eyll 1988' de uluslararas bir fizikiler ekibi, Swaziland ve Zulu
land'deki insan yerleimlerinin yan saptamak zere Gney Afri
ka'ya geldi. En modern teknikler, 80.000 ila 1 15.000 yanda olduklar
n gstermektedir.
Gney Zimbabwe'deki Monotapa'nn en eski albn madenleriyle
ilgili Zulu efsaneleri, bunlarn "lk nsanlar tarafndan yapay yolla re
tilmi kanl canl kleler" tarafndan iletildiini sylemektedir. Bu k
leler, Zulu efsanesine gre, "byk sava yldz gkyznde grn
dnde Maymun-nsan ile savaa girdi" (Bkz. Zulu aman Credo
Vusamazulu Mutwa tarafndan yazlan Indaba My Children adl eser).

31

DI UZAYDAN GELD
"Dikkatimizi, arpmalarn nemine odaklayan Voyager
(projesi) idi" diye bildirmiti Califomia Teknoloji Enstitsnde
alan ve Voyager programnn ba bilimcisi Edward Stone.
"Kozmik arpmalar, Gne Sisteminin gl heykeltralardr."
Smerliler tam olarak ayn eyi 6000 yl nce sylemilerdi.
Onlann kozmogonisinin, dnya grnn ve dininin merkezin
de Gk.sel Sava dedikleri felaket bir olay bulunur. Bu, eitli S
mer metinlerinde, ilahilerinde ve ataszlerinde gndermeler ya
plan bir olaydr; hpk Kitab Mukaddes'teki Mezmurlar, Sley
man'n Meselleri ve Eyp kitabnda bulduklarmz gibi. Ama S
merliler ayn zamanda olay yedi tablet gerektiren uzun bir me
tinde aynnhlaryla, adm adm tarif ehnilerdir. Bu metnin S
merce orijinalinden ancak paralar ve alnhlar bulunmutur; en
tamam olan metin bize Akkad dilinden, Mezopotamya'daki S
merleri izleyen Asurlu ve Babillilerin dilinden ulamhr. Metin,
Gksel Sava ncesinde Gne Sisteminin biimleniiyle, daha
dorusu bu byk arpmann doas, nedenleri ve sonulary
la ilgilidir. Ve tek bir kozmolojik nermeyle, gkbilimcilerimizi
l/e gkfizikilerimizi hala urahran bulmacalar aklayverir.
Daha da nemlisi, modem bilimciler her ne zaman tahnin
edici bir cevap bulsalar, bu Smerlilerin cevabna uymakta ve
onu dorulamaktadr!
Voyager keiflerine kadar, kabul gren bilimsel gr as,
Gne Sisteminin bugn grdmz halinin, balangandan
ksa sre sonra deimez gksel hareket kanunlar ve ktle ekim
gc ile ekillenen hali olduunu dnmekteydi. phesiz ga
riplikler vard; bir yerlerden gelen ve Gne Sisteminin sabit ye
leri ile arpan, onlar kraterle delik deik eden meteoritler (yere
32

DI UZAYDAN GEWi
den meteorta) ve bir yerlerden ortaya kan, byk ve uzam
yrngelerde dolaan ve yine kayplara karan kuyruklu yldz
lar. Ama bu kozmik sprnt rneklerinin, Gne Sisteminin ta
en bana, yaklak 4,5 milyar yl nceye dayand ve gezegenle
re, halkalanna ve aylanna dahil olamam gezegensel madde
paralan olduklan varsaylrd. Daha akl karbnc olan; aster<r
it kua, Mars ve Jpiter arasnda bir yrnge zinciri oluturan
bir kaya grubu idi. Gezegenlerin niin bulunduklan yerde olu
tuklanru aklayan deneysel bir kural olan Bode Yasasna gre,
Mars ve Jpiter arasnda en azndan Dnya'nn iki kah bykl
nde bir gezegen olmalyd. Acaba yrngedeki sprnt by
le bir gezegenin kalnhs olabilir miydi? Onaylayan bir cevap iki
sorunla karlayordu: Asteroit kuandaki toplam madde mil<
tan byle bir gezegenin ktlesine denle gelmiyordu ve bylesi bir
varsayma dayanan gezegenin paralanmasna neyin sebep ola
bileceine dair manhkl bir aklama yoktu; tabi eer bu bir gk
sel arpma deilse-ne zaman, neyle ve niin? Bilimcilerin ce
vab yoktu.
Gne Sisteminin balangtaki biimini deitiren bir veya
daha fazla byk arpmann olmas gerektii dncesi, Dr.
Stone'un da kabul ettii gibi, 1986 ylnda Urans'n yanndan
geildiinde kanlmaz Mle geldi. Urans'n yan tarafna yat
m olduu, Voyager karlamasndan ok nceleri teleskoplar
ve dier aygtlarla yaplan gzlemlerden dolay zaten bilinmek
teydi. Ama daha en bandan byle mi biimlenmiti yoksa bir
tr d g, baka bir byk gk cismi ile kuvvetli bir arpma
veya karlama bu yana yatmay ortaya karm olabilir miydi?
Cevap, Voyager 2'nin Urans aylann yakn plan incelemesi
ile salanabilirdi. Yana yatm konumdaki Urans'n ekvatoru ev
resinde hzla dnen ve hep birlikte Gne'e yzn dnm bir
tr hedef tahtas (ekil 7) oluturan bu aylar, bilimcileri yana yat
ma olay srasnda bu aylar orada myd yoksa olaydan sonra,
belki de yana yatm Urans'ten arpmann kuvvetiyle frlam
maddeden mi olumulard, diye meraka sevk etmiti.
Cevap iin teorik temel, Urans'le karlamann ncesinde,
Fransz Jeodinamik Arahrma ve Ett Merkezinden Dr. Christian

33

Y.OZMK TOtWM
I I
1 1
I I
1 1

/-,

11

1
Umbrel

1 1

\
Tla na \

, _ ,
1 1 I / ' Arel
t+--''\

vo:AGER 2

/- ...... ,

1t

Ur
'r

\
\

Miranda

'
\ ' ,....... J I
\ \ \
\
'..J I
\
\\ \
\
\ \
'
\\ \
/
\

Kaynak: JPL

\
\
\

il

\
1
1
I
I

1
1
1
I

"t'e9

on

ekil 7

Vcillet tarafndan sylendi. Eer aylar Urans'le ayn zamanda


olumularsa, ortaya kmalanru salayan gksel "ham madde"
daha ar maddeyi gezegene daha yakn ksmda odaklam olur
du; gezegene yakn aylarda daha ar kayalk malzeme ve daha
ince buz kabnan ol.mal ve d aylarda ise bu malzemelerin (da
ha ok su buzu, daha az kaya) hafif bir karm yer al.malyd.
Maddenin Gne Sisteminde dalmnda geerli olan -Gne'e
yakn ksmlarda daha byk oranda ar madde ve daha uzak
larda daha hafif ("gazms" halde) madde- ilkeye gre, daha
uzakta olan Urans'n aylan, daha yakn olan Satm'n aylan
na kyasla uygun oranlarda daha hafif olmalydlar.
Ama bulgular bu beklentilere tamamen ters bir durumu or
taya kard. Science dergisinde 4 Temmuz 1986'da yaynlanan
Urans karlamas hakkndaki ayrnhl zet raporda, krk bi
limciden oluan bir ekip Urans aylannn (Miranda dnda) yo
unluuntn "Satm'n buzlu uydulannnkinden belirgin biim-

34

DI UZAYDAN GEWI
de daha ar" olduu sonucuna varmlard. Benzer ekilde Vo
yager 2 verileri de, yine "olmas gerekirdi"nin tersine, Urans'n
iki byk i aynn, Ariel ve Umbriel'in yap bakmndan (kaln,
buzlu katmanlar; kk, kayalk ekirdekler) neredeyse tama
men ar kayalk malzemeden ve ince buz katmanlarndan olu
tuu kefedilen d aylan Titania ve Oberon'dan ok daha hafif
olduklarn gstermiti.
Voyager 2'nin bulgulan, Urans'n aylannn gezegenle ayn
zamanda deil de bir hayli zaman sonra, sra d artlarda olu
tuklarn neren tek ipucu deildi. Bilimcilerin akln kanhran
bir dier keif de Urans'n halkalannn katran karas olmalany
d, "kmr tozundan daha kara", muhtemelen "karbon ykl
malzemeden, d uzaydan boaltlan bir tr ilksel katran" dan olu
maktaydlar (vurgulama benim). Bu kara, yana yatm, meyillen
mi ve "ok garip ekilde eliptik" halkalar, Satm' evreleyen
simetrik buz parac bileziklerinden tamamen farklyd. Yine
katran karas olan, bazlan halkalara "obanlk yapan" alh yeni
ayck da kefedilmiti. En bariz kann, halkalarn ve aycklarn
"Urans'n gemiindeki iddetli bir olay''n sprntlerinden
olumu olmasyd. JPL'deki proje bilim asistan bunu daha basit
szlerle belirtti: "Muhtemel bir olaslk, Urans sistemi dndan
bir mnasebetsizin gelip bir zamanlar byk olan aya onu atlat
maya yetecek hzla arpm olmasdr."
Katastrofik () bir gksel arpma teorisinin Urans, aylan
ve halkalarndaki tm garip fenomenleri aklayabilmesi; Urans
halkalarn oluturan byk kayalar boyutundaki kara sprnt
nn gezegen evresini her sekiz saatte bir dndnn kefedil
mesiyle daha ok desteklendi; bu, gezegenin kendi ekseni evre
sinde dn hznn iki kahdr. Bu, halkalardaki sprntnn bu
kadar yksek hz nasl kazand sorusunu ortaya karr.
nceki verilere dayanarak, gksel bir arpma olasl en
makul cevap olarak ortaya kmaktadr. "Uydu biimlenme art
lannn, Urans'n byk yana yatkln yaratan bir olay tara
fndan etkilendii yolundaki gl olasl hesaba kabnalyz."
diyordu krk bilimciden oluan ekip. Daha basit szlerle, byk
() Katastrofik: FelAket meydana getiren. (.N.)

35

KOZMiK TOHUM
olaslkla sz konusu aylar, Urans' yana yahran arpmann
sonucunda yarahlmhr, anlamna geliyordu. Basn toplanhlarn
da NASA bilimcileri daha akh. "Dnya boyutunda, saatte
64.000 kilometre hzla giden bir eyle arpmak, bunu yapm
olabilir." diyorlar, bunun muhtemelen drt milyar yl nce mey
dana geldii hakknda speklasyon yapyorlard.
Londra, Imperial College'dan gkbilimci Garry Hunt, bunu
be kelimeyle zetlemiti. "Urans eskiden sk tos yemi."
Ama szel zetler de, uzun uzadya yazlm raporlar da, bu
''bir eyin" ne olduunu, nereden geldiini, nasl olup da Ura
ns'le arphn ya da tosladn aklama giriimi iermiyor
du.
Bu cevaplar iin, Smerlilere geri dnmemiz gerekiyor...
70'li yllarn sonlarnda ve 80'li yllarda elde edilen bilgiler
den 6000 yl nce bilinenlere dnmeden nce, bulmacann bir un
suruna daha gz atmalyz: Neptn'de grlen arpmalann ya
da toslarn sonucu olan gariplikler, Urans' teki garipliklerle ilgi
siz miydi yoksa btn hepsi de tm d gezegenleri etkileyen tek
bir katastrofik olayn sonucu muydu?
Voyager 2 Neptn'n yanndan gemeden nce, gezegenin
Nereid ve Triton adnda sadece iki uydusu olduu bilinmektey
di. Nereid'in garip bir yrngesi vard: Gezegenin ekvatoral dz
lemine oranla sra d biimde (28 derece kadar) yana yatk ve
ok dzensizdi; gezegenin evresinde embere yakn bir yol de
il de, ay Neptn'den 9,6 milyon kilometre kadar uzaa ve 1,6
milyon kilometre kadar yakna getiren ok uzam bir yol izliyor
du. Gezegensel oluum kurallarna gre kresel olmas gereken
bir boyda olan Nereid, bklm ekerli ree benziyordu. Ay
nca bir yz parlak iken dier yz katran karasyd. Tm bu ga
riplikler, Martha W. Schaefer ve Bradley E. Schaefer'i, Nature der
gisinde 2 Haziran 1987'de yaynlanan byk bir incelemede u
kanmda bulunmaya yneltti: "Nereid, Neptn evresinde bir
aya veya baka bir gezegene yapp birleti ve hem o hem de Tri
ton bir byk cisim veya gezegen tarafndan bu garip yrngele
rine itildiler." Brad Schaefer unu da ekliyordu: "Hayal edin, bir
36

DI UZAYDAN GEWi
zamanlar Neptn de, Jpiter veya Satrn gibi sradan bir uydu
sistemine sahipti; derken iri bir cisim sisteme girdi ve ileri bir
hayli dzensizletirdi."
Nereid'in bir yznde bulunan koyu renkli madde bir veya
iki biimde aklanabilir ama her il<lsi de bir arpma senaryosu
gerektirmektedir. Ya uydunun bir yanna arpan bir ey orada es
kiden de mevcut olan koyu renkli katman kazyp kaldrm, y
zeyin albndaki daha ak renkli katman ortaya karmb ya da
koyu renkli madde arpan cisme aitti ve ''Nereid'in bir yzne
yapp yaylmb". kinci olaslk, 29 Austos 1989'da JPL ekibi
nin aklad kefin nerdiine gre daha akla yatknd: Voyager
2 tarafndan bulunan yeni uydularn (alb tane daha) hepsi de
"ok koyu" idi ve "hepsi dzensiz ekillere sahipti"; hatta boyu
tu normalde kre olmasn gerektiren 1989N1 ad verilen ay bile.
Triton ve onun Neptn evresindeki uzam ve geriye do
ru (saat ynnde) yrngesi ile ilgili teoriler de bir aprma ola
yn ele almaktadr.
Voyager 2'nin Neptn'le randevusunun arifesinde, en itibar
l dergi olan Science'ta yazan bir Caltech bilim ekibi (P. Goldberg,
N. Murray, P. Y. Longaretti ve O. Banfield), ''Triton gne etra
fndaki yrngesinden, o sralarda Neptn'n dzenli uydula
rndan biri ile arpmas sonucu yakalanmbr." diyordu. Bu se
naryoda Neptn'n ilk bataki kk uydusu ''Triton tarafndan
yutulmu olurdu" ama arpmann gc Triton'un yrngesel
enerjisini, onu yavalatacak ve Nep'n ktle ekimi tarafn
dan yakalanacak kadar datmb. Triton'un Neptn'n orijinal
uydusu olduunu neren bir baka teori ise bu alma tarafn:.
dan hatal grlmekte ve eletirel analize deer grlmemektey
di.
Voyager 2 tarafndan, Triton'un yanndan geerken toplanan
veriler; bu teorik kanm destekliyordu. Aynca Triton'un i s
snn ve yzey ekillerinin ancak Triton'un Neptn evresinde
yrngeye oturacak biimde yakaland bir arpma ile akla
nabileceini gsteren (Caltech'ten David Stevenson'unki gibi)
baka almalar ile de uyumluydu.

37

KOZMK TOHUM
NOVA televizyon dizisinin bir blmnde NASA bilimcile
rinden Gene Shoemake "Bu arpan cisimler nereden gelmiti?"
diye sormutu. Ama soru cevapsz kald. Cevapsz kalan dier
soru ise Urans ve Neptn'deki felaketlerin tek bir olayn m
yoksa balanhsz olaylann m sonucu 9lduu idi.
Tm bu bulmacalann cevaplanrun, kadim Smer metinle
rinde verilmi olmas ve Voyager uulan tarafndan kefedilen
ve dorulanan tn verilerin, Smer bilgilerini ve dolaysyla 12.
Gezegen'de sunduklanm ve yorumlanrn destekliyor ve dorulu
yor olmas komik deil, tatmin edicidir.
Smer metinleri tek ama kapsaml bir olaydan sz ederler.
Metinler, modem gkbilimcilerin d gezegenlerle ilgili olarak
aklamaya alhklanndan ok daha fazlasn iermektedir. Ay
nca kadim metinler meseleleri daha basit ve ksa anlatrlar; Dn
ya'nn ve Ay'n, Asteroit Kuann ve kuyruklu yldzlann kke
ni gibi. Metinler daha sonra Yarabl yanllannn inancn Evrim
teorisi ile birletiren bir hikayeyi, Dnya'da neler olduuna ve
nsanolunun ve uygarlnn nasl ortaya ktna dair modem
kavramlardan ok daha baanl bir izah sunan bir hikayeyi an
latmaya koyulurlar.
Her ey, der Smer metinleri, Gne Sistemi daha henz
genken balad. Gne (Smer metinlerinde, "Balangtan Beri
Var olan" anlamnda APSU'dur), kk refakatisi MUM.MU
("Domu Olan", bizim Merkr) ve daha uzakta T.AMAT ("Ya
am Bakiresi") Gne Sisteminin ilk yeleriydiler; sistem ge
zegensel iftin "doumu" ile yava yava geniledi: Mummu ve
Tiamat arasnda Vens ve Mars, Tiamat'n tesinde Jpiter ve Sa
trn (modem isimlerini kullanyoruz) ve daha da uzakta Urans
ve Neptn dediimiz gezegenler (ekil 8).
Olumasndan ksa sre sonra (drt milyar yl kadar nce
diye tahmin ediyorum) hala dzensiz olan bu ilk Gne Sistemi
ne bir stilac yaklat. Smerliler ona NBRU demi; Babilliler
ona ulusal tanrlan onuruna Marduk adn vermiler. D uzay
dan, kadim metinlerin szleriyle "Derin" den ortaya km. Ama
Gne Sistemimizin d gezegenlerine yaklahka, ona doru e38

J.

8. l.ng la:Cliw:;.,

TIAIMT
.

" /iamat"=l

l\krkiir,

DI UZAYDAN GELD

8 MEAKUA(-)
o

iL

h;kk. G.'/Cj.\l'llkt ,n

ili. :\R.'],r, y.n Jv j.\C/l'!;l'llkr 'l.'lltn" k brltc .ratlrfar.

TAIMT

o
o

Jl'ITER (Kar)

SAT\Rl'I

MARS (IAlmul

8
UNEIAPlu)

(Anar)

YlNs (Ulomu)

PLTON (Glp)

<rt..J.k

t.nnl.r' doar

MARS (l.abn)

TAMAT

o VlNS cu-

8M

E AKUR (-

MERKUR

lV.

E:;. t, birbirinin ..urditdl.' llan -;on ik gl' q;tn l'k.lcnir.

TAMAT

JPTER (Kar)

SA1VRN (Anar)

vu.:is u-

O
. O

MARS (IAlmul

UNE(aou)

PLTON (Gtll)

MEAKUR ()

o _

NlPIUH (hl

u.wJs -

ekil 8
kilmeye balam. Beklendii gibi, ktle ekimi ile Nibiru'yu e
ken ilk d gezegen Neptn idi; Smerce E.A ("Mekan Su Olan").
"Onu sahiplenen Ea idi" diye aklyor kadim metin.
Nibiru/Marduk zaten bal bana grlecek bir manzaray
d: Gz alc, parltl, ulu, ilahi gibi kelimeler onu tarif etmek iin
kullanlan sfatlardan bazlar. Neptn ve Urans'n yanndan
geerken onlara kvlcmlar ve yldrmlar yollad. Ya zaten ev
resinde dnen kendi uydular ile gelmiti ya da d gezegenlerin
39

KOZMK TOHUM

ekil 9

ktle ekiminin sonucu olarak baz uydular edinmiti. Kadim


metin onun "alglamas g... mkemmel uzuvlan"ndan sz
eder: "drd gzleriydi onun, drd kulaklan".
Ea/Neptn'n yaknndan geerken, Nibiru/Marduk'un
bir yan "sanki ikinci bir ba varmasna" dan doru imeye
balad. Acaba Neptn'n ay Triton olmak zere kopan ikinlik
bu muydu? Bunu gl biimde destekleyen bir unsur; Nibi
ru/Marduk'un Gne Sistemine, dier gezegenlerin aksine geri
ye doru (saat ynnde) ginni olmasdr (ekil 9). Ancak istila
c gezegenin dier tm gezegenlerin yrngesel hareketinin ter
sine hareket ettiini syleyen bu Smer aynnhs; Triton'un geri
ye doru hareketini, dier uydu ve kuyruklu yldzlarn eliptik
yrngelerini ve ele alacamz dier byk olaylan aklayabi
lir.
Nibiru/Marduk, Anu/Urans'n yanndan geerken daha
fazla uydu olutu. Urans' ten geii tarif ederken metin "Anu
drt rzgar ortaya kard ve dindi" diye belirtir: Urans' yana
yahran arpma srasnda biimlenmi olmas gereken drt b
yk Urans ayna ak bir gnderme. Ayn zamanda daha sonra
kadim metinde geen bir pasajda, bu karlamann sonucu ola40

DI UZAYDAN GEWi
rak Nibiru/Marduk'un da uydu daha edindiini reniriz.
Smer metinleri, gne sistemimize ekilmesinden sonra
Nibiru/Marduk'un d gezegenleri nasl yeniden ziyaret ettiini
ve en sonunda onlan bugn bildiimiz gibi biimlendirdiini ta
rif etmesine ramen, ilk karlama; modem gkbiliminin Nep
tn, Urans, aylan ve halkalan ile ilgili olarak yz yze geldii
ya da hala yz yze olduu eitli bulmacalan zaten bizzat ak
lamaktadr.
Neptn ve Urans' geen Nibiru/Marduk, Satm'n
(AN.AR, "Gklerin nde Geleni") ve Jpiter'in (l<.AR, "Sa
lam Karalann nde Geleni") muazzam ktle ekimine yaklah
mda, gezegensel sistemin daha da ilerine doru ekildi. Nibi
ru/Marduk, Anar/Satrn yaknma "sanki ahmadaym gibi
yaklap durduunda", iki gezegen "dudaklann ptler''. ite,
Nibiru/Marduk'un "kaderi"nin veya yrngesel yolunun sonsu
za dek deitii an o and. Aynca Satm'n ba uydusu
GA.GA'nm (sonunda Plton olacakhr), Mars ve Vens ynne
ekildii andr; bu ancak Nibiru/Marduk'un geriye doru gc
sayesinde mmkn olabilecek bir yndr. Geni eliptik bir y
rnge yapan Gaga en sonunda Gne Sisteminin d ularna ge
ri dnd. Burada, geriye dn srasnda Neptn ve Urans'n
yrngelerinden geerken onlara "hitap etti" (seslendi). Bu, Ga
ga'nm, eimli ve garip yrngesiyle bazen Neptn ve Urans
arasna dek giden Plton'umuz haline gelme srecinin balang
ayd.
Nibiru/Marduk'un yeni ''kaderi" veya yrngesi, arhk ge
riye dndrlmez biimde eski gezegen Tiamat'a ynelmiti. O
sralarda, nispeten Gne Sisteminin biimlenmesinin ilk zaman
lannda, sistem (metinden reniyoruz ki) zellikle Tiamat blge
sinde dzensizdi. Yakndaki dier gezegenler hala yrngelerin
de bir aa bir yukan oynayp dururken, Tiamat hem tesindeki
iki dev gezegen hem de kendisi ile Gne arasndaki iki kk
gezegen tarafndan birok yne ekilip durmaktayd. Bunun so
nucu, ondan kopan ya da evresinde toplaan, (bilginler tarafn
dan Yaratl Destan diye adlandrlan) metnin iirsel diliyle "f
keden kuduran" bir uydu "ordusu" idi. Bu uydular, ''kkreyen
41

KOZMK TOHUM

Kuzey Rzgar

(
ekil 10
canavarlar''; "dehete brnm" v e ''halelerle talanmh", san
ki "gksel tannlar'' yani gezegenlermiesine fkeyle kendi ev
relerinde ve Tiamat evresinde dnyorlard.
Dier gezegenlerin dzenlilii veya gvenlii iin en tehli
kelisi, neredeyse bir gezegen boyuna bym ve kendi bam
sz "kader''ini, yani Gne evresinde kendi yrngesini elde et
mek zere olan byk bir uydu idi. Tiamat "onun iin bir by
yaph, gksel tanrlar arasnda otursun diye onu yceltti." Smer
ce KN.GU (''Yce Eli") diye adlandrlr.
Artk metin, 12. Gezegen'de adm adm aktardm, gittike
alan dramann perdesini kaldrmaktadr. Bir Grek trajedyasn
da olduu gibi, meydana kan "gksel sava", ktle ekimi ve
42

DI UZAYDAN GELDi

manyetik gler ortaya ktka kanlmaz hale gelmekte, yedi


uydusuyla (kadim metinde "riizgirlar") yaklamakta olan Nibi
ru/Marduk ve ban Kingu'nun ektii on bir uydudan oluan
"ordu" suyla Tiamat arasndaki arpmaya doru ilerlemektedir.
Bir arpma rotasnda ilerliyor olmalarna ramen, Tiamat
saatin ters ynnde ve Nibiru/Marduk da saat ynnde yrn
gede olduklarndan iki gez.egen arpmad; bu, byk astrono
mik nem tayan bir olgudur. Tiamat'a arpan ve onun uydula
nyla arpan, Nibiru/Marduk'un uydulan ya da "rzgarlan" dr
(harfiyen Smerce anlam: ''Yannda olanlar'').
Bu ilk karlamada (ekil 10), Gksel Savan ilk safhas
yle oldu:
Drt riizgan yle yerletirdi ki
hibir eyi kaamasn elinden;
Gney Rzgan, Kuzey Rzgin,
Dou Rzgan, Bah Rzgan.
An hemen yannda tuttu;
Kt Rzgar', Hortum'u ve Kasrga'y ortaya karan
bykbabas Anu'nun hediyesi.
Yarath rzgarlan ileri srd,
yedisini birden, Tiamat' iten huzursuz etmek iin
ardnda ykseldiler.

Nibiru/Marduk'un bu "riizgarlan" veya uydulan, "yedisi


birden"; Gksel Savan ilk ksmnda Tiamat'a saldrd asli "si
lahlan"yd (ekil 10). Ama istilac gezegenin baka "silahlan" da
vard:
nnde yldrm akh,
Gvdesini yalazl alevle doldurdu;
Sonra Tiamat' yakalamak iin an yayd...
Bann evresi korkutucu bir haleye sannmb,
rktc dehete sanki bir rt gibi brnmt.
ki gezegen ve uydulanndan oluan ordulan Nibiru/Mar43

KOZMiK n muM
"i ksmn taramas"na ve "Kingu'nun plan
yetecek kadar yaklamh. Nibiru/Marduk
"ayla" (manyetik alan m?) "onu yakalamak" iin yal gezege
lll' muaz:1.am yldnrnlar ("ilahi imekler'') yolluyordu. Tiamat
"parlaklkla dolmutu"; yavalyor, snyor, "imeye balyor
d u " . Kabuunda geni yarklar olutu, belki de buhar ve volka
nik madde pskrtyordu. Genilemekte olan yarklardan birine
Nibiru/Marduk ba uydularndan birini, "Kt Rzgar'' adnda
kini frlath. Bu, Tiamat'n "gbeini" yard, "iini paralad, kal
bini ayrd" .
Tiamat' ikiye ayrmann ve "yaamn sndrmenin" yan
sra, bu ilk karlama onun evresinde dnen Kingu dndaki
btn aycklann kaderini de belirledi. Nibiru/Marduk'un "a
na", manyetik ve yerekimi gcne yakalandlar, "paralandlar,
krldlar'', "Tiamat etesinin" yeleri nceki rotalarndan kurtul
du ve ters ynde yeni yrngelerine girmeye zorlandlar: "Kor
kudan titreyerek srtlarn dndler."
te kuyruklu yldzlar byle yaratld; 6000 yllk metinden,
kuyruklu yldzlarn byk lde eliptik ve geriye doru yrn
gelerini elde ettiklerini bylece reniyoruz. Kingu'ya, Tiamat'n
ba uydusuna gelince, metin, gksel arpmann bu ilk safhasn
da Kingu'nun elinden neredeyse bamsz yrngesinin alnd
n bildiriyor. Nibiru/Marduk, ondan "kaderini" alr. Nibi
ru/Marduk, Kingu'yu bir DUG.GA.E'ye, atmosferden, sulardan
ve radyoaktif malzemeden mahrum ve boyutlar klm "can
sz bir kil ktlesi" ne dntrd ve "onu balayan balarla", ha
rap olmu Tiamat evresinde bir yrngede kalmasn salad.
Tiamat' yenen Nibiru/Marduk yeni "kaderi" stnde yol
almaya balad. Smer metni, kadim istilacnn Gne evresinde
dnd yolunda hibir pheye yer brakmaz:
duk'un, Tiamat'm

la msna"

Gkleri geti ve blgeleri tarad,


ve Apsu'nun blgesini l;
Efendi, Apsu'nun boyutlarn lt.
Gne'in (Apsu) evresinde dnen Nibiru/Marduk uzak

44

DI UZAYDAN GEWI
uzaya doru yoluna devam etti. Ama artk, sonsuza kadar Gne
evresinde bir yrngeye yakalandndan, geri dnmek zorun
dayd. Geriye dnnde, Ea/Neptn onu selamlamak iin ora
dayd ve Anar/Satm zaferini kutlad. Derken bu yeni yrnge
onu Gksel Sava sahnesine geri getirdi; "balad Tiamat'a ge
ri dnd".
Efendi onun cansz bedenini seyretmek iin duraklad.
Canavar ikiye ayrmay maharetle planlamh.
Sonra, bir midye gibi onu iki paraya ayrd.
Bu yaratma eylemi ile "gk" son haline ulah ve Dnya ile
Ay'n yarahlmas balad. lk olarak yeni darbeler Tiamat' ikiye
ayrd. st ksmna, "kafatas" na Nibiru/Marduk'un Kuzey Rz
gar denilen uydusu arph; darbe onu ve Kingu'yu "bilinmeyen
yerlere", daha nce hibir gezegenin olmad yepyeni bir yrn
geye srkledi. Dnya ve Ay'mz yarahlmb! (ekil 11)
Tiamat'n dier yars darbelerle un ufak edildi. Bu alt ks
m, "kuyruu" gklerde bir "bilezik" olsun diye "birarada dvl
d":
Biraraya getirerek,
bekileri olarak onlar yerletirdi...
Tiamat'n kuyruunu Byk erit'i bir bilezik gibi
oluturmak zere bkt.
Bylece, "Byk erit'', Asteroit Kua yarahld. Tiamat ve
Kingu'dan kurtulan Nibiru/Marduk bir kez daha "gkleri geti
ve blgeleri tarad". Bu kez dikkati "Ea'nn Mekan" (Neptn)
stne odakland ve bu gezegene ve ikiz benzeri Urans' e son
ekillerini verdi. Kadim metne gre Nibiru/Marduk ayn zaman
da Gaga/Plton'a son ''kaderi"ini verdi, onu "gizli bir yere" ata
d, yani gklerin o zamana dek bilinmeyen bir yerine. Bu, Nep
tn'n yerinden daha uzaktayd: "Derin'de" idi, uzayda uzaklar
da. En d gezegen olarak yeni konumuna uyacak biimde, yeni
bir ad almh: US.M, ''Yolu Gsteren"; yani Gne Sistemine gi45

KOZMK TOHUM

ekil 1 1
rerken, d uzaydan Gne'e doru yaklarken karlalan ilk
gezegen.
Bylece Plton yarahld ve bugn bulunduu yrngeye
yerletirildi.
Gezegenler iin "istasyonlar ina eden" Nibiru/Marduk,
kendisi iin iki "mekan" yaph. Biri, kadim metinlerde asteroit ku
ana verilen isimle "Gkkubbe"de; uzaklarda ''Derin'de" olan
dieri ise "Byk/Uzak Mekan" ya da E.ARRA ("Hkm
dar/Prens'in Mekan/Evi") adn tar. Modem gkbilimciler bu
iki gezegensel konuma hadid noktas (yrngenin Gne'e en ya
kn noktas) ve apoje (yrngenin Gne' ten en uzak noktas)
olarak adlandrrlar (ekil 12). Bu, 12. Gezegen' de biraraya getiri46

DI UZAYDAN GELD
2.Gezegenin Yrngesi

GOne'e
En Uzak
Nokta

ekil 12

/O

,'
/
O
"-- ::: /
Merkr (Mummu)

Gne (Apsu)

1
/1
(Lamu
_./__,o <I /
Venus (latamu)

Mars

Ay

_.,,, "' / _,(


, ,,o
...

Satm (Anac]

Urans (Anu)

Nepun (Ea)

Pl1on (Gaga)

..

'
-

Gezegon (Marouk)

mgu

Dunya (K)

0I KuaO
As!8'
(Dvumu
Blezk)

12

__

//

ao
/

/ o
/

ekil 13
47

KOZMK TOHUM
len kantlardan kardmz gibi, tamamlanmas 3600 Dnya y
l sren bir yrngedir.
te d uzaydan gelen stilac; merkezinde Gne, eski dos
tu Merkr, yal ift (Vens ve Mars, Jpiter ve Satrn, Urans
ve Neptn); Dnya ve Ay'dan, byk Tiamat'n yeni bir konum
da bulunan kantlarndan, bamszln yeni kazanan Pl
ton'dan ve hepsini son ekline sokan Nibiru/Marduk gezegenin
den oluan Gne Sisteminin on ikinci yesi haline geldi (ekil
13).

Modem gkbilimi ve en son keifler, binlerce yllk bu hika


yeyi destekliyor ve doruluyor.

48

DI UZAYDAN GEW
DUNYA OLUMADAN ONCE
1766'da D. Titius ve 1772'de Johann Elert Bode, gezegenler ara
sndaki uzakln, eer forml 3'le arpp, 4 ekleyip, lO'a blerseniz,
az ya da ok, O, 2, 4, 8, 1 6 orann izlediini gsteren ''Bode Kanunu"nu
popler hale getirdiler. Dnya'run Gne'e olan uzaklm bir astrono
mik birim (AB) olarak kullanan forml, Mars ve Jpiter arasnda (ora
da asteroitler bulundu) bir gezegen ve Satrn'n tesinde (orada Ura
ns kefedildi) bir gezegen olmas gerektiini iaret eder. Forml, Ura
ns'e varana dek kabul edilebilir deikenlikler gsterirken, Nep
tn'den sonra yoldan kmaktadr.
Gezegen

Uzaklk
(AB)

Bode Kanunu
Uzaklk
SaI!ma

Merkr
Vens
Dnya
Mars
Asteroitler
Jpiter
Satrn
Urans
Neptn
Plton

0,387
0,723
1,000
1,524
2,794
5,203
9,539
19,182
30,058
39,400

0,400
0,700
1,000
1,600
2,800
5,200
1 0,000
1 9,600
38,800
77,200

% 3,4
% 3,2
% 5,0

% 4,8
% 2,1
% 36,3
% 95,9

Deneysel olarak vanlan Bode Kanunu, bylece arihnetik balan


g noktas olarak Dnya'y kullanr. Ama Smer kozmogonisine gre,
daha Dnya biimlenmemiken, balangta Mars ve Jpiter arasnda
Tiamat vard.
Dr. Amnon Sitchin, eer Bode Kanunu matematikten arndrlr
ve sadece geometrik ilerleme korunursa, formln, Dnya listeden
lcanld takdirde Smer kozmogonisini dorulayacak biimde iledi
ini gstermitir:
Gezegen
Merkr
Vens
Mars
Asteroitler (Ti.Amat)
Jpiter
Satrn
Urans

Gneten uzakl (km)


58.000.000
107.520.000
226.720.000
416.640.000
774.400.000
1 .419.360.000
2.854.240.000

Art Oran

1,85

2,10
1,84
1,86
1,83
2,01

49

BALANGITA
Balangta
Tanr gkleri ve yeri yarath.
Ve yer ssz ve botu;
ve enginin yz zerinde karanlk vard,
Ve Tanr'nn Ruhu sularn yz zerinde hareket ediyordu;
Ve Tanr dedi: Ik olsun; ve k oldu.
Nesiller boyunca, dnyamzn yaratl tarznn bu muhte
em zeti; Yahudiliin olduu kadar Hristiyanln ve nc
tek tannl din olan Islamn da merkezini oluturdu. On yedinci
yzylda rlanda'da Bapiskopos Armagh'l James Ussher, Tek
vin Kitabnn al dizelerinden hesaplayarak dnyann yarahl
d kesin gn, hatta an buldu: M.O. 4004 yl. Kitab Mukad
des'in eski basklarnn ou hala sayfalar arasnda Ussher'in
kronolojisini tar; biroklar hala Dnya'nn ve bir paras oldu
. u Gne Sisteminin aslnda bundan daha eski olmadna inanmaktadrlar. Ne yazk ki, Yarahllk olarak bilinen bu inan,
kendine rakip olarak bilimi semi ve Evrim Teorisine smsk ya
pm olan bilim de bu kkrtmaya yant vermi ve savaa kahl
mhr.
Her iki tarafn da yaklak bir asrdan fazladr bilinmekte
olanlara kulak asmyor olmas ok yazk; Tekvin Kitabndaki ya
rahl hikayeleri, ok daha aynnhl olan Mezopotamya metinleri
nin ksalhlm ve zetlenmi versiyonlardr, onlar da ok ok da
ha ayrntl olan Smer metinlerinin. Yaratllar ve Evrimciler
arasndaki sava -ki birazdan sunacamz kantlarn gsterecei
gibi tamamen gereksiz bir snr ekmedir-, phesiz Amerika Bir
leik Devletler Anayasasnda din ve devlet ilerinin aynlrnas il50

BALANGITA

kesiyle daha kesin biimde izilmitir. Ama byle bir aynn,


Dnya uluslar (hatta ngiltere gibi aydn demokrasilerde bile)
arasnda da, kutsal metin dizelerinin yazld eski alarda da
uygulanmamaktayd.
Aslnda, kadim zamanlarda kral ayn zamanda barahipti,
devletin ulusal bir dini ve ulusal bir tanrs vard, tapnaklar bi
limsel bilginin merkeziydi ve rahipler bilgindi. Byleydi nki
uygarlk baladnda, tapnlan tanrlar -yani "dinsel" olma fli
nin oda- Dnya zerindeki her trden bilginin ya da bilimin
kayna olan Anunnakiler/Nefilimlerden bakas deildi.
Devlet, din ve bilimin kaynamas, en tam haliyle Babil' de
gerekleti. Orijinali Smerce olan Yaratl Destan, Babil ulusal
tanrs Marduk'a gksel bir suret (karlk) atfedilebilsin diye ora
da evrildi ve dzeltildi. Babilliler, yaratl hikayesinin Babil
versiyonunda Nibiru'yu "Marduk" diye adlandrarak, Marduk
iin stn bir "Gk ve Yer Tanns"nn niteliklerini gaspettiler.
Bugne dek bulunabilen bu en hasarsz versiyon, al dizesine
gre Enuma eli (''Ykseklerde") adn alr. lkenin en kutsal din
sel-siyasal-bilimsel belgesi haline geldi; Yeni Yl trenlerinin bir
paras olarak okundu; ve hikayeyi byk bir tutkuyla canland
ran oyuncular, kalabalklara nemli mesajn aktardlar. stne
yazldk.lan kil tabletler (ekil 14) antik alarda tapnaklarn ve
ktphanelerin en deerli mlkleri arasndayd.
Kadim Mezopotamya'daki yknhlarda bir yzyl kadar n
ce kefedilen kil tabletlerin stndeki yaznn deifre edilmesi;
Eski Ahit biraraya getirilmeden binlerce yl.nce, kutsal metinde
ki yarahl hikayesiyle ilgili metinlerin mevcut olduunun fark
edilmesine yol ah. Bilhassa nemli olanlar, Asur kral Asurbani
pal'in (kutsal metinlerde de geen bir ehir olan) Ninova'daki k
tphanesinde bulunan metinlerdi; bunlarda, baz yerlerde keli
mesi kelimesine Tekvin hikayesine denl< den bir yarahl hika
yesi kaydedilmiti. British Museum'dan George Smith yarabl
metinlerinin yer ald krk tabletleri biraraya getirdi ve 1876'da
The Chaldean Genesis (Yaratln Kaide Yorumu) adl kitab yayn
lad; bu, kutsal metinde yer alann en az bin yl ncesinde, Eski
Babil lehesinde yazlm, Akkada bir Yarahl hikayesinin mev51

KOZMK TOHUM

ekil 14
cudiyetini kesinlikle saptam oldu. 1902 ve 1914 arasnda yap
lan kazlar, yaratl destannn Asurca versiyonunu tayan tab
letleri gn na kard; burada Babilli Marduk yerine Asur
ulusal tanrs Aur'un ad konmutu. Ardndan gelen keifler, bu
metnin antik alarda sadece kopya ediliindeki ve tercmelerin
deki yaygnln saptamakla kalmad, hataya yer brakmayan e
kilde kkeninin Smer olduunu da belirledi.
eitli paralarn yedi tablet oluturduunu; alh tanenin ya
ratma ilemi ile ilgili olduunu, yedinci tabletin ise tamamen
"Rab'bin" -yani Babil versiyonunda Marduk'un, Asur versiyo-

52

BALANGITA
nunda ise Aur'un- yceltilmesine adandn gsteren kii, 1902
ylnda yazd The Seven Tablets of Creation (Yedi Yarahl Table
ti) adl kitabyla L. W. King oldu. Bu yedi tablete blme uygula
masnn; bir biimde kutsal metindeki hikayeyi, alh paras ilahi
el ii ile ilgili iken yedinci parasnn, dinlenerek ve tatminle ba
arlm olanlara bir gz atmaya adand yedi zaman diliminin
temeli olduunu tahmin edebiliriz.
branice yazlan Tekvin Kitabnn, her safha iin, normalde
"gn" anlamna gelen ve yle tercme edilen yom terimini kul
land dorudur. Bir keresinde, bir '1ncil Kua" () ehrinde
katldm bir radyo programnda tam da bu noktay soran bir
kadn telefon etti. "Gn" ile Kitab Mukaddes'in bizim Dnya s
tndeki yirmi drt saatlik sremizi deil, daha ziyade yaratl
srecindeki bir safha kavramn kastettiini syledim. Hayr, di
ye srar etti. Kitab Mukaddes'in sylemek istedii tam olarak bu
dur: yirmi-drt saat. Daha sonra ona, Tekvin Kitabnn ilk bab
nn insani bir zaman tablosu deil Yaradan'a ait bir zaman ier
diini ve Mezmurlar kitabnda (90:4) Tann'nn gznde "Bin yl
dn gibidir." dendiini syledim. En azndan yarabln alb bin
yl srm olabileceini kabul edebilir misiniz, diye sordum. Ha
yal knklna uradm, uzlama yoktu. Alb gn, alh gndr, di
ye srar etti.
Kutsal metindeki yaratl hikayesi dinsel bir belge midir,
yani ierii sadece iman edilecek veya edilmeyecek bir inan me
selesi midir; yoksa bize gkte ve Dnya' da ilerin nasl balad
na dair temel bilgileri veren bilimsel bir belge midir? phesiz
bu, Yarahllar ve Evrimciler arasnda srp giden tartmann
ekirdeidir. Tekvin Kitabn derleyenlerin, Babillilerin yaphn
dan farkl bir ey yapmadklarn fark etselerdi, her iki taraf da si
lahlarn oktan brakrd: brahim'in torunlar -Smer bakenti
Ur'dan kan kraliyet-ruhbanlk ailesinin ocuk.lan-, yani zama
nn tek bilimsel kaynan kullanp, Yaratl Destan'n da alarak,
bunu ksalhp deitirdiler ve bunu "Gkte ve Yerde olan", Yah
veh'yi ycelten ulusal bir dinin temeli kldlar.
() ABD'de kktenci dindarlann yow olarak yaad.klan ve ok ncil satld

iin "Bible Belt" adn alan blge. (.N.)

53

KOZMK TOHUM

ekil 1 5
Babil'de Marduk ikili bir ilahh. Fiziksel olarak, gsterili ve
deerli giysiler iindeydi (ekil 15), ona ("tanr" olarak tercme
edilen ama harfiyen ''Yce Olan" anlamna gelen) flu diye tapn
lyordu; dier Anunnaki tanrlar stnde egemenlii ele geirme
mcadelesi The Wars of Gods and Men adl kitabmda aynnhlary
la ilenmitir. te yandan ''Marduk" gksel bir ilahh, Smerlile
rin Nibiru'ya atfettikleri ilksel yarahlla ilgili nitelikleri, rol ve
itibar stlenen bir gezegen tanryd; en sk kullanlan sembolik
tasviri kanatl disk olan gezegendi (ekil 16). Marduk'un yerine
kendi ulusal tanrlar Aur'u geiren Asurlular bu iki unsuru bir
letirdi ve Aur'u kanatl disk iinde bir tann olarak resmettiler
(ekil 17).
braniler de bunu izledi ama tek tanrcl vaaz ettiklerin
den ve -Smer bilimsel bilgisine dayanarak- tanrnn evrenselli
ini tandklarndan, bu ikilik sorununu ve Dnya olularna da
hil olan Anunnaki ilahlarnn okluu problmini ustalkla z
dler: Tek ama oul bir varlk tertipleyerek; El (Ilu'nun branice
dengi) deil, Elohim: oul (harfiyen "Tanrlar'') ama Tek olan

54

BALANGITA

1 ,... 1

ekil 1 6

ekil 1 7
55

KOZMK TOHUM
bir Yaradan. Babil ve Asur dinsel bak asndan bu uzaklama
ancak, branilerin unu fark etmi olmasyla aklanabilir: Hepsi
de evrensel, ebedi ve her yerde mevcut olan bir Tann'run, yani
Elohim'in -ki evren iin yaph byk planda her bir gezegenin
rotas nceden belirlenen "kaderi"ndedir ve Anunnakilerin Dn
ya zerinde yaptklar da benzer ekilde nceden belirlenen bir
misyondur- paras olmasna karn, brahim ve Musa'ya konu
abilen ilah ile Smerlilerin Nibiru dedikleri gksel rab bir ve bi
limsel adan ayn deildir. Bylece, Gkte ve Yerde tezahr
eden evrensel Tann'nn elinin iiydi bunlar.
Yarahl hikayesinin,

Enuma eli'in kutsal metinlere uyarla

nnn temelinde yatan bu derin alglaylara ancak, olaylarn an


lahrnn ve sralann bilimsel temele gre korurken, din ve bili
mi biraraya getirerek varlabilirdi.
Ama Tekvin'in sadece dini deil ayn zamanda bilimi de
temsil ettiini kabul edebilmek iin, kiinin Anunnakilerin rol
n ve Smer metinlerinin "mit" deil, gerek bildirimler olduu
nu kabul etmesi gerekir. Bilginler bu adan oka ilerleme kay
detmitir ama metinlerin gerek yaps hakknda tam bir kabule
varamamlardr. Artk ilahiyatlar da bilimciler de Tekvin'in
Mezopotamya kkeninin pekala farkndaysalar da, bu kadim
metinlerin bilimsel deerini ortaya karmamakta inatlk et
mektedirler. Bu bilim olamaz, diyorlar nki "bu hikayelerin in
san hafzasnn rn olmas eyann tabiatna aykrdr" [bu
alnb

Understanding Genesis'de

(Tekvin'i Anlamak) yaynlanan

Yahudi lahiyat Seminerinden, N. M. Sama'dan]. Byle bir cm


leye ancak, yazlarmda tekrar tekrar yaptm gibi, nsann yara
tl dahil, ilerin nasl balad hakkndaki bilginin Asurlulann
veya Babillilerin veya Smerlilerin hafzasndan deil, Anunna
kiler /Nefilimlerin bilgi ve biliminden geldiini aklayarak mey
dan okunabilir. phesiz onlar da Gne Sisteminin nasl yarabl
dn ya da Nibiru/Marduk'un Gne Sistemini nasl istila etti
ini "hatrlayamazlard" nki henz onlar da kendi gezegenle
rinde yaratlmamlard. Ama bizim bilimcilerimizin Gne Sis
teminin nasl olutuuna ve hatta tilin evrenin (favori teori B
yk Patlama' dr) nasl ortaya ktna dair fikirleri varsa,

56

450.000

BALANGITA
yl nce uzayda yolculuk yapabilen Anunnakiler/Nefilimler de
phesiz yarahlla ilgili makul senaryolar retebilmilerdi; hat
ta daha fazlasn nki onlarn tn d gezegenlerin yanndan bir
uzay arac gibi geen gezegeni, onlara kesinlikle bizim Voya
ger'la "gz atmalanmz"dan daha yaygn ve geni olarak yakn
dan inceleme imkan vermekteydi.
Enuma eli'in, Chicago niversitesi Doubilimi Enstitsn
den Alexander Heidel'in The BalJylonian Genesis (Yaradln Babil
Yorumu) gibi eitli gncelletirilmi incelemeleri; Mezopotamya
v kutsal metin anlatmlan arasndaki tema ve yapsal paralellik
ler stnde durmaktadr. Gerekten, her il<isi de okuyucuyu (Ba
bil'de ise dinleyiciyi) Dnya'nn ve "gklerin" henz yarablma
d ilksel bir zamana gtren bir ifade ile balamaktadr. Ama
Smer kozmogonisi, Gne Sisteminin yarabl ile ve ancak on
dan sonra gksel Rab'bin (Nibiru/Marduk) ortaya k sahnesi
ile ilgilenirken, Kitab Mukaddes versiyonu tm bunlan atlyor
ve dorudan Gksel Savaa ve sonrasna geiyordu.
Mezopotamya versiyonu, ilksel tabloyu muazzam bir tuval
stne izmeye yle balamaktayd:
Ykseklerde Gk henz isimlendirilrnemiken,
Ve aada, Dnya arlmamken;
Bo ama bCllangta mevcut olan APSU, Vcuda Getiren
onlan,
Mummu ve Tiamat, hepsini dourand o;
Birbirine karmb sulan.
Saz bitmemiti,
bataklklar ortaya kmamt.
Geleneksel Kral James versiyonunda bile, Kitab Mukad
des'in al daha dorudandr; ilhamlandra dinsel bir kitap
deil de, okuyucu gerekten de Gk ve Yer'in henz var olmad
bir zamann olduu, Gk ve Yer'i bir yldnm ile ortaya
karmak iin "ruhu" "sularn" stnde hareket eden bir Gksel
Rab'bin fiillinin gerektii konusunda bilgilendiren, ilksel (balan
gta var olan) bilim konulu bir ders kitab gibidir.

57

KOZMK TOHUM
Kral James zamanndan bu yana ncil ve dilbilim konularn
daki ilerlemeler, hem Katolik Yeni Amerikan ncili'nin hem de
Byk Britanya kiliselerince karhlan Yeni ngiliz ncili'nin edi
trlerini, ''Tann'nn Ruhu" yerine "rzgar" kelimesini koymaya
yneltti; zaten branice ru 'ach da bu anlama gelir, imdi cmle
"sulann stnden kudretli bir rzgar esti" eklinde okunmakta
dr. Ancak orijinal ncil' de "derinlik" anlamnda kullanlan bra
nice Tehom kelimesini koruyorlar; ama arhk ilahiyatlar bile bu
gndermenin aslnda Smer dilindeki Tiamat'tan bakasna ya
plmadn kabul etmekteler.
Bu anlayla, Mezopotamya versiyonundaki Tiamat'n "su
lannn" karmasna yaplan gnderme mecazi olmaktan kp,
gerek bir deerlendirmeyi hak ediyor. Bu, Dnya'nn suyunun
bolluu sorusuna ve ncil' deki (doruluunu birazdan grecei
miz) Dnya yarahldnda tamamen sularla kaplyd, iddiasna
gidiyor. Eer su, daha Dnya yarahldnda bile bu kadar bol
idiyse, yansndan suyu bol bir Dnya yarahlabilmesi iin Tiamat
da sulak bir gezegen olmalyd!
Tehom/Tiamat'n sulak yapsndan, eitli kutsal metin
gndermelerinde bahsedilmitir. Iaya peygamber (51 :10) Rab'
bin kudretinin ''Marur Olan oyduu, sulu canavan dndrd
, Tehom'un sulann kuruttuu" o "ilksel gnleri" anar. Mez
mur yazan "kudretinle sulan bldn, sulu canavarlarn ban
krdn" diye Balanglar Rab'bini yceltir.
Tehom/Tiamat'n "sulan stnde hareket eden" Rb'bin
"rzgan" neydi? Tabi ki ilahi "Ruh" deil, Mezopotamya metin
lerinde Nibiru/Marduk'un bu terimle adlandrlan uydusu idi! O
metinler Nibiru/Marduk, Tiamat'a yaklahka frlayan imekle
ri ve parlamalan canl bir biimde tarif ediyordu. Bu bilgiyi, kut
sal metne uygulaynca, doru okunu ortaya kar:

Balangta
Tann G ve Yeri yarath.
Ve Yer, henz olumamh, boluktayd;
ve Tiamat'n zerinde karanlk vard,
Ve Rab'bin Rzgan onun sulan zerinde esti;

58

BALANGITA
Ve Rab dedi: ''Yldnrnlar aksn!"
ve parlak bir k oldu.
Tekvin'in devam eden anlahm, Mezopotamya metinlerin
de capcanl betimlenmi olan Tiamat'n ikiye ayrlmasn veya or
dusunu oluturan uydularn knlp dalmasn tarif etmez. An
cak yukarda sz edilen aya ve Mezmurlar'daki dizelerden ve
Eyp'n (26:7-13) anlattklarndan anlalmaktadr ki, braniler
orijinal hikayenin atlanp geilmi ksmlarndan haberdard.
Eyp, gksel Rab'bin ''Marur Olann yardmclarn" nasl vu
rup ldrdn hahrlahr ve uzayn derinliklerinden kp ge
len, Tiama (Tehom) oyan ve Gne Sistemini deitiren Rab'bi
yle yceltir:
Dvlm gkkubbeyi yayar
Tehom'un yerine,
ve hiliin zerine Dnya'y asar;
Kaln bulutlarn iine sulan sarar,
Ve bulut onlarn alhnda yrtlmaz...
Onun gcdr sulan tutan,
Onun enerjisidir Marur Olan yaran
Onun Rzgaryla Dvme Bilezik lp biildi;
Onun eliyle kvranan ejderha snd bitti.
Mezopotamya metinleri buradan itibaren Nibiru/Mar
duk'un, Tiamat'n alt yansndan asteroit kuan nasl biimlen
dirdiini tarife devam eder:
Onun dier yansn
gkler iin bir perde olarak kurdu;
Biraraya getirerek .
bekileri olarak onlar yerletirdi ...
Tiamat'n kuyruunu
Byk erit'i bir bilezik gibi oluturmak zere bkt.

59

KOZMiK TOHUM
Tekvin Kitab burada ilksel hikayeyi yakalar ve asteroit ku
ann oluumunu tarif eder:
Ve Elohim dedi:
Sularn ortasnda kubbe olsun
ve sulan sulardan ayrsn.
Ve Elohim Gkkubbeyi yapb
ve Gkkubbe albnda olan sulan
Gkkubbe zerinde olanlardan ayrd;
Ve Elohim Gkkubbeye "Gk" dedi.
branice ama'im kelimesinin Gk' ten ya da genelde gkler
den sz ettiini fark eden Tekvin editrleri, Tiamat'n imhas so
nucunda yarahlan "Gk" iin iki terim kullanmak iin bir hayli
uramhr. "stndeki sulan" "alhndaki sular'' dan ayran ey,
"Gkkubbe" olarak tercme edilen, harfiyen "Dvlerek-alm
Bilezik" anlamna gelen Raki'a olduunu Tekvin metni vurgular.
Derken Tekvin metni, Elohirn'in szde "Gkkubbe" olan Ra
ki'a'ya ama'im, "Gk" dediini aklamaya koyulur; bu, Kitab
Mukaddes'teki ilk kullanm harfiyen "sularn olduu yer'' anla
mna gelen am ve ma'im kelimelerini ieren bir isimdi. Tek
vin'deki yarahl hikayesinde "Gk", bir zamanlar Tiamat ve su
larnn olduu, asteroit kuann dvlp ald belirli bir gk
sel yerdi.
Bu, Mezopotamya metinlerine gre Nibiru/Marduk Gei
Yeri'ne dndnde, Tiamat'la savann ikinci safhasnda ol
mutu: Eer Kitab Mukaddes'in anlatmn tercih ederseniz,
"kinci Gn".
Kadim hikaye, her biri kendi bana arhc olan ayrnhlar
la doludur. Onlarla ilgili kadim farkndalk ylesine inanlmazdr
ki, akla yatkn tek aklama bizzat Smerliler tarafndan sunulan
dr, yani Nibiru'dan Dnya'ya inenler bu bilginin kaynayd.
Modem gkbilirni bu aynnhlann birounu oktan dorulam
tr; byle yaparken, kadim kozmogoni ve gkbiliminin balca id
dialarn da dolayl olarak dorulamhr: Tiamat'n ikiye ayni-

60

BALANGITA
mas, Dnya'nn ve asteroit kuann yarablmas ve Nibi
ru/Marduk'un Gneimiz evresinde kalc bir yrngeye otur
masyla sonulanan Gksel Sava.
Kadim hikayenin bir unsuruna bakalm: "gksel tannlar''n
sahip olduu uydular veya "rzgarlar'' "ordusu".
Mars'n iki ay, Jpiter'in on alb ay ve daha birka ayc,
Satm'n yirmi bir veya daha fazla ayc, Urans'n en az on
be ay ve Neptn'n sekiz ay olduunu artk biliyoruz. Galile
1610' da teleskobuyla Jpiter' in en parlak ve en byk drt uydu
sunu kefedene kadar, bir gk cisminin birden fazla refakatisi
nin olduu dnlemezdi; kant ortada, Dnya ve tek uydusu
Ay.
Ama Smer metinlerinde okuyoruz ki, Nibiru/Marduk'un
ktle ekimi Urans'nki ile etkiletiinde, stilac uydu
("rzgar'') "meydana getirdi" ve Anu/Urans ise bunun gibi
drt ay "meydana getirdi". Nibiru/Marduk Tiamat'a ulabn
da, Tiamat'a saldrmak iin yedi "rzgar'' vard ve Tiamat'n ise
on bir uyduluk bir "ordu"su; aralarnda bamszca yrngesin
de dolanan bir gezegen olmak zereyken ama sonunda bizim
Ay'mz haline gelen "ordunun ba" vard.
Smer hikayesinin, kadim gkbilimciler iin byk nem
tayan bir baka unsuru; Tiamat'n alt yarsnn sprntsnn
bir zamanlar gezegenin bulunduu yerde uzatlp ald iddi
asyd.
Mezopotamya metinleri ve kutsal metinlerdeki Tekvin ver
siyonu, asteroit kuann oluumu hakknda vurgulayc ve ay
rnbldr; Mars ve Jpiter arasnda byle bir sprnt ''bilezi
i"nin var olduu ve Gne etrafnda dndnde srar ederler.
Ama bizim gkbilimcilerimiz on dokuzuncu yzyla dek bunun
farknda bile deillerdi. Mars ve Jpiter arasndaki uzayn sade
ce karanlk bir boluk olmadnn ilk fark edilii; 1 Ocak 1801 'de
Giuseppe Piazzi'nin iki gezegen arasndaki uzayda, Ceres ad ve
rilen ve bilinen (ve ad verilen) ilk asteroit olmasyla tannan k
k bir gk cismini kefetmesiyle oldu. 1 807'ye dek asteroit
(Pallas, Juno ve Vesta), 1845'e dek hi, ondan sonra yzlercesi
kefedildi; arbk yaklak 2000 adedi biliniyor. Gkbilimciler ap
61

KOZMK TOHUM

en azndan 1,6 km olan 50.000 asteroit, aynca saylan milyonlar


bulan ve Dnya'dan grlemeyecek kadar kk olan sprnt
ler olabileceine inanyorlar.
Bir baka deyile, Smerlilerin 6000 yl nce bildiklerini bul
mak modem gkbiliminin neredeyse iki yzyln ald.
Bu bilgiyle bile, "Gkkubbenin alhndaki sulan" "Gkkub
benin stndeki sulardan" ayran "Gk" lakapl "Dvlm Bi
lezik", ama'im bir bulmacadr. Kitab Mukaddes neden sz et
mektedir Tanr akna?
phesiz, Dnya'nn sulak bir gezegen olduunu biliyoruz
ama onun bu konuda tek olduu varsaylmaktayd. Biroklar
uzayl yabanclarn, nadir ve yaam veren svsn, suyu alp g
trmek iin Dnya'ya geldikleri bilim kurgu hikayelerini hahrla
yacaktr. yleyse, kadim metinler Tiamat'n, dolaysyla Dn
ya'nn sularn dndyseler ve "Gkkubbenin albndaki sular"
ile kastedilen buysa, "Gkkubbenin stnde" olduu sylenen
sular nerededir?
Asteroit kuann, kadim metinlerin bildirdii gibi, geze
genleri iki gruba ayrdn biliyoruz (deil mi?). "Aada" kara
sal ya da i gezegenler, "yukarda" ise gazms ya da d gezegen
ler vardr. Ama Dnya hari, ilk grubun yzeyleri plakb ve
ikinci grubun da yzeyleri yoktu ve uzun zamandr kabul gren
gre gre (yine Dnya hari) iki grupta da hi su yoktu.
Eh, insansz uzay arac uularnn Plton dnda tm geze
genler uramas sonucu, arhk daha bilgiliyiz. 1974/75'te Mariner
10 adl uzay arac tarafndan gzlenen Merkr, suyu olsa bile bu
nu koruyamayacak kadar kk ve Gne'e yakndr. Ama nis
peten Gne'e yaknl nedeniyle yine susuz olduuna inanlan
Vens bilimcileri arth. Hem Amerikan hem de Sovyet insansz
uzay aralar tarafndan gezegenin son derece scak yzeyinin
(neredeyse 482C), gezegenin Gne'e yaknl yznden yle
pek de "sera" etkisine sebep olmad kefedildi: Gezegen kaln
bir karbondioksit atmosferi ve slfrik asit ieren bulutlarla kap
lyd. Bunun sonucunda Gne'in ss yakalanmakta ve gece s
rasnda uzaya geri dalmamaktadr. Bu da, Venils'n sahip ola
bilecei herhangi bir suyu buharlabracak srekli artan bir scak62

BALANGITA
lk yarahr. Ama acaba gemiinde su var myd?
nsansz sonda aralannn salad sonulann dikkatle
analiz edilmesi, bilimcileri bu soruya "evet" demeye yneltti. Ra
darla haritalandrma ile ortaya kan toporafik yzey ekilleri,
bir zamanlann okyanuslann ve denizlerini nermektedir. Byle
su ktlelerinin bir zamanlar gerekten de Vens stnde var ola
bilmi olmas; baz bilimcilerin szleriyle "cehennem benzeri at
mosferi"nin su buhan izleri ierdii yolundaki bulgular tarafn
dan destekleniyor.
Aralk 1978'den sonra Pioneer-Venus 1 ve 2 adl iki insansz
uzay arac tarafndan Vens'n uzun sre incelenmesiyle elde
edilen veriler, bulgulan analiz eden bilimcilerden oluan ekiple
ri, Vens'n ''bir zamanlar en azndan ortalama 10 metre derinli
inde suyla kapl olabilecei" konusunda ikna etmiti; Vens: di
ye sonuca vardlar (Science, 7 Mays 1982) ''bugn buhar halinde
sahip olduu suyun en azndan 100 kahna, bir zamanlar su ola
rak sahipti"_. Ardndan gelen almalar bu kadim suyun bir b
lmnn slfrik asit bulutlann oluturmakta kullanldn, bir
ksmnn da gezegenin kayalk yzeyini okside etmek zere oksi
jeninden vazgetiini nermekteydi.
"Vens'n kayp okyanuslan"nn izi kayalannda srlebi
lirdi; bu, Science dergisinin Mays 1986 saysnda yaynlanan
Amerikan ve Sovyet bilimcilerinin ortak raporunun sonucuydu.
Gerekten de "Gkkubbenin alhnda", sadece Dnya'da deil, ay
n zamanda Vens'te de su vard.
On dokuzuncu yzyln sonunda, Mars'taki muamma "ka
nallar''n varl, talyan gkbilimci Giovanni Schiaparelli ve
Amerikal Percival Lowell'n teleskopik gzlemleriyle halka du
yuruldu. Buna genelde glnp geildi, Mars'n kuru ve orak
olduu kans hkm sryordu. 1960'larda insansz aralarla ilk
incelenmesi Mars' n "Ay gibi jeolojik adan cansz bir gezegen"
olduu fikrini dorular gibi grnmekteydi. Ama bu fikir
197' de Mars ewesinde yrngeye oturan ve nceki sondaj
aralan ile incelenebildii kadanyla sadece yzde onunu deil
tm yzeyi resimleyen Mariner 9'un frlatlmasyla tamamen
gzden dt. Projeyi yneten gkbilirncilerin szleriyle, sonu-

63

BALANGITA
Mars abnosferinde su buhan bulundu; Mariner 9'un mor
tesi lmlerinden sorwnlu ba bilimci olan Charles A. Barth, bu
harlamann gnde 100.000 galon suya denk geldiini hesaplad.
Caltech'ten Norman Horowit:Z "gemi alar iinde byk milc
tarlarda su bir biimde Mars'n yzeyine ve abnosferine dahil ol
mutur" diye akl yrtt nki Mars abnosferinde bu kadar ok
(% 90) karbondioksit olmas iin bu gerekliydi. 1977' de Amerilcan
Corafya Birlii tarafndan Viking projesinin bilimsel sonulan
hakknda yaynlanan (30 Eyll 1977, /ournal of Geophysical Rese
arch) raporda, "uzun zaman nce dev ve ani su basknlan Mars
yzeyini birok yerde yonbnutur; Erie Gl'ne eit miktarda su
hacmi... byk kanallar kazmbr'' sonucuna varlmb.
Viking 2'nin yzeye konan arac, durduu yerdeki zeminde
don olduunu bildirmiti. Don tabakasnn su, su buzu ve don
mu karbondioksit (kuru buz) ierdii bulunmutur. Mars'n ku
tuplanndaki buz tabakalannn su buzu ya da kuru buz ierip
iermedii tartmas, JPL bilimcilerinin Pasadena' daki (Caltech)
Califomia Teknoloji Enstitsnde Ocak 1979'da dzenlenen 2.
Uluslararas Mars Toplanbsnda gney kutbu deil ama ''kuzey
kutbu su buzu iermektedir'' diye aklama yapmalanyla sonuca
baland.
Viking uulan hakkndaki son NASA raporu (Mars: The Vi
king Discoveries) u sonuca varmb: "Mars, bir zamanlar gezege
nin tm yzeyi stnde birka metre derinliinde bir tabaka
oluturacak kadar suya sahipti." Artk bunun mmkn olduu
na inanlyor nki Mars (Dnya gibi) ekseni stnde dnerken
hafife yerinden oynamaktadr. Bu hareket, her 50.000 ylda bir
nemli ilclirnsel deiiklikler halinde sonulanmaktadr. Gezegen
daha lkken, Kuzey Amerilca'nn Byk Glleri kadar byk ve
en azndan be metre kadar derin gllere sahip olmu olabilirdi.
ABD Jeolojik Tarama Kurumundan Michael H. Carr ve Jack
McCauley 1985 ylnda "Bu neredeyse kanlmaz bir kann."
demilerdi. Walter Sullivan, The New York Times'ta yaynlanan
haberinde, Temmuz 1986'da Mars hakknda Washington D.C.'de
NASA himayesinde dzenlenen iki konferansta, bilimcilerin
"Mars kabuu altnda, teorilc olarak tm gezegeni ortalama 550
65

KOZMK TOHUM
metre derinliinde su tabakasyla kaplayacak miktarda su gizli"
inancn ifade ettiklerini yazmh. NASA iin alan Arizona
Devlet niversitesi bilimcileri, ke.ndi lkelerinin Mars'a inme
projesi stnde alan Sovyet bilimcilerine, baz derin Mars kan
yonlannn derinliklerinde ya da en azndan kuru nehir yataklar
nn hemen alhnda hala akar su olabilecei konusunda tavsiyede
bulunmulard.
Kuru ve orak bir gezegen diye bilinen bir gezegen, son on
yl iinde, bir zamanlar suyun bol olduu bir gezegen olarak or
taya kmh: hem yle pasife duran sular deil, gezegenin y
zey ekillerini deitirerek akan, fkran sular. Smer metinleri
nin "Gkkubbenin alhndaki", i gezegenlerdeki sular hakknda
ki kavramlarn dorulayan Dnya ve Vens'e artk Mars da ka
tlmh.
Asteroit kuann Gkkubbenin alhndaki sulan stndeki
sulardan ayrd yolundaki kadim iddia, daha uzaklarda yerle
ik gezegenlerde de su olduunu ima etmektedir. Voyager 2'nin
en son keiflerinin, Urans ve Neptn' "sulak" olarak niteleyen
Smer tasvirini doruladn daha nce incelemitik. Peki ya di
er di gezegenler ve asteroit kua arasnda yrngede olan iki
gk cismi, yani Satrn ve Jpiter?
Dnya'runkinden sekiz yz kez byk olan hacmiyle bir
gaz devi olan Satm'n yzeyine henz nfuz edilemedi; engin
hidrojen ve helyum atmosferinin alhnda bir yerlerde kab ya da
sv bir ekirdek olduu varsaylyor. Ama nefes kesici halkalar
kadar eitli aylannn da (ekil 18), byk lde olmasa da, su
buzundan ve hatta belki de sv sudan olutuu arhk biliniyor.
Balangta, Satm'n Dnya stnden yaplan gzlemleri
sadece yedi halka gstermekteydi; arhk uzay sondalanndan bili
yoruz ki, yedi byk halka arasndaki boluklar dolduran ince
halkalar ve binlerce halkacklar var; bunlar halkalar ve halkack
larla "kaznm" plak gibi bir disk etkisi yaratmaktadr. nsansz
uzay arac Pioneer 1 1 1979'da, halka ve halkacklann, o sralarda
ap birka santim veya kar tanesi kadar kk olan buz parala
n olduuna inanlan buzlu maddelerden olutuunu saptad.
66

KOZMiK TOHUM
bildirdi. 1980'de Voyager 1 bu i uydular kadar yeni kefedilen
aycklann da ''buz kreler" olduklarn dorulad. Daha yakn
dan incelenen Enceladus stndeki przsz dzlklerin, yze
ye szan ve donan sv suyun eski kraterleri doldurmas sonucun
da olutuunun belirtileri vard.
Voyager 1 aynca Satrn'n d aylarnn da buzla kapl oldu
unu aa kard. Koyu ve parlak ksmlar gsterdii iin gk.:.
bilimcileri afallatan Iapetus adl ayn, parlak ksmlannda "su bu
zuyla kapl" olduu bulundu. Voyager 2, 1981'de Iapetus'un "esa
sen merkezinde biraz kaya bulunan bir buz topu" olduunu do
rulad. Stanford niversitesinden Von R. Eshleman, verilerin Ia
petus'un yzde 55 su buzu, yzde 35 kaya ve yzde 10 donmu
metandan olutuunu gsterdii sonucuna vard: Satrn'n en
byk ay Titan'n (Merkr gezegeninden daha byktr) at
mosfere ve hidrokarbonca zengin bir yzeye sahip olduu bu
lundu. Ama onlarn alhnda bir donmu buz katman ve onun 95
km kadar aada, gk cisminin i ss artka, kaln bir sulu buz
katman vardr. Daha da aada, muhtemelen 160 km aasn
da, artk fokurdayan scak su tabakasnn mevcut olduuna ina
nlmaktadr. Toplamda, Voyager'lann verilerinin nerdiine gre
Titan, yzde 15 kaya ve yzde 85 su ve buzdur.
Satrn, en byk ay olan Titan'n daha byk bir versiyo
nu mu acaba? Gelecekteki uular bu cevab salayabilir. imdi
lik, modem aygtlarmzn eriebildii her yerde, aylarda, ayak
larda ve halkalarda su vard. Satrn de kadim iddialan dorula
maktayd.
Jpiter Pioneer 10, Pioneer 1 1 ve iki Voyager tarafndan ince
lendi. Sonular, Satm'dekilerden pek farkl deildi. Gaz devi
gezegenin ok byk miktarlarda radyasyon ve s yayd ve
iddetli frtnalara tabi olan kaln bir atmosferle sarmaland bu
lundu. Ancak bu nfuz edilemez rtnn, esasen hidrojen, hel
yum, metan, amonyak, su buhan ve muhtemelen su damlackla
nndan olutuu bulundu; bilimciler, bu kaln atmosferin daha da
aalarnda bir yerlerde sv suyun olduu sonucuna vardlar.
Satrn'de olduu gibi, Jpiter'in aylan da gezegenin kendi
sinden daha byleyici, aklayC ve artc olduklarn kantla68

KOZMiK TOHUM
San Francisco'daki Aralk 1984 tarihli toplanbsnda, NASA'nn
Ames Arabrma Merkezinden iki bilimci (David Reynolds ve
Steven Squyres) Europa'nn buz tabakas altnda, canl organiz
malan destekleyebilecek lk, sv su vahalan bulunabileceini
nerdi. Voyager 2 fotoraflannn yeniden incelenmesinden sonra,
NASA bilimcileri biraz ekinerek uzay aracnn, ayn i ksmn
dan danya volkanik patlamayla su ve amonyak pskrmesine
tank olduu sonucuna vardlar. Artk Europa'nn "radyoaktif
znme ve gel git kuvvetlerinin srtnmesiyle donmaktan ko
runan, elli metre derinliindeki bir s su okyanusunun stn
de" birka kilometre kalnlnda buz rtsne sahip olduuna
inanlmaktadr.
Jpiter'in aylarnn en by olan Ganymede, donmu
buz kabuunu atlatan depremler geirdiini neren, kaya ile ka
rk su buzu ile kapl gibi grnmektedir. Tamamen su buzun
dan ve ekirdeine yakn bir i sv su okyanusundan olutuu
na inanlmaktadr. Drdnc Galile ay olan Callisto da (Merkr
gezegeni kadardr) buz asndan zengin bir kabua sahiptir; bu
nun alhnda kk, kayalk bir ekirdei evreleyen lapa ve sv
su vardr. Callisto'nun yzde SO'sinden fazlasnn su olduu tah
min edilmektedir. Jpiter evresinde kefedilen bir halka da, ta
mamen olmasa da, ounlukla buz paracklarndan olumutur.
Modem bilim, kadim iddiay sonuna }<adar dorulamakta
dr: Gerekten de "Gkkubbenin stnde sular'' vardr.

Jpiter, Gne Sisteminin en byk gezegenidir: 1300 Dn


ya kadardr. Gne'in btn gezegen sisteminin toplam ktlesi
nin yzde 90'n iermektedir. Daha nce de belirtildi gibi, S
merliler ona K.AR, gezegensel cisimler arasnda "Salam Kara
larn nde Geleni" diyorlard. Satrn, Jpiter' den daha kk ol
masna ramen, 1 .072.000 km apnda olan "disk"i halkalan ne
deniyle, gklerde bir hayli yer kaplamaktadr. Smerliler ona
AN.AR, "Gklerin nde Geleni" diyorlard.
Neden sz ettiklerini biliyor olduklan ok ak.
70

BALANGITA
GNE' GRMEK
Gn doarken ya da batarken, plak gzle Gne'e bakhmz
da mkemmel bir yuvarlak grrz. Ancak Smerliler onu, VA/243
no.lu silindir mhrde grld gibi (Resim B ve ekil 6a) yuvarlak
yzeyinden gen nlann kh bir disk olarak resmetmilerdir. Ni
in?
1980'de Colorado niversitesinin Yksek rtifa Gzlemevindeki
gkbilimciler, Hindistan'da gzlenen bir tutulma srasnda zel bir ka
mera ile Gne'in resimlerini ektiler. Resimlerin ortaya koyduu uy
du: Manyetik tesirler nedeniyle Gne'in halesi, yzeyinden gen
nlarn kh bir disk grnts vermekteydi, hpk binlerce yl nce
Smerlilerin betimledii gibi.
Gkbilimcilerin keiflerini duyuran dergi olan Scimtific American
editrnn dikkatini, Ocak 1983'te Smer silindir mhr stndeki
"muammal temsile" ektim. Cevap olarak editr Dennis Aanagan 27
Ocak 1983'te u notu yazd:
25 Ocak tarihli mektubunuza teekkr ederiz.
Anlattklannz ftzlasyla ilgin ve belki bunu yaynlayabiliriz.
"Bu temsilin ortaya koyduu birok bulmacaya ek olarak," diye
yazmbm mektubumda, "en nemlisi, Smerlilerin bilgisinin kayna
dr; grne gre Gne'in halesinin gerek biimine ainaymlar."
Scientific American dergisinin "fazlasyla ilgin" bulduu ama ha
la yaynlamad, Smerlilerin bilgisinin kaynan tanma ihtiyac ha
la domam mdr?

71

YARATILI'IN HABERCLER
1986'da nsanolu hayatta bir kez grlebilecek bir olay ya
ad: Gemiten gelen bir habercinin, bir Yaratl Habercisi'nin
ortaya k. Ad, Halley kuyruklu yldz idi.
Gklerde yol alan birok kuyruklu yldz ve dier kk ci
simlerden biri olan Halley kuyruklu yldz birok adan zgn
d; bunlar arasnda, onun kaydedilen ortaya klarnn bin yl
ncesine dek izlenebilen kaytlarnn olmas kadar, 1986'da mo
dern bilimin bir kuyruklu yldz ve ekirdeini elinden geldiin
ce yakndan inceleyebilmesi saylabilir. lk olgu, kadim gkbili
minin mkemmelliinin alhn izmekteyken, ikinci olguyla, elde
edilen veriler, kadim bilgiyi ve Yaratl hikayesini -bir kez daha
dorulamaktayd.
1 720' de ngiliz Kraliyet Gkbilimcisi olan Edmund Halley'i,
1695-1705 yllan arasnda, 1682'de gzlemledii ve daha sonra
adn alacak olan kuyruklu yldzn periyodik bir kuyruklu yldz
olduunu, bunun 1531 ve 1607'de gzlemlenenin ayns olduu
nu tespit etmeye ynelten bilimsel gelimeler zincirine; Sir Isaac
Newton tarafndan ktle ekimi ve gksel hareket kanunlarnn
ilan edilmesi ve Newton'un bulgular hakknda Halley'e dan
mas da dahildi. O zamana dek kuyruklu yldzlarla ilgili teori,
g dz bir izgide boydan boya geerek, gn bir ucundan
grnp, bir daha grlmemek zere gzden kaybolduklar yo
lundayd. Ama Newton kanunlarna dayanarak Halley, kuyruk
lu yldzlar tarafndan izilen erinin eliptik olduu, bu gk ci
simlerini en sonunda daha nce gzlemlendikleri yere geri getir
dii sonucuna vard. 1531, 1607 ve 1682'deki "" kuyruklu yl
dz, "ters" ynde yol aldklarndan dolay sra dyd: Saatin ters
ynnde deil, saat ynnde ilerliyorlard ve Gne evresinde72

YARATIU'IN HABERCiLERi
ki gezegenlerin oluturduu genel yrnge dzleminden sapma
lar (17 ila 18 derece kadar eimliydiler) benzerdi ve grnmle
ri de benzerdi. Bunlarn tek ve ayn kuyruklu yldz olduklar so
nucuna varan Halley, rotasn belirledi ve periyodunu (ortaya
klar arasnda geen zaman uzunluu) yetmi alh yl olarak he
saplad. Daha sonra 1758 ylnda tekrar ortaya kaca tahminin
de bulundu. Tahmininin doru khn grecek kadar uzun ya
ayamad ama kuyruklu yldza ad verilerek onurlandrld.
Tm gk cisimleri gibi ve zellikle de bir kuyruklu yldzn
kk boyutu nedeniyle, yrngesi, yanndan getii gezegenle
rin (zellikle Jpiter'in etkisi oktur) ktle ekim gcyle kolay
ca dzensizlikler gstermektedir. Bir kuyruklu yldz Gne'e
her yaklamasnda, donmu malzemeleri canlanmaya balar;
kuyruklu yldz bir ba ve uzun bir kuyruk oluturur ve malze
mesinin bir blmn buhara ve gaza dnrken yitirir. Tm
bu fenomenler kuyruklu yldzn yrngesini etkiler; dolaysyla,
daha kesin lmler kuyruklu yldzn yrngesinin Halley'in
hesaplad yetmi drt ile yetmi dokuz yl aralndan daha dar
olduunu belirlemi olmasna karn, yetmi alb yl ortalama de
erdi; gerek yrnge ve periyodu, kuyruklu yldzn her ortaya
knda yeniden hesaplanmaldr.
Modern ekipmanlarn yardmyla, her yl ortalama be veya
alb kuyruklu yldz bildirilmektedir; bunlarn bir veya ilcisi d
n yolculuunda iken, dierleri yeni kefedilmitir. Geri dnen
kuyruklu yldzlarn ou ksa periyotlu olanlardr; en ksa peri
yotlusu olarak Encke kuyruklu yldz bilinir; yldan biraz faz
la zaman iinde Gne' e yaklar ve sonra asteroit kuann bi
raz tesindeki blgeye dner (ekil 20). ou ksa periyotlu kuy
ruklu yldzlar ortalama yedi yllk yrngelere sahiptir, bu da
onlar Jpiter civarna tar. En tipik olanlar 6,5 yllk periyodu
ile Giacobini-Zinner'dir (dier kuyruklu yldzlar gibi kaifleri
nin ad verilmitir); Dnya'nn gr alanndan en son geii
1985'te idi. te yandan Mart 1973'te kefedilen Kohoutek gibi
ok uzun periyotlu olanlar da vardr; Aralk 1973 ve Ocak
1974'te tam olarak gzlendi ve gzden kayboldu, belki de 75.000
yl sonra geri dnecek. Kyaslarsak, Halley kuyruklu yldz iin
73

KOZMK 'f'Olll/M

ekil 20
76 yllk bir dng, yaayanlann hafzasnda kalmaya yetecek ka
dar ksa ama hayatta bir kez grlecek bir olay olma bysn
koruyacak kadar da uzundur.
Halley kuyruklu yldz 1910 ylnda Gne evresinde, bir
sonrakine kadar sonuncu geiinde ortaya ktnda, rotas ve
unsurlar nceden izilmiti (ekil 21 ). Yine de o zamanlar anld
adyla 1 910 Byk Kuyruklu Yldz, byk bir endieyle bek
lenmiti. Dnya ya da stndeki yaamn, beklenen geiten sa
kamayacandan korkuluyordu nki Dnya, kuyruklu yld
zn zehirli gazlardan oluan kuyruu ile rtlecekti. Aynca, da
ha eski alarda inanld gibi, kuyruklu yldzlann ortaya k
masnn salgn hastalk, savalar ve krallann lm ile ilgili kt
iaretler olduu konusunda bir panik yaanyordu. Kuyruklu yl
dz Mays 1910'da en byk ve en parlak haline eritiinde, kuy
ruu gklerin yansn kaplayacak kadar uzamt (ekil 22). B
yk Britanya Kral 7. Edward ld. Avrupa ktasnda, 1914'teki 1 .
Dnya Savann patlamasna yol aacak bir dizi politik alkant
ortaya kmaya balad.
74

YARATILI'IN HABERCLER

1172

ekil 21
Halley kuyruklu yldzn savalar ve alkanblarla ilikilen
diren inan veya batl inan; onun daha nceki ortaya klanna
tesadf gelen olaylarla beslenmekteydi. 183S'te Seminole yerlile
rinin Florida'daki beyaz gmenlere kar ayaklanmas, 1755'teki
Byk Lizbon Depremi, 1618'de Otuz Yl Savalarnn patlamas,
1456'da Trklerin Belgrad' kuatmas, 1347'de Kara Vebann (h
yarckl veba) patlamas; hepsi de, en sonunda Halley kuyruklu
yldz olduu anlalan byk bir kuyruklu yldzla birlikte veya
ondan sonra grlen olaylar olduundan, kuyruklu yldz Tan
n'nn gazabnn habercisi roln salamlamt.
hahi maksatla olsun ya da olmasn, kuyruklu yldzn orta
ya knn byk tarihsel olaylarla akmas, tarihte geriye git
tike daha da artyor gibi grnmektedir. Bir kuyruklu yldzn,
kesinlikle Halley'in, 1066'daki ortaya kyla, Hastings Sava
srasnda Kral Harold'un komutasndaki Saksonlar, Fatih Willi
am tarafndan malup edildi. Kuyruklu yldz, Fatih William'n
kans Kralie Matilda tarafndan, kocasnn zaferini sergilemek
zere yapbnld dnlen nl Bayeux duvar halsnda (ekil
23) resmedilmitir. Kuyruklu yldzn kuyruunun hemen yann
daki yaz, isti mirant stella, "Yldza huu ile bakarlar" anlamna
75

KOZMK TOHUM

ekil 22
gelir ve Kral Harold'un tahbnda sendelediini resmeder.
M.S. 66 yl, gkbilimciler tarafndan Halley kuyruklu yld
znn ortaya kh yllardan biri olarak dnlmektedir; bu
kanmlann en azndan iki ada in gzlemine dayandrrlar.
Bu, Yudea'daki Yahudilerin Roma'ya kar Byk syan'nn yl
dr. Yahudi tarihi Josephus [Wars of the /ews (Yahudilerin Sava
lan), 6. Kitap] Kuds'n dn ve kutsal tapnann imha
ediliinin suunu, isyann ncesindeki gksel iaretlerin Yahudi
lerce yanl yorumlanmasna ykler: "Bir kla andran bir yldz
ehrin stnde durdu; tm yl devam eden bir kuyruklu yldz."

76

YARATILI'IN HABERCLER

ekil 23
Yakn zamana kadar, bir kuyruklu yldz gzleminin en es
ki kesin kayd, M.. 467 ylnn Shih-chi in Kronolojik Tabletle
rinde bulunmutu; ilgili kayt yledir: "Ch'in Lu-kung'un onun
cu ylnda bir sprge yldz grld." Bazlan, bir Grek yazs
nn da o yl ayn kuyruklu yldza gnderme yaphna inanmak
tadr. Modem gkbilimciler M.. 467 Shih-chi kaydnn Halley
kuyruklu yldz ile ilgili olduundan pek emin deiller; ancak
M.. 240 ylnn Shih-chi kaydndan eminler (ekil 24). Nisan
1 985'te F. R. Stephenson, K. K. C. Yau ve H. Hunger, Nature der
gisinde, bir yzyldan fazla zaman nce Mezopotamya'da bulun
duklanndan bu yana British Museum'un bodrumunda yatmakta
olan Babil astronomi tabletlerinin yeniden incelenmesinin, bu
tabletlerde M.. 164 ve M.. 87 yllan iin sra d gk cisimleri
nin, muhtemelen kuyruklu yldzlann ortaya klannn kayde
dildiini gsterdiini bildirmilerdir. Yetmi yedi yllk periyot,
bu bilginlere.sra d gk cisminin Halley kuyruklu yldz oldu
unu nermekteydi.
M.. 1 64 yl, Halley kuyruklu yldz ile megul olan bilgin
lerin hibirinin fark edemedii, Yahudi ve Yakn Dou tarihinde
byk nem tayan bir yldr. Makkabi nderliindeki Yudea
Yahudilerinin Grek-Suriye basksna ba kaldrd, Kuds' ye
niden ele geirdii ve lekelenmi Tapna yeniden anndrd y77

KOZMK TOHUM

ekil 24
im ta kendisidir. Tapnan yeniden adan treni, bugn bile Ya
hudiler tarafndan Hanukkah ("Adan") bayranu olarak kutlan
maktadr. British Museum'da WA-41462 sayl M.. 164 tableti
(ekil 25), Makkabi Kitaplarnn zalim kral Antiochus olan Silif
ke (Grek-Suriye) kral Antiochus Epiphanes'in hkmdarln
daki ilgili yl kaydettii akhr. bilginin Halley kuyruklu yl
dz olduunu dndkleri sra d gk cisminin; Yahudi ay
Kislev olan ve gerekten de Hanukkah bayramnn kutland Ba
bil ay Kislirnu'da grld bildirilmektedir.
78

ekil 25
Bir baka rnek de, Josephus'un kuyruklu yldz (aynca Ba
yem: duvar halsnda da betimlenmi grnmektedir) gksel bir
klla kyaslamasnn; baz bilginleri, Kral Davud'un grd
"yer ve gk arasnda ayakta duran, elinde Kuds stne uz.abl
m bir kl bulunan", Rab tarafndan yasaklanm bir saym y
rten kral cezalandrmak zere gnderilmi Rab'bin Melei'nin
gerekte peka.la Halley kuyruklu yldz olabileceini dnmeye
sevk etmesidir. M.. 1000 civarndaki bu olayn zaman, Halley
kuyruklu yldznn grnm olabilecei yllarn biriyle ak
maktadr.
1986'da yaynlanan bir makalede, ''kuyruklu yldz" iin
kullanlan branice kelimenin Kokhav shavit, yani "Asa yldz" ol
duuna dikkat ekmitim. Bunun, Kitab Mukaddes'in kahin Bi79

KOZMK TOHUM
lam hikayesi ile dorudan ilgili olduunu yazdm. srailoullar
Msr'dan k'tan sonra lde dolamalarn sona erdirip, Ke
nan ilini fethetmeye baladk.lannda, Moab kral srailoullanru
lanetlesin diye Bilam' arhr. Ama srailoullannn ilerlemesi
nin ilahi murat olduunu fark eden Bilam, bunun yerine onlar
kutsar, nki (Saylar 24:17) aklad gibi gksel bir vizyon gr
mtr:
Onu gryorum, fakat imdi deil;
Ona bakyorum, fakat yakn deil:
Yakup'dan bir yldz kacak,
Ve srail'den bir asa kalkacak.

Stairway to Heaven adl kitabmda, Msr'dan k'n tarihi


ni M.. 1433'e sabitleyen bir kronoloji sunmutum; srailoulla
nnn Kenan iline girii krk yl sonra M.. 1393'te balad; Halley
kuyruklu fldz, 76 veya 77 yllk bir arayla, M.. 1390'da ortaya
kacakh. Acaba Bilam bu olay srailoullanrun ilerleyiinin dur
durulmamas gerektii yolunda ilahi bir iaret olarak m dn
mt? Eer, kutsal metinlerin anlath zamanlarda Halley kuy
ruklu yldz srail'in Asa Yldz olarak adlandrlmakta idiyse,
bu durum; M.. 164 ve M.S. 66 Yahudi isyanlarnn niin kuyruk
lu yldzn ortaya kna denk getirildiini aklayabilir. M.S.
66'daki Yahudi isyannn Romallar tarafndan ' yka biimde
bashnlmasna ramen, Yahudilerin yetmi yl kadar sonra Ku
ds' kurtarmak ve Tapna yeniden ina etmek iin kahraman
ca bir gayretle yeniden silaha davranmalar nemlidir. Bu bakal
drnn nderi olan Shineon Bar Kosiba, dinsel liderler tarafn
dan Bar Kokhba, ''Yldz'n Olu" olarak adlandnlmb, zellikle
de yukardaki u dizeler yznden.
Romallarn ancak yl sonra, M.. 135'te bashrabildikleri
isyann da, bpk Makkabi isyan gibi, Tapnan yeniden adan
n Halley kuyruklu yldznn M.S. 142'deki dnne kadar ba
arma niyeti tadn da dnebiliriz. 1986'da, gemite byk
tarihsel etkilere Sa.hip olan muhteem bir gk cisminin dnn
grm ve deneyimlemi olduumuzu fark etmek, aralarnda be80

YARATILI'IN HABERCLER
Hadid noktas

Dnya

\
ekil 26

nim de olduum bazlanmzn huu iinde titremesine yol ab.


Gemiin bu habercisi ne kada.r gerilere gitmektedir? Smer
yarahl destanlarna gre, Gksel Sava zamanna dek gitmekte
dir. Halley kuyruklu yldz ve benzerleri, gerekten de gerek
Yarabl Habercileridir.
Gkbilimciler ve fizikiler, Gne Sisteminin, evrendeki di
er her ey gibi ilksel bir gazms buluttan biimlendiine inanr
lar; bu srekli hareket halindeydi, galaksisi (Samanyolu) etrafn
da dolanmaktayd ve kendi yerekimi merkezi evresinde de
dnmekteydi. Bulut sourken yavaa yayld; merkezi yavaa
bir yldz (Gneimiz) haline geldi ve bu dnen gazms madde
diskinden biraraya gelip birleen gezegenler kh. Bundan dola
y, Gne Sisteminin her parasnn hareketi, ilksel bulutun saat
ynnn tersine olan orijinal ynn korudu. Gezegenler Gne
evresinde, orijinal nebula ile ayn ynde dnmektedir; onlarn
uydular ya da aylan da; dolaysyla biraraya gelip birlemeyen
ya da kuyruklu yldzlar ve asteroitler gibi cisimlerin paralan
masndan oluan sprntler de. Her ey saat ynnn tersine
gitmeyi srdrmelidir. Her ey ayn zamanda ekliptik denilen
81

KOZMiK TOHUM
orijinal diskin dzleminde kalmaya da devam ebnelidir.
Nibiru/Marduk bunlarn hibirine uymaz. Daha nce de
belirtildii gibi yrngesi geriye dorudur; ters ynde, saat y
nndedir. Smer metinlerine gre GA.GA olan ve Nibiru tarafn
dan, ekliptik () dzlem iinde olmayp ona 1 7 derece eimli olan
imdiki yrngesine kaydnlan Plton stndeki etkisi, bizzat
Nibiru'nun da eimli bir yol izlediini nermektedir. 12. Geze
gen'de aynnhlanyla incelediim, bu gezegenin izlenmesiyle ilgi
li Smer aklamalar; ekliptik dzleme gre gneydoudan, ek
liptik dzlemin altndan geldiini, ekliptik stnde bir yay izdi
ini, sonra da gelmi olduu yere doru yolculuuna devam et
mek zere ekliptik dzlem altna daldn belirbnektedir.
artc olan, Halley kuyruklu yldznn yrngesinin Ni
biru'nunkinden ok daha kk olmas (Nibiru'nun 3600 Dnya
yl olan yrngesine kyasla yaklak 76 yl) dnda, ayn zel
liklere sahip olmasdr; Halley'in yrngesinin izimi (ekil 26)
Nibiru'nun eimli ve geriye doru yrngesi hakknda bize iyi
bir fikir verebilir. Halley kuyruklu yldzna baktmzda, min
yatr bir Nibiru grrz! Bu yrngesel benzerlik; bu kuyruklu
yldz ve dierlerini de, sadece tarihsel deil ta Yaratl zama
nndan beri gemiin habercileri yapan unsurlardan biridir.
Halley kuyruklu yldz, ekliptik dzleme bariz eimli (ek
seninin eim as olarak llen zellik) bir yrngeye ve geriye
doru bir yne sahip olma. konusunda yalnz deildir. Yrnge
leri elipsler deil de paraboller ve hatta hiperboler izen, ok ge
ni ve hesaplanamayacak kadar uzak snrlan olan, ksacas peri
yodik olmayan kuyruklu yldzlar belirgin eime sahip olup,
yaklak yars geriye doru ynde hareket ederler. Snflanan ve
kataloglanan 600 periyodik kuyruklu yldzn (adlarnn nne
"P'' harfi konmaktadr) yaklak SOO'nn yrnge periyodu 200
yldan fazladr; hepsi de, periyodik olmayan kuyruklu yldzlarn
daha byk olan eimlerinden ziyade Halley'inkine benzer
eimlere sahiptir ve yarsndan fazlas geriye doru ynde yol al
maktadr. Orta (200 ile 20 yl aras) ve ksa (20 yln alhnda) y() Ekliptik, tutulum, bir yl boyunca Gne' in gkkre zerinde izdii emberin

snrlad daire. (.N.)

82

YARATIU'IN HABERCiLERl

riinge periyotlar olan kuyruklu yldzlarn ortalama 18 derece


eimleri vardr ve bazlar -Halley gibi- Jpiter'in muazzam kt
le ekimi etkisine karn geriye doru ynde hareket etmeye de
vam etmektedir. Yakn zamanda kefedilen kuyruklu yldzlar
dan P/Hartley-IRAS (1983v) ad verilenin, 21 yllk bir yrnge
periyodu olduunu ve yrngesinin hem ekliptik dzleme eim
li, hem de geriye doru olmas dikkate deer. Kuyruklu yldzlar
nereden gelmektedir ve gkbilimcilerin gznde en garip yam
geriye doru yn olan garip yrngelerine sebep olan nedir?
1820'lerde Marquis Pierre-Simon de Laplace kuyruklu yl
dzlarn buzdan yapldna, parlayan balarnn ("coma") ve G
ne'e yaklahka biimlenen kuyruklarnn buharlam buzdan
olutuuna inanmaktayd. Asteroit kuann genilii ve yaps
-kefedildikten sonra bu dnce terk edildi ve kuyruklu yldzla
rn "uan kum ynlan", yani paralanm bir gezegenin kalnblan olabilecek kaya paralan olduu teorileri gelitirildi. Bu d
nce 1950'lerde esasen iki hipotez nedeniyle yeniden deiti:
Fred L. Whipple (o zamanlar Harvard'da idi) kuyruklu yldzla
rn kum benzeri koyu renkli malzemeden dolay lekeli, buzdan
(esasen su buzu) oluan ''kirli kartoplan" olduklanru nerdi ve
Hollandal gkbilimci Jan Oort, uzun periyotlu kuyruklu yldz
larn Gne ve daha yakn yldzlar arasndaki yan yolda yer alan
engin bir hazneden geldiklerini nerdi. Ku}rruku yldzlar her
ynden (doru ynde ya da saat yn tersine; geriye doru; fark
l eimlerde) ortaya khklarndan, milyarlarcasndan oluan bu
kuyruklu yldz haznesi, asteroit kua yeya Satrn'n halkalan
gibi bir kuak veya halka deil, Gne Sistemini evreleyen bir
kre gibiydi. Bu "Oort Bulutu", bu adla tannmb, Oort'un he
saplamalarna gre Gne' ten ortalama 100.000 astronomik birim
(AB) uzaklkta yerleikti; bir AB, Gne'in Dnya'dan ortalama
uzakldr (148,8 milyon km). Yrngelerindeki dzensizlikler
ve kuyruklu yldzlar aras arpmalar nedeniyle bu kuyruklu
yldz grhunun bir ksm Gne'ten ancak 50.000 AB kadar
uzaa gelebilirler (bu ise yine de Jpiter'in Gne'e olan uzakl
nn on bin kahdr). Arada bir geen yldzlar bu kuyruklu yl
dzlan dzensizletirirler ve onlan Gne'e doru yollarlar. Baz83

KOZMiK TOHUM

lan, gezegenlerin, esasen Jpiter' in ktle ekim etkisi albnda or


ta veya ksa periyotlu hale gelirler; bazlar, bilhassa Jpiter'in
ktlesi tarafndan etkilenerek, ynlerini tersine evirmeye zorla
nrlar (ekil 27). te bu, Oort Bulutunun ksa bir aklamasdr.
1950'lerden bu yana gzlemlenen kuyruklu yldzlarn say
s yzde 50 artmhr ve bilgisayar teknolojisi, kuyruklu yldzla
rn hareketlerinin, kaynaklarn belirleyebilmek iin geriye doru
izdmn almay mmkn klmaktadr. Brian G. Marsden y
netiminde Harvard-Smithsonian Gzlemevinde yaplan byle bir
alma, 250 ve daha uzun periyotlu 200 gzlemlenen kuyruklu
yldzn yzde 10'unun d uzaydan Gne Sistemine girdiini,
yzde 90'nn yrngelerinin oda olarak dalna Gne'e bal
olduklarn gstermitir. Kuyruklu yldzlarn hzlan ile ilgili a-

Jpiler'in Yrngesi

-- - - -- - -

- - --- - - - ... ... ...

'

ekil 27
84

\
\

YARATIU'IN HABERCLER
lrnalar ise, Fred L. Whipple'n The Mystery of Comets (Kuyruklu
Yldzlarn Gizemi) adl kitabndaki szleriyle "eer gerekten
kuyruklu yldzlarn boluktan gelilerini gryorsak, onlann sa
niyede sadece 0,8 km'den daha hzl umalarn beklememiz" ge
rektiini ama onlarn byle yapmadklarn gstermektedir.
Whipple'n karan "birka istisna dnda, kuyruklu yldzlarn
Gne ailesine ait ve ktle ekimsel adan ona bal oldu.klan"
yolundadr.
Boston niversitesinden Andrew Theokas, New Scientist
dergisinde (11 ubat 1988) yaynlanan makalesinde yle diyor:
"Son birka yl iinde gkbilimciler Oort Bulutunun basit manza
rasn sorgulamaya baladlar; gkbilimciler Oort Bulutunun
mevcut olduuna Mia inanyorlar ama yeni sonular bunun bo
yutunu ve eklini yeniden gzden geirmeyi gerektiriyor." Ayn
ca Oort Bulut;unun kkeni ve yldzlar aras uzaydan gelen "ye
ni" kuyruklu yldzlar ierip iermedii konulan da yeniden al
d. Theokas, alternatif bir fikir olarak Manchester niversitesin
den Mark Bailey'nin, ou kuyruklu yldzlarn "nispeten G
ne'e yakn, gezegenlerin yrngelerinin hemen tesinde kaldk
larn" nermesini gsteriyor. Acaba bu, Nibiru/Marduk'un
"uzak mekan"nn -yrngesinin Gne' ten en uzak noktas- bu
lunduu yer mi, diye merak ediyor insan.
Oort Bulutu kavramnn "yeniden dnlmesinin" ve irili
ufakl kuyruklu yldzlarn daima Gne Sisteminin paras ol
duklarn, arada bir sistemin iine dalan yabanclar olmadklarn
neren yeni verilerin ilgin yan, bunu bizzat Jan Oort'un syle
mesidir. Yldzlar aras uzayda bir kuyruklu yldzlar bulutunun
mevcudiyeti, onun gelitirdii bir teori deil, parabolik ve hiper
bolik kuyruklu yldz yrngeleri problemine bulduu zm
d. Onu ve Oort Bulutunu nl yapan almada ("Gne Siste
mini Saran Kuyruklu Yldzlar Bulutunun Yaps ve Kkenine
likin Bir Hipotez", Bulletin of the Astrcmomical lnstitutions of the
Netherlands, cilt 11, 13 Ocak 1950) Oort'un yeni teorisi, kendisi ta
rafndan bir "kuyruklu yldzlar ve kle gezegenlerin (yani as
teroitler) kkeni hipotezi" olarak tanmlanmaktayd. Kuyruklu
yldzlar orada "dodu.klan" iin deil, oraya frlatldklan iin
85

KOZMK TOHUM
oradaydlar, diye nermekteydi. Bunlar gezegenlerin, zellikle
Jpiter'in oluturduu dzensizlikler tarafndan "uzaa dah
lan", daha byk cisimlerin paralarydlar; hpk daha yakn za
manda Pioneer uzay araann Jpiter ve Satm'n ktle ekimi
nin "sapan" (ta atmak iin kullanlan alet) etkisi ile uzayn d k
smlarna frlahlmas gibi.
"Arhk ana sre," diye yazmh Oort, "ilk sreci tersine e
virmektir; yani kuyruklu yldzlarn byk bir buluttan ksa pe
riyotlu yrngelere yavaa aktarlmas. Ama kk gezegenle
rin (asteroitlerin) olutuu ada ... eilim ters ynde olmu ol
malyd; daha ok cisim asteroit blgesinden kuymklu yldz bu
lutuna aktarlmaktayd... Uzak blgelerde kkenlenmek yerine,
kuyruklu yldzlarn gezegenler arasnda domu olmas ok da
ha muhtemel grnmekedir. lk bata, kk gezegenlerle (aste
roitlerle) bir ilikiyi dnmek doaldr. ki cisim snfnn yani
kuyruklu yldzlarn ve asteroitlerin ayn 'tre' ait olduuna dair
belirtiler vardr .. Kuymklu yldzlann, kk gezegenlerle birlik
te ortaya ktklann 11arsaymak akla yatkndr." almasn
zetlerken Oort yle demi:
.

Byk kuyruklu yldzlar bulutunun varl; eer kuyruk


lu yldzlar (ve meteoritler) gezegensel sistemin ilk safhala
rnda asteroit kuandan kamlardr, eklinde dn
lrse, doal bir aklama bulur.
Her ey kulaa Enuma eli gibi gelmeye balyor...
Kuyruklu yldzlarn kkenini asteroit kuana yerletirsek
ve hem kuyruklu yldzlan hem de asteroitleri ayn gk cismi
"tr"ne ait olarak dnrsek cevaplanmam sorular kalyor:
Bu nesneler nasl yarahld? Onlan ne "dourdu"? Kuyruklu yl
dzlan "datan" neydi? Kuyruklu yldzlara eimlerini ve geriye
doru hareketlerini veren neydi?
Konu hakknda byk ve ses getiren bir alma, 1978'de
ABD Donanma Gzlemevinden Thomas C. VanFlandem tarafn
dan halka duyuruldu (Icarus, 36). almaya ''Kuyruklu Yldzla-

86

YARATIU'IN HABERCLERi

rn Kkeni Olarak Eski Bir Asteroidal Gezegen" adn vermiti ve


kuyruklu yldzlarn ve asteroitlerin patlayan eski bir gezegen
den geldikleri yolundaki on dokuzuncu yzyl nermelerine da
yanmaktayd. Oort'un almasna yaph gndermede, Van
Flandem'in meselenin zn yakalam olmas kayda deer:
"Modem 'kuyruklu yldz buluh' teorisinin babas bile eldeki
kantlan temel alarak, bu kuyruklu yldzlar iin belki de 'astero
it kuan douran olu'la balanhl olan, Gne Sistemi iinde
bir kkenin hala en makul hipotez olduu yolunda karmda bu
lunmaktadr." Aynca, ''bir zamanlar Mars ve Jpiter arasnda,
ktlesi Dnya'nnkinin 90 kah olan bir gezegenin var olduunu
ve bu gezegenin nispeten yakn bir zamanda, 10.000.000 yl nce
'kaybolduu' " nermesinin sonucu olan "en az etkileim hareke
ti ilkesi" kavramn sunan tannm Kanadal gkbilimci Michael
W. Ovenden'in 1972'de balayan almalarndan da sz eder.
Ovenden, 1975'te ("Bode Kanunu: Gerek mi Sonular m?", cilt
18, Vistas in Astronomy) "kozmogonik teorinin direkt olduu ka
dar geriye doru gk hareketleri, retme kapasitesinde de olma
s" gereksinimini karlamann tek yolunu aklamaya devam
eder.
Bulgularn zetleyen Van Flandem, 1978'de yle demiti:
Bu makalenin en nemli karm, kuyruklu yldzlarn
Gne Sisteminin i ksmlarnda bir krlp ayrlma olayn
dan domu olmalardr.
Byk olaslkla asteroit kuan yaratan ve bugn gr
lebilir olan meteorlarn ounu reten ayn olaydr.
Ayn "krlp ayrlma olaynn" ayn zamanda Mars'n uy
dularn ve de Jpiter'in d uydularn dourmu olmasnn da
ha az kesin olduunu syler ve "krlp ayrlma olaynn" be mil
yar yl nce meydana geldiini tahmin eder. Ancak, "krlp ay
rlma olaynn", "asteroit kuanda" meydana gelmi olduun
dan kukusu yoktur. Sonuta ortaya kan gk cisimlerinin fizik
sel, kimyasal ve dinamik zelliklerinin, bugn asteroit kuann
olduu yerde ''byk bir gezegenin paralara ayrlm olduu87

KOZMiK TOHUM
nu" gsterdiini bilhassa vurgular.
Ama bu byk gezegenin paralara ayrlmasna sebep olan
neydi? "Bu senaryo hakknda en sk sorulan soru,'' diye yazar
Van Flandern, " 'Bir gezegen nasl havaya uabilir?' sorusudur...
imdilik, bu sorunun tatmin edici bir cevab yoktur." diye sonu
ca varr.
Hibir tatmin edici cevap yok, tabi Smerlilerinki hari: Ti
amat ve Nibiru/Marduk, Gksel Sava, Tiamat'n yarsnn krl
mas, aylarnn (Kingu dnda) yok edilmesi ve kalnhlarnn ge
riye doru y.nde bir yrngeye girmeye zorlanmas hikayesi...
Tahrip olan gezegen teorisine yneltilen ana eletirilerden
biri, gezegeni oluturan .maddenin nerelerde olduu sorunudur;
gkbilimciler bilinen asteroitlerin ve kuyruklu yldzlarn ktlele
rini topladklarnda, bu ancak paralanan gezegenin hesaplanan
ktlesinin ok az bir ksmn oluturmaktadr. Bu durum, Oven
den'in hesaplarnda kulland, Dnya' dan doksan kat byk bir
gezegen sz konusu olunca daha da belirginleir. Ovenden'in bu
trden eletirilere cevab, kayp ktlenin muhtemelen Jpiter ta
rafndan emildii yolundayd; hesaplamalarna gre (Monthly
Notes of the Royal Astronomical Society, 1 73, 1 975) Jpiter'in ktle
sinde, aralarnda Jpiter'in birka geriye doru yol alan ay da
olan asteroitleri yakalamasnn sonuru olarak 130 Dnya ktlesi
ne edeer bir art olmas gerekmektedir. Paralanan gezegenin
ktlesi (Dnya'nn 90 kab) ve Jpiter' in 130 Dnya ktlesi kadar
ktle kazanmas arasndaki htarszl aklamak iin Ovenden,
Jpiter' in ktlesinin gemiinde bir ara azald sonucuna varan
dier almalardan alntlar yapm.
Jpiter'in boyutlarn nce iirip sonra indirmektense, tah
rip olan gezegenin tahmini boyutunu indirmek daha iyi bir se
naryo olacakhr. Smer metinlerinin ileri srd de budur za
ten. Eer Dnya Tiamat'n kalan yars ise, o zaman Tiamat kaba
ca Dnya'nn iki kat olurdu, doksan kat deil. Asteroit kua
nn incelenmesi, sadece Jpiter tarafndan yakalanmann deil,
ayn zamanda asteroitlerin 2,8 AB'de olduu varsaylan orijinal
blgelerinden, 1,8 AB ile 4 AB arasndaki ok geni bir uzay ala
nna salmann da sz konusu olduunu gstermektedir. Jpiter

88

YARATILI'IN HABERCLER
J

'

1(}

Yllk dnemler
,,

Jpter

A.8

ekil 28
ve Satrn arasnda baz asteroitler bulunmutur; yaknlarda ke
fedilen bir tanesi (2060 Chiron) Satrn ve Urans arasnda 13,6
AB'de yerleiktir. Dolaysyla tahrip olan gezegenin paralanma
s, an derecede gl olmaldr; hpk katastrofik (felaket mey
dana getiren) bir arpmadaki gibi.
Asteroit gruplar arasndaki boluklara ek olarak, gkbilin
ciler asteroit gruplamalar iindeki boluklar da ayrt edebili
yorlar (ekil 28). Son teoriler bu boluklarda asteroitler olduu
ama bunlarn, d gezegenlerin ktle ekimi tarafndan yakala
nanlar hari, ta d uz.aya kadar frlahld; aynca, bir zamanlar
"boluk"lar dolduran asteroitlerin muhtemelen ''katastrofik ar
pmalarla" tahrip olduu yolundadr! [McGraw-Hill Encyclopedia
of Astronomy (Mc:Graw-Hill Astronomi Ansiklopedisi), 1983).
Bylesi frlatlmalar ve katastrofik arpmalar iin geerli akla
malarn yokluunda, akla yatkn tek teori; Nibiru/Marduk'un
engin, eliptik yrngesinin, onu periyodik (hesaplamalarma g
re her 3600 Dnya ylnda bir) asteroit kuana geri getirdiini
tarif eden Smer metinleri tarafndan sunulan teoridir. ekil 10
ve 11 'de grlecei gibi, kadim metinlerden karblan sonu; Ni
biru/Marduk'un Tiamat'n d yanndan ya da Jpiter tarafnda
ki yanndan getii, bu gksel blgeye tekrar tekrar geliinin ora
daki "boluu" aklayabilecei eklindedir. "Frlatlmaya" veya

89

KOZMK TOHUM
"silinip sprlmeye" neden olan, Nibin/Marduk'un periyodik
dndr.
Nibiru'nun ve Sava Meydan'na periyodik olarak geri d
nnn kabul edilmesiyle, ''kayp madde" meselesi de zl
m olur. Aynca, Jpiter'in ktlesine, nispeten yakn zamanda
(milyarlarca deil de milyonlarca yl nce) eklemeler yapan teori
lere de hitap eder. Nibiru'nun hadid noktasna (yrngesinin
Gne'e en yakn noktas) vard sralarda Jpiter'in nerede ol
duuna bal olarak, Nibiru'nun eitli geileri srasnda ktle
eklenmeleri meydana gelmi olabilir, yani Tiamat'n ikiye aynl
mas srasnda tek bir olay sonucu olmas art deildir. Gerekten
de, asteroitlerin spektrografik incelenmesi, bazlannn onlan eri
tecek kadar youn bir syla "gne sisteminin olumasndan bir
ka yz milyon yl sonra iten snm olduklarn" gstermekte
dir; yle ki "demir, merkezlerine doru batm, salam ta-demir
cevherleri oluturmu, bu arada bazalt lavlar yzeylerine yksel
mi ve Vesta gibi kk gezegenler oluturmutur'' (McGraw-Hill
Encyclopedia ofAstronomy). Faciann tahmin edilen zaman, 12. Ge
zegen' de belirtilen zamann aynsdr: Gne Sisteminin oluma
sndan 500 milyon yl sonra.
Gkbilim ve gkfizii alanlarnda en son kaydedilen ilerle
meler; kuyruklu yldzlarn ve asteroitlerin ortak kkeninin gk
sel arpmalar olduunu, bu arpmann yerini (asteroit kua
kalnhlarnn hala dnd yrngenin yeri) ve hatta bu felake
tin zamann (yaklak 4 milyar yl nce) Smer kozmogonisine
gre dorulamann tesine gitmitir. Ayn zamanda, kadim me
tinleri yaamsal bir mesele olan su konusunda da dorulamakta
lar.
Suyun varl, sulann karmas, sulann aynlmas; hepsi de
Tiamat, Nibin/Marduk, Gksel Sava ve sonras hikayesinde
nemli bir rol oynadlar. Bulmacann yansn; asteroit kuan
"yukandaki" sulan "aadaki" sulardan ayran bir ayra gibi
gren kadim grn modem bilim tarafndan da doruland
n gsterdiimizde zaten cevaplamhk. Ama suyla meguliyetin
dahas vard. Tiamat "sulu canavar'' olarak tarif edilirdi ve Me-

90

YARATIU'IN 10BERCLERi
zopotamya metinleri, onun sulanrun Nibiru/Marduk tarafndan
ele alnn yle anlatrlar:
Onun yansn Ge tavan olsun diye gerdi,
Gei Yeri' ne bekilik etsin diye bir direk gibi dikti;
Sulannn kamasna izin verme, idi emri.
Asteroit kuann, sadece altnda ve stnde yer alan geze
genlerin sulan arasna bir ayra gibi konmakla kalmayp ayn za
manda Tiamat'n kendi sularna da ''beki" olarak konmas kav
ram; Kitab Mukaddes'te, "Dvlm Bilezik" in (Asteroit Kua
) ayn zamanda ama'im, yani "sularn olduu yer" olarak ad
landrld aklamasnn verildii Tekvin dizelerinde yankla
nr. Gksel Sava'n ve Dnya ile ama'im'in yarahlmasnn mey
d.ana geldii yerde sulara yaplan gndermeler Eski Ahit'te ok
sktr, daha Peygamberler ve Yuda krallar zamannda bile Smer
kozmogonisine kar binlerce yllk ainal belirtmektedir. Bu
nun bir rneini, Rab'bi betimleyen Mezmur 104'te buluruz:
Gkleri bir perde gibi geren;
Yukan odalarn sularda ah kuran.
Bu dizeler neredeyse Enuma eli'teki dizelerin kelimesi keli
mesine kopyasdr; her iki durumda da, asteroit kuan "sularn
olduu yere" yerletirmek; Tiamat'n ikiye ayrlmas ve stilaa
nn "rzgan"nn onun bir yansn Dnya olacak ekilde yeni bir
yrngeye itmesi sahnelerinin ardndan gelmektedir. Dnya'nn
sulan, Tiamat'n sularnn biraznn ya da ounun nerelerde ol
duunu aklayabilir. Ama ya dier yarsnn kalnhlan ve uydu
lar? Eer asteroitler ve kuyruklu yldzlar bu kalnhlar ise, onla
rn da su iermesi gerekmez miydi?
Bu cisimlerin "moloz ynlar" ve "uan kum ynlan" ola
rak dnld zamanlarda akla manha smayan bir neri;
son keiflerin sonucunda anlald ki hi de manba aykn deil
mi: Asteroitler, suyun, evet suyun ana bileik olduu gk cisim
leridir.
91

KOZMK TOHUM

ou asteroitler iki snfa aittir. Yaklak yzde lS'i S tipine


aittir; silikatlardan ve metalik demirden oluan krmzmbrak y
zeyleri vardr. Yaklak yzde 75'i ise karbon iermektedir ve su
ierdii kefedilenler bunlardr. Bylesi asteroitlerde (spektrog
rafik inceleme yoluyla) kefedilen su, sv halde deildir; astero
itlerin atmosferleri olmadndan, yzeylerinde bulunan su hzla
dalrd. Ama su molekllerinin yzey malzemeleri iindeki
mevcudiyeti, asteroiti oluturan minerallerin suyu yakaladn
ve onunla birletiini gstermektedir. Bu bulgunun dorudan
onaylan, Austos 1982'de Dnya'ya ok yaklaan kk bir as
teroitin atmosfere dalp paralanmasyla gzlendi; "gkyzn
geen uzun kuyruklu bir gkkua" gibi grld. Gkkua
yamur, sis veya pskrtlen su gibi su damlacklannn stne
gne dtnde ortaya kar.
Asteroitler, adlannn da ima ettii gibi "kk gezegenler"
ise; sv haldeki su da mevcut olabilirdi. En byk ve ilk kefedi
len asteroit olan Ceres'in kzl tesi spektrumunun incelenmesi;
spektral okumalarda minerallere bal olan sudan ziyade serbest
suyun sonucu olan ekstra bir etki gstermektedir. Serbest halde
ki su Ceres'te bile hzla buharlaacandan, gkbilimciler Ce
res'in iinden yzeye ykselen srekli bir su kaynann olmas
gerektiini dnmekteler. ngiliz gkbilimci Jack Meadows

[Space Garbage-Comets, Meteors and Other Solar-System Debris


(Uzay pl-Kuyruklu Yldzlar, Meteorlar ve Dier Gne
Sistemi Molozlan)tyle yazar: ''Eer bu kaynak, Ceres'in varo
luundan beri oradaysa, o zaman yaamna ok slak bir kaya
paras olarak balam olmas gerekir." Aynca karbon ieren
meteoritlerin "gemi zamanlarda sudan yaygn biimde etkilen
mi olduklanna dair iaretler gsterdiklerine" dikkati eker.
Birok adan ilgin .olan 2060 Chiron adl gk cismi, Gksel
SAva'tan arta kalanlarda suyun mevcudiyetini de teyit etmekte
dir. California' daki Palomar Da Hale Gzlemevinden Charles
Kowal, Kasm 1977'de onu kefettiinde ne olduundan emin de
ildi. Onu bir gezegencik olarak dnmt, geici olarak "K0", yani "Kowal Objesi" olarak adlandrd ve bunun ya Sa
trn' n ya da Urans'n dzensiz bir uydusu olabileceini d-

92

YARATIU'IN HABERciLER
nd. Birka haftalk izleme almas, gezegen veya gezegen
ciklerinkinden ok daha eliptik, kuyruklu yldzlarnkine daha
yakn bir yrngesi olduunu ortaya kard. 1 981'de cismin bir
asteroit olduuna karar verildi, belki de Urans, Neptn veya
tesine kadar ulat bulunacak olanlardan biriydi ve 2060 Chi
ron ad verildi. Ancak 1989'da Kitt Peak Ulusal Gzlemevindeki
(Arizona) gkbilimcilerin incelemeleri, Chiron evresinde bir
karbondioksit ve toz atmosferi olduunu ortaya kard, daha
ok kuyrvldu yldza benziyordu. En son gzlemler de Chiron'un
"su, toz ve karbondioksit buzundan oluan kirli bir kartopu olduunu" kesinletirdi.
Eer Chiron bir asteroitten ok bir kuyruklu yldz ise, bu
Yaratl olaynn kalntlarnn her iki snfnn da su ierdiine
ilikin ek kantlar salamaya hizmet edecektir.
Bir kuyruklu yldz Gne'ten uzaktayken, karanlk ve g
rnmez bir cisimdir. Ama Gne'e yaklabka, Gne'in radyas
yonu kuyruklu yldzn ekirdeini yaama dndrr. Gazms
bir ba oluturur (koma) ve sonra ba sndka ekirdekten ps
kren gazlardan ve tozdan oluan bir kuyruk. Bu yaynmlarn
gzlemlenmesi, Whipple'n kuyruklu yldzlan ''kirli kartoplar"
olarak grn dorulamtr; ilk olarak ekirdein snmaya
balamasyla kuyruklu yldzda oluan faaliyetin su buzunun ter
modinamik zellikleri ile tutarl olduunu belirleyerek, sonra da
gazms yaynmlarda deimez ekilde H20 (yani su) bileiinin
varln gsteren spektroskopik analiz yoluyla.
Kuyruklu yldzlarda suyun varl, son yllarda, yaklaan
kuyruklu yldzlarn daha yakndan incelenebilmesi yoluyla ke
sinkes saptanmtr. Kohoutek kuyruklu yldz (1974) sadece
Dnya'dan deil ayn zamanda roketlerle, yrngedeki insanl
uzay arac (Skylab) ve Vens ve Merkr'e doru yol almakta olan
Mariner 10 uzay aracyla da incelenebilmiti. O sralarda duyuru
lan bulgular, bir kuyruklu yldzda "suyun varlnn dorudan
ilk kant"n salamt. NASA iin bilimsel projeyi yneten Step
hen P. Moran ''kuyruklu yldzn kuyruunda iki kompleks mcr
lekln kefedilmesi kadar suyun bulunmas da bugne kadarki
en nemli bulgular" demiti. Ve tm bilimciler, Mnih'teki Max

93

KOZMK TOHUM
VEGA

Pla.tiorm -

GIOTTO

Manyelomere

Yksek Snyal
anak Anteni

Bilmsel Amal

__, ....,. Alclar


Roket

Hcresel

Motoru

Gne
Panelleri

idare Roket
Yakt

-- idare Aokeller

Kamera

Bilimsel Amal
Alclar

.5ekil 29
Planck Fizik ve Gkfizi.k Enstitsndeki gkfizikilerin bunu
"Gne Sisteminin doumundan beri en eski ve esasen deime
mi rnek" olarak deerlendirmelerine kahlnaktaydlar.
Ardndan gelen kuyruklu yldz gzlemleri bu bulgulan
dorulad. Ancak birok ayghn kullanld bu almalarn hi
biri, Halley kuyruklu yldznn 1986'daki incelenme younluu
na denk olamazd. Halley bulgulan, kuyruklu yldzn sulu bir
gk cismi olduunu kar konulamaz biimde kesinletirdi.
94

KOZMK TOHUM
done (on drdnc yzyl) onuruna alnh (ekil 30).
Halley kuyruklu yldz komasn ve kuyruunu Kasm
1985'te oluturduunda youn gzlemler yaplmaya baland,
Kitt Peak Gzlemevinde teleskoplaryla kuyruklu yldz izleyen
gkbilirnciler "kuyruklu yldzn baskn bileeninin su buzu ol
duunun ve onu saran 580 km geniliindeki seyrek bulutun su
buhar olduunun" kesinliini ilan ettiler. Arizona Devlet ni
versitesinden Susan Wyckoff "Bu, su buzunun yaygn olduu
nun ilk salam kanhdr." iddiasnda bulundu. Bu teleskobik
gzlemler, Ocak 1986'da yksek irtifadaki bir hava aracndan ya
plan kzl tesi gzlemlerle de desteklendi; bu arada NASA'dan
bilimciler ve birka Amerikan niversitesinden gkbilimcilerin
oluturduu bir ekip "suyun, Halley kuyruklu yldznn temel
bilekesi olduunun dorudan onaylandn" ilan etti.
Ocak 1986'da, Halley kuyruklu yldz muazzam bir kuyruk
ve genilii 20 milyon km (Gne'in apndan on be kez daha
byk) olarak llen hidrojen gazndan bir hale oluturdu. O
zaman NASA mhendisleri, (Vens yrngesinde olan) Pioneer
Vens uzay aracna, aygtlarn yaklaan (Halley, hadid noktasn
da Vens ve Merkr arasndan gemiti) kuyruklu yldza evir
mesi talimahn gnder!liler. Uzay aracnn, bakh nesnenin
atomlarn "gren" spt:?ktrometresi, "kuyruklu yldzn saniyede
12 ton su kaybettiini" aa kard. 6 Mart 1986'da hadid nok
tasna yaklayorken, Ames Arahrma Merkezinde NASA'nn
Halley projesinin mdr olan lan Stewart, su kayb hznn, ilk
nce saniyede 30 tona, sonra da saniyede 70 tona "muazzam bi
imde ykseldiini" bildirdi; ancak bu hzda bile Halley kuyruk
lu yldznn "binlerce yrnge dolanmasna yetecek kadar su bu
zuna sahip" olduu konusunda basn temin etti.
Halley kuyruklu yldzyla yakn karlamalar 6 Mart
1986'da Vega 1'in Halley'in parlak atmosferine dalmas ve 9500
km'den daha az bir mesafeden buzlu ekirdeinin o gne dek e
kilen ilk fotorafn yollamasyla balad. Medya organlan gre
vini bilerek, insanln grd eyin Gne Sistemi baladn
da evrimleen bir gk cisminin buzlu ekirdei olduunu belirt
ti. 9 Mart 1986'da Vega 2 Halley'in ekirdeinin 8300 km yaknn96

KOZMK TOHUM
Tm bu yakn plan gzlemlerin sonulannn ilk kapsaml
almas, Nature dergisinin 15-21 Mays 1 986 tarihli zel ekinde
yaynland. ok ayrntl bir dizi raporda Sovyet ekibi suyun
(H20) kuyruklu yldzn temel maddesi olduu, bunu karbon ve
hidrojen bileiklerinin izledii yolundaki ilk bulgular dorulad.
Gi<tto raporu, tekrar tekrar "H20, Halley'in komasndaki ana
baskn molekldr" ve "kuyruklu yldzdan kan gazlann yz
de 80'ini su buhar oluturmaktadr'' diye belirtmekteydi. Bu ha
zrlk aamas karmlar, Ekim 1 986'da Alrnanya/Heidelberg'te
dzenlenen uluslararas bir konferansta doruland. Ve Aralk
1986'da John Hopkins niversitesindeki bilimciler Mart 1986'da
Dnya yrngesindeki kk uydu IUE (Uluslararas Mor tesi
Kaif) tarafndan toplanan verilerin, Halley kuyruklu yldznda
ki bir patlamann kuyruklu yldzn ekirdeinden 2,83 ton su f
krttn aa kardn ilan ettiler.
Bu Yaratl Habercileri'nin her yannda su vard!
almalar, souktan gelen kuyruklu yldzlann 3 ila 2,5 AB
mesafeye eritiklerinde "yaama dnerken", erimeye balayan
ilk eyin su olduunu gstermekteler. Gne'ten bu uzakln,
asteroit kua blgesi olduuna pek nem verilmemitir ama in
san, kuyruklu yldzlarn burada hayata dnmesinin nedeni do
mu olduklar yerin buras olmas olabilir mi, diye dnmeden
edemiyor; su burada hayata dnmektedir nki zerinde Tiamat
ve onun sulak ordusunun olduu yer burasyd ...
Kuyruklu yldzlan ve asteroitleri ilgilendiren keiflerle, bir
?ey daha hayata dnmt: Smer'in kadim bilgisi.

98

YARATIU'IN HABERCLER
GKSEL UGREN GZLER"
Anunnakilerin Dnya Uuu tamamlandnda, onlardan alb
yz kii Dnya stndeydi, yz ise mekik arac hizmeti vermek
zere yrngede kalmt. Yrngede kalanlan tarif etmekte kullan
lan Smerce kelime G.G idi, harfiyen "Gzleyen ve grenler".
Arkeologlar Mezopotamya' da "gz idolleri" (a) dedikleri birok
nesne kadar, bu "tannlara" adanm tapnaklar (b) da bulmulardr.
Metinler, Anunnakilerin "Dnya'y batan sona taramak" iin kullan
dklan aygtlara gnderme yapar. Bu metinler ve betimlemeler, Anun
nakilerin Dnya yrngesinde "gren gzler", yani "gzleyen ve g
ren" uydular kullandklann ima etmektedir.
Belki de Intelsat-W ve Intelsat-W-A (c, d) gibi Dnya'y tarayan,
zellikle de modem amzda frlahlan sabit konumlu haberleme uy
dulanndan bazla nnn, bu binlerce yllk betimlemelere benzemesi pek
de tesadf deildir.

INTELSAT

rv-A

INTELSAT iV

99

GAA: OYULMU GEZEGEN


Neden gezegenimize "Arz" deriz?
Almancada Erde'dir, Eski Yksek Almancadaki Erda'dan
gelir; zlanda dilinde frdh, Dancada ford. Orta ngilizcede Erthe,
Got dilinde () Airtha; ve corafi adan douya ve zamanda ge
riye doru gidersek, Arami dilinde Ereds veya Aratha, Krt dilin
de Erd veya Ertz, branicede Eretz. Basra Krfezi aznda yer alan
,ve gnmzde Umman Denizi dediimiz deniz, antik alarda
Eritre Denizi diye bilinirdi ve ordu kelimesi bugn bile Farsada
kamp kurma ve yerleme anlamna gelir. Niin?
Cevap, ilk Anunnaki/Nefilim grubunun Dnya'ya geliini
anlatan Smer metinlerinde yabnaktadr. Onlar, Nibiru'nun h
kmdan ANU'nun lkdoan olu ve byk bilimci olan E.A'nn
("Evi Su Olan") nderliinde elli kiiydiler. Umman Denizi'ne in
diler ve iklim lman hale geldikten sonra Basra Krfezi haline ge
lecek olan bataklklann kenanna dek geldiler (ekil 32). Ve batak
lklann banda yeni bir gezegendeki ilk yerleimlerini kurdular;
adna E.R.DU -"ok Uzaktaki Ev''- dediler. En uygun isimdi.
Ve bylece, zamanla tamamna yerleilecek gezegen, bu ilk
yerleimin adyla bilinir oldu: Erde, Erthe, Earth, Arz. Bugne
dek, gezegenimizin adn her anmzda, Dnya stndeki o ilk
yerleimin hatrasn canlandrm oluruz; bilmeden, Eridu'yu ha
trlar ve onu kuran ilk Anunnaki grubunu onurlandrrz.
Dnya'run kresi ve salam yzeyi iin Smerlilerin kullan
d bilimsel veya teknik terim Ki idi. Piktografi ile meridyenle
rin ada resmediliini (ekil 33b) andran dikey izgiler ieren,
bir biimde yasslahnlm bir kre (ekil 33a) olarak gsteril(") Got dili: Dou Germen (Germanic) dil grubundan Piskopos Wulfila tarafndan
yzylda yaplm bir ncil tercmesiyle tannan kaybolmu bir dil. (.N.)

4.

100

GAA: OYULMU GEZEGEN

_
_

I!mma...
_

De.riL

ekil 32

KUZEY KUTBU

b
GNEY KUTBU
MEAIO''ENLEA

ekil 33

101

KOZMK TOHUM
mekteydi. Dnya gerekten de ekvator ksmnda bir biimde d
an itiinden, Smerlilerin temsili, Dnya'y mkemmel bir
kre olarak gsteren alldk modem temsile kyasla bilimsel a
dan daha dorudur...
Ea, Anunnakilerin ilk yedi yerleiminin beinin kuruluunu
tamamladktan sonra, ona EN.K, "Dnya'nn Efendisi" unvan
verildi. Ama K terimi, bir kk ya da fiil olarak, "Arz" diye adlan
dnlan gezegene bir nedenden dolay verilmiti. "Kesip atmak,
koparmak, iini boaltmak" anlamlanna gelir. Bu kkten tremi
olanlar kavram aklamaktadr: K .LA ''kaz", K .MAH "mezar",
K .N.DAR "yank, atlak" anlamna gelir. Smer astronomi me
tinlerinde K terimi, belirleyici MUL ("gk cismi") nekiyle bir
liktedir. Bylece ne zaman mul.K'den sz etseler, "oyulup ayn
lan gk cismi"nden sz ediyorlar demektir.
Dnya'ya K diyerek Smerliler kozmogonilerini de hatr
larlar: Gksel Sava ve Tiamat'n oyulmas hikayesini.
Kkeninin farknda olmayarak, gezegenimizi bu tanmlay
c unvanla anmaya bugn bile devam ediyoruz. lgin olan ey,
zaman iinde (Smer uygarl, Babil uygarl ykseldiinde iki
bin yandayd), ki telaffuzunun gi ve bazen de ge haline gelmi
olmasyd. Akkad ve onun dilsel dallanna (Babilce, Asurca, bra
nice) bu ekilde tand ve bir oyuk, bir yar, derin bir vadi gibi
corafi veya toporafik anmn her zaman korudu. Dolay
syla Kitab Mukaddes'in Grekeye tercmesiyle Gehenna diye
okunan kelime, branice Gai-Hinnom'dan kmh; Kuds dnda
yank gibi dar ve derin bir vadi olup Hinnom'un adyla anlan,
Hkm Gn'nde yeraltndan kan ateler yoluyla gnahkarla
nn stne ilahi cezann kecei yer.
Okulda bizlere geo ekini tayan tm bilimsel terimlerin Arz
bilimleriyle ilgili olduu retilmiti (Trke'de bazen geo, bazen
co ve bazen de jeo diye okunan yabanc kelime): Co-rafya, geo
metri, jeo-loji vb. Bu, Greklerin Dnya tannas iin kullandklan
Gaia (ya da Gaea) kelimesinden gelir. Greklerin bu terimi nereden
bulduklan ya da gerek anlamnn ne olduu bize retilmemi
ti. Cevap: Smerce K veya G 'den.
Bilginler, ilksel olaylar ve tannlarla ilgili Grek kavramlan-

102

GAA: OYULMU GEZEGEN


branice ad
Ale;;h

Be t !-1
G l rre l

Kenanca
Fenkece

.\'.
'
\
....

Da l e t h

He

Vau
Zay i n

He t h ( l )
Teth
Yad
Khaph
Larned
Mer;
Nun
Samekh

Ay i n
Pe

ade U )

Koph
Resh
h i :
Tav

'(

& lC

J!

"V

Eski Greke Yen Greke

A
s
1
/j,

1
I

t '/.J>
c f.

v -1 1

., .,

\1

"

B
(
/j,
E

L.

1-:
/\

...., '

f H

:E

:E

0 0

1J )

'l. ,... '1...

'f'f Cf
4
w
x

v
q

!"""'

r..

M
Q
P'

Greke ad
P.l p h.
Be t cl
Gamma
:e l t d

E ( ps i lon )
Vdu

Zeta

( H ) e : ,1
The t a
lota

Latince

A
B
C G
o
E.
F V
H
1

Kappa
dmbda
Mu
Su
x:

O( n i c ro; )

Pi
San
Koppd
Rho
S i gm
ldu

M
N
x

o
p

Q
R
5

ekil 34
nn, (bah ucunda Truva gibi ilk Grek yerleimlerinin olduu)
Anadolu ve dou Akdeniz'deki Girit adas yoluyla Yakn Do
u'dan dn alnd konusunda hemfikirler. On iki Olimpiya
lnn ba tanrs olan Zeus, Grek geleneine gre, Tire'nin Fenike
li kralnn kz olan gzel Europa'y kardktan sonra kah yer
olan Girit'ten Grek anakarasna geer. Afrodit, Kbrs adas yo
luyla Yakn Dou'dan gelir. Poseidon (RomaWar ona Neptn
derdi) Anadolu zerinden at srbnda gelir ve Atena ise Yunanis
tan'a kutsal topraklardan zeytin getirir. Grek alfabesinin, bir Ya
kn Dou alfabesinden gelitiine hi phe yoktur (ekil 34).

103

KOZMiK TOHUM

Cyrus H. Gordon [Forgotten Scripts: Evidence for the Minoan Ungu


age (Unutulmu Yazlar: Minos Dilinin Kanh) ve dier eserleri]
Lineer A diye bilinen Girit yazsn, bunun bir Sami, Yakn Dou
dilini temsil ettiini gsterek zmt. Yakn Dou tannlan ve
terminolojisi ile, "mitler" ve efsaneler de geldi.
Eski alar ve tanrlar ile insanlarn meseleleriyle ilgili en es
ki Grek yazlan; Homer'in lyada's, Teb'li Pindar'n Odeler'i ve
hepsinden de te Hesiod'un Teogoni'si ("llhi Silsile") ve ler ve
G nler'idir. M.. 8. yy.da Hesiod, en sonunda Zeus'un stn ge
liine -Dnya Tarihesi dizisindeki nc kitabm olan The Wars
of Gods and Men' de anlahlan tutkular, dmanlklar ve arpma
lar hikayesi- ve gksel tannlann, Gk ve Yer'in Kaos'tan yarahl
masna yol aan ilahi olaylarn hikayesine balad, ki bu Kitab
Mukaddes' tekinden pek de farkl deildi:
En bata, Kaos ortaya kh,
ve sonra geni gsl Gaia
tn lmszleri yaratan oydu
karl Olimpos'un zirvelerini tutan:
Dim Tartarus, derinliklerde geni yollan olan,
ve Eros, ilahi lmszler arasnda en sevimlisi...
Kaos' tan Erebus ve kara Nyx vcut buldu;
Ve Nyx'ten Aether ve Hemera dodu.
"lahi lmszler'' in -gksel tannlann- oluma srecinin bu
noktasnda "Gk" henz mevcut deildir; hpk Mezopotamya
kaynaklarnn anlath gibi. Ve bu dizelerdeki "Gaia", Enuma
eli'e gre "hepsini douran" Tiamat' iaret eder. Hesiod "Kaos"
ve "Gaia"y izleyen gksel tannlan iftler halinde sralar (Tarta
rus ve Eros, Erebus ve Nyx, Aether ve Hemera). Smer kozmo
gonisindeki iftin (gnmzde Vens ve Mars, Satrn ve J
piter, Urans ve Neptn adn alrlar) yarahl ile parallelik ba
riz olmaldr (ancak bu kyaslanabilirlie hi kimse dikkat etme
mi gibidir).
Hesiod; Ouranos'un, yani "Gn" yaratlmasndan, ancak
-hpk Mezopotamya ve Kitab Mukaddes metinlerindeki gibi104

GAiA: OYULMU GEZEGEN


Gne Sistemini oluturan balca gezegenlerin yarahlmasndan,
Nibiru'nun onu istila etmek iin ortaya kmasndan sonra sz
eder. Tekvin Kitabnda akland gibi, bu ama'im; Dvlm
Bilezik' tir, asteroit kuadr. Enuma eli'te anlahld gibi, bu; di
er yans Dnya haline gelen Tiamat'n un ufak edilen yansdr.
Ve tm bunlar Hesiod'un Teogoni'sinin u dizelerinde yanklanr:
Ve derken Gaia yldzl Ouranos'u dourdu
-kendine either yandan onu sanp sarmalasn diye,
tanrlar iin ebedi bir mekan olsun diye.
Eit olarak ikiye aynlan Gaia, artk Tiamat deildir. Gk
kubbe, yani asteroitlerin ve kuyruklu yldzlarn ebedi mekan
haline gelen knlp dahlm yansndan kopartlan zarar grme
mi yan (baka bir yrngeye frlablarak) Gaia, yani Dnya Mli
ne gelmitir. Ve bylece bu gezegen, ilk nce Tiamat ve sonra da
Dnya olarak unvanna yarar ekilde yaar: Gaia, Gi, Ki-Oyul
mu Olan.
Artk Gaia/Dnya olarak yrngesine dnen Oyulmu Ge
zegen, Gksel Sava'n sonrasnda nasl grnmektedir? Bir yan
da Tiamat'n kabuunu oluturmu salam karalar; te yanda ise
bir zamanlar Tiamat'n olan sulann iine dkld bir delik,
muazzam bir yank vardr. Hesiod'un szleriyle Gaia (artk G
n yan dengidir) bir yanda "Nymphlerin, tannalann zarif me
kanlar olan uzun tepeleri vcuda getirdi"; ve te yanda ise "f
keli kabarmasyla bereketsiz derini, Pontus'u dourdu".
Tekvin Kitab da oyulmu gezegen iin ayn tabloyu izer:
Ve Elohim dedi:
"Gk alhndaki sular
bir yere biriksin,
ve kuru toprak grnsn."
Ve byle oldu.
Ve Elohim kuru topraa "Yer" dedi,
ve sulann birikintisine ''Denizler" dedi.

105

KOZMiK TOHUM
Dnya, yani yeni Gaia, ekillenmekteydi.
Hesiod ile Smer uygarlnn doduu zaman arasnda
bin yl vardr; ve bu binlerce yl boyunca, aralarnda Tekvin Kita
bn derleyenler de olmak zere kadim halklarn Smer kozmo
gonisini kabul ettii aktr. Bugnlerde "mit", "efsane" veya
"dinsel inan" denilen eyler, o alarda bilim idi: Smerlilerin
ne srdne gre Anunnaki tarafndan bahedilen bilgiydi.
O kadim bilgiye gre, Dnya Gne Sisteminin orijinal bir
yesi deildi. O zamanlar Tiamat denilen, "hepsini dourmu
olan" bir gezegenin kopartlan yarsyd. Dnya'nn yaratlmas
na yol aan Gksel Sava, Gne Sistemi gezegenleriyle birlikte
yarahldktan birka yz milyon yl sonra meydana gelmiti. Ti
amat'n bir paras olan Dnya, "sulu canavar'' diye bilinen ti
amat'n suyunun ounu koruyabilmiti. Dnya bamsz bir ge
zegen halinde evrimletike ve ktle ekim gc alhnda bir kre
eklini aldka, sular oyulup koparhlm ksmdan kalan muaz
zam bolua dolutular ve gezegenin dier yannda kuru karalar
ortaya kh.
Kadim halklarn skca inandklar ey, zetle buydu. Peki
modern bilim ne diyor?
Gezegensel ekillenmeyle ilgili teoriler, Gne'ten yaylan
gazms disklerin kahlaarak biraraya gelmesinden oluan toplar
olarak baladklarn kabul eder. Bunlar souduka, ar metaller
(Dnya iin demir) merkezlerine doru batarak, kah bir i. ekir
dek oluturdu. Daha az kah, plastik veya hatta sv d ekirdek,
bu i ekirdei sarar; Dnya sz konusu olunca, bunun erimi de
mir ierdiine inanlmaktadr. ki ekirdek ve hareketleri bir di
namo gibi i grr, gezegenin manyetik alann retir. Kah ve s
v ekirdeklerin evresinde kayalar ve minerallerden oluan ve
manto ad verilen bir katman vardr; Dnya' da bunun kalnl
nn 3000 km civarnda olduu hesaplanmaktadr. Gezegenin e
kirdeinde retilen s (Dnya'nn merkezinde 6649C) ve svlk,
mantoyu ve onun stnde olanlar etkiler; ama mantonun en s
tndeki 500 km civarndaki ksm, gezegen stnde grdmz
eydir, yani soumu kabuu.
106

GAA: OYULMU GEZEGEN

ekil 35
Milyarlarca yl iinde kresel bir yuvarlak reten sreler
-tek tip ktle ekim gc ve gezegenin kendi ekseni evresinde
dn-, ayn biimde dzenli bir katmanlama da retir. Kab i
ekirdek, esnek ya da sv d ekirdek, sili.katlardan oluan kah
ara kuak, kayalardan oluan st manto ve en stteki kabuk; bir
biri stnde, bir soann zarlar gibi sralanmaldr. Bu durum,
Dnya adl kre iin de geerlidir (ekil 35) ama bir noktaya ka
dar; balca anormallikler Dnya'nn en st katman, kabuu ile
ilgilidir.
1 960 ve 1970'lerde Ay ve Mars'n yaygn biimde sondalar
la incelenmesinden bu yana, jeofizikilerin akl Dnya'nn kabu
unun yetersizlii karsnda karmhr. Ay ve Mars'n kabukla
n, ktlelerinin yzde lO'unu oluturur; ama Dnya'nn kabuu,
Dnya'nn kara ktlesinin yzde l'inin yars kadardr. 1988'de
Caltech ve Urbana' daki Illinois niversitesinden Don Anderson
nderliindeki jeofizikiler, Denver/Colorado'daki Amerikan Je
oloji Dernei toplantsnda "kayp kabuu" bulduklarn akla
dlar. Depremlerin ok dalgalarn analiz ederek, bir zamanlar ka
bua ait olan malzemenin bathn ve Dnya yzeyinin 400 km
alhnda yatmakta olduu sonucuna varmlard. Dnya kabuu107

GAA: OYULMU GEZEGEN


Ktalann olduu yerdeki Dnya kabuu ile okyanuslann ol
duu yerdeki kabuk arasnda baka farklar da vardr. Byk l
de graniti andran kayalar ieren kta kabuu, mantonun bile
imine kyasla nispeten hafiftir: Ortalama kta younluu santi
metre kp bana 2,7-2,8 gramdr, halbuki mantonun younluu
santimetre kp bana 3,3 gramdr. Okyanus kabuu, kta kabu
undan daha ar ve daha youndur; ortalama santimetre kp
bana 3,0 ila 3,1 gramdr; dolaysyla bazalt ve dier youn kaya
lardan oluan yapsyla kta kabuundan ok mantoya benzer.
Bilimsel ekibin yukarda sz geen, mantonun iine dalm "ka
yp kabuunun"; yapsal bakmdan kta kabuuna deil de okya
nus kabuuna benzer olduunu belirtmeye deer.
Bu ise bizi, Dnya'nn kta ve okyanus kabuklan arasndaki
nemli bir baka farklla getirir. Kabuun kta ksm, sadece da
ha hafif ve daha kaln olmakla kalmayp, ayn zamanda kabuun
okyanus ksmna gre daha da yaldr. 1970'lerin sonunda bilim
ciler arasndaki oybirlii, gnmz kta yzeyinin yaklak 2,8
milyar yl nce olutuu yolundayd. Tm ktalarda bulunan, ne
redeyse bugnk kadar kaln olan kta kabuunun kantlan je
ologlarca Arkean Kalkan olarak anlr; ama bu alanlar iinde 3,8
milyar yanda olduu ortaya kan kabuk kayalar bulunmu
tur. Ancak 1983'te Avustralya Ulusal niversitesinden jeologlar
bah Avustralya'da, yann 4,1 ila 4,2 milyar yl olduu tahmin
edilen bir kta kabuunun kaya kalnhlann buldular. 1989'da ye
ni, gelimi metotlarla birka yl nce kuzey Kanada' dan (St. L<r
uis'deki Washington niversitesi ve Kanada Jeolojik Tarama Ku
rumundan arahrmaclar tarafndan) toplanan ta rneklerinden,
kayalann 3,96 milyar yl olduu hesaplanmhr; Washington
niversitesinden Samuel Bowering blgenin yaknndaki kayala
rn yaklak 4,1 milyar yanda olduunun kantlarn bildirmi
tir.
Bilimciler, Dnya'nn ya (Arizona'daki Meteor Kraterinde
bulunanlar gibi meteor paralan 4,6 milyar yanda olduunu
gstermektedir) ile bugne dek bulunan en eski kayalann ya
arasndaki 500 milyon yllk boluu aklamakta hala glk e
kiyorlar; ancak aklama ne olursa olsun, Dnya'nn kta kabuu109

KOZMK TOHUM
nu en azndan 4 milyar yl nce edinmi olduu arhk kar ko
nulmaz bir gerektir. te yandan, okyanus kabuunun hibir
parasnn 200 milyon yldan daha eski olduu bulunamamhr.
Bu, ykselen ve batan ktalarla, oluan ve yok olan denizler hak
knda ne kadar speklasyon yaplrsa yaplsn aklanamayacak
kadar muazzam bir farkhr. Birisi, Dnya kabuunu bir elmann
kabuuyla kyaslam. Okyanuslarn olduu yerde "kabuk" taze
dir; deyim yerindeyse, dn domutur. lksel zamanlarda okya
nuslarn olumaya balad yerdeki "kabuk" ve "elma"nn b
yk bir ksm, kesilip karhlm gibi grnmektedir.
Kta ve okyanus kabuklan arasndaki farklar, daha erken
dnemlerde daha byk olmaldr; nki kta kabuu doa g
lerinin etkisiyle srekli anmaktadr ve anan topraklarn b
yk ksm okyanus ukurlarna tanmakta, okyanus kabuunun
kalnln artrmaktadr. Dahas, okyanus kabuu; deniz taba
nndaki faylardan tap kan erimi bazalt kayalar ve silikatlarn
kabarmasyla srekli zenginlemektedir. Srekli yeni okyanus
kabuu katmanlar yayan, okyanus kabuuna bugnk. eklini
veren bu sre 200 milyon yldan beri srmektedir. Ondan nce
denizlerin dibinde ne vard? Yoksa hibir kabuk yoktu da, Dn
ya' nn yzeyinde ak bir "yara" m vard sadece? Ve bu srgit
okyanus kabuu oluumu, derinin delinip yaraland yerde, ka
nn phhlama srecine benzetilebilir mi?
Canl bir gezegen olan Gaia, yaralarn iyiletirmeye mi al
yor?
Dnya yzeyinde bylesine "yaral" en bariz yer, Pasifik
Okyanusu' dur. Okyanus ksmlarndaki kabuk yzeyinin ortala
ma dal 4 km civarndayken; Pasifik'te kabuk, bugn baz nok
talarda 1 1 km'ye varacak biimde oyulmutur. Eer Pasifik'in ta
banndan son 200 milyon yl iinde biriken kabuu kaldrabilsey
dik, su yzeyinden 19 km dibe ve kta yzeyinden ise 32 ile 96
km derinlie varrdk. Bu, bir hayli byk bir oyuktur... Geen
200 milyon yl iinde oluan kabuk birikiminden nce ne kadar
derindi?' 500 milyon yl nce, bir milyar yl nce, 4 milyar yl n
ce "yara" ne kadar bykt? Daha da derin olduunu sylemek
dnda, kimse ahmin bile edemez.
1 10

GAA: OYUIMU GEZEGEN


Kesinlikle sylenebilecek ey, oyulrnarun daha yaygn oldu
u, gezegenin yzeyinin daha geni bir ksmn etkilediidir. u
an Pasifik Okyanusu, Dnya yzeyinin te birini kaplamaktadr
ama (son 200 milyon yldan anlalabildii kadanyla) bzlmek
tedir. Bzlmenin nedeni, evresini saran ktalann -douda
Amerika, bahda ise Asya ve Avustralya birbirlerine gittike yak
lamalan, Pasifik'i yavaa ama acmaszca skhrmalan, boyut
lann her yl santim santim azaltmalandr.
Bilim ve bu srele ilgili aklamalar, Plaka Tektonii teori
si olarak bilinmektedir. Bunun kkeni, Gne Sisteminin incelen
mesinde olduu gibi, gezegenlerin tek tip, dzenli, kala artlar
ierdii fikrinin; sadece flora ve faunann ("") deil, ayn zamanda
stlerinde evrimletikleri krelerin de "canl varlklar" olarak
byyebilip klebildikleriyle, bereketlenip ksrlaabildikle
riyle, hatta doup lebildikleriyle ilgili evrimleme, felaketler ve
deiim ierdikleri fikri uruna terk edilmesinde yatar.
Genelde kabul edildii ekliyle yeni plaka tektonii bilimi,
balangan Alfred Wegener adl Alman meteoroloa ve 1915'te
yaynlanan Die Entstehung der Kontinente und Ozeane (Ktalar ve
Okyanuslann Oluumu) adl kitaba borludur. Kendisinden n
cekiler gibi, onun da balang noktas; gney Atlantik'in her iki
yannda yer alan ktalann d hatlan arasndaki bariz "uyum"du.
Ama Wegener'in fikirlerinden nce, zm; ktalann veya kta

kprlerinin batarak ortadan kaybolduunu iddia etmekti: kta


lann zamann balangcndan bu yana olduklan yerde kaldklan
na inanlmaktayd, ama orta ksm deniz dibine batm ve ktala
ra sanki ayrlm gibi bir grnt vermiti. Wegener ise Atlan
tik'in iki yakas arasndaki flora ve fauna verilerinden bir hayli je
olojik "eler'' toplayarak Pangaea fikrini ortaya ath: Bir sperkta,
u an var olan tm kta ktlelerini sanki paral bulmacayma
sna biraraya getirebilecei tek, kocaman bir kta ktlesi. Krenin
yansn kaplayan Pangaea, ilksel Pasifik Okyanusu ile evrelen
mekteydi, diye nerdi Wegener. Sulann ortasnda bir buz sahra
s gibi yzen, tek para kta ktlesi bir dizi atlamalardan ve iyi(0) Aora: Belli bir blgede ya da ada yetien bitkilerin tm.

Fauna: Belli bir blgede yetien hayvanlarn tm. (.N.)

111

KOZMK TOHUM

b
c

ekil 37
lemelerden geti; sonunda 225 milyon yl ncesinden 65 milyon
yl ncesine dek sren jeolojik dnem olan Mezozoik ada ()
kesin ve son krlmasn yaad. Paralar yava yava srklen
meye baladlar. Antarktika, Avustralya, Hindistan ve Afrika k
rlmaya ve ayrlmaya balad (ekil 37a). Ardndan Afrika ve G
ney Amerika ayrld (ekil 37b); Kuzey Amerika, Avrupa'dan
uzaklamaya balam ve Hindistan ise Asya'ya doru savrul
mutu (ekil 37c) ve bylece ktalar, bugn bildiimiz biime yer
leene dek srklenmeye devam ettiler (ekil 37d).
Pangaea'run birka ayn ktaya ayrlmasna, kara ktlesinin
ayrlan paralan arasnda su ktlelerinin alp kapanmas elik
ediyordu. Zamanla (eer bir kelime uydurmama izin verirseniz)
tekil "Panokyanus" da bir dizi birbirine balanan okyanus veya
(Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi gibi) kapal denizlere ve
() kinci zaman; senozoik ve paleozoik devreler arasnda kalan, iekli bitkilerin

ve dev memelilerin ortaya kyla belirlenen devre. (.N.)

112

GAA: OYULMU GEZEGEN


Atlantik ve Hint Okyanuslan ekillenirken byk su alanlanna
aynld. Ama tm bu su alanlan, hal! mevcut olan Pasifik Okya
nusu'nun, orijinal "Panokyanus"un "paralan"ydlar.
Wegener'in ktalan, Dnya'nn kalc olmayan yzeyi s
tnde kayan "atlam bir buz sahrasnn paralan" olarak gr
, zamann jeologlan ve paleontologlan tarafndan horgr,
hatta alayla karlanmb. Ktasal Kayma fikrinin bilim evreleri
ne kabul edilmesi yann asr srd. Deien tavrn ortaya kma
sna yardm eden ey, 1960'larda okyanus tabanlannn taranma
snn Orta Atlantik Srt gibi yzey zelliklerini ortaya karma
syd; bunun, Dnya'nn i ksmlanndan ykselen erimi kaya
ya da "magma" tarafndan oluturulduu varsaylmaktadr. At
lantik'te olduu gibi, neredeyse tm okyanus boyunca uzanan
bir yanktan szan magma soumu ve bir bazalt kaya srt olu
turmutur. Ama bir kabarmay dieri izledike, srtn eski kyla
n yeni magma akna yol amak iin bir yana veya dier yana
doru itilmitir. Okyanus tabanlannn incelenmesindeki byk
bir ilerleme, Haziran 1978'de frlatlan ve ay boyunca Dnya
yrngesinde kalan oinografik (,.) uydu Seasat'n yardmyla
meydana geldi; verileri deniz taban haritalan kartmakta kulla
nld ve srtlan, gedikleri, deniz dalan, su alh volkanlan ve at
lak blgeleri ile okyanuslanmz hakknda tamamen yeni bir anla
y kazanmamz salad. Souyan ve kablaan her bir magma
kabarmasnn o sradaki konumunun manyetik ynn korudu
unun kefedilmesini, neredeyse birbirine paralel olan byle
manyetik izgilerin belirlenmesi izledi, bylece okyanus taban
nn sregelen genilemesi iin ynlendirici bir harita ve ayn za
manda bir zaman cetveli elde edilebildi. Deniz tabannn Atlan
tik'teki bu genilemesi; Afrika ve Gney Amerika'y birbirinden
ayran ve Atlantik Okyanusu'nun (ve devam eden genilemesi
nin) yarahlnda byk bir faktrd.
Ay'n ktle ekimi, Dnya'nn dn ve hatta altta yatan
mantonun hareketleri gibi dier kuvvetlerin de, kta kabuunun
paralanp aynlmasnda ve ktalann kaymasnda rol oynadna
(")Oinografi, anadenizbilim: Anadeniz ve denizlerin fiziksel, kimyasal ve dirim
bilimsel zellikleri zerinde deneysel arahnnalar yapan bilim kolu. (.N.)

113

KOZMK TOHUM

ekil 38
inanlmaktadr. Bu kuvvetler etkilerini, doal olarak, Pasifik bl
gesine de yklemektedirler. Pasifik Okyanusu'nda, Atlantik Ok
yanusunu geniletmede i gren okyanus ortas srtlar, atlaklar,
su alh volkanlar ve dier yzey ekillerinin daha fazla sayda ol
duu ortaya kh.

yleyse, tm kantlarn gsterdii gibi, Pasi

fik'i evreleyen kta ktleleri (Atlantik'i evreleyen ktalarn yap


m olduu gibi) niin birbirinden ayrlmam, aksine Pasifik Ok
yanusunun boyutlarn yava yava ama kesin bir ekilde

rak birbirlerine yaklamaktadr?

azalta

Aklamay, ktalarn srklenmesi ile ilgili Plaka Tektonii

Teorisine elik eden bir teoride buluruz. Ktalarn, Dnya kabu


unn dev, hareketli "plaka"lar stnde durduu kabul edilir;
okyanuslar da byledir. Ktalar srklendiinde okyanuslar ge
niler (Atlantik) veya daralr (Pasifik), bunun alhnda yatan neden
stlerinde durduklar plakalarn hareketidir. Gnmzde bilim
ciler alh byk plaka (bazlar alt paralara da ayrlmhr) oldu
unu kabul etmektedirler: Pasifik, Amerika, Avrasya, Afrika,
Hint-Avustralya ve Antarktik (ekil

38).

Atlantik Okyanusunun

deniz tabannn yaylmas, Amerika'y Avrupa ve Afrika'dan


santim santim uzaklatrmaya devam etmektedir. Bunun sonu
cunda Pasifik Okyanusu'nun daralmasnn; Pasifik plakasnn,
Amerikan plakas alhna dalmasyla mmkn olduu arhk kabul

114

GAA: OYULMU GEZEGEN


edilmektedir. Bu, Pasifik kenan boyunca meydana gelen kabuk
kaymalannn ve depremlerin balca sebebi olduu kadar, bu ke
nar boyunca uzanan byk da sralarnn ykselmesinin de se
bebidir. Hint plakasnn Avrasya plakas ile arpmas, Himala
yalan yaratm ve Hint alt plakasnn, Asya plakasna kaynama
sna sebep olmutur. 198S'te Comell niversitesi bilimcileri, bab
Afrika plakas Amerikan plakasna bal olduu yerden, yaklak
elli milyon yl nce ayrlmaya baladnda, Kuzey Amerika'nn
Florida ve gney Georgia alanlann "hibe ederek" koptuunu
kantlayan "jeolojik ek yeri"ni kefettiler.
Baz deiikliklerle, Wegener'in Dnya'nn balangta ev
resini tek bir okyanusun sard tek bir kara ktlesi ierdii hipo
tezini, bugn nerdeyse tm bilimciler kabul etmektedir. Geri u
anki deniz tabannn (jeolojik adan) gen ya (200 milyon yl)
hesaba kahlmyor ama bilginler, bir zamanlar Dnya'da ilksel bir
okyanus olduunun izlerinin, okyanuslann yeni rtlen derin
liklerinde deil de ktalarda srlebileceini kabul etmekteler.
En gen kayalann 2,8 milyar yanda olduu Arkean Kalkan bl
geleri iki tr kuak ierirler: yeilta ve granit-gnays. Mart
1977'de Scientific American'da yazan Stephen Moorbath ("En Eski
Kayalar ve Ktalann Bymesi") jeologlann "yeilta kua ka
yalannn ilkel okyanus ortamnda keldiine ve kadim okya
nuslar temsil ettiine; ve granit-gnays blgelerinin kadim okya
nuslann kalnhlan olabileceine inandklanru" bildirmekteydi.
Neredeyse tm ktalardaki yaygn kaya kaytlan, bunlann
milyar yl nce okyanus suyuna bitiik olduklanru gstermekte
dir; gney Afrika'daki Zimbabwe gibi yerlerde tortul kayalann
yaklak 3,5 milyar yl nce byk su ktleleri iinde biriktikleri
grlmektedir. Ve bilimsel veri elde etmedeki en son ilerlemeler,
-ilksel okyanuslar iinde kelmi kayalan da ieren- Arkean ku
aklannn yann 3,8 milyar yl nceye kadar gittiini ortaya
kardlar (Scientific American, Eyll)983; zel say: "Dinamik Dn
ya").
Ktasal srklenme ne zamandr devam etmektedir? Bir
Pangaea var myd?
1 15

KOZMK TOHUM
Yukarda sz edilen almasnda Stephen Moorbath, kta
sal paralanma srecinin yaklak 600 milyon yl nce balad
karmn ne srd: "Bundan nce Pangaea diye bilinen muaz
zam bir sperkta ya da muhtemelen iki sper kta vard: Kuzey
de Laurasia ve gneyde Gondwanaland." Bilgisayar simlasyon
lar kullanan baka bilimciler, 550 milyon yl nce Pangaea veya
iki balanhl parasnn bugn olduundan daha az ayn olma
dklarn nerdiler; nki yle ya da byle plaka tektonii sreci
en azndan drt milyar yldan beri sryor olmalyd. Ama kuru
kara ktlelerinin ilk olarak tek bir sperkta ya da sonradan bir
leen ayn kara ktleleri olup olmad, tek bir kara ktlesini ev
releyen bir sperokyanusun ya da birka kuru kara arasnda uza
nan su kitlelerinin olup olmad sorusu, Moorbath'n deyimiyle
"tavuk-yumurta" probleminden pek farkl deildir: "Hangisi n
cedir? Ktalar m yoksa okyanuslar m?"
Modem bilim, kadim metinlerde ifade edilen bilimsel fikir
leri bylece dorulamaktadr ama kara ktlesi/ okyanus sralan
n zebilmek iin yeterince geriye bakamyor. Eer her modem
bilimsel keif, kadim bilginin u ya da bu unsurunu doruluyor
grnyorsa, bu durumda niin kadim cevab kabul etmeyelim:
Dnya'nn yzeyini kaplayan sular -"nc gn" ya da safha
da- kuru topra ortaya karmak zere Dnya'nn bir yanna
doru toplandlar. Ortaya kmayan kuru karalar, birbirinden ay
n ktalardan m yoksa tek bir sperktadan, Pangaea' dan m olu
maktayd? Aslnda bu kadim bilginin dorulanmas asndan
pek gerekli olmasa da, Greklerin Dnya fikrini ele almak ilgin
tir: Dnya'nn kre deil de bir disk olduu inancna ynelmi
olsalar da, onu, sularla evrili, kah temeli olan bir kara ktlesi
olarak dnmekteydiler. Bu fikir de, Grek biliminin ou fikri
gibi, daha eski ve daha doru kaynaklardan alnmhr. Eski
Ahit'in tekrar tekrar Dnya'nn "temellerinden" sz ettiini ve
Dnya'nn ilk zamanlardaki ekli ile ilgili bilgiyi u dizelerde ifa
de ettiini grrz:
Rab'bindir yeryz ve onun doluluu
Dnya ve onda oturanlar;
116

GAA: OYULMU GEZEGEN


nki onu denizler stne kurdu
ve rmaklar zerinde onu durdurdu.
(Mezmur 24:1-2)
Hem "Arz" gezegeni hem de "toprak, yer'' anlamna gelen

Eretz kelimesine ek olarak, Tekvin'deki anlahm, sulann Yaba


ah'n ortaya kmasna izin vermek iin ''bir yere biriktiini" be
lirtirken Yabaah -harfiyen "kurutulmu kara ktlesi" - terimini
kullanr. Ama Eski Ahit boyunca bir baka terim, Tebel, Dn
ya'nn stnde yaanabilir, ilenebilir ve nsanoluna yararl
(cevher kayna anlamna da gelir) olan ksmn anlatmak iin sk
sk kullanlr. Genellikle "toprak" veya "yerkre" diye tercme
edilen Tebel terimi, ounlukla Dnya'nn sulak ksmlanndan
ayn olan ksmlan iin kullanlr; bu Tebel'in "temelleri", deniz
havzalan ile yan yanadr. Bu, Davud'un arks'nda en iyi biim
de ifade edilir (il. Samuel 22:14-16 ve Mezmurlar 18:14-15)
Rab gklerden grledi,
Ve Yce Olan ses verdi.
Oklar salnp onlan datb;
imek salp onlan bozgun etti.
Denizin derinlikleri grld
ve Tebel'in temelleri ald.
Bugn "Dnya'nn temelleri" hakknda bildiklerimizle, Te
bel kelimesi; temelleri -tektonik plakalan- sulann ortasnda olan
ktalar kavramn aka aktarmaktadr. En son jeolojik teorilerin,
3000 yllk bir mezmurda yanklandn kefetmek ne heyecan

verici!
Tekvin'deki anlahm, sulann Dnya'nn bir yerine ''biriktii
ni" ve bylece kuru karalann ortaya kabildiini aka belirtir;
bu ise, sulann iine toplanabilecei bir oyuun varln ima
eder. Neredeyse Dnya yzeyinin yansn kaplayan byle bir
oyuk; biraz daralam ve bzlm olarak, Pasifik Okyanusu bi
iminde hala mevcuttur.
Niin, dnya kabuuyla ilgili olarak bulunan kantlar, Dn1 17

KOZMiK TOHUM
ya'run ve Gne Sisteminin tahmini ya olan 4,6 milyar yl yeri
ne, 4 milyar yldan daha eski deildir? 1967 ylnda Prince
ton/New Jersey'de, NASA ve Srnithsonian Enstits himayesin
de dzenlenen ilk Yaamn Kkeni konferans, bu soru stnde
uzun uzadya durdu. Eitimli kahlrnclann oluturabildikleri
tek hipotez, Dnya'nn bir "felakete" maruz kald yolundayd.
Dnya atmosferinin kkeni hakkndaki tarhrnalarda, varlan oy
birlii; bunun volkanik faaliyet sonucu "srekli gaz kartma
s"ndan deil (Harvard niversitesinden Rayrnond Siever'in
szleriyle) "nispeten daha erken ve daha byk bir gaz kartma
dneminin... artk Dnya atmosferinin ve keltilerinin karakte
ristii olan byk bir gaz geirrnesi"nin sonucu olduu eklin
deydi. Bu ''byk geirrne"nin tarihi de kayalar tarafndan kay
dedilen felaket ile ayn idi.
Dolaysyla, Dnya kabuunun krlmas, plaka tektonii
sreci, kta ve okyanus kabuklan arasndaki farklar, sularn altn
dan bir Pangaea'nn ortaya k, onu evreleyen ilksel okyanus
gibi aynntlanyla modern bilimin bulgular, kadim bilgiyi doru
lamaktadr. Bu bulgular, tm disiplinlerden bilimcilerin u sonu
ca varmasna da yol amtr: Dnya'nn kara ktlelerinin, okya
nuslannn ve atmosferinin evrimleme biiminin tek aklamas,
yaklak drt milyar yl nce -Dnya'nn Gne Sisteminin bir
paras olarak balangtaki oluumundan yaklak yann milyar
yl sonra- bir felaketin meydana geldiini varsaymaktr.
Bu felaket neydi? nsanolu, alt bin yldr Smerlilerin ver
dii cevaba sahiptir: Nibiru/Marduk ve Tiamat arasndaki Gk
sel Sava.
Bu Smer kozrnogonisinde, Gne Sisteminin yeleri; yara
tlmalar doumla kyaslanan, mevcudiyetleri canl varlklarrn
asna anlatlan eril ve diil gksel tanrlar olarak resmedilir. Enu
ma eli metninde, bilhassa Tiarnat; ban "ykselttii" Kingu'nun
ektii on bir uydudan oluan bir orduyu, "gruhu"nu douran
bir anadr. Nibiru/Marduk ve gruhu ona yaklatka, ''Tiarnat
fkeyle bir kkredi, ayaklarnn kk ileri geri salland ... saldr
gana kar srekli lanetler savurdu." "Efendi onu yakalamak iin
an yaydnda", "Kt Rzgar', en arkadakini, onun yzne
118

GAA: OYU GEZEGEN


doru frla tb, Tiamat azn ap onu yutmaya kalknca"; ancak
Nibiru/Marduk'un dier "rzgarlan", "onun gbeine saldrd"

ve ''bedeni ayrld". Aslnda, istilacya d gezegenlerce verilen


emir "git ve onun yaamna son ver!" idi; o ise bunu "onun iini
paralayp, kalbini yararak. .. " baard: "Onu byle alt edip, ya
am nefesini sndrd."
Gezegenlerin, zellikle Tiamat'n doabilen ve lebilen can
l varlklar olarak grlmesi, uzun zaman boyunca ilkel paga
nizm diye bir kenarda braklmb. Ama gezegensel sistemle ilgi
li son yllardaki keifler, dnyalarla ilgili olarak "canl" sznn
sk sk tekrarlandn ortaya karrnbr. Dnya'nn bizzat canl
bir gezegen olduu, 1970'lerde James E. Lovelock tarafndan Ga
ia Hipotezi ile

[Gaia-A New Look at Life on Earth

(Gaia-Dnya'da

Yaam'a Yeni Bir Bak)] gl bir biimde ne srlm ve ksa


sre nce

The Ages of Gaia: A Biography of Our Living Earth

(Ga

ia'nn alan: Yaayan Dnyamzn Biyografisi) ile daha da g


lendirilmitir. Bu, Dnya'y ve onun stnde evrimleen yaanu
tek bir organizma olarak gren bir hipotezdir; Dnya, stnde
sadece hayat olan cansz bir kre deildir; kara ktleleri, okya
nuslar ve a tmosferiyle, destekledii ve desteklendii flora ve fa
unasyla bizzat canl, tutarl ve karmak bir bedendir. ''Dn
ya'da yaayan en byk yarabk", diye yazar Lovelock, "Dn
ya'nn kendisidir." Ve "Greklerin uzun zaman nce ona verdik
leri adla, Gaia, Toprak Ana" kadim kavramn yeniden ele ald
n kabul eder.
Ama aslnda, Smer zamanna dek, onlarn oyulan gezegen
hakkndaki kadim bilgisine dek geri gitmitir.

119

YARATILI'IN TANIGI
Belki de Yaratllk'a an bir tepki olarak, bilimciler Tek
vin'deki hikayenin gerek deil bir iman meselesi olduunu d
negelmilerdir. Ancak Apollo astronotlan tarafndan Ay'dan
getirilen talardan birinin neredeyse 4,1 milyar yanda olduu
ortaya knca, taa "Yaratl Ta" ad verildi. Apollo 14 astro
notlan tarafndan toplanan ay topra rnekleri iinde kuru fa
sulye eklini andran kk bir yeil cam paras bulununca, bi
limciler ona "Yaratl fasulyesi" adn verdiler. yle grnyor
ki, tm itirazlara ve saknmalara ramen, bilimsel evreler bile
Tekvin Kitab'nda anlablanlann altnda ilksel bir hakikatin oldu
u yolundaki eski inan ve inanlardan, sezgilerden veya belki
de insanolu denilen trn genetik hafzasndan kaamyor.
Ay, Dnya'nn srekli refakatisi haline gelmesine ramen
-eitli teorileri birazdan inceleyeceiz- o da, Dnya gibi, ayn
Gne Sistemine aittir ve her ikisinin tarihesi, onun yaratlna
dek gider. Dnya stndeki anmaya, doa gleri kadar onun
stnde evrimleen ve bu yarabln kantlannn ounu ortadan
kaldran yaam da neden olur, gezegeni deitiren ve yzn ye
nileyen afet benzeri olaydan ise hi sz etmeyelim. Ama Ay'n u
bozulmam haliyle deimeden kald varsaylr. Ne rzgar, ne
atmosfer, ne su ne de dier andnc kuvvetler vardr. Ay'a bir
gz atmak, Yaratl'a gz atmakla edeerdir.
nsanolu Ay'a ilk nce plak gzle, sonra da Dnya stn
deki cihazlarla alardan beri bakmaktadr. Uzay a, Ay' daha
yakndan incelemeyi mmkn kld. 1959 ve 1969 arasnda, bir
ok Sovyet ve Amerikan insansz uzay arac, ya evresinde y
rngeye girerek ya da stne konarak Ay' inceledi ve fotoraf-.
lad. Derken nsanolu 20 Temmuz 1969'da Apollo 1 1'in ini mo120

KOZMiK TOHUM
dekleri ve dev kayalar (Resim D) semede ve tarif etmedeki uz
manlna paha biilmezdi. Uzun dnemler boyunca fenomenle
ri lmek ve kaydetmek zere, Ay' da aygtlar brakld; Ay yze
yinin delinmesiyle derin toprak rnekleri alnd; ama bilimsel a
dan en deerli ve dllendirici olan Ay'dan Dnya'ya geri geti
rilen 381 kg Ay talan ve toprayd. ncelenmeleri ve analiz edil
meleri, Ay'a ilk iniin yirminci yldnmnn kutland sralar
da hala srmekteydi.
Ay stnde "Yarahl kayalarnn" bulunaca fikri NA
SA'ya Nobel aday Harold Urey tarafndan nerilmiti. Ay s
tnden ilk toplanan szde Yarahl kayalarndan birinin, Apollo
program ilerledike, en eskisi olmad ortaya kt. "Sadece" 4,1
milyar yandayd, halbuki Ay'da daha sonra bulunan kayalar
3,3 milyar yllk "yeni yetmelerden", 4,5 milyar yandaki "eski
tfeklere" kadar deiiklik gstermekteydi. Gelecekte daha yal
kayalarn bulunabileceini akldan karmayarak yle diyebili
riz: Ay' da bulunan en eski kayalar, onun yan; o gne dek an
cak Dnya'ya arpan meteoritlerin yandan karhlabilen Gne
Sisteminin tahmini yandan -4,6 milyar yl- 100 milyon yl eksik
olarak belirlemitir.
Ay, ay inilerinin kesinletirdii gibi, Yaratl'n Tandr.
Ay'n yann, yaratlnn zamannn belirlenmesi; Ay'n

nasl yaratld ile ilgili tartmalar younlahrd.


James Gleick, The New York Times Bilim Servisi iin Haziran
1986'da "Ay'n kkeninin belirlenmesi midi; 1 960'lardaki Apol
lo projesinin insanl inileri iin, balca bilimsel temeldi." diye
yazmt. Ancak bu "Apollo'nun cevaplayamad byk soru"
idi.
Nasl olur da modem bilim, Gne Sisteminin bylesine ya
knnda, bylesine incelenmi, stne alt kez inilmi bu anma
m ''Rosetta tan" okur ve bu temel soruya bir cevap bulamaz
d? Bu bulmacann cevab, grnen o ki, bulgularn bir nyargl
fikirler takmna uygulanm olmasdr; bu fikirlerin hibiri de
doru olmadndan, bulgular soruyu cevaplayamam gibi g
rnmektedir.
1 22

YARATIU'IN TANIGI
Ay'n kkenine ilikin ilk bilimsel teorilerden biri, Charles
Darwin'in ikinci olu olan Sir George H. Darwin tarafndan
1879' da yaynland. Babas Dnya stndeki trlerin kkeni hak
kndaki teoriyi ortaya koyarken, Sir George, matematik analiz ve
jeofiziksel teoriye dayanan Gne-Dnya-Ay sistemi iin bir k
ken teorisi gelitiren ilk kiiydi. Uzmanlk dal gelgitlerdi; dolay
syla Ay' gnesel gelgitlerle Dnya'dan ekilen maddeden
olumu biimde dnmekteydi. Daha sonralan Pasifik Okya
nusu'nun, Dnya'nn gvdesinden "ekilip koparhlan" ve Ay
haline gelen bu paradan kalan yara izi olduu ne srld.
Britannica Ansiklopedisi'nin bir hayli yumuaka belirttii gi
bi, bu "gerek olmas hi de muhtemel grlemeyen bir hipotez"
olmasna ramen, bu fikir yirminci yzylda, aysal bulgular tara
fndan kantlanan ya da kantlanamayan mnakaadan biri
olarak yeniden ortaya kh. Bir yksek teknoloji ad verilip Fizyon
Teorisi (ortadan ikiye ayrlma teorisi} denerek, bir farkllkla yeni
den canlandrld. Yeniden ina edilen teoride, Gne'in gelgit e
kii ile ilgili safiyane fikir brakld; onun yerine Dnya'nn olu
umu srasnda ok hzl dnerken iki cisim halinde ayrld ne
rildi. Dn ylesine hzlyd ki,, olumakta olan Dnya'dan ko
pan bir madde paras, Dnya maddesinin cssesinin uzanda
katlaarak birleti ve en sonunda kalc uydusu olarak byk
ikiz kardeinin evresinde yrngede kald (ekil 39).
"Kopan para" teorisi, ister ilk halinde ister yenilenmi ha
linde olsun, eitli disiplinlerden bilimciler tarafndan reddedil
di. Yaamn Kkeni hakkndaki nc konferansta (1970'te Ca
lifomia/Pacific Palisades'te yapld) sunulan almalar; fizyo
nun nedeni olarak gelgit gcnn; be Dnya yapap bir uzak
ln tesinde Ay'n kkeni iin izah olamayacan kesinletirdi;
halbuki Ay, yaklak 60 Dnya yanap kadar uzaktadr. Aynca
bilimciler Kurt S. Hansen'in 1982'deki bir almasnn [Review of
Geophysics and Space Physics (Jeofizik ve Uzay Fizii dergisi), cilt
20) Ay'n Dnya'ya asla 224.000 krn'den fazla yaklaamayaca
n kesin ekilde gsterdiini dnmekteydiler; bu da, Ay'n bir
zamanlar Dnya'run paras olabileceini syleyen herhangi bir
teoriyi geersiz klard (Ay'n Dnya'dan ortalama uzakl im123

KOZMK TOHUM

ekil 39

di 384.000 km'dir ama bu uzaklk sabit deildir).


Fizyon Teorisi'ni nerenler, Roche limiti denilen (gelgit g
lerinin ktle ekim glerinin stesinden geldii mesafe) kavram
tarafndan daha da kstlanan uzaklk sorununun stesinden ge
lebilmek iin eitli varyantlar nerdiler. Ama fizyon teorisinin
rum varyantlan, enerjinin korunumu kanununu ihlal etmesi ne
deniyle reddedilmilerdi. Teori, Dnya ve Ay' kendi eksenleri
ve Gne evresinde dndrmek iin var olan enerjide korun
mu olandan daha fazla asal momentum gerektirmekteydi.
Harvard-Smithsonian Gkfizik Merkezinden John A. Wood, Ori
gin of the Moon (Ay'n Kkeni) (1986) adl kitapta yer alan ''Dn
ya'nn Ay'nn Biimlenmesi Hipotezlerine Bir Bak" adl maka
lesinde bu kstlamay yle zetlemekteydi: ''Fizyon modelinin
ok ciddi dinamik sorunlan var: Fizyonun, yani ikiye aynlmann
olumas iin Dnya; Dnya-Ay sisteminin u an sahip olduun
dn drt kat fazla asal momentuma sahip olmalyd. Dnya'nn
124

YARATIU'IN TANIGI

ille bata bylesi an bir asal momentuma neden sahip olduu


nun ve bu fazla asal momentumun fizyon gerekletikten son
ra nereye gittiinin iyi bir aklamas yoktur."
Apollo programndan Ay hakknda renilen bilgiler, fiz
yon teorisini reddeden bilimciler kuyruuna jeologlar ve kimya
clar da ekledi. Ay'n bileimi birok adan Dnya'y andrmak
tayken, baz ana noktalarda farklyd. ok yakn akraba oldukla
rn belirtecek kadar "yaknlk" ama ikiz kardeler olmadklanru
gsterecek kadar da farkllk vardr. Bu durum, fizyon teorisine
gre Ay'n ondan olumu olmas gereken Dnya kabuu ve
mantosu asndan bilhassa geerliydi. rnein, Ay "siderofil"
denilen tungsten, fosfor, kobalt, molibendwn ve nikel gibi el
mentlere, Dnya kabuunda ve mantosunda bulunana kyasla
ok az sahipken; alminyum, kalsiyum, titanyum ve uranyum gi
bi "yanshc" elementlere de ok fazla sahiptir. eitli bulgularn
son derece teknik bir zetinde ("Ay'n Kkeni", American Scienti
st, Eyll-Ekim 1975) Stuart R. Taylor yle diyor: "Tm bu neden
lerden dolay, Ay'n cssesinin bileimini, yeryz kabuunun
bileimini eletirmek gtr."
Giri ve (yukarda sz edilen J. A. Wood'un makalesi gibi)
zetler dnda, Origins of the Moon; Ekim 1984'te Kona/Hawa
ii' de dzenlenen Ay'n Kkeni Konferansnda albn iki bilimci
tarafndan sunulan makalelerden derlenmiti; bu, yirmi yl nce
yaplan ve insanl ve insansz Ay sondalarnn bilimsel amalar
n belirleyen konferanstan bu yana en kapsamlsyd. Katkda bu
lunan bilimciler, soruna eitli disiplinlerin bak asyla yakla
an makalelerinde, ayn ekilde fizyon teorisine kar sonular
karmlard. Dnya'nn st kabuunun bileimi ile Ay'nkinin k
yaslanmas, Arizona niversitesinden Michael J. Drake'in de
lirttii gibi Rotasyonel Fizyon hipotezini "iddetle dlamaktay
d".
Asal momentum kanunlarna ek olarak Ay'a inilerden
sonra Ay'n Dnya kabuunun bileimi ile kyaslanmas; ikinci
favori teori olan Yakalanma teorisini de dlamaktayd. Bu teoriye
gre, Ay; Dnya yaknnda deil de d gezegenler veya hatta on
larn da tesinde olumutu. Bir biimde Gne evresinde elip125

KOZMiK TOHUM
tik bir yrngeye frlatlan Ay, Dnya' ya ok yaklahnda, Dn
ya'run ktle ekimine yakalanm ve Dnya'nn uydusu haline
gelmiti.
Bu teori, birok bilgisayar almasndan sonra belirtildii
gibi, Ay'n Dnya'ya doAru son derece yava yaklamasn ge
rektirmekteydi. Mars veya Vens evresinde yakalansn ve y
rngede kalsn diye frlattmz uydulardan pek de farkl olma
yan bu yakalanma sreci, Dnya ve Ay'n greceli boyutlarn
dikkate almada baarsz olmutur. Dnya'ya gre .Ay (Dnya
ktlesinin yaklak sekizde biridir) ok yava hareket ebnedike
geni bir eliptik yrngeden ekilip alnamayacak kadar byk
tr; ama zaten, tm hesaplamalarn da gsterdii gibi, sonu ya
kalanma deil bir arpma olurdu. Bu teori, iki gk cisminin bi
leimlerinin kyaslanmas ile bir kenara brakld: Ay, Dnya'ya
ok benziyor ama Dnya'dan ok uzakta doan dtaki gk ci
simlerine hi benzemiyordu.
Yakalanma Teorisi'nin enine boyuna incelenmesi unu
nermekteydi: Ay, Dnya'ya uzaklardan gelerek deil ancak
Dnya'nn da olutuu ayn gksel blgeden yaklarsa tek par
a kalabilirdi. Bu kann, -yakalanma teorisini nerenlerden biri
olan- Goerge Mason niversitesinden S. Fred Singer tarafndan
bile, yukarda sz edilen konferans srasnda sunduu makale
de ("Ay'n Yakalanma Yoluyla Kkeni") kabul edilmekteydi.
"Dzensiz, gne merkezli bir yrngeden yakalanma; ihtimal
dahilinde olmayp, art da deildir" diyordu; Ay'n bileiminde
ki gariplikler "Ay'n Dnya benzeri bir yrngede olmasyla
aklanabilir"di: Ay, Dnya yaknlarnda olumaktayken "yaka
lanmh".
Fizyon ve yakalanma teorilerini ne srenlerin syledikleri,
daha nceleri geerli olan nc ana teoriye, yani Ortak Doum
teorisine destek vermiti. Bu teorinin kkeni; Gne Sisteminin
zaman iinde Gne ve gezegenleri oluturacak biimde katla
an bir gaz nebulasndan doduunu syleyen Pierre-Simon de
Laplace'n on sekizinci yzylda nerdii hipoteze dayanmaktay
d; bu, modem bilim tarafndan korunan bir hipotezdi. Aysal hz
lanmalarn Dnya'nn yrngesindeki dzensizliklere bal ol126

YARATIU'IN TANIGI

duunu gsteren Laplace iki cismin yan yana, nce Dnya'nn ve


sonra Ay'n olutuu sonucuna varmh. Dnya ve Ay kz kar
detir, ikili veya iki gezegenli sistemde ortakhr, birbirlerinin ev
resinde "dans ederken" birlikte Gne evresinde dnmektedir
ler, diye nermiti.
Doal uydulann ya da aylann, ana gezegen ile ayn ilksel
maddenin kalnhlanndan kahlaarak biimlendii; gezegenlerin
aylann nasl edindikleriyle ilgili arhk genel olarak kabul edilen
teoridir ve Dnya ve Ay'a da uygulanmaldr. Pioneer ve Voya
ger uzay aralar tarafndan bulunduu gibi, d gezegenlerin
-yle ya da byle, kendi "ana" gezegenleriyle ayn ilksel madde
den biimlenmi olmas gereken- aylan, ana gezegenlerine yete
rince behzerdir ve ayn zamanda bpk "ocuklar" gibi kendileri
ne has bireysel zelliklere de sahiptirler; bu durum, Dnya ve Ay
arasndaki temel benzerlikler ve yeterli farkllklar iin de geer
lidir.
Bilimcilerin, Dnya ve Ay'a uygulandnda bu teoriyi yine
de reddetmelerine yol aan ey; onlann greceli boyutlandr. Ay,
Dnya iin fazla byktr; sadece ktlesinin sekizde biri olmak
la kalmayp aynca apnn drtte biridir. Bu iliki, Gne Sistemi
nin dier yerlerinde bulunanlara gre tamamen kural ddr.
Her bir gezegenin tm aylannn ktlesi (Plton hari), gezegenin
ktlesine oranla verildiinde, sonular yledir:
Merkr
Vens
DNYA
Mars
Jpiter
Satrn
Urans
Neptn

0,0 (ay yok)


0,0 (ay yok)
0,0122
0,00002
000 (2 asteroit)
0,0002 1
0,00025
0,0001 7
0,00130

Her bir gezegenin en byk aynn boyutlann, Dnya'ya


gre Ay'n boyutlanyla karlahrmak (ekil 40) anormallii
aka gstermektedir. Bu oranhszln bir sonucu; bileik Dn127

KOZMK TOHUM

DUnyaya oranla Ay

JiJpter'e oranla Gaymede

Satrn'e oranla Tilan


Urans'e oranla Ttania

Nepn'e oranla Tron

ekil 40
ya-Ay sisteminde kili Gezegen hipotezini desteklemek iin gere
inden fazla asal momentum olmasdr.
temel teorinin de gerekli kriterlerin bazlarn karlaya
mamas karsnda insan dnmeden edemiyor; nasl oldu da
Dnya bir uydu sahibi oldu ... Byle bir karm, aslnda bazlar
n hi rahatsz etmemektedir; bir karasal gezegenin (Dnya hari)
uydusu olmad gereini iaret ederler; Mars evresinde dola
nan iki kk cismin yakalanm asteroitler olduunu herkes ka
bul etmektedir. Eer Gne Sistemindeki koullar, Gne ve
Mars (dahil) arasn<lflki gezegenlerin hibirinin ele alnan metot
lardan -Fizyon, Yakalanma, Ortak Doum- biriyle uydu elde edi
nebilecekleri trden deilse; bu aysz blge iinde olduuna g
re Dnya da aysz olmak zorunda olmaz myd? Ama gerek u
ki, bildiimiz ve bildiimiz yerindeki Dnya bir aya sahiptir ve bu,
(oranl asndan) tekmeleyip dar ahlamayacak kadar byk
tr. yleyse, aklamas nedir?
Apollo programnn bir baka bulgusu da ortak doum teori
sinin nnde dikilmektedir. Ay'n yzeyi kadar mineral ierii de,
Ay'n i ksmnn ksmen erimesiyle yaratlan bir "magma okya
nusu"nu nermektedir. Bunun iin, magmay eritecek kadar yk-

128

YARATIU'IN TANIGI
sek bir s kayna gerekir. Bylesi s ancak afet veya katastrofik
olaylarn sonucudur; ortak doum senaryosunda ise byle slar
retilmemitir. Peki, magma okyanusunu ve Ay stnde afetsel
bir snmann olduunu gsteren kantlarn nasl aklarz?
Ay'n doru miktarda asal momentum ve afetsel s reten
bir olayla domu olmas gerei; Byk Darbe Teorisi ad verilen
Apollo program sonras bir teoriye yol ah. Bu teori, Tusc
on/ Arizona'daki Gezegen Bilimleri Enstitsnden jeokimyac
William Hartmann ve meslekta Donald R. Davis'in 1975'te,
Ay'n yarahlmasnda arpmalarn ve darbelerin rol oynad
("Uydu Boyutlu Kk Gezegenler ve Aysal Kken", lcarus, cilt
24) yolundaki nerilerinden gelitirilmiti. Hesaplamalarna g
re, gezegenlerin kk ve byk asteroitler tarafndan bomba
lanma oran, gezegen oluumunun son safhalarnda, imdikin
den daha bykt; asteroitlerin bazlar arphklar gezegenden
paralar kopartacak kadar bykt; sz konusu Dnya olunca,
paralanarak kopan ksm Ay haline gelmiti.
Bu fikir Harvard'dan Alastair G. W. Cameron ve Caltech'ten
William R. Ward adl iki gkfiziki tarafndan ele alnd. "Ay'n
Kkeni" adl almalar (Lunar Sdence, cilt 7, 1976) Gne Siste
minin d ksmndan gelen, rotas Gne'e doru olan, Dnya'ya
saatte 40.000 km hzla yaklaan gezegen boyutunda -en azndan
Mars gezegeni kadar byk- bir cisim tahayyl eder; ancak, e
killenen yrngesinde olan Dnya, yolun ortasnda durmaktay
d. Sonuta "uuran darbe" (ekil 41) Dnya'y hafife yana kay-

ekil 41
1 29

KOZMiK TOHUM

drd ve (u an 23,5 derece olan) ekliptik eimini verdi; aynca her


iki cismin de d katmanlarn eritti, Dnya'run yrngesi evre
sine buharlam kayalar fkrmasna sebep oldu. Ay'n oluma
sna yetecek olann iki kah malzeme, sprnty Dnya'dan
uz.aklahran yaylan buhann gcyle fkrd. Fkran bu malze
menin bir ksm Dnya'ya geri dt ama en sonunda souyup
kahlaarak Ay haline gelecek kadan kald.
Bu arpma-Fkrma teorisinin ortaya kard eitli so
runlar yaz.arlan tarafndan dzeltildi; aynca dier bilimsel ekip
ler (nde gelenleri Caltech'ten A. C. Thompson ve D. Stevenson,
Sandia Ulusal Laboratuvarlarndan H. J. Melosh ve M. Kipp, Los
Alamos Ulusal Laboratuvarndan W. Benz ve W. L. Slattery) bil
gisayar simlasyonlanyla bunu test ettike deiiklie de urad.
Bu senaryoya gre (ekil 42, toplam 18 dakika sren sim
lasyonun sralann gstermektedir) darbe, her iki cismin erime
sine sebep olan muazzam (belki de 6649C) syla sonulanmh.
Darbecinin cssesi, eriyen Dnya'nn ortasna batl; her iki cis
min bir ksm buharlah ve danya frlad. Sourken, Dnya dar
becinin demir asndan zengin cssesini ekirdeinde yeniden
biimlendirdi. Dan fkran malzemenin bir ksm Dnya'ya ge
ri dt;_ ou darbecinin olan geri kalan ise uz.akta soudu ve
kahlah: imdi Dnya evresinde dnen Ay haline geldi.
Orijinal Byk Darbe hipotezinden bir baka byk sap;
kimyasal bileimler basksn zmek zere, darbecinin, Gne
Sisteminin d blgelerinden deil de Dnya ile ayn gksl bl
geden gelmesi gerektiinin farkna varlmasyd. Ama yleyse,
buharlahnc darbe iin ihtiyac olan muazzam momentumu ne
rede ve nasl elde etmiti?
Aynca, Cameron'un bizzat Hawaii konferansndaki sunu
unda kabul ettii gibi, akla yatknlk sorunu vard. "Gezegen sis
temi dndan, yaklak Mars boyutunda veya daha byk boyut
ta bir cismin, ne srdmz arpmaya kahlabilmek iin uy
gun zamanda i gne sisteminde dolanmakta olmas akla yatkn
mdr?" diye sormutu. Gezegenler olutuktan 100 milyon yl
sonra, yeni domu Gne Sistemi iinde yeterince gezegensel
dzensizlik olduunu ve byk bir darbeci ve ne srlen ar130

KOZMiK TOHUM

rak dzeltilmi versiyonunun akla yatknln destekliyordu


ama sonuta ortaya kan muazzam s sorunu kalmh. Wetherill
"Bylesi bir darbenin ss, her iki cismi de eritmeliydi." diye so
nuca varmh. Bu ise a) Dnya'nn demir ekirdeine nasl sahip
olduunu, ve b) Ay'n erimi magma okyanuslarn nasl elde et
tiini aklayabilir gibi grnmekteydi.
Bu son versiyon da cevaplanamam birok kstlama ier
mesine karn, 1984 yl Ay'n Kkeni konferansnn birok kah
lmcs, konferans sona erdiinde, arpma-fkrma teorisini ba
eken neri olarak kabul etmeye hazrd; doruluuna ikna ol
duklanndan deil, aresizlikten. Wood, zette yle yazar: "Bu
nun meydana gelmesinin nedeni, birka bamsz arahrmacnn
ay bilimcileri tarafndan (en azndan uuralh seviyede) kabul edi
len ortak doum modelinin Dnya-Ay sisteminin asal momen
tum ieriini izah etmediini gstermi olmasdr." Aslnda, kon
feranstaki baz katlmclar, bizzat Wood da dahil, yeni teoride
var olan zorlayc sorunlan grmlerdi. Wood'un iaret ettii gi
bi "Demir, aslnda kolayca buharlaabilir; sodyum ve su gibi di
er buharlaclarla ayn kaderi paylamalyd."; baka bir deyi
le, teorinin ne srd gibi hi hasar grmeden Dnya'nn e
kirdeine batmazd. Eer Dnya erimi olsayd, Dnya kabu
undaki demir bolluu bir yana, su bolluundan bile sz edile
mezdi.
Byk darbe hipotezinin her bir varyanb, Dnya'nn toptan
erimesini ierdiinden, byle bir erimenin baka kantlan da ge
rekliydi. Ama 1988 ylnda Berkeley/ Califomia'da dzenlenen
Dnya'nn Kkeni Konferansnda youn bir ekilde bildirildii
gibi, byle kantlar mevcut deildir. Eer Dnya eriyip yeniden
kahlahysa, kayalarndaki eitli elementler u an olduklarndan
daha farkl biimde kristallemi olur ve belirli oranlarda yeni
den ortaya karlard; ama durum byle deildir. Bir baka sonu
ise, en ilkel meteoritlerde de bulunan Dnya' daki en ilksel mad
de olan kondrit maddesinin tahrif oluu olurdu ama byle bir
tahrifat bulunmambr. Avustralya Ulusal riiversitesinden A. E.
Ringwood bu testleri; bir erime sonrasnda Dnya'nn ilk kabu
unda biimlenmi olan bir dzine elemente kadcir geniletti ama
132

YARATIU'IN TANICI

nemli derecede bylesi bir deime bulunamad. Bu bulgularn


Science dergisinde yaynlanan bir gzden geiriliinde (17 Mart
1989), 1988'deki konferansta jeokimyaalarn "dev bir darbe ve
sonucunda Dnya'run kanlmaz olarak erimesinin, jeoki.mya
nn bildikleriyle hi rtmediinde hemfikir olduktan" belirtil
mekteydi. "zellikle de mantonun ilk birka yz kilometresinin
bileimi, hibir zaman tamamen erimediini ima etmektedir."
Science dergisindeki yazarlar u sonuca varmlard: "Jeokimya,
bu nedenle ayn kkenini dev darbeyle aklayan teorinin kar
snda potansiyel bir engel olarak durmaktadr." "Bilim ve Tekno
loji" de (The Economist, 22 Temmuz 1989) benzer ekilde eitli a
lmalarn jeoki.myaalan "darbe hikAyesi konusunda eletirel ol
maya" ynelttii bildirildi.
nceki teoriler gibi Byk Darbe teorisi de baz kstlar kar
larken bazlann karlamakta baansz oldu. Yine de insan sor
madan edemiyor: Bu darbe-erime teorisi Dnya'ya uyguland
nda sorunlar kartyorsa, en azndan Ay'da kantlanm olan
erime sorununu zmesi gerekmez miydi?
Anlald ki, zemiyordu. Termal incelemeler, Ay'n ger
ekten de byk bir erime geirdiini belirtmektedir. 1984 yln
daki Ay'n Kkeni konferansnda NASA Johnson Uzay Merke
zinden Alan B. Binder, "Belirtiler, Ay'n eski tarihinde byk l
de ya da tamamen erimi olduu yolundadr." demiti. Dier
bilimciler "eskiden, balangta deil" diye kar kblar. Bu
nemli fark, hem Ay kabuundaki gerilimlerle ilgili (Massachu
setts Teknoloji Enstitsnden Sean C. Solomon'un) almalara,
hem de Comell niversitesinden D. L.Turcotte ve L. H. Kellog ta
rafndan izotop oranlannm (ayn elementin atom ekirdekleri,
farkl sayda ntron ierdiklerinden farkl ktlelere sahip olduu
durum) incelenmesine dayanmaktadr. Bu almalar, 1984 kon
feransnda denildiine gre "Ay iin nispeten serin (souk) bir
kkeni desteklemekteydi."
Peki, o zaman Ay'daki erimenin kantlan ne olacak? Bunla
nn olutuu konusunda hi phe yoktur; bazlarnn ap yz
lerce mil olan dev kraterler, herkesin grebildii eylerin sessiz
tanklandr. Artk bilinmektedir ki denizler, su kitleleri deil Ay
133

KOZMiK TOHUM

yzeyinin muazz.am darbelerle dzlemi alanlardr. Magma


okyanuslar vardr. Yzeyin yksek hzl darbelerle (snl!ll lav
kaynandan farkl olarak) ok erimesinden kaynaklanan Ay y
zeyindeki taneciklerde ve kayalarda kaynam cams maddeler
ve cam vardr. Yaamn Kkeni hakkndaki nc konferansta
tam bir gn "Ay'daki Camlar" konusuna aynlmb, konu bu ka
dar nemliydi. NASA ve Caltech'ten Eugene Shoemaker, Ay'da
byle "ok vitrifiye" camlar ve dier erimi kaya tipleriyle ilgili
kantlarn bol olduunu bildirmiti; cams kreciklerde ve bon
cuklarda nikelin varl, darbecinin Ay' dan daha farkl bileimde
olduunu nermekteydi nki Ay'n kendi kayalarnda nikel bu
lunmuyordu.
Yzey erimesine neden olan tn bu darbeler ne z.aman
meydana gelmiti? Bulgularn gsterdiine gre, Ay olutuun
da deil, 500 milyon sonra. NASA bilimcileri 1972 ylndaki kon
feransta yle bildirmilerdi: "Ancak o zaman Ay, sarsnbl bir
evrimden geti. En afet dolu dnem 4 milyar yl nceydi; byk
ehirler ve kk lkeler boyutlarnda gk cisimleri Ay'a arpb
lar ve onun byk havz.alarn ve yksek dalarn oluturdular.
arpmalardan kalan byk miktarda radyoaktif mineraller y
zey alhndaki kayalar stmaya baladlar ve byk blmn
eriterek lav denizlerini yzeydki atlaklardan yukar kmaya
zorladlar... Apollo 15, Tsiolovsky kraterinde, Dnya'daki her
hangi bir toprak kaymasnn alb kah byklnde toprak kay
malar olduunu buldu. Apollo 1 6, Nektar Denizini yaratan ar
pmann 1600 km uz.aa dek sprnt biriktirdiini b,ldu.
Apollo 17, Dnya'dakinden sekiz kez daha yksek bir uurumun
yanna indi.
Ay'daki en yal kayalarn 4,25 milyar yanda olduu he
sapland; toprak paracklar 4,6 milyar yan gstermekteydi.
Geri getirilen kayalar ve topra inceleyen bin be yz kadar bi
limcinin hepsi, Ay'n yann Gne Sisteminin ilk eklini ald
z.amanlara dek gittiinde hemfikirdi. Ama derken, 4 milyar yl
nce bir ey olmutu. William Hartmann, Scientific American'daki
(Ocak 1977) "Gne Sisteminde Kraterleme" adl makalesinde,
"eitli Apollo analizcileri, ay ta rneklerinin birounun ya134

YARATIU'IN TANICI
nn drt milyannc ylda olduka kesin bir ekilde kesildiini bul
mulardr; daha yal kayalardan pek az hayatta kalabilmitir."
diyordu. Youn darbelerle biimlenen camlan ieren kaya ve
toprak rnekleri 3,9 milyar kadar yalyd. Caltech'ten Gerald J.
Wasserbug, son Apollo uuu arifesinde ''Yaygn bir afet dne
minin youn bombardmannn yal kayalar ve gezegenlerin
yzeyini tahrip ettiini biliyoruz." demiti; o zaman aklanma
dan kalan tek soru udur: "Ay'n 4,6 milyar yl nceki kkeni ile
4 milyar yl nce felaket meydana geldii zaman arasnda ne ol
du?"
Demek ki astronot David Scott tarafndan bulunan ve ''Ya
rabl Ta" denilen ta, Ay olutuunda olumamb; aslnda
yaklak 600 milyon yl sonraki katastrofik bir olayn sonucunda
olumutu. Yine de ad pek uygundu; nki Tekvin'deki hikaye
Gne Sisteminin 4,6 milyar yl nceki ilksel biimleniiyle deil,
yaklak 4 milyar yl nce Nibiru/Marduk ile Tiamat arasndaki
Gksel Sava'la ilgilidir.
Ay'n kkenine ilikin bugne dek nerilen tn teorilerden
honut olmayan baz kiiler, teorileri eitli kstlar ve kriterlere
gre derecelendirerek en iyisini semeye kalktlar. Arizona ni
versitesi Ay ve Gezegen U.boratuvanndan Michael J. Drake tara
fndan hazrlanan "Hakikat H.blosu", Ortak Doum teorisini di
erlerinin nne geirmiti. John A. Wood'n analizinde ise bu te
ori, Dnya-Ay asal momentumu ve Ay'daki erime dnda tm
kriterleri karlamaktayd; bunun dnda dierlerinden daha
iyiydi. Oybirlii yine, Dev Darbe ve Fizyon teorilerinden birka
eyi dn alm olan Ortak Doum teorisinde odaklanmh.
1984 konferansnda Camegie Enstitsnden A. P. Boss ve Cali
fomia niversitesinden S. J. Peale tarafndan nerilen teoriye g
re, Ay gerekten de Dnya ile ayn ilksel maddeden ortak do
umla olumu ama ortak doumun olutuu gaz bulutu, bazen
ekillenmi Ay'dan paralanan bazen de onun ktlesine yabanc
malzeme ekleyen kk gezegenlerin bombardmanna maruz
kalm (ekil 43). Net sonu ise, yeryzn evreleyen bu halka
iinde biimlenen dier aycklan eken ve zmseyen, gittike
135

KOZMK TOHUM

ekil 43
byyen bir Ay idi: Dnya'ya hem yakn hem de ondan bir bak
ma farkl olan bir Ay.
Teoriden teoriye savrulan modem bilim arhk Ay'mzn k
keni teorisi olarak, d gezegenlere kendi oklu ay sistemlerini
veren ilemin aynsn kucaklamaktadr. Hala stesinden gelin
mesi gereken engel ise, fazla kk bir Dnya'nn daha kk
birsr ay yerine, niin tek ve fazla byk bir Ay ile ortaya k
hdr.
Cevap iin, Smer kozmogonisine geri dnmemiz gerekir.
Modem bilime sunduu ilk yardm, Ay'n Dnya'nn deil, on
dan daha byk olan Tiamat'n uydusu olarak ortaya khn
ileri srmesidir. O zamanlar, yani Bah medeniyeti Jpiter, Sa
trn, Urans ve Neptn' evreleyen ay srlerini kefetmeden
binlerce yl nce, Smerliler Tiamat'a ''hepsi on bir tane" olan bir
uydu srs atfetmilerdi. Tiamat', onu bir d gezegen olarak
niteleyecek biimde Mars'n tesine yerletirmilerdi; onun edin
dii "gksel gruh" ise dier d gezegenlerinkinden pek farkl
olmayan bir yolla edinilmiti.
En son bilimsel teorileri Smer kozmogonisi ile kyaslad
mzda gryoruz ki, modem bilimciler Smer bilgi btnnde bu-

136

YARATIU'IN TANIGI
lunan fikirlerin aynsn kabul etmeye balamakla kalmayp Smer
metinlerini taklit eden bir terminoloji bile kullanmaktadrlar...
Tpk en son modem teoriler gibi Smer kozmogonisi de ge
zegenciklerin ve ortaya kan ktle ekim glerinin gezegenler
aras dengeyi bozduu ve bazen aylann oransz bymesine yol
ab eski, dzensiz bir Gne Sistemi sahnesini tarif etmektedir.

12. Gezegen'de, gksel artlan u ekilde tarif etmitim: "Geze


genlerin doumuyla ilgili muhteem dramann sona ermesiyle,
Yaratl destannn yazarlan fl.rtk ikinci perdeyi, gksel bir kar
maa dramn gstermek zere aarlar. Yeni yaratlan gezegen ai
leleri, dengeli olmaktan ok uzakbr. Gezegenler birbirlerini ek
mekte, Tiamat' skhrmakta, ilksel cisimleri rahatsz etmekte ve
tehlikeye sokmaktadrlar."

Enuma eli'in airane szleri ile:

lahi biraderler birleip gruplatlar;


leri geri gidip gelirken Tiamat' rahatsz ettiler.
Gklerdeki meskenlerindeki yaramazlklaryla
Tiamat'n gbeini karhnyorlard
Apsu [Gne] amatalann azaltamyordu;
Tiamat onlann yaphklan karsnda sessizdi,
Yaptl<lan tiksindiriciydi...

Sknbl yollanyla zorba tavrlydlar.

12. Gezegen'de "Burada dzensiz yrngelere yaplan gn


dermeler var." diye yazmm. Yeni gezegenler "ileri geri gidip
gelirler"; birbirlerine ok yaklarlar ("birleip gruplarlar"); Ti
amat'n yrngesine mdahale ederler, onun "gbeine" fazla
yaklarlar; "yollan" ortalk karhncdr; ktle ekimleri "an
dr'', dierlerinin yrngelerine kar saygszdrlar.
Yavaa souyan ve scak ilksel buluttan tedricen imdiki
biimine doru donan bir Gne Sistemi kavramn terk eden bi
limsel fikir, imdi de tam tersi yne savrulmutur. Richard A.
Kerr, Science'ta ("Arahrma Haberleri", 14 Nisan 1989) yle yaz
mh: "Daha hzl bilgisayarlar gksel mekanikilerin gezegenle
rin davranlanna daha uzun sre bakmalann saladka, her
yerde kaos ortaya kyor." Massachusetts Teknoloji Enstitsn-

137

KOZMiK TOHUM
den Gerald J. Sussman ve Jack Wisdom'un yaph gibi bilgisayar
simlasyonlaryla geriye gidilen ve "Urans ile Neptn arasnda
uz.anan birok yrngenin kaotik hale geldiini", "P.ton'un y
rngesel davrannn kaotik ve tahmin edilemez hale geldiini"
kefeden birok almadan da sz ediyordu. Paris Boylam Da
irt!Sinden J. Laskar tn Gne Sistemi boyunca balangta, "ama
zellikle Dnya dahil i gezegenler arasnda" kaos olduunu
buldu.
Be yz kadar kk gezegenin oklu arpmalar hakkn
daki hesaplamalarn gncelletiren George Wetherill (Science, 17
Mays 1985), karasal gezegenler blgesitdeki ilemi, "deneme ge
zegenleri" oluturmak zere arpan "oka kz karde ve erkek
karde" in ortaya k olarak tarif etmiti. Birbirine arparak, k
rlarak, dierlerinin maddelerini yakalayarak, ta ki bazlar by
yene ve karasal gezegenler haline gelene dek birleerek byme
nin, Gne Sisteminin ilk yz milyon yl boyunca sren "kraliyet
sava"ndan hibir eksiinin olmadn sylemiti.
Saygn bilimcirun szleri, arhc derecede Enuma eli'in
szlerine benziyor. Wetherill etrafta dolanan, birbiri ile arpan,
birbirlerinin yrngelerini ve bizza t mevcudiyetlerini etkileyen
"oka kz karde ve erkek karde"ten sz ediyor. Kadim metin
ise bizzat Tiamt'n bulunduu yerdeki gklerde, "gbeinin"
yaknn "rahatsz eden", "belal", "ileri geri gidip gelen" "ilahi
kardeler"den sz eder. Wetherill bu ''kz kardeler ve erkek kar
deler'' arasndaki almay ''kraliyet sava" diye adlandrr. S
mer anlahm da neler olduunu anlatmak iin ayn kelimeyi, "sa
va" .kelimesini kullanr ve her zaman iin Yarahl'n olaylarn
Gksel Sava olarak kaydetmitir.
Kadim metinlerde okuruz ki, gksel rahatszlklar arhka
Tiamat kendisine doru gelen gksel "kardeleri" ile "sava yap
malar" iin kendi "ordusu"nu vcuda getirir:
Bir Meclis oluturdu,
ve fkeden ate sayor...
bir trden on bir tane dourdu...

138

YARATIU'IN TANIGI

Tiamat'n yan sra yrdler;


fkeliydiler, gece gndz demeden plan yaptlar.
ar'maya hazrlandlar, fkeden soluyorlard;
Biraraya geldiler, abmaya hazrdlar.
Modem gkbilimciler Ay'n oranbsal byklnden nasl
rahatsz oluyorlarsa, Enuma eli'in yazarlar da yleydi. Sz di
er gezegenlerin azndan syletip, ba ikayetleri olarak ''Kin
gu"nun gittike byyen boyutlarna ve rahatsz edici cssesine
iaret ediyorlard:
Meclisini oluturan tanrlar arasnda,
Kingu'yu yceltti, ilk doan.
Aralarnda onu byle yaph,
Savan ba komutasn
atma iin silahlan kaldrmay
arpma iin nde gitmeyi;
Bunlan Kingu'nun ellerine brakh.
Onu ordusundan klarken,
"Senin iin bir by savurdum" dedi ona;
"Seni tanrlar meclisinde byk kldm;
tanrlar stnde hkm sana verdim.
Gerekten de, sen en stnsn!"
Bu kadim kozmogoniye gre, Tiamat'n on bir ayndan biri
yeni oluan Gne Sistemi iindeki sregelen dzensizliklerden
ve kaotik artlardan tr sra d bir boyutta bymt. Bu ca
navar ayn yaratlmasnn, bu artlan nasl etkiledii ne yazk ki
kadim metinden anlalmyor; orijinal kelimeleri farkl okumala
ra ve tercmelere maruz kalan muammal dizeler, sanki Kin
gu'nun "yceltilmesi"nin "atein hanrun alnmasyla" (E. A. Spe
iser'e gre) veya "ate tannsnn sakinlemesiyle" (A. Heidel'e
gre) ve de "silip spr ylesine kudretli olan G-silahnn"
yenilmesi/alakgnll hale getirilmesiyle sonulandn syler
gibidir; bu sonuncusu, muhtemelen rahatsz edici ktle ekimine
bir gndermedir.
139

KOZMiK TOHUM
"Kingu"nun bymesinin Tiamat ve ordusu stnde ne gi
bi bir sakinletirici etkisi olduysa, bunun dier gezegenler stn
de artan ekilde rahatsz edici olduu ortaya kt. zellikle ra
hatsz edici olan, Kingu'nun tam teekkll bir gezegen konumu
na ykseltilmesi idi:
Ona bir Kaderler Tableti verdi,
gsne balad onun ...
Kingu yceltilmiti,
gksel bir rtbe almt.
te, dier gezegenleri Tiamat ve yoldan km eine bir son
vermesi iin Nibiru/Marduk'u 'arma" noktasna getiren ey;
Tiamat'n bu "gnah", Kingu'suna kendi yrngesel "kaderini"
vermesiydi. Ardndan gelen Gksel Sava'ta, daha nce anlabld
gibi, Tiamat ikiye blnd; bir blm paraland ve dier ks
m ise, Kingu'nun eliinde, Dnya ve Ay haline gelmek zere
yeni bir yrngeye hrlabld.
Burada, Ay'n kkeni, evrimi ve son kaderi hakkndaki e
itli modem teorilerin en iyi noktalanyla uyumlu bir sralan
var. Kingu'nun oransz byinesine neden olan "silip spr
... ylesine kudretli g-silah"nn ya da "ate tanns"nn yap
s aklanmadan kalsa da, Ay'n (daha byk olan Tiamat'a gre
bile) oransz boyutunun tm rahatsz edici ayrntlanyla kayde
dildii bir gerektir. Hepsi buradadr; tek istisna: modem bilimi
dorulayan Smer kozmogonisi deildir, modem bilim kadim
bilgiye yetimektedir.
Ay gerekten de, Smerlilerin dedii gibi bir gezegen olma
yolunda myd? Daha nceki blmlerde, bunun pekala olabile
ceini incelemitik. Peki, gezegensel unsurlan edinmi miydi?
Ay'n her zaman atl bir cisim olduu yolundaki uzun sredir ka
bul edilen grn tam aksine, 1970'lerde ve 1 980'lerde onun,
Gne evresinde bamsz bir yrnge dnda, bir gezegenin
her trl vasfna sahip olduu bulunmutur. Yzeyinde sivri, ka
yalkl, karmak dalar vardr; dzlkleri ve suyla deil de muh
temelen erimi lavla olumu olsa bile denizleri vardr. Bilimcile140

YARATIU'IN TANIGI

rin aknlna ramen Ay'n, hpk Dnya gibi katmanlar ierdi


i bulunmutur. Daha nce tarhlan facia tarafndan demirinde
eksilme olmasna ramen, demir ekirdeini korumu grn
mektedir. Bilimciler ekirdein hala erimi halde olup olmad
n tarhmaktadr nki aknlkla grmlerdi ki, bir zamanlar
Ay, Dnya ve dier gezegenlerde geerli olduu gibi, erimi bir
ekirdein dnnn neden olduu bir manyetik alana sahipti.
ngiltere'deki Newcastle-upon-Tyne niversitesinden Keith
Runcom'un almalanrun gsterdii gibi, bu manyetizm "drt
milyar yl kadar nce azalp gitmiti", yani Gksel Sava zama
nnda.
Apollo astronottan tarafndan Ay'a yerletirilen aygtlar "ay
yzeyi alhnda beklenmedik ykseklikte scak akmlarn akhn"
aa karmhr; bu, "cansz kre" iinde sregelen faaliyeti gs
termektedir. "Ay yzeyindeki atlaklardan fkran su buhan
gayzerlerini ("")" grdklerini bildiren Rice niversitesi bilimcile
ri tarafndan buhar -su buhan- tespit edilmitir. 1972'de Hous
ton'da yaplan nc Ay Bilim Konferansnda bildirilen dier
beklenmedik bulgular, Ay'da srmekte olan ve "ay yzeyine ya
kn, nemli miktarlarda s ve suyun ezamanl mevcudiyetini
ima eden" volkanik faaliyetleri aa karmhr.
1973 ylnda Ay'da grlen "parlak klar"n Ay'n i ks
mndan ykselen gaz yaynmlan olduu bulundu. The New York
Times bilim editr Walter Sullivan, Ay'n "canl bir gk cismi"
olmasa da "en azndan nefes alr'' gibi grnd gzlemini yap
mh. Bylesi gaz karmalar ve koyu renkli sisler, daha ilk Apol
lo uularndan balayarak en azndan 1980'lere dek Ay'n birka
derin kraterinde gzlenmiti.
Volkanik faaliyetin hala srebildiine dair belirtiler, bilimci
lerin Ay'n bir zamanlar buharlaan elementler ve hidrojen, hel
yum, argon, slfr, karbon bileikleri ve su gibi bileikler ieren
tam teekkll bir atmosferi olduunu varsaymalarna yol at.
Ay yzeyi albnda hala su olabilmesi ihtimali, bir zamanlar Ay
yzeyinde ok abuk buharlaabilen bir bileik olan, buharlaan
() Gayzer: Volkan blgelerinde, belli aralklarla su
nak. (.N.)

ve

buhar fkrtan scak kay

141

KOZMiK TOHUM
ve uzaya dalan sulann akm olup olmad sorusunu ortaya
kard.
Bte ksntlar olmasayd, bir bilimciler panelinin Ay'n .
mineral kaynaklann kartmak zere Ay' incelemek nerisini
NASA kabul etmeye istekliydi. Austos 1977'de San Diego'daki
Califomia niversitesinde toplanan ohz jeolog, kimyac ve fizik
i, Ay stnde hem yrngeden hem de yzeyden yaplan ara
trmalann sadece ekvatoral blgelerle snrl olduuna dikkat e
kerek, bir ay kutup yrnge aracnn frlatlmasnn aciliyetini be
lirttiler. Byle bir ara tm Ay'dan veri toplamakla kalmayacak,
aynca imdi Ay' da su olup olmadn kefedebilecek bir gre
de sahip olacakt. Califomia niversitesinden James Arnold'a
gre, "Yrnge aracnn gzlemlerinin bir hedefi, Gne'in hi
vurmad her iki kutbun yaknndaki kk blgeler olurdu. Bi
limcilerin teorilerine gre bu yerlerde 100 milyar ton kadar suyun
buz halinde bulunmas ok muhtemeldi... Eer uzayda madenci
lik ve retim gibi byk lekli faaliyetlere giriecekseniz, bu ie
ok miktarda su gerekecektir;. Ay'n kutup blgeleri ise iyi bir
kaynak olabilir."
Ay'da, geirdii onca afet ve faciadan sonra hala su olup ol
mad arahnlacaktr. Ama i ksmnda hala su olabileceine ve
gemite yzeyde su olduuna dair artan kantlar arhc olma
maldr. Zaten Ay, nam- dier Kingu, "sulu canavar" Tiamat'n
nder uydusuydu.
Ay'a yaplan son Apollo uuu ile ilgili olarak The Economist
(Bilim ve Teknoloji, 1 1 Aralk 1 972) programn keiflerini u e
kilde zetlemiti: "Belki de en nemlisi, aylann incelenmesi biz
lere bunlann basit, karmak olmayan bir kre yerine gerek gezegensel cisimler olduklann gsterdi."
"Gerek gezegensel cisim." Tpk binlerce yl nce Smerli
lerin tarif ettii gibi. Ve onlann binlerce yl nce belirttii gibi, ge
zegen olma yolundaki Ay, Gne evresinde yrngesinde d
nen bir gezegen olamamt nki Gksel Sava'n bir sonucu ola
rak bu konumdan mahrum edilmiti. te Nibiru/Marduk'un
"Kingu"ya yaptklar:

142

YARATIU'IN TANIGI
Ve Kingu'yu, aralarnda ef olan,
Kltt; onu tanr DUG.GA.E diye sayd.
Ondan Kaderler Tabletini ald
zaten hakk deildi;
stne kendi mhrn mhrledi
ve kndi gs stne balad.
Yrngesel momentumdan mahrum kalan Kingu, sadece
bir uydu konumuna indirgenmiti: Ay'nuz.
Smerlilerin Nibiru/ Marduk'un Kingu'yu "kltmesi"
gzlemi, hep rtbe ve nemde indirgenmeye gnderme olarak
dnlmtr. Ama son bulgular gstermektedir ki, Ay; bir afet
sonucunda demirini kaybetmi ve younluunda belirgin bir d
olmutllr. Alastair Cameron, Icarus'taki (cilt 64, 1985) yazsn
da yle der: "Gne Sistemi iinde, garip younluk ortalamala
r, benzersiz ve muhtemelen sra d artlarn rn olduklarn
ima eden iki gezegensel cisim vardr; bunlar Ay ve Merkr'dr.
Birincisinin dk bir younluk ortalamas vardr ve demiri b
yk lde tkenmitir." Bir ba deyile, Kingu gerekten de
klmt!
Ay'n ar darbeler sonucu daha youn hale geldiinin ba
ka kantlan da vardr. Dnya'dan grnmeyen yznn -arka
yz- yzeyinde yksek tepeler ve kaln bir kabuk varken, bize
dnk yznde byk, dz ovalar vardr; sanki yksek yzey
ekilleri silinmi gibidir. Ay'n iinde, ktle ekimindeki varyas
yonlar birka konsantrasyonda daha ar ktlelerin, zellikle y
zeyin dzlemi olduu yerlerdeki varln aa karmaktadr.
Ay dardan (hpk minimal boyuttan daha byk olan tm gk
cisimleri gibi) kre biimine sahipse de, ekirdeindeki ktle, bir
bilgisayar almasnn da gsterdii gibi (ekil 44) su kaban
andrmaktadr. Bu, Ay' bastran ve onu, bpk Smerlilerin anlat
h gibi, gklerdeki yeni yerine frlatan "byk darbe"nin izini
tayan bir ekildir.
Smerlilerin Kingu'nun bir DUG.GA.E'ye dntrld
n sylemesi de bir o kadar ilgintir. 12. Gezegen'de de yazdm
gibi, bu terim harfiyen "kurun mlek" anlamna gelir. O srada
143

YARATIU'IN TANIGI
ASTRONOTLARIN KEND SZLERYLE
Neredeyse her Amerikal astronot, kendileri hakknda, dier in
sanlar hakknda ve Dnya'nn tesinde zeki hayabn mevcudiyeti hak
knda "neredeyse ruhsal nitelikli" bir gr deiildii hissettiklerini
bildirmitir.
1 963'te Mercury 9'un pilotu ve 1965'te Gemini S'in yardma pilo
tu olan Gordon Cooper "zeki, dnya d yaamn gemi alarda
Dnya'y ziyaret ettii" inana ile geri dnm ve arekoloji ile ilginlen
meye balamtr. Skylab 3'te (1974) bilimci olan Edward G. Gibson ise
gnlerce Dnya yrngesinde olmann "sizi evrenin dier yerlerinde
var olan hayat hakknda biraz daha speklasyon yapmaya sevk ettii
ni" sylemiti.
Ozellikle etkilenenler, Apollo uularyla Ay'a giden astronotlar
dr. Apalla 14 astronotlarndan Ed Mitchell "Size orada bir eyler olu
yor." demiti. Jim lrwin (Apalla 15) "derinden etkilenmi... ve Tann'run
varln hissetmi" ti. Uu arkada Al Worden, Ay'a ilk iniin yirmin
ci yldnm nedeniyle bir 1V programnda (Michael G. Lemle'nin y
nettii "Ay'n Arka Yz") Ay'a konmak ve dikey olarak Ay'dan ha
valanmak iin kullanlan ay modln, Hezekiel peygamberin vizyo
nunda tarif ettii uzay gemisine benzetmiti.
"Bence," dedi Al Worden "evren dairesel olmal; bir galakside
yaanamaz hale gelen bir gezegen vardr ve farkl bir galaksinin baka
bir ksmnda yerlemek iin harika olan bir gezegen vardr ve bizim gi
bi baz zeki varlklarn gezegenden gezegene srayarak, bpl Gney
Pasifik yerlilerinin adalarda yapt gibi, trlerini srdrrler. Sannn
uzay programnn ana amaa da budur... Sannn bizler, gemite bir
zamanlar Dnya stne yaayan varlklar ve evrenin baka bir yerin
den ziyarete gelmi varlklann bir karm olabiliriz; ve bu iki tr bira
raya gelir ve evlatlar edinirler ... Aslnda, ok az bir kaif grubu bir ge
zegene inebilir ve kendilerinden sonra, evrenin geri kalannda yerle
me amacn er ge edinecek torunlar yaratabilirdi."
Ve Buzz Aldrin (Apalla 11) inanan yle ifade etmiti: "Bu gn
lerden birinde, Hubble teleskobu gibi yrngede dolaan teleskoplar
veya baka teknik keifler yoluyla, bu harikulade evrende gerekten de
yalnz olmadmz renebiliriz."

145

YAAM TOHUMU
nsanolunun bilgiyi araynda karsna kan gizemlerin
en by "yaam" dr.
Evrim teorisi, ilk bataki tek hcreli yarahklardan Homo sa
piens' e kadar Dnya'nn nasl evrimletiini aklar; Dnya'da
yaamn nasl baladn aklamaz. Yalnz myz, sorusunun da
tesinde daha temel bir soru uzanr: Dnya'daki yaam Gne
Sistemimizde, galaksimizde, btn evrende tek midir?
Smerlilere gre, yaam Gne Sistemine Nibiru tarafndan
getirilmiti; Tiamat'la yapb Gksel Sava srasnda "yaam to
humu"nu Dnya'ya veren Nibiru idi. Modem bilim, ayn sonuca
varmak iin bir hayli uzun yol ald.
lkel Dnya stnde yaamn nasl balam olabileceini
dnebilmek iin bilimcilerin, yeni doan Dnya stndeki ko
ullan belirlemesi veya en azndan varsaymas gerekir. Su var
myd? Bir atmosferi var myd? Ya yaamn yap talan? Yani
hidrojen, karbon, oksijen, azot, slfr ve fosfor gibi molekler bi
leikler? Canl organizmalarn ncllerini balatabilmek iin
bunlar gen Dnya stnde mevcut muydular? u an Dnya'nn
kuru havas yzde 79 azot (N2), yzde 20 oksijen (02) ve yzde 1
argon (Ar) arh dier elementlerin zerrelerinden olumaktadr (at
mosfer, kuru havaya ek olarak su buhar ierir). Bu durum, ev
rendeki tm bol bulunan elementlerin yzde 99'unu oluturan
hidrojen (yzde 87) ve helyum'un (yzde 1 2) bolluunu yanst
mamaktadr. Dolaysyla (dier nedenler arasnda) u anki dn
ya atmosferinin, Dnya'nn ilk atmosferi olmadna inanlmak
tadr. Hidrojen de helyum da kolay buharlacdr ve onlarn
Dnya atmosferindeki azalm varl kadar atmosferin neon, ar
gon, kripton ve ksenon gibi "asil" gaz yetmezlii; bilim adamla146

YAAM TOHUMU
rna Dnya'nn yaklak 3,8 milyar yl nce bir "termal dnem"
yaadn nermektedir; okurlarmn artk aina olduklan bir
olay...
Artk neredeyse tm bilimciler Dnya atmosferinin balan
gta, yaralanm bir Dnya'nn volkanik rpnmalan tarafndan
pskrtlen gazlardan yeniden olutuuna inanmaktadrlar. Bu
patlamalarn kustuu bulutlar Dnya'y kalkan gibi kapladka
ve souduka, buharlaan su younlah ve saanak yamurlar
olarak yere indi. Kayalarn ve minerallerin oksidizasyonu, Dn
ya stndeki daha yksek oskijen seviyelerinin ilk rezervini sa
lad; en sonunda, bitkisel yaam atmosfere hem oksijen hem de
karbondioksit (C0) ekledi ve (bakterilerin yardmyla) azot dn
gsn bala th.
Kadim metinlerin bu bakmdan bile modem bilimin tahki_.
kini baanyla atlathru kaydetmeye deer. Enuma eli'in beinci
tableti, ok kt hasar grm olmasna ramen, fkran lavlan
Tiamat'n "tkr" olarak tarif eder ve volkanik faaliyetleri at
mosferin, okyanuslarn ve ktalarn oluumundan daha erkene
yerletirir. Tkrk, metnin belirttiine gre, salmakta, ''kat
manlar yaymakta"dr. Dnya'nn "temelleri" ykseldikten ve
okyanuslar toplandktan sonra; "souk yapma" ve "su bulutlan
nn toplanmas" tarif edilir; hpk Tekvin dizelerinde anlabld
gibi. Ancak bundan sonradr ki, Dnya stnde yaam ortaya
kar: ktalar stnde yeil bitkiler ve sularda "srler".
Ama canl hcreler, en basitleri bile ayn kimyasal element
lerden deil, eitli organik bileiklerin karmak molekllerin
den meydana gelir. Bu molekller nasl ortaya knhr? Bu bile
iklerin birka Gne Sisteminin dier yerlerinde de bulundu
undan, yeterli zaman verilirse, doal olarak oluacaklan varsa
ylmh. 1953'te Chicago niversitesinden Harold Urey ve Stan
ley Miller, o zamandan beri "en arpc deney'' olarak tanmlanan
eyi yaphlar. Bir basnl tp iinde metan, amonyak, hidrojen ve
su buhan gibi basit organik moleklleri karhnp, ilksel sulu
"orba"ya benzetmek iin karm su iinde erittiler ve ilksel yl
dnrnlara maruz brakmak iin karm elektrik kvlcmlarna ta
bi tuttular. Deney birka amino asit ve hidroksi asit, yani canl
147

KOZMiK TOHUM

madd.! iin elzem olan protein yap talarn retti. Daha sonra
baka arahrmaclar da benzer kanmlan Gne nlan kadar
Dnya'run ilksel atmosferi ve bulank sulanndaki dier radyas
yon tiplerini canlandrabilmek iin mor tesi a, iyonize edici
radyasyona ve sya maruz brakblar. Sonular aynyd.
Ama bizzat doann, belirli artlar alhnda yaamn yap ta
lann, -sadece basit deil karmak organik bileikler- olutura
bildiini gstermek baka eydi; sonuta ortaya kan ama basn
odalannda cansz ve ahi duran bileiklere yaam fleyebilmek
baka eydi. "Yaam" (her trden) besini zmseyebilme ve er
alabilme olarak tanmlanr, sadece var olmak eklinde deil. Ki
tab Mukaddes'in Tekvin hikayesi bile Dnya stndeki en kar
mak varlk, nsan "kil"den yarahldnda, ona "yaam fle
mek/ ruh flemek" iin ilahi mdahaleye gerek olduunu kabul
eder. Bu olmakszn, ne kadar dahice yarahlnu olursa olsun,
canl deildi.
1970'lerde ve 1980'lerde gkbilimi gksel alemde arahrma
lann geniletirken, biyokimya da yeryz yaamnn birok gi
zini aa karmaktayd. Canl hcrelerin en cra keleri al
m, oalmay yneten genetik kod anlalm ve en kk tek
hcreli yaratk.lan oluturan karmak bileikler ya da en ileri ya
ratklann hcreleri sentezlenmiti. Artk San Diego' daki Califor
nia niversitesinde olan Stanley Miller, arahrmalann srdrr
ken, "norganik elementlerden organik bileikleri nasl yapaca
mz rendik; sonraki adm bunlann kendilerini oaltan bir
hcre halinde nasl organize olabildiklerini renmektir." diye
yorum yapmh.
Bulank sular ya da "ilksel orba", yani Dnya'da yaamn
kkeni hipotezi; bu ilk organik molekllerden oluan okluun
okyanus iinde dalgalann, aknhlann ve s deiimlerinin sonu
cu olarak srekli birbirlerine arpp durduklarn ve en sonunda,
polimerler -beden biimenmesinin temelinde yatan uzun mole
kl zincirleri- oluuncaya dek hcre gruplamalan meydana ge
tirmek zere doal hcre ekimi yoluyla birbirlerine yapbklan
grne dayanr. Ama bu hcrelerin sadece birlemekle kalma
yp, oalmay, nihai bedenleri bytmeyi bilmelerine yol aan
148

YAAM TOHUMU
genetik habray onlara veren neydi? Cansz organik maddeden
canl hale geie genetik kodu dahil etme gerei, ''Kilden Yapl
ma" hipotezine yol amtr.
Bu teorinin ortaya abl, Nisan 1985'te Mountainview/Ca
lifornia'daki bir NASA tesisi olan Ames Aratrma Merkezi ara
trmaclarnn bir duyurusuna atfedilir ama aslnda, kadim de
nizlerin kylarndaki kilin Dnya'da yaamn kkeni konusunda
nemli bir rol oynad fikri, Ekim 1977'de Pasifik Kimya konfe
ransnda halka duyurulmutu. NASA'nn Ames Aratrma Mer
kezindeki aratrmaclarn yneticisi olan James A. Lawless, basit
amino asitlerin (proteinlerin kimyasal yap talardrlar) ve nk
leotitlerin (genlerin kimyasal yap talardrlar) -bunlarn deniz
lerdeki bulank "ilksel orba"da zaten var olduklarn varsaya
rak- nikel veya inko gibi metal zerreleri ieren killerde kelip
kurumalarna izin verildiinde zincirler oluturmaya baladkla
rn gsteren deneyleri aklad.
Aratrmaclarn nemli olduunu dndkleri ey, nikel
zerrelerinin seici davranarak Dnya stndeki tm canWarda
ortak olan sadece yirmi tr amino asite tutunduunu bulmalary
d; kildeki inko zerreleri ise tm canl hcrelerdeki genetik mal
zemenin paralarn balayan elzem bir enzime (DNA-polimeraz
adn alr) benzer bir bileik halinde sonulanan nkleotitleri bi
raraya balamaya yardm etmektedir.
1985 ylnda Ames Aratrma Merkezi arabrmaclar, kilin
Dnya'da yaama yol aan srelerdeki roln anlamak konu
sunda bir hayli ilerleme kaydedildiini duyurdular. Kilin, yaam
iin elzem iki zelliini kefetmilerdi: enerjiyi depolama ve ak
tarma yetenei. lksel artlarda bylesi enerjiler dier olas kay
naklar arasnda radyoaktif bozurunadan gelebilirdi. Saklanan
enerjiyi kullanan killer, inorganik ham maddelerin daha karma
k molekller halinde ilendii kimyasal 18.boratuvarlar olarak i
grm olabilirler. Dahas da vard: Mnib niversitesinden Ar
min Weiss, kil kristallerinin kendilerini bir "ana kristal"den o
altarak retmi gibi grnd deneyleri bildirdi; ilkel bir re
me fenomeni. Aynca Glasgow niversitesinden Graham Cairns
Smith, kildeki inorganik "n-organizmalar"n, en sonunda canl
149

KOZMiK TOHUM
organizmalarn evrimleecei "ablon"u "ynettii" ya da tam
olarak bir ablon ii grdklerine inanmaktayd.
Kilin -hatta sradan kilin- bu aknlk verici zelliklerini in
celeyen bir aratrma ekibinin bakan olan Lelia Coyne, kilin
enerjiyi yakalayp aktarmas yeteneinin kil kristallerinin oluu
mundaki ''hatalar"dan kaynaklandn belirtmiti; kilin mikro
yapsndaki bu hatalar, enerjinin depoland ve n-organizmala
nn olumas iin kimyasal talimahn yaynland blgeler olarak
i grmekteydi.
The New York Times aklamalarla ilgili haberinde "Eer te
ori dorulanabilirse," diyordu "Dnya stnde yaama, kimya
sal hatalarn birikiminin yol at ortaya kacak gibi grn
yor." Demek ki "kilden gelen yaam" teorisi, nerdii ilerlemele
re karn, tpk "bulank orba" teorisi gibi, kimyasal elementler
den basit organik molekllere, onlardan da karmak organik
molekllere geii ya da cansz maddeden canl maddeye geii
aklamak iin rastgele olulara -mikroyapsal hatalar burada,
arada bir yldnmlar der ve molekllerin arpmas orada- da
yanmaktadr.
Ama gelitirilmi teori, dikkatlerden kamayan baka bir e
ye yol am gibiydi. The New York Times haberi yle devam edi
yordu: ''Teori, kutsal metinlerde anlahlan Yarahl hikayesini de
anhnyor. Tekvin'de 'Ve Rab Tanr yerin toprandan adam
yapt' diye yazar ve ilksel topraa kil denir." Bu haber ve kutsal
metinlerle paralellii ima edii, bu saygdeer gazetenin bir ke
yazsna tanmay hak etti: "Sra D Kil" bal alhndaki yaz
da yle deniyordu:
Sradan kil, anlalan o ki, yaam iin elzem olan iki temel
zellik iermektedir. Enerjiyi depolayabilmekte ve aynca
bunu aktarabilmektedir. Bylece bilimciler kilin inorganik
ham maddeleri daha karmak molekllere dntrmek
iin bir ''kimyasal fabrika" gibi i grebilmi olabilecei yo
lunda akl yrttler. Bu karmak molekllerden yaam,
derken bir gn, biz ortaya ktk.
Kitab Mukaddes'in bandan beri, Tekvin'ln insann ya1 50

YAAM TOHUMU
pld "yerin topra" derken kili kastettii akbr. Ancak
ak olmayan ey, bunu bilmeden birbirimize ne kadar sk
sylediimizdir.
Bulank orba ve kilden yaam teorilerinin birleiminin, ka
dim anlatlan destekleyecek kadar ileri gittiini pek az kii fark
edebildi. Lelia Coyne ile srail brani niversitesinden Noam La
hab'n birlikte yaphklan deneyler; ksa amino asit zincirlerinin
olumasnda bir katalizr olarak i grebilmeleri iin killerin s
lanma ve kuruma dnglerinden gemesi gerektiini ortaya
kard. Bu sre, ya yaan ve kesilen yamurlara maruz kalan ku
ru karalan ya da gelgitler nedeniyle ileri geri giden denizlerin bu
lunduu, suyun kurulukla yer deitirebildii bir ortam gerek
tirmekteydi. Miami niversitesi Molekler ve Hcresel Evrim
Enstitsnde "nhcreleri" aramay hedefleyen deneylerce de
desteklenen sonu, Dnya stnde ilk canl tek hcreli yarahklar
olarak ilkel algleri (deniz yosunlan) iaret etmekteydi. Gletlerde
ve rutubetli yerlerde hala bulunan algler, milyarlarca yl geme
sine karn hi deimemi gibiler.
Birka yl ncesine kadar karada yaam hakknda 500 mil
yon yldan daha eski bir kant bulunamadndan, alglerden ev
rimleen yaamn okyanuslarla snrl olduu varsaylmaktayd.
Ders kitaplar, "Okyanuslarda algler vard ama karalarda henz
yaam yoktu." derdi. Ama 1977'de Harvard'tan Elso S. Bargho
om nderliindeki bir bilim ekibi Gney Afrika' daki tortul kaya
larda (Swaziland'n Figtree denilen blgesinde) 3,1 (belki de 3,4)
milyar yanda tek hcreli mikroskobik yarahklarn kalntlarn
buldu; bunlar gnmzdeki mavi-yeil alglere benziyordu ve
karmak yaam biimlerinin bu nclnn Dnya stnde ev
rimleme zamann neredeyse bir milyar yl geriye itmiti.
O zaman dek evrimsel ilerlemenin esasen okyanuslarda
meydana geldiine, yzer-gezer (amfibik) yaam biimlerinin
oluturduu ara ksmdan sonra kara yaratklarnn deniz yara
tklarndan evrirnletiine inanlmaktayd. Ama bylesine yal
tortul kayalarda yeil alglerin mevcudiyeti, teorilerin gzden ge
irilmesini gerektirdi. Alglerin bitki ya da bitki olmayan ekilde
151

KOZMiK TOHUM
snflanmas konusunda herhangi bir fikir birlii olmamasna
ramen, geriye doru bakterilerle yaknl ve ileri doru ilk flo
rayla olan yaknl, ister yeil ister mavi-yeil alglerin klorofilik
bitkilerin, yani gn n kullanarak besinlerini organik bileik
lere eviren ve bu ilem srasnda oksijen salan bitkilerin ncl
olduu konusunda pheye yer brakmamaktadr: Kkleri, dalla
n ve yapraklan olmasa da yeil algler, ardlla n gnmz Dn
ya'sn rten bitki ailesini balatmh.
Kutsal metinlerde anlatlanlarn doruluunu kavrayabil
mek iin Dnya stnde yaamn evrimlemesiyle ilgili bilimsel
teorileri izlemek ok nem tamaktadr. nki daha karmak
yaam biimleri evrimleecekse, oksijene ihtiya olacakh. Bu ok
sijen, ancak algler veya n-algler kuru topraklar stnde yayl
maya baladktan sonra kullanlabilir hale geldi. Bu yeil bitki
benzeri biimlerin oksijeni kullanp ilemesi iin, oksijeni "bala
yan" demiri ieren kayalardan oluan bir ortama ihtiyalan var
d (aksi takdirde oksidasyon yznden tahrip olurlard; serbest
oksijen bu yaam biimleri iin hara zehir saylr). Bilimciler by
lesi "gruplam demir oluumlarnn" kelti olarak okyanus
diplerine battl<lanna, tek hcreli orgalizmalarn ok hcreli ha
le suda evrimletiklerine inanmaktalar. Baka bir deyile, karala
rn yeil alglerle rtlmesi, deniz yaamnn ortaya kmasndan
na gereklemi olmalyd.
Kitab Mukaddes gerekten de ok ey anlabr: Yeil bitkile
rin, nc Gn yaratldn syler, ama Drdnc Gne kadar
deniz yaam yaratlrumhr. Yaratln nc "gn" ya da
safhasnda Elohim yle dedi:
Yer ot, tohum veren sebze,
ve yer zerinde tohumu kendinde olup
cinslerine gre meyve veren
aalar hasl etsin.
Otlardan aalara doru byyen yeilliin iinde meyvele
rin ve tohumlarn varl, eeysiz remeden eeyli remeye do
ru evrimlemeyi anlatmaktadr. Kitab Mukaddes evrimi bilimsel
152

YAAM TOHUMU
olarak anlahmna, modern bilimin alglerde iki milyar yl kadar
srdne inand evrim basaman ite bylece dahil eder.
Bu, "yeil rt"nn havadaki oksijeni artrmaya balad za
mandr.
Bu noktada, Tekvin'e gre gezegenimiz stnde hibir "ya
rahk" yoktur, ne sularda, ne havada ve ne de kuru karada.
Omurgal (iskeleti iinde olan) "yarahklarn" en sonunda ortaya
kn mmkn klmak iin, Dnya; stnde yaayan tm canl
varlklarn yaam dnglerinin temelinde yatan biyolojik saatler
modelini kurmak zorundayd. Dnya yrnge ve rotasyon (ek
sen zerinde devretme) modelleri iine yerlemek, Gne ve
Ay'n esasen aydnlk ve karanlk olarak tezahr eden tesirlerine
tabi olmak zorundayd. Tekvin Kitab drdnc "gn" bu d
zenlemelere ve sonuta tekrarlanan periyotlarla ortaya kan yl
lara, aylara, gnlere ve gecelere atfeder. Ancak o zaman; tm
gksel ilikiler ve dngler ve bunlarn tesirleri salam bir ekil
de belirlendikten sonra deniz, hava ve kara yarabklan ortaya
karlar.
Modern bilim sadece bu kutsal metin senaryosuyla ayn fi
kirde olmakla kalmaz, ayn zamanda Tekvin ad verilen bu bilim
sel zeti yazan kadim yazarlarn, evrimsel tarihin "nc gn"
-yaam biimleriJln ilk ortaya khklan zaman- ile "yarabklarn"
ortaya kh" "beinci gn" arasna gksel bir ''blm" ("dr
dnc gn") eklemelerine neden olan ey hakknda bir ipucu da
salayabilir. Modern bilimde de jeolojik ve fosil verilerdeki kesil
me nedeniyle hakknda ok az ey bilinen 1,5 milyar yllk -yak
lak 2 milyar yl nce ile 570 milyon yl ncesine dek- doldurul
mam bir boluk vardr. Modern bilim bu aa ''Kambriyan n
cesi" der; ellerinde veri olmayan kadim alimler ise bu boluu
gksel ilikilerin ve biyolojik dnglerin kurulmasn tarifte kul
lanmlar.
Modern bilim bunun ardndan gelen Kambriyan (ilgili ilk
jeolojik verinin elde edildii Galler'de bir blgenin ad verilmi
tir) dnemini Paleozoik ("Eski Yaam") an ilk safhas olarak
dnmekteyse de, bu henz omurgahlarn, yani Kitab Mukad153

YAAM TOHUMU
225 milyon ile 65 milyon yl ncesini kapsar ve sk sk "Dinozor
lar a" olarak adlandrlr. Bu dnemde, okyanuslardan ve on
larda kaynaan deniz canWanndan uzakta evrimleen yzer-ge
zerlerin ve deniz kertenkelelerinin yan sra yumurtlayan srn
genlerin iki ana kolu ortaya kh: Umaya balayp kular halin
de evrimleenler ve byk eitlilik iinde Dnya'da gezinen ve
basknlaan dinozorlar ("korkun kertenkeleler'') (ekil 46).
Tekvin'deki beinci "gn"n yaratlma olaylannn yukanda
sralanan gelimeleri tarif ettiini fark etmeden kutsal metnin di
zelerini ak fikirlilikle okumak mmkn deil:
Ve Elohim dedi:
"Sular canl mahlfil<lann srleriyle kaynasn,
ve yerin stnde, gk kubbesinin yznde kular usunlar."

ekil 46
1 55

KOZMK TOHUM

ekil 47
Ve Elohim byk srngenleri
ve sulann kendileriyle kaynah,
cinslerine gre hareket eden her canl mahliiku,
ve cinsine gre her kanatl kuu yarath.
Ve Elohim onlan mbarek kld ve dedi:
"Semereli olun ve oaln, deniz1erde sulan doldurun,
ve karada kular oalsn."
Tekvin'in bu dizelerinde dinozorlann tannmas olan "b
yk srngenler" gndermesi ok arpcdr ve gz ard edile
mez. Burada kullanlan branice terim Taninim (Tanin kelimesinin
oulu) "deniz ylan", "deniz canavarlan" ve "timsah" gibi fark
l biimlerde tercme edilmitir. Britannica Ansiklope.disi nden
alrih yapalm: "Timsahlar tarih ncesi zamanlann dinozor ben
zeri srngenleri ile son canl balanhdr; ayn zamanda onlar,
kulann yaayan en yakn akrabalandr." Kitab Mukaddes'in
"byk Taninim" ile sadece byk srngenleri deil dinozorla
n kastetmi olmas kann akla yatkndr. Tabi ki Smerliler di
nozorlan grdklerinden deil, ama Anunnaki bilimcileri en
azndan yirminci yzyl bilimcilerinin yaph gibi Dnya stn
deki evrimlemenin rotasn phesiz anlayabilmilerdi.
Kadim metnin omurgal snfn sralama dzeni de bir o
kadar ilgintir. Bilimciler uzun zamandr kulann dinozorlardan
evrimletiine inanyorlard; bu srngenler yiyecek ararken
'

156

KOZMiK TOHUM
aa dallarndan zplamalarn kolaylahrmak iin bir szlme
mekanizmas gelitirmeye balamlar ya da baka bir teoriye g
re, yere bal ar dinozorlar bo kemikler gelitirme yoluyla
arlklarn azalhp daha yksek koma hzn elde etmilerdi.
Kularn kkeninin, iki ayakl olarak evrimleerek szlmek iin
daha da hzlanabilen srngenlere dayandn dorulayan bir
fosil; kuyruk iskeleti bir ty biimi edinmi olan hzl koucu De
inonychus'un ("korkun peneli" srngen) kalnhlarnda bulun
mua benzemektedir (ekil 47). Artk Archaeopteryx ("eski ty'' ekil 48a) ad verilen bir yarahn fosillemi kalnhlannn kefi,
dinozorlar ve kular arasndaki "kayp halka"y salam gibidir
ve bu ikisinin, yani dinozorlann ve kularn Triyas dneminin
balangcnda karada yaayan ortak ve eski bir atalan olduu te
orisine yol anuhr. Ama kularn ortaya knn bu deien ta
rihlemesi bile, Archaeopteryx'in ek fosillerinin Almanya'da ke
fedilmesinden beri sorgulanmaktadr; fosiller bu yarahn yle
ya da byle tam olarak gelimi, dinozorlardan deil de doru
dan denizlerden gelen ok daha eski bir atadan evrimleen bir
ku olduunu iaret etmektedir (ekil 48b).
Kutsal metin kaynaklan bunu bandan beri biliyorlard. Ki
tab Mukaddes, dinozorlan kulardan nce (bilimcilerin bir sre
yaphnn aksine) sralamamakla kalmaz, kulan dinozorlardan
nce sralar. Fosil kaytlan henz bir hayli eksik olduundan, pa
leontologlar ilk kularn, l kertenkelelerinden ziyade deniz ya
amyla daha ok ortak ynnn olduunu gsteren kantlan ha
la bulabilirler.
Yaklak 65 milyon yl nce dinozorlar a aniden sona er
di; nedenleri ile ilgili teoriler iklimsel deiikliklerden virs sal
gnlarna ve hatta bir "lm Yldz" tarafndan imhalarna dek
uzanmaktadr. Nedeni her ne idiyse, bir evrimsel dnemin hata
ya yer brakmayan sonu ve bir dierinin balangc sz konusu
idi. Tekvin'in szleriyle, bu; albnc "gn"n afayd. Modem
bilim bunu, memelilerin Dnya stnde yaylmaya balad son
jeolojik devir ("gnmz yaam") olarak adlandnr. Kitab Mu
kaddes ise yle anlabr:

158

YAAM TOHUMU
Ve Elohirn dedi:
"Yer, cinslerine gre canl mahltlklan,
srlar ve srnen eyleri,
ve cinslerine gre yerin hayvanlarn karsn."
Ve byle oldu.
Ve Elohim yerin hayvanlarn cinslerine gre,
ve srlar cinslerine gre,
ve toprakta srnen her eyi cinsine gre yapb.

Kitab Mukaddes ve Bilim bu konuda tamamen hemfikir


dirler. Yarahllar ile Evrimciler arasndaki ahma, daha sonra
olan eylerin yorumlanmasndan kaynaklanr: nsanolunun
Dnya stnde ortaya k. Bu, sonraki blmde ele almacakhr.
Burada iaret edilmesi gereken ey udur: nsan dier tm hay
vanlardan stn gren ilkel ve hibir ey bilmeyen bir toplumun,
Dnya stndeki en eski ve dolaysyla en zeki yarahm nsan
olduunu varsaymas beklenebilir. Ama Tekvin Kitab hi de
byle sylememektedir. Tam tersine nsan'n Dnya'ya ge gel
diini iddia etmektedir. Bizler evrimin en eski hikayesi deil, sa
dece son birka sayfasyz. Modem bilim de ayn fikirdedir.
Smerlilerin okullarnda rettikleri de tam olarak buydu.
Kitab Mukaddes'te okuduumuz gibi, ancak yarahln "gnleri"
tamamlandktan sonra, "denizin balklan ve gklerin kular, s
rlar ve yerde srnen her ey"den sonra "Elohim insan yaratb".
Yarahln albnc "gn", Tann'nn Dnya stndeki ii bit
miti.
Tekvin Kitab yle der: ''Yarahldklan zaman gklerin ve
yerin asllar bunlardr."
nsann yarahlmas noktasna kadar, modem bilim ve ka
dim bilgi birbirlerine paraleldir. Ama modem bilim evrimin rota
sn izmekle, yaamn gelimesinden ve evriminden farkl olan
yaamn kkeni hakkndaki ilk soruyu arkada brakmhr.
Bulank orba ve kilden yaam teorileri sadece, doru mal
zeme ve artlar olursa, yaamn doalama ortaya kabileceini
nermektedir. Amonyak ve metan gibi (srasyla en basit dzen-

159

KOZMiK TOHUM
li azot ve hidrojen, karbon ve hidrojen bileikleri) yaamn temel
yap talarnn doal srelerden ayn olarak kendi balarna olu
abilecekleri fikri, bu bileiklerin dier gezegenlerde mevcut hat
ta bol olduunun kefedilmesiyle glenmi gibidir. Ama kimya
sal bileikler nasl canl hale gelmitir?
Bunun mmkn olduu akhr; kanh ise yaamn Dnya
stnde ortaya km olmasdr. Yaamn u ya da bu biimde
Gne Sistemimizdeki baka yerlerde veya muhtemelen baka
yldz sistemlerinde var olabilecei speklasyonu, cansz madde
den canl maddeye geiin olabilirliini varsaymaktadr. Demek
ki soru yledir: Bu olabilir mi, deil, burada yani Dnya'da na
sl olmutur?
Dnya stnde grdmz yaamn meydana gelebilme
si iin iki temel molekl arthr: canl hcrelerin tm karmak
metabolik ilevlerini yerine getiren proteinler ve de genetik kodu
tayan ve hcrenin ilemleri iin talimat yaynlayan nkleik asit
ler. Bu iki tr molekl, tanmlarndan da anlalaca gibi, hcre
denilen bir birim iinde i grmektedirler; hcre kendi bana bir
hayli karmak bir organizmadr, sadece kendisinin deil, tek bir
hcrenin kck bir unsur olduu btn hayvann da oalma
sn tetikleme yeteneine sahiptir. Protein haline gelebilmeleri
iin amino asitlerin uzun ve karmak zincirler oluturmalar ge
rekir. Hcrede, bir nkleik asit (ONA - deoksiribonkleik asit)
iinde depolanan ve dier bir nkleik asitle (RNA - ribonkleik
asit) yaynlanan talimata gre grevleri yerine getirirler. Ilksel
Dnya' da hkm sren artlar amino asitlerin zincirler halinde
birlemelerine neden olmu olabilir miydi? eitli giriim ve te
orilere (Illionis niversitesinden Clifford Matthews kayda deer
deneyler yapmh) ramen, bilimciler tarafndan dlen yolla
rn hepsi de eriilebilir olandan ok daha fazla "s.khnc enerji"
gerektirmekteydi.
leyse ONA ve RNA Dnya stndeki amino asitlerden
nce mi gelmekteydi? Genetik dalndaki ilelemeler ve canl hc
renin gizemlerinin aa karhlmas, sorunlar azaltacana artr
d. 1 953'te James O. Watson ve Francis H. Crick'in ONA'nn ya
ps olan "ift sarmal" kefi, bu iki yaam kimyasal ile ilgili mu-

160

YAAM TOHUMU
azzam karmakln kaplann ardna kadar ab. Nispeten dev
ONA moleklleri, son derece karmak drt organik bileikten
(genetik tablolarda bileik adlannn ba harfleriyle anlan A-G-C
T) oluan "basamaklar''la balanan iki uzun, bklm sicim ha
lindeydi. Bu drt nkleotit snrsz eitlilikteki dizililerde iftler
halinde birleebilmekte ve fosfatlarla deien eker bileikleri ile
yerlerinde tutulmaktaydlar (ekil 49). Yine karmak ve ba harf
leri A-G-C-U olan drt nkleotit tarafndan oluturulan nkleik
asit RNA da binlerce kombinasyon ierebilmekteydi.
Dnya stnde bildiimiz hayatn onlarsz asla gelimeye
cek olduu bu karmak bileiklerin geliebilmesi iin evrim ne
kadar srmt?

ekil 49
161

KOZMK TOHUM

ekil 50
1977'de Gney Afrika' da bulunan fosillemi alg kalnhlan
3,1 ila 3,4 milyar yl nceye aitti. Ama bu keif mikroskobik, tek
hcreli organizmalarn kefi iken, 1980'de bah Avustralya'da ya
plan keifler meraklan iyice derinletirdi. Los Angeles'taki Cali
fomia niversitesinden J. William Schopf ynetimindeki bir ekip
sadece ok daha yal -3,5 milyar yl- organizmalarn fosillemi
kalnhlann bulmakla kalmad; bunlar ok hcreliydi ve mikros
kop alhnda zincir benzeri liflere benziyorlard (ekil 50). Bu orga
nizmalar hem amino asitleri hem de karmak nkleik asitleri,
yani oalha genetik bileikleri daha 3,5 milyar yl nce edinmi
lerdi; dolaysyla Dnya stndeki yaam zincirinin balangan
deil, bunun bir hayli ileri bir safhasn temsil ediyor olmalyd
lar.
Bu bulgularn harekete geirdii ey, ilk geni aray diye ta
nmlanabilir. Alglerden nce bakterilerin olduuna inanan bilim
cilerin says artyor. Ekibin Avustralyal yesi Malcolm R. Wal
ter, "Aslnda bizzat bceklerin dorudan morfolojik (ekilbilim
sel) kalnhlan olan hcrelere bakyoruz. Modem bakterilere ben1 62

YAAM TOHUMU
ziyorlar." diyor. Aslnda yaplan, arba derecede "gnmz
modem bakterilerinin birkana neredeyse tamamen e olan" be
farkl bakteri tipine benzemektedir.
Kendi kendine oalmann Dnya stnde alglerden nce
bakterilerle balad fikri, genetik bilimindeki ilerlemelerin
Dnya stndeki en basitinden en karmana tm hayatin ay
n "malzemeleri" ve ayn yirmi kadar temel amino asidi ierdii
ni gstermesinden bu yana anlaml grnmektedir. Gerekten de
ilk genetik arahrmalann ou ve genetik mhendislik teknikle
rinin gelitirilmesi, insanlarda ve davarlarda ishale yol aan Esc
herichia coli (kolibasili) stnde yaplmbr. Ama eeyli remeyen
sadece blnerek oalan bu kck tek hcreli bakteri bile
yaklak 4.000 farkl gene sahiptir!
Bakterilerin evrimsel srete bir rol oynam oldukJa:; sa
dece bu kadar ok deniz, bitki ve hayvan yksek organizmasnn
birok yaamsal ilemler iin bakterilere dayanmasndan dolay
deil, ayn zamanda ilk nce Pasifik Okyanusu'nda ve sonra di
er denizlerde, bakterilerin fotosentez yapmayan ama okyanus
derinliklerindeki slfr bileiklerini zmseyen yaam biimleri
ni mmkn klm ve hala da mmkn kldnn kefedilmesiy
le de ak hale geldi. Bu ilk bakterilere "arkeo-bakteri" adn ve
ren, Illinois niversitesinden Carl R. Woese ynetimindeki bir
ekip onlar 3,5 ila 4 milyar yl ncesine dayandrmaktadr. Byle
bir ya, 1984 ylnda Bah Almanya'daki Max Planck Enstitsn
den Hans Fricke ve Regensburg niversitesinden Karl Stetter'in
bir Avusturya glndeki bulgularyla da dorulanm oldu.
te yandan Grnland'da bulunan tortullar, 3,8 milyar yl
kadar erken bir tarihte fotosentezin varln iaret eden kimyasal
belirtiler tamaktadr. Tm bu bulgular, birka yz milyon yl
oynama ile 4 milyar yl limiti iinde, Dnya stnde belirgin e
itlilikte oalabilen bakteri ve arkeo-bakteriler bulunduunu
gstermektedir. Daha yakn tarihli almalarda (Nature, 9 Kasm
1989), Stanford niversitesinden Norman H. Sleep nderliinde
ki bir ekip Dnya stnde yaamla ilgili "zaman erevesi"nin, 4
ile 3,8 milyar yl nce arasndaki 200 milyon yl olduu sonucuna
vardlar. "Bugn yaayan her ey, bu z.aman erevesi iinde k1 63

KOZMiK TOHUM
ken bulan organizmalardan evrimlemitir" diye bildirdiler. Bu
na ramen, o zaman yaamn nasl kken bulduunu belirleme
ye girimediler.
ok gvenilir olan izotopik karbon oran okumalar dahil
eitli kantlara dayanan bilimciler, Dnya stnde yaamn her
nasl balam olursa olsun, 4 milyar yl kadar nce balad so
nucuna vardlar. Neden o zaman balad da, daha nce, gezegen
ler 4,6 milyar yl kadar nce olutuunda balamad? Dnya' da
olduu kadar Ay' da da yrtlen tn bilimsel arahrnalar ge
lip bu 4 milyar yl tarihinde kalmaktadr ve modem bilimin su
nabilecei tek izah ''katastrofik bir olay''dr. Daha fazlasn
renmek iin, Smer metinlerini okuyun...
Fosiller ve dier veriler (ister bakteri ister arkeo-bakteri ol
sunlar) hcreli ve oalan organizmalarn, bu "Zaman ereve
si" baladktan sonra sadece 200 milyon yl iinde zaten mevcut
olduklarn gsterdiinden, bilimciler sonuta ortaya kan orga
nizmalardan ziyade yaam "z"n, yani bizzat ONA ve RNA
izlerini aramaya baladlar. oalmak iin hcre arayan nkleik
asit paralan olan virsler sadece karada deil, ayn zamanda su
da da mevcuttu ve bu da bazlarn, virslerin bakterilerden de
nce geldiklerini dnmeye sevk etti. Ama onlara nkleik asit
lerini veren neydi?
La Jolla/California'daki Saik Enstitsnden Leslie Orgel'in
daha basit olan RNA'run ok daha karmak olan DNA'run nc
l olabileceini nermesiyle birlikte birka yl nce bir aratrma
yolu alm oldu. RNA sadece ONA ablonunda bulunan gene
tik mesajlar yaynlamasna ramen, aralarnda Colorado niver
sitesinden Thomas R. Cech ve yardmclar ile Yale niversitesin
den Sidney Altman'n da bulunduu dier aratrmaclar bellrli
bir RNA tipinin belirli artlar altnda kendi kendinin katalizr
olabildii sonucuna vardlar. Tm bunlar transfer-RNA denilen
bir RNA tipinin, Nobel dll Manfred Eigen tarafndan, bilgisa
yarla incelenerek allmasna yol ah. Science dergisinde yayn
lanan (12 Mays 1989) bir makalede o ve Almanya'daki Max
Planck Enstitsndeki meslektalar, transfer-RNA'y Yaam
Aac stnde geriye doru sralayarak, Dnya stndeki gene164

YAAM TOHUMU
tik kodun 600 milyon yl eksii ya da fazlasyla 3,8 milyar yldan
daha eski olamayacan bildirdiler. Manfred Eigen, o sralarda
"mesaj kutsal metinlerle ilikilendirirsek 'Dnya'ya kn, seme
reli olun ve oaln.' olan" bir ilksel genin ortaya km olabile
ceini syledi. Eer fark arb ise, ki yle grnyor, yani 3,8 mil
yar yldan yalysa "bu ancak dnya d bir kken yoluyla mm
kn olabilirdi" diye sonuca vanyordu, bu bilgece makalenin ya
zarlan.
Yaamn Kkeni konulu drdnc konferansla ilgili zetin
de Lynn Margulis bu akllara durgunluk veren kann nceden
tahmin etmiti. "Eer bizim kendi kendini oaltan sistemimiz
Diinya'nn ilk dnemlerinde meydana geldiyse, bunun ok hzl,
yani milyarlarca deil milyonlarca yl iinde meydana gelmi ol
mas gerektiini arbk kabul ediyoruz." demi ve eklemiti:
''Bu konferanslara ilham veren ana sorun, belki biraz da
ha iyi tanmlanm olsa da eskisi gibi zlmeden kalmbr.

Organik mtddemizin kkeni yldzlar aras uzay mdr?


Radyoastronomi bilimi henz ok gen olsa da baz daha
kk organik molekllerin orada olduklarnn kanbn or
taya kard."
1908'de Svante Arrhenius [ Worlds in the Making (Oluan
Dnyalar)] yaam tayan sporlann, yaamn Dnya stnde ev
rimlemesinden ok nce evrimletii bir baka gezegen sistemi
nin yldzndan k dalgalarnn basncyla Diinya'ya ynlendi
rildiini yazmb. "Panspermia teorisi" olarak bilinegelen bu fi
kir; kabul edilen bilimin snrlannda dolayordu nki o sralar
da Dnya stndeki yaamn kkeni iin rakipsiz aklama olan
evrim teorisini destekler grnen fosil keifleri art arda gelmek
teydi.
Ancak bu fosil keifleri de kendi sorularn ve phelerini
beraberlerinde getirdi; yle ki 1973'te Nobel aday (artk Sir olan)
Francis Crick ile Leslie Orgel "Ynlendirilmi Panspermia" ba
lkl bir makale yazarak (Icarus, cilt 19) bu fikri yeniden canlandr
dlar: Dnya, dnya d bir kkenden gelen ilk organizmalar ve165

KOZMK TOHUM
ya sporlarla tohumlanmb ancak bu ans eseri deil "dnya d
bir toplumun maksatl faaliyeti" sonucuydu. Gne Sistemimiz
sadece 4,6 milyar yl nce olumuken, evrendeki dier gne
sistemleri 10 milyar yl nce biimlenmi olabilirlerdi; Dnya'nn
oluumu ile Dnya stnde yaamn ortaya k arasndaki s
re ok ksa olduundan, dier gezegen sistemlerinde bu sre
iin alb milyar yl kadar sre vard. Crick ve Orgel'e gre "mev
cut sre, Dnya'nn oluumundan bile nu galaksinin baka yer
lerinde teknolojik toplumlann var olmasn mmkn klmakta
dr''. Dolaysyla bilim evrelerine "yeni bir 'bulac' teori, yani
ilkel bir yaam biiminin Dnya stne bir baka gezegendeki
ileri bir toplum tarafndan yerletirildii teorisi stnde durma
lann" nermekteydiler. Hibir canl sporun uzayn zorluklarn
aamayaca yolundaki eletirileri beklediklerinden -ve de ne
eletiriler geldi!- mikroorganizmalarn uzayda srklenmek ze
re yollanmadn, korunmal ve yaam destekleyici bir ortam
ieren zel olarak tasarlanm bir uzay gemisi iine yerletirildi
ini nerdiler.
Crick ve Orgel'in sorgulanamayacak bilimsel itibarlarna
ramen, Ynlendirilmi Panspermia teorileri inanszlk ve hatta
alayclkla karland. Ancak son bilimsel ilerlemeler, sadece z.a
man erevesi'ni birka yz milyon yl daraltbklarndan deil,
ayn zamanda elzem genetik maddenin Dnya stnde evrimle
ebilme olasln da ortadan kaldrdklarndan dolay, bilim
adamlarnn bu alayc tavrlar deitirdi. Fikirlerdeki deime
nin bir nedeni de u keifti: Var olan amino asitler arasnda sade
ce ayn yirmi adedi Dnya stndeki tm canllarda, bu organiz
malar neye ve ne zaman evrimlemi olurlarsa olsunlar ortakl;
ve ayn drt nkleotitten oluan ayn ONA Dnya stndeki tm
canllarda mevcuttu.
Dolaysyla 1986 ylnda Berkeley/ California'da dzenlenen
sekizinci Yaamn Kkeni konulu konferansn kahlrnclan, bula
nk orba veya kilden yaam hipotezlerinde var olan yaamn
rastgele oluumu kavramn artk kabul edemeyeceklerdi, nki
bu teorilere gre bir yaam biimi ve genetik kod eitlilii orta
ya km olmalyd. Bunun yerine, varlan fikir birlii ''Dnya

166

YAAM TOHUMU
stndeki yaam, bakterilerden sekoya aalanna ve insanlara
kadar tm yaam tek bir ata hcreden evrimlemitir." biimin
deydi.
Ama bu ata hcre nereden gelmiti? 22 lkeden gelen 285
bilimci, bazlanrun ne srd gibi, uzaydan gelen tam olarak
olumu hcrelerin Dnya'ya yerletirildii tarzndaki temkinli
nerileri uygun bulmad. Ancak birou "yaamn organik n
clleri desteinin uzaydan eklendiini" dnmeye istekliydi.
Sylenenler sylendikten ve yaplacaklar yapldktan sonra bi
limciler meclisinin nnde kalan tek yolun Dnya stnde yaa
mn kkenine ilikin bulmacann cevabn salayabilecei umul
maktayd: uzay arahrmalar. Arab.rmalar Dnya'dan Mars'a,
Ay'a, Satrn'n uydusu Titan'a kaymalyd nki onlann el de
memi ortamlar yaamn balangcnn izlerini daha iyi korumu
olabilir, diye nerilmekteydi.
Byle bir arahrma rotasnn, yaamn sadece Dnya'ya z
g olmad nermesinin kabuln gerektirdii aktr. Byle bir
nermenin ilk nedeni, organik bileiklerin Gne Sistemi ve d
uzaya nfuz ettiklerini gsteren yaygn kantlardr. Gezegenler
aras sondalardan alnan verileri daha nceki blmlerde incele
mitik; d uzayda yaamla ilgili elementler ve bileikleri iaret
eden veriler o kadar oktur ki burada sadece bir ikisinden sz et
memiz yeterli olacaktr. rnein 1977'de Max Planck Enstitsn
deki bir uluslararas gkbilimci ekibi kendi galaksimizin dnda
su molekllerini kefettiler. Su buharnn younluu Dnya'nn
galaksisindekiyle aynyd; Bonn Radyo Astronomi Enstitsn
den Otto Hachenberg bu bulguyu "Dnya' daki gibi, yaam iin
uygun koullann baka yerlerde de mevcut olduu" karmna
destek olarak dnmekteydi. 1984 ylnda Goddard Uzay Mer
kezindeki bilimciler yldzlar aras uzayda "organik kimyann
balangcn da ieren arta bir dizi molekl" buldular. Merke
zin Uzay Arahrmalar Enstitsnden Patrick Thaddeus'a gre
"canl dokular oluturan ayn atomlardan yaplm karmak
molekller'' kefetmilerdi ve "bu bileiklerin olumas srasnda
Dnya'ya kelmi olduunu ve yaamn en sonunda onlardan
geldiini varsaymak akla yatknd." Bir rnek daha verecek olur-

167

KOZMiK TOHUM
sak, 1987'de NASA cihazlar, patlayan yldzlarn (spemovala
rn) Dnya'da yaayan organizmalarn ierdii karbon dahil
doksan ksur elementin ounu rettiklerini saptamtr.
Dnya stnde yaamn ieklenmesi iin bylesi elzem bi
leikler, yakn veya uzak uzaydan Dnya'ya nasl varmlard?
Dnlen gksel araclar deimez biimde kuyruklu yldzlar,
meteorlar, meteoritler ve arpan asteroitlerdir. Bilimciler iin bil
hassa ilgin olan karbon ieren kondritler tayan meteoritlerdir;
bunlarn Gne Sistemindeki en ilksel gezegensel maddeyi tem
sil ettiine inanlr. 1969' da Avustralya'da Victoria/Murchison
yaknlarna den bir tanesi, ONA'da yer alan tm bileikleri ie
ren amino asitleri ve azot bazlar dahil bir dizi organik bileii
aa kartmhr. Melboume'daki Monash niversitesinden
Ron Brown'a gre aratrmaclar "meteoritte ok ilkel bir hcre
yapsn anmsatan oluumlar'' bile bulmutur.
lk olarak 1806'da Fransa'da bulunan karbon ieren kondrit
li meteoritler, o gne dek, yaamla ilgili bileikleri yeryzyle te
masa geince kirlenmelerinden dolaydr, diye aklandndan
gvenilmez kantlar olarak bir kenara braklmaktaydlar. Ama
1979'da bu tpten iki meteorit Antartika'nn hibir kirlenmenin
mmkn olmad buzlu dzlklerine gml olarak kefedildi.
Bunlar ve Antarktika'nn baka yerlerinden Japon bilimciler tara
fndan toplanan meteorit paralarnn amino asitler asndan
zengin ve de ONA ve/veya RNA'y oluturan nkleotitlerden
(genetik "alfabe"nin A, G ve U'su) en azndan n ierdii bu
lunmutur. Scientific American dergisinde (Austos 1983) yaynla
nan makalelerinde Roy S. Lewis ve Edward Anders "karbonlu
kondritlerin, en ilkel meteoritlerin, spernovalar ve dier yldz
lar tarafndan frlatlan maddeler de dahil kkeni Gne Sistemi
dnda olan maddeler ierdikleri" sonucuna varmlard. Bu me
teoritlerin radyokarbon tarihlemesi, 4,5 ila 4,7 milyar yl nceyi
gstermekteydi; bu da onlar sadece yal deil, Dnya'dan bile
yal klmakta ve dnya d kkenli olduklarn kesinletirmek
tedir.
Bir anlamda kuyruklu yldzlarn Dnya' da salgnlara ne
den olduuna dair eski inanlar yeniden canlandran iki saygn
168

YAAM TOHUMU
ngiliz gkbilinci, Sir Fred Hoyle ve Chandra Wickramasinghe

New Scientisf te (17 Kasm 1977) yaynlanan bir almada ''Dn

ya'da yaam; yolundan km, yaamn yap talarn tayan bir


kuyruklu yldz ilkel Dnya'ya arphnda balamhr." diye
nermilerdi. Dier bilimcilerin eletirilerine ramen her ilcisi de
bu teoriyi bilimsel konferanslarda, kitaplarda [Lifecloud (Yaam
bulutu) ve dier eserleri] ve bilimsel yaynlarda srarla ne sr
meye devam ettiler ve her defasnda "drt milyar yl kadar nce
yaam bir kuyruklu yldzda geldi" yolundaki tezleri iin daha
fazla destekleyici tezler sunmaktaydlar.
Son zamanlarda Halley gibi kuyruklu yldzlarn yakndan
incelenmesi, kuyruklu yldzlarn da uzayda uzaklarda olan di
er haberciler gibi, su ve dier yaamsal yap talan olan bileik
leri ierdiini gstermektedir. Bu bulgular dier gkbilimcilerin
ve biyofizikilerin de Dnya' da yaamn ortaya kmasnda kuy
ruklu yldz arpmalarnn bir rol oynam olabilecei olaslnn
stnde dnmelerine yol at. Toledo niversitesinden AI
mand Delsemme'nin szleriyle: ''Dnya'ya arpan byk sayda
kuyruklu yldz, amino asitlerin olumas iin gereken kimyasal
lar salamhr; bedenlerimizdeki molekller muhtemelen bir za
manlar kuyruklu yldzlardaydlar."
Bilimsel ilerlemeler meteoritlerin, kuyruklu yldzlarn ve
dier gk cisimlerinin daha gelimi incelemelerini mmkn kl, dka, sonular yaam iin elzem olan daha byk bileik grup
larn iermektedir. Kendilerine "egzobiyolog" ad verilen yeni
bir bilimci tr, bu gk cisimlerinde Gne Sisteminin oluu
mundan da ncesine ait bir kkeni iaret eden izotoplar ve baka
elementler buldular. En sonunda Dnya stnde evrimleen ya
am iin gne sistemi d bir kken, artk daha kabul edilebilir
bir nermedir. Hoyle-Wickramashinge ekibi ve dierleri arasn
daki tarhmann oda, artk bu ilcisinin, Dnya'ya kuyruklu yl
dz/ meteorit darbeleriyle gelen yaam oluturucu bileiklerin
atalan yerine "sporlan" -gerek mikroorganizmalar- nermekte
hakl olup olmadklarna kaymbr.
"Sporlar" d uzayn radyasyonunu ve souunu atlabp ha
yatta kalabilirler miydi? Bu olaslkla ilgili pheler, 1985'te Hol169

KOZMK TOHUM
landa'daki Leiden niversitesinde yaplan deneylerle bertaraf
edildi. Nature dergisinde (cilt 316) yazan gkfiziki J. Mayo Gre
enberg ve yardmcs Peter Weber, "sporlarn" dier tm gk ci
simlerinde z.aten mevcut olan bir su, metan, amonyak ve karbon
monoksit z.arf iinde yolculuk etmeleri halinde, bunun mmkn
olabileceini buldular. Panspermia mmkndr, sonucuna var
mlard.
Peki ya ynlendirilmi panspermia? Daha nce Crick ve Or
gel tarafndan nerilen, Dnya'nn bir baka uygarlk tarafndan
maksatl olarak tohumlanmas? Onlarn grnde, sporlan ko
ruyan "zarf"; gerekli bileiklerden olumamh, iinde besinlere
batm ha.ide mikroorganizmalarn bulunduu bir uzaygemisiy
di. nerileri bilim kurgu koksa da, bu ikisi "teorem"lerine sms
k sarldlar. Sir Francis Crick The New York Times'ta (26 Ekim
1981), "Kulaa biraz atlaka gelse de, tezin tm aamalar bilim
sel adan makuldur." diye yazmh. nsanolunun da bir gn
kendi "yaam tohumu"nu baka dnyalara gnderebileceini
ngrrsek, niin baka bir yerdeki gelimi bir uygarlk uzak
gemite bunu Dnya'da yapm olmasn?
Yaamn Kkeni konferanslarnn nclerinden biri ve artk
ABD Ulusal Bilimler Akademisinin bir yesi olan Lynn Margulis
yazlarnda ve syleilerinde u gr savunur: Mikroorganiz
malar zorlu koullarla yzletiklerinde, "genetik materyali daha
uygun evre koullarna doru tayacak sert kk paketler sa
larlar" (Newsweek, 2 Ekim 1989). Bu, "uz.ay a sporlan" iin do
al bir "hayatta kalma stratejisi"dir; gelecekte de olacakhr nki
gemite olmutur.
The New York Times'ta yaynlanan ve tm bu gelimeleri ele
alan, "NASA, Dnya'daki Yaamn Kkeninin pularn Gkler
de Arayacak" balkl, ayrnbl bir haberde (6 Eyll 1988) Sandra
Blakeslee en son bilimsel dn u ekilde zetlemitir:
Yaamn balangcnn ipular ile ilgili yeni arayn ar
dndaki neden; kuyruklu yldzlarn, meteorlarn ve yldz
lar aras tozun canl hcreler iin elzem elementler kadar
karmak organik kimyasallar da tadklarnn yakn z.a1 70

YAAM TOHUMU
manlarda kefedilmi olmasdr.
Bilimciler Dnya ve dier gezegenlerin bu potansiyel ya
amsal yap talan ile uzaydan tohumlanm olduklanna
inanyorlar.

"Uzaydan tohumlanm"; binlerce yl nce Smerlilerin


yazd szlerin ayns!
Chandra Wickramasinghe'nin yazlannda M.. 500 civann
da "yaam tohurnlanrun" evren boyunca kaynahru, filizlen
meye ve uygun bir ortam bulunduunda yaam yaratmaya ha
zr olduklanna inanan Grekli filozof Anaksagoras'n yazlann
dan sk sk sz ettiini belirtmekte fayda var. O da Anadolu'dan
geldiinden, erken Grek bilgisinin doru olduu kadanyla, kay
naklan Mezopotamya yazlan ve gelenekleriydi.
6000 yllk dolambal bir yoldan sonra modern bilim, d
uzaydan gelen bir istilacnn yaam tohumunu Gne Sisteminin
iine getirdii ve Gksel Sava srasnda bunu "Gaia"ya brakb
yolundaki Smer senaryosuna geri dnmtr.
Bizden yaklak yann milyon yl nce uzay yolculuu ya
pabilen Anunnakiler, bu fenomeni bizden ok nce kefetmiler
di; bu adan baklrsa, modem bilim kadim bilgiye daha yeni ye
ni yetiiyor.

171

ADEMOGLU: YARATILAN KLE


Yarahllar ile Evrimciler arasndaki -bazen ok tatszla
an- tartmann ve bazen mahkeme salonlarnda, her zaman da
okul ynetim toplanhlarnda sregelen abmann merkezinde,
phesiz, nsanolunun kutsal metinlerde anlahlan yaratl var
dr. Daha nce de belirtildii gibi, her iki taraf da Kitab Mukad
des'i (tabi ki branice orijinalini) okusalar; Evrimciler Tekvin'in
bilimsel temelini fark eder ve Yarahllar da metnin aslnda ne
anlathn anlar anlamaz atma ortadan kalkvereeektir.
Bazlarnn Tekvin Kitabnn Yarahl hikayesindeki "gn
ler''in alar ya da safhalar deil de yirmi drt saatlik sreler ol
duu yolundaki safa iddialan bir yana buaklacakolursa, nce
ki blmlerden de artk aka anlald gibi, Evrim' in tarifi mo
dem bilimin tarifi ile uyumludur. Alamaz sorun ise Yaratl
larn, nsanolunun, Homo sapiens sapiens'in "Tanr" tarafndan
evrimsel nclleri olmakszn annda yarablm olduunda srar
etmeleri ile ortaya kar. "Ve Rab Tann yerin toprandan adam
yaph, ve onun bumuna hayat nefesini fledi; ve adam yaayan
can oldu." Tekvin Kitabnn 2. Bap, 7. dizesinde anlatlan nsa
nolunun yaratl hikayesi byledir ve an hevesli Yarahlla
rn da smsk inandktan budur.
branice metni renmi olsalard -zaten orijinali budur- her
eyden nce yaratma fiilinin belirli Elohim'e atfedildiini kefe
derlerdi; bu, ''Tanr" deil, en azndan "tannlar'' diye tercme
edilmesi gereken bir terimdir. kincisi, yukanda alnh yaphmz
dizede ayn zamanda "adam"n niin yarahldru da aklad
n fark edeceklerdi: ''Ve topra ilemek iin adam yoktu." Bun
lar, nsanolunu kimin, niin yaratm olduuna dair iki nemli
ve rahatsz edici ipucudur.
172

Al>EMOGLU: YARATILAN KLE


Hem 7.aten, Tekvin'de 1 :26-27'de nsanolunun yarabl ile
ilgili bir baka sorun daha vardr. lk olarak, "Ve Tanr dedi: Su
retimizde, benzeyiimize gre insan yapalm." ve sonra bu neri
yrrle konur: "Ve Tanr insan kendi suretinde yaratb, onu
Tanr'nn suretinde yaratt; onlar erkek ve dii olarak yaratt."
Kutsal metindeki anlatm, Bap 2'de "Adem"in, Tanr ona adamn
kaburga kemiinden yaratlan bir dii e salayana kadar yalnz
olduunu syleyen hikaye ile iyice dmlenir.
Yaratllar arasnda da birok farkl Kitab Mukaddes ver
siyonu iinde hangisinin doru olduuna karar verme sorunu
yaanmaktaysa da, oulluk sorunu her versiyonda geerlidir.
insann yaratlmas nerisi oul dinleyiciye seslenen oul bir
varlktan gelir: "Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapalm."
Kitab Mukaddes'e inanan kiiler sormaldr: Neler oluyor?
Artk hem Doubilimciler hem de Kitab Mukaddes bilgin
leri, olanlarn; Tekvin Kitabn ilk olarak Smer'de yazlm olan
daha eski ve muhtemelen daha aynnbl metinlerden zetleyerek
biraraya getiren derlemecilerden kaynaklandn biliyorlar. 12.
Gezegen'de gzden geirilen, boka alntlar yaplaR ve kaynaka
da sralananan bu metinler, insann Anunnakiler tarafndan yara
tlmasn anlatmaktadr. Atra Hasis gibi uzun metinlerden ren
dik ki, bu; altn aramak iin Dnya'ya inen kk rtbeli astro
notlarn isyan etmesi sonucu meydana gelmiti. Gneydou Af
rika' daki altn madenlerindeki zorlu alma artk katlanlamaz
hale gelir. Bakomutanlar olan Enlil, Nibiru'nun hkmdar
olan babas Anu'dan Byk Anunnaki Meclisi'ni toplamasn ve
bu isyankar mrettebata sert ce7.alar verilmesini ister. Ama Anu
daha anlayldr. syanclarn ikayetlerini duyduunda, "Onla
r neyle sulayabiliriz ki?" der. "leri ar, rahatszlklar oktu!"
Yksek sesle sordu, altn elde etmenin baka bir yolu olamaz
myd acaba?
Evet, dedi dier olu Enki (Enlil'in vey kardei ve rakibi);
Anunnakilerin parlak ba bilimcisi. Bu zorlu ii bir bakasna y
karak Anunnakileri bu dayanlmaz zorlu almadan kurtarmak
mmknd: Gelin bir lkel i yaratalm!
Fikir, Anunnaki meclisine cazip geldi. Tartbka, byle bir
1 73

KOZMK TOHUM
hkel inin, bir Adamu'nun i ykn devralmasna duyduklar
heves byd. Ama, diye meraklandlar, ara gere kullanacak
ve talimat alacak kadar zeki bir varl nasl yaratabilirsiniz? lkel
iyi yaratma veya "vcuda getirme" ilemi nasl baarlacakh?
Bu, gerekten de yaplabilir miydi?
Bir Smer metni, Adamu'nun yarahlmasn ekilmez, dertle
rinin zm olarak gren, phelerle dolu Anunnaki meclisine
Enki'nin verdii cevab lmszletirmitir:
"Adn sylediiniz yarahk
. MEVCUITUR!"
Tm yapmanz gereken, diye ekledi:
"tanrlarn suretini stne tutturmakhr."
te bu szler nsanolunun yarahl bulmacasnn anahtar
dr, Evrim ve Yaratl arasndaki almay ortadan kaldran si
hirli denektir. Anunnakiler, yani kutsal metinlerin Elohim'i, n
san yoktan var etmemiti. Varlk, zaten Dnya stnde yayor
du, eTJrimin bir rnyd. Tek yaplmas gereken, gereken yete
nek ve zeka dzeyine terfi ettirmek iin ona Elohim'in suretini,
"tanrlarn suretini tutturmakh".
Basit ol.un diye, gelin zaten mevcut olan bu "yaraha"
maymun adam/maymun kadn diyelim. Enki'nin dnd i
lem, zaten mevcut olan yarahn stne Anunnakilerin "sureti
ni" -isel, genetik yapsn- tutturmakh; baka bir deyile zaten
var olan Maymunadam/Maymunkadn genetik maniplasyon
yoluyla ykseltmek ve bylece evrimde srama yaparak, "in
san" -Homo sapiens- ortaya karmakh.
Kutsal metinlerdeki "adam" adna ilham verdii ak olan
Adamu terimi ve Smer metinlerinde, kutsal metinlerde de aynen
geen "suret'' teri.minin kullanlmas; Tekvin' deki nsann Yarah
l hikayesinin kkeninin Smer/Mezopotamya olduunun tek
ipular deildir. Oy birliine varan ve gerekli olan yapmak iin
harekete geen bir Elohim grubunun kutsal kitaptaki tasviri ve o1 74

MJEMOGLU: YARATILAN KLE


ul zamir kullanm, Mezopotamya kaynaklan hesaba kablnca,
bilmecemsi grnmlerini kaybederler.
Bu kaynaklarda Anunnaki meclisinin projeye devam etme
kararna vardn ve Enki'nin nerisini ba hp subay olan Nin
ti'ye grev olarak verdiklerini okuruz:
arp sordular tanraya,
tannlann ebesi, akll dourtucuya,
[dediler:]
"Bir yaraha hayat ver, iiler yarat!
Bir lkel i yarat,
O taksn boyunduruu!
Enlil tarafndan verilen boyunduruu o taksn,
iler, tannlann ykn tasn!"
Tekvin'i derleyenlerin ksalhlm versiyonlarn, yukandaki
dizelerin yer ald Atra Hasis metninden mi, yoksa ok daha es
ki Smer metinlerinden mi aldklarn kesin olarak sylemek im
kansz. Ama elimizde bir lkel i'ye ihtiya duyulmasna yol
aan olaylarn, tanrlar meclisinin bir tane yaratlmas iin hare
kete geilmesi nerisini onaylayp karar vermesinin arka pi.an
mevcut. Ancak kutsal metinlerin kaynaklarnn ne olduklann id
rak edersek, Kitab Mukaddes'te anlatlan Elohim'in -Ulu Olanla
rn, "tannlann" - sylediklerini anlayabiliriz: ''Topra ilemek
iin adam yoktu" sorununa zm olarak "Suretimizde, benzeyi
imize gre insan yapalm."
12. Gezegen'de, Kitab Mukaddes'de Adem'in, yani belirli bir
kiinin silsilesini ve tarihesini anlatmaya balayana kadar yeni
yarahlan varla "Adam" dendiini, yani genel bir terimle sesle
nildiini vurgulamhm. Bu, Adam adnda bir kii deildir, har
fiyen "Arzl" demektir, nki "Adam" kelimesi; Adamah, ''Top
rak" ile ayn kkten geldiinden bu anlama gelir; yani ''Dnya
l". Ama terim bir kelime oyunudur nki "kan" anlamna gelen
dam, birazdan greceimiz gibi, adamn "retilme" tarzn da
yanstmaktadr.
"nsan" anlamna gelen Smer terimi LU'dur. Ama kk
175

KOZMK TOHUM
"insan varl" deil; daha ziyade "ii, hizmetkar" anlamndadr
ve "evcilletirilmi" olduu ima edilen hayvan isimlerinin bir
parasdr. Atra Hasis metninin yazld (ve tilin Sami dillerinin
dalland) dil olan Akkadca, bu yeni yarahlan varla lulu teri
mini atfeder; Smercede olduu gibi "nsan" anlamna gelir ama
karm kavramn da aktarmaktadr. Lulu kelimesi daha derin
manada "karm olan" anlamna gelir. Bu durum, Adamn -hem
"Dnyal" hem de ''kandan Olan"- yarahlma tarzn da yanshr.
Mezopotamya kil tabletleri stnde korunmu veya para
lanm olma durumlar eitlilik arz eden saysz metinler bulun
mutur. 12. Gezegen' den sonra yazdm Dnya Tarihesi'nin di
er blmlerinde, Eski ve Yeni Dnyalardan eitli halklarn ya
rabl "mitleri"ni gzden geirmitim; hepsi de tanrsal bir unsu
run dnyasal bir unsurla karhnlmasn ieren bir ilemi kaydet
milerdi. Ve sklkla, tanrsal unsur tanrnn kanndan elde edilen
bir "z" ve dnyasal unsur da "kil" veya "amur'' olarak tarif
edilmekteydi. Hepsinin de ayn hikayeyi anlatmaya kalkbn. dan hi phe yoktur nki hepsi de lk ift' ten sz ederler. Bun
larn kkeninin de Smer olduuna hi kuku yoktur; Smer me
tinlerinde bu harikulade iin en aynnhl tariflerini ve ok miktar
da detay buluruz: Anunnakilerin "ilahi" genleri ile Maymun
adamn "dnyasal" genlerini karhnp, Maymunkadnn yumur
tasn dllemek.
Bu, tpte dllenmedir; hpk u silindir mhr stndeki be
timlemedeki gibi (ekil 51). Ve modem bilim ve bp tpte dllen-

ekil 51
1 76

Al>EMOGLU: YARATILAN KLE


me becerisini gsterdiinden bu yana hep sylediim gibi, Adam

ilk tp bebekti

..

Enki, genetik maniplasyon yoluyla bir lkel i yaratma


nerisinde bulunduunda, bunun yaplabilirlii sonucuna zaten
vardna inanmamz iin nedenler var. Grev iin Ninti'yi ar
ma nerisi de o an aklna gelmi bir fikir deildi.
Devam gelecek olaylarn arka plann anlatan Atra Hasis
metni, Dnya zerindeki nsann, nde gelen Anunnakiler ara
sndaki grevlere atanmasnn hikayesiyle balar. ki vey kar
de, Enlil ve Enki arasndaki dmanlk tehlikeli dzeylere ula
hnda, Anu aralarnda bir ekili yapar. Sonu olarak Enlil'e es
ki yerleimlerin ve E.DN'in (kutsal metinlerdeki Aden) ynetimi
verilir; Enki ise AB.ZU'ya, madenler lkesine gz kulak olmas
iin Afrika'ya yollanr. Byk bir bilimci olan Enki zamannn bir
blmn bulunduu ortamdaki flora ve faunay, ve yaklak
300.000 yl sonra Leakey'ler ve dier paleontologlarn gneydo
u Afrika'da kefedecekleri fosilleri inceleyerek geirmeye ba
lar. Tpk bugnn bilimcilerinin yaph gibi Enki de Dnya s
tndeki evrimin rotas hakknda dnm olmaldr. Smer
metinlerinden anlaldna gre, Nibiru'nun gklerdeki bir n
ceki mekanndan beraberinde getirdii ayn "yaam tohu
mu"nun, ok daha nce Nibiru'da ve daha sonra arpma sra
snda tohumlanr tohumlanmaz Dnya' da olmak zere her iki
gezegende de yaamn ortaya kmasn salad sonucuna var
mhr.
Onu en ok hayrete dren varlk Maymunadamd; dier
primatlardan bir adm stte, oktan dik yriimeye balam ve
ara olarak sivriltilmi talan kullanan bir insanms, bir n-in
san; ama henz tam olarak insan halinde evrimlememiti. Ve
Enki "Tannclk oynamak'' ve genetik maniplasyon ieren de
neyler yrtmek gibi ilgin ve meadele gerektiren bir fikri kafa
snda evirip evirmeye balam olmaldr.
Deneylerinde yardmc olmas iin Ninti'nin Afrika'ya gel177

KOZMiK TOHUM
mesini ve yannda kalmasn ister. Resmi neden akla yatkndr.
Ninti ba bp subaydr; ad "Yaam veren hanm" (daha sonra
Mammi lakabn alacakhr; tm dnyada kullanlan Mamma/Ma
ma/mm (Anne) kelimesinin kaynadr) anlamna gelir. Ma
dencilerin iinde alh zor koullar dnldnde hp hiz
metlerine kesinlikle ihtiya vardr. Ama dahas vard: daha en ba
ndan beri Enlil ve Enki onu cinsel nedenlerle istemekteydiler;
nki her ikisi de vey kz kardeleri olan Ninti'den bir erkek va
ris edinmek ihtiyacndaydlar. de Anu'nun, Nibiru'nun h
kmda rnn ocuklanydlar ama anneleri farklyd; ve Anunnaki
lerin ardllk kurallanna gre (daha sonralan Smerliler tarafn
dan da benimsendi ve kutsal metinlerdeki Atalann hikayelerinde
yankland), Yasal Varis, ayn kraliyet slalesi iinde bir vey kz
kardeten doan oul olurdu, lkdoan erkek evlat olmas art
deildi. Smer metinleri Enki ve Ninti arasndaki iddetli cinsel
birlemeleri tarif eder (ancak sonular baarszd; ocuklann
hepsi de kzd); dolaysyla Enki'nin Ninti'yi bu grevde kendisi
ne yardm etmesi iin armasnda bilimsel nedenlerin yannda
baka nedenler de vard.
Bunlan bilince, yarahl metinlerinde Ninti'nin ilk olarak
bunu yalnz bana yapamayacan, Enki'nin yardm ve tavsiye
lerine ihtiyac olduunu sylemesini, sonra da doru malzemele
rin ve tesislerin yer ald Abzu'da bu greve girimek zorunda
olduunu sylemesi karsnda armamamz gerek. Aslnda bu
ikisi, Anunnaki meclisinde "suretimizde bir Adamu yaratalm"
nerisinden ok nce birlikte deneyler yrtyor olmalydlar.
Baz kadim betimlemeler plak Maymun-adamlann elik ettii
"Boa-adam"lan (ekil 52) ya da "Ku-adam"lan gstermektedir
(ekil 53). Birok tapna ssleyen sfenksler (insan kafal boalar
veya aslanlar) hayali temsillerden daha fazlas olabilirler ve S
mer kozmogonisini ve yarahl hikayesini Grekler iin yazan Ba
bil rahibi Berossus, "iki kanatl insanlann" ya da ''bir beden ve iki
kafann" veya kark eril diil organlarn veya ''bazlar kei ba
cakl ve boynuzlu" birok insanms-hayvan karmnn olduu
insan ncesi bir dnemi tarif eder.
Bu yarahklann doann ucubeleri deil de Enki ve Ninti'nin

1 78

A DEMO GLU. YARATILAN KLE

ekil 52
maksatl deneylerinin bir sonucu olduklan Smer metinlerinde
akhr. Metinler bu ikisinin ne erkek ne de dii organ olan bir
varlk, iini tutamayan bir erkek, ocuk douramayan bir kadn
ve daha birok kusuru olan yarabklar ortaya kardklanru anla
hrlar. En sonunda, Ninti'nin biraz da ktlk kokan meydan
okuyan bir tavrla unlan syledii kaydedilir:
nsann bedeni ne kadar iyi, ne kadar kt?
Kalbim yle diyor ki,
onun kaderini iyi veya kt yapabilirim.

ekil 53
1 79

KOZMK TOHUM
Genetik maniplasyonun sonuta ortaya kan bedenin iyi
veya kt unsurlarn belirlemeyi salayacak lde mkemmel
lemi olduu bu safhada, bu il<lsi en son mcadeleye giriebile
ceklerini hissettiler: nsanmslarn, Maymun-adamlarn genleri
ni Anunnakilerin genleri ile kanbrmak. Biraraya getirdikleri
tm bilgiyi kullanarak, bu il<l Elohim, Evrim srecine mdahale
etmeye ve hzlandrmaya koyuldular. Her ikisi de ayn "yaam
tohumu"ndan geldiklerinden, hpk Nibiru'da olduu gibi hi
phesiz modern insan Dnya stnde de en sonunda evrimle
ecekti. Ama 300.000 yl nce insanmslarn bulunduu safha
dan, o sralarda Anunnakilerin ulam olduu geliim seviyesi
ne varmalar iin daha gidilecek uzun bir yol vard. Eer, 4 mil
yar yl iinde Nibiru'da daha erken balayan evrimsel sre bu
zamann yzde l'i bile olsa, Dnya'daki gidiahyla kyasland
nda evrim Nibiru'da krk milyon yl nde olmu olurdu. Aca
ba Anunnakiler gezegenimizde evrimin hzn bir ya da iki mil
yon yl hzlandrmlar myd? Hi kimse Homo sapiens'in Dnya
stnde doal olarak evrimlemesinin ne kadar zaman alacan
bilemez ama krk milyon yl da bir hayli yeterli bir zaman olurdu
phesiz.
"Tannlan iin hizmetkarlar biimlendirme", kadim metinle
rin szleri ile "byk bir bilgelik iini ortaya karma" grevini
yerine getirmeye arlan Ninti, Enki'ye u talimah verdi:
Dnya'run Bodrumundan,
Abzu'nun hemen stnden
kili al bir yumru halinde kartr,
ve onu bir gbek biimine sok.
Kili doru hale getirecek olan
iyi, bilgili, gen Anunnakileri ben salann.

12. Gezegen'de, genellikle "kil" ve "amur" diye tercme


edilen Smerce ve Akkadca terimlerin etimolojisini analiz etmi
ve bunlarn "yaamla olan" anlamna gelen Smerce T.T' ten ev
rimletiini gstermi ve sonra da tretilen anlamlar iinde ''kil"
ve "amur" kadar "yumurta" olabileceini de varsaymhm. De180

ADEMOGLU: YARATILAN KLE


mek ki, zaten mevcut olan bir varln "stne tanrlarn suretini
tutturma" ilemindeki dnyasal unsur; o varln diisinin, yani
Maymunkadnn yumurtasyd.
Bu olayla ilgili tm metinler Ninti'nin dnyasal unsuru te
min etmesi, yani dii Maymunkadrun yumurtasn Abzu'dan,
gneydou Afrika' dan getirmesi iin Enki'ye gvendiini aka
gstermektedir. Aslnda yukandaki alntda belirli bir yer gste
rilmektedir: Madenlerin olduu blge deil (madenlerin yeri 12.
Gezegen'de Gney Rodezya, gnmz Zimbabwe'sindeki bir bl
ge olarak tanmlanmt), "yukanda" daha kuzeyde olan bir yer
di. Gerekten de, son bulgularn gsterdiine gre, Homo sapi
ens'in ortaya kt blge burasdr...
"lahi" unsurlan elde etme ii ise Ninti'nindi. Anunnakiler
den birinden iki "z" alnmas gerekiyordu ve bu ama iin gen
bir "tanr" dikkatle seildi. Enki'nin Ninti'ye talimat, tanrnn ka
nn ve iru'sunu elde etmesi ve bunlan bir "saflahnc banyo"ya
batnp "zlerini" elde etmesiydi. Kandan elde edilmesi gereken
ey TE.E.MA olarak adlandnlr; en iyi "kiilik" diye tercme edi
lir, kelimenin anlamn aktaran bir kelimedir: Bir kiiyi o kii k
lan ve baka bir kiiden farkl yapan ey. Ama "kiilik" olarak
tercmesi kelimenin bilimsel kesinliini aktarmaz; orijinal S
merce metinde bu "hafz.ay yerinde tutan barndran" anlamna
gelir. Bugnlerde ona "gen" diyoruz.
Gen Anunnaki'den alnan dier unsur olan iru gnellikle
"et" olarak tercme edilir. Zaman iinde, bu kelime eitli an
unlan arasnda "et" anlamn da kazanmhr. Ama en eski S
mer metinlerinde bu, cinsiyete ya da reme organlanna bir gn
dermedir; kk ise "tutturan", "balayan" anlamna gelir. i
ru' dan alnan zden, "tannlann" Anunnaki olmayan evlatlan ile
ilgili dier metinlerde kiru diye sz edilir; erkein organndan
gelen anlamnda; "semen"dir, erkein spermi.
Bu iki ilahi z arndnc bir banyo iinde Ninti tarafndan
iyice kanhnlacaktr ve ortaya kan lkel i'nin lakab olan lu
lu'nun ("Kanhnlm Olan") bu kanhrma ileminden kaynak
land aktr. Modem terimleri kullanrsak, ona melez derdik.
Tm bu ilemler kesinlikle temiz koullar altnda gerekle-

181

KOZMiK TOHUM
tirilmdiydi. Metinlerden biri "kil"e dokunmadan nce Ninti'nin
ellerini nasl ykadn bile anlabr. Bu ilemlerin yrtld
yer, Akkadca Bit imti diye adlandnlan zel bir yapdr; "yaam
rzgarnn ieri flendii yer'' anlamna gelen Smerce
.M.T'den gelmektedir. Hi phesiz, Kitab Mukaddes'in
Adam topran tozundan yarathktan sonra Elohim'in "onun bur
nuna hayat nefesini fledi" yolundaki iddiasnn kayna da bu
dur. Kutsal metnin "yaam nefesi" yerine bazen "can" diye terc
me edilen terimi Nefe'tir. Akkad metninde, anndrma ve z alma
ilemleri tamamlandktan sonra "yaam rzgarnn ieri flendi
i yer" de meydana geleni anlabrken ayn terim ortaya kar:

Napitu'yu saflabran tanr Enki


konutu.
Onun [Ninti] nne ohrdu, onu tevik ediyordu.
Kendi ilahisini syledikten sonra,
Elini kile uzath.
Bir silindir mhr stndeki resim (ekil 54) pekala kadim
metni betimliyor olabilir. Resim Enki'yi oturmu, arkasnda "test
tpleri" olan (sembol olan gbek kordonu kesicisi ile tanmla
nan) Ninti'yi "tevik ederken" gstermektedir.
"Kil"in tm "zler"le kanhnlmas, ilemin sonu anlamna

ekil 54
182

ADEMOGLU: YARATILAN KLE


gelmiyordu. Maymunkadnn "arndrc banyolarda" gen
Anunnaki "tanns"nn spermi ve genleri ile dllenen yumurtas,
imdi de "tutturma"nn tamamlanaca bir ''kalp" iine konma
lyd. lemin bu ksm daha sonra tasarlanan varln cinsiyetinin
belirlenmesi ile ilgili olarak tekrar tarif edileceinden, imdilik
bunun "tutturma" safhas olduunu kabul edebiliriz.
Dllenen yumurtann ''kalp"ta kalma sresi belirtilmez,
ama onunla ne yaplaca aktr. Dllenen ve "kalplanan" yu
murta bir diinin rahmine yerletirilecektir, ama ilk bataki May
munkadnn rahmine deil. Bir "tanna"nnkine, bir Anunnaki
diisinin rahmine yerletirilecektir! Baarlmas gereken sonucun
bu olduu ak hale gelir.
Deneyi yapanlar, yani Enki ve Ninti, melezler yaratmak iin
o kadar deneme yanlmadan sonra, dllenen ve ilemden geirilen
yumurtann kendi diilerinden birine yerletirmesiyle mkem
mel bir lulu elde edebileceklerine emin midirler? Bu diinin do
uraca bir canavar olmasn? Diinin hayah tehlikeye girmesin?
Anlalan pek de emin deildirler; ve bir insan gnll ge
rektiren tehlikeli bir ilk deney iin kendilerini sk sk kobay ola
rak kullanan bilimciler gibi, Enki toplanan Anunnakilere kendi
einin, Ninki'nin (''Topran Hanm") bu i iin gnll olduu
nu duyurur. "Ninki, tanra-eim; sanclanacak kii olacakbr." di
ye ilan etti; yeni varln kaderini belirleyecek kii o olacakh:
Yeni doann kaderi akland;
Ninki onun stne tanrlarn suretini sabitleyecek;
ve olacak olan '1nsan" olacak.
Deney baarl olduu takdirde Doum Tanralar olarak
grev yapmak zere seilen Anunnaki diileri kalmal ve olanla
r izlemeli, dedi Enki. Metinlerin akladna gre bu basit ve so
runsuz bir doum d ildi:

Doum tanralar biraradayd,


Ninti aylan sayyordu.
Beklenen onuncu ay yaklayordu;

1 83

KOZMK TOHUM
onuncu ay geldi;
Rahmin almas dnemi geti.
Anlalan insann yarahl dramas ge doumla tamamlan
mh; hbbi mdahale gerekiyordu. Yaplmas gerekeni anlayan
Ninti "ban rtt" ve tarifi kil tablet stnde hasar grm olan
bir aygtla "bir aklk yapt" . Bunu yapnca "rahimde olan frla
d." Yeni doan bebei kucaklarken, sevinten comutu. Herke
sin grmesi iin onu yukan kaldrp (ekil 51'de resmedildii gi
bi) muzaffer bir edayla bard:
Yarattm!
Onu ellerimle yapbm!
lk Adam domutu.
Adam'n -kutsal metinlerde de belirtildii gibi tek bana
baanl doumu ilemin doruluunu onaylam ve abalarn
srdrlmesi yolunu amh. Artk, bir kerede on drt doum
tannasnda gebelii balatmak iin yeterince ''karm kil" ha
zrlanr:
Ninti kilden on drt para kopard;
Yedisini saa koydu,
Yedisini sola koydu.
Aralanna kalb koydu.
Artk ilemler, bir kerede yedi erkek ve yedi dii ortaya
karmak iin genetik mhendislii ile yrtlyordu. Bir baka
tablette Enki ve Ninti hakknda unlan okuruz:
Bilge ve bilgili,
ifte-yedi doum tannas topland;
Yedisi erkek dourdu,
Yedisi kz dourdu.
Doum Tannalan
Yaam Nefesinin Rzgann dourdu.
184

ADEMOGLU: YARATILAN KLE

Demek ki nsann yarahlyla ilgili farkl Kitab Mukaddes


versiyonlar arasnda herhangi bir tezat yoktur. hk olarak, adam
tek bana yarahlrnh; ama sonra, bir sonraki safhada Elohim
gerekten de ilk insanlar "erkek ve dii" olarak yaratrnb.
Yarahl metinlerinde, lkel ilerin "toplu retimi"nin ka
kez tekrarland belirtilmiyor. Ama baka yerlerde Anunnakile
rin daha fazlas iin barp artklann okuyoruz ve en so
nunda Edin'den, yani Mezopotamya'dan Afrika'daki Abzu'ya
gelen Anunnakiler, Mezopotamya' da bedensel g gerektiren i
leri stlensinler diye byk sayda lkel iyi karrlar. Aynca
zaman iinde, Doum Tannalanna duyulan srekli ihtiyatan
sklan Enki'nin bu melez hal.kn kendi aralarnda remelerini
salayacak ikinci bir genetik maniplasyona giritiini de reni
yoruz ama bu gelimelerin hikayesi, bir sonraki blmmzde
ilenecek.
Bu kadim metinlerin binlerce yl ncesine uunan bir zaman
kprsn aarak bize ulatklarn hahrlarsak, en eski metinleri
kaydeden, kopyalayan ve tercme eden ve muhtemelen sklkla
u veya bu ifadenin ya da teknik terimin ilk bata ne anlama gel
diini aslnda bilmeden kopyalanan metinlerin en titiz ve kesin
kopyasnn yaplmasn gerektiren geleneklere sabrla uyan ka
dim katiplere hayran olmamak elde deil.
Neyse ki, "Gnmz a"nn yirminci yzylnn bu son
on ylna girerken, modem bilimin yararlan bizim tarafmzda.
Hcre oaltma ve insan reme "mekanii", genlerin ilevi ve
kodu, birok kalhmsal kusur ve hastaln nedenleri; tn bunlar
ve daha birou arhk, belki tamamen deil ama kadim hikayeyi
ve verilerini deerlendirmemize yetecek kadar anlalm olan bi
yolojik ilemlerdir.
Elimizin alhndaki tm bu modem bilgiyle, kadim bilgiler
hakknda vereceimiz karar ne olmaldr? Bu imkansz bir fanta
zi midir yoksa modem bilim tarafndan da desteklenen, termino
lojiye son derece dikkat edilerek tarif edilen ilemler ve prosedr
ler midir?
1 85

KOZMK TOHUM

Cevap, evet; tam da bizlerin bugn yapt gibidir; aslnda


son yllarda izlediimiz yol gerekten de budur.
Bugn, birisini ya da bir eyi (bir aa, bir fare ya da bir in
san olsun), var olan bir eyin "suretinde" ve "benzeyiinde" "v
cuda getirmek" iin, yeni varln yaratcsnn genlerine sahip ol
mas gerektiini artk biliyoruz; aksi takdirde tamamen farkl bir
varlk ortaya kard. Sadece birka on yl ncesine dek bilimin
tek farknda olduu ey, her canl hcrenin iinde saklanan, do
acak olana hem fiziksel hem de zihinsel/ duygusal zellikleri
veren bir kromozom takm idi. Ama artk biliyoruz ki, kromo
zomlar, uzun DNA sralarnn konuland dallardan ibarettir.
Sadece drt nkleotit kullanan DNA, aralarna "dur" veya ''ba
la" anlamna gelebilecek (veya artk hibir ey yapmyor gibi g
rnen) kimyasal sinyaller serpitirilmi ksa veya uzun mesafe
lerde sonsuz 'kombinasyonlarda sralanabilir. Enzimler retilir ve
kimyasal igzarlar gibi hareket ederler; kimyasal ilemleri ba
labr, RNA'lar ilerini yap1'laya gnderir, bedeni ve kaslar olu
turmak iin proteinleri yarabr, canl bir varln saysz farkllk
taki hcrelerini retir, baklk sistemini tetikler ve phesiz,
varln kendi suretinde ve benzeyiinde evlatlar edinebilmesi
iin remesine yardm ederler.
Genetik biliminin balangc artk, bitki melezletirme konu
sunda deneyler yapan ve 1866'da yaynlanan bir almasnda
bahe bezelyelerinin kaltsal zelliklerini tarif eden bir Avustur
yal kei olan Gregor Johann Mendel'e atfedilir. phesiz bu tr
bir genetik mhendislik bahecilikte (iek, sebze ve meyve yeti
tiricilii); bir bitkinin istenilen niteliklerinin bir baka bitkiye ek
lenmesi iin, bu bitkinin bir ksmnn alc bitkide alan bir kesi
e eklendii, alama denilen bir ilem yoluyla uygulanmaktay
d. Alama teknii son zamanlarda hayvanlar aleminde de de
nenmi ama verici ile alc arasnda, alcnn baklk sisteminin
reddetmesinden dolay snrl bir baar elde edilmiti.
Bir aralar medya organlarnda byk yank bulan bir sonra
ki ilerleme klonlama ad verilen ilemdi. Her bir hcre -diyelim ki
insan hcresi- o insan retmek iin gerekli tm genetik bilgiyi
ierdiinden, bir diinin yurnurtasrun iinde sahibinin ayns
186

ADEMOGLU: YARATILAN KLE


olan bir varln bymesine yol ama potansiyelini tar. Teori
de, klonlama bizlere sonsuz sayda Einstein'lar ya da Tanr koru
sun, sonsuz sayda Hitler'ler retme yolunu sunmaktayd.
Klonlama olasl, alamann yerini alacak ileri bir metot
olarak deneysel yntemle bitkilerde test edilmeye baland. As
lnda klonlama terimi "dal" anlamna gelen Greke klon kelimesin
den tretilmiti. lem, verici bitkiden alnmas istenen bir hcre
nin alc bitkiye yerletirilmesi fikri ile balad. Derken teknik,
hibir alc bitkinin gerekmedii bir safhaya dek ilerledi; tm ya. plmas gereken, istenen hcreyi bymeye, blnmeye balayp
en sonunda tm bitkiyi oluturana dek bir besin eriyii iinde
tutmakh. 1970'lerde bu ileme balanan byk umutlardan biri
de arzu edilen trden birbirinin ei aalardan oluan tam bir or
mann test tplerinde yaratlmas ve daha sonra ekilip byye
cekleri adrese bir paketle yollanmas idi.
Bu tekniin bitkilerden hayvanlara uyarlanmasnn daha
zorlu olduu ortaya kh. lk olarak, klonlama eeysiz remeyi
iermekteydi. Bir yumurtann bir spermle dllenmesiyle reyen
hayvanlarda, reme hcreleri (yumurta ve sperm), genleri dalla
rnda tayan ift kromozom takm deil, sadece tek bir kromo
zom takm iermeleriyle dier tm hcrelerden farkllk gste
rirler. Demek ki, dllenmi bir insan yumurtasnda ("ovum") ge
rekli yirmi ifti oluturan krk alh kromozomun yans anne
(ovum yoluyla) ve dier yans da baba (sperm ile) tarafndan sa
lanr. Klonlamay baarmak iin ovumdaki kromozomlar cerrahi
mdahale ile karblmal ve erkek sperminden deil de herhangi
bir baka insan hcresinden tam bir kromozom takm ifti yer
letirilmelidir. Eer her ey baarl olursa, rahimde korunan yu
murta nce bir embriyo, sonra bir cenin ve derken bir bebek ha
line gelir; bebek, hcresinden byd kiinin hpabp ayns
olacakbr.
lemde, burada anlablamayacak kadar teknik ayrntlar ie
ren dier baka sorunlar da vard ama yava yava deneylerin,
iyiletirilmi cihazlarn ve genetii anlaytaki ilerlemenin yard
myla aldlar. Deneylere yardm olan ilgin bir bulgu da yerle
tirilen hcre ekirdeinin kayna ne kadar gen olursa, baar
1 87

KOZMiK TOHUM

ansnn o kadar arth yolundayd. 1975'te ngiliz bilimciler iri


ba hcrelerinden kurbaalan klonlamay baardlar; ilem, bir
kurbaa yumurtasnn ekirdeini karhp yerine bir iriban
hcre ekirdeini yerletirmeyi gerektiriyordu. Bu, mikrocerrahi
ile baanlmh nki sz konusu hcreler, insan hcrelerinden
bir hayli bykt. 1980 ve 1981 'de inli ve Amerikal bilimciler
benzer tekniklerle balklan klonladklann akladlar; sinekler
stnde de deneyler yaplmaktayd.
Deneyler memelilere kaydnldnda, ksa reme dngleri
nedeniyle fareler ve tavanlar seildi. Memelilerdeki sorun sade
ce hcrelerinin ve hcre ekirdeklerinin karmakl deil, ayn
zamanda dllenmi yumurtann bir rahim iinde bymesi zo
runluluuydu. Yumurtann ekirdei cerrahi yolla karhlmayp
radyasyonla hareketsiz hale getirildiinde daha iyi sonular elde
edildi; bu ekirdek kimyasal yolla "boalhldnda" ve yeni e
kirdek kimyasal yolla yerletirildiinde daha da iyi sonular aln
d; Oxford niversitesinden J. Derek Bromhall'n tavan yumur
talan stnde yaph deneylerle gelien bu prosedr Kimyasal
Fzyon olarak tannd.
Farelerin klonlanmasyla ilgili dier deneyler; bir memeli
nin yumurtasnn dllenebilmesi, blnmeye balamas ve daha
da nemlisi, farkllama ilemine {bedenin farkl ksmlan haline
gelecek zellemi hcreler eklinde) balayabilrlesi iin verici
nin kromozom takmndan daha fazlasnn gerektiini iaret eder
gibiydi. Yale' de deneyler yapan Clement L. Markert, erkek sper
minde, kromozomlarn yan sra bu ilemleri tevik eden bir ey
ler olduu sonucuna vard; "Sperm, yumurtann gelimesini ha
rekete geiren tanmlanamayan bir tahrik mekanizmasna katk
da bulunuyor olabilir," diyordu.
Spermdeki eril kromozomlarn yumurtann diil kromo
zomlanyla kaynamasn nlemek zere (aksi takdirde klonlama
yerine normal dllenme olurdu) kaynama balamadan ve kalan
takm kendini ikiye katlamak iin fiziksel veya kimyasal yolla
"uyanlmadan" hemen nce bir takmn cerrahi mdahaleyle
i<arhlmas gerekiyordu. Eer kendini ikiye katlama ilemi iin
spermin kromozomlan seilmise, embriyo ya dii ya erkek ola188

Al>EMOGLU: YARATILAN KLE

bilirdi; eer yumurtadaki takm seilir ve ikiye katlanrsa, embri


yo sadece dii olabilirdi. Markert hcre ekirdei transferinde bu
gibi metotlarla deneylerini srdrrken, dier iki bilimci (Peter
C. Hoppe ve Kari Illmensee) 1977' de Bar Harbor/Maine'deki
Jackson Llboratuvannda yedi "tek ebeveynli fare"nin baanyla
doduunu duyurdular. Ama ilem, klonlamadan ziyade ''baki
re doumu", daha doru adyla partenogenez idi; nki deneyci
lerin yaph bir dii farenin yumurtasndaki kromozomlann iki
ye katlanmasna izin vermek, bu ift kromozom takml yumur
tay belirli eriyikler iinde tutmak ve derken, hcre birka kez b
lndkten sonra, kendi kendine dllenmi hcreyi bir dii fare
nin rahmine yerletirmekti. Ancak nemli olan, alc farenin, yu
murtas kullanlan fare deil farkl bir dii olmas gerekiyordu.
1 978' de, lm taknb haline getiren egzantrik bir Amerika
l milyarderin klonlanmay ayarlayarak lmszl arayn
konu alan bir kitabn yaynlanmas bir hayli grlt kopard. Ki
tabn iddiasna gre, milyarderden alnan bir hcrenin ekirdei
bir dii yumurtaya zerk edilmi ve bir gnll dii tarafndan ta
narak baanyla dourulmutu; her adan salam ve salkl
olan olann, kitabn yaynland srada on drt aylk olduu
ne srlmekteydi. Gerek bir rapor gibi yazlm olmasna kar
n bu hikayeye kimse inanmad. Bilimsel evrelerin phecilii,
bu iin imkanszlndan kaynaklanmyordu; nki tm ilgilile
rin kabul ettii gibi bu bir gn mmkn olacakh ama bu iin Ka
rayipler' de bilinmeyen bir grup tarafndan, hele de en iyi arabr
maclar o srada ancak farelere bakire doumu yapbnrken, baa
nlp baanlamad konusunda pheleri vard. Aynca tm de
neyler vericinin hcreleri ne kadar yal ise haan ansnn da o
kadar dk olacan iaret ederken, yetikin bir erkein baan
l biimde klonlanmas hakknda da phe duyuluyordu.
"stn rk" adna Nazi Almanyas'nda nsanoluna reva
grlen dehetlerin hahras hala taze olduundan, kt amalar
la seilen insanlann klonlanmas ihtimali bile [bu, Ira Levin'in
ok satan roman The Boys from Brazil'in (Brezilya'dan ocuklar)
temasyd] genetik maniplasyonun bu trne duyulan ilginin
azalmas iin yeterli nedendi. '1nsan Tannclk Oynamal m?"
189

KOZMiK TOHUM

lnn yerine "Bilim Kocalarn Yerini Alabilir mi?" diyebilece


imiz dier bir fikir ise, "tp bebekler'' fenomenine yol aan i
lemdi.
1976 ylnda Texas A&M niversitesinde yrtlen deney
ler, ovlasyondan (''") sonraki be gn iinde bir memeliden (sz
konusu memeli bir ebekti) bir embriyoyu alp bir baka dii e
bein rahmine transfer etmenin ve baarl bir gebelik ve douma
yol aabilmenin mmkn olduunu gstermiti. Dier arahr
maclar ise kk memelilerden yumurtalar karhp test tple
rinde dllendirmenin yollarn bulmulard. Embriyo Transferi
ve Tpte Dllenme denilen iki ilem; Temmuz 1978'de kuzeyba
h ngiltere' deki Oldham Blge Hastahanesinde Louise Brown'n
domasyla hp tarihine geen bir olayda kullanld. Dier birok
tp bebein ilki olan Louise, ana babas tarafndan deil, Dr. Pat
rick Steptoe ve Robert Edwards tarafndan uygulanan teknikler
le bir test tbnde "gebe kalnmh". Dokuz ay nce, Bayan
Brown'un yumurtalndan olgun bir yumurtay emip karmak
iin ucunda k olan bir aygt kullanmlard. Yaam destekleyi
ci besinler ieren bir kapta ykanan bu kartlm yumurta, Dr.
Edwards'n kulland deyimle, kocasnn spermleriyle ''karh
rlnh". Spermlerden biri yumurtay dller dllemez, yumurta
baka besinler ieren ve iinde blnmeye balayaca baka bir
kaba aktarlmh. Elli saat sonra sekiz hcreli blnme safhasna
varmh ve bu noktada, yumurta Bayan Brown'un rahmine yer
letirilmiti. Dikkat ve zenli bakmla embriyo uygun biimde
geliti; ve sezaryenle doum gerekletirildi. Bylece, kadrun
kusurlu yumurta kanallar yznden ocuk sahibi olamayan bir
ift normal, salkl bir kz ocuk edinmiti.
Sezaryeni gerekletiren jinekolog, bebei havaya kaldrp
"Kz oldu ve sapasalam!" diye barmh.
Yz binlerce yl nce, sezaryenle Adam dourtan Ninti
''Yaatbm! Onu ellerimle yaphm!" diye barmb...
Enki ve Ninti'nin deneme ve yanlmalarla dolu uzun bir yol
katettiklerini syleyen kadim metinleri anmsatan bir baka ey
(") Yumurtlama; yumurtalk iindeki yumurtacklarn oluumu; yumurtaoklann
yumurtalktan dan ahlmalan. (.N.)

190

A DEMO GLU: YARATILAN KLE

ekil 55
de, medyann lgna dnd (ekil 55) Bebek Louise ''hamle
si"nin kusurlu ceninlerin ve hatta bebeklerin ortaya kh on iki
yllk bir deneme yanlma srecinden sonra gereklemi olma
syd. phesiz, besin ve sperm kanmna kan serumu ekleme
nin baar iin elzem olduunu kefeden doktorlarn ve arabr
maclarn tamamen habersiz olduklar ey, Enki ve Ninti'nin uy
gulad ilemlerin aynsn izliyor olmalaryd...
Bu beceri ksr kadnlara yeni bir umut vermesine (aynca ta
yc annelik, embriyo dondurma, sperm bankalar ve yeni yasal
kanklklara yol amasna) ramen, Enki ve Ninti tarafndan ba
arlan beceriRin uzak bir akrabasyd sadece. Yine de kadim me
tinlerde okuduumuz teknikleri kullanmaktayd; Smer metinle
rinin vurgulad zere, hcre ekirdei transferine girien bilim
cilerin verici erkein gen olmas gerektiini kefetmeleri gibi.
Tp bebek varyasyonlar ve kadim metinlerin tarif ettii ey
191

KOZMiK TOHUM
arasndaki en bariz farkllk; ilk ilemde doal reme biimi tak
lit edilmektedir: insan erkeinin spermi insan diisinin yumurta
sn dller ve bu daha sonra rahimde geliir. Adamn yaratlma
snda ise, iki farkl (hi benzemez deilseler bile) trn genetik
malzemesi, iki "ebeveyn" arasnda bir noktada yer alan yeni bir
varlk yaratmak zere kantnlmh.
Modern bilim son yllarda, genetik maniplasyon alannda
bir hayli ilerleme kaydetti. Gittike gelien cihazlann, bilgisayar
lann ve gittike klen aygtlann yardmyla bilimciler, nsa
nolununki de dahil canl organizmalann genetik kodunu "oku
maya" baladlar. ONA'nn A-G-C-T'si ve genetik "alfabe"nin
"harfleri" olan A-G-C-U'yu okumak mmkn oldu, aynca arbk
genetik kodun harfli (AGG, AAT, GCC, CGG ve sonsuz kom
binasyonda sralarulan) "kelimele"rini de tanyabiliyoruz; ONA
iplikiklerinde her biri belirli bir grev edinen, rnein gzlerin
rengini belirleyen, bymeyi yneten veya kaltsal bir hastal
yayan genleri oluturan dilimler de ayrt edilmeye baland. Bi
limciler aynca baz kodlann "kelimeleri"nin kopyalama ilemi
nin nerede balayp nerede bitecei talimahn verme iini gr
dklerini buldular. Yava yava bilimciler genetik kodu bilgisa
yar ekrannda yazar ve ktlarda (ekil 56) "dur" ve "bala" ia
retlerini tanr hale geldiler. Bir sonraki adm, kolibasilinde yaklak
4.000 adet ve insanlarda 100.000'in stnde olan her bir ksmn
ya da genin ilevitj bulmakb. Artk insann genetik yapsnn tam
bir "haritasn" ("Genom") karma planlan yaplyor; grevin
muazzaml ve u ana dek elde edilen bilgiyi takdir edebilmek
iin unu bilsek yeter: Eer tm insan hcrelerindeki ONA'lar
kartlsa ve bir kutuya konsa, kutunun bir buz kbnden byk
olmasna gerek yoktur; ancak birbirine dolak ONA sarmallan
alp uzahlrsa, bu 75 milyon kilometre uzunluunda bir sicim
oluturacakhr...
Tm bu karmaklklara ramen, enzimlerin yardmyla
ONA'lan istenilen yerden kesmek, bir geni oluturan "cmleyi"
kesip kartmak ve hatta ONA'ya yabanc bir gen eklemek bile
mmkn hale gelmitir; bu teknikler yoluyla istenmeyen bir
zellik (mesela hastala yol aan bir zellik) kartlabilir ve iste-

1 92

ADEMO GLU: YARATILAN KLE



,
....

....acw
...,..:mcs
u
ww
, 1 & & c 1

&1-DUll
V-...WWW
.a&I
c ' 1 & 1
...

' rn
1 & 1 1

'

-u:
' c &
..

as

&

MCV ......._. 1 c 1 1
. ..

LWWW
& , c 1

'
...

--.
1 , 1 s

..

...

...

SU& ..
,

.
..w ..
FlllC ......
& 1

'

C 1-WWW A
1 1

......

:,.

..

'

-......,.,

'T
'

C l- W

-

...

1 1 ' 1 1
...
...

._ ,.
fi
.... ._
1 1 1 1 1 1 1
...
...

:-;

'

;=;=.

1 ' '

'

'

'

' '

...

...

...

..

H'i , : , , O i i i T " i i i ...


P
Fll!
'l"
!llf
&9
111111Pllllllllll
l"
ll
l i
ll ;;p,
..
. i ..,
,.P'lll-.ii,.Ui
iil

fi 1

'

"'

1 i 11"1 l "P'i 1 1 ,, .,.,


t,

..

..

...

..

r . : =:ma-'H' . -; ra -

www....
...
1 1 1

,..

:-

,..

1 1

1 1

:.

,_ , , ..
..

ekil 56
nilen bir zellik (meselA bir byme hormonu) eklenebilir. Bu te
mel yaam kimyasnn anlalmas ve maniplasyonu ile ilgili
ilerlemeler, 1980 ylnda byk ONA ksmlarnn hzl okunma
s metodunu gelitiren Harvard'dan Walter Gilbert ve Cambrid
ge niversitesinden Frederick Sanger'e ve "gen ayrma"daki n
c almalanndan dolay Stanford niversitesinden Paul Berg'e
kimya dalnda Nobel dl verilmesiyle tannd. Prosedrler iin
kullanlan bir dier terim ise "Rekombinant ONA teknolojisi"dir
nki ayrmadan sonra ONA, ONA'ya yeni eklenen dilimlerle
yeniden birletirilmektedir.
Bu beceriler gen terapisini, yani kaltsal hastalklara ve ku
surlara yol aan genlerin insan hcreleri iinden alnmas ya da
193

KOZMiK TOHUM
dzeltilmesini mmkn kld. Aynca Biyogenetik de mmkn
hale geldi, yani genetik maniplasyon yoluyla hbbi tedavi iin
bakterilerin veya farelerin gerekli bir kimyasal (mesela inslin)
retmeye tevik edilmesi. Rekombinant teknolojinin bylesi be
cerileri mmkn olmutu nki Dnya stndeki tm canl or
ganizmalardaki ONA ayn yapdan olumaktayd; bylece bir
bakterinin ONA sicimi, bir insan ONA'snn bir dilimini kabul
("rekombine") edecekti. (Gerekten de Temmuz 1984'te Ameri
kal ve svireli arahrmaclar, insanlarda, sineklerde, toprak so
lucanlannda, tavuklarda ve kurbaalarda ortak olan bir ONA di
limi kefettiler; bu da Dnya stndeki yaamn tek bir genetik
kkenden geldiini desteklemektedir.)
Bir eek ve bir ahn iftlemesinin rn olan kahr gibi me
lezler, bu iki hayvann iftlemesinden doabilirler; nki benzer
kromozomlara sahiptirler (ancak melezler reyemezler). ok
uzak akraba olmasalar da bir koyun ve bir kei doal olarak ift
leemezler ancak genetik akrabalk.lan nedeniyle, deneyler (1983)
onlan biraraya getirdi ve bir koyunun kvrck tylerine ve bir ke
inin boynuzlarna sahip bir "koyi" olutu (ekil 57). Bylesi ka
rk ya da "mozaik" yarahklara, Grek mitolojisinde bir aslann
n ksmna, bir keinin orta ksmna ve bir ejderhann kuyruuna
sahip canavarn ad verilir: chimera (ekil 58). Bu haan "Hcre
Fzyonu" ile elde edilmiti; bir koyun embriyosu ile bir kei
embriyosu drt hcreye blnd safhadalarken kaynatnld

ekil 57
194

ADEMO GLU: YARATIIAN KLE

ekil 58

ve tayc annelik yapacak olan bir koyunun rahmine aktarlana


dek besinlerle dolu bir test tbnde bekletildi.
Bylesi hcre kaynamalarnda, sonu (yaayabilen bir be
bek dosa bile) tahnin edilemez; genlerin kromozomlar stnde
nerede yer alaca ve hangi hcre vericiden hangi zelliklerin
-"suretin" ve "benzeyiin"- alnaca tamamen ansa baldr.
Grek mitolojisinde yer alan Girit'in Minotaur'u (yan boa, yan
insan) da dahil tm canavarlarn; yararland kaynaklan Enki ve
Ninti'nin her trden chimeralar reten deneme yanlma srecini
anlatan Smer metinleri olan Babil rahibi Berossus'un Greklere
aktard hikayelerin hatralar olabilirler.
Genetikteki ilerlemeler, biyoteknolojiye bu tahmin edilemez
chimera rotasnn dnda yeni yollar ah; bunu yaparken mo
dem bilimin, Enki ve Ninti'nin de stlendii (ancak daha zor
olan) dier seenei izledii aktr. Genetik iplikikler stnden
paralar kesip paralar ekleyerek ya da Rekombinant Teknoloji
ile ortadan kaldrlacak, eklenecek ve deitirilecek zellikler be
lirlenip, hedeflenebilmektedir. Genetik mhendislikteki bu ilerle
menin kilometre talarndan bazlar; bitkilerin eitli hastalkla
ra kar dayankl olmasn salamak iin bakteri genlerinin bitki
lere transferi ve daha sonra (1980) belirli bakterilerin farelere yerletirilmesiydi. 1982'da bir sann byme genleri (Pennsylvania
195

KOZMiK TOHUM
niversitesinden Ralph L. Brinster ve Howard Hughes Tp Ens
titsnden Richard D. Palmiter nderliindeki ekipler tarafn
dan) bir farenin genetik koduna eklendi ve sonuta bir farenin iki
kah byklnde bir "Sper Fare" ortaya kh. 1985'te Nature
dergisinde (27 Haziran) eitli bilimsel merkezlerdeki deneycile
rin ilevsel olan insan byme genlerini tavanlara, domuzlara
ve koyunlara eklemeyi baardklarn bildiren bir rapor yaynlan
d; 1987'de (New Scientist, 17 Eyll) sveli bilimciler de bir Sper
Somon bal yarathlar. imdiye dek bakteriler, bitkiler ve meme
liler arasnda byle "trans-genik" rekombinasyonlarda baka
zellikler tayan genler kullanld. Teknikler, hastalklarn teda
visi konusunda belirli bir genin belirli ilevlerini mkemmelen
taklit eden bileiklerin yapay retimine dek ilerledi.
Memelilerde, stnde oynama yaplan dllenmi dii yu
murtas en sonunda bir taya annenin rahmine yerletirilmeli
dir; bu, Smer hikayelerine gre "Doum Tanralan"na verilen
bir grevdi. Ama bu safhadan nce, erkek vericinin istenen gene
tik zelliklerini dii vericinin yumurtas iine eklemenin bir yolu
nun bulunmas gerekiyordu. En bilinen metot mikro-enjeksiyon
dur; nceden dllenmi olan dii yumurtadan genetik malzeme
karhlr ve istenen genetik zelliin eklendii genetik malzeme
ile doldurulur; bir cam kapta ksa bir sre bekledikten sonra, yu
murta bir diinin rahmine (fareler, domuzlar ve dier memeliler
de denendi) yerletirilir. lem zordur, birok sorunu vardr ve
ok az bir haan yzdesine sahiptir ama ie yaramaktadr. Bir
baka teknik ise hcrelere doal olarak saldran ve onlarn gene
tik ekirdekleri ile kaynaan virsleri kullanr; bir hcreye eklen
mesi istenen yeni genetik zellik ok karmak yollarla bir virse
balanr, virs arhk tayc hale gelmitir; buradaki sorun, genin
eklenmesi gereken kromozom dal stndeki blgenin seiminin
kontrol edilemeyiidir; ou kez chimeralar ortaya kmaktadr.
Haziran 1989'da Celi dergisinde, Roma'daki Biyomedikal
Teknoloji Enstitsnden Corrado Spadafora'run nderliindeki
talyan bilimcilerinin yeni gen taycs olarak spermleri kullan
mada baanl olduklarn aklad. Prosedrleri yleydi; sperm
yabana genlere doal direnlerinin azalhlmas iin endklen196

ADEMOGLU: YARATILAN KLE


mekte ve yeni genetik malzemeyi ieren eriyiklerde slatldktan
sonra, spermler yeni genetik malzemeyi ekirdekleri iine almak
tayd. Daha sonra stnde oynama yapl<HHpermler dii fareleri
gebe brakmakta kullanlm; doan bebekler kromowmlannda
yeni geni tar hilde domulard (sz konusu gen, bakteriyal bir
enzimdi).
Genetik malzemeyi dii yumurtasna tamak iin en doal
arac -sperm- kullanmann basitlii bilimsel evreleri akna e
virmiti ve bu haber The New York Times'ta bile manet oldu. Sci
ence dergisinde 1 1 Austos 1989'da yaynlanan haber, talyan tek
niini kullanan dier bilimcilerin kark baanlann anlatmak
tayd. Ama rekombinant teknolojileri kullanan tm bilimciler,
baz dzeltmeler ve iyiletirmeler gerektirse de, yeni bir tekniin
-en doal ve en basit tekniin- gelitirilmi olduu sonucuna var
dlar.
Bazlar spermlerin yabanc DNA'y benimseme yetenei
nin, tavan spermleri stnde daha 1971'de yaplan deneylerde
arabrmaclar tarafndan nerildiine dikkat ekti. Bu tekniin
ok daha ncelerde, Maymunkadrun yumurtasn gen bir
Anunnaki'nin spermiyle kan serumu ieren bir test tbnde ka
rtran Enki ve Ninti tarafndan Adam'm yarablmasm anlatan
Smer meti:ide bildirildi_ini ise ok az kii fark etti.
1987'de ltalya Floransa Universitesi antropoloji dekan, sr
mekte olan deneylerin "annesi empanze ve babas insan olan bir
antropoidin, yeni bir kle rknn yarablmasma" yol aabilecei
ni akladnda din adamlan ve hmanistlerin protestolanyla
karlah. Okurlanmdan biri haberi bana u notla birlikte yolla
mb: "Eh, Enki, yine balyoruz!"
Bu cmle, modem mikrobiyolojinin baarlarn en iyi ekil
de zetliyor.

197

KOZMiK TOHUM
YABAN ARILARI, MAYMUNLAR ve
KTADI MUKADDES'DEK ATALAR
Dnya stnde meydana gelenler ve zellikle de ilk savalar; h
kmdann vey kz kardeinden bir baka olu olursa, ilkdoan olu
varislikten mahrum eden Anunna.ki Ardllk Kanunu'ndan kaynaklan
maktayd.
Smerliler tarafndan benimsenen ayn ardllk kurallan, brani
Atalann hikayelerinde yanklanr. Kitab Mukaddes (Smer'in ba eh
ri Ur'dan gelen) brahim'in kans Sara'ya (''Prenses" anlamna gelen
bir addr) yabanc krallarla tanhklarnda kendisini brahim'in kars
deil kz kardei olarak tantmasn syler. Tamamen doru olmasa da
bu bir yalan deildir; hpk Tekvin 20:12'de akland gibi: ''Ve ger
ekten kz kardeimdir, kendisi babamn kzdr, fakat annemin kz
deildir; ve benim kann oldu."
brahim'in ardl; hizmetkar Hacer'den doan ilkdoan olu s
mail deil, vey kz kardei Sara' dan doan shak olmutu; ok sonra
domu olmasna ramen.
Antik alarda ister Eski Dnya'da Msr'da ister Yeni Dnya'da
nka'da, ksacas tm kraliyetlerde sk skya uyulan bu ardllk kural
lanna ballk; yakn akrabalarla iftlemenin iyi olmad inancna ters
ve tezat grnen bir "zrriyet" veya genetik bir izgiyi neriyor gibi
grnmektedir.
Acaba Anunnakiler modem bilimin henz kefetmedii bir ey
ler mi biliyorlard?
1 980'de Washington niversitesinden Hannah Wu nderliinde
bir grup, seme ans verildiinde dii maymunlarn vey erkek kar
deleri ile iftlemeyi tercih ettiklerini buldu. "Bu deneyde heyecan ve
rici olan ey" diye belirtilmiti raporda, "tercih edilen vey erkek kar
delerle ayn babay paylamalan ama annelerinin farkl olmasyd".
Di:cover dergisi (Aralk 1988) "erkek yaban anlarnn normalde kz kar
deleriyle iftletiklerini" gsteren almalar yaynlamh. Tek bir er
kek yaban ans birok diiyi dllediinden, tercih edilen iftlemelerin
ayn babadan ama farkl annelerden olan vey kz kardelerle gerek
letii bulunmutu.
Anunnakilerin ardllk kurallannda kaprisin tesinde bir eyler
var gibi grnyor.

198

HAVVA DENLEN ANA


Kitab Mukaddes'teki branice kelimeleri Akkadca dallarn
dan Smerce kkenlerine doru izleyerek, kutsal metinlerdeki
hikayelerin gerek anlamlarn, zellikle de Tekvin Kitabnn ger
ek manasn anlamak mmkn olmutur. Smer terimlerinin
ounlukla tek bir orijinal piktograftan tretilmi birden fazla an
lam olmas, Smerceyi anlama konusunda byk bir zorluk
oluturmakta ve bunlar konunun balanu.nda dikkatle okutnay
gerektirmektedir. te yandan Smer yazarlarnn sk sk bu keli
me oyunlarn kullanmalar, onlarn metinlerini zeki okuyucular
iin zevke dntrmektedir.
rnein, The Wars ofGods and Men adl kitabmda Sodom ve
Gomora'nn "yklmas" ile ilgili kutsal metin hikayesini ele alr
ken, Lut'un kansnn neler olduunu grmek iin geride kalnca
tuz stununa" dnt fikrine dikkati ekmitim; aslnda ori
jinal Smer terminolojisinde bu "buhar stunu" anlamna geli
yordu. Tuz, Smer'de buhar dolu bataklklardan elde edildiin
den, orijinal Smerce terim olan N.MUR hem tuz hem de ''bu
har'' anlamna geliyordu. Lut'un zavall kans tuza dnmemi,
dzlkteki ehirlerin alt st olmasna neden olan nkleer patla
malarla buharlamh.
Havva ile ilgili kutsal metin hikayeleri hakknda, bu adn b
ranicede "Yaama sahip dii" anlamna geldiini ve onun
Adem'in kaburgasndan yarahlma hikayesinin muhtemelen,
hem "yaam" hem de "kaburga" anlamna gelen Smerce T sz
c ile bir kelime oyunundan dallandn ilk iaret eden byk
smerolog Samuel N. Kramer idi.
Yaratl hikayelerindeki dier baz orijinal veya ifte an
lamlardan nceki blmlerde sz etmitik. Kutsal metinlerle S"

"

"

199

KOZMiK TOHUM
mer metinlerinin karlabnlmasyla ve Smer terminolojisinin
analiziyle "Havva" ve onun kkeni hakknda daha fazlas kar
hlabilir.
Genetik maniplasyonlar, grdmz gibi, Enki ve Ninti
tarafndan, Akkadca versiyonlarda Bit imti "yaam rzgannn
ieri flendii yer'' denen zel bir tesiste yrtlyordu; bu an
lam, bu zellemi yapnn amacnn ne olduuna dair bir hayli
doru bir fikri aktarmaktadr: laboratuvar. Ama burada Smer
kelime oyunlann tartmaya dahil etmek ve bylece Adem'in ka
burgas, kilin kullanlmas ve yaam nefesleri hikayesinin kayna
na yeni bir k tutmak zaman geldi.
Daha nce de belirtildii gibi Akkadca terim, Smerce
.M.T'nin biraz deitirilmi haliydi. Bu heceli bileik keli
me, dier iki hecenin anlam ile birleen, onlan glendiren ve
genileten anlamlar iermekteydi. ; genelde "can" olarak terc
me edilen, aslnda "yaam nefesi" anlamnda olan, Kitab Mu
kaddes' in Nefe dediine karlk gelir. M, balamna gre eit
li anlamlara sahiptir. "Rzgar'' anlamna gelirdi ama aynca
"yan" anlamna da gelir. Gkbilin metinlerinde gezegeninin
"yannda" olan bir uyduyu anlatmakta; geometride bir kare veya
genin kenann iaret etmekte ve anatomide ''kaburga" anlam
na gelmektedir. Bugn de paraleli olan branice ela kelimesi
hem geometrik bir eklin yan hem de bir kiinin kaburgas anla
mna gelir. Ve ite! M tamamen ilgisiz drdnc bir anlar da
ierir: "kil" ...
Sanki M kelimesinin "rzgar" /"yan" /"kaburga" /"kil"
oklu anlamlan yetmiyormu gibi, T terimi de Smer dilbilin
elencesine elence katar. Daha nce de belirtildii gibi hem ''ka
burga" hem de "yaam" anlamna gelmektedir; bu ikincisi bra
nice ela' nn geldii Akkadca ilu'dan gelir. ift olunca T.T "g
bek", cenini tutan anlamna gelir; ve ite! Akkadca titu ''kil" anla
mn kazanm ve bundan branice Tit olumutur. Demek ki, la
boratuvann Smerce ad olan .M.T'nin T hecesi de bize "ya
am" /"kil" /"gbek" /"kaburga" anlamlann vermektedir.
Tekvin'i derleyenlerin verilerini toplam olduu orijinal
Smer versiyonlannn yokluunda, hem M hem de T tarafn200

HAVVA DENiLEN ANA


dan aktarld iin mi, yoksa devamndaki dizelerde bir toplum
sal bildiri yapmalanna frsat verdii iin mi ''kaburga" yorumu
nu setiklerini sylemek ok zor:
Ve Rab Tann adamn zerine derin bir uyku getirdi
ve o uyudu,
ve <;lnun kaburga kemiklerinden birini ald
ve yerini etle kaplad.
Ve Rab Tanr adamdan ald kaburga kemiinden
bir kadn yapb;
ve onu adama getirdi.
Ve adam dedi:
"imdi bu benim kemiklerimden kemik,
ve etimden ettir."
Buna i-a (Nisa, "Kadn") denilecek
nki o i'ten ('1nsan") alnd.
Bunun iin insan anasn ve babasn brakacak,
ve kansna yapacakbr
ve bir beden olacaklardr.
nsann dii einin yaratl hikayesi; bahelerine baksn ve
korusun diye oktan E.DN' e yerletirilmi olan Adamn yapa
yalnz olduunu anlabr. ''Ve Rab Tann, Adamn yalnz olmas iyi
deildir; kendisine uygun bir e yapacam." Bunun, nsanolu
nun erkek ve dii olarak yaratld hikayesinin devam deil de,
Adam'n tek bana yaratld hikayenin bir devam olduu
akbr.
Grnrdeki bu karmaay zmek zere, Dnyallarn ya
ratl sralamas aklda tutulmaldr. lk nce erkek tulu, "kanb
nlm olan" mkemmelletirildi; derken Maymunkadrun yka
nan ve gen bir Anunnakinin kan serumu ve spermiyle kartr
lan dllenmi yumurtalan, blmler halinde ayrld ve bir ''kal
ba" kondu; burada ya eril ya da diil zellikler kazandlar. Do
um Tannalannn rahimlerine yerletirilen embriyolar her sefe
rinde yedi dii, yedi erkek rettiler. Ama bu ''karbnlm olan"lar

201

KOZMiK TOHUM
melezdi; reyemiyorlard (hpk kahrlar gibi). Onlardan daha faz
lasn elde etmek iin, ilemi srekli tekrarlamak gerekiyordu.
Bir noktada bu hizmetkarlar bu ekilde elde etmenin yete
rince iyi olmad ortaya kh; dii Anunnakileri gebe brakp do
urtturarak bu insanlardan daha fazlasn elde etmenin baka bir
yolu olmalyd. Bu da, Enki ve Ninti tarafndan yaplan ve
Adam'a kendi bana reyebilme yeteneini veren ikinci genetik
maniplasyondu. Evlatlar edinebilmesi iin adamn tam olarak
uygun bir diiyle iftlemesi gerekiyordu. Nasl ve niin yaratl
d, Kaburga ve Aden Bahesi hikayesini oluturmaktadr.
Kaburga hikayesi neredeyse bir hp dergisinde iki sahrlk bir
rapor zeti okumay andrr. Hi de mulak olmayan szlerle,
bugnlerde gazetelerde manet olan trden byk bir operasyo
nu tarif eder: Yakn bir akrabann (rnein bir baba veya kz kar
de) bir organ banda bulunmas trnden. Modem hp, rahat
szlk bir kanserse ya da baklk sistemini etkiliyorsa, gittike
artan bir ekilde kemik ilii transplantasyonuna bavurmaktadr.
Kitab Mukaddes'teki organ balayc, Adam idi. Genel
anestezi verilmi ve uyutulmutur. Bir kesik alr ve bir kaburga
karhlr. Daha sonra yaray kapamak iin deri gerilerek dikilir ve
Adamn dinlenmesi ve iyilemesi salanr.
Faaliyet, baka bir yerde devam etmektedir. Elohim imdi
de kemik parasn bir kadn yaratmak iin deil, bir kadn "olu
turmak" iin kullanmaktadr. Terminolojideki farkllk nemli
dir; sz konusu kadnn zaten mevcut olduunu ama Adamn ei
olabilmesi iin oluturma/ina tarznda baz maniplasyonlar
gerektirdiini iaret etmektedir. Gereken her ne idiyse kaburga
dan elde edilmiti ve kaburgann salam olduu ey, M ve
T'nin dier anlamlarnda yatar: yaam, gbek, kil. Adamn ke
mik iliinden bir zt, dii bir lkel inin gbei yoluyla ''kili"
iine mi konmutu acaba? Ne yazk ki Kitab Mukaddes (Adam
tarafndan Havva diye adlandrlan) diiye neler yapldn ak
lamaz ve u ana dek, bu noktayla ilgili Smer metni bulunama
mhr. Bu trden bir eylerin mevcut olduu, Atra Hasis metninin
en eski Asur (M.. 850 civan) tercmesinde, kutsal metinde bir
adamn babasnn evini terk edip, kans ile yahp bir olmalar hak-

202

HAVVA DENLEN ANA

; 'i 'i

' ;

1"7 "i"
13 14 19 1t
116 208 21 22
ekil 59

y;

kndaki dizelerine paralel dizeler olmasndan anlalmaktadr.


Ancak bu metni tayan tablet, Smer orijinal metninin anlathk
lann aka belirtemeyecek kadar ok hasarldr.
Ama modem bilim sayesinde bugn biliyoruz ki cinsellik
ve reme yetenei, insan kromozomlarnda yatmaktadr; insann
her bir hcresi yirmi ift kromozom ierir: bir kadn ise bir ift
X kromozomu ve bir erkek ise bir X ve bir Y kromozomu (ekil
59). Ancak reme hcreleri (dii yumurta, eril sperm) ift deil,
sadece bir kromozom takm ierirler. iftleme, yumurta sperm
tarafndan dllendiinde meydana gelir; yani embriyo yine yirmi
kromozom iftine sahiptir ancak bunlarn yans anneden, ya
ns da babadan gelmitir. iki X kromozomu olan anne her zaman
bir X verir. Hem X hem de Y kromozomuna sahip olan baba ise
bunlardan birini verecektir; eer X olursa bebek dii olacakhr,
eer Y ise bebek erkek olacaktr.
203

KOZMK TOHUM
Demek ki remenin anahtar iki tekil kromozom setinin
kaynamasnda yatmaktadr; eer saylan ve genetik kodu farkl
ise birlemeyecekler ve varlklar remeyecektir. Hem dii hem de
erkek lkel iler zaten mevcut olduundan, ksrlklar X veya Y
kromozomu yokluundan kaynaklanmyordu. Bir kemie duyu
lan ihtiya; -Kitab Mukaddes Havva'nn, Adem'in ''kemiklerin
den kemik" olduunu vurgular- dii lkel i'nin erkein sperm
lerini reddetmesiyle ilgili bir baklk sorununun stesinden
gelme gereinin olduunu nermektedir. Elohim tarafndan y
rtlen operasyonlar bu sorunun stesinden gelir. Adem ve
Havva cinselliklerini kefetmitir; kutsal metinlerde reme ama
l seksi artran bir terim olan ''bilme"yi elde etmilerdir ("Ve
Adem kans Havva'y bildi; ve gebe kalp Kain'i dourdu.")
Havva, bu ikisinin Aden Bahesindeki hikAyesinin aktard gibi,
Adem tarafndan gebe braklabilir hale gelirken, ilihtan da li
netle kank bir kutsama alr: "An ile evlat douracaksn."
Bylece, "Adam bizlerden biri gibi oldu." dedi Elohim. Ona
"Bilme" bahedilmiti. Homo sapiens kendi kendine remeye ve
oalmaya muktedirdi. Ama insan kendi suretlerinde ve benz
yilerinde yapan Anunnakiler kendi genetik yaplarnn byk
ksmn reme dahil ona aktarrken, bir zellii aktarmamlard.
Bu da Anunnakilerin mrlerinin uzunluuydu. nsan Anunna
kiler gibi uzun yaatacak olan "Yaam Aac"nn meyvesinden
tadamazd bile. Bu nokta, Enki tarafndan yaratlan mkemmel
insan Adapa ile ilgili Smer hikAyesinde daha ak biimde anla
tlmhr:
Onun iin geni anlay mkemmelletirdi...
Bilgelik (verdi ona) ...
Ona Bilme'yi verdi;
Ebedi hayat vermedi ona.

12. Gezegen'in 1976 ynda yaynlanmasndan bu yana, "tan

nlann" grnrdeki "lmszln" aklamak iin hibir a

ba sarf etmedim. Evimdeki sineklerden rnek verecek olursam,


tabi sinekler konuabilselerdi, Baba Sinek, Kk Sinee yle

204

HAVVA DENiLEN ANA .


derdi: "Bak olum, uradaki insan lmszdr; bunca zaman ya
adm, o hi yalanmad; ve babam bana onun babasnn, habrla
yabildiimiz kadaryla tm byk byk babalannuzm bu insa
n hep byle grdn anlath: hep yaar, lmszdr!"
Benim (konuan sineklerin gzndeki) "lmszlm"
phesiz farkl yaam dnglerinin sonucudur. nsan onlarca yl
yaar; sineklerin yaam gnlerle sayldr. Ama bu terimler nedir
ki? Bir "gn" gezegenimizin kendi ekseni evresinde tam bir d
n tamamlamas iin geen sre; bir "yl" gezegenimizin G
ne evresinde tek bir yrnge dn tamamlamas iin geen
sredir. Anunnakilerin Dnya stndeki faaliyetlerinin uzunlu
unun her biri 3600 yla denk gelen sar/arla llmekteydi. Bir sar,
nerdiim gibi, Nibiru "yl" idi, yani gezegenin Gne evresin
de tek bir yrnge dnn tamamlamas iin geen sre.
laysyla Smer Kral Listeleri, Anunnakilerin bir liderinin ehirle
rinden birini 36.000 yl ynettiini sylediinde, metin aslnda on
sar demek istemektedir. Eer nsanolu iin tek bir nesil yirmi yl
ise, tek bir Anunnaki "yl" iinde 1 80 insan nesli geecek demek
tir; bu da onlan grnte Sonsuza Dek Yaayan, "lmsz" ha
line getirir.
Kadim metinler bu uzun mrlln nsana aktarlmad
n ama zekann aktarldn aka belirtirler. Bu ise, bu iki
zelliin, yani zeka ve uzun mrn onu genetik olarak yaratan
larca insana bahedilebilecei ya da mahrum edilebileceine da
ir bir inan ya da bilginin ok eski zamanlarda mevcut olduunu
ima eder. Modem bilim de ayn fikirdedir, buna amamal. Sci
entific American dergisi Mart 1989 saysnda "Son 60 yl iinde bi
riken deliller bile zeka geninin olduunu gsteriyor." diyordu.
Yeteneklerini ocuklanna ve torunlanna aktaran eitli alanlar
daki dahilerden rnekler vermenin yan sra makale, Boulder'de
ki Colorado niversitesinden ve Pennsylvania Devlet niversite
sinden arabrmaclann (David W. Fulker, John C. DeFries ve Ro
bert Plomin) zihinsel yeteneklerde, genetik kalbna atfedilebile
cek "yakn biyolojik ilikiler" saptadklann da vurgulamaktayd.
Dergi, makaleye "Genleri ve Zekay Birbirine Balayan Yeni Ka
ntlar" balin vermiti. ''Habralann molekllerden olutuu,.
205

KOZMiK TOHUM
nu" iddia eden baka almalar, eer bilgisayarlar bir gn insan
zekasna denk hale gelecekse bunlarn "molekler bilgisayarlar"
olmas gerektii nerilerine yol ah. Bu ynde yaplan gncelle
tirmi neriler, 1988'de (Science, cilt 241 ) bir "biyolojik bilgisa
yar''n planlarn hazrlayan Washington D.C., Donanma Arahr
ma Laborahvarlarndan Forrest Carter, Caltech'ten John Hopfi
eld ve AT&:T'nin Bell Laborahvarlarndan gelmiti.
Aynca canl organizmalarn yaam dnglerinin genetik
kayna hakkndaki kantlar da artmaktadir. Bceklerin yaamla
rnn eitli safhalar ve yaadklar srenin genetik olarak dzen
lendii akhr. yle ki, birok yaratk -ama memeliler deil- re
meden sonra lmektedirler. rnein, ahtapotlarn remeden
sonra optik salg bezlerinde bulunan kimyasallar yoluyla ''kendi
kendini yok etmeye" genetik olarak programlanm olduklar .
Brandeis niversitesinden Jerome Wodinsky tarafndan kefedil
mitir. Aslnda bire bir ahtapotlarn yaamlar deil, hayvanlarda
yalanma aratrmalar srdriilmekteydi. Dier birok aratr
ma baz hayvanlarn hcrelerindeki hasarl genleri onarma ve
yalanma srecini durdurma ya da geri dndrme kapasitesine
sahip olduklarn gstermektedir. Her trn, genleri tarafndan
belirlenen bir mre sahip olduu aktr: su sinei iin bir gn, bir
kurbaa iin alh yl, bir kpek iinse on be yl kadar. Bugnler
de insann yaam snn yz yl pek gememektedir ama eski za
manlarda insanlarn mr ok daha uzundu.
Kitab Mukaddes'e gre Adem 930 yl yaad, olu it 912
yl ve onun olu Eno 905 yl. Tekvin Kitabn derleyenlerin S
mer metinlerinde belirtilen ok daha uzun mr srelerini 60'a
blerek azalttklarna inanmamz iin nedenler olmasna ramen,
Kitab Mukaddes insanolunun Tufan' dan nce ok daha uzun
mrler srdn kabul etmektedir. Atalarn mrleri binyllar
ilerledike ksalr. brahim'in babas Terah 205 yanda ld. b
rahim 1 75 yl yaad; olu shak 180 yanda ld. shak'n olu
Yakup 147 yana dek yaad ama Yakup'un olu 110 yanday
ken tealeme gt.
Hcrelerde kendini retmeye devam eden DNA'da genetik
hatalarn birikmesinin, yalanma srecine katkda bulunduuna
206

HAVVA DENLEN ANA


inanlrken, bilimsel kantlar tm yarahklarda bir ''biyolojik sa
at''in, yani her bir trn mr sresini kontrol eden temel, yap
sal bir genetik zelliin mevcudiyetini iaret etmektedir. Bu ge
nin veya gen grubunun ne olduu, onu alhrann, kendisini
"ifade" etmesi iin onu tetikleyenin ne olduunu bulmak youn
arahrmalar gerektiriyor. Ama cevabn, genlerde yathru saysz
arahrmalar gstermektedir. Virsler stnde yaplan baz ara
hrmalar, bunlarn kendilerini kelimenin tam anlamyla "lm
sz" klan ONA dilimlerine sahip olduklarn gstermektedir.
Enki tm bunlan biliyor olmalyd; nki i Adam' mkem
melletirmeye -gerek, reyebilen bir Homo sapiens yaratmaya
geldiinde Adama zeka ve "Bilme"yi verdi ama Anunnaki gen
lerinin sahip olduu uzun mr vermedi.
nsanolu bir Lulu, yani hem Yer hem de Gk'ten gelE
e
netik miras tayan "karhnlm" bir varlk olarak yara

gnlerle arasn atka, ortalama yaam sresinin ksalmas da,


bazlarnn "ilahi'' unsurlar dedii eyin nesilden nesile azar azar
azalmas ve "iimizdeki hayvan"n gittike baskmlamasrun bir
belirtisi olarak grlebilir. Genetik yapunz iinde bazlarnn
"sama" ONA dedii, adeta amalarn yitirmi gibi grnen
ONA dilimlerinin, bu orijinal ''kanhrma"nn artklan olduu
akhr. Beynin -biri daha ilkel ve duygusal, dieri daha yeni ve
daha aklc olan- iki bamsz ama balanbl ksm da nsanolu
nun kank genetik kkenini gsteren bir baka iaret.
Kadim yarahl hikayesini destekleyen kantlar, u ana dek
ynlar oluturmasna ramen, genetik maniplasyonla sona er
miyor. Daha ok ey var ve hepsi de Havva hakknda!

l
W

Paleontologlarca bulunan fosillerin ve dier bilim alanlann


daki ilerlemelerin yardmyla modem antropoloji, nsann kke
nini geriye doru izlerken byk sramalar yapabildi. Artk
"Nereden geldik?" sorusu net biimde cevapland: nsanlk g
neydou Afrika' da ortaya kh.
Artk biliyoruz ki, insann hikayesi insanla balamad; "pri
matlar'' denilen memeliler grubunun hikayesini anlatan "blm"
bizi krk be veya elli milyon yl ncesine, maymunlarn ve insa207

KOZMiK TOHUM
nn ortak atasnn Afrika' da ortaya kh zamana gtrr. Yirmi
be veya otuz milyon yl sonra -evrim tekerlekleri ite bylesine
yava dnmektedir- Byk Maymunlarn bir ncl primatlar
dalndan aynld. 1920'lerde bu ilk maymunun, "prokonsl"n
fosilleri Victoria Gl'ndeki bir adada ans eseri bulundu ve bu,
en iyi bilinen kan-koca paleontolog ekibi olan Louis S. B. ve Mary
Leakey'yi bu blgeye ekti. Prokonsl fosillerin yan sra blgede
aynca Ramapithecus, ilk dik duran ya da insan benzeri primahn
kalnblann da buldular; on drt milyon yl yandayd, evrim
aacnda prokonsl'den sekiz ile on milyon yl yukardayd.
Bu keifler yeni fosillerin bulunmasndan daha fazlas anla
mna geliyordu; bunlar doann gizli laborahvarnn kapsn
aralamh, Doa Ana'nn memelilerden primatlara, byk may
munlardan insanmslara doru yapb evrimsel yryn s
rp gittii gizli keydi buras; Etiyopya, Kenya ve Tanzan
ya'dan geen bir yark vadiydi, rdn Vadisi ve srail' de l De
niz'den balayan, Kzl Denizi geen ve ta gney Afrika'ya kadar
uzanan yark sisteminin bir parasyd bu yer (harita, ekil 60).
Blgede bulunan eitli fosiller Leakey'ler ve dier paleon
tologlan mehur etmiti. En zengin bulunhlarn olduu en iyi bi
linen sitlerden bazlar Tanzanya'da Olduvai Vadisi; Kenya'da
Rudolf Gl (Turkana Gl olarak deiti) ve Etiyopya'da Afar
eyaleti idi. Birok ulustan birok kaif vard ama bulgularn ma
nas ve zaman cetveli asndan alimane tartmalarda nde ge
lenlerin bazlar anlmal: Leakey'lerin olu Richard (Kenya Ulu
sal Mzesinin kurucusu), Donald C. Johanson (keifleri srasnda
Cleveland Doa Tarihi Mzesinin kurucusu), Tim White ve J.
Desmond Clark (Berkeley, California niversitesi), Alan Walker
(John Hopkins niversitesi), Harvard'dan Andrew Hill ve David
Pilbeam ve Gney Afrika' dan Raymond Dart ve Phillip Tobias.
Keiflerin verdii gurur, bulgularn farkl farkl yorumlan
malar ve trleri ve takmlar daha kk alt gruplara blme ei
limi bir kenara braklrsa, drt ayakl maymunlardan insanlara
giden daln yaklak on drt milyon yl nce ayrldn ve insa
nuns zelliklere sahip ilk maymun olan Australopithecus'un, do
ann "insan-yapma" laborahvan olarak setii bu yerde ortaya
208

HA WA

DENLEN ANA

ekil 60
kmasnn ise bir dokuz milyon yl daha srdn syleyebiliriz.
Aradaki bu on milyon yllk srenin fosil kaytlan neredey
se bo iken, paleoantropologlar (yeni bir bilimci grubu bu ad al
mh) ardndan gelen milyon yllk srenin kaytlarn birara
ya getirmede bir hayli deha sergilemilerdi. Bazen sadece bir e
ne kemii, atlam bir kafatas, bir leen kemii, baz parmakla
rn kalnhlan ya da anslysalar ksmen iskeletlerden yola karak
fosillerin temsil ettii varlklar yeniden ina edebilmilerdi; hay
van kemikleri veya alet olarak i gren kabaca ekillenmi talar
gibi dier bulgularn yardmyla, bu varlklarn geliim safhasn
ve alkanlklarn belirlediler ve fosillerin bulunduu jeolojik
209

KOZMK TOHUM
katmanlarn tarihlendirilmesiyle de bizzat fosilleri tarihlendire
bildiler.
skelet paralan bulgular arasnda sra d kilometre tala
n olarak "Lucy'' ad verilen (ekil 61' deki insanmsya benziyor
olmalyd) ve 3,5 milyon yl kadar nce yaadna inanlan ileri
bir Australopithecus olduuna inanlan bir diinin iskeleti; :'Ka
fatas 1470" katalog numarasyla bilinen, belki de 2 milyon yl ka
dar nce yaam ve buluculan tarafndan bir "yakn insan" veya
birok nesne kullanabildiini ima eden bir terim olan Homo habi
lis ("Eli ie yatkn nsan") diye adlandrlan bir erkek fosili; yak
lak 1,5 milyon yl ncesinden, belki de ilk gerek insanms olan,
WT. 15000 katalog numaral, bir Homo erectus "iriyan gen erkek"
iskeletinin kalnhlan saylabilir. Eski Ta Devrine girmiti; talan
ara olarak kullanmaktayd, Afrika ve Asya arasnda bir kara
kprs gibi i gren Sina yarmadas zerinden bir kolu gney
dou Asya'ya dier bir kolu ise gney Avrupa'ya gmt.
Homo takmnn izi bundan sonra kaybolmaktadr; 1,5 mil
yop. yl nce ile 300.000 yl kadar ncesi arasndaki ''blm", bu
insanmsnn g yollarnn yan evresindeki Homo erectus izleri

Homo
Lucy ?

ekil 61
210

c clt u s

HA WA DENiLEN ANA
dnda kayphr. Derken, 300.000 yl nce tedrici bir deiimin
hibir kanh olmakszn, Homo sapiens ortaya kar. 35.000 yl ka
dar nce karalara hakim olan Cro-Magnonlarn, Homo sapiens sa
piens' in atasnn, ilk nce, 125.000 yl nce Avrupa' da ve Asya'nn
baz ksmlarnda baskn hale gelen Neanderthal adam (Alman
ya'da ilk kefedildii yerin adn ald), yani Homo sapiens neane
derthalis olduu sanlmaktayd. Derken daha "kaba" ve dolay
syla daha "ilkel" olan Neanderthe.l'in farkl bir Homo sapiens da
lndan dalland, Cro-Magnon'un ise kendi dal stnde geliti
i dncesi kabul edildi. Artk bu ikinci dncenin tamame
olmasa da daha doru olduu biliniyor. Akraba ama birbirinin
dl olmayan iki Homo sapiens hath 90.000, hatta 100.000 yl n
cesine kadar yan yana yaamlard.
srail'de biri Karmel Da'nda dieri Nasra yaknlarndaki
iki maarada kantlar bulundu; bunlar tarih ncesi insann ken
dine yuva yaph blgedeki birok maaradan biriydi. 1930'lar
daki ilk bulgulann 70.000 yllk ve sadece Neanderthal adamna
ait olduu dnlmt; bu da o zamanlar kabul gren gr
lere uymaktayd. 1960'larda bir srai.1,-Fransz ekibi Nasra kenti
yaknlarndaki Qafzeh maarasn yeniden kazd ve sadece Ne
anderthal deil Cro-Magnon tiplerinin kalnhlann da kefetti.
Aslnda, katmanlama Cro-Magnonlarn bu maaray Neandert
hallerden nce kullandklann iaret etmekteydi; bu durum, Cro
Magnonlarn ortaya kb sanlan 35.000 yl nceyi 70.000 yl n
ceye ekmiti.
Buldul<lanna kendileri de inanamayan Kuds'teki brani
niversitesindeki bilimciler, dorulama iin ayn katmanlarda
bulunan kemirgen kalnhlanna bavurdular. Bunlann incelen
mesi de ayn inanlmaz tarihi verdi: 35.000 yl nce ortaya km
olmas gereken Cro-Magnonlar, Homo sapiens sapiens, 70.000 yl
nce Yakn Dou'ya ulam ve gnmzde srail olan yerde yer
lemilerdi. Dahas, uzun bir sre blgeyi Neanderthaller ile pay
lamlard.
1987'nin sonunda Qafzeh ve Karmel Da'ndaki Kebara ma
aralarndaki buluntular; radyokarbon tekniinin 40.000-50.000
yllk limitinden daha gerilere doru, daha gvenilir tarihleme
21 1

KOZMiK TOHUM

yapabilen bir teknik olan Terrnolrninesans gibi yeni metotlarla


tarihlendi. Nature dergisinin (cilt 330 ve 340) iki saysnda Fransz
ekibinin ba olan Gif sur Yvette'teki Ulusal Arahrma Merkezin
den Helene Vallades tarafndan bildirilen rapordaki sonular,
Neanderthaller ve Cro-Magnonlarn 90.000 ila 100.000 yl nce
(bilimciler arhk ortalama 92.000 yl diyorlar) blgede yaadklar
konusunda hi phe olmadn gsteriyor. Bu bulgular, Gali
le'de bulunan bir baka sitteki bulgularla da doruland.
Nature dergisinde bu bulgulara editr sayfasn aan British
Museum'dan Christopher Stringer, Neanderthallerin Cro-Mag
nonlardan nce geldii yolundaki geleneksel grn artk terk
edilmesi gerektiini kabul etti. Her iki hat da Homo sapiens'in da
ha erken bir biiminden dallanm gibiydi. "Modem insan iin
'Aden' her nerede olursa olsun," deniyordu yazda, 125.000 yl
kadar nce bir nedenle kuzeye doru ilk g edenlerin Neandert
haller olduu anlalmaktayd. Meslektalar Peter Andrews ve
brani niversitesinden Ofer Bar-Yosef'e kablarak bu bulgularn
"Afrika'nn D" yorumu iin tartmaya baladlar. Bu ilk Homo
sapiens'lerin bir Afrika doum yerinden kuzeye doru gleri,
Msr' da Nil yaknlarnda 80.000 yllk bir Neanderthal kafatas
nn (Dallas/Gney Metodist niversitesinden Fred Wendorf ta
rafndan) kefedilmesiyle doruland.
Science dergisinin bir bal "Bunlar nsan iin Daha Erken
bir afak Anlamna m Geliyor?" idi. Dier disiplinlerden bilim
ciler de araya kabldka, cevabn evet olduu ortaya kh. Ne
anderthallerin Yakn Dou'yu ziyaret etmedikleri, burada uzun
zamandr yerleik olduklar kesinlemiti. Ve o ilk fikirlerin aksi
ne, hi de ilkel vahiler deildiler. llerini, dinsel uygulamalar
iaret eden trenlerle gmyorlard ve "onlar modem insanlarla
mttefik yapan ruhsalln harekete geirdii en azndan bir tavr
mevcuttu" (Los Angeles/Califomia Tp Fakltesinden Jared M.
Diamond). anidar maarasnda Neanderthal kalnblan bulan
Columbia niversitesinden Ralph S. Solecki gibi bazlar ise Ne
anderthallerin ifal bitkileri nasl kullanacaklarn bildiklerine
inanyordu. 60.000 yl nce srail maaralarndaki iskeletler ise
anatomistleri, daha nceki kabuln aksine, Neanderthallerin ko212

HAWA DENLEN ANA


nuabildiine ikna etmiti: Albany/New York Devlet niversite
sinden Dean Faik, "Fosillemi beyin kalplan, iyi gelimi bir li
san blgesi gsteriyor." diye belirtiyordu. Ve Harvard'l nro
anotomist Terrence Deacon ''Neanderthalin beyni bizimkinden
daha byk. .. hi de aptal ve sesi kmaz deilmi." diye yorum
yapyordu.
Tm bu en son keifler Neanderthal adamnn kesinlikle bir
Homo sapiens olduu, Cro-Magnon'un atas olmayp, ayn insan
trnn daha erken bir tipi olduu konusunda pheye yer b
rakmyordu.
Mart 1987' de British Museum' dan Christopher Stringer
meslekta Paul Mellars ile birlikte, ''Modem nsann Kkeni ve
Dalmas" ile ilgili yeni bulgular gncelletirmek ve zetlemek
iin bir konferans dzenledi. Antiquity dergisinde (Temmuz
1987) J. A. J. Gowlett tarafndan bildirildii gibi konferans ilk
olarak fosil kantlan ele almh. u sonuca varmlard: 1,2 na 1 ,5
milyon yllk bir boluktan sonra Homo erectus'tan hemen 300.000
yl sonra Homo sapiens (Etiyopya, Kenya ve Gney Afrika' daki fo
sillerin gsterdii gibi) aniden ortaya kmh. Neanderthaller
230.000 yl kadar nce bu ilk Homo sapiens'lerden ("Akll adam")
"farkllamh" ve 100.000 yl kadar sonra kuzeye doru gme
ye balamlar, belki de Homo sapiens sapiens'in ortaya kna
denk gelmilerdi.
Konferansta aynca biyoya alannda elde edilen yepyeni
verileri ieren dier kantlar da ele alnmb. En heyecan verici
olanlar genetikle ilgili olanlard. Genetikilerin ONA "cmleleri
ni" kyaslama yoluyla ana-babalk izini srebilme yetenekleri,
vesayet davalarnda kantlanmh. Yeni tekniklerin sadece o
cuk-ebeveyn ilikileriyle snrl kalmayp trn tm silsilesinin
izini srmeye doru genilemesi kanlmazd. te bu yeni mole
killer genetik bilimi, Berkeley' deki California niversitesinden
Allan C. Wilson ve Vincent M. Sarich'in tam bir dorulukla insa
nmslarn maymunlardan 15 milyon deil 5 milyon yl nce fark
llahklanru ve de insanmslarn en yakn "akrabas"nn goriller
deil empanzeler olduunu belirlemelerini salad.
Bir kiinin DNA's nesillerden nesillere babalarn genleri ile
213

KOZMK TOHUM
karp durduundan, hcre ekirdeindeki (yans anneden, ya
ns babadan gelen) ONA'nn kyaslanmas, birka nesil sonra ie
yaramamaktadr. Ancak hcre ekirdeindeki ONA'ya ek olarak,
annenin hcresinde ama ekirdein dnda, "mitokondri" ad
verilen bir cismin iinde (ekil 62) ONA olduu kefedildi. Bu
ONA babann ONA'syla karmyordu; "hi deiiklie urama
dan" anneden kzna, kzndan kz torununa nesiller boyu gei
yordu. Emory niversitesinden Oouglas Wallace'n 1980'lerde
yaph bu keif onu 800 kadnn bu "mtDNA"sn kyaslamaya
yneltti. Temmuz 1986'da bir bilimsel konferansta aklad a
knlk verici sonu uydu: Bu kadnlarn hepsinde bulunan
mtONA ylesine benzer grnmekteydi ki, tm bu kadnlar tek
bir dii atadan gelmi olmalydlar.
Arahrma Michigan niversitesinden Wesley Brown tara
ndan
ele alnd; mtONA'nn doal mutasyon orann belirleye
h
rek bu ortak atann canl olduu gnlerden bu zamana ne kadar
zaman getiinin hesaplanabileceini nermiti. Farkl corafi ve
rksal gemie sahip yirmi bir kadnn mtONA'lann kyaslaya
rak, bu kadnlarn kkenlerini 300.000 ila 1 80.000 yl nce Afri
ka' da yaayan "tek bir mitokondriyal Havva' ya" borlu oldukta
n sonucuna vard.
Bu ilgin bulgular, ''Havva"y aramaya koyulan dier ara
tnnaclar tarafndan ele alnd. Aralannda en nde gelen Berke-

ekil 62
214

HAWA DENLEN ANA

ley niversitesinden (daha sonra Hawaii niversitesi) Rebecca


Cann'dr. Farkl rklardan ve corafi gemilerden ve San Fran
cisco Hastanesinde doum yapan 147 kadnn plasentalarndan
paralar alp mtDNA'larn karlabrd. Sonu, bu kadnlarn
(mutasyon orannn, milyon yl bana yzde 2 veya yzde 4 ol
masna gre) 300.000 ila 150.000 yl nce yaam ortak bir dii
ataya sahip olduklaryd. Cann, "Genelde 250.000 yl varsay
makyz." diyordu.
Ust snr olan 300.000 yl, paleoantropologlarn da dikkat
ektii gibi Homo sapiens'in ortaya kh dneme ait fosil kant
laryla da denk dmektedir. Cann ve Allan Wilson, "Bu deiik
lii ortaya kartmak iin 300.000 yl nce ne olmu olabilir?" di
ye sordular ama cevap veremediler.
Arhk "Havva Hipotezi" diye bilinmeye balayan hipotezi
yeni testlere tabi tuhnak zere Cann ve meslektalar Wilson ve
Mark Stoneking, atalan Avrupa, Afrika ve Orta Dou' dan olan,
aynca Avustralya ve. Yeni Gineli toplam 150 kadnn plasentala
rn incelemeye giritiler. SOnular Afrikal mtDNA'nn en eskisi
olduunu ve farkl rklardan, ok eitli corafi ve kltrel ge
milerden gelen tm bu kadnlarn 290.000 illi 140.000 yl kadar
nce Afrika'da yaam tek ve ayn dii ataya sahip olduklarn
gstermekteydi.
Science dergisinin (1 1 Eyll 1987) tm bu bulgularn incelen
dii bir saysnda, baskn kantlarn unu gsterdii belirtiliyor
du: "Afrika, modem insann beii idi. .. Molekler biyolojinin
anlathklar, modem insann yaklak 200.000 yl nce Afrika'da
evrimletiini anlahyor."
O zamandan beri baka almalarn bulgularyla da destek
lenen bu sansasyonel bulgular, dnyann drt bir yannda man
et oldu. ''Nereden geldik, sorusu cevapland" diye National Ge
ographic (Ekim 1988) aklyordu: gneydou Afrika. San Francis
co Chronicle'n bal "Hepimizin Anas" eklindeydi. London Ob
server "Afrika'nn D: nsan'n Dnyaya Hkmetme Rotas" di
ye ilan ediyordu. Newsweek (11 Ocak 1988) en ok satan saysnn
kapanda bir ylanla birlikte bir "Adem" ve bir "Havva" resmet
mekteydi, balk ise "Adem ve Havva'y Aray" idi.
215

KOZMK TOHUM

Balk uygundu nki Allan Wilson'un da belirttii gibi:


"Bir annenin olduu yerde bir babann olduu da akbr."
Bu en son keiflerin hepsi de, ilk Homo sapiens ifti ile ilgili
olarak kutsal metinlerin ileri srd iddiay dorulamakta bir
hayli yol aldlar:
Ve adam kansnn adn Chava
(''Yaamn Diisi"-Trke "Havva") koydu;
nki btn yaayanlarn anas oldu.
Smer verilerinde birka karm nerilmektedir. Birincisi,
Lulu'nun yarahlmas Anunnakilerin 300.000 yl nceki isyanlar
nn bir sonucudur. Homo sapiens'in ilk ortaya k tarihinin st s
nn olan bu tarih, modem bilim tarafndan da desteklenmektedir.
kincisi, Lulu'nun oluturulmas "Abzu'nun yukansnda",
madencilik blgesinin kuzeyinde meydana gelmiti. Bu da en es
ki insan yerleimlerinin Tanzanya, Kenya ve Etiyopya'da, yani
gney Afrika'daki alhn madenleri blgesinin kuzeyinde bulunmasra desteklenmitir.
../
Uncs, ilk Homo sapiens tipi olan Neanderthallerin -yak
lak 230.000 yl nce- ortaya knn, "Havva" iin mtDNA ve
rilerinin nerdii 250.000 yl ile uyumlu olmasdr, bunu Homo sa
piens sapiens'in, yani "modem insan"n ortaya k izler.
Daha sonraki bu tarihler ile isyann 300 .00 yl nce olmas
arasnda hibir eliki yoktur. Bunlarn Dnya yl olduunu, hal
buki Anunnakiler iin 3600 yln sadece bir yl ettiini dnr
sek, "Adam yaratma" kararn, "mkemmel model" elde edilene
dek ilk nce bir deneme yanlma dneminin izlediini habrlama
mz gerekir. Sonra, her defasnda yedi erkek yedi dii olarak Do
um Tanralarnn gebelikleri yoluyla dourulan lkel iler,
kendi aralarnda reyemeyen melezlerdi.
phesiz izi srlen mtDNA, reyemeyen bir dii Lulu iin
deil, ocuk dourabilen bir "Havva" iindir. nsanoluna bu ye
tenein bahedilmesi, daha nce de gsterildii gibi, Enki ve Nin
ti' nin, Kitab Mukaddes'te Adem, Havva ve Aden Bahesindeki
21 6

HAVVA DENLEN ANA


Ylan hikayesine yansyan ikinci genetik maniplasyonlannn bir

sonucudur.
Acaba bu ikinci genetik maniplasyon Rebecca Cann'n
"Havva" verilerinin nerdii gibi 250.000 yl nce mi meydana
gelmiti, yoksa Science dergisindeki makalede belirtildii gibi
200.000 yl nce miydi?
Tekvin Kitabna gre A dem ve Havva ancak "Aden" den ko
vulmalarndan sonra ocuk sahibi olmaya balamlard. Byk
aabeyi Kain tarafndan ldrlen ikinci oullan Habil'in evlat
lar olup olmadn bilmiyoruz. Ama Kain ve torunlarna uz.ak
lkelere g etme emrinin verildiini biliyoruz. "Kain'in lanetli
zrriyetinin" bu torunlar, gebe Neanderthaller miydi? Bu, bir
speklasyon olarak kalmas gereken ilgin bir olaslktr.
Kesin gibi grnen ey, Kitab Mukaddes'in Homo sapiens
sapiens, yani modern insan varlklannn son ortaya kn tan
masdr. Bizlere A dem ve Havva'nn nc olu olan it'in
Eno adnda bir olu olduunu ve nsanolunun zrriyetinin
Eno'tan baladn syler. imdi, branicede Eno "insan, insan
varl" anlamndadr: sen ve ben gibi. Kitab Mukaddes aynca
Eno'un zamannda "Rab'bin ismini o zaman annaya balad
lar'' der. Baka bir deyile, tamamen uygar insann ve dinsel iba
detin kurulduu zamand.
Bununla birlikte, kadim hikayenin tm unsurlar desteklen
mi oluyor.

DOLANMI YILANLAR AMBLEM


Adem ve Havva'run Aden Bahesindeki hikayesinde, onlann
"bilmeyi" (reme yeteneini) elde etmelerine neden olan ve Rab'bin
muhalifi olan, Ylan' dr; branicede Naha diye geer.
Terimin iki baka anlam daha vardr: "gizleri bilen" ve "bakn
bilen". Bu dier anlamlar ya da kelime oyunlar, Enki iin kullanlan
Smer unvan BUZUR'da yer alr; "gizleri zen" ve "metal madenle
rinden olan" anlamna gelmektedir. Dolaysyla daha nceki yazlanm
da, orijinal Smerce versiyonda ''Ylan"n Enki olduunu nermitim.

217

KOZMK TOHUM
Onun amblemi dolanm ylanlard; "klt merkezi" Eridu'nun sembo
lyd (a), genelde Afrika'daki blgesinin sembolyd (b) ve zelde pi
ramitlerin sembolyd (c); Smer silindir mhrlerinde resmediliyor
ve Kitab Mukaddes'te anlatlan olaylarda geiyordu.
Bugn bile bp ve ifann sembol olan dolanm ylanlar amble
mi neyi temsil eder? Modem bilim tarafndan DNA'nn ift sarmall
yaps (bkz. ekil 49) cevab verir: Dolanm Ylanlar genetik kodun,
Enki'nin Adem'i yaratmasn ve daha sonra Adem ve Havva'ya reme
yeteneini vermesini salayan gizli bilgiyi temsil eder.
Bir ifa iareti olarak Enki'nin amblemi; Musa tarafndan srailo
ullann etkileyen bir salgn durdurmak iin bir naha nehoeth, yani
bir "bakr ylap" yaphnda anlmt. Bakrn, terimin l anlamyla
ie dahil edilmesi ve Musa'nn bir bakr ylan yapmas, bakrn genetik
ve ifadaki bilinmeyen rolnden dolay olabilir mi?
Minnesota ve St. Louis niversitelerinde yrtlen son deneyler,
durumun gerekten de bu olduunu iaret ediyor. Radyonkleit bakr62'nin kan akn arbran bir "pozitron yayc" olduunu ve dier ba
kr bileiklerinin beyin hcreleri de dahil canl hcrelere tedavi edici
kimyasallar tadklarn gstermektedir.

218

BLGELK GKLERDEN
NDRLDGNDE
Smer Kral Listeleri -yneticilerin, ehirlerin ve olaylarn
kronolojik biimde dzenlenmi kaytlan- tarih ncesini ve tarihi
iki belirgin paraya ayrr: lk olarak, Tufan'dan nce neler oldu
unun uzun kayd ve derken, Tufan'dan sona meydana_ gelen
ler, Biri Anunnaki "tannlan"nn ve sonra "insan kzlarndan"
olan oullarnn, yani szde yan-tanrlarn Dnya stnde h
km srdkleri zamandr; dieri ise insan hkmdarlarn -Enlil
tarafndan seilen krallarn- "tanrlar'' ve insanla: arasnda i gr
dkleri zamandr. Her iki durumda da dzenli bir toplum ve d
zenli hkumet, yani "Krallk"; "gklerden indirilmi" olarak tarif
edilir: Nibiru'daki toplumsal ve hkumet rgtlenmesinin Dnya stndeki taklidi.
Smer Kral Listesi "krallk gklerden indirildiinde" diye
balar, "Krallk Eridu'da idi. Eridu'da Alulim kral oldu ve.28.800
yl hkmetti." Tufan-ncesi dier krallar ye ehirleri sralayan
metin, "Derken Tufan Dnya'y silip sprd." der. Ve devam
eder: "Tufan Dnya'y silip sprdkten sonra, krallk Ki'te
idi." Ondan sonra, listeler bizi yazl tarih zamanna dek getirir.
Bu kitabn konusu bizim deyiimizle Bilim ve kadirnlerin
deyiiyle Bilgelik ise de "Krallk" -ilerin dzeni, rgtli:i. bir top
lum ve kurumlan- hakknda birka sz sylemek hi de uygun

suz olmayacaktr nki onlar olmakszin hibir bilimsel ilerleme


veya "Bilgeliin" yayilmas ve korunmas sz konusu olamazd.
"Krallk", Enlil'.in, yani Anunnakilerin Dnya'daki Ba Ynetici
sinin "portfy" idi. Birok bilimsel alanda hala Smer mirasn
dan yararlandmz gibi krallar ve krallklar kurumu da hala
,

219

KOZMK TOHUM

mevcuttur; binlerce yldan beri nsanoluna hizmet etmektedir.


Samuel N. Kramer History Begins at Sumer (Tarih Smer'de Ba
lar) adl kitabnda, burada balayan "ilkler''i sralar; bunlara se
ilmi (veya sekin) mebuslarn iki kamaral meclisi de dahildir.
rgtl ve dzenli bir toplumun eitli unsurlar, krallk
kavramnn iindedir; bunlarn en nde geleni ise adalet ihtiyac
dr. "Adil" olmas ve kanunlar karmas ve uymas iin bir kral
gerekliydi nki Smer toplumu, kanunlara uygun yaayan bir
toplumdu. Birok kii okul sralarnda M.. ikinci bin yla daya
nan Babil kral Hammurabi ve onun nl kanunlarn renmi
tir ama ondan en az iki bin yl nce Smer krallar oktan yasalar
ilan etmilerdi bile. Fark, Hammurabi'nin yasasnn bir su ve ce
za yasas olmasdr: unu yaparsan, cezas u olur. te yanda S
mer yasalar sadece davran kurallarn tespit ederdi; "bir dulun
eeini almamalsn" ya da "gndeliki iinin cretini geciktir
memelisin" derdi. Kitab Mukaddes'in On Emir'i de, Smer yasa
lar gibi bir cezalar listesi deil neyin doru, neyin yaln olduu
nu ve neyin yaplmamas gerektiini bildiren yasalard.
Yasalar, adli kurum tarafndan desteklenirdi. Yarglar, jri
ler, tanklar ve mukaveleler gibi kavramlar Smer'den miras al
dk. Mukaveleli evlilie dayanan, "aile" dediimiz en kk top
lum birimi Smer' de kurumlambr; tabi ki zrriyet, evlat edin
me, dullarn haklan ile ilgili kural ve gelenekler de. Kanunlar ve
kurallar ekonomik faaliyetlere de uygulanyordu: Mukavelelere
dayanan alveriler, ie alma kurallar, cretler ve -baka ne ola. bilir ki- vergilendirme. rnein Smer'in d ticareti hakknda
ok ey biliyoruz nki Drehem adl bir ehirde, mallar ve hay
vanlarn tm ticari hareketlerinin titiz kaytlarnn tutulduu bir
gmrk istasyonu vard.
Tm bunlar ve daha pek ok ey "Krallk" emsiyesi albn
dayd. Enlil'in oullan ve torunlar, insanolu ve onun tannlan
arasndaki ilikiler safhasna getike, kralln ilevleri ve kralla
rn gzetmenlii de yava yava onlara devredildi; ve Hep Koru
yucu olan Enlil sayg duyulan bir hahra olarak kald. Ama bugn
"uygar bir toplum" dediimiz eyin temellerini "kralln gkler
den indirildii" zamana borluyuz.
220

BiLGELiK GKLERDEN iNDiRlWiGINDE

"Bilgelik" -bilimler ve sanatlar, "know-how'' gerektiren fa


aliyetler- ilk olarak Enki'nin, Anunnakilerin Ba Bilimcisinin ve
sonra da onun ocuklarnn alan idi.
Bilginlerin "nanna ve Enki: Uygarlk Sanatlarnn Aktarl
mas" adn verdikleri bir metinden unu reniriz: Enki, ME de
nilen, bilimler, zanaat ve sanat iin gereken bilgileri ieren bir tr
bilgisayar veya veri disklerine sahipti. Saylan yz aan bu
ME'ler yaz, mzik, metal ileme, inaat, tamaclk, anatomi,
hbbi tedaviler, su basknlarn kontrol ve ehirsel bozunma ve
baka metinlerde belirtildiine gre gkbilim, matematik ve tak
vim gibi ok farkl konulan iermekteydiler.
Krallk gibi Bilgelik de "gklerden Dnya'ya indirilmiti",
Anunnaki "tannlan" tarafndan nsanla bahedilmiti. Bilimsel
bilginin, Enki'nin daha nce szn ettiimiz Adapa'ya "geni
anlay" vermesinde olduu gibi genellikle seilmi bireyler ara
alyla insanla aktarlmas, onlarn kararyd. Ancak, kural
olarak, seilen kii ruhban snfna ait olurdu; bu da rahiplerin ve
keilerin ayn zamanda bilimci olduklan Orta a'a dek binler
ce yl boyunca insanoluyla kalan "ilkler''den biridir.
Smer metinleri, barahip olmak zere tanrlar tarafndan
hazrlanan Enmeduranki'yi anlabr:
Ona yan ve suyun nasl gzlemleneceini rettiler
Anu, Enlil ve Enki'nin srlarn
Ona lahi Tableti verdiler,
stne kazlm Gk ve Yer srlarn.
Saylarla hesaplama yapmay rettiler ona.
Bu ksa aklama, kayda deer miktarda bilgi ieriyor. En
meduranki'ye retilen ilk konu "ya ve su" bilgisi, yani bpla il
gili bilgilerdi. Smer zamannda doktorlar ya A.ZU ya da A.ZU
diye arlrd, yani "Suyu Bilen" ve ''Ya Bilen"; farklan ise ila
lan uygulamalannda yatmaktayd: kanbrlp suyla iilen veya
yutulan ya da yala karbrlan ve lavmanla uygulanan. Daha
sonra Enmeduranki'ye, zerine "Gk ve Yer srlan" -gezegenler,
Gne Sistemi ve grlebilen takmyldzlar hakknda bilgi- ve

221

KOZMK TOHUM
ayn zamanda "Yer Bilimleri" -corafya, jeoloji, geometri, (Enuma
eli Yeni Yl arifesinde tapnak ayinlerine dahil edildiinden iti
baren kozmogoni ve evrim- kaznm "ilahi" veya gksel bir tab
let verildi. Ve tm bunlar anlayabilmek iin nc konu, yani
matematik: "saylarla hesaplama".
Tekvin'deki tufan ncesi atalardan Hanok'un hikayesi,
onun lmedii ama 365 yanda iken (bir yldaki gn saysna
denk bir rakam) Rab tarafndan yukar alnd cmlesiyle zetlenir; ama Hanok Kitab'ndan (birka farkl versiyonu bulunmu
tur) Hanok hakknda ok daha fazla bilgi elde edilebilir. Bu kitap
ta melekler tarafndan Hanok'a verilen bilgiler aynnhsyla tarif
edilir; madencilik ve metaltjiyi ve Aa Dnya'nn srlarn,
corafya ve Dnya'nn sulanma biimini, gkbilirni ve gksel ha
reketleri yneten yasalar, takvimin nasl hesaplanacan, bitki
ler ve iekler ve besinlerin bilgisini iermektedir. Tilin bunlar
Hanok'a zel kitaplarda ve "gksel tabletler'' stnde gsteril
mitir.
Kitab Mukaddes'in Sleyrnan'n Meselleri ksmnn ou
nsanolunun Bilgelie duyduu ihtiya ve bunun Tanr tarafn
dan sadece adil olanlara bahedilmesine ayrlmtr "nki bilge
lii veren Rab'dir". Bilgeliin kapsad Gk ve Yer'in birok sr
r; Mesellerin 8. Babnda yer alan Hikmet' e vg ksmnda ak
lanmaktadr. Ayn ekilde Eyp Kitab da Bilgeliin erdemlerini
yceltir ve onunla nsanolunun elde edebilecei bolluu ulular
ama yle sorar: "Ama Hikmet nereden geldi ve anlayn kayna
nerededir?" Buna verdii cevap ''Bundan dolay anlayan Tan
r'dr." eklindedir; ''Tann" olarak evrilen branice kelime Elo
him'dir; ilk olarak yaratl hikayesinde kullanlan oul terim.
Kitab Mukaddes'te yer alan bu iki kitabn gerek kayna olma
sa da ilhamnn, Smerce ve Akkadca Meseller metinleri ve de
Eyp Kitabnn Smerce dengi olan ve ilgintir "Bilgelik Rab'bi
ni veceim" baln tayan metinler olduu kesindir.
Kadim zamanlarda bilimsel bilginin, "tanrlardan" -Anun
nakilerden, Elohim' den- nsanla bir hediye ve bir reti olduu
na hi phe yok. Gkbilirninin ana konu olduu tm anlablarda
aka belli olmaktadr; bu kitabn daha ilk blmnden itibaren

222

BLGELK GKLERDEN NDiRiWGNDE


netlemi olan udur: Smerliler zamannda tm Gne Sistemi
ve Dnya'nn kkeni, asteroit kua ve Nibiru'nun mevcudiye
tini aklayan kozmogoni hakkndaki akllara durgunluk veren
bilgi ancak Anunnakilerden gelmi olabilirdi.
Yasalar, hbbi tedavi ve mutfak kltr kavramlannn ba
langana Smerlilerin katks olduu (bir dereceye kadar, bmda
yazdklanmn bir etkisinin olduunu dnmek houma gidi
yor), gittike artan bir ekilde kabul edilmesine ramen, gkbili
mine Smerlilerin yaph muazzam katknn ayn ekilde kabul
bir trl olumad; bunun nedeninin bir sonraki kanlmaz ad
mn "yasak eiini" gemedeki tereddt olduundan kukulan
yorum nki eer Smerlilerin gksel meseleler hakknda bildik
lerini kabul ederseniz, sadece Nibiru'nun deil onun halk olan
Anunnakilerin de varln kabul etmek zorunda kalrsnz ... Yi
ne de bu "gei korkusu" (Nibiru'nun adnn "Gei Gezegeni"
anlamna geldiini dnrsek, bu da ho bir kelime oyunu olu
yor... ) hibir ekilde modem gkbiliminin tm teknikleriyle kre
sel gkbiliminin temelini; Gne evresindeki gezegenlerin bir
kuak gibi olan ekliptik dzlemde yol aldklan kavramn; yldz
lann takmyldzlar halinde gruplanmasru; ekliptik dzlemde
grnen takmyldzlann Zodyak Evleri halinde gruplandnlma
sn ve 12 saysnn bu takmyldzlara, yln aylanna ve dier
gksel, yani "ilahi'' meselelere uygulanmasn Smerlilere (ve
onlar araclyla Anunnakilere) borlu olduu gereini ortadan
kaldrmaz. 12 says stndeki bu vurgulama; Gne Sisteminin
on iki yesi olduu ve her bir nde gelen Anunnakiye bir gksel
denk tayin edildii, her birine aynca birer takmyldz ve bir ay
tayin edilen on iki "Olimpiyal"run bir panteon oluturduu ol
gusuna dek izlenebilir. Astrologlann bu gksel blmlemelere
ok ey borlu olduklan kesindir; nki Nibiru gezegeninde ast
rologlar ok uzun zamandr zledikleri Gne Sisteminin on
ikinci yesini bulurlar.
Hanok Kitab'nn ve Kitab Mukaddes'in 365 saysna yap
tklan gndermeler; Gne, Ay ve Dnya'nn ilikili hareketleri
nin ve takvimin gelitirilmesi bilgisinin dorudan sonucudur:
gnleri (ve geceleri), aylan ve ylla n saymak. Bugn kulland223

KOZMK TOHUM

mz Bah takviminin, Nippur Takvimi diye bilinen nsanolunun


en eski takvimine dayand arhk yaygn olarak kabul edilmekte
dir. Bilginler balangcnn Boa burcundaki bahar ekinoksuyla
hizalanmasna dayanarak, bu takvimin M.. drdnc bin yln
balangcnda oluturulduu sonucuna varmlardr. Gerekten
de ekinokslardaki (Gne'in ekvatoru getii, gece ve gndzn
eit olduu zaman) Dnya-Gne oluumlan ile ya da gnd
nmleri (Gne'in kuzey veya gney noktasnda en uzak nokta
sna erimi grnd zaman) ile koordine edilen bir takvim
kavram -hem Eski hem de Yeni Dnya'daki tm takvimlerde
bulunan kavramlar- bizlere Smer'den gelir.
Yahudi takvimi, kitaplarmda ve makalelerimde tekrar tek
rar iaret ettiim gibi, sadece biim ve yap olarak deil ayn za
manda yllan sayma konusunda da hala Nippur takvimine sa
dkhr. M.S. 1990'da Yahudi takvimi 5750 yln gstermektedir ve
bu aklanageldii gibi "dnyann yarahl"ndan deil, M..
3760'da Nippur takviminin balangcndan itibaren saylmhr.
The Lost Re.alms adl kitabmda da nerdiim gibi, bu yl; Ni
biru'nun kral olan Anu'nun resmi bir ziyaret iin Dnya'ya gel
dii yld. Smerce AN ve Akkadca Anu olan ad "gk", "Gksel
Olan" anlamna gelmektedir. Aynca AN.UR ("gksel ufuk") ve
AN.PA ("zirve noktas") gibi birok astronomi teriminin bir he
cesi ve "Gkten Dnya'ya Gelenler'' anlamndaki Anunnaki keli
mesinin de bir hecesidir. Heceleri Smer kkenli olduklann a
a vurur biimde yazlan ve telaffuz edilen Eski ince; rnein,
bir gzlemevi olarak hizmet veren bir tapna anlatmak iin ku
an terimini kulland. Bu terimin Smerce kayna olan KU.AN
"gklere doru bir aklk" anlamna gelirdi. (East-West /ounul
dergisinin ubat 1985 saysnda yaynlanan "Astrolojinin Kkle
ri" adl makalemde in gkbiliminin ve astrolojisinin Smer k
keni hakknda yazmhm.) phesiz Latince annum ("yl") keli
mesinden dallanan Franszca annee ("yl") ve ngilizce annual
("yllk") kelimeleri ve daha birou, AN'n resmi ziyareti ile ba
layan takvim ve yllann saylmasndan kaynaklanmaktayd.
Tapnaklan gzlemeyleri ile birletirmeye ynelik in gele
nei, phesiz sadece in ile snrl deildi; ta Smer ve Babil'de224

BLGELK GKLERDEN NDRLDGNDE


-

'

', ,,
, ...

, - - ... ..
1

. ...
1

'

, "'

'

...

''

... ....

,,

'

! -Y-":

-,
;- -1
.. .. 1
,'
1
...
,,
1
,
,'
1 ,
1

'

'

'i,
1

\
'

'
_ _ _ _

......

\\

'

'
'

1
1

....

1
1

'

/
I

ekil 63
ki ziguratlara (basamakl piramitlere) dek uz.anr. Gerekten de,
Anu ve ei Anh'nun bu ziyareti ile ilgili uzun bir metin, Nibi
ru'nun gklerde ortaya kn gzlemlemek zere, rahiplerin zi
gurahn en st ksmna nasl kbklan anlablr. Enki gkbilimi bil
gisini (ve dier bilimri) ilkdoan olu Marduk'a vermiti ve
Marduk'un Mezopotamya'da stnlk salamasndan sonra Ba
bil'de ina edilen zigurat bir gkbilimsel gzlemevi olarak hiz
met vermekteydi (ekil 63).
Enki takvim, matematik ve yaz "srlarn" daha kk olan
ve Msrllarn Thoth dedikleri olu Ningizidda'ya bahetmiti.
The Lost Realms adl kitabmda, onun ve Quetzalcoatl, ''Tyl Y
lan" diye bilinen Mezoamerikan tanrsnn ayn kii olduklarn
gsteren kayda deer kantlan sunmutum. Bu tanrnn (Smer
ce) ''Yaam Aacnn Efendisi" anlamna gelen ad, Enki'nin hb
bi bilgiyi bahettii kiinin o olduu gereini yanshr. Bir Babil
metni, lleri canlandrma srnn da renmeyi isteyen Mar
duk' a, bkkn Enki'nin kendisine yeterince ey rettiini syle
mesini anlahr. Anunnakilerin bu beceriye (en azndan kendileri
225

KOZMK TOHUM

ekil

64

sz konusu olduunda) sahip olduklar "nanna'run Aa Dn


ya'ya nii" balkl, orada kendi kz kardei tarafndan ldrl
n anlatan bir metinden aka anlalmaktadr. Babas tanra
nn canlandrlmas iin Enki'ye bavurunca Enki cesede "nabz
gibi atan" ve "nlar saan" dorultmu ve onu hayata geri dn
drmtr. Bir hastay hastahane yatanda gsteren bir Mezo
potamya betimlemesi, onu n tedavisi olurken gstermektedir
(ekil 64).
lleri canlandrma yeteneini (ncil' de bir olgu olarak s
z edilmitir) bir kenara brakrsak, Enmeduranki metninde be
lirtildii gibi anatomi ve hp retisinin rahiplik eitiminin para
s olduu kesindir. Gelenein sonraki zamanlara tannu olduu
Musa'run Be Kitab'ndan biri olan Levililer'den de anlalmakta
dr; metin, Yehova'run srailolu rahiplere salk, hbbi tehis, te
davi ve hijyen konularnda verdii kapsaml talimatlar iermek
tedir. "Uygun" (kosher) ve uygun olmayan gdalarla ilgili diyet
emirlerinin dinsel uygulamadan ziyade salk ve hijyenik kayg
lardan kaynakland kesindir; ve birok kii snnet gereinin de
hbbi nedenlerden kaynaklandn dnmektedir. Bu talimatlar
A.ZU'lar ve A.ZU'lar iin hbbi kitapklar biiminde i gren
Mezopotamya metinlerinden pek farkl deildi; doktor-rahiplere
ilk olarak belirtileri gzlemlemeleri, daha sonra uygulanacak re-

226

BLGELK GKLERDEN NDRiLDGNDE

eteyi belirtmelerini ve sonra da ilalann hazrlanmasnda kulla


nlacak kimyasallar, ifal bitkiler veya dier farmakolojik malze
menin listesini vermelerini sylemekteydi. Enki ve Ninti'nin hb
bi, anatomik ve genetik becerilerini habrlarsak bu retilerin
kaynann Elohim olmas hi de srpriz olmamal.
Gkbilimi ve takvimin ileyii kadar ticaret ve ekonomik fa
aliyetin de temeli matematik bilgisi idi; Enmeduranki metninin
szleriyle "saylarla hesaplar yapm".
Smer say sistemi altmlk'br, yani "60' baz alr''. Sayma
l'den 60'a kadardr, hpk bizim bugn l'den 100'e kadar sayma
mz gibi. Ama bizim "iki yz" dediimiz yerde, Smerliler "2
ge" derdi ya da yazard; bu, 120'ye denk gelen 2 x 60 anlamna
geliyordu. Hesaplamalannda metin "yansn al" ya da "te biri
ni al" dediinde, bunun anlam 60'n yans 30, 60'n te biri
20'dir. Ellerimizin parmaklanru saymaya albnlp ondalk ("10
kez") sistemle yetitirilen bizler iin bu, allmadk ve karmak
grnebilir ama matematikiler iin altmlk sistem bir keyiftir.
10 says pek az tam sayyla (kesin olmak gerekirse 2 ve 5 ile)
blnebilir. 100 rakam ise sadece 2, 4, 5, 10, 20, 25 ve SO'ye tam
blnebilir. Ama 60 says 2, 3, 4, 5, 6, 10, 12, 15, 20 ve 30'a bl
nebilir. Gn iindeki saatleri saymzda Smerlilerin 12'sini, za
man saymzda Smerlilerin 60'n (bir dakikada 60 saniye, bir
saatte 60 dakika) ve geometride Smerlilerin 360'n (bir dairede
360 derece olmas) kullanmamzdan da anlald gibi, altmlk
sistem gksel bilimlerde, zaman hesaplamada ve (bir genin
ala rnn toplamnn 180 derece ve bir karenin alarnn toplam
nn 360 derece olduu) geometride hala tek mkemmel sistem
dir. Hem teorik hem de (arzi lmleri gibi) uygulamal geomet
ride bu sistem, eitli ve karmak blgeleri (ekil 65), (tahl, ya
veya arap) ieren her trden fnn hacmini, kanallann uzunlu
unu veya gezegenler arasndaki uzakl hesaplamay mmkn
klmaktadr.
Kayt tutma baladnda 1, 10, 60, 600 ve 3600 (ekil 66a) sa
ylanna karlk gelen eitli sembolleri slak kil stne basmak
iin yuvarlak ulu bir yazma aleti kullanld. Nihai say olan 3600
=

227

KOZMK TOHUM

r----. - -,

/ \

rv

ekil 65

<

10 T eo T<

,
.

ekil 66

228

tOO

3,tOO

1"

,.l!
3

BiLGELiK GKLERDEN iNDIRiWiGiNDE


byk bir daire ile gsteriliyordu; Nibiru'nun Gne evresinde
bir yrnge tamamlayana dek geen Dnya yllarnn saysn
gsteren rakam, "prens gibi" ya da "kraliyet" anlamna gelen
SAR (Akkadca ar) diye adlandnlyordu.
Katiplerin kama ulu bir yazma aleti (ekil 66b) kullandk
lar ivi yazsnn balamasyla saylar da kama biimli iaretlerle
yazlmaya baland (ekil 66c). Blmeyi veya arpmay gsteren
baka ivi yazs iaretler (ekil 66d) baka iaretlerle birletiin
de hesaplayan kiiye ekleme, kartma, blme veya arpma tali
matn veriyordu; bugn birok renciyi zorlayacak aritmetik
ve cebir problemleri doru olarak zlyordu. Bu problemlere
karesini, kbn alma ya da saylarn kare kkn alma da da
hildi. F. Thureau-Dangin'in Textes Mathematiques Babyloniens (Ba
bil'in Matematik Metinleri) adl kitabnda gsterildii gibi ka
dimler bugn bile kullanlan iki ve hatta bilinmeyenli forml
ler kullanyorlard.
"Altmlk" ad verilmi olmasna ramen Smerlilerin say
ve matematik sistemi aslnda sadece 60 saysna deil, 6 ve lO'un
birleimine dayanmaktayd. Ondalk sistemde her bir st basa
mak; bir nceki toplam 10 ile arparak elde edilirken (ekil 67a),
Smer sisteminde saylar almak arpmlarla artrlyordu; bir kez
10 ile, bir kez 6 ile, sonra 10 ile, sonra tekrar 6 ile (ekil 67b). Bu
metot gnmz bilginlerini pek artmaktadr. Ondalk sistemin
insann el parmaklarnn saysna dayand aktr, Smer siste
mindeki 10 byle anlalabilir; ama 6 nereden gelmitir ve niin?
Baka bulmacalar da vardr. Mezopotamya'da bulunan bina.

b.

Ondalk

SmeT'(A/tmlk)

10

(o

( o

10 x 1 0

x o) X o

x o x o) x o

(o

(o

o x
X

6)

X o

x o) x

ekil 67
229

KOZMiK TOHUM

lerce matematik tableti arasnda, biroklar hazr hesaplamalar


tamaktadr. Ancak ilgintir (1, 10, 60 vb. gibi) kk saylardan
byklere doru gitmemekte; ancak astronomik denilebilecek bir
rakamdan, 1 2.960.000'den balayarak aa doru azalmaktadr
lar. Th. G. Pinches [Some Mathematical Tablets of the British Muse
um (British Museum'dan Baz Matematik Tabletleri)] tarafndan
alnb yaplan bir rnek en st sabrda yle balar:
1.
2.
3.
4.

12960000

bunun te ikisi
bunun yan ksm
bunun nc ksm
bunun drdnc ksm

8640000
6480000
4320000
3240000

"bunun sekseninci ksm 18000'0' deyip, 400'nc ksm "32400"a


dek devam eder. Baka tabletler bu ilemi 16.000'inci ksma (810'a
eittir) kadar izler; bu dizinin balang rakanu 12.960.000'in
216.000'nci ksm olan 60'a dek srdne hi phe yok.
Nippur ve Sippar'daki tapnak ktphanelerinden ve Asur
kral Asurbanipal'in Ninova' daki ktphanesinden karlan bin
lerce matematik tabletini inceledikten sonra H. V. Hilprecht [The
Babylonian Expedition of the University of Pennsylvania (Pennsylva
nia niversitesi Babil Keif Gezisi)] 12.960.000 saysnn gerek
ten de astronomik olduu sonucuna vard; her 2160 ylda bir G
ne'e kar doan bur takmyldzlarn tam bir Ev kaydran Pre
sesyon () fenomeninden kaynaklanmaktayd. On iki Evin daire
yi tamamlamas, yani Gne' in balangtaki arka fon konumuna
gelmesi 25.920 yl srmektedir; 12.960.000 says tamamlanan
bylesi be yz Presesyon dairesini temsil etmektedir.
Hilprecht ve dierlerinin de dnd gibi, Smerlilerin
sadece presesyon fenomeninin farknda olmakla kalmayp, zod
yakta bir Ev' den dier Ev'e kayn 2160 yl srdnn de far
knda olduklarn renmek inanlmaz bir eydi; matematik sis
temleri iin her biri (insann mr sresi sz konusu olduu ka
daryla) fantastik bir rakam olan 25.920 yl gerektiren, be yz ta() Devinme olay, Yer'in dnme ekseninin, tutulum dzleminin normali evre
sinde bir koni izecek biimde ok yava olarak dnmesi. (.N.)

230

BLGELiK GKLERDEN iNDIRiWIGiNDE


mamlanm on iki Ev dngsn temsil eden bir sayy semi ol
malar ise iyice anlalmaz bir eydi. Aslnda modem gkbilimi,
fenomenin varln ve Smer'de hesapland gibi dnemlerini
kabul ediyorken, ne imdi ne de gemite, tek bir Ev'in kaymas
n bile (artk Kova'ya doru bir kay beklenmektedir) ahsen tec
rbe eden tek bir bilim adam yoktur ve tm bilimcileri biraraya
getirsek bile tek bir dngnn tamamlanmasna tank olmam
lardr. Yine de, ite Smer tabletlerinde mevcut.
Modem bilim Nibiru'nun varln ve Anunnakilerinkini bir
olgu olarak kabul edecek olsa, tn bu bulmacalar zme kavu
acak gibi geliyor bana. nsanla matematiksel ''bilgelii" bahe
denler onlar olduklarndan, astronomik temel say ve altmlk
sistem Anunnaki tarafndan kendi kullanmlarna gre ve kendi
bak alarna gre gelitirilmi ve sonra insani llere gre k
ltlmt.
Hilprecht'in doru biimde nerdii gibi, 12.960.000 says
gerekten de gkbiliminden kaynaklanmh; tam bir presesyonel
dngnn tamamlanmas iin gereken zaman (25.920 yl). Ama
bu dng daha insani boyutta oranb.lara indirilebilirdi, yani tek
bir zodyak Ev'inin presesyonuna. Aslnda 2160 yldaki tek bir
kayma bile bir Dnyalnn mrnn ok tesinde olmasna ra
men, her 72 ylda bir, bir derecelik kayma (gkbilimci-rahiplerin
tankl sz konusu olduunda) gzlenebilir bir fenomendi. For
mldeki "dnyasal" unsur buydu.
Sonra, Anunnakilerin 3600 Dnya yl srdn bildikleri
Nibiru'nun yrngesi vard. te bu noktada iki temel ve dei
mez fenomen, yani Nibiru ve Dnya'run hareketlerini birletiren
belirli uzunluktaki dngler 3600: 2160 oranndayd. Bu oran,
10:6'ya indirgenebilir. Her 21 .600 ylda bir Nibiru, Gne etrafn
da alh yrnge tamamlyor ve Dnya on zodyak evi kayyordu.

te, "albnlk" denilen 6 x 10 x 6 x 10 almak sayma sistemini


yaratann bu olduunu neriyorum.

Altmlk sistem, daha nce de belirtildii gibi, hala modem


gkbiliminin ve zaman saymann merkezinde yatmaktadr. Tabi
ki Anunnakilerin 10:6'lk oran efsanesi de. Mimariyi ve gze ho
gelen plastik sanatlar mkemmelletiren Grekler, Alhn Oran de231

KOZMiK TOHUM
nilen bir oranhlar yasas tasarladlar. Bir tapnan ya da byk
bir odann kenarlannn mkemmel ve gze ho gelen oranna,
uzun kenarn ksa kenara gre lOO'e 61,8 (ayak, kbit ya de sei
len l her ne ise) orann veren AB:AP=AP:PB forml ile ula
labileceini dnyorlard. Bana yle geliyor ki mimari, bu
Alhn Oran' Greklere deil (Smerliler zerinden) Anunnakilere
borlu nki aslnda bu oran, altmlk sistemin temeli olan 10:6
orandr.
Ayns Fibonacci Saylan diye bilinen matematiksel feno
men iin de sylenebilir; bu dizide saylar her bir ardk saynn
(mesela 5), kendisinden nceki ilci saynn (2+3) toplamdr; 8,
3+5'in toplamdr ve bylece srp gider. On beinci yzyl ma
tematikisi Lucas Pacioli bu dizi iin cebir denklemini olutur
mu ve 1,618 olan blmn Alhn Say ve onun karl olan
0,618'i lahi Say diye adlandrmhr. Bu da bizi tekrar Anunnaki
lere getiriyor...
Altmlk sistemin nasl tasarlandn kendi fikrime gre
akladktan sonra gelin, imdi de Hilprecht tarafndan sistemin
st baz olduu sonucuna varlan 12.960.000 saysna bakalm.
Bu saynn, Nibiru'nun yrngesinin Dnya ylna gre
uzunluu olan gerek temel Anunnaki saysnn (3600) karesi ol
duunu gstermek kolaydr. (3600 x 3600
12.960.000) 3600'
dnyasal lO'a blerek, bir dairedeki 360 derecenin says olan, da
ha kolay uralabilir rakam elde edilmitir. 3600 says da 60 sa
ysnn karesidir; bu iliki bir saatteki dakikalarn ve (modem za
manlarda) bir dakikadaki saniyelerin saysn ve phesiz temel
altmlk sistem saysn salamhr.
12.960.000 gibi astronomik bir saynn zodyaksal kkeni ise
kafa karhnc bir Kitab Mukaddes cmlesini aklar. Mezmur
90'da mekan saysz nesillerdir ve "dalar domadan nce, yer
ve dnya yarahlmadan nce"den beri gklerde olan Rab'bin
(gnderme "Gksel Rab'be" yaplr) bin yl sadece tek bir gn gi
bi dnd sylenir:
=

nki senin gznde bin yl


Geen dnk gn ve bir gece nbeti gibidir.
232

BiLGELiK GKLERDEN iNDiRiW/GiNDE


imdi 12.960.000 saysn (bir zodyak Ev'inden bir kayma
gereklemesi iin gereken yl says olan) 2160'a blersek, sonu
6000'dir: alh kere bin. "Gnlerin" says olarak alb hi de yaban
c deildir; ona Tekvin Kitabnn banda ve alb yarabl gn hi
kayesinde rastlarz. Mezmur yazarlar "12.960.000, 2160. ksm al
h kere bin" dizesini ieren matematik tabletlerini grm olabi
lirler miydi? Aslnda mezmurlarn, Anunnakilerin oynad say
lan yankladn grmek ok ilgintir.
Mezmur 90 ve ilgili dier mezmurlarda "nesil" olarak terc
me edilen branice kelime Dor'dur. "Yuvarlak olmak, dnmek"
anlamna gelen dur kknden dallanmtr. nsanlar asndan bu
bir nesil anlamna gelir ama gk cisimleri asndan gne evre
sinde bir tur atmak anlamna gelir: yrnge. Bu anlayla bakln
ca, bir faninin her zaman Daim Olan' a duasn ieren Mezmur
102'nin gerek anlam yakalanabilir:
Fakat sen, ya Rab, ebediyen tahtnda oturursun,
ve anlman devirden devire srer.
nki Rab tapnann yksekliinden aaya baktt,
Ve Rab gkten yere bakh.
"Ey Tanrm, gnlerimin ortasnda beni alma" dedim;
senin yllarn devirler devrinde kadardr.
Fakat sen osun (deimezsin),
Ve yllarnn sonu yoktur.
Bunlarn hepsini Nibiru'nun yrngesiyle, 3600 Dnya yl
sren dngsyle, Dnya'run Gne evresindeki kendi yrn
gesinin presesyonel gerilemesiyle ilikilendirmek: Anunnakile
rin, Gklerden Yer' e indirdii Saylar Bilgeliinin srr buydu.
nsan "saylarla hesaplama" yapabilmezden nce okuma ve
yazmada ustalamas gerekiyordu. Bizler nsann konuabilmesi
ni kanksamszdr; hemcinsirnizle (ya da klanmzdan olanlarla)

233

KOZMiK TOHUM
iletiime getiimiz lisanlara sahibizdir. Ama modem bilim by
le dnmyor; aslnda, ok ksa bir sre ncesine kadar, konu
ma ve lisanlarla uraan bilimciler "Konuan nsan"n bir hayli
ge bir fenomen olduuna ve konuabilen, birbirleriyle iletiime
geebilen Cro-Magnonlarn konumayan Neanderthallere baskn
gelmesinin bir nedeninin de bu olabileceine inanyorlard.
Ancak Kitab Mukaddes'in gr farklyd. Kitab Mukad
des, rnein, Adam'n konuabilip birbirine seslenebilmesinden
ok nce Elohim'in Dnya stnde olduunu kanksamtr. Bu
durum, Elohim'in "Adam' suretimizde ve benzeyiimizde yara
talm" diye kendi aralarnda tartmalarnn sonucunda yaratld
n anlatan cmlede aktr. Bu, sadece konuma yeteneini de
il ayn zamanda iletiimi salayan bir dilin varln da ima
eder.
imdi de Adam' a bakalm. Aden Bahesine yerletirilmi ve
kendisine neyi yiyecei, neden kanaca retilmitir. Ardn
dan gelen Ylan ve Havva arasndaki konumaya baklrsa, tali
matlar Adam tarafndan anlalmtr. Ylan (kimliini The Wars
of Gods and Men' de tartmhn) "ve kadna dedi: Gerekten,
Tann, bahen hibir aacndan yemeyeceksiniz dedi mi?" Evet,
der Havva; bir aacn meyvesi yasakbr, yemenin cezas ise lm
dr. Ama Ylan durumun byle olmadna kadn ikna eder; o
ve Adam yasak meyveyi yerler.
Ardndan uzun bir diyalog gelir. Adam ve kadn "gnn se
rinliinde bahede gezmekte olan" Yehova'nn sesini iittiklerin
de saklandlar. Yehova Adama seslenir, "Neredesin?" ve aa
daki konumalar geer:
Adam:
Yehova:
Adam:
Yehova:
Kadn:
234

Senin sesini bahede iittim ve korktum nki


plakhm ve gizlendim.
plak olduunu sana kim bildirdi? Ondan
yeme, diye sana emrettiim aatan yedin mi?
Yanma verdiin kadn o aatan bana verdi
ve yedim.
(kadna) Bu yaphn nedir?
Ylan beni aldath ve yedim.

BLGELK GKLERDEN iNDiRiWGNDE


Bu tamamen bir karlkl konumadr. Sadece lah konua
bilmekle kalmaz, Adam ve kadn da konuabilmekte ve lah'n li
sann anlayabilmektedir. Demek ki bir lisan kullandklarna g
re (Kitab Mukaddes'e gre) bir lisan olmaldr. Eer kadn ilk
Ana ise, bir lk Lisan da olabilir miydi? Bir Ana Dil?
Bilginler yine Kitab Mukaddes' ten farkllk gsterirler. On
lar lisann evrimsel bir zellikten ziyade kltrel bir miras oldu
unu varsaymlard. nsann homurtulardan (evi grnce veya
tehlike sezdiinde) anlaml bartlara, buradan da klanlar olu
turduka gelimemi bir konumaya doru ilerledii varsaylr
d. Kelimelerden ve hecelerden, lisanlar dodu; klanlar ve kabile
ler olutuka birok lisan ortaya kmb.
Lisanlarn kkenine ynelik bu teori; Elohim'in ve Aden
Bahesi'ndeki olayn kutsal metinlerde hikaye edilmesindeki
nemi ihmal etmekle kalmam, aynca Kitab Mukaddes'in Babil
Kulesi olayndan nce "ve btn dnyann dili bir, ve sz bir
di" eklindeki iddiasn da inkar etmiti; yani nsanolunu dn
yann drt bir yanna datmak ve ''birbirinin dilini anlamasnlar
diye" kulland dili "karhrmak" Elohim'in kastl bir hareke
tiydi.
Son yllarda modem bilimin gerekten de bir Ana Dil'in
mevcut olmu olduu ve her iki Homo sapiens tipinin, yani hem
Cro-Magnon hem de Neanderthal'in daha en bandan beri ko
nuabildii inancna varmas i rahatlabadr.
Birok lisann ayn ve benzer anlamlar ieren kelimelere sa
hip olduklan uzun zamandr kabul grmekte ve belirli lisanlann
bylece dil aileleri biiminde gruplandnlabilecei yzyl akn
sredir kabul edilen bir teoridir, bylece Alman bilginler bu dil
ailelerini ''Hint-Avrupa", "Sami'' ve "Hamf' vb. eklinde adlan
drmlardr. Ama bu gruplandrmann ta kendisi bir Ana Dil'in
kabul edilmesine engel tekil etmektedir nki tamamen farkl ve
alakasz dil gruplarnn farkl "ekirdek blgeler"de birbirinden
bamsz gelitii ve buralardan g edenlerin dillerini baka l
kelere tadklan fikrine dayanmaktadr. En uzak gruplar arasn
da bile bariz kelime ve anlam benzerliklerinin bulunduunu gs-

235

KOZMiK TOHUM
terme giriimleri, mesela Vaiz Charles Foster'n [The One Primeval
l.anguage (Tek lksel Dil) adl eserinde branicenin Mezopotam
ya' daki ncllerine iaret ettii] 19. yy.daki yazlan gibi; bir ilahi
yatnn Kitab Mukaddes'in dili olan braniceyi yceltme girii
minden baka bir ey deilmi gibi grlp, dikkate alnmad.
Bazlarnn "dilsel genetik" dedii almada yeni yollar
aan ey esasen antropoloji, biyogenetik ve Dnya bilimleri gibi
dier alanlardaki gelimelerdi. Dillerin, insann uygarla yr
ynn olduka ge bir dneminde gelimi olduu, (sadece
konumann deil) dillerin balangcnn da sadece be bin yl n
ceye dayand fikrinin artk dzeltilmesi gerektii ak hale gel
miti ve arkeolojik bulgular alh bin yl nce Smerlilerin yazabil
diklerini gsterdiinde ise bu tarih daha gerilere ekildi. On bin
ila on iki bin yl ncesi dnlyorken, bilgisayarlarn hzlan
drd benzerlikler taramalar, bilginlerin n-dilleri ve dolaysy
la daha byk ve daha az blnm gruplamalar kefetmeleri
ne yol ah.
Slav dillerinin ilk yaknlklarn arahran, Vladislav lli
Svityi ve Aaron Dolgopolski nderliindeki Sovyet bilimcileri
1960'larda Nostratik (Latince "Bizim Dilimiz" anlamna gelir) ad
n verdikleri bir n-dilin (Slav dilleri de dahil) ou Avrupa dili
nin ekirdei olduunu nerdiler. Daha sonralan Dene-Kafkasya
adn verdikleri byle bir ikinci n-dilin Uzak Dou dillerinin e
kirdek dili olduunu nerdiler. Dilsel bozuunalardan hesaplan
dna gre her iki n-dil de on iki bin yl kadar nce balamb.
Amerika Birleik Devletleri'nde Stanford niversitesinden Jo
seph Greenberg ve meslekta Merritt Ruhlen ise nc bir n
dil olan Amerind'i nerdiler.
Olgunun neminin stnde durmayalm; ama sylemeden
geemeyeceim, yaklak on iki bin yl ncesini gsteren tarihin,
bu n-dillerin ortaya kn Tufan'n hemen sonrasna yerletir
diine dikkatini?:i ekerim. 12. Gezegen' de bu olayn yaklak on
bin yl kadar nce meydana geldiini gstermitik; aynca bu
olgu, Kitab Mukaddes'in Tufan sonras nsanln Nuh'un o
lundan inen dala ayrld yolundaki fikrine de uymaktadr.
Bu arada, arkeolojik bulgular insan glerinin zamann ge-

236

BiLGELlK GKLERDEN NDRiWGNDE

riye itip durmaktayd ve bu durum, zellikle Amerika'ya g


menlerin gelii asndan nemliydi. Yirmi bin, hatta otuz bin yl
ncesi gibi tarihler nermekteyken, 1987'de Joseph Greenberg
[Languages in the Americas (Amerika Ktas Dilleri)], Yeni Dn
ya' daki yzlerce dilin Eskimo-Aleut, Na-Dene ve Amerind adn
verdii aile olarak gruplanabileceini gsterdiinde byk
sansasyon yarath. Vard sonulann daha byk nem tayan
yan, bu grubun Amerika ktasna Afrika, Avrupa, Asya ve Pa
sifik' ten getirilmi olmasyd; yani bunlar gerek n-diller deil,
aslnda Eski Dnya n-dillerinden tremeydiler. "Na-Dene" ad
n verdii n-dil, Greenberg'in nerdiine gre Sovyet bilginlerin
Dene-Kafkasya grubu ile ilikiliydi. Merritt Ruhlen Natural His
tory dergisnde (Mart 1987) bu ailenin "artk var olmayan Etrsk
e ve Smerce"yi ieren diller grubuna "genetik adan en yakn"
gibi grndn yazmh. Eskirno-Aleut, yazdklarna gre,
Hint-Avrupa dillerine en yakn dil grubu idi. (Amerika ktasna
en eski gleri renmek isteyen okuyuculara, Dnya Tarihesi
dizisinin 4. kitab olan The Lost Realms' okumalan nerilir.)
Ama acaba gerek diller sadece on iki bin yl kadar nce, Tu
fan' dan hemen sonra m balamh? Lisann Homo sapiens'in
(Adem ve Havva'nn) balangcndan itibaren mevcut oluu, sa
dece kutsal metinlere gre deil, ayn zamanda Smer metinleri
nin Tufan ncesine ait yazl tabletlere tekrar tekrar gndermeler
yapmasna gre de dorudur. Asur kral Asurbanipal, Adapa ka
dar bilgili olmasyla vnerek "Tufan'dan nceki tabletleri" oku
yabilmesiyle gururlanrd. yleyse, ok daha eskilerde gerek bir
dil mevcut olmaldr.
Paleontologlar ve antropologlar tarafndan yaplan keifler
dilbilimcileri, tahminlerini daha da geriye ekmeye zorlad. Daha
nce de sz edilen Kebara maarasndaki keifler, daha nceki
zaman tablolarnn tamamen yeniden elden geirilmesini gerek
tirmiti.
Maaradaki bulgular arasnda, artc bir ipucu vard. Alt
m bin yllk Neanderthal'in iskelet kalntlan iinde hi 7.arar
grmemi bir dil kemii vard; bu ilk kez kefedilmiti. ene ve
grtlak (ses telleri) arasnda yer alan bu nal biimli kemik; dili, alt
237

BLGELK GKLERDEN NDRWGNDE


antropoloji, arkeoloji ve genetik alanlarnda alan krktan fazla
bilimciyi biraraya getirdi. Oybirlii, insan dillerinin bir "tek-ya
ratl" olduu ynndeydi; yaklak 100.000 yl kadar nce bir
"n-n-n safhada" bulunan bir Ana Dil.
Yine de, Brown niversitesinden Philip Liebennan ve Al
bany' deki New York Devlet niversitesinden Dean Faik gibi ko
numann anatomisiyle ilgili baka sahalardaki bilimciler, konu
may bu "Dnen/ Akll Adam"n ilk ortaya kh andan itiba
ren balayan bir Homo sapiens yetenei olarak grmekteydi. Ulu
sal letiim Bozukluklan ve Fel Enstitsnden Ronald E. Myers
gibi beyin uzmanlan, insanlar iki paral beyinlerini elde eder et
mez "insann konuma yeteneinin, dier primatlarn kaba sesler
kartrnalanyla ilikili olmakszn kendiliinden gelitiine"
inanmaktaydlar.
Ve "Herkesin-Tek-Anas" kanmna yol aan genetik ara
hrnada yer alan Allan Wilson, sz "Havva"ya verdi: Ocak
1989'da Amerikan Bilimde lerleme Birlii'nin (AAAS) toplanh
snda "nsann konuma yetenei, 200.000 yl kadar nce Afri
ka' da yaam bir kadnda meydana gelen genetik mutasyondan
kaynaklanm olabilir." diye aklamada bulundu.
Bir gazete bu haberi "Konuma kabiliyeti Havva'ya kadar
uzanyor" balyla duyurdu. Eh, Kitab Mukaddes'e gre, Hav
va'ya ve Adem'e kadar.
Ve imdi de yazya geldik.
Arhk Avrupa'daki Buz a maaralannda bulunan ve yir
mi bin ila otuz bin yl nceki dnemde yaayan Cro-Magnonlara
atfedilen birok biim ve semboln kaba piktcgraflan, yani "re
sim yaz"y temsil ettiine inanlyor. phesiz, insan konumay
rendikten ok sonra yazmay renmiti. Mezopotamya me
tinleri Tufan' dan nce yaznn olduu konusunda srarldrlar ve
buna inanmamak iin bir neden yok. Ama modem ada kefe
dilen ilk yaz olan eski Smer yazs piktografikti. Bu yaznn i
vi yazs biimine dnmesi (ekil 69) sadece birka yzyl ald;
ivi yazs, binlerce yl sonra yerini nihayet alfabeye verene dek
Asya'daki tm kadim dillerde yaz yazma yoluydu.
239

KOZMK TOHUM
SMERCE

Orijinal

Dndilrlm

Arkaik

Q
00

00
o

<i?JI
[

Genel

YAZ I S I

Okunu

Anlam

il

Dnya
Yer

Il.

Da

HitkAr

r-

SAL
aMJZ

Vulva

5.AG

Rafa

'

su

Asurca

<tr

.. h>- Ci=

[) ....
4b:y

Adam

Kadn

"

ff

:ar

.tDJ

HG

imek

1111

Gitmek

1 -1-

JJ<

!."

Balk

(Jl6

ti :{)

::t>

::f"

...

kz

Bolja
G l

Arpa

ekil 69

lk bakta ivi yazs uzun, ksa ve eit ok ucu biimli iaret


lerden oluan anlalmas imkansz bir krdm gibi grnr
(ekil 70). Yzlerce ivi yazs sembol vardr ve kadim katiple
rin bunlann nasl yazldklann ve ne anlama geldiklerini nasl
olup da hatrlam olduu akllara durgunluk vermektedir, tpk
inli olmayanlar iin in dilindeki iaretlerin kafa kanhnc ol
mas gibi. bilgin nesli bu iaretleri manhkl bir sralamaya
koymay baard ve sonu olarak, ivi yazs kullanan Smerce,
Babilce, Asurca, Hitite, Elamice vb. gibi kadim diller iin szlk
ler oluturdular.

240

BLGELK GKLERDEN NDRLDGNDE

ekil 70
Amc modern bilim bylesine bir iaretler eitlilii yarabna
run alhnda mantkl bir dzenden daha fazlasnn yathn aa
karmtr.
zellikle graf teorisini -izgilerle birleen noktalar teorisi
inceleyen matematikiler, Ramsey Graf Teorisine.ainadrlar: Bir
ngiliz matematikisi olan Frank P. Ramsey, 1928'de Londra Ma
tematik Derneinde okunan bir makalede, noktalarn birbirine
balanabildii ve sonuta ekillerin bunlara gre olutuu eitli
biimlerin saysn hesaplamann metodunu nermiti. Ramsey
tarafndan nerilen ve oyunlar ve bulmacalara olduu kadar bi
Em ve mimariye de uygulanan teori, rnein alt kiiyi temsil
eden alh nokta (birbirini tanyan herhangi iki kiiyi birletiren)
krmz izgilerle veya (birbirine yabanc erhangi iki kiiyi bir
letiren) mavi izgilerle birletirildiinde, sonucun her zaman ya
krmz ya da mavi bir gen olduunu gstermeyi mmkn kl
d. Noktalan birletirme (ya da birletirmeme) olaslklanru he241

KOZMK TOHUM

_(L

/\!D
N'D y A
M1 0iX
MI o * *

- ----- - - - ...,--- - - L- ----'-- - --

...

ekil 71
Ramsey
yazs

<l
.'::;-.

,i__\,

ivi
yazs

Ramsey
yazs

,,....._

.,.._

>::,.

o
[

o o

lr t>-- I !
c

--<

-r]

ekil 72

242

ivi
yazs

4-t-

q-<

71

BLGELiK GKLERDEN iNDIRiWIGiNDE

saplamann sonulan, en iyi ekilde baz rneklerle gsterilebilir


(ekil 71 ). Sonuta ortaya kan graflann (yani ekiller) temeli, bir
dizi noktay birbirine balayan graflara dntrlebilen Ram
sey Saylardr. Bunun, Mezopotamya ivi yazs iaretlerine ben
zerlii inkar edilemez olan dzinelerce "graf' ile sonulandn
buldum (ekil 72).
Burada sadece bir ksm resmedilen yaklak yz iaret, bir
dzineden fazla olmayan Ramsey Saylanna dayanan basit graf
lardr. Demek ki, Enki ya da Smer "yaz tannas" olan kz Ni
daba, Frank Ramsey kadar biliyor idiyseler, Smer katipleri iin
matematiksel adan mkemmel bir ivi yazs sistemi tasarlama
konusunda bir sorun yaamam olmalydlar.
"Seni mbarek klacam ve tohumunu gklerdeki yldzlar
kadar oaltacam." der Yehova brahim'e. Ve bu tek dizeyle,
\
gklerden yere indirilen bilginin unsurlan ifade edilir: konuma,
astronomi ve "saylarla sayma".
Modem bilim tm bunlan dorulama yolunda bir hayli yol
katetti.

243

KOZMK TOHUM
ADEN'N MEYVELER
Kitab Mukaddes'te bitkilerinin eitlilii ile ve Adem'e gsteri
len hfila isimlendirilmemi hayvanlanyla habrlanan Aden Bahesi ney.
d.,
Modem bilim nsann en iyi dostunun, yani rettiimiz bitki ve
hayvanlann M.. 10.000' den hemen sonra evcilletirildiini retmek
tedir. Buday ve arpa, kpekler ve koyunlar (baz rneklerdir) evcille
mi ve retilebilir biimleriyle iki bin yllk bir sre iinde ortaya k
mlardr. Bunun, doal seilimin gerektirdii zaman sresi olduu ka
bul edilmektedir.
Smer mefinleri bir aklama neriyorlar. Anunnakiler Dnya'ya
indiklerinde bylesi "evcillemi" bitki ve hayvanlann bulunmadn
belirtirler; onlan "Yarabl Oda"lannda ortaya karan Anunnakiler
dir. Lahar ("ynl davar'') ve Anan ("tahllar'') ile birlikte aynca "ya
ylan ve oalan bitkileri" de ortaya karmlard. Bunlann hepsi
Elin' de yaplmb, Adam yarabldktan sonra bunlann hepsine baksn
diye oraya gtrlmt.
Demek ki arbc Aden Bahesi "evcilletirilmi" tahllarn, mey
velerin ve hayvanlann ortaya karbld biyo-genetik iftlik veya ''k
e"ydi.
Tufan'dan sonra (yaklak on bin yl kadar nce) Anunnakiler
nsanla bitki ve hayvan tohumlann verdiler ve onlar yeniden bala
mak iin bunlan korudular. Ama bu kez retici, insann kendisi olmak
zorundayd. Kitab Mukaddes bunu dorular ve ilk retici olma ere
fini Nuh'a atfeder. Aynca Tufan'dan sonra yetitirilen ilk besinin
zm olduunu da belirtir. Modem bilim de zmn eskiliini doru
lamaktadr; bilim aynca besleyici bir gda olmasnn yan sra, zm
arabnn gl bir mide-barsak ilac olduunu da kefetmitir. De
mek ki, Nuh arab (an) itiinde, deyim yerindeyse, ila iiyordu.

244

MARS'TA BR UZAY SS
Ay'a giden Dnyahlar Mars'a ayak basmaya heveslenmek
tedir.
nsanolunun Ay'a ilk kez ayak basnn yirminci yldn
m nedeniyle Amerika Birleik Devletleri bakan lkesinin,
Dnya'nn en yaknndaki d gezegene doru atlama talanrun
neler olduunu aklad. Washington'daki Ulusal Havaclk ve
Uzay Mzesi'nde konuan ve yannda Apollo 1 1 astronotlan Ne
il A. Armstrong, Edwin E. Aldrin, Jr. ve Michael Collins de bulu
nan bakan George Bush, Amerika'nn Mars yolundaki istasyon
lann zetlemiti. lk olarak, mekik programndan bir Uzay stas
yonunun Dnya yrngesine kalc olarak yerletirilmesine gei
lecek, bylece burada daha ileri uular iin gereken daha byk
aralar monte edilebilecektir. Sonra Ay'da uzun uzay yolculukla
r iin gereken malzemelerin, ekipmann ve yaktlann gelitirilip
test edilebilecei ve nsanolunun d uzayda daha uzun zaman
boyunca yaamas ve almas hakknda deneyimin elde edilece
i bir uzay ssnn kurulmas geliyordu. Ve en sonunda, Mars'a
gidi.
Amerika Birleik Devletleri'ni "uzayda yol alan bir ulus"
yapmaya yemin eden bakan, hedefin "Ay'a geri dnmek, gele
cee dnmek. .. ve sonra yanna bir yolculua, baka bir gezegene
doru yolculuk: Mars'a insanl uu" yapmak olduunu syle
miti.
"Gelecee Dn". Szck seimi tesadf olabilir de olma
yabilir de; gelecee gidiin gemie dn ieriyor olmas ner
mesi konuma metnini yazan kiinin .slogan seiminden daha
fazlasn ieriyor olabilir.

245

KOZMK TOHUM
Bu blmn balndaki gibi "Mars'ta Bir Uzay ss"nn
olduunun kanh, sadece gelecekteki planlara uygulanmamaldr
nki gemite oktan meydana gelmi eylerin aa kmas ile
ilgilidir: Mars gezegeninde eski alarda bir uzay ssnn bulun

duunun kant 'De daha da arhcs, bunun gzlerimizin nn


de yeniden aktif hale geirilebilecek olmas.
Eer nsanolu Dnya gezegeninden uzaya alacaksa, da
n doru yaplacak bu yolculukta Mars'n uranlacak ilk gezegen
olmas manhksal ve teknik adan dorudur. Dier dnyalara gi
den yolda, gksel hareket yasalan, arlk ve enerji kstlan, insa
nn hayatta kalmas asndan gereklilikler ve insann fiziksel ve
zihinsel dayankllndaki snrlar yznden yol istasyonlan ol
maldr. Bir astronot ekibini Mars'a gtrp geri getirecek bir
uzay gemisi iki bin ton kadar ar olabilir. Bylesi byk ktleli
bir arac (yakn komularna gre bir hayli ktle ekimine sahip
olan) Dnya gezegeninin yzeyinden frlatmak, doru orantl
olarak byk yakt yk, onlan tayacak tanklar gerektirecein
den ve bunlar da frlatma arln daha da arhracandan, frlat
may hi de pratik klmamaktadr (ABD uzay mekiklerinin ta
ma yk artk otuz iki bin kilodur, yani otuz iki ton).
Bylesi frlatma ve yakt sorunlan, eer uzay gemileri Dn
ya yrngesi evresinde, arlksz ortamda monte edilecekse b
yk lde azalacakhr. Bu senaryo mekik aralannn paralara
aynlm uzay gemisini getirecei yrngede dolanan, insanl bir
uzay istasyonunu gerektirmektedir. Bu arada, Ay'daki kalc bir
uzay ssnde yerleik olan astronotlar nsanolunun uzayda ha
yatta kalmas iin gereken teknolojiyi gelitireceklerdir. nsan ve
ara daha sonra, Mars'a yolculuk iin biraraya gelecektir.
Gidi dn yolculuk, Dnya-Mars hizalanlanna ve rota
ya gre iki ila yl srebilir. Mars' ta kalma sresi de tm bu k
stlamalara ve dikkate alnmas gereken dier hususlara gre; hi
kalmama (sadece Mars evresinde birka tur atma) ile balaya
rak, uzay gemisi ve astronot vardiyalan ile hizmet alan veya des
teklenen kalc bir kolonide uzun kallara dek deiiklik gstere
cektir. Gerekten de, konu hakkndaki birka konferanstan sonra
"Mars Yakas" diye anlmaya balayan bu yaklamn yandala246

MARS'TA BiR UZAY SS


n, ancak orada kalc bir s kurulacaksa Mars'a insanl uua de
eceini dnmektedirler; bu, hem ok daha uzak gezegenlere
yaplacak insanl uulann ncl olacak hem de bir nc koloni
olarak, DnyaWann yeni bir dnyadaki kalc yerleimini olutu
racakhr.
Mekik aracndan, yrngedeki bir uzay istasyonuna, Ay'a
inilerden orada bir uzay ssnn kurulmasna dek Mars'a inie
doru giden yoldaki ara istasyonlar veya atlama talan, sanki bir
bilim kurgu senaryosu gibi okunmaktadr ama bilimsel bilgi ve
elde edilebilir bilgiye dayanmaktadr. Ay'da ve Mars'ta s kur
mak, hatta Mars'ta bir koloni oluhrmak uzun zamandr plan
lanmakta ve tamamen yaplabilir grlmektedir. Ay stnde in
san yaamn ve faaliyetini srdrmek gerekten de mcadele ge
rektirmektedir ama almalar bunun baanlabileceini gster
mektedir. ler Mars sz konusu olunca daha ok mcadele ge
rektirmektedir, nki Dnya'dan gelen tedarik (Ay projelerinin
de ngrd gibi) daha zor ve maliyetlidir. Yine de nsanolu
nun hayatta kalmas ve ilev grmesi iin gereken yaamsal kay
naklar Mars stnde eriilebilir durumdadr ve bilimciler nsa
nolunun orada "karadan uzakta" yaayabileceine inanyorlar.
Sonu olarak Mars'n yaanabilir olduuna karar verildi;

nki gemite de yaanabilir bir gezegendi.

Mars gnmzde souk, yan donmu, yzeyinde yaayabi


lecek eyleri ho karlamayacak, dondurucu klan ve en lk
mevsiminde bile snn ancak ekvatorda donma derecesinin st
ne kh, ya permafrost () ya da (gezegene krmzms rengini
veren) paslanm demir kayalan ve marla kapl geni alanlany
la, yaam destekleyecek suyu olmayan, solunacak oksijeni olma
yan bir gezegen gibi grnmektedir. Ama jeolojik adan pek de
uzun olmayan bir sre nce nispeten ho mevsimleri, akan suyu,
okyanuslan ve nehirleri, bulutlu (mavi!) gkleri ve belki de -ama
belki- bir tr basit bitkisel yaam formu olan bir gezegendi.
Biraraya getirilen farkl almalarn hepsi de Mars'n imdi
lerde, i>nya'nn da dnem dnem yaad buzul alarndan
pek farkl olmayan biimde, bir buzul andan getiini gster() Arktik blgesinde don alhnda kalan toprak alt tabakas.

247

KOZMK TOHUM

- - - - - - - -- --- ekil 73
mektedir. Birok etkene atfedilen Dnya'nn buzul alanrun ar
tk Dnya'nn Gne evresindeki yrngesiyle ilgili temel fe
nomenden kaynaklandna inanlmaktadr. ilki, bizzat yrnge
nin biimidir: Yrngenin yaklak yz bin yllk dnemlerde da
inelden daha eliptik bir hale doru deitii sonucuna vanlm
tr; bu, Dnya'y bazen Gne' e daha yaknlatrmakta, bazen de
daha uzaklahrmaktadr. Dnya'da mevsimler vardr nki
Dnya'nn ekseni, yrnge dzlemine (ekliptik dzleme) dik de
il, biraz eiktir; bu da kuzey yarkreyi (kuzey) yaz srasnda
ve gney yankreyi de (gney) k srasnda veya tam tersi ge
erli olmak zere Gne'in daha gl etkisi alhna sokar (ekil
73) ama imdilerde 23,5 derece olan bu eiklik sabit deildir;
Dnya, bir o yana bir bu yana yatan bir gemi gibi, bu eimini, ta
mamlanmas krk bir bin yl kadar sren bir dng iinde 3 dere
ce ileri geri deitirir. Eim daha byk olduunda klar ve yaz
lar daha iddetlidir; hava ve su akmlar deiir ve ''buzul ala
n" ve "lman" dediimiz lk dnemleri gibi iklimsel deiimle
ri iddetlendirir. Katkda bulunan nc faktr ise Dnya'nn
248

MARS'TA BiR UZAY SS


kendi evresinde dnerken saa sola yatmasndan dolay, ekseni
nin gklerde izdii hayali dairedir; bu da Ekinokslarn Presesyo
nu fenomenidir ve bu dngnn tamamlanmas yaklak yirmi
alb bin yl srer.
Mars gezegeni de bu dngye tabidir, sadece Gne ev
resindeki daha byk yrngesi ve daha byk olan eim fark,
daha iddetli iklimsel deiimlere sebep olmaktadr. Bu dng
nn, daha nce de belirtildii gibi, Mars'ta elli bin yl kadar sr
dne inanlmaktadr (ancak daha ksa ve daha uzun dnemler
de nerilmektedir).
Bir sonraki Mars lman dnemi geldiinde, gezegen keli
menin tam anlamyla akan sularla dolacakhr, mevsimleri bu ka
dar iddetli olmayacak, atmosferi ise Dnyallar iin bugnk
kadar yaban olmayacakhr. Mars stndeki son "lman'; dnem
ne zamand? Bu zaman ok uzak bir gemite olamaz nki aksi
takdirde Mars stndeki toz frbnalan bir zamanlar yzeyde
akan nehirlerin, okyanus kylarnn ve gl havzalarnn kantla
rnn ounu olmasa da daha fazlasn rtm olur ve Mars at
mosferinde bugn bulunan kadar su buhar bile bulunmazd.
ABD Jeolojik Tarama Kurumundan Harold Masursky'ye gre
"Jeolojik adan konuursak, nispeten yakn zamanlarda kzl ge
zegen stnde akan sular mevcuttu." Bazlar son deiimin on
bin yl kadar nce olutuuna inanyor.
Mars' a inileri ve uzun sreli kallar plinlayanlar tabi ki
nmzdeki yirmi yl iinde oradaki iklimin lman hale dne
ceini beklemiyorlar ama Mars stnde yaam ve hayatta kalma
iin temel gereksinimlerin mevcut olduuna inanyorlar. Gste
rildii gibi, su geni alanlarda pernafrost Mlinde mevcuttur ve
uzaydan bakldnda kuru nehir yataklar olarak grlen a
murda bulunabilir. NASA iin alan Arizona Devlet niversite
sindeki jeologlar Sovyet bilimcilere ini blgeleri nerdiklerinde,
bir arazi aracnn "eski nehir yataklarn ziyaret edip, havzaya
akan eski bir nehir deltasndaki tortulan kazabilecei" ve sv su
bulabilecei Lunae Planum havzasndaki byk kanyonu iaret
etmilerdi. Birok bilimcinin grne gre yeralb su havuzlan
da kesin su kaynaklarndan. Uzay aralarndan ve Dnya'da ku249

MARS'TA BR UZAY SS
"yaygn sv su" dan oluan "nemli vahalan" iaret ettiini bilcfir
diler. Ve sonra, phesiz, kuzey yaz srasnda tam kenarlarnda
eriyen ve grnebilir koyu renkli lekeler yaratan kuzey kutbun
daki buz ktlesindeki sular vard (ekil 74). Mars stnde gz
lenmi olan sabah sisleri ve buular bilimcilere, Dnya stnde
ki orak blgelerde birok bitki ve hayvan iin de su kayna olan
iin mevcudiyetini ima etmekteydi.
lk bakta insan hayah iin yaanlmaz ve hatta zehirli gibi
grnen Mars atmosferi de aslnda yaamsal kaynaklann kayna
olabilirdi. Atmosferin, youturma ile elde edilebilecek biraz
su buhar ierdii bulundu. Aynca soluma ve yanma iin bir ok
sijen kayna da olabilir. Mars'taki atmosfer esasen karbondiok
sit (C02) ile kk yzdelerle azot, argon ve oksijen kalntlar
iermektedir (Dnya atmosferi esasen azot ve byk yzdeyle
oksijen ve az miktarlarda dier gazlar ierir). Karbondioksit!
(C02) karbonmonoksite (CO) dntrmek ve bylece oksijen
(CO + O) aa karma ilemi neredeyse en temel itir, astronot
lar ve yerleenler tarafndan kolayca yaplabilir. Bu durumda
karbonmonoksit de basit bir roket yakh olarak i grebilir.
Gezegenin kzl-kahve ya da "pasl" rengi de oksijenin erii
lebilirliini gsteren bir ipucudur nki bu, Mars'taki demir ka
yalarn gerekten paslanmas sonucu olumutur. kan rn de
miroksittir: oksijen ile birlemi demir. Mars stnde ise bu limo
nit denilen bir trdr, demiroksidin (Fe2J) birka su molekl
(H20) ile birleimidir; uygun ara gerele bir hayli oksijen ayr
hnlabilir ve kartlabilir. Suyu bileenlerine ayrma yoluyla elde
edilebilen hidrojen ise, birou hidrokarbon (hidrojen-karbon bi
leikleri) temelli olan besinlerin ve yararl malzemenin retimin
de kullanlabilir.
Mars toprann tuz yzdesi nispeten yksek olmasna ra
men, bilimciler bunun su ile yeterince ykanabileceini ve sera
larda bitki retimi iin uygun olacak alanlar oluturulabileceine
inanyorlar; bylece bilhassa tuza dayankl tahl ve sebze tohum
larndan yerel besinler yetitirilebilir; insan dks da Dnya s
tnde birok nc Dnya lkesinde kullanld gibi gbre
olarak kullanlabilir. Bitkiler ve gbrelerin ihtiyac olan azot

251

KOZMiK TOHUM
Mars' ta azdr ama yok deildir: Yzde 95'i karbondioksit olan at
mosfer neredeyse yzde azot iermektedir. Tm bu besinlerin
yetitirilecei seralar iirilebilir plastik kubbelerden yaplacak,
elektrik ise gne pillerinden elde edilecek, arazi aralan da g
ne enerjisiyle alacaktr.
Mars stnde suyun dndaki bir baka kaynak olan snn
varln gsteren, buradaki gemi volkanik faaliyetlerdir. Dik
kate deer volkanlar arasnda Grek tanrlanrun da Olimpos'un
ad verilen volkann yannda, Dnya ve hatta Gne Sisteminde
ki herhangi bir ykselti cce kalmaktadr. Dnya'nn en yksek
volkan olan Hawa' deki Mauna Loa 5,7 km yksekliindedir;
Mars'taki Olympus Mons ise evresindeki dzln stnde 24
km ykselir; zirve kraterinin genilii 72 km'dir. Mars'taki vol
kanlar ve gezegendeki volkanik faaliyetle ilgili dier faaliyetler
scak, erimi bir ekirdei ve dolaysyla scak yzey noktalan
nn, scak su pnarlannn ve i s retiminden kaynaklanan dier
fenomenlerin olas mevcudiyetini iaret etmektedir.
Neredeyse tam olarak bir Dnya gn uzunluundaki bir
gn, mevsimleri (ancak bunlar Dnya'dakilerin yaklak iki ka
h uzundur), ekvatoral blgeleri, buzlu kuzey ve gney kutupla
n, bir zamanlar denizler, gller vt! nehirler halindeki su kaynak
lan, dalk blgeleri ve ovalan, volkanlan ve kanyonlan ile Mars
birok adan Dnya benzeridir. Gerekten de baz bilimciler, di
er gezegenlerle birlikte 4,6 milyar yl kadar nce yarabln ol
masna ramen Mars'n u an, Dnya'nn bitkilerin oksijen yay
maya ve atmosferi deitirmeye balamasndan nceki o balan
g halindeki gibi olduuna inanmaktalar. Bu fikir, Gaia Teorisi
taraftarlannca nsanolunun bu gezegene hayat getirerek Mars
evriminde nasl "vaktinden nce k yapabilecei" nerisinin
temelini oluturmaktadr nki onlar Dnya'y yaama uygun k
lann Yaam olduu fikrindeler.
James Lovelock ve Michael Allaby, The Greening of Mars
(Mars'n Yeillenmesi) adl eseri yazarlarken biyolojik zinciri ba
latmak iin mikroorganizmalann ve Mars atmosferinde bir kal
kan yaratmas iin "holokarbon gazlan"nin roketlerle nasl Dn
ya' dan Mars'a gnderileceini tarif etmek iin bilim kurgudan
252

MARS'TA BiR UZAY SS


yararlanmlard. Bugn souk ve orak olan gezegenin stnde,
atmosferde asl duracak byle bir holokarbon gazlan kalkan,
Mars'n Gne'ten ald scakln ve i scaklnn uzaya dal
masn engelleyecek ve yapay olarak harekete geirilen bir "sera"
etkisi yaratacaktr. Isnan ve kalnlaan atmosfer Mars'n donmu
sularn eritecek, bitkilerin bymesini artracak ve bylece geze
genin oksijen desteini artracaktr. Yapay olarak balablan bu
evrimdeki her adm sreci daha da glendirecektir, bylece
Mars'a Yaam getirmek onu yaamaya uygun hale getirecektir.
Gezegenin yaylan ssn ve su buharn korumak zere ge
zegenin atmosferinde uygun bir malzemenin yapay olarak asl
kalmasn salayarak yapay bir kalkan yaratna ile balamas ge
reken, Mars' yaanabilir bir gezegen haline dntrme nerisi
-onlar buna ''Terra forming'' demektedir- iki bilimci tarafndan
1984 ylnda yapld.
Tesadf ya da deil, bir kez daha modern bilimin kadim bil
giye yetimesi vakas ile kar karyayz. nki 12. Gezegen'de,
Anunnakilerin 450.000 yl kadar nce Dnya'ya albn elde etme
ye nasl geldikleri anlatlmaktadr: Anunnakiler kendi gezegenle
ri Nibiru'daki yaam korumak zere s, hava ve su kayb sre
cini geri evirmek iin incelen atmosfere albn paraoklarndan
bir kalkan germede kullanlacak metali aryorlard.
Gaia Hipotezinin avukatlar tarafndan nerilen plAn bir
tahmine ve bir zanna dayanmaktadr. Birincisi, Mars'n kendi ya
am biimlerine sahip olmad tahmini ve ikincisi, bir gezegen
den gelen insanlarn kendi yaam biimlerini, baka bir dnyaya
o gezegenin kendi yaam biimleri olup olmadna bakmakszn
sunma hakkna sahip olduklar zann.
Ama Mars' ta yaam var myd ya da bazlarnn sormay ter
cih ettikleri ekliyle soralm, daha az sert dnemlerinde yaam
var myd? Bu soru, Mars'a yaplan eitli uuln planlayan ve
yrtenlerin de zihnini megul etmiti ve tm taramalardan, fo
toraflamalardan ve sondaj almalarndan sonra, yaamn
Dnya'da yeerdii haliyle -aalar ve ormanlar, allar ve otlar,
uan kular ve koturan hayvanlar- orada olmad akb. Peki,

253

KOZMK TOHUM
,,,.

VIKING 2
YZEY ARACI

.;"
s" J :
{?

.
t

,'

=
1

------- - _!_
l------+
'10'
,..
, ..

___

ekil 75
ya daha aa yaam biimleri? Likenler ("'), algler veya ikinci de
rece bakteriler?
Mars, Dnya'dan ok daha kk (ktlesi Dnya'nnkinin
onda biridir ve ap yans kadardr) olmasna ramen, imdiler
de kuru toprak olan yzeyi, Dnya yzeyindeki kuru kara kitle
sinin kaplad alana yakndr. Dolaysyla incelenecek alan; tilin
l<.talan, dalan, vadileri, ekvatoral ve kutup blgeleri, scak ve
souk yerleri, nemli blgeleri ve kuru l blgeleriyle Dnya'da
ki alan kadardr. ABD'nin bir utan dier uca alan, Mars yzeyi
ne konulduunda (ekil 75), arabnlacak alann ls ve arazi
ve iklim eitlilii daha iyi takdir edilebilir.
() Liken: Bir mantarla bir suyosununun ortak yaamasyla ortaya kan, genellik
le gri ya da san renkli, kayalar, aalar vb.de yetien kimi trleri yenebilen, dier
leri de boya, parfm ve kozmetik yapmnda kullanlan bitkilerin genel ad. (.N.)

254

MARS'TA BiR UZAY SS

lk baanl insansz Mars sondalan olan Mariner 4, 6 ve 7


(1965-69) gezegenin yanndan geerken yzeyin baz ksmlarn
fotorafladklannda, ar biimde kraterlerle delinmi, tamamen
ssz, gemiinde pek az jeolojik faaliyet olan bir gezegeni aa
kardlar. Resimlerin neredeyse hepsi Mars'n gneyindeki kra
terlerle delik deik ykseltiler blgesinde ekilmiti. Sadece s
tnde yaam olmayan bir gezegen olmakla kalmayp ayn za
manda kendisi de cansz ve l bir kre olan bu gezegen tablosu;
Mariner 9, 1971 ylnda Mars evresinde yrngeye oturup nere
deyse tm yzeyini taradnda tamamen deiti. Faaliyetler ve
volkanizm gemii, Amerika' daki Byk Kanyonun hibir iz b
rakmadan iinde kaybolabilecei kanyonlar ve akar su iaretleri
olan canl bir gezegeni gstermekteydi. Sadece yaayan bir geze
gen deil, ayn zamanda stnde yaam olabilecek bir gezegen
di.
Bylece Viking uulanrun asli hedefini, Mars'ta yaam
aratrmak oluturdu. Viking 1 ve Viking 2, Temmuz ve Austos
1975'te Cape Canaveral'den frlabld. Her biri, gzlemler boyun
ca gezegenin yriingesinde kalacak bir Yriinge arac ve gezege
nin yzeyine inecek bir Yzey arac iermekteydi. Gvenli inile
ri salamak zere kuzey yankredeki birbirinden pek de uzak
olmayan, nispeten dzlk alanlar seilmi olmasna ramen,
"uzay aracnn inecei enlemle ilgili kararda baskn olan", "biyo
lojik kriterler'' (yani yaam olasl) idi. Yrnge aralar Mars
hakknda, hala analiz edilmekte ve incelenmekte olan ok zengin
eitlilikte veriler saladlar; srekli biimde yeni aynntlar ve
bilgiler ortaya kyordu; yzey aralar yakn plandan ekilmi,
heyecan verici Mars manzaralar yolladlar ve Yaam arayyla
ilgili birok deney dizisi gerekletirdiler.
Atmosferi analiz eden aygtlara ve yzeye konduklar bl
geleri fotoraflamak iin kameralara ek olarak, her bir yzey ara
c; topraktaki herhangi bir metabolik faaliyeti saptamak zere ta
sarlanm cihazlarn yan sra, yzeyi organik maddeler asn
dan tarayan bir gaz-kromatograf/ktle-spektrometre () bileimi
() Gaz-kromatografi: Bir sv ya da gaz kanmndaki maddeleri aynnak iin ta
yc grev yapan gaz kullanarak yaplan yntem. (.N.)

255

KOZMiK TOHUM

tamaktayd. Toprak, mekanik bir kolla alnyor, kk bir oca


a konuluyor, shlyor, baka trl muamele ediliyor ve testten
geiriliyordu. rneklerde canl organizmalar yoktu; sadece kar
bondioksit ve kk miktarda su buhar bulundu. Yzeye arpan
meteoritlerin beraberlerinde getirdikleri organik molekller bile
yoktu; byle molekller Mars'a getirilmi olsa bile, koruyucu at
mosferi artk yok ol.mu olan gezegene arpan mortesi nlarn
yksek yzdesi onlar oktan yok etmi ol.maldr, diye varsayl
yordu.
Mars stndeki deneylerle geen uzun gnler srasnda,
dram ve heyecan da yok deildi. Geriye dnp bakldnda,
NASA ekiplerinin Mars stndeki ekipman Dnya'dan ynlen
dirme ve ynetme becerileri, sanki bir peri masaln andryor;
ama hem planl rutin iler hem de acil durumlar hnerle y:rtl
mt. Mekanik kollar almad ama radyo komutlar ile tamir
edildi. Dier baka bozukluklar ve ayarlamalar da vard. Gaz-de
iimi deneyleri srasnda bir oksijen patlamas saptandnda
uzun sre nefesler tutuldu; Viking 2 aygtlarnn, Viking 1 tarafn
dan yrtlen deneylerin sonularn, toplanan toprak rnekle
rindeki deiimlerin organik veya kimyasal, biyolojik ya da can
sz olup olmadna ilikin sorulan dorulamas veya yalanlama
s beklenmek zorundayd. Viking 2 sonulan, Viking 1 deneyleri
nin tepkilerini dorulad: Bir "besin orbasna" gazlar karbnl
dnda ya da toprak eklendiinde karbondioksit dzeyinde be
lirli deiimler oluyordu ama deiimlerin kimyasal bir tepkimf
mi yoksa biyolojik bir tepkime mi olduu sorusu cevaplanama
mh.

Bilimciler hem Mars stnde yaam bulmaya hem de yaa


mn Dnya stnde ilksel bir orbadan balad yolundaki teori
lerine destek bulmaya hevesli olduklarndan, ou Mars stnde
hibir yaam karuh bulunamamasru zlerek kabul ettiler. Cal
tech'ten Norman Horowitz Scientific American dergisi, Kasm
1977) hkm sren grleri, "En azndan Mars' ta iki uzay arac
tarafndan incelenen bu blgelerde yaam yok. Belki de ayn so
nu tm gezegene de uygulanabilir ama bu etrefilli soruna he
nz deinilmedi." eklinde zetliyordu.
256

MARS'TA BiR UZAY SS


Sonraki yllarda, Mars'taki toprak ve koullan, laboratuvar
deneylerinde ellerinden geldiince oluturan bilimciler, tepkile
rin biyolojik cevaplar ierdiini grdler. Bilhassa ilgin olan bir
deney, 1980 ylnda Moskova niversitesi Uzay Biyolojisi Llbo
ratuvannda gerekletirilmiti: Yapay bir Mars ortamna, Dnya
sal yaam biimleri sunulmutu; kular ve memeliler birka sani
yede ldler, kaplumbaalar ve kurbaalar birka saat yaad,
bcekler haftalarca hayatta kald ama mantarlar, likenler, algler
ve yosunlar yeni ortama abucak uyum saladlar; yulaflar, arpa
ve fasulyeler imlendi ve bydler ama reyernediler.
Dernek ki Yaam Mars stnde tutunabiliyordu, acaba da
ha nce tutunmu muydu? Mars'n elinin altnda 4,6 milyar yllk
evrim sresi olduunu dnrsek, sadece (mevcut olabilecek ya
da olamayacak) baz mikroorganizmalar deil, daha yksek ya
am biimleri neredeydi? Yoksa Dnya stnde yaamn, geze
genin olumasndan hemen sonra balam olmasnn nedeni
''Yaam Tohumu"nun bu gezegene Nibiru tarafndan getirilmi
olmasdr derken, Smerliler hakl mydlar?
Mars toprann testlere verdii tepkilerin kimyasal ve can
sz m yoksa biyolojik ve canl organizmalar nedeniyle mi olutu
u konusundaki bulmaca hala zlmemiken, Mars kayalar da
ha da muammal bulmacalar sunuyorlar.
Anlatmaya, Mars'ta deil Dnya'da bulunan Mars kayalar
ile balayabiliriz. Dnya stnde bulunan binlerce meteorit ara
snda Hindistan, Msr ve Fransa'da 1815-1865 ylla n arasnda
bulunanlar (bulunduklar blgelerin 'adlarnn ba harfleri ile
SNC grubu diye bilinirler) sadece 1 ,3 milyar yllk olmalar nede
niyle zgndrler, meteoritler genellikle 4,5 milyar yllkhr.
1979' da Antarktika'da bunlardan daha fazlas kefedildiinde
Mars atmosferinin gaz bileimi artk biliniyordu; karlahrrnalar
SNC rneteoritlerinin Azot-14, Argon-40 ve 36, Neon-20, Kripton84 ve Ksenon-13 izotopu izleri ierdiini gsterdi; bunlar Mars'ta
bulunan nadir gazlarn mevcudiyetiyle neredeyse aynyd.
Bu meteoritler ya da kayalar Dnya'ya nasl ularnh? Ni
in sadece 1,3 milyar yandaydlar? Mars'ta afet yaratan bir
arpma onlarn yerekirninden kurtulup Dnya'ya umalarna
257

KOZMK TOHUM

ekil 76
neden olmu olabilir miydi?
Antarktika'da kefedilen kayalar daha da bilmece doluydu.
NASA tarafndan datlan ve 1 Eyll 1987'de The New York Ti
mes'ta yaynlanan ve bu kayalardan birini gsteren bir fotoraf;
bunun hi de bu kayalardan sz edilirken kullanld gibi "fut
bol topu byklnde" olmadn, sanki yapay olarak biim
lendirilmi ve birbirine oturtulmu keli talara benzeyen drt
tula benzeri (ekil 76) bir bloktan kopmu bir paray andrd
n gstermektedir: Byle bir eyi Peru'daki Kutsal Vadi' de erken
nka harabelerinde (ekil 77) bulmay bekleyebilirsiniz ama
Mars' ta deil. Yine de kaya (artk ona meteorit denmiyor) stn
de yaplan tm testler, Mars kkenli olduunu gstermektedir.
Gizemi daha da derinletiren ey, Mars yzeyi fotoraflar
n gren astronotlarn "nka ehri" adn takmalanna yol aan y
zey ekillerini ortaya kartm olmasyd. Gezegenin gney ks
mnda yer alan bu ekiller, karemsi veya dikdrtgenimsi para
lardan oluturulmu bir dizi dik duvar gstermektedir (ekil 78,
Mariner 9 tarafndan ekilen 4212-15 no.lu fotoraf karesinden
258

KOZMK TOHUM

ekil 79
alnmhr). Bir NASA jeolou olan John McCauley "kntlann",
"srekli, knlrna izi gstermeyen ve evresindeki dzlkler ve
kk tepeler arasnda sanki eski bir kalnhnn duvarlar gibi be
lirgin" olduu yorumunda bulunmutu.
Bu muazzam duvar ya da ekillendirilmi ta bloklar dizisi,
Dnya stnde yer alan byk ve muamma dolu yaplarla ar
ha bir benzerlik tamaktadr: Lbnan' da Balbek'teki muazzam
platformun tabann oluturan devasa ta bloklardan oluan ko-

260

KOZMK TOHUM
ni elden geirirken Mars resmiyle yz yze geldi. 76-A-593/17384
katalog sayl Viking resmi, sadece "KAFA" adn tayordu. Fo
torafn bilimsel veri merkezinde, varl inkar edilen "Kafa" ad
albnda saklanmas karan karsnda meraka kaplan DiPietro,
Lockheed firmasnda bilgisayar bilimcisi olan Greg Molenaar ile
birlikte orijinal NASA resmini bulmak iin bir arama balatblar.
Bir deil, iki tane buldular; dieri 070-A-13 (Resim F) sayl idi.
zleyen arabrmalar, Cydonia blgesine ait farkl Viking yrnge
aralar tarafndan ekilen ve yzey ekillerini hem sadan hem
de soldan gsteren ok sayda resim ortaya kard (imdilik on
bir tane var). Yz gibi daha piramidimsi ve artc dier yzey
ekilleri hepsinde grlebilmekteydi. Gelimi bilgisayar z
nrlk artrma ve grntleme teknikleri sayesinde DiPietro ve
Molenaar, Yz'n yapay olarak biimlendirilmi olduuna ken
dilerini ikna eden, bytlm ve daha net imgeler elde ettiler.
Bulgular ile 1981 'de dzenlenen Mars Yakas kongresine
kabldlar ama orada toplanan bilimciler onlan kabullenecekleri
yerde varsaymlarna srt evirdiler; phesiz Yz'n zeki varlk
larn, gezegende yaam olan ''Marsllar"n elii olduu sonucu
na varmak zorunda kalacaklar iin byle yapblar nki bu, ke
sinlikle kabul edilemez bir neriydi. Bulgularn zel abalaryla
yaynlayan [Unusual Mars Surface Features (Sra D Mars Yzey
ekilleri)] DiPietro ve Molenaar, bu sra d yzey ekillerini, k
kenleri ile ilgili "lgn speklasyonlar'' dan uzak htmak iin ok
zen gstermilerdi. Tn iddialan, kitabn giriinde de belirtildi
i gibi, "yzey ekilleri doal grnmemekte ve daha ileri ince
lemeyi gerektirmektedir" eklindeydi. Ancak NASA bilimcileri
gelecekte yaplacak uularn Yz'e yaplacak bir ziyareti ierme
si nerisine iddetle kar kblar nki bu sadece bir insan yz
n andracak biimde doa gleri tarafndan biimlei bir
kayadan baka bir ey deildi.
O noktadan sonra Mars'taki Yz davasna, bir bilim yazan
ve bir zamanlar Goddard Uzay Uu Merkezinde danmanlk
yapm olan Richard C. Hoagland tarafndan ncelikle ele alnd.
Bamsz Mars Arabrma Ekibi bal albnda, yzey ekillerinin
ve dier ilgili verilerin bir grup bilimci ve uzman tarafndan in268

MA.RS'TA BR UZAY SS
celenmesini salamak amacyla bir bilgisayar konferans dzen
ledi; en sonunda gruba bilimci-astronot Brian O'Leary ve ABD
Bakannn Uzay Komisyonunun bir yesi olan David Webb ka
tld. Vardklar sonularda "Yz"n ve "piramitler''in yapay ya
plar olduklarn sylemekle kalmadlar, aynca Mars stndeki
baka yzey ekillerinin de bir zamanlar Mars' ta bulunmu olan
zeki varlklarn elinden khn ne srdler.
Beni bilhassa meraklandran, raporlarndaki u nermeydi:
Yz'n ve byk piramidin ynelimi, bunlarn yarm milyon yl
kadar nce gnein Mars'taki gndnnm ile hizalanarak in
a edildiini gstermektedir. Hoagland ve bir bilgisayar uzman
olan meslekta Thomas Rautenberg, fotoraf kantlan ile ilgili
olarak tavsiyemi almak istediklerinde, 12. Gezegen'deki karm
lanma gre Anunnaki/Nefilim'in Dnya'ya 450.000 yl kadar n
ce indiklerine dikkatlerini -ektim; belki de Hoagland ve Rauten
berg'in Mars'taki antlar tarihlendirmesiyle, benim zaman cetve
limin akmas tesadf deildi. Hoagland tahminlerini ortaya
srmekte temkinli olmasna ramen, The Monuments of Mars
(Mars Antlar) adl kitabnda yazlarma ve Anunnakilerle ilgili
Smer kantlarna birok sayfa ayrmh.
DiPietro, Molenaar ve Hoagland'n bulgularnn medyada
yer bulmas, NASA'nn onlarn hatal olduklar konusunda srar
etmesine yol ah. Hi de grlmedik bir tarzda, Greenbelt/Mary
land' de kurulu olan ve halka NASA verilerinin kopyalarn sa
layan Ulusal Uzay Uu Merkezi, ''Yz" fotorafnn kopyalar
nn yanna imgelerle ilgili iddialarn rtlmesi yolundaki hi
de geleneksel olmayan yorumlan da eklemekteydi. Bu rtne
ler arasnda, merkezde alan planetolog () Paul Butter
worth'un 6 Haziran 1987 tarihli sayfalk bir makalesi de vard.
Butterworth yle diyordu: "...gezegen stndeki dier on bin
lerce dadan hibir fark olmayan bu zel dan, Mars stndeki
tm yzey biimlerini reten doal jeolojik srelerin sonucu ol
madna inanmak iin hibir neden yok. Mars stndeki ok b() Planetolog: Gne evresindeki yrngelerinde gezegenlerin ve kuyruklu yl
dzlar, asteroitler vb. gibi dier doal gk cisimlerinin tarih, bileim ve yapsn
ele alan bilim dalyla uraan kii, gezegen-bilimci. (.N.)

269

KOZMiK TOHUM
yk saydaki dalar arasnda bazlarnn bize daha ai!'a olduu
muz nesneleri hatrlatmas hi de artc deildir; bize en aina
olan da insan yzdr. Ben hala 'Mars'taki El'i ve 'Mars'taki Ba
cak' aryorum!"
Yzey eklinin doal olmak dnda baka bir ey olacana
"inanmak iin hibir neden yok" demek, phesiz, bu yzey e
killerinin yapay yaplar olduklarna inanmak iin nedenleri oldu
una kani olan kar tarafn iddiasn rtmek iin gerek bir
tartma olamaz. Yine de Dnya stnde de, tamamen doann
ii olmasna ramen, yontulmu bir insan veya hayvan kafasn
andran tepeler veya dalar olduu dorudur. Bunun, Elysium
platosundaki "piramitler" ya da "lnka ehri" iin geerli bir tar
tma olabileceini dnyorum. Ama Yz ve yaknndaki baz
yzey ekilleri, zellikle de dz kenarl olanlar, mcadeleye da
vet eden bir muamma olarak kalyorlar.
Bir optik bilimci olan Mark J. Carlotto tarafndan yaplan bi
limsel bir inceleme, saygn dergi Applied Optics' in Mays 1988 sa
ysnda yaynland. Carlotto, Viking yrnge arac tarafndan
drt farkl yrngede farkl kameralarla ekilen NASA grnt
lerinden drt kareye, Yz'n boyutlu bir temsilini karmak
iin optik bilimlerde gelitirilen bilgisayar izim tekniklerini uy
gulad. alma, karmak optik ilemler ve boyutlu analizin
matematiksel formlleri hakknda ayrnbl aklamalar iermek
tedir ve Carlotto'nun vard sonu, gerekten de "Yz"n bir g
z glgeli ksmda kalan ve "dileri akla getiren azn mkemmel
yaps" ile simetrik bir insan yz olduu yolundayd. Carlotto
bunlarn "yz hatlar olup, geici bir fenomen olmadn" ya da
k-glge oyunu olmadn belirtiyordu. "Viking verileri bu nes
nelerin kkeni ile ilgili muhtemel mekanizmalarn tanmlanmas
na izin verecek yeterli znrlkte olmamasna ramen, u ana

kadarki veriler bunlann doal olmayabileuini nermektedir."


Applied Optics dergisi bu incelemeye, haberini kapaktan gi
recek kadar nem vermekteydi ve bilim dergisi New Scientist de

yaynlanan bu rapora zel bir haber ayrd ve yazaryla grt.


Dergi de onun "en sonunda bu muammal nesneler''in, yani Yz
ve bazlarnn "ehir" adn taktklar piramidimsi ekillerin
270

MARS'TA BiR UZAY SS


l 988 Sovyet Phobos uuu veya ABD Mars Observer gibi gele
cekteki Mars sondalan tarafndan daha sk gzden geirilmeyi
hak ettii" yolundaki nerisine katlmaktayd.
Kontrol alhndaki Sovyet basnnn, jeoloji ve mineraloji ko
nusunda saygn bir arahrmac olan ve antlarn doal olmayan
kkeni iddiasn destekleyen Vladirnir Avinski'nin makalelerini
yaynlam olmas gerei, Sovyetlerin uzayla ilgili yetkililerinin
konuyla ilgili tavrn belirtmekteydi. Bu konuyu daha sonra ele
alacaz. Ancak Dr. Avinski tarafndan belirtilen iki noktadan bu
rada sz edelim. Avinski (yaynlanan makalelerde ve ahsen
aklad makalelerde) Mars oluumlarnn muazzam llerini
dikkate alrken, Mars stndeki dk yerekimi nedeniyle bir
insann orada devlere yarar iler kartabilecei gereinin unu
tulmamas gerektiini ne srmekte ve Yz ile piramitler arasn
daki dzlk alanda aka grlebilen koyu renkli daireye byk
nem atfetmektedir. NASA bilimcileri onu "Viking yrnge ara
cnn merceindeki bir su lekesi" diyerek nemsemezken, Avins
ki bunun ''Mars tesisleri"nin "tm kompozisyonunun merkezi"
olduunu dnmektedir (ekil 86).
"

ekil 86
271

MARS'TA BR UZAY SS
ru'dan gelen Anunnakilerdir. Onlarn neye benzediini biliyo
ruz; bize benziyorlard nki bizi kendilerine benzer yaratuular
d; Tekvin'in szleriyle, kendi suretlerinde ve kendi benzeyile
rinde.
Onlarn insana benzeyen suretleri, Gize'deki nl Sfenks
(ekil 87) de dahil saysz kadim betimlerde ortaya kar.
Sfenks'in yz Msr yazlarna gre Horem-Akhet'inkiydi, yani
"Ufkun ahin Tanrs": Enki'nin ilk doan ve Gksel Sandal ile
en uzak gklere uabilen olu Ra'run unvan idi.
Gize Sfenksi yle yerletirilmitir ki, bak; Sina yarmada
sndaki Anunnaki QZa.Y limanna doru, otuzuncu paralel boyun
ca tam olarak douya doru yneliktir. Kadim metinler iletiim
ilevlerini Sfenks'e (ve alhnda olduu iddia edilen yeralb odala
rna) atfederler:
Gkten bir mesaj gnderilir;
Heliapolis'te duyulur ve Gzel Yz tarafndan
Memfis' te tekrarlanr.
Thoth'un yazsyla yazlm bir mesajdr
Amen ehriyle ilgili...
Tanrlar emre gre davranyorlar.
"Gzel Yz"n, Gize Sfenksi'nin mesaj aktarmadaki rolne
yaplan gnderme, Mars'taki Yz'n amacnn ne olduu sorusu
nu ortaya kartr, nki eer zeki varlklarn elinden km ise,
o zaman tanm gerei manhksz bir nedenle Yz' ortaya kar
mak iin zaman ve aba harcamazlard. Acaba ama, Msr met
ninin nerdii gibi, "gkten bir mesaj" Dnya'daki sfenkse mi
gndermekti? Tanrlarn ona gre hareket ettii bir "emri", bir
Yz'den dier bir Gzel Yz'e mi yollamakh?
Eer Mars'taki Yz'n amaa bu idiyse, o zaman gerekten
de yaknlarnda piramitler olmaldr, bpk Gize'de bulduumuz
biri kk dier ikisi devasa olan, birbirlerine ve Sfenks'e gre si
metri iinde ykselen zgn ve sra d piramit gibi. lgin
olan, Dr. Avinski'nin Mars'taki Yz yaknndaki blgede ger
ek piramit ayrt ediyor olmasdr.
273

KOZMK TOHUM
"Dnya Tarihesi" dizisindeki kitaplarmda sunulan bol
miktarda kanhn da belirttii gibi, Gize piramitleri firavunlarn
elinden kmam, Anunnakiler tarafndan ina edilmitir. Tu
fan' dan nce uzay limanlar Mezopotamya'da, Sippar'da (''Ku
ehri") idi. Tufan' dan sonra uzay liman Sina yarmadasna ku
ruldu ve Gize'deki iki byk piramit, iki yapay da, u ksm Ya
kn Dou'nun en gzle grlebilir doal ekli olan An Da ola
rak saptanan ni Koridoru iin iaret olarak hizmet ettiler. Eer
Cydonia blgesindeki piramitlerin ilevi de bu idiyse, o zaman
Mars stndeki en aikar doal ekil olan Olympus Mons ile ba
z balanhlar da bulunabilir.
Anunnakiler tarafndan yaplan alhn retiminin ana merke
zi gneydou Afrika' dan Andlara kaydnda, metalrji merkez
leri de gnmzde Tiahuanacu ve Puma-Punku harabeleri olan
Titicaca Gl'nn kylarnda kurulmutu. Tiahuanacu'da kanal-

Batk

1.

,_
1

ekil 88
274

Avlu

MARS'TA BiR UZAY SS


larla gle bal olan balca yaplar unlard: Akapana denilen,
cevherleri ilemek iin tasarlanan byk tepeler olan "piramit
ler'' ve Kalasasaya denilen, gkbilimle ilgili amalara hizmet
eden, ynlenmesi gndnmlerine gre hizalanm "ii bo" ka
re bir yap (ekil 88). Puma-Punku dorudan gl kysnda kurul
mutu; esas yaplan, zikzak yapan bir dizi iskele boyunca duran
kocaman ta bloklardan ina edilen "albn depolan" idi (ekil 89).
Yrngede dolaan kameralarn Mars yzeyinde yakalad
sra d grntlerden ikisi bana kesinlikle yapay gibi grn-

::---..: ... - - ._
-

r--- --"11
I

'

c:.J'llt_

JiiL'fll!iff:Jm
ekil 89
275

MARS'TA BiR UZAY SS

kanallan ile evrelenmi "adalarda" rn yetitirmeye yetecek


yzey su kaynaklan olan blgelerde byk tahl retimi yapabi
len kadim uygarlklann tanmsal faaliyetlerinin ksa sre nce
kefedilen kantlann andrmaktayd. Tm bu dier kantlar ve
muammal ekiller olmasayd; karmak doal sreler aklama
s kabul edilebilirdi; ancak dier tm kantlarla, bu fotoraflarda
Mars stnde insannkine benzer faaliyetlerin kantlann grmek
pekala mmkndr.
Anunnakiler gezegenleri dandan ieriye doru saydkla
nndan, Mars alhnc gezegendi ve Smerliler onu buna uygun
olarak alh ulu bir yldzla (hpk yedinci gezegen olan Dnya'nn
yedi keli bir yldz veya sadece yedi nokta ile gsterilmesi gibi)
resmederlerdi. Bu sembolleri ipucu olarak kullanarak, artk bir si
lindir mhr stndeki arbc bir Smer betimlemesini incele
meye koyulabiliriz (ekil 91). Bu, gne panelleri ve antenleri
alm, alhnc ve yedinci gezegenler, yani Mars ve Dnya (Dn
ya'nn yedi noktal sembolne Ay'n hilal sembol de elik et
mektedir) arasndan geen 'bir uz.ay aracn gstermektedir. Bir
aygt tayan kanatl bir Anunnaki (Anunnakilerin astronot kuv
vetlerine ye olanlan gstermek iin kullanlan bir yol), anlalan
Mars' ta olan ve bir cihazn balanm olduu bir mifer giyen ve
bir aygt tutan dierini selamlamaktadr. Sanki birbirlerine
"Uzay gemisi artk Mars'tan Dnya'ya geliyor'' der gibidirler.

ekil 91
283

KOZMK TOHUM
(Uzay aracnn alhndaki ift balk sembol, Balk Burcu' na kar
lk gelmektedir.)
Arkeologlar tarafndan kil tabletlere yazlm gezegensel
adlann listeleri bulunmutur. O zamanlann gelenei gerei,
isimler, ad verilen kii ya da nesneyle ilgili bilgileri aktaran an
lamlar tayan unvanlard. Mars iin kullanlan bir unvan Simug
idi, "demirci" anlamna gelir, Smer zamannda gezegenle iliki
lendirilen tann Nergal'i onurlandnr. Enki'nin bir olu olan Ner
gal alhn madenciliinin yapld blgeleri de iine alan Afrika
blgesinin ynetiminden sorumluydu. Mars aynca "sularn kap
snda kurulmu k" anlamna gelen, ya Aa Sulan Yukan Su
lardan ayran asteroit kuann yanndaki konumu ya da daha
tehlikeli dev gezegenler Satrn ve Jpiter'in tesine gemezden
nce astronotlar iin bir su kayna oluu biiminde yorumlana
bilecek UTU.KA.GAB.A diye de adlandnlmaktayd.
Daha da ilgin olan, Dnya'ya yaplan bir uzay yolculuu
srasnda Anunnakiler yanlanndan geerken gezegenleri tarif
eden bir Smer gezegen listesidir. Mars MUL APN diye adlan
drlmtr: ''Doru Rotann Saptand Gezegen". Aynca Nibi
ru'dan Dnya'ya Enlil'in yaph bir yolculuun yol haritasnn
kopyasndan baka bir ey olmayan, Mars'ta "saa dn" ibaresi
nin bulunduu arhc bir yuvarlak tablet stnde de bu adla
anlmaktadr.
Mars'n rolnn ya da stndeki uzay tesislerinin, Anunna
kilerin Dnya'ya yaph yolculukta oynad rol daha da aydn
latan ey, Akitu bayramn ilgilendiren bir Babil metnidir. Kadim
Smer geleneklerinden dn alnan metin, Yeni Yl trenlerinin
on gn boyunca trenleri ve sembolik ilemleri anlatmaktadr.
Babil' de stnl dierlerinden alm olan ba ilah Marduk idi;
stnln ona aktarlmasnn bir ksm da Tanrlar Gezege
ni'nin adnn Babilliler tarafndan Smerce Nibiru'dan Babilce
Marduk' a evrilmesi oldu.
Akitu trenleri, Anunnakilerin Nibiru/Marduk'tan Dn
ya'ya yaphklan yolculuun Marduk tarafndan canlandnlmas
n iermekteydi. Yol boyunca geilen her bir gezegen, dinsel ge
it alaynn yolu zerindeki istasyonlarla sembolize edilirdi ve
284

MARS'TA BiR UZAY SS


her bir gezegenin -veya istasyonun unvan onun roln, grn
n veya zel biimlerini ifade ederdi. Mars istasyonu/ gezege
ni ''Yolcunun Gemisi" adn almh ve ben bunun u anlama gel
diini dnyorum: Nibiru'dan gelen astronotlarn ve kargo
nun, daha kk uzay aralarna aktarlp Dnya'ya gnderildik
leri (ya da tam tersi) yer Mars idi; bylece Mars ve Dnya arasn
da her bin alb yz ylda bir kez deil, daha sk geli gidi ya
plabiliyordu. Dnya'ya yaklarken, bu tayclar gigi tarafn
dan idare edilen Dnya yrngesindeki istasyon(lar)a balan
yordu; Dnya'ya gerek ini ve kalklar, doal "pistlere" sz
lerek inen ve glerini artrarak yukar havalanan daha kk
mekik aralar tarafndan gerekletiriliyordu.
nsanolunun uzaya ataca admlan planlayanlar da Dn
ya' nn yerekiminin kstlamalarn amak, yrngeye oturmu
istasyonun arszlru ve Mars'n daha dk yerekimini (ve
planlarna gre Ay'n da) kullanmak iin farkl aralardan oluan
ayn sralamay dnmektedirler. Bu noktada da, bir kez daha,
modem bilim kadim bilgiye ancak yetimektedir.
Kadim metinlere ve resinlemelere ek olarak Mars yzeyin
den alnan fotorafik kantlan ve de Mars yzeyindeki yaplar ile
Anunnakilerin Dnya stnde ina ettikleri yaplar arasndaki
benzerlikleri dndmzde, varlabilecek tek akla yatkn so
nu var:

Mars, gemiinde bir zamanlar, bir uzay ssne sahipti.


Ve aynca bu kadim uzay ssnn, tam da gnmzde, dah
u gnlerde tekrar faaliyete geirildiini neren kantlar da var.

285

KOZMiK TOHUM
DKKAT EKEN BR ZM
Msr genel valisi Huy ldnde, mezar nl firavun Tutanka
mon'un hkmdarl srasnda Nubiya ve Sina valisi olarak geirdii
yaamndan ve almalarndan sahnelerle sslenmiti. izimler ara
snda, ana gvdesi bir yeralh silosunda ve koni biimli kumanda mo
dl yer stnde olan, palmiye aalan ve zrafalarn arasnda bulu
nan bir roket gemi vard.
12. Gezegen' de, Anunnakilere atfedilen bir uzay araann Smerce
piktograh ile birlikte yaynlanan bu izim, o sralarda NASA iin bir
arahrma yrtmekte olan uzay mhendisi Stuart W. Greenwood'un
gzne arpb. Kadim Astronot Demei'nin yayn organ olan Ancient
Skies (Temmuz-Austos 1977) iin yazd makalede, bu kadim izim
de, gelimi bir teknoloji bilgisini iaret eden unsurlar bulduunu ya
zyor ve bilhassa drt "son derece bariz" zellie dikkati ekiyordu: (1)
"itmenin gelitirilmesi iin kullanlan bir tbn duvarlar" iin uygun
gibi grnen ve "roketi saran hava kabarckl ksmn kesiti"; (2) yerin
stnde olan "pencerelerin grnmne ve (3) kararm yzey ve kt
lemi uca kadar Gemini uzay kapsln andran" roket bal; (4)
uzay kapsl stnde havann aerodinamik direncini azaltmak iin
NASA tarafndan test edilen ama baarl olmayan uzun ubuklan an
dran, ancak izimden anlaldna gre ileri geri hareketli olan ve
bylece NASA'nn zemedii an snma sorununun stesinden ge
lebilecek sra d uzun ubuk.
Hesaplamalarna gre "eer izimde grlen roket bal ve ana
gvdesinin birbirlerine gre konumlan, atmosfer iinde i grrken de
geerliyse, roket balnn ucundan tbn 'ucuna' dokunan eri ok
dalgas Mach-3 (Sesten kat hzl) civarnda olurdu."

286

PHOBOS: BR ARIZA MI YOKSA


BR YILDIZ SAVALARI VAKASI MI?
4 Ekim 1957'de Sovyetler Birlii, Dnyallarn ilk yapay uydu
su olan Sputnik 1'i frlath ve nsanolunu Ay'a ve onun uzay arac
m ise Gne Sisteminin srurlanna ve tesine ynelten yola soktu.
1 2 Temmuz 1988'de Sovyetler Birlii, Plwbos 2 adl insansz
bir uzay arac frlath ve insanln ilk Yldz Savalan vakasna
bulamasna yol ah. Bu, ABD'nin Stratejik Savunma Giriimi
(SDI) projesinin takma ad olan ''Yldz Savalan" deil, baka

bir dnyadan olan bir halkla savah.


Phobos 2; Temmuz 1988'de Dnya'dan yola kan ve Mars'a
doru yola koyulan iki insansz uydudan biriydi (dieri Plwbos 1
adn tayordu). Phobos 1, bildirildiine gre bir radyo komutas
hatas yznden iki ay sonra kayboldu. Phobos 2, Ocak 1989'da

sa salim Mars'a vard ve nihai hedefine doru alaca yolun ilk


adm olarak Mars evresinde yrngeye girdi; sonra neredeyse
Phobos (aracn ad buradan geliyordu) adl Mars uydusu ile pe
pee uaca bir yrngeye aktarlacak ve bu ayc son derece
gelimi aygtlarla inceleyecek ve ayck yzeyine iki paket aygt
yerletirecekti.
Phobos 2, kendini Mars ayc Phobos ile hizalayana dek her
ey yolunda gitti. Derken 28 Mart 1 989'da Sovyet uu kontrol
merkezi, uzay arac ile "ani iletiim sorunlan" yaadklann be
lirtti ve Sovyet resmi haber ajans Tass "Plwbos 2, Mars ayc
Phobos evresinde dn tamamlad bir ilemden sonra, planlan
d zere Dnya ile iletiim kurma aamasnda baansz oldu.
Uu merkezindeki bilimciler dzenli radyo temas kuramamak
tadrlar." diye bildirdi.
Bu aklamalar sorunun zmlenemez olduu izlenimini
287

KOZMK TOHUM
veriyordu ama uu kontrol bilimcilerinin uzay araa ile yeniden
temas kurabilmek iin manevralara giritiklerine dair teminatlar
da veriliyordu. Sovyet uzay program grevlileri kadar birok
Batl uzman da Phobos uuunun mali kaynak, planlama, gayret
ve prestij asndan muazzam bir yahnm temsil ettiinin farkn
daydlar. Sovyetler tarafndan frlahlm olmasna ramen, asln
da bu uu daha nce hi grlmemi bir lekte uluslararas
gayreti temsil ediyordu; (Avrupa Uzay Ajans ve byk Fransz
ve Bah Alman bilimsel kurululan dahil) on Avrupa lkesi
resmi olarak, ngiliz ve Amerikan bilimcileri ise "ahsen" (hku
metlerinin bilgisi ve onayyla) kahlyordu. Dolaysyla "sorun" un
ilk bata, birka gn iinde stesinden gelinebilecek bir mesele
gibi sunulmas anlalabilir. Sovyet televizyonu ve basn meyda
na gelen olayn ciddiyetini olduundan az gstererek, uzay araa
ile yeniden balanh kurulmas giriimlerini vurguluyordu. As
lnda, programla ilikili Amerikan bilimcileri sorunun yaps
hakknda resmen bilgilendirilmemiler ve iletiim sorununun,
daha nce ilk aktana devreden khktan sonra kullanmda olan
daha dk gle alan yedek aktanm biriminin bozukluun
dan kaynaklandna inanmalan salanmh.
Ama ertesi gn, halk hala uzay arac ile temasn yeniden ku
rulacandan eminken, Sovyet uzay ajans Glavkosmos'taki bir
st rtbeli subay, aslnda hi mit olmadnn ipucunu verdi.
Nikolay A. Simyonov "Phobos 2, yzde 99 tamamen kayboldu."
dedi. O gn kulland kelimeler, yani uzay araayla balantnn
deil, bizzat uzay aracnn "tamamen kaybolduunu" syleme
si, belirli bir ilgi uyandrmad.
30 Mart gn Moskova' dan The New York Times'a geilen bir
haberde Esther B. Fein, Sovyet televizyonunun ana haber progra
m Vremya'nn "Phobos hakkndaki kt haberleri hzl hzl geti
ini" ve bunun yerine uzay aracnn aranmasnn baanl biim
de srdrldne odaklandn belirtiyordu. Programa kan
Sovyet bilimcileri ''baz uzay grntleri gsterdiler ama bunla
nn Mars, Phobos, Gne ve gezegenleraras uzay hakkndaki an
laymz iin ne gibi ipulan sunduklannn henz ak olmad
n sylediler''.
288

PHOBOS
Hangi "grntler"den, hangi "ipulan"ndan sz ediyor
lard?
Ertesi gn Avrupa basnnda (ama bir nedenle ABD basnn
da deil) kan haberlerin "uzay gemisi tarafndan ekilen son re
simlerde", Mars stnde "aklanamayan" bir nesne ya da "elips
biiminde glge"yi gsteren bir "tanmlanamayan nesne"nin g
rldnden sz etmesi zerine durum aa 'kh.
Moskova'dan kan arhc szler saana hzlyd!
rnein gnlk spanyol gazetesi l.Jl Epoca (ekil 92), Avru
pa haber ajans EFE'nin Moskova muhabiri tarafndan geilen ha
beri "Phobos 2, sle Balantsn Kaybetmeden nce Mars'tan
Garip Resimler Yollad" balyla duyurmutu. Haber yleydi:
TV program Vremya dnk yaynnda, Mars stnde y
rngede iken Sovyet bilimcilerin Pazartesi gn balanby
kaybettikleri Phobos 2'nin, balanh kopmadan saniyeler n
ce Mars yzeyinde tanmlanamayan bir nesnenin fotoraf-

ekil 92
289

KOZMiK TOHUM
n ektiini bildirdi.
TV yayn uzay gemisi tarafndan balanh kopmadan sa
niyeler nce ekilen garip fotoraflara uzun bir blm ayr
d ve en nemli iki resmi gsterdi; birinde byk bir glge
ve dierinde ise elips eklinde bir glge yer almaktayd.
Uzay gemisi tarafndan ekilen ve ince elips ekli gsteren
son resmi inceleyen bilimciler bunu "aklayamyoruz" de
diler.
Belirtildiine gre olay bir optik yanlma olamaz nki k
zl tesi grntler eken kameralar gibi renkli kameralar
tarafndan da saptanmh.
Kayp uzay sondas ile yeniden balanh kurmak iin gece
gndz alan Kalc Uzay Komisyonunun yelerinden bi
ri, Sovyet televizyonunda komisyondaki bilimcilerin gr
nn, nesnenin "Mars yzeyinde bir glgeye benzedii"
yolunda olduunu belirtti.
Sovyetler Birliinden arahnnaclann hesaplamalarna
gre, Phobos 2 tarafndan ekilen son resim, "glge"nin yak
lak yirmi kilometre uzunluunda olduunu gsteriyor.
Birka gn nce, uzay gemisi aynen byle bir olay kay
detmiti ancak o kez "glge" yirmi alh na otuz kilometre

uzunluunda idi.
"Vremya"nn sunucusu uzay komisyonu yelerinden bi
rine "fenomen"in biiminin bir uzay roketini anmsahp
anmsatmadn sorduunda, bilimci "Bu fantazi olur." di
ye cevaplad. (Haberin devamnda uuun orijinal amalan
yer almaktadr.)
Herhalde sylemeye gerek yok, bu artc ve kelimenin
tam anlamyla "dnya d" haber, verdii cevaplardan daha ok
soru yaratmaktadr. Uzay arac ile balanbnn kayb, ak ak
sylenmese de ima edilerek, "saniyeler nce Mars yzeyinde ta
nmlanamayan bir nesne"nin uzay arac tarafndan gzlemlen
mesi ile ilikilendirilmektedir. Sulu "nesne", bir "ince elips" di
ye tarif edilmekte ve aynca "glge" ve de "fenomen" diye de ta
nmlanmaktadr. En azndan iki kez gzlenmitir; -haber bunun

290

PHOBOS
Mars yzeyinde ayn yer mi olduunu belirtmiyor- ve boyutlar
n deitirebilmektedir; ilk kez otuz kilometre ve ldrc olan
ikinci kez ise yirmi kilometre uzunluundadr. Ve "Vremya"nn
sunucusu acaba bu bir uzay roketi olabilir mi, diye sormu ve bi
limci "Bu fantazi olur." demitir. yleyse, bu neydi ya da nedir?
Haftalk otorite dergi Aviation Week & Space Technology, 3 Ni
san 1989 tarihli saysnda Moskova, Washington ve Paris'teki
(zellikle Fransz yetkililer bu konuyla ok ilgiliydi nki aygt
lardaki bir bozukluk Franszlarn bu uua yapbklan katkya k
t yansyacakh, ancak bir "ilahi mdahele" Fransz uzay endst
risini temize karabilirdi) eitli kaynaklara dayanarak olayla il
gili bir haber yaynlad. A W&ST dergisinde verilen versiyonda,
meydana gelen olay, "yeniden balanb kurmak" iin bir haftalk
giriimlere ramen zlemeyen bir " iletiim sorunu" olarak ele
ahnmh. Moskova'daki Sovyet Uzay Arabrma Enstits prog
ram subaylarnn, sorunun ''bir grntleme ve veri toplama s
recini" takiben Phobos 2'nin anteninin ynn deitirmek zo
runda oluundan sonra meydana khn sylediklerine ilikin
bilgiyi de iermekteydi. "Veri toplama ksm grne gre plan
land gibi yrtlm ama daha sonra Phobos 2 ile gvenilir
balanb kurulamambr." O srada, uzay arac Mars evresinde
daireye yakn bir yrngede ve (ayck) "Phobos ile karlamak
iin son hazrlklar" safhasndayd.
Olayn bu versiyonu olaya bir "iletiim kayb" sorunu diye
deirunekteyken, birka gn sonra (7 Nisan 1989) Science dergi
sinde yer alan haber "Phobos 2'nin kayb", yani sadece uyduyla
iletiim balanhsnn deil, bizzat uzay aracnn da kaybndan
sz ediyordu. Saygn dergi "27 Mart'ta uz.ay arac, esas uu g
revi olan kk ay Phobos'u grntlemek zere Dnya ile nor
mal hizalanndan ayrld. Uzay aracnn kendisini ve antenini
Dnya'ya otomatik olarak evirmesi zaman geldiinde, hibir
ey duyulmad." diye belirtiyordu.
Dergi daha sonra tn olay ve Mars yzeyindeki "ince elips"
kadar aklanamaz halde kalan bir cmleyle devam ediyordu:
Birka saat sonra, zayf bir yayn alnd ama kontrol masa291

KOZMK TOHUM
sndakiler sinyale kilitlenemediler. Bir sonraki hafta boyun
ca hibir ey duyulmad.
Arhk, sanki nceki tm haberlerin ve beyanahn tekran gibi,
olay "iletiim balanhsnn" aniden ve tamamen kaybedilmesi
olarak tarif edilmekteydi. Nedeni ise, Phobos'u taramak zere an
tenini dndren uzay aracnn bilinmeyen bir nedenle antenini
Dnya'ya dndrmede baansz olmasyd. Ama eer anten y
z Dnya' dan uzak bir pozisyonda takl kaldysa, "birka saat
sonra zayf bir yayn" nasl alnabilmiti? Ve eer anten kendini
uygun biimde Dnya'ya dndrd ise, pei sra yeri belirlene
meyecek kadar zayf bir sinyalin geldii birka saatlik ani sessiz
lie sebep olan neydi?
Ortaya kan soru aslnda basit bir sorudur: Phobos 2 uzay

aracna, onu, saatler sonra zayf bir sinyal biimindeki son bir i
ekii hari iletiimden koparan "bir ey" mi arpt?
10 Nisan 1989 tarihli A W&ST dergisinde, Paris'ten son bir
haber daha vard. Denilene gre, Sovyet uzay bilimcileri Phobos
2'nin "kendisini yksek yayn anteni dnyaya doru olacak bi
imde, doru ynde dengeleyemediini" nermilerdi. Bu ak
lamann dergi editrlerini arth akh nki haberde Phobos 2
uzay aracnn, Vens uulannda mkemmel biimde i gren
Sovyet Venera uzay arac iin gelitirilen " eksende dengelen
me" teknolojisine sahip olduu belirtiliyordu.
Demek ki gizemli olan bir ey vard: Uzay aracnn kendisi
ni dengeden karmasna neden olan neydi? Bu bir bozukluk
muydu yoksa dsal bir neden mi vard, mesela bir arpma?
Haftalk derginin Fransz kaynaklan u artc ayrnhy
vermilerdi:
Kaliningrad kontrol merkezindeki kontrolrlerden biri, g
rntleme srecinin sonulanmasndan sonra ald snrl
sinyallerin kendisine ''bir topac izliyormu" izlenimini ver
diini syledi.

Phobos 2, dier bir deyile, sanki topa gibi hareket etmiti.


292

PHOBOS
Peki, olay meydana geldiinde Phobos 2 neyi "grntle
mekte"ydi? "Vremya" ve Avrupa basnnda kan haberlerden
anlald kadaryla bu konuda zaten bir fikir sahibi olduk. Ama,
A W&STnin Paris'ten getii haberde Sovyet Glavkosmos uzay
dairesinin bakan olan Alexander Dunayev'in sylediklerine bir
bakalm:
Bir grnt, uzay arac ve Mars arasnda garip biimli bir
nesneyi ieriyor gibidir. Bu, Phobos yrngesindeki bir mo
loz veya Phobos 2'nin Mars yrngesine girdikten sonra
aratan ayrlan otonom itki alt sistemi olabilir. Bilemiyoruz."

Bu ifade, birilerini memnun etme telayla beyan edilmi ol


malyd. Viking yrnge aralar Mars yrngesinde hibir mo
loz brakmamlard ve Dnya kkenli faaliyetlerden kaynakla
nan baka bir "moloz" bilmiyoruz. Dier "olaslk", yani gezegen
ve Phobos 2 uzay arac arasnda Mars yrngesinde olan nesnenin
uzay aracndan ayrlan bir para olmas ise, Phobos 2'nin parala
rna ve yapsna gz athruzda (ekil 93) hemen bir kenara bra
klabilir; paralarndan hibiri "ince elips" deildir. Dahas,

'-

Gne panelleri

Yakt tank

Toroidal

----

ekipman blm

ekil 93
293

PHOBOS
Mars tutulmasn grdm habrlyordum. Phobos 2 uzay ara
cnn kaybolmasna neden olan olmasa da, en azndan "grng"
ile ilgili olarak tm bu karmaarun nedeni bu olamaz myd?
Cevap, ay kadar sonra geldi. Phobos uulanyla ilgili ola
rak uluslararas kablmclann daha kesin veriler salamalan y
nndeki basklan nedeniyle Sovyet yetkililer, Phobos 2'nin son
anlannda, yani uzay arac sessizlemeden saniyeler nce gnder
dii yaynn banda kaydedilmi grntlerini, son kareler hari,
akladlar. Bu kk film, Avrupa ve Kanada' da baz TV kanal
lan tarafndan nemli bir haber olarak deil de ''haftarun ilgin
olaylan"nn zeti iinde sunulup geildi.
Aklanan televizyon filmi, iki anormallik stne odaklan
mh. Birincisi, Mars ekvator blgesindeki bir dz izgiler a idi;
izgilerin bazlan ksa, bazlan uzun, bazlan ince, bazlar da
Mars yzeyine "oyulmu" dikdrtgen ekilleri andracak kadar
kalndlar. Birbirine paralel sralar halinde dzenlenen desen alb
yz kilometre karelik bir alan kaplamaktayd. "Anormallik" do
al bir olay olmann ok tesindeydi.
Grn::Here, ngiltere'nin Bilim Mzesinden Dr. John Beck
lake'in canl yayndaki yorumlan elik ediyordu. Fenomenin ok
arhc olduunu aklamh nki Mars yzeyinde grlen de
sen, uzay aracnn optik kamerasyla deil kzl tesi kamerasyla
ekilmiti; yani nesnelerin resmini onlann stndeki k ve gl
ge oyunlaryla deil, nesnelerin yayd sy kullanarak eken bir
kamerayla. Baka bir deyile, yaklak alb yz kilometre karelik
bir blgeyi kaplayan paralel izgiler ve dikdrtgenlerden oluan
desen, doal bir s kayna idi. Is yayan doal bir kaynan (me
sela bir gayzer () veya yzey altnda radyoaktif minerallerin yo
unlamas) bylesine mkemmel bi geometrik desen yarabna
s hi de muhtemel deildi. Tekrar tekrar izlendiinde, desen ke
sinlikle yapay grnmekteydi ama neydi, ite bilimri buna "Ke
sinlikle bilmiyorum." diye cevap vermiti.
Bu "anormal yzey ekli"nin kesin konumunu belirleyen
koordinatlar halka aklanmadndan, onun, 4209-75 no.lu Mari() Gayzer: Volkan blgelerinde, belli aralklarla su ve buhar fkrtan scak kay
nak, kayna. (.N.)

295

PHOBOS
e" geldik. Mars yzeyinde, "ince bir elips" diye tarif edilebile
cek, ki Moskova'dan bildirilen ilk haber byleydi, kesinkes belir
gin koyu renkli bir ekil grlmekteydi (Resim N, Sovyet televiz
yon klibinden bir karedir). Bunun, on sekiz yl nce Mariner 8 ta
rafndan kaydedilen Phobos glgesinden farkl olduu kesindi
(Resim 0). Phobos, ayan girintili knbl yzeyi nedeniyle yu
varlak ve kenarlar bulank bir glge yarabnb. Phobos 2'nin ya
ynnda grlen "anormallik" yuvarlak ulu deil de ok keskin
ulan ve bulank olmaktan ziyade Mars yzeyindeki bir tr hale
yi ardna alarak net bir ekilde grlen ince bir elipsti (mcevher
cilikte bu ta kesim biimine "markiz" denir). Dr. Becklake bunu
"uzay araa ve Mars arasndaki bir ey, nki onun albndaki
Mars yzeyini grebiliyoruz" diye tarif etti ve nesnenin hem op
tik hem de kzl tesi (sya duyarl) kameralar tarafndan grl
dn vurgulad.
Tm bu nedenler, Sovyetlerin bu koyu renkli "ince elips"in,
ayan glgesi olabileceini niin nermediklerini aklamakta
dr.
Grnt ekranda gsterilmeye devam ederken, Dr. Beckla
ke bunun, uzay araa kendisini Phobos (ayck) ile hizaya soktuu
srada ekildiini aklad. "Son resim yan yarya alnmken, on
lar (Sovyetler) orada olmamas gereken bir ey grdler." dedi.
Devamnda ise Sovyetlerin "bu son resmi henz aklamadklar
n ve ne gsterdii hakknda speklasyon bile yapmadklarn"
aklad.
Bu son kare veya kareler olaydan bir yl gemi olmasna
ramen hala aklanmadklarndan, elimizden gelen ancak spe
klasyon yapmak ya da sylentilere inanmakhr; ve bu sylenti
lere gre, bu son kare, gnderilme ileminin tam ortasnda "ora
da olmamas gereken bir eyin" Phobos 2'ye doru hzla yakla
tn ve ona arptn, aktarm ilemini aniden kestiini gster
mektedir. Derken, daha nce sz edilen haberlere gre, birka
saat sonra zayf, anlalamayacak kadar kark bir sinyal alnm
h. (Zaten bu rapor, uzay araann antenlerini Dnya'ya yayn ya
pacak konuma dndremedii yolundaki ilk aklamay yalanla
maktadr.)

297

PHOBOS
19 Ekim 1989 tarihli Nature dergisinde Sovyet bilimciler,
Phobos 2'nin yrbneyi becerdii deneyler hakknda bir dizi tek
nik rapor yaynladlar; otuz yedi sayfann ancak paragraf
uz.ay aracnn kaybyla ilgiliydi. Bu rapor da uz.ay aracnn ya bil
gisayar hatasndan ya da bilinmeyen bir nesnenin Phobos 2'ye
"arpmasndan" dolay ("toz parac.klan" ile arpma teorisi bu
raporda reddedilmekteydi) kendi evresinde dnmekte olduu
nu dorulamaktayd.
Peki, Phobos 2'ye arpan ya da onunla arpan, u "orada
olmamas gereken ey'' neydi? Hata gizli olan son kare ya da ka
reler neyi gstermekteydi? Sovyetlerin NASA dengi kuruluu
nun bakannn A W&ST dergisine verdii demete, balanbnn
aniden kopmasn aklamaya alrken bu son kareye gnderme
yapmak iin kulland dikkatle seilmi kelimeler yleydi:

"Bir grnt, uz.ay arac ve Mars arasnda garip biimli bir


nesneyi ieriyor gibidir."
Eer "sprnt", "moloz", "toz" ya da "Phobos 2'nin ana
gvdeden ayrlan paras" deilse, olayla ilgili tm haber ve ra
porlarda uz.ay arac ile arph kabul edilen, uz.ay aracn topa
gibi dnmeye balatacak kadar gl bir darbeye yol aan, g
rnts son karelerde yer alan "nesne" neyin nesiydi?
Sovyet uz.ay programnn efi "Bilmiyoruz." dedi.
Ama Mars stndeki kadim bir uz.ay ssnn kantlan ile
Mars semalarndaki garip biimli "glge"yi biraraya getirdii
mizde u ok arhc sonuca varyoruz: Fotoraf karelerinde
saklanan sr, Phobos 2,'nin kaybnn bir kaza deil bir vaka olduu
nun karuhdr.
Belki de ilk Yldz Savatan vakas; baka bir gezegenin
halk olan yabanclann, Dnya'dan gelen ve Mars'taki slerini
gzlemeye kalkan bir uzay aracn dmll!leridir.
Okuyucular, Sovyet uzay program efinin "uz.ay arac ve
Mars arasndaki garip biimli nesne"nin ne olduunu "Bilmiyo
ruz." biimindeki szlerinin, buna bir UFO, yani tanmlanamayan
299

KOZMiK TOHUM
uan nesne demekle ayn kapya khru fark ettiler mi acaba?
lk balarda Uan Fincan Tabaklan daha sonra da UFO'lar
denilen dnya apndaki muamma baladndan bu yana nere
deyse elli yl akn sre gemi olmasna karn, kendisine sayg
s olan hibir bilimci bu konuya parmann ucunu bile dedir
memitir, tabi fenomenle dalga gemek ya da bu konuyu ciddiye
alanlan aptal yerine koymak dnda.
Bir bilim yazan ve UFO'lar hakknda dnyann drt bir ya
nnda yaph konumalarla tannan Antonio Huneeus'a gre
"modern UFO a" 24 Haziran 1947' de, Amerikal bir i adam
ve pilot olan Kenneth Arnold'un, Washington eyaletindeki Cas
cade Dalan stnde uan dokuz gmi diski gzlemlemesiyle
balamh. Daha sonra moda terim halinde gelen ''Uan Fincan
Tabaklan" terimi, Arnold'un bu gizemli nesneleri tarif ederken
kulland kelimelere dayanmaktayd.
"Arnold vakas"n Amerika Birleik Devletleri ve dnyann
dier blgelerindeki gzlem iddialan izlerken, en nemli ve ha
len tartlan (ve TV dramalarna konu olan) UFO vakas, Amold
gzleminden bir hafta sonra, 2 Temmuz 1947'de Roswell, New
Mexico'da bir iftliin yaknlarna dt iddia edilen "yabanc
ara''hr. O akam blge semalarnda parlak, disk biimli bir nes
ne grlmt, ertesi sabah William Brazel adl bir ifti Ros
well' deki arazisinin kuzey hah ucunda etrafa dalm enkaz
kefetti. Enkaz ve enkazn yapld "metal" ok garip grnm
lyd ve bu keif, (o sralarda dnyann tek nkleer silah filosu
na sahip olan) Roswell'deki Hava Kuvvetleri ssne bildirildi.
Bir haberalma subay olan binba }esse Marcel, yanna haberal
madan bir baka subay da alarak enkaz ve molozlar inceleme
ye gitti. eitli biimleri olan paralar, balsa ('') aac tahtasn an
drmaktayd ama tahta deildi; arahrmaclar ne kadar denediy
se de ne yanyor ne de bklyordu. Kiri biimli paralardan
bazsnn stnde, daha sonra ''hiyeroglif' diye anlacak olan ge
ometrik iaretler vard. sse dndklerinde, grevli subay ssn
halkla ilikiler subayna hava kuvvetleri personelinin "yere ak
lan bir uan fincan tabann" paralarn ele geirdii yolundaki
() Bir tropikal Amerikan aac. (.N.)

300

KOZMK TOHUM
edilen "uzayl" cesetlerinin de Ohio'daki Wright-Patterson Hava
Kuvvetleri ssnde incelemeye alnd birok kez rapor edil
mitir. UFO evrelerinde M/-12 ya da Majestik-12 diye bilinen (ba
zlan bu ikisinin ayn olduunu iddia etmektedir) bir belgeye g
re, ABD bakan Truman, Eyll 1947'de Roswell ve ilgili vakalan
ele almalan iin en st dzeyde ve ok gizli bir komite olutur
mutu ancak bu belgenin gereklii halen dorulanamamtr.
Ancak bilinen bir gerek var ki, o da ABD Senatosunun Haberal
ma, Silahl Hizmetler, Taktik Sava Silahlan, Bilim, Teknoloji ve
Uzay gibi birok komitesine bakanlk etmi ya da grev alnu
olan senatr Barry Goldwater'n bu ste yer alan szm ona Ma
vi Oda'ya giri izni verilmesi talebinin srekli reddedilmesidir.
1981 ylnda bu konuda soru soran bir kiiye, "Ard ardna birok
ef tarafndan reddedildikten sonra Wright-Patterson'daki s
zm ona mavi odaya girme iznini ele geirmeye abalamaktan
vazgetim." diye yazmtr. ''Bu ey, ylesine gizliydi ki... hak
knda herhangi bir ey renmek imkanszdr."
UFO gzlemlerinin srekli biimde rapor edilmesi ve an
resmi gizlilik karsnda duyulan rahatszla tepki olarak ABD
Hava Kuvvetleri, Sign (aret), Grudge (Kin) ve Blue Book (Mavi
Kitap) gibi projeler yoluyla UFO fenomenini incelemek iin bir
ka arahrma yrtmtr. 1947 ile 1969 arasnda on bin UFO
gzlem raporu incelenmi ve bunlann byk blm doal feno
menler, balonlar, hava aralan ve sadece hayal rn diye ak
lanp bir kenara braklmhr. Ancak yedi yz gzlem aklana
mamhr. 1953'te ABD Merkezi Haberalma Ajansnn Bilimsel
Haberalma Brosu bilimciler ve hkfunet memurlanndan oluan
bir panel dzenledi. Robertson Paneli diye bilinen grup, tam on
iki saat boyunca UFO filmlerini izlediler, vaka kaytlanru incele
diler ve "ou gzlemler iin makul aklamalar nerilebilecei
ni" buldular. Sunulan kantlann, muhtemel nedenlerle aklana
mayan dier vakalar iin "geriye kalan tek aklamann 'dnya
d' kaynakl olduunu" gsterdii bildirildi ancak panel "gne
sistemiyle ilgili mevcut bilgilerin, zeki varlklann Dnya' dan
baka yerlerde mevcut olmalann pek muhtemel klmadn" da
belirtmiti.
302

PHOBOS

ekil 97
UFO raporlarnn resmi azlarca "yalanlanmas" sryor
ken (benzer biimde ve benzer karmlarla sonulanan bir baka
soruturma ise 199 arasnda Colorado niversitesi tarafn
dan yrtlen Tanmlanamayan Uan Nesnelerin Bilimsel nce
lenmesi idi), gzlemlerin ve ''karlamalar"n says arth ve bir
ok lkede sivil amatr arahrma gruplar ortaya kb. Karla
malar arbk bu gruplar tarafndan snflanyordu; "ikinci trden"
olanlar UFO'lar tarafndan geride braklan fiziksel kantlar (ini
izleri veya makinelerde parazit) idi; "nc trden" olanlar ise
UFO'lan kullananlarla temasa geilen olaylard.
UFO'larn tarifleri bir zamanlar "uan disklerden" "puro bi
imli"lere dek deiiklik gstermekteydi. Arbk ou kii bunlan
yuvarlak yapl ve yere konduklarnda ya da drt ayak stn
de durur biimde tarif etmektedir. Aralan kullananlarn tarifle
ri de daha tek tip hale gelmitir: byk, sasz bal ve ok byk
gzleri olan, bir na bir buuk metre boyunda "insanms"lar (e
kil 97a, b). "Arizona'daki gizli bir ste", "ele geirilen UFO'lan ve
uzayl cesetlerini" grdn iddia eden bir askeri haberalma
subaynn bildirdiine gre, insanmslar "ok, ok beyazdlar;

303

KOZMiK TOHUM
kulaklan, burun delikleri yoktu. Sadece aklklar vard: ok k
k bir az ve gzleri kocamand. Yzlerinde, balannda, ap
aralarnda ty yoktu. plaktlar. Sannn en uzun boylusu bir
buuk metre ya da biraz daha uzundu." Bu tank hi cinsel organ
ya da gs grmediini ancak baz insarurnslann erkee, baz
lannn da diiye benzediini eklemiti.
Gzlemler ya da temaslar yaadklann bildiren insanlar,
her corafyadan, her meslektendi. rnein, ABD bakan Jimmy
Carter 1976'daki bir seim kampanyas konumas srasnda bir
UFO grdn aklad. "Bu lkenin UFO gzlemleri hakknda
sahip olduu her bilgi parasnn halka ve bilimcilere aklanaca
" szn verdi ama asla aklanmayan nedenlerden dolay, bu
szn tutmad.
UFO raporlann "yalanlamak" tarzndaki ABD resmi politi
kasnn yan sra, ABD' deki UFO taraftarlann usandran bir di
er ey ise, hkumet organlannn UFO raporlann inceleme ko
nusundaki ilgilerini bile yitirdikleri izlenimini veren resmi eili
me karn, NASA dahil u veya bu bronun bu konuyu dikkatle
takip ettikleri yolundaki bilgilerin tekrar tekrar gn na k
yor olmasdr. te yandan Sovyetler Birlii'nde 1979'da Uzay
Arahrma Enstits tarafndan "SSCB'deki Anormal Atmosferik
Fenomenler" ("anormal atmosferik fenomen", Ruslann UFO iin
kullandklan terimdir) hakknda bir analiz yaynlad ve 1984'te
Sovyet Bilimler Akademisi fenomenleri incelemek zere srekli
bir komisyon oluturdu. Askeri adan ise bu konu GRU'nun
(Sovyet Ba Haberalma Mdrl) alanna girmekteydi; ona
verilen emirler UFO'lann "yabanc glerin gizli aralan" m, bi
linmeyen doal fenomenler mi, yoksa "Dnya'y inceleyen insan
l ya da insansz dnya d sondalar" m olup olmadklann or
taya kartmakh.
Sovyetler Birlii'ndeki saysz gzlem raporu ve iddias ii
ne baz Sovyet kozmonotlannn gzlemleri de giriyordu. Eyll
1989'da Sovyet yetkililer resmi haber ajans Tass'n, Voronezh
ehrindeki bir UFO olayn bildirmesini salayarak nemli bir
adm attlar; bu, tm dnyada manetlere kh ve genel inanmaz
la ramen, Tass hikayesinin doruluunda srarl.
304

PHOBOS

Fransz yetkililer de ABD grevlilerine oranla daha az "ya


lanlayc"lar (bylece yeni bir szck daha uydurduk). 1977'de
Fransz Ulusal Uzay Ajans (CNF.5), merkezi Toulouse'da bulu
nan tanmlanamayan Hava-Uzay Fenomenlerini nceleme Gru
bu'nu (GEPAN) kurdu; bu kurulu ksa bir sre nce, yine UFO
raporlarn takip etmek ve analiz etmek zere Service d'Expertise
des Phenomenes de Rentree Atmospherique (Atmosfere Giri Feno
menlerine likin Bilirkii Raporu Hizmetleri) adn ald. Fran
sa' daki nl UFO olaylan arasnda, UFO'larn yere konduu g
rlen alanlarn ve topraklarn incelenmesi ve analiz edilmesi var
dr ve sonular, "tatmin edici bir aklamas olmayan izlerin mev
cudiyeti"ni gstermektedir. ou Fransz bilimci de konuyla ilgi
li olarak dier lkelerdeki meslektalanrun horgrsn payla
maktadrlar ama konuyla ilgili arahrmalara dahil olup da fikir
lerini aklayan bilimciler arasndaki ortak gr, fenomenleri
"dnya d ziyaretilerin faaliyetlerinin bir te7.ahr" olarak
grme biimindedir.
ngiltere'de ise, UFO fenomeni stne ekilen sr perdesi,
Lord Clancarty'nin nderliindeki Lordlar Kamaras UFO Ara
trma Grubunun (1980'de kendilerine bir konferans verme ayn
calna sahip olmutum) tm abalarna ramen smsk rtl
dr. Dier birok lkede olduu gibi ngiltere'de yaananlar da
Timothy Good'un Above Top Secret (ok Gizlinin Ustnde, 1987)
adl kitabnda bir hayli aynnhl olarak ele alnmhr. Good'un ki
tabnda alnhlar yaplan ya da aynen yaynlanan belgelerin zen
ginlii, eitli hkfunetlerin UFO'larla ilgili bulgularn ilk balar
da bunlann bir baka sper gcn ileri teknoloji rn aralan
olduunu sandklarndan dmann stnln kabul etmenin
ulusal karlara uygun dmeyecei gerekesiyle "rtbas" ettik
leri sonucuna varmamza yol ayor. Ama UFO'lann dnya d
yaps balca tahmin (veya bilgi) haline gelir gelmez, Orson Wel
les'in "Dnyalar Sava" radyo tiyatrosu yaynnn sebep olduu
paniin hahras, birok UFO taraftannn bir rtbas dedikleri ey
iin bahane olarak kullanld.
UFO'larn birou ile ilgili asl sorun, onlann kkenini ve
amacn aklayacak tutarl ve makul bir teorinin yokluudur.
305

KOZMK TOHUM
Nereden geliyorlar? Niin?
Karlmak ve eliptik bal, kocaman gzl, insana benzer
varlklar tarafndan stmde deneyler yaplmas trnden olay
lar yaamak ne demek; ahsen ben bir UFO ile hi karlamadm:
bunlar, eer bu iddialar gerek ise, dier birok kii tarafndan ta
nk olunan ve deneyimlenen olaylar. Ama "U'?O'lara inanp
in, nmadm" sorulduunda, bazen bir hikaye anlatarak cevap
veririm. Konuma yaphm salonda oturan kiilere yle derim:
Diyelim ki, giri kaps birden ardna kadar alsa ve ieri gen bir
adam giriverse, komaktan nefes nefese kald ve bir hayli rk
t belli olsa ve bizim ne yaphmz.a aldrmakszn yle bar
sa: "Bama gelenlere inanamazsnz!" Daha sonra bana gelen
leri anlatsa; krlarda yrmektedir, hava karanr ve yorulmutur,
srt antasn yashk olarak kullanp uzanr ve uyuyakalr. Der
ken, birdenbire uyanr, seslerden deil parlak klardan dolay
uyanmhr. Ban kaldrr ve bir merdivenden inen kan varlk
lar grr. Merdiven ge doru, havada asl duran yuvarlak bir
nesneye doru uzanmaktadr. Nesnenin, iindeki n darya
kh bir kaps vardr. Varl.klann komutanm arkasna al
m, silet eklinde grr. Grnt ylesine rktcdr ki, bi
zim gen bayl verir. Kendine geldiinde, ortalkta kimse yoktur.
Orada olan her neyse, gitmitir.
Yaad.klanndan dolay hal?. '1eyecanl olan gen adam hika
yesini yle bitirir: Grdklerinin gerek mi yoksa bir vizyon mu
olduundan emin deildir, belki de bir rya grmtr. Ne d
nrdk? Ona inanr mydk?
Sonra derim ki, eer Kitab Mukaddes' e inanyorsak, bu
gen adama da inanmalyz nki imdi anlathm ey, Tekvin,
R .., 28'de yer alan akup'un vizyonunun ta kendisidir. Bu, r
yams bir trans halinde grlen bir vizyon olmasna ramen Ya
kup grdklerinin gerek olduuna emindi ve yle demiti:
.

Gerek, Rab bu yerdedir


ve ben onu bilmedim...
Bu baka bir ey deil, ancak Yehova'nn evidir...
ve gklerin kapsdr.

306

PHOBOS
Bir keresinde, dier konumaclarn UFOlar konusuna iyice
daldklar bir konferansta Tanmlanamayan Uan Nesne diye bir
eyin olamayacan sylemitim. Bunlar ancak izleyen kiiler
iin tanmlanamayan ya da aklanamayan nesnelerdir ama onla
r idare edenler ne olduklanru pekali bilmektedirler. Yakup'un
grd havada asl duran araan, kendisi tarafndan Elohim'e,
oul tanrlara ait bir ara olarak tanmlanm olduu akbr.
Onun bilmedii ey ise, Kitab Mukaddes'ten anlaldna gre,
uyuyakald yerin, tanrlarn ini kalk yaptklar bir alan olma
syd.
Elia peygamberin gklere ykseliini anlatan kutsal kitap,
arac Ateten Araba diye tanmlar. Ve Hezekiel peygamber, iyi
belgelenmi vizyonunda, bir kasrga gibi ileyen ve drt tekerlek
li ayak stne konabilen gksel ya da havada uan bir aratan
sz eder.
Kadim betimlemeler ve terminoloji, daha o zamanda bile
farkl uan makineler ve pilotlar arasnda bir ayrmn yapld
n gstermektedir. Mekik arac ve yrnge aralar olarak i g
ren roket gemiler (ekil 98a) vard ve daha nceden Anunnaki
astronotlar ve yrngedeki gigilerin neye benzediini grm
tk. imdi DKH (Dikine kalkan ve inen hava aralar) dediimiz
"kasrga kular" ya da "gk odalar" vard; antik zamanlarda
bunlarn neye benzedii rdn'n dousunda bulunan, Elia
peygamberin gklere tand yere yakn (ekil 98b) bir sit ala
nndaki duvar resminde gsterilmitir. Tanra nanna/tar ken
di "gk odas"n kullanmaktan holand; zamanlarda 1 , Dnya
Sava pilotlar gibi giyinmekteydi (ekil 98c).
Ama baka betimlemeler de bulunmutur -elipsi andran
balan ve kocaman, ekik gzleri olan kil heykelcikler (ekil 99)-;
sra d zelliklerinden biri bunlarn iki cinslilii (ya da cinsellik
lerinin olmamasdr): Alt ksmlan bir erkek cinsel organnn s
tnden geen ya da onu kesen bir dii vajina akln gster
mektedir.
imdi, UFO'lan kullananlar grdklerini iddia eden kii
lerce izilen "insanms"larn izimlerine bakhmzda, bunlarn
307

KOZMK TOHUM

ekil 98
bize benzemedikleri akhr, dolaysyla Anunnakilere de benze
mezler. Daha ziyade, kadim heykelciklerde betimlenen garip in
sanmslan andrmaktadrlar.
Bu benzerlik; yumuak ciltli, cinsel organlan, salan, tyle
ri olmayan, elipsi andran balan ve garip kocaman gzleri olan
ve sz edilen UFO'lan alhrd.klan iddia edilen kk yarahk
lann kimliine ilikin nemli bir ipucunu iermektedir. Eer an

latlanlar doru ise, o zaman "temasa geilenlerin" grdkleri


bir baka gezegenden gelen zeki 'Darlklar, insanlar deil, onlann
antropoit () robotlandr.
Ve eer bildirilen gzlemlerin ok kk bir yzdesi bile
doru ise, son zamanlarda Dnya'y bylesine bol ve sk ziyaret
eden yabana aralann nispeten byk says, bunlann muhteme
len uzak bir gezegenden gelemeyeceklerini nermektedir. Eer
geliyorlarsa, nispeten daha yakn bir yerden geliyor olmaldrlar.
Ve tek makul aday Mars'tr ve onun kk ay olan Phobos.

'{jTt;
;; y;y:rii' yzn andran, insans. (.N.)
308

PHOBOS

ekil 99

Uzay adamlanrun Dnya'y ziyaretlerinde bir srama nok


tas olarak Mars' kullanma nedenleri artk ak hile gelmi olma
ldr. Mars'n gemite Anunnakiler iin bir uzay ss olarak hiz
met verdii yolundaki nerimi destekleyen kantlan sundum.
Phobos 2'nin kaybolma koullan birilerinin Mars'ta olduunu be
lirtmektedir; kendilerine gre "yabanc" olan arac yok etmeye
hazr birileri. Peki ya Phobos, bu neriye nasl uyar?
Basite sylersek, ok iyi uyar.
Niin olduunu anlamak iin, geriye dnmeli ve 1989'da
Phobos uuuna yol aan nedenleri sralamalyz. Mars'n Pho
bos ve Deimos adnda iki kk uydusu vardr. Her ikisinin de
Mars'n orijinal aylan olmayp Mars yrngesine yakalanm as
teroitler olduklarna inanlmaktadr. Karbon ieren tiptedirler
(''Yaratl'n Habercileri" balkl blmdeki asteroitler bahsine
baknz) ve dolaysyla kayda deer miktarda, ounlukla ayak
larn yzeyi alhnda buz halinde bulunan su iermektedirler. G309

KOZMiK TOHUM
ne pillerinin veya kk nkleer jenaratrlerin yardm ile su el
de etmek iin buzun eritilebilecei nerilmitir. Daha sonra su,
soluma ve yakt iin oksijene ve hidrojene aynhnlabilirdi. Hid
rojen de hidrokarbonlar retmek zere ayaklarn karbonuyla
birletirilebilirdi. Tpk dier asteroitler ve kuyruklu yldzlar gi
bi bu kk gezegencikler de azot, amonyak ve dier organik
moleklleri iermektedirler. Sonuta, aycklar kendi kendilerini
destekleyen uzay sleri, doann hediyeleri haline gelebilirlerdi.
Deimos, byle bir ama iin daha az uygun olacakb. Boyut
lar sadece 14,5 km x 13 km x 1 1 km'dir ve Mars'tan 24.000 km
uzaklkta bir yrngede seyretmektedir. Daha byk olan Pho
bos (27 km x 21 km x 1 8 km) ise Mars' tan sadece 9.300 km uzak
lktadr; yani bir mekik araa veya taya iin ksa bir mesafe.
Phobos (Deimos gibi) Mars evresinde ekvatoral dzlemde do
landndan, Phobos'un kuzey ve gney otuz beinci paralelleri
aras, ki buras '1nka ehri" dnda Mars stndeki tm sra d
ve yapay grnml yzey ekillerinin bulunduu banttr,
Mars'tan rahatlkla gzlemlenebilir (tabi, buradan da Mars'ta
olan bitenler gzlemlenebilir). Dahas, yaknl nedeniyle Pho
bos, Mars evresinde bir Mars gn boyunca 3,5 tur atar; yani s
rekli gz nndedir.
Mars evresindeki yrnge istasyonu olarak Phobos'un tav
siye edilmesinin bir nedeni de, Dnya'nnki ve hatta Mars'rki ile
kyaslandnda azck kalan yerekimidir. Phobos'tan havalan
mak iin gereken g, saatte 25 km'lik bir ka hzndan fazla de
ildir; ayn ekilde, stne konarken fren yapmak iin de ok az
g gerekecekti.
ki Sovyet aracnn, Phobos 1 ve Phobos 2'nin oraya gnderil
mesinin nedenleri bunlard. Uularn, 1 994'te Mars'a indirilme
si niyetlenen bir "robot arazi arac" ve bundan sonra da, izleyen
on yl iinde orada bir s kurmay hedefleyerek insanl uulara
balamak iin bir n keif olduu ak bir srd. Moskova'daki
uu kontrol merkezinde verilen var ncesi brifingler, uzay ara
ann ''Mars stndeki s yayan blgeleri" saptamak ve ''Mars
stnde ne tr bir yaam olduuna dair daha iyi fikir edinmek"
iin ekipmanlar tadn aa karmb. Tabi bu dnceye
310

PHOBOS
hemen "eer varsa" eklenmesine ramen, Mars ve Phobos'u sa
dece kzl tesi ekipmanla deil aynca gama n saptayclarla da
tarama plan, ok amal bir arabrmann ipularn vermekteydi.
Mars' taradktan sonra iki uzay arac dikkatlerini tamamen
Phobos'a evirecekti. Radarla olduu kadar kzl tesi ve g ma
n tarayclarla da taranacak ve televizyon kameras ile g_ n
tlenecekti. Bylesi bir yrngesel taramadan ayn olarak, uzay
arac Phobos yzeyine iki yzey arac brakacakb; biri, kendisini
yzeye demirleyecek ve uzun vadeli veri aktarm yapacak sabit
bir arab, dieri ise yayl bacak.lan olan ve ayck boyunca hopla
ya hoplaya dolap verilerini iletecek olan bir "hoplayc" idi.
Phobos 2'nin numaralan arasnda baka deneyler de vard.
Bir iyon yaync ve bir lazer tabancas ile donablmt, kk ayn
stne bir n yollayacaklar, yzeydeki tozu kald acaklar, y
zey malzemesinin bir blm iin toz haline getirecekler ve uzay
aracndaki ekipman sonuta ortaya kan bulutu analiz L ek
hale getireceklerdi. Bu noktada uzay arac Phobos st...e elli
metre kadar alalacak ve kamerasyla 15 santimetre kadar kk
cisimleri bile grntleyebilecekti.
Uuu planlayanlar bu kadar yakn planda ne kefetmeyi
bekliyorlard acaba? Bu herhalde nemli bir grevdi nki daha
sonralan, uularn planlanmas ve ekipman temini almalarna
dahil olan Ar 'J'den kablan"bireysel bilimcilere", ABD-SSCB ili
kilerini geli" "rme almalar erevesinde rolleri Amerikan h
kfunetince resmen onaylanm, tecrbeli Amerikallarn Mars
arabrmalarna dahil olduu ortaya kb. Aynca, NASA sadece
uydu iletiiminde deil Dnya D Zeka Aratrma (SETi) prog
ramnda da kullanlan radyo teleskoplarndan oluan Derin Uzay
ebekesini bu uuun emrine tahsis etmiti; Pasadena' daki JPL
laboratuvarlarndaki bilimciler ise Phobos uzay aracn izlemeye
ve onlarn veri yaynlamalarn izlemeye yardmc oluyorlard.
Aynca projeye kablan ngiliz bilimcilerinin de aslnda bu uu
program iin ngiliz Ulusal Uzay Merkezi tarafndan grevlendi
rildikleri ortaya kb.
Toulouse'daki Ulusal Uzay Ajans'nm rehberliinde Fransz
kablm ve Almanya'nn Max Planck Enstitsnn verileri ve di-

31 1

KOZMK TOHUM
er birok Avrupa lkesinin bilimsel kablmlar da dikkate aln
dnda Phobos Misyonunun, modem bilimin Mars stndeki
perdeyi kaldrmak ve onu nsanolunun Uzay yolculuundaki
rotann bir paras haline getirmek iin ortaklaa bir abadan ba
ka bir ey olmad grlebilir.
Ama Mars'taki birileri bu davetsiz misafiri ho karlama
m olabilir miydi?
Bu noktada, Phobos'un daha kk ve przsz yzeyli
Deimos'a hi benzemeyen bir ekilde ve baz bilimcilerin onun
gemite yapay olarak ekillendirildiine inanmalarna yol aan
garip yzey ekillerine sahip olduunu belirtmeye deer. Nere
deyse dz ve birbirlerine paralel srp giden "yol izleri" (ekil
100) vardr. Genilikleri ise neredeyse tek tiptir; 250 ila 350 metre
geniliinde ve derinlikleri ise (Viking yrnge aralarndan l
lebildii kadaryla) 25 ila 30 metredir. Bu "ukurlarn" ya da iz
lerin akan sular ya da rzgar tarafndan oluturulduu fikri, bu
ikisi Phobos stnde hi mevcut olmadndan reddedilmitir.
Bu izler, kk ayn apnn te birinden fazlasn kaplayan ve
kenarlar mkemmel dzgnlkte olduundan yapay gibi gr
nen bir kraterden kyor ya da onun iine giriY.or gibidirler (bkz.
ekil 94).
Bu izler ya da ukurlar nedir, nasl olumulardr, niin yu
varlak kraterden dar doru yaylrlar, krater kk ayn i k
smlarna doru inmekte midir? Sovyet bilimciler genelde Pho
bos'ta bir eylerin yapay olduunu dnmlerdi, nki Mars
evresinde gezegene bu yaknlkta izdii neredeyse mkemmel
bir daire biimindeki yrngesiyle gksel hareket yasalarn hie
saymaktadr: Phobos ve bir dereceye kadar Deimos da onlar ya
uzaya doru itecek ya da uzun zaman nce Mars' a arpmalarna
neden olacak eliptik yrngelere sahip olmalydlar.
Phobos ve Deimos'un, Mars yrngesine "birileri" tarafn
dan yapay olarak yerletirildii imas, akl almazdr. Ancak asln
da, asteroitleri yakalamak ve onlar Dnya yrngesinde kalacak
biimde ekmek, 1984 ylnda San Francisco'da dzenlenen 3. Yl
lk Uzay Geliim Konferansnda sunulan plana gre teknolojik
adan yaplabilir bir beceridir. Plan sunan arahrmaclardan bi-

312

KOZMiK TOHUM
ri olan Colorado Maden Fakltesinden Richard Gertsch, uzayda
"arhc eitlilikte malzemelerin var olduunu", "asteroitlerin
bilhassa kromiyum, germanyum ve galyum gibi stratejik mine
raller asndan zengin" olduklarn belirtmiti. Bir baka sunum
cu olan JPL'den Eleanor F. Helin ise "Eriilebilir ve yararlanlabi
lir asteroitleri tanmladmza inanyorum." demiti.
Acaba bakalar, uzun zaman nce, modem bilimin gelecek
iin ngrd fikirleri ve planlan yrtmeye koymu, yakalan
m iki asteroiti, yani Phobos ve Deirnos'u i ksmlarn oyup
yerlemek zere Mars evresinde yrngeye yerletirmi olabilir
miydi?
1960'larda Phobos'un Mars evresindeki yrngesinde hz
land fark edildi; bu durum, Sovyet bilimcilerin Phobos'un her
yutlanna gre ok daha hafif olduunu nermelerine yol ah.
Sovyet fiziki 1. S. iklovski ise Phobos'un bo olduu yolundaki
arhc hipotezi nerdi.
Derk.:,\ dier Sovyet yazarlar Phobos'un Mars yrngesine
"binlerce } l nce soylan tkenmi bir insanms rk" tarafndan
yerletirilen "yapay bir uydu" olduu hakknda speklasyon
yaptlar. Bakalar ise ii bo bir uydu fikriyle alay ettiler ve Pho
bos'un hzlandn nki gittike Mars'a doru srklendiini
nerdiler. Nature dergisindeki ayrntl rapor, artk Phobos'un sa
nldndan daha az youn, dolaysyla i ksmnn ya buzdan ya
da bo olduuna dair bulgular iermektedir.
Acaba Phobos iinde yaayanlar uzayn souundan ve
radyasyonundan korumak zere bir snak yaratmak iin, doal
bir krater ve i ksmdaki faylar "birileri" tarafndan geniletilmi
ve oyulmu muydu? Sovyet raporlar bu konuda speklasyon
yapmaz ama "izler'' hakknda syledikleri pek aydnlabcdr.
Bunlara "oyuklar'' der ve yan ksmlarnn aycn yzeyinden
daha parlak bir malzemeden olutuunu bildirir ve gerek bir if
aat ise, byk kraterin batsndaki blgede "yeni oyuklarn ta
nmlanabilmesi" dir, yani Mariner 9 ve Viking aralar kk ayn
resimlerini ektiklerinde orada olmayan izler veya oyuklar.
Phobos stnde rzgar frtnas, yamur, akar su, volkanik
faaliyet (doal biimli krater volkanik faaliyet sonucu deil, me314

PHOBOS
teor darbeleriyle olumutur) olmadna gre, yeni oyulmu iz
ler nasl ortaya kmhr? 1970'lerden beri Phobos (ve dolaysyla
Mars) stnde kimler vard? imdi kimler var?
Eer imdi orada kimseler yoksa, 27 Mart 1989 vakas nasl
aklanabilir?
Kadim bilgiye yetien modem bilimin, insanl bir Dnya
lar Sava vakasyla burun buruna getirmi olmas olasl, nere
deyse 5500 yldr rafa kalkm bir vakay yeniden hahrlath.
Gnmzdeki duruma paralel olan olay, Babil Kulesi Olay
olarak bilinegelmitir. Tekvin, Bap 1 1 'de ve The Wars of Gods and
Men adl kitabmda ele aldm, olayn daha eski ve daha ayrnb
l anlahrnlarn ieren Mezopotamya metinlerinde tarif edilmitir.
Ben bu olay M.. 3450 ylna yerletirdim ve bunun, Marduk'un
Enlil ve oullarna kar bir bakaldr hareketi olarak Babil'de bir
uzay ss kurmaya ilk kez kalkmas olduunu ne srdm.
Kutsal metinlerde, Marduk'un grevlendirdii ha1k, Ba
bil' de "ba gklere eriecek bir kule" ina ediyorlard; stne bir
em -bir uzay roketi- yerletirilecek bir kule [byk olaslkla,
Biblos'tan kalan bir madeni para stnde resmedildii ekildey
di (bkz. ekil 101)). Ancak dier ilahlar, insanolunun uzaya ya-

ekil 101
315

KOZMiK TOHUM
paca akndan pek honut deillerdi; bylece:
Ve Adem oullannn yapmakta olduklan kuleyi
ve ehri grmek iin Rab indi.
Ve adlan belirtilmeyen meslektalanna yle dedi:
Yapmaya baladklan ey budur,
ve imdi yapmaya niyet ettiklerinden
hibir ey onlara men edilmeyecektir.
Gelin, inelim, ve birbirinin dilini anlamasnlar diye
onlarn dilini orada kanhralm.
Yaklak 5500 yl sonra insanlar biraraya geldiler ve hepsi
nin "tek bir dili vard"; Mars ve Phobos'a yaplacak uu iin
uluslararas bir ibirlii yaptlar.
Ve bir kez daha, birileri bundan hi holanmad.

316

OLACAKLARI GZLCE BEKLERKEN


Bizler tek miyiz? Bizler yalnz myz?
1976'da yazdm 12. Gezegen'deki ana sorular bunlard ve
bu kitap, Anunnakiler (Kitab Mukaddes'deki Nefilimler) ve ge
zegenleri Nibiru'yla ilgili kadim kantlan sunmaktayd.
1976'dan bu yana gerekleen ve nceki blmlerde incele
diimiz bilimsel ilerlemeler, kadim bilgiyi desteklemek iin bir
hayli yol katettiler. Ama ya bu bilginin ilci temeli ve bu ana soru
lara verilen kadim cevaplar? Modern bilim Gne Sistemimizde
bir gezegenin daha olduunu dorulad m? Dnya dnda ba
ka zeki varlklar olduunu buldu mu?
Hem baka bir gezegen, hem de baka varlklar iin srp
giden bir arayn olduu kaytlara gemi bir olgudur. Bu aray
n son yllarda younlam olduu ise halka ak belgelerden
elde edilebilecek bir gerektir. Ama artk halka ak olmasa da, s
zntlarn, rivayetlerin ve inkarlarn sisleri aralandnda ak se
ik belli olan ey, dnya liderlerinin bir sredir ilk nce Gne

Sistemimizde bir gezegenin daha olduunun 'De ikincisi, yalnz


olmad8;mzn farknda old":klandr. . .
..

..

DUNYA MESELELERiNDE GIITIKE DAHA BUYUK


HIZLA MEYDANA GELEN NANILMAZ DEG<LKLER
ANCAK BU BLG AIKLAYABLR.
BU K GEREGN, BU DNYA GEZEGEN STNDEK
HALKIN STNE BOMBA G B DECEG VE GELMES KE
SN OLAN G N N YAPILAN GEREK HAZIRLIKLARI
ANCAK BU BLG AIKLAYAB L R.
Birdenbire, dnya glerini yaklak yann asrdr blen ve
ayran eyler artk nemsiz hale geliverdi. Tanklar, hava aralan,
ordular geri ekildi ve silahszlandrld. Bir blgesel ahmann
317

KOZMK TOHUM
ardndan dieri beklenmedik biimde zmlendi. Avrupa'nn
blnmlnn simgesi olan Berlin Duvan ykld. Bab'y Do
u'dan askeri adan ayran Demir Perde hem ideolojik hem de
ekonomik adan kt. Tann tanmaz komnist imparatorluun
bandaki kii Papa'y ziyaret etti, konutuklan odann dekoras
yonunun ana paras bir UFO'nun Orta alarda yaplm res
miydi. 1989'da grevine bekle ve gr politikasyla balayan bir
Amerikan bakan olan George Bush, yln sonunda tm tedbiri
elden brakh ve Sovyet dengi olan Mikhail Gorbaov'la tm eski
meseleleri ortadan kaldrmak konusunda ortaklaa almaya
baladlar, ama niin?
Birka yl nce silahszlanma konusunda herhangi bir ilerle
me gstermesi kesinlikle Amerika Birleik Devletleri'nin Stratejik
Savunma Giriimi (SDI) -dman fzeleri ve uzay aralanna kar
uzayda savunma salayan szm ona Yldz Savalan- progra
mn brakmasna bal olan Sovyet bakan, ayn ABD bakan
nn Amerikan askeri harcamalannda indirimlere gidildii sralar
da kongreye bir sonraki mali ylda SOi/Yldz Savalan progra
m iin 4,5 milyar dolar daha eklenmesini istemesinden bir hafta
sonra, birliklerin geri ekilmesini ve azaltlmasn daha nceden
tahmin edilemeyen biimde kabul etti. ngiltere ve Fransa, Al
manya'nn birlemesinin srmesine izin vermeyi kabul ettiler.
Krk be yl boyunca bir daha birleik bir Almanya'nn ortaya k
mamas yemini Avrupa dengesinin temeli idi ve artk, birdenbi
re, nemsiz hale gelmiti.
Birdenbire, aklanamaz biimde, dnya liderlerinin gnde
minde artk daha nemli, daha acil konular var gibi grnmek
teydi. Ama neydi bunlar?
Cevaplar arayan kii iin ipulan tek bir yn gstermekte
dir: Uzay. phesiz, Dou Avrupa'daki kaynama uzun zamandr
bymekteydi. phesiz, ekonomik baarszlklar, zaman gel
mi de gemi reformlan gerekli klyordu. Ama arbc olan de
iimin ortaya kverii deil, buna kar Kremlin' de grlen di
ren eksiklii idi. 1989 ylrun ortasndan beri o gne dek ciddi bi
imde savunulan ve kabaca bashrlan eyler nemsiz hale gelmi
gibiydi ve 1989 yazndan sonra, temkinli ve yava giden Ameri318

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


kan hkfuneti Sovyet liderlii ile ibirliine hzla giriti ve bu gi
di, Bakan Bush ve Bakan Gorbaov arasndaki bir zirve toplan
hsyla sonuland.
Mart 1989'daki Phobos 2 vakasna bir darbenin aracn kendi
evresinde dnmesine sebep olduunun Haziran aynda kabul
edilmesi sadece bir tesadf myd? Yoksa ayn Haziran aynda
Bahl izleyicilere Phobos 2'den alnan (son kare veya kareler dn
da) ve Mars yzeyindeki s yayan deseni ve hibir aklamas ol
mayan "ince, eliptik glgeyi" aklayan muamma televizyon g
rntlerinin gsterilmesi mi bir tesadft? ABD politikasndaki
alelacele deiikliin, Voyager 2'nin Austos 1989'da Neptn ya
knlarndan gemesinden ve Neptn'n ay Triton (bkz. ekil 3)
stnde, nceki yllarda Mars ve Mart 1989'da Phobos stnde
fotoraflanan izler kadar muammal olan gizemli "ift izleri"
gsteren resimler yollamasndan sonra meydana gelmesi de za
manlamadaki bir tesadf mdr?
1989 ylndaki Mart/Haziran/Austos uzay keifleri dizi
sinden sonra dnya meseleleri ve uzayla ilgili faaliyetleri gzden
geirmek. bu keiflerin etkisini anlatan faaliyet patlamalar ve r
ta deiikliklerini gsteren bir deseni ortaya karmaktadr.
Phobos 1 ile yaanan talihsizliin hemen ardndan Phobos
2'nin kaybndan sonra Bahl uzmanlar SSCB'nin 1992'deki Mars
uuunda ve 1994'te oraya yzey arazi aralar indirme progra
mnda payna den grevleri srdrme planndan vazgeecei
ni tahmin ettiler. Ama Sovyet szcleri bylesi kukulan bir ke
nara ittiler ve uzay programlarnda ''Mars'a ncelik verdiklerini"
gl bir biimde tekrarladlar. Mars'a gitmeye ve bunu Birleik
Devletler ile ortaklaa yapmaya kararlydlar.
Peki, ya Phobos 2 vakasndan sonraki birka gn iinde Be
yaz Saray'n, NASA'nn 1994 ylna dek Dnya'dan havalanabi
len ve yrngeye girip askeri uzay savunmas iin kendi kendini
frlatan uzay gemileri olacak iki X-30 hipersoni.k uak gelitirip
ina edecei, 3,3 milyar dolarlk programn Savunma Bakanln
ca iptal edilmesi kararn geriye almak iin beklenmedik admlar
atmas da tesadf myd? Bu, Bakan Bush'un, Ulusal Uzay
Konseyinin (NSC) yeni atanm bakan olan bakan yrdmcs
319

KOZMiK TOHUM
Dan Quayle ile Nisan 1989'daki ilk NSC toplanhsnda ald.klan
karard. Haziran aynda NSC, NASA'ya Uzay stasyonu hazrlk
larn hzlandrmas talimahn verdi; bu, 1 990 mali ylnda 13,3
milyar dolar fon aktanlan bir programd. Temmuz 1989'da ba
kan yardmcs kongreye ve uzay endstrisine Ay'a ve Mars'a in
sanl uularla ilgili eitli neriler hakknda brifing verdi. Be se
enek iinden "dtl<kati en ok toplayan, Mars'a bir atlama ta
olarak i grecek bir ay ssnn gelitirilmesi" olduu akb. Bir
hafta sonra, askeri bir fze ile frlahlan aralarn, SOi uzay savun
ma programnn bir paras olarak baanyla bir "ntr-parack
n" -bir "lm n" ateledii akland.
Dandan bakan bir gzlemci bile Beyaz Saray'n, bizzat
Bakan'n artk uzay programnn, onun SOi ile balanhlarnn ve
hzlandnlm takvimlerinin ynetiminin bana getiini grebi
lirdi. Ve durum yleydi ki, Sovyet lideri ile Malta'da alelacele
yaphklan zirve toplanpsndan sonra bakan Bush kongreye yllk
btesini sundu; ''Yldz Savalan" iin milyarlarca dolarlk arh
sz konusuydu. Medya, Mikhail Gorbaov'un bu "tokata" nasl
tepki vereceini merak ediyordu. Ama Moskova'dan eletiri ye
rine daha da hzlandnlm ibirlii geldi. Anlalan, Sovyet lide
ri SDI'nn ne olduunu ok iyi biliyordu: Bakan Bush, ortak ba
sn toplanhlarnda, hem "savunmaya" hem de "caydrmaya" y
nelik olan SDI'y tarhhklanru aklad: "fzeler kadar insanlan
da ... geni bir tarhmayd."
Bte teklifinde aynca NASA iin yzde 24 fon arh isteni
yordu; bilhassa, artk o sralarda Bakan'n "astronotlar Ay'a ge
ri dndrmek ve en sonunda Mars'n insanlarca kefedilmesine"
olan "taahha" olarak bilinen eyi yrtmek iin. Bu taahhd
bakan, hahrlanacak olursa, Temmuz 1 989'da Ay'a ilk ayak bas
n yirminci yl nedeniyle yaph konumasnda etmiti; zaman
lamas bakmndan kafa karhnc bir taahht idi. Challenger me
kii Ocak 1 36' da kaza eseri yok olunca, tm uzay almalarna
ara verilmiti. Ama Temmuz 1989'da, Phobos 2'nin kaybndan
birkas ay sonra Amerika Birleik Devletleri geriye ekilmek yeri
ne Mars'a gitme kararlln yineliyordu. Zorlayc bir nedeni ol
malyd...
-

320

OLACAKLARI GZLCE BEKLERKEN


nerilen btenin nsan Keif Giriimi ksm alhnda bir ida
ri memur, uzayla ilgili abalarn Beyaz Saray'n Ulusal Uzay
Konseyi tarafndan hazrlanan bir programa uygun olarak geli
tirilmesi gerektiini sylemiti; bu programa yeni frlatma tesis
lerinin gelitirilmesi, "insanl ve insansz keifler iin yeni cephe
lerin almas" ve "uzay programnn ulusal askeri gvenlie kat
kda bulunmasnn temin edilmesi" dahildi. Ay ve Mars'n insan
lar tarafndan kefi, tanmlanm hedeflerdi.
Bu gelimelere paralel olarak NASA hem yeryznde hem
de yrngede bulunan uzay teleskoptan ebekesini geniletiyor
du ve uydulardan bazlarn gkleri tarayan cihazlarla donat
maktayd. Radyo teleskoplarndan oluan Derin Uzay ebekesi
kullanlmayan tesislerin yeniden faaliyete geirilmesi ve de g
ney semalarnn gzlemlenmesinin alb izilerek baka uluslarla
yaplan dzenlemelerle geniletildi. ABD kongresi SETi prog
ramlan iin istemiye istemiye fon aktaryor, tahsis edilen fonlan
her yl biraz daha azalhyordu ve bu durum, bteden tamamen
karbld 1982 ylna dek srd. Ama -o esas yl olan- 1983'te
fonlar yine akmaya balad. 1989'da NASA, dnya d varlkla
rn mevcudiyetine ikna olmu eski bir mekik astronotu olan Utah
senatr John Gam'n aktif destei sayesinde "Dnya D Zeka
Aray" program iin fonlan ikiye ve e katlad. nemli olan
nokta, NASA'run peinden kotuu fonlar sadece (SETi progra
mnda daha nce yapld gibi) uzak yldzlardan veya galaksi
lerden gelen radyo sinyallerini deil, mikro dalga band ve Dn
ya stndeki gklerdeki yaynmlan analiz etmek zere yeni ta
rama ve arama aygtlar iindi. Aklayc brornde NASA,
"Gk Taramas" ile ilgili olarak eski yneticilerinden Thomas O.
Paine' den u alnhy yapmaktayd:

Gne Sistemindeki dier dsimleri inceleyerek, baka yldzlarn


evresinde dnen gezegenleri arayarak ve Galaksinin baka
yerlerindeki zeki yaam tarafndan yaynlanan sinyalleri ara
yarak Dnya'nn tesinde yaamn var olmu ya da var oldu
unun kantlarn aramak iin sregelen bir program.

321

KOZMiK TOHUM

Bu gelimeler zerine yorumda bulunan Washington'daki


Amerikan Bilimcileri Federasyonu szcs "Gelecek, gelmeye
balad." dedi. Ve The New York Times gazetesi 6 ubat 1990'da
kuvvetlendirilmi SETI programlanyla ilgili haberini ''UZAYDA
UZAYLI AVI: GELECEK NESL" bal ile verdi. Kk ama
sembolik bir deiiklik vard: Artk dnya d "zeka" deil,
Uzayllar aranyordu.
Olacaklan gizlice beklerken yaplan bir arahrma.
1989 okuna, 1983'n sonundaki belirgin bir deiik nc
lk etmiti.
Geriye baknca, sper glerin dmanlk hislerindeki azal
mann uzayla ilgili gayretlerde ibirlii madalyonunun arka y
z olduu ak hale geliyor ve 1984'ten bu yana tm zihinlerde
hkm sren tek ortaklaa aba ise ''Mars'a Gidiyoruz, Birlikte!"
idi.
ABD'nin Phobos uuundaki katlnun ve yahnmlarnn
kapsamn daha nce incelemitik. Amerikan bilimcilerin bu
uutaki rolleri bilinir hale gelince, "Sovyet-Amerikan ilikilerin
deki iyilemeler nedeniyle resmen kabul grd" aklanrnh.
Aynca Amerikan savunma uzmanlarnn, Sovyetlerin uzayda
(Phobos'un yzeyini bombardman etmek zere) gl bir lazer
kullanaya niyetli olmalarndan kayglandklan, bunun Sovyet
lere kendi "Yldz Savalan" olan uzay savunma programnda
bir avantaj salayacandan korktuklan da ortaya kh ama Be
yaz Saray, savunma uzmanlarnn grn kabul etmedi ve
programa b hlacak bilimcilere onay verdi.
Bylesi bir ibirlii, daha nce yaananlara gre bir hayli
byk bir deiiklikti. Gemite Sovyetler uzay srlann kskan
lkla korumakla kalmamlar, Amerikahlan gemek iin ellerin
den gelen her abay gstennilerdi. 1969'da Ay yannda Ame
rikahlan gemek iin Luna 15'i frlattlar ama baarsz oldular;
1971 'de Mariner 9' dan sadece birka gn nce Mars yrngesine
aralar yerletirme niyetiyle Mars'a bir deil uzay arac gn
derdiler. ki sper g bir detent ("") iin mola verdiklerinde,
() lkeler arasndaki gerginliin yumuamas.

322

OLACAKLARI GZLiCE BEKLERKEN


1972' de bir uzayda ibirlii anlamasru imzaladlar; bunun gt>z
le grlr tek sonucu 1975'teki Apollo-Soyuz balants idi. Bunu
izleyen Polonya'daki Dayanma hareketinin bastnlrnas ve Af
ganistan'n igali gibi olaylar souk sava gerilimini yeniledi.
1982'de bakan Reagan, 1972 anlamasn yenilemeyi reddetti ve
bunun yerine "eytani mparatorlua" kar byk bir yeniden
silahlanma abasna giriti.
Mart 1983'te bakan Reagan televizyonda ulusa seslenirken,
Amerikan halkn, dnya uluslarn (ve sonradan aa kb ki,
kendi ynetiminde grev alan en tepedeki memurlan) Stratejik
Savunma Giriimi (501) -fzelere ve uzay gemilerine kar uzay
da koruyucu bir kalkan oluturma kavram- ile arth; bunun tek
amacnn Sovyetler Birliine kar askeri stnlk elde etmek ol
duunu varsaymak doald. Sovyetlerin tepkisi de bu yndeydi
ve iddetliydi. 1985'te Konstantin ernenko'nun ardndan Sov
yetlerin lideri olan Mikhail Gorbaov, Dou-Bab ilikilerindeki
herhangi bir iyilemenin her eyden nce SDl'nn terk edilmesi
ne dayand yolundaki tuhmuna sk skya balyd. Ama artk
iyice ak hale gelmi olmaldr ki, SDI'nn gerek nedenleri Sov
yet liderine bildirildiinde yln sonu gelmeden yepyeni bir halet
yaanmaya balad. Ztln yerini "Gelin konualm" tavr ald
ve konuulan konu da uzayda ibirlii ve daha da belirgin ola
rak, birlikte Mars'a gitmekti.
Sovyetlerin aniden "uzay programlar hakknda takntl bi
imde kehm olma huylann brakmasru" gzlemleyen The Eco
nomist (15 Haziran 1985), son zamanlarda "drste ve hevesle
planlanndan sz eden" Sovyet bilimcilerin drstlnn Batl
bilimcileri akna evirdiini belirtmekteydi. Haftalk dergi, ana
konunun Mars uulan olduunu iaret etmekteydi.
Bu belirgin deiiklik, 1983 ve 1984'ten beri uzayla ilgili ge
limelerde Sovyetler Birliinin Amerika Birleik Devletlerinin bir
hayli nnde olduu gz nne alndnda daha da akl kar
trmaktayd. O zamana dek bir dizi Salyut uzay istasyonunu
Dnya yrngesine yerletirmiler, bunlara rekor srelerde
uzayda kalmay baaran kozmonotlan yerletirmiler ve eitli
hizmet ve destekleme uzay aralan ile bu istasyonlan birbirleri323

KOZMiK TOHUM
ne balama albrmalan yapmlard. ki ulusal program kyas
laynca, bir ABD kongre inceleme raporunda da belirtildii gibi,
1983'n sonunda AmerikaWar kaplumbaa ve Sovyetler tavan
gibiydi. Yine de, 1984 ylnn sonunda Halley kuyruklu yldz ile
bulumak zere frlatlan bir Sovyet uzay araa olan Vega'ya bir
ABD cihaz yerletirildiinde bu yenilenen ibirliinin ilk iareti
verilmi oldu.
SDI'ya ramen, uzayda ibirlii yolundaki bu yeni tavnn
yan resmi ya da resmi baka tezahrleri de vard. Ocak 1985'te
SDl'y tarbmak zere Washington'da toplanan bilimciler ve sa
vunma memurlan, toplanhya en st dzeyli bir Sovyet uzay g
revlisi (ve daha sonralan Gorbaov'un ba danman) olan Roald
Sagdeyev'i davet ettiler. Ayn srada ABD Devlet Bakan George
Shultz, Cenevre' de kendi Sovyet dengi ile gryordu ve arhk
geersiz hale gelen ABD-SSCB uzay ibirlii anlamasn yenile
me karan aldlar.
Temmuz 1985'te ABD'den ve Sovyetler Birlii'nden bilimci
ler, uzayla ilgili memurlar ve astronotlar, grnte 1975 ylnda
ki Apollo-Soyuz bulumasn anmak zere Washington'da toplan
dlar. Aslnda bu, Mars'a yaplacak ortak uuu tarbmak zere
dzenlenen bir seminerdi. Bir hafta sonra, Uluslararas Havaa
lk-Uzay Sistemleri Bilim Uygulama Grubunda aktif hale gelen
eski astronot Brian T. O'Leary, Los Angeles'te dzenlenen Uzay
da lerleme Derneinin bir toplanhsnda insanolunun bir sonra
ki dev admnn Mars'n aylanndan birinde atlmas gerektiini
syledi: "Bin yln sonunu, Phobos ve Deimos'tan dnen insanl
bir uula, hele bir de uluslararas bir uula kutlamaktan daha
iyisi ne olabilir?" Ve ayn yln, yani 1985'in Ekim aynda birka
kongre yesi, hkfunet grevlisi ve eski astronot, ilk kez olmak
zere, Sovyetlerin uzay tesislerini grmek zere Sovyet Bilimler
Akademisi tarafndan davet edildiler.
Tm bunlar evrimsel bir srecin, SSCB'de yeni bir liderin
yeni politikalannn, Demir Perde'nin ardndaki deien koulla
rn bir paras myd? Gittike derinleen huzursuzluklar, gittik
e byyen ekonomik zorluklar Sovyetlerin Bahl yardma ihti
yaan m arthrmh? phesiz. Ama bu durum Sovyet uzay
324

OLACAKLARI GizLICE BEKLERKEN


programnn planlarn ve srlann ak etmedeki aceleyi gerekti

rir miydi? Belki de baka bir neden, birdenbire byk bir farkl

lk oluturan nemli bir olay gndem deitirmi, yeni ncelikle


ri ortaya karm ve 2. Dnya Sava'ndaki ittifakn yeniden can
landrlmasn gerektirmiti. Ama durum byleyse, u anki m
terek dman kimdi? ABD ve SSCB uzay programlarn kime
kar biraraya getiriyorlard? Ve niin ncelik, her iki ulus tara
fndan da Mars'a gitmeye verilmekteydi?
phesiz, her iki lkede de bylesi bir yaknlamaya itiraz
edenler vard. ABD'de birok savunma subay ve muhafazakar
politikaclar Souk Sava'ta, zellikle uzayda "gardn indirilme
sine" karydlar. Gemite bakan Reagan da ayn fikirdeydi; be
yl boyunca "eytani mparatorluun" lideriyle tanmay red
detmiti. Ama artk tanmak ve ba baa grmek iin zorlay
c nedenler vard. Kasm 1985'te Reagan ve Gorbaov tanb ve
toplanbdan yeni bir ibirlii, gven ve anlay an -duyuran
dost mttefikler olarak kblar.
Reagan'a bu u-dnn nasl aklayabilecei soruldu. Ce
vab, ortak nedenin uzay olduunu sylemek oldu. Daha doru
su, uzaydan Dnya stndeki tiim uluslara doru gelen bir tehli
ke.

Halka bu konuda daha ayrntl aklama yapma frsahru ilk


yakaladnda, bakan Reagan 4 Aralk 1985'te Fallston, Mary
land'te yaph konumada unlar syledi:
Bildiiniz gibi, Nancy ve ben Cenevre'den iki hafta kadar
nce dndk, orada Sovyetler Birlii'nin genel sekreteri
Gorbaov ile birka uzun toplanb yapbm.
Be saati ba baa grmeyle geen on be saatten fazla
sreyle kendisiyle konutum. Onun kararl ama dinlemeye
istekli bir adam olduunu grdm. Ve ona Amerika'nn
uzay iin duyduu derin tutkuyu, Sovyetler Birliini tehdit
etmediimizi ve lkelerimizin her ikisinin de ayn eyi iste
diine inandm anlathm; kendileri ve ocuklar iin daha
gvenli ve daha iyi bir gelecek...
Bir durup da dnyann neresinde yaarsak yaayalm, he325

KOZMiK TOHUM
pimizin de Tanr'nn evlatlar olduumuzu dnrseniz,
-Genel Sekreter Gorbaov'la yaphmz zel grmenin bir
noktasnda- unlar sylememezlik edemedim.
"Eer birdenbire, evrenimizde bir baka gezegenden bir
baka trn bu dnyaya ynelttii bir tehdit olsa idi, bu
grmeler onun ve benim iin ne kadar kolaylam olur
du. lkelerimiz arasndaki tm kk blgesel farkllk
lar unutur ve bir kez daha ve kesinkes bu dnya stnde
ki insan varlklarnn hep birlikte olduunu grrdk."
Aynca bay Gorbaov'a ulusumuzun Stratejik Savunma
Girii.mi konusundaki kararlln da vurguladm; bizi ba
listik fzelere kar koruyacak nkleer olmayan, yksek tek
noloji rn bir kalkan gelitirme yolundaki aratrmalar
mz ve bu konudaki kararllmz vurguladm, ona
SDI'run korku deil bir umut nedeni olduunu syledim.
Bu ibare nemsiz bir aynnh myd yoksa ABD bakannn
Sovyet lideri ile ba baa yaph grmede ''baka bir gezegen
deki baka bir trden bu dnyaya ynelik tehdidi" iki ulusu bi
raraya getirmek ve Sovyetlerin SDl'ya muhalefetini durdurmak
nedeni olarak ortaya koyduunu kastl bir biimde aklamas
myd?
Geriye baknca, "tehdit" ve buna kar uzayda savunmaya
duyulan ihtiyacn Amerikan bakannn zihnini uzun zamandr
megul ettii akb. 1971982 arasnda NASA/Caltech JPL M
dr [ve Cari Sagan ile birlikte The Plenatary Society (Gezegen
ler Dernei) kurucusu] Bruce Murray fourney Into Space (Uzaya
Yolculuk) adl kitabnda, Mart 1986'da alh kiiden oluan uzay
bilimcileri grubunun bakana Voyager'n Urans'teki keifleri
hakknda brifing verdii gn anlatr. Bakan, "Beyler, siz uzay
da ok eyi incelediniz, peki orada baka insanlarn olabileceini
gsteren kantlar buldunuz mu?" diye sorar. Gruptakiler olum
suz cevap verdiklerinde ise "zaman ilerledike daha ok heyecan
yaayacaklarn" umduunu syleyerek toplanhya son verir.
Bunlar, yal bir liderin, genler ve arhk Sovyet imparator
luunu yneten "kararl adam" tarafndan bir glmsemeyle ge326

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


itirilen derin dnceleri miydi? Yoksa Reagan, be saatlik ba
baa grmeleri srasnda Gorbaov'u uzaydan gelecek uzayl
tehdidinin aka olmadna ikna m etmiti?
Bildiimiz ey, Gorbaov'un 16 ubat 1 987'de Moskova'da
ki Byk Kremlin Saraynda uluslararas "nsanln Kalm" fo
rumunda verdii sylevde bakan Reagan'la yaph grmeyi
anarken, Amerikan bakannn kullandklanna neredeyse e olan
kelimeler kullanddr. Sylevinin en banda ''Dnyann kade
ri ve insanln gelecei, insanolu gelecek hakknda dnmeye
baladndan bu yana en iyi zihinleri megul etmitir." demiti.
"Nispeten yakn bir zamana dek bunlar ve ilgili dnceler hayal
gcnn egzersizleri olarak, filozoflarn, bilginlerin ve ilahiyat
larn te dnyayla ilgili araylar olarak grlegelmitir. Ancak
son birka on yl iinde, bu sorunlar bir hayli pratik bir dzleme
tanm durumdadr." Nkleer silahlar ve "insan uygarlnn"
mterek karlarna dikkati ektikten sonra, yle devam eder:
Cenevre'deki grmemizde ABD bakan eer dnya,
dnya d varlklarca istila ile kar karya kalrsa, Birle
ik Devletler ve Sovyetler Birlii'nin bylesi bir istilay
savuturmak zere glerini birletireceini syledi.
Hipotezi tartmayacam ancak byle bir istila hakkn
da endielenmek iin henz erken olduunu dnyo-

rum.

"Hipotezi tarhmamak" szlerini seen Sovyet lideri, bu


tehdidi, bakan Reagan'n daha yumuak olan konumasna k
yasla daha kesin terimlerle tanmlyor gibiydi: "Uzayhlarn istila
s"ndan sz etmi ve bakan Reagan'n Cenevre' deki zel gr
mede birlemi bir insanln faydalan hakknda sadece felsefi
konumalar yapmadn, "Birleik Devletler ve Sovyetler Birli

i'nin bylesi bir istilay savutunnak zere glerini birletir


melerini" nerdiini aklyordu.
Bu potansiyel tehdidin ve "sleri birletirme" ihtiyacnn
uluslararas bir forumda dorulanmasndan da nemli olan ey,
bunun zamanlamasyd. Sadece bir yl nce, 28 Ocak 1986' da
327

KOZMK TOHUM
uzay mekii Challenger frlatlmasndan ksa s1:l"e sonra patlad
nda ve iindeki yedi astronot ldnde, Amerika'run uzay
program da yere aklmh ve Birleik Devletler ciddi bir gerile
me yaamaktayd. te yandan 20 ubat 1986'da Sovyetler Birlii,
daha nceki Salyut dizisinden nispeten daha ileri bir model olan
yeni Mir uzay istasyonunu frlatmh. lerleyen aylarda, durum
dan avantaj salamak ve ABD ile uzayda ibirliinden bamsz
ln ilan etmek yerine Sovyetler ibirliini artrdlar; ahlan
admlar arasnda ABD televizyon kanallarnn o zamana dek ok
gizli olan Baykonur uzay limanndan bir sonraki frlahl izleme
leri iin davet edilmeleri de vard. 4 Mart'ta bilimsel sondalanru
a tmak iin Vens yanndan geen Sovyet uzay arac Vega 1, Hal
ley kuyruklu yldz ile bulumasn gerekletirdi: Avrupahlar
ve Japonlar da oradayd ama ABD deildi. Yine de 1985 ylnda
SDI'y tartmak zere Washington'a davet edilen Uzay Arahr
ma Enstits mdr Roald Sagdeyev aracl ile Sovyetler Bir
lii Mars' a gidiin ABD ile ortak bir giriim olmasnda srar etti.
Challenger felaketinin kasveti ortasnda Mars'la ilgili olanla
nn dnda tm uzay program askya alnmh. Ay ve Mars yo
lunda kalmak zere NASA, bunlarn planlarn ve olabilirli.kleri
ni yeniden deerlendirmek zere astronot Dr. Sally K. Ride'n
bakanlnda bir grup grevlendirdi. Panel, ''Dnya yrngesi
nin tesindeki, Ay'n tepelerinden Mars'n dzlklerine uzanan
insan yerleimi" iin astronotlan ve kargolan tamak zere gk
sel feribotlarn ve aktarma gemilerinin gelitirilmesini kuvvetle
nermekteydi.
Kongre oturumlannn da apak ortaya koyduu kantlarla,
Mars'a gitme hevesi ABD-Sovyet abalann birletirmeyi ve uzay
programlan arasnda ibirliini gerekli klyordu. Ama ABD'de
ki herkes bunun arkasnda deildi. zellikle savunma planlama
clan insanl mekik programndaki gerilemenin, daha gl in
sansz roketlere daha byk bamhlk anlamna geldiini d
nmekteydi; halkn ve kongrenin desteini kazanmak iin Hava
Kuvvetlerinin yeni itme roketlerinin "Yldz Savalan" savunma
snda kullanlacana dair verileri aklyorlard.
Tm itirazlan aan Amerika Birleik Devletleri ve SSCB, Ni328

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


san 1987'de uzayda ibirlii iin yeni bir anlama imzaladlar.
Anlamann imzalanmasnn ardndan, Beyaz Saray NASA'ya
Mars Observer adl uzay arac stnde almay derhal askya al
mas talimatn verdi; o andan itibaren Phobos uuunu destekle
mek zere Sovyetler Birlii ile ortak aba harcanacakh.
Birlemi Devletler' de Sovyetler Birlii ile uzay srlarn
paylamaya kar itirazlar devam etmekteydi ve baz uzmanlar
Sovyetlerin, Birleik Devletleri kendi Mars uularna kahlmaya
tekrar tekrar davet ediini Bah teknolojisine erime giriimleri
olarak grmekteydi. phesiz, bylesi itirazlar nedeniyle bakan
Reagan bir kez daha halka konuurken dnya d tehditten sz
etti; 21 Eyll 1987'de Birlemi Milletler Genel Meclisine seslen
mekteydi. Kllan sahanlara dndrme ihtiyacndan sz eder
ken, yle dedi:
u anki ztlklara takntmz nedeniyle, sklkla insanl
n tm yelerini ne kadar ok eyin birletirdiini unu
tuveriyoruz. Belki de bu ortak ba kabullenmemiz iin
bir d, evrensel tehdide ihtiyacmz var.
Arada bir, eer bu dnyann dndan bir uzayl tehdidi
ile kar karya olsaydk, farkllklarmz ne kadar abuk
ortadan kalkard, diye dnyorum.
O sralarda The New Republic'te editrlk yapan Fred Bar
nes'n da belirttii gibi, bakan Reagan 5 Eyll' de dzenlenen bir
Beyaz Saray yemeinde Sovyet d ileri bakanna, d uzaydan
bir tehdit gelse Sovyetler Birlii gerekten de Birleik Devletler'le
glerini birletirir mi, diye sormu ve evardnadze "Evet, kesin
likle." diye cevaplamh.
Aralk 1987'deki ikinci Reagan-Gorbaov zirve toplanhsna
yol aan bir sonraki ay iinde Kremlin'de ne tarhmalann
meydana geldiini insan ancak tahmin edebiliyor; Washing
ton'daki ahan grler ise halk tarafndan aka bilinmektey
di. Sovyetlerin amalarn sorgulayan ve de bilimsel teknolojiyi
paylama ile askeri srlan paylama arasna kesin bir izgi ekme
yi zor bulanlar vard. Ve Temsilciler Meclisinin Bilim, Uzay ve

329

KOZMiK TOHUM
Teknoloji Komitesinin bakan temsilci Robert A. Roe gibi, Mars'
kefetmeye ynelik ortak abann uluslararas ilgiyi "Yldz Sa
valar"ndan "Uzay Yolu"na doru deitireceine inananlar
vard. O ve dierleri bakan Reagan', yaklamakta olan zirve
toplantsnda Mars' a birlikte gitme rotasnda kalmas iin cesaret
lendirdiler. Aslnda, Amerikan bakan be NASA delegesini
Mars projelerini Ruslarla tartmak zere grevlendirmiti.
Ancak Aralk 1987 zirvesinden sonra bile Washington'daki
tartma dinmemiti. Amerikan Savunma Bakan Casper Wein
berger'n da Sovyetler Birlii'ni "Yldz Savalar" tr bir uydu
ldrc sistem gelitirmekle ve yrngedeki Mir uzay istasyo
nundan lazer silah denemeleri yrtmekle sulayanlar arasnda
olduu bildirildi. Bylece, bakan Reagan bir kez daha bu gizli
tehdit konusunu at. Mays 1988'de Chicago'da Ulusal Strateji
Forum'undaki yelere seslenirken, yle diyordu:
Baka bir gezegenden -d uzaydan- gelen bir d g tara
fndan tehdit edildiimizi kefetsek, acaba dnyadaki bizle
re ne olurdu, ok merak ediyorum.
Artk bu, "d uzaydan" gelen belirsiz bir tehdit deil, "ba

ka bir gezegenden" gelen bir tehdit idi.


O ayn sonunda iki sper gcn liderleri Moskova'daki
nc zirvede toplandlar ve Mars'a ortak uu konusunda ka
rara vardlar.
ki ay sonra Phobos uzay arac frlahld. Olan olmutu: Dn
ya'run iki sper gc, ''baka bir gezegenden -d uzaydan- gelen
bir d gc" incelemek zere meydan okuyucularn frlatm
lard.
Olacaklar gizlice beklediler. Sonuta Phobos 2 vakas mey
dana geldi.
1983'te sper gler arasndaki ilikilere bu devasa deiik
lii getiren ve liderlerin ''baka bir gezegenden" gelen "tehdit"e
odaklanmasna neden olan olaylar nelerdi?
ubat 1987 tarihli sylevinde byle bir tehdidi ortaya atan
330

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


ve bunu tartmamay seen Sovyet liderinin dinleyicilerini ''by
le bir istila hakknda endielenmek iin henz erken" olduu yo
lunda temin etmesi dikkate deer.
Phobos 2 vakasna kadar ve kesinlikle, 1983 yl sona erme
den nce, ''Dnya D Varlklar'' meselesi, paralel ama ayr ilci
biimde grlmekteydi. Bir yanda, sadece manhk ve olaslk he
sab kullanarak "oralarda" bir ''Dnya D Zeka" olmas gerek
tiini varsayan kiiler vard. Bu teorisyenler arasnda bilinen for
mill, Sanla Cruz'daki California niversitesinde alan ve View
Da, California' daki SETi (Dnya D Zeka Aratrma progra
m) mdr olan Frank O. Drake tarafndan gelitirilmiti. Bu
formill, kendi galaksimiz olan Samanyolu'nda 10.000 ile 100.000
ileri uygarlk olmas gerekir kanmna yol aar. SETi projeleri
yldzlarn, galaksilerin ve dier gksel fenomenlerin doal yay
nmlarnn kakofonisi () arasndan yapayl iaret edecek tutar
l veya tekrarlanan sinyalleri tefrik etme giriimiyle uzak uzay
dan gelen radyo sinyallerini dinleyen eitli radyo teleskoplan
kullanmaktayd. Bylesi "zeki" sinyallerle birka kez karlal
mb 'ama bilimciler daha fazlasn saptayamad ya da yakalaya
madlar.
SETi arabrmas, u ana dek bir sonu vermemesinin yan
sra, ilci soru dourmaktadr. Birincisi (Kongrenin 1983'te tama
men kesene dek her yl bteden aynlan fonlan azaltmasnn ana
nedeni de buydu), bize erimesi k yllan (k saniyede 300.000
km yol alr) alabilecek ve cevaplamas da bir o kadar srecek ze
ki bir sinyali kefetmeye abalamann bir anlam var m? kincisi
ise (bu da benim sorum): leri uygarlklarn iletiim iin radyo
kullanmalanru beklemek niye? Araya yzyllar nce balasay
dk, bir da bandan dierine yollanan iaret ateleri kullanma
larn m bekleyecektik? Ya elektrikten elektromanyetizme ve fi
beroptiklere, lazer pulsarlardan proton nlarna ve kristal osila
trlere ve daha kefedilecek yeni metotlara dek Dnya'run yaa
d tm bu ilerlemeler?
Beklenmedik ama belki de kanlmaz biimde SETi arahr() Kakofoni: Kimi szlerde, sz beklerinde, kaklan yakn seslerin art arda gel
mesi sonucu syleyiin gle uramas, kula rahatsz etmesi; kakma. (.N.)

331

KOZMiK TOHUM

mas, Dnya stnde yaamn kkenini arahran bilimciler tara


fndan Dnya'nn daha yaknlarna (ve sadece dnya d "zeka
lara" deil, "varlklara" da) younlamaya zorland. ki grup,
Temmuz 1980'de Massachusetts Teknoloji Enstitsnden Philip
Morrison'un giriimiyle Boston niversitesinde topland. Pans
permia (maksatl tohumlama) teorilerinin tartlmasndan sonra,
Los Alamos Ulusal Laboratuvarndan fiziki Erle M. Jones, "eer
dnya d varlklar mevcut iseler, oktan galaksiyi kolonize et
mi ve Dnya'ya varm olmalydlar grn destekledi".
Dnya'da yaamn kkenini arama ile dnya d varlklar ara
mann kenetlenmesi, 1986'da Berkeley'de dzenlenen uluslarara
s Dnya'da Yaam konferansnda daha belirgin hale geldi.
''Dnya d zekann iaretleri av", Erik Eckholn'n The New
York Times'taki haberinde belirttii gibi yaamn kkenini ara
yanlar iin "Biroklarna gre arahrma gayretlerinin en st d
zeyidir." Kimyaclar ve biyologlar Dnya'daki yaamn gizemi
nin cevaplarn arbk Mars'n ve Satm'n ay Titan'n kefinde
aryorlard.
Mars toprann testleri oradaki yaamla ilgili olarak sonu
suz kalrken, NASA ve dier hassas rgtlerin Mars stndeki
tm o muammal yzey ekillerinin (resmi olarak "speklasyon
lar" yalanlasalar bile) ne anlama geldiini merak etmediklerini
varsaymak safdillik olur. Daha 1968'da ABD Ulusal Gvenlik
Ajans (NSA), UFO fenomeni ile ilgili bir almada "teknolojik
bakmdan ileri bir dnya d toplum ile Dnya' daki daha nem
siz toplum arasndaki bir atmann" sonularn analiz ebnitir.
Herhalde, birilerinin byle bir dnya d toplumun ana gezege
ni ile ilgili bir teorisi de olmaldr.
Mars myd? Bu (inanlmaz olsa da) tek makul cevap olabi
lirdi, ta ki Dnya D Varlklar meselesi ile bir baka -Gne Sis
temimizde bir gezegen daha arayan- arabrma kolu birleene
dek.
Uzun zamandr Urans ve Neptn'n yrngelerindeki d
zensizliklerden dolay aran gkbilimciler, Gne'ten bir hayli
uzakta bir gezegenin daha mevcut olmas olasln dnmek
tedirler. Buna Gezegen X dediler; hem ''bilinmeyen" hem de
332

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


"onuncu" anlamna geliyor. 12. Gezegen'de Gezegen X ve Nibi
ru'nun bir ve ayn olduklar aklanmh nki Smerliler Gne
Sisteminin on iki yesi olduunu dnmekteydiler: Gne, Ay,
bildiimiz dokuz gezegen ve on ikinci ye haline gelen ye, sti
lac, Nibiru/Marduk.
Aslnda, Urans'n kefinin Neptn'n kefine ve onun da
(1 930'da) Plton'un kefine yol amasnn nedeni yrngelerin
deki dzensizliklerdi. 1972'de Halley kuyruklu yldznn tahmin
edilen rotas stnde alan California'daki Lawrence Livermo
re Laboratuvarndan Joseph L. Brady, Halley'in yrngesinde de
dzensizlik olduunu grd. Hesaplamalar, 64 AB uzaklkta ve
1 800 Dnya yl sren yrngeye sahip bir Gezegen X'in varl
n nermesine yol ah. O ve Gezegen X'i arayan dierleri, bunun
dier gezegenler gibi Gne evresinde dndn varsaydkla
rndan dolay, gezegenin uzakln byk ekseninin yarsndan
' (ekil 102, "a" mesafesi) hesaplamaktaydlar. Ama Smerlilerin
salad kantlara gre Nibiru Gne evresinde bir kuyruklu
yldz gibi, Gne'i en utaki odana alarak dnmektedir, byle-

1 O.

Gezegenin Yrngesi mi?

"b"

mesafesi

ekil 102
333

KOZMK TOHUM
ce Gne'ten uzakl byk eksenin yans deil, neredeyse ta
mam olmaldr (ekil 102, ''b" mesafesi). Nibiru'nun geri dn
yolunu yarlam olmas, Brady'nin hesaplad 1800 yllk y
rngenin, Smerlilerin Nibiru iin kayt dt 3600 Dnya yl
lk yrngenin tam yansna denk gelmesini aklayabilir mi?
Brady tarafndan vanlan ve Smer verileriyle belirgin bi:
imde uyumlu olan baka kanmlar da vardr: Gezegenin y
rngesinin geriye doru olmas, bu yrngenin (Plton dnda)
dier gezegenlerle ayn dzlemde (ekliptik) olmayp, bu dzle
me eimli. olmas.
Gkbilimciler bir sre Plton'un Urans ve Neptn'n y
rngelerindeki dzensizliklerin nedeni olabileceini dnm
lerdi. Ama Haziran 1978'de Washington'daki ABD Donanma
Gzlemevinden James W. Christie, Plton'un bir ay olduunu
(buna Charon adn verdi) ve Plton'un sanldndan ok daha
kk olduunu kefetti. Bu durum, dzensizliklere Plton'un
sebep olabilecei olasln dlyordu. Dahas, Charon'un Pl
ton evresindeki yrngesi, Plton'un da bpk Urans gibi yana
yatk olduunu aa karmh. Bu ve garip yrngesi; Urans'
yana yatran, Plton'u da yerinden ederek yana yatrp Triton'un
(Neptn'n bir aydr) geriye doru yrngede olmasna neden
olan eyin tek bir d g -bir stilac- olduu yolundaki kukula
n glendirdi.
Christie'nin ABD Donanma Gzlemevinde alan ve bu
bulgularla meraklan artan meslektatan Robert S. Harrington
(Charon'un tanmlanmasnda Christie ile birlikte almb) ve
Thomas C. Van Aandem bir dizi bilgisayar hesaplamasnn so
nunda bir stilac'nn, yani Dnya'nn iki ila be kah byklkte,
eimli bir yrngeye sahip, yan ekseni "100 AB' den az" (Icarus,
cilt 39, 1979) olan bir gezegen olrri.as gerektii sonucuna vardlar.
Bu, kadim bilginin modem bilim tarafndan dorulanmasndaki
bir baka admd: Tm bu garipliklere yol aan bir stilac dn
cesi, Smerlilerin Nibiru hikayesine uymaktayd; ve 100 AB
uzaklk, eer Gne'in odaksal konumu yznden. ikiye katlanr
sa, Gezegen X'i, Smerlilerin onun bulunduu yer olarak gster
dii yere koyuyordu.
334

OLACAKLARI GZLiCE BEKLERKEN

198l'de Pioneer 10 ve Pioneer ll'den ve Jpiter ve Satrn' de


ki iki Voyager aracndan alnan verilerle Van Flandem ve ABD
Donanma Gzlemevindeki drt meslekta, bu gezegenlerin ve
dier d gezegenlerin yrngelerini incelediler. Amerikan Gk
bilim Derneinde yaph bir konumada Van Flandem, karma
k ktle ekimi denklemlerine dayanan yeni kantlan sundu: En
azndan bin yllk bir yrngesel dngye sahip, Plton'dan en
azndan 2,5 milyar kilometre uzaklkta Gne evresinde dnen
ve Dnya'nn en azndan iki kat byklkte bir cisim. 16 Ocak
1981 tarihli The Detroit News gazetesi bu haberi birinci sayfaya
koydu ve 12. Gezegen'den alnan Smerlilerin Gne Sistemini
betimleyen bir resmi ve kitabn ana tezinin bir zetini de ekledi
(ekil 103).
Artk Gezegen X arayna, o sralarda Pioneer aralanrun
gksel mekanii konusunda deneyler yapan JPL'den John D. An
derson'un bakanlnda NASA da kahld. 17 Haziran 1982'de
Ames Arahrma Merkezinden yaplan "Pioneerlar Onuncu Geze
geni Bulabilir" balkl aklamada NASA bu iki uzay aracnn
Gezegen X'in aranmasnda grevlendirildiini aklyordu. ''Ura
ns ve Neptn' n yrngelerindeki srarl dzensizlikler, bir tr
gizemli cismin oralarda bir yerde, en d gezegenlerin de tesin
de olduunu kuvvetle nermektedir." diyordu NASA bildirisi.
Pioneer aralan birbirlerine ters ynde yol almakta olduklann
dan, bu cismin ne kadar uzakta olduunu belirleyebileceklerdi:
Eer birinden biri gl bir ekilme hissederse, gizemli cisim ya
kn demektir ve bir gezegen olmaldr; eer her ikisi de ayn e
kilmeyi hisserse, bu cisim 80 ila 160 milyar kilometre uzakta ol
maldr ve bir ''kara yldz" veya ''kahverengi cce" olabilir ama
Gne Sisteminin bir yesi olamaz.
O yln, yani 1982'nin Eyll aynda, ABD Donanma Gzle
mevi Gezegen X arayn "ciddi biimde srdrdn" doru
lad. Dr. Harrington, ekibinin ''kendilerini gkyznn ok dar
bir kesimi ile snrladklarn" aklad ve gezegenin "bildiimiz
herhangi bir gezegenden ok daha yava yol ald" sonucuna
vardklarn ekledi.
(Herhalde sylemeye gerek yok ama yukanda ad geen
335

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


lerinin eitli gizli grevlerde, uzak gkleri tarayan yeni telesko
bik aygtlan kullandklan ve Salyut uzay istasyonundaki Sovyet
kozmonotlann da gezegenle ilgili gizli araylara giritikleri artk
bilinmektedir.
Gklerdeki saysz k noktas arasnda, gezegenler (tabi
kuyruklu yldzlar ve asteroitler de) hareket ettikleri iin sabit yl
dzlardan ve galaksilerden ayrt edilirler. Kullanlan teknik, g
n ayn ksmnn birka fotorafn ekmek ve sonra da kyasla
ma yapan bir izleme ayghnda bunlan "art arda izleyip kyasla
mak" hr; eitimli bir gz, baz k noktacklannn hareket edip et
mediini fark eder. Bu metodun, eer bu kadar uzakta ise ve bu
kadar yava ilerliyor ise Gezegen X iin ilemeyecei akhr.
Pioneer uzay aracnn Gezegen X'in aranmasndaki rol Ha
ziran 1982'de aklandnda bile, Planetary Society iin hazrla
d bir incelemede John Anderson, Pioneer uzay aracnn sala
yabilecei cevaplara ek olarak, bu bilinmeyen gezegen muamma
snn "Kzl tesi Gkbilim Uydusunun (IRAS) tn gkleri tarama
syla" ve "gne sistemine yakn evrenin kzl tesi arabnlma
s" yoluyla zlebileceini bildirdi. IRAS'n "yldzlamam ci
simlerin i ksmlannda kalan sya kar duyarl olacan" ak
lyordu; yani kzl tesi radyasyon biiminde yava yava uzaya
yaylan sya kar.
Bu sya duyarl uydu, ksaca IRAS, Ocak 1983'te ABD-ngi
liz-Hollanda ortak giriimi olarak Dnya'nn 900 kilometre yuka
rsnda yrngeye girecek biimde frlatlruh. Jpiter boyutla
nnda bir gezegeni 277 AB uzaklkta alglayabilmesi beklenmek
teydi. Kendisini soutan sv helyum tkenmeden nce 250.000
gk cismini gzlemledi: galaksiler, yldzlar, yldzlar aras toz
bulutlan, kozmik toz, asteroitler, kuyruklu yldzlar ve gezegen
ler. Onuncu gezegeni aramak, onun aklanan hedefleri arasn
dayd. Uydu hakknda haber yapan 30 Ocak 1983 tarihli The New
York Times gazetesi "Gezegen X Araynda pulan Isnyor"
baln kullanmb. Ames Arahnna Merkezinden Ray T. Rey
nolds ise "Gkbilimciler onuncu gezegenden ylesine eminler ki,
adn koymaktan baka yaplacak bir ey kalmadna inanyor
lar." diyordu.
337

KOZMiK TOHUM

RAS, onuncu gezegeni bulmu muydu?


Uzmanlar IRAS'n on aylk alma sresince yollad
600.000 grntnn arasndan aynn yaparak bunlar "art arda
izleyip kyaslama" metoduna tabi tutmann ylla r sreceini ka
bul etmelerine ramen, bu soruya verilen resmi cevap "hayr"
idi: Onuncu gezegen bulunmamt.
Ama, kibarca sylersek, doru cevap bu deildi.
Gkyznn ayn ksmn en azndan iki kez tarayan IRAS,
grntleri "art arda izleyip kyaslamay" mmkn klmt ve
verilen izlenimin aksine, hareket eden cisimler gzlemlenmiti.
Bunlara nceden bilinmeyen be kuyruklu yldz, gkbilimcilerin
"kaybettii" birka kuyruklu yldz, drt yeni asteroit ve bir
"kuyruklu yldz andran muamma bir cisim" dahildi.
Yoksa bu Gezegen X miydi?
Resmi azlarn inkarlarna ramen, yl sonunda bir akla
ma dar szd. Bu sznt, IRAS bilimcilerinin, Washington
Post'un bilim muhabiri Thornas O'Toole ile yapt zel grme
nin sonucu biiminde oldu. Genelde grmezden gelinen ve belki
de rtlen hikaye, birka gnlk gazete tarafndan "Dev Cisim
Gkbilimcileri artt" , "Uzayda Gizemli Bir Cisim Bulundu" ve
"Gne Sisteminin Kenarndaki Dev Cisim Bir Gizem" balkla
ryla duyuruldu (ekil 104). Bu zel haberin al paragraftan
yleydi:

WASHiNGTON - Dnya yrngesinde bulunan ve Kzl


tesi Gkbilim Gzlemcisi (IRAS) adl teleskop, Orlon ta
kmyldz ynnde, bu gne sisteminin bir paras olabile
cek, dev gezegen Jpiter kadar byk ve muhtemelen Dn
ya'ya yakn bir gk cismi buldu.
Bu cisim ylesine gizemli ki, gkbilimciler bunun bir ge
zegen mi, dev bir kuyruklu yldz m, bir yldz haline gele
cek kadar snmam bir "n-yldz" m, daha ilk yldzlarn
oluturma srecinde olan gen ve uzak bir galaksi mi, yok
sa yldzlarnn yayd n hibirinin iinden geemedii
kadar tozlarla rtl bir galaksi mi olduunu bilemiyor.
338

OLACAKLAR! GZLCE BEKLERKEN

ekil 104
Ba IRAS bilimcisi Gerry Neugebauer, "Size syleyebile
ceim tek ey, bunun ne olduunu bilmediimizdir." dedi.
Ama bu bir gezegen, yani gne sistemimizin bir baka ye
si olabilir miydi? Bu olaslk, NASA'run da aklna gelmi gibiydi.
Washington Post gazetesine gre,
IRAS bilimcileri bu gizemli cismi ilk kez grdklerinde, 80
milyar kilometre kadar yakn oldugunu hesaplamlar; bu
cismin Dnya'ya doru hareket ettii yolunda speklasyon
lar da yaplyor.
"Bu gizemli cisim" diye devam ediyordu haber, "IRAS tara
fndan iki kez grld." kinci gzlem, ilkinden alh ay sonra ya
plrnh ve cismin gkyzndeki noktadan pek de ayrlmadn
nermekteydi. IRAS bilim ekibiriin bir yesi ve Comell Radyo Fi339

KOZMiK TOHUM

zii ve Uzay Arahrmas Merkezinden James Houck "Bu onun


bir kuyruklu yldz olmadn nermektedir nki bir kuyruklu
yldz gzlemlediimiz kadar byk olamaz, hem bir kuyruklu
yldz zaten hareket ebni olurdu." demiti.
Bu, eer hzl hareket eden bir kuyruklu yldz deilse, ya
va hareket eden ve ok uzakta olan bir gezegen olabilir miydi?
Washington Post haberi yle bitiyordu: "Bu, gkbilimcilerin
bo yere aradklan Onuncu Gezegen olabilir."
ubat 1984'te JPL'nin Halk Bilgilendirme Brosuna yazarak
IRAS'n ne kefettiini sordum. te aldm cevap:
Basnda kan haberlerde kendisinden alnb yaplan bi
limci, IRAS tarafndan grlen cisim hakkndaki veri eksi.k
liini yanstan cmleler kullanmhr.
Gerek bilimsel tarza uygun olarak, eer cisim yaknda ise
Neptn boyutunda olmaldr, diye dikkatle belirbniti. Ama
eer uzakta ise, tam bir galaksi ol.maldr.
yleyse, Jpiter'le kyaslanan boyuttan vazgeilmiti, artk
bu Neptn boyutunda bir gezegendi, tabi "eer cisim yakn ise".
Ama eer (!) uzakta ise bir galaksiydi.
Peki, IRAS sy alglayarak Onuncu Gezegeni saptam
myd? Birok gkbilimci durumun byle olduuna inanyor. r
nein, New York'taki Amerikan Mzesi-1-layden Planetarium'un
bakan (ve WABC-TV kanalnn bilim editr) olan William
Gutsch'tan bir alnb yapalm. "Skywatch" adl kesinde IRAS
keiflerinden sz ederken yle demiti: Optik teleskoplarla he
nz grlememi olmasna karn "onuncu gezegen oktan sap
tanm ve hatta snflandrlm olabilir".
Beyaz Saray'n vard sonu da bu muydu? 1983'teki sper
glerin ilikilerini izleyen gelimeler ve iki liderin uzaydan ge
len uzayllarla ilgili olarak tekrarladklan "hipoteze dayal" sz
leri bunu akla getiriyor.
Plton 1930'da kefedildiinde, bu byk bir gkbilimse l ve
bilimsel keifti ama dnyay sarsan bir keif deildi. Ayn ey Ge
zegen X'in kefine de uygulanabilirdi ama eer Gezegen X ve Ni340

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN


biru bir ve ayn iseler, artk byle olamaz. nki eer Nibiru
mevcut ise, o z.aman Smerliler Anunnakiler konusunda da hak
lydlar demektir.
Eer Gezegen X meTJcut ise, bu Gne Sisteminde yalnz de
iliz. Ve bu durumun nsanlk ailesi, toplumlan, ulusal blnme
leri ve silahlanma yan asndan ima ettikleri gerekten de y
lesine derindir ki, Amerikan bakan sperglerin Dnya stn
de atmasnn ve uz.ayda ibirlii yapmalannn sonulann vur
gulamakta haklyd, diyebiliriz.
IRAS'n saptad eyin "uzak bir galaksi" deil de ''Neptn
boyutunda bir gezegen" olduunun gl bir g;tergesi; gky
znn-belirli bir blmnn optik teleskoplarla taranmas aba
lannn younlabnlmas ve bu aratrmalann gney semalannda
yrtlmesi yolundaki ani bask tarafndan da desteklenmekte
dir.
Tam da Washington Post haberinin birka gazetede yer ald
gn, NASA kzl tesi n yayan bir deil dokuz "gizemli kay
nan" optik taramasna balandnn bilinmesine izin verdi.
Aklamaya gre ama, "gn uz.ak bir galaksi ya da yldzlann
oluturduu byk gruplar gibi bariz bir radyasyon kayna bu
lunmayan ksmlannda" bu "tanmlanamayan cisimleri" bul
makh. Bu i, dnyann baz "en gl teleskoplan" (Califor
nia' daki Palomar Danda bulunan biri devasa, dieri daha k
k iki adet teleskop, ili And dalanndaki Cerro Tololo'de bu
lunan son derece gl bir teleskop) ve Hawaii'deki Mauna Da
nn tepesine kurulu olan dahil dnyadaki "dier her byk te
leskobun" yardmyla yaplacakb.
Gezegen X' in optik aranmas srasnda, gkbilimciler Pl
ton'un kaifi Clyde Tombaugh'un kefinden sonraki on yl iinde
elde edilen negatif sonulan da dikkate almaktalar. Onun vard
sonu, onuncu gezegenin "son derece elips biimli ve eimli
bir yrngeye sahip olduu ve imdi Gne'ten ok ok uz.aklar
da olduu" biimindeydi. Aralannda Chiron da olan birka kuy
ruklu yldz ve asteroitin kaifi olan bir baka nl gkbilimci
Charles T. Kowal ise 1984'te ekliptik dzlemin 15 derece stne
341

KOZMK TOHUM

ya da allna kadar olan gksel kuakta baka bir gezegen bulun


mad sonucuna vard. Ama hesaplamalan byle bir onuncu ge
zegenin varl konusunda ikna olmasn saladndan, bunun
ekliptik dzleme 30 derecelik eimli blgelerde aranmas gerek
tiini nerdi.
1985 ylna gelindiinde birka gkbilimci, ilk olarak Berke
ley' deki California niversitesinden jeolog Walter Alvarez ve
Nobel dll fiziki babas Luis Alvarez tarafndan nerilen ''Ne
mesis teorisi" ile ilgilenmeye balamh. Dnya stndeki (dino
zorlar da dahil) trlerin tkenmesindeki dzenlilie dikkat ede
rek, son derece eimli ve muazzam genilikte eliptik bir yrnge
ye sahip olan bir "lm yldz"nn veya gezegenin, dnemsel
olarak bir kuyruklu yldz yamurunu harekete geirdiini ve
derken Dnya dahil i Gne Sistemine lm ve felaket getirdi
ini ne srdler. Daha fazla sayda (Gneybah Louisiana ni
versitesinden Daniel Whitmire ve John Matese gibi) gkbilimci
ve gkfizikinin olaslk.lan incelemesi, bir "lm yldz" ile de
il ama Gezegen X ile sonuland. IRAS veri ekibinin efi olan
Thomas Chester ile birlikte kzl tesi yaynmlan ayklayan
Whitmire Mays 1985'te "Gezegen X'in oktan kaydedildii ve u
an kefedilmeyi bekledii olasl mevcut." aklamasn yaph.
Lawrence Berkeley Llboratuvannda bir fiziki olan Jordin Kare
ise Avustralya'daki Schmidt teleskobunun, gney semalann ta
ramas iin "Yldz Ezici" denilen bir bilgisayar tarama sistemi ile
birlikte kullanlmasn nerdi. Eer gezegen orada saptanamaz.sa,
Whitmire ekliptii geerken saptayabilmeleri iin "gkbilimcile
rin 2600 yln beklemeleri gerektiini" sylemiti.
Bu arada, bilinen gezegenlerin aleminin tesine doru zt
ynlerde uan iki Pioneer arac alglayclann gzlemlerini sada
katle aktarmaya devam ediyorlard. Gezegli!n X ile ilgili olarak
neler bildiriyorlard? 25 Haziran 1987' de NASA, ''NASA Bilimci
leri Bir Onuncu Gezegenin Var Olabileceine nanyorlar" balk
l bir basn blteni yaynlad. Bu blten, John An'derson'un Pione
er aralannn hibir ey bulamadklann aklad basn toplan
hsna dayanmaktayd. Bunun iyi haber olduunu aklamh
nki d gezegenlerin dzensizliklerinin bir "kara yldz" veya
342

OLACAKLARI GZLCE BEKLERKEN


"kahverengi cce" tarafndan oluturulduu olasln tamamen
ve kesinkes ortadan kaldrmaktayd. Ama dzensizlikler oraday
d; basn mensuplarna verilerin kontrol edildiini ve bu konuda
hibir phenin olmadn sylemiti; aslnda, dzensizlikler,
Urans ve Neptn Gne'in dier yannda iken, bir asr nce da
ha da belirgindi. Bu durum Dr. Anderson'u Gezegen X'in mevcut
olduu sonucuna varmaya yneltmiti; yrngesi Plton'unkin
den ok daha eimli idi ve Dnya'nn be kah l:?yklkteydi.
Ama bunlar, demiti, gezegen gerekten gzlemlenene dek do
ru ya da yanl olduu kantlanamayacak tahminlerdi.
NASA'nn basn toplants hakknda yorumda bulunan
Newsweek (13 Temmuz 1987) dergisi yle bildiriyordu: "NASA
geen hafta u garip duyuruyu yapmak zere bir basn toplanh
s dzenledi: Egzantrik bir Onuncu Gezegen, Gne evresinde
dnyor ya da dnmyor olabilirdi." Ama dikkatlerde.n kaan
nokta, basn konferansnn JPL, Ames Arahrma Merkezi ve
Washington'daki NASA genel merkezi himayesinde yaplm ol
masyd. Bu, bilinecek hale gelen ne ise, en st dzeyli uzay yet
kililerinin onay damgasn tad anlamna geliyordu. Mesaj,
Dr. Anderson'un son yorumunda gizliydi. Gezegen X'in ne za
man bulunaca sorulduunda, yle demiti: "100 yl iinde bu
lunsa veya asla bulunmasa armazdm . 'CJe gelecek hafta bulu
..

nacak olsa da armazdm."


Hi phe yok ki, basn toplantsn NASA kuruluunun
desteklemesinin nedeni buydu: Haber, bu idi.
Tm bu gelimelerden aka anlalan ey, Gezegen X'i ara
yn banda her kim var idiyse, onun pheye yer brakmayan
biimde oralarda bir yerde olduuna ikna olmutu ama varl,
konumu ve kesin yrngesi kesinletirilmeden nce onun yine
de "eski moda biimde", grsel olarak, teleskoplarla gzlemlen
mesi gerekmekteydi. 1984' ten, yani muammal IRAS aklama
sndan beri ABD'de, Sovyetler Birliinde ve Avrupa lkelerinde
yeni teleskoplarn inaasna ya da eski gl teleskoplarn g
lendirilmesine hevesle giriildiini belirtmeye deer. En byk
zen de gney yankredeki teleskoplara verilmekteydi. rnein,

343

KOZMK TOHUM
Fransa' da Paris Gzlemevi Gezegen X'i aramak iin zel bir ekip
oluturdu ve Avrupa Gney Gzlemevi tarafndan ili'deki Cer
ro La Silla'da bir Yeni Teknoloji Teleskobu (NTI) harekete gei
rildi. Ayn zamanda iki sperg, ayn aratrmayla ilgili olarak
gzlerini uzaya diktiler. Sovyetlerin 1 987'de yeni uzay istasyon
lan Mir'i birka gl teleskopla donath renildi; istasyona
"yksek enerjili gkfizik tesisi" diye tarif edilen ve Kvant ad ve
rilen on bir tonluk bir ''bilim modl" eklemilerdi. Teleskopla
nn drdnn gney semalann arahrd akland. 1986'dan
sonra Challenger kazas ile mekik program rotadan khnda
NASA bugne dek ina edilen en gl teleskobu, Hubble' uza
ya karmay planlyordu; Gezegen X'in Haziran 1987'de buluna
ca beklentisinin, Hubble'n o sralarda uzayda olaca midine
dayandna inanmak iin nedenler var (en sonunda 1990'n ba
nda yrngeye yerletirildi ama hatal olduu anlald).
Bu arada, Gezegen X iin en sistematik ve gittike artan ke
sinlikle srdrlen karadan arama, ABD Donanma Gzlemevi
tarafndan yaplmaktayd. Austos 1 988'de bilimsel dergilerde
yaynlanan bir dizi kapsaml makale, gezegensel dzensizliklerin
hesaplamalanru yeniden doruluyor ve nde gelen gkbilimcile
rin Gezegen X'in mevcudiyetine ikna olduklann tekrarlyordu.
O zamana dek birok bilimci Dr. Harrington'un, bu gezegenin
ekliptie gre yaklak 30 derece eimli olduu ve yan ekseninin
yaklak 101 AB (ya da tam byk ekseninin 200 AB' den fazla ol
duu) varsaymn desteklemeye balamh. Harrington, gezege
nin ktlesinin, Dnya'nnkinin drt kah olduuna inanmaktayd.
Halley kuyruklu yldznnkini taklit eden bir yrnge ile
Gezegen X, zamannn bir ksmn ekliptik dzlemin stnde
(kuzey semalannda) ve ounu da bunun altnda (gney semala
nnda) geirmekteydi. ABD Donanma Gzlemevindeki ekip git
tike artan bir ekilde Gezegen X'i u anki arayn gney yank
reye, Neptn ve Plton'un imdi bulunduklan yerin 2,5 kez da
ha uzana odaklanmas gerektiine karar verdi. Dr. Harrington
son bulgulanru The Astronomical /ournal (Ekim 1 988) adl dergide
"Gezegen X'in Konumu" adl makalesinde sundu. Makalenin
ekinde en iyi konumun "uyduu" (Gezegen X'in arhk bulunabi344

OLACAKLARI GiZLCE BEKLERKEN


lecei) yeri belirten gney ve kuzey semalar emas da vard.
Ama makalenin yaynlanmasndan bu yana, Urans ve Neptn
yanndan geen Voyager 2'den alnan ve bu gezegenlerin yrn
gelerinde kk olsa da ayrt edilebilen, sregelen dzensizlik
ler, Harrington'un zihninde Gezegen X'in artk gney semalarn
da olmas gerektii konusunda hibir phe brakmamb.
Bana makalesinin bir kopyasn yollarken, Harrington e
mann kuzey ksmna "Neptn'e uymuyor'' ve gney semalann
gsteren ksmn yanna ise "imdi en iyi blge" diye not dm
t (ekil 105).
16 Ocak 1990'da Dr. Harrington Arlington/Virginia'daki
Gkbilim Derneinin toplanbsnda, ABD Donanma Gzlemevi
nin onuncu gezegeni arad alan daralttn bildirdi ve Yeni
Zelanda' daki Black Birch Gkbilim Gzlemevine bir gkbilimci
ekibinin yollandn duyurdu. Voyager 2'den alnan veriler, artk
4

1)

+40

+20

-I
-60

b)

11

20

NEPTN'E

UYMUYOR

11

!'

....
'

20

+ .

-20

+
+

11

11

ekil 105
345

KOZMK TOHUM
ekibinin onuncu gezegenin Dnya' dan be kat byk ve G
ne'ten Neptn ya da Plton'a olan uzakln kab kadar uzak
ta olduuna inanmalarna yol ahn da aklad.
Bunlar, sadece modem bilim Smerlilerin ok uzun zaman
dr zaten bildikleri eyi, yani Gne Sisteminde bir gezegen daha
olduunu aklamann snrna getirdiinden deil, aynca geze
genin boyutu ve yrngesi ile ilgili ayrnhlan dorulamaya do
ru uzun bir yol katetmeleri nedeniyle de heyecan verici gelime
lerdi.
Smer gkbilimi, Dnya'y evreleyen gkleri banda ya
da ''Yol"a blmt. Ortadaki bant, Nibiru'nun hkmdarna at
fen "Anu Yolu" idi ve 30 derece kuzeye ve otuz derece gneye
dek uzanyordu. stnde "Enlil Yolu" ve alhnda ise "Ea /Enki
Yolu" vard (ekil 106). Bu blmleme, Smer metinlerini incele
yen modem gkbilimciler iin hibir ey ifade etmiyordu; bunun
iin metinlerde bulabildiim tek aklama Dnya' dan grnr
hale gelen Nibiru/Marduk'un yrngesi ile ilgiliydi:

ekil 106
346

OLACAKLARI GZLCE BEKLERKEN


Tanr Marduk'un gezegeni
Ortaya khnda: Merkr.
Gk yaynn otuzuncu derecesinden ykselen: Jpiter.
Gksel savan olduu yerde durduunda: Nibiru.
Yaklaan gezegeni gzlemlemek iin verilen bu talimat, iler
leyiinin Merkr'le hizalanmasndan 30 derece ykselerek Jpi
ter'le hizalanmasna gnderme yaph akbr. Bu, ancak Nibi
ru/Marduk'un yrngesi ekliptik dzleme 30 derece eimli ise
olabilirdi. Ekliptik dzlemin 30 derece stnde ortaya kp, dz
lemin 30 derece alhnda (Mezopotamya' da.ki bir gzlemci iin)
gzden kaybolarak; ekvatorun 30 derece stnde ve albnda uza

nan bir bant oluturan "Anu Yolu"nu yarahr.


The Stairway to Heaven adl kitabmda da belirtildii gibi, ku
zey otuzuncu paralel; Sina yarmadasndaki uzay liman, Gi
ze'deki byk piramitler ve Sfenks'in bak ynnnn yer ald
"kutsal" bir izgidir. Bu hizalanmann, yrngesinde hadid
noktasna, kuzey semalarnda 30 derecede ulaan Nibiru'nun ko
numuyla ilgili olmas manhkldr. Gezegen X'in eiminin 30 de
rece kadar yksek olabilecei sonucuna varan modern gkbilim
ciler de Smerlilerin salad gkbilimsel verileri dorulamak
tadrlar.
Demek ki, varlan en son karar, gezegenin bize doru g
neydoudan, Centaurus (Erboa) takmyldz ynnden yakla
makta olduu biimindedir. Bugnlerde biz orada zodyaktaki
Terazi takmyldzn gryoruz ama Babil/Kitab Mukaddes'te
anlatlan zamanlarda oras Yay takmyldznn yeri idi. R. Camp
bell Thompson'un Reports of the Magicians and Astronomers of Ni
neveh and Babylon (Ninova ve Babil'in Byclerinin ve Astrolog
lannn Anlathklan) adl kitabnda yer alan bir metin, yaklaan
gezegenin asteroit kuandaki Gksel Sava alanna, yani "Gei
Yeri"ne (Nibiru ad da hurdan gelir) varmak zere Jpiter evre
sinde kvrldn anlabr:

Jpiter'in durandan
Gezegen bahya doru geer,

347

KOZMiK TOHUM

Bir sre gven iinde yaay olacakhr.


Diyara yavaa huzur ker.
Jpiter'in durandan balayarak
Gezegenin parlakl arbnaya balar
ve Yenge Burcunda Nibiru haline gelecektir;
Akkad bollukla dolacakhr.
Gezegen'in hadid noktas Yenge'te olduunda, ilk ortaya
knn Yay ynnden olnas gerektii kolayca gsterilebilir
(ekil 107). Bununla ilgili olarak, Gksel Rab'bin ortaya kn
ve uzaktaki mekanna dnn tarif eden Eyp Kitabndaki u
dizeleri hamlamak gerekiypr:
Tek bana gkleri geren O'dur
ve en Derin stnde yol alan.
Byk Ay, Orlon ve Sirius'a varan
ve gneyin taknyldzlarna ...
O'nun yz Boa ve Ko stne glmser,
Boa' dan Yay'a doru gider O.

'
$
:$'

KO

</

Nibiru'nun Yrngesi

ekil 107
348

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN

Bu sadece gneydoudan yaklamann (ve oraya doru


dnmenin) deil, ayn zamanda geriye doru bir yrngenin de
tarifidir.
Eer Dnya D Varlklar mevcutsalar, Dnyahlar onlara
ulamay denemeliler mi? Eer uz.ayda yolculuk yapabilir ve
Dnya'ya eriebilirlerse, iyi mi olacaklardr yoksa H. G. Wells'in
The War of the Worlds (Dnyalarn Sava) adl eserinde betimledi
i gibi yakp ykmaya, ele geirmeye ve yok ebneye mi gelecek
lerdir?
Pioneer 10, 1971 ylnda frlatldnda, uz.ay aracna ya da
kalntlanna rastgelebilecek Dnya D Varlklara, onun nereden
geldiini ve kimin tarafndan yollandn anlabna niyeti tayan
bir gravr plaka tayordu. Voyager aralan 1877 ylnda frlahld
nda benzer biimde hazrlanm, ifreli dijital bir mesaj ve de
Birlemi Milletler Genel Sekreterinin ve on lke delegesinin
sesli mesajlarn ieren albn diskler tayorlard. O sralarda
BM'de konuan NASA'dan Timothy Ferris "Eer dier dnyala
rn sakinlerinin bu kaytlardan birine giriim yapabilecek tekno
lojileri varsa, kayd nasl alacaklarn da bulacaklardr." demiti.
Bunun iyi bir fikir olduunu dnmeyenler de vard. ngil
tere'de Kraliyet gkbilimcisi Sir Martin Ryle, Dnya stndeki
halklarn mevcudiyetlerini duyurmalan giriimlerine kar k
yordu. Onun kaygs bir baka uygarln Dnya'y ve Dnyal
lan dayanlmaz bir mineral, besin ve kle kayna olarak grebi
lecek olmasyd. Sadece bu tr temaslardan kazanlacak eyler
olasln kulak asmamakla deil, ayrca gereksiz yere panik ya
ratmakla da eletirildi. The New York Times'n editr ''Uzayn
muazzaml dnlrse, en yakn zeki varlklarn yzlerce ya
da binlerce k ylndan daha yaknda mevcut olmas pek mn
kn deil." diye yazyordu.
Ama keiflerin ve sper glerin arasndaki ilikilerin kro
nolojisinin de iaret ettii gibi, ilk ABD-Sovyet zirvesinde byle
si zeki varlklarn bize bundan ok daha yakn olduu, Gne Sis
temimizde bir gezegenin daha mevcut olduu, antik alarda bu
nun Nibiru olarak bilindii ve cansz ve bo olmayp, bizden ok
349

KOZMiK TOHUM
daha ileri varlklarla dolu olduu fikri kabul edilmekteydi.
1985 ylndaki ilk Reagan-Gorbaov grmesinden bir sre
sonra, byk bir gizlilik iinde deilse bile, amatasz ya da za
mansz aklamalar olmakszn, Birleik Devletler bilimcilerden,
hukuk uzmanlarndan ve diplomatlardan oluan bir "alma
grubu"nu NASA temsilcileri ve dier ABD rgtlerinden me
murlarla toplanp Dnya D Varlklar meselesi stnde dn. meleri iin biraraya getirdi. Birleik Devletler, Sovyetler Birlii ve
dier birka lkeden temsilcileri de ieren alma komitesi al
malarn Devlet Bakanlnn leri Teknoloji Brosu ile ibirlii
iinde yrtecekti.
Komitenin dnmesi istenen ey neydi? Dnya D Var
lklarn ka k yl uzakta olabileceine ya da mevcut olmalan
ansna gre byle Dnya D Varl.klan nasl arayacamza ili
kin teorik sorular deildi elbette. Komitenin nndeki grev da
ha acil ve uursuz idi: Mevcudiyetleri kefedildiinde derhal ya

plmas gerekenler.

Bu alma komitesinin ayrntlan hakknda halka ok az


ey aklanmbr ama anlald kadanyla, ana amaann dnya
d varlklarla temas durumunda otoriter kontroln nasl koru
naca ve olayn yetki haricinde, gereinden erken ve tahrip edi
ci biimde aa kmasnn nlenmesi olduu akb. Bilgi ne ka
dar sreyle sr olarak saklanabilirdi? Bilgi halka nasl aklanabi
lirdi? Sylentilerden dnya apnda bir panie kadar ykselmesi
beklenen eyle nasl baa klabilirdi? Sorular selini kim cevapla
malyd ve ne sylenmeliydi?
Nisan 1989'da, Mars'taki Phobos 2 vakasndan hemen sonra
bu uluslararas ekip bir rehber hazrlayverdi. Bu, DNYA DII
ZEKANIN SAPTANMASINI TAK P EDEN FAAL YETLERLE
LG L LKELER DEKLARASYONU adn tayan iki sayfalk bir
belge idi. On maddeden ve bir ekten oluuyordu ve balca ama
cnn "dnya d zekann saptanmasn" takip eden haberlerin
belirli otoritelerce kontrolnn korunmas olduu akb.
"lkeler'', belgeye aina olanlann belirttii gibi, "insanln
evrende yalnz olmadnn ilk kanhna halkn panik iinde tepki
verme potansiyelini" minimize etmeyi amalyordu. lkeler Dekla350

OLACAKLARI GiZLiCE BEKLERKEN

rasyonu "Dnya d zeki araynda yer alan kurumlar ve birey


ler olan bizler, dnya d zeki araynn, uzay arahrmann bir
paras olduunu ve banl amalar iin ve tn insanln ortak
kan iin yrtldn kabul ederiz." ibaresiyle alr ve kah
lmclanrun "dnya d zekann saptanmas hakkndaki bilginin
yaylmasyla ilgili aadaki ilkeleri izleyeceine" yemin eder.
lkeler "dnya d zekadan gelen bir sinyali saptadna ve
ya baka bir kanh elde ettiine inanan herhangi bir bireye, zel
ya da tzel arahrma kurumuna veya hkfunet rgtne" uygu
lanacaktr. "Keif yapan kii"yi, bu deklarasyonun taraflanru ha
berdar etmeksizin "saptanan dnya d zeki kanbru halka ak
lamaktan" men eder, bylece "sinyalin ya da fenomenin srekli
izlenmesini salayacak bir ebeke kurulabilir".
lkeler daha sonra sinyallerin ve yaynlandklan frekansla
nn deerlendirilmesi, kaydedilmesi ve korunmas ile ilgili olarak
izlenecek ilemleri aynnhsyla anlabr ve Madde B'de yetkisiz ce
vaplamay yasaklar:
Dnya d zekann sinyaline veya dier kantlara, uygun
uluslararas grmeler yaplana dek hibir cevap gnderil
memelidir. Bylesi grmelerin ilemleri ayn bir anlama,
deklarasyon veya dzenlemeye tabi olacaktr.
alma komitesi "sinyal"in zeki kkenini bildiren basit bir
sinyal olmayp, deifre etmeyi gerektiren gerek bir "mesaj" ola
bilecei olasln dnm ve olayn duyulup, sylentilerin
havada uuup ).urumun kontrol edilemez hale gelmesinden n
ce bilimcilerin mesaj deifre etmek iin ancak bir gn olacan
varsaymhr. Komite otoriter ve sakinletirici bir aklamann ya
plmas iin medyadan, genelde halktan ve "politikaclardan"
bask geleceini de ngrmektedir.
Diyelim ki, yetkililer birka k yl uzaklktaki bir yldz sis
teminde zeki yaam olasl olduunu duyurdular, niin kya
met kopsun ve dnya apnda panik yaansn ki? Eer, rnein
byle bir sinyalin Voyager'n Gne Sistemini terk ettikten sonra
karlaaca ilk yldz sisteminden gelebileceini dnyorlar
351

KOZMiK TOHUM

ise, bu karlama krk bin yl sonra, gelecekte meydana gelecek


ti! Komiteyi endielendiren kesinlikle bu deildi... Demek ki, l
kelerin yuvamza daha yakn, Gne Sistemi iindeki bir mesaj
ya da fenomen beklentisiyle hazrlanm olduu akh. Gerek
ten de, lkeler Deklarasyonunun yasal temeli; Ay' n ve Gne Sis
temi iindeki dier gk cisimlerinin "keif ve kullanm" faaliyet
lerini konu alan Birlemi Milletler anlamasdr. Buna gre, ulu
sal hkumetler bilgilendirildikten ve kanh inceleme ve bunun
hakknda ne yapacaklarna karar verme ansn elde etmelerin
den sonra BM Genel Sekreteri de haberdar edilecektir.
"Dnya d zekann mevcudiyeti sorusuyla ilgili olarak il
gilerini ve uzmanlklarn sergileyen" eitli uluslararas gkbi
lim, astronotluk ve dier rgtlerin, bu kefin tamamen politik
ya da ulusal bir mesele haline gelecei yolundaki kayglarn ya
hhrmay hedefleyen deklarasyoncular, sadece kantlan incele
meye yardm etmekle kalmayp aynca ''bilginin halka aklanma
snda tavsiyeleri alnacak" bir "uluslararas bilimciler ve dier
uzmanlar komitesi" olutu:ulmas konusunda da anlamlard.
NASA'nn SETi brosu Temmuz 1989'da bu gruba "zel saptama
sonras komitesi" diye gnderme yapmaktayd. Baka belgeler de
bu zel saptama-sonras komitesinin oluumunun ve faaliyetleri
nin NASA'nn SETi bro efi tarafndan idare edileceini akl
yordu.
Temmuz 1989'da spergler Phobos'ta meydana gelenle
rin bir bozukluk olmadnn farkna vardlar ve "Dnya D Ze
kann Saptanmasn Takip Eden Faaliyetler" mekanizmas da
bylece ilemeye koyuldu.
Modem bilim gerekten de kadim bilgiye, yani Nibiru ve
Anunnakiler hakkndaki bilgiye yetiti. Ve nsanolu, bir kez da
ha, yalnz olmadn biliyor.

352

OLACAKLARI GZLiCE BEKLERKEN


VE ADI

..

Yeni bir gk cismini kefeden kiinin, ona adn verme ayncal


na sahip olmas bir gelenektir.
31 Ocak 1983'te, bu kitabn yazan Planetary Society'ye aadaki
mektubu yazmtr:

Bn. Charlene Anderson


The Planetary Society
1 1 0 S. Euclid
Pasadena, Calif. 91 101
Sevgili Bn. Anderson,
Basnda yer alan ve onuncu gezegen iin srdrlen
youn arayla ilgili haberlerin nda, size konu hakknda
Dr. John D. Anderson ile yapbm yazmalarn bir kopyas
n yolluyorum.
Bu Pazar gn yaynlanan (ektedir) The New York Times
haberine gre "gkbilimciler onuncu gezegenden ylesine
eminler ki, geriye bir tek adn koymak kald, diye dn
yorlar''m.
Efendim, eskiler ona adn ok nce zaten vermilerdi:
Smerce Nibiru, Babilce Marduk ve onun yine byle arl
mas iin srar etme hakkmn olduuna inanyorum.
Sayglarmla,

Z. Sitchin

353

NDEKS
ABD Donanma Gzlemevi 334, 344-6

Abote Top Secret (Good) 305

Adam, ilk insan 174-85


Afrika, alhn madencilii 29, 31
Akkada metinler 32, 51, 102, 175-6,
180-2, 200-2
Aldrin, Edwin E. 145, 245
algler 151-3, 162-3
Almanya 318
Albn madencilii 29, 31
Amerikan Corafya Birlii 65
Ames Arabnna Merkezi 70, 96
Anaksagoras 171
Anunnakiler 28-30, 54-56
"gren gzler" (uydular) 99
insanolunun kkeni stne
173-85, 198, 216-7
ve diinin yarabl 201-4
ve Mars 272-85
ve matematiksel bilgelik 231-3
ve uzun mr 203-207
(bkz. Nefilim)
Apollo uulan 120-2, 134, 141-5
Apollo-Soyuz balanbs 323-4
Ariel 35
Armstrong, Neil A. 121, 245
Amold, Kenneth 300
asteroit kua 33, 45, 61-2
ve kuyruklu yldzlar 85-7
ve tahrip olan gezegen teorisi
87-90
Tevrat'taki tanm 59-60

354

AsteroiUer ve su 91-2
Astronomi
Gne Sistemindeki arpr,talar
3Hi
Halley kuyruklu yldz 72-83
Smer kkeni 30,
ve kadim matematik 227-33
(bkz. Smer kozmolojisi)
Asurbanipal 51
Asurlu 32, 51-2, 54
Aur 52-3, 54
Atmosfer ve Dnya'run kkeni 146-7
Ay 120-46
Smer kozmogonisinde 136-44
ve Apollo uulan 120-1
ve "Byk Darbe" teorisi 129-30
ve Fizyon teorisi 124-5
ve Ortak Doum teorisi 126-7
ve Yakalanma teorisi 12.!Hi
Aylar 120-146
Jpiter 61
Babil Kulesi 315-6
Babilliler 32, 38, 51, 53-4
Bakteri ve yaamn kkeni 162-4
Bayeux duvar hals 75-6
Bell Uboratuvarlan 206
Besin, antik alarda 244
Bilam 80
Biyokimya, modem 148
ve insanolunun kkeni 213
Biyoteknoloji, bkz. genetik deneyler

NDEKS
Bode Yasas 33, 49
Bode, Johann Elert 49
Bush, George 245, 318-20

Fransa
ve Gezegen X'i aray 343-4
ve UFO'lar 305

Callisto 70
Carter, Jimmy 304
Ceres 92
Chllenger mekii 320, 328, 344
Charon 334
Chiron (2060 Chiron) 92-3
Cooper, Gordon 145
Crick, Francis H. 160-1, 16!Hi, 170

Gaia, etimolojik kkeni 102


Gaia-A New Look at Life on frth

Darwin, George H. 122


Deimos 306-7, 312-4, 324
Derin Uzay ebekesi, uzay
teleskoplan 13, 311
Dillerin kkeni 234-9
ONA 149, 160-3, 188
Dnya
kabuu 105-10
atmosferi 1
Gaia olarak 102-3
kkeniyle ilgili modem bilim
teorileri 106-19
kkeniyle ilgili Smer kavramlan
38-48 100-6
Dnya D Varlk arahnnalan 311,
321
Dnya D Varlklar alma
Komitesi 350-2
''Dnyalar Sava" (Wells) 305
,

Egzobiyoloji 169
Encke kuyruklu yldz 73
Enum Eli 51-2, 91, 104-5, 147
ve Ay 137-8
Eun:pa 69-70
Evrimcilie kar yarahllk 172-3
Fibonacci Saylan 232

Forgotten Scripts: Evidence fer the


Minoan Language (Gordon) 04

(Lovelock) 119
Gaia Hipotezi 119, 253
Galile 14, 61
Ganymede 70
Genetik deneyler 186-97
Gezegen X'i aray 332-53
Gezegenler
n gezegen olarak Ay 141-3
Smer metinlerindeki Gksel
Sava 38-49
tahrip olan gezegen teorisi 87-90
Giotto 93, 97
Gize Sfenksi 273
Gorbaov, Mikhail 318-20, 323-9, 350
Gksel Sava 32, 38-48
ve Ay'n kkeni 138-40
ve Dnya'nn evrimi 118-9
ve su 90-2
Grek, kadim
Dnya teorileri 116
kozmoloji 102-4
Gne 71
Gne Sistemi
arpmalar 32-6
ve kuyruklu yldzlar 81-3
Halley kuyruklu yldz 72-84, 94-8,
333-4

"Havva Hipotezi" 214-5


Hilprecht, H. V. 231
History Begins at Sumer O<ramer) 220
Hoagland, Richard C. 268-9
Homer 104-5
Homo sapiens, bkz. nsanolu
Hoyle, Fred 169
Hubble uzay teleskobu 344
Hcre Fzyonu 194-5

355

KOZMK TOHUM
lo 69

IRAS (Kzl tesi Gkbilim Uydusu)


337-41

IUE

(Uluslararas Mor tesi K4if) 98

Kral listeleri 205


Kuyruklu yldzlar
Gne Sisteminde 81-6
periyodik ve periyodik olmayan
82-3

braniler, antik ada


llyada (Homer) 104
ngiltere ve UFO'lar 30%
nsanolu
ve dil 234-9
ve yaz 239-43
nsanolunun kkeni 172-99
ve biyokimya 213
ve Kitab Mukaddes 172
ve modem bilim 208-1 7
ve Smerler 1 72-85, 198, 217
Jpiter 68-9
Kil ve yaamn kkeni 148-51
Kingu 4HI

ve Ay 1 38-44
Kta srklenmesi teorisi 111-5
Kitab Mukaddes 57
su gndermeleri 91
ve ardllk kanunu 198
ve astronomi 223-4, 232-3
ve bilgelik 222, 226-7
ve Dnya 116-7
ve Evrim 172
ve Gezegen-X 348
ve Halley kuyruklu yldz 80
ve Havva hiUyesi 201-2
ve insann konumas 234-5
ve insanolunun kkeni 173
ve UFO'lar 306
ve yaamn kkeni 153-9
(bkz. Tekvin Kitab)
Kitt Peak Ulusal Gzlemevi 93, 96
klonlama 186-9
Kohoutek kuyruklu yldz 73, 93
Kopemik 14
Kozmoloji, bkz. Smer kozmolojisi

356

su ieren gk cisimleri 90--8


ve Halley kuyruklu yldz 72-84,
94-8, 333-4

ve kkenleri 86-90
ve yaamn kkeni 169-71
Marduk 54, 315

Mariner uulan 64-5, 93, 255, 294-5

Mars 64-6, 245-87


ve ''Yz" 266-72
ve ABD-Sovyetler Birlii ortak
giriimi 327-30
ve Annunakiler 272-85
ve Dnya'ya benzerlii 247-55
ve yzeyindeki yaplar 258-62
Matematik ve Smerliler 227-33
Max Planck Enstits 1 63, 311
Mende!, Gregor J. 186
Metemitler 168, 256-7
Mezopotamya 23, 50-1, 56, 22%
Miller, Stanley 147-8
Mir uzay istasyonu 328
Miranda 18, 34
Mitchell, Ed 145
Modem bilim
ve genetik denyler 185-97
ve insanln kkeni 208-17
Molekler genetik 213

NASA
ve ''Yarahl kayas" 120
ve Ames Arahrma Merkezi 70, 96
ve Dnya kabuu 118
ve Gezegen X'i aray 335-7, 341-3
ve Halley kuyruklu yldz 96
ve Hubble uzay telekskobu 344
ve Mars 249-50, 262-9, 279-83
ve yeni uzay giriimleri 319-21

iNDEKS
Nefilim 28-9
bkz. Annunakiler
"Nemesis" teorisi 342
Neptn 12-31, 36-a, 332-3
Nereid 36
Newton, Isaac 14, 72
Nibiru 28-30, 51, 224, 333, 346-8, 353
ve Ay 143
ve Gksel Sava 38-49
ve Halley kuyruklu yldz 81-3
ve tahrip olan gezegen teorisi 89-90
bkz. Marduk
Ninova 51
NOVA (televizyon program) 21, 38
Oberon 35
Ode/er (Pindar) 104
Okyanuslar ve Dnya kabuu 107-19
Oort Bulutu 83-6
Orgel, Leslie 164, 165, 170
Origin of the Mocm (O'Toole) 124-5
Pangea 111-9

Phobos 2, bkz. Phobos vakas


Phobos vakas 287-316, 319, 322
Picmeer uutan 13, 66-8, 335-7, 342-3,
349
Pimeer-Vens uuu 63
Plaka Tektonii teorisi 112-5
Plton 25-7, l33-5, 340
Presesyon 230
Reagan, Ronald 323-7, 329

Reports of the Mgicians and


Astronomers of Nineueh and Babyfon
(Thompson) 347
RNA 160, 164
Roket gemilerin Msrdaki izimleri
286

Roswell olay 300-2

Sakigake ve Suisei 95
Safyut uzay istasyonu 323, 328, 337

Satrn 13-4, 27,


SETi Enstits 331-2, 352
Sitchin, Zecharia
12. Gezegen 16, 21, 28-30, 82, 137,
173, 175, 253, 317, 333
The Lost Realms 23, 224, 237, 261
The Stainuay to Heaven 23, 261, 347
The Wars of Gods and Men 104, 199
Sovyetler Birlii
ve ABD ile ortaklaa Mars uuu
gayretleri 327-30
ve Gezegen X'i aray 343-4
ve Phobos vakas 287-316
Sputnik-1 287
Stratejik Savunma Giriimi (SDO 287,
318, 320-323
Su
ve Ay 141
ve gk cisimleri 16
ve kuyruklu yldzlar 90--8
ve Mars 249-53
Smer kozmolojisi 27-36, 38-49, 225, 346
ve Ay'n kkeni 136-44
ve dnyann kkeni 100-5
ve Gksel Sava 32, 38-48
ve sular 89-98
ve tahrip olan gezegen teorisi 90-1
Smerler
dil 199
kral listeleri 205-6
ve astronomi, bkz. Smer
kozmolojisi
ve bilgelik 221-7
ve diinin yaratl 199-204
ve insanolunun kkeni 172-85,
198, 216
ve matematik 227-33
ve modem bilim 56
ve Nibiru, bkz. Nibiru
ve yaamn kkeni 146
Yaratl Destan 51, 53

357

KOZMK TOHUM
Tekvin Kitab 28, 50-72
ve Ay 120
ve Babil Kulesi 31%
ve Dnya'nn kkeni 105
ve yaamn kkeni 150-1
bkz. Kitab Mukaddes

The Ages of Gai: A Biography of Dur

Living f.arth (Lovelock) 119

The Babylonin Genesis (Heidel) 57


The Boys From Brazil (Levin) 189

The Chaldean Genesis (Smith) 51


The Greening of Mars (Lovelock ve
Allaby) 252-3

The Myslery of Comets (Whipple) 85


The One Primeval l..anguage (Foster) 236
The Seven Tablets of Creation (King) 53
Teogoni (Hesiod) 104
1iamat 38-49, 105, 119
Kitab Mukaddes'teki
gndermeler 57-60
ve Ay'n kkeni 136-44
ve su 89-91
litan 27, 68
litania 35
liticaca Gl 274-5
"Tp bebekler" 190-2
Uan Daireler, bkz. UFO'lar
UFO'lar 299-308
Umbriel 35

Understanding Genesis (Sama) 56

358

Urans 14, 18-22, 326


ve aylan 33-6
ve halkalar 34
Uydular
ve Annunakiler 99
Seasat 113
Uzay teleskoplar 343-4
Uzun mr ve kahhm 204-5

Vega uular 94, 96, 324


Vens 62-3
Viking uular 64, 255
Voyager uular 12-23, 32, 34-6, 66-8,
70, 319, 326, 335, 345
Wor/ds in lhe Making (Svante) 165
Yaratl Destan 51, 53
Yaratlla kar evrimcilik 50, 172-3
Yaamn Kkeni 146-72
Yaanun kkeni ve d uzay 168-70
ve kil 149-52
ve Kitab Mukaddes 152-9
ve kuyruklu yldzlar 169-70
ve sporlar 169
ve Smerler 146
ve Tekvin Kitab 150-2
Yaznn kkeni 239-43
Ylanlar 217-8
''Ynlendirilmi Panspennia" (Crick
ve Ogel) 166

YAZARIN DGER ESERLER


12. GEZEGEN
THE STAIRWAY TO HEAVEN
THE WARS OF GODS AND MEN
THE LOST REALMS
WHEN TiME BEGAN
DIVINE ENCOUNTERS
THE COSMIC CODE

359

You might also like