You are on page 1of 17

MOTOR YAKITLARI

KONUNUN ANA ÇİZGİLERİ

1. Ham petrol
2. Hidrokarbonların sınıflandırılması
3. Ham petrolün damıtılması
4. Benzinlerde aranılan özellikler
5. Sıvılaştırılmış, petrol gazları

HAM PETROL

içten yanmalı motorlarda gönümüzde petrolden elde edilen sıvı yakıtlar kullanılır.
Motorların tarihî gelişimi içinde, katı ve gaz yakıtlardan da bu amaçla faydalanılmış ise
de, birçok teknik ve ticari sorun bunların kullanım alanlarının genişlemesini engellemiştir
Sıvı yakıtların taşıdıkları özellikler, motor yakıtı olarak kullanılmalarında öncelik
kazanmalarını sağlar.

1) Birim gram başına verdikleri enerji çok yüksektir.


2) Bu enerji çok çabuk olarak ısı enerjisine dönüşür.
3) Hava ile kolayca karıştırılabilir.
4) Yandıktan sonra kül bırakmazlar.
5) Kolay taşınır ve depolanırlar.

Petrolden elde edilen sıvı yakıtların kimyasal yapılan, karbon (C) ve hidrojen (H)
bileşiminden oluşur. Karbonun hidrojenle yaptığı bu bileşiklere hidrokarbon denir ve C n
Hm kapalı formülü ile gösterilir. Sıvı yakıtlar tüm organik maddelerden elde edilebilir.
Ancak günümüzde en önemli doğal kaynak petroldür.

Ham petrol, değişik molekül yapılarında olan hidrokarbonların karışı mından


meydana gelir. İçinde hidrokarbon karışımlarından başka, az miktar da oksijen, azot, demir,
magnezyum, kalsiyum, fosfor, vanadyum, kükürt ve çok az miktarda da çinko ve kobalt
bulunur.
Genel olarak toprak altından derin kuyular açılarak çıkarılır. Akıcılığı oldukça az,
kaygan, rengi koyu sarı ile siyah arasında değişen ve hoş olmayan ağır kokusu olan bir
sıvıdır. Sudan hafiftir ve suda erimez. Özgül ağırlığı ortalama olarak 0,7 - 0,97 arasında
değişir. Derin tabakalarda bulunan petrol daha akıcı olur.

1
Ham petrolün meydana gelişi ile ilgili bir çok teori vardır. Bunlardan günümüzde
en geçerli olanı, petrolün deniz dibine çöken küçük canlıların (mikro organizmalar)
kalıntılarının meydana getirdiğinin kabul edilmesidir. Bu küçük canlıların ölü ve dirileri
nehirlerin getirdiği çamur tabakalarının sürüklenmesi sonucu, denizin derinliklerinde
birikirler. Yüksek basınç ve ısı altında çok uzun zaman kalarak, mayalanmaları sonucu
petrol meydana gelir. Bu günkü ileri tekniğe rağmen, petrolün yer altındaki birikim yeri
ve özellikle verimliliği kolayca tesbit edilemez. Bu bakımdan, petrol arama ve çıkarılması
uzun zaman alan pahalı bir iştir.

HİDROKARBONLARIN SINIFLANDIRILMASI

Hidrokarbonların kimyasal yapılan yakıtın özelliklerini değiştirir. Bile şikteki


hidrojen atom sayısı karbon atomuna nazaran ne kadar fazla olursa yakıtın ısı değeri o
kadar artar. Molekül ağırlığı fazla olan bileşiklerin uçuculuğu azdır. Aynı bağı yapan
hidrokarbonlarda moleküldeki karbon atomu sayısı arttıkça vuruntu direnci azalır.

Organik kimyada sınıflandırma çok geniş kapsamlıdır ve başta iki ana guruba
ayrılarak incelenir.

1) Alifatik bileşikler
2) Aromatik bileşikler

Organik bileşiklerden yapıları en basit olan hidrokarbonlar da gene iki ana sınıfa
ayrılarak incelenirler.

1) Alifatik hidrokarbonlar
2) Aromatik hidrokarbonlar

Ancak bu sınıfların ayrıntılı incelenmesine girmeyeceğiz. Konuya yar dımcı olması


bakımından hidrokarbonların, karbon atomlarının birbirine bağlanış şekillerine göre
sınıflandırılmasıyla yetineceğiz. Karbon atomlarının birbirine tek bağ ile bağlandıkları
bileşiklere doymuş, iki veya üç bağla bağlandıkları bileşiklere de doymamış bileşikler
denir. Buna göre hidrokar bonlar:

1) Doymuş hidrokarbonlar

2) Doymamış hidrokarbonlar diye ikiye ayrılır.

2
Doymuş Hidrokarbonlar

A — Parafinler

Düz zincir bağ yapanlara normal parafinler, dallanmış zincir bağı yapanlara da
izoparafinler denir. Kapalı formülleri C n H2n+2 açık formülleri ise Şekil l’de oktan
hidrokarbonu örneklenerek gösterilmiştir. Izo-parafinlerin normal parafinlere nazaran
vuruntu dirençleri daha fazladır.

Şekil – 1

Parafın sınıfı bileşiklerin hepsi ham petrolde vardır ve motor yakıtlarının ana
kısmını meydana getirir. Sınıfın beş karbon atomluya kadar olan ilk dördü gaz halinde
bulunur. Basınç altında sıvı hale gelen bu gurup, günümüzde mutfak işlerinde, ısı ve
aydınlatmada kullanılmaktadır.
Metan C H4
Etan C2 H6
Propan C3 H8
Bütan C4 Hıo

Yirmi karbon atomluya kadar olan bileşikler sıvı halindedirler. Bu bölüm içindeki
guruplar şu şekilde belirlenir.

C5 H10 - C7 H16 : Uçak benzinleri


C5 H10 - G12 H26 : Motor benzinleri
C9 H2o - C14 H30 : Jet yakıtı (Kerosene)
C12 H26 - C16 H34 : Gaz yağı
C15 H32 - C18 H38 : Motorin
:
C16 H34 - C20 H42 Madeni yağlar
Yirmiden daha fazla karbon atomlu olanlar ise katıdırlar. Vazelin, parafin vb. bu
bölümün üyeleridir.

3
Benzinin büyük kısmını meydana getiren parafin sınıfı hidrokarbonlar hakkında
tamamlayıcı bilgi Şekil - 2'de çizelge halinde verilmiştir.

ERGİME KAYNAMA
ADI FORMÜLÜ
NOKTASI °C NOKTASI °C
PENTAN C5H12 -131 36,2
C H
HEGZAN 6 14 - 94 69
C H
HEPTAN 7 16 -91 98,4
C H
OKTAN 8 18 -57 124,6
C H
NONAN 9 20 - 150,6
DEKAN C10 H22 -31 174
UNADEKAN C11 H24 197

Şekil 2.

B — Naftenler

Halka bağlı ve kapalı formülleri C H olan bu sınıfa siklo parafinler de denir.


Vuruntu dirençleri parafinlerden yüksek, ayrıca buharlaşma özellikleri de isteklere
uygundur. Sınıfın üyelerinden olan siklo hekzanın açık formülü Şekil - 9.3'de
gösterilmiştir.

Şekil 3.

4
Doymamış Hidrokarbonlar

A — Aromatikler

Kapalı formülü Cn H2n-6 olan, halka şeklinde çift bağlı hidrokarbonlardır. Vuruntu
dirençleri çok yüksek olduğundan motor yakıtı olarak önem taşırlar. Sınıfın en önemli üyesi
benzendir. Aromatik bileşiklerin başlangıç maddesi olarak kullanılır. Yani, bütün aromatik
bileşikler benzenden türer. Şekil -4’ te benzenin açık ve kapalı formülleri gösterilmiştir.

B —Olefinler

Zifttir tipi çift bağlı hidrokarbonlardır. Molekülde bir çift bağı olanlara mono olefin
denir. Kapalı formülü Cn H2n 'dir. Molekülde iki tane çift bağ bulunanlara da di olefinler
denir ve CnH2n-6 kapalı formülü ile gösterilirler. Şekil 4’de propilen ve bütadien
hidrokarbonlarının açık ve kapalı formülle ri gösterilmiştir. Olefinlerin vuruntu dirençleri
yüksektir. Fakat depolandıklarında, zamanla reçineleşme yaptıklarından motor yakıtı
olarak uygun değildirler.

Şekil 5.

HAM PETROLÜN DAMITILMASI

Petrol çıkarıldığı gibi kullanılırsa çok sınırlı faydalanılabileceği için, içindeki


hidrokarbonlar kısımlara ayrılarak kullanılma alanı genişletilir. Böylece ticari değeri
yüksek olan pek çok ürün elde edilir. Petrolün kısımlara ayrılması rafinerilerde yapılır. Bu
işlem petrolün cinsine ve taşıdığı yabancı maddelere göre birçok fiziksel ve kimyasal
işlemi gerektirir.

5
Birinci Damıtma

Damıtma, yüksekliği 30 m ve çapı 4 m, olan çelik kulelerde yapılır. Damıtmada


hidrokarbonların kaynama noktalarının farklı olmalarından faydalanılır. Ham petrol bir
fırında ısıtıldıktan sonra kulenin taban bölgesin den içeriye gönderilir. Kule tabanında
sıcaklık 380°C'dir. Petrolün içindeki hafif hidrokarbonlar bu sıcaklıkta buharlaşarak
kulede yukarıya doğru yükselir. Kuledeki sıcaklık yukarı çıkıldıkça azalacağından, buhar
halinde yükselen hidrokarbonların sıcaklıkları da düşer. Bulunduğu kısmın sıcaklığı, kendi
kaynama noktasının altına düştüğünde buhar derhal yoğunlaşır ve o düzeyde bulunan
tepsilere birikmeğe başlar. Bir süre sonra tepsilerde kısımlar toplanır. Guruplar ayrı ayrı
yerlerden kule dışına alınarak soğutucu lardan geçirilirler. Böylece benzin, gaz yağı, motorin
vb. ürünler elde edilmiş olur. Ancak elde edilen bu ürünlerin motorlarda kullanılabilmesi
için daha bir çok kimyasal ve fiziksel işlemi gerektirdiği unutulmamalıdır. 380°0'ye kadar
buharlaşamayan hidrokarbonlar ise kulenin dibinde toplanırlar. Bunlara birinci artık denir.
Birinci damıtma sonucu petrolün cinsine göre % 15 - % 20 oranında benzin üretimi;
sağlanır. Birinci ana damıtma ve diğer damıtma kuleleri Şekil 6 da gösterilmiştir.

Kraking

Ham petrol 380 0C'nin "üstünde ısıtılırsa hidrokarbonlar parçalanarak daha küçük
moleküllü hidrokarbonlara dönüşürler. Bu olaya kraking denir. Örneğin, hekzadekan C 16
H34 molekülü, oktan (C 8 H18) ve oktan (C 8 H16 ) moleküllerine parçalanır. Isı ve basınç
altındaki bu kimyasal değişim petrolden daha fazla benzin üretilmesine imkân sağlar.
Bunun için birinci artığı meydana getiren ağır hidrokarbonlara kraking uygulanır. Bu yolla
petrolden elde edilen benzin oranı % 40 - % 60'a çıkar. Kraking işleminin diğer önemli bir
yanı da benzinin vuruntuya karşı direncini yükseltmesidir. Aynca bir çok ta yan ürün
alınmasını sağlar:

Vakum Damıtmağı

Ağır hidrokarbonları meydana getiren birinci artığa kraking uygulamak istenmiyorsa,


kısımlara ayırmak için başka bir kulede damıtılır. Molekül parçalanmaması için sıcaklığın
380°C'nin altında kalması .gerektiğinden kulede vakum meydana getirilerek
hidrokarbonların kaynama noktalan düşürülür. Damıtma sonucu yağlama yağlan ve fuel-oil
elde edilir. Buharlaşmayan ağır kısımlar kule dibinde toplanırlar. Buna ikinci artık denir ve
bitüm üretiminde kullanılır.

6
Şekil 6.

7
BENZİNLERDE ARANILAN ÖZELLİKLER

Benzin 32°C - 204°C arasında kaynayan, özgül ağırlığı 0,680-0,760 gr/cm 3 olan
renksiz ve kendine has bir kokusu bulunan hidrokarbonlar karışımdır. Bu kilogramı
yandığında 10500 kcal enerji verir. Piyasada benzinler çeşitli gayelere göre boyanır.
Örneğin, Türkiye'de normal oktanlı benzinler "yeşil-mavi", yüksek oktanlı benzinler ise
"saman sarısı", renge boyanır. Sıvı yakıtların genel karakteristikleri yanında benzinlerde
ayrıca şu özellikler de aranır:

a-Uçuculuk
b-Depolama dayanıklığı
c-Korozyon azlığı
d - Vuruntuya karşı direnç

Petrol kuyudan çıkarıldıktan sonra, taşıtın deposundaki yakıt haline gelinceye kadar
geçirdiği işlemler ana çizgilerle Şekil 7'de şematik olarak görülmektedir.

Şekil 7.

Benzinlerde Uçuculuk

Benzinlerde aranılan en önemli özelliklerden biridir. Motorun benzin sarfiyatına,


gücüne, güç çalışmasına, ısınmasına, buhar tıkacına, karışımın dağıtımına ve karterdeki
yağın incelmesine etki eder.

A — Buhar tıkacı

Benzin karbüratörde, borularda ve özellikle yakıt pompasında buhar haline gelerek


yolu tıkamasına denir.' Yakıt sistemi sıvı yakıta göre planlandığından, buhar benzin akışını
etkiler. Motor düzgün çalışmaz, hatta stop eder. Olayın meydana gelmesinde, sistemin
elemanlarının sıcak bölgelere yakın olması, hava sıcaklığı, barometrik yükseklik ve benzinin
fazla uçucu olması rol oynar.

8
Buhar tıkacını kontrol altına almak için en büyük etken olan benzin uçuculuğunun
ayarlanması gerekir. Eğer benzin içinde hafif hidrokarbonların yüzdesi fazla ise buhar
tıkacına eğilim artar.

a) Reid buhar basıncı

Her sıvının sıcaklıkla değişen bir buhar basıncı vardır. Bu basınç atmosfer
basıncına eşit olduğu zaman kaynama başlar. Sıvı ne kadar uçucu olursa, alçak
sıcaklıklardaki buhar basıncı da o kadar yükselir. Benzinin buhar tıkacına* karşı eğilimi bu
fizik kuralına göre belirlenir. Bir benzinin buhar basıncının ölçülmesi için Şekil 8 deki Reid
deneyi düzenlenir. Alet iki çelik odacıktan meydana gelir. Alttaki benzin, diğeri buhar
odasıdır ve benzin odasından 4,5 defa büyüktür. Buhar odasının üst kısmına bir manometre
bağlıdır. Buhar basıncı bulunacak benzin, yakıt odasına konur. Alet 37,8°C sıcaklıktaki
su banyosunda ısıtıldıktan sonra, basınç artması durana kadar bir kaç defa sallanır.
Ondan sonra manometredeki değer okunur. Buna Reid buhar basıncı denir. Benzinin
Reid buhar basıncı yükseldikçe, buhar tıkacı eğilimi artar. Yapılan bir çok deney ve
2
denemeler sonucu soğuk iklimlerde kışın Reid buhar basıncının 12 Ib/inç (0,82 kg/cm 2), sıcak
2
iklimlerde yazın 8 Ib/inç (0,54 kg/cm 2) olması gerektiği ortaya çıkmıştır. Türkiye için bu
2
değerler yazın 8 - 8,15 Ib/inç (0,54 - 0,57 kg/cm 2), kışın 9-11 Ib/inç 2 (0,61 - 0,74 kg/cm 2)
olmalıdır. Bu basınç değerlerini elde etmek için benzin içindeki hafif ve ağır hidrokarbonlar
arasında dengelemeler yapılır.

Şekil 8.

9
B — Soğukta ilk hareket

Benzin içindeki düşük sıcaklıklarda buharlaşan hidrokarbonlar çok az ise, motoru


ilk harekete geçirmek güçleşir. Çünkü sıvı yakıtlar ancak buhar halinde yanabilirler. Hava
içinde hacimsel olarak en az % 1,5 oranında benzin buharı yoksa yanma olmaz. O halde
motorun özellikle soğuk havalarda kolayca ilk harekete geçebilmesi, benzin içinde belirli
bir miktar hafif hidrokarbonun bulunmasını gerektirir. Bunun için benzinin % 10'u 54 - 74°C
arasında buharlaşmalıdır. Evvelce açıklandığı gibi uçuculuğun fazla olması buhar tıkacına
yol açacağından, % 10 buharlaşma sının sıcaklıkları Reid buhar basıncına göre ayarlanır.
Reid buhar basıncı:
13 —14 Ib/inç2 ise % 10 noktası 54°C ye,
11 —12 Ib/inç2 ise % 10 noktası 63°C ye,
9—10,5 Ib/inç2 ise % 10 noktası 71°C ye ve
8,5 Ib/inç2 ise % 10 noktası 74°C ye ayarlanır.

C — Karbüratörde buzlanma

Bir sıvı buharlaşırken çevreden ısı alır ve çevrenin sıcaklığı düşer. Karbüratörün
hazırladığı karışımdaki benzin, venturide buharlaşırken, ısısı nı kendisini taşıyan havadan
alır ve hava soğur. Buharlaşma miktarı artarsa hava daha fazla soğuyacağından içindeki
nem yoğunlaşarak donar. Meydana gelen buz, venturide ve gaz kelebeği kenarında birikerek
motorun çalışmasını etkiler. Bu olaya karbüratörde buzlanma denir. Fazla uçucu benzinler
buzlanma eğilimini arttırır. Yapılan deneyler buzlanmanın önlenmesi için, benzinin % 50
si 125°C'nin altında buharlaşacak şekilde ayarlanmasını gerektirir. Buzlanmayı önlemek
için bazı motorlarda venturi çevresi ısıtılır. Ayrıca, donan kısımların cidarlara
tutunmamaları için benzine katık ta konabilir.

D —Motorun ısınması

Benzin içinde düşük sıcaklıkta buharlaşan hidrokarbonların fazla olması, motorun ilk
harekete geçişini kolaylaştırdığı gibi, çabuk ısınmasını da sağlar. Eğer benzinde hafif
hidrokarbonlar az ise o zaman benzin soğuk yüzeylere çarparak yoğunlaşır ve karışım
fakirleşir. Bu silindirlerdeki yanmanın kalitesini bozacağından, motorun ısınma zamanı
uzar. Ayrıca verim de düşer. Bu durumu önlemek için benzinin % 50 sinin 105°C nin altında
buharlaşması istenir. Ancak bu istek karbüratörde buzlanmadaki istekle çeliştiğinden, % 50
buharlaşma noktası 88°C - 125°C arasında kalacak şekilde ayarlanır.

10
E — Karışım dağıtımı

Benzinin uçuculuğu karışımın dağıtımını da etkiler. Benzinde yüksek sıcaklıklarda


buharlaşan ağır hidrokarbon yüzdesi fazla ise, manifoldda sürekli yoğunlaşma olur. Bu
durum karışım oranım bozar, silindirlerin beslenmesinde aksamalara yol açar. Özellikle
karbüratörden uzak silindirlere daha fakir karışım gider. Ayrıca, manifoldda yoğunlaşan
benzin, silindirlerde ki yağ filmini yırtarak, hattâ kartere sızarak yağlamanın kalitesini bozar.
Bu aksamaların meydana gelmemesi için, benzinin % 90 mm 180°C'nin altında
buharlaşacak şekilde ayarlanması gerekir.

F — Buharlaşma sonu

Motorda iyi bir yanma sağlamak, silindirlerde karbon birikimim önlemek için, benzindeki
ağır hidrokarbon yüzdesi mümkün olduğu kadar az olmalıdır. Bu bakımdan benzinin % İOO
kaynama noktası 204°C'nin altında olacak şekilde ayarlanır.

Benzinin yukarıdaki sınır noktalarına göre uçuculuğu, rafinerilerde ayarlanır. Şekil


- 9.9'da motora uygun benzinin buharlaşma eğrisi görülmek tedir.

Şekil 9.

G — Uçuculuk muayenesi

Benzinlerin belirli sıcaklıklardaki uçuculuk, yüzdeleri Engler - ASTM cihazı ile


3
tesbit edilir. Şekil - 9.10. 100 cm benzin Engler tüpüne doldurulur ve ısıtılır. Isı bir
termometre ile kontrol edilir. Buharlaşan benzin yükselerek soğutucuya gelir ve burada
yoğunlaşır. Ölçülü kaba düşen ilk benzin damlası buharlaşma başlangıcını gösterir. O
andaki sıcaklık kaydedilir. Sonra buharlaşma süresince ölçülü kapta toplanan miktarlarla o
andaki sıcaklıklar gene kayda geçirilir.

11
En son kısmın buharlaşmasından sonra elde edilen değerlere göre, denenen
benzinin buharlaşma eğrisi çizilir. Eğri motora uygun değilse, rafinerilerde hidrokarbon
ayarlaması yapılır. Deneyde buharlaşma nın başlangıç ve bitiş noktalan hassas olarak
tesbit edilemez. Aşağıda Engler-ASTM metoduna göre değişik firmaların şartname
örnekleri veril miştir.

Şekil 10.

a) Petrol ofisi: Batman ve İpraş

% 10 noktası ................................. 70°C (158°F)

% 50 noktası .................................. 125°C(257°F)

% 90 noktası .................................. 180°C(356°F)

Kaynama sonu ............................. 204°C(399°F)

b) Amerikan şartnamesine göre:

% 10 noktası ............................... 75°C (167°F)

% 50 noktası ................................. 110°C (230°F)

% 90 noktası ................................. 190°C (374°F)

Son kısım ........................................... % 2 olacak

12
Depolama Dayanıklılığı

Özellikle olefin sınıfı hidrokarbonlar oksijenle birleşerek reçineleşme (göm) yapar.


Depolama sûresi arttıkça, reçineleşme de çoğalır. Bu durum benzinin kalitesini bozar.
Ayrıca yapışkan bir madde olduğundan, karbüratörde tıkanıklıklara yol açar. Reçineleşmeyi
önlemek için, benzine reçine önleyici katılık katılır. Teknik şartnamelere göre, benzinlerde
yüzde reçine oranı 100 cm3'te 5 mg'mı geçmeyecek şekilde ayarlanmalıdır.

Petrol ofisi (İpraş)...................... 100 cm3 te 4 mg


Petrol ofisi (Batman) ................. 100 cm3 te 6 mg
Amerikan şartnamesi ................ 100 cm3 te 2 - 5 mg

Korozyon Azlığı

Benzindeki kükürt korozyona neden olur. Silindirlerde yanma sonunda oluşan kükürt
oksit, gene yanma sonunda açığa çıkan su buharı ile birleşerek sülfirik asit meydana getirir.
Asitik etki nedeniyle, eksoz gazlan geçtiği yerlerde korozyona yol açar. Gazların kartere
sızması halinde ise, yağlamanın kalitesi bozulur. Korozyon etkisini azatmak için, benzindeki
kükürt oranı %010'u geçmeyecek şekilde ayarlama yapılır.

Petrol ofisi (İpraş ve Batman) ........... %010mak

Amerikan şartnamesi ....................... %010 mak

Benzinlerde aranılan özelliklerden, vuruntuya karşı direnç ve kalite yükseltici


katıklar, konu 10'daki motorlarda yanma bölümünde incelenecek tir.

SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI

İlk olarak Amerika birleşik devletlerinde San Diago Gas-Electric Company tarafından
denenen sıvılaştırılmış petrol gazı ile motorların çalıştırılması, otomotiv endüstrisinde son
derece faydalı bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Uzmanların bu yakıta, yer yüzünde
rezervinin çok fazla olması nedeni ile büyük ümitler bağladıkları bilinmektedir.

Şikago'da düzenlenen uluslar arası bir toplantıda 1980 yılı başlarında her türlü motorlu
araçta, her gün 80 milyar litre sıvılaştırılmış gaz kullanılabileceği hesaplanmıştır.
Amerika’dan başka, bir çok ülke de de denemeler yapılmaktadır.

Sıvılaştırılmış petrol gazı(likit petrol gazı LPG) petroldeki en hafif hidrokaronlardan


meydana gelir. Normal hava şartlarında gaz, basınç altında ise sıvı haline dönüşürler.

13
Kuyulardan petrol çıkarılırken veya rafinerilerde petrol işlenirken, yan ürün olarak
elde edilirler. Ayrıca yer altındaki doğal gaz yatakların dan da çıkarılır.

Bu gazlara basınç uygulandığında hacimleri 230 - 267 misli küçülür. Örneğin,


267 m 3 gaz sıvılaştırıldığında l m 3
lük bir hacme sığar.

Evlerde ısıtma ve mutfak işlerinde kullanılan bu gazların adlarım kısaca


tekrarlayalım: Metan, etan, propan ve bütan. Bunlardan şimdilik motor yakıtı olarak
bütan ve propandan faydalanılmaktadır.

Sıvılaştırılmış gazların motorlarda kullanılması işleyişte büyük bir değişikliği


gerektirmez. Farklı elemanları, özel bir karbüratör, basınç azaltıcı regülâtörler, solenoid
valiler vb.dan meydana gelir.

Sıvılaştırılmış gazların motorlarda kullanılması şu faydalan sağlar.

1) Her kilogram yakıt başına verdikleri enerji miktarı yüksektir, 11858/kcal/kg

2) Hava ile çok iyi karıştığından, yanmanın verimi yüksektir.

3) Yandıktan sonra silindirlerde artık bırakmaz.

4) Yanmanın tam yanmaya çok yaklaşması, hava kirlenmesinde azalma sağlar.

5) Silindirdeki yağ filminin yırtılması söz konusu olmadığından, motor


parçalarının ömrü uzar. Onarımı harcamaları azalır.

6) Karterdeki yağın incelmesi önlenmiş olacağından, yağlanmanın kali tesi bozulmaz


ve yağ değişim süresi uzar. .

7) Oktan sayılan çok yüksek olduğundan, motorun sıkıştırma oranının


yükselmesine imkân sağlar, (10/1-12/1).

8) Yukarda sıraladığımız üstünlükler, yapılan denemeler sonucu, sıvı laştırılmış


gazların motor yakıtı olarak kullanılması % 30 yakıt ekonomisi sağlayacağını ortaya
çıkarmıştır.

Bütün bu üstünlüklerine karşı en önemli olumsuz yanı, bu gazların taşınması ve


depolanması harcanmalarının, sıvı yakıtlara nazaran yüksek oluşudur.

14
ÖZET

Yanabilen ve yanması ile faydalı bir ısı meydana getiren bütün maddelere
yakıt veya yakacak denir. Faydalı ısı karbonun oksijenle birleşmesi sonucu dışarı
salınan ısıdır.

Yakıtlar üç guruba ayrılır. Gaz, sıvı, katı. Motor yakıtı olarak tarihi gelişimi içinde
her üçü de denenmiş ve kullanılmış, ancak sıvı yakıtlar ilk sırayı almıştır.

Motorlarda kullanılan sıvı yakıtların doğal kaynağı kömür ve özellikle


petroldür. Petrol genellikle toprağın çok derinliklerinden çıkarılan hidrokarbonlar
karışımıdır.

Hidrokarbon, karbonla hidrojenin yaptığı bileşilere denir.

Petrol, kaynama noktalan farklı bir çok hidrokarbon karışımından meydana


geldiğinden, damıtma yoluyla kısımlara ayrılır. Böylece, teknikte kullanılma alanı
genişletilmiş olur.

Petrolün damıtılmasında 32 - 204°C aralığında buharlaşan ve özgül ağırlıktan


0,680 - 0,780 gr/cm 2 arasında olan hidrokarbonlar benzini meydana getirir.

Petrol basınç altında ve yüksek sıcaklıkta ısıtılırsa ağır moleküllü hidrokarbonlar


parçalana rak, daha hafif hidrokarbonlara dönüşür. Buna kraking denir. Bu yolla petrolden
üretilen benzin miktarı çoğalır.

Benzinler, motor yakıtı olarak kullanıldıklarında şu özellikleri taşımalıdır:


Gerektiği Ölçüde uçuculuk, vuruntuya karşı direnç, depolama dayanıklılığı ve korozyon
azlığı. Benzinlerde uçuculuğun, motor işleyişine uygunluğu % 10, % 50 ve % 90
noktalan ile belirtilir. Uçuculuğun ayarlanması ile motor ilk harekete kolay geçer ve
ısınır. Karbüratörde buzlanma ve buhar tıkacı önlenir. Karışımın silindirlere düzgün
dağıtımı sağlanır.

Benzin içinde zamanla meydana gelen reçine "göm" karbüratörde tıkanıklıklara,


segman ve supap tutukluklarına yol açar. Özellikle olefin sınıfı hidrokarbonlarda
reçineleşme daha fazladır. Benzine önleyici katıklar katılır

Benzin içindeki kükürt yanma sonunda, oksitinin su buharı ile birleşmesi,


sülfürik asiti meydana getirdiğinden korozyona yol açar. Bu bakımdan, benzin
içindeki kükürt miktarı sınırlandırılır.

15
BİLGİ KONTROL SORULARI:

1. Yakıt nedir?

2. Genel olarak yakıttan sınıflandırın. Isı ve ekonomiklik değerleri bakımından


kıyaslayınız.

3. İyi bir motor yakıtında ne gibi özellikler aranır? Maddeler halinde açıklayın,

4. Benzinin fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklayın.

5. Kraking nedir? Benzin üretimindeki rolünü açıklayın.

6. Vakum damıtması hangi hallerde uygulanır?

7. Silindirdeki yağ filminin yırtılmaması, karterdeki yağın incelmemesini


sağlamak için benzin nasıl bir özelliğe sahip olmalıdır?

8. Buhar tıkacına sebep olan faktörler nelerdir?

9. Karbüratörde buzlanmayı önlemek için ne gibi tedbirler alınmıştır?

10. Petrol ofisi "Batman" standartlarına göre, benzinin buharlaşma eğrisini çizin.

16
İÇİNDEKİLER

MOTOR YAKITLARI............................................................................................................................1
KONUNUN ANA ÇİZGİLERİ...........................................................................................................................1
HAM PETROL....................................................................................................................................................1
HİDROKARBONLARIN SINIFLANDIRILMASI............................................................................................2
Doymuş Hidrokarbonlar......................................................................................................................................3
A — Parafinler.....................................................................................................................................................3
B — Naftenler.....................................................................................................................................................4
Doymamış Hidrokarbonlar..................................................................................................................................5
A — Aromatikler ................................................................................................................................................5
B —Olefinler.......................................................................................................................................................5
HAM PETROLÜN DAMITILMASI..................................................................................................................5
Birinci Damıtma..................................................................................................................................................6
Kraking................................................................................................................................................................6
Vakum Damıtmağı..............................................................................................................................................6
BENZİNLERDE ARANILAN ÖZELLİKLER..................................................................................................8
Benzinlerde Uçuculuk.........................................................................................................................................8
A — Buhar tıkacı.................................................................................................................................................8
a) Reid buhar basıncı...........................................................................................................................................9
B — Soğukta ilk hareket...................................................................................................................................10
C — Karbüratörde buzlanma.............................................................................................................................10
D —Motorun ısınması.......................................................................................................................................10
E — Karışım dağıtımı........................................................................................................................................11
F — Buharlaşma sonu.......................................................................................................................................11
G — Uçuculuk muayenesi.................................................................................................................................11
Depolama Dayanıklılığı.....................................................................................................................................13
Korozyon Azlığı................................................................................................................................................13
SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI........................................................................................................13
ÖZET.................................................................................................................................................................15
BİLGİ KONTROL SORULARI:......................................................................................................................16

17

You might also like