c


Tek gözümü aralayıp bakışımı netleştirdiğimde kirli, karanlık bir duvar görünüyordu önümde.
Kapalı olan diğer gözümü elimle yokladığımda bir acı hissettim. En azından bir yumruk
yediğimi anlamıştım. Etrafı sarmış olan bok ve sidik kokusu nefes almayı zorlaştırıyordu. Sırt
üstü uzandığım banktan her tarafım ağrıyarak kalktım. Götümü zor doğrultamama bakılırsa
dün gece fena hırpalanmıştım.

Karşı duvarda boylu boyunca uzanan parmaklıkları gördüğümde nerde olduğumu anladım.
Yalnız değildim. Bir bankta iki travesti ve pezevenk tipli bir adam sıkışarak oturuyorlardı.
Şaşkın bakışlarını yandaki banka çevirmişlerdi. 30'lu yaşlarda, temiz giyimli, pek de bakımsız
olmayan bir herif pantolonunun fermuarını açmış mastürbasyon yapıyordu. Rutin bir eylem
gerçekleştiriyormuşçasına sakindi. Sanki penisiyle değil de saçıyla oynuyordu. Kısa bir süre
sonra hafif bir inleme eşliğinde boşaldı. Tıpkı diğer milyonlarca yoldaşı gibi gün ışığı gören
spermleriyle dolu menisini cebinden çıkardığı bir mendille silip fermuarını kapattı.

"Merhaba," dedi elini uzatarak, "Ben Recep." Uzattığı elinin çok değil, bir dakika önce
yaptıkları geldi gözümün önüne, "Ben de Ahmet, memnun oldum. Kusura bakma kollarımı
kaldıramıyorum, sağlam dayak yemişim," diye geçiştirdim. Bir süre kendinden, neden orda
bulunduğundan bahsetti. Yıllardır seks bağımlısıymış. Sık sık tacizden içeri alınırmış. Bir süre
yatıp, kısa sürede dışarı çıkarmış yine. Ergenliği ailesinin baskıları ile geçmiş. Annesi her gün
odasında porno dergiler olup olmadığını kontrol edermiş. Okulda bir kızla dolaştığını duyarsa
bir güzel dayak atarmış. Baskılar altında iyice sindirilmiş. Bu yaşına kadar hiç sevgilisi
olmamış. Zar zor uçundan tutunduğu işlerden kazandığı paraları kerhanelerde orospuların
koynunda harcamış hep. İşin boku çıkmış gittikçe. Eli, günün çoğu zamanında pantolonun
içindeymiş sürekli. "Yarrak gibi bir hayat," diyordu mevcut durumuna.

Recep, artık dinlemediğim hikayesini hiç susmadan anlatırken, travestilerden biri işveli bir
tavırla bana bakarak ellerini eteğinin altına sokup dizlerinden küloduna kadar bacaklarını
okşuyordu. Yanındakinin bürokratik işlemler için bir devlet dairesinde sıra bekliyormuş gibi
bir hali vardı. Etrafta olup bitenler sikinde değildi.

Az biraz kendime geldiğimde önceki gece yaşadığım eğlence ve şehvet dolu anlar kare kare
kafamda belirmeye başladı. Önce birkaç arkadaşla bir rock barda hayvanlar gibi içip ordan bir
dans kulübüne geçmiştik. Bir süre kendimden geçmişçesine tek başıma dans ettiğimi, daha
sonra seksi sarışın bir hatunla sarmaş dolaş dansa devam ettiğimi kesik kesik hatırladım.
Mükemmel kalçalarıyla yaptığı kıvrak figürler, sık sık göğüs kafesime dayadığı büyük
göğüsleri ve tüm gece ellerimle sıcaklığını hissettiğim çıplak bacakları tüm detaylarıyla
gözümde belirmişti. Bir noktadan sonra şehvet en üst noktaya ulaşmış, sıcaklık gittikçe
artmıştı. Ateşli bir şekilde öpüşerek, çılgınca dans eden kalabalığa çarpa çarpa kulübün
tuvaletine gittik. Orda ne kadar zaman geçirdiğimizi hatırlamıyorum. Zaman kavramı yok
olmuştu. Kapının sürekli tıklanmasına aldırmıyorduk. Dillerimiz vücutlarımızın her
noktasında dolanmış, her köşesinin tadına varmıştı. Kısıtlı ortamı bir engel saymayıp birçok
pozisyonda deliler gibi sevişmiş, nefes nefese orgazmlara doymuştuk. Kapı, darbe sesleri
eşliğinde kırılarak yanımıza düştüğünde yüzü kapıya bakacak şekilde domalmış olan sarışın
hatunun içinde gidip geliyordum. Badem bıyıklı güvenlik görevlisini karşımda gördüğüm
anda penisim sıcak yuvasından dışarı fırlayıp bir fıskiye gibi herifin üzerine spermlerimi
fışkırtıvermişti. O an belki de hayatımda en geciktiriciye ihtiyacım olan an olarak kalacak
hep. Herif olayın şaşkınlığını atlatır atlatmaz belinden copunu çıkararak çıplak vücudumun
her yerine darbeler indirerek beni dışarı çıkarmıştı. Ekran kararmadan önce en son
hatırladığım şey aletimi kolumdan tutmuş olan badem bıyıklı güvenlik görevlisinin bacağına
doğrultup işediğim ve bundan hemen sonra gözüme yediğim yumruktu.

O yorucu geceyi sadece düşünmek bile beni yormuştu. Yavaşça banka uzanıp gözlerimi
kapattım. Uykuya dalarken Recep'in bankından fermuar açılma sesi geldi. Ama uyumama
engel değildi.