You are on page 1of 142

l TEK YAYINEV TEKi KLASK Roman YAPIM teki Ajans KAPAK TASARIMI Arif Turan REDAKTR Celal nal

BASKI ve CLT Emel Matbaas BRNC BASKI 1996 dostoyevski AMCANIN RYASI TEK, At Yayncln kuruluudur. TRKES Serpil DEMRC YNETiM YER Mediha Eldem Sokak 52/1 06421 Kzlay/ANKARA Tel: 312 435 38 33 Fax: 312 433 96 09 ISBN 975-8012-52-5 BEYAZIT DEVLET KTPHANESi Tasnif No. Demirba No 891-733 349944 7804-P6 AMCANIN RYASIAMCANIN RYASI (Mordasovl'un kaytlarndan) BRNC BOLUM Marya Aleksandrovna Moskaleva, hi kukusuz Mordasov'un bir numaral kadndr -bu hi tartlmaz. Kadn, sanki hi kimseye ihtiyac yokmu, hatta tam tersine herkesin ona ihtiyac varm gibi davranr. Hi kimse onu sevmez, stelik pek ok kiinin ona kar iten bir nefret beslediini sylemek de abart olmaz. Ama te yandan herkes ondan ok korkar. Onun da istedii budur zaten. Byle bir istek politika gereidir. Marya Aleksandrovna aslsz dedikodulara ok merakldr ve eer o gn kk de olsa herhangi bir nemli haberi yakalayamadysa gece gzne uyku girmez. Btn bunlara ramen yle bir tavr sergiler ki bu heybetli kadnn dn-yann ya da en azndan Mordasov'un dedikodu kayna olduu kimsenin aklna bile gelmez. Tam tersine insan onun yanndayken dedikodunun kesilmesi gerektiini2dedikoducularn retmenlerinin huzurundaki renciler gibi kizarp bozaracan ve tir tir titreyeceini, yannda ancak ok sekin konularn konuulmas gerektiini sanr. Mordasov'un baz sakinleri hakknda yle ciddi ve nazik eyler bilir ki uygun bir ortamda bunlardan bahsedecek olsa ve hepsini yalnzca kendisinin bildii bir yolla kantlasa, Mordasov Lizbon depremine3 edeer bir sarsnt geirirdi. Bildii bu srlar konusunda daima sessizliini korur ve zel koullarda, en yakn hanm arkadalarndan baka kimseye anlatmaz. Bildiklerini, konuyla ilgili kiiye son yumruu atmaktansa, onu srekli bir korku iinde yaatmak iin tehdit unsuru olarak kullanr. Bu bir zek ve strateji meselesidir! Marya Aleksandrovna her zaman aramzda herkesin rnek ald o kusursuz comme il faut*'uyla dikkatleri ekmitir.Comme ilfaut sz konusu olunca Mordasov'un kadnlar iinde rakibi yoktur.

Rakibini tek bir kelimeyle nasl ldreceini, param para edeceini ve yok edeceini iyi bilir, buna biz de tank olmutuk. Bu kelimeyi sylerken de ne yaptnn farknda bile deilmi gibi grnmeyi becerir. Herkes de bilir ki bu ancak soylulara yakr bir zelliktir. Bu tr numaralarda Pinetti4'y hi aratmayaca sylenebilir. Sosyal ilikilerinin alan son derece genitir. Mordasov'a gelen pek ok ziyareti, onun konukseverliinden gayet memnun bir ekilde gider ve sonradan haberlemeyi de srdrr. Bir beyefendi onun iin bir iir bile yazmt ve Marya Aleksandrovna bunu herkese gururla gsterip durur. Ziyarete gelen bir yazar ksa romann ona ithaf etmi ve bir akam toplantsnda yksek sesle okuduu zaman ok ho bir etki yaratmt. Yalnzca bizim blgede bilinen boynuzlu bir bcek trn incelemek iin zel bir amala ta Karlsruhe'den kalkp gelen ve bu konuda drt ciltlik bir kitap yazan bir Alman bilim adam Marya Aleksandrovna'nn zariflii ve konukseverlii karsnda ylesine hayrete dt ki bu* Gerektii gibi, yakk alacak biimde, sekin, nitelikli. gne kadar halen Karlsruhe'den saygl ve kusursuz bir mektup arkadaln srdryor. Marya Aleksandrovna baz ynlerden Na-polyon'a benzetilmektedir. Tabii bunun dmanlar tarafndan yaplan ve gerek olmaktan ok ,alay niyeti tayan bir ey olduunu sylemee gerek yok sanrm. Bununla beraber, bir yandan bu benzetmedeki inkr edilemez gariplii kabul ederken u masum soruyu sormaya cret edemeden de duramyorum: ok rica ederim, neden Napolyon boyundan byk ilere kalkp beceremediinde bile ne oldum delisi oldu acaba? Eski evin koruyucular5 bunu, Napolyon'un sadece kraliyetten gelmemekle kalmayp, iyi bir aileden gelen bir beyefendi bile olamamas gereine dayandrmaktadrlar. Bu yzden de doal olarak toplumdaki yerini hatrladka kendi durumunun yceliinden dehete dmt. Eski Fransz sarayn akllara getiren byle nkteli bir benzetmeye ramen yle bir soru sormaa yine cret ediyorum: Nasl oluyor da Mordasov'un ba kadn olma zelliini hep elinde tutan Marya Aleksandrovna hibir koulda ne oldum delisi olmamt? Kukusuz herkesin: "Bakalm Marya Aleksandrovna bu g durumun stesinden nasl gelecek?" diye sorduu durumlar olmutu. Ama o g durum ortaya kt gibi ekip giderdi. Hem de abucak! Her ey yine eskisi gibi hatta bazen eskisinden de daha iyi bir hale gelirdi. rnein, kocas Afa-nasy Matveich'in, yeteneksizliinden ve aptallndan dolay hkmet mfettiinin gazabna urayarak memuriyetteki grevini nasl kaybettiini herkes hatrlar. Herkes Marya Aleksandrovna'nn karamsarla dp, boyun eeceini, yalvarp yakaracan -yani kolunun kanadnn krlacan- sanmt. Hi de yle olmad. Marya Aleksandrovna yalvarmakla bir yere varlamayacan anlad ve her eyi yle bir ayarlad ki toplumdaki etkisine zarar getirmedii gibi evi Mordasov'un kalburst evi olarak anlmaya devam etti. Maliye memurunun ei ve Marya Aleksandrovna'nn dardan dostu gibi grnse de aslnda mzmin dman olan Anna Nikolayevna Antipova zaferini ilan etmiti bile. Ama herkes Marya Aleksandrovna'nn cesaretinin yle kolay kolay krlmadn grnce, onun!Kendisinden biraz nce sz ettiimize gre, artk Marya Alek-sandrovna'nn kocas Afanasy Matveich hakknda birka kelime sylemenin sras geldi. Onun hakknda ilk sylenecek ey gayet heybetli ve son derece prensipli bir adam olduuydu. Bununla birlikte bir sknt annda hemen panie kaplr ve hi grmedii bir itle karlaan keiye benzerdi. zellikle isim gn yemeklerinde beyaz kravatlarndan birini takt zaman olaanst heybetli oluyordu. Ama btn o heybetli tavr ve hameti konumaya balad ana kadar srerdi. Byle bir anda, ifademi balayn, kulaklara pamuk tkamaktan baka bir are yoktu. Hi kukusuz Marya Alek-sandrovna'ya layk biri deildi. Bu herkesin de kabul ettii bir grt. Bulunduu mevkii elinde tutmas da karsnn becerisiydi. Benim fikrimce imdiye kadar oktan bir bostana korkuluk olarak konmu olmalyd. Ancak ve yalnzca orada vatandalar iin gerekten byk bir yarar salard. Marya Aleksandrovna, Afanasy Matveich'iMordasov'un verst* dndaki, yz yirmi nfuslu tek servetlerine srgne gnderdiinde vgye deer

bir davran sergilemiti. unu da syleyeyim, bu servetle kadn evinin onurunu layyla korumay baarmaktadr. Herkes bilir ki kadn Afanasy Matveich'i yannda tutuyorsa bu, devlet dairesinde bir ii ve maayla ...baka tr geliri olduu iindi. Maa ve dier geliri kesilir kesilmez yeteneksizlik ve yararszlk yznden hemen gzden dt. O zaman herkes yarglarndaki drstlk ve kararl karakteri konusunda kadna vgler yadrmt. Afanasy Matveich ehir dnda varlk iinde yaamaktadr. Bir kere onu grmeye gitmi ve bir saat kadar onunla ok hoa zaman geirmitim. Kravatlarn takp karyor, kendi elleriyle ayakkablarn boyayarak oyalanyor. Yapacak kimsesi olmadndan deil, ayakkablarnn l l olmasndan ok holand 1.07 km. Rus uzunluk ls. 10 iin yapyor bunu. Gnde kez ay iiyor ve buhar banyosuna ok merakl, halinden de gayet memnun. Bir buuk yl kadar nce, Afanasy Matveich ile Marya Alek-sandrovna'nn biricik kzlar Zinaida Afanasyevna ile ilgili hepimizi hareketlendiren olay hatrlyor musunuz? Zinaida hi kukusuz gzel bir kadndr, iyi bir eitim almtr ama yirmi yanda olmasna ramen evlenmemitir. Neden hl koca bulamadnn aklamas olarak ortaya srlecek en nemli sebep, bir buuk yl nce zavall bir retmenle yaad sylenen garip ak hikyesinin daha unutulmam dedikodulardr. Bugn bile insanlar, Zina'nn yazd ve Mordasov'da elden ele dolat sylenen ak mektubunu konuuyorlar. Ama sylesenize bu mektubu gren olmu mu? Eer elden ele gezmise, imdi nerede? Herkes duymu ama hi gren olmam. En azndan ben onu kendi gzleriyle gren hi kimseye rastlamadm. Eer Marya Aleksandrovna'nn yannda bu konuda imada bulunacak olsanz, ne demek istediinizi anlamayacaktr. Diyelim ki bu oldu ve Zina gerekten bu mektubu yazd (ben byk olaslkla durumun byle olduunu dnyorum): Bu Marya Aleksandrovna asndan byk bir yetenei sergilemektedir! Bu utan verici, rezil olay nasl da rtbas edilip, baaryla gizlenmiti! Ne bir iz kald ne de ipucu! u anda Marya Aleksandrovna bu adi iftirayla ilgilenmiyor bile, oysaki Tanr biliyor ya kadncaz biricik kznn zedelenemez onurunu korumak iin nasl da aba gstermiti. Zina'nn hl bekr olmasna gelince, bu gayet normal. Bu blgede uygun damat ne gezer? Zina'nn bir prensten bakasyla evlenmesi hayal bile edilemez. Siz hi btn gzellikleri glgede brakacak byle bir gzellik grdnz m? Gururlu olduu doru, ok gururlu. Herkes Mozglyakov'un ona kur yaptn sylyor, ama evlilik sz konusu bile olamaz. Hem Mozglyakov da kim? Doru, gen, yakkl, k, yz elli nfuslu, ipoteksiz bir ky var ve St Petersburglu. Ama biliyorsunuz havai. Kafas yeni fikirlerle dolu, gevezenin ve ahman biri. Yeni fikirlere kaplm biri iin yz elli kii ne ie yarar? Yo, bu evlilik olmaz. 11Deerbilir okuyucu tarafndan okunan bu notlar, be ay nce tam bir duygu younluu iinde yazmtm. Marya Aleksandrovna1 ya kar biraz zayf olduumu da peinen itiraf etmeliyim. Bu mkemmel kadna vg niteliinde bir eyler yazmaa niyetlenmitim, hem de Kuzey Ars ve benzer dergilerin zamannda (ok kr bir daha asla geri gelmeyecek olan), o eski sakin ve huzurlu gnlerde bir dosta yazlan muzip mektuplar gibi yazacaktm. Ama benim byle bir arkadam olmadndan ve stelik doutan gelen edebi bir utangalk ektiim iin yazdklarm kalemimin edebi gcnn denenmesi ve bo saatlerin tatl bir hatras niteliinde masamn ekmecesinde durdular. Be ay geride kald ve Mordasov'da hayret verici bir olay oluverdi birden. Bir sabah erken saatte Prens K. kasabaya geldi ve Marya Alek-sandrovna'nn evinde konaklad. Bu geliin saysz sonucu vard. Prens, Mordasov'da yalnzca gn kald halde bu gn, arkasnda kanlmaz ve silinemez hatralar brakt. Daha da ileri gitmee cret edip, Prens'in kasabamzda devrime benzer bir etki yarattn syleyeceim. Bu devrimin

yksnn, Mordasov'un kaytlarndaki en nemli sayfay oluturduunu sylemek sanrm doru olur. Ksa bir kararszlktan sonra incelemeye ve saygdeer halkn dncesine sunmaya karar verdiim sayfa ite bu sayfa. Hikyem, Marya Aleksandrovna'nn ve yuvasnn ykselii, zaferi ve grkemli bir ekilde knn tam ve nefis tarihesidir. Bu bir yazar iin ok ekici ve deerli bir konudur. Herhangi bir ey yapmadan nce ilk i olarak, Prens K.'nin kasabamza gelip Marya Aleksandrovna'nn evinde kalmasnda alacak ne olduunu aklamalym. Tabii bunu yapmak iin de Prens K. hakknda birka kelime etmek gerekir. Ben de yle yapacam. Dahas, hikyemizin iyice anlalabilmesi iin bu adamn yaamyksn anlatmak zorunludur. te balyorum. 12 KNC BOLUM Prens K.'nin, Tanr biliyor ya, hi de o kadar yal bir adam olmadn) sylemekle balayacam sze. Ama ona bir baksanz her an dalvereceini sanrdnz. Hatta bitip tkenmi olduunu, tohuma katn dnrdnz. Mordasovlular bu Prens hakknda ne garip, ne inanlmaz hikyeler anlatp dururlard. Yal adamn aklnn banda olmad bile syleniyordu. Tannm bir aileden gelen ve istese kasabada byk bir etki yaratabilecek olan bir arazi sahibinin, muhteem evinde kei hayat srmesini ok garip buluyordu herkes. Pek ok kii onu, alt yedi yl nce Mordasov'da yaad zamanlardan tanrd. O zamanlar yalnzla dayanamadn, b r keie uzaktan yakndan benzemediini sylerlerdi. te onun hakknda rendiim btn gerekler: ok eskilere kadar uzanan genlik yllarnda Prens, sosyeteye girip ok hareketli bir yaam srm, para sap savurmu, kadn peinde komu, birka kez yurtdna kp ak servenleri ya13am. Pek dikkat ekecek bir zeks olduu sylenemezmi. Tabii btn servetini yiyip bitirdiini ve ihtiyarlnda tek kpee bile muhta kaldm belirtmeye gerek yoktur sanrm. Derken birisi ona, ak arttrmaya karlan topraklarna gitmesini nermi. O da yle yapm ve Mordasov'a gelip alt ay kalm. Kasaba hayatn pek sevmi ve bu alt ay iinde kasabann hanmlaryla yaknlaarak, Mordasov sosyetesinde sine qua non* olarak deerlendirilen, dolaysyla da sknt deil hareket yaratan, prenslere yakr kiilik zellikleri vard ve temiz kalpli bir adamd. zellikle hanmlar ekici konuklarna hayrand. Prens gnn yarsn ssyle uraarak geirirdi. Sanki birok parann biraraya getirilmesinden oluuyor gibiydi. Nerede ve ne zaman bu kadar yprandn kimse bilmiyordu. Tek bir klna kadar takma olan sa, by, kk sakal ve favorileri simsiyaht. Her gn allk ve pudra srerdi. Yzndeki krklar germek iin zel teller kullandn ve bu telleri kendine zg bir yntemle sann altna sakladn sylerlerdi. talya'da bir yerlerde, bir ak kaama srasnda pencereden atlayp kamak zorunda kalnca, kaburgasn krd ve bu yzden korse takt iddia edilirdi. Sol baca hafif aksard, herkes Paris'te bir baka macerada bacan kaybettiini ve yerine mantardan takma bir bacak taktrdn anlatrd. nsann az torba deil ki bzesin, konuup dururlar! Bununla birlikte sa gznn, tpk asl gibi, mkemmel bir ekilde yaplm camdan bir gz olduu doruydu. Dileri de takmayd. Gn boyu yzn zel sularla ykar, kremler ve parfmler srerdi. O zamanlar bile Prens'in gzle grlr bir biimde ihtiyarladn ve dayanlmaz ekilde gevezeletiini herkes ok iyi hatrlar. Havas yava yava sona eriyormu. Tek kpei bile kalmadn bilmeyen yokmu. Sonra birden, hi beklenmedik bir anda, Paris'te yaayan ve mirasndan pay almay aklnn ucundan bile geirmedii ok ihtiyar bir akrabas lm. Kadnn en son yasal mirass da bir ay nce ld iin Prens hi beklenmedik bir anda yasal olarak mirass oluvermi. Mordasov'un altm verst uza* Vazgeilmez, olmazsa olmaz. nda, drt bin nfuslu, muhteem bir mlk hi kimseyle pay-lalmakszn ona kalm. lemleri yrtmek iin hi zaman kaybetmeden St Petersburg'un yolunu tutmu. Bizim

hanmlar ona muhteem bir veda yemei dzenlemiler. Prens yemekte son derece neeliymi. Ne akalar yapm, ne fkralar anlatp herkesi glp geirmi! lk frsatta Dukhanovo'ya (yeni mlknn ad) tanacana ve Petersburg'dan dnnce balolar, piknikler, havai fiek gsterileri dzenleyeceine sz vermi. Gidiinden sonra bir yl boyunca hanmlar, sevgili dostlarn sabrszlkla beklerken hep bu enlikleri konumular. Hatta o dnene kadar Dukhanovo'ya turlar bile ayarlanm. Malikne, iinde aslan eklinde kesilmi akasya aalar, yapma tepecikler, zerinde tahtadan yaplm Trk heykellerinin kaval ald botlarn yzd gller, yaz evleri, adrlar ve daha pek ok elence merkezinin olduu bir parkn iindeymi. Sonunda Prens geri dnm. Ama beklenenin tersine, Mor-dasov'da hi duraklamadan doruca Dukhanovo'ya gidip kei gibi kendini eve kapatmas herkesi hayrete drm. Garip dedikodular yaylm. O zamandan bugne dek Prens'in hikyesi hl tuhafln ve inanlmazln korumaktadr. St Petersburg'da ilerinin pek yolunda gitmedii syleniyordu. leride mirass olacak baz akrabalar, hi kukusuz yine paralan sap savuraca korkusuyla akli dengesinin yerinde olmadn ileri srerek onu vesayet altna almaya kalkmlard. Bu kadarla kalsa gene iyi. Bazlarna gre, onu tmarhaneye kapatmaya bile uramlard. Neyseki, sz geen bir beyefendi ondan yana km ve zaten her yan takma olan zavall Prens'in bir ayann ukurda olduunu, yaknda nasl olsa leceini ve tmarhaneye hi gerek kalmadan mirasna konacaklarn ileri srmt. Yine sylyorum, insanlarn az torba m ki bzesin, hele de Mordasov'dakilerin? Dediklerine gre, btn bu olanlar Prens'i ok korkutmu ve tamamen deiip kei hayat srmesine neden olmutu. Baz Mordasovlular onu kutlamak iin yanna gitmiler ama ya hi kabul edilmemiler ya da ok garip bir ekilde karlanmlard. Prens eski dostlarn hatrlamamt bile. Sylediklerine gre hatrlamak istememiti. 14 15Vali bile onu ziyarete gitmiti. Dnd zaman Prens'in aklnn pek yerinde olmadn sylemiti. Herkes, Dukhanovo'ya yapt ziyaretten sz ederken yzn eksilirdi. Hanmlar da fkeliydiler. Sonunda ok nemli bir gerei ortaya karmay baardlar. Daha nce hi kimsenin adn sann duymad, Stepanida Matveyevna diye biri Prens'in idaresini eline almt. St Petersburg'dan onunla beraber gelen, ne olduu belirsiz, bu iri yan kadn patiska elbiseler giyiyor ve elinde bir yn anahtarla dolayordu. Prens, bir ocuk gibi, her konuda onu dinliyor, izni olmadan adm bile atmyordu. Kadn Prens'i kendi elleriyle ykyor, bir bebek gibi onu her yere tayor ve martyordu. Dahas, btn ziyaretileri ondan uzak tutuyordu, zellikle de artk yava yava Dukhanovo'ya kefe gelen akrabalarm. Mordasov'da ou kadnlar olmak zere hemen herkes bu akl almaz, gizli ilikiyi konuuyordu. Stepanida Matveyevna' nn Prens'in mlk zerinde tam, snrsz ve kesin bir yetkisi olduunu da sylyorlard. iftlikteki khyalar, hizmetileri, uaklar ie alp iten karan ve para ilerine bakan da oydu. Her eyi yle iyi idare ediyordu ki kyller hallerinden ok memnunlard. Prens'e gelince, dediklerine gre btn gn ii gc, ssyle ilgilenmek, peruklarn denemek, ceketlerini giyip karmakt. Geri kalan zamann Stepanida Matveyevna ile beraber geiriyor, kt oynuyorlar, fal bakyorlard. Prens, srf gsteri olsun diye arada srada ngiliz ksrana biniyor ve eyer zerinde g durduu iin Stepanida Matveyevna droki* ile ona elik ediyordu. Bazen de zerinde paltosu, banda geni kenarl bir apka, boynunda pembe bir hanm earb ve tek gznde gzlkle, sol eline bir sepet alp mantar, kr iei ve peygamberiei toplamaa kyordu. Byle zamanlarda Stepanida Matveyevna hemen yan banda oluyor, iki irikym uak ile her ihtimale kar bir de fayton arkalarndan geliyordu. Yolda karlatklar bir mujik** hemen kenara ekilerek apkasn karyor ve selam verip: "yi gnler Prens Hazretleri, * Drt tekerlekli bir Rus arabas. ** arlk zamanndaki Rus kyls. 16

gzmzn nuru!" diyordu. Prens de hemen gzln dzeltip ona bakyor, dosta ban sallayp, samimi bir ekilde: "Bonjour, mon ami, bonjour* diye karlk veriyordu. Buna benzer pek ok dedikodu Mordasov'da yayld. Prens'i unutmalar olanakszd. Bylesine i ie yayorlard ite! Gzel bir sabah, bu kei klkl, antika adamn yalnz bana Mordasov'a gelip Marya Aleksandrovna'mn evinde kald dedikodusu yaylnca, herkes hayretler iinde kald! Bir tela, bir heyecan yaand. Herkes bir aklama bekliyor, herkes birbirine: "Neler oluyor?" diye soruyordu. lerinden bazlar Marya Alek-sandrovna'ya gitmee bile kalkt. Prens'in gelii herkesi hayrete drmt. Hanmlar birbirlerine notlar yazdlar, bulumalar ayarland, hizmetilerini ve kocalarn keif turlarna gnderdiler. Prens'in baka bir yerde deil de Marya Aleksandrovna'da kalmas zellikle herkesi artt. Hele de Prens'in uzaktan akrabas olan Anna Nikolayevna Antipova bu duruma ok ierledi. Btn sorularna yant alabilmek iin Marya Aleksandrovna'nn evine bizzat gitmekten baka bir aresi yoktu. Deerbilir okuyucu bu ziyarete konuk olacaktr. u anda sabahn onu, ama Marya Aleksandrovna' nn bu tandklar geri evirmeyeceine eminim. Bizi de kesinlikle kabul edecektir. Gnaydn dostum, gnaydn. 17 NC BLM Saat sabahn onu. Marya Aleksandrovna'nn Main Caddesi' ndeki evinde, evin hanmnn zel gnlerde 'salon' olarak adlandrd odadayz. Marya Aleksandrovna'nn bir de zel oturma odas var. Odann zemini gayet gzel cilalanm, duvarlar zel olarak smarlanm, ince bir ktla kapl. Hantal mobilyalarda krmz hkim. zerinde ayna asl bir mine var. Aynann nnde, heykelden motiflerle ssl, olduka zevksiz, bronz bir saat duruyor. Pencerelerin arasndaki duvarlarda, rtleri kaldrlm, iki byk ayna ve onlarn nlerinde de kk sehpalarn zerinde iki saat daha var. Arkadaki duvarn dibinde, Zina iin getirilmi, koskoca bir piyano duruyor. Ne de olsa Zina bir mzisyen. Koltuklar yapay bir dzensizlik yaratmak amacyla, yanmakta olan minenin etrafna geliigzel konmu. Ortalarnda da kk bir sehpa var. Odann br ucunda, zerine gz kamatracak kadar beyaz bir rt serilmi masada gm bir semaver fokurduyor ve gzel bir ay tepsisi hazr bekliyor. Semaver ve ay, Marya Aleksandrovna'nn evinde kalan, uzak akrabas Nastasya Petrovna Zyablova'nn kontrol altnda. Bu 18 hanm hakknda da birka sz syleyelim: otuzunu am, siyah sal, cildi dipdiri, canl gzleri koyu kahverengi bir dul. Olduka ho bir kadn, akll, kukusuz dedikoduya dkn ve her eyi istedii gibi ayarlamay bilen biri. Bir yerlerde okula giden iki ocuu var, yeniden evlenmeyi ok istiyor ve bana buyruk hareket ediyor. Kocas bir subaym. Marya Aleksandrovna, zerinde kendisine ok yakan, ak yeil bir elbise, muhteem bir edayla, minenin yannda oturuyor. u anda, yukarda bir yerlerde ssyle ilgilenen Prens'in geliinden son derece memnun. yle memnun ki sevincini gizlemeye gerek duymuyor. nnde duran delikanl, birtakm hareketlerle ona bir eyler sylyor. Dinleyicisini memnun etmek istedii gzlerinden belli. Yirmi be yalarndaki bu delikanl, zeki ve hareketli grnmek iin aba harcamasa hi de fena bir ocuk deil. ok zevkli giyinmi, olduka yakkl, sarn biri. Ondan daha nce de sz etmitik, hani u gelecekte byk umutlar vaadeden Bay Mozgl-yakov. Marya Aleksandrovna'ya gre bir zppe olmasna ramen, yine de ona iyi davranyor. Kz Zina'nn peinde, kendi deyimiyle ona deli oluyor. kide bir Zina'ya dnyor, aklyla ve neesiyle onu gldrmeye urayor. Ama kz ona kar olduka souk ve ilgisiz. Piyanonun yannda durmu nota defterini kartryor. Girdii ortamda hayranlk uyandracak tipteki kadnlardan. Akllara durgunluk verecek kadar gzel. Uzun boylu, siyah sal, kapkara iri gzl, enfes vcudu olan bir kadn. Omuzlar ve kollar ideal llerde, bakan karc bacaklaryla bir kralie gibi yryor. Bugn nedense biraz solgun.

Yine de bir kere bakmakla bile gece ryalarnz ssleyecek kadar gzel, dolgun, krmz dudaklar ve inci gibi ldayan kk dileri yeter. Yz ifadesi ciddi ve sert. Msy Mozglyakov sanki onun baklarndan korkuyor, en azndan ona bakmaya cesaret ettii her sefer titriyor. Kibirli tavrlar, karsndakini aalar nitelikte. Beyaz, pamuklu, sade bir elbise giymi. Beyaz ona ok yakyor. Zaten yakmayan bir ey yok ki! Parmanda sa telinden yaplm bir yzk var. Rengine baklrsa 19annesinin sa deil. Kimin sa olduunu sormaya cesaret etmek Mozglyakov'un harc deil. Zina bu sabah pek konukan saylmaz, hatta sanki bir ey iin endieliymi gibi hznl. te yandan, Marya Aleksandrovna da hi durmadan konuuyor. Ara sra da kzna, sanki korkuyormu gibi gizlice, kukulu ve garip bir bak atyor. "Sizi grdme ok sevindim, ok sevindim, Pavel Alek-sandrovich" diye seslendi, "imdi iimden pencereye kp bararak herkese duyurmak geliyor. Sylediiniz tarihten iki hafta nce gelmeniz Zina ve benim iin bir srpriz oldu, bunu sylemeye bile gerek yok! Hele sevgili Prens'i getirmenize ne kadar sevindiimi anlatamam. u ekici ihtiyar ne kadar sevdiimi biliyor musunuz? Ama yo, yo! Siz anlayamazsnz! Ne kadar anlatsam da sizin gibi gen kuak benim cokumu anlayamaz! Alt yl nce, ne gzel gnler yaadk, hatrlyor musun Zina? Ah, az kalsn unutuyordum, sen o zaman teyzenle kalyordun... inanmazsnz Pavel Alek-sandrovich, ben onun akl hocas, kardei, annesiydim! ocuk gibi dinlerdi beni! likimizde saf, yce ve yumuak bir eyler vard, hatta biraz da pastoraldi... Nasl anlatacam bilemiyorum! Bu yzden imdi bile evimi minnetle anar, cepauvreprince*. Farknda msnz Pavel Aleksandrovich, belki de bana getirmekle, onu kurtarm oldunuz. u geen alt yl iinde onu dnp durdum. nanmayacaksnz ama geceleri ryama bile girdi. Bir canavarn onu bylediini, mahvettiini sylyorlar. Demek sonunda onu o kadnn penesinden kurtardnz! imdi bu frsattan yararlanp onu tamamen kurtarmalyz. Sylesenize nasl baardnz bunu? Karlamanz en ince ayrntsna kadar anlatn. Heyecandan demin sizi tam olarak dinleyemedim, ayrntlar ok nemli, iin z o aptal ayrntlardadr hep, demek istediimi anlyor musunuz? Ayrntlara ok nem veririm, en nemsiz olaylarda bile ayrntlara dikkat ederim... Hazr Prens de tuvaletiyle ilgilenirken..." "Her ey size sylediim gibi oldu, Marya Aleksandrovna!" diye * Zavall Prens! 20 sze kart Mozglyakov, belki yznc kez hikyesini anlatmaya hevesli bir ekilde. Bu onun iin bir zevkti. "Gece yolculuu yaptm ve hi uyumadm tabii. Ne kadar acele ettiimi tahmin edersiniz" diye ekledi Zina'ya dnerek. "Barp arp at istedim, hatta kavga bile ettim. Bunlar yaynlatmaya kalksam, son moda, nefis bir iir. olurdu! Neyse-bunlarn konumuzla bir ilgisi yok. Saat sabahn altsnda, gishevo stasyonu'na vardm. liklerime kadar donmutum, ama snmakla uramadm. 'Atlar!' diye yle bir barmm ki, kucanda ocuu olan istasyon mdrnn eini bile korkutmuum. Herhalde st ekilmitir kadnn... Gnein douu nefisti. Havadaki donmu zerreciklerin nasl da krmz krmz ldadklarn bilirsiniz. Ama buna bile ilgi gstermedim. Yo, ok acelem vard! Atlar zorla aldm, baka biri iin hazrlamlard, adam neredeyse delloya davet ediyordum. stasyonda sylediklerine gre, prensin biri geceyi orada geirmi ve on be dakika kadar nce de kendi atlarna binip gitmiti. Konutuklarn duymadm bile, kapal kzama atladm gibi, zincirden kurtulmu-asma frladm. Fet'in bir atnda buna benzer bir ey vard. Kasabaya dokuz verst kalmt ki, tam Svetozersky Manastr kavanda ilgin bir eyle karlatm. Kocaman bir yolcu kza devrilmiti. Srcsyle iki uak, banda akn akn dikiliyorlard. erden yrekler acs feryatlar ve lklar geliyordu. lk nce geip gitmeye niyetlendim. 'Aman canm bo ver' diye dndm, 'ben bural deilim ki'. Sonra, Heine'nin dedii gibi 'o her eye burnunu sokan' hayrseverliim tuttu. Durdum. Bizim Semyon ve tam bir Rus olan arabacmzla beraber yardma kotum. Alt kii kza ancak dorultup dzelttik. Kasabaya odun gtren mujikler de yardma kotu, karlnda da ellerine votka paras

verdim. 'Bu, o prens olabilir' diye dndm. Bir de baktm ki gerekten de oydu: Prens Gavrila! Ne beklenmedik bir karlamayd! 'Prens! Amca!' diye bardm. Tabii ilk nce beni tanyamad, ama sonra... ikinci kez baknca hatrlar gibi oldu. Size bir ey itiraf edeyim mi, aslna bakarsanz imdi bile, kim olduuma dair hi fikri yok. Beni akrabas deil de baka biri sanyordu. Onu yedi yl kadar nce St 21Petersburg'da grmtm, tabii o zamanlar kk bir ocuktum. Beni yle etkilemiti ki onu hemen tanmtm. O beni nereden tanyacakt? Kendimi tanttm, ok sevindi ve bana sarld. Ama bu arada hl korkudan tir tir titriyor ve alyordu, gerekten alyordu. Kendi gzlerimle grdm! Sonra, onu benim kzama binip, Mor-dasov'a gelmesi ve hi olmazsa en az bir gn kalp dinlenmesi iin ikna ettim. tirazsz kabul etti... S vetozersky Manastr'na, ok sayg duyduu Peder Misail'i grmee gittiini anlatt. Hani u, hepimizin ok iyi bildii, geen yl beni sprgesiyle kovalayan Stepanida Matveyevna var ya, ite o, bir mektup alm. Moskova'daki ailesinden biri lmek zereymi. Babas m, yoksa kz m bilmem, zaten bana ne, belki de hem kz hem de babasdr, hatta bir de meyhanede alan yeeni de lyormu... Neyse canm, uzun lafn ksas, kadn o kadar kt olmu ki on gnlne Prens'ten ayrlp bakenti ereflendirmeye gitmi. Sonra Prens bir gn oturmu, iki gn oturmu, peruklarn takp karm, her yerini kremlemi, byn boyam, kt (hatta belki de bakla) fallar bakm, ama olmam, Stepanida Matveyevna'sz hayata dayanamam; atlarn hazrlatp, Svetozersky Manastr'na gitmeye karar vermi. Stepanida Matveyevna'nn glgesinden bile d patlayan bir uak kar kma cesaretinde bulunmu, ama Prens dinlememi. Dn akam yemeinden sonra yola koyulmu, geceyi gishevo'da geirmi, afakta, istasyondan ayrlm ve tam Peder Misail'e dnen kavakta kza neredeyse hendee yuvarlanyormu. Onun yardmna kotuktan sonra, ortak dostumuz, sevgili Marya Aleksandrovna'ya yle bir uramaya ikna ettim. Sizin, tand en ekici hanm olduunuzu syledi ve ite buradayz. imdi Prens yanndan hi ayrmad ve asla da ayrmayaca uann yardmyla makyajn yapyor yukarda, nk hanmlarn huzuruna makyajsz kmaktansa lmeyi tercih eder... Btn hikye bu! Eine allerliebste Geschichte. * " "Ne kadar akac bir adam, Zina!" diye bard Marya Alek-sandrovna, sonuna kadar dikkatle dinledikten sonra. "Ne kadar da * Nefis bir hikye! 22 gzel anlatt! Peki sylesenize Paul, sizin Prens'le yaknlnz nedir? Sanki 'Amca' dediniz gibi geldi bana." "Dorusunu sylemek gerekirse Marya Aleksandrovna, onunla yaknlk derecemi bilmiyorum. ok uzak bir akrabalk galiba. Zaten btn bunlar Alaya Mikhailovna Hala'nn ileri. Bilirsiniz, parmaklaryla, hi durmadan akrabalarmz saymaktan baka bir ey yapmaz. Geen yaz, Dukhanovo'ya gidip onu grmemi isteyen halamd. Keke kendi gitseydi! Ben ona 'Amca' diyorum o da itiraz etmiyor. te akrabalmz byle, en azndan imdilik..." "Ne olursa olsun, sizi buraya Tanr gnderdi! Benimkinde deil de baka bir evde kalsayd, zavallya olacaklar dnmek bile istemem! Buradaki insanlar onu kaptklar gibi, ekitire ekitire, paralara ayrrlard! Sanki altn madeni ya da elmas tarlasym gibi zerine saldrrlar, hatta onu soyup soana evirirlerdi. Bu ka-sabadakilerin ne rezil, ne agzl, ne sinsi insanlar olduklarn bilemezsiniz, Pavel Aleksandrovich!..." "Yapmayn canm! Sizinkine deil de kimin evine gtreceklerdi yani? Siz ne diyorsunuz Marya Aleksandrovna?" diye lafa kart, dul Nastasya Petrovna, ay doldururken. "Herhalde Anna Ni-kolayevna'ya gtrecek deillerdi!" "Neden aa inmesi bu kadar uzun srd acaba? ok garip" dedi Marya Aleksandrovna, sandalyesinden sabrszlkla kalkarak.

"Amcam m?" dedi Mozglyakov. "Bence onun hazr olmas be saat daha srer! Hafzas o kadar zayf ki, belki de sizi ziyarete geldiini unutmutur. Biraz garip bir adamdr, bilirsiniz Marya Aleksandrovna!" "O kadar da deil! Siz ne demek istiyorsunuz?" "Bir ey demek istemiyorum Marya Aleksandrovna. Gerek bu! Zaten o tam bir adam saylmaz, yars takma. Siz onu alt yl nce grmtnz, oysa ben bir saat nce grdm. Yar l saylr! Yryen bir l, gmmeyi unutmular o kadar! Gzleri takma, bacaklar mantardan, her yan tellerle tutturulmu, hatta teller sayesinde konuabiliyor!" 23"Ah Tanrm! Ne sama eyler sylyorsunuz!" diye bard Marya Aleksandrovna, sert bir ifade taknarak. "Saygdeer, yal bir adam iin byle kelimeler kullanmak, sizin gibi gen bir adama hi yakyor mu? stelik akrabassnz, ne ayp! Hem ne kadar da nazik bir adam..." O anda sesi duygusal bir tona brnd. "unu aklnzdan hi karmayn, o soyluluun en son kalnts, babasnn bir kopyas. Dostum,mon ami* l Dilinizden hi drmediiniz yeni fikirler yznden byle sama sapan konuuyorsunuz, bunun farkndaym. Aslnda ben de bu fikirlerden yanaymdr! Soylu ve onurlu dnceleriniz olduunu biliyorum. imden bir his bana, bu yeni fikirlerin altnda cokulu bir eyler olduunu sylyor, ama bunlar benim drst olmam, olaylar gereki bir ekilde deerlendirmemi engellemez. Ben neler grdm, sizden daha ok ey yaadm, stelik de bir anneyim, siz daha ok gensiniz. Yal bir adam olduu iin size komik geliyor. Hepsi bu kadarla da kalmyor. Geen geliinizde, btn kleleri serbest brakacanz, artk bu devirde bir eyler yaplmas gerektiini sylemitiniz. Bunlar hep o, durmadan okuduunuz Shakespeare'in etkisi! nann bana Pavel Aleksandrovich, artk Shakespeare'inizin zaman oktan geti, imdi dirilip, mezarndan kalkacak olsa, o kadar akll olmasna ramen, yaadmz hayatn tek bir eyine bile akl erdiremezdi. Eer ada toplumumuzda hl kibar ve grkemli bir eyler kaldysa, bu ancak st tabakada bulunabilir. uval da giyse Prens Prens'tir. Viranedeki bir Prens bile saraydaki Prens'e etir. Natalya Dmitriyevna'nn kocasn dnn, kendisine gerek bir saray yaptrd, ama yine de Natalya Dmitriyevna'nn kocas olmaktan teye geemedi. Natalya Dmitriyevna da kendisini elli tane tuvaletle donatsa bile, yine ayn Natalya Dmitriyevna'dr, kiiliinde zerre kadar bir deiiklik olmaz. Siz de geldiiniz st tabakann temsilcisi saylrsnz. Ben de kendimi pek yabanc saymam. Kimse soyunu lekelemek istemez. Neyse, nasl olsa bir gn bunlar hep anlayacaksnz, mon cher** Paul, Shakespeare'inizi unutacaksnz. * Dostum. ** Sevgili 24 Size imdiden sylyorum. Zaten u anda bile iten gelerek byle konumadnza inanyorum, modaya uyuyorsunuz o kadar. Neyse canm, ben de ne ok konuuyorum. Siz burada durun da ben yukar kp Prens'e ne olduuna bir bakaym, mon cher Paul. Belki uaklarma falan ihtiyac vardr..." Uaklarn hatrlayan Marya Aleksandrovna, aceleyle odadan kt. "Marya Aleksandrovna, Prens'in u moda delisi Anna Ni-kolayevna'nn eline dmediine sevindi sanrm. Biliyorsunuz Anna Nikolayevna, onun akrabas olduunu syleyip duruyor. u anda sinirinden kuduruyordur!" dedi Nastasya Petrovna. Zina ve Pavel Aleksandrovich'e bakp, onlardan bir cevap alamaynca, sanki bir ii varm gibi odadan kt ve ikisini yalnz brakt. Dar knca da kapda durup ieriyi dinlemee balad. Pavel Aleksandrovich hemen Zina'ya dnd. yle heyecanlyd ki sesi titriyordu. "Zinaida Afanasyevna, bana kzgn deilsiniz ya?" dedi, korku dolu ve yalvaran bir sesle. "Size mi? Ne iin?" dedi Zina, hafife kzarp, harika gzlerini kaldrp ona bakarak. "Bu kadar abuk dndm iin Zinaida Afanasyevna! Duramadm, iki hafta daha bekleyemedim... Geceleri ryama bile girdiniz. Kaderimi renmek iin koarak geldim... Ama suratnz asyorsunuz, kzgnsnz! imdi de mi kesin bir cevap alamayacam?"

Zinaida'nn gerekten surat askt. "Byle syleyeceinizi biliyordum" dedi, yine gzlerini kararak. Sesi ciddi ve sertti, rahatsz bir ifade tayordu. "Beklemeyi ben de sevmem, her ey ne kadar abuk halledilirse o kadar iyi. Yine bir cevap bekliyorsunuz, hatta yalvaryorsunuz. Yine ayn eyi sylyorum. Cevabm size daha nce sylediimin ayns: Bekleyin! Henz kararm vermedim ve size karnz olacam ko25, nusunda sz veremem. Byle eyler zorla olmaz, Pavel Aleksandrovich! Sizi rahatlatacaksa, u kadarn syleyeyim, sizi kesin olarak reddetmiyorum. Bir eyi daha belirteyim, sabrszlnz ve kaygnz gayet iyi anladm iin size olumlu bir kararn umudunu da vermek istiyorum. Tekrar sylyorum, kararmda tamamen zgr olmak istiyorum ve eer sonuta, red cevab verecek olursam mit verdiim iin beni sulamayn. Bunu aklnzdan karmayn." "Bu da ne demek oluyor imdi?" diye bard Mozglyakov, ackl bir sesle. "Bu nasl bir mit? Kelimelerinizden mit karabilir miyim Zinaida Afanasyevna?" "Size sylediim hibir eyi unutmayn ve nasl istiyorsanz oy le bir anlam karn. Sizin bileceiniz ey! Baka syleyecek bir eyim yok. Sizi reddetmedim, tek istediim beklemeniz. Ama bir kez daha sylyorum, reddetme hakkna sahibim. Bir ey daha syleyeyim, kararlatrlan zamandan nce geliinizle, dolambal yollardan, araya nc bir kiiyi -rnein annemi- koyarak kararm etkilemeye alyorsanz, ne yazk ki yanl hesap yapmsnz. yle bir durumda sizi kesinlikle reddederim, bunu bilmi olun. Artk yeter, ltfen kararlatrlan zamana kadar bana bu konuda tek kelime bile sylemeyin." Btn bu konuma ylesine sert, heyecansz bir ses tonuyla ve duraksamadan yaplmt ki sanki nceden ezberlenmi gibiydi. "Bay Paul", kendisine kapnn yolunun gsterildiini hissetti. O anda, Marya Aleksandrovna arkasnda Bayan Zyablova ile beraber odaya girdi. "Sanrm birazdan aada olacak Zina! Nastasya Petrovna ltfen taze bir ay demleyin!". Marya Aleksandrovna biraz heyecanlyd. "Anna Nikolayevna birisini gndermi. Anyutka aceleyle mutfaa gelip bir sr soru sordu. Hanm biraz fkeli galiba!" dedi Nastasya Petrovna semavere doru giderken. "Bana ne canm?" dedi Marya Aleksandrovna, omuzlarnn zerinden Bayan Zyablovna'ya bakarak. "Sanki senin Anna Ni26 kolayevna'nn dndkleri benim ok umurumda! Emin olun ben onun mutfana kimseyi gndermem. O zavall Anna Nikolayevna' nn dman olduumu sanmanza ok ardm, gerekten ok ardm, yalnzca siz deil btn kasaba yle dnyor. Size sorarm Pavel Aleksandrovich, ikimizi de tanrsnz, ben ne diye ona dman olaym? Kdem yznden mi? Kdem benim umrumda bile deil. stiyorsa kdem onun olsun! Onu ilk kutlayan ben olurum. Ama bu hakszlk. Onu savunacam, savunmak zorundaym. Herkes onun hakknda byle eyler sylyor. Neden ona saldryosunuz? Gen olduu ve gzel giysileri sevdii iin mi? Neden bu mu? Gzel giysilere dknlk baka eylerden iyidir bence. Natalya Dmitriyevna'ya bir baksanza, onun sevdii eyler bir toplulukta sylenemez bile! Anna Nikolayevna evde hi durmayp btn gn gezdii iin mi kt? Tanr akna! Kadnn bir eitimi yok, doal olarak eline bir kitap alp okuyamyor ya da kendisini oyalayacak bir eyler bulamyor. Onun iin de, flrt edip, yoldan geenlerle bakmaktan baka ne yapsn? Bembeyaz bir surattan baka bir eyi olmad halde neden herkes gzel olduunu sylyor acaba? Dansa gittiinde herkesi gldryor! Peki neden Polka'y gzel yaptn sylyorlar? ok acayip apkalar ve earplar takyor, ama Tanr onu zevkten yoksun brakp, saf yaratmsa su onun mu? Sana eker kadnn ok yakacan syleseniz hi dnmeden hemen takar. Dedikoducunun biri, ama burada dettir, hangimiz deiliz ki? u koca favorili Sushilov sabah akam, hatta gece bile ziyaretine gidiyor. Tanrm! Bunun bir nedeni var

kukusuz. Kocas sabahn beine kadar darda kumar oynuyor! Her neyse, yle ok kt rnek var ki! Bunlarn hepsi dedikodu olabilir. Yani, ben her zaman onu savunacam!... Tanrm! Ve ite Prens! te o! Onu tanrm! Onu her yerde tanrm! Nihayet sizi grebildim monprince!" diye bard Marya Aleksandrovna, ieri yeni giren Prens'i karlamak iin koarken. 27DRDNC BOLUM lk bakta, Prens'in yal bir adam olduunu hi anlamazsnz; ancak yakndan, dikkatlice bakarsanz tellerle tutturulmu bir cesede benzediini grrsnz. Bu mumyann gen bir delikanlya dntrlmesi iin, her eit sanat yntemi kullanlmtr. Hepsi simsiyah olan ahane bir peruk, favoriler, byk, kk sakal yznn yarsn kapatmaktadr. Yz pek allmadk bir yntemle bembeyaz yaplm ve allkla boyanmtr ve tek bir kr bile yoktur. Nereye gider bu krklar? Kimse bilmez. Sanki podyumlardan inmi gibi modaya uygun giyinir. zel bir sabah ceketi ya da ona benzer bir ey giyer, tam olarak ne olduunu gerekten bilmiyorum, yalnzca, son moda bir ey olduunu ve sabah ziyaretleri iin giyildiini syleyebilirim. Eldivenleri, kravat, yelei, gmlei ve dier giysileri hep gz kamatracak kadar temiz ve zevklidir. Prens hafife topallar, ama bunu bile sanki modaym havasnda yapar. Tek gzne -hem de camdan yaplm olan takma gzne- tek caml gzlk takar. Parfme daldrlm gibidir. Konuurken, baz kelimeleri deiik bir ekilde ar ar syler, tabii 28 bu yallyla badatrlacak bir ey olabilir, ama belki de takma dilerinden ya da deiik bir etki yaratma arzusundan kaynaklanyor da olabilir. Baz heceleri, 'e' harfine zel bir vurgu yaparak, allmam bir yumuaklkla syler. Tavrlarnda senli-benli bir hor grme vardr, bu da hayatn bir zppe olarak geirmesinden kaynaklanyor olabilir. Bu zppe yaam tarzndan kalan izleri, ne yazk ki hibir parfm, hibir korse, makyaj .malzemesi ya da kuafr kapatamaz. unu da en batan kabul etmeliyiz ki, yal adam henz akln karmadysa bile, hafzasn oktan kaybetmiti ve ayn eyleri durmadan sylyor, samalayp duruyordu. Onunla konuabilmek iin insanda zel bir yetenek olmas gerekir. Marya Aleksandrovna kendi yeteneine son derece gvenir, Prens'i grnce ylesine kendinden geer ki bunu tanmlamak imknszdr. "Hi deimemisiniz, hi!" diye bard, konuunu iki elinden tuttuu gibi rahat bir koltua oturttu. "Oturun, oturun Prens! Birbirimizi grmeyeli alt yl oldu, tam alt yl. Sizden tek bir mektup bile almadm, onca zamandr tek satr yazmadnz! Ah bana kar nasl da sulusunuz, Prens! Size nasl kzgnm mon cher Prens! Neyse nce bir ay ielim! Tann akna Nastasya Petrovna, hadi ay ielim!" "Teekkr ederim, te-ek-kr e-de-rim. Beni ba--la-ym!" diye peltek peltek konutu (peltek peltek konutuunu sylemeyi unuttuk, bunu bile modaym gibi yapar). "Ba--la-ym! Daha geen yl gelmeye ciddi ciddi niyetlendim, ina-nn" diye ekledi, oday gzlyle szerek. "Ko-le-ra salgn var dediler, korktum dorusu" "Hayr Prens, kolera falan yok" dedi Marya Aleksandrovna. "Sr hummas vard, Amca!" dedi Mozglyakov, kendini gstermek Hevesiyle. Marya Aleksandrovna onu ciddi bir bakla szd. "Evet, sr hummas ya da ona benzer bir ey...Neyse, ben yerimden hprdayamadm. Kocanz nasl, sevgili Anna Nikolayev-na? Hl mali-ye-de mi?" 29 "Yo-o Prens" dedi Marya Aleksandrovna, hafife kekeleyerek. " Kocam maliyede deil ki..." "Bahse girerim Amcam'n kafas kart ve sizi Anna Ni-kolayevna Antipova ile kartrd!" dedi akll Mozglyakov, ama o. aklamadan da Marya Aleksandrovna'nn her eyi anladn fark ederek, hemen toparland.

"Ah evet, evet... Anna Nikolayevna... Ne korkun bir hafzam var! Evet, Antipovna, tabii ya Anti-povna'yd" dedi Prens kendinden emin bir havayla. "Ha-yr Prens, ok kt kartrdnz" dedi Marya Aleksandrovna, ac ac glerek. '"Ben Anna Nikolayevna deilim, dorusunu sylemek gerekirse beni hatrlayamayacanz hi dnmemitim! Beni ok arttnz, Prens! Ben sizin eski arkadanz Marya Aleksandrovna Moskaleva'ym. Hatrlamyor musunuz Prens? Marya Aleksandrovna!..." "Marya A-leks-and-rovna! alacak ey! Ben de sizin ey -neydi ad?- ah evet! Anna Vasilyevna olduunuzu sanyorum... C'est delicieux\* Demek yanl eve gelmiim. Beni Anna Mat-veyevna'nn evine gtryorsun sanmtm. C'est charmant\**'Bu bana ok sk oluyor... Hep yanl yere giderim. Ama yine de halimden memnunum, ne olursa olsun hep memnun olurum. Demek siz Nastasya Va-silyevna deilsiniz? Bu ok ilgin..." "Marya Aleksandrovna'ym Prens, Marya Aleksandrovna! Siz nasl da sulusunuz! Demek en iyi arkadanz unuttunuz!" "Ah evet, en iyi ar-kada-m... pardon pardon" diye pelteleye-rek konutu, bir yandan da Zina'ya bakyordu. "Bu kzm Zina. Onunla tanmadnz Prens. 18'de geldiiniz zaman o burada deildi." "Kznz m? Charmante, charmante!" dedi Prens, urun sapl * Nefis! ** Bu ne ho! gzlyle Zina'ya arzulu arzulu bakarken. "Mais quelle beaute!"* diye fsldad. , "aynz, Prens" dedi Marya Aeksandrovna, elinde tepsiyle Prens'in nnde duran ocua dikkatini ekerek. Prens fincan ald ve tombul, pembe yanakl ocua bakarken kendini kaybetti. "A-ah, bu sizin olunuz mu?" dedi. "Ne gzel bir ocuk!... Ter-bi-yeli bir o-cu-a benziyor." "Prens" diye araya girdi Marya Aleksandrovna aceleyle. "Korkun kazay duydum! ok korktum dorusu... Bir yerinizi incitmediniz ya? yice emin olmalsnz! Byle bir ey akaya gelmez... "O yapt, o yapt, arabac yapt bunu!" dedi Prens, allmadk bir hareketlilikle. "Dnyann sonu falan geldi sandm. tiraf etmeliyim ki ok korktum. Tanr beni balasn! Neredeyse aklm karyordum! Hi beklemiyordum, hi bek-le-miyor-dum! Arabacm Fe-o-fil'in suu bu! Sana gveniyorum dostum, gerekli ilemleri hallet, bir aratrma yaptrt. Benim canma kastettiinden eminim!" "Tamam, tamam Amca!" dedi Pavel Aleksandrovich. "Asln iyice aratrrm! Ama Amca, onu bu seferlik affedemez misiniz? Ne diyorsunuz?" "Kesinlikle olmaz! Beni ortadan kaldrmak istediinden eminim. O ve evdeki Lavrenty. Dnsenize kafasn u yeni fikirlerle doldurmu! Son zamanlarda ok olumsuz davranmaa balad... Ak sylemek gerekirse, tam anlamyla komnist olmu! Onunla karlamaya bile korkuyorum!" "ok doru sylyorsunuz Prens" diye bard Marya Aleksandrovna. "u lanet olasca, ie yaramaz adamlardan neler ektiimi bilemezsiniz! Bir dnsenize, iki tanesini deitirdim, ama onlarn yerine aldklarm da yle aptal eyler ki, sabahtan akama Bu ne gzellik! 30 31 kadar onlarla beraber olmaktan korkuyor insan. Ne aptal olduklarm bilemezsiniz, Prens!" "yle tabii, ama ben uan biraz kaln kafal olmasn isterim dorusu" dedi Prens, btn yallar gibi bo konumalarnn dikkatle dinlenmesinden ok memnundu. "Bir uaa bu yakr, hatta bu onun en nemli erdemidir, drst ve salak olmaldr. Tabii baz zamanlarda. Bu onlar daha heybetli yapar, yzlerine bir cid-di-yet gelir; yani daha terbiyeli grnrler, bir uakta en ok aradm ey terbiyedir. rnein, benim Te-ren-ty. Te-ren-ty'i hatrlyorsunuz

deil mi? Onu ilk grdm anda ondan iyi bir kapc olacan anlamtm! alacak kadar aptald! Koyun gibi bakard! Ama ne heybetli, ne ciddiydi! Grtla ak pembeydi! Beyaz kravat ve niformasyla ok etkileyiciydi. Onu gerekten ok severdim. Bazen ona bakar hayran kalrdm, sanki bilimsel bir aratrma yapyormu gibi nemli bir edas vard! Tam bir Alman filozofuna benziyordu, Kant gibi rnein, yok yok daha ok besili bir hindi gibiydi. Bir uak iin fazlasyla comme ilfat!..." Marya Aleksandrovna kahkahay patlatverdi, hatta alklad bile. Pavel Aleksandrovich de btn kalbiyle onun duygularna katld. Amcasn ok komik bulmutu. Nastasya Petrovna da glmeye balad. Zina bile gld. "Ne kadar akac, ne kadar akll ve esprilisiniz, Prens!" diye bard Marya Aleksandrovna. "En ince, en komik ayrntlar gzlemleme yeteneiniz var!... Byle bir yetenee sahip olup da koskoca be yl kendini toplumdan soyutlamak ha! Yazabilirdiniz Prens! Belki bir Fonvizin, bir Griboyedov, bir Gogol olabilirdiniz!..." "Ah evet" dedi Prens durumdan gayet memnun. "Yazabilirdim... Biliyorsunuz, eski gnlerde ok daha espriliydim. Hatta sahne iin bir ko-me-di bile yazmtm... inde birka tane nefis ark bile vard! Ama hi oynanmad..." "Okusak ne ho olurdu! Sen de biliyorsun Zina, imdi tam zaman! Bizimkiler bir dizi tiyatro gecesi dzenliyorlar Prens, ga32 zilerimiz iin6 vatanseverlik adna... Sizin eseriniz ok uygun olurdu!" "Evet, tekrar yazmak isterim... ama tamamen u-nut-mu-um. ki, tane harika kelime oyunu olduunu iyi hatrlyorum (Prens, kendi elini pt)... Ben yurtdndayken byk bir heyecan yaratmtm. Lord Byron'u hatrlyorum. Onunla aramz gayet iyiydi,7 Viyana Kongresi8'nde mkemmel dans etmiti." "Lord Byron mu, Amca! Tanr akna Amca, siz ne sylyorsunuz?" "Evet, Lord Byron. Belki de Lord Byron deildi, baka biriydi. Yo, Lord Byron deildi, bir Polonyal'yd! imdi hatrladm. ok ilgin bir adamd. Kont olduunu syleyip duruyordu, ama sonra bir lokantac olduu ortaya kmt. Neyse, ok gzel dans ederdi, sonunda bacan krd. Bu duruma uygun bir iir de yazmtm: Bizim Polonyal Ne de gzel oynard. "Sonra devam ederdi... Nasl devam ettiini hatrlayamyorum... Krnca bacan Brakt oynamay." . > "Gerekten byle devam ediyordu, deil mi Amca?" dedi, iyice j kendinden geen Mozglyakov. "Evet, sanrm yle olum" dedi Amca. "Ya da ona benzer bir eydi. Belki de deildi, neyse canm, komik bir eydi ite... Bakyorum da her eyi unutmuum. Hep halletmek zorunda olduum bir sr i olduu iin." 33"Sylesenize Prens, bunca zamandr neler yaptnz?" diye sordu Marya Aleksandrovna ilgiyle. "Sizi oyle ok dndm ki mon cher prince, neler olduunu renmek iin sabrszlktan lyorum..." "Ne mi yaptm? Bilirsiniz ite, bir sr i vard. Bazen dinlenir insan, bazen de gezintiye kar ve bir sr eyin hayalini kurar..." "ok gl bir hayal gcnz vardr herhalde Amca?" "Hem de ok olum. Bazen yle eyler dnrm ki sonra kendim de aarm... Ben Kaduyevo'dayken... Sahi sen Kaduyevo vali yardmcsydn, deil mi?" "Ben mi Amca? Siz ne sylyorsunuz?" diye bard Pavel Aleksandrovich.

"Ben de seni vali yardmcs sanyordum, stelik de ne kadar deitiini dnyordum... Vali yardmcisinn yz ok kocaman ve zeki bir yzd. Olaanst zeki bir adamd, her frsatta iir yazard. Profilden karo papazna benzerdi..." "Ah Prens" diye araya girdi Marya Aleksandrovna. Bu yaam tarznzla kendi kendinizi mahvedeceksiniz, hi kukum yok! Be yl bir yere kapanp, kimseyle grmemek ve konumamak! Siz mahvolmu bir adamsnz Prens! Sizi dnen her kime sorarsanz sorun, herkes ayn eyi syleyecektir, mahvolmusunuz siz!" "Gerekten mi?" dedi Prens. "Yemin ederim! Size dostunuz ve kardeiniz olarak sylyorum! Sizi dndm ve gemiimize sayg duyduum iin bunlar sylyorum. kiyzllk yapsam elime ne geer? Yaam eklinizi tamamen deitirmelisiniz yoksa hastalanacaksnz, kendinizi tketip leceksiniz..." "Olamaz! O kadar erken mi leceim?" diye bard Prens, korkuyla. "Biliyor musunuz, doru bildiniz. Basurdan ok ekiyorum, zellikle de son zamanlarda. Krizim tuttuu zaman ok kt oluyorum. Bakn size ayrntsyla anlataym... lk nce..." "Baka bir zaman anlatrsnz Amca" diye araya girdi Pavel Aleksandrovich. "imdi artk gitme zamanmz gelmedi mi?" 34 "Peki, baka bir sefere o zaman. Zaten pek de ilgin gelmeyecekti size. Bunu imdi fark ettim... Yine de ilgin bir hastalk. yle anlar var ki... Bana hatrlat da sana bu akam bir olay ay-rn-t-sy-la anlataym olum..." "Yurtdnda tedavi ettirmelisiniz Prens" dedi Marya Aleksandrovna, ikinci kez araya girerek. "Yurdnda m? Evet. Kesinlikle yurtdna gideceim. Hatrlyorum da, 1820'lerde yurtdndayken, her ey mkemmeldi oralarda. Fransz bir vikontesle neredeyse evleniyordum. Ona fena halde ktm ve btn hayatm adamak istiyordum. Ama onunla evlenen bir bakas oldu. Olaylar tersine dnd. Birka saat iin ona arkam dnmtm ki bir bakas gelip kapt. Alman bir barondu. Sonralar tmarhanede yatt." "Cher prince, ben salnza dikkat etmeniz gerektiini sylyorum. Yurtdnda iyi doktorlar var... her ey bir yana, yaam tarzm deitirmek mucizeler yaratr! Dukahanovo'nuzdan ayrlmalsnz, hi olmazsa bir sre iin." "Ke-sin-lik-le doru! Bunu ok nce dnmtm zaten. Biliyor musunuz, su krn deneyeceim." "Su kr m?" "Evet, aynen yle. Bir zamanlar denemitim. melere gittiim j zamand. Orada, Moskoval bir hanm vard, soyadn hatrlamyorum. Yetmiinde, air ruhlu bir kadnd. Elli yalarnda, akl gzl, dul bir kz vard. O da iir konusunda iyiydi. Sonralar bana bir talihsizlik geldi ve ok sinirlenerek hizmetisini ldrverdi. Mahkemelerde srnd. te onlar ille de imelere gitmem iin direttiler. Aslnda bir skntm yoktu, ama onlar srar ettiler. Kabalk etmemek iin gittim. Gerekten yararl bir eydi. tike itim, belki bir rmak su imiimdir. Su krnn ok yararl bir ey olduunu ve bana g verdiini kabul etmeliyim. Eer hasta dmeseydim, inann ki hibir sorunum olmazd..." "Bu ok doru bir sonu Amca!" dedi Mozglyakov. "Sylesenize I Amca siz mantk okudunuz mu?" 35"Tanr akna! Neler soruyorsunuz yle!" dedi Marya Alek-sandrovna sert sert, ok arm bir halde. "Okudum ocuum, ama uzun yllar nceydi. Almanya'da felsefe de okudum. Kursun tamamn aldm, ama sonra hepsini unuttum gitti. tiraf etmeliyim... beni bu hastalk konusunda... yle kor- kuttunuz ki... ok kt oldum. imdi geliyorum..." "Nereye gidiyorsunuz Prens?" diye bard Marya Alek-sandrovna aknlkla.

"imdi dnerim, imdi... Aklma bir ey geldi de onu bir yerlere not etmek istiyorum... au revoir*..." "Bunu nasl buldunuz?" diye bard Pavel Aleksandrovich ve kahkahay bast. Marya Aleksandrovna'nn sabr tkeniyordu. "Hi anlamyorum, neden gldnz gerekten anlamyorum!" diye sze balad fkeyle. "Yal, saygdeer bir adama glyorsunuz, stelik de akrabanz, her kelimesiyle alay ediyor, iyi niyetinden yararlanyorsunuz! Sizin adnza ben utan duyuyorum Pavel Aleksandrovich! Sylesenize bu kadar glnecek nesi var? B en hi de komik bir ey grmyorum." "Bazen kimseyi tanmyor ve sama eyler sylyor." "Bu, yaad korkun hayatn bir sonucu, kt bir kadnn ynetimi altnda geen, be yllk bir mahkmiyetin sonucu. Ona glmek yerine acmanz gerekir. Beni bile tanyamad, bunu kendiniz grdnz. Her ey ortada! Onu kurtarmak gerekiyor! Srf o... adi kadndan kendini kurtarsn diye yurtdna kmasn nerdim!" "Bir ey syleyeyim mi, ona bir e bulmalsnz, Marya Alek-sandrovna!" dedi Pavel Aleksandrovich. "Yine baladnz! Siz slah olmazsnz Msy Mozglyakov!" * Hoa kaln. 36 "Yo Marya Aleksandrovna! Bu kez gerekten ok ciddiyim. Neden onu evlendirmiyoruz? Fena bir fikir saylmaz! C'est ne idee comme ne antre! * Ne zaran olacak? Hatta tam tersine, u anda yle bir durumda ki, belki byle bir adm onun kurtuluu olur! Yasal olarak buna bir engeli yok. Hem sonra, tabirimi balayn, o yal cadalozdan da kurtulmu olur. En nemlisi de, gen bir kz ya da daha iyisi, tatl, iyi, akll, yumuak, hepsinden te ona kzym gibi bakabilecek, fakir bir dul seecek olursa, o zaman onunla evlenmekle kadnn hayatn kurtardn dnecek. Onun iin, o kyl kadn yerine, sevecen, iten, iyi bir aileden gelen ve btn mr boyunca yanndan ayrlmayacak bir kadndan daha iyi bir ey olur mu? Tabii gzel de olmas gerekiyor, nk Amca'm gzellie merakldr. Zinaida Afanasyevna'ya bakn fark ettiniz mi?" "Ama yle birini nereden bulacaksnz?" diye sordu, o ana kadar her eyi dikkatle dinleyen Nastasya Petrovna. "te kendiniz sylediniz: Siz varsnz ya! sterseniz tabii. Bakn size yle syleyeyim: Prens'in ei olmamanz iin bir nedeniniz var m? Gzelsiniz, bu bir; hem dulsunuz, bu da iki; ncs, iyi bir aileden geliyorsunuz; drdncs, zengin deilsiniz (nk, ok paganz yok); beincisi, ok duygulu bir kadn olduunuz iin onu seversiniz, el stnde tutarsnz, o kadn postalayp, Prens'i yurtdna gtrrsnz, onu balla brekle beslersiniz. Ta ki, bu fani dnyadan gp gidene dek. Bu da en ge bir yl iinde olur zaten, hatta belki de bir iki ay bile srmeyebilir. O zaman, dul bir Prenses olursunuz ve bir sr paranz olur, fedakrlnzn dl olarak da belki bir markiyle, belki de bir generalle evlenirsiniz! C'est joli, n'est-cepas?"** "Aman Tanrm! Ne ayp! O beni isteyecek olsa, srf minnetten dolay ona k olurdum" dedi Bayan Zyablov, kara, anlaml gzleri ldad. "Ama btn bunlar ok sama!" "Sama m? Siz isterseniz neden sama olsun? Siz hele bir is* ** Herhangi bir fikirden fark yok. Ne ho, deil mi? 37teyin, eer bugn nianlanmazsanz benim parmam kesin! Amca'y bunu yapmaya ikna etmekten daha kolay hibir ey olamaz! Her eye 'Evet' diyor, bunu kendi kulanzla duydunuz. Daha farkna bile varmadan onu evlendiririz ya da nce gzn boyarz, sonra evlendiririz. Bu onun iyilii iin. Siz her ihtimale kar en gzel kyafetinizi giy seniz iyi olacak, Nastasy a Petrovna!"

Msy Mozglyakov'un cokusu gitgide artyordu. Soukkanllna ramen, Bayan Zyablov'un da az sulanyordu. "Bugn darmadan bir halde olduumun farkndaym" dedi kadn. "Hayal kurmay brakal uzun yllar oldu, artk hi umudum yoktu. Tam bir Madam Griboussier oldum artk... Sylesenize hizmetiden farkm yok, deil mi?" Bu zaman boyunca, Marya Aleksandrovna yznde bir hayret ifadesiyle oturuyordu. Pavel Aleksandrovich'in garip teklifini yldrm arpm gibi dehet iinde dinlediini sylersem yalan olmaz... Sonunda soukkanlln yeniden kazand. "Her eyin ok iyi dnldnden eminim, ama btn bunlar ok sama, aptalca ve dahas uygunsuz" dedi Mozglyakov'a sert sert. "Ama neden sevgili Marya Aleksandrovna, neden sama ve uygunsuz?" "Pek ok nedenden dolay. Bir kere, u anda benim evimdesiniz, Prens de benim konuum, kimsenin evime saygszlk etmesine izin veremem. Szlerinizi aka olarak deerlendiriyorum Pavel Alek-sandrovich. Tanrya kr ki Prens de geliyor!" "te geldim" diye bard Prens, odaya girerken. "Bugn ne kadarda ok, deiik fikirle doluyum, cherami. Buna inanmas g biliyorum, ama bazen aklma hibir fikir gelmez. Btn gn ylece oturup dururum." "Geirdiiniz kaza yzndendir Amca. Sinirlerinizi bozmu olmal, hem..." 38 "Evet olum, bana da yle geliyor. Sanrm kza biraz da ha-yr-l oldu. Bu yzden Feo-fil'i balamaya karar verdim. Biliyor musun, aslnda benim canma falan kastettiini sanmyorum. Sen ne dersin? Neyse canm, zaten daha geenlerde sakaln kestirerek onu cezalandrmtk." "Sakaln kestirmek mi? Ama Amca suratnn yars klla kapl!" "ey, evet, yle. Bazen ok doru gz-lem-ler-de bulunuyorsun olum, ama o sakal takma. Bakn ne oldu: Biri bana dardan bir katalog gnderdi. Efendiler ve arabaclar iin, ahane sakallar, favoriler, top sakallar, byklar falan, hepsi de kali-teli ve uygun fiyatl. Nasl bir ey olduunu grmek iin bir sakal smarlamaya karar verdim. Bir arabac sakal smarladm. Nefis bir ey geldi. Sonra bir baktk ki Feofil'in sakal onun iki kat daha gr. Biraz kararszlk yaadk: Acaba sakaln m kestirmeliydik yoksa o sakal geri mi gndermeliydik. Bunu uzun uzun dndm, sonra takma sakal takmasnn daha uygun olacana karar verdim." "Hi kukusuz yledir, sanat daima doadan stndr Amca!" "Kesinlikle. Sakaln kestirirken ne aclar ekti! Sanki sakalyla beraber btn benlii de gidiyor gibiydi... Artk gitsek iyi olacak olum, deil mi?" "Ben hazrm Amca." "Umarm Vali'ye gidiyorsunuzdur!" dedi Marya Aleksandrovna, heyecan iinde. "Siz artk benimsiniz Prens. Btn gn benim evime aitsiniz. Buradaki sosyal evremiz konusunda size bir ey syleyecek deilim kukusuz. Belki Anna Nikolayevna ile birlikte olmak istersiniz, size akl vermeye kalkacak deilim, zamanla her ey aa kacaktr nasl olsa. unu unutmayn ki, bugn sizin ev sahibeniz, kardeiniz, anneniz ve dadnz benim. tiraf etmeliyim ki, sizin iin endieleniyorum Prens! Siz bu insanlar bilmezsiniz, bilemezsiniz!..." "Siz bana gvenin Marya Aleksandrovna. Her ey sz verdiim gibi olacak" dedi Mozglyakov. 39"Ah sizi gidi havai delikanl! Size gvenmek mi? Sizi yemee bekliyorum Prens. Biz akam yemeini erken yeriz. Kocamn iftlikte olduuna nasl da zgnm! Sizi grmekten ok memnun olurdu! Size saygs ve sevgisi vardr." "Kocanz m? Demek bir kocanz var?" diye sordu Prens. "Ah Tanrm! Nasl da unutkan olmusunuz Prens! Gemile ilgili her eyi, ama her eyi unutmusunuz! Gerekten de kocam Afanasy Matveich'i hatrlamyor musunuz? imdi

iftlikte, ama onu binlerce kez grmtnz. Hatrlyor musunuz Prens? Afanasy Matveich?..." "Afanasy Matveich! iftlikte ha, c'est delicieal Demek bir kocanz var? Ne garip ey! B ildiim bir komediye benziyor: Kocas oradadr da kars... Ah affedersiniz, devamn unuttum. Galiba kadn bir yerlere gitmiti, Tula'y a m y oksa Yaroslavl'a myd, neyse canm ok komikti." "Kocas oradadr da, kadn Tver9'dedir Amca" dedi Mozgl-yakov, ona hatrlatmak iin. "Ah evet, evet! Teekkrler olum, Tver'di tabii ya! Charmant, charmantl Ben de Yaroslavl m yoksa Kostroma m diye dnyordum. Kadnn nereye gittiini bir trl hatrlayamadm. Charmant, charmant! Neden bahsettiimi unuttum... Evet! Hadi gidelim olum. An revoir, madame, adieu, ma charmante de-moiselle* " dedi Prens, Zina'ya dnp parmaklarndan perek. "Yemei unutmayn Prens! abuk dnn!" diye bard Marya Aleksandrovna arkasndan. * Hoa kaln bayan, elveda gzel hanmefendi. 40 BENC BOLUM "Siz mutfaa bir baksanz iyi olacak, Nastasya Petrovna" dedi Marya Aleksandrovna Prens'i yolcu ettikten sonra. "Canavar Nikita yemei mahvedecekmi gibi bir his var iimde! u saatte bile eminim sarhotur..." Nastasya Petrovna emre uyarak kalkt. Dar karken, biraz endieli olduunu dnerek Marya Aleksandrovna'ya kukulu bir bak att. Mutfaa gidip canavar Nikita'y kontrol etmek yerine, konuk odasna, oradan koridoru geip kendi odasna, sonra da evin kirli amarlarnn topland, sandklarla dolu kk, karanlk odaya geti. Nefesini tutarak, parmak ularna basa basa kapal kapya doru gitti, eilip anahtar deliinden bakarak dinlemeye balad. Bu kap, biraz nce Zina ile annesini yalnz brakt odaya alan kapdan biriydi ve her zaman kapal ve kilitli olurdu. Marya Aleksandrovna, Nastasya Petrovna'y her zaman dolap eviren ve havai biri olarak grrd. Onun kaplar dinlediini de bilirdi hi kukusuz, ama o anda Bayan Moskalev yle heyecanl ve 41dalgnd ki bu konuda nlem almak aklna bile gelmedi. Koltua oturdu ve anlaml anlaml Zina'ya bakt. Zina bu bak zerinde hissetti ve bir kasvet duygusu kalbini kaplad. "Zina!" Zina solgun yzn ar ar ona doru evirdi ve kara, dnceli gzlerini kaldrd. "Zina ok nemli bir konuda seninle konumak istiyorum." Zina annesine tamamen yzn dnd, kollarn kavuturup bekledi. Yzndeki rahatszlk ve alay ifadesini saklamaya alyordu. "Mozglyakov hakknda bugnk izlenimlerinin ne olduunu sormak istiyorum sana." "Uzun zamandr onun hakknda dndklerimi biliyorsun" dedi Zina istemeye istemeye. "Evet, mon enfant* ama kur yapma konusunda... gitgide daha srarl gibi grnyor." "Beni sevdiini sylyor, onun iin srarhl balanabilir." "Bu ok garip! Onun bu kadar ileri gitmesine oy le kolay kolay... izin vermezdin. Tam tersine, zerine saldrmak iin frsat kollardn." "Senin de eskiden hep ondan yana olup, onunla evlenmem konusunda diretmene ramen imdi nedense ona saldrda bulunman ok garip." "Zina, Mozglyakov ile evlenmeni istediimi inkr edecek deilim. Seni hep skntl grmek, (sen ne dnrsen dn) nedenini gayet iyi anladm ve geceleri uykumun kamasna yol aan aclarna seyirci kalmak ok zor. Sonunda, ancak hayatndaki gerek bir deiikliin seni kurtaracana inandm. Bu deiiklik de evlilik. Zengin deiliz ki yurtdna gidelim. Buradaki salaklar, senin yirmi * ocuum.

42 yanda ve hl bekr olduuna bir anlam veremiyorlar. Bir sr Ihikye uyduruyorlar. Herhalde seni mavirle yada avukatmz van vanovich'le evlendirecek deilim. Burada sana gre bir koca nereden bulaym? Mozglyakov havai bir adam kukusuz, ama yine de ok iyi bir ksmet. yi bir aileden, nfuzlu akrabalar var, yz elli kiilik bir kye sahip, baka ne istiyorsun, sylesene. Rvetlerle ve dalaverelerle yaamaktan daha iyidir. Bu yzden ondan yanaym. Drst olmak gerekirse, aslnda ondan gerekten holandm sylenemez. Tanr'nn beni nceden uyardna inanyorum. Birde senin iin daha uygun birini gnderecek olursa, senin Mozglyakov'a sz vermemi olman ok iyi olacak! Yani ona ciddi bir sz vermedin, deil mi Zina?" "Btn sorunu iki kelimeyle zetlemek varken niye laf do-|landrp duruyorsun anne?" dedi Zina kzarak. "Laf dolandrmak m Zina? Laf dolandrmak ha! Annenle ne biim konuuyorsun? Aman ne olacak canm! Zaten annene ok zun zamandan beridir gvenmiyorsun ki! Uzun zamandr beni annen deil de dmann gibi gryorsun." "Gvenmemek mi anne! Kelime oyunlarn bir tarafa brakalm artk! Birbirimizi anlyoruz, deil mi? Bunun iin ok zaman har-:adk." "Beni incitiyorsun ocuum! Senin geleceini kurtarmak iin her eyi yapmaya hazr olduuma inanmyorsun bir trl." Zina annesine rahatsz ve alayl bir ekilde bakt. "Geleceimi kurtarmak iin o Prens'le evlenmemi ister misin?" ye sordu, garip bir glmsemeyle. "Bu konuda tek kelime bile etmedim. Madem sen balattn syleyeyim, senin Prens'le evlenmen sz konusu olsa, bu hi de ap-|talca bir ey olmazd, gayet iyi bir ksmet..." "Bu ok,sama!" diye bard Zina fkeyle. "Samalk! Samalk! Anne, bana sorarsan sen ok fazla air ruhlusun. Kelimenin tam anlamyla air olmusun. Kasabadakiler de sana yle diyorlar 43zaten. Srekli planlar yapp duruyorsun. Bunlarn imknszl ve samal bile seni engellemiyor. Prens buradayken, aklndan bunun getiine eminim. Mozglyakov, o yal adama bir e bulmamz konusunda samalarken, senin yznden ne dndn anlalyordu. imdi de ayn eyi dndne bahse girerim, sz oraya getirecektin. Benim hakkmda srekli olarak yaptn planlar artk canm skt ve bam artt iin, bana tek kelime bile etmeni istemiyorum, duyuyor musun anne, tek kelime bile! Bunu aklndan karmasan iyi olacak!" fkeden nefesi kesildi. "Sen ocuksun Zina, hasta, fkeli bir ocuk!" dedi Marya Aleksandrovna ili bir sesle ve gznde yalarla. "Bana saygszca laflar sylyorsun ve beni aalyorsun. Senden gece gndz ektiklerime hibir anne katlanamazd! Ama ne yapaym sinirlisin, hastasn, aclarn var ve ben de senin annenim, stelik de H-ristiyanm. Katlanmam ve balayc olmam gerekir. Hem sonra byle bir beraberlii istemenin nesi sama? Bence Mozglyakov, hayat boyunca, Prens'i evlendirmek konusunda sylediklerinden daha anlaml bir laf etmemiti hi. Tabii o apal Nastasya ile deil kukusuz. O konuda biraz samalad dorusu." "Bak anne! Bana ak ak syle, btn bunlar meraktan m soruyorsun, yoksa kafanda bir ey mi var?" "Yalnzca soruyorum o kadar. Neden sama olduunu dnyorsun ki?" "Gerekten skldm artk! Katlanmak zorunda olduum hay ata bir bakn!" diye bard Zina, ayan yere vurarak. "Eer hl an-layamadysan syleyeyim: Btn anlamszlklar bir yana braksak bile; zavall, bunak bir ihtiyardan yararlanmak, para koparmak iin evlenerek onun gibi sakat bir insan kandrmak, sonra her gn, her saat lmesini beklemek, bence yalnzca samalk deil, ayn zamanda da adilik, hem de yle bir adilik ki, kusura bakma ama anne byle eyler dndn iin seni kutlayacak deilim!"

Bir an iin sessizlik oldu. 44 "Zina! ki yl nce olanlar hatrlyor musun?" diye sordu Marya Aleksandrovna birden. Zina dehete kapld. "Anne!" dedi sert bir sesle. "O konuyu bir daha amayacana sz vermitin." "imdi de senden bir kere olsun szmden dnmeme izin vermeni istiyorum ocuum. nk bunu bugne dek iimde sakladm. Zina! Artk birbirimize kar drst olma zamanmz geldi. ki yldr sustuum yeter! Bu byle devam edemez!... Diz kp sana yalvaryorum, brak da konuaym. Duyuyor musun Zina? z annen sana diz kp yalvaryor! Ayrca kzna tapan, mutsuz bir anne olarak sana yemin ediyorum, bundan sonra hibir zaman, hangi artlarda olursa olsun, hayatm bile sz konusu olsa bu konuyu bir daha amayacam. Bu son olacak, ama u anda art!" Marya Aleksandrovna szcklerinin istedii etkiyi brakacana gveniyordu. "Syle" dedi Zina sapsar kesilerek. "Teekkrler Zina. Artk hayatta olmayan, kardein Mitya'ya ders vermek iin, iki yl nce bir retmen gelmiti." "Neden byle uzun uzadya anlatyorsun? Bu abartl konuma ve btn bu ayrntlar tamamen gereksiz ve ac verici. Hem zaten ikimizin de bildii eyler" dedi Zina, nefret iinde szn keserek. "nk ocuum, ben senin nnde kendimi temize karmak istiyorum. nk btn bu sorunu senin bakmaya altn yanl adan deha farkl bir boyutta gzler nne sermek istiyorum. nk bundan karmay dndm sonucu ok iyi anlamam istiyorum. Senin duygularnla oynamak istediimi sanma sakn! Hayr, Zina, iimde grek bir anneyi bulacaksn ve belki de biraz nce adi dediin bu icadnn ayaklarna kapanp, gznde yalarla, bugne dek hep iddetle reddettiin uzlama nerisinde bulunacaksn. Bu yzdn sana her eyi anlatmak istiyorum Zina, hem de ta bandan tibaren. Yoksa azm bile amam!" 45"Syle" dedi Zina yine, annesinin abartl szcklere dknlne iten ie lanet okuyarak. "Devam ediyorum Zina. Bu retmen daha bir ocuk olduu halde, anlayamadm bir ekilde seni etkiledi. Senin saduyuna, soylu gururuna, daha da tesi onun deersiz biri (ak konumak gerekir) olduuna duyduum gvenle aranzda bir ey olabileceinden hi kukulanmamtm. Ama sen bir gn gelip onunla evlenmek istediini syleme cesaretini gsterdin. Zina! Bu kalbime bak gibi sapland! l basp, kendimi kaybetmiim. Bunlar hatrlarsn. Senin gaddarlk dediin otoritemi kullanmak zorunda kaldm. Dnsene, bir zangoun olu, acdklar iin iirlerini yaymlayan Readers' Library'den ayda on iki ruble alan ve o uursuz Shakespeare'dan baka bir ey bilmeyen bir air msveddesi. Bu ocuk senin kocan olacakt, Zinaida Moskaleva'nn kocas ha! Florian ve gen kyllerine^ l yarar bir hikye! Bala beni Zina, ama hatrlamak bile beni ileden karyor! Tabii onu reddettim, ama dnyadaki hibir g seni tutmaya yetmedi. Baban da yzme bo bo bakyor, ne anlatmaya altm an-layamyordu bile. Onunla ilikine devam ettin, bulutun, en korkuncu da onunla mektuplamaya kararlydn. Dedikodular her yana yayld. nsanlar yanmda imal imal konumaya baladlar. Bir tek davullarla herkese duyurmadklar kalmt. Sonra tahmin ettiim ey doru kt. kiniz kavga ettiniz ve sana layk olmad ortaya km oldu... Sefil ocuk (ona adam demeye dilim varmyor) mektuplarn kasabada elden ele dolatrmakla bile tehdit: etti. Sen bu tehdide ok fkelendin ve suratna bir tokat yaptrdn. Evet Zina, bundan da haberim var! Ayn gn sefil ocuk mektuplarndan birini alak Zaushin'e gstermi ve bir saat iinde mektup benim ezeli dmanm Natalya Dmitriyevna'nn eline gemi. Ayn akam vicdan azabndan kahrolan yarm akll ocuk kendini zehirleme giriiminde bulundu. Ksacas korkun bir skan lal kt! O apal Nastasya

Petrovna dehet iinde hemen bana kotu ve korkun haberi verdi: Mektup bir saattir Natalya Dmitriyevna'nn 46 elindeymi, iki saat iinde btn kasaba utancn duyacakm! Kendimle mcadele ettim, baylmamaya altm. Az kalsn yreime indiriyordun benim Zina. O utanma , canavar Nastasya, mektubu alp gerek sahibine vereceine yeminler ederek, karlnda iki yz gm ruble istedi. O gn ayamda incecik ayakkablar, karda koarak Yahudi Bumshtein'a gittim ve annemden bana hatra olan gerdanl rehine verdim. ki saat sonra mektup elimdeydi. Nastasya onu kadnn ekmecesinden almt. Bylece ortada kant kalmad ve senin onurun kurtuldu! O korkun gnde bana ne endieler yaattn! Ertesi sabah, hayatmda ilk kez samda krlar grdm. Zina! O ocuun hareketiyle ilgili bir yargya varmak iin yeterli zamann oldu. Geleceini ona emanet etmenin ne byk bir aklszlk olduunu imdi, ac bir glmsemeyle, sen de kabul edersin. Ama o gnden beri kendine eziyet ediyorsun, ac ektiriyorsun ocuum; onu unutamyorsun, daha dorusu onu deil de gemite kalan mutluluunu unutamyorsun. O hibir zaman sana layk biri deildi. imdi lm deinde yatyor. Verem olduunu sylyorlar, ama sen -iyilik melei!- seni hl deli gibi kskand iin, zlmesin diye o hayattayken evlenmiyorsun. Bense onun seni gerek bir akla sevdiine hi inanmyorum! Mozglyakov'un sana olan ilgisini duyduu zaman seni izlettiini, neler olduunu renmek iin birilerini gnderdiini, aratrmalar yaptn biliyorum. Onu hl dnyorsun, bunun farkndaym ocuum. Tanr ahidimdir, geceleri ne i gzyalar dkyorum!..." "Keser misin anne!" dedi Zina anlatlamaz bir acyla. "Geceleri ne yaptn bilmeden de yaamay srdrebiliriz" diye ekledi kesin bir tavrla. "Uzun uzadya konuup, ayrntlara girmeden azn aamazsn zaten!" "Bana hi gvenin yok Zina! Bu kadar acmasz davranma ocuum! Son iki yldr gzlerim hi kurumad, ama gzyalarm senden sakladm ve sana yemin ederim o zamandan beri pek ok ynden deitim! Senin duygularn gayet iyi biliyorum ve peri47sanlnn derecesini ancak imdi anladm. Byle bir dknln, istenmedii her yere burnunu sokan o lanet olas Shakespeare'den kaynaklanan bir romantizmin etkisi olduunu dnmekte haksz mym? O zamanlar duyduum korku, attm admlar ve kararlarmn ciddiyeti konusunda beni hangi anne sulayabilir? Ama imdi, iki yldr ektiin aclar grnce senin duygularn anlyor ve hak veriyorum. Bana inan, belki de seni senden daha iyi anlyorum. Senin asl sevdiin o acayip ocuk deil, altn hayallerin, kaybettiin mutluluun, yce ideallerin, buna eminim. Ben de sevdim, belki de senden daha ok, ben de ac ektim. Benim de yce ideallerim vard. Peki beni kim ayplayabilir, her eyden te, Prensle evlenmenin senin u anki durumunu kurtaracak, en zorunlu yol olduunu dndm iin sen beni sulayabilir misin?" Zina, annesinin bo yere byle konumayacan bildii iin, bu uzun konumay aknlkla dinledi. Hele bu sonu onu hayretten dondurdu. "Demek sen ciddi ciddi o Prens'le evlenmemi neriyorsun?" diye bard dehet iinde, annesine biraz da korkuyla bakarak. "Demek bu rya ya da senin planlarndan biri deil, ciddi ciddi niyetlendiin bir ey, yle mi? Tahminlerimde yanlmyorum, deil mi? Peki... peki... bu evlilik beni nasl kurtaracak, u anki durumum iin nasl bir zorunluluk? Peki... peki... bunun deminden beri anlattn, uzun hikyeyle ne ilgisi var?... Seni gerekten anlayamyorum anne!" "Anlayamadna ok ardm mon ange*" dedi Marya Aleksandrovna gitgide heyecanlanarak. "Birincisi, bambaka bir topluma, deiik bir dnyaya gireceksin! Ne bir dost ne de bir iyilik grdn, kt dedikodularna katlandn, gzelliini kskanan kargalarla ve kt anlarla dolu bu kasabay sonsuza dek arkanda brakacaksn. Bu bahar yurtdna bile

kabilirsin, talya'ya, svire'ye, spanya'ya gidersin, Zina, bizim lammz yerine Alhambra'y, Guadalquivir'i greceksin spanya'da..." * Meleim. 48 "Ama anne, izin verirsen bir ey syleyeyim, sanki Prens'le evlenmiim y a da bana evlenme teklif etmi gibi konuuyorsun!" "Hi endielenme meleim, ben ne sylediimin farkndaym. Brak da devam edeyim. Birinciyi sylemitim. kincisi, nasl bir nefretle Mozglyakov'adndn iyi anlyorum..." "Onunla asla evlenmeyeceimi senin sylemene hi gerekyok!" dedi Zina fkeyle gzleri parlayarak. "Ah hayatm, nefretini nasl da iyi anladm bir bilsen! Asla sevemeyecein birini sevmek iin yemin etmek ok korkun bir eydir! Sayg duymadn birinin kars olmak ok korkun bir eydir! Sonra senin akn isteyecek, zaten bunun iin seninle evlenmek istiyor, sana bakndan anladm bunu. Srekli olarak numara yapabilecek misin? Bunun ne dernek olduunu iyi bilirim, nk yirmi be yl ayn ileye katlandm. Baban beni mahvetti.Benim genliimi ald, ka kez aladm kendin de grdn!..." "Babam burada deil, ltfen arkasndan konuma" dedi Zina. "Bilirim, hep onun tarafn tutarsn zaten. Ah Zina! Prens'le evlenmeni isterken de iim szlyor, ama en azndan numara yapman gerekmeyecek. Onu sevmeyeceini sylemee hi gerek yok, kukusuz... zaten o da byle bir sevginin peinde olmayacak..." "Tanr akna samalama! una emin ol ki tahminlerinde yanlyorsun! Kendimi hibir ey uruna feda etmee kesinlikle niyetim yok! Kimseyle evlenmeye de kesinlikle niyetim yok, bunlar bil! Evlenmediim iin iki yldr hayatm zehir ettin. stemiyorum, o kadar! Bu konuyu kapatalm!" "Zinochka, sevgilim, Tanr akna, syleyeceklerimi duymadan hemen sinirlenme! Ne kadar abuk fkeleniyorsun! Olaya benim tarafmdan baksan sen de bana katlacaksn. Prens en fazla bir iki yl daha yaar; bana sorarsan gen bir dul olmak, evde kalm bir kz kurusu olmaktan daha iyidir. ld zaman senin zgr ve zengin bir Prenses olacan da cabas! Belki onun lmyle ilgili hesaplar 49yapmam hi houna gitmiyor! Ben bir anneyim ve uza grdm iin beni hibir anne ayplayamaz. Asl sylemek istediim u: Sen o kadar melek kalplisin ki, o ocuk iin ok zlyorsun ve o hayattayken evlenmek istemiyorsun. Bir dnsene, Prens'le evlenmekle o gen adam da iyiletirmi olacaksn, haline kredecek. Eer biraz olsun akl varsa, Prens'i kskanmann ne kadar gereksiz ve anlamsz bir ey olduunu fark edecek, zorunluluktan ve birtakm hesaplardan dolay evlendiini anlayacak. Sonra anlayacak ki... neyse, demek istediim Prens lnce istediinle evlenmekte zgr olacaksn..." "Uzun lafn ksas, Prens'le evlen, varn younu al, sonra da lmesini bekle, lnce de anla evlen demek istiyorsun. Szlerinin zeti bu, deil mi? Byle eylerle aklm elmee alyorsun... Seni anlyorum anne, ok iyi anlyorum! Byle irkin bir olayda bile soylu duygularn sergilemeden edemiyorsun. 'Zina, ok alaka ama ok krl bir i, en iyisi kabul et!' deseydin ok daha iyiydi. En azndan daha drste." "Ama ocuum, neden olaya bu adan bakyorsun, neden bir aldatmaca, hainlik ve karclk olarak gryorsun? Demek dndklerim adilik ve hainlik, yle mi? Tanr akna, bunun nesi adilik ve hainlik? Aynada kendine bir baksana. yle gzelsin ki, insan senin uruna bir krall bile feda edebilir! Ve sen, hayatnn en gzel yllarn bir ihtiyara feda ediyorsun! Alacakaranlk gnlerini bir yldz gibi aydnlatacaksn, yallna yeil bir sarmak gibi sarlacaksn, onu byleyen, agzllkle kann emen o adi kadn deil de sen! Parasnn ve namnn senden daha deerli mi olduunu sanyorsun? Adilik ve hainlik bunun neresinde? Sen ne sylediini bilmiyorsun Zina!"

"Bir sakatla evlenmek zorunda olduuma gre daha deerli olmal! Amac ne olursa olsun aldatmaca aldatmacadr anne." "Tam tersi hayat1 m, tam tersi! Btn bunlar Hristiyanlk asndan deerlendirilmeli ocuum! Bir keresinde bir fke nbetin srasnda, hemire olmak istediini sylemitin bana. Ac ekmi, 50 hayata ksmtn. Artk sevmenin imknsz olduunu sylemitin, evet syledin. Eer aka inanmyorsan, o zaman kendini baka bir eye, daha yce bir eye ynelt, bir ocuk gibi itenlikle, inanla, Tanr seni kutsayacaktr. Bu ihtiyar da ac ekti, o da mutsuz, oradan oraya mekik dokudu. Onu yllardr tanrm, sanki iime domu gibi, garip bir sevgi beslemiimdir. Onun arkada, kz, hatta -byle konularda ak ak konumak gerekirse- oyunca ol; kalbini st, o zaman Tanr'dan yana, erdemli bir hareket yapm olursun. Komik olmasna aldrma. O yarm bir adam, ona ac. Sen bir Hristiyansn! Kendini zorla, byle eyler zorlamayla basardr. Hastanede yatmak, karantinann bulac havasn solumak pek ho bir ey deildir. Ama bu ii severek yapan melekler var. te senin yaral kalbin iin bir kurtulu yolu, bir ura, bir kahramanlk, hem kendi yaralarn da sarm olursun. Byle bir eyde karclk ve adilik olur mu? Ama senin bana gvenin yok ki! Belki de byle eyleri uydurduumu dnyorsun. Bu, kibirli, bilmi kadnn kalbi, duygulan, prensipleri olduunu anlayamazsn. Ne kar? Annene gvenme, onu aalayp dur, ama en azndan mantkl ve yararl eyler sylediimi kabul et. Senin iin daha iyi olacaksa konuan ben deilmiim de bakasym gibi dn; gzlerini kapat, yzn duvara dn, sahibi grnmeyen bir sesin konutuunu hayal et... Senin asl cann skan, bunun sanki bir alverimi gibi para iin yaplyor olmas m? Senin iin o kadar iren geliyorsa paray bir kenara brak o zaman! Gerekli olduu kadarn al, gerisini bir fakire ver. rnein, lm deindeki o talihsiz ocua yardm et." "Yardm kabul etmez" dedi Zina yavaa, sanki kendi kendine konuuyormu gibi. "O etmeyebilir, ama annesi eder" dedi Marya Aleksandrovna, zafer kazanm gibi bir tavrla. "Onun haberi olmadan alr. Hem alt ay nce kadna vermek iin teyzenden hediye olan kpelerini satmadn m? Gryorsun ya haberim var. Talihsiz oluna bakmak iin yal kadn amara gidiyormu." "Yaknda yardma ihtiyac kalmayacak." ' 51"Neyi ima ettiini biliyorum" dedi Marya Aleksandrovna aceleyle, iyice ilhama kaplmt. "Neden sz ettiini anlyorum. Onun verem olduunu ve yaknda leceini sylyorlar. Peki kim sylyor bunlar? Geen gn Kallist Stanislavich'e onu zellikle sordum. Bir kalp tadma gre bilmem gerekirdi Zina. Kallist Stanislavich hastaln ciddi olduunu kabul ediyor, ama verem olmadndan emin. Yalnzca ciddi bir gs rahatszl varm. stersen git kendin sor. Baka bir yerde olsa, zellikle de hava deiimi yapsa daha da iyileirmi. spanya'da -zaten bunu daha nce de duymutum, hatta bir yerde okumutum-12 MalagatMalaga myd, yoksa arap ad gibi bir ey miydi neydi- diye bir ada varm, orada yalnzca gs hastalar deil gerekten veremliler bile srf ikliminden dolay iyileiyorlarm. nsanlar oraya zellikle ifa iin gidiyorlarm. Tabii yalnzca kodamanlar, belki de tccarlar, ok paras olanlar yani. Ah o byl Alhambra! O mersin aalar, limonlar, katrlarna binen spanyollar! Yalnzca bunlar bile bir air zerinde olaanst bir etki brakr. Byle bir yolculua kmak iin senin yardmn, paran kabul etmez mi diyorsun? O halde eer onun iin zlyorsan onu kandrabilirsin! Eer insan hayat sz konusuysa aldatmalar balanabilir. Ona mit ver, akn garanti et; dul kalnca onunla evleneceini syle. Dnyada her eyin kibarca sylenme yolu vardr. Annen sana utanlacak bir ey retmez Zina. Bunu onun hayatn kurtarmak iin yapacaksn, her ey normal! Umut verecek, onu yaama dndreceksin, o zaman salna dikkat etmee balayacak, tedavi grecek, doktorlarn dediklerini yapacak. Mutluluunu yeniden kazanmak iin kalkmaya gayret edecek. yiletii

zaman, sen onunla evlenmesen bile onu kurtarm, hayata dndrm olacaksn! Ona merhamet duyacaksn! Belki de kader onu daha olgun biri yapm, deitirmitir. Sana layk biri olduysa, dul kalnca neden onunla evlenmeyesin ki! Zengin ve zgr olacaksn. Onu salna kavuturunca bir de ie girer. O zaman onunla evlenmen imdikinden daha mantkl olur. imdi byle bir dncesizlik yapacak olsaydnz neler olurdu? Herkesin kmsemesi, yoksulluk, ii gerei oluk ocuk sesleri, karlkl 52 Shakepeare okumalar, hep Mordasov'da yaamak, sonunda beklenen ve kanlmaz lm. Onu yeniden canlandrrken ayn zamanda da gzel ve erdemli bir yaam salam olacaksn, onu balamakla kendisine sayg duymasn baaracaksn. Yapt kt hareketler yznden kendisine ikence ediyor, onu balayp, yeni bir hayat salamakla, mit verecek, kendi kendisiyle bartracaksn. Kim bilir belki hkmette i bulup, ykselir. yilemese bile senin kollarnda -sen yannda olacaksn- mersin aalarnn, li-monlarn ve egzotik gkyznn altnda mutlu, kendisiyle bark ve senin akndan emin bir ekilde lecek! Ah Zina! Btn bunlar senin elinde! Her ey senden yana ve bunlara Prens'le evlenerek sahip olabilirsin." Marya Aleksandrovna sustu. Uzun bir sessizlik oldu. Zina anlatlamaz bir karklk iindeydi. Zina'nn duygularn tanmlama sorumluluunu stlenecek deiliz, nk anlamamz zor. Ama grne baklrsa Marya Aleksandrovna kznn kalbine giden yolu bulmutu. O kalpte neler olduunu bilmeden, her olasl denemi ve sonunda doru iz zerinde olduunu anlamt. Hassas parmaklarn Zina'nn yarasna basm ve eski bir alkanlkla Zina'y hi de etkilemeyen soyluluk duygularn gstermeden de edememiti. "Gvenmezse gvenmesin" diye dnd Marya Aleksandrovna. "Dnmesini salamam bile yeter! Dorudan syleyemediim konularda imalarda bulunurum!" Dndn yapp amacna ulat. stenilen etki yaratlmt. Zina dikkatle dinlemiti. Yanaklar alevlendi, gs inip kalkmaya balad. "Dinle anne" dedi sonunda kararllkla, yznde bu kararlln ona nelere mal olduunu gsteren bir solgunluk vard. "Dinle anne..." O anda holden gelen ve Marya Aleksandrovna'y aran keskin, tiz bir ses Zina'nn daha fazla ileri gitmesini engelledi. Marya Aleksandrovna sandalyesinden srad. 53"Yo olamaz!" diye bard. "Albayn o karga karsn kapma hangi eytan getirdi! Tanr akna, onu daha iki hafta nce kap dar etmemi miydim?" dedi zntyle. "Ama... ama imdi onu geri eviremem! Yapamam! Mutlaka nemli bir haberi vardr, yoksa gelmeye cesaret edemezdi. Bu ok nemli Zina! renmem gerek... Altna baklmadk bir tek ta kalmamal!" Sonra ieri girmek zere olan konuuna doru dnerek, "ziyarete gelmeniz ne ho! Nereden aklnza geldim sevgili Sofya Petrovna? Ne ho bir srpriz!" dedi. Zina odadan kt. 54 ALTINCI BOLUM Albayn kars Sofya Petrovna Farpukhina yalnzca ruhsal adan kargaya, fiziksel olarak daha ok sereye benziyordu. Elli yalarnda, kk keskin gzl, ufak tefek bir kadnd; yznde illeri ve sar lekeleri vard. Kuru bedeni gl, ince, sere bacaklar zerinde duruyordu. Her zaman koyu renk, ipek elbise giyen kadn bir dakika bile yerinde duramazd. Pis ve kinci bir dedikoducuydu. Albayn kars olduu iin havalara girerdi. Emekli olan kocasyla sk sk kavga eder, byle zamanlarda yzn trmalad bile olurdu. Sabah ve akam drder bardak votka ierdi. Geen hafta Anna Ni-kolayevna Antipova onu evinden kovduu, Natalya Dmitriyevna Paskudina da ona yardm ettii iin ikisinden de nefret ediyordu. "Birka dakikalna uradm mon ange" diye cvldamaya balad. "Oturacak deilim! Neler olduunu anlatmak iin geldim. Btn kasaba akln u Prensle bozdu! Bizim 'yal tilkiler' vos comprenez-* ona tuzak kuruyorlar, avlamaa alyorlar, bir* Anlyor musunuz!

55birlerinden alyorlar, ampanya iiriyorlar! nanamazsnz! nanamazsnz! Nasl oldu da onu braktnz? imdi Natalya Dmit-riyevna'da olduunu biliyor musunuz?" "Natalya Dmitriyevna'da m?" diye bard Marya Aleksand-rovna, sandalyesinden frlayarak. "Ama valiyi grmee gidecekti, tabii sonra da Anna Nikoiayevna'y, hatta bunlar da ksa ziyaretler olacakt!" "yle mi? Artk yakalayabilirseniz yakalayn! O urad zaman vali dardaym. Sonra Anna Nikolayevna'ya gitmi, orada akam yemei teklifi alm. Oradan hi kmayan Natalya Dmit-riyevna da onu zorla kendi evine le yemeine gtrd. te sizin Prensiniz!" "Peki ya... Mozglyakov? Yani, o bana sz vermiti..." "Aman canm, ne Mozglyakov'u! Brakn onu... O da onlarla beraber gitti! Dua edin de oyuna oturmasnlar. Geen yl olduu gibi btn parasn kaybedecek. Ona kt oynatp varn younu alacaklar. O Natashka sizin iin neler sylyor! Gya Prens'i... ey yani... baz amalar iin kandrmaya alyormusunuz vous comprenez! Bu konudaki dncelerini Prens'e de syledi. Tabii o neden sz ettiini anlamad, orada kukla gibi oturdu, sylenen her eye 'Ah evet!' dedi durdu. Sonra kz Sonka piyasaya kt. Bir dnsenize kz on be yanda, ama annesi onu hl dizlerinin zerinde, ksack elbiselerle ortalarda dolatryor. Bu size bir fikir veriyordur herhalde... Sonra ksz Mashka'y ardlar, o da ksa bir elbise giyiyordu, gzlklerimi takp inceledim, onunki daha da ksayd... Ne anlam vard bilmem, ama ikisi de kafalarna tyl, kk, krmz apkalar takmlard. O iki sska ey Prens'in nnde, piyano eliinde kazaska yaptlar! Prens'in bu konuda zayf olduunu bilirsiniz ya! Heyecandan eriyip bitti. Gzlklerini takp dikkatle inceledi, gerekten de o kk kargalar kendilerini fark ettiriyorlard ! Suratlar kpkrmz kesildi, hele o bacak atlar! Hh! Bu dans m oluyor yani? Ben Madam Jarnis'in yatl kz oku-lundayken alla dans13 etmitim. Mezuniyet balosuydu. Mthi bir (baaryd! Senatrler beni alklamlard! Biliyorsunuz, prenslerin ve kontlarn kzlar okurlard orada. Bunlarn yapt kankandan baka bir ey deildi ki! Utancmdan yanp tututum! Seyredemedim bile!..." "Ama... siz de mi Natalya Dmitriyevna'daydnz? Yani, demek istediim..." "Evet geen hafta bana hakaret etmiti. Hi ekinmeden herkese anlattm bunu. Mais, ma chere* anahtar deliinden bile olsa Prens'i grmek istedim, onun iin gittim. Baka nasl grebilirdim? O bunak |Prens olmasayd o eve gider miydim! Dnsenize, benden baka herkese ikolata ikram edildi, sanki ben orada deilmiim gibi kimse benimle konumad! Bunu bile bile ayarlamt... Ah o tas suratl kadn! Ben ona yapacam bilirim! imdi gitmem gerek mon ange, acelem var, gerekten... Akulina Panfilovna'y bulup, ona eyi... Siz de Prens'i unutabilirsiniz artk! Buraya dnecei falan yok. Bi-jliyorsunuz, akl banda deil, Anna Nikolayevna onu evine ek-neyi baaracak. Hepsinin sizden d kopuyor... Biliyorsunuz, Zina meselesi..." "Quelle horreur!"** nann, btn kasaba bunu konuuyor! Anna Nikolayevna onu yemee alacak ve onu bir yere brakmayacak. Srf sizi kzdrmak iin yapyor, mon ange. Anahtar deliinden o dknt mutfana bir baktm da, ierde bir telatr gidiyordu, ampanya aldryorlar, baklar takrdyor, yemek hazrlanyordu... Acele ederseniz onu yolda yakalarsnz. Ne de olsa nce sizin davetinizi kabul etmiti! Sizin konuunuz, onun deil! O yal tilkinin, dzenbaz, apaln size gldn dndke! Savc kars da olsa benim ayam bastm ta kadar bile deeri yok! Hem ben albay karym! Madam Jarnis'in yatl kz okulunda okudum... Hh! Mais adieu, mon ange! Kzamla gelmeseydim beraber giderdik..." * Ama hayatm. ** Ne ayp ey! 56

57Ayakl gazete gitti. Marya Aleksandrovna heyecandan titremeye balad. Albayn karsnn d gayet ak ve akllcayd. Geciktirmek iin bir neden ve kaybedilecek zaman yoktu. Hl en byk problem zmsz duruyordu. Zina'nn odasna kotu. Zina kollarn gsnde kavuturmu, ba ne eik, zgn ve solgun bir halde odada bir aa bir yukar dolayordu. Gzlerinde ya vard. Annesine evirdii baklar bir kararllk lts tayordu. Aceleyle gzyalarn saklad, dudaklarnda alayl bir glmseme belirdi. "Anne" dedi, Marya Aleksandrovna'dan nce davranarak. "imdiye dek ok szck oyunu yaptn bana, hem de ok. Ama beni kr edemedin. ocuk deilim. Bir iyilik melei gibi kahramanca davranmam konusunda beni ikna etmeye uratn, ama benim byle bir yeteneim yok. Bencilliinden dolay, kendi baya fikirlerini dorulamaya alman ve onlara bir de soyluluk katman ok dzenbazca, ama beni kandramazsn, duyuyor musun? Tekrar sylyorum. Beni bu ekilde kandramazsn, bunu bilmeni istiyorum!" "Ama mon angel..." diye bard Marya Aleksandrovna, geri ekilerek. "Sakin ol anne! Beni sonuna kadar dinleme sabrn gster. Btn bunlarn bir entrika ve alaklk olduunu gayet iyi bilmeme ramen, teklifini kabul ediyorum, tamamen, duyuyor musun, tamamen? imdi Prens'le evlenmeye hazrm ve bu konudaki abalarna da yardmc olacam. Bunu neden yaptm sana syleyecek deilim. Karar verdiimi bil yeter. Her eyi yapacam, yaptm adilii affettirmek iin ayakkablarn giydireceim, hizmetisi olacam, onu elendirmek iin dans bile edeceim. Benimle evlendiine pimanlk duymamas iin yaplmas gereken her eyi yaparm! Ama buna karlk, her eyi nasl ayarlayacan ak ak anlatman istiyorum. Bu kadar srarl konutuuna gre, seni tandm kadaryla, kafanda mutlaka bir plan vardr. Hayatnda bir kez olsun ak ol, aklk olmazsa hibir ey mmkn deildir! Eer senin bunu nasl yapacan bilmezsem gerek bir karar alamam." 58 Zina'nn dnce tarzndaki bu beklenmedik deiiklie ok aran Marya Aleksandrovna bir sre gzlerini kzna dikip, hi konumadan, hareketsizce kalakald. Sertliinden ok korktuu kznn inadyla mcadele etmeye hazrd, bir yandan da yzde yz anlamak zere olduklarn ve inanlarna ters dse bile her konuda ibirliine ak olduunu fark etti! Bunun sonucunda da, birdenbire ciddiyete binen plan Marya Aleksandrovna'nn gzlerinde ldad. "Zinochka!" diye bard cokuyla. "Zinochka! Benim canm, kanm!" Daha fazla bir ey sylemedi ve gidip kzn kucaklad. "Aman Tanrm' Anne beni kucaklaman falan istemiyorum" diye bard Zina, tatsz bir sabrszlkla. "Senin takn hareketlerini istemiyorum! Benim senden tek istediim soruma cevap vermen, hepsi bu." "Ama Zina ben seni seviyorum! Ben sana tapyorum, oysa sen beni itiyorsun... Yani, btn bunlar senin mutluluun iin yapyorum..." Gzlerinde sahtelikten uzak, gerek gzyalar ldyordu. Marya Aleksandrovna Zina'y ok seviyordu, ama kendi tarznda. O anda kazand baar onu ok etkiledi, heyecanlandrd, dayanma gcn zorlad. Zina da, her eye ramen, annesinin onu ok sevdiini biliyor ve bu sevgiyi bir yk olarak gryordu. Annesi ondan nefret etse her ey daha kolay olacakt... "Sinirlenme anne, biraz sarsldm da ondan" dedi Zina annesini yattrmak iin. "Kzgn deilim, kzgn deilim, meleim!" diye cvldad Marya Aleksandrovna hemen kendine gelerek. "Yani sarsldnn farkndaym. Bak tatlm, aklk istiyorsun, tamam o zaman ak olacam, tamamen ak, inan! Sen bana gven yeter. Balang olarak, kesin bir planm olmadn syleyeyim Zinochka, hem nasl olsun, bunun nedenini senin gibi zeki bir kz hemen anlar. Baz 59glkleri gzard edemem... u karga da kulamn dibinde bir eyler konuup durdu... (Ah Tanrm! Acele etmeliyim!) Gryorsun ya tamamen am! Amacma ulaacama yemin ederim!" dedi kendinden geerek. "Benim duyduum gven, senin dediin gibi iirsel

bir gven deil meleim, gereklere dayanan bir gven. Bu da Prens'in biraz budala olmasndan kaynaklanyor, yani o, zerine istediini ileyebilecein bir kanvastr. Ben bir eye kalknca sakn kimse karma kmasn! Sanki o aptallar benimle baa kabileceklermi gibi!" diye bard, gzleri l l, elini masaya vurarak. "Bu benim iim! Bunu baarmak iin en nemli ey, olabildiince erkenden balamaktr, hatta byk bir ksmn halletsek iyi olacak." "ok gzel anne. Biraz daha aklk istiyorum. Plannla neden bu kadar ilgilendiimi ve hl neden gven duymadm biliyor musun? nk ben kendime gvenmiyorum. Bu adilii yapmaya karar verdiimi syledim ama plannn ayrntlar iren ve pis olursa, seni uyaryorum, buna dayanamam ve havlu atarm. Geri aalk bir ey yapmaya karar vermek, sonra da bunun iinde yzd pislikten korkmak da iren bir ey, ama yaplacak baka bir ey yok. Bunun tek yolu bu!..." "Ama Zinochka, sana nerdiim eyin nesi iren mon ange?" diye kar kt Marya Aleksandrovna rkeke. "Bu yalnzca yararl bir evlilik yapma meselesi, herkes yapabilir! Tek yapman gereken olaya bu adan bakmak, o zaman gzne daha onurlu grnecek..." "Ah anne, Tanr akna, bana kurnazlk yapmaya kalkma! Bak, her eyi, her eyi kabul edeceim. Daha ne istiyorsun? Yaptmz eylerin gerek adn sylemekten ekinme, ben ekinmiyorum! Belki de bundan sonra tek tesellim bu!" Yine dudaklarnda ac bir glmseme belirdi. "Tamam, tamam meleim. Bir yandan fikir ayrlna dp, bir yandan da birbirimize sayg duymamz mmkn. Eer ayrntlar 60 konusunda endieleniyorsan ve kt eyler olacandan kor-kuyorsan, her eyi bana brak. Yemin ederim, sana tek damla amur bile sramayacak. Seni herkesin nnde tehlikeye atacam m sanyorsun? Sen bana gven, her ey ok gzel ve onurlu bir ekilde ileyecek, en nemlisi de bu zaten! Hibir skandal kmayacak. Kanlmaz birka kk olay olsa bile biz ok uzaklarda olacaz! Yani burada kalacak deiliz! Brakalm arkamzdan barp dursunlar, onlara aldrmayacaz! Ltfen bana kzma, ama bu kadar gururlu olmana ramen onlardan ekinmene ok ayorum dorusu Zinaida." "Ah anne, onlardan korktuum falan yok ki! Beni anlamyorsun" diye cevap verdi, rahatsz bir sesle. "Peki, peki sevgilim kzma! Sen belki hayatnda ilk kez yapacaksn, ama onlar haftann her gnn pis oyunlar dnerek geiriyorlar... Aman canm, ben de neler sylyorum, ne salak kadnm! Bu pis bir oyun deil ki! Byle pislik olur mu? Aslna bakarsan ok soylu bir davran! Bunu sana aklayaym Zinochka. Yalnzca bak asna bal bir ey..." "Anne, senin aklamalarn dinlemek istemiyorum!" diye bard Zina fkeyle, sabrszlkla ayaklarn yere vuruyordu. "Tamam sevgilim, tamam! Yine baltay taa vurduk..." Ksa bir sessizlik oldu. Marya Aleksandrovna Zina'ya uysallkla yaklat ve rahatsz bir ifadeyle, sanki yaramazlk yapan bir fino kpei sahibine bakyormu gibi gzlerinin iine bakt. "Nasl halledeceini hi anlayamyorum" diye devam etti Zina nefretle. 'Sonunda utanacaksn, bundan eminim. Ne dnecekleri umurum la bile deil ama senin iin utan olacak." "Meleim, eer seni endielendiren buysa ltfen rahat ol! Sana yalvaryorum! Planmzda anlatmz srece beni dnmene hi gerek yo c. Ne belalardan syrksz kurtulduumu bir bilsen! Ayarlanacak eyler var! En azndan deneyeceim! Ne olursa olsun Prens'le olabildiince abuk yalnz kalmalyz. lk adm bu. Her ey 61buna bal. Kukusuz sonra olacaklar da dnebiliyorum. Herkes fkeden kuduracak ama... olsun! Onlarn ilerini bitiririm ben! Bir de Mozglyakov var. O beni korkutuyor..."

"Mozglyakov mu?" dedi Zina kmseyerek. "Evet ya Mozglyakov! Ama sen korkma Zinochka! Sana yemin ederim, onu yle bir hale getireceim ki, bize yardm bile edecek! Daha sen benim gcm grmedin Zinochka! bandayken nasl olduumu bilmezsin. Ah Zinochka sevgilim! Prens'in geldiini duyduum anda beynimde imekler akt! Sanki prltl bir ey btn varlm etkiledi! Bizim evimize gelecei kimin aklna gelirdi? Byle bir ans insana krk ylda bir gelir! Zinochka! Kk meleim! Sakat bir ihtiyarla evlenmende utanlacak bir ey yok, ama ekilmez olduunu dndn bir adamla evlenecek olursan ite ondan utanmalsn. Zaten bu gerek bir evlilik olmayacak, biliyorsun. Karlkl bir anlama olacak. Yani o yal bunak bu iten en ok kazanan kii olacak! Kendisine bahedilen deer biilmez talihin tadn karacak! Bugn ne kadar gzelsin Zinochka. Bu gzellik deil gerek bir tablo! Erkek olsaydm, sen yeter ki iste, sahip olduum kralln yarsn verirdim. Bunlarn hepsi inat! Kim bu gzel eli pmeden durabilir?" Marya Aleksandrovna kznn elini pt. "Bu benim kendi kanmdan, canmdan! O yal buna gerekirse zorla seninle evlendiririz. Ah Zinochka, ikimiz iin yepyeni bir hayat balayacak! Benden ayrlmayacaksn, deil mi Zinochka? ans yakaladn diye anneni bandan atmayacksn ya? Tartabiliriz kk meleim, ama sen yine de benim gibi bir dost bulmazsn, hem..." "Anne! Bunu yapmay kafana koyduysan belki de artk balamann... zaman gelmitir. Burada zaman kaybediyorsun!" dedi Zina sabrszlkla. "Evet Zinochka, zaman geldi. Doru. Ne diye ene alp duruyorum sanki!" dedi Marya Aleksandrovna laf alarak. "Prens'i ayartmaya alyorlar. Hemen oraya gitmem gerek! Gidince Mozglyakov' sorarm, sonra da... Olmazsa o yal bur a zorla 62 getiririm! Hoa kal Zina, hoa kal hayatm. zlme, cann skma, huzursuz olma, en nemlisi bu, huzursuz olma! Her ey en gzel ve en onurlu bir ekilde sonulanacak! Her ey olaya nasl baktna bal... Hoa kal, hoa kal!" Marya Aleksandrovna Zina'y kutsad ve odadan frlayp kt. Odasna gidince bir sre aynann karsnda durdu. ki dakika sonra, hep o saatte, dar kar diye atlar koulu bekletilen, st kapal arabasyla Mordasov sokaklarnda gidiyordu. Marya Aleksandrovna gayet grkemli yayordu. "Yo, benimle baa kamazsnz!" diye dnd arabasna yerleirken. "Zina kararn verdiine gre, savan yarsn kazandk demektir. Prens'i brakacak mym? Asla! Aferin Zina'ya! Sonunda kabul etti! Bu da demektir ki kk beyni byle eylere iliyor. Zaten Zina'ya sunduum eyler ok cazipti! Onu etkiledi! Bugn gerekten de ok gzel! Onun gzellii bende olsa Avrupa'nn yarsn altst ederdim! Bakalm, neler olacak... Prenses olduu zaman btn o Shakespeare samalklar bitecek, neyin ne olduunu renecek! Mordasov'dan ve o retmen bozuntusundan baka ne bilir ki? Ah... ondan ne prenses olur! Onu cesaretine ve gururuna hayranm, yanna bile yaklalmyor! yle bir bak var ki, insan Kralie'yle karlam gibi oluyor. Nasl oluyor da halinin farknda deil? Neyse sonunda anlad canm! Yaknda akl iyice bana gelecek... Ben zaten hep yan banda olacam. Sonunda her konuda benimle ayn fikirleri paylaacak. Bensiz yapamayacak! Ben de bir Prenses olacam, Petersburg'da bile insanlar beni tanyacaklar. Elveda berbat kasaba! O Prens lecek, o sefil ocuk lecek; ben de onu kraliyet ailesinden biriyle evlendireceim. Beni endielendiren bir tek ey var: Acaba ona biraz fazla m gvendim? Ona kar ok mu ak oldum, ok mu fazla cokuya kapldm? Beni korkutuyor, hem de ok korkutuyor..." Marya Aleksandrovna dncelerine dalp gitmiti. Kukusuz bunlar problemli dncelerdi. Hani ne derler ya: Azmin elinden bir ey kurtulmaz. 63Zina kendi haline kalnca, kollarn gsnde kavuturup, odasnda bir aa bir yukar dolaarak dnd durdu. Pek ok eyi dnyordu. "Zaman geldi, hem de tam zaman!"

diye tekrarlayp duruyordu hi darmadan. Bu tutarsz szlerin ne anlam vard? Uzun kirpiklerinde yalar ldyordu. Onlar silmek aklna bile gelmiyordu. Ama annesinin, Zina'nn dnceleri konusunda endielenmesine hi gerek yoktu. nk Zina kararn vermi ve sonularna kendisini hazrlamt bile... "Sen bir dur bakalm hele!" diye dnyordu Nastasya Pet-rovna, albayn kars gittikten sonra, karanlk odada el yordamyla yolunu bulmaya alrken. "Ben de u bunak Prens'i memnun etmek iin pembe kurdeleler balamaya niyetleniyordum. Ne salak bir kadnm, benimle evleneceine iyiden iyiye inanyordum. Ah Marya Aleksandrovna, demek apalm, demek dilenci klklym ha, demek iki yz ruble rvet aldm? Keke sana bir oyun yapp o paray almasaydm, seni kurnaz srtk! yi niyetimden yaptm hep, yaptm iin masraflarn aldm... Ben de birisine rvet vermek zorunda kalabilirdim. Ama bunu yapmayp kilidi kendim krdrma bundan sana ne? Senin kirli ilerini ben yaptm, uyuuk! Tek bildiin nak ilemek! Sen dur hele, ben naks gsteririm sana. apal mym deil miyim, grrsn! Nastasya Petrovna neymi anlayacaksn!" 64 YEDNC BLM Marya Aleksandrovna kendisini dehasna kaptrmt. Cesaret gerektiren, byk bir projesi vard. Kzn, varlkl, sakat bir Prens'le, herkesten gizlice evlendirmek; adamn bunaklndan ve savunmaszlndan yararlanmak; stelik bunu bir hrsz edasyla yapmak, Marya Aleksandrovna'nn dmanlarnn dedii gibi yalnzca bir cesaret ii deil, ayn zamanda da kstahlkt. Kukusuz, ok avantajlar olan bir projeydi, ama baarszlkla sonulanacak olursa sahibini, en hafif deyimiyle, rezil edecekti. Marya Aleksandrovna bunun farkndayd, ama bunun iin cann skmyordu. "Ben ne belalardan syrksz kurtuldum!" demiti Zina'ya ve haklyd. Yoksa bir kahraman olabilir miydi hi? Btn bunlar yol kesip soygun yapmaya benziyordu hi kukusuz, ama Marya Aleksandrovna'nn aldrd falan yoktu. Bu konuda rtlemez bir inanc vard: "Bu ii baard anda artk kimse bir ey yapamayacakt." Bu yle avantajl bir eydi ki d-ncesi bile Marya Aleksandrovna'nn tylerini rpertmeye yetiyordu. Ayn zamanda da iinde korkulu bir heyecan vard, sanki 65 ineli bir minderde oturuyor gibiydi. lham dolu bir kadn olmas ona inkr edilemez yetenekler de salamt, hareket plan hazrlama konusunda da baarlyd. Geri u aamada, plan yalnzca taslak halindeydi, belli belirsiz bir ekilde kafasnda canlanyordu. Yzlerce ayrnt ve olaslk hesaplanmay bekliyordu. Ama Marya Aleksandrovna kendisine gveniyordu. Onu heyecanlandran baarsz olma korkusu deil, ie bir an nce balama, kavgaya abucak katlma arzusuydu. Engelleri ve gecikmeleri dndke sabrszlktan lyordu. Gecikmelerden sz almken, dncelerimizden bahsetmek iin izninizi istiyoruz. Marya Aleksandrovna belann byn Mordasovlu soylulardan, zellikle de Mordasov sosyetesinin kadnlarndan bekliyordu. Kendisine duyduklar acmasz nefreti deneyimleriyle renmiti. u anda bile, daha hi kimseye sylemedii halde, plannn btn kasaba tarafndan bilindiinin farkndayd. Evinde sabah yaanan bir olayn, akama kalmadan, pazardaki satc kadndan, dkkndaki tezghtara kadar herkesin kulana gittiini birok defa tekrarlanan ac deneyimlerden renmiti. Marya Aleksandrovna'nn iinde bir tehlike nsezisi vard ve nsezileri onu hi yanltmazd. Bu kez de bunlar kuruntu deildi. Henz bilmedii eyler olmutu. lene doru, yani Prens'in Mordasov'a geliinden saat kadar sonra, kasabada garip dedikodular yaylmaya balad. Kimden kt belli deildi, ama byk bir hzla yaylmt. Marya Aleksandrovna'nn yirmi yandaki, drahomasz kz Zina'y Prens'le nianladn; Mozgl-yakov'un da postalandn ve her eyin ayarlandn konuuyorlard. Bu dedikodularn nedeni ne olabilirdi? Herkes Marya Aleksandrovna'y, kalbinden geenleri ve arzularn bylesine iyi bilecek kadar tanyor olabilir miydi? Ne

dedikodularn olaylarn seyrine uymamas (ki byle olaylarn bir saat iinde dzenlenebilmesi ok zordu), ne de hikyenin aslszl (ki hi kimse dedikodunun nereden kaynaklandn bilmiyordu) Mordasovlular'n duyduklarna inanmalarn engelleyebilirdi. Dedikodu yayldka yayld ve inatla kk sald. in en ilgin yan dedikodunun, Marya 66 Aleksandrovna'nn kz Zina'ya bu konuyu amaya balad anda yaylm olmasyd. te kasaballar byleydi! Kasaballarn dedikodular zaman zaman mucize boyutlarna varr, kukusuz bunun nedenleri vardr. Bu, onlarn birbirlerini uzun zamandr, yakndan tanyp, ilgilenmelerinden kaynaklanr. Her biri dierinin baklar altnda yaar. Sayn hemerilerinden bir ey saklamas imknszdr. Seni ezbere bilirler; hatta senin kendi hakknda bilmediin eyleri bile bilirler. nsan, kasaballarn doutan psikolog ve kalp uzman olduklarn dnmeden edemez. Bu yzden de byle kasabalarda psikologlara ya da kalp uzmanlarna deil de inat eeklere rastlaynca gerekten arrm. Neyse canm, imdi bunun sras deil. Haber gk grlts etkisi yaratt. Herkes, Prens'le evlilii yle parlak ve akllca bir ey olarak gryordu ki acayipliine kimse j dikkat bile etmiyordu. Olayn bir baka asn da belirtmemiz gerek: Nedendir bilinmez ama Mordasovlular, Marya Alek-sandrovna'dan ok Zina'dan nefret ediyorlard. Zina'nn gzellii bunun nedenlerinden biriydi herhalde. Mordasovlular'n gznde ne kadar kusurlu olursa olsun, Marya Aleksandrovna onlardan biriydi. Oradan ayrlp gidecek olsa, kim bilir, belki de onu zlerlerdi. Onun dertleri ve karmakark ileri hayatlarna hareket getiriyordu. Onsuz bir yaam skc olurdu. Oysa Zina sanki Mordasov'da deil de bulutlarn zerinde yayor gibi davranyordu. Kasaballar onu kendi denkleriymi gibi grmyorlard. Zina da belki farkna bile varmadan, onlara kibirle bakyordu. te imdi bu Zina, hakknda skandall haberler yaylan, kibirli, burnu byk bu Zina, bir Prenses, bir milyoner olacak, soylular snfna girecekti! Bir iki yl iinde dul kalnca, belki de bir dkle ya da generalle evlenecekti; hatta belki de valinin kars olurdu (nk vali hem duldu, hem de kadnlara dkn biriydi). Sonra kasabann nde gelen kadn olacakt, hi kukusuz bunun dncesi bile dayanlacak ey deildi. Mor-dasov'un tarihinde hibir haber, Zina'nn Prens'le evlenme haberi kadar fke yaratmamt. Her kafadan bir itiraz l ykseliyordu. Bunun bir gnah, baya ve pis bir ey olduu, yal adamn 67aklnn banda olmad, aldatld, oyuna getirildii, dolandrld, bunaklndan yararlanld, kana susayanlarn penelerinden kurtarlmas gerektii, bunun korsanlk ve ahlakszlk olduu bas bas banld. Hem sonra Zina'nn zellii neydi ki, pekl bir bakas da Prens'le evlenebilirdi/Marya Aleksandrovna bu lklar ve konumalar yalnzca tahmin edebiliyordu, ama bu ona yetti. Herkesin, onun plann bozmak iin mmkn olan olmayan her trl eyi kullanacan biliyordu. Prens'i gasp etmeye alyorlard, onu tekrar ele geirmek iin ura vermek gerekecekti. Hem Prens'i ele geirmeyi ve ayartmay basarsa bile, onu sonsuza dek kontrol altnda tutamazd ya. Hem, o gn, iki saate kalmadan, - Mordasov'un btn kadnlarnn, bir bahaneyle salonuna dolumayacaklar ne malumdu? Artkkurtulabilirsen kurtul. Kapdan atsan bacadan girerlerdi, bu Mordasov iin imknsz bir ey deildi. Yani, kaybedilecek saat, hatta dakika bile yoktu, hem daha plan uygulanmaya balanmamt bile. Birdenbire Marya Aleksand-rovna'nn kafasnda bir imek akt ve hemen bir fikir olgunlat. Yeri gelince bu fikirden sz edeceiz. imdilik, kahramanmzn, sert bir yzle, ilham dolu olarak ve -eer Prens'i geri almann tek yolu buysa- bir savaa hazrlanarak Mordasov sokaklarnda son srat gittiini syleyelim. Bunun nasl baarlacan yada ona rastlayp rastlamayacan bilmiyordu, ama bildii bir ey varsa, o da btn Mordasov yerin dibine de batsa planndan dnmeyeceiydi. lk adm umduundan daha baarlyd. Yolda Prens'le karlat ve onu evine yemee gtrmeyi baard. Dmanlarnn btn uralarna ramen istediini nasl baardm ve Anna Ni-kolayevna'y nasl aptal durumuna drdn soracak olursanz, byle bir sorunun

Marya Aleksandrovna'nn anna yakmayacan sylemem gerekir. Anna Nikolayevna Antipova gibi bir rakibin stesinden gelememesi nasl mmkn olabilir ki? Rakibinin evine doru yaklaan Prens'i yakalam ve hibir eyin onu amacndan saptrmasna izin yermeden zellikle de skandal kmasndan ok korkan Mozglyakov'a aldrmadan- arabaya att gibi gtrd. Marya Aleksandrovna'y rakiplerinden ayran zellii, bir l tehlike annda herhangi bir skandaldan korkmamas, baarya giden her yolu doru bulmasyd. Kukusuz Prens szn etmeye deecek bir direnme gstermedi. Her zaman deti olduu zere her eyi abucak unuttu. Halinden gayet memnundu. Yemekte hi durmadan konutu, ok neeliydi, akalar ve kelime oyunlar yapt, sonunu getiremedii ya da farkna varmadan bir bakasyla kartrd fkralar anlatt. Natalya Dmitriyevna'nn evinde kadeh ampanya imiti. Yemekte daha da fazlasn iip tamamen aknlat. Marya Aleksandrovna kadehini doldurup duruyordu. Yemek hi de fena gemedi. Canavar Nikita hibir eyi mahvetmemiti. Ev sahibi neesiyle konuklar canlandryordu. tekiler her naslsa pek havalarnda deillerdi. Zina ciddi sessizliini koruyordu. Mozgl-yakov'un kendinde olmad belliydi, pek yemek yemedi. Sanki bir ey dnyor gibiydi. Bu allmam bir ey olduundan Marya Aleksandrovna endielendi. Nastasya Petrovna suratn asm oturuyor, Mozglyakov'a gizliden gizliye, garip iaretler yapyordu, ama Mozglyakov farknda bile deildi. Ho tavrl ev sahibi olmasayd yemek cenaze yemeine benzeyecekti. Marya Aleksandrovna'nn grntsnn altnda anlatlmaz bir heyecan vard. Zina'nn gznde ya izleri tayan, yasl grnts annesine lm korkusu vermeye yetiyordu da artyordu bile. Bir baka problem daha vard: Zaman ok nemliydi, acele etmeleri gerekiyordu, bir de orada kukla gibi oturan ve her eye engel olan 'lanet Mozglyakov' vard! O varken herhangi bir giriimde bulunmak sz konusu deildi. Marya Aleksandrovna korkun bir endie iinde masadan kalkt. Yemekten kalktklar anda, Mozglyakov'un yanna gelip, hi beklenmedik bir ekilde, hemen gitmesi gerektii iin ok izldn sylemesi deyim yerindeyse onu ok etti. "Neden ama?" diye soruturdu, itenlikle. "ey, Marya Aleksandrovna" diye balad Mozglyakov rahatsz ve biraz da akn bir ekilde, "bana garip bir ey oldu. Nasl syleyeceimi bilemiyorum... Ltfen, Tanr akna bana bir t verin!" 68 69l "Neler oluyor?" "Bugn vaftiz babama rastladm. Hani tccar Boroduyev... tanrsnz. Yal adam ok fkeliydi, burnumun bydn syleyerek, beni azarlad. Bu Mordasov'a nc geliim ve ona u-ramadm. 'Bugn aya gel' dedi. Saat drd geti. Her zaman, klasik bir ekilde, ekerlemesini yapar ve saat bete ayn ier. Ne yapabilirim? Bir dnsenize Marya Aleksandrovna, huzur iinde yatsn, babam hkmet fonundan para alp kumar oynad zaman onu lmden kurtarmt. Zaten bu yzden de benim vaftiz babam olmutu. Eer Zinaida Afanasyevna ile evlenecek olursam, benim sadece yz elli nfuslu bir kym olacak, ama onun bir milyonluk ky var. Hi ocuu da yok. Eer her ey yolunda giderse vasiyetinde bana da yz bin brakabilir. Yetmiine geldi, bir dnsenize!" "Aman Tanrm! Bylesini hi duymadm! Peki ne bekliyorsun?" diye bard Marya Aleksandrovna, sevincini saklayamadan. "Hemen gidin, hemen! Zaman kaybetmemelisiniz. Yemek boyunca sizi izledim, renginiz umutu. Hemen gidin mon ami, hemen gidin! Hatta bu sabah urayp sevgisine layk olduunuzu gstermeniz gerekirdi! Ah u genler, ah!" "Ama Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov aknlkla. "Onunla konutuum iin beni eletiren siz deil miydiniz? Meyhanelerde, bodrumlarda avare avare dolap duran, sakall mujiin biri olduunu sylyordunuz." "Ah mon ami! nsan iyice dnp tanmadan pek ok ey sylyor! Ben de hata yapabilirim, aziz deilim ya! Her neyse canm, zaten yle bir ey sylediimi hatrlamyorum,

ama belki de ruh halim iyi deildi... stelik siz o zaman Zina'ya talip deildiniz daha... Kukusuz bu bencillik, ama artk her eye baka bir adan bakmak gerekir. Byle yaptm iin beni hangi anne sulayabilir? Hemen gidin, bir dakika bile kaybetmeyin! Akam da orada kaln... Ona benden de sz edin, sayg duyduumu, sevdiimi, deer verdiimi iletin, elinizden geldiince gzel anlatn! Ah Tanrm tamamen aklmdan km, bunu benim size daha nce nermem gerekirdi." "Bana mit verdiniz Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov, kendinden gemi bir halde. "Yemin ederim, artk her dediinizi yapacam! Size anlatmaya korkuyordum!... imdi gidiyorum, hoa kaln! Ltfen Zina Afanasyevna'dan benim adma zr dileyin. Tekrar dneceim..." "Kalbim sizinle mon ami! Benden sz etmeyi unutmayn! Gerekten tatl bir ihtiyar. Onun hakkndaki dncelerim oktandr deiti... Zaten onun eski Rus tavrlarn her zaman sevmiimdir... Au revoir, mon ami, au revoirl" "Onu buradan uzaklatrmak Seytan'n ii! Yo, yo Tanr yardm ediyor olmal!" diye dnd, sevinten nefesi kesilerek. Pavel Aleksandrovich, hole km krkn giyiyordu ki Nas-tasya Petrovna birden frlayp yanna gitti. Hep bu an bekliyor gibiydi. "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu, onu kolundan tutarak. "Boroduyev'in evine, Nastasya Petrovna! Benim vaftiz babamdr o... ok zengin bir ihtiyardr, biraz onunla ilgileneyim ki mirasnda beni de hatrlasn!..." Pavel Aleksandrovich ok keyifli bir ruh hali iindeydi. "Boroduyev'e mi? O halde nianlnza elveda diyebilirsiniz" dedi Nastasya Petrovna kesin bir ifadeyle. "Elveda da ne demek oluyor?" "O demek oluyor ite! Onun size ait olduunu sanyordunuz, deil mi? Ama onu Prens'le evlendirmeye alyorlar. Kendi kulaklarmla duydum." "Prens'le mi? Rica ederim Nastasya Petrovna!" "Ne diye rica ediyorsunuz canm? Kendi kulaklarnzla duymak isterseniz paltonuzu brakp benimle gelin." Dili tutulan Pavel Aleksandrovich paltosunu karp, parmak ularna basarak Nastasya Petrovna'y izledi. Kadn onu, sabah gizlenip casusluk yapt kk odaya gtrd. "Beni balayn, ama Nastasya Petrovna, btn bunlarn ne demek olduunu anlayamyorum!..." 70 71"Eilip dinlediiniz zaman anlayacaksnz. Herhalde oyun imdi balar." "Ne oyunu?" "! Bararak konumayn! Oyun demekle sizi kandrmaya niyetlendiklerini sylemee alyorum. Siz Prensle ktktan sonra Marya Aleksandrovna tam bir saat, Zina'y Prens'le evlenmesi iin ikna etmeye urat. Onu aldatmaktan daha kolay bir ey olmadn syledi ve onu evlenmeye zorlad. yle kurnazlklar denedi ki midem buland. Buradan her eyi dinledim. Zina raz oldu. Sizin hakknzda da konutular. Tam anlamyla aptal yerine koydular sizi! Zina sizinle evlenmeyeceini ak ak syledi. Ben de az aptal deilim! Az kalsn kurdele takp gezecektim! Dinleyin, bakn!" "Eer bu doruysa, ikili oynuyorlar demektir!" diye fsldad Pavel Aleksandrovich, NastasyaPetrovna'nn gzlerinin iine aptal aptal bakarak. "Dinleyin, bakn daha neler duyacaksnz." "Peki nereden dinleyeyim?" "Buradan, eilin ve anahtar deliinden dinleyin..." "Ama Nastasya Petrovna, ben... ben bakalarnn konumalarn gizlice dinleyemem ki."

"Artk bunu dnmek iin ge kaldnz. Gururu bir yana brakn, geldiinize gre dinlemelisiniz!" "Ama..." "Bunu yapamazsanz o zaman sizi kandrmalarna gz yumun. Ben sizin iin zleyim, siz nazlann. Bana ne sanki? Yani bunlar kendim iin yapmyorum ya. Btn akam burada kalacak deilim!" Pavel Aleksandrovich cesaretini toplayp anahtar deliine eildi. Kalbi gm gm atyor, akaklar zonkluyordu. Ona neler olduunu bilmiyordu. 72 SEKZNC BLM "Demek Natalya Dmitriyevna'da iyi zaman geirdiniz, yle mi Prens?" dedi Marya Aleksandrovna, yaklaan sava agzllkle beklerken. Bir yandan da masum bir sohbet balatmaya alyordu. Kalbi beklemenin heyecanyla hzla atyordu. Yemekten sonra Prens sabah arland salona alnd. Marya Aleksandrovna'nn evinde, btn nemli olaylar ve ciddi toplantlar hep bu salonda yaplrd. Ovunurdu salonuyla. Alt kadeh araptan sonra, yal adam iyice gevemiti, ayakta duramyordu. Bir yandan da konumadan edemiyordu. Gitgide boboaz olmutu. Marya Aleksandrovna bunun geici olduunu ve konuunun yorgun dp uyuklayacam biliyordu. Demir tavnda dvlrd. Sava alann yle bir kolaan ettikten sonra, apkn ihtiyarn Zina'ya tatl tatl " aktn fark etti ve ana yrei neeyle kprdand. "Hem de ok i-yiy-di" dedi Prens. "Bilirsiniz, Natalya Dmit-iyevna ok m-kem-mel bir kadndr, ok m-kem-rnel bir :adn!" 73f Marya Aleksandrovna her ne kadar planlarna dalm olsa da rakibine vgler yadrlmasna dayanamad. "Aman canm, Prens!" diye bard, gzleri ldayarak. "Siz de ona mkemmel derseniz ben ne dneceimi bilemem artk! Siz bizim buradakileri hi tanmyorsunuz demektir, hem de hi. Hepsi gsteri, altn klfn altnda hepsi dzen, hepsi oyun. Klf kaldrrsanz, ieklerin altnda eekars yuvas bulacaksnz, orada iliinizi kemiinizi smrecekler!" "Gerekten mi?" diye bard Prens. "ok ardm." "Yemin ederim ki yle. Ah mon Prince. Bak Zina, geen hafta Natalya Dmitriyevna'nn evinde olan gln ve sevimsiz olay anlatmalym. Hatrlyorsun, deil mi? Evet, Prens, hakknda ok iyi eyler dndnz o Natalya Dmitriyevna ile ilgili bir olay. Ah sevgili Prens, size yemin ederim dedikoducu deilim ben! Bunu sizi elendirmek, buradaki insanlarn nasl olduunu anlamanz iin canl bir rnek olarak anlatyorum. ki hafta nce Natalya Dmitriyevna bana urad. Ona kahve ikram ettik ve bir ey almak iin ben odadan ktm. Gm ekerliimde ne kadar eker olduunu gayet iyi biliyordum. Azna kadar doluydu. Dnnce bir de baktm ki, dibinde yalnzca tane kalm. Odada Natalya Dmitriyevna'dan baka kimse yoktu. Ne dersiniz buna? Koskoca ta bir evi, snrsz paras var. Bu komik bir rnek, ama siz bundan bizim insanlarmz hakknda bir fikir edinirsiniz." " Ger-ek-ten mi?" dedi Prens, byk bir aknlkla. Bu ne agzllk! Hepsini tek bana m yemi?" "te, o yle mkemmel bir kadndr! Bu iren olay nasl buldunuz? Ben byle bir ey yapacak olsam orackta lrdm!" "Ah evet... Ama yine de belle femne* biliyorsunuz..." "Natalya Dmitriyevna m? Rica ederim Prens, tas suratlnn biri! Ah Prens ah! Siz neler sylyorsunuz? Ben de sizin ok daha zevkli olduunuzu sanrdm..." * Gzel kadn. . "Ah evet ya, tas suratl... ama biliyorsunuz ok zel bir tarz var... Evet, dans eden kk kznn da oy le... ok zel..."

"Sonechka m? Ama Prens, o daha ocuk! On drt yanda!" "Ah evet... ok hareketli, vcudu da biimleniyor... ok eker bir kz! Onunla dans eden teki kz da ok iyi..." "Ah zavall kszn biri o Prens! Onu sk sk evlerine alrlar." "k-sz ha? Pasakl birine benziyor. En azndan ellerini doru drst ykasa bari... Ama yine de ekici..." Prens hem byle sylyor, hem de gzln dorultup byk bir agzllkle Zina'ya bakyordu. "Mais guelle charmante personne!"* diye mrldand alak sesle, zevkten eriyerek. " Zina bize bir eyler al, yok yok, en iyisi ark syle! yle gzel sesi var ki Prens! Tam bir sanat. Bir bilseniz Prens" dedi Marya Aleksandrovna yumuak bir sesle. Zina'nn szlrcesine piyanoya doru gitmesi zavall adama yetti de artt bile. "Onun nasl da rnek bir kz olduunu bir bilseniz! yle sevgi doludur, bana kar yle yumuaktr ki! Ne hassaslk, ne yrek!" "Ah evet, hassaslk... Hayatmda onun gzelliiyle karlatrlabilecek tek bir kadn grdm" diye araya girdi Prens yutkunarak. "Otuz yl nce len Kontes Nainskaya. ok b-y-le-yi-ci bir kadnd, tarif edilemez bir gzellii vard.' Sonra abas ile evlendi..." " Abasyla m Prens?" "Evet aba... bir Fransz'd. Onu yurtdnda kont yapt. Ho bir adamd, eitimliydi, kck bir sakal vard!" "Ama... ama... nasl bir hayat sryorlard Prens?" "Ah evet gzel bir hayatlar vard. Geri ksa bir sre sonra da boandlar. Kadnn parasn alp kat. Bir sos yznden falan kavga etmiler..." * Ne ho ey bu. , 74 75"Anne ne alaym?" diye sordu Zina. "ark sylesen daha iyi olur Zina. ok gzel syler Prens! Mzii sever misiniz?" "Ah evet! Charmant, charmantl Mzie tut-ku-num. Yurtdndayken Beethoven'la tanmtm." "Beethoven m? Zina dnebiliyor musun, Prens Beethoven'i tanyor!" diye bard Marya Aleksandrovna kendinden geerek. "Ah Prens! Gerekten tantnz m?" "Ah evet... ok sk f ikiydik. Enfiye ekip dururdu. Ne komik adamd." "Beethoven m?" "Evet Beethoven tabii. Aslnda belki Beethoven deildi, o Al-manlar'dan biriydi. O kadar ok Alman vard ki... Her neyse, bazen ipin ucunu karyorum." "Ne sylememi istersin anne?" diye sordu Zina. "Hani u valyenin arks var ya; kalenin hanmyla nn arks, onu syle... Ah Prens! valye hikyelerine baylyorum! Ah o kaleler! Ortaa yaam! klar, yarmalar... Ben de sana elik ederim Zina. Biraz daha yaklan Prens! Ah o kaleler ah!" "Evet ya kaleler. Ben de kaleleri severim" diye mrldand Prens cokuyla, tek gzn Zina'ya dikerek. "Aman... Tanrm!" diye bard. "O ak hikyesi! Ben onu biliyorum! Yllar nce duydum... Bana yle ok eyi hatrlatyor ki... Ah Tanrm!" Zina sylemee balaynca Prens'e neler olduunu anlatmayacam. Bir zamanlar ok nl olan o eski, Fransz ak arksn syledi. ok gzel sylyordu. Etkileyici, przsz, ince sesi insann iine iliyordu. Sevimli yz, ahane gzleri, tulara basan ince parmaklan, kaln, kapkara, parlak salar, inip kalkan gs, gururlu, muhteem, soylu grn zavall ihtiyar byledi. Prens kz ark sylerken gzn ondan alamyordu, heyecandan boulacak gibiydi. ampanya, mzik ve canlanan anlarla -kimin gzel 76

anlar yoktur ki?- kzan yal yrei uzun zamandr olmad kadar hzl atmaya balad... Neredeyse Zina'nn nnde dizst kecek ve arksn bitirene kadar alayacakt. "Ma charmante enfant!" diye bard Zina'nm parmaklarn perek." Vousme ravissez!*! imdi hatrlyorum... ama... ama... ma charmante enfant..." Prens sylemeye alt eyin sonunu getiremedi. Marya Aleksandrovna tam zaman olduunu hissetti. "Neden kendinizi zyorsunuz Prens?" diye bard ciddiyetle. "Bu duygusallkla, bu enerjiyle, bu ruhsal zenginlikle kendinizi canl canl gmyorsunuz! nsanlardan ve dostlarnzdan kayorsunuz! Bu affedilmez bir ey! Kendinizi dnn Prens! Gzlerinizi ap hayata bir bakn! Gemiinizin, genliinizin, kaygsz gnlerinizin anlarn hatrlayn, onlar canlandrarak kendiniz de hareketlenin! Yine insanlarn arasna karn! Yurdna kn. talya'ya, spanya'ya gidin Prens!... Size rehberlik edecek birine ihtiya duyacaksnz, sizi seven, sayg duyan, heyecannz paylaacak birine ihtiya duyacaksnz! Nasl olsa dostlarnz var! arn onlar, etrafnza toplayn, hepsi gelecektir. Her eyi brakp ilk gelen ben olurum. Dostluumuzu unutmadm Prens, kocam bile brakp peinizden gelirim... Ah eer daha gen olsaydm, eer kzm kadar gzel ve ekici olsaydm, size yolculuunuzda elik ederdim, refakatiniz, einiz olurdum." "Ah sizin bir zamanlar ne charmante personne** olduunuzdan eminim" dedi Prens, burnunu mendiline silerken. Gznde yalar vard. "ocuklarmz sayesinde yayoruz Prens" dedi Marya Aleksandrovna bbrlenerek. "Benim de koruyucu bir meleim var! Duygu ve dnce arkadam kzm! Srf benden ayrlmak istemedii iin yedi tane evlenme teklifini geri evirdi." "yleyse siz bana elik ederken o da bizimle gelecek? O zaman Aklm bamdan aldnz. ** Ho 'jiri. 77seve seve giderim!" dedi Prens canlanarak. "Ke-sin-lik-le giderim! Demek mitlenebilirim... O byleyici bir ocuk! Ma charmante enfantl..." Prens yine Zina'nn ellerini pmeye balad. Zavall adam, nnde diz kmeye hazrd. "Ama... ama Prens 'mitlenebilirim' de ne demek?" dedi Marya Aleksandrovna lafn keserek. Byk bir laf kalabalnn balayacan hissediyordu. "Ne garipsiniz Prens! Siz bir kadnn ilgisine layk olmadnz m dnyorsunuz? Bir erkein ekicilii gen olmasndan kaynaklanmaz ki. Unutmayn ki sizin soylu bir yannz var! Siz kibarln, nazik duygularn ve tavrlarn temsilcisisiniz! Maria yal Mazeppa'ya tutulmam myd? Bilmem kanc Louis'nin sarayndaki ekici Marki Lauzun14'i hatrlyorum... Adam sarayn en gzel kadnnn kalbini fethettii zaman yal bir adamd!... Sizin yal olduunuzu kim sylemi? Bu fikri kafanza kim soktu? Sizin gibi erkekler yalanr m hi? Sizin gibi duygular, dnceleri, neesi, akl, enerjisi ve grgs zengin biri yalanr m? Tek yapmanz gereken benim Zinam gibi gzel, gen biriyle evlenip, yurtdna, lcalara gitmek. Tabii Zina yalnzca bir rnek, ben onu kastetmek istemedim. Nasl muazzam bir etki yaratacan grrsnz! Siz tam bir soylu, o ise gzeller gzeli! Koluna girip gayet vakarl bir ekilde yrrsnz. Siz etrafa nkteler saarken, o size byleyici arklar syler, lcadaki herkes sizi grmeye gelir! Btn Avrupa'dan bir ses ykselir, rk btn gazeteler ve eletiri stunlar hep bir azdan Prens Prens diye barrlar! Siz hl mitten sz ediyorsunuz!" "Eletiri stunlar ha... Ah evet!... Gazetelerdeki si tunlar..." diye mrldand. Marya Aleksandrovna'nn dediklerinin uncak yarsn anlamt. Gitgide daha ok geviyordu. "ocukum eer yor-gun deilseniz bize demin sylediiniz ak ar-k-sn tekrar soy leyin ltfen!" " Ah Prens! Daha gzel baka arklar da bilir.. .L'hiro dee* 'yi hatrlyor musunuz Prens? Daha nce duymutunuz deil mi?" * Krlang. 78

"Evet hatrlyorum... Yok yok unut-muum. Ben ayn arky istiyorum. Demin sylediini! L'hirondelle'yi dinlemek istemiyorum! Eski aklar severim" dedi Prens ocuk gibi yal vararak. Zina ark / tekrar syledi. Bu kez Prens kendisini tutamad ve Zina'nn nnde diz kt. Alyordu. "O ma belle chtelaine!"* dedi hem yallktan, hem de heyecandan hrldayan bir sesle. "O ma charmante chtelaine! Ah benim sevgili km! Bana yle eyler hatrlat-tn ki... ta eskilere gtrdn... O zamanlar her eyin ileride daha gzel olacan sanrdm. Vikontesle det yapardk... hem de bu ak arksnda... ama imdi... artk hibir ey bilmiyorum..." Prens konuurken sanki bouluyormu gibi sk sk nefes alyordu. Dili dikkati ekecek ekilde sryordu. Baz kelimelerini anlamak imknszd. Heyecanna yenik dt belli oluyordu. Marya Aleksandrovna yangna krkle gitti. "Prens! Sanrm siz benim Zinam'a k oluyorsunuz!" diye bard, tam ann yakaladn hissederek. Prens kadnn beklentilerini daha da younlatracak ekilde cevap verdi. "Deli gibi m ona!" diye bard, hl dizst duran ve heyecandan titreyen yal adam birden. Eski canllna tekrar kavumutu. "Ona canm bile verirdim! Yeter ki midim olsun... Ah ltfen kalkmama yardm edin, artk eklemlerim iyice zayflad... Benim... ona kalbimi sunmak iin midim olsayd... o zaman... ben... bana her gn ak arklar sylerdi, ben de ona bakardm... bakardm.. . Ah Tanrm!" "Prens Prens! Yani ona evlenme teklifinde mi bulunuyorsunuz? Onu benden almak m istiyorsunuz, Zinam' benden alacak msnz? Benim tatl, melek Zinam'? Seni brakmam Zina! Seni ancak kollarmdan zorla alabilirler!" Marya Aleksandrovna kzna kotu ve * Gzel ato sahibesi. 79Zina'nn kuvvetlice ittiini hissetmesine ramen onu sk sk kucaklad... Olay biraz abartyordu. Zina btn varlyla olanlarn farkndayd ve anlatlma/ bir nefretle izliyordu. Yine de sesini karmad. Marya Aleksandrovna'nn da istedii buydu. "Annesinden ayrlmamak iin dokuz evlenme teklifini geri evirdi!" diye bard. "Ama imdi, kalbim bir ayrlk olduunu hissediyor. Size nasl baktnn farkndaym... Soylu tavrlarnzla onu ok etkilediniz. Ah u inceliiniz yok mu Prens?... Ah! Bizi ayracaksnz; bunu hissediyorum!..." "Ona tapyorum!" diye mrldand Prens, kavak yapra gibi titreyerek. "Demek annenden ayrlyorsun!" diye bard Marya Alek-sandrovna, bir kez daha Zina'nn boynuna atlarak. Zina bu ackl sahneyi sona erdirmek iin acele etti. Sessizce gzel elini Prens'e uzatt, hatta glmeyi bile baard. Prens saygyla kark bir korku duyarak elini ald ve pcklere bodu. "te imdi yaamaya balyorum" diye mrldand, heyecandan boulurcasna. "Zina!" dedi Marya Aleksandrovna ciddiyetle. "Bu adama iyi bak! Tandm en soylu, en onurlu adamdr! Ortaan valyesidir o! Ama biliyor Prens, o bunu biliyor... Ah! Buraya nereden geldiniz? Size btn hazinemi, meleimi veriyorum! Ona iyi bakn Prens! Size bir anne olarak yalvaryorum. Hangi anne zldm iin beni ayplayabilir?" "Yeter anne!" diye fsldad Zina. "Onu incinmekten koruyacak msnz Prens? Zinam'n onurunu incitmee cesaret eden olursa klcnzla kar karya gelecek mi?" "Yeter anne yoksa..." "Tabii ki..." diye mrldand Prens. "Ancak imdi yaamaya baladm... Dnn hemen imdi, u anda olmasn istiyorum... ben... Hemen Duk-ha-no-vo'ya haber gndermeliyim. Orada el-mas-larm var. Onlar ayaklarna sermek istiyorum..."

"Ne evk! Ne lgnlk! Ne soylu duygular!" dedi Marya Aleksandrovna. Dnyadan elinizi eteinizi ekerek kendinizi yava yava mahvedebilirsiniz Prens. Bunu binlerce kez syleyeceim! O cehennemi dndke, damarlarmda kanm alevleniyor..." "ok korkuyordum" diye mrldand Prens inleyerek, ok heyecanlyd. "Beni akl hastanesine yatracaklard... ok korkmutum!" "Akl hastanesi mi? Ah ne canavarlk! Onlar insan olamazlar! Ne hainlik! Prens, bunu duymutum! Ama asl o insanlar deli! Neden ama neden?" "Bilmiyorum!" dedi yal adam gsz bir halde koltua kerek. "Bir baloya gitmitim, orada bir fkra anlattm, herhalde onu sevmediler. Sonra bam belaya girdi!" "Tek neden bu muydu Prens?" "Hayr. Sonra Prens Pyotr Dementyich ile kt oynadm, bir trl alt yapamadm. ki papazm, kzm vard... yok yok, kzm, iki papazm vard galiba... Yo! Bir papaz! Sonra kzlar..." "Yani srf bu yzden yle mi? Nedeni buydu! Ne korkun bir acmaszlk! Alyorsunuz Prens! Artk hepsi geti! Ben sizin yannzdaym Prens! Zina ile kalacam, tek kelime edebilecekler mi bakalm!... Aslna bakarsanz sizin evliliiniz onlar etkileyecek. Utanacaklar! Hl gl olduunuzu anlayacaklar... Yani, bylesine gzel bir kzn bir deliyle evlenmeyeceini fark edecekler! Artk banz dimdik tutabilirsiniz. Gzlerinin iine bakacaksnz..." "Tabii canm, gz-le-ri-nin iine bakacam" diye mrldand Prens gzlerini kapatarak. "Artk tamamen gevedi" diye dnd Marya Aleksandrovna. "Bou bouna konuup duruyorum!" "Perian oldunuz Prens, bunun farkndaym. Artk sakinlemeli 80 811 ve heyecanlardan kurtulmalsnz" dedi bir anne edasyla Prens'e doru eilerek. "Evet ya, biraz dinlenmeliyim" dedi Prens. "Doru, rahatlayn Prens! Btn bu heyecan... Durun ben de sizinle geleyim... Gerekirse sizi kendim yatrrm. Neden o resme bakyorsunuz Prens? Annemin portresi. O bir kadn deil, melekti! Artk aramzda deil. ok erdemli bir kadnd! ok erdemliydi Prens! Onun iin baka bir ey sylenemez." "Erdemli mi? C'estjo*... Benim de bir annem Vard... Prenses.. . Olaanst iman bir kadnd... Aslnda sylemek istediim bu deildi... Hafzam iyice zayflad artk. Adieu, ma charmante enfant\... Bugn... ya da yarn... ne fark eder... ok sevinirim! Au revoir, au revoirl" Tam eliyle pck gndermek zereydi ki kayd ve az kalsn yere kapaklanverecekti. "Dikkatli olun Prens! Koluma tutunun" diye bard Marya Aleksandrovna. "Charmant! Charmant!" diye mrldand yrrken. "Ancak imdi ya-a-ma-ya baladm..." Zina yalnz kalmt. Ruhuna dayanlmaz bir arlk kt. Midesi bulanyordu. Kendisini aalk biri gibi hissediyor, yanaklar yanyordu. Yumruklarn skm, dilerini gcrdatyordu, ban nne emi, hi kprdamadan duruyordu. Gzlerinden utan gzyalar dklyordu... Tam o anda kap ald ve Mozgl-yakov odaya girdi. * Bu gzel. 82 DOKUZUNCU BLM Her eyi, her eyi duymutu! Odaya yryerek deil koarak gelmiti. fkeden ve heyecandan sapsaryd. Zina ona akn akn bakt. - "Demek bunun peindeydiniz!" diye bard, nefesi kesilerek. "Sonunda nasl bir kadn olduunuzu anladm!"

"Nasl bir kadnmm?" diye sordu Zina, sanki bir deliye bakyormu gibi bakarak. Birden gzlerini fke brd. "Benimle byle konumaya nasl cesaret edebiliyorsunuz?" dedi zerine doru giderek. "Her eyi duydum!" dediMozglyakov ciddi ciddi ve elinde olmadan bir adm geriledi. "Duydunuz mu? Demek kaplar dinliyorsunuz?" dedi Zina onu kmseyerek. "Evet! Kaplar dinliyorum! Bunun byk bir ahlakszlk olduunu biliyorum, ama en azndan sizin nasl bir... bir... Sizi ta83f mmlayacak bir kelime... bulmakta zorlanyorum" dedi Zina'nn baklarndan gitgide daha ok korkarak. "Duymu olsanz bile beni neyle sulayabilirsiniz? Beni sulamaya ne hakknz var? Benimle byle kstaha konuma hakkn nereden buluyorsunuz?" "Ben mi? Nereden mi buluyorum? Bana bunu nasl sorarsnz? Siz Prens'le evleniyorsunuz ve benim konumaya hakkm yok, yle' mi?...Bana sz vermitiniz siz!" ' "Ne zaman?" "Ne demek 'ne zaman'?" "Bu sabah bama musallat olduunuz zaman, size olumlu bir cevap vermemin olanaksz olduunu gayet kesin bir ekilde sylemitim." "Ama beni geri evirmemi, tamamen reddetmemitiniz. Demek beni yedekte tutuyordunuz! Yani beni kandryordunuz." Zina'nn yznde, sanki bir bak darbesi alm gibi bir ifade belirdi, ama duygularn bastrd. "Eer sizi geri evirmediysem" diye balad Zina, sesindeki g hissedilen titremeyi bastrmaya alarak, "bu size zldm iindi. Bana hemen 'hayr' demeyip, sizi biraz daha tanmam iin beklemem konusunda yalvardnz. 'Onurlu bir adam olduumu anladnz zaman beni reddetmeyeceksiniz' dediniz. Bunlar sizin kelimeleriniz. Daha bana kur yapmaya baladnz anda bunlar sylediniz. nkr edecek deilsiniz ya! imdi bana sizi kandrdm syleme kstahlnda bulunuyorsunuz. Bugn sz verdiinizden iki hafta nce sizi karmda grd gm anda duy dm rahatszl kendi gznzle grdnz, rahaszlm sizden gizlemedim, tam tersine zellikle belli ettim. Bunu kendiniz de fark etmi olmalsnz ki erken geliinize kzp kzmadm sordunuz. Bir kadn, rahatszlm gizleyemedii, gizlemek istemedii bir adam kandrd iin sulanamaz herhalde. Sizi yedekte tuttuumu syleme cesaretinde bulundunuz. Bu konuda da size ancak yle bir cevap 84 verebilirim: 'Bir erkek en kk bir akl krnts bile tamyor olabilir, ama srf iyi bir insan olduu iin onunla evlenmek dnlebilir.' Oysa imdi, sizin yalnzca bir aptal deil, ayn zamanda da zararl bir aptal olduunuza inandm iin, size iyi yolculuklar ve mutluluklar dilemekten baka bir ey kalmyor bana. Gle gle!" Zina bunlar syledikten sonra arkasn dnp ar ar odadan kt. Her eyin bittiini anlayan Mozglyakov fkeden kpr-yordu. "Ya! Demek aptalm, yle mi?" diye bard. "Demek imdi aptal oldum! Pekl o zaman, hoa kaln! Ama gitmeden nce, Prens'i nasl iirip de kafeslediinizi btn kasabaya anlatacam! Herkese syleyeceim! Mozglyakov'un ne olduunu o zaman greceksiniz!" Zina birden korktu, sanki cevap verecekmi gibi duraklad, ama bir an iin dndkten sonra aldrmazlkla omuzlarn silkti ve kapy arpp kt." Tam o anda Marya Aleksandrovna kapda belirdi. Mozglyakov'un barmalarn duymu, neler olduunu hemen anlayarak korkudan donup kalmt. Mozglyakov henz gitmemiti, Mozglyakov Prens'e ok yaknd, Mozglyakov bunu btn kasabaya yayabilirdi; oysaki ksa bir sre iin de olsa gizlilik ok nemliydi! Marya Aleksandrovna ne yapacan biliyordu. Bir an iinde neyin ne olduunu kavrad, Mozglyakov hibir eye kalkmadan onu sakinletirmenin yolunu planlad bile. "Ne oldu mon amil" dedi ve yanma doru gidip dosta kolunu uzatt.

"Mon ami de ne demek oluyor?" diye bard fkeyle. "Btn yaptklarnzdan sonra bana mon ami diyebiliyor musunuz? Benimle elenmeyin sevgili hanmefendi! Beni ikinci kez kandracanz m sanyorsunuz?" 85 "Sizi bu halde grdme gerekten ok zldm Pavel Alek-sandrovich. Bunlar nasl szler! Bir hanmn yannda nasl konuuyorsunuz yle?" "Bir hanmn yannda m? Siz... bir hanmdan baka her ey olabilirsiniz!" diye bard Mozglyakov. Bu patlamayla neye niyetlendiini tam olarak bilemiyorum, ama can skc bir ey olduu kesindi. Marya Aleksandrovna ona tatl tatl bakt. "Oturun!" dedi on be dakika kadar nce Prens'in oturduu koltuu gstererek. "Tanr akna beni dinleyin Marya Aleksandrovna!" diye bard akna dnen Mozglyakov. "Bana yle bir bakyorsunuz ki insan sizin deil de benim kt bir eyler yaptm sanr! Byle davranamazsnz!... u ses tonunuza bakn!... nsan artk bu kadarna da dayanamaz... Farknda msnz?" "Dostum!" dedi Marya Aleksandrovna. "Size byle hitap etmeme izin vermelisiniz, nk benden daha iyi dostunuz yok. Dostum! Ac ekiyorsunuz, ok zgnsnz, kalbiniz yaraland, bu yzden de benimle byle konumanz hi artc deil. Ama ben size iimi aacam, nk sizin gznzde kendimi sulu hissediyorum. Oturun da konualm." Marya Aleksandrovna'nn sesi ok yumuakt. Yz hatlarnda ac ekiyormu gibi bir ifade vard. akna dnen Mozglyakov hemen yanndaki bir koltua oturdu. . "Demek kapy dinliyordunuz?" diye devam etti ayplayan bir ekilde yzne bakarak. "Evet! Dinlemeseydim ahmak olacaktm! Ne olursa olsun, bana kar hazrladnz plan btn ayrntlaryla renmi oldum!" diye cevap verdi kaba bir ekilde ve kendi fkesiyle kendi kendini kkrtyordu. "Si/in gibi prensipleri olan, okumu biri byle bir davranta bulunabiliyor demek? Aman Tanrm!" 86 Mozglyakov yerinden srad. "Ama Marya Aleksandrovna!" diye bard. Bu dayanlmaz bir ey! Bakalarn yarglamadan nce siz kendi prensiplerinizi ve neler planladnz bir dnsenize!" "Bir ey daha var" dedi kadn onun itirazlarna hi aldrmadan. "Size kapy dinleme fikrini kim alad? Kim uyard, casus kim? Benim bilmek istediim ey bu?" "zgnm ama size bunu syleyecek deilim." "Nasl isterseniz, ben kendim renirim. Size kar sulu olduumu sylemitim. Ama olaylara bakacak olursanz, benim sizin iyiliiniz iin sulu duruma dtm greceksiniz!" "Benim iyiliim iin mi? B ir bu eksikti! Size yemin ederim artk beni kandramayacaksnz! O kadar da deil." Koltuunda yle bir dnd ki koltuk atrdad. "Dostum, eer mmknse biraz soukkanl olmaa aln. Syleyeceklerimi dikkatle dinleyecek olursanz bana hak vereceksiniz. ncelikle, btn olanlar, her eyi size anlatmalym, kaplar dinlemeden her eyi en ince ayrntsna kadar benden renmi olacaksnz. Bunlar size daha nce anlatmadysam, henz plan aamasnda olduu iindi. Belki gereklemeyecekti. Gryorsunuz ya ok ak konuuyorum. kinci olarak, ltfen kzm sulamayn. O sizi deli gibi seviyor. nanlmaz bir abayla onu sizden uzaklatrp Prensle evlenmeye ikna edebildim." "Evet, bu lgnca aka tank olma zevkine eritim" dedi Mozglyakov alayl alayl.

"Peki siz onunla nasl bir tonda konutunuz? Bu gen bir hanma k olduu sanlan bir erkee yakyor muydu? yi yetitirilmi bir erkek byle mi davranr? Onu incittiniz ve rahatsz ettiniz." "Bunun iyi yetitirilmekle bir ilgisi yok Marya Aleksandrovna! Bugn yzme gldnz, ama ben Prens'le kp gittikten sonra arkamdan neler sylemisiniz! Sylediklerinizi hakaret olarak kabul ediyorum! Her eyden haberim var, her eyden!" 87 r "Hi kukusuz ayn pis kaynaktan renmisiniz" dedi Marya Aleksandrovna, kk gren bir glmsemeyle. "Evet Pavel Alek-sandrovich, size hakaret ettim, arkanzdan bir sr ey syledim, itiraf ediyorum, ok aba harcadm. in asl sizi kzmn gznde alaltmak, hatta mmknse iftira etmek zorundaydm. Bu bile onu sizden vazgeirmek iin ne kadar uratm gsterir! Ne dar grl bir adamsnz! Eer sizi sevmeseydi sizi ktlememe, komik ve deersiz bir duruma drmeme, bu tr zmler aramama gerek kalr myd hi? Siz daha her eyi bilmiyorsunuz! Sizi onun kalbinden karabilmek iin btn annelik otoritemi kullanmak zorunda kaldm, inanlmaz abalardan sonra ancak gstermelik bir onay alabildim. Eer bizi dinlediyseniz Prens konusunda beni tek bir szle ya da tavrla bile desteklemediini fark etmisinizdir. Azn ap tek kelime bile etmedi. arky bile robot gibi syledi. Btn bedeniyle ac ekiyordu, zaten ona a dm iin Prens'i odadan kardm. Kendi bana kaldnda hngr hngr aladndan eminim. eri girdiinizde grm olmalsnz..." Mozglyakov gerekten de odaya girdii anda Zina'nn aladn hatrlad. "Peki siz neden bana karsnz Marya Aleksandrovna?" diye bard. "Neden beni ktlediniz, iftira attnz, onca eyi yaptnz?" "Ah o da baka bir ey! Bu soruyu en banda soracak kadar mantkl olsaydnz her eyi oktan renmi olacaktnz. Evet, haklsnz! Btn bunlar ben yaptm, tek bama ben. Zina'y bu ie kartrmayn. Peki neden yaptm? Syleyeyim: ncelikle Zina iin yaptm. Prens zengin, soylu, evresi var, onunla evlenmekle Zina mkemmel bir ksmete konmu olacak. Bir gn, belki de ok gemeden ldnde -yle ya da byle hepimiz lp gideceizZina gen bir dul, bir Prenses, yksek sosyetenin bir yesi ve byk olaslkla da ok zengin bir kadn olacak. O zaman kiminle isterse onunla evlenebilecek, mkemmel bir evlilik yapabilecek. Kukusuz sevdii ve Prensle evlenerek kalbini krd adamla evlenecek. 88 Duyduu vicdan azab sevdii adamn gnln almak iin her eyi yapmasna neden olacaktr." "Hmm!" dedi Mozglyakov, dnceli dnceli ayakkabsn seyrederken. "kinci nedenden de ksaca sz edeyim" diye devam etti Marya Aleksandrovna, "bunu anlayamayabilirsiniz. u okuduunuz Sha-kespeare'den pek ok yce duygular karyorsunuz. ok iyi biri olmanza ramen daha ok gensiniz. Bense bir anneyim Pavel Aleksandrovich! Bakn: Ben Zina'y Prens'le biraz da Prens'in yarar iin evlendiriyorum, nk bu evlilik sayesinde onu kurtarmak istiyorum. Eskiden beri, o soylu, altn kalpli, valye ruhlu, onurlu ihtiyar severim. Biz dosttuk. O iren kadnn peneleri arasnda perian bir hlde zavall. Adamn lm onun elinden olacak. Tanr ahidimdir, bunun kutsalln ne srerek Zina'ya bu evlilii kabul ettirebildim. Onda da valye ruhu var. En fazla bir yllk mr kalm biradanm destei, avuntusu, arkada, ocuu, sevdii, ve ilh olmann bir Hristiyanlk erdemi olacan syledim. Son gnlerinde etrafnda o iren kadn, korku ve sknt deil, aydnlk, dostluk ve sevgi olmal. Son aydnlk gnleri ona cenneti hatrlatmal! Bencillik bunun neresinde, syler misiniz? Bu bencillik deil hemirelere yarar bir kahramanlk!"

"Yani siz... siz bunu srf Prens'i dnerek, hemirelere zg kahramanlk adna yaptnz yle mi?" dedi Mozglyakov aceleyle, alayl alayl. "Sorunuzu gayet iyi anladm Pavel Aleksandrovich. Anlam ok ak. Sanrm siz kendi karmzla Prens'inkini birbirine kartrdmz dnyorsunuz. Hem ne olur ki? nsan byle hesaplar dnebilir, ama bunlar planl eyler deildir, kendiliklerinden ortaya kverirler. Bylesine ak bir itirafn sizi ok arttn biliyorum, ama sizden tek bir isteim var Pavel Aleksandrovich, Zina'y bu ie kartrmayn! O bir gvercin kadar masumdur. Hi hesap yapmaz. Bir tek sevmeyi bilir. Ah benim canm yavrum! Eer hesap yapan biri varsa o da benim! Siz de elinizi vicdannza koyup syleyin: Byle bir durumda kim karlarn 89 gzetmez ki? En basit ve en tarafsz hareketlerimizde bile kendi karlarmz gzetiriz, stelik bunu hi farkna varmadan yaparz! Bunu yaparken de soylu duygular tadmz syleyerek kendimizi kandrrz. Ben kendimi kandrmak istemiyorum. Amalarm ok soylu da olsa birtakm hesaplarm olduunu kabul ediyorum. Ama bunu kendim iin mi yaptm? Benim hayattan artk bir beklentim yok Pavel Aleksandrovich! Yaayacam kadar yaadm. Benim hesaplarm meleim, yavrum, kzm iin. Bu durumda beni hangi anne ayplayabilir?" Marya Aleksandrovna'nn gzlerinde yalar parldad. Pavel Aleksandrovich bu ak itiraf dehet iinde dinliyor ve aknlktan bo bo bakyordu. "Ah evet, hangi anne..." dedi sonunda. "ok gzel konuuyorsunuz Marya Aleksandrovna, ama... ama bana sznz var! Siz de beni mitlendirdiniz... Bana ne olacak peki? Dnsenize, aptal durumuna dmedim mi?" "Sizi hi dnmediimi mi sanyorsunuz mon cher Paul? Tam tersine, bu hesaplarda sizin karnz yle byk ki, bu ie girimem iin beni yreklendiren biraz da bu zaten." "Benim karm m?" dedi Mozglyakov, bu kez gerekten hayrete dmt. "Nasl olur?" "Tanr akna! nsann bu kadar dar grl ve saf olmas mmkn m?" diye bard Marya Aleksandrovna gzlerini tavana dikerek. "Ah genlik ah! Kendinizi Shakespeare'e kaptrp, bakalarnn akln ve dncelerini alarak, yaadnz sanrsanz olaca budur ite! imdi de kalkm karnzn ne olduunu soruyorsunuz, sevgili Pavel Aleksandrovich. Biraz konu dna kmama izin verin: Zina sizi seviyor, buna hi kuku yok! Ama gzlemlediim kadaryla sevgisine ramen, size, iyi niyetinize ve duygularnza kar bir gvensizlik duyuyor. Zaman zaman kendisini zellikle geri ektiini, size souk davrandn fark ettim. Bu olsa olsa gvensizliin ve kukunun sonucudur. Siz bunu fark etmediniz mi Pavel Aleksandrovich?" "ey, e-vet fark ettim, hatta bugn bile... Ama ne demek istiyorsunuz Marya Aleksandrovna?" "Gryorsunuz ya fark etmisiniz. Demek yanlmamm. Onun nedense size kar garip bir gvensizlii var. Ben bir anneyim. ocuumun kalbindekileri anlamaz mym? Varsayalm az nce odasna hzla girip onu azarlamadnz, hatta aalayp, saf, gururlu, gzel ruhunu incitmediniz de -sizin byle yapmanz onun gvenini daha da azaltyor zaten- byle bir haberi gayet lml, gznzde hzn yalan ve biraz da mitsizlikle, ama yine de mkemmel bir yce gnlllkle karladnz..." "Hmm..!" "Yo, szm.kesmeyin Pavel Aleksandrovich. Btn sahneyi olduu gibi gznzn nne sermek istiyorum. Ona: 'Zinaida! Sizi canmdan ok seviyorum, ama baz ailevi nedenler bizi birbirimizden ayryor. Bunlara sayg gsteriyorum. Hepsi sizin iyiliiniz iin, onlara kar koyamam. Zinaida sizi balyorum. Mutlu olun!' deseydiniz. Bu arada da baklarnzla onu kskaca alsaydnz. Bunlarn onun kalbinde yarataca etkiyi bir dnsenize!" "Evet Marya Aleksandrovna, diyelim sizin dediiniz gibi oldu. Bunlar gayet iyi anladm... ama ne kar? Bunlar syleyeceim ve yine ellerim bombo buradan gideceim..."

"Yo yo dostum! Szm kesmeyin. Brakn da her eyi sonularyla beraber resmedeyim. Varsayalm, ksa bir sre sonra bir baloda, prl prl aydnlatlm bir salonda, ba dndrc bir mzik ve nefis kadnlarn bulunduu bir yerde karlayorsunuz. Bu muhteemliin ortasnda siz, solgun yznzle, hznl ve dnceli bir ekilde, kimsenin sizi fark etmeyecei bir stuna dayanm duruyorsunuz. Balonun girdabna kaplp, onu dans ederken izliyorsunuz. Etrafnzda Strauss'un ba dndrc ezgileri ve sosyetenin nkteli konumalar akp gidiyor. Ama siz solgun, yalnz ve krgnsnz! O zaman sizce Zina ne hisseder? Onun gzne nasl grnrsnz? 'Her eyini benim iin feda eden, kendini tketen bu 90 91 adamla ilgili kukularm vard!' diye dnr. Hi kukusuz eski ak kar konulmaz bir gle yeniden canlanr!" Marya Aleksandrovna soluk almak iin durdu. Mozglyakov koltuunu atrdatarak kprdand. Marya Aleksandrovna devam etti. "Prens'in sal iin Zina yurtdna gidecek, talya'ya, spanya'ya. Mersin aalarnn, limonlarn lkesi, masmavi gzyz, Guadalquivir'iyle, sevmeyenlere yer olmayan, gllerin ve pcklerin havada uutuu ak lkesi spanya'ya! Siz de iinizden, balantlarnzdan, her eyinizden vazgeip peinden gideceksiniz! Orada aknz ve genliiniz dayanlmaz bir gle srecek. spanya ah Tanrm! Aknz hi kukusuz gayet masum ve kutsal olacak, ama sonunda birbirinize bakarak eriyip biteceksiniz. Beni yanl anlamayn dostum! Elbette ki hain, adi, canavar ruhlu insanlar olacak ve sizi yurtdna eken eyin yal bir akrabaya duyulan ilgi olmadn syleyecekler. Aknza zellikle masum dedim, nk bu insanlar byk olaslkla pek ok ey syleyeceklerdir. Ben bir anneyim Pavel Aleksandrovich, size kt eyler tler miyim?... Kukusuz Prens ikinizi de izleyebilecek bir halde olamayacak, ama bundan ne kar? nsan byle bir ey iin o kadar kolay iftira atabilir mi? Sonunda Prens halinden gayet memnun gp gidecek. Syleyin bana Zina sizden baka kiminle evlenecek? Sizin Prens'le akrabalnz ylesine uzak ki evlenmeniz iin bir engel oluturmaz. En soylu kiilerin bile evlenmekten gurur duyacaklar gen ve zengin bir aristokratla evlenmi olacaksnz! Onun sayesinde yksek sosyeteye girecek, onun sayesinde bir gecede grevinizde ilerleyecek ve hzla ykseleceksiniz. imdi yz ellilik bir mal varlnz var, o zaman ok zengin olacaksnz. Btn bunlar Prens vasiyetinde ayarlam olacak, ben bunun icabna bakarm. Sonuncusu ve en nemlisi de, Zina o zamana kadar iyi kalpliliinize, duygularnzn itenliine tam anlamyla gvenecek, onun gznde birdenbire erdemli ve kar gzetmeyen bir kahraman olacaksnz!... Bir de kalkm bundan ne karnz olacan soruyorsunuz. Birka 92 metre tenizde, yznze bakp size glen, 'ite buradaym, ben senin karnm' diyen byle bir kar grmemek ve anlamamak iin kr olmak gerekir. Tanr akna Pavel Aleksandrovich!" "Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov heyecanla. "imdi her eyi anlyorum! ok kaba ve irkin davrandm!" Birden ayaa frlad ve salarna yapt. "Hem de hesap bilmez" diye ekledi Marya Aleksandrovna. "En nemli ey budur: Hesap bilmek." "Ben eeim Marya Aleksandrovna!" diye bard zntyle. "imdi her ey bitti, oysa ben onu deli gibi seviyorum!" "Belki de her ey bitmemitir" dedi Bayan Aleksandrovna, sakin sakin, sanki bir ey dnyor gibiydi. "Ah keke mmkn olsayd! Bana yardm edin! Ne yapmam gerektiini syleyin! Beni kurtarn!" Mozglyakov alamaya balad.

"Dostum!" dedi Marya Aleksandrovna merhametle elini uzatarak. "Duygularnzn karkl ve sevgi ateiniz yznden, ksacas onu sevdiiniz iin byle davrandnz! mitsizlikten ne yaptnz bilmiyordunuz! O bunu anlamtr..." "Onu deli gibi seviyorum ve her eyimi urunda feda etmee hazrm!" diye bard Mozglyakov. "Dinleyin, ben her eyi hallederim..." "Marya Aleksandrovna!" "Evet, bunu stlenirim! Ben sizi biraraya getiririm. Ona her eyi sylersir iz, her eyi imdi benim syleyeceim gibi sylersiniz!" "Ah Tanrm! Ne kadar iyisiniz Marya Aleksandrovna!... Ama... hemen yapamaz myz?" "Tana korusun! Ne kadar acemisiniz dostum! Bunu hakaret ve kstahlk olarak kabul eder! Olmaz. Ben yarn her eyi ayarlarm, ama imdilik siz bir yerlere gidin, rnein tccarn evine gi-debil irsini z... sterseniz akam gelebil irsiniz, ama gelmeseniz daha iyi olur!" 93l "Peki gidiyorum, gidiyorum! Tanrm! Bana ne mitler verdiinizi bilemezsiniz! Ama bir sorum var: Ya Prens sizin dndnz sre iinde lmezse?" "Ah saf mon cher Paul. Dua edelim de sal bozulmasn. O yal, drst adamn uzun yllar yaamasn btn kalbimizle dilemeliyiz. En bata ben kzmn mutluluu iin gzmde yalarla dua edeceim. Ama ne yazk ki Prens'in salnn pek iyi olduunu sanmyorum. Dahas Zina'y toplum iine sokmak iin bakente gitmesi gerekecek. Bunun onun sonu olacandan yle korkuyorum ki! Artk gerisini Tanr'ya brakyoruz cher Paul!... imdi gidin! Gle gle mon amil Sabrl ve cesur olun, midinizi kaybetmeyin! En nemli ey cesaret! Sizin soylu duygularnzdan hi kukum olmad..." Elini kuvvetle skt ve Mozglyakov parmaklarnn ucuna basa basa odadan kt. "Bu aptaln ii bitti!" dedi zaferle. "imdi sra tekilerde..." Kap ald, Zina ieri girdi. Her zamankinden daha solgundu. Gzlerinde imekler akyordu. "Anne, bu ii abuk hallet, yoksa dayanamayacam! Her ey yle iren ve tatsz ki evden kaasm geliyor. Bana ikence etme, daha fazla sinirlerimle oynama! Hasta olacam, duyuyor musun? Bu irenlik beni hasta ediyor!" "Zina! Senin neyin var meleim? Sen... sen kapy m dinledin?" diye bard Marya Aleksandrovna, Zina'ya dikkatle bakarak. "Evet. O aptala yaptn gibi beni de mi ayplayacaksn? Dinle, sana yemin ederim, eer bu tatsz oyunda tatsz roller oynat arak bana ikence etmeye devam edecek olursan, her eyden vazgeer, bu ii bitiririm. Zaten bu pisliin bir blmn bile kabullenmem yeterince iren! Ama... ben hep diken stndeyim! Bu pislikte boulacam!..." dedi ve kapy arpp kt. Marya Aleksandrovna arkasndan bakakald ve dncelere dalp gitti. "Acele etmeliyiz!" diye bard birden canlanarak. "Eer o alaklar bizi rahat brakmazlar ve her yerde konuurlarsa -ki imdiye dek bunu yapmlardr bile- o zaman her ey biter! Zina btn o patrtlara katlanamaz ve ibirliinden vazgeer. Ne olursa olsun hemen Prens'i buradan uzaklatrmalyz! ncelikle gidip u benim kaln kafalm buraya geri getirmeliyim. lk defa bir ie yarar belki! O zamana kadar Prens de uykusunu alm olur, hemen yola karz!" Zile basp ua ard. "Atlar ne oldu?" diye sordu gelen uaa. "oktandr hazr efendim" dedi adam. Marya Aleksandrovna Prens'i yukar karrken atlarn ha-zrlatlmasn emretmiti. Kendisi de hazrland ve ilk i olarak Zina'nn odasna gidip kararn kaba hatlaryla aklad, talimatlar verdi. Ama Zina dinlemedi bile. Yzn yasta gmm yatyordu. Alyor, bembeyaz elleriyle uzun, gzel salarn ekiyordu. Kollar dirseklerine kadar plakt. Arada

bir sanki soukta kalm gibi tepeden trnaa titreyerek irkiliyordu. Marya Aleksandrovna konumaya balad, ama Zina ban bile kaldrmad. Bir sre tepesinde dikilen Marya Aleksandrovna akn ve bozulmu bir halde dar kt, hemen arabaya bindii gibi olabildiince abuk gitmelerini emretti. "Zina'nn kapy dinlemesi ok kt oldu!" diye dnyordu. "Ona sylediklerimin aynsn Mozglyakov'a da syledim. Zina ok gururludur, belki buna gcenmitir... Hmm! Ama asl nemli olan ey onlar kazanmadan bizim harekete gememiz. Peki ya ansm yaver gitmez de bizim aptal ihtiyar evde olmazsa?..." Bu dnce bile Afanasy Matveich'e fkelenmesine neden oldu. Sabrszlktan kvranyordu. Atlar son hzla gidiyorlard. 94 95ONUNCU BLM Araba sanki uuyordu. Daha nce de sylediimiz gibi Marya Aleksandrovna Prens'i arayp dururken beyninde birden bir imek akvermiti. Bu konudan daha ileride sz edeceimizi sylemitik. Geri okuyucu bunu zaten biliyor: Marya Aleksandrovna sras gelince Prens'i karacak, olabildiince abuk sersem Afanasy Mat-veich'in huzur iinde yaad iftlie gtrecekti. Marya Alek-sandrovna'nn gitgide artan, garip ve anlatlamaz bir huzursuzluk yaadn gizleyecek deiliz. Bu, hedefine ulamak zere olan gerek kahramanlarn bana gelen bir eydir. Bir his ona Mor-dasov'da kalmasnn ok tehlikeli olacan sylemiti. "iftlie bir varsam" diye dnyordu "o zaman isterse tm kasaba alkalansn, umurumda bile olmaz!" Kukusuz yitirilecek zaman yoktu, iftlikte bile. Her ey olabilirdi, hem de her ey! Kahramanmzn o anda polisten korktuuna ynelik dedikodulara asla inanmadmz sylemee hi gerek yok kukusuz! Uzun szn ksas, Zina'y bir an nce Prens'le evlendirmesi gerektiini biliyordu. Bu sona ulamasn salayacak yollar hazrd. 96 Kilisenin papaz tren iin eve gelebilirdi. Tren iki gn sonra yada iler ktye gidecek olursa hemen ertesi gn yaplacakt. B ir iki saat iinde yaplveren evlenme trenleri duyulmam ey miydi! Bylesine bir acelecilik ve evlenme ncesi partileri ya da resmi nian treninin olmamas Prens'e bir comne ilfaut olarak aklanabilirdi. Bunun daha uygun ve sade olaca fikri Prens'in kafasna yava yava sokulabilirdi. Prens'in en hassas noktasna dokunarak bunun romantik bir macera olduu sylenebilirdi, ler yolunda gitmeyecek olursa ona zorla iki iirebilirler, srekli sarho olmasn salayabilirlerdi. Her ey bittikten sonra artk ne olursa olsun naslsa Zina bir Prenses olacakt! Prens'in Petersburg'da ve Moskova'da akrabalar vard, oralarda kanlmaz bir skandal bile ksa bunun iin endielenmesi gerekmezdi. ncelikle bunlar ileride dnlecek eylerdi, ikincisi de Marya Aleksandrovna yksek sosyetede zellikle evlilik olaylarnn skandalsz karlanmasnn mmkn olmadna inanrd, skandallar kanlmazd ve sosyetedeki skandallar da Monte Cristo Kontu'nu ya da Seylan'n Anlar 'n hatrlatacak kadar zel olmalyd. Aslnda btn bunlar Zina'nn sosyetede boy gstermesi ve annesinin ona destek vermesi iin gerekliydi bile. O zaman herkes ama herkes hayranlk duyacak, kontlarn ve prenseslerin bir tanesi bile, Marya Aleksandrovna'nn kendilerinin toptan ya da teker teker haklarndan gelmesi karsnda dayanamayp dize geleceklerdi. te bunlar dnd iin Marya Aleksandrovna ok yardm dokunacan sand Afanasy Mat-veich'i almaya gidiyordu. Geree cesaretle kar koymak artt. Prens'i iftlie gtrmek demek, onu belki de hi karlamak istemeyecei Afanasy Matveich'e gtrmek demekti. Afanasy Mat-veich'in davet etmesi ok baka olacakt. stelik, Prens'in geliini duyunca ta uzaklardan kalkp gelen aile bynn beyaz kravat, frak ve elinde apkasyla grnts ok etkili olacak ve Prens'in gururunu okayacakt. Bu tr acele ve resmi bir daveti reddetmenin ok g olacan dnyordu

Marya Aleksandrovna. Araba verstlik yolculuun sonuna gelmiti. Arabac Sofron tek katl tahta bir evin verandasnn nnde atlar durdurdu. Ev virane gibiydi ve 97 yllarn etkisiyle kararmt, bir dizi penceresi ve etrafnda da asrlk hlamur aalar vard. Buras Marya Aleksandrovna'nn yazlk, kr eviydi. eride k yanyordu. "Nerede bizim kaln kafal?" diye bard Marya Alek-sandrovna, kasrga gibi ieri dalarken. "Bu havlunun burada ne ii var? O mu kuruland? Demek yine hamama gitti ha? imdi de ayn zkkmlanyordur! Ne diye bana yle gzlerini devirip bakyorsun aptal ey! Neden salar hl kesilmemi? Grishka! Grishka! Grishka! Sana geen hafta beyin salarn kesmeni sylememi miydim, neden kesmemisin?" Marya Aleksandrovna ieri girerken Afanasy Matveich'i ok daha kibarca selamlamaya niyetliydi, ama hamamdan yeni kp keyifle ayn yudumladn grnce fkesine hkim olamad. Haksz da saylmazd hani! Kadncaz bu denli telal ve kayglyken, o hibir ie yaramaz hmbl Afanasy Matveich korkun bir gnl rahatlyla yaylm oturuyordu. Bu durum onu can evinden yaralad. Bu arada, kaln kafal -ya da daha saygl bir ifade kullanmak gerekirse, 'kaln kafal' olarak anlan zat- semaverin yanna oturmu, gzleri yuvalarndan frlam, az ak bir halde, geliiyle onu taa eviren karsna korkuyla bakyordu. Grishka'nn uykulu ve hantal surat kapda belirdi, ieride olanlar bn bn seyrediyordu. "zin vermedi de ondan" dedi kaba ve hrn bir sesle. "Belki on kez makas alp yanna gittim. 'Hanm gelirse ikimiz de azar iitiriz, o zaman ne olacak?' dedim. 'Olmaz, biraz daha bekle, pazar gn salarm kvracam; onun iin uzun olmas gerek' dedi." "Ne? Demek salarn kvryor, yle mi? Benim yokluumdan yararlanp byle eylere mi baladn? Nereden kt imdi bu? Senin ahmak kafana ok mu yakacan sanyorsun? Tanr akna, bu ne danklk! Bu ne pis koku! Sana soruyorum anormal yaratk, nedir bu koku byle?" diye bard, akn ve saf kocasna gitgide daha ok fkelenen Marya Aleksandrovna; 98 "Ma-matushka!*" diye kekeledi yerinden kalkamayan ve yalvaran gzlerle kadn hkmdarna bakan korkmu adam. "Mama -matushkal" "O aptal kafana ka kez annen olmadm sokmadm m ben? Senin annen olabilir miyim ben cce! Senin gibi eeklere deil ancak sosyeteye yarar benim gibi bir soyluyla ne cretle bu ekilde konuuyorsun!" "Ama... ama Marya Aleksandrovna sen hl benim nikhl karmsn, ben de sana... bir koca gibi hitap ediyorum..." diye kar kt Afanasy Matveich ve iki elini kaldrp salarn korumaya alt. "Seni suratsz ey! Sylediklerine bakn! Hi byle aptal bir cevap duyulmu ey mi? Nikhl karn m? Bu da ne demek oluyor? Yksek sosyetede hi byle baya, aptalca ve ancak dini okullarda kullanlan bir szc syleyen var m? Hem ben bunu unutmak iin elimden gelen her eyi yapmaa alrken sen ne cesaretle karn olduumu hatrlatmaya kalkyorsun! Neden kafan ellerinle saklayp duruyorsun? u saa bir bakn! Sular damlyor! Kurumas saatler srecek! imdi seni nasl gtreceim? nsan iine nasl kacaksn? Ne yapacam imdi?" Marya Aleksandrovna fkeyle ellerini ovuturup, odada azametle bir aa bir yukar dolap duruyordu. Kukusuz bu dert yle byk ve stesinden gelinemez bir dert deildi, ama asl problem Marya Aleksandrovna'nn yaradlnda olan gl ve galip olma duygusunu kontrol edememesiydi. Srekli olarak fkesini Afanasy Matveich'ten karmak iin dayanlmaz bir gereksinim duyuyordu, nk zorbalk gereksinime dnen bir alkanlktr. Belli sosyal evrelerin zarif hanmefendileri kapal kaplar arkasnda nasl davranlar sergilerler bilirsiniz,

ite ben de bu ztl tanmlamaya altm. Afanasy Matveich karsnn hareketlerini korkuyla izliyor, bir yandan da alnndan ter boanyordu. *Anacm. 99"Grishka!" diye bard kadn sonunda. "Hemen beyefendiyi hazrla! Frakn, pantolonunu, beyaz kravatn ve yeleini getir, hemen! Tara nerede, tara!" "Malushka! Hamamdan yeni ktm. Kasabaya gidecek olursak trm." "Bir ey olmaz!" "Baksana sam hl slak..." "Tamam, hemen kurutacaz! Grishka! Fray al da kuruyana kadar salarn frala, sert sert, daha sert! Daha sert! te yle, tamam ite yle!" Bu emri duyan sadk ve alkan Grishka btn gcyle efendisinin salarn fralamaya balad. Daha rahat almak iin adam omzundan tutmu kanepeye doru bastryordu. Afanasy Matveich suratn buruturmutu, neredeyse alayacakt. "imdi gel buraya! Kaldr onu Grishka! Krem nerede? Eil eil ie yaramaz herif, eil asalak!" Marya Aleksandrovna kocasnn gr, aklam ve ne yazk ki kestirmedii salarn acmaszca ekerek, kendi elleriyle krem-lemeye balad. Afanasy Matveich i ekiyor, inliyor, ama hi alamadan sabrla katlanyordu. "Sen beni ldreceksin beceriksiz herif! Eil eil!" dedi Marya Aleksandrovna. "Seni nasl ldreceim matushka?" diye mrldand adam, elinden geldiince ban eerek. "Kaln kafal! Mecazdan da anlamaz! Hadi hadi san frala da hemen giyin!" Kahramanmz bir koltua kurularak Afanasy Matveich'in giyinme trenini merakl gzlerle izlemeye balad. Bu arada adam biraz rahat soluk alp gevedi, hatta beyaz kravatn balamaya sra gelince att dmn gzellii konusunda kiisel grlerini sylemeye bile cesaret edebildi. Sonunda frakn da giyen say100 gdeer koca iyiden iyiye canland ve aynada kendini hayranlkla inceledi. "Beni nereye gtryorsun Marya Aleksandrovna?" diye sordu kendine ekidzen verirken. Marya Aleksandrovna kulaklarna inanamad. "una bir bakn hele! Seni kukla klkl herif seni! Ne cesaretle bunu sorabiliyorsun?" "Ama matushka benim de bilmem gerekmez mi..." "Kes sesini! Hele gittiimiz yerde bana bir kez bile matushka diyecek olursan bir ay ay yz gremezsin!" d kopan adam hi sesini karmad. "u haline bak! Bir tek niann bile yok, bacac klkl adam!" diye devam etti kadn, Afanasy Matveich'in siyah frakna kmseyen gzlerle bakarken. Afanasy Matveich en sonunda alnd. "Nianlan devlet veriyor matushka, hem ben bacac deilim" dedi hakl bir fkeyle. "Neler duyuyorum? Demek burada oturup fikir yrtmeyi de renmisin! Seni kyl seni! Seni hanm evlad! Ne yazk ki seninle oyalanacak zamanm yok, olsayd sana... Neyse canm sonra hallederim naslsa! apkasn ver Grishka! Krkn de getir! Ben yokken bu oday ve bir de yeil oday temizle! Hemen ie balayn ! Aynalarn ve saatlarin rtlerini de kaldrn! Her eyin bir saat iinde hazr olmasn istiyorum. Sen de frakn giy, uaklarn da eldivenlerini giymelerini syle, duyuyor musun Grishka!" Arabaya bindiler. Afanasy Matveich hayretler iindeydi. Marya Aleksandrovna bulunduklar durumla ilgili baz talimatlar kocasnn kafasna nasl sokacan dnyordu, ama kocas ondan nce davrand. "Biliyor musun Marya Aleksandrovna, dn gece ok deiik bir rya grdm" dedi hi beklenmedik bir anda sessizlii bozarak.

101"Hh! Seni kahrolas! Ben de burada acaba ne syleyecek diye bekliyorum! Meer bir rya grm! Bana o kyl ryalarn anlatmaya nasl cesaret edersin! Deiikmi! Sen daha bu kelimenin anlamn bile bilmezsin! Bak sana son kez sylyorum: Bir daha ryandan falan sz edecek olursan bana gelecekleri bilemem! imdi dikkatle dinle: Prens K. beni ziyarete geldi. Prens K.'yi hatrlyor musun?" "Hatrlyorum, matushka, hatrlyorum. Neden seni ziyarete gelmi?" "Kes sesini, seni ilgilendirmez! Evin bey i olarak sana den onu iftlie davet etmek. Seni bunun iin gtryorum. Bugn gidip dneceiz. Gece boyunca ya a yarn, br gn ya da baka bir sefer azn aacak olursan btn yl boyunca kaz gdersin bilmi ol! Hibir ey syleme, tek kelime bile. Senin tek yapacan bu, anladn m?" "Peki ya bana bir ey sorarlarsa?" "Yine de azn ama." "Ama insan srekli sessiz duramaz ki Marya Aleksandrovna." "O zaman cevaplarn 'Hmm!' gibi tek heceli szcklerle snrla ki zeki olduunu ve konumadan nce szcklerini tarttn sansnlar." "Hmm." "Bunlar iyice anla! Sen Prens'in geldiini duydun ve sayglarn sunup onu iftliine davet etmek iin hemen yanna kotun, anladn m?" "Hmm." "Her eye hmm deyip durma, aptal ey! Doru drst cevap versene." "Tamam matushka, istediin gibi olsun; ama Prens'i neden davet edeceim?" "Neler duyuyorum? Soru mu soruyorsun? Neden yapacan sormak ne stne vazife? Ne cesaretle soruyorsun!" 102 "Ama yine ayn sorunla kar karya kalyorum Marya Aleksandrovna; eer dediin gibi azm amayacak olursam onu nasl davet edeceim?" "Ben senin adna konuurum, sen sadece ban eersin, apkan eline alp ban eersin, anladn m?" "Evet anladm mat- Marya Aleksandrovna." "Prens ok akacdr. Sana sylemese de dedii her eye gzel bir glmsemeyle karlk verirsin, duyuyor musun?" "Hmm." "te yine balad! Bana hmm deyip durma! Sylediklerimi duydun mu duymadn m, sen onu syle." "Duydum Marya Aleksandrovna. Duydum, duymamam mmkn m? Yalnzca sylediklerini yerine getirmek iin altrma yapyorum. Ama hl bir sorun var matushka: Eer Prens bir ey syleyecek olursa yzne bakp glmseyeceirn, tamam, ama ya bir ey sorarsa bana?" "Ne kaln kafalsn! Syledim ya, sen eneni tut, ben senin yerine konuurum, sen yalnzca bakp glmse." "Adam benim konuamadm sanacak" diye homurdand Afanasy Matveich. "Ne fark eder canm! Brak yle sansn, aptal olduunu dnmesinden iyidir." "Hmm... Peki ya tekiler bir ey sorarlarsa?" "Kimse bir ey sormaz, bakalar olmayacak. Eer -Tanr korusun!- kazara bir bakas gelecek olursa ve sana bir ey sorar ya da sylerse alayl alayl glmsersin. Alayl alayl glmek nasl olur biliyor musun?" "akac bir glmseme deil mi matushka?" "imdi ben sana gsteririm akacy kaln kafal! Neyse canm zaten senden kim aka bekler ki! Dalgac bir glmseme, anladn m? Dalgac ve kmseyici bir glmseme." 103"Hmm."

"Ah bu kaln kafal beni korkutuyor dorusu" diye fsldad Marya Aleksandrovna kendi kendine. "Beni ldrecek bu adam. Onu hi gtrmesem daha iyi ederdim!" Kafasnda bu can skc ve zc dnceleri evirip eviren Marya Aleksandrovna ban camdan dar uzatp arabacya acele etmesini sylyordu. Atlar drt nala kouyordu, ama ona gre yine de yetmezdi. Afanasy Matveich kesinde sessizce oturmu, devini ezberliyordu. Sonunda araba kasabaya girdi ve Marya Alek-sandrovna'nn evinin nnde durdu. Ama kahramanmz daha n kapya bile gelmemiti ki, ift atl, iki koltuklu, st kapal bir kzan evine doru hzla yaklatn grd. Tpk Anna Ni-kolayevna Antipovna'nnkine benzeyen kzakta iki kadn vard. Biri tabii ki Anna Nikolayevna'nn ta kendisi, teki de son zamanlarda peini hi brakmayan, yakn arkada Natalya Dmitriyevna'yd. Marya Aleksandrovna'nn yrei hop etti. Daha tek kelime bile etmeye frsat bulamadan zeri kapal bir baka kzak yaklat, hi kukusuz iinde bir hanm vard. Neeli lklar ortal inletti. "Marya Aleksandrovna! Afanasy Matveich de buradaym! Demek imdi geldiniz! Nerelerdeydiniz? Ne ans, biz de bu geceyi sizinle geirmee gelmitik! Ne srpriz!" Konuklar hemen frlayp krlanglar gibi cvldaarak n kapya doru yrdler. Marya Aleksandrovna kulaklarna ve gzlerine inanamad. "Hay kr eytan!" diye dnd kendi kendine. Bu ite bir bit yenii var! Anlayacaz bakalm. Beni kandracanz m sandnz aptal kargalar... Durun bakalm hele!..." 104 ON BRNC BLM Mozglyakov grne gre tamamen gnl rahatlyla Marya Aleksandrovna'nn evinden ayrlmt. Kadn yine onun kann alevlendirmiti. Adan yalnz kalmak istedii iin Boroduyev'e gitmemiti. Romantik ve kahramanca hayallerin saldrs ona huzur vermiyordu. nce Zina'ya ciddi bir ak ilannda bulunduunu hayal etti; sonra affedici yreinin soylu gzyalarn, St Petersburg ba-losundaki solgun ve mitsiz halini; spanya'y; Guadalquivir'i grd; ak ve son nefesini veren Prens'in Zina'yla ikisinin ellerini bir-letiriini dnd. Sonra kendisine sadk, kahramanlklarn hayranlkla izleyen gzel karsn hayal etti. Bu arada, Prens K.'nin dul kars Zina sayesinde girdii yksek sosyeteden bir Kontes'in iltifatlar, vali yardmcl grevi ve servet gizliden gizliye akln kurcalad. Ksacas, Marya Aleksandrovna'nm gzel gzel anlatt her ey bir kez daha ruhunu okad, daha da nemlisi onu gururlandrd. Ama sonra -bunu nasl anlatacam bilemiyorum dorusu- btn bu zevklerden yorgun dnce birdenbire can skc bir fikir geldi aklna. Bunlarn hepsi ok ileride olacak eylerdi. 105Bugn dnldnde, aptal durumuna dm birinden te deildi. Bunlar dnrken birden Mordasov'un kenar mahallelerinde hi bilmedii, ssz bir yerde olduunu fark etti. Hava kararyordu. ki taraf kk, virane evlerin dizildii sokaklar boyunca, byle yerlerde korunacak ve alnacak hibir ey olmamasna ramen saylar mthi boyutlara ulaan azgn kpekler havlyordu. Sulusepken balamt. Arada bir ii yznden evine ge kalm bir esnafa ya da zerinde koyun derisi kaban, ayanda botlar olan bir kyl kadna rastlyordu. Nedense bunlar Pavel Aleksandrovich'i kzdrmaya balamt. Bu pek iyiye iaret deildi, nk insan ancak ileri yolunda gittii zaman evresindeki eyleri l l ve gzel grr. Pavel Aleksandrovich, o ana kadar Mordasov'da ne kadar sekin biri olduunu hatrlad. Herkesin evlenmek iin can ataca bir bekr olduunu ima etmesi ve onu bu konuda kutlamas ok houna giderdi. Byle sekin bir bekr olmaktan da gurur duyard. imdi birdenbire herkesin gznde reddedilmi biri olu-verecekti! nsanlar ona glecekti. Herkese Petersburg balolarn ve Guadalquivir' anlatmas imknszd! Kafasnda bu dncelerle, zgn ve endieli bir halde giderken uzun zamandr kalbini kemirip duran bir dnce aklna geldi: "Bunlar doru mu? Her ey Marya Aleksandrovna'nn bana resmettii gibi olacak m?" Tam o anda Marya Aleksandrovna'nn ne kadar kurnaz bir kadn olduunu, herkesin ona sayg gstermesine ramen ne kadar dedikoducu olduunu ve sabahtan akama kadar yalanlar

uydurup durduunu hatrlad. Onu bandan savmak iin mutlaka kendine gre nedenleri olmalyd, stelik herkesin hayal gc de gayet glyd. Sonra Zina'y dnd; ayrlrken kendisine bakn hatrlad; bu bakn gizli bir tutkuyla hi ilgisi bile yoktu. Hem bir saat kadar nce de ona aptal demiti. Pavel Aleksandrovich yerinde dondu kald, utancndan kpkrmzyd, neredeyse alayacakt. Bir de bunun zerine sanki zellikle ayarlanm gibi bir kaza geldi bana: Aya tkezledi ve tahta kaldrmdan kar ynnn iine dverdi. O kar iinde debelenip dururken bir sredir havlamakta olan bir sr kpek drt bir yandan etrafn sard. Hatta ilerinde en kk ve yaramaz olan zerine atlayp krknn eteklerine yapt. Kpekleri bandan kovalayan Pavel Aleksandrovich, kfrler edip, kaderine lanetler yadrarak, krknn eteinde yrtklar, ruhunda dayanlmaz bir sknt ykyle caddenin kesine kadar topallaya topallaya gittiinde yolunu kaybettiini anlad. Bilirsiniz, insan bilmedii bir semtte, zellikle de gece yans yanl bir yola sapacak olursa asla doru yolu bulup kamaz; iinden bir g onu karsna kan ilk ara sokaa sapmas iin drter sanki. Pavel Aleksandrovich de bunu gerekletirdi ve kayboldu. "Ah u kahrolas yce fikirler!" diyerek kinle yere tkrd. "O yce duygular da Guadalquivir de cehennemin dibine gitsin!" Mozglyakov'un o anda pek de grlmee deer bir hali olduunu syleyemeyeceim. Sonunda yorgun ve bitkin bir halde bir iki saat dolatktan sonra Marya Aleksandrovna'nm kapsna geldi. Kapdaki arabalar grnce ok ard. "Bu kadar konuk da nedir, bir toplant falan m var?" diye merakland. "Ne toplants acaba?" Orada duran bir ua sorguya ekip, Marya Aleksandrovna'nn iftlie giderek, beyaz kravat takan Afanasy Matveich'le beraber dndn ve Prens'in uykudan yeni uyandn, ama henz aaya inip konuklara katlmadn rendi: Hi sesini karmadan yukar amcasnn yanna kt. yle bir ruh hali tayordu ki, hayatnn geri kalann pimanlk iinde geireceini bir an bile dnmeden, srf alma duygusuyla kt ve korkun bir eyler yapabilecek kadar zayf karakterli bir adam gibiydi. Merdivenleri knca, Prens'i portatif tuvalet masasnn nnde bir koltukta otururken buldu. Kafasnn tepesi plakt, ama favorileri ve sakal taklmt. Peruu kr sal, yal, emektar ua van Pakhomych'in elinde duruyordu. Pakhomych peruu derin bir sayg ve titizlikle fralyordu. Prens'in ok perian bir hali vard, sanki ikinin etkisini henz zerinden atamam gibiydi. Yznde bo bir ifadeyle, oraya km, her yan porsumu bir halde ylmt. Mozglyakov'u tanmam gibi bakyordu. 106 107"Naslsnz Amca?" diye sordu Mozglyakov. "Ne... sen misin?" dedi Prens. "Biraz ekerleme yapmtm da sevgili olum. Aman Tanrm!" dedi heyecanlanarak. "Peruumu takmamm!" "Endielenmeyin Amca! Ben size yardm ederim isterseniz." "Artk srrm biliyorsun! Kapy kilitlemenizi ke-sin-lik-le sylemitim. Neyse, sevgili olum imdi srrmdan yararlanmaya kalkmayacana ve samn takma olduunu hi kimseye sylemeyeceine e-ref sz vermeni istiyorum." "Tanr akna Amca! Benim byle bir adilik yapacam nasl dnrsnz?" dedi Mozglyakov ileriye yatrm yapma dncesiyle. "Ah evet, evet! Onurlu bir adam olduuna gre sana aracan bir ey daha syleyeyim... bylece btn srlarm aa vuraym. Bym nasl buluyorsun olum?" "Muhteem Amca! artc! Bu kadar zaman nasl byle koruyabildiniz?" "imdi sk dur olum: O da tak-ma!" dedi Prens, Pavel Alek-sandrovich'e zafer kazanm bir edayla bakarak. "Gerekten mi? Sylemeseydiniz asla bilemezdim. Ya favorileriniz? Hadi hadi itiraf edin Amca boyuyorsunuz deil mi?" "Boyamak m? Ne boyamas onlar da takma!" "Olamaz! Kzmayn ama buna inanamam Amca. Benimle dalga geiyorsunuz!"

"Parole d'honner, mon ami!"* diye bard zafer kazanm Prens. "Dnsene herkes senin gibi dnyor! Stepanida Mat-veyevna bazen kendi elleriyle takt halde zor inanrd. Ama srrm saklayacana sz ver olum. Bana eref sz ver..." "Sz veriyorum Amca sz veriyorum. Benim byle bir adilik yapabileceimi mi dnyorsunuz?" eref sz dostum. 108 "Ah olum bugn sen gittikten sonra yle canm skknd ki! Feofil beni yine arabadan drd." "Yine mi? Ne zaman?" "Ma-nas-t-ra yaklarken..." -"Ama Amca, o olay bu sabah oldu." "Yo yo, bir iki saat nceydi. Manastra gidiyordum, arabam devirdi. Cyle bir korktum ki hl kal-bim arpyor." "yi de Amca siz uyuyordunuz!" dedi Mozglyakov aknlk iinde. "Ah evet, uyuyordum... ama sonra yola koyuldum, ama ben... gerekten belki de... Ne kadar garip!" "Amca, inann rya grmsnz! Yemekten sonra yattnz, o zamandan beri ml ml uyuyordunuz." "Gerekten mi?" Prens dnmeye balad. "Evet ya, belki de ryayd. Ryamda grdm her eyi hatrlyorum. nce dehet verici bir boa grdm, sonra da savcy grdm, sanki onun da boynuzu vard..." "Nikclay Vasilyevich Antipov'dur o Amca." "Ah evet, belki de oydu. Sonra Napolyon Bona-part' da grdm. Biliyor musun olum herkes benim Napolyon Bonapart'a ben: zediimi sylyor... profilden de ta eskilerin bir papasna ok benzerim! Sen ne dersin azizim papaya benziyor muyum?" "Bence daha ok Napolyon'a benziyorsunuz Amca!" "Ah evet, ama kardan. Evet doru azizim. Ryamda onun adasndaydm, bilirsin her zaman neeli ve konu-kan bir adamd. Beni ok elendirirdi." "Napolyon olduundan emin misiniz Amca?" dedi Pavel Alek-sandrovich, Prens'e dnceli dnceli bakarak. Kafasnda, henz kendisinin de bir anlam veremedii garip bir dnce titremee balad. 109"Ah evet Napolyon ya. Birlikte felsefe tartr dururduk. O n-gilizler'in ona zalimce davranmalar ne kadar utan verici. Tabii onu balamasalard yine insanlara saldrrd kukusuz. Kurt gibi saldrgan bir adamd. Yine de onun iin zlyorum. Ben olsam ona o kadar zalimce davranmaz, ssz bir adaya gnderirdim..." "Neden ssz bir adaya?" diye sordu Mozglyakov dalgn dalgn. "Yok canm belki de ssz bir adaya deil. Ama adada oturanlar mutlaka nezih insanlar olurdu. Onun iin e-len-ce-ler d-zenletirdim: tiyatrolar, mzik, bale, hepsi de devlet destekli olurdu. Ok gibi frlayp gitmesin diye bir koruma eliinde onu yrye karrdm. Sosisli brei ok severdi, ona her gn sosisli brekler yaptrrdm. Ona babas gibi bakardm. Benim ellerimde bambaka bir adam olup kard." Mozglyakov yal adamn tutarsz konumalarn hayretle dinliyor, bir yandan da sabrszlkla trnaklarn kemiriyordu. Konumay evlilik konusuna ekmek istiyordu. inde nedenini bilemedii snrsz bir kin dalgalanyordu. Yal adam birden byk bir aknlkla bard. "Ah mon ami! Sana sylemeyi tamamen unutmuum. Ben bugn bir evlenme teklifi yaptm." "Evlenme teklifi mi Amca?" diye bard Mozglyakov canlanarak. "Evet ya evlenme tek-li-f. Pakhomych gidiyormusun? Ah gzel. C'est ne charmante personne...* Ama... Biraz a-ce-le-ci davrandm kabul ediyorum sevgili olum. Bunun sindi farkna va-r-yo-rum. Ah canm!" "Sorduum iin balayn Amca ama bu teklifi ne zaman yaptnz?"

"Sevgili olum tam olarak ne zaman olduunu hatrlaya* ok ho biri. 110 madiimi itiraf etmeliyim. Belki de rya grmmdr! Ne garip!" Mozglyakov sevinten rperdi. Kafasnda yepyeni bir fikir ekillendi. "Peki kime teklif ettiniz Amca?" diye sordu sabrszlkla. "Ev sahibinin kzna mon ami... cette belle personne...* adn unuttum. Ama biliyorsun mon ami evlenmem imknsz. Ne yapacam ben?" "Evet ya, evlenirseniz bu sizin sonunuz olur. zin verirseniz baka bir soru daha soracam. Evlenme teklif ettiinizden emin misiniz?" "Tabii... eminim." "Peki ya tpk ikinci kez arabadan dmeniz gibi bir ryaysa?" "Evet ya, belki de ryayd! Aada nasl bir tavr taknmam gerektiini bilmiyorum. Nasl yapabilirim olum? Gerekten teklifte bulunup bulunmadm nasl renebilirim? Eer renemezsem ne duruma derim?" "Biliyor musun Amca, ortada renilecek bir ey yok bence." "Ne demek istiyorsun?" "Yani bence rya grmsnz." "Ayn fikirdeyim olum, sk sk byle ryalar grdme gre." "Gryorsunuz ya Amca. Hele bir de len ve akam yemeklerinde birer para itiinizi dnrseniz..." "Evet olum. Byk olaslkla bu yzden oldu." "Yoksa siz ne kadar arap ierseniz iin asla byle acele bir teklifte bulunmazsnz. Siz benim tandm en akl banda insansnz Amca..." "Ah, evet evet. Bu gzel kii. 111 i "unu aklnzdan karmayn: Eer hakknzda kt dnen akrabalarnz bunu duysalar neler olmaz ki?" "Aman Tanrm!" diye bard dehete den Prens. "Neler olmaz ki!" "Sevgili Amcacm! Hepsi bir azdan sizin byle bir eyi aklnz banzda yapmadnz, deli olduunuzu, vesayet altnda tutulmanz gerektiini, kandrldnz sylerler ve sizi gzetim altnda bir yere kapatrlar." Mozglyakov ihtiyar nasl korkutacan biliyordu. "Aman Tanrm!" diye bard Prens, yaprak gibi titreyerek. "Gerekten de yaparlar m?" "Bir dnsenize Amca: Siz hayatnzda hi byle acele bir evlenme teklifi yaptnz m? Kendiniz iin neyin doru olduunu en az benim kadar iyi bilirsiniz. Bunun bir rya olduundan kesinlikle eminim." "Tabii yleydi canm, tabii!" dedi Prens korkuyla. "Paralan nasl da zekice birletirdin olum! Bana mantn sesini dinlettiin iin sana teekkr ederim." "Ben de sizinle bugn karlatm iin ok memnunum Amca. Bir dnsenize, eer ben olmasaydm yanl eyler yapabilirdiniz, evlenmek istediinizi sanp, kafanzda bu niyetle aa inecektiniz. Nasl da tehlikeli bir durum olurdu!" "Evetya...oktehlikeli!" "Bu gen hanm yirmi yanda; kimse onunla evlenmek iin talip olmuyor, derken siz, zengin bir aristokrat, birden ona elinizi uzatyorsunuz! Onlar bu fikre hemen drt elle sarlrlar, gerekten evlenmek istediinize sizi inandrrlar, hatta niyetinizi gerekletirmeniz iin sizi zorlarlar. Sizin fazla yaamayacanz olasln hesaplamaa balarlar." "Gerekten mi?" "Ve. dahas Amca, sizin gibi erdemli bir adam..." 112

"Evet benim gibi erdemli bir adam..." "Sizin gibi zeki ve kibar..." " Ah evet y a zeki evet!..." "Sonra bir ey daha var, siz bir Prens'siniz. Evlenmeye niyetiniz olsa byle birini mi seerdiniz? Akrabalarnzn neler syleyeceini bir dnn!" "Herhalde beni i i yerlerdi! Zaten onlarn ellerinden yeterince ktlk ve ikiyzllk grdm... Belki inanmayacaksn ama beni akl hastanesine kapatmak istediklerinden kukulanyorum. Sylesene olum bu olacak ey mi? Ben orada... akl hastanesinde... ne yaparm?" "Sakin olun Amca. Bu yzden ben de sizinle beraber aaya ineceim. imdi orada konuklar var." "Konuklar m? Aman Tanrm!" "Endielenmeyin Amca yannzda olacam." "Sana nasl minnnettarm olum, sen benim kurtancmsn! Biliyor musun en iyisi benim buradan gitmem." "Yarn Amca yarn. Yarn sabah saat yedide. Ama bugn herkese sevgilerinizi sunup artk ayrlacanz syleyin." "Kesinlikle gideceim... Peder Misail'e gideceim... Ama sevgili olum ya beni evlendirmeye kalkrlarsa?" "Korkmayn Amca ben yannzda olacam. Ltfen size ne sylerlerse sylesinler, ne neride bulunurlarsa bulunsunlar, bunun ryadan baka bir ey olmadn syleyin... zaten yleydi." "Evet, kesinlikle yleydi! Byleyici bir rya olum! ok gzel biliyorsun, hem de..." "Evet Amca imdilik hoa kaln, ben aaya iniyorum, siz de..." . "Ne? Beni yalnz brakmayacaksn ya?" diye bard Prens dehet iinde. 113"Hayr Amca. Yalnzca ayr ayr ineceiz. nce ben, sonra siz. Bylesi daha iyi." "Peki o zaman. Ben de zaten imdi aklma gelen bir fikri yazacaktm." "Tamam Amca. Siz fikrinizi yazn, sonra aaya gelin, yan izmek yok! Yarn sabah..." "Yarn sabah pedere gideceim, kesinlikle pedere gideceim! Charnant, charmantl Biliyorsun olum ok g-zel bir kz... hem de... eer gerekten evlenmek isteseydim, o zaman..." "Tanr korusun Amca!" "Evet ya Tanr korusun! Peki, gle gle olum, biraz sonra ge-liyorum... nce bir eyler yazmalym. Ha bu arada, uzun zamandr sana bir ey soracaktm: Kazanova'nn Anlar'm okudun mu sen hi?" "Evet Amca, niye sordunuz?" "Ah evet... Amane syleyeceimi unuttum..." "Sonra hatrlarsnz Amca, hoa kaln!" "Gle gle sevgili olum, gle gle! Yine de ok byleyici bir ryayd, ok byleyici!..." 114 ON KNC BLM "Hepimiz sizi ziyarete geldik! Praskovya tlyinishna da geliyor, Luiza Karovna da geleceini sylyordu" diye cvldad Anna Ni-kolayevna salona girip etrafa bakarak. Ufak tefek, ho bir kadnd, gayet gsterili ve pahal bir kyafet giymiti. stelik gzelliinin farkndayd. Prens'in bir kede Zina ile beraber olduunu sanyordu. "Katerina Petrovna ile Felisata Mikhailovna da geliyor" diye ekledi Natalya Dmitriyevna. ri yan bir kadnd, Prens onu pek ekici bulurdu. Kafasnn tepesine kck pembe bir apka takmt. Uzun zamandr yanna sokulmaya alt Anna Nikolayevna ile son haftadr yakn arkada olmutu. Grnte onu kemiiyle beraber bir lokmada yutacaa benziyordu. "kinizi de gece oturmasnda evimde grmekten duyduum sevinci anlatamam" diye sze balad, ilk aknln zerinden atan Marya Aleksandrovna. "Ama sylesenize tam da bu erefe erme midini yitirmiken bugn sizi buralara hangi rzgr att?" 115"Aman canm Marya Aleksandrovna, siz de az deilsiniz!" dedi Natalya Dmitriyevna, d grnne hi de uymayan krtkan, utanga ve tatl bir sesle.

"Mais ma charmane" diye cvldad Anna Nikolayevna. "Dzenleyeceimiz tiyatro etkinlii iin hazrlklarmz tamamlamalyz. Daha bugn Pyotr Mikhailovich, Kallist Sta-nislavich'e yerimizde saydmz ve tartp durmaktan baka hibir ey yapmadmz iin ne kadar zldn sylyordu. Bu yzden de bu akam drdmz toplandk, 'Marya Aleksandrovna'ya gidip u ii bir rpda hallediverelim' diye karar verdik. Natalya Dmitriyevna tekilere de haber verdi. Hepsi geliyorlar. Bir anlamaya varacaz, her ey iyi olacak. Tartmaktan baka bir ey yapmyorlar dedirtmeyelim, n'est-ce pas, mon ange"* dedi neeyle, Marya Aleksandrovna'y perek. "Tanr akna Zinaida Afanasyevna! Gn getike daha da g-zelleiyorsunuz!" dedi ve pmek iin Zina'ya doru kotu. "Gzellemekten baka bir ii yok ki" diye ekledi Natalya Dmitriyevna, koca ellerini ovuturarak. "Lanet olascalar! u tiyatro ii de nereden kt ya? Frsatn yakalad kargalar!" diye fsldad Marya Aleksandrovna, fkeden kprerek. "Sevgili Prens de imdi sizde olduuna gre" dedi Anna Nikolayevna. "Biliyorsunuz Dukhanovo'da eskiden kalma bir tiyatro var. Aratrdk, eski sahne, perdeler ve kostmlerle beraber baka bir yere kaldrlm. Prens bugn beni grmeye geldi, geliine yle ardm ki ona bu konudan sz etmeyi unuttum. imdi tiyatro konusunu ona da amalyz, o dkntleri bize gnderir. Yoksa burada dekor hazrlatacak kimse var m? in asl Prens'i de tiyatro iine katmak istiyoruz. Bize mutlaka ba yapmal, fakirler iin urayoruz biz. Belki bir rol bile alr, ok nazik bir insan. O zaman her ey yoluna girecek." Deil mi meleim? 116 "Kukusuz bir rol alr" diye ekledi Natalya Dmitriyevna anlaml anlaml. Anna Nikolayevna, Marya Aleksandrovna'ya yalan sylemiyordu. Dierleri de gelmeye balamt. Marya Aleksandrovna onlar karlayp," comme ilfaut" kurallar gerei ho szler sylemeye yetiemiyordu. Konuklarn hepsini anlatacak deilim. Yalnz u kadarn syleyeyim, her biri etrafna eytanca baklar sayordu. Hepsinin yzlerinde bir beklenti ve rkek bir sabrszlk ifadesi vard. Bazlar da bir rezalete tanklk etme niyetiyle gelmilerdi ve bunu gerekletirmeden gitmek zorunda kalrlarsa bozulacaklard. Dardan bakldnda son derece kibar davranlar iindeydiler, ama Marya Aleksandrovna kendini herhangi bir saldrya kar hazrlyordu. Grnte Prens hakknda yneltilen masum sorular giderek saanak haline dnt, gizli imalar ve inelemeler tamaya balad. ay servisi yapld; hepsi oturdu. Bir grup piyanonun bamageti. Zinapiyano alp ark sylemesi iin yaptklar teklifi, kendini pek iyi hissetmediini syleyerek, souk bir ekilde reddetti. Yznn sarl da bunu doruluyordu zaten. Hemen merakl bir soru yamuruna tutuldu. Hanmlar baz sorular sorup, imalarda bulunma frsatn karmadlar. Zina'ya Mozgl-yakov'u da sordular. Marya Aleksandrovna hangi biriyle ba edeceini bilemiyordu. Odann her bir kesinde olanlar gryor, bir dzine insann azndan kan her kelimeyi duyuyor ve byk bir hazrcevaplkla tek tek cevap yetitiriyordu. Zina iin endieliydi. Bu tr toplantlarda hep yapt gibi kp gitmemesine ok armt. Hanmlar Afanasy Matveich'i de incelemekten geri durmuyorlard. Belki onun araclyla Marya Aleksandrovna'y sktrabilirler diye urarlard hep zaten. imdi de yine, saf ve dorucu Afanasy Matveich'ten bir eyler renmenin mmkn olabileceini dnyorlard. Marya Aleksandrovna kocasnn iinde bulunduu kuatmay rahatsz bir ekilde seyrediyordu. Adamn sorulan her soruya "Hmm" diye cevap vermesi olay daha da ktletiriyordu, hele yzndeki perian ifade kadn ldrtmaya yetiyordu. 117

"Marya Aleksandrovna! Afanasy Matveich bizimle hi konumuyor!" diye bard hi kimseden, hibir eyden korkusu olmayan, asla utan duygusu tamayan, keskin gzl bir kadn. "Hanmlara kar daha kibar olmasn syleyin ona." "Bugn nesi olduunu ben de bilmiyorum" dedi Marya Aleksandrovna, Anna Nikolayevna ve Natalya Dmitriyevna ile yapt konumay yarda brakp, neeyle glmseyerek. "ok sessiz! Bana bile tek kelime etmedi. Athanase neden Felisata Mik-hailovna'ya cevap vermiyorsun? Ona ne sormutunuz?" "Ama... ama...matushka, bana demitin ki..." diye kekelemee balad akna dnen Afanasy Matveich. Ellerini yeleinin ceplerine sokmu, gayet gamsz bir pozda duruyor, arada bir de ayndan bir yudum alyordu. Kadnlarn sorularndan yle sklmt ki, gen kz gibi kzaryordu. Ama tam bahanelerini anlatmaya balayaca srada fkeli einin korku saan baklaryla karlanca dehet iinde sapsar kesildi. Ne yapacan bilemeden, ama durumunu kurtarmak gayretiyle ayndan bir yudum daha ald. ay ok scakt. Byk bir yudum alnca az korkun yand ve fincan elinden drd. yle boulurcasna ksryordu ki herkesi aknlk iinde brakarak, bir sre iin odadan kt. Durum ok akt. Marya Aleksandrovna konuklarnn her eyi bildiini ve kt niyetlerle geldiklerini biliyordu. Tehlikeli bir durumdu. Gzlerinin nnde aptal ihtiyarcaydrp, amacndan vazgeirebilir-lerdi. Hatta Prens'i alp gtrebilirler, hemen o akam kendisine kar doldurabilirlerdi. Her ey olabilirdi. Ama kaderde onun iin etin bir snav daha vard demek. Kap ald.Boroduyevler'de olduunu sand ve o akam hi beklemedii Mozglyakov grnd. Sanki baklanm gibi rperdi. Mozglyakov kapda durdu ve ne yapacan arm bir halde herkese tek tek bakt. Yznde aka grnen heyecana hkim olamyordu. "una bakn! Pavel Aleksandrovich!" diye bard birka ses birden. "Aman Tanrm! Pavel Aleksandrovich gelmi! Marya Aleksandrovna onun Boroduyevler'de olduunu sylememi miydi? Bize Boroduyevler'de saklandnz sylenmiti Pavel Aleksandrovich !" diye bard Natalya Dmitriyevna. "Saklanmak m?" diye tekrarlad Mozglyakov, yapmack bir glle. Garip bir ifade tarz! Affedersiniz Natalya Dmitriyevna ama ben ne kimseden saklanrm, ne de birini saklamaya alrm" dedi Marya Aleksandrovna'ya anlaml anlaml bakarak. Marya Aleksandrovna titredi. "Sakn bir de bu mankafa sorun karmaa kalkmasn!" diye dnd Mozglyakov'a sert sert bakarak. "Yo, bir bu eksikti..." "Aa alndnz doru mu Pavel Aleksandrovich... tabii iinizi kastediyorum?" diye yumurtlad kstah Felisata Mikhailovna, alayl alayl yzne bakarak. "Aa alnmak m? Ne demek istiyorsunuz? Yalnzca grevim deiti o kadar. Petersburg'da bir grev alacam" diye cevaplad Mozglyakov souk souk. "Gzel, yleyse sizi kutlarz" diye devam etti Felisata Mikhailovna. "Sizin burada, Mordasov'da bir i peinde olduunuzu duyunca gerekten armtk. Buradaki ilere gven olmaz Pavel Aleksandrovich. nsan birden akta kalverir." "Sanrm blge okulunda bo bir retmenlik kadrosu var" dedi Natalya Dmitriyevna. mas o kadar belirgin ve akt ki, Anna Nikolayevna ylan dilli arkadann ayan utanla hafife drtt. "Pavel Aleksandrovich'in yle sradan bir retmenlik grevini kabul edeceini mi sanyorsunuz?" dedi Felisata Mikhailovna. Pavel Aleksandrovich ne yapacan bilmez bir halde uygun bir cevap arad. Arkasn dnnce selamlamak iin elini uzatan Afanasy Matveich'le karlat. Mozglyakov ona uzatlan eli skmad, onun yerine eilerek selam verdi. Dayanlmaz derecede rahatsz bir halde doru Zina'ya yrd ve yzne fkeyle bakarak: "Btn 118

119 bunlar hep sizin yznzden. Bu akam aptal olup olmadm size gstereceim" diye fsldad. "Akam beklemeye gerek yok. Bu zaten yznzden okunuyor" dedi Zina yksek sesle, eski nianlsn tepeden trnaa szerek. Mozglyakov, onun yksek sesle konumasndan rahatsz olup hemen arkasn dnd. "Boroduyev'den mi geliyorsunuz?" diye sorma cesaretini gsterdi Marya Aleksandrovna sonunda. "Hayr, Amca' mn yanndan." "yle mi? Demek Prens'le beraberdiniz?" "Ah Tanrm! Bu demektir ki Prens uyanm, bize uyuduunu sylemilerdi" dedi Natalya Dmitriyevna, Marya Aleksandrovna'ya ters ters bakarak. "Prens'i merak etmeyin Natalya Dmitriyevna" dedi Mozglyakov. "Uyand ve Tanr'ya kr akln bana toplad. Bugn erken saatten beri iki iip durmu, nce sizin evde, sonra da burada. Sonunda da akl biraz karm, zaten hibir zaman tam olarak zihni ak olmamt. Ama imdi Tanr'ya kr konutuk da yine mantkl dnmee balad. Sizinle vedalamak ve konukseverliinize teekkr etmek iin az sonra aaya inecek Marya Aleksandrovna. Yarn hava aydnlanr aydnlanmaz beraber manastra gidiyoruz, sonra dnk gibi bir kaza geirmeden, sa salim, tek para halinde Dukhanovo'ya gitmesi iin onu kendim gtreceim. Orada Stepa-nidaMatveyevna'ya teslim edeceim, o zamanakadar Moskova'dan dnm olur, bir daha da onun bir yere gitmesine izin vermez." Mozglyakov bunlar sylerken Marya Aleksandrovna'ya, hi gizlemedii bir dmanlkla bakt. Marya Aleksandrovna hayretten donup kalm, oturuyordu. zlerek itiraf etmeliyim ki, kahramanm belki de hayatnda ilk kez korkuya kaplmt. "Demek sabahn ilk klaryla gidiyorlar? Neden peki?" dedi Natalya Dmitriyevna, Marya Aleksandrovna'ya dnerek. "Neden sahi?" diye bart misafirler. "Oysa biz de duymutuk ki... Garip eyler oluyor!" Evin hanm uygun bir cevap dnemiyordu. Sonra birden herkesin dikkati baka bir yne evrildi. Yan odadan garip sesler ve keskin lklar geliyordu. Birden hi beklenmedik bir anda Sofya Petrovna Farpukhina, Marya Aleksandrovna'nn salonuna dald. Sofya Petrovna hi kukusuz Mordasov'un en acayip kadnyd. yle acayipti ki Mordasov'da bile kibar evrelere alnmamasna karar verilmiti. Dzenli olarak her akam saat yedide, kendi deyimiyle "mide iin" votka eliinde zakuskl* alr, bunun sonucunda da, yumuak bir ifadeyle sylemek gerekirse, biraz serbest bir ruh haline brnrd. O anda da aynen byle bir hal iindeydi ve hi beklenmedik bir ekilde Marya Aleksandrovna'nn evine dalmt. "Ah demek byle Marya Aleksandrovna!" diye bard odann iinde. "Demek bana bunu da yaptnz! Merak etmeyin, oturacak deilim, yle bir uradm. Bana anlatlanlarn doru olup olmadn bilmek istiyorum. Ha? Siz balolar, ziyafetler, nian trenleri dzenleyin, ama Sofya Petrovna evde oturup orap rsn, yle mi? Demek ben hari btn kasabay evinize davet etmisiniz. Birka saat kadar nce, Natalya Dmitriyevna'nn evinde Prens'e neler yaptklarn anlatmak iin size geldiim zaman, bana dostunuz ve mon ange olduumu sylyordunuz. Oysa imdi, bu sabah yaylm ateine tuttuunuz, arkanzdan atp tutan Natalya Dmiriyevna burada, evinizde konuk olarak oturuyor. Merak etmeyin Natalya Dmitriyevna! -la-sane,** tanesi on kpeklik ikolatanza kalmadm. Benim evimde ok daha iyileri var! Hh!" "yledir" dedi Natalya Dmitriyevna. "Dursanza bir dakika Sofya Petrovna!" diye bard Marya Aleksandrovna, fkeden kpkrmz bir halde. "Neyiniz var sizin? Aklnz banza toplayn." eceklerin yannda yenen aperitif eyler. Afiyet olsun.

120 121 "Merak etmeyin Marya Aleksandrovna, her eyi biliyorum ben!" diye bard Sofya Petrovna, keskin ve tiz bir lkla, bu beklenmedik sahneye tank olmaktan honut konuklarn ortasnda. "Hepsini biliyorum! Sizin Nastasya bana koup birok ey anlatt. u ihtiyar Prens'i alp sarho ettiinizi, kimsenin evlenmek istemedii kznza evlenme teklif etmeye zorladnz, bu yzden de bbrlenip kendinizi des olarak grdnz biliyorum! Hh! Hi endielenmeyin, ben bir albay karym! Beni niana davet etmemeniz ok mu umurumda sanki? Tkrrm ben sizin davetinize! Ben sizden ok daha kaliteli insanlar arasnda bulundum. Kontes Zalikhvatskaya'nn evinde yemek yedim; bakomiser Ku-rochkin bana evlenme teklif etti. Sanki sizin davetinize kaldm! Hh!" "Bana baksanza Sofya Petrovna!" dedi Marya Aleksandrovna, fkeden deliye dnerek. "Size u kadarn syleyeyim, namuslu bir eve davet edilmeden, hem de bu ekilde giremezsiniz, eer bizi varlnzla ve gzel szlerinizle rahatsz etmee devam edecek olursanz, bunu kendi yntemlerimle halletmek zorunda kalacam." "Bilirim, ihtiyar uaklarnzla beni dar attrrsnz, deil mi? Merak etmeyin, ben yolu kendim bulurum. Hoa kaln. Kiminle isterseniz onunla evlendirin kznz. Natalya Dmitriyevna siz de benimle dalga geemezsiniz, ikolatanz da banza aln! Buraya davet edilmemi olabilirim, ama hi olmazsa Prens'in karsnda kazaska da oynamadm. Siz neden glyorsunuz Anna Ni-kolayevna? u sizin Sushilov bacan krm, eve gtrdler onu, hh! Size gelince Felisata Mikhailovna, eer o yalnayak Matr-yoshka'nza syleyip, her gn penceremin nnde brp duran ineinizi oradan ektirmezseniz o kzn bacaklarn krarm! Hoa kaln Marya Aleksandrovna, size iyi anslar dilerim! Hh!" Sofya Petrovna gitti. Konuklarn hepsi glyordu. Marya Aleksandrovna utancndan yerin dibine girmiti. "yice imi" dedi Natalya Dmitriyevna tatl tatl. 122 "Bu ne kstahlk!" "Quelleabominablefemme!"* " Kendini maskara etti!" "Ne rezil eyler syledi!" "u nian da neyin nesi? Ne nian?" diye sordu Felisata Mikhailovna alayl alayl. "ok iren!" diye patlad Marya Aleksandrovna en sonunda. "Bu canavarlar bir sr acayip dedikodular saarak geziyorlar! Bizim evremizde bu tr kadnlarn olmas beni hi artmyor, asl artc olan bylelerinin ilgi grmesi, dinlenmesi, yreklendiril-mesi, inanlmas..." "Prens! Prens!" diye bard btn konuklar hep bir azdan. "Ah ce cherprince!"** "ok kr! imdi btn hikyeyi reniriz" diye fsldad Felisata Mikhailovna yanndakine. * Ne iren kadn ** u sevgili prens. 123 ON NC BLM Prens yznde tatl bir glmsemeyle ieri girdi. On be dakika nce Mozglyakov'un yreine soktuu sknt kadnlar grr grmez kayboluvermiti. eker gibi eriyiverdi. Kadnlar onu sevin lklaryla karladlar. Genellikle kadnlar bizim ihtiyara scak davranr, byk bir samimiyet gsterirlerdi. Onlar elendirmenin pf noktalarn gayet iyi bilirdi. Daha o sabah Felisata Mikhailovna (kukusuz aka olarak) Prens isteyecek olsa dizlerinde oturacan, nk "ok tatl, ok sevimli bir ihtiyar" olduunu sylemiti. Marya Aleksandrovna gzlerini Prens'e dikmi, tavrlarndan bir eyler anlamaya, bylelikle de kt durumundan kurtulmaya alyordu. Mozglyakov'un kendisine ihanet ettii ve btn projesinin tehlikeye girdii akt. Prens'in yz ifadesinden bu tr bir ey okunmuyordu. Her zamanki ve o sabahki halinden farkl deildi. "te sonunda Prens geldi! Biz de sizi bekleyip durduk!" dedi birka kadn.

"Sabrszlanmtk Prens!" dedi dierleri. 124 "l-ti-fat ediyorsunuz" diye kekeledi Prens, semaverin fo-kurdad masaya otururken. Kadnlar hemen evresini sard. Marya Aleksandrovna, Natalya Dmitriyevna ve Anna Nikolayevna ile yalnz kald. Afanasy Matveich'in yznde saygl bir glmseme vard. Mozglyakov da glyor ve kkrtc bir ekilde Zina'y szyordu. Zina ise ona hi aldr etmeden babasnn yanna gitti ve minenin nndeki koltua oturdu. "Ah Prens bizden ayrlmak zere olduunuz doru mu?" dedi Felisata Mikhailovna. "Evet mesdames*" yle. Hemen yurt-d--na kmak istiyorum." "Yurtdna m Prens?" diye bardlar koro halinde. "Bu da nereden kt?" "Yurt-d--na ya" dedi Prens kendine ekidzen verirken. "zellikle baz yeni fi-kir-ler iin gitmek istiyorum." "Ne tr yeni fikirler? Ne hakknda?" dedi kadnlar birbirlerine bakarak. "Evet, yeni fikirler" diye tekrarlad Prens, derin bir inan havasyla. "Herkes bugnlerde yeni fikirler edinmek iin gidiyor. Ben de yeni fikirler edinmek istiyorum." "Sanrm mason locasna katlacaksnz Amca, yle mi?" diye araya girdi Mozglyakov, hanmlarn nnde akln ve akacln gstermek ister gibi. "Evet olum, haklsn" dedi Prens hi beklenmedik bir ekilde. "Zaten yurtdnda mason locasna kaytlydm. Pek ok gzel fikirlerim \ ard. O zamanlar adala katkm olmasn istemitim. Frankfurt tayken, yanmda gtrdm uam Sidor'a zgr bir yaam sunmaya karar vermitim, ama o beni brakp kat. Garip bir adamd.. Sonra ona Paris'te rastladm, uzun favorili bir zppe olup kmt. Yannda gen bir kadnla yryordu. Bana bakt, selam * Harmlr. 125"Haydi Prens, gerekten bize anlatamaz msnz? Olaanst bir rya olmal!" dedi Anna Nikolayevna. "ok giz-li" dedi Prens yine, hanmlar meraklandrmaktan byk bir zevk alarak. "ok ilgin olmal!" diye bardlar. "Her iddiasna varm, Prens ryasnda ok gzel bir hanmn nnde diz km, ona olan akm sylyordu!" dedi Felisata Mikhailovna. "Haydi Prens itiraf edin! Haydi sevgili Prens itiraf edin!" "tiraf edin Prens, itiraf edin!" diye nlad, her taraftan gelen lklar. Prens lklar kendinden gemi bir zafer edasyla dinliyordu. Kadnlarn szleri gururunu okuyordu, neredeyse aznn suyu akacakt. "Ryam ok gizli dediysem de, ok doru bir tahminde bulunduunuzu kabul etmek zorundaym, sevgili bayan." "Bildim!" diye bard Felisata Mikhailovna kendinden geerek. "Evet Prens! Artk baka are kalmad, imdi bize o gzel kadnn kimliini aklayn!" "Evet, haydi!" "Bural m?" "Sevgili Prens syleyin!" "Sylemelisiniz Prens! Mecbursunuz!" diye nlad sesler, drt bir yandan. "Mesdames, mesdamesl... Eer bu kadar srarla bilmek istiyorsanz, size bir tek ey syleyebilirim: ok b-y-le-yi-ci bir kadn, eerdeyim yerindeyse tandm en namuslu gen kz" dedi Prens, azndan sular saarak. Tamamen eriyip bitmiti. "Byleyici! Ve... bural! Kim olabilir?" diye meraklandlar, birbirlerine anlaml anlaml bakp, gz krparak. 128 "imizdeki en gzel kadn olmal" dedi Natalya Dmitriyevna, kocaman ellerini ovuturup, sinsi gzlerini Zina'ya evirerek. Herkes de Zina'ya bakt. "Ama Prens, madem byle ryalar gryorsunuz neden evlenmiyorsunuz?" diye sordu Felisata Mikhailovna, herkese anlaml anlaml bakarak. "Ne muhteem bir tren hazrlardk size!" diye sze kart bir bakas.

"Evlenmelisiniz sevgili Prens!" dedi bir ncs. "Evlenin, evlenin!" diye bartlar drt bir yandan. "Neden olmasn?" "Evet ya, neden olmasn?" dedi Prens utanarak, btn bu patrtdan akna dnmt. "Amca!" dedi Mozglyakov. "Ah evet, anlyorum! Aslnda bundan sonra evlenmemin imknsz olduunu size sylemek zereydim mesdames, sevgili ev sahibimizle ok gzel bir gece geerdik, yarn manastra Peder Mi-sail'e gidiyorum. Sonra da Av-ru-pa'daki fikirleri izlemek iin yurtdna." Zina sapsar oldu ve anlatlmaz bir acyla annesine bakt. Ama Marya Aleksandrovna kafasn toparlamt bile. O ana kadar beklemi ve nabz yoklamt. Plannn tahribat ok ilerlemi, dmanlar ok uzun yol almlard, bunu biliyordu. Sonunda yz bal ylan bir vuruta ldrmeye karar verdi. Byk bir heybetle koltuundan kalkt, cce dmanlarna gururlu bir bak atarak, kararl admlarla masaya yaklat. Baknda ilham atei vard. Zehirli dedikoducular akna evirmeye, aalk Mozgyakov'u bir hamambcei gibi ezmeye, o aptal Prens zerinde yitirdii etkisini, tek bir kararl ve cesur darbeyle geri kazanmaya kararlyd. Kukusuz bunlar byk bir yreklilik gerektirirdi, o da Marya Alek-sandrovna'da fazlasyla vard zaten! "Mesdames" diye balad ciddi, vakarl bir tavrla (Marya 129Aleksandrovna vakara baylrd). "Mesdames, deminden beri sizin konumalarnz, ince akalarnz ve imalarnz dinledim. Sanrm artk benim de konuma zamanm geldi. Burada byk bir ras-lant sonucu toplanm olduumuzu hepiniz biliyorsunuz, kukusuz buna ok memnun oldum... Size bir aile srrmz, nezaket kurallarnn gerektirdii sreden nce aklamay hi dnmyordum. zellikle de sevgili konuumuzdan zr diliyorum. Sanrm kendisi de baz imalarla bu konuya deindi bile. Bundan anladm kadaryla da, aile srrmzn aklanmasna bozulmak bir yana kendisi de bunu istiyor gibi geliyor bana... yle deil mi Prens, yanlyor muyum?" "Evet, haklsnz... ok memnun olurum..." dedi Prens, neler olduunu bile anlayamadan. Marya Aleksandrovna, daha byk bir etki yaratmak iin yle bir durup soluk ald, oturanlara teker teker bakt. Hepsi huzursuz ve agzl bir merakla onu dinliyordu. Mozglyakov rperdi. Zina kpkrmz oldu ve koltuundan kalkt; Afanasy Matveich olaanst bir eyler olaca beklentisiyle mendiline smkrd. "Evet mesdanes, imdi size aile srrmz byk bir zevkle aklyorum. Bugn leden sonra Prens, kzmn erdemliliinden... ve gzelliinden ok etkilendi, ona evlenme teklif etme ltfunda bulundu. Prens!" dedi heyecandan titreyen bir sesle. "Sevgili Prens, bunlar sylediim iin ltfen bana kzmayn! Duyduum byk sevin, kalbimden bu srr koparp ald... hangi anne beni bu yzden ayplayabilir ki?" Marya Aleksandrovna'nn tour de force*''nun yaratt etkiyi anlatacak kelime bulamyorum. Herkes hayretten donup kalmt. Srrn bildiklerini ima etmenin Marya Aleksandrovna'y ok korkutacam dnen, srr nceden kefederek onu ykmay planlayan ve srf imalarla bile onu lmcl bir endieye sokacaklarn hesap eden art niyetli kadnlarn, bu cretkr akszllk karalacak bir g ve yetenek gsterisi. 130 snda dilleri tutuldu. Bylesi yrekli bir akszllk bile hesaba katlmas gereken bir gt. Demek ki Prens Zina'y la kendi isteiyle evleniyordu? Kandrlmam, ikiyle sarho edilmemi ya da tuzaa drlmemiti! Kurnazlkla evlilie zorlanmamt! Demek Marya Aleksandrovna hi kimseden korkmuyordu? Prens bask altnda evlenmediine gre bu ii bozmak imknszd. Bir an iin f-sldamalar oldu, arkasndan da sevin lklar koptu. Marya Aleksandrovna'yakoup ilk sarlan Natalya Dmitriyevna oldu; onun arkasndan Anna Nikolayevna ve Felisata Mikhailovna geldiler. Herkes yerinden kalkm, hareket halindeydi. Bazlar da dmanlktan sapsar kesilmiti. Utanp sklm Zina'y kutladlar; Afanasy

Matveich de elden ele dolat. Marya Aleksandrovna kollarn gsterile uzatp, zorla kzn kucaklad. Prens btn bu olanlar hayretler iinde seyrediyor, bir yandan da glmsemeye devam ediyordu. Aslna baklrsa olanlar houna gitmiyor da deildi. Anne kz kucaklarlarken mendiliyle tek gzndeki ya da sildi. Hemen onun da bana tklerini sylemeye gerek yok tabii. "Kutlarz Prens, kutlarz!" lklar ykseldi, her yandan. "Demek evleniyorsunuz?" "Gerekten evleniyorsunuz?" "Sevgili Prens evleniyorsunuz ha?" "Evet, evet" dedi Prens, kutlamalara ok sevinerek. "Beni en ok sevindiren asla unutamayacam ilginiz. Charmant! charmant! Gzlerimi yaarttnz..." "Gelip beni pn Prens!" diye bard Felisata Mikhailovna, tekileri bastran bir sesle. "tiraf etmeliyim ki" diye balad ikide bir sz kesilen Prens, "beni en ok artan, sev-gili ev sahibemiz Marya Alek-sandrovna'nn ryam ola-an-st bir biimde bilmi olmas. Sanki ryay o grm gibi. Olaan-st bir yetenek! Olaan-st bir yetenek!" 131 "Ah Prens, yine mi rya?" "Haydi Prens itiraf edin, syleyin!" diye bardlar, etrafm sararak. "Evet Prens, artk bir ey saklamak iin neden yok, bize srrnz sylemenizin zaman geldi" dedi Marya Aleksandrovna, ciddi ve kesin bir ifadeyle. "Sz kestiimizi herkese sylemek istediiniz konusundaki ince imalarnz ve zarafetinizi gayet iyi anlyorum. Evet, mesdames, bugn Prens'in kzmn nnde diz kp, ciddi bir ekilde evlenme teklif ettii doru, bu rya falan deildi, gerein ta kendisiydi." "Evet, tamamen geree benziyor, her ey anlattnz gibi" diye onaylad Prens. "Matmazel" diye devam etti ar bir incelikle, hl aknln zerinden atamayan Zina'ya dnerek, "matmazel, benden nce bakalar adnz sy-leme-selerdi, ben sylemee asla cesaret edemezdim. Bu byleyici bir rya, b-y-le-yi-ci bir rya. Bunlar size syleme frsatm "Iduu iin ok anslym. harmant, charmantl..." "Tanr akna, bu da nesi? Hl ryadan sz ediyor" diye fsldad Anna Nikolayevna, dehete dp sapsar kesilmi Marya Aleksandrovna'ya. Yazk! Bu uyarlar olmadan bile Marya Alek-sandrovna'nn kalbine bir bak saplanm, rpnp duruyordu. "Neler oluyor?" diye fsldat kadnlar, birbirlerine bakarak. "Gerekten sevgili Prens" diye balad Marya Aleksandrovna, zoraki bir glmsemeyle, "beni artyorsunuz. Bu rya laf da nereden kt? u ana kadar aka yaptnz dnyordum, ama... eer akaysa tad kat artk... Yine de bunu dalgnlnza vermek istiyorum, ama..." "Belki gerekten de dalgnlktandr" diye fsldad Natalya Dmitriyevna. "Ah evet ya... belki ok dalgn olduum iin" diye onaylad Prens, daha ondan ne istediklerini doru drst anlayamadan. "Bakn size bir hi-k-ye anlataym. Bir keresinde, Petersburg'da bir cenaze 132 trenine arlmtm, maison bourgeoise, mais honnete*, dalgnlma gelmi ve isim gnyle kartrmm. sim gn kutlamas bir haf-ta nceydi. Hanm iin zellikle de bir demet kamelya alp gitmitim. eri girdim ki ne greyim? Saygdeer, yalca bir adam masada uzanm yatyor. yle ardm ki elimdeki iekleri ne yapacam bilemedim." "Prens, imdi hikyenin sras deil!" dedi Marya Aleksandrovna kzgnlkla. "Kzmn koca peinde koacak hali yok, siz bu sabah, tam burada, u piyanonun nnde ona evlenme teklif ettiniz. Benim zorumla yapmadnz... Hatta beni ok arttnz da syleyeyim... O anda aklma bir ey gelmiti, ama uyuyup uyanmanz beklemitim. Ne de olsa ben bir anneyim, o da benim kzm... Burada bir ryadan sz ediyorsunuz, nce ima yoluyla niannz duyurmak istediinizi sandm. nsanlarn sizi caydrmak isteyebileceklerinin farkndaym... Hatta

bunlarn kimler olaca konusunda da kukularm var... ama... hemen imdi kendiniz aklama yapn Prens, tatmin edici bir aklama yapn. Namuslu bir evde byle akalar yaplmaz..." "Ah evet, namuslu bir evde byle akalar yaplmaz" diye kabullendi Prens, sanki trans halindeymi gibi. Biraz rahatszlk duymaya balamt. "Soruma cevap vermediniz Prens. Bana kesin bir cevap vermenizi bekliyorum. Ltfen, herkesin nnde, bu sabah kzma evlenme teklif ettiinizi tekrarlayn." "Evet, tekrar edeceim. Size daha nce de sylediim gibi Fe-lisata Mikhailovna ryam zaten tahmin etmiti." "Rya falan deildi! Deildi!" Marya Aleksandrovna-fkeyle barmaa balad. "Rya deildi, gerekti, duyuyor musunuz gerekti!" "Gerek miydi?" diye bard Prens, aknlk iinde koltuundan kalkarak. "Baksana olum! Senin kehanetin gerekleti!" Kentli ve erefli bir aile. 133 dedi Mozglyakov'a dnerek, "nann sevgili Marya Stepanovna siz hayal gryorsunuz! Bunun rya olduundan eminim ben!" "Olamaz Tanrm!" diye bard Marya Aleksandrovna. "Cannz -skmayn Marya Aleksandrovna" dedi Natalya Dmitriyevna, araya girerek. "Prens belki de unutmutur, imdi hatrlar." "Size de ayorum Natalya Dmitriyevna" dedi Marya Aleksandrovna fkeyle, sert sert. "Byle eyler unutulur mu hi? Byle bir eyi insan nasl unutur? Tanr akna Prens! Bizimle alay m ediyorsunuz? Yoksa kendinizi Dumas'nn kahramanlarndan biri mi sandnz? Ama byle bir ey yanza hi uymuyor, size gre bir ey deil! Benim kzm Fransz vikontesi deil. Ksa bir sre nce kzm size burada ark sylemiti, siz de ona hayran olmu ve diz kp evlenme teklif etmitiniz. Rya m gryorum ben? Uyuyor muyum yoksa? Syleyin Prens, uyuyorum da rya m gryorum?" "Evet ya, aslna baklrsa uyumuyorsunuz..." dedi Prens, ne yapacan bilmez bir halde. "Ben de uyumuyorum. Biliyorsunuz, biraz nce uyuyordum ve bir rya grdm..." "ok ayp size! Tanr akna bu da neyin nesi? Bir uyuyorsunuz, bir uyumuyorsunuz, sonra tekrar uyuyorsunuz, derken yine uyumuyorsunuz! Bundan ne anlalacana eytann bile akl ermez! Sayklyor musunuz Prens?" "Evet ya eytan bile bilmez... Sanrm ipin ucunu tamamen kardm artk..." dedi Prens, etrafna endieyle bakarak. "Eer d olsa, siz hi kimseye anlatmadnz halde ben nasl btn ayrntlar bilebilirim ki?" dedi Marya Aleksandrovna lgn gibi. "Belki Prens birine sylemitir" dedi Natalya Dmitriyevna. "Evet ya, belki de birine sylemiimdir" diye tekrarlad, iyiden iyiye arm,bir halde. 134 "Tam bir bilmece!" diye fsldad Felisata Mikhailovna ya-nndakine. "Of Tanrm! Artk sabrm tkendi!" diye bard Marya Aleksandrovna, lgn gibi ellerini skarak. "Size bir ak arks sylemiti, bir ak arks! Bu dam ryayd?" "yle ya, sanki bir ak arks gibiydi" diye mrldand Prens dnceli dnceli, sonra birden yz hatlarna canllk geldi. "Sevgili olum!" diye bard Mozglyakov'a dnerek. "Yu-kardayken sana bir ak arks olduunu sylemeyi unutmuum. inde kaleler vard, bir sr kale ve bir de k. Evet, hatrlyorum... sonra aladm... Ama imdi, rya myd, yoksa gerek miydi anlamakta glk ekiyorum..." "Amca, drste sylemek gerekirse, bunda anlalmayacak bir ey yok, her ey ok basit" dedi Mozglyakov, sesindeki belli belirsiz bir titremeye ramen elinden geldiince sakin bir ekilde. "Bence siz arky gerekten de dinlediniz. Zinaida Afanasy muhteem syler.

Yemekten sonra sizi buraya getirdiler ve Zinaida Afanasy size bir ak arks syledi. O zaman ben burada deildim, ama sanrm eski gnlerinizi hatrlayp duygulandnz, belki de bize bu sabah anlattnz, hani o beraber ark sylediiniz vikontesi hatrladnz. Sonra ekerleme yapmak iin yattnz zaman, gzel hatralarnzn etkisiyle ryanzda k oldunuz ve evlenme teklif ettiniz..." Marya Aleksandrovna bu yzszlk karsnda donup kald. "Evet olum, ite aynen byle oldu!" diye bard Prens sevinle. "Ne gzel gnlerdi! Ak arklar dinlediimi hatrlyorum, sonra ryamda evlenmek istedim. Vikontes de oradayd... Sorunu nasl da akllca zmledin, sevgili olum! imdi artk rya olduunda kesinlikle eminim! Marya Vasiyevna! nann yanlyorsunuz! Ryayd. Yoksa sizin yce duygularnzla nasl oynarm ben?" "te! Btn bu ahlakszln kimin bann altndan ktm iyi biliyorum" diye bard Marya Aleksandrovna, fkeden kendinden geerek Mozglyakov'a dnd. "Sulu sensin, seni onursuz 135 seni, bunlar hep senin iin! Bu zavall ahman akln kartran sensin. Reddedilmeyi kendine yediremedin! Ama bu aalamay deyeceksin iren yaratk! deyeceksin, deyeceksin!" "Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov, stakoz gibi kzararak. "Kelimeleriniz ok... bunu syleyecek kelime bulamyorum. .. Sosyeteden bir hanmn byle kelimeler kullanmas... Ben burada bir akrabam savunmaya alyorum. Kabul etmelisiniz ki byle tuzaklar kurmak..." "Evet ya, byle tuzaklar kurmak..." diye tekrarlad Prens, Mozglyakov'un arkasna saklanmaya alarak. " Afanasy Matveich!" diye bard Marya Aleksandrovna, garip bir sesle. "Ne hakaretlere uradmz grmyor musun? Yoksa grevlerine srt m evirdin? Ailenin reisi deil de bostan korkuluu falan msn? Ne diye yle bo bo 'akp duruyorsun? Baka bir erkek olsa ailesinin onuruna srlen bu lekeyi kanla temizlerdi!..." " Kadn!" diye balad Afanasy Matveich ciddi bir tavrla, kendisine ihtiya duyulmasndan gururlanarak. "Kadn! Sakn rya grm olmayasm, belki de uyannca gereklerle kartrdn..." Bu ustaca tahminini tamamlamak kaderinde yokmu Afanasy Matveich'in. O ana kadar hanm konuklar yapay bir arballkla kendilerini tutmulard, ama o andan sonra artk hkim olunamayan bir kahkaha tufan oday doldurdu. Grg kurallarn bir tarafa brakan Marya Aleksandrovna, kocasnn gzlerini oymak niyetiyle yerinden frlad, ama onu zorla tuttular. Natalya Dmitriyevna bir para daha zehir aktabilmek iin durumdan yararlanmasn bildi. "Ah Marya Aleksandrovna, belki de gerekten yle oldu ve siz bou bouna kendinizi tketiyorsunuz" dedi bal gibi bir sesle. "Nasl oldu yani? Ne oldu?" diye bard Marya Aleksandrovna, ne dediini tam olarak anlamayarak. "Ah Marya Aleksandrovna bilirsiniz herkese olur canm..." "Ne olur? Niyetiniz nedir sizin, bana ikence etmek mi?" 136 " Belki gerekten rya grdnz." "Rya m? Rya m? Bunu ne cesaretle yzme kar sy-leyebiliyorsunuz?" "Canm belki de yle oldu" dedi Felisata Mikhailovna. "Evet ya, belki de yle" diye mrldand Prens de. "Bu da karyor, bu da! Aman Tanrm!" diye bard Marya Aleksandrovna ellerini kaldrarak.

"Kendinizi zyorsunuz Marya Aleksandrovna! Unutmayn ki ryalar Tanr gnderir. Tanr bir ey isterse ona kimse engel olamaz, her ey onun kutsal ellerindedir. Kzmakla bir ey elde edilmez." "Evet ya, kzmakla bir ey elde edilmez" dedi Prens emin bir ekilde. "Beni deli yerine mi koyuyorsunuz?" dedi Marya Aleksandrovna, fkeden glkle nefes alarak. nsan artk bu kadarna dayanamazd. Sandalyeye doru gidiyordu ki baylverdi. Bir tela balad. "Kibarlktan bayld" diye fsldad Natalya Dmitriyevna, Anna Nikolayevna'ya. Tam o anda, izleyicilerin aknlklar ve ortamn gerilimi doruk noktasndayken, o ana kadar sessizliini koruyan bir ahs, ll admlarla ilerledi ve durum tamamen deiti... 137ON DRDNC BLM Zinaida Afanayevna'nn romantik bir doas vard. Marya Aleksandrovna'nn dedii gibi o 'sefil retmen' ile 'aptal Sha-kespeare'i ok okuduu iin mi byle olmutu bilemem ama Mor-dasov'da yaad sre boyunca bylesine romantik daha dorusu imdi anlatacamz kadar kahramanca bir giriimde bulunmamt hi. Yz sapsar, gzlerinde kararllk ve heyecandan titreyerek ar ar yrd. fkeliyken bile gzeldi. Herkesi tek tek, uzun ve kmseyen bir bakla szerek, birden balayan sessizliin tar ortasnda, daha ilk hareketini grr grmez canlanp gzlerini aan annesine dnd. "Anne!" dedi. "nsanlar kandrmann ne anlam var? Neden yalan syleyerek admz lekeliyoruz? u anda her ey o kadar kirlendi ki rtmek iin aba harcamaya demez!" "Zina! Zina! Senin neyin var? Kendine gel!" diye bard, dehete den Marya Aleksandrovna, koltuundan frlayarak. 138 "Bu ie kalkmadan nce, bu utanc kaldramayacam sana sylemitim anne" diye devam etti Zina. "Kendimizi daha fazla kltp, bataa saplanmak zorunda myz? Ben her eyi zerime alyorum anne, bunu bilin, nk herkesten ok ben suluyum. Bu iren entrikaya onay veren benim!... Sen annesin, beni seviyorsun, beni kendince mutlu etmeyi planlamtn. Sen balanabilirsin, ama ben asla!" "Herkesin iinde bunu yapmak zorunda msn Zina?... Ah Tanrm! Bunlarn bama geleceini tahmin etmitim zaten!" "Evet anne, her eyi syleyeceim! Utan iindeyim... Sen, hepimiz... hepimiz rezil olduk!" "Abartyorsun Zina! Kendinde deilsin sen, ne sylediini bilmiyorsun! Bunlar herkesin iinde konumann ne anlam var? Ortada hibir ey yok... Utanmas gereken biz deiliz... Bunu sana imdi kantlayacam..." "Hayr anne!" diye bard Zina, sesinde fke belirtisiyle. Bize glmek iin gelen ve dncelerini asla umursamadm bu kadnlarn nnde daha fazla sessiz kalamam! Aalamalarna katlanmaya hi mi hi niyetim yok. Hibirisinin bana amur atmaya hakk yok. u anda hepsi senden ya da benden ok daha kt eyler yapabilecek kadar zehirliler! Nasl oluyor da bizim yargcmz olarak oturabiliyorlar?" "Aman ne gzel! Dediklerini duydunuz mu? Buna ne dersiniz? Bizi aalyor!" yorumlar geldi her taraftan. "Ne sylediinin farknda deil" diye araya girdi Natalya Dmitriyevna. Burada bir parantez aarak araya girmek istiyorum: Natalya Dmitriyevna doru sylyordu. Zina gerekten onlar yarg olarak grmyordu da, neden hepsinin nnde aklamalar yapmaya kalkmt? Zinaida Afanasyevna, genellikle biraz aceleci davranrd. Mordasov'un kurnaz gzlemcileri ileride byle bir grte bulunmulard. Her ey yoluna konup, uzlama salanabilirdi. 139 Marya Aleksandrovna o akam acelecilii ve yzszlyle her eyi yzne gzne bulatrmt. Yaplmas gereken ihtiyar maskaraya evirip yollamakt! Ama hayr, saduyu

kurallar ve Mordasov bilgeliinin tam tersine, Zina Prens'e dnp, "Prens" diye balad sze. Prens o kadar etkilenmiti ki, hemen yerinden fr-layverdi. "Prens, beni affedin! Bizi balayn! Sizi kandrdk, sizi tuzaa drdmz iin suluyuz..." "Kendine gel, zavall ocuum!" diye bard Marya Aleksandrovna fkeyle. "Sevgili bayan! Sevgili bayan! Ma charmante enfan..." diye mrldand Prens. Zina'nn gururlu, cokulu ve fazlasyla hayalperest karakteri onu gereklerin tesinde bir nezakete itiyordu. tiraflar yznden kvranp duran annesini bile unutmutu. "Evet, ikimiz de sizi kandrdk Prens. Annem, sizi benimle evlendirmee almakla, ben de byle bir plana raz olmakla. Sizi arapla sarho ettik, ben ark syleyip nnzde krttm. Siz zayf ve savunmasz bir adam olarak kandrldnz, Pavel Alek-sandrovich'in dedii gibi, zenginliiniz ve adnz yznden kandrldnz. Btn bunlar ok alaka, gerekten ok zgnm. Ama size yemin ederim Prens, benim byle adi bir ie karmam baya bir neden yznden deildi. Ben yalnzca... Aman canm neler sylyorum ben? nsann byle bir eyi yapt iin kendini aklamaya kalkmas iki kat daha alaka! Size unu syleyeyim Prens, eer sizden herhangi bir ey alm olsaydm karlnda sizin oyuncanz, hizmetiniz, dansnz, kleniz olacaktm... Buna and itim ve andm tutacaktm!..." Boazndaki gl bir kaslma bir an iin susmasna neden oldu. Btn kadnlar yerlerine aklm, dinliyorlard, gzleri yuvalarndan kacakt. Zina'nn hi beklenmedik ve onlara gre tamamen akl almaz davranndan hayrete dmlerdi. Yalnzca Prens, Zina'mn sylediklerinin yansn bile anlamad halde ok duygulanm, gzleri yaarmt. 140 "Ama ben sizinle evlenirim, ma belle enfant, eer bu kadar istiyorsanz" diye mrldand. "Bu benim iin byk bir onur olacak! Ama inann, btn bunlar gerek-ten bir rya... Bir sr rya grrm ben. Peki bu seferki neden bu kadar heyecan yaratt acaba? Gerekten hibir ey anlamyorum, mon ami" diye devam etti Mozglyakov'a dnerek. "Belki sen bana aklarsn, ltfen..." "Size gelince Pavel Aleksandrovich!" diye araya girdi Zina, Mozglyakov'a dnerek, "bir zamanlar, gelecekteki kocam olarak baktm ve imdi benden zalimce cn alan siz, nasl oldu da bu kadnlarla birlik olup bana ikence ettiniz, beni utan iinde braktnz? Birde beni sevdiinizi sylyordunuz! Ama ben size t verecek durumda deilim! Sizden daha suluyum. Size ktlk yaptm, sizi baz szlerle kandrdm, sylediim her ey yalan ve eytancayd! Sizi hi sevmedim, eer sizinle evlenme noktasna kadar geldiysem, srf buradan, bu lanet olas kasabadan gitmek, bu pis kokan bataktan kurtulmak iindi... Ama size yemin ederim eer sizinle evlenseydim, iyi ve sadk bir e olurdum... Benden cnz ok zalimce aldnz. Bu gururunuzu okayacaksa..." "Zinaida Afanasyevna!" diye bard Mozglyakov. "Eer hl bana kar nefret besliyorsanz..." "Zinaida Afanasyevna!!" "Eer" diye devam etti Zina, gzyalarn tutmaya alarak, "eer beni sevseydiniz..." "Zinaida Afanasyevna!!!" "Zina! Zina! Kzm!" diyerek alamaya balad Marya Aleksandrovna. "Be aalk adamn biriyim Zinaida Afanasyevna, tan bir aalm!" dedi Mozglyakov ve odada byk bir grlt koptu. aknlk ve fke lklar atld ama Mozglyakov hibir ey d-nmedsn ve konuamadan yerinde aklmt... Uysalla ok alm ve bir aralk fkelenip, kar koymaya, kararl ve tutarl davranmaya kalkan zayf ve basit karakterli in141 sanlar iin, kararllklarnn ve tutarllklarnn asla aamayaca bir ara izgi, bir snr vardr. Kar kmalar nce ok iddetli olur. Hatta iddet lgnlk derecesine kadar varr. Gzlerini smsk kapatp, karlarna kan engellere saldrrlar ve kaldramayacaklar ykleri

omuzlarlar. Ama belli bir noktaya gelince, kendi kendilerine aarlar ve yldrm arpm gibi durup kendilerine o korkun soruyu sorarlar: "Ne yaptm ben?" Sonra hemen geverler, szlanmaya balarlar, aklamak isterler, diz kp balanmay dilerler, her eyin eskisi gibi olmasn isterler!... Mozglyakov'a da ayn byle olmutu. nce fkelenmi, u anda sululuunu duyduu eyleri yapm, gururunu ve fkesini tatmin ettikten sonra kendisinden nefret etmee balamt. Zina'nn beklenmedik davran karsnda birden ezilip bzlm ve vicdan azab ekmiti. Kzn son szleri onu tamamen sarst. "Ben eein biriyim Zinaida Afanasyevna!" diye bard, ac bir vicdan azabyla. "Hayr, ne eei? Eek bile hi kalr! Ben eekten de beter biriyim! Ama Zinaida Afanasyevna, bir eekten onurlu bir adam yaratlacan size kantlayacam... Amca, ben sizi kandrdm! Evet ya, sizi kandrdm! Uyumuyordunuz; yaptnz evlenme teklifi gerekti! Ben reddedilmiliimin cn almak iin sizin rya grdnz syledim." "Ne acayip itiraflar" diye fsldad Natalya Dmitriyevna, Anna Nikolayevna'nn kulana. "Sevgili olum" dedi Prens, "biraz sakinle, banlarmla beni gerekten kor-ku-tu-yor-sun. Emin ol ya-n-l-yor-sun... Gerek-liy-se pekl da evlenebilirim, ama beni rya olduuna sen inandrdn..." "Size nasl anlataym? Syleyin bana ona nasl anlatabilirim? Amca! Amca! Bu ok nemli bir sorun, nemli bir aile sorunu! Bir dnn! Gayret edin!" "Tamam olum, d--ne-ce-im. imdi grdm her eyi srayla hatrlayaym. nce arabacm Fe-o-fil'i grdm..." 142 "Feofil konusunu amayn Amca!" "Ah evet, sanrm imdi ger-ek-ten zaman deil. Sonra Na-pol-yon'u grdm, sonra ay iiyorduk, bir hanm geldi ve ekeri yiyip bitirdi...' "Ama Amca" diye parlayverdi Mozglyakov, ne dediinin farkna bile varmadan. "Onlar size Marya Aleksandrovna'nn Natalya Dmitriyevna iin bu sabah anlattklaryd! Yani ben de oradaydm, kulaklarmla duydum! Saklanp anahtar deliinden sizi dinledim..." "Bu da ne demek oluyor, Marya Aleksandrovna?" dedi Natalya Dmitriyevna, araya girerek. "Demek Prens'e bile ekerliinizden eker aldm sylediniz, yle mi? Evinize eker almak iin mi geliyorum?..." "ekil git bamdan!" diye bard Marya Aleksandrovna, iyice fenalaarak. "Hayr, bir yere gitmem Marya Aleksandrovna. Benimle byle konuamazsnz. Demek ekerinizi aldm yle mi? Zaten uzun sredir hakkmda byle irkin dedikodular yaydnzn far-kndaydm. Sofya Petrovna bana her eyi anlatt... Demek sizin ekerinizi aldm ha?..." "Ama mesdames" diye bard Prens, "size yalnzca bir rya olduunu syledim ya! Ben her trl rya grrm!..." "Lanet olas tas suratl!" diye mrldand Marya Aleksandrovna. "Demek tas suratlym ha?" diye lk att Natalya Dmitriyevna. "Peki sen nesin? Bana her yerde tas suratl deyip gezdiini de biliyorum! Benim hi olmazsa akl banda bir kocam var, seninki ne, aptaln teki..." "Ah evet, hatrlyorum, bir de tas suratl vard" diye mrldand Prens bilinsiz bir ekilde, Marya Aleksandrovna ile daha nce yaptklar konumay hatrlayarak. 143 " Siz de mi soylu kadnlara ad takyorsunuz? Bu ne cret Prens! Ben tas suratlysam siz de tek bacakl bir moruksunuz!" "Kim? ben mi?" "Evet, siz, hem tek bacaklsnz, hem de disizsiniz, yal bunak!" "Gznzn biri de takma zaten!" diye bard Marya Alek-sandrovna. "Kaburga yerine korse takyorsunuz!" diye ekledi Natalya Dmitriyevna.

"Yznz tellerle tutturulmu!" "Kafanzdaki de peruk!..." "u aptal favoriler bile takma!" diye bitirdi Marya Alek-sandrovna. "Bari burnum kendi burnum olsun izninizle Marya Alek-sandrovna!" dedi byle ani ak szllkten sersemleyen Prens. "Sevgili olum! Sen bana ihanet ettin! Samn gerek olmadn onlara sen syledin..." "Amca!" "Yo olum, burada artk da-ha fazla kalamam. Beni ba-ka bit yere gtr... Quelle societe!* Tan-r akna beni nereye getirdin byle?" "Budala! Hain!" diye bard Marya Aleksandrovna. "Asl problem buraya neden geldiimi unut-mu olmam, ama nasl olsa hatrlarm!" dedi zavall Prens. "Beni baka bir ye-re gtr, yoksa bunlar beni par-a-la-ya-cak-lar! stelik... he-men aklma gelen yeni bir fikri not edeceim..." "Tamam Amca, daha o kadar ge olmad; sizi bir otele g-treyim, ben de orada sizinle kahrm..." "Ah evet, o-te-le. Adieu, ma charmante enfan... ilerinde... yalnz sen... er-dem-li-sin. A-sil bir kzsn! Gidelim olum!" * Bu nasl bir topluluk! 144 Prens'in gidiinden sonraki kt kapan sahnesini anlatmayacam. Kadnlar bar ar ve hakaretlerle gittiler. Marya Aleksandrovna, nceki annn ykntlar arasnda bir bana kald. Yazk! G, zafer, saygnlk, hepsi bir gecede kaybolup gitti! Marya Aleksandrovna eski nfuzunu bir daha asla kazanamayacan biliyordu. Kasaba sosyetesi zerindeki yllar sren, zalimce egemenlii sonunda kmt. Peki ona ne kalmt? Felsefe yapmak m? Ama felsefe yapmad. Korkun bir fkeyle btn gece uyumad. Zina'nn onuru zedelendi ve bitmez tkenmez bir dedikodu balad! Korkuntu! Drst bir tarihi olarak, bu tatszlktan en kt etkilenen kiinin Afanasy Matveich olduunu sylemeliyim. Kendisini kilere kapatt ve sabaha kadar orada dondu. Sonunda, sabah oldu ama o da bir deiiklik yaratmad. Talihsizlikler asla tek tek gelmezler... 145 ON BENC BLM Kader bir kere insann bana dert amaya grsn, artk onun darbelerinin ard arkas kesilmez. Bunun byle olduunu tek gzlemleyen ben deilim. Sanki bir gn ncesinin rezaleti ve utanc yetmezmi gibi kader Marya Aleksandrovna iin daha byn ve beterini hazrlyordu. Ertesi sabah saat daha on bile olmadan, garip ve inanlmas g bir sylenti birden kasabada yaylmaya balad ve insanlarmzn bana gelen her allmadk felakette olduu gibi duyan herkes bunu vahice bir zevkle karlad. "nsan bu kadar da utanmaz olur mu?" diyordu insanlar, her bir yanda. "Nasl oldu da kendisini bu kadar kk drd, grg kurallarn nasl bu kadar hie sayd, hi mi utanmad?" vs. vs. Bakn neler oldu: O sabah erkenden, saat yediye doru zavall, ihtiyar bir kadn gznde yalarla Marya Aleksandrovna'nn evine geldi. Hizmetiye, kk hanm -yalnzca onugizlice ve abuk uyandrmas iin yalvarp yakard. Bylelikle Marya Aleksand146 rovna'nn haberi olmayacakt. Zina sapsar ve akn bir halde hemen yal kadnn yanna kotu. Kadncaz ayaklarna kapanp, gzyalar dkt ve hasta olu Vasya'y grmee gelmesi iin ona yalvard. Btn geceyi ok ar geirmi, belki de sabaha kmayacakm. Yal kadn Zina'ya hkrklarla olunun son nefesini vermeden nce onunla vedalamak istediini, melekler ve lmler adna yalvardn, gelmeyecek olursa gzlerinin ak gideceini sylyordu. Zina, gitmesinin, daha nceki mektup olayn, yaylan irkin

dedikodular dorulamak olduunu bile bile gitmee karar verdi. Annesine hi sylemeden, zerine bir eyler ald ve yal kadnla beraber Mordasov varolarnn sefil sokaklarnn yolunu tuttu. Yolun hemen kenarnda, yanlar km, topraa iyice batm, pencereden ok yara benzeyen ak-lklaryla, her taraf kardan bir duvarla evrilmi, kk bir viraneye geldiler. erde, kk, alak tavanl, kf kokulu, yansn kocaman bir sobann igal ettii bir odada gen bir adam, boyas dklm, tahta bir yatakta, peksimete dnm bir dekte, zerine eski bir palto rtm yatyordu. Yz solgun ve bitkindi. Gzlerinde salksz bir k vard. Kollan birer sopa kadar ince ve kuruydu. Glkle soluk alyordu. Bir zamanlar yakkl olduu belliydi. Hastalk gzel yznn ince hatlarn bozmutu. imdi veremli ya da lmcl her hastaya olduu gibi, onun da yzne bakmak ok korkun ve zcyd. Yal annesi, son bir yldr hep Vasya'snn iyilemesini bekleyip durmu, ama son saatinde artk bu dnyada kalc olmadn fark etmiti. zntden perian bir halde, kollarn kavuturmu, alamadan ve olunu seyretmekten hi usanmadan banda bekleyen kadn, sonunda olacan bilmekle birlikte bir iki gn iinde sevgili Vasya'snn yoksullar mezarlnda karlann altna konup, souk toprakla rtleceine inanmak istemiyordu. O anda kendisine bakan Vasya deildi. Acdan szlm yz ilahi bir huzur sayordu. Sonunda, bir buuk yldr, uzun ve acl gecelerinde uyurken ya da uyankken dledii kadn karsnda buldu. Son 147 saatinde melek gibi karsna kan bu kadnn onu baladn anlad. Kadn ellerini tutuyor, gznde yalarla ona glmsyor, gzelim gzleriyle onu seyrediyordu. Btn bunlar lm deindeki adamn ruhunu canlandrd. Yaam, sanki ayrlrken elveda demenin ne kadar ac olduunu hissetmesini ister gibi zavall adamn kalbini yakt geti. "Zina" dedi. "Zinochka! Benim iin alama, ac ekme, perian olma, bana az zamanm kaldn hatrlatma. Sana hep, imdi baktm gibi bakmak istiyorum, ruhlarmzn yine beraber olduunu ve beni baladn hissetmek istiyorum. Eskiden olduu gibi ellerini bir kez daha pmek istiyorum, sonra belki de farkna bile varmadan lp gideceim! Ne kadar zayflamsn Zinochka! Meleim, bana ne gzel bakyorsun? Hatrlyor musun nasl da glerdin? Hatrlyor musun?... Ah Zina, senden beni balaman istemiyorum, eski gnleri hatrlamak istemiyorum. Sen beni balam olsan da Zinochka, ben kendimi asla balamayacam. Uykusuz, korkun ve ok uzun geceler geirdim Zina. O geceler boyunca, burada, bu yatakta yatp dndm. Kafamdan yle ok ey geti ki, lmemin benim iin en iyisi olacana karar vereli ok oluyor, en iyisi olacak!... Benim yaamamam gerek Zinochka!" Zina alyor ve sanki kelime selini durdurabilecekmi gibi Vasya'nn elini sessizce skyordu. "Neden alyorsun meleim?" dedi hasta. "lyorum diye mi? Ama ben zaten lp gmleli ok oluyor! Sen benden daha akllsn, senin tertemiz bir kalbin var. Sen benim ne kadar kt ve basit bir insan olduumu uzun zamandr biliyordun! Ne kadar onurlu, ne kadar soylusun... Ah dostum, benim btn hayatm bir ryayd. Yaamadm ben, ryalar grp durdum. ok gururluydum, et-rafmdakileri hep kk grdm. Peki neden o kadar gururluydum? Ben de bilmiyorum? Kalbimin temizliinden mi, yoksa duygularmn soyluluundan m gurur duyuyordum? Ama bunlar, beraber Shakespeare okuduumuz zamanlarda kald. Zina, gerek hayata dnnce saflm ve soyluluumu gsterdim ite..." 148 "Yeter" dedi Zina, "yeter!... Bunlarn hepsi yanl ve bo eyler... kendini ldryorsun!" \ "Neden konumama izin vermiyorsun Zina? Beni baladn biliyorum, uzun zaman nce balamtn. Beni tandn, nasl biri olduumu anladn. te bana ikence eden bu zaten! Ben senin akna layk deilim Zina! Sen hep temiz ve yce gnllydn. Annene benden baka kimseyle evlenmeyeceini syledin ve szn tuttun, nk senin iin verilen szler

nemlidir. Ama ben, ben! gerek yaama gelince... Biliyor musun Zinochka, o zamanlar benimle evlenmekle neleri feda ettiini anlayamamtm bile. Benimle evlenirsen belki de alktan leceini grmemitim. Aklma bile gelmemiti! Tek dnebildiim benimle, gelecein byk airiyle evleniyor olduundu. Evliliimizin bir sre iin ertelenmesini istediin zaman ileri srdn nedenleri anlamak bile istemedim; sana ikence ettim, zorbalk yaptm, azarladm, aaladm ve sonunda da o mektupla seni tehdit ettim. O anda aalk bile deil, ahlksz kallein biriydim. Beni nasl da kk grmsndr! Evet, lmem gerek! yi ki benimle evlenmedin! Ben seni hi anlayamayacak, sana ikence edecek, fakirliimiz yznden senin hayatm da karartacaktm, yllar byle geip gidecek -kim bilir- belki de hayatma yk oldun diye senden nefret edecektim. Bylesi daha iyi oldu! En azndan ac gzyalarn kalbimi temizledi. Ah Zinochka! Beni eskiden olduu gibi sev! imdi son nefesimde... Yani, senin sevgine layk olmadm biliyorum ama... ama... Ah meleim!" Bu konuma boyunca Zina hkrklar iinde birka kez onu susturmaya alt. Ama dinlemedi bile. indekileri sylemek arzusuyla yanp tutuuyor, glkle de olsa, nefesi de kesilse konumaya devam ediyordu. "Eer benimle karlamasaydn, beni sevmeseydin daha uzun sre yaardn!" dedi Zina. "Neden yollarmz kesiti sanki?" "Yo hayatm, yo, lmmden kendini sorumlu tutma" diye devam etti hasta. "Her eyin sulusu benim! Ne kadar gururluydum! Ne romantiktim! Benim aptalca hikyemin ayrntlarn kimse an149latt m sana? ki yl kadar nce, burada katil bir mahkm varm. Caninin biriymi ama krbalanmaya sra gelince yreksiz bir adam olu veriyormu. Hastalarn krbalanmadn bildii iin biraz votka bulmu ve iine enfiye katp karm imi. Bunun sonucunda da kan kusmaya balam. O kadar ok kusmu ki cierleri hasar grm. Hastaneye kaldrlm ve birka ay sonra da veremden lm. Evet, meleim, o gn o mektubu yazdktan sonra o sulu aklma geldi... Ben de kendime ayn eyi yapmaya karar verdim. Neden veremi setiimi merak edebilirsin. Neden kendimi asmadm ya da bomadm? Ani bir lmden korkuyor muydum? Belki de. Burada bile tatl bir romantizm olmadan edemiyoruz Zinochka! Kafamda u dnce vard: Ben burada veremden lm deinde yatarken senin beni bu hallere drdn iin kendini tketmen ok gzel olacakt. Bana gelip suunu kabul edecek, nmde diz kecektin... Ben de kollarnda lrken seni balayacaktm... ok aptalca Zinochka, ok aptalca deil mi?" "Bundan sz etme artk! "dedi Zina. "Syleme bunlar! Sen yle bir insan deilsin... Baka eylerden konualm, birlikte geirdiimiz mutlu ve gzel gnlerden!" "ok mutsuzum hayatm, onun iin anlatyorum bunlar. Seni bir buuk yldr grmedim! imdi de ruhumdaki btn yk sana boaltyorum! O zamandan beri yalnzm ve seni dnmeden geirdiim bir anm bile olmad meleim! Senin sevgini kazanmak, hakkmdaki fikirlerini deitirmek iin bir eyler yapabilmeyi nasl da isterdim biliyor musun Zinochka? Son zamanlara kadar leceimi hi dnmemitim. Hemen ekmemitim, uzun zaman gs arlar ekip durdum ve sama sapan fikirler aklma geliyordu! rnein, birdenbire byk bir air oluyor ve yazdm uzunca bir iiri 'Yurdumdan Notlar' adl bir kitapta yaymlyordum. Btn duygularm ve ruhumu o kitaba dkecektim ve sen nerede olursan ol seninle olacak, iirle sana kendimi hatrlatacaktm. En sevdiim ryam senin, 'yok canm! Benim dndm kadar kt biri deilmi!' demendi. Ne aptalca, deil mi Zinochka?" 150 "Hayr Vasya, hayr!" dedi Zina. Zina hastann gsne yaslanp ellerini pt. "Nasl da kskanyordum seni! Senin evlendiini renecek olsam lrm sanyordum. Evine gizlice birilerini yollayp seni izlettim, casusluk yaptm... Hep o geliyordu" deyip bayla annesini iaret etti. "Mozglyakov'u sevmedin, deil mi Zina? Meleim. Ben lnce de beni

hatrlayacak msn? Hatrlayacan biliyorum. Ama yllar geecek ve kalbin souyacak, ruhuna k gelecek, beni unutacaksn Zinochka!" "Hayr, hayr asla! Hi evlenmeyeceim! Sen benim ilk... ve tek..." "Her ey lr Zinochka, her ey, hatta anlar bile!... Soylu duygularmz bile lr. Onlarn yerini saduyu alr. Yaknp durmamzn ne yarar var? Hayatn tadn kar, uzun ve mutlu yaa Zina. Yapabilirsen birini sev, bir cesedi sevemezsin! Ara sra da olsa beni hatrla. Kt eyleri aklna getirme, onlar bala. Akmzda iyi eyler de vard Zinochka! Ah o altn gnler sonsuza gmldler... Dinle meleim: Ben gn batmn hep ok sevmiimdir. Beni ara sra o saatlerde hatrla! Yo, yo neden lmem gerekiyor sanki? Tekrar hayata dnmeyi nasl da isterdim! Hatrla hayatm, hatrla, o zaman hatrla! lkbahard, gne prl prl parlyordu, iekler to-murcuklanmt, sanki etrafmzda bayram kutlanyordu... Ama imdi...Bak bak!" Zavall adam solgun eliyle buz tutmu, pis pencereyi gsteriyordu. Sonra Zina'nn elini tuttu, gzlerine bastrd ve ac ac hkrmaya balad. Hkrklar, ypranm gsn paralamakla tehdit ediyorlard sanki. Btn gn alayp szlayarak ac ekti. Zina elinden geldiince onu rahatlatt, ama ruhu dayanlmaz aclar iindeydi. Onu asla unutmayacan ve onu sevdii gibi bakasn sevmeyeceini syledi. nand adamcaz ve glmseyip elini pt, ama gemiin anlar ruhunu yakp kavurdu. Bylece geti bir gn. Bu arada deh151sete den Marya Aleksandrovna belki on kez kzn artp, eve dnmesi, adn ktye karmamas iin yalvard. Sonunda hava kararmaya balaynca, dehetten akln karp kendisi Zina'ya gitmee karar verdi. Kzn teki odaya arp yalvard, neredeyse diz kerek kalbinden bu haneri karmasn istedi. Zina hasta bir halde yanna gelmiti. Ba alev alev yanyordu. Annesini dinledi ama dediklerini anlamad. Sonunda Marya Aleksandrovna mitsizce oradan ayrld, nk Zina o gece lm deindeki adamn evinde kalmaya kararlyd.Btn gece yatann banda durdu. Hasta giderek ktleti. Yeni gn dodu, ama hastann o gn grebileceinden hi umut yoktu. Yal anne lgna dnd, hibir ey anlamam gibi ortalarda dolanyor, oluna iemeyeceini bile bile ilalar vermee urayordu. Adamn acs uzun srd. Hi konuamyor, yalnzca kaba, anlalmaz szckler gsn yrtarak geliyordu. Son ana kadar Zina'ya ba.cmay, gzlerindeki k kararmaa baladktan sonra da eliyle onun elini arayp tutmay srdrd. Ksa k gn geiyordu. Gnein son kk odann buz tutmu, tek penceresinde yaldzlandnda, hastann ruhu da yorgun bedeninden ayrld ve n peinden uup gitti. Yal kadn sevgili Vasya'snn l bedenini nnde grnce dvnerek lk att ve kendini olunun gsne brakt. "Olumu ypratan sensin ylan!" diye bard Zina'ya zntyle. "Onu bu hale getiren sensin, vefasz, eytan!" Ama Zina'nn hibir eyi duyduu yoktu. Btn duygularn yitirmi gibi lnn banda duruyordu. Sonunda ileri doru eildi, ha kard, onu pp dalgn dalgn odadan kt. Gzleri yanyor, ba dnyordu. Yaad ac deneyimler ve uykusuz geirdii iki gece akln bandan almt. Btn gemiinin kalbinden sklp alndn hissetti belli belirsiz. Artk kasvetli ve tehditkar yeni bir yaam balyordu. Daha on adm gitmemiti ki birdenbire Mozglyakov nne kverdi. Onu orada bekledii belli oluyordu. "Zinaida Afanasyevna" diye balad korku dolu bir fsltyla. 152 Ortalk hl aydnlk olduundan etrafn yle bir kolaan etti. "Zinaida Afanasyevna ben bir eeim. Ama izninizle artk deilim, nk her eye ramen gzel bir ey yaptm. Yaptm eekliklere de ok pimanm... Aklm karmakark Zinaida Afanasyevna. Beni balayn, bunun iin pek ok neden vard..."

Zina grmeyen gzlerle ona bakt ve sessizce yoluna devam etti. Yksek tahta kaldrm iki kiinin yan yana yryemeyecei kadar daralnca Zina ona yer amad ve Pavel Aleksandrovich kaldrmdan inip, srekl i yzne bakarak yan sra yrd. "Zinaida Afanasyevna" diye devam etti, "dnyorum da eer siz de isterseniz ben evlenme teklifimi yinelemeye hazrm. Hatta her eyi unutacam Zinaida Afanasyevna, btn o rezaletleri, utanc, sizi balayacam. kimiz de kasabada kaldmz srece bunu kimseye sylemeyeceiz. Siz hemen buradan gidersiniz, ben de gizlice arkanzdan gelirim. Kimsenin bizi tanmad, ssz bir yerde evleniriz ve posta arabasyla yolculuk yapp Petersburg'a gideriz. Yalnzca kk bir bavul alrsnz yannza... tamam m? Kabul mu Zinaida Afanasyevna? Buralarda fazla duramam; bizi beraber gren olur." Zina cevap vermedi; Mozglyakov'a bakmakla yetindi. Mozglyakov bu baktan her eyi anlad, apkasn karp veda etti ve geldii gibi frlayp gitti. "Nasl olur?" diye merakland. "Geen akam ok duy glyd, her eyde kendini suluyordu. Belli ki bir gn bir gnn tutmuyor!" Bu arada Mordasov'da olaylar birbiri zerine ylyordu. Korkun bir olay oldu. Mozglyakov'un otele yerletirdii Prens ayn gece hastaland, durumu olduka ciddiydi. Mordasovlular olay sabah rendiler. Kallist Stanislavich hemen hemen hi ayrlmadan hastann banda bekledi. Akama doru Mordasov'un btn doktorlar biraraya geldiler. Onlara gnderilen davet mektuplar Latince yazlmt. Latince yazlsa ne olur, Prens tamamen bilincini kay153betmiti. Durmadan sayklyor, peruklardan sz ediyor, Kallist Stanislavich'ten romantik arklar sylemesini istiyor, hatta bazen korkuyla baryordu. Doktorlar Mordasov konukseverliinin Prens' e mide iltihab yaptna ve bunun otele giderken yolda beynine sradna karar verdiler. Zihinsel bir ok geirdii olasl da gzard edilmedi. Sonuta doktorlar oktan lme yaklam olan Prens'in artk kurtulamayaca gereine dikkat ektiler. Bu son dncelerinde yanlmamlard. nc gnn akam zavall ihtiyar otelde ld. Bu olay Mordasovlular' ok etkiledi. Hi kimse olaylarn byle ciddileeceini dnmemiti. Herkes, l daha ykanp gmlmeye hazrlanmadan, kalabalklar halinde otele dolutu. Konutular, fikir yrttler, kafalarn salladlar ve Marya Aleksandrovna ile kzn kastederek 'zavall Prens'in katillerine' lanetler yadrdlar. Herkes bu olayn, srf rezalet olma zellii tad iin, hi ho olmayan bir ekilde duyulacan ve Rusya snrlar dna bile yaylacan hissediyordu. Sylenenlerin ve ileri srlenlerin haddi hesab yoktu. Bu zaman boyunca Mozglyakov ok telal ve zgnd; oraya buraya koturmaktan ba dnmt. Zina'y grmeye gittiinde de byle bir ruh hali iindeydi. Zor bir durumdayd. Prens'i kasabaya getiren oydu; onu alp otele yerletiren de oydu; imdi bu adam ne yapacan, nereye, nasl gtreceini bilmiyordu. Kime haber vermeliydi? Dukhanovo'ya m gtrmeliydi? En kts de onu Prens'in yeeni olarak tanyor olmalaryd. Bu ihtiyarn lmnden sorumlu tutulmaktan korkuyordu. "Petersburg sosyetesinde bile bu olay konuuluyor olabilir!" diye dnd rpererek. t almak iin Mordaso vlular'a gitmenin bir yarar olmazd. Nedense birdenbire korkmular ve Mozg-lyakov'u mitsizlik iinde lyle yalnz brakp kamlard. Ama sonra, hi beklenmedik bir deiiklik oldu. Ertesi gn sabah erkenden kasabaya bir yabanc geldi. Btn Mordasov onu konuuyordu, fsltyla tabii. Main Caddesi'nden Vali konana giderken her atlakta bir gz onu izliyordu. Hatta vali Pyotr Mikhailovich bile arm ve bu yeni konua ne yapacan bilememiti. Konuk, len Prens'in akrabas olan, nl Prens Shchepetilov'du. Otuz be yalarnda, apoletli ve kordonlu bir albayd. Mordasov'un btn memurlar kordonlarn grnce anlatlmaz bir korkuya kapldlar. Polis efi ok aknd ve ask suratla da olsa gidip kendini tantt. Prens Shchepetilov Petersburg'dan geldiini ve en route* Dukhanovo'ya da uradn syledi. Dukhanovo'da kimseyi bulamaynca amcasnn peinden Mordasov'a gelmi, orada duyduu haber ve etrafn saran karmakark dedikodularla yldrm arpma

dnmt. Pyotr Mikhailovich bile gerekli aklamalar yaparken telalanmt. Aslnda Mordasov'daki herkes sululuk duyuyordu. En kts de konuun ciddi ve honutsuz bir ifade taknmasyd. Belki de kendisine kalan mirastan honut kalmamt. Hemen olayla bizzat ilgilenmeye balad. Mozglyakov bir dolandrcym gibi derhal geri ekildi ve gerek yeene yer ap ortalardan kayboldu. Kimse nerede olduunu bilmiyordu. Cenazenin manastra gtrlmesine karar verildi, orada bir tren hazrlanmt. Konuk Prens, ciddi, souk, ksa ve z, ama nazik bir ekilde talimatlar veriyordu. Ertesi gn cenaze trenine katlmak iin btn kasaba manastra gitti. Kadnlar, Marya Aleksandrovna'nn, kilisenin emrettii gibi, gelip tabutun nnde diz kerek af dileyecei dedikodusunu yaydlar. Kukusuz bunlar samalktan baka bir ey deildi. Marya Alaesandrovna kiliseye falan gelmedi. Aslnda sylemediimiz bir ey var: Zina eve dner dnmez annesi, artk orada kalmann imknsz olduunu dnerek hemen o akam iftlie tanmaya karar vermiti. Gvenli bir keye ekilince de kasabadan gelecek dedikodulara kulaklarn drt at, yeni konukla ilgili bir eyler renebilmek iin uaklarn keif turlarna gnderdi ve gnlerini heyecan atei iinde geirdi. Manastrdan Dukhanovo'ya giden yol, evine bir verst bile deildi. Bylelikle Marya Aleksandrovna tren bittikten sonra manastrdan Dukhanovo'ya kvrla kvrla giden tren alaym penceresinden kubak grebiliyordu. Tabut ykseke bir arabaya konmutu. Arkasndaki uzun araba konvoyu kasaba kavana kadar lye elik etti. Bu * Yol stnde. 154 155kasvetli araba, bembeyaz karlarn iinde kapkara bir grnt tayarak, kendine yarar bir grkemle ar ar ilerliyordu. Marya Aleksandrovna uzun sre bakmaya dayanamad ve pencereden ekildi. Bir hafta sonra Afanasy Matveich ve kzyla beraber Moskova'ya tand. Bir ay sonra da Marya Aleksandrovna'mn iftlikteki ve kasabadaki evlerini sata kard haberi Mordasov'da yayld. te Mordasov bu comme il f aut hanm artk sonsuza dek kaybetmiti! Gidii bile dedikodusuz olmad. nsanlar iftliin Afanasy Matveich ile birlikte satldn bile sylediler... Bir iki yl geti, o zamana kadar Marya Aleksandrovna tamamen unutuldu. Yazk! Dnya hali byledir ite! Bu arada baka bir kasabadan bir iftlik alp oraya tand ve tabii hi kukusuz oradaki herkesi de hkm altna ald sylenmiti. Zina hl koca bulamamt. Afanasy Matveich de... Belki de artk bu dedikodular tekrarlamann bir anlam yok; nasl olsa hepsi uydurma. Mordasov kaytlarmn ilk blmne son noktay koyal yl olmu. Bir kez daha msveddelerimi ap, hikyeme eklemeler yapacam kimin aklna gelirdi? Neyse hemen konuya geelim! Pavel Aleksandrovich Mozglyakov'dan balayacam. Mor-dasov'dan ayrlnca doru Petersburg'a gitti. Orada kendisine uzun zaman nce sz verilen hkmet iine girdi. Mordasov'da olanlar tamamen unuttu ve kendini Vasilevsky Adas ile Gallery Limam16'nn sosyete yaamnn girdabna brakt. Gnlnce yaad, kadnlarn peinden kotu, son modaya uydu, k oldu, evlenme teklif etti, bir kez daha red cevab alnca bo kafall ve bir o kadar da aylakl yznden bunu hazmedemedi, hkmetin bir baka tefti ii ya da ona benzer bir i iin, usuz bucaksz baba topraklarmzn uzak bir blgesine giden bir heyette grev ald. Heyet dalar tepeleri olayszca ap, uzun yolculuklardan sonra o 'uzak blge'nin genel valisinin huzuruna kt. Uzun boylu, zayf, sert bir adam olan vali, savata saysz yaralar alm, gsnde iki yldz ve beyaz ha olan eski bir askerdi. Heyeti gayet ciddiyet ve nezaketle karlad. O akam evinde, karsnn isim gn kutlamalar onuruna dzenlenecek baloya hepsini davet etti. Pavel Aleksandrovich buna ok memnun oldu. Etki yaratabilmek midiyle, en iyi Petersburg kyafetini giyip balo salonuna girdi. Yldzl ve kabark apoletli bir sr yksek rtbe niformas karsnda biraz neesi kat. Valinin gen ve gzel olduunu duyduu karsna

iltifatlarda bulunmas gerekiyordu. Hafif bir cakayla kadnn yanna gitmesiyle hayretten donup kalmas bir oldu. Muhteem bir balo elbisesi ve elmaslar iinde, gururlu ve kibirli Zina karsnda duruyordu. Pavel Alek-sandrovich'i tanmad. Yzne yle bir bakp kafasn evirdi. Hayretten donup kalan Mozglyakov bir keye ekildi, kalabaln iinde genel valinin balosunda bulunmann rkekliini duyan, utanga, gen bir memurla arpt. Pavel Aleksandrovich adam soru yamuruna tuttu ve fazlasyla ilgin eyler rendi. Genel vali iki yl nce 'uzak blge'den Moskova'ya gitmi ve orada aristokrat bir ailenin, zengin kzyla evlenmi. Kars ok gzelmi, onun zerine gzellik yoktur denilebilirmi, ama son derece gururlu bir hava tayormu. Yalnzca valiyle dans edermi. O baloda, bir ksm dardan gelen dokuz general varm. Vali'nin einin annesi de onlar)a birlikte yayormu, sosyeteden gelen, ok akll bir ka-dnm, ama o kadn bile kznn sznden kmazm.Vali deli gibi sevdii karsn pek sk gremezmi. Mozglyakov Afanasy Mat-veich'i de sormay baard, ama oralarda adn sann duyan yoktu. Her naslsa birden cesaretlenip odalar dolamaya balad ve-sonunda Marya Aleksandrovna'y grd. Muhteem bir kyafet giymi, pahal bir yelpaze sallyor ve drdnc snf bir memur hanmy.a neeli neeli konuuyordu. Unvan merakls birka kadn etrafn sarmt. Marya Aleksandrovna onlara allmam bir sevecenlik gsteriyordu. Mozglyakov kendisini tantma cesaretini buldu. Marya Aleksandrovna nce ard, ama hemen soukkanln yeniden toplayp karlatklarna memnun oldu156 157unu ifade etti. Petersburg'daki tandklarn sordu. Neden Avrupa'ya gitmediini merak etti. Mordasov'dan ise hi sz amad, sanki yle bir yer yoktu. Sonra Petersburg'dan nemli bir Prens'in hatrn sormak istedi, ama Mozglyakov o ad hi duymamt. Derken kr sal, parfm kokan bir adama dnd ve yz yze durmalarna ramen bir saniye iinde Pave Aleksandrovich'i unu-tuverdi. Mozglyakov yznde alayl bir glmseme ve elinde apkasyla balo salonuna dnd. Nedense kendini bir para kmsenmi ve nemsenmemi hissederek dans etmemeye karar verdi. Ters ve bo bir bak, eytani ve ac bir gl btn gece yznden hi silinmedi. Bir stuna dayand (sanki balo salonuna bilerek stunlar konmutu) ve balo boyunca birka saat, gzleriyle Zina'y izleyerek, hep ayn pozda durdu. Ah yazk! Taknd pozlar bo-unayd. Zina onu fark etmedi bile. Sonunda hep ayn pozda durmaktan dolay bacann acdn, daha sonra da acktn hissetti. Ac eken bir k sfatyla yemee kalacak deildi ya! Ayrld! Odasna dndnde gzel bir dayak yemi gibi bitkin hissediyordu kendini. Yatmadan nce oktandr unuttuu eyleri hatrlad. Ertesi sabah resmi bir i yolculuu olasl knca Mozglyakov gitmek iin gnll oldu. Kasabadan ayrlrken neesi yerine geldi. Kar usuz bucaksz, ssz tarlalar parldayan bir kefen gibi rtmt. Ta uzaklarda ufuk izgjsinde, sk ormanlar belli belirsiz bir karalt oluturuyordu. Sabrsz atlar, ayaklaryla karlar toz gibi frlatarak ileri doru uuyorlard. Kzan an ngrtlar karyordu. nce deri n derin dncelere dalan Pavel Aleksandrovich, sonra hayal kurmaya, derken uyumaya balad. nc duraa gelene dek uyudu. Kalktnda yeniden canlanmt ve aklnda bambaka dnceler vard. -SON158 Aklamalar 1 Mordasov: Dostoyevski byk olaslkla bu ismi V.A. Sologub'un yks The Tarantas'tan (1845) esinlenerek semitir. ykde karakterler Mordasy adndaki bir kye yolculuk yaparlar. Morda Rusa'da 'irkin surat' anlamna gelmektedir. 2 ... dedikodunun kesilmesi gerektiini: Bu ksm, Marya Aleksandrovna'nn kiisel zelliklerini anlatan dier ksmlarda da olduu gibi, Gogol'n Dostlara Mektuplardan Semeler eserinden alnm bir glnleme slubudur.

3 Lizbon depremi: 1755'te Lizbon'un te ikisini harap eden ve otuz binden fazla insann lmne sebep olan depremdir. Voltaire'in birka eserine de ilham kayna olmutur. 4 Pinetti: 18. yzyl talya'snda bir hokkabaz. 5 Eski evin koruyucular... : Burbon Hanedan'nn destekileri. 6 ... gazilerimiz iin,..: Krm Sava'na bir gnderme. Hikye, herhalde 1854-1856 yllar arasnda geiyor. 7 Onunla aramz gayet iyiydi: Gogol'n, Pukin'le 'arasnn iyi olduunu' iddia eden kahraman Khlestakov'a gnderme (Ba Mfetti, 3. Perde, 6. Sahne). 8 Viyana Kongresi: Avrupa birliinin I. Napolyon zerindeki zaferinden sonra, 1814-1815 yllar arasnda yaplan bir kongre. 9 Kocas oradadr da, kadn Tver'dedir...: 1845'te, Petersburg'da Alek-sandrinsky Tiyatrosu'nda sahnelenen bir komedinin ad: Kocas kapda, ama kadn Tver'e gitti. 10 Readers' Library: Bu Petersburg dergisi, 1850'lerde, hi tannmayan airlerin iirlerini basmakla nlenmiti. 11 Florian ve gen kyllerine...: Jean-Pierre Florian (1755-94), masallar, pastoral ve duygusal hikyeler yazan Fransz bir yazar. 12 Malagat: Marya Aleksandrovna, Chopin'in zaman zaman klan geirdii Mayorka'y kastediyor. 13 ... alla dans...: 'alla dans', kz okullarnda en iyi rencilere tannan bir ayrcalk. 14 Lazin: Antonin de Lauzn (1633-1723). XIV. Louis'nin ak maceralaryla nl gzdesi. 15 Seylan'n Anlar: Fransz yazar Frederic Melchior Soulie (1800-47)'nin bir roman. 16 Vasilevsky Adas ile Gallery Liman: Dostoyevski burada ince bir alayda bulunuyor; nk ad geen semtler genellikle dk gelirli memurlarn ve kk brokratlarn oturduklar semtlerdi. 15930 KASIM 1996 DEVLET NSHASIl TEK YAYINEV TEKi KLASK Roman YAPIM teki Ajans KAPAK TASARIMI Arif Turan REDAKTR Celal nal BASKI ve CLT Emel Matbaas BRNC BASKI 1996 dostoyevski AMCANIN RYASI TEK, At Yayncln kuruluudur. TRKES Serpil DEMRC YNETiM YER Mediha Eldem Sokak 52/1 06421 Kzlay/ANKARA Tel: 312 435 38 33 Fax: 312 433 96 09 ISBN 975-8012-52-5 BEYAZIT DEVLET KTPHANESi

Tasnif No. Demirba No 891-733 349944 7804-P6 AMCANIN RYASIAMCANIN RYASI (Mordasovl'un kaytlarndan) BRNC BOLUM Marya Aleksandrovna Moskaleva, hi kukusuz Mordasov'un bir numaral kadndr -bu hi tartlmaz. Kadn, sanki hi kimseye ihtiyac yokmu, hatta tam tersine herkesin ona ihtiyac varm gibi davranr. Hi kimse onu sevmez, stelik pek ok kiinin ona kar iten bir nefret beslediini sylemek de abart olmaz. Ama te yandan herkes ondan ok korkar. Onun da istedii budur zaten. Byle bir istek politika gereidir. Marya Aleksandrovna aslsz dedikodulara ok merakldr ve eer o gn kk de olsa herhangi bir nemli haberi yakalayamadysa gece gzne uyku girmez. Btn bunlara ramen yle bir tavr sergiler ki bu heybetli kadnn dn-yann ya da en azndan Mordasov'un dedikodu kayna olduu kimsenin aklna bile gelmez. Tam tersine insan onun yanndayken dedikodunun kesilmesi gerektiini2dedikoducularn retmenlerinin huzurundaki renciler gibi kizarp bozaracan ve tir tir titreyeceini, yannda ancak ok sekin konularn konuulmas gerektiini sanr. Mordasov'un baz sakinleri hakknda yle ciddi ve nazik eyler bilir ki uygun bir ortamda bunlardan bahsedecek olsa ve hepsini yalnzca kendisinin bildii bir yolla kantlasa, Mordasov Lizbon depremine3 edeer bir sarsnt geirirdi. Bildii bu srlar konusunda daima sessizliini korur ve zel koullarda, en yakn hanm arkadalarndan baka kimseye anlatmaz. Bildiklerini, konuyla ilgili kiiye son yumruu atmaktansa, onu srekli bir korku iinde yaatmak iin tehdit unsuru olarak kullanr. Bu bir zek ve strateji meselesidir! Marya Aleksandrovna her zaman aramzda herkesin rnek ald o kusursuz comme il faut*'uyla dikkatleri ekmitir.Comme ilfaut sz konusu olunca Mordasov'un kadnlar iinde rakibi yoktur. Rakibini tek bir kelimeyle nasl ldreceini, param para edeceini ve yok edeceini iyi bilir, buna biz de tank olmutuk. Bu kelimeyi sylerken de ne yaptnn farknda bile deilmi gibi grnmeyi becerir. Herkes de bilir ki bu ancak soylulara yakr bir zelliktir. Bu tr numaralarda Pinetti4'y hi aratmayaca sylenebilir. Sosyal ilikilerinin alan son derece genitir. Mordasov'a gelen pek ok ziyareti, onun konukseverliinden gayet memnun bir ekilde gider ve sonradan haberlemeyi de srdrr. Bir beyefendi onun iin bir iir bile yazmt ve Marya Aleksandrovna bunu herkese gururla gsterip durur. Ziyarete gelen bir yazar ksa romann ona ithaf etmi ve bir akam toplantsnda yksek sesle okuduu zaman ok ho bir etki yaratmt. Yalnzca bizim blgede bilinen boynuzlu bir bcek trn incelemek iin zel bir amala ta Karlsruhe'den kalkp gelen ve bu konuda drt ciltlik bir kitap yazan bir Alman bilim adam Marya Aleksandrovna'nn zariflii ve konukseverlii karsnda ylesine hayrete dt ki bu* Gerektii gibi, yakk alacak biimde, sekin, nitelikli. gne kadar halen Karlsruhe'den saygl ve kusursuz bir mektup arkadaln srdryor. Marya Aleksandrovna baz ynlerden Na-polyon'a benzetilmektedir. Tabii bunun dmanlar tarafndan yaplan ve gerek olmaktan ok ,alay niyeti tayan bir ey olduunu sylemee gerek yok sanrm. Bununla beraber, bir yandan bu benzetmedeki inkr edilemez gariplii kabul ederken u masum soruyu sormaya cret edemeden de duramyorum: ok rica ederim, neden Napolyon boyundan byk ilere kalkp beceremediinde bile ne oldum delisi oldu acaba? Eski evin koruyucular5 bunu, Napolyon'un sadece kraliyetten gelmemekle kalmayp, iyi bir aileden gelen bir beyefendi bile olamamas gereine dayandrmaktadrlar. Bu yzden de doal olarak toplumdaki yerini hatrladka kendi durumunun yceliinden dehete dmt. Eski Fransz sarayn akllara getiren byle nkteli bir benzetmeye ramen yle bir soru sormaa yine cret ediyorum: Nasl oluyor da Mordasov'un ba kadn olma zelliini hep elinde tutan Marya Aleksandrovna hibir koulda ne oldum delisi olmamt?

Kukusuz herkesin: "Bakalm Marya Aleksandrovna bu g durumun stesinden nasl gelecek?" diye sorduu durumlar olmutu. Ama o g durum ortaya kt gibi ekip giderdi. Hem de abucak! Her ey yine eskisi gibi hatta bazen eskisinden de daha iyi bir hale gelirdi. rnein, kocas Afa-nasy Matveich'in, yeteneksizliinden ve aptallndan dolay hkmet mfettiinin gazabna urayarak memuriyetteki grevini nasl kaybettiini herkes hatrlar. Herkes Marya Aleksandrovna'nn karamsarla dp, boyun eeceini, yalvarp yakaracan -yani kolunun kanadnn krlacan- sanmt. Hi de yle olmad. Marya Aleksandrovna yalvarmakla bir yere varlamayacan anlad ve her eyi yle bir ayarlad ki toplumdaki etkisine zarar getirmedii gibi evi Mordasov'un kalburst evi olarak anlmaya devam etti. Maliye memurunun ei ve Marya Aleksandrovna'nn dardan dostu gibi grnse de aslnda mzmin dman olan Anna Nikolayevna Antipova zaferini ilan etmiti bile. Ama herkes Marya Aleksandrovna'nn cesaretinin yle kolay kolay krlmadn grnce, onun!Kendisinden biraz nce sz ettiimize gre, artk Marya Alek-sandrovna'nn kocas Afanasy Matveich hakknda birka kelime sylemenin sras geldi. Onun hakknda ilk sylenecek ey gayet heybetli ve son derece prensipli bir adam olduuydu. Bununla birlikte bir sknt annda hemen panie kaplr ve hi grmedii bir itle karlaan keiye benzerdi. zellikle isim gn yemeklerinde beyaz kravatlarndan birini takt zaman olaanst heybetli oluyordu. Ama btn o heybetli tavr ve hameti konumaya balad ana kadar srerdi. Byle bir anda, ifademi balayn, kulaklara pamuk tkamaktan baka bir are yoktu. Hi kukusuz Marya Alek-sandrovna'ya layk biri deildi. Bu herkesin de kabul ettii bir grt. Bulunduu mevkii elinde tutmas da karsnn becerisiydi. Benim fikrimce imdiye kadar oktan bir bostana korkuluk olarak konmu olmalyd. Ancak ve yalnzca orada vatandalar iin gerekten byk bir yarar salard. Marya Aleksandrovna, Afanasy Matveich'iMordasov'un verst* dndaki, yz yirmi nfuslu tek servetlerine srgne gnderdiinde vgye deer bir davran sergilemiti. unu da syleyeyim, bu servetle kadn evinin onurunu layyla korumay baarmaktadr. Herkes bilir ki kadn Afanasy Matveich'i yannda tutuyorsa bu, devlet dairesinde bir ii ve maayla ...baka tr geliri olduu iindi. Maa ve dier geliri kesilir kesilmez yeteneksizlik ve yararszlk yznden hemen gzden dt. O zaman herkes yarglarndaki drstlk ve kararl karakteri konusunda kadna vgler yadrmt. Afanasy Matveich ehir dnda varlk iinde yaamaktadr. Bir kere onu grmeye gitmi ve bir saat kadar onunla ok hoa zaman geirmitim. Kravatlarn takp karyor, kendi elleriyle ayakkablarn boyayarak oyalanyor. Yapacak kimsesi olmadndan deil, ayakkablarnn l l olmasndan ok holand 1.07 km. Rus uzunluk ls. 10 iin yapyor bunu. Gnde kez ay iiyor ve buhar banyosuna ok merakl, halinden de gayet memnun. Bir buuk yl kadar nce, Afanasy Matveich ile Marya Alek-sandrovna'nn biricik kzlar Zinaida Afanasyevna ile ilgili hepimizi hareketlendiren olay hatrlyor musunuz? Zinaida hi kukusuz gzel bir kadndr, iyi bir eitim almtr ama yirmi yanda olmasna ramen evlenmemitir. Neden hl koca bulamadnn aklamas olarak ortaya srlecek en nemli sebep, bir buuk yl nce zavall bir retmenle yaad sylenen garip ak hikyesinin daha unutulmam dedikodulardr. Bugn bile insanlar, Zina'nn yazd ve Mordasov'da elden ele dolat sylenen ak mektubunu konuuyorlar. Ama sylesenize bu mektubu gren olmu mu? Eer elden ele gezmise, imdi nerede? Herkes duymu ama hi gren olmam. En azndan ben onu kendi gzleriyle gren hi kimseye rastlamadm. Eer Marya Aleksandrovna'nn yannda bu konuda imada bulunacak olsanz, ne demek istediinizi anlamayacaktr. Diyelim ki bu oldu ve Zina gerekten bu mektubu yazd (ben byk olaslkla durumun byle olduunu dnyorum): Bu Marya Aleksandrovna asndan byk bir

yetenei sergilemektedir! Bu utan verici, rezil olay nasl da rtbas edilip, baaryla gizlenmiti! Ne bir iz kald ne de ipucu! u anda Marya Aleksandrovna bu adi iftirayla ilgilenmiyor bile, oysaki Tanr biliyor ya kadncaz biricik kznn zedelenemez onurunu korumak iin nasl da aba gstermiti. Zina'nn hl bekr olmasna gelince, bu gayet normal. Bu blgede uygun damat ne gezer? Zina'nn bir prensten bakasyla evlenmesi hayal bile edilemez. Siz hi btn gzellikleri glgede brakacak byle bir gzellik grdnz m? Gururlu olduu doru, ok gururlu. Herkes Mozglyakov'un ona kur yaptn sylyor, ama evlilik sz konusu bile olamaz. Hem Mozglyakov da kim? Doru, gen, yakkl, k, yz elli nfuslu, ipoteksiz bir ky var ve St Petersburglu. Ama biliyorsunuz havai. Kafas yeni fikirlerle dolu, gevezenin ve ahman biri. Yeni fikirlere kaplm biri iin yz elli kii ne ie yarar? Yo, bu evlilik olmaz. 11Deerbilir okuyucu tarafndan okunan bu notlar, be ay nce tam bir duygu younluu iinde yazmtm. Marya Aleksandrovna1 ya kar biraz zayf olduumu da peinen itiraf etmeliyim. Bu mkemmel kadna vg niteliinde bir eyler yazmaa niyetlenmitim, hem de Kuzey Ars ve benzer dergilerin zamannda (ok kr bir daha asla geri gelmeyecek olan), o eski sakin ve huzurlu gnlerde bir dosta yazlan muzip mektuplar gibi yazacaktm. Ama benim byle bir arkadam olmadndan ve stelik doutan gelen edebi bir utangalk ektiim iin yazdklarm kalemimin edebi gcnn denenmesi ve bo saatlerin tatl bir hatras niteliinde masamn ekmecesinde durdular. Be ay geride kald ve Mordasov'da hayret verici bir olay oluverdi birden. Bir sabah erken saatte Prens K. kasabaya geldi ve Marya Alek-sandrovna'nn evinde konaklad. Bu geliin saysz sonucu vard. Prens, Mordasov'da yalnzca gn kald halde bu gn, arkasnda kanlmaz ve silinemez hatralar brakt. Daha da ileri gitmee cret edip, Prens'in kasabamzda devrime benzer bir etki yarattn syleyeceim. Bu devrimin yksnn, Mordasov'un kaytlarndaki en nemli sayfay oluturduunu sylemek sanrm doru olur. Ksa bir kararszlktan sonra incelemeye ve saygdeer halkn dncesine sunmaya karar verdiim sayfa ite bu sayfa. Hikyem, Marya Aleksandrovna'nn ve yuvasnn ykselii, zaferi ve grkemli bir ekilde knn tam ve nefis tarihesidir. Bu bir yazar iin ok ekici ve deerli bir konudur. Herhangi bir ey yapmadan nce ilk i olarak, Prens K.'nin kasabamza gelip Marya Aleksandrovna'nn evinde kalmasnda alacak ne olduunu aklamalym. Tabii bunu yapmak iin de Prens K. hakknda birka kelime etmek gerekir. Ben de yle yapacam. Dahas, hikyemizin iyice anlalabilmesi iin bu adamn yaamyksn anlatmak zorunludur. te balyorum. 12 KNC BOLUM Prens K.'nin, Tanr biliyor ya, hi de o kadar yal bir adam olmadn) sylemekle balayacam sze. Ama ona bir baksanz her an dalvereceini sanrdnz. Hatta bitip tkenmi olduunu, tohuma katn dnrdnz. Mordasovlular bu Prens hakknda ne garip, ne inanlmaz hikyeler anlatp dururlard. Yal adamn aklnn banda olmad bile syleniyordu. Tannm bir aileden gelen ve istese kasabada byk bir etki yaratabilecek olan bir arazi sahibinin, muhteem evinde kei hayat srmesini ok garip buluyordu herkes. Pek ok kii onu, alt yedi yl nce Mordasov'da yaad zamanlardan tanrd. O zamanlar yalnzla dayanamadn, b r keie uzaktan yakndan benzemediini sylerlerdi. te onun hakknda rendiim btn gerekler: ok eskilere kadar uzanan genlik yllarnda Prens, sosyeteye girip ok hareketli bir yaam srm, para sap savurmu, kadn peinde komu, birka kez yurtdna kp ak servenleri ya13am. Pek dikkat ekecek bir zeks olduu sylenemezmi. Tabii btn servetini yiyip bitirdiini ve ihtiyarlnda tek kpee bile muhta kaldm belirtmeye gerek yoktur sanrm.

Derken birisi ona, ak arttrmaya karlan topraklarna gitmesini nermi. O da yle yapm ve Mordasov'a gelip alt ay kalm. Kasaba hayatn pek sevmi ve bu alt ay iinde kasabann hanmlaryla yaknlaarak, Mordasov sosyetesinde sine qua non* olarak deerlendirilen, dolaysyla da sknt deil hareket yaratan, prenslere yakr kiilik zellikleri vard ve temiz kalpli bir adamd. zellikle hanmlar ekici konuklarna hayrand. Prens gnn yarsn ssyle uraarak geirirdi. Sanki birok parann biraraya getirilmesinden oluuyor gibiydi. Nerede ve ne zaman bu kadar yprandn kimse bilmiyordu. Tek bir klna kadar takma olan sa, by, kk sakal ve favorileri simsiyaht. Her gn allk ve pudra srerdi. Yzndeki krklar germek iin zel teller kullandn ve bu telleri kendine zg bir yntemle sann altna sakladn sylerlerdi. talya'da bir yerlerde, bir ak kaama srasnda pencereden atlayp kamak zorunda kalnca, kaburgasn krd ve bu yzden korse takt iddia edilirdi. Sol baca hafif aksard, herkes Paris'te bir baka macerada bacan kaybettiini ve yerine mantardan takma bir bacak taktrdn anlatrd. nsann az torba deil ki bzesin, konuup dururlar! Bununla birlikte sa gznn, tpk asl gibi, mkemmel bir ekilde yaplm camdan bir gz olduu doruydu. Dileri de takmayd. Gn boyu yzn zel sularla ykar, kremler ve parfmler srerdi. O zamanlar bile Prens'in gzle grlr bir biimde ihtiyarladn ve dayanlmaz ekilde gevezeletiini herkes ok iyi hatrlar. Havas yava yava sona eriyormu. Tek kpei bile kalmadn bilmeyen yokmu. Sonra birden, hi beklenmedik bir anda, Paris'te yaayan ve mirasndan pay almay aklnn ucundan bile geirmedii ok ihtiyar bir akrabas lm. Kadnn en son yasal mirass da bir ay nce ld iin Prens hi beklenmedik bir anda yasal olarak mirass oluvermi. Mordasov'un altm verst uza* Vazgeilmez, olmazsa olmaz. nda, drt bin nfuslu, muhteem bir mlk hi kimseyle pay-lalmakszn ona kalm. lemleri yrtmek iin hi zaman kaybetmeden St Petersburg'un yolunu tutmu. Bizim hanmlar ona muhteem bir veda yemei dzenlemiler. Prens yemekte son derece neeliymi. Ne akalar yapm, ne fkralar anlatp herkesi glp geirmi! lk frsatta Dukhanovo'ya (yeni mlknn ad) tanacana ve Petersburg'dan dnnce balolar, piknikler, havai fiek gsterileri dzenleyeceine sz vermi. Gidiinden sonra bir yl boyunca hanmlar, sevgili dostlarn sabrszlkla beklerken hep bu enlikleri konumular. Hatta o dnene kadar Dukhanovo'ya turlar bile ayarlanm. Malikne, iinde aslan eklinde kesilmi akasya aalar, yapma tepecikler, zerinde tahtadan yaplm Trk heykellerinin kaval ald botlarn yzd gller, yaz evleri, adrlar ve daha pek ok elence merkezinin olduu bir parkn iindeymi. Sonunda Prens geri dnm. Ama beklenenin tersine, Mor-dasov'da hi duraklamadan doruca Dukhanovo'ya gidip kei gibi kendini eve kapatmas herkesi hayrete drm. Garip dedikodular yaylm. O zamandan bugne dek Prens'in hikyesi hl tuhafln ve inanlmazln korumaktadr. St Petersburg'da ilerinin pek yolunda gitmedii syleniyordu. leride mirass olacak baz akrabalar, hi kukusuz yine paralan sap savuraca korkusuyla akli dengesinin yerinde olmadn ileri srerek onu vesayet altna almaya kalkmlard. Bu kadarla kalsa gene iyi. Bazlarna gre, onu tmarhaneye kapatmaya bile uramlard. Neyseki, sz geen bir beyefendi ondan yana km ve zaten her yan takma olan zavall Prens'in bir ayann ukurda olduunu, yaknda nasl olsa leceini ve tmarhaneye hi gerek kalmadan mirasna konacaklarn ileri srmt. Yine sylyorum, insanlarn az torba m ki bzesin, hele de Mordasov'dakilerin? Dediklerine gre, btn bu olanlar Prens'i ok korkutmu ve tamamen deiip kei hayat srmesine neden olmutu. Baz Mordasovlular onu kutlamak iin yanna gitmiler ama ya hi kabul edilmemiler ya da ok garip bir ekilde karlanmlard. Prens eski dostlarn hatrlamamt bile. Sylediklerine gre hatrlamak istememiti. 14

15Vali bile onu ziyarete gitmiti. Dnd zaman Prens'in aklnn pek yerinde olmadn sylemiti. Herkes, Dukhanovo'ya yapt ziyaretten sz ederken yzn eksilirdi. Hanmlar da fkeliydiler. Sonunda ok nemli bir gerei ortaya karmay baardlar. Daha nce hi kimsenin adn sann duymad, Stepanida Matveyevna diye biri Prens'in idaresini eline almt. St Petersburg'dan onunla beraber gelen, ne olduu belirsiz, bu iri yan kadn patiska elbiseler giyiyor ve elinde bir yn anahtarla dolayordu. Prens, bir ocuk gibi, her konuda onu dinliyor, izni olmadan adm bile atmyordu. Kadn Prens'i kendi elleriyle ykyor, bir bebek gibi onu her yere tayor ve martyordu. Dahas, btn ziyaretileri ondan uzak tutuyordu, zellikle de artk yava yava Dukhanovo'ya kefe gelen akrabalarm. Mordasov'da ou kadnlar olmak zere hemen herkes bu akl almaz, gizli ilikiyi konuuyordu. Stepanida Matveyevna' nn Prens'in mlk zerinde tam, snrsz ve kesin bir yetkisi olduunu da sylyorlard. iftlikteki khyalar, hizmetileri, uaklar ie alp iten karan ve para ilerine bakan da oydu. Her eyi yle iyi idare ediyordu ki kyller hallerinden ok memnunlard. Prens'e gelince, dediklerine gre btn gn ii gc, ssyle ilgilenmek, peruklarn denemek, ceketlerini giyip karmakt. Geri kalan zamann Stepanida Matveyevna ile beraber geiriyor, kt oynuyorlar, fal bakyorlard. Prens, srf gsteri olsun diye arada srada ngiliz ksrana biniyor ve eyer zerinde g durduu iin Stepanida Matveyevna droki* ile ona elik ediyordu. Bazen de zerinde paltosu, banda geni kenarl bir apka, boynunda pembe bir hanm earb ve tek gznde gzlkle, sol eline bir sepet alp mantar, kr iei ve peygamberiei toplamaa kyordu. Byle zamanlarda Stepanida Matveyevna hemen yan banda oluyor, iki irikym uak ile her ihtimale kar bir de fayton arkalarndan geliyordu. Yolda karlatklar bir mujik** hemen kenara ekilerek apkasn karyor ve selam verip: "yi gnler Prens Hazretleri, * Drt tekerlekli bir Rus arabas. ** arlk zamanndaki Rus kyls. 16 gzmzn nuru!" diyordu. Prens de hemen gzln dzeltip ona bakyor, dosta ban sallayp, samimi bir ekilde: "Bonjour, mon ami, bonjour* diye karlk veriyordu. Buna benzer pek ok dedikodu Mordasov'da yayld. Prens'i unutmalar olanakszd. Bylesine i ie yayorlard ite! Gzel bir sabah, bu kei klkl, antika adamn yalnz bana Mordasov'a gelip Marya Aleksandrovna'mn evinde kald dedikodusu yaylnca, herkes hayretler iinde kald! Bir tela, bir heyecan yaand. Herkes bir aklama bekliyor, herkes birbirine: "Neler oluyor?" diye soruyordu. lerinden bazlar Marya Alek-sandrovna'ya gitmee bile kalkt. Prens'in gelii herkesi hayrete drmt. Hanmlar birbirlerine notlar yazdlar, bulumalar ayarland, hizmetilerini ve kocalarn keif turlarna gnderdiler. Prens'in baka bir yerde deil de Marya Aleksandrovna'da kalmas zellikle herkesi artt. Hele de Prens'in uzaktan akrabas olan Anna Nikolayevna Antipova bu duruma ok ierledi. Btn sorularna yant alabilmek iin Marya Aleksandrovna'nn evine bizzat gitmekten baka bir aresi yoktu. Deerbilir okuyucu bu ziyarete konuk olacaktr. u anda sabahn onu, ama Marya Aleksandrovna' nn bu tandklar geri evirmeyeceine eminim. Bizi de kesinlikle kabul edecektir. Gnaydn dostum, gnaydn. 17 NC BLM Saat sabahn onu. Marya Aleksandrovna'nn Main Caddesi' ndeki evinde, evin hanmnn zel gnlerde 'salon' olarak adlandrd odadayz. Marya Aleksandrovna'nn bir de zel oturma odas var. Odann zemini gayet gzel cilalanm, duvarlar zel olarak smarlanm, ince bir ktla kapl. Hantal mobilyalarda krmz hkim. zerinde ayna asl bir mine var. Aynann nnde, heykelden motiflerle ssl, olduka zevksiz, bronz bir saat duruyor. Pencerelerin arasndaki duvarlarda, rtleri kaldrlm, iki byk ayna ve onlarn nlerinde de kk sehpalarn zerinde iki saat daha var. Arkadaki duvarn dibinde, Zina iin getirilmi, koskoca

bir piyano duruyor. Ne de olsa Zina bir mzisyen. Koltuklar yapay bir dzensizlik yaratmak amacyla, yanmakta olan minenin etrafna geliigzel konmu. Ortalarnda da kk bir sehpa var. Odann br ucunda, zerine gz kamatracak kadar beyaz bir rt serilmi masada gm bir semaver fokurduyor ve gzel bir ay tepsisi hazr bekliyor. Semaver ve ay, Marya Aleksandrovna'nn evinde kalan, uzak akrabas Nastasya Petrovna Zyablova'nn kontrol altnda. Bu 18 hanm hakknda da birka sz syleyelim: otuzunu am, siyah sal, cildi dipdiri, canl gzleri koyu kahverengi bir dul. Olduka ho bir kadn, akll, kukusuz dedikoduya dkn ve her eyi istedii gibi ayarlamay bilen biri. Bir yerlerde okula giden iki ocuu var, yeniden evlenmeyi ok istiyor ve bana buyruk hareket ediyor. Kocas bir subaym. Marya Aleksandrovna, zerinde kendisine ok yakan, ak yeil bir elbise, muhteem bir edayla, minenin yannda oturuyor. u anda, yukarda bir yerlerde ssyle ilgilenen Prens'in geliinden son derece memnun. yle memnun ki sevincini gizlemeye gerek duymuyor. nnde duran delikanl, birtakm hareketlerle ona bir eyler sylyor. Dinleyicisini memnun etmek istedii gzlerinden belli. Yirmi be yalarndaki bu delikanl, zeki ve hareketli grnmek iin aba harcamasa hi de fena bir ocuk deil. ok zevkli giyinmi, olduka yakkl, sarn biri. Ondan daha nce de sz etmitik, hani u gelecekte byk umutlar vaadeden Bay Mozgl-yakov. Marya Aleksandrovna'ya gre bir zppe olmasna ramen, yine de ona iyi davranyor. Kz Zina'nn peinde, kendi deyimiyle ona deli oluyor. kide bir Zina'ya dnyor, aklyla ve neesiyle onu gldrmeye urayor. Ama kz ona kar olduka souk ve ilgisiz. Piyanonun yannda durmu nota defterini kartryor. Girdii ortamda hayranlk uyandracak tipteki kadnlardan. Akllara durgunluk verecek kadar gzel. Uzun boylu, siyah sal, kapkara iri gzl, enfes vcudu olan bir kadn. Omuzlar ve kollar ideal llerde, bakan karc bacaklaryla bir kralie gibi yryor. Bugn nedense biraz solgun. Yine de bir kere bakmakla bile gece ryalarnz ssleyecek kadar gzel, dolgun, krmz dudaklar ve inci gibi ldayan kk dileri yeter. Yz ifadesi ciddi ve sert. Msy Mozglyakov sanki onun baklarndan korkuyor, en azndan ona bakmaya cesaret ettii her sefer titriyor. Kibirli tavrlar, karsndakini aalar nitelikte. Beyaz, pamuklu, sade bir elbise giymi. Beyaz ona ok yakyor. Zaten yakmayan bir ey yok ki! Parmanda sa telinden yaplm bir yzk var. Rengine baklrsa 19annesinin sa deil. Kimin sa olduunu sormaya cesaret etmek Mozglyakov'un harc deil. Zina bu sabah pek konukan saylmaz, hatta sanki bir ey iin endieliymi gibi hznl. te yandan, Marya Aleksandrovna da hi durmadan konuuyor. Ara sra da kzna, sanki korkuyormu gibi gizlice, kukulu ve garip bir bak atyor. "Sizi grdme ok sevindim, ok sevindim, Pavel Alek-sandrovich" diye seslendi, "imdi iimden pencereye kp bararak herkese duyurmak geliyor. Sylediiniz tarihten iki hafta nce gelmeniz Zina ve benim iin bir srpriz oldu, bunu sylemeye bile gerek yok! Hele sevgili Prens'i getirmenize ne kadar sevindiimi anlatamam. u ekici ihtiyar ne kadar sevdiimi biliyor musunuz? Ama yo, yo! Siz anlayamazsnz! Ne kadar anlatsam da sizin gibi gen kuak benim cokumu anlayamaz! Alt yl nce, ne gzel gnler yaadk, hatrlyor musun Zina? Ah, az kalsn unutuyordum, sen o zaman teyzenle kalyordun... inanmazsnz Pavel Alek-sandrovich, ben onun akl hocas, kardei, annesiydim! ocuk gibi dinlerdi beni! likimizde saf, yce ve yumuak bir eyler vard, hatta biraz da pastoraldi... Nasl anlatacam bilemiyorum! Bu yzden imdi bile evimi minnetle anar, cepauvreprince*. Farknda msnz Pavel Aleksandrovich, belki de bana getirmekle, onu kurtarm oldunuz. u geen alt yl iinde onu dnp durdum. nanmayacaksnz ama geceleri ryama bile girdi. Bir canavarn onu bylediini, mahvettiini sylyorlar. Demek sonunda onu o kadnn penesinden kurtardnz! imdi bu frsattan yararlanp onu tamamen kurtarmalyz. Sylesenize nasl baardnz bunu? Karlamanz en ince ayrntsna kadar anlatn.

Heyecandan demin sizi tam olarak dinleyemedim, ayrntlar ok nemli, iin z o aptal ayrntlardadr hep, demek istediimi anlyor musunuz? Ayrntlara ok nem veririm, en nemsiz olaylarda bile ayrntlara dikkat ederim... Hazr Prens de tuvaletiyle ilgilenirken..." "Her ey size sylediim gibi oldu, Marya Aleksandrovna!" diye * Zavall Prens! 20 sze kart Mozglyakov, belki yznc kez hikyesini anlatmaya hevesli bir ekilde. Bu onun iin bir zevkti. "Gece yolculuu yaptm ve hi uyumadm tabii. Ne kadar acele ettiimi tahmin edersiniz" diye ekledi Zina'ya dnerek. "Barp arp at istedim, hatta kavga bile ettim. Bunlar yaynlatmaya kalksam, son moda, nefis bir iir. olurdu! Neyse-bunlarn konumuzla bir ilgisi yok. Saat sabahn altsnda, gishevo stasyonu'na vardm. liklerime kadar donmutum, ama snmakla uramadm. 'Atlar!' diye yle bir barmm ki, kucanda ocuu olan istasyon mdrnn eini bile korkutmuum. Herhalde st ekilmitir kadnn... Gnein douu nefisti. Havadaki donmu zerreciklerin nasl da krmz krmz ldadklarn bilirsiniz. Ama buna bile ilgi gstermedim. Yo, ok acelem vard! Atlar zorla aldm, baka biri iin hazrlamlard, adam neredeyse delloya davet ediyordum. stasyonda sylediklerine gre, prensin biri geceyi orada geirmi ve on be dakika kadar nce de kendi atlarna binip gitmiti. Konutuklarn duymadm bile, kapal kzama atladm gibi, zincirden kurtulmu-asma frladm. Fet'in bir atnda buna benzer bir ey vard. Kasabaya dokuz verst kalmt ki, tam Svetozersky Manastr kavanda ilgin bir eyle karlatm. Kocaman bir yolcu kza devrilmiti. Srcsyle iki uak, banda akn akn dikiliyorlard. erden yrekler acs feryatlar ve lklar geliyordu. lk nce geip gitmeye niyetlendim. 'Aman canm bo ver' diye dndm, 'ben bural deilim ki'. Sonra, Heine'nin dedii gibi 'o her eye burnunu sokan' hayrseverliim tuttu. Durdum. Bizim Semyon ve tam bir Rus olan arabacmzla beraber yardma kotum. Alt kii kza ancak dorultup dzelttik. Kasabaya odun gtren mujikler de yardma kotu, karlnda da ellerine votka paras verdim. 'Bu, o prens olabilir' diye dndm. Bir de baktm ki gerekten de oydu: Prens Gavrila! Ne beklenmedik bir karlamayd! 'Prens! Amca!' diye bardm. Tabii ilk nce beni tanyamad, ama sonra... ikinci kez baknca hatrlar gibi oldu. Size bir ey itiraf edeyim mi, aslna bakarsanz imdi bile, kim olduuma dair hi fikri yok. Beni akrabas deil de baka biri sanyordu. Onu yedi yl kadar nce St 21Petersburg'da grmtm, tabii o zamanlar kk bir ocuktum. Beni yle etkilemiti ki onu hemen tanmtm. O beni nereden tanyacakt? Kendimi tanttm, ok sevindi ve bana sarld. Ama bu arada hl korkudan tir tir titriyor ve alyordu, gerekten alyordu. Kendi gzlerimle grdm! Sonra, onu benim kzama binip, Mor-dasov'a gelmesi ve hi olmazsa en az bir gn kalp dinlenmesi iin ikna ettim. tirazsz kabul etti... S vetozersky Manastr'na, ok sayg duyduu Peder Misail'i grmee gittiini anlatt. Hani u, hepimizin ok iyi bildii, geen yl beni sprgesiyle kovalayan Stepanida Matveyevna var ya, ite o, bir mektup alm. Moskova'daki ailesinden biri lmek zereymi. Babas m, yoksa kz m bilmem, zaten bana ne, belki de hem kz hem de babasdr, hatta bir de meyhanede alan yeeni de lyormu... Neyse canm, uzun lafn ksas, kadn o kadar kt olmu ki on gnlne Prens'ten ayrlp bakenti ereflendirmeye gitmi. Sonra Prens bir gn oturmu, iki gn oturmu, peruklarn takp karm, her yerini kremlemi, byn boyam, kt (hatta belki de bakla) fallar bakm, ama olmam, Stepanida Matveyevna'sz hayata dayanamam; atlarn hazrlatp, Svetozersky Manastr'na gitmeye karar vermi. Stepanida Matveyevna'nn glgesinden bile d patlayan bir uak kar kma cesaretinde bulunmu, ama Prens dinlememi. Dn akam yemeinden sonra yola koyulmu, geceyi gishevo'da geirmi, afakta, istasyondan ayrlm ve tam Peder Misail'e dnen kavakta kza neredeyse hendee yuvarlanyormu. Onun yardmna kotuktan sonra, ortak dostumuz, sevgili Marya Aleksandrovna'ya yle bir uramaya ikna ettim. Sizin, tand en ekici hanm olduunuzu syledi ve ite buradayz. imdi Prens yanndan hi ayrmad ve asla da ayrmayaca uann yardmyla makyajn

yapyor yukarda, nk hanmlarn huzuruna makyajsz kmaktansa lmeyi tercih eder... Btn hikye bu! Eine allerliebste Geschichte. * " "Ne kadar akac bir adam, Zina!" diye bard Marya Alek-sandrovna, sonuna kadar dikkatle dinledikten sonra. "Ne kadar da * Nefis bir hikye! 22 gzel anlatt! Peki sylesenize Paul, sizin Prens'le yaknlnz nedir? Sanki 'Amca' dediniz gibi geldi bana." "Dorusunu sylemek gerekirse Marya Aleksandrovna, onunla yaknlk derecemi bilmiyorum. ok uzak bir akrabalk galiba. Zaten btn bunlar Alaya Mikhailovna Hala'nn ileri. Bilirsiniz, parmaklaryla, hi durmadan akrabalarmz saymaktan baka bir ey yapmaz. Geen yaz, Dukhanovo'ya gidip onu grmemi isteyen halamd. Keke kendi gitseydi! Ben ona 'Amca' diyorum o da itiraz etmiyor. te akrabalmz byle, en azndan imdilik..." "Ne olursa olsun, sizi buraya Tanr gnderdi! Benimkinde deil de baka bir evde kalsayd, zavallya olacaklar dnmek bile istemem! Buradaki insanlar onu kaptklar gibi, ekitire ekitire, paralara ayrrlard! Sanki altn madeni ya da elmas tarlasym gibi zerine saldrrlar, hatta onu soyup soana evirirlerdi. Bu ka-sabadakilerin ne rezil, ne agzl, ne sinsi insanlar olduklarn bilemezsiniz, Pavel Aleksandrovich!..." "Yapmayn canm! Sizinkine deil de kimin evine gtreceklerdi yani? Siz ne diyorsunuz Marya Aleksandrovna?" diye lafa kart, dul Nastasya Petrovna, ay doldururken. "Herhalde Anna Ni-kolayevna'ya gtrecek deillerdi!" "Neden aa inmesi bu kadar uzun srd acaba? ok garip" dedi Marya Aleksandrovna, sandalyesinden sabrszlkla kalkarak. "Amcam m?" dedi Mozglyakov. "Bence onun hazr olmas be saat daha srer! Hafzas o kadar zayf ki, belki de sizi ziyarete geldiini unutmutur. Biraz garip bir adamdr, bilirsiniz Marya Aleksandrovna!" "O kadar da deil! Siz ne demek istiyorsunuz?" "Bir ey demek istemiyorum Marya Aleksandrovna. Gerek bu! Zaten o tam bir adam saylmaz, yars takma. Siz onu alt yl nce grmtnz, oysa ben bir saat nce grdm. Yar l saylr! Yryen bir l, gmmeyi unutmular o kadar! Gzleri takma, bacaklar mantardan, her yan tellerle tutturulmu, hatta teller sayesinde konuabiliyor!" 23"Ah Tanrm! Ne sama eyler sylyorsunuz!" diye bard Marya Aleksandrovna, sert bir ifade taknarak. "Saygdeer, yal bir adam iin byle kelimeler kullanmak, sizin gibi gen bir adama hi yakyor mu? stelik akrabassnz, ne ayp! Hem ne kadar da nazik bir adam..." O anda sesi duygusal bir tona brnd. "unu aklnzdan hi karmayn, o soyluluun en son kalnts, babasnn bir kopyas. Dostum,mon ami* l Dilinizden hi drmediiniz yeni fikirler yznden byle sama sapan konuuyorsunuz, bunun farkndaym. Aslnda ben de bu fikirlerden yanaymdr! Soylu ve onurlu dnceleriniz olduunu biliyorum. imden bir his bana, bu yeni fikirlerin altnda cokulu bir eyler olduunu sylyor, ama bunlar benim drst olmam, olaylar gereki bir ekilde deerlendirmemi engellemez. Ben neler grdm, sizden daha ok ey yaadm, stelik de bir anneyim, siz daha ok gensiniz. Yal bir adam olduu iin size komik geliyor. Hepsi bu kadarla da kalmyor. Geen geliinizde, btn kleleri serbest brakacanz, artk bu devirde bir eyler yaplmas gerektiini sylemitiniz. Bunlar hep o, durmadan okuduunuz Shakespeare'in etkisi! nann bana Pavel Aleksandrovich, artk Shakespeare'inizin zaman oktan geti, imdi dirilip, mezarndan kalkacak olsa, o kadar akll olmasna ramen, yaadmz hayatn tek bir eyine bile akl erdiremezdi. Eer ada toplumumuzda hl kibar ve grkemli bir eyler kaldysa, bu ancak st tabakada bulunabilir. uval da giyse Prens Prens'tir. Viranedeki bir Prens bile saraydaki Prens'e etir. Natalya Dmitriyevna'nn kocasn dnn, kendisine gerek bir saray yaptrd, ama yine de Natalya Dmitriyevna'nn kocas

olmaktan teye geemedi. Natalya Dmitriyevna da kendisini elli tane tuvaletle donatsa bile, yine ayn Natalya Dmitriyevna'dr, kiiliinde zerre kadar bir deiiklik olmaz. Siz de geldiiniz st tabakann temsilcisi saylrsnz. Ben de kendimi pek yabanc saymam. Kimse soyunu lekelemek istemez. Neyse, nasl olsa bir gn bunlar hep anlayacaksnz, mon cher** Paul, Shakespeare'inizi unutacaksnz. * Dostum. ** Sevgili 24 Size imdiden sylyorum. Zaten u anda bile iten gelerek byle konumadnza inanyorum, modaya uyuyorsunuz o kadar. Neyse canm, ben de ne ok konuuyorum. Siz burada durun da ben yukar kp Prens'e ne olduuna bir bakaym, mon cher Paul. Belki uaklarma falan ihtiyac vardr..." Uaklarn hatrlayan Marya Aleksandrovna, aceleyle odadan kt. "Marya Aleksandrovna, Prens'in u moda delisi Anna Ni-kolayevna'nn eline dmediine sevindi sanrm. Biliyorsunuz Anna Nikolayevna, onun akrabas olduunu syleyip duruyor. u anda sinirinden kuduruyordur!" dedi Nastasya Petrovna. Zina ve Pavel Aleksandrovich'e bakp, onlardan bir cevap alamaynca, sanki bir ii varm gibi odadan kt ve ikisini yalnz brakt. Dar knca da kapda durup ieriyi dinlemee balad. Pavel Aleksandrovich hemen Zina'ya dnd. yle heyecanlyd ki sesi titriyordu. "Zinaida Afanasyevna, bana kzgn deilsiniz ya?" dedi, korku dolu ve yalvaran bir sesle. "Size mi? Ne iin?" dedi Zina, hafife kzarp, harika gzlerini kaldrp ona bakarak. "Bu kadar abuk dndm iin Zinaida Afanasyevna! Duramadm, iki hafta daha bekleyemedim... Geceleri ryama bile girdiniz. Kaderimi renmek iin koarak geldim... Ama suratnz asyorsunuz, kzgnsnz! imdi de mi kesin bir cevap alamayacam?" Zinaida'nn gerekten surat askt. "Byle syleyeceinizi biliyordum" dedi, yine gzlerini kararak. Sesi ciddi ve sertti, rahatsz bir ifade tayordu. "Beklemeyi ben de sevmem, her ey ne kadar abuk halledilirse o kadar iyi. Yine bir cevap bekliyorsunuz, hatta yalvaryorsunuz. Yine ayn eyi sylyorum. Cevabm size daha nce sylediimin ayns: Bekleyin! Henz kararm vermedim ve size karnz olacam ko25, nusunda sz veremem. Byle eyler zorla olmaz, Pavel Aleksandrovich! Sizi rahatlatacaksa, u kadarn syleyeyim, sizi kesin olarak reddetmiyorum. Bir eyi daha belirteyim, sabrszlnz ve kaygnz gayet iyi anladm iin size olumlu bir kararn umudunu da vermek istiyorum. Tekrar sylyorum, kararmda tamamen zgr olmak istiyorum ve eer sonuta, red cevab verecek olursam mit verdiim iin beni sulamayn. Bunu aklnzdan karmayn." "Bu da ne demek oluyor imdi?" diye bard Mozglyakov, ackl bir sesle. "Bu nasl bir mit? Kelimelerinizden mit karabilir miyim Zinaida Afanasyevna?" "Size sylediim hibir eyi unutmayn ve nasl istiyorsanz oy le bir anlam karn. Sizin bileceiniz ey! Baka syleyecek bir eyim yok. Sizi reddetmedim, tek istediim beklemeniz. Ama bir kez daha sylyorum, reddetme hakkna sahibim. Bir ey daha syleyeyim, kararlatrlan zamandan nce geliinizle, dolambal yollardan, araya nc bir kiiyi -rnein annemi- koyarak kararm etkilemeye alyorsanz, ne yazk ki yanl hesap yapmsnz. yle bir durumda sizi kesinlikle reddederim, bunu bilmi olun. Artk yeter, ltfen kararlatrlan zamana kadar bana bu konuda tek kelime bile sylemeyin." Btn bu konuma ylesine sert, heyecansz bir ses tonuyla ve duraksamadan yaplmt ki sanki nceden ezberlenmi gibiydi. "Bay Paul", kendisine kapnn yolunun gsterildiini hissetti. O anda, Marya Aleksandrovna arkasnda Bayan Zyablova ile beraber odaya girdi. "Sanrm birazdan aada olacak Zina! Nastasya Petrovna ltfen taze bir ay demleyin!". Marya Aleksandrovna biraz heyecanlyd.

"Anna Nikolayevna birisini gndermi. Anyutka aceleyle mutfaa gelip bir sr soru sordu. Hanm biraz fkeli galiba!" dedi Nastasya Petrovna semavere doru giderken. "Bana ne canm?" dedi Marya Aleksandrovna, omuzlarnn zerinden Bayan Zyablovna'ya bakarak. "Sanki senin Anna Ni26 kolayevna'nn dndkleri benim ok umurumda! Emin olun ben onun mutfana kimseyi gndermem. O zavall Anna Nikolayevna' nn dman olduumu sanmanza ok ardm, gerekten ok ardm, yalnzca siz deil btn kasaba yle dnyor. Size sorarm Pavel Aleksandrovich, ikimizi de tanrsnz, ben ne diye ona dman olaym? Kdem yznden mi? Kdem benim umrumda bile deil. stiyorsa kdem onun olsun! Onu ilk kutlayan ben olurum. Ama bu hakszlk. Onu savunacam, savunmak zorundaym. Herkes onun hakknda byle eyler sylyor. Neden ona saldryosunuz? Gen olduu ve gzel giysileri sevdii iin mi? Neden bu mu? Gzel giysilere dknlk baka eylerden iyidir bence. Natalya Dmitriyevna'ya bir baksanza, onun sevdii eyler bir toplulukta sylenemez bile! Anna Nikolayevna evde hi durmayp btn gn gezdii iin mi kt? Tanr akna! Kadnn bir eitimi yok, doal olarak eline bir kitap alp okuyamyor ya da kendisini oyalayacak bir eyler bulamyor. Onun iin de, flrt edip, yoldan geenlerle bakmaktan baka ne yapsn? Bembeyaz bir surattan baka bir eyi olmad halde neden herkes gzel olduunu sylyor acaba? Dansa gittiinde herkesi gldryor! Peki neden Polka'y gzel yaptn sylyorlar? ok acayip apkalar ve earplar takyor, ama Tanr onu zevkten yoksun brakp, saf yaratmsa su onun mu? Sana eker kadnn ok yakacan syleseniz hi dnmeden hemen takar. Dedikoducunun biri, ama burada dettir, hangimiz deiliz ki? u koca favorili Sushilov sabah akam, hatta gece bile ziyaretine gidiyor. Tanrm! Bunun bir nedeni var kukusuz. Kocas sabahn beine kadar darda kumar oynuyor! Her neyse, yle ok kt rnek var ki! Bunlarn hepsi dedikodu olabilir. Yani, ben her zaman onu savunacam!... Tanrm! Ve ite Prens! te o! Onu tanrm! Onu her yerde tanrm! Nihayet sizi grebildim monprince!" diye bard Marya Aleksandrovna, ieri yeni giren Prens'i karlamak iin koarken. 27DRDNC BOLUM lk bakta, Prens'in yal bir adam olduunu hi anlamazsnz; ancak yakndan, dikkatlice bakarsanz tellerle tutturulmu bir cesede benzediini grrsnz. Bu mumyann gen bir delikanlya dntrlmesi iin, her eit sanat yntemi kullanlmtr. Hepsi simsiyah olan ahane bir peruk, favoriler, byk, kk sakal yznn yarsn kapatmaktadr. Yz pek allmadk bir yntemle bembeyaz yaplm ve allkla boyanmtr ve tek bir kr bile yoktur. Nereye gider bu krklar? Kimse bilmez. Sanki podyumlardan inmi gibi modaya uygun giyinir. zel bir sabah ceketi ya da ona benzer bir ey giyer, tam olarak ne olduunu gerekten bilmiyorum, yalnzca, son moda bir ey olduunu ve sabah ziyaretleri iin giyildiini syleyebilirim. Eldivenleri, kravat, yelei, gmlei ve dier giysileri hep gz kamatracak kadar temiz ve zevklidir. Prens hafife topallar, ama bunu bile sanki modaym havasnda yapar. Tek gzne -hem de camdan yaplm olan takma gzne- tek caml gzlk takar. Parfme daldrlm gibidir. Konuurken, baz kelimeleri deiik bir ekilde ar ar syler, tabii 28 bu yallyla badatrlacak bir ey olabilir, ama belki de takma dilerinden ya da deiik bir etki yaratma arzusundan kaynaklanyor da olabilir. Baz heceleri, 'e' harfine zel bir vurgu yaparak, allmam bir yumuaklkla syler. Tavrlarnda senli-benli bir hor grme vardr, bu da hayatn bir zppe olarak geirmesinden kaynaklanyor olabilir. Bu zppe yaam tarzndan kalan izleri, ne yazk ki hibir parfm, hibir korse, makyaj .malzemesi ya da kuafr kapatamaz. unu da en batan kabul etmeliyiz ki, yal adam henz akln karmadysa bile, hafzasn oktan kaybetmiti ve ayn eyleri durmadan sylyor, samalayp duruyordu.

Onunla konuabilmek iin insanda zel bir yetenek olmas gerekir. Marya Aleksandrovna kendi yeteneine son derece gvenir, Prens'i grnce ylesine kendinden geer ki bunu tanmlamak imknszdr. "Hi deimemisiniz, hi!" diye bard, konuunu iki elinden tuttuu gibi rahat bir koltua oturttu. "Oturun, oturun Prens! Birbirimizi grmeyeli alt yl oldu, tam alt yl. Sizden tek bir mektup bile almadm, onca zamandr tek satr yazmadnz! Ah bana kar nasl da sulusunuz, Prens! Size nasl kzgnm mon cher Prens! Neyse nce bir ay ielim! Tann akna Nastasya Petrovna, hadi ay ielim!" "Teekkr ederim, te-ek-kr e-de-rim. Beni ba--la-ym!" diye peltek peltek konutu (peltek peltek konutuunu sylemeyi unuttuk, bunu bile modaym gibi yapar). "Ba--la-ym! Daha geen yl gelmeye ciddi ciddi niyetlendim, ina-nn" diye ekledi, oday gzlyle szerek. "Ko-le-ra salgn var dediler, korktum dorusu" "Hayr Prens, kolera falan yok" dedi Marya Aleksandrovna. "Sr hummas vard, Amca!" dedi Mozglyakov, kendini gstermek Hevesiyle. Marya Aleksandrovna onu ciddi bir bakla szd. "Evet, sr hummas ya da ona benzer bir ey...Neyse, ben yerimden hprdayamadm. Kocanz nasl, sevgili Anna Nikolayev-na? Hl mali-ye-de mi?" 29 "Yo-o Prens" dedi Marya Aleksandrovna, hafife kekeleyerek. " Kocam maliyede deil ki..." "Bahse girerim Amcam'n kafas kart ve sizi Anna Ni-kolayevna Antipova ile kartrd!" dedi akll Mozglyakov, ama o. aklamadan da Marya Aleksandrovna'nn her eyi anladn fark ederek, hemen toparland. "Ah evet, evet... Anna Nikolayevna... Ne korkun bir hafzam var! Evet, Antipovna, tabii ya Anti-povna'yd" dedi Prens kendinden emin bir havayla. "Ha-yr Prens, ok kt kartrdnz" dedi Marya Aleksandrovna, ac ac glerek. '"Ben Anna Nikolayevna deilim, dorusunu sylemek gerekirse beni hatrlayamayacanz hi dnmemitim! Beni ok arttnz, Prens! Ben sizin eski arkadanz Marya Aleksandrovna Moskaleva'ym. Hatrlamyor musunuz Prens? Marya Aleksandrovna!..." "Marya A-leks-and-rovna! alacak ey! Ben de sizin ey -neydi ad?- ah evet! Anna Vasilyevna olduunuzu sanyorum... C'est delicieux\* Demek yanl eve gelmiim. Beni Anna Mat-veyevna'nn evine gtryorsun sanmtm. C'est charmant\**'Bu bana ok sk oluyor... Hep yanl yere giderim. Ama yine de halimden memnunum, ne olursa olsun hep memnun olurum. Demek siz Nastasya Va-silyevna deilsiniz? Bu ok ilgin..." "Marya Aleksandrovna'ym Prens, Marya Aleksandrovna! Siz nasl da sulusunuz! Demek en iyi arkadanz unuttunuz!" "Ah evet, en iyi ar-kada-m... pardon pardon" diye pelteleye-rek konutu, bir yandan da Zina'ya bakyordu. "Bu kzm Zina. Onunla tanmadnz Prens. 18'de geldiiniz zaman o burada deildi." "Kznz m? Charmante, charmante!" dedi Prens, urun sapl * Nefis! ** Bu ne ho! gzlyle Zina'ya arzulu arzulu bakarken. "Mais quelle beaute!"* diye fsldad. , "aynz, Prens" dedi Marya Aeksandrovna, elinde tepsiyle Prens'in nnde duran ocua dikkatini ekerek. Prens fincan ald ve tombul, pembe yanakl ocua bakarken kendini kaybetti. "A-ah, bu sizin olunuz mu?" dedi. "Ne gzel bir ocuk!... Ter-bi-yeli bir o-cu-a benziyor." "Prens" diye araya girdi Marya Aleksandrovna aceleyle. "Korkun kazay duydum! ok korktum dorusu... Bir yerinizi incitmediniz ya? yice emin olmalsnz! Byle bir ey akaya gelmez...

"O yapt, o yapt, arabac yapt bunu!" dedi Prens, allmadk bir hareketlilikle. "Dnyann sonu falan geldi sandm. tiraf etmeliyim ki ok korktum. Tanr beni balasn! Neredeyse aklm karyordum! Hi beklemiyordum, hi bek-le-miyor-dum! Arabacm Fe-o-fil'in suu bu! Sana gveniyorum dostum, gerekli ilemleri hallet, bir aratrma yaptrt. Benim canma kastettiinden eminim!" "Tamam, tamam Amca!" dedi Pavel Aleksandrovich. "Asln iyice aratrrm! Ama Amca, onu bu seferlik affedemez misiniz? Ne diyorsunuz?" "Kesinlikle olmaz! Beni ortadan kaldrmak istediinden eminim. O ve evdeki Lavrenty. Dnsenize kafasn u yeni fikirlerle doldurmu! Son zamanlarda ok olumsuz davranmaa balad... Ak sylemek gerekirse, tam anlamyla komnist olmu! Onunla karlamaya bile korkuyorum!" "ok doru sylyorsunuz Prens" diye bard Marya Aleksandrovna. "u lanet olasca, ie yaramaz adamlardan neler ektiimi bilemezsiniz! Bir dnsenize, iki tanesini deitirdim, ama onlarn yerine aldklarm da yle aptal eyler ki, sabahtan akama Bu ne gzellik! 30 31 kadar onlarla beraber olmaktan korkuyor insan. Ne aptal olduklarm bilemezsiniz, Prens!" "yle tabii, ama ben uan biraz kaln kafal olmasn isterim dorusu" dedi Prens, btn yallar gibi bo konumalarnn dikkatle dinlenmesinden ok memnundu. "Bir uaa bu yakr, hatta bu onun en nemli erdemidir, drst ve salak olmaldr. Tabii baz zamanlarda. Bu onlar daha heybetli yapar, yzlerine bir cid-di-yet gelir; yani daha terbiyeli grnrler, bir uakta en ok aradm ey terbiyedir. rnein, benim Te-ren-ty. Te-ren-ty'i hatrlyorsunuz deil mi? Onu ilk grdm anda ondan iyi bir kapc olacan anlamtm! alacak kadar aptald! Koyun gibi bakard! Ama ne heybetli, ne ciddiydi! Grtla ak pembeydi! Beyaz kravat ve niformasyla ok etkileyiciydi. Onu gerekten ok severdim. Bazen ona bakar hayran kalrdm, sanki bilimsel bir aratrma yapyormu gibi nemli bir edas vard! Tam bir Alman filozofuna benziyordu, Kant gibi rnein, yok yok daha ok besili bir hindi gibiydi. Bir uak iin fazlasyla comme ilfat!..." Marya Aleksandrovna kahkahay patlatverdi, hatta alklad bile. Pavel Aleksandrovich de btn kalbiyle onun duygularna katld. Amcasn ok komik bulmutu. Nastasya Petrovna da glmeye balad. Zina bile gld. "Ne kadar akac, ne kadar akll ve esprilisiniz, Prens!" diye bard Marya Aleksandrovna. "En ince, en komik ayrntlar gzlemleme yeteneiniz var!... Byle bir yetenee sahip olup da koskoca be yl kendini toplumdan soyutlamak ha! Yazabilirdiniz Prens! Belki bir Fonvizin, bir Griboyedov, bir Gogol olabilirdiniz!..." "Ah evet" dedi Prens durumdan gayet memnun. "Yazabilirdim... Biliyorsunuz, eski gnlerde ok daha espriliydim. Hatta sahne iin bir ko-me-di bile yazmtm... inde birka tane nefis ark bile vard! Ama hi oynanmad..." "Okusak ne ho olurdu! Sen de biliyorsun Zina, imdi tam zaman! Bizimkiler bir dizi tiyatro gecesi dzenliyorlar Prens, ga32 zilerimiz iin6 vatanseverlik adna... Sizin eseriniz ok uygun olurdu!" "Evet, tekrar yazmak isterim... ama tamamen u-nut-mu-um. ki, tane harika kelime oyunu olduunu iyi hatrlyorum (Prens, kendi elini pt)... Ben yurtdndayken byk bir heyecan yaratmtm. Lord Byron'u hatrlyorum. Onunla aramz gayet iyiydi,7 Viyana Kongresi8'nde mkemmel dans etmiti." "Lord Byron mu, Amca! Tanr akna Amca, siz ne sylyorsunuz?" "Evet, Lord Byron. Belki de Lord Byron deildi, baka biriydi. Yo, Lord Byron deildi, bir Polonyal'yd! imdi hatrladm. ok ilgin bir adamd. Kont olduunu syleyip duruyordu,

ama sonra bir lokantac olduu ortaya kmt. Neyse, ok gzel dans ederdi, sonunda bacan krd. Bu duruma uygun bir iir de yazmtm: Bizim Polonyal Ne de gzel oynard. "Sonra devam ederdi... Nasl devam ettiini hatrlayamyorum... Krnca bacan Brakt oynamay." . > "Gerekten byle devam ediyordu, deil mi Amca?" dedi, iyice j kendinden geen Mozglyakov. "Evet, sanrm yle olum" dedi Amca. "Ya da ona benzer bir eydi. Belki de deildi, neyse canm, komik bir eydi ite... Bakyorum da her eyi unutmuum. Hep halletmek zorunda olduum bir sr i olduu iin." 33"Sylesenize Prens, bunca zamandr neler yaptnz?" diye sordu Marya Aleksandrovna ilgiyle. "Sizi oyle ok dndm ki mon cher prince, neler olduunu renmek iin sabrszlktan lyorum..." "Ne mi yaptm? Bilirsiniz ite, bir sr i vard. Bazen dinlenir insan, bazen de gezintiye kar ve bir sr eyin hayalini kurar..." "ok gl bir hayal gcnz vardr herhalde Amca?" "Hem de ok olum. Bazen yle eyler dnrm ki sonra kendim de aarm... Ben Kaduyevo'dayken... Sahi sen Kaduyevo vali yardmcsydn, deil mi?" "Ben mi Amca? Siz ne sylyorsunuz?" diye bard Pavel Aleksandrovich. "Ben de seni vali yardmcs sanyordum, stelik de ne kadar deitiini dnyordum... Vali yardmcisinn yz ok kocaman ve zeki bir yzd. Olaanst zeki bir adamd, her frsatta iir yazard. Profilden karo papazna benzerdi..." "Ah Prens" diye araya girdi Marya Aleksandrovna. Bu yaam tarznzla kendi kendinizi mahvedeceksiniz, hi kukum yok! Be yl bir yere kapanp, kimseyle grmemek ve konumamak! Siz mahvolmu bir adamsnz Prens! Sizi dnen her kime sorarsanz sorun, herkes ayn eyi syleyecektir, mahvolmusunuz siz!" "Gerekten mi?" dedi Prens. "Yemin ederim! Size dostunuz ve kardeiniz olarak sylyorum! Sizi dndm ve gemiimize sayg duyduum iin bunlar sylyorum. kiyzllk yapsam elime ne geer? Yaam eklinizi tamamen deitirmelisiniz yoksa hastalanacaksnz, kendinizi tketip leceksiniz..." "Olamaz! O kadar erken mi leceim?" diye bard Prens, korkuyla. "Biliyor musunuz, doru bildiniz. Basurdan ok ekiyorum, zellikle de son zamanlarda. Krizim tuttuu zaman ok kt oluyorum. Bakn size ayrntsyla anlataym... lk nce..." "Baka bir zaman anlatrsnz Amca" diye araya girdi Pavel Aleksandrovich. "imdi artk gitme zamanmz gelmedi mi?" 34 "Peki, baka bir sefere o zaman. Zaten pek de ilgin gelmeyecekti size. Bunu imdi fark ettim... Yine de ilgin bir hastalk. yle anlar var ki... Bana hatrlat da sana bu akam bir olay ay-rn-t-sy-la anlataym olum..." "Yurtdnda tedavi ettirmelisiniz Prens" dedi Marya Aleksandrovna, ikinci kez araya girerek. "Yurdnda m? Evet. Kesinlikle yurtdna gideceim. Hatrlyorum da, 1820'lerde yurtdndayken, her ey mkemmeldi oralarda. Fransz bir vikontesle neredeyse evleniyordum. Ona fena halde ktm ve btn hayatm adamak istiyordum. Ama onunla evlenen bir bakas oldu. Olaylar tersine dnd. Birka saat iin ona arkam dnmtm ki bir bakas gelip kapt. Alman bir barondu. Sonralar tmarhanede yatt."

"Cher prince, ben salnza dikkat etmeniz gerektiini sylyorum. Yurtdnda iyi doktorlar var... her ey bir yana, yaam tarzm deitirmek mucizeler yaratr! Dukahanovo'nuzdan ayrlmalsnz, hi olmazsa bir sre iin." "Ke-sin-lik-le doru! Bunu ok nce dnmtm zaten. Biliyor musunuz, su krn deneyeceim." "Su kr m?" "Evet, aynen yle. Bir zamanlar denemitim. melere gittiim j zamand. Orada, Moskoval bir hanm vard, soyadn hatrlamyorum. Yetmiinde, air ruhlu bir kadnd. Elli yalarnda, akl gzl, dul bir kz vard. O da iir konusunda iyiydi. Sonralar bana bir talihsizlik geldi ve ok sinirlenerek hizmetisini ldrverdi. Mahkemelerde srnd. te onlar ille de imelere gitmem iin direttiler. Aslnda bir skntm yoktu, ama onlar srar ettiler. Kabalk etmemek iin gittim. Gerekten yararl bir eydi. tike itim, belki bir rmak su imiimdir. Su krnn ok yararl bir ey olduunu ve bana g verdiini kabul etmeliyim. Eer hasta dmeseydim, inann ki hibir sorunum olmazd..." "Bu ok doru bir sonu Amca!" dedi Mozglyakov. "Sylesenize I Amca siz mantk okudunuz mu?" 35"Tanr akna! Neler soruyorsunuz yle!" dedi Marya Alek-sandrovna sert sert, ok arm bir halde. "Okudum ocuum, ama uzun yllar nceydi. Almanya'da felsefe de okudum. Kursun tamamn aldm, ama sonra hepsini unuttum gitti. tiraf etmeliyim... beni bu hastalk konusunda... yle kor- kuttunuz ki... ok kt oldum. imdi geliyorum..." "Nereye gidiyorsunuz Prens?" diye bard Marya Alek-sandrovna aknlkla. "imdi dnerim, imdi... Aklma bir ey geldi de onu bir yerlere not etmek istiyorum... au revoir*..." "Bunu nasl buldunuz?" diye bard Pavel Aleksandrovich ve kahkahay bast. Marya Aleksandrovna'nn sabr tkeniyordu. "Hi anlamyorum, neden gldnz gerekten anlamyorum!" diye sze balad fkeyle. "Yal, saygdeer bir adama glyorsunuz, stelik de akrabanz, her kelimesiyle alay ediyor, iyi niyetinden yararlanyorsunuz! Sizin adnza ben utan duyuyorum Pavel Aleksandrovich! Sylesenize bu kadar glnecek nesi var? B en hi de komik bir ey grmyorum." "Bazen kimseyi tanmyor ve sama eyler sylyor." "Bu, yaad korkun hayatn bir sonucu, kt bir kadnn ynetimi altnda geen, be yllk bir mahkmiyetin sonucu. Ona glmek yerine acmanz gerekir. Beni bile tanyamad, bunu kendiniz grdnz. Her ey ortada! Onu kurtarmak gerekiyor! Srf o... adi kadndan kendini kurtarsn diye yurtdna kmasn nerdim!" "Bir ey syleyeyim mi, ona bir e bulmalsnz, Marya Alek-sandrovna!" dedi Pavel Aleksandrovich. "Yine baladnz! Siz slah olmazsnz Msy Mozglyakov!" * Hoa kaln. 36 "Yo Marya Aleksandrovna! Bu kez gerekten ok ciddiyim. Neden onu evlendirmiyoruz? Fena bir fikir saylmaz! C'est ne idee comme ne antre! * Ne zaran olacak? Hatta tam tersine, u anda yle bir durumda ki, belki byle bir adm onun kurtuluu olur! Yasal olarak buna bir engeli yok. Hem sonra, tabirimi balayn, o yal cadalozdan da kurtulmu olur. En nemlisi de, gen bir kz ya da daha iyisi, tatl, iyi, akll, yumuak, hepsinden te ona kzym gibi bakabilecek, fakir bir dul seecek olursa, o zaman onunla evlenmekle kadnn hayatn kurtardn dnecek. Onun iin, o kyl kadn yerine, sevecen, iten, iyi bir aileden gelen ve btn mr boyunca yanndan ayrlmayacak bir kadndan daha iyi bir ey olur mu? Tabii gzel de olmas gerekiyor, nk Amca'm gzellie merakldr. Zinaida Afanasyevna'ya bakn fark ettiniz mi?"

"Ama yle birini nereden bulacaksnz?" diye sordu, o ana kadar her eyi dikkatle dinleyen Nastasya Petrovna. "te kendiniz sylediniz: Siz varsnz ya! sterseniz tabii. Bakn size yle syleyeyim: Prens'in ei olmamanz iin bir nedeniniz var m? Gzelsiniz, bu bir; hem dulsunuz, bu da iki; ncs, iyi bir aileden geliyorsunuz; drdncs, zengin deilsiniz (nk, ok paganz yok); beincisi, ok duygulu bir kadn olduunuz iin onu seversiniz, el stnde tutarsnz, o kadn postalayp, Prens'i yurtdna gtrrsnz, onu balla brekle beslersiniz. Ta ki, bu fani dnyadan gp gidene dek. Bu da en ge bir yl iinde olur zaten, hatta belki de bir iki ay bile srmeyebilir. O zaman, dul bir Prenses olursunuz ve bir sr paranz olur, fedakrlnzn dl olarak da belki bir markiyle, belki de bir generalle evlenirsiniz! C'est joli, n'est-cepas?"** "Aman Tanrm! Ne ayp! O beni isteyecek olsa, srf minnetten dolay ona k olurdum" dedi Bayan Zyablov, kara, anlaml gzleri ldad. "Ama btn bunlar ok sama!" "Sama m? Siz isterseniz neden sama olsun? Siz hele bir is* ** Herhangi bir fikirden fark yok. Ne ho, deil mi? 37teyin, eer bugn nianlanmazsanz benim parmam kesin! Amca'y bunu yapmaya ikna etmekten daha kolay hibir ey olamaz! Her eye 'Evet' diyor, bunu kendi kulanzla duydunuz. Daha farkna bile varmadan onu evlendiririz ya da nce gzn boyarz, sonra evlendiririz. Bu onun iyilii iin. Siz her ihtimale kar en gzel kyafetinizi giy seniz iyi olacak, Nastasy a Petrovna!" Msy Mozglyakov'un cokusu gitgide artyordu. Soukkanllna ramen, Bayan Zyablov'un da az sulanyordu. "Bugn darmadan bir halde olduumun farkndaym" dedi kadn. "Hayal kurmay brakal uzun yllar oldu, artk hi umudum yoktu. Tam bir Madam Griboussier oldum artk... Sylesenize hizmetiden farkm yok, deil mi?" Bu zaman boyunca, Marya Aleksandrovna yznde bir hayret ifadesiyle oturuyordu. Pavel Aleksandrovich'in garip teklifini yldrm arpm gibi dehet iinde dinlediini sylersem yalan olmaz... Sonunda soukkanlln yeniden kazand. "Her eyin ok iyi dnldnden eminim, ama btn bunlar ok sama, aptalca ve dahas uygunsuz" dedi Mozglyakov'a sert sert. "Ama neden sevgili Marya Aleksandrovna, neden sama ve uygunsuz?" "Pek ok nedenden dolay. Bir kere, u anda benim evimdesiniz, Prens de benim konuum, kimsenin evime saygszlk etmesine izin veremem. Szlerinizi aka olarak deerlendiriyorum Pavel Alek-sandrovich. Tanrya kr ki Prens de geliyor!" "te geldim" diye bard Prens, odaya girerken. "Bugn ne kadarda ok, deiik fikirle doluyum, cherami. Buna inanmas g biliyorum, ama bazen aklma hibir fikir gelmez. Btn gn ylece oturup dururum." "Geirdiiniz kaza yzndendir Amca. Sinirlerinizi bozmu olmal, hem..." 38 "Evet olum, bana da yle geliyor. Sanrm kza biraz da ha-yr-l oldu. Bu yzden Feo-fil'i balamaya karar verdim. Biliyor musun, aslnda benim canma falan kastettiini sanmyorum. Sen ne dersin? Neyse canm, zaten daha geenlerde sakaln kestirerek onu cezalandrmtk." "Sakaln kestirmek mi? Ama Amca suratnn yars klla kapl!" "ey, evet, yle. Bazen ok doru gz-lem-ler-de bulunuyorsun olum, ama o sakal takma. Bakn ne oldu: Biri bana dardan bir katalog gnderdi. Efendiler ve arabaclar iin, ahane sakallar, favoriler, top sakallar, byklar falan, hepsi de kali-teli ve uygun fiyatl. Nasl bir ey olduunu grmek iin bir sakal smarlamaya karar verdim. Bir arabac sakal smarladm. Nefis bir ey geldi. Sonra bir baktk ki Feofil'in sakal onun iki kat daha gr. Biraz kararszlk

yaadk: Acaba sakaln m kestirmeliydik yoksa o sakal geri mi gndermeliydik. Bunu uzun uzun dndm, sonra takma sakal takmasnn daha uygun olacana karar verdim." "Hi kukusuz yledir, sanat daima doadan stndr Amca!" "Kesinlikle. Sakaln kestirirken ne aclar ekti! Sanki sakalyla beraber btn benlii de gidiyor gibiydi... Artk gitsek iyi olacak olum, deil mi?" "Ben hazrm Amca." "Umarm Vali'ye gidiyorsunuzdur!" dedi Marya Aleksandrovna, heyecan iinde. "Siz artk benimsiniz Prens. Btn gn benim evime aitsiniz. Buradaki sosyal evremiz konusunda size bir ey syleyecek deilim kukusuz. Belki Anna Nikolayevna ile birlikte olmak istersiniz, size akl vermeye kalkacak deilim, zamanla her ey aa kacaktr nasl olsa. unu unutmayn ki, bugn sizin ev sahibeniz, kardeiniz, anneniz ve dadnz benim. tiraf etmeliyim ki, sizin iin endieleniyorum Prens! Siz bu insanlar bilmezsiniz, bilemezsiniz!..." "Siz bana gvenin Marya Aleksandrovna. Her ey sz verdiim gibi olacak" dedi Mozglyakov. 39"Ah sizi gidi havai delikanl! Size gvenmek mi? Sizi yemee bekliyorum Prens. Biz akam yemeini erken yeriz. Kocamn iftlikte olduuna nasl da zgnm! Sizi grmekten ok memnun olurdu! Size saygs ve sevgisi vardr." "Kocanz m? Demek bir kocanz var?" diye sordu Prens. "Ah Tanrm! Nasl da unutkan olmusunuz Prens! Gemile ilgili her eyi, ama her eyi unutmusunuz! Gerekten de kocam Afanasy Matveich'i hatrlamyor musunuz? imdi iftlikte, ama onu binlerce kez grmtnz. Hatrlyor musunuz Prens? Afanasy Matveich?..." "Afanasy Matveich! iftlikte ha, c'est delicieal Demek bir kocanz var? Ne garip ey! B ildiim bir komediye benziyor: Kocas oradadr da kars... Ah affedersiniz, devamn unuttum. Galiba kadn bir yerlere gitmiti, Tula'y a m y oksa Yaroslavl'a myd, neyse canm ok komikti." "Kocas oradadr da, kadn Tver9'dedir Amca" dedi Mozgl-yakov, ona hatrlatmak iin. "Ah evet, evet! Teekkrler olum, Tver'di tabii ya! Charmant, charmantl Ben de Yaroslavl m yoksa Kostroma m diye dnyordum. Kadnn nereye gittiini bir trl hatrlayamadm. Charmant, charmant! Neden bahsettiimi unuttum... Evet! Hadi gidelim olum. An revoir, madame, adieu, ma charmante de-moiselle* " dedi Prens, Zina'ya dnp parmaklarndan perek. "Yemei unutmayn Prens! abuk dnn!" diye bard Marya Aleksandrovna arkasndan. * Hoa kaln bayan, elveda gzel hanmefendi. 40 BENC BOLUM "Siz mutfaa bir baksanz iyi olacak, Nastasya Petrovna" dedi Marya Aleksandrovna Prens'i yolcu ettikten sonra. "Canavar Nikita yemei mahvedecekmi gibi bir his var iimde! u saatte bile eminim sarhotur..." Nastasya Petrovna emre uyarak kalkt. Dar karken, biraz endieli olduunu dnerek Marya Aleksandrovna'ya kukulu bir bak att. Mutfaa gidip canavar Nikita'y kontrol etmek yerine, konuk odasna, oradan koridoru geip kendi odasna, sonra da evin kirli amarlarnn topland, sandklarla dolu kk, karanlk odaya geti. Nefesini tutarak, parmak ularna basa basa kapal kapya doru gitti, eilip anahtar deliinden bakarak dinlemeye balad. Bu kap, biraz nce Zina ile annesini yalnz brakt odaya alan kapdan biriydi ve her zaman kapal ve kilitli olurdu. Marya Aleksandrovna, Nastasya Petrovna'y her zaman dolap eviren ve havai biri olarak grrd. Onun kaplar dinlediini de bilirdi hi kukusuz, ama o anda Bayan Moskalev yle heyecanl ve

41dalgnd ki bu konuda nlem almak aklna bile gelmedi. Koltua oturdu ve anlaml anlaml Zina'ya bakt. Zina bu bak zerinde hissetti ve bir kasvet duygusu kalbini kaplad. "Zina!" Zina solgun yzn ar ar ona doru evirdi ve kara, dnceli gzlerini kaldrd. "Zina ok nemli bir konuda seninle konumak istiyorum." Zina annesine tamamen yzn dnd, kollarn kavuturup bekledi. Yzndeki rahatszlk ve alay ifadesini saklamaya alyordu. "Mozglyakov hakknda bugnk izlenimlerinin ne olduunu sormak istiyorum sana." "Uzun zamandr onun hakknda dndklerimi biliyorsun" dedi Zina istemeye istemeye. "Evet, mon enfant* ama kur yapma konusunda... gitgide daha srarl gibi grnyor." "Beni sevdiini sylyor, onun iin srarhl balanabilir." "Bu ok garip! Onun bu kadar ileri gitmesine oy le kolay kolay... izin vermezdin. Tam tersine, zerine saldrmak iin frsat kollardn." "Senin de eskiden hep ondan yana olup, onunla evlenmem konusunda diretmene ramen imdi nedense ona saldrda bulunman ok garip." "Zina, Mozglyakov ile evlenmeni istediimi inkr edecek deilim. Seni hep skntl grmek, (sen ne dnrsen dn) nedenini gayet iyi anladm ve geceleri uykumun kamasna yol aan aclarna seyirci kalmak ok zor. Sonunda, ancak hayatndaki gerek bir deiikliin seni kurtaracana inandm. Bu deiiklik de evlilik. Zengin deiliz ki yurtdna gidelim. Buradaki salaklar, senin yirmi * ocuum. 42 yanda ve hl bekr olduuna bir anlam veremiyorlar. Bir sr Ihikye uyduruyorlar. Herhalde seni mavirle yada avukatmz van vanovich'le evlendirecek deilim. Burada sana gre bir koca nereden bulaym? Mozglyakov havai bir adam kukusuz, ama yine de ok iyi bir ksmet. yi bir aileden, nfuzlu akrabalar var, yz elli kiilik bir kye sahip, baka ne istiyorsun, sylesene. Rvetlerle ve dalaverelerle yaamaktan daha iyidir. Bu yzden ondan yanaym. Drst olmak gerekirse, aslnda ondan gerekten holandm sylenemez. Tanr'nn beni nceden uyardna inanyorum. Birde senin iin daha uygun birini gnderecek olursa, senin Mozglyakov'a sz vermemi olman ok iyi olacak! Yani ona ciddi bir sz vermedin, deil mi Zina?" "Btn sorunu iki kelimeyle zetlemek varken niye laf do-|landrp duruyorsun anne?" dedi Zina kzarak. "Laf dolandrmak m Zina? Laf dolandrmak ha! Annenle ne biim konuuyorsun? Aman ne olacak canm! Zaten annene ok zun zamandan beridir gvenmiyorsun ki! Uzun zamandr beni annen deil de dmann gibi gryorsun." "Gvenmemek mi anne! Kelime oyunlarn bir tarafa brakalm artk! Birbirimizi anlyoruz, deil mi? Bunun iin ok zaman har-:adk." "Beni incitiyorsun ocuum! Senin geleceini kurtarmak iin her eyi yapmaya hazr olduuma inanmyorsun bir trl." Zina annesine rahatsz ve alayl bir ekilde bakt. "Geleceimi kurtarmak iin o Prens'le evlenmemi ister misin?" ye sordu, garip bir glmsemeyle. "Bu konuda tek kelime bile etmedim. Madem sen balattn syleyeyim, senin Prens'le evlenmen sz konusu olsa, bu hi de ap-|talca bir ey olmazd, gayet iyi bir ksmet..." "Bu ok,sama!" diye bard Zina fkeyle. "Samalk! Samalk! Anne, bana sorarsan sen ok fazla air ruhlusun. Kelimenin tam anlamyla air olmusun. Kasabadakiler de sana yle diyorlar 43zaten. Srekli planlar yapp duruyorsun. Bunlarn imknszl ve samal bile seni engellemiyor. Prens buradayken, aklndan bunun getiine eminim. Mozglyakov, o yal

adama bir e bulmamz konusunda samalarken, senin yznden ne dndn anlalyordu. imdi de ayn eyi dndne bahse girerim, sz oraya getirecektin. Benim hakkmda srekli olarak yaptn planlar artk canm skt ve bam artt iin, bana tek kelime bile etmeni istemiyorum, duyuyor musun anne, tek kelime bile! Bunu aklndan karmasan iyi olacak!" fkeden nefesi kesildi. "Sen ocuksun Zina, hasta, fkeli bir ocuk!" dedi Marya Aleksandrovna ili bir sesle ve gznde yalarla. "Bana saygszca laflar sylyorsun ve beni aalyorsun. Senden gece gndz ektiklerime hibir anne katlanamazd! Ama ne yapaym sinirlisin, hastasn, aclarn var ve ben de senin annenim, stelik de H-ristiyanm. Katlanmam ve balayc olmam gerekir. Hem sonra byle bir beraberlii istemenin nesi sama? Bence Mozglyakov, hayat boyunca, Prens'i evlendirmek konusunda sylediklerinden daha anlaml bir laf etmemiti hi. Tabii o apal Nastasya ile deil kukusuz. O konuda biraz samalad dorusu." "Bak anne! Bana ak ak syle, btn bunlar meraktan m soruyorsun, yoksa kafanda bir ey mi var?" "Yalnzca soruyorum o kadar. Neden sama olduunu dnyorsun ki?" "Gerekten skldm artk! Katlanmak zorunda olduum hay ata bir bakn!" diye bard Zina, ayan yere vurarak. "Eer hl an-layamadysan syleyeyim: Btn anlamszlklar bir yana braksak bile; zavall, bunak bir ihtiyardan yararlanmak, para koparmak iin evlenerek onun gibi sakat bir insan kandrmak, sonra her gn, her saat lmesini beklemek, bence yalnzca samalk deil, ayn zamanda da adilik, hem de yle bir adilik ki, kusura bakma ama anne byle eyler dndn iin seni kutlayacak deilim!" Bir an iin sessizlik oldu. 44 "Zina! ki yl nce olanlar hatrlyor musun?" diye sordu Marya Aleksandrovna birden. Zina dehete kapld. "Anne!" dedi sert bir sesle. "O konuyu bir daha amayacana sz vermitin." "imdi de senden bir kere olsun szmden dnmeme izin vermeni istiyorum ocuum. nk bunu bugne dek iimde sakladm. Zina! Artk birbirimize kar drst olma zamanmz geldi. ki yldr sustuum yeter! Bu byle devam edemez!... Diz kp sana yalvaryorum, brak da konuaym. Duyuyor musun Zina? z annen sana diz kp yalvaryor! Ayrca kzna tapan, mutsuz bir anne olarak sana yemin ediyorum, bundan sonra hibir zaman, hangi artlarda olursa olsun, hayatm bile sz konusu olsa bu konuyu bir daha amayacam. Bu son olacak, ama u anda art!" Marya Aleksandrovna szcklerinin istedii etkiyi brakacana gveniyordu. "Syle" dedi Zina sapsar kesilerek. "Teekkrler Zina. Artk hayatta olmayan, kardein Mitya'ya ders vermek iin, iki yl nce bir retmen gelmiti." "Neden byle uzun uzadya anlatyorsun? Bu abartl konuma ve btn bu ayrntlar tamamen gereksiz ve ac verici. Hem zaten ikimizin de bildii eyler" dedi Zina, nefret iinde szn keserek. "nk ocuum, ben senin nnde kendimi temize karmak istiyorum. nk btn bu sorunu senin bakmaya altn yanl adan deha farkl bir boyutta gzler nne sermek istiyorum. nk bundan karmay dndm sonucu ok iyi anlamam istiyorum. Senin duygularnla oynamak istediimi sanma sakn! Hayr, Zina, iimde grek bir anneyi bulacaksn ve belki de biraz nce adi dediin bu icadnn ayaklarna kapanp, gznde yalarla, bugne dek hep iddetle reddettiin uzlama nerisinde bulunacaksn. Bu yzdn sana her eyi anlatmak istiyorum Zina, hem de ta bandan tibaren. Yoksa azm bile amam!" 45"Syle" dedi Zina yine, annesinin abartl szcklere dknlne iten ie lanet okuyarak.

"Devam ediyorum Zina. Bu retmen daha bir ocuk olduu halde, anlayamadm bir ekilde seni etkiledi. Senin saduyuna, soylu gururuna, daha da tesi onun deersiz biri (ak konumak gerekir) olduuna duyduum gvenle aranzda bir ey olabileceinden hi kukulanmamtm. Ama sen bir gn gelip onunla evlenmek istediini syleme cesaretini gsterdin. Zina! Bu kalbime bak gibi sapland! l basp, kendimi kaybetmiim. Bunlar hatrlarsn. Senin gaddarlk dediin otoritemi kullanmak zorunda kaldm. Dnsene, bir zangoun olu, acdklar iin iirlerini yaymlayan Readers' Library'den ayda on iki ruble alan ve o uursuz Shakespeare'dan baka bir ey bilmeyen bir air msveddesi. Bu ocuk senin kocan olacakt, Zinaida Moskaleva'nn kocas ha! Florian ve gen kyllerine^ l yarar bir hikye! Bala beni Zina, ama hatrlamak bile beni ileden karyor! Tabii onu reddettim, ama dnyadaki hibir g seni tutmaya yetmedi. Baban da yzme bo bo bakyor, ne anlatmaya altm an-layamyordu bile. Onunla ilikine devam ettin, bulutun, en korkuncu da onunla mektuplamaya kararlydn. Dedikodular her yana yayld. nsanlar yanmda imal imal konumaya baladlar. Bir tek davullarla herkese duyurmadklar kalmt. Sonra tahmin ettiim ey doru kt. kiniz kavga ettiniz ve sana layk olmad ortaya km oldu... Sefil ocuk (ona adam demeye dilim varmyor) mektuplarn kasabada elden ele dolatrmakla bile tehdit: etti. Sen bu tehdide ok fkelendin ve suratna bir tokat yaptrdn. Evet Zina, bundan da haberim var! Ayn gn sefil ocuk mektuplarndan birini alak Zaushin'e gstermi ve bir saat iinde mektup benim ezeli dmanm Natalya Dmitriyevna'nn eline gemi. Ayn akam vicdan azabndan kahrolan yarm akll ocuk kendini zehirleme giriiminde bulundu. Ksacas korkun bir skan lal kt! O apal Nastasya Petrovna dehet iinde hemen bana kotu ve korkun haberi verdi: Mektup bir saattir Natalya Dmitriyevna'nn 46 elindeymi, iki saat iinde btn kasaba utancn duyacakm! Kendimle mcadele ettim, baylmamaya altm. Az kalsn yreime indiriyordun benim Zina. O utanma , canavar Nastasya, mektubu alp gerek sahibine vereceine yeminler ederek, karlnda iki yz gm ruble istedi. O gn ayamda incecik ayakkablar, karda koarak Yahudi Bumshtein'a gittim ve annemden bana hatra olan gerdanl rehine verdim. ki saat sonra mektup elimdeydi. Nastasya onu kadnn ekmecesinden almt. Bylece ortada kant kalmad ve senin onurun kurtuldu! O korkun gnde bana ne endieler yaattn! Ertesi sabah, hayatmda ilk kez samda krlar grdm. Zina! O ocuun hareketiyle ilgili bir yargya varmak iin yeterli zamann oldu. Geleceini ona emanet etmenin ne byk bir aklszlk olduunu imdi, ac bir glmsemeyle, sen de kabul edersin. Ama o gnden beri kendine eziyet ediyorsun, ac ektiriyorsun ocuum; onu unutamyorsun, daha dorusu onu deil de gemite kalan mutluluunu unutamyorsun. O hibir zaman sana layk biri deildi. imdi lm deinde yatyor. Verem olduunu sylyorlar, ama sen -iyilik melei!- seni hl deli gibi kskand iin, zlmesin diye o hayattayken evlenmiyorsun. Bense onun seni gerek bir akla sevdiine hi inanmyorum! Mozglyakov'un sana olan ilgisini duyduu zaman seni izlettiini, neler olduunu renmek iin birilerini gnderdiini, aratrmalar yaptn biliyorum. Onu hl dnyorsun, bunun farkndaym ocuum. Tanr ahidimdir, geceleri ne i gzyalar dkyorum!..." "Keser misin anne!" dedi Zina anlatlamaz bir acyla. "Geceleri ne yaptn bilmeden de yaamay srdrebiliriz" diye ekledi kesin bir tavrla. "Uzun uzadya konuup, ayrntlara girmeden azn aamazsn zaten!" "Bana hi gvenin yok Zina! Bu kadar acmasz davranma ocuum! Son iki yldr gzlerim hi kurumad, ama gzyalarm senden sakladm ve sana yemin ederim o zamandan beri pek ok ynden deitim! Senin duygularn gayet iyi biliyorum ve peri47sanlnn derecesini ancak imdi anladm. Byle bir dknln, istenmedii her yere burnunu sokan o lanet olas Shakespeare'den kaynaklanan bir romantizmin etkisi olduunu

dnmekte haksz mym? O zamanlar duyduum korku, attm admlar ve kararlarmn ciddiyeti konusunda beni hangi anne sulayabilir? Ama imdi, iki yldr ektiin aclar grnce senin duygularn anlyor ve hak veriyorum. Bana inan, belki de seni senden daha iyi anlyorum. Senin asl sevdiin o acayip ocuk deil, altn hayallerin, kaybettiin mutluluun, yce ideallerin, buna eminim. Ben de sevdim, belki de senden daha ok, ben de ac ektim. Benim de yce ideallerim vard. Peki beni kim ayplayabilir, her eyden te, Prensle evlenmenin senin u anki durumunu kurtaracak, en zorunlu yol olduunu dndm iin sen beni sulayabilir misin?" Zina, annesinin bo yere byle konumayacan bildii iin, bu uzun konumay aknlkla dinledi. Hele bu sonu onu hayretten dondurdu. "Demek sen ciddi ciddi o Prens'le evlenmemi neriyorsun?" diye bard dehet iinde, annesine biraz da korkuyla bakarak. "Demek bu rya ya da senin planlarndan biri deil, ciddi ciddi niyetlendiin bir ey, yle mi? Tahminlerimde yanlmyorum, deil mi? Peki... peki... bu evlilik beni nasl kurtaracak, u anki durumum iin nasl bir zorunluluk? Peki... peki... bunun deminden beri anlattn, uzun hikyeyle ne ilgisi var?... Seni gerekten anlayamyorum anne!" "Anlayamadna ok ardm mon ange*" dedi Marya Aleksandrovna gitgide heyecanlanarak. "Birincisi, bambaka bir topluma, deiik bir dnyaya gireceksin! Ne bir dost ne de bir iyilik grdn, kt dedikodularna katlandn, gzelliini kskanan kargalarla ve kt anlarla dolu bu kasabay sonsuza dek arkanda brakacaksn. Bu bahar yurtdna bile kabilirsin, talya'ya, svire'ye, spanya'ya gidersin, Zina, bizim lammz yerine Alhambra'y, Guadalquivir'i greceksin spanya'da..." * Meleim. 48 "Ama anne, izin verirsen bir ey syleyeyim, sanki Prens'le evlenmiim y a da bana evlenme teklif etmi gibi konuuyorsun!" "Hi endielenme meleim, ben ne sylediimin farkndaym. Brak da devam edeyim. Birinciyi sylemitim. kincisi, nasl bir nefretle Mozglyakov'adndn iyi anlyorum..." "Onunla asla evlenmeyeceimi senin sylemene hi gerekyok!" dedi Zina fkeyle gzleri parlayarak. "Ah hayatm, nefretini nasl da iyi anladm bir bilsen! Asla sevemeyecein birini sevmek iin yemin etmek ok korkun bir eydir! Sayg duymadn birinin kars olmak ok korkun bir eydir! Sonra senin akn isteyecek, zaten bunun iin seninle evlenmek istiyor, sana bakndan anladm bunu. Srekli olarak numara yapabilecek misin? Bunun ne dernek olduunu iyi bilirim, nk yirmi be yl ayn ileye katlandm. Baban beni mahvetti.Benim genliimi ald, ka kez aladm kendin de grdn!..." "Babam burada deil, ltfen arkasndan konuma" dedi Zina. "Bilirim, hep onun tarafn tutarsn zaten. Ah Zina! Prens'le evlenmeni isterken de iim szlyor, ama en azndan numara yapman gerekmeyecek. Onu sevmeyeceini sylemee hi gerek yok, kukusuz... zaten o da byle bir sevginin peinde olmayacak..." "Tanr akna samalama! una emin ol ki tahminlerinde yanlyorsun! Kendimi hibir ey uruna feda etmee kesinlikle niyetim yok! Kimseyle evlenmeye de kesinlikle niyetim yok, bunlar bil! Evlenmediim iin iki yldr hayatm zehir ettin. stemiyorum, o kadar! Bu konuyu kapatalm!" "Zinochka, sevgilim, Tanr akna, syleyeceklerimi duymadan hemen sinirlenme! Ne kadar abuk fkeleniyorsun! Olaya benim tarafmdan baksan sen de bana katlacaksn. Prens en fazla bir iki yl daha yaar; bana sorarsan gen bir dul olmak, evde kalm bir kz kurusu olmaktan daha iyidir. ld zaman senin zgr ve zengin bir Prenses olacan da cabas! Belki onun lmyle ilgili hesaplar

49yapmam hi houna gitmiyor! Ben bir anneyim ve uza grdm iin beni hibir anne ayplayamaz. Asl sylemek istediim u: Sen o kadar melek kalplisin ki, o ocuk iin ok zlyorsun ve o hayattayken evlenmek istemiyorsun. Bir dnsene, Prens'le evlenmekle o gen adam da iyiletirmi olacaksn, haline kredecek. Eer biraz olsun akl varsa, Prens'i kskanmann ne kadar gereksiz ve anlamsz bir ey olduunu fark edecek, zorunluluktan ve birtakm hesaplardan dolay evlendiini anlayacak. Sonra anlayacak ki... neyse, demek istediim Prens lnce istediinle evlenmekte zgr olacaksn..." "Uzun lafn ksas, Prens'le evlen, varn younu al, sonra da lmesini bekle, lnce de anla evlen demek istiyorsun. Szlerinin zeti bu, deil mi? Byle eylerle aklm elmee alyorsun... Seni anlyorum anne, ok iyi anlyorum! Byle irkin bir olayda bile soylu duygularn sergilemeden edemiyorsun. 'Zina, ok alaka ama ok krl bir i, en iyisi kabul et!' deseydin ok daha iyiydi. En azndan daha drste." "Ama ocuum, neden olaya bu adan bakyorsun, neden bir aldatmaca, hainlik ve karclk olarak gryorsun? Demek dndklerim adilik ve hainlik, yle mi? Tanr akna, bunun nesi adilik ve hainlik? Aynada kendine bir baksana. yle gzelsin ki, insan senin uruna bir krall bile feda edebilir! Ve sen, hayatnn en gzel yllarn bir ihtiyara feda ediyorsun! Alacakaranlk gnlerini bir yldz gibi aydnlatacaksn, yallna yeil bir sarmak gibi sarlacaksn, onu byleyen, agzllkle kann emen o adi kadn deil de sen! Parasnn ve namnn senden daha deerli mi olduunu sanyorsun? Adilik ve hainlik bunun neresinde? Sen ne sylediini bilmiyorsun Zina!" "Bir sakatla evlenmek zorunda olduuma gre daha deerli olmal! Amac ne olursa olsun aldatmaca aldatmacadr anne." "Tam tersi hayat1 m, tam tersi! Btn bunlar Hristiyanlk asndan deerlendirilmeli ocuum! Bir keresinde bir fke nbetin srasnda, hemire olmak istediini sylemitin bana. Ac ekmi, 50 hayata ksmtn. Artk sevmenin imknsz olduunu sylemitin, evet syledin. Eer aka inanmyorsan, o zaman kendini baka bir eye, daha yce bir eye ynelt, bir ocuk gibi itenlikle, inanla, Tanr seni kutsayacaktr. Bu ihtiyar da ac ekti, o da mutsuz, oradan oraya mekik dokudu. Onu yllardr tanrm, sanki iime domu gibi, garip bir sevgi beslemiimdir. Onun arkada, kz, hatta -byle konularda ak ak konumak gerekirse- oyunca ol; kalbini st, o zaman Tanr'dan yana, erdemli bir hareket yapm olursun. Komik olmasna aldrma. O yarm bir adam, ona ac. Sen bir Hristiyansn! Kendini zorla, byle eyler zorlamayla basardr. Hastanede yatmak, karantinann bulac havasn solumak pek ho bir ey deildir. Ama bu ii severek yapan melekler var. te senin yaral kalbin iin bir kurtulu yolu, bir ura, bir kahramanlk, hem kendi yaralarn da sarm olursun. Byle bir eyde karclk ve adilik olur mu? Ama senin bana gvenin yok ki! Belki de byle eyleri uydurduumu dnyorsun. Bu, kibirli, bilmi kadnn kalbi, duygulan, prensipleri olduunu anlayamazsn. Ne kar? Annene gvenme, onu aalayp dur, ama en azndan mantkl ve yararl eyler sylediimi kabul et. Senin iin daha iyi olacaksa konuan ben deilmiim de bakasym gibi dn; gzlerini kapat, yzn duvara dn, sahibi grnmeyen bir sesin konutuunu hayal et... Senin asl cann skan, bunun sanki bir alverimi gibi para iin yaplyor olmas m? Senin iin o kadar iren geliyorsa paray bir kenara brak o zaman! Gerekli olduu kadarn al, gerisini bir fakire ver. rnein, lm deindeki o talihsiz ocua yardm et." "Yardm kabul etmez" dedi Zina yavaa, sanki kendi kendine konuuyormu gibi. "O etmeyebilir, ama annesi eder" dedi Marya Aleksandrovna, zafer kazanm gibi bir tavrla. "Onun haberi olmadan alr. Hem alt ay nce kadna vermek iin teyzenden hediye olan kpelerini satmadn m? Gryorsun ya haberim var. Talihsiz oluna bakmak iin yal kadn amara gidiyormu."

"Yaknda yardma ihtiyac kalmayacak." ' 51"Neyi ima ettiini biliyorum" dedi Marya Aleksandrovna aceleyle, iyice ilhama kaplmt. "Neden sz ettiini anlyorum. Onun verem olduunu ve yaknda leceini sylyorlar. Peki kim sylyor bunlar? Geen gn Kallist Stanislavich'e onu zellikle sordum. Bir kalp tadma gre bilmem gerekirdi Zina. Kallist Stanislavich hastaln ciddi olduunu kabul ediyor, ama verem olmadndan emin. Yalnzca ciddi bir gs rahatszl varm. stersen git kendin sor. Baka bir yerde olsa, zellikle de hava deiimi yapsa daha da iyileirmi. spanya'da -zaten bunu daha nce de duymutum, hatta bir yerde okumutum-12 MalagatMalaga myd, yoksa arap ad gibi bir ey miydi neydi- diye bir ada varm, orada yalnzca gs hastalar deil gerekten veremliler bile srf ikliminden dolay iyileiyorlarm. nsanlar oraya zellikle ifa iin gidiyorlarm. Tabii yalnzca kodamanlar, belki de tccarlar, ok paras olanlar yani. Ah o byl Alhambra! O mersin aalar, limonlar, katrlarna binen spanyollar! Yalnzca bunlar bile bir air zerinde olaanst bir etki brakr. Byle bir yolculua kmak iin senin yardmn, paran kabul etmez mi diyorsun? O halde eer onun iin zlyorsan onu kandrabilirsin! Eer insan hayat sz konusuysa aldatmalar balanabilir. Ona mit ver, akn garanti et; dul kalnca onunla evleneceini syle. Dnyada her eyin kibarca sylenme yolu vardr. Annen sana utanlacak bir ey retmez Zina. Bunu onun hayatn kurtarmak iin yapacaksn, her ey normal! Umut verecek, onu yaama dndreceksin, o zaman salna dikkat etmee balayacak, tedavi grecek, doktorlarn dediklerini yapacak. Mutluluunu yeniden kazanmak iin kalkmaya gayret edecek. yiletii zaman, sen onunla evlenmesen bile onu kurtarm, hayata dndrm olacaksn! Ona merhamet duyacaksn! Belki de kader onu daha olgun biri yapm, deitirmitir. Sana layk biri olduysa, dul kalnca neden onunla evlenmeyesin ki! Zengin ve zgr olacaksn. Onu salna kavuturunca bir de ie girer. O zaman onunla evlenmen imdikinden daha mantkl olur. imdi byle bir dncesizlik yapacak olsaydnz neler olurdu? Herkesin kmsemesi, yoksulluk, ii gerei oluk ocuk sesleri, karlkl 52 Shakepeare okumalar, hep Mordasov'da yaamak, sonunda beklenen ve kanlmaz lm. Onu yeniden canlandrrken ayn zamanda da gzel ve erdemli bir yaam salam olacaksn, onu balamakla kendisine sayg duymasn baaracaksn. Yapt kt hareketler yznden kendisine ikence ediyor, onu balayp, yeni bir hayat salamakla, mit verecek, kendi kendisiyle bartracaksn. Kim bilir belki hkmette i bulup, ykselir. yilemese bile senin kollarnda -sen yannda olacaksn- mersin aalarnn, li-monlarn ve egzotik gkyznn altnda mutlu, kendisiyle bark ve senin akndan emin bir ekilde lecek! Ah Zina! Btn bunlar senin elinde! Her ey senden yana ve bunlara Prens'le evlenerek sahip olabilirsin." Marya Aleksandrovna sustu. Uzun bir sessizlik oldu. Zina anlatlamaz bir karklk iindeydi. Zina'nn duygularn tanmlama sorumluluunu stlenecek deiliz, nk anlamamz zor. Ama grne baklrsa Marya Aleksandrovna kznn kalbine giden yolu bulmutu. O kalpte neler olduunu bilmeden, her olasl denemi ve sonunda doru iz zerinde olduunu anlamt. Hassas parmaklarn Zina'nn yarasna basm ve eski bir alkanlkla Zina'y hi de etkilemeyen soyluluk duygularn gstermeden de edememiti. "Gvenmezse gvenmesin" diye dnd Marya Aleksandrovna. "Dnmesini salamam bile yeter! Dorudan syleyemediim konularda imalarda bulunurum!" Dndn yapp amacna ulat. stenilen etki yaratlmt. Zina dikkatle dinlemiti. Yanaklar alevlendi, gs inip kalkmaya balad. "Dinle anne" dedi sonunda kararllkla, yznde bu kararlln ona nelere mal olduunu gsteren bir solgunluk vard. "Dinle anne..." O anda holden gelen ve Marya Aleksandrovna'y aran keskin, tiz bir ses Zina'nn daha fazla ileri gitmesini engelledi. Marya Aleksandrovna sandalyesinden srad.

53"Yo olamaz!" diye bard. "Albayn o karga karsn kapma hangi eytan getirdi! Tanr akna, onu daha iki hafta nce kap dar etmemi miydim?" dedi zntyle. "Ama... ama imdi onu geri eviremem! Yapamam! Mutlaka nemli bir haberi vardr, yoksa gelmeye cesaret edemezdi. Bu ok nemli Zina! renmem gerek... Altna baklmadk bir tek ta kalmamal!" Sonra ieri girmek zere olan konuuna doru dnerek, "ziyarete gelmeniz ne ho! Nereden aklnza geldim sevgili Sofya Petrovna? Ne ho bir srpriz!" dedi. Zina odadan kt. 54 ALTINCI BOLUM Albayn kars Sofya Petrovna Farpukhina yalnzca ruhsal adan kargaya, fiziksel olarak daha ok sereye benziyordu. Elli yalarnda, kk keskin gzl, ufak tefek bir kadnd; yznde illeri ve sar lekeleri vard. Kuru bedeni gl, ince, sere bacaklar zerinde duruyordu. Her zaman koyu renk, ipek elbise giyen kadn bir dakika bile yerinde duramazd. Pis ve kinci bir dedikoducuydu. Albayn kars olduu iin havalara girerdi. Emekli olan kocasyla sk sk kavga eder, byle zamanlarda yzn trmalad bile olurdu. Sabah ve akam drder bardak votka ierdi. Geen hafta Anna Ni-kolayevna Antipova onu evinden kovduu, Natalya Dmitriyevna Paskudina da ona yardm ettii iin ikisinden de nefret ediyordu. "Birka dakikalna uradm mon ange" diye cvldamaya balad. "Oturacak deilim! Neler olduunu anlatmak iin geldim. Btn kasaba akln u Prensle bozdu! Bizim 'yal tilkiler' vos comprenez-* ona tuzak kuruyorlar, avlamaa alyorlar, bir* Anlyor musunuz! 55birlerinden alyorlar, ampanya iiriyorlar! nanamazsnz! nanamazsnz! Nasl oldu da onu braktnz? imdi Natalya Dmit-riyevna'da olduunu biliyor musunuz?" "Natalya Dmitriyevna'da m?" diye bard Marya Aleksand-rovna, sandalyesinden frlayarak. "Ama valiyi grmee gidecekti, tabii sonra da Anna Nikoiayevna'y, hatta bunlar da ksa ziyaretler olacakt!" "yle mi? Artk yakalayabilirseniz yakalayn! O urad zaman vali dardaym. Sonra Anna Nikolayevna'ya gitmi, orada akam yemei teklifi alm. Oradan hi kmayan Natalya Dmit-riyevna da onu zorla kendi evine le yemeine gtrd. te sizin Prensiniz!" "Peki ya... Mozglyakov? Yani, o bana sz vermiti..." "Aman canm, ne Mozglyakov'u! Brakn onu... O da onlarla beraber gitti! Dua edin de oyuna oturmasnlar. Geen yl olduu gibi btn parasn kaybedecek. Ona kt oynatp varn younu alacaklar. O Natashka sizin iin neler sylyor! Gya Prens'i... ey yani... baz amalar iin kandrmaya alyormusunuz vous comprenez! Bu konudaki dncelerini Prens'e de syledi. Tabii o neden sz ettiini anlamad, orada kukla gibi oturdu, sylenen her eye 'Ah evet!' dedi durdu. Sonra kz Sonka piyasaya kt. Bir dnsenize kz on be yanda, ama annesi onu hl dizlerinin zerinde, ksack elbiselerle ortalarda dolatryor. Bu size bir fikir veriyordur herhalde... Sonra ksz Mashka'y ardlar, o da ksa bir elbise giyiyordu, gzlklerimi takp inceledim, onunki daha da ksayd... Ne anlam vard bilmem, ama ikisi de kafalarna tyl, kk, krmz apkalar takmlard. O iki sska ey Prens'in nnde, piyano eliinde kazaska yaptlar! Prens'in bu konuda zayf olduunu bilirsiniz ya! Heyecandan eriyip bitti. Gzlklerini takp dikkatle inceledi, gerekten de o kk kargalar kendilerini fark ettiriyorlard ! Suratlar kpkrmz kesildi, hele o bacak atlar! Hh! Bu dans m oluyor yani? Ben Madam Jarnis'in yatl kz oku-lundayken alla dans13 etmitim. Mezuniyet balosuydu. Mthi bir (baaryd! Senatrler beni alklamlard! Biliyorsunuz, prenslerin ve kontlarn kzlar okurlard orada. Bunlarn yapt kankandan baka bir ey deildi ki! Utancmdan yanp tututum! Seyredemedim bile!..." "Ama... siz de mi Natalya Dmitriyevna'daydnz? Yani, demek istediim..."

"Evet geen hafta bana hakaret etmiti. Hi ekinmeden herkese anlattm bunu. Mais, ma chere* anahtar deliinden bile olsa Prens'i grmek istedim, onun iin gittim. Baka nasl grebilirdim? O bunak |Prens olmasayd o eve gider miydim! Dnsenize, benden baka herkese ikolata ikram edildi, sanki ben orada deilmiim gibi kimse benimle konumad! Bunu bile bile ayarlamt... Ah o tas suratl kadn! Ben ona yapacam bilirim! imdi gitmem gerek mon ange, acelem var, gerekten... Akulina Panfilovna'y bulup, ona eyi... Siz de Prens'i unutabilirsiniz artk! Buraya dnecei falan yok. Bi-jliyorsunuz, akl banda deil, Anna Nikolayevna onu evine ek-neyi baaracak. Hepsinin sizden d kopuyor... Biliyorsunuz, Zina meselesi..." "Quelle horreur!"** nann, btn kasaba bunu konuuyor! Anna Nikolayevna onu yemee alacak ve onu bir yere brakmayacak. Srf sizi kzdrmak iin yapyor, mon ange. Anahtar deliinden o dknt mutfana bir baktm da, ierde bir telatr gidiyordu, ampanya aldryorlar, baklar takrdyor, yemek hazrlanyordu... Acele ederseniz onu yolda yakalarsnz. Ne de olsa nce sizin davetinizi kabul etmiti! Sizin konuunuz, onun deil! O yal tilkinin, dzenbaz, apaln size gldn dndke! Savc kars da olsa benim ayam bastm ta kadar bile deeri yok! Hem ben albay karym! Madam Jarnis'in yatl kz okulunda okudum... Hh! Mais adieu, mon ange! Kzamla gelmeseydim beraber giderdik..." * Ama hayatm. ** Ne ayp ey! 56 57Ayakl gazete gitti. Marya Aleksandrovna heyecandan titremeye balad. Albayn karsnn d gayet ak ve akllcayd. Geciktirmek iin bir neden ve kaybedilecek zaman yoktu. Hl en byk problem zmsz duruyordu. Zina'nn odasna kotu. Zina kollarn gsnde kavuturmu, ba ne eik, zgn ve solgun bir halde odada bir aa bir yukar dolayordu. Gzlerinde ya vard. Annesine evirdii baklar bir kararllk lts tayordu. Aceleyle gzyalarn saklad, dudaklarnda alayl bir glmseme belirdi. "Anne" dedi, Marya Aleksandrovna'dan nce davranarak. "imdiye dek ok szck oyunu yaptn bana, hem de ok. Ama beni kr edemedin. ocuk deilim. Bir iyilik melei gibi kahramanca davranmam konusunda beni ikna etmeye uratn, ama benim byle bir yeteneim yok. Bencilliinden dolay, kendi baya fikirlerini dorulamaya alman ve onlara bir de soyluluk katman ok dzenbazca, ama beni kandramazsn, duyuyor musun? Tekrar sylyorum. Beni bu ekilde kandramazsn, bunu bilmeni istiyorum!" "Ama mon angel..." diye bard Marya Aleksandrovna, geri ekilerek. "Sakin ol anne! Beni sonuna kadar dinleme sabrn gster. Btn bunlarn bir entrika ve alaklk olduunu gayet iyi bilmeme ramen, teklifini kabul ediyorum, tamamen, duyuyor musun, tamamen? imdi Prens'le evlenmeye hazrm ve bu konudaki abalarna da yardmc olacam. Bunu neden yaptm sana syleyecek deilim. Karar verdiimi bil yeter. Her eyi yapacam, yaptm adilii affettirmek iin ayakkablarn giydireceim, hizmetisi olacam, onu elendirmek iin dans bile edeceim. Benimle evlendiine pimanlk duymamas iin yaplmas gereken her eyi yaparm! Ama buna karlk, her eyi nasl ayarlayacan ak ak anlatman istiyorum. Bu kadar srarl konutuuna gre, seni tandm kadaryla, kafanda mutlaka bir plan vardr. Hayatnda bir kez olsun ak ol, aklk olmazsa hibir ey mmkn deildir! Eer senin bunu nasl yapacan bilmezsem gerek bir karar alamam." 58 Zina'nn dnce tarzndaki bu beklenmedik deiiklie ok aran Marya Aleksandrovna bir sre gzlerini kzna dikip, hi konumadan, hareketsizce kalakald. Sertliinden ok korktuu kznn inadyla mcadele etmeye hazrd, bir yandan da yzde yz anlamak zere olduklarn ve inanlarna ters dse bile her konuda ibirliine ak olduunu fark etti! Bunun sonucunda da, birdenbire ciddiyete binen plan Marya Aleksandrovna'nn gzlerinde ldad.

"Zinochka!" diye bard cokuyla. "Zinochka! Benim canm, kanm!" Daha fazla bir ey sylemedi ve gidip kzn kucaklad. "Aman Tanrm' Anne beni kucaklaman falan istemiyorum" diye bard Zina, tatsz bir sabrszlkla. "Senin takn hareketlerini istemiyorum! Benim senden tek istediim soruma cevap vermen, hepsi bu." "Ama Zina ben seni seviyorum! Ben sana tapyorum, oysa sen beni itiyorsun... Yani, btn bunlar senin mutluluun iin yapyorum..." Gzlerinde sahtelikten uzak, gerek gzyalar ldyordu. Marya Aleksandrovna Zina'y ok seviyordu, ama kendi tarznda. O anda kazand baar onu ok etkiledi, heyecanlandrd, dayanma gcn zorlad. Zina da, her eye ramen, annesinin onu ok sevdiini biliyor ve bu sevgiyi bir yk olarak gryordu. Annesi ondan nefret etse her ey daha kolay olacakt... "Sinirlenme anne, biraz sarsldm da ondan" dedi Zina annesini yattrmak iin. "Kzgn deilim, kzgn deilim, meleim!" diye cvldad Marya Aleksandrovna hemen kendine gelerek. "Yani sarsldnn farkndaym. Bak tatlm, aklk istiyorsun, tamam o zaman ak olacam, tamamen ak, inan! Sen bana gven yeter. Balang olarak, kesin bir planm olmadn syleyeyim Zinochka, hem nasl olsun, bunun nedenini senin gibi zeki bir kz hemen anlar. Baz 59glkleri gzard edemem... u karga da kulamn dibinde bir eyler konuup durdu... (Ah Tanrm! Acele etmeliyim!) Gryorsun ya tamamen am! Amacma ulaacama yemin ederim!" dedi kendinden geerek. "Benim duyduum gven, senin dediin gibi iirsel bir gven deil meleim, gereklere dayanan bir gven. Bu da Prens'in biraz budala olmasndan kaynaklanyor, yani o, zerine istediini ileyebilecein bir kanvastr. Ben bir eye kalknca sakn kimse karma kmasn! Sanki o aptallar benimle baa kabileceklermi gibi!" diye bard, gzleri l l, elini masaya vurarak. "Bu benim iim! Bunu baarmak iin en nemli ey, olabildiince erkenden balamaktr, hatta byk bir ksmn halletsek iyi olacak." "ok gzel anne. Biraz daha aklk istiyorum. Plannla neden bu kadar ilgilendiimi ve hl neden gven duymadm biliyor musun? nk ben kendime gvenmiyorum. Bu adilii yapmaya karar verdiimi syledim ama plannn ayrntlar iren ve pis olursa, seni uyaryorum, buna dayanamam ve havlu atarm. Geri aalk bir ey yapmaya karar vermek, sonra da bunun iinde yzd pislikten korkmak da iren bir ey, ama yaplacak baka bir ey yok. Bunun tek yolu bu!..." "Ama Zinochka, sana nerdiim eyin nesi iren mon ange?" diye kar kt Marya Aleksandrovna rkeke. "Bu yalnzca yararl bir evlilik yapma meselesi, herkes yapabilir! Tek yapman gereken olaya bu adan bakmak, o zaman gzne daha onurlu grnecek..." "Ah anne, Tanr akna, bana kurnazlk yapmaya kalkma! Bak, her eyi, her eyi kabul edeceim. Daha ne istiyorsun? Yaptmz eylerin gerek adn sylemekten ekinme, ben ekinmiyorum! Belki de bundan sonra tek tesellim bu!" Yine dudaklarnda ac bir glmseme belirdi. "Tamam, tamam meleim. Bir yandan fikir ayrlna dp, bir yandan da birbirimize sayg duymamz mmkn. Eer ayrntlar 60 konusunda endieleniyorsan ve kt eyler olacandan kor-kuyorsan, her eyi bana brak. Yemin ederim, sana tek damla amur bile sramayacak. Seni herkesin nnde tehlikeye atacam m sanyorsun? Sen bana gven, her ey ok gzel ve onurlu bir ekilde ileyecek, en nemlisi de bu zaten! Hibir skandal kmayacak. Kanlmaz birka kk olay olsa bile biz ok uzaklarda olacaz! Yani burada kalacak deiliz! Brakalm arkamzdan barp dursunlar, onlara aldrmayacaz! Ltfen bana kzma, ama bu kadar gururlu olmana ramen onlardan ekinmene ok ayorum dorusu Zinaida."

"Ah anne, onlardan korktuum falan yok ki! Beni anlamyorsun" diye cevap verdi, rahatsz bir sesle. "Peki, peki sevgilim kzma! Sen belki hayatnda ilk kez yapacaksn, ama onlar haftann her gnn pis oyunlar dnerek geiriyorlar... Aman canm, ben de neler sylyorum, ne salak kadnm! Bu pis bir oyun deil ki! Byle pislik olur mu? Aslna bakarsan ok soylu bir davran! Bunu sana aklayaym Zinochka. Yalnzca bak asna bal bir ey..." "Anne, senin aklamalarn dinlemek istemiyorum!" diye bard Zina fkeyle, sabrszlkla ayaklarn yere vuruyordu. "Tamam sevgilim, tamam! Yine baltay taa vurduk..." Ksa bir sessizlik oldu. Marya Aleksandrovna Zina'ya uysallkla yaklat ve rahatsz bir ifadeyle, sanki yaramazlk yapan bir fino kpei sahibine bakyormu gibi gzlerinin iine bakt. "Nasl halledeceini hi anlayamyorum" diye devam etti Zina nefretle. 'Sonunda utanacaksn, bundan eminim. Ne dnecekleri umurum la bile deil ama senin iin utan olacak." "Meleim, eer seni endielendiren buysa ltfen rahat ol! Sana yalvaryorum! Planmzda anlatmz srece beni dnmene hi gerek yo c. Ne belalardan syrksz kurtulduumu bir bilsen! Ayarlanacak eyler var! En azndan deneyeceim! Ne olursa olsun Prens'le olabildiince abuk yalnz kalmalyz. lk adm bu. Her ey 61buna bal. Kukusuz sonra olacaklar da dnebiliyorum. Herkes fkeden kuduracak ama... olsun! Onlarn ilerini bitiririm ben! Bir de Mozglyakov var. O beni korkutuyor..." "Mozglyakov mu?" dedi Zina kmseyerek. "Evet ya Mozglyakov! Ama sen korkma Zinochka! Sana yemin ederim, onu yle bir hale getireceim ki, bize yardm bile edecek! Daha sen benim gcm grmedin Zinochka! bandayken nasl olduumu bilmezsin. Ah Zinochka sevgilim! Prens'in geldiini duyduum anda beynimde imekler akt! Sanki prltl bir ey btn varlm etkiledi! Bizim evimize gelecei kimin aklna gelirdi? Byle bir ans insana krk ylda bir gelir! Zinochka! Kk meleim! Sakat bir ihtiyarla evlenmende utanlacak bir ey yok, ama ekilmez olduunu dndn bir adamla evlenecek olursan ite ondan utanmalsn. Zaten bu gerek bir evlilik olmayacak, biliyorsun. Karlkl bir anlama olacak. Yani o yal bunak bu iten en ok kazanan kii olacak! Kendisine bahedilen deer biilmez talihin tadn karacak! Bugn ne kadar gzelsin Zinochka. Bu gzellik deil gerek bir tablo! Erkek olsaydm, sen yeter ki iste, sahip olduum kralln yarsn verirdim. Bunlarn hepsi inat! Kim bu gzel eli pmeden durabilir?" Marya Aleksandrovna kznn elini pt. "Bu benim kendi kanmdan, canmdan! O yal buna gerekirse zorla seninle evlendiririz. Ah Zinochka, ikimiz iin yepyeni bir hayat balayacak! Benden ayrlmayacaksn, deil mi Zinochka? ans yakaladn diye anneni bandan atmayacksn ya? Tartabiliriz kk meleim, ama sen yine de benim gibi bir dost bulmazsn, hem..." "Anne! Bunu yapmay kafana koyduysan belki de artk balamann... zaman gelmitir. Burada zaman kaybediyorsun!" dedi Zina sabrszlkla. "Evet Zinochka, zaman geldi. Doru. Ne diye ene alp duruyorum sanki!" dedi Marya Aleksandrovna laf alarak. "Prens'i ayartmaya alyorlar. Hemen oraya gitmem gerek! Gidince Mozglyakov' sorarm, sonra da... Olmazsa o yal bur a zorla 62 getiririm! Hoa kal Zina, hoa kal hayatm. zlme, cann skma, huzursuz olma, en nemlisi bu, huzursuz olma! Her ey en gzel ve en onurlu bir ekilde sonulanacak! Her ey olaya nasl baktna bal... Hoa kal, hoa kal!" Marya Aleksandrovna Zina'y kutsad ve odadan frlayp kt. Odasna gidince bir sre aynann karsnda durdu. ki dakika sonra, hep o saatte, dar kar diye atlar koulu bekletilen, st kapal arabasyla Mordasov sokaklarnda gidiyordu. Marya Aleksandrovna gayet grkemli yayordu.

"Yo, benimle baa kamazsnz!" diye dnd arabasna yerleirken. "Zina kararn verdiine gre, savan yarsn kazandk demektir. Prens'i brakacak mym? Asla! Aferin Zina'ya! Sonunda kabul etti! Bu da demektir ki kk beyni byle eylere iliyor. Zaten Zina'ya sunduum eyler ok cazipti! Onu etkiledi! Bugn gerekten de ok gzel! Onun gzellii bende olsa Avrupa'nn yarsn altst ederdim! Bakalm, neler olacak... Prenses olduu zaman btn o Shakespeare samalklar bitecek, neyin ne olduunu renecek! Mordasov'dan ve o retmen bozuntusundan baka ne bilir ki? Ah... ondan ne prenses olur! Onu cesaretine ve gururuna hayranm, yanna bile yaklalmyor! yle bir bak var ki, insan Kralie'yle karlam gibi oluyor. Nasl oluyor da halinin farknda deil? Neyse sonunda anlad canm! Yaknda akl iyice bana gelecek... Ben zaten hep yan banda olacam. Sonunda her konuda benimle ayn fikirleri paylaacak. Bensiz yapamayacak! Ben de bir Prenses olacam, Petersburg'da bile insanlar beni tanyacaklar. Elveda berbat kasaba! O Prens lecek, o sefil ocuk lecek; ben de onu kraliyet ailesinden biriyle evlendireceim. Beni endielendiren bir tek ey var: Acaba ona biraz fazla m gvendim? Ona kar ok mu ak oldum, ok mu fazla cokuya kapldm? Beni korkutuyor, hem de ok korkutuyor..." Marya Aleksandrovna dncelerine dalp gitmiti. Kukusuz bunlar problemli dncelerdi. Hani ne derler ya: Azmin elinden bir ey kurtulmaz. 63Zina kendi haline kalnca, kollarn gsnde kavuturup, odasnda bir aa bir yukar dolaarak dnd durdu. Pek ok eyi dnyordu. "Zaman geldi, hem de tam zaman!" diye tekrarlayp duruyordu hi darmadan. Bu tutarsz szlerin ne anlam vard? Uzun kirpiklerinde yalar ldyordu. Onlar silmek aklna bile gelmiyordu. Ama annesinin, Zina'nn dnceleri konusunda endielenmesine hi gerek yoktu. nk Zina kararn vermi ve sonularna kendisini hazrlamt bile... "Sen bir dur bakalm hele!" diye dnyordu Nastasya Pet-rovna, albayn kars gittikten sonra, karanlk odada el yordamyla yolunu bulmaya alrken. "Ben de u bunak Prens'i memnun etmek iin pembe kurdeleler balamaya niyetleniyordum. Ne salak bir kadnm, benimle evleneceine iyiden iyiye inanyordum. Ah Marya Aleksandrovna, demek apalm, demek dilenci klklym ha, demek iki yz ruble rvet aldm? Keke sana bir oyun yapp o paray almasaydm, seni kurnaz srtk! yi niyetimden yaptm hep, yaptm iin masraflarn aldm... Ben de birisine rvet vermek zorunda kalabilirdim. Ama bunu yapmayp kilidi kendim krdrma bundan sana ne? Senin kirli ilerini ben yaptm, uyuuk! Tek bildiin nak ilemek! Sen dur hele, ben naks gsteririm sana. apal mym deil miyim, grrsn! Nastasya Petrovna neymi anlayacaksn!" 64 YEDNC BLM Marya Aleksandrovna kendisini dehasna kaptrmt. Cesaret gerektiren, byk bir projesi vard. Kzn, varlkl, sakat bir Prens'le, herkesten gizlice evlendirmek; adamn bunaklndan ve savunmaszlndan yararlanmak; stelik bunu bir hrsz edasyla yapmak, Marya Aleksandrovna'nn dmanlarnn dedii gibi yalnzca bir cesaret ii deil, ayn zamanda da kstahlkt. Kukusuz, ok avantajlar olan bir projeydi, ama baarszlkla sonulanacak olursa sahibini, en hafif deyimiyle, rezil edecekti. Marya Aleksandrovna bunun farkndayd, ama bunun iin cann skmyordu. "Ben ne belalardan syrksz kurtuldum!" demiti Zina'ya ve haklyd. Yoksa bir kahraman olabilir miydi hi? Btn bunlar yol kesip soygun yapmaya benziyordu hi kukusuz, ama Marya Aleksandrovna'nn aldrd falan yoktu. Bu konuda rtlemez bir inanc vard: "Bu ii baard anda artk kimse bir ey yapamayacakt." Bu yle avantajl bir eydi ki d-ncesi bile Marya Aleksandrovna'nn tylerini rpertmeye yetiyordu. Ayn zamanda da iinde korkulu bir heyecan vard, sanki 65

ineli bir minderde oturuyor gibiydi. lham dolu bir kadn olmas ona inkr edilemez yetenekler de salamt, hareket plan hazrlama konusunda da baarlyd. Geri u aamada, plan yalnzca taslak halindeydi, belli belirsiz bir ekilde kafasnda canlanyordu. Yzlerce ayrnt ve olaslk hesaplanmay bekliyordu. Ama Marya Aleksandrovna kendisine gveniyordu. Onu heyecanlandran baarsz olma korkusu deil, ie bir an nce balama, kavgaya abucak katlma arzusuydu. Engelleri ve gecikmeleri dndke sabrszlktan lyordu. Gecikmelerden sz almken, dncelerimizden bahsetmek iin izninizi istiyoruz. Marya Aleksandrovna belann byn Mordasovlu soylulardan, zellikle de Mordasov sosyetesinin kadnlarndan bekliyordu. Kendisine duyduklar acmasz nefreti deneyimleriyle renmiti. u anda bile, daha hi kimseye sylemedii halde, plannn btn kasaba tarafndan bilindiinin farkndayd. Evinde sabah yaanan bir olayn, akama kalmadan, pazardaki satc kadndan, dkkndaki tezghtara kadar herkesin kulana gittiini birok defa tekrarlanan ac deneyimlerden renmiti. Marya Aleksandrovna'nn iinde bir tehlike nsezisi vard ve nsezileri onu hi yanltmazd. Bu kez de bunlar kuruntu deildi. Henz bilmedii eyler olmutu. lene doru, yani Prens'in Mordasov'a geliinden saat kadar sonra, kasabada garip dedikodular yaylmaya balad. Kimden kt belli deildi, ama byk bir hzla yaylmt. Marya Aleksandrovna'nn yirmi yandaki, drahomasz kz Zina'y Prens'le nianladn; Mozgl-yakov'un da postalandn ve her eyin ayarlandn konuuyorlard. Bu dedikodularn nedeni ne olabilirdi? Herkes Marya Aleksandrovna'y, kalbinden geenleri ve arzularn bylesine iyi bilecek kadar tanyor olabilir miydi? Ne dedikodularn olaylarn seyrine uymamas (ki byle olaylarn bir saat iinde dzenlenebilmesi ok zordu), ne de hikyenin aslszl (ki hi kimse dedikodunun nereden kaynaklandn bilmiyordu) Mordasovlular'n duyduklarna inanmalarn engelleyebilirdi. Dedikodu yayldka yayld ve inatla kk sald. in en ilgin yan dedikodunun, Marya 66 Aleksandrovna'nn kz Zina'ya bu konuyu amaya balad anda yaylm olmasyd. te kasaballar byleydi! Kasaballarn dedikodular zaman zaman mucize boyutlarna varr, kukusuz bunun nedenleri vardr. Bu, onlarn birbirlerini uzun zamandr, yakndan tanyp, ilgilenmelerinden kaynaklanr. Her biri dierinin baklar altnda yaar. Sayn hemerilerinden bir ey saklamas imknszdr. Seni ezbere bilirler; hatta senin kendi hakknda bilmediin eyleri bile bilirler. nsan, kasaballarn doutan psikolog ve kalp uzman olduklarn dnmeden edemez. Bu yzden de byle kasabalarda psikologlara ya da kalp uzmanlarna deil de inat eeklere rastlaynca gerekten arrm. Neyse canm, imdi bunun sras deil. Haber gk grlts etkisi yaratt. Herkes, Prens'le evlilii yle parlak ve akllca bir ey olarak gryordu ki acayipliine kimse j dikkat bile etmiyordu. Olayn bir baka asn da belirtmemiz gerek: Nedendir bilinmez ama Mordasovlular, Marya Alek-sandrovna'dan ok Zina'dan nefret ediyorlard. Zina'nn gzellii bunun nedenlerinden biriydi herhalde. Mordasovlular'n gznde ne kadar kusurlu olursa olsun, Marya Aleksandrovna onlardan biriydi. Oradan ayrlp gidecek olsa, kim bilir, belki de onu zlerlerdi. Onun dertleri ve karmakark ileri hayatlarna hareket getiriyordu. Onsuz bir yaam skc olurdu. Oysa Zina sanki Mordasov'da deil de bulutlarn zerinde yayor gibi davranyordu. Kasaballar onu kendi denkleriymi gibi grmyorlard. Zina da belki farkna bile varmadan, onlara kibirle bakyordu. te imdi bu Zina, hakknda skandall haberler yaylan, kibirli, burnu byk bu Zina, bir Prenses, bir milyoner olacak, soylular snfna girecekti! Bir iki yl iinde dul kalnca, belki de bir dkle ya da generalle evlenecekti; hatta belki de valinin kars olurdu (nk vali hem duldu, hem de kadnlara dkn biriydi). Sonra kasabann nde gelen kadn olacakt, hi kukusuz bunun dncesi bile dayanlacak ey deildi. Mor-dasov'un tarihinde hibir haber, Zina'nn Prens'le evlenme haberi kadar fke yaratmamt. Her kafadan bir itiraz l ykseliyordu. Bunun bir gnah, baya ve pis bir ey olduu, yal adamn

67aklnn banda olmad, aldatld, oyuna getirildii, dolandrld, bunaklndan yararlanld, kana susayanlarn penelerinden kurtarlmas gerektii, bunun korsanlk ve ahlakszlk olduu bas bas banld. Hem sonra Zina'nn zellii neydi ki, pekl bir bakas da Prens'le evlenebilirdi/Marya Aleksandrovna bu lklar ve konumalar yalnzca tahmin edebiliyordu, ama bu ona yetti. Herkesin, onun plann bozmak iin mmkn olan olmayan her trl eyi kullanacan biliyordu. Prens'i gasp etmeye alyorlard, onu tekrar ele geirmek iin ura vermek gerekecekti. Hem Prens'i ele geirmeyi ve ayartmay basarsa bile, onu sonsuza dek kontrol altnda tutamazd ya. Hem, o gn, iki saate kalmadan, - Mordasov'un btn kadnlarnn, bir bahaneyle salonuna dolumayacaklar ne malumdu? Artkkurtulabilirsen kurtul. Kapdan atsan bacadan girerlerdi, bu Mordasov iin imknsz bir ey deildi. Yani, kaybedilecek saat, hatta dakika bile yoktu, hem daha plan uygulanmaya balanmamt bile. Birdenbire Marya Aleksand-rovna'nn kafasnda bir imek akt ve hemen bir fikir olgunlat. Yeri gelince bu fikirden sz edeceiz. imdilik, kahramanmzn, sert bir yzle, ilham dolu olarak ve -eer Prens'i geri almann tek yolu buysa- bir savaa hazrlanarak Mordasov sokaklarnda son srat gittiini syleyelim. Bunun nasl baarlacan yada ona rastlayp rastlamayacan bilmiyordu, ama bildii bir ey varsa, o da btn Mordasov yerin dibine de batsa planndan dnmeyeceiydi. lk adm umduundan daha baarlyd. Yolda Prens'le karlat ve onu evine yemee gtrmeyi baard. Dmanlarnn btn uralarna ramen istediini nasl baardm ve Anna Ni-kolayevna'y nasl aptal durumuna drdn soracak olursanz, byle bir sorunun Marya Aleksandrovna'nn anna yakmayacan sylemem gerekir. Anna Nikolayevna Antipova gibi bir rakibin stesinden gelememesi nasl mmkn olabilir ki? Rakibinin evine doru yaklaan Prens'i yakalam ve hibir eyin onu amacndan saptrmasna izin yermeden zellikle de skandal kmasndan ok korkan Mozglyakov'a aldrmadan- arabaya att gibi gtrd. Marya Aleksandrovna'y rakiplerinden ayran zellii, bir l tehlike annda herhangi bir skandaldan korkmamas, baarya giden her yolu doru bulmasyd. Kukusuz Prens szn etmeye deecek bir direnme gstermedi. Her zaman deti olduu zere her eyi abucak unuttu. Halinden gayet memnundu. Yemekte hi durmadan konutu, ok neeliydi, akalar ve kelime oyunlar yapt, sonunu getiremedii ya da farkna varmadan bir bakasyla kartrd fkralar anlatt. Natalya Dmitriyevna'nn evinde kadeh ampanya imiti. Yemekte daha da fazlasn iip tamamen aknlat. Marya Aleksandrovna kadehini doldurup duruyordu. Yemek hi de fena gemedi. Canavar Nikita hibir eyi mahvetmemiti. Ev sahibi neesiyle konuklar canlandryordu. tekiler her naslsa pek havalarnda deillerdi. Zina ciddi sessizliini koruyordu. Mozgl-yakov'un kendinde olmad belliydi, pek yemek yemedi. Sanki bir ey dnyor gibiydi. Bu allmam bir ey olduundan Marya Aleksandrovna endielendi. Nastasya Petrovna suratn asm oturuyor, Mozglyakov'a gizliden gizliye, garip iaretler yapyordu, ama Mozglyakov farknda bile deildi. Ho tavrl ev sahibi olmasayd yemek cenaze yemeine benzeyecekti. Marya Aleksandrovna'nn grntsnn altnda anlatlmaz bir heyecan vard. Zina'nn gznde ya izleri tayan, yasl grnts annesine lm korkusu vermeye yetiyordu da artyordu bile. Bir baka problem daha vard: Zaman ok nemliydi, acele etmeleri gerekiyordu, bir de orada kukla gibi oturan ve her eye engel olan 'lanet Mozglyakov' vard! O varken herhangi bir giriimde bulunmak sz konusu deildi. Marya Aleksandrovna korkun bir endie iinde masadan kalkt. Yemekten kalktklar anda, Mozglyakov'un yanna gelip, hi beklenmedik bir ekilde, hemen gitmesi gerektii iin ok izldn sylemesi deyim yerindeyse onu ok etti. "Neden ama?" diye soruturdu, itenlikle. "ey, Marya Aleksandrovna" diye balad Mozglyakov rahatsz ve biraz da akn bir ekilde, "bana garip bir ey oldu. Nasl syleyeceimi bilemiyorum... Ltfen, Tanr akna bana bir t verin!" 68

69l "Neler oluyor?" "Bugn vaftiz babama rastladm. Hani tccar Boroduyev... tanrsnz. Yal adam ok fkeliydi, burnumun bydn syleyerek, beni azarlad. Bu Mordasov'a nc geliim ve ona u-ramadm. 'Bugn aya gel' dedi. Saat drd geti. Her zaman, klasik bir ekilde, ekerlemesini yapar ve saat bete ayn ier. Ne yapabilirim? Bir dnsenize Marya Aleksandrovna, huzur iinde yatsn, babam hkmet fonundan para alp kumar oynad zaman onu lmden kurtarmt. Zaten bu yzden de benim vaftiz babam olmutu. Eer Zinaida Afanasyevna ile evlenecek olursam, benim sadece yz elli nfuslu bir kym olacak, ama onun bir milyonluk ky var. Hi ocuu da yok. Eer her ey yolunda giderse vasiyetinde bana da yz bin brakabilir. Yetmiine geldi, bir dnsenize!" "Aman Tanrm! Bylesini hi duymadm! Peki ne bekliyorsun?" diye bard Marya Aleksandrovna, sevincini saklayamadan. "Hemen gidin, hemen! Zaman kaybetmemelisiniz. Yemek boyunca sizi izledim, renginiz umutu. Hemen gidin mon ami, hemen gidin! Hatta bu sabah urayp sevgisine layk olduunuzu gstermeniz gerekirdi! Ah u genler, ah!" "Ama Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov aknlkla. "Onunla konutuum iin beni eletiren siz deil miydiniz? Meyhanelerde, bodrumlarda avare avare dolap duran, sakall mujiin biri olduunu sylyordunuz." "Ah mon ami! nsan iyice dnp tanmadan pek ok ey sylyor! Ben de hata yapabilirim, aziz deilim ya! Her neyse canm, zaten yle bir ey sylediimi hatrlamyorum, ama belki de ruh halim iyi deildi... stelik siz o zaman Zina'ya talip deildiniz daha... Kukusuz bu bencillik, ama artk her eye baka bir adan bakmak gerekir. Byle yaptm iin beni hangi anne sulayabilir? Hemen gidin, bir dakika bile kaybetmeyin! Akam da orada kaln... Ona benden de sz edin, sayg duyduumu, sevdiimi, deer verdiimi iletin, elinizden geldiince gzel anlatn! Ah Tanrm tamamen aklmdan km, bunu benim size daha nce nermem gerekirdi." "Bana mit verdiniz Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov, kendinden gemi bir halde. "Yemin ederim, artk her dediinizi yapacam! Size anlatmaya korkuyordum!... imdi gidiyorum, hoa kaln! Ltfen Zina Afanasyevna'dan benim adma zr dileyin. Tekrar dneceim..." "Kalbim sizinle mon ami! Benden sz etmeyi unutmayn! Gerekten tatl bir ihtiyar. Onun hakkndaki dncelerim oktandr deiti... Zaten onun eski Rus tavrlarn her zaman sevmiimdir... Au revoir, mon ami, au revoirl" "Onu buradan uzaklatrmak Seytan'n ii! Yo, yo Tanr yardm ediyor olmal!" diye dnd, sevinten nefesi kesilerek. Pavel Aleksandrovich, hole km krkn giyiyordu ki Nas-tasya Petrovna birden frlayp yanna gitti. Hep bu an bekliyor gibiydi. "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu, onu kolundan tutarak. "Boroduyev'in evine, Nastasya Petrovna! Benim vaftiz babamdr o... ok zengin bir ihtiyardr, biraz onunla ilgileneyim ki mirasnda beni de hatrlasn!..." Pavel Aleksandrovich ok keyifli bir ruh hali iindeydi. "Boroduyev'e mi? O halde nianlnza elveda diyebilirsiniz" dedi Nastasya Petrovna kesin bir ifadeyle. "Elveda da ne demek oluyor?" "O demek oluyor ite! Onun size ait olduunu sanyordunuz, deil mi? Ama onu Prens'le evlendirmeye alyorlar. Kendi kulaklarmla duydum." "Prens'le mi? Rica ederim Nastasya Petrovna!" "Ne diye rica ediyorsunuz canm? Kendi kulaklarnzla duymak isterseniz paltonuzu brakp benimle gelin."

Dili tutulan Pavel Aleksandrovich paltosunu karp, parmak ularna basarak Nastasya Petrovna'y izledi. Kadn onu, sabah gizlenip casusluk yapt kk odaya gtrd. "Beni balayn, ama Nastasya Petrovna, btn bunlarn ne demek olduunu anlayamyorum!..." 70 71"Eilip dinlediiniz zaman anlayacaksnz. Herhalde oyun imdi balar." "Ne oyunu?" "! Bararak konumayn! Oyun demekle sizi kandrmaya niyetlendiklerini sylemee alyorum. Siz Prensle ktktan sonra Marya Aleksandrovna tam bir saat, Zina'y Prens'le evlenmesi iin ikna etmeye urat. Onu aldatmaktan daha kolay bir ey olmadn syledi ve onu evlenmeye zorlad. yle kurnazlklar denedi ki midem buland. Buradan her eyi dinledim. Zina raz oldu. Sizin hakknzda da konutular. Tam anlamyla aptal yerine koydular sizi! Zina sizinle evlenmeyeceini ak ak syledi. Ben de az aptal deilim! Az kalsn kurdele takp gezecektim! Dinleyin, bakn!" "Eer bu doruysa, ikili oynuyorlar demektir!" diye fsldad Pavel Aleksandrovich, NastasyaPetrovna'nn gzlerinin iine aptal aptal bakarak. "Dinleyin, bakn daha neler duyacaksnz." "Peki nereden dinleyeyim?" "Buradan, eilin ve anahtar deliinden dinleyin..." "Ama Nastasya Petrovna, ben... ben bakalarnn konumalarn gizlice dinleyemem ki." "Artk bunu dnmek iin ge kaldnz. Gururu bir yana brakn, geldiinize gre dinlemelisiniz!" "Ama..." "Bunu yapamazsanz o zaman sizi kandrmalarna gz yumun. Ben sizin iin zleyim, siz nazlann. Bana ne sanki? Yani bunlar kendim iin yapmyorum ya. Btn akam burada kalacak deilim!" Pavel Aleksandrovich cesaretini toplayp anahtar deliine eildi. Kalbi gm gm atyor, akaklar zonkluyordu. Ona neler olduunu bilmiyordu. 72 SEKZNC BLM "Demek Natalya Dmitriyevna'da iyi zaman geirdiniz, yle mi Prens?" dedi Marya Aleksandrovna, yaklaan sava agzllkle beklerken. Bir yandan da masum bir sohbet balatmaya alyordu. Kalbi beklemenin heyecanyla hzla atyordu. Yemekten sonra Prens sabah arland salona alnd. Marya Aleksandrovna'nn evinde, btn nemli olaylar ve ciddi toplantlar hep bu salonda yaplrd. Ovunurdu salonuyla. Alt kadeh araptan sonra, yal adam iyice gevemiti, ayakta duramyordu. Bir yandan da konumadan edemiyordu. Gitgide boboaz olmutu. Marya Aleksandrovna bunun geici olduunu ve konuunun yorgun dp uyuklayacam biliyordu. Demir tavnda dvlrd. Sava alann yle bir kolaan ettikten sonra, apkn ihtiyarn Zina'ya tatl tatl " aktn fark etti ve ana yrei neeyle kprdand. "Hem de ok i-yiy-di" dedi Prens. "Bilirsiniz, Natalya Dmit-iyevna ok m-kem-mel bir kadndr, ok m-kem-rnel bir :adn!" 73f Marya Aleksandrovna her ne kadar planlarna dalm olsa da rakibine vgler yadrlmasna dayanamad. "Aman canm, Prens!" diye bard, gzleri ldayarak. "Siz de ona mkemmel derseniz ben ne dneceimi bilemem artk! Siz bizim buradakileri hi tanmyorsunuz demektir, hem de hi. Hepsi gsteri, altn klfn altnda hepsi dzen, hepsi oyun. Klf kaldrrsanz, ieklerin altnda eekars yuvas bulacaksnz, orada iliinizi kemiinizi smrecekler!"

"Gerekten mi?" diye bard Prens. "ok ardm." "Yemin ederim ki yle. Ah mon Prince. Bak Zina, geen hafta Natalya Dmitriyevna'nn evinde olan gln ve sevimsiz olay anlatmalym. Hatrlyorsun, deil mi? Evet, Prens, hakknda ok iyi eyler dndnz o Natalya Dmitriyevna ile ilgili bir olay. Ah sevgili Prens, size yemin ederim dedikoducu deilim ben! Bunu sizi elendirmek, buradaki insanlarn nasl olduunu anlamanz iin canl bir rnek olarak anlatyorum. ki hafta nce Natalya Dmitriyevna bana urad. Ona kahve ikram ettik ve bir ey almak iin ben odadan ktm. Gm ekerliimde ne kadar eker olduunu gayet iyi biliyordum. Azna kadar doluydu. Dnnce bir de baktm ki, dibinde yalnzca tane kalm. Odada Natalya Dmitriyevna'dan baka kimse yoktu. Ne dersiniz buna? Koskoca ta bir evi, snrsz paras var. Bu komik bir rnek, ama siz bundan bizim insanlarmz hakknda bir fikir edinirsiniz." " Ger-ek-ten mi?" dedi Prens, byk bir aknlkla. Bu ne agzllk! Hepsini tek bana m yemi?" "te, o yle mkemmel bir kadndr! Bu iren olay nasl buldunuz? Ben byle bir ey yapacak olsam orackta lrdm!" "Ah evet... Ama yine de belle femne* biliyorsunuz..." "Natalya Dmitriyevna m? Rica ederim Prens, tas suratlnn biri! Ah Prens ah! Siz neler sylyorsunuz? Ben de sizin ok daha zevkli olduunuzu sanrdm..." * Gzel kadn. . "Ah evet ya, tas suratl... ama biliyorsunuz ok zel bir tarz var... Evet, dans eden kk kznn da oy le... ok zel..." "Sonechka m? Ama Prens, o daha ocuk! On drt yanda!" "Ah evet... ok hareketli, vcudu da biimleniyor... ok eker bir kz! Onunla dans eden teki kz da ok iyi..." "Ah zavall kszn biri o Prens! Onu sk sk evlerine alrlar." "k-sz ha? Pasakl birine benziyor. En azndan ellerini doru drst ykasa bari... Ama yine de ekici..." Prens hem byle sylyor, hem de gzln dorultup byk bir agzllkle Zina'ya bakyordu. "Mais guelle charmante personne!"* diye mrldand alak sesle, zevkten eriyerek. " Zina bize bir eyler al, yok yok, en iyisi ark syle! yle gzel sesi var ki Prens! Tam bir sanat. Bir bilseniz Prens" dedi Marya Aleksandrovna yumuak bir sesle. Zina'nn szlrcesine piyanoya doru gitmesi zavall adama yetti de artt bile. "Onun nasl da rnek bir kz olduunu bir bilseniz! yle sevgi doludur, bana kar yle yumuaktr ki! Ne hassaslk, ne yrek!" "Ah evet, hassaslk... Hayatmda onun gzelliiyle karlatrlabilecek tek bir kadn grdm" diye araya girdi Prens yutkunarak. "Otuz yl nce len Kontes Nainskaya. ok b-y-le-yi-ci bir kadnd, tarif edilemez bir gzellii vard.' Sonra abas ile evlendi..." " Abasyla m Prens?" "Evet aba... bir Fransz'd. Onu yurtdnda kont yapt. Ho bir adamd, eitimliydi, kck bir sakal vard!" "Ama... ama... nasl bir hayat sryorlard Prens?" "Ah evet gzel bir hayatlar vard. Geri ksa bir sre sonra da boandlar. Kadnn parasn alp kat. Bir sos yznden falan kavga etmiler..." * Ne ho ey bu. , 74 75"Anne ne alaym?" diye sordu Zina. "ark sylesen daha iyi olur Zina. ok gzel syler Prens! Mzii sever misiniz?" "Ah evet! Charmant, charmantl Mzie tut-ku-num. Yurtdndayken Beethoven'la tanmtm."

"Beethoven m? Zina dnebiliyor musun, Prens Beethoven'i tanyor!" diye bard Marya Aleksandrovna kendinden geerek. "Ah Prens! Gerekten tantnz m?" "Ah evet... ok sk f ikiydik. Enfiye ekip dururdu. Ne komik adamd." "Beethoven m?" "Evet Beethoven tabii. Aslnda belki Beethoven deildi, o Al-manlar'dan biriydi. O kadar ok Alman vard ki... Her neyse, bazen ipin ucunu karyorum." "Ne sylememi istersin anne?" diye sordu Zina. "Hani u valyenin arks var ya; kalenin hanmyla nn arks, onu syle... Ah Prens! valye hikyelerine baylyorum! Ah o kaleler! Ortaa yaam! klar, yarmalar... Ben de sana elik ederim Zina. Biraz daha yaklan Prens! Ah o kaleler ah!" "Evet ya kaleler. Ben de kaleleri severim" diye mrldand Prens cokuyla, tek gzn Zina'ya dikerek. "Aman... Tanrm!" diye bard. "O ak hikyesi! Ben onu biliyorum! Yllar nce duydum... Bana yle ok eyi hatrlatyor ki... Ah Tanrm!" Zina sylemee balaynca Prens'e neler olduunu anlatmayacam. Bir zamanlar ok nl olan o eski, Fransz ak arksn syledi. ok gzel sylyordu. Etkileyici, przsz, ince sesi insann iine iliyordu. Sevimli yz, ahane gzleri, tulara basan ince parmaklan, kaln, kapkara, parlak salar, inip kalkan gs, gururlu, muhteem, soylu grn zavall ihtiyar byledi. Prens kz ark sylerken gzn ondan alamyordu, heyecandan boulacak gibiydi. ampanya, mzik ve canlanan anlarla -kimin gzel 76 anlar yoktur ki?- kzan yal yrei uzun zamandr olmad kadar hzl atmaya balad... Neredeyse Zina'nn nnde dizst kecek ve arksn bitirene kadar alayacakt. "Ma charmante enfant!" diye bard Zina'nm parmaklarn perek." Vousme ravissez!*! imdi hatrlyorum... ama... ama... ma charmante enfant..." Prens sylemeye alt eyin sonunu getiremedi. Marya Aleksandrovna tam zaman olduunu hissetti. "Neden kendinizi zyorsunuz Prens?" diye bard ciddiyetle. "Bu duygusallkla, bu enerjiyle, bu ruhsal zenginlikle kendinizi canl canl gmyorsunuz! nsanlardan ve dostlarnzdan kayorsunuz! Bu affedilmez bir ey! Kendinizi dnn Prens! Gzlerinizi ap hayata bir bakn! Gemiinizin, genliinizin, kaygsz gnlerinizin anlarn hatrlayn, onlar canlandrarak kendiniz de hareketlenin! Yine insanlarn arasna karn! Yurdna kn. talya'ya, spanya'ya gidin Prens!... Size rehberlik edecek birine ihtiya duyacaksnz, sizi seven, sayg duyan, heyecannz paylaacak birine ihtiya duyacaksnz! Nasl olsa dostlarnz var! arn onlar, etrafnza toplayn, hepsi gelecektir. Her eyi brakp ilk gelen ben olurum. Dostluumuzu unutmadm Prens, kocam bile brakp peinizden gelirim... Ah eer daha gen olsaydm, eer kzm kadar gzel ve ekici olsaydm, size yolculuunuzda elik ederdim, refakatiniz, einiz olurdum." "Ah sizin bir zamanlar ne charmante personne** olduunuzdan eminim" dedi Prens, burnunu mendiline silerken. Gznde yalar vard. "ocuklarmz sayesinde yayoruz Prens" dedi Marya Aleksandrovna bbrlenerek. "Benim de koruyucu bir meleim var! Duygu ve dnce arkadam kzm! Srf benden ayrlmak istemedii iin yedi tane evlenme teklifini geri evirdi." "yleyse siz bana elik ederken o da bizimle gelecek? O zaman Aklm bamdan aldnz. ** Ho 'jiri. 77seve seve giderim!" dedi Prens canlanarak. "Ke-sin-lik-le giderim! Demek mitlenebilirim... O byleyici bir ocuk! Ma charmante enfantl..." Prens yine Zina'nn ellerini pmeye balad. Zavall adam, nnde diz kmeye hazrd. "Ama... ama Prens 'mitlenebilirim' de ne demek?" dedi Marya Aleksandrovna lafn keserek. Byk bir laf kalabalnn balayacan hissediyordu. "Ne garipsiniz Prens! Siz bir kadnn ilgisine layk olmadnz m dnyorsunuz? Bir erkein ekicilii gen olmasndan

kaynaklanmaz ki. Unutmayn ki sizin soylu bir yannz var! Siz kibarln, nazik duygularn ve tavrlarn temsilcisisiniz! Maria yal Mazeppa'ya tutulmam myd? Bilmem kanc Louis'nin sarayndaki ekici Marki Lauzun14'i hatrlyorum... Adam sarayn en gzel kadnnn kalbini fethettii zaman yal bir adamd!... Sizin yal olduunuzu kim sylemi? Bu fikri kafanza kim soktu? Sizin gibi erkekler yalanr m hi? Sizin gibi duygular, dnceleri, neesi, akl, enerjisi ve grgs zengin biri yalanr m? Tek yapmanz gereken benim Zinam gibi gzel, gen biriyle evlenip, yurtdna, lcalara gitmek. Tabii Zina yalnzca bir rnek, ben onu kastetmek istemedim. Nasl muazzam bir etki yaratacan grrsnz! Siz tam bir soylu, o ise gzeller gzeli! Koluna girip gayet vakarl bir ekilde yrrsnz. Siz etrafa nkteler saarken, o size byleyici arklar syler, lcadaki herkes sizi grmeye gelir! Btn Avrupa'dan bir ses ykselir, rk btn gazeteler ve eletiri stunlar hep bir azdan Prens Prens diye barrlar! Siz hl mitten sz ediyorsunuz!" "Eletiri stunlar ha... Ah evet!... Gazetelerdeki si tunlar..." diye mrldand. Marya Aleksandrovna'nn dediklerinin uncak yarsn anlamt. Gitgide daha ok geviyordu. "ocukum eer yor-gun deilseniz bize demin sylediiniz ak ar-k-sn tekrar soy leyin ltfen!" " Ah Prens! Daha gzel baka arklar da bilir.. .L'hiro dee* 'yi hatrlyor musunuz Prens? Daha nce duymutunuz deil mi?" * Krlang. 78 "Evet hatrlyorum... Yok yok unut-muum. Ben ayn arky istiyorum. Demin sylediini! L'hirondelle'yi dinlemek istemiyorum! Eski aklar severim" dedi Prens ocuk gibi yal vararak. Zina ark / tekrar syledi. Bu kez Prens kendisini tutamad ve Zina'nn nnde diz kt. Alyordu. "O ma belle chtelaine!"* dedi hem yallktan, hem de heyecandan hrldayan bir sesle. "O ma charmante chtelaine! Ah benim sevgili km! Bana yle eyler hatrlat-tn ki... ta eskilere gtrdn... O zamanlar her eyin ileride daha gzel olacan sanrdm. Vikontesle det yapardk... hem de bu ak arksnda... ama imdi... artk hibir ey bilmiyorum..." Prens konuurken sanki bouluyormu gibi sk sk nefes alyordu. Dili dikkati ekecek ekilde sryordu. Baz kelimelerini anlamak imknszd. Heyecanna yenik dt belli oluyordu. Marya Aleksandrovna yangna krkle gitti. "Prens! Sanrm siz benim Zinam'a k oluyorsunuz!" diye bard, tam ann yakaladn hissederek. Prens kadnn beklentilerini daha da younlatracak ekilde cevap verdi. "Deli gibi m ona!" diye bard, hl dizst duran ve heyecandan titreyen yal adam birden. Eski canllna tekrar kavumutu. "Ona canm bile verirdim! Yeter ki midim olsun... Ah ltfen kalkmama yardm edin, artk eklemlerim iyice zayflad... Benim... ona kalbimi sunmak iin midim olsayd... o zaman... ben... bana her gn ak arklar sylerdi, ben de ona bakardm... bakardm.. . Ah Tanrm!" "Prens Prens! Yani ona evlenme teklifinde mi bulunuyorsunuz? Onu benden almak m istiyorsunuz, Zinam' benden alacak msnz? Benim tatl, melek Zinam'? Seni brakmam Zina! Seni ancak kollarmdan zorla alabilirler!" Marya Aleksandrovna kzna kotu ve * Gzel ato sahibesi. 79Zina'nn kuvvetlice ittiini hissetmesine ramen onu sk sk kucaklad... Olay biraz abartyordu. Zina btn varlyla olanlarn farkndayd ve anlatlma/ bir nefretle izliyordu. Yine de sesini karmad. Marya Aleksandrovna'nn da istedii buydu. "Annesinden ayrlmamak iin dokuz evlenme teklifini geri evirdi!" diye bard. "Ama imdi, kalbim bir ayrlk olduunu hissediyor. Size nasl baktnn farkndaym... Soylu tavrlarnzla onu ok etkilediniz. Ah u inceliiniz yok mu Prens?... Ah! Bizi ayracaksnz; bunu hissediyorum!..."

"Ona tapyorum!" diye mrldand Prens, kavak yapra gibi titreyerek. "Demek annenden ayrlyorsun!" diye bard Marya Alek-sandrovna, bir kez daha Zina'nn boynuna atlarak. Zina bu ackl sahneyi sona erdirmek iin acele etti. Sessizce gzel elini Prens'e uzatt, hatta glmeyi bile baard. Prens saygyla kark bir korku duyarak elini ald ve pcklere bodu. "te imdi yaamaya balyorum" diye mrldand, heyecandan boulurcasna. "Zina!" dedi Marya Aleksandrovna ciddiyetle. "Bu adama iyi bak! Tandm en soylu, en onurlu adamdr! Ortaan valyesidir o! Ama biliyor Prens, o bunu biliyor... Ah! Buraya nereden geldiniz? Size btn hazinemi, meleimi veriyorum! Ona iyi bakn Prens! Size bir anne olarak yalvaryorum. Hangi anne zldm iin beni ayplayabilir?" "Yeter anne!" diye fsldad Zina. "Onu incinmekten koruyacak msnz Prens? Zinam'n onurunu incitmee cesaret eden olursa klcnzla kar karya gelecek mi?" "Yeter anne yoksa..." "Tabii ki..." diye mrldand Prens. "Ancak imdi yaamaya baladm... Dnn hemen imdi, u anda olmasn istiyorum... ben... Hemen Duk-ha-no-vo'ya haber gndermeliyim. Orada el-mas-larm var. Onlar ayaklarna sermek istiyorum..." "Ne evk! Ne lgnlk! Ne soylu duygular!" dedi Marya Aleksandrovna. Dnyadan elinizi eteinizi ekerek kendinizi yava yava mahvedebilirsiniz Prens. Bunu binlerce kez syleyeceim! O cehennemi dndke, damarlarmda kanm alevleniyor..." "ok korkuyordum" diye mrldand Prens inleyerek, ok heyecanlyd. "Beni akl hastanesine yatracaklard... ok korkmutum!" "Akl hastanesi mi? Ah ne canavarlk! Onlar insan olamazlar! Ne hainlik! Prens, bunu duymutum! Ama asl o insanlar deli! Neden ama neden?" "Bilmiyorum!" dedi yal adam gsz bir halde koltua kerek. "Bir baloya gitmitim, orada bir fkra anlattm, herhalde onu sevmediler. Sonra bam belaya girdi!" "Tek neden bu muydu Prens?" "Hayr. Sonra Prens Pyotr Dementyich ile kt oynadm, bir trl alt yapamadm. ki papazm, kzm vard... yok yok, kzm, iki papazm vard galiba... Yo! Bir papaz! Sonra kzlar..." "Yani srf bu yzden yle mi? Nedeni buydu! Ne korkun bir acmaszlk! Alyorsunuz Prens! Artk hepsi geti! Ben sizin yannzdaym Prens! Zina ile kalacam, tek kelime edebilecekler mi bakalm!... Aslna bakarsanz sizin evliliiniz onlar etkileyecek. Utanacaklar! Hl gl olduunuzu anlayacaklar... Yani, bylesine gzel bir kzn bir deliyle evlenmeyeceini fark edecekler! Artk banz dimdik tutabilirsiniz. Gzlerinin iine bakacaksnz..." "Tabii canm, gz-le-ri-nin iine bakacam" diye mrldand Prens gzlerini kapatarak. "Artk tamamen gevedi" diye dnd Marya Aleksandrovna. "Bou bouna konuup duruyorum!" "Perian oldunuz Prens, bunun farkndaym. Artk sakinlemeli 80 811 ve heyecanlardan kurtulmalsnz" dedi bir anne edasyla Prens'e doru eilerek. "Evet ya, biraz dinlenmeliyim" dedi Prens. "Doru, rahatlayn Prens! Btn bu heyecan... Durun ben de sizinle geleyim... Gerekirse sizi kendim yatrrm. Neden o resme bakyorsunuz Prens? Annemin portresi. O bir kadn deil, melekti! Artk aramzda deil. ok erdemli bir kadnd! ok erdemliydi Prens! Onun iin baka bir ey sylenemez."

"Erdemli mi? C'estjo*... Benim de bir annem Vard... Prenses.. . Olaanst iman bir kadnd... Aslnda sylemek istediim bu deildi... Hafzam iyice zayflad artk. Adieu, ma charmante enfant\... Bugn... ya da yarn... ne fark eder... ok sevinirim! Au revoir, au revoirl" Tam eliyle pck gndermek zereydi ki kayd ve az kalsn yere kapaklanverecekti. "Dikkatli olun Prens! Koluma tutunun" diye bard Marya Aleksandrovna. "Charmant! Charmant!" diye mrldand yrrken. "Ancak imdi ya-a-ma-ya baladm..." Zina yalnz kalmt. Ruhuna dayanlmaz bir arlk kt. Midesi bulanyordu. Kendisini aalk biri gibi hissediyor, yanaklar yanyordu. Yumruklarn skm, dilerini gcrdatyordu, ban nne emi, hi kprdamadan duruyordu. Gzlerinden utan gzyalar dklyordu... Tam o anda kap ald ve Mozgl-yakov odaya girdi. * Bu gzel. 82 DOKUZUNCU BLM Her eyi, her eyi duymutu! Odaya yryerek deil koarak gelmiti. fkeden ve heyecandan sapsaryd. Zina ona akn akn bakt. - "Demek bunun peindeydiniz!" diye bard, nefesi kesilerek. "Sonunda nasl bir kadn olduunuzu anladm!" "Nasl bir kadnmm?" diye sordu Zina, sanki bir deliye bakyormu gibi bakarak. Birden gzlerini fke brd. "Benimle byle konumaya nasl cesaret edebiliyorsunuz?" dedi zerine doru giderek. "Her eyi duydum!" dediMozglyakov ciddi ciddi ve elinde olmadan bir adm geriledi. "Duydunuz mu? Demek kaplar dinliyorsunuz?" dedi Zina onu kmseyerek. "Evet! Kaplar dinliyorum! Bunun byk bir ahlakszlk olduunu biliyorum, ama en azndan sizin nasl bir... bir... Sizi ta83f mmlayacak bir kelime... bulmakta zorlanyorum" dedi Zina'nn baklarndan gitgide daha ok korkarak. "Duymu olsanz bile beni neyle sulayabilirsiniz? Beni sulamaya ne hakknz var? Benimle byle kstaha konuma hakkn nereden buluyorsunuz?" "Ben mi? Nereden mi buluyorum? Bana bunu nasl sorarsnz? Siz Prens'le evleniyorsunuz ve benim konumaya hakkm yok, yle' mi?...Bana sz vermitiniz siz!" ' "Ne zaman?" "Ne demek 'ne zaman'?" "Bu sabah bama musallat olduunuz zaman, size olumlu bir cevap vermemin olanaksz olduunu gayet kesin bir ekilde sylemitim." "Ama beni geri evirmemi, tamamen reddetmemitiniz. Demek beni yedekte tutuyordunuz! Yani beni kandryordunuz." Zina'nn yznde, sanki bir bak darbesi alm gibi bir ifade belirdi, ama duygularn bastrd. "Eer sizi geri evirmediysem" diye balad Zina, sesindeki g hissedilen titremeyi bastrmaya alarak, "bu size zldm iindi. Bana hemen 'hayr' demeyip, sizi biraz daha tanmam iin beklemem konusunda yalvardnz. 'Onurlu bir adam olduumu anladnz zaman beni reddetmeyeceksiniz' dediniz. Bunlar sizin kelimeleriniz. Daha bana kur yapmaya baladnz anda bunlar sylediniz. nkr edecek deilsiniz ya! imdi bana sizi kandrdm syleme kstahlnda bulunuyorsunuz. Bugn sz verdiinizden iki hafta nce sizi karmda grd gm anda duy dm rahatszl kendi gznzle grdnz, rahaszlm sizden gizlemedim, tam tersine zellikle belli ettim. Bunu kendiniz de fark etmi olmalsnz ki erken geliinize kzp kzmadm sordunuz. Bir kadn, rahatszlm gizleyemedii, gizlemek istemedii bir adam kandrd iin sulanamaz herhalde. Sizi yedekte tuttuumu syleme cesaretinde bulundunuz. Bu konuda da size ancak yle bir cevap 84

verebilirim: 'Bir erkek en kk bir akl krnts bile tamyor olabilir, ama srf iyi bir insan olduu iin onunla evlenmek dnlebilir.' Oysa imdi, sizin yalnzca bir aptal deil, ayn zamanda da zararl bir aptal olduunuza inandm iin, size iyi yolculuklar ve mutluluklar dilemekten baka bir ey kalmyor bana. Gle gle!" Zina bunlar syledikten sonra arkasn dnp ar ar odadan kt. Her eyin bittiini anlayan Mozglyakov fkeden kpr-yordu. "Ya! Demek aptalm, yle mi?" diye bard. "Demek imdi aptal oldum! Pekl o zaman, hoa kaln! Ama gitmeden nce, Prens'i nasl iirip de kafeslediinizi btn kasabaya anlatacam! Herkese syleyeceim! Mozglyakov'un ne olduunu o zaman greceksiniz!" Zina birden korktu, sanki cevap verecekmi gibi duraklad, ama bir an iin dndkten sonra aldrmazlkla omuzlarn silkti ve kapy arpp kt." Tam o anda Marya Aleksandrovna kapda belirdi. Mozglyakov'un barmalarn duymu, neler olduunu hemen anlayarak korkudan donup kalmt. Mozglyakov henz gitmemiti, Mozglyakov Prens'e ok yaknd, Mozglyakov bunu btn kasabaya yayabilirdi; oysaki ksa bir sre iin de olsa gizlilik ok nemliydi! Marya Aleksandrovna ne yapacan biliyordu. Bir an iinde neyin ne olduunu kavrad, Mozglyakov hibir eye kalkmadan onu sakinletirmenin yolunu planlad bile. "Ne oldu mon amil" dedi ve yanma doru gidip dosta kolunu uzatt. "Mon ami de ne demek oluyor?" diye bard fkeyle. "Btn yaptklarnzdan sonra bana mon ami diyebiliyor musunuz? Benimle elenmeyin sevgili hanmefendi! Beni ikinci kez kandracanz m sanyorsunuz?" 85 "Sizi bu halde grdme gerekten ok zldm Pavel Alek-sandrovich. Bunlar nasl szler! Bir hanmn yannda nasl konuuyorsunuz yle?" "Bir hanmn yannda m? Siz... bir hanmdan baka her ey olabilirsiniz!" diye bard Mozglyakov. Bu patlamayla neye niyetlendiini tam olarak bilemiyorum, ama can skc bir ey olduu kesindi. Marya Aleksandrovna ona tatl tatl bakt. "Oturun!" dedi on be dakika kadar nce Prens'in oturduu koltuu gstererek. "Tanr akna beni dinleyin Marya Aleksandrovna!" diye bard akna dnen Mozglyakov. "Bana yle bir bakyorsunuz ki insan sizin deil de benim kt bir eyler yaptm sanr! Byle davranamazsnz!... u ses tonunuza bakn!... nsan artk bu kadarna da dayanamaz... Farknda msnz?" "Dostum!" dedi Marya Aleksandrovna. "Size byle hitap etmeme izin vermelisiniz, nk benden daha iyi dostunuz yok. Dostum! Ac ekiyorsunuz, ok zgnsnz, kalbiniz yaraland, bu yzden de benimle byle konumanz hi artc deil. Ama ben size iimi aacam, nk sizin gznzde kendimi sulu hissediyorum. Oturun da konualm." Marya Aleksandrovna'nn sesi ok yumuakt. Yz hatlarnda ac ekiyormu gibi bir ifade vard. akna dnen Mozglyakov hemen yanndaki bir koltua oturdu. . "Demek kapy dinliyordunuz?" diye devam etti ayplayan bir ekilde yzne bakarak. "Evet! Dinlemeseydim ahmak olacaktm! Ne olursa olsun, bana kar hazrladnz plan btn ayrntlaryla renmi oldum!" diye cevap verdi kaba bir ekilde ve kendi fkesiyle kendi kendini kkrtyordu. "Si/in gibi prensipleri olan, okumu biri byle bir davranta bulunabiliyor demek? Aman Tanrm!" 86 Mozglyakov yerinden srad. "Ama Marya Aleksandrovna!" diye bard. Bu dayanlmaz bir ey! Bakalarn yarglamadan nce siz kendi prensiplerinizi ve neler planladnz bir dnsenize!"

"Bir ey daha var" dedi kadn onun itirazlarna hi aldrmadan. "Size kapy dinleme fikrini kim alad? Kim uyard, casus kim? Benim bilmek istediim ey bu?" "zgnm ama size bunu syleyecek deilim." "Nasl isterseniz, ben kendim renirim. Size kar sulu olduumu sylemitim. Ama olaylara bakacak olursanz, benim sizin iyiliiniz iin sulu duruma dtm greceksiniz!" "Benim iyiliim iin mi? B ir bu eksikti! Size yemin ederim artk beni kandramayacaksnz! O kadar da deil." Koltuunda yle bir dnd ki koltuk atrdad. "Dostum, eer mmknse biraz soukkanl olmaa aln. Syleyeceklerimi dikkatle dinleyecek olursanz bana hak vereceksiniz. ncelikle, btn olanlar, her eyi size anlatmalym, kaplar dinlemeden her eyi en ince ayrntsna kadar benden renmi olacaksnz. Bunlar size daha nce anlatmadysam, henz plan aamasnda olduu iindi. Belki gereklemeyecekti. Gryorsunuz ya ok ak konuuyorum. kinci olarak, ltfen kzm sulamayn. O sizi deli gibi seviyor. nanlmaz bir abayla onu sizden uzaklatrp Prensle evlenmeye ikna edebildim." "Evet, bu lgnca aka tank olma zevkine eritim" dedi Mozglyakov alayl alayl. "Peki siz onunla nasl bir tonda konutunuz? Bu gen bir hanma k olduu sanlan bir erkee yakyor muydu? yi yetitirilmi bir erkek byle mi davranr? Onu incittiniz ve rahatsz ettiniz." "Bunun iyi yetitirilmekle bir ilgisi yok Marya Aleksandrovna! Bugn yzme gldnz, ama ben Prens'le kp gittikten sonra arkamdan neler sylemisiniz! Sylediklerinizi hakaret olarak kabul ediyorum! Her eyden haberim var, her eyden!" 87 r "Hi kukusuz ayn pis kaynaktan renmisiniz" dedi Marya Aleksandrovna, kk gren bir glmsemeyle. "Evet Pavel Alek-sandrovich, size hakaret ettim, arkanzdan bir sr ey syledim, itiraf ediyorum, ok aba harcadm. in asl sizi kzmn gznde alaltmak, hatta mmknse iftira etmek zorundaydm. Bu bile onu sizden vazgeirmek iin ne kadar uratm gsterir! Ne dar grl bir adamsnz! Eer sizi sevmeseydi sizi ktlememe, komik ve deersiz bir duruma drmeme, bu tr zmler aramama gerek kalr myd hi? Siz daha her eyi bilmiyorsunuz! Sizi onun kalbinden karabilmek iin btn annelik otoritemi kullanmak zorunda kaldm, inanlmaz abalardan sonra ancak gstermelik bir onay alabildim. Eer bizi dinlediyseniz Prens konusunda beni tek bir szle ya da tavrla bile desteklemediini fark etmisinizdir. Azn ap tek kelime bile etmedi. arky bile robot gibi syledi. Btn bedeniyle ac ekiyordu, zaten ona a dm iin Prens'i odadan kardm. Kendi bana kaldnda hngr hngr aladndan eminim. eri girdiinizde grm olmalsnz..." Mozglyakov gerekten de odaya girdii anda Zina'nn aladn hatrlad. "Peki siz neden bana karsnz Marya Aleksandrovna?" diye bard. "Neden beni ktlediniz, iftira attnz, onca eyi yaptnz?" "Ah o da baka bir ey! Bu soruyu en banda soracak kadar mantkl olsaydnz her eyi oktan renmi olacaktnz. Evet, haklsnz! Btn bunlar ben yaptm, tek bama ben. Zina'y bu ie kartrmayn. Peki neden yaptm? Syleyeyim: ncelikle Zina iin yaptm. Prens zengin, soylu, evresi var, onunla evlenmekle Zina mkemmel bir ksmete konmu olacak. Bir gn, belki de ok gemeden ldnde -yle ya da byle hepimiz lp gideceizZina gen bir dul, bir Prenses, yksek sosyetenin bir yesi ve byk olaslkla da ok zengin bir kadn olacak. O zaman kiminle isterse onunla evlenebilecek, mkemmel bir evlilik yapabilecek. Kukusuz sevdii ve Prensle evlenerek kalbini krd adamla evlenecek. 88

Duyduu vicdan azab sevdii adamn gnln almak iin her eyi yapmasna neden olacaktr." "Hmm!" dedi Mozglyakov, dnceli dnceli ayakkabsn seyrederken. "kinci nedenden de ksaca sz edeyim" diye devam etti Marya Aleksandrovna, "bunu anlayamayabilirsiniz. u okuduunuz Sha-kespeare'den pek ok yce duygular karyorsunuz. ok iyi biri olmanza ramen daha ok gensiniz. Bense bir anneyim Pavel Aleksandrovich! Bakn: Ben Zina'y Prens'le biraz da Prens'in yarar iin evlendiriyorum, nk bu evlilik sayesinde onu kurtarmak istiyorum. Eskiden beri, o soylu, altn kalpli, valye ruhlu, onurlu ihtiyar severim. Biz dosttuk. O iren kadnn peneleri arasnda perian bir hlde zavall. Adamn lm onun elinden olacak. Tanr ahidimdir, bunun kutsalln ne srerek Zina'ya bu evlilii kabul ettirebildim. Onda da valye ruhu var. En fazla bir yllk mr kalm biradanm destei, avuntusu, arkada, ocuu, sevdii, ve ilh olmann bir Hristiyanlk erdemi olacan syledim. Son gnlerinde etrafnda o iren kadn, korku ve sknt deil, aydnlk, dostluk ve sevgi olmal. Son aydnlk gnleri ona cenneti hatrlatmal! Bencillik bunun neresinde, syler misiniz? Bu bencillik deil hemirelere yarar bir kahramanlk!" "Yani siz... siz bunu srf Prens'i dnerek, hemirelere zg kahramanlk adna yaptnz yle mi?" dedi Mozglyakov aceleyle, alayl alayl. "Sorunuzu gayet iyi anladm Pavel Aleksandrovich. Anlam ok ak. Sanrm siz kendi karmzla Prens'inkini birbirine kartrdmz dnyorsunuz. Hem ne olur ki? nsan byle hesaplar dnebilir, ama bunlar planl eyler deildir, kendiliklerinden ortaya kverirler. Bylesine ak bir itirafn sizi ok arttn biliyorum, ama sizden tek bir isteim var Pavel Aleksandrovich, Zina'y bu ie kartrmayn! O bir gvercin kadar masumdur. Hi hesap yapmaz. Bir tek sevmeyi bilir. Ah benim canm yavrum! Eer hesap yapan biri varsa o da benim! Siz de elinizi vicdannza koyup syleyin: Byle bir durumda kim karlarn 89 gzetmez ki? En basit ve en tarafsz hareketlerimizde bile kendi karlarmz gzetiriz, stelik bunu hi farkna varmadan yaparz! Bunu yaparken de soylu duygular tadmz syleyerek kendimizi kandrrz. Ben kendimi kandrmak istemiyorum. Amalarm ok soylu da olsa birtakm hesaplarm olduunu kabul ediyorum. Ama bunu kendim iin mi yaptm? Benim hayattan artk bir beklentim yok Pavel Aleksandrovich! Yaayacam kadar yaadm. Benim hesaplarm meleim, yavrum, kzm iin. Bu durumda beni hangi anne ayplayabilir?" Marya Aleksandrovna'nn gzlerinde yalar parldad. Pavel Aleksandrovich bu ak itiraf dehet iinde dinliyor ve aknlktan bo bo bakyordu. "Ah evet, hangi anne..." dedi sonunda. "ok gzel konuuyorsunuz Marya Aleksandrovna, ama... ama bana sznz var! Siz de beni mitlendirdiniz... Bana ne olacak peki? Dnsenize, aptal durumuna dmedim mi?" "Sizi hi dnmediimi mi sanyorsunuz mon cher Paul? Tam tersine, bu hesaplarda sizin karnz yle byk ki, bu ie girimem iin beni yreklendiren biraz da bu zaten." "Benim karm m?" dedi Mozglyakov, bu kez gerekten hayrete dmt. "Nasl olur?" "Tanr akna! nsann bu kadar dar grl ve saf olmas mmkn m?" diye bard Marya Aleksandrovna gzlerini tavana dikerek. "Ah genlik ah! Kendinizi Shakespeare'e kaptrp, bakalarnn akln ve dncelerini alarak, yaadnz sanrsanz olaca budur ite! imdi de kalkm karnzn ne olduunu soruyorsunuz, sevgili Pavel Aleksandrovich. Biraz konu dna kmama izin verin: Zina sizi seviyor, buna hi kuku yok! Ama gzlemlediim kadaryla sevgisine ramen, size, iyi niyetinize ve duygularnza kar bir gvensizlik duyuyor. Zaman zaman kendisini zellikle geri ektiini, size souk davrandn fark ettim. Bu olsa olsa gvensizliin ve kukunun sonucudur. Siz bunu fark etmediniz mi Pavel Aleksandrovich?"

"ey, e-vet fark ettim, hatta bugn bile... Ama ne demek istiyorsunuz Marya Aleksandrovna?" "Gryorsunuz ya fark etmisiniz. Demek yanlmamm. Onun nedense size kar garip bir gvensizlii var. Ben bir anneyim. ocuumun kalbindekileri anlamaz mym? Varsayalm az nce odasna hzla girip onu azarlamadnz, hatta aalayp, saf, gururlu, gzel ruhunu incitmediniz de -sizin byle yapmanz onun gvenini daha da azaltyor zaten- byle bir haberi gayet lml, gznzde hzn yalan ve biraz da mitsizlikle, ama yine de mkemmel bir yce gnlllkle karladnz..." "Hmm..!" "Yo, szm.kesmeyin Pavel Aleksandrovich. Btn sahneyi olduu gibi gznzn nne sermek istiyorum. Ona: 'Zinaida! Sizi canmdan ok seviyorum, ama baz ailevi nedenler bizi birbirimizden ayryor. Bunlara sayg gsteriyorum. Hepsi sizin iyiliiniz iin, onlara kar koyamam. Zinaida sizi balyorum. Mutlu olun!' deseydiniz. Bu arada da baklarnzla onu kskaca alsaydnz. Bunlarn onun kalbinde yarataca etkiyi bir dnsenize!" "Evet Marya Aleksandrovna, diyelim sizin dediiniz gibi oldu. Bunlar gayet iyi anladm... ama ne kar? Bunlar syleyeceim ve yine ellerim bombo buradan gideceim..." "Yo yo dostum! Szm kesmeyin. Brakn da her eyi sonularyla beraber resmedeyim. Varsayalm, ksa bir sre sonra bir baloda, prl prl aydnlatlm bir salonda, ba dndrc bir mzik ve nefis kadnlarn bulunduu bir yerde karlayorsunuz. Bu muhteemliin ortasnda siz, solgun yznzle, hznl ve dnceli bir ekilde, kimsenin sizi fark etmeyecei bir stuna dayanm duruyorsunuz. Balonun girdabna kaplp, onu dans ederken izliyorsunuz. Etrafnzda Strauss'un ba dndrc ezgileri ve sosyetenin nkteli konumalar akp gidiyor. Ama siz solgun, yalnz ve krgnsnz! O zaman sizce Zina ne hisseder? Onun gzne nasl grnrsnz? 'Her eyini benim iin feda eden, kendini tketen bu 90 91 adamla ilgili kukularm vard!' diye dnr. Hi kukusuz eski ak kar konulmaz bir gle yeniden canlanr!" Marya Aleksandrovna soluk almak iin durdu. Mozglyakov koltuunu atrdatarak kprdand. Marya Aleksandrovna devam etti. "Prens'in sal iin Zina yurtdna gidecek, talya'ya, spanya'ya. Mersin aalarnn, limonlarn lkesi, masmavi gzyz, Guadalquivir'iyle, sevmeyenlere yer olmayan, gllerin ve pcklerin havada uutuu ak lkesi spanya'ya! Siz de iinizden, balantlarnzdan, her eyinizden vazgeip peinden gideceksiniz! Orada aknz ve genliiniz dayanlmaz bir gle srecek. spanya ah Tanrm! Aknz hi kukusuz gayet masum ve kutsal olacak, ama sonunda birbirinize bakarak eriyip biteceksiniz. Beni yanl anlamayn dostum! Elbette ki hain, adi, canavar ruhlu insanlar olacak ve sizi yurtdna eken eyin yal bir akrabaya duyulan ilgi olmadn syleyecekler. Aknza zellikle masum dedim, nk bu insanlar byk olaslkla pek ok ey syleyeceklerdir. Ben bir anneyim Pavel Aleksandrovich, size kt eyler tler miyim?... Kukusuz Prens ikinizi de izleyebilecek bir halde olamayacak, ama bundan ne kar? nsan byle bir ey iin o kadar kolay iftira atabilir mi? Sonunda Prens halinden gayet memnun gp gidecek. Syleyin bana Zina sizden baka kiminle evlenecek? Sizin Prens'le akrabalnz ylesine uzak ki evlenmeniz iin bir engel oluturmaz. En soylu kiilerin bile evlenmekten gurur duyacaklar gen ve zengin bir aristokratla evlenmi olacaksnz! Onun sayesinde yksek sosyeteye girecek, onun sayesinde bir gecede grevinizde ilerleyecek ve hzla ykseleceksiniz. imdi yz ellilik bir mal varlnz var, o zaman ok zengin olacaksnz. Btn bunlar Prens vasiyetinde ayarlam olacak, ben bunun icabna bakarm. Sonuncusu ve en nemlisi de, Zina o zamana kadar iyi kalpliliinize, duygularnzn itenliine tam anlamyla gvenecek, onun gznde birdenbire erdemli ve kar gzetmeyen bir kahraman olacaksnz!... Bir de kalkm bundan ne karnz olacan soruyorsunuz. Birka

92 metre tenizde, yznze bakp size glen, 'ite buradaym, ben senin karnm' diyen byle bir kar grmemek ve anlamamak iin kr olmak gerekir. Tanr akna Pavel Aleksandrovich!" "Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov heyecanla. "imdi her eyi anlyorum! ok kaba ve irkin davrandm!" Birden ayaa frlad ve salarna yapt. "Hem de hesap bilmez" diye ekledi Marya Aleksandrovna. "En nemli ey budur: Hesap bilmek." "Ben eeim Marya Aleksandrovna!" diye bard zntyle. "imdi her ey bitti, oysa ben onu deli gibi seviyorum!" "Belki de her ey bitmemitir" dedi Bayan Aleksandrovna, sakin sakin, sanki bir ey dnyor gibiydi. "Ah keke mmkn olsayd! Bana yardm edin! Ne yapmam gerektiini syleyin! Beni kurtarn!" Mozglyakov alamaya balad. "Dostum!" dedi Marya Aleksandrovna merhametle elini uzatarak. "Duygularnzn karkl ve sevgi ateiniz yznden, ksacas onu sevdiiniz iin byle davrandnz! mitsizlikten ne yaptnz bilmiyordunuz! O bunu anlamtr..." "Onu deli gibi seviyorum ve her eyimi urunda feda etmee hazrm!" diye bard Mozglyakov. "Dinleyin, ben her eyi hallederim..." "Marya Aleksandrovna!" "Evet, bunu stlenirim! Ben sizi biraraya getiririm. Ona her eyi sylersir iz, her eyi imdi benim syleyeceim gibi sylersiniz!" "Ah Tanrm! Ne kadar iyisiniz Marya Aleksandrovna!... Ama... hemen yapamaz myz?" "Tana korusun! Ne kadar acemisiniz dostum! Bunu hakaret ve kstahlk olarak kabul eder! Olmaz. Ben yarn her eyi ayarlarm, ama imdilik siz bir yerlere gidin, rnein tccarn evine gi-debil irsini z... sterseniz akam gelebil irsiniz, ama gelmeseniz daha iyi olur!" 93l "Peki gidiyorum, gidiyorum! Tanrm! Bana ne mitler verdiinizi bilemezsiniz! Ama bir sorum var: Ya Prens sizin dndnz sre iinde lmezse?" "Ah saf mon cher Paul. Dua edelim de sal bozulmasn. O yal, drst adamn uzun yllar yaamasn btn kalbimizle dilemeliyiz. En bata ben kzmn mutluluu iin gzmde yalarla dua edeceim. Ama ne yazk ki Prens'in salnn pek iyi olduunu sanmyorum. Dahas Zina'y toplum iine sokmak iin bakente gitmesi gerekecek. Bunun onun sonu olacandan yle korkuyorum ki! Artk gerisini Tanr'ya brakyoruz cher Paul!... imdi gidin! Gle gle mon amil Sabrl ve cesur olun, midinizi kaybetmeyin! En nemli ey cesaret! Sizin soylu duygularnzdan hi kukum olmad..." Elini kuvvetle skt ve Mozglyakov parmaklarnn ucuna basa basa odadan kt. "Bu aptaln ii bitti!" dedi zaferle. "imdi sra tekilerde..." Kap ald, Zina ieri girdi. Her zamankinden daha solgundu. Gzlerinde imekler akyordu. "Anne, bu ii abuk hallet, yoksa dayanamayacam! Her ey yle iren ve tatsz ki evden kaasm geliyor. Bana ikence etme, daha fazla sinirlerimle oynama! Hasta olacam, duyuyor musun? Bu irenlik beni hasta ediyor!" "Zina! Senin neyin var meleim? Sen... sen kapy m dinledin?" diye bard Marya Aleksandrovna, Zina'ya dikkatle bakarak. "Evet. O aptala yaptn gibi beni de mi ayplayacaksn? Dinle, sana yemin ederim, eer bu tatsz oyunda tatsz roller oynat arak bana ikence etmeye devam edecek olursan, her eyden vazgeer, bu ii bitiririm. Zaten bu pisliin bir blmn bile kabullenmem yeterince iren! Ama... ben hep diken stndeyim! Bu pislikte boulacam!..." dedi ve kapy arpp kt.

Marya Aleksandrovna arkasndan bakakald ve dncelere dalp gitti. "Acele etmeliyiz!" diye bard birden canlanarak. "Eer o alaklar bizi rahat brakmazlar ve her yerde konuurlarsa -ki imdiye dek bunu yapmlardr bile- o zaman her ey biter! Zina btn o patrtlara katlanamaz ve ibirliinden vazgeer. Ne olursa olsun hemen Prens'i buradan uzaklatrmalyz! ncelikle gidip u benim kaln kafalm buraya geri getirmeliyim. lk defa bir ie yarar belki! O zamana kadar Prens de uykusunu alm olur, hemen yola karz!" Zile basp ua ard. "Atlar ne oldu?" diye sordu gelen uaa. "oktandr hazr efendim" dedi adam. Marya Aleksandrovna Prens'i yukar karrken atlarn ha-zrlatlmasn emretmiti. Kendisi de hazrland ve ilk i olarak Zina'nn odasna gidip kararn kaba hatlaryla aklad, talimatlar verdi. Ama Zina dinlemedi bile. Yzn yasta gmm yatyordu. Alyor, bembeyaz elleriyle uzun, gzel salarn ekiyordu. Kollar dirseklerine kadar plakt. Arada bir sanki soukta kalm gibi tepeden trnaa titreyerek irkiliyordu. Marya Aleksandrovna konumaya balad, ama Zina ban bile kaldrmad. Bir sre tepesinde dikilen Marya Aleksandrovna akn ve bozulmu bir halde dar kt, hemen arabaya bindii gibi olabildiince abuk gitmelerini emretti. "Zina'nn kapy dinlemesi ok kt oldu!" diye dnyordu. "Ona sylediklerimin aynsn Mozglyakov'a da syledim. Zina ok gururludur, belki buna gcenmitir... Hmm! Ama asl nemli olan ey onlar kazanmadan bizim harekete gememiz. Peki ya ansm yaver gitmez de bizim aptal ihtiyar evde olmazsa?..." Bu dnce bile Afanasy Matveich'e fkelenmesine neden oldu. Sabrszlktan kvranyordu. Atlar son hzla gidiyorlard. 94 95ONUNCU BLM Araba sanki uuyordu. Daha nce de sylediimiz gibi Marya Aleksandrovna Prens'i arayp dururken beyninde birden bir imek akvermiti. Bu konudan daha ileride sz edeceimizi sylemitik. Geri okuyucu bunu zaten biliyor: Marya Aleksandrovna sras gelince Prens'i karacak, olabildiince abuk sersem Afanasy Mat-veich'in huzur iinde yaad iftlie gtrecekti. Marya Alek-sandrovna'nn gitgide artan, garip ve anlatlamaz bir huzursuzluk yaadn gizleyecek deiliz. Bu, hedefine ulamak zere olan gerek kahramanlarn bana gelen bir eydir. Bir his ona Mor-dasov'da kalmasnn ok tehlikeli olacan sylemiti. "iftlie bir varsam" diye dnyordu "o zaman isterse tm kasaba alkalansn, umurumda bile olmaz!" Kukusuz yitirilecek zaman yoktu, iftlikte bile. Her ey olabilirdi, hem de her ey! Kahramanmzn o anda polisten korktuuna ynelik dedikodulara asla inanmadmz sylemee hi gerek yok kukusuz! Uzun szn ksas, Zina'y bir an nce Prens'le evlendirmesi gerektiini biliyordu. Bu sona ulamasn salayacak yollar hazrd. 96 Kilisenin papaz tren iin eve gelebilirdi. Tren iki gn sonra yada iler ktye gidecek olursa hemen ertesi gn yaplacakt. B ir iki saat iinde yaplveren evlenme trenleri duyulmam ey miydi! Bylesine bir acelecilik ve evlenme ncesi partileri ya da resmi nian treninin olmamas Prens'e bir comne ilfaut olarak aklanabilirdi. Bunun daha uygun ve sade olaca fikri Prens'in kafasna yava yava sokulabilirdi. Prens'in en hassas noktasna dokunarak bunun romantik bir macera olduu sylenebilirdi, ler yolunda gitmeyecek olursa ona zorla iki iirebilirler, srekli sarho olmasn salayabilirlerdi. Her ey bittikten sonra artk ne olursa olsun naslsa Zina bir Prenses olacakt! Prens'in Petersburg'da ve Moskova'da akrabalar vard, oralarda kanlmaz bir skandal bile ksa bunun iin endielenmesi gerekmezdi. ncelikle bunlar ileride dnlecek eylerdi, ikincisi de Marya Aleksandrovna

yksek sosyetede zellikle evlilik olaylarnn skandalsz karlanmasnn mmkn olmadna inanrd, skandallar kanlmazd ve sosyetedeki skandallar da Monte Cristo Kontu'nu ya da Seylan'n Anlar 'n hatrlatacak kadar zel olmalyd. Aslnda btn bunlar Zina'nn sosyetede boy gstermesi ve annesinin ona destek vermesi iin gerekliydi bile. O zaman herkes ama herkes hayranlk duyacak, kontlarn ve prenseslerin bir tanesi bile, Marya Aleksandrovna'nn kendilerinin toptan ya da teker teker haklarndan gelmesi karsnda dayanamayp dize geleceklerdi. te bunlar dnd iin Marya Aleksandrovna ok yardm dokunacan sand Afanasy Mat-veich'i almaya gidiyordu. Geree cesaretle kar koymak artt. Prens'i iftlie gtrmek demek, onu belki de hi karlamak istemeyecei Afanasy Matveich'e gtrmek demekti. Afanasy Mat-veich'in davet etmesi ok baka olacakt. stelik, Prens'in geliini duyunca ta uzaklardan kalkp gelen aile bynn beyaz kravat, frak ve elinde apkasyla grnts ok etkili olacak ve Prens'in gururunu okayacakt. Bu tr acele ve resmi bir daveti reddetmenin ok g olacan dnyordu Marya Aleksandrovna. Araba verstlik yolculuun sonuna gelmiti. Arabac Sofron tek katl tahta bir evin verandasnn nnde atlar durdurdu. Ev virane gibiydi ve 97 yllarn etkisiyle kararmt, bir dizi penceresi ve etrafnda da asrlk hlamur aalar vard. Buras Marya Aleksandrovna'nn yazlk, kr eviydi. eride k yanyordu. "Nerede bizim kaln kafal?" diye bard Marya Alek-sandrovna, kasrga gibi ieri dalarken. "Bu havlunun burada ne ii var? O mu kuruland? Demek yine hamama gitti ha? imdi de ayn zkkmlanyordur! Ne diye bana yle gzlerini devirip bakyorsun aptal ey! Neden salar hl kesilmemi? Grishka! Grishka! Grishka! Sana geen hafta beyin salarn kesmeni sylememi miydim, neden kesmemisin?" Marya Aleksandrovna ieri girerken Afanasy Matveich'i ok daha kibarca selamlamaya niyetliydi, ama hamamdan yeni kp keyifle ayn yudumladn grnce fkesine hkim olamad. Haksz da saylmazd hani! Kadncaz bu denli telal ve kayglyken, o hibir ie yaramaz hmbl Afanasy Matveich korkun bir gnl rahatlyla yaylm oturuyordu. Bu durum onu can evinden yaralad. Bu arada, kaln kafal -ya da daha saygl bir ifade kullanmak gerekirse, 'kaln kafal' olarak anlan zat- semaverin yanna oturmu, gzleri yuvalarndan frlam, az ak bir halde, geliiyle onu taa eviren karsna korkuyla bakyordu. Grishka'nn uykulu ve hantal surat kapda belirdi, ieride olanlar bn bn seyrediyordu. "zin vermedi de ondan" dedi kaba ve hrn bir sesle. "Belki on kez makas alp yanna gittim. 'Hanm gelirse ikimiz de azar iitiriz, o zaman ne olacak?' dedim. 'Olmaz, biraz daha bekle, pazar gn salarm kvracam; onun iin uzun olmas gerek' dedi." "Ne? Demek salarn kvryor, yle mi? Benim yokluumdan yararlanp byle eylere mi baladn? Nereden kt imdi bu? Senin ahmak kafana ok mu yakacan sanyorsun? Tanr akna, bu ne danklk! Bu ne pis koku! Sana soruyorum anormal yaratk, nedir bu koku byle?" diye bard, akn ve saf kocasna gitgide daha ok fkelenen Marya Aleksandrovna; 98 "Ma-matushka!*" diye kekeledi yerinden kalkamayan ve yalvaran gzlerle kadn hkmdarna bakan korkmu adam. "Mama -matushkal" "O aptal kafana ka kez annen olmadm sokmadm m ben? Senin annen olabilir miyim ben cce! Senin gibi eeklere deil ancak sosyeteye yarar benim gibi bir soyluyla ne cretle bu ekilde konuuyorsun!" "Ama... ama Marya Aleksandrovna sen hl benim nikhl karmsn, ben de sana... bir koca gibi hitap ediyorum..." diye kar kt Afanasy Matveich ve iki elini kaldrp salarn korumaya alt.

"Seni suratsz ey! Sylediklerine bakn! Hi byle aptal bir cevap duyulmu ey mi? Nikhl karn m? Bu da ne demek oluyor? Yksek sosyetede hi byle baya, aptalca ve ancak dini okullarda kullanlan bir szc syleyen var m? Hem ben bunu unutmak iin elimden gelen her eyi yapmaa alrken sen ne cesaretle karn olduumu hatrlatmaya kalkyorsun! Neden kafan ellerinle saklayp duruyorsun? u saa bir bakn! Sular damlyor! Kurumas saatler srecek! imdi seni nasl gtreceim? nsan iine nasl kacaksn? Ne yapacam imdi?" Marya Aleksandrovna fkeyle ellerini ovuturup, odada azametle bir aa bir yukar dolap duruyordu. Kukusuz bu dert yle byk ve stesinden gelinemez bir dert deildi, ama asl problem Marya Aleksandrovna'nn yaradlnda olan gl ve galip olma duygusunu kontrol edememesiydi. Srekli olarak fkesini Afanasy Matveich'ten karmak iin dayanlmaz bir gereksinim duyuyordu, nk zorbalk gereksinime dnen bir alkanlktr. Belli sosyal evrelerin zarif hanmefendileri kapal kaplar arkasnda nasl davranlar sergilerler bilirsiniz, ite ben de bu ztl tanmlamaya altm. Afanasy Matveich karsnn hareketlerini korkuyla izliyor, bir yandan da alnndan ter boanyordu. *Anacm. 99"Grishka!" diye bard kadn sonunda. "Hemen beyefendiyi hazrla! Frakn, pantolonunu, beyaz kravatn ve yeleini getir, hemen! Tara nerede, tara!" "Malushka! Hamamdan yeni ktm. Kasabaya gidecek olursak trm." "Bir ey olmaz!" "Baksana sam hl slak..." "Tamam, hemen kurutacaz! Grishka! Fray al da kuruyana kadar salarn frala, sert sert, daha sert! Daha sert! te yle, tamam ite yle!" Bu emri duyan sadk ve alkan Grishka btn gcyle efendisinin salarn fralamaya balad. Daha rahat almak iin adam omzundan tutmu kanepeye doru bastryordu. Afanasy Matveich suratn buruturmutu, neredeyse alayacakt. "imdi gel buraya! Kaldr onu Grishka! Krem nerede? Eil eil ie yaramaz herif, eil asalak!" Marya Aleksandrovna kocasnn gr, aklam ve ne yazk ki kestirmedii salarn acmaszca ekerek, kendi elleriyle krem-lemeye balad. Afanasy Matveich i ekiyor, inliyor, ama hi alamadan sabrla katlanyordu. "Sen beni ldreceksin beceriksiz herif! Eil eil!" dedi Marya Aleksandrovna. "Seni nasl ldreceim matushka?" diye mrldand adam, elinden geldiince ban eerek. "Kaln kafal! Mecazdan da anlamaz! Hadi hadi san frala da hemen giyin!" Kahramanmz bir koltua kurularak Afanasy Matveich'in giyinme trenini merakl gzlerle izlemeye balad. Bu arada adam biraz rahat soluk alp gevedi, hatta beyaz kravatn balamaya sra gelince att dmn gzellii konusunda kiisel grlerini sylemeye bile cesaret edebildi. Sonunda frakn da giyen say100 gdeer koca iyiden iyiye canland ve aynada kendini hayranlkla inceledi. "Beni nereye gtryorsun Marya Aleksandrovna?" diye sordu kendine ekidzen verirken. Marya Aleksandrovna kulaklarna inanamad. "una bir bakn hele! Seni kukla klkl herif seni! Ne cesaretle bunu sorabiliyorsun?" "Ama matushka benim de bilmem gerekmez mi..." "Kes sesini! Hele gittiimiz yerde bana bir kez bile matushka diyecek olursan bir ay ay yz gremezsin!" d kopan adam hi sesini karmad. "u haline bak! Bir tek niann bile yok, bacac klkl adam!" diye devam etti kadn, Afanasy Matveich'in siyah frakna kmseyen gzlerle bakarken. Afanasy Matveich en sonunda alnd.

"Nianlan devlet veriyor matushka, hem ben bacac deilim" dedi hakl bir fkeyle. "Neler duyuyorum? Demek burada oturup fikir yrtmeyi de renmisin! Seni kyl seni! Seni hanm evlad! Ne yazk ki seninle oyalanacak zamanm yok, olsayd sana... Neyse canm sonra hallederim naslsa! apkasn ver Grishka! Krkn de getir! Ben yokken bu oday ve bir de yeil oday temizle! Hemen ie balayn ! Aynalarn ve saatlarin rtlerini de kaldrn! Her eyin bir saat iinde hazr olmasn istiyorum. Sen de frakn giy, uaklarn da eldivenlerini giymelerini syle, duyuyor musun Grishka!" Arabaya bindiler. Afanasy Matveich hayretler iindeydi. Marya Aleksandrovna bulunduklar durumla ilgili baz talimatlar kocasnn kafasna nasl sokacan dnyordu, ama kocas ondan nce davrand. "Biliyor musun Marya Aleksandrovna, dn gece ok deiik bir rya grdm" dedi hi beklenmedik bir anda sessizlii bozarak. 101"Hh! Seni kahrolas! Ben de burada acaba ne syleyecek diye bekliyorum! Meer bir rya grm! Bana o kyl ryalarn anlatmaya nasl cesaret edersin! Deiikmi! Sen daha bu kelimenin anlamn bile bilmezsin! Bak sana son kez sylyorum: Bir daha ryandan falan sz edecek olursan bana gelecekleri bilemem! imdi dikkatle dinle: Prens K. beni ziyarete geldi. Prens K.'yi hatrlyor musun?" "Hatrlyorum, matushka, hatrlyorum. Neden seni ziyarete gelmi?" "Kes sesini, seni ilgilendirmez! Evin bey i olarak sana den onu iftlie davet etmek. Seni bunun iin gtryorum. Bugn gidip dneceiz. Gece boyunca ya a yarn, br gn ya da baka bir sefer azn aacak olursan btn yl boyunca kaz gdersin bilmi ol! Hibir ey syleme, tek kelime bile. Senin tek yapacan bu, anladn m?" "Peki ya bana bir ey sorarlarsa?" "Yine de azn ama." "Ama insan srekli sessiz duramaz ki Marya Aleksandrovna." "O zaman cevaplarn 'Hmm!' gibi tek heceli szcklerle snrla ki zeki olduunu ve konumadan nce szcklerini tarttn sansnlar." "Hmm." "Bunlar iyice anla! Sen Prens'in geldiini duydun ve sayglarn sunup onu iftliine davet etmek iin hemen yanna kotun, anladn m?" "Hmm." "Her eye hmm deyip durma, aptal ey! Doru drst cevap versene." "Tamam matushka, istediin gibi olsun; ama Prens'i neden davet edeceim?" "Neler duyuyorum? Soru mu soruyorsun? Neden yapacan sormak ne stne vazife? Ne cesaretle soruyorsun!" 102 "Ama yine ayn sorunla kar karya kalyorum Marya Aleksandrovna; eer dediin gibi azm amayacak olursam onu nasl davet edeceim?" "Ben senin adna konuurum, sen sadece ban eersin, apkan eline alp ban eersin, anladn m?" "Evet anladm mat- Marya Aleksandrovna." "Prens ok akacdr. Sana sylemese de dedii her eye gzel bir glmsemeyle karlk verirsin, duyuyor musun?" "Hmm." "te yine balad! Bana hmm deyip durma! Sylediklerimi duydun mu duymadn m, sen onu syle." "Duydum Marya Aleksandrovna. Duydum, duymamam mmkn m? Yalnzca sylediklerini yerine getirmek iin altrma yapyorum. Ama hl bir sorun var matushka: Eer Prens bir ey syleyecek olursa yzne bakp glmseyeceirn, tamam, ama ya bir ey sorarsa bana?"

"Ne kaln kafalsn! Syledim ya, sen eneni tut, ben senin yerine konuurum, sen yalnzca bakp glmse." "Adam benim konuamadm sanacak" diye homurdand Afanasy Matveich. "Ne fark eder canm! Brak yle sansn, aptal olduunu dnmesinden iyidir." "Hmm... Peki ya tekiler bir ey sorarlarsa?" "Kimse bir ey sormaz, bakalar olmayacak. Eer -Tanr korusun!- kazara bir bakas gelecek olursa ve sana bir ey sorar ya da sylerse alayl alayl glmsersin. Alayl alayl glmek nasl olur biliyor musun?" "akac bir glmseme deil mi matushka?" "imdi ben sana gsteririm akacy kaln kafal! Neyse canm zaten senden kim aka bekler ki! Dalgac bir glmseme, anladn m? Dalgac ve kmseyici bir glmseme." 103"Hmm." "Ah bu kaln kafal beni korkutuyor dorusu" diye fsldad Marya Aleksandrovna kendi kendine. "Beni ldrecek bu adam. Onu hi gtrmesem daha iyi ederdim!" Kafasnda bu can skc ve zc dnceleri evirip eviren Marya Aleksandrovna ban camdan dar uzatp arabacya acele etmesini sylyordu. Atlar drt nala kouyordu, ama ona gre yine de yetmezdi. Afanasy Matveich kesinde sessizce oturmu, devini ezberliyordu. Sonunda araba kasabaya girdi ve Marya Alek-sandrovna'nn evinin nnde durdu. Ama kahramanmz daha n kapya bile gelmemiti ki, ift atl, iki koltuklu, st kapal bir kzan evine doru hzla yaklatn grd. Tpk Anna Ni-kolayevna Antipovna'nnkine benzeyen kzakta iki kadn vard. Biri tabii ki Anna Nikolayevna'nn ta kendisi, teki de son zamanlarda peini hi brakmayan, yakn arkada Natalya Dmitriyevna'yd. Marya Aleksandrovna'nn yrei hop etti. Daha tek kelime bile etmeye frsat bulamadan zeri kapal bir baka kzak yaklat, hi kukusuz iinde bir hanm vard. Neeli lklar ortal inletti. "Marya Aleksandrovna! Afanasy Matveich de buradaym! Demek imdi geldiniz! Nerelerdeydiniz? Ne ans, biz de bu geceyi sizinle geirmee gelmitik! Ne srpriz!" Konuklar hemen frlayp krlanglar gibi cvldaarak n kapya doru yrdler. Marya Aleksandrovna kulaklarna ve gzlerine inanamad. "Hay kr eytan!" diye dnd kendi kendine. Bu ite bir bit yenii var! Anlayacaz bakalm. Beni kandracanz m sandnz aptal kargalar... Durun bakalm hele!..." 104 ON BRNC BLM Mozglyakov grne gre tamamen gnl rahatlyla Marya Aleksandrovna'nn evinden ayrlmt. Kadn yine onun kann alevlendirmiti. Adan yalnz kalmak istedii iin Boroduyev'e gitmemiti. Romantik ve kahramanca hayallerin saldrs ona huzur vermiyordu. nce Zina'ya ciddi bir ak ilannda bulunduunu hayal etti; sonra affedici yreinin soylu gzyalarn, St Petersburg ba-losundaki solgun ve mitsiz halini; spanya'y; Guadalquivir'i grd; ak ve son nefesini veren Prens'in Zina'yla ikisinin ellerini bir-letiriini dnd. Sonra kendisine sadk, kahramanlklarn hayranlkla izleyen gzel karsn hayal etti. Bu arada, Prens K.'nin dul kars Zina sayesinde girdii yksek sosyeteden bir Kontes'in iltifatlar, vali yardmcl grevi ve servet gizliden gizliye akln kurcalad. Ksacas, Marya Aleksandrovna'nm gzel gzel anlatt her ey bir kez daha ruhunu okad, daha da nemlisi onu gururlandrd. Ama sonra -bunu nasl anlatacam bilemiyorum dorusu- btn bu zevklerden yorgun dnce birdenbire can skc bir fikir geldi aklna. Bunlarn hepsi ok ileride olacak eylerdi. 105Bugn dnldnde, aptal durumuna dm birinden te deildi. Bunlar dnrken birden Mordasov'un kenar mahallelerinde hi bilmedii, ssz bir yerde olduunu fark etti. Hava kararyordu. ki taraf kk, virane evlerin dizildii sokaklar boyunca, byle yerlerde korunacak ve alnacak hibir ey olmamasna ramen saylar mthi boyutlara ulaan azgn kpekler havlyordu. Sulusepken balamt. Arada bir ii yznden evine ge kalm bir

esnafa ya da zerinde koyun derisi kaban, ayanda botlar olan bir kyl kadna rastlyordu. Nedense bunlar Pavel Aleksandrovich'i kzdrmaya balamt. Bu pek iyiye iaret deildi, nk insan ancak ileri yolunda gittii zaman evresindeki eyleri l l ve gzel grr. Pavel Aleksandrovich, o ana kadar Mordasov'da ne kadar sekin biri olduunu hatrlad. Herkesin evlenmek iin can ataca bir bekr olduunu ima etmesi ve onu bu konuda kutlamas ok houna giderdi. Byle sekin bir bekr olmaktan da gurur duyard. imdi birdenbire herkesin gznde reddedilmi biri olu-verecekti! nsanlar ona glecekti. Herkese Petersburg balolarn ve Guadalquivir' anlatmas imknszd! Kafasnda bu dncelerle, zgn ve endieli bir halde giderken uzun zamandr kalbini kemirip duran bir dnce aklna geldi: "Bunlar doru mu? Her ey Marya Aleksandrovna'nn bana resmettii gibi olacak m?" Tam o anda Marya Aleksandrovna'nn ne kadar kurnaz bir kadn olduunu, herkesin ona sayg gstermesine ramen ne kadar dedikoducu olduunu ve sabahtan akama kadar yalanlar uydurup durduunu hatrlad. Onu bandan savmak iin mutlaka kendine gre nedenleri olmalyd, stelik herkesin hayal gc de gayet glyd. Sonra Zina'y dnd; ayrlrken kendisine bakn hatrlad; bu bakn gizli bir tutkuyla hi ilgisi bile yoktu. Hem bir saat kadar nce de ona aptal demiti. Pavel Aleksandrovich yerinde dondu kald, utancndan kpkrmzyd, neredeyse alayacakt. Bir de bunun zerine sanki zellikle ayarlanm gibi bir kaza geldi bana: Aya tkezledi ve tahta kaldrmdan kar ynnn iine dverdi. O kar iinde debelenip dururken bir sredir havlamakta olan bir sr kpek drt bir yandan etrafn sard. Hatta ilerinde en kk ve yaramaz olan zerine atlayp krknn eteklerine yapt. Kpekleri bandan kovalayan Pavel Aleksandrovich, kfrler edip, kaderine lanetler yadrarak, krknn eteinde yrtklar, ruhunda dayanlmaz bir sknt ykyle caddenin kesine kadar topallaya topallaya gittiinde yolunu kaybettiini anlad. Bilirsiniz, insan bilmedii bir semtte, zellikle de gece yans yanl bir yola sapacak olursa asla doru yolu bulup kamaz; iinden bir g onu karsna kan ilk ara sokaa sapmas iin drter sanki. Pavel Aleksandrovich de bunu gerekletirdi ve kayboldu. "Ah u kahrolas yce fikirler!" diyerek kinle yere tkrd. "O yce duygular da Guadalquivir de cehennemin dibine gitsin!" Mozglyakov'un o anda pek de grlmee deer bir hali olduunu syleyemeyeceim. Sonunda yorgun ve bitkin bir halde bir iki saat dolatktan sonra Marya Aleksandrovna'nm kapsna geldi. Kapdaki arabalar grnce ok ard. "Bu kadar konuk da nedir, bir toplant falan m var?" diye merakland. "Ne toplants acaba?" Orada duran bir ua sorguya ekip, Marya Aleksandrovna'nn iftlie giderek, beyaz kravat takan Afanasy Matveich'le beraber dndn ve Prens'in uykudan yeni uyandn, ama henz aaya inip konuklara katlmadn rendi: Hi sesini karmadan yukar amcasnn yanna kt. yle bir ruh hali tayordu ki, hayatnn geri kalann pimanlk iinde geireceini bir an bile dnmeden, srf alma duygusuyla kt ve korkun bir eyler yapabilecek kadar zayf karakterli bir adam gibiydi. Merdivenleri knca, Prens'i portatif tuvalet masasnn nnde bir koltukta otururken buldu. Kafasnn tepesi plakt, ama favorileri ve sakal taklmt. Peruu kr sal, yal, emektar ua van Pakhomych'in elinde duruyordu. Pakhomych peruu derin bir sayg ve titizlikle fralyordu. Prens'in ok perian bir hali vard, sanki ikinin etkisini henz zerinden atamam gibiydi. Yznde bo bir ifadeyle, oraya km, her yan porsumu bir halde ylmt. Mozglyakov'u tanmam gibi bakyordu. 106 107"Naslsnz Amca?" diye sordu Mozglyakov. "Ne... sen misin?" dedi Prens. "Biraz ekerleme yapmtm da sevgili olum. Aman Tanrm!" dedi heyecanlanarak. "Peruumu takmamm!" "Endielenmeyin Amca! Ben size yardm ederim isterseniz."

"Artk srrm biliyorsun! Kapy kilitlemenizi ke-sin-lik-le sylemitim. Neyse, sevgili olum imdi srrmdan yararlanmaya kalkmayacana ve samn takma olduunu hi kimseye sylemeyeceine e-ref sz vermeni istiyorum." "Tanr akna Amca! Benim byle bir adilik yapacam nasl dnrsnz?" dedi Mozglyakov ileriye yatrm yapma dncesiyle. "Ah evet, evet! Onurlu bir adam olduuna gre sana aracan bir ey daha syleyeyim... bylece btn srlarm aa vuraym. Bym nasl buluyorsun olum?" "Muhteem Amca! artc! Bu kadar zaman nasl byle koruyabildiniz?" "imdi sk dur olum: O da tak-ma!" dedi Prens, Pavel Alek-sandrovich'e zafer kazanm bir edayla bakarak. "Gerekten mi? Sylemeseydiniz asla bilemezdim. Ya favorileriniz? Hadi hadi itiraf edin Amca boyuyorsunuz deil mi?" "Boyamak m? Ne boyamas onlar da takma!" "Olamaz! Kzmayn ama buna inanamam Amca. Benimle dalga geiyorsunuz!" "Parole d'honner, mon ami!"* diye bard zafer kazanm Prens. "Dnsene herkes senin gibi dnyor! Stepanida Mat-veyevna bazen kendi elleriyle takt halde zor inanrd. Ama srrm saklayacana sz ver olum. Bana eref sz ver..." "Sz veriyorum Amca sz veriyorum. Benim byle bir adilik yapabileceimi mi dnyorsunuz?" eref sz dostum. 108 "Ah olum bugn sen gittikten sonra yle canm skknd ki! Feofil beni yine arabadan drd." "Yine mi? Ne zaman?" "Ma-nas-t-ra yaklarken..." -"Ama Amca, o olay bu sabah oldu." "Yo yo, bir iki saat nceydi. Manastra gidiyordum, arabam devirdi. Cyle bir korktum ki hl kal-bim arpyor." "yi de Amca siz uyuyordunuz!" dedi Mozglyakov aknlk iinde. "Ah evet, uyuyordum... ama sonra yola koyuldum, ama ben... gerekten belki de... Ne kadar garip!" "Amca, inann rya grmsnz! Yemekten sonra yattnz, o zamandan beri ml ml uyuyordunuz." "Gerekten mi?" Prens dnmeye balad. "Evet ya, belki de ryayd. Ryamda grdm her eyi hatrlyorum. nce dehet verici bir boa grdm, sonra da savcy grdm, sanki onun da boynuzu vard..." "Nikclay Vasilyevich Antipov'dur o Amca." "Ah evet, belki de oydu. Sonra Napolyon Bona-part' da grdm. Biliyor musun olum herkes benim Napolyon Bonapart'a ben: zediimi sylyor... profilden de ta eskilerin bir papasna ok benzerim! Sen ne dersin azizim papaya benziyor muyum?" "Bence daha ok Napolyon'a benziyorsunuz Amca!" "Ah evet, ama kardan. Evet doru azizim. Ryamda onun adasndaydm, bilirsin her zaman neeli ve konu-kan bir adamd. Beni ok elendirirdi." "Napolyon olduundan emin misiniz Amca?" dedi Pavel Alek-sandrovich, Prens'e dnceli dnceli bakarak. Kafasnda, henz kendisinin de bir anlam veremedii garip bir dnce titremee balad. 109"Ah evet Napolyon ya. Birlikte felsefe tartr dururduk. O n-gilizler'in ona zalimce davranmalar ne kadar utan verici. Tabii onu balamasalard yine insanlara saldrrd kukusuz. Kurt gibi saldrgan bir adamd. Yine de onun iin zlyorum. Ben olsam ona o kadar zalimce davranmaz, ssz bir adaya gnderirdim..." "Neden ssz bir adaya?" diye sordu Mozglyakov dalgn dalgn.

"Yok canm belki de ssz bir adaya deil. Ama adada oturanlar mutlaka nezih insanlar olurdu. Onun iin e-len-ce-ler d-zenletirdim: tiyatrolar, mzik, bale, hepsi de devlet destekli olurdu. Ok gibi frlayp gitmesin diye bir koruma eliinde onu yrye karrdm. Sosisli brei ok severdi, ona her gn sosisli brekler yaptrrdm. Ona babas gibi bakardm. Benim ellerimde bambaka bir adam olup kard." Mozglyakov yal adamn tutarsz konumalarn hayretle dinliyor, bir yandan da sabrszlkla trnaklarn kemiriyordu. Konumay evlilik konusuna ekmek istiyordu. inde nedenini bilemedii snrsz bir kin dalgalanyordu. Yal adam birden byk bir aknlkla bard. "Ah mon ami! Sana sylemeyi tamamen unutmuum. Ben bugn bir evlenme teklifi yaptm." "Evlenme teklifi mi Amca?" diye bard Mozglyakov canlanarak. "Evet ya evlenme tek-li-f. Pakhomych gidiyormusun? Ah gzel. C'est ne charmante personne...* Ama... Biraz a-ce-le-ci davrandm kabul ediyorum sevgili olum. Bunun sindi farkna va-r-yo-rum. Ah canm!" "Sorduum iin balayn Amca ama bu teklifi ne zaman yaptnz?" "Sevgili olum tam olarak ne zaman olduunu hatrlaya* ok ho biri. 110 madiimi itiraf etmeliyim. Belki de rya grmmdr! Ne garip!" Mozglyakov sevinten rperdi. Kafasnda yepyeni bir fikir ekillendi. "Peki kime teklif ettiniz Amca?" diye sordu sabrszlkla. "Ev sahibinin kzna mon ami... cette belle personne...* adn unuttum. Ama biliyorsun mon ami evlenmem imknsz. Ne yapacam ben?" "Evet ya, evlenirseniz bu sizin sonunuz olur. zin verirseniz baka bir soru daha soracam. Evlenme teklif ettiinizden emin misiniz?" "Tabii... eminim." "Peki ya tpk ikinci kez arabadan dmeniz gibi bir ryaysa?" "Evet ya, belki de ryayd! Aada nasl bir tavr taknmam gerektiini bilmiyorum. Nasl yapabilirim olum? Gerekten teklifte bulunup bulunmadm nasl renebilirim? Eer renemezsem ne duruma derim?" "Biliyor musun Amca, ortada renilecek bir ey yok bence." "Ne demek istiyorsun?" "Yani bence rya grmsnz." "Ayn fikirdeyim olum, sk sk byle ryalar grdme gre." "Gryorsunuz ya Amca. Hele bir de len ve akam yemeklerinde birer para itiinizi dnrseniz..." "Evet olum. Byk olaslkla bu yzden oldu." "Yoksa siz ne kadar arap ierseniz iin asla byle acele bir teklifte bulunmazsnz. Siz benim tandm en akl banda insansnz Amca..." "Ah, evet evet. Bu gzel kii. 111 i "unu aklnzdan karmayn: Eer hakknzda kt dnen akrabalarnz bunu duysalar neler olmaz ki?" "Aman Tanrm!" diye bard dehete den Prens. "Neler olmaz ki!" "Sevgili Amcacm! Hepsi bir azdan sizin byle bir eyi aklnz banzda yapmadnz, deli olduunuzu, vesayet altnda tutulmanz gerektiini, kandrldnz sylerler ve sizi gzetim altnda bir yere kapatrlar." Mozglyakov ihtiyar nasl korkutacan biliyordu. "Aman Tanrm!" diye bard Prens, yaprak gibi titreyerek. "Gerekten de yaparlar m?"

"Bir dnsenize Amca: Siz hayatnzda hi byle acele bir evlenme teklifi yaptnz m? Kendiniz iin neyin doru olduunu en az benim kadar iyi bilirsiniz. Bunun bir rya olduundan kesinlikle eminim." "Tabii yleydi canm, tabii!" dedi Prens korkuyla. "Paralan nasl da zekice birletirdin olum! Bana mantn sesini dinlettiin iin sana teekkr ederim." "Ben de sizinle bugn karlatm iin ok memnunum Amca. Bir dnsenize, eer ben olmasaydm yanl eyler yapabilirdiniz, evlenmek istediinizi sanp, kafanzda bu niyetle aa inecektiniz. Nasl da tehlikeli bir durum olurdu!" "Evetya...oktehlikeli!" "Bu gen hanm yirmi yanda; kimse onunla evlenmek iin talip olmuyor, derken siz, zengin bir aristokrat, birden ona elinizi uzatyorsunuz! Onlar bu fikre hemen drt elle sarlrlar, gerekten evlenmek istediinize sizi inandrrlar, hatta niyetinizi gerekletirmeniz iin sizi zorlarlar. Sizin fazla yaamayacanz olasln hesaplamaa balarlar." "Gerekten mi?" "Ve. dahas Amca, sizin gibi erdemli bir adam..." 112 "Evet benim gibi erdemli bir adam..." "Sizin gibi zeki ve kibar..." " Ah evet y a zeki evet!..." "Sonra bir ey daha var, siz bir Prens'siniz. Evlenmeye niyetiniz olsa byle birini mi seerdiniz? Akrabalarnzn neler syleyeceini bir dnn!" "Herhalde beni i i yerlerdi! Zaten onlarn ellerinden yeterince ktlk ve ikiyzllk grdm... Belki inanmayacaksn ama beni akl hastanesine kapatmak istediklerinden kukulanyorum. Sylesene olum bu olacak ey mi? Ben orada... akl hastanesinde... ne yaparm?" "Sakin olun Amca. Bu yzden ben de sizinle beraber aaya ineceim. imdi orada konuklar var." "Konuklar m? Aman Tanrm!" "Endielenmeyin Amca yannzda olacam." "Sana nasl minnnettarm olum, sen benim kurtancmsn! Biliyor musun en iyisi benim buradan gitmem." "Yarn Amca yarn. Yarn sabah saat yedide. Ama bugn herkese sevgilerinizi sunup artk ayrlacanz syleyin." "Kesinlikle gideceim... Peder Misail'e gideceim... Ama sevgili olum ya beni evlendirmeye kalkrlarsa?" "Korkmayn Amca ben yannzda olacam. Ltfen size ne sylerlerse sylesinler, ne neride bulunurlarsa bulunsunlar, bunun ryadan baka bir ey olmadn syleyin... zaten yleydi." "Evet, kesinlikle yleydi! Byleyici bir rya olum! ok gzel biliyorsun, hem de..." "Evet Amca imdilik hoa kaln, ben aaya iniyorum, siz de..." . "Ne? Beni yalnz brakmayacaksn ya?" diye bard Prens dehet iinde. 113"Hayr Amca. Yalnzca ayr ayr ineceiz. nce ben, sonra siz. Bylesi daha iyi." "Peki o zaman. Ben de zaten imdi aklma gelen bir fikri yazacaktm." "Tamam Amca. Siz fikrinizi yazn, sonra aaya gelin, yan izmek yok! Yarn sabah..." "Yarn sabah pedere gideceim, kesinlikle pedere gideceim! Charnant, charmantl Biliyorsun olum ok g-zel bir kz... hem de... eer gerekten evlenmek isteseydim, o zaman..." "Tanr korusun Amca!" "Evet ya Tanr korusun! Peki, gle gle olum, biraz sonra ge-liyorum... nce bir eyler yazmalym. Ha bu arada, uzun zamandr sana bir ey soracaktm: Kazanova'nn Anlar'm okudun mu sen hi?" "Evet Amca, niye sordunuz?" "Ah evet... Amane syleyeceimi unuttum..." "Sonra hatrlarsnz Amca, hoa kaln!" "Gle gle sevgili olum, gle gle! Yine de ok byleyici bir ryayd, ok byleyici!..." 114 ON KNC BLM

"Hepimiz sizi ziyarete geldik! Praskovya tlyinishna da geliyor, Luiza Karovna da geleceini sylyordu" diye cvldad Anna Ni-kolayevna salona girip etrafa bakarak. Ufak tefek, ho bir kadnd, gayet gsterili ve pahal bir kyafet giymiti. stelik gzelliinin farkndayd. Prens'in bir kede Zina ile beraber olduunu sanyordu. "Katerina Petrovna ile Felisata Mikhailovna da geliyor" diye ekledi Natalya Dmitriyevna. ri yan bir kadnd, Prens onu pek ekici bulurdu. Kafasnn tepesine kck pembe bir apka takmt. Uzun zamandr yanna sokulmaya alt Anna Nikolayevna ile son haftadr yakn arkada olmutu. Grnte onu kemiiyle beraber bir lokmada yutacaa benziyordu. "kinizi de gece oturmasnda evimde grmekten duyduum sevinci anlatamam" diye sze balad, ilk aknln zerinden atan Marya Aleksandrovna. "Ama sylesenize tam da bu erefe erme midini yitirmiken bugn sizi buralara hangi rzgr att?" 115"Aman canm Marya Aleksandrovna, siz de az deilsiniz!" dedi Natalya Dmitriyevna, d grnne hi de uymayan krtkan, utanga ve tatl bir sesle. "Mais ma charmane" diye cvldad Anna Nikolayevna. "Dzenleyeceimiz tiyatro etkinlii iin hazrlklarmz tamamlamalyz. Daha bugn Pyotr Mikhailovich, Kallist Sta-nislavich'e yerimizde saydmz ve tartp durmaktan baka hibir ey yapmadmz iin ne kadar zldn sylyordu. Bu yzden de bu akam drdmz toplandk, 'Marya Aleksandrovna'ya gidip u ii bir rpda hallediverelim' diye karar verdik. Natalya Dmitriyevna tekilere de haber verdi. Hepsi geliyorlar. Bir anlamaya varacaz, her ey iyi olacak. Tartmaktan baka bir ey yapmyorlar dedirtmeyelim, n'est-ce pas, mon ange"* dedi neeyle, Marya Aleksandrovna'y perek. "Tanr akna Zinaida Afanasyevna! Gn getike daha da g-zelleiyorsunuz!" dedi ve pmek iin Zina'ya doru kotu. "Gzellemekten baka bir ii yok ki" diye ekledi Natalya Dmitriyevna, koca ellerini ovuturarak. "Lanet olascalar! u tiyatro ii de nereden kt ya? Frsatn yakalad kargalar!" diye fsldad Marya Aleksandrovna, fkeden kprerek. "Sevgili Prens de imdi sizde olduuna gre" dedi Anna Nikolayevna. "Biliyorsunuz Dukhanovo'da eskiden kalma bir tiyatro var. Aratrdk, eski sahne, perdeler ve kostmlerle beraber baka bir yere kaldrlm. Prens bugn beni grmeye geldi, geliine yle ardm ki ona bu konudan sz etmeyi unuttum. imdi tiyatro konusunu ona da amalyz, o dkntleri bize gnderir. Yoksa burada dekor hazrlatacak kimse var m? in asl Prens'i de tiyatro iine katmak istiyoruz. Bize mutlaka ba yapmal, fakirler iin urayoruz biz. Belki bir rol bile alr, ok nazik bir insan. O zaman her ey yoluna girecek." Deil mi meleim? 116 "Kukusuz bir rol alr" diye ekledi Natalya Dmitriyevna anlaml anlaml. Anna Nikolayevna, Marya Aleksandrovna'ya yalan sylemiyordu. Dierleri de gelmeye balamt. Marya Aleksandrovna onlar karlayp," comme ilfaut" kurallar gerei ho szler sylemeye yetiemiyordu. Konuklarn hepsini anlatacak deilim. Yalnz u kadarn syleyeyim, her biri etrafna eytanca baklar sayordu. Hepsinin yzlerinde bir beklenti ve rkek bir sabrszlk ifadesi vard. Bazlar da bir rezalete tanklk etme niyetiyle gelmilerdi ve bunu gerekletirmeden gitmek zorunda kalrlarsa bozulacaklard. Dardan bakldnda son derece kibar davranlar iindeydiler, ama Marya Aleksandrovna kendini herhangi bir saldrya kar hazrlyordu. Grnte Prens hakknda yneltilen masum sorular giderek saanak haline dnt, gizli imalar ve inelemeler tamaya balad. ay servisi yapld; hepsi oturdu. Bir grup piyanonun bamageti. Zinapiyano alp ark sylemesi iin yaptklar teklifi, kendini pek iyi hissetmediini syleyerek, souk bir ekilde reddetti. Yznn sarl da bunu doruluyordu zaten. Hemen merakl bir soru yamuruna tutuldu. Hanmlar baz sorular sorup, imalarda bulunma frsatn karmadlar. Zina'ya Mozgl-yakov'u da sordular.

Marya Aleksandrovna hangi biriyle ba edeceini bilemiyordu. Odann her bir kesinde olanlar gryor, bir dzine insann azndan kan her kelimeyi duyuyor ve byk bir hazrcevaplkla tek tek cevap yetitiriyordu. Zina iin endieliydi. Bu tr toplantlarda hep yapt gibi kp gitmemesine ok armt. Hanmlar Afanasy Matveich'i de incelemekten geri durmuyorlard. Belki onun araclyla Marya Aleksandrovna'y sktrabilirler diye urarlard hep zaten. imdi de yine, saf ve dorucu Afanasy Matveich'ten bir eyler renmenin mmkn olabileceini dnyorlard. Marya Aleksandrovna kocasnn iinde bulunduu kuatmay rahatsz bir ekilde seyrediyordu. Adamn sorulan her soruya "Hmm" diye cevap vermesi olay daha da ktletiriyordu, hele yzndeki perian ifade kadn ldrtmaya yetiyordu. 117 "Marya Aleksandrovna! Afanasy Matveich bizimle hi konumuyor!" diye bard hi kimseden, hibir eyden korkusu olmayan, asla utan duygusu tamayan, keskin gzl bir kadn. "Hanmlara kar daha kibar olmasn syleyin ona." "Bugn nesi olduunu ben de bilmiyorum" dedi Marya Aleksandrovna, Anna Nikolayevna ve Natalya Dmitriyevna ile yapt konumay yarda brakp, neeyle glmseyerek. "ok sessiz! Bana bile tek kelime etmedi. Athanase neden Felisata Mik-hailovna'ya cevap vermiyorsun? Ona ne sormutunuz?" "Ama... ama...matushka, bana demitin ki..." diye kekelemee balad akna dnen Afanasy Matveich. Ellerini yeleinin ceplerine sokmu, gayet gamsz bir pozda duruyor, arada bir de ayndan bir yudum alyordu. Kadnlarn sorularndan yle sklmt ki, gen kz gibi kzaryordu. Ama tam bahanelerini anlatmaya balayaca srada fkeli einin korku saan baklaryla karlanca dehet iinde sapsar kesildi. Ne yapacan bilemeden, ama durumunu kurtarmak gayretiyle ayndan bir yudum daha ald. ay ok scakt. Byk bir yudum alnca az korkun yand ve fincan elinden drd. yle boulurcasna ksryordu ki herkesi aknlk iinde brakarak, bir sre iin odadan kt. Durum ok akt. Marya Aleksandrovna konuklarnn her eyi bildiini ve kt niyetlerle geldiklerini biliyordu. Tehlikeli bir durumdu. Gzlerinin nnde aptal ihtiyarcaydrp, amacndan vazgeirebilir-lerdi. Hatta Prens'i alp gtrebilirler, hemen o akam kendisine kar doldurabilirlerdi. Her ey olabilirdi. Ama kaderde onun iin etin bir snav daha vard demek. Kap ald.Boroduyevler'de olduunu sand ve o akam hi beklemedii Mozglyakov grnd. Sanki baklanm gibi rperdi. Mozglyakov kapda durdu ve ne yapacan arm bir halde herkese tek tek bakt. Yznde aka grnen heyecana hkim olamyordu. "una bakn! Pavel Aleksandrovich!" diye bard birka ses birden. "Aman Tanrm! Pavel Aleksandrovich gelmi! Marya Aleksandrovna onun Boroduyevler'de olduunu sylememi miydi? Bize Boroduyevler'de saklandnz sylenmiti Pavel Aleksandrovich !" diye bard Natalya Dmitriyevna. "Saklanmak m?" diye tekrarlad Mozglyakov, yapmack bir glle. Garip bir ifade tarz! Affedersiniz Natalya Dmitriyevna ama ben ne kimseden saklanrm, ne de birini saklamaya alrm" dedi Marya Aleksandrovna'ya anlaml anlaml bakarak. Marya Aleksandrovna titredi. "Sakn bir de bu mankafa sorun karmaa kalkmasn!" diye dnd Mozglyakov'a sert sert bakarak. "Yo, bir bu eksikti..." "Aa alndnz doru mu Pavel Aleksandrovich... tabii iinizi kastediyorum?" diye yumurtlad kstah Felisata Mikhailovna, alayl alayl yzne bakarak. "Aa alnmak m? Ne demek istiyorsunuz? Yalnzca grevim deiti o kadar. Petersburg'da bir grev alacam" diye cevaplad Mozglyakov souk souk.

"Gzel, yleyse sizi kutlarz" diye devam etti Felisata Mikhailovna. "Sizin burada, Mordasov'da bir i peinde olduunuzu duyunca gerekten armtk. Buradaki ilere gven olmaz Pavel Aleksandrovich. nsan birden akta kalverir." "Sanrm blge okulunda bo bir retmenlik kadrosu var" dedi Natalya Dmitriyevna. mas o kadar belirgin ve akt ki, Anna Nikolayevna ylan dilli arkadann ayan utanla hafife drtt. "Pavel Aleksandrovich'in yle sradan bir retmenlik grevini kabul edeceini mi sanyorsunuz?" dedi Felisata Mikhailovna. Pavel Aleksandrovich ne yapacan bilmez bir halde uygun bir cevap arad. Arkasn dnnce selamlamak iin elini uzatan Afanasy Matveich'le karlat. Mozglyakov ona uzatlan eli skmad, onun yerine eilerek selam verdi. Dayanlmaz derecede rahatsz bir halde doru Zina'ya yrd ve yzne fkeyle bakarak: "Btn 118 119 bunlar hep sizin yznzden. Bu akam aptal olup olmadm size gstereceim" diye fsldad. "Akam beklemeye gerek yok. Bu zaten yznzden okunuyor" dedi Zina yksek sesle, eski nianlsn tepeden trnaa szerek. Mozglyakov, onun yksek sesle konumasndan rahatsz olup hemen arkasn dnd. "Boroduyev'den mi geliyorsunuz?" diye sorma cesaretini gsterdi Marya Aleksandrovna sonunda. "Hayr, Amca' mn yanndan." "yle mi? Demek Prens'le beraberdiniz?" "Ah Tanrm! Bu demektir ki Prens uyanm, bize uyuduunu sylemilerdi" dedi Natalya Dmitriyevna, Marya Aleksandrovna'ya ters ters bakarak. "Prens'i merak etmeyin Natalya Dmitriyevna" dedi Mozglyakov. "Uyand ve Tanr'ya kr akln bana toplad. Bugn erken saatten beri iki iip durmu, nce sizin evde, sonra da burada. Sonunda da akl biraz karm, zaten hibir zaman tam olarak zihni ak olmamt. Ama imdi Tanr'ya kr konutuk da yine mantkl dnmee balad. Sizinle vedalamak ve konukseverliinize teekkr etmek iin az sonra aaya inecek Marya Aleksandrovna. Yarn hava aydnlanr aydnlanmaz beraber manastra gidiyoruz, sonra dnk gibi bir kaza geirmeden, sa salim, tek para halinde Dukhanovo'ya gitmesi iin onu kendim gtreceim. Orada Stepa-nidaMatveyevna'ya teslim edeceim, o zamanakadar Moskova'dan dnm olur, bir daha da onun bir yere gitmesine izin vermez." Mozglyakov bunlar sylerken Marya Aleksandrovna'ya, hi gizlemedii bir dmanlkla bakt. Marya Aleksandrovna hayretten donup kalm, oturuyordu. zlerek itiraf etmeliyim ki, kahramanm belki de hayatnda ilk kez korkuya kaplmt. "Demek sabahn ilk klaryla gidiyorlar? Neden peki?" dedi Natalya Dmitriyevna, Marya Aleksandrovna'ya dnerek. "Neden sahi?" diye bart misafirler. "Oysa biz de duymutuk ki... Garip eyler oluyor!" Evin hanm uygun bir cevap dnemiyordu. Sonra birden herkesin dikkati baka bir yne evrildi. Yan odadan garip sesler ve keskin lklar geliyordu. Birden hi beklenmedik bir anda Sofya Petrovna Farpukhina, Marya Aleksandrovna'nn salonuna dald. Sofya Petrovna hi kukusuz Mordasov'un en acayip kadnyd. yle acayipti ki Mordasov'da bile kibar evrelere alnmamasna karar verilmiti. Dzenli olarak her akam saat yedide, kendi deyimiyle "mide iin" votka eliinde zakuskl* alr, bunun sonucunda da, yumuak bir ifadeyle sylemek gerekirse, biraz serbest bir ruh haline brnrd. O anda da aynen byle bir hal iindeydi ve hi beklenmedik bir ekilde Marya Aleksandrovna'nn evine dalmt.

"Ah demek byle Marya Aleksandrovna!" diye bard odann iinde. "Demek bana bunu da yaptnz! Merak etmeyin, oturacak deilim, yle bir uradm. Bana anlatlanlarn doru olup olmadn bilmek istiyorum. Ha? Siz balolar, ziyafetler, nian trenleri dzenleyin, ama Sofya Petrovna evde oturup orap rsn, yle mi? Demek ben hari btn kasabay evinize davet etmisiniz. Birka saat kadar nce, Natalya Dmitriyevna'nn evinde Prens'e neler yaptklarn anlatmak iin size geldiim zaman, bana dostunuz ve mon ange olduumu sylyordunuz. Oysa imdi, bu sabah yaylm ateine tuttuunuz, arkanzdan atp tutan Natalya Dmiriyevna burada, evinizde konuk olarak oturuyor. Merak etmeyin Natalya Dmitriyevna! -la-sane,** tanesi on kpeklik ikolatanza kalmadm. Benim evimde ok daha iyileri var! Hh!" "yledir" dedi Natalya Dmitriyevna. "Dursanza bir dakika Sofya Petrovna!" diye bard Marya Aleksandrovna, fkeden kpkrmz bir halde. "Neyiniz var sizin? Aklnz banza toplayn." eceklerin yannda yenen aperitif eyler. Afiyet olsun. 120 121 "Merak etmeyin Marya Aleksandrovna, her eyi biliyorum ben!" diye bard Sofya Petrovna, keskin ve tiz bir lkla, bu beklenmedik sahneye tank olmaktan honut konuklarn ortasnda. "Hepsini biliyorum! Sizin Nastasya bana koup birok ey anlatt. u ihtiyar Prens'i alp sarho ettiinizi, kimsenin evlenmek istemedii kznza evlenme teklif etmeye zorladnz, bu yzden de bbrlenip kendinizi des olarak grdnz biliyorum! Hh! Hi endielenmeyin, ben bir albay karym! Beni niana davet etmemeniz ok mu umurumda sanki? Tkrrm ben sizin davetinize! Ben sizden ok daha kaliteli insanlar arasnda bulundum. Kontes Zalikhvatskaya'nn evinde yemek yedim; bakomiser Ku-rochkin bana evlenme teklif etti. Sanki sizin davetinize kaldm! Hh!" "Bana baksanza Sofya Petrovna!" dedi Marya Aleksandrovna, fkeden deliye dnerek. "Size u kadarn syleyeyim, namuslu bir eve davet edilmeden, hem de bu ekilde giremezsiniz, eer bizi varlnzla ve gzel szlerinizle rahatsz etmee devam edecek olursanz, bunu kendi yntemlerimle halletmek zorunda kalacam." "Bilirim, ihtiyar uaklarnzla beni dar attrrsnz, deil mi? Merak etmeyin, ben yolu kendim bulurum. Hoa kaln. Kiminle isterseniz onunla evlendirin kznz. Natalya Dmitriyevna siz de benimle dalga geemezsiniz, ikolatanz da banza aln! Buraya davet edilmemi olabilirim, ama hi olmazsa Prens'in karsnda kazaska da oynamadm. Siz neden glyorsunuz Anna Ni-kolayevna? u sizin Sushilov bacan krm, eve gtrdler onu, hh! Size gelince Felisata Mikhailovna, eer o yalnayak Matr-yoshka'nza syleyip, her gn penceremin nnde brp duran ineinizi oradan ektirmezseniz o kzn bacaklarn krarm! Hoa kaln Marya Aleksandrovna, size iyi anslar dilerim! Hh!" Sofya Petrovna gitti. Konuklarn hepsi glyordu. Marya Aleksandrovna utancndan yerin dibine girmiti. "yice imi" dedi Natalya Dmitriyevna tatl tatl. 122 "Bu ne kstahlk!" "Quelleabominablefemme!"* " Kendini maskara etti!" "Ne rezil eyler syledi!" "u nian da neyin nesi? Ne nian?" diye sordu Felisata Mikhailovna alayl alayl. "ok iren!" diye patlad Marya Aleksandrovna en sonunda. "Bu canavarlar bir sr acayip dedikodular saarak geziyorlar! Bizim evremizde bu tr kadnlarn olmas beni hi artmyor, asl artc olan bylelerinin ilgi grmesi, dinlenmesi, yreklendiril-mesi, inanlmas..." "Prens! Prens!" diye bard btn konuklar hep bir azdan. "Ah ce cherprince!"** "ok kr! imdi btn hikyeyi reniriz" diye fsldad Felisata Mikhailovna yanndakine.

* Ne iren kadn ** u sevgili prens. 123 ON NC BLM Prens yznde tatl bir glmsemeyle ieri girdi. On be dakika nce Mozglyakov'un yreine soktuu sknt kadnlar grr grmez kayboluvermiti. eker gibi eriyiverdi. Kadnlar onu sevin lklaryla karladlar. Genellikle kadnlar bizim ihtiyara scak davranr, byk bir samimiyet gsterirlerdi. Onlar elendirmenin pf noktalarn gayet iyi bilirdi. Daha o sabah Felisata Mikhailovna (kukusuz aka olarak) Prens isteyecek olsa dizlerinde oturacan, nk "ok tatl, ok sevimli bir ihtiyar" olduunu sylemiti. Marya Aleksandrovna gzlerini Prens'e dikmi, tavrlarndan bir eyler anlamaya, bylelikle de kt durumundan kurtulmaya alyordu. Mozglyakov'un kendisine ihanet ettii ve btn projesinin tehlikeye girdii akt. Prens'in yz ifadesinden bu tr bir ey okunmuyordu. Her zamanki ve o sabahki halinden farkl deildi. "te sonunda Prens geldi! Biz de sizi bekleyip durduk!" dedi birka kadn. "Sabrszlanmtk Prens!" dedi dierleri. 124 "l-ti-fat ediyorsunuz" diye kekeledi Prens, semaverin fo-kurdad masaya otururken. Kadnlar hemen evresini sard. Marya Aleksandrovna, Natalya Dmitriyevna ve Anna Nikolayevna ile yalnz kald. Afanasy Matveich'in yznde saygl bir glmseme vard. Mozglyakov da glyor ve kkrtc bir ekilde Zina'y szyordu. Zina ise ona hi aldr etmeden babasnn yanna gitti ve minenin nndeki koltua oturdu. "Ah Prens bizden ayrlmak zere olduunuz doru mu?" dedi Felisata Mikhailovna. "Evet mesdames*" yle. Hemen yurt-d--na kmak istiyorum." "Yurtdna m Prens?" diye bardlar koro halinde. "Bu da nereden kt?" "Yurt-d--na ya" dedi Prens kendine ekidzen verirken. "zellikle baz yeni fi-kir-ler iin gitmek istiyorum." "Ne tr yeni fikirler? Ne hakknda?" dedi kadnlar birbirlerine bakarak. "Evet, yeni fikirler" diye tekrarlad Prens, derin bir inan havasyla. "Herkes bugnlerde yeni fikirler edinmek iin gidiyor. Ben de yeni fikirler edinmek istiyorum." "Sanrm mason locasna katlacaksnz Amca, yle mi?" diye araya girdi Mozglyakov, hanmlarn nnde akln ve akacln gstermek ister gibi. "Evet olum, haklsn" dedi Prens hi beklenmedik bir ekilde. "Zaten yurtdnda mason locasna kaytlydm. Pek ok gzel fikirlerim \ ard. O zamanlar adala katkm olmasn istemitim. Frankfurt tayken, yanmda gtrdm uam Sidor'a zgr bir yaam sunmaya karar vermitim, ama o beni brakp kat. Garip bir adamd.. Sonra ona Paris'te rastladm, uzun favorili bir zppe olup kmt. Yannda gen bir kadnla yryordu. Bana bakt, selam * Harmlr. 125"Haydi Prens, gerekten bize anlatamaz msnz? Olaanst bir rya olmal!" dedi Anna Nikolayevna. "ok giz-li" dedi Prens yine, hanmlar meraklandrmaktan byk bir zevk alarak. "ok ilgin olmal!" diye bardlar. "Her iddiasna varm, Prens ryasnda ok gzel bir hanmn nnde diz km, ona olan akm sylyordu!" dedi Felisata Mikhailovna. "Haydi Prens itiraf edin! Haydi sevgili Prens itiraf edin!" "tiraf edin Prens, itiraf edin!" diye nlad, her taraftan gelen lklar. Prens lklar kendinden gemi bir zafer edasyla dinliyordu. Kadnlarn szleri gururunu okuyordu, neredeyse aznn suyu akacakt. "Ryam ok gizli dediysem de, ok doru bir tahminde bulunduunuzu kabul etmek zorundaym, sevgili bayan."

"Bildim!" diye bard Felisata Mikhailovna kendinden geerek. "Evet Prens! Artk baka are kalmad, imdi bize o gzel kadnn kimliini aklayn!" "Evet, haydi!" "Bural m?" "Sevgili Prens syleyin!" "Sylemelisiniz Prens! Mecbursunuz!" diye nlad sesler, drt bir yandan. "Mesdames, mesdamesl... Eer bu kadar srarla bilmek istiyorsanz, size bir tek ey syleyebilirim: ok b-y-le-yi-ci bir kadn, eerdeyim yerindeyse tandm en namuslu gen kz" dedi Prens, azndan sular saarak. Tamamen eriyip bitmiti. "Byleyici! Ve... bural! Kim olabilir?" diye meraklandlar, birbirlerine anlaml anlaml bakp, gz krparak. 128 "imizdeki en gzel kadn olmal" dedi Natalya Dmitriyevna, kocaman ellerini ovuturup, sinsi gzlerini Zina'ya evirerek. Herkes de Zina'ya bakt. "Ama Prens, madem byle ryalar gryorsunuz neden evlenmiyorsunuz?" diye sordu Felisata Mikhailovna, herkese anlaml anlaml bakarak. "Ne muhteem bir tren hazrlardk size!" diye sze kart bir bakas. "Evlenmelisiniz sevgili Prens!" dedi bir ncs. "Evlenin, evlenin!" diye bartlar drt bir yandan. "Neden olmasn?" "Evet ya, neden olmasn?" dedi Prens utanarak, btn bu patrtdan akna dnmt. "Amca!" dedi Mozglyakov. "Ah evet, anlyorum! Aslnda bundan sonra evlenmemin imknsz olduunu size sylemek zereydim mesdames, sevgili ev sahibimizle ok gzel bir gece geerdik, yarn manastra Peder Mi-sail'e gidiyorum. Sonra da Av-ru-pa'daki fikirleri izlemek iin yurtdna." Zina sapsar oldu ve anlatlmaz bir acyla annesine bakt. Ama Marya Aleksandrovna kafasn toparlamt bile. O ana kadar beklemi ve nabz yoklamt. Plannn tahribat ok ilerlemi, dmanlar ok uzun yol almlard, bunu biliyordu. Sonunda yz bal ylan bir vuruta ldrmeye karar verdi. Byk bir heybetle koltuundan kalkt, cce dmanlarna gururlu bir bak atarak, kararl admlarla masaya yaklat. Baknda ilham atei vard. Zehirli dedikoducular akna evirmeye, aalk Mozgyakov'u bir hamambcei gibi ezmeye, o aptal Prens zerinde yitirdii etkisini, tek bir kararl ve cesur darbeyle geri kazanmaya kararlyd. Kukusuz bunlar byk bir yreklilik gerektirirdi, o da Marya Alek-sandrovna'da fazlasyla vard zaten! "Mesdames" diye balad ciddi, vakarl bir tavrla (Marya 129Aleksandrovna vakara baylrd). "Mesdames, deminden beri sizin konumalarnz, ince akalarnz ve imalarnz dinledim. Sanrm artk benim de konuma zamanm geldi. Burada byk bir ras-lant sonucu toplanm olduumuzu hepiniz biliyorsunuz, kukusuz buna ok memnun oldum... Size bir aile srrmz, nezaket kurallarnn gerektirdii sreden nce aklamay hi dnmyordum. zellikle de sevgili konuumuzdan zr diliyorum. Sanrm kendisi de baz imalarla bu konuya deindi bile. Bundan anladm kadaryla da, aile srrmzn aklanmasna bozulmak bir yana kendisi de bunu istiyor gibi geliyor bana... yle deil mi Prens, yanlyor muyum?" "Evet, haklsnz... ok memnun olurum..." dedi Prens, neler olduunu bile anlayamadan. Marya Aleksandrovna, daha byk bir etki yaratmak iin yle bir durup soluk ald, oturanlara teker teker bakt. Hepsi huzursuz ve agzl bir merakla onu dinliyordu. Mozglyakov rperdi. Zina kpkrmz oldu ve koltuundan kalkt; Afanasy Matveich olaanst bir eyler olaca beklentisiyle mendiline smkrd. "Evet mesdanes, imdi size aile srrmz byk bir zevkle aklyorum. Bugn leden sonra Prens, kzmn erdemliliinden... ve gzelliinden ok etkilendi, ona evlenme teklif etme ltfunda bulundu. Prens!" dedi heyecandan titreyen bir sesle. "Sevgili Prens, bunlar sylediim iin ltfen bana kzmayn! Duyduum byk sevin, kalbimden bu srr koparp ald... hangi anne beni bu yzden ayplayabilir ki?"

Marya Aleksandrovna'nn tour de force*''nun yaratt etkiyi anlatacak kelime bulamyorum. Herkes hayretten donup kalmt. Srrn bildiklerini ima etmenin Marya Aleksandrovna'y ok korkutacam dnen, srr nceden kefederek onu ykmay planlayan ve srf imalarla bile onu lmcl bir endieye sokacaklarn hesap eden art niyetli kadnlarn, bu cretkr akszllk karalacak bir g ve yetenek gsterisi. 130 snda dilleri tutuldu. Bylesi yrekli bir akszllk bile hesaba katlmas gereken bir gt. Demek ki Prens Zina'y la kendi isteiyle evleniyordu? Kandrlmam, ikiyle sarho edilmemi ya da tuzaa drlmemiti! Kurnazlkla evlilie zorlanmamt! Demek Marya Aleksandrovna hi kimseden korkmuyordu? Prens bask altnda evlenmediine gre bu ii bozmak imknszd. Bir an iin f-sldamalar oldu, arkasndan da sevin lklar koptu. Marya Aleksandrovna'yakoup ilk sarlan Natalya Dmitriyevna oldu; onun arkasndan Anna Nikolayevna ve Felisata Mikhailovna geldiler. Herkes yerinden kalkm, hareket halindeydi. Bazlar da dmanlktan sapsar kesilmiti. Utanp sklm Zina'y kutladlar; Afanasy Matveich de elden ele dolat. Marya Aleksandrovna kollarn gsterile uzatp, zorla kzn kucaklad. Prens btn bu olanlar hayretler iinde seyrediyor, bir yandan da glmsemeye devam ediyordu. Aslna baklrsa olanlar houna gitmiyor da deildi. Anne kz kucaklarlarken mendiliyle tek gzndeki ya da sildi. Hemen onun da bana tklerini sylemeye gerek yok tabii. "Kutlarz Prens, kutlarz!" lklar ykseldi, her yandan. "Demek evleniyorsunuz?" "Gerekten evleniyorsunuz?" "Sevgili Prens evleniyorsunuz ha?" "Evet, evet" dedi Prens, kutlamalara ok sevinerek. "Beni en ok sevindiren asla unutamayacam ilginiz. Charmant! charmant! Gzlerimi yaarttnz..." "Gelip beni pn Prens!" diye bard Felisata Mikhailovna, tekileri bastran bir sesle. "tiraf etmeliyim ki" diye balad ikide bir sz kesilen Prens, "beni en ok artan, sev-gili ev sahibemiz Marya Alek-sandrovna'nn ryam ola-an-st bir biimde bilmi olmas. Sanki ryay o grm gibi. Olaan-st bir yetenek! Olaan-st bir yetenek!" 131 "Ah Prens, yine mi rya?" "Haydi Prens itiraf edin, syleyin!" diye bardlar, etrafm sararak. "Evet Prens, artk bir ey saklamak iin neden yok, bize srrnz sylemenizin zaman geldi" dedi Marya Aleksandrovna, ciddi ve kesin bir ifadeyle. "Sz kestiimizi herkese sylemek istediiniz konusundaki ince imalarnz ve zarafetinizi gayet iyi anlyorum. Evet, mesdames, bugn Prens'in kzmn nnde diz kp, ciddi bir ekilde evlenme teklif ettii doru, bu rya falan deildi, gerein ta kendisiydi." "Evet, tamamen geree benziyor, her ey anlattnz gibi" diye onaylad Prens. "Matmazel" diye devam etti ar bir incelikle, hl aknln zerinden atamayan Zina'ya dnerek, "matmazel, benden nce bakalar adnz sy-leme-selerdi, ben sylemee asla cesaret edemezdim. Bu byleyici bir rya, b-y-le-yi-ci bir rya. Bunlar size syleme frsatm "Iduu iin ok anslym. harmant, charmantl..." "Tanr akna, bu da nesi? Hl ryadan sz ediyor" diye fsldad Anna Nikolayevna, dehete dp sapsar kesilmi Marya Aleksandrovna'ya. Yazk! Bu uyarlar olmadan bile Marya Alek-sandrovna'nn kalbine bir bak saplanm, rpnp duruyordu. "Neler oluyor?" diye fsldat kadnlar, birbirlerine bakarak. "Gerekten sevgili Prens" diye balad Marya Aleksandrovna, zoraki bir glmsemeyle, "beni artyorsunuz. Bu rya laf da nereden kt? u ana kadar aka yaptnz dnyordum, ama... eer akaysa tad kat artk... Yine de bunu dalgnlnza vermek istiyorum, ama..."

"Belki gerekten de dalgnlktandr" diye fsldad Natalya Dmitriyevna. "Ah evet ya... belki ok dalgn olduum iin" diye onaylad Prens, daha ondan ne istediklerini doru drst anlayamadan. "Bakn size bir hi-k-ye anlataym. Bir keresinde, Petersburg'da bir cenaze 132 trenine arlmtm, maison bourgeoise, mais honnete*, dalgnlma gelmi ve isim gnyle kartrmm. sim gn kutlamas bir haf-ta nceydi. Hanm iin zellikle de bir demet kamelya alp gitmitim. eri girdim ki ne greyim? Saygdeer, yalca bir adam masada uzanm yatyor. yle ardm ki elimdeki iekleri ne yapacam bilemedim." "Prens, imdi hikyenin sras deil!" dedi Marya Aleksandrovna kzgnlkla. "Kzmn koca peinde koacak hali yok, siz bu sabah, tam burada, u piyanonun nnde ona evlenme teklif ettiniz. Benim zorumla yapmadnz... Hatta beni ok arttnz da syleyeyim... O anda aklma bir ey gelmiti, ama uyuyup uyanmanz beklemitim. Ne de olsa ben bir anneyim, o da benim kzm... Burada bir ryadan sz ediyorsunuz, nce ima yoluyla niannz duyurmak istediinizi sandm. nsanlarn sizi caydrmak isteyebileceklerinin farkndaym... Hatta bunlarn kimler olaca konusunda da kukularm var... ama... hemen imdi kendiniz aklama yapn Prens, tatmin edici bir aklama yapn. Namuslu bir evde byle akalar yaplmaz..." "Ah evet, namuslu bir evde byle akalar yaplmaz" diye kabullendi Prens, sanki trans halindeymi gibi. Biraz rahatszlk duymaya balamt. "Soruma cevap vermediniz Prens. Bana kesin bir cevap vermenizi bekliyorum. Ltfen, herkesin nnde, bu sabah kzma evlenme teklif ettiinizi tekrarlayn." "Evet, tekrar edeceim. Size daha nce de sylediim gibi Fe-lisata Mikhailovna ryam zaten tahmin etmiti." "Rya falan deildi! Deildi!" Marya Aleksandrovna-fkeyle barmaa balad. "Rya deildi, gerekti, duyuyor musunuz gerekti!" "Gerek miydi?" diye bard Prens, aknlk iinde koltuundan kalkarak. "Baksana olum! Senin kehanetin gerekleti!" Kentli ve erefli bir aile. 133 dedi Mozglyakov'a dnerek, "nann sevgili Marya Stepanovna siz hayal gryorsunuz! Bunun rya olduundan eminim ben!" "Olamaz Tanrm!" diye bard Marya Aleksandrovna. "Cannz -skmayn Marya Aleksandrovna" dedi Natalya Dmitriyevna, araya girerek. "Prens belki de unutmutur, imdi hatrlar." "Size de ayorum Natalya Dmitriyevna" dedi Marya Aleksandrovna fkeyle, sert sert. "Byle eyler unutulur mu hi? Byle bir eyi insan nasl unutur? Tanr akna Prens! Bizimle alay m ediyorsunuz? Yoksa kendinizi Dumas'nn kahramanlarndan biri mi sandnz? Ama byle bir ey yanza hi uymuyor, size gre bir ey deil! Benim kzm Fransz vikontesi deil. Ksa bir sre nce kzm size burada ark sylemiti, siz de ona hayran olmu ve diz kp evlenme teklif etmitiniz. Rya m gryorum ben? Uyuyor muyum yoksa? Syleyin Prens, uyuyorum da rya m gryorum?" "Evet ya, aslna baklrsa uyumuyorsunuz..." dedi Prens, ne yapacan bilmez bir halde. "Ben de uyumuyorum. Biliyorsunuz, biraz nce uyuyordum ve bir rya grdm..." "ok ayp size! Tanr akna bu da neyin nesi? Bir uyuyorsunuz, bir uyumuyorsunuz, sonra tekrar uyuyorsunuz, derken yine uyumuyorsunuz! Bundan ne anlalacana eytann bile akl ermez! Sayklyor musunuz Prens?" "Evet ya eytan bile bilmez... Sanrm ipin ucunu tamamen kardm artk..." dedi Prens, etrafna endieyle bakarak. "Eer d olsa, siz hi kimseye anlatmadnz halde ben nasl btn ayrntlar bilebilirim ki?" dedi Marya Aleksandrovna lgn gibi.

"Belki Prens birine sylemitir" dedi Natalya Dmitriyevna. "Evet ya, belki de birine sylemiimdir" diye tekrarlad, iyiden iyiye arm,bir halde. 134 "Tam bir bilmece!" diye fsldad Felisata Mikhailovna ya-nndakine. "Of Tanrm! Artk sabrm tkendi!" diye bard Marya Aleksandrovna, lgn gibi ellerini skarak. "Size bir ak arks sylemiti, bir ak arks! Bu dam ryayd?" "yle ya, sanki bir ak arks gibiydi" diye mrldand Prens dnceli dnceli, sonra birden yz hatlarna canllk geldi. "Sevgili olum!" diye bard Mozglyakov'a dnerek. "Yu-kardayken sana bir ak arks olduunu sylemeyi unutmuum. inde kaleler vard, bir sr kale ve bir de k. Evet, hatrlyorum... sonra aladm... Ama imdi, rya myd, yoksa gerek miydi anlamakta glk ekiyorum..." "Amca, drste sylemek gerekirse, bunda anlalmayacak bir ey yok, her ey ok basit" dedi Mozglyakov, sesindeki belli belirsiz bir titremeye ramen elinden geldiince sakin bir ekilde. "Bence siz arky gerekten de dinlediniz. Zinaida Afanasy muhteem syler. Yemekten sonra sizi buraya getirdiler ve Zinaida Afanasy size bir ak arks syledi. O zaman ben burada deildim, ama sanrm eski gnlerinizi hatrlayp duygulandnz, belki de bize bu sabah anlattnz, hani o beraber ark sylediiniz vikontesi hatrladnz. Sonra ekerleme yapmak iin yattnz zaman, gzel hatralarnzn etkisiyle ryanzda k oldunuz ve evlenme teklif ettiniz..." Marya Aleksandrovna bu yzszlk karsnda donup kald. "Evet olum, ite aynen byle oldu!" diye bard Prens sevinle. "Ne gzel gnlerdi! Ak arklar dinlediimi hatrlyorum, sonra ryamda evlenmek istedim. Vikontes de oradayd... Sorunu nasl da akllca zmledin, sevgili olum! imdi artk rya olduunda kesinlikle eminim! Marya Vasiyevna! nann yanlyorsunuz! Ryayd. Yoksa sizin yce duygularnzla nasl oynarm ben?" "te! Btn bu ahlakszln kimin bann altndan ktm iyi biliyorum" diye bard Marya Aleksandrovna, fkeden kendinden geerek Mozglyakov'a dnd. "Sulu sensin, seni onursuz 135 seni, bunlar hep senin iin! Bu zavall ahman akln kartran sensin. Reddedilmeyi kendine yediremedin! Ama bu aalamay deyeceksin iren yaratk! deyeceksin, deyeceksin!" "Marya Aleksandrovna!" diye bard Mozglyakov, stakoz gibi kzararak. "Kelimeleriniz ok... bunu syleyecek kelime bulamyorum. .. Sosyeteden bir hanmn byle kelimeler kullanmas... Ben burada bir akrabam savunmaya alyorum. Kabul etmelisiniz ki byle tuzaklar kurmak..." "Evet ya, byle tuzaklar kurmak..." diye tekrarlad Prens, Mozglyakov'un arkasna saklanmaya alarak. " Afanasy Matveich!" diye bard Marya Aleksandrovna, garip bir sesle. "Ne hakaretlere uradmz grmyor musun? Yoksa grevlerine srt m evirdin? Ailenin reisi deil de bostan korkuluu falan msn? Ne diye yle bo bo 'akp duruyorsun? Baka bir erkek olsa ailesinin onuruna srlen bu lekeyi kanla temizlerdi!..." " Kadn!" diye balad Afanasy Matveich ciddi bir tavrla, kendisine ihtiya duyulmasndan gururlanarak. "Kadn! Sakn rya grm olmayasm, belki de uyannca gereklerle kartrdn..." Bu ustaca tahminini tamamlamak kaderinde yokmu Afanasy Matveich'in. O ana kadar hanm konuklar yapay bir arballkla kendilerini tutmulard, ama o andan sonra artk hkim olunamayan bir kahkaha tufan oday doldurdu. Grg kurallarn bir tarafa brakan Marya

Aleksandrovna, kocasnn gzlerini oymak niyetiyle yerinden frlad, ama onu zorla tuttular. Natalya Dmitriyevna bir para daha zehir aktabilmek iin durumdan yararlanmasn bildi. "Ah Marya Aleksandrovna, belki de gerekten yle oldu ve siz bou bouna kendinizi tketiyorsunuz" dedi bal gibi bir sesle. "Nasl oldu yani? Ne oldu?" diye bard Marya Aleksandrovna, ne dediini tam olarak anlamayarak. "Ah Marya Aleksandrovna bilirsiniz herkese olur canm..." "Ne olur? Niyetiniz nedir sizin, bana ikence etmek mi?" 136 " Belki gerekten rya grdnz." "Rya m? Rya m? Bunu ne cesaretle yzme kar sy-leyebiliyorsunuz?" "Canm belki de yle oldu" dedi Felisata Mikhailovna. "Evet ya, belki de yle" diye mrldand Prens de. "Bu da karyor, bu da! Aman Tanrm!" diye bard Marya Aleksandrovna ellerini kaldrarak. "Kendinizi zyorsunuz Marya Aleksandrovna! Unutmayn ki ryalar Tanr gnderir. Tanr bir ey isterse ona kimse engel olamaz, her ey onun kutsal ellerindedir. Kzmakla bir ey elde edilmez." "Evet ya, kzmakla bir ey elde edilmez" dedi Prens emin bir ekilde. "Beni deli yerine mi koyuyorsunuz?" dedi Marya Aleksandrovna, fkeden glkle nefes alarak. nsan artk bu kadarna dayanamazd. Sandalyeye doru gidiyordu ki baylverdi. Bir tela balad. "Kibarlktan bayld" diye fsldad Natalya Dmitriyevna, Anna Nikolayevna'ya. Tam o anda, izleyicilerin aknlklar ve ortamn gerilimi doruk noktasndayken, o ana kadar sessizliini koruyan bir ahs, ll admlarla ilerledi ve durum tamamen deiti... 137ON DRDNC BLM Zinaida Afanayevna'nn romantik bir doas vard. Marya Aleksandrovna'nn dedii gibi o 'sefil retmen' ile 'aptal Sha-kespeare'i ok okuduu iin mi byle olmutu bilemem ama Mor-dasov'da yaad sre boyunca bylesine romantik daha dorusu imdi anlatacamz kadar kahramanca bir giriimde bulunmamt hi. Yz sapsar, gzlerinde kararllk ve heyecandan titreyerek ar ar yrd. fkeliyken bile gzeldi. Herkesi tek tek, uzun ve kmseyen bir bakla szerek, birden balayan sessizliin tar ortasnda, daha ilk hareketini grr grmez canlanp gzlerini aan annesine dnd. "Anne!" dedi. "nsanlar kandrmann ne anlam var? Neden yalan syleyerek admz lekeliyoruz? u anda her ey o kadar kirlendi ki rtmek iin aba harcamaya demez!" "Zina! Zina! Senin neyin var? Kendine gel!" diye bard, dehete den Marya Aleksandrovna, koltuundan frlayarak. 138 "Bu ie kalkmadan nce, bu utanc kaldramayacam sana sylemitim anne" diye devam etti Zina. "Kendimizi daha fazla kltp, bataa saplanmak zorunda myz? Ben her eyi zerime alyorum anne, bunu bilin, nk herkesten ok ben suluyum. Bu iren entrikaya onay veren benim!... Sen annesin, beni seviyorsun, beni kendince mutlu etmeyi planlamtn. Sen balanabilirsin, ama ben asla!" "Herkesin iinde bunu yapmak zorunda msn Zina?... Ah Tanrm! Bunlarn bama geleceini tahmin etmitim zaten!" "Evet anne, her eyi syleyeceim! Utan iindeyim... Sen, hepimiz... hepimiz rezil olduk!" "Abartyorsun Zina! Kendinde deilsin sen, ne sylediini bilmiyorsun! Bunlar herkesin iinde konumann ne anlam var? Ortada hibir ey yok... Utanmas gereken biz deiliz... Bunu sana imdi kantlayacam..."

"Hayr anne!" diye bard Zina, sesinde fke belirtisiyle. Bize glmek iin gelen ve dncelerini asla umursamadm bu kadnlarn nnde daha fazla sessiz kalamam! Aalamalarna katlanmaya hi mi hi niyetim yok. Hibirisinin bana amur atmaya hakk yok. u anda hepsi senden ya da benden ok daha kt eyler yapabilecek kadar zehirliler! Nasl oluyor da bizim yargcmz olarak oturabiliyorlar?" "Aman ne gzel! Dediklerini duydunuz mu? Buna ne dersiniz? Bizi aalyor!" yorumlar geldi her taraftan. "Ne sylediinin farknda deil" diye araya girdi Natalya Dmitriyevna. Burada bir parantez aarak araya girmek istiyorum: Natalya Dmitriyevna doru sylyordu. Zina gerekten onlar yarg olarak grmyordu da, neden hepsinin nnde aklamalar yapmaya kalkmt? Zinaida Afanasyevna, genellikle biraz aceleci davranrd. Mordasov'un kurnaz gzlemcileri ileride byle bir grte bulunmulard. Her ey yoluna konup, uzlama salanabilirdi. 139 Marya Aleksandrovna o akam acelecilii ve yzszlyle her eyi yzne gzne bulatrmt. Yaplmas gereken ihtiyar maskaraya evirip yollamakt! Ama hayr, saduyu kurallar ve Mordasov bilgeliinin tam tersine, Zina Prens'e dnp, "Prens" diye balad sze. Prens o kadar etkilenmiti ki, hemen yerinden fr-layverdi. "Prens, beni affedin! Bizi balayn! Sizi kandrdk, sizi tuzaa drdmz iin suluyuz..." "Kendine gel, zavall ocuum!" diye bard Marya Aleksandrovna fkeyle. "Sevgili bayan! Sevgili bayan! Ma charmante enfan..." diye mrldand Prens. Zina'nn gururlu, cokulu ve fazlasyla hayalperest karakteri onu gereklerin tesinde bir nezakete itiyordu. tiraflar yznden kvranp duran annesini bile unutmutu. "Evet, ikimiz de sizi kandrdk Prens. Annem, sizi benimle evlendirmee almakla, ben de byle bir plana raz olmakla. Sizi arapla sarho ettik, ben ark syleyip nnzde krttm. Siz zayf ve savunmasz bir adam olarak kandrldnz, Pavel Alek-sandrovich'in dedii gibi, zenginliiniz ve adnz yznden kandrldnz. Btn bunlar ok alaka, gerekten ok zgnm. Ama size yemin ederim Prens, benim byle adi bir ie karmam baya bir neden yznden deildi. Ben yalnzca... Aman canm neler sylyorum ben? nsann byle bir eyi yapt iin kendini aklamaya kalkmas iki kat daha alaka! Size unu syleyeyim Prens, eer sizden herhangi bir ey alm olsaydm karlnda sizin oyuncanz, hizmetiniz, dansnz, kleniz olacaktm... Buna and itim ve andm tutacaktm!..." Boazndaki gl bir kaslma bir an iin susmasna neden oldu. Btn kadnlar yerlerine aklm, dinliyorlard, gzleri yuvalarndan kacakt. Zina'nn hi beklenmedik ve onlara gre tamamen akl almaz davranndan hayrete dmlerdi. Yalnzca Prens, Zina'mn sylediklerinin yansn bile anlamad halde ok duygulanm, gzleri yaarmt. 140 "Ama ben sizinle evlenirim, ma belle enfant, eer bu kadar istiyorsanz" diye mrldand. "Bu benim iin byk bir onur olacak! Ama inann, btn bunlar gerek-ten bir rya... Bir sr rya grrm ben. Peki bu seferki neden bu kadar heyecan yaratt acaba? Gerekten hibir ey anlamyorum, mon ami" diye devam etti Mozglyakov'a dnerek. "Belki sen bana aklarsn, ltfen..." "Size gelince Pavel Aleksandrovich!" diye araya girdi Zina, Mozglyakov'a dnerek, "bir zamanlar, gelecekteki kocam olarak baktm ve imdi benden zalimce cn alan siz, nasl oldu da bu kadnlarla birlik olup bana ikence ettiniz, beni utan iinde braktnz? Birde beni sevdiinizi sylyordunuz! Ama ben size t verecek durumda deilim! Sizden daha suluyum. Size ktlk yaptm, sizi baz szlerle kandrdm, sylediim her ey yalan ve eytancayd! Sizi hi sevmedim, eer sizinle evlenme noktasna kadar geldiysem, srf buradan, bu lanet olas kasabadan gitmek, bu pis kokan bataktan kurtulmak iindi... Ama size

yemin ederim eer sizinle evlenseydim, iyi ve sadk bir e olurdum... Benden cnz ok zalimce aldnz. Bu gururunuzu okayacaksa..." "Zinaida Afanasyevna!" diye bard Mozglyakov. "Eer hl bana kar nefret besliyorsanz..." "Zinaida Afanasyevna!!" "Eer" diye devam etti Zina, gzyalarn tutmaya alarak, "eer beni sevseydiniz..." "Zinaida Afanasyevna!!!" "Zina! Zina! Kzm!" diyerek alamaya balad Marya Aleksandrovna. "Be aalk adamn biriyim Zinaida Afanasyevna, tan bir aalm!" dedi Mozglyakov ve odada byk bir grlt koptu. aknlk ve fke lklar atld ama Mozglyakov hibir ey d-nmedsn ve konuamadan yerinde aklmt... Uysalla ok alm ve bir aralk fkelenip, kar koymaya, kararl ve tutarl davranmaya kalkan zayf ve basit karakterli in141 sanlar iin, kararllklarnn ve tutarllklarnn asla aamayaca bir ara izgi, bir snr vardr. Kar kmalar nce ok iddetli olur. Hatta iddet lgnlk derecesine kadar varr. Gzlerini smsk kapatp, karlarna kan engellere saldrrlar ve kaldramayacaklar ykleri omuzlarlar. Ama belli bir noktaya gelince, kendi kendilerine aarlar ve yldrm arpm gibi durup kendilerine o korkun soruyu sorarlar: "Ne yaptm ben?" Sonra hemen geverler, szlanmaya balarlar, aklamak isterler, diz kp balanmay dilerler, her eyin eskisi gibi olmasn isterler!... Mozglyakov'a da ayn byle olmutu. nce fkelenmi, u anda sululuunu duyduu eyleri yapm, gururunu ve fkesini tatmin ettikten sonra kendisinden nefret etmee balamt. Zina'nn beklenmedik davran karsnda birden ezilip bzlm ve vicdan azab ekmiti. Kzn son szleri onu tamamen sarst. "Ben eein biriyim Zinaida Afanasyevna!" diye bard, ac bir vicdan azabyla. "Hayr, ne eei? Eek bile hi kalr! Ben eekten de beter biriyim! Ama Zinaida Afanasyevna, bir eekten onurlu bir adam yaratlacan size kantlayacam... Amca, ben sizi kandrdm! Evet ya, sizi kandrdm! Uyumuyordunuz; yaptnz evlenme teklifi gerekti! Ben reddedilmiliimin cn almak iin sizin rya grdnz syledim." "Ne acayip itiraflar" diye fsldad Natalya Dmitriyevna, Anna Nikolayevna'nn kulana. "Sevgili olum" dedi Prens, "biraz sakinle, banlarmla beni gerekten kor-ku-tu-yor-sun. Emin ol ya-n-l-yor-sun... Gerek-liy-se pekl da evlenebilirim, ama beni rya olduuna sen inandrdn..." "Size nasl anlataym? Syleyin bana ona nasl anlatabilirim? Amca! Amca! Bu ok nemli bir sorun, nemli bir aile sorunu! Bir dnn! Gayret edin!" "Tamam olum, d--ne-ce-im. imdi grdm her eyi srayla hatrlayaym. nce arabacm Fe-o-fil'i grdm..." 142 "Feofil konusunu amayn Amca!" "Ah evet, sanrm imdi ger-ek-ten zaman deil. Sonra Na-pol-yon'u grdm, sonra ay iiyorduk, bir hanm geldi ve ekeri yiyip bitirdi...' "Ama Amca" diye parlayverdi Mozglyakov, ne dediinin farkna bile varmadan. "Onlar size Marya Aleksandrovna'nn Natalya Dmitriyevna iin bu sabah anlattklaryd! Yani ben de oradaydm, kulaklarmla duydum! Saklanp anahtar deliinden sizi dinledim..." "Bu da ne demek oluyor, Marya Aleksandrovna?" dedi Natalya Dmitriyevna, araya girerek. "Demek Prens'e bile ekerliinizden eker aldm sylediniz, yle mi? Evinize eker almak iin mi geliyorum?..." "ekil git bamdan!" diye bard Marya Aleksandrovna, iyice fenalaarak. "Hayr, bir yere gitmem Marya Aleksandrovna. Benimle byle konuamazsnz. Demek ekerinizi aldm yle mi? Zaten uzun sredir hakkmda byle irkin dedikodular

yaydnzn far-kndaydm. Sofya Petrovna bana her eyi anlatt... Demek sizin ekerinizi aldm ha?..." "Ama mesdames" diye bard Prens, "size yalnzca bir rya olduunu syledim ya! Ben her trl rya grrm!..." "Lanet olas tas suratl!" diye mrldand Marya Aleksandrovna. "Demek tas suratlym ha?" diye lk att Natalya Dmitriyevna. "Peki sen nesin? Bana her yerde tas suratl deyip gezdiini de biliyorum! Benim hi olmazsa akl banda bir kocam var, seninki ne, aptaln teki..." "Ah evet, hatrlyorum, bir de tas suratl vard" diye mrldand Prens bilinsiz bir ekilde, Marya Aleksandrovna ile daha nce yaptklar konumay hatrlayarak. 143 " Siz de mi soylu kadnlara ad takyorsunuz? Bu ne cret Prens! Ben tas suratlysam siz de tek bacakl bir moruksunuz!" "Kim? ben mi?" "Evet, siz, hem tek bacaklsnz, hem de disizsiniz, yal bunak!" "Gznzn biri de takma zaten!" diye bard Marya Alek-sandrovna. "Kaburga yerine korse takyorsunuz!" diye ekledi Natalya Dmitriyevna. "Yznz tellerle tutturulmu!" "Kafanzdaki de peruk!..." "u aptal favoriler bile takma!" diye bitirdi Marya Alek-sandrovna. "Bari burnum kendi burnum olsun izninizle Marya Alek-sandrovna!" dedi byle ani ak szllkten sersemleyen Prens. "Sevgili olum! Sen bana ihanet ettin! Samn gerek olmadn onlara sen syledin..." "Amca!" "Yo olum, burada artk da-ha fazla kalamam. Beni ba-ka bit yere gtr... Quelle societe!* Tan-r akna beni nereye getirdin byle?" "Budala! Hain!" diye bard Marya Aleksandrovna. "Asl problem buraya neden geldiimi unut-mu olmam, ama nasl olsa hatrlarm!" dedi zavall Prens. "Beni baka bir ye-re gtr, yoksa bunlar beni par-a-la-ya-cak-lar! stelik... he-men aklma gelen yeni bir fikri not edeceim..." "Tamam Amca, daha o kadar ge olmad; sizi bir otele g-treyim, ben de orada sizinle kahrm..." "Ah evet, o-te-le. Adieu, ma charmante enfan... ilerinde... yalnz sen... er-dem-li-sin. A-sil bir kzsn! Gidelim olum!" * Bu nasl bir topluluk! 144 Prens'in gidiinden sonraki kt kapan sahnesini anlatmayacam. Kadnlar bar ar ve hakaretlerle gittiler. Marya Aleksandrovna, nceki annn ykntlar arasnda bir bana kald. Yazk! G, zafer, saygnlk, hepsi bir gecede kaybolup gitti! Marya Aleksandrovna eski nfuzunu bir daha asla kazanamayacan biliyordu. Kasaba sosyetesi zerindeki yllar sren, zalimce egemenlii sonunda kmt. Peki ona ne kalmt? Felsefe yapmak m? Ama felsefe yapmad. Korkun bir fkeyle btn gece uyumad. Zina'nn onuru zedelendi ve bitmez tkenmez bir dedikodu balad! Korkuntu! Drst bir tarihi olarak, bu tatszlktan en kt etkilenen kiinin Afanasy Matveich olduunu sylemeliyim. Kendisini kilere kapatt ve sabaha kadar orada dondu. Sonunda, sabah oldu ama o da bir deiiklik yaratmad. Talihsizlikler asla tek tek gelmezler... 145 ON BENC BLM Kader bir kere insann bana dert amaya grsn, artk onun darbelerinin ard arkas kesilmez. Bunun byle olduunu tek gzlemleyen ben deilim. Sanki bir gn ncesinin

rezaleti ve utanc yetmezmi gibi kader Marya Aleksandrovna iin daha byn ve beterini hazrlyordu. Ertesi sabah saat daha on bile olmadan, garip ve inanlmas g bir sylenti birden kasabada yaylmaya balad ve insanlarmzn bana gelen her allmadk felakette olduu gibi duyan herkes bunu vahice bir zevkle karlad. "nsan bu kadar da utanmaz olur mu?" diyordu insanlar, her bir yanda. "Nasl oldu da kendisini bu kadar kk drd, grg kurallarn nasl bu kadar hie sayd, hi mi utanmad?" vs. vs. Bakn neler oldu: O sabah erkenden, saat yediye doru zavall, ihtiyar bir kadn gznde yalarla Marya Aleksandrovna'nn evine geldi. Hizmetiye, kk hanm -yalnzca onugizlice ve abuk uyandrmas iin yalvarp yakard. Bylelikle Marya Aleksand146 rovna'nn haberi olmayacakt. Zina sapsar ve akn bir halde hemen yal kadnn yanna kotu. Kadncaz ayaklarna kapanp, gzyalar dkt ve hasta olu Vasya'y grmee gelmesi iin ona yalvard. Btn geceyi ok ar geirmi, belki de sabaha kmayacakm. Yal kadn Zina'ya hkrklarla olunun son nefesini vermeden nce onunla vedalamak istediini, melekler ve lmler adna yalvardn, gelmeyecek olursa gzlerinin ak gideceini sylyordu. Zina, gitmesinin, daha nceki mektup olayn, yaylan irkin dedikodular dorulamak olduunu bile bile gitmee karar verdi. Annesine hi sylemeden, zerine bir eyler ald ve yal kadnla beraber Mordasov varolarnn sefil sokaklarnn yolunu tuttu. Yolun hemen kenarnda, yanlar km, topraa iyice batm, pencereden ok yara benzeyen ak-lklaryla, her taraf kardan bir duvarla evrilmi, kk bir viraneye geldiler. erde, kk, alak tavanl, kf kokulu, yansn kocaman bir sobann igal ettii bir odada gen bir adam, boyas dklm, tahta bir yatakta, peksimete dnm bir dekte, zerine eski bir palto rtm yatyordu. Yz solgun ve bitkindi. Gzlerinde salksz bir k vard. Kollan birer sopa kadar ince ve kuruydu. Glkle soluk alyordu. Bir zamanlar yakkl olduu belliydi. Hastalk gzel yznn ince hatlarn bozmutu. imdi veremli ya da lmcl her hastaya olduu gibi, onun da yzne bakmak ok korkun ve zcyd. Yal annesi, son bir yldr hep Vasya'snn iyilemesini bekleyip durmu, ama son saatinde artk bu dnyada kalc olmadn fark etmiti. zntden perian bir halde, kollarn kavuturmu, alamadan ve olunu seyretmekten hi usanmadan banda bekleyen kadn, sonunda olacan bilmekle birlikte bir iki gn iinde sevgili Vasya'snn yoksullar mezarlnda karlann altna konup, souk toprakla rtleceine inanmak istemiyordu. O anda kendisine bakan Vasya deildi. Acdan szlm yz ilahi bir huzur sayordu. Sonunda, bir buuk yldr, uzun ve acl gecelerinde uyurken ya da uyankken dledii kadn karsnda buldu. Son 147 saatinde melek gibi karsna kan bu kadnn onu baladn anlad. Kadn ellerini tutuyor, gznde yalarla ona glmsyor, gzelim gzleriyle onu seyrediyordu. Btn bunlar lm deindeki adamn ruhunu canlandrd. Yaam, sanki ayrlrken elveda demenin ne kadar ac olduunu hissetmesini ister gibi zavall adamn kalbini yakt geti. "Zina" dedi. "Zinochka! Benim iin alama, ac ekme, perian olma, bana az zamanm kaldn hatrlatma. Sana hep, imdi baktm gibi bakmak istiyorum, ruhlarmzn yine beraber olduunu ve beni baladn hissetmek istiyorum. Eskiden olduu gibi ellerini bir kez daha pmek istiyorum, sonra belki de farkna bile varmadan lp gideceim! Ne kadar zayflamsn Zinochka! Meleim, bana ne gzel bakyorsun? Hatrlyor musun nasl da glerdin? Hatrlyor musun?... Ah Zina, senden beni balaman istemiyorum, eski gnleri hatrlamak istemiyorum. Sen beni balam olsan da Zinochka, ben kendimi asla balamayacam. Uykusuz, korkun ve ok uzun geceler geirdim Zina. O geceler boyunca, burada, bu yatakta yatp dndm. Kafamdan yle ok ey geti ki, lmemin benim iin en

iyisi olacana karar vereli ok oluyor, en iyisi olacak!... Benim yaamamam gerek Zinochka!" Zina alyor ve sanki kelime selini durdurabilecekmi gibi Vasya'nn elini sessizce skyordu. "Neden alyorsun meleim?" dedi hasta. "lyorum diye mi? Ama ben zaten lp gmleli ok oluyor! Sen benden daha akllsn, senin tertemiz bir kalbin var. Sen benim ne kadar kt ve basit bir insan olduumu uzun zamandr biliyordun! Ne kadar onurlu, ne kadar soylusun... Ah dostum, benim btn hayatm bir ryayd. Yaamadm ben, ryalar grp durdum. ok gururluydum, et-rafmdakileri hep kk grdm. Peki neden o kadar gururluydum? Ben de bilmiyorum? Kalbimin temizliinden mi, yoksa duygularmn soyluluundan m gurur duyuyordum? Ama bunlar, beraber Shakespeare okuduumuz zamanlarda kald. Zina, gerek hayata dnnce saflm ve soyluluumu gsterdim ite..." 148 "Yeter" dedi Zina, "yeter!... Bunlarn hepsi yanl ve bo eyler... kendini ldryorsun!" \ "Neden konumama izin vermiyorsun Zina? Beni baladn biliyorum, uzun zaman nce balamtn. Beni tandn, nasl biri olduumu anladn. te bana ikence eden bu zaten! Ben senin akna layk deilim Zina! Sen hep temiz ve yce gnllydn. Annene benden baka kimseyle evlenmeyeceini syledin ve szn tuttun, nk senin iin verilen szler nemlidir. Ama ben, ben! gerek yaama gelince... Biliyor musun Zinochka, o zamanlar benimle evlenmekle neleri feda ettiini anlayamamtm bile. Benimle evlenirsen belki de alktan leceini grmemitim. Aklma bile gelmemiti! Tek dnebildiim benimle, gelecein byk airiyle evleniyor olduundu. Evliliimizin bir sre iin ertelenmesini istediin zaman ileri srdn nedenleri anlamak bile istemedim; sana ikence ettim, zorbalk yaptm, azarladm, aaladm ve sonunda da o mektupla seni tehdit ettim. O anda aalk bile deil, ahlksz kallein biriydim. Beni nasl da kk grmsndr! Evet, lmem gerek! yi ki benimle evlenmedin! Ben seni hi anlayamayacak, sana ikence edecek, fakirliimiz yznden senin hayatm da karartacaktm, yllar byle geip gidecek -kim bilir- belki de hayatma yk oldun diye senden nefret edecektim. Bylesi daha iyi oldu! En azndan ac gzyalarn kalbimi temizledi. Ah Zinochka! Beni eskiden olduu gibi sev! imdi son nefesimde... Yani, senin sevgine layk olmadm biliyorum ama... ama... Ah meleim!" Bu konuma boyunca Zina hkrklar iinde birka kez onu susturmaya alt. Ama dinlemedi bile. indekileri sylemek arzusuyla yanp tutuuyor, glkle de olsa, nefesi de kesilse konumaya devam ediyordu. "Eer benimle karlamasaydn, beni sevmeseydin daha uzun sre yaardn!" dedi Zina. "Neden yollarmz kesiti sanki?" "Yo hayatm, yo, lmmden kendini sorumlu tutma" diye devam etti hasta. "Her eyin sulusu benim! Ne kadar gururluydum! Ne romantiktim! Benim aptalca hikyemin ayrntlarn kimse an149latt m sana? ki yl kadar nce, burada katil bir mahkm varm. Caninin biriymi ama krbalanmaya sra gelince yreksiz bir adam olu veriyormu. Hastalarn krbalanmadn bildii iin biraz votka bulmu ve iine enfiye katp karm imi. Bunun sonucunda da kan kusmaya balam. O kadar ok kusmu ki cierleri hasar grm. Hastaneye kaldrlm ve birka ay sonra da veremden lm. Evet, meleim, o gn o mektubu yazdktan sonra o sulu aklma geldi... Ben de kendime ayn eyi yapmaya karar verdim. Neden veremi setiimi merak edebilirsin. Neden kendimi asmadm ya da bomadm? Ani bir lmden korkuyor muydum? Belki de. Burada bile tatl bir romantizm olmadan edemiyoruz Zinochka! Kafamda u dnce vard: Ben burada veremden lm deinde yatarken senin beni bu hallere drdn iin kendini tketmen ok gzel olacakt. Bana gelip suunu kabul edecek, nmde diz kecektin... Ben de kollarnda lrken seni balayacaktm... ok aptalca Zinochka, ok aptalca deil mi?"

"Bundan sz etme artk! "dedi Zina. "Syleme bunlar! Sen yle bir insan deilsin... Baka eylerden konualm, birlikte geirdiimiz mutlu ve gzel gnlerden!" "ok mutsuzum hayatm, onun iin anlatyorum bunlar. Seni bir buuk yldr grmedim! imdi de ruhumdaki btn yk sana boaltyorum! O zamandan beri yalnzm ve seni dnmeden geirdiim bir anm bile olmad meleim! Senin sevgini kazanmak, hakkmdaki fikirlerini deitirmek iin bir eyler yapabilmeyi nasl da isterdim biliyor musun Zinochka? Son zamanlara kadar leceimi hi dnmemitim. Hemen ekmemitim, uzun zaman gs arlar ekip durdum ve sama sapan fikirler aklma geliyordu! rnein, birdenbire byk bir air oluyor ve yazdm uzunca bir iiri 'Yurdumdan Notlar' adl bir kitapta yaymlyordum. Btn duygularm ve ruhumu o kitaba dkecektim ve sen nerede olursan ol seninle olacak, iirle sana kendimi hatrlatacaktm. En sevdiim ryam senin, 'yok canm! Benim dndm kadar kt biri deilmi!' demendi. Ne aptalca, deil mi Zinochka?" 150 "Hayr Vasya, hayr!" dedi Zina. Zina hastann gsne yaslanp ellerini pt. "Nasl da kskanyordum seni! Senin evlendiini renecek olsam lrm sanyordum. Evine gizlice birilerini yollayp seni izlettim, casusluk yaptm... Hep o geliyordu" deyip bayla annesini iaret etti. "Mozglyakov'u sevmedin, deil mi Zina? Meleim. Ben lnce de beni hatrlayacak msn? Hatrlayacan biliyorum. Ama yllar geecek ve kalbin souyacak, ruhuna k gelecek, beni unutacaksn Zinochka!" "Hayr, hayr asla! Hi evlenmeyeceim! Sen benim ilk... ve tek..." "Her ey lr Zinochka, her ey, hatta anlar bile!... Soylu duygularmz bile lr. Onlarn yerini saduyu alr. Yaknp durmamzn ne yarar var? Hayatn tadn kar, uzun ve mutlu yaa Zina. Yapabilirsen birini sev, bir cesedi sevemezsin! Ara sra da olsa beni hatrla. Kt eyleri aklna getirme, onlar bala. Akmzda iyi eyler de vard Zinochka! Ah o altn gnler sonsuza gmldler... Dinle meleim: Ben gn batmn hep ok sevmiimdir. Beni ara sra o saatlerde hatrla! Yo, yo neden lmem gerekiyor sanki? Tekrar hayata dnmeyi nasl da isterdim! Hatrla hayatm, hatrla, o zaman hatrla! lkbahard, gne prl prl parlyordu, iekler to-murcuklanmt, sanki etrafmzda bayram kutlanyordu... Ama imdi...Bak bak!" Zavall adam solgun eliyle buz tutmu, pis pencereyi gsteriyordu. Sonra Zina'nn elini tuttu, gzlerine bastrd ve ac ac hkrmaya balad. Hkrklar, ypranm gsn paralamakla tehdit ediyorlard sanki. Btn gn alayp szlayarak ac ekti. Zina elinden geldiince onu rahatlatt, ama ruhu dayanlmaz aclar iindeydi. Onu asla unutmayacan ve onu sevdii gibi bakasn sevmeyeceini syledi. nand adamcaz ve glmseyip elini pt, ama gemiin anlar ruhunu yakp kavurdu. Bylece geti bir gn. Bu arada deh151sete den Marya Aleksandrovna belki on kez kzn artp, eve dnmesi, adn ktye karmamas iin yalvard. Sonunda hava kararmaya balaynca, dehetten akln karp kendisi Zina'ya gitmee karar verdi. Kzn teki odaya arp yalvard, neredeyse diz kerek kalbinden bu haneri karmasn istedi. Zina hasta bir halde yanna gelmiti. Ba alev alev yanyordu. Annesini dinledi ama dediklerini anlamad. Sonunda Marya Aleksandrovna mitsizce oradan ayrld, nk Zina o gece lm deindeki adamn evinde kalmaya kararlyd.Btn gece yatann banda durdu. Hasta giderek ktleti. Yeni gn dodu, ama hastann o gn grebileceinden hi umut yoktu. Yal anne lgna dnd, hibir ey anlamam gibi ortalarda dolanyor, oluna iemeyeceini bile bile ilalar vermee urayordu. Adamn acs uzun srd. Hi konuamyor, yalnzca kaba, anlalmaz szckler gsn yrtarak geliyordu. Son ana kadar Zina'ya ba.cmay, gzlerindeki k kararmaa baladktan sonra da eliyle onun elini arayp tutmay srdrd. Ksa k gn geiyordu. Gnein son kk odann buz tutmu, tek penceresinde yaldzlandnda, hastann ruhu

da yorgun bedeninden ayrld ve n peinden uup gitti. Yal kadn sevgili Vasya'snn l bedenini nnde grnce dvnerek lk att ve kendini olunun gsne brakt. "Olumu ypratan sensin ylan!" diye bard Zina'ya zntyle. "Onu bu hale getiren sensin, vefasz, eytan!" Ama Zina'nn hibir eyi duyduu yoktu. Btn duygularn yitirmi gibi lnn banda duruyordu. Sonunda ileri doru eildi, ha kard, onu pp dalgn dalgn odadan kt. Gzleri yanyor, ba dnyordu. Yaad ac deneyimler ve uykusuz geirdii iki gece akln bandan almt. Btn gemiinin kalbinden sklp alndn hissetti belli belirsiz. Artk kasvetli ve tehditkar yeni bir yaam balyordu. Daha on adm gitmemiti ki birdenbire Mozglyakov nne kverdi. Onu orada bekledii belli oluyordu. "Zinaida Afanasyevna" diye balad korku dolu bir fsltyla. 152 Ortalk hl aydnlk olduundan etrafn yle bir kolaan etti. "Zinaida Afanasyevna ben bir eeim. Ama izninizle artk deilim, nk her eye ramen gzel bir ey yaptm. Yaptm eekliklere de ok pimanm... Aklm karmakark Zinaida Afanasyevna. Beni balayn, bunun iin pek ok neden vard..." Zina grmeyen gzlerle ona bakt ve sessizce yoluna devam etti. Yksek tahta kaldrm iki kiinin yan yana yryemeyecei kadar daralnca Zina ona yer amad ve Pavel Aleksandrovich kaldrmdan inip, srekl i yzne bakarak yan sra yrd. "Zinaida Afanasyevna" diye devam etti, "dnyorum da eer siz de isterseniz ben evlenme teklifimi yinelemeye hazrm. Hatta her eyi unutacam Zinaida Afanasyevna, btn o rezaletleri, utanc, sizi balayacam. kimiz de kasabada kaldmz srece bunu kimseye sylemeyeceiz. Siz hemen buradan gidersiniz, ben de gizlice arkanzdan gelirim. Kimsenin bizi tanmad, ssz bir yerde evleniriz ve posta arabasyla yolculuk yapp Petersburg'a gideriz. Yalnzca kk bir bavul alrsnz yannza... tamam m? Kabul mu Zinaida Afanasyevna? Buralarda fazla duramam; bizi beraber gren olur." Zina cevap vermedi; Mozglyakov'a bakmakla yetindi. Mozglyakov bu baktan her eyi anlad, apkasn karp veda etti ve geldii gibi frlayp gitti. "Nasl olur?" diye merakland. "Geen akam ok duy glyd, her eyde kendini suluyordu. Belli ki bir gn bir gnn tutmuyor!" Bu arada Mordasov'da olaylar birbiri zerine ylyordu. Korkun bir olay oldu. Mozglyakov'un otele yerletirdii Prens ayn gece hastaland, durumu olduka ciddiydi. Mordasovlular olay sabah rendiler. Kallist Stanislavich hemen hemen hi ayrlmadan hastann banda bekledi. Akama doru Mordasov'un btn doktorlar biraraya geldiler. Onlara gnderilen davet mektuplar Latince yazlmt. Latince yazlsa ne olur, Prens tamamen bilincini kay153betmiti. Durmadan sayklyor, peruklardan sz ediyor, Kallist Stanislavich'ten romantik arklar sylemesini istiyor, hatta bazen korkuyla baryordu. Doktorlar Mordasov konukseverliinin Prens' e mide iltihab yaptna ve bunun otele giderken yolda beynine sradna karar verdiler. Zihinsel bir ok geirdii olasl da gzard edilmedi. Sonuta doktorlar oktan lme yaklam olan Prens'in artk kurtulamayaca gereine dikkat ektiler. Bu son dncelerinde yanlmamlard. nc gnn akam zavall ihtiyar otelde ld. Bu olay Mordasovlular' ok etkiledi. Hi kimse olaylarn byle ciddileeceini dnmemiti. Herkes, l daha ykanp gmlmeye hazrlanmadan, kalabalklar halinde otele dolutu. Konutular, fikir yrttler, kafalarn salladlar ve Marya Aleksandrovna ile kzn kastederek 'zavall Prens'in katillerine' lanetler yadrdlar. Herkes bu olayn, srf rezalet olma zellii tad iin, hi ho olmayan bir ekilde duyulacan ve Rusya snrlar dna bile yaylacan hissediyordu. Sylenenlerin ve ileri srlenlerin haddi hesab yoktu. Bu zaman boyunca Mozglyakov ok telal ve zgnd; oraya buraya koturmaktan ba

dnmt. Zina'y grmeye gittiinde de byle bir ruh hali iindeydi. Zor bir durumdayd. Prens'i kasabaya getiren oydu; onu alp otele yerletiren de oydu; imdi bu adam ne yapacan, nereye, nasl gtreceini bilmiyordu. Kime haber vermeliydi? Dukhanovo'ya m gtrmeliydi? En kts de onu Prens'in yeeni olarak tanyor olmalaryd. Bu ihtiyarn lmnden sorumlu tutulmaktan korkuyordu. "Petersburg sosyetesinde bile bu olay konuuluyor olabilir!" diye dnd rpererek. t almak iin Mordaso vlular'a gitmenin bir yarar olmazd. Nedense birdenbire korkmular ve Mozg-lyakov'u mitsizlik iinde lyle yalnz brakp kamlard. Ama sonra, hi beklenmedik bir deiiklik oldu. Ertesi gn sabah erkenden kasabaya bir yabanc geldi. Btn Mordasov onu konuuyordu, fsltyla tabii. Main Caddesi'nden Vali konana giderken her atlakta bir gz onu izliyordu. Hatta vali Pyotr Mikhailovich bile arm ve bu yeni konua ne yapacan bilememiti. Konuk, len Prens'in akrabas olan, nl Prens Shchepetilov'du. Otuz be yalarnda, apoletli ve kordonlu bir albayd. Mordasov'un btn memurlar kordonlarn grnce anlatlmaz bir korkuya kapldlar. Polis efi ok aknd ve ask suratla da olsa gidip kendini tantt. Prens Shchepetilov Petersburg'dan geldiini ve en route* Dukhanovo'ya da uradn syledi. Dukhanovo'da kimseyi bulamaynca amcasnn peinden Mordasov'a gelmi, orada duyduu haber ve etrafn saran karmakark dedikodularla yldrm arpma dnmt. Pyotr Mikhailovich bile gerekli aklamalar yaparken telalanmt. Aslnda Mordasov'daki herkes sululuk duyuyordu. En kts de konuun ciddi ve honutsuz bir ifade taknmasyd. Belki de kendisine kalan mirastan honut kalmamt. Hemen olayla bizzat ilgilenmeye balad. Mozglyakov bir dolandrcym gibi derhal geri ekildi ve gerek yeene yer ap ortalardan kayboldu. Kimse nerede olduunu bilmiyordu. Cenazenin manastra gtrlmesine karar verildi, orada bir tren hazrlanmt. Konuk Prens, ciddi, souk, ksa ve z, ama nazik bir ekilde talimatlar veriyordu. Ertesi gn cenaze trenine katlmak iin btn kasaba manastra gitti. Kadnlar, Marya Aleksandrovna'nn, kilisenin emrettii gibi, gelip tabutun nnde diz kerek af dileyecei dedikodusunu yaydlar. Kukusuz bunlar samalktan baka bir ey deildi. Marya Alaesandrovna kiliseye falan gelmedi. Aslnda sylemediimiz bir ey var: Zina eve dner dnmez annesi, artk orada kalmann imknsz olduunu dnerek hemen o akam iftlie tanmaya karar vermiti. Gvenli bir keye ekilince de kasabadan gelecek dedikodulara kulaklarn drt at, yeni konukla ilgili bir eyler renebilmek iin uaklarn keif turlarna gnderdi ve gnlerini heyecan atei iinde geirdi. Manastrdan Dukhanovo'ya giden yol, evine bir verst bile deildi. Bylelikle Marya Aleksandrovna tren bittikten sonra manastrdan Dukhanovo'ya kvrla kvrla giden tren alaym penceresinden kubak grebiliyordu. Tabut ykseke bir arabaya konmutu. Arkasndaki uzun araba konvoyu kasaba kavana kadar lye elik etti. Bu * Yol stnde. 154 155kasvetli araba, bembeyaz karlarn iinde kapkara bir grnt tayarak, kendine yarar bir grkemle ar ar ilerliyordu. Marya Aleksandrovna uzun sre bakmaya dayanamad ve pencereden ekildi. Bir hafta sonra Afanasy Matveich ve kzyla beraber Moskova'ya tand. Bir ay sonra da Marya Aleksandrovna'mn iftlikteki ve kasabadaki evlerini sata kard haberi Mordasov'da yayld. te Mordasov bu comme il f aut hanm artk sonsuza dek kaybetmiti! Gidii bile dedikodusuz olmad. nsanlar iftliin Afanasy Matveich ile birlikte satldn bile sylediler... Bir iki yl geti, o zamana kadar Marya Aleksandrovna tamamen unutuldu. Yazk! Dnya hali byledir ite! Bu arada baka bir kasabadan bir iftlik alp oraya tand ve tabii hi kukusuz oradaki herkesi de hkm altna ald sylenmiti. Zina hl koca bulamamt. Afanasy Matveich de... Belki de artk bu dedikodular tekrarlamann bir anlam yok; nasl olsa hepsi uydurma.

Mordasov kaytlarmn ilk blmne son noktay koyal yl olmu. Bir kez daha msveddelerimi ap, hikyeme eklemeler yapacam kimin aklna gelirdi? Neyse hemen konuya geelim! Pavel Aleksandrovich Mozglyakov'dan balayacam. Mor-dasov'dan ayrlnca doru Petersburg'a gitti. Orada kendisine uzun zaman nce sz verilen hkmet iine girdi. Mordasov'da olanlar tamamen unuttu ve kendini Vasilevsky Adas ile Gallery Limam16'nn sosyete yaamnn girdabna brakt. Gnlnce yaad, kadnlarn peinden kotu, son modaya uydu, k oldu, evlenme teklif etti, bir kez daha red cevab alnca bo kafall ve bir o kadar da aylakl yznden bunu hazmedemedi, hkmetin bir baka tefti ii ya da ona benzer bir i iin, usuz bucaksz baba topraklarmzn uzak bir blgesine giden bir heyette grev ald. Heyet dalar tepeleri olayszca ap, uzun yolculuklardan sonra o 'uzak blge'nin genel valisinin huzuruna kt. Uzun boylu, zayf, sert bir adam olan vali, savata saysz yaralar alm, gsnde iki yldz ve beyaz ha olan eski bir askerdi. Heyeti gayet ciddiyet ve nezaketle karlad. O akam evinde, karsnn isim gn kutlamalar onuruna dzenlenecek baloya hepsini davet etti. Pavel Aleksandrovich buna ok memnun oldu. Etki yaratabilmek midiyle, en iyi Petersburg kyafetini giyip balo salonuna girdi. Yldzl ve kabark apoletli bir sr yksek rtbe niformas karsnda biraz neesi kat. Valinin gen ve gzel olduunu duyduu karsna iltifatlarda bulunmas gerekiyordu. Hafif bir cakayla kadnn yanna gitmesiyle hayretten donup kalmas bir oldu. Muhteem bir balo elbisesi ve elmaslar iinde, gururlu ve kibirli Zina karsnda duruyordu. Pavel Alek-sandrovich'i tanmad. Yzne yle bir bakp kafasn evirdi. Hayretten donup kalan Mozglyakov bir keye ekildi, kalabaln iinde genel valinin balosunda bulunmann rkekliini duyan, utanga, gen bir memurla arpt. Pavel Aleksandrovich adam soru yamuruna tuttu ve fazlasyla ilgin eyler rendi. Genel vali iki yl nce 'uzak blge'den Moskova'ya gitmi ve orada aristokrat bir ailenin, zengin kzyla evlenmi. Kars ok gzelmi, onun zerine gzellik yoktur denilebilirmi, ama son derece gururlu bir hava tayormu. Yalnzca valiyle dans edermi. O baloda, bir ksm dardan gelen dokuz general varm. Vali'nin einin annesi de onlar)a birlikte yayormu, sosyeteden gelen, ok akll bir ka-dnm, ama o kadn bile kznn sznden kmazm.Vali deli gibi sevdii karsn pek sk gremezmi. Mozglyakov Afanasy Mat-veich'i de sormay baard, ama oralarda adn sann duyan yoktu. Her naslsa birden cesaretlenip odalar dolamaya balad ve-sonunda Marya Aleksandrovna'y grd. Muhteem bir kyafet giymi, pahal bir yelpaze sallyor ve drdnc snf bir memur hanmy.a neeli neeli konuuyordu. Unvan merakls birka kadn etrafn sarmt. Marya Aleksandrovna onlara allmam bir sevecenlik gsteriyordu. Mozglyakov kendisini tantma cesaretini buldu. Marya Aleksandrovna nce ard, ama hemen soukkanln yeniden toplayp karlatklarna memnun oldu156 157unu ifade etti. Petersburg'daki tandklarn sordu. Neden Avrupa'ya gitmediini merak etti. Mordasov'dan ise hi sz amad, sanki yle bir yer yoktu. Sonra Petersburg'dan nemli bir Prens'in hatrn sormak istedi, ama Mozglyakov o ad hi duymamt. Derken kr sal, parfm kokan bir adama dnd ve yz yze durmalarna ramen bir saniye iinde Pave Aleksandrovich'i unu-tuverdi. Mozglyakov yznde alayl bir glmseme ve elinde apkasyla balo salonuna dnd. Nedense kendini bir para kmsenmi ve nemsenmemi hissederek dans etmemeye karar verdi. Ters ve bo bir bak, eytani ve ac bir gl btn gece yznden hi silinmedi. Bir stuna dayand (sanki balo salonuna bilerek stunlar konmutu) ve balo boyunca birka saat, gzleriyle Zina'y izleyerek, hep ayn pozda durdu. Ah yazk! Taknd pozlar bo-unayd. Zina onu fark etmedi bile. Sonunda hep ayn pozda durmaktan dolay bacann acdn, daha sonra da acktn hissetti. Ac eken bir k sfatyla yemee kalacak deildi ya! Ayrld! Odasna dndnde gzel bir dayak yemi gibi bitkin hissediyordu kendini. Yatmadan nce oktandr unuttuu eyleri hatrlad.

Ertesi sabah resmi bir i yolculuu olasl knca Mozglyakov gitmek iin gnll oldu. Kasabadan ayrlrken neesi yerine geldi. Kar usuz bucaksz, ssz tarlalar parldayan bir kefen gibi rtmt. Ta uzaklarda ufuk izgjsinde, sk ormanlar belli belirsiz bir karalt oluturuyordu. Sabrsz atlar, ayaklaryla karlar toz gibi frlatarak ileri doru uuyorlard. Kzan an ngrtlar karyordu. nce deri n derin dncelere dalan Pavel Aleksandrovich, sonra hayal kurmaya, derken uyumaya balad. nc duraa gelene dek uyudu. Kalktnda yeniden canlanmt ve aklnda bambaka dnceler vard. -SON158 Aklamalar 1 Mordasov: Dostoyevski byk olaslkla bu ismi V.A. Sologub'un yks The Tarantas'tan (1845) esinlenerek semitir. ykde karakterler Mordasy adndaki bir kye yolculuk yaparlar. Morda Rusa'da 'irkin surat' anlamna gelmektedir. 2 ... dedikodunun kesilmesi gerektiini: Bu ksm, Marya Aleksandrovna'nn kiisel zelliklerini anlatan dier ksmlarda da olduu gibi, Gogol'n Dostlara Mektuplardan Semeler eserinden alnm bir glnleme slubudur. 3 Lizbon depremi: 1755'te Lizbon'un te ikisini harap eden ve otuz binden fazla insann lmne sebep olan depremdir. Voltaire'in birka eserine de ilham kayna olmutur. 4 Pinetti: 18. yzyl talya'snda bir hokkabaz. 5 Eski evin koruyucular... : Burbon Hanedan'nn destekileri. 6 ... gazilerimiz iin,..: Krm Sava'na bir gnderme. Hikye, herhalde 1854-1856 yllar arasnda geiyor. 7 Onunla aramz gayet iyiydi: Gogol'n, Pukin'le 'arasnn iyi olduunu' iddia eden kahraman Khlestakov'a gnderme (Ba Mfetti, 3. Perde, 6. Sahne). 8 Viyana Kongresi: Avrupa birliinin I. Napolyon zerindeki zaferinden sonra, 1814-1815 yllar arasnda yaplan bir kongre. 9 Kocas oradadr da, kadn Tver'dedir...: 1845'te, Petersburg'da Alek-sandrinsky Tiyatrosu'nda sahnelenen bir komedinin ad: Kocas kapda, ama kadn Tver'e gitti. 10 Readers' Library: Bu Petersburg dergisi, 1850'lerde, hi tannmayan airlerin iirlerini basmakla nlenmiti. 11 Florian ve gen kyllerine...: Jean-Pierre Florian (1755-94), masallar, pastoral ve duygusal hikyeler yazan Fransz bir yazar. 12 Malagat: Marya Aleksandrovna, Chopin'in zaman zaman klan geirdii Mayorka'y kastediyor. 13 ... alla dans...: 'alla dans', kz okullarnda en iyi rencilere tannan bir ayrcalk. 14 Lazin: Antonin de Lauzn (1633-1723). XIV. Louis'nin ak maceralaryla nl gzdesi. 15 Seylan'n Anlar: Fransz yazar Frederic Melchior Soulie (1800-47)'nin bir roman. 16 Vasilevsky Adas ile Gallery Liman: Dostoyevski burada ince bir alayda bulunuyor; nk ad geen semtler genellikle dk gelirli memurlarn ve kk brokratlarn oturduklar semtlerdi. 15930 KASIM 1996 DEVLET NSHASIl TEK YAYINEV TEKi KLASK Roman YAPIM teki Ajans KAPAK TASARIMI Arif Turan REDAKTR

Celal nal BASKI ve CLT Emel Matbaas BRNC BAS

You might also like