You are on page 1of 182

Vakfn Hikyesi 1941 ylnn Austosunda 21 yanda gen bir delikanl iken Columbia niversitesi Kimya blmnden mezun

olmutum ve yldr da profesyonel olarak bilim-kurgu yazyordum. O zamana kadar kendisine be hikye sattm, "Hayret Verici" adl kitabn editr John Campbell'i grmek iin sabrszlanyordum. Aklma gelen bir bilim -kurgu yks hakknda fikrimi ona amak hususunda tereddt ediyordum. Galaktik mparatorluunun kn anlatan gelecee ynelik tarihi bir roman yazmay dnyordum. Heyecanm arttka Campbell gzmde byyor ve iimdeki hrs alevleniyordu. Campbell tek bir hikye yazmam istemedi. Birinci Galaktik mparatorluunun k ile kinci Galaktik mparatorluunun ykselii arasndaki yzyllarca sren huzursuzluu batan sona anlatan bir dizi hikye yazmam istedi. Bu hikyeler Campbell ile benim beraberce grp tarttmz psiko-tarih bilimi ile gelitirilecekti. lk hikye Mays 1942'de "Hayret Verici" adyla yaynland ve ikincisi de 1942 ylnn Haziran saysnda basld. Hikyeler ok ksa zamanda popler oldu ve Campbellin direktifi ile 1950 ylndan nce alt hikye daha yazdm. Bunlar da mehur oldu. Bu hikyelerden ilki sadece on iki bin kelimelikti. Son hikyeden her ikisi elli biner kelimeden oluuyordu. Krkl yllarn bitmesine doru hikyelerden bkp onlar braktm ve baka eylere yneldim. Mamafih o zamana kadar muhtelif yaynevleri ciltli bilim-kurgu kitaplar yaynlamaya balamlard. Bunlardan birisi de yan profesyonel kk bir firma olan Gnome Yaynevi idi. Yaynevi, "VAKIF1 dizilerimi ciltte yaynlad: Vakf (1951); Vakf ve imparatorluk (1952) ile kinci Vakf (1958). Bu kitabn btn Vakf Triolojisi olarak anlmaya baland. Gnome yaynevinin reklam ve tantma iin harcayacak paras olmad iin kitaplar baarl olamad. Onlardan ne bir yaz ne de kitaplar iin para alabildim. 1961 balarnda, o zamanlar Double-daydeki editrm Timothy Seldes, yabanc bir yayncdan Vakf kitaplarn yemden yaynlamak iin bir talep geldiini syledi. Bu kitaplar Double-day'in mal olmad iin Seldes, bu talebi bana iletti. Omuz silktim. "lgilenmiyorum, Tim. Bu kitaplardan telif creti almyorum" dedim. Seldes dehete dt ve derhal kitaplarn yayn hakkn (o zamanlar can ekimekte ola n) Gnome'dan almak iin ie koyuldu ve o yln Austosunda kitaplar ("Ben", "Robot" ile birlikte) Double -day mal oldu. O andan sonra "Vakf dizileri ykseldi ve srekli artan telif cretleri getirmeye balad. Double -day Triolojiyi tek bir ciltte yaynlad ve Bilim-Kurgu Kitap Kulb vastasyla datmn yapt. Bu ekilde Vakf dizileri ok mehur oldu. 1966 ylnda Cleveland'da dzenlenen Dnya Bilim-Kurgu Kongresi'nde kitapseverlerin Best-Sellers kategorisi iin seim yapmas istendi. Bu kategori ilk kez (ve u ana kadar da son olarak) Hugo dl'nn aday listesine dahil edildi. Vakf Triolojisi, dizilerin nne n katan dl kazand. Merakllar benden srarla dizilere devam etmemi istiyorlard. Kibarca bu istekleri reddetmeye devam ettim. Diziler yaynlanmaya balandnda henz domam insanlarn, daha sonra iinde srklenip gidebilmeleri beni hl byler. Ama Double-day Yaynevi bu talepleri benden daha ciddi bir ekilde ele ald. Yirmi yldr benim isteklerim dorultusunda yaynlar yapan yaynevi sonunda sabrn yitirdi. 1981'de benden, baka bir basit "Vakf roman yazmam istediler ve teklifi cazipletirmek iin de aldm parann on kat paray ieren bir kontrat nerdiler. Kzarak kabul ettim. Bir "Vakf1 hikyesi yazmayal tam otuz iki yl olmutu ve benden imdi daha ncekilerin iki kat ve gemiteki bamsz, tek hikyelerin herhangi birinin kat uzunluunda yani 140.000 kelimelik bir "Vakf roman istiyorlard. Vakf Triolojisi'ni yeniden okudum ve derince bir nefes alarak ie giritim. Ekim 1982'de dizinin drdnc kitab "Vakfn Snn" yaynland ve ok ilgin bir ey oldu. Derhal New York'ta Times dergisinin Best-Sellers listesine girdi. Btn aknlma ramen yirmi be hafta stede kald. Daha nce hi byle bir duyguya kaplmamtm. Double-day derhal ilave romanlar iin benimle szleme yapt ve baka dizilerin paralan olan "Robot Romanlar" isminde iki roman daha yazdm ve artk "Vakf'a dnme zaman gelmiti. Bylece "Vakfn Snr" biter bitmez balayan ve imdi elinizde olan kitab yazdm. Sadece hafzanz tazelemek iin "Vakfn Snr"na bir gz atmanz size yardmc olabilir, fakat gerekli deildir. "Vakf ve Dnya" tek bana bamsz bir eserdir. Beeneceinizi umuyorum. ISAAC ASIMOV, New York, 1986

1. BLM ARATIRMA BALIYOR


Niin yaptm bunu?" diye Golan Trevize kendi kendine sordu. Bu yeni bir soru deildi. Gaia'ya geldikten sonra bu soruyu sk sk sormutu. Gecenin ho serinliinde uykusundan uyandnda kafasnda kk bir davul sesi gibi sessizce gmbrdeyen hep ayn soruydu: "Niin yaptm bunu? Niin yaptm bunu?" imdi ilk kez bu soruyu Gaia'l, yal Dom'a sorabildi. Dom, bu meclis yesinin yapsn anlayabildii iin Trevizenin gerginliinin ok iyi farkndayd. Ona cevap vermedi. Gaia hibir surette Trevizenin akln etkilememeliydi ve onun tahriklerden uzak kalmas iin en iyi yol, hissettiklerini nemsememesiydi. Ne yapmak, Trev?" diye sordu. Bakalarna hitap ederken bir heceden daha fazlasn kullanmak zoruna gidiyordu ve bunun da pek nemi yoktu. Trevize de buna biraz alyordu. Verdiim karar," dedi Trevize. "Gaia'y gelecek olarak semem." Dom, oturduu yerden ayaktaki Vakf adamna, yzne derince gmlm yal gzlerini dikerek itenlikle Byle yapmakta haklydn dedi. Trevize "Hakl olduumu mu sylyorsun?" diye sabrszca sordu. "Ben/biz/Gaia yle olduunu biliyoruz. Bizim iin senin deerin bu. Eksik verilerle doru kararlar verme yetenein var ve kararn verdin. Gaia'y setin. Sen, ikinci Vakfn bilgilerinin zerine kurulan bir Galaktik mparatorluunun anarisini olduu kadar, Birinci Vakfn teknolojisiyle kurulan bir Galaktik mparatorluundaki kargaay da reddettin. Hibirisinin de uzun mrl olamayacana kanaat getirdin. Bu yzden Gaia'y setin." "Evet" dedi Trevize "Tamamen doru!" Ben, mterek bir uur ve kiilii ile tam bir gezegen bir sper organizma, Gaia'y insanlar henz bilinmeyen bir zamir olan ben/biz/Gaia'y kullanarak ifade edilemeyeni aklayabilsinler diye setim." Hi durmakszn etrafta geziner ek "Ve sonunda o, Samanyolunun btn gezegenlerini kapsayan bir sper organizma, Galaksi olacak" dedi. Durdu, vahice bir ifadeyle Dom'a dnd ve "Senin gibi, ben de hakl olduumu hissediyorum, fakat sen Galaksinin bir an nce gereklemesini istiyorsun ve bu yzden kararmdan memnunsun. Ama iimde yle bir ey var ki bunu istemiyor ve bu yzden hakl olmay byle kolayca kabul etmek beni mutlu etmiyor. Hakllm lp tartmak ve onunla tatmin olmak istiyorum. Sadece hakl olduunu hissetmek yetmez. Hakl olduumu nasl bilebilirim? Benim hakllm gsteren iaret ne?" "Ben/biz/Gaia doru karar nasl verdiini bilmiyoruz. Eer biz kararmz koruyorsak bunu bilmek ok mu nemli?" "Btn gezegen adna konuuyorsun, deil mi? Her bir i tanesi, her bir akl ta, hatta gezegenin merkezindeki magmann ortak uuru adna m?" "Evet, yle ve gezegende, iinde ortak uurun younluu yeterince bulunan her bir parada byle konuur." "Ve btn bu ortak uur beni bir karakulu olarak kullanmakla yetinir mi? Karakulu alt mddete iinde neler olduunu bilmek nemsiz midir? Bu, bana ters geliyor. Bir karakulu olmaktan holanmyorum. inde ne olduunu bilmek isterim. Gaia'y ve Galaksiyi nasl ve niin bir istikbal olarak setiimi bilmek istiyorum ki rahat ve huzurlu olaym." "Ama niin kararndan bu kadar tiksiniyor ya da ona gvenmiyorsun?" Trevize derince bir soluk verdi, alak ve tesirli bir tonda, "nk bir sper organizmann paras olmak istemiyorum. Sper organizma yok edilmenin btnn yararna olacana karar verirse ldrlecek, vazgeilebilir bir para olmak istemiyorum." Dom dnceli bir ekilde Trevizeye bakt. "yleyse fikrini deitirmek mi istiyorsun, Trev? Biliyorsun bunu yapabilirsin." "Kararm deitirmeyi ok istiyorum, fakat sadece ondan holanmadm iin bunu yapamam. imdi bir ey yapmak iin kararn yanl m ya da doru mu olduunu bilmeliyim. Sadece onun doruluunu hissetmek yetmez." "Hakl olduunu hissediyorsan, haklsndr." Bu ar, tatl ses Trevizeye, kendi i kargaas ile tam ztl sayesinde her nedense daima, daha vahice hisler verirdi. Daha sonra Trevize, hissetme ile bilme aras tuhaf bir rpertiyle fsldarcasna "Dnyay bulmalym." dedi. "nk onun, senin bu hararetli renme ihtiyacnla bir ilgisi var, deil mi?"

"nk bu, beni dayanlmaz, bir ekilde zorlayan baka bir mesele ve nk bu ikisi arasnda bir balant var. Ben, bir karakulu deil miyim? Bir iliki olduunu hissediyorum. Bu, onu bir gerek olarak kabul etmen iin yeterli deil mi?" "Belki," dedi Dom sakince. "Galaksinin halk dnyaya mdahale ettiklerinden beri binlerce, belki de yirmi bin yl geti, gezegenimizin kkenini tamamen unutmu olmamz, nasl mmkn olabilir?" "Yirmi bin yl tasavvur ettiinden ok daha fazla bir zaman. Eski imparatorluk hakknda pek fazla bilgimiz olmayan ok eyler var. Kabul edecek baka eyimiz olmad iin, srekli tekrarladmz ve hatta inandmz, birok uydurma masallar var. Ve dnya, imparatorluktan daha yaldr." "Ama mutlaka baz kaytlar vardr. yi bir arkadam olan Peloratta, eski mparatorlua ait efsaneler ve masallar ile baz kaynaklardan glkle toparlayabildii birok ey var. Bu, onun meslei ve daha nemlisi hobisi. Bu hikyeler ve masallarn hepsi burada. Ortada gerek hibir kayt ya da bel ge yok." "Yirmi bin yllk belgeler mi? Her ey dayankszlk ve sava yznden rr, yok olur." "Fakat kaytlarn da kaytlan; kopyalar, kopyalarn de kopyalar ve kopyalarn kopyalarnn kopyalar; yirmi binlerce yl daha yeni faydal materyaller olmal. Btn bunlar gtrlm. Trantor'daki Galaktik Ktphanede muhtemelen dnya hakknda belgeler vard. Bu kaynaklarda bilinen tarihi kaytlar vard, ama artk onlar Galaktik Ktphanesinde deil. Onlara ilikin sylentiler belki hl aramzda dolayordur, ama bundan sonra hibir surette onlardan yararlanamayacaz." "Birka yzyl nce kovulan Trantor'u hatrlasana," "Ktphane el dememi olarak brakld. kinci imparatorluun adamlarnca korundu. Ve geenlerde dnya ile ilgili materyalin yok olduunu kefedenler de yine bu adamlard. Bu malzemeler yakn zamanda kasten alnd. Ama neden?" Trevize dolamay brakp dikkatle Dom'a bakt. "Eer dnyay bulursam, neler gizlediini de bulacam." "Gizlediini mi?" "Gizlediini ya da gizleneni. Bunu biliyorum, Gaia'y ve Galaksi'yi niin setiimi reneceimi hissediyorum. Sonra, hakl olduumu hissedeceimi deil, bileceimi farz ediyorum ve eer gerekten haklysam" mitsizce omuzlarn kaldrd "o zaman... yle olsun." "yle olduunu hissediyorsan" dedi Dom "Ve yeryzn bulmak iin kendini mecbur hissediyorsan, o zaman phesiz bunu gerekletirmen iin elimizden geleni yaparz. Ama bu yardm snrl olacaktr. yle ki, ben/biz/Gaia, dnyann Galaksiyi oluturan gezegenlerin usuz bucaksz kalabalndan nerede bulunabileceim bilmiyoruz." "Buna ramen aratrmalym" dedi Trevize. "Galaksideki yldzlarn sonsuzluu bu maceram umutsuz klsa da ve hatta yalnz bama kalsam da aratrmalym." Gaia'daki uyum ve sknet Trevizeyi adeta embere almt. Is, her zamanki gibi lkt ve havada ferahlatan fakat tmeyen ho bir esinti vard. Bulutlar gkyznde toplanmt, zaman zaman gne n kesiyordu ve yzeydeki topran her karmdaki su bahan seviyesi yeterince azalrsa phesiz onu telafi edecek kadar yamur yaard. Aalar bir meyve bahesi gibi ve phesiz yeryznn hibir yerinde bulunmayan biimde dzenli boluklarda yetimilerdi. Kara ve deniz, uygun bir ekolojik denge salamak iin yeterli miktarda ve eitlilikte bitki ve hayvanlarla dopdoluydu ve hepsinin de saylar insanlarda da olduu gibi, bu elverili ortam ile belli bir oranda artyor ve eksiliyordu. Trevizenin aklndaki eyler iinde, destedeki tek joker gemisi "Uzak Yldzd. Uzay gemisi, Gaia'llarca tepeden trnaa iyice temizlenip adeta yenilenmiti. Yiyecek ve iecek ikmali yaplm, i demesi yemlenmi ya da deitirilmi ve mekanik faaliyeti yemden kontrol edilmiti. Trevize de geminin bilgisayarn dikkatle kontrolden geirmiti. Gemi, Galaksinin genel ekim alannn enerjisi ile alan birka Vakf gemisinden birisi olduu iin, yakt ikmaline de gerek gstermiyordu ve bu enerji, insanolunun uzun yllar boyunca varlklarm srdrmek iin oluturabilecei btn filolarn ihtiyacn gezegenin younluunda pek fazla bir younluk azalmas olmakszn karlamaya yeterliydi. Trevize ay nce. Terminus Meclisi yesi idi. Baka bir deyile Vaka0 Yasama Meclisi'nin bir yesi ve Galaksinin bir numaral adam, ex -officio idi. Bu olay yalnzca ay nce miydi? Bu greve getiriliinden ve byk Seldon plannn geerli olup olmad ve Vakfn bir ky gezegeni yapsndan byle Galaktik bir bykle rahatlkla ulamasnda nceden verilmi bir msaadenin olup olmad hususunun onun tek uras haline gelmesinden beri sanki on be yl gemiti. imdilik baz ynlerden hibir deiiklik yoktu. Hl bir meclis yesiydi. Bu stat ve imtiyazlara sahip

kmak iin Terminus'a dneceini dnmemesi kaydyla statsn ve imtiyazlarn muhafaza ediyordu. Gaia'da kurulu bu kk dzen ve intizamdan sonra, Vkfn byk kargaasna artk daha fazla uyamad. Hibir yer evi deildi, o artk her yerde bir yetimdi. Dilerini skt ve siyah salar arasnda parmaklar kzgnca dolat. Kendi kaderine zlp, szlanarak zaman kaybetmeyi brakp bir an nce yeryzn bulmalyd. Aratrmay yrtrse oturup alamak iin bol bol zaman olacakt. Hatta o zaman daha iyi bir sebebi de olacakt. Kararl bir silkinile gemii dnd. ay nce saf, sade ama bilgili bir alim Janov Pelorat ile birlikte Term inus'u terk etmilerdi. Pelorat, o antikac hrs ile kendini uzun zamandr kayp olan dnyann yerini bulmaya kaptrmt ve Trevize de Pelorat'n hedefini, kendi gerek amac hakkndaki dncesine bir klf olarak kullanarak gnlerini geiriyordu. Dnyay deil ama Gaia'y buldular ve Trevize de kendisini bu kanlmaz kararn iinde buldu. imdi hafife geriye dnp Dnya'y aratran kii, o Trevize'ydi. Pelorat'a gelince, o da ummad bir ey bulmutu. Dom kadar, bir kum tanesi ya da ince uzun bir ot kadar Gaia'l olan siyah sal, siyah gzl gen bir kadn, Bliss'i buldu. Pelorat, gekince, tuhaf bir orta ya ateiyle yars yanda bu kadna k olmutu ve yine ayn tuhaflkla kadn da mutlu grnyordu. lgin bir durumdu bu ve Trevize de artk herkesin mutluluu kendi tarznda yaamas gerektiini dnyordu. Bu bir kiisel farkllk olay idi, Trevizenin kendi seerek kabul ettii, btn Galakside kendisini bundan mahrum ettii bir kiisellik. Kederi yeniden nksetti. Verdii, vermek zorunda kald karar her an onu sulu gsteriyordu ve... "Golan!" Bu ses Trevizenin dncelerini hzla datt ve gzlerini krptrarak yukar, gnein ynne bakt. "Vaay, Janov" dedi itenlikle-Pelorat'n, bu dalgn halinin sebebini tahmin etmesini istemedii iin ona bu kadar itenlikle hitap etmiti. Hatta neeliymi gibi davranarak "Grdm kadaryla Bliss'ten kendini kurtarabilmisin" dedi. Pelorat ban sallad. pek gibi, beyaz salar rzgrda dalgaland ve uzun, vakur yz uzunluunu ve ciddiyetini tamamen muhafaza ediyordu. "Delikanl, aslnda tartmak istediim konu hakknda seni grmemi isteyen o idi. Bu, hi phesiz, benim seni grmeyi istemediim anlamna gelmez, ama o, sanki benden daha hzl dnyor." Trevize glmseyerek, "Anladm, Janov. Elveda demek iin buradasn, anlyorum." "ey..., hayr, tam yle deil. Aslnda hemen hemen tersi gibi. Gaia, sen ve ben Terminus'u terk ettiimizde, benim niyetim, dnyay bulmakt. Yetikinlik yllarmn hemen hemen tamamm bu ie harcadm." "Ben yrteceim Janov. Grev imdi benim." Pelorat, hzla soluyarak "Ben de seninle gelmek istiyorum" dedi. Trevize armt. "Bunu nasl dnrsn Janov. imdi Gaia senin." "Gaia'ya bir gn dneceim fakat yalnz gitmene izin veremem." "Tabii ki verirsin. Kendi bamn aresine bakabilirim." "Gcenme Golan, fakat yeterince bilgin yok. Efsaneleri ve masallar bilen benim. Seni ynlendirebilirim." "Bliss'i terk edecek misin? Hadi canm!" Pelorat'n yanaklar hafife kzard. "Tam anlamyla bunu yapmak istemiyorum delikanl, fakat o dedi ki..." Trevize kalarn att. "Senden kurtulmaya altm syledi, deil mi Janov. Bana sz verdi..." "Hayrdan anlamyorsun. Ltfen beni dinle Golan. Birisini sonuna kadar dinlemeden sonulara atlayan rahatsz edici bir tavrn var. Bu senin karakterin biliyorum, ayrca ksa ve z olarak kendi fikirlerimi ifade etmede glk ekiyorum, ama..." "eyy" dedi Trevize kibarca "Bliss'in neler dndn tam olarak nasl istersen yle anlat ve sz veriyorum, sabrl olacam." "Saol, sabrl olduun srece sanyorum hemen aklayabilirim. Bildiin gibi Bliss de gelmek istiyor." "Bliss gelmek mi istiyor?" dedi Trevize. "Olamaz, tekrar patlyorum. Pekl, pekl sakin olacam. Syle bakalm niin Bliss gelmek istiyor? Sakince soruyorum. " "Bunu sylemedi. Sadece sesinle konumak istediini syledi." "yleyse niin imdi burada deil, syler misin?" "Sanyorum ondan holanmadn dnyor, Golan ve sana yaklamakta tereddt ediyor. Ona kar hibir dncen olmadna ikna etmek iin elimden geleni yaptm dostum. Onun hakknda hi

kimsenin soylu dncelerden baka bir ey hissedeceine inanmam. Buna ramen konuyu sana lafn gelii amam istedi. Onu grmekten mutlu olacan iletebilir miyim, Golan?" "Ve makul olacak msn?" Anlayacan gibi delikanl, kendisi bu konuda ok hassas. Meselenin nemli olduunu ve seninle gitmek istediini syledi." "Sebebini de syledi mi?" "Hayr, fakat gitmesi gerektiini sylyorsa, Gaia da gitmelidir." "Yani bunu reddetmemeliyim, yle mi, Janov?" "Evet, sanyorum yle, Golan." Trevize, Gaia'da bulunduu ksa sre iinde, u anda iinde Pelorat'n da yaad Bliss'in evine ilk kez giriyordu. Etrafa yle bir bakt. Gaia'daki evler basit yaplard. klim sert olmad, scakln srekli hman olduu, hatta tektonik tabakalar bile bu deiik yerde hafife kayd iin, evlerin tam bir koruma salamas amacyla ya da bu basit ve konforsuz yerlerde daha konforlu bir evre planlamas iin hibir faaliyet yoktu. Bliss'in, bu gezegensel barnaktaki evi kkt, pencereler camdan ok perde ile kapatlmt, eyalar seyrekti, fakat zarif bir kullanm rahatl vard. Duvarlarda insan figrleri vard; bunlardan Pelorat'a benzeyen birinin akn ve mahcup bir hali vard. Trevize dudaklarn bkt ama aknln gizlemeye alarak hemen byk bir dikkatle bilekliini ayarlamaya giriti. Bliss onu izliyordu. Her zamanki gibi glmsemiyordu. Aksine, iri gzel gzleri, zarife siyah bir dalga halinde omuzlarna dklen salaryla ciddi bir grnm arz ediyordu. Sadece her iki dudan krmzya boyam ve yzne de renk vermiti. "Beni grmeye geldiin iin teekkr ederim, Trev." "Janov ricasnda ok srarlyd Blissenobiarella." Bliss hafife glmsedi. "yi hatrladn. Bana hitap ederken tek heceli "Bliss'i" kullanr san ben de ismini tam ekliyle, "Trevize" diye sylerim." 'Trevize' derken belli belirsiz bir ekilde ikinci hecede dili srt. Trevize, sa elini kaldrarak "yi bir anlama bu. Gaia'llarn birbirleriyle fikir alverilerinde isimlerini tek heceli blmler halinde kullanmalar detini biliyorum, bu yzden bazen bana Trev diyebilirsin, bundan gocunmam. Hatta bana daha sk 'Trev* dersen mutlu olurum, ben de sana Bliss derim." Trevize onunla her karlatnda yapt gibi onu dikkatle inceliyordu. Yirmi bir yirmi iki yalarnda gen bir kadnd. Ama bir Gaia'l olarak binlerce yl yandayd. Bu onun d grnnde bir fark yaratmamt. Fakat bazen konuma tarznda ve mecburen iinde bulunduu atmosferde bir fark yaratyordu. Acaba Trevize yaayan herkesin de byle olmasn m istiyordu? Hayr, phesiz hayr ve bununla beraber... Bliss "imdi konuya geliyorum. Dnyay bulma emelini nemle vurgulamtn;" dedi. Trevize kendi fikrini srarla, savunmakszn ama Gaia'ya da boyun emeden "Bu hususta Dom ile konutum" dedi. "Evet, Dom ile konuurken sen Gaia ile ve onun her paras ile konutun, mesela benimle konutun." "Konuurken beni duydun mu?" "Hayr, dinlemediini iin duymadm. Fakat eer dikkat etmi olsaydm sylediklerini hatrlayabilirdim. Ltfen bunu byle kabul et ve yola birlikte devam edelim. Dnya'y bulma arzunu vurguladn ve bu isteinde srar ediyorsun. Ben bunun nemini anlamyorum fakat sen hakl olmada hnerlisin, bu yzden ben/biz/Gaia sylediklerini kabul etmek zorundayz. Eer bu grev Gaia hakknda verecein karar iin ok nemliyse Gaia iin de nemlidir ve bu yzden Gaia, sadece seni korumak iin bile olsa seninle gitmelidir." "Gaia benimle gitmeli derken, sen kendinin benimle gitmesini kastediyorsun, deil mi?" Bliss "Ben Gaia'ym," dedi sadece. "Ama bu gezegenin stnde ve iindeki her ey de yle. Sonra, niin sen? Niin Gaia'nn baka bir paras deil?" "nk Pel seninle gitmek istiyor ve giderse benim haricimde Gaia'nn hibir paras ile mutlu olamayacak." Trevize kendi dncelerine dalmken dier kede olduka sessiz bir ekilde oturmakta olan Pelorat nazik bir tonda, "Doru sylyor, Golan. Bliss benim Gaia'l bir param." dedi. Bliss birden glmsedi. "Byle dnlmek hem daha heyecan verici. phesiz ok da deiik." "eyy, bir dneyim." Trevize ellerini bann arkasna kavuturup sandalyesinde geriye yasland. Bu srada sandalyenin ince ayaklar atrdad, ayn anda Trevize birden sandalyenin bu oyuna tahamml etmek iin pek salam olmadn anlad ve onu drt aya zerine yerletirdi. "Gaia'y terk edersen hl O'nun bir paras olacak msn? "Gerek kalmaz. rnein ok zararl olabilecek ciddi bir tehlike ya da bertaraf edilecek baka bir

tehdit hissedersem kendimi tecrit edebilirim ve bylece Gaia hibir zarar grmez. Ama bu sadece bir acil durum meselesi. Genelde, Gaiann bir paras olarak kalacam." "Uzay tesine gesek bile mi?" "O zaman bile, ama bu, ileri biraz gletirecek." "Niin?" Trevize, etrafta kt bir koku varmasna burnunu kvrd. "Bu demek oluyor ki, gemimde senin iittiin ve grdn her sz ve olay btn Gaia tarafndan iitilip grlecek." "Ben Gaia'ym, bu yzden btn grdklerim, iittiklerim ve hissettiklerimi Gaia da grecek, iitecek ve hissedecek." "Kesinlikle. Hatta u duvar da grecek, iitecek ve hissedecek, deil mi?" Bliss onun gsterdii duvara bakt ve omuz silkti. "Evet o da. Sadece ok kk bir uuru var, bu yzden sadece ok az bir ekilde hisseder ve anlar, fakat zannediyorum u anda konutuklarmza bir tepki olarak kendi iinde baz atomik hareketler srdryordur, rnein bunlar, onun Gaia'ya btnn yaran iin daha bilinli olarak adapte olmasna yardm edebilirler." "Peki ya ben kendi bama kalmak, yani gizlilik istersem? Duvarlarn szlerimi ya da yaptklarm bilmesini istemeyebilirim." Bliss gayet kzgn grnyordu. Pelorat aniden lafa kart. "Biliyorsun Golan, Gaia hakknda fazla bir bilgim olmad iin pek lafa karmak istemiyorum. Ama yine de bir sredir Bliss ile beraberim ve Gaia hakknda baz bilgiler toparlayabildim. Terminus'ta insanlarn arasnda yrrsen birok ey grr ve iitirsin ve onlarn bazlarn hatrlayabilirsin. Hatta beyinsel bir uyar ile hepsini anmsayabilirsin, fakat ounlukla umursamazsn. Brakrsn gider. Yabanclar arasnda baz duygusal sahneler gzlesen bile ve ilgilensen de, seni pek fazla alakadar etmez, sonra unutursun. Bu, Gaia'da da byle olmal. Btn Gaia senin vazifeni ok yakndan bilse de, bu, Gaia'nn mutlaka ilgili olduunu gstermez. yle deil mi Bliss, sevgilim?" "Bunu hi o ekilde dnmemitim. Pcl, ama szlerinde bir nokta dikkatimi ekti. Trev'in bahsettii u gizlilik, demek istiyorum ki, Trevize hi deer bimediimiz bir ey. Aslnda, ben/ -biz/Gaia onu anlalmaz buluyoruz." Gaia'nn bir unsuru olmay istememek, sesini bakalarna duyurmamak, yaptklarn gstermemek, dncelerini bakalarna iletmemek. "Acil durumlarda kendimizi ilevsiz bir hale getirebiliriz biz, fakat kim byle bir hayat bir saatliine bile yaamak ister?" "Ben isterim?" dedi Trevize. ite bu yzden Yeryzn bulmalym, beni, insanlk adna bu iren kaderi semeye iten ok mhim nedeni, eer varsa kefetmek iin." "Korkun deil, ama artk meseleyi tartmayalm. Seninle olacam ama bir casus olarak deil, bir dost, yardmc olarak." Trevize hznl, "Gaia'nn bana yapaca en byk yardm Yeryznn yerini gstermektir" dedi. "Gaia, Yeryznn nerede olduunu bilmiyor. Dom bunu sana sylemiti" dedi. Bliss ban hafife sallayarak. "Buna pek inanmyorum. Sylediklerine ramen sende baz kaytlar olmal. Burada kaldm mddete niin onlar gremedim? Gaia gerekten Yeryznn nerede olabileceini bilmese bile kaytlardan baz bilgiler edinebilirdim. Btn ayrntlaryla Galaksiyi Gaia'nn bildiinden ok daha iyi biliyorum. Gaia'nn belki de pek anlamayaca kaytlarnz ve onlardaki iaretleri anlayabilir ve zebilirdim." "Ama bu bahsettiin kaytlar nedir, Trevize?" "Btn kaytlar kitaplar, filmler, bantlar, yazl belgeler, eserler, elindeki her ey. Buraya geldiimden beri herhangi bir surette kayt diyebileceim hibir ey grmedim. Ya sen Janov?" "Hayr" dedi Pelorat tereddt ederek, "Ama aslnda pek aratrmadm." "Ama ben kendimce, pek gze batmadan aratrdm ve hibir ey grmedim. Hibir ey! Sadece onlarn benden saklanyor olduunu tahmin edebiliyorum. Merak ediyorum, neden? Ltfen syler misin bunu bana?" Bliss'in przsz, gen aln aknca bir ka ata dnt. "Bunu daha nce niin sormadm? Ben/biz/Gaia hibir ey gizlemeyiz ve hi yalan sylemeyiz. Sadece bir bamsz, kendini izole etmi bir ahs yalan syleyebilir. O, snrlanmtr ve snrland iin endie duyar. Ama Gaia, byk bir zihinsel kudreti olan bir gezegen organizmadr ve hi korkusu yoktur. Gaia iin yalan sylemek, geree aykr tanmlar yaratmak btnyle gereksizdir." Trevize fkeyle homurdand. "yleyse herhangi bir kayd grmem niin dikkatle engellendi? Bana kabul

edilebilir herhangi bir sebep gster." "Tabii." Avu ileri yukarya doru her iki elini de ileri uzatarak "Bizde hi kayt yok." dedi. Pelorat daha az arm bir halde kendine geldi. "Aman Allahm" dedi hafife, "Bu mmkn deil. Baz kaytlar olmakszn makul bir uygarla sahip olmak imknszdr." Bliss kalarn kaldrd. "Bunu anlyorum. Sadece, Trev... Trevize'nin bahsettii ya da muhtemelen tesadf edecei trden kaytlara sahip deiliz demek istedim. Ben/biz/Gaia'nn hibir yaz, bask, film, bilgi bankas, hibir eyimiz yok. Tabii ki bunlardan hibirisine sahip olmadmz iin Trevize de hibir ey bulamad." Trevize "Kayt olarak grebileceim hibir eyiniz yoksa neyiniz var o halde?" diye sordu. Bliss, bir ocukla konuuyormu gibi dikkatle telaffuz ederek "Ben/biz/Gaia'nn bir hafzas var. Hatrlyorum" dedi. "Ne hatrlyorsun?" diye Trevize sordu. "Her eyi." "Btn verileri, bilgileri mi?" "phesiz." "Ne kadar zaman iin? Ne kadar zaman ncesini?" "Snrsz zamanlan." "Bana tarihi, biyografi, corafi, bilimsel bilgileri ve hatta yerel haberleri verebilir misin?" "Her eyi.!" Trevize, alaya bir ekilde onun sa akan gstererek. "Hepsi bu kk kafada m?" dedi. "Hayr" dedi Bliss. Gaia'nn hafzalar grdn bu kafatasnn iindekilerle snrl deil." O anda daha ciddileti ve hatta biraz hainleti. Sadece Bliss olmaktan km ve dier unsurlarla btnlemiti. Konumasna devam etti: "Tarihin balangcndan nce, insanolunun olaylar hatrlamalarna karn konuamayacak kadar ilkel olduklar bir zaman olsa gerek. Konuma yaratld, bu da dncelerin ifade edilmesinde ve bunlarn insanlar arasnda transferinde kullanld. Olaylar kaydetmek ve zaman boyunca nesilden nesile aktarmak iin nihayet yaz icat edildi. O zamandan beri btn bu teknolojik ilerlemeler transferler, bilgilerin depolanmas iin daha fazla yer almas ve istenen bilgilerin yeniden kolaylkla hatrlanmasna hizmet etti. Bununla beraber, baz insanlar Gaia'y yaratmak iin bir araya geldi ama bunlarn hibirisi fazla ilerleyemedi. imdi her eyin zerine kurulduu kayt tutmann temel sistemi, hafzaya dnebiliriz. Bunu anlyor musun?" Trevize "Gaia'daki btn beyinlerin tek bir beyinden ok daha fazla bilgi hatrlayacan m sylyorsun?" diye sordu. "Elbette." "Ama eer Gaia bu gezegensel hafzada yayd btn kaytlan iinde barndryorsa, bunun Gaia'nn bir paras olarak sana ne faydas var?" "Gerekli olan btn yararlar, bilmek isteyebileceim her ey herhangi bir beyinde, belki de onlarn birounda mevcut. Eer bu, 'sandalye' kelimesinin anlamnda olduu gibi temel bir bilgiyse, her zihinde vardr. Fakat Gaia'nn sadece ok kk bir parasnda bulunan zel bir ey ise ihtiya duyduum zaman onu alabilirim, ama 'hafza' daha yaygnsa bu uzun zaman alabilir. "Bak Trevize, zihninde bulunmayan bir eyi bilmek istersen baz kitaplar, filmleri aratrrsn ya da bir bilgisayarn bilgi bankasndan yararlanrsn. Ben ise Gaia'nn btn belleini tararm." "Btn bu bilginin srekli olarak beynine aktarlmas ve kafatasnn iine boaltlmasn nasl salyorsun?" "Hep dalga gemek zorunda msn, Trevize?" "Aman Golan, sevimsiz oluyorsun" dedi Pelorat. Trevize nce birine sonra tekine bakt ve yzndeki gerginlik belirli bir gayretle yerini gevemeye brakt. "zgnm. stemediim ve nasl kurtulacam bilmediim bir sorumluluk beni srklyor. Bu da istemediim halde beni kt kt konuturuyor. Bliss, gerekten bilmek istiyorum. Bakalarnn beyinlerindekilerden, daha sonra kendi beynine depolamakszn ve onun kapasitesini fazla zorlamadan nasl faydalanyorsun?" Bliss "Sen kendi beyin faaliyetinin ayrntlar konusunda ne kadar biliy orsan ben de o kadar biliyorum, Trevize" dedi. "Tahmin ediyorum, sizin gneinizden komu bir yldza kadar olan mesafeyi biliyorsun, ama bunun farknda deilsin. Bunu bir yere depolamsn ve her istendiinde bu deeri ortaya

karabilirsin. Eer istenmezse bunu zamanla unutabilirsin, fakat sonralar daima onu bir bilgi bankasndan edinme imknna sahipsin. Gaiann beynini geni bir bilgi bankas olarak dnrsen, bu, faydalanabileceim bir bilgi bankasdr ama daha nce yararlandm herhangi bir eyi bilinli olarak hatrlamaya hi ihtiya duymam. Bir hakikat, ya da olay, bir kez kullannca onu belleimden atabilirim. Bu yzden onu, kendi isteimle, tabir caizse aldm yere tekrar koyarm." "Gaia'nn nfusu ne kadar, Bliss? Ne kadar insan?" "Yaklak bir milyar. u anki tam miktar istiyor musun?" Trevize pimanlkla glmsedi. "stersen kesin miktar hatrlayabileceim biliyorum, fakat yaklak deeri istiyorum." "Aslnda" dedi Bliss, "Nfus sabittir ve bir milyar ok az geecek ekilde belirli oranda dalgalanr. Zihnimi zorlayarak, eyy, onun snrlarn hissederek ortalama nfustan ne kadarlk bir artma ya da eksilme olduunu syleyebilirim. Buradaki hayat yaamam birisine bunlar daha iyi anlatmam mmkn deil." "Bana yle geliyor ki, bir ksm ocuklara ait bir milyon insan beyni kompleks bir toplum iin gereken btn bilgileri tamak iin kesinlikle yeterli olmaz." "Fakat Gaia'daki tek canllar insanlar deil, Trev." "Hayvanlarn da hatrlama yetenei olduunu mu sylyorsun?" "Gayri insani beyinler, olaylar insan beyinlerinin yapabildii younlukta depolayamaz ve insani ya da gayri insani beyinlerdeki depolayamaz ve insani ya da gayri insani beyinlerdeki depolarn ou, benzer ekilde, kendilerini besleyen gezegensel bilincin belirli bir paras ksmlarn dnda, glkle fayda salayan ahsi hafzalara tahsis edilmelidir. Ayrca, gelimi verilerin nemli miktarlar hayvan beyinlerinde, ayrca bitki dokularnda ve gezegenin mineral yapsnda depolanabilir ve depolanr." "Mineral yapsnda m? Kayalk ve dalk alanlarda m diyorsun?" "Ve baz cins bilgiler iin okyanus ve atmosfer. Gaia olan her ey." "Fakat cansz sistemler ne tayabilir?" "ok fazla ey. Younluktan dk ama hacim ok byk, bu yzden Gaia'nn toplam hafzasnn ou kayalardadr. Kayadaki bilgilerin elde edilmesi biraz daha uzun zaman alr, bu yzden kayalar l bilgilerin, yani normal zamanda nadiren faydalanlacak olaylarn depolanmas iin kullanlr." "Beyninde ok nemli bilgiler muhafaza eden birisi lrse ne olur?" "Bilgiler kaybolmaz. lmden sonra beyin dalnca bilgiler yavaa datlr, ama olaylar Gaia'nn dier ksmlarna datmak ok zaman alr. Yeni beyinler, bebeklerde oluup bydke ve daha organize bir hal aldka sadece ahsi hafzalarn ve dncelerini gelitirmekle kalmayp dier kaynaklardan gelen uygun bilgilerle de beslenirler. Eitim dediiniz ey ben/biz/Gaia'da tamamen otomatiktir." Pelorat, "Aka, Golan, yle grnyor ki yaayan bir dnya baklandaki bu bilgiler iin sylenecek ok ey var." dedi. Trevize, arkadana ani bir yan bak dorulttu. "Bundan eminim Janov, fakat etkilenmedim. Gezegen ne kadar byk ve farkl olursa olsun tek bir beyni temsil ediyor. Bir tek! Doan her yeni beyin btne katlyor. Muhalefet, anlamazlk iin frsat nerede? Dnya tarihini ele alsana. Aznlkta olan fikirleri, toplumca knanan fakat sonunda kazanp dnyay deitiren nadir insanlar dn. Gaia'da byk tarihi ayaklanmalar iin hi frsat yok." "ekimeler iimizde" dedi Bliss. "Gaia'nn her paras mecburen ortak fikri kabul etmez." "Snrl olmal" dedi Trevize. "Tek bir organizma iinde pek fazla bir kargaa olamaz, uzun srmez. Eer ilerleme ve gelime ayn anda durdurulmazsa, mutlaka yavalatlmaldr. Btn Galaksiyi bununla cezalandrabilme olasln kabul edebilir miyiz? Btn insanlk iin?" Bliss ak olmayan bir duyguyla "imdi de kendi kararndan m pheleniyorsun? Fikrini deitirip Gaia'nn insanlk iin sakncal bir gelecek olduunu mu sylyorsun?" diye sordu. Trevize dudaklarn kst ve tereddt etti. Sonra yavaa "Bunu isterim ama imdi deil. Kararm baz prensiplere, baz bilinsiz prensiplere gre verdim ve bu prensiplerin neler olduunu buluncaya kadar fikrimi srdrmeye ya da deitirmeye itenlikle karar veremem. Bunu bir tarafa brakp Dnya meselesine dnelim." dedi. "Nerede olduunu hissedince kararn zerine dayandrdn temelin karakterini reneceksin. Deil mi, Trevize?" "yle hissediyorum. imdi Dom, Gaia'nn dnyann yerini bilmediini sylyor. Ve sanyorum sen de onunla hemfikirsin." "phesiz yle. Ondan daha az Gaia deilim."

"Peki, benden bilgi esirgiyor musun? Bilinli olarak demek istiyorum." "Tabii ki hayr. Gaia'nn yalan sylemesi mmkn olsayd bile sana yalan sylemez. Hepsinden nemlisi, biz senin kararna balyz, onlarn doruluuna ihtiya duyuyoruz, ayrca onlarn geree dayanmalar da gerekir." Trevize "Bu durumda dnya belleimizden faydalanalm. Zihnini gerilere doru aratr ve ne kadar bir yere kadar hatrlayabildiini syle bana." Bliss kk bir tereddt hali iindeydi. Sanki bir ara trans durumundaym gibi Trevize'ye bo bo bakt. Sonra "On be bin yl" dedi. "Zaman ald. Eski olaylar - gerekten eski - hemen hemen dalarn dibinde, onlar oradan kazp almak zaman alyor." "On be bin yl nce ha? Bu Gaia'nn kurulduu zaman m oluyor?" "Hayr, elimizdeki bilgilerin en iyilerine gre bu olay bin yl nce gerekleti." "Niin emin deilsin? Sen, ya da Gaia hatrlamyor mu?" Bliss "Bu, bellein kresel bir olay haline gelmesi noktasna ulamasndan nceydi" dedi. "Ama sen kollektif hafzana gvenmeden nce Gaia baz kaytlar tutmu olmal, Bliss. Genel anlamda kaytlar, kaytl, yazl, film vesaire..." "Ben de yle sanyorum, fakat btn bu zaman boyunca dayanmalar ok g olabilir." "Bunlar oaltlabilirdi ya da daha iyi gelitirilirken kresel hafzaya transfer edilebilirdi." Bliss kalarn att. Bu defa daha uzun bir tereddt iindeydi. "Szn ettiin bu eski kaytlar baklanda hibir iaret bulamyorum." "Niin acaba?" "Bilmiyorum, Trevize. Sanrm onlar pek fazla bir nem arz etmedi. Herhalde ilk hafzasz kaytlarn rd anlalnca artk eskidiklerine ve onlara ihtiya duyulmadna karar verdiler." "Bunu bilmiyorsun. Farz ediyorsun ve tahmin ediyorsun, ama bilmiyorsun. Gaia bunu bilmiyor." Bliss yere bakt "yle olmal." "yle mi olmal? Ben Gaia'nn bir paras deilim ve bu yzden Gaia'nn bamszlnn nemi rneini vurgulayan tahminlerini ben de yapmak zorunda deilim. Bir bamsz olarak, ben, bir ey dnyorum." "Nedir o?" "nce, emin olduum bir ey var. Olumakta olan bir uygarlk, nceki kaytlarn tahrip etmez. Onlara, eski ve gereksiz olarak nitelendirmenin ok tesinde, an bir hrmetle davranr ve ibirlii iinde korur. Eer Gaia'nn daha nceki kaytlar tahrip edildiyse, Bliss, bu, herhalde isteyerek olmamtr." "yleyse bunu nasl aklarsn?" "Trantor'daki ktphanede Dnya'ya ilikin btn kitaplar kinci Vakf Trantorlularn haricinde birisi ya da bir g tarafndan karld. Gaia'daki yeryzne ilikin btn bilgilerin Gaia dnda bir ey tarafndan karlm olmas mmkn deil mi?" "Daha nceki kaytlarda Yeryznn de bulunduunu nereden biliyorsun?" "Gaia'nn en az on sekiz bin yl nce kurulduunu sylyorsun. Bu, bizi geriye, Galaktik mparatorluunun kuruluu ncesine, Galaksinin dzenlendii periyoda gtrr ve gmenlerin asl kayna Dnya idi. Pelorat bunu dorulayacaktr." Pelorat, bu ani srpriz karsnda birden ard, boazn temizleyerek "Hikyeler devam ediyor sevgilim. Bunlar ciddiye alyorum ve Golan Trevize gibi insan numunelerinin aslnda tek bir gezegende toplandn ve bu gezegenin de Dnya olduunu dnyorum. lk gmenler dnyadan geldiler." "Eer yleyse" dedi Trevize "Uzay-tesi yolculuun ilk gnlerinde Gaia kuruldu ve ok byk bir ihtimalle Dnyallarca, ya da ksa zaman nce Dnyallarca koloniletirilen yeni bir Dnyann yerlilerince oluturuldu. Bu yzden Gaia'daki yerleimin ve bundan sonraki ilk birka bin yln kaytlarnda Dnya ve Dnyallar aka anlatlm olmal ve bu kaytlar gitmi. Galaksinin kaytlarnda hibir yerde Dnya'dan sz edilmiyor olmas bunun daha nceden ayarlandm dndryor. Ve eer yleyse bunun bir sebebi olmal." Bliss hiddetle "Bu bir tahmin, Trevize. Bunu kantlayan hibir delilin yok" dedi. "Fakat benim yetersiz delillere dayanan temellerle doru sonulara varma hususundaki zel yeteneimde srar eden, Gaia deil miydi? Eer yleyse, salam bir sonuca ulatm, bana 'delilin yetersiz' deme." Bliss konumuyordu. Trevize devam etti. "Btn nedenler Dnya'y bulmak iin. Uzak Yldz hazr olur olmaz gitmeyi dnyorum. Siz, ikiniz, hl gelmek istiyor musunuz?"

Bliss hemen "Evet" dedi ve Pelorat da "Evet" dedi.

2. BLM COMPORELLON'A DORU


Hafife yamur yayordu. Trevize yukarya, kat, grimsi beyaz renkli gkyzne bakt. Kafasnda, yamur damlalarn engelleyen ve onlar her ynde vcudundan uzaklara sratan bir cins yamur apkas vard. Havaya srayan damlalarn menzilinin dnda duran Pelorat'n snacak byle bir muhafazas yoktu. Trevize, "Islanmay umursamamana akl erdiremiyorum, Janov," dedi. "Islaklk beni rahatsz etmez, sevgili dostum," dedi, Pelorat her zamanki gibi ciddi grnerek, "Hafif ve lk bir yamur bu. Sz edilecek Rzgr bile yok. Ve bununla beraber eski bir sz der ki "Anacreon'da Anacreon"lular gibi davran." Uzak Yldz'n yannda, onu sessizce izleyen birka Gaia'ly iaret etti. Bir Gaia korusundaki aalar gibi etrafa yaylmlard ve hi birisinde apka yoktu. "Sanyorum" dedi Trevize "Islanmay nemsemiyorlar nk Gaia'nn btn dier ksm da slanyor. Aalar, otlar, toprak hepsi slak ve hepsi Gaia'llarla eit olarak Gaia'nn birer paras." "Sanrm bunun bir anlam var" dedi. Pelorat "Gne yalanda doacak ve her ey abucak kuruyacak. Giysiler burumayacak, ekmeyecek, hibir tme belirtisi yok ve her ey etrafta gereksiz patojenik mikroorganizmalar olmad iin hi kimse souk algnl, nezle ya da zatrree olmayacak, yleyse bir para nemden endielenmek niye?" Trevize, bundaki mant fark etmede bir glk ekmiyordu, fakat skntlarnn srmesinden de nefret ediyordu. "Ama biz ayrlrken yamasna da hi gerek yok. Ayrca, yamur kendi isteiyle yayor. Gaia istemeseydi yamazd. Sanki kabaln gsteriyorcasna" dedi . "Belki de" dedi Pelorat dudaklar titreyerek "Gaia ayrlmz iin zntyle alyor." Trevize "Olabilir ama ben alamyorum" dedi. "Gerekten" diye Pelorat devam etti, "Bu blgede toprak slanmaya ihtiya duyuyor ve bu ihtiya senin gnein parlamasna duyduun istekten daha nemli." Trevize glmsedi. "Bu dnyay gerekten sevdiinden pheliyim. yle deil mi? Hatta Bliss'ten ayr olarak, diyorum." "Evet, seviyorum" dedi Pelorat kendini hafife savunarak. "Daima sessiz, dzenli bir hayat srdm ve btn dnyay sessiz ve zenli tutmak iin alanlarla burada nasl yapabileceimi dnyorum. Hepsinden nemlisi, Golan, bir ev ya da u gemiyi ina ederken mkemmel bir snak yaratmay deneriz. Onu, ihtiya duyduumuz eylerle donatrz; ssnn, havasnn, kalitesinin aydnlatmasnn ve nemli olan her eyinin kontrolmzde olmasn, mkemmel bir ekilde bize uyacak ekilde idare edilebilmesini salarz. Gaia, btn gezegene yaylm konfor ve gvenlik isteinin sadece bir uzantsdr. Bunun nesi yanl?" "Yanl olan u ki" dedi Trevize "Evim ya da gemim bana uygun yapld. Ben, ona uygun yaratlmadm. Ama eer Gaia'nn bir paras olsaydm bu gezegen ne kadar ideal olarak tasarlanm olursa olsun benim de ona uygun olarak tasarlanyor olmam gerei beni ok rahatsz edecekti." Pelorat dudaklarn bzd. "Bazlar, her toplumun insanlarm kendisine gre ekillendirdiini iddia ederler. O toplum iinde anlam ifade eden ve kiileri onun ihtiyalarna sk skya balayan adetler geliir." "Benim bildiim toplumlarda insanlar ayaklanabilirler. Tuhaf insanlar, hatta sulular vardr." "Tuhaf insanlar ve sulular m dedin?" "Niin olmasn? Sen ve ben tuhafz. Bizler, phesiz, Terminus'ta yaayan tipik insanlardan deiliz. Sululara gelince bu bir tanmlama meselesi. Ve sulular eer asiler, doktrinlere kar gelenler, cin, peri ve insan kaderine hkmeden kiiler iin deyeceimiz bir bedelse onu demeye razym. Bedelin denmesinde srar ederim." "Sulular, deme iin olas tek yol mu? Sulular olmakszn cin, peri ve insan kaderine hkmeden yine yok mudur?" "nsanlar normlardan pek fazla uzaklatrmazsan cin, peri ve insan kaderine hkmedenlerle, azizler olmaz ve normun sadece bir tarafnda nasl byle eyler dnebilirsin anlamyorum. Her durumda, Gaia'y konforlu bir gezegensel konut eklinden insanln gelecei iin bir modele dntrmek iin daha iyi bir sebep istiyorum." "Hayr, aziz dostum. Kararndan tatmin olman iin seni zorlamaya almyordum. Yapmaya altm ey, sadece gr..."

Birden sustu. Bliss uzun admlarla onlara yaklayordu, siyah sa slakt, elbisesi vcuduna yapm ve cmerte kalalarnn dolgunluunu vurguluyordu. yice yaklanca ban ne edi. "zr dilerim sizleri beklettim" dedi hafife soluyarak. "Dom ile konuup anlamak umduumdan da uzun srd." "Elbette," dedi Trevize "Onun bildii her eyi sen de biliyorsun." "Bu, bazen bir yorumlama fark meselesidir. Biz birbirimizin ayns deiliz, dahas tartr z bile. Bak imdi" dedi kabaca, "iki elin var. Onlar, senin birer paran ve birisinin dierinin aynadaki grnts olmas dnda birbirinin ayns gibi grnrler. Buna ramen onlar tamamen ayn ekilde kullanmazsn, deil mi? ounlukla sa elinle, bazen de sol elinle yaptn iler vardr. Ksacas yorumlama fark." "Biz yle dnyoruz." Trevize birden durdu ve yamur apkasn kard. Gkyznde mavi lekeler grnmeye balamt. "Kendi lehine benden yararlanacaksn. Eer beni ldrrsen onu asla deitiremeyeceksin" di. "Golan" dedi Pelorat akn bir halde "Ne kadar korkun bular bu." Bliss sakince tipik bir "Bamsz" konumas dedi. Trevize, "unu anlamalsn ki senin ahsnla, hatta yapacan ile bile ilgilenmiyoruz, aslnda bizi ilgilendiren ey meselenin gerekleridir. Sen sadece bizi geree gtrecek bir yol olarak nemlisin, yapacan i de gerein belirtisi olacak. Senden istediimiz bu ve eer yapacan iteki muhtemel bir deiiklii nlemek iin seni ldrrsek sadece gerekleri kendimizden saklam oluruz." "Eer gerein Gaia gerei olmadn sylersem, seve seve lme gitmeyi kabul edecek misin?" "Pek seve seve deil, ama belki de sonunda olaca bu." Trevize ban sallad. "Gaia'nn bir dehet olduuna ve lmesi gerektiine bir ey beni ikna edecekse bu, senin tam ifade ettiin ey olacaktr. "Sabrla (ve muhtemelen dinleyerek) izleyen Gaia'llara bakarak "Niin bu ekilde yaylmlar? Ve niin bu kadar kalabala gerek duyuyorsun? Bunlardan birisi olay izler ve hafzasna kaydederse bu, gezegen iin yeterli olmaz m? Sen istersen bu olay bir milyon farkl yerde depolanamaz m?" Bliss "Her biri bu olay deiik adan izliyorlar ve birbirinden pek farkl olmayan beyinlerde depoluyorlar. Btn bu gzlemler incelendiinde, bu kollektif gzlemin, bir kiinin yapaca gzlemden ok daha iyi sonular verecei grlecektir" dedi. "Dier bir deyile btn, paralar toplamndan byktr." "ok doru. Gaia'nn varoluunun temel amacn kavradn. Bir insan olarak sen, belki de elli trilyon hcreden olumusundur, ok hcreli bir birey olarak onlarn deerleri toplamndan da ok daha fazla nemlisin. phesiz bu fikre katlyorsundur." "Evet" dedi Trevize "Buna katlyorum." Gemiye bindi ve Gaia'ya bakmak iin bir kez daha arkasna dnd. Ksa sren yamur atmosfere bir ferahlk vermiti. Yorgun Galaksinin frtnalar arasnda bir huzur bahesi; yeil, verimli, sessiz ve bar dolu bir dnya grd. Ve Trevize onu bir daha hi gremeyeceini dnd. Kap, arkalarndan kapandnda Trevize kendisini bir kbustan deilse de nefes almasn engelleyen ciddi bir sorundan kurtulmu gibi hissetti. Bliss'in ahsnda, bir anormallik faktrn de beraberinde gtrdnn tamamen farkndayd. O burada olduu srece Gaia da oradayd, ama onun gemide bulunmasnn gerekli olduuna da akl yatmt. Karakulu yeniden alyordu, ama o, bu karakulu olayna bir daha pek fazla inanmayacan umuyordu. Etrafna baknd, gemisi gerekten gzeldi. Vkfn bakan Harla Branno, kendisini, Vakf dmanlarn yok etmek iin yaplan bu gl ve kl uzun nesneye itip yldzlarn arasna gnderdiinden beri sahip olduu tek gemi buydu. Grev tamamlanmt ama gemi hl onundu ve geri vermeye de hi niyeti yoktu. Gemi, sadece birka aylk bir sre iin ona verilmiti. Fakat onu eviymi gibi gryordu ve Terminus'taki evini hayal meyal hatrlyordu. Terminus! imdi Trevize'nin bozgunculuk yapmas haricinde Seldon Plan ile ileriki be yzylda zerinde ikinci ve daha byk bir imparatorluk kurulmas kararlatrlm uzak bir Vakf merkezi. Trevize kendi kararyla Vkf yok ediyor ve yerine yeni bir toplum, yeni bir yaam tarz ve ok hcreli yaamn gelimesinden beri olan ihtilallerden daha byk ve dehetli bir ihtilali mmkn klyordu. Yaptnn doru olduunu kendine kantlamak (ya da bu fikri rtmek) iin bir yolculua kyordu. Kendini dnceleri ve hareketsizlii iinde kaybolmu buldu ve kendine gelmek iin gerindi. Hzla pilot kabinine girdi ve bilgisayarnn hl orada olduunu fark etti.

Bilgisayar prl prld, her ey parlyordu. ok zenli bir temizlik grlyordu. Rastgele ap kapad dmeler daha nce hi olmad kadar mkemmel ve kolay alyordu. Havalandrma sistemi o kadar sessizdi ki hava akmn hissetmek iin ellerini deliklere uzatmak zorunda kald. Bilgisayarn yayd k halkas davetkr bir kzllk veriyordu. Trevize ona dokundu ve bu k konsolun st ksmlar ile yaklaan her iki elin d hatlarn kaplad. Derince bir nefes verdi ve bir an nefes almadn fark etti. Gaia'llar rgt teknolojisi hakknda hibir ey bilmiyorlard ve bilgisayara kasten olmasa da bilmeden zarar verebilirlerdi. u ana kadar byle bir ey yapmamlard ama hl buralarda idiler. Sonunda ok nemli test, onun ellerini uzatmas ile balyordu, ama bir an iin Trevize tereddt etti. Bir aksilik olup olmadn derhal renmek istedi ama eer varsa ne yapabilirdi? Onarm iin Terminus'a dnmek zorunda kalacakt ve byle yaparsa Bakan Branno'nun onu bir daha brakmayacandan ok emindi, kat ya Terminus'a dnmezse... Kalbinin gmbrtlerini duyuyordu ve phesini arttracak hibir kasti iaret yoktu. Ellerini ileri doru uzatarak konsolun kenarlarna dayad. O anda, kendisine dokunan bir ift el hissediyormu gibi bir duyguya kapld. Duyular geniledi ve her ynde yeil ve slak Gaia'y grd, Gaiallar da hl onu izliyorlard. Yukarya bakmak istediinde orada bulutlu geni bir gkyz grd. Yine kendi isteine bal olarak bulutlar kayboldu ve Gaia'nn gne filtreli camndan przsz bir mavi gkyzne bakt. Tekrar kendi arzusu ile mavilikler paraland ve yldzlar ortaya kt. Onlar silip att ve yandan baknca kke bir frlda andran Galaksiyi grd. Bilgisayarda saptanan grnty ileri geri oynatarak zaman ilerleyiini de ayarlayarak denedi. Gaia'ya en yakn ve nemli bir yldz olan Sayshellin gneini sonra Terminus'unkini, sonra Trantoru'nunkini srayla saptad. Bilgisayarn derinliklerindeki Galaktik haritada yldzdan yldza yolculuk etti. Sonra ellerini geri ekti, gerek Dnya onu tekrar evreledi ve ellerini temas ettirmek iin bunca zamandr bilgisayarn zerine yan eilmi vaziyette ayakta durduunu fark etti. Srt armt ve oturmadan nce yle bir gerindi. Scak bir i rahatl ile bilgisayara bakt. ok mkemmel olarak alyordu. Btn sorulara cevap vermeye hazrd daima ve onun iin hissettii tek ey akt yalnzca. Dahas, onun ellerini tuttuunda (bunu, bir sevgilinin eli olarak dndn srarla reddediyordu) onunla kendisi yekvcut oluyor ve arzusu ynlendiriliyor, kontrol ediliyor, tecrbe ediliyor, ayrca daha byk bir benliin paras haline geliyordu. Kendisi ve o, Gaia'nn ok daha byk olarak hissettiini kk apta hissetmeliydi. Ban sallad. Hayr! Kendisi ve bilgisayar sz konusu olunca btn dizginler Trevize'deydi. Bilgisayar yalnzca istenenleri veren bir eydi. Ayaa kalkp geminin mutfana ve yemek salonuna yneldi. Uygun soutma ve stma tertibat ile ok eitli yiyecekler vard. Odasnda kitap-filmlerin dzgn srada olduunu grd ve artk Pelorat kendi ahsi ktphanesinin gvenli olarak muhafaza edildiinden olduka, hatta tamamen emindi. Aksi halde herhangi bir belge hrszndan u ana kadar haberi olurdu. "Pelorat!" diye seslendi. Bir ey hatrlamt. Pelorat'n odasna girdi. "Burada Bliss iin de yer var m Janov?" dedi. "ey, evet var." "Oturma odasn ona yatak odas olarak deitirebilirim." Bliss iri gzleriyle yukar bakt. "Ayr bir yatak odas istemem. Burada Pel ile beraber kalmaktan memnunum. Ama ihtiya halinde dier blmleri de kullanabilirim sanyorum. Mesela jimnastik salonu gibi." "Pek tabii, benim odam haricindeki her yeri." "Gzeel. Eer elimden bir ey gelseydi ben de bunu nerirdim. Doal olarak sen de bizim odamzdan uzak duracaksn." dedi Bliss. Yere bakp ayaklarnn eikten ieride bulunduunu fark edince "phesiz" dedi Trevize. Geriye doru yarm bir adm att ve serte "Buras balay dairesi deil, Bliss" dedi. "unu belirtmeliyim ki Gaia, younluu asndan onu olduunun yans kadar daha geniletti" dedi Bliss. Trevize glmsemeye alarak "Birbirinize kar dosta davranmalsnz" dedi. Konudan skld aikr olan Pelorat "yleyiz zaten" dedi "Ama kendi ilerimizi kendimizin halletmemize izin verebilirsin." "Bunu gerekten yapamam" dedi Trevize yavaa. "Hl unun aka anlalmasn istiyorum ki buras balay yeri deildir. Kendi kendinize yaptnz hibir eye itirazm yok ama zel hibir eyiniz olmayacak. Umarm bunu anlyorsundur, Bliss." "Burada bir kap var" dedi Bliss "ve bir acil durum haricinde kap kilitliyken bizi rahatsz

etmeyeceksin herhalde. Anladm bu." "Tabii, sizi rahatsz etmeyeceim, ama burada ses yaltm yok." "Ne sylemeye alyorsun Trevize" dedi Bliss. "Seviirken karacamz btn sesleri, konumalarmz aka duyabileceim mi sylyorsun?" "Evet, bunu demek istiyorum. Bunu aklda tutarak buradaki ilerinizi snrlayacanz umarm. Bu sizi rahatsz edecek, ama zgnm, durum bu." Pelorat boazm temizledi ve yavaa "Gerekten Golan bu problem benim de bamda. Sen de biliyorsun. Bliss'in hissettii her eyi btn Gaia hissediyor." Trevize durumu hafife alrcasna "Bunu dndm Janov, ama senin dnmediin ekilde bahsetmeyi aklmdan geirmedim" dedi. "Ama dndm" dedi Pelorat. Bliss "Konuyu fazla bytyorsun Trevize. Her saniye Gaia'da sevien, binlerce yemek yiyen, iki ien ya da dier elenceli ilerle uraan milyonlarca insan vardr. Bu da Gaia'da her eyin hissettii ortak bir mutluluk atmosferini canlandrr. Daha ilkel hayvanlar, bitkiler, mineraller Gaia'nn daima btn paralarnda hissettii ve dier hibir dnyada hissedilmeyen genel bir uur neesine kendi mutluluklaryla katkda bulunurlar." "Arzu edersek sonradan paylaabileceimiz ya da saklayabileceimiz kendi zel elencelerimiz var." "Bizimkileri hissedebilseydin siz bamsz varlklarn bu ynden, ne kadar fakir olduunuzu bilirdin." "Bizim neler hissettiimizi nasl bilebilirsin?" "Senin neler hissettiini bilmeden de ortak zevkler dnyasnn ahsi, bamsz zevklerden daha youn olduunu tahmin etmek mmkndr." "Belki, ama zevklerim fakir de olsa kendi neelerimi ve kederlerimi kendime saklar ve onlarla yetinirim ve kendim olurum, herhangi bir kayann kan kardei deil." "Dalga geme" dedi Bliss. "Kemiklerinde ve dilerinde ayn yklkte herhangi bir kaya kristalinden daha fazla uuru olmayan mineral kristallerine deer verirsin ve onlarn zarar grmesini de istemezsin." Trevize isteksizce "Evet, doru ama biz ondan uzak kalmay baarabildik. Senin mutluluunu btn Gaia'nn paylap paylamamas beni ilgilendirmez Bliss, ama ben onu paylamak istemiyorum. Burada birbirine yakn odalarda yayoruz ve senin ilerine katlmaya dolayl olarak bile zorlanmak istemem." dedi. Pelorat "Bir hi uruna tartyoruz dostum. Senin rahatsz edilme hususundaki dncen iin artk endie etmiyorum. Hatta benimki iin bile. Bliss ve ben ihtiyatl olacaz, deil mi Bliss?" "Dediin gibi olacak, Pel." "Bununla beraber" dedi Pelorat "gezegenler aras seyahatlerimizden ok daha fazla sreler iin bir gezegene bal kalacaz gibi geliyor, ayrca gezegenlerde gerek mahremiyet iin imknlar..." "Gezegenlerde yaptklarn beni ilgilendirmez" diye lafa girdi Trevize, "Ama bu gemide patron benim." "Tabii ki" dedi Pelorat. "Bunu da bylece belirtmi oldum ve imdi kalk zaman." "Fakat bir dakika." Pelorat Trevize'nin kolunu ekitirerek "Nereye gitmek iin kalkyoruz? Dnyann nerede olduunu ne sen, ne ben, ne de Bliss bilmiyoruz. ok nceleri bana anlattna gre senin bilgisayarn da dnya hakknda bilgiden mahrum olduu iin o da bir ey bilmiyor. Ne yapmaya niyetlisin yleyse? Uzayda babo dolap duramazsn delikanl" O anda Trevize neeyle hafife glmsedi. Gaia'nn penesine dtnden beri ilk kez kendi kaderine hkmettiini hissetti. "Seni temin ederim ki niyetim uzayda srklenip durmak deil, Janov. Nereye gittiimi kesin olarak biliyorum." 7. Pelorat kapy tkrdatmasndan sonra uzunca bir sre bekleyip cevap alamaynca sessizce pilot kabinine doru yrd. Onu, byk bir huu ile yldzlara bakarken buldu. Pelorat, "Golan" diye seslendi ve bekledi. Trevize kafasn kaldrd "Janov! Otur, Bliss nerede?" "Uyuyor. Grdm kadaryla uzaydayz." "Doru gryorsun." Onun bu hafif aknlm Trevize tuhaf karlamad. nk yeni tip gravitik gemilerde kalk hissettirecek hibir belirti yoktu. Herhangi bir sarsnt; hzlanma etkisi, grlt ve titreim

mevcut deildi. Kendisini dardaki ekim alanlarndan kurtarma kapasitesine sahip olunca, Uzak Yldz, sanki kozmik bir deniz zerinde yzyormuasna gezegen yzeyinden ykseldi. Ve bu srada, gemi iindeki yerekimi etkisi normal durumda kald. Gemi atmosferdeyken, hzla geen havann grlt ve titreimini ortadan kaldrmak iin hz artrmaya gerek yoktu. Atmosfer gerilerde kaldka, yolcular etkilemeksizin, gemi hzla srat kazand. Bu, ulalabilecek en byk konfordu ve Trevize, insanlarn uzay gemileri olmakszn uzay dna kt ve civarda ok youn olabilecek ekim alannn farknda olmad alarda bunun nasl gelitirilebileceim dnemiyordu. Ve u anda, Uzay Yldz, yerekimi younluunun frlatma denemesi iin yeterince zayf hale gelmesinden nce, birka gn iin Gaia'nn gneinden uzaklamak durumundayd. Pelorat "Golan, sevgili dostum. Eer ok megul deilsen bir iki dakika seninle konuabilir miyim?" dedi. "Megul deilim. Bilgisayar, kendisine verdiim her talimat uyguluyor. Sanyorum bazen talimatlarmn ne olacan da tahmin ediyor ve tam syleyecekken yerine getiriyor." Trevize sandalyeyi severcesine okad. Pelorat "Biz dostuz Golan, ksa zamanda birbirimizi tandk, aslnda bu bana pek de ksa gelmiyor. Pek ok ey oldu. Karlatm btn olaylarn yansn son birka haftasnda yaadm uzunca hayal imi dnmekten vazgeersem gerekten, tuhaf bir ey bu. Ya da bana yle geliyor. Tahmin ediyorum..." Trevize elini kaldrd. "Janov, emmim esas sylemek istediinin dna kyorsun. Ksa zamanda dost olduumuzu syleyerek baladn. Evet, doru ve hl da dostuz. Ayrca Bliss'i daha ksa bir zamanda tandn ve hatta daha yalan dost oldunuz." "phesiz, o farkl' dedi Pelorat mahcup bir ekilde boazn temizleyerek. Trevize "Tabii" dedi. "Ama ne olmu bizim dostluumuza?" "Eer, dediin gibi hl dostluumuz devam ediyorsa, bildiklerimi Bliss'e aktarmalym, senin de sylediin gibi o benim sevgilim." "Anlyorum. Ama bunun ne yaran olacak?" "Biliyorum Golan. Blissten holanmyorsun, ama hatrm iin, isterdim ki..." Trevize elini kaldrd. "Bir dakika Janov. Bliss beni etkilemiyor ama ondan nefret de etmiyorum. Aslnda ona kar hibir dmanlm yok. ekici bir kadn, yle olmasayd da senin iin yle grmeye alrdm. Benim nefret ettiim Gaia." "Fakat Bliss de Gaia." "Biliyorum Janov. leri kartran da bu. Bliss'i bir ahs olarak dndm srece sorun yok. Eer onu Gaia olarak dnrsem o zaman problem kyor." "Gaia'ya hi ans vermedin, Golan. -Bak dostum, sana bir ey syleyeyim. Bliss ve ben samimiyiz. O, bazen bir iki dakikalna zihnini paylamama izin verir. Fakat bu sre daha fazla uzamaz, nk bu ie uyum salamak iin ok yal olduumu sylyor. -Ltfen glme Golan, sen de bu i iin ok yal olabilirsin. Senin ya da benim gibi bamsz bir ahs, bir ya da iki dakikadan fazla Gaia'nn bir paras olarak kalrsa beyninde bir hasar meydana gelebilir. Eer bu olay be ya da on dakika kadar srerse, tedavisi mmkn olmayan bir hasara neden olabilir- Golan, eer bir kez deneyebilsen." "Ne? Tedavisi mmkn olmayan beyin hasan m? Hayr, teekkrler." "Golan, beni kasten yanl anlyorsun. Sadece birka dakikalk bir btnlemeden bahsediyorum. Neler kardn bilmiyorsun. Tarif edilmesi ok zor olan bir ey bu. Bliss bunun byk bir zevk olduunu sylyor. Susuzluktan lrken bir yudum su imek gibi bir zevk. Nasl bir zevk olduunu sana anlatmam mmkn deil. Bir milyar kiinin tatt btn zevkleri paylaacaksn. Tekdze bir zevk deil, eer yle olsayd ondan hemen bkardn. Titreimlerinin -prltlarnn- ylesine gzel bir ritmi var ki brakp gidemezsin. mrn boyunca tadabilecein zevklerden daha fazla -hayr, fazla deil- ok daha gzel bir zevk. Bana hayr dedii zaman alayacak gibi oluyorum." Trevize ban sallad. "Sevgili dostlun, alacak derecede ikna edici konuuyorsun. Sahte bir mptelal ya da ksa vadede zevk vermesine karlk uzun vadede kiiyi srekli olarak korku iinde brakan herhangi bir ilac tarif ediyormu gibisin. Bana gre deil! Ksa srecek bir zevk iin kiiliimi satmaya gnll deilim." "Ben hl kendi kiiliime sahibim, Golan." "Evet, ama eer devam edersen bunun daha ne kadar sre byle olacam dnyorsun, Janov. Sonunda beynin hasar grnceye kadar, o uyuturucuyu her an daha ok arzulayacaksm. Bliss'in ona bunu yapmasna izin vermemelisin. Belki de bu konuyu onunla konusam daha iyi olacak." "Hayr! Bunu sakn yapma. Biliyorsun pek kibar birisi deilsin ve onun incinmesini istemiyor um. Seni temin ederim, benim tahmin ettiimden de fazla dnyor. Beyin hasar ihtimali konusuyla benden ok ilgileniyor. Bundan emin olabilirsin."

"Pekl, yleyse sana sylyorum. Bu iten vazge. Elli iki yldr kendine ait zevk ve elencen ile yaadn ve beynin de bu artlara uygun. Yeni ve alkn olmadn bir huy edinmeye alma. Bunun, hemen olmasa da er ge deyecein bir bedeli vardr." "Evet, Golan" dedi Pelorat, alak bir sesle, aaya ayakkablarnn burnuna bakarak. Ve devam etti. "Ona byle baktn dn. Tek hcreli bir yaratk olsaydn ne olurdu?" "Ne syleyeceini biliyorum, Janov. Unut bunu. Bliss ve ben bu benzerlii daha nce konutuk." "Evet, ama bir kez dn. nsanlar gibi bilinli ve dnme kabiliyeti olan tek hcreli organizmalar ve onlarn ok hcreli organizmalar haline dnme ihtimali ile karlatklarn dndmz farzet. Tek hcreli organizmalar kendi ahsiyetlerinin kaybolmasna zlmezler ve zorla ayrntl bir organizmann ahsiyeti altnda toplanmalarna kzmazlar m? Ve bunda hakl deiller mi? Bamsz bir hcre insan beyninin kudretini tahmin edebilir mi?" Trevize iddetle ban sallad. "Hayr, Janov, yanl bir benzetme. Tek hcreli organizmalar bilin ve dnme kabiliyetine sahip deildirler ya da yle bile olsa bu o kadar azdr ki sfr olarak kabul edilebilir. Bu tip yaratklar iin ahsiyetlerini birletirmek ya da kaybetmek, gerekte asla sahip olmadklar bir eyi kaybetmektir. Buna karlk, bir insan, aklldr ve dnme kabiliyetine sahiptir. Kaybedecek gerek bir bilinci ve gerek bir zeks vardr; bu durumda, benzetme yanl oluyor." Ksa bir sessizlik, hatta sknt veren bir sessizlik oldu ve sonunda Pelorat konuyu deitirmeye alarak "Niin ekrana bakyorsun?" dedi. "Alkanlk" dedi Trevize alayl bir glmsemeyle. "Bilgisayar beni takip eden hibir Gaia gemisi ve karlamaya gelen hibir Sayshell filosu bulunmadn sylyor. Bilgisayarn alclar benim gzlerimden yzlerce kez daha keskin. Gemileri grememenin verdii rahatlkla, ekran merakla izliyorum. Dahas, bilgisayar, benim hislerimin alglamayaca uzay nesnelerini ak bir ekilde tespit etme kabiliyetine de sahip." "Bunlar bile bile yine de bakyorum." Pelorat "Golan, eer biz gerekten arkadasak." "Sz veriyorum Bliss'i zecek hibir ey yapmayacan, hatta ona yardm bile edebilirim." dedi Trevize. "imdi sorun o deil. Gidecein yeri benden saklyorsun, yoksa bana gvenmiyor musun? Nereye gidiyoruz? Dnyann nerede olduuna dair bir fikrin var m?" Trevize kalarn kaldrarak yukar bakt. "Affedersin. Bu srr iimde saklyorum, deil mi?" "Evet, ama niin?" "Evet, niin? Sorun Bliss deilse nedir? Aslnda bunu ben de merak diyorum." "Bliss mi? Mesele, onun bilmesini istememen mi? Gerekte, o tamamen gvenilecek birisidir ." "Onu demek istemiyorum. Ona gvenmemek ne ie yarar? Eer isterse, zihnimdeki her sun renebilir. Sanyorum bundan daha ocuka bir sebebim var. Sanki ben yokmuum gibi sadece onunla ilgilendiini dnyorum." Pelorat dehetle bakt. "Fakat bu doru deil Golan." "Biliyorum ama duygularmdan emin olmak istiyorum. Bana geldiinde dostluumuz hakknda endielerin vard, dnnce, ben de ayn endieleri duyduumu hissediyorum. Bunu aka kabul etmemitim, ama Bliss'in beni engellediini sanyorum. Belki de baz eyleri titizlikle senden saklamaya altm. ocuka, sanyorum." "Golan!" "ocuka olduunu syledim deil mi? Zaman zaman ocuklamayan bir kii var mdr? Ancak biz dostuz. Bu yzden artk oyun oynamayacam. Comporellon'a gidiyoruz." "Comporellon mu?" dedi Pelorat, bir an iin hatrlayamad. "Arkadam hain Munn Li Compor'u hatrlarsn. mz Sayshell'de buluacaz." Anlad Peloratn yznden okunuyordu. "Tabii ki hatrlyorum. Comporellon onun atalarnn dnyasyd." "Eer yleyse Compor'un her sylediine inanmyorum. Ama Comporellon bilinen bir dnya ve Compor orada yaayanlarn yeryz hakknda bir eyler bildiklerini syledi. Biz de oraya gidip aratracaz. Hibir ey elde edemeyebiliriz ama elimizdeki tek balang noktas da bu." Pelorat boazn temizledi ve pheli bir ekilde bakt. "Sevgili dostum, emin misin?" "Emin olunacak ya da olunmayacak bir durum yok. Tek bir balang noktamz var; zayf bir ihtimal olabilir ama baka seeneimiz yok." "Eer Compor'un sylediklerine gre hareket edeceksek, onun syledii her eyi dikkate almak durumundayz. Yeryznn, zerinde hayat olan, bir gezegen olmadn, yzeyinin radyoaktif ve

tamamen l bir yer olduunu sylediini hatrlyor gibiyim. Eer yleyse, Comporellon'a bir hi iin gidiyoruz." 8. , yemek odasnda le yemei yiyorlard ve hemen hemen salonu dolduruyorlard. Pelorat byk bir memnunlukla "Bunlar Terminustan aldmz yiyeceklerden mi?" "Hayr, kesinlikle deil. Onlar bileli ok oldu. Bunlar Gaia'ya doru yola kmadan nce Sayshellden aldmz yiyeceklerin bir blm. Deiik deil mi? Bir eit deniz rn, fakat olduka sert. Aldmda lahana olduunu zannetmitim ama tad hi de ona benzemiyor." Bliss hibir ey sylemeden dinledi. Tabandaki yiyecee hafife dokundu. Pelorat "Sevgilim bir eyler yemelisin" dedi nazike. "Biliyorum Pel ve yiyorum." Trevize, gizleyemedii bir sabrszlkla, "Gaia yiyeceimiz var, Bliss" dedi. "Biliyorum, ama onu saklasam iyi olur. Uzayda ne kadar kalacamz bilmiyoruz ve er ya da ge bamsz' yiyeceimi yemeyi renmeliyim." "Bu o kadar kt m? Gaia sadece Gaia m yemeli?" Bliss i ekti. "Aslnda, bizim bir szmz vardr: "Gaia, Gaia yedii zaman, herhangi bir kazanc ya da kayb olmaz." Bu, uurun artmasn ya da eksilmesini etkileyecek bir durum deildir. Gaia'da yediklerim Gaia yiyecekleridir ve yiyeceklerin ou zmlenip benim vcuduma eklendii zaman hl Gaia'dr. Aslnda, yediim yemeklerle vcuduma giren maddelerin bir ksm daha yksek younlukta bir bilince katlma ansna sahiptirler, dier taraftan da phesiz geriye kalanlar herhangi bir ekilde artk haline dnr ve bylece uur gstergesinde gmlr giderler. Yemeinden bir para srd, bir mddet kuvvetle ineyip yuttu ve "Byk bir devridaimdir bu. Bitk iler byr ve hayvanlar tarafndan yenir. Hayvanlar da yer ve yenilirler. len her organizma kf paralarna dnr, bakteriler oluur ve bylece srer gider ama hl Gaia olarak kalr. Bu, byk uur devridaim olaynda btn maddeler, hatta inorganikler bile periyodik olarak daha yksek younlukta bir bilince katlma ansna sahiptir" dedi. Trevize "Btn bunlar herhangi bir dnyada da olur. Benim her atomum insanlar da ieren birok canlnn bir parasdr ve belki de denizde, bir kmr parasnda, kayada ya da bize doru esen bir rzgrda yaanan uzun bir gemie sahiptir." "Gaia'daki btn atomlar hakknda senin de hibir ey bilmediin daha yksek bir gezegensel uurun parasdrlar" dedi Bliss. Trevize "Peki, o halde u yediin Sayshell sebzelerine ne olacak? Onlar da Gaia'nn birer parasna m dnecek?" dedi. "Evet, yle, ama daha yavaa. Ve dk olarak vcudumdan atlanlar artk Gaia'nn paras olmuyorlar. Yani benden ayrlan eyler Gaia'dan da ayrlr. Hatta yksek dzeydeki bilin younluum sayesinde kurabildiim dolayl uzay st balantsnda bile bir zayflama olur. te bu uzay st balant sayesinde Gaial olmayan yiyecekleri yer yemez yavaa Gaia'ya dntrebiliyorum." "Depolarmzdaki Gaia yiyecekleri ne olacak peki? Onlar da yava yava Gaia harici yiyeceklere mi dnecek? yle olacaksa frsat varken onlar bir an nce yemen iyi olur." "Bu konuda endieye gerek yok." dedi Bliss. "Gaia stoklarmz uzun bir sre onun bir paras olacak ekilde ilemden geirilmitir." Pelorat birdenbire "Ama Gaia yiyecekleri yersek bize ne olur? Gaia'da Gaia yiyecekleri yediimizde neler oldu bize? Bizler de yavaa Gaia'ya m dnyoruz?" Bliss ban sallad ve yzn skntl bir ifade kaplad "Hayr, yedikleriniz bizden eksildi. Ya da en azndan vcut dokularnza eklenenler bizden kayboldu. Dklarnz Gaia olarak kald ya da yavaa Gaia'ya dnt ve bylece denge korunmu oldu ama sizin Gaia'ya gelmeni/den dolay ok fazla sayda Gaia atomu yabanclat." "Neden yle oldu peki?" diye merakla sordu Trevize. "nk sizler bu deiime, hatta ok kk bir parann bile deiinime tahamml edemezdiniz Sizler bir bakma dnyamza zorla getirilmi konuklarmzdnz ve ok kk Gaia paralarn kaybetmek pahasna bile olsa da sizleri tehlikeden korumalydk. Bu, gnll olarak ama znt ile dediimiz bir bedeldi." "Buna zldk" dedi Trevize "Ama bu Gaia'l yiyecek dnda ya da herhangi bir cins Gaia harici yiyecein bir sre sonra sana zarar vermeyeceinden emin misin?" "Evet," dedi Bliss "Sizlerin yiyebilecei eyleri ben de yiyebilirim. Benim ayrca bu tip yiyecekleri kendi dokularma olduu kadar Gaia'ya dntrmem gerekiyor. Bu, yiyecekten aldm hazz engelleyen

ve yava yememe sebep olan psikolojik bir engel oluturuyor ama zamanla bunun da stesinden geleceim." "Ya enfeksiyon?" diye byk bir telala frlad. Pelorat "Bunu daha nce niin dnmedim anlayamyorum, Bliss! Gittiin her gezegende, muhtemelen ona kar hibir bakln olmayan mikroorganizmalar vardr. Geri dnmeliyiz Trevize." "Pel, sevgilim, panie kaplma" dedi Bliss glmseyerek "Yiyeceklerimin iindelerse, ya da herhangi yolla vcuduma girerlerse mikroorganizmalar da Gaia'ya dntrlr. Eer zararl olduklar anlalrsa daha hzl bir ekilde zmlenirler ve Gaia'ya dntklerinde de bana hi zararlar dokunmaz." Yemein sonuna doru Pelorat scak ve baharatl meyve suyu karmndan bir yudum ald ve dudaklarn yalayarak "Bana yle geliyor ki bu gemide benim tek iim konu deitirmek. Neden acaba?" Trevize ciddi bir ekilde "nk Bliss ve ben tarttmz konuya ne olursa olsun hatta lm bile olsa, saplanp kalyoruz. Makul dnmemizi sana borluyuz, Janov. Hangi konuyu tartalm, yal dostum?" dedi. "Comporellon'u ve onun efsaneler bakmndan zengin olan btn kesimlerini inceledim. Onlar ok eskilerde Uzay st yolculuun ilk bir yllk dneminde, yerleimi tamamladlar. Comporellon'da bile kimsenin nereden geldiini sylemedii efsanevi bir kurucu Benbally diye birinden sz edilir. Bu gezegenin asl isminin 'Benbally Dnyas' olduunu sylerler" dedi Pelorat. "Sana gre bunda ne kadar gerek pay var, Janov?" "Belki de bir buday tanesi kadar ama bu buday tanesinin ne olduunu kim bilebilir?" "Gerek tarihte Benbally ismindeki birisim iitmedim. Ya sen?" "Hayr, ama biliyorsun imparatorluk ann sonlarnda mparatorluk ncesi tarihine kar kasti bir bask vard. mparatorluun alkantl son asrlarnda mparatorlar, etrafl bir yarglamayla vatanseverlii snrl bir vatanseverlik etkisi olarak dndkleri iin, onu sindirme konusunda endieliydiler. Bununla birlikte, Galaksinin hemen hemen her blgesinde btn nfuzunun hissedilmeye baland gnlerde balar ve sz edilen bu blgeler ya mparatorlukla birlemi ya da ona katlmtr." dedi Pelorat. "Ama tarih kolayca yok edilemez sanyorum" dedi Trevize. Pelorat, "Birok bakmdan yledir, ama kararl ve gl bir ynetim onu iyice zayflatabilir. Eer yeterince zayflatrsa eski tarih dank eylere dayanr ve bozularak halk masallarna iirilip, blgenin aslndan daha eski ve gl olduunu anlatmaya balar ve bir efsane ne kadar sama ya da gerekten ne kadar imknsz olursa olsun ona inanmak blge insanlar arasnda bir vatanseverlik meselesi haline gelir. Galaksinin her kesinde Dnya'dan gelen esas kolonilemeyi anlatan birok masal gsterebilirim sana. Ama zerinde hayat bulduklar bu gezegene her zaman 'Dnya' demezler." "Ne derler peki?" "Birok ey. Ona bazen 'Yegne' derler; bazen de 'En Eski' ya da baz otoritelere gre, sahip olduu dev uydudan dolay ona 'Ayl' derler. Bazlar da bunun 'Kaybolmu' ya da 'Terkedilmi anlamndaki Galaktik ncesi bir kelime olan 'Issz' szcnn bir deiimi olduunu ve 'Kayp Dnya' anlamna geldiini iddia ederler." "eyy, evet sevgili dostum. Olduka iri bir kum tanesi byklnde Rhampara incileri gibi, etrafn yalan ve dolann sanki deniz kabuklar gibi sard gerek tohumlarndan ise balama alkanln hissetmek iin onlar derinlemesine incelemelisin. Bu benzetmeyi ilk defa..." "Janov, dur ltfen. Syler misin Comporellon efsanelerinde dierlerinden farkl olan bir ey var m?" Pelorat bir an aknlkla Trevizeye bo bo bakt. "Farkl m? eyy, onlar 'Dnya'nn dierlerine oranla daha yakn olduunu ve bunu da tuhaf bulduklarn sylyorlar. Dnya hakknda hangi isimle olursa olsun sz edilen dnyalarda insanlar onun yeri hakknda kesin konumazlar ve ok uzaklarda olabileceini sylerler." Trevize "Evet, Sayshellde bazlarnn Gaia'nn uzay tesinde olduunu syledii gibi" dedi. Bliss gld. Trevize bir an ona bakarak "Gerek bu. Bize byle sylendi? dedi." "nanmadm sylemiyorum. artc, hepsi bu. Onlarn inanmalarm istediimiz ey, phesiz bu. Biz yalnzca kendi bamza kalmak istiyoruz ve uzay tesinden baka nerede daha emin ve gvenli olabiliriz? nsanlar orada olduumuzu dnrlerse orada olmasak da oradaymasna iyi durumda oluruz." "Evet" dedi Trevize. "Ayn ekilde, insanlarn 'Dnya'nn Var olmadna ya da onun ok uzaklarda olduuna veya radyoaktif bir d yzeyi olduuna inanmalarna neden olan bir ey var." "Comporellonllarn onun kendilerine daha yakn olduuna inanmalar dnda" dedi Pelorat.

"Ama ayrca d yzeyinin radyoaktif olduunu da sylyorlar. Dnya hakknda anlatlan masallarn ounda tehlikeli bir gazn olduu sylenir.? "Hakl olabilirsin?" dedi Pelorat. Trevize "Sayshellde birou Gaia'nn yaknlarda olduuna inanmyordu ve hatta bazlar onun yldzn doru olarak tehis ettiler ama onun da tehlikeli olduunu sandlar. Her ne kadar oraya kmann tehlikeli olduunu sylyorlarsa da kacaz. Gaia'da aynen yle yapmtk" dedi. "Gaia seni isteyerek kabul etti, Trevize: Seni zorla alkoymamza kar aresizdin ama sana zarar vermeyi dnmemitik. Dnya da eer gl ama iyiniyetli kmazsa ne olacak peki?" "Her halkarda ona ulamay denemeli ve sonularna katlanmalym. Zaten bu benim grevim. Dnya'nn yerini saptayp yola karsak, buradan ayrlmak iin ok ge kalm olmazsnz. Sizi en yakn Vakf gezegeninde indiririm ya da srar ederseniz Gaia'ya geri gtrp Dnya'ya yalnz gidebilirim," dedi Trevize. Pelorat zntyle "Byle eyler syleme. Seni terk etmeyi hi dnmedim" dedi. Bliss "Ben de Peli." dedi, elini Pelorat'n yanana uzatarak. "ok iyi yleyse. Comporellon'a gitmek zere yola kmaya hazrlanmamz uzun srmez, sonra, umalm Dnya'ya varmamz da abuk olsun."

3. BLM GR STASYONUNDA
Odalarna girerken Bliss "Trevize frlay ve Uzay tesi yolculuun kesin zamanm syledi mi sana?" diye sordu. Pencerenin zerine doru eilmi Pelorat ban kaldrarak "Bana bakt ve yarm saat iinde olacan syledi" dedi. "Bunu dnmek beni huzursuz ediyor, Pel. Frlay hi sevmiyorum. Sanki im dma kyormu gibi tuhaf bir his kaplyor iimi." Pelorat hafif bir aknlkla "Seni bir uzay yolcusu olarak hi dnmemitim, sevgili Bliss" dedi. "Tam olarak deilim aslnda ve ayrca bu benim bir Gaia paras olmamdan da kaynaklanmyor, Gaia, dzenli uzay yolculuktan imknna sahip deil. Ben/biz/Gaia yapmz icab keif ve ticaretle uramayz ayrca geziler dzenlemeyiz. Ama yine de giri istasyonlarnda birilerini bulundurmak gerekir." "Seninle karlama mutluluuna eritiimiz gibi" "Evet, Pel." Bliss sevgi ile glmsedi. "Deiik sebeplerle Sayshell ve dier yldz blgelerine genellikle gizli olarak yapacamz ziyaretleri de dn. Ama gizli ya da deil, bu, daima kalk yapacamz gsterir ve Gaia'nn herhangi bir ksmnn frlamasn phesiz btn Gaia hisseder." Pelorat "Bu ok kt" dedi "Daha da kt olabilir. Gaia'nn byk ktleleri bu frlaya maruz kalmadklar iin, etki ok miktarda azalyor. Yine de bu olaydan Gaia'nn byk bir ksmndan ok daha fazla etkileniyor-muum gibi geliyor. Trevizeye anlattm gibi Gaia'nn her taraf Gaia olmasna ramen tek unsurlar birbirlerinin tpks deil. Bizler farklyz ve zellikle benim yapm, bir sebepten dolay, kalk iin hassastr." Pelorat birden bir ey hatrlayarak "Bir dakika!" dedi. "Trevize bunu bana anlatmt. Senin fenalaman sradan uzay gemileri iin sz konusu olabilir. Galaktik ekim sahasndan uzay dna kan ve ona, yani normal uzaya geri dnen gemilerde olur bu. te bu hissi uyandran ey bu, Uzak Yldz gravitik bir gemi. ekim sahasndan bamszdr ve ondan gerek anlamda uzaklamaz ya da geri dnmez. Bu yzden hibir ey hissetmeyeceiz. Tecrbem olmamasna ramen bu konuda sana garanti verebilirim." "Ama bu ok gzel. Bu konuyu daha nce tartmay isterdim. Bylece olduka fazla bir fikir gelitirebilirdim." Pelorat, astronomik meseleleri anl atmadaki bu tuhaf rolne kendisini kaptrdn hissederek "Bu da baka ynden bir avantajdr" dedi. "Sradan gemiler normal uzayda frlama yapabilmek iin olduka uzun bir mesafe, yldzlar gibi byk ktlelerden uzak durmak zorundadr. Bunun sebeplerinden birisi de udur: Herhangi bir yldza ne kadar yaklalrsa ekim alan o kadar younlar ve Mamann etkileri o kadar ok hissedilir. Ve, ayn ekilde ekim alan ne kadar youn olursa, frlay gvenli olarak ynetmek ve normal uzayda istenilen yerde bitirmek iin zlecek denklemler o kadar karmak olur." "Ayrca gravitik bir gemide sz edilecek bir frlama etkisi yok. Ve gemide, sradan bilgisayarlardan ok daha fazla gelimi, karmak denklerin allmadk bir beceri ve hzla stesinden gelebilen bir

bilgisayar var. Sonu olarak, sadece gven ve rahat bir frlay iin bir ka hafta sreyle bir yldzdan uzaklama mecburiyeti yerine, Uzak Yldz sadece iki - gnlk bir yolculua ihtiya gsterir. Yalnz bu, bizim zellikle yerekimine ve bu yzden de hareketin neden olduu etkilere maruz kalmamzn bir sonucu. Pek anlamadn kabul ediyorum ama Trevizenin syledikleri bunlar. Ayrca gemi normal bir gemiden ok daha ksa bir zamanda hzlanabiliyor." Bliss "Gzel" dedi "Ve bu acayip gemiyi idare edebilmesi Trev'in yararna olur." Pelorat hafife ka atarak "Ltfen Bliss. Trevize de?" "yle yapyorum zaten. O, bana kar hassas, beni sevmiyor." "Hi de yle deil" dedi Pelorat samimi olarak. "Onunla bu konuda konutum. Hadi brak somurtmay. ok etkileyiciydim, cann. Senden holanmamasnn sz konusu olmadn syledi. Gaia hususunda endieleri var ve bunu insanln gelecei adna yapmaya mecbur kalmas gerei onu mutsuz ediyor. Bu yzden ona kar biraz toleransl olmalyz. Gaia'nn yararlarn anladka yava yava bundan kurtulacaktr." "nallah; ama sadece Gaia deil. Unutma ki seni sever ve krmak istemez, bu yzden sana ne sylerse sylesin, o sadece benden holanmyor." "Hayr Bliss. Sanyorum yanlyorsun." "Sadece sen sevdiin iin herkesin zorla benden holanmasn isteyemezsin, Pel. Brak aklayaym. Trev... Pekl, Trevize benim bir robot olduumu dnyor." Duygularn rahatlkla gizleyebilen Pelorat'n yznde bir aknlk ifadesi belirdi. "Senin suni bir insan olduunu kesinlikle dnemez o" dedi. "Niin bunu bu kadar tuhaf karlyorsun. Gaia'da yerleim botlarn yardmyla gerekleti. Bu, beliren bir gerek." "Robotlar sadece makineler kadar yardm etmitir. Gaia'y iskn edenler insanlard, yeryznden gelen insanlar. Trevizenin dncesi byle. Eminim byle dnyor." "Sana ve Trevizeye sylediim gibi Gaia'nn hafzasnda Dnya'ya ilikin hibir ey yok. Ayrca en eski hafzalarmzda ve hatta bin yl sonra, Gaia'y yerleilebilir bir gezegene evirme iinde de robo ttan gryoruz. O zamanlar ayrca Gaia'y bir gezegensel bilin haline dntrme iiyle urayorduk. Bu, ok zaman ald Pel, sevgilim. Eski hafzalarmzn belirsiz olmasnn bir baka nedeni ve belki de Trevizenin de dnd gibi, onu berraklatrmann Dnya'ya ait bir sorun olmamas..." Pelorat endieyle "Evet, Bliss, ama bunun robotlarla ne ilgisi var?" dedi. "Gaia olutuka robotlar uzaklat. Onlarn ileride, bamsz ya da gezegensel insan topluluklarna zarar vereceine inandmz iin ki hl yle dnyoruz, robotlarla dolu bir Gaia istemedik. Byle bir sonuca nasl vardk bilemiyorum ama herhalde bu, Galaktik tarihinin eski devirlerindeki belirli bir zamana kadar uzanan bir takm olaylara dayanyor. Gaia'nn hafzas o kadar gerilere varmyor." "Robotlar gittiyse..." "Evet, ama geride bir miktar kaldysa? Ya ben onlardan biriysem... belki de on be bin yanda bir robot. Trevize bundan pheleniyor..." Pelorat ban yavaa sallad. "Ama deilsin. Buna gerekten inanyor musun?" "Tabii ki inanyorum. Sen bir robot olamazsn." "Nereden biliyorsun?" "Biliyorum, Bliss. Sende doal olmayan hibir ey yok. Bunu ben bilmezsem, hi kimse bilemez." "En bynden, en kne kadar her ynyle ok mkemmel olarak yaplm, gereinden ayrt edilemeyen bir robot olamaz mym?" Pelorat "Bu kadar mkemmel bir taklit olamazsn" dedi. "Byle dnmene ramen ya bu mmkn olsayd." "Buna inanmyorum." "O halde bunu kuramsal adan dnelim. Eer gereinden ayrt edilemeyen bir robot olsaydm neler hissederdin?" "eyy, ben..." "Gereki olmak gerekirse. Bir robotla sevime konusunda ne dnrsn?" Pelorat birdenbire parmaklarn krdatt. "Bilirsin, biyonik erkeklere k olan kadnlar, ya da tam tersini anlatan masallar vardr. Daima bunda belli belirsiz bir nem olduunu dnmmdr ve bunlarn asl hakikati gsterdiine hi ihtimal vermedim. Golan ve Sayshelle gelinceye kadar kesinlikle robot szcn bile iitmemitik ama imdi, bu yapma erkek ve kadnlarn robot olabileceini dnyorum. Eski tarihi devirlerde byle robotlarn var olduu ak. Bu da masallarn yeniden ele alnmas..." Sessizce dncelere dald ve Bilsse bir an bekledikten sonra serte el rpt. Pelorat srad.

"Pel, sevgilim," dedi Bliss. "Sorumdan kamak iin efsanelere dalyorsun. Sorum u: Bir robotla sevime konusunda neler dnrsn?" Skntl olarak bakt Pelorat. "Gerekten ayrt edilemeyecek birisiyle mi? insan olup olmadn syleyemeyeceim biri mi?" "Evet." "yleyse, hibir ynden bir insandan ayrt edilemeyen robot bana gre bir insandr diyebilirim." "ite senden duymak istediim ey buydu, Pel." Pelorat duraksad ve sonra konutu: "yleyse, sevgilim, mademki bunu duydun, normal bir insan olduumu ve artk efsanelerle boumak zorunda olmadm sylemeyecek misin bana?" "Hayr. Byle bir ey yapmayacam. Gerek bir insan normal bir insann btn zelliklerini tayan bir nesne olarak tanmladn. Btn bu zelliklere sahip olduumdan eminsen, artk daha fazla tartmaya gerek yok. Asl gerekli olan tanmlamay yaptk ve baka birisine lzum yok. Dahas, senin de normal bir insandan ayrt edilmesi imknsz bir robot olmadn nereden bileyim?" "nk byle olmadm ben sylyorum." "te, gereinden ayrt edilemez bir robot olsaydn, bana normal bir insan olduunu sylemen iin dizayn edilmi ve hal buna kendin de inanman iin programlanm olurdun. Asl tanm, btn sahip olduklarmz ve olabileceklerimizden ibarettir." Bliss, daha sonra, kollarn Pelorat'n boynuna dolad ve dudaklar onunkilerle birleti. pme ihtirasla alevlendi ve Pelorat'n nefes nefese konumasna kadar devam etti: " Ama gemisini 'balay cenneti'ne evirerek onu huzursuz etmeyeceiz diye Pelorat'a sz verdik." Bliss btn sevimliliini taknarak "Kendimizi akn bysne brakalm ve verdiimiz szleri de dnmeyelim" dedi. Pelorat, kararsz "Fakat bunu yapamam sevgilim. Buna sinirlenebileceinin farkndaym Bliss, ama srekli kafam megul ve zaten yap olarak da kendimi duygularmn akna brakmak bana ters geliyor. Belki de dier insanlara kar gcendirici ama benim yapm bu. Eninde sonunda buna kar kmayan bir kadnla hi beraber olmadm. lk karm... ama sanyorum imdi bunu konumak uygun olmayacak." "Fazlasyla uygunsuz ama ya kader byleyse? Ayrca sen de benim ilk akm deilsin." "Ya!" dedi Pelorat. Dalp gitti ve sonra Bliss'in glmsediini fark etti. "Tabii, yle deilim. Aslnda yle olduumu dnmemitim... Neyse, ilk karm bundan holanmad." "Ama ben holanyorum. Byle sonu gelmez dncelere daln ekici buluyorum." "Buna inanamam fakat baka bir ey dnyorum. Robot ya da insan fark etmez. Bunda anlatk. Ayn zamanda beri bir bamszm ve sen bunu biliyorsun. Gaia'nn bir paras deilim ve birbirimize yakn olduumuzda, hatta, benim ksa bir sre iin Gaia'ya dahil olduum anlarda bile Gaia'nn dndaki duygulan paylayorsun ve bu, Gaia'nn Gaia'ya ak olmas durumunda hissedecein duygularla ayn younlukta olmayabilir." Bliss "Seni sevmek ayr bir mutluluk. Bundan baka bir ey istemem" dedi. "Ama mesele sadece senin beni sevmen deil. Sen yalnzca sen deilsin. Gaia buna ters bir anlam verirse?" "Byle esprisi, Gaia olduum iin haberim olur ve senden holandm iin Gaia da holanr. Biz seviirken btn Gaia duygularmz bir dereceye kadar paylar. Seni sevdiimi sylersem, bu rol ile grevlendirilmi tek bir para olmama ramen, Gaia seni seviyor demektir bu. arm grnyorsun." "Bir bamsz olarak, olay pek kavrayamadm, Bliss." "Bamsz bedeni ile daima bir benzetirme olay yaratmak mmkndr. Islkla bir melodi alarken bir organizma olarak btn vcut onu almay arzu eder ama bunu derhal yerine getirme grevi dudaklara, dile ve akcierlere verilir. Sa ayann baparma hibir ey yapmaz." "O da ritim tutabilir." "Ama bu, slk iin gerekli deildir. Baparman ritim tutmas hareketin kendisi deil sadece ona bir tepkidir ve Gaia'nn btn paralar, benim de onlar,,nkine karlk verdiim gibi az ya da ok bir ekilde duygulanma ok iyi tepki gsterebilir." "Hibir yarar salamaz." "Ama bana tuhaf bir sorumluluk yklyor bu. Seni mutlu etmeye urarken Gaia'daki en son organizmay bile mutlu etmeye altm fark ediyorum." "En son atomu... ama beceriyorsun bunu. Ksa bir sre iin paylamana izin verdiim ortak zevk duyusuna katkda bulunuyorsun." "Gaia'nn uzunca bir sre pilot odasnda kalmas iin uzay tesindeki manevrasyla ok megul olduundan emin olmak isterdim."

"Balaym arzuluyorsun, deil mi?" "Evet." "O halde bir kt alp zerine 'Balay Cenneti' yaz ve kapnn dna as ve eer ieri girmek isterse bu onun sorunu." Pelorat yle yapt ve Uzak Yldzn frlayndan sonra zevk dolu anlar yaadlar. Ne Pelorat, ne de Bliss frlayn farkna varmadlar. Zaten umurlarnda deildi bu. 10. Pelorat'n Trevize ile karlamas ve Terminus'tan ayrlmas, sadece birka aylk bir olayd. O zamandan beri yaamnn yarm asrdan (Galaktik Standard) uzun bir ksmnda tamamen gezegenlere baml kalmt. Bu aylar sresince yal bir uzay kpeine dndn dnyordu. Uzayda gezegen grmt. Bunlar Terminus, Sayshell ve Gaia idi. Ve ekranda bilgisayar kontroll teleskopik cihaz yardmyla drdncsn grd. Drdncs Comporellon idi. Ve yeniden, drdnc kez belirsiz bir aknlk duydu. Her dense, yerleilebilir bir dnyaya uzaydan bakmann, etraf denizlerle evrili ktalarnn snrlarn, ya da kuru bir dnya ise ana karadaki gl sahalarn grme anlamna geldiini yeniden hissetti. Hibir zaman byle olmamt. "Eer bu, yaanabilir bir dnya olsayd bir hidrosfer tabakasna ilaveten bir de atmosferi olmalyd. Ve eer hem hava hem de su olsayd ve bulutlar olsayd ak bir manzara olmazd." Pelorat bir kez daha yeniden beyaz girdaplar arasnda nadir grlen soluk mavi ya da pas kahverengisi tonlar izlemeye daldn fark etti. "Ekrandaki gibi yaklak yz bin kilometre uzaklkta bulunan bir gezegeni kim tanmlayabilir?" diye dnd kederle. Bir bulutun dierine sarlmas nasl izah edilebilirdi? Bliss ilgi ile Pelorat'a bakt. "Sorun nedir, Pel? Mutsuz grnyorsun." "Btn gezegenlerin uzaydan benzer grndklerini kefettim." Trevize "Ne fark eder, Janov. Aradn belirli bir da zirvesi ya da kydan uzakta karakteristik bir adack ya da her neyse, onu bilmiyorsun. Terminus'un btn kylan da ufuk hattndan benzer grnr." dedi. "Herhalde yledir," dedi Pelorat tatminsizlikle. "Ama hareket halindeki bulut kmeleri arasnda ne aryorsun. Bir fikre varmadan nce gzlemeye alsan bile muhtemelen karanlk blgeye doru gidiyor olacaksn." "Birazck daha dikkatli bak, Janov. Bulutlarn eklini izlersen onlarn gezegeni evreleyen bir biime yneldiklerini ve gezegenin de bir merkez etrafnda dndn greceksin. Merkez aa yukar kutuplardan birisinde-" "Hangisinde?" dedi Bliss merakl. Trevize "Bize gre gezegen saat ynnde dnyor, kural olarak yukardan aa, gney kutba doru bakyoruz. Merkezin, terminatrden (glge hatt snn) tahminen on be derece mesafede bulunmas ve eksenin dn dzlemine dik olarak yirmi bir derece eik olmas nedeniyle, kutbun terminatrden aksi ynde ya da ona doru hareket etmesine bal olarak bahar veya yaz mevsimini yaarz. Bilgisayar, yrngeyi hesaplayp, sorduumda hemen verir. Bakent, ekvatorun kuzeyinde olduundan burada ildim yan sonbahar, yan ktr." dedi. Pelorat kalarn att. "Btn bunlar nasl syleyebiliyorsun?" Pelorat imdi onun kendisiyle konuacan ya da konumas gerektiini dnyor gibi bulut tabakasna bakt, ancak, tabii ki yle olmad. "Dahas var," dedi Trevize, "Kutup blgelerine bakarsan, kutuplardan uzak blgelerde olduu gibi bulut tabakalarnda krlmalarn olmadn greceksin. Aslnda, krlmalar var, ama bu aklklardan buz grnd iin fark etmek mmkn deildir." "Hm" dedi Pelorat, "Herhalde bunun kutuplarda byle olduunu sylyorsun." "Yaanabilir gezegenler iin yle phesiz. Yaanmayan gezegenlerde hava ya da su olmayabilir veya bulutlarn su bulutlar olmadn, buzlarn su buzlan olmadn gsteren belirgin lekeler bulunabilir. Bu gezegende byle lekeler yok, bu yzden buradaki bulutlarn su bulutu, buzlarn da su buzu olduunu biliyoruz." "Fark ettiimiz baka bir ey de, terminatrn gndz ksmndaki usuz bucaksz beyazlktr ve tecrbeli bir gz, bunun normalden byk olduunu hemen grr. Ayrca burada olduka soluk portakal rengi bir parlt fark ediliyor. Bu da Comporellon gneinin Terminusunkinden daha souk olduunu gsterir. Comporellon'un gneine olan uzakl, Terminus'un gneiyle olan mesafesinden yakn olmasna ramen dk ssn ykseltmek iin yeterince yakn deil. Bu yzden Comporellon, zerinde

yaanabilen dier gezegenlerden farkl olmayan souk bir gezegendir." "Film gibi anlatyorsun dostum" dedi Pelorat vgyle. Trevize hoa glmseyerek "Bu kadar ok bytme bunu. Onun hakknda, hafife dk ortalama ssn da ieren ie yarar istatistikleri bilgisayardan edindim. Bilgini z olan bir ey hakknda mantki sonulara varmak kolaydr. Aslnda Comporellon buz ann eiinde ve ktalarnn yerleimi buna uygun olsayd u anda buz am yayor olabilirdi." Bliss alt dudam srd. "Souk gezegenleri sevmem." Trevize "Ama kaln giysilerimiz var" dedi. "Bunun nemi yok. nsanlar aslnda soua gre yaratlmamlardr. Bizim kaln kl ya da tylerden rtmz veya derimizin altnda koruyucu ya tabakamz yok. Bir gezegenin souk iklime sahip olmas zerindekilere kar bir umursamazlk gibi geliyor bana." Trevize "Gaia srekli olarak lman bir dnya mdr?" Bliss "Byk bir ksm yle. Soukta yaayabilen bitki ve hayvanlarn bulunduu souk blgeler ile scakta yaayabilen bitkiler ve hayvanlar iin scak kesimler vardr. Ama ou yerler daima lmandr ve phesiz insanlar da dhil olmak zere buralarda yaayanlar rahatsz edecek kadar ne ok sour, ne de snr" dedi. "Tabii ki insanlar iin de. Gaia'nn btn paralar canl ve bu ynden eit, ama bazen de, mesela insanlarn dierlerine gre daha eit olduu aka belli oluyor." Bliss huysuz bir ifadeyle "Dalga gemene gerek yok. uur ve bilincin seviyesiyle younluu nemlidir. Gaia iin insan, ayn arlkta bir kayadan daha faydal bir unsurdur ve Gaia'nn btn serveti ile ilevleri, sizin balantsz dnyalarnzda olduu gibi ounlukla nisana yneltilmez. Dahas, Gaia'nn tamam iin gerekli olduunda bunlarn dier ynlere yatrld zamanlarda olmutur. Hatta uzun aralarla kayalk kesimlere de birikim yaplabilir. Bu da dikkat gerektirir, aksi halde bu btn Gaia'ya sknt verebilir. Lzumsuz bir volkanik patlama istemeyiz deil mi?" "Hayr" dedi Trevize "lzumsuzsa istemeyiz." "Dncelerini hi etkileyemedim, deil mi?" Trevize "Dinle," dedi. "Normalden daha souk ve lk iklime sahip; byk bir ksm tropikal orman ya da usuz bucaksz bozkr olan gezegenlerimiz var. Birbirine benzeyen iki gezegen bulamazsn ve bunlardan her birisi, zerinde yaamaya alkn varlklarn yuvasdr. Bana gre lman olan Terminus'a alknm, aslnda onu deitirerek hemen hemen Gaia gibi lman yapmay baardk. Ama oradan, en azndan geici bir sre iin farkl bir yere gitmekten holanrm. Bizim sahip olduumuz ama Gaia'da olmayan eyler deiikliktir, Bliss. Eer Gaia Galaksiye alrsa, oradaki btn gezegenler onun lmllna m zorlanacaklar? Hepsinin ayn olmas dayanlmaz bir ey olur." Bliss "Durum byleyse ve deiiklik arzu ediliyorsa o da salanr" dedi. Trevize somurtarak "Szm ona, merkezi komitenin bir hediyesi olarak m? Hem de vermeye kyacaktan kadar kk bir para. Bunu doaya brakmay yelerim." "Ama yle yapmadnz. Galaksideki yaanabilir btn dnyalar deiiklie uratld. Her bir gezegen insanlk iin uygunsuz bulundu ve olabildiince uygunlancaya kadar deiime tabi tutuldu. Eer bu Gezegen souksa eminim ki bu, burada yaayanlarn makul olmayan harcamalar olmakszn onu daha fazla stamamalarndandr. Ve byle olsa bile, yerletikleri ksmlar suni olarak hman hale getirdiklerinden emin olabiliriz. Bu yzden, bu ii doaya brakacak kadar fazlasyla drst olma" dedi Bliss. Trevize "Sanyorum. Gaia adna konuuyorsun." "Ben daima onun adna konuurum. Ben Gaia'ym." "O halde eer Gaia kendi stnlnden bu kadar eminse niin benim kararma ihtiya duyuyorsun? Neden bensiz devam etmediniz?" Bliss, dncelerini younlatryorcasna duraksad. "nk kendi kendisine ok fazla gvenmek akllca deil. Biz, doal olarak erdemlerimizi, kusurlarmzdan daha berrak grrz. Bize, doru geleni deil, doruyu, objektif doruyu yapmaktan endie ederiz, eer 'objektif doru' diye bir ey varsa tabii. Sen, objektif doruyu bulabildiimiz en yakn yaklam olduun iin peinden geliyoruz." "O kadar objektif ki, ben bile kendi kararm anlayamyorum ve onu hakl karmaya urayorum." "Bunu baaracaksn" dedi Bliss. "nallah." "Gerekten, dostum" dedi Pelorat, "yle grnyor ki bu tartmadan ustalkla galip kan Bliss oldu. Onun fikirlerinin, Gaia'nn insanln istikbalinin ykselii olduu yolundaki dnceni dorulad gereim niin grmyorsun?"

Trevize kabaca "nk" dedi "Kararm verdiim zaman bu fikirleri bilmiyordum. Gaia hakkndaki bu ayrntlarn hibirini duymamtm. Bir ey etkiledi beni, ya da bilinsizce tesir etti; Gaia ayrntlarna dayanmayan ama daha nemli bir ey. Aratrp kefetmem gereken bir ey." Pelorat, onu sknete davet edercesine elini uzatarak, "Sinirlenme, Golan" dedi. "Kzgn deilim. Sadece dayanlmaz bir gerilim iindeyim. Galaksinin odak noktas olmak istemiyorum." Bliss "Bunun iin seni sulamyorum Trevize ve kendi dncenin seni bu greve zorlam olmas da beni zyor. Comporellona ne zaman varyoruz?" dedi. " gn iinde" dedi Trevize. "Ve sadece etrafnda yrngede bulunan giri istasyonlarnn birinde durduktan sonra." Pelorat sordu "Burada bir sorun kmaz herhalde, deil mi?" Trevize omuz silkti: "Bu, oraya yanaan gemi saysna, kullanlan giri istasyonlarnn miktarna ve en nemlisi girie izin veren ya da vermeyen zel kurallara baldr. Bu kurallar zaman zaman deiir." Pelorat hiddetle "Girie izin vermemek ne demek? Vakf vatandalarna nasl giri izni vermezler? Comporellon Vakf ynetiminin bir paras deil mi?" dedi. "eyy, hem evet hem hayr. Burada konunun yasall nazik bir mesele ve Comporellon'un bunu nasl yorumlayacandan emin deilim. Sanyorum giri isteimizin reddedilme olasl var ama bu olasln byk olduunu tahmin etmiyorum." "Ya reddedilirse ne yaparz?" "Kesin bir ey syleyemem" dedi Trevize. "Olaslk hesaplaryla kendimizi hrpalamadan bekleyelim ve neler olacan grelim." 11. Artk Comporellon'a olduka yaklamlard. Teleskop kullanmakszn bu kocaman kre seilebiliyordu. Bir de teleskop kullansalard giri istasyonlarn grebilirlerdi. Gezegenin etrafnda yrngedeki maddelerin oundan olduka uzaktaydlar ve gemi aydnlktayd. Uzak Yldz, gezegenin gney kutbunda gne klaryla srekli aydnlanan ksma doru yaklayordu. Karanlk ksmndaki giri istasyonlar ise, doal olarak, k kvlcmlar biiminde daha net grnyordu. Gezegenin etrafnda bir kemere dzgn olarak yerletirilmilerdi. Bunlardan alts grnyordu (phesiz alt tanesi de gndz tarafndayd) ve hepsi de dzgn ve eit hzlarda gezegenin etrafnda dnyordu. Pelorat manzaradan hayrete derek, "Gezegene daha yakn baka klar da var. Onlar nedir?" Trevize cevap verdi. "Bu gezegeni ayrntlaryla bilmediim iin bunu syleyemem. Bazlar yrngedeki fabrikalar, laboratuvarlar, rasathaneler ya da belki de zerinde insanlar bulunan kasabalardr. Baz gezegenler, giri istasyonlar dnda, yrngedeki btn elemanlarn darda karanlkta bulundurur. Mesela Terminus byle yapar. Comporellon, aka daha serbest bir ilkeyle idare ediliyor." "Hangi giri merkezine gidiyoruz, Golan?" "Bu, onlara bal. Comporellon'a inmek iin istekte bulundum ve hangi istasyona ne zaman gitmemiz gerektiini bildiren talimatlar alacaz. Bu, ounlukla, u anda ka geminin yanaarak giri yapmay denediine bal. Eer her istasyonda sralanm birer dzine gemi varsa, sabrl olmaktan baka seeneimiz yok." Bliss "Daha nce Gaia'dan uzay tesi mesafede sadece ilk kez bulundum; bu ikisinde de ya Sayshell'de veya yaknlardaydm. Hibir yere bu kadar mesafe yaklamadm" dedi. Trevize keskin bir bakla, "Bir ey fark eder mi? Hl Gaia'sn, deil mi?" Bliss bir an kzgnca bakt ama sonra mahcup bir ifade ile "Kabul etmeliyim ki bu kez beni yakaladn, Trevize. 'Gaia' szcnn ift anlam var. Uzaydaki kat, kresel, fiziki bir gezegeni ifade eder. Ayrca, bu kreyi kapsayan canl nesneyi gstermek iin de kullanlr. Dorusunu sylemek gerekirse, bu iki kavram iin iki deiik szck kullanmam/, gerekir ama Gaia'llar konuulan konuya gre daima neyin ifade edilmek istendiini bilirler. Bir bamszn bazen aknla debileceini kabul ediyorum." "yi yleyse" dedi Trevize, "Gezegen olarak Gaia'dan binlerce k yl uzakta olduunu kabul ederken, hl bir organizma olarak onun bir paras mydn?" "Organizma olarak dnrsek hl Gaia'ym ben." "Hibir zayflama yok mu?" "Yapsal olarak hayr. Eminim, uzay tesi yolculukta Gaia olarak kalmam iin fazladan baz glklere katlanmam gerektiinden bahsetmitim sana, ama hl Gaia'ym ben." "Hi Gaia'nn Galaktik bir canavar, kollar her bir tarafa uzanan efsanevi bir yaratk olarak grlebileceini dndn m?

nsanlarn yaad dnyalarn her birine birka Gaia'l yerletirip Galaxiay tam burada fiilen oluturmay dnyorsun. Aslnda belki de tam olarak zaten gerekletirmi durumdasn. Bu Gaia'llar nerelere yerletirdin? Herhalde bir ya da daha fazlas Terminus'ta yine birka tanesi de Trantor'dadr. Bu, daha ne kadar srecek?" Bliss endieyle bakt. "Sana yalan sylemeyeceim demitim Trevize, ama bu, sana btn gerei anlatmaya kendimi mecbur hissedeceim anlamna gelmez. Bilmene hi gerek olmayan baz eyler var, kiisel Gaia'l unsurlarn yerleri ve kimlikleri de bunlar arasnda." "Nerede olduklarn bilmeksizin bu kollarn bulunuunun sebebini renmeme lzum var m acaba, Bliss?" "Gaia buna gerek olmad grnde." "Tahminde bulunabilirim ama fikir yrtyorum. Galaksinin muhafzlar olarak hizmet verdiinize inanyorsunuz." "Bizim btn endiemiz istikrarl, gvenli, huzurlu ve zengin bir Galaksi iindir. Hari Seldon tarafndan gelitirilen Seldon Plan, birincisinden daha dengeli ve elverili olan kinci dalaktk imparatorluunun gelitirilmesi iin tasarlanmtr. kinci Vakfn srekli olarak deitirip gelitirdii bu plan, u ana kadar ok iyi alt." "Ama Gaia, klasik anlamda ikinci bir Galaktik mparatorluu istemiyor, deil mi? Siz bir Galana, yaayan bir Galaksi arzuluyorsunuz," "Buna izin verdiin iin ileride Galaxia'ya sahip olmay umuyoruz. Eer buna msaade etmeseydin Seldon'un ikinci mparatorluu iin uram ve onu elimizden geldiince gvenli bir hale getirmi olurduk." "Fakat burada yanl olan..." Yumuak, vzldayan sinyali dinledi. Trevize "Bilgisayar bana sinyal veriyor. Sanyorum giri istasy onu hakknda talimatlar alyor. imdi dnerim" dedi. Pilot kabinine girdi ve konsolun zerindeki baz dmelere dokununca kendilerinin yanaaca giri istasyonuna ilikin talimatlar grd. Comporellon'un merkezinden Kuzey Kutbu'na kadar uzanan bir izgiye gre koordinatlar, uyulmas gereken yanama rotas verilmiti. Trevize tulara basarak rotay kabul ettiini bildirdi ve bir an geriye yasland. Seldon Plan! Uzunca bir sredir bu konuda dnmemiti. Plana bal kalarak Birinci Galaktik imparatorluu yklm, Vakf be yzyldr mparatorlukla olan mcadelede ve sonra onun ykntlar zerinde ilerlemiti. Bir zaman, Plan' yok etme tehdidini savuran Mule'un engellemesi grlm ama belki gizlenen kinci Vakfn, belki de daha iyi gizlenen Gaia'nn yardmyla Vakf buradan syrlabilmiti. imdi Plan Mule'unkinden ok daha ciddi bir tehditle kar karya idi. Plan mparatorluun yeniletirilmesinden, tarihindeki her eyden tamamen farkl bir eye, Galaxia'ya saptrlmak isteniyordu. Ve kendisi de buna katlyordu. Ama neden? Planda bir hata m vard? Temel bir hata. Pelorat bir anda, bu hatann aslnda bulunduunu ve bunun ne olduunu kendisinin de bildiini, kararn verirken bunun farknda olduunu dnd. Ama bu bilgi... Eer bu oysa... Btn bunlar balad gibi birdenbire kayboldu ve geride hibir ey brakmad. Belki de kararn verirken olanlar ya da u andakiler sadece birer hayaldi. Yine de Plan hakknda psikotarihi n plana karan asl dncelerin tesinde hibir ey bilmiyordu. Bundan baka hibir ayrnt ve kesinlikle en ufak saysal bir bilgi bile bilmiyordu. Gzlerini kapatp dnd. Bilgisayardan ald ilave g olabilir miydi bu? Ellerini konsolun stne koyup kendisini kucaklayan bilgisayarn kollarnn scakln hissetti. Gzlerini kapatt ve bir kez daha dnd. Hl ortada bir ey yoktu. 12. Gemiye kan Comporellon'lu kendisince doldurulmu kim lik kartn da beraberinde getirmiti. Karun zerindeki fotorafta tombul, hafife sakall ve olduka sadk grnml bir surat grnyordu. Altnda ise ismi yazlyd, A. Kendray. Olduka ksa bir adamd ve bedeni de yz gibi yusyuvarlakt. Toy ve uysal bir grnm ve tavr vard. Belirgin bir aknlkla gemiye uzun uzun bakt. "Nasl bu kadar hzl inebildiniz? ki saatten nce geleceinizi sanmyorduk," dedi. Trevize sade bir kibarlkla "Bu yeni model bir gemidir" dedi.

Kendray grnd kadar saf ve toy deildi. Pilot kabinine girer girmez sordu, "gravitik mi?" Trevize, aka belli olan bir eyi inkr etmemekte yarar grmeyerek, "Evet" dedi. "ok ilgin. Onlar duyuyorsun ama bir yolunu bulup gremiyorsun. Motor'lar gvdenin iinde mi?" "yle." Kendray bilgisayara bakarak "Bilgisayar devreleri de ayn ekilde mi?" diye sordu. "Evet. Aslnda, bana yle sylediler, hi ap bakmadm." "Pekl. Geminin evraklarn istiyorum; motor numaras, imalat yeri, tantm kodu, yani btn zelliklerini. Eminim ki btn bunlar bilgisayarda vardr ve istediim gibi dzgn olarak kda dklmeleri herhalde yarm saniye alr." Bu ilem ok daha az bir zamanda gerekleti. Kendray yeniden etrafa baknd. "Gemidekilerin hepsi siz nz msnz?" Trevize "Evet" dedi. "Canl hayvanlar, bitkiler ve salnz nasl?" Trevize emin bir ifadeyle "Hayvan ve bitki yok. Salmz yerinde" dedi. "Hmm!" dedi Kendray bir eyler karalarken. "Elinizi uraya koyar msnz? Sadece gerekli olduu iin. Sa el, ltfen." Trevize cihaza ilgisizce bakt. ok yaygn olarak kullanlyordu ve zamanla iyice teferruatl bir hale gelmiti. Mikroelektorunun arkasna yle bir bakmayla neredeyse bir gezegenin dier tarafndakileri syleyebilmek mmknd. u anda, arkalar karanlkta olan ama byle detektr bulunmayan sadece birka tane gezegen vard. Btnn her bir parasnda kendilerini hastalktan ve bakalarnn mikroplarndan korumak iin huzursuzluk artnca mparatorluk son kez yklm ve balangca ulalmt. Bliss cihazn hem n, hem de arka yzn grmek iin ban uzatarak merakla sordu: "Nedir bu?" "Mikrodetektr dedikleri bir alet." Ve devam etti, "Bilinmeyen bir ey deil. Bu cihaz, hastalk tayabilen mikroorganizmalar saptamak iin vcudun ii ve dn otomatik olarak kontrol eder." Kendray gururla "Ayrca mikro organizmalar tasnif de eder. Burada, Comporellon'da yaplmtr. Ve sakncas yoksa hl sa elinizi istiyorum." Trevize sa elini cihaza yerletirdi ve yatay izgiler arasnda dans eden kk krmz iaretler grd. Kendray bir dmeye basar basmaz renkli bir faksimile belirdi. "uray imzalar msnz baym" dedi. Trevize syleneni yapt. "Sonu olarak durumum ok mu kt? Tehlike byk m?" Kendray "Doktor deilim ben, bu yzden ayrntlar bilemem ama geri evrilmenizi ya da karantinaya alnmanz gerektiren hibir iaret yok. Beni ilgilendiren eylerin hepsi bunlar" dedi. Elindeki hafif karncalanmadan kurtulmak iin elini sallayarak "Ne kadar anslym" dedi Trevize. Kendray "Siz, baym" diye seslendi. Pelorat tereddt iinde elini yerletirdi, sonra da faksimileyi imzalad. "Ve siz, bayan?" Birka saniye sonra Kendray sonulara bakarak konutu. "Hayatmda byle bir ey grmedim." aknlktan donmu vaziyette Bliss'e bakt. "Tamamen negatifsiniz." Bliss hoa glmseyerek "Ne iyi" dedi. "Evet, bayan. Size imreniyorum." Geriye dnerek ilk faksimileye bakt ve "Kimliiniz Bay Trevize." Trevize kimliini verdi. Kimlii incelerken yeniden aknlkla ban kaldrd. "Terminus Meclisi yesi" dedi. "Bu doru." "Vakfn yksek rtbeli bir memurusunuz, yle mi?" Trevize sakin olarak "Kesinlikle. Haydi bir an nce u iten kurtulalm artk." "Geminin kaptan msnz?" "Evet." "Ziyaret sebebiniz?' "Vakfn gvenlii ve vereceim btn cevap bu. Anlyor musunuz bunu?" "Evet, baym. Ne kadar kalmaya niyetlisiniz?" "Bilmiyorum. Belki bir hafta." "Pekl baym. Ya bu beyefendi?" "O, Dr. Janov Pelorat'tr" dedi Trevize. "Onun imzasn aldnz ve ona kefil olurum. Terminus'lu bir bilim adam ve bu i ziyaretimde kendisi benim asistanmdr." "Bunu anlyorum, efendim, ama kimliim grmem gerekiyor. Korkarm ki kural kuraldr. Umarm anlyorsunuzdur, baym."

Pelorat belgelerini verdi. Kendray bayla tasdik etti. "Ve siz, bayan?" Trevize hafife, "Bayan taciz etmenize gerek yok. Onlara kefil oluyorum." "Evet, efendim. Fakat kimliini grmeliyim." Bliss "Korkarm hibir belgem yok, baym" dedi. Kendray kalarn atarak "zr dilerim, pek anlayamadm." Trevize oraya girdi. "Bu gen bayan hibir belge getirmedi. Bu bir hata. imdi tamam m? Btn sorumluluu ben alyorum." Kendray "Keke buna izin verebilseydim, ama yapamam. Sorumluluk bana ait. Bu artlar altnda pek nemli deil bu. Belgelerinin birer suretini almak hi zor deil. Herhalde bu gen Bayan Terminus tandr." "Hayr, deil." "yleyse Vakf idaresinde bir yerden." "Dorusunu sylemek gerekirse, deil." Kendray aratrc gzlerle Bliss'e bakt ve sonra Trevize'ye dnd. "Ama bu bir sorun, sayn ye. Vakf d herhangi bir gezegenden gnderilecek nshalarn buraya ulamas daha fazla zaman alabilir. Bayan Bliss, bir Vakf vatanda olmadnza gre doduunuz ve vatanda olduunuz gezegenin ismini renmem gerekiyor. Daha sonra da nshalarn gelmesini bekleyeceksiniz." Trevize yine lafa kart. "Bakn, Bay Kendray, yine de herhangi bir gecikmeye neden ihtiya var, anlamyorum. Ben bir grevle burada bulunuyorum. Byle gereksiz krtasiye ileriyle beni geciktirmemelisiniz." "Bu benim elimde deil, sayn ye. Eer bana bal olsayd sizi u anda brakrdm, ama her hareketimi ynlendiren kaln bir kitabm var. Ona uymalym, aksi halde ok ar bir ekilde cezalandrlrm. Belki de sizleri bekleyen Comporellon hkmetinin bir yetkilisi vardr. Bana, onun kim olduunu sylerseniz onunla iliki kurar ve eer girmenize izin vermemi isterse sizleri brakrm." Trevize bir an tereddt etti, "Bu akllca olmaz, Bay Kendray. En yakn amirinizle grebilir miyim?" "Tabii ki grebilirsiniz, ama byle damdan der gibi olmaz." "Vakfn bir grevlisiyle konuacan renince eminim hemen gelecektir." "Aslnda" dedi Kendray, "Aramzda kalsn, bu, meseleyi daha da ktletirir. Vakfn idari blgesinin bir paras deiliz. Biz Birleik Gce dhil olduk ve onu ciddiye alyoruz. Buradaki insanlar Vakfn birer kuklas olarak grnmekten korkarlar. Bu popler szc kullanyorum, anlarsnz, bamszl ifade etmek iin geriye ekilirler. Amirim de, bir Vakf grevlisine glk karrsa iyi not alacan umar." Trevize'nin yz hatlar deiti, "Siz de yapar msnz bunu?" Kendray ban sallad. Ben politikann dndaym baym. Hi kimse bana hibir ey iin fazladan bir ey vermez. Maam derlerse kendimi ansl sayarm. Ekstra bir eyler almak yerine sadece ihtar alabilirim. Umarm bu sefer yle olmaz." "Mevkiimi dnn, sizi savunabilirim." "Hayr, baym. Bu szm size kstaha gelirse ltfen balayn ama bunu yapabileceinizi sanmyorum. Bunu sylemekten utanyorum ama ltfen bana deerli bir ey de teklif etmeyin. Byle eyler kabul eden memurlar dierlerine rnek okun diye cezalandryor ayrca u gnlerde onlar aratrp bulmakta da gayet beceriklidir." "Size rvet teklif etmeyi dnmemitim. Sadece, grevime engel olursanz Terminus Meclisi Bakanna size neler yapacan dnyordum." "Yasa kitabnn arkasna gizlenebildiim srece ok emniyette olurum sayn ye. Comporellon Presidrium'un yeleri herhangi bir ekilde Vakf tarafndan cezalandrlrlar bu onlarn sorunu; benim deil. Ama eer bir ie yarayacaksa gemiden siz ve Dr. Pelorat'n gemesine gz yumabilirim. Bayan Bliss'i geride, giri merkezinde brakrsanz, onu bir mddet alkoyar ve belgelerinin kopyalar elimize ular ulamaz, gezegen yzeyine indiririz. Herhangi bir nedenle eer kaytlan gelmezse ticari bir vastayla onu gezegenine gndeririz. Korkarm bu durumda yol cretini birisinin demesi gerekiyor." Bu konumadan sonra Pelorat'n yz ifadesini fark eden Trevize "Bay Kendray, sizinle pilot kabininde zel olarak konuabilir miyiz?" diye sordu. "Pekala, ama gemide fazla kalamam, aksi halde beni sorguya ekerler." "Uzun srmez" dedi Trevize. Pilot kabininde Trevize onu etkilemek amacyla kapy skca kapad ve alak bir tonda konutu. "Birok yere gittim Bay Kendray, ama hibir yerde zellikle Vakf halkna ve memurlarna kar byle samasapan mlteci yasalarnn kabaca uygulandn grmedim."

"Fakat gen kadn Vakftan deil." "yle bile olsa." "Byle eyler tam kurallara gre yaplr burada. Baz skandallardan sonra imdi iler sk. Gelecek yl gelseniz belki de hi glkle karlamayabilirsiniz, ama u anda yapabileceim hibir ey yok." Trevize yumuak bir sesle "Deneyin, Bay Kendray dedi. "Tek desteimiz gstereceiniz anlay, sizden rica ediyorum, erkek erkee. Uzunca bir sredir Pelorat ile ben bu grevdeyiz. O ve ben sadece ikimiz Onunla iyi arkadaz, ama sonralar yalnzlktan sklmaya baladk, anlarsnz ya. Pelorat bir sre nce bu gen bayan buldu. Neler olduunu size anlatmak zorunda deilim, neyse, onu da beraberimizde getirmeye karar verdik. Ara sra onu kullanmak salkl kalmamza yaryor." "imdi asl sorun Pelorat'n Terminus'ta bir balants olmas. Tahmin edeceiniz gibi ben serbest bir insanm ama Pelorat yal bir insan ve bu, onlarn biraz mitsizlie dtkleri bir a. Genliklerini ya da yle bir eyleri geri isterler. Kzdan vazgeemez o. Bununla beraber, eer resmi kaytlarda kzn ismi geerse, geri dndnde yal Pelorat Terminus'ta ok sknt ekecek. "Byle olmakla kzn kimseye zarar yok. Bayan Bliss, isminin bu olduunu sylyor, mesleini dnnce fena bir isim deil aslnda; her neyse, o sadece cici bir kz ocuu deil. Bunun iin almadk onu. Ondan bahsetmek zorunda msnz? Sadece gemiden beni ve Pelorat' kaydetseniz olmaz m? Terminus'tan ayrlrken sadece ikimizin ismi kaydedilmiti. Resmi makamlar uyarmaya hi lzum yok. Ayrca, hibir hastal yok. Bunu kaydetmitiniz." Kendray yzn buruturdu. "Gerekten, size glk karmak istemiyorum. Durumu anlyorum ve inann ki hislerinize katlyorum. Dinleyin, bu istasyonda her defasnda aylarca nbet tutmann bir zevk olduunu sanyorsanz, bunu yeniden dnn. Ve Comporellon'da bu ite bayan da yoktur." Ban sallad. "Ve benim de bir karm var, bu yzden sizi anlyorum. Ama bakn gemenize gz yumsam bile bu... Bayann, ktlarnn olmadn renir renmez onu hapse atarlar, siz ve Bay Pelorat ise Terminus'a kadar uzanacak bir skntya deceksiniz. Ve ben de kesinlikle iimden olacam ." "Bay Kendray" dedi Trevize, "Bu konuda bana gvenin. Comporellon'a varabilirsem gvenlikte olacam. Baz yetkili kiilere bu grevimden bahsedeceim ve bundan sonra artk hibir glk kalmayacak. Eer phelerim burada olanlarn tm sorumluluu bana ait. Dahas, terfiiniz iin tavsiyede bulunacam ve bunda da baarl olurum, nk Terminus kararszlk iindekileri affetmez. Ayrca Pelorat'a da bir pay ayarlayabiliriz." Kendray tereddt etti ve sonra "Pekl. Geebilirsiniz ama unu syleyeyim ki, u andan itibaren, olayn su yzne kmas halinde popomu kurtarmak amacyla bir yol bulmak iin dnmeye balyorum. Sizinkileri kurtarmak iin parmam bile kprdamaz. Ayrca, bu ilerin Comporellon'da nasl dndn siz deil, ben biliyorum ve buras izgiyi aanlar iin kolay bir dnya deildir." Trevize "Teekkrler Bay Kendray, sizi temin ederim ki hibir sorun kmayacak" dedi.

4. BLM COMPORELLON'DA
13. Artk serbestlerdi. Giri istasyonu arkalarnda gittike donuklaan bir yldz gibi klyordu ve birka saat iinde bulut tabakasn geiyor olacaklard. Gravitik gemilerin, uzun sren ar spiral dnlerle hzn azaltmak gibi bir sorunu yoktu. Ayrca byk bir hzla yere inmezlerdi. Yerekiminden etkilenmemesi, hava direncinden de etkilenmedii anlamna gelmiyordu. Gemi, dz bir hatta indi ama hl ikaz sistemi uyaryordu, bu kadar h zl olmamalyd. Pelorat akn grnyordu. "Nereye gideceiz? Bulutlarn arasnda hibir yeri dierinden ayrt edemiyorum, dostum." "Ben de artk yapamyorum bunu" dedi Trevize. "Ama Comporellon'un karalarnn eklini, kara ykseklikleriyle okyanus derinliklerini ayrntl olarak gsteren ve siyasi blmleri de veren bir haritamz var. Harita bilgisayarn iinde bulunuyor ve bu ii o becerecek. Haritadaki deniz -kara konumlarn zmleyip gemiyi uygun konuma getirecek ve sonra bizi dairesel yoldan bakente gtrecek." Pelorat "Bakente gidersek kendimizi politik bir girdabn iine atm oluruz. Giri istasyonundaki adamn syledii gibi, buras Vakf dman bir dnya ise glk karmak iin sorgulayacaklardr." "te yandan, buras gezegenin beyni durumunda ve eer bilgi istiyorsak sadece burada bulabiliriz, baka yerde deil. Vakf dmanlna gelince bunu aka sergileyebileceklerinden pheliyim. Bakan bana kar byk bir sempati duymayabilir ama bir Meclis yesinin kt davrana maruz kalmas da iine gelmez. Buradaki eski ynetimin yeniden ibana gelmesine isterse hemen izin verebilir."

Bliss elleri slak olarak hzla tuvaletten kt. Etrafndakileri umursamakszn i amarlarm dzelterek "Aklma gelmiken, burada dk ve atklarn artlp yeniden kullanldndan iyice eminim artk." "Baka seeneimiz yok." dedi Trevize. "Atklar damtmakszn suyumuzun ne kadar dayanacam sanyorsun? Dondurulmu yiyeceklerimizi beraberinde afiyetle yediimiz u nefis ekmekler neden yaplyor?" "Umarm btn bunlar itahn kapatmaz, uyank Bliss." "Niin kapatsn? Gaia'da, bu gezegende ya da Terminus'ta yiyecek ve suyun nereden geldiini sanyorsun?" Trevize "Gaia'da dklar hi phesiz senin kadar canl" dedi. "Canl deil bilinli. Arada fark var. Doal olarak bilin seviyeleri ok dk." Trevize kmsercesine burun kvrd, ama cevap vermeye yeltenmedi. "Pilot kabinine gidip bilgisayarla biraz ahbaplk edeyim. Aslnda o bana ihtiya duymaz" dedi. Pelorat sordu. "Biz de gelip sana yardmc olabilir miyiz? Onun tek basma bizleri aaya indirebileceine, ya da dier gemileri, frtnalar hissedebildiine henz tamamen alamadm. Ne dersin?" Trevize glmseyerek "Al ltfen" dedi. "Gemi, bilgisayarn ynetiminde benimkinden ok daha fazla emniyette oluyor. Ama gelin tabii. Neler olup bittiini izlemek iyi gelecektir." Trevize u anda gezegenin gndz kesiminde olduklarn, nk gne nda, bilgisayarn, iindeki haritay karanlktakinden daha kolay bir ekilde kullanabileceini izah etti. "Bu bilinen bir eydir" dedi Pelorat. "Hi de yle deil. Bilgisayar gezegen yzeyinin yayd kzltesi nlar karanlkta bile annda deerlendirir. Ama daha uzun n dalgalar karsnda bilgisayar aydnlkta olduu gibi dorulukla neticeye varamaz. Yani, bilgisayar karanlkta doru ve kesin olarak alglayamaz ve zorunlu haller dnda bilgisayarn iini ben elimden geldiince kolaylatrmaktan holanrm." "Ya bakent karanlk blgedeyse?" "ans yzde elli." dedi Trevize, "Ama eer yleyse, bir kez harita gn nda gzden geirildikten sonra karanlkta bile olsa hatasz olarak bakenti saptarz. Ve oraya varmadan ok nce mikrodalgalarla karlaacaz, sonra bizi en uygun uzay istasyonuna ynelten mesajlar alacaz. Endie edecek bir ey yok." Bliss "Emin misin?" dedi. "Belgelerim olmadan ve burada hi kimsenin tanmayaca doal bir dnyaya mensup olmadm halde beni aa indiriyorsun. Her halkarda Gaia'dan sz etmemek zorundaym. Yzeye indiimizde belgelerimi sorarlarsa ne yaparz?" Trevize "Byle bir ey olmaz herhalde. Herkes bunun giri istasyonunda halledildiini dnecektir." "Ama eer sorarlarsa?" "O zaman, zaman gelince gerekeni yaparz. Bu arada hi yoktan sorun yaratmayalm." "kabilecek sorunlar gslerken onlar zmek iin ok ge olabilir." "Bu hususta becerime gveniyorum." "Beceri deyince, giri istasyonundan gememizi nasl saladn?" Trevize Bliss'e bakarken, dudaklar, eytanca bir delikanllk havas verecek ekilde glmsedi. "Beyin bu, beyin" dedi. Pelorat sordu "Nasl becerdin bakalm?" Trevize "Uygun biimde isteme meselesi. Tehdit ve kurnazca rvetleri denedim. Mantna ve Vakfa olan ballna hitap ettim. Hibirisi ie yaramad ve son areye bavurdum. Karn aldattn syledim, Pelorat" dedi. "Karm m? Ama dostum benim karm yok ki?" "Bunu biliyorum, ama o bilmiyordu." Bliss, "Sanrm 'kan' szc ile bir erkein srekli arkada olan bir kadn vurgulamak istiyorsunuz" dedi. Trevize "Bundan biraz daha fazla Bliss" dedi. "Bu arkadaln bir sonucu olarak uygulanabilirlii olan kanuni bir dost." Pelorat endieyle "Benim bir karm yok, Bliss. Eskiden bir aralar vard, ama olduka uzun bir sredir karm yok. Yasal zorunluluklar nemsiyorsan?.." "Aman Pel" dedi Bliss sa eli havay sprerek, "Neden yapaym bunu? Bir kolunun dieriyle olan arkadal ne kadar yaknsa bana da o kadar yakn saysz arkadam var benim. Sadece bamszlar, bakalarn gerek arkadala zorlamak iin yapmack mukavelelerle kendilerinden dn verdiklerini dnrler." "Ama ben bir bamszm, sevgili Bliss."

"Zamanla bu azalacak, Pel. Belki de asla gerek bir Gaia deilsin ama daha snrl bir bamsz olursun. Ve bir sr de dostum olacak." Pel "Sadece seni istiyorum Bliss" dedi. "nk bu konuda hibir ey bilmiyorsun da ondan. reneceksin." Trevize bu konumalar srasnda yznde zoraki bir hogr ifadesiyle ekran dikkatle izliyordu. Bulut tabakas yaknlamt ve birdenbire her taraf sis oldu. Aklna mikrodalga ile seyir fikri geldi ve bilgisayar derhal radar ekolarn aratrma pozisyonuna geirdi. Bulutlar dald ve Comporellon'un yzeyi sahte grnmyle ortaya kt. Farkl yaplar arasndaki uurlar biraz donuk ve dalgal grnyordu. Bliss aknlkla "Bundan sonra bu ekilde mi grnecek" diye sordu. "Sadece bulutlarn altna ininceye kadar. Sonra tekrar gne ." Henz lafn bitirmeden gne ve normal grntye kavutular. "Anlyorum," dedi Bliss. Sonra yeniden ona dnerek "Ama anlamadm ey Pel'in karsn aldatp aldatmamasnn giri istasyonundaki u adam niin alakadar ettii?" "Kendray denen adama sizi geri evirirse haberin Terminus'a ve dolaysyla Pelorat'n karsna ulaabileceini syledim. O zaman Pelorat zor durumda kalacakt. Bunu nasl olacann ayrntlarna girmedim ama sanki gerekten kt bir ey olacana onu inandrmaya altm. Erkekler arasnda bir eit gizli masonluk vardr." Trevize sunuyordu "Ve bir erkek hemcinsini ele vermez. stenirse yardm bile eder. Sanyorum bunun sebebi belki de bir gn yardm grme srasnn ona geleceidir." Bir para ciddileerek "Herhalde benzer ekilde bir masonluk da kadnlar arasnda vardr ama kadn olmadm iin bunu yakndan gzleyemedim." Bliss patlamaya hazr bir frtna bulutu gibiydi. "aka m bu?" diye sordu. "Hayr, ciddiyim," dedi Trevize. "Kendray"n sadece Janov'u karsnn fkesinden korumak iin gememize izin verdiini sylemiyorum. Erkeklik masonluu sadece dier konumalarna kk bir katkda bulunmu olabilir." "Fakat korkun bir ey bu. Bir toplumu ayakta tutan ve bir btn haline getiren ey onun kurallardr. Sama sapan sebepler yznden kurallar hie saymak bu kadar basit bir ey mi?" Trevize ani bir savunma ile "eyy" dedi "baz kurallarn zaten kendileri sama. Baz dnyalar, bizim de Vakf sayesinde sahip olduumuz gibi, bar ve ticari refah zamanlarnda kendi uzayllarnn iinde ve dnda geit hususunda ok titiz davranrlar. Comporellon ise, herhangi bir sebeple, belki de bilinmeyen bir i politika meselesi yznden bu gezegenlere benzemiyor. Bunun skntsn neden biz ekelim?" "Bu, kanunun dnda bir ey. Sadece doru ve mantki olduunu sandm z kurallara uyarsak, insanlara gre yanl ve mantki olmayan hibir kural olmad iin kural diye bir ey olmaz. Ve biraz nce olduu gibi kendi avantajmz kollarsak, bizi engelleyen bir kural yanl ve mantksz bulmak iin daima bir sebep bulacaz demektir. Daha sonra kurnaz hileler, hatta uyank dzenbazlar da anari ve sknt yaratrlar; bu da toplumun kne engel olamaz." Trevize "Toplum o kadar kolay kmez. Sen Gaia olarak konuuyorsun ve Gaia muhtemelen hr insanlarn toplumunu anlayamaz. Mantk ve dorulukla konulan kurallar, koullar deitike kolaylkla kullanl olmaktan kar, ama zor kullanarak varlklarn muhafaza da edebilirler. O halde bunlar, kullansz hatta gerekten zararl olduklarn ilan etmek iin paralamak, sadece doru deil ayn zamanda yararldr da." "O zaman her hrsz ve katil insanla hizmet ettiini iddia edebilir." "Arya kayorsun. Gaia'nn sper organizmasnda toplum kurallar zerinde genel bir mutabakat var ve hi kimse kanunlar bozmaz. Gaia'nn bir bitki gibi yaayp da fosilletii sylenebilir. Hr toplumlarda bir dzensizlik unsuru olduunu inkr etmiyorum ama bu da insanlarn yenilik ve deiiklik yetenekleri iin dedikleri bir bedel oluyor. Genelde mantki bir bedeldir bu." Bliss sesini biraz daha ykselterek "Eer Gaia'nn ot gibi yaayp fosilletiini dnyorsan ok yanlyorsun. Yaptmz ilerde, tarzmz ve grlerimizde daima kendi kendimizi test ederiz. Bunlar mantk tesine devam edip gitmezler. Gaia tecrbe ve fikirle renir ve bu yzden ne zaman gerekli olursa o zaman deiir." "Sylediklerin doru olsa bile kendini test etme ve kendi kendine renme yava olmal, nk Gaia'da Gaia'dan baka yaayan hibir canl yoktur. Burada, zgrlkte hemen hemen herkes hemfikir olsa bile mutlaka birka tane kart fikirli kar ve bunlar baz durumlarda hakl olabilirler. Ayrca eer yeterince akll, gayretli ve hakllarsa, sonunda, Psiko-Tarihi gelitiren, btn Galaktik mparatorluuna kar kendi fikirlerini yayan ve kazanan Hari Seldon gibi gelecek alarn kahramanlar olacaklardr." "Sadece u ana kadar baard oldu. Onun planlad ikinci imparatorluk gereklemeyecek, bunun

yerine Galaxia kurulacak." Trevize somurtarak "yle mi?" dedi. "Bu karar senindi ve balantszlarla, onlarn zgrlnn aptalca olmas ve kanuna aykrl hakknda benimle ne kadar tartr san tart, beyninin derinliklerinde gizli kalm bir ey kararn verirken ben/biz/Gaia ile anlamaya zorlad seni." Trevize daha ciddi "Beynimin derinliklerinde gizlenen aradm eydi," dedi. Ekrandaki etraf hafif kra altnda kahverengi tarlalarla evrili olan seyrek tepelere trmanm alak binalar yn olarak ufuk izgisinde yaylm ehri gstererek "te buradan balyoruz" dedi. Pelorat ban sallayarak "ok kt. Gya gemimin yanamasn izleyecektim, fakat tartmaya dalp gittim" dedi. Trevize "Bo ver Janov. Sen de geri dnerken izlersin. O halde enesini tutmas iin Bliss'i ikna edersen ben de artk konumayacam" dedi. Ve Uzak Yldz, uzay istasyonundaki platforma bir mikrodalga n yardm ile alald. 14. Kendray giri istasyonuna dndnde biraz durgundu ve Uzak Yldz'n geiini izledi. Yapt kanunsuzluun yaknl onu aka etkilemiti. Arkadalarndan uzun boylu, iri gzl, ak renk seyrek sal ve kalar da fark edilmeyecek kadar san birisi yemekte yanna oturdu. "Neyin var, Ken?" diye sordu. Kendray dudaklarn bkt. "Biraz nce geen ey gravitik bir gemiydi Gatis." "u sfr radyoaktiviteli tuhaf grnl ey mi?" "te bu yzden radyoaktif deil. Hi yakt yok. Gravitik." Gatis ban sallad. "zlememiz istenen ey oydu, deil mi?" "Doru." "Ve bunu sen becerdin. Onu sana braktlar, anslsn." "Pek ansl saylmam. Gemide kimlii bilinmeyen bir kadn vard ve ben onu bildirmedim." "Ne? Bak, bunu bana anlatma. Bu konuda bir kelime bile duymak istemem. Arkada m olabilirsin ama bu olayda su ortan olmak istemem." "Bunun iin endie etmiyorum. Pek deil. Gemiyi aaya gndermek zorundaym. Onlar, bu ya da herhangi bir gravitik gemi istiyordu. Biliyorsun bunu." "Elbette, ama en azndan kadn bildirebilirdin." "Bunu istemedim. Kadn evli deil. Onu sadece kullanmak iin gemiye almlar." "Gemide ka erkek var?" "ki." "Ve onlar kadn sadece bu i iin almlar. Herhalde Terminus'tandrlar, deil mi?" "Doru." "Deiik bir ey. Ve bunu da srdryorlar." "Onlardan birisi evli ve karsnn bunu bilmesini istemiyor. Eer kadn rapor edersem kars durumu renecek." "Ama o Terminus'ta deil mi?" "Tabii ki, ama yine de renebilir." "Kars durumu kefetmesin diye yardmc oldun, yle mi?" "yle, ama bunun sorumlusu olmak da istemiyorum." "Bunu rapor etmediin iin ufalarlar seni. Birisinin bann derde girmesini istememek bir mazeret deildir." "Peki, sen rapor eder miydin?" "Sanyorum kendimi buna mecbur hissederdim." "Hayr, byle yapmazdn. Hkmet gemiyi istiyor. Eer kadn raporda belirtmek konusunda srar etseydim gemideki adamlar buraya inme kararlarn deitirip baka bir gezegene gidebilirlerdi. Hkmet de bunu arzu etmez." "Ama sana inanacaklar m bakalm?" "Sanyorum. ok ekici bir kadnd. Dn, iki erkekle beraber gelmeye istekli byle bir kadn. Ondan yararlanmada tereddt eden evli erkekler. Ne kadar heyecanl, deil mi?" "Karnn byle konutuunu hatta dndn bilmesini istemezdin herhalde." Kendray kstaha sordu. "Ona kim syleyecek, sen mi?"

"Aman, Kendray. Sen daha iyi bilirsin." Gatis'in kzgnl birden geti. "Bunun, yani gemelerine izin vermenin onlara bir faydas olmayacak." "Farkndaym." "Aadakiler bunu yaknda fark edecekler ve sen yakay syr-san bile onlar buna gz yummazlar." "Biliyorum" dedi Kendray, "ama onlar adna zlyorum. Kadnn onlara karaca sorun gemininkinin yannda ok nemsiz kalacaktr. Kaptan ban aklamalar yapt." Kendray duraksad ve Gatis merakla sordu "Ne gibi?" "Bo ver." dedi Kendray "Eer duyulursa, olan bana olur." "Bundan bir daha bahsetmeyeceim." "Ben de. Ama Terminus'lu adamlar iin zgnm." 15. Daha nce uzayda bulunmu ve onun tekdzeliini grm insanlar yeni bir gezegene inerlerken bu uuun gerek heyecann ilerinde duyarlar. Gzleriniz kara ve deniz manzaralar, muhtemelen tarlalar ve yollar iin geometrik blgeleri seerken altnzda yer gittike yaklar. Byyen bitkilerin yeilini, binalarn grisini, topran kahverengisini, karn beyazm fark edersiniz. Hepsinden nemlisi her gezegende kendi karakteristik geometrisi ile mimari farklla sahip ehirlerin yan insanl konglomeralarn heyecanm iinizde duyarsnz. Sradan bir gemide yerle temas ve pist boyunca ilerleme tela her zaman olur. Uzak Yldz iin durum farklyd. Havada szld, ustalkla dengelenen hava direnci ve yerekimiyle yavalad ve nihayet uzay istasyonunun stnde durdu. Rzgr sert esiyordu ve bu da durumu gletiriyordu. Yerekimine kar az bir dirence ayarlanm olan Uzak Yldz sadece arlk olarak ok dk deil, ayn zamanda ktle olarak da ok klmt. Ktlesi eer sfra ok yaknlarsa, rzgr tarafndan hzla savrulabilirdi. Bu yzden yerekimine kar diren arttrlmas ve jet tepkisi hem gezegenin ekimine hem de rzgrn itmesine kar dengeli bir ekilde ve rzgr deiikliine gre ayarlanmalyd. Bu i uygun bir bilgisayar olmadan belki de doru drst yaplamazd. Gemi aalara doru indi, kanlmaz nemsiz sarsntlarla inandaki konumu nceden bilinen blgeye kadar alald ve durdu. Uzak Yldz yere indiinde gkyz donuk beyazla kark, ak mavi idi. Rzgr yer seviyesinde bile frtna eklinde esiyordu. Bu, geminin seyri iin artk bir tehlike deildi ama Trevize'yi rpertecek kadar souktu. Birden mevcut giyeceklerinin Comporellon iklimine hi uygun olmadn anlad. te yandan Pelorat evresine eletirici bir gzle bakt, haz duyarak derince bir nefes verdi, en azndan o an iin havann sertlii houna gitmiti. Hatta gsne doru esen rzgr hissetmek iin paltosunun nn at. Biraz sonra yeniden nn ilikleyip, kakoln sarnmas gerektiini biliyordu ama u an iin bir atmosferin varln hissetmeyi istiyordu. Gemide olmayan bir eydi bu. Bliss mantosuna skca sarld ve eldivenli elleriyle apkasn kulaklarna indirdi. Yz acyla burumutu, neredeyse alayacak gibiydi. Homurdand. "Buras uursuz. Bizden nefret ediyor ve kt davranyor bize." Pelorat "Hi de deil, sevgili Bliss" dedi itenlikle. "Eminim yerlileri bu dnyay seviyorlardr ve meseleyi byle ele alrsak o da insanlarn seviyordun Yaknda kapal bir yerlere gireceiz, oras scak olur." Pelorat ani bir fikirle paltosunun bir kolunu kard ve gmleine sokulmu olan Bliss'e dolad. Trevize souu umursamamak iin elinden geleni yapt. Liman yetkililerinden mknatsl bir kart ald. Gerekli detaylar koridor ve yer numaras, geminin ismi ve motor numaras vs. verdiinden emin olmak iin onu cep bilgisayar ile kontrol etti. Geminin iyice gvenlikte olduundan emin olmak iin bir kez daha kontrol etti ve bir kaza olaslna kar maksimum garanti elde etti (aslnda bu dzeydeki Comporellon teknolojisi ile gemiyi ele geirmek ve ne pahasna olursa olsun yerini doldurmak mmkn olmad iin bu, bir ie yaramazd.) Trevize taksi istasyonu olmas gereken yeri buldu (Uzay limanlarndaki binalarn ou konum, grnm ve kullanm ekillerine gre standartlatrmt. Buna, mterilerin deiik dnyalardan gelmesinin sonucu gerek duyulmutu.) Trevize gidilecek yer ksmnda 'ehir' blmne basarak bir taksi ard. Rzgrn etkisiyle hafife sallanan ve pek sessiz olmayan motorunun etkisiyle titreen bir taksi magnetik kayaklarn zerinde onlara doru szld. Koyu gri renkteydi ve arka kaplarnda taksi iaretleri bulunuyordu. Taksi ofr siyah bir mont ve beyaz krkten bir apka giymiti. Renkler Pelorat'n dikkatini ekti. "Galiba gezegenin dekoru siyah beyaz." Trevize "ehirde renkler daha canl olabilir" dedi.

ofr, belki de pencereyi amak istemedii iin kk bir mikrofon araclyla seslendi. "ehir e mi gidiyorsunuz, beyler?" Olduka ho Galaktik aksannda kibar bir tekdzelik vard. Yeni bir dnyada insana ferahlk veriyordu bu. Trevize "Doru," dedi ve arka kap ald. nce Bliss bindi, arkasndan Pelorat ve sonra da Trevize. Kap kapannca yukar doru scak bir hava akm esti. Bliss ellerini ovuturdu ve rahatlkla uzun bir i ekti. Taksi yavaa hareketlendi ve ofr konutu. "Geldiiniz u gemi, gravitik, deil mi?" Trevize serte, "ni eklini hesaba katarsan hl phen var m?" "O halde Terminus'tan geliyor, herhalde?" "Bunu yapabilecek baka bir dnya biliyor musun?" Taksi hzlanrken ofr de bununla yetinmi grnyordu. Ve yine sordu "Her zaman soruyu soruyla m cevaplarsnz siz?" Trevize dayanamad. "Neden olmasn?" "Peki, isminizin Golan Trevize mi olduunu sorarsam nasl cevaplarsnz?" "yle cevaplayabilirim; Niin sordun?" Uzay limannn bitimine doru taksi durdu ve ofr "Meraktan!" dedi. "Yine soruyorum: Siz Golan Trevize misiniz?" Trevize sert ve dmanca "Sana ne bundan?" "Bak dostum" dedi adam. "Soruyu cevaplamadka hareket etmiyoruz. Ve eer aka evet ya da hayr eklinde bir cevap alamazsam oturduunuz yerdeki kaloriferi kapatrm ve beklemeye devam ederiz. Siz Terminus Meclisi yesi Golan Trevize misiniz? Eer cevabnz olumsuzsa kimlik kartnz gstereceksiniz bana." Trevize, "Evet, ben Golan Trevize'yim ve bir Vakf Meclisi yesi olarak rtbeme hrmeten kibar davran bekliyorum. Bundaki baarszln bana i aacak dostum. imdi ne yapyoruz?" "imdi daha endiesizce devam edebiliriz." Taksi yemden hareket etti. "Yolcularm zenle seerim ve sadece iki erkek almay bekliyordum. Kadn hesapta yoktu ve hata yapm olabileceimi dndm. O halde, sizleri taksiye aldma gre, gideceiniz yere ulanca bu kadn izah edersiniz herhalde." "Gideceimiz yeri bilmiyorsun." "Tesadfen biliyorum. Ulatrma Blmne gidiyorsunuz." "Gitmek istediim yer oras deil." "Bunun hibir nemi yok, sayn ye. Eer bir taksi srcs saydm sizi istediiniz yere gtrrdm. Ama olmadm iin benim istediim yere gtreceim sizi." * Pelorat ne doru eilerek "Nasl?" dedi. "Kesinlikle bir taksi srcs gibi grnyorsun. nk taksi kullanyorsun." "Herkes taksi kullanabilir. Herkesin taksi kullanmak iin ehliyeti yok. Taksiye be nzeyen her otomobil de taksi deildir." Trevize "Oyun oynamay brakalm" dedi. "Kimsin sen ve ne yapyorsun. Unutma ki, Vkfa bunun hesabn vermek zorunda kalacaksn." "Ben deil" dedi Trevize'ye "Amirlerim belki. Comporellon Gvenlik Kuvveti'nin bir temsilcisiyim. Rtbenize gre davranmak iin emir aldm ama sizleri nereye gtrrsem oraya gitmek zorundasnz. Ve hareketlerinize de dikkat edin, nk bu ara silahl ve bir saldr durumunda kendimi savunmam iin emir var." 16. Seyir hzna erien ara son hzla sessizce kayarken Trevize hayretler iindeydi. Aslnda Pelorat'a bakmad halde onun kendisine baktn fark etti. Yznde 'imdi ne yapacaz anlatr msn ltfen?' gibisinden bir bak belirdi. Bliss bakyla ona sakin olmasn, umursamaz grnmesini syler gibiydi. Hi phesiz o tek bana bir btn gezegendi. Belki de Galaktik mesafede obuasna ramen kendisini btnyle Gaia'ya vermiti. Giri istasyonunda ilemleri yrten grevli Bliss'ten sz etmedii raporunu gndermi ve bu da gvenlik grevlilerinin dikkatini ekmi olmalyd. Btn bunlar iin neden Ulatrma Blm? imdi bar zamanyd ve Comporellon ile Vakf arasnda bir srtmeden de haberi yoktu. Bir dakika, giri istasyonundaki grevli Kendray'a Comporellon ynetimiyle nemli bir konuda grmeye geldiini sylemiti. Snrdan geme teebbs srasnda bunu srarla belirtmiti. Kendray raporunda bunu

da yazm ve onlarn ilgisini uyandrm olmalyd. Bunu hi dnmemiti ama phesiz dnmeliydi. Her zaman hakl olma hnerine ne olmutu peki? Gaia'nn dnd ya da bunu ifade ettii gibi kendisinin u karakulu olduunu mu dnmeye balyordu? inde byyen bo inanlar onu batakla m srklyordu? Nasl byle bir budalaln tuzana debilirdi? Hayat boyunca hi yanlm myd? Ertesi gn havann nasl olacan tahmin edebilir miydi hi? ans oyunlarnda byk paralar kazanm myd? Bu sorularn cevab hep 'Hayrd. yleyse, her zaman hakl olduu dncesi henz tam yerlemeyen, oluum safhasnda bir ey olmalyd. Bunu nasl izah edebilirdi acaba? "Bo ver bunlar" dedi kendi kendine. Asl nemlisi, onlara nemli bir devlet greviyle geldiini, hayr, bunun bir Vakf gvenlii meselesi olduunu sylemiti. O halde, gizlice ve habersizce, kendisinin de aklad gibi bir 'Vakf Gvenlii' konusu iin burada bulunmas phesiz onlarn dikkatlerini ekmiti. Evet, ama bunu tam anlamyla znceye kadar hareketlerinde ok dikkatli olacaklar kesindi. Kurallara titizlikle uyacaklar ve ona sahip olduu mevkiye gre davranacaklard. Onu zorla alkoyup tehdide bavurmayacaklard. u ana kadar yaptklar ey de bu idi zaten. Ama niin? Bir Terminus Meclis yesine bu ekilde davranmalar iin kendilerini yeterince gl ve kuvvetli hissetmelerinin sebebi neydi? Dnya olabilir miydi? kinci Vakfin beyin takmndan bile dnyann kaynan izleyen ayn g, imdi bu aratrmann ilk safhalarnda onu baltalamak m istiyordu? Dnyann kehanet hneri de var myd? Gc eriilmez miydi? Trevize ban sallad. Bu dnce delilie uzanyordu. Her ey iin dnyay m sulayacakt? Her acayip davran, yoldaki her dneme, her durum deiiklii, dnyann kendine zg bir yan m idi? Bu ekilde dnmeye balaynca sonunda hep kmaza giriyordu. O anda, aracn yavaladn hissetti ve birden geree dnd. inden getikleri ehire bir an bile bakmadn fark etti birden. Merakla etrafa baknd. Binalar engindi, souk bir gezegendi buras. Binalarn ou yeraltnda olmalyd. Civarda hibir renk gremedi, bu da insan tabiatna aykr idi. Nadir olarak ok iyi sarnm birilerinin getii gryordu. yleyse binalar gibi insanlar da ounlukla yeraltnda olmalyd. Taksi alak, geni ve ukurlua oturtulmu yapnn nnde durdu. Bir mddet orada beklediler. Taksi ofr de hareketsiz oturdu. Uzun, beyaz apkas neredeyse aracn tavanna deiyordu. Bir an Trevize, srcnn bam arpmadan nasl girip ktn merak etti ve marur ve krgn bir memur izlenimi verebilecek bir tarzda konutu: "Evet ofr, ne olacak imdi?" Comporellon yaps, yolcu ksmm ofr mahallinden ayran blme hi tehlikeli bir ey deildi. Trevize'nin uygun enerjide maddi nesnelerin ses dalgalarm geilmeyeceinden emin olmasna ramen, u anda bu mmkn oluyordu. ofr "Sizi almaya gelecekler. Arkanza yaslann ve sakin olun" dedi. Daha lafm bitirmeden, binann bulunduu hafif ukurdan yukar doru gelen kafa grnd. Daha sonra da vcutlar ortaya kt. Gelenlerin yukar asansre benzer bir eyle ktklar kesindi ama Trevize oturduu yerden ayrntlar seemiyordu. adam yaklarken taksinin yolcu kaps ald ve ieri souk hava esti. Trevize, paltosunu yakasna kadar ilikleyerek dar kt. kisi de onu izledi. Bliss ok isteksizdi. Dar doru yuvarlaklam, muhtemelen elektrikle stlan giysileriyle iinde Comporellon'lu tuhaf grnyorlard. Trevize kmsercesine bakt. Terminus'ta byle eyler pek kullanlma/di. Bir keresinde kn, yaknlardaki gezegenlerden Anacreon'dan bir stcl kaban dn almt ve onun yava sndn, ok snnca da rahatsz edecek ekilde terlettiini grmt. Comporrellonlular yaklarken Trevize kzgnlkla, uzaktan silahl olduklarn fark etti. Onlar da bunu gizlemiyor, aksine belli ediyorlard. Parkalarndaki mein klflarda birer silah tayorlard. ilerinden bir tanesi Trevizenin karsna dikilerek huysuz ve bouk bir tonda "Affedersiniz, sayn ye" dedi ve sert bir hareketle parkasn at. Elleri ortaya kt ve hzla Trevize'nin yanlarn, gsn ve kalalarn yoklad. Parkas salland ve yere dt. Byle ok abuk ve skca aranma sonunda Trevize aknlktan ylece kalakald. Ba nde ve dudaklar sinirden kapal olarak Pelorat da ayn ekilde ikinci Comporcllon'lunun kaba hareketlerine maruz kald.

nc Comporellon'lu da kendisine dokunulacan tahmin etmeyen Bliss'e yaklat. Ama Bliss bana gelecekleri anlaynca mantosunu kard. Bir an ince elbiseleriyle kendisini Rzgrn esiine brakt. Havann soukluuna uygun souklukla "Gryorsunuz silahm yok" dedi. Aslnda bunu herkes anlayabilirdi. Comporellon'lu sanki iinde silah olup olmadn anlamak istercesine mantoyu eline alp sallad ve sonra yere brakp geri ekildi. Bliss onu alp giydi ve skca sarnd. Onun bu jesti Trevizenin ok houna gitti. Souk hakknda dncelerini biliyordu, fakat ince bir bluz ve pantolonla me belirtisi bile gstermemiti (Sonra da 'acil bir durumda Gaia onu stabilir mi' acaba?' diye dnd). Comporellon'lulardan birisi 'peimden gelin' gibisinden bir hareket yapt ve ' yabanc' onu izledi. Dier iki Comporellon'lu da arkadan geliyorlard. Caddedeki birka insan olanlara dnp bakmad bile. Ya bu manzaraya alknlard ya da daha doru bir tahminle zihinlerinde abucak kapal bir yere ulama dncesi vard. Trevize 'Comporrellonlular' yukarya karan eyin hareket eden bir rampa olduunu grebiliyordu. imdi alts birden aaya iniyorlard. Girdikleri blmeden sonra arkalarndaki kap bir uzay gemisindeki kadar karmak olarak kapand. phesiz bu, havadan ziyade scakl muhafaza etmek iindi. Ve sonra kendilerini birden bire dev bir yapnn iinde buldular.

5. BLM GEM N MCADELE


17. Trevizenin ilk izlenimi sanki bir tiyatro eserinin -zellikle imparatorluk gnlerinin tarihi romantik ak eseri sahnesinde bulunduu eklindeydi. Trantor'un en gelimi anda, byk gezegen ehrini temsil eden, belki de yaayan ve her tiyatro yazarnca kullanlan birka deiik ekildeki zet bir dekor vard. Geni meydanlar, tela iinde kouturan yayalar, kendilerine ayrlm olan yollarda sratle ilerleyen kk vastalar vard. Trevize, karanlk boluklara doru trmanan uzay taksilerini grmek iin yukarya bakt, ancak bir tane bile mevcut deildi. Aslnda, ilk aknl getike, binann Trantor'da olmas beklenenden ok daha kk olduunu anlad. Her ynde, binlerce mil, btn halinde uzanan bir sitenin paras deil, tek bana bir binayd. Renkler de farklyd. Tiyatro eserlerinde Trantor genellikle renk bakmndan olduka zengin olarak tasvir edilirdi ve aslnda elbiseler tamamen kullansz ve ie yaramaz durumdayd. Ayrca btn bu renkler ve sslerin, mparatorluun ve zellikle Trantor'un ykln (o zamanlar zorunlu olan bir gr) gsterdii iin sembolik bir amaca hizmet etmesi dnlmt. Eer byle bile olsayd, Pelorat'm uzay istasyonunda szn ettii renk dzeni deimi olduu iin Comporellon ykln tam zdd bir durumdayd. Duvarlar grinin tonlarndayd, tavanlar beyaz, insanlarn elbiseleri de siyah, gri ve beyazd. Bazen tamamen siyah, hatta tek tuk tamamen gri giysiler vard ama Trevize kesinlikle bembeyaz bir elbise gremedi. Renklerden mahrum insanlar sanki kasti olarak farkll vurgularcasna deiik ekillerde elbiseler giyiyorlard. Suratlar anlamsz ya da mitsizdi. Kadnlarn salar ksa, erkeklerinki ise uzun fakat ksa kuyruklar halinde geriye doru atlmt. Sanki zihinlerde bir mesele varm ve baka hibir eye yer yokmu gibi hi kimse yanndan geenlere bakmyordu. Erkekler ve kadnlar benzer ekilde giyinmilerdi, sadece sa uzunluu, gsteki hafif knt ve kala genilii farkll vurguluyordu. gsterilen bir asansre yneldiler ve be kat aaya indiler. Asansrden kp zerinde gri zemine beyaz kara harflerle "Mitza Lizalar, Ul. Bak." yazd kapya doru ilerlediler. nde yryen Comporellonlu harflere dokundu, birka saniye sonra harfler renklendi. Kap ald ve ieri girdiler. Byk ve hatta bo bir odayd. Odann plakl belki de orada bulunann gcn sergilemek iin zellikle hazrlanmt. Yzleri anlamsz ve gzleri girie ynelmi iki muhafz srtlarn duvara dayam olarak bekliyorlard. Byk bir sra odann ortasna, belki de ortann biraz gerisine doru yerletirilmiti. Srann arkasndaki adam, iri gvdesi, dzgn cildi ve siyah gzleriyle tahminen Mitza Lizalar idi. Uzun, kt ulu parmakl, kuvvetli ve maharetli iki el srann zerindeydi. Ul. Bak. (Trevize Ulatrma Bakan olduunu sanyordu)'nn giysisinin geni, beyaz yakalan, elbisenin dier ksmlarnn grilii ile gz kamatryordu. Aa doru uzanan yakalarn beyazlklar gsn altnda

aprazlamasna birbirini kesiyordu. Elbise kadnn gs kntlarm gizlemek iin zel olarak yaplm olmasna ramen, gs ksmndaki beyaz aprazlk dikkatlerini ekiyordu. Bakan hi phesiz bir kadnd. Gslerine dikkat etmeseniz bile bu, sann ksalndan anlalyordu ve yznde hi makyaj olmamasna ramen kendi zellikleri kadnln vurguluyordu. Kendisi gibi sesinde de aka bir kadnslk hissediliyordu, sesi gr ve kalncayd. "Tnaydn" dedi. "Bizi, pek sk Terminus'tan gelenler ve kimlii mehul bir hanm da ziyaretleriyle onurlandrmaz." Baktan herkesi teker teker tarad ve dimdik, hiddetle ayakta duran Trevize'de younlat "Ve ilerinde Meclis yesi olanlar, hi." Trevize, sesini etkili bir havaya sokarak "Vakf Meclisi yesi. Vakfn grevdeki bir meclis yesi. Golan Trevize." "Grevdeki mi?" Bakan kalarn kaldrd. "Grevdeki" diye tekrarlad Trevize, "yleyse niin sulular gibi muamele gryoruz? Neden silahl muhafzlarca hapse atlyor ve buraya tutuklu olarak getiriliyoruz? Vakf Meclisi sizin de tahmin edeceiniz gibi bunu duymaktan pek honut olmayacak." Bliss dier kadnn sesine oranla daha ince sesi ile "Her neyse; sonsuza kadar byle ayakta m duracaz?" dedi. Bakan, Bliss'e uzunca souk bir bak frlatt, kolunu kaldrarak " sandalye (imdi)" diye seslendi. Bir kap ald ve Comporellon modas koyu elbiseli kii koarcasna sandalye getirdiler. Masann gerisinde ayakta duran oturdular. Bakan, buz gibi bir glmsemeyle "te" dedi. "imdi rahat myz?" Trevize yle dnmyordu. Sandalyeler mindersiz, souk yzeyi ve srt dz bir ekildeydi ve vcut ekline hi uymuyordu. "Niin buradayz" diye sordu. Masasnn zerindeki ktlar inceleyerek "Eldeki gereklerden emin olunca bir aklama yapacam. Geminiz Uzak Yldz Terminus'tan geliyor, deil mi sayn ye?" dedi. "yle." Bakan yukar bakt. "Size 'ye' diye hitap ettim. Siz de nezaket icab benim unvanm kullanr msnz ltfen?" "Bayan Bakan' yeterli olur mu acaba? Ya da daha yceltici bir ey var m?" "Yceltmeye gerek yok baym ve fazla laftan da holanmam. 'Bakan' yeterli ya da tekrardan sklrsan 'Bayan' da diyebilirsin." "O halde sorunuza cevabm 'Bakan' olacak." "Geminin kaptan, Vakfn vatanda ve aslnda Terminus Mec-lisi'nin yeni bir yesi Golan Trevize'dir. Ve sen Trevize'sin. Doru mu sylyorum, Meclis yesi?" "Evet, yle Bakan. Ve Vakfn bir vatanda olduum iin..." "Henz bitilmedim, Meclis yesi. tirazlarn ben bitirince yap. Beraberindeki ahs bilim adam, tarihi ve Vakf vatanda, Janov Pelorat'tr. Ve bu da sensin, deil mi Dr. Pelorat?" Bakann baklarn onun zerinde younlatrmas onun hafife bir balang yapmasn engelleyemedi. "Evet, benim, dok..." Duraksad ve tekrar balad. "Evet, yle, Bakan." Bakan, ellerini birbirine kavuturdu. "Bana verilen raporda bir kadndan sz edilmiyor. Bu kadn da gemiden mi?" "Evet, sayn bakan" dedi Trevize. "yleyse biraz da onunla konualm. Adnz nedir?" Bliss dimdik oturarak sakince "Bliss ol arak tannrm, ama ismim tam ekliyle daha uzun. Btnyle duymak ister misiniz?" "u an iin Bliss yeterli. Siz de Vakf vatanda msnz, Bliss?" "Hayr deilim efendim." "Hangi dnyann vatandasnz?" "Yanmda, herhangi bir dnya vatanda olduunu gsteren hibir belge yok, efendim." "Hi mi, Bliss?" nndeki kaytlara bir iaret koydu. "Bunu not aldm. Gemide ne i yapyorsunuz?" "Sadece bir yolcuyum efendim." "Meclis yesi Trevize ya da Dr. Pelorat gemiye binmeden ktlarnz grmek istemediler mi, Bliss?" "Hayr efendim."

"Belgelerinizin olmadn onlara sylemedim/ mi?" "Hayr, efendim." "Gemideki greviniz nedir, Bliss? sminizin grevinizle bir ilgisi var m?" Bliss rahatlkla "Gemide bir yolcu olarak bulunuyorum ve baka hibir faaliyetim yok." dedi. Trevize lafa kart "Niin bu kadn taciz ediyorsunuz, sayn bakan? Hangi yasay inedi?" Bakan Lizalar'n gzleri Bliss'ten Trevizeye dnd. "Siz: baka bir dnyalsnz, bir Meclis yesisiniz ve bizim kanunlarmz bilmiyorsunuz. Buna ramen bizim gezegenimizi ziyaret etmeyi tercih ettiinize gre siz de bizim kanunlarmza uymalsnz. Yasalarnz da beraberinizde getirmezsiniz sanyorum. Bu, yaygn bir Galaktik kuraldr." "Kabul ediyorum sayn bakan, ama bu, onun hangi yasalar ihlal ettiini sylemez bana." "Kendi gezegeni dndaki bir gezegeni ziyaret eden birisinin yannda kimliini ispatlayan belgeleri bulundurmas Galaksinin ortak biri kanunudur, Meclis yesi. Birok gezegen, turizme deer vermeleri yznden bu hususta gevek bir tavr izlerler, ya da bizden farkl deiller. Biz Comporellon'lular bu konuda kaytsz deiliz. Uygulamada bir kanunlar ve sertlik dnyasyz. O, bilinmeyen bir kadn ve bu yzden yasalarmz iniyor." Trevize "Bu olayda onun elinden gelen bir ey yoktu. Gemiyi ben ynetiyordum ve onu Comporellon'a ben getirdim. O, bize elik etmek zorundayd sayn bakan; ya da sizce uzaya m farlatp atmalydk?" dedi. "Bu, siz de yasay inediniz demektir." "Hayr, hi de yle deil sayn bakan. Ben baka bir gezegenli deilim. Vakf vatandaym ve Comporellon ile ona bal gezegenler Vakfn Birleik Gc'n olutururlar. Bir Vakf vatanda olarak burada serbeste seyahat edebilirim." "Gerekten bir Vakf vatanda olduunu kantlayacak belgeleriniz olduu srece elbet te bunu yapabilirsiniz." "Ki var zaten." "Ama bir Vakf vatanda olarak bile kimlii mehul birisini beraberinde getirerek kanunlarmz ihlal etmeye hakknz yok." Trevize tereddt etti. Snr muhafz Kendray, aka ona kar sadakatini elden brakmt, bu yzden onu korumaya hi gerek yoktu. "Gmen istasyonunda bizi 'kimse durdurmad ve biz de o kadn beraberimizde getirmemize izin verildiini sandk, sayn bakan." dedi. "Kimsenin sizi durdurmad doru. Bu kadn hakknda gmen brosunca bilgi verilmedi ve o da elini kolunu sallayarak geti. Ama yle sanyorum ki, giri istasyonundaki grevliler hakl olarak gemiyi platforma indirmenin kimlii mehul bir kadn baklanda kafa yormaktan daha nemli olduuna karar verdiler. Yaptklar ey tam olarak kurallar ihlal etmekti ve bu mesele gerektii ekilde ele alnacak, ama alnacak kararn bu hareketin yarglamas olacana hi phem yok. Biz kat kurallar gezegeniyiz ama mantk uurlar dna taacak kadar da kurala deiliz." Trevize tam o anda "O halde bu sertliinizi giderecek bir neden gstereyim size. Eer gerekten kimlii belirsiz birisinin gemide olduu hususunda gmen brosundan bilgi almadysanz, o halde yere indiimizde herhangi bir kanunu ihlal ettiimizi bilmiyordunuz. yleyse, gemimiz yere indii anda bizi hapse atmaya hazr olduunuz olduka ak ve onu da yaptnz, aslnda hl yapyorsunuz. Hibir kanunun inendiini gsteren hibir sebep yok iken neden byle yaptnz?" dedi. Bakan glmsedi. "aknlnz anlyorum, meclis yesi. Ltfen una inannz ki kimlii mehul yolcunuz hakknda edindiim ya da edinmediim bilgilerin, sizlerin hapse atlmanzla hibir ilgisi yok. Sizin de bahsettiiniz gibi biz gbirlii yaptmz Vakf yararna bir davran iindeyiz." Trevize, gzlerini ona dikerek "Ama bu imknsz, bakan. Hatta daha kts komik." Bakan kkr kkr glerken vcudu sarslyordu. "Hi mmkn olmad halde bunu, daha da kts komik bulma nedeniniz ilgimi ekti. Sizinle bunda mutabkz. Ama maalesef yle deil. Hem, niin y le olsun?" "nk ben, Vakf hkmetinin grevli bir memuruyum ve benim tutuklanmam istemeleri kesinlikle mantksz, buna yetkileri de yok. nk benim meclis yesi olmam dolaysyla dokunulmazlm var." "Ah, unvanm kullanmyorsunuz, fakat olduka heyecanlandnz ve bu davrannz, belki de bu yzden affedilebilir. Ayrca, kimse direkt olarak benden sizleri tutuklamam istemedi. Ben de sadece yapmam istenen eyi yerine getirebilmek iin byle davranyorum, Meclis yesi." "Nedir o bakan?" dedi Trevize hislerini bu heybetli kadndan saklamaya alarak. "Gemiye el koymak ve onu Vkfa geri gndermek." "Ne?" "Unvanm yine ihmal ediyorsunuz, Meclis yesi. Dikkatsizlik ediyorsunuz ve durumunuzu

gletirmenize gerek yok. Gemi, sizin deil sanyorum. Onu siz mi tasarladnz, siz mi ina eltiniz ya da siz mi satn aldnz?" "phesiz deil, sayn bakan. Gemi Vakf hkmetince bana tahsis edildi." "O halde Vakf ynetimi bu tahsisi iptal etme hakkna sahiptir diyebiliriz herhalde, Meclis yesi. Gemi, deerli bir ey olsa gerek." Trevize cevap vermedi. Bakan, "Bu gravitik bir gemi. Bundan pek fazla yoktur. Hatta Vkfn bile belki bu tip birka gemisi vardr." Bu eit nadir gemilerden birisini size tahsis etmekten pimanlk duymu olabilirler. Onlar, bu grev iin fazlasyla yeterli ama daha az deerli baka bir gemi vermeleri iin ikna edebilirsiniz. Ama buraya geldiiniz gemiye el koymamz gerekiyor." "Hayr, bakan, gemiden vazgeemem. Vkfn onu sizden soracana inanmyorum." Bakan glmsedi. "Sadece benden deil, Meclis yesi. zellikle Comporellon'dan deil. Vakf m hkimiyeti ya da birlii altndaki her gezegene ve her blgeye bu istein iletileceine inanyoruz. Bundan Vkfn bu yolculuun programn bilmedii ve sizi hiddetle arad sonucuna varyorum. Dahas, bu meselede onlar sizin yerinizi bilmek ve bizimle ilgilenmeyi zellikle arzu ettikleri iin Vakf adna Comporellon ile ilgili bir greviniz olmad sonucunu da karyorum. Ksacas sayn ye bana yalan sylyorsunuz." Trevize, aikr bir glkle "Vakf ynetiminin gnderdii istek mesajnn bir kopyasn grmek istiyorum, Bakan. Sanyorum buna yetkim var." "ler yasaya dklrse phesiz grebilirsiniz. Biz yasal uygulamalarmz ciddiye alrz sayn ye ve sizi temin ederim, haklarnz tamamen korunacaktr. Bununla beraber bu ii fazla yaymadan ve yasal olarak geciktirmeksizin bir sonuca balamamz daha iyi olacak ve kolaylk salayacaktr. Byle olmasn tercih ederiz ve Galaksi kaak bir meclis yesinden haberdar olmay arzu etmez. Vakf da eminim ki byle dnecektir. Bu, onu rahatsz edecektir ve benimle beraber sizin de tahmin ettiiniz gibi vaziyeti ok daha ktletirecektir." Trevize yeniden sessizleti. Bakan bir an bekledi ve her zamanki gibi vakur devam etti "Haydi sayn ye, ya gayri resmi olarak, ya da kanuni yoldan gemiyi alacaz. Kimlii mehul bir yolcuyu buraya getirmenin cezas bavurduunuz yola bal. Kanuna bavurursanz aleyhinize olacak baka eyler kacak, hepiniz bu suun cezasn ekeceksiniz ve bu da kesinlikle bir kolaylk salamayacaktr. Gelin uzlaalm ve yolcunuz da ticari bir gemiyle istedii yere gnderilsin. Byle olursa siz de arzu ederseniz onunla gidebilirsiniz. Ya da eer Vakf isterse yerine kendi gemilerinden benzer bir tanesini vermeleri kaydyla si ze kendi gemilerimizden en mkemmel birisini verebiliriz. Bu da olmazsa hangi sebeple olursa olsun Vakf kontrolndeki bir blgeye dnmek istememeniz durumunda size burada barnacak bir yer ayarlayabilir ve belki de sonunda sizleri Comporellon vatandalna alabiliriz. Gryorsunuz, dosta bir anlamaya yanarsanz kazanmak iin birok imknmz var ama eer yasal haklarnzda diretirseniz hibir ey elde edemezsiniz." Trevize "ok isteklisiniz sayn bakan, yapamayacanz eyler iin sz veriyorsunuz. Vkfn geri gnderilme hususundaki isteine karn beni burada barndramazsnz" dedi. "Yapamayacam ey iin sz vermem. Vkfn istei sadece gemi iin olur. ahsen sizi ya da gemideki herhangi birisini talep etmezler. Tek arzular gemiyi geri almak olacaktr" dedi Bakan. Trevize bir an Bliss'e bakt ve sonra "Ksa bir sre iin Dr. Pelorat ve Bayan Bliss ile grmemize msaade eder misiniz efendim?" dedi. "Tabii sayn ye. On be dakikanz var." "zel olarak, efendim." "imdi sizi bir odaya gtrecekler ve on be dakika sonra buraya geri getirileceksiniz. Orada size kimse karmayacak ve konumanz dinlemeye kalkmayacaz. Syleyeceim bu ve szm de tutarm. Ama kamay dnmek gibi bir aptallk yapmamanz iin yeterince muhafz kapda bekleyecek. " "Anlald, efendim." "Ve dndnzde de geminin bize terk edilmesi hususundaki serbest iradenizle vereceiniz karan bekliyorum. Aksi halde kanun yrrle girecek ve bu hepiniz iin ok kt olacaktr. Anlald m?" fkelenmenin hibir fayda salamayacan anlad iin Trevize hiddetini kontrol altna alarak "Anlald, efendim." dedi. 18. Oda kk ama iyi aydnlatlmt. eride bir divan ile iki sandalye vard ve havalandrma sisteminin grlts hafife duyuluyordu. Genelde Bakann kocaman ve yavan odasndan daha rahatt buras.

Eli, silahnn dipiinde ask suratl ve uzun boylu bir muhafz onlar buraya getirmi ve ieri girerlerken o darda kalp kaba bir tonda "On be dakikanz var" diye seslenmiti. Ve sonra kap gmbrtyle arkalarndan kapanmt. Trevize "Konumalarmza kulak misafiri olmazlar herhalde" dedi. "Bize sz verdi, Golan" dedi Pelorat. "Tek bana bakalar hakknda hkm veriyorsun, Janov. Onun szne inanlr m? Eer isterse hi dnmeden sznden dner." "nemli deil bu" dedi Bliss. "Burasnn etrafnda koruyucu bir kalkan oluturabilirim." "Bunu yapacak bir aletin mi var?" dedi Trevize. Bembeyaz dilerini gsteren bir glmsemeyle "Gaia'nn beyni bir koruyucu cihazdr zaten, Pelorat. Muazzam bir beyin bu." Trevize kzgnca "Bu muazzam beynin snrlamas yznden burada bulunuyoruz" dedi. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Bliss. "l mcadele bittiinde bakan ve ikinci ye, Gendibaln zihninden beni ekip aldn. Hi birisi gsterdikleri souk ve ilgisiz bir tavrn dnda hibir zaman beni dnmediler. Yalnz brakldm." "Bunu yapmak zorundaydk" dedi Bliss. "Sen, bizim en nemli kaynamzsn." "Evet. Hep hakl Golan Trevize. Fakat onlarn zihinlerinden gemimi karmadn, deil mi? Bakan Branno beni sormad, benimle hi ilgilenmedi, ama gemiyi sordu. Gemiyi unutmam." Bliss kalarn att. Trevize "Dn bunu" dedi. "Gaia yanl bir ekilde beni geminle beraber dnd, onunla btnlemi olduumu sand. Branno beni dnmeseydi, gemiyi de dnmezdi. Sorun, Gaia'-nn kiisellik kavramn anlamamasndan ileri geliyor, gemi ve beni tek bir organizma olarak dnd ve byle bir dnce yanlt." Bliss hafife "Bu mmkndr" dedi. "yleyse" dedi Trevize aka "Bu hatay telafi etmek senin elinde. Gravitik gemimi ve bilgisayarm almalym. Baka hibir ey istemiyorum. Ayrca gemiyi elimde tutmam da sala. Zihinlere hkmedebiliyorsun sen." "Evet Trevize, ama bu ii kolayca yapamyoruz. l balant ile iliki kurarak yaptk bunu, ama balantnn ne kadar zamandr planlandn, hesaplandn ve tasarlandn biliyor musun? Bunu becermek yllarca srd. Sylediin gibi basite, bir kadna yaklap onun beynini bakasnn yararna ayarlayamam." "Ama bunu yapma zaman..." Bliss duraksamadan devam etti. "Byle bir ileme balarsam nerede duracam? Giri istasyonundaki grevlinin beynini etkileyebilirdim ve hemen geip gidebilirdik. Arataki yetkilinin zihnini etkileyip bizi brakmasn salayabilirdim." "Peki, niin yapmadn bu sylediin eyleri?" "nk sonunun nereye varacan bilmiyoruz. Durumu daha da ktletirebilecek yan etkileri bilmiyoruz. Bakann zihnini imdi ayarlarsam bu, onun alakas olan kiilerle yapaca ileri etkileyecektir ve kendisi hkmetin yksek bir grevlisi olduu iin bu olay yldzlamas ilikilerde de bir terslik yaratabilir. Mesele tamamen halledilinceye kadar zihnine dokunmaya cesaret edemeyiz." "Niin bizimlesin o halde?" "Hayatna kastedilebilir. Her ne pahasna olursa olsun hayatn' korumalym, hatta Pelorat'm ve kendi yaamm pahasna olsa le. Giri istasyonunda hayatn tehlikede deildi, u anda da deil. Bunu kendi kendine dnmelisin; en azndan Gaia bu eit bir hareketin sonularn tahmin edip meseleyi stleninceye kadar byle yapmalsn." Trevize bir mddet dncelere dald. Sonra "Bu durumda bir ey denemeliyim, ie yarayabilir." Kap kapand gibi yine grltyle ald. Muhafz "Dar kn" dedi. Aceleyle karlarken "Ne yapacaksn Golan?" diye fsldad, Pelorat. Trevize ban sallayarak "Emin deilim, bir eyler uydurmalym" dedi fsltyla. 19. Brosuna tekrar geldiklerinde Bakan hl masasndayd. Onlar ieri girerken yznde vahi bir glmseme belirdi. "Sahip olduunuz Vakf gemisinden vazgetiinizi sylemek iin dndnze inanyorum, sayn ye Trevize" dedi Bakan.

Trevize "artlar grmek iin geldim" dedi sakince. "Tartlacak art yok. Eer bir art zerinde srar ederseniz, acele olarak bir duruma dzenlenebilir ve ok abuk yrtlp sonulandrlr. Kimlii belirsiz birisini getirmedeki suunuz ai kar ve kesin olduu iin ok adil bir durumada bile mahkumiyetinizi garanti edebilirim. Bundan sonra yasal olarak gemiye el koyarz ve siz nz de ok ar cezalara arptrlrsnz. Bizi sadece bir gn geciktirmek iin kendinizi bu tip cezalara mahkm ettirmeyin." "Yine de tartlacak koullar var, sayn bakan. Bizi ne kadar abuk mahkm ederseniz edin benim rzam olmakszn gemiye el koyamazsnz. Bensiz gemiye zorla sahip olma abalarnz onu, beraberinde uzay istasyonunu ve oradaki btn insanlar yok edecektir. Bu olay Vkf ileden karmaya yeter. Buna cesaret edemezsiniz. Gemiyi amam iin bizi tehdit etmek ya da bize ters davranmak mutlaka yasalarnza aykrdr ve aresizlikle yasalarnz ineyip bize eziyet eder ya da zalimce davranr, haps e atarsanz Vakf bunu renecek ve ok daha fazla hiddetlenecektir. Gemiyi ne kadar ok isterlerse istesinler, Vakf, kendi vatandalarna eski bir gezegenin kt davranlarda bulunmasna gz yummayacaktr. artlan tartalm m imdi?" Bakan tehditkr bir bakla "Btn bunlar samalk" dedi. "Gerekirse bunu Vakftan isteriz. Onlar kendi gemilerinin nasl alacan bilirler ya da onu aman iin seni zorlayacaklardr." Trevize "Unvanm kullanmyorsunuz, efendim, fakat sinirleriniz etkilendi, bu belki de bu yzden mazur grlebilir. Gemiyi onlara verme niyetiniz olmad iin onlara haber gndermek yapacanz en son eydir, biliyorsunuz bunu," dedi. Bakann yzndeki glmseme soldu. "Ne kadar sama bu." "Belki de bakalarnn duymamas gereken bir samalk bu sayn bakan. Arkadam ve gen kadn rahat bir otel odasna yerlesinler ve dinlensinler, nk buna ok ihtiyalar var ve muhafzlar da geri ekin. sterseniz onlar darda kalsn ve siz de kendiniz iin onlardan birinin silahn alabilirsiniz. Ufak tefek bir kadn deilsiniz, elini/de silahnz olduktan sonra benden korkmazsnz. Ben silahszm." Bakan masann zerinden ona doru uzanarak "Hibir zaman senden korkmam" dedi. Arkasna bakmadan muhafzlardan birisine iaret etti, o da hemen yaklap ayaklarn yere serte vurarak kendisinin yannda durdu. "Nbeti, bunu ve unu daire 5'e gtr. Orada kalsnlar, rahat ettirilsinler ve iyi korunsunlar. Herhangi bir gvenlik sorunu kadar, onlara yaplacak kt bir muameleden de sorumlu olacaksn." dedi. Bakan ayaa kalkt. Trevize'nin ortal sakinletirmedeki kararl tutumu onu birazck bile korkutmamt. Uzun boyluydu, boyu en azndan Trevizenin 1.85'lik boyu kadar vard, belki de bir santim ya da daha uzuncayd. Beli inceydi, gsnden beline kadar uzanp ona dolanan iki beyaz erit belini daha ince gsteriyordu. Vcudu yapl ama zarifti ve Trevize pimanlkla, onun "Hibir zaman senden korkmam" derken ok hakl olabileceini dnd. Onun, bir mcadele annda srtn yere getirmekte hi zorlanmayacan aklndan geirdi. "Benimle gelin sayn ye" dedi. "Sama sapan konuacaksanz, o halde, sizi pek fazla kiinin duymamas yararnza olur." Uzun admlarla hzl hzl yrd ve Trevize daha nce hibir kadna hissetmedii bir ekilde rkerek geni glgesinde onu takip etti. Bir asansre girdiler ve kap yrd ve Trevize daha nce hibir Kadna hissetmedii bir ekilde rkerek geni glgesinde onu takip etti. Bir asansre girdiler ve kap arkalarndan kapanrken "imdi yalnz z, hayali bir ama iin bana kar zor kullanmak gibi bir yanlg iindeyseniz ltfen bunu unutun." "Olduka gl bir tr gibi grnyorsunuz, ama eer gerekirse kolunuzu ya da belinizi krmakta hi zorlanmayacamdan emin olabilirsiniz. Silahm var ama bunu kullanmak zorunda kalmayacam" derken sesindeki tekdzelik yerini daha etkileyici ve belirgin bir tona brakt. Trevize, gzleri vcudunu aadan yukarya doru tararken yanan kad. "Sayn bakan, grete kendi arlmdaki herhangi birisine kar direnebilirim ama sizinle bir yarmada peinen yenilmeye razym. Ne zaman yenileceimi bilirim," "Gzel" dedi Bakan memnun grnerek. "Nereye gidiyoruz, sayn bakan?" diye sordu Trevize. "Aaya? Olduka aaya. Ama zlme. Sanyorum tiyatro eserlerinde bu, zindana gidi balangc olur, ama Comporellon'da hi zindan yok, sadece dzgn hapishaneler var. zel daireme gidiyoruz; eski imparatorluun kt zamanndaki zindanlar kadar romantik deil ama daha rahattr." 20.

Trevize ieride aknlkla etrafa baknd. Bakan "Yaadm yeri beenmedin mi, sayn ye?" diye sordu. "Hayr, bunun iin hibir sebep yok, efendim. Sadece ardm. Ummadn bir eydi bu. Buraya geldiimden beri grdm ve iittiim ok az bir eyden edindiim izlenim, burasnn snrl bir yer olduu ve lzumsuz lksten kand idi." "Yine yledir. Kaynaklarmz snrl ve yaammz da iklimimiz gibi etin olmaldr." Trevize, bu gezegende ilk defa renk grd, yumuak minderli divanlarn bulunduu, klandrlm duvarlarndan tatl bir aydnlk yaylan, taban, yrrken adeta yaylandran halyla kapl bu oday sanki kucaklarcasna ellerini aarak "Ama buras efendim" dedi. "Buras kesinlikle lks." "Sizin de sylediiniz gibi sayn ye, biz gereksiz, gsteri amal, msrife an lksten kanrz. Ama bu, bir amaca hizmet eden zel bir lkstr. ok alyorum ve birok sorumlulua katlanyorum. Bir sre iin grevimin zorluklarn unutabileceim bir yere ihtiyacm var." Trevize "Dierlerinin gz baka yerlerdeyken btn Comporrellonlular byle mi yayor?" diye sordu. "Bu, yaplan iin derecesine ve sorumluluuna bal. ok az bir insann buna paras yeter, bunu hak eder ya da ahlaki kurallarmza gre arzu eder." "Ama sayn bakan, sizin buna paranz yeter mi, layk msnz ve bunu ister misiniz?" Bakan "Yksek mevkilerin grevleri olduu kadar imtiyazlar da vardr, imdi bana u lgnlnzdan bahsedin biraz." Bir kanepeye oturdu. Kanepenin minderi onun arl altnda yavaa kt ve yaknda, tam karsna yine ayn yumuaklkta bir koltua iaret ederek oturmasn istedi. Trevize oturdu. "lgnlk m, sayn bakan?" Bakan, sa dirseini bir mindere dayayarak rahata oturdu. "zel konumalarda an resmiyet gereklerini uygulamak zorunda deiliz. Bana Lizalor diyebilirsin. Ben de sana Trevize diyeceim. Syle bana fikrin nedir Trevize, onu tartalm." Trevize ayak ayakstne att ve geriye yasland. "Dinle Lizalor, bana, gemiden kendi isteimle vazgeme ya da resmi bir duruma seme olanan verdin. Her iki durumda da gemi mahvolacak. Bununla beraber daha nceki seenei kabul etmem iin kendinizi skntlara sokuyorsunuz. Arkadalarm ve ben istediimiz yere gide-bilelim diye benimkiyle deitirmek zere baka bir gemi vermeyi istiyorsunuz. Hatta istesek burada, Comporellon'da kalp vatandala bile kabul edilebileceiz. Arkadalarmla grmem iin on be dakika sre tanyorsun. Dostlarm belki de u anda konforlu odalardayken beni kendi zel dairene getiriyorsun. Ksacas, meseleyi mahkemeye yanstmadan gemiyi sana vermem iin aresizlikle beni ayartmaya alyorsun." "Ama Trevize, bana hi uzlatrc eyler sylemiyorsun." "Evet, hi." "Ya da gemiden gnll olarak vazgemenin bir yarglamadan daha hzl ve kolay olaca hususunda hibir ey sylemiyorsun." "Hayr! Farkl bir neri getiriyorum?" "Neymi o?" "Yarglamann hemen hemen hi sevilmemesinin bir sebebi halka ak olmasdr. Birok kez bu gezegenin sert yasal sistemine bavurmusundur ve batan sona hi kayda geirilmeyen bir yarglamann kolay olacan sanmyorum. Eer yarglama kaytlara geerse Vkfn bu olaydan haberi olur ve yarglama biter bitmez gemiyi derhal Vkfa ermek zorunda kalrsnz." "Tabii ki" dedi Lizalor duygusuz bir ifadeyle, "Gemi Vkfndr." Trevize "Ama benimle yaplacak zel bir mutabakat resmi kaytlarda bulunmayabilir. Gemiye sahip olabilirsiniz ve Vakf bu olaydan haberdar olmad, hatta bu gezegende olduumuzu bile bilmedii iin gemiyi elde tutabilirsiniz. Eminim ki yapmak istediiniz ey bu." "Niin yapalm bunu?" Suratnda hl ayn duygusuz ifade vard. "Vakf Konfederasyonunun bir yesi deil miyiz, biz?" "Pek deil. Siz birleik bir kuvvet statsndesiniz. Federasyona ye gezegenlerin krmz renkte gsterildii btn Galaktik haritalarda Comporellon ve ona bal gezegenler soluk pembe renkli lekeler halinde belirtilir." "yle bile olsa birleik bir kuvvet olarak tabii ki Vakf ile ibirlii yapmak isteriz." "Sahi mi? Comporellon tam bir bamszlk, hatta liderlik hayal ediyor olamaz m? Siz eski bir gezegensiniz. Hemen hemen btn gezegenler olduklarndan daha eski olduklarn ileri srerler ama Comporellon gerekten eski bir gezegendir." Bakan Lizalor souk bir glmsemeyle "Taraftarlarmzdan bazlar inanmasa da, aslnda en eski olandr,"

dedi. "Comporellon'un baml kk gezegen gruplarnn lideri olduu bir zaman olamaz m? Siz de hl kaybolan bu gc yeniden kazanmay hayal ediyor olamaz msnz?" "Byle imknsz bir amac hayal ettiimizi mi sanyorsun? Dncelerini renmeden nce buna "Delilik" diyordum ve bence imdi de bu kesinlikle bir deliliktir." "Hayaller imknsz olabilir ama yine de hayal kurulur. Galaksinin tam snrnda bulunan ve dier btn gezegenlerinkinden daha ksa olan be yz ylhk gemii ile Terminus Galaksi'yi fiilen ynetiyor. Comporellon da bunu yapmaz m? Ne diyorsun?" Lizalor sessizdi. "Anladmz kadaryla Terminus bu mevkiye Hari Seldon Plan'n gelitirerek geldi." "Bu onun stn olmasnn psikolojik destei ve belki de insanlar ona inand srece devam edecektir. Comporellon ynetimi buna inanmyor olabilir. yle olsa bile Terminus'un bir de teknolojik destei vardr. Terminus'un Galaksi zerindeki hegemonyas, hi phesiz ele geirmek iin skntya girdiiniz Gravitik gemi rneindeki gibi gelimi bir teknolojiye dayanr. Terminus'tan baka hibir gezegen gravitik gemiler satmaz. Comporellon bunlardan bir tane edinip ileyiini ayrntlaryla renebilirse teknolojik gelimesinde ileri doru dev bir adm atabilir. Terminus'u liderlikten etmede size yardm etmenin uygun olduunu sanmyorum ama ynetiminiz bunun tersini dnebilir." Lizalor "Bunda ciddi olamazsn. Vkfn istei dnda bir gemisini alkoyan herhangi bir ynetim onun hiddetini grecektir ve tarih de gsterir ki Vakf olduka mthi bir biimde hiddetlenebilir" dedi. "Vakf sadece fkelenecek bir ey olduunda fkelenir" dedi Trevize. "Bu halde, Trevize, senin durum analizinin delilikten baka bir ey olduunu farz edersek, gemiyi bize brakp sk bu- pazarla oturmak yararna olmaz m? Tartma ekline gre, gemiyi sessizce bize vermen karl ok ey veririz." "O zaman meseleyi Vkfa rapor etmeyeceime gvenebilir misin?" "Elbette. nk o zaman kendinden de bahsetmek zorunda kalacaksn." "Bask altnda kaldm zaman rapor edebilirim." "Evet. Saduyunun, Meclis bakannzn buna asl inanmayacan sylemedii mddete. Haydi, denesene bunu." Trevize ban sallad. "Bunu yapmayacam Bayan Lizalor. Gemi benim ve yle kalmasn istiyorum. Daha nce de sylediim gibi eer ona girmek iin bir zorlama yaparsanz, gemi mthi bir gle patlayacaktr. Sizi temin ederim ki doruyu sylyorum. Bunun bir blf olduu fikrine gvenmeyin." "Gemiye girip bilgisayar yeniden ykleyebilirsin deil mi?" "phesiz, ama bunu yapmayacam." Lizalor derince i ekti. "Biliyorsun fikrini deitirmeni salayabiliriz. Eer bunu sana yapabileceklerimizle beceremezsek, o zaman arkadan Dr. Pelorat'a ya da gen kadna yapacaklarmzla becerebiliriz." "kence mi, bakan? Sizin yasanz bu mu?" "Hayr, sayn meclis yesi. Bu kadar zalimce bir ey yapmak zorunda kalmayabiliriz. Daima zihin sondaj mmkndr." Trevize, bakann dairesine girdiinden beri ilk kez iten rperdi. "Bunu da yapamazsn. Tbbi amalar dnda zihin sondajlar yapmak btn Galakside yasakland." "Fakat eer aresizlie itiliyorsak..." "Hibir fayda salamayaca iin bunu denemek isterim," dedi Trevize sakince. "Gemiyi elde tutmadaki kararllm o kadar derin ki, zihnimi benden alp sana verirken zihin sondaj onu bozacaktr (Bunu bir blf olarak dnd ve iindeki rperti daha da artt). Zi hnime zarar vermeden beni ikna edebilecek kadar becerikli olsanz, gemiye girip silah sistemini etkisiz hale getirseniz ve size teslim etsem bile o yine de hibir iinize yaramaz. Geminin bilgisayar gemiden daha gelimi bir yapya sahip ve gemi, nasl yapldn bilmiyorum ama sadece benimle beraber olunca tam kapasitede alr. Bu yzden ona bir kiilik bilgisayar diyebilirim." "Farz et ki gemin sende kald ve sen hl onun pilotusun. erefli bir Comporellon vatanda olarak onu bizim admza ynetir sin? Byk bir miktar maa. Hatr saylr bir lks. Arkadalarn da ayn ekilde." "Hayr." "Teklifin ne o halde? Sen ve arkadalarnn geminize binip laksi'ye doru gitmenize seyirci kalmamz m istiyorsun? Seni uyaryorum, bunu yapmadan nce Vakfa sen ve arkadalarnn gemiyle beraber burada olduunuzu bildirir ve tesini onlara brakrz." "Ve gemiyi de kaybedersiniz." "Eer gemiyi kaybedeceksek belki de onun kstah bir baka gezegen vatandandan ziyade

Vkfa gitmesini tercih ederiz." "O halde bir uzlama neriyorum." "Uzlama m? Pekl, dinliyorum. Devam et." Trevize dikkatle "nemli bir grevim var. Bu, Vkfn destei ile balad. Bu destek kesilmi gibi grnyor ama vazife nemim koruyor. Vkfn kestii bu destei Comporellon'un salamasn istiyorum ve eer grevi baaryla tamamlarsam Comporellon bundan fayda grecek." Lizalor kararsz bir ifade taknd. "Ve gemiyi Vkfa geri gtrecek misin?" "Bunu yapmay dnmedim. Vakf, bir gn gemiyi onlara iade etmeye niyetim olduunu dnrse gemiyi fazla aramayacaktr." "Bu tamamen gemiyi bize verecein anlamna gelmez." "Grevi tamamladktan sonra gemi daha fazla iime yaramayabilir. Bu durumda Comporellon'un gemiyi almasna bir itirazm olmaz." Sessizlik iinde ikisi de birbirine baktlar. Lizalor "artl konuuyorsun, iime yaramayabilir diyorsun, nn bizce hi deeri yok." "ok byk szler verebilirdim fakat bunun sizce deeri ne olurdu. Verdiim szlerin ihtiyatl ve snrl olmas gerei onlarn en azndan samimi olduunu gstermeli sana." "Zekice" dedi Lizalor ban sallayarak. "Sevdim bunu. Peki, grevin nedir ve bundan Comporellon nasl yararlanacak?" Trevize "Hayr, hayr, imdi senin sran. Bu grevin Comporellon asndan nemini aklarsam bana destek salayacak msn?" Uzun boylu, gl Bakan Lizalor oturduu divandan ayaa kalkarak "Karnm ackt, meclis yesi Trevize ve bo bir mide ile daha fazla devam edemem. Biraz bir eyler yiyip imeyi neriyorum. Bundan sonra meseleyi bir sonuca balarz." O anda Trevize kadnda olduka etobur bir grnm hissetti ve huzursuzlukla dudaklarn srd. 21. Yemek besin deeri asndan zengin olabilirdi ama damak zevkine hitap etmiyordu. Tabakta, yaprakl bir sebze zerine hardal soslu halanm sr eti vard. Trevize bunu grmedi bile. Ar tuzlu olduu iin sevmedi. Daha sonra bunun bir cins deniz yosunu olduunu anlad. Sonra elma tadna benzeyen eftali kokulu bir para meyva geldi (aslnda fena deildi) ve scak, siyah bir iki verdiler. Tad o kadar keskindi ki yarsn iemedi ve yerine bir bardak souk su istedi. Porsiyonlarn hepsi kkt ama Trevize bu koullarda buna aldrmad. zel bir yemekti bu, grnrde hi uak yoktu. Bakan, yemekleri kendisi stp servis yapmt. Yemekten sonra tabaklarla atal baklan yine kendisi toplad. "Umarm yemek houna gitmitir" dedi Lizalor yemek odasn terk ederken. "Olduka hotu" dedi Trevize isteksizce. Bakan tekrar dardaki yerine oturdu. "O halde" dedi. "nceki tartmamza dnelim. Comporellon, Vakfn teknolojideki nclne ve Galaksi' nin en stn gemisine sahip olmasndan rahatsz olabilir demitin. Bu, bir bakma doru, ama olayn bu yn sadece yldzlararas politikayla ilgilenenleri alakadar edecektir ve bunlar da olduka az bir oranda. Sz edilecek ok daha nemli bir nokta orta halli Comporellon'lularn Vakftaki ahlakszlktan duyduklar endiedir. Birok gezegenlerde ahlakszlk vard ama bu, Termi -nus'ta daha belirginlemi gibi grnyor. unu sylemek isterim ki, bu gezegendeki anti -Terminus ama, daha soyut meselelere o kar karya olan amalardan daha ok yerlemitir." "Ahlakszlk m?" dedi Trevize akn. "Vakfn kusurlar olarak kabul ettiiniz eyler Galaksi'nin bu parasnda uygun yeterlikte ve parasal dorulukla ileyip gidiyor." "Meclis yesi Trevize, biz burada cinsi ahlaktan bahsediyoruz." "Bu durumda da seni kesinlikle, anlamyorum. Cinsel ilikiler asndan tamamen ahlakl bir toplumuz biz. Sosyal yaamn her ynnde kadnlar ok iyi temsil edilirler. Meclis bakanmz bir kadn ve meclisin yaklak yarsn..." Bakann yzn bir fke dalgas kaplad. "Meclis yesi, benimle dalga m geiyorsun sen? Cinsi ahlakn ne olduunu hi phesiz biliyorsun. Terminus'ta evlilik kurumlam m yoksa kurumlamam m?" "Kurumlamakla neyi kastediyorsun?" "Bir ifti birbirine balayan resmi bir evlilik treni var m?" "insanlar arzu ederse tabii. Byle bir tren vergi sorunlarn ve miras ilerini kolaylatrr." "Ama boanma mmkn." "phesiz. nsanlarn birbirine bal kalmalar evlib'k obuadan ahlakszlk..."

"Hibir dini snrlama yok mu?" "Dini mi? Eski inanlarn felsefesini yapan insanlar var ama bunun evlilikle ne alakas olabilir?" "Sayn ye, burada Comporellon'da seksin her yn skca kontrol altndadr. Evlilik dnda sekse izin verilmez. Hatta evlilikte bile onun hakknda pek konuulmaz. Seksin dier gezegenlerde ve zellikle Terminus'ta ne zaman, nasl ve dini deerlere bakmakszn kiminle olursa olsun aff gerektirecek hibir yn olmayan, sadece sosyal mutluluk olarak kabul ediliyor grnmesi bizi oke etti." Trevize omuz silkti "zgnm, ama Galaksiyi hatta Terminusu deitirme iini ben stlenemem ve ayrca bunun benim gemimle ne ilgisi var?" "Gemi meselesi iin genelde halkn dncesinden ve bunun meselede bir uzlamaya varmak iin beni nasl snrladn anlatyorum. Comporellon halk, senin gen ve gzel bir kadn kendinin ve arkadann ehvet duygularn tatmin etmek iin gemiye alm olduunu kefederlerse dehete deceklerdir. Sizleri umumi bir yarglama yerine bar bir feragate zorluyor olmam kendi gvenliinizin saland anlamna gelmez." Trevize "Gryorum ki bu yemei tehditle yeni bir ikna yntemi dnmek iin kullandn" dedi. "Sadece tehlikeleri sylyorum. Gemiye aldn kadnn bir seks arac, olduunu inkr edebilecek misin?" "Tabii edebilirim. Bliss, arkadam Dr. Pelorat'n ahbab. Onunla ekien baka arkada yok. Onlarn statsne evlilik diyemezsin ama inanyorum ki her ikisinin aklnda da evlilik var." "Bu iin iinde olmadm m sylyorsun?" "Tabii ki yle" dedi Trevize. "Ne sanyorsun beni?" "Bir ey syleyemem. Ahlaki inanlarm bilmiyorum." "O halde sana unu syleyeyim ki, ahlaki inanlarm bana arkadalarmn sahip olduklar eyler ve onlarn dostuyla uramamam telkin eder." "Hi batan kmadn m?" "Bu geree gem vuramam ama buna boyun emek iin hi ansm yok." "Hi ansn yok mu? Belki de kadnlara ilgi duymuyorsun." "Byle dnme. lgi duyuyorum elbette." "Bir kadnla seks yapmayal ne kadar oldu?" "Aylarca. Terminus'tan ayrldktan sonra hi." "Bu durumdan da holanmyorsun tabii ki." "Elbette holanmyorum" dedi Trevize itenlikle. "Ama bu durumda hi ansm yok." "Bu halini bilen arkadan Pelorat kadnn seninle paylamaya kesinlikle raz olacaktr." "Byle bir skntm olduunu ona hi belli etmedim ama eer fark etse bile Bliss'i benimle paylamak istemeyecektir. Kadnn da raz olacan sanmam. Onu cezbetmiyorum." "Bunu denediini mi sylyorsun?" "Hayr, byle bir ey yapmadm. Denemeye gerek olmadn hissederek bu kanya vardm. Neyse, ona zel bir ilgim de yok." "artc! O, her erkein ekici diyecei bir kadn." "Fiziksel olarak gzel. Ama bana hitap etmiyor. Ayrca ok gen ve baz ynlerden de ok ocuksu." "Olgun kadnlar tercih ediyorsun o halde." Trevize duraksad. Bu lafta bir hile mi vard? "Baz olgun kadnlar ayrt edecek kadar yalym. Ayrca, bunun gemimle ne ilgisi var?" dedi dikkatle. Lizalor "Bir an iin gemini unut. Krk alt yandaym ve evli deilim, evlenemeyecek kadar megulm." "Bu durumda, btn yaamn boyunca toplum kurallarnz yznden kendine hkim olmak zorunda kaldn. Bu yzden mi ne kadar zamandr sevimediimi soruyordun? Bu konuda fikrimi mi renmek istiyorsun? Eer yleyse syleyeyim, bu yiyecek ve iecek deil. Sekssiz yaamak rahatsz edici ama imknsz deil." Bakan glmsedi, gzlerinde yine o etoburca bak vard. "Beni yanl anlama, Trevize. Yksek mevkiinin imtiyazlar var ama ihtiyatl olmak da mmkndr. Tamamen de bu iten kanmam. Ama Compoellon erkekleri tatmin edici deil. u gerei kabul ediyorum ki ahlak, kesinlikle iyidir, ama bu gezegendeki erkeklere suun sorumluluu ykleniyor ve bu yzden onlar da macerasz, giriken olmayan, balamakta geciken, bitirmekte acele eden ve genelde beceriksiz tipler oluyorlar." Trevize ihtiyatla "Bu konuda da yapabileceim bir ey yok." "Hatann bende olabileceini mi, benim ehvet duygular uyandramadm m ima ediyorsun?" Trevize elini kaldrarak "Hi byle bir ey sylemedim."

"Bu durumda frsat verilirse nasl davranrsn? Sen, yanndaki gen ve byleyici bir kadna ramen aylarca sren mecburi bir mahrumiyet altnda kalan ve kanmca seksin her ynn fazlasyla tatm gayri ahlaki bir gezegenin insansn. Karnda, demin itiraf ettiin gibi olgun bir kadn, mesela ben olursam nasl davranrsn?" Trevize "Mevkinize uygun sayg ve nezaketle davranrm" dedi. "Aptal olma" dedi Bakan. Eli belinin sana uzand. Onu evreleyen beyaz erit gevedi, boynundan ve gsnden kurtuldu. Elbisesinin belinin vcuttan kurtulup gevek kald aka grlyordu. Trevize aknlktan donmu olarak oturuyordu. Bunu acaba ne zamandr dnyordu? Ya da bu, tehditlerin yapamadn yapacak bir rvet miydi? Elbise, gs ksmndaki serte kvrmlarla beraber aaya kayp gitti. Bakan rlplak olarak yznde gururlu bir edayla oraya oturdu. Gsleri kendisi gibi iri csseli ve diri ve fazlasyla etkileyici bir kadn iin biraz kkt. "Ne diyorsun?" dedi Bakan. Trevize itenlikle "Byleyici" dedi. "Peki, bunun iin ne yapmay dnyorsun?" "Comporellon'da ahlaki deerler buna ne der, Bayan Lizalor?" "Terminus'lu bir adam bu ne ilgilendirir? Senin ahlak anlayn ne der buna? Bala ltfen, gsm souk ve scakla ihtiyac var." Trevize ayaa kalkt ve soyunmaya balad.

6. BLM DNYANIN YAPISI


22. Trevize sanki uyuturucu alm gibiydi ve ne kadar zaman getiini dnd. Yannda Ulatrma Bakan Mitza Lizalor yatyordu. Yzkoyun, ba yanda, az ak bir vaziyette uzanm ve horluyordu. Onun uyuyor olmas iini ferahlatt. Kalktnda kendisinin uyuyup kaldn fark etmesini istedi. Trevize uyumay ok istedi, ama bunu yapmamas gerektiini hissetti. O, uyandnda kendisini uyuyor bulmamalyd. Bakan, yorgunluk ve rehavetle dalp gittiinde, kendisinin dayanabildiim grmeliydi. O da Vakf da doup bym bir lmszden byle bir dayankllk beklerdi ve bu hususta da onu yanltmamak iyi olurdu. i iyi becermiti bir bakma. Cssesi ve gc, politik kudreti, karlat Comporellon'lu erkekleri hor grmesi Terminus'lu erkeklerin seksi baarlar (ki Trevize onlarn neler olduunu merak ediyordu) ile onun tatmin edilmeyi arzu ettiini ok doru olarak tahmin etmiti Trevize. Bu zlemini ve beklentisini ifade edemeyerek kendisine yle davranlmasn bile umuyor olabilirdi. Bu dnceye gre hareket etmi ve ansnn da yardmyla hakl olduunu anlamt ('Hep hakl Trevize' diye kendi kendine glmsyordu). Bu hareketi, kadm memnun etmi, ayrca kendisinin de hi etkilemeksizin onu ypratan davranlara ynelmesine frsat yaratmt. Ama kolay olmamt bu. Mthi bir vcuda (krk alt yanda olduunu sylemiti ama yirmi be yandaki bir atlete ta karrd) ve sadece uursuzca bir zevkle stesinden gelinebilen byk bir gce sahipti. Aslnda eitilebilir ve daha nazik olmas retilebilirdi (ama acaba kendisi uygulamalara dayanabilecek miydi?); eer uygulananlar Bakana, kendisi ve daha nemlisi Trevize'nn kapasitesi hakknda bir eyler retebilseydi ok ho bir ey olacakt ama onunla..." Horultu birden kesildi ve kadn kmldad. Trevize elini onun omuzuna koydu, hafife okad ve gzleri ald. Dirsekleri zerinde yataa uzanmt ve kadna canl ve hayat dolu grnebilmek iin elinden geleni yapt. "Uyuduuna sevindim, canm" dedi. "Dinlenmeye ihtiyacn vard." Uykulu uykulu glmsedi Trevize'ye ve bir an onun yeniden sevimek isteyeceini dnd ama geri geri giderek srtn arkaya dayad. Yumuak ve tatmin olmu bir sesle "Bandan beri seni doru yarglamm. Sevimede stne yok," dedi. Alak gnll grnmeye alarak "Daha yumuak olmalym" dedi. "Sama. ok haklydn. Seviirken ok hareketliydin, yorgunluktan bitkin deceinden korktum, ama byle olmadm kantladn bana. Hakikat bu, deil mi?" "Sevimek iin pek istekli olmayan birisi gibi mi davrandm?"

"Hayr, hi de deil" dedi ve bir kahkaha koyuverdi. "Hl zihin sondajlarn m dnyorsun" dedi Trevi/e. Lizalor, yemden gld. "Deli misin sen? imdi seni kaybetmek ister miyim hi?" "Evet, beni geici olarak kaybetmen daha iyi olur..." "Ne?" dedi kalarn atarak. "Eer burada srekli kalrsam, sevgilim, kimseler grmeksizin ve duymakszn bu i ne kadar srebilir? Ama grev iin buradan doal olarak belli aralklarla dnp sana rapor vereceim, o zaman bir sre beraber oluruz ve grevimin de nemli olduu sanlr." Sa kalasn kayarak dnd ve "Sanyorum haklsn. Bu fikirden nefret ediyorum ama kanmca haklsn" dedi. "Geri dnmeyeceimi dnmene gerek yok" dedi Trevize. "Burada beni neyin beklediini unutacak kadar aptal deilim." Bakan glmsedi, hafife yanana dokundu ve "Houna gitti mi sevgilim?" diye sordu gzlerine bakarak. "Bendeki duygunun yannda bu kelime hafif kalr, hayatm." "Ayrca sen Vakf vatandasn. Genliinin doruunda bir Terminuslusun. Birok hneri olan her cinsten kadnlara alkn olmalsn..." Trevize rahatlkla ama sonunda gerei syleyerek "Hibir eyle, en azndan sana benzeyen hibir eyle karlamadm" diyebildi. "yle diyorsan yledir" dedi memnunlukla. "Fakat biliyorsun eski alkanlklar kolay terk edilmez ve bir eit teminat olmakszn bir erkein szne gvenebileceimi sanmyorum. Sen ve arkadan Pelorat belki de hemen grevinize gideceksiniz. Bunu duydum ve uygun buluyorum, ama gen kadn burada tutacam. ok iyi muamele grecektir, hi endieniz olmasn, ama Doktor Pelorat onu arzu edecektir ve bu grevdeki ihtirasn uzun zaman seni buralardan uzaklatrabilse de o, Comporellon'a sk sk dnmenizin bir yolunu bulacaktr." "Ama Lizalor, bu imknsz?" "Gerekten mi?" Gzlerinde o an bir phe belirdi. "Neden imknsz olsun? Bir kadna ne iin ihtiya duyarsn?" "Seks iin deil. Bunu sana anlatmtm, gerei sylemitim sana. O, Pelorat'n ve ona kar hibir ilgim yok. Ayrca eminim ki o, senin baaryla yaptn bu ii yapmay denese ikiye ayrlr." Lizalor neredeyse glmsyordu ama kendine hkim olarak "yleyse onun Comporellon'da kalmasndan sana ne?" dedi. "nk o, vazifemiz iin ok nemli, ite bu yzden bizimle gelmeli." "Peki, yleyse vazifeniz neydi? Aradan zaman geti unuttum." Trevize bir an kararszlk geirdi. Gerei anlatmalyd. Etkileyici hibir yalan gelmiyordu aklna. "Dinle beni" dedi. "Comporellon eski bir gezegen olabilir. Hatta en eskiler arasnda bile yer alyor olabilir, ama en eskisi olamaz. nsan yaam buradan kaynaklanmad. lk insanlar buraya baka bir gezegenden geldiler ve belki insanlar orada da yaratlmad. Ama yine baka ve daha eski bir gezegenden glediler. Nihayet, zaman iinde geriye doru giden bu aratrma durmal ve dnyaya, insanlarn ortaya kt yere varmalyz. Yeryzn bulmaya alyorum ben." Mitza Lizalor'daki ani deiiklik onu hayrete drd. Gzleri byd, nefesi hzland ve orada yatakta uzanrken btn kaslar adeta gerildi. Kollarn dimdik yukarya doru kaldrd ve her iki elin ilk iki parmaklarn birbiri zerine kondurdu. "Syledin onu" diye bouk bir sesle fsldad. 23. Bundan sonra hibir sylemedi ve ona bakmad. Kollarn yavaa aaya salland, bacaklar yatan kenarndan sarkt, doruldu, arkasn dnerek oturdu. Trevize, sessizce olduu yere uzand. Sayshell'deki sakin turizm brosunda, Munn Li Compor'un kendisine syledii szler vard zihninde. Trevize'nin u anda zerinde bulunduu kendi ana gezegeni hakknda konuuyordu... "Bu konuda batl inanlar vardr. Bu kelimeyi her syleyilerinde uursuzluu savmak iin parmaklarn st ste getirir ve her iki ellerini havaya kaldrrlar." "Bunu, olaydan sonra hatrlamann ne yaran vard?" "Ne sylemem gerekirdi, Mitza?" diye mrldand. Ban sallad hafife, ayaa kalkt, ileri doru yrd ve sonra kapdan geti. Kap arkasndan kapand, hemen sonra arldayan su sesi duyuldu. Amasz, basite ylece bekledi. Kendisi de dua girip girmemekte tereddt etti ama sonradan bunu

yapmamann daha iyi olacana karar verdi. Ama sonra da du yapmadan vazgetii iin yeniden buna ihtiya duydu. Lizalor sonunda banyodan kt ve elbise semeye balad. Trevize sordu "Bir sakncas var m eer..." Lizalor cevap vermedi ve o da kabul ettiini dnerek sesini kartmad. Elini kolunu sallayarak erkeksi bir havayla banyoya girmeyi denedi, ama yapt yaramazlk iin gcenen annesinin onu cezalandrmayp sadece konumayarak, zntyle bzlp durmasna gz yumduu gnlerdeki gibi hissetti kendini. Przsz duvarl kck odaya girip etrafa baktnda, bombo bir oda grd, tamamen bo. Etrafa daha dikkatle bakt. Grnrde hibir ey yoktu. Tekrar kapy ap kafasn dar uzatarak "Syler misin, bu duu nasl ayorsun?" dedi. Deodorant (ya da Trevize onu deodorant sand) yerine koydu, banyoya gidip, hl yzne bakmadan iaret etti. Trevize, parman gsterdii yne baknca duvarda sanki desinatrn beyazn sadeliini bozmaktan sinirlenmiesine azck boyad ak pembe renkli, kullanm amacn gstermekten baka her ie yarayan yuvarlak bir nokta grd. Hafife omuz silkti, duvara doru eilip noktaya dokundu. Herhalde tek yaplacak ey buydu. Anszn bolca tazyikli su her bir ynden zerine fkrmaya balad. Nefesi kesilerek dmeye tekrar dokundu ve su kesildi. ok daha fazla komik grndn bilerek kapy at. Neredeyse konuam ayacak gibi tir tir titriyordu. "Scak suyu nasl ayorsun?" diyebildi glkle. Lizalor bakt, onun bu hali, hiddetini (endiesini ya da onu zen her neyse) alp gtrmt. Glmemek iin kendini glkle zapt ediyordu ve sonra, birdenbire kahkahay patlatt. "Ne scak suyu?" dedi. "Ykanmak iin su starak enerjiyi israf edeceimizi mi sanyorsun? Bu, soukluu giderilmi, lk su. Daha ne istiyorsun? Sizi gidi nane molla Terminuslular. Gir ieri de ykan!" Trevize ard, ama aknl ksa srd. nk hibir ans olmad akt. Byk bir isteksizlikle pembe dmeye tekrar dokundu ve bu kez vcudu buz gibi suyla kaskat kesildi. Ilk su bu muydu? Vcudunda kpkler oluuyor, o da, bunun asl ykama suyu olduunu dnyor ve fazla srmeyeceini mit ediyordu. Sonra, nihayet durulama suyu gelmeye balad. Ilkt su. Belki de pek lk deil ama pek souk da deildi. Souktan kaskat kesilmi vcudu biraz yumuamt. Suyu durdurmak iin dmeye basmay dnyordu ve etrafta hi havlu ya da havlu yerine kullanlacak bir ey yokken Lizalor'un nasl kurulandn merak ediyordu ki, su kesildi. Ardndan, eer deiik ynlerden eit olarak gelmese onu kesinlikle devirebilecek kadar kuvvetli bir hava akm flemeye balad. Scakt, hatta ok scakt. Trevize, havay stmann suyu stmaktan ok daha az enerji gerektirdiini biliyordu. Scak hava, zerindeki suyu buharlard ve birka dakika iinde sanki hayatnda hi slanmam gibi kupkuru bir ekilde darya kt. Lizalor yeniden eski haline kavumu gibiydi. "yi hissediyor musun kendini?" dedi. "ok iyi" dedi Trevize. Gerekten, ok rahat hissediyordu kendini. "Btn yapacam ey kendimi sya hazrlamakt. Bana syleme..." "Nanemolla" dedi Lizalor hor gren bir tavrla. Onun deodorantn kulland, sonra giyinmeye balad. Lizalor temiz amar giymiti ama kendisininkiler temiz deildi. "u dnyaya ne demeliydim?" Lizalor "Biz ona 'en eski' deriz," dedi. "Kullandm ismin yasak olduunu nereden bilebilirdim? Bana syledin mi bunu?" "Sordun mu?" "Sorulacan nasl bilebilirdim?" "imdi biliyorsun." "Mutlaka unuturum." "Unutmasan iyi olur." "Ne fark eder?" dedi Trevize sinirlenerek, "O sadece bir kelime, bir sz." Lizalor tereddtl "insanlarn kullanmad szler vardr. Bildiin her sz her durumda kullanr msn sen?" "Baz kelimeler kabadr, bazlar uygunsuzdur, bazlar ise zel artlarda kullanlabilir. Kullandm sz bunlardan hangisine giriyor?" "Kasvetli, kutsal bir sz. Bize esas olan ve imdi yaamayan bir gezegeni temsil eder. Trajik bir kelimedir ve bize bir zamanlar yakn olduu iin hissederiz onu. Onun hakknda konumamay tercih

ederiz, eer mecbur kalrsak adn kullanmayz." Teki parmaklarm st ste koyarak bana doru uzatman? Bu, znty ve acy nasl gideriyor?" Lizalorun yz kzard. "Bu otomatik bir reaksiyondu ve beni buna zorladn iin sana mteekkir deilim. Bu kelimenin hatta bunu dnmenin bile uursuzluk getirdiine inanan insanlar var ve ite bu yolla ondan kurtuluyorlar." "Parmaklar st ste koymann uursuzluklar savacana sen de inanyor musun?" "Hayr... eyy, bir bakma evet. Byle yapmazsam huzursuz oluyorum." Lizalor, Trevize'ye bakmyordu. Sonra, konuyu deitirmek istercesine "Peki, u siyah sal kadnn, u szn ettiin gezegene ulama grevinizdeki nemi nedir?" " 'En eski' de. Ya da bunu sylememeyi mi tercih edersin?" "Bunu hi tartmamay yelerim, ama sana bir soru sormutum." "Sanyorum onun halk bugnk gezegenlerine 'En eski'den gmen olarak gelmiler." "Bizim gibi" dedi Lizalor gururla. "Ama onun halknn onun deyimiyle 'En eski'yi anlamaya anahtar tekil eden baz gelenekleri varm. Onlara ulap, kaytlar inceleyebilirsek bunu anlayabilirmiiz.." "Yalan sylyor." "Belki, fakat bunu kontrol etmeliyiz." "Bu kadn pheli bilgisiyle sizinle beraberse ve 'En eski'ye onunla ulamak istiyorsan Comporellon'a niin geldin?" " 'En eski'nin yerini bulmak iin. Bir zamanlar sevdiim, Vakfl bir arkadam vard. Comporellon neslinden geliyordu ve 'En eski' tarihi hakknda birok bilgiyi Comporellon'da bulabileceimi syledi bana." "yle mi dedi gerekten? Ve hi onun tarihinden bahsetti mi?" "Evet" dedi Trevize gerei syleyerek. 'En eski'nin tamamen radyoaktif, l bir gezegen olduunu syledi. Bunun sebebini bilmiyordu ama nkleer patlamalarn bir sonucu olabileceini dnyordu. Belki savata da olmutur..." "Hayr!" dedi Lizalor yksek sesle. " 'Hayr, hi sava olmad' m? Yoksa hayr, 'en eski' radyoaktif deil miydi?" "Radyoaktifti ama hi sava olmad." "Nasl radyoaktif oldu yleyse? 'En eski'de radyoaktivite insan yaamnn grnmesiyle balam olamaz. O takdirde hi yaam olmazd." Lizalor tereddt iindeydi. Dimdik duruyordu ve derince nefes alyordu, neredeyse soluu kesilecekti. "Bu bir cezalandrmayd" dedi. "Oras, robot kullanan bir gezegendi. Robotlarn ne olduunu biliyor musun?" "Evet." "Onlarn robotlar vard ve bu yzden cezalandrldlar. Robotlara sahip olan btn gezegenler cezalandrld ve artk yaamyorlar." "Kim cezalandrd onlar, Lizalor?" "Cezalandran kimse. Tarihin gleri. Bilmiyorum." Ban ondan evirerek uzaklara bakt. "Bakalarna sor." "Bunu isterim, ama kime soraym. Comporellon'da ilkel tarihle uraan insanlar var m?" "Var. Onlarn bizimle, sradan Comporrellonlular aras ok iyi deil, ama Vakf, sizin Vakfnz onlarn tabiriyle 'Bilimsel zgrlk'te srar ediyor." "Bence kt bir srar deil" dedi Trevize. "Olmayandan uydurup, dzmeceler yaratlan eyler ktdr." Trevize omuz silkti. Meseleyi tartmann bir amac yoktu. "Arkadam Dr. Pelorat bu eit bir ilkel tarih uzmandr. Eminim Comporellon'lu meslektalaryla tanmaktan holanacaktr. Bunu ayarlayabilir misin Lizalor?" Ban sallad. "Burada, bu ehirdeki niversitede alan Vasil Deniador isminde bir tarihi var. Ders anlatmaz, ama size renmek istediklerinizi syleyebilir." "Niin ders vermiyor?" "Ders vermesi yasakland iin deil, sadece renciler onun dersini semedii iin." Trevize alayc olmamaya alarak "Sanyorum rencilere onu sememe konusunda telkinlerde bulunuluyor." "Niin yapsnlar bunu? O, bir pheci. O tipler bizde var, biliyorsun. Genel dnce sistemlerine kar kendi fikirlerini ileri sren, kendilerinin tek bana hakl ve ounluun haksz olduunu hissedecek kadar kstah olan insanlar daima vardr." "Bu da baz ynlerden yle olamaz m?"

"Asla." diye patlad. Lizalor. "Bu hususta daha fazla tartma hibir fayda salamayaca iin herhangi bir Comporellon'lunun anlatabileceini kelimesi kelimesine sana anlatmaya zorunlu hisseder kendini." "Yani, neyi?" "En eski'yi aratrrsan bulamayacan eyleri." 24. Kendilerine tahsis edilen odalarda Pelorat uzun yz anlamsz olarak Trevize'yi dnceli dinliyordu. "Vasil Deniador? Bu ismi duyduumu hatrlamyorum ama geminin arkasnda, ktphanede onun hakknda birka yaz bulabilirim." "Onu tanmadndan emin misin, dn!" dedi Trevize. "u an, onu hatrladm sanmyorum" dedi Pelorat dikkatle. "Ama, delikanl, ismini duymadm ya da duyduum halde hatrlayamadm yzlerce saygdeer lim vardr." "Ama bu pek mehur biri olmayabilir, aksi halde ismini bilebilirdin." "Dnyann incelenmesi... "En eski' demeye altr kendini Janov, yoksa bu, ileri gletirir." "En eski'nin incelenmesi, renme koridorlarnda iyi bir yerde deildir, o yzden en ileri bilginl er, ilkel tarih alanndakiler bile, bu yola sapmazlar. Ya da daha baka ekilde izah edersek, buradaki bilginler birinci snf lim saylabilmek iin, gerekten yle olsalar bile ilgi duyulmayan bir gezegen konusunda n yapmak istemezler. Eminim ki ben de hi kimseye gre birinci snf bir bilim adam deilim." Bliss "Benim gzmde ylesin" dedi efkatle. "Evet, tabii ki, senin gznde yleyim" dedi Pelorat hafife glmseyerek, "ama beni bir bilim adam olarak kendi kapasitem ynnden yarglamyorsun sen." Artk hemen hemen geceydi, duvardaki saate doru ilerleyince Bliss ile Pelorat'n birbirlerini okadklarn fark etti ve her zamanki gibi sinirli bir duygu belirdi iinde. "Yarn, u Deniador denen adamla grme iini ayarlamaya alaym, ama eer onun da konu hakkndaki bilgisi Bakan'nki gibi az ise u zamankinden daha ileride olamayz." Pelorat "Belki de bizi daha yararl olabilecek birine gtrebilir" dedi. "Sanmyorum. Bu dnyann yeryzne ynelik tavr ya da, br ismini kullansam daha iyi olacak sanyorum. Bu gezegenin yeryzne ilikin tavr aptalca ve batl." Sonra, uzaklaarak "Yorucu bir gn oldu. tah kapayan yemeklerine tahamml edebilirsek yemek yiyip daha sonra da biraz uyumalyz. Duu kullanmasn rendiniz mi?" dedi. "Sevgili dostum" dedi Pelorat, "Bize nazik davrandlar. Birouna ihtiya duymadmz birok bilgi verdiler." Bliss "Dinle Trevize, gemiden ne haber?" dedi. "Ne olmu gemiye?" "Comporellon hkmeti ona el koymuyor mu?" "Hayr, bunu yapacaklarn sanmyorum." "Ooo, ok iyi. Niin peki?" "nk Bakan fikrini deitirmesi iin ikna ettim." "alacak ey" dedi Pelorat. "Hi, ikna edilebilir biri gibi gelmemiti bana." Bliss, "Bilemiyorum. Zihin yapsndan anlaldna gre Trevize'den holanyor" dedi. Trevize birdenbire fkeyle Bliss'e bakarak, "Bunu yaptn m Bliss?" diye sordu. "Ne demek istiyorsun, Trevize?" "Onun zihnini kurcalamak..." "Zihnini kurcalamadm. Ama onun senden holandn anlaynca birka alkanlm harekete geirmekten kendimi alamadm. Bunlar iletilmeliydi ve onun, sana kar iyi duygularla dolu olduundan emin olmak nemli geldi bana." "yi duygular m?" Bundan daha ileri bir eydi bu. "Yumuad ama seksten sonra." Pelorat "Kesinlikle bunu kastetmiyorum, dostum..." dedi. "Neden olmasn?" dedi Trevize hrnlkla. " lk genlik am gemi olabilir ama bu sanat iyi biliyor. Kesinlikle acemi deil. Ayrca centilmenlik yapp onu vc yalanlar sylemeyeceim. Bu, (Bliss'in yeteneklerini kullanmas sayesinde) onun fikriydi ve ben de reddedecek durumda deildim. Bir ara bu fikir aklma geldi ama ona uymadm. Hadi Janov, bana yle tutucu bakma. Aylardr elime bir imkn gememiti" derken elini Bliss'e doru sallad.

Pelorat aknlkla "nan bana Golan, eer bu halimi tutuculuk diye nitelendiriyorsan yanlyorsun. Yaptn ie hi itirazm yok" dedi. Bliss "Ama o tutucu. Sadece, onun sana kar sempati duymasn istemitim, seksi ynden tahrik etme iini hi dnmedim." "Ama yaptn ey tamamen bu, benim az karan Bliss'im. Halka kar tutucu grnmek onun iin gerekli olabilir ama eer durum byleyse, bu, atei kztrmaktan baka bir ie yaramaz." "Onun arzularn da kamlad. Vkfa ihanet edecek." "Bunu her hlkrda yapard" dedi Trevize. "Gemiyi istiyordu." Birden sustu ve fsltyla "Bizi dinliyorlar m acaba?" diye sordu. "Hayr!" dedi Bliss. "Emin misin?" "Eminim. Fark ettirmeden eski bir usulle Gaia'nn zihni uurlarn gemek imknszdr." "yleyse, Comporellon, filosuna deerli bir takviye olacan dnerek gemiyi istiyor." "Ama Vakf buna kesinlikle raz olmaz." "Comporellon Vkfn bunu bilmesini istemiyor." Bliss i ekti. "te zayf yanlarnz. Bakan Comporellon'un yarar iin Vkfa ihanet etmeye niyetleniyor ve seks karlnda bunu baararak Trevize'ye gelince, o da bu ihaneti yok etmek iin kendi isteiyle vcudunu satyor. Ne kadar samalk, ne acayip bir i bu." Trevize souk bir bakla "Yanl dnyorsun, gen bayan." "Deminki szlerimde gen bir kadn deil, Gaia'ym. Ben, btn Gaia'ym." "yleyse, yanlyorsun, Gaia. Vcudumu satmadm ben. Onu, isteyerek sundum. Bundan holandm ve kimseye de bir zarar vermedim. Sonulara gelince, onlar benim acundan iyiye dnd ve ben de kabul ettim. Ve eer Comporellon kendi amalar iin gemiyi istiyorsa, bu meselede kimin hakl olduunu kim syleyebilir? O, bir Vakf gemisi ama dnyay bulmam iin bana verildi. Aratrmam bitirinceye kadar bana ait ve una inanyorum ki Vakf, bu anlamadan geriye dnme hakkna sahip deil. Comporellon ise Vkfn hkimiyetinden holanmyor ve bamszlk hayaliyle yayor. Bu rgt'e kar bir hainlik deil, bir vatanseverlik eylemi olduu iin, onlara gre byle davranp Vakf aldatmak hakl bir davran olabilir. Kimbilir?" "Gerekten de. Kimbilir? Byle, kargaann hkm srd bir Galakside hangi hareketlerin uygun hangilerinin uygunsuz olduuna karar vermek nasl mmkn olabilir? Neyin doru, neyin yanl, neyin iyi, neyin kt, neyin yasal, neyin kanunsuz, neyin yararl, neyin yararsz olduu nasl bilinebilir? Geminin sende kalmasna izin vererek bakann kendi ynetimine kar yapt ihaneti nasl aklarsn? Bu bunaltc gezegenden kurtulup kendi zgrlne kavumay m istiyor? O, bir vatan haini mi yoksa tek bana bir vatansever mi?" "Gerei sylemek gerekirse? Dedi Trevize "Geminin bende kalmasna, ona verdiim, zevk iin bana hissettii minnet duygusuyla m izin verdi, bilemiyorum. 'En eski'yi aradm syleyince bu karara vardn sanyorum. Bu ona gre lanetli bir gezegen ve onu aramak iin kullandmz gemi de lanetli. Sanyorum gemiyi almakla hem kendisi hem de gezegeni iin uursuzlua hedef oldu. Belki de u anda dehetle gemiyi izliyordur. Ya da gemiyle birlikte bizim yolumuza devam etmemize izin vermekle bu uursuzluu Comporellon'dan defettiini dnyordur. Byle olunca da vatanseverce davranm olmuyor mu?" "Byle bile olsa ki sanmyorum, batl inan iin asl kayna durumunda. Bunu takdir ediyor musun?" "Ne takdir ediyorum, ne de knyorum. Bilginin olmad yerde hareketleri batl inanlar ynetir. Vakf, memleketimizde hi kimsenin anlayamad, ayrntlarn yorumlamad, tahmin yrtmek iin kullanmad Seldon Plan'na inanyor. Bizler de buna bilgisizlik ve inancmz sayesinde kr krne balanmz. Batllk bu deil mi?" "Evet,'olabilir." "Gaia da olabilir. Gaia'nn Galaksiyi byk bir organizmaya dntrmesi yolundaki grmn doru olduunu bilmiyorsun. Bu batllk deil midir?" dedi Trevize. "Sanyorum bunda hakl, Bliss" dedi Pelorat. Bliss "Hayr, hi deil. Aratrmasnda hibir ey bulamayacak ya da dncesini dorulayan hibir ey bulamayacak" dedi. "Ve bu inann desteklemek iin sadece bilgisizliin ve inann var. Baka bir deyile, batllk bu" dedi Trevize. 25.

Vasil Deniador, kafasn kaldrmakszn, sadece gzleriyle yukarya bakabilen ufak tefek bir adamd. Bu, belli aralklarla yzn aydnlatan tebessmlerle birlikte onu sessizce glyormu gibi gsteriyordu. Brosu uzun ve dard. Odas ok acayip bir dzensizlikte bantlarla doluydu. Bantlar, yerlerine dzgnce yerletirilmedikleri iin raflarn zerinde sanki krk di grntleri yaratyorlard. Misafirlere oturmalar iin gsterdii sandalye birbirinden farklyd ve sanki az zaman nce geliigzel tozu alnm gibiydi. "Janov Pelorat, Golan Trevize ve Bliss... soyadnz bilmiyorum bayan" dedi. "Genellikle 'Bliss' derler bana" dedi ve oturdu. "Bu da yeterli" dedi Deniador gz krparak, "Hi isminiz olmasa da affedilmek iin yeterince gzelsiniz." Birazdan hepsi oturmutu. "Sizinle hi mektuplamamamza ramen isminizi iitmitim Dr. Pelorat, Vakf vatandasnz ve Terminus'lusunuz, deil mi?" "Evet, Dr. Deniador." "Ve siz, ye Trevize. Sanyorum geenlerde Meclisten atldnz ve srgn edildiinizi duymutum. Nedenini de hl anlayabilmi deilim." "Kovulmadm, efendim. Grevlerimi ne zaman geri vereceklerini bilmiyorum ama hl Meclisin bir yesiyim. Srgn edilmi de saylmam. Bir vazifem var ve o hususta sizinle grmek istedim." "Yardmc olabilirsem mutlu olurum" dedi Deniador. "Ve bu neeli bayan? O da Terminus'lu mu?" Trevize hemen araya girerek "Herhangi bir yerden, Doktor" dedi. "Oo, bu herhangi bir acayip bir gezegen. En allmadk insanlar orann yerlisidir. Ama siz ikiniz Vkfn bakenti Terminus'lu, ncnz ise gen ve gzel bir kadn olduunuz iin ve Lizalor bu iki kategoriye de girmedii halde benimle grmenizi nasl byle samimiyetle salk verdi acaba?" Trevize "Sanyorum, bizden kurtulmak iin" dedi. "Grdnz gibi, bize ne kadar abuk yardm ederseniz. Comporellon'u, o kadar abuk terk ederiz." Deniador, ilgi ile (yine gz krparak ve glmseyerek) Trevize'ye bakt. "Sizin gibi kuvvetli gen bir adam nereli olursa olsun onu cezbedebilir. Souk kuyu gibi davranmak ister ama pek beceremez bunu." "Bu konuda hibir ey bilmiyorum" dedi Trevize. "Bilmemeniz daha iyi. En azndan bakalarnn nnde. Fakat ben pheciyim ve yzeysel inanlara gelemiyorum. Pekl, sayn ye, greviniz nedir? Bakalm yardmc olabilecek miyim?" Trevize "Bu konuda szcmz Dr. Pelorat'tr" dedi. "Buna bir itirazm yok" dedi Deniador "Ev et, Dr. Pelorat?" Pelorat "Konuyu basite yle anlatabilirim size" dedi. "Hayatmn en olgun alarn, zerinde insan rneklerinin ortaya kt dnyaya ynelik esas bilgiyi edinmek iin abalamakla harcadm ve onunla beraber eyi 'En eski'yi bulmak iin yola koyulduk." "En eski mi?" dedi Deniador. "Yeryz" demek istiyorsunuz herhalde." Pelorat ard. Sonra hafife kekeleyerek, "Tahmin etmitim ki... yani... yle biliyordum ki... o kelimeyi insanlar.." aresizlikle Trevize'ye bakt. Trevize "Bakn, Lizalor bu szn Comporellon'da kullanlmadn sylemiti bize" dedi. "yle mi sahiden?" Aynen Lizalor'un yapt gibi yzne ciddi bir hava verdi, her iki elini serte ileri uzatarak ilk iki parmaklarn st ste getirdi. "Evet" dedi Trevize. "Demek istediim bu ite." Deniador rahatlad ve gld. "Samalk bu, baylar. Bunu bir alkanlk olarak yapyoruz biz ve krsal kesimde insanlar bunu daha ciddiye alyorlar, ama genelde pek fazla bir nemi yok. Can skldnda ya da kzdrldnda "Yeryz" kelimesini kullanmayacak bir Comporellonlu tanmyorum ben. Sahip olduumuz en yaygn bir kt alkanlk bu." "Kt alkanlk m?" "Ya da 'kaba sz' diyelim isterseniz." "Her neyse" dedi Trevize. "Bu sz kullandmda Bakan pek zld." "eyy, tabii, o bir da kadn." "Bunun anlam nedir?" "ok basit. Mitza Lizalor Merkezi Dalk Arazisinde dodu. Burada ocuklar eski usullere gre, szm ona iyi bir ekilde yetitirilir. Bu demektir ki, ne kadar iyi renim grrlerse grsnler parmaklan st ste koyma alkanlklarna engel olamazsnz." "O halde 'Yeryz' szc sizi hibir surette rahatsz etmiyor, deil mi doktor?" dedi Bliss. "Hi rahatsz etmiyor, sevgili bayan. Ben pheciyim." Trevize "Galaktik'te 'pheci' szcnn ne anlama geldiini bilmiyorum, ama siz bunu nasl kullanyorsunuz?" dedi.

"Aynen sizin gibi, sayn ye, ben, sadece mantki ve gvenilir delillerin gsterdii eylere inanrm ve daha baka deliller buluncaya kadar bu fikrimden de phe ederim, ite bu yzden bizler pek popler olamyoruz." "Neden?" dedi Trevize. "Hibir yerde popler deiliz. nsanlarnn, rahat, kaygsz ama mantksz bir inanc, bilinmeyenin rpertici rzgrna tercih ettikleri bir gezegen gsterebilir misiniz bana? Hibir delil olmakszn Seldon Plan'na inanabilir misiniz?" "Evet" dedi Trevize parmak ularna bakarak "Dn ben de ayn rnei vermitim." Pelorat, "Konuya dnebilir miyim dostum? Dnya hakknda, pheci Birinin kabul edecei ne biliyoruz?" Deniador, "ok az ey. zerinde insan trnn varolduu tek bir gezegenin varln kabul edebiliriz. nk birbirinden farkl trler birka farkl gezegende hatta bamsz olarak sadece iki gezegende birbirlerinden oalabilirler. Balangcn olutuu bu gezegene 'yeryz' diyebiliriz. Buradaki gezegenlerin fazlasyla eski olmas ve muhtemelen yerleilen ilk gezegenlerin yeryzne olan yaknlndan dolay halk genelde yeryznn galaksinin kesinde bulunduuna inanr." dedi. "Peki, Yeryznn bir balang gezegeni olmasnn dnda baka farkl zellikleri de var m?" diye Pelorat hararetle sordu. Deniador glmseyerek "Dndn bir ey mi var?" dedi. "Bazlarnn 'ay' dedii uydusunu dnyordum. ok tuhaf, deil mi?" "Bu nemli bir soru, Dr. Pelorat. Baz dnceler veriyorsun bana." " "Ay' tuhaf yapan eyi sylemiyorum." "Boyutlar phesiz. Hakl mym? Evet, gryorum ki haklym. Dnya hakknda anlatlan btn rivayetlerde ok saydaki canl trlerinden ve yaklak bin, bin be yz kilometre apnda byk uydusundan sz edilir. Eer bizim bildiimiz sre kavram doruysa, bu ok saydaki canl trlerinin doal olarak biyolojik gelime ile olutuu kolaylkla kabul edilebilir. Dev bir uydu iin byle dnlemez. Galaksinin zerinde insan bulunan dier hibir gezegenin byle bir uydusu yok. nk byk uydular her zaman yerleimi imknsz klan byk gaz ktleleriyle kapldr. yleyse, bir pheci olarak ben, arzn varln kabul etmemeyi tercih ederim." Pelorat, "Eer Dnya, zerindeki milyonlarca trden dolay esiz bir karakter arz ediyorsa, dev bir uyduya sahip olmas bakmndan da esiz olamaz m? Bir yndeki farkllk, baka farkllklar da dndrebilir" dedi. Deniador glmsedi. "Yeryzndeki milyonlarca trn nasl tamamen bo ve ssz dev bir gezegen yaratabileceini anlayamyorum." "Bir de yle dn. Belki de o milyonlarca trn gelimesine yardm eden dev bir uydu idi." "Bunun da nasl olabileceine akl erdiremiyorum." Trevize "Peki, yeryznn radyoaktiflii konusunda ne dersiniz?" "nsanlar hep bunu anlatr ve buna inanrlar." "Fakat" dedi Trevize. "zerinde canl trleri gelimi olmasna ramen Dnya, yaam milyonlarca yl etkileyecek kadar radyoaktif olamaz. Nasl radyoaktif hale geldi? Nkleer bir sava m?" "En yaygn gr bu, sayn ye Trevize." "Syleyi tarznzdan buna inanmadnz anlalyor." "Byle bir savan olduuna dair hibir delil yok. Genel, hatta evrensel grler bile kendi ilerinde birer delil olmayabilir." "yleyse baka ne olmu olabilir?" "Hibir ey hakknda bir kant yok. Radyoaktivite belki de bu byk uydu gibi uydurulmu bir masal olabilir." Pelorat sordu, "Yeryz hakknda kabul edilen genel gr nedir? Bunca yllk profesyonel meslek hayatm boyunca, ilerinde birounda 'Yeryz' olarak anlan ya da ona ok benzeyen bir gezegenden sz edilen orijinal kaynaklar topladm. Comporellon zerine efsanelerin de hibir yerden gelmedii sylenen Benbally diye birisi hakkndaki pheci bir ifade dnda, hibir ey bulamadm." "artc deil bu. Genellikle efsanelerimizi darya yaymayz biz ve Benbally hakknda bilgiler bulmanza bile hayret ettim. Yine bo inanlar." "Ama siz batl inanlar olan bir insan deilsiniz ve onlar hakknda konumaktan ekinmezsiniz, deil mi?" Ufak tefek tarihi gzlerini yukarya, Pelorat'a dikerek, "Bu doru" dedi. "Eer byle olsaydm bu, bana phesiz ok byk ve hatta belki de tehlikeli bir itibar kazandrd, ayrca sanyorum siz nz yaknda Comporellon'u terk ediyorsunuz ve bundan sonra hibir zaman benden bir bilgi kayna olarak

bahsetmeyeceksiniz?" Pelorat "Sizden erefle sz edeceiz? Dedi. "O halde doastlkten ve ahlaki retiden uzak olarak olan bitenleri tahminen ylece zetleyebiliriz. Yeryz ok uzun bir sredir yalnzca insanlarn yaad tek bir gezegen idi, sonra yaklak yirmi yirmi be bin yl nce i nsanlar uzay st hareket yoluyla yldzlararas seyahat gerekletirdiler ve bir grup gezegene yerletiler. "Bu gezegenlere yerleenler ilk kez dnyada yaplan robotlar kullandlar. Robot deyince aklma geldi, robotlarn neler olduunu biliyor musunuz?" "Evet" dedi Trevize, "Daha nce yine bu soru sorulmutu bize. Robotlarn neler olduunu biliyoruz." "Tamamen robotlarla donatlm bu topluluk yksek bir teknoloji ile olaanst bir uzun yaam gelitirdi ve geldikleri dnyay aalad. yknn daha tesirli bir ekline gre ise de, onlar yeryzne bask uyguladlar ve onu aaladlar. "Sonunda, yeryz aralarnda hi robot olmayan yeni bir gmen grubu toparlad. Yeni yerleilen gezegenler arasndan ilki Comporellon idi. Kendi vatanseverlerimiz onun ilk olduunda srar ederlerse de bir phecinin kabul edecei hibir delil yok ortada, tik mlteci grubu yok oldu ve..." Trevize sordu "lk grup neden yok oldu, Dr. Deniador?" "Neden mi? Genellikle romantiklerimiz onlarn 'Cezalandran' tarafndan, iledikleri sulardan dolay cezalandrldklarn dnrler ve hi kimse O'nun niin bu kadar ok beklediini sylemek zahmetine katlanmaz. Ama insanlar srekli hayal rn eyler uydurmak zorunda deildir. Btnyle robotlara dayanan bir toplumun klerek ve can skntsndan patlayarak ya da daha iyi bir ifadeyle yaama isteini yitirerek zayflayp gszleeceini iddia etmek kolaydr. "kinci mlteci grubu, robotlar olmakszn btn Galakside yaad ve kontrol ele ald, ama yeryznde radyoaktivite artt ve dnya yavaa kaybolup gitti. Genelde buna sebep olarak, ilk grup mlteciler bunu destekledii iin yeryznde de robot bulunmas gsterilir." O ana kadar yky sabrszlkla dinleyen Bliss sze kart, "eyy, Dr. Deniador, radyoaktivite ya da deil, birok mlteci gruplar yerlesin ya da yerlemesin, asl soru basit. Yeryz tam olarak nerede? Koordinatlar nedir?" Deniador "Bu soruya verilecek cevap u. Bilmiyorum. Ama brakn artk bu konuyu, le yemei vakti geldi. Burada yemeimizi yerken yeryz hakknda istediiniz kadar konuabiliriz" dedi. "Yoksa pek fazla bir eyler bilmiyor musunuz?" dedi Trevize sesinin tonunu ve iddetini arttrarak. "Gerekten hi kimse bu konuda benim kadar bilgili deildir." "Ama bu imknsz." "Sayn ye" dedi Deniador hafif bir i ekile, "Geree imknsz demek isterseniz, bu sizin bileceiniz bir i, ama byle yaparak hibir yere varamazsnz."

7. BLM COMPORELLON'DAN AYRILI


26. le yemei, ileri deiik eylerle dolu, muhtelif tonlarda, kabuklu yuvarlak eylerden ibaretti. Deniador ufak bir eyin iinden bir ift ince effaf eldiven kard ve giydi. Misafirleri de onun gibi yaptlar. Bliss, "Bu eylerin iinde ne var acaba" dedi. Deniador, "Pembeler, Comporellon'un leziz, baharatl balk pirzolasyla doldurulmutur. Sarlar, yumuak peynirle doludur. Yeiller sebzelidir. Henz scakken yiyin. Sonra da scak bademli pay ve mutat ikilerimizi alacaz. Ben scak elma arabn tavsiye ederim. ldim souk olduundan biz yiyeceklerimizi, hatta tatllarmz bile stmaya altk." dedi. "Kendinize iyi bakyorsunuz" dedi Pelorat. "Pekiyi deil" dedi Deniador. "Misafirleri memnun etmeye alyorum. Ben pek azla idare ederim. Siz de fark etmisinizdir, benim baklacak pek fazla vcut kitlem yok." Trevize, pembelerden birini srd ve gerekten balk tadnda etrafndaki baharatlarla ok lezzetli buldu ancak btn gn ve gece onlar hazmedemeyeceini dnd. Isrd eyin kalann kardnda, kabuun iindekilerini tekrar rttn fark etti. Ne aknt, ne de sznt yoktu, bir an eldivenlerin nedenini merak etti. Onlar olmadan da ellerin slanma, kirlenme ihtimali yoktu, sonunda hijyen amacyla kullanldklarna karar verdi. Elleri ykama imkn olmadnda, onun yerine kullanlyordu ve belki de adetleri, eller ykansa bile bunlarn kullanlmasn

gerektiriyordu (Geen gn Lizalor'la yediinde Lizalor eldiven kullanmamt. - Belki de o bir da kadn olduu iin yle davranmt). "Sofrada i konuursak ayp olur mu?" dedi. "Comporellon llerine gre evet, Meclis yesi , ancak siz benim misafirimsiniz ve sizin isteklerinize uyacaz. Eer gerekten, ciddi konular konumak istiyor ve bunun yemeinizin tadn karmayacan dnyorsanz, ltfen buyurun. Size katlrm." Trevize, "Teekkr ederim. Bakan Lizalor, bu gezegende phecilerin pek sevilmediklerini ima etti - yok gayet aka belirtti. Gerekten yle mi?" diye sordu. Deniador'un neesi daha da artm gibiydi. "Elbette. Eer yle olmasaydk ne kadar incinirdik. Grdnz gibi Comporellon, hedefine ulaamam bir gezegendir. Detaylar bilinmeyen genel mitolojik inana gre bir zamanlar, binlerce yl nce, zerinde kimsenin yaamad Galaksi henz kkken, Comporellon lider gezegendi. Bunu ve bilinen tarihte (toplumun genelinde) igalci liderler olmadmz hi unutmayz." "Daha ne yapabiliriz? Bir zamanlar hkmet imparatorluun sadk tebaas olmaya zorland ve imdi de Vkfn tebaas durumundayz. Ve bizler ikinci planda kalmzn daha da bilincine vardka, gemiin muhteem, gizemli gnlerine inancmz daha da artyor. "O zaman Comporellon ne yapabilir? Gemite mparatorlua asla kar gelmediler ve imdi de Vkfa alenen kar koyamazlar. Bizler onlarn efsanelerine inanmayp, batl inanlarna gldmz iin, onlar da bize saldrarak bizden nefret ederek rahatlamaya alyorlar. "Yine de, biz zulmlerinin etkisinden uzaz. Teknoloji bizim kontrolmzde ve niversitelerin fakltelerini biz dolduruyoruz, iimizden szn saknmayan bazlar, snflarda ders yapmakta glk ekmekte. rnein ben de bu glkle karlatm ama toplantlarm kampus dnda tertipledim. Bununla birlikte biz alenen toplum hayatnn dna itilirsek teknoloji zayf der ve niversiteler Galakside itibarn kaybeder. Bu, galiba insanln aptal taraf, bilginin katledilmesi, nefretlerini kusmalarn durduramyor ama Vakf bizi destekliyor. Bu nedenle, biz devaml azarlanyor, kmseniyor, sulanyor ve asla dokunulmuyoruz." Trevize "Bunlardan dolay m bi ze dnyann nerede olduunu sylemeye ekmiyorsunuz? Bu takdirde size kar olan hislerin daha kt eyleme dneceinden mi korkuyorsunuz?" Deniador ban sallad. "Hayr. Dnyann yeri bilinmiyor. Sizden, korku veya herhangi bir nedenle hibir ey saklamyorum." "Ama bakn" dedi Trevize heyecanla. "Galaksinin bu mntkasnda yaanacak fiziksel zelliklere sahip pek az sayda gezegen vardr ve bu nedenle de siz onlarn yerini pekl biliyorsunuzdur. Yerleilebilir bir gezegenin sektrn kefetmekte hele radyoaktifse ne zorluk olabilir ki? Bununla birlikte, bir de byk uydusu olan bir gezegen bu arayacanz. Radyoaktivite ve byk uyduyla dnya alelade bir aratrmada bile gzden kamaz. Biraz zaman alabilir ama yegne gl de bu olur." dedi. Deniador "phecilerin grne gre dnyann radyoaktivitesi ve byk uydusu ancak masaldr. Onlar aramaya kalkarsak, bari sere st, tavan ty de arayalm." "Belki de, ama bunun Comporellon'u hi deilse aratrmaya devam etmekten alkoymamas gerek. Canllarn yaayabilecei uygun byklkte ve byk bir uydusu olan radyoaktif bir gezegen bulurlarsa, bu Comporellon efsanelerine ne kadar byk bir inandrclk kazandrr." Deniador gld. "Eer bulamazsak ya da efsanelerden olduka farkl bir Dnya bulursak bunun tersi gerekleir. Comporellon efsanesi yerinden sarslr ve herkes oturur, bizimle alay eder. Comporellon bunu gze alamaz." Trevize bir an dnd, sonra devam etti. Sesinde samimi bir ton vard. "stelik radyoaktivite ve byk bir uydu birliini eer Galaktik dilinde byle bir szck varsa- dikkate almazsak, o takdirde bir baka zellik daha geriye kalr ki bu da herhangi bir efsaneye balanmakszn tanm ile mevcut olacana inanlan bir nc ktr. Dnyann zerinde ya inanlmaz eitlilikte zengin bir hayat vardr yahut da byle bir hayatn fosillemi kalnts vardr en azndan." Deniador, "Konsl yeleri" dedi. "Comporellon Dnyay aramak iin hibir dzenli grup gndermezken, biz uzayda yolculuk yapma olana buluyoruz, zaman zaman da herhangi bir nedenle gitmeleri gereken rotadan sapan uzay gemilerinin haberlerini alyoruz. Atlan admlar her zaman mkemmel olmuyor, belki de biliyorsunuz. Yine de efsanevi Dnyannkilere benzeyen zellikleri olan bir uydu hakknda hibir haber alamyoruz, ya da iinde canllarn kaynat bir uyduyu bilmiyoruz,. Ne de iinde kimsenin yaamad anlalan bir uyduya inip fosil arayacak bir gemi biliyoruz. Eer yle olsayd binlerce yldr byle bir ey bildirilirdi. Kesinlikle eminim ki Dnya'nn yerini bulmak imknszdr. nk Dnya yeri bulunabilecek bir konumda deildir."

Trevize hayal krld iinde ban sallad, "Ama Dnya'nn mutlaka bir yerde olmas gerek. Bir yerde insanln ve insan hayatnn gelitii bir gezegenin bulunmas gerek. Eer Dnya Galaksi' -nin bu kesiminde deilse, bir baka yerdedir." "Belki de," dedi Deniador soukkanllkla, "Ama bunca zamandr hibir yerden kmad." "nsanlar gerekten onu aramadlar." "Evet, yle anlalyor ki sen aryorsun. Sana iyi anslar dilerim, ama senin baarn zerine bahse girmem." Trevize "Direkt bir aratrmadan baka bir yntemle, Dnya'-nn muhtemel yerini dolayl yollarla bulmak iin giriimler oldu mu?" "Evet" dedi iki ses birlikte. Seslerden birinin sahibi olan Deniador Pelorat'a "Yariff in projesinin mi dnyorsun?" diye sordu. "Evet, onu dnyordum." dedi Pelorat. "yleyse onu Konsl yesine aklayacak msn? Sanrm ona benden daha byk bir istekle inanacaktr." Pelorat, "Gryorsun Golan, mparatorluun son gnlerinde Soylarn Aratrmas adn verdiimiz ilgin bir faaliyetimiz, belki de evredeki gereklerin irkinliinden kurtulmak iin bir elencemiz vard. O zamanlar mparatorluk zlme dnemini yayordu. Livyal bir tarihi vard, ad Humbal Yariff idi. Bir gn aklna bir fikir gelerek dou gezegeni ne olursa olsun uzaktaki gezegenlerde yerleeceinden daha erken kendi yaknndaki gezegenlere yerleeceini dnd. Genelde bir dnya dou noktasndan ne kadar uzakta olursa o kadar sonra oraya yerleilmesi tabiidir. O takdirde Galaksideki btn yaanlabilir gezegenlerin yerleme tarihini birisinin kaytlara geirdiini ve belli bir yata olan ebekeleri yazmsa? Szgelimi on bin yllk bir ebeke olabilir; bir baka ebeke on iki bin yllk olabilir, yine bir bakas on be bin yllk olabilir. Her bir ebeke teori olarak kabaca kresel olur ve kabaca ayn merkeze bal olurlar. Daha eski ebekeler, yenilerine gre daha ufak apl kreler olutururlar ve eer btn merkezler hesaplanacak olursa dou gezegeni olan Dnyay ierecek nispeten ufak bir uzay hacmi iine derler." Pelorat'n yz, birbirine kubbe yaparak avularn birletirirken ok samimi idi. "Benim dncelerimi anlyor musun, Golan?" Trevize ban sallad. "Evet. Ama bir ie yaramadn var sayyorum." "Teorik olarak ie yaramas gerekirdi, eski dostum. Bir sorun, dou zamanlan tamamen yanlt. Her bir gezegen kendi yan bir dereceye kadar abartr ve hibirini efsanelerden syrarak kesinlikle belirlemek imknszd." Bliss, "Eski tahtalar zerinde Karbon-14 testi yaplabilirdi." dedi. "Tabii ki yaplabilirdi" dedi Pelorat, "Sz konusu dnyalardan ibirlii teklifi gelebilirdi, ama hi kimse ilgi gstermedi. Hibir gezegen kendi abartlm ya iddiasnn rtlmesine raz olmuyordu. mparatorluk da o zamanlar bu kadar nemsiz bir konuda mahalli itirazlarn nn alacak durumda deildi. Dnecek baka nemli ileri vard. Yariff in yapabilecei tek ey yalnzca iki bin yldan yal ve temeli gvenilir koullar altnda hassas bir ekilde kaydedilmi olan gezegenlerden yararlanmakt. Byle gezegenler pek azd ve kabaca simetrik biimde daldklarndan merkez mparatorluun bakenti olan Trantora olduka yaland, nk bu, nispeten az gezegenler iin doduu koloni keiflerinin yapld bir yerdi. "Bu da tabii ki bir baka sorundu. Dnya, teki gezegenler iin tek yerleme noktas deildi. Zaman ilerledike, daha eski gezegenler de kendi yerleme keif gruplarn yollad ve mparatorluun ykseldii zamanda, Trantor bunlarn olduka bereketli bir kayna idi. Yariff olduka adaletsiz bir ekilde alaya alnd ve profesyonel n sona erdi." Trevize "Meseleyi anlyorum, Janov Dr. Deniador, bu durumda en ufak bir umut verecek bir ey sunamyor musunuz? Dnya hakknda bilgi bulunabilecek herhangi bir gezegen dnemiyor musunuz?" dedi. Deniador bir sre derin dncelere dald. "eyy," dedi sonunda, birden tereddtl bir ekilde, "Bir pheci olarak unu sylemeliyim ki Dnya'nn bulunabileceinden veya imdiye kadar mevcut olmu olacandan pek emin deilim. Ancak..." Gene sustu. Sonunda Bliss "Sanrm nemli olabilecek bir ey dndnz, Doktor" dedi. "nemli mi? Sanmyorum." dedi Deniador zayfa. "Belki de elendirici bir ey. Dnya, durumu bir esrar perdesi altnda gizli tek gezegen deil. lk Yerleicilerin grubu var; Uzayllar derler bunlara bizim efsanelerimizde. Bazlar onlarn bulunduklar gezegenlere "Uzayllarn dnyalar" kimileri de onlara "Yasak gezegenler" der. Bu ikinci isim imdi daha yaygn."

"Onlarn gururlarna kaplp bydkleri zamanda, diye sz eder efsane. Uzayllarn mrleri yzyllar bulurdu ve bizim ksa mrl atalarmzn onlarn gezegenlerinde yaamalarna izin vermezlerdi. Bizler onlar yendikten sonra durum tersine dnd. Biz onlar bu sefer kmsedik ve onlar kendi balarna braktk, kendi uzay gemilerimizi ve tacirlerimizi onlarla al veri yapmaktan menettik. Bylece o gezegenler Yasak Gezegenler oldu. Efsanenin dediine gre Cezalandran Gcn bizim mdahalemize gerek olmadan onlar mahvedeceinden emindik ve yle de olduu anlalyordu. Hi deilse binlerce yldr bildiimiz kadaryla Galakside hibir Uzayl grlmedi." "Uzayllarn Dnya hakknda bilgileri olabilir miydi dersiniz?" dedi Trevize. "Mmkndr, nk onlarn gezegenleri bizim gezegenimizden ok eski idi. Yani eer hi Uzayl yoksa ki bu da fevkalade ihtimal d." "Eer kendileri mevcut deilse, gezegenleri mevcuttur ve iinde kaytlar bulunabilir." "Eer gezegenleri bulabilirsen?" Trevize bitkin bir ekilde bakt. "Yani siz demek istiyorsunuz ki yeri belli olmayan Dnya'nn anahtar, yine yerleri belli olmayan Uzayllarn gezegenlerinde bulunabilir." Deniador omuzlarn silkti. "Biz onlarla yirmi bin yldr hibir i yapmadk. Onlar hi dnmedik. Onlarn da Dnya gibi sislere karm olmas gerek." "Uzayllar ka tane gezegende yaadlar?" "Efsaneler byle elli tane gezegen olduundan sz ediyor kuku uyandracak kadar yuvarlak bir rakam. Herhalde ok daha az olmutur." "Bu elli taneden hi birinin yerini bilmiyorsunuz?" "ey, merak ediyorum..." "Neyi merak ediyorsunuz?" Deniador, "Eski a tarihi benim hobim olduundan, Dr. Pelorat'da ayn konu ile ilgilendii iin eski tarihleri ilgilendirebilecek eski belgeleri zaman zaman aratrp efsanelerden daha belirgin eyler ararm. Getiimiz yl eski bir uzay gemisinin kaytlarna rastladm, okunmas hemen hemen olanaksz kaytlar buldum. ylesine eski kaytlard ki o zamanlar bizim gezegenimiz Comporellon'un adn bile almamt. O zamanlar "Baley-dnya" adn kullanyorlard ki bana kalrsa efsanelerimizde geen "Benbally Gezegeni" ifadesinden de eski bir isim bu." Dedi. Pelorat heyecanla "Bu almay yaynladnz m?" diye sordu. "Hayr," dedi Deniador, "Bizim eskilerin dedii gibi, yzme havuzunda su olduundan emin olmadan dalmak istemem. Kaytta uzay gemisinin kaptannn bir Uzayl gezegenini ziyaret edip yannda bir Uzayl kadn alp getirdiini yazyor." Bliss "Ama siz Uzayllarn ziyareti kabul etmediklerinden sz ediyordunuz." "Haklsnz ve ben de bu yzden malzemeyi yaynlamyorum. nanlacak gibi grnmyor. Uzayllara ve onlarn lk Yerleenlerle yani bizim atalarmzla- aralarndaki atmalarna ilikin olarak yorumlanabilecek kesin olmayan hikyeler var. Bu hikyeler yalnzca Comporellon'da deil birok baka gezegende de eitli deiikliklerle mevcut ama hepsi de bir bakma kesin uyum iinde. ki grup, Uzayllar ve lk Yerleenler birbirleri ile karmadlar. Cinsel temas brakn, hibir sosyal temas dahi olmam, ama yle anlalyor ki lk Yerleicilerin kaptan ile Uzayl kadn birbirlerine k olmular. Bu ylesine inanlmaz bir ey ki, hikyenin en fazla basit bir romantik tarihi hikye olarak kabul edileceine bile ihtimal veremiyorum." Trevize hayal krklna uram bir ekilde bakt. "Hepsi o kadar m?" "Hayr, Konsl yesi, bir ey daha var. Geminin defterinde uzay koordinatlar olabilecek veya olamayacak baz rakamlara rastladm. Eer bunlar o rakamlarsa -ama tekrarlyorum, nk benim phecilik onurum olamayabilecekleri eklinde beni uyaryor- o takdirde eldeki delil bunlarn Uzayl gezegenlerinden nn uzay koordinatlar olduu sonucuna bizi gtrebilir. Onlardan biri kaptann indii ve Uzayl an kard gezegen olabilir." Trevize, "Acaba, hikye hayal rn olsa bile, koordinatlarn doru olma ihtimali var m?" "Olabilir" dedi Deniador. "Ben size rakamlar vereyim, siz isterseniz onlar kullan n, onlar kullanabilirsiniz ama bir yere v aramayabilirsiniz. Yine de aklma elenceli bir ey geliyor." Glmsemesi birden dudaklarnda grnp kayboldu. "Nedir o?" diye sordu Trevize. "Peki, eer o koordinat dizilerinden biri Dnya'y gsterirse ne olur?" 27. Comporellon'un belli belirsiz portakal rengi gnei, Terminus'un gneinden grn bakmndan daha

bykt, ama gkyznde daha aada idi ve az bir scaklk veriyordu. Rzgr, mutlu bir ans eseri hafif esiyordu ve Trevize'nin yanana buzlu parmaklar ile dokunuyordu. Trevize, Mitza Lizalor'un verdii elektrikli paltonun iinde titriyordu. Yanndaki Mitza'ya "Herhalde bir sre sonra hava snr, deil mi?" diye sordu. Gnee ksaca bakt ve uzay limannn boluunda dururken hibir rahatszlk iareti gstermiyordu -uzun boylu, geni omuzluydu. Trevize'den daha hafif bir palto giyiyordu. Souktan etkileniyor gibi grnmese de en azndan onu kmsyordu. "ok gzel bir yaz mevsimi geirdik. Uzun srmedi ama yiyecek rnlerimiz buna alktr. Mahsul soylar dikkatlice seilir, bylece gnete abucak byrler ve kolaylkla donmazlar. Ev hayvanlarmzn postlar kaimdir ve Comporellon yn genel olarak kabul edilen en iyi yndr. Sonra tropik meyve yetitiren Comporellon etrafnda yrngeye girmi iftlik yerlerimiz var. stn tatta konserve edilmi ananaslar ihra ediyoruz. Bizi souk bir gezegen olarak bilenler bunun farknda deiller." Trevize, "Bizi buraya kadar geirmeye geldiiniz ve bu grevimizde bizimle ortaklaa almaya istekli olduunuz iin teekkr ederim. Kendi iimin rahat etmesi iin size unu sormam gerek ki bunu yaptnz iin banz derde girecek mi?" dedi. "Hayr!" Ban gururlu bir ekilde sallad. "Hibir sorun yok. lk nce, beni sorguya ekmezler. Ben nakliye konusunda kumanda mevkiindeyim. Yani bu uzay Uman ve teki uzay umanlarnn kurallarm ben koyarm, giri istasyonlar iin, gelip giden uzay gemileri iin. Babakan btn bunlarda bana gvenir ve ayrntlarn bilemediine zellikle memnun olur - Eer sorguya ekilecek dahi olsam gerei sylemem gerekir. Hkmet gemiyi Vakfa bildirmediim iin beni takdir edecektir. Eer halka sylemenin gvenli olduuna karar verilse dahi, onlar da bana hak verirler. Vakfn kendisi de bundan haberdar olmayacaktr." Trevize "Hkmet gemiyi Vakftan geri almaya istekli olabilir, ama acaba sizin bizi birlikte gtrmenize raz olurlar m?" Lizalor glmsedi. "Siz drst bir insansnz, Trevize. Geminizi korumak iin elinizden geldii kadar canla bala abaladnz. imdi de geminize kavutuktan sonra benim durumumla ilgileniyorsunuz." Kadn, iinden gelen bir duygu ile sanki sevgi dolu bir davranta bulunacakken kendini zorlukla durdurdu ve iinden gelen bu drty engelledi. Yeni bir gayretle "Eer benim verdiim karara inanmayacak olurlarsa, onlara sizin geldiinizi ve En Eski Dnyay aradnz ve hl da aramakta olduunuzu sylerim, onlar da sizden ve geminizden mmkn olduu kadar abuk kurtulmakla iyi ettiimi sylerler. Ondan sonra da sizin buraya ilk iniinize msaade edilmesinden dolay ilenen gnahn kefaretini demek iin ayin yaparlar. Aslnda gnahsz saylrlar nk sizin geleceinizi tahmin etmeleri imknszd." "Gerekten, varlmn size ve gezegeninize uursuzluk getirmesinden korkuyor musunuz?" Lizalor, duygusuz bir tonla "Gerekten" dedi. Sonra, daha yumuak bir biimde devam etti. "Sizi tanmamla birlikte zaten uursuzluk getirmi bulunuyorsunuz. Comporellonlular daha da bitkin grnecekler. Ben dinmemi bir istekle kalakalacam. Cezay Veren bunun peini brakmaz." Trevize duraksad ve "Senin bu konudaki dnceni deitirmeni istemiyorum. Ama, gereksiz bir kukudan dolay aa ekmeni de istemiyorum. Bu benim sana uursuzluk getirmem konusunun, bo bir inan olduunu bilmelisin" dedi. "Bunu pheci mi syledi?" "O sylemeden de biliyordum." Lizalor, kalkk kalarnn zerindeki ince buz tabakasn sildi ve "Bunun batl inan olduunu dnenlerin bulunduunu biliyorum. Ne var ki, u En Eski'nin uursuzluk getirdii bir gerek. Bu birok kez kantlanmtr ve hibir Septik tartma bu gerei ortadan kaldramaz" dedi. Birdenbire elini kaldrd: "Gle gle Golan. Gemine bin ve yumuak Terminyan bedenin, bizim souk ama dost Rzgrmzda donmadan arkadalarna ula." "Hoakal, Mitza! Dnte grmek umuduyla." "Evet, dneceine sz vermitin. Ben de inanmaya almtm. Hatta uursuzluun gezegenime deil, yalnzca bana gelmesi iin; seninle uzaydaki geminde bulumay bile tasarlamtm kendi kendime. Ama dnmeyeceksin!" "Hayr dneceim! Seni tanm olduktan sonra, bu kadar kolay brakamazdm." O anda, Trevize sylediklerinin itenliine inanmt. "Senin romantik arzularndan kuku duymuyorum, sevimli Vakfdam. Ama darda En Eski'yi aramaya kalkanlar bir daha hi geri gemleyecekler. Hibir yerde. Bunu btn benliimle biliyorum." Trevize souktan dilerinin takrdamasn nlemeye alt. Ama Mitza'nn korkudan titrediini dnmesini istemiyordu. "Bu da bir batl inan" dedi.

"Ve bu da doru" dedi Mitza. 28. Yeniden Uzak Yldz'n pilot kabininde olmak gzeldi. Kabin rahatsz edici ve sonsuz uzayda bir tutsaklk balonu olabilirdi. Yine de bilinen, allm, dosta ve scak bir yerdi. "Sonunda gemiye geldiine sevindim" dedi Bliss. "Bakanla ne kadar kalacan merak ediyordum." "ok uzun deil." diye karlk verdi Trevize. "Souktu." "Bana onunla kalmak ve Dnya'y aramay ertelemek dnce-sindeydin gibi geldi. Senin dncelerini sorgulamayacan. Ama seninle ilgiliydim ve bu yzden onun seni batan karmas beni etkiledi" "Haklsn" dedi Trevize. "En azndan bir an iin batan karma duygusuna kapldm. Bakan, olaanst bir kadn. Daha nce ona benzer birine rastlamadm. Direncimi glendirdin mi, Bliss?" "Sana birok kez, hangi nedenle, hangi yolla olursa olsun, dncene mdahale etmek zorunda olmadm ve bunu yapmayacam aklamtm Trevize. Sen, gl grev duygusuna karn, batan karlmaya yenildin sanyorum." "Hayr, katlmyorum." Zorla glmsedi. "Hibir ey bu denli dramatik ve bu denli soylu deildir. Direncim, souktan ve onun beni ldrmeye karar vermesinin ok uzun zaman almayaca gibi akll bir dnceden dolay glendi. Hzm koruyan adm." Pelorat, "Neyse" dedi, "Gemide gvence altndasn. imdi ne yapacaz?" "ncelikle, sray yapmak iin, Comporellon'llarn gneinden iyice uzaklamalyz. Bunun iin gezegen sisteminde, darya doru byk bir hzla hareket edeceiz." "Durdurulacamz veya izleneceimizi mi dnyorsun?" "Yoo... Bakan'n yalnzca, Ceza Vericinin gezegenden intikam almamas iin mmkn olduu kadar abuk uzaklamamz ve uzaklarda kalmamzdan endie duyduunu dnyorum. Gerekte..." "Evet?" "Bizden mutlaka intikam alnacan dnyor. Geri dnmeyeceimize inanyor. Hemen eklemeliyim, bu benim, lmesi iin elinde hibir olgu olmayan olas bir ihanetimin tahmini deil. Dnyann, onu her arayann ld korkun bir uursuzlua sahip olduunu syledi." Bliss, "Comporellon bu arayta ka kii yitirdi ki, byle bir yargda bulunuyor?" diye sordu. "Yitirdiklerinden emin deilim. Ona korkularnn bo inanlar olduunu anlattm." "Buna inandna emin misin, yoksa onun seni sarsmasna izin mi verdin?" "Korkularnn, aklad biimde, ok saf bo inanlar olduunu biliyorum. Ama ayn zamanda, doru temellere de dayanyor bu inanlar." "Yeryzne inersek radyoaktivite nedeniyle lrz demek mi istiyorsun?" "Yeryznde radyoaktivite olduuna inanmyorum. O kendisini korur. Trantor'daki Ktphanede yok edilen Dnya'ya ilikin yaynlan hatrlayn. Gaia'nn o muhteem hafzasn hatrlayn: inde btn gezegen yer alyor. Yzeydeki kaya tabakasndan merkezdeki ergimi metale kadar. Artk bize daha fazla bilgi szdrmyor bu hafza." "uras ak ki, Yeryz bunu yapacak kadar glyse, zihinlere kendisinde radyoaktivite olduu inancn sokar. Bylece kimse onu aramaz. Belki, Comporellon Dnya iin zel bir tehlike olduu konusunda bu kadar srarl olduu iin, anlalmaz boluun takviyesi de sz konusu olabilir. Bir Skeptik ve bilim adam olan Deniador, Yeryznn aranmasna gerek olmadna iyice ikna edilmi durumda. Dnyann bulunamayacam sylyor. Bundan dolay Hakan'n batl inanc doru temellere dayanyor. Yeryz kendisini saklama konusunda bu denli srarlysa, kendisi ni bulmamza izin vermek yerine bizi ldrmesi ya da rahatsz etmesi daha mantkl deil mi?" Bliss, kalarn atarak "Gaia..." dedi. Trevize hemen "Gaia'nn bizi koruyacan syleme. Dnya onun hafzasn yok edebildiine gre, ikisi arasndaki bir atmada kazanan Dnya olacaktr" diye kesti. Bliss souk bir ses tonuyla, "Gaia'nn hatralarnn yok olduunu nerden biliyorsun? Gaia'nn, bir gezegen hafzas gelitirmesi zaman alabilir. Biz de yalnzca bu geliimin tamamlanma yamanma dnp gemii sorgulayabiliriz. Ayrca, Gaia'nn hafzas yok edilmi olsa bile, bunu Yeryz'nun yaptndan nasl emin olabilirsin?" dedi. "Bilmiyorum. Yalnzca tahminlerimi birletirip bu sonuca vardm." Pelorat sklgan bir biimde konuya girdi. "Yeryz, zelliklerini saklamak konusunda bu kadar srarl ve glyse araymzn yaran ne? Dnya'nn, kendisini bulmamza izin vermeyeceini ve baarmamz

nlemek iin gerekirse bizi ldreceini dnyor gibisiniz. Bu durumda her eyi brakmamann bir anlam var m?" "Brakmamz, vazgememiz gerekiyor, kabul ediyorum. Ama O'nun var olduu yolunda gl bir inancm var. Dnya'y bulmalym ve bulacam da. Gaia, benim bu trden gl inanlarmn her zaman doru olduunu syler." "Ama o zaman keif nasl yaayacak, eski dostum?" Trevize hafif bir abayla, "Olabilir" dedi. "Yaayabilir. Dnya'da benim olaanst doruluumu anlayacak ve beni bana brakacak. Fakat -sonuta bu noktaya geldim- siz ikinizin yaam konusunda emin deilim ve bu konuyla ilgileniyorum. Tasarmn gerekliliini her zaman dnmmdr. Ama imdi daha da gerekli olduunu sanyorum. Tasarm, ikinizi Gaia'ya geri gtrdkten sonra yoluma tek bama devam etmek. Dnyay aramay ilk dnen, bu aramaya deer veren, nderlik eden benim. Siz deilsiniz! O zaman, riski alan da ben olmalym. Siz deil! Yalnz gideyim, olur mu?" Pelorat, enesini boynuna gmmt. Bylece uzun yz daha da uzun grnyordu. "Sinirli olduumu inkr etmiyorum. Golan. Ama seni brakmaktan utanrm ve bunu yaptysam kendimi lanetlerim." "Bliss?" "Gaia seni brakmayacak, Trevize. Ne yaparsan yap brakmayacak. Eer Dnya'nn tehlikeli oluu kantlanrsa Gaia seni koruyabildii kadar koruyacak. Bliss olarak ben de Pel'i brakamam. O seninle olduu srece, ben de seninleyim." Trevize sert bir biimde "Peki yleyse. Size bir ans vermitim. Beraber devam ediyoruz." dedi. "Beraber" diye tekrarlad Bliss. Pelorat hafife glmseyip Trevize'nin omuzunu tuttu: "Beraberiz. Her zaman..." 29. Bliss, "una bak, Pel" derken amasz bir biimde, Pelorat'n Dnya-efsanesi ktphanesinden deiik olarak geminin teleskobundan yararlanmaya alyordu. Pelorat yaklat. Bliss'in omuzunun arkasndan teleskopun gzetleme penceresinden bakt. Comporellon gezegen sisteminin gaz devlerinden biri grnyordu. Asl boyutlarna gelinceye dek gaz bulutunu bytt. Bulutun soluk izgilerle kesilmi san eritleri vard. Gezegenden ve gneten bakldnda, hemen hemen tamamlanm bir k emberi biimindeydi. "Ne gzel" dedi Pelorat. "Merkezdeki erit, gezegen boyunca uzanyor Pel." Pelorat alnn krtrarak, "Biliyorsun, Bliss. nanyorum" dedi. "Bir gz yanlmas olabilir mi?" Pelorat, "Emin deilim Bliss" dedi. "Ben de senin gibi bir uzay acemisiyim.- Golan." Trevize isteksizce "Ne oldu?" dedi ve pilot kabinine girdi. Biraz nce yatan zerinde elbiseleriyle uyumu gibi bir hali vard -ki zaten yle yapmt. Olduka hrn bir biimde "Ltfen, aralara dokunmayn?" dedi. "Yalnzca teleskopa bakyoruz," dedi Pelorat." "Bak una!" Trevize bakt ve "Bir gaz devi. Bana sylediklerine gre ad Gallia." dedi. "Bakarak nasl anladn o olduunu?" "Birincisi gneten bu u/aklkta rotamz ayarlarken, altmz gezegen byklkleri ve yrnge konumlar nedeniyle bu anda bu denli bytebileceiniz tek gaz kmesi budur. kincisi bir halkas var." "Halkas m?" diye sordu Bliss, merakla. "Btn grdnz ince, soluk bir iaret. nk gaz bulutuna nerdeyse kenarndan bakyoruz. Gezegenin dna doru kalka geerse daha iyi anlayabilirsiniz. ster misiniz?" Pelorat, "Konum ve rotay yeniden ayarlamak, hesaplamak zorunda kalrsn, Golan" dedi. "Yok, canm, bilgisayar bu hesab kk bir abayla yapabilir." Konuurken bilgisayarnn bana geti. Ellerini iaretlerin zerine koydu. Bilgisayar, Trevize'nin beynine ulat ve geri kalan ilemi yapt. Uzak Yldz, yaknlk problemi ve atalet sorunu olmadan hzla ivmelendi. Trevize, bir kez daha, bilgisayar ve gemiye kar bir sevgi duydu iinde. Bilgisayar ve gemi, sanki onu glendiren ve ynlendiren bir dnce, isteklerinin gl ve uyumlu bir uzants idi. Vakf, gemiyi geri istemiti. Comporellon da kendisi iin istemiti. Her iki istek de artc deildi. Tek artc olan, bo inanlarn Comporellon'u isteinden vazgeilecek kadar gl olabilmeleri idi. Tam olarak donatlrsa, Galaksideki herhangi bir gemi ya da gemi grubuyla savaabilir, ya da onlara saldrabilirdi. Yalnz, kendisine benzeyen bir baka gemiyle karlamamas gerekiyordu.

Gemi, tam olarak silahlandrlmamt tabii. Bakan Branno, gemiyi ona verirken silahsz brakma konusunda zen gstermiti. Pelorat ve Bliss, Gallia onlara doru yava yava dnerken srarla gezegeni izlediler. st kutup (hangisi olduu nemli deil), alttaki kutup krenin ikinliinin ardna ekilirken evresinde oluan geni bir dairesel blgedeki trblansla birlikte gzden kayboldu. Yukar kenarda, san n kresini gezegenin karanlk taraf sard ve gzel grnml ember gittike sarkmaya balad. Daha heyecan verici olan, kuzeye ve gneye doru olan dier eritler gibi, merkezdeki serilin de eri haline gelmesiydi. Merkezdeki erit gezegenin iki yan boyunca uzanyordu. Bu srada, her iki yanda da dar boumlar sarkyordu. Burada bir yanlma sz konusu deildi. Bulutun doas grnyordu. Gaz bulutu, gezegenin iki yanndan sarkan ve uzak yznde saklanm olan bir madde halkasyd. "Size bir fikir verebilmek iin bu kadar yeterlidir herhalde" dedi Trevize. "Eer gezegenin zerinde biraz daha srarsak, halkay, gezegenin etrafnda e merkezli olarak, hibir yerde gezegeni kesmeden dairesel biimiyle grebilirsiniz." "Bunun mmkn olduunu sanmyorum" dedi Pelorat. "Onu uzayda tutan nedir?" Trevize, "Bir uyduyu uzayda tutan neyse, bu halkay tutan da odur" diye yantlad. "Halkalar, her biri gezegenin yrngesinde olan ince paracklardan oluur. Bunlar o gezegene o denli yalandr ki, gel -git etkileri paracklarn tek bir cisim haline gelmelerini nler." Pelorat kafasn sallad, "Dnnce bana dehet verici geliyor, dostum. Nasl olur da ben tm hayatm okulda harcamama karn bu kadar az astronomi bilebilirim?" "Ben de insanln mitleri ile ilgili bir ey bilmiyorum. Kimse bilginin tmyle donanamaz. nemli olan nokta, bu gezegen halkalarnn allmn dnda olmaydr. Hemen her gaz devinin yalnzca ince bir toz erisi olsa bile, bunlara benzer halkas vardr. Byleyken, Terminus gneinin gezegen ailesinde gerek bir gaz devi yok. Bylece, bir Terminyan uzayda dolamadka, ya da niversitede astronomi renimi grmedii srece, gezegen halkalaryla ilgili hibir ey bilmez. Allmam olan, bir halkann bunun gibi, parlaklm gstermeye yetecek kadar geni ve dikkat ekici olmasdr. ki yz kilometre geniliinde olsa gerek." O anda Pelorat parmaklarn at: "Anlatmak istedii buymu demek ki..." Bliss ararak bakt. "Nedir o, Pel?" "Bir zamanlar bir iir paras okumutum. ok eski alara aitti. Eski Gal aktik yorumuyla yazlmt. Bu yzden anlalmas zordu, ama byk an iyi bir rneiydi. Arkaizme kar kmyorum tabii. Uram, beni eski Galaktik eitlemelerinde uzmanlatrd. Eski Galaktik rnler, mesleim dnda hibir ie yaramasalar da, yine de zevkli geliyor. Haa, ne diyordum?" "Eski bir iirin blm diyordun, canm." "Saol Bliss" dedi ve Trevize'ye dnd. "Ne zaman konuyu datsam ki ou zaman bunu yaparm, Bliss toparlar." dedi. "Bu senin ekiciliinin bir paras Pel" dedi Bliss glmseyerek. "Neyse. Bu iir, Dnya'nn bulunduu gezegen sistemim anlatmaya alyordu. Neden bilmiyorum, iirin hepsi aklmda kalmad. Yalnzca bu blmn, astronomiyle ilgili olduundan herhalde, unutmamm." Altna gezegenin parlak halkasndan sz ediyordu: "Onlar ylesine parlak ve geniti ki, yeryz bile onlarla bir olamazd." Hl aktarabiliyorum. Gryor musunuz? O zamanlar bir gezegenin halkasnn nasl bir ey olacan anlayamamtm. Gezegenin bir yannda, ayn srada duran ember dndm hatrlyorum. Bana o kadar sama gelmiti ki, ktphanemde saklamadm. imdi aratrmadma piman oldum." Kafasn sallad. "Bugnn Galaksisinde, insann aratrmann yararlarn dnmedii tek meslek mitolojistlik." Trevize, "Bunu grmemekte hakl olabilirdin, Janov" diye teselli etti "iirsel bir sylemi szck szck deerlendirmek yanltr." Pelorat manzaray gstererek "Ama sylemek istedii buydu" dedi. "airin anlatt buydu. tane geni, emerkezli halka. Gezegenin kendisinden de geni." Trevize, "Byle bir eyi hi duymamtm. Halkalarn bu denli geni olabileceini sanmyorum. evreledikleri gezegene gre her zaman daha dardrlar" dedi. Pelorat, "Dev bir uydusu olan yaanlabilir bir gezegeni de daha nce hi duymamtk. Ya da radyoaktif bir kabuu olan." diye yantlad. "Bu mutlaka nc gezegendir. Eer, ayn sistemde, byk halkal baka bir gezegenle birlikte dolaan dev uydulu, zerinde hayat olan radyoaktif bir gezegen bulursak, hi kukusuz bu Yeryzdr."

Trevize glmsedi. "Katlyorum Janov. Eer bu ncnn hepsini bulursak, Dnyay da mutlaka bulacaz demektir." "Keke" diyerek iini ekti Bliss. 30. En utaki iki gezegenin konumlar arasndan darya ynelerek, gezegen sisteminin belli bal gezegenlerinden ok ileriye gitmilerdi. Bylece, 1,5 milyar kilometre iinde hibir nemli ktle kalmamt. Daha tede uzanan usuz bucaksz kuyruklu yldz bulutu da, yer ekimi asndan nemsizdi. Uzak Yldzn hz 0,1 c'ye, k hznn onda birine ulamt. Trevize teorik olarak k hzna yaklaabileceklerini biliyordu. Ama bu hzn onda birinin en uygun deer olduunun da farkndayd. Bu hzda, kayda deer bir ktlesi olan btn cisimlerden kanlmalyd. Ama, uzaydaki saysz toz paracklarn, hatta tek balarna dolaan atomlar, moleklleri paralamann baka bir yolu yoktu. Byk hzlardaki ok kk cisimler bile, geminin gvdesini andrarak zarar verebilirlerdi. Ik hzna yakn hzlarda geminin gvdesine arpan her atom, kozmik nn zelliklerini tard. Geminin iinde bu kozmik radyasyona maruz kalan biri uzun sre yaayamazd. Uzaktaki yldzlar hibir hareket belirtisi gstermiyorlard. Hatta gemi, saniyede otuz bin kilometre hzla gittii halde, duruyor gibiydi. Kompter, arpma olasl olabilecek kk, ama nemli byklkteki nesneler iin uzay srekli aratrrken, gemi de gerektiinde bu cisimlerden kanabilmek, syrlabilmek iin yn deitiriyordu. Kardan gelme olasl olan herhangi bir cismin kk boyutlan ile geminin gei hz ve rota deitirmesinin sonucu olan atalet etkisi eksikliinin arasnda, doada "kl pay" diye adlandrlan bir eyin hi gerekleip gereklemediini aklamak ok zordu. Byle konularn zerinde Trevize pek fazla durmad. Btn dikkatini, Deniador'dan ald eksen takmna ve zellikle yaklaan cisimleri gsteren takma yneltti. Pelorat, endieyle "Rakamlarla ilgili kt bir durum mu var?" diye sordu. "Terminus'un koordinatlarn ve Comporellon'a gre birka noktay elde ettim. Bunlar bilgisayara verirsem, Terminus ve dier yldzlar doru yerletirildiinde, bu koordinatlar iin yollarn ne olduunu hesaplayacak. Olaylar imdi yalnzca kendi kafamda dzenliyorum. Sonra bu iler iin bilgisayar programlayabilirim. Ancak yollar belirlendikten sonra, yasaklanm Dnyalar iin elimizde bulunan rakamlarn bir anlam olabilir." "Yalnzca 'olabilir' mi?" dedi Bliss. "Korkarm, yalnzca 'olabilir'. Hem bunlar eski rakamlar. Belki Comporellon'a ait, ama kesin deil. Baka kurallara gre kullanldnda ne olur bi lmiyoruz." "O zaman?" "O zaman yalnzca anlamsz rakamlar var elimizde. Ama aratrmak zorundayz." Bilgisayar yklemek iin parmaklarm ldayan tulara hafife vurdu. Sonra ellerini masadaki iaretlerin zerine koydu. Bilgisayar, bilinen koordinatlarn kurallar zerinde alrken bekledi. Bir sre durduktan sonra, en yakn Yasaklanm Gezegen'in koordinatlarn ayn kurallara gre yorumlad ve sonuta sz konusu koordinattan hafzasndaki Galaktik haritaya yerletirdi. Ekranda bir yldz alan grnd ve sanki kendini ayarlar gibi hzla hareket etti. Konumuna oturunca hepsi hemen hemen kayboluncaya dek, her ynde kenarlardan sarkan yldzlar biiminde yayld. Hibir noktada, bu hzl deiim gzle grlemez. Hepsi lekeli bir buu biimindeydi. Sonunda ekrann altndaki rakamlara gre bir parsek'in onda biri kadar boluk kald. Daha fazla bir deiildik yoktu. Yalnzca yarm dzine lo lt, ekrann karanln giderdi. Pelorat, yumuak bir sesle "Hangisi Yasaklanm Gezegen?" diye sordu. Trevize "Hibiri." dedi. "Gerek yldzlan grmyoruz. Bunlar yalnzca bilgisayarn hafzasndaki Galaktik haritann bir blm. Her biri belirlenmi durumda. Siz bunu gremezsiniz. Normal koullarda ben de gremezdim. Ama ellerim imdiki gibi cihazla ilikide bulunduu srece baklarmn younlat herhalde bir yldzla ilgili verilere sahip olurum." Pelorat umutsuzca "yleyse koordinatlar gereksiz" dedi. Trevize Pelorat'n yzne bakt: "Hayr, Janov. Henz tkenmedim. Hl zaman var. Yasaklanm Gezegen'in koordinattan yirmi bin yl nceye ait. O zamanlarda hem bu Gezegen, hem de Comporellon Galaksi Merkezi'nin evresinde dnyorlard. Bunlar, farkl hzlarda ve farkl eim ve merkezden farkl uzaklklar olan yrngelerde dnyor olabilirler. O halde, zamanla, iki gezegen birbirine yaklam ya da ayrlm olabilirler ve yirmi bin ylda Yasaklanm Gezegen, iaretten bir buuk ila be parsek arasnda bir

yere srklenmi olabilir. Bu, onda bir parsek karede yer almaz." "Peki, ne yapacaz?" "Bilgisayara Galaksiyi Comporellon'a gre yirmi bin yl geriye dndrteceiz." Bliss biraz korkarak "Bunu yapabilir mi?" diye sordu. "Eee, Galaksinin kendisini deil, ama hafzasndaki haritay zamann gerisine dndrebilir." Bliss "Bunu grecek miyiz?" diye sordu. "zle" dedi Trevize. Yarm dzine yldz ekranda ok yava olarak grnd. O ana kadar grnmeyen bir yldz, ekrann sol tarafndan srklendi. Pelorat heyecanla "ite, ite!" diye bard. Trevize "zr dilerim" dedi. "Bir baka krmz cce. Galaksideki yldzlarn en az drtte bunlar." Ekrandaki grnt aaya indi ve durdu. "Eee?" dedi Bliss. "Bu kadar" dedi Trevize. Grdnz, Galaksinin bu blmnn yirmi bin yl nceki grn. Yasaklanm Gezegen, eer ortalama bir hzla srklenmise, ekrann tam merkezindeki nokta olmal." Bliss keskin bir biimde "Olmal. Ama deil!" dedi. "Deil" diye katld Trevize, hafif bir heyecanla. Pelorat uzun bir i ekiten sonra "Off, bu ok kt Golan" dedi "Durun. Umutsuzlua kaplmayn. Yldz orada grmeyi beklemiyordum." Pelorat armt: "Beklemiyor muydun?" "Yoo. Size bunun Galaksi deil, bilgisayarn Galaksi haritas olduunu sylemitim. Gerek bir yldz haritada yoksa onu gremeyiz. Gezegen, yirmi bin yldan bu yana "Yasaklanm" diye adlandrlyorsa, haritada olmama olasl ok yksektir. Ve gremediimize gre yok da." Bliss "Onu var olmad iin gremezdik. Comporellon efsaneleri yanl olmal, ya da koordinatlar" dedi. "ok doru. Ne var ki, bilgisayar o dnemde koordinatlarn nerede olabileceklerini tahmin edebilir. imdi lekenin yirmi bin yl nce nerede olabileceini gsterdi. Zamana gre dzeltilmi koordinatlar kullanarak, yalnzca yldz alanna ulaabiliriz." Bliss, "Ama Yasaklanm Gezegen'in ortalama hzda olduunu kabul ettin. Ortalama hzda deilse ne olacak? Doru koordinatlara ulaamayabilirsin" diye itiraz etti. "Doru saylr. Ama ortalama hz kabul, gerek konuma hi dzeltme yapmadmz durumdan daha fazla yaklamanz salar." "Sen yle umuyorsun" dedi Bliss kukuyla. "Yaptm tam anlamyla bu. Umuyorum! Ve imdi de gerek Galaksiye bakn." Trevize (belki de kendi gerilimini azaltmak ve sfr ann geciktirmek iin) konferans verir gibi yumuak bir anlatmla konuurken dier ikisi ekran gerilimle izlediler. Trevize "Gerek Galaksiyi gzlemek daha zor" dedi. "Bilgisayardaki harita denebilecek ilgisizliklerle, ayrntlarla dolu yapay bir yapya sahip. Grnty bozan bir Nebula olursa yok edemem. Grntnn as benim kafamdakine uygun dmezse ay deitirebilirim ve bunun gibi. Ne var ki gerek Galaksiyi grdm gibi almalym. Eer onu deitirmek istiyorsam, fiziksel olarak uzaya kmalym ki bu bir haritay ayarlamaktan daha ok zaman alr." O konutuka, ekran, dzensiz bir toz kmesi halinde olan, tek tek yldzlar asndan zengin bir yldz bulutu gsteriyordu. Trevize "Bu Samanyolu'nun bir blmnn geni adan grn" dedi. "leri grntsn istiyorum, tabii. n plan geniletirsem arka plan ona gre kaybolacak. Koordinat noktas, haritadaki grntnn konumu civarna kadar geniletmeme yetecek lde Comporellon'a yakn. Saduyumu yeteri kadar koruyabilirsem, gerekli komutlar vereyim. imdi!" Yldz alan, izleyicilere ekrana doru hareket ediyormu izlenimi vererek, her kenardan binlerce yldzn itilmi olduu bir biimde, bir hamleyle geniledi. yle ki, de, bir ileri saldrya yant verir gibi kendilerinden geriye ekildiler. Haritada olduu gibi karardk deil, ama asl grntdeki gibi yarm dzine yldzla birlikte eski grn yeniden belirdi. Tam orada, merkezin yalannda, dierlerinden daha parlak bir yldz ldyordu. "ite orada!" diye korkuyla fsldad Pelorat. "Olabilir. Bilgisayara spektrumunu aldrp zmlettireceim." Uzun bir lml sessizlik oldu. Trevize "G-4 spektrum snf onu Terminus'un gneinden biraz daha snk ve kk, ama Comporellon'unkinden daha parlak yapar. Bilgisayarn Galaksi haritasnda hibir G -snf yldz atlanmamtr. Bu da bu snftan olduuna gre, grdmz yldzn Yasaklanm Gezegen'in etrafnda dnd gne olmas yolunda gl bir ipucu."

Bliss "Bu yldzn evresinde dnen gezegenlerin hibirinde hayat olmamas olasl var m?" diye sordu. "Bir olaslk var, sanyorum. Bu durumda dier iki Yasaklanm Gezegen'i bulmaya alacaz." Bliss "kisi de yanl iaretler verse de mi?" diye direndi. "O zaman, baka bir yol deneriz." "Ne gibi?" "Bilmeyi ben de isterim" dedi Trevize kzgn bir anlatmla.

8. BLM AURORA YASAK DNYA


31. "Golan" diye sordu Pelorat. "Burada durup izlersem sklr msn?" "nemli deil, Janov." "Soru sorarsam." "Hayr, devam et." "Ne yapyorsun." Trevize gzlerini ekrandan kaldrd. "Ekranda Yasak Gezegen'e yakn grnen her bir yldzn uzakln ltm. Bylece onlarn gerekte ne kadar yakn olduklarn belirleyebilirim. Yerekimi alanlarn bilmek gerekiyor. Bunun iin de ktle ve uzakla ihtiyacm var. Bu bilgi olmadan, iyi bir frlay iin emin olamayz." "Bunu nasl yapacaksn?" "yle: Her yldz bilgisayarn hafzasnda koordinatlara sahip. Bunlar Comporellon sistemin Koordinatlarna dntrebilinir. Sonra bu, Uzak Yldz'n Comporellon'a gre uzaydaki belirli konumuyla dzeltilebilinir ve ben de her birinin uzakln elde edebilirim." Pelorat ban sallad. "Sende imdi Yasak Gezegen'in koordinattan var m yani?" "Evet, ama bu yeterli deil. Dier yldzlarn, belirli oranlarda, uzaklklarna ihtiyacm var. Yasak Gezegen ile olan komuluklarndaki ekim iddetleri kk bir hatann ok etkili olmasn salayacak kadar byk deil. Yasak Gezegen'in evresinde dnd -ya da dnme olaslnn olduu- gnein bu Gezegen zerinde korkun bir ekim iddeti var. Bu uzakl dier yldzlarnkinden, belki de bin kat fazla bir kesinlikle renmeliyim. Koordinatlar, tek balarna bunu yapmayacaklar." "Ne yapacaksn, peki?" "Yasak Gezegen'in ya da daha dorusu yldzn bytp onun epey sorun olaca kadar snk olan evre yldzdan olan uzakln lyorum. Tahminen, bu de ok uzaktalar. O zaman, bu yldzdan birini ekrann merkezinde tutar ve Yasak Gezegen'in grnt izgisine dik olarak onda bir parsek atlarz. Daha tedeki yldzlarn uzaklklarn bilmesek de bunu gvenle yapabiliriz." "Merkezdeki referans olan yldz, frlaytan sonra da merkezde kalr. de, gerekten, ok uzaksa, dier iki snk yldz konumlarn deitirmezler. Ne var ki, Yasak Gezegen paralel kaydrmada grnen konumunu deitirebilecek kadar yakn. Kaydrmann byklnden, uzakl bulabiliriz. Emin olmak iin iki kere yapmak istersem, farkl yldz daha seer, yeniden denerim." Pelorat "Bu ne kadar zaman alr?" diye sordu. "ok deil. in ar blmn bilgisayar yapyor. Ben yalnzca ne yapacan sylyorum. Asl zaman, sonular zerinde almak ve doruluklarn, komutlarmn hatal olup olmadn denetlemek alr. lerinde an bir gven tayan korkusuz devlerden biri bir bilgisayar olsayd bu i birka dakikada biterdi." "Gerekten artc" dedi Pelorat. "Dnsene, bilgisayar bizim iin ne ok ey yapyor." "Bunu her zaman dnyorum." "Onsuz ne yapabilirdin ki?" "Yer ekimli bir gemisiz ne yapabilirdim, peki? Astronomi eitimim olmadan ne yapabilirdim? Arkamdaki yirmi bin yllk yksek uzay teknolojisi obuadan ne yapabilirdim? Gerek, benim imdi burada oluumdur. Gelecek yirmi bin yldaki durumumuzu tasarladmz farz et bir an. Ne teknolojik harikalardan yararlanacaktk! Ya da bu yirmi bin yl insanln var olmayaca yirmi bin yl olabilir miydi?" "Zor" dedi Pelorat. "Olmamas zor. Galaksinin bir blm olmasak da, bize yol gsterecek psikolojik bir gemiimiz olacakt." Trevize ellerini bilgisayardan ekerek sandalyesinde dnd. "Uzaklklar zerinde alalm" dedi. "Olay birka kez kontrol edelim. Acelemiz yok." Alaya bir anlatmla Pelorat'a bakt. "Psikolojik tarih! Biliyorsun, Janov. Bu nesne Comporellon'a iki kez

geldi ve ikisinde de bo inan olarak yorumland. Bir kez ben, bir kez de Deniador syledi. Btn bunlardan sonra, Vakf m batl bir inana olarak psiko-tarihi nasl tanmlarsn? Kantsz, gerekesiz bir inan deil mi? Ne dnyorsun Janov? Bu, benimkinden ok senin ilgi alanna giriyor." "Neden hibir kant yok diyorsun, Golan? Hari Seldon'un taklidi Zaman Kubbesinde birok kez grnd ve olaylar olduklar gibi tartt. Kendi zamannda bu olaylarn neler olduunu bilemezdi. Psikotarihsel olarak tahmin de edeme/di." Trevize kafasn sallad. "Etkileyici gibiydi. Kadn konusunda yanlyordu. Ama yine de etkileyiciydi. Ona kar rahatsz edici gizemli bir duygu var. Her byc numara yapabilir." "Hibir byc gelecekteki yzyllarn nasl olacan tahmin edemez." "Hibir byc senin yaptn dndn eyleri yapmaz." "Bak, Golan! nmzdeki be yzyl iinde neler olacan tahmin etmemi salayacak hibir oyun dnemiyorum." "Peki, insansz bir uydudaki sanki tesarat'da saklanm gibi bir mesaj bycye okutabilecek bir oyun biliyor musun? Ben byle bir byc grdm. Hari Seldon'un taklidiyle birlikte giden o Zaman Kapslnn ynetim tarafndan donatlm olabileceim hi dndn m?" Pelorat bu yargyla birlikte isyan ettirilmi gibi bir tonla "Bunu yapmazlard" dedi. Trevize kmseyici bir ses kard. Pelorat, "Hem yapmaya alsalard yakalanrlard" dedi. "Tam olarak emin deilim. nemli olan nokta, psiko-tarihin nasl ilediini bilmediimizdir." "Ben de bu bilgisayarn nasl altn bilmiyorum. Ama alyor." "Onun nasl altn bilen bakalar olduu iin alyor. Kimse bilmeseydi nasl alacakt? O zaman, herhangi bir nedenle dursayd, aresiz kalacaktk. Eer psiko-tarih almay aniden brakrsa..." "kinci Vakflar psiko-tarihin almalarn biliyorlar." "Bunu nerden biliyorsun, Janov?" "yle sylendi." "Her ey sylenebilir. Ama Yasak Gezegen'in yldznn koordinatlarn elde ettik. Olduka da kesin, galiba. Rakamlara bakalm." Kafasnda kaba bir hesap yapar gibi dudaklar kmldayarak bir sre rakamlara bakt. Sonunda, gzlerini kaldrmadan. "Bliss ne yapyor?" diye sordu. "Uyuyor, dostum." dedi Pelorat. Sonra savunma haline geerek "Uykuya ihtiyac var." dedi. "Yksek uzaya kar kendisini Gaia'nn bir paras olarak savunmak enerji tketici bir olay." Trevize, "Ben de yle dnyorum" dedi ve bilgisayara dnd. Ellerini masann zerine koydu. Mrldanyordu: "Birka frlay daha yapacam. Her seferde yeniden kontrol edeceim." Hepsini yeniden geriye ald. "Ciddi konuuyorum, Janov. Psiko-tarihle ilgili ne biliyorsun?" Pelorat ararak bakt: "Hibir ey. Tarihi olmakla, psiko-tarihilik farkldr. Tabii, psiko-tarihin iki ana temelini biliyorum. Ama bunu herkes bilir." "Ben bile biliyorum. Birincisi: istatistiksel abalan geerli klmak iin gerekli insan says yeteri kadar fazla olmaldr. Ama bu yeteri kadar fazla, ne kadar fazla anlamna geliyor?" "Galaksi nfusu son tahminlere gre on katrilyon kadard. Bu yeteri kadar fazla tabii" "Nereden biliyorsun?" "nk psiko-tarih iliyor, Golan. Sen ne kadar mantk kesersen kes, iliyor," "Ve ikincisi" dedi Trevize. "nsanlar psiko-tarihi bilmemeliler ki, bu tarih onlarn tepkilerini ynlendirmesin. Ama insanlar psiko-tarih biliyorlar..." "Kabaca anlattn, dostum. Sylenen bu deil, ikinci istek yle: nsanlar psiko-tarihin kehanetlerinden habersiz olmallar ve deiller de. Yalnzca kinci Vakflar bu tahminlerden haberdarlar. Ama onlar istisna." "Yalnzca bu iki istek temelinde psiko-tarih bilimi geliecek. nanmak ok zor." "Yalnzca bu iki istek deil" dedi Pelorat. "leri matematik ve mkemmel istatistiksel metotlar da var. yk yle: Hari Seldon, psiko-tarihi, gazlarn kinetik enerjisini model alarak kurdu. Her gazdaki atom veya molekl, rastgele hareket eder. Dolaysyla bunlarn hibirinin konum ve hzn bilemeyiz. Yine de istatistii kullanarak, byk bir kesinlikle onlarn davranlarn ynlendiren kurallar zerinde alabiliriz. Ayn biimde, Seldon da, zmler bireyin davranlarna uygulanmamasna karn toplumun davranlar zerinde almaya koyuldu." "Belki, ama insanlar atom deildirler." "Doru" dedi Pelorat "nsann bilinci vardr ve davranlar, onu zgr gstermek iin, yeterince karmaktr. Seldon'un nasl yaptn bilmiyorum, bilen biri bana aklasa da anlamayacamdan eminim,

ama yapt." "Ve her ey 'ok sayda' ve 'habersiz' olan insanlarla ilgilenmeye bal." dedi Trevize. "Bu sana, zerine kocaman bir matematiksel yap kurulacak bataklk bir temel gibi grnmyor mu? Bu istekler karlanmazsa, her ey ker." "Ama Plan ekmediine gre..." "Ya da istekler, yanl veya uygunsuz deil, ama olmalar gerektiinden daha yumuak olsalard, psiko-tarih, yzyllar boyu uygun olarak ileyebilirdi ve birtakm krizlerden sonra kerlerdi. Katr'n zamannda olduu gibi... Peki, nc istek de ne?" dedi. "Bilmem," dedi Trevize de. "Hl akla kavumam teorileri barndrsa da, byle bir tartma mantkl ve gzel grnyor. nc istek, kimsenin ondan sz etmeyecei dncesi olabilir." "Byle bir kabuln gerekleebilirliinin yeterince gerekesi vardr. Yoksa gerekleebilecei dnlmezdi." Trevize burnundan soluyordu. "Geleneksel tarihi bildiin kadar bilimsel tarihi de buseydin Janov, bunun ne kadar yanl olduunu da fark ederdin. Ama imdi Yasaklanm Gezegen gneinin yaknlarna geldiimizi gryorum." Gerekten ekrann merkezinde parlak bir yldz vard. O denli parlakt ki, ekran, n otomatik olarak karartt. 32. Uzak Yldz'da banyo ve insan sal asndan donatm tamd. Donatm yeniden dzenlemenin getirecei ar iten kanmak iin, su kullanm en az dzeyde tutuluyordu. Trevize, bunu Pelorat ve Bliss'e ciddi bir biimde hatrlatmt. Hatta Bliss, her zaman temiz bir hava istiyordu. Uzun, koyu salar ve ayak trnaklar parlyordu. Pilot kabinine yrd ve "ite buradasn!" diye bard. Trevize "alacak bir ey yok" dedi, ona bakp. "Ara sra gemiden ayrlabiliyorduk. Otuz saniyelik bir ilem, bizi gemiye geri dndrebilirdi. Sen bizim varlmz kefetmesen de..." Bliss "Aklaman zavall bir selamlamadan ibaret. Senin de bildiin gibi ciddiye alnacak yan yok. Neredeyiz? Ltfen 'pilot kabininde' deme!" dedi. "Bliss, sevgilim" dedi Pelorat bir koluyla dary gstererek. " Yasaklanm Gezegen'in yaknndaki gezegen sisteminin d blgelerindeyiz." Bliss, onun yanna gitti. Elini omuzuna koyup "ok fazla Yasaklanm olamaz. Hibir ey bizi durduramayacak." dedi. Trevize, "Yalnzca, Comporellon ve yerleimin ikinci dalgasnn dier gezegenleri, birinci dalgann gezegenlerini balarndan bilerek kopardklar iin Yasaklanm, Gnll bir anlamayla oluan bu ba duymazsak bizi ne durdurabilir ki?" "Uzayllar, eer yayorlarsa, ikinci dalgann gezegenlerini de balardan koparm olabilirler. Biz onlarn zerine zorla kmak istemiyorsak, bu onlarn aldrmadklar anlamna gelmez." "Tabii," dedi Trevize. "Doru. Yayorlarsa doru. Ama imdiye kadar onlarn yaadktan bir gezegenin olup olmadn bile bilmiyoruz. Tek grdmz, bilinen gaz devleri. Bunlardan ikisini grdk ki, bunlar ok geni deildi." Pelorat, aceleyle konutu: "Ama bu, Uzayllarn var olmadklar anlamna gelmez. zerinde hayat olan herhangi bir gezegen gnee ok yaknlar, kk olabilir, ayrca bu uzaklktan gne nda grlmesi zordur. Byle bir gezegeni saptamak iin ieriye mikro frlay yapmak zorunda kalacaz." Eitimini tamamlam, hazrlm yapm bir uzay yolcusu gibi konumaktan gurur duyuyordu. "O halde" dedi Bliss, "Neden ieriye girmiyoruz?" Trevize "imdi deil" diye karlk verdi. "Bilgisayara yapay bir yap iareti olup olmadn kontrol ettiriyorum. eriye aama aama gireceiz. Gerektiinde her birinde kontrol yapacamz bir dzine aama. Gaia'ya ilk yaklatmzda dtmz tuzaa dmek istemiyorum. Hatrlyor musun, Janov?" "Bylesine tuzaklar bizi her gn yakalayabilir. Gaia'daki tuzak bana Bliss'i getirdi." Sevgiyle Bliss'e bakt. Trevize "Her gn yeni bir Bliss mi istiyorsun" diye dalga geti. Pelorat, alnm gibiydi. Bliss, bir kzgnlk ifadesiyle "Bak dostum, ya da her neysen daha abuk hareket edebilirdin. Ben seninle birlikteyken tuzaa dmeyeceksin." "Gaia'nn gc m bu?" "Bakalarnn akllarnn varln saptamak m? Kesinlikle onun gc."

"Yeterince gl olduundan emin misin Bliss? Gaia'nn ana gvdesiyle iletiim kurarken harcanan gcn kazanman iin uyumalsn diye dnyorum. Kaynaktan bu kadar uzaktayken, yeteneklerinin belki de dar olan snrlarna nasl gvenebilirim?" Bliss kzarmt: "letiim gc genitir." "Dur darlma. Yalnzca soruyorum. Bunu Gaia olmann dezavantaj olarak grmyor musun? Ben Gaia deilim. Tam ve bamsz bir bireyim. Bu, gezegenimden ve halkmdan istediim kadar uzaklara seyahat edebilmem ve hep Golan Trevize olarak kalabilmem olarak kalabilmem anlamna gelir. Sahip olduum g devamldr ve gittiim her yerde vardr. nsanlktan parseklerce tede, herhangi bir nedenden dolay kimseyle iletiim kuramayacak ve hatta gkyznde bir tek yldzn kvlcmn gremeyecek durumda uzayda yalnz olsaydm, Golan Trevize olarak kalrdm. Yaamayabilirdim, lebilirdim. Ama Golan Trevize olarak lrdm." Bliss "Uzayda yalnz ve herkesten uzaktayken, farkl yetenek ve bilgideki adamlarndan yardm istemek olanaksz olabilir. Yaltlm bir birey olarak, yalnzlk, insan, kenetlenmi bir toplumun paras olma durumuyla karlatrrsak, hznl bir biimde ayrk tutar. Bunu biliyor musun?" dedi. Trevize, "Yine de, senin durumunda ayn klme olmayabilir. Gaia ile aranda, benim kendi toplumumla olan badan ok daha kuvvetli bir ba var. Bu ba st dzeyde uzuyor ve savunma iin daha ok enerji gerektiriyor. yle ki zorlukla soluyorsun ve benim olmam gerekenden daha fazla ayrk obua zorunda kalyorsun." Bliss'in taze yz sertleti. Bir an iin gen gstermedi, ya da yan belirtmiyordu. 'Bliss'ten ok, Trevize'yi yalanlamak zere olan Gaia'y andryordu. "Her ey sylediin gibiyse Golan Trevize -ki yle. Gemite de yleydi ve daha da fazlas olacak her ey sylediin gibiyse, kazanlan bir faydann hibir bedeli olmayacan m bekliyorsun? Balk gibi soukkanl olmak yerine, senin gibi scakkanl olmak daha iyi deil midir? Deilse ne?" Pelorat "Kaplumbaalar soukkanldrlar. Terminus'ta kaplumbaa yok. Ama baz gezegenlerde var. Kabuklu, ok yava hareket eden, ama ok uzun yaayan canllar bunlar" dedi. "Eee, o zaman, scaklk ne olursa olsun yava deil, hzl hareket eden bir insan olmak kaplumbaa olmaktan daha iyi deil mi? Yavaa srnmekten, ge alglamaktan ortam buulu bir biimde duyumsamaktansa, kaslar abuk altrp, sinir liflerini, iddetli ve devaml dnceyi hzl ileten yksek enerjili etkilere sahip olmak daha iyi deil mi? "yle saylr" dedi Trevize. "Evet yle. Ne var bunda.' "Peki, scakkanl olmann bir karl olduunu bilmiyor musun? Scakln evre scaklnn zerinde tutmak iin, bir kaplumbaann harcadndan daha fazla enerji harcamaksn. Bedenine girer girmez hemen enerjiye evrilebilmesi iin hemen hemen belirli eyleri yemelisin. Bir kaplumbaadan daha ok alk ekebilir ve ondan daha abuk lebilirsin. Yava ve uzun yaamak iin bir kaplumbaa olmay ister miydin? Yoksa karln deyerek abuk hareket eden, abuk alglayan, dnen bir organizma olmay m tercih ederdin?" "Bu, iyi bir benzetme mi Bliss?" "Hayr Trevize. Gaia konusuna gre ok olumlu bir benzetme. Hep birlikteyken olaanst enerji harcamyoruz. Bu enerji harcamas yalnzca, Gaia'nn bir paras. Geriye kalan ksm st uzaysal uzaklklardayken artyor. Hem unutma, deerlendirdiin Gaia yalnzca byk bir Gaia deil. Byk bireysel bir gezegen deil. Galaksileri, usuz bucaksz gezegenlerin btn olarak dnyorsun. Galaksinin herhangi bir yerinde, onun bir paras olacaksn ve yldzlararas atomlardan merkezdeki kara delie uzanan bir eylerle sarlm olacaksn. O zaman, bir btn olarak kalmak iin az enerji miktar gerekecek. Hibir blm dier paralardan ok uzaklarda olmayacak. Setiin bu Trevize. yi bir seim yaptndan nasl kuku duyarsn?" Trevize dncelere dald. Sonunda baklarn kaldrd ve yle dedi: "yi bir seim yapm olabilirim. Ama buna ikna olmalym. Verdiim karar insanln en nemli karan olsa da iyi bir karar olduunu gstermeye yetmez. yi bir karar olduunu ben bilmeliyim." "Sana akladmdan daha ok olarak neye ihtiyacn var?" "Bilmiyorum. Ama Yeryznde reneceim." ok mutlak konuuyordu. Pelorat "Golan" dedi "Yldz bir diski gsteriyor." Gerekten de yleydi. Kendi almalaryla megul olan ve etrafnda anaforlaan herhangi bir grmeyle ilgilenmeyen bilgisayar, aama aama bir yldza yaklayordu. Sonunda Trevize ayarlad uzakla eriti. Gezegenin dnda olmaktan hl memnunlard. Bilgisayar, iteki kk gezegenden her birini gstermek iin ekrann at. Svlam su dzeyinde bir yzey scakl ve oksijen atmosferi olan en itekiydi. Trevize yrnge hesaplanncaya dek bekledi ve ilk kaba tahmin doru kt. Gezegenin hareketi daha uzun gzlendike,

yrngesi iin yaplan hesaptan daha kesin obuas iin ilemleri srdrd. Trevize soukkanllkla "Hayatn olduu bir gezegeni gryoruz. Hayatn olma olasl ok yksek." dedi. "Ah!" Pelorat ciddi ifadesinin izin verdii kadar sevimli bakt. "Korkuyorum da..." dedi Trevize. "Hi dev bir uydu yok. Aslnda imdiye kadar hi byle bir uydu saptanmad. yleyse bu, Dnya deil. En azndan geleneklere gre dndmz iin deil." "Buna zlme Golan" dedi Pelorat. "Gaz devlerinin hibirinin olaan d halka sistemlerinin olmadm grnce, Dnya'y burada rastlayacamzdan biraz kuku duymutum." Trevize "ok iyi o zaman" dedi. "Bir sonraki adm, zerindeki hayatn yapsn renmek olacak. Oksijenli bir atmosferi obuasndan zerinde bitkilerin yaad sonucuna varabiliriz. Ama..." "Hayvanlarn da..." dedi Bliss keserek. "Hem de ok miktarda hayvann." "Ne?" diye dnd Trevize. "Bunu hissediyorum. Bu uzaklkta biraz az hissediyorum. Ama gezegen yalnzca yaanlabilir deil. zerinde yaanlm gibi de." 33. Uzak Yldz, yrnge dnemini alt gnlk bir fazlalkta biraz tutabilmeye yetecek olan uzaklkta, Yasaklanm Gezegen'in evresinde kutupsal bir yrnge iziyordu. Trevize yrngeden kmak iin pek acele etmiyor gibiydi. "Gezegenin zerinde yaanyor olduuna gre" dedi, "ve Deniador'a gre bir zamanlar teknolojik adan ilerlemi, Yerleiklerin -Uzayllar diye adlandrlanlarn- birinci dalgasn temsil eden insanlarca mesken edinilmi olduuna gre, bu insanlar hl teknolojide ileri olabilirler ve onlar yerlerinden eden biz ikinci dalgann temsilcilerini pek sevgiyle karlamayabilirler." "Burada olduumuzu bilmeyebilirler" dedi Pelorat. "Durum tersine olsayd dnebilirdik. Eer yayorlarsa, bizimle ilikiye gemeye alacaklarn kabul etmeliyim. Hatta gelip bizi almak bile isteyeceklerdir." "Ama arkamzdan gelselerdi ve teknolojide ileri iseler, aresiz kal abilirdik." Trevize "Buna inanmyorum" dedi. "Teknolojide ileri olmak tek bana gerekli deildir. Baz alanlarda bizden ileri olabilirlerdi. Ama yldzlararas yolculua hogr ile bakmadktan bir gerek" dedi. Galaksiyi yerletirenler biziz, onlar deil. Btn imparatorluk tarihinde, onlarn gezegenlerini terk ederek bizim iin olay olduklarn gsteren bir ey yok. Uzay yolculuu yapmamlarsa, astronomide ciddi ilerlemeler yapmay nasl bekleyebilirlerdi? Eer yapmamlarsa, ekim alanl bir gemi gibi bir eylere de sahip olamazlar. Silahsz olabiliriz. Ama sava gemisiyle arkamzdan gelseler bile, bizi yakalayamazlar. Yoo, aresiz kalmayz." "ilerlemeleri dncede olabilir. Katr bir uzayl olabilir." Trevize kzgnlkla omuz silkti. "Katr her ey ol amaz. Gaiallara gre o, yoldan km bir Gaia'l. Ayrca sradan bir dnek olarak da yorumlanyor." Pelorat "Pek ciddiye alnmamal, ama onun mekanik bir ey olduu da syleniyor. Robot yani. Ama bu szck kullanlmyor." dedi. "Dnce olarak tehlikeli bir ey olursa, onu ntralize etmek iin Bliss'e gveneceiz. O bunu yapabilir. Neyse, imdi uyuyor mu?" "Uyumu" dedi Pelorat. "Ama ben geldiimde kmldyordu." "Kmldyor muydu? iyi. Herhangi bir ey olursa kalkmak zorunda kalacak. Buna dikkat etmensi n Janov." Pelorat yavaa "Peki Golan" dedi. Trevize dikkatini bilgisayara yneltti. "Canm skan bir ey de giri istasyonlar. Normal olarak, yksek teknolojili insanlarn yaadklar bir gezegenin iaretleri bunlar. Ama bunlar..." "Ne olmu onlara?" "Birka ey. ncelikle ok eskiler. Bin yllk olabilirler. kincisi radyasyon yok, ama sllar var." "Isl nedir?" "Isl radyasyon evresinden daha scak ola her nesne tarafndan verilir. Her ey bu kurala uyar ve scakla bal bir radyasyon band oluur. Bu giri istasyonlarnn masdr. Eer istasyonlarn dnda alan insan yaps aygtlar varsa, sl ve rasgele olmayan nmn szmas snrlandrlmtr. Isllar olduuna gre ya istasyonlar botur, belki de binlerce yldr botur; eer bo deillerse hi snm szdrmayan ok ileri teknolojiler gelitirmi olmalar gerek." "Belki" dedi Pelorat. "Gezegende ok ileri bir uygarlk var. Ama giri istasyonlar bo. Bizim trmzdeki Yerleiklerce o denli uzun sre gezegen bo tutulmu ki, artk yeni bir yaklamla

ilgilenmiyorlar." "Olabilir. Ya da belki bir eit tuzaktr bu." Bliss ieri girdi. Trevize gz ucuyla ona bakarak, alayla "Evet" dedi. "Buradayz." "Gryorum." dedi Bliss de. "Ve hl braktm gibi duruyorsunuz." Pelorat aceleyle aklad: "Golan dikkat ediyor, sevgilim. Giri istasyonlar bo gibi grnyor. Bunun neminden emin deiliz." "zlmeyin" dedi Bliss. "evresinde dndmz gezegende gelimi bir hayatn izleri yok." Trevize aknlkla ona bakt: "Neden sz ediyorsun? Hayat olabileceini sen syledin." "Ben hayvanlarn yaayabileceini syledim ki yle de. Ama Galaksinin neresinde hayvan hayat insan hayatn da gerektiriyor ki?" "Bunu hayvanlarn olduunu saptadn ilk anda niye sylemedin?" "O uzaklkta aklayamazdm. O uzaklkta hayvanlarn sinirsel etkinliklerini saptayabilirdim. Ama bir kelebei bir insandan ayramazdm. "imdi?" "imdi daha yaknlatk. Uyuyor olduumu dnebilirsiniz. Ama uyumuyordum, ya da ksa uyudum. Uygun bir szle sylemek gerekirse, gelimilii temsil edebilecek yeterlikte karmak bir zihinsel etkinliin sinyallerini dinliyordum." "Hi duydun mu?" "yle dndm ki'," dedi Bliss. "Ani bir dikkatle bu uzaklktan bir ey saptayamyorsam, gezegen zerinde birka binden fazla insan olmas olanakl deildir. Yakna gelirsek daha iyi alglayabilirim." "Bu, olaylar deitirir" dedi Trevize itiraf eder biimde. Bliss "Sanyorum" dedi. Uykulu ve bitkin grnyordu. "imdi u radyasyon analizi vs. ilerini bir kenara brakabilirsin. Benim Gaia sezgilerim yaplmas gerekeni daha gvenli ve verimli yapar. Belki imdi, neden bir Gaial olmak bir Yaltlm olmaktan daha iyidir dediimi anlyorsundur." Trevize kendisini tutuyordu. Cevap vermeden nce bekledi. Konumas nazik ve resmiydi: "Verdiin bilgiler iin teekkr ederim. Yine de, bir benzetme yaparsak, unu anlamalsn ki; koku alma duyumu gelitirmenin yararlan fikri, insanlndan vazgeip av kpei olma kararn vermeme yetmezdi." 34. Bulut tabakasnn altna indike ve atmosferde srklendike Yasaklanm Gezegen'i grebiliyorlard. Modas gemi, eskimi gibi grnyordu. Beklendii gibi, kutup blgeleri buzluydu. Ama pek geni deildi. Dalk blgeler yer yer buzullarla kaplyd. Bunlar da pek geni deildi. Lekeler halinde l alanlar vard. Tm bunlar bir yana, gezegen gzeldi. Anakaralar, uzayp giden sahiller, cmerte yaylm ovalarla kvrmlanm biimde uzuyorlard. Otlaklarla evrelenmi eitli tropikal ve hman orman bolluklar vard. Yine de bunlarn eski olduklar gze arpyordu. Ormanlarn iinde yan rtlm olanlar vard. Otlaklar zayf ve seyrektiler. Pelorat merakla "Bir tr bitki hastal m acaba?" diye sordu. "Hayr" dedi Bliss. "Bundan da kt ve srekli bir ey." Trevize "Ben birka gezegen grmtm. Ama bunu benzerini hi grmedim" dedi. "Ben ok az gezegen grdm" dedi Bliss, "Ama Gaia'nn fikirlerini dnyorum da... Bu insansz bir gezegenden beklenebilecek bir grnt." "Niin?" diye sordu Trevize. Bliss yzn buruturarak "Dnsene" dedi. "zerinde kimsenin yaamad hemen hemen hibir gezegenin ekolojik dengesi, gerek anlamda, yoktur. Eer, zerinde insanln gelitii gezegen yeryz ise, byle bir dengenin olmas gerekir. nsanln olmad zamanlarda uzun calar yaanm olmal; ya da ileri bir teknolojiyi gelitirecek ve evreyi deitirecek bir takm trler. Bu durumda, doal bir denge -hi deimeyen bir doal denge tabii ki- olmal. Btn dier yerleilmi gezegenlerde, insanlar yeni evrelerini yeniden titizlikle deitirmilerdir. Buralarda bitki ve hayvan hayatn oluturmulardr. Ama ele aldklar ekolojik sistem dengesiz kalmaya mahkumdur. Bu evre, snrl anlamda yalnzca insanlarn istedikleri, trlere sahip olabilir ve ele alnmaya yant veremez.." Pelorat "Bu bana neyi hatrlatyor biliyor musun? zr dilerim Bliss, szn kestiim iin. Ama unutmadan sana dorusunu aklamak istiyorum. Bir defasnda bir efsane duymutum. Bir gezegendeki hayat ve yalnzca insanla yararl, insanlarn houna giden snrl sayda tr anlatan bir efsane. lk in sanlar aptalca bir ey yapyorlar bunun ne olduunu bo verin. nk bu eski efsanelerde her ey semboliktir. Yalnzca kelime kelime alnrlarsa aklayc olurlar- ve dnyann kabuu lanetleniyor. "allar ve

devedikenleri gelecekler" diye bir beddua. Efsanenin yazld Galaktik dilde uyaklar daha iyi, daha ritimliydi. Bu gerekten bir lanet miydi? allar, deve dikenleri gibi insanln istemedii eyler ekolojik denge iin yararl olabilir" dedi. Bliss glmsedi. "Gerekten elendirici. Nasl oluyor da her ey sana bir efsaneyi hatrlatyor Pel? Nasl bazen bunlar aydnlatc olabiliyor? nsanlar evrelerini deitirirlerken devedikeni, al gibi eyleri brakyorlar ve dnyay yok etmek zorunda kalyorlar. Gaia'nnki gibi zn destekleyen bir organizma deil bu. Daha ok Bamszlarn Kark bir koleksiyonu ve bu koleksiyon ekolojik dengenin devam etmesine yetecek lde kark deil. nsanlk yok olursa, ya da ynlendirici elleri alnrsa, dnyann zerindeki hayat ok deiik bir biime brnr." Trevize kukuyla "Olan buysa, hemen olmaz. Bu gezegen, yirmi bin yldr insansz ve hl ou blm birisi ilgileniyormu gibi" dedi. "Tabii" diye cevaplad Bliss. "Ekonomik dengenin en bata nasl olduuna bal. yi bir dengeyle ie balanmsa, insansz olacak, uzun zaman srer bu denge. Yirmi bin yl insan llerinde ok uzundur. Ama bir gezegen iin bu sre gece sonras gibidir." Gezegen eridini srarl baklarla seyreden Pelorat, "Gezegen bozulduuna gre, insanlarn gitmi olmalar gerektiini sanyorum." Bliss, "Hl hibir zihinsel insan etkinlii saptayamadm. Bu gezegenin insansz olduunu sanyorum. Yine de kular ve memelileri temsil eden, alak dzeyde bilin vzldamalar var. Deitirilmeden dnn insanlarn gittiini dnmeye yeterli olduunu sanmyorum. Toplum, evreyi korumann nemini anlamam, anormal bir toplumsa, gezegen insanlarn varlna karn bozulabilir." dedi. Pelorat "Tabii" diye cevaplad. "Byle bir toplum hemen dalabilir. nsanlarn kendilerini yaatan temel etkenleri korumann nemim anlayamayacaklarn dnemiyorum." Bliss, "nsanlara olan gvenine ben sahip deilim. Bir gezegen toplumu yalnzca Yaltlmlardan oluuyorsa, yerel ve hatta bireysel kayglarn gezegenin genel kayglarnn nne gemesi bana mantkl geliyor." dedi. Trevize "Bunu inandrc bulmuyorum" diye karlk verdi. "Pelorattan da ok. Aslnda, milyonlarca insanl dnya olduuna ve hibiri bozulmadna gre Bamszlktan duyduun korkuyu abartyor olabilirsin Bliss." Gemi, gn yarkresinden geceye dnmt. abuk bir biimde inen alacakaranlk ve gkyznn berrak olduu ksmlardaki yldz, ldan dnda byk bir karanlk sryordu. Gemi, atmosfer basna ve yerekimini yenerek yksekliini ayarlad. Gezegen, da oluumunun olmad bir ada olduu iin, ykselen herhangi bir da ktlesine rastlayamayacaklar bir ykseklikteydiler. Bilgisayar, hl mikrodalga parmak ularyla ileriye doru gidiyordu. Trevize kadifemsi karanl kastederek dnceli bir biimde "Terkedilmi bir gezegenin, karanlk tarafndan hi k olmamas makul geliyor bana. Hibir teknolojik toplum karanla dayanamaz. Gn tarafna getiimizde alalacaz" dedi. "Bunun ne yarar var?" diye sordu Pelorat. "Orada bir ey yok ki." "Kim dedi orada bir eyin olmadn?" "Bliss dedi, sen de dedin." "Yoo, Janov. Ben teknolojik kaynakl bir mann, Bliss de zihinsel bir insan etkinliinin olmadm syledi. Ama bu, hibir ey olmad anlamna gelmez ki. Gezegende insan olmasa da, kalntlar vardr. Bildiim kadaryla Janov, teknolojinin geriye kalan blm bu ynde bir eyler yapar." "Yirmi bin yl sonra m?" Pelorat'n sesi ykselmiti. "Yirmi bin yl ne yaayabilir? Filmler olmayacak, kt olmayacak, basn olmayacak; metaller paslanacak, tahta ryecek, plastik dalacak. Ta bile anacak." "Yirmi bin ylda bunlar olmayabilir." dedi Trevize sabrla. "Ben bu zamandan, Comporellon efsanesi o zamanlar bu gezegeni geliiyor olarak kabul ettii iin, gezegenin bo kald en uzun dnem olarak sz ettim. Ama en son insanlarn bin yl nce katklarn veya kaybolduklarn dn." Gecenin dier ucuna ulamlard. afak skm ve gn neredeyse ani olarak domutu. Uzak Yldz alald ve kara yzeyi tam olarak grnnceye kadar ilerlemesini yavalatt. Ktalara yakn olarak dalm adalar iyice grnyordu. ou yeillikler iindeydi. Trevize "zellikle bozulmu alanlar incelemek istiyorum. Bu yerlerin insanlarn youn olarak yaadklar, ekolojik denge eksikliinin bulunduu yerler olduklarn dnyorum. Bu alanlar, yaygn bitki hastalnn ekirdei olan yerler olabilirler. Sen ne diyorsun Bliss?" "Olabilir. Ne olursa olsun, kesin bilginin olmad bir durumda, grmemizin en kolay olduu yeri

aratrabiliriz. Otlaklar ve ormanlar insan hayatnn birok belirtilerini yutmu olduklar iin oralar incelemek zaman kayb olabilir." Pelorat "zellikle bozuk yerleri aratrmalyz. Bana yle geliyor ki insanlarn oka bulunduu yerlerde ekolojik denge bozulmu olabilir. Buralarda yeni temeller zerinde, yeniden canllar oluabi lir gibi geliyor." dedi. "Mmkndr, Pel" dedi Bliss. "Bu, gezegenin ilk balarda ne kadar denge d olduuna baldr. Kendini iyiletirmek ve evrim yeni bir denge kurmak iin, bir gezegen iin, yirmi bin yldan fazla zaman alr. Milyonlarca yldan sz etmeliyiz." Uzak Yldz artk gezegenin etrafnda dnmyordu. Yer yer aa kmeleri olan fundalk ve allklarla rtl be yz kilometrelik bir genilie doru srkleniyordu. "Bu konuda ne dnyorsun?" diye sordu Trevize, aniden iaret ederek. Gemi bir srklenme noktasna geldi ve havada biraz bekledi. Yerekimi makineler, gezegenin ekim alann nerdeyse tam olarak ntralize ederek, yksekte yn deitirdike alak sesli ama srekli bir vzlt oluuyordu. Trevize'nin gsterdii yerde grlecek pek fazla bir ey yoktu. Toprak ve biraz otlarn tat yklm tmseklerden baka bir ey yoktu. "Bana bir ey ifade etmedi." dedi Trevize. "O pl prtya doru uzanan bir dz izgi dzeni var. Paralel dorular bunlar. Dik alar oluturan soluk izgiler de var, gryor musun? Bak, bak! Bu doal olamaz. nsan mimarisi. Temelleri ve duvarlar hl duruyormu gibi." Pelorat "Sanki yle" dedi. "Bu yalnzca bir yknt. Arkeolojik aratrma yapacaz. Kazmak zorundayz. Bunu yapmak yular alr." "Evet. Ama bu kadar zaman harcayamayz. Bu eski bir kentin soluk bir izi olabilir. Belki de baz eyler hl duruyordun Bu dorular takip edelim. Bakalm nereye varacaz?" Aalarn daha sk kmelendii bir alann sonuna geldiler. Duvarlar -ya da ksmen duran duvarlar- vard. Trevize "Balang iin iyi" dedi. "niyoruz."

9. BLM KPK SRSYLE KARI KARIYA


Uzak Yldz, kk bir kntnn, kyda bulunan dzlkteki bir tepenin dibinde durdu. Trevize hemen hemen hi dnmeden her ynden millerce uzaktan grnmeyecek durumda obuay en iyi konum olarak kabul etti. "Darda scaklk 4C" dedi. "Rzgr, batdan saatte 11 kilometre hzla esiyor ve hava paral bulutlu. Bilgisayar, genel hava evrimini, tahminde bulunabilecek yeterlikte bilmiyor. Yine de, nem oran yzde krk olduuna gre, yamur yaacak demektir. Ksacas, rahat bir enlem veya yln iyi bir mevsimini semiiz. Comporellondan sonra bu zevkli bir ey." "Sanyorum ki" dedi Pelorat, "Gezegen deimeye devam ettike hava daha an koullarda olacak." Bliss "Bundan eminim" dedi. "stediin kadar emin ol" dedi Trevize. "Binlerce yln rotasna sahibiz. Bu yzden, buras gzel bir gezegen. Hayatmz boyunca ve hatta daha da uzun sre byle kalacak." Konuurken gsnde geni bir erit bulunuyordu. Bliss "Bu da ne Trevize?" diye sordu. "Benim eski denizcilik eitimim. Bilinmeyen bir dnyaya silahsz giremem." "Ciddi ciddi silah tayacak msn?" "Kesinlikle. Sa yanmda bu" -geni burunlu bir silah rten klfa vurdu- "Silahm. Sol yanmda bu akl olmayan, ince azl daha kk bir silah..." nron silahm." "ki katliam eitlemesi" dedi Bliss nefretle. "Yalnzca bir tane. Patlayc ldrr. Nron silah ldrmez. Yalnzca ar sinirlerini uyarr. ylesine ac verir ki, lmeyi tercih edersin dediler. Neyse ki, hibir zaman bunlarla karlamadm." "Bunlar neden tayorsun?" "Buras dman Gezegen." "Sana syledim. Buras bo bir Gezegen." "yle mi? Teknolojik bir toplumun olmad grlyor. Ama ya teknoloji ertesi ilkelleri varsa? Sopalardan ve talardan daha kt silahlar yok. Ama bunlar, ldrebilir." Bliss, sabr tkenmi gibi bakyordu. Ama ikna edici olmak iin sesini alakt. "Hibir sinirsel insan etkinlii

saptamadm, Trevize. Bu, teknoloji ertesi ya da baka bir ey ne olursa olsun, btn ilkelleri eleyen bir durum." "O zaman silahlarm kullanmayacam." dedi Trevize. "Ama tamann ne zarar var? Yalnzca beni biraz arlatracaklar. Dnyadaki yer ekimi Terminus'takinin doksanda biri olduuna gre, bu arl tayabilirim. Bakn gemi, gemi olarak silahsz olabilir. Ama el silahlan var. Siz ikinizin de..." "Hayr" dedi Bliss, kestirip atarak, "ldrmeye ya da ac vermeye niyetlenemem bile." "Bu ldrme sorunu deil; ldrlmekten kanma sorunu, eer beni dinlersen." "Kendimi kendi yntemlerimle koruyabilirim." "Janov?" Pelorat duraksad. "Comporellon'da silahlarmz yoktu." "Bak Janov, Comporellon bilinen bir yerdi. Vkfn mttefiki ve o an bir gezegendi. Bunun yan sra, bir kez koruma altndaydk. Silahlarmz olsayd alrlard. Bir patlayc ister misin?" Pelorat kafasn sallad. "Donanmada hi bulunmadm. Bu eylerin nasl kullanldm bilmem. Bir tehlike annda da kullanmay dnmem. Yalnzca kaarm ve ldrlrm." brndren, yalnzca zerinde yaanmayan deil; ama terk edilmi klan?.. Daha nce hi terkedilmi bir gezegende bulunmamt. Terk edilmi bir gezegen duymam; byle bir gezegenin olabileceini dnmemiti. imdiye kadar bildii btn gezegenlerde insanlk bir kez ortaya km ve sonsuza dek srmt. Gkyzne bakt. Baka hibir ey terk edilmemiti. Bakt yerden, san bulutlarn arasnda uzanan uuk mavi gkyznden daha doal grnen bir ku utu (Trevize, gezegende birka gn kaldktan sonra soluk renklere alacandan ve bulutlarn kendisine olaan gelmeye balayacandan emindi). Aalardan kularn cvltsn ve bceklerin daha yumuak olan seslerini iitti. Bliss, daha nce kelebeklerden sz etmiti. Burada birok renkte ynlar vard. Ayrca, aalar saran ot kmelerinin arasndan hrtlar da geliyordu. Ama buna neyin neden olduunu bilmiyordu. Bulunduu evrede, hayatn gzle grlr varl onda bir korku uyandrmad. Bliss'in dedii gibi, dntrlm, ilenmi gezegenler; ilk bata, tehlikeli hayvanlardan arndrlmlard. ocukluunun perili masallar ve ilk genliinin kahramanlk fantezileri Yeryznn belli belirsiz mitlerinden tremi olmas gereken efsanevi bir gezegen zerine kuruluydular. Temsillerin lk sahneleri, canavarlarla doluydu. Aslanlar, tek boynuzlu atlar, ejderhalar, balinalar, aylar. Hepsinin hatrlayamad dzinelerce adlan vard. Bazdan, belki de hepsi, efsaneviydi. Isran ve sokan bcekler vard. Hatta bitkilere bile dokunmak korku vericiydi. Bir defasnda ilkel batanlarnn sokabildiklerini; ama hibir gerek arnn zararl olmadn duymutu. Yavaa, saa, tepenin snrdaki eteklerine doru yrd. Otlar uzun ve kokulu ama seyrektiler. Kmeler halinde duruyorlard. Yine kmeler halinde uzayan aalarn arasna dald. Esnedi. Heyecan verici hibir ey yoktu. Gemiye dnp ksa bir uyku ekmeyi dnd. Olamazd, nk nbetteydi. Belki de asker nbeti tutmalyd, -bir-ki, bir-ki mar mar bir patrtyla sallanmak ve bir gsteri elektro ubuuyla karmak manevralar yapmak- (Elektro-ubuk yzyldr hibir silahorun kullanmad bir silaht. Ama kimsenin bilmedii bir nedenden dolay hl uygulamadayd.) Bunu dnnce glmsedi. Sonra, ynaklara gidip Pelorat ile Bliss'i bulmak geti aklndan. Niye? Ne faydas olacakt? Peloratn aratrmak zere olduu bir eyi grse... Olsun, Pelorat dndkten sonra yeteri kadar zaman olurdu. Kolayca bulunabilecek bir ey varsa, kefi Pelorat yapmalyd. kisinin banda bir ey olabilir miydi? Aptalca bir dnce! Ne tr bir ey olacakt ki? Hem byle bir durumda barrlard. Dinlemeye balad. Bir ey duymad. Sonra asker nbeti tutma dncesine dnd. O kadar dayanlmaz bir dnceydi ki, kendisini uygun admlarla yrrken buldu. Ayaklan inip kalkyor, hayali bir elektro ubuk bir omuzundan dierine gidip geliyordu. Alaya bir glmseyile gemiye bakt (Biraz uzaklamt). Bakar bakmaz donup kald. Bir asker olarak deil, gerekten dondu. Yalnz deildi. O zamana kadar; bitkilerden bceklerden ve bir kutan baka hibir canl grmemiti. Yaklaan birisini de duymamt. Ama imdi gemiyle arasnda bir hayvan duruyordu. Beklenmeyen olayn aknl, onu grd eye mdahale etmekten alkoydu. Uzunca bir aradan sonra grd eyi tand. Yalnzca, bir kpekti. Trevize kpek sever biri deildi. Hi kpei olmamt ve karlatklarndan hibiriyle de dost olmaya

almamt. Bu kez byle bir abay gsterecek zaman da yoktu. Hemen, bu yaratklarn insanlarla birlikte olduklarn dnd. Saysz eitteydiler. Trevize sonradan her gezegende bu eitlerden en az birinin olacan dnd. Bu gezegende btn eitler sabitti. Elence, gsteri iin veya yararl iler iin besleniyorlard. nsanlar sevdikleri ve onlara sadk kaldklar syleniyordu. Bu, Trevize'nin onaylamad bir sevgi ve gvendi. Bir defasnda kpei olan bir kadnla yaamt. Trevize'nin, kadnn hatr iin hogrl davrand kpek, ona derin bir hayranlk gsterdi. Peinden gider, dinlenirken yanna gelir, tkrn ve tylerini olmadk zamanlarda srer, kapnn nnde melir ve kadnla seviirlerken inlerdi. Bu tecrbeden sonra Trevize, yalnzca kpek zihniyetine zg olan bir nedenle ve kpeklerin koku tahlili yapma yeteneklerinin sonucu olarak, kendisinin kpeklerin hayranlklarnn sabit bir nesnesi olduu sonucuna vard. Bylece, igdsel aknl atlattktan sonra kpei endiesizce izledi. Zayf, byk, uzun bacaklar olan bir kpekti. Yznde hibir ak hayranlk ifadesi olmakszn Trevize'ye bakyordu. Az bir karlama glmsemesi veriyormu gibi akt. Ama dileri ylesine byk ve tehlikeliydi ki, Trevize kpek gelmeden nce daha rahat olduunu dnd. Kpein ve ondan nce gelen saysz kuann hi insan grmedikleri geldi aklna. Nasl Trevize, onu grr grmez armsa, kpek de ilk kez grd bu yaratk-insan karsnda aracakt. Hem Trevize, ok az bir srede grd eyin ne olduunu anlamt. Ama kpein bu ans da yoktu. Hl zmeye alyordu. Belki de alarm halindeydi. uras akt ki, o byklkte, ylesine dileri olan bir hayvan alarm halinde tutmak doru deildi. Treviz e, bir dostluk kurmas gerektiini hissetti. ok yava bir biimde yanma yaklat (Hzl hareketle olamazd tabii). Elini tuttu, "Cici kpek" gibi yumuak szler sylemeye balad. Bunlar ok utandrc buluyordu. Kpek, gzlerini Trevize'ye dikmi, gvensiz olduunu hissediyormu gibi bir iki adm geri gidiyordu. Sonra st dudandan bir hrlt kt ve azndan homurtular dkld. Trevize, daha nce byle davranan bir kpek hi grmemiti. Ama tehlikeden baka hibir ey ifade etmeyen bu davrantan kesmenin bir anlam yoktu. Trevize ilerlemesini brakt ve dondu. Gzleri bir yandaki hareketlere arpt ve ban yava yava evirdi. O ynden gelen iki kpek daha vard. Birincisi gibi ldrc bakyorlard. ldrc? Bu sfatn anlamn ancak imdi kavramt ve duruma yanlmaz bir biimde uygun dyordu. Kalbi aniden hzl atmaya balad. Gemiye giden yol engellenmiti. Amaszca koamazd. Uzun bacaklaryla ona yetiebilirlerdi. Silahn kullansayd, birini ldrrken dier ikisi saldracakt. Uzaktan gelen baka kpekler de gryordu. letiim mi kuruyorlard? Srlerle mi avlanyorlard? Yavaa sola doru, kpeklerin olmad ynde yerini deitirdi. Yavaa yavaa... Kpekler de onunla birlikte konumlarn deitirdiler. Aniden saldrmaylarnn nedeni, Trevize'ye benzer birini daha nce hi grmemi ve kokusunu almam olmalaryd. Byle bir durumda nasl davranacaklarn bilmiyorlard. Kasayd, bu davran kpeklere tandk gelecekti. Trevize'nin boyutlarndaki biri korkup kotuunda ne yapacaklarn biliyorlard. Onlar da koarlard. Daha hzl koarlard hem de. Trevize bir aaca yaklat. Trmanmak iin vahi bir istek duydu. Onlar da onunla birlikte hareket ediyorlar, hrlayarak yaklayorlard. de gzlerini krpmadan ona bakyorlard. ki tanesi daha geldikten sonra, Trevize dier yaklaanlar da gryordu. Bir noktada hamlesini yapp frlamalyd. ok bekleyemezdi. Hemen kaamazd da. kisi de lmne yol aabilirdi. Evet! Birdenbire ivmelendi Trevize. Bir ayann topuunda bir srk hissetti ve bir an iin, diler sert seramii yalamadan, kurtuldu. Aaca trmanmakta usta deildi. On yandan beri, hi aaca trmanmamt. O trman da baarszlkla sonulanmt. Bu kez, al fazla dik de deildi. Kabuu przlyd ve tutacak yerleri vard. Ama zorunlu olunca, her ey yaplabiliyordu. Trevize kendisini, yerden on metre kadar yukarda, bir daln zerinde oturuyor buldu. O an iin elini yabaladn ve kanadn grmedi. Aacn dibinde, be kpek, dilleri darda olurmu; bekleyi ii nde yukarya bakyorlard. imdi ne olacakt? 37. Trevize mantkl dnecek bir durumda deildi. Daha ok tuhaf ve rahatsz edici dnceler iindeydi. Bunlar uygulamaya geirseydi...

Bir defasnda Bliss, insanlarn, bir gezegeni deitirirlerken dengesiz bir ekonomiye gidebileceklerini savunmutu. yle ki, dten sonsuz bir abayla saknabilirlerdi. rnein, Yerleikler hibir zaman byk avlarn yanlarna almazlard. Kkler ie yaramazd. Bcekler, parazitler -hatta kk atmacalar vb. Ya efsanenin ve koskoca edebiyatn o dramatik hayvanlar? Kaplanlar, byk aylar, timsahlar? Kim bunlar gezegenden gezegene tayordu? Ya da bunun gerei var myd? Bu, insanlarn en byk avclar olduklarn ve kendilerine braklan bu hayvanlar, bitkileri semenin onlara kamus olduunu gsteriyordu. Eer insanlar gitmilerse baka avclarn onlarn yerini alm olmalar gerekirdi. Ama hangi avclard bunlar? En uygun avclar nsanlar tarafndan hogryle baklan, evcilletirilen kedi ve kpeklerdi. Onlar besleyecek hibir insan kalmamsa ne olacakt? O zaman kendi yiyeceklerini bulmalydlar. Kendi yaamlarnn ve gerekte kendilerini avlayan hayvanlarn yaamlarnn srmesi iin yapmalydlar bunu. Ar nfus artnn avlanmann verdii zararn yzlerce mislini vermemesi iin saylan kontrol altnda tutulmalyd. Bylece kpekler, byk olanlar byklere saldrarak, kkleri kular ve kemirgenleri avlayarak oalyorlard. Kediler geceleri tek balarna; kpekler, gndzleri srler halinde avlanyorlard. Belki de evrim, evredeki boluu doldurmak iin daha ok eitler oluturacakt. Baz kpekler balkla yaamak iin denize inebilirler miydi? Kedilerden bir blm, havadaki kular avlamak iin havalanma yeteneklerini gelitirebilirler miydi? Btn bunlar, ne yapmas gerektii dncesiyle bouurken, kafasnda d. Kpeklerin says artyordu. Aacn etrafnda yirmi- kpek sayd. Bakalar da yaklayordu. Sr ne kadar bykt? Ne fark ederdi ki? Yeteri kadar bykt zaten. Patlaycy kabndan kard. Ama elindeki katlk duygusu ona gven vermedi. En son ne zaman enerji vermiti ve ka kez ate edebilirdi? Tabii ki yirmi kez deil. Pel ile Bliss'e ne olmutu? Geldikleri zaman kpekler onlara saldrmaz mydlar? Dnmeseler bile, gvenlikte miydiler? Kpekler ykntlarn iinde iki insan olduunu fark ettiklerinde, onlar saldrmaktan ne alkoyabilirdi? Hibir kap ve engel yoktu onlar durduracak? Bliss onlar durdurabilir ve hatta kovabilir miydi? Glerini younlatrabilir miydi? Ne kadar s re elinde tutabilirdi? Yardm arsnda bulunsayd... Barrsa getrler miydi ve Bliss'in baklar altnda kpekler kaarlar myd? (Bu sert bak yeterli miydi? Ya da basit bir ruhsal etkinlik miydi?) Veya geldiklerinde, Trevize aataki gvenli yerinden onlar izlemek zorunda kalrken, dehet iinde uzaklarlar myd? Yoo, hayr. Patlaycsn kullanmak zorundayd. Bir kpei ldrp dierlerini korkutsayd, aatan iner Pelorat ve Bliss'e barrd. Kpekler dnecek gibi olduklarnda ikinci bir taneyi ldrr, sonra birden gemilerine girerlerdi. Mikro-dalga nn eyree ayarlad. Bir kpei hzl bir ses yayarak ldrmeliydi. Ses kpekleri korkutup karacakt. Bu srada enerji depolayabilirdi. Srnn ortasnda dierlerinden daha byk bir kin ifadesiyle oturan (Trevize, byle olduunu dnyordu) bir kpee nian ald -Belki de daha sessiz oturduu ve avn daha soukkanllkla seyrettii iindi. Kpek, bu kez dorudan doruya silaha bakyordu. Trevize' inicinden daha kk keskin baklar vard. Trevize hibir insana ate etmediini ve byle bir eye hi tank olmadn dnd. Eitim srasnda su tabancalaryla mankenlere ate ediyorlard. Ama sava olmad zaman, bir insana ate edebilir miydi? Hangi insanolu bir silaha ve onu kul lanma isteine sahip olabilirdi? Yalnzca byle bir gezegende, insanln yok oluuyla patolojik olarak... Asl dnce noktasnn yan sra dierlerini de barndran bir beyinsel ileyie sahip olan Trevize, gnein bir bulut tarafndan rtldn fark etti ve ate etti. Tabancann ucundan kpee doru bir ldama oldu. Gne hl sakl olduu yerden sayd byk bir kvlcm grnmez olacakt. Kpek balang ssn hissetti ve srayacakm gibi bir hareket yapt. Sonra tabanca patlad. Kan ve hcreleri buharlat. Patlama beklenmeyecek bir biimde az grlt yapt. nk kpeklerin derileri eitimde kullandktan mankenlerinki kadar sert deildi. Ceset, deri, kan ve kemik dalmt her yere. Trevize'nin midesi buland. Kpekler, bir blm rahatsz edici scaklkla bombardman edilmi biimde geriye dndler. Yine de anlk bir duraksama vard. Salanan eyi yemek iin aniden birbirlerine girdiler. Trevize kendini kt hissetmeye

balad. Onlar korkutmuyor, besliyordu. Bu durumda hi gitmeyeceklerdi. Aslnda, taze kan ve et kokusu daha ok kpei ve belki de dier kk avclar ekebilirdi. "Trevize, ne oldu?" diye bir ses. Trevize sesin geldii yne bakt. Bliss ve Pelorat ykntlardan dnmlerdi. Bliss, Pelorat'n belindeki elini ekti. Kpeklere bakt. Durum akt. Hibir ey soramad. Trevize "Sen ve Janov olmadan onlar uzaklatrmaya altm. Onlar tutabilir misin?" diye bard. "Zor" dedi Bliss barmadan. Kpeklerin, zerlerine ses emici bir battaniye atlm gibi, hrlamalarnn dinmesine karn, Trevize onu duymakta zorland. Bliss "oklar" dedi. "Onlarn sinirsel etkinliklerine pek alk deilim. Gaia'da byle vahi eyler yok." "Terminus'da da, ya da uygar bir baka gezegende de yok" diye bard Trevize. "Vurabildiim kadar vuracam. Siz de kalanyla uran. Az sayda olurlarsa fazla zorluk ekmezsiniz." "Hayr Trevize. Onlar vurmak dierlerini armaktan baka bir ie yaramaz. -Arkamda dur Pel. Beni korumana olanak yok.-Trevize teki silahn nerede?" "Nronik silahm m?" "Evet. O ac verir. Gc azalt! Gc azalt!" Trevize kzgnlkla "Onlar incitmekten mi korkuyorsun?" dedi. "Hayatn kutsalln dnecek sra m?" "Pel'in hayatn ve tabii kendiminkini dnyorum. Dediimi yap. Gc azalt ve kpeklerden birini vur. Onlar daha fazla tutamam." Kpekler aatan uzaklamlar ve bir duvar kmesine srtlarn dnm olan Bliss ve Pelorat'n etrafnda evrelenmilerdi. En yaknlarnda olan kpekler daha da yaklamak iin duraksamal giriimlerde bulundular. Hibir ey duymadklar halde onlar tutan eyin ne olduunu zmeye alyorlard. Bazlar duvara kp arkadan saldrmay denemek zereydiler. Nronik silahn gcn drrken Trevize'nin elleri titriyordu. Bu silah patlaycdan daha az enerjiyle alyordu. Bir tek fiek, yzlerce at yapabiliyordu. Ama Trevize silahn ne zaman doldurduunu bilmiyordu. Nian almak pek nemli deildi. Harcanan enerji kritik olmad iin tm kpek kitlesini tarayabilirdi. Bu, tehlikeli kalabalklar kontrol altna alma yntemiydi. Neyse, Bliss'in nerisini uygulad. Bir kpee nian ald ve ate etti. Kpek, bacaklarn titreterek dt. lk atyordu. Dierleri, kulaklar kafalarndan sallanarak, vurulmu olandan uzaklatlar. Sonra lk atarak nce yava, sonra hzl, en sonunda tam hzl olarak katlar. Vurulan kpek, acyla bacaklarnn zerinde doruldu ve arkalarndan gitti. Grlt kayboldu ve Bliss "yi mi gemiye dnelim. Belki geri gelirler, ya da bakalar gelir." dedi. Trevize, geminin i mekanizmasn hi bu kadar hzl hareket ettirmediini dnd. Bir daha da bu hzla altrmamas olasl vard. 38. Trevize baz eylerin normalletiim hissetmeden nce gece olmutu. Elindeki yarann fiziksel ars dinmiti. Ama ruhunda dinmesi kolay olmayan bir yara vard. Bu, yalnzca tehlikeye maruz kalma deildi. Herhangi bir cesur insan gibi kar koyabilirdi. Tehlikenin nereden geldii tmyle bilinmiyordu. Gln bir duyguydu. Hrlayan kpekler tarafndan paralanm olarak bulunsayd, nasl olurdu? Kzgn kanaryalarla umaya zorlanmasndan daha ktyd bu. Saatlerce, havlama seslerini, teknenin dndaki peneleme grltlerini, yani kpeklerin yeni bir saldrsn dinledi. Pelorat, ona gre soukkanlyd. "Bliss'in onlar tutabileceinden kuku duymuyordum, eski dostum, ama sen de silahm iyi kullandn." Trevize omuzunu silkti. Olay tartacak durumda deildi. Pelorat'n elinde ktphanesi vard -btn hayat boyunca mitler ve efsanelerle ilgili yapt aratrmann kaytl olduu bir disket- Kk okuyucusunun olduu yatak odasna gitti. Kendisinden memnundu. Trevize bunun farkndayd, ama stne gitmedi. Kafas hl kpeklerdeydi. Bliss denemeye alarak "arm olduunu tahmin ediyorum." dedi. "Olduka" dedi Trevize karamsar biimde. "Kim benim bir kpein -bir kpek- karsnda hayatm savunacam dnebilirdi ki?" "Yirmi bin yl insansz yaadktan sonra bir kpek olamazd. O hayvanlar imdi hkim avclar olmallar." Trevize bam sallad. "Aacn zerinde otururken hkim bir av olduumu dndm. Dengesiz ekoloji

konusunda tmyle haklydn." "Dengesiz, ama insan asndan -ama kpeklerin ilerini nasl bir yeterlikte grdklerini dnrsek, Pelorat'n ekolojinin kendisini, bir zamanlar dnyaya gelmi olan birka trn evrimiyle dengeledii grnn doru olup olamayacan merak ediyorum." "Tuhaf, ama ayn eyi ben de dndm." "Dengesizlik, hakkn koruma srecini ok uzatacak kadar byk deil. Gezegene bundan nce hi uranlmam olabilir." Trevize homurdand. Bliss dnceli bir biimde ona bakt. "Silahlanman seni nasl etkiledi?" "Beni biraz dzeltti. Ama senin yetenein..." "Tmyle deil. Senin silahna ihtiyacm vard. yle bir dnrsek, Gaia'nn geriye kalan blmyle yalnzca uzay st bir iletiim kurarak, o kadar allmam doadaki ok saydaki bireysel zihniyetle senin silahn olmadan bir ey yapamazdm." "Tabancam faydaszd. Kullandm." "Bir tabancayla, Trevize, bir kpek yalnzca lr. Geriye kalanlar aknla urarlar. Ama korkmazlar." "Bundan da kt oldu." dedi Trevize. "Kalntlar yediler. Onlara kalmalar iin rvet veriyordum." "Evet, bunun farkndaym. Nronik silah farkl. Ac verir ve lk atan bir kpek dierlerinin durumu anlamalarn salar. Hibir ey olmasa da, refleksleri gl olduu iin, korkmaya balarlar. Ben, yalnzca, korkmu olan kpeklerin zihinlerini drttm ve gittiler." "Evet. Ama bu durumda nronik silahn ikisinden daha ldrc olduunun farkna vardn. Ben varmadm." "Zihinlerle uramaya alm. Sen deilsin. Bunun iin, gc azaltp bir tek kpei vurmanda srar ettim. Bir kpei ldrp sessiz brakacak kadar gl bir ac okun istemedim. Yalnzca iniltiye neden olacak bir ac da istemedim. Bir noktada younlam gl bir ac istedin." "Ve basardn Bliss" dedi Trevize. "Mkemmel alt. Sana teekkr borluyum." Bliss dnceli bir ifadeyle ""Gln bir rol oynadn sandn iin nefret ediyorsun herhalde. Ben yineliyorum. Senin silahn obuadan hibir ey yapamazdm. Benim anlayamadn, ama hi insan olmad gvencesini verdiim halde silahlanman Kpeklerin olacan tahmin mi ettin?" "Yoo," dedi Trevize "Etmedim. En azndan bilinli olarak byle bir tahminde bulunmadm. Her zamanki gibi de silahlanmadm. Silahlan Comporellon'da brakmay da dnmedim. -Ama tlsml bir eyler hissetme tuzana dmeme de izin veremem. yle olamazd. Bir defasnda, dengesiz ekolojilerden sz ederken, nasl olduysa, insanln yokluunda srtan hayvanlar grr gibi olmamdan kukulanyorum. Geriye bak iin bu yeterli. Ama ileri grllkle bunun esintisi rol oynayab ilir. Bundan baka bir ey deil." Bliss, "Bunun gzden karma" dedi. "Ben de ayn konumaya katlmtm. Ama ayn ileri grll gsteremedim. Gaia'nn deer verdii bir uzak grllk var sende. Karar vermek, ama neden gsterememek gibi gizli bir sezginin sana dayanlmaz geldiini de grebiliyorum." "Terminus'ta buna 'iine doma' denir." "Gaia'da 'dnmeden bilme' deriz. Dnmeden bilmekten holanyorsun, deil mi?" "Canm skyor, evet. e domalarla ynlendirilmek istemiyorum. e domann arkasnda bir neden olduunu biliyorum. Ama nedeni bilmek, kendimi ynlendirmediimi anmsatyor- bir eit delilik." "Ve Gaia ve Galaksi yardmyla karar verdiinde, iine doduu gibi hareket ediyorsun. imdi de nedenini aratryorsun." "yle olduunu birok kez syledim." "Dncenin doruluunu kabul etmedim. Bunun iin zr dilerim. Bu konuda artk sana kar kmayacam. Sana Gaia'nn yardmyla yntemleri gstermeyi umuyorum." "Her zaman" dedi Trevize. "Kabul etmeyebileceimi bilirsin." "Peki, bu Bilinmeyen Gezegen'in terk edilmiliine bir tr vahete dnmesinin nedeni, ynlendirici zekya sahip bir trn yok olmas m sence? Dnya Gaia, ya da Galaksinin bir paras olsayd, bu olmazd. Galakside ynlendirici zek srerdi. Herhangi bir nedenle ekoloji dengesizliinde yeniden eski dengesine dnerdi." "Kpekler yemek yemezler miydi?" "Tabii, yerlerdi. nsanlar nasl yiyorlarsa onlar da yerlerdi. evreyi hedeflenmi ynde dengelemek iin yerlerdi. Rastgele olumu koullarn sonucu olarak yemezlerdi." Trevize, "Birey zgrlnn yitmesi kpekleri etkilemez. Ama insanlar etkiler. nsanolu yalnzca bir

veya birka dnyada deil, her yerde yok olsayd ne olurdu? Galaksi insansz kalsayd ne olurdu? Yine bir ynlendirici zek kalr myd? Dier btn hayat biimleri ve canl olmayan nesneler amaca uygun biimde ortak bir zek oluturabilirler miydi?" dedi. Bliss duraksad. "Byle bir durum hi olmad. Gelecekte olacaa da benzemiyor." Trevize "Ama" dedi "nsan aklnn dier her eyden daha nitelikli olduunu grmyor musun? Bu akl olmasayd, dier bilinlerin toplam onun yerini alamazd. O halde, insanlar zel konumda deiller midir ve yle davranlmalar gerekmez mi? nsan olmayan nesneler bir yana, birbirleriyle bile birleemezler." "Yine Gaia'nn yardmyla karar verdin." "Gz ard edilen nedeni bilmiyorum." "Belki de o gz ard edilen neden dengesiz evrelerin etkisinin ltsdr, ha? Galaksideki her gezegenin, herhangi bir ucunda kararszln olduu iki ucu keskin bir bak olmas ve bu gezegen-dekine benzer hastalklarn ancak Galaksi tarafndan nlenmesi senin nedenin olamaz m? -insanlar arasndaki sava illetini ve ynetim baarszln saymazsak." "Yoo. Dengesiz evreler, kararm verirken aklmda yoktu." "Bundan nasl emin olabilirsin?" "Neyi ilerde grdm bilemiyorum. Ama daha sonra bir ey olmusa, eer bu gerekten benim tahmin ettiim eyse hemen tanyabiliyorum. Bu gezegende tehlikeli hayvanlar grm olabilirim." "Haa" dedi Bliss aylarak. "O zaman senin uzak grllk, benim de zihinsel glerimizin bileimi olmasayd vahi hayvanlarca ldrlm olacaktk. Gel dost olalm." Trevize ban sallad. "stiyorsan olalm." Sesinde ylesine bir soukluk vard ki, Bliss'in gzkapaklar kalkt. Ama o srada Pelorat ieriye dald. indekileri boaltr gibi kafasn sallad. "Sanyorum, bulduk" dedi. 39. Trevize, kolay kazanlm zaferlere inanmasa da, karsndaki daha iyi olan yarglarna katlan tek insand. Gsndeki ve boazndaki kaslarn tutulduunu hissetti. "Dnyann konumunu mu? Bunu mu buldun?" Pelorat bir an Trevize'ye bakt ve "ey, hayr" dedi. Utanmt. "yle bir eyi deil. Onu unutmutum. Ykntlarda kefettiim bir baka eydi. Pek nemli deil sanrm." Trevize uzun bir soluk ald. "Bo ver, Janov. Her bulu nemlidir. Ne sylemeye gelmitin?" "ey" dedi Pelorat "Hemen hemen hibir ey hayatta kalamam. Yirmi bin yllk frtna ve Rzgr pek bir ey brakmaz. Dahas, bitki yaam gittike ykclayor ve hayvan yaam - Ama aldrmayn buna. 'Hemen hemen hibir ey' dedim. 'Hibir ey" demedim." "Ykntlar, bir kamu binas olsa gerek. Dm birka ta ve betonun zerinde yazlar vard. Grlecek ok ey vard, dostum. Gemideki makinalardan biriyle fotoraf ektim. u bilgisayarn katksyla yaplm olanla -izin almadm Golan, ama-..." Trevize elini sallayp "Devam et!" dedi. "ok eski olan bu yazlarn bir blmn zebilirdim. Bilgisayarn yardmna ve benim Arkaik yaz okumadaki ustalma karn, ksa bir para dnda, dierlerini zmek olanaksz. Bu harfler dierl erinden byk ve biraz daha temiz. 'Aurora Gezegeni' yazyor. O halde zerinde mola verdiimiz gezegenin ad Aurora, ya da yle idi." "Bir eyin ad olmal" dedi Trevize. "Evet, ama adlar pek rastgele seilmiyor. imdi ktphanemde dikkatli bir aratrma yaptm. ki byk gezegenden iki eski efsane var. Birisi duysa, ikisini de ayn kaynakl sanr. -Ama buna aldrmayn. Her iki efsanede de Aurora afaa verilen ad. Aurora'nn Galaktiko-ncesi dilde afak demek olduunu dnebiliriz." "Trlerinin ilk rnei olan uzay istasyonlar ve dier rgtlere afak, gn batm gibi adlar veriliyor. Bu gezegenin ad afak ise, trnn ilk rnei olabilir." Trevize, "Bu gezegenin Yeryz olduunu ve hayat, insanln afan temsil ettii iin adnn Aurora olarak deitirildiini mi syleyeceksin?" dedi. "Bu kadar ileri gitmiyorum, Golan." Trevize bir acma ifadesiyle "Hem sonra, radyoaktif bir yzey, dev bir uydu, kocaman halkal bir gaz devi de yok" dedi. "Mutlaka. Ama Deniador, Comporellon'a dnte bunun "Yerleikler"in ilk dalgas -Uzayllartarafndan mesken edinilmi gezegenlerden biri olduunu dnyor gibiydi. Eer ad Aurora'ysa, bu isim, onun, Uzayllarn ilk gezeni olduunu gsterebilir. Bu anda Galaksinin Dnya dnda ilk insanl

gezegeninde dinleniyor olabiliriz. Heyecan verici deil mi?" "lgin, Janov. Ama isimden yola karak sonuca ulamak doru deil." "Dahas var" dedi Pelorat heyecanla. "Kaytlarmda incelediini kadaryla Galakside "Aurora" diye bir gezegen yok. Bilgisayarn bu ite kullanabilirsin. Dediim gibi "afak" diye adlandrlan gezegenler ve dier nesneler ok. Ama kimse "Aurora" adm kullanmyor." "Niye kullansnlar ki? Galaksi-ncesi bir kelimeyse popler olamazd." "Ama anlamsz da olsalar, kelimeler kalr. Eer bu yerleilmi ilk gezegen olsayd, mehur olurdu. Hatta bir sre, Galaksinin hkim gezegeni olurdu. Tabii, kendilerine "Yeni Aurora", "kinci Aurora" gibi eyler diyen gezegenler de olabilir. O zaman dierleri..." Trevize lafn kesti. "Belki de yerleilmi ilk gezegen deildir. Belki de hibir nemi yoktur." "Kafamda daha iyi bir neden var, sevgili dostum." "Nedir o, Janov?" "lk dalga, Galaksinin btn gezegenlerine sahip olan -Deniador'un dedii gibi- ikinci dalga tarafndan yerlerinden alnmlarsa, bir dnem ikisinin arasnda bir dmanlk olmal. imdi var olan gezegenlerini oluturan ikinci dalgaclar, birinci dalgann verdii isimleri kullanmazlar. Dolaysyla Aurora kelimesinin hi tekrarlanmamasndan, Yerleikler'in iki dalgalarnn bulunduu ve burann bir birinci d alga gezegeni olduu sonucuna varabiliriz." Trevize glmsedi. "Senin mitolojistliine glyorum Janov. yi bir styap hazrlyorsun, ama havada kalyor. Efsaneler bize, birinci dalgann yerleiklerinin robotlarla birletiklerini ve bunun onlarn k olduunu anlatr. Bu durumda, bu gezegende bir robot grebilirsek tm bu, birinci -dalga sansn kabul edeceim. Ama yirmi bin yldan sonra.." Pelorat bir ey syleyecekti. Sonunda sesini karabildi: "Ama Golan sana sylemedim mi? Tabii, sylemedim. O kadar heyecanlym ki her eyi sraya koyamyorum. Bir robot vard." 40. Trevize, ars varm gibi, elini ahuna gtrd. "Bir robot vard ha?" "Evet" dedi Pelorat, kafasn sallayarak. "Nerden biliyorsun?" "Niye bilmeyeyim ki? Bir robottu. Birini grnce dierini tanmakta nasl glk ekebilirim?" "Sen daha nce hi robot grm mydn?" "Hayr. Ama insana benzeyen metal bir cisimdi. Ba, kollan, bacaktan, bedeni. Tabii metal diyorsam, nemden paslanmt. Ona doru yrdmde hareketlerimin titreiminin ona zarar vereceini dndm. yle ki dokunmak iin yaklatmda..." "Niye dokunman gerekiyordu ki?" "Eee, gzlerime inanamyordum da o yzden. Otomatik bir yant sistemi vard. Dokunur dokunmaz dald. Ama..." "Evet?" "Dalmadan nce, gzleri hafife ald ve bir ey sylemek istermi gibi bir ses kard." "Hl bir ilevinin olduunu mu sanyorsun?" "Biraz zor, Golan. Sonra da yld." Trevize Bliss'e dnd. "Btn bunlar doruluyor musun, Bliss?" "Evet, bir robottu. Grdk." "Peki, hl alyor muydu?" Bliss "Dalnca hafif bir sinirsel etkinlik yakaladm." "Sinirsel etkinlik orada ne aryor? Bir robotun hcrelerden olumu organik bir beyni yoktur." "Bilgisayara yaplm bir dengidir, herhalde" dedi Bliss "Saptayabildim." "Bir insan zihninden ok robotik bir ey mi yakaladn?" Bliss dudaklarn bzerek "Onun orada olmas dnda bir eye karar vermek ok zor." dedi. Trevize, nce Bliss'e sonra Pelorat'a bakt ve sabi tkenmi bir biimde "Bu her eyi deitirir" dedi.

10. BLM ROBOTLAR


41. Akam yemeinde, Trevize dncelere dalmt. Bliss ise yemee konsantre olmutu.

Konuma kaygs tayan tek kii olan Pelorat, eer bulunduklar gezegen Aurora ise ve bu ilk kez yerleilen gezegen ise Yeryzne olduka yakn olmalar gerektiini vurgulad. "Hemen yakn yldzlan taramak gerek" dedi. "Bu en fazla birka yz yldz elemek demektir." Trevize vur-kan son are olduunu, Yeryzn bulsa bile onun hakknda mmkn olduu kadar fazla bilgi istediini mrldand. Daha fazla konumad ve Pelorat, ses kararak yryp sessizlie gmld. Yemekten sonra Trevize her eye isteksizdi. Pelorat onu denemek istercesine Burada kalacak myz? Golan?" diye sordu. "Gece zaten kalacaz" dedi Trevize. "Biraz dnmeye ihtiyacm var." "Kalmak gvenli mi?" "Kpeklerden daha kt bir ey olmad srece, geminin iinde gvenlikteyiz." Pelorat "Kpeklerden daha kt bir ey olursa, kalk ne kadar srer?" diye sordu. Trevize "Bilgisayar, frlamak iin tetikte. ki dakikada baarrz sanyorum. Beklenmedik bir ey olursa bizi olduka etkili biimde uyaracak. imdi biraz uyuyalm. Yarn sabah, bir karara varacam" dedi. Sylemesi kolay diye dnd. Trevize, karanla bakarken. Yan giyinik, bilgisayar odasnn katna kt. Oras olduka rahatszd. Ama yatakta olmann, byle bir zamanda uyumasna yardmc olmayacandan emindi. Hi olmazsa burada, bilgisayar alarm verdiinde ataa geebilirdi. O anda ayak sesleri duydu ve kafasn masann kenarna arparak kalkt. Zarar verecek kadar iddetli bir arpma deildi. Ama bir gereklilikten nefret edecek kadar iddetliydi. "Janov?" dedi, yavaa. Gzleri sulanmt. "Deil. Bliss." Trevize bir eliyle bilgisayarla en azndan yan iletiim kurarak masann kenarna geldi. Ik, Bliss'i pembe bir klfta gsteriyordu. "Ne oldu?" dedi Trevize. "Yatak odana baktm. Yoktun. Sinirsel etkinliinde yanllk yoktu. Ben de seni izleyebildim. eri girdiimde uyanktn." "yi ama ne istiyorsun?" Duvarn karsnda, enesini dizlerine dayayarak oturdu. "Kayglanma" dedi. "Senin el dememiliinle ilgili bir tasarm yok." "Olacan dnmyorum" dedi Trevize alayla. "Niye uyumuyorsun? Senin uykuya bizden ok ihtiyacn var." "nan bana" dedi ksk ve iten bir sesle "u kpek olay ok ktyd." "nanyorum." "Ama seninle, Pel uyuyorken konumalydm." "Ne hakknda?" Bliss, "Sana robotlar anlattnda bunun her eyi deitireceini syledin. Ne demek istedin?" dedi. "Bunu sen gremiyor musun? grup koordinat var. Yasaklanm Gezegen. Yeryzne ulamadan nce ne de gidip onun hakknda bilgi toplamak istiyorum." Alak sesle konumak iin biraz eildi. Sonra aniden geri ekildi. "Bak, Janov'un gelip bizi aramasn istemiyorum. Ne dnr sonra, bilmiyorum." "Bir ey olmaz. Uyuyor, Uyumasn ben saladm. Kmldarsa bundan haberim olur. Devam et, sen. n de ziyaret etmek istiyorsun. Deien ne?" "Herhangi bir gereksiz gezegende boa zaman harcamak planmn bir paras deil. Eer bu gezegen Aurora, yirmi bin yldan bu yana insanszsa, herhangi bir bilginin var olmas da phelidir. Yalnzca, tozun pasn arasndan bir bavuru malzemesi karmak umudu yznden, bo yere topra kazmak, kedilerle kpeklerle boalarla, tehlikeli ve vahi olan her neyse, onlarla dvmek istemiyorum. Bu dier bir veya iki Yasaklanm Gezegen'de de olabilir. Oralarda insanlar ve ktphaneler bulunabilir. Bu yzden amacm hemen buray terk etmek. Dnsene, imdi uzayda olabilirdik. Byle olsayd, gven iinde uyuyor olacaktm." "Ama..." "Ama bu gezegendeki robotlar hl alyorlarsa, nemli bilgiler verebilirler. Onlarla ilikiye girmek, insanlarla ilikiye girmekten daha gvenli. Emirlere uyduklarn ve insanlara zarar vermediklerini duymutum." "Yani planm deitirdin ve bu gezegende, robot aramak iin zaman harcayacaksn." "Bunu istemiyorum, Bliss. Robotlarn, savunmasz bir gezegende yirmi bin yl yaayacaklarn sanmyorum. Yine de sen bir etkinlik kvlcm olan birini grdne gre, robotlarla ilgili saduyulu tahminlerime gvenemiyorum. Robotlar benim dndmden daha dayankl olabilirler, ya da z

savunmalar iin belirli bir kapasiteleri var." "Beni dinle, Trevize!" dedi Bliss. "Ve bu sun sakla." "Saklamak m? Kimden?" ". Pel'den tabii ki. Bak planlarn deitirmek zorunda kalmayacaksn. Sen ilk bata haklydn. Bu gezegende hi alan robot yok. Ben hibir ey saptamadm." "Bir tane saptadn ya. Bir tane..." "Ben onu saptamadm. Benim grdm robot almyordu. Uzun sredir almyordu." "Ama sen dedin ki..." "Ne sylediimi biliyorum. Pel bir hareket grdn ve bir ses duyduunu dnd. Pel romantik bir insan. Hayatn bilgi toplamakla geirmi. Ama dnya okulunda birine not vermenin zor bir yolu bu. Kendisine ait nemli bir keif yapmak isteyebilirdi. "Aurora" szn bulmas yasald ve buna tahmin edemeyecein kadar ok sevindi. Daha ok ey bulmak istedi." Trevize "Bir keif yapma dncesine, byle bir ey olmad halde, bir robotla karlatn syleyecek derecede inanm olduunu mu anlatyorsun?" "Karlat ey, zerine brakld kayadan daha bilinli olmayan pasl bir ynd." "Ama sen onun hikyesini doruladn." "Onu kefinden alkoyamazdm. Bana ok gveniyor." Trevize, Bliss'in yzne uzun bir sre bakt ve "Sana neden ok dayandn aklamay dnyor musun?" dedi. "Bilmek isterim. Gerekten bilmek istiyorum. Janov sana romantik hibir yan olmayan yah bir adam gelmeli. O bir bam -' sz ve sen de bamszlar kmsersin. Gen ve gzelsin. Gaia'nn geri kalan blmnde kuvvetli ve yakkl erkek vcuttan vardr. Onlarla Gaia'ya yaylacak bir fiziksel ilikiye girebilir ve cokunun zirvesine kabilirsin. Janovda ne buluyorsun?" Bliss byk bir ciddiyetle "Onu sevmiyor musun?" diye sordu. Trevize omuzunu silkti. "Ondan holanyorum. Senin, cinsel olmayan adan diye ifade edeceini sanyorum. Evet, bu adan onu seviyorum." "Onu ok uzun sredir tanyorsun denemez, Trevize. Nasl seviyorsun?" Trevize farknda olmadan glmsedi. "O, yle tuhaf biri ki. Hayat boyunca kendisini bir kez bile dnmediini syleyebilirim. Benimle gitmesi sylendi ve geldi. Hi itiraz etmedi. Beni Tantor'a gtrmek istedi. Ama ben Gaia'ya gitmek isteyince hi tartma karmad. imdi de tehlikeli olduunu bile bile benimle Yeryzn aramaya kt. Hi honutsuzluk gstermeden benim ya da bir bakasnn uruna hayatn feda edebileceine gveniyorum." "Sen onun iin bunu yapar msn, Trevize?" "Dnmeye zamann yoksa yapabilirim. Eer dnecek zamanm olursa duraksar ve korkarm. Onun kadar iyi deilim ben. Bunun iin de onu korumak ve kollamak zorundaym. Anlyor musun? Onu senden de zellikle korumalym. Senin, imdi olduu gibi, elenceli olduunu dndn zamanlarda, onunla oynaman dncesine dayanamyorum." "Evet, byle bir eyi dneceini biliyordum. Senin Pel'de grdklerini benim de grdm sanmyor musun? Onun aklyla dorudan balantya geebildiim iin onun hakknda senin bildiinden fazlasn da biliyorum. Onu krmak isteseydim, alan bir robot grdn sylediinde destekler miydin? Onu krmak isteseydim rol yapar mydm? Trevize, ben senin iyilik dediin eye alm. Gaia'nn her paras, geriye kalanlar iin kendisini feda etmeye hazrdr. Bunun dnda bir yolu bilmeyiz ve anlamayz. Ama bunu yaparken hibir eyi harcamyoruz. nk her para bir btndr. Anlayacan sanmyorum. Pel farkl biri." Bliss Trevize'ye bakmyordu. Kendi kendine konuuyor gibiydi. "O bir bamsz. Daha byk bir btnn paras olduu iin benliksiz deil. Benliksiz olduu iin benliksiz. Anlyor musun? Kaybedecek her eyi var, kazanacak hibir eyi yok. Ama o yine de kendisidir. O, kazanma umudu olmakszn neyse o olurken, benim kaybetme korkum olmadan ben olmam utan verici." Yeniden ciddiyetle Trevize'ye bakt: "Onu senin anladndan ne kadar fazla anladm gryor musun? Ona zarar vereceimi dnyor musun?" Trevize "Bliss bugn bana "Gel, dost olalm" demitin. Benim yanlma "stersen" idi. Senin Janov'a zararl olacan dnmek benim fkemin sonucuydu. imdi sra bende. Gel Bliss, dost olalm. Sen Galaksinin avantajlarn anlatmaya devam edersin. Ben de senin yarglarn reddetmeye. Ama byle de olsa, buna ramen dost olalm." dedi, elini tuttu. "Tabii, Trevize" dedi Bliss. Ellerini birbirlerine kenetlediler. 42.

Trevize kendi kendine gld. Bn iten bir glmsemeydi. Dudaklar oynamad. Koordinat kmelerinin birincisindeki yldz (eer varsa) bulmak iin bilgisayar altrdnda, hem Pelorat hem de Bliss onu izlemiler; sorular sormulard. Ama imdi odalarnda uyuyorlar, ya da dinleniyorlard, ii tmyle Trevize'ye brakmlard. Bir ynden bu durum, Trevize'ye, onlarn artk Trevize'nin ne yaptn bildiini, emir ve cesaret istemediini kabul ettiklerini dndrd ve bununla gururland. Bunun iin ilk olaydan, bilgisayara adamakll gvenmek ve onun ihtiyacn hissetmek, bunlardan olmasa daha az denetim istemek iin deneyim kazand. Galaksi haritasnda bulunmayan baka bir parlak yldz grnd. kinci yldz, Aurora'nn evresinde dnd yldzdan daha parlakt ve bu, onun bilgisayarnda kaytl olmad iin nemli grnyordu. Trevize eski geleneklerin zelliklerine mucize olarak bakyordu. Btn yzyllar klebilir ve bilin dna kabilirlerdi. Btn uygarlklar unutulabilirdi. Yine de bu yzyllarn arasndan, bu uygarlklardan alnm bir veya iki ey hatrlanabilirdi-bu koordinatlar gibi. Bunu daha nce Pelorat'a sylemiti. Pelorat da mitleri ve efsaneleri almay dllendirici hale getirenin bu olduunu belirtmiti. "Sorun" demiti Pelorat "Efsanenin hangi zel bileenlerinin su altndaki gerei temsil ettiini aratrp karar vermek. Bu kolay deil. Farkl mitolojistler kendi yorumlarna uyan farkl bileenleri alyorlar." Her durumda, yldz, Deniador'un koordinatlarnn zamana gre dzeltilmesiyle, sada kalyordu. Trevize nc yldzn da orada olacana bahse girebilirdi. Eer yleyse, Trevize, efsanenin, elli tane Yasaklanm Gezegen olduunu syleyerek (ift numarann kukulu olmasna karn) doru olmasndan phelenmeye ve dier krk yedisinin nerede olduunu merak etmeye hazrd. Yerleilmi bir gezegen, Yasaklanm Gezegen, yldzn evresinde dnerken bulunmutu. O zamanlar bu gezegenin varl, Trevize'nin gsnde kck bir aknlk dalgasna bile neden olmamt. Onun orada olacandan mutlak biimde emindi. Bulut tabakas yzeyin grntsn uzaydan verebilecek yeterlikte seyrekti. zerinde hayatn olabilecei her gezegen gibi bu gezegende de su vard. Aralksz bir tropikal ve iki tane kutupsal okyanus vard. Ortadaki tabakalarn bir kmesinde; her iki tarafndaki krfezlerle bir kstak oluturan, gezegeni evrelemi bir kvrm vard. Dier kmesinde, yerin yzeyi byk paraya blnmt. Her biri kuzeyde ve gneyde kar taraftaki ktadan daha kalnd. Trevize grdklerinden, scaklk ve mevsimlerin nasl olacaklarn tahmin etmek iin, yeteri kadar iklimlendirme bilm eyi arzu etti. Bir an iin, bu problemde bilgisayar kullanmak dncesiyle doldu. Sorun iklimin odak nokta olmayndayd. Daha da nemlisi, bilgisayarn, bir kez daha, teknolojik kkenli radyasyon saptamamasyd. Teleskopu ona, gezegenin eski olmadn ve hi l bulunmadn gsteriyordu. Yer, yeilin eitli tonlaryla geriye hareket etti. Ama gn tarafnda hi yerleilmi blge yoktu. Gece tarafnda da k grnmyordu. Bu da, insan dnda her canlnn hayatta olduu bir baka gezegen miydi? teki yatak odasnn kapma yrd. "Bliss" diye fsldad ve tekrar yrd. Bir slk sesi vard. Bliss "Evet?" dedi. "Buraya gelebilir misin? Yardmna ihtiyacm var." "Biraz beklersen. Hazrlanmam gerek." Bliss ortaya ktnda, Trevize imdiye kadar grmedii biimde hazr bulunuyordu. Bekletildii iin kzgnd. Ama Bliss'in o grntsyle bu pek nemli deildi. Zaten artk dosttular. Dolaysyla Trevize kzgnln att. Bliss glmseyerek memnun bir tonda. "Senin iin ne yapabilirim, Trevize?" diye sordu. Trevize eliyle ekrandaki grnty gsterdi. "Grdn gibi, topran yeilliklerin kaplad mkemmel bir salkl gezegenin zerinden geiyoruz. Fakat ne bir k, ne de teknolojik kaynakl bir radyasyon var. Ltfen dinle ve bir canl hayat olup olmadn syle. Bir noktada, otlayan hayvan srleri grr gibi oldum. Ama emin deilim. nsann amaladn grmek istemesinden olabilir." Bliss "Dinledi." Yzne kesin bir ifade geldi. "Aaa, evet" dedi. "Zengin bir hayvan hayat var." "Memeliler mi?" "yle olmal." "nsanlar m?" Biraz daha younlar gibiydi. Bir tam dakika geti. Bir tane daha. Sonunda rahatlad, zld. "Tam aklayamyorum. Bana her grndnde, insannki kadar iddetli bir zek dalgas saptadm. Ama yle zayft ki, belki ben de amaladm grmek istedim. Gryorsun."

Dncelere dalmt ki, Trevize "Eee" diye uyard. "Baka bir ey daha saptadm galiba. Allm bir ey deil. Ama ne olabileceini bilmiyorum. Ama..." Yz dinlemeye balad zamandakinden daha iddetli bir ifadeye brnd. "Eee?" dedi Trevize yine. Bliss zld. "Nasl olduunu bilmiyorum ama bunlar robot." "Robotlar m?" "Evet. Eer onlar saptyorsam, insanlar da alglamam gerek. Ama alglayamadm." "Robotlar" dedi Trevize yeniden, kalar atlmt. "Evet. ok sayda." Pelorat da, duyduunda, nerdeyse Trevize'nin ses tonuyla "Robotlar" dedi. Sonra hafife glmsedi. "Sen haklydn, Golan. Senden phelenmekte ben hakszdm." "Benden phelendiini hatrlamyorum, Janov." "Ah, yal adam. Aklamay dnmedim. Yalnzca, iimden dndm. Birka yaayan robotla konuabilme ans varken Aurora'y terk etmenin yanl olduunu dnmtm. Ama imdi ak ki, burada daha zengin bir robot kayna olduunu biliyordun." "Tam olarak deil, Janov. Bilmiyordum. Yalnzca denedim. Bliss zihinsel etkinliklerinin onlarn altklarn gsterdiini syledi. Bana ise, insanlar olmadan tam alamayacaklar gibi geliyor. Bununla birlikte, insana ait bir ey gzme ilimedi. Aratryoruz." Pelorat dnceli bir biimde ekran inceliyordu. "Hep ormanlk, deil mi?" "ounlukla orman var. Ama otlak olabilecek alanlar da var. Gezegen iin, bilgisayarda enlem ve boylama blnmesi anlamnda sezgisel bir asal meridyen oluturdum. Bliss'in sradan olmayan robotik bir zihinsel etkinlikle karlatnda -robotlarla ilgili olarak "Nronik" diyemeyiz sanyorum.- ya da herhangi bir insan dncesinin esintisini algladnda kullanaca kk bir aygt var. Aygt bilgisayara bal. Btn enlem ve boylamlarda kayt yapabiliyor. Aralarnda bir seim yapp ineceimiz yeri belirleyeceiz." Pelorat zmszlk dolu bir ifadeyle bakt. "Seimi bilgisayara brakmak akllca bir ey mi?" "Neden olmasn, Janov? Bu ok btnsel bir bilgisayar. Bunun yan sra, kendi bana seim yapabilecein temelin yoksa bilgisayarn seimini ele almakta ne zarar var?" Pelorat birden canland. "Bir ey var, Golan. Baz eski efsaneler, insanlarn kpleri frlatp yere atarak seimlerini belirlediklerine dair yklerle doludur." "Aa, bu nasl oluyor?" "Kpn her yznde bir karar var. -Evet, hayr, belki, sonra vb.- Yere gelen yzdeki t tutuluyordu. Ya da yarkl bir diskin etrafnda dnen bir top yapyorlard. Yarklarn arasna farkl kararlar yazlyordu. Topun durduu yarktaki karar uygulanyordu. Baz mitolojistler, byle etkinliklerin, piyangodan ok, ans oyunlar olduunu dnyorlar. Ama bence ikisi arasnda fark yok." "Bir anlamda" dedi Trevize "ni yapacamz yeri seerken bir ans oyunu oynuyoruz." Bliss, zamandaki kadrgadan, son yorumu duymak iin indi. "ans oyunu deil. Birka belki'ye bastm. Sonra bir evet ve evet e gitti, ite byle iliyor." "Evet'i oluturan neydi" diye sordu Trevize. "Bir insan dncesi esintisi yakaladm. Kesin. amaz." Otlar ya olduuna gre, yamur yam olmalyd. Yukarda, bulutlar dalma iareti vererek geip gidiyorlard. Uzak Yldz bir korunun yaknna yumuak ini yapt (vahi kpeklere kar diye dnd Trevize, akayla). Her yer krlkt ve ykseklerden daha iyi ve geni bir manzara grmek olasyd. Trevize meyve ve sebze baheleri grmt. -Bu kez gerekten otlayan hayvanlar vard. Hi yap yoktu ortalarda. Mikro-dalga alcs g istasyonlar kadar yapay olan eyler dnda -meyve bahelerindeki aalarn dzenlilii, tarlalar ayran snrlar vb.- hibir ey yapay deildi. Bu dzen robotlar tarafndan m oluturuluyordu? nsanlar olmadan m oluyordu bu? Trevize, sessizce, tabancasn klfndan kard. Bu kez her iki silahnn da altn ve doldurulmu olduunu biliyordu. Bir an Bliss'le gz gze geldi ve durdu. "Devam et" dedi Bliss. "Bunlar kullanacan sanmyorum. Ama daha nce de kullanmayacan dnmtm, deil mi?" Trevize "Sen de silahlanmak ister misin, Janov?" dedi. Pelorat rperdi. "Yoo. Teekkr ederim. Senin fiziksel savunman ile; Bliss'in zihinsel savunmas arasnda tehlikede hissetmiyorum kendimi. Sizin koruyuculuunuzda olmay korkaklk olarak kabul ediyorum. Ama, kuvvet kullanacak bir konuma ihtiyacm olmad iin kran doluyken, utan duygusunu hissedemem."

Trevize "Anlyorum." dedi. "Ama tek bana bir yere gitme. Bliss ve ben ayrlrsak ikimizden biriyle kal ve zel meraklarn iin kama." "zlme Trevize. Durumu gryorum." Gemiden nce Trevize indi. Hzl bir Rzgr vard. Yamur sonras serinlii hkm sryordu. Trevize bu durumu iyi bir karlama olarak yorumlad. Yamurdan nce rahatsz edici lde lk ve nemli bir hava olsa gerekti. aknlkla soluk ald. Gezegenin kokusu ok gzeldi. Her gezegenin kendine zg bir kokusu olduunu biliyordu. Bu koku her zaman yabanc ve ktyd. -Gezegen yabancyd nk. Yabanc olan ho da olamaz myd? Ya da bu gezegeni yln zel bir mevsiminde, bir yamur sonrasnda yakalamann sonucu muydu? Hangisi olursa olsun. "Gelin" dedi. "Buras olduka ho." Pelorat kt. "Ho sylenecek tek sz" dedi. "Her zaman byle mi kokar acaba?" "Belli olmaz. Zamanla kokuya alacaz ve koku alclarmz doymu olacak. Kokuyu duymayacaz." "Yazk" dedi Pelorat. Bliss "Otlar slak" dedi, onlar onaylamaz bir tavrla. "Niye" dedi Trevize. "Gaia'da yamur yaar." Bunu der demez bulutlarn arasndaki ince bir boluktan szan san gne onlara arpt. Daha da fazla k yaknda gelebilirdi. "Evet" dedi Bliss. "Ama ne zaman yapacan, bilip hazrlanyorduk." "ok kt" diye karlk verdi Trevize. "Beklenmeyen heyecanlan kaybediyorsun." "Haklsn" dedi Bliss de. "Taral olmaya almayacam." Pelorat evresine bakt ve hayal krkl iinde "evrede bir ey yok gibi" dedi. Bliss "Sadece tahmin ediyorsun ama u tepenin ilerisinden gelenler var." dedi. Sonra Trevize bakt. "Onlar karlamaya gitmemiz gerekli mi?" Trevize kafasn sallad. "Yoo, hayr. Onlarla bulumak iin parseklerce uzaktan geldik. Yolun gerisini de yrsnler. Onlar burada bekleyeceiz." Tepenin alnnda bir ekil grnnceye kadar, yalnzca Bliss, yaklaanlar alglayabilirdi. Sonra bir ikincisi grnd ve ncs. "Bu anda, hepsinin bu kadar olduuna inanyorum" dedi Bliss. Trevize merakla izledi. Daha nce hi robot grmemesine karn, grd eyin robot -olduuna dair hibir phe yoktu iinde. ematik olarak insan izlenimi veriyorlard. Grnte tam olarak metalik deillerdi. Yzeyleri donuktu ve kadifeyle kaplanm gibi bir yumuaklk yanlgs veriyorlard. Ama yumuakln bir yanlg olduunu nereden biliyordu? Birden duygusuzca yaklaan bu ekillere dokunmak istedi. Eer buras uzay gemilerinin hibir zaman yaklamad Yasaklanm Gezegen ise -ki Gne Galaktik haritada olmad iin bu kesindi - Uzak Yldz ve iindeki insanlar robotlarn daha nce grmedikleri bir eylerdi. Yntemlerini tekdze bir biimde alrlarken, tepkileri de srekli bir kesinlik iindeydi. Trevize alak sesle "Burada Galaksinin hibir yerinde edinemeyeceiniz kadar bilgi alabiliriz." Onlara Yeryznn bu gezegene gre olan konumunu sorabiliriz. Biliyorlarsa sylerler. Kim bunlarn ne kadar sre altklarn bilebilir? Kiisel hafzalarna gre cevap verebilirler. Dnsene bunu." dedi. "Dier yandan" dedi Bliss "Yalan gemite retilmi olabilirler. Yani hibir ey bilmeyebilirler." "Ya da" dedi Pelorat, "Bilebilirler, ama aklama yapmay reddederler." Trevize "Birisi onlara sylememeleri emrini vermemise sylerler. Bizim geliimizi beklemediklerine gre kim bu emri vermi olabilir ki?" dedi Robotlar metre kadar uzakta durdular. Hibir ey sylemediler ve hi kprdamadlar. Trevize gzlerini robottan ayrmadan, eh* tabancasnda Bliss'e "Dman olup olmadklarn aklayabilir misin?" diye sordu. "Onlarn zihinsel etkinlikleri ile ilgili bir deneyimim olmadn bilmelisin, Trevize. Ama dm anca bir ey alglamyorum." Trevize sa elini silahtan ekti. Ama yine de silaha yakn tutuyordu. Sol elini kaldrp, bar iareti olarak, robotlara doru uzatt. "Sizleri selamlyorum. Bu gezegene dostluk amacyla geldik." Ortadaki robot ban iyimser birinin bar sinyali olarak yorumlayabilecei biimde edi ve cevap verdi. Trevize'nin aknlktan enesi titredi. Galaktik bir iletiimde kimse baarszl ihtiya olarak duymazd. Zaten robot da Galaktik standartlarda konumad. Aslnda, Trevize, sy lenenlerin bir kelimesini bile anlayamazd.

45. Pelorat da Trevize kadar armt. Ama iinde bir honutluk da vard. "Bu tuhaf deil mi?" diye sordu. Trevize ona dnd ve sesinin tonunu kabalatrarak "Tuhaf deil," dedi, "abuk abuk konuuyor yalnzca." "abuk konuma deil bu. Galaktik dili. Ama ok eski. Birka szck yakaladm. Yazd olsayd kolayca anlardm. Sorun telaffuzda." "Peki, ne dedi?" "Ne dediini anlamadn syledi, galiba." Bliss, "Ne dediini karamayacam. Ama deyim yerindeyse zmszlk duyuyorum. Evet. Robot duygularn tahlil etmede kendime olan gvenim byle olduunu sylyor. -Robot duygusu diye bir ey varsa." Pelorat, ok yava ve zorla bir ey syledi. Robotlarn de ayn biimde eildiler. "Ne dedin?" diye sordu Trevize. "yi konuamadm, ama buna alacam syledim. ok az bir zaman iin syledim. Sevgili dostum, bu korkun ilgin bir ey." "Korkun hayal krldna uratc bir ey" dedi Trevize. Pelorat "Gryorsun" dedi. "Galakside, zerinde yaanlan her gezegen kendi dilini oluturuyor. Bylece milyonlarca lehe ortaya kyor. Bunlar, ounlukla birbirleriyle karlatrlabilir. Ama hepsi Galaktik Standardn gelimesiyle bir yana itilmitir. Bu gezegenin, yirmi bin yldr bo olduunu kabul edersek, dilin, Galaksi' nin dier blmlerindekinden ok daha farkl olmas normal. Bunun nedeni, robotlarn yalnzca programlandklar zamann dilinden anlamalar olmayabilir. Yeniden programlama yerine dil statik tutulmutur. imdi ok eski bir Galaktik dil kullanmak zorundayz" dedi. Trevize "Robotlu bir toplumun nasl statik tutulaca ve dejenere edileceinin bir rnei var." dedi. Pelorat "Ama dostum," diye protesto etti. "Bir dili deitirmemek dejenerasyonun belirtisi deildir. Avantajlar vardr. Yzyllar, bin yllar boyu korunan belgeler, anlamlarn muhafaza ederler, tarihsel kaytlara sreklilik ve yetki kazandrrlar. Galaksinin geriye kalan blmnde, Hari Seldon dnemindeki mparatorluk emirlerinin dili antika olarak kabul edilmeye baland." "Peki, bu eski Galaktik dili biliyor musun?" "Bildiimi syleyemem, Golan. Yalnzca eski mitleri ve efsaneleri alrken biraz kavradm. Kelimeler tmyle farkl deil; ama ekimleri farkl. Ayrca bizim artk kullanmadmz deyimler var. Bir de dediim gibi telaffuzlar ok deimi. evirmenlik yapabilirim. Ama iyi bir eviri yapamam." Trevize titrek bir i ekiiyle "Hi yoktan iyidir. Haydi, Janov!" dedi Pelorat robotlara dnd. Biraz bekledi. Sonra Trevize'ye bakt: "Ne syleyecektim?" "Hemen konuya girelim. Yeryz neresidir diye sor." Pelorat'n kelimeleri bir defada, bol miktarda el iaretiyle birlikte azndan dkld. Robotlar birbirlerine bakp, baz sesler kardlar. Ortadaki robot bir lastii ekiyormu gibi ellerini uzakta tutarak Pelorat'a cevap verdi. Pelorat gibi o da kulland kelimeleri dikkatlice seiyordu. Pelorat Trevize'ye "Emin deilim. Yeryz ile ne demek istediini bilmiyorum. Herhalde benim onlarn gezegenindeki bir blgeden sz ettiimi dnyorlar ki, yle bir yerin olmadn anlatmaya alyorlar." "Bu gezegene bir ad vermiler mi, Janov?" "Dndme gre Solaria diyorlar." "Efsanelerde hi duydun mu bu ad?" "Hayr. Aurora gibi bunu da duymadm." "yi. Parmanla yukary gster. Yldzlarn orasnda Yeryz diye bir yer olup olmadn sor." Yeniden bir konuma oldu ve Pelorat dnp "Golan, yalnzca, gkyznde hibir yerin olmadn sylediklerini anladm." dedi. Bliss "Bu robotlara ka yalarnda olduklarn, ya da ne zamandr altklarn sor." dedi. "almak nasl denir, bilmiyorum." dedi Pelorat ban sallayarak. "Aslnda ka yandasn' diyebileceimden de emin deilim. ok iyi bir evirmen deilim." "Yapabildiin kadar yap Pel." dedi Bliss. Karlkl birka konumadan sonra Pelorat "Yirmi alt yldr alyorlarm" dedi. Trevize nefretle "Yirmi alt yl" diye mrldand. "Senden ok az bykler, Bliss." Bliss ani bir gururla "yle olur..." dedi. "Biliyorum." deyip kesti Trevize. "Sen bin yandaki Gaia'sn. Neyse bu robotlarn Yeryz ile ilgili

kiisel deneyimleri yok. Hafza bankalar pek bir ey iermez. Yani astronomi ile ilgili bir ey bilmiyorlar." Pelorat, "Gezegenin baka bir yerinde, daha yal robotlar vardr belki" dedi. "Sanmam. Ama, kelimeler aklna gelirse, onlara sor." Konumalar, bu defa uzad. Pelorat arm bir yzle yanda kesti: "Golan, ne sylemeye altklarn bilmiyorum. Ama yal robotlar ar ilerde alyorlarm ve hibir ey bilmezlermi. Bu robot insan olsayd, yallar kk grdn sylerdim. Bu ev robotlarym. Yerlerini alacak biri olmadan bymelerine izin verilmezmi. Her eyi onlar bilirlermi. Bunu kendileri sylyor. Syleyen ben deilim." "ok bir ey bildikleri yok" diye kkredi Trevize. "En azndan bilmek istediklerimizi bilmiyorlar." "Aurora'y o kadar abuk terk ettiimizde imdi zlyorum ite. Piman oldum. Orada yaayan bir robot bulsaydk ki ilk karlatm robotta bile hayat ltlar var olduuna gre bulabilirdik, kiisel hafzalar araclyla, Yeryzn biliyor olabilirlerdi." "O bilgileri edinme ans bitmi deil, Janov." dedi Trevize. "Her an oraya dnebiliriz. Kpek srleri olsa da olmasa da, gitmek zorunda kaldmzda gideceiz. Ama eer bu robotlar, on ksur yllk iseler onlar reten birileri vardr ve bu reticilerin insan olduklarn dnmeliyim." Bliss'e dnd: "Algladklarndan emin misin?" diye sordu. Bliss eliyle onu susturdu. Yznde gerilimli bir ifade vard, "ite imdi geliyor" dedi. Trevize tepeye dnd. nce tepenin arkasndan grnen, sonra onlara doru gelen bir insan figr vard. Ten rengi uuk, salar ak ve uzundu ve akaklarndan dklyordu. Arbal, ama gen grnyordu. plak bacaklar ve kollar adaleli deildi. Robotlar ona doru adm attlar. O da onlarn arasna girinceye kadar ilerledi. Sonra anlalr, ho bir sesle konutu. Kulland kelimeler eski de olsa, Galaktik standartlarndayd ve kolay anlalyordu. "Selamlar, uzay gezginleri" dedi. "Robotlarm ne yapacaktnz?" 46. Trevize kendisini zaferle dolu hissetmedi. Aptal bir tavrda "Galaktik dilinde konuuyorsunuz." dedi. Solarl alaya bir glmsemeyle "Dilsiz olmadma gre neden konumayaym?" diye sordu. "Ama bunlar" diye eliyle robotlar gsterdi Trevize. "Bunlar, robotlar. Onlar da benim gibi bizim dilimizi konuurlar. Ama ben Solarlym. lerdeki gezegenlerin st uzaysal iletiimlerini duyuyorum. O yzden, benden ncekiler gibi, sizin de konuma biiminizi rendim. Benden ncekiler dilinizin zelliklerini kaydettiler. Fakat ben srekli olarak her yl deien yeni szler ve ifadeler duyuyorum. Sanki siz Yerleikler her yeni yere gidiinizde yeni bir dil bulacanz umuyorsunuz. Sizin dilinizi anladma neden o kadar atnz?'' "Aslnda amamam gerekirdi." dedi Trevize. "zr dilerim. O robotlarla konutuum iin byle oldu. Bu gezegen zerinde Galaktik dilini duyacam ummuyordum." Solarl'y tepeden trnaa szd. nce, bol beyaz bir al omuzlarndan aa sarkyor ve kollarnda geni bir bombe yapyordu. n taraf akt, plak gs ve altta dizlere kadar uzanan bel kua grnyordu. Ayandaki bir ift sandal dnda baka bir ey giymiyordu. Birden Trevize'nin aklna yle bir sorun geldi. Solarl'nn erkek mi kadn m olduu ilk bakta anlalmyordu. Gsleri erkek gsleri idi, fakat gs klsz olup dizine kadar kalalarn kavrayan be l kuann n tarafnda bir ilik grnmyordu. Bliss'e dnerek usulca, "Bu da bir robot olmak, fakat insana da ok benziyor" dedi. Bliss, dudaklarn hemen hi kprdatmadan, "Zihni, bir robot deil, insann zihni" dedi. Solarl "lk sorumu hl yantlamadnz. Hatanz balyorum ve aknlnza veriyorum. imdi tekrar soruyorum, bu sefer yant isterim. Robotlarmdan ne istiyordunuz?" Trevize, "Biz yolcuyuz, hedefimize ulamak iin baz bilgiler aryoruz. Robotlarnzdan bize yararl olacak bilgiler istiyorduk, fakat bilmiyorlarm." "Aradnz bilgi nedir? Belki ben size yardma olabilirim." "Yeryznn bulunduu konumu aryoruz. Bize bunu syleyebilir misiniz?" Solarl'nn birden kalar atld. "Ben de aratrmanzn amac bana ynelik sanyordum. Sormadnz halde bunu size aklayaym. Benim adm Sarton Bander; siz de Bander topraklar zerinde bulunuyorsunuz. Bu topraklar her ynde gznzn grebildii kadar uzaklara, hatta daha telere uzanr. Buraya gelmekle iyi ettiinizi syleyemem. Eskiden yaplan bir antlamay bozmu oldunuz. Binlerce yldan beri Solaria'ya ayak basan ilk Yerleiciler siz oldunuz; bir de u halini ze bakn. Buraya sadece baka bir gezegene nasl gideceinizi sormaya gelmisiniz. Eer eskiden olsayd, Yerleiciler, siz v e geminiz derhal yok edilirdiniz."

Trevize "Hibir ktl dokunmayan ve ktlk dnmeyen kimselere kar bu barbarca bir davran tarz olurdu" dedi ihtiyatl bir ekilde. "Kabul ediyorum, fakat yaylmakta olan bir toplumun yeleri saldrgan olmayan sabit bir gezegene ayak bastktan zaman bu, muhtemel bir zarara yol ayorlar demektir. Biz bir zarardan ekindiimiz iin buraya ayak basanlar daha uzaktan grr grmez tahrip ederdik. Artk kimseden ekinecek durumumuz olmad iin, grdnz gibi konuabiliyoruz." Trevize, "Bize cmerte sunduunuz bu bilgiler iin ok teekkr ederiz; fakat sorduum soruya yant vermediniz. Tekrarlayaym. Yeryz gezegeninin yerini bize syleyebilir misiniz?" "Yeryz demekle, insan cinsinin eitli bitki ve hayvan trlerinin -eli ile bu varlklar kuatan ortam tasvir ediyormu gibi yumuak bir iaret yapt - doduu yeri mi kastediyorsunuz?" "Evet efendim." Solarl'nn yz tuhaf bir ters ifadeyle doldu. "Eer herhangi bir ekilde bana hitap etmek isterseniz Bander deyin. Bana herhangi bir cins belirten hitap szleri ile hitap etmeyin. nk ben ne erkeim ne de kadnm. Ben btnm." Trevize ban sallad (haklyd). "Nasl isterseniz, Bander. Peki, hepimizin kayna olan Yeryznn yeri neresidir?" Bander, "Bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Eer bilseydim ya da renebilseydim, sizin iinize yaramazd. nk Yeryz artk bir gezegen olarak mevcut deil. -Hey," diye devam etti, kollarn iki yana at. "Gne ne kadar gzel. Her zaman ortaya kmam, gne gizlendii zaman ise ben de saklanrm. Gne henz bulutlarn arkasnda saklanrken sizi karlamak iin robotlarm gnderdim. Yalnzca bulutlar ekilince ben de arkadan geldim." Trevize srarla "Yeryz niin bir gezegen olarak artk mevcut deil?" diye sordu, bi r taraftan da tekrar radyoaktivite hikyesine kendisini hazrlyordu. Bander ise soruyu dikkate almadan, hatta hi umursamadan bir kenara itti. "O hikye ok uzun" dedi. "Siz zarar vermek iin gelmediinizi sylediniz. yleyse niin silahlanarak geldiniz?" "Bu yalnzca bir tedbir. Neyle karlaacamz bilemezdik." "Fark etmez. Sizin kk silahlarnz benim iin tehlike arz etmez. Yine de merak ediyorum. Tabii ki sizin silahlarnz ve ilgin barbarlk tarihinizi duydum. Hepsi tamamen silahlara dayanyor yle olsa bile, hi silah grmedim. Sizinkilere bakabilir miyim?" Trevize bir adm geri ekildi "Ne yazk ki hayr, Bander." Bander eleniyormu gibi, "Nezaket olsun diye sormutum. Aslnda sormama bile gerek yoktu." dedi. Elini kaldrarak Trevize'nin sa tabancalndan patlaycsn kard; te yandan sol tabancalndan da sinir kams kverdi. Trevize silahlarna davrand fakat kollar sanki plastik balarla balanm gibi geride tutuldu. Fakat Pelorat ve Bliss ne doru ilerledi ve onlarn da tutulduu grld. Bander, "Mdahale etmeye almayn, yapamazsnz." dedi. Silahlar ellerine uarak kondu ve onlar dikkatlice inceledi. Tabancal gstererek, "Bu, s karan bir mikrodalga n yaycs olsa gerek, iinde sv bulunan kitleleri imha eder. teki daha hassas yapda, itiraf edeyim ki, ne iin olduunu ilk bakta anlayamadm. Yine de, mademki zarar vermek istemiyorsunuz ve niyetiniz de zararsz, o halde silahlara ihtiyacnz olmayacak. Her bir silahn nitelerindeki enerji ieriklerini boaltabilirim ve boaltacan. Birini ya da tekini sopa gibi kullanmak istemezseniz artk bunlar zararszdr, aslnda sopa olarak kullanacak olursanz da pek fazla iinize yaramayacaktr." Solarl silahlan brakt ve onlar da tekrar havada bir yol izerek geriye Trevize'ye dndler. Her biri gayet dzenli bir ekilde yerlerine yerleti. Trevize rahatlayarak tabancaln dar kard, fakat onlar kullanmaya gerek yoktu. Temas ksm geveke aslyd, enerji nitesi de tamamen boalmt. Sinirsel kam da ayn ekilde etkisiz hale getirilmiti. Kafasn kaldrarak, glmseyen Bander'e bakt. "Yabanclar, sizler tamamen aresizsiniz. Eer ben istersem geminizi de, tabii ki sizleri de bir anda yok edebilirim." dedi.

11. BOLM YERALTI


47. Trevize kendinde bir soukluk hissetti. Rahat nefes almaya alarak Bliss'e bakmak iin dnd. Bliss, onu korurcasna kolunu Pelorat'n beline dolam ayakta duruyordu ve tm grne ramen epey sakindi. Hafife glmsedi, hem de ok hafif, ban bir eyi onaylar gibi ne edi.

Trevize geri, Bander'e doru dnd. Bliss'in hareketlerinin gven ifade edici olduu anlamn kartarak ve ok ciddi olarak yanlmadna gvenerek serte sordu, "Bunu nasl yaptn, Bander?" Bander glmsedi, aka aka yollu. "Syleyin bakalm kk yabanclar, by ve sihirbazla inanr msnz?" Bliss, Trevize'nin elbise kolunu serte ekerek, "Sinirlendirme onu, tehlikeli biri." diye fsldad. "yle olduunu gryorum" dedi Trevize, zorlukla sesini alaltmaya alarak "yleyse bir eyler yapn." Glkle duyulan bir sesle "Henz deil. Eer kendini emniyette hissederse daha az tehlikeli olur." dedi Bliss. Bander yabanclar arasndaki bu fsldamaya nem vermedi. Robotlar gemesi iin datarak endiesizce onlardan uzaklat. Tekrar geri dnd ve parman yavaa kanca eklinde bkerek "Gelin. Takip edin beni. nz de. Sizi ilgilendirmeyebilir ama beni ilgilendiren bir hikye anlatacam size." diyerek yava yava yrmeye devam etti. En iyi hareketin ne olabilecei phesiyle Trevize bir sre olduu yerde kald. Bliss ne doru yrd. Ama kolunun basksyla Pelorat' da ne doru gtrd. Nihayet Trevize de hareket etti, nk bir tek alternatif vard o da robotlarla ba baa braklmakt. Bliss hafife "Eer Bander hikyeyi anlatrken nazik olursa bu bizi ilgilendirmeyebilir." dedi. Bander geri dnd ve dorusu ilk defa onun farkna vararak dikkatlice Bliss'e bakt. "Siz diil yanm insansnz" dedi. "yle deil mi? Daha az yarm?" "Daha kk yarm, Bander. Evet." "Bu ikisi de erkek yarm -insanlar, yleyse." "Evet, yle." "ocuunuz oldu mu, bayan?" "Benim adm Bliss, Bander. Henz ocuum olmad. Bu Trevize, bu da Pel." "Sizin zamannz gelince bu iki erkekten hangisi size yardma olacak? Veya hepsi mi ya da hibiri mi?" "Pel yardmc olacak, Bander." Dikkatini Pelorat'a ynelterek "Gryorum ki salarnz beyaz." dedi. "Evet, yle" dedi Pelorat. "Her zaman ayn renkte miydi?" "Hayr, Bander, yalandka bu hale geldi." "yleyse ka yandasnz?" Pelorat "Elli iki yandaym, Bander" dedi ve sonra acele ile ekledi. "Bu Samanyolu Standart Yllarna gre." Bander yrmeye devam etti (uzaktaki byk odaya doru, Trevize kendi zerine alnd) fakat ok yavaa, "Samanyolu Standart Ylnn uzunluunu bilmiyorum, bizim yldan farkl olamaz." dedi "Ve ldn zaman ka yanda olacaksn Pel?" "Bilemem, belki otuz yl daha yaarm." "Seksen iki yl yleyse. Ksa yaam ve yarya blnm. nanlmaz ey, ok eski atalarnz da sizin gibiydiler, dnya zerinde yayorlard. -Fakat bazlar yldzlarda yeni yaamlar kurmak iin dnyay terk ettiler. Mkemmel ve iyi rgtlenmi yaamlar ve birok..." Trevize yksek sesle "ok deil. Elli." dedi. Bander, kibir dolu gzn Trevize'ye evirdi. imdi daha az akac grnyordu. "Trevize, senin adn." "Tamam Golan Trevize'dir. Uzayda elli yaam olduunu syledin. Bu bizim milyonlar iindeki yaamlarmzn says." "yleyse size anlatmak istediim hikyeyi biliyorsunuz?" dedi Bander nazike. "Eer hikye bir zamanlar uzayda elli yaamn olduuna ilikinse, onu biliyoruz." "Sadece say olarak hesaba almyoruz, kk yar-insan" dedi Bander. "Ayn zamanda kaliteyi de hesaba alyoruz. Elli taneydi, fakat yle elli ki sizin milyonlarnz bir tanesini toplayamaz. Ve Solaria ellincisi ve bu sebepten en iyisiydi. Solaria uzay yaamlarndan ok tede idi, onlarn dnyadan te olduklar gibi." "Biz Solaria'llar tek bana, yaamn nasl yaanldn rendik. Dnyadaki dier yaamlardaki hatta uzay yaamlarndaki hayvanlarn yaps gibi sr halinde yaamadk. Biz, istediimiz srece birbirimizi elektronsal olarak grerek fakat nadiren doal grnm iinde bir araya gelerek bize yardmc olan robotlarla tek bana yaadk. u anda size olduu gibi insanoluna dik bakal yllar oluyor, f akat

sonuta siz yar-insansnz ve sizin varlnz zgrlm bir inein veya robotun snrlayabileceinden daha fazla snrlayamaz. "Nihayet bir zamanlar biz de yar-insandk. zgrlmz nasl saladmzn, robotlar zerinde tek bana hkimiyeti nasl gelitirdiimizin nemi yok; zgrlk hibir zaman mutlak deildi. Yavru dourmak iin birlikte alacak iki ahs gerekliydi. Tabii, sperm ve yumurta hcrelerinin alanmas ilemine ve gelimi embriyon sonucunun suni olarak otomatikletirilmesi tarznda yer almasna yardmc olmak mmknd. ocuklarn robotlarn himayesi altnda laykyla yaamalar mmknd. Her ey yaplabilirdi, fakat yar-insanlar biyolojik gebelie yol aan zevkten vazgemeyeceklerdi. Kt, heyecanl dostluklar semerelerini verecek ve zgrlk, yok olacakt. Deitirilmesi gereken eyi gryor musunuz?" Trevize "Hayr Bander, nk biz zgrl senin standartlarna gre lmyoruz" dedi. "yle, nk siz zgrln ne demek olduunu bilmiyorsunuz. Siz hibir zaman yaamadnz fakat hareket eden bcek srleri iindeydiniz ve siz yaamn hibir yolunu bilmiyorsunuz fakat hi durmadan adi eyler seviyesinde arzularnz bakalarnnkilere uydurmaya zorlanyorsunuz veya yine ayn irenlikle gnlerinizi bakalarn kendi arzularnza boyun edirmeye alarak geiriyorsunuz. Orada herhangi bir zgrlk olmas mmkn m? Arzuladnz gibi ama tam arzuladnz gibi yaamyorsanz zgrlk hibir eydir." "Dnyallar bir kez daha darya gitmeye baladklarnda, ayrlmayan kalabalklarnn tekrar uzayda girdap gibi dndklerinde zaman gelmiti. Dier uzayllar dnyallarn toplandktan gibi bir araya gelmediler fakat yine de en az seviyede de olsa toplanp rekabet etmeye altlar." "Biz Solarllar yapmadk. Baka yere giditeki kanlmaz zayfl nceden grdk. Yeraltna gittik ve geri kalan Galaksi ile ilikimizi kestik. Tm deerlerde baki kalmak iin snrlandk. Grn bo olan alanmz savunmak iin uygun robotlar ve silahlar gelitirdik ve onlar da grevlerini en iyi ekilde yaptlar. Gemiler geldi ve tahrip edildiler ve gelileri durduruldu. Bi/im olmasn umduumuz gibi gezegen merhamete terkedildi ve unutuldu." "Ve o srada yeraltnda problemlerimizi zmeye altk. Genlerimizi zenle ve yava yava dzelttik. Beceriksizliklerimiz oldu, fakat baarlarmz da ve baarlar sermayemiz oldu. Yzyllar srd, fakat sonunda hepimiz, diil ve eril unsurlar bir vcutta birletirerek, istediimiz zaman tm zevklerimizi tamamlayan ve istediimiz srece tecrbeli robotlar denetiminde gelime iin dllenmi yumurtalar reten insanlar haline geldik." "ift cinsiyetli" dedi Pelorat. Bander kaygszca "Sizin dilinizde byle mi derler?" diye sordu ve "Daha nce bu kelimeyi hi duymamtm." dedi. "ift cinslilik rnlerindeki cansz gelimeyi durdurur" dedi Trevize. "Her ocuk ift cinsli anababasnn genetik kopyasdr." "Gelin" dedi Bander. "Siz gelimeyi ans ve karlm olay gibi ileme tabi tutuyorsunuz. Biz eer istersek ocuklar zihnimizde kurabiliriz. Frsat bulduka yaptmz gibi genleri deitirebilir ve dzeltebiliriz. Fakat neredeyse meskenime geldik. Haydi, ieri girelim. Ge oluyor. Gne yeteri kadar stamyor, bu nedenle ieride daha rahat olacaz." zerinde hibir kilit olmayan fakat yaklatklarnda alan ve getikten sonra arkalarndan ka panan kapdan ieri girdiler. Hi pencere yoktu, fakat bu maara gibi odaya girdiklerinde duvarlar ak yaama ve aydnla dnt. Taban sade grnyordu. Fakat dokununca yumuak ve yayl gibiydi. Odann her drt kesinde hareketsiz bir robot duruyordu. Bander kapya kar olan duvar iaret ederek -bu duvarn dier duvardan farkl bir yn grnmyordu- "te bu duvar" dedi. "Benim grnt perdem. Dnya bu perdede nme al duruyor, fakat onu kullanmaya zorlanabilmem iin zgrlm an iinde hibir yol snrlayamaz." "O halde sen de bir bakasn; onu perde stnde grmek istersen ve grnmezse onunkini kullanmaya zorlayamazsn." dedi Trevize. "Zorlamak?" dedi Bander gururla. "Bakas da memnun olduu gibi yapar fakat benim de memnun olmama rza gstermeli. Ltfen dikkat edin, biz birbirimize hitap ederken cinsiyet zamiri kullanmayz." Odada bir tek sandalye vard, o da grnt perdesinin nnde idi ve Bander ona oturdu. Trevize, tabandan baka sandalyeler frlar umuduyla etrafna baknd ve "Biz de oturabilir miyiz?" diye sordu. "Eer istiyorsanz" dedi Bander. Bliss, glmseyerek yere oturdu. Pelorat da onun yanna oturdu. Trevize ise inatla ayakta durmay srdrd. Bliss, "Syler misin Bander, bu gezegende ka insanolu yayor?" diye sordu.

"Solarl da yar-insan Bliss... nsanolu yar-insanlarn birbirlerine hitap ederken lekeledikleri bir tabirdir. Kendimize tam-insanlar dememiz mmkn fakat bu baya olur, en uygun terim Solarl." "yleyse ka Solarl yayor bu gezegende?" "Emin deilim. Kendi kendimizi saymayz. Belki bin-iki yzdr." "Tm gezegende yalnzca bin-iki yz m?" "Tastamam bin-iki yz. Biz nitelii hesaba katarken siz yine saysn hesaba katyorsunuz. zgrl de anlamyorsunuz. Tm topraklarn, robotlarn veya eylerin veya eyalarn zerindeki mutlak hkimiyetime kar mcadele edecek bir baka Solarl ortaya karsa zgrlm snrlanr. Baka Solarllar var olduunda, zgrlk zerindeki basklan gerekten hibir ilikinin olmad noktalara kadar datarak mmkn olduu kadar uzaklatrmak gerekir. Bu artlarda ideale yaklamak iin Solaria'da Solarllarn says bin iki yzde tutulacak. Daha fazla olursa, hrriyet aka snrlanacak ve sonu dayanlmaz olacak." Pelorat anszn, "Bu, her ocuun saylmas ve lmlerin dengelenmesi gerektii anlamna gelir." dedi. "Elbette. Bu sabit nfuslu herhangi bir gezegen iin doru olmal. Belki sizinki de." "Ve mademki lm says az, o halde ocuklarn says da az olmal." "Dorusu yle." Pelorat ban edi ve sustu. Trevize, "Bilmek istediim ey, benim silahlarm havada nasl uurduunu?. Bunu aklamadnz." dedi. "Aklama olarak size by ve sihirbazl teklif ettim. Bunu kabul etmeyi reddediyor musunuz?" "Elbette reddediyorum. Beni ne iin yakaladnz?" "O halde, enerjinin kaba gcne ve termodinamiin kanlmaz artna inanacak msnz?" "Yaptm bu. Ne yirmi bin ylda bu kanunlar deitirdiinize ne de onlar mikrometreye dntrmenize inanabiliyorum." "Biz de yle, yar-insan. Fakat dn, darda gne var." Etraftaki gne n gsterirken yznde tuhaf bir kibarlk ifadesi vard. "Ve glge var. Gne olan yer glgeli alanlardan daha scak ve scaklk kendiliinden gne alan alandan glgeli alana akar." "Bana bildiklerimi anlatyorsunuz." dedi Trevize. "Fakat belki ok iyi bildiiniz iin uzun sredir zerinde dnyordunuz. Ve geceleri Solaria'nn yzeyi atmosferinden tedeki eyalardan daha scak oluyor, bu nedenle scaklk kendiliinden gezegen yzeyinden darya bolua akar." "Bunu da biliyorum." "Ve gndz veya gece, gezegenin i ksm yzeyinden daha scak oluyor. Bu halde scaklk kendiliinden ieriden darya akar. Tahmin ediyorum ki bunu da biliyorsunuz." "Ve btn bunlar ne demek, Bander?" "Termodinamiin ikinci kural olmas gereken scakln scaktan soua ak almada kullanlabilirdi." "Teoride evet, fakat gne hafif, gezegen yzeyinin scakl daha hafif ve ieriden darya kaan scaklk oran onu hepsinden daha hafif yapar. e hazrlanabilen scaklk-ak akl tan bile kaldrmaya yetmeyebilir." "Bu, amacnz iin kullanacanz hnere bal." dedi Bander. "Bizim kendi aletimiz binlerce ylda gelitirildi ve beynimizin bir ksmndan kk bir ey deil." Kafasnn her iki tarafndaki salar kaldrarak kafasnn kulaklar arkasnda kalan ksmn ortaya kard. Kafasn bir o yana bir bu yana evirdi, her iki kulann arkasnda tavuk yumurtas byklnde ve yumurtann hissiz ucu biiminde knt vard. "Beynimin bir ksm, ite sizde olmayan ve Solarl ile sizin aranzdaki fark yaratan ey." 48. Trevize, dikkatini tamamen Bander'in zerinde toplam grnen Bliss'in yzne ve etrafa bir gz att. Trevize ne olacandan biraz emindi. Bander, zgrlk arksna ramen bu yegne frsat karmak istemedi. Ne robotlarla ne de hayvanlarla entellektel eittik temelinde konuma yolu yoktu. Kendi hemcinsleri Solarllarla konumak onun iin pek ho olmayacakt ve olmas gereken bant hibir zaman kendiliinden deil zorla olacakt. Trevize'ye, Bliss'e ve Pelorat'a ve onlar, kendi hrriyeti zerinde bir robotun veya keinin olabileceinden daha fazla snrlayc olmayacaklarn kabul edebilirdi, fakat onlar, onunla eit veya eite yalan derecede entellektel idiler ve onlarla konumak daha nce hi yaamad yegne ok zevk verici bir olayd. "alacak ey deil" diye dnd Trevize, Bander kendi kendine bu yolda msamaha

gsteriyordu ve Bliss (Trevize bundan ok emindi) bu durumu, Bander'in akln herhalde en ok istedii eyi yapmas iin ok kibarca sevk ederek tevik ediyordu. Bliss, tahminen, eer Bander yeteri kadar konuursa dnya ile ilgili yararl bir eyler syleyebilir ihtimali zerinde duruyordu. Bu durum Trevize'ye, sonuta; tartmann konusu hakknda gerekten merakl olmasa bile yine de konumann devamn salamaya alma duygusu verdi. Trevize "Bu beyin-ksmlar ne ie yarar?" diye sordu. Bander, "Bunlar ileticiler. Scak-akmla hareket ederler ve bunlar scak-akm mekanik enerjiye dntrrler" dedi. "Buna inanmyorum. Scak-akm yetersiz." "Kk yar-insan, dnmyorsun. Her biri scak-akm kullanmaya alan Solarllar bir araya toplamayd, evet o zaman gerekli olan ey yetersiz eksik olduu mddete, hibir kar koyma ile karlamadan bu alanlardan istediim miktarda scak-akm toplayabilirim, gryor musun?" Bu kadar geni alandan scak-akm toplamak bu kadar basit mi? Toplama hareketinin snn enerji ile byk ura gerektirir." "Belki, fakat ben farknda deilim, iletici ksmlarm srekli scak-akm toplarlar, sonuta i yaplmak istenince yaplm olurdu. Sizin silahlarnz havaya ektiim zaman gneli alandaki fazla s glgeli alana akt, neticede amacm iin gne enerjisi kullanyorum. O miktarda getirmek iin elektronik veya mekanik icatlar yerine nronik icar kullandm." Kibarca iletici loplarndan birine dokunarak "Bu onu abuk, beceriklice, hi durmadan ve kolayca yapar." dedi. "nanlmaz" diye mrldand Pelorat. "Kesinlikle inanlmaz" dedi Bander. "Gzn ve kulan hassasiyetini ve bunlarn kk miktarda foton ve hava titreimini nasl habere dntrdklerini dnn. Daha nce buna hi rast gelmediniz ise inanlmaz grnr. letici-loblar daha fazla inanlmaz deil, size dahi inanlmaz gelmeyeceklerdi, iyi bilinmiyorlar myd?" Trevize "Bu srekli i gren iletici-loblarla ne yapyorsunuz?" diye sordu. "Dnyamz dolayoruz" dedi Bander. "Bu geni mevkideki her robot enerjisini benden veya biraz doa s-akmndan alr. Bir robot iliki dzenlerken veya aa keserken enerji zihni gei kanallarndan benim zihni gei kanallarmdan alnr." "Uykudaysanz?" "Gei-kanalnn hareketi uyank veya uyurken de devam eder, kk yar-insan" dedi Bander. "Siz uyuduunuz zaman nefes almay brakr msnz? Kalbiniz durur mu? Geceleyin, benim robotlarm Solarllarn i ksmn biraz soutmak pahasna almaya devam ederler. Deiiklik gezegen apnda olduka ufaktr ve biz yalnzca bin iki yz kiiyiz. Bu yzden kullandmz btn enerji gneimizin mrn ksaltmaz ya da gezegenin i ssn karp almaz." "Bunu bir silah olarak kullanabileceiniz hi aklnza geldi mi?" Bander Trevize'ye sanki anlalmaz bir ey sylemi gibi bakt. "Yani bununla" dedi "Solarllarn teki gezegenlerle, iletiime dayal enerji silahlan olan teki gezegenlerle sava yapabileceini mi kastediyorsunuz? Niin savaalm? Kald ki onlarn teki prensiplere dayal enerji silahlarn yenebilsek dahi -bunda hi kuku yok-bizim kazancmz ne olur? teki gezegenlere hkim olmak m? Bizim ideal bir gezegenimiz varken burada baka gezegenlerden ne isteyelim? Yar-insanlarn zerine hkm kurup onlar zorla altrmay niye dnelim? Bizim bu ama iin yar-insanlardan ok daha iyi i gren robotlarmz var. Bizim her eyimiz var. Biz bir ey istemiyoruz -yalnzca kendi halimize braklmak istiyoruz. Buraya bakn size bir baka hikye anlataym." "Devam edin," dedi Trevize. "Yirmi bin yl nce Yeryznn yar-yaratklar uzay istila ettikleri zaman biz yeraltna ekildik. teki Uzayllarn gezegenleri yeni Yeryz-yerleicilerine kar durmaya karar verdiler ve Yeryzne saldrdlar." "Demek ki Yeryzne saldrdlar." Trevize, konunun nihayet ortaya kndan dolay memnuniyetini gizlemeye alarak. "Evet, hem de merkezine saldrdlar. Bir bakma makul bir i yapm oldular. Eer bir kimseyi ldrecek olursanz parmandan ya da topuundan vurmazsnz, tabii ki kalbinden vurursunuz. Bizim Uzayl dostlarmz da ihtiraslar ynnden insanlardan aa kalmadklarndan Dnya'nn yzeyini radyoaktif olarak atee verdiler ve bylece Yeryzn geni apta yaanmaz hale getirdiler." "Yaa, demek ki yle oldu," dedi Pelorat sanki bir tezi artk rafa kaldryormuasna fke ile yumruunu skp ne atlarak. "Bunun doal bir ey olmayacan biliyordum. Peki, nasl oldu?"

"Nasl olduunu bilmiyorum," dedi Bander kaytszca "ve ne olursa olsun Uzayllara bir faydas olmad. Konunun z bu. Yerleiciler hzla oalmaya devam ettiler ve Uzayllar da yava yava ortadan kayboldular. Rekabet etmeye abaladlar ama yenildiler. Biz Solarllar geri ekildik ve savamay reddettik, bu yzden biz hl buradayz." "Yerleiciler de sizlerle bir arada," dedi Trevize yzn buruturarak. "Evet, ama her zaman byle olmayacak. stilaclarn savamas, mcadele etmesi sonunda da lmesi gerek. Bu on binlerce yl srebilir ama biz bekleyebiliriz. Sonunda ldklerinde biz Solarllar, btn olarak, tek bamza, hr bir ekilde Galaksinin yegane sahipleri olacaz.. Ondan sonra bizler kendi gezegenimize ilaveten istediimiz gezegene sahip olabileceiz." "Fakat bu Yeryz meselesi" dedi Pelorat, sabrszca parmaklarn aklatarak "Bize anlattnz efsane mi yoksa tarih mi?" "Yarn-Pelorat, insan aradaki fark nasl bilebilir?" dedi Bander "Btn tarihler bir bakma efsanedir." "Fakat sizin kaytlarnz ne diyor? Bu konudaki kaytlarnz grebilir miyim, Bander? Ltfen unu anla ki bu mitler, efsaneler ve eski a tarihi benim alma alanma giriyor. Ben bu konularla ve zellikle Yeryz ile ilgili konularda aratrma yapan bir uzmanm." "Ben yalnzca duyduumu tekrarlyorum," dedi Bander. "Bu konuda hibir kayt yok. Bizim kaytlarmz tamamen Solarllar gezegeni ile ve bizi ilgilendirdii kadaryla teki gezegenler ile ilgili." "Tabii-ki, Yeryz ile ilikileriniz olmutur" dedi Pelorat. "Olabilir, ama, yleyse bile, ok ok nceleri ve Yeryz teki btn gezegenler arasnda bize kar en saldrgan olanlardan biri idi. Eer Yeryz ile ilgili herhangi bir kayt olmusa bile eminim ki srf nefretten dolay onlar ortadan kaldrmlardr." Trevize znt ile dilerini gcrdatt. "Sizin tarafnzdan m?" diye sordu. Bander dikkatini Trevize'ye evirdi. "Onlar yok edecek baka kimse yok ki." Pelorat konunun peini brakmad. "Yeryz hakknda baka neler duydunuz?" Bander dnd. "Ben ufakken" dedi, "bir keresinde Solarly ziyaret eden bir Dnyal hakknda bir robottan bir hikye duymutum; kendisi ile kaan bir Solarl kadn hakknda bir hikye. Sonra bu kadn Galakside nemli bir kimse olmu. Bana kalrsa bu uydurulmu bir hikye olsa gerek." Pelorat dudam srd. "Emin misiniz?" "Byle konularda nasl emin olabilirim?" dedi Bander. "Yine de bir Dnyalnn Solarl'ya gelme cesaretim gstermesi ya da Solarl'nn byle bir davetsiz misafire msamaha gstermesi inanlacak ey deil. Bundan daha da inanlmaz olan bir Solarl kadnn -o zamanlar bizler yan-insan idik- kendi isteiyle bu dnyadan ayrlmak istemesi pek akla uygun gelmiyor. Neyse bo verin, size evimi gstereyim." "Sizin eviniz mi?" dedi Bliss, etrafna baknarak. "Biz sizin evinizde deil miyiz?" "Hayr deil," dedi Bander. "Buras bir giritir. Gzlem odas buras. Ben burada grmek istediim Solarl dostlarmla buluurum. Onlarn yzleri duvarda grnr veya boyutlu olarak duvarn nnde karma karlar. Bu oda anladnz gibi toplu meclistir ve evimin bir ksm deildir. imdi benimle gelin." leriye doru yrd, arkasndan geldiklerini grmek iin geriye bakmad, fakat drt robot kelerinden ayrld ve Trevize kendisi ve arkadalar hemen izlemezlerse, robotlar yumuak bir ekilde kendilerini ilerlemeye mecbur edeceklerini biliyordu. teki ikisi ayaa kalktlar ve Trevize Bliss'e yumuak bir ekilde "Onu konuturdun mu?" diye fsldayarak sordu. Bliss elini skt ve ban sallad. "Keke zihninden geenleri bilebilseydim" dedi. Sesinde ruhsuz bir ifade vard. 49. Bander'i izlediler. Robotlar nazik bir ekilde uzakta kaldlar fakat varlklar srekli bir tehdit olarak kendini hissettiriyordu. Bir koridor boyunca hareket ediyorlard ve Trevize morali bozuk bir tarzda homurdanyordu. "Bu gezegende Yeryz hakknda yararl hibir ey yok. Eminim. Bunlar da radyoaktivite konusunun bir baka yorumunu sunuyorlar." Omuzunu silkti. "Gidip nc bir takm koordinatlar denemeliyiz." nlerinde bir kap ald, ufak bir oda karlarna kt. Bander "Buyurun yar-insanlar, size nasl yaadmz gstereyim." Trevize fsldad "Gsteriten ocuksu bir zevk alyor. u adamn kafasn ezip yere sermek isterdim." Bliss "ocukluk konusunda rekabete girime." dedi.

Bander n de odaya buyur etti. Robotlardan biri de arkadan geldi. Bander teki robotlara geri ekilmelerini iaret ederek kendisi ieri girdi. Kap arkasndan kapand. Pelorat "Bu bir asansr" dedi. Sesinde yeni bir eyi kefetmi olmann memnuniyeti seziliyordu. "yle olsun" dedi Bander. "Bir keresinde yerin altna girmitik, sonra hibir zaman dar kamadk. Ne de dar kmak istedik. Ama zaman zaman gne n hissetmeyi ok zevkli bulurum. Fakat bulutlardan veya ak gecelerden holanmam. Bunlar insana gerekte yerin altna girmeden yerin altnda olma duygusu verir. Bilmem anlatabiliyor muyum? Bu bir bakma kavramsal uyumsuzluk, ben bunu pek tatsz bulurum." Pelorat," Yerin altnda yaplm bir dnya" dedi. "elikten maaralar diyorlar ehirlerine. Eski mparatorluk dneminde daha da geni bir ekilde yeraltnda Trantor ehri yapld. Comporellon da imdi yerin altnda ehirler yapyor. Bu genel bir eilim." "Yar-insanlarn yerin altn igal etmeleri, bizim ise soyutlanm bir biimde kendi ihtiammz iinde yerin altnda yaamamz birbirinden ayr eyler" dedi Bander. Trevize "Terminus'ta insanlarn oturduklar yerler yerin zerinde." dedi. "Tabii, iklim artlar ile kar karya ayn zamanda" dedi Bander "ok ilkel." Alt katlara doru ekilme hissi veren asansrn ilk hareketinden sonra Pelorat herhangi bir hareket hissi duymad. Trevize daha ne kadar aalara ineceklerini merak ederken birden ksa bir yksek ekim duygusu oldu ve kap ald. nlerinde byk ve zevkle denmi bir oda vard. Lo bir kla aydnlatlmt, fakat n kayna ilk anda belli olmuyordu. Sanki havann kendisi hafif bir ekilde aydnlatlm gibi grnyordu. Bander parmam uzatt ve parmann gsterdii yerde k biraz daha younlat. Bir baka yere elini uzatt ayn ey oldu. Sol elini kap giriinin bir tarafndaki ksa ve kaln bir ubua dayarken sa eliyle geni bir daire izdi ve btn oda sanki gne ndaym gibi aydnland, fakat hibir scaklk hissi duyulmad. Trevize yzn buruturdu ve sesini biraz ykselterek, "Bu adam bir arlatan." dedi. Bander serte " Adam deil Solarl " dedi. " arlatan demekle neyi kastediyorsunuz bilmiyorum ama sesinizin tonundan hakaret etmek istediinizi seziyorum." Trevize "Gerek olmayan, yaplan bir eyi gerek olduundan ok bakalarnda etki brakmak amacyla dzenleyen kimse demektir." dedi. Bander "Tiyatro sanatn sevdiimi kabul ediyorum, fakat sizlere gsterdiim yapmack deil, gerektir." Sol elinin dayand ubua hafife vurdu. "Bu s ileten ubuk kilometrelerce aaya uzanr, topraklarmn her yerinde birok uygun yerlerde bunun gibi ubuklar vardr. Baka topraklarda da byle ubuklar var. Bu ubuklar Solarl'nn aa blgelerindeki snn yzeye kmas hzn arttrr ve i haline dnmesini kolaylatrr. Ik salamak iin el hareketine ihtiyacm yok, ama biraz tiyatro havas katyor ortama veya belki de belirttiiniz gibi hafif bir yapmacklk veriyor; ben byle eyleri severim." Bliss, "Byle ufak tiyatro gstermecilii yapma zevkini tattnz ok sk oluyor mu?" "Hayr," dedi Bander, ban iki yana sallayarak. "Benim robotlarm byle eylerden etkilenmezler. Solarl dostlarm da yle. Yan-insanlarla karlap onlar iin gsteri yapma olaanst frsat ok elenceli." Pelorat "Bu odadaki k ilk girdiimizde ok lotu. Her zaman lo mu kalr?" "Evet, az miktar cereyan harcanyor, tpk robotlarn almas gibi. Benim btn topraklarmda daima bir hareket vardr, faal olmayan blmler dinlenmektedir." "Bu geni topraklara srekli olarak enerjiyi siz salyorsunuz?" "Gne ve gezegenin ekirdei gc salar. Ben yalnzca aktarrm. Btn topraklarm da retken deildir. Ben ounu orak olarak ve trl hayvanlarla dolu olarak tutarm, birinci nedeni o blge benim uurlarm oluturur, ikincisi ise bunda estetik bir deer bulurum. Aslnda benim tarlalarm ve fabrikalarm ufaktr. Yalnzca benim ihtiyalarm salarlar, bir de bakalarnnkileri ile deitirme olana iin yedektir. Szgelimi, ihtiya zamannda s ileten ubuk yapp takan robotlarm vardr. Birok Solarl bunun iin bana bakar." "Peki, sizin eviniz?" diye sordu Trevize, "Ne kadar geni?" Herhalde tam zamannda sorulmu olacak ki Bander sevinle parlad "ok geni. Gezegenin en geni evlerinden biri sanrm. Her ynde kilometrelerce uzanr. Yerin yzeyinde binlerce kilometre kareyi dolduracak kadar robotum olduu gibi yerin altndaki evime bakacak bir o kadar da robotum var." Pelorat "Tabii ki siz bunlarn her tarafnda oturmazsnz." dedi. "Belki de hi iine girmediim pek ok oda vardr, ama ne fark eder?" dedi Bander. "Robotlar her oday temizleyip havalandrrlar ve toplu tutarlar. Neyse gelin, buradan dar kalm."

Girdiklerinden farkl bir kapdan dar ktlar ve kendilerini bir baka koridorda buldular. nlerinde raylar zerinde giden ufak stsz bir yer arabas vard. Bander binmeleri iin iaret etti ve birer birer yerlerini aldlar. Drt kiinin ve robotun binmesi iin yer yoktu, fakat Pelorat ve Bliss sktlar ve Trevize'ye yer atlar. Bander nde, yannda robot olduu halde rahat bir ekilde oturdu, araba Bander'in arada srada yumuak el hareketleri dnda herhangi bir grnr kontrol iareti olmakszn ilerledi. "Aslnda bu, araba biiminde bir robot" dedi Bander, sesinde ihmalkr bir kaytszlk vard. Azametli bir hzla ilerliyorlard, kendileri yaklarlarken alan ve uzaklarken kaplarn nnden yumuak bir ekilde getiler. Her birindeki sslemeler geni bir ekilde farkl eittendi ve robotlarn bunlar kark bir biimde dzenledikleri grlyordu. nlerindeki ve arkalarndaki koridor karanlk ve kasvetli grnyordu. Fakat her nereye gittilerse eit derecede serin gne ile karlayorlard. Odalar kaplar alr almaz aydnlanyordu. Her seferinde Bander elini yavaa ve nezaketle sallyordu. Yolculuun hi sonu gelmeyecek gibi grnyordu. Arada srada yeralt dnyasnn iki boyutta yayldn aka gsteren bir tarzda yn deitiriyorlard. (Trevize bir ara, bir noktada birden aaya doru ini yaptklarnda, "hayr boyutlu olmal" diye dnd). Nereye giderlerse karlarna dzinelerle robotlar kyordu, yirmilerle, yzlerle. Hepsi de sakin bir ekilde Trevize'nin bir rpda anlayamad ilerle urayorlard. Byk bir odann ak kapsnn nnden getiler. Odada dizilerle robot alma masalarna eilmi sakince bir eyler yazyorlard. Pelorat "Onlar ne yapyorlar, Bander?" diye sordu. "Kayt tutuyorlar" dedi Bander. "statistik kaytlar, mali hesaplan ve memnunlukla syleyebilirim ki benim kafam yormak zorunda olmadm birok ileri yapyorlar. Buras aylak gezenlerin lkesi deil. Bitki yetitirilebilen alann yaklak drtte biri meyve bahelerine ayrlm. lave yzde on tahl tarlalarna ayrlm, fakat benim gerek gurur kaynam meyv e baheleridir. Biz gezegendeki en iyi meyveleri en geni eitte yetitiririz. Bir Bander eftalisi Solaria'da bilinen tek eftalidir. Burada hemen hemen baka kimse eftali yetitiremez. Yirmi yedi eit kadar elma yetitiririz. Robotlar size tam saylan verebilir." "Bu kadar ok meyveyi ne yapyorsunuz?" diye sordu Trevize. "Bunlarn hepsini yemiyorsunuz ya?" "Aklmdan bile gemez. Ben meyveyi pek aramam. Baka lkelere gndeririz ve baka eylerle deitiririz." "Ne ile deitirirsiniz?" "ounlukla madeni malzemelerle. Benim topraklarmda sz etmeye deer hi maden yoktur. O halde salkl bir evre dengesi korumak iin rnlerimi gerekli olan her eyle deitiririm. Topraklarmda ok geni eitte bitki ve hayvan hayat mevcuttur." "Robotlar onlarla ilgilenirler, deil mi?" diye sordu Trevize. "Evet. Hem de gayet iyi yaparlar ilerini" dedi. "Hepsi bir tek Solarl iin alrlar." "Hepsi bu topraklar ve evresel standartlar iin alrlar. Bu topraklarn her tarafn isteine gre gezebilen tek Solarl benim." Pelorat "Sanrm tekiler, teki Solarllar da ayn ekilde kendi evresel dengelerini ve bataklarn, belki de, ya da dalk alanlarn veya deniz kenarlarndaki topraklarn koruyorlardr." Bander "Sanrm yle" dedi. "Byle eyler gezegenin sorunlarnn tartld konferanslarda ortaya kar." "Ne kadar zamanda bir araya gelirsiniz?" diye sordu Trevize. 'Olduka dar ve ok uzun bir geitten geiyorlard. ki yanda hi oda yoktu. Trevize daha geni bir eyin yaplmasna imkn olmayan ve birbirinden daha genie ayrlabilen iki kanat arasnda bir balant olmak zere byle bir alanda yapldn dnd.) "ok sk. yesi olduum komitelerden biri de birlikte olmadm bir ay hemen hi gemez. Yine de, kendi topraklarmda hi bataklk veya da olmasa da, meyv e bahelerim, balk gllerim ve bitki bahelerim gezegenin en iyileridir." Pelorat, "Fakat aziz dostum, -yani, Bander- yle sanyorum ki, hi kendi topraklarnzdan ayrlp bakalarnn topraklarn gezmemisinizdir herhalde..." dedi. "Tabii ki hayr." dedi Bander, gururlu bir ifade ile. "Yalnzca sanyorum ki dedim" diye yumuatt havay Pelorat. "Fakat bu durumda sizinkilerin en iyisi olduunu hi aratrmadan, hatta tekilerini grmeden nasl syleyebilirsiniz?" "nk" dedi Bander, "lkeleraras ticarette rnlerime olan talep bunu aka gsteriyor." Trevize "Peki imalat nasl?" dedi.

Bander "Aletlerin ve makinelerin yapld lkeler de var. Dediim gibi, benim topraklarmda s ileten ubuklar yaparz, fakat onlar olduka basittir." "Peki robotlar?" "Robotlar her yerde yaplr. Tarih boyunca Solarl, robot dizaynnn ustal ve inceliinde Galakside daima ba ekmitir." "Bugn de yle, herhalde" dedi Trevize, dikkatlice kelimelerinin zerine basarak. fadesinin sorudan ziyade aklama yapyormu gibi bir hava tamasna zen gsterdi. Bander, "Bugn m?" dedi. "Bugn artk rekabet edilecek kim kald ki? imdi yalnz Solarl robot yapyor. Sizin gezegenleriniz eer st-dalga'y doru yorumlayabilirsem, robot yapmyor." "Fakat teki uzayllarn dnyalar?" "Size syledim. Artk onlar mevcut deil." "Hi mi yok acaba?" "Solarl dnda hibir yerde canl Uzaylnn kaldn sanmyorum." "O halde Yeryznn bulunduu yeri bilecek hi kimse yok mu?" "Yeryznn yerini kim niye merak etsin?" Pelorat patlad, "Ben renmek istiyorum. Bu benim bilim sahama giriyor." "yleyse" dedi Bander, "Bir baka eyi incele. Ben Yeryznn nerede olduunu bilmiyorum, ne bilen birine rastladm, ne de bu konuya bir robot-metalinin en ufak bir kym kadar bile deer veriyorum." Araba bir an durdu. Trevize, Bander'in gcendiini dnd. Fakat duruu yumuakt ve her zamanki elenceli haliyle arabadan indi ve dierlerinin de arabadan inmelerim iaret etti. ine girdikleri odann azaltlmt, Bander elinin bir iareti ile parlaklatrdktan sonra bile fazla parlak olmamt. Oda bir koridora alyordu; koridorun her iki tarafnda daha ufak odalar vard. Ufak odalardan her birinde ssl bir ya da iki vazo vard. Kimilerinin yanlarnda belki de film makineleri olan parlak nesneler duruyordu. "Bunlarn hepsi nedir, Bander?" diye sordu Trevize. Bander, "Eskilerin lm odalar, Trevize" dedi. 50. Pelorat ilgi ile etrafna baknd. "Sanrm atalarnzn klleri burada gml?" "Eer 'gml' kelimesiyle" dedi Bander "topraa gmlmeyi kastediyorsanz pek hakl saylmazsnz. Biz yerin altnda olabiliriz, fakat buras benim maliknem ve kller de burada, u anda bulunduumuz yerde. Bizim dilimizde 'kllerin malikneye alnmas' ifadesini kullannz." Biraz tereddt etti, sonra "Malikne", ev kelimesinin eski biimidir. Trevize abucak ondan tarafa bakt. 'Bunlarn hepsi sizin atalarnz m? Ka tane?" "Yaklak yz tane," dedi Bander. Sesindeki gururu gizlemeye almayarak. "Tam olarak sylemek gerekirse doksan drt. Tabii ki ilk atalar bugnk anlamda Solarl deil. Onlar yar-insan, erkek ve kadn. Bu yar-atalar en yakn soylarnn yannda yandaki kl kaplarnn iine konmutur. Tabii ki ben o odalara gitmiyorum. Olduka "Utanl" bir ey. Hi deilse Solarl dilinde bi z byle deriz; fakat sizin dilinizde buna ne derler bilmiyorum, belki de yle bir ey yoktur sizde." "Peki, filmler?" diye sordu Bliss. "Onlarn film ekiciler olduunu sanyorum." "Gnlkler," dedi Bander, "Onlarn hayat hikyesi. Kendilerinin bu topraklarn en beendikleri kelerinde ekilmi sahneleri. Bunun anlam her bakmdan lmedikleridir. Onlarn bir ksmlar yaamaktadr ve istediim zaman onlara katlabilmem hrriyetimin bir ksmdr; hi deilse bu film parasn istediim gibi seyredebilirim." "Ama utanl olanlara gitmezsiniz, deil mi?" Bander'in gzleri uzaklara kayd. "Hayr" diye itiraf etti, "Fakat hepimizin o tarihte yeri var. Ortak bir kt mirasmz." "Ortak m dediniz? O halde teki Solarllarn da lm odalar var?" diye sordu Trevize. "Evet, tabii, hepimizin var, ama benimki en iyisi, en ssl, en mkemmel bir ekilde korunmu olan." Trevize "Sizin kendi lm odanz hazrland m?" "Tabii. Tamamen yapld ve yerine kondu. Ben bu topraklar miras yoluyla aldm ilk gnde, ilk grev olarak yapld. Ben kl halinde yerime konduumda -iirsel biimde sylenirse- benden sonra gelecek olan ilk i olarak kendi yerini yaptracak." "Sizden sonra gelecek olan u anda belli mi?"

"Zaman gelince belli olacak. imdilik yaamak iin hayli zaman var daha. Ayrlacam zaman yetikin, bu topraklara bakabilecek, g-ilet imine uygun biri benim yerimi alacak." "Sizin kendi soyunuzdan biri olacak, sanrm." "Gayet tabii." "Peki, olur da" dedi Trevize, "Talihsiz bir olay meydana gelirse? Sanrm Solarlda bile kazalar ve felaketler olur. Eer bir Solarl zamanndan nce lr ve klleri yerine yerletirilirse ve yerine de bir varisi yani hi deilse topraklara bakacak kadar olgun biri kalmazsa o takdirde ne yaplr?" "Bu dediiniz ok seyrek olur. Benim atalarm arasnda yalnzca bir kere olmu. Eer byle bir ey olursa teki topraklar iin baka varislerin olduunu aklda tutmak gerekir. Onlardan bazdan miras kullanacak kadar yaldr ve ikinci bir soy devam ettirecek bir varis dourabilirler ve ikinci soy baa geinceye kadar yaayabilirler. Bu yal/gen varislerden biri benim topraklarmn bana geirilir." "Buna kim karar verir?" "Bu konuyu kararlatrma gibi birka grevi daha olan bir ynetim kurulumuz vardr-erken lm durumunda yaplacaklar onlar tayin ederler. Bunlarn hepsi tabii ki holovizyon yoluyla yaplr." Pelorat, "Ama imdi, eer Solarllar birbirlerini hi grmezlerse, Solarllardan biri herhangi bir yerde umulmadk bir ekilde veya umulduu biimde ldnde nasl haberleri olur?" Bander "Bizlerden biri ld zaman lkedeki btn g durur. Eer hibir varis kontrol ele almazsa anormal durum sonunda fark edilir ve dzeltici tedbirler alnr. Sizi temin ederim ki bizim sosyal sistemimiz przsz bir biimde yrr." Trevize "Buradaki filmlerinizden bazlarn grmek mmkn olur mu?" diye sordu. Bander donup kald. Sonra "Sizi mazur gsterecek yalnzca bilgisizliinizdir. Sylemi olduunuz ey kaba ve ok mstehcen bir eydir." "zr dilerim," dedi Trevize. "Sizin zel hayatnza karmak istemedim. Fakat size daha nce de sylediim gibi Yeryz ile ilgili bilgi toplamaya ok merakl olduumu aklamaya alyorum. Sizin elinizdeki en eski filmlerin Yeryznn radyoaktif olmasndan nceki zamanlara rastladn sanyorum. Bu yzden Yeryznden sz ediyor olabilirler. Oras hakknda ayrntlar verilebilir. Sizin zel hayatnza kesinlikle mdahale etmek istemiyoruz, fakat o filmleri gzden geirerek belki de bunu bir rob ota yaptrabilirsiniz, ilgilendiimiz konuda herhangi bir bilgi varsa bize aktarlmasn salayabilir misiniz? Tabii ki eer siz bizim amalarmza sayg duyarsanz ve bizim de karlnda sizin duygularnza sayg gstermeye alacam/j anlarsnz bizim kendimizin seyretmemize msaade edebilirsiniz belki." Bander souk bir ekilde, "Sanrm sizler gittike daha ok gcendirici olduunuzu anlayamyorsunuz. Yine de bu konuyu burada kapatmak iin unu syleyeyim. Benim ilk yar -insan atalarm ile birlikte mevcut hibir film yoktur." "Hi mi yok?" Trevize'nin hayal krkl samimiydi. "Bir zamanlar vard. Fakat onlara ne olduunu siz bile tahmin edebilirsiniz. ki yan-insann birbirine ilgi gstermesi veya hatta." Bander boazn temizledi ve gayretle "Karlkl birbirlerini etkilemeleri. Tabiatyla btn yar-insan filmleri birok nesiller ncesinde imha edildi." dedi. "Peki, teki Solaryal kaytlar ne oldu?" "Hepsi ortadan kaldrld." "Emin misiniz?" "Onlar yok etmemek iin deli olmak gerek." "Belki de baz Solarllar deli, duygusuz veya unutkandlar. Sanrm bizim komu lkelere gememize bir itiraznz olmayacaktr." Bander Trevize'ye aknlkla bakt. "tekilerin size benim kadar hogrl olacan sanyor musunuz?" "Neden olmasn, Bander?" "Size iyi davranmayacaklarn greceksiniz." "Bir denemek isteriz." "Hayr, Trevize. Hayr, hibiriniz. Beni dinleyin." Arkada robotlar vard ve Bander kalarn atyordu. "Ne oldu, Bander?" dedi Trevize, birden tedirginlikle. Bander "Ben sizlerle konumaktan zevk aldm, btn tuhaflnzla, sizleri gzlemekten memnun oldum. Bu esiz bir tecrbe oldu benim iin. Fakat bunlar gnlme yazamam, film olarak da kaydedemem." dedi. "Neden?" "Sizlerle konumam; sizleri dinlemem; sizi kendi evime gtrmem; buraya atalarmn lm odalarna getirmem; utan verici davranlardr."

"Bizler Solarl deiliz. Biz sizin iin bu robotlar kadar deersiziz, deil mi?" "Konuyu ben kendime gre bu ekilde yorumlayabilirim. Fakat bakalar bunu yle grmeyebilir." "Sizin iin nemli olan nedir? stediiniz gibi davranmakta kesin serbestsiniz, deil mi?" "Bu halimize gre bile hrriyetimiz mutlak deildir. Eer ben bu gezegendeki tek Solarl olsam, o takdirde mutlak bir hrriyet ile utan verecek eyler yapabilirim. Fakat gezegende dier Solarllar da var ve bundan dolay, yaklalsa bile ideal hrriyete hibir zaman ulalamaz. Benim yapm olduum eyi bilseler benden nefret edecek bin iki yz Solarl var bu gezegende." "Bunu bilmelerine gerek yok." "Bu doru. Bunu siz geldiinizden beri biliyorum. Bunca zamandr bunun farkndaym ve bu yzden sizin sayenizde eleniyorum. tekilerin bunu bilmemesi gerek." Pelorat, "Eer bunun anlam Yeryz hakknda bilgi aratrmamzla ilgili olarak teki lkelere gitmemizin sonucunda ortaya kabilecek karklklardan korkuyorsanz tabii ki sizi ilk nce ziyaret ettiimizi onlara sylemeyiz. Bu konuda mutabkz." dedi. Bander ban iki tarafa sallad. "Yeteri kadar riske girdim. Bu konuda konumayacam. Robotlarm bundan sz etmeyecekler ve ben onlara bunu hatrlamamalar iin talimat bile vereceim. Sizin geminiz yerin altna gtrlecek ve iindeki bize yararl olabilecek bilgileri renebilmemiz iin incelenecek..." "Bir dakika," dedi Trevize, "Gemimizi inceleyebilmeniz iin burada ne kadar beklememiz gerekeceini sanyorsunuz? Bu imknsz." "Katiyen imknsz deil, nk bu konuda siz hibir ey syleyemezsiniz. zgnm. Sizinle daha fazla eyler konumak ve baka eylerden de bahsetmek isterdim, fakat gryorsunuz ki mesele gittike daha tehlikeli hale geliyor." "Hayr, tehlikeli hale geldii yok," dedi Trevize stne basarak. "Evet, geliyor, kk yar-insan. Korkarm ki atalarmn hemen yapmalar gereken eyi imdi yapmamn zaman geldi. Hepinizi ldrmeliyim, nz de."

12. BLM YZEYE DORU


51. Trevize, Bliss'e bakmak iin birden ban evirdi. Bliss'in yznde anlamsz fakat gergin bir ifade vard ve ona, her eye kar ilgisiz bir ifade veren baklarn Bander'e dikmiti. Pelorat'n aknlktan gzleri byd. Bliss'in neler yapacan ya da yapabileceini bilmeyen Trevize, bu bunaltc yok olma duygusunu alt etmek iin abalyordu (lme dncesinden ziyade, yeryzn bulamadan, insanln gelecei olarak Gaia'y niin setiini renemeden lme fikri onu kahrediyordu). Zaman iin mcadele etmeliydi. Sesini titretmeden ve dzgn konumaya abalayarak "Kibar ve nazik bir Solarl olduunu biliyoruz, Bander. Gezegeninize davetsizce girmemize kzmadn. Bizlere sahip olduun eyleri ve malikneni gstermek nezaketinde bulundun ve sorularmz yantladn. Sana, imdi de gitmemize izin vermek yakr. Hi kimsenin burada bulunduumuzu bilmesine gerek yok ve buraya yeniden dnmek iin de bir nedenimiz yok. Buraya geliimizde bir art niyet yoktu. Sadece bilgi aryorduk." "Bunlar, senin sylediklerin." dedi hafife Bander. "Ve u ana kadar yaamanza izin verdim. Atmosferimize girdiiniz anda hayatnz zaten riske atm oldunuz. Sizlerle yakn temas iin yapabileceim ya da yapmam gereken eyler sizi annda lme gnderebilirdi. O zaman, bu d dnyallarn ne bilgiler verebileceini bulmak amacyla onlar aratrmak zere uygun bir robotu grevlendirmeliydim. Ama bunu yapmadm. Kendi merakm kamladm ve uysal karakterime boyun edim, ama yetti artk. Daha fazla srdremem bunu. Sanki zayflk gstermiim gibi gitmenize izin vermem her ne kadar yle olmadna yemin etseniz bile, sizin gibilerinin de byle davranmasna yol aacak. Solarl'nn gvenliini tehlikeye atm oldum. En az una sahipsiniz. lmnz acsz olacak. Beyinlerinizi biraz stp durduracam. Hi ac duymayacaksnz. Sadece yaam duracak. Nihayet, ayrtrma ve inceleme bitince ani bir s vererek sizleri kle dntreceim ve her ey bitecek." Trevize "Eer leceksek abuk ve acsz olmasna bir itirazm yok, ama bir suumuz yokken neden lmemiz gerekiyor?" "Buraya gelmeniz bir kabahatti zaten." "Bunun bir kabahat olduunu bilmediimiz iin bilinli bir nedene dayanmyordu bu." "Nelerin su tekil ettiini toplum belirler. Bu sizlere mantksz ve keyfi gelebilir, ama bizim iin byle deildir ve bu bizim gezegenimiz; her hlkrda yanl davrandnz ve lm hak ettiinizi

sylemeye hakkmz var." Bander sanki sadece ho bir konuma yapyormu gibi glmsedi ve devam etti "Hem, bizim stnlmz karsnda ikyet etmeye hakknz da yok. Ayrca youn ldrc sy arttrmak iin mikrodalga nlarndan yararlanan bir de silahn var. Yapmak istediim eyi o da yapar ama eminim ki ok daha vahice ve eziyetle. Eer enerjisini boaltmam olsaydm ve klfndan ekecek k adar serbest kalmana izin verme aptalln gsterseydim, u an, onu bana kar kullanmakta hi tereddt etmezdin." Trevize, zntyle, hatta Bander'in dikkatini Bliss'e ekmemek iin ona bakmadan "Merhamet gsterip bunu yapmaman rica ediyorum." Bander birden zalimleerek "Kendime ve kendi gezegenime kar merhametli olmalym, bunun iin de lmeniz gerekiyor." dedi. Sonra, elini kaldrd ve Trevize birdenbire karanla gmld. 52. Trevize bir an karanlkta boulduunu hissetti ve "lm bu mu?" diye dnd. Ve sanki dnceleri yanklanyormu gibi bir fslt duydu, "lm bu mu?" Pelorat'n sesiydi bu. Fsldamaya alt ve bunu becerebildiini kefetti. Byk bir rahatlamayla "Niin sordun?" dedi. "Yalnzca bu soruyu sorabilmen bile bunun lm olmadn gsteriyor." "lmden sonra da hayat olduundan bahseden eski rivayetler duymutum." "Sama" diye mrldand Trevize. "Bliss? Burada msn, Bliss?" Cevap yoktu. Bu kez de Pelorat bard. "Bliss? Bliss? Neler oldu, Golan?" Trevize "Bander lm olmal. Bu durumda belki buraya gerekli gc salayamaz ve klar snebilirdi." "Ama nasl byle?.. Bunu Bliss'in yaptn m sylyorsun?" "yle sanyorum. Umarm bu yzden bir zarar grmemitir." Trevize, yeraltndaki (ara sra duvarlarda paralanan atomlarn oluturduu prltlar saymazsanz) zifiri karanlkta elleri ve dizleri zerinde emekliyordu. Biraz sonra lk ve yumuak bir eye dokundu. Ellerini ileri ve geri hareket ettirerek tuttuu eyin bir bacak olduunu anlad. Bander'in baca olmak iin ok kkt. "Bliss?" diye seslendi. Bacak, gitmesi iin Trevize'yi tekmeledi. "Bliss? Bir ey syle!" Zayf ve titrek bir ekilde Bliss'in sesi duyuldu: "Yayorum." Trevize, "iyi misin, peki?" dedi. "Hayr" ve o anda klar hafife yand. Duvarda rastgele yanp snen aydnlklar olutu. Bander karanlk bir kle halinde yerde kvrlmt. Baucunda ise Bliss oturmu kafasn tutuyordu. Ban kaldrp Trevize ile Pelorata bakt: "Solarl ld," derken zayf n altnda yanaklarndan szlen gzyalar parlyordu. Trevize hayretler iinden "Neden alyorsun?" diye sordu. "Dnen ve akll bir canly ldrnce alamamal mym? Bunu istememitim." Trevize kalkmasna yardm etmek iin yere doru eildi ama Bliss onu itti. Bu kez de Pelorat yanna meldi ve "Ltfen Bliss, onu hayata dndremezsin. Neler oldu, anlat bize." dedi. Pelorat'n yardmyla ayaa kalkt ve konutu "Bander'in yapabileceini Gaia da yapabilir. Gaia evrendeki geliigzel dalm enerjiden faydalanp, onu sadece zihinsel gle seilen bir ie yneltebilir." Trevize lafa nasl balayacan bilmeden onu yattrmaya alarak "Bunu biliyorum. Gemimizin uzayda sen, ya da Gaia tarafndan tutsak edildii zamanki karlamamz iyi hatrlyorum. Bander silahlarm alp beni esir aldnda aklma bu geldi. Seni de esir ald ama istediin zaman serbest kalacandan emindim." "Hayr, bunu deneseydim baarsz olabilirdim. Gemimiz ben/biz/Gaia'nn penesindeyken Gaia ile ben bir btndm." dedi zntyle, "imdi ben/biz/Gaia'nn gcn snrlayan uzay tesi bir engel var. Ama Gaia'nn faaliyetleri ktlesel beyinlerinin btn gcne dayanr. Byle bile olsa btn bu beyinler bu Solarl'daki enerji iletim sistemi karsnda yetersiz kalyor. Onunki gibi enerjiden hassas, randmanl ve zahmetsizce yararlanmyoruz. Gryorsun klarn daha parlak yanmasn salayamyorum ve iyice yorulmadan klar byle ne kadar yakabileceimi bilmiyorum. Ama Bander uykudayken bile btn evrenin enerji ihtiyacn karlayabilecek gce sahip." Trevize "Ama onu ldrdn sen." dedi. Bliss "nk benim yeteneklerimden hi endie etmedi ve onlar sezmesine yol aacak hibir ey yapmadm. nk ben de ondan endie duymadm ve bana hi dikkat etmedi, nk o tamamen sana konsantre olmutu Trevize, nk silah sendeydi ve ok iyi bir ekilde tehiz edilmitin ve ani, beklenmedik bir vurula Bander'i durdurmak iin bir frsat bekliyordum. Tam bizi ldrecei zaman, btn dncesi bu fikre ve sana ynelmiken darbeyi indi rebildim."

"Ve ok iyi ie yarad." "Nasl byle zalimce bir ey syleyebilirsin, Trevize? Benim niyetim sadece onu durdurmakt. Yalnzca onun enerji ileticisini engellemek istemitim. Bizleri ldrmeye alp beceremeyince bunun yerine klarn kararmasyla aknla dt zaman, onun zerindeki etkimi gevetecek ve onu uzunca uyutup enerji ileticisini devreden karacaktm. O zaman g kaybolmayacak, bu yerden kurtulup gemiye varabilecek ve gezegeni terk edecektik. Bunu yle ayarlamtm ki Bander uyandnda bizi ilk grdnden beri olanlarn hepsini unutmu olacakt. ldrmeksizin yaplabilecek eylerde ldrmeyi Gaia kesinlikle istemez." Pelorat hafife "Yrmeyen neydi peki, Bliss?" dedi. "u enerji iletici kre gibi eylerle daha nce hi karlamamtm ve bu konuda alp bir eyler renme frsatm hi olmad. Ben yalnzca engelleyici manevra ile kaba kuvvet kullanarak ie giritim ve grdnz gibi bu da dzgn almad. Krelere enerji giriini deil kn engellemitim. Bu krelere enerji geliigzel girer ve beyin de kendisini korumak iin ayn hzla enerjiyi darya verir. Ama ben k kapatnca, krelerdeki enerji bir saniyede kk bir nokta eklinde birikti ve s beyin proteininin alamayaca bir dereceye ykseldi ve o ld. Iklar gitti, engeli derhal kaldrdm ama phesiz artk ok geti." Pelorat "Yapabilecein baka bir ey yoktu." dedi. "Birisini ldrm olmann zntsn hafifletmez bu." "Ama Bander bizi ldrecekti." dedi Trevize. "Bu yzden onu durdurmamz gerekirdi, ldrmemeliydik." Trevize tereddt iindeydi. Bu ok dmanca gezegende tek kozlar olan Bliss'i gcendirmemek ve daha da zmemek iin sabrszln gizlemek istiyordu. "Bliss" dedi. "Artk Bander'in lmnden sonraki eyleri dnmek zaman geldi. nk artk o yok. Btn g snm durumda. Bunu dier Solarllar er ge, muhtemelen de yaknda fark edecekler. Aratrmaya girieceklerdir. Belki de birok kombine saldry karlayabileceini sanmyorum. Senin de sylediin gibi u anda salayabildiin snrl enerjiyi uzun bir sre devam ettiremeyeceksin. Ayrca gezegen yzeyine ve gemimize gecikmeksizin ulamamz da nemli." "Ama Golan," dedi Pelorat "Bunu nasl yaparz? Dolambal bir yoldan kilometrelerce mesafe kat ettik. Sanyorum olduka kark, labirent gibi bir yoldan buraya indik ve yzeye ulamak iin nereye gideceimiz hakknda en kk bir fikrim bile yok. Yn konusunda daima yanlmmdr." Trevize etrafa baknd ve Pelorat'n hakl olduunu grd. "Bence yzeye kan birok yol var ve aa inerken kullandmz girii bulmamz art deil." dedi. "Ama bu girilerden herhangi birisinin bile nerede olduunu bilmiyoruz. Onlar nasl bulacaz?" Trevize yeniden Bliss'e dnerek "Zihninde dar kmam/a yardma olabilecek bir ey var m?" diye sordu. Bliss "Burada robotlar hareketsiz bir durumda. Tam yukarda az gelimi bir zeknn zayf bir fsltsn alglyorum, ama btn bunlar bize yzeyin yukarda olduunu gsterir ki bunu da zaten biliyoruz." Trevize "yleyse yukar doru klar aramak zorundayz." Pelorat korkuyla "Bouna aba" dedi. "Asla baaramayacaz." "Baarabiliriz, Janov" dedi Trevize. "Eer aratrrsak kk de olsa bir ansmz olabilir. Burada ylece oturmak seeneklerden birisi ve bunu yaparsak asla kurtulamayz. Hayli, kk bir ans hi yoktan iyidir." "Bir dakika!" dedi Bliss. "Bir ey hissediyorum." "Ne?" dedi Trevize. "Bir beyin." "Gelimi bir ey mi?" "Evet, ama sanrm snrl. ok net olarak bana ulaan ey, baka bir ey." Trevize sabrszlkla. "Ne?" dedi. Bliss "Dehet! Dayanlmaz bir dehet!" diye fsldad. Trevize pimanlkla evresine bakt. Hangi yoldan geldiklerini biliyordu ama girdikleri yolu izleyebilecek hibir iaret yoktu kafasnda. Bununla beraber dnemelere ve kvrmlara pek dikkat etmemiti Tek balarna, titrek ve zayf bir kla iz srmek zorunda kalacaklar kimin aklna gelirdi? Trevize "Otomobili altrabilir misin, Bliss?" diye sordu. Bliss "Sanyorum yapabilirim, ama bu, onu kullanabileceim anlamna gelmez." Pelorat "Bence Bander onu beyinsel gcyle kullanyordu. Otomobil hareket halindeyken onun hibir eye dokunduunu grmedim" dedi.

Bliss kibarca "Evet, zihniyle yapt bunu, Pel, ama nasl becerdi acaba? Kontrol mekanizmas vastasyla otomobili kullandn syleyebilirsin. phesiz yle, ama kontrol mekanizmasn iletmenin detaylarn bilmediim iin bunun bir faydas olmaz, deil mi?" "Yine de deneyebilirsin" dedi Trevize. "Eer, bunu denersem, btn beynimi ona yneltmem gerekecek ve bunu yaparsam, klan daha fazla yakamayabilirim." "O halde hep byle dolap duracaz galiba." "Korkarm yle olacak." Trevize n aydnlatt blgenin ilerisindeki kaln ve kasvetli karanla doru uzun uzun bakt. Hibir ey gremedi ve duyamad. "Bliss, hl u korkulu beyni hissediyor musun?" diye sordu. "Evet, hissediyorum." "Nerede olduunu kestirebiliyor musun? Bizi oraya gtrebilir misin?" "Zihinsel duyu dzgn bir hattr. Sradan nesneler yznden hissedilmesinde bir aksaklk olmaz. Bu yzden onun u ynden geldiini syleyebilirim." Parmayla karanlk duvar gstererek konutu: "Ama duvardan geip ona ulaamayz. Yapabileceimiz en iyi ey koridorlar takip ederek hangi ynde duyu artyorsa o yne doru gidip yolumuzu bulmaya almaktr. Ksacas, doru-yanl oyunu oynayacaz." "Hemen balayalm o halde." Pelorat tereddt etti. "Bekle Golan, her neyse bu eyi bulmak istediimizden emin miyiz? Eer korkmusa, belki de bizleri de korkutacak bir eyle karlaabiliriz." Trevize sabrszca ba sallad. "Baka seeneimiz yok, Janov. Korkmu ya da korkmam da olsa bu bir beyin, yzeye kmamza yardma olabilir." Pelorat huzursuzlukla "Peki, Bander'i byle brakp gidecek miyiz?" dedi. Trevize, onu dirseinden yakalayarak "Gel Janov. Burada da yapacak bir ey yok. Er ge Solarllar buralara radyasyon yayacaklar ve bir robot onu bulup ilgilenecektir. Umarm bu, biz uzaklamadan olmaz." Daha sonra kenara ekilerek Bliss'e yol verdi. Bliss yrdke etraf aydnlanyordu. Her girite, koridordaki her yol ayrmnda korkunun geldii yn hissetmeye alarak duraksyordu. Bazen bir kapdan ieri yryp dnemeci geiyor ve Trevize'nin bo baklar altnda geri dnp dier bir yolu deniyordu. Her seferinde Bliss bir karara varyor ve belirli bir yne doru, nndeki k demetiyle birlikte kararl admlarla yryordu. Belki gzlerinin karanla uyum salamasndan belki de Bliss enerji ileticisini daha iyi kullanmay rendii iin Trevize n biraz daha parlak bir hal aldn fark etti. Yere aklm metal ubuklarndan birisinin zerinden getiler ve bu arada Bliss ubuklardan birine dokundu. O anda k fark edilir bir biimde parlaklat. Bliss keyifle ban sallad. evrelerindeki eyleri kesinlikle bildikleri bir eye benzetemiyorlard. eri girerken gemedikleri geliigzel yaylm yeralt barnanda bir yerlerde dolap durduklar kesindi. Trevize yukar doru dimdik ykselen koridorlar bulmaya alyordu ve daha sonra tavanda herhangi bir kap ya da kapak bulma midiyle yukardan incelemeye balad. Ama byle bir ey yoktu grnrde ve bu korkmu beyin onlarn tek kurtulu ans olmutu yeniden. Kendi ayak sesleri dnda sessizlik, evrelerindeki aydnlk dnda karanlk ve kendi yaamlar dnda lm arasnda yryorlard. Bazen, karanln iinde glge gibi oturan ya da ayakta duran hareketsiz iri robotlar gryorlard. Bir keresinde bacaklar ve kollar tuhaf bir ekilde donup kalm yan yatan bir robot grdler. Sanki dengesi bozulmuken ylece kalakalmt. Trevize, gcn kesilip onun yere dt an dnd. l ya da canl Bander yerekimi gcn etkileyemezdi. Belki Bander'in usuz bucaksz barnanda robotlar cansz yerlere yaylmlard ve bu olay snrlarda hemen fark edilebiliyordu. "Belki de byle olmaz" diye dnd birden. lerinden birisi yallktan ve fiziki ypranmadan dolay lrse bu Solarllarn gznden kamazd. Gezegen hemen ayaa kalkar ve uyanrd. Ama Bander, yaamnn balarnda etrafta hibir belirti brakmakszn aniden yok olmutu. Bunu kim duymu olabilir ya da kim umard? Bu lm kim izlemi olabilirdi? Ama hayr (iyimserlik ve teselli kendine fazla gven duymas iin tehlikeli birer yemdi). Solarllar Bander mntkasndaki btn faaliyetlerden herhangi birindeki bir aksakl hemen fark eder ve derhal harekete geerlerdi. Hepsinde de byk bir ldrme merak vard. Pelorat endieyle homurdand. "Havalandrma durdu. Yeraltndaki byle bir yerin srekli havalandrlmas gerek. Bunun iin srekli enerjiyi de Bander salyordu ama imdi o da yok." "Bunun nemi yok, Janov" dedi Trevize. "Bu bo yeralt ukurunda bize yllarca yetecek kadar

hava var." "Ama ona ok yaknz. Bu asabm bozuyor." "Ltfen, u kapal yerde kalma fobisinden vazgeer misin? Bliss, ona yaklayor muyuz?" "ok yaknz. Onu ok iyi alglyorum ve yerini de tespit edebiliyorum." imdi daha emin bir ekilde ilerliyor ve durup yn tayin ederken daha az tereddt ediyordu. "te! te!" dedi. "Onu ok youn hissediyorum." Trevize "Ben onu duyabiliyorum bile" dedi. de olduklar yerde kaldlar ve bir an nefeslerini tuttular. Hkrklar arasnda yumuak bir inilti iittile r. Genie bir odaya girdiler. Ik etraf aydnlattka burasnn daha nce grdklerinin aksine zengin ve rengrenk eyalarla denmi olduunu grdler. Odann ortasnda ne doru hafife eilmi bir ekilde durmakta olan bir robot grdler. Elleri sank i sadakatini gsterircesine ileri doru uzanmt. Hi phesiz robot tamamen hareketsiz kalmt. Robotun az ilerisinde hareket eden giysiler fark ettiler. Giysinin bir kenarndan yuvarlak, rkek bir gz belirdi ve hl o i paralayc hkrklar duyuluyordu. Trevize aniden robotun yanna kotu ve dier yanndan da lklar atarak kk bir ey ortaya frlad. Sendeleyip yere dt, elleriyle gzlerini kapatp lklarla ve deiik ynlerden gelebilecek tehlikelere kar kendini savunmak istercesine her yne doru havay tekmelemeye balad. Bliss "Bu bir ocuk!" dedi gereksizce. 53. Trevize aknlkla geriye ekildi. Burada bir ocuun ne ii olabilirdi? Bander'in daha nce iddia ettii gibi burada tamamen yalnz olmaktan ok gurur duyuyordu. Bu karmak olay izah etmeye abalayan dncelere fazla dalmadan derhal bir aklama getirdi. "Bence bu bir varis." Bliss de ayn grteydi. "Bander'in ocuu herhalde, ama sanyorum varis olmak iin ok kk bu! Solarllar baka birini bulmak zorunda kalacaklar." ocuu sabit bir baktan ziyade, yumuak, hipnotize edercesine bir bakla izliyordu. Ve ocuun kard grlt de yavaa azald. Gzlerini at ve o da Bliss'e bakt. Biraz nceki feryatlarnn yerini imdi hafif szlanmalar almt. Bliss ocuu yattrmak iin ona blk prk anlamsz szlerle seslenmeyi denedi. Sanki onun bilinmeyen zihnini kurcalayp karmakark hislerini anlamak istiyor gibiydi. ocuk, yavaa ama gzlerini Bliss'ten ayrmayarak ayaa kalkt; bir an sallanarak ayakta durdu ve sonra sessizce duran robota doru frlad. Sanki on dokunmakla gvenlikte olacakm gibi kollarn robotun elik bacana smsk dolad. Trevize "Sanyorum bu robot onun dads ya da bakcs oluyor. Herhalde Solarllar birbirleri ile ilgilenmiyorlar. Hatta anne ya da babalar bile bunu yapmyor" dedi. Pelorat "ocuk iki cinsli olabilir." "Belki de byle olmas gerekiyordu." dedi Trevize. Hl tamamen ocukla ilgili olan Bliss, elleri hafife yukarda ve ilerde, avu ileri kendine dnk, sanki bu kk yarat ele geirme niyeti olmadn gsterircesine ona yavaa yaklayordu. O da sessizce Bliss'in yaklamasn izliyor ve robota daha sk sarlyordu. Bliss "Bak lk -ocuum, yumuak - yavrum rahat, gvenli, canm - gvenli..." Durdu, etrafna bakmadan hafife "Pel, kendi lisannda onunla konu. Ona, bizlerin birer robot olduumuzu ve g kesildii iin ona bakmaya geldiimizi syle." dedi. "Robot mu?" dedi Pelorat aknlkla. "Bizi robot olarak grmesi gerek. Robotlardan korkmuyor. Ve imdiye kadar hi insan grmemi, belki de bunu alglayamaz bile." Pelorat "Doru szc hatrlayabilir miyim acaba? Eski dilde nasl "robot" dendiini bilmiyorum." dedi. "O halde robot' de sen de. Eer bu ie yaramazsa demir nesne' dersin. Aklna ne geliyorsa onu syle." Pelorat yavaa, kelime kelime eski dili konumaya balad. ocuk da bu arada sanki anlamaya alyormuasna kalarn atarak onu izliyordu. Trevize "Hazr konuuyorken ona, buradan nasl kurtulacamz da sorabilirsin" dedi. "Hayr, henz deil" dedi. Bliss, "nce gven uyandrmalyz, bilgi daha sonraki i." imdi Pelorat' izleyen ocuk ellerini robottan ekti, ince ve ahenkli bir sesle konutu. Pelorat endieli "Bana gre ok hzl konuuyor" dedi.

Bliss "Daha yava olarak tekrarlamasn syle. Onu sakinletirip, korkusunu yattrmak iin elimden geleni yapyorum." Yeniden ocuu dinleyen Pelorat ''Yanlmyorsam Jemby nin neden durduunu soruyor. Robot un ismi Jemby olmal." "Kontrol et ve emin ol, Pel." Pelorat konutu, sonra dinledi ve "Evet, robotun ismi Jemby. ocuk kendi adnn da Fallom olduunu sylyor." dedi. Bliss eliyle robotu gstererek, scak ve ho bir glckle "yi!" dedi. "Fallom. Gzel Fallom, cesur Fallom." Elini gsne bastrarak "Bliss." dedi. ocuk da glmsedi. Glmseyince ok gzelleti. "Bliss" diye tekrarlad. Ama "s" sesinde hafife tekledi. Trevize "Bliss, eer robot Jemby'yi altrabilirsen o da bize renmek istediklerimizi syleyebilir. Pelorat onunla ok iyi konuuyor." dedi. "Hayr," dedi Bliss. "Bu doru olmaz. Robotun ilk grevi ocuu korumaktr. Eer derhal almaya balayp bizleri, yani yabanclar fark ederse, hemen zerimize saldrabilir. Burada hi yabanc insanlar bulunmuyor. Ve yeniden onu durdurmaya zorlanrsam ocuk bize hibir bilgi vermez. Ayrca o tek ebeveyninin yeniden durmasndan - neyse, bunu yapmak istemiyorum." Pelorat hafife "Ama robotlarn insanlara zarar vermeyecekleri sylenmiti bize." dedi. "Evet, byle sylenmiti, ama bu Solarllarn ne eit robotlar yaptklarn kimse sylememiti bize. Ve bu robot, zarar vermemesi iin programlanm olsa bile ocuu ya da buna en ok benzeyen ey ile insan olarak deil de sadece davetsiz zorbalar olarak grebilecei bu nesne arasnda bir seim yapmak zorunda kalabilir. Doal olarak ocuu seecek ve bize saldracaktr." Sonra yeniden ocua dnerek "Fallom" diye seslendi. Kendisini gstererek "Bliss!" dedi. Sonra da arkadalarn iaret ederek "Pel-Trev." dedi. O da "Pel-Trev." dedi itaatkr bir tavrla. Bliss, ellerini yavaa ona doru uzatarak iyice yaklat. ocuk onu izledi. Sonra da bir adm geriledi. Bliss "Sakin ol, Fallom." dedi. "Gzel, Fallom. Dokun. Fallom. Ho Fallom." ocuk ona doru bir adm ilerledi ve Bliss i ekti. "Gzel Fallom." Sonra da Fallom'un plak koluna dokundu. Fallom'un zerinde ebeveyninde olduu gibi n ak ve belini saran bir de kua bulunan uzun bir elbise vard. ok nazik bir dokunutu bu. Elini ekti, bekledi ve yeniden hafife dokundu. Bliss'in tesirli yattrc etkisiyle ocuun gzkapaklar yan yarya kapanmt. Bliss'in elleri yavaa ve hafife, neredeyse hi dokunmuyormu gibi, ocuun omuzlarna, boynuna ve kulana doru ykseldi. Sonra, uzun kahverengi salarnn altnda kulaklarnn tam arkasndaki bir noktaya ulat. O anda ellerini iki yanna brakt ve "Enerji iletim kreleri ve hl kk kafatas kemii henz geliimini tamamlamam. Sadece burada kaln bir deri tabakas var. Bu da kreler tamamen olgunlanca dar doru genileyecek ve kemie gelip dayanacak. Yani, u anda bu blgeyi kontrol edemez ya da kendi robotunu bile altramaz demektir bu. Ona ka yanda olduunu sor, Pel." Karlkl konumalardan sonra Pelorat, "Eer doru anladysam on drt yanda olduunu sylyor." dedi. Trevize "Daha ok on bir yandaym gibi gsteriyor." Bliss "Bu gezegende kabul edilen yln uzunluu Standart Galaktik Ylna pek benzemeyebilir. Ayrca uzayllarn daha uzun yaanlan olduuna inanlr, eer Solarllar da bu konuda dier uzayllar gibiyse onlarn da uzun geliim periyotlar olabilir. Dahas, yllar uzun uzun incelememize de imkn yok." Trevize sabrszca lafa girdi. "Bu kadar antropoloji yeter. Yzeye ulamalyz ve bu ocukla uramakla belki de vaktimizi boa harcyoruz. Yzeye giden yolu bilmeyebilir. Hatta hi yzeye kmam olabilir." Bliss "Pel!" dedi. Pelorat bunun ne anlama geldiini biliyordu ve bundan sonra aralarnda o ana kadar Fallom ile yaptklar en uzun konuma balad. Sonunda Pelorat "ocuk gnei biliyor. tt grdn sylyor. Sanrm aalan grm. Bu kel imenin anlamn bildiinden eminmi gibi deildi - ya da benim kullandm kelimenin ne anlama geldiini bilmiyor." dedi. "Evet, Janov" dedi Trevize. "Ama konuya gel bir an nce." "Eer bizi yukar karrsa o zaman robotunu yeniden altrabileceimizi syledim ona. Aslnda, robotu altrrz dedim. Bunu yapabilir miyiz sence?" Trevize "Bunu daha sonra dnelim. Bize yol gstereceini syledi mi?"

"Evet. Bunu vaat edersem onun bizi yukar karmak iin daha istekli olacan dnmtm. Anlarsn ya. Sanyorum ama onu hayal krklna..." "Haydi" dedi Trevize, "Hemen balayalm. Burada yakalanrsak bunlarn hepsi sadece lafta kalacak." Pelorat yrmeye balayan ocua bir eyler syledi. O da durdu, geriye dnerek Bliss'e bakt. Bliss ellerini ona doru uzatt ve artk ikisi el ele yryorlard. Hafife glmseyerek "Yeni robot ben oldum artk" dedi. Trevize "Bundan olduka memnun grnyor." dedi. Fallom atlayp srayarak ilerliyordu. Trevize, acaba bunu Bliss mi becerdi ya da buna ilaveten yzeyi grmenin ve yeni robota sahip olmann heyecan m var, yoksa ebeveyni Jembye yeniden kavumann heyecanndan m? Diye merak etti. ocuk onlara klavuzluk ettike bunun hibir nemi de yoktu. ocuun ilerleyiinde hibir tereddt grnmyordu. Yol kavaklarnda hi duraksamadan dnyordu. Gerekten nereye gittiini biliyordu. Yoksa bunun sebebi onun bir ocuk obuas myd? Grnrde hibir sonu olmayan bir oyun mu oynuyordu sadece? Ama Trevize bu ite yklendii hafif sorumluluun etkisiyle yukar doru ilerlediklerinin farkndayd ve bbrlenerek ileri doru zplyor, ilerisini gstererek srekli konuuyordu. Trevize baklarn Pelorat'a yneltti. Pelorat boazn temizleyerek konutu. "Sanyorum syledii ey k yolu" dedi. "Umarm dncen dorudur." dedi. Trevize. ocuk Bliss'in elinden kurtulup komaya balad. Yerde, etrafndaki dier ksmlardan daha koyu renkli bir paray gsteriyordu. Onun zerine kt, bir sre orada zplad durdu. Ve hayal krkl iinde tiz bir sesle konutu. Bliss yzn buruturarak "Gcm artrmalym. Bu i beni ypratyor" dedi. Surat bir para kzard ve klar karard ama Fallom'un tam nnde bir kap ald. Fallom ince sesiyle sevin lklar atyordu. ocuk kapdan dar frlad ve iki adam da onu izledi. En son Bliss geldi ve kap kapanp klar kararrken son kez ieri bakt. Nefesini tutmak iin bir an duraksad, olduka bitkin grnyordu. "Evet," dedi Pelorat "Dardayz. Gemi nerede?" Lo bir k hepsini aydnlatyordu. Trevize "u ynde olduunu sanyorum" diye mrldand. "Bana da yle geliyor. Haydi, yryelim" dedi Bliss. Ve elini Fallom'a uzatt. Rzgrn, hayvanlarn harekeden ve grltlerinden baka hibir ses duyulmuyordu. Elinde ne ie yarad anlalmayan bir aletle bir aacn kkne yakn bir yerde hareketsizce duran bir robotun yanndan getiler. Pelorat merakla ona doru bir adm att ama Trevize "Bover Janov. Kmlda biraz" dedi. Epeyce ilerde yerde yatan baka bir robot grdler. Trevize "Herhalde her ynde kilometrelerce mesafede yayl birok robot vardr" dedi. Sonra sevinle bard. "Hey, ite gemi orada." Admlarm hzlandrdlar ve birden durdular. Fallom heyecanl bir lkla durdu. Geminin yannda ilkel yapm uzay gemisine benzer bir ey duruyordu. ok enerji sarf eden ve ayn zamanda nazik bir yaps olan bir de robotu vard. Bu uzay gemisinin yannda bu d dnyallarla kendi gemileri arasnda drt insan figr grnyordu. "ok ge" dedi Trevize. "ok fazla zaman kaybettik. Ne olacak imdi?" Pelorat merakla "Drt Solarl m? Bu imknsz. Onlar bu ekilde fiziki ilikiye kesinlikle girmezler. Hepsi birer hayal rn deil mi sence bunlar?" Bliss "Onlar tamamen gerek eyler" dedi. "Bundan eminim. Ayrca bunlar Solarl da deil. Kesinlikle yanlmyoruz. Onlar birer robot." "yi yleyse" dedi Trevize bkknlkla "ileri". Tekrar gemiye doru sakince yrmeye balad ve dierleri de peinden gitti. Pelorat heyecandan nefesi kesilerek "Ne yapmaya niyetlisin?" diye sordu. "Eer onlar robotsa emirlere uymaldr." Robotlar da onlar bekliyorlard ve yaklatka Trevize onlar izliyordu. Evet, bunlar robot olmalyd. Yzleri sanki st deri kapl etten olumu gibi duruyordu ama hibir ifade yoktu. niformalarnn iinde yzlerinden baka hibir santimetrekare deri grnmyordu. Elleri bile ince yaltkan eldivenlerle kaplyd. Trevize ieri girmek istediklerini el kol hareketleriyle kabaca anlatmaya alt. Robotlar kmldamad.

Trevize hafif bir sesle "Bunu szle anlat, Janov. Sert grn" dedi. Pelorat boazn temizledi. Sesini allmadk bir ekilde biraz kalnlatrarak, Trevize'nin biraz nce yapt gibi el kol hareketlerini de kullanarak ar ar konutu. Bunun zerine, belki de dierlerinden biraz uzunca bir robot souk ve etkili bir sesle bir eyler syledi. Pelorat Trevize'ye dnd ve "Sanrm bizim yabanclar olduumuzu sylyor" dedi. "Onlara insan olduumuzu ve bize itaat etmeleri gerektiini syle." O anda robot tuhaf ama anlalr bir Galaktik lisanyla konutu: "Seni anlyorum d dnyal. Galaktik lisann bilirim. Bizler muhafz robotuz." "yleyse bizlerin birer insan olduumuz ve bu yzden bize itaat etmeniz gerektiini sylediimi de iitmisindir." "Biz sadece yneticilere itaat etmek iin programlandk, yabanc. Sizler ne yneticisiniz, ne de Solarlsnz. Ynetici Bander normal temas anna bir tepkide bulunmad ve bizler de buralar aratrmaya geldik. Bu bizim grevimiz. Solar yapm olmayan bir uzay gemisi ile birka yabanc bulduk ve Bander robotlarnn da hepsi ilevsiz durumdayd. Ynetici Bander nerede?" Trevize ba sallad, yava ve aka konutu. "Sylediklerin hakknda hibir ey bilmiyoruz. Gemimizin bilgisayar dzgn almyor. Elde olmadan kendimizi bu tuhaf gezegenin yaknnda bulduk. Nerede olduumuzu bulmak iin buraya indik. ndiimizde btn robotlar byle hareketsizdi. Burada olup bitenler konusunda hibir fikrimiz yok bizim." "Buna inanacam ummuyorsun herhalde. Buradaki btn robotlar suskun ve btn g de kesikse ynetici Bander lm olmal. Sizler buraya indiinizde onun tesadfen ldne inanmak mantki gelmiyor. Bunun bir sebebi mutlaka vardr." Trevize olay arptmak ve yabanc olmas dolaysyla anlayamyormu gibi bir etki yaratmak iin ve onlarn susuz olduklarna inanmalarm salamak amacyla "Ama g kesilmi deil. Sen ve dierl eri hayattasnz." dedi. Robot "Bizler muhafz robotuz. Hibir yneticiye deil, btn gezegene aitiz. Ynetici idaresinde deiliz, nkleer gle faaliyet gsteririz. Tekrar soruyorum, ynetici Bander nerede?" Trevize Pelorat'a bakt. O da endieli grnyordu. Bliss dudaklarn skca kapatmt ama sakindi. Fallom korkudan titriyordu, ama Bliss'in eli onun omuzuna dokundu ve titreme geti, yzndeki ifade sertleti (Onu Bliss mi sakinletiriyordu acaba?). Robot "Size son kez olarak soruyorum, ynetici Bander nerede?" "Bilmiyorum" dedi Trevize kendini toparlamaya alarak. Robot bir ba iareti yapt ve adamlarndan ikisi hzla ayrld. "Arkadalarm malikneyi arayacaklar. Bu arada sizler de sorgulama iin esirimiz olacaksnz. Yannzdaki u nesneleri ver bana." Trevize geriye doru bir adm att. "Onlar zararszdr." "Sakn bir daha kmldama. Onlarn yapsn, zararl olup olmadn sormuyorum. Onlar istiyorum sadece." "Hayr." Robot ileri doru hzla bir adm att, kolu yle hzla kendine doru frlad ki Trevize ne olup bittiini anlayamad. Robotun eli onun omuzundayd; omuzunu iyice skt ve aa doru bastrd. Trevize dizlerinin stne kmt. "u nesneler" dedi robot. Dier elini uzatarak. Trevize soluk solua "Hayr" dedi. Bliss hzla ileri atlarak silah robota verdi. Bu arada ezici bask altndaki Trevize hibir ey yapamad. "te muhafz" dedi. "Bir dakika bu da tekisi. imdi arkadam brak." Her iki silah da alan robot geriye ekildi ve Trevize yznde acnn verdii ifadeyle sol omuzunu kuvvetle ovuturarak yavaa ayaa kalkt. (Fallom hafife szland ve aknlk iindeki Pelorat onu tutup kucana ald ve skca tuttu.) Bliss dehetli bir fsltyla "Onunla niin dvyorsun?" Seni iki parmayla ldrebilir." dedi. Trevize homurdand dilerini gcrdatarak "Niin icabna bakmyorsun onun?" dedi. "Deniyorum, ama zaman alyor bu. Zihni sk ve youn bir ekilde programlanm, bu yzden hi ak vermiyor. Onu iyice incelemeliyim. Bu arada sen de oyalamaya al." "Onun beynini inceleme, sadece tahrip et" dedi Trevize ok hafif bir fsltyla. Bliss hemen robota bakt. u anda merakla silahlar inceliyordu. Bu arada yannda duran dier robot ise yabanclar gzlyordu. Her ikisi de Trevize ile Bliss arasndaki fsldama ile ilgilenmi grnmediler. Bliss, "Hayr. ldrmek istemiyorum. lk gezegende bir kpek ldrdk ve bir tane de yaraladk. Bu gezegende neler olduunu biliyorsun" (Bu arada muhafz robotlara da ani bir bak frlatt). "Gaia lzumsuz yere yaanlan ya da zeklar ldrmez. Bunu bar yoldan halletmek iin zamana ihtiyacm

var." Geriye doru ekildi ve baklarn robota yneltti. Robot "Bunlar silah" dedi. "Hayr" dedi Trevize. Bliss "Evet" dedi "ama artk bir ie yaramazlar. lerindeki enerji boalm durumda." "Gerekten yle mi? Enerjisi boalm silahlar niin tayorsunuz? Belki de boalmamtr." Robot, silahlardan birisini eline iyice oturttu ve baparman da dzgnce yerletirdi. "Bu ekilde mi kullanlyor?" diye sordu. "Evet," dedi Bliss, "eer parman bastrrsan iinde enerji varsa alr, ama almayacak." "Kesin mi?" dedi. Sonra da silah Trevize'ye dorultarak "Bunu altrrsam ate etmeyeceini sylyor musun hl?" dedi. "Hayr, ate etmeyecek." Trevize olduu yerde donup kalmt ve adeta dili tutulmutu. Bander silah boalttktan sonra onu kendisi denemiti ama o tamamen lmt, ayrca bu robotun elindeki silah, u anda nronik krbaca ayarlyd. Trevize bunu denememiti. Eer krbata kk bir miktar enerji bile kalsa bu sinir ularnn uyarlmas iin yeterli olacakt ve robotun penesinin verdii ac bunun yannda dosta bir okay gibi kalrd. Deniz Akademisi'ndeyken dier btn renciler gibi o da hafif bir nronik krba darbesi yemek zorunda kalmt. Bunun nasl bir ey olduunu biliyordu. Trevize daha fazla bir eyler renmeye hibir istek duymuyordu artk. Robot silah ateledi, bir an Trevize acdan kaskat kesildi ve sonra yavaa gevedi. Krba da tamamen boalmt. Trevize'ye bakan robot her iki silah da aa doru silkeledi." "Peki bunlarn enerjisi nasl boald?" dedi. "Eer bir ie yaramyorlarsa niin yannda tayorsun bunlar?" Trevize "Arlklarna altm ve boken bile onlar yanmda tarm" dedi. Robot "Bu pek akla yatkn gelmiyor. Hepiniz birer esirsiniz. Ayrca sorgulanmak iin de sizleri alkoyacaz ve eer yneticiler karar verirse sizlerin de ilevlerinize son vereceiz. Bu gemi nasl alyor. Onu aramalyz." "Bunun sana bir faydas olmaz. Anlayamazsn onu." "Ben anlayamazsam yneticiler anlar." "Onlar da anlayamaz." "O halde sen aklarsn, onlar da anlar." "Bunu yapmayacam." "yleyse durduracaz seni." "Benim durdurulmam size hibir aklama getirmez ve aklamada bulunsam da ldrleceimi sanyorum." Bliss mrldand. "Devam et. Beyninin faaliyetini zmeye balyorum." Robot, Bliss ile ilgilenmiyordu (Trevize "Acaba Bliss bunu da m halletti? Diye dnd ve "nallah yle yapmtr" diye aklndan geirdi). Dikkatini Trevize'de younlatran robot "Eer sorun karrsan o zaman biz de seni ksmen durdururuz. Sana biraz hasar veririz sen de bize istediklerimizi anlatrsn." Pelorat birden boazlanyormu gibi bir lk atarak "Bir dakika, bunu yapamazsnz. Muhafz, yapamazsn bunu." "Ayrntl talimatlara gre hareket ederim ben." dedi robot. "Bunu yapabilirim. phesiz sana vereceim hasar ne kadar abuk konuursan o kadar az olacak." "Ama buna hakkn yok. Hem de hi yok. Ben bir d gezegenliyim ve bu iki arkadam da yle. Ama bu ocuk ve Pelorat." Hl kucanda bulunan Fallom'a bakt. "Bir Solarldr. O sizlere yapmanz gerekenleri syleyecek ve siz de ona itaat edeceksiniz." Fallom ak ama bo gzlerle Pelorat'a bakt. Bliss serte ban sallad ama Pelorat hibir ey anlamam gibi ona bakt. Robotun baklar bir sre Fallom'a yneldi. Robot "ocuun hi nemi yok. Onda enerji iletim kreleri bulunmaz." dedi. Pelorat iddetle soluyarak, "Henz iyice gelimediler ama zamanla bu da olacak. Solarl bir ocuk bu" dedi. "Evet, bu bir ocuk, ama enerji iletim kreleri iyice olumadka o, bir Solarl deildir. Onun

emirlerine uymaya ya da onu korumaya mecbur deilim." "Ama bu, ynetici Bander'in ocuu." "yle mi? Bunu nereden rendin bakalm?" Pelorat fazla gereki olduu zamanlarda bazen yapt gibi kekeledi. "Bu-burada baka kimin ocuu olabilir?" "Bir dzine olmadklarn ne biliyorsun?" "Baka ocuk grdn m hi?" "Sorular ben sorarm burada." Bu arada dier robot onun koluna dokununca robotun dikkati dald. Malikneye gnderilen iki robot hzl bir kouyla geliyorlard. Bunda bir tuhaflk olduu kesindi. Onlar gelinceye kadar bir sessizlik oldu ve sonra ilerinden birisi Solar dilinde konumaya balad. Bu arada drd birden esnekliklerini yitiriyor grndler. Bir an sarardlar neredeyse ylp kalacaklard. Pelorat "Bander'i buldular" dedi, Trevize eliyle sus anlamnda bir iaret yapt. Robot yavaa dnd ve hafif, ruhsuz bir tonda "Ynetici Bander lm. Biraz nceki hareketine baklrsa bunu biliyordun sen. Nasl oldu bu?" diye sordu. "Nereden bileyim?" dedi Trevize. "Onun ldn biliyordun. Onun burada bulunduunu da biliyordun. Burada olmadka ve onu sen ldrmedike bunu nasl bilebilirdin?" Robotun konumas iyice ilerliyordu. Bir sre devam etti ve sarsntsn da gizliyordu. Trevize "Bander'i nasl ldrm olabiliriz? Enerji iletici kreleriyle bizi annda yok edebilirdi." "Enerji iletici krelerin neler yapp yapamayacan nereden biliyorsun?" "Enerji ileticilerinden tam imdi bahseden sendin." "Sadece ismini syledim, o kadar. Onlarn zelliklerini ya da yeteneklerini aklamadm." "Bu bilgi bize ryada geldi." "Makul bir cevap deil bu." Trevize "Bander'in lmne bizim sebep olduumuzu farz etmek de makul deil" dedi. Pelorat devam etti. "Her halkarda, eer ynetici Bander lyse, buray artk ynetici Fallom id are eder. te Ynetici ve imdi itaat etmeniz gereken kii odur." "Daha nce de akladm gibi bu ocuk gelimemi enerji iletici kreleri olan birisi ve o Solarl deildir. Ayrca tahtn varisi de olamaz, bu zntl haberi rapor ettiimizde uygun yata baka bir varis baa geecektir." "Ynetici Fallom ne olacak peki?" "Byle birisi yok. Sadece bir ocuk var ortada ve zaten ocuk says ok fazla. O imha edilecek." Bliss glkle konutu. "Nasl yaparsnz bunu. Daha bir ocuk o." "Bunu yerine getirecek kii mutlaka ben olacam diye bir ey yok, ayrca bu karar verecek olan da ben deilim. Bu, yneticilerin ortak fikridir. ocuk fazlal olan zamanlarda kararn ne olacan iyi bilirim." "Hayr, hayr diyorum." "Hi ac duymayacak. Baka bir gemi geliyor. Bander maliknesine gidip orada holovizyon Meclisi kurmalyz. Onlar da bir varis saptarlar ve sizlere ne yaplacana karar verirler. ocuu bana ver." Bliss yar uykulu Fallom'u Pelorat'tan koparrcasna ald. Onu skca tuttu ve omuzundan dzgnce tutmaya alarak. "Bu ocua dokunma" dedi. Bir kez daha robotun kollar hzla ileri Fallom'a uzand. Ama bundan az nce Bliss hzla yana att kendini. Robot, sanki Bliss nndeymi gibi ileri doru hareketine devam etti. Kaskat bir ekilde aa doru bkld. Ayaklarnn ularn yere batrarak, yz yere gelecek ekilde dt ve ylece kald. Dier de gzleri deiik ynlerde hareketsiz kaldlar. Bliss, imdi biraz da fkeden i ekiyordu. "Neredeyse onlar kontrol etmek iin uygun metodu bulmak zereydim, ama bu bana yeterli zaman tanmad. Saldrmaktan baka seeneim yoktu ve imdi drd birden sustu. Dier gemi inmeden gemimize binelim. Dier robotlarla karlaacak gcm kalmad artk."

13. BLM SOLARIA'DAN UZAKTA


55. Geride byk bir toz bulutu brakarak kalktlar. Trevize demode silahlarn da alp geminin kapsn am ve alelacele ieriye dalmlard. yice ykselinceye kadar Trevize Fallom'u da beraberlerinde gtrdklerini

fark etmedi. Solarllarn uzay teknolojisinin kendilerine gre daha yetersiz olduunu bilebilselerdi belki de byle davranmayacaklard. nk gemilerinin alalp inmesi olduka uzun zaman almt. Dier taraftan Uzak Yldz'daki bilgisayarn gemiyi dikey olarak yukar frlatmas bir anlk bir olayd. Frlayn neden olaca dayanlmaz bir etkiyi bertaraf etmek iin yerekimi gcnn yok edilmesi hava basncnn etkisine engel olamad. Geminin d yzeyindeki s, uu talimatndaki (ya da byle durumlarda geminin yapsndaki) uurlarn zerinde hzla ykseldi. Daha da ykseklere knca ikinci solar gemisinin indiini ve ardndan birounun alalmaya baladn grdler. Trevize "Bliss bu robotlardan ka tanesiyle daha ba edebilirdi acaba?" diye dnd. Sonra da "Eer aada on be dakika daha kalm olsaydk iimiz epeyce g olurdu" dedi kendi kendine. Uzaya ktklarnda (ya da kendilerini epeevre saran ekosfer tabakasyla birlikte bulunduu yer e uzay denilirse) Trevize gemiyi gezegenin karanlk yzeyine doru yneltti. Gezegeni gnein hattna doru terk ettikleri iin bunda biraz acele ettiler. Uzak Yldz karanlkta daha abuk souyabilirdi ve gemi ar helozonik hareketlerle yzeyden uzaklat. Pelorat, Bliss'le paylat odadan dar karak, "ocuk imdi normal bir ekilde uyuyor. Ona tuvaletin nasl kullanlacan gsterdik ve kolayca anlad" dedi. "Bu hi de tuhaf deil. Belki kendi evinde de byle eylere sahipti." "Aratrmalarma ramen orada byle bir eye rastlamadm." dedi. "Bence gemiye geleli ok olmad." "Bizler iin de yle. Ama bu ocuu niin yanmzda getirdik?" Pelorat zgnce omuz silkti. "Bliss yle istedi. Bu onun iin sanki kendi yaamnn bedeli olarak kurtarlmas gereken bir hayat gibi bir eydi. Buna dayanamam." "Biliyorum," dedi Trevize. Pelorat "ok tuhaf, biimsiz bir ocuk bu." dedi. "Belki de ift cinsiyetli olumadandr." dedi Trevize. "Ama biliyorsun testisleri de var bunun." "Fakat onlar olmadan onun erkeklii bir ie yaramaz ki." "Ve ayrca bir de kk vajinas var." Trevize yzn buruturdu. "ren." Pelorat, "Pek deil, Golan" dedi. "O kendi ihtiyalarna gre uyarlanm. Sadece dllenmi kk bir yumurta hcresi ya da ok kk bir embriyo yumurtluyor ve sanyorum ki robotlar da ona yardmc oluyorlar." "Peki ya robot sistemleri ie yaramaz hale gelirse?" "Eer byle olursa, artk yaama ans olan bebekler yapamazlar." "Sosyal yaps bozulan her gezegen ciddi bir sorunla kar karya kalr." "Yine de Solarllar iin hngr hngr alayacak deilim." "eyy" dedi Pelorat. "Demek istiyorum ki burasnn bizlere ok cazip bir yer gibi gzktn syleyemeyiz. Ama bizlere uymayan sadece buradaki insanlar ve sosyal yap, sevgili dostum. Eer insanlar ve robotlar karsan deiik bir gezegen..." "u kzllk gibi paralarna ayrlacak bir gezegen" dedi Trevize. "Bliss nasl Janov?" "Korkarm ok bitkin. imdi uyuyor. ok kt eyler yaad, Golan." "Ben de ho vakit geirmedim." Trevize gzlerini kapatt, biraz uykunun iyi geleceini dnd. Solarllarn uzayda hareket kabiliyetleri olmadn bilmesi ona bir ferahlk vermiti ve u ana kadar da bilgisayar uzayda yabanc bir cismi belirlememiti. imdi aklnda daha nce gittikleri iki gezegen vard. Birisinde vahi kpekler, dierinde dmanca tavrl yalnz insanlar. Ve hibirisinde de Dnya'nn konumu hakknda en ufak bir iz bile bulamamlard. Bu iki yolculuktan elde kalan tek ey Fallom'du. Gzlerini atnda Pelorat' bilgisayarn teki yannda oturmu ciddi bir tavrla kendini izler buldu. Trevize kararl bir ifadeyle "Bu Solarl ocuu orada brakmalydk." dedi. Pelorat "Zavall ey. Onu ldreceklerdi." dedi. "yle bile olsa o oraya aitti. ocuk o toplumun yesi. Gereksiz olduunda ldrlmesi olay onlara ait bir kural." "Ama dostum, zalimce bir yorum bu." "Hayr, mantkl. Ona nasl bakacamz bile bilmiyoruz ve bizimle olduu srece srekli strap ekip her eye ramen lebilir. Ne yiyor bu ocuk?" "Herhalde bizim yediklerimizi. Aslnda sorun bizlerin ne yiyecei. Daha ne kadar yiyeceimiz

kald.?" "ok. Hatta bu fazladan yolcuya bile yetecek kadar var." Pelorat buna pek fazla sevinmi gibi durmuyordu. "Ama artk hep ayn tip yemekler yer olduk. Comporellon'da gemiye biraz yiyecek ikmali yapsak iyi olurdu. Yiyecekleri pek fena deildi." "Bunu yapamazdk. Aurora'dan ve zellikle Solaria'dan nasl kaarcasna uzaklatmz hatrlamyor musun? Ama byle kk bir tekdzeliin ne zarar olabilir ki? nsann zevkini kreltir ama hayatta kalmasn salar." "Gerektiinde bir yerden taze yiyecekler alabilir miyiz?" "phesiz Janov. Byle gravitik bir gemi ve uzay st motorlar olduktan sonra Galaksi bizim iin kk bir yerdir. Birka gnde her yere varabiliriz. Yalnz u anda Galaksideki gezegenlerin yans gemimizi aryordur ve ben bir sre ortalkta fazla grnmemeyi tercih ederim." "inallah yledir. Bence Bander gemiyle ilgilenmemi grnyordu." "Belki de pek dikkat etmemitir. Sanyorum Solarllar uzay uularndan uzun zaman nce vazgetiler. Onlarn tek istei tamamen yalnz kalmak. Sonsuza dek byle uzayda dolap kendilerini reklam ederken bamszln verdii gven duygusunu biraz zor tadarlar." "Bundan sonra ne yapacaz Golan?" Trevize "imdi gideceimiz nc bir gezegen daha var." dedi. Pelorat ban sallayarak "lk ikisine baklrsa bundan da fazla eyler beklemiyorum." dedi. "u anda ben de beklemiyorum, ama birazck uykudan sonra bu nc gezegene doru bir rota izmesi iin bilgisayar programlayacam." 56. Trevize'nin uykusu dndnden de uzun srd ama bunun pek bir nemi yoktu. Gemide ne doal bir gndz ne de gece yoktu ve gece-gndz dzeni tamamen kaybolmutu. Btn ilerini saate gre yapyorlard. Yemek ve uykunun doal zamanlamas konusunda byle dzensiz olmak Trevize ve Pelorat (zellikle de Bliss) iin tuhaf deildi. Trevize vcudunun sabununu silerken (suyu israf etmemek iin sabun kpn suyla aktmak yerine havluyla siliyorlard) aklnda birka saat daha uyuyup uyumamak dncesi vard. Kendine geldiinde tam karsnda kendisi gibi plak Fallom'u buldu. Hzla geriye ekildi. Homurdanarak vcudunun alt ksmn saklayacak bir yer arad. Fallom gzlerini Trevize'ye dikmi merakla bakyordu ve onun penisini gsteriyordu. Anlalmaz bir eyler syledi ama hareketlerinden grd eylerden aknla dt belli oluyordu. Trevize o anda durumu kurtarmak iin sadece ellerini penisinin zerine kapatmaktan baka bir ey yapamad. Fallom o ince sesiyle konutu. "Selamlar." Bu beklenmedik Galaktik szck karsnda Trevize bir an afallad ama bu kelimenin onun belleinden zorla seilip kullanld belli oluyordu. Fallom zenle konumasna devam etti. "Bliss -syler-sen-yka-mak-beni." "Yaa?" dedi Trevize. Ellerini Fallom'un omuzlarna koyarak "Sen burada kal" dedi. Eliyle onun bulunduu yeri gsterdi. Fallom da bir an baklarn oraya, aaya evirdi. Ama Trevize'nin szlerinden hibir anlam karamad belliydi. Trevize ocuu kollarndan skca tuttu ve sanki hareketsiz kalmasn gsterircesine "Hibir yere gitme" dedi. Aceleyle kurulanp ortunu ve sonra da pantolonunu giydi. Dar kp kkredi. "Bliss!" Gemide birinin dierlerinden en fazla drt metreden uzakta olmas gt. Bliss derhal odasnn kapsnda beliriverdi. Glmseyerek "Bana m seslendin Trevize yoksa duyduum ey lk Rzgrda dalgalanan otlarn hrts myd?" dedi. "Komik olmayalm Bliss. Ne demek oluyor bu?" derken ba-parmayla arkadaki ocuu gsterdi. Bliss eilerek Trevize'nin arkasna doru bakt. "eyy, dn gemiyle getirdiimiz kk Solarl deil mi bu?" dedi. "Gemiye sen aldn. Onu neden ben ykayacakmm?" "Bundan holanacan dnm olmalym. ok zeki bir yaratk bu, Galaktik kelimelerini annda kapyor. Bir eyi bir kez aklaynca asla unutmuyor. phesiz bunda benim de yardmn oluyor." "Elbette olacak." "Evet. Onun sakin olmasn salyorum." Gezegendeki birok rahatsz edici olaylar srasnda onu artp sakinletirdim. Gemideyken uyumasn saladm. ok sevdii aka belli olan u kayp robot, Jemby'yi biraz olsun unutmas iin zihnini birazck baka eylere ekmeye urayorum."

"Sonunda buradan holandka onu unutuyor, herhalde." "yle sanyorum, ocuk henz kk olduu iin bunda baarl olabilirim ve zihnini etkilemeye elimden geldiince devam edeceim. Ona Galaktik lisann konumay reteceim." "yleyse sen yka onu. Anladn m?" Bliss omuz silkti. "Madem srar ediyorsun peki. Ama onun hepimizi sevmesini istemitim ben. Bizlerin ona kar samimi davranlarda bulunmamz faydal olabilir. phesiz sen de buna katlabilirsin." "Bu kadar da fazla ama. Ve onu ykadktan sonra defet buradan. Seninle konumak istiyorum." Bliss ani bir hiddetle "Nasl defet' diyebilirsin?" dedi. "Onu havalandrma kabinine frlatman istemedim. Odana bir yere koy. Keye yerletirebilirsin mesela. Sana syleyeceklerim var." "Emirlerinizi bekleyeceim" dedi Bliss buz gibi bir bakla. Trevize onun ardndan bir sre bakt, hiddeti azalyordu, sonra pilot kabinine yrd ve ekran at. Solaria sol ksmndaki hilal eklindeki kla koyu bir daire olarak ylece duruyordu. Trevize bilgisayarla temas kurmak iin ellerini konsola yerletirdi ve birdenbire kzgnlnn yok olduunu hissetti. Beyni ile bilgisayar arasnda iyi iletiim kurmak iin sakin olmalyd ve sonunda artlanm bir refleksle mkemmel bir performans gsterdi. Geminin etrafnda hibir ynde, gezegenin uzakl kadar bir mesafede yabanc nesneler yoktu. Solarllar ya da robotlar, (kk bir olaslkla) kendilerini takip edememiler, belki de etmemilerdi. "ok iyi" dedi kendi kendine. O halde bu karanlk blgeden de uzaklaabilirdi. Eer byle devam ederse, u ekrandaki Solaria nasl klp etrafnda dnen gneinden daha kk bir hale geliyorsa yle klp gzden kaybolabilirdi. Bilgisayar gezegenden hzla uzaklatrmas iin programlad. nk bylece ok daha gvenlikle hzlanabilirlerdi. O zaman frlayn emin olarak gereklemesi iin uzay eiminin dk olduu bir blgeye daha abuk varabilirlerdi. Ve byle durumlarda hep yapt gibi yldzlan incelemeye koyuldu. Yldzlar o kadar sabit ve durgundu ki insan hipnotize edebilirlerdi. Aradaki bunca uzun mesafe yznden alkant ve hareketleri yok olmu ve hepsi birer sld nokta haline gelmilerdi Bu sld noktalardan birisi de etrafnda dnyann dnd, nn hayat oluturduu, bunun yardmyla insanln gelitii gne, asl gne olabilirdi pekl. uras, kesindi ki yldzlarn etrafnda dnp duran gezegenler yldz ailesinin birer parlak ve nemli yesi ise ve bunlar da bilgisayarn Galaktik haritasnda yer almyorlarsa ayn olay gne iin de sz konusu olabilirdi. Ya da liste bulunmayan bu gneler daha nce yaplan bir anlama ile kendilerine braklan dier gezegenlere mi aitti yalnzca? Acaba yeryz gnei nceden Galaktik haritada yer ald halde, ona benzer fakat zerinde yaam bulunan uydular olmayan on binlerce yldzn arasndan silinmemi olabilir miydi? Ama Galakside yaklak otuz milyon gne benzeri yldz vard ve bunlardan yalnzca binde birinin, etrafnda dnp duran ve zerinde hayat olan uydusu bulunuyordu. u anki konumlarndan birka parsek (3.26 k yl) mesafe iinde byle yaanabilir bir gezegen olabilirdi. Gne benzeri yldzlar teker teker inceleyip bu tip gezegenleri mi aratrmalyd? Ya da asl gne Galaksi blgesinde bile deil miydi acaba? Gnein komu gezegenlerden birisi olduuna inanan ve ilk yerleenlerin kendileri olduunu dnen daha ka blge vard? Bilmesi gereken ok ey vard ama u ana kadar elde hi bilgi yoktu. Aurora'daki bin yllk harabeleri iyice incelemenin bile dnyann konumuna ilikin bilgi verebilecei ok zayf bir olaslkt. Hatta Solarllar bilgi vermeye ikna etmek bile ok daha zayf bir ihtimaldi. O halde Trantor'daki byk ktphanede bulunan yeryzne ait btn bilgiler yok olduysa; Gaia'nn engin, kollektif hafzasnda yeryzne ilikin hibir ey kalmadysa uzayllarn kaybolan gezegenlerinde bulunmas muhtemel btn bilgilerin gzden geirilmi olmas ok kk bir olaslk gibi grnyordu. Ve ans ok yaver gider de yeryznn gneini ve yeryznn ta kendisini bulursa o zaman gerei fark etmemesi iin onu zorlayacak bir ey olacak myd? Yeryznn savunma mekanizmas kat myd? Gizli kalmadaki kararll almaz myd? Neyi aryordu peki? Dnyay m? Yoksa (hibir ak sebep olmakszn) dnyada bulabileceim sand Seldon Planndaki hatay m aryordu? Seldon Plan be yzyldr iliyordu ve insan trlerim nihayet Birinciden daha byk, asil ve hr kinci Galaktik mparatorluunun merkezindeki gvenli bir Umana gtrecekti (yle syleniyordu) ve Trevize

buna kar km, oyunu Galaksi iin kullanmt. kinci Galaktik mparatorluu, boyutu ve eitlilii ile byk olsa da, Galaksiya'ya kyasla o, sadece mikroskobik boyuttaki bamsz organizmalardan oluan basit bir topluluk iken, Galaksiya byk bir btn organizma olabilirdi. Ayrca ikinci Galaktik mparatorluu, insanln oluundan beri kurduu bamszlardan oluan kurululara baka bir rnek olabilirdi. Bu imparatorluk, belki de en byk ve trleri iinde en iyisi idi ama yine de bu trlerin bir yesi olarak varln srdrebilirdi. Tamamen farkl trlerin oluturduu bir birlik olan Galaksia'nn kinci Galaktik mparatorluundan daha iyi bir duruma gemesi iin, planda muhteem Hari Seldon'un kendisinin de gznden kat bir hata olmalyd. Ama eer bu, Seldon'un dikkatinden kaan bir eyse Trevize nasl dzeltebilirdi? Bir matematiki deild i. Plann ayrntlar hakknda hibir fikri yoktu. zah edilse bile hibir eyi anlayacak durumda deildi. Btn bildii, olduka fazla bir miktardaki insanlar ilgilendiren ve ulalan sonularla hibir ilgisi olmayan tahminlerdi. Galaksinin kabark nfusu hakkndaki ilk tahminin doru olduu akt, ikincisi ise ayrntlar sadece ikinci Vakf vatandalarnn bilip ok iyi korumu olduklar iin doru olmalyd. Bu da desteksiz olduu gibi kabul edilmi ve bir daha hi dnlmemi ve sz edilmemi bir t ahmin oluyordu ve yanl olma olasl da vard. yle bir tahmin ki, eer yanl olduu ortaya karsa Plan'n byk sonucu deiebilir ve bu da Galaksia'nn mparatorlua tercih edilmesini salayabilirdi. Ama bu fikir ok aksa ve bu yzden ifade edilmedii de gz nne alnrsa nasl yanl olabilirdi? Ve hi kimse ondan bahsetmedike, aklndan geirmedike Trevize ondan nasl emin olabilirdi ya da onun varln tahmin etse bile yaps hakknda nasl fikir edinebilirdi? Gerekten Gaia'nn iddia ettii gibi olaylar hatasz bir ekilde iinde hisseden kii kendisiydi? Niin yaptn bilmedii halde bile yaplacak en doru eyi biliyor muydu? imdi etrafta tand her gezegeni ziyaret ediyordu. Gerekten bu yapt doru muydu acaba? Bu gezegenlerdekiler cevab biliyorlar myd? Ya da en azndan cevabn balangcn. Aurora'da ykntlar ve vahi kpeklerin dnda ne vard? (Belki de dier yabani yaratklar bulunuyordu. Kzgn boalar, dev sanlar, yeil gzl sinsi kediler...) Solar h canlyd ama zerinde sadece robotlar ve enerji iletici insanlardan baka neler vard? Fakat bu iki gezegende Dnya'nn konumuna ilikin gizli bilgiler bulunmadka bunlarn Seldon Plan ile hibir ilgisi olamazd. Ama eer varsa Dnya'nn Seldon Plan'yla ne ilikisi olabilirdi? Btn bunlar delilik miydi yoksa? Kendi yanlmazlk hayaline dalp gitmi miydi? ini kaplayan an bir utan duygusu ona yle sktrd ki artk glkle nefes alabiliyordu. Uzakta umursamaz bir ekilde ylece duran yldzlara bakt ve Galaksideki en byk aptal ben olmalym' diye geirdi aklnda. 57. Bliss'in sesi ile dncelerinden syrld. "ey, Trevize, niin beni grmek istedin? Bir sorun mu var?" Trevize ban kaldrd ve bir an iinde bulunduu ruh halini silip atmak ok g geldi. Bir sre gzlerini ona dikti ve sonra "Yo, hayr. Sorun yok Ben...ben sadece dncelere dalp gitmitim. Baz zamanlar byle dalyorum." dedi. Bliss'in onun hislerini okuyabildiini bilmek kendisini rahatsz ediyordu. Ortada, zihnini kurcalamayacana ilikin Bliss'in verdii bir sz vard yalnzca. Bliss, Trevize'nin szne inanm grnyordu. "Pelorat Fallom'un yannda, ona Galaktik lisann retiyor. ocuk bizim yediklerimizi hi itirazsz yiyor. Peki, benimle ne grecektin?" dedi. "Burada olmaz" dedi Trevize. "u anda bilgisayarn bana ihtiyac yok. Odama gelirsen yatam dzgn, sen oraya otururken ben de sandalyeye otururum. Ya da istersen ben yataa otururum, sen de sandalyeye." "Fark etmez" dedi Bliss. Birka admlk bir yoldan sonra Trevize'nin odasna geldiler. Bliss onun dikkatle szyordu. "Artk kzgn grnmyorsun." dedi. "Zihnimi mi kontrol ediyorsun?" "Hayr, kesinlikle deil. Yzndeki ifadeden yle anlalyor" dedi. "Kzgn deilim. Bazen geici olarak hiddetlenebiliyorum ama kzgnlkla ayn ey deil. Neyse, eer bir sakncas yoksa sana sormak istediim sorular var." Bliss Trevize'nin yatana dike oturdu. Geni yanakl yznde ve koyu kahve gzlerinde ciddi bir ifade vard. Omuzlarna dklen siyah salar zenle taranmt ve dzgn parmaklan geveke kenetlenmi olarak kucanda duruyordu. Etrafna hafif bir parfm kokusu yayyordu. Trevize glmseyerek "Byle iki dirhem bir ekirdek giyinip kuanm senin gibi gen ve gzel bir kza

barmayacan dnyorsun herhalde." dedi. Bliss "Eer kendini daha iyi hissedeceksen bana barabilir ve btn gcnle lklar atabilirsin. Tek istediim ey Fallom'a barp armaman." dedi. "Bunu dnmyorum. Aslnda sana da barmaya niyetim yok. Seninle dost olmaya karar vermemi miydik biz?" "imdiye kadar Gaia sana kar dosta duygular dnda hibir ey hissetmedi, Trevize." "Gaia'dan bahsetmiyorum ben. Senin onun bir paras olduunu, Gaia olduunu biliyorum. Ama hl sende yle ya da byle kiisel bir eyler de var. te ben ona seslenmek istiyorum. Gaia'y ie kartrmadan ya da olabildiince az kattrarak Bliss diye birisiyle konuuyorum. Seninle dost olmayacak mydk biz?" "Evet, Trevize." "yleyse biz malikneyi terk edip gemiye ulatktan sonra Solaria'daki robotlarla ilgilenip onlar neden engellemedin? Hem hakarete uradm, hem de yaralandm ama sen parman bile kprdatmadn. Her geen dakika oraya birok baka robotlarn gelip, saynn fazlal ile bizleri iyice zorlayabilme olaslna ramen hi bir ey yapmadn sen." Bliss ciddi bir tavrla Trevize'ye bakt ve bu hareketlerini savunmaktan ok onlara birer aklama getirmek istermiesine konutu. "Tamamen eli kolu bal oturup durmuyordum Trevize, Muhafz Robotlarn beyinlerini inceliyordum ve onlar nasl kontrol edebileceimi bulmaya alyordum." "Bunu biliyordum. O zaman anlatmtn. Anlamadm ey bundaki mantk. Tamamen tahrip etmeye gcn yeterken sonunda yaptn gibi neden sadece onlar kontrol etmeyi denedin?" "Bir beyin tayan eyi tahrip etmenin bu kadar basit olduunu mu sanyorsun?" Trevize'nin dudaklar honutsuzlukla kvrld. "Aman Bliss. Beyin tayan bir ey de ne demek oluyor? Sadece bir robottu o." "Sadece bir robot mu?" derken sesi duyguluydu. "Srekli tarttmz mesele bu ite. Sadece, sadece Solarl Bander bizi ldrmekte niin tereddt etti, biliyor musun? nk bizler sadece enerji ileticileri olmayan birer insandk. Fallom'u kendi kaderine terk etmede neden tereddt etmemiz gerekiyor? nk o sadece zavall bir Solarl ve henz geliimini tamamlamam bir... Eer senden uzak durmasn istediin kimseleri ya da eyleri sudan sebeplerle yok etmeye bir balarsan, ondan sonra cannn istedii her eyi yok edersin. stersen seni rahatsz eden eyleri daima birer kategoriye rahatlkla dhil edersin." Trevize "Olaya mkemmel bir akl la aklama getireyim derken samalyorsun. Robot yalnzca bir robottu. Bunu inkr edemezsin, insan deildi. Onun bizim anladmz anlamda bir zeks yoktu. Bir insann grnn taklit eden bir makineydi" dedi. "Onun hakknda hibir ey bilmeden nasl byle kolayca konuabiliyorsun, anlamyorum. Ben Gaia'ym. Evet, ayn zamanda Bliss'im, ama yine de Gaia'ym. Ben, her atomunu deerli ve bulan ve atom bileimini ok daha fazla kymetli ve sayan bir gezegenim. Ben/biz/Gaia btne asla zarar vermeyecek ekilde dzenlenmi daha kompleks bir eye dntrdmz bir yapy yle kolayca ykmayz. Biliyoruz ki en st yap zeky retir ve zeky tahrip etmeye istekli olmak iin de elde ok nemli bir sebebimiz olmal. Bunun m ekanik zek ya da biyokimyasal olmas pek bir ey deitirmez. Aslnda, muhafz robot ben/biz/Gaia'nn hi grmedii bir zeky temsil ediyordu. Onu incelemek harika bir olayd. Yok etmek ise acil bir tehlike dnda ak almayacak bir ey." Trevize sert bir tonda "Tehlikede olan daha nemli beyin vard. Seninki, k olduun insan Pelorat'nki ve bir de naizane benimki" dedi. "Drt! Hl Fallom'u dhil etmeyi unutuyorsun. Henz onlar tehlikede deildi. Bana yle gelmiti. Dinle. Bir yalboya tablo dn, muhteem bir sanat aheseri ama onun varl senin iin lm demek. Yapmak zorunda kaldn tek ey byke bir fra alp geliigzel darbelerle onu boyamaktr ve bylece onu tahrip edip kendini kurtarrsn. Ama bir de yle dn: Tabloyu, dikkatle inceleyip bir nokta koyarsan, dier taraftan bir ksmn da silersen onun, lmne sebep olmasn engellediin gibi hl bir aheser olarak kalmasn salayabilirsin. Tabii ki bu olay ok byk bir zen olmakszn gerekletirilemez. Zaman alr, fakat uras kesindir ki eer buna zaman bulursan tabloyu kurtarmay denediin gibi yaamn da kurtarmaya abalam olursun." Trevize "Belki" dedi, "Ama sonunda sen tabloyu kurtarlamaz hale getirdin. Byk yalboya fras btn harika renklerle ekil ve biimsel incelikleri silip gtrd. Bizim ve senin kendi yaamnn tehlikede olmas seni kprdatmazken u kk ift-cinsiyetli yaratn yaam riske girince bunu birdenbire gerekletirdin." "Biz yabanclar ok ani bir riskle kar karya deildik ama anladm kadaryla Fallom iin byle bir risk vard. Muhafz robotlarla Fallom arasnda bir seim yapmak zorundaydm ve ben de hi vakit

kaybetmeksizin Fallom'u setim." "Hepsi bu mu Bliss? Bir zeky dierini hie sayarak ele aldn, daha kompleks ve deerli olan abucak yargladn. yle mi?" "Evet." Trevize, "u nnde duran ocuun yalnzca bir ocuk, lmle tehdit edilen bir ocuk olduunu sylediimi farz et. Sen de igdsel bir materyalizmle lp bimeden ve yetikin insann hayat da tehlikedeyken ani bir hareketle onu kurtardn" dedi. Bliss hafife kzard. "Evet, yle bir ey olmu olabilir ama bahsettiin gibi alayl bir ekilde deil. Ayrca bunun ardnda akla bir dnce de yatyordu." "Merak ediyorum. Eer bunun gerisinde akla bir fikir yatsayd ocuun kendi toplumundaki kanlmaz kaderine kurban edildiini anlam olurdun. u Solarllarn, saptadklar nfusun tabann muhafaza edebilmek iin ka bin ocuu katlettiklerini kim bilebilir?" "Bu konuda daha baka eyler de var, Trevize. ocuk veliaht olabilmek iin ok kk olduundan ldrlebilirdi. Ayrca babasnn henz olgunlamadan ldn ve onu benim ldrdm de unutma." "lme ya da ldrme vaktinde mi?" "nemli deil. Onun babasn ben ldrdm. yle bir kenarda oturup ocuun benim bi r hatam yznden ldrlmesine seyirci kalamam. Ayrca Gaia'nn daha nce hi incelemedii bir beyni inceleme frsat da cabas." "Bir ocuk beyni." "Her zaman bir ocuk beyni olarak kalmayacak. leride beyni, her iki yannda enerji iletici kreler de gelitirecek. Bu kreler btn Gaia'nn bile beceremeyecei hnerleri sergileyebilirler. Birka yank tutmak ya da kapy ama cihazn altrmak gibi basit birka i bile beni fazlasyla yoruyor. Ama Bander, Comporellon'da grdmz u ehirden daha karmak ve daha byk bir tesise gerekli olan enerjiyi uykudayken bile salayabiliyordu." Trevize "yleyse, sen bu ocuu asl beyin aratrmann kk bir paras olarak gryorsun." "Bir bakma yle." "Ben byle dnmyorum. Bence gemiye tehlike aldk. Hem de byk bir tehlike." "Ne gibi bir tehlike? Benim de yardmmla ocuk mkemmel bir uyum salayacaktr. ok zeki bir ey bu ve imdiden bizlere kar duyduu sevgiyi gstermeye balad. Biz ne yersek o da aynsn yer, nereye gidersek gider ve ben/biz/Gaia onun beynini inceleyerek ok mthi bilgiler elde edebiliriz." "Peki ya remeye balarsa? Bir ee ihtiyac yok. O, kendi kendinin ei durumunda zaten." "Dourganlk yana ulamas iin daha ilerde uzun yllar var. Bu uzayllar yzyllardr yaayp gidiyor ve Solarllar saylarn arttrmaya da hi istekli deiller. Belki de nfus artlar kastl olarak geciktiriliyordur. Yani Fallom'un uzun zaman ocuu olmayacak demektir bu." "Bundan nasl emin olabilirsin?" "Emin deilim. Sadece mantm iletiy orum." "Ve ben de sana Fallom'un tehlikeli olduunu sylyorum." "Sen de bilmiyorsun bunu. Mantn da kullanmyorsun." "u anda sana bir sebep gsteremem Bliss, ama hissediyorum bunu. Ayrca doruyu sezinleme yeteneimin yanlmaz olduunu iddia eden ben deil, sendin." Bliss kalarm att. Huzursuz grnyordu. 58. Pelorat pilot kabininin kapsnda duraklad ve olduka merakl bir ekilde ieri bakt. Sanki onun iyice iine gmlp gmlmediini anlamak ister gibiydi. Trevize bilgisayarla alrken her zaman yapt gibi ellerini konsola dayamamt ve gzleri de ekrandayd. Pelorat onun altn dnerek kprdamadan ve rahatsz edecek bir hareketten kanarak sabrla bekledi. Nihayet Trevize ban kaldrp Pelorat'a bakt. Ona bakyor olmasna ramen pek fark etmemiti. Hep bilgisayarla altktan sonra byle gzleri biraz buulu, baklar dank olurdu. Baka bir yerde ve zamanda yayormu gibiydi. Sanki optik kredeki grnt ar ar berraklayormuasna ban sallad. Ve bir sre sonra ellerini kaldrp glmsedi. Tekrar kendine gelmiti. Pelorat zr diler gibi konutu: "Korkarm ayaklarna dolayorum, Golan" dedi. "Pek deil, Janov. Yalnzca frlay iin hazr olup olmadmz aratryordum. Aslnda buna hemen hemen hazrz, yalnzca ans artrmak iin birka saat daha bekleyeceim." "ans ya da rastlant faktrlerinin bunda bir etkisi var m?"

Trevize "Sadece aklma geldii iin syledim" dedi glmseyerek. "Ama rastlant faktrlerinin bu teoride etkisi var. Neler dnyorsun bakalm?" "Oturabilir miyim?" "Elbette, ama gel odama gidelim istersen. Bliss'ten ne haber?" "Gayet iyi." Boazn temizledi ve "Yeniden uykuya dald. Biliyorsun uykusunu almas gerek." dedi. "ok iyi anlyorum. Uzay tesinde olmann yaratt bir sonu bu." "Tamamen yle, dostum." "Ya Fallom?" Trevize sandalyeyi Pelorat'a brakarak yataa rahata uzand. "Bilgisayara benim iin bastrdn kitaplar var ya, onlar halk hikyeleriydi deil mi? Fallom onlar okuyor. phesiz Galaktik lisann ok az biliyor, ama szleri telaffuz etmekten holanyor gibi geldi bana. ey, onu hep erkek olarak dnyorum. Sence niin byle yapyorum dostum?" Trevize omuz silkti. "Belki sen de erkek olduun iindir." dedi. "Belki de. Mthi zeki bir ocuk bu, tahmin edemezsin." "Biliyorum." Pelorat tereddtle "Anladm kadaryla Fallom'dan pek holanmyorsun." dedi. "Ona ahsi bir dmanln yok, Janov. Hi ocuum olmad ve zellikle onlara bir sevgi beslemi deilim. Hatrlyor gibiyim, senin ocuklarn vard, deil mi?" "Bir olum var. Hatrlyorum, kk bir ocuk olduunda o benim iin bir mutluluktu. Belki de bu yzden Fallom'u hep erkek olarak dnyorum. O, beni eyrek asr gerilere ekip gtryor." "Onu sevmene bir itirazm yok, Janov." "Kendine bir ans verirsen onu sen de seversin." "Olabilir tabii Janov, kimbilir belki bir gn denerim bunu." Pelorat yeniden tereddt iindeydi. "Ayrca Bliss'le tartmaktan bkp usandnn da farkndaym." dedi. "Aslnda onunla fazla mnakaa ettiimizi sanmyorum, Janov. Onunla gerekte olduka iyi anlayoruz. Hatta geen gn birbirimize barp armadan, sulamadan onun robot muhafzlar durdurmadaki gecikmesi hakknda uygarca tarttk. Ayrca hayatmz koruyor, bu yzden ona arkadalktan daha az bir ey teklif edemem deil mi?" "Evet, bunu anlyorum. Fakat tartmay mnakaa anlamnda sylememitim. Galaksiya hakkndaki srekli bir dmanln insan tabiatna aykr olduunu belirtmek istedim." "Yaa, yle mi? Umarm bu byle devam eder. Karlkl nezaketi kastediyorum." "Tartmada onun yerini almamda bir saknca var m acaba Golan?" "Tabii ki yok. Sen de Galaksia fikrini kabul ediyor musun, ya da sadece Bliss'le hemfikir olmak seni mutlu ettii iin mi byle dnyorsun?" "Samimi sylyorum, bu tamamen benim dncem. Bence yaknda Galaksia ortaya kacak. Bu ie sen kendin girdin ve doruluuna ben de gittike artan bir gvenle inanyorum." "Seim bana ait olduu iin mi? Bu hibir eyi kantlamaz. Gaia ne derse desin ben de yanlyor olabilirim. Bu yzden Bliss'in byle eylerle seni Galaksia baklanda kandrmasna izin verme." "Senin yanldn sanmyorum. Bunu sana Bliss deil, Solarl gsterdi." "Nasl?" "ey, her eyden nce, bizler, yani sen ve ben birer bamsz varlz." "Bu Bliss'in deyimi. Ben bunun yerine ahsiyet' szn tercih ederim." "Bu bir anlam sorunu, dostum. Nasl istersen yle syle. Bizler kendi derimiz iinde, kendi dncelerimizi barndrr, her eyden nce kendimizi dnrz. Dier btn insanlara zarar verse bile kendimizi savunma, yani nefsi mdaf aa, ilk kuralmzdr." "Ama bakalar iin kendi yaamlarn verenler de var." "Ender bir eydir bu. Sama sapan arzulan iin dier insanlarn en nemli ihtiyalarn feda eden ok daha fazla insan vardr." "Peki, btn bunlarn Solarl ile ne ilgisi var?" "lgisi u. Solarl'da bamszlara, ya da senin deyiminle ahsiyetlere neler olduunu grdk. Btn bir gezegeni aralarnda paylamaya Solarllar glkle dayanabiliyorlar. Btn bir bamsz hayat yaamay asl zgrlk olarak gryorlar. Kendi ocuklarn bile hi zlemedikleri gibi, saylan ok artarsa onlar ldryorlar. Etraflarn kendi gleriyle besledikleri kle robotlarla eviriyorlar ve bylece ldklerinde bu mkemmel tesisinde sembolik olarak beraberlerinde yok olup gideceini dnyorlar. Bu ho bir ey mi sence, Golan? Bunu Gaia'daki ahlak, nezaket ve ortak duygu ile kyaslayabilir misin? Bu konuda Bliss'le hi konumadk. Bunlar tamamen benim kendi fikirlerim." "O da seninle ayn fikirleri paylard, Janov. Ben de yle dnyorum. Solar toplumu ok

korkun, ama her zaman yle deillerdi. Onlar dnyal soyundan ya da ok daha yaknlarda normal yaam srm olan uzayllardan geliyorlar. u ya da bu nedenle Solarllar arla uzanan bir yol setiler, ama sadece bu arlklarla onlar yarglayamazsn. Gemite ya da imdi bu zerinde insan bulunmayan milyonlarca gezegenleriyle btn Galakside byle Solarl toplumuna benzeyen insanlar olan ya da onlarla az bir benzerlik gsteren bir gezegen biliyor musun? Robotlarla dolu olmasalar Solarllar da byle bir toplum isterler miydi acaba? Robotlar olmakszn onlarn byle ileri bir Solar dehetine ulaabilmesi dnlebilir mi?" Pelorat'n yz hafife gerildi. "Her eye bir kulp takyorsun Golan, yani demek istiyorum ki kar ktn Galaksiyi savunmadan hi vazgemiyorsun." "Her eyi ykp gemek istemiyorum. Galaksia'nn bir mant var ve onu kefettiim zaman ya da, daha dorusu eer kefedersem Galaksia'y anlayacam ve o zaman vazgeip susacam." "Bunu baaramama olasl var m sence?" Trevize omuz silkti. "Bunu nereden bilebilirim? Frlay iin neden birka saattir beklediimi ve neden birka gn daha bekleme tehlikesi ile kendimi yiyip bitirdiimi biliyor musun?" "Beklemenin daha emniyetli olduunu sylemitin." "Evet, byle syledim ama artk yeterince gvenlikteyiz. Asl korktuum ey u. Bizde koordinatlar bulunan u gezegenler bizi avlayacaklar. Sadece n biliyoruz ve her seferinde lmden kl pay kurtulmak pahasna ikisini atlattk. Bu arada Yeryznn konumuna, hatta gerei sylemek gerekirse onun varlna ilikin hibir iaret bile bulamadk. imdi nc ve sonuncu frsat karmda duruyor. Eer o da bizi yanltrsa ne olacak?" Pelorat i ekti. "Bilirsin eski halk masallar vardr. Fallom'a almas iin verdiklerimin iinde de bunlardan bir tane var. Adamn birine , ama sadece dilek sunmular. Byle eylerde , sanki ok bykm gibi gelir ama karar vermede en kk say olmas belki de en kk, tek say olmasndandr. Bildiin gibi te iki kazanr. Neyse, hikyelerin z u. Bu isteklerin hibirisi die dokunur eyler deildir. Hi kimse her zaman doru isteklerde bulunmaz. Sanyorum, bu sz isteklerimizden duyacamz tatmin duygusunu bizim kazanmamz gerektiini gsteren bilge bir deyiten kaynaklanyor." Konumasn birden kesti ve mahcup bir ekilde, "zr dilerim dostum, zamann alyorum. Buraya gelirken amacm sadece seninle biraz ene almakt" dedi. "Seni her zaman ilgin bulmuumdur Janov. Bu benzerlii grmeyi ok isterim. Bize de dilek tandlar ve ikisini kullandk ama hibir yararn gremedik. imdi elde sadece biri kald. Her nedense bunda da yanlacamdan eminim. Bu yzden kararm geciktirmek istiyorum. Frlay elden geldiince geciktirmeye almamn sebebi bu." "Yeniden baarsz olursan ne yapacaksn? Gaia'ya ya da Terminus'a geri mi dneceiz?" Trevize "Yoo, hayr." diye fsldad ban sallayarak. "Aratrmamz devam etmeli. Keke bir de bunu nasl yapacamz bilseydim."

14. BLM L GEZEGEN


59. Trevize'nin ii daralyordu. Aratrmaya baladndan bu yana somut bir basan elde edememi, sadece bozguna uramaktan geici olarak kurtulabilmilerdi. imdi de bu nc gezegene gitmek iin yaplacak frlay kendi huzursuzluunu arkadalarna da bulatrncaya kadar ertelemiti. Nihayet bilgisayara gemiyi uzay tesi harekete geirmesi komutunu vermeye karar verdii zaman arkasnda, pilot kabininin giriinde ciddi bir tavrla Pelorat ayakta bekliyordu, onun biraz gerisinde yan tarafta Bliss bulunuyordu. Bliss'in elini skca tutmu, bayku gibi kendisini dikkatle izleyen Fallom bile oradayd. Ban bilgisayardan kaldrm ve olduka kaba bir tavrla "te tam bir aile!" demiti. Ama huzursuzca bir konumayd bu. Tamamen gereksiz olduu halde sz konusu yldza daha uzak bir yerden yaklaacak ekilde uzaya tekrar girmeleri iin bilgisayara talimat verdi. Bunun sebebinin daha nceki iki deneyimde balarna gelenlerin sonucunda bir uyan edinmek olduunu sylyordu ama aslnda buna kendisi de inanmyordu. Bu dncesinin altndaki asl neden uydu: Uzaya, yldza ok uzak bir yerden girerse onun, zerinde yaanabilecek bir gezegeni olup olmadndan emin olamayacakt. Bu da onun bu uzay yolculuundaki baarszln bir-iki gn geciktirebilirdi. imdi, arkada kendisini izleyen aile fertleri olduu halde derin bir

nefes ald ve bilgisayara son komutu yklerken nefesi dudaklarnn arasndan slk olarak boald. Ekrandaki yldz ekilleri sessizce hareket etti ve ekran biraz daha temizlendi. nk artk yldzlarn daha seyrek bulunduu bir blgeye gelmilerdi. Ve burada, hemen hemen merkezde parltlar saan bir yldz grlyordu. uadan bir baaryd bu. Trevize srtt. Yine de eldeki nc koordinatlar yanl olabilirdi ve grnrde uygun bir G tipi yldz bulunmayabilirdi. Arkasna dnerek "te bu. numaral yldz" dedi. "Emin misin?" dedi Bliss hafife. "zle" dedi Trevize. "Dmeyi evirince bilgisayarn Galaktik haritasndaki eit merkezli grntye dneceiz ve eer bu parlak yldz kaybolursa, haritada kaytl deil demektir ve bu da onun, bizim aradmz yldzn ta kendisi olduunu gsterir." Bilgisayar komuta yant verdi ve yldz birdenbire ekranda yok oldu. Sanki hi orada grnmemi gibiydi ama dier yldzlar btn heybetiyle yerlerindeydi. "Bulduk onu" dedi Trevize. Ve Uzak Yldzn hzn o anki hznn yansndan biraz daha fazla arttrd. Fakat zerinde yaam bulunan bir gezegenin bulunup bulunmad sorusu hl vard ve Trevize'nin bunu kefetmek iin hi de acelesi yoktu. gndr yldza yaklayor olmalarna ramen hl bu konuda sylenecek hibir ey yoktu. Belki de gerekten bir ey yoktu. Dev bir gaz ktlesi yldz evreliyordu. Yldzdan ok uzakt ve onun gndz ksmndaki kaln bir hilal eklindeki soluk san prltsn bulunduklar yerden grebiliyorlard. Bu grntler Trevize'nin houna gitmemiti, ama honutsuzluunu gizlemeye alarak sadece yaln bilgi veren bir rehber kitab gibi konutu. "Burada byk bir gaz ktlesi bulunuyor" dedi. "Harika bir manzara. Kaln bir ift halkas var. imdilik olduka iri iki uydu seilebiliyor." Bliss "Hemen hemen btn sistemlerde gaz ktleleri vardr, deil mi?" dedi. "Evet, fakat bu daha byk. Uydularyla arasndaki mesafeye ve geliim periyotlarna baklrsa bu gaz ktlesi yaanabilir bir gezegenden yaklak iki bin kez daha byk." "Fark nedir o halde?" diye sordu Bliss. "Gaz ktlesi gaz ktlesidir ve boyutlarnn bykl neyi deitirir? Onlar her zaman evreledikleri yldzdan uzakta bulunurlar ve byklkleri ile mesafeleri yznden hibirisinde hayat yoktur. Bence yldza yaklap yaanabilecek bir gezegen aratrmaya balamalyz." Trevize tereddt etti, sonra gerekleri ortaya koymaya karar verdi. "Gerei sylemek gerekirse" dedi, "Bu dev ktle gezegensel uzay yalayp yutuyor. Kendi yapsna eviremedii m addeleri ise kendi uydu sistemlerini kurmak iin olduka byk ktlelere dntryor. ok uzak mesafelerden bile bu birleimleri engellerler, bylece bir yldzn tek ve en byk gezegeni olma unvann da korurlar. Sadece civarda gaz ktleleri ve asteroidler bulunur. "Burada hi yaanacak gezegen olmadn m sylyorsun?" "Gaz ktlesi ne kadar bykse bunun yaanabilir bir gezegen olma olasl o kadar azdr. Ve bu gaz ktlesi o kadar ok byk ki bunun cce bir gezegen olduu ortada." Pelorat, "Onu grebilecek miyiz?" diye sordu. imdi birden ekrana dalmlard (Fallom, Bliss'in odasnda kitaplarla ilgileniyordu). Hilal ekran dolduruncaya kadar manzara byleyiciydi. Merkezin zerinde ykseke bir yerde bu hilali aprazlamasna geen siyah kaln hat, bu halka sisteminin glgesiydi. Glgeye girmeden az nce karanlk ksma uzanan parlt bir dneme halinde gezegen yzeyinin biraz ilerisinden grlebiliyordu. Trevize "Gezegenin dnme ekseni, etrafnda dnd gezegene yaklak otuz be derecelik bir a oluturacak ekilde deiiyor ve tabii ki onu tam ortasndan evreleyen halka da bu eime uyuyor. Bu yzden, yrngesindeki bu konumuyla yldzn aadan geliyor ve halkann glgesi de ekvatorun olduka yukarsna dyor." dedi. Pelorat bylenmi olarak onu izliyordu. "Ama bu halkalar ince" dedi. "Ortalamann olduka stndeler aslnda" dedi Trevize. "Efsaneye gre yeryznn yldz sistemindeki gaz ktlesini evreleyen halkalar bundan ok daha geni, parlak ve mkemmeldir. Kyaslanrsa bunlar onun yannda cce kalyorlar." Trevize "Hi armadm" dedi. "Bir hikye binlerce yl kulaktan kulaa anlat lrsa sence eksilir mi?" dedi. Bliss "ok gzel bir ey bu. Hilali izlerseniz onun gzleriniz nnde nasl kvrlp bkldn grrsnz." dedi. "Atmosfer frtnalar" dedi Trevize. "Eer uygun bir dalga boyu seersen bunu daha ak grrsn. Bir deneyelim bakalm." Ellerini konsola koydu ve bilgisayardan rotay spektrum ile inceleyip uygun dalga boyunda durmasn istedi. Hafife aydnlatlm hilal mthi bir hzla onu izlemeye alanlarn gzlerini kamatrarak vahi bir renk

cmbne dnt. Sonunda ekranda iinde kvrlp alan spirallerin dolat kzl bir turuncu hilal grnd. Pelorat "nanlmaz bir ey!" diye mrldand. "Nefis!" dedi Bliss. Trevize "Olduka inanlr" diye geirdi aklndan. Her ey olabilirdi ama asla nefis deildi bu. Beenilerini kazanan bu gezegenin Trevize'nin zmeye abalad srrn ansn azalttn dnnce Pelorat ve Bliss'i huzursuzluk kaplad, bu gzellik karsnda kaybolup gitmediler. Ama neden endieleniyorlard peki? Trevize'nin kararnn doruluu her ikisini de tatmin ediyordu ve bu aratrmasnda, konuyla ilgili hibir duygusal ba olmakszn onun yannda yer almlard. Bunun iin kendilerini sulamann bir anlam yoktu. "Karanlk ksm siyah grnyor ama eer gzlerimiz normal uzun dalga boyu limitinin birazck tesi bir mesafeye duyarl olsa bunu donuk, koyu ve asap bozucu bir krmz olarak grrz. Gezegen ateten hemen hemen kpkrmz olacak ekilde byk olduu iin byk miktarda kzl tesi nlar sayor. Bir gaz ktlesinden daha fazla bir ey bu; henz oluum safhasndaki bir yldz gibi." Bir mddet duraksad ve devam etti. "Ve imdi bunu aklmzdan karp, varolmas muhtemel yaanabil ir gezegeni arayalm." Pelorat glmseyerek "Belki de vardr. Sakn vazgeme dostum." dedi. Trevize buna inanmamt ama yine de "Vazgemi deilim." dedi. "Gezegenlerin oluumu sk kurallar asndan ok karmak bir olaydr. Sadece olaslklardan konuuyoruz biz. Uzayda bu canavarla olaslklar azalr ama hibir zaman sfra gelmez." Bliss "Niin meseleyi yle dnmyorsun? lk iki koordinat gruplar sana uzayllarca yaanabilen gezegenler verdi, sonra bu nc koordinatlar da bir yldz verdiine gre ayn zamanda yaanabilen bir de gezegen vermesi gerekir. Neden olaslk olsun?" Hi de teselli olmamasna ramen Trevize "Hakl olduuna inanyorum" dedi. "Artk bu gezegensel dzlemden kp doru hzlanacaz." "Trevize'nin bu niyeti daha azndan karken bilgisayar gerekeni yapt. Pilot koltuunda geriye yasland, insan byle gelimi bir bilgisayarla gravitik bir gemiyi kullanmaya b ir kez alnca asla bir daha herhangi bir tip gemiyi kullanamazd. Tekrar ilemleri kendi bana yapmaya tahamml edebilir miydi? Hzlanmay hesaplayp uygun bir seviyede snrlamaya nasl katlanrd? Her halkarda bir eyler unutabilirdi ve kendisiyle birlikte gemideki herkesi frlatp duvarlara arpacak kadar bir enerji ile dolabilirdi. O halde srekli bu gemiyi ya da buna ok benzeyen bir bakasn kullanmalyd. Ama acaba bu kk farklla bile dayanabilir miydi? Ve zihnini yaanabilir bir gezegenin varlna ilikin sorudan uzak tutmak iin dncesini gemiyi dzlemin aasna deil de yukarsna doru yneltmeye verdi. Dzlemin aasna gitmeyi engelleyen belirli herhangi bir sebep olmamasna ramen pilotlar neden hep yukarsn tercih ederlerdi? Bu meseleye gelince, yukarda bir yn seerken niin aada da bir yn seiyordu. Uzayn simetrisi dnlrse bu tamam en bir alkanlk olay idi. Bununla beraber gzlenmekte olan herhangi bir gezegenin kendi ekseni ve yldz etrafnda yapt dnlerde hangi yolu izlediini de bilirdi. Her ikisi saatin ters ynnde ise havaya kaldrlm kol kuzeyi gsterirken ayaklar da gneyi gsterirdi. Ve btn Galakside kuzey yukarda, gney ise aada olarak tanmlanrd. lk zamanlarn karanlna kadar uzanan ve hi dnlmeden kabul edilip uygulanan bir gelenekti bu. Eer bildiiniz bir haritaya gney ksm yukary gsterecek ekilde bakarsanz onu tanyamazsnz. Size bir anlam ifade etmesi iin onu evirmeniz gerekir. Kuzey ksm yukarya gelirse her ey normale dnecektir. Trevize asr ncesinin imparatorluk generali Bel Riose'yi dnd. Riose savan en nemli yerinde filosunun ynn gezegensel dzlemin altna evirerek orada hazrlksz bekleyen bir gemi filosunu gafil avlamt. Yenilen taraf phesiz bunun kallelik olduunu iddia etmiti. Byle gl ve balang kadar eski bir detin yeryznde ortaya. Yeryz. Bu szck, ani bir silkinile onu geriye, yaanabilir gezegen sorusuna gtrmt. Gaz ktlesi ekranda ar ar geriye doru takla atarken Pelorat ile Bliss onu hl izliyorlard. Gnein aydnlatt ksm geniledi ve Trevize spektrumu kzl turuncu dalga boyunda sabitletirdii iin gezegen yzeyindeki frtna hareketleri daha lgn ve hipnotik bir grnm ald. Ortalkta dolap duran Fallom yanlarna gelince Bliss ona ve kendisine birazck uykunun iyi geleceini dnd.

Trevize yannda kalan Pelorat'a "Bu gaz ktlesinden kurtulmalyz Janov. Bilgisayarn doru ekimsel yansmalara konsantre olmasn istiyorum." dedi. "Elbette dostum" dedi Pelorat. Ama durum bundan biraz daha karmakt. Bilgisayarn aratrmas gereken ey sadece doru ekimsel yansmalar deildi. Doru ekimsel olanlar doru mesafeden aratrmalyd. Ama iyice emin olmasna daha birka gn vard. 60. Trevize odasna doru yrrken ciddi vakur-aslnda bezgindi. Ve btn bunlar aka yznden okunuyordu. Bliss onu bekliyordu ve hemen yannda yeni ykanp tlendii kokusundan belli olan petamal ile uzun elbisesi iinde Fallom vard. ocuk bu giysiler iinde Bliss'in ksaltlm geceliindekinden daha iyi grnyordu. Bliss, "Bilgisayarla alrken seni rahatsz etmek istemezdim, ama dinler misin biraz? Haydi, Fallom." dedi. Fallom tiz sesiyle mziksel tonda konutu: "Seni selamlarm sahip Trevize. Bu gemiyle yaptn uzay seyahatinde sana r-ra-re-fakat etmek bana byk bir mutluluk veriyor. Ayrca dostlarm Bliss ve Pel'in gsterdikleri kibarlktan dolay da mutluyum." Szlerini bitirince hoa glmsedi ve Trevize yeniden kendi kendine dnd. "Onu bir erkek ya da bir kz olarak m grmeliyim yoksa her ikisi olarak veya hibirisi olarak m dneyim?" Ban sallayarak "ok iyi ezberlemi. Telaffuzu da hemen hemen mkemmeldi" dedi. "Kesinlikle ezberlemedi." dedi Bliss lk bir tonda. "Bunlar Fallom kendi dzenledi ve sana sunmasnn mmkn olup olmadn sordu bana. Sana anlatncaya kadar bunlarn neler olduunu bile bilmiyordum." Trevize glkle glmseyerek "Bu durumda gerekten ok iyi." dedi. Bliss'in Fallom'dan bahsederken elden geldiince zamir kullanmaktan kandn da fark etti. Bliss Fallom'a dnerek Trevize'nin senden holanacan sylemitim. imdi Pel'e git ve eer istersen bir eyler alp okuyabilirsin" dedi. Fallom koarak uzaklat ve Bliss "Fallom'un Galaktik lisanm byle abuk kapmas gerekten artc bir ey. Solarllarn dil zerine zel bir yetenekleri olmal. Bander'in sadece uzay tesi iletiimden iitm ekle nasl Galaktik lisanm konutuunu hatrlasana. Bu beyinlerde enerji iletiminden daha baka mthi bir eyler var bence" dedi. Trevize homurdand. Bliss "Fallom'dan hl holanmadn sylemeyeceksin herhalde." dedi. "Ne holanyorum, ne de nefret ediyorum. Bu yaratk sadece bana huzursuzluk veriyor. eyy, bir ift cinsiyetliyle uramak dehet verici bir duygu." Bliss "Aman Trevize, komik oluyorsun. Fallom tamamyla mkemmel ve makul bir canl yaratktr. ift cinsiyetlileri toplumumuzda sen ve ben-genelde erkekler ve diiler ne kadar iren grrz. Her birisi bir btnn yans durumunda ve remek iin geici ve hantal bir birleim olmas zorunlu." "Buna bir itirazn m var, Bliss?" "Yanl anlama numaras yapma bana. ift cinsiyetliler asndan meseleyi aydnlatmaya alyorum. Onlara gre bu, an olarak nefret edilecek bir ey olmal; bize ise doal geliyor. Bu yzden sen de Fallom'dan uzak durmak istiyorsun, ama seninki dar grl, sabit fikirli bir dnce tarzndan baka bir ey deil." "Dorusu" dedi Trevize "Ona uygun bir zamir bulamamak can skc oluyor. Her zaman zamir iin duraksamak dnmeyi ve konumay engelliyor." Bliss "Ama bu bizim dilimizin bir hatas, Fallom'un deil. Hibir dilde ift cinsiyete ilikin bir zamir yok. Ve senin bir ey gelitirdiini grmek beni mutlu ediyor, nk ben de bu konuda kafa yormaktaym. Bander'in de srar ettii gibi srekli "O" zamirini kullanmak bir zm deildir. Bu szck ngilizcede iinde seks kavram bulunmayan nesneler iin kullanlyor. Ama dilde, her iki ynden de cinsel olarak faal eyler iin bir zamir yok. yleyse neden geliigzel birini seip kullanmayalm? Ben Fallom'u bir kz olarak dnyorum. Bir kere onun ince bir sesi var, ikincisi ise diiliin asl tanm olan retkenlik yeteneine sahip. Bu fikrime Pelorat katld, neden sen de katlmyorsun?" dedi. Trevize omuzlarn silkti. "Pekl. Teslisleri olduunu dnrsen bu biraz tuhaf kaacaktr, ama yle olsun." Bliss i ekti "Her eyi akaya dntrme huyun gerekten insann cann skyor, ama gerilim iinde olduunu biliyorum, bu yzden de anlay gsteriyorum. Ltfen onu artk bir dii olarak dn" dedi.

"Olur" dedi Trevize. Sonra yine kendini tutamayarak "Seninle onu beraber grdmde sanki Fallom'u kendi z ocuum olarak gryorum. Bunun sebebi senin bir ocuk istemen ve Janov'un da bunu veremeyeceini dnmen mi acaba?" dedi. Bliss'in gzlerini fal ta gibi ald. "O burada ocuk yapmak iin bulunmuyor. ocuk retmek iin ondan kullanl bir cihaz gibi yararlandm m dnyorsun? Ve zaman gelince Gaia'l bir ocuk oluur. Bunda Pel'in hibir katks olamaz." "Janov'un skartaya ayrlacan m sylyorsun?" "Kesinlikle deil. Geici bir uzaklama sadece suni dllenme yoluyla da ocuk yaplabilir." "Sanyorum sen ancak Gaia, bir ocuun gerekli olduu kararna vardnda; yaayan Gaia'l insan unsurlarn lmyle sayda bir dengesizlik meydana geldii zaman ocuk dourabilirsin." "Bu ok kat bir ifade tarz ama yeterince gerek. Gaia btn unsurlar ve ilikileri bakmndan ok iyi bir uyum iinde olmaldr." "Solarllarda olduu gibi." Bliss'in dudaklar skca kapand ve yz biraz beyazlat. "Hi de deil." dedi. "Solarllar ihtiyalarndan fazlasn retip, arlar ldryorlar. Biz sadece ihtiyacmz olanlar retiyoruz ve asla ldrmeye gereksinim duymuyoruz. Sizler de ayn ekilde derinizin l tabakasn yenilemek iin sadece alttaki yeni tabakay bytyorsunuz ama bir hcre daha eklemiyorsunuz." "Seni anlyorum" dedi Trevize. "Bu arada umarm Janov'un hislerini de dikkate alrsn" "Benim ocuk dourmam konusunda m? Bunu hi tartmadk ve tartmayacaz." "Hayr, bunu kastetmemitim. Bana yle geliyor ki Fallom'a kar duyduun ilgi gittike artyor. Janov nemsenmiyormu hissine kaplabilir." "Byle bir ey yok, ayrca o da benim gibi Fallom'la ilgileniyor. Fallom bizi birbirimize yaklatran ortak bir ilgi kayna durumunda. nemsenmiyormu duygusuna kaplan kii sakn sen olma-yasn?" "Ben mi?" Trevize gerekten armt. "Evet, sen. Bamszlar senin Gaia'y anladndan daha iyi anlayamyorum, ama bana yle geliyor ki bu gemide asl ilgi kaynann odak noktas olmak houna gidiyor ve Fallom'un bunu engellediini sanyorsun." "Sama bu." "Pel'i nemsemediimi ileri sren fikrinden daha sama deil" "O halde bir atekes ilan edip duralm artk. Fallom'u bir dii olarak grmeye alacam ve Janov'un hislerine kar olan ilgisizliin hakknda ok fazla endielenmeyeceim." Bliss glmseyerek "Teekkrler. yleyse her ey yolunda" dedi. Trevize arkasn dnd ama Bliss seslendi. "Bir dakika!" "Evet?" "zgn ve bunalm olduun ortada Trevize. 7-iHnini inceleyecek deilim ama seni zen eyin ne olduunu bana anlatabilirsin istersen. Dn bu sistemde uygun bir gezegen olduunu sylerken olduka mutlu grnyordun. nallah hl oradadr." "Sistemde uygun bir gezegen var ve hl orada duruyor" dedi Trevize. "Boyutu da tutuyor mu?" Trevize bayla bunu onaylad. "Zaten uygun olduu iin boyutu da tutuyor. Ayrca yldzdan uzakl da normal" dedi. "yleyse sorun nedir?" "u anda atmosferi inceleyecek kadar yaknz. yle anlalyor ki sz edilecek hibir eyi yok burada." "Atmosferi yok mu?" "Hayr, bu yaam olmayan bir gezegen, etrafta yaam bulunmas iin en ufak art bile bulunduran baka hibir gezen de yok. Bu nc giriimde de sfra sfr elde var sfr." 61. Pelorat ok ciddi grnyordu ve Trevize'nin mutsuz sessizliini bozmaya hi niyeti olmad akt. Pilot kabininin kapsndan onu izliyordu. Sze onun gireceini bekledi ama Trevize bunu yapmad. Sessizlik iyice inat bir hal ald ama Trevize hi konumad. Ve nihayet Pelorat buna daha fazla dayanamayp olduka rkek bir tavrla sordu. "Ne yapyoruz?" Trevize ban kaldrd, bir sre Pelorat'a bakt ve uzaklara yneldi. "Gezegene yneldik." dedi. "Ama orada atmosfer olmad iin..."

"Orada atmosfer olmadn bilgisayar sylyor. u ana kadar o hep iitmek istediim eyleri syledi ve ben de kabul ettim. imdi ise duymak istemediim bir ey sylyor, ben de bunu aratracam. Eer bilgisayar yanlabiliyorsa imdi yanlmasn isterdim." "Sence yanlyor mu?" "Hayr, sanmam." "Onun yanlmasn salayabilecek bir sebep bulabilir misin?" "Hayr, bulamam." "yleyse neden sklyorsun Golan?" Trevize oturduu yerden Pelorat grebilmek iin koltuunu geriye evirdi. Yznde mitsizlik benzeri bir ifade vard. "Grmyor musun Janov, daha baka ne yapacam dnemiyorum. Yeryznn konumu asndan ilk iki gezegeni izdik ve imdi bu gezegen de artk bir izgi. imdi ne yapaca m? O gezegen senin, bu gezegen benim dolap aratran gzlerle "Affedersiniz. Yeryz nerede acaba?" diye soracak mym? Yeryz, izlerini ok iyi gizlemi. Hibir ipucu brakmam. Bir iz olsa bile onu bulmadaki baarszlmza da Yeryznn kasten sebep olduuna inanmaya balyorum artk." Pelorat da buna katlyordu. "Ben de bunlar dnyordum. Bunu tartmamzda bir salonca var m? Biliyorum mutsuzsun dostum ve konumak istemiyorsun. Bu yzden seni yalnz brakmam istersen brakrm." Trevize olduka zgn, inlercesine "Haydi bakalm, konu" dedi. "Dinlemekten daha iyi yapacak baka neyim var?" Pelorat "Bundan sanki gerekten konumam istemiyormusun gibi bir sonu kyor ama belki de bize iyi gelir. Ltfen, dinlemeye artk daha fazla dayanamayacan hissedersen sustur beni. Bana yle geliyor ki Golan, Yeryznn kendini gizlemek iin sadece pasif ve olumsuz tedbirler almasna gerek yok. Kendisini belli eden eyleri ortadan kaldrmas tamamen lzumsuz. Sahte deliller yayp ortal bulandryor ve bu ekilde aktif olarak alyor olamaz m?" "Nasl olabilir bu?" "eyy, aslnda baz yerlerde yeryznn radyoaktifliine ilikin bir eyler iitmitik ve bu da onun yerini saptamaya alanlar bundan vazgeirmek iin uydurulmu olabilir. Eer gerekten radyoaktif ise yanna yanamak kesinlikle mmkn olmaz. Her halkarda oraya ayak bile basarnayz. Hatta eer sahip olsaydk, robot kifler bile radyasyonda yaayamazlard. Neden aratralm yleyse? Ve eer radyoaktif deilse oraya tesadfi olarak ulamann haricinde el dememi olarak kalacaktr. Ve byle bile olsa kendini gizlemek iin baka yollar kullanyor olabilir." Trevize glkle glmseyerek, "Ben de rastlant sonucu aynen yle dnmtm. Hatta yeryz hakknda anlatlan efsanelerde sz edilen uydurma dev uyduyu bile dndm bir an. Bu kocaman halka sistemiyle karmzda duran u dev gaz ktlesine gelince, bu da onun kadar uydurma bir ey. Belki de her ey bizleri mevcut olmayan bir eye doru yneltmek iin ayarlanmtr. Bylece gzmz dnyaya dikip, aslnda byk bir uydusu ya da l halkal bir kuzen veya radyoaktif bir kabuu olmad iin onu brakarak istenilen gezegen sistemi arasndan ilerleyip gidebiliriz. Bunu henz fark etmedik. Ayrca grdmz de dnmyorum. Daha da kt eyler dnyorum ben de." dedi. Pelorat aa doru bakt "Daha kts nasl olabilir?" "Gayet kolay. Gecenin bir yars aklna bir ey taklp da usuz bucaksz hayal leminde mitsizliini derinletirebilecek eyleri aramaya balarsan ok kolay olur. Ya dnyann gizlenme yetenei ok glyse? Ya da zihinlerimiz buulandysa? Veya bu dev uydusu ve onun uzaktaki gaz ktlesi olan yeryznn yanndan geip gider ve onu hi fark etmezsek. Peki ya u anda onu geip gittiysek?" "Ama eer buna ulanyorsan, niin biz..?" "Buna inandm sylemedin. lgnca hayallerden bahsediyorum ben. Aratrmaya devam edeceiz." Pelorat tereddt etti, sonra konutu. "Daha ne kadar zaman srecek bu? phesiz bir yerde artk vazgememiz gerekecek." Trevize serte "Asla!" dedi. Btn hayatm bir gezegenden dierine dolap "Ltfen baym, Yeryz nerede?" diyerek sormakla geirsem bile bundan vazgemem. stediiniz zaman seni, Bliss ve hatta Fallom'u Gaia'ya geri gtrp yoluma kendi bama devam edebilirim." "Yoo, hayr. Biliyorsun seni terk etmem Golan, Bliss de brakmaz seni. Seninle beraber gezegenden gezegene gideceiz. Ama neden?" "nk Yeryzn bulmak zorundaym ve bulacam da. Nasl yapacam bilmiyorum ama yapacam. imdi bak Pelorat, gezegenin gneine ok yaklamadan onun aydnlk olan ksmn inceleyecek bir pozisyona ulamak istiyorum. Bu yzden bana biraz izin verir misin?"

Pelorat sessizleti ama oradan ayrlmad. Trevize ekranda gn na yakn aydnlktaki gezegen grnts zerine alrken Pelorat da onu izliyordu. Ekrandaki bu grnt Pelorat'a bir ey ifade etmiyordu ama bilgisayarla alan Trevize ok' daha fazla eyler gryor olmalyd. "Burada bir sis tabakas var" dedi Trevize. Pelorat "yleyse bu bir atmosfer olmal" dedi sabrszlkla. "Ona fazla benzemesi gerekm ez. Yaam srdrmek iin yeterli deil, sadece toz kaldrabilecek kadar zayf bir Rzgr yaratabilir. Byle ince atmosferi olan gezegenlerde hep grlen bir zelliktir bu. Hatta kutuplarda grlen kk buz tepecikleri bile bulunabilir. Kutuplarda ok az miktar su bile kolayca katlar. Bu gezegen kat karbondioksit iin ok scak. Radarla harita okuma dmesini evirmeliyim. Bylece karanlk kesimde daha rahat alabiliyorum." "Sahi mi?" "Evet. Bunu daha nce denemeliydim, ama byle havasz ve bulutsuz bir gezegende normal kla ilerlemek insana ok doal geliyor." Ekrandaki grnt, radar yansmalarnn oluturduu kabark bir soyut ekil ald. Bu haliyle bir Cleaonian a sanatsnn eserini andryordu. Trevize bunu izlerken uzun bir sre konumad. Sonra "eyy" dedi anlaml bir ekilde ve tekrar sustu. Sonunda Pelorat dayanamayp "Ne?" diye sordu. Trevize bir an ona bakarak "Grebildiim kadaryla hi krater yok." dedi. "Krater yok mu? yi. "Tamamen beklenmedik bir ey." Sonra srtarak "Ve ok harika. Aslnda muhteem de denilebilir." diye devam etti. 62. Fallom burnu gzetleme deliine dayal olduu halde ylece duruyordu. Buradan bilgisayarn bytmesi ya da deitirmesi olmakszn gzn grebildii normal ekilde evrenin bir paras grlebiliy ordu. Ona her eyi anlatmaya alan Bliss i ekerek yava bir sesle Pelorat'a "Ne kadar anlayabildiinden emin deilim sevgilim" dedi. "Ona gre btn evren babasnn maliknesi ve zerinde yaad kk bir toprak parasndan ibaret. Geceleyin darya ktn ya da yldzlan grdn hi sanmyorum." "Gerekten byle mi dnyorsun?" "Evet, asl dncem bu. Beni biraz olsun anlayabilecek kadar kelime reninceye dek ona, evrenin herhangi bir parasn gstermeye cesaret edemedim. Ve onunla kendi lisannda konuabildiin iin ne kadar anslsn." Pelorat mahcup bir tarzda "Asl sorun da benim bunda pek baard olamamam. Ve birdenbire kar karya gelirsen evrenin idrak edilmesi olduka gtr. Fallom bu kk eylerden her birisi Solarl gibi phesiz bunlar oradan ok daha byk- birer dev gezegen ise onlar bir yere asmak mmkn olmayaca iin aaya dmeleri gerektiini sylyor." "Kendi bilgilerine gre hakl. Makul sorular sokuyor, o da yava yava anlayacaktr. En azndan merak var ve korkusu yok." "Aslnda Bliss, ben de merak ediyorum. Baksana yaklamakta olduumuz gezegende hi krater bulunmadn renince Golan nasl deiti. Bunun neyi deitireceine ilikin en kk bir fikrim bile yok. Senin var m?" "Kesinlikle yok. Ama Planetoloji bilgisi bizlerden ok daha fazla. Bize sadece inallah ne yaptnn farkndadr' demek kalyor." "Bunu bilmek isterdim." "Gidip kendisine sorsana." Pelorat yzn buruturarak "Onu kzdrmaktan daima ekinmiimdir. Eminim ki bunlar bana anlatlmadan bilmem gerektiini dnecektir." Bliss "Sama bu, Pel. O, faydal olabileceine kanaat getirdii Galaksi masallar ve efsaneleri hakknda sana sorular sormaktan hi ekinmiyor. Sen de her zaman onun sorularn istekle yantlyorsun, bu yzden neden o da ayn eyi yapmasn? Git ve sor. Eer bu onu kzdrrsa o zaman biraz ene alp kendine gelir." "Sen de benimle gelecek misin?" "Tabii ki hayr. Fallom'la kalp zihnine evren kavramn yerletirme almalarma devam edeceim. Konuyu sana aklarsa sen de sonradan gelip bana sylersin." 63.

Pelorat rkek bir ekilde pilot kabinine girdi. Trevize'nin kendi kendine slk aldn grmek houna gitmiti. nk bu onun iyi durumda olduunu gsteriyordu. "Golan," dedi mutlulukla. Trevize ban kaldrp "Janov! Sanki beni rahatsz etmek kanunlara aykrym gibi srekli parmak ularna basarak giriyorsun buraya. Kapy kapat ve otur. Otur ltfen, una bir baksana." Ekrandaki gezegeni gsterdi ve "Her birisi olduka kk iki ya da kraterden daha fazla krater bulamadm." dedi. "Bu gerekten bir eyi deitirir mi Golan?" "Deitirmek mi? Elbette. Nasl sorarsn bunu?" Pelorat aresiz bir ekilde kollarn serbeste aa sallad. "Btn bunlar bana ok yabanc. niversitede adeta bir tarih kurdu idim. Tarih'ten baka sosyoloji, psikoloji dersleri aldm. Ayrca eski dil ve edebiyat zerine altm ve mezuniyet tezim de mitoloji hakkndayd. Ama Planetoloji, ya da fizik bilimlerinin yanna bile yanamadm." "Bu bir su deil, Janov. Bu bildiin eyleri bilmeyi tercih ederim. Eski diller ve mitolojideki bilgin bizlere mthi yararlar salad. Bunu biliyorsun ve Planetoloji meselesine gelince, bununla da ben ilgilenirim." Szne devam etti, "Gryorsun, Janov, gezegenler kk nesnelerin birbiriyle arpmalar sonucu oluurlar. En son arpan son birka para da kraterleri oluturur. Byk bir olaslkla durum bu. Eer bu gezegen dev bir gaz ktlesi olacak kadar iriyse, bir gaz ynndan oluan atmosferin altnda SM bir yaps vardr. Bu yzden de ona arpan paralar suya gmlr ve hibir iz brakmazlar. "Kat haldeki daha kk gezegenlerde ise buzlu ya da kayalk olsun krater izleri bulunur. Bu tabakalar yerinden oynatan bir nesne olmadka izler ylece kalrlar. Bu deiildik ekilde grlr. "lk olarak, gezegende sv bir okyanusu rten buzlu bir yzey olabilir. Bu durumda herhangi bir cisim buzu krp etrafa sular sratabilir. Daha sonra buz yemden donar ve tabir yerindeyse deliin kenarlarn dzler. Byle bir gezegen souk olmal ve bizim yaanabilir olarak nitelediimiz gezegenlerden olmamaldr. "kinci olarak eer gezegen volkanik olarak aktifse burada oluan kraterler yanardalardan srekli fkran lavlar ve kller tarafndan kapatlr. Ama byle bir gezegen ya da uydu da yaamaya elverili olamaz. "nc durumda yaanabilir gezegenleri grebiliriz. Bu tip gezegenlerde kutuplarda grlen trden buz tepeleri bulunabilir ama okyanusun byk bir ksm normalde olduu gibi svdr. Buralarda da aktif volkanlar bulunabilir ama bunlar seyrek bir ekilde dalmlardr. Byle gezegenlerde ne deliklerin etraf salamlar, ne de onlar doldurulur. Ama buralarda da erozyonun etkisi grlr. Rzgrlar ve hareket halindeki sular kraterleri andrrlar. Bylece eer burada yaam varsa canllarn yaamlar da hep hareket iindedir. Anlyorsun deil mi?" Pelorat bunu dnd bir an. Sonra "Ama Golan, seni hi anlamyorum. Yaklatmz bu gezegen..." Trevize "Yarn oraya iniyoruz." dedi neeyle. "Ama bu gezegende hi okyanus yok ki?" "Sadece ince buz tepecikleri var." "Ya da atmosfere ok benzer bir ey." "Terminus'taki atmosfer younluunun ancak yzde biri kadar." "Ya hayat?" "Hibir belirti saptayamadm henz?" "yleyse kraterleri yok eden sebep ne olabilir?" "Okyanus, atmosfer ve yaam" dedi Trevize. "Bak, eer balangcndan beri eer bu gezegende hava ve su olmasayd, burada olumas muhtemel kraterlerin hl bulunmas gerekirdi ve btn yzey kraterlerle dolu olurdu. Kraterlerin bulunmay en bandan beri burada hava ve suyun bulunduunu kantlar. Hatta yakn gemite belki de burada byk bir atmosfer tabakas vardr. Bununla beraber burada bir zamanlar zerinde denizleri ve okyanustan barndran engin ukurluklar grlyor. Ayrca imdi kurumu durumda bulunan nehir yataklar iin sylenecek hibir ey yok. Bu yzden, grdn gibi burada erozyon olmu ve bu da ok ksa bir zaman nce son bulmu. Yeni krater oluumlar iin daha ok az zaman gemi." Pelorat pheliydi. "Bir Planetoloji olmayabilirim ama bana yle geliyor ki bu gezegen belki de milyarlarca yldr youn bir atmosfere bal kalabilecek kadar bykse, onu birdenbire kaybetmez, deil mi?" "Byle dnmemem gerek, biliyorum. Ama bu gezegen atmosferini yitirmeden nce phesiz bir yaam barndryordu, insan yaam. Tahminim u ki bu gezegen Galaksideki insan barndran dier btn

gezegenler gibi bir yapda olumu. Asl sorun, burada insan yaam balamadan nceki koullan ya da insan hayatn daha konforlu bir hale getirmek iin neler yapldn veya aslnda hangi koullar altnda yaamn bittiini bilmememizden kaynaklanyor. Atmosferi yutan ve insan yaamna son veren bir felaket olmu olabilir. Ya da insanlarn burada bulunduklar srece kontrol ettikleri tuhaf bir dengesizlik vard ve onlar yok olunca da ortaya kan feci bir atmosfer azalmas oldu. Belki oraya vardmzda yant bulabiliriz, belki de bulamayz. Bunun bir nemi yok." "Ama eer bir zamanlar burada yaam var olduu halde imdi yoksa bunlarn hibirisi artk bir ie yaramaz. Gezegende koullarn u ana kadar yerleime hi uygun olmamas ya da sadece imdi uygun olmamas arasnda bir fark yok bence." "Sadece imdi yaanlmaz bir yer obayd, daha nce burada yaam olanlarn kalntlarnn da bulunmas gerekirdi." "Aurora'da kalntlar vard ve..." "ok doru, ama Aurora'da yirmi bin yldr yamur, kar, donma ve erime, Rzgr ve s deiiklikleri vard. Ayrca orada yaam da bulunuyordu. nsan yaamam olabilir ama birok yaam sregelmitir. Kalntlar da kraterler gibi anabilir, hem de daha hzl olarak. Ve yirmi bin ylda iim ize yarayabilecek hibir ey kalmad. Ama burada, bu gezegende belki yirmi be bin, belki de daha az bir zamandr hi rzgrsz, frtnasz ya da yaamsz bir sre vard. Bu arada s deiiklii bulunduunu da belirtmeliyim ama hepsi bu. Harabelerin hepsi iyi muhafaza edilmi olarak kalacaktr." Pelorat endieyle "Ya harabeler yoksa? Gezegende hi hayat olmamas ya da herhangi bir dzeyde insan yaam bulunmamas ve atmosferin yitirilmesinin insanlarn kesinlikle ilgisi olmad bir sebepten olmas mmkn olabilir mi?" Trevize "Hayr, hayr" dedi. "Byle ktmserlikle yaklama bana, nk ie yaramaz. Buradan bile, grdm eyin bir ehir olduunu anlayabiliyorum. Bu yzden yarn oraya iniyoruz." 64. Bliss endieli bir tonda "Sonunda Fallom onu Jemby'ye, kendi robotuna geri gtreceimize inand" dedi. Trevize bolukta srklenen geminin altndan kayp giden gezegen yzeyine dalmken "Hmm." dedi. Daha sonra da sanki onu ge iitmiesine ban kaldrd ve "Bu, onun sahip olduu tek ebeveyn idi deil mi?" "yle, phesiz, ama o Solaria'ya geri dndmz sanyor." "Solarlya benziyor muymu buras?" "Nereden bilsin?" "O halde ona bunun Solarl olmadn syle. inde grafikler bulunan bir ya da iki bavuru kitab vereceim sana. Birok yaanmaz gezegenin yakndan ekilmi resimlerini gster ona ve bunlardan daha milyonlarca bulunduunu da akla. Buna vaktin olacak. Byle byk bir gezegen tespit edip oraya vardmzda orada ne kadar babo dolaacamz kestiremiyorum. ' "Sen ve Janov mu?" "Evet, Fallom istesem de bizimle gelemez. Buna ancak bir deli izin verebilir. Bu gezegende uzay giysilerine ihtiyacmz olacak, Bliss. Burada hi solunacak hava yok. Ve Fallom'a uyacak bir uzay elbisemiz bulunmuyor. Bu yzden o ve sen gemide kaln." "Niin ben?" Trevize'nin dudaklarndan duygusuz bir glmseme belirdi. "unu belirtmeliyim ki, sen de oraya gidersen kendimi daha emniyette hissederim. Ama Fallom'u bu gemide yapayalnz brakamayz. Hi istemedii halde gemiye zarar verebilir. Janov'u da yanmda gtrmeliyim. nk orada eski yazlar bulunup bulunmadn ancak o anlayabilir. Bu da demek oluyor ki sen burada Fallom'la kalyorsun. Bundan holanacan sanmyorum." Bliss kararsz grnyordu. Trevize "Bak" dedi. "Ben istemediim halde sen Fallom'un gitmesini istedin. Bize glk karmaktan baka bir ie yaramayacana eminim. Bu yzden onun aramzda olmas bizi kstlayacak ve sen de ona uymak zorunda kalacaksn. Yani szn ksas, o burada olduu iin sen de onun yannda olacaksn." Bliss i ekti. "Evet, yle grnyor." dedi. "Gzel. Janov nerede?" "Fallom'la beraber." "ok iyi. Git ve onu bana getir. Konumak istiyorum." Pelorat ieriye girdiinde Trevize hl gezegen yzeyini inceliyordu. Onun dikkatini ekmek iin boazn temizledi. "Bir sorun mu var, Golan?"

"Hayr, pek sorun denemez buna. Sadece kararszm. Bu tuhaf bir dnya ve orada neler olduunu bilmiyorum. Geride kalan ukurluklara baklrsa buradaki denizler ok byk olmal, ama bunlar derin deil. Bu izlere bakarak unu syleyebilirim ki buradaki insanlar deniz suyunu artp kullanyorlarm ve kanallardan yararlanyorlarm, ya da belki de denizler ok tuzlu deilmi. Taban kesinimde yaylan geni tuz tabakalarnn bulunmay bu fikri destekliyor. Ya da okyanus yok olduunda iindeki tuzlar da beraberinde gtrm olabilir. Bu da burada insan parma olduunu gsterir." Pelorat telala "Ltfen cahilliimi bala Golan, ama btn bunlarn bizim aradmz eyle bir ilgisi var m?" "Sanyorum yok, fakat merakm bir trl yenemiyorum. Bu gezegenin insan yaam iin nasl elverili hale getirildiini ve bundan nce ne durumda olduunu bir bilebilseydim, o zaman belki de byle terk edildikten sonra ya da ok az nce neler olup bittiini renebilirdim. Ve ona ne olduunu bilebilirsek ho olmayan srprizlere kar uyank olabiliriz." "Ne tip srprizler? l bir gezegen deil mi buras?" "Yeterince az bir miktar su, ince, solunamayan bir atmosfer. Ayrca Bliss hibir zihni faaliyet alglamyor." "Bu da herhalde olay zmler, deil mi?" "Zihni faaliyetin bulunmay yaamn olmadn gstermez ki?" "Ama tehlikeli bir yaratn yaamadndan emin olabiliriz." "Bilemiyorum. Ama seninle konuacam konu bu deildi. lk olarak aratracamz iki ehir var. Hepsi ok iyi durumda grnyorlar. Havaya ve okyanuslara zarar veren ey onlara dokunmam galiba. Neyse, zellikle bu iki ehir dierlerinden byk. Byk olannda bo alan bulmak hemen hemen imknsz gibi. ehrin kenar mahallelerinde uzay istasyonlar bulunuyor ama merkezde byle eyler yok. Dierinde ise bo yerler grlyor. Bu yzden ehrin ortasna inmemiz kolay olacak. Tabii ki bir uzay limanna deil ama bu kimi ilgilendirir artk?" Pelorat yzn ekitti "Karan benim vermemi mi istiyorsun, Golan?" "Hayr, o ii ben yaparm. Sadece senin dncem renmek isterim." "Byle yaylm byk bir ehir olsa olsa bir ticaret ya da retim merkezidir. Bo alanlar bulunan daha kk u ehir ise ynetim merkezi olsa gerek. Bizim istediimiz, ynetim merkeziydi. Antsal yaplar da var m?" "Antsal yap da ne demek?" Pelorat glmseyerek "Ben de pek bilmiyorum. Adetler gezegenden gezegene, zamandan zamana deiikliklere uruyor. Bununla beraber sanyorum antsal yaplar her zaman iri, ie yaramaz ve pahaldrlar. Comporellon'dayken bulunduumuz yerdeki gibi." imdi glmseme sras Trevize'deydi. "Byle yukardan bakarak konumak ok zor ve yaklarken ya da uzaklarken yle bir baktmda ok kark grnyor. Neden ynetim blmn tercih ediyorsun?" "nk gezegen mzesini, ktphaneyi, arivleri, niversiteleri falan belki orada bulabiliriz." "Gzel. yleyse kk olan ehire gidiyoruz. Belki bir eyler bulabiliriz. ki kere eli bo dndk, kimbilir imdi bulacamz neler vardr burada." "Belki de nc kez denemede ansmz yaver gider." Trevize kalarm kaldrarak "Bu cmleyi nereden duydun?" dedi. "Eski bir eyden. Onu eski bir efsanede grmtm. Sanyorum nc kez denendiinde baarl olunabileceini anlatyor." "Bu uurlu bir sze benziyor" dedi Trevize. "O halde bu nc denememizde ansmz yaver gitsin."

15. BLM YOSUNLAR


65. Trevize uzay giysisi iinde tuhaf grnyordu. Darda kalanlar, normalde belindeki silah klf deil, bu zel elbisenin bir paras olan ve daha dayanld bir maddeden yaplm klflard. Silahn zenle sa tarafa yerletirdi, sol tarafta ise nronik krbac vard. Bu sefer silahlar yeniden arj edilmiti ve Trevize artk hibir kuvvetin onlar geri alamayacan dnyordu. Bliss glmseyerek "Havas bile bulunmayan bir gezegende bu silahlan tayacak msn? Neyse, bover senin kararlarn tartacak deilim." dedi. Trevize "Gzeel!" dedi ve kendi kaskn giymeden nce Pelorat'nkini takmasna yardm etmek iin geriye dnd. Daha nce hi uzay giysisi giymemi olan Pelorat "Bunun iinde gerekten nefes al abilecek miyim,

Golan?" diye szland. Trevize "Sz veriyorum." dedi. Bliss kolu Fallom'un omuzunda olduu halde son balantlar izledi. Kk Solarl uzay elbiseleri iindeki bu iki nesneyi ak bir endieyle izliyordu. Titriyordu ve Bliss ona gven verircesine kolunu iyice bastrd. Hava basnl i kap ald, arasndan geerken geriye dnp eldivenli ellerini salladlar ve kap kapand. Daha sonra da ana kap ald ve hantal bir ekilde l bir gezegenin toprana ayakbastlar. afak skyordu. Gkyz berrak ve pembemsi renkteydi ama henz gne domamt. Gnein doaca parlak ufuk boyunca hafif bir sis vard. Pelorat "Hava souk" dedi. Trevize "yor musun?" diye sordu aknlkla. nk giysiler ok iyi yaltlmt ve arada srada bir sorun ksa bile, o da ancak artan vcut ssndan kurtulma ihtiyacndan olabilirdi. Pelorat, "Hayr, hi myorum, ama-bak" derken sesi Trevize'nin kulaklndan ok net duyuldu. Bir taraftan da eliyle bir eyi gsteriyordu. afak vaktinin pembeliinde yaklatklar binann n ksmnda zeri kra kapl harap ta, bakr kzllna brnmt. Trevize "Byle ince bir atmosferle burada geceler senin umduundan daha souk, gndzler ise daha scak olabilir. Tam u anda gnn en souk zaman ve bizim iin gne gibi ar scak bir yer oluncaya kadar birka saat geer herhalde." Sanki lanetli bir by yaparcasna gnein yuvarlakl ufkun stnde beliriverdi. Trevize her zamanki konukanlyla "Sakn bakma ona," dedi. "Kafandaki kask yanstcdr ve ultraviyole nlar geirmez, ama yine de tehlikeli olabilir." Ykselmekte olan gnee arkasn dnd ve kendi glgesi binaya dt. Gne ile don zlmeye balamt. Duvardaki koyu renkli slaklk da birka dakika sonra kayboldu gitti. Trevize "Bu binalar burada uzaydan olduu gibi gzel grnmyorlar. Hepsi atlak ve harap. Sanyorum s deiiminin bir sonucu bu. Ayrca belki de binlerce yl su szntlarnn her gece donup her gn buharlamasnn da bunda etkisi vardr." dedi. Pelorat "u giriin st ksmnda taa kazlm baz harfler var, ama harap olduu iin okunmas ok g." dedi. "Becerebilir misin bunu Janov?" "Bir eit finans kurumu. En azndan banka anlamna gelebilecek bir szck seebiliyorum." "Hangisi bu?" "inden para ekilen, iletilen, yatrlan, dn verilen deerli eylerin depoland bir bina. Eer dndn bu ise tabii." "Tamamen bu ie ayrlm bir bina m? Hem de hi bilgisayar olmakszn?" "Hi bilgisayar olmakszn ve ok iyi bir ekilde." Trevize omuz silkti. Eski tarih iin hi ilham yoktu iinde. Artan bir hzla evrede dolandlar. Her bir yapda daha az zaman harcyorlard. Bu sessiz ve l ortam onlar ok huzursuz ediyordu. zerinde davetsiz gezindikleri binlerce yllk bu harabe, ehrin her eyi gitmi sadece kemikleri kalm bir iskeleti gibiydi. Scaklk kuandan olduka uzaklamlard ama Trevize gnein ssn sanki srtnda hissedeceini dnyordu. Onun sanda yaklak yz metrelik bir mesafede bulunan Pelorat serte "una bak" dedi. Sesi Trevize'nin kulaklarnda nlad. "Barma, Janov. Ne kadar uzakta olursan ol fsltlarm bile duyabiliyorum. Ne var, ne oluyor?" dedi. Birdenbire yumuayan sesiyle Pelorat "Bu, anladm bu." dedi. Trevize de yanna geldi. Tam nlerinde katl bir yap bulunuyordu. atsndaki izgiler geliigzeldi ve zerinde sanki bir zamanlar orada bulunduu halde sonradan yklarak paralara ayrlm kabartmalara benzeyen byk kaya kalntlar vard. "Emin misin?" dedi Trevize. "eriye girersek anlarz." Engin ve geni yapl be basamaa kp ok geni bir meydan getiler. Bu ince younluktaki havada metal ayaklar grltden ziyade fsltl bir titreim yapyorlard. Trevize "Senin bir zamanlar byk, kullansz ve pahal demekle neyi kastettiini imdi anlyorum" diye mrldand. Geni ve yksek bir salona girdiler. Gne uzun pencerelerden szarak ieriyi aydnlatrken glgedeki eyleri de adeta grnmez klyordu. nce atmosferde k pek az yaylyordu.

Tam ortada ise yapma grnml bir kayann zerinde normal bir insandan daha iri bir figr vard. Kollardan birisi dmt. Dier kol ise omuzdan atlakt. Trevize serte bir aplak indirse onun da yklacan iinden geirdi. Heykele bu kadar fazla yaklamann iinde byle dayanlmaz bir vahilie sebep olacan dnd. "Bu kim olabilir acaba? Merak ediyorum." dedi. "Hibir yerde bir iaret yok. Sanyorum bunu yapanlar, onun ok nl olduunu ve hibir kantlaycya ihtiyac olmadn dnmlerdir, ama imdi..." Byle filozofik olmann tehlikeli olabileceini dnerek ilgisini dier ynlere evirdi. Pelorat yukarya bakyordu ve Trevize de aynen yle yukar bakt. Duvarda Trevize'nin okuyamad iaretler ve oymalar vard. "Hayret" dedi Pelorat. "Belki de yirmi bin yllk olduu halde burada gneten ve rutubetten korunmular ve hl, okunabiliyorlar." "Bence deil." dedi Trevize. "Eski yazyla yazlm ve bu yzden de gsterili duruyor. Evet, bir bakalm una, yedi -bir-iki..." Sesi mrltlara dnt ve sonra yeniden konutu "Listede elli isim var ve elli adet yabanc gezegen bulunduu kabul ediliyordu. Buras da Dnyalar Salonu bence. Sanyorum buradaki elli adet isim muhtemelen yerleim srasna gre dzenlenmi. Birincisi Aurora ve Solarl ise sonuncusu. Eer dikkatini ektiyse burada ilk altsnda yedi ve sonuncusunda ise sekiz isim bulunan toplam yedi kolon var. Sanki yediye yedi ebadnda bir grid planlanp daha sonra buna Solarl eklenmi gibi duruyor. Sanyorum dostum, bu liste Solarl dzenlenmeden ve orada yerleime balamadan nceki zamanlara uzanyor." "Peki, bu zerinde durduumuz gezegen hangisi? Bunu syleyebilir misin?" "Dikkat edersen nc kolonda yukardan aa doru beinci, sralamada ise on dokuzuncu isim dierlerinden daha byk harflerle yazlm. Herhalde bu steyi dzenleyenler kendilerine bulunduklar yerden dolay bir nme pay ayrmak iin yeterince bencil davranmlar. Bununla beraber..." "Oradaki isim ne?" "karabildiim kadaryla 'Melpomenia' yazyor galiba. imdiye kadar hi byle bir ey duymadm." "Yeryz anlamna gelebilir mi?" Pelorat hayr anlamnda serte ban yana sallad ama kaskn iinde fark edilmedi bu. "Eski efsanelerde 'Yeryz' anlamna gelen dzinelerce szck var. Bildiin gibi bunlardan birisi de 'Gaia' ve 'Terra', 'Erda' gibi szckler de ayn eyi ifade ediyorlar. Hepsi de ksa kelimeler. Bu anlamdaki hi uzun bir szck bilmiyorum. Ya da Melpomenia'y andran ksa dier bir kelime de hatrlamyorum." "yleyse u anda dnyada deil Melpomenia'da bulunuyoruz." "Evet. Ve ayrca daha nce de sylemeye altm gibi, Melpomenia'nn koordinattan byk olarak yazlmaktan daha doru ve iyi bir ekilde 0.0.0 olarak verilmi, sen de bu koordinatlarn herhangi birinin gezegenine ait olduunu sanyorsun." "Koordinatlar m?" dedi Trevize aknlkla. "Bu liste koordinatlar da m veriyor?" "Evet. Her bir isim iin rakam var. Sanyorum bunlar koordinatlar olacak. Baka ne olabilirler ki?" Trevize cevap vermedi. Uzay giysisinin sa yanndan kk bir blme at ve kk bir cihaz kard. Cihaz bir kablo ile ieriye balyd. Onu gzne dayayp duvardaki yazlara doru evirdi. Eldivensiz olarak bir anda yapabilecei bir i, eldivenli hantal elleriyle zor bir eye dnmt. Pelorat "Fotoraf makinesi mi?" diye sordu gereksizce. "Grnty annda geminin bilgisayarna iletecek bir alet." dedi Trevize. Deiik alardan birok fotoraf ektikten sonra "Bir dakika yksee kmam gerek. Bana yardm et, Janov" dedi. Pelorat ellerini zengi gibi birletirdi. Ama Trevize ban sallayarak, "Bu benim arlm tamaz. Ellerinin ve dizlerinin stne ok." dedi. Pelorat gayretle yle yapt ve Trevize de zenle makineyi yerine yerletirdikten sonra Pelorat'n omuzuna ve oradan da heykelin tabanna kt. Salamln denemek iin onu sallamaya alt, dizini bkerek oraya yerletirdi ve kendisini yukar itip kolsuz omuzu tutmak iin ondan destek ald. Ayak parmaklarn gsteki bir girintiye yerletirerek kendini yukar itti ve nihayet birazck homurdanarak omuza kp oturmay baard. Bu heykele ya da onun temsil ettii eye sayg gstermi olanlar iin Trevize'nin bu hareketi gnahkr nitelik tayabilirdi. Oraya

oturmaya alan Trevize bu dnceyle irkildi. Pelorat endieyle "Dp bir yerini kracaksn imdi!" diye bard. "Dp bir yerimi krmam ama sen sar edebilirsin beni." Trevize fotoraf makinesini alp yeniden oraya yneltti. Birok fotoraf ektikten sonra makineyi yerine koydu ve ayaklar heykelin tabanna deinceye kadar dikkatle aaya kayd. Aa atlad ve heykelin salam kolu ufaland ve aada ufak bir moloz yn oluturdu. Aaya derken hibir grlt duyulmad. Bir muhafz gelip kendisini yakalamadan saklanacak yer bulmay dnd korkuyla. Daha sonra 'hayret' dedi kendi kendine. nsan kazara ok nemli grnen bir eyi krarsa aynen ocukluuna dnyordu. Bu korkusu sadece bir an srd ve birden sona erdi. Pelorat'n sesi vahi ve kabayd. Ama buna ramen yine de rahatlatc bir eyler syleyebildi. "Bover Golan. Zaten neredeyse kendi kendine decekti." Sanki paralarn dt yeri gsterecekmi gibi nce heykelin dibine ve sonra da yere bast. Byke bir para buldu ve "Golan, buraya gelir misin?" diye seslendi. Trevize yanna geldi ve kolun omuza eklenen bir ksm olduka aka belli olan bir paray gstererek "Nedir bu?" dedi. Trevize dikkatle inceledi. Parlak yeil renkli pamuk gibi bir eydi bu. Trevize eldivenli parmaklaryla onu hafife ovuturdu. Kolayca temizlendi. "Yosuna benziyor." dedi. "u bahsettiin beyinsiz canllar m?" "Zihni faaliyetlerinin derecesinden tamamen emin deilim. Sanyorum Bliss bunun da bir zihni olduunu iddia eder, ama ona gre bu tan da bir uuru vardr." Pelorat "Sence kayalar harap eden ey bu yosunlar olabilir mi?" dedi. Trevize "Eer bunda bir etkisi olduysa hi amam. Burada gne bol ve su da var. Atmosferin yansn su buhar oluturuyor. Geri kalan ise nitrojen ve etkisiz gazlardr. Sadece ok az miktarda karbondioksit var. Bu da insana hi bitki bulunmadn dndrebilir. Karbondioksitin dk miktarda olmas bunun tamamen kayalk rt ile iliki iinde olmasndandr. imdi; eer bu kayada karbondioksit varsa bu yosun, belki salglad asitle onu paralyor ve retilen karbondioksitten faydalanyordu. Gezegendeki baka hayat biimi olabilir bu." "Byleyici," dedi Pelorat. "phesiz yle" dedi Trevize. "Ama sadece bir noktaya kadar. Yabanc gezegenlerin koordinatlar daha ilgin, ama aslnda biz, yeryznn koordinatlarn aryoruz. Eer burada deilse, binann bir baka yerindedir ya da baka bir binadadr. Gel Janov." Pelorat "Ama bilirsin ki" diye sze balad. Trevize "Hayr, hayr" dedi sabrszca. "Sonra konuuruz. Eer varsa, bu binadan neler elde edeceimi grmeliyiz." Hava iyice snmaya balad. Sol eldiveninin stndeki kk termometreye bakt ve "Hadi, gelsene." diye seslendi. Oday boydan boya yryerek yavaa getiler. Mmkn olduunca ar hareket etmeye gayret ediyorlard. Bunun nedeni ses karmamak ya da kendilerini iitebilecek birine kar duyduklar korku deildi. Sadece yrrken sebep olduklar titreimin daha fazla zarar vermesinden biraz endie ediyorlard. Ayaklarnn kard toz yukar doru hafife kalkyor ve derhal ince havann iinde kalyordu. Ayrca arkalarnda ayak izleri de brakyorlard. Bazen karanlk kelerde birbirlerine byyen yosun trlerini gsteriyorlard. Byle gelimekte olan yosunlar arasnda yrmek onlar biraz ferahlatmt. Kk bir seviyede de olsa bir canl, gezegendeki l, boucu havay yumuatyordu. Ayrca civardaki yaplardan ok uzun zaman nce burada yaam olduu anlalyordu. Pelorat "Bence buras bir ktphane olmal." dedi. Trevize merakla etrafa baknd. Raflar grnyordu. Daha da dikkatle baknca gzne ssleme gibi grnen eylerin aslnda birer kitap-film olabileceini dnd. Uzanp dikkatle bir tanesini ald. Kaln ve kaba duruyorlard. Bunlarn sadece birer klf olduunu anlad. Kaln parmaklar ile onu amay denedi ve sonunda becerdi. inde birok disk bulunuyordu. Onlar da kalnd ve kolayca krlacak gibi duruyordu. Ama Trevize bunu denemedi. "nanlmayacak kadar eski bunlar" dedi. Pelorat eski Melpomenianllar bu ilkel teknolojileri yznden savunurcasna "Binlerce yl yanda ama " dedi. Trevize, filmdeki eskiden kullanlan ssl yazdaki kvrmlar gstererek "Balk bu mu? Neyi anlatyor?" diye sordu.

Pelorat onu incelerken "Pek emin deilim dostum. Sanyorum szcklerden birisi mikroskobik yaam hakknda belki de mikroorganizma anlamnda bir eydi. Korkarm Standart Galaktik dilinde bile olsa anlayamayacam teknik mikrobiyolojik terimler bunlar" dedi. "Belki" dedi Trevize surat asarak "Ve kimbilir bunu okuyabilsek bile bize hibir yarar olmayabilir. Mikroskobik hcrelerle iimiz yok bizim. Bana bir iyilik yap, Janov. u kitaplardan bir ksmna bir gz at ve konusu ilgin olan bir balk var m bak bakalm. Sen bununla urarken ben de u kitap-okuyucular inceleyeyim." Pelorat merakla "Bunlar kitap-okuyucular m?" dedi. Bodur kbik eylerdi bunlar. zerlerinde meyilli ekranlar ve eimli uzantlar bulunuyordu. Ya dirsek dayamak iin ya da elektro bloknot yeri olarak kullanlyordu. Trevize "Eer buras bir ktphaneyse, u ya da bu eit bir kitap-okuyucu bulunmas gerekir ve bu da sanki yleymi gibi duruyor." dedi. Byk bir zenle ekrandaki tozu sildi ve hangi maddeden yaplm olursa olsun ekrann bundan zarar grmemesi iini ferahlatmt. Kontrol mekanizmasn yavaa birer birer kullanmaya balad. Hibir ey olmad. Dier kitap-okuyucuyu denedi. Sonra da dierini. Ama sonu hep olumsuzdu. armamt. Byle ince bir atmosferde yirmi bin yl alacak ekilde ve su buhar geirmez olarak yaplm bile olsa, hl enerji kayna sorunu vard. Depolanan enerji her ne yaplrsa yaplsn zamanla boalrd. Bu da ikinci termodinamik yasasnn yaygn ve kanlmaz bir yn idi. Pelorat arkasnda duruyordu. "Golan?" diye seslendi. "Evet?" "Bir kitap-film var elimde ve..." "Ne cins?" "Sanyorum uzay uularnn tarihi hakknda." "Mkemmel ama eer bu okuyucular altramazsam bize hibir faydas olmaz." aresizlik iinde yumruklarn skt. "Filmi alp gemiye gtrebiliriz." "Bunu bizim okuyucuya nasl uyarlayacam. Ya uymazsa, hem tarayc sistemimiz kesinlikle buna ters der." "Ama btn bunlar gerekten gerekli mi, Golan? Eer biz..." "Gerekten gerekli, Janov. imdi szm kesme de dinle. Ne yapacama karar vermeye alyorum. Okuyucuya ek g vermeyi deneyebilirim. Belki de tek ihtiyac olan ey budur." "Gc nereden bulacaksn?" "eyy." Trevize silahlarn ekti ve bir an inceledi. Sonra birini yerine koydu. Nrotik krbac ise at ve enerji dzeyini inceledi. G maksimumdayd. Trevize yere yzkoyun kapakland ve okuyucunun arkasna ulat (burasnn arka taraf olduunu dnyordu) ve onu ileriye doru itmeyi denedi. Alet hafife ileri gitti, o da incelemeye balad. Kablolardan birisi enerjiyi tayor olmalyd, tabii ki o da duvarn dndan geliyordu. Akta hibir f ya da balant yoktu (en basit bilmen kurallarn bile bilinmez olduu ilkel ve yabanc bir kltr nasl aratracaklard?). Kabloyu nce yavaa sonra da hzla ekti. nce bir tarafn, sonra da dierini evirdi. Duvarn kablonun evresindeki kesimini itekledi ve duvar civarndaki kabloyu da itti. Btn dikkatini elinden geldiince okuyucunun arkasna yneltti ama hibir eyde baard olamad. Kalkmak iin bir elini yere koydu ve ayaa kalktnda kablonun da kendisiyle kalktn grd. Bunu nasl yapt hakknda en kk bir ey bile bilmiyordu. Kopmu ya da tahrip olmua benzemiyordu. Kablonun ucu przszd ve duvarda bal bulunduu yerde bir nokta olumutu. Pelorat hafife "Golan, izin verirsen..." Trevize inat bir ekilde kolunu sallayarak "imdi olmaz, Janov. Ltfen!" dedi. Birden, sol eldiveni zerinde izgiler grnen yeil renkli maddeyi fark etti. Okuyucunun arkasn incelerken bir para yosun koparp ezmi olmalyd. Eldiveninde hafif bir slaklk vard ama Trevize bunu incelerken onlar da kurudu ve kahverengiye dnt. Kabloya dnerek dikkatle bakt. Kopuk ucu iyice inceledi. Orada kablolarn girebilecei iki delik bulunuyordu. Tekrar yere oturup nrotik krbacn gcn at. Dikkatle tellerden birinin kutup balarn yaltp gevetti. Sonra, onu yavaa delie yerletirip sonuna dayanncaya kadar itti. Yeniden geriye ekmeye altnda sanki arkadan birisi tutmu gibi kablo hareketsizdi. Onu g kullanarak kartma isteini frenledi. Dier kablonun ucunu da yalttktan sonra onu da dier delie yerletirdi. Bu kablo devreyi tamamlayacak ve okuyucuya gerekli enerji byle salanacakt.

"Janov" dedi, "Sen her eit kitap-filmlerden ok iyi anlarsn. u kitab okuyucuya yerletirebilir misin?" "Ama bu gerekten gerek..." "Ltfen, Janov, niin gereksiz sorular sormakta srar ediyorsun? ok vaktimiz var. Ama gecenin ge saatlerine kadar bekleyip, hava iyice souyunca dnmek istemiyorum." "Herhalde yle olsa gerek" dedi Janov, "Ama..." Trevize "Gzel" dedi, "Eer bu, uzay uularnn tarihini anlatyorsa nce yeryz ile balamas gerek. nk uzay uular nce oradan yaplmaya baland. imdi bunun alp almadna bir bakalm." Pelorat, biraz akn, kitap-filmi cihazn uygun yerine yerletirdi ve talimat bulmak iin kontrol mekanizmalarn incelemeye balad. Trevize ksmen kendi gerilimini de gidermek iin alak bir sesle konutu: "Bence burada da robotlar olmal. Her trden, urada burada kullanlan cinslerden. Asl sorun enerji kaynaklarnn uzun zamandr ie yaramaz olarak durmasdr. Yeniden doldurulsa bile beyinleri ne olacak? Vitesler ve dililer bin yl dayanabilir. Ama ya beyinlerdeki btn mikro-dmeler ya da ok kk nesneler ne olur? Hepsi bozulmu olabilir. Byle olmam olsa bile dnya hakknda ne biliyor olabilirler? Neyi?.." Pelorat "te okuyucu alyor dostum." dedi. erinin lo nda okuyucunun ekran haf if hafif parlamaya balad. Balangta ok zayf bir kt ama Trevize nronik krbacn gcn hafife ykseltince gittike parlaklamaya balad. Etraftaki ince younluktaki hava gne nn uzantlarn kesiyor ve bu yzden oda yeterince k alamyordu. Bu lo ortam iinde ekran olduka parlak grnyordu. Ekran ara sra kararmasna ramen parldamaya devam ediyordu. Trevize "Ayarlanmas gerekiyor" dedi. "Farkndaym" dedi Pelorat, "Ama elimden gelen bu. Filmin kendisi bozulmu olmal." imdi ekrandaki glgeler daha sk grnyordu. Belli aralarda karikatr benzeri bir ekil hafife far k ediliyordu. Bir an sren ani bir parlaklktan sonra ekran yemden karard. Trevize "unu geriye alp durdursana, Janov." dedi. Pelorat zaten buna abalyordu. nce geri sonra da ileri sardktan sonra kitap-filmi sabitletirdi. Trevize gayretle onu okumay denedi ama sonra beceremeyince hiddetle "Sen yapabilir misin Janov?" dedi. Pelorat gzlerini ksarak ekrana bakt ve "Tamamen deil" dedi, "Galiba Aurora hakknda. Bu konuda birok ey sylenebilir. Sanyorum, ilk uzay tesi yolculuu anlatyor. 'Asl al' deniyor burada." Filmi ileri sard, ekran yine parlayp snd. "u ana kadar grdm btn eyler bu yabanc gezegenler hakkndaym gibi geliyor, Golan. Yeryz hakknda hibir ey yok." Trevize zntyle "Evet, yoktur tabii. Burada da her ey Trantor'da olduu gibi silip sprlm. Kapat u aleti artk." dedi. Pelorat okuyucuyu kapatrken "Ama bunun bir nemi yok..." diye sze balad. "Niin? Dier ktphaneleri mi aratracaz yoksa? Orada da bir ey kalmamtr. Her yerde ayn." Biraz nce konuurken Pelorat'a bakmt. imdi ise korku ve aresizlikle gzlerini ona dikmiti. "Biliyor musun?" dedi. "Mask'nn n yznde ne var yle?" Pelorat hemen eldivenli elini kasknn camna getirip oradan bir ey ald ve bakt. aknlkla "Nedir bu?" dedi. Sonra Trevize'ye bakp konumasna devam etti. "Senin de kasknda tuhaf bir ey var, Golan" dedi. Trevize o anda bir ayna arad. Ama etrafta hi ayna yoktu ve eer olsayd bile a gereksinim duyacakt. "Gel gne na kalm. Olur, mu?" dedi ve onu, en yaknda gne olan bir pencereye yar srkler bir tarzda gtrd. Uzay giysisinin izole edici yapma ramen gnein scakln srtnda hissediyordu. "Gnee bak Janov ve gzlerini kapat." Kaskn nndeki eyin ne olduu hemen anlalmt. Uzay giysisinin metalize kuma ile kaskn camnn birletii yerde sk bir yosun katman olumutu. Bu yosun, camn etrafn epeevre yeil bir yumak halinde saryordu. Trevize kendisininkinde de bunun aynsndan olduunu fark etti. Bir parman uzatarak Pelorat'n yosununu temizlemeye alt. Bazlar ezildi ve eldivenin zerinde yeil bir leke brakarak yere dkldler. Gne nda parlayan bu leke sanki katlam ve kurumu gibi grnyordu. Yeniden yosun temizlemeye devam etti, bu sefer yosunlar atrdayarak dkld. Kahverengimsi bir renk alyorlard. Bu kez biraz daha serte ovuturarak Pelorat'n camn temizlemeye balad. "Benimkini de sen yap, Janov" dedi. Biraz sonra "Temizlendim mi? Gzel, sen de iyi

grnyorsun. Haydi gidelim. Sanyorum burada yapacak fazla bir ey kalmad." dedi. Gne bu terk edilmi, havasz ehirde artk bunaltyordu. Ta binalar an parlak bir grnm almt. Onlara bakarken Trevize gzn ksyor ve yolun glge ksmndan yrmeye dikkat ediyordu. Binalardan birinin nnde durdu ve duvarda, eldivenli olarak kk parmann girebilecei genilikteki yara parman sokup, "Yine yosun" diye homurdand. Sonra glgenin dna doru yryp bu parman bir sre gnee doru uzatt. "Bize glk karan ey karbondioksitten baka bir ey deil. Birok eyden, mesela yklan kayalardan onu elde edebilirler. Bylece byyp geliiyorlar. Biz de onlar iin iyi bir karbondioksit kayna olduk. Belki de bizler, hemen hemen l olan bu gezegende, kasknuzn hava k borusundan yaydmz karbondioksitle ok zengin bir kaynak durumundayz." "Yosunlar da bu yzden oralarda geliti." "Evet." Gemiye geri dn, alacakaranlkta gezegene inilerinden ok daha uzun geldi. nk gnein scakl ok artmt. Gemi hl glgede duruyordu. Trevize en azndan bunu doru olarak hesaplamt. Pelorat "Bak!" dedi. Trevize hayretler iinde d kap aralklarnn yemyeil yosunlarla evrili olduunu grd. Pelorat "Karbondioksit sznts m?" diye sordu. "Hi phesiz yle. Emmim ki ok az bir ey, ama bu yosunlar u ana kadar grdm karbondioksit detektrlerinden ok daha iyi i yapyorlar. Sanyorum bunun sporlar havada geziniyor ve nerede birka karbondioksit molekl bulurlarsa orada hemen yeeriveriyorlar." Telsizini geminin frekansna ayarlayp "Bliss, beni duyabiliyor musun?" diye seslendi. Bliss'in sesi kulaklarda nlad "Evet. eri gelmeye hazr msnz? yi haberler var m?" Trevize "u anda dardayz, ama kilidi ama. Onu biz buradan aacaz. Tekrar ediyorum. Kapy ama." "Neden?" "Bliss, sadece dediimi yap, olur mu? Daha sonra uzun uzun konuuruz." Trevize silahm ekip, dikkatle etkisini minimuma ayarlad ve kararszlkla ona bakt. S ilah henz hi minimumda kullanmamt. evresine baknd. zerinde deneme yapabilecei hibir ey yoktu. aresizlikle silah Uzak Yldz' in glgesinde durduu kayalk tepeye dorulttu. Hedef iyice kzarmad. Ama Trevize vurduu noktay eliyle yoklad. Acaba snm myd? zerindeki izole edilmi elbiseyle bunu anlamas imknszd. Yine kararszlk iindeydi. Sonra, kayalara dayanm bulunan geminin dnn her dzeydeki atee dayankl olduuna kanaat getirdi. Silah kili de evirip nefesini tutarak ateledi. Yosun tabakalar birdenbire kahverengileti. Elini kahverengi yerlerin zerinde hzla sallad ve kahverengi kalntlar havann iinde uumaya balad. Pelorat endieyle "Silah alyor mu?" diye sordu. "alyor" dedi Trevize. Silah en dk na ayarlad. In kilidin her tarafna iyice yayd, nn dokunduu yeillikler hemen kahverengi oluyordu. zerindeki kalntlar drmek iin kapya hzla vurdu ve kahverengi tozlar yere dkld. Tozlar o kadar ince ve hafifti ki gezegenin zayf atmosferinde bile gaz hareketleriyle havada uuup durdular. Trevize "Herhalde artk aabiliriz bunu" dedi ve kolundaki mandalar kullanarak kapy ieriden amak iin radyo dalgalarn harekete geirdi. Kap araland ama yandan fazla almad. Trevize "Haydi, oyalanma Janov, gir ieri-basamaklar bekleme. Trman yukar." dedi. Gc ayarlanm silahyla kilidi tarayarak Trevize de onu izledi. Basamaklar aa inince nce onlar nlad. Sonra kapy kapatmak iin dmeye bast ve kap kapanp kendileri ieri girinceye kadar hi durmakszn nlamaya devam etti. Trevize "imdi ara blmedeyiz, Bliss. Birka dakika burada kalacaz. Sen yine hibir ey yapmadan beklemeye devam et!" dedi. Bliss, "Ltfen bir eyler syle bana. yi misin, Pel nasl?" Pel "Buradaym Bliss ve ok iyiyim. Endielenecek bir ey yok." dedi. "Anlald Pel, ama daha sonra bana her eyi anlatacaksnz. Umarm bunun farkndasnzdr." "Sz veriyoruz." dedi Trevize. Sonra da ierideki yakt. Uzay elbiseli iki arkada kar karya duruyorlard. Trevize "erde bulunan gezegenin havasn dar pompalyoruz. Bu yzden bu i bitinceye kadar beklesek iyi olur." dedi. "Ya gemideki hava?" Pelorat elbiseleri gstererek "Bunlar da ieri alacak myz?" dedi. "Bir sre iin hayr. Bu uzay elbiselerini kartmay senin kadar ben de istiyorum. Sadece bizimle

ya da beraberimizde ieri giren u sporlardan tamamen kurtulmak istiyorum." Blmedeki n yetersiz aydnlnda Trevize silahyla i kapnn kilidini, duvarlar, taban, ileriyi ve geriyi iyice nlad. "imdi sra sende, Janby" dedi. Pelorat huzursuz bir ekilde kmldand. Trevize "Scaklk hissi duyabilirsin. Ama bundan daha kts olmayacak. Eer bu seni ok rahatsz ederse syle" dedi. Grnmez n kaskn zerinde, zellikle kenar ksmlarnda gezdirdi. Sonra azar azar uzay giysisinin her tarafn nlad. "Kaldr kollarm, Janov" diye mrldand. "Kollarn, omuzlanma daya ve bir ayan kaldr. Onlar da temizlemeliyim. imdi de tekini. Scakl iyice duyuyor musun?" Pelorat "Serin Rzgrlarda dalgalandm sylenemez, Golan" dedi. "Gzel yleyse imdi sen de beni rahatlat. Tepeden trnaa nla bakalm." "Elime daha nce hi silah almadm ben." "Almalsn. yle tut, baparmanla bu kk dmeyi it-ve klf skca tut. Tamam -imdi onunla kaskm nla. Dzenli olarak hareket ettir, Janov, uzun sre bir yere yneltme. Kaskn dier yerlerini, sonra yanaklar ve boynu da." Pelorat emirleri aynen uyguluyordu. Her yeri snp bunaltc bir ekilde terlemeye balaynca, Trevize silah geri ald ve enerji seviyesini inceledi." "Yardan fazlas gitmi." dedi ve kabinin i ksmn silah iyice boalncaya kadar dikkatle nlad. Sonra silah yerine koydu. Gemiye girmek iin sinyal verdi. kap alrken kabine dolan havay hissetti ve bir ferahlk duydu. Havann serinlii ve younluu, uzay giysisini kendi bana soumasndan ok daha az bir zamanda soutabilirdi. Belki de bu sadece hayal olabilirdi ama onun serinletici etkisini hemen hissetmiti. Hayal ya da gerek, her neyse houna gitmiti bu." Trevize "Uzay elbiseni kar ve burada brak Janov," dedi. Pelorat "Her eyden nce bir du yapmak istiyorum" dedi. "Her eyden nce deil. Aslnda daha da nce, hatta tuvalete bile gitmeden nce Bliss'e gidip hesap vermen gerekiyor." Bliss gerekten de onlar bekliyordu. Yznde merakl bir ifade vard. Arkasnda ise sol koluna smsk yapm olarak kendilerini kaamak baklarla izleyen Fallom duruyordu. Bliss hiddetle "Ne oldu? Neler oluyor?" diye sordu. Trevize sakin "Enfeksiyona kar koruma" dedi. "Bu yzden ultraviyole aacam. Koyu renkli camlar a, abuk ol ltfen." Duvardan gelen a ilaveten ultraviyole k altnda Trevize nemli giysilerini teker teker karmaya balad. Onlar nce bir yne, sonra da dier yne doru sallyordu. "Sadece bir nlem" dedi, "Sen de aynsn yap Janov. Bliss, benim tamamen soyunmam gerekecek. Eer bundan rahatsz olacaksan yandaki odaya ge." Bliss, "Bu beni ne rahatsz eder ne de utandrr. Senin neye benzediini gayet iyi biliyorum ve yeni bir ey grecek deilim. Ne enfeksiyonu bu?" diye cevaplad. Trevize yine ayn tavrla "u anda etkisiz duruma getirilmi nemsiz bir ey. Ama sanyorum insanla byk zarar dokunabilir." dedi. 66. lem tamamlanm, ultraviyole k ie yaramt. Trevize'nin gemisiyle Terminus'a dnerken beraberinde bulunan kompleks bilgi filmleri ve talimatlara gre, bu n Uzak Yldz'da bulunmasnn sebebi enfeksiyona kar koruma salamakt. Trevize bu aletin srekli ilgi ekeceinden ve kullanlacandan endie duyuyordu. nk bronz tenin moda olduu yerlerden gelenler iin byle bir cilde sahip olma istei yaygnd. Gemiyi yukarya, uzaya kardlar. Trevize elinden geldiince gnee yakn bir biimde manevra yapmaya balad. Bu arada geminin her yannn ultraviyole klarn iyice grmesi iin onu dndryor ve taklalar attryordu. Nihayet kabinde braktklar uzay giysilerini alp, Trevize tatmin oluncaya kadar incelediler. Bliss sonunda "Demek btn bunlar u yosun iindi. Yosun demitin, deil mi Trevize?" "Evet, yosun diyorum. nk bana onu hatrlatyor. Ama bir botaniki deilim ben. Sadece ok yeil olduunu ve ok az miktardaki k enerjisi ile yetindiini syleyebilirim." "Neden ok az?"

"Yosun ultraviyole a kar duyarl, bu yzden direkt kta byyemiyor, hatta yaayamyor. Sporlar her yere dalm durumda. Gizli sakl kelerde, heykellerdeki atlaklarda, binalarn dibinde karbondioksit bulunan her yerde k enerjisinden faydalanarak yetiir." Bliss "Bunlarn tehlikeli olduunu dnyorsun herhalde?" "Hem de ok tehlikeli olabilirler. Bizler ieri girerken zerimizde ya da beraberimizde bu sporlardan birka gelmi olsayd, hi zararl ultraviyole olmadan ok iyi k bulabileceklerdi. Ayrca su ve hi tkenmeyecek karbondioksit kaynaklar da cabas." Bliss "Karbondioksit atmosferimizin sadece yzde 0.03'n oluturuyor." dedi. "Bu onlar iin ok byk bir miktar ve verdiimiz nefesin yzde 4' karbondioksittir. Ya sporlar burun deliklerimizde ve derilerimizde ksayd? Ya da yiyeceklerimizi rtp mahvetselerdi veya bizi ldrebilecek toksinler retselerdi? Onlar ldrmek iin ibirlii yapmamza ramen birka spor hayatta kalsayd onlar beraberimizde baka bir gezegene gtrecektik. Bu birka spor oray istila etmeye yeter ve hatta oradan da dier gezegenlere taabilirdi. Ne gibi bir zarar vereceklerini kim bilebilir?" Bliss ban sallad. "Farkl olan her yaamn tehlikeli de olmas gerekmez. ldrmeye ne kadar da isteklisin?" dedi. Trevize "Bu konuan Gaia, sen deil" dedi. "Tabii ki o, ama szlerim yine de bir anlam tayor. Yosun, bu gezegenin koullarna adapte olmu. Kk miktardaki ktan yararlanyor ama fazlasyla ldrlyor, ok az karbondioksiti kullanyor ama byk miktarlarda yok edilebiliyor. Onun, Melpomenia'nn dnda hibir gezegende yaayabileceini sanmyorum." Trevize "Bu konuda riski gze almal mydm ?" diye diretti. Bliss omuz silkerek "Pekl. Hep kendini savunuyorsun. Senin dnceni anlyorum. Bir bamsz olarak u yaptndan baka bir ey gelmezdi elinden." dedi. Trevize cevap vermek zereydi ki Fallom'un temiz ince tonlu sesi nlad. Kendi dilinde konuuyordu. Trevize "Ne diyor bu?" diye Pelorat'a sordu. Pelorat "Fallom'un syledii ey..." diye sze balamt ki Fallom sanki kendi dilinin kolay anlalmadn hatrlam gibi konumaya balad. "Sizler oradayken Jemby de orada myd?" Fallom ok zenle konumutu. Bliss glmseyerek "Galaktik lisann iyi konuuyor, deil mi? Hem de ok ksa bir zamanda" dedi. Trevize yavaa "Eer ben denersem yzme gzme bulatracam Bliss. Bu yzden ona sen anlat. Orada hi robot grmediimizi syle ona." dedi. Pelorat "Ona ben aklarm" dedi. ocuun omuzuna elini yavaa koyarak "Gel Fallom, odamza gidelim ve sana okuyacak baka bir kitap vereyim." dedi. "Bir kitap m? Jemby hakknda m?" "Pek deil..." Ve kap arkalarndan kapand. Trevize sabrla arkalarndan bakarken "Biliyorsun vaktimizi u ocukla dadlk oynayarak boa harcyoruz." dedi. "Boa harcamak m? Bu olay senin yeryzn aratrman nasl engelliyor syler misin Trevize? Hibir ekilde, deil mi? Dadlk oynamak, iletiimi salyor, bununla beraber endieleri yattryor ve sevgi balarn kuruyor. Bu baarlar hibir ey deil mi sence?" "te yeniden Gaia konuuyor." "Evet," dedi Bliss. "yleyse biraz pratik olalm. u yabanc dnyaya gittik ve hibir ey bulamadk." Trevize bayla onaylad "Doru." "Aslnda onlarn hepsinin tehlikeli olduunu kefettik, deil mi? Aurora'da vahi kpekler, Solaria'da tehlikeli insanlar, Melpomenia'da ise korkun yosunlar vard. O halde unu aka anlyoruz ki bir gezegen kendi bana brakldnda, iinde insanlar olsun ya da olmasn yldzlar topluluu iin tehlikeli bir hal alyor." "Bunu genel bir kural olarak dnemezsin." "te baarszlk insan phesiz etkiliyor." "Bu seni nasl etkiliyor, Bliss?" "Anlataym, ltfen beni dinlerken sabit fikirli olma. Eer Galakside birbirini etkileyen milyonlarca gezegen varsa ki phesiz var ve eer her birisi u anda olduu gibi tamamen bamszlardan olumusa, bu durumda insanlar baskn durumda ve insanlk d yaam biimlerini, cansz jeolojik yaplara ve hatta birbirlerine bile zorla uygulayabilirler. yleyse bu Galaksi ok ilkel, beceriksiz ve ters ileyen bir sistemdir. Bir blmn balangc seviyesindeler. Ne demek istediimi anlyor musun?"

"Sylemeye altn eyi anlyorum -ama bu, szlerinden dolay sana katlyorum demek deildir." "Beni yalnzca dinle. Fikrime katl ya da katlma. stediin gibi dn ama dinle. Bence Galaksi yalnzca bir proto-Galaksia olarak ilev grebilir ve proto zelliinin az, Galaksia zelliinin fazla olmas daha iyi olur. Galaktik mparatorluu, kuvvetli ve bir proto-Galaksia giriimiydi ve daldnda mini glendirme drts kaybolmad. Vakf Konfederasyonu ile Katr'n mparatorluu da byle giriimlerdi. Ayrca kinci Vkfn planlad mparatorlukta ayn ekilde. Ama eer byle imparatorluklar ya da konfederasyonlar olmasa ve btn Galaksi kargaa iinde olsa bile bu birbirini etkileyen gezegenler arasnda dmanca sebepten olsun ya da olmasn birleik bir huzursuzlua dnr. Bu kendi iinde bir eit birlik olabilir ama en kts olamaz." "En kts ne o halde?" "Bunun cevabn bilirsin Trevize. Bunu grdn sen. nsan yerlememi bir gezegen tamamen dalrsa bu gerekten bamsz demektir ve dier insanl gezegenlerde btn iletiimini kaybederse o zaman da iindeki ktlk geliir." "Bir cins kanser mi yani?" "Evet. Solarl aynen yle deil mi? Elleri tamamen dier gezegenlerin zerinde. Ve kendi iinde bile herkes bir dierini soymay dnyor. Sen bunu biliyorsun. Btn insanlar bir anda yok olsa or tada ceza diye bir ey kalmaz. Ve kpeklerdeki ya da, sadece yosunlardaki gibi tabiat glerinde birbirine kar dmanlk mantkszlar. Sanyorum Galaksiyaya ne kadar yakn olursak o kadar iyi toplumlara rastlayabileceimizi anlyorsundur. yleyse Galaksia'dan baka bir yerde niin duralm?" Trevize bir sre sessizce ve dikkatle Bliss'e bakt: "Bunu dnyorum. Ama byle bir dnce niin tek ynl olsun? Yani neden az olan iyiyse, 'ok olan daha iyi, hepsi ise en iyi' eklinde dnyorsun? Yosunlarn ok az miktardaki karbondioksite adapte olmu olabileceini ve fazla karbondioksitin ldrc olacan syleyen sen deil miydin? ki metrelik bir insan bir metrelikten daha iyi, ama yine metrelik bir insandan daha iyi durumda olabilir. Eer bir fare fil byklne ulasa daha iyi durumda olmaz. nk yaayamaz. Ayn ekilde, fare gibi klm bir fil de iyi durumdadr diyemeyiz. "Bu bir yldz ya da atom da olsa her ey iin doal bir boyut, karmaklk, bir yeterlilik, zellii vardr. Ama phesiz bu durum, asl cardlar ve canl topluluklar iin geerlidir. Eski Galaktik mparatorluunun ideal olduunu sylemiyorum, ama bsbtn bamszlk ktdr, tamamen birlemek iin olduunu dnerek byle konumaya henz hazr deilim. Her iki ynde de arlklar ayn ekilde dehet verici olabilir ve eski tip ama kusursuz olmayan Galaktik mparatorluu, yapabileceimiz en iyi eydir." Bliss ban sallad. "Bu sylediklerine sen de inanyor musun merak ediyorum Trevize. Bir virsle insann ayn ekilde memnun-suz olup, aralarndaki sorunu bir yapkan toprak gibi halletmeyi istediini mi syleyeceksin?" dedi. "Hayr, ama bir virs ile sper insann ayn ekilde memnun-suz olup aralarndaki sorunu sradan insanlar gibi halletmeyi isteyebileceklerini dnyorum. Ama tartmann hibir faydas yok ki. Yeryzn bulduumda zm de bulacam. Melpomenia'da krk yedi yabanc gezegenin koordinatlarn bulduk." "Hepsine de gidecek misin?" "Gerekirse hepsini tek tek ziyaret ederim." "Her birisindeki tehlikeleri de gze alarak, yle mi?" "Dnyay bulmak iin gerekliyse, evet." Pelorat, Fallom'u ieri braktktan sonra aceleyle dar kti ve kendisini Bliss ile Trevize arasndaki sz dellosu arasnda buldu. Sanki bir ey syleyecek gibi duruyordu. Pelorat onlar karlkl konuurken kendilerini izliyordu. "Ne kadar zaman alr bu?" "Ne kadar zaman alrsa alsn, yeter ki bundan sonra gideceimiz yerde aradmz bulalm." "Ya da hibir eyi" "Aratrmadka bunu bilemeyiz." Nihayet Pelorat bir szle araya girebildi. "Ama dinlesene Golan. Cevab biliyoruz zaten." Trevize elini sabrszca Pelorat'a doru sallarken birden durup, anlamszca "Ne?" diye sordu. "Cevab biliyoruz diyorum sana. Melpomeniada bunu en az be kere anlatmaya altm ama kendim ilerine o kadar ok kaptrmtn ki..." "Hangi cevab biliyoruz? Neden bahsediyorsun?" "Yeryznden. Sanyorum yeryznn nerede olduunu biliyoruz."

16. BLM GEZEGENLERN MERKEZ


67. Trevize, yznde ak bir memnunsuzluk ifadesiyle Pelorat'a uzun uzun bakt. Sonra "Benim gremeyip de senin grdn ve bana anlatmadn bir ey mi var?" dedi. "Hayr," diye cevaplad Pelorat sakince. "Onu sen de grdn, biraz nce sylediim gibi sana anlatmaya altm ama hi beni dinleyecek durumda deildin." "yi, yeniden dene yleyse." Bliss "Ona kaba davranyor sun, Trevize," dedi. "Kaba davranmyorum. Bilgi edinmek istiyorum. Sen de ona ocuk muamelesi yapma." "Ltfen" dedi Pelorat. "Birbirinizi deil beni dinler misiniz? nsan trlerinin kaynan kefetmek iin yaplan ilk teebbsleri tarttmz hatrlyor musun, Golan? Ya Yariffin projesini? Hani, gezegenlerde kaynak gezegenden btn ynlere doru benzer ekilde yerleilebildii varsaymna dayanan birok gezegenlerin yerleim zamann saptama olay. yleyse yeni gezegenlerden eskilere doru ilerledike btn ynlerden kaynak gezegene yaklayor olabiliriz." Trevize sabrszca bayla onaylad bunu. "Buralardaki yerleim tarihleri gvenilir olmad iin bunun bir ie yaramadn hatrlyorum." "Bu doru, dostum. Ama Yariff in zerinde alt gezegenler insan rknn ikinci yaylmasnn paralaryd. O zamana kadar uzay tesi yolculuklar gelimi ve yerleimler olduka ilerlemi olmalyd. ok uzak mesafelere gidip gelmeler iyice kolaylam ve yerleimin nlar gibi simetrik olmasna gerek kalmamt. phesiz tarihlerin gvensiz olmasnda bunun da byk nemi vard." "Ama Golan, sadece bir an yabanc gezegenleri dn. Onlar birinci yerleim kuandalard. O zamanlar uzay tesi seyahat az gelimiti ve uzak mesafeli yolculuklar ya ok az yaplyor, ya da hi olmuyordu. Bu arada ikinci yaylma srasnda milyonlarca gezegende belki de geliigzel yerleimler yapld. lk olarak muhtemelen sadece ellisinde dzgn bir yerleim oldu. Oysa ikinci yaylmda hayatta olan milyonlarca gezegende yerleim yirmi bin yldan fazla srd; ilk yaylmadaki elli gezegende yerleim ikincisine gre neredeyse bir anlk bir iti. Sadece birka yzylda gerekleti. Btnyle ele alndnda bu elli gezegenin kaynak gezegenden kabaca kresel bir simetriyle eit uzaklklarda bulunmas gerekir." "Bu elli gezegenin koordinatlar u an elimizde. Hatrlarsn onlarn fotorafn heykelin stnden sen ekmitin. Yeryz ile ilgili bilgileri yok eden ne ya da kim ise, ya bu koordinatlar gznden kat ya da bize ihtiyacmz olan bilgiyi vermek fikrinden hl vazgemedi. Yapman gereken tek ey, son yirmi bin yllk yldz hareketlerini saptamak iin koordinatlar ayarlamaktr. Bylece krenin merkezini bulacaksn. Yeryznn gneine ya da en azndan onun yirmi bin yl nce bulunduu yere olduka yaklaacaksn." Bu konferans boyunca Trevize az ak onu dinliyordu. Pelorat szn bitirdikten birka saniye sonra Trevize azn kapatt. "Bunu ben niin dnemedim?" "Biz Melpomenia'dayken anlatmaya altm sana." "Emmim ki yledir. Seni dinlemeyi reddettiim iin zr dilerim Janov. Aslnda bu hi aklma gelmemiti." Utancndan duraksad. Pelorat sessizce gld. "Syleyeceim her ey byle nemli olmayabilirdi. Aslnda ben genellikle byle dnmem, ama bu, benim kendi sahamdaki bir eydi undan eminim ki sen, genelde ne zaman bana kulak verip vermeyeceine ok iyi karar veriyorsun." "Asla," dedi Trevize. "Hi de yle deil Janov. Kendimi aptal gibi hissediyorum ve buna da laykm. Tekrar zr dilerim - ve imdi bilgisayara gitmeliyim." Birlikte pilot kabinine doru yrdler ve Pelorat her zamanki gibi onu hayret ve pheyle izlerken Trevize ellerini konsola yerletirdi ve hemen hemen bilgisayarla btnleti. "Kesin tahminlerde bulunmam gerekiyor Janov" derken bilgisayardan gzn ayrmad, "ilk numaray parsek (3.26 k yl) cinsinden mesafe ve dier iki numaray da radyan cinsinden ifade edilmi alar olarak dnmeliyim. Bunlardan ilkini yukar aa, ikincisi ile saa sola doru deerler eklinde almalym. A mesafesinde art/eksi kullanmn Galaktik Standard ve sfr-sfr-sfr iaretini ise Melpomeniann gnei olarak dnmeliyim." "Bu olduka makul grnyor" dedi Pelorat. "Gerekten mi? Rakamlar dzenlemek iin alt, iaretler iin de drt yol vardr. Mesafeler parsekten ok k yk, alar da radyan yerine derece ile ifade edilir. Bu da demektir ki toplam doksan deiik eit vardr. Ayrca, eer birim olarak k yl kullanlmsa, bu yln uzunluundan emin

olmadm da buna eklemek gerek. Bir de buna Melpomeniann ekvatorunu kullanarak alan tam olarak nasl ltklerini bilmediimi dn. ey, onlarn asl meridyeni nedir acaba?" Pelorat ka atarak "Durumu iyice mitsizletiriyorsun." dedi. "mitsiz deil. Listede Aurora ve Solana da var ve onlarn uzayn neresinde bulunduklarn biliyorum. Koordinatlardan yararlanarak yerlerini saptayp saptayamayacan bulacam. Eer yanl yeri bulursam tam yerini verinceye kadar koordinatlar ayarlayacam ve bundan da koordinattan ynlendi ren standartlara ilaveten ne gibi hatalar yaptm anlayacam. Tahminlerim dorulanrsa krenin merkezini arayabilirim." "Bu kadar ok deiebilirlik arasnda bunun karar vermende glk karacan dnyor musun?" "Ne?" dedi Trevize. Dikkati gittike artan bir oranda bilgisayara yneliyordu. Pelorat soruyu tekrarladktan sonra "Oh, ey-dei-iklikler koordinatlarn Galaktik standartta uymas iindir ve bilinmeyen bir esas meridyen iin ayarlama yapmak zor bir ey deil. Uzayda noktalar saptamada kullanlan bu sistemler uzun zaman nce gelitirildi ve bugn birok astronot yldzlar aras seyahatlerin gemi zamanlara kadar uzandn kesinlikle biliyorlar. nsanolu baz ynlerden ok tutucu ve belirli saysal deerleri kullanmaya bir kez alt zaman asla onlardan vazgemez. Bence doa yasalar iin bile bu yanllarn srdryorlar. Her gezegen yzylda bir kez deien kendi l sistemine sahip olsa bence bilimsel aba duraklar ve olduu yerde ebediyen kalr." Hem alp hem de konutuu iin bazen szleri kesiliyordu. Ve "imdi sessiz olalm" diye mrldand. Daha sonra yz burutu ve iyice konsantre oldu. Birka dakika sonra geriye yaslanp derin bir nefes ald. "Alkanlklar ie yaryor. Aurora'y buldum. Hi phe yok Gryor musun?" Pelorat yldzlara dald ve merkeze en yakn parlak olan inceledi. "Emin misin?" Trevize "Benim emin olmam nemli deil, bunu bilgisayar sylyor. Zaten Aurora'ya da gitmitik. Onun zelliklerini, apn, ktlesini, parltsn, ssn, spektral ayrntlarn. Bunlardan hibirisi yanndakilere ait deil. Bilgisayarm bunun Aurora olduunu sylyor." dedi. "yleyse onun bu konudaki grne kulak vermeliyiz." "Bunu yapmalyz, inan bana. imdi ekran ve bilgisayar almaya ayarlayaym. Cihazda elli set koordinat var ve her seferinde birini kullanacaktr." Trevize konuurken ekran da alyordu. Bilgisayar rutin olarak uzayn drt boyutunda aratrma yapyor ama insanlarn ekran anlayabilmeleri iin iki boyuttan fazlas pek gerekmiyordu. imdi ekranda uzunluu ve genilii olan derin karanlk bir hacim vard. Trevize ekrandaki yldz parltlarn grebilmek iin odann klarn iyice karartt. "imdi balyor" diye fsldad. Bir an sonra bir yldz grnd - sonra dieri - sonra baka bir yldz. Ekranda grntler birbiri ardna deiiyordu. Birok panoramik grnt algland iin sanki uzay, gzden ekrann gerisine doru uzaklayor gibi grnyordu. Bununla beraber yukar aa, saa sola ayarlamalar da yaplyordu. Sonunda elli kl nokta grnd. boyutlu uzay da salnp duruyorlard. Trevize "Ho bir kresel uyumlu manzaray tercih ederdim. Ama bu, sanki alelacele ekillendirilmi bir kartopu iskeletini andryor. Karn dnda ise ok sert ve kaba durur." "Bu her eye engel olur mu?" "Baz glkler yaratr ama sanyorum bunun da bir aresi bulunabilir. Yldzlar ve tabii ki zerinde yaam olan gezegenler geliigzel dalmlardr. Buna bal olarak da yeni gezegenlerdeki yerleim dank olmutur. Bilgisayar, yldzlarn son yirmi bin yldaki muhtemel hareketlerini de hesaba katarak bu noktalardan her birisini gerek konumlarna ayarlayacaktr. O zamanlarda bile bu i pek byk bir ey saylmazd. Ve daha sonra onlar birletirip en mkemmel kreyi oluturacak. Bilgisayar kresel yzeyi, baka bir deyile, btn noktalara uzakln minimum olduu yeri bulacaktr. O zaman krenin merkezini tespit edeceiz ve bence yeryz bu merkeze ok yakn bir yerde olmal. Ya da umalm yle olsun - ok srmeyecek bu." 68. Gerekten de bu i fazla zaman almad. Bilgisayarn mucizelerine alkn olan Trevize bunun byle ksa zamanda bitirildiini grnce hayretler iinde kald. Trevize bilgisayardan, merkezi bulduu zaman yumuak ve yanklanan bir notayla seslenmesini istemiti. Bunu yaparken sadece sonucu iitmenin verecei tatmin duygusu ile aratrmann belki de bittiini renmekten baka bir amac yoktu. Birka dakika sonra tatl bir gong vuruunu andran bir ses duyuldu. Ses, kulaklarda iyice belirgi nleinceye

kadar artt ve sonra yavaa kayboldu. Bliss hemen kapda belirdi. Meraktan kocaman olmu gzleriyle "Neydi bu?" diye sordu. "Acil durum mu?" Trevize "Hayr, kesinlikle deil." dedi. Pelorat neeyle tamamlad, "Yeryzn saptyor olabiliriz, Bliss. Bilgisayarn kard ses bunu gsteriyordu." Bliss odasna doru yrrken "Bana da haber verebilirdiniz." dedi. Trevize "zr dilerim, Bliss. Sesin bu kadar yksek kmasn istememitim." diye cevaplad. Bliss'in peinden odaya giderken Fallom da "Niin kt o ses?" diye soruyordu. Trevize "Gryorum ki o da merak ediyor" dedi. Yorgunlukla geriye yasland. Bundan sonraki safhada gerek Galakside aradklarn bulmaya alacaklar, yabanc gezegenlerin oluturduu merkezin koordinatlarn inceleyecekler ve reneceklerdi. imdi artk yapaca eyler belliydi ama iinde bir isteksizlik vard ve bu yzden de asl deneye yaklak bir zm getiremiyordu. Bliss "Evet," dedi. "Neden merak etmesin? O da bizler kadar insan." Kafas bilgisayarla megul olan Trevize "Babas da yle dnm olmal" dedi. "ocuk iin endie ediyorum. Aklndan kt eyler geiyor." "Bunu nasl bilebilirsin?" dedi Bliss. Trevize kollarn aarak "Sadece hissediyorum" dedi. Bliss ona kmser bir bak frlattktan sonra Fallom'a dnd ve "Yeryzn bulmaya alyoruz, Fallom." dedi. "Yeryz nedir?" "Baka bir gezegen, ama farkl bir yer. Ceddimiz oradan gelmi. Okuduun eylerden 'cet' kelimesinin ne anlam geldiini biliyor musun, Fallom?" "Bu ey... demek deil mi? Ama bu szck Galaktik dilinde deildi ki." Pelorat "Bu kelime artk pek kullanlmyor, Bliss. 'Ata' szc de ayn anlam verir." Bliss birdenbire parlayan zekice glmsemesiyle "Pekala" dedi "Senin, benim, Pel'in ve Trevize'nin atalar yeryznden gelmiler." "Seninki ve benimki de ha?" dedi Fallom. aknlkla. "Her ikisi de mi?" "Atalarmz bir yerde ortaya kmlar. Hepimizin atas ayn" dedi Bliss. Trevize "Bana yle geliyor ki bu ocuk bizlerden farkl olduunu ok iyi biliyor." dedi. Bliss Trevize'ye yavaa "Byle konuma. Byle olduunu dnmemeli. ok nemli eyler dnda tabii." dedi. "ift cinsiyetlilik bence nemli bir farktr." "Ben beyinden bahsediyorum." "Enerji iletici kreler de nemli deil mi?" "Trevize, ltfen sorun kartma. O, gayet zeki ve ayrntlar sizler gibi bilmiyor." Fallom'a dnp sesini normale dndrd ve "imdi bunu bir dn ve ne anlama geldiini bul bakalm Fallom. Senin ve benim atalarmz ayr idi. Birok gezegende, hemen hemen hepsinde yaayan insanlarn atalar hep ayn ve bunlar aslnda yeryz olarak bilinen bir gezegenden gelmiler. Bu da, bizler hepimiz akrabayz demek olmuyor mu? imdi odamza git ve bunu dn." Fallom, Trevize'ye dnceli bir ekilde baktktan sonra geriye dnp giderken, Bliss'in poposuna vurduu sevgi dolu tokatla koarak uzaklat. Bliss Trevize'ye dnerek "Ltfen Trevize," dedi. "Onun bizlerden farkl olduunu dnmesine yol aacak eyler sylemeyeceine sz ver bana." "Sz veriyorum" dedi Trevize. "Niyetim ona kar uyguladn eitimi engellemek ya da ykmak deildi. Ama sen de biliyorsun, bizlerden farkl o." "Baz ynlerden. Benim ve Pel'in senden farkl olduu gibi." "Saf olma, Bliss. Fallom'daki farkllklar ok byk." "Biraz fazla. Benzerlikler ok daha nemli. O ve halk bir gn Gaia'nn bir paras, hem de ok faydal bir paras olacaklar. Bundan eminim." "yle olsun. Tartmayalm artk." Ak bir isteksizlikle yeniden bilgisayara dnd. "Ve bu arada korkarm gerek uzayda yeryznn varsaylan konumunu kontrol etmem gerekiyor." dedi. "Korkmak m?" Trevize durumu biraz komikletirerek omuzlarn kaldrd ve "Ya oralarda uygun bir yldz yoksa?" dedi. "yleyse yok demektir." "Bunu imdi kontrol etmenin bir yarar olur mu, acaba? Daha birka gn frlay yapamayacaz."

"Olaslklar dnp hep byle strap m ekeceksin? Ne bulacaksan imdi bul. Beklemek hibir eyi deitirmez." Trevize dudaklar smsk kapal olarak bir an ylece oturdu ve sonra "Haklsn. Evet, ite imdi balyoruz." dedi. Bilgisayara doru uzanp tulara dokundu ve ekran karard. Bliss "Ben de gideyim. Burada kalrsam dikkatini datrm." dedi ve el sallayarak uzaklat. Trevize "Sorun u ki" diye mrldand. "Biz bilgisayarn Galaktik haritasn inceleyeceiz ve Yeryznn Gnei hesapladmz yerde olsa bile haritada bulunmayabilir. yleyse biz de..." Ekranda birdenbire parldayan yldzlar belirince sesi yavaa kesildi. Saylar olduka fazlayd ama belli belirsiz grnyorlard. Sadece ekrann deiik yerlerinde ara sra parlayan birka yldz grlyordu. Ama merkeze olduka yakn bir yerde dierlerinden daha parlak bir yldz duruyordu. "Bulduk onu" dedi Pelorat sevinle. "Onu bulduk dostum. Bak ne kadar parlak." Trevize sonradan yanlp zlmemek amacyla erkenden sevinmemek iin "Merkez koordinatlarda bulunan herhangi bir yldz da parlak grnebilir. Ayrca bu grnt merkezi koordinatlardan bir parsek uzaklktan geliyor. Ve bu yldz kzl bur cce ya da krmz bir dev veya mavi beyaz renkli scak bir gezegen deil. Bilgisayardan gelecek bilgiyi bekleyelim, cihaz u anda bilgi bankasn aratryor" dedi. Birka saniyelik bir sessizlikten sonra Trevize "Spektral snf, 6-2" dedi. Sonra yeniden sessizlik oldu. Trevize, ap, 1,4 milyon kilometre - ktle, Terminus gneinin 1.02 kat - yzey ss, mutlak 6.000 derece, kendi ekseni etrafndaki hareket, yava otuz gnden bile az, hibir tuhaf hareket ve dzensizlik yok." diye devam etti. Pelorat "Btn bunlar etraf yaam bulunan gezegenle evrili, yldzlarn tipik zellikleri deil mi?" diye sordu. Trevize bunu bayla onaylad. "Ve yeryznn gnei de bununla benzerlikler gstermeli. Eer burada hayat gelimise burann gnei orijinal standart tutturmu olmal." dedi. "Bu yzden onun etrafnda dnp duran ve zerinde yaanabilen bir gezegen olma olasl var. Deil mi?" Bu konuyu dnmekten aknla den Trevize "Bunu artk tartmayalm, Galaktik haritada buras insan bulunan bir gezegen olarak gsterilmi, ama yannda bir de soru iareti var." dedi. Artan bir hevesle Pelorat "Bizim de beklediimiz ayn ey, Golan. Hayat tayan gezegen ite orada, ama gerei gizlemeye alan gler, onunla ilgili verileri saklayp bu haritay dzenleyenleri phede brakmtr." dedi. "Hayr," dedi Trevize. "Canm skan ey bu. Ama asl mit etmemiz gereken ey bu deil. Bundan ok daha fazlasn beklemeliyiz. Bilgisayarda Yeryzne ilikin bilgilerin yeterlilii konusundaki veriler silinmi durumda. Haritay yapanlar sistemde yaam bulunduunu, insanolunun varln srdrdn bilmemi olmallar. Hatta belki de yeryz gneinin hl yaadn da bilmiyorlard. Yabanc gezegenler haritada yok. O halde dnyann gnei neden bulunsun?" "Neyse, ite orada duruyor. Bu gerei tartmann ne yaran var? Yldz hakknda baka ne bilgiler veriliyor?" "Bir isim." "yle mi? Nedir bu?" "Alpha." Ksa bir sessizlikten sonra Pelorat evkle konutu. "Bu o ite, dostum. En son delil de bu. Anlamn dnsene." "Bunun bir anlam var m? Bence bu sradan bir isim, hem de tuhaf bir ey. Galaktik gibi gelmiyor." "Galaktik dilinde deil zaten. Yeryznde tarih ncesi dneme ait. Bliss'in gezegenine Gaia ismi de ayn ekilde verilmi." "Alpha ne anlama geliyor o halde?" "Alpha bu eski dilin ilk harfidir. Bu, elimizde onun hakknda bulunan bilgilerden en ok kullanlanlardandr. Eski zamanlarda (Alpha - bazen her eyin ba, ilki anlamnda kullanlrd. Bir gnei 'Alpha olarak isimlendirmek bunun ilk gne olduunu gsterebilir. Ve etrafnda yaanabilir bir gezegenin, insan yaam barndran ilk gezegen, yani Yeryznn dnp durduu bir gne deil de nedir?" "Bundan emin misin?" "Kesinlikle." dedi Pelorat. "Sen bir mitolojistsin. Eski efsanelerde Yeryznn gneine ait ok acayip nitelikler yok mudur?" "Hayr, nasl bulunabilir ki? Standart bir tanmlamas olmal ve sanyorum bilgisayarn bize verdii zellikler de olabildiince standart, deil mi?" "Yeryznn gnei bir tane galiba."

"eyy, tabii yle. Bildiim kadaryla btn yaanabilir dnyalar bir tek kendi gnelerinin etrafnda dnerler." "Bunu dnmem gerekirdi" dedi Trevize. "imdi sorun, ekrann ortasndaki u yldzn tek olmamas, yaknnda bir tane daha var. Bunlar ift yldz. Yldzlardan parlak olan bu ifti standart hale getiriyor ve bilgisayarn hakknda bilgi verdii yldz da o. Dieri ise onun etrafnda kabaca seksen ylda bir devir yapyor ve dierinin bete drd bir ktlesi var. plak gzle bu ikisini ayr yldzlar olarak gremeyiz, ama eer grnty bytrsek eminim ki grebiliriz." "Emin misin, Golan?" dedi Pelorat aknlkla. "Bilgisayar byle sylyor. Ve eer karmzda bir ift yldz gryorsak o zaman bu Yeryznn gnei olamaz." 69. Trevize bilgisayar kapatp klar at. Bu Bliss ve arkasndan koup duran Fallom'un ieri gelmeleri iin ak bir iaretti. "Anlat bakalm, sonu ne?" diye sordu. Trevize durgun "Biraz mit kinci. Yeryznn gneini bulmay beklerken onun yerine bir ift-yldz buldum. Yeryznnki tek bir yldz, bu yzden yldzlarn evreledii u ey ona ait deil." Pelorat "imdi ne olacak, Golan?" diye sordu. Trevize omuz silkti. "Aslnda Yeryz gneinin byle merkezde olacan ummamtm. Uzayllar bile bu ekilde bir konum istemezler. Uzayl Gezegenlerin en eskisi Aurora, kendi mltecilerini dar gndermi ve onlar da krenin ahengini bozmu olabilirler. Bu yzden Yeryznn gnei de srekli olarak yabanc gezegenlerin ortalam a hznda hareket etmemitir." Pelorat "Yani Yeryz her yerde olabilir diyorsun, yle mi?" diye sordu. "Hayr. Tam olarak yle deil. Btn bu olas hata kaynaklar, fazla ileri gidemez. Yeryznn gnei bu koordinatlara yakn bir yerde olmak. Eldeki koordinatlarla yerini tespit ettiimiz yldz, belki de Yeryznn gneine komu bir yldzdr. Asl rktc olan, Yeryznn gneine ok benzeyen, ama bir ift yldz haricinde, komu gezegen bulunmasdr." "Ama bu durumda da Yeryz gneini haritada grrdk deil mi? Yani Alpha yaknnda demek istiyorum." "Hayr. Yeryz gneinin haritada kesinlikle bulunmadndan eminim. Alpha'y ilk kez izlerken gvenimi sarsan ey buydu ite. Onu Yeryz gneine ne kadar ok benzeyebileceini hesaba katmadan haritada grnce, bunun gerek olmadndan phelenmitim." "O halde" dedi Bliss, "Ayn koordinatlar niin gerek uzayda denemeyelim? Eer merkeze ok yakn olan bilgisayarn haritasnda bulunmayan ve zellikleri ynnden Alpha'ya ok benzeyen, ama tek bir gezegen grrsek bu, Yeryz gnei olamaz m?" Trevize i ekti. "Eer btn bunlar olsa ortadaki yldzn etrafnda dnen eyin Yeryz olduuna yzde elli bahse girerdim imdi tekrar denemekten korkuyorum." "Baaramayacan m dnyorsun?" Trevize 'evet' anlamnda ba sallad. "Ama yine de" dedi. "Bana kendime gelmem iin birka saniye zaman tanyn, buna kendimi zorlayaym." Bu arada kii birbirlerine bakarken Fallom bilgisayar konsoluna yaklat ve zerindeki tulara merakla bakmaya balad. Elini merakla tua uzatt ama Trevize atlp eliyle engelledi ve "Sakn dokunma Fallom" diye grledi. Kk Solarl korkmu grnyordu ve ekilerek Bliss'in kendini saran kollarna snd. Pelorat "Bunu cesaretle karlamalyz. Gerek uzayda hibir ey bulamazsan ne olacak?" dedi. "O zaman mecburen daha nceki plana dnp krk yedi yabanc gezegenin her birini teker teker ziyaret ederiz." "Ya bundan da bir ey kmazsa Golan?" Trevize sanki bu fikrin kk saunasn engellemek istercesine skntyla ban sallad. Ba nde dizlerine bakarak "O zaman da baka bir ey dnrm." dedi serte. "Fakat ya atalarmzn bulunduu bir gezegen hi yoksa?" Trevize birdenbire ban kaldrp bu titrek sesin sahibini arad. "Kim sordu bunu?" Anlamsz bir soruydu bu. Bir anki aknl yok oldu ve soruyu kimin sorduunu ok iyi anlamt. "Ben sordum" dedi Fallom. Trevize hafife ka atarak ona bakt. "Bu konumay anladn m sen?" Fallom cevap verdi, "Atalarnzn dnyasn aryorsunuz ama henz bulamadnz. Belki de hibir byle

gezegen yoktur." Bliss "Hi byle bir gezegen" diye dzeltti. Trevize ciddi olarak "Hayr, Fallom" dedi "Onu gizlemek iin ok byk bir gayret gsteriliyor. Bir eyi saklamak iin ok byk bir aba varsa buradan da, ortada saklanacak bir ey olduu fikrini karabiliriz. Sylediklerimi anlyor musun?" dedi. "Evet," dedi Fallom. "Konsola dokunmam istemiyorsunuz. Ben de buradan ona dokunmann ilgin olabileceini anlyorum." "eyy, evet, ama senin iin deil, Fallom - Bliss, sonunda bizleri mahvedecek bir canavar yaratyorsun sen. Ben bilgisayarn banda olmadm zamanlar sakn ieri girmesine izin verme. Burada olsam bile gzn ondan ayrma, olur mu?" Konu d bu kk konuma bile onun, iinde bulunduu kmazdan kurtulmak iin kendine gelmesine yetmiti. "imdi hemen almaya balamalym. Ne yapacam bilmeden byle oturup durursam bu kk eytan gemiyi ele geirecek." dedi. Iklar karard ve Bliss alak bir sesle "Sz verdin Trevize. Ona canavar ya da eytan dediini duymasn." dedi. "O zaman sen de ona gz kulak ol ve nasl davranacan ret. Ona ocuklarn grlt yapmamas ve ortalkta pek grnmemeleri gerektiini anlat." Bliss ka atarak "ocuklara kar tavrn ok korkun Trevize." dedi. "Olabilir, ama imdi tartacak zaman deil." Sonra memnunluk ve i ferahlyla kark bir tonda "Gerek uzayda Alpha yeniden karmzda ve solunda, hafife yukarda bilgisayarn Galaktik haritasnda olmayan ve parlak bir yldza benzeyen ey Yeryz gneidir. Bunun iin btn ansm ortaya koyarm." dedi. 70. "O halde" dedi Bliss "eer kaybedersen ansndan hi yararlanamayacaz. yleyse meseleyi neden aklar ekilde halletmiyoruz. Frlatl yapar yapmaz oraya gidelim." Trevize ban sallad. "Hayr. Bu kez artk saplanp kalmak ve endie etmek istemiyorum. kez bilmediimiz gezegenleri ziyaret ettik ve nde de beklenmedik tehlikelerle karlatk. Dahas nde de kendimizi gemiye dar attk. Bu kez artk mesele ok nemli ve kartlarm yeniden cahilce oynamayacam. Ya da en azndan kontrol edemeyeceim kadar kt davranmayacan. u ana kadar tek bildiimiz ey radyoaktivite hakknda duyduumuz pheli hikyeler ve bu da yeterli deil. Kimsenin tahmin edemeyecei tuhaf bir rastlantyla Yeryznden yaklak bir parsek uzaktaki bir gezegende insanlar yayor..." Pelorat "Alpha'nn zerinde insan yaayan bir gezegen olduunu gerekten biliyor muyuz?" diye araya girdi. "Bunun sonuna bilgisayarn bir soru iareti koyduunu sylemitin." "Byle bile olsa denemeye deer." dedi Trevize. "Niin gidip bakmayalm? Eer orada gerekten insanlar varsa yeryz hakknda bildiklerini renebiliriz. Onlara gre Yeryz, masallarda anlatlan uzak bir yer deil, gkyzndeki parlak ve srekli bir komu gezegendir." Bliss dalgn, "Hi de fena fikir deil. Bana yle geliyor ki eer Alpha'da yaam varsa ve oradakiler de senin gibi tamamen tipik bamsz insanlar ise, o zaman bize dosta davranabilirler ve dei toku yaparak taze yiyecek alabiliriz" dedi. "Ve ho insanlarla karlaabiliriz" dedi Trevize. "Bunu unutma. Bu neri sana da uyuyor mu Janov?" Pelorat "Karar sen ver, dostum. Sen nereye gidersen ben de oraya giderim" dedi. Fallom aniden "Jemby'yi bulacak myz?" diye sordu. Bliss, Trevize'den nce davranarak bu soruyu cevaplad. "Onu arayacaz, Fallom." Trevize "yleyse anlatk. Alpha'ya gidiyoruz." dedi. 71. Fallom ekran gstererek "ki byk-yldz," dedi. "Doru," dedi Trevize. "Onlardan ikisi -Bliss, sakn gzn stnden ayrma. Bir eyleri kurcalamasn istemiyorum." "Aletler onu bylyor" dedi Bliss. "Bunun farkndaym, ama onun bylenmesi beni de bylemiyor. Fakat dorusunu sylemek gerekirse ekranda ayn anda parlayan yldzlar grnce ben de onun kadar bylenmitim." Bu iki yldz o kadar parlakt ki yuvarlaklk snrlan tam olarak seilemiyordu. Ekran, zararl may yok

etmek iin otomatik olarak szme younluunu arttrmt ve gzn retinasna herhangi bir zarar vermemesi iin yldzlarn n kreltti. Bu yzden sadece birka parlak yldz ve ift -yldz seilebiliyordu. Trevize "Daha nce bir ift-yldz sistemine hi bu kadar yakn olmamtm." dedi. aknlktan az bir kar ak kalan Pelorat "Yaa? Bu nasl olabilir?" dedi. Trevize glerek "Srekli dolatm durdum, Janov, ama dndn gibi bir Galaktik akal deili m ben." dedi. Pelorat "Seninle karlancaya kadar uzaya hi kmamtm Golan, ama her zaman uzaya kan bir insann..." "Her yere gidebileceini dndn." diye tamamlad Trevize. "Biliyorum. Bu ok normal. Yalnz srekli olarak bir gezegene baml insanlarn sorunu u; beyinleri her ne kadar aksini sylese de hayallerinde Galaksinin gerek boyutunu canlandramazlar. Bizler btn yaammz boyunca gezebiliriz ve buna ramen yine de Galaksinin birok yeri el dememi, dokunulmam olarak kalacaktr. Ama bununla beraber ift-yldz sistemlerine hi kimse gitmez." dedi. "Neden?" diye sordu Bliss ka atarak. "Galaksinin seyahat eden bamszlarna kyasla, Gaia'da bizler astronomiyle ilgili ok az ey biliyoruz, ama yine de ift-yldz sistemlerinin nadir olmadn syleyebilirim." dedi. "Nadir deiller." dedi Trevize. "Aslnda ift-yldz sistemleri tek olanlardan daha fazladr. Yalnz, yakn ilikide olan iki gezegenin oluumu, normal gezegen oluumu srecini olumsuz ynde etkiler. iftyldz sistemlerindeki gezegenlerin uydular daha dzensizdir ve ok az yaanabilir yapdadr. "Bence ilk kifler birok ift yldz sistemlerini yakndan incelediler ama bir sre sonra yerlemek iin yalnz olanlar buldular. Ve tabii ki Galakside yerleim saland, bu da tek yldzlar evreleyen gezegenler arasnda geliti. Askeri faaliyetler zamannda, sanyorum sler, bo ift -yldz sistemindeki gezegenlere kuruldu. nk buralarn stratejik nemi vard. Ama uzay tesi seyahatler iyice ilerleyince artk byle slere gerek kalmad." Pelorat alak gnlllkle "Ne ok ey biliyormuum meer" dedi. Trevize srtarak "Salon bunlar seni etkilemesin, Janov. Ben donanmadayken hi kimsenin tasarlamayaca, kullanmayaca, modas gemi taktikleri anlatan birok konferans dinleyip, ylece oturduk. Onlardan ufak bir paray da ben papaan gibi srekli tekrar eder dururdum. Dnsene. Mitoloji, folklor, eski diller sahalarndaki btn bilgilere senden baka sadece birka kii sahip." dedi. Bliss "Evet," dedi. "Ama yldzlar bir ift yldz sistemi oluturuyorlar ve dierinin etrafnda dnen yldzda yerleim olmu." "Umalm yle olsun," dedi Trevize. "istisnalar her eyde vardr. Ve bu olaydaki soru iareti de onu daha artc yapyor. Hayr, Fallom, bu dmeler oyuncak deil. - Bliss, ya unun ellerini kelepele ya da dar kar." Bliss, "O hibir eye zarar vermez" dedi savunarak. Ama bu arada onu tutup kendine ekti. "Bu insanl gezegen seni bu kadar ok ilgilendiriyorsa niin u anda orada deiliz?" "Yalnz bir sebepten," dedi Trevize. "Bu ift-yldz sistemini yakndan grmek isteyecek kadar insan olduum iin. Ayrca dikkatli olacak kadar insanm ben. Daha nce bahsettiim gibi Gaia'dan ayrldktan sonra beni dikkatli olmaktan baka bir teebbse iten hibir ey olmad." Pelorat sordu, "Bu yldzlardan hangisi Alpha, Golan?" "Kaybolmayz, Janov. Bunlardan hangisinin Alpha olduunu bilgisayar biliyor ve bu yzden, biz de biliyoruz. lerinden daha scak ve san olan Alpha'dr. nk o daha byk. Sadakinin , eer hatrlarsan, Aurora'nn gnei gibi soluk turuncu renkte. Fark ediyor musun?" "Evet. Sen gsterince fark ettim." "Gzel. Bu kk olan. u szn ettiin eski lisann ikinci harfi nedir?" Pelorat bir an dnp "Beta" dedi. "O halde turuncu olana Beta, ak san olana da Alpha diyelim. Ve imdi Alpha'ya gidiyoruz."

17. BLM YEN DNYA


72. "Drt gezegen" diye mrldand Trevize. "Hepsi de kk ve birer asteroid gibi dolap duruyorlar. Gaz ktleleri yok." Pelorat "Bunu hayal krc m buluyorsun?"

"Deil aslnda. Zaten umuyordum. Yakn mesafeden birbirlerinin etrafnda dnp duran ift yldz sistemlerinde, bunlardan birinin etrafnda kat eden gezegenler bulunmaz. Her ikisinin de etrafnda dnen gezegenler olabilir, ama bu ok uzaktaki gezegenlerin yerleilebilir olmas olas deildir. "Dier taraftan ift yldz sistemleri birbirlerinden olduka uzaklkta iseler ve bunlar birine ya da dierine yeterince mesafede olurlarsa, her birisi etrafnda dzenli yrngelerde dnp duran gezegenler bulanabilir. Bilgisayarn veri bankasna gre bu iki yldz arasnda ortalama en fazla 3.5 milyar kilometre, en yakn pozisyonda ise 1.7 milyar kilometre vard. Bu ift yldzn herhangi birine 200 milyon kilometreden daha az mesafedeki yrngeye sahip bir yldzn yeri, artk sabitlemitir, ama yrngesi daha byk bir gezegenin bulunmas olas deildir. Bu da, onlar bir yldzdan ok uzaklarda bulunduklar iin hi gaz ktlesi yok demektir. Ama bu neyi deitirir ki? Zaten gaz ktlelerinde yaanmaz." "Ama her drt gezegenden birinde hayat olabilir." "Gerekten u ikinci gezegen asl olaslktr. nk ilerinde bir atmosfere sahip olabilecek byklkte olan odur." kinci gezegene hzla yaklamlard ve iki gnlk bir zamanda ekrandaki grnt iyice byyp kabarmt. Ve bu srekli artan korkun hzda ilerlerken nlerini kesip onlar durdurmaya alan bir gemiye de rastlamamlard. Uzak Yldz, bulut tabakasnn bin kilometre zerinde geici bir yrngede btn evikliiyle i lerlerken Trevize serte "Kompterin, bilgi bankasnn burada hayat yok derken buna neden soru iareti eklediini imdi anlyorum." dedi. "Hibir k veya s yaylm grnmyor. Karanlk ksmda bir k ya da herhangi bir yerde radyo dalgas yok." Pelorat "Bulut katman olduka kaln grnyor." dedi. "Bu, radyo dalgalarn engellemi olamaz." Aada yuvarlanan gezegeni izliyorlard. zerinde hareket eden beyaz bulutlar ve okyanuslarn ara sra grlen mavilii, ahenkli bir manzara oluturmutu. Trevize "Bulut seviyesi insanl bir gezegen iin olduka fazla. Karanlk bulut tabakas olabilir." dedi. Bir kez daha karanlk blgeye dalarken Trevize "Beni en ok dndren ey u ki, hibir uzay istasyonunda durdurulup sorgulanmadk" diye ekledi. Pelorat "Comporellon'da yaptklar gibi mi?" diye sordu. "Btn yerleik gezegenlerdeki gibi. Bizler belgelerin normal kontrolleri, yk, kal sresi vs. eyleri aratrmak iin durdurup soruturur dk." Bliss "Belki de sorgulanmaymzn bir sebebi vardr." dedi. "Hangi dalga boyunu kullanrlarsa kullansnlar bilgisayarmz onu hemen alglard. Ayrca sinyal gndermeye devam ediyoruz, ama sonu olarak hi kimseyi ya da hibir eyi uyandrabilmi deiliz. stasyon grevlileriyle balant kurmadan bulut tabakasnn altna dalmak uzay centilmenliine smaz ama baka bir seeneimiz de yok grdm kadaryla." Uzak Yldz yavalad ve yksekliini muhafaza etmek iin kar ekimi de glendi. Yeniden gne na kt ve daha da yavalad. Kompterle almakta olan Trevize bulutlar arasnda olduka geni bir aklk grd. Gemi dalp aradan geti. Altta serin bir esinti ile okyanus kabarp alalyordu. Sere serpe buruuk bir ekilde uzanyordu. Birka kilometre aada kpk kpk izgiler olumutu. Gne yla aydnlatlm arazi zerinde ve bulut altnda uuyorlard. Altlarndaki engin su ktlesi birden kuruni griye dnt ve s hissedilir derecede dt. Gzn ekrana diken Fallom kendi bol consonantl lisan ile biraz konutuktan sonra Galaktik diline geti. "Altmzda grdm ey nedir" diye sorarken sesi titriyordu. Bliss sakinletirici bir tonda "Bir okyanus bu" dedi. "ok byk bir su ktlesi yani." "Niin kuruyup bitmiyor?" Trevize "nk iindeki su kurumayla bitmeyecek kadar ok." derken Bliss onu izliyordu. Fallom endieyle "Btn bu suyu istemiyorum ben. Uzaklaalm buradan." dedi. Uzak Yldz frtna bulutlar arasndan geerken ekranda grnt duruldu ve yamur damlalaryla buland. Bu srada Fallom ince sesiyle lk atyordu. Pilot kabinindeki klar karard ve geminin hareketi sarsntl olmaya balad. Trevize aknlkla ban kaldrp bard. "Bliss, senin u Fallom enerji iletecek kadar bym artk. Kontrol mekanizmasn kullanmak iin elektrik gc kullanyor. Durdur onu!" Bliss kollarn Fallom'a dolayarak "Tamam Fallom, korkacak bir ey yok. Sadece baka bir gezegen bu, baka bir ey deil. Bunun gibi daha birou var." dedi. Sakinlemesine ramen Fallom titremeye devam ediyordu. Bliss, Trevize'ye dnerek "Bu ocuk u ana kadar hi okyanus grmemi ve bildiim kadaryla belki de sis

ya da yamurun ne olduundan habersizdir. Biraz anlayl olamaz msn?" dedi. "Gemiyi kurcalamaya devam ederse kesinlikle benden anlay bekleme. nk o zaman hepimizi tehlikeye atar. imdi onu odana gtr ve sakinletir." Bliss sinirli bir ekilde boyun edi. Pelorat "Ben de seninle geleyim Bliss" dedi. Bliss "Yo, hayr, Pel" dedi. "Sen burada kal. Ben Fallom'u yattraym sen de Trevize'yi." "Sakinletirilmeye ihtiyacm yok benim." diye Trevize homurdand. "Birdenbire parladysam zr dilerim, ama byle bir ocuun aletlerle oynamasna gz yumacak deiliz herhalde. Deil mi?" "Elbette" dedi Pelorat, "Fakat Bliss ok ard. nk o, evinden, robotundan alnp uzaklatrlm ve anlamad bir yaama itilmi bir ocuk iin gerekten ok iyi davranl birisi olan Fallom'u kontrol altnda tutabiliyor." "Biliyorum. Ama hatrlarsn, onu beraberimizde gtrme fikri benden deil, Bliss'ten kmt." "Evet, ama eer onu yanmza alm olmasaydk ldrlebilir-di." "eyy, daha sonra Bliss'ten ve ocuktan zr dileyeceim." Hl kalar atkt. Pelorat nazike sordu, "Golan, eski dostum, cann skan bir ey mi var?" "Okyanus," dedi Trevize. Yamur frtnasndan kal epeyce olmutu ama bulutlar hl vard. "Nesi varm okyanusun?" diye Pelorat sordu. "Her yerde var. Mesele bu." Pelorat bo bo bakyordu. Trevize "Hi kara yok. Kesinlikle bir kara paras gremiyoruz. Atmosfer ok normal, oksijen ve nitrojen uygun oranlarda var. Bylece buradaki kurulu dzen srp gidiyor. Oksijen seviyesini belli bir oranda muhafaza etmek iin bitkiler de mevcuttur belki. Normalde byle atmosferler grlmez. Ama ilk olarak gelitii yer olan Yeryz hari. Bunun nasl olduunu da bilen yok. Ama zerinde allp dzenlenmi gezegenlerdeki kara miktar btnn te birine kadar ykselir ve hibir zaman bete birin altna inmez. yleyse buras bu tip bir gezegense nasl karadan yoksun olabilir?" Pelorat "Belki de burasnn tipik olmamasnn sebebi ift yldz sisteminin bir paras olmasndandr." dedi. "Buras ilenmemi olduu halde yalnz yldzlardakinden farkl bu ekilde bir atmosfer gelitirmi olabilir. Bir zamanlar yeryznde olduu gibi yaam burada sadece denizde olmak zere balamtr." "Bunu byle kabul etsek bile bize hibir faydas olmaz. Denizin iinde teknolojinin ilerlemesine hi imkn yok. Teknoloji her zaman atee dayanmtr ve denizde ate mmkn deildir. Teknolojisi olmayan ve zerinde yaam bulunan bir gezegen aramyoruz biz." "Bunun farkndaym ama sadece fikirlerden bahsediyorum. Dahas, bildiimiz kadaryla teknoloji bir zamanlar yalnzca yeryznde geliti. Gmenler gittikleri yerlere uygarl yaydlar. Eer elinde alacak yalnzca bir konu varsa teknolojinin daima her ey olduunu syleyemezsin." "Denizde ilerlemek iin uygun koullar gereklidir. Deniz yaamnda el gibi dzensiz taslaklar ve uzantlara yer yoktur." "Ama mrekkepbalklarnn dokungalar var." Trevize "Fikir yrtmemiz gzel bir ey. Ama eer Galaksi'-nin bir yerinde ortaya kan ve atee dayanmayan bir teknoloji gelitiren mrekkepbal benzeri akll yaratklar dnyorsan, bence hi olmayacak bir eyi hayal ediyorsun." dedi. Pelorat kibarca "Bu senin dncen tabii." diye yantlad. Trevize birdenbire glerek "ok iyi, Janov. Gryorum ki Bliss'e kar kabaca konumam iin fikri mi eliyorsun ve bunu iyi beceriyorsun. Sana sz veriyorum burada hi kara bulamazsak, u bahsettiin gelimi mrekkepbalklarn kefetmek iin btn gayretimizle denizi inceleriz." Trevize konuurken gemi, yeniden karanlk ksma dald ve ekran karard. Pelorat endieyle "Hl merak ediyorum." dedi. "Buras gvenli mi?" "Neden bahsediyorsun, Janov?" "Karanln iinde byle kouturmamzdan. Aa ynelip okyanusun derinliklerine dalabilir ve annda yok olabiliriz.," "Bu olduka imknsz, Janov. Gerekten. Bilgisayar bizim bir ekimsel g boyunca ilerlememizi salyor. Baka bir deyile kompter gezegendeki ekim gcn burada da srekli yaratyor. Bu da demek oluyor ki biz bu sayede deniz seviyesinin zerinde giderken yaklak hep ayn ykseklikte kalabiliyoruz." "Ama ne kadar yksekte." "Be kilometre kadar." "Bu beni rahatlatmad aslnda, Golan. nmze kan gremediimiz bir daa arpamaz myz?" "Biz gremeyebiliriz, ama radar grr ve bilgisayar gemiyi dan evresinden ya da zerinden

arr." "Ya deniz seviyesinde kara da varsa. O zaman onu karanlkta gremeyip geeriz." "Hayr, Janov. Sudan yansyan radar dalgalar karadan yansyanlara hi benzemez. Su dz seviyede bulunurken kara yle deildir. Bu yzden karadan gelen yansmalar gerekten sudan gelenlerden daha dzensizdir. Bilgisayar bunu fark eder ve eer aada kara bulunuyorsa beni haberdar eder. Aas gnlk gnelik olsa bile bilgisayar benden daha nce ve iyi bir ekilde aratrma yapacaktr." Bir mddet konumadlar ve birka saat sonra yeniden gn na kmlard. Aada monoton bir biimdeki bo okyanus uzanp gidiyordu. Ama frtnal ksmlardan geerken bazen mavilikler kayboluyordu. Bir frtna Uzak Yldz' rotasnn dna srkledi. Trevize, bilgisayarn lzumsuz yere enerji sarf etmemek ve herhangi bir hasardan kanmak iin buna izin verdiini syledi. Daha sonra trblanstan kurtulunca bilgisayar gemiyi yeniden rotasna soktu. "Belki de bir kasrgann kenarndan getik" dedi Trevize. Pelorat "Bak eski dostum," dedi. "u anda ya batdan douya ya da doudan batya gidiyoruz. Ama yalnzca ekvatoru inceliyoruz." dedi. Trevize "Bu aptallk olur, deil mi? Kuzeybat-gneydou istikametindeki byk bir daireyi izliyoruz. Bu da bizi tropik ve her iki hman kuaa gtrecektir ve aklnzdaki gezegen, ekseni etrafnda dndke, biz daireyi her seferinde yeniden izerken yolumuz batya doru ilerler. Dzenli olarak bu gezegeni aprazlamasna kat edip duruyoruz. Bilgisayara gre u ana kadar kara grmediimiz iin byk bir kta bulma ans onda birden daha az, irice bir ada grme ihtimali ise drtte birden daha zayftr. Ayrca kat ettiimiz her daire ile bu anslar azalyor. Yemden gece blmne girerlerken Pelorat yavaa "Ben neler yapardm, biliyor musun? Gezegenden olduka uzakta kalr ve radarla karlatn srece btn yarkreyi kat ederdim. Bulutlar herhangi bir eyi deitirmezdi herhalde. Deil mi?" Trevize "Ve sonra br tarafa gidip orada da aynsn yapardn. Ya da onun bir kez dnmesini beklerdin. Bunu kefetmekte biraz ge kaldn, Janov. Durdurulup bir rota verilmeden ya da engellemeden yerleik bir gezegene yaklamay kim dnebilir? Ve bulut tabakasnn altndan kimsenin dikkatini ekmeden girebilen birisinin hemen bir kara paras bulmas gerekmez mi? Yerleik gezegenler karalardan oluur." Pelorat "Elbette tamamen kara deildir." dedi. Trevize ani bir heyecanla "Bundan bahsetmiyorum" dedi. "Karay bulduumuzu sylyorum! Bir dakika!" Sonra heyecan yznden saklayamad bir kararllkla ellerini konsola gtrd ve bilgisayarla btnleti. "Yaklak iki yz elli kilometre uzunluunda ve altm be kilometre geniliinde bir ada bu. Belki de alan on be bin kilometre kare civarndadr. Pek byk deil ama yine de hatr saylr. Haritada bir noktadan daha iri. Bekle..." Pilot kabinindeki klar karard ve snd. Trevize, karanlk sanki krlmamas gereken nazik bir eymi gibi fsldayarak "Ne yapyoruz?" diye sordu. "Gzlerimizin karanla almas iin bekliyoruz. Gemimiz adann zerinde szlyor. zle. Bir ey gryor musun?" "Hayr sanyorum kk kl noktalar. Emin deilim." "Onlar ben de gryorum. imdi teleskopik lensleri kullanacam." Ve k aka grld. Geliigzel lekelerdi bunlar. Trevize "Burada insan var." dedi. "Buras gezegende yerleik tek yer olabilir." "imdi ne yapyoruz?" "Gndz bekleyelim. Bylece birka saat dinlenecek zamanmz olur." "Bize saldrmazlar m?" ' "Neyle? Seilebilen klar ve kzl tesi ndan baka hibir radyasyon saptamadm." "Yerleik bir yer buras ve sakinleri de dnebilen canllar. Bir teknolojileri var ama henz elektronik ana ulaamadklar kesin, bu yzden endie edecek bir ey olduunu sanmyorum. Yanlyor olsam bile bilgisayar birok kez beni uyaracaktr." "Ve gn nda ne yapacaz?" "Tabii ki aaya ineceiz." 73. Sabah gneinin ilk klaryla birlikte aaya indiler. Bulutlarn arasndaki bir boluktan yaylan gne odann bir ksmn aydnlatt. Uzaklara doru pembeleen alak, yuvarlak eimli yeil renkli tepeler grnyordu. Daha da yaknlatka birbirinden ayrlm korular ve az bir miktar da meyve bahelerini fark ettiler. Ama

birok yerde iyi durumda iftlikler vard. Hemen altlarnda, adann gney sahilinde srtn kaya paralarnn oluturduu bir hatta dayayan gm rengi bi r kumsal ve onun ilerisinde de sere serpe uzanan ayrlklar grnyordu. Bu arada birka ev de gze arpyordu ama bunlar bir ehir grntsnde deildi. Nihayet, kenarnda seyreke evlerin dizildii belli belirsiz yollar grdler ve sabah serinliinde u zaklarda bir hava tatn fark ettiler. Hareket tarzndan bunun bir ku deil hava tat olduunu seebiliyorlard. Gezegende u ana kadar grdkleri hareketli ilk yaam belirtisi bu idi. Trevize "Eer elektronik olmakszn becerebildilerse yapabildikleri bir tat arac olmal bu." dedi. Bliss "Byk bir olaslkla" dedi. "Bana yle geliyor %ki, eer onu yneten bir insan ise tat bize doru geliyor olmal. Fakat atelemeli frenleri olmadan aa doru inen gemimizi kesinlikle grmlerdir." Trevize dalgn "Btn gezegenler iin ilgin bir manzara" dedi. "Byle gravitik bir uzay gemisinin alaln gren fazla bir gezegen olamaz. Kumsal ini iin iyi bir yer olabilir ama geminin suyla dolmasn da hi arzu etmem. Kayalarn dier tarafndaki imenlie doru ilerleyeceim.'' Pelorat "Gravitik bir gemi ini srasnda hi kimsenin zel mlkiyetini yakp kavurmaz en azndan." dedi. Aa doru alalrken yavaa darya kan drt geni yastk zerine hafife indiler. Ayaklar geminin arlyla kuma gmld. Pelorat "Korkarm yerde iz brakacaz." dedi. Bliss "Hi olmazsa iklim bizimkine benzer grnyor. Hatta dik bile denilebilir." dedi. imenlikte duran bir kadn, geminin iniini izliyordu ve yznde bir korku ya da aknlk ifadesi deil, sadece byk bir ilgi belirtisi vard. zerindeki giysiler azd. Bu da Bliss'in iklim zerindeki yargsn doruluyordu. Ayandaki sandaletler brandadan yaplma benziyordu ve iekli kumatan bir etek petamal gibi kalalarn saryordu. Bacaklarn rten hi bir ey yoktu ve belinin yukarsnda da bir giysi bulunmuyordu. Uzun siyah salar ok parlakt ve neredeyse beline kadar uzanyordu. Teni ak kahve, gzleri ise kkt. Trevize gzleriyle etraf aratrd, grnrde hi insan yoktu. Omuz silkti ve "eyy, imdi daha sabahn erken vakti. nsanlar ounlukla evlerindedir, hatta uyuyorlardr. Yine de nfusun fazla olduunu syleyemem." dedi. Dierlerine dnerek "Dar kp u kadnla konuacam. nallah anlaabiliriz. Sizler de..." Bliss kararl bir ifadeyle "Bizler de dar ksak iyi olacak. Bu kadn tamamen zararsz grnyor ve zaten ben de ayaklarm uzatp gezegen havasn yle iyice iime ekmek istiyordum. Belki yiyecek iini de halledebiliriz. Fallom'un da yeniden bir gezegeni hissetmesini isterim. Ve sanyorum Pel, kadn yakndan incelemekten memnun olur." dedi. Pelorat hafife kzararak "Kim? Ben mi?" diye sordu. "Hi de deil Bliss, ben sadece bu kk grubun dil uzmanym." Trevize omuz silkti. "Haydi, gelin hepiniz. Her ne kadar zararsz grnse de silahlarm yanma almak istiyorum." Bliss "Onlar bu gen kadna kar kullanabileceinden pheliyim." dedi. Trevize srtarak "ekici bir kadn, deil mi?" dedi. Gemiden nce Trevize kt, bir eli arkaya doru uzanp, rampadan dikkatle aaya doru inmeye alan Fallom'un elini tutarak Bliss onu izledi ve Pelorat en son kt. Siyah sal gen kadn onlar hl merakla izliyordu. Bir kar bile gerilemedi. Trevize "Haydi deneyelim." diye mrldand. Ellerini silahlardan kaldrarak "Sizi selamlarm." dedi. Gen kadn bir an duraksad ve "Sizi ve arkadalarnz selamlarm." diye karlk verdi Pelorat neeyle "Ne mthi bir ey! Klasik Galaktik dilini doru aksanla konuuyor." dedi. Aslnda pekiyi anlamadn gstermek istercesine elini sallayarak. "Onu ben de anlyorum. Umarm o da beni anlyordur." dedi. Glmseyerek ve dosta bir ifadeyle "Uzayn tesinden, baka bir gezegenden geliyoruz." dedi. Gen kadn temiz ince sesiyle "ok iyi." dedi. "Geminiz mparatorluktan m geliyor?" diye sordu. "Uzak bir yldzdan geliyor ve geminin ismi de Uzak Yldz." Gen kadn gemideki yazya bakt ve "Bu yaz o anlama m geliyor? Eer yle ise ilk harfin F olmas gerekiyor, ama bakn, o harf ters yazlm." dedi. Trevize itiraz edecekti ki, Pelorat byk bir memnunlukla "Hakl," dedi, "Yaklak iki bin yl nce F harfi ters dnd. Klasik Galaktik'i ayrntlaryla ve yaayan bir dil olarak incelemek ne byk bir ans." dedi. Trevize bu gen kadm dikkatle inceliyordu. Boyu 1.5 metreden ok uzun deildi ve gsleri kk ama ekilliydi. Fakat ocuksu grnmyordu. Meme ular iri ve evresindeki halkalar koyu idi. Bu, belki de

teninin kahverengimsi oluundand. "ismim Golan Trevize; arkadam Janov Pelorat; kadnn ismi Bliss ve ocuun ise Fallom." dedi. "Geldiiniz gezegen,, yani Uzak Yldz'da erkeklere iki isim verilmesi bir adet mi?" diye sordu. "Ben Hiroko'nun kz Hiroko'yum" diye devam etti. Pelorat "Ya baban?" diye birdenbire lafa kart. Hiroko farksz bir omuz silkisi e yantlad. "Annem, onun isminin Smool olduunu sylyor ama bunun bir nemi yok. Onu zaten tanmyorum." Trevize "Dierleri nerede peki?" diye sordu. "Bizi selamlayan tek insan sensin herhalde?" Hiroko "Erkeklerin ou balk teknelerinde, kadnlar ise tarladalar. Ben son iki gndr izinliydim ve bu byk olay grme ansna sahip oldum. Ama insanlar merakldr ve ok uzaklardan bile gelip gemiyi greceklerdir. Yaknda burada olurlar." dedi. "Bu adada daha birok insan var m?" Hiroko gururla "Be bin yirmi kiiden daha fazladr" dedi. "Okyanusta baka adalar da var m?" diye sordu. "Baka adalar m efendim?" armt. Bu yant Trevize iin yeterliydi. Buras btn gezegende insanlarn yerletii tek noktayd. "Gezegeninizin ismi nedir?" diye sordu. "Alpha, efendim. Aslnda isminin tamam sizce bir anlam var m bilmiyorum, Alpha Centauri'dir. Ama biz ona yalnzca Alpha deriz ve gryorsunuz buras gzel ehreli bir gezegendir." Trevize Pelorat'a dnerek "Nasl bir gezegen?" diye merakla sordu. Pelorat '"Gzel bir gezegen' demek istiyor." dedi. Trevize "Evet, yle" dedi. "En azndan imdilik." Kafasn kaldrp seyrek bulutlarn bulunduu ho mavi gkyzne bakt. "Bugn gzel ve gneli bir hava var, Hiroko ama sanyorum Alpha'da her zaman havalar byle gzel olmaz." dedi. Hiroko ciddileerek "stediimiz zaman oluyor, baym." dedi. "Yamura ihtiyacmz olduunda bulutlar toplanr, ama ounlukla havann byle ak olmasndan holanrz. Balk teknelerimizin denizde olduu u gnlerde mavi bir gkyz ve tatl bir Rzgr ok istenir." "Senin halkn iklimi etkileyebilir mi Hiroko?" "Bunu eskiden yapamazlard, Bay Golan Trevize, yamurdan srlsklam oluyorduk." "imdi nasl yapyorsunuz?" "Bilgili bir mhendis olmadm iin bunu bilmiyorum baym." "zerinde sizin ve halknzn yaad bu adann ismi nedir acaba?" Trevize Klasik Galaktik dilinin ssl ses dzenine kendini kaptrmt (balalar dzgn kullanp kullanmadn ok merak ediyordu.) Hiroko "Engin sularn ortasndaki bu cennet misali adamza 'Yeni Dnya' diyoruz." diye yantlad. Bu yant zerine Pelorat ile Trevize aknlk ve neeyle birbirlerine baktlar. 74. Laf daha fazla uzatmak iin zaman yoktu. Dierleri de geliyorlard. Dzinelerle insan. Trevize bunlarn kayklarda ya da tarlada olmayanlar ve ok uzaklarda bulunmayanlar olduunu dnd. Grnrde iki tane olduka eski ve hantal ara bulunmasna ramen bunlarn ou yayan geliyorlard. Bunun dk teknolojisi olan bir toplum olduu kesindi ama iklimi kontrol edebiliyorlard. Teknolojinin bir btnn tamam olmas gerekmezdi. Bu ilerlemenin eksiklii, her zaman baz ynlerden birok ilerlemeleri engellemezdi - fakat byle dzensiz bir geliin rnei allmadk bir eydi. Gemiyi izlemekte olanlarn en azndan yans yalca erkek ve kadnlard; ayrca ya da drt oc uk da vard. Dierlerinin ou kadnd. Hi birisinde korku ya da kararszlk grnmyordu. Trevize alak bir sesle Bliss'e "Onlar kontrol ediyor musun? Sakin grnyorlar." dedi. "Kesinlikle yapmyorum. Bir zorunluk olmadka beyinlere dokunmam. Ben sadece Fallom ile ilgileniyorum." Galakside bulunan normal gezegenlerdeki kalabalklar grm insanlar iin yaklaan insanlar, nemsiz bir aznlkt. Fakat Fallom iin durum farklyd. Uzak Yldz'da bulunduu srece beraber olduu bu insana artk almt. Fallom hzla ve sk sk soluyordu. Neredeyse ok geiriyordu. Bliss yattrc sesler kararak, yumuak ve ritmik hareketlerle onu okuyordu. Trevize onun Fallom'a byk bir sevgi ile balandndan emindi. Fallom birdenbire derin bir nefes ald ve sanki bir titreme geiriyormu gibi sarsld. Kafasn kaldrp normale dnyormuasna insanlara bakt ve kafasn Bliss'in kolu ile vcudu arasna gizledi. Bliss. Fallom'un omuzlarn onun zerinde kendi koruyucu varln hissettirmek iin skca kavrad ve

Fallom'un ylece kalmasn engellemedi. Gzleriyle Alpha'llar taramakta olan Pelorat duyduu hayranlkla mest olmutu. "Golan, bunlar kendi aralarnda birbirinden ok farkl durumdalar." dedi. Trevize bunu fark etmemiti. nsanlar birok deiik renk tonunda ten ve saa sahipti. Aralarnda mavi gzl, illi vcudu olan krmz sal birisi de vard. Ortada grnen yetikinlerden en azndan Hiroko kadar ksayd ve bir ya da ikisi de Trevize kadar uzundu. Her iki cinsten de byk bir ounluun gzl eri Hiroko'nunkilere benziyordu. Trevize Fili blgesindeki retken ticari gezegenlerde insanlarn byle gzleri olduunu hatrlad. Ama buray hi ziyaret etmemiti. Alpha'llarn hibirisi bellerinin yukarsna bir ey giymemilerdi ve btn kadnlar gsleri kk grnyordu. Grebildii vcut zellikleri bunlard. Bliss, aniden "Bayan Hiroko, benim ocuum uzay seyahatlerine alkn deil ve kolaylkla sindirebilecei birtakm yeni eyleri iine atyor. Biraz oturmas ve belki de bir eyler yemesi mmkn m acaba?" diye sordu. Hiroko arm grnyordu ve Pelorat, Bliss'in sylediklerini daha ssl bir orta-mparatorluk a lisannda tekrarlad. Hiroko ellerini azna gtrerek zarafetle dizlerinin zerine kt. "Ltfen affedin beni saygdeer bayan," dedi. "ocuun ve sizin ihtiyalarnz nasl da dnemedim? Bu olayn tuhafl beni ok etkiledi. Kahvalt iin ziyaretimiz ve konuumuz olarak yemekhaneye buyurmaz msnz? Sizlere katlp arlamaktan onur duyarz." Bliss "ok naziksiniz." dedi. Ar ar konuuyor ve kelimeleri zenle telaffuz ederken onlarn kolayca anlayacaklarn umuyordu. "Bizi yalnzca siz arlarsanz, birok insanla bir arada bulunmaya alkn olmayan bu ocuk daha iyi olacaktr." Hiroko ayaa kalkt. "Sylediiniz gibi olacaktr." diye karlk verdi. Sakin bir tavrla onlara ayrn dier ucuna kadar rehberlik yapt. Dier Alphallar da yaklatlar. Yabanclarn zellikle elbiseleri onlarn ilgisini ekmiti. Trevize ince ceketini kararak kendisine doru yaklap soru sorar gibi parmayla iaret etmekte olan adama verdi. "Al, ite," dedi "incele ve geri ver." sonra Hiroko'ya dnerek "Onu geri alabilecek miyim?" dedi. "phesiz size geri verilecektir sayn baym." derken bam ciddi bir ekilde ne edi. Trevize glmseyerek yoluna devam etti. Ceketsiz olarak bu hafif, tatl meltemde kendini daha rahat hissetmiti. evresindeki insanlarn hi birisinde silah grnmyordu ve kendisinden hi kimsenin korkmamas ya da rahatsz olmamas ona ilgin gelmiti. Belki de silah demlen nesneye yabancydlar. Trevize, u ana kadar grdklerinden burasnn iddetten tamamen uzak bir dnya olabilecei kanaatine varmt. Bliss'in yannda ve biraz ilerisinde hzla yrmekte olan bir kadn onun bluzunu bir mddet yakndan inceledikten sonra "Memeniz yok mu sayn bayan?" diye sordu. Ve sonra cevab beklemeyerek elini hafife gsne dedirdi. Bliss glmseyerek konutu. "Kefettiin gibi benim de memem var. Belki seninkiler kadar ekilli deil ama onlar bu yzden gizlemiyorum. Benim dnyamda onlarn akta braklmas uygun deildir." Pelorat' bir keye ekerek sordu. "Klasik Galaktik konumam nasl buluyorsun?" Pelorat "ok iyi beceriyorsun." dedi. Yemek salonu byk bir yerdi. eride her iki yanna banklar ilitirilmi uzun masalar vard. Alpha'llar kurallara uyarak toplu halde yemek yiyorlard. Trevize'nin vicdan szlad birden. Bliss'in yemekte rahatsz edilmeme ricas yznden be kiilik bir yer igal edilmi ve insanlar darda kalmaya mecbur edilmilerdi. Byk bir ounluk ise pencerelerden olduka uzaa yerlemilerdi. (Pencereler duvarlardaki yarklardan baka bir ey deildi ve perdeler bile onlar tamamen rtememiti.) Byle uzaa kamalarnn sebebi, belki de onlarn yemek yiyiini izleme isteiydi 'Eer yamur yaarsa ne olur' diye merak etti elinde olmadan. Tabii ki yamur gerekli olduunda yaard. Hafif, ho ve ok iddetli Rzgr olmayan bir yamur. Dahas 'daima belli zamanlarda yaar ve bylece Alpha'llar da hazrlkl olurlar' diye hayal etti. nnde durduu pencere denize bakyordu ve ok uzaklarda, ufukta seebildii bulut kmelerinin burada da cennet misali bu kk adann haricinde btn gkyznde bulunanlara benzediini dnd. Tabii ki iklimi ynelebilmenin avantajlar vard. Sonunda, parmak ularnda yryen bir gen kadn yemek servisine balamt. Hi kimse neler yemek istediklerini sormad, sadece servis yapyorlard. Sofrada kk bir bardak st, daha byk bir bardak dolusu zm suyu, daha byk bir kapta ise su vard. Kenarlarnda uzun uzun dilimlenmi beyaz peynir olduu halde her tabakta suya krlarak halanm iki byk yumurta vard. Ayrca bunun yannda, geni tabaklarda serin yeil marul yapraklar zerinde zgara balk ve kk kzarm patatesler verildi.

Bliss, nnde duran yemekleri endieyle izliyordu ve nereden balayacan bilemiyordu. Fallom'un ise byle bir sorunu yoktu. zm suyunu itahla iti, balk ve patatesleri yalayp yuttu. Bunu yaparken nce parmaklarn kullanacakt ki Bliss, arka taraf atal olarak kullanlabilecek byke bir ka eline tututuruverdi. Pelorat memnuniyetle glmsedi ve nce yumurtalardan balad. Trevize "Gerek yumurta tadn imdi hatrlyorum." diyerek ona katld. Konuklarn yerken duyduktan memnunluktan kendi kahvaltsn unutan Hiroko (Bliss bile sonunda itahla yemee balamt) "Gzel mi?" diye sordu. Trevize "Nefis!" derken sesi bouk kt. "Grdm kadaryla bu adada hi yiyecek sknts yok - Ya da bizlere kibarlk olsun diye fazlasyla yiyecek sundunuz yle mi?" Hiroko ilgiyle dinliyor ve anlam kavramaya alyordu. "Yo, hayr efendim. Topramz cmerttir, denizimiz ondan da cmert. rdeklerimiz yumurtlar, keilerimizden peynir, st elde ederiz. Ve ite tahllarmz. Ayrca denizlerimizde saysz tr ve miktarda balk bulunur. Bu masalarda btn imparatorluk yese bile denizlerimizdeki balklar tkenmez" dedi. Trevize glmsedi. Bu gen Alpha'lnn Galaksinin gerek boyutlar hakknda en kk bir fikri bile olmad akt. "Bu adaya Yeni Dnya diyorsunuz Hiroko. Pekl, Eski Dnya nerede olabilir?" diye sordu. Hiroko aknlkla bakakald. "Eski Dnya m dediniz? ok zr dilerim efendim. Bunun anlamn karamadm." Trevize aklad. "Yeni Dnya'dan nce halkn baka bir yerde yaam olmal. te buraya gelmeden nce bulunduklar yer neresi?" Endieli bir ekilde "Bu konuda hibir ey bilmiyorum efendim." dedi, "Btn hayatm boyunca buras bana aitti ve benden nce de annemin ve anneannemin idi. Ondan nce de onlarn byk anneleri ve byk byk annelerinin olduundan da phe etmem. Baka bir dnyay bilmiyorum ben." Trevize "Ama" dedi tartmay nazike srdrerek, "siz buraya Yeni Dnya demisiniz. Bunun sebebi nedir?" "nk efendim" diye ayn kibarlkla yantlad. "Kadnlarn akl bunun aksine ermedii iin herkes bu ismi kullanr." "Ama buras Yeni Dnya, bu demektir ki daha sonraki bir gezegen Eski Dnya diye bilinen nceki bir gezegen vardr. 'Her sabah yeni bir gnn balangcdr ve gemite eski bir gnn yaandn hatrlatr.' Bunun byle olduunu bilmiyor musunuz?" "Hayr, sayn efendim. Sadece bu adaya ne dendiini biliyorum. Baka hibir ey bilmem ve bizim mantk-d olarak nitelendirdiimiz eye ok benzeyen u fikrinize de katlmam. Sizi gcendirmek istememitim." dedi. Ve Trevize ban sallad, hezimete uramt. 75. Trevize Pelorat'a doru eilerek "Nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalm hibir bilgi edinemiyoruz." diye fsldad. "Yeryznn nerede olduunu biliyoruz, ama bu neyi deitirir?" dedi. "Bu konuda daha fazla bir eyler bilmek isterim." "Ya henz ok gen. Bilgisi olduunu sanmyorum." Trevize bunu dnd ve "Haklsn Janov." dedi. Hiroko'ya dnerek "Bayan Hiroko, niin burada olduumuzu sormadnz?" dedi. Hiroko yere bakarak "Mmkndr ama hepiniz yemeinizi bitirip, biraz dinleninceye kadar bunu sormann kabalk olacam dnmtm baym." dedi. "Fakat hemen hemen bitirmi durumdayz ve daha yeni dinlendik. sterseniz burada bulunmamzn sebebini anlataym. Arkadam Dr. Pelorat bizim gezegenimizde bir bilim adamdr, yani bilgili bir insan. O, bir mitolojisttir. Bunun anlamn biliyor musunuz?" "Hayr, efendim, bilmiyorum." "Deiik gezegenlerde anlatlagelen eski masallar inceler. Eski masallara mit ya da efsane denilir ve bunlar Dr. Pelorat'n ilgi alanna girer. Yeni Dnya'da buraya ilikin eski masallar bilen bilgin insanlar var m?" Hiroko bunu dnrken kalar hafife atld. "Bu, bana tamamen yabanc bir konu. Eski devirlerden bahsetmeyi seven yal bir adam var buralarda. Btn bunlar nasl rendiini bilmiyorum. Bunlar havadan ya da bakalarndan duymutur. Belki de arkadanzn iitmek istedii malzeme budur ve ayrca

size yanl bilgi vermek istemem. Bence..." dedi ve sanki bakalarnn duymasn istemiyormu gibi saa ve sola bakt "Birounun onu istekle dinlemesine ramen bu yal adam bir gevezeden baka bir ey deildir." Trevize bayla tasdik etti. "Byle bir gevezelik bizim arzu ettiimiz eydir. Arkadam bu yal adama gtrmeniz mmkn olur mu acaba ve..." "sminin Monolee olduunu sylyor." "Monolee'ye yleyse. Monolee'nin arkadamla konumak isteyeceini sanyor musunuz?" Hiroko kmsercesine "O mu? Konumay istemeyecek ha? Onu susturmak iin rica etmek zorunda kalabilirsiniz. O, sradan bir insan ve eer izin verirseniz iki hafta boyunca hi duraksamadan konuur. Sizi gcendirmeyi dnmedim baym." "Ben de gcenmedim zaten. Arkadam Monolee'ye gtrebilir misiniz imdi?" "Bu her zaman mmkndr. Bu adam her zaman evinde ve konuacak birileri iin daima hazrdr." "Yal bir bayan gelip Bayan Bliss'le beraber kalabilir mi acaba? Yannda ocuk olduu iin pek fazla uzaklaamayacak. Bir arkada olmasndan holanacaktr. Biliyorsunuz kadnlarn en sevdii ey..." Belirgin bir aknlkla "Dedikodu mu?" diye sordu "Neden erkekler hep byle konuurlar? Grdm kadaryla en byk palavraclar erkeklerden kyor. Erkekler balktan dnsn de grn, avlar hakknda yalanlar uydurmada birbirleriyle yansrlar. Onlar kimse dikkate almaz ya da inanmaz, ama onlar bu da durdurmayacaktr. Ama ben de yeterince gevezelik yaptm herhalde. Pencereden grdm annemin bir arkadadr o, arkadanz saygdeer doktoru yal Monolee'ye gtrdkten sonra dnp Bayan Bliss ve ocukla kalabilir. Eer arkadanz da, Monolee'nin konumaya istekli olduu kadar dinlemeye istekliyse onlar dnyada birbirinden ayramazsnz. Bana bir saniye izin verir misiniz?" Hiroko gittikten sonra Trevize Pelorat'a dnerek "Dinle, bu yal adamdan edinebildiin kadar bilgi almaya bak ve Bliss, sen de yanndakilerden bir eyler kapmaya bak. Yeryz hakkndaki her eye ihtiyacmz var." Bliss, "Ya sen?" diye sordu. "Sen neler yapacaksn?" "Hiroko ile kalp nc bir kaynak bulmaya alacan." Bliss glmsedi. "Oh, evet. Pel bu yal adamla beraber olacak, ben de yal bir kadnn yannda olacan. Cazibeli plak ve gen bir kadnla kalmak iin kendini zorluyorsun. Makul bir i blmne benziyor bu." "Tesadf oldu Bliss, ama uygun bir dadm bu." "Uygun bir i blmnn byle olmas seni hi rahatsz etmiyor, herhalde." "Hayr, hi etmiyor. Niin edecekmi?" "Gerekten de, niin rahatsz etsin." Hiroko geri dnd ve oturdu "Her ey ayarland. Saygdeer Dr. Pelorat, Monolee'ye gtrlecek ve ocukla birlikte Bayan Bliss'e de elik edilecek. imdi sizinle konuma erefini bana baheder misiniz? Belki de sizin zerinizde..." "Zrvaladm Yeryz hakknda m?" Hiroko glerek "Hayr," dedi. "Beni ok iyi faka bastrdnz. Bu konudaki sorunuzu yantlarken bundan nce size kabalk yapmtm. Kusurumu telafi etmeyi arzularm." Trevize, Pelorat'a dnerek "Arzulamak m?" diye sordu. Pelorat "stekli olmak" diye yantlad. Trevize "Bayan Hiroko, hibir nezaketsizlik grmedim ben, ama size iyi gelecekse sizinle memnuniyetle konuurum." "ok kibarsnz. Teekkr ederim." derken ayaa kalkt. Trevize de ayaa kalkarak "Bliss" dedi, "Janov'un gvenlii ile ilgilenir misin?" "Bu ii bana brak. Sana gelince, u eyleri de al." derken onun zerindeki silahlan gsterdi. Trevize huzursuzca "Onlara ihtiyacm olacan sanmyorum." dedi. Hiroko'nun peinden yemekhaneden kt. imdi gne gkyznde daha ykselmi ve s daha da artmt. Havada srekli farkl bir koku vard. Trevize bunun Comporellon'da biraz zayf, Aurora'da daha ar ve Solaria'da ise olduka ho olduunu hatrlad (Melpomeniadayken uzay giysileri iinde olduklar iin sadece kendi vcut kokularn duyabiliyorlard.) Ama birka saat sonra bu kokuya burunlar alt iin artk onu hissetmiyorlard. Burada Alpha'da, gnein stc scanda ho bir ot kokusu duyuluyordu. Ama Trevize bunun da yaknda yok olacan bildii iin biraz can skld. Soluk pembe aldan yaplm gibi grnen kk bir binaya doru ilerliyorlard. Hiroko "Buras benim evim" dedi. "Bir zamanlar benim kk teyzeme aitti."

eri doru yrd ve peinden gelmesi iin Trevize'ye de iaret elti. Kap akt, ya da tam geerken Trevize'nin de fark ettii gibi burada hi kap bulunmadm sylemek daha doru olurdu. Trevize "Yamur yadnda ne yapyorsunuz?" diye sordu. "Hazrlkl oluruz. ki gn boyunca afak vaktine kadar saat yamur yaacak. O zaman hava iyice souyacak ve toprak vck vck amurlaacak. O zaman u ar ve su geirme? perdeyi ekerek kapy rteceim" derken perdeyi de ekti. Perde, dayankl branda benzeri bir maddeden yaplm gibiydi. "Bunu bylece brakacam" diye devam etti. "Bylece herkes ieride olduumu ve uyuduumu ya da nemli meselelerle uratm iin rahatsz edilmemem gerektiini anlayacaklardr." "Bu rt pek gvenli durmuyor." "Neden olmasn? Grmyor musunuz, giri kapand." "Birileri onu kenara ekebilir." "eridekini hie sayarak m?" Hiroko iyice armt. "Byle eyler sizin gezegeninizde oluyor mu? Barbarca bir ey bu." Trevize srtarak, "Sadece sordum." dedi. Hiroko onu odalardan ikincisine gtrd. Trevize minderli rahat bir sandalyeye oturdu. Odalardaki dar atmosfer ve boluk insan daraltyordu. Ama bu ev sanki inzivaya ekilip dinlenmekten daha baka bir ama iin yaplmt. Pencereler kkt ve tavana yaknd, ama duvarlarda bulunan, aa doru zenle yerletirilmi biraz donuk eritler halindeki aynalar, yanstyordu. Demedeki baz kk aklklardan yukar doru serin hava geliyordu. Trevize etrafta hibir aydnlatma aleti gremeyince 'acaba Alphallar gne doarken kalkyor ve gn batmnda yatyorlar m?" diye dnmekten kendini alamad. Tam soracakt ki nce Hiroko lafa girdi. "Bayan Bliss kadn dostunuz mu?" Trevize dikkatle "Onunla seksi beraberliimizi mi soruyorsunuz?" Hiroko kzard, "Ltfen beni ters anlamayn. Sadece zel zevkiniz anzdan sormutum." "Hayr, o, benim bilgili arkadamn dostudur." "Ama siz daha gen ve yakklsnz." "ey, byle dndnz iin teekkr ederim, ama Bliss sizinle ayn fikirde deil. Dr. Pelorat' benden ok daha fazla seviyor." "imdi gerekten ok ardm. Peki, arkadanz onu sizinle paylamyor mu?" "Hi sormadm. Ama sorsam da buna yanaacandan emin deilim. Ayrca ondan hunu istemem." Hiroko dnceli bir ekilde ba sallad. "Biliyorum. Baseni yznden." "Baseni mi?" "Biliyorsunuz. te u." Narin poposuna bir aplak indirdi. Trevize her iki eliyle havada bir kala ekli izdi ve gz krpt. (Ve Hiroko gld.) "Ama birok erkek byle geni vcutlardan holanr." diye ekledi. "Buna inanamam. Bunun normali dururken arsn istemek kesinlikle bir agzllk belirtisidir. Gslerim, gs ular parmaklarna doru uzanm bir ekilde geni ve enli olsalard neye benzerdim dnebiliyor musunuz? Aslnda bylelerini de grdm ama erkekler bunlara baylmyorlard. Bayan Bliss'in yapt gibi, zavall kadnlar kendi korkunluklarn rtmek iin baz eylere ihtiya duyarlar." "Byle anormallikler beni de cezbetmez, ayrca Bliss'in, gslerindeki bir anormallik nedeniyle onlar kapattndan emin deilim." "Bunu bilmiyorsunuz. Benim yzm ve vcudumu da beenmedini z mi?" "Bunun iin deli olmam gerekir. Siz ekici bir kadnsnz." "Geminizle gezegenden gezegene dolarken ve Bayan Bliss sizi reddediyorken zel zevkleriniz iin neler yapyorsunuz?" "Hibir ey, Hiroko. Yapacak hibir ey yok. Byle elenceler iin bir frsat kolluyorum ve bu da ho olmuyor tabii. Ama uzayda seyahat eden bizler, o olmadan da idare etmemiz gerektiini biliyoruz. Bu ii baka zamanlarda hallediyoruz." "Eer bu sizi rahatsz ediyorsa, ondan nasl kurtulabilirsiniz acaba?" "Bu konuyu atnzdan beri daha da rahatsz olmaya baladm. Ama nasl rahatlayabileceimi sylemem kabalk olacak gibi geliyor." "Ben de bir are nersem kabalk etmi olur muyum?" "Bu, tamamen nerinin cinsine bal." "Birbirimizi rahatlatmay neriyorum." "Beni buraya bunun iin mi getirdin, Hiroko?" Hiroko mutlu bir glmseyile "Evet. Bu hem ev sahibeliimin bir gerei ve hem de kendi arzum."

"Eer byle dnyorsan, bunu benim de arzu ettiimi itiraf etmeliyim. Aslnda seni buna zorlamay ok isterdim. Bu zevki yaamay, o kadar ok istiyorum ki, anlatamam."

18. BLM MZK FESTVAL


76. le yemeini de kahvalt yaptklar odada yediler. Birok Alfa'l doluydu. Aralarnda Trevize ve Pelorat da vard ve olduka rahat bir hava hkimdi. Bliss ve Fallom ayr ayr yediler ve hemen hemen zel bir biimde yandaki bir blmede kendi balarna kaldlar. Yemekte eitli trden balklar vard. Baln yannda kaynatlm olak eti paralanarak iine atlm orba da servis edilmiti. Dilinmi ekmekler zerine tereya ve reel srlmt. Yemein arkasndan bol miktarda salata geliyor, onun ardndan da herhangi bir tatl olmamakla birlikte muazzam srahiler iinde bol meyve sular ikram ediliyordu. Her iki Vakfl yedikleri kuvvetli kahvaltdan sonra baka ey yememeye zorlandlar, fakat tekilerin hepsinin yiyeceklerin zevkini karmakta olduu grlyordu. Pelorat yava bir sesle "Bunlarn fazla imanlamamalarn nasl salyorsunuz?" diye sordu. Trevize omuz silkti "Bol bol bedensel hareket olmal herhalde." dedi. Yemeklerde usulne uygun davrana pek fazla deer verilmedii bir topluluk olduu anlalyordu. eitli bar ar, glmeler, kaln, krlmaz bardaklarla masann zerine vurmalar birbirine karyordu. Kadnlar da kabalk ve grltde erkeklerden geri kalmyordu hatta sesleri erkeklerinkinden daha tiz kyordu. Pelorat irkildi, fakat Trevize (hi deilse ksa bir sre) Hiroko'ya szn ettii rahats zl hi duymakszn kendini hem rahat hem de keyifli hissetti. "Dorusunu isterseniz" dedi "Ho bir yan var. Bunlar hayattan zevk alan ve pek az derdi olan kimseler. klimin zerinde etkileri vardr ve yiyecekleri alabildiine bol. Bu, onlarn altn a ve snrsz bir ekilde srp gidiyor." Sesini duyurabilmek iin barmas gerekti. Pelorat da bararak cevap verdi. "Fakat ok grltl" dedi. "Onlar buna alklar." "Bu kargaalkta birbirlerini nasl anlayabiliyorlar bilemiyorum." Tabii ki iki Vakfl zerinde her ey kaybolmutu. Alfa dilinin garip telaffuzu ve klasik grameri ile sz dizisi youn ses dzeylerini de anlamay imknszlatryordu. rgtlere gre bir hayvanat bahesinde panik halindeki hayvanlarn lklarn dinlemek gibi buseydi bu. Ancak yemekten sonra ufak bir yap ierisindeki Bliss'in yanna gittiler. Trevize burasn Hirokonun yerine olduka benzer buldu. Burasn kendileri iin geici kalacak yer olarak dzenlemilerdi. Fallom yandaki odadayd ve Bliss'e gre, yalnz bana kalmaktan dolay ok rahatlam ve uykuya dalmaya alyordu. Pelorat duvardaki kap aralna bakt ve belli belirsiz "Burada insann yalnz bana kalabilmesi ok zor. Nasl rahata konuabileceiz?" diye mrldand. Trevize "Seni temin ederim ki" dedi, "bir bezi kapnn nndeki yelken bezini perdeye asarsak bizi kimse rahatsz etmez. Toplum geleneinin btn gc bir olsa bile buradan hi kimse geemez" dedi. Pelorat yksek, ak pencerelere yan gzle bakt. "Bizi duyanlar olabilir." "Barmamza gerek yok. Alfallar bakalarnn konumalarna kulak kabartmazlar. Kahvalt salonunun pencerelerinin yannda bile dursalar saygl mesafelerini muhafaza ederler." Bliss glmsedi. "Nazik kk Hiroko ile birlikte ba baa geirdiin sre iinde Alfa adetleri hakknda olduka eyler renip, onlarn zel hayata olan sayglarn da yakndan grmsn-dr. Ne oldu?" Trevize "Eer zihnimin uzantlarnn daha iyiye doru deitiinin farkndaysan ve bunun nedenini tahmin edebiliyorsan, zihnimi yalnz brakman diliyorum." "Hayatn tehlikede olmadka hibir durumda Gaia'nn zihnine dokunmayacam iyi bilirsin; nedenini de bilirsin. Yine de ben zihnen kr deilim. Bir kilometre tede ne olduunu sezerim. Bu, uzay yolculuklarnda deimez detimiz midir, benim eroto-man-yak dostum?" "Eroto manyak m? Haydi, canm Bliss. Btn yolculuk boyunca yalnzca iki kere. ki!" "zerinde insan diisi bulunan yalnzca iki dnyada bulunduk. ki de iki. Her birinde yalnzca birka saat kaldk." "Comporellon'da elimden baka bir ey gelemeyeceini sen de biliyorsun." "Haklsn. Bu makul. Neye benzediini biliyorum." Birka dakikalna Bliss kahkahaya bouldu. Sonra "Yine de Hiroko'nun seni gl kskalar iinde aresiz braktn ya da kar konulmaz iradesini

senin elimsiz vcudunun zerinde kullandn sanmyorum." "Tabii ki deil. Ben tamamen istekliydim. Fakat yine de fikir ondan gelmiti." Pelorat, sesinde hafif bir kskanlk tonu ile "Bu her zaman senin bana gelir mi Golan?" "Tabii ki gelmesi lazm, Pel." dedi Bliss. "Kadnlar aresiz bir ekilde ona doru ekiliyorlar." "Keke yle olsayd" dedi Trevize. "Fakat yle deil. Ve yle olmadna memnunum. Hayatta yapmak istediim baka eyler var. Yine de bu durumda dayanlmaz olan bendim. Sonunda Hirokonun ve herhalde Alpha'daki herkesin ilk grd kimseler biziz. Azndan kard ve arada kulland ifadelerden anladm kadaryla benim Alphallardan anatomik olarak veya kullandm teknik bakmndan farkl olabileceim kanaatinde idi. Zavall ey. Korkarm hayal krklna uramtr." "Yaa?" dedi Bliss, "Peki ya sen, hayal krldna uradn m?" "Hayr," dedi Trevize. "Ben eitli dnyalarda bulundum ve hayli deiik tecrbeler geirdim. Kefettiim ey nereye gidersen git, insanlarn insan olduu, seksin de seks olduu. Eer ufak tefek gze arpan farkllklar varsa bunlarn genelde nemsiz eyler, ho olmayan eyler olduudur. Benim zamanmda karlatm gzel kokular! Hatrlyorum, bir gen kadn vard. Mutlaka mzik isterdi, inlercesine lk atan bir mzik olmas gerekirdi rahatlamas iin. Kadn, mzik ald zaman bu sefer de bu bana yaramamt. Seni temin ederim ki -eer yine o eski ayn ey ise, ben tatmin olurum." "Mzikten sz almken," dedi Bliss, "bu akam yemekten sonra bir mzikale davetliyiz. ok resmi bir davet olduu anlalyor. Bizim onurumuza veriliyor herhalde. Alpha'llarn mzikleri ile ok gurur duyduklarn tahmin ediyorum." Trevize yzn buruturdu. "Onlarn gurur duymalar mziin kulaklarmza daha ho gelmesini gerektirmez herhalde." "Beni dinle," dedi Bliss, "Anladm kadaryla onlarn gurur duymalar bize ok eski aletleri ustalkla almalarn gsterecek. Hem de ok eski aletler. Belki onlar yoluyla Yeryz hakknda baz bilgiler bile edinebiliriz." Trevize'nin kalar atld. "lgin bir dnce. Dnyorum da belki ikiniz de imdiden bu bilgiyi edinmisinizdir. Janov, Hiroko'nun sana szn ettii bu Monolee'yi grdn m?" "Tabii ki grdm," dedi Pelorat. "Ben saat onun yannda kaldm. Hiroko hi mbalaa etmedi. Gerek bir monologdu ve ben yemee gelmek iin yanlarndan ayrldmda bana sarld ve kendisini biraz daha duyabilmek iin tekrar dnmeye sz verinceye kadar brakmad." "lgin, herhangi bir ey syledi mi?" "Bilmem ki, o da herkes gibi Yeryznn tamamen ve ldrc bir ekilde radyoaktif olduunu ve Alphallarn atalarnn oradan son ayrlanlar olduu ve eer ayrlmam olsalard lm olacaklarn syledi. Golan, o kadar srarl konuuyordu ki ona inanmamak elimde deildi. Ben de o kanaatteyim ki Yeryz lmtr ve btn aratrmamz bounadr." 77. Trevize sandalyesinde arkasna yasland, gzlerini dar bir tabureye ilien Pelorat'a dikti. Bliss, Pelorat'n yannda oturduu yerden kalkm bir birine bir tekine bakyordu. Sonunda Trevize "Janov, aratrmamzn bouna olup olmadna ben karar vereyim" dedi. "Geveze yal adamn sana sylediklerini tekrarlar msn-tabii ksaca." Pelorat "Monolee konutuka ben de notlar aldm." dedi. "Bir bilim adam olarak benim yerimi kuvvetlendirdi, fakat onlara mracaat etmek zorunda deilim. Konuurken uurundan fikirler seller gibi akyordu. Syledii her ey bir baka ey hatrlatyordu, tabii ki ilgili ve nemli eylerin bilgisini dzenlemeye almakla geirdim mrm. Dolaysyla anlalmaz bir konumay zetlemek benim iin bir alkanlk halini ald..." Trevize yumuak bir ekilde, "Yani yine o kadar uzun ve o kadar kark bir hale getirmeye alyorsun deil mi? Sadede gel Janov dostum." dedi yumuacka. Pelorat rahatsz bir ekilde -grtlan temizledi. "Peki, tabii, eski dostum. Birbiri ile balant ve tarihsel sraya uygun bir hale koyaym olanlar" dedi. "Yeryz insanln ve milyonlarca bitki ve hayvann ilk ve gerek yuvas. st uzay yolculuu kefedilinceye kadar saysz yllar boyunca byle olmaya devam etti. Daha sonra Uzayllarn gezegenleri bulundu. Onlar Yeryznden ayrldlar, kendi kltrlerini gelitirdil er ve ana gezegeni kk grmeye ve orada yaayanlara zulm etmeye baladlar. "Bu ekilde birka yzyl yaadktan sonra, Yeryz yeniden zgrln kazand; fakat Monolee bunun tam olarak nasl salandn belirtmedi, ben de sormaya cesaret edemedim; hlbuki szn kesmem iin biraz duraksar gibi olmutu bir ara, ama eer soracak olsaydm konu baka ynlere sapacakt. Elijah Baley adl bir kltr-kahramanlarndan sz etti, fakat nesillerin zelliim bir tek ahsa mal

etme alkanlna bu o kadar uyuyordu ki szn kesip de..." Bliss, "Peki, sevgili Pel dostum, bu ksm anlyoruz." dedi. Tekrar, Pelorat konuma arasnda durdu ve szlerini yeniden toparlad. "Tabii. zr dilerim. Yeryz ikinci bir mlteciler dalgas balatt, yeni bir moda halinde birok yeni gezegenler bulundu. Yeni grup Yerleiciler Uzayllardan daha dayanld ktlar, onlar yenerek sonunda Galaktik mparatorluunu kurdular. Yerleiciler ve Uzayllar arasndaki savalar srasnda -aslnda sava deildi, nk o 'atma' szcn kullanmt, bu hususta zellikle ok zen gstermiti - Yeryz radyoaktif hale geldi." Trevize ak bir ekilde skntsn belli ederek, "Janov, bu ok komik" dedi. "Nasl bir gezegen radyoaktif olabilir? Her bir gezegen kuruluundan itibaren bir dereceye kadar hafife radyoaktif olabilir ve sonra radyoaktiflik yavaa kaybolur. Radyoaktif olmaz ki." Pelorat omuzunu silkti. "Ben size onun sylediklerini tekrarlyorum. O da duyduklarn sylyordu bakasndan duyduklarn; bu i byle devam ediyor. Bu szl tarih, nesiller boyunca tekrar tekrar syleniyor, kimbilir kimler iine neler eklemitir." "Anlyorum ki eski bir zamanda tarihi dondurup, bize bu hikyeden daha salkl bir bilgi verecek hi kitap, belge, eski tarih kayd yok." "Gerekte, ben bu soruyu sormay baardm, fakat yant hayr. Bana hayal meyal baz kitaplarn bulunduunu fakat onlarn ok nceleri kaybolduu ve bana sylediklerinin de ok eskiden o kitaplardan alndn syledi." "Evet, olduka arptlm. Hep ayn hikye. Hangi gezegene gidersek Yeryznn kaytlan o ekilde veya bu ekilde kaybolmu. -Peki, Yeryznde radyoaktivitenin nasl baladn syleyebiliyor mu?" "Ayrntl olarak anlatmad. Bunu anlatmaya en ok yaklat zaman Uzayllarn sorumlu olduunu syledi, fakat ondan sonra Uzayllarn, Yeryznde yaayanlarn btn felaketlerini zerlerine ykledikleri cinler olduu sonucunu kardm. Radyoaktivite..." Burada berrak bir sesin, kendi sesini bastrdn duydu. "Bliss, ben bir Uzayl mym?" Fallom iki odann arasndaki dar geitte duruyordu, salar dalm ve (Bliss'in geni boyutlarna gre yaplm) gecelii henz iyice gelimemi gslerinden birini aa karacak ekilde sarkyordu. Bliss "Biz dardaki tavan aras farelerini dnyoruz, aramzdakini unutuyoruz - Syle bakaym Fallom, bunu niye soruyorsun?" Ayaa kalkp ocuun yanna doru yrd. Fallom, iki erkei gstererek, "Onlarda olanlar bende yok ve sende olan da bende yok, Bliss." dedi, "Ben farklym. Yani ben Uzayl olduum iin mi byleyim?" "Evet, ylesin, Fallom," dedi Bliss yumuatrcasna, "fakat ufak farklarn nemi yok. Gel imdi yatana yat." Fallom, Bliss her istediinde nasl uysallamsa yine yle uysallat. Sonra dnp sordu, "Ben cin miyim? Cin ne demek?" Bliss arkasn dnerek, "Bir dakika beni bekleyin. Hemen dnerim." dedi. Be dakika sonra dnd. Kafasn sallad. "Ben onu uyandrncaya kadar uyusun. Bunu daha nce yapmalydm, herhalde. Fakat zihne her mdahalenin ancak gerektiinde yaplmas lazm." Kendini savunurcasna ekledi, "Kendi cinsel yaps ile bizimkinin farklar konusunda akln yormasnn nne geemem." Pelorat, "Bir gn kendisinin hermafrodit olduunu renmesi gerekecek." "Bir gn," dedi Bliss "ama imdi deil. Hikyene devam et, Pel." "Evet," dedi Trevize, "baka bir ey araya girmeden nce." "ey, Yeryz radyoaktif olmu veya en azndan kabuu olmu. O zamanlar Yeryznde ounluun yer altnda yaad muazzam ehirlerde ok fazla insanlar yaarm..." "Ama artk kesinlikle yle deil." dedi Trevize. "Bir gezegenin altn an ycelten mahalli milliyetilik olmal ve ayrntlar Trantor'un kendi altn ann basit bir saptrmas idi; bu zaman Galaksinin her tarafndaki gezegenlerin mparatorluk bakenti idi." Pelorat biraz durdu ve yle dedi, "Gerekten, Golan bana mesleimi retmem istemiyorum. Biz mitoloji uzmanlar mitlerin ve efsanelerin baka kaynaklardan alnan malzemelerle, ahlaki derslerle, tabii dnglerle ve yzlerce saptrc etkilerle dolu olduunu biliriz ve onlardan kurtulup gerein ekirdeine inmeye alrz. Aslnda bu tekniklerin en arbal tarihler iin de uygulanmas gerekir, nk eer ak seik bir gerein mevcut olduu sylenebilirse hi kimse bunu byle yazmyor. imdi ben size aa yukar Monolee'nin bana sylediini tekrarlyorum, fakat biliyorum ki ben de kendi saptrmalarm ekliyorum, belki de yle yapmamam gerek." "Peki, peki," dedi Trevize. "Devam et, Janov, gcendirmek istemedim."

"Ben de zaten gcenmedim. O muazzam ehirlerin, bir an var olduklarn farz edelim, nfus azalp bir avu kalncaya kadar bzld ve nispeten radyasyonsuz blgelere ekildi. Nfus kesin doum kontrolne alnd ve altmn zerinde olanlar imha edildi." Bliss, nefretle, "Bu iren bir ey dedi. "Kukusuz," dedi Pelorat, "fakat Monolee'ye gre byle yapmlar ve doru da olabilir, nk Yeryz insanlarna bir vg deil bu ve pek iltifat trnden olmayan bir yalan da durup dururken uydurmazlar. Yeryz insanlar Uzayllar tarafndan hakir grlp zorbalkla bastrldktan sonra imdi de mparatorluk tarafndan ayn muameleye maruz kalyorlar. Ama belki biz durumu biraz kendimize acdmzdan abartyoruz, bu da insan cezbeden bir duygu. Bir de ayrca..." "Tamam, tamam, Pelorat, baka zaman anlatrsn. Ltfen Yeryznden sz et." "zr dilerim, imparatorluk, bir merhametli annda ithal edilen radyasyonsuz topran yerine baka bir toprak koymay ve kirli topra imha etmeyi kabul etti. Sz etmeye gerek yok, bu muazzam bir alma idi ve mparatorluk ksa zamanda bundan bkt. nk (eer kanm doru ise) bu olay Kandar V'in dne rastlyordu ve ondan sonra mparatorluk Yeryznden daha ciddi meselelerle ilgilenmek zorunda kalmt. "Radyoaktivite gittike younlat, nfus azald ve sonunda mparatorluk bir merhamet davrannda daha bulundu ve geriye kalan nfusun kendilerine ait yeni bir gezegene - yani bu gezegene aktarlmasn ner '' "Daha nceki bir dnemde, okyanusa bir keif yapld ve Yeryz insanlarnn aktarm tamamlanmadan nce tamamen oksijenli bir atmosfer olduu ve Alpha'da bol yiyecek bulunduu anlalyor, Galaktik mparatorluundaki gezegenlerden hibiri bu gezegene imrenmediler, nk biner bir sistemin yldzlarn evreleyen gezegenlere kar bir dereceye kadar doal bir antipati vardr. Byle bir sistemde pek az uygun gezegen v ar. Sanrm uygun olanlar bile reddediliyor, nk bunlarda bir eyler var sanlyor. Bu genel dnce ekli. Bir de bilinen u durum var ki..." "Janov, bilinen durumu sonra anlatrsn," dedi Trevize. "imdi bu insan aktarmndan bahset." "Geriye kalan i," diye devam etti Pelorat szlerini abuklatrarak, "Ayak basacak bir yer bulmakt. Okyanusun en s kesimi bulunup derin yerlerden tortular karld ve s olan deniz dibine ilave edildi. Sonunda Yeni Dnya adas meydana getirildi. ri kaya paralar ve mercan taranarak yzeye karld ve bu adaya eklendi. Kara bitkileri ekildi ve kk sistemlerinin yeni topra salamlatrmas saland. mparatorluk bu sefer yine muazzam bir ie giriti. Belki de nce ktalar planland, fakat bu adann meydana getirilmesi ile mparatorluun merhamet dnemi sona erdi. "Yeryz nfusundan geriye kalanlar buraya getirildi. mparatorluun filolar insanlarn ve makinelerini tad ve onlar bir daha dnmediler. Yeni Yeryznde yaayan insanlar kendilerini tamamen tecrit edilmi buldular." Trevize "Tamamen mi?" diye sordu. "Monolee, Galaksideki hibir yerden buraya bizden nce kimsenin gelmediini mi syledi? "Hemen hemen tamamen," dedi Pelorat. "Biner sistemler hakkndaki olumsuz bo inanlar bir kenara braksak bile dnecek herhangi bir ey yok. Zaman zaman ok seyrek olarak bizimki gibi bir gemi gelir ama sonunda gider ve arkasndan bir ey gelmezdi. Hepsi o kadar." Trevize "Yeryznn nerede olduunu Monolee'ye sordun mu?" "Tabii sordum. Bilmiyordu." "Nerede olduunu bilmeden Yeryz hakkndaki bu kadar bilgiyi nereden bilebiliyor?" "zel olarak sordum, Golan, Alpha'dan yalnzca bir parsek uzaklkta olan yldzn Yeryznn de etrafnda dolat yldz olup olmadn sordum. Bir parsek'in ne kadar olduunu bilmiyordu. Astronomik bakmdan ok ufak bir mesafe olduunu syledim. Ksa veya uzun, Yeryznn nerede bulunduunu bilmediini ve bilen hi kimseyi de tanmadn ve kanaatine gre onu bulmaya almann doru olmadn syledi. sterseniz bolukta sonsuza kadar dolanp durun dedi." Trevize, "Sen de onunla ayn kanaatte misin?" Pelorat zgn bir ekilde ban iki yana sallad. "Pek deil Fakat dediine gre radyoaktivite ayn hzla devam etmise gezegen, insan naklinden pek ksa bir zaman sonra tamamen insansz hale gelmi olmal ve imdiye kadar tamamen yanmakta olup hi kimse oraya yanaamazm." "Sama," dedi Trevize serte. "Bir gezegen radyoaktif olamaz ve yle olmusa bile gittike radyoaktiflii artmaz. Radyoaktiflik yalnzca azalabilir." "Fakat Monolee bundan ok emin grnyordu. eitli gezegenlerde konutuumuz bunca insan tek noktada birleiyor -Dnya radyoaktif. Kesinlikle devam etmenin faydas yok." 78.

Trevize derin bir nefes ald ve sonra dikkatlice kontroll bir sesle, "Sama, Janov. Bu doru deil." Pelorat, "Peki dostum, yalnzca inanmak istediin iin bir eye inanman sama deil mi?" "Benim isteklerim nemli deil. Bir gezegenin ardndan baka gezegene dolap Yeryz ile ilgili btn kaytlarn silinip atldn gryoruz. Eer gizlenecek bir ey yoksa niin bunlar imha etsinler, eer Yeryz l bir radyoaktif gezegen ise bunu niye yapsnlar." "Bilmiyorum, Golan." "Evet, biliyorsun. Melpomeniayaya yaklarken radyoaktifliin madalyonun teki yz olabileceini sylemitin. Gerek bilgileri ortadan kaldrmak iin kaytlan yok et; yerlerine yanl bilgiler koymak iin radyoaktivite masal uydur. Her ikisi de Yeryzn bulma abalarn nlemeye ynelik, ama biz cesareti krlp dneceklerden deiliz." Bliss "Aslnda sen yakndaki yldzn Yeryznn gnei olduunu sanyorsun" dedi "Peki o hal de neden radyoaktiflik sorununa devam ediyorsun? Bunun ne nemi var? Peki, neden en yakn yldza gidip Yeryz olup olmadna bakmyorsun? Eer Yeryz ise neye benzediini incelemiyorsun?" Trevize, "nk Yeryznde yaayanlar kendilerine gre muazzam gce sahip olmallar ve ben de oraya ve insanlarna ilikin baz bilgilerle yaklamay tercih ederim. Aslnda Yeryz hakknda bilgisizliim byk olduundan yaklamak tehlikelidir. Benim kanaatim sizleri burada Alpha'da brakp Yeryzne yalnz bama devam etmek. Tehlikeye atacak bir tek can yeterlidir." "Hayr, Golan," dedi Pelorat samimi bir ekilde. "Bliss ve ocuk burada bekleyebilir, fakat benim sizinle birlikte gitmem gerek. Siz daha domadan nce ben Yeryzn aramaya balamtm, ama bu kadar yakn iken geri duramamam, tehlikeler ne olursa olsun." "Bliss ile ocuk burada beklemeyecek," dedi Bliss. "Ben Gaia'ym ve Gaia bizi Yeryzne kar bile koruyabilir." "Umarm haklsn," dedi Trevize zgn bir ekilde, "fakat Gaia Yeryznn kendi kuruluuna ilikin ilk hatralarnn hepsinin ortadan kaldrlmasna engel olamam." "O, Gaia'nn tarihinin ilk zamanlarndayd, iyi dzenlenmedii, gelimedii zamanlard. imdi her ey deiti." "Umarm yledir. -Veya sen bu sabah Yeryz hakknda bizim bilmediimiz baz bilgiler mi elde ettin? Sana civarda bulabildiin yal kadnlarla konuman istemitim." "yle yaptm." Trevize "Peki ne rendin?" diye sordu. "Yeryz hakknda bir ey renemedim. Bu konuda tamamen bir boluk var." "yle mi?" "Ama onlar ileri biyoteknologlar." "Yaa?" "Bu ufak adada, muazzam sayda bitki ve hayvan dizilerim denemiler ve uygun bir ekolojik denge salamlar; dzgn, kendisini destekleyen ve balklar birka eide ramen hayli ilerlemi bir sistem kurmular. Birka bin yl nce buraya geldiklerinde bulduklar okyanus hayat zerine nemli ilaveler yapmlar; gdalarnn besleyici deerlerini arttrmlar ve tatlarn gelitirmiler; bir bolluk lkesi haline getirmiler. Kendileri iin de planlan var tabii." "Ne tr planlar?" Bliss, "Bu artlar altnda menzillerini geniletmelerini beklemeyeceklerini gayet iyi biliyorlar, nk gezegenleri zerinde mevcut olan bir tek ufak kara paras zerine hapsolmular fakat yzer -ge-zer olmay hayal ediyorlar." "Neyi?" "Yzey-gezer olmay. Akcierlerine ilaveten solungalar gelitirmeyi de planlyorlar. Suyun altnda nemli bir sre geirmeyi, okyanus dibinde s blgeler bulup yaplar yapmay planlyorlar. Bana bilgi veren kimsenin gzleri heyecandan parlyordu fakat bunun yzyllarca Alfallarn da amac olmasna ramen bu konuda herhangi bir gelime gsteremediklerini kabul ediyordu." Trevize "Bu, onlarn bizden daha ileri olduklar iki konu: birincisi havay kontrol etmeleri ikincisi de biyoteknoloji. Tekniklerinin ne olduunu merak ediyorum." "Uzmanlarn bulmalyz," dedi Bliss, "onlar da konumaya gnll olmayabilir." Trevize "Bizim ilk ilgi konumuz bu deil burada, fakat bu minyatr gezegenden bilgi edinmek Vkf olduka memnun edebilir." Pelorat "Terminus'ta biz de havay olduka iyi bir ekilde kontrol edebiliyoruz." "Kontrol birok gezegenlerde iyi," dedi Trevize, "fakat daima dnya bir btn olarak alnyor. Burada Alfallar gezegenin ufak bir ksmnn havasn kontrol ediyorlar ve onlarn elinde bizim bilmediimiz

teknikler olmal. Baka bir ey var m, Bliss?" "Sosyal davetler. Bunlarn tatile kan kimseler olmas gerek, tarmdan ve balklktan frsat bulduka tatile kyorlar. Yemekten sonra, bu gece bir mzik festivali olacak. Ben sana daha nce bundan sz ettim. Yarn, gndz, bir sahil festivali olacak. yle anlalyor ki btn sahil eridinde sahillerden kap suyun zevkini karacak ve gnei kutlayacak byk bir kalabalk oluacak, nk bir sonraki gn yamur yaacak. Sabahleyin, balk filosu dnerek, yamuru yenecek ve akama kadar bir yiyecek festivali olacak ve tuttuklarn paylaacaklar." Pelorat homurdand, "Yiyecekler zaten yeteri kadar bol. Acaba yiyecek festivali kimbilir nasl bir ey olacak?" "Sanrm miktar deil eit zerinde duracaklardr. Her neyse drdmz de btn festivallere zellikle mzik festivaline davetliyiz." "Klasik alglarla m?" diye sordu Trevize. "Evet." "Onlarn nesi klasik? lkel bilgisayarlar m?" "Hayr, hayr. Btn mesele burada. Elektronik mzik deil, mekanik mzik. Bana anlattlar. Telleri ekiyorlar, borulara flyorlar ve yzeylere vuruyorlar." "Umarm bunlar sen uyduruyor sundur," dedi Trevize dehetle. "Hayr, uydurmuyorum. Ve anladm kadaryla senin Hiroko'nun da o borulardan birini flyor olacak - ismini unuttum - senin de buna katlanman gerek." "Bana kalrsa," dedi Pelorat "ben zevkle giderim. lkel mzii pek az tanyorum ve duymak istiyorum." "O 'benim Hiroko'm' deil" dedi Trevize souk bir ekilde, "Fakat bu tr alglar n bir zamanlar Yeryznde kullanldndan emin misin?" "yle sanyorum," dedi Bliss, "En azndan Alfal kadnlar onlarn atalar buraya gelmeden nce mevcut olduklarn sylediler." "O halde," dedi Trevize "o vurma, fleme ve almay yeryz hakknda verebilecei her trl bilgi iin dinlemeye deer." 79. Tuhaf bir ekilde mzikli bir akam dncesine en byk heyecan gsteren Fallom oldu. O ve Bliss, kaldklar yerin arkasndaki ufak bahe evinde banyolarn yaptlar. Scak ve souk (daha dorusu lk ve serin) sulan akan bir banyo idi. inde bir banyo kab ve komodini vard. Tamamen temiz, kullanl ve leden sonra gneinde olduka aydnlk ve keyifli idi. Her zaman olduu gibi Fallom Bliss'in gslerinden byleniyor ve Bliss de sadece (artk Fallom Galaktik dilini bildii iin) kendi dnyasnda insanlarn byle olduunu sylyordu. Fallom bunun zerine "Niye?" diye soruyor, Bliss de biraz dndkten sonra buna verilecek makul bir cevap olmadn dnerek "yle de ondan diyordu." Banyolar bittikten sonra Bliss'le Fallom Alfallarn verdikleri amarlar giyip etei zerine oturttu. Fallom'un belinden st ksmn giysisiz brakmak yeteri kadar makul grnyordu. Kendisi de belden aas Alfallarn elbiselerini giymekle birlikte (kalalar olduka dard), stne kendi bluzunu giydi. Btn kadnlarn gslerini serbeste sergiledikleri bir toplumda bu konuda ekingen davranmak samayd; zellikle kendi gsleri eskisi kadar gsterili de deildi, ama bu konuda yapacak bir ey yoktu. ki erkek bahedeki banyoyu srayla kulland. Trevize kadnlarn banyoda uzun zaman geirdiklerine dair geleneksel erkek ikyetlerini sralad. Bliss, etein Fallom'un olanms kalalar zerine tam oturup oturmadn kontrol etti. "ok gzel bir etek, Fallom" dedi. "Beendin mi?" Fallom aynada kendisine bakt ve "Evet houma gitti. st ksmda bir ey olmaynca mez miyim, acaba?" Ellerini plak gslerinde gezdirdi. "Sanmyorum, Fallom. Bu dnya olduka lk." "Sen zerine bir ey giymisin." "Evet, giydim. Benim dnyamda byle giyinirler. imdi Fallom, akam yemeinde olduka kalabalk bir Alfallar grubu ile birlikte olacaz. Rahatsz olmayacandan emin misin?" , Fallom zgn grnd, Bliss de devam etti, "Ben senin sanda oturup seni tutacam. Pel br yanma oturacak. Trevize de masada senin karnda oturacak. Kimseyi seninle konuturmayacaz, sen de kimse ile konumayacaksn." "Gayret ederim, Bliss," dedi Fallom en yksek tondan konumaya alarak. "Ondan sonra da," dedi Bliss, "baz Alfallar kendi zel usullerine gre bizim iin mzik alacaklar.

Mziin ne olduunu bilir misin?" Elinden geldii kadar elektronik harmoniden iyi bir rnek vermeye alt. Fallom'un yz parlad. "Yani..." Son kelime kendi dilindendi ve arknn gerisini kendi getirdi. Bliss'in gzleri ald. Gzel bir ark idi. Vahice ve inili kl bir para idi. "Tamam. Mzik," dedi. Fallom heyecanla, "Jemby hep..." tereddt etti, sonra Galaktik kelimeyi kullanmaya karar verdi... "ark sylerdi. ark sylerken bir de ey alard..." Tekrar kendi dilinde bir kelime syledi. Bliss tereddt ile kelimeyi tekrarlad. "Fiful mu alard?" Fallom gld. "Fiful deil..." Her iki kelime yan yana olunca Bliss aradaki fark anlayabiliyordu, fakat ikincisini tekrarlamaktan vazgeti. Neye benziyor?" diye sordu. Fallom'un Galaktik dilinde bildii kelimelerin says algy tam ifade etmeye yetmiyordu, eliyle yapt iaretler de Bliss'in zihninde herhangi bir ekil de uyandrmyordu. "O algy nasl kullanacam bana gstermiti." dedi Fallom gururla. "Parmaklarm tam Jemby gibi kullandm, fakat ksa zamanda kullanmam gerekmedi." "Bu harikulade bir ey" dedi Bliss, "Yemekten sonra Alfallarn senin Jemby kadar iyi olup olmadna bakarz." Fallom'un gzleri parlad ve etrafndaki kalabalk, glmeler ve grltye ramen zengin bir akam yemeinin verdii ho duygu onu srkledi. Bir keresinde bir yemek kaza ile devrildii zaman, yaknndakiler heyecanla lk attlar. Fallom korkmu grnd ve Bliss de onu scak ve koruyucu bir kucaklama ile kendisine yaklatrd. "Acaba kendi bamza yiyemez miyiz," diye mrldand Pelorat. "Yoksa bu gezegenden ayrlmamz gerekecek. Bu tecrit edilmi hayvan proteinini yemek zaten yeteri kadar kt, hi deilse sakin bir ekilde yiyebilsem." "Yalnzca keyiflendiklerinden," dedi Pelorat. Makul ller iersinde her eyi ilkel davran ve inanlar olarak karlamak dncesindeydi. -Sonunda yemek fasl sona erdi ve mzik festivalinin birazdan balayaca duyuruldu. 80. Mzik festivalinin yaplaca salon yemek salonu kadar geniti ve yaklak yz elli kiinin oturaca kadar katlanr sandalye vard (Trevize bunlarn hayli rahat olduunu dnd). eref misafirleri olarak ziyaretiler n sralara gtrldler ve eitli Alfallar elbiseleri hakknda kibar ve olumlu imalarda bulundular. ki erkein de bellerinin zeri plakt ve Trevize koyu renkte kll gs ile gurur duyarak karn kaslarn geriyor ve etrafna baknyordu. Pelorat etrafnda olup bitenleri dikkatli bir ekilde incelerken kendi grnn pek dnmyordu. Bliss'in bluzu aknlkla kark gizli baklara neden oldu, ama kimse o konuda bir ey sylemedi. Trevize, salonun yalnzca yarsnn dolu olduunu ve ounluun kadn olduunu fark etti. Bunun nedeni herhalde birok erkein denize alm olmas idi. Pelorat, Trevize'yi dirsei ile drtt ve fsldad, "Elektrikleri var." Trevize duvarlardaki ve yerdeki dikine borulara bakt. Yumuak bir k yaylyordu. "Floresan" dedi "ok ilkel." "Evet, ama i gryor. Odalarmzda ve bahe kulbesinde de bunlardan var. Ssleme ynnden de gzel olduklarm dnyorum. Nasl altklarn renebilsek karanlkta kalmayz." Bliss sinirli bir ekilde, "Bize syleyebilirlerdi" dedi, Pelorat "Onlar bizim bildiimizi sanyorlardr. Herkes biliyor sanyorlardr." Perdelerin arkasndan drt kadn kt ve ndeki grubun arasna oturdu. Bunlarn her birinin elinde benzer biimde vernikli tahtadan bir alg duruyordu. Fakat neye benzedikleri ilk bakta belli olmuyordu. alglarn boylan farklyd. Biri ok kk, ikisi byke ve drdncs de hepsinden bykt. Her bir kadn teki elinde uzun bir ubuk tutuyordu. Salona girerlerken seyirciler yumuak bir ekilde slk ald. Buna karlk drt kadn balarn ediler. Her biri gslerinin etrafna olduka sk bir ekilde tlden bir erit sarmt, sanki bunlarla gslerinin alglara arpmasn nlemeye alyorlard. Trevize slk seslerini onaylama, alk ve ho bir beklenti ifadesi olarak yorumladndan kendisi de herkes gibi yapt. Bunun zerine Fallom slk sesinden daha ykseke duyulan bir lk ekleyince etraftan dikkat ekmeye balad ve Bliss eliyle durdurmak zorunda kald. Kadnlardan hazrlk yapmadan alglarn enelerinin altna yerletirdiler. alglardan en by drdnc kadnn ayaklarnn arasnda yere dayal duruyordu. Her birinin sa elindeki uzun ubuklar alg

boyunca uzanan tele srtlyor ve sol elin parmaklar o tellerin st ular boyunca abuk abuk hareket ediyordu. Trevize'nin "czrt" diye bekledii ses bu olmalyd. Ama pek yle czrtya benzer ses yoktu. Yumuak ve ahenkli notalar dizisi duyuluyordu. Her alg kendi zerine deni veriyordu ve birlikte bir btn tamamlyorlard. Elektronik mziin karmakl yoktu (Trevize buna "gerek mzik" diyordu) ve bariz bir yeknesaklk hakimdi. Yine de zaman getike ve kula bu garip ses sistemine altka incelikleri ayrmaya balad. Byle yapmak skc idi ve gerek mziin matematiksel hassasiyeti ve safl zlemi yannda eer bu basit tahta aletlerin mziini yeteri kadar dinlerse beeneceini hissediyordu. Konserin balamasndan 45 dakika kadar sonra Hiroko ne doru ilerledi. Trevize'yi n srada grnce ona glmsedi. Dinleyicilerin yumuak slk tezahrne btn kalbiyle Trevize de katld. Uzun ve ok zenle hazrlanm etei ierisinde ok gzel grnyordu. Sana byk bir iek takmt ve (herhalde) alglar etkilemeyecei dnlerek gslerinin zerinde herhangi bir ey yoktu. algs bir metrenin te ikisi uzunluunda yaklak iki santimetre geniliinde koyu renkle aatan bir boru idi. Ona dudaklarna kaldrd ve bir ucundaki aklktan fledi. Borunun boyunca uzanan metal nesneleri parmaklan dolandka algdan kan ince tatl mzik ho bir ekilde salonu doldurdu. algdan kan ilk sesler zerine Fallom, Bliss'in koluna yapt ve "Bliss" dedi "bu alg..." syledii kelime Bliss'e 'fiyful' gibi geldi. Bliss ban Fallom'a doru serte evirdi. Fakat Fallom srar etti. "Ama bu o alg." Dierleri Fallom'un ynne bakyorlard. Bliss elini serte Fallom'un azna koydu ve eilerek kulana neredeyse ezici bir otoriteyle "Sus!" diye seslendi. Fallom ondan sonra Hiroko'nun aln sakin bir ekilde dinlemeye devam etti. Fakat parmaklan sanki algy kendisi alyormu gibi srekli olarak oynuyordu. Konserdeki son algc omuzlarna kenarlar delikli bir alet asm olan yal bir adamd. algsn ekip kard ve bir eliyle algnn ucundaki beyaz ve siyah nesnelere dokunurken teki eliyle de alt taraftan tutuyordu. Trevize bu sesi olduka skc, hayli barbarca ve Aurora'daki havlayan kpeklerin hatras gibi irkin buldu. Aslnda sesin havlamaya benzemesi deil, fakat uyandrd duygular irkindi. Bliss elleri ile kulaklarn tkayacak gibi oldu. Peloratn yznde ise bir kaslma vard. Yalnzca Fallom bundan ok holanyor gibiydi. nk srekli olarak aya ile tempo tutuyordu. Trevize de baktnda mziin temposunun Fallom'un tempo tutuuna tam olarak uyduunu hayretle fark etti. Sonunda mzik bitti ve cokun bir slk frtnas duyuldu, Fallom'un l ise hepsinin zerinde duyuluyordu. Sonra dinleyiciler ufak sohbet gruplarna ayrld ve Alfallarn btn toplu beraberliklerde olduu gibi grltl ve kaba yanlarn gsterdiler. Konserde alg alan eitli kimseler odann nnde duruyorlar ve gelip kendilerini tebrik edenlerle sohbet ediyorlard. Fallom, kendini Bliss'ten kurtard ve Hiroko'ya kotu. "Hiroko," diye heyecanla haykrd. "O, -ey- grebilir miyim?" "Neyi yavrum?" dedi Hiroko. "O, mzik aldn eyi." "Ha, o mu?" diye gld Hiroko. "Buna flt derler, yavrucuum." "Grebilir miyim?" "ey, tabii." Hiroko bir muhafazay at ve algy dar kard. paradan oluuyordu. abucak birletirdi ve az ksm dudaklarna gelecek ekilde Fallom'a uzatt. "te, soluunu bunun iinden flersin." "Biliyorum, biliyorum." dedi Fallom heyecanla ve hemen flte uzand. Otomatik bir ekilde Hiroko flt kavrad ve havada tuttu. "f -le ocuum, ama dokunma." Fallom hayal krklna uramt. "yleyse yalnz bakaym, dokunmayaym." "Tabii, yavrucuum." Flt tekrar uzatt ve Fallom cam ekerek bakt. Sonra birden odadaki floresan zayflad ve fltn notas, biraz tereddtl ve kesik kesik duyulmaya balad. Hiroko aknlk iinde neredeyse elinden flt drecekti. Fallom haykrd. "Bec erdim. Becerdim. Jemby bir gn yapacam sylemiti." Hiroko, "O sesi sen mi kardn?" diye sordu. "Evet, ben kardm. Ben kardm." "Ama nasl yaptn yavrucuum."

Bliss yz, utantan kpkrmz "zr dilerim, Hiroko. Ben onu imdi gtrrm." "Hayr," dedi Hiroko, "Yeniden almasn arzu ediyorum." En yakndaki Alfallardan birka seyretmek iin yaklatlar. Fallom ciddi bir ekilde kalarn att. Floresan klan eskisinden daha da lolat. Yemden bir flt sesi duyuldu. Bu seferki ses berrak ve dzenli idi. Sonra flt boyunca devam eden metal nesneler hzla hareket ettike mzik comaya, lgnlamaya dnt. Fallom sanki nefesi kesilmiesine "...algsndan biraz farkl" dedi. Sanki flt alan hava kendi cierlerinden, benliinden geliyormuasna alg ile btnlemiti. Pelorat, Trevize'ye "Enerjiyi floresanlar besleyen elektrik akmndan alyor olmal." dedi. Fallom gzlerini kapad. Mzik imdi daha yumuak ve daha sk bir kontrol altndayd. Flt kendiliinden alyordu, parmaklarla ynetiliyordu. Fakat Fallom'un henz olgunlamam beyin merkezlerinden kaynaklanan uzak enerjiden g alyordu. nce hemen hemen geliigzel bir ekilde kan notalar, daha sonra ahenkli bir mzik dizisi halinde kmaya balad ve salondaki herkes Hiroko ile Fallom'un evresinde topland. Bir taraftan Hiroko flt yumuak bir ekilde baparma ile iaret parma arasnda tutarken, Fallom gzleri kapal bir ekilde flte gelen havay ve anahtarlarn hareketim kontrol ediyordu. Hiroko "Bu benim aldm para." dedi. "Hatrlyorum." dedi Fallom hafife bam eerek ve konsantrasyonunu bozmamaya alarak. Bittii zaman Hiroko "Bir tek nota bile atlamadn." dedi. "Ama bylesi doru deil, Hiroko. Sen doru almadn." Bliss, "Fallom! Byle konumak kibarlk deil. Byle sylememelisin..." "Ltfen," dedi Hiroko srarla "Mdahale etmeyin. Niye doru deildi yavrucuum?" "nk ben onu baka trl alarm." "Peki, gster yleyse." Tekrar flt ald, fakat daha karmak bir biimde alyordu. nk anahtarlar iten gler bu kez eskisinden daha abuk, daha hzl aralarla ve daha ssl bir kompozisyon ierisinde alyordu. Mzik daha karmakt ve ok daha duygusal ve hareketli idi. Hiroko hareketsiz kald ve odann hibir yerinde bir tek ses duyulmuyordu. Fallom almasn bitirdikten sonra bile tek bir ses duyulmuyordu. Hiroko derin bir nefes ald ve "Yavrucuum, bunu sen daha nce hi alm mydn?" diye sordu. "Hayr," dedi Fallom, "Daha nce yalnzca parmaklarm kullanabiliyordum, aslnda ben parmaklarm yle oynatamam." Sonra sesinde hibir gurur ifadesi olmadan "Hi kimse byle alamaz." dedi. "Baka bir ey alabilir misin?" "Bir ey uydurabilirim." "Yani irticalen mi alabilirsin?" Fallom bu kelimeyi anlamad iin kalarn att ve Bliss'e doru bakt. Bliss ban sallad. Bunun zerine Fallom "Evet." dedi. "Ltfen al yleyse," dedi Hiroko. Fallom biraz durdu ve bir iki dakika dnd, sonra yavaa, ok basit birka nota ile balad ve hayal mahsul bir para almaya balad. Floresan ampulleri kullanlan g miktar arttka ve zayfladka parlak ve soluk yanmaya balad. Bunu hi kimse fark etmiyordu, sanki asl neden deil de mziin etkisiyle yle oluyormu gibi geliyordu. Elektrikli bir ruh ses dalgalarnn emirlerine itaat ediyormu gibiydi. Notalarn birleimi giderek daha gl, daha karmak ve berraka duyulan temel birleimini kaybetmeden ylesine heyecan verici oldu ki artk soluk almak dahi imknszlat. Sonunda ktndan ok daha byk bir hzla indi ve ayn his dinleyiciler zerinde de etkisini brakt; fakat ini onlar iin o kadar ani oldu ki hl biraz nceki yukarlarda duruyorlard. Havay yaran gsteri bitince tamamen deiik bir tr mzie alm olan Trevize "Bir daha byle bir mzik dinleyemeyeceim." diye zntsn belirtti. Son derece isteksiz bir sessizlik geri dnnce Hiroko fltn uzatarak "Al, Fallom, bu senin!" dedi. Fallom istekle uzand, fakat Bliss ocuun uzanan kolunu tuttu ve "Onu alamayz, Hiroko. ok deerli bir alg." dedi. "Bende bir tane daha var, Bliss. Bu kadar iyi deil ama byle olmas gerek. Bu alg onu en iyi alana aittir. Ben hi byle mzik duymadm ve tam olarak kullanamayacan bir algy kendimde tutmam yanl olacaktr. Bu algnn dokunulmadan nasl byle alnabildigini keke bilebilseydim." Fallom flt ald ve derin bur memnuniyet iinde sk sk gsne bastrd. 81.

Kaldklar yerdeki iki odadan her birinde birer floresan ampul vard. Bahedeki kulbede de bir ncs... Iklar lotu ve okumaya yetecek kadar aydnlk olmuyordu, ama hi deilse odalar artk karanlk kalmyordu. Yine de darda oturuyorlard. Gkyz yldzlarla doluydu. Bu Terminus'lular her zaman byleyen bir eydi. Terminus'ta geceleyin gkyz yldzszd ve yalnzca Galaksinin uzaktaki bulutundan akseden klar hayal meyal fark edilirdi. Hiroko, misafirleri karanlkta kaybolmasnlar ya da ayaklan kayp dmesinler diye karanlkla odalarna kadar gtrd. Dnerlerken Fallom'un elini tuttu ve floresan onlar iin yaktktan sonra da darda onlarla birlikte biraz kald, hl ocua sk sk sarlm brakamyordu. Bliss tekrar denedi, nk Hiroko g bir duygusal deneyimden geiyordu. "Gerekten Hiroko, senin fltn alamayz." "Hayr, Fallom'un onu almas gerek." Yine deminki kadar srarlyd. Trevize gkyzne bakmaya devam etti. Gece gerekten karanlkt, kendi odalarndan gelen n oyunlar ile pek az etkilenen bir karanlk; hele uzaklardaki teki evlerin zayf pullularndan hemen hi etkilenmiyordu. "Hiroko, u parlak yldz gryor musun? Onun ad nedir?" Hiroko ban yle bir yukar kaldrd ve pek ilgi gstermeden "Ona Companion - yani Arkada derler." dedi. "Niye yle derler?" "Her seksen Standart Ylda bir gezegenimizin etrafnda bir kez dner. Yln bu zamannda bir akam yldzdr. Gndzleri de grlr, o zaman ufkun zerinde bulunur." yi, diye dnd Trevize. Astronomiden tamamen habersiz deil. "Alfa'nn ok ufak, soluk bir arkada daha vardr, o parlak yldzdan daha uzaktadr. Teleskop olmadan gremezsin." (Kendisi grmemiti, aramaya almamt, fakat geminin bilgisayar hafza bankasndan bu bilgiyi vermiti.) Hiroko kaytsz bir ekilde, "Bize okulda retmilerdi." dedi. "Peki, u ne? Zikzak izen u alt yldza ne dersiniz?" Hiroko "O Cassiopeia'dr." dedi. "Sahi mi?" dedi Trevize akn bir ekilde "Hangisi?" "Hepsi. Btn zikzak. smi Cassiopeia." "Peki, niye yle demiler?" "Bilmiyorum. Ben astronomiden anlamam, Sayn Trevize." "Zikzaktaki en aadaki yldz gryor musun, teki yldzlarn hepsinden parlak olan yldz? O nedir?" "O da bir yldz, ismini bilmiyorum." "Ama iki arkada yldz dnda, bu Alfa'ya en yakn olan yldz. Yalnzca bir parsek uzaklkta." Hiroko, "yle mi dersiniz? Bilmiyorum." "Acaba Yeryznn etrafnda dnd yldz olabilir mi?" Hiroko yldza pek az bir ilgi ile gz att. "Bilmiyorum. Hi kimsenin bundan sz ettiini duymadm." "Olamaz m dersin?" "Nasl bilebilirim? Hi kimse Yeryznn nerede olduunu bilemez. imdi yannzdan ayrlmalym. Yarn sabah sahil festivali balamadan nce tarladaki grevime dnmem gerekiyor. Hepinizle orada grrm, le yemeinden sonra. Olur mu? Tamam m?" "Tabii, Hiroko." Birdenbire uzaklat, karanlkta yan koar admlarla gitti. Trevize ardndan bakt, sonra hafif lo kulbeye doru ilerleyen tekileri izledi. "Acaba Yeryz konusunda yalan m sylyordu, Bliss?" diye sordu. Bliss ban iki yana sallad. "Sanmyorum yalan sylesin. Muazzam bir gerilim altndayd. Konser bitimine kadar fark etmemitim. Sen yldzlan sormadan nce vard." "Belki de fltn vermek zorunda olduu iindir?" "Belki de. Bilemiyorum." Fallom'a dnd. "Fallom, odana git. Yatmaya hazr olunca, bahedeki kulbeye git, lazml kullan, sonra ellerini, yzn ve dilerini iyice temizle." "Flt almak istiyorum, Bliss." "Peki, ok ksa bir sre ve ok sessizce. Anlyor musun, Fallom? Ben syleyince de brakacaksn, tamam m?" "Olur, Bliss." yalnz deillerdi; Bliss bir sandalyede erkekler ise kanepede oturuyorlard.

Bliss, "Artk bu gezegende daha fazla kalmann bir anlam var m?" Trevize omuzunu silkti. "Eski alglarla balantl olarak Yeryzn hi tartmamtk, bakn imdi burada yeni bir ey bulduk. Belki de balklarn dnlerini beklesek yeni bir eyler daha bulabiliriz. Balklar evde kalanlarn bilemeyecekleri baz eyler syleyebilirler bize." "Hi ihtimal vermiyorum," dedi Bliss. "Seni burada Hiroko'nun kara gzlerinin tutmadndan emin misin?" Trevize sabrszlkla, "Anlamyorum, Bliss. Benim yapacan eyle sen niin bu kadar ok ilgileniyorsun? Benim ahlak hocalm grevini niin sen zerine alyorsun?" diye sordu. "Ben senin ahlak anlaynla ilgilenmiyorum. Konu bizim keif gezimizi etkiliyor. Sen Yeryzn bulmak istiyorsun. nk tecrit edilmi gezegenlerden ziyade Galaksiya'y tercih etmede hakl olup olmadna karar v ereceksin. Ben de senin karar vermeni istiyorum. Yeryzn grp kararn ondan sonra vermek istiyorsun. Yeryznn gkte o dolaan parlak yldzn etrafnda dolatna inanm grnyorsun. O halde oraya gidelim. Oraya gitmeden nce biraz bilgi edinmenin yararl olaca kanaatindeyim, fakat bilgi buraya kadar kendiliinden gelmiyor. Yalnzca Hiroko'dan holandn iin burada kalmak istemiyorum." "Belki de gideriz," dedi Trevize. "Bunu bir dneyim, inan bana, Hiroko kararmda hi rol oynamayacak." Pelorat "Ben de Yeryzne doru ilerlememiz gerektii kanaatindeyim. Radyoaktif olup olmadn bir grelim. Burada daha fazla beklemenin bir anlam yok." "Seni de buradan itenin Bliss'in kara gzleri olmadndan emin misin?" dedi Trevize, biraz nispeti bir ekilde. Sonra hemen "Yok, Janov, szm geri alyorum. ocuka davrandm biliyorum. Ama yine de buras harikulade, byleyici bir gezegen. Hiroko bir yana teki koullardan dolay da burada sonsuza kadar kalabilirim. - Ne dersin Bliss, Alfa senin Tecrit Edilmiler ile ilgili teorini rtt m?" Gerekten tecrit edilmi her gezegenin tehlikeli ve dmanca olduu fikrinde srar ediyorsun." "Comporellon bile," dedi Bliss durumu dengelemeye alarak "Teoride btn Galaktik faaliyetlerden uzakta bir Vakf Federasyonu Birleik Gcdr." "Fakat Alfa deil. Bu gezegen tamamen tecrit edilmi, fakat onlarn dostluklarndan ve misafirperverliklerinden ikyet edebilir misin? Bizi doyuruyorlar, giydiriyorlar, barndryorlar, erefimize festival dzenliyorlar, kalmamz iin srar ediyorlar. Bunlarda ne hata bulacaksn?" "Hibir hata grnmyor. Hiroko bile sana vcudunu veriyor." Trevize fke ile "Bliss, bu seni niin rahatsz ediyor? O bana vcudunu vermedi. Biz ikimiz birbirimize vcutlarmz verdik. Tamamen karlkl, tamamen zevk iin yaplan bir ey. Sen de kendi vcudunu uygun grdn ekilde veremez misin?" "Ltfen, Bliss," dedi Pelorat. "Golan tamamen hakl. Onun kendi zel zevklerine itiraz etmeye hakkm/ yok." Bliss inatlkla "Bizi etkilemedike olabilir." dedi. Trevize "Bizi etkilemiyor," dedi, "Gideceiz, sizi temin ederim. Bilgi edinmek iin yaplan aratrmada gecikme uzun srmeyecektir." "Yine de Tecrit Edilmiler'e ben gvenmiyorum," dedi Bliss, "Ellerinde hediyelerle bile gelseler." Trevize kollarn iki yana at. "Bir fikre var, ondan sonra da kant ona uydur, ite..." "Syleme," dedi Bliss tehlikeli bir ekilde. "Ben bir kadn deilim. Ben Gaia'ym. Rahatsz olan ben deilim, Gaia." "Aslnda gerek yok..." Tam o anda kapda bir tkrt oldu. Trevize dondu. "Bu da ne?" dedi yava bir sesle. Bliss hafife omuzunu silkti. "Kapy a da bak. Burasnn hibir tehlike arzetmeyec kibar bir gezegen olduunu syleyen sensin." Buna ramen Trevize tereddt etti, ta ki kapnn br tarafndan yumuak bir ses usulca seslendi, "Ltfen, benim!" Hiroko'nun sesi idi. Trevize kapy iterek at. Hiroko abucak girdi. Yanaldan slanmt. "Kapy kapatn," diye soluk solua konutu. "Ne oldu?" diye sordu. Hiroko, Trevize';* sarld. "Uzak duramadm. Gayret ettim, fakat dayanamadm. Gidin, hepiniz gidin. ocuu da yannza aln abucak. Geminizi de aln - Alfa'dan uzaklasn - henz karanlkken." "Ama niye?" diye sordu Trevize. "nk eer gitmezseniz leceksiniz, hepiniz leceksiniz."

82. Yabanc uzun bir sre Hiroko'ya donmu baklarla baktlar. Sonra Trevize, "Yani halknn bizi ldrmek istediini mi sylemek istiyorsun?" diye sordu. Hiroko, gzyalar yanaklarndan dklrken, "Saygdeer Trevize, sen imdiden lm yolundasn, arkadalarn da yle. ok nc eleri bilgili adamlarmz bizim iin zararsz ama Yabanclar iin ldrc bir mikrop kefettiler. Bizler buna kar baklk kazandk." aknlkla Trevize'nin kolunu tutup kaldrd. "Ama sen mikrop kaptn." "Nasl?" "Birbirimizden zevk aldmz zaman. O, yollardan biri idi." Trevize "Ama ben kendimi gayet iyi hissediyorum." "Mikrop u anda etkisiz. Ama balklar dnd zaman etkili olacak. Bizim yasalarmza gre buna herkesin katlarak karar vermesi gerek ve o zamana kadar da biz sizi burada tutacaz. ki sabah burada kalmalsnz. Onun iin henz hava karanlkken siz imdi gidin kimse phelenmesin." Bliss sert bir ekilde "Niin halkn byle yapyor?" "Gvenliimiz iin. Biz burada azz ve ok eyimiz var. Yabanclarn bize saldrmalarn istemiyoruz. Eer biri gelip malmz alrsa tekiler de gelir ve gemiler pe pee yananca bize bir ey kalmaz." "Peki, yleyse" dedi Trevize, "Niin kamamz sylyorsun?" "Sebebini sorma. -Hayr, ama yine de syleyeceim, nk ben yine duyuyorum. Dinleyin..." Yandaki odadan Fallom'un yumuak bir ekilde fevkalade tatl bir ekilde fltn aln dinlediler. Hiroko "Bu mziin yok olmasna dayanamam, nk ocuk da lecek." Trevize sert bir ekilde, "Fallom'a flt onun iin mi verdin? Yani lnce tekrar fltn geri alacaksn." Hiroko dehetle irkildi. "Hayr, bu yoktu aklmda. Daha sonra dndmde byle olmamas gerektiini anladm. ocukla birlikte gidin, onunla beraber flt de gtrn bir daha onu grmeyeyim. Uzayda siz gvenli olursunuz, gayri faal olursunuz, imdi vcuduna giren mikrop bir sre sonra lecektir. Dndnz zaman hibiriniz bu gezegenden sz etmesin, hi kimse bunu bilmesin." "Bundan sz etmeyiz" dedi Trevize. Hiroko ban kaldrd. Daha yumuak bir sesle, "Ayrlmadan nce bir kez seni pebilir miyim?" dedi. Trevize, "Hayr. Bir kere mikrop kaptm, bu kadar yeter." dedi. Sonra, daha az serte ekledi, "Alama. Halkn niin aladn soracak, sen de cevap veremeyeceksin. -u anda bizi kurtarma abalarnn hatr iin seni affedeceim." Hiroko doruldu, dikkatlice yanaklarn ellerinin tersi ile sildi, derin bir nefes ald ve "Bunun iin sana teekkr ederim." dedi ve abucak gitti. Trevize "I sndrenin, biraz bekleyelim, sonra gideriz." dedi. "Bliss, Fallom'a o algy almay brakmasn syle. Flt de almay unutma tabii. Sonra gemiye doru yollanalm, tabii ki karanlkta yolumuzu bulabilirsek." "Ben bulurum," dedi Bliss. "Elbiselerim gemide ve ortalk loa da oba bu Gaia'dr. Gaia, Gaia'y bulmakta glk ekmez." Fallom'u almak iin odasna doru kayboldu. Pelorat "Bizi gezegende tutabilmek iin gemimize zarar verebildiklerim sanyor musun?" diye sordu. Trevize yzn buruturarak "Bunu yapacak teknolojileri yok," dedi. Bliss ortaya knca, Fallom'u elinden tutmu yryordu. Trevize klan sndrd. Bir gecenin yans kadar gelen sre karanlkta oturdular, aslnda herhalde yarm saat kadar bir sre gemiti. Sonra Trevize yavaa ve sessizce kapy at. Gkyz biraz daha bulutlu idi, fakat yldzlar parlyordu. Gkyznde yksekte, belki de Yeryz gneinin alt ucunda prl prl parlyordu. Hava sakindi ve hi ses yoktu. Dikkatli bir ekilde Trevize darya admn att, tekilere de izlemeleri iin iaret etti. Ellerinden biri otomatik olarak nronik kamsnn kabzasna uzand. Kullanmasna gerek olmadndan emindi, ama yine de... Bliss nden gitti, Pelorat'n elini tutuyordu. O da Trevize'nin eline sk sk sarlmt. Bliss'in br eli Fallom'u tutuyordu, Fallom'un dier elinde de flt vard. Tamamen karanlk bir gecede ayaklarn dikkatlice yere basan Bliss Uzak Yldz'daki elbisesinin Gaialn zayf da olsa hissederek yolunu bulmaya alyordu.

19. BLM RADYOAKTF?


83. Uzak Yldz sakin bir ekilde kalkt, atmosferden yavaa ykseldi ve karanlk aday aada brakt.

Altlarndaki birka soluk k benekleri de donuklat ve kayboldu. Atmosfer ykseldike inceldi ve geminin hz artt ve stlerindeki gn k beneklerinin say ve parlakl artt. Sonunda Alfa gezegenini yukardan izlediler. Aydnlk bir hilal halindeydi ve o hilal bulutlarla kaplyd. Pelorat "Sanrm aktif bir uzay teknolojileri yok. Bizi izleyemezler." dedi. "Bu konuda pek keyifli olacam sanmyorum," dedi Trevize yzn buruturarak. Sesi zgnceydi. "Ben mikrop kaptm." Bliss, "Ama aktif deil," dedi. "Yine de aktif olabilir. Onlarn bir yntemleri varm. Neymi metotlar?" Bliss omuz silkti. "Hiroko mikrop eer aktif olmazsa, alamad bir bnyede ksa zamanda olurmu seninki de yle." "yle mi?" dedi Trevize fkeyle. "Bunu nerden biliyor? Hi deilse Hiroko'nun ifadesinin kendini teselli eden bir yalan olmadn nereden bileyim? Ya da aktif hale getirme yntemi, her ne halse, tabii olarak tekrar eski durumuna dnmez miymi? zel bir ila, bir tr radyasyon, bilmem ne? Birden hastalanabilirim, ya da nz birden lebilirsiniz. Ya da belki kalabalk bir gezegene geldiimizde kt bir salgn hastaln baka gezegenlere g edenler-ce tanabilecei bir durumla karlaabiliriz." Bliss'e bakt. "Senin yapabilecein bir ey var m?" Yavaa, Bliss ban iki yana sallad. "Pek kolay deil. Gaia'y oluturan parazitler vardr mikroorganizmalar, kurtlar. Bunlar ekolojik dengenin zararsz ksmlardr. Bunlar yaarlar ve Gaia uuruna katkda bulunurlar, fakat ihtiyatan fazla oalmazlar. Fark edilecek bir zarar vermeksizin yaarlar. Sorun u ki, Trevize, sana bulaan mikrop Gaia'nn bir paras deil." "O kadar kolay deil,' diyorsun" dedi Trevize kalarn atarak. "Bu koullar altnda, g olsa bile bunu yapabilir misin? Bendeki mikrobu bulup onu yok edebilir misin? Eer bunu yapamazsan, hi deilse savunmam kuvvetlendirebilir misin?" "Sen ne istediini biliyor musun, Trevize? Ben senin vcudunun mikroskobik yapsn bilmiyorum ki. Vcudunun hcrelerinde yaayan bir mikroptan normal genleri ayramayabilirim. Vcudunun alt mikroplarla Hiroko'nun sana bulatrd mikroplan bile ayrt etmek ise bundan da g olur. Ben gayret ederim, Trevize, ama zaman alr ve baarl olamayabilirim." "Zaman alsn," dedi Trevize. "Sen gayret et." "Tabii," dedi Bliss. Pelorat "Eer Hiroko doru sylediyse, Bliss, belki sen hayatiyetleri azalan mikroplan bulabilirsin ve onlarn yok olmalarn hzlandrabilirsin." "Bunu yapabilirim," dedi Bliss, "bu iyi fikir." "Zayflatmayacak msn?" dedi Trevize. "Biliyorsun, o mikroplan ldrrken deerli hayat paracklarn da yok etmen gerekecek." "Alay ediyorsun, Trevize." dedi Bliss souka, "Fakat alay etsen de etmesen de, gerek bir gle iaret ediyorsun. Yine de ben seni mikroba kar kuvvetlendireceim. Eer elime frsat geerse onlar ldrrm, merak etme. Yine de, seni dnmesem bile." -az sanki bir tebessm bastryormu gibi yamuldu- "Pelorat ve Fallom da tehlikede olacaklardr ve senden daha ok onlar dneceimden emin olabilirsin. Hatta kendimin bile riskte olduunu dnmem yeter." Trevize "Senin kendine olan sevgine hi gvenim yok." diye mrldand. "Yksek bir ama iin hayatn her an fedaya hazr olduundan hi kukum yok. Ama Pelorat' dnmeni kabul ediyorum." Sonra, "Fallom'un fltn duymuyorum. Bir eyi mi var?" diye sordu. "Hayr," dedi Bliss. "Uyuyor. Tamamen normal bir uyku. Benimle hi ilgisi yok. Senin u Yeryznn gnei olan yldza hamleni yaptktan sonra hep birlikte yatalm. Senin de iyi bir uykuya ihtiyacn olduunu sanyorum, Trevize." "Evet, eer uyuyabilirsem. Haklymsn, biliyor musun, Bliss." "Hangi konuda, Trevize?" "Tecrit edilenler hakknda. Yeni Yeryz, belki de cennet gibi grnyordu ama yle deilmi. O misafirperverlik -ilk anda gsterdikleri candan samimiyet- bizi savunmasz hale getirmek ve bylece aramzdan birinin kolaylkla mikrop kapmasn salamakm. Ondan sonraki misafirperverlik ise, festivaller falan filan hepsi bizi balklarn dnmesi ve aktifliin balamasna kadar bekletmek iinmi. Fallom ve mzii olmasayd gayet iyi yryecekti. O konuda da haklymsn." "Fallom baklanda m?" "Evet. Onu yanmza almak istemedim, gemide o olduka hi rahat etmemitim. Bunu da sen yapmtn, Bliss, onu yanmza aldn ve o da farknda olmadan bizim hayatmz kurtard. Yine de..." "Peki, yine de ne?"

"Buna ramen, Fallom'un aramzda olmasndan dolay pek rahat deilim. Neden bilmiyorum." "Eer seni rahatlatacaksa, Trevize, btn bunlardan dolay Fallom'a minnettar olmamz gerekmediini bilmelisin. Hiroko Fallom'un mziini ileri srerek btn Alfallarn ihanet olarak yarglayabilecekleri bir sutan kendini syrd. Belki buna kendisi de inanmtr. Ama zihninde buna ilaveten benim hayal meyal fark edebildiim, fakat tam olarak tanmlayamadm ve belki de u urunun altna girmesinden utand bir ey vard. yle bir izlenim edindim ki sana kar bir scaklk hissetti ve bile bile seni lme gndermek istemedi, Fallom ve mzii olsa da olmasa da ilk nce seni dnd." "Gerekten yle mi dnyorsun?" dedi Trevize, Alfa'dan ayrldktan sonra ilk olarak hafife glmseyerek. "yle sanyorum. Kadnlarla ilikilerinde zel bir yetenek sahibi olmalsn. Bakan Lizalor'un bizim gemimizi brakp Comporellondan ayrlmamza izin vermesini saladn, imdi de Hiroko'nun bizim hayatlarmz kurtarmasnda onu etkiledin. Dorusu teekkr kime edilecekse ona edilmeli." Trevize az kulaklarnda glmsedi. "Peki, madem yle sylyorsun, yle olsun. -O halde Yeryzne doru yolumuza devam." Pilot odasna sanki uarcasna bir admla dalp gzden kayboldu. Pelorat arkadan gelerek "Sonunda onu rahatlattn, deil mi, Bliss?" dedi. "Hayr, Pelorat, onun zihnine hi dokunmadm." "Onun erkeklik gururunu bu kadar an bir ekilde okadktan sonra elbette bir eyler yaptn." "Tamamen dolayl olarak," dedi Bliss, glmseyerek. "yle bile olsa, teekkrler, Bliss." 84. Frlaytan sonra Yeryznn gnei olabilecek olan yldz hl bir parsek'in onda biri kadar uzaklktayd. imdiye kadar gkte rastladklar en parlak nesne bu idi, fakat yine de bir yldzdan baka bir ey deildi. Trevize kolayca inceleyebilmek iin dikkatle filtreden geiriyordu. "Alf a'nn gerek ikizi bu kukusuz. Yani Yeryznn etrafnda dnd yldz. Buna ramen Alfa, bilgisayarn haritasnda, fakat bu yldz yok. Bu yldzn ad yok bizde. statistikleri verilmemi, Gezegen sistemi varsa bile bizde onunla ilgili hibir bilgi kaytl deil." Pelorat "Yeryz bu gnein etrafnda dolarsa bizim de beklediimiz bu olmaz myd? Bylesine bir bilgi boluu, Yeryz ile ilgili btn bilginin kaytlardan karlm olmasna tam olarak uymaz m?" "Evet, fakat ayn zamanda Melpomenia binasnn duvarndaki listede bulunmayan bir Uzayl dnyas anlamna da gelebilir. O listenin tam olduundan emin olamayz. Veya bu yld z gezegensiz olabilir ve bundan dolay da belki de ncelikle askeri ve ticari amalar iin hazrlanan bir bilgisayar haritas zerinde yer almaya deer bulunmamtr. Janov, Yeryznn gneinin kendi ikizinden yalnzca bir parsek uzakta olduuna dair bir efsane hatrlyor musun?" Pelorat olumsuz yant anlamnda ban iki yana sallad. "zgnm, Golan, aklma byle bir efsane gelmiyor. Belki olabilir ama benim hafzam mkemmel deil. Arayaym." "nemli deil. Yeryznn gneine verilen zel bir ad var myd?" "Baz farkl isimler var. Sanrm farkl her dilde baka bir isim veriyorlard." "Yeryznde farkl dillerin kullanldn unutup duruyorum." "yle olmas gerek. Birok efsanelerden ancak byle bir anlam karlabilir." Trevize hrn bir ekilde, "Peki yleyse ne yapacaz? Bu kadar mesafeden gezegen sistemi hakknda herhangi bir ey bilemeyiz, daha yaklamamz gerek. htiyatl olmalym, fakat ar ve mantk d ihtiyat diye bir ey vardr, muhtemelen bir tehlike kant gremiyorum. Herhalde Galakside Yeryz ile ilgili btn bilgileri silecek kadar kuvvetli bir ey, eer yeri bilinsin istemiyorsa bizi bu mesafeden bile yakalayp ortadan kaldrabilirdi, fakat hibir ey olmad. Biraz daha yaklarsak bir ey olabilecei ihtimali zerinde fikir yrterek sonsuza kadar burada kalmak makul grnmyor deil mi?" Bliss "Bilgisayar tehlikeli olarak yorumlanabilecek herhangi bir ey kefetmi deil." "Muhtemel bir tehlike kant grmyorum dediim zaman, bilgisayara gveniyorum. plak gz ile de tehlikeli bir ey grmyorum. Hibir ey ummuyorum." "O halde riskli olarak grdn bir karara varrken kendine destek aryorsun. Pekl, o halde. Ben sana katlyorum. Buraya kadar gelmiken, ortada hibir neden yokken geri dnecek deiliz, herhalde." "Hayr, dnmeyeceiz." dedi Trevize. "Sen ne diyorsun, Pelorat?" Pelorat "Sadece meraktan dolay ilerlemeye gnllym. Yeryzn bulup bulmadmz anlamadan dnmek tahamml edilmez bir ey olsa gerek." "Pekl, yleyse," dedi Trevize, "Kabul ediyoruz." "Hepimiz deil," dedi Pelorat, "Fallom da var."

Trevize ta kesildi. "Yani ocua m danacaz? Bir fikri olsa bile onun ne deeri olacak? Zaten, onun tek isteinin kendi gezegenine dnmek olduunu biliyoruz." Bliss "Bunun iin onu sulayacak deilsin herhalde?" dedi scak bir ekilde. Fallom'un konusu ortaya knca Trevize onun fltnn sesini fark etti, olduka heyecan verici bir mar ritmi ile alyordu. "unu dinleyin," dedi. "Mar ritmini nerde duymu olabilir ki?" "Belki de Jemby ona fltyle marlar almtr." Trevize ban sallad. "Pek sanmyorum. Dans ritimleri, ninniler olsa inanrm -Dinle, bu Fallom benim rahatm karyor. ok abuk reniyor." "Ben ona yardm ediyorum." dedi Bliss. "Bunu unutma. ok zeki ve bizimle birlikte olduu srede ok etkileniyor. Yeni duygular zihnine doluuyor. Uzay, deiik gezegenleri, birok insanlar, bunlarn hepsini hayatnda ilk kez gryor." Fallom'un mar mzii gittike yabanileti ve daha zengin bir ekilde barbarlat. Trevize iini ekti ve "te burada, iyimserlik dolu mzik alyor ve maceradan fevkalade zevk alyor. Ben bunu daha da yaklamamz lehine bir oy olarak kabul ediyorum. Bunu ihtiyatl bir ekil de yapalm, o halde ve bu gnein gezegen sistemini kontrol edelim." Eer varsa,' dedi Bliss. Trevize ince bir ekilde glmsedi. "Bir gezegen sistemi var. Bahse girerim. Neyine isterseniz." 85. "Sen kaybettin," dedi Trevize dalgn bir ekilde. "Ka parasna bahse girmitin?" "Hi. Bahsi kabul etmemitim ki," dedi Bliss. "Ben de yle. Zaten paray kabul etm ezdim." Gneten yaklak 10 milyar kilometre uzaklktaydlar. Hl yldz gibiydi, fakat insanl arn oturduu bir gezegenin yzeyinden bakldndan neredeyse 1/4.000 defa daha parlakt. "u anda bytele baktmzda iki gezegen grebiliyoruz." dedi Trevize. "Onlarn llen aplarndan ve yanstlan k spektrumdan aka gaz devleri olduu anlalyor." Gemi gezegen dzleminin olduka dnda idi ve Bliss ile Pelorat ekranda Trevizenin omuzunun zerinden bakarak yeilimsi kl iki ufak hilal grdler. Ufak olan ikisinden daha kalnca bir ay saf hasndayd. Trevize "Janov! Doru deil mi, Yeryznn gneinde drt gaz devi olmas lazm?" "Efsaneye gre yle. Evet," dedi Pelorat. "Gnee en yakn drt gezegenin by, ikinci yakn olannn halkalar, var. Tamam m?" "Byk belirgin halkalar, Golan. Evet. Haklsn eski dostum, bir efsanenin anlatlmasnda ve aktarlmasndaki abartna payn daima hesaba katmak gerek. Eer olaanst bir halka sistemi olan bir gezegen bulamayacak olursak, bunun Yeryznn yldz olduuna kar bir durum olduunu dnmemeliyiz." "Yine de, grdmz bu iki gezegen en uzaktakiler olabilir. Yakndaki bu iki tane de gnein te yanndakiler olabilir ve imdiye kadar yldzlara kar kolaylkla yerletirilebilen gezegenlerdir. Daha da yaklamalyz -ve gnei geerek teki tarafa gemeliyiz." "Bu dediin yldzn yaknndaki gaz ktlesi varken de yaplabilir mi?" "Makul bir tedbir ile bilgisayar bunu halledebilir, eminim. Eer tehlikenin ok byk olduuna karar verirse bizi riske atmaz ve o takdirde ihtiyatl, ufak admlar atarz." Zihni bilgisayara takld -ve ekrandaki yldz alan deiti. Yldz aniden parlad ve ondan sonra bilgisayarda olduu gibi talimatlar izleyerek baka gaz devini gkte ararken ekrandan kayboldu. Bunu baaryla yapt. seyirci akn halde seyrettiler, Trevize'nin zihni aknlktan neredeyse aresiz bir halde daha fazla bytme talimat vermek zere bilgisayarn dmelerini yoklamaya balad. "inanlacak ey deil," diye zorlukla nefes ald Bliss. 86. Karlarnda bir gaz devi vard, ounluu gne n geni adan gryordu. evresinde geni ve parlak bir halka gne n grlebilen taraftan yakalyordu. Bu kesim gezegenin kendisinden daha parlakt. Gezegene doru yolun te birlik ksm dar, blen bir izgi idi. Trevize azami bir bytme istedii zaman halka kk halkacklara blnd; bunlar gne nda dar ve tek merkezli parlak grntler haline geldi. Halka sisteminin yalnzca bir ksm ekranda grlyordu ve

gezegenin kendisi ekranda dar kmt. Trevize bir talimat daha verdi ve ekrann bir kesi dar karak kendi ierisinde daha kk bir bytme ile gezegen ve halkalarnn bir minyatrn gsterdi. Bliss aknlktan az bir kar ak "Byle bir ey yaygn mdr?" diye sordu. "Hayr," dedi Trevize. "Hemen her gaz devinde kalnt halkalar olur, ama bunlar soluk ve dar olurlar. Bir keresinde halkalarn dar, fakat ok parlak bir gaz devi grmtk. Fakat hi bunun gibisini grmemitim; ne de duymutum." Pelorat "Bu mutlaka efsanelerin anlatt halkal dev olsa gerek. Eer bundan yalnzca bir tane varsa.." "Bildiim kadaryla gerekten tek veya bilgisayarn bildii kadaryla," dedi Trevize. "O halde, bunun iinde Yeryznn bulunduu gezegen sistemi olmas gerek. Tabii ki hi kimse byle bir gezegeni icat edemez. Ancak tasvir edilebilir." Trevize "Ben, efsanelerinizin syledii her eye inanmaya hazrm. Bu altnc gezegen, Yeryznn de ncs olmas gerek yle mi?" diye sordu. "Evet, Golan." "O halde biz Yeryznden 1.5 milyar kilometreden daha yakndayz ve henz durdurulmadk. Yaklatmz zaman Gaia bizi durdurmutu." Bliss, "Durdurulduun zaman Gaia'ya daha yakndn." "Ama" dedi Trevize, "Benim kanaatime gre Yeryz Gaia'dan daha gl ve ben bunu iyi bir iaret olarak kabul ediyorum. Eer durdurulmazsak, Yeryznn bizim yaklamamza itiraz yok demektir." "Veya Yeryz diye bir ey yok demektir." dedi Bliss. Trevize srtarak "imdi bu konuda bahse girer misin?" dedi. "Benim anladm kadaryla Bliss'in demek istedii" diye dzeltmeye alt Pelorat, "Yeryznn herkesin dnd gibi radyoaktif olduu ve orada hayat olmad iin de kimsenin bizi durdurmaddr." "Hayr," dedi Trevize iddetle. "Dnya hakknda anlatlan her eye inanrm ama ona asla. te Yeryzne yaklayoruz ve birazdan kendi gzlerimizle greceiz, iimde bir his var ki durdurulmayacaz." 87. Gaz devleri arkalarnda kalmt. Bir asteroid kuak gaz devinin iinde gnein yaknndayd. (Gaz devi en geni ve en youn olanyd, tpk efsanelerin sylediklerine benziyordu.) Asteroid kuann iinde drt gezegen yard. Trevize bunlar dikkatlice inceledi. "ncs en by. Bykl ve gneten olan uzakl uygun. inde insan yaayabilir." Pelorat, Trevize'nin szlerinde kararszlk belirten bir ifade seti. "Atmosferi var m?" diye sordu. "Tabii." dedi Trevize. "kinci, nc ve drdnc gezegenlerin hepsinin atmosferi var. Eski ocuk masallarnda olduu gibi ikincisi ok youn, drdncs yeteri kadar youn deil, ama ncs tam uygun." "Yani onun Yeryz olduunu mu sanyorsun?" "Sanmak m?" dedi Trevize nerdeyse patlayarak. "Sanmama gerek yok. O Yeryznn ta kendisi. Bana sylediin dev uydu yok mu ite o, orada." "yle mi?" Pelorat'n yznde Trevize'nin imdiye kadar hi grmedii kadar geni bir glmseme belirdi. "Tamam! te, bak azami bytme ile bak." Pelorat iki hilal grd, biri tekinden olduka iri ve parlak idi. "u ufak olan m uydusu?" diye sordu. "Evet. Gezegenden olduka uzakta, ama kesinlikle onun etrafnda dnyor. Yalnzca ufak bir gezegen byklnde; aslnda gnein etrafnda dolaan drt i gezegenin herhangi birinden daha ufak. Yine de bir uydu iin byk saylr. ap en azndan iki bin kilometre. Bu ekilde gaz devlerinin etrafnda dolaan byk gezegenlerin boyuna ulayor." "Daha byk deil mi?" diye Pelorat aknln ifade etti. "O halde dev bir gezegen deil." "Evet, dev bir gezegen. ki bin kilometre apnda bir uydu muazzam bir gaz devinin iinde dolayor. Ayrca ayn uydu ufak, kayalk yaanabilen bir gezegenin etrafnda dolayor. O uydunun ap Yeryznnkinin drtte biri kadar. Oturulabilir bir gezegen ve bu kadar uyumlu bir uyduyu nerede duydunuz?" Pelorat ekingen bir ekilde, "Ben bu konularda pek az ey biliyorum." Trevize, "O halde benim szme gven, Janov. Bu tek gezegendir. Biz zellikle ifte bir gezegen aryoruz.

Etrafnda yalnzca akl talarnn dolat birka yaanabilir gezegen mevcuttur. -Janov, eer altnc yerde muazzam halka sistemli u gaz devine bakarsan, bir de nc sradaki muazzam uydulu u gezegene bakarsan- senin efsanelerinin syledii bilgileri birletirdiinde bunlar grmeden dahi sen aradn dnyann Yeryz olduunu bilirsin ve elinle koymu gibi bulursun. Baka hibir ey olmas mmkn deildir. Bulduk onu, Janov; onu bulduk." Yeryzne yaklamalarnn ikinci gnndeydiler ve Bliss yemek masasnda esniyordu. "yle grnyor ki imdiye kadar btn yaptmz gezegenlere yaklap uzaklamaktan ibaret oldu. Haftalarca uratk bu yaklap uzaklamalarla." "Ksmen," dedi Trevize, "Bunun nedeni frlaylarn bir yldz yaknnda tehlikeli olmasdr. Bu durumda Yeryzne ok yava yaklayoruz, nk herhangi bir muhtemel tehlikeye ok hzl bir ekilde yaklamak istemiyorum," "Sanyorum, sen durdurulabileceimiz eklinde bir duyguya kaplmtn." "Evet, yle. Fakat her eyi bir duyguya balamak istemiyorum." Trevize azna gtrmeden nce kann iindekilere bakt ve "Biliyor musunuz, Alfa'da yediimiz bal zledim. Orada yalnzca yemek yemitik." dedi. "Yazk oldu," diye dorulad Pelorat. "Pekala." dedi Bliss, "Biz be tane gezegen gezdik ve her birini de ylesine aceleyle terk ettik ki yiyecek depomuzu takviye edip deiik gdalar koymaya frsat bulamadk. Comporellon'da ve Alfa'da olduu gibi gezegenlerde yiyecek bulunduu zaman bile, belki de..." Cmlesini tamamlayamad, nk Fallom, abucak yukar bakarak, onun yerine cmlesini tamamlad. "Solaria m? Orada yiyecek bulamadnz m? Orada ok yiyecek var. Alfa'da olduu kadar. Hem daha da iyi." "Biliyorum, Fallom," dedi Bliss. "Sadece zaman yoktu." Fallom onun yzne ciddi ciddi bakt. "Bliss, acaba tekrar Jembyi grebilecek miyim dersin? Bana dorusunu syle." Bliss, "Eer Solaria'ya dnersek grebilirsin." "Hi Solaria'ya dnecek miyiz?" Bliss tereddt etti. "Bilemem." "imdi Yeryzne gidiyoruz, deil mi? Yeryz, hepimizin kt gezegen deil mi?" "Ceddimizin ilk ktklar gezegen," dedi Bliss. "Ben 'atalarmzn' diyebiliyorum," dedi Fallom. "Evet. Yeryzne gidiyoruz." "Niin?" Bliss yava bir ekilde, "nsan atalarnn gezegenini gidip grmek istemez mi?" "Sanyorum bunda baka bir neden daha var. Hepiniz ok ilgileniyorsunuz bununla." "Fakat daha nce hi oraya gitmedik. Ne beklediimizi bilmiyoruz.* "Sanrm baka nedenler var." Bliss glmsedi. "Fallom'cuum yemeini bitirdin. Haydi, odana gidip bize fltnle ufak bir serenat verir misin? Gittike daha gzel alyorsun. Haydi, haydi." Fallom'un poposuna tevik edercesine yumuak bir tokat attktan sonra Fallom gitti. Yalnzca arkasndan dnceli bir ekilde Trevize'ye bir yandan bak gnderdi. Trevize arkasndan ak bir honutsuzluk ile bakt. "Bu ey zihinleri okuyabiliyor mu?" Bliss serte, "Ona 'ey deme." dedi. "O zihinleri okuyabilir mi? Senin bilmen gerek." "Hayr, okuyamaz. Gaia da okuyamaz. kinci Vakfllar da okuyamaz. Bir konumay uzaktan dinlemek anlamnda zihinleri okumak veya hassas fikirleri baka bir akla aktarmak imdi yaplan bir ey deildir, yakn gelecekte de yaplacan sanmyorum. Biz duygular tehis edebiliriz, yorum layabiliriz ve bir dereceye kadar duygulan maniple edebiliriz, ama bunlarn hepsi ayn ey deil." "Yaplamayan bu eyi nasl yapabileceini tahmin ediyorsun?" "nk senin de dediin gibi benim bunu yapabilmem gerek." "Belki de o seni kullanyor ve bunu yapabildiim sen bilemiyorsun" Bliss gzlerini yukarya doru yuvarlad. "Makul ol, Trevize. Olaanst yetenekleri olsa bile sana hibir ey yapamaz, nk ben Bliss deilim, ben Gaia'ym. Sen unutup duruyorsun. Tm gezegenin temsil ettii zihinsel durgunluu biliyor musun? Bir tek Tecrit edilmi, ne kadar yetenekli olursa olsun bunu yenemez, biliyor musun?" "Sen her eyi bilmiyorsun, Bliss, o kadar ok gvenme kendine," dedi Trevize yzn asarak. "O

ey - yani o, pek o kadar uzun zamandan beri bizimle bi rlikte deil. Ben bu kadar ksa bir srede bir dilin ancak temel yapsn belki renebilirim. Ama o imdiden Galaktik dilini mkemmel bir ekilde konuuyor ve mevcut kelimelerin tamamn kavrad bile. Evet, sen ona yardm ediyorsun, ama keke artk braksan." "Ona yardm ettiimi syledim, fakat onun son derece zeki olduunu da syledim. O kadar zeki ki onun da Gaia'nn bir ksm olmasn istiyorum. Eer bunda baarl olursak ve o hl gen kalrsa, Solaria'llara sonunda btn gezegeni kuatacaklar kadar ok ey reniriz. Bu da bizim iin yararl olur." "Yani Solaria'llarn benim standartlarmla bile patolojik Tecrit edilmiler olduklarn m sylemek istiyorsun?" "Onlar Gaia'nn o ekilde bir paras olarak kalmazlar." "Sanrm sen hakszsn, Bliss. Bence bu Solaria'l ocuk tehlikeli ve ondan kurtulmamz gerek." "Nasl? Hava deliinden dar m atalm? Onu ldrp paralayalm, yiyecek stokumuza m katalm?" Pelorat, "Aman Bliss!" dedi. Trevize, "Bu iren bir ey, ben byle bir ey demek istemedim." dedi. Bir an dinledi. Flt sesi kusursuz ve ahenkle devam ediyordu. Seslerini alaltp yar fslt halinde devam ettiler: "Bu i bitince onu Solaria'ya brakalm ve Solaria'nn Galaksiden ilelebet kesilip atldndan emin olalm. Benim kanaatim onun tahrip edilmesidir. Ondan nefret ediyorum ve korkuyorum." Bliss bir an dnd ve yle dedi: "Trevize, senin doru bir karara varmada hner sahibi olduunu biliyorum, fakat ayn zamanda balangtan beri Fallom'a kar da olumsuz duygular beslediini biliyor um. Belki bunun nedeni Solaria'da bozguna uradn ve bunun sonucu olarak gezegene ve orada yaayanlara kar iinde iddetli bir kin besledin. Senin zihninle oynamak hakkm olmadndan bunu kesin olarak syleyemem. Ama unutma ki eer Fallom'u yanmzda getirmeseydik, herhalde u anda Alfa'da l ve gmlm olurduk." "Bunu biliyorum, Bliss, ama yine de..." "Onun zeks kskanlacak deil, takdir edilecek bir ey." "Onu kskanyorum, ondan korkuyorum." "Onun zeksndan m?" Trevize dikkatlice dudaklarn yalad. "Pek deil." "Peki, yleyse neden?" "Bilmiyorum. Bliss, eer neden korktuumu bilsem korkmama gerek kalmaz. Benim pek anlayamadm bir ey." Sesi alald, sanki kendi kendine konuuyordu. "Galaksi sanki anlayamadm eylerle dolu. Ne diye Gaia'y setim? Niin Yeryzn bulmam gerekiyor? Psiko-Tarihte kayp bir varsaym m var? Eer varsa, o nedir? Ve btn bunlarn zerinde Fallom beni niin huzursuz yapyor?" Bliss "Ne yazk ki ben o sorulan yantlayamyorum." dedi. Kalkt ve odadan dar kt. Pelorat arkasndan bakt, sonra Kesinlikle her ey o kadar karanlk deil, Golan. Yeryzne gittike yaklayoruz ve oraya ulanca esrar perdesi kalkacak. imdiye kadar hibir ey oraya ulamak iin ciddi bir aba gstermedi." Trevize'nin gzleri Pelorat'a doru parlad ve alak bir sesle, "Keke bir ey olsayd." dedi. Pelorat "Olsa myd? Niye bunu istiyorsun?" dedi. "Dorusu, bir hayat belirtisi grmek isterdim." Pelorat'n gzleri byk byk ald. "Sonunda Yeryznn radyoaktif olduunu anladn m?" "Pek deil. Ama scak. Umduumdan daha scak." "Bu kt bir iaret mi?" "Yo, deil. Scak olabilir ama bu orada insan yaamyor anlamna gelmez. Bulut rts kaln ve bu kesinlikle su buhar. u bulutlar, bol sulu okyanusla birlikte sya ramen canllar hayatta tutabilir. Sadece..." "Evet, Golan?" "Eer Yeryz radyoaktif ise, umulandan daha scak oluunun nedeni bu olabilir." "Fakat bunun tersi de dorudur denilemez, deil mi? Yani eer umulandan daha scaksa mutlaka radyoaktif olmaldr demek deildir?" "Hayr. Tabii ki deil." Trevize zorla glmsemeye alt. "Kafa yormaya gerek yok Janov. Birka gn iinde, bu konuda daha ok bilgimiz olacak ve kesinlikle reneceiz.'' 89. Bliss odaya girdiinde Fallom yatanda oturmu derin dnceler iindeydi. Fallom ksaca yukardan aaya szd Bliss'i.

Bliss sakince, "Neyin var, Fallom?" diye sordu?" Fallom, "Niin Trevize benden bu kadar nefret ediyor, Bliss?" "Senden nefret ettiini nereden karyorsun?" "Bana sabrszca bakyor... yle mi derler?" "Olabilir." "Yaknnda olduum zaman bana sabrszca bakyor. Yz daima biraz yamuluyor." "Trevize zor zamanlar geiriyor, Fallom." "Yeryzn arad iin mi?" "Evet." Fallom biraz dnd, sonra "Ben bir eyi dncemle hareket ettirdiim zaman zellikle sabrsz davranyor." Bliss'in dudaklar bzld. "Bana bak, Fallom, sana ka defa bunu yapmaman sylemedim mi, zellikle Trevize'nin nnde." "Dn, bu odadaydm, o da kapnn nnde durmu, ben fark etmedim. Gzetlediini bilmiyordum. Pel'in kitap-filmlerinden birisini okuyordum, bir ucunun zerinde durdurmaya alyordum. kt bir ey yapmyordum." "Bu onu sinirlendiriyor, Fallom, yapmaman istiyorum, baksn ya da bakmasn." "Kendisi yapamad iin mi sinirleniyor?" "Belki de." "Sen yapabilir misin?" Bliss yavaa ban sallad. "Hayr, yapamam." "Ama ben yaparken senin sinirlerine dokunmuyor. Pel'i de rahatsz etmiyor." "nsanlar farkldr." "Biliyorum," dedi Fallom. Bliss'i artan ani bir sertlikle. Bliss kalarm att. "Neyi biliyorsun, Fallom?" "Ben farklym." "Tabii. Demin syledim. nsanlar farkldr." "Benim eklim deiik. Ben eyalar oynatabiliyorum." "Bu doru." Fallom hafif bir isyan karlkla "Benim eyalar oynatmam gerek. Trevize'nin bundan dolay bana kymamas gerek, senin de beni durdurmaman gerek." "Ama niye eyalar oynatman gerekiyor?" "Pratik. Egzersiz-Doru kelimeyi kullandm m?" "Pek deil. Egzersiz." "Evet. Jemby daima bana eylerimi hareket ettirmem." "Aktarc organlarm?" "Evet. Onlar hareket ettirip kuvvetlendirmemi sylerdi. Byynce ben btn robotlara g verecekmiim. Jemby'ye bile." "Fallom, eer sen yapmazsan btn robotlara kim g verirdi?" "Bander." Fallom bunu byk bir rahatlkla syledi. "Banderi tanyor muydun?" "Tabii. Onu defalarca seyrettim. Bir sonraki malikne bakan ben olacaktm. Bander maliknesi, Fallom maliknesi olacakt. Jemby bana sylemiti bunu." "Yani Bander senin yanna geldi mi?" Fallom'un az korkudan mkemmel bir O harfi oluturdu. Sanki bouluyormu gibi "Bander benim olduum yere hi gelmezdi." Gen soluk solua kald ve sonra zorlukla nefes alarak, "Ben Bander'in hayalini grdm" dedi. Bliss tereddt ederek sordu. "Bander sana kar nasl davranyordu?" Fallom hafif akn bir gzle bakt. "Bander herhangi bir eye ihtiyacm olup olmadn, rahat olup olmadm sorard. Ama Jemby her zaman yanmdayd, hibir eye ihtiyacm yoktu ve daima rahattm." Ba eildi ve yere bakt. Sonra ellerini gzlerinin zerine koydu ve "Ama Jemby durdu. Sanrm Bander de durdu, onun iin." Bliss, "Niin byle sylyorsun?" dedi "Ben bunu dnyordum. Bander btn robotlara g veriyordu ve eer Jemby durmusa ve btn robotlar da durmusa o zaman Bander de durmutur onun iin. yle deil mi?" Bliss sessizdi.

Fallom devam etti. "Ama siz beni tekrar Solari a'ya geri gtrdnz zaman Jemby ile teki btn robotlara g vereceim ve tekrar mutlu olacan." Hkrarak alyordu. Bliss "Fallom, sen bizimle mutlu deil misin? Birazck olsun? Bazen?" Fallom gzya ile lekelenmi yzn kaldrarak Bliss'e doru evirdi. Sesi titriyordu. Ban iki yana sallad ve "Ben Jemby'yi istiyorum." dedi. Acsn taa yreinde hissederek kollan ile gence sarlp kendine ekti. "Ah, Fallom, keke Jemby ile seni bir araya getirebilseydim." dedi. Birden kendisinin de alamakta olduunu fark etti. 90. Pelorat odaya girdi ve onlar yle grd. Yan yolda durdu ve "Ne oldu?" diye sordu. Bliss kendisini kurtard ve gzlerini kurulayabilmek iin elleriyle ufak bir kuma paras arad. Ban sallad ve Pelorat bu kez daha byk bir ilgi ile yeniden sordu, "Ama ne oluyor canm?" Bliss "Fallom, sen biraz dinlen. Senin iin bir are dneceim. Unutma - Ben de seni tpk Jemby'nin sevdii gibi seviyorum." Pelorat'n dirseini yakalad ve kendisini oturma odasna ekti, "nemli deil, Pel - Bir ey deil." dedi. "Fallom, deil mi? Hl Jemby'yi zlyor." "Hem de nasl. Ama yapabileceimiz hibir ey yok. Onu sevdiimi syleyebilirim -ve dorusu seviyorum. Bu kadar zeki ve yumuak bir ocuu insan nasl sevmez? Ne kadar mthi zeki. Trev ize fazlasyla zeki olduunu dnyor. Zamannda Bander'i grm, biliyor musun veya ekranda grm, yani holografik resim olarak. Fakat o hatra onu o kadar ok etkilemiyor; o konuda souk ve resmi, ama neden olduunu anlayabiliyorum. Bander maliknenin sahibi idi ve Fallom da bir sonraki sahibi olacakt. kisini balayan yalnz bu. Baka hibir iliki yok." "Fallom, Bander'in kendi babas olduunu anlyor mu?" "Onun annesi. Eer Fallom'un dii olduunu kabul ediyorsak, Bander'in de dii olmas gerekir." "Her neyse, Bliss'ciim. Fallom bu ana-baba ilikisinden haberdar m?" "Bunun ne olduunu anladn pek sanmyorum. Anlayabilir belki, ama belli etmedi. Ama Pel, mantk yoluyla Bander'in lm olduunu buldu. nk Jemby'nin hareketsizliinin g yokluu olduunu ve Bander'in de g saladn syledi - Bu beni korkutuyor." Pelorat dnceli bir ekilde, "Neden korkutsun, Bliss? Bu yalnzca mantksal bir fikir yrtme, hepsi bu kadar." "Ama o lmden sonra da fikir yrtlebilir. Solaria'da lmler az ve uzun mrl, tecrit edilmi Uzayllar ile pek uzak ihtimallidir. Tabii lm onlardan herhangi biri iin snrldr ve muhtemelen Fallom'un yandaki Solaria'l ocuk iin tamamen bilinmeyen bir ey olsa gerektir. Eer Fallom Bander'in lmn dnmeye devam edecek olursa, niin Bander'in ldn merak etmeye balayacak ve lmn yabanclar gezegende iken meydana gelmesi kukusuz onu tabii sebep-sonu ilikisine gtrecek." "Yani Bander'i bizim ldrdmze?" "Bander'i ldren biz deil, Pel, bendim." "Bunu tahmin edemez." "Benim bunu kendisine sylemem gerekebilir. Zaten Trevize'-den huylanyor ve keif gezisinin de efi o. Kolaylkla Bander'in lmne onun yol atn dnebilir. Trevize'nin haksz yere suu yklenmesine tahamml edemem." "Bunun ne nemi var, Bliss? ocuk kendi baba ve annesi hakknda herhangi bir his beslemiyor ki zaten. Yalnzca, robotu Jemby'yi dnyor." "Fakat annenin lm ayn zamanda robotun da lm demek. Ben hemen kendi sorumluluumu dndm. Bunu ok kuvvetle hissettim." "Niin?" "Kendi kendime aklayaym diye. Onu rahatlataym diye. Yalnz bir sonu verebilecek olan onun kendi fikir yrtmesinin nne geerek gerekleri ortaya karaym ve kendimi hakl karaym diye." "Ama zaten yle davranmakta haklydn. Kendimizi savunmamz gerekirdi. Bir an iin, eer sen davranmam obaydn hepimiz lecektik." "Ben de byle aklayabilirim, fakat ben bunu aklayamam. Bana inanmayacandan korkuyorum." Pelorat bam iki yana sallad. ini ekerek, "Onu getirmeseydik daha iyi etmez miydik? Durum seni ne kadar zyor." "Hayr," dedi Bliss fkeyle, "yle syleme. Burada oturup masum bir ocuun bizim

yaptklarmzdan dolay merhametsizce ldrlmesine zlmek beni ok daha fazla zerdi." "Bu Fallom'un gezegeni." "Pel, Trevize'nin dnce tarzn yrtme. Tecrit edilmiler byle eyleri kabul edip baka ey dnmezler. Gaia'nn yolu hayat kurtarmak, onu yok etmek -yahut yok edilirken elini kolunu balayp bir ey yapmamak deildir. Her trl hayat, bildiimiz gibi, srekli olarak sona ermekte ve onlarn yerine baka hayatlar devam etmektedir, ama asla bouna, amasz deil. Bander'in lm, kanlmaz olmakla birlikte katlanlmas zor bir olay, Fallom'unki btn snrlar aabilirdi." "Ah, doru," dedi Pelorat, "Sanrm haklsn. Her neyse, Fallom iin seni grmeye gelmemitim. Trevize ile ilgili." "Trevize'ye ne olmu?" "Bliss, onun iin zlyorum. Yeryz ile ilgili bilgileri bekliyor. Gerilime dayanabileceini sanmyorum." "Onun iin korkma. Salam ve dengeli bir akl var." "Hepimizin snrlar var. Dinle, Yeryz gezegeni umduundan daha scak kt, bana byle syledi. Hayat iin an scak olduunu dnyor. Bir taraftan da kendi kendini bunun byle olduuna inandrmaya alyor." "Belki de hakldr. Belki de hayat iin o kadar ok scak deildir." "Ayrca scakln muhtemelen radyoaktif bir kabuktan kabileceini kabul ediyor, fakat buna da inanmak istemiyor. -Bir iki gn ierisinde yeteri kadar yaklaacaz ve gerek hatasz bir ekilde ortaya kacak. Peki, eer Yeryz radyoaktif ise ne olacak?" "O zaman durumu kabul etmesi gerekecek." "Fakat -bunu nasl syleyeceimi bilemiyorum, ya da mantki bir ekilde nasl ifade edeceimi bilemiyorum. Yani eer akl..." Bliss bekledi ve yamuk bir ekilde. "Yani sigortalan atarsa?" "Evet. Sigortalar atarsa. Acaba onu glendirmek iin imdiden bir ey yapamaz msn? Yani onu dengede tutacak, yani ayakta kalmasn salayacak bir ey?" "Hayr, Pel. O kadar zayf deil ve zihin ile oynanmamasna dair kat bir Gaia karan var." "Ama ite asl sorun orada. Onda bu olaanst 'Doruluk' ya da artk ne dersen de yle bir amaca ballk saplants var. Bu tm projenin baarl bir ekilde sonulanaca anda boa kmas belki de beynini tahrip etmez, fakat onun 'Doruluk' mekanizmasn sarsabilir. Bu ondaki son derece olaanst zellik. Bunun da olaan st bir ekilde hassas olmas gerekmez mi?" Bliss bir an dnceye dald. Sonra omuzlarn silkti, "Bilmiyorum, belki de ona gz kulak olurum." dedi. 91. Daha sonraki otuz alt saat iinde Trevize, Bliss ve daha az bir ekilde Pelorat'n kendisini adm adm izlediinden pek haberdar bile olmad. Yine de kendilerininki kadar ufak bir gemide olmayacak bir ey deildi ve aklnda yapacak birok iler vard. imdi bilgisayarn basma gemi, onlar kapnn iinde yle ayakta beklerlerken durduklarnn farkndayd. Arada onlara dnp baktnda kl gibi beyaz yz grlyordu. "Eee?" dedi, sakin bir sesle. Pelorat, olduka tuhaf bir sesle, "Naslsn, Golan?" Trevize, "Bliss'e sor. Saatlerdir dikkatle beni izliyor. Herhalde benim aklmla oynuyor olsa gerek. Deil mi, Bliss?" "Hayr, oynamyorum," dedi Bliss sakin bir ekilde, "Ama yardmma ihtiyacn olursa, deneyebilirim. Yardmm ister misin?" "Hayr, neden isteyeyim? Beni yalnz brakn. kiniz de." Pelorat, "Ltfen bize ne olduunu syler misin?" "Tahmin edin!" "Dnya ey mi?" "Evet, yle. Herkesin bize srarla syledii kesinlikle doru." Trevize ekran iaret etti. Dnyann gece ksm grnyordu ve gnein nnden geiyordu. Yldzl gn nnde kat kapkara bir daire; evresi krk bir portakal rengi daire ile kuatlmt. Pelorat, "Portakal rengi radyoaktiflii mi gsteriyor?" "Hayr. Yalnzca atmosferde yansyan gne . Atmosfere kadar bulutlu olmasayd kat bir portakal rengi daire olurdu. Biz radyoaktiflii gremeyiz. eitli radyasyonlar, hatta gama nlan bile atmosfer tarafndan emilir. Ancak ikinci derecede, nispeten zayf radyasyonlar kurarlar, fakat bilgisayar onlar tespit

eder. Onlar yine de gzle grlmezler, fakat bilgisayar ald her radyasyon parac veya dalgas iin grlen ktan bir foton retebilir ve Yeryzne sahte bir renk verir. Bakn." Siyah daire soluk, lekeli bir mavi ton ile parlad. "Ne kadar radyoaktivite var?" diye sordu Bliss yava bir sesle. "Hibir hayatn mevcut olamayacan gsterecek kadar ok mu?" "Hibir hayat yok," dedi Trevize. "Gezegen yaanamaz halde. Son bakteri, son virs oktan gitmi." "Aratrma yapabilir miyiz?" dedi Pelorat, "Yani, uzay elbiselerimizle." "Birka saatliine -daha fazla kalrsak tedavisi olmayan radyasyon hastalna yakalanrz." "Peki, ne yapacaz, Golan?" "Ne mi yapacaz?" Trevize, Pelorat'a ayn ifadesiz yz ile bakt. "Ne yapmak isterim biliyor musun? Seni, Bliss'i ve ocuu alp tekrar Gaia'ya dnp gemiyi teslim etmek. S onra da Konsey1 den istifa edip Bakan Branno'yu keyiften deli etmek. Ondan sonra da emekli maamla yaayp Galaksiyi kendi haline brakp gitmek. Seldon Plan'ndan, Vakftan ya da ikinci Vakf tan veya Gaia'dan bana ne. Galaksi kendi yolunu kendi izsin. Ben hayatta olduum srece devam edecektir, ondan sonra ne olup bitecei hi umurumda deil." "Elbette byle dnmyorsun, Golan," dedi Pelorat acele ile. Trevize bir an ona bakt, sonra da derin bir nefes ald. "Hayr, byle dnmyorum. Ama keke sana imdi sylediklerimi yapa-bilseydim." "Onlar bover. Peki, ne yapacaksn?" "Gemiyi Yeryznn etrafnda yrngeye oturtup dinleneceini, btn bunlarn okunu atlatacam ve ondan sonra ne yapacama karar vereceim. Sadece..." "Evet?" Trevize patlad, "Ondan sonra ne yapabilirim? Artk arayacak ne var baka? Baka bulacak, arayacak ne var?"

20. BLM YAKIN DNYA


92. Birbiri arkasndan yedikleri drt yemekte Pelorat ve Bliss Trevize'yi yalnz yemek yerken grmlerdi. Geriye kalan zamanda ya pilot odasnda, ya da yatak odasndayd. Yemek zamanlarnda sakindi. Dudaklar birbirine iyice yapmt ve pek az yiyordu. Drdnc yemekte ise Pelorat, Trevize'nin yznden o olaan st arln ksmen kalktn grd. Pelorat boazn iki kez temizledi. Sanki bir ey sylemeye hazrlanyor fakat ekiniyordu. Sonunda, Trevize ona bakt ve "Eee?" dedi. "Ne yaptn - dndn m, Golan?" "Niye soruyorsun?" "Daha a? kaygl grnyorsun." "Kaygl deilim, sadece dnyorum. ok dnyorum." "Ne olduunu bilebilir miyiz?" diye sordu Pelorat. Trevize ksaca Bliss'in ynne doru bakt. Ciddi bir ekilde onun tablosuna doru bakyordu. Dikkatlice sesini ksm, sanki Pelorat'n bu hassas anda kendisinden nde olduunu hissettiriyor gibi hareketsiz duruyordu. Trevize, "Bliss, sen de merak ediyor musun?" diye sordu. Bir an baklarn yukar kaldrd. "Evet. Tabii." Fallom sinirli bir ekilde masann ayana tekme att. "Yeryzn bulduk mu?" diye sordu. Bliss ocuun omuzunu sktrd. Trevize ilgi gstermedi. "Balamamz gereken ey" dedi Trevize, "Temel bilgiler. Yeryz ile ilgili tm bilgiler eitli gezegenlerden silinip alnm. Bu bizi kanlmaz sonuca gtryor. Yeryzndeki bir ey gizleniyor. Ama gzlediimiz zaman Yeryz radyoaktif bakmdan l. Dolaysyla onun zerinde her ey kendiliinden gizli zaten. Hi kimse buraya inemez, uzaktan ve magnetosferin d kenarna bu kadar yaknken bile Yeryzne daha fazla yaklamak istemiyoruz. nk artk orada bulabileceimiz bir ey yok." Bliss yumuaka "Bundan emin olabilir misin?" diye sordu. "Bilgisayarn bana gemi Yeryzn inceliyorum, her balomdan btn ynlerini aratryorum. yleyse Yeryz ile ilgili bilgiler niin yok edilmi olsun? Tabii ki, saklanan her ne ise imdi kimsenin

dnemedii kadar iyi saklanmtr ve bu altn parasnn zerinde insan eseri hibir parlatma yok." "Belki de," dedi Pelorat, "ziyaretilerin gelmesini nleyecek ekilde bu kadar radyoaktiflenmeden nce Yeryznde bir ey gizlenmiti. Yeryz insanlar birisinin inip o gizlenen eyi bulacaklarndan korkmu olabilirler. te o zaman Yeryz kendisi ile ilgili bilgileri yok etmeye almtr. imdi bu bulduumuz, o gvensiz zamann bir kalnts." "Hayr, sanmyorum," dedi Trevize. "Trantor'daki mparatorluk Ktphanesinden bilgilerin yok edilmesi son zamanlarda olmutur." Birden Bliss'e dnd, "Hakl mym?" Bliss cevap vererek, "Terminus Belediye Bakan ile birlikte o, sen ve ben bulutuumuzda kinci Vakf Gendibal'n kark zihninden ben/biz/Gaia o kadar bilgi toplayabilmitik." Trevize, "O halde bulunma ans olduu iin gizlenen her ne ise u anda hl gizlidir ve Yeryz radyoaktif olmasna ramen onu bulma tehlikesi mevcuttur." Pelorat endie ile "Peki bu nasl mmkn olabilir?" diye sordu. "Dn," dedi Trevize. "Eer Yeryznde bulunan ey artk Yeryznde deilse, fakat radyoaktif tehlike daha fazla byd zaman oradan alnmsa ne olacak? Sr artk Yeryznde bulunmasa bile, belki Yeryzn bulamazsak onun nereye gtrldn bulabiliriz. Eer yleyse, Yeryznn bulunduu yer hl bir sr olarak kalr." Fallom'un sesi yeni ykseldi. "nk Yeryzn bulamazsak, Bliss, beni Jemby'ye gtreceinizi sylyor." Trevize Fallom'a dnp parlad -Bliss yumuak bir sesle, "Fallom, ben sana belki gidebiliriz dedim. Bunu daha sonra konuuruz. imdi doru odana git, oku, flt al, ne yapmak istiyorsan yap. Git -hemen git." Fallom, yzn asarak, masadan ayrld. Pelorat, "Bunu nasl syleyebilirsin, Golan? te burada, Yeryznn" yerini bulduk. imdi artk o gizli olan eyin eer Yeryznde deilse nerede olacan nasl bulacaz?" Fallom'un sinirlerini bozmasn zerinden atmak bir sre ald. Sonra, "Neden olmasn?" dedi. "Yeryznn kabuundaki radyoaktifliin gittike ktletiini dnn. Nfus, lm ve glerle giderek azalyor ve su-, her ne ise, gittike daha byk tehlikeye dyor. Onu kim koruyacak? Sonunda, bir baka gezegene tanmas gerekecek veya onun yarar -her ne ise- Yeryz iin kayp olacak. Sanrm onu oradan almakta bir isteksizlik olacak ve muhtemelen en son ana kalacak bu i. imdi, Janov, Yeni Yeryznde kulaklarnz Yeryznn hikyesi ile dolduran yal adamn anlattklarn hatrla." "Monolee?" "Evet. O. Yeni Yeryznn kuruluu ile ilgili olarak Yeryznn nfusundan ne kalmsa onlarn gezegene geri getirildiini sylememi miydi?" Pelorat, "Yani, eski dostum, bizim imdi onu Yeni Yeryznde aradmz m sylemek istiyorsun? Yani oraya Yeryznn son sakinleri tarafndan getirilip braklm yle mi?" Trevize, "yle olmayabilir mi?" dedi "Yeni Yeryz, Galakside genel olarak Yeryznden daha fazla bilinmez ve orann sakinleri btn yabanclar kukuyla karlayp dar atmaya abalarlar." "Biz oradaydk," dedi Bliss, "Fakat bir ey bulamadk." "Biz orada bir ey aramyorduk, sadece Yeryznn bulunduu yeri aratryorduk." Pelorat akn bir ekilde, "Ama biz yksek teknolojili bir ey aryoruz; kinci Vakf in kendisinin burnu dibinde, hatta balarsanz Bliss'in, Gaia'nn burnunun dibinden bilgileri silen bir eyi aryoruz. Yeni Yeryzndeki yaayanlar kendi hava artlarn kontrol edebiliyorlar ve ellerinde baz biyoteknoloji teknikleri mevcut, fakat onlarn teknoloji dzeylerinin btnyle ok dk olduunu kabul edin." Bliss onaylar tarzda ban edi. Tel ile ayn fikirdeyim." Trevize "Biz pek az ey zerinde karar veriyoruz. Balklar hi grmedik. Adann geriye kalan ksmn grmedik. Yalnzca indiimiz ksm grdk. Daha ayrntl bir ekilde aratrsaydk neler bulabilirdik? Sonunda iler halde grnceye kadar floresan lambalarn tanyamadk, eer teknolojinin dk seviyede olduu anlal-sayd, diyorum." "Evet?" dedi Bliss, aka ikna olmam bir halde. "Bu, gerei karartmay amalayan esrar perdesinin bir ksm olabilir." "Mmkn deil," dedi Bliss. "Mmkn deil mi? Gaia'da bunu bana syleyen sendin. Trantor'da daha byk medeniyet, kinci Vakfn ufak ekirdeini gizlemek amacyla kasten dk teknoloji dzeyinde tutulmu demitin. Ayn strateji Yeni Yeryznde niin uygulanmasn?" "Yani biz Yeni Yeryzne dndmzde ve tekrar enfeksiyonla kar karya geldiimizde -hem de bu kez aktive olsun? Cinsel birleme kesinlikle ok ho bir enfeksiyon yolu, fakat tek yol olmayabilir." Trevize omuzunu silkti. "Yeni Yeryzne dnmeye pek istekli deilim, ama dnmek zorunda kalabiliriz."

"Kalabilir miyiz?" "Olabilir! Aslnda bir baka olaslk daha var." "Neymi o?" "Yeni Yeryz, halkn Alfa dedikleri yldzn etrafnda dolanr. Fakat Atfa bir biner sistemin parasn oluturur. Acaba Alfa'nn da arkadan dolaan yaanabilir bir gezegen olamaz m?" "Pek ihtimal vermiyorum," dedi Bliss, ban sallayarak. "Arkada Atfa'dan yalnzca bir eyrek daha parlak." "Ufak ihtimal ama o kadar da ufak deil. Eer yldza olduka yakn bir gezegen varsa, olabilir." Pelorat, "Bilgisayar, arkada iin herhangi bir gezegenden bahsediyor mu?" Trevize dilerini skarak glmsedi. "Onu da kontrol ettim. Orta byklkte be tane gezegen var. Hi gaz devi yok." "O be gezegenden herhangi birinde insan yayor mu?" "Bilgisayar, gezegenler hakknda saylar ve onlarn byk olmadklar dnda baka bilgi vermiyor." "Yaa," dedi Pelorat zgn bir ekilde. Trevize "Bu hayal krklna uranacak bir ey deil." dedi. "Uzayl gezegenlerden hibiri bilgisayarda bulunmaz. Alfa ile ilgili bilgi dahi pek az. Bu bilgiler zellikle gizlenmi ve eer Alfa'nn arkada hakknda ufak bir ey dahi bilinse bunu iyi bir iaret olarak grmek gerekir." "O halde," dedi Bliss, ciddiyetiyle, "Tasarladn ey-arkada ziyaret etmek ve eer orada da bir boluk varsa, Alfa'nn kendisine dnmek." "Evet. Yeni Yeryznn adasna ulatmzda bu kez hazrlkl olacaz. niten nce btn aday didik didik arayacaz ve Bliss, korunmamz iin senin zihinsel yeteneklerine ihtiyacmz olacak..." Tam o anda, Uzak Yldz hafife sarsld, sanki gemi byklnde bir hkra tutulmular gibi sarsld, Trevize fke ve aknlk arasnda haykrd, "Kim var kumandada?" Aslnda sormadan bile kimin olduunu biliyordu. 93. Fallom, bilgisayar konsolunda, tamamen kendi kaybetmiti. Ufak, uzun parmakl elleri masann zerinde soluka parlayan iaretlere uzanyordu. Fallom ellerini masann zerindeki malzemenin iine sanki sokuyor gibiydi. Trevize'nin defalarca byle yaptn grmt. Daha fazla bir ey yaparken grmemiti. Bu ekilde davranmakla gemiyi idare ettiini biliyordu. Fallom, bazen Trevize'nin gzlerini kapadn gryordu. O da imdi kendi gzlerini kapyordu. Birka dakika sonra uzaktan derin bir ses duydu. Ses ok uzaktan geliyordu, fakat kendi kafasnn iinde (ok zayf bir ekilde alglad halde) aktarc merkezlerinden bir sinyal geldiini hissediyordu. Bu aktarclar ellerinden daha da nemliydi. Sylenen kelimeleri anlamak iin kendini zorlad. Talimatlarnz' diyordu, neredeyse yalvararak. "Talimatlarnz nelerdir?" Fallom hibir ey demedi. Trevize'nin bilgisayara hibir ey dediine tank olmamt. Fakat kendi gnlnde yatann ne olduunu btn varlyla biliyordu. Solaria'ya gitmek istiyordu. Maliknesinin rahatlna, Jemby'ye, Jemby'ye, Jemby'ye..." Oraya gitmek istiyordu, sevdii gezegen orasyd. Ekranda br gezegenleri deil de sanki kendi gezegenini gryor gibi oldu. Gzlerini aarak ekranda bu iren Yeryznden baka bir gezegen grmek istercesine bakt. Sonra grd eyin Solaria olduunu hayal etti. stei dnda zorla gtrld bo Galaksiden nefret ediyordu. Gzlerin yalar doldu, gemi titredi. Bu titremeyi hissedebiliyordu, kendisi de buna karlk biraz salland. Ondan sonra dardaki koridorda kuvvetli ayak sesleri duydu ve gzlerini at zaman Trevize'nin yz, fkeli bir ekilde gzlerine arpt, ekran kapatyordu. Btn istedii eyi elinden alyordu. Bir eyler baryordu. Fakat dediine hi aldr etmedi. Bander'i ldrerek onu Solaria'dan karan o idi. imdi de yalnzca Yeryzn dnerek onun dnmesini nleyen o idi ve artk onu dinlemeyecekti. Gemiyi alp Solaria'ya gtrecekti ve kararllnn younluu ile yeniden titredi. 94. Bliss sert bir ekilde Trevize'nin kolunu tuttu. "Yapma! Yapma!" Onu geride tutmak iin ok byk bir kuvvetle sarlmt Trevize'ye. Pelorat geride akn ve donakalm bir vaziyette duruyordu. Trevize baryordu. "Elini ek o bilgisayardan! - Bliss, nmden ekil. Seni incitmek istemiyorum."

Bliss, neredeyse bitkin bir halde, "ocua kuvvet kullanma. Seni incitmek zorunda kalabilirim - btn talimatlara ramen." Trevize'nin gzleri Fallom'dan Bliss'e doru dimdik bakt. "O halde onu al oradan, Bliss. Hemen!" dedi. Bliss, hayret edilecek bir kuvvetle onu uzaklatrd (Trevize daha sonra bu gc belki de Gaia'dan aldn dnd.). "Fallom," dedi "ellerini yakan kaldr." "Hayr," diye lk att Fallom. "Geminin Solaria'ya gitmesini istiyorum. Oraya." Ba ile ekrana eildi, bir tek elini bile oradan ekmek istemiyordu. Fakat Bliss ocuu om zulalarndan yakalad ve elleri Fallom'a dokununca, ocuk titremeye balad. Bliss'in sesi yumuad. "imdi, Fallom, bilgisayara eskisi gibi olmasn syle. Ondan sonra benim yanma gel. Benimle birlikte gel." Elleri ocua vurdu, alayarak yere kt. Fallom'un elleri konsoldan ayrld ve Bliss koltuk altlarndan yakalayarak onu ayaa kaldrd. Ona dnerek skca gsne bastrd ve ocuun hkrklarn boaltmasn salad. Bliss, kapnn yannda akn duran Trevize'ye seslendi, "Yolumuzdan ekil Trevize, biz geerken ikimize de dokunma." Trevize abucak kenara ekildi. Bliss bir an durdu, yava sesle Trevize'ye, "Bir an iin onun zihnine girmem gerek. Eer herhangi bir hasar yapmsak, seni kolay kolay affetmeyeceim." dedi. Trevize bir an Fallom'un zihninin hi umurunda olmadn syleyecekti, btn korktuu bilgisayard. Fakat Gaia'nn youn bak karsnda (atlatt souk duun tek ifadesi olan yalnzca Bliss deildi), sesini karmadan durabildi. Uzun bir sre sessiz kald. Bliss ve Fallom odalarna ekildikten sonra bile hareketsiz kald. Aslnda Pelorat yumuaka konuuncaya kadar o ekilde kald. "Golan, iyi misin? Sana zarar vermedi deil mi?" Trevize sert bir ekilde ban sallad. Sanki kendisini etkisine alan felten kurtulmaya alyormu gibi idi. "yiyim. Gerek sorun bunun iyi olup olmad." Bilgisayarn konsoluna geti, elleri Fallom'un ellerinin dokunduu iki tutaca kavrad. "Durum nasl?" diye sordu Pelorat endieyle. Trevize omuz silkti. "Normal cevap veriyor. Belki daha baz eylerin bozulduunu grebilirim, fakat imdilik almayan bir ey yok." Sonra, daha fkeli bir ekilde, "Bilgisayarn benimkinden baka ellerle etkin bir ekilde alamamas gerek. Ama o hermafroditin yalnzca elleri deil, eminim aktarclar da almtr..." "Fakat gemiyi o ekilde sarsan neydi acaba? Normalde byle yapmamas gerek, deil mi?" "Hayr. Gravitik bir gemi bu, sarsnt etkileri bizim iin yabanc. Fakat u dii canavar..." Tekrar f ke ile bakt. "Evet?" "Sanrm bilgisayara birbiriyle elien iki istek yklemi olacak. Anlalan bu gle her ikisini de yerine getirmeye alm olacak. mknsz olan yapmaya alarak bilgisayar durgun halini geici olarak kaybetmi olacak. Hi deilse olanlar ben bu ekilde yorumlayabiliyorum." Sonra bir an yz sakinleti. "Aslnda bu da iyi bir iaret, nk benim Atfa Centauri ve arkada ile ilgili sylediklerim sama imi. Yeryznn srrn nereye aktarm olduunu artk biliyorum." 95. Pelorat gzlerini dikti, sonra da nihai uyary dikkate almadan daha nceki bir bulmacaya dnd. "Acaba Fallom ne bakmdan birbiri ile elien eyler istemiti?" "Gemiyi Solaria'ya gtrmek istemiti." "Evet, tabii isteyecekti." "Fakat Solana demekle neyi kastetmiti? Uzaydan bakarak Solaria'y tanyamaz ki. Gerekten uzaydan orasn hi grmedi ki. O gezegenden aceleyle ayrldmzda uykudayd. Senin ktphaneni okumas ve Bliss'in ona anlattklar bir araya konsa, sanrm yz milyarlarca yldzlk bir Galaksi ve milyonlarca oturulan gezegen gereini tam olarak kavrayamaz. Nasl bytldn bilmiyoruz, yerin altnda ve yalnz basma. Farkl gezegenler kavramn ancak o ekilde kafasnda canlandrabilir -ama ka tane? ki? ? Drt? Onun iin grd btn gezegenler Solaria'ya benzer. Biraz da gnlnn arzusuna brakrsan hepsi ayndr. Sanrm Bliss eer Yeryzn bulamazsak onu Solaria'ya gtrrz diye sakinletirmeye almas Solaria'nn Yeryzne yakn bir yerde olaca dncesini uyandrmtr." "Ama bunu nasl sylersin, Golan? Seni buna sevk eden nedir?" "zerine yklendiimizde bize syledi Janov. Alayarak Solaria'ya gitmek istediini syledi ve ekran gstererek "ite-ite." dedi. Peki, ekranda ne vard? Yeryznn uydusu. Yemekten nce

makinenin bandan ayrldmda orada deildi; Yeryz vard. Fakat Fallom Solaria'y isterke n zihninde uyduyu canlandrm olsa gerek. Bilgisayar da cevap olarak uyduyu ekrana getirmitir. nan bana Janov, bu bilgisayarn nasl altn ben bilirim. Daha iyi kim bilebilir?" Pelorat ekranda kaln ktan hilale bakt ve dnceli bir ekilde, "Yeryznn dillerinden en az birinde bu uyduya 'ay" derlerdi; bir baka dilde 'Luna' imi ad. Belki de daha pek ok ad vardr. -O karld dn eski dostum birok dillerin bir arada bulunduu bir dnya - yanl anlamalar, karklklar..." "Ay m?" dedi Trevize. "Olduka basit. -O halde ocuk igdleri vastasyla ve aktarc-merkezleri ile ve geminin kendi enerji kaynan kullanarak gemiyi harekete geirdi ve geici bir karklk yaratt. Fakat bunlarn nemi yok, Janov. nemli olan btn bunlarn u ay ortaya kard -evet, bu ismi sevdim ay ekrana gelmi ve bytlm, ite karmzda. imdi ben ona bakyorum ve hayranlkla izliyorum." "Neyi hayranlkla izliyorsun, Golan?" "Bykln. Janov, biz uydular grmemezlikten geliriz. Bunlar mevcut olduklarnda ylesine kk eylerdir ki. Ama bu farkl. Bu gezegen. Yaklak bin be yz kilometre ap var." "Bir gezegen? Kesinlikle buna bir gezegen diyemezsin. zerinde yaanamaz. bin be yz kilometrelik ap bile ok ufak. zerinde atmosfer yok. Sadece bakmakla bunu anlayabilirim. Hi bulut yok. Uzaya uzanan dairesel eri keskin, ayn ekilde k ve karanlk yarkresini balayan i eri de yle." Trevize ban sallad, "Sen de kaarlanm bir uzay yolcusu olmaya baladn, Janov. Haklsn. Hava yok. Su yok. Ama bu ayn korunmayan yzeyinde insan yaamadn gsterir. Ya yerin alt?" Pelorat kukulu bir ekilde "Yerin alt m?" dedi. "Evet. Yerin alt. Neden olmasn? Yeryznn ehirleri yerin de altnda yaplmt, sen syledin. Trantor'un yer altnda yapldn biliyoruz. Comporellon'un bakentinin byk bir ksm yerin altnda. Solaria maliknelerinin" hemen hepsi topran altnda. Bu ok yaygn bir ey." "Fakat Golan, btn bu anlattn durumlarda insanlar yaanabilen bir gezegende yayorlard. Yzeyde bir atmosfer ve bir okyanus vard. Yzey yaanabilir olmaynca topran altnda yaamak mmkn mdr?" "Haydi, canm, Janov, dn biraz! Biz u anda nerde yayoruz? Uzak Yldz yaanamayan bir yzeyi olan bir gezegen olsun. D ksmnda hi hava veya su yok. Ama bunun iinde mkemmel bir ekilde yayoruz biz. Galaksi saysz eitte uzay istasyonlar ve uzay yerleim merkezleri ile dolu, bir de uzay gemileri var. Bunlarn ii hari d yzeyleri yaanamayacak durumda. Ay muazzam bir uzay gemisi olarak dn." "inde de uu personeli olsun?" "Evet. Milyonlarca insan. Ayrca bitkiler, hayvanlar ve ileri bir teknoloji. -Dn Janov, bu sana bir anlam ifade etmiyor mu? Eer Yeryz son gnlerinde bir grup gmeni Alfa Centauri'nin etrafnda dolaan bir gezegene yolladysa ve muhtemelen bunda da mparatorluk yardm ettiyse orasn yaanabilir hale getirmeye almlar, orada bir okyanus oluturmular ve ekilebilen toprak gelitirmilerdir . Yeryz de ayn ekilde uydusuna bir grup insan yollayarak onun i tarafn yaanmaya msait hale getirmi olamaz m?" Pelorat isteksizce, "Sanrm olabilir," dedi. "Tabii olabilir. Eer Yeryznn gizleyecek bir eyi varsa, Alpha'ya bir milyonda birden az bir mesafedeki bir gezegene saklanabilecekken bir parsek uzaa gndersin. Ay da psikolojik bakmdan ok daha etkin bir gizleme yeri olabilir. Hi kimse uydular yaanabilir yer olarak dnmez. Bu yzden ben de dnmedim. Ay burnumun iki santim nnde dururken dncelerim Alfa'ya kotu. Eer Fallom olmasayd..." Dudaklarn skt ve ban sallad. "Sanrm bunu ona borluyuz. Ben kabul etmesem bile Bliss yle grecek." Pelorat, "Ama buraya bak, eski dostum, eer ayn yzeyinin altnda herhangi bir ey gizli ise, biz onu nasl buluruz? Milyonlarca kilometrekare yzey var burada..." "Yaklak krk milyon." "Bunun her tarafn inceleyip ne arayacaz? Bir aklk m? Bir eit hava delii mi?" Trevize, "yle diyelim," dedi. "Byk bir alma gibi grnebilir, fakat biz herhangi bir nesne aramyoruz; zeki bir hayat iareti aryoruz. Unutma yanmzda Bliss de var ve zek kefetmek onun yetenei, deil mi?" 96. Bliss sular gibi Trevize'ye bakt. "Nihayet yatrabildim. ok uratm. lgnlat. Zihnine hasar vermediimi sanyorum." Trevize souk bir ekilde, "Zihninden Jemby'yi karp atmaya alsaydn. Biliyorsun Solaria'ya gitmek

iin en ufak bir niyetim yok." "Sadece zihninden at, yle mi? Sen bu konularda ne bilirsin, Trevize? Sen hi bir zihni yokladn m? Bunun ne kadar karmak bir ey olduu hakknda en ufak bir fikrin yok. Eer bu konuda azck bir bilgin olsayd bir saplanty zihinden atmann kavanozdan bir kak reel almak gibi bir ey olmadn anlardn." "Canm, hi deilse zayflat." "Bir aylk bir zme ileminden sonra belki biraz zayflatabilirim." "zmek ne demek?" "Bilmeyen birine aklanamaz." "O halde ocuu ne yapacaksn?" "Henz bilmiyorum, uzun sre dnmem gerek." "O halde," dedi Trevize, "Gemiyi ne yapacaz ben sana syleyeyim." "Ne yapacan biliyorum. Tekrar Yeni Yeryzne dnp irin Hiroko'yu bulacaksn ve bu kez sana mikrop bulatrmazsa onunla bir daha ayn eyi deneyeceksin." Trevize yzne ifadesiz bir bak yerletirdi. "Hayr," dedi. "Aslnda fikrimi deitirdim. Aya iniyoruz, yani uyduya, Janov yle diyor." "Uyduya m? Yani en yakndaki gezegen olduu iin yle mi? Bunu hi dnmemitim." "Ben de yle. Kimse de dnmemiti. Galaksinin hibir yerinde dnmeye deer bir uydu yok sadece bu uydu, cssesi byk olduu iin dierlerine benzemiyor. Ayrca Yeryznn barizlii onu arka planda brakyor. Yeryzn bulamayan kimse ay da bulamaz." "zerinde insan yayor mu?" "Yzeyinde deil ama hi deilse radyoaktif deil. Bu yzden tam olarak yaanmyor diyemeyiz. Hayat olabilir -hayatla dolu olabilir, aslnda yzeyin altnda belki. Tabii ki yaklanca yle olup olmadn bize sen syleyeceksin." Bliss omuzunu silkti. "Gayret ederim. Fakat niye yle birdenbire uyduyu denemeye karar verdin?" Trevize sakin bir ekilde, "Fallom kumandada iken birden bir ey yapm." Bliss bekledi, daha fazlasn duymak istercesine, sonra tekrar omuzunu silkti. "Her ne yapmsa, igdn izleyip onu ldrmekten vazgetiini umarm." "Onu ldrmek istememitim, Bliss." Bliss elini sallad. "Pekl. yle olsun. imdi aya doru ilerliyor muyuz?" "Evet. Yalnzca tedbirli olmak bakmndan ok hzl gitmiyorum. Ama her ey yolunda giderse otuz saat sonra orada oluruz." 97. Ay tam anlamyla bir bozkr, kurak aland. Trevize, altlarndan parlak ksmn kayarak geiini izledi. Krater halkalar ile dalk blgelerin monoton bir panoramas idi; glgeler gne nn arpt yerin arka tarafnda uzanyordu. Toprakta ince renk farkllklar vard ve zaman zaman ufak kraterlerin krlmas ile oluan dzlkler grlyordu. Gece ksmna yaklatklarnda glgeler uzad ve sonunda birbirlerine kart. Bir sre, arkalarnda gnete parlayan tepecikler, sanki iman yldzlar gibi gkyzndeki kardeleri ile parlaklk yarnda nde gidiyordu. Sonra gzden kayboldular ve aada, gkyznde yalnzca Yeryznn zayf grlyordu. Yansndan biraz daha fazlas grnyordu ve byk mavi-beyaz bir kreyi andryordu. Gemi nihayet Yeryznn de nne geti. Yeryz ufukta kayboldu imdi altlarnda koyu bir karanlk ve yukarda yalnzca silik bir yldzlar kmesi grlyordu. Trevize'ye gre bunlar Terminus'un yldzsz gezegeni ile karlatrldnda byk bir mucize idi. Ondan sonra ilkin yeni yldzlar grnd, nce birer birer daha sonra tekiler yaylarak, kalnlaarak ve sonunda birbirleri ile birleerek ortaya ktlar. Derhal geminin ucunu gn tarafna evirdiler. Gne cehennemi ihtiam ile douyordu, ekran hemen alcsn oradan kard ve alttaki topran parlaklna ayarn yapt. Trevize, bu mkemmel bir ekilde muazzam uyduyu plak gzle incelemek suretiyle iinde herhangi bir canlnn barnp barnmadn anlamaya almann bouna olacan anlamt. Dnp yannda duran Bliss'e bakt. Ekrana bakmyordu; aslnda gzlerini iyice kapamt. Sandalyede oturmaktan ziyade iine gmlm gibiydi. Trevize, uyuyup uyumadn merak ederek yumuaka sordu: "Herhangi bir ey seziyor musun?" Bliss hafife ban sallad. "Hayr," diye fsldad. "ok zayf bir esinti vard. Beni tekrar oraya gtrebilir misin? O blgenin nerede olduunu bulabilir misin?" "Bilgisayar bulabilir."

Bir hedefin zerine sfrlama gibi bir eydi. Biraz ne, arkaya, biraz saa sola sonunda buldular. Sz konusu yer gecenin karanlnda idi. Ancak Yeryz gkte olduka aa indi ve yzeye glgeler arasnda hayaletlere has kl gibi bir parlaklk verdiinde biraz canllk kazanyordu. Burada grlen bir ey yoktu, pilot odasndaki k bile daha iyi grebilsinler diye karartlmt. Pelorat yaklam, kapnn aznda kayg ile bekliyordu. "Bir ey bulduk mu?" diye sordu, bouk bir fslt ile. Trevize eliyle sus iareti yapt. Bliss'i seyrediyordu. Ayn bu blgesine gne nn gelmesi gnler isterdi, bunu biliyordu fakat yine de Bliss'in kefetmeye balad eyin herhangi bir tr kla ilgili olmadm da biliyordu. "Orada." dedi. "Emin misin?" "Evet." "Ve o tek nokta?" "Evet, kefedebildiim tek nokta. Ayn btn yzeyini dolatn m? "Olduka byk bir ksmn taradk." "yi yleyse o gezdiimiz byk ksmda benim kefedebildiim bu. imdi daha da kuvvetli. Sanki o da bizi kefetmie benziyor, fakat tehlikeli deil. Hissettiim duygu olumlu ve bize kabul ediyor." "Emin misin?" "Bu benim hissettiim duygu." Pelorat, "Yanltc bir duygu olmasn?" Bliss kibirle dolu bir hava ierisinde, "Ben yanltc duygular tanrm, bana gvenebilirsiniz." Trevize ar gven ile ilgili bir eyler mrldand, sonra "Umarm tehis ettiin zekl bir eydir." "Olduka yksek bir zek seziyorum. Ancak..." Sesinde garip bir ton belirdi. "Ancak ne?" "t. Beni rahatsz etmeyin. Durun dikkatimi toplayaym." Son szleri sadece dudaklarnn hareketinden ibaretti. Sonra hafif bir sevin aknlyla "nsan deil." dedi. "nsan deil mi?" dedi Trevize, daha byk bir aknlkla. "Yeniden robotlar m kt karmza? Solaria'da olduu gibi?" "Hayr," Bliss tebessm ediyordu. "Pek o kadar robot deil." "Ya yle olacak, ya da br trl." "kisi de deil." Kkr kkr gld. "nsan deil, ama imdiye kadar rastladm hibir robota da benzemiyor." Pelorat, "Bunu grmek isterim." dedi Ban serte sallad, gzleri zevkten prl prld. "Heyecan verici olacak. Yeni bir ey." Trevize de kendi morali ykselmi bir ekilde "Yeni bir ey" diye mrldand. Kafatasnn iinde beklenmedik bir olayn parlts prl prld. 98. Byk bir sevin iinde ayn yzeyine indiler. Fallom bile imdi aralarndayd ve bir ocuk cokusu ierisinde sanki gerekten Solaria'ya dnyormu gibi dayanlmaz bir sevin ile dolup tayordu. Trevize'ye gelince kendi iinde salkl bir gelime hissediyor ve Yeryznn -veya ay zerinde Yeryznden ne kalmsa- imdiye kadar herkesi itmek iin ald tedbirlerin imdi zellikle ulamalar iin btn kaplan kendisinin atn hissediyordu. Acaba bu ama iki ynde de ayn myd? Yani "Eer buraya kadar gelmelerini nleyemediysen, brak gelsinler ondan sonra onlar yok edeyim dncesi miydi?" Durum ne olursa olsun Yeryznn srr dokunulmadan kalacak myd? Fakat bu dnce, ayn yzeyine yaklatka silindi ve giderek derinleen sevin dalgasnda bouldu. Fakat onun tesinde Yeryznn uydusunun yzeyine dallarna balamadan hemen nceki aydnlanma anma tekrar balanmay baard. Geminin nereye gittiinden hi kukusu yoktu. imdi yuvarlanan tepelerin stndeydiler ve Trevize, bilgisayarn banda herhangi bir ey yapmak zorunda deildi. Sanki hem kendisi hem de bilgisayar ikisi de ynlendiriliyordu ve kendi zerinden alnm olan muazzam sorumluluk yknden kurtulmann byk bir rahatl vard. Yere paralel olarak kayyorlard. nlerinde bir engel gibi kan tehdit edici yksekliiyle bir kayala yaklatlar; bu kayalk Dnya-nda ve Uzak Yldz'n k-nnda hafife parlyordu. Kesin bir arpmann yaklamas Trevize iin bir ey ifade etmiyordu, nitekim yksek kayaln tam nlerindeki ksm nasl olduysa ykld ve nlerinde suni aydnlatma ile parlayan bir koridor ald.

Gemi kendiliinden yavalad ve nndeki akla rahata kayarak oturdu. Geminin bir nnde bir de arkasnda iki tane geni aklk vard imdi. kinci aldktan gemi geerek bir dan ii oyuk muazzam koridoruna girecekti. Gemi durdu ve ierdekiler hava deliine istekle ilerlediler. Trevize dhil ilerinde hi kimse darda solunabilecek hava veya atmosfer olup olmadn aklna getirmedi. Fakat hava vard. Solunabiliyordu ve rahatt. Bir yolunu bulup da yuvalarna dnm insanlarn memnunluu ile etraflarna bakndlar ve ancak bir sre sonra kibarca yaklamalarn bekleyen bir adamn farkna vardlar. Uzun boyluydu ve ifadesi ciddi idi. Sa bronz rengi ve ksa kesilmiti. Yanak kemikleri geniti, gzl eri parlak, elbisesi eski tarih kitaplarnda grlen biimde idi. Salam ve dayanld bir yapya sahip gibi grnyorsa da zerinde bir kknlk vard grnebilir ksmnda deil, fakat hissedilebilen bir yan idi bu. lk tepkiyi gsteren Fallom oldu. Yksek, slk alar bir lkla adama doru kotu, kollarn sallayarak bard, "Jemby! Jemby!" Neredeyse soluu kesilecek kadar haykryordu. Hzn hi kesmedi, iyice yaklanca adam eildi ve onu havaya kaldrd. Kollarn boynuna dolad, hkrarak ve hl nefes nefese "Jemby!" diye haykrd. tekiler daha arbal yaklatlar. Trevize yavaa ve ar ar, tane tane konutu (acaba bu adam Galaktik dilini biliyor muydu?), "zr dileriz efendim, bu ocuk koruyucusunu kaybetti ve mitsiz bir ekilde onu aryor. Size nasl bu kadar baland bizim iin bir muamma, nk o bir robotu aryor; yani mekanik bir..." Adam ilk olarak konutu. Sesi mzikal deil, pratik idi ve konuurken hafif bir arkaiklik seziliyordu, fakat Galaktik dilini mkemmel bir rahatlkla kullanyordu. "Hepinizi dostlukla selamlarm," dedi -candan bir dostluk eli uzatyor gibiydi. Yz ar bir ifade ile sabit bir yne bakyordu. "ocua gelince," diye devam etti, "Belki de sizin sandnzdan daha byk bir hassasiyet gsteriyor, nk ben de bir robotum. Adm Daneel Olivaw."

21. BLM ARATIRMA SONA ERYOR


99. Trevize kendini tam bir inanmazlk durumunda buldu. Aya ayak basmadan hemen nce ve bastktan sonra hissettii tuhaf boluktan henz kurtulmaya alyordu -bu yle bir boluk durumu idi ki u anda karsnda duran robot btn bunlara sebep olmutu. Trevize hl bakyordu. imdi fevkalade salkl ve dokunulmam akl ile hayretten donakalmt. aknlk iinde konumutu, aknlk iinde sohbet etmiti, bunca aratrma boyunca ne aradn bilmezken imdi bu adamn ahsnda bir robot bulmutu. Tevekkeli deil diye dnd Trevize, Bliss ne insan ne robot, fakat Pelorat'n ifadesiyle "yeni bir ey" bulmutu. Tabii ayrca Trevize'nin dnceleri de bir baka aydnlk kanala girmi hatta zihninin gerilerinde daha kalabalk bir hal almt. Bliss ve Fallom topra kefetmek iin dolamaya ktlar. nce Bliss'in aklna geldi, sonra Trevize de kabul etti ki bir anda Fallom ile Daneel arasnda kaynakla birletirilmi gibi bir ba dodu. Fallom bu varla Jemby deyip duruyordu. Daneel ise parman otoriter bir ekilde havaya kaldrnca Fallom kenara ekildi. Trevize ve Pelorat geride duruyordu. Robot "Bunlar Vakfllar deil, efendim," dedi. "Biri Gaia teki Uzayl." Bir aacn altnda zel olarak konmu sandalyelere doru giderlerken Trevize sessizliini muhafaza ediyordu. Robotun bir iareti ile oturdular. Robot oturduu zaman ise tam bir insan hareketi yapmt. Trevize, "Gerekten bir robot musunuz?" diye sordu. "Gerekten, efendim," dedi Daneel. Pelorat'n yz sevinten parlyor gibiydi." Eski efsanelerde Daneel adl bir robottan sz edilir. Siz onun adn m aldnz?" "Ben o robotum," dedi Daneel. "O bir efsane deil." "Yaa, yle mi?" dedi Pelorat. "Eer siz o robot iseniz, binlerce yl yanda olmalsnz." Daneel sakince "Yirmi bin yl." dedi. Pelorat hayretten donakald ve Trevize'ye yan gzle bakt. Trevize fke ile "Eer bir robot isen, doru sylemeni emrediyorum." dedi. "Doruyu sylememin emredilmesine gerek yok, efendim. Ben zaten yle yaparm. Siz seenekle kar

karyasnz, efendim. Ya size yalan syleyen bir insanm veya yirmi bin yanda olduuna inanlmas iin programlanm bir robotum ki dorusu yle deil veya ben gerekten yirmi bin yanda bir robotum. Hangi seenei kabul edeceinize siz karar verin." Trevize kuru bir ekilde "Konuma ilerledike mesele kendiliinden ortaya kacak zaten." dedi. "Bir bakma burasnn ayn ii olduuna inanmak g. Ne de k" -bunlar sylerken ban havaya kaldrd, k yumuak, dank gn idi, fakat gkyznde gne grnmyordu, aslnda grnrde gkyz de yoktu-" ne de yer ekimi inanlacak gibi deildi. Bu dnyann yzey ekiminin 0.2 g'dan daha dk olmas gerek." "Normal yzey ekimi tam olarak 0.16 g'dr efendim. Fakat size geminizde iken normal ekim duygusu veren ayn gler tarafndan gerektiinde oaltlr, mesela serbest dte veya hzlandrma srasnda. Ik dhil olmak zere teki enerji ihtiyatan da yer ekimine gre karlanr. Fakat biz uygun dtke gne enerjisi kullanrz. Bizim malzeme ihtiyalarmz ay toprandan karlanr, yalnzca k elemanlar -hidrojen, karbon ve azot ayda bulunmaz. Bunlar zaman zaman kuyruklu yldz ele geirdiimizde salarz. Her yzylda bir yakalayacamz bir kuyruklu yldz bizim ihtiyalarmz fazlasyla karlar." "Sanrm Yeryz yararsz bir kaynak sizler iin." "Ne yazk ki yle efendim. Pozitronik beyinlerimiz radyoaktiviteye insan proteinleri kadar hassas." "oul kullanyorsunuz ve nmzdeki bu malikne byk, gzel ve zevkle denmi -hi deilse dardan yle grnyor. O halde ayda bakalar da var. nsanlar? Robotlar?" "Evet, efendim. Ay zerinde tam bir ekoloji ile o ekolojinin mevcut olduu geni ve karmak bir oyuk hayatmz vardr. Zeki yaratklarn hepsi de aa yukar benim gibi robot. Fakat siz onlardan hibirini gremeyeceksiniz. Bu malikneye gelince, burasn yalnz ben kullanrm ve yirmi bin yl nce yaadm yerin aynsdr." "Yani ayrntl bir ekilde hatrlyorsunuz onu." "Tam olarak efendim, -benim iin ok ksa bir sre gibi grnyorsa da- belirli bir sre yaamak zere yapldm. Aurora Uzayl gezegeninde..." Yani eyleri olan m?.. Trevize duraklad. "Evet, zerinde kpekler yaayan gezegen." "Yani onu biliyorsunuz." "Evet efendim." "Peki nce Aurora'da yaamsanz nasl oldu da buraya geldiniz?" "Efendim, Galaksinin yerlemesinin ilk balangcnda radyoaktif bir Yeryznn yaratlmasn nlemek zere buraya geldim. Benimle birlikte Giskard adl bir robot daha vard. O zihi nleri sezer ve ayarlard." "Bliss'in yapt gibi mi?" "Evet, efendim. Fakat bir bakma biz baarl olamadk ve Giskard bozuldu. Faaliyeti durmadan nce benim kendi yeteneine sahip olmam salad ve Galaksinin ve zellikle Yeryznn bakmn bana brakt." "Peki, niin Yeryz, zellikle?" "Ksmen, bir Yeryz adam olan Elijah Baley yznden." Pelorat heyecanla araya girdi, "Bir sre nce szn ettiim kltr-kahraman, Golan." Kltr-kahraman m, efendim?" "Dr. Pelorat'n sylemek istedii," dedi Trevize, "Pek ok zelliklerin kendisine atfedildii fakat gerek tarihte birok insann bir karm olan veya tamamen uydurma olan bir ahs." Daneel bir an dnd ve sonra gayet sakince, "yle deil, efendim. Elijah Baley gerek bir insand ve bir tek kimseydi. Efsanelerinizin onun hakknda neler sylediini bilmiyorum fakat gerek tarihte, Galaksi, o olmasayd kesinlikle kurulamazd. Onun erefine, Yeryz radyoaktif olmadan nce oradan kurtarabildiim kadarn kurtardm. Benim robot dostlarm oraya bir insan, buraya bir insan etki etmesi amacyla Galaksinin her tarafna datldlar. Bir keresinde Yeryznn topran tekrar devrederken eski bir dnemle karlatm. Daha sonraki bir baka dnemde Alfa adl yalandaki bir yldzn toprak oluumu dnemini aratrdm. ki durumda da baarl olamadm. nsan beyinlerini istediim gibi ayarlayamadm. nk beyinlerini ayarlayabileceim kimselere her zaman zararl olabileceim ihtimali mevcuttu. Gryorsunuz, her zaman ve imdi bile Robotiklerin Yasasna tabiyim. " "yle mi?" Bu ksa sz ile bir kararszlk ifade edildiini anlamak iin Daneel'in zihinsel gcnde bir robota ihtiya yoktu tabii. "lk Yasa," dedi "udur efendim: 'Bir robot bir insana zarar veremez veya hareketsizlik ile bir

insann zarar grmesine neden olamaz.' kinci Yasa: 'Bir robot insanlar tarafndan verilen emirleri yerine getirir, ancak bunlarn Birinci Yasa ile elimemesi gerekir.' nc Yasa: 'Bir robotun kendi varln korumas gerektir, ancak bu korumann Birinci ve kinci Yasa ile elimemesi gerekir.' -Tabii olarak bu yasalar size yaklak olarak ifade ediyorum. Aslnda bizim pozitronik beyin yollarmzn kark matematik konfigrasyonlarn temsil ederler." "O yasalara uymakta glk ekiyor musunuz?" "Uymak zorundaym, efendim. Birinci Yasa o kadar kesindir ki zihinsel yeteneklerimi kesinlikle kullanmam yasaklar. Galaksi ile ilikilerimde herhangi bir hareket tarznn tamamen zarar nleyecei dnlemez. Daima baz kimseler, belki de birok kimseler ac ekecektir; bu yzden bir r obotun en az zarar verecek yol tarzn semesi gerekir. Yine de olanaklarn karmakl o seenei kullanmaktr." Trevize, "Anlyorum." dedi. Daneel "Galaktik tarih boyunca," dedi "Galakside kendini srekli olarak hissettiren felaketler ve atmalarn en kt olanlarn yumuatmaya altm. Zaman zaman ve bir dereceye kadar baard olmu olabilirim, fakat eer Galaktik tarihi biliyorsanz, ounlukla baarl olamadm." Trevize yamuk bir glmseme ile "O kadarn biliyorum," dedi. "Giskardn duruundan hemen nce birincisinden de stn yeni bir robot yasas kabul etti. Biz ona daha baka bir isim bulamadmzdan 'Zeroth Yasas' adn verdik. Zeroth Yasas udur: 'Bir robot insanoluna zarar veremez veya hareketsizlik nedeniyle insanln zararna yol aamaz.' Bu otomatik olarak Birinci Yasann deierek -Bir robot bir insana zarar veremez veya hareketsizlik nedeniyle bir insann zarar grmesine yol aamaz. Ancak bu kural Zeroth Yasas ile eliemez.' Benzer deiiklikler de kinci ve nc Yasalarda aynen yapld." Trevize kalarn att. "nsanln btnne zarar dokunan veya dokunmayann ne olduuna nasl karar verirsiniz?" "Haklsnz, efendim," dedi Daneel. "Teoride, Zeroth Yasas sorunlarmza cevap verir. Pratikte ise biz buna karar veremeyiz. Bir insan somut bir nesnedir. Bir kimseye zarar verme deerlendirilip yarglanabilir. nsanlk ise soyut bir kavramdr. Biz buna nasl karar verelim?" Trevize "Bilmiyorum." dedi. "Bir dakika," dedi Pelorat. "nsanolunu bir tek organizmaya evirebilirsiniz. Gaia." "te ben de bunu yapmaya altm, efendim. lk Gaia fikrini ben tasarladm. Eer insanlk bir tek organizma haline getirilebilirse, somut bir nesne olur ve bu ekilde ilikiler dzenli olur. Fakat benim umduum bir sper organizmay yaratmak kolay olmad. lk nce, insanlar sper organizmay kendi bireyselliklerinden daha nde tutmadka bu yrmedi,-ben de bunu salayacak bir akl-kalb bulmak zorunda kaldm. Robotiklerin Yasasn dnmeden nce ok zaman geti." "Yaa, yleyse, Gaia'llar robot. Balangtan beri bundan phelenmitim." "O halde phelerinizde yanlsnz, efendim. Onlar insandrlar, fakat beyinleri Robotiklerin Yasasna edeerde bir sistemle yaratlmtr. Onlarn hayata deer vermeleri gerekir, ama gerekten deer vermeleri gerekir. -Bu bittikten sonra bile, ciddi bir aksaklk kald geride. Yalnzca insanlardan oluan bir sper organizma istikrarsz bir sistem olur. Kurulamaz. teki hayvanlarn da, bitkilerin de eklenmesi gerekir, sonra da inorganik dnyann eklenmesi gerekir. Gerekten dengeli olan en ufak sper organizma tm gezegendir ve dengeli bir ekolojiye sahip yeteri kadar byk ve karmak bir gezegendir. Bunu anlamak ok uzun zaman istedi ve ancak bu son yzylda Gaia tam olarak kuruldu ve Galaksia'ya doru ilerlemeye hazr oldu -ve buna ramen, yine de ok uzun zaman alacak. Belki de kat edilen yol kadar deil, nk biz artk kurallar biliyoruz." "Fakat sizin iin bizim karar vermemiz gerekiyordu deil mi, Daneel?" "Evet, efendim, Robotiklerin Yasas ne benim ne Gaia'nn karar vererek insanla zarar verme riskine girmek istemedi. Bu arada, be yz yl nce, Gaia'y kurma yolunda yoluma kan glklerin hepsinden kurtulmak iin yntemler bulamayacam sandm bir srada, ikinci bir seenee dndm ve psiko-tarih biliminin gelimesine yardm ettim." "Bunu tahmin edebilirdim," diye mrldand Trevize. "Biliyor musun, Daneel, senin gerekten yirmi bin yanda olduuna yava yava inanmaya balyorum." "Teekkr ederim, efendim." Pelorat "Bir dakika. Galiba bir ey gryorum. Daneel, sen Gaia'nn bir paras msn? Yani bu ekilde mi Aurora'daki kpekleri bilebildin? Yani Bliss vastasyla?" Daneel, "Bir bakma yle, efendim, haklsn/. Ben Gaia ile balantlym, fakat onun bir ksm deilim." Trevizenin kalar yukar kalkt. "Buras da Gaia'dan sonra ziyaret ettiimiz dnya olan Comporellon'a benziyor. Vakf Konfederasyonunun bir paras olmadn fakat onunla balantl olduunu iddia ediyor."

Daneel yavaa ban sallad. "Sanrm o benzetme doru, efendim. Ben, Gaia'nn bir bals olarak Gaia'nn bildii eyleri bilirim -mesela kadn kiiliinde Bliss'i rnek gsterelim. Fakat Gaia, benim bildiimi bilmeyebilir, bu ekilde benim hareket hrriyetim vardr. Galaksia iyice kuruluncaya kadar bu hareket zgrl gereklidir." Trevize bir an robota dikkatlice bakt, sonra, "Yolculuumuz boyunca olaylar istediiniz bir kalba sokmak iin Bliss vastasyla bilginizi ve kontrolnz zerimizde kullandnz m?" Daneel garip bir ekilde insanlara has bir davranla iini ekti. "Daha fazlasn yapamazdm, efendim. Robotiklerin Yasas beni daima engelliyor. -Yine de Bliss'in zihnindeki yk hafiflettim, sorumluluun bir ksmn zerime aldm. Bylece Aurora'daki kpekler ile ve Solaria'daki Uzayl ile daha byk bir faaliyet ve kendisine daha az zarar gelecek ekilde uramasn saladm. Buna ilaveten Comporellon'daki kadn ile Yeni Yeryzndeki kadn Bliss vastasyla etkiledim ve size yaknlk gstermelerini bu ekilde yolculuunuza devam edebilmenizi saladm." Trevize hafif zgn bir ekilde. "Bunun ben olmadn bilmeliydim." dedi. Daneel kendini ktleyen yann grmeden ifadeyi kabul etti. "Aksine, efendim," dedi, "nemli bir ksmn siz oynadnz. O iki kadndan her biri balangtan beri sizden holand. Ben yalnzca mevcut igdleri kuvvetlendirdim -Robotikler Yasasnn koullar uyarnca gvenli olarak byle davranlabilir. O koullar dolaysyla -ve baka nedenlerle birlikte- yalnzca byk glklerle sizi buraya getirebildim ve yalnzca dolayl olarak. Birok noktada sizi kaybetme tehlikesi atlattm." "ite buradaym," dedi Trevize. "Benden ne istiyorsunuz? Galaksia lehine kararm teyit etmemi mi?" Daneelin srekli ifadesiz olan yz biraz mitsiz bir bakla bakt. "Hayr efendim. Karar artk o kadar deil. Ben sizi buraya elimdeki imknlar nispetinde ok daha mitsiz bir durum iin getirdim. Ben lmek zereyim." 100. Belki de Daneel'in konuyu ok rahat bir ekilde anlatmasndan dolay belki de yirmi bin yllk bir mrn lm trajedi haline getirmemesi ve geriye belki de o srenin yzde yarndk bir ksmnn kalmas m bilinmez; fakat ne olursa olsun, Trevize iinde hibir acuna hissi duymad. "lmek mi? Bir makine lebilir mi?" "Artk var olmam sona erebilir, efendim. Buna nasl bir isim verirseniz verebilirsiniz. Ben yalym. Bana ilk hayatiyet verildii anda yaayan hibir ey bugn yaamyor. Hibir organik, hibir robotik nesne. Ben kendim de devam edemiyorum." "Ne bakmdan?" "Vcudumda yenilenmeyen hibir ksm yok efendim, yalnzca bir kez deil, defalarca. Pozitronik beynim bile be kez deitirildi. Her keresinde eski beynimin ierii son pozitronun iine dhil edildi. Her keresinde yeni beyinde eskisinden daha byk bir kapasite ve karmaklk olutu. Bylece daha fazla hafza ve daha abuk karar verme ve hareket etme yetenei geliti. Fakat..." "Evet, fakat?" "Fakat beyin ne kadar gelimi ve karmak olursa, o kadar istikrarsz oluyor ve o kadar abuk bozuluyor. Benim u andaki beynim ilkinden yz bin kere daha hassas ve kapasitesi de on milyon ker e daha fazla; fakat ilk beynim on bin yl yaamasna karn u andaki beynim yalnzca alt yz yanda ve hatasz bir ekilde bunama zellikleri tayor. Yirmi bin yln her bir hatras kusursuz bir ekilde kaydedilmi ve mkemmel bir hatrlama fonksiyonu var ve bu beyin artk doldu. Karar vermede ok abuk bozulma zellii gsteriyor; st uzay mesafelerinde zihinleri kontrol ve etkileme yetenei hzla azalyor. Artk altnc bir beyin de tasarlayamyorum. Daha fazla kltme kararszlk prensibinin bo duvarna arpar ve daha fazla karmaklatrmak iin hemen hemen bir anda rmeye yol aar." Pelorat mitsiz bir ekilde zgn grnd. "Fakat Daneel, Gaia kesinlikle sen olmadan da yaayabilir: Bak Trevize de Galaksia'y seip ona karar verdi..." "Bu ilem ok uzun srd, efendim." dedi Daneel, her zamanki gibi yznde bir heyecan ifadesi tamyordu. "Ortaya kan beklenmedik glklere ramen Gaia'nn tam olarak olumasn beklemem gerekir. nemli karar alabilecek yetenekte bir insann -Bay Trevizenin- bulunmasna kadar ok zaman geti. Fakat kendi mr-sremi uzatmak iin tedbir almadm sanmayn. Geriye kalan enerjimi olaanst durumlarda kullanmak zere faaliyetlerimi azalttm. Yeryz/ay sisteminin tecrit edilmesini korumak iin aktif tedbirlere daha fazla gvenemediim zaman, pasif olanlar benimsedim. Benimle birlikte alan insan biimindeki robotlar yllar boyunca birer birer yuvaya arld. Onlarn son grevleri gezegenlerdeki arivlerde Yeryzne ilikin tm bilgileri ortadan kaldrmak oldu. Ben ve birlikte altm robotlar olmadan Gaia pek ksa bir zaman sresinde Galaksia'nn gelimesini yrtecek nemli aletlerden

yoksun olacak." "Kararm verdiim zaman" dedi Trevize, "Sen btn bunlar biliyordun." "Ondan ksa bir zaman nce, efendim," dedi Daneel. "Tabii ki Gaia bunu bilmiyordu." "Fakat ondan sonra," dedi Trevize fkeyle, "Bu oyunu devam ettirmenin yarar ne idi? Ne faydas oldu? Kararm verdikten sonra Galaksinin drt bir tarafn dolap Yeryzn ve onun 'srrn' aratrdm. Srrn sen olduunu bilmeden. Sadece kararm teyit edeyim diye. Evet, nihayet onu teyit ettim. Galaksia'nn kesinlikle temel olduunu imdi biliyorum. Ama bu bilgi neye yaryor imdi. Peki, neden Galaksiyi kendi bana -beni de kendi bama brakmadn?" Daneel, "nk efendim, ben bir k yolu aryordum ve belki bulurum diye umudumu srdryordum. Sanrm buldum. Beynimi bir baka pozitronik beyinle deitirmek pratik olmayacakt. Onun yerine bir insan beyni ile deitirmek istedim. Yasa'dan etkilenmeyen ve yalnzca beynimin kapasitesini arttrmakla kalmayan, ayn zamanda yeni yetenekler de ekleyecek olan bir beyin ile birletirmek istedim. te bu yzden sizi buraya getirdim." Trevize akn bir ekilde bakt. "Yani bir insan beynini senin beynin ile birletirmek mi istiyorsun? Yani insan beyni kendi kiiselliini kaybedecek ve sen de iki beyinli bir Gaia'ya ulaacaksn?" "Evet, efendim. Bu beni lmsz yapmayacak, ama Galaksia'nn kurulmasna kadar yaamam salayacak." "Ve sen beni buraya bunun iin getirdin? Sen benim kiiliim karsnda Yasadan bamsz olmam istiyorsun ve yarg duygumun seninkine karmasn istiyorsun? -Olmaz yle ey!" Daneel, "Fakat biraz nce Galaksia'nn insanlklarn refah iin temel olduunu sylemitiniz..." "yle olsa bile, onun kurulmas zaman alr ve hayatm boyunca ben bir birey olarak kalrm. te yandan eer abuk kurulacak olursa dnlebilecek daha byk bir btnn bir paras olup kiiliimi kaybetmi olacam. Tabii ki Galaksideki herkes kendi kiiliini muhafaza ederken benim kendi kiiliimi kaybetmeye raz olmam, olacak ey deil tabii." Daneel, "O halde dndm gibi. Senin beynin iyice birlemez ve durum ne olursa olsun, eer bamsz yarg yeteneini muhafaza edersen daha iyi bir amaca hizmet edebilirsi n." "Sen ne zaman fikrini deitirdin? Buraya benim beynimle seninkini birletirmek iin biri getirdiini sylemitin." "Evet, ve hzla azalan glerimi tam olarak kullanabilmek iin. Yine de 'Sizi bu amala buraya getirdim' dediim zaman bunu Galaktik Standartlarna gre hem tekil hem de oul olarak almanz rica ediyorum. Ben hepinize hitap ediyorum." Pelorat yerinde doruldu. "Gerekten mi? O halde syle bana Daneel, seninkiyle birleen bir insan beyni senin btn hafzanda olanlar paylar m -yani ef sane dnemine giden yirmi bin yllk bir srelik birikime sahip olur mu?" , "Tabi, efendim." Pelorat derin bir nefes ald. "Bu bir mr sren aratrmay karlar ve ben bunun iin tm kiiliimi seve seve feda etmeye razym. Ltfen sizin beyninizi paylama imtiyazn ltfedin bana." Trevize yumuak bir ekilde sordu, "Peki Bliss? O ne olacak?" Pelorat bir saniyeden fazla tereddt etmedi. "Bliss anlayla karlar," dedi. "Zaten ben olmasam onun iin daha iyi olacak, hi deilse bir sre sonra." Daneel ban iki yana sallad. "Dr. Pelorat, sizin teklifiniz ok cmerte, fakat kabul edemem. Sizin beyniniz eski ve benimkiyle birlese bile en ok yirmi ya da otuz yldan daha fazla yaamaz. Baka bir ey lazm bana. -te!" Eliyle iaret etti, "Onu ben ardm." Bliss mutlu bir ekilde seke seke geliyordu. Pelorat lgna dnm gibi yerinden frlad. "Bliss mi! Hayr, olmaz!" "Panie kaplmayn, Dr. Pelorat," dedi Daneel. "Bliss'i kullanamam. O zaman beni Gaia ile birletirir, hlbuki benim Gaia'dan bamsz kalmam lazm, size daha nce aklamtm." "O durumda," dedi Pelorat, "Kim..." Trevize Bliss'in arkasndan koan ince vcuda bakyordu, "Robot batan beri Fallom'u istiyordu, Janov." 101. Bliss yz glerek aka byk bir zevk iinde dnd. "Maliknenin snrlarn aamadk," dedi, "fakat buras bana hep Solaria'y hatrlatt. Fallom da tabii ki burann Solana olduuna kendini inandrm durumda. Daneelin Jemby'nin grnnden farkl olup olmadn sordum nk Jemby metalikti. Fallom "Yoo, pek deil." dedi. 'Pek deil' ile ne demek

istediini anlamadm." Fallom'un, zamanla ba aa den ciddi bakl Daneel iin Fallom'un imdi fltn ald yer ile yarm mesafeye bakt. Ses onlara ince, berrak ve sevimli bir ekilde ulayordu. Bliss "Biliyor musun gemiden ayrlrken fltn de yanna almt?" dedi Bliss. "Sanrm bir sre onu Daneelin yanndan ayramayacaz." Bu szler youn bir sessizlikle karland, Bliss iki adama da panie kaplm gibi bakt. "Neyiniz var?" Trevize yavaa Pelorat'a doru iaret etti. aret, 'ona bal' gibi bir anlam tayordu. Pelorat grtlan temizledi ve "Dorusunu istersen, Bliss, sanrm Fallom srekli olarak Daneel ile birlikte kalacak." "Gerekten mi?" Bliss, kalarn atarak Daneele doru yrmek ister gibi yapt, fakat Pelorat onu kolundan yakalad. "Blissciim, bunu nleyemezsin. O u anda Gaia'dan bile gl. Eer Galaksia oluacaksa Fallom'un onunla birlikte kalmas gerek. Ben sana aklayaym -Golan, eer hatam olursa dzelt." Bliss anlatlanlar dinledi, yzndeki ifade neredeyse mitsizlie yaland. Trevize serinkanl mantk yrtmeye alt. "Bliss, ocuk bir Uzayl ve Daneel de Uzayllar tarafndan tasarlanp birletirilmi. ocuk bir robot tarafndan yetitirilmi ve bunun gibi bo bir malikneden baka bir ey tanmam. ocukta, Daneel'in ihtiyac olan aktarc gler var. ocuk hi deilse , drt yzyl yaar. Bu kadar srede de Galaksia'nn yapm tamamlanr." Bliss, yanaklar kzarm, gzleri nemli bir halde, "Sanrm robot bizim Yeryzne yolculuumuzu o ekilde dzenledi ki Solaria'ya urayalm ve ocuu onun kullanm iin alp buraya getirelim." Trevize omuzunu silkti. "Sadece bu frsattan yararlanmak istemitir. Onun glerinin st uzay mesafelerinde bizleri kendisine kukla yapmaya yetecek kadar olduunu sanmyorum." dedi. "Hayr. Bunda bir kast var. ocua sk skya balanmam salad ve onu orada brakp ldrlmesine izin vermedim. Hatta ocuun bizle birlikte olmasndan dolay senin kzp fkelenmene kar ocuu koruman saladm." Trevize, "Bu senin Gaia ahlakn olabilir ama Daneel, sanrm bunu biraz kuvvetlendirebilir. Haydi, Bliss, bunda kazanlacak bir ey yok. Farz etki Fallom'u gtrdn. Onu nerede buradan daha mutlu yapacaksn. Solaria'ya m gtrecektin, orada biliyorsun onu insafszca ldrrlerdi; kalabalk bir gezegene gtrrsen ksa zamanda hastalanp lr; Gaia'da ise Galaksi boyunca her uradmz yerin Solaria olduunu sanarak yrei erir gider. Sonra Daneel'in dnd gibi birini nasl bulacaz ki Galaksia k urulsun?" Bliss zgn bir ekilde sessizdi. Pelorat biraz ekingen bir ekilde elini ona uzatt. "Bliss." Dedi, "Ben Daneelin beyni ile birlemek iin gnll oldum. Fakat ok yal olduum iin kabul etmedi. Fallom seninle kalsn diye bunu yapmaya raz olurdum. Keke kabul etseydi." Bliss onun elini tuttu ve pt. "Teekkr ederim, Pel, fakat Fallom iin bile bu cret ok yksek olurdu." Derin bir nefes ald, glmsemeye alt. "Belki de Gaia'ya dndmzde benim iin global organizmada bir ocua yer bulunur - isminin heceleri arasna Fallom'u serpitiririm ben de." Meselenin hallolduundan haberdarm gibi Daneel yanlarna doru yaklat. Fallom da yannda zplayarak geliyordu. ocuk elini brakt ve onlara doru komaya balad. Bliss'e "Teekkr ederim, Bliss beni Jemby'me tekrar getirdiin iin. Teekkr ederim gemide bana baktn iin. Seni daima hatrlayacam." Sonra Bliss'e atld ve ikisi de birbirine sk skya sarldlar. Bliss, "Umarm daima mutlu olursun, ben de seni hatrlayacam Fallom'cuum." dedi ve isteksizce elini brakt. Fallom Pelorat'a dnerek "Sana da teekkr ederim, Pel, kitap filmlerini okumama izin verdiin iin." dedi. Sonra baka hibir ey sylemeden ve tereddt etmeden ince, narin kz eli Trevize'ye uzand. Trevize bir an o eli avucuna ald, sonra brakt. "yi anslar, Fallom," diye mrldand. Daneel, "Baylar ve bayan, btn yaptklarnz iin hepinize ayr ayr teekkr ederim. imdi gidebilirsiniz, aratrmanz sona ermitir. Benim kendi almama gelince, Oda yaknda ve baard bir ekilde sona erecektir." dedi. Fakat Bliss, "Bir dakika henz bitirmedik. Trevize'nin insanln geleceinin Galaksia'da m yoksa Tecrit Edilmilerin geni kalabal iinde mi olduuna karar vermedi henz." Daneel, "Bayan, bir sre nce bana aka bildirdi. Galaksia'nn lehinde karar verdi." Bliss'in dudaklar birbirine yapt. "Bunu kendisinden duymay tercih ederim. -Hangisi olacak, Trevize?" Trevize sakin bir ekilde, "Hangisi olsun istersin, Bliss? Eer Galaksia karsnda karar verirsem, Fallom'u geri alabilirsin." Bliss, "Ben Gaia'ym. Yalnzca gerein hatr iin ve baka hibir ey iin deil, kararn ve onun nedenini

bilmeliyim." Daneel, "Ona syleyin, efendim. Zihniniz, Gaia'nn da bildii gibi dokunulmamtr." Trevize, "Karar Galaksia lehindedir. Bu noktada aklmda baka hibir kuku yok." 102. Bliss normal bir hzda elliye sayncaya kadar hareketsiz durdu. Sanki bilginin Gaia'nn btn paralarna ulamasn bekliyordu. Sonra "Peki neden?" diye sordu. Trevize, "Beni dinle." dedi. "Bu iin en bandan beri insanlk iin iki tane muhtemel gelecek olacan biliyordum Galaksia veya Seldon Plannn kinci mparatorluu. Ve bana yle geliyordu ki bu iki muhtemel gelecek karlkl zel bir duruma sahip. Seldon Plan'nda ciddi aksaklklar olmadka Galaksia'ya sahip olamayz. "Ne yazk ki, onun dayand iki aksiyom dnda Seldon Plan baklanda pek bir ey bilmiyorum; birincisi insanolunu karlkl geliigzel ilikileri olan bir grup birey olarak istatistik bakmdan grmek; ikincisi de sonulara ulalmadan psiko-tarih bulgularnn sonularn bilmemesi. "Galaksia lehine karar verdiime gre, Seldon Plannn aksaklklarndan tam olarak haberdar olduumu ve o aksaklklarn yalnzca aksiyomlarda olduunu biliyorum. Plan hakknda btn bildiim bundan ibaret. Fakat aksiyomlarda herhangi bir yanllk grmyordum. Bu yzden Yeryzn bulmaya abaladm ve Yeryznn hibir ak nedene dayanmadan gizlendiini dndm. Ve bu nedenin ne olduunu bulmak istedim. "Artk Yeryzn bulduktan sonra zm bulacak bir ey kalmayacakt, fakat ylesine mitsizdim ki baka hibir ey dnemiyordum. -Belki de Daneelin Solaria'l bir ocua olan tutkusu beni tahrik eden bir drt oldu. "Durum ne olursa olsun, sonunda Yeryzne ulatk. Ay da bul duk. Bliss Daneel'in zihnini kefetti, aslnda o da kastl olarak ona ulamaya alyordu. Bize, kefettii zihnin ne tam insan ne de tam robot olduunu syledi. Aklnn gerisinde bunun bir anlam olduunu imdi gryoruz. nk Daneelin beyni u ana kadar mevcut btn robotlardan daha gelimi olduundan yalnzca robot olarak niteleyenleyiz. Fakat insan da deil. Pelorat buna yeni bir ey dedi ve bu bendeki yeni bir eye, kendi yeni dncelerime yol gstermi oldu. "Ayn ekilde Daneel ve meslekta daha nceki yasadan daha kkl olan drdnc bir robot yasas ortaya koydular ve bylece ben de teki ikisinden daha kkl olan nc bir temel psiko tarih aksiyomunu grebildim; imdiye kadar hi kimsenin szn etmedii temel bir nc aksiyom. "Evet, ite byle. ki bilinen aksiyom insanlarla ilgilidir ve bunlar insanolunun Galaksideki yegne zeki yaratklar olduu sylenmeyen aksiyomu ve bundan dolay da toplumun ve tarihin gelimesinde hareketleri anlaml olan yegne organizmalar olacaklar grne dayanyor. te bu ifade edilmeyen aksiyom: Yani Galakside tek zekl yaratklarn Homo sapiens olduu. Eer 'yeni bir ey3 olsayd, yap olarak ok farkl teki zeki yaratklar olsayd, o takdirde onlarn davranlar psiko-tarih matematii ile hassas bir ekilde tanmlanamazd ve Seldon Plannn da bir anlam olmazd. Anlyor musunuz?" Trevize szlerinin anlalmas iin candan bir arzu ile sarslyordu. "Anlyor musunuz?" diye tekrarlad. Pelorat, "Evet, anlyorum, fakat kar tarafn avukat gibi anl yorum, eski dostum..." dedi. "yle mi? Devam et." "nsanlar, Galaksideki yegne zeki yaratklardr." "Peki, robotlar?" dedi Bliss. "Gaia?" Pelorat, bir sre dnd, sonra tereddt ederek, "Robotlar, Uzayllarn ortadan kaybolularndan sonra insanlk tarihinde nemli bir rol oynamadlar. Gaia da son zamanlara kadar nemli bir rol oynamad. Robotlar insanlarn yaratt varlklardr. Gaia da robotlarn yaratt bir gezegendir -her ikisi de robottur ve Gaia da Yasaya bal olmas gerektiinden insan iradesine uymaktan baka aresi yoktur. Daneel'in abalad yirmi bin yla ve Gaia'nn uzun gelimesine ramen insan olan Golan Trevize'den gelen bir tek sz o abalara ve o gelimeye son verir. Demek ki Galakside yegne nemi olan zeki yaratklar insanlardr ve psiko-tarih geerlidir." Trevize ar ar konuarak, "Galaksideki yegne zek biimi olduunu kabul ediyorum." dedi. Fakat biz Galaksiden o kadar fazla ve o kadar sk sz ediyoruz ki bunun yeterli olmadn grmek biim iin sanki imknsz bir ey. Galaksi, Evren deil. Baka galaksiler de var." Pelorat ve Bliss huzursuz bir ekilde yerlerinde kmldadlar. Daneel mfik ve arballkla dinliyor, bir taraftan da eli ile Fallom'un san yavaa okuyordu. Trevize, "Beni tekrar dinleyin." dedi." Galaksinin hemen dnda Macellan Bulutlar var. Oraya henz hibir gemi girmedi. Onun tesinde baka ufak galaksiler var ve biraz ilerde de bizimkinden daha byk olan dev Andromeda Galaksisi var. Onun da tesinde milyarlarca galaksiler var."

"Bizim kendi Galaksimiz, teknolojik bir toplum gelitirmeye yetecek bir tr zek gelitirdi, fakat teki galaksiler hakknda neler biliyoruz? Bizimki belki teki trlere uymayabilir. tekilerden bazlarnda belki de hepsinde- birbiri ile yaran trler vardr, belki hepsi de bizim anlayamayacamz trdendir. Belki de abalar karlkl olup yalnzca birbirlerini ilgilendirir, fakat galaksilerden birinde bir cins tekilerin zerinde stnlk kurursa ve ondan sonra da teki galaksilere de gemeyi tasarlarsa o zaman ne ol acak." "st uzay olarak Galaksi bir noktadr -ayn ekilde Evren de yledir. Biz baka bir galaksiyi ziyaret etmedik ve bildiimiz kadaryla bir baka galaksiden zeki hibir varlk da bizi ziyaret etmedi -fakat bu durum bir gn sona erebilir. Eer istilaclar gelirse baz insanlar baka trl insanlar haline getirebilirler. imdiye kadar yalnzca kendi kendimizle savatk ve bu i atmalardan baka eylerle ilgilenmeye frsat bulamadk. stilac bir g bizi birbirimize dm bulursa hepimizi yok eder. Tek gerek savunma, kendisine kar dnemeyen ve saldrganlar azami gle karlayabilen Galaksia'y retmektir." Bliss, "izdiin tablo ok korkun. Galaksia'y oluturacak zamanmz olacak m?" Trevize ban kaldrd ve sanki kendisini yzeyden ve uzaydan ayvan kaln ay-ta tabakasn deler gibi bakt; sanki o uzak galaksileri grmek iin kendisi ni zorluyor ve uzayn hayal edilemeyen blgelerine yava yava kayyor gibiydi. "Btn insanlk tarihi boyunca, bildiimiz kadaryla hibir zeki insan topluluu bize saldrmad. Bunun yalnzca birka yzyl daha devam etmesi gerek, belki de, medeniyetin mevcut olduu srede on binde bir zamandan biraz fazla, ondan sonra gven iinde olacaz. Yine de" ve burada Trevize aniden iinde bir szlama hissetti. Fakat kendisini zorlayarak bunu yok farz etmeye alt, "dman burada aramzda olduu gibi olmaz." dedi. Fallom'un kendisine ynelen, dnceli -hermafroditik, aktarcl, farkl- gzleri ile kar karya gelmemek iin aaya doru bakmad.

BTT

You might also like