You are on page 1of 546

FELSEFE SZL

KLTR DZS
VAN FROLOV
Ynetiminde
BLMLER AKADEMS
Felsefe Szl
Trkesi
AZZ ALILAR
cem
yaynevi
Nuruosmaniye Cad. Kardeler Han 3/3
Caalolu-stanbul
Tel: 527 17 41 - Fax: 526 97 42
Cem Yaynevinde
Birinci Basm, 1991
Dizgi: Cem Yaynevi
Bask : Doan Ofset
Tel : 519 48 33
stanbul - 1991
A
Abelard (Aballard), Pierre, (1079-1142)
Fransz filozof ve teolog; ortaa felsefesi
ne zg, maddecilik ile idealizm arasnda
ki mcadeleyi dile getiren tmeller'in do
as stne tartmada, maddecilie yakn
den kavramclk dncelerini destekle
di. skolastik gerekilie (bak. Gereki
lik, Ortaada) kar da tartma at. Din
sel inann akln ilkeleriyle snrlanmasn
isteyen ve kilise otoritelerinin szlerindeki
elikileri aa seren Sic et Non (Hem
Evet, Hem Hayr) adl kitab, ilerici bir
nem tayordu. Ablardn grleri, Kato
lik Kilisesince dinden sapmlkla mah
kum edilmitir.
Acosta (da Costa), Uriel (1585/1590-
1640) HollandalI filozof, aklc; Coimbra
niversitesi'nde eitim grd. 1614te
Hollanda'ya kaarak, Yahudilik adna H
ristiyanlktan vazgeti; daha sonra, Yahudi
dinsel dogmatizmine kar karak, Farisi-
leri (hahamlar) Musa inancn arptmakla
sulad. 1623'te Sobre a mortalidade da
alma do homen adl, ruhun lmszl
n ve lmden sonra yaam yadsyan bir
kitapk yazd. Grleri yznden Sina-
gogdan iki kez (1623 ve 1633) afaroz edil
di. Hahamlarca ve HollandalI otorrtelerce
grd eziyet zerine, kendi canna ky
d. Exemplar humanae vitae'si (nsan Yaa
mndan rnekler), insanda doutan va
rolduu ne srlen doa yasas dn
cesini ierir; bu yasa, insanlar karlkl
sevgi yoluyla birletirir, iyi ile kt'y birbi
rinden ayrmay salar. Acosta'nn dn
celerinin Spinoza stnde etkisi olmutur.
Acun bak. Kosmos.
Aklama 1) nsan bilgisinin, zellikle de
bilimsel aratrmann nemli bir ilevi (ve
bilimsel aratrmada bu ilevin gerekle
tii evre). Aklama, incelenen nesnenin
z'n ortaya koyma amacn tar. Bir a
ratrmac, inceledii nesnenin belli bir ya
saya ya da yasalara uyduunu gsterme
yoluyla Aklama'da bulunur. Aklama,
betimlemeye yakndan bantldr, genel
likle betimlemeye dayanr ve bilimsel n
gr'nn temelini oluturur. 2) Ama; so
nunda belli bir btnn bilekenlerinin bir
birinden bamszlat, ayrtrlabilir du
ruma geldii bir sre. Aklama terimi, bu
anlamda, idealist felsefede yaygn kullan
lr. rnein, Yeni-Platonculuk, dnyay ve
eyleri, ta bandan bu eylerin iinde va
rolunan Tanrnn kendini-amas, ak
etmesi olarak grr. Hegele gre, gerek
lik, bir kavramn kendi tanmlarnn tm
eitlilii iinde kendini amasdr. 3) yi
bilinen, ama kesin olmayan bir nkavra
mn ya da dncenin yerine kesin bilim
sel bir kavram koyarken kullanlan mantk
sal-matematiksel yntem. Aklama, bu
anlamda, mantka semantik'te yaygn
kullanlr.
5
ADALET
Ad Mantkta, yalnzca maddi bir nesne o-
larak deil, ama adlandrabileceimiz her
ey olarak, en geni anlamyla anlalan
bir nesneyi gsteren, dilsel bir anlatm.
Mantk semantik, genellikle semantik
geni ele alr: 1) ad; 2) adla gsterilen
nesne (adlandrlan ya da gsterilen); 3)
adn anlam (bak. Dzanlam ve Anlam).
ada mantk, szcklerin allageldik
kullanmndan farkl olarak, yalnzca terim
lere (szcklere) deil ama tmcelere de
ad olarak bakar. Bir terimde gsterilen o
terimin gsterdii nesnedir, terimin anlam
ise onun dile getirdii temel zelliktir. Bir
tmcede gsterilen onun doruluk-dee-
ridir (yani, doru ya da yanl), anlam ise,
dile getirdii yarg dr.
Adalet ve Adaletsizlik Toplumsal-siyasal
bilinte byk bir rol oynayan, normativ
ahlk kavramlar. Edimlemi ya da d
ncedeki bir durum, insann zne, hak
larna ve gereksinimlerine uygun den ve
karlk veren ya da onlarla atan, bu
nedenle de dzeltilmesi gereken bir du
rum oluuna baklarak, Adalet ve Adalet
sizlik terimleri iinde tanmlanr. yi ve kt
kavramlarndan farkl olarak, Adalet ve A-
daletsizlik kavramlar, yalnzca tek bir fe
nomene baklarak deil, ama iyi ile kt
nn insanlar arasnda nasl dald a
sndan birok fenomene toplu olarak bak
larak da ortaya konur. Byle bir ey, zel
likle kiilerin (snflarn) toplumda oynadk
lar rol ile kendi toplumsal konumlar ara
sndaki, yaplan alma ile karlnn a-
lnmas arasndaki; emek ile emein kar
l, su ile ceza, insanlarn meziyetleri ile
insanlarn toplumda kabul grmeleri ara
sndaki; haklar ile devler arasndaki, vb.
karlkl bantyla ilgilidir. Adalet ve Ada
letsizlik kavramlarnn ierii, tarihsel ola
rak belirlenimlidir. Marx ve Engelse gre,
emeki kitleler, Adalet ve Adaletsizlik kav
ramlar iinde ele alnabilirler; ancak, by
le bir ey, nesnel tarihsel yasalarn bilinli
olarak anlalmasyla ayn ey deildir.
Onun iin, bilimsel toplum tarihi kuram,
Adalet ve Adaletsizlik kavramlarndan kal
karak sonulamalara varmaz. Yine de bu
kavramlar, bu gibi yasalarn ileyiinin i
gdsel olarak farkna varlabileceini
yanstr; rnein, emeki kitlelerin kapita
list toplumu adaletsiz olarak grmeye ba
lamalar, bu sistemin tarihte mrn dol
durmaya balam olduunu gsterir.
Adorno, Theodor (1903-1969) Sol radikal
ynelimli Alman filozof ve sanat sosyolo
gu, Frankfurt Okulu'nun nde gelen bir
temsilcisi. Adorno'nun grleri, Alman
yeri-Hegelcilik'i ile nc kltr eletirisi
nin kesitii noktada biimlenmitir. Ador-
nonun toplum felsefesine gre, Home-
rostan balayarak Bat Avrupa kltr tari
hi, baarszla uram uygarlkn bir
tarihidir, insann gitgide daha ok yaban
clamasyla atba giden bireyselleme
sinin tarihidir. Adorno, kendi felsefi g
rlerini, M. Horkheimer ile birlikte kaleme
aldklar Dialektik der Aufklrung (Aydn
lanma Diyalektii, 1947) adl yaptta ile
mitir. Philosophie der Neuen Music (Yeni
Mziin Felsefesi, 1949) adl yaptnda, A-
donro, bu grlerini modern Bat Avrupa
mziine uygulamtr. Zur Metakritik der
Erkenntnistheorie (Bilgi Kuramnn Eletiri-
tesi stne, 1956) ile Negative Dialektik
(Olumsuz Diyalektik, 1966) adl yaptlarn
da, Frankfurt Okulunu izleyenlerin olum
suzcu ve ktmser tarih felsefeleri, genel
bir olumsuzlama metodolojisi olarak sunu
lur; diyalektik ise, verili her eyi ykma,
btnl paralama yntemi olarak yo
rumlanr. Adorno'nun anlay, Batda,
1960'larda, ar solcu, kaba sosyolojik
ve nihilist grlerin ar bast dnemde
yaygnlam, ama Yeni Sol ideolojisinin
snmesiyle birlikte etkisini yitirmitir.
Aenesidemos (Z.. 1. yzyl) Yunanl filo
zof, kukucu, Pyrrhon'un tilmizlerinden ve
6
AHLAK
Platonun Akademiasnn (bak. Akade-
mia) kukuculuk'u destekleyen savunucu
larndan. Aenesidemos, her nermenin
karsna o nermenin tam kartn syle
yen bir baka nerme karlabilecein
den, eylere ilikin doru bilginin olanak
sz olduunu savlamtr. En iyisi hibir
nerme yapmamaktr, i huzura erimenin
tek yolu budur. Genellikle herkes nasl ey
liyorsa, ya da zorunluluk nasl buyuruyor
sa, insan da yle eylemelidir. Aeneside-
mosun felsefesi, klasik Yunan felsefenin
k dneminin bir rn olmutur.
Agrippa Romal filozof, (1. ve 2. yzyllar
daki) ge-kukuculukun temsilcisi. Yaa
mna ilikin hibir veri yoktur. Filizoflar,
Evren'in bilinemezlii stne be kant
(tropos'u) kendisine sayarlar. Agrippann
troposlar, aklc bilgi sorunlarna parmak
basar ve diyalektik eler ierir.
Ahlak Toplumsal bir bilin biimi, toplum
sal yaamn tm alanlarnda insanlarn hal
ve gidiini dzene koyan bir toplumsal
kurum. Ahlak, kitlesel etkinlii dzene koy
mann br biimlerinden (yasalardan,
hkmet kararnamelerinden, halk gele
neklerinden, vb.) bu etkinliin gereklerinin
yerine getirii ve bunlar uygulay biimiy
le ayrlr. Ahlak, toplumun ya da snflarn
toplumsal gereksinim ve karlarn, al
kanlk, grenek ve kamuoyunun gcn
den destek alan, kendiliinden biimlen
mi ve genel kabul grm yasaklama ve
deerlendirmeler halinde dile getirir. Bu
nedenle, ahlaki gerekler, herkese eit ses
lenen, ama tek bir kiinin elinden kma
yan, kiisel-olmayan bir ykmllk bii
mini alr. Ahlaki gerekler, hemen gelip ge
ici deildir. Bunlar, kurulu dzenin g
cnden aldklar destekle, insann yaam
ve davran tarz stndeki anlayta ken
dilerini ideolojik ynden dorulaylaryla,
ortak grenek ve geleneklerden ayrlrlar.
Ahlak, hukuktan da iki bakmdan ayrlr:
Birincisi, bireyin ahlaki gereklere uymas
herkesin gzetimi altndadr, bireyin ahlaki
otoritesi gcn resmilikten almaz; kinci
si, ahlaki gereklerin gzetimi, yalnzca (ka
mu onay, yaplan ilerin onanmas ya da
mahkm edilmesi vb.) manevi etki bii
minde, yaptrm gc tar. Byle bir ey,
bilincin Ahlak'ta br toplumsal denetim
biimlerinden daha ok rol oynamasna
yol aar; burada bilin, hem kavramsal ve
yarglar halinde aklc biimde, hem de
itilim ve eilimler halinde cokusal biim
de dile gelir. Bireysel bilincin Ahlak iinde
ki rol, toplumsal bilincin rolnden aa
kalmaz. Birey, toplumun rettii ahlak an
laylarna dayanarak, bunlar eitim sre
ci iinde kendinde zmleyerek, kendi
davrann kendi bana dzene koyaca
gibi, evresinde olup biten btn gelime
lerin ahlaki nemi stne tek bana kendi
yargsn da verir. Bylece, birey, Ahlak
alannda, yalnzca toplumsal denetimin
nesnesi olarak hareket etmekle kalmaz,
ama ayn zamanda, toplumsal denetimin
bilinli znesi olarak, yani etik bir kiilik
olarak da hareket eder. Karmak bir top
lumsal oluum olarak Ahlak, u eleri
iine alr: Kendi ierii ve gdlenimi iin
de ahlaki etkinlik (hangi eylemlerin top
lumda kabul grd, hangi davran
normlarn benimsendii, hangi fre'lerin
yaygn olduu); bu etkinlii dzene koyan
ve insan karsndaki eitli dev ve y
kmllkler biiminde kendini gsteren
ahlaki ilikiler (bak. Ahlak Normlar; dev;
Sorumluluk; Vicdan); bu ilikileri (normlar,
ilkeler, toplumsal ve ahlaki idealler, iyi ve
kt, adalet ve adaletsizlik kavramlar, vb.)
bunlara yakn kavramlar halinde yanstan
ahlaki bilin. Btn bu ahlaki bilin biim
leri, ahlaki eylemleri u ya da bu biimde
nceden belirleyen, gdlendiren ve de
erlendiren, mantki dzen tayan bir sis
tem iinde biraraya gelir. Toplumsal yaa
mn deiik alanlarna zel Ahlak kurallar
karlk verir (alma Ahlak, mesleki etik,
7
AHLAK
gndelik Ahlak, aile Ahlak'); bunlar, ortak
bir dorulanm altnda birleen, birbirin
den grece bamsz Ahlak alanlardrlar.
Ahlak, toplumun olumasnn en erken ev
relerinde kendini gstermi ve toplumsal-
ekonomik ilikilerin etkisi altnda, insanl
n maddi ve manevi kltrnn ilerlemesi
dorultusunda, uzun bir geliimden ge
mitir. Ahlak, genel insani elerden ba
ka, tarihsel olarak geici ve snfsal norm,
ilke ve idealler de tar. Snflara blnm
bir toplumda Ahlak da, snf mcadelesini
yanstacak biimde, snfsal bir karakter
tar. Her uyumaz snfl toplumda, var
olan toplumsal ilikileri yaptrmlatran ve
egemen smrc snfn karlarn daya
tan Ahlak sistemine, bu Ahlak sistemini
yadsyan bir Ahlak elik eder. Bu kincisi,
toplumu deitirmek zere mcadeleye
geen, egemen Ahlak'n manevi egemen
liinden kendini kurtaran ve kendi Ahlak'-
n reten smrlen snf tarafndan reti
lir; byle bir ey gelecein toplumunun
Ahlaknn olumas iin gerekli zemini ya
ratr. Bu adan bakldnda, komnist ah-
lak'n temelden farkl, kendine zg zel
likleri olmas gerekir. Bu Ahlak proletarya
nn snf Ahlak' olarak kendini gsterme,
daha sonra, sosyalist bir toplumda btn
halkn Ahlak', son zmlemede, kom
nist toplumda da genel insanlk Ahlak
olma durumundadr.
Ahlak Duygusu Kuramlar Ahlakn kke
nini ve doasn onaylama ve onaylama
ma gibi zel insani duygularla aklayan
znelci etik kuramlar. Ahlak Duygusu Ku
ramlar, ngiltere'de, 17.-19. yzyllarda A.
Smith, Hume ve Shaftesbury tarafndan ile
riye gtrlmtr. Bu kuramlar, 20. yz
ylda, E. Westermarck (Finlandiya), W.
McDougalI (ABD) ve A. Sutherland (Byk
Britanya) tarafndan daha da gelitirilmi
tir. Ahlak Duygusu Kuramlarnn ana bel
gisi, insanlarn olaylar deerlendirmele
rinde ve kendi tavrlarn izmelerinde ken
dilerine yardmc olan ahlak anlaylarnn,
insanlarn eitli fenomenler karsnda o-
naylama ve onaylamama duygularna da
yanddr. Baka bir deyile, Ahlak Duy
gusu Kuramlarnn szclerine gre, ah
lak yarglarnda yatan bildiriim, deerlen
dirilen nesnelerden deil, ama insanlarda
bu nesneler karsnda uyanan ahlak duy
gularndan gelir. Bu kuramclar, yaptklar
aratrmalar balcalkla psikolojik feno
menlerle snrl tuttuklar ve toplumun ge
limesinin temel yasalarndan balarn
kopardklar iin, ahlak bilincinin gelime
yasalarn ortaya koymada baarszla
urarlar. Buysa, bu kuramclarn ahlak an
layn grececilik iinde yorumlamalarn
dan geldiini gsterir. Genelinde, Ahlak
Duygusu Kuramlar, bal olduklar onay
saI etik'in btn sakncalarn kendilerinde
tarlar.
Ahlak, Hristiyan Hristiyan dinince vaa-
zedilen ahlak. Teologlar, Hristiyan ahlak
standartlarn tm insanlk iin ortakm gi
bi, Hristiyan Ahlak' da, sevgiye en n-
planda yer veren, en yksek ve en insancl
ahlak diye sunmaya alrlar. Ancak, insa
nn gnahkarl dolaysyla Hristiyan Ah-
lak'n gerekleemeyeceini de kabul et
mek durumunda kalrlar. Onlarn grle
rince, yalnzca Tanr mutlak olarak ahlaki
dir, biricik ahlak yargc da yine Tanr'dr.
Tanr'nn inayetine koulsuz inan, en yk
sek ahlaki erdemdir. Bir baka nemli er
dem de, yine insann gnahkarl dolay
syla balayclktr. Tarihte ezilenlerin di
ni olarak ortaya kan Hristiyanlk, kitlele
rin zlemlerini (zellikle de btn yoksul
larn kardelii, insann insana sevgisi, vb.
dncesini) yanstyordu. Kilise, evrensel
sevgiyi, alakgnll ve boyunemeyi
vaazederken, bu vaazlerini kitlelere
yneltmitir. Kilise, ezilenlerin ektikleri a-
clarn dln ve adaletin zaferini, Tann'-
nn iradesine bal bulunan br dn
ya la aklar.
8
AHLAK
Ahlak, Komnist Komnist toplum ideali
ne dayal ilke ve davran standartlarnn
btn. Komnist Ahlakn nesnel lt,
komnist toplumun kurulmasna ve kom
nizm idealinin gerekletirilmesine ne l
de katkda bulunulduudur. Komnist
Ahlak'n aadaki balca ilkeleri, kom
nizmin kurulmasndaki ahlak kurallarn o-
luturur: Komnizm davasna ballk; top
lumsal zenginlii alarak arttrma; yk
sek bir toplumsal dev, kollektivzm, hma
nizm ve enternasyonalizm duygusu. i
simlinin kapitalist toplum iinde oluan
devrimci ahlak, Komnist Ahlak'n tarihsel
balang biimidir. Bu proleter ahlak, pro-
loteryann snf mcadelesine bal ve s
mrenlerin egemen ahlaknn karsnda
yer alan bir ahlak olmakla birlikte, halk
kitlelerinin toplumsal baskya ve ahlaki k
tlklere kar binlerce yldr yrttkleri
mcadele boyunca yorulmu en temel
evrensel ahlak normlarn da iine alr. i
snf, bu arada, snfsal dayanma, enter
nasyonalizm ve kollektivizm gibi, kendi e-
tik standartlarn da ortaya getirir. Sosyaliz
min baarya ulamasyla birlikte, Kom
nist Ahlak'n yalnzca ii snfnn ahlak
olmaktan karak, btn toplumun ahlak
haline gelmesi; Komnist Ahlak ilkelerinin
yeni bir ierikle zenginleerek, toplumsal
yaamn btn alanlarna yaylmas szko-
nusudur. Bu anlamda, Komnist Ahlak,
insanln ahlaki ilerlemesinin en yksek
derecesi saylr. Komnist Ahlak standart
lar, yalnzca insan davranlar iin szko-
nusu deildir; bunlar toplumu dntr
menin etkin etkenleri de olup, komnist
toplumsal kurumlarn oluturulmasn ol
duu kadar, toplumsal gelimenin btn
akn da etkilerler. Komnist Ahlak stan
dartlar evrensellik kazandka, birey ile
toplum arasndaki ilikilerin yasasal ve
ynetsel olarak dzenleniindeki birok
halka da insann kamu devini kavrayna
uygun olarak yzeysel hale gelecek, bire
yin tam zgrle kavumasna yol aa
caktr. Yasasal mevzuatn ve yntemin ku
rallarnn yerini Komnist Ahlak standartla
rnn almas, ahlak tarihinde bir devrim o-
lacaktr. Komnist Ahlak standartlar yay
gnlatka ve kendilerini kabul ettirdike,
komnist olmayan ahlakla atmaya gi
rerler. Bu atma iki alanda srmektedir.
Birincisi, yasalarn inenememesi ve bu
yasalara uyulmamas sonucu, eskimi ve
mrn doldurmu ahlak standartlarnn
gemiin kalntlar halinde yer aldklar,
bunun da ahlakd eylemlere ve sua yol
at sosyalist toplumlarda; kincisi, Ko
mnist Ahlak'n burjuva ahlak ile kar kar
ya geldii sosyalist toplum dnda. Ko
mnist Ahlak, btn bu karmak mcade
le ve kurulma srasnda, insanln gele
cekteki ahlak olarak biimlenir (bak. Ah
lak; Etik).
Ahlak Normlar insanlarn davrann ay
n tipte eylemler altnda, genel nbuyruk
ve yasaklar iinde dzene koyan etik stan
dart biimi. Hukuk normlarndan farkl ola
rak, Ahlak Normlar, devlet otoritesince de
il, alkanlk ve kamuoyu gcyle, yapt
rmlarlar; zel kotarlm bir yasann so
nucu olarak deil, toplumun ahlak bilncin
de kendiliinden oluurlar. Bu anlamda,
Ahlak Normlar, insan davrann denetle
mek iin yeterli deildirler; genel ve soyut
olduklar iin, zel durumlardan gelen e
itli tek tek davranlara yer vermezler. Do
laysyla, u ya da bu Ahlak Normlar'nn
tek tek durumlara uygulanmas sorusu,
ok daha genel ierikli ve zgl ahlak ilke
lerine dayanarak zlebilir. Toplumsal i
erikleri bakmndan Ahlak Normlar, ev
rensel bir nitelik tayabilecekleri gibi, da
ha snrl, snfsal bir nitelik de tayabilirler.
Bu geite, ikinci durumda, bir toplumsal
oluumdan bir baka toplumsal oluuma
geite, eski Ahlak Normlarnn yklarak
yerine yeni Ahlak Normlar'nn ortaya ka
rak yerlemesi uzunca zaman alr (rne
in, sosyalist bir toplum yaamnda, ko
9
AHLAK
mnist Ahlak Normlar ile burjuva Ahlak
Normlar arasnda yer alan mcadele).
Ahlaki Yarg Toplumsal gerekiliin e
itli ynlerini ve bireylerin davranlarn
bireylerin ahlak deerlerine dayanarak o-
naylama ya da onaylamama. nsanlar belli
ahlaki gereklere gre davranmakla y
kml klan ahlak normlarna kart, Ahlaki
Yarg, ahlaki gereklerin yerine getirilip ge
tirilmeyiini belirler. Genel bir Ahlaki Yarg,
iyi ve kt kategorileri iinde verilir. Byle
bir Ahlaki Yarg, tarihsel olan ve toplumsal
sisteme, snf mcadelesine, vb. gre de
ien, nesnel ahlak ltne dayanr. n
sanlarn davranlarnn toplumsal nemi
nin kabul edilii, Ahalki Yarg'nn temeli
olarak yer alr; dolaysyla, insanlarn dav
ranlar onun yardmyla dzene konur.
Marx etik, gerek gdlerin, gerek insan
larn eylemlerinin toplumsal sonlarn g-
znne alnmasn ister.
Ahlaktanmazlk Herhangi bir ahlakn o-
lumsuzlanmas, ahlak yasalarnn bilinli
olarak terkedilmesi, iyi ve ktnn tesin
de olma itii (bak. Nietzcshe), bencilllik'in
felsefi ynden gerekelendirilmesi, in-
sanlkdlk; burjuvazinin en kynik savu
nucularnca vaazettikleri biimde, vicdan
ve onurun kmsenmesi.
Ahundzade, Mirza Feth-Ali (1812-1878)
AzerbaycanlI yazar ve aydnlatmac A-
hundzade'nin maddeci dnyagr, ile
rici Rus toplumsal dncesinin etkisi al
tnda biimlenmitir. Ahundzade'nin bilgi
kuram, dnyann biiinebilirliinin kabu
lnden yola kar; Ahundzade, ayrca, du-
ymculuku da savunmutur. Ahundzade
nin maddecilii tanrtanmazlk'la birle
mitir; Ahundzade, Mslmanlk'\ da ele
tirmi, inan ile bilginin badamazln
vurgulayarak, dinin toplum tarihindeki ge
rici rolne k tutmutur. Ahundzade, A-
zerbaycan edebiyat, dramaturjisi ve tiyat
rosunun kurucusudur. Gerek bir yurtse
ver ve halklarn dostluunun szcs
olup, Kafkas halklar ile Rus halk arasn
da kardee ilikilerin kurulmasn savun-
mutur. Ahundzadenin balca felsefi ya
pt Hind Prensi Keml-ud Devle'den ran
Prensi Cemll-ud-Devleye Mektup ve
Karlklardr.
Aile Toplumun bir ekirdei (kk top
lumsal bei). Evlilik ve kanbana, yani
kar ile koca, anababa ile ocuklar, erkek
kardeler ile kz kardeler ile br yaknlar
arasndaki karlkl ilikilere dayanan, bir
toplum ekirdei, bireysel gndelik yaa
mn rgtlenmesinin en asli biimi. Aile
yaam eitli maddi (biyolojik, ekonomik)
ve manevi (ahlaki, hukuki, psikolojik, este
tik) srelerin damgasn tar. Aile'nin top
lumsal rol, insann yeniden remesine,
insan soyunun dllenmesine dorudan
katksyla belirlenir. Aile, tarihsel bir kate
goridir. Aile biimleri ile Ailenin ilevleri,
varolan retim ilikilerinin doasna, bir b
tn olarak toplumsal ilikilere olduu ka
dar, toplumun kltrel gelime dzeyine
de baldr. Buna karlk, Aile de, toplum
yaam stnde kendi ynnden etkisini
gsterir (reme, ocuklarn ve yeni yeti
enlerin toplumsallamas, ev ileri, Aile
yelerinin fiziki, manevi, ahlaki ve estetik
geliimleri stndeki etkiler, vb.) Aile'nin
kkeni stne iki gr vardr. Birok uz
mana gre, ilkel-komnal sistemde, rast-
gele cinsel ilikiler egemen cinsel iliki
biimiydi, bunlarn yerini daha sonra grup
lar halinde evlilik almtr. Bunu da nce
anaya dayal geni ailenin, daha sonra da
babaya dayal aile topluluunun, yani ana
erkillik ile ataerkillikin temelini oluturan
iki-kiili evlilik izlemitir. En son aratrma
lar, kimi bilginleri ikikiili Aile'nin hem ana
erkil, hem de ataerlik dzende varolan;
soy ve kanbam, hem ana, hem de baba
yoluyla srdren ilk Aile biimi olduu so
nucuna gtrmtr. Tekeliliin ortaya
10
AJ VKA
k, kadnn erkek tarafndan kleletiril-
mesiyle birlikte yer almtr. Kadn gitgide
kocasnn, efendisinin mal, klesi duru
muna gelmitir. Zenginliin birikimi ve ya
sal miraslara aktarlmas, Aile'nin ana a-
mac olmutur. zel mlkiyet ilikilerinin
egemen olduu koullarda, merulatrl
m fahielik, evliliin bir uzants olarak
hizmet etmitir. Burjuva toplumda, aileii
ilikileri byk lde belirleyen zel ml
kiyettir. Burada byk maddi kayglar ile
evlilikte ticari stnlkler byk bir rol oy
nar. Bu gibi arpklklardan uzakta; sevgi,
arkadalk ve karlkl gvene dayal evli,
lik balarn ve aile ilikilerini emeki in
sanlar balatarak gelitirmilerdir. Byle
bir ey, kadnlarn retime ve toplumsal
etkinliklere gitgide daha ok kitlesel olarak
katlmasnn bir sonucudur. Sosyalizmin
kurulmas, Aile de iinde olmak zere, top
lumsal yaamn her alannda erkek-kadn
eitliine geni olanaklar ama durumun
dadr. Sevgi, karlkl sayg, ocuklarn ye
titirilmesi, yetikin ocuklarn anababaya
ilgisi, sosyalist toplumda Ailenin nemli
ahlak ilkelerini oluturur. Sosyalisttoplum-
da, Aile, devletin korumas altndadr. Da
ha ilerki toplumsal kurulma evrelerinde,
Aile ilikilerinin srekli ileriye gitmesi sz-
konusudur: Aile iindeki yasal ilikiler, bu
ilikilere duyulan toplumsal gereklilik azal
dka ortadan kalkma durumundadr; bu
rada, ekonomik ilikilerin nemi azalrken,
ahlaki, estetik ve psikolojik ilikiler ne
karak, bireyin uyumlu gelimesiyle uy
gunluk iinde yetkinlik kazanacaktr.
Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin K
keni 1884'te Friedrich Engels tarafndan
yazlan yapt. L. Morgann Ancient Society
(Antik Toplum) kitabndaki verilere olduu
kadar, bilimin daha baka verilerine de
dayanarak, Engels, bu yaptta, ilkel kom
nal sistemm geliiminin ana izgilerini a
ratrr. Toplumun ekonomik ilerlemesine
bal olarak evlilik ve aile biimlerindeki
deiimleri gsterir, (Yunanllardan, Ro
mallardan, Ttonlardan rnekler vererek)
gentil sistemin son bulma srecini ve
bunun ekonomik nedenlerini zmler. E-
mein retkenliinin artmas ve iblm,
mbadeleye, zel mlkiyete, kabile siste
minin zntye uramasna ve snflarn
olumasna yol amtr. Snfsal elikile
rin ortaya k, egemen snfn karlarn
korumann bir arac olarak devletin dou
una yol amtr. Engels'in kitab u ana
sonulara varr: 1) zel mlkiyet, snflar
ve devlet, herzaman varolmam, ekono
mik gelimenin belli bir evresinde ortaya
kmtr; 2) Devlet, smrc snflarn e-
linde, geni halk kitlelerini bask ve zor
altnda tutmann bir arac olmutur; 3) S
nflar, bir zamanlar ortaya ktklar gibi,
yine kanlmaz olarak, silinip gidecekler
dir. Engels'in kitab tarihsel maddecilii
incelemenin nemli bir bir elkitab olagel
mitir.
Ajivika Eski Hint felsefesinde, ruhun varl
n yadsyan, ortodoks-olmayan bir ku
ram. Ajivika, bir eidi saylabilecei
Buddhaclka bal olarak ortaya kmtr;
nk erken Buddhaclar da ruhun varl
n reddetmekteydi. Bu retinin babas,
Z.. 6.-5. yzyllarda yaad sanlan bil
ge Markalideva'dr. Ortaa Vedanta ki
tapklarnda, Ajivika, bu retinin br
dnce ve grlerini belirleyen atomcu
kurama dayandrlr. Ajivikaya gre, doa
nn drt esini (toprak, su, ate ve ha-
vay) oluturan drt eit atom vardr; tm
atomlarsa bileebilirler. Yaam, atomsal
bir ey olmamakla birlikte atomlarn bile
imlerini kavrayabilen bir eydir. Atom e
itleri ve yaam, varolan btn eyleri bi
letiren be cevheri olutururlar. Bilin,
yaamn bir suretini oluturan en ince
atomlarn zel bir toplamasdr. Atomlar
nsz sonsuzdur, blnemezler, yaratl
mamlardr ve yokedilemezler. Ajivika,
eski Hint dinlerine ve Brahmanclk felsefe
11
AKADEMA
sine (bak. Hint Felsefesi) kar kan, ger
eki, genelinde maddeci bir kuramd.
Ajivika, Brahmanc karma, samsara ve
moka retilerini redder. Bu red, bazen,
etik grececilik biimine varr.
Akademia (Platonun Akademlas) Pla
ton tarafndan Z.. 387'de Atina yaknla
rnda kurulmu, adn Yunan mitolojisinde
ki bir kahramandan, Akademostan alan
bir ilka idealist felsefe okulu. Akademia,
maddecilie kar olmu; uzun tarihinin
eitli evrelerinde deiik idealist okullarn
etkisinde kalmtr. Matematik ve astrono
minin gelimesinde nemli bir rol oynam
olan Eski Akademia'da (Speosippos ve
daha bakalar, Z.. 4.-3. yzyllar) Pytha-
gorascln gl etkisi grlr. Platonun
grleri ise, gizemci say kuramna daya
nlarak sistemletirilmitir. Orta Akademia
Ifirkesilaos ve daha bakalar, Z.. 3. yz
yl), kukuculuk'un_tkisi altnda kalmtr.
Yeni Akademia'da (Karneades ve daha
bakalar, Z.. 2.-1. yzyllar) Orta Akade-
mia'nn kukuculuunu gelitirmi, haki
katin lt stne Stoaclar'n retileri
ne kar olmutur. Daha sonraki dnemde,
Akademia, Platoncu, Stoac, Aristotelesci
ve daha baka retileri eklektik biimde
birletirmitir. 4. ve 5. yzyllarda, Akade
mia, btn btne Yeni-Platonculuk (Ati
nal I Plutarkhos) retisine gemitir. Aka
demia, 529'da mparator J ustinianus tara
fndan kapatlmtr. Akademia, yeniden
Floransa'da kurulmu, Rnesans Dne-
min'de (1459-1521) varln srdrm;
Aristoteles'in skolastik yorumlaryla Pla
toncu konumdan arpm, Platonun ya
zlarn evirip yorumlamtr (Marsilio Fici-
no).
Aklalr Yalnzca aklla ya da anlksal sez-
gi'yle alglanabilen bir nesne ya da feno
meni gsteren felsefi terim. Aklalr teri
minin karsnda, duyu organlarnn yar
dmyla alglanan bir nesneyi gsteren
duyulur terimi yer alr. Aklalr kavram,
skolastikle ve Kant felsefesinde yaygn
kullanlmtr.
Aklclk 1) Bilgi kuramnda bir reti; bu
retiye gre, evrensellik ve zorunluluk
(doru bilginin mantksal znitelikleri), de
neyimden ve deneyimin genelletirilme
sinden tretilemez; bunlar ancak, ya zih
nin kendisinden ya zihinde doutan va
rolan kavramlardan (Descarfes'n dou
tan dnceler kuram), ya da ancak zihin
de nceden hazr varolan kavramlardan
tretilebilir. Geri, deneyim, bu kavramla
rn ortaya kmalarn hzlandrc belli bir
etkide bulunur, ama buradaki mutlak zo
runluluk ve mutlak evrensellik, ya zihnin a
priori yarglarndan ya da deneyimden
mutlak bamsz a priori biimler tarafn
dan kavramlara kazandrlr. Bu anlamda,
aklclk, ampirizmin karsnda yer alr. A-
klclk, matematiksel dorularn ve mate
matiksel bilimlerin mantksal zelliklerini
aklamaya ynelik bir aba olarak ortaya
kmtr. Aklcltkn temsilcileri 17. yzyl
da Descartes, Spinoza ve Leibniz, 18. yz
ylda da Kant, Fichte, Schelling ve Hegel'
dir. Aklclk n snrll, sahici bilginin ev
rensellii ve zorunluluun deneyimde yat
t tezini yadsmasndan ileri gelir. Aklc
lk, bu mantksal zniteliklerin doasn ke
sinkes mutlaklatrr, bilginin daha az ev
rensellik ve zorunluluktan daha geni ev
rensellik ve zorunlulua gei diyalektiini
kabul etmez. Aklclkn bu snrll, bilgiyi
pratikle birlii iinde inceleyen Marx!k
tarafndan almtr (bak. Bilme; Teori ve
Pratik). Akla, aklc yarglara, kantlarn g
cne inan anlamna geldii btn bilgi
alanlarnda Aklclk'a rastlanr. Bu anlam
da, Aklclk, akldclkn karsnda yer
alr. 2) Teolojide, Aklclk, ancak manta
ve saduyulu kantlara uygun den inan
dogmalarnn kabul edilebileceini sy
leyen bir eilimdir.
Akld Aklla, dnmeyle anlalmayan,
12
AKIL
mantksal kavramlarla anlatlamayan. Akl-
dclkta Akld, nnde sonunda insan
ruhunun altnda yatan, hatta insan ruhu
nun kendisi olan, akldan bokalan gleri
temsil eder.
Akldclk 1) Akln bilme gcnn, d
nmenin snrl olduunu ve bilmenin
balca ynteminin sezgi, duygu, igd,
vb. olduunu syleyen bir felsefi reti.
Akldclk, dnyay kaotik, dzenlilikten
yoksun, rasgelelie ve bilind iradeye
bal olarak grr. Akldc retiler, bir
kural olarak, toplumun gelimesinin d
nm noktalarnda kendini gsterir ve ou
kez mantksal, tutarl sistemler olarak de
il, zdeyiler biiminde dile getirilen tek
tek duygu ve dnceler halinde ortaya
konur. 19. yzyln sonlar ile 20. yzyln
balar Akldclkn yeniden diriliine ta
nk olmutur. Bu dnem, kapitalizmin em
peryalizm aamasna ykseldii, liberal
burjuvazi ile reformcu dncelerin kt
ve kapitalizmi aklclatrma ve doabi-
limsel, teknik bilgi yoluyla ileriye gtr
me umutlarnn suya dt dnemdir.
Birka akldc reti, bu arada, bunlar
dan biri olarak yaam felsefesi bu dnem
de, Akldclkn bir baka eidi olan
varoluuluk da 1930'larda ortaya km
tr. Akldc dnceler, Freudculuk'ta da
aka kendini gsterir. Bilimsellik kart
bir eilim olarak Akldclk, bilimsel bilgi
yi yadsyan, nder, fhrer yalval ya
pan, kan ve rk ban savunan gerici,
faist kuramlarn yata olmutur. u ya da
bu biimde, Akldclk, ada burjuva
felsefesi, sosyolojisi ve psikolojisinde ol
duka yaygndr. 2) Etikte, Akldclk, bir
ok burjuva ahlak kuramnn tipik bir zel
lii olarak, ahlakn doasn bir aklama
yntemidir. Bugn iin, Akldclk, ara
larnda varoluuluk, yeni-Protestanlk,
insanlk etik, kendini-gerekletirme
etii de olan birtakm okullar, etikbiim-
ciiik ile natralizm yansra ayr bir akm
halinde biraraya getirir. Akldclk, birey
lerin ahlaki durumlarnn zgl olduunu
syler. Buna gre, u sonuca varlmakta
dr: Ne genel ahlak ilkelerini formllendir
me, ne de bunlar aklc dnme ve bilim
le dorulama olana vardr; gerek aklc
dnce, gerekse bilim, ahlaka uygulana
maz, nk bunlar eylerin eitlilii iin
de yalnzca soyut ve genel olan grrler.
Akldclar, birtakm pratik gereksinimleri
karlayan amal ahlak doru bulmazlar.
Kendi grlerine gre, insan varoluu bir
btn olarak alnrsa, doru ahlak ne ta
nmlanabilir, ne de genelletirebilir, nk
byle bir ey, doa ve toplum yasalarna
girmez. Ahlakta, insan kendini, nesnel ba
mlla kart dorultuda, mutlak zgr
bir varlk olarak gerekletirir. Bylece, A
kldclk, ahlakla ilgili ar grececi ve
ar iradeci bir anlaya, insann kendi ah
laksal konumunu seiinde hibir nesnel
anlam yatmad grne varr. Akld-
clk'taki baz eilimler, burjuva ahlakn
kendi savunucu doasn, dogmatizmini
ve yararcln eletirmekle birlikte, kendi
szclerinin ynelimleri ne olursa olsun,
iki dnyagr arasndaki mcadelenin
sr iinde, kiilerin kafasn kartr
maktan teye gidememektedir.
Akl ve Anlk Bilimsel bilginin olduu ka
dar, ahlaki ve sanatsal dnmenin geli
mesinin de iki karlkl zorunlu yann, iki
karlkl yardmc yetenei dile getiren
kavramlar. Anlk yetenei u olguyla ayr-
dedilir: Anlk iinde yer alan kavramlar,
grnm deitirmeyip, kalc bir biimi
korurlar, ampirik malzeme ve sonular
karma iin hazr kuramsal lt grevi
grrler. Anlksal ilemlerin ve bunlarn so
nularnn soyut nitelii buradan gelir,
soyutlama etkinliinin yceltilerek bal
bana yaratc bir role ulamasnn nedeni
budur. nsan, ancak Anlkla donanm o
larak kendi yaamn gitgide daha anlksal
klar, aklsallk alan haline getirir. Buna
karlk, akl yetenei, kavramlarn gr
AKSYOLOJ
nm deitirmeleriyle ayrdedilir. Kavram
larn deiiminde hedef ve amalar kendi
ni gsterir; kuramsal sre, somut bir ide
ale yneliiyle, bilginin kendi konusunun,
deerlerin gelimesine yol aar. Yalnzca
anlk yeteneine dayal bilimsel aratrma
ahlak ve sanatn karsnda yer alrken,
Akl, bunlarn uyumlu klnmasnn ortamn
yaratr. Akl ve Anlk sorununa, bu ikisini
birbirinden ayreden Platon ile Aristoteles'
ten bunlar bilmenin evreleri olarak alan
Cusanus Nicolaus, Bruno ve Spinoza'ya
kadar, btn Avrupa felsefe tarihinde rast
lanr. Leibniz, bu sorunu, Alman Klasik Fel-
sefesinin bir inceleme konusu yapmtr.
Hegel, Anlk'a Akl yceltmek iin, ok
eletirel gzle bakmtr. Anlkn nihiliste
eletirilmesi, akldclk'n en gzde ko
nusudur. Marx, kendi kuramsal aratrma
snda (Kapital'de), soyut olandan somut
olana ykselme biiminde diyalektik akl-
yrtme yntemini kullanmtr. Marxlk,
Akl ve Anlk sorununu, insan btnsel bir
birlik ve ok eitli insan etkinlik'lerinin
grnme biimlerinin bir birlii olarak ala
rak zer.
Aksiyoloji bak. Deer retisi.
Aksiyom bak. Belit.
Alberdi, J uan Baustista (1810-1884) Ar
jantinli devlet adam, yazar, filozof ve Sos
yolog. Bases para la Organizacion Politica
de la Confederacion Argentina (Arjantinin
P olitik Organizasyonunun Temelleri,
1852) adl yapt, lkenin anayasasna te
mellik etmitir. El crimen de la guerra (Sa
va Sulan) adl yapt, Paraguay Sava
(1864-70) dehetinin izlenimleri altnda
yazlm olup, tarihe savan tutkulu bir
sergileyicisi, barn ve kardeliin ate
li bir savunucusu olarak gemesini sa
lamtr. Alberdi'nin sava anlay, Groti-
usun dncelerinden etkilenmitir. G
szl, sava konusuna yasa ve Hristi
yan ahlak asndan yaklamndan gelir.
Alembert, J ean Le Rond d (1717-1783)
Fransz aydnlatmac, filozof ve matematik
i. F. Bacon'n ilkelerine dayanarak insa
nn bilmesinin kkenini ve geliimini ince
lemeye ve bilimleri snflandrmaya al
mtr. Felsefi adan, d'Alambert, duyum
culuun bir szcs olmu, Descartes'm
doutan dnceler kuramna kar k
mtr. Ancak, duyumculuu kararl mad
deci olmamtr. dAlambert, dncenin
maddenin bir temel zellii olduunu yad
sm, ruhun maddeden bamszca varol
duuna inanmtr. Grleri bu yzden
dalisttir. d'Alambert, Fransz Aydnlan
maclarndan farkl olarak, ahlakn toplum
sal evreyle koullanmad grn sr
drm; te yandan Tanr'nn yaratc cev
her olduunu sylemitir. Diderot, d'Alam
bert'in kararsz duyumculuunu yaptla
rnda eletirmitir. Balca yapt: Essai sur
les lments de philosophie'dir (Fel
sefenin eleri stne Deneme, 1759).
Alet Her eit lmleme'yi yapmaya ve
kaydetmeye ynelik bilme arac. ada
bilimsel bilgide, Alet, bilimadamlar ile in
celenen nesneler arasnda bir eit arac
olup, dorudan algya ak olmayan
maddi nesnelerin aratrlmasna olanak
salayarak, insann duyu organlarnn
bilme gcn ykseltir. Modern bilimsel
kurulular, eitli ilevler gren Aletleri
biraraya toplar; bunlardan bazlar in
celenen nesneyi tek bana yaltarak o nes
neyi aratrmaya hazr duruma getirir, ba
zlar o nesnenin durumu ve zellikleri s
tne bilgileri kaydeder, bazlan da (k ya
da ses etkilemeleri ya da fotografik aralar
yoluyla) Alet ile nesne arasndaki et
kileimin sonularn belirli bir tarzda
kaydeder. Aletlerin bilmedeki rolnn
yanlgl bir biimde yorumu, bu roln
znelletirilmesine, aleti znelci!ikin or
taya kmasna neden olmutur. Bunun
szclerine (P. J ordan ve daha baka
larna) gre, zne, Aletler araclyla fizik
14
ALGORTMA
sel gereklii (nesneyi) yaratr.
Aletilik Amerikal filozof Dewey ile iz-
dalarnn znel idealist bir retisi, bir
eit pragmaclk. zne ile nesne, dn
celer ile olgular, fiziksel olan ile psiik olan
arasndaki ayrlklar, Dewey'e gre, dene
yimin iindeki ayrmlardan, bir du-
rumun elerinden, bir olayn ynle
rinden baka bir ey deildirler. Dene
yimin toplumsal doasna ilikin bu gibi
bulank terimler ve gndermeler, bu felse
fenin idealizmini gizlemeye yarar. Aieti-
like gre kavramlar, bilimsel yasalar ve
kuramlar, aletlerden, durumu zecek a-
nahtarlardan, eylem taslaklarndan ba
ka bir ey deildirler (bu idealizm biimi
nin adn buradan almasnn nedeni de
budur). Bilmeyi organizmann yaamsal
bir ilevi olarak gren Aletilik, bilmenin
neminin onun nesnel dnyay yanstma
yeteneinde yattn yadsr; hakikate z-
nelci terimler iinde, belli bir durumda ba
arya yol aan ve bylece hakllk kaza
nan bir ey olarak bakar. Dewey ile kendi
sini destekleyenler, toplumsal snflarn
gerekliini kabul etmezler; genel ola
rak toplum, birey ve devlet gibi metafizik
soyutlamalara snrlar. Aleti ilerleme
kuramna gre, ilerleme, toplumun somut
hedeflere ulamas deil, hareket sreci
nin kendisidir. Aslnda, bu kuram, Bernste-
in'in nihai hedef hibir ey deildir, hare
ket her eydir yolundaki eski oportnist
slogann yeniden diriltir. Deweyin balca
izleyicileri (S. Hook, J . Childs, M. Mead),
Marxln sert kartlardr.
Alexander, Samuel (1859-1938) ngiliz
yeni-gereki filozof, idealist treyici ev
rim kuramnn kurucusu. Alexander, genel
grecelik kuramnn idealist yorumuna
bal kalarak, zaman-mekn Evren'in ilk
maddesi olarak alm, hareketle zdele
tirmitir. Buna gre, nceden kestirileme
yen bir dizi nitel srama, bu zaman-me-
kndan maddenin, yaamn, psykhenin,
nc sradan deerlerin, meleklerin
ve Tanrnn ardarda domasna neden ol
maktadr. Treyici evrime, yeniye ynelik
bir aba olarak baklan dnsel bir itepi
yol gstermektedir. Alexander'in gorieri
modern bilimle eliir. Balca yapt Spa-
ce, Time, and Deity (Mekan, Zaman ve
Tanrlk, 1920).
Alg Duyu-organlarn dorudan etkiyen
maddi dnyadaki nesne ve srelerin d
yapsal zelliklerinin duyusal imgesi. Alg,
duyumlara dayanr. Alglar'n snflandrl
mas, duyumlarn snflandrlmasyla rt
r. Bilmede en nemli Alglar grsel Alg-
lar'dr, sonra dokunsal, iitsel vb. alglar
gelir. Nesnelerin birok bakmlardan kendi
yaplarna gre ele alnmas, ak seik bir
imgenin oluturulmasna yardm eder. Al-
gnn olumasnn motor eleri, yetikin
lerde, minimuma iner (gzlerin hareketi).
Alglar, bilme srecinde u ilevi yerine
getirir; 1) D dnyadaki nesne ve sre
lerde barnan ayr ayr ilikileri yanstr. 2)
Benzerlik ve perspektiv yasalar uyarnca,
biimini, llerini, yzey dokusunu ve
mekndaki konumunu yanstarak (grsel
ve dokunsal A l glar), btnsel bir nesne
nin kendi evresinden ayrdadilmesine o-
lanak verir. 3) Nesnenin gzlemleneme-
yen br temel zelliklerinin (eer daha
nceden bu temel zellikler arasndaki ba
nty biliyorsak) bir gstergesi olarak i
grr. 4) Gzlemlenemeyen, ama kimi ba
kmlardan alglanan nesneye benzer br
nesnelerin modelleri olarak i grr. 5)
Karmak tasarmlar oluturmaya temellik
eder.
Algoritma 9. yzylda yaam Ortaasyal
matematiki el-Harzemnin adnn Latince
yazlndan gelen bir terim. Algoritma,
benzer tipteki tm sorunlarn zmn
verecek biimde, belli bir sra iine kon
mu bir ilemler sisteminin iletilmesine
15
ALIKANLIKLAR
ilikin kurallardr. Algoritmann en basit
rnekleri toplama, karma, arpma ve
blmeye, kare kk almaya, herhangi iki
doal say iin en byk ortak ly bul
maya vb. ilikin aritmetik kurallardr. Algo-
ritmadan genel tipte bir sorunu, rnein
deiik durumlarda btn bir snf iin kul
lanlabilecek bir sorunu zmede yararla
nlr. Algoritma, bir kurallar sistemi olarak,
biimsel bir karakter tadndan, Algorit
maya dayanlarak bir bilgisayar iin her
zaman bir program gelitirilebilir ve szko-
nusu sorun mekanik yoldan zlebilir.
Geni bir kme sorunun Algoritma yoluyla
zlmesi ve Algoritma kuramnn iletilii,
bilgisiyar teknolojisinin ve sibernetik'in ge
limesine bal, byk bir nem tar.
Alkanlklar Surekli yinelemelerin sonu
cunda otomatikleen eylemler. Alkanlk
larn psikolojik mekanizmas, dinamik ste
reotiple gsterilir. Hayvanlarn Alkanlk
lar bilind olup, kendilerini evreye u
yarlamalar srasnda oluur. nsann Al
kanlklarnn da byle bir mekanizmas
vardr. Bu Alkanlklar, somut, zgl du
rumlara karlk veren otomatik eylemler
dir. Kimi Alkanlklar pratik bir deer tar.
Ancak, bunlar, bilinli olmadklar srece,
bakasna aktarlamazlar. Alkanlklarn
en yksek biimi, insan Alkanlklar'dr;
bu Alkanlklar'n bilekenleri nceden
kavranr, bilinli olarak ayrdedilir ve Al
kanlklarn olumasna yol aan nesnel
durumun genel zelliklerine uygun de
cek biimde bir sistem iine sokulur. By
lece, insan, Alkanlklar' ve bunlarn ile
yilerini otomatik hale getirme sreci iin
de kendi eylemlerini bilinli olarak dene
timde tutma olanan elde eder ve gerek
tiinde eylemlerini kolaylkla dzene ko
yar. Alkanlklar, gerek d (motor Alkan
lklar), gerek i (otomatik zihinsel Alkan
lklar) olmak zere btn eylemlerde gr
lr. Alkanlklar, insann yaratc etkinlii
nin yalnzca bir sonucu olmayp, ayn za
manda bir kouludur da.
Alman deolojisi Karl Marx ve Friedrich
Engelsin 1845-46 yllarnda yazdklar,
Sol Hegeiciler'in idealizmini ve Feuerbach'
n maddeciliinin snrlln eletiren ilk
felsefi yaptlarndan biri. Kitap, Marx ve
Engels yaadklar srada yaynlanma ola
nan bulamam; ilk kez, 1932de, Sov-
yetler Birliinde ortaya kmtr. Burada,
Kutsal Ailede ele alnp ilenen dnce
leri daha da ileriye doru gelitiren, Marx
ve Engels, idealizmin ii snfna dman
snflarn ideolojisi olduunu gstermi
lerdir. Feuerbach maddeciliinin metafizik
niteliini ve gzleyici doasn eletirerek,
Marx ve Engels, tarih grlerinde Feuer-
bach'n bir idealist olduunu, dolaysyla
Sol Hegelciler gibi, onun da toplumsal ge-
limeninin itici glerini anlayabilecek
gten yoksun kaldn ortaya koymular
dr. Yapt, Stirnerin burjuva bireyciliinin
ve anarizminin olduu kadar, Karl Grn
ve Hess ile daha bakalarnn hakiki sos
yalizm ad verilen geri grlerinin de
rinden bir eletirisini de verir. Marx ve En
gels bilimsel komnizm kuramn gelitire
rek, ii snfnn kendi etkinliini toplum
sal gelimenin nesnel yasalarna dayan
drdn tantlarlar. Marx ve Engles, ii
snfnn burjuvaziye kar mcadelesini,
komnist devrimin baarsn ve komnist
sistemin kanlmaz olarak kurulmasn in
san iradesinden bamsz olarak ileyen
ekonomik yasalarn zorunlu bir sonucu o
larak grmlerdir. Yapt, maddeci tarih
anlaynn: Toplumsal-ekonomik oluum
larn, retici glerin, retim ilikileri'nin
(bu son terim o zaman daha kullanlmyor
du), toplumsal varlk ile toplumsal bilin
arasndaki ilikiliin, vb. ilk kez ayrntl bir
sergileniini verir. Yaptlarnda, Marx ve
Engels, o zamanlar ak seik biimlenmi
olan kendi dnya grlerini yoururlar.
Bu kitap, ii snfna dman ideolojilerin-
militan bir felsefi eletirisine rnek olutu
rur.
16
AMPRO
Ama Gsterilmekte olan abaya ilikin,
kafada tasarlanan sonu. Dolay ml bir g
dlenme olarak ama, insann eylemlerine
yn verir ve onlar denetim artnda tutar,
insan iradesinin bal bulunduu bir i
yasa olarak insan etkinliini kendinde ta
r. Ama, insan bilincinin etkin yann gs
termekle birlikte, nesnel yasalarla, d dn
yann gerek olanaklaryla ve znenin ken
disiyle uygunluk iinde olmak durumun
dadr. zgrlk ve zorunluluk arasndaki
diyalektik iliki, insann akl etkinlii ala
nnda kendini aka gsterir. Ama, an
cak kendisinin gereklemesi iin gerekli
aralar var olduu anda gereklii dn
trebilecek bir g haline gelir. Amalar,
uzak, yakn ve dorudan, genel ve zel,
ara ve nihai amalar olarak snflandrlabi
lir.
Ampirik Sosyoloji Modern burjuva sosyo
lojisinde toplumsal yaamn zel yanlarn
ele alan ve onlarn betimlenmesiyle ura
an balca eilimlerden biri. 2. Dnya Sa
va srasnda, zellikle sonrasnda en ok
da ABD'de (A. Lundberg, S. Dodd, Mayo
vb.) yaygnlk kazanmtr. Toplumsal fe
nomenlerin somut sosyolojik aratrmalar
yoluyla tek tek incelenmesi, yasalar do
rultusunda gelien bir olgu olarak toplumu
ele alan bilimsel bir kurama dayal olduu
srece, bilime nemli bir katk haline gelir.
Ancak, Amprik Sosyoloji'nin szcleri,
toplumun gelimesinin nesnel yasalarn
reddederler, toplumsal fenomenlerin z
ne inmekten geri kalrlar, toplumu ayr ayr
toplumsal fenomenlerin mekanik bir topla
m olarak grrler, yalnzca birbirinden
farkl etkenler arasndaki ilintiyi aratrarak
bu toplumsal fenomenleri tanmlamaya
alrlar. Ampirik Sosyoloji, u yntemleri
uygular: Soru denekleri, grmeler, ista
tistiksel malzeme ve matematiksel aralar
(rnein, kme kuram, oyun kuram). An
cak tm bu yntemler, gvenilir bir meto
dolojik temelden, bir btn olarak toplum
sal srelerle ilgili bir bilimsel kuramdan
yoksundur. Amprik Sosyoloji, kent sosyo
lojisi, kr sosyolojisi, aile sosyolojisi, sanayi
sosyolojisi, reklam sosyolojisi, kitle iletiim
aralar sosyolojisi vb., tek tek alanlardaki
sonulara dayal toplumsal aratrmalarn
ayrmlannda kendini belli eder. Ampirik
sosyoloji incelemeleri ounlukla, sm
ry gizlemek ve yoaltmak, kr ykselt
mek ve sava hazrlklarna bir adm atmak
iin egemen evrelerce kulanlr. Kimi bur
juva sosyologlar, Ampirik Sosyoloji'deki
bunalmdan szederek, Ampirik Sosyolo-
jinin snrlarn ama abas iinde, zaman
zaman Marx yntemlere ynelirler. Kimi
leri de, gnmzn en ivedi sorunlarn
zebilmek ve tarihsel maddecilie kar
koyabilmek in kapsaml sosyolojik ku
ramlara el atarlar. Ancak, btn bu tr
giriimler baarszlkla sonulanmaktadr.
Ampirio-Kritisim (deneyim eletirisi, ya
da Machclk) Avenarius ile Mach tarafn
dan kurulmu znel idealist bir eilim.
Dnce tasarrufunu (bak. Dnce Ta
sarrufu lkesi) bilginin temel yasas olarak
gren Ampirio-Kritisizm, deneyim anlay
n, a priori tamalglar. sayd madde
(cevher), zorunluluk, nedensellik vb. kav
ramlardan arndrr; bunlar, Ampirio-Kri-
tisizm'e gre, yanl olarak deneyim iine
alnmaktadr. Temel-egdm retisini,
yani zne ile nesne arasndaki ayrlmaz
bant retisini ortaya atyla, Ampirio-
Kritisizm, znel idealist bir sisteme dn
mtr. Ampirio-Kritisizm, felsefede yal
nzlk terimi istemi klna brl olarak,
Berkeley ile Hume'un retilerinin yeni
den diriltilmesi olmutur. Ampirio-Kriti
sizm, fizikteki bunalmla, fiziki idealizm'le
bantlyd. Ampirio-Kritisizm'i Materya
lizm ve Ampirio-Kritisizm yaptnda eleti
rerek, Lenin, bu felsefi eilimin gerici top
lumsal roln, inanclkla bantsn gs
termitir. Ampirio-Kritisizm, pozitivizm'in
bir eidi (ikinci pozitivizm) olarak yer
almtr. Ampirio-Kritisizmin szcleri ara
17
AMPRO
snda Avenarius ile Machn yansra, J .
Petzoldt, F. Adler, Bogdanov ve Bazarov
da vardr, Ampirio-Kritisizmin anti-meta-
fizik retisi, yeni-pozitivizm tarafndan
srdrlmtr.
Ampirio-Monizm Bogdanov tarafndan
kendi felsefesine verilen ad, ampirio-kri-
tisizmin ya da Machcln bir eidi. Am-
pirio-Monizm, Mach'n deneyim eleri
nin (yani, duyumlarn) yanszlna ilikin
znel-idealist grne dayanr. Bogda-
nov'un grlerine gre, Avenarius ile
Mach'n felsefesi dalisttir, nk bu fel
sefe bireysel deneyimin fiziksel ve psiik
elerini birbirinden bamsz olarak al
maktadr, oysa deneyimin moniste yo
rumlanmas gerekir Bogdanov'un kuram
nn ad, ampiro monizm de buradan ge
lil. Ampirio Monizm'e gre, her ey, (duyu
verilerinin bir btnsellii olarak, yani ide
aliste anlalan) dzenlenmi deneyim
dir. Fiziksel, yani nesnel dnya, toplumsal
ve kolektif olarak rgtlenen deneyimdir;
fiziksel dnyann btnsel bir paras olan
psiik dnya ise, bireysel olarak rgtle
nen deneyimdir Ampirio-Monizme gre,
(insan ve insan bilincini de iine alan)
mekn, zaman ve nedensellik bayla,
Evren, gerek rgtlenme biimi, gerek de
recesi bakmndan birbirinden farkl e
karmaalarnn kesintisiz bir zincirini olu
turur. Psieyi enerjizm asndan zm
leyen Ampirio-Monizm, organizmann ken
disini evresine biyolojik olarak uyarlama
sna asli bir nem tanr. Ampirio-Monizm,
toplumsal varlk ile toplumsal bilin aras
na bir eitlik izgisi ekerek, tarihte idealiz
mi savunur. Ampirio-Monizm, Plehanov
tarafndan olduu kadar, Materyalizm ve
Ampirio-Kritisizm adl yaptnda da Lenin
tarafndan eletirilmitir.
Ampirio-Sembolizm idealist Yukevi ta
rafndan kendi ampirio-kritisizm trn
adlandrmak iin kulland terim. Ampiri-
o-Sembolizmin ana dncesi, (hakikat,
varlk, z vb.) kavramlarn sembollerden
baka bir ey olmadklar ve gerek hibir
eyi yanstmadklar dncesidir. Bu d
nce, rnein maddenin mantksal bir
sembolden baka bir ey olmadn sa
nan Poincar ile Machtan alnmtr. Yu
kevi, nesnel dnyann ampirio-sembolle-
rin (yani, idealiste yorumlanan deneyime
ilikin sembollerin) bir toplamndan baka
bir ey olmadn tantlamaya alyordu.
Yukeviin ne srdne gre, u ya da
bu semboller sisteminin seimi, deneyimle
ilgili yoruma baldr (burada pragmaclk
ile uzlamaclkn Ampirio-Sembolizm s
tndeki etkisi aka grlr). Materyalizm
ve Ampirio-Kritizismde, Lenin, Ampirio
Sembolizmin, d dnyay ve d dnya
nn yasalarn yalnzca insann bilme gc
nn sembolleri olarak gren bir tr znel
idealizm olduunu ortaya koymutur.
Ampirizm Bilgi kuramnda bir reti; bu
retiye gre, bilginin biricik kayna du
yusal deneyim olup, tm bilgi, deneyime
dayaldr ve deneyim yoluyla elde edilir.
dealist Ampirizm Ifierkeley, Hume, Mach,
Avenarius, Bogdanov, modern mantk
ampirizm), deneyimin altnda nesnel dn
yann yattn yadsyarak, deneyimi du
yumlarn ya da tasarmlarn toplamyla s
nrl klar. Maddeci Ampirizme (F. Bacon,
Hobbes, Locke, Fransz 18. yzyl Madde-
cilarine) gre, duyusal deneyimlerin kay
na, nesnel olarak varolan d dnyadr.
Ancak, Ampirizm ile aklclk arasndaki te
mel kartlk, bilginin kkeninden ya da
kaynandan ileri gelmez: kimi aklclar da,
daha nce duyularda verili olmayan hibir
eyin aklda varolamayacan kabul eder
ler. Ana anlamazlk noktas, Ampirizimin
bilginin genel ve zorunlu karakterini akl
dan deil, ama deneyimden tretmesidir.
Aklcln etkisi altnda (Hobbes ve Hume
gibi) kimi ampiristler, deneyimin bilgiye
hibir zorunlu ve genel anlam veremeye
cei sonucuna varmlardr. Ampirizmin
kusurlar unlardr: Duyusal olarak bilme
ANARZM
nin, deneyimin rolnn metafizik biimde
abartl, bilgide bilimsel soyutlama ve ku
ramlarn rolnn kmsenii, dnce
nin grece bamszlnn ve etkin rol
nn yadsn.
Anaerkililik lkel-komnal sistem'de bir
kabile rgtlenim biimi; burada kadn,
toplumsal retimde (gelecek kuaklarn
yetitirilmesi, komnal ekonomik ynetim,
gibi ilerde) ve gentil topluluun yaamn
da (ilerin yrtlmesi, yeler arasndaki
ilikilerin, dinsel trenlerin vb, dzenlen
mesinde) baskn bir rol oynar. Aile ilikileri
alannda, Anaerkililik, anayersellikte (er
keklerin gentil topluluk aileleri iine giriin
de) ve anasoylulukta (soyun analkla ge
mesinde) kendini aa koyar. Modem bi
lim, Anaerklilikin insan topluluklarnn t
mnde varolmadn saptamtr. Kimi bil
ginlerin kansna gre Anaerkillik, ilkel-ko
mnal sistemin gelimesinin zel bir evre
si deildir.
Anaksagoras, Klazomenalli (Kk Asya
Z.. 500-428) Yunanl filizof, kararsz
maddeci, kleci demokrasinin ideologu.
Tanrtanmazlkla sulanm ve lme
arptrlmsa da, Atina'y terkederek yaa
mn kurtarmtr. Anaksagorasa gre, da
ha sonra benzer paralar olarak tannan
maddenin ana eleri sonsuz nitel eitli
likteydi ve varolan tm eyler bunlarn bi
leiminden olumutu. Temel parackla
rn biraraya gelmelerini ve blnmelerini
salayan itici g ise, kendisinin en ince
ve en arnm cevher olarak grd no
usdu (anlk). Anaksagoras'n kozmogoni
si, gkyz cisimlerine ilikin sistemlerin,
cevherlerin en ilk kaotik karm iinden
bir evrinti hareketi sonucunda ortaya
kardklarn ne srer.
Anaksimandros, Milletli (Z.. 610-546)
Eski Yunanl maddeci filozof, kendiliin
den diyalektiki, Thales'in rencisi; bu
gne kalmayan Doa stne adl, Yunan
ca ilk felsefi yaptn yazar. Anaksimand-
ros, apeiron olarak grd ana ilkeyi
ya da her eyin ilk balangcn, arkhe (il
ke) kavramn ortaya atmtr. Anaksimand-
ros'un kozmogoni kuram, yass bir silindir
biimindeki Dnyay Evren'in merkezine
koyar. gkyz halkas, gne, ay ve
yldz halkalar Dnyay evrelemitir. Ev
rim dncesini tarihte ilk ele alan Anaksi
mandrostur; Anaksimandrosa gre, tm
br hayvanlar gibi, insan da balktan t
remitir.
Anaksimenes, Milletli (Z.. 588- 525) Es
ki Yunanl maddeci filozof, kendiliinde
diyalektiki, Anaksimandrosun rencis,
Anaksimenesin kuramna gre, tm ey
ler, ilk maddeden, havadan trer ve yine
ona dner. Haya, sonsuz, ncesiz-sonra-
sz ve devingendir. Yoaldnda nce bu
lut, sonra su, sonra da yeryz ve kara
oluur; seyreldiinde ise atee dnr.
Burada, Anaksimenes, nicelikten nitelie
gei dncesini dile getirir. Hava her
eyi kuatr, ruhtur, Evren'deki sonsuz
dnyalarn ortak ortamdr. Anaksimenes,
yldzlarn ate olduunu, ancak ok uzak
ta olduklar iin scaklklarn duyamad
mz dnmtr (Anaksimandros, yldz
lar gezegenlerden daha yakna koymu
tu). Anaksimenesin ay ve gne tutulma
lar stne aklamas bilimsel doruya ya
kn olmutur.
Analitik ve Sentetik bak. zmsel ve
Bireimsel.
Analiz ve Sentez zmleme ve Bireim.
Analoji bak. Benzetirim.
Anarizm Her trl otoriteye ve devlete
kar olan ve kk mlkiyet sahiplii ile
kk kyllk ekonomisini geni apl
retime dayal toplumun ilerlemesinin kar
19
ANKOV
sna koyan bir kkburjuva toplumsal-
siyasal eilim. Anarizm'in felsefi temelleri
bireycilik'te, znelcilik'ie ve iradecilik'te
yatar. Anarizmin ortaya k, Schmidt
(Stirner), Proudhon, Bakunin gibi dnr
lere bal olup, bu kiilerin topyac ku
ramlar, Marx ve Engelsin yazlarnda e-
letirilmitir. Anarizm, 19. yzylda Fran
sa, talya ve Ispanyada yaygnlk kazan
mtr. Anarizm, smrye kar genel
szlerden teye gitmedii gibi, smr
nn nedenlerine ilikin bir anlay ile sos
yalizme ulamann bir arac olarak snf
mcadelesi anlayndan da yoksundur.
Anaristlerin, iktidarn ii snfnca ele ge
irilmesini yadsmalar, nesnel adan ii
snfn burjuvazinin politikasnn buyruu
na vermeye yarar. Anarizme kar mca
delede en nemli iki sorun, devrimin dev
let karsndaki tutumu sorunu ile devlet
konusundaki tutumu sorunudur. Anarist
ler, devletin dorudan ortadan kaldrlma
sn isterler, ii snfn devrime hazrlama
da burjuvazinin devlet kurumlarndan ya
rarlanma olanan kabul etmezler, devle
tin sosyalist yeniden kurulmann bir arac
olarak roln yadsrlar. 1917'den sonra,
Anarizm, kar-devrimci bir eilime b
rnm, ksa sre sonra da mrn ta
mamlamtr. Anarizm'in Ispanya'da
1930 larda belirli bir etkisi olmutur. 2.
Dnya Sava'ndan sonra, komnist Anar
izm (Kropotkin) ad verilen Anarizm d
nceleri, Dou Asya'da ve Latin Ameri
kada belli bir yaygnlk kazanmtr. Kapi
talist lkelerde birtakm genlik hareketle
rinde de (Yeni Sol), anarist eilimlere
rastlanmaktadr.
Anikov, Dimitri Sergeyevi (1733-1788)
Rus eitimci, filozof; 1761 'den sonra Mos
kova Universitesi'nde matematik, mantk
ve felsefe retim grevlisi; dinsel inan
larn doal kkeni sorusunu ortaya atan
Rassuzhdeniya iz naturalnoi bogoslovii o
naale i proisshestvii naturainogo bogo-
poitaniya (Tanrya Doal Tapnmann
Balangc ve Kkeni stne Doal Teoloji
Asndan Bir Sylev, 1769) adl yaptn
yazar. 18. yzyl Fransz aydnlatmaclar
gibi, Anikov da, dinsel inanlarn, geli
menin barbar evresinde ortaya ktn
gstermitir; bu evre insanlarn kendilerini
saran doa fenomenlerini aklama g
cnde olmadklar ve kendilerine anlal
maz grnen her eyi doast glere
yorduklar bir geliim evresi olup, cehalet,
korku ve hayalgcnden kaynaklanr. A-
nikov, birtakm ncil efsanelerini gln
drm, bu yzden de gerici retim
yeleri ile kilise tarafndan eziyete uraltl-
mtr. Anikov, u gibi felsefe yazmalar
da kaleme almtr; Slovo o svoistvakh poz-
naniya eloveeskogo... (nsan Bilgisinin
Temel zellikleri stne Bir Deneme...,
1774), Annotationes in logicam, metap-
hysicam et cosmologiam (Mantk, Metafi
zik ve Kozomoloji stne Notlar, 1782).
Anikov, bilgi kuramnda maddeci duyum
culuk dncelerini gelitirmi, Descar
tes, Leibniz ve Wolff'un izdalarnca des
teklenen doutan dnceler idealist ku
ramn eletirmitir. Ancak, Anikovun
maddecilii kararl olmam, deizm klfna
brnmtr. Anikov, Wolffcularin ncel
dzen kuramn eletirmekle birlikte, ruhun
lmezlii olanan kabul ediiyle dine
dnler vermitir.
Animizm nsanlarn ve hayvanlarn ya
amlar stnde izler brakt ve d dn
yadaki nesne ve fenomenler stnde etki
de bulunduu sylenen ruha ve tinlere
inan. Animist dnceler ilkel toplumda
ortaya kmtr. Animizim'in ortaya k
nn balca nedeni, retici glerin son
derece dk dzeyde gelimesi, buna
bal olarak ok kk bilgi birikimi ve
insann kendisine yabanc ve giz dolu ge
len en temel doa glerine kar kama
y olmutur. Toplumsal gelimenin belli
bir evresinde doa glerinin kiiletiril-
20
ANT
mesi, bu glere egemen olmann bir bii
miydi. Animiste kavraylar, daha sonraki
dinlerin temelini oluturmutur; ilke olarak,
animizm, tm dinlerin bir parasdr.
Anlklk Bilmeyi anlk yoluyla ne ka
ran ve bilmeyi metafizik yoldan duyusal
bilgi ile pratikten ayran bir felsefi reti.
Anlklk, aklclk'a yakn der, ilka fel
sefesinde, Anlklk; Eleallar ile Platoncu-
lar tarafndan temsil edilmitir. Yeni felse
fede, anlklk, duyumculukun tekyanll-
na kar olmu; Descartes ve dekartlar
ile bir lde Spinozaclk tarafndan tem
sil edilmitir. Modern burjuva felsefesinde,
bilinemezcilik'in derin izlerini tayan An
lklk, mantk potivizm tarafndan savu
nulmaktadr. Diyalektik maddecilik ise, du
yusal bilgi ile anlksal bilginin birliini ka
bul eder (bak. Bilme, Teori ve Pratik).
Anselmus, Canterburyli (1033-1109)
Teolog ve filozof, erken isklastik. Ermi
Augustins gibi, Anselmus da, inann akl
dan nce geldiini dnmtr; insan
anlamak istiyorsa, nce inanmaldr; ama,
inan akla dayandrlamaz. Anselmusa g
re, Hristiyan dogmalar tartlmaz doru-
- lardr; ancak, Anselmus, bu dogmalarn
inanl kiinin inann glendirecek do
rultuda, aklc biimde anlalmas gerekti
ini dnr. Bylece, Anselmusun akl
cl inanclka balar. Tmeller stne
tartmada, Anselmus, ar gerekiliin
(bak. Gerekilik, Ortaada) szcl
n yapm; Tanrnn varl stne onto-
lojik tant (bak. Tanrnn Varlnn Tant)
gelitirmitir.
Ansiklopediciler Encyclopdie, ou Dicti
onnaire raisonn des sciences, des arts et
des mtiersyi (Ansiklopedi, ya da Bilimler,
Sanatlar ve Zanaatlar Szl, 1751-80)
derleyen ve kaleme alanlar. Bu yapt, 18.
yzyl sonunda Fransz burjuva devriminin
ideolojik ynden hazrlannda byk bir
rol oynam, ann bilimsel baarlarnn
sistemli bir zetini yapmtr. 1772ye ka
dar, dAlambert'm yardmclnda, Dide
rot, Encyclopedienin banda bulunmu
tur. br Ansiklopediciler, Montesquieu,
Rousseau, Voltaire, Helvtius, Hoibach't\r.
Encyclopdie'nin maddeci dnrleri,
feodal ideolojiye kar en kararl biimde
savamlar; en lml yeleri de iinde, tm
Ansiklopediciler, Kilise'nin bilime karma
sna kar karak, kendilerini toplumsal
ilerlemenin savunucular olarak ilan etmi
ler; despotizmi eletirerek, kiinin snfsal
olarak ezilmekten kurtarlmasn savun
mulardr.
Anti-Dhring Engelsin Herrn Eugen Dh-
rings Umvlzung der Wissenchaft (Bay
Eugen Dhring'in Bilimde Devrimi) adl ya
ptnn tarihteki ad; yapt, Marxln
bilekeninin youn bir biimde sergilenii
ni ierir: 1) Diyalektik ve Tarihsel Madde
cilik; 2) Ekonomi Politik; 3) Bilimsel Kom
nizm Kuram. Engels, bu yapt, grleri
gen Alman Sosyal-Demokrat Partinin
birtakm yelerince desteklenen ve kk-
burjuva bir kuramc olan Dhring'in sald
rlarna kar Marxl savunmak iin ka
leme almtr. Marx Anti-Dhringi yazma
lar halindeyken okumu, ekonomi politiin
tarihi stne olan paray (Blm II, Para
X) yazmtr. Bu yazmalar, 1878'de kitap
halinde yaynlanm ve ayn yl yasaklan
mtr. Anti-Dhring blmden oluur:
Felsefe, Ekonomi Politik ve Sosyalizm. Su
nuta, Engels, felsefenin geliimini betim
leyerek, bilimsel komnizmin ortaya k
nn kanlmazln tantlar. Blm I, diya
lektik ve tarihsel maddeciliin ana izgile
rini verir, felsefenin temel sorusuna mad
deci bir yant getirir; dnyann maddeci
doasn, dnyay bilme'nin temel yasala
rn, tm varlklar ile madde ve hareketin
birliinin bir biimi olarak zaman ve me-
kn postulalatrr. Anti-Dhring, madde
nin hareket biimlerini ve bilimlerin snf
21
ANT
landrlmas'n ele alr. Engels, diyalektik'-
in, diyalektiin temel yasalarnn ve diya
lektik mantk ile biimsel mantk arasndaki
ilikinin betimleniine de olduka geni bir
yer ayrr. Anti-Dhring, doabilimdeki -
nemli sorunlar: Darwin kuramn, organik
hcrenin rol ve yaamn doasn, Kant
n kozmogonik varsaymn, diyalektik
maddecilik asndan inceler. Engels, ah-
lak, eitlik', zgrlk ve zorunluluku da
burada incelemitir. Blm llde, Engels,
Dhring'in ekonomi politika stne gr
lerini eletirmi, ekonomi-politiin ana ko
nusunu ve yntemini tanmlanm, Marx'in
meta ve deer, art-deer ve sermaye,
toprak rant, vb. kuramnn anaizgilerini
vermitir. iddet kuramn eletirerek, eko
nominin toplumun gelimesinde belirleyi
ci roln gstermi, zel mlkiyetin ve s
nflarn kkenini aklamtr. Blm III, bi
limsel komnizm kuram ve tarihi stne
parlak bir deneme olup, bilimsel komniz
min topyac sosyalizm karsndaki tutu
munu aklar, toplumun komniste d
ntrlmesinin yollarn derinden temel
lendirir; sosyalizme ve komnizme ilikin
kimi sorulara: Sosyalizm ve komnizmde
retim ve dalma, devlet ve a/eya, eiti
me, kent ile kr, kafa emei ile kol emei
arasndaki kartln kaldrlmasna ilikin
Marx kuramn anaizgilerini izer.
Anti-Dhring, bilimsel dnyagrnn
ve devrimci ii snfnn karlarnn kararl
savunuluunun bir rneini oluturduu
kadar, bilimde arptma ile siyasette opor
tnizm karsnda Marxln yerinin dol-
durulamazlnn da bir rneini oluturur.
Engels'in kitab, gerek diyalektik ve tarih
sel maddeclii incelemenin temel bir kita
b olarak, gerekse burjuva ideolojisine ve
Marxlktan her trl sapmaya kar e-
mekilerin mcadelesinde bir ideolojik si
lah olarak gnmzde de byk bir deer
tar.
Antl-Komnizm Gnmzde emperyalist
gericiliin balca ideolojik ve siyasal sila
h. Ana ierii, sosyalist sistemi karalamak,
komnist partilerinin siyasetini ve hedefle
rini, Marx-Leninci kuram arptmak, ka
pitalizme aktan vgler dzmektir. Anti-
komnizm, her eyden nce, SSCB ile -
br sosyalist lkelerdeki ekonomik siste
min sosyalist doasnn yadsnmasnda,
sosyalist lkeler ekonomisinin devlet kapi
talizmi gibi sunulmasnda kendini gsterir;
siyasal alanda, Anti-komnizm, Sovyet
totalitarizm!, insan haklarnn inenme
si ve dnya komnizminin saldrgan do
as stne karalayc yaktrmalar ie
rir; ideolojik alanda ise, sosyalizmde d
ncenin standartlatrlmasna ilikin uy
durmaca savlarn yinelenmesidir. Olgula
rn bu gibi arptl, toplumsal ilikilerin
sosyalizmde insanilikten kt, insann
birtakm liderlik hedeflerinin baarya u-
lamasnn bir arac haline geldii ve bilim
sel komnizm programnn topik oldu
u yolundaki anlayla talandrlr. Burju
va dncesini saran komnizmden nef
ret, komnizm korkusundan, toplumsal i-
lerleme korkusundan ileri gelir. Anti-ko-
mnist kitle propagandasnn amac, dev
rimci hareketi felce uratmak, komnizm
ideallerine gvensizlik tohumlan ekmek,
gnmzn tm gerek demokratik hare
ketlerini gzden drmek ve ezmeye a
lmaktr. Anti-komnizm yalnzca bir d
nceler btnl olmayp, ayn zaman
da, emperyalist devletlerdeki en gerici
evrelerin gncel siyasal izgisidir de.
Antimon! bak. atk.
Antisthenes, AtinalI (Z.. 435-370) Sok
ra fes'in rencisi, Sokratesci dnceyi
gelitiren ve yalnzca bireysel eylerin bil
gisini gerek bilgi olarak gren kynikler
okulunun kurucusu. Antisthenes, Platon-
un idealar kuramn (birbirinden bamsz
ca varolan genel kavramlar olarak) eletir
mi ve yalnzca bireysel eylerin varoldu
22
ANTROPOGENESS
unu ne srmtr. Antisthenesin, tm
baarlaryla birlikte uygarl kynike ele
tirmesi, kiinin en asli gereksinimlerle ken
dini snrlamas iin arda bulunmas,
toplumsal zmre ve snf ayrmlarndan
nefret etmesi ve bunun bir sonucu olarak
o gnk toplumdaki demokratik elerle
birlik iinde olmas byk nem tar.
Antitez elikinin gelimesindeki bir ev
reyi dile getiren bir kategori; tpk ayrm
gibi, Antitez de dsal ve isel olabilir. D
sal Antitez, kendi aralarnda hibir isel
bant olmamakla birlikte, kimi ortak te
mel zellikler ve izgiler tayan yanlarn,
nesnelerin ya da srelerin birbiriyle en
arsndan benzemezliidir. rnein, si
yah ve beyaz, iki ayr masa, renk olarak
birbirinin kart olup, masa olarak varol
malar iin hibir zorunlu banty olutur
maz. Dolaysyla, bu onlarn dsal antitez-
idir. (isel ayrm gibi) isel Antitez ise, bir
birinin kart yanlar, nesneler ve sreler
arasndaki isel, zorunlu bantnn, yani
isel birliin varolmasn nkoar. Dsal
Antitez ve ayrmlar, isel Antitez ve ayrm
larn ngerekleri olup, bu isel Antitez ve
ayrmlar, kendi dsal yanlaryla bantlar
olmakszn varolamazlar. Antitez, ayrm
dan ok, elikinin gelimi bir evresidir.
Ayrm evresinde eski ve yeni birlikte varo
lurken, Antitez evresinde bunlar ou kez
birbirini olumsuzlar.
Antonovi, Maksim Alekseyevi, (1835-
1918) Rus maddeci filozof, yaymc, de
mokrat; ernievski ve Dobrolyubov'tn
evresinden. ada Felsefe (1861), i-
ki Tip ada Filozof (1861), Hegel Fel
sefesi (1861), Doa Glerinin Birlii
(1865) gibi yazlar, Sovremennik (a
da) dergisinin yaymclarnca da destek
lenen maddeci grleri dile getirir. Anto
novi, Kant'm apriorizmini ve bilinemezci
liini, Hegelcileri (Strahov ile ierin'i),
Grigoryevin Schellingciliini, Yurkevi ve
Gogotski'n'm dinsel, idealist grlerini,
Slavclk kuramlarn ve Lavrov ile Mihay-
lovsk'nin ekletizmini eletirmitir. Feur-
bach ile ernievski'rim ilemi olduklar
antropolojik ilke temelinde, Antonovi, e-
meki halkn yaam koullarnda ilerleme
nin salanmasn, okuma yazmann yay
gnlamasn, siyasi zgrlklerin verilme
sini istemi; liberalizme kar mcadelede,
Rusyadaki toplumsal sistemde kkl de
iikliklerin gerektiini gstermitir. erni-
evski'nin estetik kuramnn szcln
yapm ve sanat iin sanat kuramn e-
letirmitir. Sovremennik'in yaynnn dur
durulmasndan sonra (1866), Antonovi,
maddecilii ve doabilimlerini sreli ya
ynlarda yaymay srdrm, bu ama iin
de doabilimindeki baarlardan (See-
novun, Darwinin yaptlarndan) yararlan
mtr. 1896da, Charlz Darwin i yego teori-
ya (Charles Darwin ve Kuram) adl kitab
yazmtr. 1909da yazarlarn vekhizmme
kar km, 1860lar (ernievski ile br
lerinin) edebiyat eletirisi geleneinin ye
niden yaatlmas iin arda bulunmu
tur. Antonovi, zaman zaman kendi ret
menlerinin anlaylarn basitletirerek ka
balatrm; grleri, devrimci demokrat
larnki kadar kararl olmamtr. Maddecili
i ise, kurgusal ve matefizik kalmtr. An
tonovi, Marxla yaknlk duymu ol
makla birlikte, Marxl anlamamtr.
Toplumsal-siyasal ve edebi etkinlikten ya
va yava ekilerek kendini doabilimleri-
ne vermitir.
Antropogenesis Toplumsal bir varlk ola
rak insann ortaya kmas ve gelimesi.
Darwin, Huxley, Haeckel, insann nc
zamandaki insans maymundan geldiini
gstermilerdir. Engelsin gsterdii gibi,
Antropogenesisi harekete geiren g, il
kel insann zgl toplumsal balarn, kl
trn yaratan ve insan gvdesini biim
leyen toplumsal emek olmutur. Byle bir
ey, insann tanrsal kkenine ilikin din-
se, idealist mithoslar rtmektedir. nsa
23
ANTROPOLOJ ZM
nn ortaya k ve gelimesi, evrelere ay
rlr. lk evre, Astralopithecus'tan (insann
en yakn atasndan, be milyondan ok yl
nce yaam Gney Afrika fosil maymu
nundan) sr halinde varolua, et ve oto-
burluk ile (av ve avdan yararlanmak iin)
alet olarak doal nesnelerin kullanlmas
na, sonra da bunlarn dzgn hale getiril
mesine geite grlr. Buysa, ikinci evre
yi, sistemli olarak kaba ta, kemik ve eitli
biimlerde tahta gereler yapan, toplu hal
de hayvan avlayan ve atei kullanan An-
tropogenesisin ilk evresinin temsilcilerin
den (en eskil insandan, Pithecanthropus
ve Sinanthropusdan) ilk sr insannn or
taya kn hazrlamtr. Bunlarn soyun
dan gelen Palaeoantropus ya da Nean
derthal adam, daha karmak aletler yap
m, ilk yapay yaplar kurmu ve atei elde
etmitir. Toplumsal retimin ortaya k,
bilincin ve konumann domasna yol a
mtr. nsann oluumu y zbinlerce yl sr
mtr (Gney Dou, Gney ve nasya'-
da ve Afrikada). nc evre, ilk sr
insannn ilk topluma, Neanderthal adamn
da modern adama dnmesi, 35.000-
40.000 yl nceye rastlar.
Antropolojizm nsan doann en yetkin
rn sayan, insann tm retici glerini
insann bedensel ilevlerinin organik birli
ine balayyla, insana ilikin bilgiyi yine
onun kendi srlarnn anahtar olarak gren
Manclk-ncesi maddeciliin tipik bir iz
gisi. Burada, insan ile doann birlii, ide
alist insan anlayna ve beden ile ruhun
birbirinden daliste ayrlna kar vurgu
lanmaktayd. 17. ve 18. yzyl maddecili
inde, antropolojizm, feodal toplumsal sis
temin ve dinin insann gerek doasyla
uyumadn gsteriiyle, burjuva dev
rimden yana kantlardan biri olmutur. An
tropolojizm, Marxlk-ncesi maddecilik
te yatan kusurlar tar, bunlardan balca-
8i, insann toplumsal doasn ve bilincini
anlayamam olmasdr. Antropolojizm,
tm gerek insan izgilerine ve nitelikleri
ne, genel olarak insanda yatan, yani insan
etkinliinin ortaya kp gerekletirdii ta
rihsel iletiim biimlerinden kopuk soyut
lamalar olarak bakar. Antropolojizm, asln
da, insann inceleniine biyolojik bir yakla
mda kendini belli eder. Bu gibi bir yakla
msa, kanlmaz olarak, tarih anlaynda
idealizme varr, nk insanlarn amal
etkinliklerinin bir sonucu olarak ortaya
kan toplumsal fenomenler, burdatek ba
na doal bireylerin znel psikolojik yn
leriyle aklanmaktadr. Antropolojizm, Fe
uerbach ile ernievski'nin yaptlarnda
tam olarak gelitirilmitir; Antropolojizm'in
kimi ynleri ernievski'nin gereklik kar
sndaki devrimci tavr dolaysyla alabil
mitir. Modem burjuva felsefesinde, Antro
polojizm, nesnel dnyay insann kendi
doasndan treyen bir ey olarak gren
eitli idealizm biimlerine temellik eder.
Antropolojizm, felsefede (varoluuluk,
pragmaclk, yaam felsefesi, felsefi antro
poloji), sosyolojide (antropososyoloji,
Toplumsal-Darwincilik), hatta psikolojide
(bak. Freudculuk) birok eilimin bileken
bir parasn oluturur.
Antropomorfizm insan biimini ve insana
zg izgileri d doa glerine ykleye
rek, mithossal varlklara (tanrlara, tinlere
vb.) balamak. Ksenophanes, Antropo
morfizmi dine zg bir ey olarak grm
tr; Antropmorfizmin dindeki nemi ise,
en tam olarak ve en derininden Feurbach
tarafndan aa konmutur. Antropomor
fizm, animizm'le ve totemcilikle bantl
olup, modern dinlerde de gze arpar;
Msimanlk'ta ve Yahudlik'te rtk bir bi
imde yer alr. 18. yzylda, dini antropo-
morfik kavraylardan temizleme giriimle
ri olmutur (bak. Deizm, Teizm). Antropo
morfizm, birtakm bilimsel kavramlar (r
nein, g, enerji vb.) iin de tipiktir. An
cak, bu semantik Antropomorfizm, bu
kavramlarn nesnel ieriini darlamaz.
Antroposoli Gizemci bir kuram, teosofi'-
24
A POSTERIORI
nin bir eidi. Antroposofi, Pythagorasclar
ile yeni-Platoncu gizemcilikten, gnosti-
sizm, kabalizm ve ak-masonluk ile Al
man doa felsefesinden alnma dinsel ve
felsefi dncelerin bir toplamna dayanr.
Antroposofinin ana zellii, ancak gizem
sel yoldan akla kavuan insan doas
nn tanrsallatrlmasdr. Antroposofi, 1.
Dnya Sava arifesinde, Alman okltisti R.
Steiner (1861-1925) tarafndan kurulmu
tur. Antroposofi, Federal Alman Cumhuri
yeti ile ngiltere ve ABD'de hl geerlidir.
Antropososyoloji Sosyolojide antropolo
jik olgular arptarak, bireylerin ve birey
gruplarnn toplumsal konumu ile insann
anatomik ve fizyolojik temel zellikleri
(kafatas ls ve biimi, boy, sa rengi,
vb.) arasnda dorudan bant kurarak,
toplumsal fenomenleri bu adan in
celeyen bir kuram. Antropososyoloji,
Aryan rkn daha yksek, aristokrak rk
olduu ve soyluluk ile burjuvazinin bu rka
girdii sonucuna varmak iin J .
Gobineuanun (1816-82) sahte-bilimsel
kuramn benimseyip gelitiren G. V.
Lapouge (1854-1936) tarafndan kurul
mutur. Lapouge, snf mcadelesini, rklar
arasndaki mcadele olarak, iilerin kur
tulu hareketini de Aryan elerdeki bir
indirgenme dolaysyla ortaya kan bir
gerileme olarak saptamtr. Kendisine
gre, huzursuz kitleler! lml duruma
getirmenin eugenik (bak. Eugenik) nlemi,
rklk'm ideolojik silahlarndan biridir.
Apeiron Anaksimandros tarafndan snr
sz, belirsiz, niteliksiz, srekli hareket ha
lindeki maddeyi belirtmek iin ortaya atl
m bir kavram. Buna gre, nesnelerin
sonsuz eitlilii, btn dnyalar, kart
larn (scak ve- souk, slak ve kuru) ile
onlarn mcadelesinin Apeirondan ayrl
masyla ortaya kp var olmutur. Apeiron
kavram, maddeyi (su, hava) gibi somut
cevherlerle zdeletiren anlaylarla kar
latrlrsa, ilka Yunan maddeciliinin
gelimesinde ileri bir adm olmutur.
Pythagorasclara gre, Apeiron, kendi
kartyla (snrl olanla) birarada, varolan
her eyin temelini oluturan, biime gel
meyen, snrsz ilkelerdir.
Apolojetik Akla seslenen kantlar yoluyla
bir dogmay savunan ve hakl gsteren bir
teoloji dal. Apolojetik, teolojide Katolik ve
Ortodoks sistemler iinde yer alr; Protes
tanlk ise, inann akla nceliinden yola
karak Apolojetiki rededer. Apolojetik,
Tanrnn varlnn fan/i/'n, ruhun lmezli
ini, (mucizeler ve kehnetler de iinde
olmak zere) ilahi vahiy alametleri reti
sini, dine ve dinin eitli dogmalarna kar
klarn bir zmleniini de iine alr.
Apolojetik, bir yandan akla bavururken,
te yandan temel dinsel dogmalarn akl
yoluyla kavranamayacan ne srten
doan kusurlar da kendi iinde tar; yani
Apolojetik, biimce aklc, ama ierike a-
kldcdr. nce bir safsata, ar yantutar-
lk ve dogmatizm, karanlk ve bilimsel ol
mama, Apolojetikin tipik yanlardr. Dinde
Apolojetik, bugn iin burjuva Apolojetik'e
ve dinsel felsefeye yakndan baldr. Apo
lojetik, ayn zamanda, herhangi bir kimse
nin ya da herhangi bir eyin bile bile vl
mesi ya da alk tutularak savunulmas
anlamna da gelir.
A priori dealist felsefede, A priori, aposte
riori bilgiye kart olarak, deneyimden n
ce ve ondan bamsz bilgiyi, ta bandan
bilinte barnan bilgiyi nitelemek iin kul
lanlr. Bu iki terimin kar karya konuu,
zellikle Kant felsefesinin tipik bir yandr.
Kant, duyusal alg yoluyla edinilen bilginin
doru bilgi olmadn belirterek, onun
karsna sahici bilgi olarak duyarlk (za
man ve mekn) ile akln (neden, zorun
luluk vb.) a priori biimlerini koymutur.
A posteriorl A priorinin kart; deneyim
yoluyla edinilen bilgiyi nitelemek iin kul
lanlr.
25
ARAZ
Araz bak. linek.
Areopajitik Drt dinsel yazmadan (Tanr
sal Adlar stne, Gksel Hiyerari st
ne, Kilise Hiyerarisi stne, Gizemci
Teoloji stne) ile on dinsel yaz para
sndan oluan bir derleme; bunlar uzun
zaman (.S. 1. yzylda) ilk Atina piskoposu
Areopajit Dionysius'un saylmsa da (nite
kim ad da buradan gelir), daha sonra
bunun bir yanllk olduu bilginlerce orta
ya karlmtr. Areopajitikte, 1. yzylda
varln srdrmemi olmakla birlikte, ye-
ni-P latonculuk'un gl bir etkisi grlr.
Areopajitik, ayrca yine t . yzylda varola-
mayacak, gelimi bir kilise retisini de
ierir. 5. yzyln ortalarna kadar erken
Hristiyan yaznnda bu yapta bir gnder
me yoktur. Bu ve daha baka kantlar, bil
ginleri Areopajitikin ortaya k tarihini 5.
yzyl olarak saptamalarna, Areopajit Di
onysius'un da erken Hristiyan Kilisesi'n-
deki byk otoritesi dolaysyla bu derle
menin yazan olarak tannm olduu sonu
cuna varmalarna yol amtr. Kimi bilgin
ler ise, dou'da etkinlikte bulunmu grc
bir piskoposu, beryal Peteri Areopajitik'-
in yazar olarak grrler. Areopajitik, sis
temli dnlm bir ortaa Hristiyan
retisidir; buna gre, tm varln oda,
bilinmesi olanaksz bir tanrlk olup, ondan
szan k hzmeleri, herynde, meleklerin
dnyas ile kilisenin nfuz alanndan aa
ya, sradan insanlara ve nesnelere kadar
yarak yaylr. Bu retideki gl tm-
tanrc eler, kilise retisi ile karlatrl
dnda, ilerici eler saylr. Rnesans'a
kadarki bin yl boyunca, Areopajitik, dinsel
felsefesinin en tutulan yapt ve tm orta
a felsefesinin ideolojik kaynaklarndan
biri olmutur. Ortaa gizemciliinin son
bulmas, Areopajitik'teki diyalektik ele
rin, madde ve biim stne retideki bir
takm olumlu zelliklerin aa kmasna
ve bunlarn ortaa aristotelescilii ile is-
kolastik'e kar mcadelede baaryla kul
lanlmasna yol amtr.
Aristippos (Z.. 435-355) Yunanl filozof,
Sokratesin tilmizi ve Kyrene (Hazclk) o-
kulunun ( bak. Kyreneliler) kurucusu; ya
ptlar gnmze ulamamtr. Aristippos,
bilgi kuramnda duyumculuk'u, etikte haz
clkla badatrmaya almtr. Hazz
yaamn en yksek amac olarak grm,
ancak insann hazla baml kalmamasn,
en byk nimet olan anlksal zevk iin
aba gstermesini istemitir. Aristippos'a
gre, haz ve strap, iyi ile ktnn, doru
ile yanln ltdr.
Aristoteles (Z.. 384-322) Yunanl filozof
ve ansiklopedik bilim adam, mantk bilimi
ile daha birka zel bilgi dalnn kurucusu.
Marx kendisi iin ilkan en byk d
nr demitir. Trakyada Stageiros'da
domu, Atina'da Platonun okulunda
renim grmtr. Aristoteles, Platonun ci-
simlilikten syrlm biimler (idealar) ku
ramn eletirmi, ancak maddecilik ile ide
alizm arasndaki kararszlndan, Platon'-
un idalizmini btn btne aamamtr.
Kendi okulunu (Lykeion) Atina'da (Z..
355'te) kurmutur. Aristoteles'in felsefesin
de u yanlar ayrdedilir: 1) Varl, varln
bilekenlerini, nedenlerini ve kkenlerini
ele alan kuramsal yan, 2) nsan etkinliini
ele alan pratik yan, ve 3) Yaratcl'ele
alan poetik yan. Aristoteles, drt ilk neden
kabul eder; 1) Madde, ya da edilgen olu
olana; 2) Biim (z, varln z), mad
dede yalnzca bir olanak olarak bulunan
eyin gereklii, 3) Hareketin balangc,
ve 4) Hedef. Aristoteles, tm doayrmad-
deden biime, biimden de mad-
deye ardarda geiler olarak grr. An
cak, Aristoteles, maddede yalnzca edil
gen ilkeyi grm ve tm etkinlii, hareke
tin balamasna ve hedefe indirgedii bi
ime tanmtr. Tm hareketin sonsal kay
na Tanndr. Yine de, Aristoteles'in nes
nel idealist biim kuram, birok baknv
26
ASKER
dan, Platonun idealizminden daha nes
neldir, nk Aristoteles maddeclie ok
yaklar. Aristoteles'in biimsel mant
varlk kuramyla ve doruluk kuramyla ya
kndan bantldr, nk Aristoteles,
mantk biimlerinde varlk biimlerini gr
mtr. Bilgi kuramnda, Aristoteles, ak
seik konmu olan (bak. Zorunlu nerme)
ile Kan alanna (diyalektik) giren olas
olan arasnda bir ayrm yapmtr. Bu iki
bilgi biimi arasnda da dille bant kur
mutur. Deneyim, Aristoteles'e gre, ka
nann dorulanmasndaki son evre deil
dir; bilimde daha yksek postulaiar, do
ruluklar asndan, duyular yoluyla deil,
zihin yoluyla dorudan kesinlik kazanrlar.
Ancak, kurgusal yoldan ulalabilen yk
sek bilgi belirtileri, zihnimizin iinde yat
maz, (olgularn derlenmesi, dnmenin
olgulara doru yneltilmesi vb. gibi) etkin
lii gerektirirler. Bilimin nihai amac, nes
neyi tanmlamaktr, bunun koulu da tm
dengelim ile tmevarm'n bileimine var
maktr. Kozmolojide, Aristoteles, Pythago-
rasclar"n kuramn geri evirmi, gne-
merkezci sistemin yaratcs olan Coperni-
cusa gelinceye kadar tm zihinleri elen
bir yermerkezci sistemi gelitirmitir. Etik
te, Aristoteles, gzlemeyi zihinsel etkinli
in en yksek biimi olarak grr. Byle
bir ey, Yunanistan'daki kleci sistemin
tipik bir zellii olarak, klelerin kol eme
inin zgr kiilerin bir ayrcal olan ka
faca bo zamandan ayrlmasndan ileri ge
lir. Aristoteles'e gre, ahlak modeli, filozof
larn en yetkini olan Tanrdr. Toplum ku
ramnda, Aristoteles, kleliin kklerinin
doada yattn gstermeye almtr.
En yksek devlet otoritesi biimleri, iktida
rn bencilce kullanlmasna olanak tanma
yan ve otoriteleri btn topluma hizmet
etmekle ykml tutan biimlerdir. Aristo
teles felsefesindeki kararszlklar, kendisi
ni geride brakt etkinin ikililiinde de
grlr; Maddeci eilimler, feodal toplum
felsefesinde ilerici dncelerin gelime
sinde nemli bir rol oynam; idealist e
ler ise, Aristoteles'in kuramlarn l bir
iskolastik haline getiren Ortaa kilise a-
damlar tarafndan yaylmtr. Aristoteles
in (temel yapt olan) Metafiziki inceleyen
Lenin, burada diyalektiin canl tohumla
rna, akln gcne, bilmenin nesnel ha
kikatine, gcne olan safa inana yksek
deer bimitir.
Arkesilaos (Z.. 315-241) Platonun o-
lumiu savlarnn gcn yitirmesi ve Pla
tonun dncelerinden kukuculuk'a ge
i zellii gsteren Orta Akademiann
(bak. Akademia) kurucularndan. Burada
Piatondan geriye kalan ey, sonunda
dogmatik felsefenin yokediliine ve olas
lk kavramlarnn ne srlmesine varacak
biimde, eitli mantk kavramlar tipleri
nin oluturulmas ynndeki eilimdir. E-
tikte de, Arkesilaos, tinsel durumdaki l
lle indirgedii Platonun cokunluk
kuramn gcnden dryle gze
arpar.
Askeri Demokrasi lkel komnat sistemin
k ve devletin olumas srasnda
toplumun bir siyasal rgtlenim biimi. Bu
terim Morgan tarafndan getirilmitir. Aske
ri Demokrasi'yi Yunanllar Homeros an
da (Z.. 12.-9. yzyllar), Romallar da
krallar dneminde (Z.. 8.-6. yzyllar) uy
gulamlardr. iskltler, Keltler, Eski Germen
kavimleri ile Normanlar da Askeri Demok-
rasiyi uygulayanlar arasndadr. Askeri
Demokrasi'nin kendine zg yn, iktida
rn gitgide eflerin, komutan ve din adam
larnn elinde toplanmas ile yava yava
kaltsal bir kurum haline gelmesidir. Bura
da, yama ve ganimet savalar, srekli bir
ura halini almtr. Askeri Demokrasi'de
eitli ayncalklardan yararlanan askeri bir
kast ortaya kar. Bylece, gentil sistemin
organlan, halkn iradesinin bir arac ol
maktan karak, kendi halkn ynetmenin
ve ezmenin zerk organlan durumuna ge
27
ASTRONOM
lir. (Marx/Engels, Seilmi Yaptlar, 3 cilt,
Cilt 3, s. 332.)
Astronomi Gkyz cisimleri ve sistemleri
ile daha baka kozmik madde biimlerinin
konumu, hareketi, yaps ile geliimi bilimi.
Astronomi, yine herbiri kendi iinde bl
nen dallara ayrlr. rnein, astrometri,
pratik Astronominin gkkresel, yery-
zeysel, denizsel dallarn iine alr ve gk
yz cisimlerini konum ve byklklerini
lmleme sorunlaryla urar. Yldz As
tronomisi, yldz ve yldz sistemlerinin u-
zaysal dalm ile hareketini inceler. Rad-
yo-Astronomi, yayd radyo dalgalarn
gzlemleme yoluyla, eitli kozmik nesne
leri inceler. Astrofizik, baka eylerin yan-
sra, kozmik madde (cisim, toz, gaz) ve
alanlarn fiziksel temel zelliklerini inceler;
kozmogoni, uzay nesnelerinin kkeni ve
geliimiyle bantl sorunlar incelerken,
kozmoloji, maddenin tm kozmik biimle
rini bantl bir btn iinde kucaklayan
tek bir sistem olarak Evren'in yapsnn ge
nel yasalarn inceler. Astronomi doabili-
min, genel olarak da insan bilgisinin de
ney alann zaman ve mekna korkun de
recede yayar. Astronomi, dolaysyla, in
san zihni, d meknda milyarlarca kytl-
nn iine, zamanda da yzylerce ve binler
ce milyon yl gemiin iine inebilmitir. En
deiiinden srelerin, yeryz koulla
rnda yeniden retilemeyecek ya da retil-
se bile ancak ok kk lekte retilebi
lecek srelerin getii dev doal fizik la-
boratuvarlar, astronomi'nin nesneleridir.
rnein, termonkleer tepkimeler, ilk kez
yldzlarda grlm, daha sonra (ancak
denetimsiz patlamalar olarak) Dnya s
tnde yeniden retilmitir; kozmik nlar
iindeki paracklar ise, en gl ivdire-
lerde bile elde edilemeyecek eneriye sa
hiptirler; uzaydaki arzgl arlk ya da
seyrelme halindeki maddeyi, korkun kap
lam ve gte yerekimsel ve elektroman
yetik alanlar, korkun lekte patlamalar,
vb. gzlemleyebiliyoruzdur. Astronomi,
deneysel fizik alann yaymakla birlikte,
her eyden nce, fizik bilimleri ile bu bilim
lerin ara ve yntemlerine yaslanr. Yakn
zamana kadar astronomlar hemen hemen
btnlkle gzlemle bal kalp deney ge-
litiremiyorlard. Ancak, 1957den bu ya
na, SSCB'nce ilk yapay Dnya uydusunun
yrngeye sokulmasyla ve uzay aratr
malarna yol almasyla, bu durum kkten
deimitir. Yeryz-dnda gzlem (ge-
zegenler-aras uzayda, atmosferde, br
gezegenlerin yzeyinde, vb. lmler), o-
lanakl hale gelmitir. Astronomi, en eski
bilimlerden biri olup, doa' stne doru,
maddeci grlerin ilenip yaylmasna
btn br dallardan daha ok hizmet et
mi bir doabilimi daldr.
Airet lkel-komnal sisteme zg bir in
san topluluu biimi. Airet, Airetler ara
snda blgesel, dinsel ve kltrel birlik ol
mayndan kaynaklanan gentil ilikiler te
meline dayanr. Bir bireyin Airet yesi
olmas, kendisini ortak mlkiyetin ortak
sahiplerinden biri klar, rnden belli bir
pay almasn salar ve kendisine komnal
yaama katlma hakkn tanr. Gentil iliki
lerin yerini meta-mbadele ilikilerinin al
mas, Airetler'in zntye urayarak mil-
liyefier halinde biraraya gelmesine yol a
mtr.
Akn kin'e kart, bilincin ve bilmenin
tesinde yatan belirten birterim. Bu terim,
insan bilgisinin Akn dnyann, kendin-
de-eyler dnyasnn iine leyemeye
ceini dnen Kant felsefesinde ok b
yk bir nem tar. Karrta gre, nsan dav
ranlar Akn standartlarn (zgr irade,
lmsz ruh, Tanr) buyrultusu altndadr.
Ama Hegel tarafndan geni biimde kul
lanlan bir terim. Bir eyin ayn anda orta
dan kalkmasn ve korunmasn gsterir.
Hegel, Ama terimini, mutlak idea'nn ha-
28
ATOMCULUK
reketini nitelemek iin kullanmtr. Mutlak
idea'nn her bir durumu, gelime'deki ev
relerin srekliliini salayan daha yksek
bir durumca alr. Bylece, dnme
srecinin en yksek kategorisi (bireim),
hem antitezi kaldrr, hem de bir sre iin
de daha nceki gelimenin btn ieriini
kendinde korur. Hegel, Ama dncesin
de, maddi dnyann gelimesinin nesnel
bir kuralln ve insann (kuramsal ve pra
tik) etkinliinin kendine zg zelliklerini
grmtr. Bu arada, Ama'nn Hegel'in
yazlarnda da grld zere, soyut ve
mantksal bir doas vardr. Diyalektik
maddecilikte, Ama terimi, gelimedeki
sreklilie bir gnderme olarak ve daha
aa dzeyden bir fenomenin daha yk
sek dzeyden bir fenomeni karlad bir
ilikiyi nitelemek iin kullanlr (rnein,
mekanik hareketin maddenin biyolojik ha
reketi iinde alm bir biimde var ol
duuna ilikin nerme).
Ataerkililik lkel-komnal sistem'da bir
kabile rgtlenim biimi olup, toplumsal
retimde (avlanma, balk tutma, hayvan
yetitirmenin yansra, ortak topluluun a-
yakta kalmas iin yaamsal nem tayan
br uralarda) ve kabile topluluunun
toplumsal yaamnda (ilerin yrtlme
sinde, kabile yeleri arasndaki ilikilerin
dzene konmasnda, dinsel trenlerin y
netiminde, vb.) erkein stnln gs
terir. Ataerlilik'te kadnlar kabile topluluu
nun aileleri iine girer (baba, yersellik) ve
soy, babalk izgisini izler (babasoyluluk).
Modern bilim, iki-kiili evlilie dayanan
erken-Ataerlilik ile geni tekeli ataerkil
aile biiminde, ilkel-komnal an so
nunda ortaya kan ge-Ataerkililik arasn
da bir ayrm yapar. Anaerkililik gibi, Ataer
kililik de, insan topluluklarnn tmnde
varolmamtr; kimi bilim adamlarna gre
de, Ataerkillik, ilkel-komnal sistemin ge
limesinin bir evresi deildir.
Ataraksiya Kimi Yunanl filozoflara gre
bilge bir kii iin eriilebilecek tinsel bir
dinginlik ve lllk hali. Demokritos, E-
pikuros ve Lucretius'a gre, Ataraksiya'ya
Evren bilgisi yoluyla, korkunun geride b
raklmas ve kaygdan kurtulmayoluyla va
rlabilir. Kukucular (Pyrrhon ile brleri),
Ataraksiya'nn yargda bulunmaktan ka
nma yoluyla elde edilebileceini ileri sr
mlerdir. Stoaclar ise, olup biten eylere,
nee ve zntye kaytszlk olarak kendi
duyumsamazlk kuramlarn gelitirmiler
di. Marx etik, yaama gzleyici bak
redderek, bireyin yaamda etkin konumu
nu bir ideal olarak alr.
Ateizm bak. Tanrtanmazlk.
Atomculuk Maddenin (atomlar ile br
mikro-paracklardan) ortaya kan kesikli
yapsyla ilgili kuram. Atomculuk, ilk kez,
nyaya ve vaisesika gibi ilka Hint felsefe
kuramlarnda dile getirilmi olmakla birlik
te, Leukippos, Demokritos, Epikuros ve
Lucretius felsefesinde ok daha tam ve
tutarl olarak ortaya konmutur. Burada,
atomlar, nihai, blnemez, en kk, cev
herce sonsuz ufak paracklar olarak gr
lyordu. Atomlar, sayca, arlka, hzca
ve cisimler iinde karlkl konumlarnca
birbirlerinden ayrlyorlard. Bu temel zel
likler, dnyada niteliklerin eitliliinin ne
deni olarak grlyordu. 17. yzyl ile 19.
yzyl arasnda, Atomculuk, Galileo, New
ton, Lomorosov, Dalton, Bulterov ve Men-
deleyev ile daha bakalarnn yazlarnda
ilenerek, maddenin yapsnn kimyasal-
fizik kuram haline gelmitir. Atomculuk,
hemen hemen her zaman dnyann mad
deci yoldan kavrannn temeli olmutur.
Ancak, eski Atomculuk, olduka metafizik
ti, nk kesiklilik dncesi mutlaklatr
lyor, maddenin nihai, deimez bir hali
olduu, dnyann yapsnn ana tulalar
olduu kabul ediliyordu. Modern Atomcu
luk, maddenin yapsnda molekllerin, a
29
ATOMZM
tomlarn, temel paracklar'm ve br mik-
ro-nesnelerin eitliliini, bunlarn son
suzca karmakln ve bir biimden br
biime dnme yetileri olduunu kabul e-
der. eitli kesikli mikro-nesnelerin varo
luu, Atomculukta, nicelikten nitelie ge
i yasas'nn kendini ak edii olarak g
rlr: Meknda uzaklklarn indirgenmesi,
maddenin yapsnn bimlerini, maddenin
temel zelliklerini, mikro-sistemlerdeki -
eler arasndaki bantlar ve hareket ya
salarn deiime uratr. Modern Atomcu
luk, maddenin yalnzca kesikli deil, ama
ayn zamanda kesiksiz olduunu da kabu!
eder. Mikro-paracklar arasndaki etkile
im, meknda kesiksiz olarak dalm a-
lanlar (yerekimi, elektromanyetik, nkle
er, vb. alanlar) yoluyla srdrlr; bu alan
lar, temel paracklarla smsk bantl o-
lup, deiik cisimleri olutururlar. Modern
Atomculuk, sonsal, deimez maddenin
varln yadsyarak, maddenin nitel ve ni
cel sonsuzluunun kabulnden yola kar.
Atom zm bak. Atomculuk.
Atomsal Olgu Mantk atomculuk'un te
mel kavramlarndan biri. Atomsal Olgu, bi-
lekenlere blnemez olup, dnmenin
nesnelerinin ve eylerin bir bileiminden
ortaya kar. Atomsal Olgular, birbirlerin
den bamsz olarak ele alnp deerlendi
rilir; buysa, bir Atomsal Olgu nun varolu
unun (ya da varolmaynn) bir baka
Atomsal Olgunun varoluunun (ya da va-
rolmaynn) tant olamayaca anlamna
gelir. Bylece, Evren'de varolan karlkl
bamllk ilikileri ile Evren'in birlii yads
nr, bilme sreci pratikte Atomsal Olgunun
betimleniine balanr. Bu metafizik kav
ram, matematiksel mantkta nemli bir rol
oynayan atomsal (temel) nermelerin
birtakm temel zelliklerinin d dnyaya
aktarlmas sonunda ortaya kmtr. z
itibariyle Atomsal Olgu, Mach'm dnya
nn elerine yakn der.
Augustinus, Ermi (354-430) Hippo (Ku
zey Afrika) Piskoposu, Hristiyan teolog,
yeni-Platonculuka yakn grte gizemci
filozof, nde gelen bir patristik (bak. Pat
ristik). Augustinus'un dnyagr, ina
nn olmad yerde, bilgi de, hakikat de
olmaz ilkesine dayanan, iyManmlanm
fideist bir nitelik tar. Augustinus'un g
rleri, Iskolastik'in kaynaklarndan birini
oluturur. De Civitate Dei (Tanr lkesi)
adl yaptnda, Augustinus, Tanr tarafn
dan nceden takdir edilmi olan ve kader
ci bir biimde kavranan Hristiyan dnya
tarihi anlayn gelitirmitir. Tanr lke
sini, kilisenin evrensel yntemini, Civi-
tas terrena'nin, Yeryz lkesi'nin, g
nahkr laik devletin karsna koymu
tur. Bu reti, Papalk'n feodal beylere
kar mcadelesinde nemli bir rol oyna
mtr. Augustinus, Hristiyan teolojisinin
daha sonraki gelimesini olduka etkile
mitir. Augustinusculuk, bugn iin ge
rek Katolik, gerek Protestan kiliselerince
hl yaygn biimde kullanlmaktadr.
AvenariU8, Richard (1843-1896) znel
idealist okula bal svireli filozof, ampi-
riokrrtisizm'in ilk szclerinden, Zrih ni
versitesi profesr. Avenariusun felsefesi
nin odak noktas kartlar yani bilin ile
maddeyi, psiik olan ile fiziksel olan uzla
tracak olan tleneyim kavramdr. Avneari-
us, idealist saf deneyim kuramnn kar
sna koyduu temel-maddeci bilgi kura
mn eletirmi; zne ile nesnenin temel
egdm, yani zne ile nesnenin mutlak
karlkl bamll kuramn desteklemi
tir. Avenarius'un grlerinin temelsiz ve
doabilimi olgularyla badamaz oluu,
Lenin tarafndan Materyalizm ve Ampirio
kritisizm adl kitabnda ortaya konmutur.
Avenarius'un balca yapt, Kritik der rei
nen Erfahrung'dur (Saf Deneyimin Eletiri
si, 1888-90).
Avrupa-Merkezcillk Bilimde, gzel sa
30
AYDINLAR
natlarda, felsefede, edebiyatta vb. gerek
deerlerin yalnzca Avrupa'da gelimekte
olduuna ilikin bir anlay. Avrupa-mer-
kezcilikin kaynaklar, Yunan-Roma uy
garlnn Barbarln karsna konmasn
da grlr. Ortaalarda, Avrupa-mer-
kezcilik anlay, Romay ve Papalk dn
yann dnce merkezi olarak gren Kato
liklik' in ideologlar tarafndan srdrl
mtr. Erken burjuva Avrupa- merkezci-
likinin de dinsel bir temeli olmu, sk sk
AvrupalI kapitalist lkelerin smrgecilik
zlemlerinin stn rtmeye yaramtr.
Avrupa-merkezci dnceler, bakalar
nn yansra, Prusya imparatorluunu z
grln ve hakiki kltrnn bir kalesi
olarak gren Hegel ile Avrupal-olmayan
kltrleri kmseyen J . Michelet tarafn
dan da paylalmtr. Spengler ile Toyrbe-
e'nin kuramlar da bir yere kadar Avrupa-
merkezcilik dncelerini yanstr. Bu kii
ler, zerk kltrler arasnda etkileim ola
nan ve birtakm bantlarn varln
yadsrlar. deolojik bak asndan, Avru-
pa-merkezcilik, Avrupa uygarln, yani
kapitalist uygarl korumaya, burjuva ya
am tarzna vgler dzmeye ve yeni-s-
mrgecilii olumlamaya hizmet eder. Av
rupa kltrnn Dou kltrne ok ey
ler borlu olduu grnde olan Dou-
merkezcilik ile Afrika kltrn btn -
br kltrlerin stnde gren Zencilik ku
ram, Avrupa-merkezcilik'e zel bir tepki
olarak grlebilir. Aydnlanmaclardan
balayarak, ilerici AvrupalI dnrler, Av-
rupa-merkezcilik'i, onaylamamlar, tm
halklarn ortak olduu evrensel insanlk ve
kltr tarihi dncesini ne srmlerdir.
Evrensel kltrel ilerleme sorununda Mon-
tesquieu, Voltaire, Herder, Goethe izgisi,
hem Avrupa-merkezciliki, hem de belli
blge ve halklarn kltrel ayrcal anla
yn sert bir biimde eletiren Marxlk-
Lenincilik tarafndan srdrlmektedir.
Aydnlanma Toplumdaki eksiklikeri gider
meye, iyilik, adalet ve bilimsel bilgi dn
cesini yayarak, toplumdaki gelenekleri,
politikay, yaam koullarn deitirmeye
alan bir toplumsal-siyasal eilim. Ay-
dnlanmann temelinde, bilincin toplumun
gelimesinde belirleyici bir rol oynad,
toplumdaki ktlklerin insanlarn cehale
tinden ve kendi doalarn anlama gcn
den yoksun olularndan kaynakaland
idealist sans yatar. Aydnlatmaclar geli
mede ekonomik koullarn belirleyici ne
mini gznne almadklar iin, toplumun
nesnel yasalarn aa koyamamlardr.
Aydnlatmaclar, toplumdaki tm snflara
ve kesimlere, daha ok da egemen snf ve
kesimlere seslenmilerdir. Aydnlanma,
burjuva devrimlerinin hazrlk dneminde
yaygnlk kazanm, burjuva ve kkbur-
juva ideolojiyi dile getirmitir. Voltaire, Ro
usseau, Montesquieu, Herder, Lessing,
Schiller, Goethe ile daha biroklar, Aydn-
latmaclar arasnda yer alrlar. Aydnlatfna-
clarn etkinlikleri, kilise ideloojisi ile feodal
ideolojinin etkisini olduka drmtr.
Aydnlanmaclar, yalnzca kilisiye kar de
il, ama dinsel dogmalara, iskolastik d
nme yntemlerine de kar kararl bir
mcadele yrtmlerdir. Aydnlanmann
18. yzyldaki sosyolojik grlerin olu
mas stnde byk bir etkisi olmutur.
topyac sosyalistler ile Rus Narodnikleri
de Aydnlanma dncelerinin etkisi attn-
da kalmlardr.
Aydnlar Esas olarak zihinsel alma ya
pan bireylerin oluturduu toplumsal
grup. Mhendisler, teknisyenler, doktor
lar, avukatlar, sanatlar, retmenler, ya
zarlar, bilim iileri, memurlarn byk bir
kesimi bu grupta yer alrlar. Aydnlar, kle
ci toplum ile feodal toplumlarda, kapita
lizm ncesi oluumlarda da grlmekle
birlikte, kendi doruuna kapitalist dzen
deki gelimeyle ulamtr. Aydnlar, eitli
snflardan gelebildiklerinden ve toplum
sal retim sistemi iinde zel biryertutma-
31
AYER
dklarndan hibir zaman ayr bir snf ol
mamtr, olamaz da. Toplumsal bir kat
man olarak, etkinfikleri hizmet ettikleri s
nflarn karlarnca belirlendiinden, .ken
di balarna bir siyasetleri yoktur. Kapitalist
toplumda, Aydnlarn byk bir kesimi,
burjuvaziye hizmet etme durumundadr.
Bilimsel ve teknik ilerleme, Aydnlarn sa
ysnda arta yol aar ve toplumdaki rol
n pekitirir. Ama, ayn zamanda, kapita
lizm de gerek kltre dmanca niteliini
gitgide daha ok ortaya sererek, Aydnlar
n yaratclnn ufkunu daraltr. Bu eliki,
Aydnlarn byk bir kesimini ii snf'na
ynlendirir ve Aydnlarn birok temsilcisi
kendi konumlar gerei ii snfnn yakn
dostu haline gelir. Sosyalist devrimden
sonra ii snf eski Aydnlar'dan nasl ya
rarlanlaca ve yeni Aydnlar'n nasl yara
tlaca gibi nemli bir soruyla kar kar
ya kalr. Sosyalizmde ise, kafa emei ile
kol emei arasnda bir kartlk szkonusu
deildir artk; yine de bu ikisi arasnda,
ancak komnizmin kurulmas srasnda a-
lacak birtakm nemli ayrmlar szkonu-
sudur. Buna ii snf, kyllk ve Aydnlar
arasnda bir yaknlama elik eder. Sosya
list lkelerde bilimsel ve teknik devrim ko
ullar altnda, bilimci ve tekniki Aydnlar1-
n saysndaki art tm br toplumsal
gruplardaki art geer. Sosyalist Aydn
lar, iii ve kyllerle birlikte, komnist
toplumun kurulmasnda etkin bir rol oynar
lar. Yaratc almann gelimesi ve eski
iblmnn geride kalan etkilerinin al
mas, Aydnlarn gelecekteki komnist top
lumda zel bir toplumsal katman olarak
varolmasn nnde sonunda nlemi ola
caktr.
Ayer, Alfred (1910) ngiliz filozof, yenipo-
zitivzmin bir temsilcisi, Oxford niversitesi
mantk proesr. Ayer, Language, Truht
and Logic (Dil, Doruluk ve Mantk, 1936)
adl, iinde Viyana evresi'nin dncele
rini yaymaya alt kitabyla tannmtr.
Daha sonraki yazlarnda (The Foundati
ons of Empirical Konwtedge, 1940, Ampi
rik Bilginin Temelleri; Thinking and Mea
ning, 1947, Dnme ve Anlam; The Prob
lem of Knowledge, 1956, Bilgi Sorunu),
Ayer, mantk pozitivzmn ortodoks bii
minden azok saparak, linguistik felsefe'-
nin gl bir biimde etkisi altnda kalr. Bu
kitaplarnda, Ayer, (bilginin sahicilii,
maddi nesneler ile duyusal veriler ara
sndaki iliki, vb. gibi) felsefi sorunlar, -
nemli kavramlar zmleyerek ve bunlar
mantka tertemiz bir terminolojiye akta
rarak, pozitivist bir konumdan aratrmaya
alr.
Ayrma eyler arasndaki ya da bilincin
kendi eleri (duyumlar, kavramlar, vb.)
arasndaki nesnel ayrm yanstan bilin
edimi. Mantkta, ayrma, bir kii ya da bir
eyin bir dierinden farkl olduunu ortaya
koymaya yarayan bir ilemdir (rnein,
hidrojen, yanmas ama yanmay kolayla
trmamas bakmndan oksijenden ayrlr).
Ayrma terimi, ortaalarda ortaya kon
mutur. iskolastikler, nesnel bir ayrm
(gerek Ayrma'y, asli Ayrmay, nedensel
Ayrma'y, vb.) ve dnmedeki ayrmlar
(znel, biimsel, vb. gibi aklca Ayrma'y)
adlandrmak iin kullanlmtr. Ayrma te
rimi bugn de kullanlmaktadr.
Aykrlklar bak. Paradokslar.
Ayncinstenlik ve ayrclnstenlik Ayn do
adan elerden (Ayncinstenlik) ya da
ayr doadan elerden (ayrcinstenlik) o-
iumu olann nitelikleri. Kant tarafndan
postulalatrlan ayn cinstenlik ilkesine
gre, zgl kavramlarn ortak bir yan
olmas bu ortak niteliin bu kavramlar or
tak cinsten bir kavram altnda snflandrl
masn gerektirir. te yandan, ayr cinsten
lik ilkesi, ayn cinsten bir kavram altnda
snflandrlan zel kavramlar arasnda ay
rm gerektirir. Ayncinstenlik'in modern
32
AYRIM
yorumu, ayrcirsten ilkelerin tek bir kuram
iinde snflandrlmasn yasaklar. Bu ilke
nin bozulmas eklektizm'e gtrr.
Ayrklk Ya da balac araclyla iki
nermeyi birletirerek birleik bir nerme
oluturan bir mantk ilemi. Klasik mafe-
matiksel mantk, iki tip Ayrklk' ayrdeder:
ileyici (bititirici) Ayrklk ve dlayc (ay
rc) Ayrklk. leyici bir Ayrklk, en az bir
yklemi dorusya doru, tm bileken
yklemleri yanlsa yanl olan bir karma
k nermeyi oluturur. Ayrc Ayrklk ise,
bileenlerinden yalnzca biri doruysa
doru olan bir bileik nermeyi olutu
rur.
Ayrm eliki'rim gelimesindeki yanlar
dan birini dile getiren bir kategori. Ayrm,
gelime'rim, maddenin kendinden-hare-
ketinin ve tek'in diyalektik olarak atalla
masnn zorunlu bir uradr. Ayrm, z
delik olmakszn varolamaz. zdelik gi
bi, Ayrm da, dsal ve isel olabilir. Dsal
Ayrm, iten ilikili ya da karlkl bantl
olmayp, benzer, zde olan eyler, sre
ler, vb. arasnda varolan Ayrm'dr. isel
Ayrm ise iten biriyle ilikili, skskya bir
lemi eyler, sreler arasnda varolan
Ayrmdr. Byle bir ey, belli bir eyin (s
recin, vb.) baka bir eyden hareketle bi
imlendii ve belli bir sre kendisi olarak
kalmakla birlikte baka bir ey haline d
nt anlamna gelir, isel Ayrm, zorun
lu olarak dsal Ayrmla, atba gider. Tm
eyler, sreler, vb. kendinden isel olarak
ayrlr, nk tm eylerin, srelerin vb.
doas, br eylerle, srelerle, vb. zgl
ilikisini geriye eker. Ayrm, tam olgun
lamam bir elikinin gelimesindeki ilk
evrelerden birini gsterir. Ayrm kategorisi
nin yardmyla, gelime sreci, dnce
de, zdelik kategorisiyle birlikte daha de
rin bir biimde yansr. Ayrm, kkenlendii
eyden daha ayr bir ey olarak ortaya
kp var olan bir eyin, o kkenlendii
eye bal bir zellik halinde onunla z
delik tad evreyi gsterir.
33
B
Babeufclk 18. yzylda, Fransa'da, tek
bir merkezden ynetilen, birleik bir ulusal
komn biiminde bir eitler cumhuriyeti
kurmaya ynelik devrimci hareket. Bu ha
reket, adn kendi liderinden ve hareketin
en kararl kuramcs olan Gracchus Babe-
uf'den (1760-1797) alr. Babeufclk,
Fransz Devrimi srasnda, smrlenler,
plebler ile burjuvazi arasnda kurulmu it
tifakn kmesini gsterir. Siyasal ve ideo
lojik ynden, Babeufclk, n-proleterya-
nn Fransz Devrimi'ne katlm genel pleb
kitleden ayrlmaya balam olmasn yan
str. Babeufcler, 18. yzyl madecilik'i-
nin, Neslier'nin halk devrimine ilikin d
ncelerini, Morellynin aklc komniz
minin ve Fransz devrimi'ndeki en kktenci
eilimlerinin rgtsel ve ideolojik dene
yimlerinin ideolojik miraslardrlar. Babe
ufcler ilk kez sosyalizmi bir kuram olmak
tan karp devrimci bir hareket haline d
ntrmeye alan kiiler olmulardr. E-
meki halkn devrimden sonra diktatrl
nn korunmas dncesini ne sr
mler; tarihin zenginler ile yoksullar, pat-
riciler ile plebler, efendiler ile kleler, toklar
ile alar arasndaki mcadele olduu -
nermesini ileriye gtrmlerdir, ideolojik
ve rgtsel adan, Babeuf ile yandalar,
sosyalizmin bir topya olmaktan karak
bir bilim halinde gelimesine katkda bu
lunmulardr.
Bachelard, Gaston (1884-1962) Fransz
filozof. Yeni-pozitivizm'in ve mantk bi
imciliin geirdii bunalm koullar altn
da, Bachelard, zgl bir biimde yorum
lanm diyalektik eleri ortaya getirerek,
yeni bilim ruhuna, yani yeni-klasiki bi
lim ruhuna karlk verecek yeni bir felsefe
gelitirmeyi denemitir. Kendi retisine
uygulamal aklclk, diyalektik aklc
lk, hatta teknik aklclk adn vermitir.
Yaptlar modern bilimin ve onun toplum
daki rolnn zmlenii asndan deer
tar. te yandan, maddecilik ile idealiz
min burada birbiriyle karm olmas, akl
yoluyla ortaya konmu yaplarn bir topla
m olacak bilim anlay, Bachelardn anla
yn, Popper'in T. Kuhnun ve modern
eletirel aklclk' n anlaylarnayaklatrr.
Yaptlar La formantion de !'esprit scientifi
que (Yeni lmi Zihniyet, 1934), Le matria
lisme rationel (Aklc Maddecliki 1953), Le
rationalisme appliqu (Uygulamal Aklc
lk, 1962), vb.
Bacon, Francis (1561-1626) ngiliz filo
zof, modern tarih dneminde maddecilik
ile deneysel bilimin kurucusu. I. J ames
ynetiminde anslye Lord olarak paye-
lendirilmitir. 1620'de nl bilimsel al
masn, (bal Aristotelesin Organon'u-
na bir gnderme olan) Novum Organum'u
yaynlamtr; burada, Bacon, bilimin g
revlerini ve bilimsel tmevarm'n temellen
dirilmesine ilikin yeni bir kavray gelitir
mitir. renmenin amacnn insann do
35
BACON
a zerindeki egemenliini arttrmak
olduunu syleyiiyle, Bacon, bu hedefe
ancak eylerin gerek nedenlerini aa
karan renmeyle ulalabilecei
grn ortaya koyar. Bacon. bu neden
le, iskolastik'e kar olmutur. Daha nceki
bilimlerin tm, ya bilimadamnn kendi
bulgulamas olan kavramlardan yola
karak kendi nermeler sistemini bir rm
cek kendi an nasl ryorsa yle rmesi
anlamnda dogmatizmdin, ya da ampi
rizmdin, yani birbiriyle ilikisiz olgularn ar-
darda sralanmasnn acsn ekiyordu. Bu
gerekelerle, Bacon, daha nceden ka
zanlm genel bilgiler konusunda ku
kuculua ar karmt. Biryandan do
ru bilgiye ulama olanan kabul ediyor,
te yandan bunu yapma ynteminin ye
niden biimlendirilmesi gerektii g
rn srdryordu. Bu yeniden biim
lendirmede atlacak ilk adm, zihni srekli
tehdit altnda kald nanlaylardan ve
nyarglardan (idollerden) temizlemek ol
malyd. Ancak yanl kavramlamalardan
kurtulunduu zaman bu yeni bilimin do
ru yntemi benimsenebilirdi. Bu bilim,
Bacon'a gre, deneyim olgularnn aklc
bir yeniden yorumu olmalyd. Yeni bilim
de sonulara varmann ncleleri (media
axiomata), yntemsel genelletirmelerle
ya da tmevarm yoluyla varlan kavramla
ra dayal nermeler olacakt. Tmevarm
ise, deneye ilikin zmleyici anlaya
dayalyd. Bacon'un kuramnn tekyanl
geliimi, kendisini, kendisinden sonra da
Locke'u, 15. ve 16. yzyllarda kendi bii
mini alm olan metafizik yaklam do-
abilimden felsefeye tamaya gtr
mtr. Kendi tmevarm kuram iinde,
Bacon, o zamanlar olumsuz anlar ad
verilen, yani genelletirmelerle elien ve
yetersiz olular yznden genelletirme
lerin yeniden gzden geirilmelerini
gerektiren durumlarn nemine ilk parmak
basan kii olmutur. Bacon'n felsefenin
gelimesine katks yle tanmlanabilir:
Birincisi, Bacon, maddeci gelenei onar
m ve gemiin felsefi retilerini bu a
dan yeniden ne srmtr; ilka Yunan
maddeciliine yksek deer bimi, idea
lizmin yanlglarn aa koymutur. kin
cisi, maddenin temel paracklarnn bir
bileimi, doann da son "derece eitli
temel zelliklerle donanm cisimlerin bir
bileimi olduu dncesine dayandrd
kendi maddeci doa anlayn gelitir
mitir. Bacon'a gre, hareket, maddenin
asli bir niteliiydi ve Bacon bunu yalnzca
mekanik harekete balamyordu (19 hare
ket tipi tanmlamt). Bacon'n grleri,
ilkel sermaye birikimi anda, ngil
tere'de, bilmeye ilikin yeni istemlerin bir
yansmasyd. Ancak, Bacon, kararl bir
maddeci olmamtr. Bacon'n siyasal g
rleri, NewAtlantis'le (Yeni Atlantis, 1617)
yansmasn bulmutur; bu topyada, y
neten ve ezilen snflarn varl sre-
giderken, ekonomik olarak aklc bilgiye ve
ileri teknolojiye dayal ideal bir toplum ser
pilip geliir.
Bacon, Roger (1214-1292) Ortaa
ngiliz dnr, modern tarihte deneysel
bilimin habercisi, kent zanatkrlarnn
ideologu. Bacon, feodal grenekleri, ideo
lojiyi ve siyaseti iddetle eletirmitir.
1277'de, grleri yznden Oxford Uni-
versitesi'nden atlm, kilise yetkilerinin
buyruuyla bir manastra ekilmitir. Ba-
con'n dnyagr, kararl olmamakla
birlikte, maddeci olmutur, iskolastik dog
matizmi ve otoriteye tapnmay mahkum
etmi, doann deneysel ynden ince-
leniini ve bamszca aratrmay savuna
rak, bilimde srekli gelimeye arda bu
lunmutur. Deneye ve matematie dayal
bilme yntemini savunmu; tm ren
menin hedefinin insann doa zerindeki
egemenliini arttrmak olduunu sy
lemitir. Yaptlarnda grlen simyasal,
astrolojik ve bysel boinan izgilerine
karn, Bacon, gzpek bilimsel ve teknik
ngrlerde bulunmutur.
36
BARI
Baden Okulu 20. yzyln balarnda etkili
olmu bir.yeni Kant okul. Bu da, profesr
Windelband ile Rickert'in Baden Okulu ku
ramn rettikleri Heidelberg ve Freiburg
niversiteleri'nin her ikisinin de yer ald
Baden Eyaletinden gelir. Anaizgileriyle,
Baden Okulu, doabilimsel yntemi tarih
sel yntemin karsna karmaya vardr
mtr; bu okulun szclerine gre, tarih,
gelime iinde kltrel deer tayan tek
tek olgularn bilimidir; doabilimin ise, do
asal fenomenlerin genel ve kendini yine-
liyici kuralllklarn inceler. Her iki durum
da da, kavramlar, gerekliin yansmas
olmayp, a priori ilkelere balanacak bi
imde, dnceye evrilmelidirler; doa-
bilim, geneli bilmedir, tarih ise tikeli bilme
dir. Baden Okulu, Kantn izinden giderek,
varl zorunluluun karsna koyar. Q-
kulun tipik bir zellii olarak, tarih yasala
rnn yadsn ile deer kuram arasnda
bir ba kurulur. Bu kuramlar, H. Mnster-
berg (1863-1916) ile E. Lask (1875-1915)
tarafndan gelitirilmi, J . Cohn (1869-
1947) ile B, Christiansen tarafndan esteti-
ie, Weber tarafndan da sosyolojiye uy
gulanmtr. Modern Alman sosyolojisin
de,Baden Okulu dnceleri, Marxla
kart olarak, gitgide daha ok znelcilik
ve iradecilik anlayyla gelitirilmektedir.
Bu sosyoloji okulunun Bat Almanyadaki
temsilcileri W. Theimer ile G. Ritterdir.
Bakunin, Mlhail Aleksandrovi (1814-
1876) Rus kkburjuva devrimci, anar-
izm'in ve Narodnizm'in ideologu. 1836'-
dan 1840'a kadar, Bakunin, yaam oldu
u Moskovada Fichte ile Hegeli incele
mi, Hegel felsefesini tutucu bir anlayla
yorumlamtr. 1840'ta yurtdna gm,
Sol-Hegelcilere katlmtr; Reaksiya v
Germanii (Almanya'da Gericilik, 1842) adl
yaptnda bu aka grlr. 1848-49 Dev-
rimi'ne Prag ve Dresden'de katlm;
1851'de de Sibiryaya srlmtr, 1861'
de oradan da kam, 1860'l ve 1870'li
yllar, Herzen ve Ogarovla ibirlii yapt
Bat Avrupada geirmitir. Anarist hare
ketin rgtlenmesinde etkin bir rol oyna
m, 1872de atld Birinci Enternasyo
nalce Marx'a kar arpmtr. Bakunin,
1870'lerde Rusyada narodnizmin en nde
gelen kuramc ve nderlerinden birisidir.
Bakuninin kuram, 1860larn sonlarnda
en son biimini almtr (Gosudarstven-
nost i anarkhiya, Devlet ve Anari, 1872,
vb.). Bakunin'in temel anlayna gre, in
san ezen balca ey, Tanr kuruntusuna
dayanan devlettir. Din,ortaklaa delilik-
tir, ezilen kitlelerin bilincinin irkin rn
dr. insanl zgrln hkmranl
na gtrmek iin, nce devleti havaya
uurmak ve otorite ilkesini halkn yaa
mndan karp kaldrmak gerekir. Devletin
yerini tarmc ve imalat birliklerden olu
mu bir zgr federasyon almaldr. Ba
kunin, kitlelerin, esas olarak da kylln
ve lumpen-proletaryann tkenmez kendi
liinden devrimci ruhuna ve sosyalist i
gdlerine iten inanmt; devrim iin ha
zrlk yapma gereini yadsm, devrimci
servenlere batankara dalmtr. Toplum
kuramnn nemini kavramadan yoksun
lukla, Maoc proleterya diktatrl re
tisine kar olmutur. 1870'lerde Bakunin
'in anarist dnceleri Rus devrimci na-
rodnikleri arasnda olduu kadar, ekono
mik adan yoksul br lkelerde de (tal
ya, ispanya, vb.) yaygnlk kazanmtr. Ba
kuninin anarist kuramlar Marx, Engeis
ve Lenin tarafndan serte eletirilmitir.
Bar inde Birlikte Yaama Kart top-
lumsal-sistemlere (sosyalist ve kapitalist)
sahip devletler aras ilikilerde, tartmal
sorunlarn zmnde savaa bavur
mamay ieren ilke. Marx-Leninci sosya
list devrim kuramna gre, sosyalizm tm
leklerde ezamanl olarak baarya ulaa-
mayabilir. Bu nedenle, sosyalist devletler,
uzunca bir tarihsel dnem boyunca, kapi
talist devletler ile birlikte yaayacaktr. Le-
37
BATICILAR
nin, Bar inde Birlikte Yaama ilkesine
bir z kazandrarak, bunu d politikada
uygulamaya geirmeye almtr. Bar
inde Birlikte Yaama ilkesi, (savan eko
nomik temeli olan) zel mlkiyet sahiplii
nin ortadan kalkmas dolaysyla savaa
ilgi duyan hibir toplumsa! gcn ortada
yer almad sosyalist toplumun kendi do
asndan kaynakanr. Komnist idelooloji-
nin insani zn yanstr. Bar iin Birlikte
Yaama ilkesi, bugn de sosyalist lkele
rin d politikalarna yol gstermektedir.
Bar inde Birlike Yaama, halklarn i
ilerine karmamay, tm devletlerin ege
menliine sayg gstermeyi, uluslar ara
snda ekonomik ve kltrel ilikilerin geli
tirilmesini ierir. Ancak, Bar inde Birlik
te Yaama, emperyalist glerin bu ilkeyi
bozarak kendi egemenliklerini br halk
lar stnde silah zoruyla dayatma yollarn
arama durumlarnda silahl mcadeleyi
dlamaz. Bar iinde Birlikte yaama, s
mrcler ile smrlenler, smrgeciler
ile smrgeciliin kurbanlar arasndaki i-
likilerde uygulanamaz. Marxlk-Lenin-
cilik'e gre, her halkn saldrganla ve
smrye kar elinde silahla mcadele
etme hakk vardr (bak. Sava). Bar in
de Birlikte Yaama politikas, snf mca
delesini darlamann uzanda, bu mca
deleyi nkoar. Bu mcadelenin balca
alan, sosyalist lkeler ile kapilatalist lke
lerin dnya leinde giritikleri ekonomik
yarmadr. Sosyalizmin bu yarmada el
de edecei baarlar, dnyatarihinin gidii
zerinde kesin etkiler tar. Bar inde
Birlikte Yaama, uluslararas lekte siya
sal mcadeleyi de, kendi toplumsal ve u-
lusal kurtulular iin, demokrasi ve sosya
lizm iin halklarn giritikleri her trl m
cadele biiminin sosyalist devletlerce des
teklenmesini de nkoar. Bar iinde Bir
likte Yaama, ideoloji alanna uzanmaz.
Batclar 1840'larda Rus toplumsal dn
cesinde yer alan bir eilimin szcleri. Bu
kiiler, feodal ilikilerin ortadan kaldrlma
sna ve Rusya'nn Batl, yani burjuva
yoldan gelimesine arda bulunmular
dr. 1840'larn ortalarnda, MoskovalI Bat
clar grubunda, br kiilerin yansra, Her
zen, Granovski, Ogaryov, V. Botkin ile Ka-
velin de vard. Belinski de Batclarla yakn
balar kurmutu. . Turgenyev, P. Annen-
kov ile . Panayev de Batclar akmna
bal olduklarn aklamlard. Batclar'n
birtakm ortak grleri vard: Otokratik fe
odal sistemi mahkum etmiler, Aydnlan
ma dncelerini gelitirmiler ve Rusya'
nn Avrupallatrlmasn! savunmulardr.
Bu grlerin nesnel burjuva bir ierii
vard. Yine de, Batclar arasnda ayrmlar
olmutur, ilkbata, (estetiksel, felsefi, son
ra da toplumsal-siyasal sorular stndeki)
tartmalar, Batclarn kendi iindeki
gruplarn tesine gememiti. Ancak,
1840'larn sonlarnda iki ana eilim billur
lat: Belinski, Herzen ve Ogaryov, madde
ci, devrimci, demokrat ve sosyalist kiiler
olarak nce ktlar; Kavelin ve Botkin ile
brleri ise, idealizmi savunarak, siyasal
sorularda burjuva-toprak sahiplerinin iz
gisini srdrdler. Kimi Batclar da (rne
in, Granovski), szde snflar stnde yer
alan Aydnlanma konumuna balandlar.
Gnmzde Rusya toplumsal dnce ta
rihini arptmaya alan kimi kiler, Rusya
tarihinde Batclar bir baka biimde sun
mak istemektedirler. Bu kiilerin savlarna
gre, Belinski iie Herzen'in geleneklerini
srdrenler Anayasac-Demokratlar ile
Menevikler olup, bu kiilere Batclar ad
verilmektedir; Bolevikler ise, yine bu kii
lere gre, Siavclarn ideolojik miraslar
dr.
Baturin, Pafnuti Sergeyevl (1740-1803)
Rus aydnlatmac. Issledova... (Sorutur
ma...) adl tartmac felsefi yapt, L. Saint-
Martinin serbest masonlar iin program-
sal bir zellik tayan Des erreurs et de la
vrit ou Des hommes rappels au princi-
38
BEBEL
pe niversel de la science (Yanlglar ile
Hakikat stne ya da Evrensel Bilim ilke
sine ar) adl kitabndaki gizemci dn
celerin eletirel bir zmleniini yapar.
Baturin'in kitab, masonlarn dinsel gizem
ciliini aa seren tek kitap olmutur. O
dnemdeki doabilimsel baarlardan ya
rarlanarak, Baturin, kozmolojiye gne-
mezkezci kuram, madde ve hareketin sa
km yasasn, maddeci bilgi kuramn sa
vunuuyla, gzleme ve deneysel verilere
geni yer ayryla, doa fenomenlerinin
maddeci bir aklann getirmitir. Nesnel
dnyann manevi ilkeleri ya cisimsel-
olmayan cevher gibi gizemci kavramlar
yadsmtr. Baturinin maddecilii metafi
zik, deist bir nitelik gsterir (bak. Deizm).
Baturin, aydnlanmay ve doabilimde ge
limeyi rgtlemi, iyi bir yasa sistemi ile
hmanizme arda bulunmutur.
Baumgarten, Alexander Gottlieb (1714-
1762) Alman filozof, Leibniz ile Wolff un
tilmizi. Baumgarten, akl yoluyla edinilen
bilgiyle iigilinen manta kart, insann
gzelle ilgili duyusal bilgisini ve bunun
sanatsal biimler iinde dile geliini betim
lemek zere, estetik terimini ortaya at
mtr, Aesthetica (estetik, Cilt I, 1750; Cilt
II, 1758) adl bitmemi yapt, duyular yo
luyla edinilen bilgi sorunlarn ele alr.
Baumgarten, bir bilim olarak estetiin ku
rucusu saylamaz; ancak, getirdii anlay,
kendi gnnn estetik dncesinin ge
reklerine tam bir karlk vermi, ayrca,
yaygn biimde kabui grmtr.
Bayie, Pierre (1647-1706) Yaymc, ku
kucu filozof. Fransz Aydnlanma hareketi
nin erken temsilcilerinden. Bayie, din ile
bilginin birbiriyle badamayan eyler ol
duunu dnm, dinsel hogry sa
vunmutur. Hibir zaman bir tanrtanmaz
olmamtr; ancak dine kar da kaytsz
kalmtr. Onun bu zelliini Voltaire, tam
olarak dile getirerek, Baylen inanl bir
kii olmamakla birlikte, bakalarn inan
sz bir kii klan biri olduunu sylemitir.
Bayie, Hristiyan retisinin eletirel olarak
inceleniini,' bir eit pagan mitolojisi ola
rak yerletirmitir. Bayle'n kantlar, ku-
kucluk'a dayanr. Bayie, etik sorunlar ile
din arasnda bir ba kurmak yerine, bu
sorunlara doal aklla yaklalmas gerek
tiini ne srm; bir toplumun btn b
tne tanrtanmazlardan bileebileceini
kantlamtr. Yazlar, zellikle de balca
yapt olan Dictionnaire historique et criti
que (Tarihsel ve Eletirel Szlk, 1695-
97), 18. yzylda Fransz maddeciliine ve
tanrtanmazla giden yolu amtr.
Bebel, August (1840-1913) Alman Sos-
yal-Demokrat Partisinin kurucularndan,
Marxln nde gelen yayc ve kuramc
larndan, tarihsel maddeciliin szclerin
den. Bebelin kadnn toplum iindeki rol
ne ilikin almalar zel bir deer tar.
Die Frau und der Sozialismus (Kadn ve
Sosyalizm, 1879) adl kitabnda, Bebel, ka
dnlarn konumunun, son zmlemede,
toplumsal ilikilere dayandn gstermi
tir. zel mlkiyetin ortaya k, kadnlarn
aalanmasna, hatta kadndan nefrete
yol amtr. Kadnlarn kurtuluu, bu ne
denle, smrnn ve toplumsal basknn
ortadan kaldrlmas sorunun bir yann o-
luturur. Bebel, burjuva ideolojisine etkin
bir biimde kar km, Malthsculuk'u,
idealizmi ve dini aa sermitir. Bebelin
milliyetilik ve ovenizm eletirisi ile prole-
terya enternasyonalizm'] savunusu byk
nem tar. Bebel, Bernsteinin grleri
nin proleteryaya temelinde dmanca ol
duunu kavrayan ve revizyonizm'i eleti
ren ilk kiilerden biridir. Bebel, birtakm
taktik hatalar yapm ve kimi nermelerin
de yanla dmse de, yapm olduu
kuramsal ve pratik almalarla, iilerin
toplumsa! baskya kar verdikleri mca
deleye ok byk bir katkda bulunmutur.
39
BELNSK
Belinski, Vissarion Grigoryevl (1811
1848) Rus devrimci demokrat, edebiyat
eletirmeni, Rus gereki estetiinin kuru
cusu. ideolojik ynden, Belinskinin al
malar, ilerici Rus dnrlerinin, Aralk
hareketin ac deneyimlerini gznne ala
rak, otokrasi ile toprak kleliine kar yeni
mcadele yollarn aramaya ve bilimsel bir
toplumsal gelime kuramn gelitirmeye
baladklar bir dneme rastlar. Belinski'-
nin geirmi olduu ok karmak ve yo
un ideolojik evrimi aklayan ey de bu-
dur. 1837 ile 1839 arasnda, Belinski, He-
gelin ateli bir savunucusuydu. 1840iann
balarnda ise, Belinski, maddeci bir konu
ma gemitir. Maddi olan ile dnsel ola
nn birlii sorununu tartarak, tinsel ola
nn fiziksel olann bir etkinliinden baka
bir ey o!madn kantlamtr. Bu arada,
bilincin insan ile insann evresi arasndaki
etkileim srecindeki etkir roln de vur
gulamtr. Hegelci sistemin tutuculuunu
eletirmekle birikte, Hegel diyalektiinde
bilimsel bir aratrma ynteminin n teme
lini, hakiki bir tarih felsefesinin tohumla
rn grmtr. Belinski, nesnel yasay, in
sann etkinlik biimleri iinde yer alan, -
zellikle de byk adamlarn eylemlerinde
kendi anlatmn bulan toplumsal ilerleme
deki bir zorunluluk olarak tanmlamtr.
Belinski'ye gre, yeni toplum, zamana
braklarak, iddetli alkantlar olmakszn,
kandkm olmakszn kurulamayacaa
benzer. Ancak, Belinski, sosyalizmin ka
nlmazl stne bilimsel bir anlaya ula
amamtr. Gelecein ahlaknn temeli o-
larak ilkel Hristiyanlk dncelerine ba
vurmu olmasnn nedeni de budur. Feo
dalizmle karlatrldnda burjuva siste
min daha ilerici bir doas olduunu belir
terek, ataerkil toprak kleliine dayanan
yaam biimlerini (tmnden nce de top
rak kleliinin kendisinin) yokedilmesini
ve birtakm burjuva demokratik reformlarn
yrrle konmasn, Rusyann nnde
bekleyen ivedi toplumsal grevler olarak
grmtr. Burdan yola karak, Belinski,
Rusyann ataerkil gemiini devrimci ei
tim konumundan idealletirilmesini alaya
alm, eitli liberal ve devrimci-topyac
yanlmasalar sert bir dille eletirmitir (r
nein, Bakunin'le olan tartmalar). Be-
iinskinin devrimci demokratl, kendi en
kararl anlatmn, 19. yzylda yasaklama
ya uramam Rus demokratik basnn en
incelikli yaptlarndan biri olan ve kendin
den sonrakilere son isteini ileten Go-
gol'e Mektupla (Temmuz 1847) bulur. Ta
rihilik, Belinskinin estetiksel yarglarnn
kendi bir zellii olmutur. Tarihilii sa
natn gerekliin tipik ynlerini imgeler yo
luyla yeniden retmesinin z ve zgl
yan olarak gryle, Belinski, gerici ro
mantizme ve didaktik yazma biimine kar
karak, Pukin'in yaptlarnn altndaya-
tan gereklik ilkelerini savunmutur. Sa
natta halka yaknlk ile gereklie yaknlk
anlay arasndaki bantya parmak bas
m; yksek eitimli sosyete ile halk kit
leleri arasndaki uurumu kapatma gc
ne bal olarak, bu arada, adalktan
ve ilerlemeden yana olmaya bal olarak,
edebiyatn toplumsal nemi stne nemli
nermeler ne srmtr. Belinskinin sa
nat stne grleri, estetiin gelimesi
stnde byk bir rol oynamtr.
Belirlenmezcilik bak. Belirlenmecilik ve
Belirlenmezcilik.
Belirlenmecilik ve Belirlenmezcilik Ne-
densellik'm yeri ve rolne ilikin kart fel
sefi kavraylar. Belirlenmecilik, tm feno
menlerin evrensel nedensel kkeni stne
bir retidir. Kararl Belirlenmecilik, ne
denselliin nesnel karakterini postulalat-
rr. Belirlenmezcilik ise, nedenselliin ev
rensel doasn yadsrken, ar Belirlen
mezcilik, nedensellik gibi bir eyi yads
maya kadar varr. Belirlenmeci anlaylar
ilk kez ilka felsefesinde grlm olup,
en ak seik biimde ilka atomculuk-
40
BELT
unda postulalatnlmlardr. Belirlenmeci-
lik kavram, modern tarih anda (F. Ba
con, Galileo Galilei, Descartes, Newton,
Lomonosov, Laplace, Spinoza ile 18. yz
yl Fransz maddecileri yoluyla) doabilimi
ile maddeci felsefe tarafndan temellendi-
rilmitir. Bu kiilerin Belirlenmecilik'i, ister
istemez, ada doabilimin dzeyiyle
uygunluk iinde, mekanik ve soyut olmu
tur. Bu kiiler, nedensellik biimlerinin
mutlak olduuna ve mekaniin kesin dina
mik yasalarnca ynetildiine inanmlar,
nedensellik ile zorunluluu zdeletire
rek, rastlantnn nesnel karakterini yads
malardr. Laplace, bu bak asn br
filozoflardan ok daha sonulandrc bir
biimde tanmlamtr (mekanik Belirlen-
mecilikin br ad olan Laplacec Belirlen-
mecilik ad buradan gelir). Laplace'a gre,
Evren'de tm paracklarn balaklklar
ile itepileri, belli bir anda, Evrenin her
hangi bir gemi ya da gelecek anndaki
durumunu kukuya yer vermeyecek bi
imde belirlemektedir. Bu tr bir Belirlen-
mecilik, kadercilik'e yol aar, gizemse! bir
karmaklk kazanrve sonunda, Tanr yaz
gsna inanla birleir. Bilimsel gelimeler,
yalnzca organik doa ve toplumsal ya
am asndan deil, ama fiziksel adan
da Laplacec Belirlenmecilik'i rtm
tr. Kuantum mekaniinde kesinsizliklerin
balaklnn bulgulan, Laplacec Be-
lirlenmecilikin safln ortaya koymusa
da, bir anda, idealist filozoflarca Belirlen
mezcilik ruhu iinde yorumlanmtr (elek
tronun zgr iradesine, mikro-sreler-
de nedenselliin yokluuna vb. ilikin ola
rak karlan sonular). Diyalektik madde
cilik, mekanik Belirlenmecilik'in snrlama
larn geride brakr. Nedenselliin nesnel
ve evrensel karakterini kabul ederek, onu
zorunlulukla zdeletirmedii gibi, ileyi
ini de salt dinamik tipte yasalara indirge
mez (bak. Yasalar, istatistik ve Dinamik).
Belirlenmecilik ile Belirlenmezcilik arasn
da uzayp giden ekime, doabilimi ile
toplum bilimlerinde ok daha kesin bir bi
im almtr. ada burjuva sosyolojisin
de, Belirlenmezcilik, iradecilik ve ampi
rizm olarak sunulmaktadr. Burjuva sosyo
loglar, Belirlenmecilik'i olduu gibi reddet
memekle birlikte, onu kaba bir biimde
sunmaktadrlar (biyolojik toplumsal geli
me kuramlar, kaba teknikilik, vb.). Ger
ek Belirlenmeciliki toplumsal aratrma
ya ilk sokan tarihsel maddecilik olmutur.
Belirsizlik ilkesi Heisenberg tarafndan
1927'de formilendirilmi olan bir kuan
tum mekanii ilkesi. Bu ilke, kendi elikili,
parack-dalga ikilii (bak. Parack
Dalga kilii) doasndan tr, mikro
nesnelerin kesin koordinatlar ile itkilerini
ayn zamanda belirlemenin olanaksz ol
duunu koyar. Belirsizlik ilkesi, elenik de
ikenlerin belirsizlikleri ad verilen koor
dinat ile itkiler arasnda olduu kadar, za
man ile enerji arasndaki nicel ballam
lar iinde de dile getirilir. Bir paracn
koordinat ne denli az belirsizse, itkisi o
denli ok belirsizdir ve tam tersi. Bu ayn
ballam, zaman annn tanm ile bir par
acn enerjisinin-tanm arasnda da va
rolur. Belirsizlik ilkesi, mikro-paracklarn
hareketinde gzlemlenen istatiksel kurak
lklarn kendi nesnel bir zellii olup, bu
zellik bu paracklarn parackdalga do
asna dayanr; belirsizlikler, mikro-nes-
nenin somut durumunun iinde yatar ve
bilme asndan hibir snr tamaz. Belir
sizlik ilkesi, kimi fizikilerin ve filozoflarn
pozitivizm anlay iinde sonulamalara
varmalarna yol amtr. Bu kiiler, temel
paracklarn durumlarnn nedensel belir
lenimlerini olduu kadar, mikrokosmosun
nesnel doasn ve bilmeden bamszl
n da yadsrlar (buna aleii idealizm de
denir, bak. Aletilik).
Belit Bilimsel bir kuramda, k noktas
olarak alnan ve o kuram iin tantlanmay
gerektirmeyen ve kendisinden o kuramn
41
BELtTSEL
geriye kalan nermelerinin konmu kural
lara gre tretildii bir nerme (bak. Pos-
tula). ilkalardan 19. yzyln ortalarna
kadar, Belitlere, sezgisel biimde, belirgin
eyler olarak ya da a priori doru eyler
olarak baklmtr. Bu kavray, Belitlerin
insann renme etkinlii ve pratiiyle ko
ullanm olduunu gzden karmaktay
d. insann pratik etkinlii, mantk birimle
rinin insan zihninde ancak milyonlarca kez
yinelendikten sonra bu birimlerin belitler
haline gelmesine yol aar. Gnmzde
belitsel yntem anlay, Belitlerin tek bir
koula uygun olmasn ister; belli bir kura
mn tm br nermeleri, benimsenen
mantk kurallarnn yardmyla, bunlardan
ve yalnzca bunlardan tretilmelidir. Sei
len Belitler'in doruluu, br bilimsel ku
ramlarla, ya da verili sistemin bir yorumu
(bak. Yorum ve Model) bulunduu zaman
belirlenir: u ya da bu alanda belli bir
biimletirilmi belitsel sistemin yorumu, o
sistem iinde kabul edilmi Belitler'in do
ruluuna tanklk eder.
Belitsel Kuramn elikisizlll Belitsel
kuramlarn yerine getirmek zorunda oldu
u mantksal ve metodolojik elikisizlik
koulu. Belitsel Kuramn elikisizlii iki
tipte olur: Szdizimsel ve semantik. Bir
kuram, eer bir nerme ile o nermenin
olumsuzlan o kuram iinde ayn anda
tretilmemise, szdizimsel olarak eliki
sizdir; te yandan, bir kuram, eer en az
bir modeli varsa, yani verili kuram karla
yacak belli bir nesne alan varsa, semantik
olarak elikisizdir. Belitsel Kuramn eli-
kisizlii koulunun bozulmas, kuram ge
ersiz klar, nk o zaman, o kuramdaki
herhangi bir nermeyi tantlamak olanakl
hale gelir.
Belitsel Kuramn Taml Belitsel olarak
kurulmu tm kuramlarda her nermenin
doruluunun verili sistem, biimsel sis
tem iin tantlanm olmasna (yani, belit
lerden tretilmi olmasna) ilikin bir man
tksal ve metodolojik gerek. Yeterince zen
gin belitsel kuramlarn (rnein, matema
tiksel kuramlarn) aratrlmas srecinde,
bunlarn ilkece tam olmadklarn yani ken
di ereveleri iinde tantlama ya da tant
lamamama gcnden yoksun nermeleri
ierdiklerinin tant yaplmt (1931 'de G
del tarafndan). Tamlk, baarl belitletir-
meler iin mutlak vazgeilmez bir koul
deildir; tam olmayan kuramlarn pratik
uygulamalar olabilir.
Belitsel Yntem Bilimsel bir kuram kur
mada tmdengelimci bir yntem olup, bu
rada: 1) Verili bir kuramn nermelerinden
bir blm (belitler) olduklar gibi seilir;
2) Bu nermelerin ierdikleri kavramlar ve
rili bir kuramn erevesi iinde aka ta
nmlanamaz; 3) Yeni terimlerin (kavramla
rn) kurama sokulmasna ve kimi nerme
lerin brlerinden mantk yoluyla tretil-
mesine olanak salayacak biimde, verili
kuramn tanmlama ve tretme kurallar
saptanr; 4) Verili kuramn (teorem'ir.) geri
ye kalan tm nermeleri 3)'e dayanlarak
1)den tretilir. Bu ynteme ilikin ilk d
nceler, Yunanistanda ortaya kmtr
(Baailar, Platon, Aristoteles, Eukleides).
Daha sonra, eitli bilim ve felsefe dallarn
belitsel olarak zmleme giriimleri yapl
mtr {Newton, Spinozza, vb.). Belli bir
kuramn ve yalnzca onun temelden belit-
sel olarak kuruluu, sezgisel biimde be
lirgin belitlerin balcalkla tanmlanmas
ve seiminde gsterilen dikkat, bu zm
lemelerin zellikleri olarak kendini belli e-
der. Matematik ile matematiksel mantn
temellerinin atlmasna ilikin sorunlarn
youn bir biimde ele alnd 19. yzyln
ikinci yarsndan balayarak, belitsel ku
ram, sistemin eleri (sembolleri) arasn
daki ilikiyi kuran ve kuram karlayacak
sayda nesneleri betimleyen bir eit bi
imsel bir sistem olarak (920'ler ile
1930lardan bu yana da biimletirilmi
42
BELLEK
sistemler olarak) grlmeye balanmtr.
Bununla birlikte, ilgi, sistemin elikisizlii
ve taml stne, sistemin belitlerden ba
mszl stne evrilmitir. Simgesel
istemler, kendi ieriklerinden bamsz o-
larak ya da bundan dolay incelenebilece
inden, szdizimsel belitse! sistemler ile
semantik belitse! sistemler arasnda bir ay
rm yapmak gerekir (ancak bu sonuncusu
bilimsel bilgiyi doru olarak verir). Bu ay
rm, iki tip, szdizimsel ve semantik gere-
kirlii formllendirmeyi (belitlerin szdi
zimsel ve semantik elikisizlii, taml,
bamszl, vb.) zorunlu klar. Biimleti-
rilmi belitse! sistemlerin zmlenii,
bunlarn ilkece snrl olduu sonucuna va
rlmasna yol amtr. Bu snrllklarndan
biri Gdel tarafndan tantlanmtr: Yete
rince gelitirilmi bilimsel kuramlar (yani,
doal saylar aritmetiini) tam olarak belli
letirme olana yoktur; buysa, bilimsel
bilginin tam olarak biimletirilmesinin o-
lanaksz olmas demektir. Belliletirme bi
limsel bilginin kurulma yntemlerinden bi
ridir, ama snrl sayda durumda bilimsel
aratrmann bir arac olarak kullanlabilir.
ou zaman da, belitletirmeye ana hatla-
ryla kurulduktan sonra gidilir; burda belli
letirme, kuramn kotarlmasnda, zellikle
de kabul edilmi savlardan btn sonu
larn karlmasnda daha yksek bir kesin
lie ulatrlmasna hizmet eder. Son 30-
40 yl iinde, yalnzca matematiksel konu
larn deil, ama bilimsel bilginin yaps ve
dinamii de iinde olmak zere, fizik, bi
yoloji, psikoloji, ekonomi ve linguistiin
kimi dallarnn da belliletirilmesine byk
ilgi gsterilmektedir. Doabilimlerin (ge
nel olarak, matematiksel-olmayan her
hangi bir bilim) incelerken, Belitsel Yn
tem, varsaymsal-tmdengelimci yntem
biimini alr (bak. Biimletirme).
Bell, Danlel (1919) Amerikal burjuva sos-
yolg, burjuva propagandada yaygn kulla
nlan sanayi-tesi toplum kuramn orta
ya atanlardan. Kamu yararlarna, oulcu
demokrasiye ve meritokrasi ilkelerine da
yal bir gelecein toplumunun anaizgile-
rini izerken, Bell, aslnda, modem kapita
list toplumun yeniletirilmi, idealletiril
mi bir modelini ne srer. Bell'in sosyo
lojik grleri, metodolojik ynden, (yarar
llk, ans eitlii ve kendini-gerekletir-
me ilkelerine dayanan) toplumsal alanla
rn, yani ekonomi, siyaset ve kltrn sz
de birbirinden bamszlna dayanr.
1970lerde, Bell, ideoljinin sonuna ilikin
daha nceki kuramndan vazgemitir
(bak. deolojisizletirme ve Yeniden deo
loji Yerletirme Kuramlar). Bell, birtakm
ideoloji elerinin, zellikle de dinin, mo
dern insann geliimindeki nemini vurgu
lamtr. Balca Yaptlar: The End of Ideo
logy (ideolojinin Sonu, 1960), The Making
of the Post-Industrial Society (Sanay -te-
si Toplumun Kurulmas, 1973), The Cultu
ral Contradictions of Capitalism (Kapitaliz
min Kltrel elikileri, 1976).
Bellek (psikolojide) Bireyin dnyayla etki
leiminin sonularn kendinde korumaye-
tisi; byle bir ey, daha sonraki etkinlikler
de, bireyin bunlar yeniden retmesini ve
onlardan yararlanmasn, onlar srelen-
direrek sistemler iinde biletirmesini ola
nakl klar. Bellek, belli bir bireyce kurulan
zihinse! gereklik modellerinin tm topla
mn oluturur. Bellekin biyolojik ileyii,
bugn iin, genetik, biyokimya ve siberne
tik de iinde olmak zere, birok bilimde
youn biimde ncelenmektedir. Bellek,
dnmeyleve etkinliin trevsel biimle
riyle, bir rn bir srece nasl bantlysa,
yle bantldr. Konuma-d bellein i-
erii, bireyin evresiyle dorudan ilikisi
srasnda biimlenen zihinspl gereklik
modellerinden oluur. Daha yksek, ko
numa- ii Beliek'te, eylerin nesnel iliki
modelleri yatar. Konuma, Bellek'i nesnel
manta, anlaml olarak bellemeye ve ye
niden retmeye gtrr; belli bir hedef
43
BEN
dorultusunda, modellendirilmi nesnele
rin dorudan bir etkisi olmakszn, insann
bu tip Bellek oluumlarn yeniden retme
sine olanak verir.
Ben (felsedefe) Kiinin kendisiyle ve en
geniinden dnyayla etkin ilikisinin tinsel
oda. Kendi davranlarn dzene koyan
ve edimgcnde olan bir birey Ben sahi
bidir, kendi benine sahiptir. Felsefe tarihin
de, idealist anlaylar, Ben'i dnsel bir
ilke olarak grmler, insan Ben'inin so
mut, tarihsel doasn btn btne gz
den karmlardr. Bu gibi anlaylar iin
de, Ben, felsefi sistemlerin kuruluunda bir
k noktas olarak alnr. Oescartes'ta,
Ben aklc bilginin kendi sezgisel bir ilkesi
olarak, dnen bir cevher olarak var olur
ve bu arada kendi bamszln ortaya
koyar. dealizmde, tek bana birey gr
yansra, gzleyicilik gr de solipsizm-
'e yol aarken, metafizik maddecilikte in
sann tarihin gidiine boyun een edilgen
bir nesne haline indirgenmesine yol a
mtr. Ben in, ngiliz ampirizm'ine denk
den, psiokolojik bireyci yorumu, klasik
Alman felsefesince bir yana braklmtr.
Ancak, klasik Alman felsefesi, Ben'i yaa
yan toplumsal insandan ayrarak, trans-
sandantal bir zneye dntrmtr.
Fichte, byle bir Beni, yalnzca kendisini
ortaya koyan deil, ama kendisinin ben-
olmayan olarak varolan her eyi de ortaya
koyan bir cevher olarak grr. Diyalektii
gelitiren nesnel idealizm, insan beninin
toplumsal zn zgl insann stnde
yer alan yabanclam bir g olarak,
dnya akl olarak (Hegel) ele alr. Burjuva
toplumda, akldclk, bu toplumda kendi
beninin olumsuzlanna gs geren
birey algsn getirmitir. Bireyin akldc-
lk iinde ele aln ise, sonunda yabanc
lama durumuna balanr. Freudculuk, ka
pitalizminde kiiliin blnmesi dnce
sini dile getirmi; itkilerin biyolojikletiril
mesini, Ben'in kr heveslerin egemenlii
ne doru itilmesi olarak gstermi; bireyin
kendi toplumsal zne ilikin arpk algs
n, kendisine dmanca olan kendi st-
beninin koyduu denetimin bir sonucu ol
duunu getirmitir. Uyumaz snfl top
lumlarda etkinliin blnmesi ve yabanc
lamas, aslnda, bireyin kendi kiiliinden
kmasna, kendi Benini yitirmesine yola-
ar. Bene ilikin yanl anlaylar, insann
toplumsal ilikilerin ve toplumsal yaam
normlarnn yaratts olarak kendisini ger
ekletirmesi iin yapaca mcadeleyle
alabilir ancak, insan Beninin etkin bir
zne olarak her insanda en zgrce ve en
tam olarak kendini gsterii, birey1in ok-
yrl geliimi koullar altnda olanakldr.
Bencilik Bir kiiyi topluma ve br insan
lara gsterdii tavr asndan zellikli k
lan bir yaam ilkesi ve ahlak nitelii. Benci
kiiye, topluma ve br insanlara aldr-
makszm, yalnzca kendi karlar yol gs
terir. Bencilik, bireycilik'in bir biimi olup,
daha ok zel mlkiyet sahiplii ilikileri
iin tipiktir. Feodal toplumun hiyerarik,
toplumsal-zmreli rgtlenimine kar
mcadele dneminde her bireyin mutlu
olma hakkn korumada belli bir olumlu rol
oynam olmasna karn, Bencilik, olaan
olarak, olumsuz bir nitelik olarak grl
mtr. Kapitaliste ilikilerin yerlemesiy
le birlikte Bencilik'i savunan kuramlarda
(bak. Stirner) topluma kar eilimler gitgi
de daha ok grlmeye balam, bu ku
ramlar giderek gerici bir yn kazanmtr
(bak. Nietzsche). Yapma bir ahlak ilkesi
olarak Bencilik'i bilinli yolda srdren ki
iler, sonunda, ahlaktanmazlka varm
lardr. Bencilikin tm biimlerini kararllk
la mahkum eden komnist ahlak, kollekti-
vizm ilkesine olduu kadar, halkn ve top
lumun iyilii adna vicdanl alma ilkesi
ne de balanr.
Bentham, J eremy (1748-1832) ngiliz ah
lak ve hukuk kuramcs. Kendi etik kura
44
BENZETRM
mnda, Bentham, ahlak bir eylemin yarar
llyla (bak. Yararclk) zdeletirerek,
insann davranndaki tm gdleri zevk
ya da ac duymaya indirger. Bylece, ah
lak, herhangi bir eylemin sonunda ortaya
kacak zevk ve aclarn toplanmasyla,
matematiksel olarak hesaplanabilir. Ahla
ka bu metafizik ve mekanik yaklam
(mutluluk hesab) Bentham' kapitalist
toplumu savunmaya gtrmtr; nk,
kendisi, en byk ounluun en ok
mutluluunu (zgecilik ilkesi) salama
yolunun, bir insann zel karlarnn kar
lanmasndan (bencilik ilkesi) getiini
syler. Bentham, doa yasas kuramn e-
letirmi; dnyevi yneticilerle arasnda
bir benzetirme yaplan Tanr kavramn ve
doal dini reddetmi, ie doan dini
savunmutur. Epistemoloji de ise, Bent
ham, bir nominalisttir. Balca yapt: De
ontology or the Science of Morality (Deon
toloji ya da Ahlak Bilimi, 1834).
Benzerbiimcilik bak. Ebiimlilik ve
Benzerbiimlilik.
Benzer Paralar Anaksagoras tarafndan
kullanlan bir terim; bu terim, Anaksago-
ras'n kendi yaptlarndan kalan paralar
dan bugne ulamam, daha sonra ken
disini yorumlayanlarca aktarlmtr. Anak
sagoras, tm eylerin, deiik niteliklerde
ki sonsuz sayda paracklardan, bunlarn
sonsuz sayda benzer paracklara bln
mesinden ortaya ktna inanr. Anaksa-
goras'a gre, kendilerinden daha kk
sonsuz sayda paracklar ieren, Benzer
Paralar, nitelike e ya da zgn para
cklardr. Anaksagoras, ayn ya da benze
yen paracklarn bu ad almalarn bunun
la aklyordu. Modern matematiksel terim
ler iinde, Benzer Paralar, sonsuz dere
cede verilen bir sonsuzluk olarak tanmla
nr.
Benze Bilgi kuramnda, kimi maddi ey
leri, sreleri ya da yasalar upuygun yan
stan (kavram, kuram, aratrma yntemi,
vb. gibi), dnceye ilikin bir nesne anla
mnda kullanlan bir terim. Doann Diya-
lektii'nde, Engels, doabiliminde (ayrca,
toplum ve tarih bilimlerinde de), en nemli
dnme biimi diyalektiktir, der, nk
doada yer alan evrimsel srelerin ben
zeini, bylelikle de bunlar aklayan yn
temi yalnzca diyalektik verir (K. Marx ve
F. Engels, Seilmi Yaptlar, cilt, Cilt 3,
s. 60.). Modern felsefi yaznda, Benze,
bilgi kuramnda, (insan maddi deneyimi
nin eitli biimleri de iinde olmak zere),
herhangi bir kuram, yasa ya da mantk
kurai iin somut temel oluturan maddi bir
nesneyi anlatmak iin kullanlr. rnein,
eyler arasndaki en sradan, en olaan
ilikiler yarg'larn, karsamalarn ve daha
baka dnme biimlerinin nesnel teme
lini olutururlar. Benze'i bularak, dn
sel temelini olutururlar. Benze'i bularak,
dnsel bir fenomenin oluu saptanr,
buysa idealizmin eitli biimleriyle mca
delede ok nemlidir. Metodolojik bir ya
sann, mantk kuralnn, vb. kendi zgl
doasnn aklan, bunlarn ilevlerinin
kesin bir bilgi sistemi iinde ok ynl
olarak zmlenmesini ngrr. (Daha
baka modellere de uygulanan) Benze
terimi, yansma ve modellendirme sorun
larnn zmleniinde daha somut hale
getirilir (bak. Ebiimcilik ve Benzerbiim
cilik).
Benzetirim Benzer olmayan nesneler a
rasnda belli yanlar, teme! zellikler ve ili
kilerdeki benzerliin kurulmas; Benzeti-
rim yoluyla yaplan tmdengelimler, ba
kaca temel zelliklerdeki benzerlie daya
nlarak yaplr. Benzetirim yoluyla sonuca
varmann genel izgisi yledir. B nesnesi,
a, b, c, d, e temel zelliklerine, C nesnesi
de b, c, d, e temel zelliklerine sahiptir,
dolaysyla, C nesnesi de a temel zellii
ne sahip olabilir. Bilimin erken gelime
evrelerinde, Benzetirim, d ve ikincil yan
lardan karlan bir kural olarak, sistemsel
gzlemlerin ve deneylerin, sonu-lamala
rn yerini alyordu. Doa felsefesindeki
45
BERDYAYEV
anlaylarn ou ortaalara kadar byle
oluuyordu. Benzetirim, devlet ile insan
organizmas arasndaki benzerliin
kurulmasna; mekanizm anda da, insan
mekanizmas ile bir saatin mekanizmas
arasndaki benzerliin kurulmasna k
noktas olarak alnyordu. Bilimin daha
sonraki gelimesinde, Benzetirim, bir a-
klama yolu olma nemini yitirmitir. An
cak, varsaymlar retmedeki roln koru
makta, sorunlarn ve zmlerinin akla-
nnda yol gsterici olmay srdrmekte
dir. Ik ile sesin hareketinde ilk kez bir
Benzetirim kuran Ch. Huygens, n dal
ga doas olduu dncesine varmt; J .
Maxwell, bu dnceyi elektromanyetik a-
lann kendi zelliklerine uzandrmtr. Va
rlan sonulamalar, yalnzca bir olaslk
olmas dolaysyla deil, ama bu olaslk
derecesinin karlatrlan nesnelerin asli
olmayan ynlerinin saptannn ya da bu
ynlerin kazara bir benzerliinin bir sonu
cu olarak bu olaslk derecesinin az olmas
dolaysyla da tek bana alnmas halinde,
Benzetirim, tant oluturmaz. Modem bi
limde, Benzetirim, benzerlik kuramnda
olduu kadar, modellendirme'de de yay
gn uygulanmaktadr, incelenen srelerin
elektrik benzelerini reten benzeik mo
dellendirme'de, matematiksel modellen-
dirme sreleri, bilimsel aratrmalarda ol
duu kadar, i ynteminde de oka kul
lanlmaktadr.
Berdyayev, Nlkolay Aleksandrovi
(1874-1948) Rus Burjuva gizemci filozof,
varoluu, Yeni-Hristiyanlk ad verilen
akmn kurucusu, Vekhizm'in ideologu.
Berdyayev, balarda, legal Marxlkm
bir temsilcisi olmu; ancak, 1905'te, Marx-
la getirdii eletirel vgler devrime
kart bir ynde gelimi, yeni-Kantlk
hevesi ise kendisini Tann-arayclka ve
gizemcilie gtrmtr. Berdyayev, ii
lerin snf mcadelesinin karsna kiinin
din yoluyla i, manevi kurtuluunu
koymutur (Filosofiya svobody, zgrlk
Felsefesi, 1911 ; Smysl tvorchestva, Yarat
cln Anlam, 1916, vb.). 1917 Ekim Dev-
rimi'nden sonra, (yurtdna gen) Berd
yayev, yalpalayan aydnlar Marxiliktan
geriye ekecek manevi silahlanma kura
mn yetkinletirmeye koyulmutur. Berd-
yayeve gre, kapitalizm, insancl olma
yan bir sistemdi, eski Hristiyanlk ise bir
smrme silahyd. Berdyayev, retimin
toplumsallatrlmasna dayand srece
komnizm gereini kabul ediyordu. Bu
arada, getirdii snf kavramyla bireye gl
ge drmesi yznden, Marxln kii
nin etkinlii ve zgrl sorununu ze
meyeceini ne srmtr. Bu sorun,
Berdyayev'e gre, Hristiyan varoluuluk
ya da kiiselcilik tarafndan zlmektey
di. Berdyayev'e gre, mutlak zgrlke
dayal yaratclkta bulunan zne, biricik
gereklikti, bu yaratcln z ise, tanr
sal insanlk denilen eydi, insanda Tan
rnn douu ve Tanrda insann douu
giziydi. Berndyayev, bu tanrsal-insani
yaratclkm yeni ortaalarda, tm
dnyevi yaratc almann bouna grl
d drdnc boyut tayan bir ya-
am-sonrasnda gerekleeceini d
nyordu !(J a i mir obyektov, Nesneler Dn
yas ve Ben, 1934; Opyit eschatologisc-
heskoi metafiziki. Tvorcestvo i obyektivat-
siya, Eskatolojik Metafizik Deneyim. Yara
tm ve Nesneletirme, 1947, vb.). Berdya-
yev'in felsefesinin gerici doas, toplumsal
eitsizliin yararl ve doru grld,
savan insanln yaratc hareketi sayld
Filosophiya neravenstva (Eitsizlik Fel
sefesi, 1918, yay. 1923) adl balca yap
tnda kendini en ok ortaya koyar.
Bergson, Henri (1859-1941) Fransz ide
alist filozof, sezgiselcilikin temsilcisi.
1900'de Collge de France'da profesr
oldu, 1914'te Akademiye seildi. Berg-
sonun idealizminin odak kavram, tm
eylerin temeli ve kkeni olan, saf, yani
maddi-olmayan, (zamandan da ayrde-
dilmesi gereken) sredir. Madde, zaman
ve hareket, sreyi kavramamzn eitli
biimleridir. Sre bilgisi, ancak bilgi e
46
BERNAL
dinme ediminin, gereklii yaratma edi
miyle rtt, dorudan, kavramsal-ol-
mayan alg olarak anlalan sezgi yoluyla
elde edilebilir. Bergson, diyalektiin kar
tna, biyolojik idealizmden (bak. Vitalizm)
alnma kavramlarn genelletirilmesine da
yanan kendi yaratc evrim retisini ko
yar. Bergson, toplum stne grlerinde,
snf ynetimini olumlam, bir snfn bir
baka snfa ezilmesini bir doa yasas
olarak grmtr. Bergson'un Felsefesi,
emperyalizm anda burjuva ideolojisine
zg akldclkn canl bir anlatmdr.
Balca yaptlar: Essai sur les donns im
mdiates de la conscience (u'urun Bila
Vasta Mutalar, 1889), Matire et mmoire
(Madde ve Bellek, 1896), L'Evolution
cratrice (Yaratc Tekml, 1907), Les de
ux sources de la morale et de la religion
(Ahlak ile Dinin iki Kayna, 1932), vb.
Berkeley, George (1685-1753) rl andal
filozof, znel idealist, insann idealardan
(duyumlardan) baka hibir eyi doru
dan doruya alglayamayaca ncln
den yola kan Berkeley, eylerin ancak
alglanabildikleri srece varolduklar (esse
est percipi) sonucuna varmtr. Berke-
leye gre, idealar edilgendir. Cisimsel-ol-
mayan bir cevherce ruh tarafndan zm
lenirler. Ruh etkin olup, idealar (zihni) al
glayabilir ve onlar etkileyebilir (irade). So-
lipsizm'den kanma abas iinde, Berke
ley, tinsel cevherlerin eitliliini kabul et
tii gibi; sonsuz zihinin, Tanrnn varl
n da kabul eder, idealar, der Berkeley,
Tanrnn zihninde gizlig halinde, ama
ancak insan zihninde, edimsel halde varo
lur. Berkeley, daha sonra, yeni-Platoncu-
luka yakn nesnel idealist bir konuma ge
erek, idealarn Tanr'nn zihninde ncesiz
sonrasz varolduunu syler. Tanrtan
mazlk ile maddecilii rtmeye kalka
rak, madde kavramna bilgi asndan ya
rarsz olduu ve isel elikilerle sakat ol
duu gerekesiyle saldrya geer. Berke
ley'in madde eletirisi, idealist nomina
lizm'e dayanr. Berkeley, Newtonun mut-
iak mekn kuramn bu adan kabul etme
mi, A/evfon'un yerekimi kuramna mad
di cisimlerin hareketinin doal nedeni s
tne bir kuram olduu gerekesiyle saldr
mtr; nk, Berkeley'in kendi felsefesi
ne gre, ancak tinsel cevher etkin olabilir
di. Berkeley, Leibniz ile Newton'un sonsuz
kkler hesabn da onaylamaz, nk
gerek meknn sonsuz blnebilirlii
kendi felsefesinin temel postulasyla eli
ir. 19. yzyln ikinci yarsnda, Berkeley
felsefesini yeniden canlandrma giriimle
rine tank olunmutur; byle bir felsefe,
ikinlik okulu, ampirio-kritisizm ve prag
maclk vb. gibi birok idealist okulca be
nimsenmitir. Berkeiey'in yaptlar An Es
say towards a New Theory of Vision (Bir
Yeni Gr Kuramna Ynelik Bir Deneme,
1709), A Treatise Concerning the Princip
les of Human Knowledge (Beeri Bilginin
Prensipleri Hakknda Bir Eser, 1710), Thre-
e Dialogues Between Hylas and Philonous
in Opposition to Sceptics and Atheists
(Hylas ile Philonous Arasnda Konu
ma, 1713).
Bernal, J ohn Desmond (1901-1971) ngi
liz fiziki, Lenin Uluslararas Bar dl
(1953) sahibi. Bernal, (1937den balaya
rak) Londra Kraliyet Dernei'nin ve
(1958'den balayarak) SSCB Bilimler Aka
demisi de iinde olmak zere, birok lke
Akademilerinin yesi; 1959-65 yllarnda
da, Dnya Bar Konseyi'nin yrtme ba
kan olmutur. Bernal, fizik, biyokimya ve
kristallografi aratrmalar yansra, eitli
yaptlar da kaleme alm (The Social Fun
ction of Science, Bilimin Toplumsal levi,
1939; Science and Society, Bilim ve Top
lum, 1953; Science in the History of Soci
ety, Materyalist Bilimler Tarihi, 1954); bu
yaptlarnda, bilimin felsefi nemini ve in
sanolu tarihindeki roln, smrye da
yal bir toplumda bilimin gelimesindeki
elikileri ve sosyalizmde bilimin srekli
ilerleyiini aa koyarak, bir btn halin
de, bilimdeki baarlarn genel bir toplu
zetini vermitir. Bernal'in bilim tarihini
47
BERNSTEN
zmleyii diyalektik maddecilie dayanr.
World WithoutWar (Savasz Dnya, 1958)
adl kitabnda, Bernal, bilimsel bulularn
insanln yararna barl amalarla kul
lanlmas olanaklarn tartr.
Bernstein, Eduard (1850-1932) Alman
Sosyal Demokrat, devrimci ii snf hare
ketinde revizyonizm'in kurcusu. Probleme
des Sozialismus (Sosyalizm Sorunlar,
1896-98) balkl bir dizi yazsnda, Bern-
seitn,Marxln felsefe, ekonomi politik
ve bilimsel sosyalizm kuramndaki temel
belgilerini elden geirir. Kanta Dn
slogann ortaya atarak, felsefenin temel
sorusuna getirilecek herhangi bir kararl
maddeci zm reddeder; Marx diya
lektik ile Hegelci diyalektii zdemi gibi
ele alr. Bilimsel sosyalizm olanan yad
sm, sosyalizmi srf ahlaki ve etik bir ideal
olarak grmtr. Proletarya diktatrl
dncesini reddederek, snf mcadele
sinin lmeye yz tuttuunu savunmu, ka
pitalizm iersinde ufak reformlar yaplmas
dnda ii snf iin herhangi bir hedefi
kabul etmemitir. Ama hibir eydir, ha
reket her eydir biiminde, ok tannan
sz buradan kaynaklanr. Plehanov, Ber-
nsteinin felsefedeki revizyonist dnce
lerini rtmek iin elinden geleni yapm
tr. Bernstein'in Rusyadaki izleyicilerini, E-
konomistler ile Menevikleri, ayrca, enter-
nasyonalist hareketteki revizyonistleri Le
nin aa sermitir.
Bertalanffy, Ludwig von (1901-1972) A-
vusturyal biyolog ve filozof, genel sistem
ler kuram'r\m ilk eitlemelerinden birinin
kurucusu. Bertalanffy, btnlk, rgtle-
nim, (bir sistemin deiik balang koul
lan altnda ayn sonul duruma ulat) eit
sonulluk ve ebiimcilik (bak. Ebiimcili-
lik ve Benzerbiimcililik) ilkelerini genel-
letirmitir. Genel Sistemler ylln
(1956'dan 1972ye kadar) yaymlam olan
Bertalanffy'nin balca yaptlar: Theore
tische Biologie (Kuramsal Biyoloji, Cilt 1,
1931; Cilt 2, 1951), Das biologische Welt-
bild (Biyolojik Dnya Tablosu, 1949), Ge
nera/ Sistems Theory. Foundations, Deve
lopment, Applications (Genel Sistemler
Kuram. Temelleri, Gelimesi, Uygulama
s, 1968).
Betimleme Bilimde kabul edilmi belirli
bir imler sistemi yardmyla bir deneyimin
ya da gzlemin verilerini kaydetmeyi iine
alan, bilimsel bir inceleme basama. Be
timleme, hem gndelik dil yoluyla, (simge
leri, matriksleri, diagramlar, vb. kapsayan)
zel bilim dili yoluyla yaplr. Betimleme,
bilimde, bir nesnenin kuramsal incelenii-
ne gei evresine bir hazrlk oluturur
(bak. Aklama). Betimleme ile aklama
birbirine yakndan bantldr. Olgularn
bir Betimleme'si olmakszn o olgular ak
lamak olanakszdr; te yandan, aklama
sz bir Betimleme de bilim iin yeterli de
ildir. Bilimsel incelemenin doasn ar
fenomenalizm konumundan yorumlayan
pozitivistler (Mach, Pearson ve daha ba
kalar), bilimin biricik grevinin olgularn
salt betimlenmesi olduunu sylemiler
dir.
Beyin Sinir sisteminin merkezi paras.
Beyin, beyincik ile beyin-omuriliinden o-
luur. Beyinciin en st kesimleri hayvan
larn ve insann psiik yaamyla dorudan
bantldr. Bu kesimler, denetim organ
drlar, yani eitli organlarn etkinliklerini
egdmleyen ve organizmann evresiy
le ilikisini psiik yansmalar yoluyla dze
ne koyan sistemdirler. Felsefe tarihi ile in
san stne bilimlertarihi boyunca, insann
psiik, bilin doasyla ilgili sorunlar s
tnde maddeci eilimler ile idealist eilim
ler arasnda bir mcadele sregelmitir.
Ancak, merkezi sinir sisteminin, zellikle
de beyinciin yaps ile etkinliine ilikin
biyolojik incelemelerdeki ilerlemeler, bu
sorunun zmnde maddeciliin zafere
ulamasnn yolunu amtr. Hayvanlarn
ve insani psiik etkinliinin yanstc doa
sn tantlayan Seenov ile Pavlovun d
nce ve yaptlar, burada byk bir rol
48
BMCLK
oynamtr. Gereklii yanstan ve hayvan
lar ile insanda ortak olan birinci iaret sis
temi yansra, insanda soyut sesli dn
ceyle bantl olarak ikinci bir iaret siste
mi de (konuma) olumutur. Hayvan tr
lerinde, deneyim, igdler halinde kalt
sal olarak aktarlrken, insanda, tarihin s-
regidimi iinde oluan etkinlik biimleri,
bireyin gelimesi sreci iinde zmlenir.
Bu nedenle, mzik ve konuma iin kulak
ve soyut dnme yeterlilii, bu gibi insa
nn ze! yatknlklar, morfolojik beyin yap
sn deil, ama azok yerli yerine oturmu-
sinirsei-dinamik yaplarn ilevleridirler,
insann psiik etkinlii, hayvanlar dyasn-
daki gibi, Beyinin morfolojik evrimi dola
ysyla ilerleme gstermemitir. Bu ilerle
me insann edindii deneyim biimlerinin,
bu deneyimlerin biriktirilmesi, aktarlmas
ve olabildiince bir sre iine konmas
biimlerinin gelimesi ile insann yaratc
olanaklarn arttran vs zihinsel almas
na k tutan otomatik ileyi yollarnn ge
limesiyle olmutur. Sibernetiin yaygn
kullanlyla, beyinin etkinliklerinin klasik
yksek sinir etkinlii yntemleriyle incele
ni! modellendirme yntemleriyle (bak. Si
bernetik) glendirilmitir.
Bhutavada Upanhadlar'da ve Mahab-
harata destannda sz edilen bir eski Hint
felsefesi kavram. Daha sonraki kimi kay
naklarda, Bhutavada, bir eit Lokayat o-
larak geer. Bhutavada retisine gre,
nesneler arasndaki tm nitel ayrmlar, bu
nesneleri oluturan maddi elerin dei
ik bileimlerinden ortaya kar. Bilin,
maddi elerin zel bir bileiminin bir so
nucu olup, bir kez ortaya ktktan sonra,
kendisiyle benzerlik gsteren bileimler -
retir, ancak baka bileimler bilincin do
masna yo! amaz. Lokayatann savunu
cular gibi, Bhutavada'nn izdalar da, e-
pistemolojide duyumcu, etikte ise hazc
idiler. En eski Bhutavada metinleri bugne
ulaamamtr.
Biimcilik 1) Sanatta biimi mutlaklatrc,
estetikletirici bir yntem; gerekilikin
kart. Biimcilik, 20. yzyl balarnda or
taya km, sanatta (ftrizm, kbizm, so
yut sanat, gerekstclk, davurumcu
luk, vb. gibi) eitli eilim ve okullar kendi
iinde barndrmtr. Tm bu eilimler, a-
ralarndaki ayrmlara baklmakszn, ortak
ynler tarlar: Sanat gerekliin karsna
koyarlar, sanatsal biimi dnce-ieri-
inden ayrrlar, sanat yaptlarnda biimin
zerkliini ve nceliini duyururlar. Biim
cilik, sanatsal uran btn btne akln
denetimi tesinde yattna ilikin yanlgl
dnceden yola kt kadar, toplumsal
dncelerle, yaamsal karlarla, estetik
ve toplumsal idealle hibir iliii olmad
n ne srd idealist bir estetik haz an
layndan da yola kar. Kimi biimci ei
limler kapitalist toplumun irkinliine kar
kmakla birlikte, biimci yaptlarn ou
nun ierii, ya btn btne burjuva ve
kkburjuva ideolojiye dayanr, ya da
(soyutsanat'ta, faizmde, vb. olduu gibi)
hibir ierik tamaz. Biimin ierikten ay
rlmas, bunun bir biim-yaratma olduu
ne srlse bile, kanlmaz olarak, ieri
in ykmna yol aar (bak. erik ve Biim).
Biimcilik, emperyalizm anda burjuva
kltr ve sanatndaki bunalm yanstr;
(pop-art, op-art, vb. gibi) en ar biimci-
leri ree, sanata genel olarak ters der. 2)
Matamatik'te, matematiin temellendiril-
mesine ilikin sorunlar biimsel-belitsel
emalar yoluyla zmeye alan bir ei
lim. Biimcilik, 20., yzyln balarnda or
taya kmtr. Hilbert, Sezgicilik'e kar
karak, matematiin temellendirilmesi so
rusuna biimletirilmi belitsel yntem'in
ele alnp ilenmesi yoluyla bir zm ge
tirmeye almtr. 3) Etikte. Biimcilik, a-
ratrmann biimsel mantksal yanlarn u
ya da bu tarzda ahlakn ierii ile toplum
sal doasnn zmlenii stnde yer al
d etik kuramlarn belirleyici ilkesidir.
Byle bir ey, zellikle Kant etiinin tipik
49
BMLETRLM
bir zelliidir; nk Kant, ayr toplumsal
koullara ve yaam durumlarna uygula
nabilecek tm anlaml ahlak ilkelerinin ve
zmlerin, belli bir soyut ve biimsel mut
lak ilkeden {kesin buyruksan) getirilebile
ceine inanyordu. Gerekte, bu buyruun
(yle eyle ki senin davran kuraln ayn
zamanda herkes iin bir yasa olabilsin),
bir kimsenin kendi konumu ile ahlak ara
snda geerli bir ba kurmann lt ola
rak tek bir metodolojik anlam vardr, n
k yeterince tutarl hangi ahlak sistemi o-
lursa olsun, bu evrensellik istemine uyma
durumundadr. Etikte biimcilik, modern
burjuva ahlak felsefesinde balca eilim
lerden biridir. Bu dorultuda, brlerinden
ayr bir anlam tar; etiin grevi, etik ide
allerin yalnzca epistemolojik yan ile man
tksal biimini incelemek olup, bu idealle
rin ierii zmlemeye bal deildir
(bak. etikte Sezgicilik; etikte Mantk Pozi
tivizm, etikte Linguistik zmleme). Eti
in anakonusuyla ilgili bu tr bir anlay,
yalnzca kendi grevlerinin hakszca snr
landrlmasna deil, ama ayn zamanda,
bilimsel adan salksz birok sonula-
malara varlmasna da yol aar. Felsefi etik
(etiktesi) normativ etikin; bilim, ahlak bi
lincinin; bunlarla ilgili olgu ve bilgiler de
deerler'in (ahlak yarglarnn) karsna
konulur. Biimciler, ahlak sorunlarnn
zmleniini etik grevlerin dna karr
lar; bu sorunlarn kuram yoluyla zl
nn olanaksz, son zmlemede de akl-
dc olduu ne srlr. Byle bir ey,
etii, toplumsal ierikten ve dnyagr-
sel nemden yoksun brakarak, bugnn
ideolojik ve pratik sorunlarna el atmaktan
saptrr.
Biimletirilmi Dil Yorumla yklenen bir
hesap (bak. Yorum ve Model). Biimleti
rilmi Dilin szdizimsel yan (bak. Mantk
sal Szdizimi) ya da hesabn kendisi, kat
ksz biimsel bir tarzda kurulur (bak. Sim
gesel Yntem). Bir hesap, (bak. Dzanlam
ve anlam) hesabn doru drst kurulmu
nermelerine anlam veren semantik kural
larn eklenmesi yoluyla bir Biimletirilmi
Dil haline gelir. Salt mantksal belitlere ek
olarak, bir Biimletirilmi Dil, mantksal
bir doas olmayan kimi nermeleri de
(rnein, kimi biyoloji yasalarn, aritmetik
belitlerini, vb. de) iine alabilir; nk bir
Biimletirilmi Dil, kendisine karlk ve
ren ierii tmdengelimsel olarak betim
ler. Kendi tmdengelimsel yollar dolay
syla, bir Biimletirilmi Dil, kesin bir akl-
yrtme srecinin srdrlmesini ve ka
bul edilmi belitlerde dorudan doruya
yer almayan yeni tmdengelimsel sonu-
lamalara varlmasn olanakl klar. Byle-
ce, Biimletirilmi Dil, biimletirilmi bi
limsel konularda, varlacak sonulama ve
yaplacak tantlar iin bir yol oluturur. Bi-
imletirilmi Dil'in rol, bilimsel aklyrt-
menin elektronik makinelerle otomatikle
tirilmesi iin yaplan abalarla artm bu
lunmaktadr (bak. Sibernetik).
Biimletirilmi Dillerde Doruluk Man
tk semantik'te, biimletirilmi dillerdeki
nermelere uygulanan aristotelesci do
ruluk kavramn kesinletiren birtemel kav
ram. Konuulan bir dilde bir doru ner-
meye ilikin kavramt tanmlama aba
lar, kanlmaz olarak, yalanc tipindeki
atklara (bak. atklar, Semantik) yol
aar. Doru nerme kavramnn ilk kesin
ve elikisiz tanm, zel olarak kurulmu
birdiltesinde (bak. Diltesi ve Nesne-Dil)
belirleyebilirlik kavramnn yardmyla bir
takm snflar hesab dili iin T ar ski tarafn
dan 1931de yaplmtr. Tarski'ni yapt
almalarn zl bir sonucu da, her tant
lanabilir nermenin doru olduu, ama
her doru nermenin tantlanabilir olmad
olgusunun saptanm olmasdr. Bir bi
imletirilmi dilde tantlamaz doru ner
melerin varolmas, onun tanszlnn ve
elikisizliinin tantdr (bak. Mantksal
Szdizimi; Belitsel Kuramn Taml). Bi
imletirilmi Dillerde Doruluk kavramn
50
BMSEL
tanmlamann daha baka yntemleri de
vardr.
Biimletirme ncelenen nesne ve feno
menleri azok yerleik maddi kurulmalarla
belirli bir tarzda karlatrma yoluyla bilgi
nin ieriini daha ok kesinletirmenin bir
yntemi; bu yntem, incelenen nesnelerin
zsel ve yasalarla bal yanlarnn aa
konarak saptanmasna olanak verir. Epis-
temolojik bir yntem olarak, Biimletirme,
ieriin biimini kesinletirip saptayarak,
ieriin kurulmasna ve zglletirilmesi
ne yardm eder. Her Biimletirme, canl,
gelien gerekliin kaba bir tablosunu i
zer. Ama bu kaba tablo, bilme srecinin
asli bir yann oluturur. Biimletirme, ta
rihsel bakmdan, dnce ve dille ayn
zamanda ortaya kmtr. Biimletirme'-
nin gelimesinde nemli bir adm da, yazl
dilin ortaya kna baldr. Daha sonra,
bilim, zellikle de matematik gelitike,
doal dillere zel gstergeler eklenmitir.
Biimsel mantkla birlikte, sonulama ve
tantm mantksal biimini aa koyma a-
rac olarak mantksal Biimlendirme ynte
mi ortaya kmtr. Matematikte harflerin
kullanlmasyla yaplan hesaplar ile mantk
hesab anlaynn (bak. Leibniz) ortaya
k, Biimletirme yntemlerinin gelime
sindeki nemli bir adm oluturur. 19. yz
yln ortalarnda matematiksel mantk'ta
mantk hesaplarnn kurulmaya balamas,
matematiksel mantk yntemlerinin tm -
br bilim dallarnn biimletirilmesinde
uygulanmasn olanakl klmtr. Matema
tiksel mantk yoluyla biemletirilmi bilgi
alanlar, biimsel sistem zelliklerini kaza
nrlar. Bilginin biimletirilmesi, btnlk
le bilgiye zg bir yan olarak, ierik ile
biim arasndaki diyalektik elikili ilikiyi
ortadan kaldrmaz. Modern mantktaki so
nular, yeterince zengin ierikli bir kura
mn biimletirildii zaman, biimsel bir
sistemde tam olarak yanslamayacan
gstermektedir: Kuramda her zaman iin
aa kamayarak biimlememi bir ey
kalmaktadr, Biimletirme le biimletiril-
mi ierik arasndaki bu aklk, bilimde
biimsel mantksal yollarn gelitirmenin
bir kayna olarak yer alr ve ou zaman
belli bir biimsel sistem iinde zleme
yen nermelerin ortaya karlnda kendi
ni gsterir. Bu elikinin kendini bir baka
aa koyma biimi de atk'dr. Bu du
rumdan, daha nce yaplan Biimletirme-
ler'e girmemi bir yann biimletirildii,
yeni biimsel sistemlerin kurulmasyla ka-
mlabilir. Byiece, ieriin gitgide daha
derinden biimletirilmesi salansa da,
bunun mutlak birtamla ulamasna var
lamaz.
Biimsel-olan le Kavramsal-olan Fel
sefe, mantk ve bilim metodolojisinde bu
kavramlar balcalkla aadaki anlanlar-
da kullanlr: 1) Genel felsefi anlamlar iin
de ierik ile biim kategorilerine gnder
me olarak. Bu durumda, Biimsel-olan te
rimi, balcalkla bir nesneyi ya da birfeno-
meni incelemede kullanlan kurallara ve
yntemlere (matematiksel, sistemsel, ya
psal, ilevsel, vb. yntemlere) uygulanr;
tm br kural ve yntemlere ise, kavram
sal olan gzyle baklr. 2) Dnmenin
ierii ve biimi kategorilerine gnderme
olarak. Bu durumda, Biimsel-olan terimi,
bilme ve mantk yaplarnn incelenmesin
de, bu yaplarn, ilkin somut dnme bi
iminden, sonra da kendi nesnel tmelleri
olarak doasal ve toplumsal fenomenlerin
temel zellikleri ile karlkl bantlarn
dan grece bamszlklar iinde incelen
mesinde uygulanr. Bilme ve mantk biim
lerinin, belli bir bilimin anakonusuna ili
kin, tarihsel olarak biimlenmi kavram,
model ve soyutlamalarn toplamyla, ayr
ca, gerekliin felsefi kategoriler iinde di
le getirilen evrensel yan ve ilikileriyle b
tncl bir ba iinde incelenii ise, bizleri
Kavramsal-olan terimine gtrr. 3) Mo
dern biimsel mantkta ve matematiin te-
mellendirilmesinde, szdizimsel ilemler
ile yntemlerin, yalnzca linguistik anlatm
daki simge tipleri ve dzeniyle igrmesi
halinde, bu ilem ve yntemlere Biimsel-
51
BLDRM
olan denir. Bu anlatmlarn dzanlam ve
anlamlaryla uraan semantik ilem ve
yntemelere de, Kavramsal-olan denir. Bi
imsel-olan ile Kavramsal-olan arasnda
ki ayrm grece bir ayrmdr. Dncesel-
letirme ve sanlama sistemlerinden birin
de Biimsel-olan, Kavramsat-olan gibi i
grebilirken, bir baka sistemde Kavram-
sal~olan da Biimsel-olan gibi i grebilir.
Biimse-olann Kavramsa-olanla iliki
si, bir ieriin br ierikle ilikisi (daha az
olgunlam ve daha soyut bir ierikten
daha gelimi ve somut bir ierie gei)
gibidir. Kavramsal-olan yollar ve yntem
ler bilmede belirleyici bir rol oynarken, bir
aratrmadaki Biimsel-olan bilekenlerin
mutlaklatrlmas, biimletirme'ye yol a-
ar.
Bildiriim a) Birtakm bilgi ve verilerin top
lam; b) Sibernetikin temel kavramlarn
dan biri. Bilimsel Bildiriim kavram, bildi
rimlerin ieriini (birok bakmdan) bir ya
na brakarak, onlarn nice! yanyla ilgilenir.
Bu nedenle, bildiriimin lmlenmesi
kavram, bildirimde belirtilen olayn olas
lk derecesiyle ters orantl bir nicelik olarak
tanmlanarak ortaya konur. Olay ne denli
olasysa, olayn olmasna ilikin bildirime
ilikin Bildiriim o denli azdr ve bunun tam
tersi; Bilimsel Bildiriim kavramnn geli
mesi, dnyann maddi birliinin yeni bir
yamru aa karm, daha nce aralarn
da hibir ortak ey bulunmad sanlan
birok srece, yani teknik iletiim kanallar
yoluyla bildirimlerin iletilmesine, sinir sis
teminin ileyiine, bilgisayar ilemlerine,
eitli denetim srelerine, vb. btnlkl
bir yaklam olanakl klmtr. Btn bu
durumlarda, Bildiriim'in iletiimini, birikti-
rilmesini ve srece konmasn iine alan
srelerle karlarz. Burada, Bildiriim
kavram, en eitli fiziksel srelerin ortak
bir bakasmdan tanmlanabilmesini
salayyla, enerjinin fizikte oynad rol
oynar. Bildiriim kuram, yansmayla ya
kndan bantldr. Bir baka nesnenin et
kisini yanstan bir nesnede deiimler or
taya kyorsa, o zaman, bu ilk nesnenin
ikinci nesneye ilikin Bildiriim'in taycs
haline geldii sylenebilir. Sibernetik sis
temlerde, (A) nesnesinin etkisiyle (B) nes
nesinde ortaya kan deiimler, yalnzca
(B) nesnesinin kendine zg yanlarn
gstermekle kalmaz, tam tamna (A) nes
nesine ilikin Bildiriim'in taycs olarak,
sibernetik sistemin ileyiinin bir etkeni ha
line gelir. Sibernetik-ncesi sistemlerde
(denetimle bantl olmayan inorganik
sistemlerde) grld zere, greli Bildi
riim, gizil bir Bildiriim olmaktan karak,
edimsel Bildiriim haline gelir, yani siber
netik-ncesi sistemlerde yatan edilgen
yansma, etkin bir yansma haline gelir. Bu
adan bakldnda, insan beyninin, d
dnyadan gelen greli edimsel Bildiriim'i
biriktirip srece koyan, olaanst karma
k bir sibernetik sistem olduu grlr.
Beynin d dnyay yanstma ve alglama
yetenei, Bildiriim'in letilmesi ve srece
konmasyla ilgili srelerin gelimesinde
bir halkay oluturur. Modem Bildiriim ku
ramnda, Leninin duyuma yakn yansma
zelliinin her maddede ikin olduu yo
lundaki tezinin bir somutlamasn grmek
olanakldr.
Biletiriciler Mant Matematiksel man-
tk'ta, kabul edilmi kavramlar, daha ileri
incelemelere gitmeksizin, klasik matema
tiksel mantk erevesi iinde zmleyen
bir okul. Bu kavramlar, deikenlie ve
ileve ilikin kavramlardr.
Bilge Ta (bilgelik ta, iksir, eriyik) 4.
yzyl ile 16. yzyl arasnda geerliini
srdrm dncelere gre, baz metalle
ri altna ve gme evirme, tm hastalk
lar iyiletirme ve insanlar yeniden diriltme
gibi, bysel gce sahip bir cevher. Bu
dnceler, birtakm cevherlerin bir baka
cevhere dnmesinin gzle gzlemlen
mesine ve doa filozoflarnn maddenin
birliiyle ilgili sanlarna dayanyordu. Or
taada, BilgeTa dncesi, apayr, din-
BLG
ei ve gizemsel bir renk kazanm; daha
onra bu dnce reddedilmiti. Bugn
iin, kimyasal elementlerin dnmleri
bilimsel olarak tantlanm bulunmaktadr.
Bilgelik Aklar Moskovada 1823-25
yllar arasnda varln srdrm bir gizli
felsefe evresinin yeleri. Bu evre, felse
fe, estetik ve edebiyat sorunlaryla ilgilen
mekteydi. evrenin yelerinin birbirlerin
den ayr siyasal grleri olmakla birlikte,
evre, felsefede Alman idealizmine, bal-
alkla da Schelling'm felsefesine eilim
gstermi, Fransz maddeciliini ve klasik
i estetii eletirmitir. Bu evrenin Rus
felsefesindeki nemi, doa felsefesinde,
epistemolojide, estetik ve toplum kuramn
da idealist diyalektik dnceleri gelitir
mi ve yaym olmasnda yatar. evre,
felsefi yazlar ile edebiyat yazlarn iine
alan Mnemozina adl, bir de yllk kar
maktayd. A. Pukin vs A. Griboyedov da
bu ylln yazarlar arasnda yeralmtr.
evrenin ba olan V. Odeyevski, tutucu
grlari olan, balcalkla da felsefe ve
estetik sorunlar stne yazan biriydi. O-
nun giriimiyle, evre, Aralklarn ba
kaldrsna bal tutularak kapatlm, bel
geleri ise yaklmtr. Mnemozina'nn ede
biyat blmn yneten V. Kyukhelbeker;
Aralklar'a yaknlk duyan air, filozof ve
estetiki D. Venevitinov ve A. Koelev, ra
dikal dnceleri olan kiilerdi. Radikal
yelerin evreden ayrlmaya zorlanmasn
dan (Kyukhelbekerin bir Aralk olarak
srlmesinden, Venevitinovun St. Peters-
burg'a yerleip orada lmesinden) sonra,
Aralklar'n bakaldrsn izleyen gericilik
dneminde, evrenin kimi yeleri tutucu
bir konuma gemitir.
Bilgi nsanlarn maddi ve toplumsal anlk-
sal etkinliinin rn; insansal ve doasal
dnyadaki nesnel temel zelliklerin ve
bantlarn gsterge biiminde dnce-
sel olarak aniden retilmesi. Bilgi, bilim
ncesi Bilgi (gndelik bilgi) olabilecei gi
bi, bilimsel Bilgi de olabilir. Bilimsel Bilgi
de, ampirik Bilgi ve kuramsal Bilgi olarak
ikiye ayrlr. Bundan baka, toplumda mi
tolojik, sanatsal, dinsel ve daha baka Bil-
gi'ye de rastlanr. Bilginin z, insan etkin
liinin toplumsal-tarihsel koullara bam
ll aa konmakszn anlalamaz, insa
nn toplumsal gc, Bilgide birikir, billur
lar ve nesnelleir. nsann anlksa! etkin
liinin ncei ve kendine yeterli zelliine
ilikin nesnel idealist kuramlara bu olgu
temellik eder. Maoclk ncesi filozoflar,
Bilginin idealiste gizemletirilmesinin
karsna bireysel bilme abalarn, birey
sel deneyimin bir sonucu olarak kendi Bil
gi anlaylarn koymulardr. Ancak, bu
gibi bir gr, insann bilme srecine ger
ek toplumsal ilikiler balamnda, top-
lumca ilenmi hazr-yaplma kavram ve
kategoriler btnne sahip olarak balad
n aklayamaz. Dank kavramlar ku
ramsal olarak sistemletirilmi genel bir
biim iine sokmak, bu arada, korunup
bakalarna aktarlacak, insan etkinliinin
kalc temeli olarak gelitirilecek olanlar
tutmak, Bilginin dorudan bir ilevidir.
Bilgi Kuram (ya da epistemoloji) Felsefe
de, bilme etkinlii srecinde zne ile nes
nenin ilikisini, bilginin gereklikle ilikisi
ni, insann dnyay bilme olanan, haki
katin ltn ve bilginin sahihliini ele
alan bir'dal. Bilgi Kuram, insann dnyay
bilmeye ynelik tavrnn zn inceler. Bu
nedenle, herhangi bir Bilgi Kuram, kanl
maz olarak, felsefenin temel sorusu'na ke
sin bir zm getirmekten yola kar. Her
trl Bilgi Kuram, maddeci ve idealist Bilgi
Kuramna ayrlr. Maddeci diyalektik, bil
me, Marx mantk ve bilgi kuram stne
felsefi bir retidir. Maddeci diyalektiin
yasalar ve kategorileri, nesnel dnyann
gelimesindeki evrensel yasalarn yans
mas olduklarndan, bilmeye ynelik d
ncenin evrensel biimlerini olutururlar.
Bu nedenle, Marx Bilgi Kuram, gemi
teki epistemolojiden farkl olarak, yalnzca
53
BLM
bilmenin zgl yasalarnn kuram olma
yp, ayn zamanda, dnyay bilmenin tari
hinin bir sonucudur da. Buysa u demek
tir: Marx-Leninci felsefede, bilin ile
maddenin ilikisi stne zg! epistemo
loji, ideal olan ile maddi olan, sahici bilgi
nin lt, duyusal olan ile mantksal ola
nn ilikisi, yansma, btn bunlar, madde
ci diyalektik ynteme dayal olarak, ayrca,
insann pratik dntrc etkinliini de
zmleme yoluyla, insann dnyay bil
mesinin znn aa kmasn salayan
tarihsel maddecilik retisiyle yakn ba
nts iinde incelenir. Kesin olarak sy
lendiinde, Bilgi Kuram tarihi, felsefenin
nne konan bilgi nedir sorusuyla (bak.
Platon) balarsa da, Bilgi Kuram terimi
ok sonralar ortaya kmtr. Felsefe tari
hinde, Bilgi Kuram sorunlar, her zaman
iin nemli bir rol oynam, hatta kimi za
man odak noktasn oluturmulardr. Bur
juva felsefesinde kimi eilimler (Kantlk,
Machclk), Bilgi Kuram'n felsefeye indir
ger. zel bilimsel aratrma yntemlerinin
(rnein, matematiksel mantk, semiotik,
psikoloji) hzl geliimi, kimi pozitivistler ile
pozitivist grleri paylaan kimi bilimcile
ri, felsefi bir bilim olarak Bilgi Kuram'n
kaldrmaya gtrmektedir. Ancak, diyalek
tik maddecilie gre, zel bilimsel aratr
ma yntemlerinin gelimesi, ilkece, Bilgi
Kuramfna ilikin felsefi sorunlar ortadan
kaldrmaz. Tam tersine, bu gelime, Bilgi
Kuram'nn nne hep daha yeni sorunlar
koyarak (rnein, zihinsel almann oto
masyonu olanann incelenmesi), bu ge
limeyi uyarr. Diyalektik maddeci Bilgi Ku
ram, bu gelimede, modern zel bilme
bilimlerinin salad verileri kullanarak
bunlarn felsefi-metodolojik temelini ku
rar.
Bilim Doa, toplum ve dnceyle ilgili
daha ileri bilgi edinmeye ynelik aratrma
alan. Bu alan, u gibi her trl aratrma
koullarn ve elerini kapsar: Bilimsel a
balarn birbirinden ayrlmas ve bunlar ara
snda ibirlii ilkesine dayanan almala
ryla, bilgi ve yetenekleriyle, beceri ve de
neyimleriyle bilim adamlar; bilimsel ku
rumlar, snama ve laboratuvar gereleri;
aratrma yntemleri, bir kavram ve kate
goriler sistemi, bilimsel bir bildiriim siste
mi, bilimsel bir bilgi birikimi ile buna ilikin
aratrma yollan ve sonulan. Bu sonula
rn kendisi de bir toplumsal bilin biimi
olarak grlebilir. Pozitivistlerin bak a
sna kart, Bilmi, doa bilimleriyle ya da
san bilimlerle snrl deildir. Bilim, doa
nn incelenii ile toplumun inceienii, fel
sefe ile doa bilimleri, yntem ile kuram,
kuramsal aratrma ile uygulamal aratr
ma gibi, tarih iinde birbiriyle esnek biim
de ballaan bilekenleriyle brarada, b
tnsel bir sistemdir. Toplumsal iblm'
nn zorunlu kendi bir sonucu olan Bilim,
kafa emeinin kol emeinden ayrlmasn
dan ve bilme etkinliklerinin zgl, batan
snrl bir grup insann ura haline gelme
sinden sonra varln kazanmtr. Bilimin
ngerekleri Msr, Babii, Hindistan ve in
gibi, ampirik doa ve toplum bilgisinin
birikip sindirildii, astronomi, matematik,
etik ve mantn ilk grlmeye balad
Dou lkelerinde ortaya kmtr. Dou
uygarlklarnn bu kaltm, dnlerin ken
dilerini dinsel ve mitolojik geleneklerden
syrarak Bilim'e el attklar Eski Yunanda
zmlenerek tutarl bir kuramsal sistem
iine sokulmutur. O zamandan sanayi
devrimine kadar, Bilimin ana ilevi akla
mak olmutur; Bilim'in balca grevi, in
sann btnsel bir paras olduu dnya
stne daha geni bir gr edinme ama
cyla bilmekti. Geni lekte makine reti
mi Bilimi burada etkin bir etken haline
getirir. Doay deitirme ve dnme
uratma amacyla bilme, Bilimin ana g
revi olur. Bilim'in bu teknik ynlendirilimi-
nin bir sonucu olarak, fizik ve kimya, ken
dilerine karlk veren uygulamal dallary
la birlikte, burda en nde gelen yeri alrlar.
Bilimsel ve teknik devrim balamnda, bir
54
BLMCLK
sistem olarak Bilimde yeniden temel bir
yaplanma yer alr. Bilimin modern reti
min gereklerini karlayabilmesinde, b
tn bir uzmanlar, mhendisler, i ynetici
leri ve iiler ordusunun bilimsel bilgiyi
kotarmas gerekir. Otomatiklemi retim
kesimlerinde almann kendine zg -
zellii, iilerin geni bir bilimsel ve teknik
bakasna sahip olmalarn, temel bir bi
limsel bilgi edinmi olmalarn gerektirir.
Bilim, gitgide dorudan bir retici g ha
line gelmektedir. Bu nedenle, Bilimin yal
nzca teknolojiye deil, ama ayn zamanda
insann kendisine de, insann anlksal ve
yaratc etkinliklerinin, dnce randman
nn snrszca gelimesine, insann ok-
ynl ve btnsel gelimesinin maddi ve
manevi koullarnn yaratlmasna da y
nelmek zorundadr. Onun iin, modern Bi
lim, teknolojideki gelimeleri izlemekle
kalmamakta, kendisini btnsel bir sistem
haline sokarak, maddi retimin ilerleyiin
de nc bir rol oynayyla, teknolojiyi ge
ride de brakmaktadr. (Gerek doa, gerek
toplum bilimlerinde) aratrmalarn bt
n, toplumsal retime hz kazandrr. Bilim,
daha nceleri toplumsal yaam alannn
kendi bana bir esiyken, toplumsal ya
amn gitgide tm alanlar iine yaylmaya
balam; bilimsel bilgi ve bilimsel yakla
m, maddi retimde, ekonomi, siyaset, i
ynetimi ve eitim sisteminde kanlmaz
olmutur. Bilim'in gelime hznn btn
br etkinlik alanlarnnkinden daha yk
sek olmasnn nedeni de budur. Sosyalist
toplumda, Bilim'in baaryla gelimesi ve
Bilimde elde edilen sonularn retime
sokulmas, gelecekteki toplumun maddi
ve teknik temelini kuracak yolda, bilimse!
ve teknik ilerlemenin hzlandrlmasnda
ok byk nem tar; buysa, bilimsel ba
arlarn sosyalist ekonominin ncelikleriy
le biletirilmesi grevinin yerine getirilmi
olmas demektir. Bilimin tam serpilip geli
meye ulatrlabilmesi iin, sosyalist yolda
gelimi kamu ilikilerinin yerlemi olma
s szkonusudur. Buna karlk, gelimi
sosyalist dzen de Bilim'e gereksinim du
yar; Bilim olmakszn, gelimi bir sosya
lizm ne yerleebilir,ne de baaryla gelie
bilir, nk byle bir toplum bilimsel ola
rak ynetilen bir toplum olma durumunda
dr; insann kendi evresi stnde tam e-
gemen olmasn ierir.
Bilim Bilimi Bilim'in ileyiini ve geli
mesini yneten yasalar, bilimsel bilginin
ve bilimsel etkinliin yapsn ve dinamii
ni, bilimin br toplumsal kurumlarla ve
toplumun maddi ve anlksal yaamyla et
kileimini inceleyen bir dal. 1960larda,
Bilim Bilimi, tarih, sosyoloji, ekonomi,
mantk, bilim psikolojisi, bilim-metrik ile
daha baka alanlardaki deiik aratrma
lar kendinde barndran bamsz, kap
saml bir dal haline gelmitir. Bilim Bilimi,
bilimsel rgtlenim sorunlarn, bilim ala
nndaki siyaseti, bilimsel bilginin olumas
ve ilemesine ilikin bildiriim srelerini,
bilimsel gcn yapsn, bilim ve teknoloji
de nceden kestirmeyi, bilimin dnyasal
ve blgesel bilimsel programlar iinde uy
gulanmasn inceler. Diyalektik maddecili
i metodolojik temel alan Marx Bilim Bi
limi, modern bilgisiyar teknolojisinden, in
celeme konularnn matematiksel olarak
mcdellendirilmesinden ve sistemsel ara
trma yntemlerinden genie yararlanr
(bak. Sistemsel zmleme, Sistemsel
Yaklam).
Bilimcilik Doa bilimleri ile san bilimleri
iine katarak, Bilim'in kltr ve ideolojideki
roln mutlaklatran bir anlay. Biimsel
bir grler sistemi olmaktan ok, ideolo
jik bir eilim gsterme gc iinde, Bilim
cilik, eitli yollardan ve san bilimlere
dtan yknmekten, matematik sembolle
rinin ok teye uzandrlarak kullanln
dan, bu bilimlerde (elitsel yap, tanmlama
lar sistemi, mantksal biimletirmeler, vb.
gibi) geerli tekniin saknganlkla uygula-
55
BLMLERN
mndan felsefi, ideolojik, toplumsal ve in
sansa! sorunlara, biricik bilimsel bilgi ola
rak doa bilimlerinin mutlaklatrlna,
bilme asndan herhangi bir anlam ve -
nem tamaktan yoksun olmalar dolaysy
la dnyagr alan ile ideolojik sorunla
rn geri evriliine kadar, deiik boyutlar
da kendini gsterir (bak. Yeni-Pozitivizm).
Felsefi Bilimcilik, br bilimlerle karlat-
rldda felsefenin kimliini kmseye
rek, felsefenin zellemi bilimsel bilgi kar
snda kendine zg ayr zellikleri olan,
zgl bir toplumsal bilin biimi olmasn
yadsr. Sosyolojik Bilimcilik ise, toplumsal
zmleme konusunun, kendisini doa
bilimlerinde incelenen konulardan ayran
tikel zelliklere sahip oluunu yadsr. De
er etkenlerini gznne alma gereini
grmezlikten gelir, ampirizme ve betimle-
yicilie kaar, toplumsal-felsefi sorunlarla
herhangi ilintisi olan bir kurama dmanca
bakar ve toplumsal incelemelerde nicei
yntemlerin nemini mutlaklatrr. Mo
dern burjuva kltr, Bilimcilik'e kar e
itli eilimlerin ortaya kmasna yol am
tr; bunlardan kimileri bilimin insann varo
luuna ilikin canalc sorunlar zme g
cnn snrl olduunu ne srerken, kimi
br ar eitleri, bilimin inann gerek
zne dmanca bir g olduunu ne
srer. Bilimcilik'e kar kararl anlay, fel
sefeyi, bilimden temelli ayr bir ey olarak
grr; felsefe, saltyararsal olup, dnyann
ve insann varlnda ierili gerek sorun
lar anlama gcnden yoksundur. deolo
jik, felsefi, toplumsal yada insansal sorun
lara bilimsel bir yaklamn ilkelerini savu
nuunda ve bilimin roln klten Bilim-
cilike kar giriimleri reddediinde, Marx-
lk-Lenincilik, bilimin kltr sistemi iin
deki yerine ve ilevine ilikin karmak so
runlar olduu kadar, ayr bilin biimleri
arasndaki karlkl ilikileri de gzden ka
ran kaba Bilimcilik'e ayn derecede kar
kar.
Bilimlerin Snflandrlmas Bilimlerin kar
lkl bants; ayr bilimlerce incelenen
konularn temel zelliklerini ve bu konular
ile bu konular inceleme yntemleri arasn
daki banty yanstan belli ilkelerin belir
ledii bilgi sistemi iinde bilimlerin yeri.
Bilimlerin Snflandrlmas, biimsel (e
gdm ilkesine dayal) olabilecei gibi,
diyalektik de (ballk ilkesine dayal da)
olabilir. Doann Diyalektii'nde, Engels,
Bilimlerin Snflandrlmas'n, madderim
tek tek bilimlerce incelenen hareket biim
leri' nin karlkl bants ve geimeleri ile
bunlarn maddi tayclarnn (madde tip
lerinin) bir yansmas olarak almtr. En
gels, burada u sray nerir; Mekanik-fi-
zik-kimya-biyoloji. Daha sonra, Engelsin
ele alp iledii antropogenisiso ilikin e-
mek kuram, doadan insana ve tarihe,
dolaysyla doa bilimlerinden toplumsal
bilimler ile dnce bilimlerine geie gi
den yolu hazrlar. Mekanik, matematie
geii hazrlar. Engels, balcalkla, (mad
denin hareket biimlerine karlk verecek
yolda) ayr ayr bilimler arasndaki geiler
stnde durmu; bunu yaparken dayand
ilke de u olmutur: Daha yksek bir
hareket biiminin z, ancak o hareket
biiminin, iinden tarihsel olarak doup
kt ve kendisine bal olarak barndrd
daha alt hareket biimleriyle olan ban
tsnn biiinmesi sonucunda aa kar.
Daha sonralar, bilimlerin ayrmas sonu
cunda, bilimler gitgide btnlemi, daha
nce birleik olmayan bilimler ile br bi
limlerin iine giren daha genel bilimler a-
rasnda ara bilimlerin ortaya kmasyla,
bilimler tek bir btn iinde bilemilerdir.
Teknik bilimler, doa bilimleri ile toplum
bilimleri arasnda yer alr; matematik, doa
bilimleri ile felsefe arasnda yer alrken,
matematiksel mantk matematik ile mantk
arasndaki snrda yer alr. Psikoloji, ana
bilgi alanlarna (zoopsikoloji ve yksek si
nir etkinlii kuram yoluyla doa bilimleri
ne, linguistik, pedagoji, toplum psikolojisi,
56
BLMSEL
vb. yoluyla toplum bilimlerine, mantk ve
bilgi kuram yoluyla dnce bilimlerine)
balanr. Sibernetik'in, br bilimlerin ii
ne derinden ileyen teknik ve matematik
bilimlerin bir blm olarak, zel bir yeri
vardr. Sistemsel zmleme ve modellen-
dlrme gibi yntembilimleriyle ballar.
Bilimin ada gelimesi, Engels'in Bilim
lerin Snflandrlmasna ilikin yapt z
gn izelgeye kkl deiiklikler getirmi
tir: Yepyeni bir mikrokosmos bilimi (alt-a-
tom fiziiekirdek, kuantum mekanii)
domu; ara bilimler (biyokimya, biyofizik,
geokimya, bionik, vb.) olumu; eski bi
limler, rnein, makroskosmos ile mikros-
kosmosu inceleyon bilimlere ayrlmtr.
Dolaysyla, Bilimlerin Snflandrlmas, ar
tk dz bir izgi izlemeyip, zel bilimlerin
daha genel, daha soyut ve daha somut
bilimlere ayrlmasna bal, karmak bir
dallanma gstermektedir. Tm zel bilim
leri, genel bir bilim olarak diyalektik mad
deci felsefe kucaklar.
Bilimsel Komnizm Marxlk-Lenincilik'-
in bileken parasndan biri; kapitalizmi
safd brakarak sosyalist, daha sonra da
komnist bir toplum kurmaya alan top
lumsal hareketleri inceleyen reti. Bu ha
reketin ana itici gc ve nderi, tm ezilen
ve smrlen insanlar birletiren ve ilerici
insanln yaknln tayan ii snf ol
duundan, Bilimsel Komnizm'in ana so
rusu, proleteryann kendi dunya-tarihsel
grevini yerine getirmesidir. Bu belgi, sos
yalist toplumu kurmann aralar olan pro
leter, sosyalist devrim ile proleterya dikta
trl' nde somut olarak tanmlanmtr.
Bu yolda, Bilimsel Komnizm, insann in
san tarafndan smrimesini ortadan kal
drlmasnn ve topyac sosyalistlerin d-
lemi olduklar kapitalizmin elikilerinden
kurtulmu, yeni bir toplum rgtlenmesi
biiminin ortaya konmasnn gerek, bilim
sel temellere dayandrlma yolunu gste
rir. Mantlk-Lenincilikm bileken bir par
as olarak Bilimsel Komnizm, br iki
bilekenin, yani diyalektik ve tarihsel mad
decilik ile ekonomi-politiin sonulamala-
rna dayanr. Snf mcadelesi kuram ile
artdeer kuram, Bilimsel Komnizm a
sndan zel bir nem tar. Toplumun ye
niden rgtlendirilmesinin pratik sorunla
rna kuramn el atmasn salayarak, Bilim-
sel-Komnizm, diyalektik dnmeyi, ta
rihsel ve toplumsa! yasalarn bulgulanma-
sn, sosyalizmin ekonomi-politii de iin
de olmak zere, ekonominin daha ileriye
doru gelimesini harekete geirir. Bir
dnyagr ve siyasal ideoloji olarak, Bi
limsel Komnizm, proleteryann, toplu
mun devrimsel olarak yeniden rgtlen
mesinden sorumlu snfn karlarn dile
getirir. Bilimsel Komnizm, kurtulu hare
ketiyle yakndan bantldr. Yalnzca pro
letaryann snf mcadelesi, sosyalist dev
rim ve proleterya diktatrl deneyiminin
deil, ama ayn zamanda, demokratik kitle
hareketleri ile burjuva-demokratik deneyi
minin de bir genelletirilmesidir. topyac
sosyalizme kart, Bilimsel Komnizm, ko
mnist partilerin politikas iinde pratie
konur; yaamda, sosyalist ve komnist ku
rulma pratiinde, geni kitlelerce yaratl
tm yeniyi ngrr, komnizmin filizlerinin
kuramsal ve pratik nemini gsterir, Bun
larn byyp serpilmesine katklar bulu
nur. Uluslararas komnist ve ii snf ha
reketini genelletirilmi deneyimine, sos
yalist lkelerde sosyalizmin ve komniz
min kurulma pratii temeline dayanarak,
Bilimsel Komnizm, kapitalizmden kom
nizme gei yolunu semi her lkenin
gelimesinin genel yasalarn formllendi-
rir (bak. Sosyalizm ve Komnizm). Pratik
sorunlar zmenin deiik yollar ve ara
laryla, tek tek her lkenin zgl koullar
na ve zelliklerine gereken nem gsteri
lerek, yeni biim ve yntem araylaryla
birarada, bu yasalarla kurulan uyum, yal
nzca pratik baarya katky getirmekle
kalmaz, ama ayn zamanda, Bilimsel Ko
57
BLMSEL
mnizm kuramnn daha ileriye doru ge
lierek zenginlemesi iin istenen koullar
da yaratm olur.
Bilimsel ngr Kuramsal ve deneysel
verilerin bir genelletiriliine ve gelimeyi
yneten nesnel yasalarn gznne aln
na dayanlarak, daha gzlemlenmemi
ya da deneysel olarak yerine oturtulmam
doasal ve toplumsal fenomenlerin kesti
rilmesi. Bilimsel ngr iki trl olabilir: 1)
Azok bilinen ya da daha deneysel olarak
gzlemlenmemi fenomenlerle ilgili olabi
lir (rnein, kar-paracklarn, yeni kim
yasal elementlerin, madensel birikintilerin,
vb. kestirilmesi), 2) Ancak iierdeki kimi ko
ullarda ortaya kabilecek fenomenlerle
ilgili olabilir (rnein, Marx ve Engels'in
kapitalizmin kmesini ve komnizmin ku
rulmasn kestirmeleri, Lenin'in sosyaliz
min tek lkede kurulmas olana stne
vard sonulama). Bilimsel ngr, her
zaman iin, bilinen doa ve toplum yasa
larnn bilinmeyen ya da daha ortaya k
mam bir fenomenler alanna, bu yasala
rn kendi glerini koruyacaklar bir alana
uzandrlna dayanr. Bilimsel ngr-
nn zellikle somut gelecek olaylar ile bu
olaylarn tarihlerine ilikin san elerini de
iine almas gerekir. Buysa, gelime bo
yunca, daha nce varolmayan nitel yeni
nedensel balarn ya da olanaklarn ortaya
kmasyla, ya da toplumla ilgili olduu
kadarnca, toplumun gelimesinin zel
karmaklyla belirlenir. Pratik, her za
man iin, Bilimsel ngrnn doruluu
nun son kertede ltn oluturur. Ger
ekliin nesnel yasalarnn yadsn (bak-
. Bilinemezcilik; Kukuculuk), idealist top
lumsal gelime kuramlarnn kanlmaz
bir sonucu olarak, Bilimsel ngrnn de
yadsnnayol aar. te yandan, Bilimsei
ngr'nn tann, maddeci bir tarih an
layna dayanr.
Bilimsel ve Teknik Devrim Teknolojik ili
kilerin tm yanlarn kapsayan, balcalkla
da teknolojinin gelimesinde yeni bir evre
olarak otomatiklemerim yer ald mo
dern bilim ve teknolojinin temelden nitelik
e dnm. Burada, iinin eitli tek
nik ilevleri yerine getirerek retim sreci
ne dorudan katlm kalkm, yerini iinin
dorudan katlm olmakszn ileyen b
tn btne teknik bir sistemce nesnelerin
altrld otomatik bir retim almtr. -
leri otomatikleme biimleri arasnda, bil-
gisayarlama ve denetleme ilevlerini yeri
ne getirecek otomatik hatlara bal siber
netik aralaf yer alr. Sibernetik teknolojisi,
yalnzca maddi retime uygulanmakla kal
maz, ama iletmede, kamu hizmetlerinde,
bilim ve eitimde de uygulanr. Teknolojik
retim yntemleri, Bilimsel ve Teknik Dev
rim srasnda deiime urar. Daha nce
maddi retimde kullanlan yntemlerin ye
rini daha etkili yntemler alr; bu yntem
ler, nesnelerin yalnzca biimini deitir
mekle kalmaz, ama temel zelliklerini ko
ruyarak yeni bir cevhere dntrecek yol
da, o cevherin molekl ve atom yapsn da
deiime sokar. Sentetik madde retme
deki kimyasal yntemler, nkleer g re
timi yntemleri, lazer kullanm yntemleri,
yksek ve dk s teknolojileri; tarmda,
hafif sanayide ve tpta kullanlan biyokfm-
sayal ve biyofizik yntemler, buna rnek
verilebilir. Teknolojik deiimlere, insan
yaps gerelerin gitgide daha geni apta
kullanlmasna ve sanayide tketilen elek
trik enerjisinde keskin bir ykselie bal
olarak, hammadde ve gerelerde deiim
ler elik eder. Tm bu sreler, toplumdaki
retici glerde temel deiimlere yol a
t kadar, modern bilimsel baarlara, bi
lim ile tekniin, bilim ile maddi retimin
birbiriyie kaynamasna da dayanr. Bu
gnk koullarda, bu, bilimin dorudan
bir retici g haline gelmesiyle, bilimin
yalnzca teknoloji zerine deil, ama kt-
rel ve teknik dzeylerini ykselterek, kafa
ca ve yaratc glerini gelitirerek, maddi
58
BLN
rnlerin reticisi olan kiiler zerinde de
maddilik kazanyla, okynl bir sreci
oluturur. Bilimsel ve Teknik Devrim geli
tike, yalnzca nc bilimler deil, ama
geni apta yaplan aratrmalar da, retim
zerinde etkisini gsterir. Bu aratrmalar
yalnzca doa bilimlerini deil, ama u gibi
toplum bilimlerini de kapsar: Ekonomi ve
retimin rgtlenmesi, emein bilimsel o-
larak rgtlenmesi, bilimsel denetim ilke
lerinin ilenmesi, somut sosyolojik aratr
malar, toplumsal psikoloji, sanayi estetii,
toplumsal, bilimsel ve teknik srelerin
kestirilmesi. Bilimsel ve Teknik Devrim'in
toplumsal z, insann retimdeki yerini
ve roln deitiriinde yatar. Otomatik
leme, insann bu roln azaltmak yerine,
tam tersine, arttrr; nk, insan mekanik,
teknik ilevlerden kurtulduka, kendisini
ok daha ilgin ve yaratc ilere ayrabile
cektir. nsan ile teknoloji arasnda ilevle
rin yeniden blm, iin ieriinde, i
gcnn mesleki bileiminde, iilerin kl
trel ve teknik standartlarnda deiimler
getirir. Yksek emek retkenliinin bir so
nucu olarak, maddi retime katlanlarn
kendilerine den pay azalrken, retici
olmayan alann, zellikle de bilim, eitim
ve tbbi hizmetlerin pay artar. Kapitalizm
de, Bilimsel ve Teknik Devrimin by gerek
leri, uyumaz toplumsal ilikiler dolaysyla
arpkla urar.rnein, igcnn mes
leki bileiminde yer alan deiimler, gele
neksel meslek temsilcilerinin ilerini kay
betmesine yol aar. Yeni teknolojilerin uy
gulanmasna emein younlamas elik
eder. retici olmayan alann genilemesi,
balcalkla kamu hizmetlerinin, reklamcl
n, yntesel-brokratik mekanizmasnn,
polisin, vb. artmasnda grlr. Ancak
sosyalizm balamnda, bilimsel ve Teknik
devrim'in insann ve toplumun karlarna
karlk vermesi szkonusudur. nk,
sosyalizmde Bilimsel ve Teknik devrim ile
sosyalist ekonomi sisteminin stnlkleri
nin birbiriyle kaynam olmas gerei, bi
lim ve teknikteki ilerlemelerin gelimi sos
yalist toplumun maddi ve teknik temelini
yaratacak ilke ve yollar da oluturmann
gereidir. Sosyalizmde Bilimsel ve Teknik
Devrim, balca toplumsal-siyasal devle
rin zmne ve sosyalizmin kapitalizmle
ekonomik yarmada stn kmasna kat
kda bulunur.
Bilin Nesnel gerekliin ancak insanda
bulunan en yksek yansma biimi. Bilin,
insann nesnel dnyay ve kendi kiisel
varln anlamasna etkin biimde katlan
zihinsel srelerin toplamdr. Bilinin k
keni emekte, insanlarn toplumsal-retici
etkinliinde yatar ve Bilin, kendisi kadar
eski olan dil'e ayrlmaz biimde baldr.
nsan daha nceki kuaklarca yaratlm
bir nesneler dnyasnda gzlerini aar ve
ancak bunlar belli bir amaca gre kullan
masn renme sreci iinde oluur. nsa
nn gereklikle iliki biimi, (hayvanlarda
olduu gibi), dorudan doruya kendi be
densel organlar yoluyla belirlenmez, an
cak br insanlarla iletiimde bulunma yo
luyla edinilen pratik etkinlike belirlenir.
letiim srasnda, insan kendi yaamsal
etkinlik'mi bakalarnn etkinlii olarak da
alglar. Dolaysyla, kendi hareketlerini -
br insanlarla ortak olarak paylat top
lumsal ller iinde yapar. nsann nes-
neler'e anlay ve bilgiyle yaklamasnda,
dnyaya olan bilinli tavr ortaya kar. n
sann toplumsal tarihsel etkinliinin ve in
sann konumasnn kendi bir sonucu olan
anlay olmakszn, bilgi olmakszn. Bilin
olmaz. Bir nesneye ilikin herhangi bir du
yusal imge, herhangi bir duyum ve nkav-
ram, belli bir dzanlam ve anlam tad
srece Bilin'iri bir paras olur. Dilde ko
runan bilgi, dzanlam ve anlam, insann
duygularn, iradesini, dikkatini ve baka
ca zihinsel edimlerini, tek bir Bilin iinde
toplayarak ynlendirip ayrtrr. Tarih, si
yasal ve hukuksal dnceler, ahlak, din
toplumsal psikoloji ve sanatsal baarlar
59
BLNALTI
iinde birike gelen bilgi, bir btn olarak
toplumun Bilinini oluturur (bak. Top
lumsal Varlk ve Toplumsal Bilin). Ancak,
Bilini dil asndan tek bana bilgiyle ve
dnceyle zdeletirmemek gerekir, in
sann yaamsal, duyusal ve iradeye bal
zihinse! etkinlii dnda herhangi bir d
nme yoktur. Dnme, yalnzca bildirii
min bir srelendiriliini iine almaz; d
nme, gerekliin kendi zyle uygunluk
iinde, gerekliin etkin duyusal ve amal
olarak dntrlmesidir. (Szcklerin,
imlerin, simgelerin, vb. anlamlarnn dei
mesi gibi), Dil asndan, dnme, insa
nn dnmesinin ancak bir biirnidir. te
yandan, Bilin ile psiik olann da birbiriyle
zdeletirilmemesi gerekir, yani her belli
bir anda her zihinsel srecin Bilin'e girdi
i dnlmemelidir. Birtakm zihinse!
cokular belli bir sre iin Bilin'in eii
nin tesinde kalabilir (bak. Bilinalt). Ta
rihse! deneyimi, bilgiyi, tarihte daha nce
ki dnme yntemlerini kendine sindiren
Bilin, kendine yeni ama ve grevler edi
nerek, gelecek iin aletler tasarmlayarak
ve insann tm pratik etkinliini yneterek,
gereklie dncede egemen olur. Bi
lin, etkinlik yoluyla biimlenir, bunun kar
lnda da, bu etkinlii belirleyerek ve
dzene koyarak onun stnde etkisini
gsterir. nsanlar, kendi yaratc tasarlarn
gerekletirerek, doay ve toplumu, by
lelikle de kendilerini dntrrler. Bilin
sorunu ile Bilinin madde ile ilikisi soru
nu, bilimde alar boyunca ideolojik m
cadelenin en temel, canalc noktas ol
mutur. Maddeci bir tarih anlaya, Marx-
larn bu sorunu zmelerine, bylelikle
de gerek bir bilimsel felsefe yaratmalar
na olanak vermitir.
Bilinalt Etkin zihinsel srelerin, bilinli
etkinliin merkezi olmamakla birlikte, bi
lin srelerinin akn etkileyen bir zelli
i. Nitekim, insann belli bir anda doru
dan doruya dnmedii, ama ilkece bil
dii ve kendi dncelerinin nesnesiyle
ilintili olan eyler, dnce zincirini etkile
yerek, kendi anlam balam iinde ona
elik eder. Kesinkes ayn yolda, bir kou
lun, durumun, otomatik eylemlerin (hare
ketlerin) (kavranabilir olmamakla birlikte)
alglanabilir etkisi, bilinalt alg olarak,
tm bilinli eylemlerde yer alr. Dilin kendi
balam iinde, dile getirilmemi, ama
tmcenin kendi yapsndan karsanm
bir dncenin belli bir semantik rol var
dr. Bilinalt'nda gizemli ya da bilinemez
hibir ey yoktur. Bu tr fenomenler, bilin
li etkinliin yan-rnleri olup, insann belli
bir anda stnde younlat nesnelerin
anlalmasnda dorudan hibir rol olma
yan zihinsel sreleri kapsarlar. Bilinalt
kavramn idealiste arptlmas konusun
da bak. Bilind, Freudculuk.
Bilind 1) Bir eylemi nitelendirirken, bi
lind demek, o eylemin nedeni bilince
daha ulamadan otomatik olarak, tepki yo
luyla, yani savunucu bir tepki olarak, yada
bilincin (uyku, uyutulma, zehirlenme, uy
kuda yrme, vb. gibi) doal ya da yapay
yoldan kalkt anlarda yerine getirilen ey
lem anlamna gelir. 2) znenin gerekliin
farknda olma alannn tesinde kalan ve
bu yzden o anda gereklemeyen etkin
zihinsel sreler (bak. Bilinalt). 3) Marx-
-olmayan felsefe ve psikolojide, Bilind
terimi, biiin yoluyla anlalmayan, ig-
dlerce belirlenmi gd ve emellerin, n-
sz sonsuz ve deimez isteklerin youn
lat bir zel psiik etkinlik alann gster
mek iin kullanlr. Bilird'na ilikin bu
anlay, en tam olarak Freudculuk tarafn
dan gelitirilmitir. Freudculuk, psieyi
katmana bler: Bilind, bilinalt ve bi
lin. Bilind, bireyin hatta uluslarn tm
bilinli yaamn belirleyen psienin derin
temelini oluturur. Haz ve lm (saldrgan
lk igds) iin duyulan bilind istek
ler, tm cokularn ve cokusal deneyim
lerin ekirdeini oluturur. Bilinalt ise,
60
BLME
bilin ile bilind arasnda zel bir snr
blgedir. Bu blge bilind isteklerle
kaplanm olup, burada, insanm toplum
sal yaamndan, kendi stbeninden (ya
da vicdanndan) doan, zel psiik bir u
raka kesin bir engellemeye urar. Bilin
de, gerek dnya ile ilinti noktasnda, psi-
enin kendini yzeyde gstermesi olup,
en geniinden bilind glere baml
dr. Bilind, Herbart'm, Schopenhauer'in
ve br idealistlerin kuramlarnda tm bi
linli eylemlerin gizemsel temeli olarak ge
er.
Bilinemezcilik Evreni bilme olanan b
tn btne ya da yer yer yadsyan bir
reti. Bu terim ilk kez ngiliz doa bilim
cisi Thomas Huxley tarafndan kullanlm
tr. Lenin, Bilinmezcilik'in epistemolojik
kklerini aa koyarak, bir bilinemezcinin
cevheri kendi grnnden ayrdn,
duyumlarn tesine geemediini syle
mitir. Bilinemezcilikin benimsemi oldu
u dn verme ii, kendi destekleyenlerini
idealizme gtrmtr. Bilinemezcilik, Yu
nan felsefesinde (bak. Pyrrhon) kukucu
luk biiminde ortaya km, Hume ve Kant
felsefelerinde kendi klasik biimini alm
tr. Bilinemezcilik'in bir deikeni de hiye
roglifler kuramdr. Yeni-pozitivzmin, varo
luuluun ve br modem burjuva felse
fe eilimlerinin szcleri, dnyay ve insa
n bilmenin olanakszln tantlamaya a
balarlar. Bilinemezcilik, bu kiilerin bilimi
snrlandrmalarndan yola kar, mantksal
dnmeyi, doann, zellikle de toplu
mun nesnel yasalarn bilmeyi reddeder.
Pratik (deneyim), bilimse! deneyler, ve
maddi retim, bilinemezcilik'in en iyi r-
tldrler. insanlar belli fenomenleri bi
liyorlarsa ve aka bunlar retiyorlarsa, o
zaman bilinemez kendinde-eye yer
yoktur. Ancak, bilme, kukuyu da getire
cek, karmak bir sretir. Bunun mutlak
latrlmas, kimi bilginleri Bilinemezcilike
gtrmtr.
Bilme nsanlarn edindikleri bilgiyi biim
lendirmelerine ynelik birtoplumsal-tarih-
sel yaratc etkinlik sreci olup, karln
da insanlarn eylemlerindeki hedef ve g
dleri belirler. Kafa emei ile kol emei
arasnda bir kartln yer ald ve yaratc
etkinliin toplumsal olarak sreen, srgit
almayla kartlk oluturduu uyumaz
snfl toplumlarda, Bilme, bir kural olarak,
mesleke zihinsel retime (bilimsel, este-
tiksel, etkisel, dinsel, ahlaki vb. etkinlie)
bal kiilerin zel bir ilevi olmutur. Bu
nedenle, bilgi kuram, pratikten uzakla
m, zgl, kendine kapal zihinsel bir et
kinlik olarak ele alnmtr, (bak. Teori ve
Pratik). Bu da bilinemezcilie ve idealizme
yol amtr. Diyalektik maddeci bilgi kura
m ise, pratik etkinlii Bilme'nin temeli ve
gerek bilginin lt olarak grr. Bilme,
retim gereklerini karlamada nesnelerin
ve temel zelliklerinin kullanma sokulma
s ve doal cevherlerin srelendirilmesiy-
le birlikte, insann doa stnde etkinliiy
le balar. nsanlarn pratik etkinlikleri ayn
zamanda insanlar arasnda bir iletiim ara
cdr da. nsanlar ta krdklar ya da metal
erittikleri, vb. zaman, bu nesnelerin asli
zellikleri, insanlarn dncelerinde ken
di bir yansmasn bulur ve dncede
saptanr. Ta ve metaller, bu nesnelerin
insann duyu organlaryla alglad kendi
d zelliklerinin birtoplam olmaktan kar
artk. Bir nesneyi grdnde, insan, daha
nce de hep olduu gibi, tarihsel olarak
biimlenen srelendirme ve kullanma
sokma alkanlklarn o nesneye ykler;
bylece o nesne kendi eylemlerinin hedefi
olur. Bunun bir sonucu olarak, canl alg,
insann duyusal-pratik etkinliinin bir e
si haline gelir. Canl alg, duyum, alg, n-
kavram gibi biimler alr. Nesnelerin temel
zellikleri ile ilevleri, insann iaret-ko-
numa etkinlii iinde yer eden nesnel
deerleri, szcklerin anlam ve duyusu
haline gelir; insan, bunlarn yardmyla,
kendi soyut dnme yetenei dolaysy
61
BLMENN
la, bu nesnelere, onlarn temel zellikleri
ne ve kendilerini gsterme biimlerine ili
kin belli kavraylar edinir. Mantksal d
nme etkinlii, u eitli biimlerde ken
dini gsterir: Onkavram ve yarg, karsa
ma, tmdengelim ve tmevarm, varsaym
ve kuramlarn kurulmas. Ama ancak top-
lumsal-retici pratiin dnce ve varsa
ymlarn gereklikle aktn dorulama
s halinde bunlarn doru olduu sylene
bilir. Lenin yle yazar: Canl algdan so
yut dnceye, burada da prati&-baki-
kat'i bilmenin, nesnel gereklii bilmenin
diyalektik yolu budur ite (Felsefe Defter
leri). Bilginin doruluu pratikle dorula
nr, kendi bana bir zel deneyle deil. Bir
btn olarak toplumsal-retici etkinlik tm
toplumsal varlk, bilgiyi kendi tarihi boyun
ca tanmlar, derinletirir, dorular. Nesnel
hakikati yanlgdan ayrmada, bilgimizin
doruluunu onamada kesinlik kazand
kadarnca, pratik, her belli evrede retimin
kendi zgcyle, teknik dzeyiyle, vb. s
nrl olmak zere, gelien bir sreci de
oluturur. Bu, pratik de grecedir, demek
tir; onun iin pratiin gelimesi, hakikatin
bir dogmaya, deimez bir mutlaa d
nmesini nler (bak. Hakikat, Mutlak ve
Grece). Eskinin devrimci yoldan yeni k
lnmas, yeni toplumun kurulmas, ancak
doay ve toplumsal gelimeyi yneten
nesnel yasalarn doru bir bilgisinin varl
yla olanakldr.
Bilmenin Nesnesi Nesnelerin deneyimle
saptanarak pratik insan etkinlii sreci ii
ne katlan ve varolan koullar ile durumlar
erevesinde belli bir amala aratrlan
yanlar, temel zellikleri ve ilikileri. Diya
lektik maddecilik, nesnenin bilmenin z
nesi stndeki etkisini ve bu kincisinin
etkin roln tanr. znenin pratie daya
narak ve pratik iin yrtlen ve pratikle
dorulanan bilme etkinlii yoluyla, arat
rlan nesne, bilmenin nesnesi haline gelir.
Bu kincisi aratrlan nesneye btn bt
ne indergenemez. Nesnenin hareketi ya
da gelimesi Bilmenin Nesnesi'nin dei
mesini ve gelimesini koullandrr. Bu i-
kincisi de bilme etkinliinin gelimesiyle
birlikte geliir. Bilme, bilginin bamsz bir
dal haline geldiinden, Bilmenin Nesnesi,
pratik etkinliin nesnesinden ayrlr. Bili
min gelimesiyle, bilimsel (ampirik ve ku
ramsal) aratrmann nesnesi de kendi
kimliini aa koyar. Bilmenin Nesnesi
nin gelimesi, tarihsel ve mantksal yn
temde (bak. Tarihsel ve Mantksal Olan),
bilginin soyuttan somuta hareketinin bilgi
nin somuttan soyuta hareketiyle birlik iin
de yrmesinde kendi yansmasn bulur
(bak. Soyut Olan ve Somut Olan) .
Birelmsel ve zmsel nermelerin
doruluunu kesinlemenin deiik yn
temlerini gsteren kavrarfllar. Olaan dil
iinde ya da biimletirilmi bir bilim dili
iinde yerlemi, mantksal dzendeki bir
bilgi sisteminde yer alan tm nermeler, iki
tipe ayrlr; zmsel, ya da doruluu
iinguistik-d olgulara dnlmeksizin, an
cak belli bir sistemi yneten kurallarla sa
lanabilen nermeler ve bireimsel, ya da
doruluu yalnzca kurallarla kesinlene
meyen ve amprik verilere dnmeyi gerek
tiren nermeler. Felsefe tarihinde, Bireim
sel ve zmsel sorunu, ampirik bilgi ile
kuramsal bilgi arasndaki ayrma yakndan
bal olmutur. Bireimsel ile zmsel a-
rasnda kesin bir ayrm ancak belli bir bi
imletirilmi dil iinde szkonusudur. Bu
radaki nermeler mantksal dorular (
zmsel nermeler) ile olgusal dorulara
(bireimsel nermeler'e) ayrlr. Mantksal
dorular inguistik-d gereklie ilikin
herhangi dorudan bir bildiriim iletmez
ler; biimsel mantn ieriini oluturur
lar. Olgusal dorular ise, deneyime daya
nr ve zgl bilimlerin (yasalar da dahil)
ieriini oluturur. zmsel nermeleri
dil uzlam (bak. Uzlamclk) gibi yorum
layan yeni-pozitivizme benzemez olarak,
62
BREY
diyalektik maddecilik, her bilimdeki her
nermenin son kertede nesnel gereklikle
belirlendii nclnden yola kar. ner
melerin Bireimsel ve zmsel olarak ay
rl, bunlarn belirli bir bilgi sistemi iinde
aldklar yere baldr.
I
' Birey 1) Toplumsal bir varlk olarak insan,
toplumun bir yesi olarak birey. Bu terimin
bilimsel yorumu, zn toplumsal ilikile
rin tm toplamnn oluturduu biyo-top-
lumsal bir varlk olarak Marx insan anla-
yana dayanr. Her insansal varlk, top
lumsal olan, kendi bireyselliinin (kiilii
nin) ne denli bir yan, bir izgisi, temel bir
zellii haline gelmise, o denli bir Birey-
dir. Toplumsal bir varlk olarak insann va
roluu, ister istemez, insansal karlkl ili
kileri, yalnzca toplumsal koullarn ve
baka insanlarn belli bir insan stndeki
etkisini deil, ama o insann toplumsal ko
ullar ile br insanlar stndeki etkisini
de gerektirir. Bir kiilik olarak insann ge
limesi, ister istemez, insansal bireyin do
utan izgilerini tar, ama bu, insan et
kinliinin hem znesi, hem de nesnesi ol
duu toplumda balcalkla yer alr. Bu
nedenle, her insan bir Bireydir. Ama Birey
deiik geliebilir. Her Birey, bir Birey ola
rak kendi gelimesinin nesnel koullarn
iinde yaad toplumun tarihsel biimin
de bulur. Bir Birey olarak insann gelime
sinin ufku ve derinlii, toplumsal olan -
zmlemesinin ve toplumsal olan dn
trmesinin ve yaratmasnn ufkunu ve de
rinliini oluturur. Toplumun tarihsel bi
imleri ve tipleri, ayn zamanda, Bireyinde
toplumsal biimleri ile tiplerini oluturur.
lkel komnal toplumda, insanlar balca-
lkla kendilerine geim aralar bulmak iin
yaarlar ve bu amala aletler bulgular; bel
li bir dereceye kadar birbirleriyle ve kendi
varolularnn doal koullaryla dolaysz
bir doal birlik iinde varolup, toplumsal
varlklar olarak kendilerini doadan ya da
birbirlerinden ayr tutmazlar. Snfl uyu
maz toplumlarda, insan varoluunun do
al koullaryla, retim koullaryla insann
doru dzgn varoluu arasnda bir uu
rum geniler. Bu uurum, insanlar ile doa
arasnda, ayr snflar ve ayr bireyler ara
snda gitgide geniler; insan doann ve
br insanlarn uzana der; kendini git
gide ayr bir Birey olarak grmeye balar.
Uyumaz snflara dayal bir toplumda Bi-
rey'in gelimesi de uyumazlk gsterir.
zel mlkiyete dayal bir toplum Birey'in,
tmnden nce de, smrlen snflarn
ounluunun genilemesini ktrmle
tirerek arptr. Kapitalizmin yklmas ve
sosyalizmin kurulmasyla birlikte Birey'in
gelimesi iin temelden yeni ufuklarn al
mas szkonusudur. Komnizmin maddi
ve teknik temelinin yaratlmasnn bir sonu
cu olarak, komnist toplumsal ilikilerin
gelimesi ve Bireyin yaama etkin katlm
asndan yeni insann eitimi sreci iin
de, btnsel, uyumlu olarak gelimi, ma
nen zengin, ahlaken temiz, bedenen yet
kin Bireyin biimlenmesi de ilkece szko
nusudur. O zaman toplumun tm yeleri
yava yava tarihin bilinli yaratclar hali
ne gelecekler, dolaysyla, tam gelimi
Bireyler olacaklardr. Birey birok bilimler
de incelenir; etik, birey'in ahlak bilincini ve
davrann inceler; pedagoji, eitim so
runlarn ele alr. 2) Psikolojide, psiik (bak.
Psiik) etkinliin znesi olarak toplumsal
bireyin kiilii. Her insansal varln kendi
bireysel karakter izgileri, anla, kendine
uygun coku yaps vardr. Bu nitelikler,
tm toplamnda, Bireyin psiiini olutu
rurlar. Birey'in psikolojik yaps, bireyin
kendi yaam koullarna ve sinir sistemine
bal olarak, deien psiik koullar (co-
kusal deneyimler, davran gdleri, vb.)
iinde, kalclk gsterir. Birey'in pisiik ya
psnda deiimler, Birey'in kendi varln
daki deiimlerin bir sonucu olarak ortaya
kan etkinlikler srasnda yer alr. Birey'in
psiik yaps, kesinkes doutan izgiler
tamakla birlikte, Birey'in psiiindeki ge-
63
BREYCLK
mede kesin rol bunlarn toplumsa! ko
ullan ile bunlarda yer alan deiimler oy
nar. Sosyalist toplumda, Birey, son kerte
de kendi dncelerinin, cokularnn ve
ruhsal durumlarnn ieriini tanmlayan
koullar iinde biimlenir. Nitekim, insan
kiilii ancak amal yaamsal etkinlik s
reci iinde kendini ortaya kayarak gelime
gsterir.
Bireycilik zellikle burjuva ideolojisi ile
ahlak iin tipik olan bir ahlak ilkesi. Birey-
cilik'in kuramsal temeli bireyin toplumda
zerk ve mutlak haklar oluunun tannma
snda yatar. Smrc snflarn kuramc
larna gre, Bireycilik, insann deimez
doasnda vardr. Aslnda, Bireycilik, bi
reyi ortak topluluun karsna, toplumsal
karlar da kiisel karlarn altna koyan
bir ilke olarak, zel mlkiyetin domas ve
toplumun snflara blnmesiyle ortaya
kmtr. Gelien burjuva ilikiler anda,
Bireycilik anlaylar, bireyin feodalizmin
ve Katolik kilisesinin zincirlerinden kurtul
masnda olumlu rol oynamtr (bak. Hm-
nazim); ama, ynetici snf olarak burjuva
zinin yerlemesiyle birlikte, Bireycilik'in sa
vunulmas da gitgide insancl-olmayan bir
karakter kazanarak, ister istemez, kapita
list smrnn ideolojik yoldan olumlan-
na hizmet eder olmutur. Bireycilik, en
tam olarak Smer'in felsefesinde, emper
yalizm anda da, sekincilik ve stin-
san retisi kendisinden faistlerce dev
randan Nietzsche'rim felsefesinde dile ge
tirilmitir. Sosyalist toplum koullarnda in
sanlarn bilincinde yer alan Bireycilik kaln
tlar kolektivizmle, komnist ahlak ilkele
riyle derinden eliir. Bireycilik kalntlar
nn stesinden gelerek, sosyalist toplum,
bireyin gerek karlarn savunmak ister
ve insann bireyselliinin serpilmesinin ve
yeteneklerinin gelimesinin gerek koul
larn yaratma yollarn arar.
Bireyin okynl Gelimesi Toplumun
her yesinin emeinin btnsel etkinlik
haline gelmesiyle (bak. Komnist Emek),
her kiinin kendinden eyleyen ve yaratc
birey haline gelmesiyle, toplumsal kltr
zenginliinin zmlenmesi. Byle bir ey,
ancak insan ktrmletirerek onu kendi
sine yklenen s alma ilevlerinin bir
yerine getiricisi haline koyan toplumsa! i
blm'nn ortadan silinmesiyle olanakl
dr. Kapitalizmde insan etkinliinin bl
np paralanmas, yaratc girikenlikten
yoksun, hatta kendi ilerinde sama ok
sayda mesleksel uran domasna yol
amtr. Uyumaz snfl toplumlarda
varolan ilikilere bal olarak ortaya kan
bu gibi ilevler, toplumsal ilikilerin znesi
ve yaratcs olan btnsel insann etkin
liiyle badak olmayan alma ynlerini
gsterir. nsan etkinliinin bu ynlerinin
stesinden gelinmesi, bu etkinliin amai
yaratc bir srece dntrlmesi, hibir
zaman, herkesin mutlaka her eyi bilmesi
ve bakalarnn bilip yapt her eyi yap
mas aniamna gelmez. Byle bir ey
gerekten olanakszdr; nk, gelien
retici gler gitgide daha ok uzman
lamaya yol aar. Komnist toplumda,
byle bir ey, kafa ve kol almasna
blnmeyen, ileyen ve iletenlik ilev
lerine blnmeyen, (daha kesin sylemek
gerekirse) zamann alma zaman ile bo
zamana blnmeyen; anlksal, sanatsal ve
ahlaksal kltrier arasnda uurum ol
mayan ve meslekse! uralara saplanp
kalmayan bir uzmanlama demektir.
Buysa, tm ve birtakm alma ilevlerinin
bir kiide mekanik biimde yoalmas ve
bilemesi yoluyla deil, ama insann st
ne ylan bamsz komuta, denetim, da
lm ve gvenlik ilevlerine duyulan gere
i, tmyle ortadan kaldracak biimde,
bireyin okyni gelimesi yoluyla sala
nacaktr. Emek sreci iince, insan, bu
ilevleri zmser, bir btn olarak bu
lunduu etkinlie yan ilevler olarak bun
lar katar, bylelikle de evrensel ve yaratc
64
BREY
zne haline gelir. Byk sanayinin, serma
ye dalmnn ve daha bakaca etkenlerin
iinin eitli yatknlklarnn en oun
dan gelimesi olanan (Kapital, Cilt 1, s.
458) gerektirdii kapitalist sistemden farkl
olarak, komnist sistem, insann yalnzca
okynl deil ama btnsel, uyumlu ge
limesini de gerektirir. Her bireyin tam ve
zgrce gelimesi, komnizmin ege
men ilkesini oluturur (a.g.y.s.555).
Birey ve Toplum Her tarihsel somut Top-
lum'un Birey'in biimlenip gelimesi iin
hangi koullar getirdiini, Bireyin etkinli
inin Toplum'u ne derecede etkilediini
ve Birey'in karlar ile Toplum'un karla
rnn birbirine nasl bal olduunu gste
ren toplumsal-felsefi sorun. Maoclk-n-
cesi toplum kuramlar, Birey ile Toplum
arasnda uyumazln her zaman varola
ca ve zleyecei, Birey ile Toplum'un
bamsz, kendi bana kapal btnler ol
duu dncesine dayanyordu. Nitekim,
kleci Toplumda, Birey'in siyasal btne,
devlete kanlmaz olarak bal olmas ge
rektiini tantlamaya alan Platon i\e Aris
toteles yansra, devletin gcn Birey'e
dmanca bir bastrc g olarak gren
stoaclarn, kukucularn ve Epikuroscu-
larn kuramlar da yer alyordu. Feodal
Toplum'da, Bireyin Toplum'daki toplum
sal zmre ve kast yapsyla kesinkes belir
lenmi konumu, haklar ve ykmllkleri,
hiyerarinin korunmasyla, Tanr'ya boyun
emenin vaazediiyle, dinsel ideolojinin
blnmezliinde kendi bir yansmasn
buluyordu. Gelien kapitalizm, insann or
tak toplulukla, toplumsal zmreyle, kastla,
loncayla birliini ykarak, kendi bana bi
rey grn yerletirmitir; bu birey, bi
imsel olarak zel mlkyet sahipliinin
tm toplam biiminde alnan ve bireye
kendi yetenek ve gcn gstermesi iin
en iyi frsat salayan toplumla kar kar
ya kalan Birey'di. 17.-18. yzyllarda ise
toplum szlemesi kuramlar ortaya kt;
bunlara gre, toplumsal sistem ile devlet
sistemi, bireyler arasndaki bir szleme
rnyd ve insanlarn iyiliine hizmet et
meyi kestii anda, yani szleme inen
dii anda, deitirilebilirdi. Ancak, kapita
lizmin yerlemesi ve gelimesi, zellikle
de emperyalizm anda, Birey'in ideolog-
larca ilan edilen kurtuluunun aslnda Bi
rey'in meta ve para ilikilerinin klesi hali
ne gelii olduunu gstermitir. nsann
insanlktan karak kiiliksizlemesi, yal
nzca emein alann kuatmamakta, ama
dncesel etkinlii, brokratik ynetimi,
hatta bo zaman ve elenceyi de kuat
maktadr. Bu sre, Toplum ile Birey ara
sndaki atmann zel mlkiyet ilikilerin
den kaynaklandn ve bu yzden onu
kalc ve zlmez bir uyumazlk haline
dndrdn aa koyamayan burjuva
felsefesinde yansmasn bulur. Marxlk,
toplumsal-ekonomik oluumlarn geli
mesi ve ardardalnn ayn zamanda bi
rey'in olumas ve gelimesinin tarihsel bir
sreci olduunu gstermi, Toplum ile Bi
rey arasndaki elikiyi uyumaz toplum
sal ilikilerin varoluuna balam, onun
kendini belli ediinin somut karakterini ve
ister istemez nasl stesinden gelineceini
ortaya koymutur. Sosyalizmde uyumaz
snflarn ve tarihsel olarak alnm ibl
m biimlerinin kalkmasyla, yksekten
gelimi ve yaratc olarak etkin Bireyler'in
olumasnn koullarnn salanm olmas
sozkonusudur. Gelimi sosyalizm evre
sinde bile, toplumsal karlar ile bireysel
karlarn uyumlu bir bileiminin kurulmas
olanaklarnn artmas, Toplum'un birey iin
ve bireyin dirlii iin her eyi yapmas, te
yandan da, Toplum yelerinin Toplum'un
karlarna bilinli olarak yardma komas;
kendi mesleksel beceri ve kltr dzeyle
rini, toplumsal sorumluluklarn, rgtle-
nim ve disiplinlerini ykseltmeleri, yani
toplumsal ynden zenginlemi Bireyler
olarak gelimeleri sozkonusudur.
65
BR
Biri Varoluuluk'un Heidegger tarafn
dan ortaya srlm balca kavramlarn
dan biri. Almanca Biri terimi, belirsiz kii
tmcesinin bir znesi olarak yer alr. Hei-
deggere gre, Biri szcnde yatan
ey, bireyin deiik durumlarda kendi ger
ek yolunu semeksizin, herhangi bir kim
se gibi dnd, duyduu ve hareket
ettii zamanki varolu tarzdr. Biri, ev
rensel olarak tannm davran ilkelerin
de, ahlak standartlarnda, donmu ve
maddilemi dil, dnce, vb. biimlerin
de kendini gsterir. Biri, Heiddegger'e
gre, her zaman iin insansal varla ters
tir, onun eylem zgrln engeller ve
kendisini kendi bireyselliinden yoksun
klar. Birinin gcnden kendini kurtarp
zgrlemesi iin, insansal varln, varo
luuluuna gre, kendisini yaam ile -
lm arasndaki snr durum'e yerletirilme
si gerekir. Birey, gn-be-gn varolu
tan ancak lm korkusuyla kurtulabilir; an
cak o zaman zgr ve kendi eylemlerin
den sorumlu olur. Biri anlay, birey ile
burjuva toplum arasndaki karlkl ilikiyi,
kapitalist sistemin kendinde barndrd
birey ile toplum arasndaki uyumazl
yanstr.
Birincil ve ikincil Nitelikler eylerin nite
liklerini nesnelliliklerine gre ayrmak iin
kullanlan terimler. Bu terimler Locke tara
fndan ortaya atlm olmakla birlikte, sz-
konusu ayrm daha nce Demokritos, Ga
lileo Galilei, Descartes, Hobbes tarafndan
yaplmt. Birincil, ya da nesnel temel -
zellikler dendiinde Locke bundan unlar
anlyordu: Hareket, ie-ilenemezlik, kat
lk, temel paracklarn yapmas, biim,
oylum, vb. ikincil, ya da znel nitelikler de
unlard: Renk, koku, tat, ses. Bylece,
mekanik yoluyla aklanamayan tm temel
zellikler Locke tarafndan ikincil olarak,
ancak znenin rgtlenimi ve durumuyla
tanmlanabilir olarak gsteriliyordu. Meta
fizik maddeciliin tutarszlklarn hesaba
katan Berkeley, Hume gibi idealistler, bi
rincil temel zellikleri znel diye snfland
ryorlard. Diyalektik maddecilik, eylerin
temel zelliklerini nesnel ve znel diye a-
yrmay yadsr. Ayn zamanda, eylerin
kendi i etkileimlerinin bir sonucu olan
isel temel zellikler ile dsal temel zel
likler arasnda da bir ayrm yapar. Bu ikin
cil temel zellikler, belli bir eyin baka
eylerle karlkl etkileime girmesiyle ger
ekleir (rnein, tuzun suda erimesi).
Bititirici VE mantksal balayc ile bir
birine balanan iki nermeden bileik bir
nerme oluturarak yaplan bir mantk i
lemi. Bileik nerme ancak ve ancak kap
sad tm nermeler doruysa doru,
tm br durumlarda yanltr.
Biogenetik Yasa Her organizmann kendi
gelimesi (ontogenesis) boyunca kendi a-
talarnn evrim srecinden (filogenesis)
getii birtakm izgi ve tikel zelikleri yi
nelediini syleyen bir biyolojik yasa. Te
rim 1866'da Heaeckel tarafndan ortaya
atlmsa da, bu olguya daha nce de de
inilmitir. Bir kural olarak, Biyogenetik
Yasa, evrim kuram'nm bir onan olarak
grlr. Biyogenetik Yasay bireyin zihin
sel gelimesine uygulama abalarna (J .
Baldwin, S. Hall, S. Freud ve daha baka
lar), psikoloji ve pedagoji literatrnde
rastlanr. Burada, bireyin kendi zihinsel
gelimesi iinde dnya kltrnn ana ta
rihsel evrelerini izledii dncesi yatar.
Ancak, birey, trierin uyarlanmasnn bir
organ deildir; bulunduu iletiimle bire
yin kendisi deiir ve yeni kltr biimleri
yaratr.
Biyoloji Yaam bilgisi. Biyoloji, maddenin
zel bir hareket biimi olarak yaam, canl
doann geliim yasalarn, ayrca, ok e
itli canl organizma biimlerini, bunlarn
yapsn, ilevini, bireysel gelimesini ve
evreyle karlkl ilikisini ele alr. Tutarl
66 ,
BLANQUI
bir bilgi sistemi olarak biyoloji, Eski Yu-
nanda bilinmekle birlikte, ancak modern
alarda bilimsel bir temele oturmutur.
17., 18. yzyllar ile 19. yzyln ilk yarsn
da, Biyoloji, balcalkia betimseldi. Biyo
lojik fenomenlerin maddi nedenlerinin bi
linmemesi ve kendine zg izgilerin alg-
lanamam olmas, idealist ve metafizik an
laylara (vitalizm, mekanikilik, vb.) yol
amt. Canl yaratklarn hcre yapsnn
bulgulan, bir bilim olarak Biyoloji'nin
yerlemesinde nemli bir rol oynad. Evri
min temel etkenleri ile itici glerini aa
koyan ve canl organizmalarn grece e-
rekliliine ilikin maddeci gr ortaya
getirerek temellendiren, bylelikle de tele-
oloji'nin biyolojik kuramlarda daha nceki
egemenliine son veren Danvin'in evrim
kuram, Biyolojide devrim yaratm oldu.
Biyoloji, fizyoloji, sitoloji, biyokimya, biyo
fizik, zellikle genetik gibi, temel yaamsal
srelerin yasalaryla (beslenme, reme,
bnye, kaltsal zelliklerin aktarm, vb.)
ilgilenen bilim dallarnn ortaya kmasyla
da zellikle hzl bir ilerleme gstermitir.
Biyolojinin br bilimlere (fizik, kimya,
matematik, vb.) baland noktalarda, -
nemli birok biyolojik sorunu zme ola
na domutur. Biyoloji'nin bugn iin
ana sorunu unlar kapsamaktadr: Ya
amsal srelerin znn aa karlma
s, organik dnyann biyolojik gelime ya
salarnn aratrlmas canl eylerin fizik ve
kimyasnn incelenmesi, zellikle bnye,
kaltm ve organizmalarn mtasyonu gibi
yaamsal sreleri denetleme yollarn ge
litirilmesi. Sonuta, eitli alanlarda, ba-
lcalkia da genetikte temel bulgulamalar
yaplmtr; genetikte kaltmn, genlerin
maddi tayclar bulgulanm, yap ve i
levleri zlm, biyolojik yaplarn katla-
masna ve kaltsal zelliklerin aktarmna
ilikin genel bir tablo ortaya karlmtr.
Son yirmi yldr, proteinlerin yapsn ara
trmann eitli yntemleri ele alnm, en
yaln proteinler bireimletirilmitir. Kimya
c ve fizikilerle ibirlii yapan biyologlar,
proteinlerin biyosentez ileyiini zmede
olduka ilerlemeler gstermilerdir. Dar-
vvin'in trlerin eitlenmesinin nedenlerine
ilikin anlay, mtasyonlarn doasnn
molekl dzeyinde akla kavuturulma
s ok daha kesinletirilmitir. Modern Bi
yoloji asndan, isel ve dsal etkenlerin
neden olduu mtasyonlar, organik evri
min ana etkeni olup, burada, ana itici g,
doal ayklanmadr. Modern Biyoloji'deki
ilerleme, nkleer enerjiden yararlanmayla
e tutulabilir; bu ilerlemenin ekonomik iler
lemede kilit bir katks bulunmaktadr. Mo
lekl Biyoloji'sinde elde edilen baarlar
byk bir felsefi nem tamaktadr, nk
bu baarlar, vitalizmin egemen olduu bir
bilim dalna maddeci grleri getirmitir.
Biyoloinin devi insan etkinliinin bios-
fere olumsuz etkisini ortadan silerek, tr
lerin etkileimini olduu kadar, yeryzn
de cevherlerin genel dolanm srelerini
de amal yoldan dzene koymaktatr.
Biyosfer Yeryz'nn yaamn varoldu
u, bu nedenle de zel bir jeolojik ve fizik
selkimyasal rgtlenimle donanm oldu
u paras. Bu kavram, E. Suess tarafn
dan ortaya atlm, Verdanski tarafndan
gelitirilmitir. Verdanski, Yeryznde ya
amn kkenini ve Biyosferin olumasn
birbirinden ayr ccklerin birbirinden ay
r, yalrtk noktalarda ortaya kmas olarak
deil, yaamn tekparaln olutura
rak, gezgende elverili koullarn yer ald
her noktay kucaklayan, gl ve birle
ik bir sre olarak grmtr. nsan top-
lumunun ortaya kmas, bilim ve teknolo
jinin gelimesiyle Biyosfer de noosfer'e
dnmtr.
Blanqui, Louis Auguste (1805-1881)
Fransz topyac komnist, sekin bir dev
rimci. 1830 ve 1848 Devrimlerinde yer al
m, iki kez lme arptrlm, yaamn
yaklak yarsn hapiste geirmitir. Blan-
67
BOETHIUS
qui'nin dnyagr, 18. yzyl Aydnlan
ma felsefesi ile topyac sosyalizm'in, -
zellikle de Babeufclk felsefesinin etkisi
altnda biimlenmitir. Genel felsefi gr
lerinde bir maddeci olmakla birlikte, Blan-
qui, tarihsel srece idealist bir aklama
getirerek, onu bilginin dalm olarak gr
mtr. Blanqui'nin inanna gre, tarih,
aslnda vahi dzendeki mutlak bireycilik
ten balayp eitli evrelerden geerek,
uygarln tac olacak gelecekteki toplu
ma, komnizme doru yol alan bir hare
ketti. Ayn zamanda, toplumsal gler ara
sndaki tarihsel mcadelenin de farknda
olan Blanqui, kapitalist toplumu elikile
riyle birlikte keskin bir dille eletirerek top
lumsal devrimleri desteklemitir. Blanqui'
nin gizli rtitfak taktikleri yanlgl olmu,
kendisini destekleyenlerin giritikleri ey
lemlerin baarszla uramasna yol a
mtr. Blanqui, bir devrimin ancak devrim
ci bir partinin nderliinde emeki halk
kitlesince yrtldnde baar kazana
bileceini kavrayamamtr. Blanquicilik,
baka lkelerde, zellikle Rusya'da (bak.
Narodnizm) devrimci hareketi etkilemitir.
Blanqui, devrimci hizmetlerinden dolay,
Marxlr*-Leninciliin klasikleri tarafn
dan vgyle karlanm, ancak taktikleri
eletirilmitir. Balca yaprt Critique socia-
le (Toplum Eletirisi, 1885).
Boethius, Anicius Manlius Severinus
(480-524) Theodoric tarafndan yaamna
son verilen ge Romal filozof, yeni-
Platonculuk'un eski bir temsilcisi. Boeth-
ius'un felsefesi eklektizmiyle gze arpt
kadar, san bilimlere doru da bir eilim
gsterir; ahlk yanyla, stoacla yakr\dr.
Boethius, Aristoteles'in, Eukieidesin ve
Nikomakhos'un yaptlarn evirmi ve
yorumlamtr. Yunan mzii stne zen
le ilenmi bir kuram da iine alan bir
inceleme de yazmtr. Stoac De Consola-
tione Philosophise (Felsefi Avunu), felsefi
bayapt saylr. Aristotelesten yapm
olduu kimi eviriler bugn yzeysel
eyler olarak grlmektedir.
Bogdanov, (Malinovski'nin takma ad),
Aieksander Aleksandrovl (1873-1928)
Rus filozof ve iktisat, gazeteci, Sosyal
Demokrat, Bogdanov, 1903'te Bolevik-
ler'e katlm; ancak, 1909da partiden atl
mtr. 1917'de kurulan Proletklt (Proleter
Kltr) rgtnn kurucusu ve nderi ol
mutur. 1908'de Bogdanov'un felsefi g
rlerini betimlerken, Lenin, onun felsefi
yalpalamalarnn drt evresine deinir.
Bata, Bogdanov bir doal-tarihsel
maddeciydi (Doa stne Tarihsel Gr
n Temel eleri, 1899). Yzyln hemen
balarnda ise, nerjizm diye bilinen bir
retiye balanmtr. (Tarihsel Bak Asn
dan Bilgi, 1901). daha sonra, Mach felse
fesini desteklemitir. Son olarak da, Mach-
cln elikilerinin stesinden gelme ve
bir tr nesnel idealizm yaratma abalar,
onu ampirio-monizm'e gtrmtr (Am-
pirio-Monizm, Cilt 1-3,1904-06). Bogda
nov, daha sonra, evrensel bir rgtllk
bilimi olarak, tektoloji adn verdii eyi
formllendirmitir; bu bitimin amac, r
gt tiplerini ve biimlerini betimlemekti,
nk kendi grne gre, tm dnya
eitli deneyim rgtlenme biimlerinden
baka bir ey deildi. Bogdanov, daha
sonra sibernetik ile genel sistem kuram
tarafndan ele alnan (sistem incelemesi,
modellendirme, feedback gibi konular s
tne) birtakm dnceler dile getirmitir.
O dnemde, ayrca, grececilik'e ve me-
kanikilik'e dayanan bir tektolojiyi felsefe
nin yerine geirmeye alarak, diyalektik
maddecilie de kar kmtr. Yaptlar
Filosofiya zhivogo opyta (Canl Deneyim
Felsefesi), 1913; Vseobyaya organizat-
sionaya nauka: Tektologiya (Evrensel r
gtsel Bilim: Tektoloji), 1913-21; O proie-
tarskoi kltre 1904-24.
Bohr, NMs (1885-1962) DanimarkalI fizik
68
BO
i, kuantum kuramnn kurucularndan,
Nobel dl sahibi. Bohrun bilimsel ilgi
leri, fizik ile felsefenin kavanda, fiziksel
kuramlarn kavramsal aralarnn zm
lenmesi alanndayatar. Kuantum mekanii
ile yorumundaki metodolojik zorluklarn
stesinden gelmek iin, Bohr, tamamlay
clk ilkesi'ni ortaya atarak temellendirmi-
tir; bu, seeneksel, elikili durumlarn
zmlenmesinde eitli bilgi alanlarna uy
gulanan bir betimleme yntemiydi. Daha
sonraki yllarnda pozitivzimin stesinden
gelen Bohr, kuantum mekanii ile bilgi
kuramndaki birtakm sorunlarn diyalektik
ve maddeci bir yorumuna ynelmitir. Bi
lim ile politikay birbirine yaklatrmas,
kendisini, atom bilim adamnn hem bir
fiziki, hem de bir siyaseti olarak hareket
etmesi ve bilimin ilerlemesinden sorumlu
olmas gerektii dncesine gtrm
tr.
Bonaventura (Bonaventure), Giovanni
di Fidanza (1221-1274) Katolit iskolastik
filozof ve gizemci, Fransisken Tarikatnn
ba, kardinal. Kendi gnnn ilerici d
ncelerine kar durmu, R. Baconn ya
ptlarnn yaynn yasaklamtr. Tanr'nn
gzleyi koullan ile bunun aamalar s
tne retisini Ermi Augustinus'un yenh-
Platonculuk ruhu iinde gelitirmitir. Bo
naventura, dindarca bir yaama inanm;
tapmay hakikati renmenin ayrlmaz ko
ulu saym, ancak Tanrnn hayrduasn
alm bir kiinin eriebilecei doast
kendinden geme halini hakikati gzleme
nin en yksek derecesi olarak almtr. Ev
renseller stne tartmada ise, Bonaven
tura gereki (bak. rtaa Gerekilii)
bir konuma bal kalmtr. Katolik Orto
doksluun bir temsilcisi olarak Bonaven
tura, 1482'de ermi katna ykseltilmi,
1578de Kilise Doktoru ilan edilmitir.
Boote, George (1815-1864) Tarihte, daha
sonra mantk cebiri diye bilinen, ilk mate
matiksel mantk sistemini gelitirmi ngiliz
mantk ve matematiki. Cebir ile mantk
arasndaki benzeim dncesi, Boole'un
mantk alannda yapt tm aratrmalara
yn vermitir. Balca yaptlar Mathemati
ca/Analysis of Logic (Mantn Matematik
sel zmlenii), 1847; An Investigation of
th Laws ofThought (Dnme Yasalarnn
Aratrl), 1854.
Boinan Yanl inan belirten bir terim.
Teoloji ve burjuva literatrnde, Boinan,
genellikle gerek inanla karlatrlarak,
ilkel byye balanr. Herhangi bir din'e
bal biri, tm br dinlerin dogma ve
trenlerini Boinan olarak grme eilimi
ni gsterir. Marx tanrtanmazlk, gerek
dinsel inanc, gerek eitli Boinanlar
yadsr.
Bo Zaman (Uyumak, yemek yemek, ie
gidip gelmek, gnlk bakm gibi) vazge
ilmez ilevlerden sonra kalan ve g top
lamaya, bedenen ve kafaca kendini geli
tirmeye ayrlan, almalarn olmad za
man paras. Bo Zaman, okuyup yazma
y, kendini eitmeyi, kltr edinmeyi (oku
may, tiyatro ve snamaya gitmeyi, vb.),
toplumsal ve siyasal etkinlikleri, meslekten
olmayan aratrma ve tasarmlamay, ama
tr etkinlikleri, ocuk bakmn, hobbyleri
karlkl paylamay, vb. iine ald ka
dar, bir ey yapmakszn dinlenmeyi (bo
gezmeyi), hatta (ikiye dalmak gibi) top
lumsal olmayan vakit geirme biimlerini
de iine alr. Toplumsal bir sistemdeki so
mut tarihsel koullar altnda Bo Zaman'n
toplumsal deerini belirleyen, kendi, kap
sam ve ieriidir. Son on, yirmi yldr, Bo
Zaman'n kapsam birka kat artmtr; bu
gn iin sosyalist lkelerin kar karya
kald sorun, Bo Zaman'n yapsn geli
tirmek ve gndelik gereksinimler (ie gidip
gelme, ev ileri, vb.) iin harcanan zaman
azaltmak olmutur. Bo Zamann yaps
ve ieriinde deiimler ounlukla toplu
69
BOTEV
mun daha ileri bir dzene gemesiyle bir
likte, alma zaman ile BoZaman'n kar
t eyler olmaktan kmasna, i saatleri
srasnda yaplan almalann gitgide ya
ratc ve zgrce bir alma haline gelir
ken Bo Zaman'n da gitgide yaratc etkin
liklere ayrlmasna baldr. Kapitalizmde,
Bo zaman'n art, olumsuz toplumsal fe
nomenlerle birlikte atba gitmekte, bu da
kimi burjuva sosyologlar Bat'nn bo za
man toplumunun gelecei sorunu stne
durmaya gtrmektedir.
Botev, Hristo (1849-1876) Bulgar air ve
maddeci filozof. Botev'in dnyagr
hem devrimci demokrasiyi, hem de top-
yac sosyalizmi kucaklyordu. Herzen ile
ernievski'nin etkisi altnda kalan Botev,
Bulgaristan'da bu kiilerin dncelerini
savunmutur. Bulgaristan'da kyl devri-
minin nderi ve ateli bir yurtsever olan
Botev, OsmanlI feodal aalardan ve kendi
lkesinin smrclerinden kurtulur kur
tulmaz sosyalist bir sistemin kurulabilece
ini dnyordu. Marx'n Kap/'fa/inin ve
Bat'daki ii snf hareketinin etkisinde,
Botv, yaamnn sonlarna dou, sosya
lizmi porleteryann kuraca dncesine
varmakla birlikte, yoksullar genel olarak
proletarya diye grme yanllna d
mtr. Felsefi adan, Botev, kimi diya
lektik eleri gelitirmi bir maddeci ve
tanrtanmazd. Ancak, toplumsal feno
menler stne anlay idalistti, tarihsel s
reci, halkn kurtulu mcadelesi dnce
sinin yetkinlemesinin bir sonucu olarak
gryordu. iirinde ise, gerekilik ve
devrimci romantizm, btncl bir biimde
birbiriyle kaynamtr.
Bhme, J akob (1575-1624) almalar
birok teoloji esi ieren, Alman tmtan-
rc filizof. Kendi kendini yetitirmi bir d
nr olan Bhme, tutarl ve kararl bir
sistem getirememitir. Bhme, bir btn
olarak dnya ile eylerin elikili doas
stne kendi diyalektik sanlann, Hristi
yanlktan, astroloji ve simyadan alnma bir
iirsel imge ve sembol dili iinde dile ge
tirmitir. Yaptlarnda, hem kendi dinsel
dgcnden kaynaklanan, ncil sylen
celerine ilikin yaln yorumlamalara, hem
de birtakm derin felsefi gzlemlere rastla
nr. Bhme'ye gre, Tanr ile doa birdir;
doann dnda hibir ey varolmaz. Her
ey elikilidir, Tanr bile hem iyi, hem de
kty barndrr. Bhme, bu dalizmi,
dnyann gelimesinin kayna olarak
grmtr. Kimi modern burjuva filozofla
r, Bhme'nin retilerinin gizemsel yany
la ilgilenmitir. Balca yapt olan Aurora
oder die Mrgenrte in Aufgange (Tan
Vakti ya da Aaran Sabah Kzll, 1612),
dinden sapmlkla mahkum edilmitir.
Bhme'nin dncelerinin Alman felsefe
nin daha sonraki gelimesi (Hamann, He
gel, Schelling ve daha bakalar) stnde
etkisi olmutur.
Bray, J ohn Francis (1809-1895) ngiliz
topyac sosyalist, iktisat, ii snf hare
ketinin etkin bir kiisi, kendini eitmi bir
ii. Bray'in dncesine gre, insanolu
nun gelimesinin itici gc, insannn
maddi gereksinimlerinde yatyordu; iile
rin ektikleri skntlar ise, mbadele siste
minin kendisinden kaynaklanyordu. De
er, Braye gre, ancak emek yoluyla ya
ratlabilirdi. Bray, gelecein komnist top-
lumunu Owenm idealine yakn bir tarzda
izmitir. Dncelerinin Proudhon ile o-
kulu stnde etkisi olmutur. artist hare
ketin etkin bir kiisi olan Bray, toplumda
yatan snfsal elikilerin farknda olduu
kadar, komnizmi de ancak ii snf ha
reketinin getirebileceinde gryor; an
cak, komnizme giden yolun reformlardan
getiini dnyordu. Labours Vrongs
and Labours Remedy (Emekle Gelen Yan
llar ve Emein Kurtuluu, 1839) ve A
Voyage from Utopie (topyadan Bir Gezi,
1841) adl ktalarnda, Bray, ngiltere'yi ve
70
BRUNO
Birleik Devletleri rnek alarak, kapitaliz
min ykc bir eletirisini yapmtr.
Brentano, Franz (1838-1917) AvusturyalI
dealist filozof. Kant'n eletirisine kar,
Brentano, tanrclk ruhu ile Katolik iskolas-
tiin bir karm olan kendi felsefi metafizik
istemini ortaya koymutur. Brentanonun
balca ilgisi psikoloji olmu; zihinsel feno
menlerin ynelmilikine ilikin idelaist
bir reti retmitir. Bu retiye gre, zihin
her zaman iin ynelimlidir, yani her za
man hibir bir eye tavr gsterir ve bir
eye yneliktir, ancak nesnesinin gerek
olmas gerekmez. Bylece, Brentano, fizik
sel fenomenler ile zihinsel fenomenler ara
sna kesin bir snr izgisi ekmitir. Bren-
tano'nun grlerinin Husseri ile br bur
juva filozoflar stnde olduu kadar, psi
kolojinin gelimesi stnde de byk bir
etkisi olmutur. Balca yaptlar Psycholo-
gie vom empirischen Standpunkia (Ampi
rik Bakasndan Psikoloj), 1874; Vom
Ursprung sittlicher Erkenntnis (Ahkalsal
Bilginin kkeni stne), 1889; Die vier
Phaser) der Philosophie (Felsefenin Drt
Evresi), 1895.
Bridgman, Percy Willlams (1882-1961)
Amerikal fiziki ve filozof. Yksek basn
stne almasyla Nobel dln alm
(1946) olan Bridgman, felsefede, ilemci-
lik olarak bilinen znel idealist elimin ku
rucusu ve nderi olmutur. Felsefi gr
leri u kitaplarnda yer alr The Logic of
Modern Phiysics (Modern Fizik Mant),
1927; The Nature ofPhysical Theory (Fizik
sel Kuramn Doas), 1936.
Broglie, Louls Victor de (1892-1987)
Fransz fiziki, Paris niversitesi profes
r, SSCB Bilimler Akademisi yabanc ye
si. Broglie, mikro-nesnelerin haraketine i-
lf likin modern kuramn, kuantum rrekani-
lnin kurucusudur. Broglie'nin tm mik-
roskopik maddi nesnelerin hem parack,
hem de dalga zelliklerini tadklarna ili
kin son derece nemli doa yasasn yer
letiren kuramsal almas, bugn iin ku
antum mekaniinin temelini oluturur.
Broglie, grececi kuantum mekaniini, e-
lektron kuramn, ekirdek yaps sorunla
rn, elektromanyetik dalgalarn dalga-ilet-
kenlerinde dalm kuramn, vb. incele
mitir. Broglie, kuantum mekaniinin ne
densel yorumunun bir szcs olup, mik-
rokosmos fenomenlerinin yorumunda
maddeci bir konumu srdrr. Balca bir
yapt Matire et Lumire (Madde ve Ik),
1937.
Bruno, Glardano (1548-1600) talyan fi
lozof, iskolastie ve Roma Katolik Kilisesi-
ne kar, tmtanrcik biimimde kavrad
bir maddeci dnyagrnn ateli savu
nucusu. Bruno, sekiz yl hapis yattktan
sonra, Roman Engizisyonu tarafndan a-
tete yaklmtr. Brunonun dnyagr
ilka klasik felsefesinin yeni-Platoncu-
luk'un, Pyhtagorascln, daha sonra da
Empedokles, Anaksagoras, Epikuros ve
Lukretius gibi maddecilerin), talyan Rne
sans maddeci zgr dnrlerinin, kendi
gnndeki bilimin zellikle de Coperni-
cusun gnemerkezci kuramnn etkisi al
tnda biimlenmitir. Sonsuz yaradanl
doayla kesinkes zdeletiren Bruno, bu
konuda, doann sonsuzluu dncesini
kendisinden ald Cusanus Nikolaus'tan
daha ok diretmitir. Copernicusun bulu
undan yararlanarak, Bruno, bu felsefi il
kenin fiziksel ve astronomik iermelerine
somut bir biim vermeye alm, bu a
lmasyla Copernicuscu kuram balca
sakatlklarndan, yani geleneksel sonlu bir
evren, kapal bir hareketsiz yldzlar alan
anlayndan ve gnein yerinde durduu
ve Evrenin mutlak merkezini oluturduu
dncesinden kurtarmtr. Bruno, bura
dan, Evrendeki dnyalarn saysnn son
suz olduu, kimilerine de yerleilmi ola
bilecei dncesini karmtr. skolas-
71
BUCKLE
tik'in doa felsefesi dalizmini rterek,
Yeryz'nn ve gkyz cisimlerinin fizik
sel olarak ayn trden olduunu ne sr
m, btn bunlarn toprak, su, ate ve
esirden olutuunu dnmtr. Yeni
Platonculuun etkisi altnda, Bruno, evren
sel bir ruhun varolduunu tanm, bunu
yaamn kendi ilkesi saym, tm eylerin
iine ileyen ve onlarn neden ilkesini olu
turan manevi bir cevher olarak almtr.
Burada, Bruno, ou ilka maddecileri
gibi, hilozoizm konumuna bal kalmtr.
Bruno, ayrca, doada birlik, karlkl ba
mllk ve evrensel hareket stne olduu
kadar, kartlarn hem sonsuzca byk,
hem de sonsuzca kkte akrl st
ne birtakm diyalektik nermeler de geli
tirmitir. Balca yaptlan felsefi diyalogla
rdr: Delia Causa, Principio ad Uno (Ne
den, lke ve Birlik stne), Del'lnfinito, u-
niverso e Mondi (Sonsuzluk, Evren ve
Dnya stne), 1584.
Buckle, Henry Thomas (1821-1862) ngi
liz tarihi ve pozitivist sosyolog. Teolojik
tarih yorumunu eletiren Buckle, tarihsel
srecin yasalarn bulgulamaya alarak,
bunun rnek olarak ald eitli lkelerde
nasl ilediini gstermitir. Comteu izle
yerek, anlaksal ilerlemeyi tarihsel gelime
nin ana etkeni olarak alm, ahlaka ilerle
menin varolduunu yadsmtr. Corafi
belirlenmeciliin bir temsilcisi olarak
Buckle, eitli halklarn tarihsel gelime
sindeki zellikleri doal etkenlerin (arazi,
toprak, iklim ve yiyeceklerin, vb.) etkisine
vermitir. Balca yapt History of Civilisa
tion in England (ngilterede Uygarlk Tari
hi), 1857-61.
Buddhaclk Bedensel isteklerden vaz
geme ve nirvana diye bilinen en yksek
aydnlanma durumuna erime yoluyla ac
ekmekten kurtulmay tleyen bir dn
ya dini. Birok etik sapmalar arasnda,
Budhhaclk, Z.. 6.-5. yzyllarda Hindis
tan'da domu ve Z.. 3. yzylda resmen
tannmtr. Bugn iin Sri Lanka, J apon
ya, in, Nepal, Burma ve (Lamaclk bii
minde) Tibet ile daha baka lkelerde yay
gn olan Buddhaclk'a bal yaklak 500
milyon kii vardr. Byk devletlerin ortaya
kmaya baladktan bir dnemde, Budd-
haclkn kurucusu olan ve kendisine
Buddha (Aydnlanm Kii) ad verilen
Siddhartha, kutsal kast aynmlanna, apra
k tanrya tapnma ve kurban trenlerine
dayanan Brahman dinine kar basit in
sanlarn kar geliini dile getiriyordu. Ken
disi, ac ekmekten kurtuluun tek yolunu,
dnyasal yaamdan eietek ekerek nirva-
naya ulamakla eriibilecek ahlak yetkinli
inde aryordu. lkneceleri, Buddha'nn
dnceleri, masallar, ykler, sylence
ler, vb. biiminde biliniyordu. Daha sonra-
lan Z.. 3.-1. yzyllarda, Buddha'nn kur
tulua erme dncesi, felsefi bir reti
iinde dile getirilmiti; bu retiye gre,
dnya ve insanolunun kiilii, srekli o-
iarak biribirinin yerini alan madde ile bilin
lerinin (dharrms) bir akmndan oluu
yordu. Kurtulua ermenin yolu da dhar-
mas skntsnn batrlmasndayd. .S. itk
yzyllarda Buddha dini btn btne ayn
bir karakter alm; reticinin ansna gs
terilen yaln saygnn yerine Buddha'nn
tanrlatrlmas gemi, nsann kurtulua
ermesi yaradana bal klnmt. Bu yeni
din, Buddha'nn kendisinden gelen, gele
neksel Hinayana (Kk Ara) eilimin
den ayn, Mahayana (Byk Ara) diye bi
linen bir din olup kmt. Bu iki tip Budd-
haclk arasndaki ayrm, dharmas'la ilgili
grlerde yatar; HinayanaVa bal kiiler
dharmas' gerek sayarken, Mahayana fi
lozoflar btn dnya gibi onu da gerek
d sayarlar. Dharmas' n gerekdl, ya
da Sunyata (hilik) retisi, Nagarjuna
(.S. 2. yzyl) tarafndan mantksal bir te
mele oturtulmutur. Nagarjuna'nn aklcl
, Dignana ile Dharmakirti'nin (.S. 500-
700) temsil ettikleri Budhha mantnn
72
BUTLEROV
k noktas olmutur. Nagarjuna'nn kav
ramsal dncenin gerekdl ve mut
lak sezgisel bilgi retisi, daha sonraki
idealist okullarn, hatta Zen Budhhaclk'm
temeli olmutur. Bugn iin, Buddhaclk-
n savunucular, onun aklc ve tanrta
nmaz karakterini vurgulayrak, onun tan
rs olmayan bir din olduunu sylemek
tedirler. Bu yeni yaktrmalar, Budddha
dininin modernletirilmi biimini yayma
abalarnn bir parasdr.
Budizm bak. Buddhaclk.
Bulgakov, Sergey Nikolayevl (1871-
1944) Rus iktisat ve idealist filozof, vek-
hizm ideologu. 1922de yurtdna g
m, Paris'teki bir teoloji kurumunda pro
fesr olmutur (1924-44). Legal Mant-
kk\n bir destekleyicisi olan Bulgakov, Na-
rodnizml eletirmitir (O rynkakh pri kapis-
talispcheskom proizvodstve, 1897, Kapita
list retimde Pazarlar stne). Bulgakov'
un Marx Kantla snama konusundaki
revizyonist abalar, kendisini tarihsel
maddecilikle ve Marx ilerleme kuramyla
atmaya gtrmtr (Osnovniye prob-
lemyteorii progressa, 1902, lerleme Kura
mnn Temel Sorunlar). Bulgakov'un bir
filozof olarak geliimi, bir dinsel gizemcilik
felsefesine dnte doruuna ular; bu
felsefede, Buikakov, bilim, felsefe ve dini
bireimietirme abasna girierek, bu
arada, saf din samalklarndan kanarak,
bu n kesinkes inanca baml klar.
Mutlak (Tanr) ile kosmos yansra,
hem Tanry, hem de doay kuatan bir
nc varlk olarak bilgi (sophia)
kavramn ortaya otan Bulgakova gre,
Meryem Ana bilginin kiilemi halidir,
dnya ise mutlan kendini gsteriidir.
Lenin, Bulgakov'dan kar devrimci libe
ral diye sz etmitir (CHt 16, s. 377). Ya
pttan Svef neverchamy (lmeyen Ik),
1017; Tkhiye dumy (Sessiz Dnceler),
1918; O bogochelovchestve (Tanrsal-n
sanlk stne), 1933-45.
Bulutsuzluk Varsaym Kozmogonik bir
varsaym. Bu varsaymca, gne sitemi (ya
da genel olarak gkyz cisimleri), seyrel
mi bir bulutsudan domutur. Bu terim,
gezegenlerin akkor bir gaz bulutsudan or
taya ktn dnen Laplace'ca dile ge
tirilmi varsayma olduu kadar, gezegen
lerin bir toz bulutsudan doduunu d
nen Kantn varsaymna da uygulanm
olduu gibi, zaman zaman modern varsa
ymlara da uygulanmaktadr. Bulutsuluk
Varsaym'nn altnda yatan dnce, kos-
rrik cisimlerin ve daha baka kosmik cev
her biimlerinin (gaz, toz) doasal kkeni
dncesi, bugn de neminden yitirme-
mitir (bak. Kozmogoni).
Butaevl-Petraevski, Mihall Vasliye-
vi (1821-1886) Rusya'daki ilk sosyalist
evrenin (bak. Petraevski Grubu) rgtle-
yicisi, topyac sosyalizm dncelerini i
leyerek, arlk Rusya'nn toplumsal siste
mini eletirdii Karmanny slovar inostran-
nykh slov (Yabanc Szckler Cep Szl
, 1845-46) adl yaptn dzenleyicisi.
Butaevi, Belinski ile Herzenin savun
duklar devrimci demokrasi izgisini sr
drm, halk kitlelerinin siyasal eitimini
nin zorunluluunu vurgulam, kyllerin
kurtuluunu istemitir. Serflie dayal top
lumsal bir sistemi kknden deitirebile
cek gleri kestiremeyen Butaevi, re
formlara umut balamt. Felsefesi ise,
maddeci ve tanrtanmaz bir karakter ta
maktayd.
Butlerov, Aleksander Mihaylovi (1828-
1886) Rus kimyac. Butlerov'un kimaysal
yap kuramnn dnya bilimine balca bir
katks olmutur. Bu kuram, kimyasal bile-
kenlerin doas stne modern anlaytan
ortaya koyar; cevherlerin temel zellikleri
arasnda balarn varolduunu ve her cev
her tipinin kendisine gre, atomlarn mole
73
BROKRAS
kller halinde karlkl dzenli kimyasal
etkileimini gsterir. Kimyada kendisini
kabul ettirmi olan bu yapsal ilke, meka-
nikiiik'in stesinden gelinmesinde nem
li rol oynam, nesnelerin sistemsel ve ya
psal karakteri stne diyalektik bir anlay
edinilmesine katkda bulunmutur. Butle-
rovun kimyasal yap kuramndan, yerleik
temel zellikler tayan cevherlerin snai
retiminin rgtlenmesinde yararlanlm
tr. Yapsal kimyadaki baarlar, br bilim
lerde sistemsel yaklam dncelerinin
yaylmasna ve kabul grmesine olanak
salamtr.
Brokrasi Toplumda ynetici kadrolarn
halktan ayrlnda olduu kadar, rgt ku
rallarnn ve devlerinin rgt yneten
sekinlerin gcnn korunmasna ve pe
kitirilmesine bal klnnda kendini gs
teren, toplumsal bir rgtlenim biimi. B
rokrasi, ister istemez, kleci toplumlardan
balayarak, en tam olarak gelitii modern
tekelci kapitalist devletlere kadar, smr
c snfl toplumlarda ortaya karak geli
me gstermitir. Tm devlet ynetim sis
temlerini Brokrasi'ye sayan anarizm'e
kart, Maoclk-Lenincilik, Brokrasi ile
devlet arasnda ak seik bir ayrm yapar.
Sosyalist toplumda, gemiin kalntlar o-
larak yer alan Brokrasi eleri, parti tara
fndan mahkum edilmi olup, kararl yol
dan mcadele edilmek durumundadr.
Bunlar, gerek bir demokratik merkeziyet
ilik dorultusunda rgtllenmi demok
ratik bir toplumsal sistemin karsnda yer
alrlar.
Btnlk Bir nesnenin, evre dnda da
alnsa, i btnsellii. Nesnenin evreyle
ok eitli yollardan ilikili olmas ve ev
reyle yakn bir birlik iinde varolmas bak
mndan, evre koulu, burada mutlak ol
maktan ok, grece olarak alnmaldr. Ay
rca, bir nesnenin Btnlk'ne ilikin bir
anlay, tarihsel olarak geici olup, bilim
sel dnmenin dzeyine baldr. Nite
kim, biyolojide, Btnlk kavram, kimi
organizmalar bakmndan yetersiz kalr;
nfus, biyosenosis, vb. gibi Btnlk-
ler'in de gznne alnmasn gerektirir.
Felsefe tarihinde, bu terimin yorumuyla il
gili iki eilim ortaya kmtr: Bir nesnenin
tm temel zelliklerini, yanlarn ve ilikile
rini kucaklayan tastamamlk olarak Btn
lk (bu anlamda, Btnlk, somutluk kav
ramna yaklar) ve bir nesnenin zgl,
benzersiz karakterini belirleyecek yolda,
bir nesnenin kendi i kesinlii olarak B
tnlk (bu anlamda da, Btnlk, z kav
ramna yaklar). Daha sonralar, Btnlk
terimini yalnzca nesnelerle deil, ama kar
mak sistemlerde yer alan srelerde de
uygulama giriimleri olmutur.
Byk Albert (1193-1280) Alman filozof,
doac ve teolog. Byk Albert, tilmizi A-
quinolu Thomas'la birlikte Aristoteles fel
sefesinin ibni Rt bir ruhla yorumlan
masna olduu kadar, ilerici iskolastik o-
kullara da kar km; tek bir felsefi-teo-
lojik sistemin ileniinde Aristotelesci
dncelerden yararlanmtr. Salt felsefi
yazlar (Summa Theologiae, Tm Teoloji1)
dnda, byk Albert, doa tarihi stne
incelemeler de kaleme almtr.
Byklk Fiziksel teme) zelliklerin sa
ysal karakteristiklerinin soyutlanmasn
dan gelen, temel bir matematiksel kavram.
Byklk kavram, dizi, sreklilik, vb. kav
ramlar gibi, nicelik kategorisinin daha ya
kndan bir tanm olarak grlebilir. (Yal
nzca sayyla, yani uzunluk, alan, oylum,
vb.yle gsterilen) sayl Byklkler ile
(say yansra, yn, yani gc, hz, vb.yi
de kapsayan) yney Byklkler arasnda
bir ayrm yaplr. Byklkler, ayrca, de
imez ve deiken BykPkler'e ayrlr.
Deiken kavram, matematie Descartes
tarafndan getirilmi olup, modern mate
matik ile doa biliminin gelimesinde
nemli bir rol oynamtr.
74
c
Cabanie, Pierre J ean Georges (1757-
1808) Fransz maddeci filozof, aydnlatma-
o, fiziki. Cabanise gre, bilin, balca-
lkla insann fizyolojik ilevleri ile insann
kendi i orgnlarnn etkinliine dayanr.
Cananis, karacierin safra salglamas gi
bi, beynin de organik olarak dnce sal
gladn ne srmekteydi. Kaba madde-
cilik'e eilimli olan Cabanis, doa bilimle
rinin toplum bilimlerine temellik ettiini,
insan organizmasnn yaps ve etkinlii
stne bilginin, toplumsal fenomenler ile
bu fenomenlerdeki deiimlerin anlal
masnda canalc bir nemi olduunu d-
fnmtr. Yaamnn sonlarna doru
Cabanis, ruhun bamsz varoluunu tan
yarak, vitalist olmutur. Balca yapt T rat
du physique et du moral de l'homme (ina-
san Fizii ve Ahlaki stne Bilimsel ince
leme), 1802.
Cabet, Etienne (1788-1856) Fransz top-
yac sosyalist. Voyage en Icarie (ikaryaya
Yolculuk, 1840) adl yapt ile br yaptla
rnda, Cabet, karya komnizmi diye bi
linen dnceleri ilemitir. Tketimde k-
kburjuvaca eitlikilik, gelecein toplu-
munda dinin korunmas ve zenginler ile
yoksullarn uzlatrlmas dncesi, Ca-
betin topyasnn anaizgilerini oluturur.
Cabet, proleteryann devrimci mcadele
sine kar durmu, komnizmin barl
yoldan uygulanmasn savunmutur. Fel
sefi sorunlarda, zellikle de tarih stne
grlerinde, Cabet, 17. yzyl aklclkn
Platonculuk ve yeni-Platonculuk'la birle
tirerek, idealizme balanr. Marx, Cabet'-
nir, ok yzeyde olmakla birlikte, komniz
min halk bir szcs olduunu yazm
tr.
Calvin, J ean (1509-1564) Fransada Re
form Haroketi'nin nderlerinden. Calvin,
1536'da Cenova'ya yerlemi, laik otorite
leri kiliseye balayarak, kentin diktatr
haline gelmitir (1541). Bir Protestanlk sis
temi cian Calvincilik, Calvin tarafndan ku
rulmu olup, en kktenci burjuvazinin is
temlerini dile getirir. Calvincilik, tanr yaz
gs dolaysyla, kimilerinin kurtulaa erdi
i, kimilerininse lanetlenmi olduu
retisine dayanr. Ancak, bu tanr yazgs,
insan etkinliini darlamaz; nk, insan
kendi yazgsn bilemese de, kendi kiisel
yaam yoluyla, kendisinin Tanrca seil
mi bir kii olduunu tantlayabilir. Cal-
vinciiik, ilk birikim dneminde, burjuva gi
riimciliin dorulan olmutur. Bu da,
yaamda ilecilik'in savunuluunda, al
akgnlllk ve sadeliin en byk er
demler olduunun aa duyurulmasnda
kendi anlatmn bulmutur. Calvin, tm
br dinsel inanlara hogrszdr; bi
lim adam Michel Servet Calvin'in buyru
uyla yaklmtr (1553). Calvin'in balca
yapt Institution chrtienne (Hristiyanlk
Kurumu), 1536.
75
CAMBRIDGE
Cambridge Okulu 17. yzyl ngiliz felse
fesinde Platon felsefesini yeniden yaatan
bir eilim. F. Bacon ile Hobbesun ampirik
maddeciliine kar, Cambridge Okulu,
Platoncu bilgi retisi ile ortaa gerek
ilik! ruhu iinde yorumlanm doutan
dnceler idealist retisini koymutur.
R. Cudvvorthe (1617-1688) gre, tanrsal
aklda yatan nsz sonsuz hakikat ve iyilik
idealar, insann yarglarnn ve eylemleri
nin ltdr. D nesneler, bilmede yal
nzca birer vesiledirler, bilmenin kayna
deildirler. Doada, tanrsal amalar uy
gulamaya geiren, uyumlu bir sistemdir.
Cambridge Okulunun ar kanad, Des-
cartesi metafizikten gizemcilike geen
Henry More (1614-1687) tarafndan temsil
edilir. Cambridge Okulu yeleri, tanrtan
mazla ve maddecilie kar mcadele
etmiler, dini savunmulardr. Cambridge
Okulu, Rnesans'n bir paras olarak g
rlmse de, bu gr btnlkle temelsiz
kalmtr.
Campanella, Tommaso (1586-1639)
1582de dincilii seene kadar ad Giovan
ni Domenico olan talyan filozof, erken -
topyac komnist. Campanella, doa fel
sefecisi Telesio'nun grlerini paylam;
iskolastik'e kar durarak, o gn iin ilerici
olan duyumculuk ve yaradanlk dnce
lerini dinsel gizemci grler yansra, b
y ve astrolojiyle de birletirmitir. zgr
dnmesi yznden Engizisyon tarafn
dan yaamna son verilmitir. Campanella,
insanln birliini ve gnenliini dle-
mitir. 1599da, talya'y ispanya egemen
liinden kurtarmak iin bir ayaklanma
karmay denemi; olay renilmi, Cam
panella amanszca ikenceye uradktan
sonra, 27 yl hapis yatmtr. 1602de ha
pisteyken, kendi topyas olan (1623 te ya
ynlanm) Civitas Solisi (Gne lkesi)
yazmtr. Burada, zel mlkiyetin olmad
ideal bir toplumda, toplumsal zenginlik
herkesin almasyla salanr; gndelik
yaam kesin kurallarla bal olup, rahiple
rin teokratik bir ynetimi yer alr. Campa-
nella, kendi komnist idealini, akln buyru
una ve doann yasalarna dayandrr.
Civitas Solis, ilerici toplumsal dncele
rin gelimesinde nemli bir rol oynamtr.
Camus, Albert (1913-1960) Fransz yazar
ve filozof, tanrtanmaz varolueulukun
temsilcisi, Nobel dl sahibi (1957). Ca-
musnn grleri, Kierkegaard, Nietz
sche ve Dostoyevski ile Alman varoluu
larnn etkisi altnda biimlenmitir. Ca-
mus'nn felsefesinin ana temas, insano
lunun varoluunun anlamdr. Brokratik
burjuva toplum iinde yorulan ada
bireyin incelenii ile kendi varoluuyla ilgili
hibir yanlmas olmayan aydnn zihinsel
yaamndaki elikilerin zmleniinden
yola kan Camus, insann varoluunun
sama olduu sonucuna varm, sama
kategorisini kendi felsefesinin ana ilkesi
yapmtr. Camusye gre, insanolu ya
amnn anlamszl, sonsuza kadar, hep
yeni batan aa yuvarlanan ar bir ta
yukarya doru itmeye mahkum edilmi,
mitolojik Sisyphos imgesinde cisimleir.
Bu anlamszl tayamayan insan, ba-
kaldrr; insann iinde bulunduu bu
Sisyphos durumundan kendiliinden
bir k yolu bulmaya alt srekli
bakaldrma ve devinimler buradan ileri
gelir. Camus, rgtl, hazrlkl bir
devrimi kendi anlayna kar bulduu ka
dar, devrimi insann iinde bulunduu du
rumdan bir k yolu olarak gren btn
umutlar da yanltc olarak bulur. Camus'-
nn dncesi, sama bir dnya iinde,
yalnzlktan kurtulma umudu olmadan ya
ayan insan dncesi olup, bu dnce,
aslnda, modern kapitalist toplumdaki in-
sanlkd durumun kendine zg biimde
dile getirilmesidir. Balca yaptlar Le
Mythe de Sisyphe (Sisyphos Sylemi),
1942; LHomme Rvolt (Bakaldran n
san), 1951.
76
CEVHER
Cariyle, Thomas (1795-1881) ngiliz filo
zof ve tarihi. Alman idealist felsefesini ve
gerici romantisizm'i savunan Cariyle, t-
tanrclka yakn olmutur. Cariye, Fichte'-
nin dnyann yaratc esi olarak insan
etkinlii retisini topluma uygular. Toplu
mun tarihinin byk kiilerin yaamyk-
leri ile kahramanlara tapnmaya indir
genmesi burdan gelir. Cariyle, tarihsel
dng kuramna balanmtr. Modern
burjuva filozof ve sosyologlar, Marxlk-
Lenincilike kar mcadelede Carlyle'in
almalarndan yararlanrlarlar. Balca
yaptlar Heroes and Hero Worship, and
the Heroic in History (Kahramanlar ve Kah
ramanlara Tapnma ve Tarihte Kahraman
ca olan), 1840; Past and Present (Gemi
ve imdi), 1843; History of the French Re
volution (Fransz Devrimi Tarihi), 3 cilt,
1837; Latter-Day Pamphlets (Sonraya Ka
lacak Yazmalar), 1850.
Carnap, Rudolf (1891-1970) Filozof ve
mantk, yeni-pozitivizm'in bir nderi, Vi
yana evresi'nin etkin bir yesi, Viyana ve
Prag niversitelerinde felsefe retim g
revlisi; 1936'dan sonra Birleik Devletler-
de yaam, California niversitesi'nde fel
sefe okutmutur. Carnap, bir dnyagr
bilimi olarak felsefenin roln yadsm,
felsefeyi matematiksel mantk'a dayal bi
lim dilinin mantksal olarak zmlenii
ne indirgemitir. Carnap'n anlayna g
re, bu zmlemenin altnda yatan kuram
sal bilme ilkesi, ampirizm ile uzlamclk'n
bir bileimini temsil eder. Carnap'n yapt
larnda, yeni-pozitivizme ilikin felsefi an
lay, mantk kuramyla ve bilimin mantk-
sal-metodolojik zmlemesiyle rlm
tr. Carnap'n mantksal olann doas s
tne grleri, iki evreye ayrlabilecek bir
geliim gstermitir: 1) bilim mantnn
bilim dilinin mantksal szdizimi olarak a-
lnd sentaktik evre, ve 2) bilim dilinin
yalnzca biimsel yannn deil, ama an
lamsal yannn da incelemenin anakonusu
durumuna geldii semantik evre. kinci ev
rede, Carnap, mantk semantikin k
kavramlarna dayal, tek bir biimsel man
tk sistemi kurmaya almtr. Carnap'n
son almalar, kuramsal pragmatii (bak.
Semiotik) ileriye gtrme olanan ele alr.
Balca yaptlar Logische Syntax der
Sprache (Dilin Mantksal Szdizimi), 1924;
Introduction to Semantics (Semantie Gi
ri), 1942-47; Meaning and Necessity (An
lam ve Zorunluk), 1947; Einfhrung in die
symbolsche Logik (Sembolik Manta Gi
ri), 1954.
Cassirer, Ernst (1874-1945) Idealist filo
zof, yeni-Kantlk Marburg Okulu'nun
balca bir yesi. Berlin ve Hamburg ni
versitelerinde felsefe okutmu olan Cassi
rer, Almanya'da faist diktatrln kurul
masndan sonra svirede ve Birleik Dev-
letler'de (Yale niversitesi) yaamtr.
Cassirer, Marburg Okulu'nun dnceleri
ni epistemoloji tarihine ve felsefe tarihine
uygular. Suhstanzbergriff und Funktion
sbegriff (Cevher Kavram ve lev Kavram,
1910) adl yaptnda Cassirer, bilimsel so
yutlamalarn gerekliin bir yansmas ol
duunu yadsr; maddi dnyay saf dn
ce kategorileri arasna katarak, maddi
dnyann yasalarnn yerine idealist gzle
yorumlanm ilevsel bamll koyar, bi
limsel bilmeyi sembolik dnmenin bir
biimi olarak sunmaya alr. Cassirer, fel
sefe tarihi (ilka, Rnesans, Aydnlanma)
stne birok yaptn yansra, Leibniz ile
Kant stne almalar da kaleme almtr.
Balca yaptlar Das Erkenntnisproblem in
der Philosophie und Wissenschaft der Ne-
uren Zeit (Yeni a Felsefesi ve Biliminde
Bilgi Sorunu), 4 cilt, 1906-57; Philosophie
der symbolischen Formen (Sembolik Bi
imler Felsefesi}, 3 cilt, 1923-29; An Essay
on Man (nsan stne Bir Deneme), 1944;
The Mythe of State (Devlet Efsanesi), 1947.
Cevher Kendi btn gelime biimlerinin,
77
CEVHER
insan ile insan bilinci de dahil, doasal ve
tarihsel fenomenlerin eitliliinin isel bir
lii olarak nesnel gereklik; bilimsel bilgi
nin temel bir kategorisi. Felsefe tarihinde,
Cevher, en banda, her eyi oluturan
madde olarak anlalyordu. Daha sonra,
btn varln kendi temeline ilikin bir ey
olarak Tanrnn kendini aa koymasnn
zgl bir biimi olarak grlmeye baland
(bak. skolastik). Daha sonra, Cevher soru
nu, Descartes'n almalarna bal ola
rak, ayr bir konum kazanmtr. Spinoza
ise, maddeci felsefe izgisinde, dalizm'in
stesinden gelmeyi baarmtr. Spinoza,
Kaplamn ve dnmenin, cisimsel Cev-
her'in znitelikleri olduunu dnm,
Cehver'i kendi kendinin nedeni olarak gr
m; ancak, Cevher'in i etkinliini, ken
dinden etkinlii gerekelendirememitir.
Bu i (kararsz biimde de olsa), klasik
Alman felsefesi tarafndan gerekletiril
mitir. Hegel, Cevher'i eylerin deien,
gelip geici yanlarnn bir btnsellii ola
rak tanmlamtr. Bu tanm, Cevheri bir
zne olarak, yani kendinden oluan ve
kendinden gelien, etkin bir ilke olarak
sunuuyla, Ceher anlayna katkda bulu
nur. Hegel, ayrca, Cevher'in mutlak idea-
nn gelimesinin kendi bir urandan
baka bir ey olmadn syleyiiyle, Cev-
here idealist bir yorum da getirmitir.
Marx "felsefe, maddecilik temelinde, bu
dncelere eletirel gzle yeni bir biim
vermitir. Marx felsefede, Cevher, hem
madde olarak, hem de kendi deiimleri
nin nedeni kendisi olarak, yani kendi dei
iminin kendi nedeni olarak anlalr; dola
ysyla, burada, dardan herhangi (Tanr,
tin, idea, Ben, bilin, varolu, vb. gibi) bir
znenin Cevher stnde etkisi de szko-
nusu olmaktan kar. Cevher kavram,
maddeyi bilince kar bir ey olarak ortaya
koymaz; maddenin tm hareket biimleri
nin, varlk ile bilin arasndaki kartl da
kapsayan, tm kartlarn kendi i birlii
olarak ortaya koyar. Cevher'e kar olma
dncesi, felsefede, pozitivizm tarafn
dan ortaya , getirilmitir; pozitivizm, Cev
her'i hayali, dolaysyla bilimsel adan sa
kncal bir kategori olarak grr. Cevher
kategorisinin reddedilmesi, cevherci
dnyagrnn kalkmas, kuramn kendi
btnln yitirmesine, eklektizme, bir-
biriyle ilintisiz gr ve nermelerin yapay
olarak birlemesine gtrr.
Cevher ve Alan Fizikte maddenin fnakros-
kopik dzeyde iki ana biimini gsteren
temel kavramlar. Cevher, duruk kitleli
kesikli oluumlarn (atomlann, moleklle
rin ve bileimlerinin) bir ymdr. Alan
ise, maddenin sreklilik gsteren ve sfr
duruk kitlesi olan bir biimidir (elektro
manyetik alan, yerekim alan). Maddenin
bir biimi olarak Alan'n bulgulan ok
byk bir felsefi nem tar; nk byle
bir ey, maddenin Cevherle metafizik
olarak zdeletirilmesinin yanlln
gsterir. Atomalt dzeyde (yani, temel
paracklar dzeyinde), Cevher ile Alan
arasndaki ayrm greceleir, (elektroman
yetik ve yerekimsel) alanlar, kendi katk
sz srekli olma zelliklerini yitirirler; bun
lara, ister istemez, kesikli oluumlar, kuan-
talar (foton ve gravHonlar) karlk verir.
Cevher'i biletiren temel paracklar
pritonlar, neutronlar, elektronlar, mason
lar, vb.), karlk verdikleri nkleon, meson
ve br alanlarn kuantas olarak i gre
rek, kendi katksz kesikli zelliklerini
yitrirler. Modem fizikte, alanlar ile temel
paracklar, mikrokomosun ayrlmaz ola
rak birbirine bal iki yann oluutururlar
ve ansal nesnelerin parack (kesikli) ve
dalga (srekli) temel zelliklerini dile geti
rirler. Alan anlaylar, karlkl etkileim
srelerinin aklanabilmesi iin bir temel
olutururlar.
Charron, Plerre (1541-1603) Fransz filo
zof. nce avukatlk yapan Charon, daha
sonra rahip, Mantaigne'in de tilmizi ve
78
COHEN
dostu oldu. Charron, balcalkla De /a sa-
gesse (Bilgelik stne, 1601) adl yaptn
da ne srd. Montaigne'inkine yakn
kukucu grleriyle tannr. Charronun
dncesine gre, dinin hibir biiminin
hakiki oluuna gvenilmez; nk din, in
sanda ierili olmayp eitim ve evrenin
etkisi altnda biimlenir. nsanda en bata
gelen ahlaktr. Onun iin, din, ahlaka da
yanr. Dolaysyla, insan en bata gelen
ahlak yasalarna gre yaamal, ama oto
ritelerin tuttuu dini de yerine getirmelidir.
Charron, kendi kukucu, dine kar gr
lerini, ortodoks dininin resmi olarak kabul
ediliinin arkasna saklamtr. Teologlar,
De la sagesse adl almasnda, Charron-
u inanszlkla sulayc nedenler grm
lerdir.
Cicero, Marcus Tallius (Z.. 106-43) Ro
mal konumac, filozof ve siyaseti. Cice-
ronun ounlukla diyalog biimindeyazl-
m felsefi yaptlar, eklektiktir. Bilgi kura
mnda, Cicero, kukucluka eilim gster
mi, gerek algy gerek olmayandan ay
racak bir lt bulunmad grn sa
vunmutur. Cicero iin ana sorunlar etik
sorunlar olup, bunlar, u gibi yaptlarnda
kendini gsterir De Finibus Bonorum et
Malorum (En Yksek iyi ve Kt zerine),
45; Cato maior, or De Senectute, laelius,
or De Amicitia' (Dostluk), 44 vb. Cicero,
mutluluun biricik kayna olarak gnenli-
i ve erdemleri, bu arada, ahlaksal y
kmllk ile kiisel kazan arasndaki a
tmay da tartarak, bu konularda pratik
salklar vermeye alm; ancak insann
pratik felsefesi iinde kendi gerek zne
kavuan insanolu doasnn peinden
gidilmesini istemitir. Ciceroya gre, in
san yetkinlie ulamak iin aba gster
melidir. Bu abaya drt erdem destek olur:
Bilgelik, adalet, yreklilik, lmllk. Cicero,
siyasal yazlarnda (De Republica, 54-51,
Devlet zerine; De Legibus, 52, Yasalar
zerine), devlet etkinliinde monarik, a
ristokratik ve demokratik ilkelerin bir kar-
mn salk vermeyi uygun grm ve Roma
anayasasnn bu gerei karlaabilecei
ne inanmtr.
Corafi evre (Yer kabuu, atmosferin alt
tabakalar, su, toprak, bitki ve hayvan rt
s gibi) canl ve cansz doada, her an
toplumsal yaama katlan ve toplumun va
rolmas ve gelimesi iin nesnel olarak
gerekli ortam oluturan eylerin ve feno
menlerin toplam. Toplumun gelimesi,
Corafi evre'yi de deitirip geniletir.
Uzak gemite, insanlar balcalkla doal
geinme kaynaklarndan (vahi bitki ve
hayvanlardan, verimli araziden, vb.) yarar
lanyorlard. Zamanla, alma aralarn,
yeni maden ve g kaynaklarn iine alan
doal zenginlik, gitgide daha byk nem
kazanmaya balamtr. Corafi evre, l
kelerin ve toplumlarn gelimesinin yava
lamasna ya da hzlanmasna yol aarak,
ou zaman da ekonomik alanda byme
stnde kesin bir etkide bulunarak, toplu
mun yaamn olduka etkiler. Kendi doal
durumlar iinde, Corafi evre eleri,
retimin artan ereklerine, karlk veremez
hale gelirler. Bu nedenle, insan bu eleri
ya dnme uratr ya deiime sokar,
bylelikle Corafi evre'nin dnne u
ramasnn en gl etkileyicisi olur. Ancak
bu deiimin kapsam, doas ve biimle
ri, teknolojinin ve toplumsal sistemin dze
yine baldr. Kapitalist toplumda yer alan
retim anarisi ve yarma, ou zaman,
doay aklc yoldan etkilemeye izin ver
mez, Corafi evre'de topluma zararl de
iimlere neden olur. Komnizmin maddi
ve teknik temelinin ise, Corafi evre'nin
tm elerinin halkn yararna, etkili ve
planl bir biimde kullanlmasndan yola
klarak kurulmas szkonusudur.
Cohen, Hermann (1842-1918) Alman filo
zof, Marburgda profesr, Marburg Okulu
nun kurucusu. 1970'lerde, Cohen, Kantn
79
COMTE
deneyim kuramn, etik ve estetiini Kant-
tan ok daha kararl bir idealizm ruhu iin
de elden geirmeye koyulmu; duyumla
rn gerek nedeni olarak kendinde eyi
redderek, byle bir eyi yalnzca snrl bir
deneyim kavram olarak grmtr. Kant'-
tan yola karak, Cohen, mantk, etik, este
tik ve din felsefesini kucaklayan bir felsefe
sistemi kurmutur. Felsefe, Cohen'e gre,
kendi anakonusu gerei, eyleri ve sre
leri deil ama bilimin olgularn ele ald
zaman bilimsel olgunlua eriebilecektir
ancak. Felsefenin ruhu, matematiksel son
suz kk hesabna gre modellendirilen
idelasit ynteme dayanr. Kavramlar, bilgi
nin gereklerini yerine getirirken, ne felse
fenin, ne de bilimin kesin yantlar verebile
cei yeni gereksemelere yol aarlar. Fel
sefe bilinci, bilinci bilmektir; dinsel inan
bile sistemli bilginin aklna dayanr.
Cohenin balca yaptlar Kants Theorie
der Erfahrung (Kantn Deneyim Kuram),
1871; System der Philosophie (Felsefe Sis
temi); 3 cilt, 1902-12.
Comt, Auguste (1789-1857) Fransz filo
zof, pozitivzm'in kurucusu, Saint-Simon'-
un sekreteri ve yakn (1818-24). Comte'un
pozitiv felsefesinin ana sav, bilimin yal
nzca fenomenlerin d grnlerinin be
timiyle kendisini snrlamas gerektii d
ncesinde yatar. Comte, doabiliminde
elde edilen ok geni verilerin bir bireimi
ni yapmaya kalkmsa da, bal bulundu
u felsefi konum (znel idealizm ve biline
mezcilik), bu abasn bilimi arptmaya
gtrmtr. Comte, doann bilmiini,
herbirinin belirli bir dnya grne kar
lk verdii evreye, yani teolojik, metafi
zik ve pozitif evrelere ayrarak betimler.
Birinci, yani teolojik evrede, insann eitli
fenomenleri doast glere ya da Tan-
r'ya balar. Metafizik dnyagr, Com-
tea gre, teolojik olann bir eididir; n
k, btn fenomenlerin temeli, soyut me
tafizik zlerde yatar. Teolojik ve matefizik
dnyagcrlerini, Comte'un grne g
re, mutlak bilgiyi (yani, en bata mad
decilii, sonra da nesnel idalalizmi) redde
den pozitiv yntem izler. Comteun
evre forml, somut bilim ve felsefe tarihini
arptr. rnein, burada, insanolu d
ncesinin gelimesindeki tm bir dnem
(ilka dnemi) akta kalr. Son zmle
mede, bu forml, Saint-Simon'dan alnma
diyalektik selliin kaba bir taklidinden
baka bir ey deildir. Comte, kendi
evre formln bilimlerin snflandrmas
na ve yurttalk tarihinin sistemletirilmesi-
ne uygulamtr. Comte, (kendi nerdii
bir terim olan) sosyolojide, toplumu ak
lama iinde, bilimsel-olmayan, biyolojik
bir yaklamda bulunmutur. Comteun
sosyoloji retisindeki ana dnce, bur
juva sistemi devrimci yoldan deitirmeye
kalkmann yararsz olduunun ne srl
mesinde yatar. Comtea gre, insann ev
rim tarihini kapitalizm talandnr; toplum
sal uyum ise, kiisel birTanr'ya inan yeri
ne, soyut bir en yksek varla inanmaya
getiren, yeni bir dinin yaylmas yoluyla
kurulabilir. Comte'un en nemli yapt Co
urs de philosophie positive (Pozitif Felsefe
Dersler), 1830-42; bakaca nemli yapt
Catchisme positiviste ou sommaire expo
sition de la religion universelle, en onze
entretiens systmatiques entre une femme
et un prtre derlHumanti (Pozitivzm ilmi
hali), 1854.
Condillac, Etlnn Bonnot d (1715
1780) Fransz ansiklopedist (bak. Aydn
lanma). Grenoble'da doan Condillac, Ka
tolik bir rahip olmasna karn, yaptlarnda
kilise ideolojisini kk gstermeye alr.
Bilgi kuram asndan Locke'un bir izleyi
cisi olmu; ancak, Lockea benzemez ola
rak, duyumlardan sonra, bilginin bir kay
na olarak yansmann geldiini yads-
mtr. Duymalar ile d nesenler arasnda
ki ilintinin doasn anlayamamas ve bu
her ikisinin znelliklerini abartmas, Con-
80
COPERNICUS
dillac' znel idealizm'e yakn sonulara
gtrmtr. Duyumlar, Condillaca gre,
d nesnelerin bir rndr; ancak, bu d
nesnelerle ortak hibir yanlan yoktur. Dn
ya ile akl arasndaki biricik ba duyum
olduu srece, akln nesnesini oluturan
ey, nesnel dnyadan ok, duyumlarn bir
toplamdr. Yine de, Condillacn duyum-
culuk'u, Leibniz'in idealizmine olduu ka
dar, btn kurgusal felsefelere de kardr.
Condillac, Fransz 18. yzyl Maddecilii'-
ni olduka etkilemitir. Balca yaptlar Le
Trait des systmes, ou l'on en dmle les
inconvnients et les avantages (Sistemler
zerine inceleme), 1749; Essai sur l'origi
ne des connaissances humaines (nsan
Bilgilerinin Kayna zerine Denemeler),
1746; Le Trait des sensations (Duyumlar
zerine nceleme), 1754.
Condorcet, J ean Antoine (1743-1794)
Fransz filozof ve ansiklopedici. ktisat ko
nularnda fizyokratlar (bak. Turgot) izle
mi olan Condorcet'in din eletirisi, yara-
danclk ile burjuva aydnlanma dnce
sine dayanr. Condorcet, boinanlarn
terkedilmesi ve bilimsel bilginin gelimesi
arsnda bulunmutur. En nemli yapt
olan Esquisse dun tableau historique des
progrs de rsprithumain'de (nsan Zek
snn lerlemesi zerine Tarihi Bir Tablo
Tasla, 1794), Condorcet, tarihi insano
lu aklnn bir rn olarak grm, burjuva
sistemi akla uygunluun ve doallkn
doruu olarak almtr. Rastlantsal zellik
lere dayanarak, tarihi 10 dneme ayrm;
kapitalizmin sonsuzca ilerlemeyi ierdiini
tantlamaya koyulmutur. Condorcet, top
lumsal zmreler sistemine kar km, si
yasal eitlik iin mcadele etmi; ama bu
arada, mlkiyeti toplum yararna bir eit
sizlik olarak grmtr.
Conta, Basile (1845-1882) Roman mad
deci filozof. Conta, vard sonualamala-
n, J . Lamarck, Darwin ve Haeckel'in ku
ramlarna dayandrarak, doa bilimlerin
den edinilmi verilerden karmtr. Con
ta, sonsuz maddenin zaman ve meknda
bitimsizce gelitiini dnmtr. Btn
yasalar maddenin deiik biimlerine g
re snflandrm; bu arada, rastlant kavra
mn kabule yanamam, btn yasalarn
yazgsal olarak ilediini ne srmtr.
nsanolu zihninin bile daarnn gerekli
in kendisi gibi snrsz olduunu dn-
mtr.Contaya gre, bilgi pratikte do
rulanr; Conta iin, pratikse, laboratuvar
deneyi ile kiisel deneyim anlamn tar.
Bir tanrtanmaz olarak Conta, dinin kke
nini ilkel insann bilisizliine ve bilinmeyen
doa glerinden korkusuna verir. Top
lum bilimleri alannda, Conta idalizme
balanmtr.
Copernicus, Nikolaus (1473-1543) Po
lonyalI astronom, gnemerkezci Evren
kuramnn kurucusu. Bilim tarihinde, Cop-
ernicus'un kuram, doa alanndaki ara
trmalarn dinden bamszlamaya bala
masn gstermesi bakmndan, devrimci
bir adm olmutur. Coprenicusun Dnya'-
nn Gne'in evresinde dnenmesi ve
kendi ekseninde gnsel olarak dnmesi
kuram, Ptolemaios'un koyduu yermer-
kezci kuramdan olduu kadar; bu kavra
ma dayanan ve T anr'nn Dnya'ya zel bir
gzle baktn syleyen dinsel grler
den de kopma anlamna geliyordu. Bu ku
ram, ayrca, Aristoteles tarafndan ilenmi
ve iskolastik tarafndan benimsenmi olan
gk cisimlerinin yer cisimleriyle kar kar
ya konmasna bir son vermi, kilisenin
dnyann Tanr tarafndan yaratld st
ne anlattklarnn neminin yitirilmesine yol
am, gne sisteminin doasal kkeni
ve gelimesi stne daha sonraki kuram
larn ortaya kmasna zemin hazrlamtr.
Copernicusun bulgulamlar, sert atma
lara neden olmutur. Bunlar, kilise tarafn
dan mahkum edilmekle birlikte, o dnem
deki ilerici dnrler tarafndan bayrak
81
COKUCULUK
yaplm; Copernicus sisteminin, btn yl
dzlarn tek bir yuvar iine, Gneinse
Evren'in merkezine konmas gibi, yanlgl
nremelerden temizlenerek gelitirilmesi
ne yol amtr. Copernicusun balca ya
pt olan De Revolutionibus Orbium Coe-
lestium (Gk Cisimlerinin Dnmesi zeri
ne, 1543) adl yapt, Copernicus'un ilka
atomculuunun baarlarndan olduu ka
dar, ilka gkbilginlerinin varsaymlarn
dan da haberi olduunu gsterir (bak. G-
nemerkezcilik ve Yermerkezcilik).
Cokuculuk Mantk pozitivizm yntem
lerini kararllkla uygulayan bir znelci bur
juva ahlak kuram. Bu kuramn balca sz
cleri, Ayer, Carnap, Reichenbach ve C.
Stevensondr. Yaptklar aratrmalarla ah
lak yarglar ile ahlak terimlerinin deneyim
le dorulanamayacan (bak. Dorulama
ilkesi) saptayan cokucular, bu yarg ve
terimlerin hibir bildiriim ve anlam ta
mad, bu nedenle de, ne doru, ne de
yanl olabilecekleri sonucuna varmlar
d. Etik szcler, katksz olarak coku-
saldrlar, yani yalnzca konumann ah
laksal cokularn dile getirmek, dinleyici
lerde benzer cokular uyandrmak ve on
lar bu cokulara gre edimde bulunmaya
gtrmek iin kullanlrlar. Cokuculuk, in
sanlarn kendi bireysel ve topluca coku
larndaki ayrmlar tlolaysyla ayr ahlaksal
konumda olduklarn aklar ve herkesin
ahlak alannda istedii gr semede
zgr olduu ve birbirine kart ahlaksal
grlerin mantka birbiriyle elimedii
sonucuna varr. Buna gre, herhangi bir
gr, aklsal olarak ne tantlanabilir, ne de
rtlebilir; byle bir ey ancak psikolojik
olarak, bilinalt alama yoluyla yaplabi
lir. Cokuculuk, nihilist ve kukucu bir ah
lak kuramdr. Ahlakta mutlak seim zgr
ln getirmek isteyen Cokuculuk, pra
tik davranlarda ve ahlak grlerinde
kendibanal hakl gstermeye alma
syla, bireyi ahlak sorunlar karsnda ba
msz vicdanl bir konum almaktan yok
sun brakr.
Cokular insann evresindeki dnya (in
sanlar, insanlarn eylemleri, fenomenler)
ile kendine tavrn dile getiren duygular.
Ksa duygulara (sevin, znt vb.), kalc
ve gelip geici olmayan duygulardan farkl
olarak, dar anlamda, kimi zaman Cokular
denir. Cokular, gereklii yanstmann
zgl bir biimidir, insanlarn birbirleriyle
ve nesnel dnyayla olan iliiklerini yanstr,
insann Cokular' doutan olmakla bir
likte, toplumda biimlenir; insann kendi
davranlarnda, pratik ve bilme etkinliin
de ok byk bir rol oynar. Cokular, insa
nn abalarnn baar kazanp kazanmay-
n, nesne ve fenomenlerin insann kar
laryla ve gereksinimleriyle uygunluk gs
terip gstermeyiini gsterir. Cokular, po
zitif bir cokusal tonda, etkin (stenik) ola
bilecei gibi -doyum (nee, vb.); negatif
bir cokusal tonda da (astenik) olabilir-do-
yumsuzluk (znt, vb.). Stenik Cokular,
insann yaamsal etkinliini yoaltr, aste
nik olanlar ise indirger. zgl Coku tipleri
vardr: Mizalar, duygulanmlar (youn, al
tst edici cokular: fke, kayg, vb.), tutku
lar. Miza, (duygulanmla karlatrldn
da) uzantl bir coku durumu (neeli, sar
sntl) olup, tm br duygulara olduu
kadar, insann dnceleri ile eylemlerine
de kesin bir cokusal ton ve renk kazand
rr. T utku, insan uzun sre yakalayan, g
l, derine yerlemi bir Cokudur. Bir ba
ka zel Coku grubu da, daha yksekten
Cokular'dr: Ahlaki (kollektivizm duy
gusu, grev duygusu, onur duygusu), es
tetik (gzel duyusu), anlaksal (bilmeyle il
gili, anlaksal sorunlarn zmyle ilgili
doyuma bal) Cokular.
Cousln, Victor (1792-1867) Fransz idea
list filozof, eklektik. Cousin'nin dncesi
ne gre, herhangi bir felsefe sistemi, an
cak eitli retilerdeki hakikatlere da
82
CUVIER
yanarak oluturulabilir. Cousinin felsefesi,
Hegel'in idealist sisteminden, Schelling'in
vahiy felsefesinden, Leibnizin monado-
lojisinden ve daha bakaca idealist reti
lerden alnma, bu gibi idealiste hakikat
lerin eklektik bir bileimidir. Maddeciliin
bir karrt olan Cousin, Evren'in merkezi
nin Tanr olduu grn paylam; ya-
am-sonras varolua inanm, felsefe ile
dinin uzlamn istemitir. Cousin'nin ku
ramlar, Fransa'da idelast felsefenin daha
sonraki gelimesi stnde etkili olmutur.
Balca yapt Cours d'histoire de la philo-
sophie (Felsefe Tarihi Dersleri), 8 cilt,
1815-29
Croce, Benedetto (1866-1952) Yeni-He-
gelci okuldan talyan filozof. 19. yzyln
sonlarna doru Croce, Marx felsefe ve
iktisat kuramlarnn bir eletirisiyle ortaya
kmtr. Crocenin felsefesi mutlak idea
lizmdir. Croce'nin estetik dncelerinin
ise burjuva sanat kuram stnde gl bir
etkisi olmutur. Croce, duyusal imgelerde
yer eden, tek bana sezgisel bilme olarak
sanat, geneli tanmann aklsal bir sreci
olarak mantksal aklyrtmeyle karlatr
mtr. Croce'nin etik retisi, ahlakn top
lumsal kklerini ve snfsal niteliini ortaya
koymaya alr. Croce'nin etii, bireyi ev
renselin, yani egemen smrc siste
min altna koyma ilkesini ele alp iler. Cro
ce, talyan burjuvazisinin nde gelen bir
idelogu ve siyasal bir nderi olduu kadar,
faizmin de bir kartyd. Balca yapt
Filosofia dello spirito (Tinin Felsefesi),
1902-17; Estetica (Estetik), 1902.
Cusangs, Nicolaus (1401-1464) Asl ad
Nikolaus Krebs ya da Chrypffs olup, adn
doduu yer olan Cusadan alan Cusa-
nus, iskolastikten erken kapitalist toplum
hmanizmine ve yeni bilimine gei dne
minin bir Alman filozof, bilimci ve teologu
dur. Yeni-Platonculuk'un etkisi altnda,
Cusanus, kartlarn stnde yer ald d
nlen Tanr retisindeki Hristiyan fel
sefesi kavramlarna yeni bir biim vermi
tir. Burada, sonlu ve sonsuz, en kk olan
ve en byk olan, tekil ve oul, vb. gibi
tm kartlar, Tanrda akmldr. Gizem
ci idealist ieriine karn, Cusanusun
kartlarn Tanrda uyumlu birlii (coinci-
dentia oppositorum) kuram, birtakm ve
rimli dnceleri ierir: Aklca kartlarn
snrlandrlmasnn eletirisi; sonsuz k
k kavramnn benimsenmesi; eliki
yasasn matematie uygulamann snr
lamalarna ilikin sorunun dile getirili, vb.
Balca yapt De docta ignorantia (Bil
gince Bilgisizlik zerine), 1440.
Cuvler, Georges (1769-1832) Fransz do
a bilgini, karlatrmal anatomi ve pa l
eontolojinin kurucusu. Fosil organizmalar
inceleyii sonunda, Couvier, ilka kat
manlarndan yenilerine geie bakldn
da, bunlarn yapsnn derece derece bir
ilerleme gsterdiinin grlebilecei so
nucuna varmtr. Ancak, yaratmclkn bir
destekleyicisi olarak, Cuvier, jeolojik kat
manlardaki nitel ayrmlar ykm kuramy
la aklamtr; bu kurama gre, Yeryz
tarihi, btn bir bitki ve hayvan rtsn
yokedip daha yksek dzeyden rgenii
olanlarn ortaya kmasna yol aan alka
lanmalara tank olmutur. Couvier, evrim
kuram'nn ele alnp ilenmesini daha da
ileriye gtrmekle birlikte, organizmalarn
evrimi dncesini temellendirecek ge
rekli verileri elde edememi olan Lamarck
ve Saint-Hilaire gibi erken evrimcilerin g
rlerine kararllkla kar kmtr.
83

adayev, Pyotr Yakovlevi (1794-1856)


Rus dnr ve siyaseti. Soylu bir aile
den gelen adayev, Napoteona kar
1812-14 Sava'na katld; 1828-30 ylla
rnda, ilki 1836da, Teleskop dergisinde
yaynlanan Felsefi Mektuplar adl, nl ya
z dirisini kaleme ald. Herzene gre, bu
yazlar, aydnlar Rusyasn drterek mo-
narik evrelere kar bir kmseme u-
yandrd. Teleskop kapatld, yaymcs s
rld, adayev'in de kak olduu duyu
ruldu. 1837de, adayev, Bir Delinin Sa
vunusunu yazd; 1840da, Herzen ve Gra-
novski'yle birlikte, Slavclara kar Batc-
lar'n verdikleri mcadeleye katld. ada
yev'in yazlarnn ou elyazmalar halinde
elden ele dolamtr. 1923'e dein, ada
yevin dnyagr, o gnk ilerici d
nceli Rus soylularnn, Fransz ansiklo-
pedistleri ve serflie kar 18. yzyl Rus
aydnlanmaclarnn dnceleri altnda
biimlenen dnyagr olmutur. Daha
sonra, adayev, Katolik bir konuma ge
mise de, yeni bir toplumsal topyaya
balanmtr. O dneminde bile adayev,
otokrasiye, Ortodokslua ve serflie kar
kmtr. adayevin felsefesi, tanrnn ya
sasnn doa ve toplumun en yksek yasa
s olduunu ne srer. adayev, doa
bilimlerini bir yere kadar zmleyen bir
nesnel idealizme balanmtr. adayev'-
e gre, insan tanrsal vahiy olmakszn
dnyann ok daha genel yasalarn kavra-
yamaz. adayev, tanrsal vahiyi toplumsal
gelimenin belirleyici bir etkeni olarak gr
mtr. Bu nedenle de, insanolunun din
sel eitimini yeryznde Tanrnn H
kmranln yerletirmenin balca arac
olarak alr. adayev, gelecekte kurulacak
Tanrnn Hkmranln, eitlik, zgr
lk ve demokrasinin yrrlkte olaca bir
sivil toplum olarak gryordu. Bu balam
da da, Saint-Simon gibi, o da, Katolikliin
modernletirilmesi gerektiini savunur.
adayev'in grlerinin dinsel izgisi,
kendisini Rus devrimci demokratik hare
ketinin ve bu hareketin ideolojisinin genel
ilerleyiinden uzakta kalmaya gtrm,
tarihsel ktmserlie itmitir. adayev'in
dnyagrnn elikili doas, Rus top
lumsal dncesini yanl gstermeye a
lan kiilerce kullanlmasna; geree tam
aykr bir biimde, ilerici karlarn uzan
da, gizemci kiilerinsaflar arasna konma
sna yol amtr.
arm Psienin eleri arasnda kuru
lan bir balant; bu balant, psienin bu
elerinden birini, belli koullar altnda,
onunla bantl br eleri ne karma
sna neden olur. Bu anlamda, verilecek bir
rnek, alfabedeki harfierin dzenli aralk
larla yinelenmesidir. arm, zne ile
nesnenin etkileimi srasnda, bu etkilei
min ilk elden bir rn olarak ortaya kar
ve eyler ile fenomenler arasndaki gerek
bantlar yanstr. arm, zihinsel et
kinliin zorunlu bir kouludur. arm'n
85
ARIIM
varoluunu fizyolojik temeli .P. Pavlov ta
rafndan bulunmutur; byle bir ey, (in
sanlarda ve yksek dzeyde gelimi hay
vanlarda) beyin kabuunun ayr alanlar
ile bu alanlardaki ksa devre, uyarm ara
snda bir sinir yolunun, gelip geici bir sinir
balantsnn olumasdr. arm, insan
psiesinin ok daha karmak olumumla-
rnn temelinde yatar.
arm Psikolojisi Psikolojide ar-
m ana ilke olarak kabul eden eitli
eilimler. Bu eilimler, tarihte, Hobbes'a,
Locke'a ve Spinozaya kadar uzanr ve bir
kural olarak, maddeci ve idealist olmak
zere ikiye ayrlr. Hartley, daha sonra da
Priestley, Hobbesu izleyerek, armc
lktaki maddeci geleneini gelitirmiler;
psiik etkinlii genel arm yasalaryla
aklamlar, bu gibi bir etkinliin beyin
srelerince koulland grne var
mlardr. arm Psikolojisi'nin idealist
kanad (pisiik etkinliin znel anlaylarn
armna indirgenmesi) ise, (izlenim
demetlerinden szeden) Hume'un feno-
menalizmi ile Herbarta dayanr. arm
Psikolojisi, balcalkla ngiltere'de 19.
yzylda son biimini alm (Mili, J ames
Mili) ve mekanikilik (psikolojik atomcu
luk, zihin kimyas, vb.) yoluyla, maddeci ve
idealist kanatlar kendinde toplamtr. 20.
yzylda, arm Psikolojisi, kendi iin
deki mekaniki eilimleri abartan davra
nlk tarafndan srdrlmtr.
ang Say (1020-1077) Yeni-Konfys-
cln kurucularndan. ang Say'a g
re, dnyada varolan btn eyler, hareket
ve durukluk temel zellikleri tayan ilk
maddeden, /den olumutur. Doa, o-
nun kk, akl da rndr. /nin yoa
ltm ya da seyrelmesi, btn fenomenlerin
ve eylerin douunu ve ln belirler.
ang Say'n felsefesi, /nin deiime u
ramas srecini gsteren tao (usul) kavra
mna byk nem tanr, ilk maddenin ha
reketi ve deiimi, iki u kartn, yani po
zitif yang ile negatif y/n'in (bak. Yin ve
Yang) etkileimiyle ekillenir. Bunlarn bir
liiyse, ang Say'n byk uyum olarak da
tanmlad faoyu yapan eydir. Doada
hareket, karmakark olmayp, ilk madde
i'e ierili yasaca belirlenir. Yasa ise, in
sanlarn iradesine bal deildir. Bilgi ku
ramnda, ang Say, kararl olmamtr.
Kendisine gre, duyumlar, bilginin kayna
olup, insanlar, duyumlar yoluyla d
dnyayla ilinti kurarlar. Ancak, tao bilgisi,
duyusal algya dayanmaz. ang Say'n
retisi, yeni-Konfysc okulun daha
sonraki izleyicileri tarafndan gelitirilmi
tir.
atk Aklyrtme srasnda, iki elikili,
ama eite iyi-kurulu karsamann do
mas. atk kavram, ilkalarda (Platon,
Aristoteles) bilinmekteydi. skolastik man
tklar, atk'nn formllendirilmesine ve
zmlenmesine olduka ilgi gstermi
lerdir. Kant, atk'y anln duyusal de
neyimin snrlar tesine geemeyecei ve
kendinde eyi bilemeyecei stne kendi
felsefesinin anasavn hakl gstermede
kullanmtr. Kant, byle bir giriimin anl
elikilere gtreceini, nk saf akln
(u gibi) antinomileri iinde, hem tezin,
hem de o tezin olumsuzlanmasnn (antite
zin) tantlanabilmesine olanak verdiini
sylemitir: 1) Evren sonludur-Evren son
suzdur; 2) her karmak cevher basit par
alardan oluur-varolan basit hibir ey
yoktur; 3) dnyada zgrlk vardr-dn-
yada zgrlk yoktur, yalnzca nedensel
lik vardr; 4) Evren'in (Tanrnn) bir ilk ne
deni vardr-Evrenin bir ilk nedeni yoktur.
Hegel, kendi grlerinin diyalektik bir -
esi olarak, Kant'n atklarnn byk
nemini belirtir. Hegel, atklar'n, yani
elikilerin, btn nesnelerde, btn anla
ylarda, kavramlarda ve dncelerde va
rolduunu ne srer. Kant'n atklar,
modern biimsel mantktaki atklar gibi
86
ELK
deildir, nk bu atklar'da hem tezin,
hem de antitezin tant, mantksal doru bir
aklyrtme biiminde gsterilemez. 19.
yzyln sonlarndan balayarak, mantk ve
matematikte (bak. Dizi Kuram) yaplan a-
ratrmalar, birtakm gerek atklrn
bulgulanmasna, byle bir ey de mantk
ve matematiin temelleri stne aratrma
larn hzlanmasna yol amtr. Bugn i-
in, atklar, genelde mantksal atk
lar ile semantik atklara ayrlmaktadr
(bak. atklar, Semantik; Paradokslar).
atk, bir kiinin znel yanlgsnn bir
sonucu deildir; bilme srecinin diyalektik
doasndan, zellikle de biim ile ierik
arasndaki elikiden dolay ortaya kar.
atk, (aka alglanmam, ama olgu
olarak alnm) aklyrtme srecinin belli
bir tarzda biimletirilmesi iinde ortaya
kar; byle bir ey, bu szkonusu biim-
letirmenin snrn ve yeniden dzenlen
mesi gereini gsterir. atknn zl
mesi demek, kendinde yansmasn bulan
ierikle daha ok uygunluk iinde, yeni ve
daha tam bir biimletirmenin yaplmas
demektir. atk, bilmenin asla dnda
tutulamaz; yine de, bir atk, ortaya k
t biimletirme ynteminde kendisine
karlk veren deiimler yoluyla darda
braklabilir. Bugn iin, diyalektik olarak
bilmenin ve mantksal biimletirmenin
ok daha derin bir betimleniine olanak
verecek yolda, atk'y darda brakma
nn eitli yollar tretilmitir. Nesnel ger
eklii bilme sreci iinde ortaya kan bir
atknn ardnda, ou zaman, kendile
rine karlk veren kavramlar iinde yeni
den retildiklerinde nesnel hakikat'in daha
derinden anlalmasna yol aan, gerek
diyalektik elikiler yatar.
atklar, Semantik Belirli bir dil'in anla
tmlarn kendine nesne olarak alan ner
melerde ortaya kan atklar. Semantik
atklar'n balca bir tipine rnek, Miletli
Eubilidese (Z.O. 4. yzyl) balanan, sah
te atkdr. Bu atk yle dile getirilebi
lir: (Bu arada ayra iindeki bu tmce yan
ltr). Bu nerme doruysa, o zaman, ie
riinden yanl olduu ortaya kar. Byle-
ce, bu nerme, mantksal eliki yasasna
aykr bir biimde, her durumda, hem do
ru, hem de yanl kmaktadr. Bu tr at
klar, atknn kurulduu dilin, kendi ken
dinin anlatm olan adlar yansra, doru,
ve yanl gibi yklemleri barndrd du
rumlarda da ortaya kmaktadr. Semantik
atklar' darda brakmann deiik
yntemleri vardr; bunlardan biri, bir dil-
tesinde birbirine karlk veren yklemlerin
kesin bir tanmnn yaplmasdr.
eliki Hareket'in ve btn gelimenin i
kaynan dile getiren bir kategori. Yalnz
ca dsal olarak grlen bir eliki, byle
bir kaynaktan saylmaz. Diyalektik'i meta-
fizik'ten ayran, i elikinin, i ve d e-
likinin birliinin kabul edilmesidir. Baka
bir deyile, diyalektik, genel olarak eli
kinin kabul edilmesi yoluyla deil, ama
elikinin nesnelerin ta znden, yani z-
sel, i ve zorunlu elikiler olarak kabul
edilmesiyle metafizikten ayrlr. Diyalektik
elikileri dnmede karklk ve tutar
szlk gsteren mantk elikileri ad veri
len elikiler'den ayrdetmek gerekir. Di
yalektik eliki, hareketin kayna olarak,
hareket srecinin ya da gelime srecinin
kendi iinde yer alr. Nesnelerin znde
yatan eliki'nin geliim aamalar zde
lik, ayrm, antitez ve eliki aamalardr.
Bu nedenle, eliki kategorisi, nesnelerin
znde yatan eliki'nin tm gelime aa
malarn ve en yksek aamasn gsterir.
zdelik, elikinin ilk filizidir, nk ken
di kendisiyle zde eski olan, zdelik i-
inde olsa da, yeninin ngereklerini, yani
kendisini kendisinden ayran eleri ierir.
Ayrm da gelimemi bir eliki'dir; nk
eski ile yeninin biraradal burada npa-
lana kmakla birlikte, yeni, eskinin iinde
bymeyi srdrr. Antitezde, elikiler,
87
ELKSZLK
egemenliini gstermekte olan yeninin es
kiyi olumsuzlamaya balamasyla birlikte,
daha geni kapsamda geliir; burada, ye
ni de eskinin barndan ortaya karak es
kiyle olan i balarn aa koyar: Yeni
eskiyi olumsuzlayarak kendini ne karr.
eliki'nin en yksek aamasnda, yeni,
olumsuzlamay, yani eskinin dnme
uramasn tamamlayarak, eskiyi alm,
dnme uram biimde, kendi bir -
esi olarak kendinde barndrr. Bu anda,
yanlar, nesneler, vb. arasndaki bant, ya
da i birlik biimlenir. eliki aamasnda,
asli olan, eliki'nin bir yannn bir baka
yanyla olumsuzlanmas olmayp, bu sre
srasnda birbirlerini karlkl, ak seik
olarak ortaya karmalardr. Kart yanlar,
birbirlerini olumsuzlayarak, birbirlerine
geierek zdeleirler, bu da eliki'nin
doruk aamasn oluturur. Bir nesne en
yksek eliki amasna ulatnda, orta
dan silinmesinin ngerekleri olgunlar,
eliki'nin bu aamas o nesnenin kendi
gelimesi boyunca kendini kendi iinde
olumsuzlayn gsterir. Marxa gre, di
yalektik, eylerin varolan durumlar iinde
karvranmasn ve olumlayc dorultuda
kabuln olduu kadar, o durumun olum-
suzlanacann, kanlmaz olarak atalla
acann kabuln de gerektirir; nk,
diyalektik, tarihsel bir bir gelime gsteren
her toplumsal biimi kendi akan hareketi
iinde grr; hibir eyin kendi stne
bask kurmasna izin vermez, diyalektik
kendi znden eletirel ve devrimcidir (K.
Marx, Kapital, cilt I, s, 20.). Diyalektik e
liki, evrensel olup, doada, toplumda ve
dncede, bilinte grlr.
elikisizlik Bilginin (zellikle de, bilimsel
bilginin) yerine getirilmesi gereken temel
bir koulu; bu koula gre* bir nerme ile
o nermenin olumsuzlan, ayn anda bir
bilgi sisteminin snrlar iinde yaplamaz.
Bu koulun yerine getirilmemesi bir kura
m geersiz klar, nk herhangi bir ner
meyi tantlanabilir klar. Nesnelerin nesnel
koullarnn aa konmasn isteyen kar
tlarn birlii ve atmas diyalektik yasas
ile bilginin elikisiz olmas gerei birbiri
ni dlamaz. Mantksal elikisizlik ner
mesi, bilgiyi sunma yntemine uygulanr
ve dncelerimiz ile kantlarmzn tutarl
olmasn ierir (bak. eliki Yasas; Belitsel
Kuramn elikisizlii).
eliki Yasas Birbirini olumsuzlayan
(bak. Olumsuzlama) iki nermenin ayn
anda doru olamayacan syleyen bir
mantk yasas. eliki Yasas, ilk kez, Aris
toteles tarafndan formllendirilmitir. Bu
yasa yle dile getirilebilir: Bir nerme ay
n anda, hem doru, hem yanl olamaz.
Yarglar ya da bilimsel kuramlar, biimsel
eliikler ierdikleri zaman, tutarsz duru
ma gelirler. eliki Yasas, nesnelerin nitel
kesinliinin dncedeki bir yansmasdr,
yani nesnedeki bir deiim soyutlandn
da, o nesnenin birbirini dlayan zellikle
rini ayn anda kendinde barndramayaca-
n yanstr.
elpanov, Georgi Ivanovl (1862-1936)
Rus psikolog, idealist filozof, mantk;
Moskova Psikoloji Kurumu'nun kurucusu
(1912). elpanov, yeni-Kantla ve pozi-
tivizm'e yakn olmutur. 1900'de yaynla
nan Beyin ve Ruh adl yapt ile br al
malar, maddeciliin bir eletirisini ierir.
Balcalkla deneysel psikolojiye bala
nan elpanov, psikolojik fenomenlerin bil
gisini edinmenin biricik kaynann kendi
ni gzlemleme olduunu kabul ederek,
deneylere yardmc bir rol tanmtr. el
panov, Marxln Sovyet psikolojisine
uygulanmasna kar kmtr. Mantk ve
psikoloji stne ders kitaplar da olan el-
panov'un balca yaptlar Problema vosp-
riyatina prostranstva v svyazi s ucheniyem
ob apriornosti i vrozhdyonnosti (Aprioriiik
ve Doutanlk retisine Bal Olarak
Mekn Algs Sorunu), 2 cilt, 1896-1904;
88
ERNEVSK
Vvedeniye ve eksperimentalnuyu psikho-
logiyu (Deneysel Psikolojiye Giri), 1915.
ernievski, Nikolay Gavrilovl (1828-
1889) Rus maddeci filozof ve yazar, ele
tirmen ve topyac sosyalist, 1860'larda
Rusya'da devrimci demokratik hareketin
nderi, Rus Sosyal Demokratlarnn nc
lerinden. Rus devrimcilerinin bir kua
ernievski'nin yazlaryla yetimitir. er-
nievskinin dnyagr, Herzen ve Be-
linski'nin dncelerinin olduu kadar,
klasik Alman felsefesinin, zellikle de Feu-
erbach'n felsefesinin etkisi altnda biim
lenmitir. Ancak, ernievski, felsefesinin
toplumsal rol anlaynda Feuerbachn
daha da tesine geer. ernievski, kendi
kuramsal grlerini btnlkle emeki
halkn serflikten ve burjuvaziye klelikten
kurtulmas mcadelesine ayrmtr. Epis
temolojide, maddeci konuma bal kalm,
Kantn ve daha baka kiilerin bilinemez
ciliini sert bir dille eletirmitir. ernievs-
ki, bilginin kaynan insann duyu organ
lar stne etkiyen nesnel dnyada ara
mtr. Her kuramn denekta sayd pra
tie byk bir nem vermitir. Feurbacha
benzemez olarak, ernievski, Hegelin
diyalektiini maddeci bir anlayla yeni
den biimlendirmeye almtr. Birtakm
alanlarda (ekonomik politik, tarih, estetik,
sanat eletirisi), kuramsal ve pratik sorun
lara diyalektik yaklamn en iyi rneklerini
vermitir. ernievskinin maddecilii, ba
z nemli kusurlar da ierir (antropolojim,
pratie, bilme srecine ilikin snrl bir an
lay). Ancak, kendi devrimci grleri, an-
tropolojizmin bir ok gszlklerinin s
tesinden gelmesine yardm etmitir. Birta
km sorularda toplumsal yaamn maddeci
bir aklanma yaklar. Byle bir eye,
her eyden nce, ada toplumun snf
sal doas anlaynda, gelimenin itici g
c olarak snf mcadelesi anlaynda, vb.
rastlanr. ernievski, ayrca, ideoloji ve
insanlarn bilinci iie insanlarn yaamlar
nn ekonomik koullan arasndaki bant
y da grm; toplum tarihinde emeki
halkn karlarnn birincil bir nem tad-
n vurgulayarak, kitleleri tarihin ana yapc
s olarak almtr. Kyl reformu srasnda,
ernievski, liberallerin feodal aalara na
sl klelik ettiini aa serer. ernievski,
sosyalizme eski kyl topluluu yoluyla
eriebileceini tasarlamtr. Herzen gibi)
ernievski de, Narodnizmin bir kurucu
sudur. ernievski, sosyalizmi kurabile
cek biricik gcn proletarya olduunu bil
medii gibi, bilemezdi de. Ama, topyacl
lar arasnda kendi kuramyla bilimsel sos
yalizme en yakn ernievski olmutur,
nk umutlarn devrime balamtr.
ernievski'nin topyac sosyalizmi ile
devrimci demokratik grleri birbirine ya
kndan baldr. ernievski, sosyalizmin
ancak gelimi teknoloji temeli stnde
kurulabilecei ve sosyalizmi ancak kitlele
rin kurabileceini anlamt. ernievski,
ekonomi-politik alannda da verimli al
malar yapmtr. Emeki halkn ekonomi
politii dncesi, patron ile alan ay
n bir kiide btnletirmek dncesi ol
mutur. Emek, diyordu, ernievski, sat
lk meta olmaktan kmaldr. Sanatn Ger
eklikle Estetik likisi (1855) adl alma
snda, ernievski, idealist estetii batan
sona eletirerek, gereki sanatn temel
ilkelerini formllendirir. ernievski'nin o-
letirel denemelerinin, tpk Belinski ile
Dobrolyubov'un almalar gibi, ilerici
Rus edebiat, resmi ve mzii stnde b
yk etkisi olmu; nemini bugne kadar
korumutur. ernievski, Ne Yapmal?
(1863) ve nsz (1867-69) gibi almalar
kaleme alm, sekin bir yazard. br
balca yaptlar Rus Edebiyatnda Gogol
Dnemi stne Denemeler (1855-56), Ko-
mnal Mlkiyete Kar Felsefi nyarglarn
Eletirisi (1859), Felsefede Antropolojik l
ke (1860), nsanolu Bilgisinin Doas
(1855):
IKAR
kar 1) Bir birey, aile, bir grup insan, snf,
ulus, btn bir toplum iin nesnel nemde,
bir eyi gsteren bir kavram. Bu anlamda,
bireysel karlar ile ortak karlar, aile,
grup, snf ve ulus karlar olarak ayrlr.
kar, insann irade ve eyleminin uygun bir
yne girmesini belirleyen nesnel toplum
sal koullarn rndr. Ortak kar, her
zaman iin, (snf, ulus gibi) toplumsal ve
tarihsel bir btnn bir paras olan insan
larn, bir topluluk ya da birliin (siyasal bir
partinin, bir ii sendikasnn, bir koopera
tifin, vb.) kardr. Her birlik, bu birlie
katlan bireylerin kendi seimleri sonucun
da varln kazanr. Snf, ulus gibi toplum
sal ya da tarihsel bir topluluun bir paras
olmak, insanlarn kendi belirlemelerinin bir
sonucu deildir. Byle bir ey, bu gibi
topluluklarn kendi toplumsal doasnca
ve varolu koullarnca belirlenen kar
birliiyle koullanmtr. Byle bir toplulu
un her yesinin nesnel bir kar' olarak,
her zaman bu yelerin tm tarafndan
kabul edilmeyebilir. Nitekim, proletaryann
snfsal kar', nesnel olarak, her iinin
kardr; ama, yabanc bir snf ideolojisi
nin etkisi altnda, bir grup ii, kendi snf
karlarnn farknda olmaktan kabilir;
hatta ona kar hareket de eder. Bu da,
niye Marx-Leninci partilerin tm prole-
teryay kendi snf karlar'nn bilincinde
tutma mcadelesi vermeleri gerektiini a-
klar. Uyumaz snfl toplumlarda, ilerici
gler ile gerici gler arasnda her zaman
iin bir mcadele yer alr. Onun iin, top
lumsal karlar, toplumun btn yeleri
iin ayn ya da benzer olamaz hibir za
man. Sosyalizmde ise, tm toplumsal
gruplarn (iilerin, kyllerin ve aydnla
rn), gerekletirmeye altklar ortak ko
mnist ideal evresinde birlemi olmalar
szkonusudur. Buysa, sosyalizmde, top
lumun karlannn nesnel olarak tm -
yelerinin ortak karlar haline gelmi ol
mas demektir. Ancak, byle bir ey, insan
larn kendi toplumsal karlar'nn farknda
olmalar yolunda eitilmelerine engel de
ildir (bak. Birey ve Toplum). 2) Psikoloji
de, kar, bir nesneye olan olumlu coku-
sal tavrda ve o nesne stnde younla
mada grlr. Gelip geici, duruma bal
bir kar, belli bir eylemi yerine getirme
sreci iinde ortaya kar ve bu eylemin
tamamlanmasyla biter. Kalc bir kar, bi
reyin azok deimez bir izgisi olduu
kadar, insann kendi ufkunu geniletmesi
ne ve bilgisini zenginletirmesine yardmc
olacak biimde, insann kendi etkinliin
deki yaratc tavrnn nemli bir nkoulu
nu da oluturur.
kar Kuram Modern burjuva deer
retisinde ve etiinde, 1920'lerde, Natra-
lizm iinde ortaya km, pragmaclka
yakn bir eilim. kar Kuram'nrr R. Perry
(ABD), F. Tennant (ngiltere) gibi ve daha
bakaca szcleri, gereklie ilikin nes
ne ve fenomenlerin insan iin nemini (de-
er'ini, ahlaksal deerini, vb.), bunlarn
toplumdaki nesnel rolne dayanarak de
il, ama insann bunlara olan znel tavr
na, karna dayanarak gsterirler. Bura
da, karn kendisi, salt psikolojik olarak,
insanlarca duyulan bir istek, yaknlk, ei
lim, sevgi (ya da, tam tersine bir tiksinti,
uzaklk, nefret) olarak anlalr. Kesin sy
lemek gerekirse, bu kiiler, karlarn in
sanlarn kendi etkinlik tarzna, tarihsel ge
limenin nesnel yasalarna toplumsal yn
den bamlln grmezlikten gelirler. Bu
da deerlerin doasn zneici bir yoldan
yorumlamaya gtrr. Ahlak, liberal burju
va bir anlayla, asli karlarn ballam
ve uzlam olarak alnr. yi, bireysel kar
larn toplamna denk den bir ey olarak;
grev ise, yararclk anlay iinde, bir
kimsenin toplumda en ok saydaki istei
ve zlemi karlayacak biimde hareket
etmesi biiminde anlalr. Bylece, anla-
kn tarihsel amac, yani toplumun yeniden
yaplandrlmas ve btn insanln ya
amsal karlarna karlk verilmesi yoluy
90
LECLK
la, karlar arasnda atmann stesin
den gelinmesi, dnlk ve oportnist
bir siyasal programa indirildii gibi, bu
programn yerine de yarmclarn karl-
kl anlamas, elikilerin yattrlmas ko
nur.
karsama ncller ad verilen bir ya da
birka nermeden, bu ncllerin kendisin
den mantksal olarak kan birkarsama'-
nn, yeni bir nermenin tretildii akly-
rtme sreci. ncllerden sonulamaya
gei, her zaman iin, birtakm mantk ya
salarna gre yaplr. karsama, bir d
nce biimi olup, burada, d dnyaya
ilikin (bir kavram, nerme ve daha baka
ca dnme biimleri ile aklyrtme yn
temleri yansra) bilme, soyut dnme a-
amasnda kendi etkisini gsterir. Her dz
gn karsamann u koula karlk ver
mesi gerekir: karsama'nn kendi ncl
leri doruysa, vard sonulamann da
doru olmas gerekir. Bu koula ancak
karsama srasnda mantk yasalar ile
karsama kurallar inenmezse uyulmu
olunur. Dnme srecinde, karsama-
nn kimi nclleri ou zaman atlanr, by-
lece, karsama'n altnda yatan karsa
ma kurallar ile mantk yasalar formllen-
dirilmeden kalr. Bu da, karsama'daki
yanglglara kap aar. Mantk, geerli bir
karmasa'nn geersiz bir karsama1-
dan ayredilmesinin yntemlerini ortaya
koyarak, mantk yanllar'nn nlenmesi
ne ve dzeltilmesine yardmc olur. Genel
likle, aklyrtme ve tantlama sreci, -
karsama'nn kendi bir amacdr; burada bir
nceki karsama'nn vard sonulama,
bir sonraki karsamann ncl durumu
na gelir. Birtantn geerli olabilmesi iin,
balang nclleri (tantn temeli) ile iin
deki her karsamann doru olmas ge
rekir. Kendi biimleri asndan, karsa
malar, birka tipe ayrlr. rnein, tmden
gelimsel karsamalar, tmevarmsal
karsamalar (tmdengelim; Tmevarm).
i ya da Yuoan i in doa felsefesinin
temel bir kavram. En bata, i, hava,
buu, soluk anlamna geliyordu. Daha
sonra, ok geni bir anlam kazanmtr: lk
madde, doann ana maddesi, vb. Doa
felsefesindeki en eski anlaylara gre,
dnya /'den, ilk maddeden olmutu; bu
ilk maddenin an ve hafif yan, yukarlara
ykselerek gkyzn yaratm; ar olma
yan ve ar yani, aalara kerek Yery-
zn yaratmt. Ayrca, be i ya da do
ann be ilk esi vard: Su, ate, tahta^
metal, toprak. Yin ve yang ile be enin
dou ve lleri, ardarda, yln drt mev
simi boyunca oluyordu. Bu doa felsefesi
emasnn in felsefesi dncesinin ge
limesi stnde olaanst byk bir etki
si olmu; Taoculuk, Konfysclk tara
fndan ok geni biimde, yer yer de
Buddhaclk tarafndan yararlanlmtr.
ifte Hakikat Felsefedeki hakikatler ile te
olojideki hakikatlerin birbirinden karlkl
bamszln belirten terim. Kuram, orta
alarda, bilimin kendisini dinin ayakba-
ndan kurtaraya alt bir zamanda or
taya kmtr. ifte Hakikat anlay, slm
Felsefesinde en ak biimde ortaya kon
mutur. rnein, bni Rt, felsefesinin te
olojideki kabuledilemez hakikatler ierdi
ine, teolojinin de felsefede kabuledile
mez hakikatler ierdiine, inanmt. ifte
Hakikat dncesi, bni Rtlkn ve
nominalizmin Duns Scotus ve Occam gibi
kendi szcleri ile Rnesans dneminde
Pietro Pomponazzi gibi kiilerce ele aln
mtr.
ilecilik Bir davran ilkesi, bir yaam tar
z; balca izgileri, dnyadan btn bt
ne eletek ekmek, benlii ldrmek,
yksek bir ahlaki ya da dini ideale erime
uruna rahat geri evirmedir. Eski Yunan-
da ilecilik terimi, ilk bata, erdem eitimi
ne uygulanm; kuramsal olarak ise, eski
Dounun dinsel dogmalarnda, zellikle
91
N
da Hint incelemelerinde, daha sonra da
Pythagorasn almalarnda temellendi-
riimiti. Hrisityanlk'n ilk yzyllarnda, ya
amn dinginlik iinde, kendi benliini l
drerek, perhiz yapp dua etmekle geiren
kimselere iieci ad veriliyordu. Erken H
ristiyan ve ortaa ilecilik ideali, Reform
dneminde bir deiime uramtr. Pro
testanlk, dnyevi ilecilik istiyordu. Er
ken kyl hareketleri ile proleter hareketler
de, ynetici snflarn aylaklna ve lks
mde bir kar koyu biimi olarak ilecilik'e
bavuruyordu. Marx etik, ilecilik'e akl
d ve hakl gsterilemez bir arlk olarak,
ahlaki bir ideal ile bu ideale giden yollara
ilikin doru olmayan bir anlayn sonucu
olarak bakar. Marx etik, Her ey insan
iin, insan yarar iin ilkesinden yola
kar. Ancak, Marxlk, br ar ucu da, bir
kimsenin gereksinimlerini karlamada a
gzll, gereksiz lks ve yaamn e
lence peinde koulmasna indirgenmesi
ni de mahkum eder.
in Felsefesi Uzun bir tarihi olan in Fel-
sefesi'nin balangc, ilk birinci yllara uza
nr. Z.. 6-5. yzyllarda, in Felsefesi'n-
de ilk kaynaklar retisi (su, ate, tahta,
metal ve toprak) olarak doann Be e-
ler'i retisi yaygnd. lka in dnr
leri, btn fenomenlerin ve eylerin tm
eitliliini bu Be enin bileimlerinin
yarattn dnyorlard. Somut dnya
nn ilk kaynaklarn aklayan bir baka
sistem daha var. Yi KJ ng (Deiimler Kita
b), bu gibi sekiz ilk kaynan adn veriyor
du; gerekliin ayr ayr durumlann olu
turan ey, bunlarn karlkl etkileimleriy
di. Bu arada, birbirlerinin kart ve birbiriy-
le karlkl bantl yang (etkin) ve yin
(edilgen) retisinin ana ilkeleri de biim
lenmekteydi. Bu glerin etkiyii, doada
ki hareketin ve deiimin nedeni olarak
grlyordu. Bu gler, doada aydnlk
ve karanln, olumlu ile olumsuzun, erkek
ile diinin simgeleriydi. lka in Felsefe
si, Z.. 5. yzyldan 3. yzyla doru geli
mesini srdrmtr. Taoculuk (Lao Zu ve
uang Zu), Konfysclk, Mo Ti (bak.
Mo Zu) gibi balca in felsefe okullan bu
dnemde ortaya kmtr. Birok ilka
in dnr, kavram (ad) ile gereklik
arasndaki iliki sorununu zmeye al
mt. Kungsun Lun, soruna idealist bir a-
klama getirmiti. Kungsun Lun, Zenorv-
'un aporialarna benzer nermeleriyle ve
kavramlarn mutlak biiminde soyutlana
rak gereklikten soyulmasyla tannyordu.
Kungsun Lun'un adlar retisinin Pla-
tonun idealar kuramyla birok ortak
yanlar vardr. Konfys ile Meng Zunun
etik ve siyasal kurulmalar ile Hukuku O-
kul'un br yelerinin devlet ve yasa st
ne nermeleri de yaygnlk kazanmt. Bu
a, in Felsefesi'nin Altn a olmutu.
Doa felsefesi sorunlarnda, Sen (gky
z) kavram evresinde bir mcadele o-
daklamt; kimileri (Hsun i) tion'i doa
olarak alyor, kimileri ise (Konfys,
Meng Zu) fre/i en yksek amal g ola
rak gryordu. Tao, usul (doa yasas ve
mutlak olan); te, kendini gsterme, nitelik
ler; i, ilk madde; doann eleri, vb.
gibi kavramlar stne de tartmalar sr
yordu. Etik ve ahlak alannda, balcalkla
insann z stne retiye ilgi gsterili
yordu. Konfys'n grleri, Meng Zu-
yu insanolu doasnn doutan iyi oldu
u anlayna gtrrken, Hsun i'yi insa
nolu doasnn doutan kt olduu
anlayna gtrmt. Yang u'nun bi
reycilik kuram ile MoZu'nun zgecilik ku
ram yaygnlk kazanmt. Be eler
retisi, yin ve yang kar kutuplar retisi,
.. 3. yzyl ile .S. 3. yzyl arasnda bir
ok doa felsefi kurulma ile kozmolojik
kurulmann temeli olmutur. i kavram,
Vang ung'un derinden kantlandrlm
sisteminde, maddeci bir biimde yorul-
manmt. Varlkn varolmayanla iliki
si, .S. ilk yzyllarda maddecilik ile idea
lizm arasndaki mcadelenin de anakonu-
92
OULCULUK
u olmutu. Buddhaclk, inde, 1. yzyl
da yaylmaya balam; Konfysclk
v Taocuiukla birlikte, in dncesinde
balca bir eilim olmutur. 5. yzyl ile 10.
yzyl arasndaki dneme Budhhac gi
zemcilik kendi damgasn vurmutur. Dn
yann gerek olmadna ilikin Buddhac
reti evresinde mcadele bu dnemde
gelimitir. Birok filozof, z ile grn,
varlk le varlk-olmay, beden ile ruh ara
sndaki ilikiye ilikin sorunlara byk bir
ilgi gsteriyordu. Felsefe, inde, 10.13.
yzyllar arasnda, derin toplumsal-eko-
nomik deiimlerin bir sonucunda yeer
mitir. Konfysln yeni-Konf-
yslk diye bilinen daha sonraki gelii
mi, Buddhaclk ile Taoculua bir tepki o-
larak ortaya kmt. Burada, ontoloji so
runlar, doa ve kozmogoni felsefesi, daha
geni biimde ortaya konuyordu. Ana ko
nu, dnsel e //' (yasa, ilke) ile maddi
ge i (ilk madde) arasndaki ilikiydi. Er
ken yenl-Konfyacler, kimi sorunlara
maddecilik konumundan yaklamlardr.
Yeni-Konfysc kurulmalarn gelimesi
ve genelletirilmesinde u Hsi nemli bir
yer alr. U He fnin karlkl bantsn
nceleyen u Hsi, en sonunda, //yi birincil,
/yi ise ikinci olarak grmtr. Li ile i
arasndaki iliki sorunu, 17. ve 18. yzyl
larda daha da gelitirilmi; Tay en taraf
ndan maddeci biimde zme ulatrl
mtr. 1840daki Afyon Sava ine ya
banclarn girmeye balamasn gsterir.
in halk, feodal beylerin basks ile yaban
clarn saldrsna, gl bir kyl ayaklan
mas olan Tayping hareketiyle karlk ver
mi ve burada toplumun yeniden kurulma
s stne topyac dncelerin nemli bir
rol olmutur. Daha sonra, in bir yan
smrge durumuna gelmiti. in Felsefe-
sinde en iyi gelenekler ile maddeci dn
celer, ilerici dnrler (Sun Yat-sen ila
daha bakalar) tarafndan stlenip sd-
rlmtr. in'in toplumsal-siyasal ve fel
sefi dncesinin gelimesinde yeni bir
vre olan Marxln yaylmas ise, Rus
ya'da Byk Ekim Sosyalist Devrimi'nin
etkisi altnda, 4 Mays 1919 hareketiyle
balamtr.
irkln-olan Gizel-olan'a kart fenomen
leri ve insann bu fenomenlere olumsuz
tavrn gsteren bir estetik kategorisi. Top
lumda, gzellie kart, irkinlik, rnein,
insann kendi yaam enerjisini zgrce
gerekletirilmesine kar den toplum
sal koullarda, insann kstl ve groteske
tekyanl gelimesinde ve sonuta estetik
ideal'in kmesinde kedi anlatmn bulur.
irkin-olan'da insann z kendisiyle eli
ir; arptlm, insanca olmayan bir tarzda
grnr. Burjuva toplumda, irkin-olan,
ou zaman gzel-olann nne geer;
byle bir ey, zellikle eletirel gerekilik
sanatnn olumlu kiiliklerinden ok olum
suz kiiliklerle uramasnda ve yaamn
daha ok insanda gzel olan ykan yanla
rn eletirerek sergilemesinde kendi anla
tmn bulur. Gerek sanatta, estetik adan
irkinin izilii, gzellik idealini ne srme
nin zel bir yolunu oluturur. Yeni bir sos
yalist toplumu kurmay ayakba olan
gemiin kalntlan biimindeki irkin-o-
lan'la mcadele, insann komniste eiti
miyle smsk bantldr.
oulculuk Monizme kart bir kavram;
bu kavrama gre varolan btn eyler, tek
bir ilkeye indirgenemeyen, birbirinden ay
n derecede yeltk cevherlerin oklama
sndan oluur. oulculuk, Leibniz'in mo-
nadolojisinin temelidir. Modem idealistler
(pragmaclar, yeni-pozitivistler, varolu
ular ve daha bakalar), maddeci monizm
ile idealist monozmin stnde yer alma
abasyla, oulculuk'a arlk verirler.
Sosyoloji'de, oulculuk, tek bir belirleyi
ci toplum ilkesinin varln yadsmann,
tarihi rastlantsal olaylann bir kart olarak
anlamann, bunun sonucunda da, toplum
sa! gelimenin nesnel yasalarn zmle
93
OKLUKIYAS
meyi reddetmenin temeli olarak yer alr.
oulculuk, Marx-Leninci felsefesinin
ve soyalizmin siyasal sisteminin monist te
melini gzden drmede ve burjuva de
mokrasisini hakl gstermede kullanlr.
oklukyas Ardarda bir kyaslar zinciri o-
lan, karmak bir kyas (bak. Kyas reti
si); burada, (nkyaslar denilen) bir nceki
kyaslarn sonulamalar, (stkyas deni
len) daha sonrakilerin nclleri arasna ko
nur. Biimsel mantk, eitli oklukyas
trlerinin doruluu iin belirli genel ko
ullar ortaya koyar.
oktanrclk ve TektanrclR Birok tan
rya ya da bir tanrya tapma. oktanrclk,
ilkel komnal toplumun zntye ura
mas dneminde totemcilik'ten, fetiizm'-
den ve animizm'den domutur. Edeer
feti ve ruhlarn oulluuna inancn yeri
ni, somut bir grne ve dinsel trene
brnen tanrlara inan almt. Toplumsal
iblm, yeryzndeki stlk astlk iliik
leri, tanrlar hiyerarisinde uzak bir yans
masn bulmutu. Kleci sistemin glen
mesi, monarilerin ortaya kmas, daha
baka tanrlarn varlnn kabulyle birlik
te, tek bir tanrya tapnlmasna yol amt.
Daha sonra, biraradaki tanrlar arasndan,
yeryzndeki kraln suretinde birTann se
ilmiti. Ancak, Tektanrclk, hibir zaman
salt bir biimde varolmamtr. Teslis, Mer
yem Ana ve birok azizleriyle birlikte Hris
tiyanlk bir yana, Mslmanlk ve Yahudilik
gibi tektanrl dinlerde bile, oktanrclk'n
izlerine rastlanr.
zmleme ve Bireim (Analiz ve Sen
tez) En genel anlamda, zihinde ya da ger
ekte, bir btnn kendi bileken parala
rna blnmesi ve btnn paralardan
yeniden kurulmas sreleri. zmleme
ve Bireim, bilme srecinde nemli bir rol
oynar ve her aamasnda yer alr. Zihinsel
srelerde, zmleme ve Bireim, soyut
kavramlar kullanan ve soyutlama, genel
letirme gibi zihinsel ilemlerle yakndan
bantl mantksal dnme yntemleri o-
larak yer alr. Mantksal olarak, zmle
me, zihinde, incelenen nesneyi kendi bi
leken paralarna blme olup, bir taze
bilgi edinme yntemidir. zmleme, in
celeme nesnesinin kendisine bal olarak
deiik biimler alr. zmlemenin ok
lamas, bir nesneyi okynl bilmenin bir
kouludur. Nesnenin kendi bileken par
alarna bln nesnenin yapsn aa
karr; karmak bir fenomenin daha basit
elere ayrlmas, aratrmacy asli olan
asli olmayandan ayrmasn, karmak ola
n basit olana indirgemesini olanakl klar;
zmlemenin bir biimi de, nesnelerin
ve fenomenlerin snflandrlmasdr. Geli
en bir srecin zmlenii, onun eitli
aamalarn, elikili eilimlerini, vb. aa
koyar. zmleyici etkinlik boyunca, zihin
karmak olandan basit olana, rastlantsal
zorunlu olana, okbiimcilikten zdelie
ve birlie doru ilerler. zmleme'nin a-
mac, paralar, karmak bir btnn e
leri olarak bilmektir. te yandan, Bireim,
zmleme yoluyla yaltlm paralar, te
mel zellikleri ve ilikileri tek bir btn
iinde birletirme srecidir. Bireim, zde
olandan, asli olandan farkl ve eitli olana
giderek, ortak olan ile tikel olan, birlik ile
eitlilii, somut canl bir btn iinde bir
letirir. Bireim, zmlemeyi tamamlar
ve onunla zlmez bir birlik iinde bulu
nur. Diyalektik maddeci zmleme ve
Bireim anlay, nesnel dnyayla ve insa
nn deneyiminden barrtsz, salt dnce
yntemleri olarak idealist zmleme ve
Bireim anlaynn karsnda yer alr. Me-
tafizikiler, zmlemeyi Bireim'den ya
ltrlar, kar karya koyarlar ve bu birbiriy-
le ayrlmaz olarak bantl iki sreten bi
rini mutlaklatrrlar. Felsefe tarihinde,
zmleme ve Bireim kartl, 17. ve 18.
yzyllarda doa bilimi ile klasik burjuva
ekonomi-politiinde zmleyici ynte-
94
U
miri ortaya kmasna uzanr. Bu yntem,
kurgusal kurulmalarn yerine amprik ger
ekliin inceleniini koyuuyla o gn iin
ilerici bir rol oynamtr. Bilimde daha son
raki gelimeler, zmleyici yntemin ken
disiyle yakndan bantl bireimsel yn
temin tarihte ncs olduunu gstermi
tir. Bu yntemlerin kendi kuramsal nemi
asndan u sylenebilir: Tekyanllktan
kurtulduklar zaman, bu her iki yntem de,
diyalektik yntemin genel gereklerine kar
lk verecek biimde, btrbiriyle karlkl
koullu mantksal sreler haline gelirler.
u Hsi (1130-1200) inli filozof, Sung d
neminde yeni-Konfyscln nde
gelen bir szcs. u Hsi'nin .retisi,
aka idealisttir. Bu reti, Konfysc-
lk dncelerini sistemletirir. u Hsi'ye
gre, ideal cevher li birincil, maddi cevher
i ise, ikincildir, ideal cevher/inin kendi bir
biimi ve zellikleri olmad gibi, duyusal
algya da kapaldr. Hareket ve durukluk
durumlarnn srekli bir yer deitirmesi
vardr, (bak. Yin ve Yang) ve bu sre
iinde dnyann u be ana maddi esi
ortaya kar: Su, ate, tahta, metal ve top
rak. u Hsi, Konfyscln etik ve si
yasal retisine kararllkla bal kalmtr.
u Hsi, toplumsal yaamn temellerini
Konfysc etik ve siyasal ilkelere kesin
kes uyulmasnda grmtr. Daha sonra
lar, u Hsinin kurallatrlan retisi, in'
de geleneksel eitim sisteminin temeli ol
mutur.
95
D
Dalton, J ohn (1766-1844) ngiliz kimyac
ve fiziki. Daltonun yapt bulgulamalar,
atomculuk'un da-felsefi bir yerden bi
limsel bir kurama gemesine yardm et
mi, doabiliminde maddeci yaklam ile
riye gtrmtr. Engels, Dalton'u kimya
nn babas olarak betimler.
Darwin, Charles Robert (1809-1882) n
giliz doabilimci, evrim kuramnm kurucu
su. Darwin, ada biyolojik bilgiyi ve bi
yolojik pratii genelletirmi, bunlar dn
ya evresinde yapt (1831-36) sonucun
da elde ettii yazl olgusal malzemeyle
zenginletirmi, canl doann doal ayk
lanma yoluyla evrimi sonucunu karm
tr. The Origin of Species by Means of
Naturai Selectior, or th Preservation of
Favoured Races irt the Struggle forfe'a
(Trlerin Kkeni, 1859), Darwin, kendi ku
ramnn temel nermelerini ne srm;
1868de The Variation of Animals and Plan-
ts Under Domestication'da (Evcilletirme
Yoluyla Hayvan ve Bitkilerin eitlenme
si), evcil hayvan ve bitkilerin kkenini ya
pay ayklanmayla aklam; Descent of
Man and Selection in Raletion to Sex'Xe
(nsann Treyii ve Cinsiyete Bal Olarak
Ayklama, 1871), insann hayvan atalarn
dan treyiinin bilimsel bir sergileniini
yapmtr. Ancak, Darwin, emek ve toplum
sal bilin gibi, insan hayvan dnyasndan
ayran toplumsal nedenleri aa koyama
mtr. Darwinin retisi, evrim kuramnn
dmanlaryla, kilise adamlaryla ve idea
listlerle yaplan uzun ve sert kavgalardan
sonra tannmtr. Darwinin kuram, diya
lektik maddeciliin domasna byk kat
kda bulunacak yolda, 19. yzylda doa
biliminde elde edilmi en nde gelen ba
arlar arasnda yer alr. Darwinin kuram,
genel metodolojik ve felsefi nemini bu
gn de korumakta; genetik, biyosibernetik
ve daha baka bilimlerce salanan olgu
sal ve kuramsal veriler temelinde gelitiri
lerek diiklie uratlmaktadr.
David, Filozof (5. yzyl sonu-6. yzyln
ilk yars) Asl ad Dawith Anjalth olan ve
Baedilemez diye de anlan Ermeni filozof,
yeni-Platonculuun temsilcisi. lka fel
sefesi (Platon, Aristoteles, yeni-Platoncu
Porphhyrios, 233-304, vb.) mirasn geli
tirirken, kendi mantk sistemini gelitirmi
olan Filozof David, astronomi ve mateme-
tik alanlarnda birtakm deerli dnceler
dile getirmi, kukuculuk ile grececilike
kar olmutur. Bunun sonucunda da, fel
sefeyi bir varlk bilimi olarak, tanrsal ve
insansal eylerin bir bilimi olarak, sanatla
rn bir sanat olarak, bilimlerin bir bilimi
olarak ve bilgelik sevgisi olarak grm
tr. Kendisine gre, felsefenin amac, ruhu
bedenin zindanndan kurtarmak ve an-
laksal yetkinlie ulamaktr. Balca yapt
lar: Felsefe Tanmlan; Porphyriosun Gi
rilinin zmlenmesi.
97
DAVDOV
Davidov, ivan Ivanovi (1794-1863) Rus
idealist filozof ve dilbilimci, Moskova ni
versitesi profesr (1822-47). Davidov, ilk
bata, Machalniye osnovaniya logiki
(Mantn ntemelleri, 1819-20) adl yap
tnda da grld gibi, duyumculuk ve
Schellingci idealizm gibi, birbirinden ayr
felsefi dnceleri eklektik bir biimde bi-
letirmitir Vstupitelnaya rech o vozmozh-
nosti Utosotii kak nauki (Bir Bilim Olarak
Felsefe Olana stne Giri Konumas,
1826) adl yapt da Schellingci idealizmi
iler. Rusya Alman Felsefesini Kabul Ede
bilir mi? balkl yazsnda ise, Davidov,
Hegel'e sac bir konumdan saldrya ge
erek, Rus felsefesinin ulusal ayrklna
ilikin Slavc anlay ortaya koymutur.
Davranlk Modern burjuva psikoloji
sinde, felsefi ynden pragmaclk ile pozi-
tivizm'e dayanan bir eilim. Davranlk,
1913'te Chicago niversitesi'nden J .B.
Watson (1878-1958) tarafndan ortaya
konmutur; buradaki deneysel malzeme,
E.L. Thorndike (1874-1949) tarafndan
hayvanlarn davranlar stne yaplan a-
ratrmalara dayanr. Watson'un kuram,
K.S. Lashley (1890-1959), A.P. Veiss
(1879-1931) ile daha bakalarnca payla
lyordu. Davranlk, psiik fenomenleri
organizmalar tepkilerine indirgeyerek,
psikolojide mekaniki eilimi srdrr.
Davranlk, bilin ile davran zdele
tirir; burada ele alnan balca birim, dr-
t-tepki ballamdr. Bilgi, Davran-
lk'a gre, btn btne, organizmalarn
koullanm tepkilerinin bir iidir. 1930lar-
da Watson'un kuram, nde gelen szc
leri arasnda C. Hull (1884-1952), . 7b/-
man (1886-1959), E Guthrie (1886-1959)
ve B. Skinner'in (d. 1904) de bulunduu
birtakm yeni-davran kuramlarla geri
de braklmtr. Yeni-davranlar (Tol-
man dnda), . Pavlovun terminolojisini
ve davran biimlerini snflandrmasn e
le alarak, Pavlov'un kuramnn maddeci
temellerinin yerine, ilemcilik'i ve mantk
pozitivizm'i koymulardr. Bu yeni-davra-
nlar, koullu tepki tekniklerinden yarar
lanrken, beyin kabuunun davrantaki
roln grmezlikten gelmilerdir. ada
Davranlk, (beceri, irkilirlik ve uyarlma,
gereksinim, vb. gibi) ara deikenler ad
verilen eyleri araya katarak, drt-tepki
formln deitirmitir. Ancak, byle bir
ey, Davranln mekaniki ve idelasit
doasn deitirmez. Davranlk, . Pav
lov'un Bir Fizyoloun Psikologlara Yant
(1932) balkl yazsnda eletirilmitir.
Skinner'in eitim srecine yeni-davran
bir konumdan yaklaarak gelitirdii dz-
dourulu programlanm ders kuram ise,
Sovyet psikologlarnca (A.N, Leontiev, P.
Ya. Galperin) eletirilmitir.
Dayanak Ayr ayr nesnelerin, tek bir nes
nenin, eyin ve bunlarn tm toplamnn
deiik temel zelliklerinin tekbiimliini,
birliini oluturan temel (bak. Cevher).
Deerler D dnyadaki nesnelerin insan
ve toplum iin tadklar (doa ve toplum
fenomenlerinde yatan iyi ve kt, gzel ve
irkin, vb. gibi) olumlu ya da olumsuz an
lamlarn gsterecek biimde, toplumsal
olarak kabul grm biimde deerlendi
rilmeleri. Bu anlamda, Deerler, nesne ve
fenomenlerin temel zellikleri olarak yer
alrlar. Ancak, nesnelerin kendi doalar ya
da kendi i yaplar dolaysyla deil, daha
ok, nesnelerin insanlarn toplumsal varl
yla ilgisi olmas ve belirli toplumsal iliki
lerin taycs haline gelmi otamalar do
laysyla, nesnelere ve fenomenlere ilikin
dirler. zneyle (insanla) ilikisi iinde, De
erler, insann kendi karlarnn nesnesini
temsil ederler; insan bilincinde ise, insann
kendi evresindeki nesne ve fenomenler
karsndaki pratik tavrnn simgeleri ola
rak, gndelik toplumsal gereklikler kar
snda bavuru noktalar olarak yer alrlar.
98
DEM
rnein, bir su ime arac olarak bir bar
dak, kullanm deeri olarak bir yararllk
tar. Emein bir rn ve bir deiim nes
nesi olarak bir bardak ise. ekonomik bir
deer tar. Bir bardak, bir sanat iiyse, o
zaman, gzellik olarak ayr bir estetik De
er kazanr. Btn bu zellikler onun insan
etkinlii alanndaki 'eitli ilevlerini gste
rir ve insan iine alan o andaki toplumsal
ilikilerin zsel simgeleri olarak i grr.
Bu gibi nesne Deerleri yansra, insann
karlarnn araya giriiyle, kimi toplumsal
bilin eleri de, bu karlarn (iyi ve kt,
hakl ve haksz anlaylar, idealler, ahlak
lleri ve ilkeleri gibi) ideal bir biim al
masyla, Deerler olarak i grrler. Bu
gibi bilin biimleri, birtakm gerek ya da
dlemsel fenomenlerin bir betimini yap
maktan daha ok i grrler. Bu fenomen
leri onarlar ya da onamazlar, bu fenomen
lere deer bierler, gereklemelerini ya
da ortadan kalkmalarn isterler, ideolojik
dzlemde kart manevi Deerlerin ar
pmasnn ardnda, topluma, toplumun
gelimesine ve ister istemez tarihsel sre
cin nesnel mantna ilikin btnsellik ta
yan gr sistemlerinin temsil ettii snf
sal karlarn, toplumsal-ekonomik ko
numlarn mcadelesini grmek gerekir.
Tarihin nesnel yasalarnn bilinli olarak
alglan, Marx dnyagrne bilim
gcn kazandrr; toplumsal yaamdaki
olaylara ve fenomenlere salt deer retisi
asndan bir yaklam ise, ahlaksal bilin
cin ya da genelliin snrlan tesine ge
mez.
Deer retisi Deerlerin doasnn fel
sefi ynden incelenii. Burjuva Deer
retisi, felsefenin genel deer sorunuyla
ilgili kimi karmak sorunlarn zme a
bas iinde, 20. yzyln balarnda kendi
biimini almtr. Burjuva felsefesi, (yaa
mn ve tarihin anlam, bilginin nesnesi ve
temeli, insanolu etkinliinin sonsal hede
fi ve hakl karl, birey ile toplum arasn
daki iliki, vb. gibi) bu sorularn bilimsel
zmlemeye gelmeyeceini dnr.
Deer sorunu, bylece, zel, bilimsellik-
d bir incelemeye, dnyaya bakmann
zel bir biimine indirgenmi olur. Dahas,
deerler, toplumsallk-d fenomenler o-
larak grlr. Burjuva Deer retisi,
deer retisi kuram tipi iinde verilir.
Nesnel idealist kuramlar (yeni-Kantlk,
Husserl fenomenolojisinin izdalar, yeni-
Thomasclk, sezgicilik), deeri zaman ve
mekn d mutlak z olarak yorumlar.
(Mantk pozitivzm, cokuculuk, etikte lin-
giustik zmleme gibi) znel idealist ku
ramlarsa, deeri yalnzca bir bilin feno
meni olarak alrlar ve insann deerlendir
mede bulunduu nesneye znel tavrnn,
psikolojik duygusunun bir grn ola
rak grrler. Natralist deer kuramlar
(bak. kar Kuram, Etik, Evrimsel; Kosmik
Teleoloji Etii), deeri insann doal ge
reksinimlerinin ya da bir btn olarak do
a yasalarnn bir anlatm olarak yorumla
nr. Marx deer kavram, burjuva Deer
retisinden temelinden ayrlr. Marx
yorumlamada deer sorunu, evrensellik
ten soyulmutur. Marxlk, deerleri zgl
toplumsal fenomenler olarak, toplumsal i-
likilerin kendilerini gsterileri ve toplum
sal bilincin deerlendirici bir yan olarak
grr. Bu yan, bu bilinci bir btn olarak
aa karmaktan ok, bu bilincin felsefi
karakterini yanstr. Baka bir deyile, dn-
yagr, zel bir deer-retisel konu
ma indirgenemez. rnein, Marx dnya-
gr, kimi zaman normativ idealler, ah
laksal deerlendirmeler, vb. biiminde z
nel olarak dile gelse de, temelde, tarihsel
yasalarn bilimsel bilgisine dayanan, bilim
sel bir dnya ve toplum anlaydr. Btn
de, Marx deer retisi kuram, tarihsel
maddecilik bakasna bal olup, burju
va Deer retisini bu konumdan eleti
rir.
Deiim Btn nesnelerin ve fenomonle-
99
DEMEZLK
rin en genel varlk biimi. Deiim, her
hareketi ve etkileimi, bir durumdan br
duruma geii kucaklar. Deiim, nesne
lerin mekndaki tm hareketlerini, hareket
biimlerinin i dnmlerini, tm geliim
srelerini ve dnyada yeni fenomenlerin
grnn kapsar. Deiim, nesnelerin
hem niteliksel dnmlerini, hem de nes
nelerin kendine zg zelliklerinde nicel
art ya da azalmalar kuatr. Tarihsel ola
rak, yalnzca nesnelerin kendi zgl temel
zellikleri deil, ama maddenin kendi ha
reketinin yasalar da Deiime urar. Fel
sefede, deiim, her zaman iin nesnele
rin durukluu ve yerlerinde kalcl ile
kar karya konursa da, bunlar zgl bir
durumu ve maddenin genel hareketinin
bir sonucunu gsterdikleri iin, grecedir
ler.
Deimezlik Koordinatlar gibi, zamann
belirli dnm anlarnda deimeden,
deiime uramadan kalan byklk,
denklem ve yasalarn temel zellii. Eski
bir kuramdan yeni bir kurama gei sra
snda. Deimezlik'in eski temel zellii,
ya yerinde kalr ya da genelletirilir, ama
atlamaz. Deimezlik, dnyann maddi
birliinden, fiziksel nesneler ile bu nesne
lerin temel zelliklerinin temel trdeliin
den gelir.
Deha Yaratc zihinsel verginin en yksek
derecesi; byle bir vergisi olan kii. Deha
ile yetenek arasndaki grece fark gzn-
ne alnrsa, dehann ileri, insanolu toplu-
munun geliiminde olaanst yenilik, bi
reysellik ve tarihsel bir nem tar; insanl
n belleinden silinmemesi buradan ge
lir. Deha, gizemsel bir varlk, (kimi idealist
filozoflarn inand gibi) bir stn-insan
deildir; kendi olaanst vergisi ve eme
i ile insanln ilerlemesine katkda bulu
nabilmi bir kiidir.
Deizm Dnyann kiiye dayanmayan ana
nedeni olarak Tanrnn varoluuna inan.
Deist bakasndan, dnya, yaratldktan
sonra, kendi yasalarnca ilemeye brakl
mtr. 17. yzyl ngiliz filozofu Cherburyli
Herbert, Deizm'in babas olarak bilinir.
Deizm, Tanrfnn dnyayla ve insanla ba
ntsn bildiren teizmden, Tann'y doa
ya kattrp eriten panteizm'den ve Tanr-
nn varoluunu yadsyan tanrtanmazlk
tan ayrlr. Feodal dinsel anlaylarn bas
kn olduu yerlerde, Deizm, ou zaman
tanrtanmazln elaltndan bir biimi,
maddecilerin dini safd brakmalarna uy
gun den bir yol olmutur. Deizmin Fran
sa'daki szcleri Voltaire ile Rousseau, n
giltere'de Locke, Newton, Toland ve Shaf
tesbury, Rusyada da Radievdir. Leib
niz ve Hume gibi idelaistler ile dalistler
de, Deizm klnda gzkmlerdir. Bu
gn iin, Deizm, dini hakl gstermede kul
lanlmaktadr.
Dekambrlstler (Aralklar) Aralk 1825'te
arlk otokrasisine ve sertlie kar bir a-
yaklanma dzenlemi, ou aristokrat Rus
devrimcileri. Dekambristler ile Herzen,
Rusya'daki kurtulu hareketinin aristokra
tik evresinin en nde gelen nderleridir.
Dekambristler hareketi, serflie kar kim
selerin huzursuzluundan domutur. De
kambristler, arlk otokrasisini ykmak,
'bask ve serflii kaldrmak, demokratik z
grlkleri yerletirmek istemilerdir. An
cak, aristokratik snrllklar dolaysyla, bir
halk devriminden korkmulardr. Taktikle
ri, ayaklanma srasnda duraksama gster
mitir. Dekambristler'in ou (P. Pestel, K.
Ryleyev) cumhuriyetten yana, brleri (N.
Turgenyev, G. Batenkov) ise, N. Murav-
yon'un Anayasa Taslanda dile gelen a-
nayasal monariden yana olmulardr. Le
nin, Dekambristler'in ilerici Rus toplumsal
dncesine getirdikleri cumhuriyeti ge
lenekten sz eder. Dekambristler'in tasar
lar ve dnceleri, giritikleri hareketin
burjuva ynelimini gsterir. Dekambrist-
100
DEMOKRAS
Ier, felsefenin amacn hakikati bulma,
zihni aydnlatma, tutkulardan arndrma,
lke ve insanlk sevgisini canlandrma ola
rak tanmlarlar. Dekambristler, Lomono
sov ile Radiev'in maddeciliinden ve
Fransz maddeci filozoflarn dncelerin
den etkilenmiler; sertlik ideolojisine, dine,
gizemcilie ve idealizme kar kmlar
dr. Dekambristler arasnda; i. Yakukin, N.
Kryukov, P. Borisov, I. Gorbaevski, V. Ra-
yevski gibi maddeciler de yer alyordu. Bu
kiilerin maddecilii doabilimine dayan
yordu. Bu maddeciler, Descartesin daliz-
mine ve Alman idelast fizoloflarna saldr
mlar, kendi saflarndaki (Y. Obolenski, V.
Kyukhelbeker vb. gibi) idealistlere kar
olmulardr. Maddeci bakas ile doa-
bilimi bilgisi, kimi Dekambrsitlerin tanr-
tanmazia balanmalarna yol amtr.
Dekambristler, dinin ezilenlerin yoksulluk
larn, br dnyada daha iyi bir yaam
umutlarsn giderme zlemlerinde yattn
dnmlerdir. Dekambristlerin felsefe
si, o gnler iin ilerici olmakla birlikte, gz-
leyici bir felsefe olup, metafizikle bulan
mtr. Dekambristler, toplumsal olaylara
idealist bir bakasndan yaklaarak, top
lum yaamnda balca nemi eitime ta
nrlar. Birok dekamhnsi, doa yasas ku
ramndan ve toplum szlemesinden ya
na olmutur. DeKambrist hareket, bir son
rak Rus devrimci kuan, devrimci de
mokratlar) ok gl etkilemitir.
Dambowski, Edward (1822-1846; Polon
ya!! !!iozof, 1846 Cracow ayaklarmasndi.:-
ki bir grup devrimci demokratn nderi.
Felsefi sylevlerinde, Demfaowski, H. Kol-
lantaj S. Saszie gibi, gen 18, yzyl Po
lonyalI maddecilerin ilerici geleneklerini
srdrmtr. Hegelc idealizmle mca
dele etmi, Fransre Aydnlanmaoilarn me
tafizik maddeciliine kar olmu; halkn
gereksinimine, pratik olgulara dayanan b<r
yaratmafelsefesi ya da gelecein felse
fesi iin arda bulunmutur. Toprak
aalarnn basksnn kyller tarafndan
yklmasn ve komnist bir dzen kurulma
sn diyalektiin dorulamas gerektiine
inanmtr. Dembovvski, varolan ktl
uzlatrmasndan ve yeniyi eskinin hiz
metine komasndan dolay Hegele sald
rr. Dembovvski, bir tanrtanmaz olup, feo
dal gericiliin bir arac olarak dini ve Kato
lik Kilisesi'ni reddeder. Ancak, toplum g
r aka idealist bir gr olmutur.
Dembovvski, Feurbach'n natralizmine
kar, tarihte itici gcn insan akl olduu
nu dnmtr.
Demlurgos Platon'un idealist felsefesinde
ve yeni-Platoncu gizemcilerde, Evrer'in
yaratcs ya da yaradanlk.
Demokrasi Aznln ounluun iradesi-
-ne balln resmen iln eden ve yurtta
larn zgrlk ve eitliini kabul eden bir
iktidar biimi. Kendi Demokrasi tanm iin
de, burjuva bilimi, genellikle, bu sal biim
sel niteliklere bal kalarak, bunlar top
lumda yrrlkte olan toplumsal-ekono
mik koullardan ve iilerin somut duru
mundan yaltlarak ele.alr. Bunun sonun
da, oportnistler ile reformistlerin de ile
dikleri, saf demokrasi denilen anlay orta
ya kar. Toplumun siyasa! rgtleniinin
bir biimi olarak her Demokrasi, son kerte
de bir toplumdaki retim ilikileriyle belir
lenir. Bu nedenle, Demokrasi'nin tarihsel
geliimini, toplmsal-ekonorrik oiuum-
lardaki. deiimlerle vs snf mcadelesi
nin karakteri ile keskinlik derecesiyle tart
mak gerekir. Uyumaz snfl topluklarda,
Demokrasi, pratikte, egemen, snfn uye-
ierj iin varolur, rnein, burjuva toplum
da, demokrasi, burjuva diktatrlnn
bir biimidir. Feodal sistemle karlatrl
dnda, demokrasi, toplumun gelimesin
de tarihse! ynden ilerici bir aamadr. Bir
yere kadar, burjuvazi Demokrasiyi kendi
siyasal ynteminin bir arac olarak ister. Bir
anayasa izer, parlamentoyu ve b tem
101
DEMOKRATK
silci organlar olutururve (halkn basksy
la) biimsel siyasal serbestlikleri ve herke
sin oyunu getirir. Ancak, halkn bu demok
ratik haklardan ve kurumlardan yararlan
ma olanaklarn her ynden ksma yoluna
gider. Burjuva bir cumhuriyetin brokratik
ileyii, alan halkn siyasa! etkinliini
kreltmeye ve alan halk siyasal ilerin
dnda tutmaya gre ayarlanr. Siyasal
haklar biimsel olarak iln edilir, gvence
altna alnmaz; temsilci organlar ise, daha
ok ynetici snfn politikasnn bir aletin
den baka bir ey deildir. Kapitalist lke
lerin emperyalist aamaya girmesiyle bir
likte, tekelci sermayenin basks, demokra-
si'den siyasal gericilie bir dn getir
mitir. alan halkn ve tm ilerici glerin
Demokrasi iin demokratik haklar iin sa
va, bu nedenle, proleteryann toplumun
sosyaliste dnme uratlmas yolun
daki mcadelesinin bir koulu ve bilekeni
olarak, balca bir nem kazanr. Sosyalist
demokrasinin en yksek Demokrasi bii
mi, yani halkn ounluu iin, emeki
halk iin, sahici Demokrasi olmas gerekir.
Ekonomik bakmdan, bu demokrasinin,
retim aralarnn toplumsal sahipliine
dayanmas szkonusudur. Nitekim, gizli
oy yoluyla gerekten herkes iin, doru
dan ve eit oy verme ii, tarihte ilk kez
sosyalist lkelerde getirilmitir.. Burada,
cinsiyet, ulusallk ve rk gzetilmeksizin
tm yurttalarn siyasal, ekonomik ve kl
trel ilerde eit haklardan yararlanmalar
szkonusudur. Sosyalist Demokrasi'nin
balca izgisi, kitleleri tm devlet ileri ve
toplum ilerinin ynetimine ekmek olma
ldr. Sosyalist Demokrasi sisteminde, mil
yonlarca kiinin halkn denetim organlar
iinde yer almas szkonusudur. Burada
anayasalar, yurttalara tm haklar ve z
grlkleri tanmak ve bunlar iin maddi
gvenceler getirmek durumundadr. r
nein, sosyalist toplumda, alma hakk,
yalnzca iln edilmekle kalamaz, ama ya
sal olarak da yaptrmlatmlma, smr
nn kaldrlmas, isizliin yokedilmesi ve
retimde bunalmlarn yokluu yoluyla, et
kin biimde gvence altna alnma duru
mundadr. Sosyalist demokrasi ile burjuva
Demokrasisi arasndaki temel ayrmn bur-
da yatmas gerekir. Sosyalist demokrasi'
nin okynl ilerlemesi, tm halkn devle
tin gelimesi ve tm bir sosyalist siyasal
sistemin komnizmi kurma srecine gir
mesi ynnde olmaldr. Bu, devletin yeri
ne komnist halk zynetiminin gemesi
ne yol aacak bir durumdur.
Demokratik Sosyalizm Manclk-Lenin-
cilik ideolojisine kar, Frankfurt Sosyalist
Enternasyonal Kurultay'nn Demokratik
Sosyalizmin Hedefleri ve Grevleri bildir
gesinde (1951) ortaya konan, modern re-
formizmin resmi ideolojisi. Demokratik
Sosyalizmin kuramsal kkleri, yeni-Kant-
lka ve onun etik sosyalizm kavramlarna
uzanr. Buna gre, sosyalizm, tarihsel ge
limenin doal bir rn olmayp, toplu
mun tm kesimlerince eit olarak benim
senen bir ahlak idealidir. Demokratik Sos
yalizm, toplumun sosyalist yeniden kuru
luunun, temelinden ahlaksal bir sorun ol
duu, halkn sosyalist bir ruhla eitilmesi
ve yeniden eitilmesi sorunu olduu sonu
cuna varr. Snf mcadelesini ve soyalist
devrimi geri evirir. Buna gre, sosyalizm,
demokratik biimde, yani burjuva devlet
erevesinde, burjuva hkmetlerce al
nan toplumsal, zellikle de kltrel ve ei
timsel nlemlerin bir toplamndan ortaya
kar ve bir demokrasi olarak, yani kapi
talistleri de kapsayan, btn toplumsal
katmanlarn ve gruplarn.uyumlu bir birlii
olarak varolur. Bu reformist anlaylar, A-
vusturya ve Federal Almanya Sosyalist De
mokrat partileri ile ngiliz i Partisinin
siyasal belgelerinde kendi bir yansmasn
bulmutur. Nesnel olarak bakldnda,
Demokratik Sosyalizmin burujuva toplu
mun temellerini srekli klmak iin tasar
land grlyor.
102
DEMOGRAF
Demokritos, Abderali (Z.. 460-370) Yu
nanl maddeci filozof. Leuikippos'un tilmi
zi. Lenin, Demokritosu maddeciliin ilk
adaki en parlak temsilcisi olarak betim
ler. Atomculuk'un bir kurucusu olarak, De
mokritos, iki temel balangca inanmt:
Atomlar ve boluk. Demokritosa gre, b
lnmez maddi paracklar olarak atomlar,
deimez olup, nsz sonsuzdu ve srekli
hareket iindeydi, ancak biim, lm, ko
num ve dzen asndan ayrm gsteriyor
lard. Ses, renk, tad, vb. gibi temel zellik
leri yoktu ve koullara bal olmakszn
varoluyorlard, ..eylerin kendi doalar
gereince deil. Bu bakas, eylerin
birincil ve ikincil nitelikleri stne retinin
ilk ekirdeini ierir. Buna gre, cisimler,
atomlarn bilemesinden ortaya kyordu;
atomlarn zntye uramalar ise cisim
lerin ortadan kalkmasna yol ayordu.
Sonsuz sayda atomlar, blnebilir ve a-
tomiam sonsuz bolukta, nsz son
suz hareket halindeydi. Ayr ynlerde ha
reket ettikleri srada, atomlar, zaman za
man arpp, atom evrintilerine neden
oluyorlard. Tanr tarafndan yaratlmam,
ama doal yoldan ortaya kan ve zorunlu
olarak yklp giden doan ve len, son
suz sayda dnya vard. Demokritos, bili
sizliin bir sonucu sayd rastlanty yad
syarak, nedensellik ile zorunluluu z
deletirir. Bilgi kuramnda ise, cisimlerin
duyular stnde tepkiyen ince zarlar (i-
doller, ya da imgeler) yaydn dnr.
Demokritosa gre, bilmenin ana kayna
duyusal algdr, ancak bu, eyler stne
karanlk bir bilgiden baka bir ey ver
mez. Dnyann zn, yani atomlar ve
boluu bilmeye gtren akl yoluyla bilgi,
ok dana incelmi, aydnlk bilgi bunu
aar. Demokritos, bylece, bilme srasnda
duyular ile akln ilikisi sorununu ortaya
getirmitir. Siyasal grlerinde ise, ilka
demokrasisine doru bir eilim gstermi
tir. Demokritosun maddecilii, Epikuros
ve Lucretius tarafndan srdrlmtr.
Demografi Nfus, nfusun yaps (cinsiye
te, yaa, uraa, ulusalla, dine ayrlmas)
ve dinamik dengesi (doum, lm, g
oran, vb.) bilgisi. Demografik srelerin
nicel karakterleri, biyolojik, toplumsal, kl
trel, etik, etnik, toplumsal-psikolojik ve
daha bakaca etkenlerin ileyiinden ge
lir. Manclk, ekonomik ilikilerin nde ge
len rolne, retim tarzna k tutar. Marx,
eitli toplumsal retim tarzlar altnda,
eitli nfus art ve nfus okluu yasa
larnn varolduunu yazmtr (K. Marx,
Grundrisse der Kritik der Politischen ko
nomie, Entwurf, Ekonomi Politiinin Ele
tirisinin Anaizgileri, neri). Buna karlk,
nfus, retimin ve tketimin znesi olarak,
retim tarzn etkiler. Bugnn bir dnya
sorunu da, nfusun gelien lkelerde, -
lm orann, (zellikle ocuk lmlerinin)
bir yere kadar dne bal olarak hzl
artdr. Bir yandan, daha iyi tbbi bakm
ve salk koullan; te yandan, doum
denetimini engelleyen aile gelenekleri ve
eski yaam tarzlar ile sanayide nfustan
etkiii biimde yararlanlmas, btn bunlar,
nfusun retici glerden daha hzl art
nn hesabna yazlmaktadr. Yaplacak i
lerden biri de nfus artnn ekonomiyi,
toplumsal yapy ve insangcnn dal
mn etkilemekte olduunu gznnde tu
tarak, yalnzca tbbi ve ekonomik zm
leri deil, ama btn bir dizi toplumsal ve
kltrel etkenleri iine alacak bir nlemler
sistemi olarak demografik bir siyasetin ko
tarlmasdr. Marxlk, nfus art sorunu
nu toplumsal-ekonomik ilikilerden ayran
Malthuscu (bak. Malthusculuk) ve
yeni-Malthuscu anlaylar geri evirir.
Marxlk, ancak sosyalist bir toplumun,
kendi gelimesi boyunca, demografik so
runlar zmek iin; toplum dzeyinde ol
duu kadar, aile dzeyinde de, kendiliin
den, denetimsiz demgorafik davranlarn
yerine demografik srelerin bilinli yol
dan konmas iin zorunlu ngerekleri ya
ratacan gsterir.
103
DENETM
Denetim rgtlenimli biyolojik, teknolojik
ve toplumsal sistemlerin, kendi yaplarn
ve dzenlerini olduu kadar, program ve
amalarnn gereklemesini de gvence
altna alan bir ilev. Toplumsal denetim,
toplumun kendine zg yann rgtleme,
koruma, ilerletme ve gelitirme amac do
rultusunda, toplum stnde uygulanan bi
linli bir etkiyi gsterir. Denetim, toplum
sisteminin kendi doasyla, emein top
lumsal doasyla, insann etkinlii arasn
daki iletiim gereiyle, insan etkinliinin
maddi ve kltrel rnlerini deiim sre
ciyle belirlenir. Denetim srecinde balca
evreler unlardr: Bildiriim toplama ve s-
relendirme; zmleme, bulgulama ve
tanlama, sistemletirme (bireim) ve he
deflendirme; planlama, programlama, ile
riye gnderme ve somut igrme vargla
rn kotarma yoluyla, genel vargy adm
adm somutlatrma, hedefi gerekletir
me etkinliklerini dzene koyma (bu arada,
eleman seme ve yerletirme); bu etkinli
in sonucuna ilikin bildiriiyi srelendir-
me. Gerekte, iki tr toplumsal Denetim'le
karlarz: Kendiliinden ve bilinli (plan
l) Denetimler. Birincisi, eitli toplumsal
etkenlerin (gelenekler, alkanlklar, vb.)
araya girmesi yoluyla toplumu etkilemeyi
iine alr; kincisi ise, bir programla uygun
luk iinde ilev grerek, zel bir denetimin
ileyiini ngrr. Toplumsal srelerin bi
limsel, planl Denetimi, sosyalist toplumlar
iin tipiktir. Bu gibi bir Denetim, gelime
yasalarnn etkin bilgisine ve hedefe yn
lendirilmi bir eylem programna dayanr.
Sosyalizmde, toplumsal Denetim'in de
mokratik merkeziyetilik ilkesine dayal ol
mas ve komnist halk zynetimire do
ru yava yava gelime gstermesi szko-
nusudur. Toplumsal Denetim, devletyne-
timini, retimin iletilmesini, teknolojik De-
netim'i, vb. iine alr.
Deney Aratrmacnn amacna uygun d
ecek yeni koullar yaratma, ya da sreci
gereken yne evirme yoluyla, fenomen
ler stnde etkin bir etkide bulunarak, fe
nomenlerin aratrl. Deney, insann top
lumsal ve tarihsel pratiinin bir yandr; bu
nedenle de, bilginin bir kayna ve varsa
ymlar ile kuramlarn doruluunun bir l
tdr. Bilim ve teknoloji ilerledike, De
ney alan, maddi dnyadaki nesneleri git
gide daha ok sayda kucaklayarak geni
ler. Deney, aratrma nesnesini tanmla
mak iin; araya giren etkenlerin aradan
karlmasn da iine alan gerekli koullar
yaratmak iin, nesnenin stnde maddi
etkide bulunmak ve gerekli teknik gerele
ri uygulamak iindir. Deney'i, nesne stn
de etkin bir etkiyi iine almayan gzlem'le
olduu kadar, teknik nedenlerle ya da da
ha baka nedenlerle o anda pratie uygu
lanamayan sre ve sistemleri kuramsal
ynden bir modellendirme biimi olan zi
hinsel deneyle de kartrmamak gerekir.
Bugn iin, zel bir Deney biimi de, tek
nik modellerle gsterilen karmak sre
lerin ya da sistemlerin aratrlmasdr. Bil
gisayarlarn yardmyla srelerin kuram
sal olarak modellendirilmesi byle bir eyi
tamamlar. Apriorizme (bak. A priori) kart
yolda, diyalektik maddecilik, Deney'i ve
gzlemi, kuramsal kavramlamalarn bir
kayna olarak grr. Bunlarn Deneyle
bants, dorudan doruya deneyimden
alnmsa dolayszdr, daha nce doru
dan Deneyim yoluyla konmu yasalarn ya
da nermelerin etkisinin zmlenmesinin
bir sonucundan geliyorsa dolayldr. Ku
ram, Deney'le karlatrldnda, bilmede
yeni bir nitel dzeyi verir. Dncenin fe
nomenlerden ze, yasalarn daha derin bir
bilgisine doru hareket ettiini gsterir.
Bugn iin, karmak Deney biimleri ku
ramsal bir temel zerine hesaplanarak ta
sarlanmaktadr.
Deneyim Geleneksel felsefi anlamda, d
dnyann duyusal ampirik yansmas. De-
neyim'in bilginin biricik kayna olduu
104
DENGE
gr yaygn bir grtr (bak. Ampiri-
zim; Duyumculuk). Maddeclik, Deneyim'in
d nesnel kaynan, bilinten bamsz
olarak alr. Marxlk-ncesi maddeciliin
gzleyicilik zellii, Deneyim'in d dnya
nn edilgen olarak alglanmasnn bir sonu
cu olduu grnde kendi yansmasn
bulur. Ancak, duyusal Deneyim, evrensel
ve zorunlu bilgiyi kendinden ortaya koy
maz; nesnel dnyadaki fenomenlerin y
zeysel yann kavrar ancak. Deneyim kav
ramn yorumlamada gzleyici maddecili
in eksikliklerine bir tepki olarak, bir yan
dan aklclk, te yandan da znel idealist
ve bilinemezci Deneyim anlaylar ortaya
kmtr. Bu kincisi, Deneyimi znenin
bilincinin (cokular, duyumlar, alglar, s
zel belirtmeler, kuramsal dnme kurul
malar gibi) eitli durumlarna indirger
ken, Deneyimin kaynan ya gzard e-
der ya da ilkece bilinemez olduunu sy
ler. Kantn bu soruda ze! bir konumu
vardr; kendisi, nesnenin (kendinde ey-
in) bilin stndeki karmakark etkisinin
ancak akln a priori bilimleriyle sisteme
sokulmas yoluyla Deneyim niteliini kaza
nabileceini dnmtr. Ancak, Kant'n
sorunu sunuunda, Kant in idealizmi bir
yana, aklc bir anlam, yani bilmeye ynelik
znenin etkin dnmesi dncesi yatar.
ada pozitivizm, Deneyimi duyumlara,
insann duyumsal cokularna indirgeye
rek, aslnda, bu Deneyimin ardnda, yani
bilinten bamsz olarak d dnyann va
roluunun ardnda ne yatt sorusunu or
taya atma ve zme olanan ve zorunlu
luunu yadsr. Bir nceki felsefenin baa
rlarndan yararlanarak ve maddecilik ge
leneklerini srdrerek, Marxlk. Dene-
yim'i yorumlamada gzleyiciliin stesin
den gelmitir. Deneyimin nesnel gerekli
e oranla ikincii olduunu aklayarak,
Marxlk, Denayim'i bilincin edilgen ieri
i olarak deil, ama insann d dnya
stndeki pratik etkisi olarak tanmlar. Bu
etki srecinde, fenomenlerin zorunlu ba
ntlar, temel zellikleri ve yasalar bulgu
lanr, etkinliin aklc yntemleri ve yollar
aa konarak snanr. Deneyimi, bylece,
hem toplumsal znenin d dnyayla bir
etkileimi olarak, hem de bu gibi bir etkile
imin sonucu olarak anlalr. Byle bir
anlay iinde, deneyim, toplumdaki pratik
etkinliin tm toplamyla iie geer. De
neyim, bilimi zenginletirmenin ve kuram
ile pratii gelitirmenin balca bir yoludur.
Bilimsel deney ile gzlem de deneyim ba
l altnda yer alr.
Denge Kuram Dengenin doal ve ola
an bir koul olduunu, hareketin, geli
menin ise zamana bal, gelip geici bir
koul olduunu ne sren kaba mekaniki
ve diyalektie kar bir kuram. Bu kuram,
genelde i elikileri, zelde de bunlarn
geliimin kayna olduunu yadsyarak,
hareketin kaynan d elikilerde grr.
Denge Kuram, toplumun gelimesinin
balcalkla evreyle, doayla ilikisine da
yandn; uyumaz bir toplumun gelime
sinin itici gcn snf mcadelesinin de
il, toplumun doayla d elikisinin olu
turduunu ne srer. Denge Kuram,
Comte, Kautsky, Bogdanov, vb. tarafndan
ele alnp ilenmitir. Bugn iin ise, birok
idealistler, burjuva sosyolog ve iktisat
tarafndan paylalmaktadr. Denge Kura-
mna yaslanarak, oportnizm ideologlar,'
kapitalizmin sosyalizme doru bar iin
de ilerlemesine, snfsal karlarn u-
yumuna, ultra-emperyalizme, vb. ilikin,
Marxla kar domalarn getirirler.
Sovyetler Birlii nde sosyalizmin kurulma
s dneminde, Denge Kuram, sa oport
nizmin pratiini felsefi ynden temeilendlr-
mede kullanlmtr. Denge Kuramnn
postulalarndan biri de, kartlarn (rne
in, snflarn) birbirini yanszlatrarak
dengelemesi, bunun da toplumu yerinde
tutmann ister istemez biricik yolu olduu
dur. Ancak, gerekte, kartlar bir at
ma durumu iindedirler ve bu atma
DEONTOLOJ
kanlmaz olarak antitezin kaldrlmas
na, toplumdaki somut elikilerin zm
ne ve toplumun dntrlmesine yol a-
ar.
Deontoloji Etikte grev, ahlaki gerek ve
normativle, etie zg toplumsal bir zo
runluluk olarak genel anlamda ykml
lk kavramyla uraan bir dal. Terim, etik
bir kuram adlandrmak iin, Bentham ta
rafndan ortaya atlmtr. Daha sonralar,
Deontoloji, deer retisinden, deer bil
gisinden, genel olarak, iyi ve kt kura
mndan ayrlmtr. Ykmllk (yerine ge
tirilmesi ya da yrtlmesi gerekli olan bir
ey), bir btn olarak toplumun ve bireyin
gereksinimlerini de iine alacak biimde,
toplumsal yasalarn gereklerini dile getirir.
Ykmllk, zel bir komut, genel bir
norm, genel davran biimleri, ahlaksal
ya da toplumsal idealler gibi, eitli biim
ler alr. Bu biimler ile bunlarn ballam,
deontoloji'nin konusunu oluturur. Marxi
etik kuram, ykmll deerden kopa
rp ayran (sezgicilik, vb. gibi) burjuva ku
ramlara kardr. Marxi etik, ykmllk
ile deer arasndaki yakn banty yerli
yerine koyar, bunlarn tek bir ahlaksal tav
rn iki yan olarak grr. Onun iin, Marxi
etik, Deontolojiyi zel bir kuramsal dal
olarak ya da bamsz bir etik alan olarak
almaz, kendi zel grevleri olan atiin in-
celeniinin zgl bir alan olarak grr.
Dar anlamda, Deontoloji, psikoterapi yar
dmyla, tbbi etiin gzlemleri yardmyla,
vb, iyiletirme iinden en yksek yararn
elde edilmesine ynelik olarak, tp iileri
nin mesleki etii anlamna gelir.
Descartes, Ren (1596-1650) Ad Rena-
tus Cartesius olarak Latinceletirilmi
Fransz filozof, matematiki, fiziki ve fiz
yolog. Askeri hizmetten sonra Hollanda'
ya, kendi gnnn en kapitalist lkesine
yerleen Descartes, burada yirmi yl kendi
sini gizli bilimsel ve felsefi aratrmalara
vermitir. Hollandah teologlarca izlenmesi
zerine, svee tanm (1649), orada l
mtr. Descartes'in felsefesi ile matema
tii, kozmogonisi ve fizii birbirine bal
dr. Descartes, zmleyici geometrinin
de kurucularndandr. Mekanikte hareket
ile durukluun greceliini belirtmi, ge
nel etki ve kar etki yaasm formilendir-
mitir. Kozmogonide ise, gne sisteminin
doal gelimesine ilikin yeni dnceyi
postulalatrmtr. Descartes'in dnce
sine gre, kosmik maddenin hareketinin
ana biimi, temei paracklarn evrintisiy-
di ve dnyann yaps ile gksel cisimlerin
kkenini bunlar belirliyordu. Descartes'in
anlay iinde, gelime, hl mekanik bir
anlay olarak kalmakla birlikte, Descar-
tesn varsaymlar, doann diyalektik
olarak anlalmasna hz katmtr. Descar-
tes'n maddeci fiziini dalizm kaplamt.
Descartes'in ne srne gre, hareketin
ortak nedeni, Tanrdr. Tanr, maddeyi
hareket ve duruklukla birlikte yaratmtr
ve maddede hareket ve durukluu ayn
nicelikte korur. Descartes'in insan retisi
de, ayn biimde, dalistti. Kendisi, ruhu
ve yaam olmayan bedensel bir mekaniz
mann insanda aklsal ruhla birarada bir
lemi olduu sonucuna varmt. Descar-
tes'a gre, ayn trden olmayan beden ve
ruh, zel bir organ yoluyla karlkl etkile
ir. Fizyolojide, Descartes, tepki eylemle
riyle ilgili en erken betimlemelerden biri
olarak, motor tepkiler emasn getirmitir.
Ancak, Descartes'in maddeci fizyolojisi,
maddi olmayan ruh dncesiyle eliir.
z kapsamda yatan bedene kart, ruhun
z dncede yatar. Descartes, hayvan
larn ruhtan ve zihinsel daardan yoksun,
incelikli otomatlardan baka bir ey olma
dklarn dnmtr. F. Bacon gibi, Des
cartes da, bilginin sonsal ereini insann
doa gleri stnde egemenlii olarak,
teknik aygtlarn bulunuu ve'bulgulan
olarak, neden ve etkilerin alglanmas ola
106
DESNTSK
rak ve insan doasnn ileriye gtrlmesi
olarak grmtr. Bu eree erimek iin,
btn btne tantlanmadka hibir eye
inanmamak gerekir. Bu kuku, tm varolu
un bilinemez olduunu iermez; bilginin
koula bal olmakszn, kendinden ba
langcn saptamann bir yntemidir bu;
bunu da Descartes, Cogito: Ergo sum
(Dnyorum, yleyse varm) olarak
tanmlar. Descartes, bu forml, Tanrnn
varln, sonra da d dnyann gerekli
ini ortaya koymak iin kullanmtr. Epis
temolojide, Descartes, matematiin man
tksal doas stne tekyanl bir anlaytan
kaynaklanan aklclkn kurucusudur. Des
cartes, matematiksel bilginin evrensel ve
zorunlu niteliinin zihnin kendi doasn
dan geldiine inanmt. Bu nedenle de,
bilme edimi srasnda, sezgisel olarak kav
ranan ve geerli belitlere dayanan tm-
den-gelime ayr bir nem tanr. Descar-
tesin kendini bilincinin, (arasnda Tanr
dncesini, tinsel ve cisimsel cevherler
dncesini de katt) doutan dn
celerin dorudan doruya geerli oluu
retisinin, daha sonraki idealist okullar
stnde etkisi olmu, ancak maddeci filo
zoflar bu retiye gl bir biimde kar
kmlardr. te yandan, Descartes'n te
olojiye ters den doa stne maddeci
retisi ve doann gelimesi kuram ile
maddeci fizyolojisi ve mekaniki yntemi,
kendi dneminin maddeci felsefesi stn
de etkili olmutur. Balca yaptlar Regu-
lae ad directionem ingenii (Akln idaresi
in Kurallar), 1631; Le Discours de la
mthode (Metot zerine Konuma), 1637;
Mditation de Prima Philosophie (lk Felse
fe zerinde Metafizik Dnceler), 1641;
Principaphilosophiae (Felsefenin lkeleri),
1644; Les Passion de l Ame (Ruhun htiras
lar), 1649.
Desearteslk (Kartezyanizm, Descar-
tes'n Latince yazl Cartesius'tan gelir)
Descartes'n, zellikle de kendisini izle
yenlerin retisi. Descartes okul, 17. ve
18. yzyllarda, zellikle Fransa'da ve Hol
landadaki filozoflar arasnda yaygnlk ka
zanmtr. Desearteslk, kendi iinde iki
eilim gsterir; Descartes'n mekanik
maddeci doa anlayna balanan ilerici
eilim (M. Leroy La Mettrie, Cabanis) ile
Descartesn idealist metafiziini destekle
yen gerici eilim (bak. Vesilecilik; Maleb
ranche).
Deschamps, Lger-Marie (1716-1774)
Fransz maddeci filozof, Benedikten rahip.
Balca yapt La Varite ou le vrai systme
(Hakikat ya da Hakiki Sistem). Felsefi g
rleri bakmndan, Deschamps, Spinoza-
cla ynelik aklc eilimler ile birtakm
diyalektik dnceleri birletirmitir. Des-
champsn sisteminin ekseni olan evrensel
btn kavram, tm fiziksel cisimlerin birli
ini postulalatrr. Deschamps, evrensel
btn, duyularla deil, ama aklla algla
nabilen, ok duyarl bir z olarak betimle
mitir. Deschamps, Tanr kavramn insa
nn kendisinin yapt sonucuna varm,
tanrtanmazln snrl bir aydnlanma
evresinin ayrcal olduuna inanmtr.
Desnitski, Semyon Yefimovl (1740-
1789) Rus aydnlatmac, hukuku, sosyo
log. Moskova ve St. Petersburg niversi
telerinde, daha sonra da doktora yapt
(1676) Glaskow niversitesi'nde eitim
gren Desnitski, Rusya'ya dnnde
Moskova niversitesinde hukuk profes
r oldu. Yaptlarnn Rus toplumsal dn
cesinin gelimesinde nde gelen bir yeri
vardr: Slovo o pryamom i blizhaishem
sposobe k naucheniyu yurisprudentsi-
i (Hukuk retmenin Dorudan Yntemi
stne), 1768; Yuridicheskoye rasszhde-
niye o nachale i proiskhozhdenii supruz-
hestva (Evliliin Balangc ve Kkeni s
tne Hukuksal Konuma), 1775; Yuridic
heskoye rassuzhdeniye narody o raznykh
ponyatiyakh, kakiye imeyut narody o sob-
107
DEVNM
stvenossti (Mlkiyet stne Ayr lkelerin
Kavramlarna likin Hukuksal Konuma),
1781. Desnitski, insanln gelimesinde
drt aama olduunu belirtir: Avlanma,
hayvanclk, tarm ve ticaret. Desnitski,
Rusya'da mlkiyetin ve ailenin tarihsel k
keni ve gelimesi stne ilk sz syleyen
kiilerden biridir. Anikov'un dinsel inan
lar stne grlerini paylam, sertlie
kar olmu ve Rusya'da yeni bir yasama,
yrtme ve yarglama tasla stnde a
lm, ancak bu taslak arlk hkmetince
geri evrilmitir.
Devinim bak. Hareket.
Devlet Ekonomiye egemen snfn siyasal
rgtlenimi, amac, varolan dzeni koru
mak ve br snflarn direncini krmaktr.
Devlet, toplumun smrc snfn sm
rlen nfusu bask altnda tutmasnn bir
arac olarak snflara blnmesiyle ortaya
kmtr. Devlet'in ortaya k, bir ordusu
ve polisi, hapishaneleri ve eitli zorlayc
kurumlan olan zel bir kamu otoritesinin
biimlenmesiyle oluur. zel trlkiyet sa
hipliine dayanan bir toplumda, Devlet,
her zaman iin ynetici smrc snfn
bir aracdr, bir diktatrlktr, hkmetin
kendine zg biimine baklmakszn, s
mrlen kitlelerin bastrlmas iin zel bir
gtr.'Smrc bir devletin zn aa
koyarken, Marxlar, demokrasiyi srdr
me ve burjuva Devlet'in faizme kayma
eilimiyle savama gereini vurgulayarak,
Devletin biimine kaytsz kalmazlar. Te
kelci burjuvazinin ynetimini koruma ve
uzatma abas iinde, modern emperyalist
Devletler, halklarn kurtulu mcadeleleri
ni ve kitlelerin bar, demokrasi ve sosya
lizm mcadelelerini bastrma yollar arar
lar. Proleter Devlet, ilkece farkldr. Bu Dev
let, proleterya diktattrl'nn bir arac
dr; btn emeki halkn, halkn geni o
unluunun karlar dorultusunda iler
ve smrcleri bastrr. 2. Dnya Sava
ndan sonra, birtakm Avrupa ve Asya
lkelerinde halk demokrasileri Devletler)
ortaya kmtr. Bunlar da sosyalist Dev
letin zgl bir biimidirler. Engels, prole
ter Devlet'in, szcn tam anlamyla, bir
Devlet olmadn yazmtr. Emperyalist
Devlet ise, kendisini halktan gitgide uzak
latran, halka kar olan ve halk smr
c snfn basks altnda tutmaya ynelen
bir gtr; buna karlk, proleter Devlet,
z gerei, halkn karlarn dile getirme
durumundadr. Bu nedenle, proleter Dev
letin Marx kuramda Devlet'in ortadan si
linmesi olarak betimledii kendi bir baka
ca ayrc zellii, sonsuzca srp gitmez.
Gelecekte yerini komnist halk zyneti-
mine brakmas gerekir. Tm halkn dev
leti, devletsiz topluma doru yaklaan bir
baka admdr. Bu tip bir devlet, komnist
toplumu kurma srasnda ii snf dikta
trl iinden kp geliir.
Devletilik Burjuva siyasa biliminde dev
letin bir lkenin ekonomi ve politikasna
etkin biimde karmasn veren bir kav
ram. Devletilik, tekelcilik-ncesi kapita
lizmin tipik bir yan olarak, devletin ekono
miye karmazl dncesinin karsnda
yer alr. Devletilik kuramlar, gelien lke
lerde de yaygndr. Burada, ancak devletin
ekonomik gelimenin itici bir gc olabile
cei, retimin modernletirilmesini sala
yabilecei, etnik birliksizliin, airetiliin
ve ayrlk eilimlerin stesinden gelebile
cei, ulusun birliini salayarak lkenin
bamszln glendirecei ne srlr.
Devlet ve Devrim (Marx Devlet Kuram
ve Proleteryann Devrimdeki Grevleri) Le-
nin tarafndan 1917 Austos-Eyll'nde
yazlm ve 1918 Maysnda yaynlanm
bir kitap. Rusya'da sosyalist devrim hazr
lklar yapld bir srada, proleteryann
devletle tavrna ilikin sorular keskin ku
ramsal ve pratik bir nem kazanmt. Bu
kitabnda, Lenin, Marx devlet kuramnn
108
DEVRM
balca yanlarn ve bu kuramn Marx ve
Engels tarafndan 1848-51 Devrimleri, -
zellikle de 1871 Paris Komn deneyimine
dayanarak gelitirilmesini ele alr. Lenin,
burada, ii snfnn devrim srasnda dev
letle ilgili ana grevinin burjuva devlet me
kanizmasn ykmak ve proleterya diktat-
rl'n kurmak olduu stne Marx
sav temellendirir. Komnist toplumun iki
aamasndan sz ederken, Lenin, kom
nist oluum srasnda devletin ortadan sili
nip gitmesinin ekonomik nedenlerini
zmlemi; demokrasiyi geniletme, kitle
lere devlet ynetiminde gittike daha b
yk bir pay ayrma gibi, sosyalist devleti
gelitirmenin balca yollarn izmitir; Le-
ninin kitab, devlet stne Maoc retiyi
arptan, (balcaikla da, proleterya dikta
trln geri evirerek) devrimci ieriini
krleteh eilimler olarak anarizmin ve o-
portnizmin ykc bir eletirisini ierir.
Devrim (bak. Evrim ve Devrim).
Devrim, Burjuva Gelien kapitalist retim
tarz ile feodal ya da yar-feodal ekonomik
ve siyasal sistem arasndaki elikileri or
tadan kaldrmaya ilikin bir toplumsal dev
rim tipi. Burjuva Devrimin tarihsel ilevi,
kapitalist gelimenin ayakbalarndan
kurtulmaktr. Bu tip devrimlerin birtakm
anti-kapitalist nlemler almas, bu devrim
lerin genel karakterini deitirmez; nk
bu nlemler, burjuva toplumun temeline,
yani retim aralarnn zel mlkiyetine
dokunmaz. Tarih, eitli lkelerde, eitli
zamanlarda birok burjuva devrime tank
lk etmitir. Feodalizmin 16. yzylda ba
layan tasfiyesi (Almanya'da Byk Kyl
Sava, Hollanda'da Burjuva Devrim), da
ha tamamlanmamtr (Afrika, Asya ve La
tin Amerika'daki smrge ve baml lke
lerde birok burjuva devrimlerin yer alma
snn nedeni de budur). Bu nedenle, ister
istemez, Burjuva Devrim'in kendine zg
ok eitli biimleri olacaktr. Tekelci kapi
talizmin ykselmesini nceleyen dnem
de Burjuva Devrim iinde burjuvazi btn
btne nc bir rol oynarken, emperya
lizm dneminde proieteryann Burjuva
Devrim'in izdii yol ile sonular stnde
ki etkisi gitgide artm; birka durumda,
nclk proleteryaya gemitir (rnein,
1905 Rus Devrimi). Burjuva Devrimleri s
nflandrmann en genel yolu, bunlar st-
kesim burjuva ve burjuva-demokratik
devrimler olarak ikiye ayrmaktr. st-ke-
sim Burjuva Devrimler, halkn herhangi bir
geni katlm olmakszn burjuvazinin n
derliinde yrtlr ve derinden toplum
sal deiimlere yol amaz; rnein, Asya
ve Afrika lkelerinde ulusal egemenliin
kazanlmasndan teye gitmeyen eitli
ada devrimler, 1867-68 J apon Devri
mi, Gen Trk Devrimi. Burjuva Devrimin
zel bir biimi de, burjuva-demokratik
devrimlerdir. Bu devrimin balca izgileri
unlardr; proleterya ile kylln etkin
katlm, toprak ilikilerinde kkl bir re
form iin kyl hareketi ile tarm reformu
nun birbirine ball ve kitlelerin burjuva-
zininkinden ayr istemlerle ortaya kmala
r. Kendi ayrc tarihsel rol ve itici gleri
olan birok burjuva-demokratik devrim ti
pi vardr; 1) Burjuvazinin nderliinde yer
alan ve burjuvazinin ekonomik ve siyasal
egemenliini salayan, feodalizme kar
mcadele dneminin burjuva-demokratik
devrimleri, rnein 1789-94 Fransz Dev
rimi; 2) Emperyalizmin erken dnemindeki
ve kapitalizmin genel bunalmnn ilk evre
lerindeki burjuva demokratik devrimler.
Burada, kyllkle birarada hareket eden
proleterya, bu devrimlerin sosyalist dev
rimler haline gelmesi koullarn yaratacak
biimde, bu tip burjuva-demokratik dev-
rimlere nderlik eder, rnein Rusya'da
1917 ubat Devirimi; 3) kapitalizmin genel
bunalmnn ikinci evresindeki burjuva de
mokratik devrimler (Dou Avrupa lkele
rindeki devrimler); 4) ulusal-demokratik
devrimler olarak bilinen; kapitalizmin ge
109
DEVRM
nel bunalmnn nc evresinde smr
ge ve baml lkelerde yer alan burjuva-
demokratik devrimler. Bu tipte baarl
devrimler, kapitalist-olmayan bir gelime
yolu iine girerek, sosyalizme ynelik dev
letlerin kurumasna yol aarlar.
Devrim Durumu Belli bir toplumsal sis
temdeki ekonomik ve siyasal bir bunalm
anlatan ve toplumsal devrim olanaklarn
belirleyen nesnel koullarn tm toplam.
Leninin belirttii gibi, Devrim Durumu, u
gibi balca belirtiler gsterir: 1) Ynetici
snflar iin kendi ynetimlerini herhangi
bir deiim olmakszn srdrmelerinin o-
lanaksz duruma gelmi olmas. Bir devri
min patlamas iin, alt snflarn eskisi
gibi yaamay srdrmek istememesi
genellikle yeterli deildir; bunun bir baka
koulu da, st snflarn eskisi gibi yaa
yamaz duruma dm olmalardr. Baka
bir deyile, (hem smrenleri, hem de s
mrlenleri etkileyecek biimde) ulus a
pnda bir bunalm olmakszn, devrim de
olanakszdr; 2) Ezilen snflarn gereksi
nim ve yoksulluklarnn her zamankinden
daha ok bask yapmas; 3) Bar d
neninde kendilerinin soyulmalarna ses
sizce izin veren, ama frtnal dnemlerde,
gerek bunalmn, gerek stsnflarn ken
disinin getirdii koullar karsnda, kendi
balarna tarihsel eyleme srklenen kitle
lerin etkinliklerinde gzle grlr bir artn
olmas (bak. V.. Lenin, Toplu Yaptlar; , cilt
21, s. 214; cilt 31, s. 85). Bir Devrim Duru-
munun yalnzca varoluu, toplumsal bir
devriminin zaferini salamaya yetmez.
Nesnel koullarn yansra, znel koulla
rn da var olmas, yani devrimci snfn y
reklice ve kendini vererek dmeye ha
zr olmas, doru strateji ve taktiklerle yol
gsteren, deneyimli bir devrimci partinin
de olmas gerekir.
Devrim, Sosyalist Kapitalizmden sosya
lizme geii gsteren, toplumun kkten,
nitel bir dnme uramas. Sosyalist
Devrimle, zel mlkiyete dayal, egemen
ve bal klc retim ilikilerinin yerine i
birlii ve karlkl yardmlamaya dayal
ilikilerin gemesi, bylelikle de insann
insan tarafndan smrlmesinin ortadan
kaldrlmas sz konusudur. Sosyalist Dev-
rim'in temel ilkeleri, toplumsal gelimenin
yasalarn bulmu olan Marx ve Engels
tarafndan formllendirilmitir. Marx ve En
gels, Sosyalist Devrim'in toplumun geli
mesinin mantksal bir sonucu olduunu
tantlayarak, Sosyalist Devrim'in yapcs
olarak ii snfnn tarihsel grevini gster
miler; sosyalizmi kurmada proletarya dik
tatrl n yerletirmenin zorunlu oldu
unu ortaya koymulardr. ktidarn ii s-
nfnca ele geirilmesi, devrimci dnm
lerin yalnzca bir balangcdr. Yeni toplu
mun kurulmas, Marx tarafndan kapita
lizmden komnizme (ilk evresine) geiin
zel bir dnemi olarak betimlendii yolda,
btn bir tarihsel dneme yaylan temel
toplumsal reformlar iine alr. Kapitalizmin
emperyalizm aamasn zmlerken, Le
nin, bu devrimci kuram birtakm ok -
nemli, temelinden yeni nermelerle zen
ginletirerek, Marxl ileriye doru geli
tirmitir; bu nermeler unlardr: Sosyalist
Devrim, farkl toplums.al-ekonomik ve si
yasal sistemde lkelerin birlikte yaamas
n getirecek biimde, ilkin bir ya da birka
lkede birden zafere ulaabilir; Sosyalist
Devrim, dnya kapitalist ekonomi siste
minde ilkin en zayf halkay koparr; burju
va demokratik devrimlerde proletarya ken
di hegemonyasn kurar ve bu devrimleri
Sosyalist Devrimlere gtrr; devrimin za
fere ulamasnn belirleyici bir etkeni ola
rak, ii snf ile kyllk arasnda bir ittifak
doar; ileri kapitalist lkelerdeki iilerin
mcadelesi ile ulusal kurtulu hareketleri
arasndaki bir ba vardr; devrim durumu,
nesnel etkenler ile znel etkenlerin kar
lkl etkileimi, sosyalist Devrim'in okbi-
imlii stne nermeler ile daha baka-
110
DEVRM
caiar. Sosyalist kurulma pratii, Sosyalist
Devrimin balca kurallklarnn unlar ol
duunu gstermitir: i snfnn siyasal
nderlii ve devlet gcnn emeki halkn
yararna ele geirilmesi, kapitalist mlkiye
tin kaldrlmas, tarmda sosyalist dn
mler, planl ekonomik kalknma, kltr
devrimi, ulusal basknn kaldrlmas, sos
yalist kazanlarn korunmas ve proleterya
enternasyonalizmi. retici glerin geli
me dzeyine, ulusal zelliklerin bileimi
ne, halkn genel kltr dzeyine, halkn
tarihsel geleneklerine, snfsal glerin l
kedeki ve dnyadaki bileimine bal ola
rak, bu kuralllklar, sz konusu lkede ka
pitalizmden sosyalizme geiin zgl do
asn belirleyerek, eitli yollardan kendi
ni gsterir. Bylece, bu koullara bal o-
larak, devrim barl olabilecei gibi, ba
rl olmayabilir de. Marxlk-Lenincilik,
snf mcadelesinin kesinliinin ve youn
luunun gerici buruvazinin halk ounlu
una kar gsterdii direncin gcne,
burjuvazinin bavurduu iddetin derece
sine bal olduunu dnr. Gnmz
de, Sosyalist Devrim kuram, u gibi birta
km yeni sonulamalarla zenginletirilerek
daha da ileriye doru gelitirilmitir: eitli
lkelerde barl bir devrime elveren ko
ullar; gerikalm lkelerde kapitalist-ol-
mayan yoldan gelime ve ulusal demokra
si devletinin kurulmas olana; toplumun
sosyaliste dnme uratlmas mca
delesinde geisel evreler; mali oligariye
kar tm demokratik hareketlerin birleti
rilmesi gerei. Azok uzun sreli ve ok-
yanl bir sre olarak, Sosyalist Devrim iin
sz konusu, tm demokratik glerin pe
kimesi, sosyalist ve genel demokratik e-
ilimlerin tekelcilie kar tek bir gl ha
reket iinde birbirine gemesi ve gelien
lkelerin sosyalist bir ynelime girmesidir.
Devrim, Toplumsal mrn doldurmu
bir toplumsal sistemin devrilerek yerine
ilerici, yeni bir toplumsal sistemin yerleti
rilmesini gsteren, toplumsal yaamdaki
bir dnm noktas, bir toplumsal-ekono-
mik oluum'dan brne geiin bir yolu
ve arac. Toplumsal devrimi rastlantyla
bal tutan liberal burjuva ve oportnizm
kuramclarna kart dorultuda, Marx-
Ik-Leninclik, devrimlerin uyumaz top-
lumlarda snfsal mcadelenin gelimesi
nin zorunlu, doal bir sonucu olduunu
syler. Toplumsal Devrim, evrim srecini,
eski toplumun anabarnda yeni bir top
lumsal sistemin ngereklerinin ya da e
lerinin yava yava olgunlamasn sonu
na kadar gtrr. Toplumsal Devrim, yeni
retici gler ile eski retim ilikileri arasn
daki elikiyi kaldrr; mrn doldurmu
retim ilikilerini ve bunlar salamlatran
siyasal styapy ykarak, retici glerin
gelimesi iin ileriye doru yol aar. Eski
retim ilikileri, bu ilikilerin tayc olanlar
tavafndan, yani mrn doldurmu dze
ni devlet otoritesiyle koruyan ynetici snf
lar tarafndan gl klnmaya alr. Bu
nedenle, toplumsal gelimenin yolunu a
mak iin, ilerici snflarn varolan siyasal
sistemi devirmeleri gerekir. Her toplumsal
devrimin temel sorunu siyasal iktidar soru
nudur. Devrim ise snf mcadelesinin en
yksek biimidir. Devrimci alarn top
lumsal gelimeyi byk lde hzlandr
masnn nedeni budur. Devrimleri saray
darbeleri, devirme vb. denilen eylerle ka
rtrmamak gerekir. Bunlar, yukardaki y
netici kesimi zorla deitirerek, yerine ikti
dardaki ayn snftan kiileri ya da gruplar
geirir. ktidar sorunu, Toplumsal Devrim'-
in ieriini tketmez. Geni anlamda, dev
rimci snflarca yerine getirilmi olan btn
toplumsal dnmleri iine alr. Devrim
lerin karakterini, bu devrimlerin yrttkle
ri toplumsal grevler ile bu devrimlerde
yer alan toplumsal gler belirler. Sosya
list Devrim, en yksek Toplumsal Devrim
tipi olup, tm daha nceki devrimlerden
kknden ayrlr ve halkn yaamnda ok
daha derin deiimlere yol aar. Daha n
111
DEWEY
ceki devrimler bir smr biiminin yerine
bir baka smr biimini koyarken, sos
yalist devrim smrc snflar ortadan
kaldrr ve insann insan tarafndan sm-
rlmesinin btn biimlerini ortadan siler.
Emperyalizm dneminde kapitalist lke
lerdeki eitsiz ekonomik ve siyasal geli
me, deiik zamanlarda ve deiik lke
lerde devrimlerin patlamasna yol aar.
Buysa, kapitalizmden dnya apnda bir
sosyalizme geii kanlmaz klar. Bu d
nemde, lkeler kapitalist sistemden pe-
pee kopmaya balar, bu da sistemdeki
bunalm daha da derinletirir. Ulusal kur
tulu devrimleri ile eitli trde demokratik
kurtulu hareketleri bu dnemde byk
nem tar. Ancak, her lkede, bir devrimin
baverip gelimesi olanaklar, birtakm
nesnel koullara (bak. Devrim Durumu) ve
znel etkenlerin olgunluk derecesine da
yanr.
Dewey, J ohn (1859-1952) Amerikal idea
list filozof, ABD'de burjuva felsefe, sosyo
loji, estetik ve pedagojisini olduka etkile
mi bir kii; Chicago pragmaclk okulu
nun kurucusu. Erken dneminde bir He-
gelci olan Dewey, daha sonra pozKivizme
gemi, en sonunda da aletilik adn
verdii yeni bir eit pragmacla varm
tr. Dewey, maddeci yansma kuramnn
karsnda yer alan kendi felsefesinin z-
neMdealist ve bilinemezci zn byk
lde gizlemeye almtr. Sosyoloji s
tne yaptlarnda, Dewey, kendisini burju
va liberalizmin (zgrlk dzeninin ve fr
sat eitliinin) ve bireycilik'in bir savunu
cusu olarak ortaya koyar. Snf mcadele
sine ve sosyalist devrime kar snflar aras
ibirliini ve toplumun eitim reformlaryla
ileriye gtrlmesini iler. Dewey'in eitim
sistemindeki deneysel yntemin z,
insanolu doasnda yatan bireysel gi
rikenlik ve yatrmcln gelitirilmesidir.
Balca yaptlar School and Society (Okul
ve Toplum), 1899; Democracy and Educa-
tion (Demokrasi ve Eitim), 1916; Recon
struction in Philosophy (Felsefeyi Yeniden
Kurma), 1920; Logic: The Theory of Inquiry
(Mantk; Aratrma Kuram), 1938; Prob
lems of Men (nsan Sorunlar), 1946.
Dzamy, Thodore (1803-1850) Fransz
devrimci topyac komnist, gizli devrimci
dernekler (Socit des Saisons, So
cit Rpublicaine Centrale, vb.) yesi.
1848 Devriminde, Dzamy, iilerin istem
lerinin szcln yapmtr. Dzamy-
nin topyac kuram, Morelly'nin, Babeuf'-
n (bak Babeufchk) ve Fouriernin d
ncelerine yaslanr. Dzamy, Cabetnin
barl tipte komnizmine ve F. de La
Mennais'nin Hristiyan Sosyalizm'ine kar
olmutur. Felsefi ynden, Dzamy, bir
maddeci ve tanrtanmazd. Helvtiusun
bir izleyicisiydi. Balca yapt: Code de la
communaut (Topluluk Hukuku), 1842.
Dsal-olan ile Isel-olan 1) Bir nesne ya
da fenomenin btnn yapsndaki yerine
ve rolne gre ayrlan yanlar. Dsal-olan
kategorisi, nesnenin duyular tarafndan
dorudan doruya alglanan yzeysel ya
nn, ya da nesnenin dnda varolan ger
eklii yanstr. sel-olan kategorisi ise,
nesnenin zsel yann dile getirir. Bu isel
yan, dorudan doruya alglanamayp,
dsal olan yoluyla, onun gsterimleri yo
luyla bilinir. Nesnenin dsal yanlar, nes
nenin aa karlp bilindii isel yanla
ryla, yasa'yla, z'le belirlenir. Nesnelerin
isel doasnn incelenmesi, nesnedeki
elikiler stne, nesnenin gelimesi st
ne ve nesnenin kendisinin gsterdii ken
di dsal biimleri stne bir anlay edinil
mesine yol aar. 2) Gerekliin dsal ve
isel dnyalar olarak tanmlanan yanlar.
Bu anlamda, isel-olan, tinsel dnyadr;
dsal-olan ise doa dnyasdr, bir top
lumda yer alan nesnel srelerdir. Dsal-
olan ile isel-olan, nesnel olan ile znel
olan arasndaki somut bant, bilimler ta
112
DIDEROT
rihi il felsefe tarihinde, maddeciliin ide
alizme ve bilinemezcilie kar verdii m
cadele srasnda aa konmutur.
Diderot, Denls (1713-1784) Fransz filo
zof ve aydnlatmac, Encylopdie'nin ya
ymc ve yayncs, yazar ve sanat eletir
meni. Vottaire ile Diderot'un ada top
lumsal dnce stnde ok byk bir
etkisi olmutur. Felsefede, Diderot, deizm-
den ve etik idealizmden ksa srede (doa
retisinde, psikolojide ve bilgi kuramn
da) maddecilie ve tanrtanmazla ge
mitir. La Mettrie ve Holbacb'la birlikte
paylat, doa stne mekanik maddeci
grlerinde, Diderot, madde ile hareketin
bants, doada yer alan srelerin ba
nts ve doada biimlerin nsz sonsuz
deiimi stne dnceleriyle birtakm
diyalektik eler ortaya getirmitir. Dide
rot, maddi paracklarn mekanik hareketi
nin duyumlarn zgl ieriini nasl dour
duunu aklayabilmek iin maddenin ev
rensel duyarll kavramn ele almtr. Bu
gr gelitiren Diderot, maddeci bir psi
ik ilevler kuramnn anaizgilerini getir
mi, bylelikle tepkeler stne daha son
raki retiyle yaknlk kurmutur. Diderot'-
nun kuramna gre, insanlar ve hayvanlar,
duyma yeteneiyle ve bellekle donanm
aletlerdir. Epistemolojide, Diderot, dn
cenin kendiliindenlii stne idealist an
lay reddeder. Diderot'ya gre, aklyrt-
menin tm kkleri doada yatar, bizim ya
pacamz btn ey deney yoluyla bildi
imiz fenomenleri kaydetmektir; nk bu
ikisi arasnda zorunlu ya da uzlamsal bir
bant vardr. Diderot'nun dncelerin
den, duyumlarmzn eylerin ayna gibi
kopyalar olduunu karamayz; Diderot-
ya gre, ou duyumlar ile bunlarn dsal
nedenleri arasndaki benzerlik, kavramlar
ile bunlarn dilde adlandrlmalar arasn-
dakinden daha ok deildir. Diderot, F.
Baconn deneyimden kkenlenen bilginin
yalnzca hakikati alglamann biricik drt
s tarafndan harekete gemedii, ama
insann gcn yetkinletirme ve arttrma
hedefinden de geldii inancn gelitirmi
tir. Diderot, teknoloji ve sanayinin dn
ceyi ve bilmeyi gelitirmedeki rolne de
deinmitir. Diderot'ya gre, deney ve
gzlem, bilmenin yntemi ve klavuzuydu.
Dnce ancak deney ve gzlem yoluyla,
btn btne sahici olmasa da, en yksek
ten olas bilgiyi edinebilirdi. Encylopdie'
nin (bak. Ansiklopedistler) tamamlanmas,
Diderot'nun yaam boyu ura olmutur.
erii ilerici olan Encylopdier\\n tonu da
militand. Burada, yeni dncelerin yayl
mas, atl grlerin, nyarg ve inanlarn
eletirisiyle atba gider. Korkun zorlukla
ra karn, Diderot, Encylopdienin yay
nn tamamlamay baarmtr. Diderot, sa
nat ve sanat eletirisi stne de birok
alma kaleme alm, iyi ile gzelin birli
ini savunarak, yeni bir estetik gelitirmi
tir. Diderot, kendi estetik ilkelerine, yazd
roman ve oyunlarda somut biim kazan
drmaya almtr. Marxln klasikleri,
Diderot'nun yapt ve retilerinden sz a-
arlar. Engels, Diderot'nun yazlarnn di
yalektiinin aheserleri oluuna dikkati
ekmitir. (Anti-Dhring, s. 28). Lenin de,
Diderotnun ada maddeciliin ok ya
knna geldiini ve temel felsefi eilimler
arasna ak bir ayrm izgisi ektiini
gsterir. (Cilt 14, s. 35,38.). Btn bunlarla
birlikte, Diderot, toplumsal fenomenler s
tne olan grlerinde bir idealist olarak
kalmtr. Diderot, feodal zorbala kar
mcadelede, aydnlanm monariye ili
kin siyasal sistemi savunur. Balca yapt
lar Lettre sur les aveugles (Grenlerin Ya
rarna Krler Hakknda Mektup), 1749;
Penses sur linterpretation de la nature
(Doann Yorumlanmas stne Dnce
ler), 1754; Entretien entre dAlembert et
Diderot (DAlambert ile Diderot Arasnda
Geen Konumalar), 1769; Principes phi
losophiques sur la matire et te mouve-
nemt (Madde ve Hareket stne Felsefi
113
DI ETZGEN
lkeler), 1770; Elments de physiologie
(Fizyolojinin eleri), 1774-80; Penses
philosophiques (Filozofa Dnceler),
1746; La Religieuse (Rahibe), 1796; J ac
ques le Fataliste (Kaderci J ak ve Efendisi),
1796; Le Neveu de Remeau (Remeau'nun
Yeeni), 1821; Paradoxe sur le Comdien
(Aktrlk stne Aykr Dnceler), 1830.
Dietzgen, J oseph (1828-1888) ii, deb-
ba, Alman Sosyal Demokrat felsefe ya
zarlarnn en parlaklarndan (V.. Lenin,
Toplu Yaptlar, cilt 19, s. 79). Kendi kendini
eitmi bir filozof olan Dietzgen, Feur-
bachn maddeciliinin gl etkisinde
kalm, maddeci diyalektii kendi kendine
bulgulamtr. Almanya, Rusya ve Birleik
Devletler'de yaam ve almtr. Das
Wesen der menschlichen Kopfarbeit (Kafa
Emeinin z, 1869) ve Das Akquisit der
Philosophie (Felsefenin Kazanmlar,
1887) adl balca yaptlar epistemolojiye
ayrlmtr. Dietzgen'e gre, bilin, nsz
sonsuzca varolan ve hareket eden madde
nin, universum-un bir dncesel rn
dr. Btn dnyann bir paras olan be
yin, bilinci taycdr. Doasal ve toplum
sal varlk da bilincin ieriidir. Bilme, du
yusal ve soyut biimler iinde yrr ve
grece hakikatten mutlak hakikate doru
giden sreci oluturur, Dietzgen, Kantn
bilinemezciliini geri evirmi; hem duyu
sal, hem de soyut biimler iinde, bilme
nin, d dnyann deneyimle dorulanan
bir yanss olduunu ne srmtr. Diet
zgen'e gre, universum hareket halinde
dir, gelimenin kaynan ise elikiler o-
luturur. Ancak, Dietzgen, diyalektii bi
limsel bir sistem iine oturtmam; (bilgi
kuramnda birtakm derin dnceler dile
getirmi olmakla birlikte) bir bilgi kuram
olarak diyalektii okynl sergileyeme-
mitir. Bu da, kendisinin grececelike ve
kaba maddecilik'e dnler vermesine ve
maddi olan ile dsel olan kartrmasna
yol amtr. Dietzgen, militan birtanrrtan-
maz olduu kadar, Marx ve Engels'in
retisinin ateli bir yaycs da olmutur.
Dikkat Bir kiinin belirli bir nesne ya da
eylem stnde kendi bilme ve pratik etkin
liini younlatrd zihinsel bir durum.
Bir nesneye irade d (ynelimsiz) Dikkat
(fizyolojik bir tepke), nesnenin yenilik, de-
iebilirlik, kartlk, etkime (rnein, par
lak k, sesgc, vb. gibi) kendine zg
yanlaryla uyanr. Ak (ynelimli) Dikkat
ise, amacn bilincinde olula belinlenir.
Yalnzca insana zg olan ak Dikkat, a
lma etkinlii yoluyla geliir.
Di! nsann etkinlik srecinde bilme ve ile
tiim kurma ilevlerini (bak. Karlkl liki)
yerine getiren bir gsterge sistemi. Dil,
doal ya da yapay olabilir. Doal Dil, gn
delik yaam dilidir, insanlarn dnceleri
ni iletmelerinin ve birbirleriyle iletiimde
bulunmalarnn bir aracdr. Yapay Dil,
(matematik imgeleri, gstergeleme sis
temleri, vb. gibi) daha dar gereksinimler
iin yaratlmtr. Dil, toplumsa! retimin
gelimesi srasnda ortaya kan bir feno
men olup, insan etkinliinin egdme
konmasnn bir arac, kanlmaz bir yan
dr. Fizyoloji asndan Dil, ikinci iaret sis
temidir (bak. I. Pavlov). Bir dnce ve
dnce iletme biimi olarak Dil, biiin'in
biimlenmesinde zl bir rol oynar. Kendi
fizik doas gerei, gsterdii eyle ilintisi
iinde uzlamsal olan Dil, ister istemez
son kertede, gereklii bilme sreciyle ko
ullanmtr. Bildiriim, Dil yardmyla, bi
riktirilir, korunur ve kuaktan kuaa gei
rilir. Dil, soyut dncenin gelimesinde
ve genelletirilmesinde nemli bir aratr.
Ancak, Dil ve dnce zde deildir. Bir
kez ortaya ktktan sonra, Dil, grece ba
mszln kazanr ve kendi zgl yasala
rna, dnce yasalarndan ayrm gste
ren yasalara uymaya balar. Onun iin,
szck ile kavram, tmce ile yarg arasn
daki zdelik yoktur. Dahas, Dil, kendine
114
DN
zg yaps olan rgtlenimli bir gsterge
ler sistemi olup, bunun dnda bir Dil gs
tergesinin kendi doas ve anlam anla
lamaz. Son zamanlarda kuramsal aratr
malarn gittike genilemesi dolaysyla,
yapay, biimletirilmi dillere, bunlarn
mantksal szdizimine ve mantksal se-
mantik'ine daha ok ilgi gsterilmeye ba
lanmtr. Bu nedenle, Dil linguistiin,
mantk ve semiotik'in inceleme nesnesi
haline gelmitir. ada yeni-pozitivizm,
bu incelemelerin roln ve nemini mut
laklatrarak, yanl bir biimde, felsefi in
celemelerle ilgili sorunlar Dil'in mantksal
zmleniine indirgemeye alr.
Diltesi ve Nesne-dil Modern mantk
kavramlar. nceleme nesnesi doal ya da
yapay bir dilse (rnein, bir mantk hesab,
ya da somut bilimsel bir kavram dili), bu
durumda, nesne-dil ad verilen, ncelen
mekte olan dili onun inceleniinde kullan
lan dilden ayrmak gerekir. Bu kincisinde,
verili nesne-dille ilikisi iinde diltesi de
nir. zellikle, bir kuramtesi, bir diltesi
iinde formllendirilir.
Diltey, Wilhelm (1833-1911) Alman idea
list filozof, yaam felsefesi ad verilen fel
sefenin bir szcs. Diltheyin dncele
ri, tarihsel biimler iinde gelien bir canl
tin anlaynda odaklar. Dilthey, felsefe
nin ancak bir bilimler bilimi, yani bir bi
lim retisi olabileceini ne srerek, ta
rihsel srecin yasalarnn bilinebiliriiini
reddeder. Dilthey, bilim dnyasn, doa
bilimleri ile tin bilimleri diye ikiye ayrr, bu
kincisinin konusu toplumsal gerekliktir.
Diltheye gre, felsefe, bilincin zmleni
inden yola kmaldr, nk doasal ve
tinse! yaamn cevherine ulamann biricik
yolunu bize veren ey budur. Psikoloji, tin
bilimleri iinde en temel bilimdir, Dilthey,
burada, nedensellie bal aklayc psi
kolojiyi deil, betimsel psikolojiyi anlar.
Dlemsel sanatlarla ilgili almalarnda,
Dilthey, fantazinin roln vurgular; kendi
sine gre, fantazinin yardmyla, air, rast
lantsal olan zsel olan dzeyine karr ve
tipik olan bireyse! olann temeli olarak
saptar. Diltheye gre, yorum bilimi ya
da hermeneutik, felsefe ile tarih bilimleri
arasndaki halkay oluturur. Balca yapt
lar; Einleitung in die Geisteswissenscha-
ten (Tinbilimierine Giri), 1883; Die Entste-
hung der Hermeneutik (Hermeneutiin Or
taya k), 1900.
Din zgl birtoplumsal bilin biimi; ken
dine zg izgisi, insana egemen d g
lerin insan zihninde kendi bir fantastik yan
smasdr, yeryz glerinin yeryzne
ilikin olmayan biimler ald bir yansma
dr. Marxlk-Lenincilik, Din'i toplumsal
bilincin tarihsel olarak gelip geici bir fe
nomeni olarak grr ve toplumun gelime
sinin ayr aamalarnda dinin varoluunu
belirleyen ana etkenleri gsterir. Din'in il
kel toplumda grn, retici glerin
dk dzeyde olmas yznden insanla
rn doa gleri karsnda kald gsz
durumdan ileri gelir. Din'in uyumaz snfl
toplumlarda varoluu, snf basksna, hak
a olmayan toplumsal ilikilere, kitlelerin
yoksulluuna ve haklardan yoksun duru
muna gtrlebilir; bu durum, ylgnlk ve
umutsuzluk duyusu yaratarak, insanlarn
umutlarn doast glere evirmesine
yol amtr, insanlarda yanl anlamlar a-
arak ve yaamsal sorunlarn zmn
br dnyaya aktararak, Din, insann d
glere bamlln pekitirip srekli klar
ve yaratc zgcn krarak insan edil
genlie mahkum eder. Uyumaz snfl
toplumlarda, Din, emeki halk dnyay
deitirme mcadelesine etkin biimde
katlmaktan eder ve emeki halkn snf
bilincinin olumasn engeller. Manc, Din
iin halkn afyonu demitir. Dinin bilim
sel yoldan zmlenii, Din'in karmak bir
toplumsal fenomen olduu, zgl bir d
nceler, duyular ve dinsel trenler siste
115
DNDEN
mi olduu ve snfl bir toplumda kendisiyle
birlikte meslekten din adamlarn da geti
ren bir kurumlar sistemi olduu nclne
dayanr. Bu zellikler, dorudan doruya
toplumsal ilikilere bal olup, bu ilikilerle
birlikte deiime urarlar. Byle bir ey,
bugnk koullar iinde aka grlr:
Bugn iin, Din, Din'de bir bunalma yol
am bulunan toplumsal, bilimsel ve tek
nolojik ilerlemenin etkisi altnda modern-
letirilmektedir. Ancak, Din'in z, dei
meden kalr ve Dinin ortadan silinii, top
lumsal gelimeyle belirli olarak, kanl
mazdr. Maocik-Leninciiik, Din'in top
lumsal kklerini sosyalistkurulmann getir
dii ekonomik ve toplumsal deiimlerle
gcn yitirii ve gelimi komnist top
lumda hepten ortadan silinip gidecei s
tne inandrc tantlar getirir.
Dinden Sapmlk Resmi dinsel retilere
kar ya da dmanca ayrlklarn bu re
tilerden kopup ayrlmas. lk Hristiyan Din
den Sapmlklar, yani montanizm, Yahu-
diHristiyanlk, gnostisizm, 2. ve 3. yzyl
larda bagstermi ve yerleik Hristiyan
dogmalarna kar olmutur. Aryanizm,
Nestoyanizm ve Monofisitizm ise, Hristi-
yanlk'n Roma imparatorluunun resmi
dini haline geldii 4. yzyl ile S. yzyl
arasnda yer almtr. Dinden Sapmlk,
Katolik Kilisesi'nin feodal toplumda sm
rc snflarla ok yakndan bantl ve
gcnn en yksek noktasnda olduu or
taalarda kendi doruuna ulamtr (Bo-
gomiller, Valdensler, Albingensler, Lol-
lardlar, Taboritler, vb.). Birok durumlar
da, dinden Sapmlklar, halk kitlelerinin
feodal toplumda Katolik Kilisesi tarafndan
desteklenen ynetici snflara kar k
nn dinsel bir biimi olmutur. Dinden Sap
mlk, Bat Avrupann kimi lkelerinde fe
odal sistemin kne zemin hazrlam
tr. Kyl ayaklanmalar iin sloganlar ge
tiren ve basit halk esinlendiren ky l-pleb
zellikli Dinden Sapmlklar, bu bakm
dan nemli bir rot oynamlardr. Kapitaliz
min ykseliiyle birlikte, Dinden Sapm
lklar da, kar koyuculuklarmdan yitirerek,
dinsel mezheplere dnmlerdir.
Diogenes, Laertiu 3. yzyln ilk yansn
da yaam Yunanl yazar. Diogenes'in
nl Filozoflarn Yaanlan ve Dnceleri
adl, on kitaplk oylumlu yapt, felsefe tari
hi stne ilkalarda varolan biricik zet
derlemedir. Bu yapt, Empirikos Sektosa
kadarki Yunan filozoflarnn zyaamlan
ile retileri stne bigileri iine alr. Dio-
genes, allagelmedik bir tarzda da olsa,
deiik szlerin ve bilgilerin dikkate deer
bir derleyicisidir. Diogenes, stoaclara
kar eletirel bir tavr alm, kukucular ile
Epikuros'a yaknlk duymutur.
Diogenes, Kynlk (Z.. 404-323) Sinoplu
Yunanl filozof, felsefeden kynlk okulun
(bak. Kynikler) kurucusu, Antisthenesin
tilmizi. Diogenes, retmeninin getirdii
kavramlar sonuna kadar gtrmtr. An-
tishenes gibi, o da, bireysel olann d
ndaki her eyi reddetmi, Platonun idea-
larn genel zler olduu retisini ele
tirmitir. Uygarln baarlarnn tmn
gzard ederek, yalnzca zorunlu gereksi
nimlerle kendilerini snrlamalan in in
sanlara arda bulunmutur. Aynca, y
zeysel eyler olarak, srf insanlann bir dz
mecesi olarak grd oktanrclk ile
tm dinsel tapnma biimlerini de yad-
smtr. Toplumsal zmre ayrmna saldr
m, ilecilik'! savunmutur. Diogenes'in,
karlat yneticilere ve hkmdarlara
kar akszi ve kendi kafasnca davran
d, benimsenmi toplumsal davran
standartlarn kmsedii, bu arada, bir
fnn iinde yaam olmasyla nlendii
sylenir. Ancak, sz konusu bu kynik kiiy
le ilgili bu ar renkli betimlemeler kuku
gtrr, eldeki tm bilgiler birbiriyle olduk
a elikilidir.
Diyalektik Doann, toplumun vedn-
116
DYALEKTK
cenin gelimesini ynpten genel yasalarn
bilimi. Diyalektik'e ilikin bilimsel anlay,
tarihte uzun bir geliim geirmi; diyalektik
kavram, teriminin kkensel anlamnn el
den geirilmesi, hatta almas sonucunda
ortaya kmtr. Kkeninde, bu terim (dia-
lektike techne: Diyalektik sanat), unlar
veriyordu; a) soru sorma ve yanrtlama yo
luyla yaplan tartma sanat ve b) eyleri
trlere ve cinslere ayrarak, kavramlar s
nflandrma sanat. lkada filozoflar, va
rolan btn eylerin deiirliini gl bir
biimde vurgulamlar ve her temel zelli
in kendi kartna deiimini postulalat-
rarak, gereklii bir sre olarak grm
lerdi. rnein, Herakleitos, kimi Miletli filo
zoflar ve Pythagorasclar. Ancak, Diyalek
tik terimi daha kullanlmyordu. Aristoteles,
Diyalektik'in hareket ve oulluk kavram
larndaki elikili yanlar zmlemi Eleal
Zenon tarafndan ortaya atldna inan
yordu. Aristoteles, olas kanlarn bilimi o-
larak Diyalektik ile tantlarn bilimi olarak
analitik arasnda bir ayrm da gzetiyordu.
Platon, gerek varl zde ve deimez
olarak grmekle birlikte, varolan dahayk-
sek trlerden herbirinin ancak varlk ve
varlk olmayan olarak, kendi kendileriyle
ayn ve kendi kendileriyle ayn olmayan
olarak, kendileriyle zde ve baka bir
eye geien olarak kavranabilmesi st
ne diyalektik bir sonuca arlk tanmt.
8u anlamda, varlk elikileri iermektey
di: Tekil ve ouldu, nsz sonsuz ve ge
lip geiciydi, deimez ve deiirdi, duruk
ve hareket halindeydi. eliki, ruhu yanst
mann zorunlu kouluydu. Bu sanat, Pla-
ton'agre, Diyalektik sanatyd. skolastik-
te, feodal toplumdaki felsefede, Diyalektik
terimi, retorie kar biimsel mant an
latmak iin kullanlyordu. Rnesans dne
minde, kartlarn akrl stne diya
lektik dnceler, Nikolas Cusanus ile
Bruno tarafndan yaylmtr. Daha sonra,
metafizikin srmesine karn, Descartes
ile Spinoza, diyalektik dncenin benzer
eitlerini ortaya koymulardr. 18. yzyl
da, Fransa'da, Rousseau ile Diderot tara
fndan zengin diyalektik dnceler retil
mitir. Rousseau, elikiyi tarihsel geli
menin bir koulu olarak ele alp incelemi
tir. Diderot, bir adm daha teye giderek,
ada toplum bilincindeki elikileri ara
trmtr. Diyalektik'in Marxlk-ncesi en
nemli aamas, klasik Alman idealizmi o-
lup, burada, metafizik maddecilie kart,
gerekilik yalnzca bilmenin bir nesnesi
olarak deil, ama etkinliin bir nesnesi
olarak da alnmt. Ancak, bilmenin ve
znenin etkinliinin gerek, maddi temeli
konusundaki bilgiden yoksunluk, Alman
idealistlerinin diyalektik kavramlarn snr
landrarak arprtmtr. Metafizikte bir delik
aan ilk kii Kanttr. Kant, fiziksel ve koz
mogonik srelerde kart glerin tad
amac belirtmi, gelime dncesini do
a bilgisine uygulayyla Descartes' izle
mitir. Kant, kendi atklar retisinde,
diyalektik dnceler gelitirmitir. Bu
nunla birlikte, akln Diyalektik'ini doru
dzgn fenomenlerin bilinmesiyle snrl
olarak, dncenin kendi ekilmesiyle bir
likte uup giden bir yanlsama olarak be
timlemitir. Kanttan sonra Schelling de,
doa srelerine ilikin diyalektik bir de
erlendirmeyi gelitirmitir. Hegel'in idea
list Diyalektik'i, Marxlk-ncesi Diyalek
tik'in gelimesinin doruk noktasn olutu
rur. Burada, ilk kez, btn dnya, doa
sal, tarihsel ve dncesel olan btn ey
ler, bir sre olarak, yani srekli hareket,
deiim, dnm ve geliim iinde orta
ya konmu; btn bu hareket ve geliimi
srekli bir btn klan i bant izilmeye
allmt. (F. Engels, Anti-Dhring, s.
31-32). Hegelin Diyalektik'!, kendisinin o-
na ykledii nemi kat kat aar. Hegel'in
her eyin kendini olumsuzlaya gtren
zorunluluk retisi, yaamda ve dn
cede devrim yapan bir eyi iine alyor-
117
DOBROLYUBO
du, zamann en nde gelen dnrlerinin
Hegelin Diyalektik'ini devrimin cebiri
(Herzen) olarak grmelerinin nedeni de
buradan gelir. Diyalektikin gerek bilimsel
bir deerlendirilii, Marx ve Engels tarafn
dan yaplmtr. Marx ve Engels, Hegel
felsefesinin idealist ieriini atmlar; Diya-
lektik'i, tarihsel srece ve bilginin gelime
sine ilikin kendi maddeci anlaylarna,
doa, toplum ve dncede yer alan ger
ek srelerle ilgili kendi genelletirmele
rine dayandrmlardr. Bilimsel Diyalektik,
varln gelimesini yneten yasalar ile bil
menin yasalarn btncl bir biimde bi-
letirmitir; bu her ikisi ^zde olup, ancak
biimce ayrlrlar. Bu nddenle, maddeci
Diyalektik, yalnzca ontolojik deil, ama
ayn zamanda epistemolojik bir retidir;
dnceyi de, bilmeyi de, ayn biimde,
bir oluum ve geliim durumu olarak g
ren bir mantktr, nk eyler ve fenomen
ler geliim sreci iinde neye uruyorlarsa
yledirler ve kendi geleceklerini, neye u
rayacaklarn da bir eilim olarak kendile
rinde tarlar. Bu anlamda, bilgi kuram
da, maddeci Diyalektik tarafndan bilme
nin genelletirilmi bir tarihi olarak gr
lr; bu nedenle, her kavram, her kategori,
kendi en genel karakterine karn, kendi
doas gerei, tarihseldir. eliki, madde
ci Diyalektik'in ba kategorisidir. elikiler
retisinde, tm gelimenin itici gcn
ve kaynan aa koyar. Btn br ka
tegorilerin ve diyalektik gelimenin anah
tardr; bu diyalektik gelime, nicel dei
imlerden nitel deiimlere geii, kesil
meleri, sramalar, ilk gelime urann
olumsuzlanmasn, bu olumsuzlanmann
olumsuzlanmasn ve ilk durumun kendine
zg izgi ve yanlarnn daha yksek bir
dzeyde yinelenmesini iine alr. Diyalek-
tik'i bugnk burjuva ve reformist kuram
larda yatan her trl kaba evrimci gr
lerden ayran da bu anlaytr. Maddeci
Diyalektik, doay ve toplumu incelemenin
felsefi bir yntemidir. Ancak ve ancak do
ru bir diyalektik yaklam, nesnel hakikatin
karmak ve elikili olarak ortaya kna,
bilimin gelimesinin her annda mutlak o-
lan ile grece olan, kalc olan ile deiir
olan eler arasndaki bantya, ve bir
dizi genelletirme biimden daha baka,
daha derin biimlere geie ilikin bir an
lay getirebilir. Maddeci Diyalektik'in hi
bir donuklua ve katla izin vermeyen
devrimci cevheri, Maddeci Diyalektiki top
lumun pratikte yeniden yaplandrlmas
nn bir arac klar ve toplumsal gelimenin
tarihsel gereklerinin, eski biimler ile yeni
ierik arasndaki kopukluun, insanln
ilerlemesine hz kazandran daha yksek
biimlere gei zorunluluunun nesnel
gzle grlmesine yardmc olur. Kom
nizm mcadelesindeki taktik ve stratejile
rin, btn btne diyalektik maddeci dn
ya gryle uygunluk iinde olmas ge
rekir (bak. Mantk, Diyalektik).
Dobrolyubov, Nikolay Aleksandrovi
(1836-1861) Rus devrimci dnr, mad
deci, eletirmen, yaymc, ernievkski'-
nin yakn. 1856'da aylk Sovremennik ya
ynna katlan Dobrolyubov, 1857den
1861'e kadar, bu derginin eletiri ve kay
naka blmn ynetmitir. Bu dnem
de pedagoji, estetik, felsefe ve sanat st-
'ne yazd saysz yazlar arasnda en -
nemlileri unlardr: Eitimde Otoritenin
nemi (1857), Zihinsel ve Ahlaksal Et
kinlikleriyle Bantl Olarak insann Orga
nik Gelimesi (1858), Robert Owen ve
Toplumsal Reform abalar (1859), Ob-
lomovculuk Nedir? (1859), Karanln
lkesinde (1859), Gerek Gnler Ne Za
man Gelecek? (1860), Basit Rus Halk
nn Karakter izgileri (1860), Karanln
lkesinde Bir Ik (1860). eitli felsefi
sorunlar ele alnda, Dobrolyubov, doa
nn ve insann genetik birliktelii ilkesini
olduu kadar, insan organizmasnda zi
hinsel sreler ile fizyolojik srelerin bir-
118
DOABLM
(iini de savunmu, dalizm felsefesine
meydan okuyarak, epistemolojide biline
mezcilik ile kukuculuk'a kar kmtr.
ada doabilimin salad verilere da
yanarak, Hristiyanln ruhun bedenden
ayrlmas dogmasna kar mcadele et
mitir. Feuerbachn btnlkl ve btn
sel bir varlk olarak insan bilgisini balatt
n dnm; ancak, toplumsal sorunla
ra eilerek ve insan eylemlerinin toplum
sal olarak koullu olduunu gstererek,
Feuerbachn antropoloji ilkesinin yetersiz
liini ve snrl karakterini sergilemitir. Ta-
rihselcilie ulamaya alm, doa ve
toplumda gelime ilkesini savunmutur.
ernievskiyle karlatrldnda, sosya
list kuramn ilenmesine daha az ilgi gs
termi olmakla birlikte. Dobrolyubov, te
melde bu retmeniyle ayn konumu be
nimsemi, Rusyann sosyalist dorultuda
gitmesi iin almtr. Dobrolyubov, este
tie nemli katklarda da bulunmutur. Be-
linskiyi izleyerek, edebiyat ve sanatn g
revinin o gnk toplumsal ilikilerin do
al olmadn izmesi, halkn doal z
lemlerini dile getirmesi ve toplumsal ya
amda bir ideali izlemesi gerektii stn
de durmutur. Dobrolyubova gre, yaza
rn en byk erdemi, yaam hakikate uy
gun olarak izmesidir. Rusya'y bilinli kl
ma abasn kendine balca ama alan
Dobrolyubov, ancak devrimin, "kitlelerin
devrimci eyleminin varolan sistemi kkn
den deitirebileceine, otokratik meka
nizmay kracana; karanln lkesine,
serflie bir son verebileceine inanmtr.
Dobrolyubov, liberal edebiyat eletirisinin
sahte radikal karakterini de aa sermi
tir. Dobrolyubov'un ideali, bir insann de
erinin kendi nitelikleriyle biilecei ve
herkesin maddi zenginlikten payn kesin
kes kendi emei ile emeinin deeri kadar
alaca bir toplum olmutur.
Dogmatizm Pratikteki ve bilimdeki yeni
verilere ve zaman ve meknn zgl koul
larna bakmakszn, yani yaratc gelimeyi
ve hakikatin somutluu ilkesini gzard
ederek, deimez kavram ve formller s
tne dayanan bir dnme tarzn belirten
bir terim. Dogmatizmin kaynaklar dinsel
anlaylarn gelimesinde; tartlmaz haki
katler olarak, eletirinin stnde, btn i-
nanl kiiler iin kutsal olduu ne sr
len kilise dogmalarna inanma isteminde
yatar, ilka kukuculuunun destekleyi
cileri, dnyaya ilikin tm olumlu retileri
dogmatik saymlardr. ada felsefede
Dogmatizm, dnyann deiirliini ve ge
liimini yadsyan diyalektik-olmayan anla
ylara olduu kadar, diyalektik gelime
yasalarnn deiik tarihsel koullarda, de
iik nesne ve sreler iinde kendilerini
deiik biimde gsterdiklerini anlamay
a da baldr. Siyasette Dogmatizm, sek-
terlie, yaratc Mancla srt evirmeye,
znelcilie ve pratikle ilintiyi yitirmeye yol
aar. Bugnk koullarda, Dogmatizm, re-
vizyonizm yansra, uluslararas ii snf
hareketi iin byk bir tehlike oluturur.
Dogmatistler, dnyada deien koullar
gze almazlar ve deiik koullarda ortaya
konmu eski formllere bal kalrlar. Dog
matistler, sol lfebeliine dalarak, ultra
devrimci sloanlar atarlar; ancak bunlar,
pratikte devrimci siyasann ok uzanda
kalrlar. Marxlk-Lenincilik, Dogmatizm-
in her trlsne ok kar kar.
Ooabilim Doann bilimi, bir btn ola
rak doabilimler; insanolu bilgisinin
temel blmnden biri (br ikisi: Toplum
bilimler ve dnceye ilikin bilimler). Do-
abilim, sanayi ve tarm teknolojisi ile tb
bn kuramsal temelini olduu kadar, felsefi
maddeciliin bilimsel temeli olup, diyalek
tik doa anlayn da oluturur. Maddenin
eitli biimlerini ve bunlarn hareket bi
imlerini, doada nasl ilediklerini ve ken
dilerini gsterdiklerini, bantlarn ve ku-
rallklarn inceler. Doabilim, kendi ieri
ine ve aratrma yntemlerine bal ola
119
DOA
rak, ampirik ya da kuramsal olabilir, kendi
inceleme nesnesinin kendisine bal ola
rak, ya organik deildir, cansz doadaki
hareket biimlerini (mekanik, fiziksel, kim
yasal, vb. hareket biimlerini) inceler, ya
da organiktir, yaamdaki fenomenleri in
celer. Bu altblmlemeler Doabilim'in i
yapsn, bilimlerin snflandrlmas' gs
terir. Dnyann doabilimsel ya da fizik
sel bir tablosunu izmeye yardm etmesi
bakmndan, Doabilim, balcalklj kendi
kuramsal yanyla (kavramlar, kategoriler,
yasalar, kuramlar, varsaymlar yoluyla) ol
duu kadar, bilimsel aratrma yntemleri
ve yollaryla da felsefeye yakndan bal
dr; felsefenin gelimesi stnde doru
dan etkisi olup, byk bilimsel bulularla
ortaya kan maddecilik biimlerinin dei
imini belirler. te yandan, Doabilim, tek
noloji ile retim sreciyle de yakndan ba
ntldr. Doabilim, bir tr dorudan re
tici g olarak kendini gsterir; gelimi
sosyalist toplumu kurma srecinde bu i
levini ok daha tam olarak aa koyar.
Doabilim, (ilkalarda) doann doru
dan gzleniinden (15. yzyldan 18. yz
yla kadar) mutlak biimiyle metafizik doa
grne brnen analitik amlama d
nemine, (19. ve 20. yzyllarda da) kap
samll, btnl ve somutluuyla do
ann bireimsel olarak yeniden kurulma
sna giden bir geliim gstermitir. 19. yz
ylda Doabilim'e diyalektiin kendiliin
den girii 20. yzylda Doabilim'deki (ne
denlerini ve ama yollarn Lenin'in Mater
yalizm ve Ampirio-Kritisizmde aa koy
duu) bunalm dolaysyla karmakla-
mtr. 20. yzyln ortalarna doru, Doa-
bilime, atom enerjisini kullanma ve mik-
rokosmosa, atomlara, atom ekirdeine
ve temel paracklar dnyasna girme yol
larn arayan fizik egemen olmutur. Fizik,
Doabilim'in astronomi (kozmonautik), si
bernetik, bionik, kimya, biyoloji, vb. gibi
br dallarnn geliimine hz vermitir.
Kimya, matematik ve sibernetik eliinde,
fizik, biyosentezin nnde yatan kuramsal
ve deneysel grevleri zmesi iin mole
kl biyolojisine katkda bulunur; ayrca,
katlmn maddi doasyla ilgili bululara,
kimyasal bantlarn doasn bilmeye,
kozmogoni ile kozmoloji'deki sorunlarn
zmne yardm eder. Modern Doabi-
limde, nc rol yalnzca fizik oynamaz;
molekl biyolojisi, sibernetik, makrokimya
gibi btn bir grup bilimler de oynar. Mo
dern Doabilim, ciddi bir inceleme gerek
tiren birok felsefi sorunlar da ortaya atar.
Bu sorunlarn zm, maddeci diyalekti
in gelitirilmesi asndan olduu kadar,
yzyln bandan bu yana Doabilim'deki
ada toplum yaamndaki gittike artan
rol, bilimsel ve teknik devrim'de kendini
gl biimde gsterir.
Doa Felsefesi Kendi usuz bucakszl
iinde alnm doaya ilikin kurgusal yo
rumlardan ayrdedilen felsefeye verilen
ad. Doabilim ile Doa Felsefesini arasn
daki snrlar kadar, doa felsefesinin br
felsefi bilimler iindeki yeri de felsefe tarihi
boyunca deiim gstermitir. lkalar
da, Doa Felsefesi, doabilime karmt
ve eski Yunan felsefesinde, ou zaman
fizik diye geiyordu. lka Doa Felsefesi,
btnsel ve yaayan bir btn olarak do
ann kendiliinden ve naiv bir diyalektik
yorumunu getiriyor, insan ile doann z
deliini ne sryordu (bak. Hilozoizm).
Kozmoloji ile komogoni de Doa Felsefe-
sinin btnsel bir parasyd. Doa Felse
fesi elerine ortaa iskolastik'inde bile
rastlanr. Bunlar, balcalkla, Aristotelesci
Doa Felsefesi ve kozmoloji ilkelerinden
kimilerinin yermerkezci dnya tablosuna
uyarlanmasna dayanyordu. skolastik
dnya tablosuna kar verdii mcadele
srasnda, Rnesans Doa Felsefesi, daha
yksek bir doabilimsel bilgiye dayal ol
makla birlikte, ilka Doa Felsefesinin
ana kavramlarn ve ilkelerini korumu, do
ann sonsuzluu ve doay oluturan
120
DOANIN
dnyalarn sonsuz sayda oluu ve snr
szca byk ve snrszca kkte kartla
rn akrl (bak. Nikolas Cusanus; Bru-
no), gibi birtakm maddeci ve diyalektik
dnceler gelitirmitir. 17. yzylda, Do
a Felsefesi'nin iinden birtakm doabi-
limler, en bata da matematik ve mekanik
ortaya kmsa da, Doa Felsefesi bunlar
la yakndan bantl olarak grlmtr.
18. yzylda, Fransz ve Avrupa Aydnlan
ma ve maddecilik filozoflar, daha nceki
yzyldaki dncelere oranla ok daha
kapsaml ve derin olan tm bilimlerin kar
lkl ansiklopedik bants dncesini
ortaya koymulardr. Schellingin Doa
Felsefesi, 18. yzyln sonu ile 19. yzyln
balan arasnda byk bir rol oynamtr.
dealist temeller stne oturmasna karn,
Schellingin bu felsefesi, doadaki gle
rin birlii dncesini formllendiriyor, o
adaki doa bilimlerinin balca bulgula
malarn zetliyordu. Schellingin bir izleyi
cisi olan L. ken, organik dnyann geli
mesi dncesini ortaya atmtr. Engels,
Doa Felsefesi iin unlar yazar: Doa
Felsefesi, gerek olan, ama daha bilinme
yen karlkl bantlarn yerine, eksik ol
gular kafadan uydurmacalarla doldurarak
ve somut boluklar arasnda hayali kpr
ler kurarak, ideal olan, hayali olan eyleri
koymutur. Bunu yaparken de, birok par
lak dnceleri kavram, daha sonraki
birok bululara ncelik etmi, ancak hayli
samalklar da retmitir, nitekim baka
trlsn de yapamazd. Bugn, gnm
ze karlk verecek bir doa sistemine
ulaabilmek iin, doabilimsel aratrma
lardan kan sonular diyalektik olarak, ya
ni karlkl bantlar iinde kavrandn
da, bu karlkl bantnn diyalektik karak
teri metafizik kafal doabilimcilerin bile
isteklerine karn kendini dayatyorsa, do
a felsefesinin sonu gelmi demektir. Onu
yeniden diriltmeye kalkacak her giriim
yalnzca yzeyde bir girim olarak kalma
yacak, ama geriye atlm bir adm da ola
caktr (K. Marx ve F. Engels, Seilmi Ya
ptlar, cilt3, s. 364-65). Ancak, daha sonra,
20. yzyln balarnda byle bir adm, J .
Ostwald ve Avenarius ile daha bakalar
gibi, doabilimdeki bunalmn Doa Fel
sefesi yoluyla stesinden gelmeye alan
idealist filozoflarca atlmtr. Doa felsefe
si'nin kimi elerine, dourucu evrim ku-
ram'nda olduu kadar, Hartman'n eleti
rel ontoloji kuramnda da rastlanr.
Doann Diyalektii F. Engels'in ilk kez
SSCB'nde yaynlanm (1925) olan ve do-
abiliminde diyalektiin ana sorunlaryla
ilgili notlar (1873-86) iine alan, bitmemi
bir yapt. Engels, diyalektik maddeciliin
yalnzca toplum bilimlerinin derin bir bilgi
sine deil, ama ayn zamanda doa bilim
lerinin de derin bir bilgisi stne dayanma
s gerektiini, buna karlk, doa bilimle
rinin de diyalektik maddecilike dayanma
dan verimli olarak geliemeyeceini d
nmtr. Doann Diyalektii, tarihin ve
doa bilimindeki en nemli sorunlarn fel
sefi ynden derinden bir aratrln ierir
ve mekanik maddecilii, metafizik ynte
mi, doa bilimlerinde idealist ve biline
mezci anlaylar eletirir. ada bilimle
re derinden baldk iinde, Engels, meta
fizik doa anlaynn nasl bilimsel ilerle
me karsnda kendi iinde atladn
gstererek, diyalektik yntemi yerletirme-'
ye almtr. Ayrca, doa bilimcilerin me
tafizik yaklam terkederek, diyelaktik yak
lam benimsemek zorunda olduklarn da
gstermitir. Engels, maddenin hareket
biimleri stne diyalektik-maddeci re
tiyi gelitirmitir. Bu reti dorultusunda,
yapt kendi almalar, somut bir snf
landrma biimine dayanarak, doa bilim
lerini snflandrma ilkelerini iler. Engels,
doa bilimlerinin temel yasalarn felsefi
ynden ayrntl biimde incelemi, bu ya
salarn diyalektik doasn aa koy
mutur. Enerjinin sakinimi ve deiimi ya
sasnn gerek anlamn gstererek, termo
121
DOA
dinamiin ikinci ilkesini incelemi, Evren-
'in srekli ssal lme yaklat vargsnn
yanlln gstermitir. Engels, Darwinin
trlerin kkeni retisini derinden zm
leyerek, buradaki balca noktann, geli
me kuramnn btnlkle maddeci diya
lektikle uygunluk iinde olduunu gster
mitir. Engels, insann treyiinde ve geli
mesinde emekin rolne de eilmitir. Ay
rca, matematik kavram ve ilemlerin ey
lerin ve srelerin doadaki ilikilerini na
sl yansttn, doada nasl kendi ntiple-
rini bulduklarn gstermi, deikenlerin
ortaya konmasnn diyalektiin matemati
e girmesini bize gsterdiini belirmitir.
Engels, rastlant ile zorunluluk arasndaki
ilikiyi aratrm ve bu soruna mekaniki
ve idealiste yaklamlarn her ikisinin de
yanlgl olduunu aa koymutur. Doa
bilimlerinin nasl diyalektiin nermeleriy
le uygunluk iinde olduunu ve bu ner
meleri zglletirdiini gstermek iin de
Darwinin retisinden yararlanmtr. Hi
kukusuz, Engelse'in bu kitabnda doa
bilimlerinin zel sorunlaryla ilikili olarak
ele ald kimi noktalar, o gnden bugne
elde edilen korkun bilimsel ilerlemeler
sonucunda alm olmakla birlikte, bu
noktalarn doa bilimlerine diyelaktik
maddeci yaklam ile felsefi genelletir
meleri geerliklerini bugn iin de btn
lkle korumaktadrlar. Doann Diyalekti-
/'nde ortaya konan birok nermeler, yl
lar boyunca bilimsel gelimelere k tut
mutur. Bu kitap, doa biliminin karmak
sorunlar stne diyalektik dnmenin
bir modelini oluturur.
Doa Yasas Devlet dnda, akln ve in
san doasnn kendisinden ileri geldii d
nlen bir yasa retisi. Doa Yasas'yla
ilgili dnceler, ilkalarda Sokrates, Pla
ton, vb. gibi kiilerce ortaya konmutur.
Ortaada, Doa Yasas, Tanr yasasnn
deiik bir eidi olarak grlyordu (bak.
Thomas, Aquinolu). Doa Yasas dn
celeri, en geni biimde, Bat burjuva dev
rimler! (17.-18. yzylllar) dneminde ele
alnm; balca savunucular (Locke, Ro
usseau, Montesquieu, Holbach, Kant, Ra-
diev, vb.), bu dnceleri feodalizmi e-
letirmek, burjuva toplumun doalln
ve akla uygunluunu olumlamak iin
kullanmlardr. Emperyalizm dneminde,
Doa Yasas dnceleri, kapitalizmi sa
vunmak iin kullanlmaktadr.
Doal-Tarlhsel Maddecilik (Doal-B-
limsel Maddecilik) Lenin tarafndan d
dnyann nesne! gerekliine ilikin ola
rak bilim adamlarnn byk ounluun-
ca paylalan, felsefi adan bilinsiz, ken
diliinden olan kany (cilt 14, s. 346) be
lirtmek iin kullanlan kavram. Doal-Ta-
rihsel Maddecilikin doa bilimciler arasn
da oka tutulmu olmas, dnyann mad
diliinin kabul ediliinin mantksal olarak
insann doay bilmesinden ileri geldiini
tantlar. Ancak, Doal-Tarihsel Maddeci
lik, tutarl bir felsefi kuram olmasa da, tek-
yanl mekanik ve metafizik maddeciliin
snrlar tesine geerek, kaba ampirizm'e
pozitivizm'e dnerek soysuzlamaz.
Doal-Tarihsel Maddecilikin snrlar en
iyi bilimsel kuramlarn kt dnemler
de aa kmtr. Doal-Tarihsel Madde
cilik, eski genel kabul grm anlaylarla
elien, yeni edinilmi bilgileri aklamada
yetersiz kalr. Onun iin, yeni fenomenleri
yorumlamada glklerle karlaan doa
bilimciler, ounlukla kendiliinden mad
deci grleri terkederek, idealizme kayar
lar (bak. Fiziksel dealizm). zgl bilimler
de elde edilmi sonularla ilgili doru d-
rstfelsefi genelletirmeler, ancak diyalek
tik maddeci felsefe konumundan yaplabi
lir.
Doru, Mantksal ve Olgusal Zorunlu
dorular ya da akln dorular ile rastlan
tsal dorular, ya da olgusal dorular
arasnda bir ayrm yapm olan Leibnizin
122
DOUTAN
getirdii mantk kavramlar. Bu birincisinin
doruluu mantk yasalarndan, kincisi
nin doruluu ise eylerin kendi durumla
rna karlk veriinden karlr. Mantk ya
salarn mutlak yasalar olarak gren Leib-
niz, akln dorularnn tm dnyalar (ya
ni, mantkla elimeyen dnyalar) iin ge
erli olduunu, olgusal dorularn ise an
cak (stnde yaadmz dnya da iinde
olmak zere) birtakm dnyalar iin doru
olabileceini dnyordu. Buna benzer
bir ayrmlama Hume ile Kant tarafndan da
yaplmtr (bak. Bireimsel ve zmsel).
Modern mantk, bu ayrmlamann mutlak
latrlmasn nler.
Dorulama (Dorulanabillrlik) ilkesi
Mantk pozitivizm'in temel ilkesi; bu ilke
ye gre, dnyayla ilgili her yargnn doru
luu, son kertede, bu yargnn duyu verile
riyle karlatrlmasyla kesinlik kazanabi
lir. Viyana evresi tarafndan ortaya getiri
len bu ilkeye gre, bilgi, genelinde duyu
sal deneyimin snrlarn aamaz. Verdii
miz yarglar, ya yalnzca deneyim verileri
nin betimleniine dayanr ve dorudan
dorulanabilir, ya da dolaysz dorulana
bilir yarglara mantksal yoldan ingidirge-
nerek dolayl biimde dorulunabilir. Dn
yayla ilgili bilgiyi dorudan kantlara in
dirgeyen ve dorudan dorulanamayan
btn bilimsel yarglar bilme d brakan
Dorulama ilkesinin felsefi ve metodolojik
ynden bu tutarszl, mantk pozitivist-
leri bu ilkenin sulandrlm bir biimini,
yani bilimsel yarglarn yeryer ve deneyim-
sel olarak dolayl dorulann ieren bir
biimini kabule gtrmtr. Bu ilke, bu
biimiyle, genel metodolojik bir gerei, ya
ni kuramsal nermelerin ampirik olgulara
karlk vermesi gerektiini kuramsal bilgi
nin (heurustik gc, mantksal yalnl,
vb. gibi) kabul edilebilmesinin daha baka
etken ve ltleriyle birlikte ele alnmas
gereini dile getirir.
Doruluk ve Hakikat Mantk ve bilgi kura
mnn kategorileri: (mantksal) Doruluk,
mantk ilemlerinin (bak. karsama, T ant,
Tanmlama: Snflandrma) bir nitelii olup,
bilmeyle ilgili ilemlerin kendi somut ieri
inden bamszdr. (Belirli kurallar halin
de formllendirilen) ilemlerin Douruluk
koullarn bu ilemlerin kendi amalar ile
mantk yasalar belirler. Hakikat, (nerme
ler, kuramlar, vb. gibi) bilmenin sonular
nn ieriini gsteren bir nitelik olup, bu
sonularn bilinebilen gereklikle uygun
luk iinde olmas anlamna gelir (bak. Ha
kikat). Ancak, Doruluk kavram, dnce
nin nesnel dnyayla ilintisini de gsterir.
nk mantk yasalarna dayal mantk i
lemleri biimleri, nesne! gereklie ilikin
ok daha genel izgileri ve ilintileri yanstr.
Bu kavramlar bilme srecinde birbirine ya
kndan bantldr. Doruluk, belirli mantk
ilemlerini gerektiren amacn zorunlu bir
koulunu oluturur; son zmlemede,
bilmenin hakiki sonularnn bir sine qua
non'udur. dealist mantk ve felsefe (zel
likle de Mantklk, mantk pozitivizm,
vb.), mantk biimlerinin ve yasalarnn
nesnel kkenini yadsyarak, doruluk'u
yanl biimde yorumlar, Dorulukun te
melinin zihinde yattn da ya da belirli
linguistik biimlerin grd ortak kabul
de yattn dnr.
Doutan Dnceler dealizme gre, ta
ilk bandan insan zihninde yatan ve de
neyimden bamsz olan kavramlar. Bun
lar, matematik ve mantk belirtileri ile felse
fe ilkeferini de iine alr. Doutan Dn
celer retisi, Plotan tarafndan kurulmu
tur. Kimi filozoflar, (Descartes), bu Dou
tan Dnceler'in Tanr vergisi olduunu;
kimileri de (Leibniz), duyusal deneyim yo
luyla ilerleyen zihnin kendi eilimi ya da
kendini gsterme biimi olduunu d
nr. Bu farklara karn, btn Doutan
Dnceler kuramlar, bir ampriorizm, yani
deneyimden bamsz ve onu nceleyen
123
DOLAYI MLAMA
bilgi esi tarlar. Epistemolojik adan,
Doutan Dnceler kuramlar, genel
kavram ile ilkelerin kkenine, dolayml o-
lan ile dolaymsz olan arasndaki ilikiye,
bilmede duyusal eler ile aklsa! eler
arasndaki ilikiye, bireysel deneyim ile
toplumsal-tarihsel deneyim arasndaki i-
likiye tarihsel ve diyalektik-olmayan bir
yaklamdan kaynaklanmtr.
Dolaymlama Bir baka eyle (kavramla)
ilikiyi aa koyma yoluyla bir eyi (kav
ram) tanmlama ya da bu yolla bir eyin
(kavramn) varolmas. eylerin temel zel
likleri bu eylerin br eylerle karlkl
bants iinde aa konur. Ancak, baka
bir eyle ilikisi yoluyla bir ey o olduu
ey olabilir, verili somut ey olarak tanm
lanabilir. Dolaymlama, Hogel felsefesinin
temel bir kategorisidir. Dolaymsz katego
risiyle birlikte iinde, Dolaymlama katego
risi, fenomenlerin evrensel karlkl ban
tsn ve eitli eyler ile bu eyleri yanstan
kavramlarn gelimesindeki evrensellii
dile getirir.
Dolaymsz Bilgi Tant olmakszn edinilen
bilgi; yalnzca deneyimin verileriyle deil,
ama mantksal aklyrtme yoluyla da do-
laymlanan gidimli bilgiden farkl olarak,
hakikatin dorudan gzlenii. iki tr Dola-
ymsz Bilgi: Duyusal ve anlksa! dolaym
z Bilgi olup, metafizik retiler iinde
bunlar kar karya konur. Kant'tan nce,
duyusal Dolaymsz Bilgi, her zaman dene
yimden ileri gelen bilgi olarak grlyor
du. Kant, deneyimden sonulanan Dola-
ymsz Bilgi'den ayrca, (zaman ve mekn
gibi) a priori duyusal Dolaymsz Bilgi bi
imleri de olduunu ne sryordu. Kant,
insan zihninin anlksal Dolaymsz Bilgisi
olmas olanan geri eviriyor, ancak, bu
nu insan zihninden ok daha yetkin olan
bir zihin iin kabul ediyordu. Anlksal Do-
laymsz Bilgi, ilkada Platon ile Plotinos
tarafndan; 17. yzylda Descartes, Spino-
za ve Leibniz gibi aklclar tarafndan, 19.
yzyln balarnda Fichte ve Schelling gi
bi Alman romantizminin idelasitleri ve fiol-
zoflar tarafndan; 20. yzylda da Husserl
tarafndan kabul edilmitir. Bu kiiler, an-
lksal Dolaymsz Bilgi'den zihnin hakikati
zihin gzyle, dorudan, kant olmaks
zn grme yeteneini anlyorlard; rnein,
geometri belirtileri bu gibi hakikatlerden
grlyordu. Hegel, anlksal Dolaymsz
Bilgi'yte ilgili daha nceki kuramlar diya
lektik olmaylaryla eletirmitir. Dolaym-
sz Bilgi'de, Hegel, dolaymlam bilgi ile
dolaymsz bilginin bir birliini grmtr.
Ancak, Hegel, yanl biimde, kendinden
gelien dnceyi bu birliin temeli olarak
grr. Diyalektik maddecilik, dolaymsz
bilgi ile dolaymlam bilginin birliini
maddi pratie dayandrr; pratikte dola-
ymlaan hakikatler ile bu hakikatlerle ko
ullanan dnme, yinelenen yeniden -
retim dolaysyla dorudan doruya bir sa
hicilik kazanr.
Dolaymsz karsamalar Sonulamann
dorudan doruya tek bir nclden geldi
i karsamalar. Dolaymsz karsamalar,
evrilmeyi, dnm, vb. iine alr. Dola
ymsa karsamalar, iki ya da daha ok
nclden oluan iermeli karsamalann
karsna konur.
Dolayl Tant Bir nermeyi gerekelendir
me yntemiyle ayrlan bir mantk tant bi
imi. Dorudan tanta benzemez olarak,
dolayl yoldan tantlanacak nermenin
doruluu, belirli ncllerin yanll gs
terilerek yaplr. Bu ncler, tantlanacak
nermeyle yle bir ilikidedir ki, yanllkr
lari ister istemez nermenin doruluunu
ierir.
Dostoyevskl, Fyodor Mihaylovl (1821-
1881) Rus gereki yazar ve dnnr.
Dostoyevskinin ilk roman olan nsanck
lar ( 846), kendisinin halk iin ac eken
124
DOSTOYEVSK
(Dobrolyubov) bir hmanist olduunu
gsterir. Dnceleriyle o dnemde Dos-
toyevski'yi etkilemi olan Belinski, nsan
cklar' ilk toplumsal roman abas ola
rak deerlendirir. Dostoyevski, 1847'de,
radikal kanadnn ban N. Spenev'in
ektii Petraevski Grubu'na katlm;
1849'da tutuklanarak lm cezasna arp
trlm, bu yarg daha sonra drt yl cezaya
evrilmitir. Sibiryada Dostoyevski'nin
dnya gr bir evrime uram, toplum
sal eitsizlikle devrimci yoldan savamaya
srt evirmeye balam, Rusya ile Bat'nn
yazgsnn birbirinden farkl olduu, arlk
otokrasisi ile dinin kitlelerin bilincinde yer
etmi olduu dncesine varmtr. Dos
toyevski, aynca, insanlarn kardelii ve
bireysel yetkinlik ile mutlulua dayal top
lumsal uyum gibi insancl dncelere,
bal kalmtr. Dostoyevski'nin grleri,
1859'daSt. Petersburg'a dndnde, M.
Dostoyevski, N. Strakhov e A. Grigoryevle
birlikte gelitirdii (kimi Batclk izgileri
de tayan) Slavclk benzeri, topraa
dn anaynda dile gelir. Dostoyevski,
sosyalizm ve devrim dnceleri yerine,
st snflarn toprakla (yani Rus halkyla)
barl yoldan kaynamas dncesini
koyar. Dostoyevski'ye gre, Rus halk, ko-
ruyageidii Hristiyan evrensel uzlaim
ideali dolaysyla Bat uygarlnn meyve
lerini zmleyebilecek, bu arada, Bat top-
lumlarndaki snfsal nitelikler arasndaki
uurumdan kaabilecekti. Bu idealin tam
olarak gerekletirilmesinde, Dostoyevski,
Rus halknn tarihsel grevinin yattn g
rr. Dostoyevski'nin toplumsal atklar
ortadan silme amac, hi kukusuz, tutucu
ve topyacdr. Edebiyat yaptlarnda, Dos
toyevski, burjuva uygarln bencilliini,
ikiyzlln, kleciliini, yabancla
masn ve ticariliini mahkum etmi; serf-
liin kaldrlmasndan sonra Rusya'daki
etik ykm (Lunaarski) karsnda aclara
dmtr. Yazlarnda, Dostoyevski, bire
yin ahlaksal ve tinsel abalanna ilikin ola
rak, yaamn anlam, zgrlk ve zorunlu
luk, insan ve Tanr, iyi ve kt, grev ve
eilim, akl ve ahlak, vb. gibi sorunlar s
tnde younlamtr. Dostoyevski, insan
zgr iradesi ve eylemlerinden sorumlu
olan (bakalarnn kendisini ynlendirme
dii) bir kii olarak grm ve ne gibi bir
yaam iinde olursa olsun kendisine u
yksek ve aydnlk ilkenin yol gstermesi
gerektiini sylemitir: insanca insan ol
ve hep yle kal. Dostoyevski'ye gre, bi
reyin zgrl iyinin olduu kadar kt
nn de kaynadr; Snrsz zgrlk ve
varolan ilikilere kar bireyci bakaldn
zorbala, insanlarn yabanclamasna,
kiiliin ahlaksal ykmna, hatta lmne
gtrr. lerlemeye ve yetkin bir topluma
giden yol, Dostoyevski'ye gre, alakg-
nlikte ve ac ekmede yatar; byle bir
ey, insana ahlak bunalmndan kurtulma
sna ve tanr-insan ideali olarak Isa'da bir
leme idealini zgrce semesine yardm
c olur (yoksa, izinvericilik ilkesi en sonun
da kazanr ve dnya karmakarkln ii
ne gmlr). Dostoyevski, kendi dinsel I-
dealinin gereklemesinin olanakl oldu
una inanmak istemi, ancak gereklik
zihninde baedilmez elikiler yaratarak,
kendisinin daha baka sonulamalara var
masna yol amtr. Dostoyevski'nin dn-
yagrndeki atklara dinsel, toplum-
saletik, tarihsel ve estetik sorunlar ele
alnda rastlanmakla birlikte, kendi d
ncesinin z hep hmanizm olarak kal
mtr. Dostoyevski, roman kahramanlarn
dan birinin azndan ktln insanlarn
olaan bir durumu olduuna inanmak is
temediini ve inanamayacan sylemi
tir. Dostoyevski'nin hmanizmi, yani aa
lanm ve horgrlm insanlara seve
cenlikle yaklarken, toplumsal ve tinsel
baskya nefret, kendisini ilerici insanla
sevdirmesine yol amtr. Dostoyevski'
nin yaptlar, gerekilik tarihinde bir r
am, dnya edebiyatnn gelimesi s
tnde olduu kadar, birok filozofun dn-
125
DRAMATKLK
yagr stnde de gzle grlr bir etki
brakmtr. Bugnk burjuva ideolojisi (-
zellikle varoluuluk, kiiselcilik, Freudcu-
luk), Dostoyevski'nin grlerini kabaca
arptr. Dostoyevskinin grlerini doru
olarak anlayabilmek iin yalnzca kendisi
nin (Su ve Ceza, 1866; Budala, 1868;
Ecinniler, 1871-72; Delikanl, 1875; Kara-
mazov Kardeler, 1879-80 gibi) romanla
rn deil, ama mektuplar ile Bir Yazarn
Gnl'n de okumak gerekir.
Dramatiklik insann yaamndaki ve insa
nn toplumsal ve doal evreyle karlkl
ilikilerindeki eliki ve atmalar yans
tan ve genelletiren bir estetik kategorisi.
Gereki sanat, gereklii ve gereklikte
yatan elikileri ve karmakl hakikate
bal olarak saptar, yaamn Dramatiklik'i-
ni, insanlarn yazglarn ve cokusal dene
yimlerini yoklar. Dramatik atmalar, ya
amdaki elikileri dile getirmenin zgl
bir estetik biimi olarak, sanatta insanlarn
kart ilerinin, dncelerinin, zlem ve
cokularnn amanszca arpmasn yeni
den retmenin bir tarz olarak, Dramatik
lik' in en tam ve youn biimidir. Gerek
sanatta, dramatik atma, derinde yatar;
nemli ideolojik ve toplumsal bir ierik ta
r; keskin ve gerilimli olup, istenen estetik
etkiyi yaratacak dorultuda, yetkin bir sa
natsal biim ierisinde dile getirilir.
Duns Scotus, J ohn (1265/66-1308) Fran-
sisken bir kei, ortaa iskolastikinin n
de gelen bir temsilcisi. Marxn szleriyle,
Duns Scotus, teolojiyi, maddecilii vaazet-
meye zorlamtr. Duns Scotus, Thomasc-
lk' sert bir biimde eletirir. Aquinolu Tho-
mas'a benzemez olarak, yoktan varolma
dncesine aklc gerekeler getirmenin
olanaksz olduunu kantlamaya, akln ira
deye bal olduunu kabul ederek, felse
feyi teolojiden ayrmaya almtr. Duns
Scotusun grlerine gre, Tanr mutlak
zgrlktr. Ortaada tmeller stnde
tartma nominalizm'i savunmutur. Yne
lim kavramn manta sokmu, somut an
lam (bu terim kendisinindir) ile soyut anla
m kar karya koyan ilk kii olmutur.
Durkheim, mile (1858-1917) Fransz
sosyolog ve pozitivist filozof, Comteun iz
leyicisi. Durkheimm dncesine gre,
sosyoloji, toplumu bireyin psiesinden
farkl yasalar olan, zel bir tinsel gereklik
olarak incelemedir. Her toplum, ortak
benimsenen kollektiv dncelere daya
nr; bilim adam, toplumsal evrenin insan
bilincine zorlad toplumsal olgularla,
(yasa, ahlak, din, duyu, alkanlk, vb.) kol
lektiv dncelerle uramalyd. Durk
heim, toplumsal gelimeyi u etkene
balyordu: Nfus younluu, iletiim
aralarnn geliimi ve kolektif bilin. Her
toplum, toplumsal dayanmayla gsterili
yordu. ilk toplumda, dayanma meka
nikli, nk kan bana dayanyordu.
Modern dnyada, dayanma organiktir,
nk i blmne, yani yaam gerek
lerinin karlanmasndaki snfsal ibirlii
ne dayanmaktadr. Durkheim, dinin top
lum yaamnda nemli bir etken olduunu
dnmtr. Durkheim'a gre, toplum,
kendini dinde yaradanlatrr. Balca
yaptlar De la division du travail sociale
(timi Taksimi ml, es.h.), 1893; Les
rgies de la mthode sociologique
(Toplumbilimsel Yntemin Kurllar), 1895;
Les formes lmentaires de la vie
religeuse (Dinsel Y aamn Temel
Biimleri), 1912; Education Morale (Ahlak
Terbiyesi, es.h.), 1925; Leons de
Sociologie (Sosyoloji Dersleri), 1950;
Education et Sociologie (Eitim ve Sos
yoloji), 1922, Meslek Ahlak, Ahlak ve
Hukuk Kaideleri Hakknda Dersler.
Duygulanm Gl ve zorlu bir etkisi olan,
ama (fke, korku, vb.) daha zl oluuyla,
tutku ya da mizatan (bak. Cokular)
ayrlan bir deneyim. Duygulanma (kendi
126
DUYUMCULUK
ne zg el ve yz kprtlar gibi) anlatmsal
hareketler ile (alama, barma, vb. gibi)
sesli tepkiler elik eder. Kimi zaman, tam
tersine uyuukluk ker. Duygulanm'n
dtan anlatm ve derinlii, byk lde,
bireyin kendine zg yanlarna, zellikle
de iradeye ve yksek sinir etkinlii'nin ti-
polojik izgilerine dayanr. Duygulanm
durumundaki bir insan bu Duygulanm'a
yol aan nedenin etkisi altndadr; byle
bir ey, anlksal srelerin akn keser ve
davran stndeki denetimi gsz klar.
Duygulanm, ancak belli bir iradegcyle,
en ok da ilk banda alabilir.
Duygululuk eylerin duyu-organlarn et
kileme zelliini anlatmak iin Kant tarafn
dan kullanlm bir terim. Duygululuk kav
ram, Kantrn maddeci yann dile geti
rir: Kant, duyusal alglarn ancak kendin
de eylerin duyu-organlar stndeki et
kisinin sonucu olarak ortaya kabileceini
dnmtr. Kant'n sisteminde bu kav
ramn karsnda transsendental zalg
kavram yer alr. Yine de, Kant, eylerin
bilinemez olduu stnde diretmitir. Bu
kavram, yeni-Kantlar tarafndan olduu
kadar, Kantl tutarl idealizme eviren
kiilerce de eletirilmitir.
Duyusalclk 1700'lerin ortalarnda ngilte
re'de ortaya kan ve Avrupann balca
edebiytalarnda yaygnlk kazanan bir sa
natsal yntem (ngilterede S. Richardson
ve L. Sterne; Fransada L. S. Mercier, Ro
usseau; Alamanyada Herder, J ean Paul;
Rusya'da V.A. Zukovskinin ilk dnemleri).
Aydnlanma'nn son evresi olarak Duygu-
salclk, kendi ideolojik ieriiyle ve sanat
sal zellikleriyle klasikilik'e kar olmu
tur. Duygusalclk, orta snfa giren de
mokratlarn toplumsa! beklentilerini ve
duygularn, feodal beylere, byyen top
lumsal eitsizlie ve gelien burjuva toplu-
munda insan kiiliinin standartlamasna
kar klarn dile getirmekteydi. Ancak,
bu ilerici eilimler, kendi dayandklar es
tetik belgi ynnden, yani szde her trl
zorlama ve baskdan, uygarln ktlkle
rinden uzakta doann kucanda geiri
len basit yaamn idealletirilmesi ynn
den, ayrca, aklcla kar oluu ve ili
duygular yceltii ynnden de, znden
kstl kalmtr.
Duyum Gereklikteki nesnelerin insanlar
ile hayvanlarn duyu organlar stnde
dorudan etkisinin bir sonucu olarak orta
ya kan psiik fenomenler. znel ynden,
nesneler krmz, yeil, scak, souk, vb.
olarak, sanki bu nitelikleri {bak. Birincil ve
ikincil Nitelikler) kendilerinde tayorlarm
gibi alglanrlar. evresindeki etili etken
ler (k ve ses dalgalan, kimyasal cevher
moleklleri, vb.), duyu organlarnn ev-
rensel yan stndeki etkide bulunurlar,
oraya ilerler ve daha sonra elektro-kim-
yasal itepiler olarak sinirler tarafndan
merkeze, Duyum'un ortaya kt beyin
kabuuna iletilirler. Grme ve buna kar
lk veren Duyum sistemi insanda en yk
sekten gelimi olandr; bunu dokunma,
iitme, tatma gibi br Duyumlar izler. Her
grup Duyumun kendine zg zellikleri
olup, br gruptan Duyumlar'la karlat-
rlamayan ve srekli farkllk kazanan nite
likler tarlar. Renkler seslere, tatlara, ko
kulara benzemez. Bilme srecindeki, Du
yumlar, nkavramlarn biimlenmesinin
temelini oluturur.
Duyumculuk Epistemoloji de duyum'lar
bilginin biricik kayna olarak gren bir
reti. Duyumlar, nesne! gerekliin bir
yansmas olarak grlecek olursa, Du-
yumculuki belirli koullarla birlikte madde
cilie yol aar (bak. Holbach; Helvetius;
Feuerbach). Ama. duyumlar yalnzca z
nel olarak, arkasnda hibir eyin varolma
d ya da bilinemez kendinde eyin yat
t biiminde grlecek olursa, znel ide
alizme yol aar (bak. Berkeley; Hume;
127
DUYUMSAMAZLIK
Kant; Mach; Avenarius; Bogdanov). Bu
nedenle, Duyumculuk, felsefede kendi ba
na, maddeci bir dorultuyu oluturmaz;
onun iin, Duyumculuk'un szcleri idea
lizme kar mcadelede ou zaman g
sz kalrlar. Duyumlar, ancak, bilme sre
cinin br yanlaryla, pratik ve soyut d
nmeyle (bak. Gzleyiilik; Ampirizm;
Bilime, Aklclk; Teori ve Pratik) ayrlmaz
bir birlik iinde veriliyse, bilimenin zorunlu
yan haline gelirler.
Duyumsamazlk (Daha ok yksek sinir
etkinlii'ndeki dzensizlik sonucu) hare
kete geme Kiliminden yoksunluk, ilgisiz
lik durumu. Stoaclar'n etik kuramlarnda,
Duyumsamazlk, durgunluk, tinsel souk
kanllk olarak, duyumlarn zihin etkinliine
karmamas durumu olarak anlalr. Bu
rada, Dou dinlerinin ve felsefi grlerin,
zellikle de insan ruhunun eriecei en
yksek durum olarak nirvana, ya da mut
lak dinginlik stne Buddahclk ve J ai-
nizm grlerinin stoaclar stndeki etkisi
grlr.
DQalizm Monizme kart, maddi ve tinsel
cevherleri eit ilkeler olarak gren bir fel
sefi reti. Dalizm, daha ok, maddecilik
ile idealizmi uzlatrma abalarnda ortaya
kar ve bilincin maddeden dalist bir bi
imde aynlmas sonunda idealizme yol a-
ar. Dzalizm, Descartes ile Kant felsefele
rinin balca izgisidir. Dalizm, Psikofizik
Koutluk kuramnn felsefi temelini olutu
rur.
Dhring, Eugen Kari (1833-1921) Alman
filozof ve iktisat, mekanik profesr.
Dhring, felsefede, pozitivzim'i kararsz,
mekanik, hatta kaba maddecilik'le ve ak
tan aa idealizm'le birletirmeye alan
bir eklektiktir. Dhring, ekonomi-politik ile
sosyolojide, kkburjuvazinin ideolojisi
ni dile getiririr. Bamsz iki kanattan (Las-
salleciler ile Eisenachclar'dan) oluan Al
man Sosyal Demokrat Partisi'nin salland
ve kuramsal konularn zel bir nem
kazanmaya balad bir dnemde, Marx
ve Engels'e kar kmtr. Dhringin fel
sefe, ekonomi politik ve sosyalizm stne
bulank ve zarar verci grleri, kimi Sos
yal Demokratlar tarafndan destek gr
mtr. Dhring'in yazlarnn o dnemde
daha olgunlamam Alman ii snf ha
reketi iin tad tehlikeleri kavrayan En
gels, Anti-Dhring adl, nl kitabnda
bunlara saldrda bulunur. Dhring, daha
sonra, aotisemitizme ve rkla dm
tr. Balca yaptlar Kursus der Philosop
hie (Felsefe Dersleri), 1875; Kritische
Gaschicte der Nationalkonomie und des
Sozialismus (Ulusal Ekonominin ve Sos
yalizmin Eletirel Tarihi), 1875.
Dnyada Manct Felsefi Dnce (1917-
den sonra) 1) 1917 Byk Ekim Sosyalist
Devrimi, yeni bir tarihsel r, kapitalizm
den sosyalizme gei rn amtr. Ka
pitalist lkelerde Maoclk-Lenincilik ile
bunun felsefesine, zellikle de Leninin ya
ptlarna gn getike daha ok bir ilgi
gsterilmitir. 1919'da nc Enternas
yonalce biraraya gelen komnist partiler,
diyalektik ve tarihsel maddeciliki kendile
rine felsefi bayrak edinmilerdir. Daha
1920'lerde Lenin'in felsefi yaptlar balca
Avrupa dillerine evrilmi bulunuyordu.
Felsefi sorunlar, G. Dimitrov, A. Gramsci,
P. Togliatti, M. Thorez, E. Thaelmann, W.
Frster ile daha baka komnist nderler-
ce ele alnmtr. Bu kiiler, Marx kuram
ile proleteryann devrimci pratiinin birlii
kuramn ayakta tutmaya almlardr.
Burjuva bilimadamlar ise, Marx-Leninci
felsefeye kar saldrlarn younlatrm
lardr. Reformistler, diyalektik ve tarihsel
maddecilii etik sosyalizm asndan re
vizyonu srdryorlard. Kimi Avrupa l
kelerinde, 1918-23 yllarnn devrimci al
kantlarn Avrupa ii hareketinde solun
siyasal konumunun salamlamas izle
128
DNYADA
mitir. Ancak, bu hareketin kimi temsilcileri
kuramsal olgunluk gstermemi, znelcili
e ynelerek tarihte kitlelerin roln k-
msemilerdir. Leninin Kominizmin o
cukluk Hastal (1920) kitabnn solcu g
rlerin sergilenmesinde kesin bir nemi
olmutur. Kimi kapitalist lkelerdeki gelip
geici ekonomik sarsnt (1924-29) ile bu
nun bir sonucu olarak burjuvazinin ve sa
sosyalist idelojinin etkisini gittike daha
ok duyurmas, (ABD'de, Almanya'da, tal
yada ve daha baka lkelerde) komnist
partiler iine sa oportnizmin ve onun
ideolojik ekirdei olarak mekanik felsefe
nin szmasn kolaylatrmtr. nc En-
ternasyonal'de biraraya gelen Marxlar,
felsefi sorunlara da bal olarak, sol ve sa
sapmalara kar kmlardr. Kapitalizmin
SSCB'de sosyalist kurulmann baarlary
la ve 1929-33deki ekonomik bunalmla
daha da younlaan genel bunalm, kimi
kapitalist lkelerde faizmin yerlemesi
sonucunu dourmutu, deolojik olarak,
bu gelimeler, akldclk'n, znel idealist
felsefenin, iradecilikin daha da yaygnla
trlmasnda kendini gstermitir. Faizme
kar mcadelede birleik halk cepheleri
nin kurulmas taktikleri, ilerici aydnlarn
Manclarn evresinde birlemelerine kat
kda bulunarak, bu kiilerden kimilerinin
diyalektik maddeci felsefeden yana ge
melerine hz kazandrmt. Marx filozof
larn sezgilicik'e kar (G. Politzer'in kitap
lar), yeni-Hegelcilike kar (A. Gramsci-
nin kitaplar), pragmaclka kar (W. Fos-
terin kitaplar), felsefede ikinlik okulu'na
kar (Th. Pavlov'un kitaplar) ile 1930lar-
daki eitli burjuva felsefesi eilimlerine
kar verdikleri mcadeleler, diyalektik
maddeciliin saygnln arttrarak, bilim
de metodolojik bir ilke ve faist ideolojiyle
savamann etkin bir arac olarak diyalek
tik maddeciliin roln gstermitir. Marx-
-Leninci felsefede yeni bir evre, 2. Dnya
Savandan hemen sonra yer almtr, Al
man ve taiyan faizmi ile J apon militariz
minin yenilgiye uratlmasndan ve Avru
pa ve Asyada halk devrimlerinin baarya
ulamasndan sonra sosyalist devletler or
taya kmaya balamtr. Komnist parti
ler ile ii partilerinin nderliinde, bu l
kelerdeki filozoflar, bilimsel, komnist bir
dnyagrnn halk kitleleri arasnda
yerlemesi iin mcadeleler vermilerdir.
Bu kiiler, gerici burjuva, reformist ve re
vizyonist idelojinin stesinden gelinme
sinde, diyalektik ve tarihsel maddecilik so
runlarnn, sosyalist toplumda toplumsal-
felsefi sorunlarn; felsefe tarihi; etik, estetik
ve felsefi bilginin yaynlatrlmas sorunla
rnn incelenmesi konusunda ok byk
almalar baarmlard. Sosyalist lke
lerdeki filozoflar, proletarya enternasyona
lizmi ilkesini kararllkla savunmular, bir
leik bilimsel toplantlar yapmlar ve en
nemli Marxi-Leninci felsefe sorunlar
stne birleik yaptlar yaynlamlardr.
Kapitalist lkelerdeki Marxi filozoflar da,
ilerici felsefi gelenekleri etkin biimde sa
vunmular, anti-komnist progaganday
ve incelmi idealizmin en son yntemlerini
aa sermilerdir. M. Cornforth, J . Lewis
(ngiltere), H. Wells, H. Selsam, H. Parsons
(ABD), G. Besse, L. Sve (Fransa), W. Hol-
litcsher (Avusturya), R. Steigerwald (F. Al
manya) gibi dnrler, (yeni pozitivizm,
pragmaclk, varoluuluk, yeni-Thomas-
clk, vb. gibi) en son idealist eilimlerin i
elikilerini ve zmszlklerini aa
koymulardr. Kapitalizmin genel bunal
mnn derinlemesi, dnya devrimci sre
cinin genilemesi ve varolan sosyalizmin
dnya apnda kendi konumunu glen
dirmesiyle, bugnk koullarda kapita
lizmden sosyalizme geie ilikin sorunlar
stnde keskin bir ideolojik mcadele bir
likte gitmektedir. Anti-komnizm ise, bu
gnk sosyalizm deneyimlerini gzden
drmeye almaktadr. Hertrl kk-
burjuvaca yanlsamalar kendini gster
mekte, komnist hareketin ideolojik teme
lini rtmek iin, ideolojik oulculuu
129
DNYADA
hakl gsterme dorultusunda birok giri
imler yaplmaktadjr. Anti-komnizme
kar kararl mcadele, kkburjuvaca
yanlmasalarn stesinden gelme abalar
na ve proleterya enternasyonalizmi ilkele
rini kk drmeyi hedefleyen giriimle
ri boa karmaya yakndan baldr. 2)
Marx-Leninci felsefe, Sovyetler Birlii'n-
de 1917'de Sovyet iktidarnn kurulmasn
dan sonra yaygnlk kazanmtr. O gnler
de, Marx felsefe, eski burjuva felsefesi
nin kalntlarna kar olduu kadar, Men-
evizmin, Rus Machclnn, vb. felsefi
kuramlarna kar da mcadele amt.
1922 yl ilk Marx felsefe dergisi olan Pod
Znamenem Marksizma'nm (Marxltk Bay
ra Altnda) kurulmasna tanklk etmitir.
Bu dergi, 1944 ylna kadar yaynn srdr
m, onu 1947de Voprosy filosophii (Fel
sefe Sorunlar) dergisi izlemitir. Pod Zna
menem Marksizmanm 3. says, Lenin'in
felsefe biliminin nnde bekleyen grev
leri formllendiren ve Sovyet filozoflarnn
daha sonraki almalar stnde de b
yk etkiler brakan Militan Materyalizmin
nemi stne balkl yazsna yer ver
miti. ilk Sovyet yllar, Komnist Partisi'ne
ve onun lkeyi sosyalist izgide yeniden
rgtlendirme abalarna yakndan bal,
yeni birfilozof kuann olumasna tank
lk etmitir. Sovyet filozoflar, sosyalist ku
rulmann kltr devriminin felsefi sorunla
rn almlar, felsefe tarihini Marx dorul
tuda yorumlamlar; doabilimcilerle ba
kurarak, onlar diyalektik maddeci izgiye
ekmilerdir. 1920'lerin sonlar ile 1930la-
rn balarnda yeniden bagsteren meka
nik maddecilii olduu kadar, diyalektik
maddeciliin Hegelci adan revizyonunu
da eletirmilerdir, ilk kez olarak, srayla
1925te ve 1927de yaynlanan Engels'in
Doann Diyalektii ile Leninin Felsefe
Defterleri, diyalektik maddecilik sorunlar
nn derinden incelenmesini hzlandrm
tr. Ancak, Sovyet felsefe bilimi de, lkede
ki br bilimler gibi, Stalin'in Diyalektik ve
Tarihsel Maddecilik stne adli almas,
hibir gerekesi olmakszn, Manc felse
fesinin doruk noktas iln edilmitir.
SBKP, Stalin'in kiilie tapnma olayn id
detle mahkum etmitir. SBKP 20. Kurultay
ile onu izleyen kurultaylarda Marx kura-,
mn yaratc biimde ele aln, Sovyet fel
sefe biliminin gelimesi iindeki yeni bir
evreyi gsterir. Bu evre, modern felsefe
bilimindeki ana sorunlara ok daha geni
bir biimde yaklalmasna ve aratrma
alannn genilemesine tanklk eder. Sov
yet filozoflar, dogmatizm elerinin ste
sinden gelerek, ok sayda temel bilimsel
almalar, ders ve el kitaplar, bavuru
kitaplar ve ansiklopediler (rnein, Felse
fe Ansiklopedisi) kaleme almlardr.
1960'larda, 1970lerde ve 1980'lerin bala
rnda Sovyet felsefe biliminin elde ettii
sonular, Maoc-Leninci felsefesinin top
lumsal pratiin ve bilimsel bilginin nn
deki sorunlar zmesinde byk bir rol
oynamtr. Bu dnemlerde, felsefi dn
cenin geliim dorultusu daha yakndan
belirlenmi, toplumsal pratikle balarnn
glendirilmesine allm, felsefe bili
minde yaratc bir hava esmeye balamtr
(SSCB Bilimler Akademisi Felsefe Kuru
mu, Cumhuriyet bilim akademilerindeki
felsefe kurumlan, modern felsefi bilgideki
balca eilimleri aratrmaktadrlar. Bu
kurumlar, diyalektik maddecilik sorunlar
n, maddeci diyalektiin sorunlarn, bilgi
kuram ile yansma kuramnn sorunlarn,
diyalektik mantk sorunlarn, metodoloji
ve bilim mant sorunlarn incelemekte
dirler. (B.M. Kedrov, P.V. Kopnin ile daha
bakalarnn yaptlar) Doa biliminin fel
sefi sorunlarnn inceleniinde de nemli
sonular alnmtr. M.E. Omeslayanovski,
.T. Frolov, vb. gibi Sovyet filozoflar ile V.A.
Ambarstumyan, A.. Berg, V.A. Fok vb. gibi
doabilimciler, fizik, kozmoloji, biyoloji, si
bernetik ile daha baka zel bilimlerdeki
en son bulular diyalektik maddeciliin
altnda yorumlamaktadrlar. D.N. Uz-
130
DNYAGR
nade, A.N. Leontiev, B.F. Lomov ile daha
bakalar, psikolojideki felsefi sorunlar ve
rimli bir biimde ele almaktadrlar. Bu fel
sefi bilgi alanndaki incelemeler, Marx
filozoflar ile doabilimciler arasnda yakn
bir ba kurulmasna yardm etmektedir.
Tarihsel maddecilie byk katklar ise,
gelimi sosyalist toplumda toplumsal-fel-
sefi sorunlarn, modern toplumsal gelime
diyalektii sorunlarnn, dnya devrimci
sreci sorunlarnn, bireyin gelimesi ve
ynetim sorunlarnn ele alnyla salan
maktadr. F.V. Konstantinov, V.G. Afanasi
ev, P.N. Fedoseyev, Ts.A. Stepyan ile da
ha bakalar, bugnk an balca top-
lumsal-siyasal srelerinin doasn, sos
yalist devrimin kurallklarn, sosyalist ve
komnist kurulmada genel olan ile zel
olan diyalektiini, sosyalist toplumlar ile
burjuva toplumlardaki ii snfnn roln
zmlemektedirler. Bilimsel ve teknik
devrim ile bunun toplumsal sonular s
tne, gnmz dnyas sorunlar stne
geni aratrmalar yrtlmektedir. Sovyet
bilginleri, tarihsel-felsefi sorunlarla, Rus
ve dnya felsefesi tarihi sorunlaryla ilgili
geni aratrmalar yapmaktadrlar. zellik
le de Marx-Leninci felsefede Lenin evre
sinin incelenmesinde nemli sonular a-
lnmtr. Sovyet felsefecileri, bugnk d
nce mcadelelerine de etkin olarak ka
tlmakta; Marxlk-Lenincilik'e dmanca
felsefi anlaylar, getirdikleri kantlarla et
kin bir biimde eletirmektedirler. Etik
(A.F. ikin, vb.), estetik (A.G. Yegorov,
M.F. Govsyannikov, vb.) ve bilimsel tanr
tanmazlk sorunlarna da byk ilgi gste
rilmektedir. Bugn iin, yaamsal sorunla
r ok daha kapsaml bir biimde zebil
mede, toplum bilimleri ile teknik bilimler
deki abalar birletiren Marx-Leninci
felsefenin btnselletirici, bireimletirici
rolnn gittike arttn grmekteyizdir.
1980lerde, Sovyet felsefecileri u gibi -
nemli sorularla uramaktadrlar: Madde
ci diyalektik kuramnn kapsaml olarak in-
celenii, bilimsel bilme ile toplumsal pratik
diyalektiinin zmlenmesi, varolan sos
yalizmin toplumsal-felsefi sorunlarnn in
celenmesi, yeni bir kltrn oluturulmas,
insann modern geliiminin felsefi yorumu,
vb.
Dnyagr Bir bireyin, toplumsal gru
bun, snf ya da toplumun bir btn halin
de gerekilik karsndaki tavrn ve etkin
lik eilimini belirleyen bir ilke, gr ve
kanlar sistemi. Dnyagr, toplumsal
bilinin her trls iinde yer alan eler
den oluur. nsannn felsefi, bilimsel, siya
sal, ahlaki, estetik, kimi zaman da dinsel
grlerini iine alr. Dnyagrnn bir
parasn oluturan bilimsel bilgi, bir insa
na ya da bir grup insana evredeki toplum
sal ve doasal gereklik karsnda doru
dan bir pratik ynlendirimde bulunur. Ah
lak ilkeleri ve normlar, insanlarn karlkl
iliki ve davranlarn dzene koyar ve
estetik grlerle birlikte insanlarn kendi
evresine olan tavrn, etkinlik biimini, a-
ma ve amalarnn sonularn belirler.
Felsefi gr ve kanlar, tm bir Dnyag
r sisteminin temelini olutururlar; bilim
ve pratikteki btn veriler toplamn ku
ramsal olarak yorumlayarak, bunlar ger
ekliin en nesnel ve tarihsel olarak belir
lenimi! bir tablosu iinde dile getiren ey,
felsefedir. Dnyagrnn eksen soru
nu, felsefenin temel sorusudur. Bu soru
nun zmne bal olarak da temel iki
Dnyagr tipi vardr: Maddeci ve ide
alist Dnyagrleri. Dnyagr, top
lumsal varln bir yansmasdr. Snfl bir
toplumda, snfsal bir karakter tar ve y
netici snfn Dnyagr arbasar. Ge
limi bir sosyalist toplumda, snf mca
delesi uluslararas apta yrtldn
den, Dnyagr, kendi snfsal karakte
rini korur. Ancak, bu toplumda, ii snf
nn Dnyagr, tm bir toplumun Dn-
yagr'n temsil eder. Maoclk-Lenin-
cilik, bunun kuramsal, ideolojik ve siyasal
131
DNYANIN
temelini oluturur, sosyalizmde, komnist
Dnyagrnn bilinli ve amal yol
dan yerletirilmesi, devletin ana bir gre
vidir. Burjuva ideologlar ile revizyonistler,
komnist toplum sisteminin, ister istemez,
batan aa teklemi bir Dnyagr-
ne yol aacan sylerler. Ama, sosya
lizmde komnist Dnyagrnn ar-
basmas, toplumun tm yelerinin bilim
sel, Marx-Leninci ideolojiyi benimsemi
olmasn iine alr yalnzca, ideolojinin ko
ulsuz birlii sosyalisttoplumda insanlarn
Dnyagr'nn bireysel olarak ayrm-
lamln nkoar ve kendi bileken
yanlar iinde onu kuatr, nk bireyin
kendine zg yaam deneyimini dile geti
ren Dnyagr, toplumun Dnyagr
nn basitinden bir izdmn olutur
maz. Hem bilginin, hem de kannn varl,
Dnyagr'nn kendi niteliini gster
menin zl bir yandr. Bir kiinin, grubun
ya da snfn etkinliinin kaynan olutu
ran ey, bilgiye dayal kanlarn ortaya k
masdr. Bu da, niin sosyalist bir toplum
da Marx-Leninci temel ilkelerin bireyin
komnist eitimi srasnda bireyin kanlar
haline gelmesinin byk bir nem tad-
nn sz konusu olduunu gsterir.
Dnyann Birlii ve eitlilii Dnyann
birlii, dnyann maddiliinde, btn ey
lerin ve btn fenomenlerin hareket halin
deki maddenin eitli biimleri ya da temel
zellikleri olduu olgusunda yatar. Btn
dnya maddenin somut bir biimi, temel
bir zellii ya da temel zelliklerinin ve
karlkl ilikilerinin kendi bir grn ol
mayan hibir ey yoktur. Dnyann birlii,
hareketin, hareketin var edilemezliinin ve
yok edilemezliinin, nsz sonsuzluu
nun eitli biimlerinin ve temel zellikleri
nin bir dayana olarak maddenin nesnel
gerekliinde dile gelir. Ayrca, dnyann
birlii, fenomenler'in ve nesnelerin evren
sel bantsnda, maddenin btn biimle
rinin hareket, zaman, mekn, geliebilme
gc, vb. gibi, evrensel zniteliklertad
olgusunda, maddenin hareketin kimi bi
imlerinin bir baka biime dnmesi s
relerinde dile gelir. Dnyann birlii, ayr
ayr nesnelerin ayn fiziksel ve kimyasal
elerden, ayn atom, temel parack ve
alanlardan ortaya kt olgusunda, Yer-
yz'nde ve uzay sistemlerinde ayn fizik
ve kimya yasalarnn ilemesinde ve hare
ket biimlerinin benzerliinde kendini
gsterir. Ancak, dnyann birlii, kendi ya
psnn tekbiimli ve trde olduu yolun
da, dnyada varolan ne varsa tmnn
mmkn olabilen btn zaman ve mekn
lleri iinde kendilerini hep yineleyip
durduklar yolunda anlalmamaldr.
Maddenin sonsuzca kendinden gelimesi
srecinde nicelikten nitelike gei evren
sel yasasna uygun olarak, maddenin ya
psal olarak rgtleniinde birbirine nite
like farkl sonsuz sayda dzey ortaya
kar ve bu dzeylerden herbirinde madde
birbirinden ayr hareket biimleri ve zel
likleri gsterir. Dnyann eitliliinin ve
sonsuzluunun ancak kk bir parasn
oluturan temel paracklar'dan Samanyo
lu tesi'ne kadar, bu dzeylerin birkan
bugn iin bilmekteyiz. Ancak, bu eitli
lik, madde stnde sahici bir bilgi edinme
yi nleyecek hibir engel ortaya karmaz.
Doa fenomenlerinin birliinin ve madde
nin hareketinin evrensel nitelik ve yasala
rndan yola karak, insan zihni, her sonlu
fenomende sonsuzun elerini yakalar.
Dnyann birlii ve eitlilii, maddi varl
n kendi temel zellikleri ve yasalar iin
de, evrensel ve mutlak olan yoluyla algla
nr.
Dnyann Fiziksel Tablosu Fiziin belirli
genel ilkelerine dayanan bir doa (kimi
zaman daha dar anlamda cansz dnya)
anlayn anlatan bir terim. Bu anlamda,
ilka atomculuku, Descartes fizii ile
Newton sistemi, dnyann birer fiziksel
tablosudurlar. 17. ve 18. yzyllarda Dn
132
DNSEL
yann Fiziksel Tablosu'nu izmekle ilgili
btn giriimlerin ortak izgisi, karmak
doa fenomenlerinin maddenin kesikli
paracklarnn basit mekanik hareketine
indirgenebilecei dncesiydi. Hareke
tin karmak biimlerinin daha basit biim
lere indirgenemeyecei dncesi, ancak
19. yzyl doabiliminde yerlemitir. Bu
anlay, en derin ve genelletirilmi anlam
da, Engelsin Doann Diyalektii'nde dile
getirilir. 19. yzylda Dnyann Fiziksel
Tablosu, hareket biimlerinin ve bunlarn
tersine geimelerinin bir hiyerarisine da
yanyordu; bu anlamda da, enerjinin saki
nimi ve dnm yasas, Dnyann Fizik
sel Tablosu'nun en genel fizik ilkesini olu
turuyordu. 20. yzylda, Nevvtoncu meka
niin yasalar, en genel yasalar olma rol
n yitirmilerdir. 20. yzyln ikinci eyre
inde, Einstein ile daha baka fizikilerin
birleik bir alan kuram kurma abalar,
yeni, btnsel bir Dnyann Fiziksel Tab
losu'nun kurulmasna yol amamtr. An
cak, bugn iin anaizgileri kabaca izilen
temel paracklar ile bunlarn deiime u
ramalar kuram, byle bir tablonun izil
mesi iin gerekli zemini salayabilir.
Dlem Kavrad dncelerin ve imge
lerin olaandl, gc ve canllyla
sekinleen imgelem.
Dn (dea) Anlam>*, z gsteren ve
dnme ve varlk kategorilerine yakndan
bal bir felsefi terim. Felsefe tarihinde,
Dn kategorisi, farkl anlamlarda kulla
nlmtr. Dn, yalnzca zihinde varolan
bir ey olarak alndnda unlar gsterir:
1) Zihinde duyusal nesnelerin bir yansma
s olarak ortaya kan bir duyusal yans
(bak. Gerekilik, Naiv); 2) znenin du
yum ve izlenimlerine, ya da Evren'e varl
n tanyan yaratc ilkeye indirgenebilen
eylerin anlam ya dazleri (bak. dea
lizm, znel). Kimi felsefi sistemlerde, D
n, btn eylerin nesnel olarak varolan
zdr. rnein, Hegelin felsefesinde, -
dea, yani btn eylerin anlam ve yarat
cs, salt mantksal dorultuda bir geliim
iinde nesnel, znel ve mutlak olmak ze
re, evreden geer. Dncenin varlkla
ilintisi stne doru dzgn bir anlay,
Dn sorusunu zmeye yardmc olur.
Bu soru, Dn' nesnel gerekliin bir
yansmas olarak gren diyalektik madde
cilikte bilimsel ve tutarl bir biimde ele
alnp ilenebilmitir ancak. Diyalektik
Maddecilik, Dn'n maddi gerekliin
stnde onu dntrme amacyla etkide
bulunduunu da vurgular. Dn, bilme
nin oir biimi olarak da anlalr; burada,
dn'n amac, z, yani fenomenlerin
yasasn aklayc genel kuramsal ilkeyi
frmllendirmektir. rnein, dnyann
maddilii gibi dnler bunlardandr.
Dnselletirme Bir dnce edimi, bu
edim srasnda, pratikte deneysel olarak
gerekletirilemeyen ya da yaratlamayan
birtakm soyut nesneler oluturulur. D
nsellemi nesneler, belirli gerek nes
nelerin izgid durumlardr; bunlar, ger
ek nesnelerin bilimsel yoldan zmlen
mesinin bir arac olduklar kadar, bu nes
nelerle ilgili bir kuram kurmann da temeli
dirler; son kertede de, nesnel eylerin, s
relerin ve fenomenlerin yansmalara ola
rak yer alrlar. Aadaki u kavramlar d
nsellemi nesnenin rnekleridir: Mate
matikte nokta, doru, somut sonsuz
luk; fizikte mutlak kat cisim, ideal
gaz, mutlak kara cisim; fiziksel kimyada
ideal zm. Dnselletirme, yakn
dan bal olduu soyutlama'yla birlikte,
gereklik yasalarn bilmenin gl bir ara
cdr.
Dnsel-Olan Nesnel gerekliin insan
larn amal etkinliklerinde ortaya kan z
nel bir yanss; dnsel-olan, maddi
dnyann insan zihninde yansmasndan
ve dnce biimleri haline konmasndan
133
DNCE
baka bir ey deildir (K. Marx, Kapital,
cilt 1, s. 19). Manclk-ncesi maddeci
felsefede, nesneler, znenin dnda, z
nenin kendi etkinliinin deil, gzleyiinin
bir nesnesi olarak karsnda yer alan bir
eymi gibi grlyordu. dealistler, bir ku
ral olarak, Dnsel-olan' zel, maddi-ol-
mayan cevherin, evrensel akln kendini
bir gsterme biimi olarak grrler ve tin
sel etkinliin duyutesi bir nitelii olduu
nu vurgularlar. Dnsel-olan'n insan et
kinlii stnde oynad rol mutlaklatra
rak, Dnsel-olan' insan etkinliinin
k noktas olarak, balangc olarak grr
ler (klasik Alman idealizmi). Mancfelsefe
nin bak asndan, dnsel-olan, insan
dan bamsz olarak, varln kendi biim
leri (yanslar) olup, bunlarn insann bilin
li etkinliinin hedef ve gdelerini veren
toplumsal anlamlarn tm bir okluunu
olutururlar. Bu yanslar, yalnzca nesnel
olarak varolan nesneleri, fenomenleri yan
stmakla kalmazlar, ama insan ilikilerinin,
becerilerinin ve insann etkinlik ve iletiim
tarzlarnn izlerini de tarlar. Bilin, ancak
(toplumun pratik etkinlii, merkezi sinir
sistem fizyolojisi, dille iletiimdeki iaret
aralar, vb. gibi) belirli maddi aralarn
yardmyla i grse bile, bunlardan hibiri
ne indirgenemez. Dnsel-olan, maddi
eylerin kendileriyle deil, ama eylerin
olduu kadar, eylerin modellerinin de ye
rini alan, maddi eylerin kendi yans ve
anlamlaryla igrerek, nesnel yasalar in
celer ve bu yasalara dayanarak, gelecee
bak getirir. Ama, nesnel gereklii arp
tan yanlsatc dnce ve kavramlar da
retebilir. Bu nedenle, etkinlik srecinde,
her zaman, yanslarn sz konusu nesne
lerin nesnel doasn ne denli tam ve kesin
olarak yansttn belirleyebilme amacy
la, burada yanslar ile nesnelerin bir kar
latrlmas yaplr. Dnsel-olan, insan
olu tarihinde, yalnzca dnyay anlamak
iin deil, ama deitirmek iin retilir.
Dne Tasarrufu lkesi znel ve idea
list bir kavram olup, bu kavrama gre,
herhangi bir bilginin doruluunun l
t, minimum bilme araclyla maksimum
bilgi edinmede yatar. Bu kavram, Mach
(Das Prinzip herbaltung der Arbeit, 1872,
Tasarrufu lkesi) ileAvenarius (Philosop
hie als Derken der Welt gemss dem Prin
zip des kleinsten Krafmasses, 1876, Dn
yay En Az G Harcama Yoluyla Dn
me Olarak Felsefe) tarafndan ortaya atl
m olup, ada burjuva filozoflar tarafn
dan desteklenmitir. Lenin Materyalizm ve
Ampiriokritizmde, Dnce Tasarrufu l-
kesini idealist bir ilke olarak sert bir biim
de eletirmitir; nk, bilimsel nermele
rin doruluu, dnce tasarrufu yoluy
la deil, ama bunlarn nesnel dnyaya uy
gunluuyla belirlenir.
Dnce Nesnel dnyann kavramlar, yar
glar, kuramlar, vb. halinde yanstld so
runlarn zmne bal, etkin bir sre;
zel rgtlenimli bir madde olarak beyin'-
in en yksek rn. Beyine ayrlmaz biim
de bal olan Dnce, btn btne fiz
yolojik sistemin etkinliiyle aklanamaz.
Dnce'nin balay, yalnzca biyolojik
evrime deil, ama toplumsal gelimeye de
bal olmutur. Dnme, insanlarn reti
ci etkinlik srecinde ortaya kar ve ger
ekliin dolayml bir yansmasn verir.
Dnce'nin kendi zgl kkeni, ileyi
tarz ve sonulan asndan toplumsal bir
doas vardr. Bunun aklan, Dnce-
nin, yalnzca insan toplumuna zg olan
emek ve konuma gibi etkinliklere smsk
bal oluunda yatar. Onun iin, insann
Dnce'si konumayla yakndan bantl
olarak ortaya kar ve sonular dil'de dile
getirilir. Dnce soyutlama, zmleme
ve bireim gibi sreleri, belli ilerin for-
mllendirilmesini ve bunlarn zmleri
nin bulunmasn, varsaymlarn, dnle
rin (idea'larn), vb. ilerletilmesini iine alr.
Dnce sreci, deimez olarak, birtakm
134
DZANLAM
dnceler (idealar) retir. Dnce'nln,
gerekliin genelletirilmi bir yansmas
n verme gcnde olmas, insann genel
kavram'lar oluturabilme yeteneinde dile
gelir. Bilimsel kavramlarn olumas, bun
lara karlk veren yasalarn formllendiril-
mesine baldr. Dnce'nin gerekliin
dolayml bir yansmasn verme gcnde
olmas, insann karsamalar, mantksal
sonulamalar, tantlar yapma yetenein
de dile gelir. Bu yenetek, bilmenin apn
byk lde geniletir, insann, duyu or
ganlaryla alglanamayan eyi dorudan
alglama yoluyla bilmesini salayan olgu
larn bir zmleniinden yola kmasn
salar. Kavramlar ve kavram sistemleri (bi
limsel kurumlar), insanln deneyimini
kaydeder, genelletirip, insan bilgisinin bir
tm toplamn verir ve gereklii daha ile
riye doru bilmenin k noktasn olutu
rur. Dnce (yksek sinir etkinili fizyolji-
si, mantk, sibernetik, psikoloji, epistemo-
loi, vb. gibi) eitli dallar eitli yntemler
le incelemenin nesnesidir. Dnce ala
nnda deneysel incelemeler arasnda son
zamanlarda en nde geleni, eitli siber
netik aralarla yaplan modellendirmedir.
idealizm, her zaman, Dnceyi madde
den (insan beyninden, dilden, toplumun
pratik etkinliklerinden) ayrmaya alm,
bu gibi bir birlii tanmad zamanlarda,
dnceyi maddeden stn grd bir
takm tinsel ilkelerden ve bireyin bilincin
den treyen bir ey olarak sunmaya al
mtr (rnein, Hegel). Yeni-pozitivizm de
iinde olmak zere, modern burjuva felse
fesi, gerekten varolan bir ey olarak d-
nce'yi yadsmay retir. Davranl
n da yapt gibi, yeni-pozitivizm, insanl
n tm deneyim ufkunu dorudan doru
ya gzlemlenen olgulara indirgeyerek,
Dnce'nin de, (duyu organlar tarafn
dan alglanan bir olgu olarak grlen dile
benzemez olarak), tpk madde gibi, bir
yapnt olduunu syler. Yeni-pozitivizm,
dilin bir anlatm arac olduunu, dnce
nin bir varolma biimi olduunu gzard
eder. Gerekte, dil zmlemesi, beynin
dnce diye bilinen temel zelliklerinin
inceleniinde kullanlr.
Dnme bak. Dnce.
Dzanlam ve Aniam 1) Bir eyin dzanla-
m, o eyin insan etkinlii iinde igrd
ve insanlara kendi araclyla ya da her
hangi bir iletiim aracyla sunulduu nes
nel ilevidir, insann nesnel etkinliinin ta
rihsel yntemleri ayn zamanda insanlar
arasndaki iletiim yntemleri de olduun
dan, etkinliin (dolaysyla bilginin) her tr
l nesnesi tmel bir iletiim arac rol oy
nar ve sonucunda Dzanlam edinir. By-
lece, bir eyin Dzanlam, o eyin kendi
nesnesinin zyle belirlenir ve ancak ken
di doasna karlk veren ilevleri yerine
getirir. Dilde, eylerin pratik anlam, sz
cklerin Dzanlam'nda yatar. Anlam, sz
cklerin Dzanlam'na ya da nesnel bir
duruma ilikin olarak bir eyin Dzanlam'-
nn zgl bir halidir. Dzanlamlar'n, ken
di Anlamlar'na yol aan ilikileri, ya ger
eklikteki nesnel etkenlerce ve aklyrt-
medeki nesnel mantka ya da istekler,
beklentiler, toplumsal (snrfsal) ve kiisel
hedef ve gdler gibi znel etkenlerce be
lirlenir. Bir eyin gelimesine yol aan s
reteki gerek elimeleri yeniden reten
bir eye ilikin kuramsal anlay, her ey
den nce de, bu kavram gereklie sokan
toplumsal pratik, u ya da bu Anlam ile
gerek eylerin ve fenomenlerin z ara
snda bir uygunluk salar. Bunlar znelci
arptmalar bir yana atarak, somut eyle
rin gerek eitliliini yeniden reten An-
lamlar'n eitliliini saptar. 2) Linguistikte,
Dzanlam (szlksel anlamda), szc
nn Anlam olarak anlalr. Bir kural ola
rak, szcklerin deiik Dzanlamlar ol
duu gibi, eitli anlamlar da vardr. Bu
yzden szcklerin Dzanlamlar' daha
ok szcklerin iinde kullanldklar ba
DZANLAM
lama vs duruma dayanr. 3) Nesneleri gs
teren linguistik anlatmlar olarak dzanlam
ve Anlam, mantk semantikte daha da
kesinlik kazanr. Linguistik bir anlatmda
Dzanlam, genellikle verili anlatm gste
ren (adlandran) nesne ya da nesneler s
nf olarak anlalr, anlatmn Anlam' da
onun yananlam olarak, yani verili anla
tmn bir ya da bir bir baka nesneyi belir
tebilmesini salayan, o anlatmda ierili
bildiriim olarak anlalr. Nitekim, Akam
Yldz ile Sabah Yldz, kendi Dzan-
lamlar olarak bir ve ayn nesneye sahip
tirler, ama yananlamlar, yani Anlamlar
ayrlr. ada mantkta, Dzanlam ile An
lam arasndaki ayrmlama, Frege'ye uza
nr. Linguistik anlatmlarn Anlamlar'nn e-
itliinin (eananlamllk) ltne ilikin
sorular, mantk semantike ncelenmek
tedir (bak. Ad),
136
E
Ebedilik Maddenin varedilemezlii ve yo-
kedilmezlii ile dnyann maddi birliinin
bir sonucu olarak, dnyann sonsuzca va
rolmas sresi. Ebedilik, yalnzca bir btn
olarak tm maddede ierilidir. Dnyadaki
her somut oluum zamania geicidir. Ebe
dilik, ayn bir durumdaki maddenin snrsz
bir trdelik iinde varoluuna indirgene-
meyecei gibi, tarihsel dnglerin sonu
gelmezce ardardalna da indirgenemez;
Ebedilik, maddenin srekli nitel dnm
lere uramamasn ve yeni durumlar alma
sn nkoar.
Edimselleme Varlktaki deiimleri belir
ten bir kavram. Bu kavram, hareketin yal
nzca bir yann, varolmann potansiyel
halden gereklik haline geiini gsterir.
skolastik'te ve Aristoteles felsefesinde, E-
dimsellemenin aklan, ister istemez,
gerek varln dnda yatan hareketin de
imez kayna olarak bir ilk hareket ettiri
cinin ya da Tanr'nn kabul edilmesine yol
amtr. Potansiyel halden geree gei
dncesi, en tam olarak maddeci diya
lektik kategorileri iinde dile getirilmitir
(bak. Olanak ve Gereklik).
Einstein, Albert (1879-1955) Alman fizik
i, grecelik kuram'nn olduu kadar, za
man, mekn, hareket, cevher, k ve yer
ekimi stne yeni kavramlarn da ortaya
kmasna yol am olan daha bakaca
kuramlarn kurucusu. 1905'te, Einstein,
k paracklar, k kuantas ya da fotonlar
stne bir kuram gelitirmitir. Ayn yl,
zel grecelik kuram stne ilk yazsn
yaynlam, 1916'da genel grecelik kura
mn formllendirmitir. Nazi terr Einste-
in Almanyay terketmek zorunda brak
m; P rinceton'a (ABD) yerlemitir.
1930'larda ve 1940'larda, Einstein, birleik
alan kuramn gelitirmeye ve yerekimi
alan ile br alanlarn doasn aklama
ya almtr. Einsteinn dnyagr-
nn ana ilkeleri, Tanrnn varoluunun
mutlak yadsnn; dnyann nesnel ve bi
linebilir olduu kadar, doadaki tm s
reler arasnda da karlkl bamllk ol
duu kansn ierir. Einstein, Kantn apri-
orizmine ve bilimsel hakikatin koulsal
olduunu ne sren Poincare ile daha
bakalarnn grlerine de kar kantlar
getirmitir. Einstein, nceleri Machn g
rlerini paylam olmakla birlikte, daha
sonra Machcl kararl biimde geri evir
mi, 1920de Mach'tan zavall bir filozof
diye szetmitir. Gerek mantk poziti-
vizm'e gerekse kuantum mekaniinin po-
zitiviste ele alnna kar tavr da yine
olumsuz olmutur. Einstein, kamusal ve
siyasal grlerinde, toplumsal ve ulusal
baskya, militarizme ve gericilie kar k
t gibi, atom enerjisinin askercil amalar
la kullanlmasna da kar kmtr. Kimi
yaptlar D/e Grundlage der Allgemeinen
Relativitaetstheorie (izafiyetTeorisi), 1916;
Mein Weltbild? (Dnyay Nasl Gryo-
137
EKLEKTZM
rum?), 1934; The Evolution in Physics (Fi
ziin Evrimi), 1938.
Eklektizm Birbirinden farkl, ounlukla
birbirine yzseksen derece kart dn
ce, felsefi gr, kuramsal ncl ve siyasal
nerilerin vb. birbiriyle ak seik kartrl
mas. Eklektizm, maddecilii idealizmle
birletirme yolunda yaplan eitli giriim
lerde; revizyonistlerin Marxiltk ile ampiri-
o-kritizsizmi, diyalektik maddecilik ile
Kantl, vb. biletirme zlemlerinde g
rlr. Eklektizm, modern burjuva felsefesi
nin tipik bir yandr. Eklektizm'in balca
metodolojik kusuru, bir nesnenin ya da bir
fenomenin ana bantlarn, bulunduklar
somut tarihsel koullar iinde, nesnelerin
ya da fenomenlerin birbirinden farkl nite
liklerinin ve zelliklerinin mekanik bir bile
imini oluturan nesnel dnyadaki bant
ve ilikilerin tmnden aylamamasndan
gelir. Pratikte ve siyasette, Eklektizm, olay
lar zincirindeki ana halkann saptanmasn
nlemesi ve somut bir tarihsel dnemdeki
balca sorunlar zmek iin alnacak n
lemlerin tasarlanmasn engellemesi y
znden yanlg ve yanl hesaplamalara
yol aar.
Ekoloji Organizmalar arasndaki karlkl
ilikileri olduu kadar, organizmalar ile
evreleri arasndaki karlkl ilikileri de
kucaklayan bir biyoloji dal. Ekoloji terimi
ilk kez 1866da Haeckel tarafndan ortaya
atlmtr. Modern Ekoloji organik dnya
nn nfus, biyosinosis, biyojeosinosis ve
biyosfer gibi, st-organizmaca dzeyleri
ni bir btn halinde ele alr. Ekoloji, toplum
ile doa arasnda yer alan etkileimi ince
leme durumunda olan bir bilim (ya da bi
limler karma) olarak da anlalr (bak.
Toplumsal Ekoloji).
Ekonomik Maddecilik Ekonomiyi somut
bireyler ile bireylerin etkinliklerinden ko
puk olarak ele alan, kaba maddeci bir an
lay. Ekonomik Maddecilik, tarihsel s
rete siyasann, siyasal kurumlarn, dn
ce ve kuramlarn nemini ya reddeder ya
da kmser. Gerekte, Ekonomik Mad
decilik, yafbanclama'y olduu kadar, in
sanlarn bulunduklar etkinliklerin sonula
ryla birlikte ortaya kan durumu da srek
li klar. Ekonomik maddecilik, maddeci ta
rih anlaynn kabalatrlm bir biimi o-
larak ortaya kmtr. Bat'da da Bernstein
ile daha bakalar, Rusya'da da legal
Marxlk ile ekonomizm'in szcleri tara
fndan destek grmtr.
Ekonomi ve Politika Ekonomi, retim ili
kileri demektir, yani insanlarn maddi zen
ginliin retimi, dalm ve tketimi sra
snda giritikleri ilikiler demektir. Ekono
mik ilikiler, tm br toplumsal ilikileri
belirler ve ekonomik temeli oluturur. Poli
tika, ekonomik temel zerindeki styapya
girer (bak. Temel ve styap). styap, s
nflarn douuyla birlikte ortaya kmtr.
styap, snfl bir toplumda varolur, snflar
ile snfsal ayrlklarn ortadan kalkmasyla
ortadan silinir. Dolaysyla, Politika, Ekono-
mi'nin younlam bir anlatmdr, en so
nunda Ekonomi tarafndan belirlenir; an
cak, buna karlk, Ekonomi stnde b
yk bir etkide bulunur. Politik mcadele,
her eyden nce, temel ekonomik snfsal
karlar arasndaki mcadeledir. Devlet,
belli bir snfn kendi ekonomik ynetimini
yerletirip korumasna izin veren politik ik
tidar ele geirip elinde tutmay srdrme
dike, hibir snf kendi ekonomik dzeni
nin srgit yerletiremez. Bu bakmdan, Po-
litika'nn Ekonomiye ncelii vardr. Eko
nomi ile Politika arasndaki iliki deime
den kalamaz. Bir yandan, Politika, Ekono-
minin belirleyici bir etkisini kendi stnde
duyar ve Ekonomi'yle olan birliini korur;
ancak, te yandan, snflarn ve snfsal
atklarn gelimesi de Politikann Eko-
nomi'den gitgide daha ok kopup uzak
lamasna, Ekonomi'den gitgide daha ok
138
ELETREL
bamszlamasna ve Ekonomi stndeki
etkisini daha ok arttrmasna yol aar. Po
litika, kapitalizmde retimin toplumsal ka
rakteri dev bir lee ulatn, bylelikle
de kapitalist snfn ynetimini ortadan kal
dracak maddi nkoullar hazr olduu za
man, Ekonomi karsndaki grece bam
szln en yksek noktasna karr; ii
snfnn yrtecei youn pratik mcade
leye duyulan gereksinim oalr; devletin
Ekonomiye karmas derecesi artt gibi,
btn br politik aralarn Ekonomi s
tndeki etkisi de keskin bir biimde artar.
Ancak, Ekonomi stnde politik etki ola
naklar, zel mlkiyetin baskn oluu dola
ysyla snrldr. Sosyalizmde, Politika'nn
rol zel bir nem tad gibi, toplumun
sosyalist yoldan dnme uraltlmasn
etkiledii iin de, kapitalizmde (tad et
kiden) btn btne de farkldr. Uyumaz
snflara kar verilen mcadele koullar
altnda, kapitalizmden sosyalizme gei
dneminde, hatta snf ayrlklarnn hl
varolduu sosyalizmde, ekonomik yne
tim politik bir karakter tar ve sosyalist
devletin etkisinde yrtlr.
Ekonomlzm 20. yzyln balarnda Rus
Sosyal Demokrat hareketinde yer alan o-
portnist bir eilim. Bu eilimin szcleri,
ii snf hareketinin nndeki (alma
koullarnn iyiletirilmesi, yksek cretler,
vb. gibi) grevleri, ekonomik mcadeleye
indirgemeye kalkmlard. Bu kiilere g
re, siyasal mcadele yalnzca liberal bur
juvazi tarafndan yrtlmeliydi. Ekono-
mizm'in temsilcileri (S, N. Prokopovi, Y.
D. Kuskova ile daha bakalar), ii snf
nn nc roln ve devrimci kuram yads
yarak, ii hareketinde kendiliindenlii
tlerler. Revizyonizm'in bir eidi olarak
Ekonomizm, burjuvazinin proletaryay et
kileme arac olarak hizmet etmitir. Ekono-
mizm'in yaylmas, merkezi bir proleterya
partisinin yaratlmasna da kstek olmu
tur. Leninin gazetesi Iskra, Ekonomizmin
zmszln aa sermede byk
katklarda bulunmu, Lenin'in Ne Yapma
l? (1902) adl almas da bu katklarn
ideolojik olarak temellendirilmesini sala
mtr.
Eleallar Z.. 6. ve 5. yzyllar arasnda
(Gney talyann) Elea kentinde ortaya
km bir ilka Yunan felsefesi okulunun
szcleri. Eleallar'n felsefesinde grlen
idealist eilimler, okul iinde de gelime
gstermitir. Bu okulun balca temsilcile
ri, Ksenophanes, Parmenides ve Eieal Ze-
non'dur. Eleallar okulu, Millet okulu ile
Herakleitos'un eylerin deiebilen bir ilk
temeli olduunu syleyen kendiliinden
diyalektiki grlerinin karsna gerek
varln deimez bir z, btn deiim
lerin de yanlsatc olduunu syleyen
kendi retilerini koyarlar. Byle bir tutum,
Platon idealizmine temellik ve kaynaklk
eden duyusal deneyimin belli llerde
kmseniini de ieriyordu. Eleallar'n
diyalektie kar getirdikleri kantlar, meta
fizik karakterde olular bir yana braklrsa,
diyalektiin daha sonraki gelimesi stn
de olumlu bir rol oynamtr. Eleallar, ha
reketin elikililiini mantksal kavramlar
iinde dile getirme sorununu ortaya koy
mulardr.
Eletirel Aklclk Modern Avrupa ve Ame
rika felsefesinde, ana ilkeleri Popper tara
fndan formllendirilmi bulunan bir eilim
(Eletirel Aklclk terimini ortaya atan da
yine Popperdir). Eletirel Aklclk, ak se
ik tanmlanm bir felsefi reti olmayp,
eletirel ampirizm, eletiricilik ya dayanl-
layclk gibi daha baka terimlerle gsteri
lir. Bu eilime bal kimileri (rnein, P.
Feyaerbend), eletirel Aklclk' etkin bir
biimde desteklemek yerine, onun sert bir
eletirisine gemiler, kimileri de (rnein,
I. Lakatos), Eletirel Aklclk'n ilkelerine
bal kalmakla birlikte, biimsel olarak o-
nun dnda kalmay istemilerdir. Eletirel
139
ELETREL
Aklclk, bilgiyi, insan eylemlerini, toplum
sal dnce ve kurumlan eletirerek ve
yetkin klma yoluyla aklamann aklc il
kelerini ortaya koyduunu ne srer. Top
lum felsefesinde Eletirel Aklclk, burjuva
reformizm'in bir eidini oluturur. Eleti
rel Aklclk, kendi temel ilkelerini gelenek
sel felsefi konumlarn karsna koymaya
abalar: Kukuculua ve dogmatizme
benzemez olarak, yanlrlk ilkesini daha
ileriye gtrr, yani herhangi bir bilimsel
bilginin temelinden varsaymsal olduunu
kabul eder; bilimsel bilginin tad biim
sel hakikati dorulamaya ve temellendir-
meye kalkmadan, metodolojik aklclk d
ncesini, yani eletirel zmleme teme
linde kimi varsaymlarn nereye kadar -
brlerine ye tutulabileceinin tanmlana
bileceini formllandirir; son olarak da,
aletilie benzemez olarak, Eletirel Akl
clk, bilimsel bilginin gereklii betimleye
bilecein! ne srer. Eletirel Aklclk, bili
me biimsel bir yapsal yaklamn bilimle
badamadn grmemizi salar. Bilim
sel bilginin btnselliini, gzlem ve kura
mn eitli dzeyleri arasndaki karlkl
bamll ve bilimin kltrn iinde b
tncl olarak yer alarak, felsefi ve belitsel
ilkelerle kaynatn vurgulayan Eletirel
Aklclkn temsilcileri, Dilimsel bilgiyi e
itli bilimsel kuram tipleri arasnda, bilim ile
bilim-olmayan arasnda geen srekli bir
eletirel diyalog olarak grrler ve bilimsel
bilginin bilim dallar aras modellerini kur
maya alrlar. Eletirel Aklclk, ayrca,
ge-pozitivist bir felsefe biimi oluuyla,
burjuva felsefe bilinci erevesi dna
kamaz. Eletirel Aklclk'n kendi temel il
keleri, Eletirel Aklclkn temsilcilerinin
nesnel hakikat ile nesnel hakikatin lt
n tanmlamaktan vazgeerek, oulcu-
luk'u ve grececilik'i kabul etmelerine ne
den olmutur. Bu da, Eletirel Aklclk'n
aklc olan ile akld olan, bilimsel olan ile
de bilimd olan arasndaki ayrm bizlere
verecek lt ortaya koyamam olduu
nu gsterir.
Eletirel Gerekilik (felsefede) 1) 1920
ve 1930lardaABD burjuva felsefesinde bir
okul (A. Lovejoy, Santayana, R. Sellars ile
daha bakalar). Eletirel Gerekilik, Ye-
ni-gerekilike tepkiden domutur. Ye-
ni-gerekilerin nesnenin bilince doru
dan katmas stne savlarnn kars
na, eletirel gerekiler, zne, nesne ve
z olarak eden ortaya kan bilme
ediminin yaps kuramn koyarlar. Bu z,
bizim bilincimizin ieriini oluturur. Ele
tirel Gerekilike gre, zler, nesneye
benzemez olarak, dorudan bir kesinlik
iinde bize ularlar. Eletirel Gerekilik,
bu zleri, ortaa gerekiliindeki
tmeller gibi, nesnel olarak varolan eyler
olarak bize sunmaya alr. zn fizik
sel gereklikten bakaca, kendi bir ger
eklii vardr; zamansal-meknsal ltle
llemez. zler, eletirel Gerekilik'e
gre, eylerin yanslar ya da suretleri de
ildir hibir zaman. Yeni-gerekilik gibi
Eletirel Gerekilik de, maddeci yansma
kuramna kar kar. Eletirel Gerekilik,
gerekliin varolduunu kabul eder; bu
kabul, gereklik igdsne ya da gerek
lie hayvansal inana (Santayana) da
yanr. Bu gerekilikin epistemolojik
kayna, maddi olan ile dncesel olan,
nesnel olan ile de znel olan arasndaki
ayrmn yanl yorumlanmasnda yatt
kadar, bilin ile nesnel dnyann metafizik
biimde kar karya konmasnda da ya
tar. 2) Eletirel Gerekilik, 19. yzyln
sonlarnda Almanya'da ortaya km bir
okul (E. Becher, H. Driesch, A. Wenzl ile
daha bakalar) iin de kullanlr. Bu okul,
bilgiyi inanla uzlatrmaya, bilimin sa
lksz yanlar ve snflamalar! olduunu
tantlamaya almasyla, modern doabi-
lime teolojik bir yorum getirir.
Eletiri ve zeletiri Sosyalist lkelerin
toplumsal yaamnda, Marx partiler ile
140
EMEN
ii rgtlerinin kendi etkinliklerinde geni
biimde kullandklar yanlglar bulma, d
zeltme ve aksaklklar giderme yntemi.
Marx, proleterya devriminin, kendi kar
iin, kendi bir zellii olarak zeletiriye
balandn belirtir. Sosyalist devrimin
baarya ulamasyla, Eletiri ve zeletiri,
toplumsal gelimenin basamaklarndan
biri haline gelir. Eletiri ve zeletiri, sos
yalizmde uyuan elikileri aa koyarak,
bunlar zme ulatrmann bir yntemini
oluturur. Eletiri ve zeletiri'nin yaratc
rol, halkn komnizmin kurulmasna katl
masnn etkin bir biimi olarak sosyalist
zendirimde kendini gsterir. Eletiri ve
zeletiri, komnizmin maddi ve teknik
temelinin kurulmasnda insanlara geni bir
girikenlik gc salar; kitleleri toplumsal
ynetime ekmeye, insanlarn bu yeni d
zene yakr bir biimde yetitirilmelerine
ve toplumun ileriye doru gelimesine a-
y akba olan btn tutucu, gerikalm ey
lerin stesinden gelinmesine yardm eder.
Elis-Eretria Okulu Z.. 4. ve 3. yzyllar
da Sokratesci okullardan biri; bu okul, Pla-
tona gre, Sokratesin yakn Elisli Phai-
don tarafndan kurulmutur. Okul, daha
sonra Eretriaya tanmtr. Bu okuldan
hibir zgn alma gnmze kalma
mtr. Bu almalar daha ok Cicero ile
Diogenesin yaptlarndan biliriz. Elis-Eret
ria Okulu, Megara Okulu'na ok yakn ol
mutur. Elis-Eretria Okulunu izleyenler,
balcalkla etik sorunlar incelemiler, bir
birinden farkt btn erdemlerin temelde
bir olduunu, bu nedenle de hepsinin akl
la kavranan bir doru olarak tek bir iyiye
indirgenebileceini ne srmlerdir.
El Kindi (800-870) Arap filozof, astrolog,
metematiki ve Araplarn Filozofu adyla
payelendirilmi fiziki. El Kindi, Aristote
lesin yaptlarna (Organon, vb.) yorumlar
yazm, metafizik stne yazmalar kaleme
almtr. El Kindi'nin dnyagr, neden
bants dncesine dayanr; evrensel
bu dnceye gre, doru btn eylerin,
kendi btnlkleri iinde kavrandnda,
Evreni tpk bir aynadaki gibi yanstyor
olduu grlecekti. Kurana kat bir biim
de inananlar, El Kindi'yi dinden sapm bir
kii olarak grmlerdir. El Kindi'nin bir
ok yazlar bugne ulamtr.
Emein Maddi ve Manevi zendirimleri
nsann alma gereksinimini karlamaya
ynelik insan etkinlikinin bilinli itici g
leri. Maddi zendirimler, yaamann bir a-
rac olarak alma gereksinime bal -
zendirimlerdir; manevi zendirimler ise,
kendi sonularnn toplumsal neminde
doygunluk kazanan yaratc almaya
bal zendirimlerdir. Her toplumsal-eko-
nomik oluumda, toplumsal (ekonomik,
ahlaki, ideolojik ve daha bakaca) feno
menlerin btnselliinde kendini, gste
ren, kendine zg bir emein zendirim
leri sistemi vardr. zendirimlerin doas
ve ierii, toplumsal ilikilerce, retici g-
ler'in gelime dzeyiyle, bireyin manevi
yetkinlik derecesiyle belirlenir. Kapitalizm
de zel giriimci karlar egemendir. Byle
bir ey, maddi zendirimlerin arpk geli
mesine, igrme alan snrl olan manevi
zendirimlerin zararna bir gelimeye yol
aar. Sosyalizmde ise, maddi ve manevi
zendirimlerin diyalektik birliine bal bir
harekete geirme sisteminin yer almas
sz konusudur. Komnizmin ilk aamas
olarak sosyalizmde, emein yaamn ana
zorunluluu haline daha ulamad bir
aamada, kiisel maddi kar (yaplan ie
gre deme), insanlarn becerilerini ilerlet
me ve emeklerinin retkenliini arttrma
yoluyla, kiileri almaya doru ekmenin
balca biimini oluturur. Lenin, kitlelerin
kendilerini cokuya kaptrma yoluyla de
il, ama byk devrimin getirdii coku
eliinde, kiisel kar, zendirim ve igr
me ilkeleri zerinde komnizme ekilebi
leceini vurgulamtr (cilt 33, s. 58). Bura
141
EMEK
da, kiisel olarak harekete gemenin ve
bunun ilerletilmesinin biimleri unlardr:
Etki salayacak giriim gcnn genile
tilmesi, deme ve pirim sistemlerinin ge
niletilmesi, vb. Maddi zendirimler yan-
sra (hkmet nianlar, onur belgeleri, e-
mek kahramanlk dller, vb. gibi), manevi
zendirimler de byk nem tar. Manevi
zendirimler, daha bamsz olmalar a
sndan, maddi zendirimler stnde do
rudan etki yaparlar. Buna karlk, maddi
zendirimler, manevi zendirimlere yakn
dan baldr. Bunlar, sosyalist yarma i-
inde bir btn oluturduklar gibi, sosya
list sistemden tam olarak yararlanlmasnn
da bir koulunu olutururlar. Emein her
kesin yaamasnn ana zorunluluu haline
gelmesinin ve insanlarn hibir karlksz
almasnn sz konusu olduu kom
nizmde (bak. Komnist Emek), manevi -
zendirimlerin ana zendirimler haline gel
mesi ve kiisel maddi karlarn toplumun
maddi karlaryla kaynamas sz konu
sudur.
Emek nsann kendisi ile doa arasndaki
alverii balatt, dzene koyduu ve
denetimledii bir sre (K. Marx, Kapital,
cilt 1, s. 177). nsan doadaki nesneler
stnde amal bir etkide bulunarak, bu
nesneleri deiime uratr. nsann doa
ya yaklam, Emek'in kendi bir ynn
oluturur. Nesnelerin insann gereksinim'-
lerine uyarlanmas, her eyden nce, d
doann deiime uramasn ierir. E-
mek'in oluturduu eler unlardr: 1) n
sann amal etkinlii 2) Emek'in nesnesi;
3) Emekin aralar. Doann dntrl
mesine ynelik olan Emek'in btn bu
kendi eleri nceden hazr olmayp, E-
mek sreci iinde kendini gsterir. Emein
gelimesi tarihsel bir sretir. Bu sre,
yalnzca fiziksel varolmay ieriyorsa, ta
mamlanm saylmaz. Emek, ancak E-
mek'e gereksinimin bir gerei olarak ol
gunlar, nk fiziksel olarak varolmann
srmesi, ancak o zaman Emek'in zorunlu
bir ngerei haline gelir. D doay dei
ime uratmann bir arac olarak Emek,
insann kendi varoluunun temel koulunu
oluturur. Emek, insann hayvanlar dnya
sndan treyerek, modern biyolojik bir tip
ve toplumsal bir yarlk haline gelmesi s
reci iinde ortaya kmtr. Emekin bir
baka yan da, tavrnn doaya yaklam
koullar, sreci ve sonucu asndan in
sanlarn birbirleriyle tavrlarnn toplumsal
karakteridir. Emek'in bu yan, birinci yan
na dayanmakla ve onunla uyumlu olarak
elime durumunda olmakla birlikte, ona
indirgenemez. Emek'in bu her iki yannn
birlik iinde oluu, iblm ve ibirliin
de gerekleir. Tarih boyunca, Emekin bu
iki yan arasndaki karlkl bant hep
deitii gibi, emek stne dnceler de
bu deiimlerle birlikte deiim geirmi
tir. Emek, (snfl toplum ncesi, snfl top
lum ve snfsz toplum gibi) farkl tarihsel
gelime tipleri ile farkl toplumsal-ekono-
mik oluumlar iinde, farkl biimler gste
rir. lkel komnal sistem'de, Emek kom-
nal olduu gibi, retim aralar ile bunlarn
rnleri stndeki mlkiyet de komnal-
dir. Bu sistemde, bakalarnn emeinin
smrs yoktur. Btn uyumaz snfl
toplumlarda, Emek, uyumaz elikilerin
gelimesiyle geliir. Emekin daha az ge
limi biimlerinden daha ok gelimi bi
imlerine gei, yani kleci toplumda k
lelerin Emekinden feodalizmde serflerin
Emek'ine, oradan da kapitalizmde cretli
Emeke gei, ayn zamanda, smrnn
daha gelimi biimlerine gei de olmu
tur. nsanolu kltrnn gelimesine, in
sann gitgide daha ok gelimi ve incel
mi biimde, maddi ve manevi ynden
deimesi elik eder. Sosyalist devrim'in
emeki halk smrlmekten kurtararak
smry ortadan kaldrmas sz konusu
dur. Komnizmde, zellikle de daha yk
sek aamasnda, Emek'in en tam biimde
gelimesinin bir koulu olarak da, btn
142
EMPERYALZM
bireylerin kendilerini zgrce okynl
gelitirebilmelerini salayacak bir sre
olmas gerekir (bak. Komnist Emek; Kafa
ve Kol Emei).
Emerson, Ralph Waldo (1803-1882) A-
merikal filozof, yaymc ve air, transsan-
dantalistler'in nderi. Emersonun gr
leri elikili otmu; Platon ile yeni-Platon-
culardan, Goethe, Carlyle ile Doulu gi
zemcilerin etkisinde kalmtr. Emersona
gre, felsefenin ezeli sorunu, tin ile mad
de arasndaki iliki sorunudur. Emerson,
doay tinin bir simgesi olarak ele alyla,
bu sorunu, idealist bir dorultuda zm
tr. Burada, en yksekten varlk ilkesi, ruh-
larst olandr, Tanr'dr. Epistemolojide,
Emerson, sezgicilik'e yakn olmu; gzle
meyi, sezgiyi ve esrimeyi eylerin zne
inmenin en iyi yolu olarak grmtr. E-
merson'a gre, tarihte belirleyici rol byk
adamlar tarafndan oynanr; bu byk
adamlar bireyin ahlaka yetkinlemesinde
grlen toplumsal ilerlemeye yol aarlar.
Emerson, yeryznde zenginler ile yoksul
larn karlar arasndaki amansz mcade
leyi ve uyumazl grm, yoksullara ya
knlk duymutur. Emerson'un toplumsal
ve etik ideali, salkl bir birey ile alma
ve zel mlkiyetin haka dalmna dayal
eitlik ve evrensel bir dirlik topyas olmu
tur. Emerson, burjuva sistemi eletirmi,
ABDdeki klelie kar olmu, yamac
savalar mahkum etmitir. Balca yaptla
r Nature (Doa), 1836; Essays (Deneme
ler), 1841-44; Representative Men (Temsil
Edici nsanlar), 1850.
Empedokles (Z.. 490-30) Agrigentum-
da (Sicilya) dmu, Yunanl maddeci filo
zof, kleci demokrasinin ideologu. Doa
stne adl felsefi iirinde, Empedokles,
eylerin btn eitliliini doadaki u
drt eye indirger: Toprak, su, hava ve
ate. Bu reti, ilka ve ortaa felsefele
rinde uzun yllar kendisini korumutur. Bu
rada, elerin birlemesi ve ayrlmas, iki
kart gcn, ekme ve itmenin etkisiyle
aklanyordu. Empedokles, Evrenin ge
limesinin farkl aamalarn bu glerden
birinin ya da brnn stn gelmesiyle
aklyordu. Empedoklesin canl varlkla
rn yasalar dorultusunda geirdikleri ev
renin yaamagc daha ok olan varlkla
rn doal ayklanmas yoluyla olduu d
ncesi byk bir tarihsel nem tar.
Emperyalizm Tekelci kapitalizm, kap'ta-
lizmin en yksek ve en son aamas; sos
yalist devrimin eii. Emperyalizme ilikin
bilimsel kuram Lenin tarafndan gelitiril
mitir; bu kurama gre, yzyln banda
kapitalist retim tarz, u gibi birtakm yeni
nemli izgiler edinmitir: retici glerin
gelimesi alannda, kapitalist tekellerin o-
lumasna yol aacak biimde, retimde
yksek bir younlama dzeyi; retim ili
kileri alannda, bu tekellerin yerlemesi.
Lenin'e gre, byle bir eye bal olarak,
tekeller tarafndan kapitalist ekonomik ili
kilere sokulan szgeirme ve iddet olgu
su (cilt 22, s. 207), kapitalizmin styap
snda burjuva demokrasisinden (faist d
zenlerin kurulmasna kadar uzanan) geri
cilie dne yol amtr. Btn bunlar,
Lenin'i kapitalizmin zel, emperyalist bir
aama iine girmi olduu sonucuna g
trmtr; emperyalizm, kapitalizmin ge
limesinde finans kapital ile tekellerin yer
lemesi, sermaye ihracnn ok byk -
nem kazanmas, dnyann uluslararas
trstlerce paylalmaya balanmas, yer
krenin btn blgelerinin en byk kapi
talist glerce paylalmasnn tamamlan
mas aamasdr (cilt 22, s. 56-57). Eko
nominin tekellemesi, ryen, asalak ve
lmeye yztutmu kapitalizmin en yksek
ve en son aamas olarak emperyalizm'in
tarihsel yerini gsterir. Kapitalist lkelerde
ekonomi ve politikann eitsiz gelimesi
yasasn kapsayan biimde, kapitalizmin
bu aamadaki btn ekonomik yasalarnn
143
ENERJ
ileyi zelliklerini belirler. Bu eitsizlik,
gittike daha keskinleerek nbetsel, e
likili bir karakter alr, bylelikle de dnya
nn emperyalist devletler taralndan payla
lmasna bal olarak dnya savalarnn
ortaya kmasna neden olur. Emperyalist
lkeler, tekellerin dnyay ele geirme a
balarn yanstan saldrgan politikalar g
derler. lke iin bu politikaya ekonominin
gitgide askercillemesi elik eder. Tekel
leme, retimin gitgide toplumsallatrl
masna, bu arada, snfsal uyumazlklarn
ok daha keskinlemesine yol aarak, sos
yalizme giden yolun nesnel ngereklerini
hazrlar. Byk Ekim Sosyalist Devrimi, ka-
pitalizmin genel bunalmnn balamasn,
yani kapitalist retim tarznn yerine sosya
list retim tarznn geii tarihsel srecini
gsterir. Sosyalist dnya sistemi'nin kurul
mas ve smrgecilik sisteminin kmesi
ise, bu bunalmn daha da derinlemesini
gsterir. Sosyalizmle kar karya kalan
kapitalist lkelerin egemen snflan, snf
mcadelesinin kitlesel devrimci harekete
dnmesi korkusuna kaplrlar. Bu du
rumda, kendi konumunu salama almak,
ekonomik bymenin etkisini ve hzn art
trmak ve iilerin smrlmesinin daha
da younlatrmak zere, tekeller, bilim
selteknik devrimin olduu kadar, tekelci
devlet kaptalizminin de baarlarndan en
geniinden yararlanma yoluna da giderler.
Ancak, tekelci devlet kapitalizmi, kapitaliz
min ana elikisini zme gcnde deil
dir; bu elikinin yol alnn ve gittike
derinlemesinin zgl bir biimi olup, em
peryalizmin tarihsel yazgsn dorular.
Enerji Maddenin hareketinin eitli biim
lerinin ortak ls. Maddenin fiziksel ha
reketinin nitelike farkl biimlerinin, birbir
lerine evrilmesinin zellikleri; bu evrilme
sreci, kesin tanmlanm nicel edeer
lerle belirlenir. Byle bir ey, hareketin E-
nerji olarak ortak lsn belirlemeyi ola
nakl klar. Fizik kuram sisteminde, Enerji,
eitli biimlerde; mekanik, sl, elektro
manyetik, nkleer, yerekimsel, vb. Ener
jiler olarak ortaya konur. Her Enerji biimi,
belli bir fiziksel hareket biiminin kendi
zsel zellikleriyle; hareketin nicelii de
imez olarak kalma kouluyla, o hareket
biiminin baka bir hareket biimine ev
rilmesiyle belirlenir.
Enerjinin Sakm Yasas Sakm yasalar
nn (bak. Sakm ilkeleri) en nemlilerinden
biri; bu yasaya gre, bir enerji trnden bir
baka enerji trne geerken, o enerji, yo-
kolmayaca gibi, yeniden de yaratlamaz.
Bir enerji biiminden bir baka enerji bii
mine evrilmesi sreleri, deimez say
sal edeerlerle belirlenir. Enerjinin Sak
m Yasas, 19. yzyln ortalarnda R. Ma
yer, J . J oule, Helmholtz ile daha baka
kiilerce bulgulanmtr; daha nce ise,
Descartes, Leibniz ve Lomonosov'un bu
yasayla ilgili ngrleri yer alr. Engels,
Enerjinin Sakm Yasasn, doann diya-
lektik-tarihse! maddeci anlaynn bilim
sel temellerini iine alan en byk bu
lutan biri olarak grmtr. Enerjinin Sa
km Yasas, maddi dnyann birliini yan
str. ada fizik, Enerjinin Sakm Yasa-
snn ok youn taze tantlarn ortaya koy
maktadr.
Enerjlzm 19. yzyln sonlarnda kimi do-
abilimler arasnda ortaya km bir felsefi
anlay. Enerjizm'in izleyicileri, doadaki
btn fenomenleri, maddilik tamayan e-
nerji'deki deiimlerle aklarlar. W. Ost-
wald, Mach, ve Enerjizm'in br izdalar,
doabiltminde bir yandan enerjist yorum
lar gelitirirken, te yandan atomcu kura
mn bilimsel deerini yadsmlardr. Daha
sonra, 20. yzylda atomcu kuramn ka
zand baarlarn etkisi atfnda, bu kiiler,
atomlarn varoluunu tanmak zorunda
kalmlardr. Ancak, Enerjizm dnceleri,
nkleer fizik ile temel paracklarn fiziin
de elde edilen yeni veriler dolaysyla, ama
144
ENGELS
eskisi kadar sistemli olmayan bir biimde,
yeniden ortaya kmtr. zellikle, kitlede
eksilmelerin bulgulanmas; paracklarn
alan, alanlarn da paracklara dnme
sinin bulgulanmas, btn btne madde
nin enerjiye enerjinin de maddeye dn
mesi yorumlanmtr. Bu kantlar, kitle ile
enerji arasndaki karlkl bant yasasna
baland kadar, bu karlkl bantnn
kuramsal temeliyle de aklanmtr. Ener-
jizmin epistemolojik kkleri, doabilimde
elde edilen baarlarda yatt kadar, mad
denin yapsna ilikin ada kuramlarn
kar karya kaldklar zorluklarda da yat
maktadr. Felsefi bir eilim olarak Ener-
jizm, bilimin maddenin yapsal dzeyleri-
'ne ok daha derinden inmesi greviyle
kar karya kald zamanlarda yeniden
bagstermektedir.
Engels, Friedrich (1820-1895) ii snf
nn bir nderi ve retmeni olup, Marx'la
birlikte Marx retiyi, bilimsel komnizm
kuramn, diyalektik ve tarihsel maddecilii
ortaya koymu kii. Genliinden balaya
rak Engels, varolan toplumsal ilikileri d
ntrme mcadelesi iinde yer almaya
almtr. Engels, Sol Hegelciler'e katla
rak, Schellingin gerici-gizemci grleri
nin parlak ve derin bir eletirisini yapmtr
(Schelling ve Vahiy, 1842). Bu arada, ide
alist diyalektiindeki tutucu sonulamalar
ile elikiler dolaysyla Hegeli de eletir
mitir. Engelsin grleri, o gnk en ge
limi kapitalist lke olan ngiltere'deki ii
snfnn yaamyla ilinti kurduu zaman
kkl bir dn gstermitir. Proleteryann
iinde yaad dayanlmaz ekonomik ko
ullarn, siyasal haklarndan yoksun bra
klmalarnn nedenleri stnde kafa yor
mular, artist hareketin ideolojik eksiklik
lerini ve kapitalistlerin ellerindeki iktidar
kendi iradeleriyle brakacaklarna ilikin -
topyac dncelerini incelemitir. Bu in
celemelerin sonular, Marx'n ekonomik
kategorilerin eletirisine parlak bir katk di
ye niteledii Ekonomi Politiin Eletirisine
Katk (1844) ile Die Lage der Arbeitende
Klasse in England'dr (Ingiltere'de ii S
nfnn Durumu, 1945). Bu yaptlarnda, En
gels, proleteryann nndeki tarihsel gre
vin kuramsal temelini atarak, proleteryann
yalnzca ac eken bir snf deil, ama ayn
zamanda kendi kurtuluu iin snfsal m
cadele veren bir snf da olduunu gster
mitir. Engels, ngiltere'de sosyalist olmu
tur. Ksa bir sre sonra ngiltereyi terket-
mi ve 1844'te Pariste Marx'la karlam
tr. Bu karlama, onlarn proleteryann
kapitalist klelikten kurtulmas dorultu
sundaki ortak dncelerine ve birlik m
cadelelerine dayanan derin dostluklarnn
balangcyd. 1844-46 yllarnda, Marx'la
birlikte, Die Heilige Familie (Kutsal Aile) ile
Die Deutsche Ideologie (Alman deolojisi)
adl kitaplar yazmtr. Bu yaptlarn amac,
o gne egemen olan Hegel ve Feuerbach
ile onlara balananlarn grlerini eleti
rel gzle yeniden yorumlamak ve diyalek
tik ve tarihsel maddeciliin temellerini ile
mekti. 1847de, Engels, Komnist Lig' in
taslak program olan Komnizmin ilkeleri-
ni kaleme almtr. Marx ve Engels, bu,
taslak temelinde, Das Manifest derkomu-
nistischen Partei' (Komnist Manifesto,
1848) yazarak, Marxln btnsel re
tisini, ii snfnn bilimsel ideolojisini ilan
ettiler. Engels, 1848-49 olaylar srasnda
Almanyada ilerici glerin yannda ilk kez
silahl mcadeleye girmi; daha sonraki
yllarn yurtdnda yaayarak geirmitir.
Engels, Alman devriminin deneyimlerini,
Der Bauern Krieg in Deutschland (Alman
yada Kyl Sava) ile Die Revolution und
Gegen-Revolution in Deutschland (Al
manya'da Devrim ve Kar Devrim) adl
kitaplarnda genelletirmitir. Bu yaptlar,
proleteryann bada olarak kyll
n roln aa kararak, burjuvazinin
ihanetini aa serer. Marx'in da yerlemi
bulunduu ngiltere'ye giden Engels, ora
da ii hareketine, I. Enternasyonalin ku
145
ENTELEKHE A
rulmasna ve kkburjuvaca oportnist
ve anarist grlere kar mcadeleye et
kin biimde katlmtr. O gnden sonra,
Engels, Marx'in Kapital stndeki alma
sna her ynden yardmc olmutur. Byk
dostunun lmnden sonra da Kapital'in
ikinci ve nc ciltlerinin yaymn stle
nerek yaynlam, bu sre iinde ok ge
ni aratrmalarda bulunmutur. Engels,
diyalektik ve tarihsel maddeciliin kap
saml biimde temellendirilmesi stne
almalarn srdrmtr. Engels in
Marx felsefeye ok byk katklar ol
mutur. Engels in Ludwig Feurbach und
der Ausgang der klassischen deutschen
philosophie (Ludwig Feurbach ve Klasik
Alman Felsefesinin Sonu), Arti-Dhring -
(Anti-Dhring), Der Ursprung der Familie,
des Privateigentums und der Staates (Aile
nin, zei Mlkiyetin ve Devletin Kkeni)
vb. gibi yaptlar, Marx felsefenin znn
ve tad nemin klasik sunumlardr. En
gels, diyalektik maddeciliin doaya uy
gulannda zellikle ok byk hizmetler
de bulunmutur. Birok kimse Engels'in
(rnein, maddenin ve hareketin zr-
drlmezlii dncesi; buna bal ola
rak, zaman ve meknn birlii retisi;
maddenin cansz doann belirli bir geli
me evresinde ortaya kan hareketinin bir
biimi olarak yaam dncesi, vb. gibi)
dncelerin derinliini ancak yllarca
sonra kavramtr. Engels, kendi okynl-
l dolaysyla, bilimlerin snflandrlma
s stne uyumlu bir sistem de ortaya koy
may baarm, bu sistemi bilim dallarnn
birbirinden ayrln maddenin hareketinin
nesnel biimlerine dayandrarak yapm
tr. Engels, buradan yola karak, bilimler
bilimi olma gibi yanl bir roln felsefenin
stne yklmasna da kategorik ynden
kar karak felsefenin metodolojik dee
rini vurgulamtr. Engels, felsefenin ge
miteki saysz okul ve sisteme nasl ynel
mesi gerektiinin yolunu gstermi, felse
fenin temel sorusunu formllendirmi ve
felsefenin snfsal karakterini aa koy
mutur. Engelsin bilgi kuramnn gelime
sine olan katks ile bilinemezcilik eletirisi
byk nem tar. Engels'in diyalektik
mantkn birtakm sorunlarn formllendi-
rerek ileyii, bugn de ok byk deer
tar. Tarihsel maddecilikin temel sorunla
rn ilerken, Engels, maddeci tarih anlay
na ilikin kaba anlaylarn eletirilmesi
ne ze! bir nem gstermitir. Engels, in
sanlarn iinde yaadklar ekonomik ko
ullarn belirleyici rolnn tarihte bireyin
dncelerinden ya da oynad rolden
hibir zaman kopmadn tantlamtr.
Engels, ekonomik temel ile styap arasn
daki bant ve karlkl ilikiler stne o-
lan mekanik grlere kar mcadele ver
mitir. Engels, Rusya'daki devrimci hare
kete byk ilgi duymu, yakn gelecekteki
Rus devrimini nceden duyurmu, bu dev
rime byk umutlar balamtr. Engels,
yaamnn sonuna kadar, Avrupann bir
ok lkesinde yer alan siyasal yaama et
kin bir biimde katlm ve Marx'la birlikte,
ii snfnn belli bal bir nderi olmutur.
Entelekheia Aristoteles'in felsefesinde ve
iskolastikte, itici bir g olarak (bak. te
leoloji), kendi erei kendisi olarak, ya da
olanakll gereklie dndren etkin ilke
olarak amallk. Entelekheia kavram,
Leibniz tarafndan kendi monodolojisinde
kullanlmtr. Bu kavram, ayrca, biyolojik
fenomenlerin idealist yorumuyla da
bantldr (bak. Vitalizm).
Enternasyonalizm (proleter, sosyalist)
i snfnn ve onun partisinin ideoloji ve
politikasnn temel ilkelerinden; bu ilke,
ayr lkelerin emeki halklarnn toplumsal
ve ulusal kurtulular iin, sosyalizmi ve
komnizmi kurmak iin kapitalizme kar
mcadelelerindeki uluslararas dayan
may dile getirir. Enternasyonalizm, kendi
temsilcilerinin hangi devlete ve ulusalla
bal olduklarna baklmakszn, proleter-
yann snfsal karlar ile proleteryann
yrtt mcadelenin nihai amacna
dayanr. Enternasyonalizm, uluslararas
komnist hareketin afanda varln ka-
146
EPKTETOS
zanm, iilerin uluslararas dayanmay
la ilgili toplumsal duygu ve sloganlar bii
minde kendi anlatmn bulmutur. Bilimsel
komnizm, Enternasyonalizm iin kuram
sal birtemel oluturur. Komnist Manifesto
ile Marx ve Engels'in br yaptlar, ayr
lkelerin iilerinin sermayeye kar mca
delelerinde birlik iinde olmalarnn nesnel
bir zorunluluk olduunu ortaya koyar; En-
ternasyonaiizmin ana dncelerini for-
mllendirerek, Enternasyonalizmin u n
l slogann bildirir: Btn lkelerin iile
ri, birlein! Enternasyonalizm ilkesi, ayr
lkelerin emeki halklarnn uluslararas
burjuvaziye kar mcadelelerinde birbir
lerini karlkl desteklemeleri ve ibirlii
iinde olmalar, btn uluslarn eitliinin
tannmas ve bir ulusun bir baka ulus
tarafndan ezilmesi karsnda uzlamaz
birtavralma anlamna gelirve uluslararas
karlar ile ulusal karlarn birletirilmesini
ngrr. Bu nedenle, Enternasyonalizm,
burjuva milliyetilik'in, byk g oveniz
minin ve rklk ve smrgecilik ideolojisi
nin karsnda yer alr. Enternasyonalizm,
yanszlk maskesi altnda ulusal ve siyasal
eitsizlik ilikilerini, emperyalizmin ege
menliini ve basksn gizleyen kozmopo-
litiliede kknden kardr. Enternasyo
nalizm dnceleri, tarihte ilk kez, ulusal
sorun'un zme urad, eit uluslardan
okuluslu bir devletin olutuu ve uluslar
arasnda ilikilerin yeni tipte, snf ve ulusal
uyumazlklardan kurtulmu bir biimde
gelime gsterdii sosyalizmin kurulmas
srecinde kendi pratik uygulanna ka
vumutur. Byle bir ey, proleterya Enter-
nasyonalizminin sosyalist Enternasyona
lizmi dnmesinin, yani Enternasyona-
lizmin toplumsal tabannn genilemesi
nin ve tm toplumun ideolojisine dnme
sinin temelini oluturur. Sosyalist dnya
sisteminin douu, Enternasyonalizm il
kelerini, sosyalist devletler arasnda ve
sosyalist lke halklar ile kapitalist lkele
rin emeki halklar ve ulusal kurtulu m
cadelesi veren halklar arasndaki ilikilerin
temel tan oluturur.
Entropl Klasik fiziin ana kavramlarndan
biri; bilime R. Clausius tarafndan getiril
mitir. Makroskopik bak asndan, En-
tropi, enerji'nin evirilirliini dile getirir; bir
sistemde Entropi ne denli byk olursa,
evrilen enerji o denli az olur. Entropi kav
ram, fiziin temel yasalarndan birini, yani
enerjinin artma yasasn, ya da enerjinin
evrilme ynn belirleyen termodinami
in ikinci ilkesini formllendirmemizi sa
lar. Entropi, kapal bir sistemde azaiamaz.
Maksimum Entropi'nin elde edilmesi, bit
denge durumunun kurulmu olduunu
gsterir; burada, enerjinin artk evrilmesi
olana yoktur, yani bijtn enerji sya d
nm oiup, sl bir denge durumu kurul
mutur. Termodinamiin ikinci ilkesinin
yaratclar. R. Clausius ile W. Thomson, bu
ilkeyi Evren'in btnne uygulayarak, Ev-
ren'in sl lmnn kanlmaz olduu
nu syleyen yanlgl bir sonuca varmlar
dr. Fizikte daha sonraki gelimeler, Entro
pi'nin ieriini daha da derinlere gtr
mtr. Entropinin bymesi mutlak de
ildir, yalnzca relerin en olas gelii,n-
ni dile getirir. Sonsuzca byk sayda par
acktan ortaya kan sistemler (rnein.
Evren ya da dnyann btn) iin, en
olas durum kavram kendi anlamn yitirir
(sonsuzca byk sistemlerde btn du
rumlar eite olasdr). Yerekiminin rol
n de hesaba katarak, kozmoloji, u sonu
ca varr: Evrendeki Entropi, herhangi bir
maksimuma doru eilim gstermeksizin
bymektedir (sl denge durumu). Mo
dern bilim, dnyann szde kanlmaz sl
dengesi ve sl lm stne varlan so
nularn btnlkle dayanksz olduunu
tantlar.
Epiktetos (50-138) Roma stoaclnn bir
temsilcisi. Kle kkenli olan Epiktetosun
Dnce/er ve Sohbetler'i ile br yazlan
147
EPKUROS
gnmze ulamtr, Epiktetosun reti
si e ayrlr: Fizik, mantk ve etik. Epikte-
tos'un retisinin kilitta kendi etiidir, -
zellikle de i zgrlk stne tleridir.
Epiktetos, bir efendinin kendi tutkularnn
klesi olabileceini, buna karlk bir kle
nin de kendi manevi bamszl iinde
zgr olabileceini tartmtr; ancak, bu
zgrlk, dnyay deitirerek elde edile
mez. nsan mutlu klan, eylerin kendileri
deil, o eyler stne olan anlaylardr; iyi
ve kt, eylerin iinde yer almaz, o eyle
re olan tavrmzda yatar. Onun iin, mutlu
olmak, bir irade iidir. Epiktetos'un felsefe
si, ezilen snflarn kleci sisteme kar edil
gen kar klarn dile getirmitir. Bu fel
sefenin Hristiyanlk stnde etkisi olmu
tur.
Epikuros (Z.. 341-270) Hellen dnemin
de Yunan maddeci filozof ve tanrtanmaz.
Epikuros, tanrlarn dnya ilerine kar
malarn yadsyarak, maddenin nsz son
suzluunu hareketin kendi bir i kayna
olarak grr. Epikuros, birtakm deiiklik
ler de getirerek, Leukippos ile Demokri-
tosun atomculuunu yeniden canlandr
mtr. Bolukta eit hzla hareket eden a-
tomlar arasnda arpmalar olabileceini
aklamak iin, atomlarrkendi yrngele
rinden kendiliklerinden (i koullanmayla)
saptklar dncesini ortaya getirmitir.
Byle bir ey, Demokritos'un mekanik be
lirleyiciliiyle karlatrldnda, ileriye a-
tlm bir adm olarak, zorunluluk ile rast
lant arasndaki karlkl iliki stne daha
derinden bir gr temellendiriyordu. Bil
gi kuramnda, Epikuros, bir duyumcudur.
Epikurosa gre, duyumlar, kendiliklerin
den hakikidirler, nk duyumlar nesnel
gereklikten gelirler; hatalar ise duyumla
rn yorumlanmasndan kaynaklanr. Epiku
ros, duyumlarn kkenini naiv bir maddeci
tavr iinde aklar: Duyu organlar stne
etkiyip, eylerin yansmalarnn belirmesi
ne neden olacak biimde, cisimlerin y
zeylerinden srekli bir ak iinde anlk
paracklar yaylr. Bilginin amac insan
bilisizlikten ve boinandan, tanrlar ve -
lm korkusundan kurtarmak olup, bu ol
makszn mutluluk olanakszdr. Etikte, E-
pikuros, zihnin verdii neeyi olumlam;
bunu, ac ekmekten kama, ve dingin,
neeli bir ruhsal duruma ulama gibi bir
bireyci ideale dayandrmtr. nsan iin en
aklc durum etkinlik deil, ama btn b
tne dinginliktir, ataraksiyadr. Epikuros-
'un maddeci retisi, idealistfelsefede (r
nein, Hegelde) arptlmtr.
Epistemoloji Bir bilgi kuram, gnoseoloji.
Epistemoloji terimi, Ingiliz, Amerikan, da
ha ender olarak da Fransz ve Alman bur
juva felsefesinde kullanlr. Bu terim, felse
feyi ontoloji ile Epistemolojiye ayran s
ko filozof J . F. Ferrier (Institutes of Metap
hysics, 1854, Metafiziin Kurumlan) tara
fndan ortaya getirilmitir.
Erasmus Desiderius (1469-1536) Asl ad
Gerhard Gerhads olan HollandalI bir filo
zof, hmanist, bilgin, iskolastik'e kar sa
vam bir kii, Reform hareketi'nin nc
s. Erasmus, ilkalarn bilim ve sanatnn
yeniden yaatlmasnn gerek Hristi
yanlk iin mutlak zorunlu olduunu d
nmtr. Erasmus, Kutsal Kitaplar filo
lojik ynden inceleyen ilk kiidir. Erasmus,
16. yzyllarn balarnda boy atmakta o-
lan Katoliklik"! de, Protestanlk! da hma
nizmin bak asndan eletirmitir. Ba
nazlk ve iddet, ulusal dardncelilik ve
dinsel nefret, ikiyzllk ve bilisizlik, bun
larn tm, bu yetenekli yergi yazarnn
Economium Morias Sen Laus Stultiae {po
litie Methiye, 1509) adl, ok tannm ya
ptnda ortaya serilir. Erasmus'un getirdii
eletirinin Avrupa hmanist gelenei s
tnde derin bir etkisi olmutur.
Ereklilik Geni ya da uzlalm terimsel
anlamyla, belirli bir sonuca, bir ama'a
148
ESNCLK
giden srelerin ya da fenomenlerin bir
temel zellii. Ereklilik, canllarn yaam
na, toplumsal sistemlere, insan etkinliine
zgdr. Ereklilik, bu alanlarn her birinde
ayr bir biim alr: Canllaryaamnda, can
llarn uyarlanabilme ve dzene girme -
zelliklerinde, gelime srecinin dzenli ka
rakterinde kendini gsterir; toplumsal ya
amda da, mrn doldurmu toplumsal
yaplarn silinip gitmesinde ve toplumsal
ilerlemeyi daha ileriye gtren yenilerinin
ortaya kmasnda, insanlarn amal ey
lemlerinde grlr. Teleolojide canllarn
Ereklilik'iyle ilgili olgular, Darvvin'in doal
ayklanma kuramnda; toplumsal yaam
daki ereklilik biimleri ise,Marx'n ekono
mi kuram ile tarihsel maddecilikte bilim
sel bir yoruma kavumutur. En yksek
Ereklilik biimi, insan etkinlik'indeki Erek
liliktir; buradaki neden-sonu ba, en -
nemli halka olarak bilinli amac ierir, in
sann belirli bir amaca giden btn eylem
leri, geni anlamda, erekli eylemlerdir.
Dar anlamda ise, yalnzca genel gelime
eilimini izleyen ve hazr koullara uymak
tan ok, bilinen nesnel yasalar ile geliim
gereklerine dayanan etkinlik, erekli etkin
liktir.
Erigena J ohannes Scotus (810-877)
Fransa'da yaam, rlanda doumlu filo
zof. Yeni-Platonculuk temeli zerinde, Eri
gena, kendi gizemci retisini getirmitir;
bu retinin z, De Divisione naturae
(Doal Blnme stne) adl yaptnda ele
alnp ilenir. Erigena, varl drde ayrr:
1) Her eyin kayna Tanr olmak zere,
yaratlmam olan ama yaratan, btn her
eyin biricik yaratlmam olan yaratcs;
2) Yaratlm olan ve yaratan, yani ilk ne
den halinde varolan tanrsal idealar; ideal
dnya, T anr tarafndan, T anrnn kendisin
den yaratlm olup, nsz sonsuz varolur;
3) Yaratlm olan ama yaratmayan, yani
farkl eylerin ok eitliliinde tek bir ideal
dnyay gsteren, duyular tarafndan alg
lanan dnya; 4) Yaratlmam olan ve ya
ratan olmayan, yani btn eylerin nihai
sonu olarak alglanan Tanr. Bu ikinci ve
ncs, bamsz olarak varolmadklar
gibi, zleri bakmndan deiiklik de gs
termezler; bunlar, her eyin iinde varolan
tek bir tanrsal zn kendini farkl ortaya
koyu biimleridirler. Erigena, eylerin ya
ratln zaman iine, insann tanr karsn
da gzden dmesine balar. Ancak, az
sonra, pimanlk doar ve btn eyler
Tanr'ya geri dner. Kendi z bakmn
dan, Erasmusun sistemi, tmtanrc (bak.
Tmtanrclk) olup, Katolik Kilisesince
mahkum edilmitir.
Eristik Eski Yunanda, zellikle sofistler
tarafndan benimsenmi tartma sanat.
Eristik, tartma yoluyla hakikati aramann
bir arac olarak ortaya km, daha sonra
diyalektik ile safsataya dnmtr. Diya
lektik, Sokrates tarafndan gelitirilmiti;
tek amac tartma srasnda karsndaki
ne stn kma olan safsata ise, Eristiki
herhangi bir sav hem tantlamann, hem
de rtmenin arac olmaya indirgemitir.
Bu yzden, Aristoteles bile, Eristik ile saf
sata arasnda hibir ayrm gzetmez.
Esin zellikle, insann yaratc etkinliinin
eitli biimlerine giden koul. Esin, kii
nin manevi enerjisini, yaratmakta olduf
ey stnde younlatrmasnda ve yap
lan ie ayr bir verimlilik katan cokunlu
unda kendini gsterir. Tanrsal delilik,
gizemsi sezgi ve ansal vahiy gibi, idealist
Esin anlayna (Platon, Schelling, Hart
mann, S. Freud, H. Read, vb.) kar, mad
decilik, Esinin herhangi doast bir ka
rakteri olduunu yadsr, Esin'i toplumsal
ve bireysel zendirimlerle, i srecinin
kendisiyle belirlenen bir zihinsel fenomen
olarak grr.
Esincilik Bilginin gizemsel, dinsel karak
terine ilikin bir idealist kuram olup, bu
149
ESTETK
kurama gre, hakikat, aklc mantksal bir
yoldan deil, ama birdenbire, hibir hazr
lksz, yalnzca esin yoluyla, yani insana
yukardan tanrsal neri biiminde inen e-
sinin getirdii bir dnce yoluyla, kendini
ak eder. Katksz bir Esincilik biimine
ender olarak, balcalkla teolojik retiler
de rastlanr. Gerekte, bu ilke, akldclk
tarafndan paylalr.
Estetik insann dnyay estetiksel olarak
zmlemesi yasalarnn, gzelliin yasala
rna gre yaplan yaratc almann z
ve biiminin bilimi. Estetik, yaklak 2.500
yl nce, kleci toplumlarda, Msr, Babil,
Hindistan ve in'de ortaya km; Eski
Yunan ile Eski Roma'da byk gelime
gstermitir. Estetik'te maddeci eilim,
Demokritos, Aristoteles, Epikuros, Lukreti-
us, vb. gibi, gzelliin nesnel bir temeli
olduuna inanan ve bunun maddi nitelik
lerde, iliki ve gereklik yasalarnda yatt
n gren kiiler tarafndan desteklenmi
tir; bu eilim, gzellii mutlak, edebi, de
imez ve duyular tesi bir idea olarak
alan ve sanatyoluyla uyandrlan duygula
rn bu ideadan baka bir ey olmadn
syleyen Platonun idealist retisinin kar
snda yer alyordu. Hmanist ve gereki
eilimler, tanrsal gzellik (bak. Ermi
Augustinus, Aquinolu Thomas) stne ki
Bat ortaa gizemci retileriyle arp
maya alan Rnesans dnrlerinin,
yazar ve sanatlarnn yaptlarnda geliti
rilmitir. Aristokratik Estetik'i ama abas
iinde, W. Hogarth, Diderot, Rousseau,
Winckelman, Lessing, Herder ile daha
sonralar Schiller ve Goethe ile izleyicileri,
sanatn gerek yaamla ban olumlama
ya almlardr. Kant, gzellii yararll
n, sanatsal biimin yetkinliini de ideo
lojik ieriin karsna koyarak, biimci Es-
tetikin gelimesine katkda bulunmutur.
Tarihselcilik ve eliki ilkeleri ise Hegel'in
estetik etkinlii aklaynn temelini olu
turmu, bu kendisinin estetik etkinlii ka
pitalist retimin elikili karakteriyle kar
latrmasna ve estetiksel-olann z anla
yndan emein nemini gstermesine o-
lanak tanmtr. Ancak, nesnel bir idealist
olarak, Hegel, sanat mutlak tinin ilk ve
yetkin olmayan biimi olarak tanmlamtr.
Feuerbach, gzelliin kaynann nesne
ve fenomenlerin fiziksel nitelikleri olduu
nu tantlamaya ve estetik duygular ile be
enileri biyolojik yasalar ile insann doa
sndan getirmeye almtr. Marxlk-
ncesi maddeci Estetik, kendi doruuna,
Belinski, ernievski ve Dobrolyubov gibi,
gereki sanatn yasalarn, sanat yaptla
rnda halka ideolojik ballk ve yaknlk
ilkelerini formllendiren devrimci demok
ratlarn yaptlarnda ulamtr. Estetik tari
hinde yer alan kkten bir dn, diyalektik
ve tarihsel maddeciliin, Marx aratrma
ynteminin Estetik tarihine uygulanmas
na bal olmutur. Byle bir ey, Estetik'in
canalc sorunlarnn kapsaml biimde ele
alnmas, bu alanda burjuvaca, revizyonist
ve dogmatik arptmalara kar mcadele
nin kuramsal bir temelini oluturmutur.
dealist ve kaba maddeci kuramlara ben
zemez olarak, Marx-Leninci Estetik,
dnyann estetiksel olarak zmleniinin
nesnel temelini insann amal etkinliinin
oluturduu grn savunur. Bu etkin
likte insann doay ve toplumu dntr
meye ynelik toplumsal z ve yaratc
gleri tam olarak kendi gereklemesini
bulur. Gzel-olan ve irkin-olan, yce-o-
lan ve aa-olan, dramatik-olan, trajik-o-
lan ve komik-olan, kahramans-olan gibi,
balca estetik kategorileri, toplumsal var
ln, insan yaamnn her alannda, yani
retimde, kamusal ve siyasal etkinlikte,
doaya olan tavrda, kltrde, gndelik
yaamda, vs. dnyann estetiksel olarak
zmleniinin kendini zgl bir yoldan or
taya koyuu olarak grnrler. Estetik -
zmlemenin znel yan, estetiksel duygu
lar, beeniler, deerlendirmeler, deneyim
ler, dnce ve idealler, Manc-Leninci
150
ESTETKSEL
Estetikte nesnel yaam srelerinin ve ili
kilerinin yansmas ve cisimlemesinin z
gl bir biimi olarak grlr. Manc-Le-
ninci estetik, sosyalist toplumda halkn es
tetik eitiminin, ilerici, iyi gelimi estetik
duygu ve beenilerin, Estetik alannda
burjuva kalntlarnn etkisinin elenmesine
ynelik eitimsel almann kuramsal te
melini oluturur. Sanatlar ve sanatsal re
tim sreci, Estetik'in bir paras ve en -
nemli bir yandrlar. Sanatn zn ve ya
salarn zmleyiiyle, estetik, btn zel,
kuramsal ve tarihsel bilimlerle, sanat bilim
leriyle yakndan bantldr. Ancak, Este
tik, felsefi bir bilimdir, insann, sanat da
iinde olmak zere, gereklikle olan este
tik tavrnn genel ilkelerini inceler; sanat
eletirisi asndan, sanatn kendi zgl
zellikleriyle ilgilenir. Tpk felsefe gibi, bir
dnyagr bilimi oluuyla, Marx-Le-
ninci Estetik, sanatn doasnn ve sanat
sal yaratm srecinin eitli yanlarn aa
koyar; rnein, sanatn kkeni, sanatn -
z ve br toplumsal bilin biimleriyle
ilikisi, sanatta yantutarlk ve halka yakn
lk, sanatn tarihsel kurallklan, sanatsal im-
ge'nin zgl zellikleri, sanatta ierik ve
biim arasndaki iliki, sanatsal yntem,
slup, toplumcu gerekilikm temel ilke
leri ve toplumsal dntrc rol. Marx-
-Leninci Estetikin nndeki balca g
revler, gnmzdeki estetik srelerin ge
nelletirilmesi, okynl ve uyumlu geli
mi insan yourma sorunlarnn etkin bi
imde ele alnmasna katkda bulunmakta
dr.
Estetiksel-olan ve Etiksel-Olan nsann
gereklikle ilikisinin yanlar, iyi ve kt,
adalet ve adaletsizlik, dev, sorumluluk,
vb. gibi kavramlar yoluyla, Etiksel-olan,
ahlaki ilikileri yanstr, bir bireyin ya da bir
grup bireyin eylemlerini, davrann de
erlendirir. Estetiksel-olan, bireyin uyum
lu gelimesini ileriye gtren ya da engel
leyen, gzel-olan, yce-olan' ve kahra-
mans-olant yaratmaya, irkin-olanla ve
aa-olanla savamaya ynelik yaratc
almasn destekleyen ya da karsna
alan nesnel toplumsal ilikilerin birtakm
yanlarnn nesne ve duygularda dile geli
idir. Estetiksel-olan, znel bir yan da ii
ne alr: nsan kendi yaratc glerinin z
grce dile geliinden bir sevin duyar ve
toplumsal ve kiisel yaamn her alannda
(alma, toplumsal ilikiler, gndelik ya
am, kltr) insanlarca yaratlm olan ey
lerdeki gzellie hayranlk duyar. Sanat,
Estetiksel-olann dile geliinin en tam ve
en genelletirilmi biimidir. Estetiksel-o
lan ile Etiksel-olann birlii, bu birlik kimi
sanat yaptlarnda korunmuyor olsa bile,
gerek yaamda, gerek sanatta izlenen bir
kuralllktr. rnein, modern burjuva sa
nat, irkin olann gzelletirilmesine veah-
lakdnn savunulmasna izin verir. Sosya
list sanatsa, tam tersine, Estetiksel-olan ile
Etiksel-olann birlii ilkesini kararl biim
de pratie sokar. Olumlu karakterler, soylu
ve gzel, saygnlk, duygulanm ve iten
hayranlk uyandrr. Ayn zamanda, estetik
se! haz duymann bir kayna olduklar
kadar, okuyucu ve izleyicilerin sevin duy
malarnn da kaynadrlar. nsan davran
ndaki ahlakdl gsteren olumsuz im
geler, irkin ve aa olana estetiksel yn
den tiksinti duymayla yakndan bantl
ahlaksal bir onaylamama duygusu yaratr
lar. Onun iin, Estetiksel-olan ile etiksel-
olan'n birlii, sanatn toplumsal yaamda
kendine den eitsel ve ideolojik grevi
nin temelini oluturur.
Estetiksel Beeni nsann toplumsal pra
tik yoluyla edindii, eitli, en bata da
gzel-olan ve irkin-olan gibi estetiksel
temel zellikleri deerlendirebilme yete
nei. Sanat yaptlar deerlendirildii za
man, Estetjksel Beeni, sanatsal beeni
adn alr. yi bir Estetiksel Beeni, gerek
ten gzel olan bir eyden tad alma yetene
ini; insann almasnda, gndelik ya
151
ESTETK
amda, davranta ve sanatta gzel-olan
alglama ve retme gereksinimini ierir.
Bunun tam tersine, kt bir Estetiksel Be
eni, insann gereklii estetiksel olarak
deerlendiriini arptr, insan sahici g
zellik karsnda kaytsz klar, hatta kimi
zamanlar, irkin eylerden tad almaya g
trr. Gndelik yaamda estetiksel deer
lerin deerlendirilmesi ve sanatlar, kiinin
Estetiksel Beeni'sinin gelime dzeyini
gsterir. yi bir Estetiksel Beeninin geli
mesi, sosyalist lkelerdeki estetik eitimi
nin balca hedefini oluturur.
Estetik Duygular Gereklikteki fenomen
leri ya da sanat yaptlarn estetiksel olarak
alglama srecinde ortaya kan bir coku-
sal koul. Estetik Duygular, bu algya bir
eit karlk verme olup, gzel ya da y
ce olun, trajik ya da komik-olan duygusu
yoluyla dile getirilir, insann estetik dene
yimi Estetik Duygular'la snrl olmad gi
bi, onlarsz da varolmaz. Estetik Duygular,
insann tarihsel gelimesinin bir rndr.
Toplumun estetik bilincinin dzeyini yan
strlar. Estetik Duygular' imgeler halinde
maddiletiren sanat yaptlar, ideolojik ya
da cokusal eitimin bir aracdrlar, insan-
sal sevin ve esin kayna demektir.
Estetik ve Teknoloji nsanolu etkinlii
nin bu iki alan arasndaki ilikilor, u yan
lar iinde ele alnabilirler: Endstriyel Es
tetik, teknik Estetik ve endstriyel tasarm.
Sosyalist lkelerde, endstriyel Estetikin
hedefi, gzelliin ve erekliliin gereksi
nimlerine karlk verecek, yani alanlar
iin sal ve alma hevesini koruyacak,
emein retkenliini arttracak en elverili
koullar yaratacak biimde retimin r
gtlenmesidir. Endstriyel aletlerin elve
rili ve gze gzel grnecek biimde ta
sarmlanmas, rahat ve gzel grnml i
giysilerinin modellendirilmesi, endstriyel
birimlerde i dekorasyon ve dinlenme yer
leri, btn bunlar, endstriyel Estetik ala
nna girer, estetik kltr ykseltir, alan
insanlarn uyumlu gelimesini ilerletir. Es
tetik yetkinlikte, kimi zaman da, sanatsal
deerde endstri rnleri, tasarmlama s
recinde yaratlr. Teknik Estetik, bir ends-
triyel tasarm kuramdr. Ereklilii gze
llikle biletiren biimde, endstriyel rn-
4 ler iin teknik ve ilemsel standartlar izer.
Birok bilgi dalndan, balcalkla da al
ma etkinliini teknoloji, fizyoloji, psikoloji,
salk, vb. asndan inceleyen bilim ola
rak agronomideki verilerden yararlanarak,
teknik Estetik, tasarmcyayalnzca belli bir
amaca uygun dmekle kalmayan, ama
ayn zamanda belirli bir estetik deer de
tayan kalemler retmesine yardm eder.
Son olarak da, Teknoloji ile sanat arasn
daki iliki, Teknik'teki gelimelerin (sine
ma, televizyon gibi) yeni sanat biimlerinin
ortaya kmasn olanakl klnda kendini
gsterir ve (mimaride yeni aralar, heykel
cilikte yeni malzeme ve yeni yntemler,
yeni mzik alglar, tiyatroda yeni gere
ler getirerek) en eski sanat biimleri stn
de etkisini gsterir. Teknoloji, sanatlarn
(radyo, televizyon ve bask sanayinin) ya
ylmasnda da byk bir rol oynar.
Ebilmlilik ve Benzerblimllllk Nesnele
rin yapf'iar arasndaki uygunluu gste
ren kavramlar. Kendi bileken elerinin
nitelii gznnde tutulmadan alndn
da, iki sistemin karlkl ebiimli olabil
mesi iin, birinci sistemdeki her eye -
br sistemdeki bir enin ve birinci sistem
deki her ileme (bantya) br sistemde
bir ilevin (bantnn) karlk vermesi ge
rekir, ve tam tersi. Bu bire-bir karlk ver
meye Ebiimlilik denir. Tam Ebiimlilik,
ancak soyut, dncese! nesneler arasn
da, rnein, geometrik bir figr ile onun
matematiksel forml halinde zmsel o-
larak dile getiriliinde olanakldr. Ebiim-
lilik, bilme edimi srasnda karlatrlan
nesnelerin btn temel zellik ve ilikileri
ne deil, ama ancak birka saptanm te
152
ETK
mel zellik ve. ilintilere ilikindir; burada,
bu nesnelerin br temel zellik ve ilintileri
farkl olabilir. Benzerbiimillik, zdelik an
cak bir ynde olduunda, genel bir Ebi
imlilik durumudur. Bu nedenle, benzerbi-
imli bir yans, zgn yapnn tam olma
yan, yaklak bir yansmasdr. rnein,
harita ile arazi, ses kayd ile sesin havadaki
titreimi arasndaki ilinti byle bir ilintidir.
Ebiimlilik ve Bernzerbiimlilik kavramla
r, matematiksel mantkta, sibernetikte, fi-
zikte, kimyada ve br bilgi alanlarda ge
ni biimde kullanlr. Bilgi kuramnda, bu
her iki kavram da, yans ile nesne, kuram
ile nesne arasndaki benzerliin (karlk
verirliin) zmlenii ile bildiriim aktar
mnn zmleniinde uygulanr. Ebiim
lilik ile Benzerbiimlilik, model (bak. Mo-
dellendirme), gsterge, yans (bak.
Yansma; Dnsei-olan) kavramlarna
yakndan ilikindir.
Edeerlilik (mantkta) Mantksal sonu
lanmalarda ve konuulan dilde ancak ve
ancak gibi balalarn kullanlmasndan
ortaya kan bir ilem. Edeerlilik, ierme
ve bititirici yoluyla dile getirilir.
Edeerlilik ilikisi (mantkta) Her iki -
nermenin de doru ya da yanl olduunu
gsteren iki nerme (yarg, ya da forml)
arasndaki bir iliki. Edeerlilik likisi, 'e-
itlie dayal her trl ilikiyi betimlemek
iin kullanldnda, daha geni bir anlam
kazanr. Burda u rnekler verilebilir: Ben
zer ya da eit genilikte geometrik figrler,
esayl kmeler (bak. Kme Kuram), e-
biimii sistemler (bak. Ebiimlilik ve Ben
zerbiimlilik) ve kout dzdorular ve dz
lemler.
Eitlik 1) insanlarn toplumda zde ko
ullarda olduklarn, ama deiik tarihsel
alarda deiik snflar arasnda deiik
ierik tadklarn anlatan bir kavram. Bur
juva anlayta, Eitlik, insann insan tara
fndan smrlmesi, mlkiyet ve siyaset
eitsizlii ve emeki halkn haklarnn fiili
yokluu srp giderken, yurttalarn yasa
karsndaki eitlii anlamna gelir. Kk-
burjuva Eitlik kuramlar, azok eitliki
ilkelere dayanmakla birlikte, herkesin ken
di zel mlkiyet hakkndan yola kar. Bu
her iki durumda da, asl ey, yani retim
aralaryla ilinti, hesaba katlmaz. Mat
lk, maddi zenginliin (retimi, dalm ve
tketimi alanlarnda), ekonomik Eitlikin,
(snfsal, ulusal ve uluslararas ilikilerde)
siyasal Eitlikin ve (kltrel deerlerin -
retimi, dalm ve tketimi alannda) klt
rel Eitlikin, retim aralar stndeki zel
mlkiyet kaldrlmadka ve smrc s
nflar ortadan silinmedike olanaksz oldu
u grnden yola kar. retim aralar
asndan gerek Eitlikin ancak sosyaliz
min baarya ulamasnn bir sonucu ola
rak ortaya kmas sz konusudur. Sosya
list sistemde, maddi retimin yetersiz geli
imi, kafa emei ile kol emei arasnda
olduu kadar, kent ile kr arasndaki zsel
ayrlklarn srmesi ve dalm ilkesinin ya
plan iin nitelii ve niceliine gre uygu
lanmas yznden, birtakm toplumsal e-
itsizlik elerini kendinde tar. Tam Eit-
lik'in ancak komnizmde olanakl olduu
varsaylmaktadr. Ancak, komnizm insan
larn eitletirilmesini gstermez, tam tersi
ne, burda, herkesin kendi bireysel nitelik
lerine ve beenisine gre kendi yetenek
lerini ve gereksinimlerini zgrce gelitire
bilmesi iin snrsz olanaklarn alm ol
mas sz konusudur. 2) Mantkta, Eitlik,
zdelik ile akr. Eitlikin temel zellik
lerinden, u ok iyi bilinen belit ortaya
konur: Her biri nc bir nitelie eit olan
iki nitelik birbirine eit iki niteliktir.
Etik Ahlak' inceleyen en eski kuramsal
dallardan biri. Etik, kleci toplumun erken
evrelerinde ortaya km ve felsefenin
balca btnsel yanlarndan biri olarak
toplumun kendiliinden ahlak bilincinden
153
ETK
ayrklam ve gerekliin saf kuramsal
bilgisine benzemez olarak, nasl davran-
laca stne pratik salklarda bulunmu
tur. Daha sonralar, Etik, kuramsal ve pra
tik, felsefi ve normativ Etik olarak ayrlm
tr. Modern burjuva Etik'te, bu tarihsel ola
rak ortaya kan blnme, bilim ile ahlak
arasnda bir uzaklamaya varmtr (bak.
Etikte Linguistik zmleme; Mantk Po
zitivizm; Etiktesi). Etik tarihinde, kuram,
geleneksel dorultuda, pratiin karsna
konmu, buysa Etikin en canalc sorusu
nun, yani ahlak dncelerinin kayna ve
temelinin ne olduu sorusunun zmn
de birtakm glklere yol amtr. Ahlk
dncelerinin kayna u gibi tarih-d
ilkelerde bulmaya allmtr: Tanr, insan
doas, kosmik yasalar (bak. Natralizm;
Teolojik Etik), herhangi bir a priori ilke ya
da kendinden gelien mutlak idea (bak.
Kant ve Hegel), ya da herhangi bir otorite
(bak. Onaysal Etik). 20. yzylda, bu gele
neksel kuramlarn girdii bunalm, burju
vazi tarafndan gelitirilmi ahlak dnce
lerinin kuramsal olarak temellendirilmesi-
nin olanakszlnda ve bu idealarn iki kar
t eilime (akldclk ve biimcilik'e) ay
rlmasnda kendi bir yansmasn bulmu
tur. Manclk ise, bu ikisinin toplumsal ve
tarihsel doalarn aklayarak ve ahlak
dncelerinin kaynann tarihsel olarak
gelien retim tarzlar olduunu, birbirleri
nin mantksal olarak yerini alan toplumsal
yaam yaplar olduunu ve toplumun
maddi ve manevi kltrnn ilerlemesi ol
duunu tantlayarak, teori ile pratik kart
l arasnda kpr kurar. Manclk, ah
lakn doasn, toplumsal yaamdaki yeri
ni ve toplumsal varln ahlak bilincindeki
zgl yansmasn aydnlatr. Manclar,
birtakm aratrma alanlarn iine alan
Marx Etik'in anakonusuna ve grevlerine
ilikin sorular bu dorultuda zerler. Bu
grevlerden biri, daha sonraki deiimle
riyle birlikte, farkl toplumsal-ekonomik o-
luumlar ile snflardaki ahlak dnceleri
arasndaki bir mcadele biimini alan in
sann ahlaksal geliimini ve bu sreci yan
stan biimi, yani etik retiler tarihini ince
lemektedir. Bugn iin, Marx Etik'in -
nndeki grev, insanolu ahlaknn en
yksek ahlak biimi olduu ne srlen
komnist ahlak' temellendirmek, burjuva
ahlak ve Etik'i eletirmektir. Nitekim, tarih
sel Etik kuramnda varlan sonulamalar
kendi doal geliimlerini normativ Etik'te
bulurlar ve bu kincisi kuramsal Etik'e kar
kendine yeterli bir reti olmaktan kar.
Ahlak ilkeleri tek tek filozoflar tarafndan,
u ya da bu felsefi eilimin szcleri tara
fndan yerletirilmez; birok kuaklarn de
neyimlerini, btn bir halkn olduu kadar,
tek tek snflarn da deneyimlerini yansta
cak biimde, toplumsal pratik sreci iin
de yorulurlar. Maoc Etik, ahlaklln do
asn ve ileyi tarzn da zmler,
ahlakll insann toplumsal etkinliinin bi
imlerinden biri olarak, toplumsal ilikile
rin ve toplumsal bilincin zel bir biimi
olarak inceler. Komnist kurulma dne
minde, Marx Etik'in gerek kuramsal g
revinin, gerekse neminin artmas sz ko
nusudur. Bu etik, emeki halk tarafndan
yeni bir toplumu kurma srecinde forml-
lendirilmi komnist ahlak ilkelerini genel
letirip sistemletirme ve bunlar bilimsel
bir temel zerine oturtma; emeki halkn
ahlak eitiminin bilimsel temeli olarak hiz
met etme, gnmzn canalc sorunlar
karsnda salam bir konum alma, tavr
taknma ve komnist ahlak normlarnn
herhangi biimde inenmesine kar -
dnsz tavr taknma durumundadr.
Etik, Evrimci Burjuva etikte Spencer tara
fndan kurulmu olan ve etik natralizm
erevesinde gelien bir eilim. 20. yzyl
da, Evrimci Etik, J . Huxley, C. Waddington
(ngiltere), E. Holt, R. Gerard (ABD), Teil
hard de Chardin (Fransa) ile daha baka
lar tarafndan destek gryordu. Evrimci
Etik, insannn ahlaki davrann kendisi
154
ETK
nin evreye uyarlannn bir ilevi olarak
grr. Ahlakllk lt, tm dnyay ku
caklayan gelime (evrim) srecidir; ileriye
yol aan her ey iyidir, engelleyen her ey
ise ktdr. nsan, doasal ve toplumsal
fenomenlerle ilintisi iinde ahlak dnce
leri ve kavramlar retir. Toplum ayn tr
den canl varlklarn doa! birliinin en
yksek biiminden baka bir ey deildir.
Son zamanlarda, Evrimci Etiki genetik bir
temel zerine oturtma abalar olmutur,
buna etiin toplumsal-biyolojik ve olusal
ngereklerinin nemini abartan toplum
sal-biyolojik kuramlarda (E. Wilson) rast
lanr. Evrimci Etikin ciddi metodolojik sa
kncalar vardr, nk toplumun ve ahlak
lln biyolojik bir yorumu bilimsel olma
yp, her zaman iin toplumsalla kar ve
ahlaktanmaz sonulara dme tehlikesini
tar.
Etik, Grecelik Ahlak dnceleri ile stan
dartlarnn uzlamlardan baka bir ey ol
mad dncesine dayanan bir metodo
lojik ahlak yorumu ilkesi. Etik grecelik,
bilimsel etik yaratma olanan olumsuz
lar. Etik Grecelikin savunucular, ahlakl
ln toplumsal ortama baml olduunu
kavrayamazlar; dahas, onu belirleyen
nesne! tarihsel yasalarn zn anlaya
mazlar. Etik Grecelik, (Pyrrhon vb. gibi)
kukucularn retilerinde yer alm, daha
sonra Mandeville (bak. Ahlak Duyusu Ku
ramlar) tarafndan destek grmtr. Etik
Grecelik'e yeni-pozitivizm, varoluuluk,
ve pragmaclk gibi, kimi modern burjuva
felsefe eilimlerinde de rastlanr. rnein,
Ayerve Carnap, bir ahlak yargsnn doru
olup olmad sorusunun ortaya atlmas
nn bile olanaksz olduunu dnmler
dir. Etik Grecelik, mantksal izgisi iinde,
ahlaktanmazlkm hakl gsterilmesine va
rr.
Etik, Normativ nsanolu yaamnn anla
myla, insann kendi izgisiyle, iyi vb kt
nn ve ahlaksal devin ieriiyle ilgili so
runlar inceleyen etik. Normativ Etik, ahlak
ilkelerinin, ideal ve normlarnn kuramsal
olarak bir temeliendiriliini verir. Kendili
inden ortaya kan ve u ya da bu toplum
ya da snfn bilincinde zme urayan
sorunlar kuramsal adan ele alr. Belirli
toplumsal gruplarn ahlk idealini yanstan
herhangi bir kavray, son zmlemede,
normativdir. Bilimsel hakikat ile ahlakllk
arasnda varolduu sylenen elikiyi z
mek iin, yeni-pozitivistler, normativ soru
lar etikten yaltarak, bilimsel bir etik ya
ratmaya abalarlar. Ancak, Marxlk,
ahlak dncelerinin yalnzca tarihin yasa
larnn bilinmesi yoluyla bilimse! kuramsal
bir temele oturtulmasnn olanaksz oldu
una ve bu dncelerin toplumun geli
mesindeki nesnel mant yansttna ina
nr. ii snfnn ahlak bu soruya yalnzca
yant getirmekle kalmaz, ama snfsz bir
toplumda genel insan ahlaknn yerleme
sinin temelini de oluturur. Normativ etik
stne idealist grler ile br bilimsel
olmayan grlerin snrllklar, kuramn
pratikten, snf mcadelesinden ve snfsal
ahlak grnden yaltlmas yoluyla de
il, ama bu mcadelenin tarihsel gelecek
izgilerinin gerekletirilmesi yoluyla a
labilir. Normativ Etik, insanolu ahlaknn
btn bir tarihinin kesinkes nesnel bir
zmlemeden geirilmesi ve bunun top
lumsal ngereklerinin incelenmesi sonu
cunda gerekten bilimsel bir nitelie kavu
ur. Komnist ahlak norm ve ilkelerinin bir
temellendirilii olarak, Normativ Etik,
Marx etiin btn br dallarna yakn
dan bantldr.
Etik, Onaylayc iyinin bir kimsenin onay
lam ya da buyurmu olduu bir ey ola
rak tanmland idealist ahlak kuramlar.
Onaylamay yapana (Tanrya, insann
ahlak duyusuna, topluma) bal olarak,
Onaylayc Etik, kendi iinde, teolojik, psi
kolojik ve toplumsal Onaylayc Etik ku
ramlarna ayrlr. Bu ilkine rnek, Tanr'nn
mutlak iradesini en yksek ahlak yasasn
155
ETKTES
sayan yeni-Protestanlk retisidir, ikinci
tipteki anlaylara, ahlak duyusu kuramlar
denmitir. Toplumsal onaylayc etik, Durk-
heim ve Levi Brhl gibi Fransz sosyolog-
larca kurulmutur. Bu kiilerin kolektiv
kavramlar kuramna gre, ahlk deer
lendirmeleri ile buyrultularnn nesnel ve
bilisel hibir anlam olmayp, yalnzca
toplumun yaptrmlarna dayanrlar. Bu ne
denle, bunlarn doruluunu bilimsel ola
rak tantlamaya kalkmak bounadr.
Ahlak fenomenleri stne psikolojik ve
toplumsal onaylayc anlay, daha sonra
lar bunlarn stne kukucu ve nihilist yo
rumlarn getirilmesine yol amtr (bak.
Mantk Pozitivizm; Cokuculuk). Bt
nnde, Onaylayc Etik, ahlakta nesnel o-
lumlayc lt yadsr; buysa, insann
kendi ahlak anlayna olduu kadar, top
lumun da ahlak anlayna eletirel bir tavr
taknmasnn geri evrilmesine, bunlarn
kr inan ya da znel eilim yoluyla be
nimsenmesine yol aar.
Etiktei Etik dilinin epistemolojik ve
mantksal doasna ilikin sorunlar ile
yen etik dal. Bu terim, etie mantk pozi-
tivistler tarafndan getirilmitir; bu kiilere
gre, Etiktei, zgl bir felsefe dal olup,
normativ etik'e kar ondan farkl olarak,
etik dilini inceler ve farkl ahlak grleri
karsnda yansz olma savn tar. Kesin
konumak gerekirse, etik yargnn mant
n incelemenin ve etiin metodolojik ve
mantk asndan sorunlarnn zgl bir a-
lan iine alnmasnn hibir yanl yan yok
tur; ancak, pozitivistler, Etiktesi'ni, kendi
ieriine bakmakszn, etik yarglarn salt
biimsel bir incelenii olarak anlarlar. Bu
gibi bir inceleme, neyin iyi, neyin kt
olduu sorusuyla, ahlakn toplumsal-ta-
rihsel koullara nasl dayand ve ahlakn
insan yaamnda ne gibi bir nem tad
sorusuyla ilgilenmez. Ancak, bu sorular
zlmedike, Etiktei de, felsefi bir ku
ram olamaz ve biimsel mantk'm bir ei
di durumuna dner. Pozitivistlerin yan
tutmayan, yansz bir etik yarattklar sa
v da, ayn biimde yanlgldr (bak. Man
tk Pozitivizm). Etiin sosyolojik, tarihsel
ve felsefi sorunlarnn insann kendi
ahlaksal konumunu ve pratikteki davran
biimini semesiyle dorudan bir ilintisi
vardr.
Etik, Teolojik Teolojik bir sisteme dayal
etik. Teolojik Etik'te en etkili eilimler,
Hristiyanlk, Mslmanlk ve Buddhaclk
gibi, byk dinin etik retileri olmu
tur. Teolojik Etik'te ahlkn kayna Tan-
r'dr. Tanr, ahlaksal iyiyi ve erdemi ken
dinde barndrr, toplumdaki ktlk ve ah-
laktanmazlk ise, ilk gnahtan kken-
lenir. Ayrca, Tanr, ahlaki olann biricik
ltdr. Bir eylem, Tanr'nn iradesine
karlk verip vermemesi asndan iyi ya
da ktdr. Son olarak da, Tanr, ahlaki bir
yaptrm getirir, yani bir eylemin ahlakll
n deerlendirmedeki biricik otorite, Tan-
r'dr. Teolojik Etik, kendi erei asndan
toplumsalla kardr, nk toplumun
ahlak deerlendirmelerini ortaya koyabi
leceini olumsuzlar. J eolojik Etik'te, do
rularn dllendirilecei, gnahkarlarn ise
cezalandrlaca retisi geni bir yer
tutar ve teologlar bunu dnyann sonuna
balarlar. yinin ve haklnn nihai zaferi ya
lmden sonra yaama ya da Tanrnn
hkmrnlnn balamasna yorulur. Bu
nedenle de, boyuneme, alakgnlllk,
ktye direnmeme ve kendinden vaz
geme, erdem dzeyine karlr.
Etik, Sonuu Bir edimin ahlaksal dee
rini edimdeki gdlere ve genel ahlak ilke
lerine bakmakszn, pratik sonucuna gre
tanmlayan bir etik kuram tipi (bak. Yarar
clk; Hazclk; Mutluculuk). Sonuta Etik'e
balananlar, ahlakn toplum ve insann
birtakm gereksinimlerine karlk vermeye
hizmet ettiini dnrler ya da en azn
dan ahlakn erekliliini biimsel olarak ta
nrlar. Marx etik, Sonuu Etik ilkelerinin
156
ETKENLER
yetersizliini gstererek, bir edimin ileri bir
toplamsal idealle ilintisi iinde ahlaksal
deerini, znenin tavr ve gdleri ile o
edimin ok daha ileri sonular da iinde
olmak zere, bir btn olarak ortaya koy
may gerekli sayar.
Etlksel-Olan bak. Estetiksel-olan ve Etik-
sel-Olan.
Etikte Unguistik zmleme ngiltere'de
(P. Nowell~Smith, R. Hare), ABDde (H.
Aiken) ve daha baka lkelerde geerli bir
modern burjuva ahlak felsefesi eilimi. E-
tikte Unguistik zmlemeyi savunanlar,
cokuculuk'un en nihiliste varglarn e-
letirerek, ahlak yarglarnn temellendirile-
bileceini tantlamaya alrlar ve bunla-
r.i zel (kural koyucu) anlam izgileri ta
dklarn ne srerler. Ancak, ilkeler stne
vardklar sonularda, ahlak yarglarnn
doru ya da yanl olamayacan, bunla
rn kuramsal ya da olgusal bilgiyle tantla-
namayacan, normativ etik'm bilimsel ol
madn, bilimsel etiin (bak. Etiktesi)
normativ olmadn, yani pratik ahlaksal
nem tamadn ne srleriyle, co-
kucularn grlerini paylam olurlar.
Balcalkla ahlak nermelerinin zmle
niini ele alan cokuculara kart, Etikte
Linguistik zmleme'yi destekleyenler,
ahlak dilinin mantn bir btn olarak a-
lrlar. Bu kiiler, bu alanda azok ilgiye
deer aratrmalar yapmlardr. Bu kiiler,
tikel ahlak yarglarnn daha genel ahlak
yarglaryla, ahlak ilkeleri ve idealleriyle
temellendirilebileceini kabul ederler. An
cak, idealler ve ilkelerin kendileri, bu kii
lere gre, hibir biimde temellendirile
mez. Bu sonulama, ahlak bilincine ilikin
fenomenlerin aratrlmasnda hatal bir
metodolojinin kullanlmasndan, ahlakn
zgl bir gndelik dil alan olarak alnn
dan gelmektedir. Bunun bir sonucu olarak
nesnel yasalaryla birlikte ahlak bilinci
mant, aklanmadan kalr. Bu gibi bir
yntem, bir ahlak konumunun seilmesi
nin bireye kalm ve kendi eilimi ya da
tercihine gre bireyin kendi iradesince ya
pld sonucuna varlmasna yol aar. E-
tikte Linguistik zmlemeyi destekle
yenler, etiin ideolojik ve ahlaki ynlendi-
rimde bulunmayacan dnrler ve eti
in toplumsal ve pratik retilmesiyle ba
l tutarlar. Bu gibi bir biimcilik, insan
ahlak konularnda ideolojik gszle
mahkum eder.
Etikte Yeni-Pozitivizm bak. Etikte Lingu
istik zmleme; Mantk Pozitivizm;
Cokuculuk.
Etkenler Kuram 19. yzyln sonlarnda
Bat'da ve Rusyada (Weber, Kovalesvki)
yaygnlk kazanm bir pozitivist sosyoloji
anlay. Etkenler Kuram'nn balca izgi
si, sosyolojide monizmi yadsmak ve (ikti
sat, din, ahlak, teknoloji, kltr, vb. gibi)
birok eitli eit etkenlerin karlkl etkile
imini tanmaktr. Sosyolojide oulculuk-
'un bir anlatm olarak Etkenler Kuram,
toplumsal gelimenin nesnel yasalarn,
toplumsal fenomenler arasndaki isel
balan yadsyyla znel idealizme kayar.
Bu kuramn ortaya bilimsel bir toplum ku
ram getiremeyen szclerine gre, top
lum ve tarih bilimlerinin ana grevi, top
lumsal, teknolojik kltrel etkenler ile ba
kaca etkenlerin karlkl etkileimini betim
lemektir. Bu kuramn (toplumsal, bilimsel,
teknik ve kltrel gereklik olgularnn so
mut bir zmleniini yapma giriimi gibi)
birtakm olumlu elerine deinerek,
Marxlk-Lenincilik, bu kuramn kuramsal
adan batan aa salksz olduunu,
mekanik bir metodolojiye yaslandn, bu
yzden de toplumsal fenomenlerin zn
kavrayamadn gstermitir. Etkenler
Kuram'nn deiik bir biimine gnmz
de de rastlanr. Kimi modern burjuva sos
yologlar, toplumsal gelimenin tek belirle
yici etkeni olarak teknoloji ve sanayiyi (r
157
ETKLEM
nein, R. Aronun sanayi uygarl, Bell-
in sanayi-tesi toplum kuram ve kimi
ftrolojik anlaylar), zaman zaman da bir
btn olarak iktisad gstermektedirler.
Maddi retimin teknoloji ve sanayi gibi
nemli alanlarnn olduu kadar, bugnk
bilimsel ve teknik ilerlemeye bal somut
toplumsal-ekonomik ve kltrel srelerin
de oynad roln gznne alnmas so
nunda Btkenler Kuramna yeni kavramlar
getirilmi bulunmaktadr. Ancak, bu etken
lerin rol ayrcalkl bir biimde abartlmak
tadr. Etkenler Kuramnn modern eitler,
toplum stne yeni-pozitivist ve kaba
maddeci grlerden kkenlenirler.
Etkileim Cisimlerin birbirleri stndeki
karlkl etkime sreci, cisimlerin iinde
bulundukla* durumlarn deiime ura
masnn daha genel, evrensel biimi. Etki
leim, herhangi bir maddi sistemin varolu
unu ve yapsal rgtlenimini, bu maddi
sistemin temel zelliklerini, daha yksek
dzenden bir sistem iindeki cisimlerle
birliini belirler. Etkileim gc olmakszn
madde varclamaz. Herhangi bir btnsei
sistemde Etkiieim'le birlikte cisimlerin bir
birlerinin zelliklerini karlki oiarak yan
stmas yer alr ve bunun bir sonucu olarak,
bunlar deiime urarlar. Nesne! dnyada
birok Etkileim biimi vardr (bak. Fano
'menlerin Evrensel Bants; Hareket; De
iim; ilevsel Bamllk).
Etkinlik 1) Felsefede, insann dnyayla z
gl bir ilikisi; insann doay yeniden re
terek ve dnme uratrken kendisini
de dntrd Etkinlik'in znesi, doa
sal fenomenleri kendi Etkinlikinin nesnesi
kld bir sre, insan. Etkinlik, ya da e-
mek dolaysyla kendisini hayvanlar dn
yasndan karp ykseltmi, tarihsel sre
ierisinde insana zg temel zellikleri ko
ruyup gelitirmitir. Etkinlik sresince, in
san, nesneleri kendi doalaryla ve temel
zellikleriyle uygunluk iinde ele alr, bu
nesneleri kendi gereksinimlerine uyarlar
ve kendi Etkinlik'inin temeline koyar. Do
ayla etkileimi iinde, onu kendi maddi
ve manevi kltrnn iine yerletirmitir.
D dnyadaki deiimler, insann kendisi
ni ileriye doru gtrmesinin yalnzca bir
ncl ve kouludur. retim sresince,
insanlar srekli olarak kendilerini yeniden
retirler ve retime baladklar gibi kal
mazlar. Marx'a gre, insanlar, yeni g
ler, yeni anlaylar, yeni karlkl iliki bi
imleri, yeni gereksinimler ve yeni konu
ma biimi yaratrlar (K. Marx, F. Engels,
Kapitalizm ncesi Topiumsai-Ekonomik
Oluumlar, s. 109). Nitekim, btn bir s
re olarak Etkinlik, iletiimi de iine alr.
Etkinlik'in z varln, kuaktan kuaa
geen toplumsal srekliliidir. Yaratc Et-
kinlikin kayna bu Etkinlikin kendi dina
miinde yatar. Tarihsel asndan, Etkin-
kin ilk evresi, aletlerin yardmyla yaplan
alet retimidir. Etkinlik, insann edimde bu
lunma biiminde ve nesnelerde cisimle
me biiminde varolur; bu, birincisinin kin
cisine, kincisinin de birincisine srekli d
nt bir sretir. Tarihin yasalar, son
kortede, Etkinlik'in yasalardr; ancak, s
nfl bir toplumda, i blm ve iblm
nn yabanclamas dolaysyla, insanlarn
davran sanki d yabanc gler ynefi-
yormu gibi grnr. Kuramsal Etkinlik,
bir nesneyi dnme uratmadaki maddi
ve teknik sre gibi, btn bir sistem ola
rak Etkinlikin grece bamsz bir esi
olup, bu sistem iinde yer a!an maddi d
ntrme sureci, dnsel olan belirler.
Bu nedenle, kuramsal Etkinlik, insanolu
nun kltr dnyasn deitirmeye ynelik
bir toplumsal yaratc sreci oluturur.
blm, sanki salt pratik ve salt kuram
sal Etkinlikler varm yanlsamasna yol
aar. Komnizmde, Etkinlik'in her kiinin
btn bir kendi etkinlii, kendi yaamnn
hedefi ve gerei olmas szkonusudur
(bak. Komnist Emek). Felsefi maddi et
kinlik kavram, bata sosyoloji, psikoloji,
158
EUKLEDESC
pedagoji olmak zere, btn toplum bilim
lerinde byk bir kavramsal ve metodolo
jik nem tar. 2) Psikolojide, Etkinlik, bire
yin kendi evresiyle etkileimini gsteren
bir kavramdr. Psiik Etkinlik, canl bir cis
min kendi evresiyle zgl bir ilikisini o-
luturur; organizma ile evresi arasndaki
ilikileri dolaymlar, dzene koyarve dene
timler. Psiik Etkinlik, gereksinim dolay
syla harekete geer ve bu gereksinimi
karlayacak nesneyi hedef alr, bu arada
da, bir eylemler sisteminin etkisinde kalr.
Cismin ps//7r'lik kazanmasna, ama ayn
zamanda, kendi kkeninin ve kendi geli
mesindeki itici gcn ana nedenini do-
luturmasna olanak verir. Psiik Etkinlikin
ilk temel biimini en yksek biiminden
ayrdetmek gerekir. Bu birincisi hayvanlar
da tipik olup, cismin kendi evresine ig
dse! (bak. gd) oiarak uyarlanmasn
da ortaya kar. Bu birincisinden kkenie-
nen ve onu dnme uratan kincisi ise,
insann kendine zg bir zniteiiidir. En
yksek Etkinlik biiminin kendi zgl ayr-
dedici izgisi, insann kendi evresini ak
a dntrme abasnda grlr, insan
Etkinlik'inin toplumsal bir karmakl var
d' ve yaamdaki toplumsa! koullarca be
lirlenir. nsann psiik Etkinlik'!, dsal ya
da isel oiabilir. Bu birincisi, insann varo
lan nesnelerle kol, el, parmak ve ayakla
yapt zgl ilemlerden oluur. kincisi
ise, zihinsel eylemler dolaysyla zihinde
balar; burda, insan varolan nesnelerle fi
ziksel hareketlerle deil, ama bu nesne
lerin dinamik yansmalaryla i grr, i
Etkinlik, d Etkinlik'! planlar. D etkinlik'e
dayal olarak ortaya kar ve d Etkiniik
yoluyla kendini gerekletirir. blm,
insann kuramsal Etkinlik biimleri ile pra
tik Etkinlik biimlen arasnda bir ayrmla
maya neden olur, nsann ve toplumun
gereksinimlerine gre, her birinin d ve i
Etkinlik, pratik ve kuramsal Etkinlik ele
rini kucaklad, somut Etkinlik tipleri orta
ya kar.
Eugenik Burjuva bilimde rklk'& ve Malt-
husculuka benzer bir retiyi gstermek
iin kullanlan bir terim; bu reti Darwin'm
retisini arptarak, toplumsal eitsizlii
insanlar arasndaki psikolojik ve fizyolojik
ayrmlarla aklar. Eugenikiler, yeni bir
insan soyunun yaratlmas iin, yapay a-
yklarmay savunurlar. Bugnlerde, Euge
nik, modern genetikteki, gen mhendisli
indeki vs. baarlara yaslanmaya alan
yeni-eugenik biiminde yeniden bags-
termektedir. Kaltm sorunu ile bu sorunun
ileriye gtrlmesi ancak insan genetii
nin sorlar iinde bilimsel olarak zlebi
lir.
Eukleides (Z.. 4. yzy!-3. yzyln ba
lar) Yunanl matematiki, ilka geometri
sinin ve say kuramnn beiitsel yntem'e
gre sistemsel olarak verildii eler adl
nl kitabn yazar. Eukleidesin nl (be
inci) postulasi, mantksal olarak u ner
meye karlk verir: Belli bir izgisi ze
rindeki belli bir N noktasndan, N dzlemi
ile N dzleminde, 'yle kesimeyen en ok
bir izgi geer. Bu postuiaya dayanan
geometriye Eukleidesci geometri denir.
Kout postulasn tantlama abalar, 19.
yzylda Eukleidesci--o!mayan geometri
nin (bak. Lobaevski) bulgulanmasna yol
amtr, Eukleides. Platon ile Aristoteles
'in felsefelerinden k gl etkilenmitir.
Eukleides'in eleri, tmdengelimli bilim
iin bir model olmutur. Eukleidesci geo
metri, uzayn doas ile gerek uzay kav
ramlarna ilikin kimi feisefi sonulamala-
rn temelini oluturur.
Eukleideaci-Olmayan Geometriler Euk
leidesci geometriden ayrm gsteren tm
geometrik sistemler. Ancak, genellikle,
Eukleidesci-olmayan Geometriler, Loba
evski, J. Boiyai ve B. Riemann geometri
leri olarak anlalr. Lobaevskinin geo
metrisinde de, koutlarla ilgili belit dnda,
Eukleides geometrisindeki ayn belitler yer
159
EVREN
alr. Lobaevski geometrisinde kabul edi
len ey udur: A dzizgisi stnde olma
yan belli bir noktadan, bu nokta ile a dz-
igisinden tanmlanarak, a'ya kout en az
iki dzizgi ekilebilir (burdan da bu izgi
lerin sonsuzluu ortaya kar). Bu geomet
rinin teoremleri, Eukleidesinkinden ayrm
gsterir. Riemannn Eukleidesci-olmayan
geometrisinde, bir dzlem stndeki her
hangi bir dzizgihin ayn dzlem iindeki
herhangi baka bir dzizgiyle kesitii
kabul edilir (Yani, kout dzizgiler yok
tur). Eukleidesci-olmayan Geometriler,
ada kuramsal fizikte nemli bir rol oy
nar (bak. Grecelik Kuram; Kuantum Me
kanii). Bu geometrilerin bulgulan felse
fi bir nem tar; nk, Kantn uzay kav
ramnn apriori doas ile deimez bir z
olarak metafizik uzay gr stndeki -
nermesini rtrler. Eukleidesci-olma-
yan Geometriler, maddeyle birlikte deii
me urayan uzayn maddenin bir varolma
biimi olduu diyalektik grn tantlar.
Evren Geleneksel anlaya gre maddi
dnya, maddi nesnelerin ve maddenin ni
telike farkl biimlerinin btn. Bu anla
y, bugn iin ok daha kesinlik kazan
mtr: Evren, kozmol oj i ' r i m nesnesidir;
maddi dnyann, bilimin bugnk dze
yiyle, astronomik (gzlemsel ve kuramsal)
ynden aratrlmasna ak olan yandr.
18. yzyla kadar, kozmolojinin nesnesi,
Gne sistemiydi (gerekte, yldzlarn do
as ile yldzlar arasndaki uzaklk stne
hibir ey bilinmiyordu); 1920'lerde, yldz
lar Evren'iydi, yani Samanyol u' ydu; bugn
iinse, sam an yo l u- t es i ' d\r.
Evrensellik znel idealist felsefede, insan
bilgisindeki hakikatin bir dorulan bii
mi. Ancak, Evrensellikle ilgili nermeler,
znel idealist ncller zerine kurulmu
solipsizm dncesini gizlemeye al
maktan baka bir ey deildir. Evrensel
olan her ey hakikat tamaz. Hakikati olan
her ey, erge, evrensel olarak kabul g
recektir. Nitekim, Evrensellik, hakikatin bir
lt olmaktan ok, bilginin doruluu
nun etmenlerinden birisidir.
Evrim Kuram Canl doa stne, balca-
lkla Darwin tarafndan ele alnm olan
reti. Evrim Kuram, ayklanma pratiinin
yzyllar boyunca sonularn; biyoloji, je
oloji ve paleontolojide elde edilen baar
lar iine alr. Darwin, canl yaratklarn ev
rimindeki ana etkenlerin mutasyon, kaltm
ve (evcil koullarda yapay, doada doal)
ayklanma olduuna inanmtr. eitli
evresel koullar iindeki varolma mca
delesinde, evreyle enok uygunluk gs
teren canl yaratklar ayakta kalarak dlt
brakr. Doal ayklanma, organizmalarn
yapsn ve ilevlerini srekli ileriye gtr
mekte, evreye uyarlanabilirliklerini geli
tirmektedir. Evrim Kuram, biyolojik trler
ile bu trlerin gelimesinin ok geni bir
eitlilik gstermesi stne ilk kez bilimsel
bir aklama getiriiyle modern biyolojinin
temeli olmutur. Evrim Kuram, Kant'n ve
Lamarckn doabilimsel kuramlar yans-
ra, metafizik dnme tarznn yanlln
gstermitir. Ayrca, canl doa stne ide
alist grlere de darbe indirmi, diyalek
tik maddeci grn doasal ve tarihsel
temelini oluturmutur. Evrim Kuramfnda
daha sonraki gelimeler, kaltsal eitlen
menin genetik mekanizmasyla ilgili bul
gulamalarla, trlerin remesiyle ilgili ince
lemelerle yakndan bantldr.
Evrim ve Devrim Gelimenin farkl yanla
rn betimlemek iin kullanlan kavramlar.
Geni anlamda, Evrim, varlktaki ve bilin
teki, gerek nitel, gerekse nicel deiimleri
ierir. Bu anlamda, gelime kavramna ya
kndr. Nitel deiimler ile nicel deiimler
arasndaki iliki, (dar anlamda) Evrim kav
ram ile Devrim kavram arasndaki bal
lamda kendini gsterir. Buna gre, Evrim
terimi, daha okyavayavayer alan nicel
160
EVRM
deiimleri gsterirken, Devrim terimi kk
ten, nitel, sramal dnmleri gsterir.
Evrim ile Devrim arasndaki ballam, ni
celikten nitelie gei yasas'nda dile ge
lir. Bu ballamn karmakl, yeni bir
eyin ortaya k zmlenecei zaman
aklk kazanr. Aka, yeni, doast bir
yaratmann rnym gibi, yoktan ortaya
kmaz (bak. Yaratmclk), her zaman iin
daha ncesi durumlarn bir sonucudur.
Ayn zamanda, daha nceki bu durumlar,
kendiliklerinden yeniyi retmezler, nk
doan yeni bu durumlardan btn btne
farkldrlar. Metafizik erevesi iinde, bu
eliki zlemez, nk bu elikinin iki
yan ayr ayr ele alnmakta, bir yan mutlak
dzeyine karlmaktadr. Bunun bir sonu
cu olarak, gelime, ya srf bir Evrim olarak
(bak. Spencer) ya da daha nceki geliim
sel sramalarn nedensiz kendi bana bir
tm toplam olarak (bak. Cuvier; Dourucu
Evrim) anlalmaktadr. Bu tr bir tekyanl
yaklam, zellikle toplumsal gelimeye
uygulandnda zarar verici olur, nk
bunun sonu ya toplumun devrimci yoldan
dntrlmesinin yadsnmasna (bak.
Reformculuk) ya da koulsuz Devrim s
tne, herhangi bir sorunu zmenin bir
arac olarak dorudan devrimci iddet
stne ve Devrim ihrac (anarizm) st
ne solcu dncelere varr. Marx felsefe,
gelimeyi gelimekte olan bir fenomenin
iinde yatan elikinin zme uray
olarak grr. Nitekim, birfenomenin olum
suzlanmas, fenomenin kendi iinde, Ev
rim srecinde gerekli koullar yaratld
zaman ortaya kar. Ama, yeninin ortaya
k, yava yava gelimedeki bir kesil
meyle, bir srama olarak olanakldr. Bu
nedenle, Evrim ve Devrim, her gelimenin
zorunlu iki yandr: Evrim, Devrimi hazr
lar, Devrim'de Evrimi talandrr. Byle bir
ey, toplumsal Devrimler iin de dorudur.
161
F
Faaliyet bak. Etkinlik.
Fa ia (Legalciler) Eski in'de balca bir
ideloojik eilim. ang Yang (Z.. 390-
338) ile Han Fey Zu (Z.. 288-233), bu
eilimin balca szcleriydi. Fa ia'nn
izleyicileri, mbadele ilikileriyle zenginle
en yeni soyluluun karlarn dile getire
rek, gentil sistemin ve komnal ataerkil
geleneklerin kalntlarna kar kararl bir
sava vermiler ve lkenin birliinden ve
kesin bir merkezi ynetimden yana km
lardr. Nitekim, ang Yang, in dnemin
de devlet iinde birtakm reformlar yrt
m, bylelikle 6. yzyln sonlarnda in
de ilk imparatorluun kurulmasn kolay
latrmtr. Han Fey Zu, Fa ia'nn ekono
mik ve politik grlerini felsefi bir temele
oturtmutur. Kendisine gre, eylerin ge
limesini etkileyen doa yasalardr, insan
toplumunun da insann eylemlerine lt
olacak kendi yasalar olmas gerekir. Bu
yasalar, devletin eitli toplumsal-siyasal
glere kar mcadelesinde, lkenin g
cn ve zenginliini zorbaca yollardan
salama almasnda bavuraca balca
aralardr. Han Fey Zu ile Fa ia'nn br
szcleri, Konfysclk'e kar olmu
lardr.
Fantazi bak. Dlem.
Faizim Finans kapitalin en gerici, oven
elerinin st ak iddete dayal dikta
trl. Faizm'in kurulmas, egemen bur
juvazinin olaan demokratik yntemler
le kendi iktidarn srdremeyiini yanstr.
Faizm, anti-komnizm glerinin ban
eker ve ana darbeyi komnist ve ii par
tileri ile br ilerici rgtlere indirir. Faist
sistem ilk kez talya'da (1922) ve sonra
Almanya'da (1933) kurulmutur. Alman
yada Faizm, Milliyeti-Sosyalizm ad al
tnda maskelenmitir. Faizm, uluslararas
gericiliin vurucu gc olmutur; faist
devletler, en nce de Hitler Almanyas, 2.
Dnya Sava'n patlatmtr. Alman faiz
minin kknn temizlenmesi btn ilerici
insanlk iin tarihsel bir hizmet olmutur. 2.
Dnya Sava'nda faist devletlerin kk
btn btne temizlenmi olmakla birlikte,
kimi emperyalist lkelerdeki gerici eler
Faizmi yeniden diriltmeye almaktadr
lar. Faizm'in ideolojisi akldclk, ove
nizm, rklk, kara cehaletcilik ve insanlk-
dlktr.
Feedback Canl doada, toplumda ve tek
nolojide denetim (ayarlama) belirleyici -
zelliini ve ayarlanm srecin ayarlanan
organ stnde ters ynde etkisini gste
ren temel bir kavram. Feedback, (ayarlan
m) srecin sonulan o sreci glendiri-
yorsa pozitiv, gszletiriyorsa negativ-
dir. Feedback kavram, canl doadaki ve
toplumdaki karmak denetimleme sistem
lerinin ileyiini ve gelimesini zmle
mede, ve dnyann maddi birliinin yap
163
FELSEFE
sn aa koymada kullanlr. Feedbackm
metodolik nemi buradan gelir (bak. Si
bernetik).
Felsefe Varln (yani, doann ve toplu
mun) ve insanolu dncesinin, bilme
srecinin genel yasalarnn bilimi. Felsefe,
bir toplumsal bilin biimidir. En sonunda,
toplumdaki ekonomik iliiklerce belirlenir.
Felsefe terimini ilk kez Pythagoras kullan
m; zel bir bilim olarak, Platon tarafndan
gelitirilmitir. Felsefe, kleci toplumda, in
sann nesnel dnya ile kendisi stne bil
gisinin tmn kucaklayan bir bilim olarak
ortaya kmtr; bu da, insanolu tarihinin
erken evrelerinde bilginin dk dzeyi
gznne alnrsa, ok doaldr. Toplum
sal retim arttka ve bilimsel bilgi biriktik
e, Felsefe'den tek tek bilim dallar km,
Felsefe bamsz bir bilim olarak gelimi
tir. Bir bilim olarak Felsefe dnya stne
genel bir gr getirme ve dnyann genel
eleri ile yasalarn inceleme zorunlulu
undan, aklc bir dnme ve mantk ve
bilgi kuram yntemi gereksiniminden
domutur. Ayr bir bilim olarak Felsefenin
temel sorusu, dnmenin varlkla, bilin
cin maddeyle ilintisi sorusudur. Her felsefi
sistem, bu temel soru kendisinde doru
dan formllendirilmemi bile olsa, bu so
runa somut olarak ilenmi bir zm ge
tirir. Bu da, Felsefe'nin birbirine yz sek
sen derece kart iki eilim iinde kutup
lamasna, dalizm'in bu ikisi arasnda bir
konumu olmak zere, maddecilik ile idea-
lizm'e ayrlmasna neden olmutur. Mad
decilik ile idealizm arasndaki mcadele,
btn bir Felsefe tarihine kendi damgasn
bast gibi, Felsefe tarihinin de itici gle
rinden birini oluturur. Bu mcadele, top
lumun gelimesine, snflarn ekonomik,
politik ve ideolojik karlarna yakndan
baldr. Felsefe'nin zgl sorunlarnn i
lenmesi ve gelitirilmesi, felsefenin eitli
yanlarnn zaman zaman keskin izgiler
iinde azok seiklemesine yol amtr.
Bunlar ontoloji, epistemoloji (bak. Bilgi
Kuram), mantk, etik, estetik, psikoloji,
sosyoloji ve felsefe tarihidr. Ayn zaman
da, somut bilginin yetersiz kal gry
le, Felsefe, dnyayla ilgili bo kalan halka
lar ve yasalar bulgulananlarla doldurma
ya giderek, btn br bilimler zerinde
yer alan bir bilimler bilimi olmaya doru
gitmitir. Doaya iliki olarak da doa fel
sefesi, tarihe ilikin olarak tarih felsefesi
domutur. Bu ikinci trden son sistem
Hegelin felsefesiydi. Ancak, bilgi biriktik
e ve ayrmlatka, bir bilimler bilimi
olarak Felsefe'nin varoluuyla ilgili btn
gerekeler de ortadan kalkmtr. Felsefe
nin zel bir bilim olarak ortaya kmasna,
manevi kltrdeki yerine ve rolne, buna
bal olarak sorunlarnn yaylmasna, ana
konusuna neden olan toplumsal gerekleri
ilk kez Marclk-Lenincilik anlamtr (bak.
Diyalektik Maddecilik, Tarihsel Maddeci
lik). D dnyadaki fenomenlerle ilgili ku
ramsal bilgi mantksal yolda gelimi d
nme olmakszn olanakszdr. Ancak, fel
sefe, bilimler arasnda tarihsel olarak bi
imlenen iblm dolaysyla, mantk ka
tegorilerini ileyebilmitir. Marx-Leninci
felsefe, maddeci ilkeyi dnyann nesnel
olarak anlalmasna srekli ve tutarl ola
rak uygulam, bu anlay diyalektik bak
tarzyla verimli klm, diyalektik mantkla
donatmtr. Marx felsefe, mantk biim
lerini ve yasalarn insanolunun btn bir
deneyimiyle edinilmi ve snanm doa
sal ve toplumsa! srelerin gelimesinin
biimleri ve yasalar olarak grr. Marx
Felsefe, ontoloji, mantk ve bilgi kuram
arasndaki ayrl da kaldrmtr. Btn
bunlarn birbiriyle akmas, diyalektik
maddeci Felsefe'nin temel bir ilkesidir.
Marx felsefi kuram, bu nedenle, Felsefe'
nin temel sorusunun diyalektik-maddeci
bir zmn, tm ayrntlaryla ele alnp
ilenmi bir zmn, temsil eder. Bur-
da, mantk biimleri ve yasalar, insan zih
ninde yansyan her doasal ve toplumsal-
164
FELSEFE
tarihsel sreci yneten evrensel biimler
ve yasalar olarak, nesnelerin kendi gerek
geliimleriyle uygunluk iinde kuramsal o-
larak yeniden retilmelerinin evreleri ola
rak grnr.Kendi rol, anakonusu ve in
sanolu kltrnn gelimesi iinde ken
dine den grevlerin bu gibi bir anlay
na dayal olarak Felsefe, insann bilgisinin
ve etkinliinin gl bir arac, bilgiyi ve
pratii daha ileriye doru gtrmenin et
kin bir etkenidir. Felsefe stne bu gibi bir
anlay dorultusunda, Felsefenin psiko
loji, etik ve estetik gibi, geleneksel adan
bakldnda felsefi olarak grnen yanla
r, gitgide bamsz bilimler haline gelir.
Gerekten de, bu bilimler balcalkla Fel-
sefe'nin zgl sorunlaryla, zellikle de z
ne ve oesnenin iliiklii sorunuyla ban
tl olduundan, byle bir gelenein olma
s nedensiz deildir. Felsefe, insann ken
dinin farkndaln, bilimsel bulularn in
sanolu kltrnn genel gelimesindeki
yeri ve rol anlayn ileriye gtrerek,
bunlar olumlamann ve bilginin kopuk ko
puk halkalarn tek bir dnya gr iinde
birbirine balamnn ltn getirir. a
da burjuva kuramlarda felsefeye-kar e-
ilimler de bulunmaktadr. Bunlar, zellik
le, Felsefe'nin sorunlarnn yanltc sorun
lar olduunu syleyen ve ada bilginin
ve pratiin felsefi ynden zmleniinin
yerine bilim dilinin zmleniini, yani
dncenin dsal biimlerinin (dn
ceyi dile getirecek olan dilin, gsterge sis
temlerinin, vs.) zmleniini getirmeye
alan yeni-pozitivizm'de grlr. Byle
likle, yeni-pozitivistler, bir bilim olarak fel
sefenin fiilen kalkm olduunu ne srer
ler. Dnya Felsefe'sinin en iyi geleneklerini
srdren diyalektik maddecilik, bu neden
le, zel bir bilim olarak Felsefe'yi gelitir
menin tek yolu olarak kendini ortaya ko
yar.
Felsefe zmleyici 20. yzylda, gele
neksel ynden felsefi saylan sorunlarn
ieriini aa karmada felsefenin gre
vinin bir dil zmlemesi yapmak olduu
nu syleyen eitli gruplar, eimlileri ve
filozoflar biraraya getiren geni, olduka
da para blk bir hareket. Burada, dildeki
bir sorunun znn bir forml iinde belli
belirsiz bir biimde dile getirilmesinin ye
rini zmlemenin almas gerektii ne
srlr. Bu durumda, byle bir sorunun,
ya yanltc bir sorun olarak doru olma
yan biimde konduu, ya burada zel lin-
guistik biimlerin kullanlmasn gerektirdi
i, ya da felsefeyle ilintili olmad, ancak
zel bilimler iinde zlebilecei ne s
rlr. zmleyici Felsefe, balcalkla
ABD'de ve ngilterede yaygnlk kazan
mtr; bu felsefenin tek tek ya da grup
halinde szclerine skandinav lkeleri ile
Avustralyada da rastlanr. ngiltere'de,
zmleyici Felsefenin arlkl biimi lin-
guistikfe/sefedir. ABD'de, linguistik felse
feye yakn kimi filozoflar dnda, mantk
pozitivizm'i (Carnap, H. Feigl ile daha ba
kalar) ve yeni-pragmacl (W. Quine, N.
Goodman, M. White) destekleyenler tara
fndan da temsil edilmektedir. Herhangi bir
eilime girmeyen birtakm bamsz A-
merikal zmleyici felsefeciler de vardr.
Felsefi bilginin dnyagr tadn
yadsyan zmleyici Felsefe, modern
burjuva felsefesindeki pozitivizm eilimle
rini dile getirir. zmleyici Felsefenin o
u izleyicileri, linguistik zmlemenin so
mut biim ve yollarna nem verirler.
zmleyici Felsefe, ya felsefeyi felsefetesi-
ne, yani felsefe sorunlar dilde dile getirme
biimlerinin ve aralarnn bir zmlenii
ne indirgemekte, ya da genelde felsefenin
yerine mantk ya da linguistik almalar
koymaktadr.
Felsefe Defterleri Lenin'in felsefe stne
ilk kez 1933'te ayr basm halinde yaynlan
m notlar. Felsefe Defterleri, Lenin tara
fndan (1914-1916 yllar arasnda) eitli
felsefe yaptlarndan yaplm youn alnt
165
FELSEFE
lardan oluur. Bunlarn ieriklerinin zetle-
nii yansra, Lenin, nemli eletirel yorum
lar, sonulamalar ve genelletirmeler yap
mtr. Leninin maddeci diyalektiin z
n derinden ve zl bir biimde sergiledii
Diyalektik Sorunu stne adl paras
zel bir nem tar. Felsefe Defterleri, do-
abilim ile br konular stne kitaplar da
ele alr ve felsefenin eitli sorunlar stne
deerli dnce ve nermeler ierir. Fel
sefe Defteri'nin ana konusu diyalektiktir.
Lenin, burda diyalektiin znn ve e
lerinin tm yanlarn aa karan bir tan
mn vermi; Marx mantk ve mantk ka
tegorilerinin temel ilkelerini formllendir-
mi; bilmenin diyalektik srecini ve diya
lektiin ekirdei olarak eliki retisinin
karekterini gstermitir. Lenin'in diyalek
tik, mantk ve bilgi kuram'nm birlii stne
nerisi ile diyalektik manfk'n ele alnyla
ilgili nermeleri felsefenin geliimi asn
dan byk nem tar. Bu bakmdan, Le
ninin dnce tarihi ile dnmenin yasa
larnn mantkta akt dncesi ile
doru bir bilgi kuram ilemek iin tekno
loji ve doabilim tarihini, ocuklarn, hay
vanlarn zihinsel gelimelerini felsefi yn
den zmlemek gerektii dncesi zel
bir nem tar. Lenin, felsefe tarihine b
yk ilgiyle yaklam, felsefe tarihininin
maddecilik ile idealizm arasnda geen
mcadelenin tarihi olduunu gstermi;
diyalektiin tarihini incelemenin nemine
deinmi, bir bilim olarak felsefe tarihinin
birtakm metodolojik sorularn incelemi
ve baltcalkla Hegel'e zel bir ilgi gste
rerek, birok fizolofun grlerini deer
lendirmitir. Doabilimlerle ilgili kitaplar
stndeki notlarnda, Lenin, biricik bilim
sel metodoloji olarak diyalektik maddecili
i aydnlatmtr. Felsefe Defterleri, mad
deci diyalektiin yaratc biimde gelitiril
mesinin bir modeli olup, Marx felsefenin
daha ileriye doru ilenmesi iin bir prog
ram oluturur.
Felsefe, Linguistik (linguistik zmle
me felsefesi diye de bilinir): 1940'larda ve
1950'lerde balcalkla ngiltere'de (Ryle,
J . Austin, A. J . Wisdom) ile ABDde (M.
Black, N. Malcolm) yaygnlk kazanm bir
zmleyici felsefe eilimi. Linguistik Fel-
sefe'nin iki okulu olmutur: Wittgenstein'-
dan etkilenen Cambridge Okulu ile Moore-
'dan etkilenen Oxford Okulu. Yeni-poziti-
vizm'm br okullar gibi, Linguistik Felse
fe de, felsefenin bir dnyagr olduu
nu yadsr ve geleneksel felsefi sorunlar
dilin dnce stndeki karklk yaratc
etkisinden doan aldatc sorunlar olarak
grr. Linguistik Felsefe'yi destekleyenle
re gre, bu felsefe, felsefi sorunlarn ger
ek sorunlar olmadn, szcklerin yanl
kullanlmasndan ortaya ktklarn gster
melidir, Felsefi aratrmann biricik hedefi
nin dil zmlemesi olduu grn sr
dren Linguistik Felsefeciler, zellikle de
Oxford Okulu'nun temsilcileri, btn ilgile
rini yapay model diller stnde deil, ama
olaan konuma stnde younlatrm
lardr. Burda, bu kiiler, doal konuulan
dilin zengin kaynaklarnn herhangi bir i-
deal dil erevesi iinde tam olarak dile
getirilemeyii stne genellikle doru bir
kabulden yola karlar. Ancak, dil ile d
nmenin ilikisi stne felsefi sorunlarn
zmlenmesini reddeden Linguistik fel
sefe, aratrmay eitli kullanm tiplerinin
ampirik olarak betimleniine balar ve di
lin znn doru bir aklann yapma
yolunu tkayarak, en sonunda, salt uzla-
mc (bak. uzlamclk) bir yoruma varr.
Linguistik felsefe iin dil dnyay yanst
mann deil kurmann bir arac olup, birtr
bamsz, kendi bana bir g haline ge
lir. Felsefi sorunlarn bu tr s biimde ele
aln, bilim ve toplumsal bilince ilikin
yaamsal sorunlarn ele almaktan kanl
mas ve Linguistik Felsefe'deki iskolastik
eilimler, Linguistik Felsefe'nin temsilcile
rinin felsefetesi aratrmalar stne a
lmalarnn tad belli bir nemi yad-
166
FELSEFE
smakszn, burjuva filozoflarca da (rne
in, Russell) sert eletiriye uramtr (bak.
Kuramtesi). Son zamanlarda, Linugiustik
Felsefenin temsilcileri, salt zmleme-
ye ilikin kat konumlarn brakarak, ya
amsal felsefi sorunlara dnmektedirler.
Felsefe Tarihi Felsefe'nin kkenini ve ile
riye doru gelimesini, bu gelimenin ya
salarn ve evrelerini ve felsefe okullarnn
ve eilimlerinin mcadelelerini inceleyen
bir bilim. lkalarda bile, filozoflar (rne
in, Aristoteles), kendi anlaylar dorul
tusunda, eletiride bulunmak ya da yarar
lanmak amacyla kendilerinden nceki fi
lozoflarn grlerine dnp bakmlardr.
Diogenes, Laertius, Sektos, Empirikos ile
daha bakalar, filozoflarn kanlarna ve
yaamykleri stne derlemelerle katk
da bulunmulardr. Filozoflarn dncele
rinin bir dkmne 18. yzyldaki Felsefe
Tarihi yaptlarnda da rastlanr. Tarihsel-
felsefi yaptlar, ampirizmle dolu olmu,
genellikle de eitsel bir nitelik tamtr.
Felsefenin gelimesiyle birilkte, Felsefe
Tarihi'ne bilimsel bir yaklam da kendini
gstermeye balamtr: Felsefe Tarihi te
olojinin basksndan kurtarlm, tarihselci-
lik ilkesini uygulama ve felsefenin gelime
si ile tarihsel ve bilimsel bilginin gelimesi
arasnda ba kurma abalar yer alm;
kaynaklara eletirel bir yaklam benim
senmitir. Tarih yasalar dncesine ya
knlaan maddeci filozof (F. Bacon, Spino-
za) ve dnrler, Felsefe Tarihi'ne nemli
katklarda bulunmulardr. zellikle He-
gre/in Tarih Felsefesi anlay ilgintir. He-
gel'e gre, Felsefe Tarihi, hakikatin (mut
lak ideann) kavran dorultusunda d
ncenin gelimesi srecidir; hakikat, an
cak insanolu dncesinin btn bir tari
hi iinde aa konabilir. Hegel'in anlay,
deerli seziler tar: Felsefenin zorunlu ve
doal geliimi dncesi, felsefenin top
lum ve bilgi tarihine hakikat anlaynn
gelimesi olarak felsefe Tarihi'ne baml
l, vs. Ancak, btnnde, bu anlay, ide
alist doas dolaysyla kabul edilemez:
Hegel, Felsefe Tarihini gerek tarihi arp
tacak biimde,mutlak tinin kendinden ge
limesi olarak kavramtr. Rus 19. yzyl
dnrleri, zellikle de Herzen, bilimsel
bir Felsefe Tarihi'nin ileniine ynelik de
erli dnceler getirmilerdir. Yine de,
Marxlk-ncesi filozoflar, Felsefe Tarihi
ni bir bilime dntrememilerdir. 19.
yzyln ikinci yars ile 20. yzyl burjuva
Felsefe Tarihi, metodoloji alannda Hegel'-
le bile karlatrldnda, olduka geriye
dmtr. Felsefe Tarihi'ne bilimsel bir
yaklam, ancak diyalektik ve tarihsel mad
decilikle salanabilmitir. Marx felsefe,
en nce, btn toplumsal bilin biimleri
nin gelimesini yneten nesnel yasalar
yerli yerine oturtur, sonra da, bilimsel bil
ginin kendi tarihinin bilimsel olarak ince
lenmesine olanak verecek yapsn ve be
lirleyici zelliklerini ortaya koyar. Bilimsel
Felsefe Tarihinin odak noktasnda, mad
decilik ile idealizm, diyalektik ile metafizik
arasndaki mcadelenin olumasnn ve
gelimesinin incelenmesi yer alr. Felsefe
nin gelimesi boyunca, bilginin ilerlemesi
ne ve insanlarn pratik etkinliine dayal
bilimsel, maddeci grler, bilimsel-olma-
yan, idealist grleri safd brakmtr.
Felsefe Tarihi'nin Marx yoldan zmle
nii, eitli okullarn ve eilimlerin olum-
lanmasnda nemli bir e olarak yantu-
tarl ierir (bak. Felsefede Yantutarlk).
Byle bir yaklam, hi kukusuz, idealist
felsefe erevesinde elde edilmi olumlu
bilgi elerinin bir yana atlmas anlamna
gelmez. Felsefe Tarihinin bilimsel olarak
zmlenii, toplumun toplumsal-ekono-
mik ve politik ilerleyiiyle belirlenen bir
sre olarak felsefenin gelimesinin in-
celenii, felsefi dnce ve sistemleri (son
kertede) u ya da bu snfn ya da toplum
sal grubun karlarnn ve ideolojisinin bir
anlatm olarak, toplumun tarihsel deneyi
minin gereklerinin ve bilimsel bilginin ge-
167
FELSEFEDE
mesinin bir anlatm olarak deerlendiril
mesi gereksiniminden yola kar. Belli bir
toplumsal sistemin ve tarihsel koullarn
tm toplamnn niin baka bir felsefi sis
temi deil de o felsefi sistemi ortaya kar
m olduunu belirlemek gerekir. Yoksa,
iktisat ile felsefe arasndaki karlkl iliki
stne basitinden, kaba maddeci bir g
rten kanmak olanaksz hale gelir. Diya
lektik maddeci yaklam, Felsefe Tarihi'nin
tek bir sre olarak sunulmasn, ayr okul
lar ile eilimler arasndaki zorunlu bant
lar, felsefi sorunlarn zmnde ilerleme
yi aa koymay olanakl klar. Felsefe Ta
rihi, dnyann felsefi ynden bilinmesi s
reci olduundan, insanolu bilgisinin zi
hinsel geliimi ile kendi iyaps ve mant
arasndaki dorudan banty kurmak zo
rundadr. Burada, tarihsel otan ile mantk
sal olan'n birlii diyalektik ilkesi aka
grlr: Bir nesnenin (felsefenin) tarihi ile
kendi gelimi mantksal yaps arasnda
ayrlmaz bir ba vardr; bilimin douu
ancak kendi gelimi durumu asndan
doru anlalabilir. Bu da, felsefenin geli
me gsterdii ve tarih boyunca ortaya
kan dnce ve anlaylarn gerek yerini
ve nemini anlamaya yardmc olan yasa
larn kavranmasna yol aar. Felsefe Tari
hi'nin bilimler tarihi ile toplumun tarihsel
deneyiminden ayrlmamas da gerekir.
Felsefe dnce, bilim ve teknoloji tarihini
diyalektik olarak zmleyerek zetleye-
bilmelidir. Felsefe Tarihi'nin incelenii,
ada felsefenin gelimesi asndan b
yk nem tar. Marx felsefe, yzyllar
boyunca kendi gelimesi boyunca insa
nolu dncesinin retmi olduu olum
lu her eyi zmlemitir, bu nedenle de,
felsefe Tarihi, Marx felsefenin nemli bir
bileken paras olmutur. Felsefe Tarihi'
nin incelenii, modern bilimsel aratrma
yntemlerini gelitirmek, dnyay pratikte
dntrmek ve felsefe kltrnn dze
yini ykseltmek iin gereklidir.
Felsefede Geometrik Yntem Felsefi ku
ramlar koymada belitsel yntem iin yay
gn olarak kullanlan ama kesinlik tama
yan bir anlatm olup, balca temsilcisi Spi-
noza'dr. Spinoza, balca yapt olan Et
hics'] (Etik), gerekli tanmlamalar ve belit-
teri getirdikten sonra sonutaki teorem'leri
tantlamaya almas anlamnda, Euklei-
des'in geometrisine dayandrmtr. Gn
mzde, bu teoremler yapay grnmekte
dir; amaSpinoza'nn buradaki amac, ken
disiyle ilgili bilginin tantlanabilir olduu
Evren'in yanlar arasndaki karlkl ban
ty vurgulamak olmutur. Discours de La
methode'u (Metod stne Konuma) geo
metriden aka etkilenmi olan Descar
tes, Felsefede Geometrik Yntem'e byk
deer vermi; geometrik belitlerin belli
bal izgileri olan ak seikliin tm bil
ginin geerliliinin lt olduunu pos-
tulalatrmaya gitmitir.
Felsefede Ikincilik Okulu 19. yzyln
sonlarnda felsefede znel idealist bir ei
lim. Bu okulun nde gelen szcleri W.
Schnuppe, R. Schubert-Soldern, J . Rehm-
ke ve A. Leclair'dir. Mach veAvenarius, bu
eilime olan yaknlklarn kabul etmiler
dir. Bu okul, Rusya'da da kendisine izleyici
bulmutur (bak. Lossky). kinciler, Kant'n
kendinde eyini eletirmiler (sadan
eletiri getirmiler); Kantlktan Berkeley
ile Hume'a bir dn yaplmasn istemi
lerdir. Bu felsefenin ana postulas udur:
Ancak dncenin nesnesi olan ey va
rolabilir. Solipsizm'den kanmak iin, bil
mede kuramsal solipsizme balanan
Schubert-Soldern dnda ikinciler szde
insan beyninden bamsz olarak varolan
genel bilin kavramn getirmilerdir.
Materyalizm ve ampiriokritisizm'de, Lenin,
Felsefede Ikincilik Okulu'nun derinden
bir eletirisini yapm, dinle dorudan ba
ntsn gstermitir. kincilerin yansma
kuramn reddetmeleri, daha sonra yeni
gerekilik tarafndan srdrlmtr. 20.
168
FELSEFENN
yzyln balarnda, bu okul, birok kk
eilime ayrlmtr.
Felsefede Yanllk Herhangi bir dnya g
rnn (snfl bir toplumda snfl bir do
as olan) nesnel birtoplumsal izgisi. Fel
sefe hibir zaman yansz delidir; Felsefe
de Yanllk, toplumsal ilerlemenin kendi
sinden ve toplumsal gelimenin nesnel e
likilerinden kaynaklanr. znelci Felsefe
de Yantutarlk, felsefeyi tarihin nesnel gidi
inin bilgisine dayanarak formllendirmek
yerine, daha ok felsefeye kendi dndan
hazr nermeler halinde getirilen norm ve
ilkeleri yerletirmenin ve istenen hedefe
ulamann bir arac haline getirir. znelci
lik, bylece, felsefeyi felsefenin arkasnda
yatan dogma ve toplumsal gler ile ku-
rumlarn hizmetine koar. Nesnel Felsefe
de Yanllk ise, tam tersine hakikatin tutarl
olarak bilinmesinden kaynaklanr; bilimde
elde edilen sonularn ve yaplan deer
lendirmelerin izlenmesini ve istisnasz her
eyin tinsel deerler'in nda akl yoluy
la yarglanmasn gerektirir. Onun iin, bu
yanllk, gerek znelcilie, gerekse nesnel
cilike kardr. Felsefede Yanllk, ancak
gerekliin sistemsel olarak, zellikle de
gerekliin diyalektik elikilerinin ince
lenmesi ve hakikatin srekli aratrl so
nunda bilimsel nesnellikle e tutulabilir.
Marx yanllk, tutarl biimde nesneldir;
nk, en ilerici, gerekten en bilimsel
yanllk olup, her trl znelcilike, iradeci-
lik'e, akldclka ve dogmatizme kar
dr. Kapitalist toplumun kendi iinde barn
drd ideolojik oulculuk'a kar Marx
Felsefede yanllk, bilimsel aratr ve
zmlerde hakikati ve eitlilii gzetir.
Byle bir ey, biricik bilimsel ideoloji ola
rak sosyalist ideolojinin yerletirilmesiyle
elimez, nk bu eitlilik bilimin, sanat
ve kltrn gelimesinin bir sine qua
non'u olup, ortaya koyduu sonularn
zenginliini dile getirir. Bu nedenle, Marx-
Felsefede Yanllk, hibir biimde, Bilim
sel tartma zgrlne kartlk olutur
maz. Dahas, hakikatin yaratc bir biimde
aratrln dogmatizmden ve geveklik
ten kurtararak, bu gibi bir tartmay ng
rr. Tartma ya da diyalogu yaratc d
nmenin srekli bir durumu olarak alr ve
burjuva ideolojisinin sert bir eletirisini ha
zrlar. Marx Felsefede Yanllk, gerekli
e yaklamn en derinden bilimsel ve ayn
zamanda en devrimci-eletirel ve yaratc
yaklamdr.
Felsefenin Anakonusu bak. Felsefe.
Felsefenin Sefaleti (Bay Proudhon'un
Sefaletin Felsefesine Yant): Mancn bi
limsel sosyalizmin temellerini ortaya koy
duu bir erken yapt. 1847'de Franszca
olarak kaleme alnan bu yapt Fransz k-
kburjuva filizof ve iktisat, anarist Pro
udhon'un dncelerine kar ynelmiti.
Marx, burada Proudhon'un diyalektik la-
febeliine, bunun burjuva grn snrla
rn amadn gstererek kar kar.
Marx, Hegel diyalektiinin eletirilmesi ile
maddecidiyalektik'in ele alnmas stnde
olduka durmutur. Felsefenin Sefaleti,
kapitalist retim tarznn bilimsel bir
zmleniini yaparak, Maoc ekonomi poli
tiin temellerini atar.
Felsefenin Temel Sorusu Bilin'in varlk'-
la, dncenin maddeyle ve doayla ili-
kililii sorusu; bu soru, iki dzlemde ince
lenir: Birincil olan hangisidir, tin mi, doa
m; madde mi, bilin mi? Dnyann bilgisi
ile dnyann kendisi arasnda nasl bir ilinti
vardr, ya da baka bir deyile, bilin var
la karlk verir, dnyay hakikate uygun
olarak yanstatbilir mi? Felsefenin Temel
Sorusu'nun tutarl zm, ancak bu her
iki yannn gznne alnmasna baldr.
Maddecilik safnda yer alan filozoflar,
maddeyi, varl birincil, bilinci ise ikincil
olarak alrlar ve bilinci nesnel olarak varo
lan d dnyann etkimesinin bir sonucu
169
FELSEF
olarak grrler, idealist filozoflar ise, d
n, bilinci, birincil olarak alrlar ve biricik
hakiki gereklik olarak grrler. Bu filozof
larn bakasndan, bilme, maddi varln
bir yansmas deildir; bilincin kendi ken
dini bilmesinden; duyumlarn ve kavram
larn bir zmleniinden; mutlak ideann,
evrensel iradenin, vs. bilmiinden baka
bir ey deildir. Bu sorunun metafizik bir
yaklamla zlne Manclk-ncesi
felsefede rastlanr; bu yaklam, ya bilincin
etkinliinin de kmsenmesinde ya da
bilginin edilgin etkinliinin kmsenme
sinde ya da bilginin edilgin bir gzleyie
indirgenmesinde (bak. Kaba Maddecilik),
dncenin etkinliinin abartlmasnda,
dncenin maddeden kopuk olarak mut
lak dzeyine karlmasnda (bak. dea
lizm), ya da dnce iie maddenin ilkece
badamaz olduunun ne srlmesinde
(bak. Dalizm; Bilinemezcilik) ortaya kar.
Felsefenin Temel Sorusuna okynl, di
yalektik maddeci, bilimsellie dayal bir
zm, Marx felsefe tarafndan getiril
mitir. Manc felsefe, maddenin birincil o-
luunu urada grr: 1) Bilincin kayna
maddedir, bilin ise maddenin bir yans
masdr; 2) Bilin, maddi dnyann uzun
gelime srecinin bir sonucudur; 3) Bilin,
yksekten rgtlenmi bir maddenin, yani
beynin temel bir zellii ve ilevidir; 4)
nsan zihninin ve dncesinin varoluu
ve gelimesi, kendi linguistik maddi klf
olmakszn, yani konuma olmakszn
mmkn deildir; 5) Bilin, insann maddi
emek etkinliinin bir sonucu olarak ortaya
kar, geliir ve ilerler; 6) Bilin, toplumsal
zellikte olup, maddi toplumsal varlka
belirlenir. Madde ile bilincin mutlak kart
lnn ancak Felsefenin Temel Sorusu s
nrlar iinde yer alabileceini belirten
Manclk-Lenincilik, ayn zamanda, bu iki
sinin karlkl bantsn ve karlkl etki
leimini ne karr. Maddi varln bir t
revi olarak bilin, grece bir bamszlk
tar ve kendi gelimesi iinde bunun kar
lnda madde zerinde kendi etkisini
gsterir, bylelkle de maddenin pratikte
ele geilirip dnme uratlmasn ko
laylatrr. Madde ile bilincin iliiklilii, fel
sefenin temel sorusunu oluturur: nk
evrensel oluu dolaysyla, felsefi sorunla
rn tmn kuatr, yalnzca tikel sorunla
rn deil, ama ayn zamanda bir btn
olarak dnyagrnn zmn de be-
lireyerek, felsefede temel eilimlerin ayr
trlmas iin gvenilir bir lt oluturur.
Onun iin, Felsefenin Temel Sorusunun
bilimsel olarak formllendirilii, felsefede
yanllk ilkesinin tutarl biimde uygulan
masna, maddecilik ile idealizmin kesin
kes kar karya konarak aralarndaki sn
rn ekilmesini ve bilimsel diyalektik mad
deci dnyagrnn kararl biimde sr
drlmesine olanak verir.
Felsefi Antropolo|i 1) nsan stne, son
yllarda geerlik kazanm birfelsefi reti.
Kimi Manc filozoflar, nsan nedir? soru
sunu yantlayarak ve insan ile dnya st
ne nesnel bilimsel ve deer retisel g
r birletirerek, bu retiye felsefi bir dal
olarak bakarlar. 2) 2. Dnya Sava'ndan
sonra Bat Almanya'da biimlenmi bir
modern burjuva felsefesi eilimi. Balca
Felsefi Antropoloji dnceleri ve metodo
loji postulaiar, M. Scheier'in (O/e Stellung
des Menschen m Kosmos, 1928, nsann
Kosmosdaki Yeri) ile H. Plessnerin (Stufen
des Organiscimn und der Mensch, 1928,
Organik Olann ve nsann Basamaklar)
yaprtiarna uzanr. Feisefi Antropoloji'nin
temsicileri arasnda H. Hengstenberg, A.
Gehlen, P. Landsberg ve E. Rothacker de
vardr. Antropolojistler tarafndan getiri
len bilimsel malzeme, kendileri tarafndan
idealist ve eklektik bir biimde yorumlanr;
byle bir ey, insann, insan kiiliinin z
ve yaps sorusuna bilimsel bir yant getiri
lebilmesi olanan darda brakr. Bu tr
yorum, modern Felsefi Antropolojinin bi
yolojik ve ilevci olmak zere ikiye ayrl
170
FENOMENLERN
m bize gsterir, ilevci yorumun szcleri,
insann kapitalist ilikiler sistemi iinde ya
banclamasn mutlaklatrarak, bu iliki
leri idealist sembolizm anlay iinde yo
rumlarlar. Bu sorunlarn antropolojisi
ynden aratrl, Felsefi Antropolojiden
ayrlan kimi dallara epistemolojik bir temel
oluturur. Bu dallar arasnda, Cassirerin
kltr antropolojisi ile P. Christian ile W.
Weizsckerin tp antropolojiside yer alr.
Husserl fenomenolojisinin, yaam felsefe
si'n'm ve varoluulukun Felsefi Antropo
loji iinde eklektik bimide bir araya geti
rilmesi, toplumsal balar gizemletirilmi,
br dnyayla ba iirde ortaya kon
mu, yanlsatc bir insan modeline yol a-
ar. Bu tr sonulamalar, gerek toplum
sal ve snfsal atklarn stn rter. Bu
rada, insanolu yaamnn anlam, genel
likle zaman-d bir anlamdan tretile
rek, st ak dinsel terimler iinde yorum
lanr. Felsefi Antropoloji'nin bilimsel olma
yan ve siyasal adan gerici dnceleri,
modern felsefi revizyonizm'i olduka etki
lemitir. Burjuva felsefi Antropolojinin b
tn eitleri, Marx-Leninci felsefedeki
gerekten bilimsel insan anlayna kar
dr.
Felsefi Komnizm Engels tarafndan
1842-43lerde devrimci burjuva aydnlarn
komnizmi kuramsal olarak temellendir
me abalarn gstermek iin kulland bir
terim. Felsefi Komnizm, Sol Hegelcilerin,
zellikle de Feuerbachm kuramsal gr
lerini topyac sosyalist retinin eleriy
le olduu kadar, toplumsal baalcalkla
da feodal dzene kar dnmlerle biti
tirmeye alr. Felsefi Komzm, proleter-
yann roln btn btne gzard etmi,
komnizmin snfsal doasn anlamam
tr. Byle bir ey, somut tarihsel, zellikle
de ekonomik incelemelerin dzeyinin ye
tersiz oluuyla birlikte, Felsefi Komnizm-
in kurgulayc doasn aklar. Felsefi Ko-
mzmin aklc esi, komzmin klasik Al
man felsefesiyle balarn vurgulam ol
masnda yatar. Daha sonralar, Felsefi Ko
mzm, hakiki sosyalizme dnmtr.
Fenomen Ya da grn; duyular yoluyla
alglamann bir nesnesi. Kant felsefesinde,
Fenomen, ilkece, noumenondan ayrlr;
noumenon, deneyimin snrlar tesinde
kalr ve insann gzleyiine kapaldr. Kant,
Fenomen kavram yoluyla, z ile grn
arasnda ayrm gzetmi, bu birincisini bi
linmez olarak grmtr (bak. Bilinemez
cilik). Diyalektik maddecilik asndan z
ile grn arasnda hibir kesin snr yok
tur; z, grn yoluyla alglanr.
Fenomenlerin Evrensel Bants Dn
yann varolmasn yneten en genel yasa
lar; btn eylerin ve fenomenlerin evren
sel ef/c/'/e/minin sonucu. Fenomenlerin
Evrensel Bants, her btnsel sistemde
ki btn elerin ve temel zelliklerin ie-
rili yapsal birliini ve bir sistem ile br
sistemler ya da fenomenler arasndaki ba
nt ve ilikilerin sonsuzca okbiimliliini
dile getirir. Cisimlerin evrensel etkileimi
somut maddi nesnelerin ve bu nesnelerin
zgl izgilerinin varoluunu belirler. Fe
nomenlerin Evrensel Bants, maddi
dnyann birliini, btn fenomenlerin
bakaca maddi srelerce belirleniini a-
a koyar. Fenomenlerin Evrensel Birlii
olmasa, dnya, maddenin hareketinin ve
gelimesinin btnsel, yasalar uyarnca
yryen sreci olmaktan ok, karmakar
k bir ym halini alr. Her nesnel yasa,
fenomenler arasnda belli bir dzen iin
deki bant ve ilikileri dile getirir. Feno
menlerin Evrensel Bants, kendini son
suzca dei biimleri iinde gsterir. Nes
neler ile fenomenler arasndaki bantlar,
dolayml ya da dolaymsz, kalc ya da
gelip geici, zl ya da zsz, zorunlu ya
da rastlantsal, ilevsel ya da ilevsiz (bak.
levsel Bamllk), vb. olabilir. Fenomen
lerin Evrensel Bants, nedensel ilikiler
171
FENOMENALZM
de, her sistemin o annnn kendi gemii
ne, kendi uzak ya da yakn annn evresi
ne bamllnda, her cismin kendi temel
zellikleri ile bunlardaki deiimlere ne
den olan eitli yasalar arasndaki bant
da, kendi kendini dzene koyan btn
sistemlerdeki feedback'te kendini gsterir.
Fenomenler arasndaki bantlar, cisimle
rin fiziksel etkileimine indirgenemez.
Kendilerine zg yasalarca ynetilen, sa
ysz, ok daha karmak biyolojik ve top
lumsal ilikiler de vardr. Maddenin geli
mesi ve ok daha karmak tiplere evrilme-
si nitelike yeni hareket tiplerini doura
rak, cisimler arasnda ok daha karmak
etkileim tiplerinin ortaya kmasna yol
aarlar. Byle bir ey, retim tarznda iler
lemenin ve uygarln gelimesinin, gitgi
de ok daha eitli siyasal, ekonomik, ide
olojik ve bakaca ilikileri douracak bi
imde, bireyler ile durumlar arasnda ok
daha karmak ilikilere neden olurlar. Fe
nomenlerin Evrensel Bants, bilmede
byk bir nem tar. Nesnel dnyann
bilgisi nesnelerin sistemsel ve kapsaml
olarak aratrlmasyla, btn zl bant
ve ilikiler ile bunlara egemen yasalann
bilinmesiyle olanakldr. Bilme, dnce
nin kendi hareketi iinde, fenomenler ile
sreler arasndaki daha az genel olan
bantlarn yanstlmasndan daha derin
ve daha genel olan bant ve ilikilerin
belirlenmesine doru yol alr. Bilimlerin
yaps ile snflandrlmas, fenomenlerin
Evrensel Bantsfnn bir yansmasdr.
Byle bir ey, bilimler arasndaki bant
ve ilikilerin niin srekli olarak birbirine
yaklatn, bilimsel bilginin ilerleyiiyle
birarada gittiini bize aklar. Bu arada,
daha nceki uzak bilgi alanlarn birbirine
balayan marjinal bilimler (rnein, bi
yokimya, astrofizik, vs.) de ortaya kmak
tadr.
Fenomenalizm Yalnzca duyumlarn do
laysz bilginin nesnesi olduu postulasna
dayanan bir bilgi kuram. Ar fenomena
lizm, dnya idealarn, duyumlar karma
alarnn bir toplamdr (bak. Berkeley;
Ampiriokritisizm), duyumlarn ardnda ne
yin sakl yattn bilemeyiz (Hume) diyen
bir znel idealizme yol aar. Ilml Fenome
nalizm, nesnelerin duyumlarda kendi var
lklarn belli ettiklerini kabul ediiyle, ya
nesneleri maddi eyler olarak gren mad
decilie (bak. Locke), ya da nesneleri bili
nemez kendinde eyler olarak gren
Kant bilinemezcilie (bak. Kant, Mili,
Spencer) yol aar. ada pozitivizmde
Fenomenalizm, deneyimi bir nesne ya
da fenomenalist dil iinde dile getirebil
me olanana indirgendiinde, linguistik
biim alr. eyler stne nermelerin bilin
cin ieriiyle ilgili nermelere indirgenebi
leceim aklaylaryla, kimi yeni-poziti-
vistler, son zamanlarda, bu gibi abalarn
bounaln gstermi olmaktadrlar. Di
yalektik maddecilik asndan, Fenomena-
lizm'in k sav yanltr, nk bilgiyi
gereklikten ve pratikten ayrmaktadr.
Fenomenoloji Husserl ile izleyicileri (L.
Landgrebe, E. Fink ve daha bakalar) ta
rafndan kurulmu bir znel idealist eilim.
Fenomenoloji, ada burjuva felsefesi
stnde byk bir etki brakmtr. Feno-
menoloji'nin ana kavram, bilincin ynel-
milif (nesneye yneltilmi olmas), u
znel idealist ilkeyi ne srmeye alr:
Nesne olmadan zne de olmaz. Burada,
felsefe, gerek olgularn bilgisiyle kar
karya konmaktadr. Fenomenoloji d
nceleri, varoluuluk'un (bak. Heideg-
ger, Sartre) felsefi temeli haline gelmitir.
M. Scheler ve Merleau Ponty, kendi re
tilerini gelitirirken, Feoomenoloji'ye da
yanmlardr. Katolik filozoflar (Van Breda
ile daha bakalar), Fenomenoloji'yi yenl-
Thomasclk ile birletirirler. Fenomenolo-
ji'nin vard idealist sonular fenomenolo
ji okulunun kendi iinde bile kartlklara
yol amtr; fenomenoloji okulunun sol
172
FETZM
kanad (maddeci natraiizme eilimiyle
N. Frber, yer yer de R. J ngarden), kendi
aklc ekirdeini koruyarak, Fenomeno-
loji'yi znelcilikten, akldclktan ve varo
luuluktan korumaya alr. Fenomeno-
lojik eilimin kuramsal merkezleri, Beli
kadaki Louvain Katolik niversitesi Hus
serl Arivleri ile 1940'dan bu yana Philo
sophy and Phenomenological Research
(Felsefe ve Fenomenolojik Aratrma) adl
dergiyi yaynlayan Uluslararas Fenome-
noloji Kurumudur (Buffalo, New York Eya
leti, ABD).
Feodalizm Kleci sistem'i izleyen ve kapi
talizm ncesi toplumsal-ekonomik olu
um. Feodalizmin ekonomik sistemi, de
iik zamanlarda ve deiik lkelerde ok
eitli biimler almakla birlikte, tek bir tipik
izgi gsterir: Ana retim aralar, yani top
rak, (kimi zamanlar devletle nerdeyse b
tn btne rten) feodal beylerden olu
mu ynetici snfn tekeli altndadr; eko
nomi ise, kk reticilerce, kyllerce y
rtlr. Temel feodal ekonomik ilikiler,
feodal rantta, yani feodal beyler (ya da
devlet) tarafndan reticilerden alma,
para, ya da bu tr bir deme biiminde
toplanan artdeerde kendini gsterir. Fe
odal ilikiler sistemi, zorunlu olarak, kent
leri de iine alr; nk tarmsal rnlerin
kentlerde pazarlanmas olmadka, feoda
lizmde para rant da szkonusu olamaz.
Feodal toplumun kyllerinin feodal boy
lerce smrlmesine (yalnzca ekonomik
zorla snrl olmayan bir smrye) bal
atks, eitli toplumsal atma biimle
rinin ortaya kmasna yol amtr. Bunla
rn en keskin biimi halk ayaklanmalar ile
kyl savalardr. Feodalizm ideolojisi,
pozitiv bilgiye olduu kadar, (Hristiyanlk,
slamlk, Buddhaclk, Konfysclk, vb.
gibi) dnya dinlerine yaslanan kurgusal
anlaylara doru bir ynelim gsterir. Fe
odal toplumun siyasal yaps, kendi geli
mesi iinde, ufak devletlerden ok yksek
merkezi mutlak monarilere kadar, eitli
evreler gsterir. Nomadik denilen Feoda
lizm, ayrdedici ana izgileri ayn kalmakla
birlikte, Feodalizmin zgl bir biimini o-
luturur. Feodalizmin daha sonraki dne
minde, kapitalist ilikilerin bavermesi ola
rak imalat retime tank olunur. Bat Av
rupa'da ilk burjuva devrimlerinin olgunla
mas ve yrtlmesi bu dneme rastlar.
Fetiizm (Ekonomik, ideolojik, vs.) birtop-
lumsal iliki biimi ve bu ilikiye karlk
veren anlay; bu anlay, eylere zgl
toplumsal nitelikler ykleyerek, insanolu
kltrnden gelen temel zellikleri doal
eylermi gibi grr. Metafizik maddecilik,
fetiizm'in aldatmacaya dayal olmaktan
baka bir ey olmadn dnrken,
Marxlk, Fetiizimin nesnel ieriini a
a koyar. Tarihsel adan, Fetiizmin ilk
biimi, nesnelere (fetilere) bysel bir
g tanyan (bak. By, Totemcilik) ilkel
insann ok dk kltr dzeyinden kay
naklanr. Fetiizm eleri, btn modern
dinlerde yer alr. Meta, zellikle kapitalist
meta retimi, Fetiizmi gndelik pratiin
bir izgisi haline getirir. Bunun en ilk bii
mi, meta fetilemesi olup, byle bir ey, o
metann kiiletirilmesi ve onu retenlerin
eyleme'si anlamna gelir. Burada, meta-
larn retcisi olan kiiler, kendi aralarndaki
ilikilere insanlarn alma srasnda gir
dikleri dorudan toplumsal ilikiler olarak
deil, ama kiiler arasndaki maddi iliki
lermi, eyler arasndaki toplumsal iliki
lermi gibi, bakarlar. Fetiizm, paraya, al
tna tapnmada; sermayeye emekten ba
msz olarak, kendi kendini oaltma g
c tanmada; iktidar ve siyasal kurum sim
gelerine banazca bir saygnlkta, ideolo
jik kavram ve sloganlara gizli g tanma
da kendini gsterir.' Btn bu durumlarda,
insanolu etkinliinin (maddi ya da mane
vi) sonulan, insanlar stnde gizemsel
bir bamszla ve gce brnr. Feti
izmin kkleri, zne ile nesne arasndaki
173
FEURBACH
ilikinin nesnel ynden arptlp tersine
evrilmesinde, toplumsal ilikilerin yaban-
clamasnda ve eylemesinde, yani in
sann herhangi bir ey ya da eylerin ilev
lerini yerine getiren biri dzeyine indirilme
sinde yatar. Sosyalizmin ve komnizmin
kurulmasnda, Fetiizmin btn kaynakla
rnn ve biimlerinin stesinden gelinmi
olmas ve kiilikler olarak kiiler arasnda
ilikilerin yerlemi olmas szkonusu-
dur.
Feurbach Ludwig (1804-1872) Alman
maddeci filozof ve tanrtanmaz. 1830 yln
da tanrtanmaz grleri yznden ka
rld Erlangen niversitesinde dersler
vermi olan Feurbach, yaamnn son yl
larn tarada geirmitir, Marx! kabul
etmemekle birlikte, 1870'de Alman Sosyal
Demokrat Partisine katlmtr. Dine kar
verdii mcadele srasnda Feuerbachn
grleri, Sol Hegeicilik dncelerinden
madedcilie doru bir gelime gstermi
tir. Feurbachn maddecilii ilan ederek sa
vunuu, kendi adalar zerinde byk
bir etki yapmtr. Hegeiin insann zne
ilikin idealist anlay ve insann zn
kendinin bilinci'ne indirgeyii stne getir
dii eletiri, Feurbach'n felsefi evriminin
k noktasnn oluturur. Feurbach'n bu
gr reddetmesi, ister istemez, kendisi
ni genel olarak idealizmi reddetmeye g
trmtr. Feurbach'n yapm olduu hiz
metlerden biri de, idealizm ile din arasn
daki banty vurgulam olmasdr. Feu
erbach, Hegelci diyalektiin idealist doa
sn sert bir dille eletirir. Bu da Hegelci
felsefenin aklc ieriinden yararlanmas
na yol aarak, Marxln yerlemesini ko
laylatrmtr. Ancak, Feurbach, Hegelin
felsefesini bir yana atm, bu yzden de
Hegel felsefesinin temel baars olan di
yalektii grememitir. Feurbachn felse
fesinin ana ierii, maddeciliin savunul
masdr. Burada, insann z sorunun ne
karlnda antropolojizm kendini gste
rir. Feuerbach, insann zn felsefenin
tek ve biricik, evrensel ve en yksek ana-
konusu olarak grmtr. Ancak, Feur
bach, bu soru stnde karart maddeci bir
izgide gidememitir; nk, insan soyut
bir birey olarak, salt biyolojik bir varlk
olarak almtr. Bilgi kuramnda, Feurbach,
ampirizimm ve duyumculuk'un bakas-
n uygulam ve bilinemezcilik' e kararllkla
kar olmutur. Ayn zamanda, Feurbach,
dncenin bilmedeki nemini yadsma
m, nesneyi znenin etkinliiyle bants
iinde incelemeye alm ve insann bil
gisi ile bilincinin toplumsal doas stne
seziler dile getirmitir. Ancak, btnnde,
Feurbach, tarih anlaynda btn btne
idealist konuma bal kaldndan, Marx-
lk-ncesi maddeciliin gzleyici doa
sn aamamtr. Feurbach'n toplumsal
fenomenler stne idealist grleri, ken
disinin antropolojiyi toplumsal yaamn in-
celeniine evrensel bir bilim olarak uygu
lama isteinden kaynaklanr. Feurbach'n
idealizmi, zellikle din ve ahlk stndeki
incelemelerinde aka grlr. Feurbach,
dini insana zg izgilerin yabanclamas
olarak grmtr; burada, insan ikinci bir
insan haline gelmekte ve kendi zn Tan-
r'da gzlemektedir. Feurbach, insann
byle ikinci bir insan haline geliinin nede
nini, insann kendisini doadaki ve top
lumdaki kendiliinden glerle baml
duymasnda grmtr. Feurbachn dinin
toplumsal ve tarihsel kkleri stne sezi
ten zel bir nem tar. Ancak, Feurbach,
dinle arpmann etkili yollarn greme
mi (bunu eitime balam), hatta yeni bir
dine olan gereksinimi savunmutur. nsa
nn iinde yaads* gerek dnyay anla
yamad iin de, ahlk ilkelerini insann
mutlulua ynelik igdsel abasna
balamtr. Byle bir ey, eer herkes
kendi gereksinmelerini aklc bir biimde
snrlandrsa ve baka insanlar severse
elde edilebilir. Feurbachn kurduu ahlk,
soyut, ncesiz sonrasz, btn zamanlar
174
FCHTE
ve btn insanlar iin ayn olan ahlktr.
Feuerbachn antropolojizm dncelerini
idealist bir yorumla ele almaktadrlar. Ba
lca yaptlar: Zur Kritik der Hegeischen
Philosophie (Hegel Felsefesinin Eletirisi),
1839; Das Wesen des Christenthums (H
ristiyanln z), 1841; Volufige Thesen
zur Reform der Philosophie (Felsefe Refor
muna likin Tezler), 1842; Grundstze der
Philosophie der Zukunt (Gelecein Felse
fesinin Temel lkeleri), 1843.
Feurbach stne Tezler Marx tarafndan
1845 baharnda yazlm on bir tez. Bunlar
ilk kez Engels tarafndan, 1888de, Ludwig
Feuerbach und die Ausgang der klassisc
hen Deutschen Philosophie (Ludwig Feur
bach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu)
adl yaptna ek olarak yaynlanmtr. En-
gelsin de ortaya koyduu gibi, Feuerbach
stne Tezler, yeni dnygrnn par
lak tohumlarn;;; atld ilk blme oranla
de<;Tszdir (Marx, Engels, Seilmi Yapt
lar, cilt 3, s. 336). ierii asndan, Tezler,
Alman idaolojisi'ne yakndr. Tezler'in de,
Marx, yeni bir felsefinin ana ilkelerini zl
biimde formllendirir. Burdaki ana d
nce, pratik stne bilimsel bir anlay
nn ele alnmasdr. Bu i, Marx'm temel
nermelerini ilemi olduu maddeci bir
tarih anlayn getirir. yle ki: Btn top
lumsal yaam znden pratiktir, insan
kendi emeinin rndr, kendi doas
gerei toplumsaldr, ideolojik fenomenler
(rnein, din) toplumun varolmas ve ge
limesi koullarna dayanr. Bu baka-
sndan, Mane, Feuerbachn tarihsel idea
lizmini ve topyac sosyalizmi eletirmitir.
Teori ile pratiin birliinden yola karak,
Mane, epistemoloji sorunlarn yeni bir k
altnda ortaya atm, daha nceki btn
maddecilii eletirmi, bu maddeciliin
balca kusurunun kendi gzleyici karak
teri olduunu belirtmitir (bak. Gzleyici-
lik). Marx, idealist pratik etkinlik anlayn
daki kusurlar da sergilemitir. Marx'in tez
leri, diyalektik maddeci felsefenin zn
ve grevlerini ve toplumun devrimci yol
dan dntrlmesindeki roln temel
lendirir.
Fichte, J ohann Gottlieb (1762-1814) Al
man filozof; klasik Alman idealizminin
Kant'tan sonraki ikinci ad, (tanrtanmazlk
yznden atld) J ena ve Berlin niversi
teleri profesr. Fichte, toplumsal zmre
ayrcalklarn eletirerek, Alman birliini
ve feodal dankln kaldrlmasn sa
vunmu; pratik felsefenin, ahlk hakl
karmann, devleti Ve yasal sistemin ne
mini vurgulam; bilimsel olarak ele alnan
kuram sisteminin, yani bilimler biliminin
pratik felsefenin bir ngerei olduunu
dnmtr. Fichte'nin 1794'0 yaynla
nan Wissenschaftslehre (Bilim retisi)
adl almasnn altnda znel idealizm ya
tar. Fichte, Kantn kendinde ey reti
sini bir yana atarak, bilginin btn eitli
biimlerini tek bir znel idealist ilkeden
getirmeye almtr. Fichte, dnyay ya
ratan snrsz etkinlie sahip bir tr mutlak
znenin varolduunu ortaya srer. Fichte-
nin, kendi iinde birtakm idealist diyalek
tik izgiler tayan Fichte yntemine anti-
tetik ad verilir, nk antitezi tezden
karmaz, kar karya koyar. Fichte, haki
katin aklc bilginin organ olan zihin tara
fndan dorudan doruya gzlendiini
dnmtr. Fichtenin felsefesi, kendi
retisinin temel zellii olan znel idea
lizme olduu kadar, yaamnn sonlarnda
daha ok belirginleen nesnel idealizm'e
doru da bir eilim gstermitir. zgrlk
sorusu, Fichtenin etiinin odak noktasn
oluturur. Bu soruya duyduu ilgi Fransz
Devrimi'yle daha da artmtr. Spinoza gi
bi, Fichte de, zgrl nedensiz bir edim
olarak deil, zorunluluun kabul edilmesi
ne bal bir eylem olarak grmtr. An
cak, Spinoza'ya kart, Fichte, insann z
grlnn derecesini, bireysel bilgelik
yerine, bireyin iinde bulunduu tarihsel
175
FDEZM
aa balar. Kendi gnndeki Almanya'
nn gerikalmlnn yol at yanlsama
larn stesinden gelemeyen Fichte, Alman
burjuva toplumu iin der geschlossene
Handelsstaat (kapal ticaret devleti) bii
minde bir topyac tasan dnmtr. Bu
tasar, Almanya'daki burjuvaca gelime
nin birtakm zgl elerini yanstt ka
dar, milliyeti Alman ayrkl da iinde
olmak zere, birtakm gerici izgiler de
tayordu. Marxlk-Lenincilik'in kurucu
lar, Fichte'nin retisinin ilerici ve gerici
izgilerinin derinden bir deerlendirmesi
ni yapmlardr.
Fideizm Bilimi dinin altna koymaya ve
bilimse! bilgiyi dinsel dogmalar savunma
da kullanmaya alan bir gerici reti.
Fideizm, bilimin ancak fenomenlerin, ol
gularn, ikincil (fiziksel) nedenlerin bilgisini
verdiini, birincil (doast) nedenleri a-
a karamadan ve varln daha derin
kaynaklarn aklayamadn ne sre
dayanr. Bilimin ilerlik alann snrland
ran fideistler, bilimsel bilginin hakikatin
btnn aa koyamayacan ne s
rerler; dinsel inanca giden yolu aabilmek
iin, nesnel hakikatin varolduunu yadsr
lar. Fideistlerin bilginin snrlar stne
retilerinin bir amac da, bilimi kendi geni
felsefi ve metodolojik neminden yoksun
brakmaktr. Fideistler, ancak dinin Evren-
in nasl ve ne amala varolduunu ve in
sanolu yaamna anlam ve ama kazan
drdn doru olarak aklayabileceini,
bilimin ise yalnzca bu amaca ulamann
birtakm yollarn saladn ne srerler.
Fideizm, burjuva felsefesi ile teolojinin itti
faknn ideolojik temelini oluturur. a
da burjuva felsefesinde birok eilim (ki-
iselcilik, yeni-Thomsclk, varoluuluk,
vs.) aka fideist eler tar. te yandan,
teologlar da dinin daha bilgilice savunul
mas iin, bu eilimler ile daha bakaca
burjuva felsefi eilimlerin (akld glerin
insan stndeki etkisi stne, aklc yol
dan aklanamayan eylerin varoluu s
tne, vb.) dncelerinden yararlanrlar.
Fiilileme bak. Edimselleme.
Fikir bak. Dn (idea).
Fizik Maddi paracklarn, madde ve ala
nn hareketinin, atomlarn; yerekimsel, e-
lektrik, manyetik ve daha baka alanlarn
karlkl etkileimlerinin, molekler sre
lerin temel zellik ve yasalarnn bilimi. lk
ada, fizik szc, doa stne bilgi
nin tmn gsteriyordu. Daha sonralar,
fizik, cisimlerin hareketini yneten yasala
rn mekanik ilesessel (akustik) sl, elektrik,
manyetik ve optik fenomenlerin nedenleri
ni yneten yasalarn bilimi olarak anlal
mt. Klasik fizik, bu fenomenlerin neden
lerini Newtonun mekanik yasalaryla ak
lamaya almtr. 19. yzylda, mekanik,
sl ve elektromanyetik srelerin, madde
nin btn bu hareket biimlerinin nitel l
t olan enerji deimez kalmak zere,
geriye geilerle bantl olduu dn
cesi yerlemiti. Enerjinin sakm ilkesi
(bak. Enerjinin Sakm Yasas), Fizikin te
mel ilkesi olmutu. 20. yzyln balarnda,
birok yeni, o gne kadar hi bilinmedik
fiziksel fenomenler; Radyo sinyallerinin,
X~nlarnn ve radyo-aktivitenin oluumu
ve yaynm bulgulanmtr. Ayn zamanda,
Mendeieyev tarafndan bulgulanan kimya
sal temel ezelliklerin dnemlilii, kuramsal
fizie ufuk amt. Fizik bu fenomenlerin
nedenlerini aratryla, atom ve nkleer
fizie, sonra da temel paracklar fiziine
ayrlmtr. 20. yzyln ilk yarsnda, ku
ramsal fizik, grecelik kuramnm ve kuan-
tum mekanii'nin ortaya kmasyla, klasik
anlay ve dncelerden kopmutur. ar
pc baarlar elde etmi olan modern fizik,
teknoloji ile toplumsal yaam stnde g
rlmedik bir etkide bulunmaktadr. Kendi
gelimesi boyunca, Fizik, felsefeyle yakn
dan bantl olmutur. lkadaki, fizik bil-
176
FOURIER
glsi yansra fiziksel varsaymlar, eitli fel
sefi sistemlerin bileken bir parasyd.
Klasik mekaniin gelimesi yoluyla biriken
fizik bilgisinin genelletirilmesi, 17.-19.
yzyllarda maddeci dncelerin temelini
oluturmutur. 19. yzylda fizikteki bulgu
larn zmlenerek zglletirilmesi, Marx
ve Engels tarafndan diyalektik maddecilik
retisine dayandrlmtr. 20. yzylda,
daha nceki dnemlerde olduu gibi, ide
alist eilimler, fizik anlaylarnda yer alan
deiimleri idealist, positivist sonulama-
lara varmak iin kullanmaktadrlar (Bak.
Fiziksel idealizm). Bilimdeki daha sonraki
gelimeler Fizikin diyalektik maddecilii
destekleyen rtlemez kantlar getirdi
ini, Marx felsefi dncelerin fizik ara
trmalarnda yaplan doa incelemelerine
yeni bir g kattn gstermitir.
Fizikalizm Mantk pozitivizm'de Carnap,
O. Neurath ile daha bakalar tarafndan
ilenmi bir anlay. Fizikalizmin szcle
ri, bilimsel bir nermeyi dorulamann bi
ricik yolunun onu fizik diline, physicaiia-
ya evirmek olduunu sylerler. Fizik dili
ne evrilmeyen nermelere ise bilimsel
anlamdan yoksun gzyle baklr. Btn
bilimse! bilginin ve bu bilginin nesnel ha
kikatinin birliinin yerine, bylece, tek bir
dili, ya da daha kesin sylenecek olursa,
biricik bir bilim dilini geirme yollar ara
trlr. Birleik bir dil bulma ve bunu btn
bir birikmi bilgi sistemine evirme aba
lar, gerek fizikalistlerin, gerek onlar ele
tirenlerin (bak. Eletirel Aklclk) de kabul
ettikleri gibi, baarszla uramtr.
Floranskl Pavef Aleksandrovl (1882-
1943) Rus din dnr ve bilgini. Flo-
ranski, Solovyovun tm kucaklayc var
lk felsefesini gelitirerek, bunu yalnzca
dini ve felsefi tezlerle deil, ama ayn za
manda fizik, matematik ve filolojinin bilim
sel postulalaryla da temellendirmeye a
lmtr. Floranskinin grleri, bilimsel
dorular dinsel inanla birletirme, klt
rn kkenini dinsel tapnmaya balama ve
Ortodoks dogmay bilim ve felsefe yoluyla
savunma dorultusundaki abalarnn tu
tarszln gsterir. Bugnk dinsel buna
lmda, Ortodoks teologlar, dinsel dogma
lar savunabilmek iin, Floranski'nin felsefi
mirasna snrlar.
Forster Georg (1754-1794) Alman mad
deci dnr, doa bilimci ve devrimci.
Forsterin grleri Fransz 18. yzyl mad-
decilik'inin etkisi altnda biimlenmitir.
Forster, Kantn apriorizmini maddeci du
yumculuk asndan eletirmi ve J ako-
b/nin akldcln reddetmitir. Forster,
toplum szlemesi kuramn desteklemi,
burdan halkn zorbal ve feodal dzeni
devrim yoluyla devirme hakkna sahip
olduu sonucuna varmtr. Devrim,
Forstera gre, ahlk yeniden canlandr
mann ve insanlar kendi ktlklerinden
kurtarmann bir yoludur da. Forster, ulusal
egemenlii ateli bir biimde savunmu,
smrgeci klelii ok sert bir dille mah
kum etmitir. Forster, 1792-93 yllarnda
Almanya ve F ransadaki devrimci
olaylarada etkin bir biimde katlmtr. En-
gels, kendisini gerek bir demokrat olarak
grm ve Almanya'nn en iyi yurtseverleri
arasna katmtr. Balca yapt: ber die
Beziehung der Staatskunst auf das Glck
der Menschheit (Devlet Sanatnn nsanl
n Mutluluuyla lintisi stne), 1794.
Fourier, Franols Marle Charles (1772-
1837) Fransz topyac sosyalist. Fourier,
burjuva toplumunu sert bir biimde eletir
mi; Fransz Devrimi ideologlarnn dile
getirdii dnceler ile gereklik arasn
daki elikileri, yoksulluk ile zenginlik ara
sndaki atky aa sermitir. Fourier,
sosyalist sistemi hakl karmak iin,
Fransz maddecilerinin evre ve eitimin
kiiliin yorulmasndaki belirleyici rol
stneki dncelerinden yola kar. Bu
177
FRANK
na gre insanolunun btn bu gibi tutku
ve abalar iyidir. Kabahat insanda deil,
ama iinde yaad toplumdadr. Onun
iin, insanolunun btn tutkularna kar
lk verecek bir toplumsal sistemi yaratma
zorunluluu vardr. Burada Fourier'e gre,
birka retim biriminden oluacak phalan
ge, gelecein topiumunun ana ekirdei
olacaktr. Phalange'a bal her ye, al
ma hakkna sahiptir. nsan boan dar
mesiekilik, phalange'da kaldrlmt; gn
boyunca her phalange yesi, bir iden bir
baka tip ie geerek, her ide 1.5-2 saat
kadar alacakt. Byle bir ey, emei bir
zorunluluk ve haz alma konusu haline ge
tirecekti. Bunun sonunda da, toplum, yk
sek bir emek retkenliine ve maddi bol
lua kavuacakt. Phalange'da dalm, e-
mee ve yetiye gre olacakt. br top-
yac sosyalistlerde olduu gibi, Fourierde
de grlen, proletaryann tarihsel grevi
anlayndan yoksunluk ve toplumu yeni
letirmenin yolu olarak devrimin yadsn
mas, kendi belirleyici bir yann oluturur.
Fourier, getirdii hedeflere sosyalist d
ncelerin kapitalistler arasnda barl
yollardan yaygnlatrmasyla ulalaca
n ummutur. Balca yaptlar: Thorie
des quatre mouvements et des destines
gnrales (Drt Hareket Kuram ve Genel
Yazg), 1808; Thorie de lunit universelle
(Evrensel Birlik Kuram), 1822; Le Nouveau
Monde Industriel (Yeni Snai Dnya),
1829.
Frank, Philipp (1884-1966) AvusturyalI fi
ziki ve filozof, matematiksel fizik uzman.
Viyana evresinin etkin bir yesi olarak
Frank, Schlickle birlikte kendi dneminde
pozitivizmin biimlenmesinde byk bir
rol oynamtr. br yeni-pozitivizm'iler
iin olduu gibi, Frankn da tipik bir zel
lii, ampirizm ile apriorizmi eklektik bir bi
imde biletirmek ve (uzay, zaman, vb.
gibi) birtakm kategorilerin duyutesi bir
yan olduunu kabul etmekti. Balcayap-
t: Philosophy of Science. The Link Betwe
en Science and Philosophy (Bilim Felsefe
si. Bilim ile Felsefe Arasndaki Halka),
1957.
Frankfurt Okulu Bat'dasol radikal birtop-
lumsal-felsefi dnce eilimi; yeni
Marxlk ad verilen eilimin bir eidi.
Frankfurt Okulu, Mancn gerek dnce
lerini yeniden bulgulama ve onarma
savn gtmekle birlikte, gerekte Mancl-
arptmaya ve yanllamaya alr.
Frankfurt Okulu, 1930'larda Frankfurt Top
lumsal Aratrma Kurumu temeli zerinde
ortaya kmtr. Okulun resmi bakan, M.
Horkheimer (1895-1973), Alman revizyo
nist K. Korschun (Marxismus und Phiio-
sophie, 1923, Marxlk ve Felsefe) ve Fre-
udculukun etkisinde kalm, sol radikal bir
yeni-Hegelciydi. Frankfurt Okulu'nun en
tannm temsilcileri Adorno, Marcuse ve
Fromm'dur. . Dnya Sava'hdan sonra,
ara Frankfurt kua (J . Habermas, A.
Schmidt, O. Negt ve A. Wellmer) ortaya
kmtr. 1960lar ise, en gen ve en ar
kuan (H.-J . Krahl ile daha bakalarnn)
douuna tanklk eder. Frankfurt Okuiu,
(1930'larn ikinci yarsnda, Horkheimer ile
Marcuse'n yaptlarnda konduu biimiy
le) eletirel toplum kuramndan ktm-
serci bir tarih felsefesine doru bir evrim
geirmitir. Buradaki balca eilim, top
lumsal ilikilerden doaya bal ve nesnel
olan her eyi kaldrmak, bu ilikileri (insa
nolu uygarlnn tm tarihine uzandra
rak) meta-para ilikileriyle zdeletirmek
olmutur. Son zmlemede, bu eilim,
toplumsal ilikilerin kaba sosyolojik bir yo
rumuna yol akmtr. Frankfurt Okulu a-
dnn yaygnlk kazanmas, Bat'da Yeni Sol
hareketin yaylmasna da bal olmu, bu
hareketin snmesiyle birlikte yaygnl da
azalmtr.
Franklin, Benjamin (1706-1790) Ansiklo
pedik bilgili bilim adam, Amerikan Aydn
178
FREUDCULUK
lanma hareketinin bir temsilcisi, ulusal kur
tulu hareketinin yayncs ve ideologu.
Franklin Amerikan halknn bamszlk
mcadelesinde etkin bir rol almtr. Kle
sahipliini yasaklam, ulusal aznlklarn
haklarn savunmutur. Felsefenin balca
grevinin bilimi teolojinin mdahalesin
den kurtarmak ve dinsel nyarglarla sa
vamak olduunu dnmtr. Bilginin
yaylmasn, dinsel hogrnn ve vicdan
zgrlnn vaazedilmesini, toplumsal
ilerlemenin en nemli etkenleri olarak gr
mtr. Franklin, lml bir deizm (bak. De-
izm) iinde, tanrnn doa ve toplum ze
rinde egemen oluuyla ilgili dini dogmay
reddeder. Ancak, ahlk btn btne red
detmemi; etik normlarn ve davran ku
rallarnn insann doasnda ve insann ak
lnda yattn, dinsel zorlayc bir kuralll-
a gerek olmadn dnmtr. Fran
klin; (zel mlkiyet, devlet, vb. gibi) top
lumsal kurumlarn kkenine doa yasas
ile toplum szlemesi asndan yakla
mtr. Ekonomik sorunlar ele alnda,
Franklin, deeri emein yaratt savn or
taya atan ilk kiilerden olmutur. Balca
felsefi yaptlar: A Dissertation on Liberty
and Necessity, Pleasure and Pain (zgr
lk ve Zorunluluk, Haz ve Ac stne Bi
limsel Savlama), 1725; The Way to We-
aith... (Refaha Giden Yol...), 1758.
Frege, Gottlob (1848-1925) Alman man
tk, matematiki ve filozof. Fregenin a
lmalar matematiksel mantkta yeni bir
evre amtr. nerme ve yklem mant
nn belitsel kuruluu stnde etkili olacak
biimde matematiksel tant kuramnn te
mellerini ilk atan Frege olmutur. Frege,
matematikteki ok eyin manta indirge
nebileceim tantlama amacyla, biimle-
tirilmi bir aritmetik sistemi kurmutur.
Mantkta daha sonraki gelimeler, Frege'-
nin brakt mirasn gelitirilmesine zel
likle de kendi sisteminde ortaya konan e
likinin stesinden gelinmesine bal ol
mutur. Frege, mantkta znelci psikolo
jik eilime kar olmutur. Frege'nin man
tk grleri, maddeciliin damgasn tar.
Fregenin tmel sorununu ele al, Platon
anlay iinde, nesnel idealizm izgileri
tar. Frege, mantk semantikte, linguistik
anlatmlarn dzanlam ve anlam kavramla
rna bal yann temellendirmitir.
Freudculuk Adn AvusturyalI hekim, sinir
ve akl hastalklar uzman S. Freuddan
(1856-1939) alan psikanaliz kuram ve
yntemi. Freud, Hastalkl zihinsel srele
ri inceleyerek, zihinsel edimlerde yer alan
deiimleri fizyolojik nedenlerde akla
maya alan kaba maddecilii kararl bi
imde reddetmitir. Freud, psiik etkilii
bamsz, maddi srelerle yanyana yer
alan (bak. Psikofizik Koutluk), ve bilincin
dnda yatan (bak. Bilind) zel, kalc
psiik glerce ynetilen bir ey olarak
grmtr. Yazg gibi, insann psiesini
kaplayarak, bilinalt haz alma abas
(bak. Libido) ile zihnin kendisini uyarlad
gereklik ilkesi arasnda deimez psi
ik atmalar yer alr. Freud, btn psiik
koullar, insann btn eylemlerini, ayrca
btn tarihsel olaylar ve toplumsal feno
menleri psikanalize balam, yani bunlar
bilind, her eyden nce de cinsel ite-
pilerin kendini gstermesi olarak yorumla
mtr. Freuda gre, insann psiesinin de
rinliklerinde yatan kalc atmalar, (do
rudan kavramaya kapal biimde), ahlk,
sanat, bilim, din, devlet, yasa ve savala
rn, vs. kaynan ve ieriini oluturur
(bak. Yceltme). Yeni-Freudcular (bak.
Yeni-Freudculuk), kltrel psikanaliz o-
kulunun szcleri (K. Horney, A. Kardiner,
F. Alexander ve daha bakalar), Freudun
ana mantk izgisini bozmadan korumu
lar; ancak, insanolu yaamnn btn fe
nomenlerinin altnda cinsel bir akm grme
eilimini ve klasik Freudculuk'un birtakm
daha baka metolodojik izgilerini reddet
milerdir. Freudcu anlay, burjuva kltr
179
FROMM
stnde, zellikle de sanat kuram ve ya
ptlar stnde ok byk bir etki gster
mitir. Freudculuk'un nroloji ve psikiyat
ride etkisi azalmtr.
Fromm, Erich (1900-1980) Alman-Ameri-
kan filozof, sosyolog. Yeni-Freudcu kl
trel psikanaliz okulunun (bak. Freudcu-
luk) temsilcisi. Freud'la karlatrldn
da, Fromm, daha ok bir toplumsal-psi-
kolog olup, insann zn daha az biyo
lojiye balar. Fromm, nemli bir sorunu,
yani toplumsal gelimenin psikolojik ve
toplumsal etkenleri arasndaki karlkl i-
likilerin ileyiini kavramaya alr. An
cak, toplumsal evre stne yapt
zmlemede, Fromm, snfsal ayrmlar gr
mezlikten gelmi, insann zne ve tarih
sel srecin btnne soyut bir psikolojik
bakasndan yaklamtr. Fromm, ayn
zamanda, modern burjuva toplumdaki k
tlkleri de {yabanclama sonucunda in
sann eye dnmesini, varoluun akl-
dl ve anlamszln da doru bir gzle
saptamtr. Kendi grne gre, kapita
lizm, zihince hasta, akld bir toplumdur.
Ancak, Fromm, bu durumdan k yolunu,
hmanist psikanalizde, bireysel hasta-
lkll iyiletirmede grr. Fromm, Fre-
udculuk ile Marxln bir bireimini
yapmaya da almtr. Balca yaptlar:
Escape from Freedom (zgrlkten Ka
), Man for Himself (Kendini Savunan
nsan), 1947; The Sane Society (Salkl
Toplum), 1955; Marx's Concept of Man
(Marxn nsan Kavram), 1961; The Revo-
lution of Hope. On Humanistic Technique
(Umut Devrimi. Hmanist Teknik stne),
1968; The Crisis of Psychoanalysis (Psika
nalizin Bunalm), 1973; The Art of Loving
(Sevme Sanat), 1956.
Ftroloji insansoyunun gelecei stne
dnceler, toplumsal srelerin ufkunu
ele alan bir bilgi dal. Ftroloji terimi
1943te Alman sosyolog O. Flechtheim ta
rafndan ortaya atlmtr; Flechteim bu te
rimden ideolojiye ve topyaya kart izgi
de, snflar-st bir gelecek felsefesini
anlyordu. 1960'larn balarnda, bu kav
ram, btn bHim dallarnn ilerdeki ilevle
rini aa koyma amacn tayan gelecek
tarihi, gelecek bilimi anlamnda Bat'da
geni yaygnlk kazanmtr. Toplumsal s
relerin ufku birok bilim tarafndan ince
lendiinden, birok anlama gelen ve belir
siz bir terim olan Ftrolojinin yerine,
1960'larn sonlarnda ileriyi tanlama ku
ram ve pratiini iine alan gelecek ara
trmas kavram getirilmitir. Burjuva Ft
roloji, dzeni savunucu, reformcu, sol ra
dikal ve daha bakaca eilimleri iine alr.
1960'larda geerli olan dzeni savunucu
eilim, sanayf-sonras toptum kuram
nn (Belli, H. Kahn, R. Aron, B. de J ouve-
nal) ortaya konmasna yol amtr. Re
formcu eilim ise, yaknlama kuramn'-
dan (F. Baade, F. Polak) yola kar. Sol
radikaller de, (A. Waskov, vs.) bilimsel ve
teknik devrim koullar altnda Bat uygar
lnn ykma doru gitmesinin kanl
maz olduunu tantlamaya alrlar.
1960'larn sonlarndan bu yana, burjuva
Ftroloji bir bunalm geirmekte olup, bu
bunalm, toplumsal gelimenin gsterdii
bugnk eilimler iinde, tmdnyasal
ykmn kanlmaz olduunu tantlamaya
alan bir eilimin ortaya kmasna yot
amtr. Bu balamda en nde giden ei
lim, zellikle de dzeni savunucu eilim,
insanln ufkunu bilgisayar hesaplarna
dayandran ve tmdnyasal modelendir-
me ad verilen almay balatan Roma
Kulb'ne dnmtr. Burjuva Ftrolo-
jisindeki eitli ve elikili anlaylarn kar
snda diyalektik ve tarihsel maddecilik ile
bilimsel komnizme dayanan insanln
gelecei retisi ile bilimsel ngr anla
y yer alr.
Fyodorov, Nlkolay Fyodorovi (1828-
1903) Rus dnr. Fyodorovun gr,
180
FYODOROV
idealist ve gerici topyac eler (yaratla
inan, Slavc grler) yansra, doa fe
nomenlerini bilimsel ve teknik yollardan
dzene koyma, teori ve pratiin birlii ve
uzay bulgulamann zorunluluu stne
birtakm zgn varsaymlar da iine alr.
Fyodorovun almalar, kendi izdalar
tarafndan 1906-13 yllarnda Filosofia ob-
ego dela (Ortak Dava Felsefesi) ad al
tnda iki ciltlik yaz, not ve mektuplar halin
de yaynlanmtr.
181
G
Gali, Aleksander vanovi (1783-1848)
Rus filozof, estetiki ve psikolog; nesnel
idealist. Gali, verdii derslerde (St. Pe
tersburg niversitesi, 1817-21) ve Kartina
eloveka (nsann Tablosu, 1834) adl a
lmasnda, bireysel dnmenin nesnel
gereklikle koullu olduu dncesine
bal kalmtr. Gali, bilme srecinde du
yumlarn nceliini vurgulam, bilmenin
evreler (varsaym-kavram-dn) halinde
gelitiini sylemi ve dnmeyi fizyolo
jiye balam; toplumsal topyay iine a-
lan antropolojik tarih felsefesini temellen-
dirmitir. Istoriya filosofskikh sistem (Fel
sefi Sistemlerin Tarihi, 1818-19) adl al
masnda, felsefenin gelimesini yneten
nesnel yasalar formllendirmeye al
m; Maddeclie kar kmakla Birlikte,
deneysel bilimlerin metodolojisini mah
kum etmitir. Opyt nauki iz yanogoa
(Gzelin Bilimi stne Bir Deneme, 1825),
Gali, Romantizm estetiini Rusyada sa
vunan ilk kiilerden biri olmutur.
Galileo, Galilei (1564-1642) talyan fiziki
ve astronom. Aristoteles 'e tapnmaya mey
dan okumu ve dogmatik iskolastik'e sal
drm olan Galileo, doa fenomenlerinin
matematiksel, zellikle de geometrik bir
modellendirme'si olarak bilimsel deney'i
uygulayan ilk kii olmutur. Galileonun
mekanikte elde ettii balca baar, atalet
yasas ile grecilik ilkesini bulgulay ol
mutur; bu ilkeye gre, bir cisimler sistem-
minin tek ynl ve dzdoruda hareketi,
sistemin iindeki sreleri etkilememekte
dir. Galileonun Copernicusur gnemer-
kezci sistemini glendiren astronomik
bulular, dinsel dogmalara ldrc bir
darbe indirmitir. Galileonun dnyagr-
, ak seik ilerici olmutur. Galileo, dn
yann sonsuz, maddenin ncesiz sonrasz,
doann da biricik olduuna inanm; do
ann mekaniin yasalar dorultusunda,
atomlarn smsk nedenselliiyle ynetil
diini dnmtr. Gzlem ve deney,
Galileo iin doay bilmenin k noktas
olmutur. Galileo, fenomenlerin i zorunlu
luu bilgisinin bilginin en yksek dzeyi
olduunu dnr. Galileo, san tmeva
rm denilen inceleme ynteminin babas
sayld kadar, deneysel bilimin de kuru
cularndan biri olmakla birlikte, dinsel n
yarglardan yakasn bir trl kurtarama-
m ve dnyann tanrsallktan kkenlendi-
ini belirtmitir. Balca yapt: Dialogo dei
due massimi sistemi del mondo (ki Byk
Yer Sistemi stne Konumalar, 1632).
Gandhi, Mohandas Karamand (1869-
1948) Hindistan ulusal kurtulu hareketi
nin nderi, Gandhicilik diye bilinen ideolo
ji ve taktiklerin kurucusu. Felsefi ynden,
Gandhi, bir nesnel idealisttir; getirdii sis
tem, insann ahlka kendisini ilerletmesi
olarak anlalan hakikat ile Tanrnn z
deletirilmesine dayanr. Gandhinin etik
grleri, sevgi yasasna, ac ekmek
183
GASSENDI
yasasna ve benlii kreltmeye dayanr.
Gandhiciliin ana izgisi, toplumsal-siya-
sal sorunlarn etik biimde eie alnmas ve
siyasal edimlerin ahlkiletirilmesidir.
Gandhi'nin tolumsal-siyasal dnceleri,
(szel olarak, hakikati srekli arama anla
mna gelen) Satyagraha anlaynda yatar;
bunun balca biimleri (ngiliz emperya
list smrge ynetimi altnda), ibirlii
yapmama ve boyun ememedir. Gandhi,
smrc snflara elkoyulmasna kar ol
mu; ancak toplumun kkten, devrimci
yoldan yeniden rgtlenmesi olanan
yadsmtr. Gandhi, toplumsal ilerlemenin
insann gereksinmelerinin oalmasnda
deil, insanlarn bu gereksinmeleri kendi
istekleriyle snrlandrmasnda yattna i-
nanr. Gandhi, Hindu-Mslman birliini,
dokunulmazlklarn kaldrlmasn, ka
dnlarn kurtuluunu, ulusal bir halk eitim
sistemini, vb. savunmutur. Gandhi'ye
mahatma (byk ruh) ad verilmitir.
Gandhicilik, ynetici Hindistan Ulusal
Kongresinin resmi ideolojisidir.
Gassendl, Pierre (1592-1655) Fransz
maddeci filozof, fiziki, astronom, rahip ve
niversite profesr. Gassendi, iskolas-
tik'e ve Aristoteles retisinin iskolastikte
saptrl na olduu kadar, Descartesn
doutan dnceler kuramha da kar
sava vermi; kendi retisini zerinde te
mellendirdii Epikuros"un maddeciliini
yeniden canlandrmtr. Temel yapt olan
Syntagma philosophicum'da (1658), Gas
sendi, felsefeyi blme ayrr; 1) Bilgi
nin sahihlii sorununu zmledii ve
kukuculuk ile dogmatizmi eletirdii
mantk; 2) Atomcu kuram iledii ve za
man ve meknn nesnelliini, yaratlmazl-
n ve paralanmazln karsad fizik;
3) Kilisenin ileci ahik kuralna saldrd
ve her zaman kendi iinde, her erdeminde
dinginlik getirdii lde bir nimet oldu
unu syleyiiyle Epikurus'u yanklad
etik. Gassendi, astronomide birok nemli
gzlem ve bulgulamada bulunmu (Utarit-
'in gne hlesini katetmesi, J piterin da
ha nce bilinen drt uydusuna ek olarak
beinci uydusunun bulgulanmas vs.), bi
lim tarihi stne bir kitap da kaleme alm
tr. 17. yzyln kendine zg koullar iin
de, Gassendi, birfilizof ve bilimadam ola
rak ilerici bir kii olmakla birlikte, madde
cilikte karasz olmutur; nk, dinle ve
kiliseyle uzlam, atomlarn yaratcs ola
rak Tanr'y kabul etmi ve maddeci adan
kavranan hayvan ruhuna ek olarak insa
nn bir de duyulartesi akl ruhu olduu
grn ne srmtr.
Gemiin Kalntlar Eski toplumdan ka
lan toplumsal-ekonomik ilikilerin, gr
lerin, dncelerin, grenek ve gelenek
lerin artklar. Sosyalizmde, Gemiin Ka-
lntlarnn stesinden gelinmesi sorunu,
zellikle etin bir sorudur; nk btn bu
(burjuva, ataerkil ve feodal) kalntlar, zel
mlkiyete ve smrye dayal toplumsal-
ekonomik oluumlarn gelimesinin bir so
nucu olup, sosyalist toplumsal iliki ve
sosyalist ideolojiyle farkllklar gsterirler.
Sosyalist toplum yapsnda, Geimiin Ka-
lntlar'n tayanlar snflar deil, bireyler
ya da gruplardr. Bu nedenle, sosyalist bir
toplumda, toplumsal ilikilerin gelimesi
nin ana ierii ve eilimleri ile Gemiin
Kalntlar arasndaki eliki, snflar arasn
daki ilikiler alanndan toplum ile birey a-
rasndaki karlkl etkileim alanna doru
kayar. Gemiin Kalntlar en ak seik
olarak, toplumsalla kart davranlarda,
sosyalist yasa kurallarnn ve komnist
ahlk normlarnn inenmesinde; toplu
mun karlarna aldrmazlkta (nihilizm, ilke
ve ideal yoksunluu, darkafallk ve top
lumsal deve biimsel bakta), toplumsal
yaam normlarnn inenmesinde (b
rokrasi, kariyercilik, kollektivin ya da birey
lerin karlarna aldrmazlk, disiplinsizlik
ve sorumsuzlukta); dorudan dmanca-
lkta (su ve asalaklkta) grlr. Gemiin
184
GELME
Kalntlar'nn btn bu kendini gsteri bi
imleri, sosyalist toplumun kendi doas
na ve ana gelime izgisine kar dorul
tuda yer alr. Gemiin Kalntlar, nesnel
nedenler tar; byle bir ey, sosyalist top
lumun btn btne uyumlu hale gelme
mi olmasna ve yelerinin deiik kltr
ve ahlk dzeyleri iinde olmalarna, ayn
etkinlik ve bilinlilii gsterememelerine
baldr. Gemiin Kalntlarnn (zel ml
kiyet psikolojisi, yreselcilik ya da bireyci
lik gibi) yerinde kalmasnn ya da gelip
geici olarak canlanmasnn bir nedeni de,
(maddi zendirim, kiisel olan ile toplum
sal olan arasndaki ballam ve demok
ratik merkeziyetilik gibi) sosyalist toplum
sal ilikilerin karakterini gsteren toplum-
sal-ekonomik ynetim ilkelerinin inen-
mesidir. Kapitalist sistemin varolmas ve
sosyalist lkelerin en geri kalm kesimleri
stnde burjuva propagandasnn etkisi
de Geimin Kalntlarnn srmesine kat
kda bulunur. Gemiin Kalntlar'nn b
tn btne stesinden gelinmesi, kom
nist bilincin oluturulmasnda programatik
bir hedef oluturur, bu hedefe toplumsal
ilikilerin ve sosyalist yaam biiminin iler
lemesi yoluyla ulalabilmesi szkonusu-
dur.
Gelenek Kuaktan kuaa geen, tarihsel
olarak biimlenmi grenekler, treler,
toplumsal kurallar, idealler, deerler, dav
ran kurallar, vb; toplumsal-kltrel ka
lntnn toplumda ya da toplumsal gruplar
ca olduka uzun bir dnem korunan e
leri. Gelenek, kltrn yaratc geliimine
bal olduu zaman ilerici, gemiin ile
vini yitirmi kalntlarna bal olduu za
man gericidir. Bilimde, gelenek, bilginin
ve aratrma yntemlerinin sreklilii anla
mna gelir; sanatta ise, slup ve becerinin
sreklilii demektir. Sosyalizmde, ilerici
(devrimci, yurtsever, emeki) Gelenekler,
almada, gndelik yaamda, kltrde,
halkn tm yaam tarznda yer alan gerici
Geleneklerin kaldrlmasyla birlikte gi
der.
Gelime Zamanda asli, gerekli hareket,
deiim. Uzayda yer deitirim, zamanda
deiimi dnme uram bimide ken
dinde tayorsa, Gelime'dir. Maddenin
kendi varolma biimi olarak hareket, ne
yok olur, ne de biter; srekli nsz sonsuz
olarak varolur; ayrca, hareket her zaman
bir eyden bir eye yneliktir, yani bir ba
langc ve sonu olan eitli sre ve nes
nelerin hareketi olarak varolur. Hareketin
yn, maddenin varolma biimi olarak bir
sonsuz olarak hareketin kendi bir zellii
deildir. Hareketin yn, sonlu hareketin
bir zelliidir. Gelime de, hareket gibi,
maddi olduu srece sonsuzdur; ayrca,
Gelime, her keresinde ayr bir sonlu sre
olarak varolur. Gelime, inen ya da kan
Gelime olabilir; dsal olandan isel ola
na, eski olandan yeni olana, basit olandan
karmaa, daha alttan daha yksee,
rastlantsaldan zorunluya, gidip gelebilir.
Canl olamayan sistemlerde, canl dnya
da ve insan toplumunda gelime, diyalek
tiin genel yasalar uyarnca yrr. Geli
me, sarmal bir biimde, kartlarn birlii
ve atmas halinde, nicelikten nitelie
geimeler olarak ortaya kar. Gelime
nin her ayr srecinin evreleri vardr: Kendi
olumunun, yani balcalkla d hareketin
kendi ncllerini hazrlayan evre (buna
Gelime srecinin balangc da denebi
lir); ortaya k, yani i harekete gei;
oluum, yani gelime'nin ortaya kt ko
ullarn yeni sreciyle gelen dnm;
Gelime, ya da Gelime srecinin olgun
lamas, yani kendi temeli zerinde varol
mas; yitme, yani bu srecin yokolup git
mesi. Gelime, ta bandan, sonlu bir s
re olarak, daha alttan daha yksee, da
ha yksekten de daha alta giden eilimleri
kendi iinde barndrr. Yn, her Gelime
srecinde yalnzca zorunlu olmakla kal
mayp, ayn zamanda, onunla birlikte geli
185
GENELLETRME
ir. Bu nedenle, bata sakl duran Gelime
eilimleri biimlenip gelierek, kendi varo
lu biiminin en yksek evresini gsterir
ler. Ancak o zaman daha yksekten geli
me biiminin daha alt gelime biiminde
kendini gstermesi ve bunun kuramsal o-
larak yansmas tam anlamda oluur. Ge
lime diyalektik mantk yoluyla, kuramsal
bir biim iinde yeniden retilir.
Genelletirme Tikel olandan tmel olana,
daha az genel bilgiden daha ok genel
bilgiye geiin mantksal bir sreci; rne
in s kavramndan enerji kavramna,
Eukleides geometrisinden Lobagevski ge
ometrisine gei ve bu srecin genelleti
rilmi bir kavram, yarg, bilim yasas ve
kuram gibi sonular. Genelletirilmi bilgi
edinme, gerekliin daha derinden yans
tmn ve gerekliin zne daha derinden
bak gsterir. Biimset mantkta, bir kavra
mn genelletirilmesi, zgl bir kavramdan
trsel bir kavrama gei anlamna gelir.
Ayrca, trsel bir kavramn ierii daha dar
dr, nk kendi zgl izgileri darda
braklmtr (bak. Kavram, Oylum ve ieri
i). rnein, nar kavramndan aa
kavramna gidildiinde, narn kendi z
gl izgileri darda kalr.
Genesis Kkence Yunan sylencelerin
den ortaya km bir terim; bu terim, daha
sonralar fizoloflarca (Thales, Herakleitos,
Kant, Hegal) ele alnarak, doabilimlerine
yaylmtr (Kant-Laplace'n kozmogoni
varsaym, Darvvinin evrim kuram, vs.).
Marx felsefede, Genesis, genellikle, eski
nin iinden yeninin ngereklerinin ortaya
kn ve yeni bir nesnenin (ya da feno
menin) bunlara dayal olarak ortada belir
mesini gsterir (bak. Genetik Yntem).
Genetik Organizmalarn kaltm ve dei
kenlik yasalarn ele alan bir bilim. Genetik,
biyolojinin ana dallarndan biri olup, canl
bir sistemi dzene koyma ilevini gren
genotipi inceler. Bir bilim olarak Genetik,
kaltm yasalarn bulan (1866) Mendele
uzanr; 1900'de, bu yasalar, H. de Vries, K.
Correns ve E. Tschermak tarafndan yeni
den bulgulanmtr. Daha sonralar, kal
tmda kromozom kuram ilenmi ve mad
deci gen anlay ele alnmtr Th. Morgan
ve daha bakalar). Genetikin balangc
ile Darvvinin evrim kuram arasnda doan
boluk daha sonra S. S. etverikov tarafn
dan temelleri atlan (1926) nfus geneti-
ince doldurulmutur. Genetik'te ilerci bir
gelime de, genlerin kalclnn abartl
mas, genlerin hcrenin bakaca bileken
paralaryla karmak balarnn gzard
edilmesi, d etkenlerin deerinin km
senmesi genotip ile fenotipin btnl
nn ve bireysel ve tarihsel olarak dei
kenlikleri arasndaki bantya gereince
deer verilmemesi gibi, kaltmla ilgili kro
mozom kuramnda yer alan birtakm me
kanik ilkelerden kopmak olmutur. Byle
bir ey, X-nlarnn mutagenik etkisinin
bulgulanyla (G.S. Filippov, H. Mller) ve
kimyasal olarak gerekletirilen deiken
lik stne almalaryla (V. V. Saharov M.
Ye. Lobaov, J b A. Rapoport, vb.) olduka
ileriye gtrlmtr. N. I. Vavilov, tarmda
pratik ayklanma stne yapt alma
larda, doal koullarda deikenliin nicel
ve nitel olanaklarn bulgulamtr. I. V. Ma-
urin, canl doay uzaktan krmalatrma
yntemleriyle, etkin biimde deiime
sokma ilkelerini gelitirmitir. Genlerin i
yapsn bulgulama abalar baarl so
nular vermitir. A. S. Serebrovski ve N. P.
Dubinin, ana genler kuramn ilerletmiler
(1928-29), genlerin izgisel dzenleme i-
inde ayr birimlere blnebilir olduunu
gstermilerdir. Daha sonra yaplan birok
deney, genlerin zgl niteliklerinin kimya
sal temelinde kromozomlarda bulunan de-
oksiyribonkleik asitin (DNA) yer aldn,
hcrenin, canl bir btn olarak doann
kendisini retmesi iin harekete gemesini
salayan kaltmsal (genetik) bildiriimin
186
GENTI LE
burada yattn gstermitir. Kaltmn
maddi temelinin molekl yaps, N. K. Kolt-
sovun aratrmalaryla (1927), J . Watson
ve F. Crickin DNAnn ifte sarmal mole
kl modelini bulgulamalaryla daha da ay
dnla kavumutur. Son yllarda, Gene
tik, br biyoloji bilimleriyle, pratik tarm,
eczaclk, mikrobiyoloji ve uzay biyolojisiy
le gitgide daha youn balar kurmaktadr.
Genetik'te bilimsel bulular, maddecilik ile
idealizm, diyalektik ile metafizik arasnda
scak felsefi ekimelere de yol amtr.
Ancak, Genetikte ilerleme, her zaman, ka
ltmn nesnel temel zellikleri genetikileri
kendiliinden maddeci bir gre gtr
d srece, maddecilie dayal olmu
tur. Genetikteki hzl ilerlemelerle birlikte,
mekanik snrlamalarn da stesinden ge
linmi ve diyalektik metodolojiye gitgide
daha ok gereksinim duyulmaya balan
mtr; nk burada u gibi sorunlarn
zm iin gerekli koullar olugunlam
bulunmaktadr: Para ile btnn ilikisi
(genlerin genotiple ilikisi) sorunu, belir-
lenmecilik (genlerin kendi zellikleriyle,
genotipin fenotiple, deikenliin evrimle
ilikisi) sorunu, zel bilim dallar tarafndan
genetik zmlemede kullanlan yntem
lerin sistemsel belirleyici zellii sorunu,
vb. Genetikteki ilerlemelerin bir baka ay
rlmaz yan da, Genetikin ilerici, hmanist,
toplumsal ve ahlaki ieriinin gitgide art
mas olmutur. Byle bir ey, zellikle in
san Genetikinde, tbbi Genetik'te ve insan
bilmenin yalnzca znesi deil, ama ana
nesnesi haline de geldii genetik mhen
disliinde nem tamaktadr. Genetik'e
Marx yaklam, doabilim yoluyla insan
bilmeye ynelik burjuva ideolojik kurgu-
lamlarn bilimsel-olmayan doasn aa
karmada grlr, insann olumas sre
cinin kuramsal olarak modellendirilmesin-
deki diyalektik-maddeci ilkeler, toplumsal
ve biyolojik (genetik) yanlarnn karmak
birlii olarak insann kapsaml biimde in
celenmesinin felsefi-metodolojik temelini
oluturur.
Genetik Yntem Doasal ve toplumsal
fenomenleri kendi ge/ime'lerine dayana
rak aratrma yntemi. Genetik Yntem,
bilimde (17. yzylda) gelime dncesi
nin, matematikte tretici hesaplarn, biyo
lojide de evrim kuramnn ncelik kazan
masyla ortaya kmtr. Genetik Yntem,
belitsel yntem'i bir temellendirme ynte
mi olarak matematik ile manta da uyar
lanmtr. Genetik Ynteme gre, unlar
belirlememiz gerekir: 1) Gelimenin k
koullar, 2) Gelimenin ana evreleri ve 3)
Temel gelime izgisi ya da eilimi. Burda
balca ama, fenomenler arasndaki ba
ntlar zamannda saptayp, daha alt bi
imlerden daha yksek biimlere geii
incelemektir. Ancak, Genetik Yntem, ge
lime srecindeki btn bu karmaalar
aa koyamaz. Genetik Yntem, br
yntemlerce desteklenemeyen, mutlak bir
yntem olarak kullanldnda yanla yol
aar, gereklii arptr, gelime srecini
basite indirgeyerek kaba devrimcilie d
ner. Modern bilimde, Genetik Yntem, ya-
psal-ilevsel zmlemey\e, sistem
zmlemesiyle, tarihsel-karlatrmal yn-
femle birlikte ele alnr.
Gentile Giovanni (1875-1944) talyan filo
zof, Mussolini hkmetinin Eitim Bakan.
Gentile, La filosofia di Marx (Marx'in Felse
fesi, 1899) adl kitabnda Marxla saldr
m, Hegel'm retisini elden geirmi ve
yeni-Hegelcilikin znel idealist bir eidi
olan edimselcilik sistemini getirmitir.
Gentile, varolan btn eyleri hareket ha
lindeki dnen zihnin bir rn olarak
betimler. Dnce, Gentile'ye gre, her
zaman edimsel ve etkin olup, dncenin
yaratc etkinlii zaman ve uzayla bal
deildir. rettii ey l ve atl olmakla
birlikte, dnceyle birlik iindedir. Ger
eklik, Gentileye gre, bireysel zihnin kav
ramlaryla zde deildir; Evrende olu
187
GEOFFREY
srecinde btn kartlklarn stesinden
gelen, kiilerst akn bir kimliin kendi
dncesidir. Gentile'nin toplumsal-siya-
sal grleri, liberalizmden faizm'e doru
gitmitir. Balca yapt: La riforma della
dialectica Hegeliana (Hegelci diyalektiin
Yeniden Biimlendirilmesi, 1913).
Geoffrey Saint-Hilalre, Etin ne (1772-
1844) Fransz evrimci zoolog. Geoffrey,
hayvan dnyasn snflandrrken, btn
srngenlerin ortak izgiler tad sonu
cuna varmtr. Organizmalarn deiebi-
lirlii dncesinden yana km; ancak
yanl biimde, bunun nedenini yalnzca
evrenin ceninin gelimesi stndeki etki
sinde grmtr. Geoffrey'in dnceleri,
evrim kuramna giden yolu hazrlamtr.
Gerekilik Sanatn nesnel, bilmeye y
nelik ve estetikse! dntrc doasn
en tam olarak kendinde barndran bir sa
natsal yntem. Gerekilik, insan kiilii
nin gereklikle okynl ilikileri iinde
hakikate bal olarak yanstlmas ve ya
amda mantksal ve tipik olann izilerek
gsterilmesiyle kendi zelliini kazanr.
Gerekilik, ayrntlarda hakikate bal kal
mann yansra, tipik durumlar iinde tipik
karakterleri yeniden vermeyi ierir. Ger
ekilik elerine ve eilimlerine sanat ta
rihinin en erken evrelerinde rastlanr. z
gl bir sanatsal yntem olarak Gerekilik,
Rnesans dneminde (Cervantes, Sha
kespeare, Rabelais, vb.) kendi biimini al
m ve Aydnlanma dneminde (Swift, Les
sing, Voltaire, Beaumarchais) gelimesini
srdrmtr. Gerekilik, 19. yzylda e-
letirel gerekilik sanatnda son biimini
almtr. Eletirel gereki yaptlar (Sten
dhal, Balzac, Dickens, Gogol, Saltikov-
edrin, Bekrasov, Tolstoy, evenko, Re
pin, vb.), feodal ve burjuva toplumun k
tlklerini aa sermiler, insann toplum
sal ve manevi kurtuluu dncelerinin bi
imlenmesine byk katkda bulunmu
lar, demokratik toplumsal ideallerin yeti
mesine yardm etmilerdir. Eletirel Ger
ekilik, bugn iin kapitalist lkelerde bir
ok ilerici yazar.ve sanatnn yaptlarnda
canlln korumakta ve modern burjuva
bireycilie ve natralist sanata kar yer
almaktadr. Gerekilikte elde edilen sa
natsal baarlardan toplumcu gerekilik-
te yararlanlmaktadr.
Gerekilik, Nalv Herkeste rastlanabilen,
dnyayla ilgili kendiliinden maddeci bir
anlay; btn nesnelerin insan bilincin
den bamsz olarak varolduuna ilikin
kan. Ancak, Naiv Gerekilik, tutarl, ku
ramsal olarak kavranm, bilimsel bir dn
ya gr deildir. Naiv Gerekilik, znel
idealistler (6erkeley, Mach ile daha baka
lar) tarafndan yanl yorumlanr. rnein,
Machclar, Naiv Gerekilik'in bir dnya
gr olduunu ne srerler; buna gre
insan iin yalnzca kendi duyumlar nem
lidir, maddi dnyann hibir nemi yoktur.
Gerekilik, Ortaada Ortaa iskolas-
tikinde bir eilim; bu eilime gre, tmel
kavramlar (bak. Tmeller), somut olarak
varolur ve tek tek nesnelerin varlndan
nce gelir. Ortaada Gerekilik, kavram
ile nesnel dnya, tmel ile de tikel arasn
daki iliki sorununun zmnde Platon'-
un izgisini izlemitir. Ortaada Gerek
ilik, Katoliklikm felsefi temeli olarak hiz
met etmitir. Ortaada Gerekilikin n
de gelen temsilcileri Canterburyli Ansal
mus ile Chanpeauxlu William'd\r. Aquinolu
Thomas da bu eilime yakn olmutur. No-
minalizm'in temsilcileri Ortaada Gerek-
ilik'e kar mcadele vermilerdir. Bu m
cadele, felsefede iki eilim, maddecilik
(gerekilik) ile idealjzm arasndaki mca
deleyi yanstr.
Gerekilik, Toplumcu Devrimci geliimi
iinde alnan ve toplumcu estetik ideal'in
altnda sunulan gerekliin hakikate
188
GEREKSEME
bal, tarihsel somut bir yansmasn veren
bir sanatsal yntem. Toplumcu Gereki-
lik'in ortaya k ve kendini ortaya koyu-
u, dnya sahnesinde, insan deerlerinin
gerek reticisi olarak ii snfnn, yani
yeni bir ilerici ve devrimci toplumsal gcn
ortaya kmasna bal olmutur, ilk Top
lumcu Gereki yaptlar, 20. yzyln ba
larnda, kapitalizmin bunalm koullarn
da, Rusyada proleter snf mcadelesi al
kantlarnn ve sosyalist devrim hazrlklar
nn yer ald bir dnemde ortaya kmtr
(M. Gorki'nin Ana roman ile Dmanlar
oyunu, D. Bedninin ve br proleter air
lerin iirleri). 1917den sonra Sovyet sana
tnn btn dallarndan (Mayakovski, M.
olohov, Eisenstein, K. Stanislavski, A.
Deyneka, D. ostakovi) yaygnlk kaza-'
nan Toplumcu Gerekilik yntemi, dnya
apnda birfenonpen haline gelmi ve bur
juva lkeler ile sosyalist lkelerdeki birok
nde gelen ilerici sanat emekileri (H. Bar-
busse, M. Andersen-Nex, B. Brecht, L.
Aragon, Marie Mujmanova, L. Kruczkows-
ki, G. Karaslavov) arasnda benimsenmi
tir. Gemiteki sanatn en iyi gereki ge-
ienklerinin mantksal bir devam ve geli
mesi olarak Toplumcu Gerekilik, insann
sanatsal ilerleyiinde yeni bir evreyi olu
turur. Toplumcu Gerekilikin z yaa
mn hakikatine bal kaimakdr; byle bir
ey, toplumcu dnyagrnn baka-
sndan sanatsal imgeler halinde dile geti
rilir; bu dpyagr, sanatlarn ele al
dklar olaylarn tarihsel anlamn anlama
larna, gemii ve gelecei olduu kadar,
toplumsal gelimedeki elimleri de sanat
ta hakikate bal olarak yeniden retebil
melerine olanak verir. Toplumcu estetik
ideal, yeni bir kahraman tipinde kendi ci
simlemesini bulur; bu tip, gelecein top-
lumunu kuran emeki ve savamc insan
dr. Toplumcu Gerekiiikin ballk, halka
yaknlk, yanllk, emeki halkn mcadele
siyle yakn ba kurma, sosyalist hma
nizm ve enternasyonalizm, tarihsel iyim
serlik] biimcilik'e, znelcilie ve natralist
ilkelcilie srt evirmedir. Kendi gelimesi
boyunca Toplumcu Gerekilik, kendi ide-
olojik-estetik ieriine ve sanat yaptlar
nn sanatsal biimine ilikin birtakm zgl
izgiler kazanmtr. Bunlar, yaamn ileri
ye doru gelimesinden kvan duyma,
yeni bir toplumu kuranlarn nndeki soy
lu hedef ve yce tasarlardan sevin duy
ma gibi duygularn bir kaynan oluturur.
Onun iin, Toplumcu Gerekilik, toplum
cu eitimde gl bir aratr. Toplumcu
Gerekilik, sanatnn yaratc abasn
harekete geirerek, kendi bireysel eilim
leriyle tutarl bir biim ve slubu semesi
ne yardmc olur.
Gerekseme Organizmann bir durumu;
burada, bu organizmann olaan ilevleri
ni yerine getirmesi iin gerekli istemler kar
lanmam olup, bu istemler byle bir
doygunsuzluu kaldrmay hedefler. Ge
rekseme, gereksenen nesneye gereksini
mi ierir. Gerekseme, kendini karlama
srecinde, tketim srecinde gereksenen
nesnenin etkin biimde zmleniinde
gerekleir. Organizmalarn karlanma
m Gereksemeleri, o organizmann kendi
ilevlerini olaan olarak yerine getirmesin
de yer alan deiimle ya da o ilevini yitir
mesiyle son bulur. Gerekseme, bir eyin
eksiklii duyusunun ortaya kmas ve art
mas biiminde varolur; gerekleirken,
szkonusu yeni rnler ortaya ktka do
ar; gereksenen nesnelerdeki deiimler
le birlikte, tketim sreci iinde deiirler.
Hayvanlar, doada hazr verili nesneleri
tketirler; insanlar ise, bu nesneleri retir
ler. nsann Gereksemeleri, retim tam s
reci iinde ve bu srecin gelimesine bal
olarak geliir, insann tipik Gereksemeler'!
toplumun gelimesinin yol at toplum
sal Gereksemeler! toplumun gelimesinin
yol at toplumsal Gereksemelerdir; r
nein almaya, br insanlarla iletiim
kurmaya duyulan Gerekseme. nsann bi
189
GERDEN
yolojik Gereksemeler') dnme uram
bir biimde yer alr: Bunlar toplumsal Ge
reksemelerden yaltk, tek balarna varo-
lamazlar. Toplum yaam zenginletike,
eitlenip gelitike, insann gerekseme
ler'! de o denli eitlenip gelime gsterir.
Snrflarncesi bir toplumda insann Gerek
semeler! ok dk dzeyde gelimi o-
lup, daha ayrmlamamtr. Snfl uyu
maz toplumlarda insann Gereksemeler'!
geliir ve ayrr, ierike ok daha eitli
bir zengin durum alr. Ancak bunlar uyu
maz bir biimde geliir: Gereksemelerin
zenginliini gsteren refah art ile Gerek
semelerde yoksullamay gsteren yok
sulluun art birbirinin nedenin oluturur.
Komnist oluuma geile birlikte, zel
mlkiyet dnyasnda yaratlm bulunan
Gerekseme zenginlii srmekle birlikte,
bunlar uyumaz olmaktan karak, insan
Gereksemeler'inin gelimesinin yolunu a-
arlar. Burada, herkesin kendi maddi ve
manevi Gereksemelerini karlayabilme
de, bunun bir sonucu olarak kendi tm
Gereksemelerini kapsaml biimde geli
tirme, her eyden nce de kendi alma
Gereksemesini, tm toplumun yararna
yaratc almada bulunma ve toplumun
btn yeleriyle kar tamayan ilikiler
kurma Gereksemesini karlamada, top
lumda yaratlm btn nesnelerden yarar
lanma szkonusudur. nsann Gerekseme
ler'inin kapsaml olarak gelimesi, nesne
lerin bu Gereksemeler! karlayacak bi
imde yaratlmasna yol aarak, toplumsal
bir zorunlu buyruk, herkes iin bir gereksi
nim haline gelir.
Geriden Beslenme bak. Feedback.
Gerileme bak. ilerleme ve Gerileme.
Gestatt Psikoloji Psikolojide, 1912'de Al
manya'da ortaya km, idelaist bir du-
yumcu eilim. Getalt Psikoloji terimi ilk
kez Ch.von Ehrenfelds tarafndan ortaya
getirilmi (1859-1932) olup, balca tem
silcileri M. Wertheimer (1880-1944), W.
Khler (1887-1967) ve K. Koffkadr (1886-
1941). Felsefi adan, Getalt Psikoloji,
Husserl ile Machn dncelerine daya
nr. armc psikoloji'ye kart, Gestalt
Psikoloji, duyumlar yerine, psiik yaplar,
rgenlemi btnler, ya da Gesfa/iler
olarak grdn, zihnin almasnda bi
rincil ve temel olarak alr. Gestalt Psikolo-
jiye gre, bunlarn olumas, bireylerin ya
ln, simetrik, ve kapal biimler yaratma
daki i psiik yetilerine baldr. Bu kuram,
bireyin kendi evresinden ve kendi pratik
etkinliklerinden yaltlmasn getirir. Son
zmlemede, Gestaltiler, psiik yapla
rn btnln ikin znel yasalara
balarlar; bu da onlar idealizme gtrr.
Daha sonralar, Getalt Psikoloji dnce
leri (zellikle de Getalt kavram), fizik
sel, fizyolojik, hatta ekonomik fenomenlere
de uygulanmtr. Kuramsal adan, Ges
talt Psikoloji, Pavlov tarafndan olduu ka
dar, baka maddeci psikologlar (L. S. Vi-
gostski ile daha bakalar) tarafndan da
onaylanmamtr.
Ghose, Aurobindo (1872-1950) Hintli ide
alist filozof, btnsel Vedanta'nm kurucu
su. 20. yzyln balarnda, Ghose, Hindis
tan kurtulu hareketinin ar radikal kana
dnn lideri olmu, 1922'de ise dini bir top
luluk kurmutur. Balca felsefi yaptlar:
The Life Divine (Tanrsal Yaam), The Hu
man Cycle (nsan Dngs), The Ideal Hu
man Unity (nsann ideal Birlii). Ghosenin
bu yaptlar, idealist Bat okullarnn, zel
likle de Hegei'in ve F. Bradleyin felsefi
dnce eleriyle karm, eitli Vedan
ta elerini ierir. Ghose, insanolu tari
hinde bilinaltndan bilince ve stbi-
line bir gei olduuna, tarih bilmecesi
nin zmnn ve insann kendi zlemle
rine ulamasnn ancak gizemsel stbi-
line erimekle olabileceine inanyordu.
Ghose, kapitalizmden ve sosyalizmden
190
GNOSTKLER
farkl, nc bir toplumsal gelime yo
lunu bulmu olduunu ne srer. Ghose,
aslnda bir burjuva ideologuydu. Ancak,
uluslarn bamsz gelime haklar olduu
nun savunusu ve feodal gemi ile emper
yalist politikann eletirisi, Ghosenin 1914
ile 1920 yllar arasndaki felsefi retisinin
temel talar olmutur; daha sonraki yllar
da ise Ghose'nin retisinde gerici yanlar,
din propagandas ve sosyalizm eletirisi
n plana kmtr.
Gidimli Dnme Duyusal, dolaymsz ve
sezgiselden farkl olarak, aklsal, dolaym-
l, mantksal, tantsal olan. Dolaymsz (sez
gisel) hakikat'ile dolayml (tanta daya
nan) hakikat arasnda bir ayrm Platon ile
Aristoteles tarafndan yaplmtr. Metafi-
zikiler, Gidimli Dnme'nin roln ya
reddetmiler (J akobi), ya da abartmilardr
(Wolf). Marx felsefe, bilmede Gidimli D
nme'nin byk nemi olduunu kabul
eder.
Gizemcilik Dnyaya ilikin, doastne
inanca dayal bir dinsel-idealist gr. Gi-
zemcilikin kkenleri, Eski Ortadou ve U-
zakdoudaki dinsel topluluklarca yrt
len gizli tapnmalara uzanr. Bu tapnmala
rn belirleyici izgisi, insan ile Tanr arasn
da, ya da bakaca bir gizemsel varlk ara
snda kurulan ilintiye dayanr. Tanryla bir
lemeye, szde esrime ya da vahiy yoluyla
eriilecektir. Gizemcilik elerine ilka
lardaki birok felsefi-dini retide, rne
in Konfysclkte, Brahmanizmde,
Phtagorasclkta, Platonculukta ve yeni
Platonculuk (bak. Platon) ile ortaa felse
fesinde de rastlanr. Az ya da ok, Gizem
cilik, pratikte modern alardaki btn i-
dealist felsefelerin (zellikle yeni-Thomas-
clk, kiiselcilik ve kimi varoluuluk bi
imlerinin) bir izgisini oluturur. Rusya
da, dinsel-gizemci felsefe Slavclar, Solov
yev ile kendisine balanan kiiler (Berdya
yev, Trubetskoy) tarafndan gelitirilmitir.
Gizemci filozoflar en yksek bilme biimi
olarak, Tanrnn gizemci sezgisini grr
ler. Gizemcilik, bir kural olarak, gerici snf
larn ideologlarnca vazedilir; ancak, ilerici
dncelerin ya da devrimci kar kla
rn ve siyasal bakaldrlarn (rnein,
Mnzer), dinsel-gizemci bir biime brn
d durumlar da olmutur.
Gizlicilik Bilimsel aratrmann tesinde,
doast fenomenlerin varoluunu kabul
ederek, bunlarla karlkl etkilemenin
pratik yntemlerini (by, ruh arma)
ele alan retilere verilen ad. lkalarda
(rnein, Kaideliler ile Hindularda) ve or
taalarda, insan ve doa stne br
yanl anlaylar gibi, Gizlicilik de, dk
bir toplumsal-ekonomik ve bilimsel geli
me dzeyinden ileri geliyordu (Gizlicilike,
R. Bacon'n, Lullynin Paracelsus' un yapt
larnda rastlanr). Daha sonralar, Gizlicilik,
maddeci dnyagryle mcadele et
menin bir arac haline gelmitir. Teosofi'-
de, gizlici dnceler Gizlicilikin deneyi
me dayal san bir bilim olduunu ne
sren (The Way ot Initiation, Balama
yolu; Die Geheimwissenschaft im Um-
riss, 1910, Taslak Halinde Gizlibilim)
tarafndan yaygnlatrlmtr. Gerekte,
Gizlicilikin kimi postulalar, doabilimi te
rimleri iinde dile getirilmekle birlikte, bun
larn bilimsellikle hibir ilgisi yoktur. Bu
gn iin, birok kapitalist lkede, gizlici
dernekler ve gizlici edebiyat yaygn bir
durumdadr.
Gnostikler Hristiyan teolojisini Dou din
leriyle, Yeni-Platonculuk'\a ve Pythagoras-
clkla biletiren bir felsefi-dinsel okula
bal kiiler. Gnostikler, kendisini varln
kndan ortaya koyan ve maddenin yani
ktnn kaynann kart olan biline
mez bir ilk nedene inanyorlard. Msrl
Valentinus (2. yzyl) ile Suriyeli Basilides
(2. yzyl), Gnostiklerin nde gelen iki a-
ddr.
191
GODWIN
Godwin, William (1756-1836) ngiliz siya
sal dnr ve romanc; kkburjuva e-
itliki topyacln temsilcisi. Godwin,
genken Prostestan bir vaizken, 1780ler-
de tutarl bir aklc olmutur. Godwin, top
lumsal evrenin ve trelerin insan stn
deki etkisine ncelik verir. Mlkiyet hakk
nn ve devlet gcnn kaldrlmasn savu
nur. Godwin'in ideali kk topluluklar ha
linde rgtlenmi bamsz kk retici
lerden oluan bir toplumdu. Godwin, ge
reksinmeye gre dalm komnist ilkesini
benimsemitir. Ancak, Godwin'in grleri
toplumsallk kart grler olup, anarist
retileri etkilemitir.
Goethe, J ohann Wolfgang von (1749-
1832) Alman air, doabilimci ve dnr.
Goethe, kuram ile deneyimin bir olduunu
ne srmtr. lknce neden gelir s
z, Goethenin dnyaya ve bilmeye yakla
mnn temel ilkesi olmutur. Goethe, ken
di gelimesinin harekete geirici ilkesini
kendinde barndran doa yasalarnn nes
nelliine inanmt. Goethe, Spinozann
tmtanrc (bak. Tmtanrclk) bir yorum
ieren anlayn gelime dncesiyle ta
mamlamak istemitir. Goethe'ye gre, po-
zitiv ile negativin (klar ile kutuplar-
n) etkileimi, her fenomende yer alr; bu
etkileim, yeni niteliklerin ortaya kmas
na yol aar. Goethe, hareketi maddenin
varoluunun temel bir biimi olarak grr.
Ancak, hareket biimlerinin ok eitliliini
aklamayan Goethe, hilozoizm'6 derek,
edebi bir dirimsel gn varolduunu
syler. Goethe'nin grleri kararsz, ou
zaman da elikili olmakla birlikte, madde
cilie yakn olmutur. Goethe, evrim kura
m'n\ desteklemi, dnyann birlii dn
cesini vurgulamtr. Goethe, emei toplu
mun ve kltrn dntrc gc olarak
grmtr. Estetikte, Goethe, doal olan
ile insancl olan, evrensel olan ile tikel o-
lan, btn ile para arasndaki ballam
sorununu okumu, bu sorunu yaratc sa
natsal etkinlik asndan zmtr.
Gogotski, Silvester Silvestrovi (1813
1889) Rus idealist filozof. Gogotski, kendi
felsefi grlerini ak ak Ortodoksluk'u
savunmada kullanmtr. Tanrtanmazla
yol aan bir reti diye maddecilie saldr
m, felsefinin amacnn dnyann yaratc
ilk nedeni olarak Tanr'y tasarlama oldu
unu dnmtr. Gogotski, Tanr bilgi
sinin doutan ve inan yoluyla eriilebilir
olduuna inanr. Antonovi vePsiraev, Go-
gotski'nin yazdklarn bilimsel bir z ol
madn ortaya koymulardr. Gogotski-
nin Filosofskii leksiyonu (Felsefe Szl,
4. cilt, 1857-73), Rusyada ilk felsefe ansik
lopedisi derleme almalarndan biri ola
rak deer tar.
Gorgla (Z. . 483-375) Leontinili (Sicil
ya) Yunanl sofist, kleci demokrasinin bir
szcs. Gorgias, Protagorasn gro-
cecilikmi aklc bilinemezcilik\e btnle
tirir. Gorgaias'n postulalar, Platon ile da
ha bakalar yoluyla bize ulamtr. Gorgi
as, nerme getirmitir: Hibir ey ger
ek deildir; gerek de olsa, bilinemez;
bilenebilse de dile getirilemez.
Gotha Programnn Eletirisi 1875te
Marx tarafndan yazlm ve 1891 'de yayn
lanm olan yapt; bu yapt, Alman Sosyal
Demokrat Partisi'nin program taslan e-
letirel biimde zmler. Marx bu progra
m Alman Sosyal Demokratlarnn Lassal-
lem dncelerine boyun emesi olarak
niteler. Marx, emeki snf asndan bakl
dnda btn br snflarn gerici bir
kitle olduu stne Lassallec tezi sert bir
biimde eletirerek, bu tezin proleterya ile
kylln ittifakn yadsdn ortaya ko
yar. Marx, daha sonra, proleteryann s
rekli yoksullua mahkum edildii Lassal-
tec demir cret yasasnn gerici niteliini
de gsterir. Gotha Programnn Eletirisi,
bilimsel komnizm'm ana sorunlarn orta-
192
GRECELK
ya getirir. Marx, burada, sosyalist devrimin
kanlmazl ve proleterya diktatrl
nn kurulmas ilkesini gelitirerek, gelece
in komnist toplumunun bilimsel bir
zmleniini verir. Gotha Programnn Ele
tirisi, kapitalizmin yerini komnizmin alma
s srecinde bir gei dneminin ve bu
dnemde devletin esas olarak devrimci
proleterya diktatrlnn zorunluluu il
kesini gelitirmitir. Burada Marx'in kom
nist ekonomik-toplumsal oluumun iki ev
resi ve kommizmin ekonomik ynde ol
gunlamasnn iki aamas olarak sosya
lizm ve komnizm tanmlar, bilimsel ko
mnizme zl birer katkdr. Marx, ancak
komnizmin daha yksek evresinde toplu
mun kapitalizmin kendi doutan izle
rinden kurtulabileceini, i blm'nn
yol at insan kleletirici sisteme uyma
zorunun ortadan kalkacan, almann
bir geleceini, retici glerin rn bollu
una yol aacak yksek bir gelime dze
yine erieceini ve toplumda herkesin
kendi yeteneine greden herkesin kendi
gereksinimine gre ilkesinin geerli ola
can belirtimitr.
Gdel, Kurt (1906-1978) AvusturyalI ma
tematiki ve mantk. Gdel, matematik
ve matematiktesi sorunlar stnde al
mtr. Gdel'in en nemli baars, bulun
duu sistem erevesinde ne tantlanabi
lecek, ne de rtlebilecek nermeler ba
rndrd srece biimsel sistemlerin eksik
kalacan tantlam olmasndan gelir.
Gdel'in sorunu byle sergileyii, biimsel
sistemlerin snrlar konusunda A. Church,
S. Kleene, Tarski, A. Mostovski, P. Novikov
ile daha bakalkalarnn yaptklar aratr
malara hz katm, bilimsel bilginin btn
btne biimselletirilmesmm felsefi yn
den olanaksz olduunu gstermitir.
1930'larda, Gdelin felsefi grleri, yeni-
pozitivizm'm gl etkisi altnda kalmtr.
Gdel, daha sonralar, znelcilii eletir
mitir.
Glge Olay Bilinci dnyann maddi (ya da
dnsel) ieriinin edilgin bir yansmas
olarak betimlemek iin kullanlan birterim.
Bu terim, doabilimsel maddeciliin sz
cleri (Th. Huxley, F. Le Dantec) ile kimi
idealist filozflarca (E. Hartmann, Nietzschl,
Saptayana) kullanlmaktadr.
Grececilik nsann bilmesinin grecelii
ne, uzlamsallna ve znelliine ilikin
bir idelasit kuram. Grecelik, bilginin g
receliini ne srerek, nesnel olarak bil
meyi yadsr, bilgimizin nesnel dnyay
yanstmadn ne srer. Grececilik, bili
nemezci ve znel idealist sistemlerin ortak
bir zelliidir. rnein, fiziksel idealizm'm
epistemolojik kaynaklarndan biridir. Diya
lektik maddecilik, bilmede grececilii ka
bul eder; ancak, nesnel hakikati olumsuz-
lama anlamnda deil, bilmenin tarihsel
evrelerinin retici gler ile bilimin o gn
k gelime dzeyiyle baml olduu anla
mnda kabul eder. ada burjuva felse
fesinde, Grececilik, nesnel tarihsel yasa
larn olumsuzlannda grlr; Grececi
lik, maddeci felsefeye kar mcadelede
bir ara olarak da kullanlmaktadr (bak.
Hakikat, Mutlak ve Grece).
Grecelik Kuram 1905'te (zel kuram o-
larak) ve 1916'da (genel kuram olarak)
Einstein tarafndan formllendirilmi,
mekn ve zamana ilikin bir fizik kuram.
Optik ve elektrodinamikteki gelimeler,
mutlak zaman, mutlak ezamanllk ve
mutlak mekn kavramlarnn reddedilme
sine yol amt. zel Grecelik Kuram'na
gre, zamann ak, bir sistemin kendi ha
reketine baldr ve zaman aralklar (ile
uzay boyutlar), belli bir sistemde k hz
nn o sistemin hareketine gre deimeyi-
ine gre deiir. Bu ncllerden birok
fiziksel sonular karlmtr. Bu sonular
grecelik bir zellik tar, yani bunlar
Grecelik Kuram'na dayal sonulamalar-
dr. Bir cismin kitlesinin kendi enerjisiyle
193
GRECE
orantl olduu stn Einstein'n vard
sonu byk nem tar. 6u ballam,
modem nkleer fizikte ok yaygn kullanl
maktadr. Einstein, zel Grecelik Kuram-
n gelitirip genelletirerek, aslnda yeni
bir yerekimi kuram olan genel Grecelik
Kuramna varmtr. 8u kuram, yerekimi
glerinin ilerlik gsterdii drt-boyutlu
zaman-mekn sremi, Eukleidesci-olma-
yan geometrideki ballamlara bal tu
tulur. Einstein, drt-boyutlu zaman-me-
kn sremindeki geometrik ballamlar
dan sapmay, bir zaman mekn erisi ola
rak almtr. Einstein, byle bir eriyi yer
ekimi glerinin etkisiyle zdeletirir. 8u
gr, 1919'da, dz bir dorunun ntipi
olarak bir yldz nnn yerekiminin etki
siyle Gne'in yaknlarnda erildiini
gsteren astronomi gzlemlerinden do
mutur. zel Grecelik Kuram'na benze
mez olarak, genel Grecelik Kuram, tam
ve deimez bir fizik kavram niteliini ka
zanamamtr. Grecelik Kuram'ndan
kan felsefi sonular, diyalektik maddecilik
dncelerini btn btne onayarak zen
ginletirir. Grecelik Kuram, zaman ile
mekn arasnda olduu kadar, (bu ba
zaman-mekn aralna ilikin tek bir kav
ramla dile getirilir), maddi hareket ile bu
hareketin zaman-mekn biimleri arasn
da da ayrlmaz bir ba olduunu gster
mitir. Maddenin hareketinin kendine z
g izgilerine bal olarak zaman-mekn
niteliklerinin tanmlanmas (zamann ya-
valamas, meknn erilmesi), klasik
fiziin mutlak mekn ile zaman stne g
rlerinin darln ve bu kavramlarn hare
ket halindeki madde kavramndan ayr
kavramlar olduuna ilikin grn hatal'
olduunu aa koymutur. Grecelik Ku
ram, klasik mekaniin aklc ynden ge
nelletirilmesi olmu, klasik mekaniin il
kelerini k hzna yakn hzlan ele alan
fizik alanna uzandrmtr. Burjuva felsefe
sindeki idealist ve pozitivist eilimler, G
recelik Kuramj'n bilimin znel olduu ve
fiziksel srelerin gzleme dayand yo
lundaki kendi savlann temellendirmek I-
in kullanmaya alrlar. Ancak, Grecelik
Kuram, ya da greceliki mekanii, bilim
sel bilginin nesnel doasn yadsyan fel
sefi grecelik'\o kartrmamak gerekir.
Grecelik Kuram, gerekliin klasik me
kanikten ok daha kesin bir yansmasdr.
Grece- olan bak Mutlak-otan ve Gre-
ce-olan.
Grenek nsanlarn belirli durumlar iinde
yinelenen, uzlamsal davran tarz. Gre
nek, genel kabul grm igrme yntem
lerini, insanlarn gndelik yaamda ve aile
iinde karlkl ilikilerini, diplomatik ve
dinseltrenlerini; bir airetin, bir snfn, bir
halkn yaamnn kendine zg izgilerini
yanstan eylemlerini iine alr. Bir toplu
mun ahlaki da Grenek'lerde kendini gs
terir. Grenekler, tarihin gidii iinde kendi
biimini alr. Grenekler'in kkeni ve kendi
zellikleri bir ulusun, o ulusun ekonomisi
nin, doal iklim koullarnn, bireylerin top
lumsal konumlannn, dinsel grlerinin,
vs. etkisini tar. Greneklerin toplumsal
alkanlk gc olup, insanlarn davran
tan stnde etkili olur. Ahlk deerlendir
mesi iine girmelerinin nedeni de budur.
Kimi Grenekler daha nceki snflann
karlarna yakndan bal olup, gemiin
kalntlar olarak grlebilir.
Grn(Belirt) eylerin zlerir.<n duyu
lar yoluyla dorudan alglanan d gr
nrlkleri; daha kesin sylenirse, zn
yzleri. Grnn znel bir yan vardr;
bir ey, olduundan daha farkl grnebi
lir (suya batrlan bir nesnenin knk grn
mesi, Gnein Yeryz evresinde hare
ket ediyor grnmesi, vs.). Yine de Gr
n, yle ya da byle, nesnel zle ban
tldr, onun grnrldr. Fenomenle
rin znn yanl bir algs, nesnel etken
lere baldr. Bilme, Grn' ze indir
194
GZLEYCLK
gemede, zn d biimler halinde, feno
menler halinde nasl grndnn ak
lamanda yatar (bak. Oz ve Grn).
Gsterge Bilme srecinde bir baka nes
neyi, olay, eylemi, znel oluumu belirten,
adlandran ya da temsil eden duyusal ola
rak alglanabilir bir maddi nesne, eylem ya
da olay. Bu kavramn zmlenii felsefe,
mantk, linguistik ve psikolojide, vb. nem
li bir rol oynar, ilka filozoflar (Platon,
Aristoteles, stoaclar), ile 17. ve 18. yzyl
dnrleri (Locke, Leibniz, Condillac),
Gsterge'nin epistemolojik ilevinin
zmleniine byk ilgi gstermilerdir. 19.
yzylda, linguistik ve matematiksel man
tk, Gstergenin inceleniine katkda bu
lunmutur. Gsterge'yi kendine inceleme
konusu olarak alan ve zel bir bilim olarak
Semiotik, 20. yzylda (Peirce, Ch. Morris,
modern yapsalclar) biimlenmitir. Gs
terge'nin doasn anlamada, Gsterge'
nin kullanld zel toplumsal durumlarn
(gsterge durumlarnn,) ayrdedilmesi b
yk nem tar. Bu gibi durumlar konuma
(dil) ile dncenin olumasna yakndan
baldr. Gstergeler, genellikle linguistik
ve lingusitik olmayan Gstergeler'e, bu i-
kincisi de gsterge-belirtileri ile gsterge-
iaretlerine ayrlr. Gstergenin bildiriim
aktarm sreciyle bants ok byk -
nem tar. Gstergenin tanmlanndan
Gsterge'nin kendi ok nemli temel zel
lii ortaya kar: Belli bir maddi nesne ola
rak Gsterge herhangi bir eyi adlandr
maya yarar. Bylece, anlamn, yani nes
nel anlamn (Gstergeyle adlandrlan
nesnel, semantik anlamn (adlandrlan
nesnenin yanss) ve anatmsal anlamn
(Gsterge yoluyla anlatlan duygular, vs.)
yerletirmeden Gstergeyi anlamak ola
nakszdr (bak. Adlandrma ve Anlam). Se-
miotikte, Gsterge'lerin birbirleriyle iliki
leri (szdizimi), Gstergelerin neyi adlan
drdklaryla ilikileri (semantik) ve Gster
geleri kullanan bir kimsenin ona karlk
veren Gsterge sistemiyle ilikisini (Prag
matik) birbirinden ayrmak gerekir. Ma
tematiksel mantk ile matematiktesi snr
lar biimletirmi Gsterge sistemlerinin
incelenii, Gsterge kuramnn ortaya ko
nuunda ok byk nem tar. Daha nce
sz edilen ynlerdeki youn aratrmala
ra karn, bireimsel bir Gsterge anlay
nn kurulmas sorunu daha zlememi
tir. Byle bir ey, Gstergenin, kendi ara
trma yntemleri daha yeterince ele alnp
ilenmemi karmak yapsal oluumlar
dan olmasyla aklanabilir. Bireimsel bir
Gsterge kuramnn ortaya konabilmesi i-
in birok Gsterge sisteminin, en nce de
doal dillerin ortaya kmasna yol aan
toplumsal ve retici etkinliin yaps ile
ilevlerinin ayrntl bir zmlemeden ge
irilmesi gerekir. Gsterge sistemlerinin
incelenii unlar iine alr: 1) Gsterge
sistemleriyle igrlen eylemlerin kesin
letirilmesi; 2) Gstergeler iie insan etkin
liinin bakaca eleri arasndaki bant
larn tanmlanmas ve saptanmas; 3) Gs
terge'nin bu bantlardan gelen temel -
zeltiklerinin ve ilevlerinin tanmlanmas.
Gsterge'nin anlam btn bu bilekenle-
rin saptanndan ortaya karlabilir.
Gzlem Bilimsel aratrmalara asli verileri
salayacak biimde, d dnyann amal
algs. Gzlem, basit ya da karmak, do
rudan ya da dolayl, deney'le birleik ola
bilir. Gzlem srasnda, zne, deneydekin-
den farkl olarak, nesne stnde egemen
lik kurmaz. Kimi durumlarda (psikolojide,
sosyolojide, vs. Gzlem), bu gibi bir etki
nin yokluu, hibir zaman bir eksiklik de
ildir. Gzlem, insann duyu organlarnn
doal snrlarna uygun decek eitli a-
ra ve aletlerin kullanmna yer verir.
Gzleyiclllk Bilgi kuramnda Manclk-
ncesi maddeciliin balca kusuru, byle
bir ey, bilme'nin edilgen bir alg sreci
olarak grlmesini ierir, burada, d dn
195
GRAMSCI
ya insann duyu organlar stnde etkir
ken, insan bunlar yalnzca alglamakla ka
lr. Ayrca, burada, nesnel dnya ile insa
nn etkinlii tekyanl biimde, birbirinin
kartym gibi grlr. Gereklik yalnzca
bir nesne olarak grlr, znel olarak aln
maz, yani znenin etkinliine baml ola
rak, insann toplumsal etkinliiyle dn
me uratlma olarak alnmaz. Pratik, M ara
lk ncesi maddecilerce srf insann ken
di kiisel gereksinimlerini karlamaya y
nelik bireysel etkinlii olarak anlalyordu.
Bu pratiin hem insan, hem de iinde
yaad en geniinden dnyay yaratan
etkinlik olduu eski maddecilerce kavra-
namazd. Aslnda, bilme srecinde insan,
yle olduu gibi doayla deil, ama insa
niletirilmi bir dnyayla, yani u ya da bu
biimde retim srecine sokulmu bir
dnyayla ilikide bulunur; dnyann yasa
larn ve zn insana veren ey, dnyann
pratikte dnme uratlmasdr. Onun
iin, bilme edilgen bir gzleme olmayp,
dnyann pratikte dnme uratlmas
na smsk bal, enerjik bir etkinliktir. Gz-
leyicilikin bir baka izgisi de, burada bil
ginin znesinin soyut birey olarak btn
bilme yetenekleri biyolojik olarak olumu,
srf doal bir varlk olarak grlmesidir
(epistemolojik Robinsonculuk), Bilgi ku
ramnda, Gzleyicilik, kanlmaz olarak,
metafizie yol aar ve idealizmi btn b
tne rtmeyi olanaksz klar. Marxlk,
Gzleyicilikin stesinden gelerek episte
molojide devrim yapmtr.
Gramsci, Antonio (1891 -1937) Marx ku
ramc, talyan Komnist Partisinin kurucu
su; 1928de devrimci etkinlikeri yznden
faist mahkemece 20 yl hapse mahkum
edilmitir. Gramsci, mekaniki felsefeyi,
1920lerde Avrupadaki kimi komnist par
tilerde yaygnlaan sa sapmacln ideo
lojik temelini sergileyiiyle nemli bir rol
oynamtr. Gramsci'nin balca yazlar,
Quaderni del Carcere'de Hapishane Def
terleri yer alr. Gramsci, felsefede, tarihsel
maddecilik sorunlar stnde younla
m; temel ve styap arasndaki, proleter-
ya ile aydnlar arasndaki ilikileri incele
mi, ideolojinin (fefcefe, sanat, etik, vb.)
grece bamszlnn derinden bir
zmleniini yapmtr. Gramscinin talyan
kltr stne incelemeleri, Katoliklik e-
letirisi ile felsefe ve sosyolojide idealist
kuramlar (Croce) eletirisi, ok ilgi ekici
almalardr.
Granovskl, Timofey Nlkolayevi (1813-
1855) Rus tarihi ve sosyolog, Batclar'n
(bak. Batclar, Slavclar) nde gelen bir
szcs. Granovski'nin tarih stne g
rleri, Stankevi, Belinski ve Herzen gibi
dnrlerin geni etkisi altnda kalm;
ayrca, klasik Alman felsefesinin, zellikle
de, mantk emasn reddetmekle birlikte,
Hegel felsefesinin ana ilkelerini zmle
mitir. Granovski'ye gre, toplumda dev-
rimleri de kapsayan tarihsel sre kesin
kes nesnel yasalar uyarnca yrr. Gra-
novski, nesnel yasay bir ideal olarak, akl
c ve ahlaki bir hedef olarak, yalnzca halk
larn deil, ama kiilerin de byk rol oy
nadklar bir hedef olarak tanmlar. Bu ne
denle de, insan ahlaksal sorumluluktan
kurtaran bir reti olarak kadercilik'i red
deder. Granovski'nin tarihsel gelime s
tne (diyalektik eler eren) grleri,
idealizmden natralizme doru bir gidi
gsterir. Granovski, tarihin doabilimlerin-
de ele alnan yntemlerden yararlanmas
gerektiine inanmt. Toplumsal feno
menlerle ilgili aklamalar, maddi, en ok
da corafi koullara olduka arlk verir.
Granovski, anayasal monarinin bir sa
vunucuydu. Rusyada serflie liberal ei
tim asndan kar olmutur. Granovski,
Rus toplumu ile Rus tarih yazarl stnde
yararl etkiler yapmtr. Granovski, gr
lerini, o sovremennom sostoyanii iznache-
nii vseobey istorii (Genel Tarihin Mo
dern Durumu ve nemi stne, 1852) adl
196
GNEMERKEZCLK
almasndan ele alp iler.
Grulius, Hugo (1583-1645) HollandalI hu
kuku, tarihi ve devlet adam, burjuva
doa yasas ve toplumsal szleme ku
ramlarnn nde gelen bir szcs. Groti-
us, yasa ve devletin tanrsal bir kkenden
ok, dnyasal bir kkeni olduuna inan
mtr. Grotius, devlet insanlar arasnda bir
anlama sonucu varln kazanmtr, der.
Grotius'un retisi devlet ve yasa kuramn
teolojinin ve ortaa iskolastik'in'm esz-
lerinden kurtarmaya yardm etmitir. Ba
lca yapt : De J ure Belli et Pacis (Sava ve
Bar Hukuku), 1625.
Gurvitch, Georgi Davidovi (1894-1965)
Rus kkenli, Fransaya 1917 Ekim Devri-
minden sonra g etmi, Fransz sosyo
log. Sosyolojide, Gurvich, btn kat
manlar ve dzeyleri, btn boyutlar
ve yanlar ve btn elikileri iinde,
toplumsal gerekliin btn yanlarn kap
saml olarak incelediini ne sren, diya
lektik hiper-ampirizm ad verilen eilimi
kurmutur. Gruvrtchin anlay tarihsel ol
mayp, en arsndan biimsel ve idealist
tir; nk toplumun tek bir belirleyici teme
li olduunu, nesnel sosyolojik yasalara da
yandn, ayrca, toplum ve ilerleme kav
ramlarn reddeder. Gruvitch, Dnya Bar
Hareketi'ne katlmtr. Balca yaptlar; La
vocation actuelle de la sociologie (Sosyo
lojinin Gncel ars), 1950'; Dterminis
mes sociaux et libert humaine (Toplum
sal Belirlenim ve nsan zgrl), 1955.
G Kuram Toplumsal eitsizliin kimi
insanlann br insanlar stndeki g kul
lanmnn bir sonucu olduunu ne sren
bir idealist kuram. G Kuram, balcalkla
burjuva ideloglar arasnda yaygnlk ka
zanmtr. Dhring, snflarn ortaya k
n, toplumun bir kesiminin br kesimi -
zerinde g kullanmasna balamtr (i
g). Kautsky ile daha bakalar, gsz
bir airetin daha gl bir airet tarafndan
kleletirilmesini (d g) snflarn ve
devletin ortaya k nedeni olarak gr
mlerdir. Manctlk, tarihte gcn nemi
ni yadsmaz ve toplumsal bir grubun top
lumsal dzeni korumak ya da deitirmek
amacyla baka toplumsal gruplar stn
de uygulad basknn eitli biimleri o-
larak grr. Devrimci gler, kendilerini
erek edinmezler, devrilen snflarn diren
cini krmak iin g kullanrlar. G Kuram
emperyalist burjuvazinin ideologlar tara
fndan yeni-smrgecilii savunmada,
gllk politikasn hakl gstermede
v^souk sava trmandrmada kullanlr.
Gd nsann belirli gere/rsemelerini kar
lamak iin eyleme gemeyi drtkleyen
bir bilinli itilim. Gd, toplumun istemle
rine olan tavrn aa koyacak biimde,
insann gnll eyleminin kesin olarak or
taya konuudur. Gdler, insann eylemle
rine ve grd ilere deer bimede -
nemli bir rol oynar, nk belli bir insan
iin u ya da bu eylemin ne gibi bir znel
anlam tad Gdler'e dayanr.
Gnemerkezcillk ve Yermerkezclllk
Yermerkezci kurama gre, Yeryz devin
gen olmayp Evren'in merkezini oluturur;
Gne, Ay, gezegenler ve yldzlar Yery-
z'nn evresinde dner; dinsel anlayla
ra ve Platon ile Aristoteles'in yazdklarna
dayanan Merkezcilik, en tam olarak, 2.
yzylda yaam Yunanl bilgin Ptolema-
ois tarafndan ilenmitir. Gnemerkezci
kurama gre ise, kendi ekseninde dnen
Yeryz, Gne'in yrngesinde dnen
birok gezegenden biridir. Bu kuram Sa-
moslu Aristarkhos, Nikolas Cusanus ile da
ha bakalar tarandan desteklenmi ol
makla birlikte, hakl olarak Copemicus bu
kuramn babas saylr, nk Gnemer-
kezciliki kapsaml biimde sergilemi ve
matematiksel olarak temellendirmitir. Da
ha sonralar, Cporenicuscu sistem stn
197
GZEL
de durulmutur. Gnein bir bana Ev-
ren'in merkezi olmayp, gne isteminin
merkezi olduu gsterilmitir. Gnemer-
kezcilik'in temellendirilmesinde Galilao
Galilei, Kepler ve Newton ok almalar
yapmlardr. Gnemerkezci sistemi sa
vunan ilerici bilim adamlar, kilisenin des
tekledii yermerkezci kuram rtmler
dir.
Gzel-olan Bir nesneset-duyusal biim
iinde, toplumsal yaamn btn (alma,
toplumsal-siyasal ve manevi) alanlannda
insann yaratc gc ile bilme gcn ve
yeteneklerini en tam ve zgr olarak ken
dinde toplayan biimde, insana estetik se
vin duygusu veren sanat yaptlarn ve
gereklikteki fenomenleri yanstan ve de
erlendiren bir estetik kategorisi. Gzel-o
lan, estetik ideal'in kendi dorudan anlat
mn bulduu gerekliin estetik olarak -
zmleniinin balca olumlu biimidir. G-
zel-olan'la zgrle ve ilerlemeye d
manca glerle, irkin-olan'la ve aa o-
lanla mcadele srasnda biimlendii gi
bi, trajik durumlar yoluyla da yaamda
kendini ortaya koyar ve trajik bir karakter
alabilir. dealistler (Platon, Kant, Hegel),
Gzel-olan' tinin, (nesnel ya da znel)
bilincin birtemel zellii olarak grmler
dir. Marxlk-ncesi maddecilik, Gzel-
olan'n nesnellii grne balanm
ancak gzleyicilik'inden dolay, ou za
man, Gzel-olan' (simetri, btn ve par-
alann uyumu, doal bir yaratk olarak in
san, vb. gibi) salt doal bir nitelie indir
gemitir. Gzel-olan kavram, tarihsel bir
karakter tar ve farkl snflar iin farkl bir
erii vardr. Diyalektik ve maddeci este
tik, Gzef-oian'n toplumsal ve tarihsel
pratiin bir rn olduu olgusundan yola
kar. Gzel-olan, toplumsal bir varlk ola
rak insann belli tarihsel koullar inde
kendi yaratc becerisini ve yeteneklerini
gerekletirdiinde, nesnel duyusal dn
yaya egemen olduu ve kendi fiziksel ve
zihinsel glerinin bir oyunu olarak al
maktan sevin duyduu zaman varolup
geliir. Gzel-olan, sanatta ve sanatsal im
gelerde kendi breimsel bir anlatmn bu
lur. Yaamda ve sanatta Gzel-olan, ma
nevi bir sevin ve haz salayarak, toplum
da byk bir eitsel ve bilisel g kazanr.
Kapitalizm, znden sanata ve insann es
tetik gelimesine dmancadr. ada
koullar altnda, Gzel-olan ancak toplu
mun devrimci yoldan yeniletirilmesi m
cadelesinde ortaya kar. Emeki halk g
zelliin yasalar uyarnca yaratc alma
iine sokacak topiumsal-ekonomik koul
larn komnizmde yaratlmas szkonusu-
dur.
198
H
Haeckel, Ernst (1834-1919) Darwin'in ev
rim kuram Ile doa-tarihsel maddecilik']
avunusuyla tannan Alman biyolog. Ha
eckel, biyogeretik yasa, filogenesi* kavra
m ve yaam'm canl-olmayan maddeden
doal yolla balamas gibi birtakm kuram
sal nermeleriyle Darvincilii bir adm da
ha ileriye gtrm; Darwin'in organik ev
rimin bir etkeni olarak doal ayklanma
anlayn gelitirmitir. Haeckel, idealist
dinsel gre saldrd ve doaya mad
deci yaklam savunduu Die Weltrtael
(Dnya Bilmecesi, 1989) adl kitabyla ta
nnr. Kitap, idealist filozoflarn, kilisenin ve
idealist doabilimcilerin tepkisini ekmi,
ilerici bilim adamlar se, kitab destekle
yenler arasnda yer almtr. Lenin de bu
kitaba yksek bir deer bimitir (citt 14, s.
334). Haeckel, dini ve kiliseyi aka geri
evirmekle birlikte, kendi grle rinde ka
rarlln Srdrmemitir. Baz konularda
kendi maddeciliinden ve tanrtanmazl
ndan ayrlm; daha baka eyler yan-
ra, Spinoza'nm tm tanrclk anlay iin
de, resmi dinin yerine doann kutsal g
lerine inanc geirmeyi nermitir.
Hakikat Son kertede, lt olarak pratikte
dorulanan, gerekliin dncede haki
ki, doru yansmas. Hakikat eylerin ya da
bu eylerin linguistik anlatm biimleri iin
deil, dncelerin kendisi iin szkonu-
sudur. Hakikat anlayn tutarl bir madde
ci temele ilk kez Mantlk oturtmu, Haki
kati incelemenin yeni, diyalektik ynlerini
getirmitir (bak. Hakikatin lt; Hakikat,
Mutlak ve Grece; Hakikatin Doruluu;
Hakikat, Nesnel; Teori ve Pratik).
Hakikat, Mutlak v Grece Diyalektik
maddecilikte bilginin gelimesini gsteren
kategoriler; bu kategoriler; 1) BHnen ile
bilimin gelimesi srecinde bilinecek olan
arasndaki ballam ve 2) Bilgimizin bi
tim gelitike deiebilecek, daha kesinle
ecek ya da rtlecek yan ile rtie-
mez olan yan arasndaki ballam aa
koyarlar. Mutlak ve Grece Hakikat kura
m, u soruya yant getirir;... insann nes
nel hakikati dile getiren dnceleri, nes
nel hakikatin btnn bir kezliine koul
suz ve mutlak olarak m, yoksa yaklak,
grece olarak m yanstabilir? (V. i. Lenin,
Toplu Yaptlar, cilt 14, s. 122). Bu adan,
Mutlak Hakikat, hem 1) Gerekliin tam,
dopdolu bilgisi olarak, hem de 2) Bilginin
ilerde bir daha rtlemeyecek esi o-
larak anlalr. Gelimesinin her evresinde
bilgimiz bilimin, teknoloji ve retimin eri
mi olduu dzeyle koullanmtr. Bilgi
ve pratik gelitike, insann doa anlay
da daha derinleir, daha kesin ve tam hale
gelir. Bu nedenle, bilimsel hakikatler, ince
lenen nesnenin tam, bitmi bir bilgisini
vermeleri, bilgi gelitike deiime ura
yarak, yerlerini alacak daha kesin ve daha
derin yeni eleri kendilerinde barndr
malar anlamnda grecedirler. Her Gre
199
HAKKAT
ce Hakikat, Mutlak Hakikatin bilinmesinde
ileriye doru bir adm da oluturur ve ger
ekten bilimsel olmas durumunda, Mutlak
Hakikat elerini ya da tohumlarn ken
dinde tar. Mutlak Hakikat ile Grece Ha
kikat arasnda almaz bir snr yoktur. Mut
lak Hakikat, Grece Hakikatler'in btnsel
liinden oluur. Bilim tarihi ve toplumsal
deneyim, bilginin bylesine diyalektik bi
imde yol aldm bize dorular. Bilim,
nesnelerin temel zelliklerini ve nesneler
arasndaki bantlar gitgide daha tam ve
daha derinden aa koyuuyla, kuramn
pratie (toplumsal yaama, retime, vb.)
uygulanmasnda kendi dorulann bu
lan Mutlak Hakikat'in bilinmesine doru
yaklar. te yandan, daha gelimi ku
ramlar srekli daha kesin duruma getirile
rek, nce daha ileriye doru gelitirilir; bu
arada baz varsaymlar (rnein, eserin
varl varsaym) rtlr, bazlarysa (r
nein, atomlarn varl varsaym) onana
rak tantlanm hakikatler durumuna gelir.
Mutlak ve Grece Hakikat kuram, her ha
kikatin ebedi ve deimez (mutlak) ha
kikat olduunu syleyen metafizike oldu
u kadar, btn bir hakikatin ancak gre
ce olduunu, bilimin gelimesinin herhan
gi bir nesnel hakikati veremeyecek biim
de, bir dizi hatann pepee birbirini izle
mesinden baka bir ey olmadn syle
yen" grececilik'e de kardr. Aslnda, Le-
nin'in szleriyle syleyecek olursak, n
san dncesi... Kendi doas gerei, g
rece hakiketlerin bir toplamndan ortaya
kan mutlak hakikati verebilme gcnde
olduu gibi, verirde. Bilimin gelimesinde
her adm, mutlak hakikatlerin toplamna
yeni tohumlar katmakla birlikte, her bilim
sel nermenin tad hakikatin snrlar,
bilginin artmasyla kah genileyen, kah
daralan, grece bir hakikat de oluturur
(cilt 14, s. 135).
Hakikat, Nesnel nsann bilgisinin zne
nin iradesi ve isteiyle baml olmayan
ierii. Hakikat, insanlarn iradesi ya da
isteiyle kurulmaz, yanstlan nesnenin i-
eriiyle belirlenir, hakikatin nesnelliini
belirleyen budur. Nesnel Hakikat retisi,
btn znel idealist hakikat anlaylarna
kardr; nk bu anlaylara gre, haki
kat insana kalm bir ey olarak kurulur,
insanlar arasndaki uzlamlarn bir sonu
cudur. Byle bir hakikat anlay, bilimsel
deildir; yoksa her trl bo inan ve dinsel
inanlar da, birok insanca paylaldklar
iin hakikat olarak grlebilir. Bir kural o-
larak, ada burjuva felsefesi, hakikatin
nesnelliine kar kar. Bu da bilimse! bil
giyi znel bir yaklama gtrerek, bilimin
kmsenmesine ve deerinden drl
mesine yol aar. rnein, pragmaclk, bir
nermenin eer yaamda baary sala
yacak bir kabul gryorsa, bir hakikat ta
dn; yeni-pozitivizm de, matematiksel
ve mantksal hakikatlerin uzlamlar oldu
unu syler (bak. Uzlamclk).
Hakikat, nsz-Sonsuz Baz, hakikatle
rin bilginin gelimesi boyunca rtle-
meyecek olduunu belirten terim. Bu a
dan, bu hakikat, mutlak hakikatle benze
lik oluturur. Ancak, bilme srecinde, in
san balcalkla mutlak hakikatin ancak to
humlarn kendinde barndran grece ha
kikatlerle urar. Hakikatin koullardan
bamsz olduunu dnen metafizik ile
dogmatizm, mutlak etkenin hakikatteki ro
ln abartarak, btn hakikatlerin nsz-
sonsuz ve rtlemez hale gelmesinin
epistemolojik temellerini atarlar. Ar dog
matizmin bir anlatm olarak din, btn
kendi postulalarna rtiemez nsz-
Sonsuz Hakikatler gzyle bakar.
Hakikatin iflt Bir sav, varsaym, ku
ramsal nermeyi, vb. onun doruluu ya
da yanllna gre yarglama yollar. Ha
kikatin lt toplumsal pratiktir (bak. Te
ori ve Pratik). Bilimsel kuramlarn kesinlikle
dorulanmas, pratikte, yani maddi retim
200
HALK
de, kitlelerin toplumu yeniden rgtlendir
medeki devrimci etikinliklerinde grlr.
Belli bir kuramn pratie baaryla uygu
lanmas onun doruluunu tantlar. D
nceleri pratikte dorulamann deiik
yntemleri olabilir. Nitekim, doabilimde,
bir nerme, gzlem'i, lmeyi ieren de-
ney'le, elde edilen sonularn matematik
sel olarak ileniiyle dorulanr. Yine de,
bilimsel kuramlarn pratikte dorulan,
bunlar mutlak hakikat haline getirmez; an
cak bu kuramlarn boyutlar ve kesinlii
daha da artarak, gelimeye ve zenginle
meye devam eder, baz nermeleri ise ye
nileri dolaysyla geerliliklerini yitirir (bak.
Hakikat, Mutlak ve Grece). Byle bir ey,
toplumsal pratiin srekli gelime srecin
den gemesine baldr; bu yolla bilimsel
kuramlar gereklikle pratikte karlatrma
yntemleri srekli yetkinlik kazanr. Ancak
toplumun gelien pratii insann rettii
dnceleri btnlkle onaylamak ya da
btn btne rtme gcne sahiptir.
Hakikatin lt olarak pratik bilgi kuram
na ilk kez Marxlk tarafndan getirilmitir.
Moden burjuva felsefe, hakikatin bir lt
olarak pratii ya yadsr, ya da onun arp
tlm bir yorumunu getirir (bak. Pragmac
lk).
Hakikatin Somutluu Hakikatin bir zni-
tetii; hakikatin bu znitelii, belli bir olgu
nun varolmasnn kendine zg koullar
nn gznne alnp genelletirilmesinden
ortaya kar; hakikatin belirli zaman ve me
kan vb. koullara bamll. Bu anlamda,
bir nermenin doruluu ya da yanll,
kendisine bal koullar zgl klnmadk
a saptanamaz. Bir genin alarnn
toplam, genin iki dik asnn toplamna
eittir nermesi, yalnzca Eukleidesci ge
ometride doru olup, Lobaevski geomet
risinde yanltr. Bu nedenle, hakikat hibir
zaman soyut olmayp, her zaman somut
tur. Somut bir tarihsel yaklam ile zaman
ve mekn koullarnn gznne aln,
hep yeni fenomenlerin ortaya kyla eit
sizlik gsteren toplumsal gelimenin
zmleniinde byk nem tar.
Hakiki Sosyalizm 1840larn ortalarnda
Almanya'da ortaya km bir kk-bur-
juva sosyalizm anlay. (K. Grn, Hess, H.
Kriege, O. Lning, H. Pttmann). Hakiki
Sosyalistlerin felsefi grleri, Fransz ve
ngiliz topy ac sosyalistlerin ve Sol Hegel-
cilerin dnceleri ile Feuerbach etiinin
eklektik bir bileimini oluturur. Hakiki
Sosyalistler, sosyalizmi snflar tesi bir
kuram olarak grmler, insann genel -
znn bir tr gereklemesi olduunu
sylemilerdir. Snf mcadelesini yads
mlar, toplumsal elikilerin uzlatrlma
sn), siyasete ve burjuva demokratik haklar
iin mcadeleye katlmamay vaazetml-
ler, proletaryay siyasal devrimde yer al
mamaya ikna etmeye almlardr. Marx
ve Engels, Hakiki Sosyalizm ideolojisi ile
bunun ii snf hareketi stndeki etkisi
ne kar kararl mcadele vermilerdir.
Marx ve Engels, Alman deolojisi ile Mani
festo gibi kitaplarnda, Hakiki Sosyalizm!
eletirmiler, Almanya'da devrimin olgun
lamaya balad bir dnemde oynad
gerici rol gstermilerdir. Marx ve En-
gelsin etkisi altnda kimi Hakiki Sosyalist
ler (fJ. Weydemeyer ile daha bakalar),
eski grlerinden ayrlmlardr. 1848/49
Devrimi srasnda, birok Hakiki Sosya
list, aldatc-sosyalist laflar brakarak, k-
k-burjuva demokratlar arasna katlm
tr. Hakiki Sosyalizmin baz dnceleri
bugn Mancl, idealist etik anlay iin
de yanllamak iin kullanlmaktadr.
Halk Genel anlamda, bir devletin, bir lke
nin nfusu; bilimsel anlamda, iinde bu
lunduklar nesnel konum dolaysyla, belli
bir dnemde belli bir lkede ilerici geli
melere katlabilen snf ve kesimleri de
kapsayan ve tarih iinde deiim gsteren
insan topluluu. Marx 'Halk' szcn
201
HALK
kullanrken, burada snf ayrmlarnn st-
n atlamam;, devrim anlayn tamamla
yacak belli elerle birletirmitir (V. i.
Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 9, s. 133). Sosyo
lojik bir kategori olarak, Halk kavram top
lumun toplumsal yapsndaki deimeyi
yanstr: lkel komnal toplumda, nfus
terimi ile halk terimi arasndaki fark, asli
bir nem tamyordu, ancak, uyumaz s
nfl toplumsal-ekonomlk oluumlarda, bu
fark ok nemlidir, nk egemen sm
rc gruplar ile halk kitlesi arasnda gitgi
de derinleen bir uurum yer alr. Sosyalist
toplumda ise, Halk kavram yeniden tm
nfusu, tm toplumsal gruplan kapsar.
Nfusun belirli gruplarn Halk'n bir para
s saymann balca lt, bu grupiann
toplumun ilerlemesine nesnel olarak ne
denli ilgi gsterdikleri ve bu ilerlemenin ne
denli gerekletirilebilmesine katkda bu
lunduklardr. Toplumsa! gelimede, dev
rimci deiimler etkisini gsterdike, nes
nel grevler ile devrimin ierii de deiir;
dolaysyla, belli bir aamada Halk' olu
turan kesimlerin toplumsal bileimleri de
kanlmaz olarak deiime urar. Halk
kavram, en nce, dorudan reticileri, ya
ni emeki halk ve nfusun smrc-ol-
mayan gruplarn iine alr. Yine de, Halk,
bu snflara ve kesimlere indirgenemez.
Byle bir ey, zellikle emperyalizme kar
bar ve demokrasiden yana geni halk
hareketlerinin yrrlkte olduu gn
mzde gznnde tutulmas gereken bir
olgudur. Halk'n, kitlelerin tarihin belirleyi
ci gc olduunu, tm maddi zenginlii
olduu kadar, geni manevi zenginlii de
yaratarak toplumun varolmasnn belirleyi
ci koullarn saladn ilk kez Manclk
ortaya koymutur. Kitleler, tm toplumsal
yaamn deimesine ve gelimesine yol
aan retimi gelitirirler; toplumsal ilerle
meyi salayacak devrimler! yaparlar.
Halk Demokrasisi Proletarya diktatrl
'r\r\ bir biimi; byle bir ey, emperya
lizmin zayf derek g dengesinin sos
yalizmden yana oynad bir dnemde,
sosyalist devrimin kendi iindeki gelime
sini olduu kadar; eitli lkelerin tarihsel
ve ulusal izgilerini de yanstr. Halk De
mokrasisi, demokratik halk devrimleri sra
snda birtakm Dou Avrupa ve Asya lke
lerinde ortaya kmtr. Bu devrimler, ya
banc emperyalistler, yerli byk-burjuva-
zi ve toprak sahipleri ile bunlar karsnda
biraraya gelmi br snflar arasndaki e
likileri zme uratm ve ii snfnn
nderlii altnda yrtlmtr. Halk De
mokrasisi, devrim derinletike, kapitalist
ekonomiye egemen olmaya balam (li
reti m aralannn ulusallatrlmas), te
yandan, burjuvazinin siyasal etkisini ks
mtr. Feodal kalntlara son veren ve ii
snf le emeki kylln ittifakn g
lendiren toprak reformlar, demokratik halk
devrimlsrinin gelimesinde byk nem
tar. Derinden yrtlen demokratik re-
fomlar, bu devrimierin sosyalist d evrimlere
dnmesini salamtr. Bu adan, lk
bata halkn demokratik diktatrl ola
rak yer alan Halk Demokrasisi, proieterya
diktatrlnn ilevlerini grmeye ba
lar. Devrimin bu genel gidii, eitli lke
lerde kendine zg izgiler tar. Halk De
mokrasisi biimi, demokratik halk devriml-
nin (yalnzca proieterya ile kyll de
il, ama burjuvazinin belirti kesimlerini de
iine alan) geni snfsal tabanca belirlen
dii gibi, eski temsilcilik sistemi biimlerin
den (parlamento) yararlanmay da olanakl
klacak biimde, demokratik halk devrimi-
nin sosyalist bir devrime doru bar yol
dan gelimesiyle de belirlenir. Halk De-
mokrasisi'nin kendine zg izgileri un
lardr: ok-partili bir sistemin varolmas
(burada, komnist partisinden baka, sos
yalizm platformunda yer alan ve ii snf
nn nderliini tanyan daha baka de
mokratik partiler de yer alr, siyasal parti ier
le kitle rgtlerini biraraya getirecek bi
imde, kendine zg bir halk cephesi r
202
HAREKET
gtlenmesinin varolmas. Halk Demokrasi-
si'nin olutuu dnemin br zellikleri
ise unlardr: Siyasal haklarn kstlanma
m olmas, ski devlet mekanizmasnn
daha uzunca bir sre varolmas vb. Dene
yimler, Halk Demokrasisinin sosyalizmi
kurmada gl bir yol olduunu gster
mitir. Bugn iin, sosyalist toplumun te
mellerini yaratm olan Halk Demokrasile
ri, gelimi sosyalizmi kurma yolunda iler
lemektedirler.
Hamann, J ohann Deorg (1730-1788) Al
man idealist filozof; dolaymsa bilgi re
tisinin bir temsilcisi. Hamann, aydnlan-
ma'ya ve aklclk'a kar olmu, gizemsel
sezginin yaratc gcne inanmtr. Bu
nunla birlikte, varln genel yasas olarak
kartlarn birlii kavramn dile getiriiyle,
Fichte, Schelling ve Hegel'in idealist diya
lektiini etkilemitir. Hamann'n yazlar a-
rasnda en ilgi ekici olan Kreuzzge des
Philologendr (Filologlarn Hal Seferi,
1762).
Hamilton, William (1766-1856) Isko ide
alist filozof ve mantk; nesnel hakikati
yadsyarak, bilinemezcilie doru eilim
gstermitir. Hamilton's gre, mutlak,
yani maddi gereklik, ancak doast va
hiyle bilinebilir. Hamilton, dinsel inancn
temelleri olarak apriorizmi ve ahlaki postu-
lalar kabul ediiyle, kendini Kanfm yanna
koymutur. Hamilton, yklemin nicelendi-
rilmesini manta getirerek, yargy denk
leme ve hesap mantna indirgemeye
kalkmtr. Hamilton, modem matematik
sel mantkn nclerinin temsilcileri nden-
dir. Balca yapt; (derslerinden derlenen
ve lmnden sonra drt cilt olarak yayn
lanan (Metaphysics and Logic (Metafizik
ve Mantk, 1859-60).
Hareket Madde'nin en znitelii ve varol
ma tarz. Hareket, doada ve toplumda yer
alan tm sreleri belirtir. Geni anlamda,
Hareket, genel olarak deiim'dir, maddi
nesnelerin etkileimidir. Dnyada Hare
ket olmadan madde olamayaca gibi,
madde olmadan da Hareket olamaz. Mad
denin Hareket'i mutlaktr, duraanlk ise
grece olup, Hareket'in yalnzca bir andr.
Dnya'ya gre duraan bir cisim, Dn-
yayla birlikte Gne'in evresinde, G
nele birlikte de samanyolunun merkezi
evresinde vb. dner. Dnya sonsuz oldu
undan, her cisim Hareket'in sonsuz say
daki biimlerinden birine girer. Cisimlerin
nitelike kalcl da anlk nesnelerin Ha-
reket'inin ve etkileiminin kendi bir sonu
cudur. Hareket, maddenin temel zellikleri
ve yaps ile maddenin varoluunun doa
sn da belirler. Maddenin hareketi ok e
itli biimlerde kendini gsterir ve ok e
itli biimler alr (bak. Maddenin Hareket
Biimleri). Hareket'in nitelike yeni ve da
ha karmak biimleri, maddenin geliim
srecinde ortaya kar. Grecelik kuram,
Hareket'in hznda herhangi bir artn bir
cismin kitlesinde bir arta neden olduu
nu, bu arada dorusal boyutlarn Hareket
ynnde azaldn ve cisimlerde ortaya
kan srelerin ritminin yavalamaya ba
ladn belirtir. Ik hzna yaklaan hzlar
da, elektronlar ile br paracklar Hareket
ynnde elektromanyetik kuantalar yaya
bilmektedirler. Bu nedenle, tm Hareket,
Hareket'in deiik biimlerinin etkileimini
ve birbirlerine dnmelerini iine alr. Ha
reket de, madde kadar bitimsizdir. Mad
denin Hareketi, eitli deiimlerin ierii
ni kuatan kartlarn etkileimini (mca-
dele-sini) oluturduu kadar zgl nitel
durumlarn deiime uramasnn nedeni
ni de oluturur. Nitekim, elektromanyetik,
nkleer ve yerekimsel Hareket elektro
manyetik, nkleer ve yerekimsel alan ku-
antalarnn anlk nesnelerinin sourma ve
ma kart srelerinin birliine dayanr.
Kimyasal Hareket, baka eyler yarara,
atomlann birlemesini ve zmn erir.
Yaamsal sreler, cevherlerin birbirini
203
HARTLEY
zmleme ve birbirlerinden farkllama s
relerinin birliine, hcrelerin uyarlmas
na ve uyarlmalarnn kesilmesine vb. da
yanr. Maddenin Evren'de sonsuzca ken
dinden hareketi de (yldzlarn evriminde),
maddenin ve enerjinin ayrlmasndaki kar
t srelerin birlii ile bunlarn en sonun
da yldzlarn, samanyollarnn ve madde
nin br biimlerinin ortaya kmasna yol
aan tersine yoalmlarnn bir sonucudur.
Maddenin btn gelime biimleri, Hare
ket halinde ortaya kar. Gelime, sistem
lerin belirli bir ynde, toptan, geriye evril
mez, yapsal deiimlerdir. Bu yn, d ko
ullarla ve sistemin hareket yasalarnca iti-
lim kazanan deiimin kendi eitli i ei
limlerinin birleiminden doan gtr.
Madde, sistemin karmaklna, sistemin
Hareket biimlerine, deiimin hzna, de
iimin ynne ve karakterine vb. bal
olarak, eitli biimlerde geliir. Ykselen
bir gelimede, maddi nesnelerin Hareket
bantlar, yap ve biimleri, daha ait du
rumlardan daha st durumlara doru bir
dnm oluturarak, ok daha karma
k durumlar alrlar. te yanda, inen bir
gelime, sisteminin dzeysizlemesini ve
zntye uramasn, kendi Hareket bi
imlerinin basite inmesini gsterir. Hare
ket, gelimeden daha genel bir kavramdr,
nk sistemin gelimesine egemen i ya
salara karlk vermeyen d ve rastlantsal
deiimler de iinde olmak zere, tm de
iimleri verir.
Hartley, David (1705-1757) ngiliz fizyo
log, maddeci filozof ve armsal psiko
lojinin kurucusu. Hartleye gre, d nes
nelerin duyu organlar zerindeki etkisi
duyma sinirlerinde ok kk parackla
rn titreimine yol aar. Bu titreimler sinir
ler yoluyla beyine iletildiklerinde orada
kendi dzen, yn, say ve sklklarna kar
lk veren duyumlarn tinsel birdoann
varl dncesinin domasna, bylelik
le de neden olur. Hartleyin mekanik mad
decilii Priestley ile J . M ili in grlerini
olduka etkilemitir. Balca yapt: Obser-
vations on Man, His Frame, His Duty, and
His Expectations (nsan, nsann ats,
Grevi ve Beklentileri stne Gzlemleri,
1749).
Hartmann, Eduard von (1842-1906) Al
man idealist filozof; ada akldclk ve
iradecilik okullarnn bir ncs. Yaptlar
arasnda, Philosophie des Unbewussten
(Bilind Felsefesi, 1869), en etkili yapt
dr. Schopenhauer gibi, Hartmann da var
ln temelinin bilind tin olduuna inan
mtr. Bilind dncesi, Hartmann'n
etiinde de yer alr. Hartmanna gre, mut
luluk istei, mutsuzluun kayna olup, ac
ekmekten kurtulmann biricik yolu her tr
l istekten vazgemedir, mutluluun tek
biimi ve mutluluun yerine geecek tek
ey budur. Hartmann, ac ekmekten kur
tulmak iin insann byk yanlsama
dan, yani dnyada ve brdnyada mut
luluk yanlsamas ile toplumun yeniden
dzene koyup yetkinletirilmesi yoluyla in
sann mutlulua eriebilecei yanlsama
sndan kendini kurtarmas gerektiini ne
srmtr. Hartmann'n retisi, toplum
sal ilerleme yoluyla mutlulua erimeyi
yadsr, bu nedenle de yalnzca felsefi an
lamda deil, ama toplumsal-siyasal an
lamda da gerici bir zellik gsterir.
Hartmann, Nicolai (1882-1950) Alman i-
dealist filozof. Hartmann, yeni-Kant Mar-
burg Okulu'nda yer alm, daha sonra bu
okulun znel idealist aklclndan tatmin
olmayarak ayrlm; varlk, varlk kategori
leri ve bilme stne nesnel idealist bir
reti gelitirmitir. Hartmann'n eletirel on-
toloji8, varlk katmanlarnn u hiyerari
sine dayanr: Canlt-olmayan varlk, canl
varlk, ruh ve tin. Hartmann'n felsefesi,
akldclk'n ve bilinemezcilik'in izlerini
tar: Tm kendi katmanlar iinde varln
btn temel biimlerinin gizemsel ve bili
204
HEGEL
nemez olduunu syler. Hartmann, kendi
ontolojisi temelleri zerinde, bir doa fel
sefesi, bir nesnel tin felsefesi, bir etik siste
mi ve bir deer kuram ile bir estetik ve
bir bilgi kuram kurmutur. Balca yaptla
r: Ethik (Etik), 1925; Zur Grundlegung der
Ontologie (Ontolojinin Temellendirilmesi),
1935; Philosophie der Natur (Doa Felse
fesi), 1950; Asthetik (Estetik), 1953.
Hazclk Ahlaksal gereksinimleri temellen
diren ilke; iyiyi haz ya da ac ekmekten
kurtulma olarak, kty de ac ekmeye
neden olan ey olarak tanmlayan kuram.
Kuramsal Hazclk, etikte natralizmm bir
eididir. Hazzn insann kendi doasnda
ierili olan ve insann tm eylemlerini be
lirleyen ana ilke olduu dncesine da
yanr. Hazc kuramlar, ilkadan bu yana
gelmitir. Yunanda hazclar, Aristippos'un
etiine balanmlardr. Hazclk, Epiku-
rosun etiinde doruuna ulam, Mili ile
Benthamm yararclkmm ekseni olmutur.
Modern burjuva kuramlarda, Hazclk, bir
ok burjuva etikinin iyiyi hazla tanmla
mann ahlak sorunlarn kabaca bir basit
letirme olacan sylemesine karn, iyiyi
tanmlamann metodolojik bir ilkesi olarak
yer alr.
Hegel, Georg Wilhelm Friedrich (1770-
1831) Alman nesnel idealist, klasik Alman
felsefesinin bir temsilcisi, 1801'den sonra
J ena, 1818'den sonra da Berlin niversi
telerinde ders vermitir. Hegel, gen bir
filozofken bir radikaldi; Fransz Devrimi'ni
selamlam, Prusya monarisinin feodaliz
mine kar olmutur. Btnde, Hegel'in fel
sefesi, Almanya'nn burjuva devrim arife
sindeki elikili gelimesini yanstr; kendi
sinin bir ideolou olduu, ykselm Unte j -
lan Alman burjuvazisinin dalizminin etki
sini tar. Hegel'in felsefesinde, bir yanda,
Almanyada burjuva devriminin ideolojik
hazrlklarnn bir anlatm olan ilerici, hatta
devrimci eilim, te yanda, Alman burju
vazisinin tutarszln ve korkakln oldu
u kadar, gerici J unkercilik\e de uzlamay
yanstan tutucu, gerici dnceler bura
dan gelir. Hegel'in dalizmi btn yazla
rnda aka grlr. D/e Phnomenologie
des Ge/'sfes'ta (Tinin Grngbilimi,
1807), Hegel, insanolu bilincini kendini
ilk farkediinden bilimi ve bilimsel metodo
lojiyi (fenomenolojiyi, yani tarihsel geliimi
iinde bilin fenomenleri retisini) bilinli
olarak zmseyiine kadarki evrimini ince
lemitir. Hegel, yabanclama kategorisini
zmlerken, idealiste de olsa, emein
zn, yani insann nesnel etkinlikinin -
nemli yanlarn kavram ve insan ile insan
tarihini insann kendi alma etkinliinin
bir sonucu olarak grm; buna dayana
rak, tarihin birtakm gerek yasalar stne
dnceler oluturmutur. Hegel, varlk ile
dnmenin zdeliini, yani bir ideann,
bir kavramn ya da bir tinin kendini bir
gsterii olarak gerek dnya anlayn,
kendi felsefesinin k noktas olarak alr.
Hegel, bu zdelii, kendini tanyan mut
lak ideann tarihsel geliim sreci olarak
grmtr. Hegel'in (Enzyklopdie der
philosophischen Wissenschaften in Grun-
drissede, 1817, Temel izgileriyle felsefi
Bilimler Ansiklopedisi'nde) anaizgilerini
ortaya koyduu nesnel idealizmin ieriin
den ortaya kan sonu udur: Doa ve
toplumdaki btn fenomtenler, mutlak tin
ve akl ilkesine, mutlak idea, dnya ak
l ya da dnya tini ilkesine dayanr. Bu
ilke, etkin bir ilke olup, etkinlii dnme
de, daha dorusu, kendini bilmede yatar.
Mutlak idea, evreden geer: 1) dea'nn
kendi yatanda, saf dnme esi o-
larak gelimesi, yani Mantk, burada idea
kendini ieriini birbiriyle bantl olarak
ortaya kan bir mantk kategorileri sistemi
iinde aa koyar; 2) Kendinden idea-
nn baka-varlk biiminde, doann ken
di biimi iinde gelimesi, yani Doa Fel
sefesi. Doann geliimi yoktur, der Hegel;
doann tinsel zn oluturan mantk ka
205
HEGELCLK
tegorilerinin kendinden gelimesinin ken
di d gsteriinden baka bir ey deildir
doa; 3) dea'nn dncede ve tarihte
(tinde) gelimesi, yani Tin Felsefesi. Bu
evrede, mutlak idea kendi iine ekilir ve
kendi ieriini deiik bilin ve etkinlik
biimleri iinde kavrar. Ancak, idealist bir
ilke olan dnce ile varln zdelii il
kesi, d dnyay ve dnmeyi yneten
yasalarn birliini temellendirmeye hizmet
eder; byle bir ey, Kant'm bilinemezcilik'-
ine kar yneltilmitir. Hegelin Wissen
schaft der Logik'te (Mantk Bilimi, 1812-
16) youn biimde ortaya konmu olan
diyalektik'i, felsefeye en deerli katklar
dan birini oluturur. Burada, Hegel, diya
lektiin balca yasalarn ve kategorilerini
zmlemi; diyalektik mantk sistemini ele
alp ilemitir. Hegel, bilgi kuramna olaa
nst deerli katklarda bulunmutur. -
zellikle, gzleyicilik stne ve Kant'm
kendinde-eyler ile fenomenler daliz-
mi stne getirdii derin eletiriler byk
nem tar. Grundlinien der Philosophie
des Rechts (Hukuk Felsefesinin Anaizgi-
leri, 1821), Vorlesungen ber die gesc-
hichte der Philosophie (Felsefe Tarihi s
tne Dersler, 1833-36), Vorlesungen ber
sthetik (Estetik stne Dersler, 1835-38)
ile Vorlesungen ber die Philosophie der
Geschicte (Tarih Felsefesi stne Dersler,
1837) gibi yapttan da nemlidir. Hegel,
diyalektii uygulad ve balca bilimsel
sorunlar derinden zmledii felsefenin
tm dallar zerinde derin izler brakmtr.
Ancak, Hegel'in diyalektii gizemcilie
bridr. Felsefesindeki idealizm ile ken
di burjuva snrll, diyalektik dncele
rine de ilemitir: Dnyann ve bilmenin
kendi gelimesinin sonuna gelmi olduu
nu ne srm, diyalektie gizemcilii a-
lam, gelime ilkesini yalnzca idealar
alannda fenomenlere uygulam, birtakm
mantk kategorilerini stereotipletirerek
yapaylatrm, bunlar kapal bir sistem
halinde sunmutur. Hegel, diyalektikten
herhangi tutarl toplumsal sonulamalar
karamam olduu gibi, buna yanama
mtr da; hakl gsterdii stattus quoyla
uzlamaya girmi; milliyeti nyarglara
hogryle bakarak, Prusya monarisini
toplumsal gelimesinin talandrd ola
rak grmtr. Hegel'in felsefesi M aral
n olumasnda byk bir rol oynamtr;
Marxilik, Hegel'in felsefesinin en deerli
esini, diyalektii korumu, diyalektii
doa, toplum ve dncenin gelimesi s
tne bilimsel kesinlik tayan bir reti ha
linde yourmuur. Marxilik, Hegel'in bili
nemezcilie kar kn, tarihsel yakla
mn, insan aklnn gcne inancn ve ger
ek dnya ile kuramsal ve pratik etkinlii
yneten en nemli nesnel yasalarn ban
tsn izdii mantk bilimini vgyle kar
lar.
Hegelcllik bak. Sol Hegelciler ve Sa He-
gelciler.
Heidegger, Martin (1889-1976) Alman
varoluulukunun kurucularndan ve ba
lca temsilcilerinden. Heidegger, 1933'te
Freiburg niversitesi'nde yapt rektrlk
konumasnda Nasyonal Sosyalizm ideo
lojisini kabul etmitir. Heideger'in idealist
felsefesinin temel kategorisi, insann kendi
i deneyimi olarak anlad zamansallk-
tr. Heidegger, kendiliinden, gelimemi
bir bilin biimi olarak ruh durumunu
birincil olarak grr. Kayg, tedirginlik vb.
Heidegger'e gre, insan kiiliinin a priori
biimleridir. Bunlar insann znel varln
olutururlar. A priori biimler kuramn, He
idegger, varolu kuram olarak gelitirmi
tir. nsann Varoluun zn kavrayabil
mesi iin, kendine herhangi bir hedef koy
maktan ya da pratiklikten kanmas, kendi
lmllnn, manevi zayflnn
farkna varmas gerekir. Heideggere gre,
insan ancak srekli olarak lmle yzy-
ze oluunu farkediiyle yaamn her an
nn ne denli geerli ve zl olduunu g-
206
HELVTUS
znne getirerek, hedeflerden, idealler
den, bilimsel soyutlamalardan kendini
kurtarabilir. Heidegger'in felsefesi, Kierke-
gaard'n akldtc eilimleri ile Husserlin
fenomenolojisini biraraya getirir. Balca
yaptlar: Sein und Zeit (Varlk ve Zaman,
1927); Kant und das Problem der Metap
hysik (Kant ve Metafizik Sorunu, 1919);
Einfhrung in die Metaphysik (Metafizie
Giri, 1953).
Hein, Heinrich (1797-1856) Alman air,
devrimci demokrat, Marx'in bir dostu. Kla
sik Alman felsefesi'nin altnda yatan dev
rimci karmakl, zellikle de devrime gi
den yolu atn syledii Hegel'in diya
lektiini ilk kez aa karan Heine olmu
tur. Heine, felsefe tarihinin tinselcilik ile
duyumculuk arasnda geen mcadele ol
duunu dnm, kendisini bu ikinci e-
ilimin szcs ilan etmitir (Zur Gesc
hichte der Religion und Philosophie in De
utschland, 1834, Almanya'da Dinin ve Fel
sefenin Tarihi stne). Heine, din ve idea
lizm stne eletirisini feodalizme, mono-
izme ve dargrlle kar mcadele
siyle birletirmi; Saint-Simon anlay i-
inde kavrad bir demokratik devrimi ve
sosyalizmi savunmutur. Heine, insanln
geleceini halkn kendi maddi gereksinim
ve karlann karlama hakknn gerek
lemesine bal olduunu dnm
tr.
Heisenberg, Werner (1901-1976) Alman
kuramsal fiziki, kuantum mekanii'rAn ku-
ruculanndan. 1927de, Heisenberg, kesin
sizlik ilkesi'ni formllendirmitir. Kitapla
rnda felsefi sorunlar ele alan Heisenberg,
Kopenhag Okulu'nun pozitivist grlerin
den yava yava ayrlarak, Platon'un nes
nel idealizmine kaymtr. (Philosophie
Problems of Nuciear Science, 1953, Nk
leer Bilimin Felsefi Sorunlar).
Helmholtz, Hermann (1821-1894) Alman
doabilimci Helmhottzun canl varlklar
incelemede kulland fiziksel kimya yn
temleri vitalizm retisini rterek, biyo
lojide maddeci grlerin gelimesini hz
landrmtr. Helmholtz, nemli fizyolojik
bulgulamalar yapmtr (sinir tellerinde u-
yarlma hznn deimesi, duyu organlar
nn ve mekan algsn yneten yasalarn
fizyolojik incelenii). Kuramsal fizik ile -
br doabilimleri stne yaptlarnda,
Helmholtz, kendiliinden maddeci gr
ler ortaya getirmekle birlikte, zaman za
man maddecilikten ayrlarak Kantla e-
ilim gsterir. Helmholtz, duyu organlar
nn zgl enerjisi kuramndan, yanl bir
biimde, duyumlarn gerek eylerin nes
nel temel zelliklerinin znel yanslar ol
mayp, bu temel zelliklerle hibir benzer
lik tamayan simgeler ya da hiyeroglif
ler olduklar sonucunu karmtr (bak.
Hiyeroglifler Kuram). Lenin, Materyalizm
ve Ampiriokritisizm'de, tutarsz felsefi g
rlerinden tr Helmholtz'u eletirir.
HeMtlua, Claude Adrien (1715-1771)
18. yzyl Fransz maddeciliinin bir tem
silcisi. Helvtius'un felsefesi, Lockeun i-
dealist elerinden temizledii duyumcu-
luk'una dayanr. Helvtiusa gre, nesnel
olarak varolan madde, duyumlar yoluyla
bilinir. Helvtius, bellei bilmenin baka
bir arac olarak grmtr. Helvtius'un
duyumlarn yalnzca bir bileimi olarak
kavrad dnceye yaklam ise basit
bir yaklamdan teye gemez. Helvtius,
toplumsal evrenin insan karakterinin ge
limesindeki roln vurgulam, bu gr
n feodal ilikilerin yerine kapitalist ili
kilerin yerletirilmesinin zorunluluunu ta
ntlamada kullanm, ancak toplumsal ge
limede bilincin ve tutkunun arlkl rol
oynadn sylemitir. Marx, Helvtius'un
felsefesinin derin bir zmlemesini yap
mtr. Duyusal nitelikler ve kendinin sev
gisi, sevin ve doru kiisel kar, tm
ahlakllnn temelini oluturur. nsan
207
HERAKLEDES
zekasnn doadan eitlii, akln ilerleyii
ile sanayinin ilerleyiinin birlii, insann
doadan iyilii ve eitimin tmgll,
Helvtius'un sisteminin ana izgileridir
(K. Marx ve F. Engels, Toplu Yaptlar, cilt,
4, s. 130). Helv6tiusun kiisel karlar ile
toplumsal karlarnn uyumlu olarak birle
imi dncesi ile bireylerin doutan
zekaca eitlii anlay, topyac sosya
lizm' yolu amtr. Balca yaptlar: De
l'esprit (Tin zerine), 1758; De lhomme
(nsan zerine), 1769.
Herakleides, Pontuslu (Z. . 4. yzyl)
Eski Yunanl filozof, Plotan'un tilmizi. A-
tomculua eilim gstermi olan Herakle
ides, atomlarn bir dnya akl tarafndan,
nous tarafndan olutuklarn dnm
tr. Herakleides'in ruh anlay atomcu bir
anlay olup, Pythagorascl etkilemitir.
Herakleidesin astronomi grleri, g-
ne-merkezcilie kayarken, mzik kuram
lar Aristoteles'in etkisinde kalmtr. He
rakleides'in birok yaptndan hibiri bu
gne kalmamtr.
Herakleltos, Efesli (Z. . 544-483) Aris
tokrat bir aileden gelen, Eski Yunanl mad
deci filozof ve diyalektiki. Bugne ancak
paralar kalm olan Doa stne adl
felsefi yapt, derinliiyle, ilka dnyasn
da vgyle karlanmtr. Grlerini gi
zemci bir biimde sunuu kendisine Ka
ranlk adnn taklmasna yol amtr. He-
rakleitosa gre, doann ilk maddesi ate
ti, nk en ok deime ve hareket gc
atete vard. Bir btn olarak dnya, tek
tek eyler, hatta ruhlar, ateten tremiti.
Btn eylerin birlii, dnya, diye d
nyordu Herakleitos, hibir tanr tarafn
dan, ya da insanlar tarafndan yaratlma
mt, dzenli olarak parlayan ve dzenli
olarak snen, ebedi yaayan ateten ol
mutu, ateti ve ate olacakt. Lenin, bu
zdeyii diyalektik maddecilik ilkelerinin
ok iyi bir sergilenii olarak betimler (cilt
38, Felsefe Defterleri, s. 349). Herakleitosa
gre, btn eyler, zorunlulua gre, ate
ten trer, buna da logos adn verir. An
cak, dnya sreci dngseldir: Btn ey
ler yeniden atee dner. Doada her ey
srekli ak halindedir. Btn eyler ve
btn temel zellikler deierek kendi kar
tlarna dner. Souk scak olur, scak da
souk vb. Her ey srekli deiim iinde
olduundan ve srekli yenilendiinden,
insan ayn suya iki kez giremez, nk
ikinci kez yeni bir suya girecektir. nsan
dnyasnda ise, her eyin deierek kendi
kartna dnmesi, basit bir deiim deil,
bir mcadeledir. Mcadele, evrenseldir.
Ama, kartlarn mcelesesi bunlarn z
de olduklarn aa koyar: k ve ini,
yaam ve lm vb. bunlarn tm, bir ve
ayn eydirler. Deiimin evrensellii ve
her temel zelliin kendi kartna dnme
si, btn nitelikleri grecelikli klar. Du
yumlar bilginin temelini oluturur, ama an
cak dnme bilgelie gtrr. Bir ey,
duyularla alglanan ktan sakl olabilirse
de, akln ndan kendini saklayamaz.
Herakleitos, kendi dnyagrn, a
dalarnn ve yurttalarnnkilerin karsna
koymutur. Herakleitos'un aristokratik top
lum anlay birka ilerici grle bezen
mitir: Aristokratlarn savunduklar gele
neksel yazl olmayan yasalara kar k
m, devletin koyduu yasalar savunmu,
bu yasalar insanlarn kendi kent surlarn
nasl koruyorlarsa yle korumalar gerekti
ini dnmtr.
Herbart, J ohann Friedrich (1776-1841)
Alman idealist filozof, fizyolog ve ret
men. Herbart, (Leibniz'm monad'lar gibi)
ebedi, deimez, tinsel zler olan ve
(Kanfn kendinde-eyleri gibi) kavrana-
maz rea/lere dayanr. Ruh, tm psiik
fenomenleri douruuyla, real'lerin en yet
kinidir. Herbart, eitimde kendi retmeni
Pestalozzinin demokratik ilkelerinden ay
rlmtr.
Herder, J ohann Gottfried (1744-1083)
208
HERZEN
Alman aydnlanma filozofu, yazar ve ede
biyat eletirmeni. Herder, Kant'm akln e-
letirisini redderek, bilme yetilerinin fiz-
yolojisi ile dilin akla ncelii retisine
kar olmutur. Herder, kendi zaman ve
mekan kavramn deneyimden geirerek,
madde He bilme biimlerinin birliini sa
vunmutur. Doada ilerleme kavramndan
yola kan Herder, tarihte ilerleme ve top
lumun hmanizme doru ilerlemesi re
tisini gelitirmitir. Herder, eitli halklarn,
zellikle de, iirlerine yksek bir deer bi
tii Gney Slavlar'nn manevi kltrlerinin
zgnln vurgular. Toplumun geli
mesine retimin (zenaatin) ve bilimin rol
stne birtakm ngrlerde bulunmu,
Schelling ve Hegel'in bireysel insan edim
lerini znel amalan ile bunlarn nesnel
tarihsel sonular arasndaki eitsizlik
retisine yaknlk gstermitir.
Hermeneutik Bir metnin hem nesnel yan
larndan (szcklerin dilbigisel anlamlan
He bunlarn tarihsel deikenlerinden),
hem de znel yanlarndan (yazarn yneli
minden) yola karak bir metni aklamay
konu alan yorumbilimi ve kuram. Herme
neutik, ilk kez, klasik metinlerin (rnein,
Homeros) incelemesi ve yaynlamasyla
bantl olarak Helen dneminde grl
mtr. Daha sonra, Kutsal Metin'lere yo
rum dme olarak gelimitir. 19. yzylda
ise, herhangi bir konuya ya da bir metnin
anlamna bal kalmayan zgr Herme
neutik gelimitir. Diltheyle, Hermeneutik,
toplumun yaamndaki olaylarn tarihi ki
ilerin znel ynelimleri yoluyla anlalma
s n salama amacn tayan toptun}bi
limlerinin zgl bir yntemi olmutur. Dilt
hey, soyutlamay ve genel olann, ya da
yasa'nn saptanmasn iine alan doabili-
minde yorumun karsna anlamay
koymutur. 20. yzylda, Hermeneutik, git
gide varoluulukta (bak. Heidegger), da
ha sonra da felsefi Hermeneutik'te olmak
zere, felsefenin temel metodolojik yolla
rndan biri haline gelmitir. Byle bir ey,
Hermeneutik'i yeni-positivist dil zm
lemesine yaklatrarak, felsefenin dil s
nrlarna bal klnmasna yol aar. Frank
furt O/cu/unda (J . Habermas ile daha ba
kalar) ideoloji eletirisi olarak alnan
Hermeneutik, dil zmlemesi yoluyla,
rgtl zor kullanma ilikilerini hakl gs-
termeye yarayacak bir toplumsal g ve
kural aracn aa koymaya ynelir. Ha
bermas, Hermeneutik'i modern burjuva
felsefesindeki deiik eilimleri pekitir
menin bir arac olarak grr. Hermeneutik
yollardan tarihte, hukukta ve bilinli insan
etkinliinin nesnellemi sonularn
zmleyen bakaca dallarda yararlanlabi
lir.
Herzen, Aleksander Ivanovi (1812
1870) Rus devrimci demokrat, maddeci'
dnr, yazar; Narodnizm'in ve 1855ten
1862ye kadar Polyarnaya zvezda'y (Ku
tup Yldz), 1857den 1867'ye kadar da,
Rus dilinde devrimci bir gazete olan Kolo-
kolu (an) yaymlam Ozgr-Rus Basm
Yaynlar'nn kurucusu. Herzenin ideolojik
geliimi karmak olmakla birlikte, olduka
elikili kuramsal aratrmalarnda her za
man iin temel bir hedef aka grlr:
Herzen, toplumsal ve felsefi dncenin
en yksek baarlarndan yola karak,
yaklaan toplamsal devrime hizmet ede
cek yeni bir gereki, bilimsel kuram
yaratmak istemitir. Herzen, ilk kez
1832'de tant Fransz topyac sosa-
lizm dncelerini, Restorasyon dnemini
romantik tarih yazcln ve 19. yzyl kla
sik Alman felsefesim eletirel bir biimde
zden geirmitir. 1840larn balarnda,
deerini Hegel'in diyalektiini maddeci
yorumlayndan alan, zgn bir tanrtan-
mazot ve maddeci dnyagr getirmi;
daha sonra, buna devrim cebiri adn
vermitir. Herzen, diyalektik maddeciliin
eiine kadar gelmitir (V. i. Lenin, Toplu
Yaptlar, cilt 18, s. 26). Herzen'in felsefi
209
HESAP
aratrmalarndaki ana vurgulama, varlk
ile dnmenin, pratik ile teorinin, toplum
ile bireyin zdeyliini tantlaynda yatar.
Herzen, gereklie upuygun bir bilme
yntemi bulup formllendirmek istemitir.
Tarih felsefesinde, Herzen, son kertede
kendiliinden tarih sreci (uluslarn bilinli
olmayan yaam) ile bireylerin bilinli et
kinliklerinin (bilimin gelimesinin) bir bile
imi olarak kavrad toplum yasasn ince
ler. Topiumsai-siyasal alanda, teori ve
pratiin birlii kavram, Herzeni kitlelerin
devrimci ynde aydnlatlmas iin al
maya, kitleleri sosyalist devrime hazrla
maya gtrmtr. Herzen, bu karmak
ama isel bantl sorunlar dizisine kendi
ideolojik geliiminin deiik evreleri iinde
deiik alardan yaklar. Baz Bat Avru
pa lkelerinde 1848-49 devrimlerinin ye
nilgiye uray Herzen iin kiisel bir tra
jedi olmu, ancak kendi toplumsal-felsefi
grlerini dzeltmesine yaramtr. Bat
Avrupa gerekliinde, sosyalist ideali bes-
leyip gelitiren insan dncesinin gelii
mi ile tarihsel ilerleme arasnda hibir a-
krlk gremeyen Herzen, Bat'da olacak
bir toplumsal devrimden karamsarla ve
kukuculua dmtr. Bu karamsarl
n Rus kyl sosyalizmi vaazederek a
maya alm; Rus kyl topluluunu
sosyalist gelecein gerek ekirdei ola
rak grmtr. Herzen, Rus tarihinin daha
sonraki ilerleyiini, kyllerin tm feodal
ve otokratik prangalardan kurtulmas ve
kylln ataerkilce kolektif yaam bii
minin sosyalist kuramlarla birletirilmesi
olarak grr. Herzen, Rusya'da kyl so
rununun kkten bir zm iin arda
bulunmakla kalmam, ama kapitalist ge
lime aamasn atlama olanan da pos-
tulalatrmtr. Ancak, 1860'larn ortalarn
daki olaylar, burjuva belasnn Rusya'da
da yaylmakta olduunu kendisine gster
mitir. Herzen lmnden ksa bir sre
ncesine kadar karamsarln zerinden
atamam; bu ksa dnemde anarist 6a-
kuniriden koparak, Bat Avrupada Birinci
Enternasyonalin ban ektii i snf
hareketinin canlanmasn sosyalizmin za
feri iin bir kazan olarak ne srmtr.
Burjuva tarihiler, Herzenin geirdii top
lumsal ve felsefi evrimin anlamn arpta
rak, kendisini ya bir din arayc olarak (Bul
gakov, V. Zenkovski, V. Pirozkova) ya da
bir devrim ve sosyalizm kart olarak (Stru
ve, G. Kon, J . Berlin) betimlerler. Balca
yaptlar; Bilimde Maraklk (1842/43); -
Doann ncelenei stne Mektuplar
(1845/46); Karyakadan (1847/50); Ro
bert Owen (1860); Muhalife Mektuplar
(1864); Eski Bir Yoldaa (1869).
Hesap Sorunlar zmede ve Hesap dili
yle dile getirilen nermeleri tantlamada
dnce olanaklarn genileten, simgeleri
kullanma kurallar sistemi. Hesap'n kendi
ne zg bir zellii de udur; Hesap'ta ele
alnan maddi nesneler (rakamlar, harfler
ve daha bakaca simgeler), bu nesneler
Hesap kurallarnn uygulanyla pratikte
deimezler. Tarihsel olarak Hesap, mate
matikte ortaya kp gelimitir (rnein,
tretke ve tmlev Hesaplan). Daha sonra-
lar, bu yntem manta uzandrlmtr; e
itli mantksal ve mantk-matematiksel He
saplar ortaya km, bunun bir sonucu
olarak bilim ve matematiksel ya da simge
sel mantk domu, mantk biimleri He
sap aralaryla dile getirilmitir. Baz bilgi
alanlannn, zellikle de tmdengelimci bi
limlerde, ada mantkta kullanlan yn
temlere dayal Hesap biimi iinde ortaya
konuu, o bilgi alannda yaplan biimsel-
letirme'nin en tutarl yntemini oluturur.
Bu gibi biimletirmelerin ilerlii, modern
bilgisayarlarn pratik uygulan ile siber-
netik'in gelimesinde grlr (bak. Mantk
Yntemi).
Hess, Moses (1812-1875) Alman kk-
burjuva gazeteci ve filozof. Hess, ilk ba
larda Sol Hegelciler'e yakn olmutur (Eu-
210
HIRSTYANLIK
ropischa Tetrarchie, 1841, Avrupa Tetrar-
isi). Hess, felsefi komnizm'in olumas
iin ok eyler yapmtr. Hegel"in, daha
ok Feuerbach ile Fransz topyac sosya
lizmin retilerinden yola karak, varolan
toplum dzenini eletirmi, bu toplum d
zenindeki en byk ktln insann
gerek znn kendisine yabancla
masnda yattn grmtr. Hess, zel
mlkiyetin, emein zorlayc karakterinin
neden olduu bu yabanclamay ortadan
kaldrmak iin toplumsal bir devrimin ge
rekli olduunu sylemitir. Ancak, Hess,
bu devrimi proletaryann snl mcadele
sinden kopuk olarak alm, en son zm
lemede, bu devrimi manevi kurtulua ve
soyut hmanizm ve zgecilik ilkelerinin
ne karlmasna indirgemitir. Hess'in bu
dnceleri hakiki sosya/izmde daha
da, ileriye gtrlmtr. Yaamnn son
larna doru, Hess, kendi sosyalist gr
lerini bilimsel bir temele oturtmaya al
mtr.
Heurlstik Yaratma sreciyle ilgilenen bir
bilim; yeniyi bulgulamada ve eitimde kul
lanlan yntemler. Heuristik'in bir baka
ad olarak Heuristik yntemler, sorunlara
zm bujma srecinin hzlandrlmasn
salarlar. nsann teknik aralarn yard
myla kesin bir algoritma elde edemedii
(nesnelerin nitelendirilmesi, teoremlerin
tant vb.) baz sorunlarn zlebilmesin
de bu yntemlerden olduka yararlanlr.
Heuristikin amac, yeni bir sorunu zme
srecinde kullanlacak modeller kurmak
tr. Bunlar u gibi modellerdir: Deneme-
yanlma ad verilen ynteme dayal krle-
mesine arama modeli; bir sorunu bir dehliz
gibi, bir zm arama srecini de dehlizde
dolanma gibi ele alan iabaratuvar modeli;
bugn iin en nemli saylan bir sorunun
kapsad nesneler arasndaki semantik i-
likiieri yanstan yapsal semantik model.
Heuristik, psikolojiyle, yksek sinir etkinli
i fizyolojisiyle, ve sibernetik'le de ban
tldr.
Hilbert, David (1862-1943) Alman mate
matiki ve mantk; Gtingen matematik
okulunun kurucusu. Hilbert, cebi saylan
kuram ile matematik ve matematiksel
mantk'm temelleri stne almalar yap
mtr. Grundlagen der Gemmtrie'de (Ge
ometrinin Temelleri, 1899), Hilbert, Eukle-
idesci geometriyi, bilginin belitietiriimesi-
ne (bak. Belitsel Yntem) ilikin almala
rn daha ileriye doru gtrlmesini belir
leyecek ynde, kat bir belitler sistemine
indirger. Hilbert, nermeler hesab ile yk
lem hesab stne nemli almalar da
yapmtr. 20. yzyln balanrda, Hilbert,
bir yandan biimcilik anlaynn ortaya
kmasna, te yandan yeni bir matematik
dal (kant kuram) olarak matematiktesi
nin ortaya kmasna yol aacak biimde,
matematiin temellerine yeni bir yaklam
getirmitir.
Hristiyanlk (Buddhaclk ile Mslmanlk
yansra) dnya dininden biri. Hristi
yanlk, 1. yzylda, Roma mparatorluu
nun dou eyaletlerinde, kendi yazglarn
kendilerinin deitirebilmesi konusunda
tm umutlarn yitirmi ve kurtuluun kut
sal bir kurtarc olan Mesihle geleceine
inanm ezilen insanlann umut ve beklen
tilerinin bir anlatm olarak ortaya kmtr.
Hristiyanlk, zellikle kle ayaklanmalar
nn bastrlmasnda, yoksullar ile uyruk
halklar arasnda Roma egemenlii ile s
mrc snflar karsnda doan huzur
suzluktan sonra keskin bir hal alan ylgnlk
ve fkeden kaynaklanr. Hristiyan reti,
Yunan-Roma ve Dou dinlerinden alnma
baz elerle birtakm Mesihi tarikat d
nceleri erevesinde ve skenderiyeli
Philolaos ile Senece gibi ilka filozoflar
nn etkisi altnda olumutur. J udea valisi
Pontius Pilate tarafndan haa gerdirilen,
ama daha sonra dirilerek gkyzne yk
seliiyle tilmizlerine kurtulu iin bir yol
gsteren Tanrnn olu sann kendini
insanlar iin kurban ettiine inan, Hristi
211
HLOZOZM
yanlkn odak noktasn oluturur. Hristi
yanlk izleyenler, sa'nn yaayanlar ile
lleri yarglamak, dorular kutsamak,
gnahkarlara da cehennem azab vermek
zere, yeniden yeryzne indiine inanr
lar. Dorularn br dnyada mutlu ola
caklar, yaamn zorluklarnn ykne din
darca katlananlarn ise ilerde kutsanaca
vaadi, Hristiyanlk'n kitleleri, adaletli ol
mayan bir toplumsal sisteme hogryle
boyunemelerini salamak iin getirdii
arelerdendi. Btn tarihi boyunca, Hris
tiyanlk, kendi deiik snfsal birleimin
den, kendini izleyenlerin farkl snfsal
karlarndan gelen i elimelerin havas
iinde ilerleme gstermitir. Bu elikiler,
kendi saflar arasnda blnmelere, eitli
eilim ve mezheplerin olumasna yol a
mtr. 1054'te, iki ana Kilise birbirinden
ayrlmtr: Bat Kilisesi (Katoliklik) ile Dou
Kilisesi (Ortodoksluk). Reform Hareketin-
den sonra, ise, 10. yzylda Avrupa'da
gl bir anti-feodal ve anti-Katolik bir
hareket ve Hristiyanlk'n nc bir ei
di olan Protestanlk domutur. Bu Kilise
ler, Hristayanlk'n temel ilkelerini kendile
rinde korumakla birlikte, teolojik ve tren
sellik konularnda tartma yaratan kk
mezheplere ayrlmtr. Bugn iin Hristi
yanlk dnyada en yaygn din olup, kendi
ayrdedici etkinlikleri ile siyasal ynelimleri
kendi iinde bulunduklar zgl toplumsal
koullarca belirlenen birok kilise ve mez
hep tarafndan temsil edilmektedir. Dinin
Hristiyanl' da iine alan genel bunalm,
kilise ve mezheplerin banda bulunan ki
ileri dindarlar zerindeki kendi denetim
lerini srdrmenin yeni yollarn aramaya
zorlamaktadr. Bu kiiler, geleneksel dog
malar modernletirmekte, ilkelerini za
mann ruhuna uydurmaya almaktadr
lar. Kiliselerin toplumsal retileri, canalc
konulara tavrlar, yeniden gzden geiril
mektedir. Hristiyanlk, zaman zaman, sz
de insan varlnn en karmak sorunlar
na bir zm getirecekmi gibi dnlen
bir nc yol olarak gsterilmektedir.
Baz Hristiyan rgtler ile birok inanm
kii kapitalizmi mahkm ederek, ulusal ve
demokratik zgrlkleri desteklemektedir.
Komnist partiler, Hristiyan anlaylara)
geersizliini aa koyarken, Hristiyanla-
r ve br dinlerin izleyicilerini ban, top
lumsal ilerleme ve uluslararasnda yi ili
kilerin kurulmas iin yaptktan almalar
da yanlannda yer almaktadrlar.
Hilozoizm Maddenin canl olduu reti
si. lk Yunanl maddeciler, Bruno ile kimi
Fransz maddecileri (Robinet), hilozoistti-
ler. Terim olarak, ilk kez, 17. yzylda kul
lanlmtr. Bu reti, duyumlar ve zihinsel
yetileri maddenin btn biimleri iin ge
erli sayar. Aslnda, duyumlar, yalnzca
yksek dzeyde gelimi canl maddenin
bir temel zelliidir.
Hlnduculuk Hindistan nfusunun oun
luunun tipik bir zellii olarak bir dinsel
anlaylar, treler, tapnma trenleri ve
toplumsal-aile kurumlan sistemi (bir Hin
du, en az bir Hintli anababadan olan ve
baka bir dine tapnmayan kii olarak bili
nil). Hinduculukun kkleri Brahmancla,
ilka Hint dinine uzanr; daha en ban
dan, bu ba, en yce Hindu tannlarnn
(Brahma: Yaratc, Vinu: Koruyucu, Siva:
Hem yaratc, hem koruyucu, hem de ykc
olan anlamnda) Brahmanc ly olutu
ruunda grlr. Hinduculuk, birok zgl
yollardan kendini gsterir, birok yollar
dan da insan yaam ile etkinliinin dei
ik yanlaryla bantldr. Hinduculuk'un
tm kendine balananlar iin tutarl bir
retisi ve kilisesi olmad gibi, dinsel
nitelikli sorunlarla uraak bir ynetsel
merkezi ya da kurumu da yoktur; Hinducu
luk, dinsel dogmalardan belli bir yere ka
dar sapmalan hogrmekle birlikte, top
lumsal-aile gelenekleri alannda getirdii
kurallar ok serttir. Hinduculuk, toplum ve
aile yaam ile zel yaamdaki birok kst
212
HNT
lama ve yasaklarn inenmesi karsnda
hogrszdr. Bu szkonusu eyler e
itli gruplar, kastlar ve altkastlarda deiir;
Hinduculuk, araya baz durumlarda ala
mayacak snrlar koyarak nfusu bu gibi
grup ve kastlara ayrr. Hinduculuk'a ba
lananlar, ebedi bireysel ruhun (atman)
dnya ruhu (brahman) ile birlemeye gitti
ine inanrlar. Ancak, maddi doal varln
srekli deierek sonunda kendini gste
ri biimleri bu birlemeyi nler. En sonun
da kurtulua giden yolda, Atman, srekli
olarak kendini terkedie girer; burada ald
her biim, karma tarafndan, yani herke
sin kendi eylemleriyle biimlenen kendi
yazgsnca belirlenir. Hinduculuk'un bal
ca eilimleri Vinuizm, Sivaizm ve ak-
tizm'dir. (akti: Brahmann diili) Kendi
kurtulu sistemlerini ilan eden profesyo
nel ermiler, kendilerine balanan kiile
rin sevgisini kazanan kiiler olmulardr. R.
Tagore, Gandhi ve Hindistan kurtulu ha
reketinin br nderleri, yukarki sistemin
snrlar iinde, Hinduculuku yeniden bi
imlendirmeye, Hinduculuk temeli zerin
de banazlktan ve gizlilikten uzakta bir
din yaratmaya almlardr. Yasalarn
kast ayrmn yasaklam olmasna karn,
Hindistan'da, bugn iin kast uyumazlk
lar hl srmektedir.
Hint Felsefesi Hindistanda felsefe, en es
ki nsanolu uygarlklarndan biri zerinde
ortaya km, Z. . 15.-10. yzyllara uza
nan gelenekleri gnmze kadar gelmi
tir. Hint Felsefesi, drt dneme ayrlr: 1)
Vedalar dnemi; 2) Klasik dnem, ya da Z.
. 6. yzyldan Z. S. 10. yzyla kadar,
Brahman-Buddhac dnemi, 3) 10. Yzyl
dan 18. yzyla kadar, klasik-sonras d
nem; 4) Yeni ve bugnk Hint Felsefesi.
Hint dncesinin ilk antlar olan Vedalar,
birok tanr yakanlaryla birlikte, tek bir
dnya dzeni kavramn ierirler. Upani-
adlar, yani Vedalara ilikin dinsel felsefi
yorumlamalar, HintFelsefesinin bir sonra
ki gelimesini biimlendiren (btnsel tin
sel cevher ile bireysel ruhun birlii; karma,
ya da yeniden bedene brnen ruhun l
mezlii vb.) dnceleri ierir. Dinsel ide
olojik retiler gibi, Upaniadlar da, Veda-
larn ve ruhun lmden sonra yaamasn
yadsyyla, maddi bir eyi dnyann ilk
temel ta olarak gren maddeci ve tanr
tanmaz kiilerin grlerini yanstmaktay
d. Klasik dnemde, Hint Felsefesi, Veda-
larn ve Upaniadlarn gl etkisi altnda
gelimitir. Erken ortaalardan bu yana
btn felsefi okullar Vedalarn otoritesini
tanyan Ortodoks okullar ile Vedalarn ya
nlmazln geri eviren Ortodoks-olma-
yan okullara ayrmak gelenek haline gel
mitir. Mimansa, Sankhya, Yoga, Nyaya,
Vaisesika ve Vedanta, balca Ortodoks
okullardr. Ortodoks olmayan okullar,
Buddhac, J ainist ve ok sayda maddeci
ve tanrtanmaz okullar olup, bunlarn en
yaygn arvakadr (bak. Lokayata). Bu
ikiye ayrlma, tarihsel nedenlere dayan
makla birlikte, felsefenin gerek kayna
n, yani maddecilik ile idealizm arasndaki
mcadeleyi gizler. Gerek Buddhac, gerek
Ortodoks kaynaklar, her eyden nce
maddeci okullara bir sulama getirir. En
nde gelen Vedanta filozofu ankara, hem
Sankhya okulunun maddeci dnceleri
ne, hem de Nyaya ve Vaisesika okullarnn
ampirizmine ok sert kar kar. ankara,
Nyayann saduyusundan koparak, idea
list ve gizemci okullara yakn olmutur.
Buddhaclk'm snrlar iinde, idealist o-
kullar, Theravdinler ile Sarvastivadinlerin
maddeci retilerine kar mcadele ver
milerdir. Farkl felsefi okullar arasndaki
sert atmalar, tartma sanatnn olduu
kadar, bilgi ile sahici bilginin kaynaklarnn
bilimi olarak mantn ortaya kmasna da
yol amtr. Hint mant stne ilk bilgile
re (Z. . 3. yzyldaki) erken Buddhac
kaynaklarda rastlanabilmektedir; daha
sonralan, mantk, Nyaya okulu iinde, son
ra da Diagnaga, Dharmakirti gibi Budhha-
213
HPOZTALATiftMAK
c mantklarn almalarnda gelitiril
mitir. Klasik dnemin sonlarna doru,
J a'mizm etkisini yitirmeye balarken, Bud-
dahclk Hinduculuk tarafndan zmlen
mi bulunuyordu. Bu dnemde, Hinduc-
lukta Vinu ve Siva gibi sistemler gelimi
ti. Bu sistemler, Upaniadlarn Brahman'
nn Tanr Siva ya da Vinu olduunu re
tiyorlard. Tatrizm ile aktizm ise, 5.-7. yz
yllar arasnda yaylmtr. Mslmanlk'\n
etkisi altnda, 10. yzylda tektanrc re-,
tiler ortaya kmtr. 10. yzylda, Hindis
tan'da felsefe, ngiliz egemenliine kar
ulusal halk kurtulu hareketinin etkisi altn
da gelime gstermitir. Yeni Hint felsefe-
si'nin niteliini, ulusal kurtulu hareketinin
Hint burjuvazisinin nderliinde yrtl
mesi belirlemi olup, bu dnemde, Hint
burjuvazisinin ideologlar, ulusal dinsel ve
felsefi gelenekleri yeniden yaatma izgi
sini izlemilerdir. Bunun bir sonucu olarak,
modem tanrclk, Brahma Samaj ile Arya
Samaj, tmtanrclk ile idealizm yansra,
R Tagore, Gandhi ve G/osenin retileri
ortaya kmtr. ada Hintli filozoflar,
Bat bilimi ve teknolojisi ile Dou'nun ma
nevi deerlerinin bir karmn destekle
mektedirler. Byk Ekim Sosyalist Devri-
minden sonra, Manc-Leninci felsefe Hin
distan'da yer etmeye balamtr.
Hipoztalatrmak 1) Genel anlamda, bir
eyin temel zelliini kendine yeterli bir
nesne ya da cevhere evirme. 2) Daha
geni anlamda, kendine yeterli gereklii
soyut kavramlara balamak.
Hiyerari Karmak ok-dzenli sistem
lerde, dzenlilik ve ayr dzeyler arasnda
rgtl bir dikey etkileim biiminde gr
len bir yapsal iliki tipi. Hiyerari kavram,
sibernetik dnce ve ilkelerinin olduu
kadar, sistemsel yaklam'm da yaygnla
masna bal olarak, modern bilimin eitli
alanlarnda geni bir biimde kullanlmak
tadr. Hiyerarik ilikilere birok sistem'(er
de rastlanr; bu sistemler yapsal yada
ilevsel farkllklar gsterebilir; yani, bunla
rn daha bakaca ilevleri yansra, yksek
dzeyden btnleme ve egdm sa
lama ilevleri olabilir. Karmak sistemlerin
hiyerarik yapda olmalar gerei urada
grlr: Bu sistemlerde denetim, geni bir
bildiriim birikiminin srelendirilerek kul
lanlmasna baldr; daha aK dzeyde, da
ha ayrntl ve daha zgl bir bildiriim,
sistemin baz yanlarna bal olarak kulla
nlrken, btn sistemin ileyiini gsteren
daha genel bir bildiriim daha yksek d
zeylere ve btn sistemleri iine alan ko
mutlara baldr. Somut sistemlerde hiye
rarik yap, hibir zaman mutlak kat deil
dir; nk Hiyerari, daha aK dzeylerin
daha yksek olanlara oranla daha ok ya
da daha az zerk oluu biiminde yer ala
bilecei gibi, her dzeyde grlen kendin
den rgtlenmeden de burada ayr ayr
yararlanlr.
Hiyeroglifler (ya da inieler) Kuram
Epistemolojik bir anlay; bu anlaya g
re, duyumlar nesnelerin ve fenomenlerin
zniteliklerini yanstan yanslar deil, ama
nesnelerle ve onlarn temel zellikleriyle
ortak hibir eyleri olmayan simgeler, gs
tergeler, hiyerogliflerdir. Kendi epistemo
lojik anlam iinde hiyergolif telimi, Pleha-
nov tarafndan getirilmitir. Hiyeroglifler
Kuram, duyumlarn organizmalarn kendi
sinir durumlar uyarnca gsterdikleri tep
kiler olduuna ve duyumlarn kendi zgl
zelliklerinin d etkenlere deil, ama du
yu organlarnn kendi zelliklerine baml
olduuna (rnein, grme organmda her
hangi bir irkilme k duyumuna yol aar)
inanan Alman fizyolog J . Mllerin forml-
lendirdii duyu organlarnn zgl enerjisi
ad verilen yasaya dayanarak Helmholz
tarafndan gelitirilmitir. Bu gibi bir bak,
epistemolojiye bir bilinemezcilik esi ge
tirir. Organizmann d dnyayla etkileimi
214
HOLBACH
srasnda ortaya kan duyumlar da, duyu
organlarnn zgl rgtlenimine baldr.
Ancak, bu rgttenim, son zmlemede,
organizma tarafndan kendi etkin ynleni-
mi srecinde kullanlan (elektromanyetik
dalgalar, hava dalgalar) nesnel etkenler
ce belirlenir. Bu nedenle, duyumlar, nes
nel dnyann znel bir yansmasdrlar; bi
zi gereklie balarlar ve insann bilinci ile
nesnel dnyay birbirinden ayran almaz
bir uurum yerine gemezler. Hiyeroglif
Kuram'nn bir eletirisi, Leninin Materya
lizm ve Ampiriokritisizm'inde yer alr.
Hobbes, Thomas (1588-1679) ngiliz
maddeci filozof. ngiliz burjuva devrimi s
rasnda, Hobbes, Paris'e gemi ve orda
De Cive (1642) iie Leviathani kaleme al
m; 1652deyeniden ngiltere'ye dnm
tr. Hobbes, mekanik maddecilik retisi
ni gelitirmi ve Baconm maddeciliini
sistemletirmitir. Marx, Hobbes'un mad
deciliinin tekyanl olduuna deinir. Bu
rada, duyumlara dayal bilgi, diye yazar
Marx, iirsel rengini yitirmekte, geometri-
c/"nin soyut deneyimine dnmektedir. Fi
ziksel hareket, mekanik ya da matematik
harekete kurban edilmekte; geometri, bi
limlerin ecesi ilan edilmektedir (K. Marx ve
F. Engels, Toplu Yaptlar, cilt 4, s. 128).
Hobbes'a gre, dnya, mekanik hareket
yasalarnca ynetilen cisimlerin bir topla
mdr. Hobbes, insann ve hayvann psiik
yaamn da harekete ve abalamaya in
dirgemitir. Bunlar, Hobbesa gre, btn
btne d etkilerce ynetilen karmak
mekanizmalardr. Hobbes, doann nitel
eitliliini yadsm, bunun eyler arasn
daki mekanik ayrma dayanan insan alg
snn bir temel zellii olduuna inanm
tr. Bilgi kuramnda ise, Hobbes, Descar-
tes doutan dnceler kuramna sald
rr. Hobbes, tek tek olgulara ilikin dene
yim ya da bilginin eylerin bants stne
olas hakikatlerden teye gemediini d
nm, geerli genel bilginin dille koul
lu olarak olanakl olduunu kabul etmitir.
Hukuk ve devlet retisinde, Hobbes, top
lumun kutsal kkeni kuramlann geri evi
rerek, toplumsal szleme kuramn (bak.
Toplumsal Szleme Kuram) savunur.
Hobbes, mutlak monarinin en iyi devlet
biimi olduunu dnm olmakla birlik
te, yapt birok aklama ve koyduu
ekinceler, devrimci ilkelere yer amtr.
Hobbes'un bu konudaki dncesi, mo-
nariste ilkeler stnde deil, ama devlet
glerinin kstsz karakteri stnde odak
lar. Hobbes, devlet glerinin 17. yzyl
da ngiltere'de burjuva devrimini yrtm
olanlarn karlaryla badaabileceini
syler. Hobbes'un toplum ve devlet kura
m, toplumsal fenomenler stne maddeci
anlayn ekirdeklerini tar.
Holbach, Paul Henri Dletrlch (1723-
1789) Fransz maddeci filozof ve tanrtan
maz. Bir Alman baronu olarak doan Hol
bach, yaamnn ounu Fransa'da geir
mitir. En nemli kitab olan Le Systme de
la nature (Doa Sistemi, 1770), Paris Mec-
lisi'nin buyruuyla kamu nnde yaklm
tr. br yaptlar: Le Christianisme dvoil
(rtsz Hristiyanlk, 1768), Bon Sens, ou
ides naturelles opposes auxides sur
naturelles (Saduyu, ya da Doast D
ncelere Kar Doasal Dnceler,
1772). Holbach, dine ve idealist felsefeye,
zellikle jde Berkeleyin retilerine sald
rr. dealizmi saduyu karsndaki bir ku
runtu olarak betimlemi, dinin kkenini ki
mi insanlarn bilisizlii ve korkusu ile ba
kalarn aldatmaya vermitir. Madde, Hol-
bach'a gre, duyumlarmz stnde u ya
da bu biimde etkiyen her ey olup; bal
ca temel zellikleri uzam, arlk, biim ve
ie ilenemezlik olan, deimez ve gzle
grlmez atomlardan oluur. Holbach,
maddenin bir baka znitelii olan hareke
tin, cisimlerin uzaydaki basit dolanm ol
duuna inanmtr. Belirlenmecilii savun
mu olmakla birlikte, nedensellii mekanik
215
HOLZM
bir biimde yorumlar; rastlantlarn nesnel
olarak varolduklarn yadsyarak, rastlant
lar nedenleri bilinmeyen fenomenler ola
rak tanmlar. Epistemolojide, Holbach, du
yumculuk'a ynelerek, bilinemezcilik'e
kar olmutur. Politikada, Holbach, ana
yasal monariyitutmakla birlikte, zgl du
rumlar iin, aydnlanm mutlakl savu
nur. Topluma yaklamnda bir idealist o-
lan Holbach, kanlann dnyay ynettii
ni syler. Holbach, tarihte belirleyici rol
yasak koyuculara tanm; eitimi insann
kurtuluunun yolu olarak grmtr. Hol-
bachn ne srne gre, insan soyunu
ynetimlerin altna sokan ey, kendi doa
snda yatan bilisizliktir. Holbach, geli
mekte oian burjuva toplumunu akln bir
alan olarak grr.
Holizm deolojik olarak, Gney Afrikal
feldmareal J . C. Smutsun Holism and
Evolution (Holizm ve Evrim, 1926) adl ki
tabnda ortaya konan bir kavram olarak
doumcu evrim kuramna yakn den bir
idelasit btnlk felsefesi. Smuts, bir b
tnn hibir zaman kendi paralarnn bir
toplam olarak anlalmayaca stne i-
dealist bir yorum getirirken, dnyann ho-
list bir sre tarafndan, yani yaratc bir
evrim sreci, yeni btnlerin olumas s
reci tarafndan ynetildii gr stnde
diretmitir. Bu evrimsel sre iinde mad
denin biimleri srekli oalmakta, kendi
ni yenilemektedir. Smutsa gre, holist s
re, maddenin sakinimi yasasn yads
maktadr. Btnlk etkeni, Holizm'e g
re, maddi ve bilinebilir olmayp, gizemsel
bir doaya sahiptir. Holizm dnceleri J .
S. Haidane {The Philosophical Basis of
Biology, Biyolojinin Felsefi Temeli, 1931)
ile A. Meyer-Abich (Ideen und deale der
biologischen Erkenntnis Biyolojik Bilgi ide
ve dealleri, 1934) tarafndan gelitirilmi
tir.
Homeostasis Karmak bir kendini-d-
zenleme sistemine zg, dinamik bir den
ge tipi; bu denge, szkonusu sistemin asal
evrenlerinin izin verdii snrlar iinde
kendini korumasndan gelir. Bir kavram
olarak Homeostasis, biyolojik organizma
larda ok sayda homeostatik sreleri be
timlemi olan Amerikal fizyolog W. Can-
non tarafndan ortaya konmutur. Daha
sonralar, Homeostatis, sibernetie, psiko
lojiye, sosyolojiye ve daha bakaca bilim
lere uzandrlmtr. Homeostatik sreleri
incelerken unlar ayrtetmek gerekir: 1)
Yksek dzeyden rgtlenimli hayvanlar
daki scaklk gibi, gzle grlr deiimler
sonucu sistemin ileyiinde kesintiye yol
aacak evrenler; 2) D ve i evrenin
etkisi altnda bu evrenlerde yer alabilecek
deiimlerin snrlar; 3) Deikenlerin bu
snrlarn tesine geiiyle birlikte ileme
ye balayacak btn kendine zg meka
nizmalar. Bu mekanizmalardan herbiri, a-
sal evrelerdeki deiimleri saptayarak,
kesintiye urayan dengeyi onarmak zere
harekete geer.
Hsn Zu (Z. . 313-238) inli bir maddeci
filozof. Hsn Zu, Eski in'deki birok fel
sefi okulun ve eilimin dncelerini kendi
retisi iinde eletirel olarak zmlemi;
tutarl bir doa retisi retmitir. HsnZu,
gkyzn gizemsel stn birtannsal var
lk olarak dett, daha ok, doasal feno
menlerin bir toplam olarak grm; belli
bir yaradann varln yadsmtr. Hsn
Zu'ya gre, btn fenomenlerin ve eyle
rin ortayak ve deiime uramas dn-
gsel olup, byle bir ey, iki gcn, yani
pozitiv yang ile negativ yin'in (bak. Yin ve
Yang) karlkl etkisiyle aklanabilir. Bil
menin balang noktas ise duyusal veri
lerdir. te ancak bunlar zerinde derin
dnme yoluyla insan hakiki ve kapsaml
bir bilgi edinebilir. Hsn Zu'nun kt nite
liklerin insan doasnda doutan verili
olduu kuram yaygnlk kazanmtr.
Hsn Zuya gre, insan, en iyi niteliklerini
216
HUME
eitim yoluyla edinir. Hsn Zu'nun reti
sinin in felsefosi'rim bir sonraki geliimi
stnde derin bir etkisi olmutur.
Humboldt, Alexander von (1769-1859)
Alman filozof ve doa bilimci. Humboldt,
i etkinlikle donanm olan maddeyi biricik
kosmik cevher olarak grmtr. Hareke
tin, zaman ve mekann maddenin evrensel
ve temel zellikleri olduuna inanm, ev
rensel karlkl bantlarn ve fenomenle
rin gelimesinin birlii olarak hareketin di
yalektik yorumu stnde diretmitir. Kant-
a, Schelling ve Hegelin doa felsefeleri ile
Comte'un pozitivizmine kar olmu, bilim
ile maddeci felsefenin birliine byk -
nem vermitir. Humboldt'un felsefe ve do-
abilim stne dnceleri, eitli gizemci
grlerin rtimesine yardm etmitir.
Humboldt, duyumculuk ile aklclkm birli
ini tanm, bilmeyi toplumsal adan ya
rarl ve insancl kldn ne srd ger
ekliin iirsel olarak deerlendirilmesini
savunmutur. Humboldt, bilmenin ancak
doayla deneysel alveri yoluyla olanak
l olduuna inanr. Byle bir ey, Hum-
boidt'un epistemolojik sisteminde gl
bir noktay oluturur. Humboldt, Alman
burjuvazinin radikal kanadnn karlarn
dile getirmi, Fransz Devrimine yaknlk
duymutur. Balca yaptlar: Ansichten
der Natur (Doaya Bak, 1808), Kosmos
(5 cilt, 1845-59).
Humboldt, Karl Wilhelm (1767-1835) Al
man filozof, linguist ve devlet adam, Alex
ander von Humboldtun kardei. Hum
boldt, Kant'n felsefi retisini benimse
mi, birok noktalarda nesnel idealizme
eilim gstermekle birlikte, bu retiyi
toplum tarihine dayandrarak somutlatrp
gelitirmeye almtr. Humboldtun ta
rihsel bilgi kuramna gre, dnya tarihi
bilmeyi aan manevi bir gcn kendi et
kinliinin bir sonucudur. Humboldt, bu ne
denle, insanlk tarihinin, nedensel baka-
sndan anlalmayacana inanr. Hum-
boldt'a gre, bir bilim olarak tarihin yerini
belli bir dereceye kadar estetik alabilir.
Humboldt, linguistikte karlatrmal tarih
sel yntemi nermi, bu da ok deerli
sonular vermitir. Humbolt'un anti-feo-
dal grleri, eitim reformu ile Almanya'
nn birlii dncesinden teye gemez.
Balca yaptlar: deeen zu einem Ver-
such, die GrenZen der Wirksamkeit des
Staates zu bestimmen (Devletin Etkinlii
nin Snrlarn Belirleme Denemesi stne
Dnceler, 1792), ber die Aufgabe des
Geschichtsschreibers (Tarihyazmcsnn
devleri stne, 1821).
Hume, Davld (1711-1776) ngiliz idealist
filozof, psikolog ve tarihi. Hume, bilginin
grevinin varln kavranmasnda deil, a-
ma pratik yaama klavuzluk edebilmesin
de yattna inanr. Hume'a gre, sahici
bilginin biricik nesneleri matematiinkiler-
di. Btn br inceleme nesneleri mantk
a tantlamayan ve ancak deneyimden -
karlabilen olgularla ilgileniyordu. Varolu
stne btn kanlar da deneyimden yola
kar; ancak, Hume, burada, deneyimi ide
aliste anlar. Gereklik, Hume'a gre, ne
denleri bilinmeyen ve bilinemez olan bir
izlenimler akndan baka bir ey deil
dir. Hume, nesnel dnyann varolduu ya
'da olmad sorununun zlemez bir so
run olduunu dnr. Deneyimle sapta-
nabilen temel ilikilerden biri, neden ve
etki ilikisidir. Bir fenomen brn nce-
liyorsa, bundan ilkinin neden, kincisinin
ise etki olduu sonucu karlamaz. Olay
larn birbirini zamannda en sk biimde
yinelemesi bile, bir neenin brn ret
mesine yardm eden gizli bir gcn bilgi
sini vermeye yetmez. Hume, bylece, ne-
densellikin nesnel karakterini yadsmtr.
Hume'a gre, izlenimlerimizin ak, mut
lak kaos deildir: Baz nesneler bize par
lak, canl ve kalc grnr; Hume bunun
pratik yaam iin olduka yeterli olduunu
217
HUSSERL
dnr. Ancak gerekli olan ey, pratik
kesinliin kaynann kuramsal bilgi deil,
ama inan olduunun anlalmasdr. Etik
te, Hume, yararclk' gelitirmi ve yararn
ahlaklln lt olduunu sylemitir.
Din felsefesinde ise, Evren'deki dzenin
nedeninin aklla benze bir yan olduunu
kabul etmekle birlikte, btn teolojik ve
felsefi Tanr retilerini yadsm; tarihsel
deneyime dnerek, dinin ahlak ve sivil ya
am stndeki ktln duyurmutur.
Humeun kukuculuku burjuvazinin yarar
c ve aklc dnyagrnn kuramsal te
mellerini oluturur. Humeun bilinemezci-
lik'i ada idealizmi ok gl etkilemi;
yeni-pozitivizm'in balca ideolojik kay
naklarndan biri olarak yer almtr. Balca
yapt: An Enquiry Concerning Human Un
derstanding (insann Anlayna likin Bir
Aratrma, 1748).
Husserl, Edmund (1859-1938) Alman i-
dealist filozof, fenomenoloji okulu ad veri
len okulun kurucusu (bak. Fenomenoloji).
Husserlin felsefesi Platonun, Leibnizin ve
Brentanonun retilerine dayanr, ilk ya
ptlarnda, Husserl, felsefeyi kesin tanm
lanm bir bilime evirme ve bilimsel bilgi
nin kuramsal temellerini koyma yollarn
aramtr. Bu amala, Husserl, bilimsel d
nme kategorilerinin kendi saf biimleri
iinde tanmlanmas gerektiine inanr.
Husserl'e gre, bunlar, kltrn, tarihin ve
kiisel etkenlerin getirdii eklemeler iinde
verili olan eylerin temizlenmesiyle a
a kabilir. Herhangi kendince yoruma
ak fenomenler dnyasnn zmlenii,
Husserli Platonun idealist anlay dorul
tusunda, fenomenlerin eitli dzeyleri ve
zel bir z alan olduu sonucuna gtr
mtr. Btnnde, Husserl'in grleri,
bilmenin nesnesinin bu nesne stne ei
len znenin bilinci dnda varolamayaca-
grne bal kald kadarnca, znel
idealist grlerdir. Husserle gre, nesne
bu yolla aa konur (ve yaratlr). Daha
sonralar, Husseri, felsefeyi kesin tanm
lanm bir bilim haline getirme abalarn
dan vazgeerek, bireysel znelerin zihin
sel ve cokusal etkinliklerinin sonunu olu
turan yaayan dnyay incelemeye ko
yulmutur. Husseri, bu konumdan baka
rak, bu konuyu inceleme gcnde olmad
n syledii bilimi ve bilimsel dnmeyi
eletirir. Husserlin dnceleri burjuva
felsefesinin daha sonraki gelimelerini ok
gl etkilemitir. Husserl'in nesnel idea
lizminin eleri, N. Hartmann ile ABD ve
ngilteredeki yeni-gereki okullar tarafv
dan eletirilmitir. Husserlin znel idealiz
mi ise, Alman varoluuluk'unun, zellikle
de Heideggerin varoluuluunun byk
lde temelleri haline gelmitir. Balca
yaptlar: Logische Untersuchungen (Man
tk Aratrmalan, 1900); Die Krisis der eu
ropischen Wissenschafton und die tran
szendentale Phnomenologie (Avrupa Bi
limlerinin ve Transsandantal Fenomenolo-
jisinin Bunalm, 1954); Erste Philosophie
(Birinci felsefe, 1956-59).
Hyppollte, J ean (1907-1968) Fransz
varoluu filozof. Hyppolite'in balca ya
ptlar Hege/'e ayrlmtr. Hyppolite'e gre,
Hegelci felsefenin amz iin nemi,
Aristoteles felsefesinin ortaa iin nemi
neyse odur. Hyppolite, balca felsefi ei
limleri, Hegelci sistemin paralannn bir
sremi olarak grmtr. Bu bak a
sndan, Hyppolite'e gre, Hegei'in retisi
insanolunun varoluunu bilmenin temeli
haline gelmelidir. Bylece, Hyppolite, He-
geli bir varoluu klar. Bu kendi yanl
anlayndan yola karak, Hyppolite,
Marx'in bir Hegelci olduunu ne srm
ve Marxlkta idealizm eleri bulmaya
almtr.
Hmanizm insan haklarna ve onuruna,
bir kiilik olarak insann deerine, insann
gnenlii dncesine, insann okynl
gelimesine ve toplumsal yaamda insan
218
HMANZM
ca yaam koullarnn yaratlmasna, say
gya dayal bir grler sistemi. Hma
nizm, bakalarnn grlerine ve bilgisine
saygszln, hogrszln, iddet
gstermenin ve banazln karsnda yer
alr. Hmanizm, feodalizme ve banazl
n karsnda yer alr. Hmanizm, feoda
lizme ve ortaa teolojisine kar burjuva
ideolojisinin bir esi olarak kendini gs
termeye balad 15. yzyldan 16. yzy
la kadar Rnesans dneminin seik bir
ideolojik hareketi olarak gelime gster
mitir. Hmanizm, ilerici maddeci gr
lerle yakndan bantl olmutur; bireyin
zgrln ilan etmi, dinsel ilecilik'e
kar olmu, insann dnyasal gereksinim
lerini karlama ve bunlardan zevk alma
hakkn korumutur. Petrarca, Dante, Boc-
caccio, Leonardo da Vinci, Erasmus, Deci-
derius, Bruno, F. Rabelais, Montaigne,
Coppernicus, Shakespeare, Bacon vb.
Rnesans hmanistlerinin en nde gelen
kiileri, dnyasal grlerin yorulmasna
yardm etmilerdir. Burjuva Hmanizm, e-
itlik, kardelik ve zgrlk sloganlarn
ne sren ve insann kendi doal zn
zgrce gelitirme hakkn ilan eden 18.
yzyl Aydnlatmaclar'n yaptlarnda ken
di doruk noktasna ulamtr. Ancak, bur
juva Hmanizmin en ince grn biim
leri bile hmanist idealleri zel mlkiyet'e
ve bireycilike dayandrma gibi kusurlar
tarlar. Burjuvazinin Hmanist sloganlar
ile bunlarn kapitalist toplumda somut ola
rak gereklemesi arasnda bir trl z
me ulatramad eliki buradan gelir.
Burjuva ideologlar, kendi akl yrtmele
rinde, bir kural olarak, kapitalizmin somut
ktlklerini ve kapitalizmin insani-olma-
yan zn gizlemeye alrlar. Ta en ba
larndan, Hmanizm iinde, ban More
Campanella ve Mnzer gibi kiiler ile daha
sonralar topyac sosyalizmin savunucu
larnn ektii bir eilim, emeki kitlelerin
karlarn dile getirmitir. Bu kiiler, top
lumun anti-hmanist doasn grmler,
ktlklerine kar kmlar ve mlkiyet
eitlii istemiler; ancak, tarihin nesnel ya
salarn bilmediklerinden, adaletli bir top
lum kurmann etkili yollarn bulamamlar
dr. Sosyalist Hmanizm ise burjuva H-
manizmden temelinden farkldr. Bu h
manizm, emeki halkn toplumsal ezilme
den kurtuluunu ve insanlarn okynl ve
uyumlu gelimesinin ve bireyin gerek z
grlnn asal bir koulu olarak kom
nizmin kurulmasn postulalatran Marx-
-Leninci felsefe ile bilimsel komnizm
kuramna dayanr. Bu nedenle, sosyalist
Hmanizm'in gerek Hmanizm olmas
szkonusudur; nk insann hmanist i-
deallerinin gereklemesinin temel koul
larn yaratacak biimde, ii snf ile emek
i halkn smrc snflardan kurtulmak
iin yapacaklar mcadeleye dayanr. zel
mlkiyeti ve smry kaldrarak, sosya
lizm, insann insann kardei, dostu ve yol
da olduu ilkesine dayanan gerek in
sancl ilikileri kurma durumundadr. Ko
mnizmin ise, Hmanizm'in en yksekten
kendini biimlendirii olmas gerekir, n
k eitsizliin tm arta kalan izlerinin bu
radan kalkmas, herkesin kendi yetene
inden herkesin kendi gereksinimine g
re ilkesinin yerleerek, bireyin okynl
gelimesi'nin temel koullarnn yaratlma
s szkonususudur. Hmanizm terimi, R
nesans ideolojisi ve kltrn belirtmek
iin de kullanlmaktadr.
219
I
Irklk nsanlarn szde farkl rklara ayrl
m olduuna dayanarak, toplumsal eit
sizlii, smry ve savalar hakl gster
mek isteyen, gerici bir kuram. Irklk, in
sanlarn toplumsal doasn insanlarn bi
yolojik, rk zelliklerine indirgeyerek, ba-
abuyruk bir biimde, rktan yksek ve
alak rklara ayrr. Nazi Almanya'snda,
Irklk, saldrgan savalar ve kitle kymla
rn hakl gstermede yararlanlan resmi
ideoloji olmutur. Aa, dk bir in
san kategorisi saylan siyahi nfusa ilikin
olarak ABO'de de rk nyarglara aka
rastlanr. Daha nceki dnemlerden geri
kalm halklarn hzla gelimesi, vb. Irk-
lk bugn iin temelinden rtmektedir.
221
I
ibnl Meymn (1135-1204) Yahudi filozof,
Aristoteles'in retilerinin bir izda ve Ya-
hudilik'teki aklc okulun nderlerinden bi
ri. bni Meymnun felsefesi, Yahudi teolo
jisi ile Aristotelesciliin bir bireiminden
oluur. bni Meymn, ncil'in ve Yahudilk
dogmalarnn alegorik bir yorumu yoluyla,
dini felsefeyle badatrmaya almtr.
bni Meymna gre, bilginin nihai amac,
en yksek hakikate aklc bir temel kazan
drmaktr. bni Meymn, aklc dnceleri
yznden dinci banaz kiilerce ldrl
mtr. Balca yapt olan Moreh Nebouc-
him (Karkkafallar in Klavuz), Avrupa-
da geni bir yaygnlk kazanm, kendisin
den sonraiskolastik stnde byk bir etki
yapmtr.
ibnl Rt Muhammet (1126-1198) Kurtu-
ba Halifelii srasnda Ispanya'da yaam
slam filozofu ve bilgini, ibni Rt, Msl
man dininden kopmadan, maddenin ve
hareketin nsz sonsuzluunu ve yaratla-
mazln tantlamaya alm, bireysel ru
hun lmezliini ve lmden sonra yaam
yadsmtr. bni Rt, ifte hakikat reti
sini kuran kiidir. Aristoteles'in yaptlar s
tne yorumlar, ilka felsefesini yakndan
tanmaya balayan AvrupalI filozoflar s
tnde byk bir rol oynamtr, ibni Rt'-
n retisi (bak. bni Rtlk), ortodoks
Mslmanlk ile Hristiyanlka yasaklan
mtr. Balca yapt: Destructio destructi-
oni; Felsefe ile Din Arasndaki Balar st
ne Konuma.
bnl Rtlk bni Rt ile izleyicilerinin
retisi; ortaa felsefesinde bir eilim.
Bu eilimin temsilcileri, dnyann nsz
sonsuz; ruhun ise lml olduunu d
nmler, ifte hakikat kuramna balan
mlardr. bni Rtlk, kilise tarafndan
hunharca mahkm edilmitir. bni Rt
lk, 13. yzylda, Fransa'da (Siger de Bra-
bant) kilisenin egemen dogmatizmine kar
ilerici bir felsefi eilim olarak etkili ol
mu; ayrca, 14. yzyldan 16. yzyla ka
dar talyada (Padua Okulu) etkisini gster
mitir.
bnl Sina Ebu Ali (980-1037) Tacik filozof,
doabilimci ve hekim. Buhara ve randa
yaam olan bni Sina, Mslmanlk'a
bal kalmakla birlikte, Araplar arasnda
olduu kadar, onlar araclyla Avrupa'da
da ilka dnyasnn felsefi ve bilimsel
mirasnn yaylmasnda byk rol oyna
mtr. bni Sina, aklc dnmeyi olduu
kadar, doabilimi ile matematiin de yayl
masnda ok eyler baarmtr. Felsefe
de, Aristoteles'in maddeci ve idealist ei
limlerini korumu; baz sorularda Aristote-
lescilikten saparak, yeni-Piatonculuk'a e-
ilim gstermitir, ibni Sina, Aristoteles'in
mantk, fizik ve metafiziini gelitirmi,
maddenin nsz sonsuzluunu tanm,
maddeyi bireysel eylerin eitliliinin ne
deni olarak grm, astrolojik ve daha
bakaca boinanlara kar olmutur. Ba
223
EBAKI
lca yapt olan Daniname, kendisinin
mantk ve fizik stndeki grlerini zl
bir biimde sergiler. El ifa ve Kitab aMca-
nun fi'l-tbb {Tp Yasalar Kitab) btn
dnyaca tannr.
Iebak Bir kimsenin kendi psiik feno
menlerini gzlemleyii; kendini-gzlem. -
ebak, yksek psiik etkinliin gelime
sine, yani insann kendi evresindeki ger
eklik stne anlaynn gelimesine ve
kendi i cokularnn dnyasnn billurla
arak kendi i eylem taslann olumas
na baldr. Bilinle alglanan bir ey, e-
bak'n nesnesi olabilir ancak. ebak'n
sonular, insanlarn kendi dnce ve
cokularna ilikin nermeler biiminde di
le getirilebilir. dealist felsefeye gre, e-
bak, psiik fenomenleri incelemenin biri
cik ya da balca yntemi olup, bu feno
menlerin zne dorudan inmemizi ola
nakl klar. Maddeci felsefeye gre ise, e-
bak veriler; dorudan duyusal bilginin
tesine gemeyip, bu verilerin zn ince
lemek iin kesin nesnel yntemlere gerek
vardr. Bilimsel psikoloji asndan, eba-
k, bu nedenle, hem bir psikolojik incele
me yntemidir, hem de psikolojik incele
menin bir nesnesidir.
erik v Biim 1) Doasal gereklik ile
toplumsal gerekliin iki yan arasndaki
karlkl banty yanstan felsefi kategori
ler; e ve srelerin kendine zg bir
dzen iindeki bir toplam olup, byle bir
ey, bir nesneyi ya da bir fenomeni, yani
Ieriki ve bu erik'in varolu tarzn ve
anlatmn, kendindeki eitli deiiklikleri,
yani Biim'i ortaya karr. Biim kavram,
erik'in i rgtlenimini belirtmek iin de
kullanlr, bu anlamda Biim kavram yap
kategorisi iinde daha da gelitirilir. Maoc-
lk-ncesi felsefede, zellikle de idealist
felsefede, Biim, yapya indirgeniyor, e
rik ise elerin ve temel zelliklerin (mad-
denin) dzensiz belli bir toplamyla ayn
grlyordu; byle bir ey, Biim'in e-
rik'e ncelii stne idealist anlaylara
karlk vererek, tarihte uzunca bir sre yer
etmitir. Maddeci diyalektikte ise, yap, i
rgtlen!m, erik'in ayrlmaz bir bilekeni
olarak grlr. Yap deitike, bir nesne
nin erii, fiziksel ve kimyasal temel zel
likleri de bir deiime urar. erik'in ken
dindeki eitli deiiklikleri, erik'in varo
lu ve kendini gsteri tarzn veriiyle, Bi
im de belirli bir yapya sahiptir. Gelime
srecinde erik ile Biim'in etkileimi, her
zaman iin, erik ile Biim'in birbirleriyle
nesnel bamllklarna uygun olarak, hem
erikin deiik elerinin Biim stnde,
hem de Biimin deiik elerinin ierik
stndeki etkisini iine alr. erik ile Bi
im'in birleiminde, nesnenin ba eken
ve belirleyici yann ierik oluturur; Biim
ise, ierik'in somut koullar ile erikte yer
alan deiimler dorultusunda deiime
ve deiiklie urayan yandr. Buna kar
lk, kendi grece bamszl iinde Bi
im, ierik stnde etkin bir kar etkide
bulunur: ierik'e karlk veren bir Biim
onun gelimesini hzlandrrken, deien
ierik'e karlk veremez duruma gelen Bi
im onun gelimesinin gecikmesine ne
den olur. erik ile Biim arasndaki kar
lkl iliki, diyalektik kartlar arasndaki ili
kilerin tipik bir rneini oluturur. Byle bir
ey, ierik ile Biim'in blrtiini olduu ka
dar, bu kisi arasndaki eliki ve atma
lar da verir. erik ile Biim arasndaki
birlik grece ve gelip geicidir; gelime
srecinde, kanlmaz olarak, bu kisi arar
snda eliki ve atmalar doar. Bunun
bir sonucu olarak, erik ile Biim arasnda
bir atallama ortaya kar; bu atallama,
son kertede, eski Biim'in glgede kal
masyla ve deien erik'e karlk veren
yenisinin ortaya kmasyla zme urar.
erik ile Biim arasnda elikilerin ortaya
k, gelimesi ye ak, bu ikisi arasn
daki mcadele (erikin Biim'e geiimi
e tam tersine, eski Biim'in yeni erikle
224
ERME
dolmas, Biimin ierik stnde kar
etkisi vb.), diyalektik gelime kuramnn
nemli bilekenlerini oluturur. Toplumun
gelimesinde ierik ile Biim arasndaki
karlkl ilikiler ise, olduka karmak ve
diyalektik elikili ilikilerdir. retim tar-
z'nda, temel ve st yapda, ekonomi ve
politika'da ierik ile Biim arasndaki eli
kiler, toplumsal gelimenin en nemli itici
gleridirler, 2) Dnmede ierik ve Bi
im, mantk biliminin temel kavramlardr.
Mantk olarak maddeci diyalektikte (bak.
Diyalektik Mantk), dnmenin ierik'i, bi
limsel ve kuramsal dnmenin nesnesi
olarak, yani bilmenin tarihsel geliimi bo
yunca biimlenmi kavram, dn, kuram
ve eitli soyutlama ile dnletirmelerin
bir toplam olarak doasal ve toplumsal
gereklik anlamna gelir. Dnmenin Bi-
im'i, dnmenin ierik'inde yatan nes
nel gerekliin dzenliliklerini ve teme! -
zelliMerini dnsel bir dzlemde yeniden
retecek ynde, toplumsal znenin, nes
nenin stnde etkimede bulunduu eitli
yntemleri kapsar (kategoriler, soyut olan
dan somut olana gidi, eitli trde kar
samalar). Dnme Biimlerinin tm top
lam. belirli bir yolda, bilme ierikni dze
ne koyar ve yeni bilgi edinmede znenin
dnmesini ynlendirir. 3) Sanatta, ierik
ve Biim, bir btn olarak sanatn, ya da
tektek sanatyaptlarnn'karlkl koullan
m yanlan olup, burada ierik barol oy
nar. Sanatta ierik, kendi estetik zellii
iinde okbiimli olan gerekliktir; balca-
lkla da tm kendi somut gsterileri iinde
insan, insan ilikileri ve toplum yaamdr.
Biim ise bir sanat yaptnn kendi i rgt-
lenimi, somut yaps olup, ierik'i aa
koyacak ve kendinde cisimletirecek ken
dine zg anlatm yollaryla yaratlr. Bir
sanat yaptnn erik 'inin balca eleri,
tema ile fikirdir. Tema, o yaptta kendi yan
smasn bulan ve yorumlanan yaam fe
nomenlerinin bir dizisini aa koyar. Fikir,
fenomenlerin z ile yeniden retilen ger
eklikteki atmalar dile getirir, estetik i-
deal asndan bunlarn sanatsal ve coku-
sal olarak ortaya konuunu vererek, belirli
estetik, ahlaki ve siyasal sonulara arda
bulunur. Bir sanat yaptnn sanatsal Bi-
imi, okyanl olup, balca eleri olaylar
rgs, bileim, sanatsal dil ve (sz, uyak,
ritm, ses tonlamas, uyum, renk, izgi, ta
sarm. kglge, boyut, tektonik, sahne
leme, gerilim vb.) maddi anlatm yollardr,
ieriki Biim'den soyan biimcilik'e ve
bunlar birbiriyle eitletiren natralizm'e
kar, Marx estetik, erik ile Biim arasn
da btnsel birlii ve sanatsal deerin te
mel bir lt olarak ierikin Biim'le uy
gunluunu ne srer.
erileme Avenarius taralndan natralist
ve gzleyici (metafizik) maddecilii yo
rumlamak iin getirilmi bir kavram; Ave
narius, bunun karsna ana egdm ku
ramn karr. Avenariusa gre, ierileme,
bireysel bilin ile bu bilinte yer alan tinsel
yansnn, dnsel-olan'n iie birle
mesi olup, byle bir ey dalizme yol
aar. Diyalektik maddecilik, bireysel bilin
cin kendi bir durumuna indirgeyerek mad
di olann bir yansmas olarak grme yeri
ne, dnsel olann toplumsal-pratik do
asn aa koyarak, ierileme'yi ve da-
lizmi dta brakr, ierileme kuram Lenin
tarafndan Materyalizm ve Ampiriokriti-
sizm'de eletirilmitir.
erme Eer., o zaman birletiricisine
karlk veren mantk balac yoluyla, iki
nermeden karmak bir nerme olutu
ran mantk ilemi. ermeli bir nermede,
eer szcnden sonra gelen nbile-
en ile o zaman szcn izleyen art-
bileen arasnda bir ayrm yaplr. Klasik
matematiksel mantk, doruluk-deeri i
leviyle belirlenen maddi ierme kavramn
dan yola kar, ierme, nbileen doru,
artbileen yanlsa yanl, br durumlar
da dorudur.
GD
gd Psiik bir etkinlik biimi, bir davra
n tipi. Geni anlamda, gd, bilincin
karsna konur, igdsel davran hay
vanlarda kendine zg bir zellik olup,
evreye uyarlanma sreci iinde biyolojik
varolu biimlerine dayanr. te yandan,
bilinli davran, insann doay amal o-
larak deitirmesinde dile gelir ve insann
doa yasalar bilgisine dayanr. Daha z
gl anlamda, gd, belli tr hayvanlarda
doutan bir davran tipi olup, biyolojik
kaltmla geer, i. Pavlov'a gre, gd,
koullanmam tepkiler dizisidir, igd,
daha alt dzeyden rgtlenimli hayvanlar
da (bceklerde, balklarda, kularda) ak
a grlr. Evrimsel gelimeyle birlikte,
bireysel deneyime dayal dolak yansrtsal
etkinlik, gitgide daha ok nem kazanr.
gdler, insann da bir zellii olmakla
birlikte, insanda belirleyici bir rol oyna
mazlar, nk zgl insan etkinlii top-
lumsal-tarihsel srelerin ardardal iin
de ortaya kp geliir. Balcalkla da biyo
lojik gdlerce deil, toplumsal gdlerce
harekete geirilir.
kin-Olan Bir nesnenin, fenomen ya da
srecin kendine zg bir i zellii (d
zenlilii). kin-Olan terimi, Aristoteles'ten
alnmtr. Kant, bugnk kin-Olan anla
yn gelitirmitir. Akn-Olan'dan farkl
olarak, kin-Olan, kendi iinde varolan
bir ey anlamna gelir. kin-Olan'n ele
tirisi, kendi dn ya da sisteminin nge-
reklerine dayanan bir dn ya da bir sis
temin eletirisidir. kin bir felsefe tarihi,
felsefenin idealist terimleri iinde, ekono
minin, snf mcadelesinin ve eitli top
lumsal bilin biimlerinin felsefi dnce
nin evrimi stndeki etkisini gznne a-
lnmadan, yalnzca kendi yasalarnca be
lirlenen bir sre olarak fesefenin yorum
lanmasdr.
rek ve Drak rek terimi, yalnzca uz
manlarca anlalabilecek bir fikri ya da ku
ram adlandrmak iin kullanlr. Drak te
rimi ise, tam tersine, hemen herkese ak
olan' anlamnda kullanlr. Bu terimler, fe
nomenlerin kendi zsel i (irek), ve d
(drak) bantlarn nitelendirmek iin de
kullanlr.
Idea bak. Dn (idea).
deal 1) Toplumsal ideal; belli bir toplum
sal grubun ekonomik ve siyasal karlar
na, etkinlik ve beklentilerinin sonsal hede
fine karlk veren en yetkin toplumsal sis
tem anlay. Toplumsal bilin tarihinde,
nesnel toplumsal gelime eilimine bir ye
re kadar karlk veren ve devrimci hareket
lerin ideolojik temelini oluturan ilerici de
aller ile mrn doldurmu snflarn kar
ve grlerini yanstan, toplumsal ilerle
meye ters den, bu nedenle de elle tutu
lamayacak gerici dealler yer almtr. Ge
miteki birok ilerici idealler topyac (bak.
topyac Sosyalizm) dealler olmutur.
Marxlk, sosyalizmi bir topya olmaktan
kararak bir bilime dndrm ve ii sh
ntf'nn ve tm emeki halkn toplumsal
deal'i olarak komnizme ulamann yolla
rn gstermitir. 2) Ahlaksal deal; genel
likle, en yksekten ahlak rneini olutu
ran ahlak niteliklerini kendinde barndran
birey imgesi iinde dile getirilen ahlak yet
kinlii anlay. Ahlaksal deal, bir snfn
toplumsal-ekonomik konumunu yanstr
ve o snfn ahlaksal ve toplumsal ideal
ltne karlk verir. Bireycilik, bencilik,
hesapllk, ne pahasna olursa olsun ka
zanma gdlerinin yerine getirilmesi, bun
lar, burjuva ahlak deal'inin ieriini olu
turur. Proleter ahlak deal'i ise, bunun tam
tersine, komnizm iin mcadele eden bir
kiide kollektivizm, yoldaa karlkl yar
dmlama, enternasyonalizm, insancllk,
ballk, artniyetsizlik vb. zelliklerini n
grr. Ahlak eitiminin amac, ahlak deal
ine elverdiince ulaabilmektir. 3) Estetik
deal; zne ile nesnenin, insan ile toplum
226
DEALZM
sal btnn (ve doann) tarihsel olarak en
tam, en uyumlu birlii olup, kendinin bir
erei olarak insanolunun yaratc gleri
nin zgrce ve evrensel olarak gelimesin
de dile gelir. Herhangi bir ura alannda
yaratclm temelini oluturan estetik deal,
yaamda ve sanat'ta gzel-olan' onayla
mann bir ltdr de. Gemi alarn
(Eski Yunan, Rnesans) estetik Ideal'i, ta
rihsel olarak eskice yanlar iermekle birlik
te, insan kiiliinin btnselliini gerek
letirmenin bir ls olarak genel insan-
sal eleri de iermekteydi. Modern burju
vazi estetik ideal'i elden yitirmi, bunun
sonunda da burjuva sanat, bazen sapk
a, irkin biimler alarak, gitgide soysuz
lamaya girmitir. Bu durumda, manevi
zenginlii, ahlk temizliini ve bedensel
yetkinlii kendinde uyumlu olarak birletir
mi herkesin yaratc glerinin okynl
btnsel olarak gelimesine dayanan ko
mnist estetik ideal'in insanolunun este
tik gelimesindeki en yksek ve nitelike
yeni aamasn oluturmas szkonusu-
dur.
idealist Tarih Anlay Toplumsal varla
gre toplumsal bilincin birincil olduunu
kabul etmeye dayanan tarihsel sre anla
m. idealist Tarih Anlay, tarihteki znel
etkenleri mutlaklatrarak gizemletirir. i-
dealist Tarih Anlaynn epistemolojik
kkleri, maddi retim srecinin derininde
ki nesnel etkenleri tarihsel olaylar iinde
yer alan sekin kiiliklerin dnceleri ile
bilinli etkinliklerinin arpc rolnden ayr-
tetme gllnde yatar. dealist Tarih.
Anlay'nn snfsal kkleri, smrc he
def ve siyasetleri dorulamas bakmn
dan, smrclerin karna kuramlarn
yaratlmasn harekete gei ren snf kar-
lanndayatar, ilkalardan buyana, baskn
gr, tarihsel olaylarn tanrlarn iradesin-
ce, tanrsal yarg ve yazg tarafndan belir
lendii gr olmutur. Bu teolojik gr
lere kar, Fransz Aydnlatmaclar ile mad
deciler, insanlarn kendi bilinli etkinlikleri
dorultusunda kendi iradelerince kendi
toplumsal dzenlerini yerletirdikleri g
rlerini ortaya koymular (bak. Toplum
Szlemesi); bu arada, insanlarn belli bir
adaki toplumsal bilincinin tarihteki belir
leyici g olduunu gstermilerdir. He-
geie gre, tarihin belirleyici gc, insann
mutlak ideaya da evrensel akl bii
minde gizemletirmi olan bilisel ve yara
tc etkinliine dayanr. Gerek ilerici (bak.
Feuerbach, ernievski), gerek znelci, i-
radeci (bak. Sol Hegelciler, Narodnizm)
antropolojik kuramlar bundan sonra yay
gnlk kazanmtr. Sanayinin ve doabili-
minin gelimesi, biyolojik yasalarn toplu
ma uygulanmasnayol am (bak. Comte,
Spencer), toplumsal yaamn corafi ev
re (bak. Sosyolojide Corafya Okulu) ve
nfus (bak. Malthusculuk) gibi birtakm
maddi koullarn ne karmtr. Emper
yalizm anda, en gerici iradecilik dn
celeri ile bireysel olgularn rolnn ar
ptlmasnn biraraya getirilii, (yenn-Malt-
husculuk,/eopo//Mf, rklk we faizm gibi)
en gerici, hastalkl anlaylarn ortaya k
masna yol amtr. Bu arada, burjuva ta
rih felsefesinde eklektizm (bak. Etkenler
Kuram) ile bilinemezcilik'de yaygnlam
tr. Bugn iin, teknokratik dnceler, ta
rihsel gelimede teknolojinin rolnn mut-
laklatrl (sanayi toplumu, ekonomik
byme evreleri,sanayi-sonras toplum
kuramlar), idealist Tarih Anlaynda ar-
basan eilimlerdir.
idealizm Felsefenin temel sorusunun
zmnde maddecilike yz seksen derece
kart bir felsefi eilim. dealizm, tinsel ola
nn, maddi olmayann birincil, maddi ola
nnsa ikincil olduundan yola kar, bu da
dealizmi dnyann zaman ve mekanca
sonlu ve Tanr tarafndan yaratldna ili
kin dinsel dogmalara yaklatrr, idealizm,
bilinci doadan kopuk olarak alr, bu da
dalizm'i kanlmaz olarak, insanolu bi-
227
DEALZM
linini ve bilme srecini gizemletirmeye
ve bir kural olarak, kukuculuk'u ve biline-
mezcilik'i savunmaya gtrr. Maddeci
belirlenmecilie kar, kararl dealizm, te
olojik bakasn ne (bak. Teoloji) ka
rr. Burjuva filozoflar, idealizm terimini e
itli anlamlarda kullanrlar ve bir eilim
olarak dealizm'i gerek felsefi eilim ola
rak grrler. MarxlkLeninciiik, bu gr
n zmszln gstermi, ancak i-
dealizm'i srf bir samalk ve anlamszlk
olarak gren metafizik ve kaba maddecili
e kart, idealizm'in btn somut biimle
rinin epistemolojik kklerinin varln vur
gulamtr. Kuramsal dnme gelitike,
ilk elden soyutlamalar bile, dealizm ola
nana, yani kavramlarn kendi nesnelerin
den ayrlmas olanana kap aralar. dea
lizm, mitolojideki ve dindeki fantastik kav
ramlarn aldatc-bilimsel bir devam ola
rak ortaya kar. Maddecilie kart, idea
lizm, genellikle, varln doru olarak yan
stlmasna olduuna kadar, toplumsal ili
kilerin kkten yeniden kurulmasna da ilgi
duymayan, tutucu ve gerici kesim ve snf
larn dnyagrnde yatar, idealizm, in
sanolu bilgisinin gelimesindeki kanl
maz zorluklar bir mutlaka evirerek, bilim
sel ilerlemeyi geciktirir. Bu arada, kimi ide
alist filozoflar, yeni epistemolojik sorular
getirerek ve bilme srecinin biimlerini in
celemeye alarak, birtakm nemli felsefi
sorunlarn ilenmesine itilim kazandrm
lardr. Birok bamsz dealizm biimleri
olduunda direten burjuva filozoflara kar
ve onlardan farkl olarak, Marxlk-Lenin-
cilik, btn idealizm eitlerini iki gruba
ayrr: Kiisel ya da kiisel-olmayan birtini,
bir tr bireyler-st zihni gerekliin teme
line yerletiren nesnel idealizm; bireysel
bilin temelinde dnyay kuran znel ide
alizm. Ancak, nesnel idealizm ile znel ide
alizm arasndaki ayrm, mutlak bir ayrm
deildir. Birok nesnel idealist sistemler,
birtakm znel idealizm elerini ierirler;
te yandan, solipsizm'e dmeme abas
iinde, znel idealistler, sk sk nesnel ide
alizm konumunaynelirler. Nesnel idealist
retiler (Vedanta, Konfysclk), ilk
kez, Dou'da ortaya kmtr. Platon'un
felsefesi, nesnel idealizmin klasik bir bii
mi olmutur. Dinsel ve mitolojik dnce
lere yakndan ballk, Platon'un nesnel
idealizmi ile genel olarak ilka idealizm'
inin tipik bir zelliidir. Bu bant, ilka
toplumundaki bunalm srasnda, yeni
Platonculuk'un ortaya kt bir zaman
dan, daha da glenmitir. Yeni-Platoncu-
luk, hem mitolojiyle, hem de gizemcilikle
ok sk rlmtr. Bu zellik, felsefenin
btn btne dinin buyruu altna sokul
duu ortaada daha da belirginlemitir
(bak. Ermi Augustine, Aquionolu Tho
mas). Aquinolu Thomasdan sonra nesnel
idealist iskolastik felsefenin temel kavram,
dnyay zaman ve mekanca bilgece sonlu
tasarlam olan doa tesi Tanr'nn irade
si uyarnca amal bir e olarak ele alnan
maddi-olmayan biim kavram halini al
mtr. Descartes'la balayarak, znel ide
alizm, bireyci gdler glendike, burju
va felsefesinde gitgide gelime gstermi
tir. Berkeley sisteminin epistemolojisi ile
Hume'un felsefesi, zne! idealizm'in klasik
anlatm olmutur. Kant felsefesinde ise,
<k6ndinde-eylerin znenin bilincinde
bamszlnn ne srl, bir yandan,
bilinemezciliin bir temelini oluturan bir
sav olarak bilincin a priori biimlerine ili
kin znel idealist savla, te yandan da, bu
a priori biimlerin bireyst doasnn
nesnel idealiste tannyla birletirilmiti.
Daha sonra, znel idealist eilim, Fichte'
nin felsefesiyle srerken; znel idealist e-
ilim, Schelling'm. zellikle de, tm-kua-
tc bir diyalektik idealizm sistemini ortaya
koyan Hegel'in felsefesinde srmtr, i-
dealizm'in Hegelci okulun zlmesinden
sonraki evrimi, burjuvazinin kendi ilerici
roln terkederek diyalektik maddecilikle
mcadele ediinin kendi bir sonucu ol
mutur. Burjuva filozoflar, dealizm'i en -
228
DEALZM
nekarlmtinselci biimlerle zdeletir
me yolunu tutmulardr. Bu arada, madde
cilik ile dealizm'in arasnda hatta s
tnde yer aldn ne sren birok re
tiler (bak. Pozitivizm; Yeni-Gerekitik) de
yer almtr. Bilinemezci ve akldc ei
limler, felsefenin mithoslatrlmas, insa
nolu aklna ve insanln geleceine i-
nanszlk da bu arada glenmekte; geri
ci aldatc-tanrtanmazlk (Nietzschecilik,
faist felsefi anlaylar, baz pozitivizm bi
imleri vb.) ykselmekteydi. Kapitalizmin
genel bunalm, varoluuluk ve yeni-pozi-
tivizm yansra, birtakm Katolik felsefe o-
kullarnn, balcalkla da yeni-Thomasc-
lk gibi dealizm biimlerinin yaylmasna
da yol amt. Bunlar, 20. yzyln ortala
rnda idealizm'in balca eilimi olmak
la birlikte, idealizm'in kk takliti okulla
ra bln bugn de devam etmektedir.
ada idealizm biimlerini eitlilik
gsteriinin (rnein, fenomenoloji, eleti
rel gerekilik, kiiselcilik, pragmaclk,
yaam felsefesi, felsefi antropoloji, Fran
kfurt Okulu) balca toplumsal nedenleri,
burjuva bilincin gitgide zntye ura
masndan ve idealist felsefeyi emperyaliz
min siyasal glerinden szde bamsz
ln pekitirme isteinden domaktadr.
te yandan, kart bir sre, yani 20. yz
ylda burjuva ideolojisindeki ortak anti -ko
mnist konum temelinde eitli dealizm
eilimlerinin birbirine yaklamas, hatta
krmalamas sreci deyeralr. idealizm-
in ada biimlerinin bir eletirisi iin
bilimsel temel bir alma, Lenin'in Mater
yalizm ve Ampiriokritisizm'mde verilmi o-
lup, burada Lenin, gerek pozitivizmin
Machc eitlemesinin, gerekse emperya
lizm anda burjuva felsefesinin ana ie
riinin bir zmlemesini yapar.
dealizm, Fiziki Lenin tarafndan Mater
yalizm ve Ampiriokritisizm'de, modern fizi
in baarlar altnda toplanan znel-idea-
list grlere verdii ad. Yzyln banda
yaplan bululara (bak. Grecelik Kuram)
bal olarak eski fizik dncelerinin ykl
mas, fizikte bir bunalma yol am ve
fiziin gelimesinde iki etkeni ne kar
mt: Fiziin matematikletirilmesi ve bil
ginin grecelii ilkesi. Bu etkenlerin yanl
biimde anlalmas bilimadamlar arasn
da Fiziki dealizmin yaylmasna yol a
mt. Yeni fenomenler stne geni bir
dnyagrne sahip olamayan bu bili-
madamlar, bilimse! bilginin tarihsel ilerle
mesini yneten yasalar genelletirmiler
ve kendi toplumsal-siyasal konumlarn
dan tr, zellikle de diyalektik maddeci
lii yadsma yolunu semilerdi. Fizikte
basit nesnelerin soyut matematiksel terim
ler iinde betimlenebilmesi, maddenin
yokolup gittii, geride yalnzca matema
tik denklemlerin kald stne yanlgJ i bir
sonuca varlmasna yol amt. Alla gel
dik anlaylarn k yansra, nutlak ve
grece hakikat diyalektii karsndaki bi
lisizlik, bilimadamiarn insan bilgisinin
greceliini ne srmelerine, nesnel ha
kikati yadsmalarna, en sonunda da idea
lizmi ve bilinemezcilii postulalatrmalar-
na yol amt. Fiziki idealizm, bilginin
nesnelliini yadsyyla bilimin gelimesi
nin nne engel koyar.
idealizm, Fizyolojik 19. yzyln ortalarn
da biyologlar ile fizyologlar arasnda ge
erli olmu bir znel idealist kuram. Bu
kuram, J . Mller tarafndan kurulmutur
Fizyolojik dealizm terimini ilk kullanan Fe-
uerbach'tn. Bu retinin tutarszl, du
yumlarn ieriinin duyu organlarnn sirir-
selfizyolojik temel zelliklerine bamll
n abartmasndan gelir. Burada, duyum
lar, nesnel somut dnyann bir yanss ola
rak deil, ama bir simgesi olarak grlr.
Mllere gre, renk skalas, ses tonu, tad
ve koku ayrmlar, ancak bunlara karlk
veren duyu organlarnn kendi ilevsel -
zelliklerince belirlenir. Fizyolojik Ideaizm'i
destekleyenler, organizmalarn d uya
229
DEALZM
rmlara younluk ve nitelik bakmndan
gsterdikleri birtakm fizyolcfjik tepkilerin
grece bamszln mutlaa gtrm
lerdir. Fizyolojik idealizm'e yakn kuramlar
Ifolizm vb.), bugn iin, birtakm burjuva
doa bilimcileri arasnda geerlidir.
idealizm, Nesnel dealizm'in balca eit
lemelerinden biri. Nesnel dealizm'e gre,
tin birincil, madde ise ikincil, trevseldir.
znel idealizm'den farkl olarak, Nesnel
idealizm, kiisel, insan zinini deil, ama bir
tr nesnel br dnya bilincini, mutlak
tini, evrensel akl vb. varln ana kay
na olarak grr. Nesnel idealizm, kav
ramlarn maddi nesnelere nceliini tan
yarak, bunlar arasndaki gerek ilikileri
karartr. rnein, Platon, genel kavramlar
idealar dnyasnda nsz sonsuz varol
duunu, maddi nesnelerin ise bu idealarn
soluk birer yansmas ya da glgeleri oldu
unu dnmtr. Hegelin mutlak tini
de aslnda, maddeden yaltlarak mad
denin karsna konmu bir mutlaklatrl
m kavramdr. ada burjuva felsefesin
de, Nesnel dealizm, yeni-Thomasclk, ki-
iselcilik ile daha bakaca okullarca temsil
edilir. Nesnel idealizm, bir kural olarak,
teoloji'yle kaynar ve dine zel bir felsefi
temel hazrlar.
dealizm, znel Nesnel gerekliin, zne
nin iradesinden ve bilincinden bamsz
olarak varolduunu yadsyan bir felsefi e-
iiim. znel dealizm znenin duyumlar
nn, duygu ve eylemlerinin bir toplamnn
znenin iinde yaad ve hareket ettii
dnyay oluturduunu dnr; ya da hi
deilse bunlarn dnyann btnsel, zsel
yan olduuna inanr. Kararl znel dea
lizm, solipsizm'e varr. Klasik zne! idea
lizm, Berkeley, Hume ve Fichte ile temsil
edilir; znel idealizmin birtakm dnce
leri Kant tarafndan gelitirilmitir. 20. yz
ylda, znel idealizm'in birok eitleri o
lup, eitli pozitivizm okullan IfAachctlk,
ilemcilik, mantk ampirizm, linguistik
felsefe), pragmaclk, yaam felsefesi (Nl
etzsche, Spengler, Bergson), ile onun bir
sonucu olan varoluuluk (Sartre, Heideg-
ger, J aspers) bunlar arasnda yer alr. Bu
gnk znel idealizmin temsilcileri, hep
sinden nce de yeni-pozitivistler, apak
znelcilii, psikolojikilii ve greceliki-
liki bir yana atarak, evrensel hakikatleri
ortaya koymann bir ltn aramaktadr
lar. Bylece, znel idealizm ile nesnel ide
alizm arasndaki snr, izgisi de silinerek,
bunlar eitli yeni-pozitivizm eitleri iin
de kaynamaktadr. Bugnk znel dea
lizm, gitgide gerekilik klna brn
mektedir. Bu arada, akldclk'a doru
da bir eilim gitgide artmaktadr (zellikle
de varoluuluk felsefesinde). znenin bi
lisel ve pratik etkinliinin mutlaklatrl,
znel dealizmin kuramsal ve bilisel te
melini oluturur. Diyalektik maddecilik, bu
etkinliin istee bal olmadn gsterir;
byle bir etkinlik, nesnel dnyann varl
yla ve nesnel dnyann insann bilincin
den bamsz yasalaryla elimez; daha
s, bunlarn varln ngrr. Bilmenin z
nel biimi, onun kendi nesnel kaynan ve
ieriini kaldrmaz. Ayrca, bilmenin kendi
biimleri nesnel dnyann ve pratiin en
genel izgilerini yanstr. Bu nedenle, z
nel olan ile nesnel olann kar karya
konuu ancak felsefenin temel sorusu er
evesinde olanakldr.
idealizmin Eplstemolojik ve Snfsal
Kkleri dealist felsefenin kkenine ve var
olmasna ilikin nedenler. dealizm, insan
olunun yaayan bilgisinin kendi karma
k ve elikili doasndan gelir. Bilme s
recinde, insann duyumlarnn ve kavram
larnn gerek eylerden syrlarak, fantazi-
nin nesnel gereklii amas olana var
dr. Bu olanak, bilmenin yanlarndan ya da
ynlerinden birinin abartlmasyla, madde
230
DEOLOJ
den ve doadan koparlarak bir mutlak
durumuna gtrlmesiyle, hatta idolleti-
rilmesiyle gereklie dner. Nesnel idea
lizm, kavramlarn ve soyut aklyrtmenin
roln abartp mutlaklatrrken; znel ide
alizm, alglarn ve duyumlarn roln abar
tarak, bunlar nesnel dnyann karsna
koyar. dealizm snfsal kkeni, smrc
snflarn egemenliinde ve kafa emei ite
kol emei'rm birbirinden yaltlarak kar
karya konuunda yatar. Byle bir ey,
bilgi ile alan insanlarn pratik etkinlikleri
arasndaki bir kopuklua ve ideolojik et
kinliin ynetici snflarn tekeline geme
sine yol aarak, insanolu etkinliinin an-
lksal, dnsel yannn mutlak bamszl
ve zel yaratc rol aldatmacasnn or
taya kp yaygnlamasna yol aar. D
n ve kavramlarn birincil olduuna ili
kin doru olmayan anlayn arkasnda ol
duu kadar, maddeye, doaya ve varla
idealist yaklamn arkasnda da yine bun
lar yatar. dealizmin epistemolojik ve ku
ramsal kkleri, idealizmin snfsal kkleriy
le yakndan bantldr; idealizmin snfsal
kkleri, yalnzca idealist dnyagrnn
domasna yol amakla kalmayp, byle
bir dnyagrn smrc snflarn
karlar iinde ortaya koyar.
deoloji Siyasal, hukuksal, etik, estetik,
dinsel ve felsefi gr ve dnceler siste
mi. deoloji, styapnn (bak. Temel ve st
yap) bir paras olup, en sonunda ekono
mik ilikileri yanstr. Uyumaz snfl bir
toplumda, ideolojik mcadele de snf m
cadelesine karlk verir. deoloji, bilimsel
olabilecei gibi, bilimsel olmayabilir de,
gerekliin doru bir yansmas olabilece
i gibi, yanl bir yansmas da olabilir.
Gerici snflarn karlar, yanl bir deolo-
ji'yi besler; ilerici, devrimci snflarn kar
lar ise, bilimsel bir ideoloji'nin biimlen
mesine yardmc olur. Marxlk-Lenincilik,
ii snfnn olduu kadar, bar, zgrlk
ve ilerleme iin aba gsteren insanln
byk ounluunun da yaamsal kar
larn dile getiren gerek bir bilimsel deo
loji olma durumundadr. Bilimsel bir yakla
mla ideolojinin, gereklie uygunsuzlu
u stne grler 1950lerde ve 1960'lar-
da burjuva filozoflar arasnda yaygnlk ka
zanmtr. Bu burjuva filozoflar, jdeoloji'yi
baz gruplarn, partilerin vb. karlarn dile
getiren znel bir ey olarak grmlerdir.
Bjlim ile deoloji arasndaki ayrm mutlak
latrarak bilimi ideolojinin karsna koy
ma abalar; pratikte felsefe ile bilimin snf
mcadelesinden yaltlmasna olduu ka^
dar, gerekliin kesin bilimsel, nesnel bir
zmleniini getiren Marxtk-Leninci-
liki deerinden drlmesine de indirge
yecek biimde, bilim ile felsefeyi ideoloji-
sizletirme abalar hep buradan ileri ge
lir. 1970'lerde, burjuva ideologlar, bir yan
dan bu hedefi gderken, te yandan,
Marxln karsna kendi yeni ideolo
jilerini kararak, yeniden ideoloji yerle-
tirmeye koyulmulardr (bak. deolojisiz-
letirme ve Yeniden deoloji Yerletirme
Kuramlar). Bu nedenle, burjuva deolojisi
ve anti-komzim'le birlikte sa ve sol
revizyonizme kar mcadele verilmesi, bi
limin baaryla gelitirilmesinin ve ulusla
raras komnist hareketin ideolojik birlii
nin zorunlu bir ngereini oluturur. deo
lojinin gelimesi, en sonunda, ekonomi
tarafndan belirlenmekle birlikte, ideoloji'
nin belirli bir grece bamszl vardr.
Byle bir ey, zellikle, ideolojinin ierii
ni dorudan doruya ekonomi yoluyla a-
klamann olanakszlnda ve ekonomik
ve ideolojik gelimenin kendine grp eit-
izliinde dile gelir. Ayrca, deolojinin g
rece bamszl, en ok, ideolojik geli
menin kendi i yasalarnn ileyiinde ve
ekonomik alandan en uzaktaki ideolojik
alanlarn ileyiinde grlr. deolojinin
grece bamszl, ideolojik evrimin bir
ok ekonomi-d etkenlerce etkilendii
olgusunda yatar. rnein, deoloji'nin ge
limesindeki i sreklilik, bireysel ideolog
231
DEOLOJ SZLETRME
larn kiisel rol, ideolojinin eitli biimle
rinin karlkl etkileimi vb.
Ideolojisizletirme ve Yeniden ideo
loji Yerletirme Kuramlar 1960larda ve
1970'lerde yaygn olduu biimiyle, burju
va sosyolojisinde ideoloji'n'm zgl yoru
mu. Ideolojisizletirme Kuram, R. Aron,
Bell, S. Lipset gibi adlara baldr, deolo-
jisizletirme Kuramna gre, ideoloji, bili
me znden kar, yanl bir bilin olup,
kendi eylemlerini hakl gstermede ve
kendi toplumsal isteklerini ne srmede
bir toplumsal grupa kullanlr, ideoloji-
sizletirme Kuram, kendi temsilcileri tara
fndan, zlmemi ekonomik ve toplum-
sal-siyasal sorunlar olan teknolojik ba
kmdan gelimemi toplumun bir rn
olarak da grlr. Ideolojisizletirme Ku-
ram'nn savunucularna gre, gelimi ka
pitalist lkeler, bir ideoloji gsteren top
lumsal evreden geerek, ideolojik-olma-
yan, yeni bir evreye girmilerdir, ideolo-
jisizletirme Kuram, aslnda, kapitalist
toplumda btn sorunlarn kitleler, snf
mcadelesi vb. olmakszn, srf teknik
yollardan zlebileceine ilikin bilim
selteknokratik yanlsamay dile getirir. Bu
burjuva-ideolojik anlay, ideolojisizle-
tirme Kuram'nn bilimsel olmayp mr
n doldurmu olduunu ne srd sos
yalizme, Marx-Leninci ideolojiye kar
yneltilmitir. Ancak, keskin snf mcade
lesi, 1960'larn sonlarndaki genlik hare
ketleri ile br toplumsal hareketler, kapi
talist toplumdaki sakatlklarn teknik yol
larla giderilmesinin olduka g olduunu
gstermitir. Ideolojisizletirme Kuram'
na bu kuramn burjuva toplumu komnist
ideolojiye kar savata silahsz braktn
dnen burjuva kuramclar kar kmak
tadrlar. Nitekim, bu yzden, szde ideo-
lojisizletirme Kuramna kart, burjuva
toplumun, toplum deerlerini ve bunlarn
burjuvazi iin nemini yeniden temellen
dirme gereini vurgulayan Yeniden deo
loji Yerletirme Kuram ortaya kmtr.
Temelde, her iki anlay da, birbirinin kar
t olmayp, znden burjuva dzeni sa
vunucu, anti-komnist anlaylardr.
ikicilik bak. Dalizm.
ikilem iki varsaymsal nerme ile bu var
saymsal nermelerin gereke ya da etki
lerini iine alan bir ayrk ncl (bak. Ayrk
lk) olmak zere, iki ncl iine alan bir
karsama biimi (koullubititirci kyas).
kilem, edeer seenekler arasnda bir
seimi iine alan bir durumu da betimler.
iktidar Toplumsal rgtlenimin balca i
levlerinden biri, elikili bireysel karlar
ya da grup karlarn egdmleyerek in
san etkinliini ynetme, inandrma ya da
zor kullanma yoluyla bu elikili karlar
tek.bir irade altnda toplama olanana
sahip bir otoriter g. lkel-komnal sis
temde hibir zel ktidar organ yoktu, bu
sistemin ilevleri airetin tm erikin ye
lerince yerine getiriliyordu. Uyumaz snf
lardan bilemi bir toplumda, iktidar, y
netici snfn karlarn dile getirir, toplu
mun elinden alnp onun stne konur
(bak. Devlet), Kapitalizmden sosyalizme
gei dneminde, iktidar, smrc snf
lar bask altnda tutmann ve yeni tipte bir
toplumsal ilikiler kurmann bir arac hali
ne gelir. Komnist toplumda, iktidar, birey
sel abalarn toplumun btn iin zde
olan zorunluluk karsndaki stnlklerin
gnllce kabulne dayal olarak eg
dm iine girmesi lsnde, kkten bir
deiim geirir (bak. Komnist Halk Yne
timi).
ktisadi Byme Evreleri Kuram ABD'I
sosyolog W. Rostowun btnsel sanayi
toplumu kuramnn bir eitlemesi olarak,
The Stages ot Economic Growth. A Non-
Communist Manifesto (Ekonomik By
menin Evreleri. Komnist-Olmayan Bir Bil
232
LERLEME
dirge, 1960) adl kitabnda ortaya koyduu
anlay. Bu anlaya gre, tarih be evreye
ayrlr: 1) Kapitalizmin gzkmedii btn
toplumlar iine alan -geleneksel toplum;
bu toplum, emein dk retkenliiyle ve
tarmn baskn oluuyla gsterilir, 2) nte-
kelci kapitalizme geile kabaca akan
karma hareketinin (fa/ce-off) nkoul
lar, 3) Sanayi devrimleriyle ve sanayile
menin balamasyla gsterilen karma
haraketi, 4) Sanayilemesinin tamamlan
mas ve sanayice gelimi lkelerin ortaya
kyla gsterilen olgunluk evresi, 5)
u anda ancak Birleik Devletler'ce ulal
m olduu ne srlen yksek kitlesel
tketim a. Rostovv, daha sonraki al
malarnda, altnc bir evreyi, yani evre
korumas ve dnya ynetimi gibi dnya
sorunlarnn ele alnd yaam nitelii
evresini temellendirmeye alr. Geni ge
nelletirmelerden yoksun olan ampirik
sosyolojinin tersine, Evreler Kuram, tarih
sel maddecilie meydan okumay getire
cek, evrensel bir felsefi ve sosyolojik ku
ram olmay gder. Tarihsel gelimenin
getek temeli olarak retim ilikilerinin ye
rine, Evreler Kuram, eitli (teknik, ekono
mik, psikolojik, politik, kltrel, tarihi vb.)
etkenlerin etkileimini eklektik bir biimde
geirir. Evreler Kuram, toplumsal zleri
bakmndan nitelike farkl fenomenleri or
tak sanayi toplumu bal altnda topla
yarak zdeletirmeye alr (yani, sosya
list ve kapitalist sanayilemeleri zdele
tirmeye alr). Kapitalizmi savunma yo
lunda, Evreler Kuram, sosyalist devrim
gereini yadsr ve btn dnyann Birleik
Devletler'de grld gibi, btnlemi
bir sanayi toplumuna doru gitmekte ol
duunu syler.
ktisat ve Siyaset bak. Ekonomi ve Politi
ka.
ilahiyat bak. Teoloji.
lerleme ve Gerileme Toplumsal gelime
de, bir btn olarak toplumsal gelimenin
kart biimleri ya da zel yanlar olup,
toplumun ykselen bir izgide ileriye do
ru gelimesini, boy atp yeermesini ya da
eski, mrn doldurmu biimlere doru,
donuklua ve kmeye doru geriye
dnn gsterir. Toplumsal lerleme'nin
lt, retici gler'in, ekonomik siste
min gelime derecesi olduu kadar; (ayn
zamanda) bu ekonomik sistemce belirle
nen styap kurumlartnn, biiim ve kltrn
geliip yaygnlamas, bireyin gelimesi i-
le toplumsal zgrln yaygnlk derece
sidir de. Tarihsel dnemlerde, lerleme ya
da Gerileme asndan toplumsal gelime
nin znel nemi, ikincil, trevsel olmakla
ve ekonomik sistemce belirlenmekle birlik
te, grece bir bamszlk tayan siyasal
yaam, kltr, eitim vb. toplumsal feno
menlere baldr Faist bir diktatrlk y
netiminin (bak. Faizm) kurulmu ya da
kurulu olduu lkeler, siyasal etkenlerce
belirlenen toplumsal Gerileme'nin rnei
ni olutururlar. Uyumaz toplumsalekono-
mik oluumlarn gelimesi son derece e
likilidir. Tarihin belirli dnemlerinde bu
oluumlar ilerleme evreleri olarak grl
mekte, bunlar, her zaman iin, toplumsal
d dnemlerinde baskn hale gelen
Gerileme zelliklerini tarlar. Ancak, bu
dnemde bile, Gerileme, evrensel deil
dir; nk, bir btn olarak insanln ge
limesindeki temel eilim, Gerileme deil,
lerleme olup, byle bir ey, yeni bir top
lum elerinin -ve ngereklerinin ortaya
kmasnda ve toplumsal yaamn baz
yanlarnn gelimesinde kendini dile geti
rir. rnein, Gerilemeye, burjuva toplu-
munun emperyalizm anda rastlanr, a-
ma birok baka toplumsal fenomende
grld gibi, bilim ve teknolojinin bir
ok dallarnda, bu Gerilemeye lerleme'
nin elik ettii de grlr. Ancak, belli bir
toplumun lerme ya da Gerileme gsterme
gcnn ortaya konabilmesinde o toplu
233
LETM
mun gelimesindeki genel eilimin belir
lenmesi nemlidir; byle bir ey, toplum
sal ilerleme'ye ilgi duyan snf ve toplumsal
gruplarn toplumsal gelime yasalarn ok
daha derinden tanmalarna ve bunlar uy
gulamaya geirmelerine yardmc olur. -
lerleme ve Gerileme kavramlar, felsefede
ve sosyolojide farkl yorumlanr. Kapitaliz
min ileriye doru gelime dneminde bi
lin adamlar (V/co, Diderot, Hegel ile daha
bakalar), ilerlemeyi grmler ve onu
aklc temellere oturtmaya almlardr.
Kapitalizmin 19. yzyln ikinci yarsnda
bagsteren d dneminde ise, bilim-
adamlar, tarihe farkl yaklamlarda bulun
mulardr. rnein, Comteun temellendir
dii pozitiv yaklam, Rus Slavc bilima-
dam N. Ya. Danilevskinin getirdii ve -
Spengler ile Toynbee'nin savunduklar ta-
rihsel-kltrel yaklam ve kltrel-ele-
tirel yaklam (Nietzsche, daha sonralar S.
Freud, Husserl ve daha bakalar). Poziti-
vistlere gre, tarih, bilimsel olarak sapta
nan olgularn ampirik bir betimlenii olma
l; ne tarihin z, ne de lerleme ve Gerile-
me'ye ilikin fenomenler inceleme konusu
yaplmaldr. Tarihsel-kltrel anlaya g
re, tek tek kltrlerin ve uygarlklarn ara
trlmas, tarihte lerleme ve Gerileme'yi in
celemenin en nemli yoludur. Bu anlayn
temsilcileri, insanolu tarihini, lerleme ve
Gerileme dnemleri olarak bamsz kltr
ya da uygarlk tiplerini birbirlerini ardar-
da izlemesi olarak grrler. Kltrel-ele-
tirel yaklamn savunucular ise, doal
anti-kltr, ebedi yaam iradesi; kendi
liinden, bilind eilimler (Freud) ya da
evrensel bilin yaplar (Husserl) gibi bir
konumdan yola karak, lerleme kavram
n yadsrlar. Manclk-Lenincilik, lerleme
ve Gerileme kavramlaryla ilgili bilimsel bir
aklama getirir. Gerileme'ye dmeksizin
ileriye doru bir hareket olarak ilerleme
ancak kendi iinde uyumazlk tamayan
bir toplumda olanakldr.
iletiim Bir idealist felsefe kategorisi; bu
kategori, benliin bir baka benlikte ken
dini aa koymas ilikisini gsterir. leti
im, J aspers'in varoluuluunda ve mo
dern Fransz kiiselcilikinde tam anlatm
n bulmutur. Tarihsel ynden, letiim
retisi, kkenleri Aydnlanma ana giden
toplum szlemesi kuramnn rtl
olarak ortaya kmtr, iletiim kuramna
balananlar (J aspers, O. Bollnow, E. Mo-
unier), toplum szlemesinin taraflarn kar
lkl ykmllklerle bal olduklar bir
szleme ya da bat olduunu vurgular
lar; burada, onlara gre, karlkl alglama
ve tanma, ancak bu gibi ykmllklerin
nda, yani soyut ya da kiisel olmayan
bir biimde olanakldr. Szleme, bireyle
rin pratikte birliksizliklerine dayal bir ba
ttr. letiim ise, szlemeye kart, bilinli
olarak kurulan karlkl bamllktr. leti
im, bireylerin hazr dnce kalplar y
znden birbirlerinden koptuklarn anla
dklar tartma srasnda kurulur; burada,
bireyler, birbirlerinden farkl olmalar, bun
dan dolay da kendi benzersiz bireysellik
lerini kazanm olmalar dorultusunda
biraraya gelirler. Bireysel benzersizlik,
aslnda, dikkatlice gizlenmi znel korku
lar, kayglar ve tedirginliklerdir; insanlar
burada, son kertede, modern burjuva top-
lumunun belli bir grubunun yesi oldukla
rn (kendilerince) anlarlar. Bu adan ba
kldnda, tartma, bu yelii akla ka
vuturmann bir yolu olmaktan baka bir
ey olmad gibi, iletiim retisi de, bir
btn olarak, kast ve loncalk balarn
korumann inceltilmi bir biiminden ba
ka bir ey deildir. Nesnel adan, letiim
retisi, Marx kollektivizm anlaynn
karsna konan bir anlaytr. Bu terim,
geni anlamda, karlkl iliki anlamnda
da kullanlmaktadr.
ilinek zsel, cevhersel (bak. Cevher}ola
na kart, bir eyin zamanla gelip geici,
zsel olmayan bir temel zellii. Bu terim,
234
LKA
ilk kez Aristoteles tarafndan kullanlm
olup, iskolastikte ve 17. ve 18. yzyl fel
sefesinde (Spinoza) yaygn biimde kulla
nlmtr.
iliki Btn fenomenlerin birbirleriyle kar
lkl bantsnn zorunlu bir an. eylerin
ilikisi nesneldir; nesneler iliki dnda
varolmayaca gibi, liki de her zaman
iin eyler arasndaki likidir. Her eyin,
zgl izgilerinin ve temel zelliklerinin
varolmas ve gelimesi, o eyin nesnel
dnyadaki br eylerle olan iliki'lerinin
btnne dayanr. u ya da bu srete ya
da bir eyde zorunlu olarak yer alan temel
zellikler, ancak baka eylerle ve sre
lerle olan likiler'de kendini gsterir. Bir
fenomenin gelimesi, br fenomenlerle
likilerindeki bir deiime, birtakm liki-
ler'in kalkmasna, birtakm ljkilerin ise
ortaya kmasna yol aar. te yandan,
belli bir nesnenin iinde bulunduu liki-
lerin btnndeki bir deiim, o nesnenin
kendisindeki bir deiime de yol aabilir.
likiler de, eyler ve fenomenler kadar e
itlilik gsterir. Bir nesnenin farkl, zellikle
de kart yanlan arasndaki i likiler ile o
nesnenin br nesnelerle d llikileri'ni
birbirinden ayrdetmek gerekir. Burada, il
knce, i ve d likiler arasndaki ayrm
larn grece olularna, bunlarn birbirleri
ne geilerine, d ilikilerin i likiler'e
ballna ve bunlarn aa koyularna
dikkat etmek gerekir. Toplumsal llikiler'in
zel bir doas vardr. likiler, zsel ve
zsel-olmayan, zorunlu ve ilineksel iliki
lere ayrlrlar. Fenomenler arasndaki zsel
genel ilikiler, bu fenomenlerin gelimesi
ni ya da ileyiini yneten bir-yasa duru
muna gelirler. nsan, rettii nesnelerle,
nesnel dnyayla ve kendi soyundan in
sanlarla likiler'e girer. Bunun sonucun
da, insan, deiime uratt dnyada, an
cak baka bir insana kendisi gibi bakarak
kendini bir insan olarak grmeye balar
(kendinin-bilinci'ne varr). Byle bir ey,
insan bilincinin toplumsal doasn olduu
kadar, insann tarihi bilii dorultusunda
toplumsal likiler'i incelemesinin zorunlu
luunu da gsterir. Diyalektik mantk'ta,
kavramlar aras ilikiler (yani, geiler, e
likiler), mantn ana ieriiyle eit olup,
bu yolla, bu kavramlar (ile onlarn ilikile
riyle, geileri, elikileri), nesnel dnya
nn yansmalar olarak kendilerini gsterir
ler (V. . Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 38 -Fei-
sefe Defterleri- s. 196). Matematikse! man-
tk'ta, likiler, -oul yklemler nasl tekil
yklemlerin (bak. Yklem) kartn olutu
ruyorsa- temel zelliklerin yle kartn
olutururlar. Daha, eit, ikili likilerin
rnekleridirler. Arasnda ile daha baka
lar da l ilikiler'dir. Biimsel mantkta,
ilikiler kuram, likiler'in genel zellikler
ile bunlar yneten yasalar inceler. Snflar
kuramna ilikin bir likiler hesab, likiler
kuramnn zsel bir bln oluturur.
Byle bir ey, likiler arasndaki bantlar
ile onlarla olan ilemleri inceleyerek, baz
likilerin tekilerinden tretilebilmesinin
yasalarnn ortaya konmasna yardmc o-
lur.
ilikiler Mant Matematiksel mantk'ta
iliken ele alan bir dal.
ilka Felsefesi Yunan kleci toplumun-
da, Z. O. 7. yzyln sonlarndan; Roma
kleci toplumunda da Z. . 2. yzyldan,
Z. S. 6. yzyla kadar gelitirilen felsefi
kuramlar. lka Felsefesi, btn bir insa
nn felsefi bilgisi asndan zgn, ama
ondan kopuk olmayan bir fenomen olarak
yer alr, ilka Felsefesi, mitolojik dnya ve
insan anlaylarn felsefi dnceden art
ma abalarnn bir sonucu olarak, Dou-
dan Yunan kentlerine geen astronomi ve
matematik bilgileri ile daha bakaca bilgi
ler temelinde biimlenmitir. DahaZ. . 5.
yzylda, temel grler olmaktan ok, d
nceleri mecazi yoldan dile getirmenin
bir arac olarak mithoslara dayanan felsefe
235
LKE
ve kozmoloji sistemleri gelitirilmiti. De
neysel dorulamann yokluu dolaysyla,
ortaya konan varsaymlarn says ise ol
duka oktu. Felsefe bakmndan, bu ok
eitli varsaymlar, dnyay felsefi ynden
aklamann ok eitli tiplerinin varolmas
anlamna geliyordu. Bu etiiilik ve bunla
rn ele aln dzeyi asndan, ilka Fel
sefesi, daha sonraki alar iin bir okul
olmutur. ... Yunan felsefesinin ok eitli
biimleri, diye yazyordu Engels, daha
sonra dnyaya baki tarzlarnn hemen he
men tmn ekirdek halinde, dou ha
linde kendinde barndrr. (Doann Diya
lektii, s. 44). ilka Felsefesi nin k ba
sama, felsefi maddecilik olmutur, Tha-
les, Anaksimandros, Anaksimenes, He-
rakieitos, aralarndaki birok ayrla kar
n, btn eylerin belli bir maddi kaynak
tan kkenlendiini dnyorlard. Bu na
hif maddeci grte olanlar, daha sonra
idealizmin ortaya kmasna yol aacak
belirli grler ileriye srmlerdir, ilka
Felsefesi'nde aka grlen baka bir ey
de, diyalektik ve metafizik dnme yn
temleri arasndaki kartlkt. Birok erken
Yunan filozofu, doay tek bir btn halin
de, fenomenlerin karlkl etkileimi ve ba
nts iinde inceleyen diyalektiki kiiler
di, ilka Felsefesinin bin yldan uzun s
ren gelimesi iinde, erken Yunan fel
sefesinde biimlenen maddecilik ile idea
lizm, diyalektik ile metafizik, karmak bir
evrimden gemitir; byle bir ey, son
zmlemede, ilka toplumunun gelime-
sindeki diyalektii yanstr, ilka Felsefe-
sinde maddecilik, Empedokles, Anaksa-
goras, Leukippos ve Demokritos tarafn
dan gelitirilmitir. Sokrates'in, zellikle de
Platonun retisinde, felsefi idealizm boy
atarak, atomcularn maddeciliine kart
konumda yer almtr. Bundan byle, iki
ana gelime izgisi arasnda, yani madde
cilik ile idealizm (ya da, Leninin szleriyle,
Demokritos izgisi ile Platon izgisi) ara
snda ak seik bir mcadele grlr.
Maddecilik ile idealizm arasnda gidip ge
len Aristoteles de, kendisinden nce oldu
u kadar, kendi gnndeki kuramlarla da
tartarak kendi dncelerini dile getir
mitir. Aristoteles'in Platon'un idealar
kuramna getirdii eletiri, zellikle gl
ve ince bir eletiri olmutur. Kentsel kleci
sistemdeki bunalmn balamasn gste
ren Hellen dneminde, ilka Felsefesin-
deki okullar arasndaki mcadele yeniden
keskinlemitir. zellikle de Epikuroscu o-
kul ile maddeci retilerine idealizm e
lerinin yerletii stoac okul arasnda sert
bir mcadele yer almtr. Felsefi konular
da etik sorular npalana km, ancak bu
etiin temelleri doa kuram ile bilgi ve
dnce kuramna dayal olmutur. Felsefi
okullar, dnyaya kaplarn kapamlar, e-
tik ve eitim sorunlarna eilerek, d olay
lara kaytsz kalan insanlarn biraraya gel
dikleri snaklar olmulardr. Roma impa
ratorluu anda, kleci toplumun buna
lm daha da keskinlemi, dinsel anlamda
kendinden vazgeme ve kendini avutma
itilimi g kazanm; bir dinsel tapnma,
reti ve gizem dalgas Dou'dan Bat'ya
yaylmtr. Bu arada, felsefenin kendisi de
dinsel, hatta baz retilerde gizemsel bir
hale gelmitir. Yeni-Platonculuk ile yeni
F*ythagorasclk bunun rnekleri olup, bu
birincisi Hristiyan felsefesinin gelimesi
stnde gl etkifer brakmtr. 529da
mparator J ustinianus, Atina'daki felsefe
okullarn kapatan bir buyrultu karmtr.
Ancak bu buyrultudan daha nce ona
bal olmakszn, ilka Felsefesi'ndeki te
mel dnceler kendi geliim izgilerini
oktan tamamlam bulunuyordu.
lke ilksel e, yolgsterici dnce, temel
davran kural. Erken ilka felsefesinde
su, hava, ate, toprak vb. ilk ana eler
olarak alnyordu. lke, fenomenlerin zo
runluluunun ya da yasasnn bir anlatm
olarak grlyordu. Mantksal olarak, lke,
ana kavramdr, bir sistemin temelidir; belli
236
NANCILIK
bir nermenin bu ilke'nin szkonusu oldu
u alandaki fenomenlerin tmne uzand-
rlmas ve genelletirilmesidir.
lkel Komnal Sistem nsanlar arasnda
komnal ve soya bal ilikilerle gsterilen
ilk (en eski) toplumsal-ekonomik oluum.
lkel insan ailelerden ya da insanlarn re
dikleri birimlerden oluan (aile, kabile, ky
gibi) ortak topluluklar iinde yayordu. Bu
aileler, ortak toplulua az ok baml, e-
konomik, dinsel ve daha bakaca etkinlik
lerin merkezleriydiler. Evlilik, dardan ev
lenme biiminde olduundan, topluluk,
baka topluluklardan gelen insanlardan o-
luan ve topluluun ekirdeini oluturan
kan yaknlna dayanyordu. Zaman bak
mndan, ilkel komnal Toplum, toplumsal
ilikilerin douundan snfl toplumun or
taya kna kadarki dnemi ierir (Z. .
6.000-5 000). Daha geni anlamda, lkel
Komnal Toplum, ilkel sr aamasnda
balam, kabilenin yapsal gelimesi sra
snda srm, kabile sisteminin zlerek
ilk snfsal ayrmalarn domas aama
snda sona ermitir, ilkel komnal ilikiler,
kendi yapsal gelimesinin doruuna kabi
le sisteminde ulamtr. Burada, retim
ilikileri, (i aletleri, toprak, tarm aralar
vb.) retim aralar stnde ortak (kollek-
tiv) mlkiyete dayanmaktayd. Bu mlkiyet
biimi yansra, silah, ev eyas ve giysiler
vb. eyler stnde kiisel mlkiyet de var
d. i aletleri, ekonomi biimleri, aile iliki-
kileri, anaerkil ilikiler ve daha bakaca
ililer gelitike; bu temel zerinde ykse
len yeni toplumsal ilikiler de, insanln
teknik gelimesinin, kollektiv mlkiyetin,
din ve bysel inanlarn bu ilk aamasn
da varolan ilkel ilikileri dlayarak onlarn
yerini almtr.
m bak. Gsterge.
mgelem Gereklikten edinilen izlenimle
rin dnme uramas olarak, insan bi
lincinde yeni duyusal ya da dnsel yan
slar oluturma yetenei, insan alma yo
luyla mgelem edinir; imgelem olmadan
da, alma, ne amal, ne de verimli ola
bilir. Psikoloji, imgelemi kendi aklk de
recesine gre (iradi imgelem, iradi-olma-
yan imgelem), etkinlik derecesine gre
(yeniden retici imgelem, yaratc imge
lem) ve genelletirme derecesine gre (ye
niden retici imgelem, yaratc imgelem)
ve genelletirme derecesine gre (somut
imgelem, soyut imgelem) olduu kadar,
yaratc etkinlik tipine gre de (bilimsel,
sanatsal, dinsel vb. imgelem) snflandrr.
Bilimadamnn imgelem'i varsaymlar, mo
del anlaylar, deneysel dnceler geli
tirerek dnyay bilmeye yardm eder, im-
gelem'in rol zellikle sanatlarda nem
tar. Burada, imgelem, yalnzca bir genel
letirme arac olarak deil, ama gereklii
sanatsal yoldan yanstan estetik adan
nemli yanslar yaama geiren bir g
olarak da hizmet eder, insan gereklikten
uzaklatran fantastik dlere benzemez
olarak, toplumsal gereksinimlere bal o-
lan mgelem, yaam bilmemize ve dei-
tirmemiz'e yardm eden en deerli nitelik
lerden biridir.
nan Tant olmakszn bir eyi doru kabul
etmek. Doast (Tanr'ya, meleklere,
eytanlara vb.)" kr inan, dinlerin ayrlmaz
bir parasdr. Bu anlamda, inan ile boi-
nan arasnda hibir ayrm yoktur. Dinsel
inan, bilginin kar kutbunda yer alr. Yine
de birok idealist filozof, inan bilgiyle
badatrmaya ya da inana bilgi olarak
gemeye (bak. nanclk) alr. Genel o-
larak, inan, ne kuramda, ne de deneyle
tantlanabilecek bilimsel varsaymlarn ve
sanlarn doruluuna inanma anlamna
gelir.
inanclk Bilimi dine indirgemeye ve bilim
sel bilgiden dinsel dogmalar savunmada
yararlanmaya alan gerici bir reti, i
237
NDRGEME
nanclk, bilimin ancak fenomenlerin, olgu
larn, ikincil (fiziksel) nedenlerin bilgisini
verdii, birincil (doast) nedenleri aa
karamayaca ya da varln daha derin
kaynaklarn aklamayaca grne da
yanr. Bilimin ilerlik alann daraltan inanc
kiiler, bilimsel bilginin tm hakikati aa
koyamacan ne srerler; dinsel inana
giden yolu amak iin, nesnel hakikatin
varln yadsrlar. nanc kiilerin bilginin
snrlar stne getirdikleri retinin bir a-
mac da, bilimi kendi geni felsefi ve me
todolojik neminden yoksun klmaya a
lmaktr. nanc kiiler, yalnzca dinin Ev-
ren'in nasl ve hangi amala varolduunu
aklayacan ve insan yaamna anlam
ve ama kazandracan; bilimin ise iste
nen amaca ulamann birtakm yollarn
gstermekle kaldn dnrler, inanc
lk, burjuva felsefe ile teoloji arasndaki
gbirliinin ideolojik temelini oluturur.
ada burjuva felsefesindeki birok ei
lim (kiiselcilik, yeni-Thomasclk, varolu
uluk), aka inanc eleri barndrr. te
yandan, teologlar da, dinin daha inceltil
mi bir savunuluu iin bu eilimler ile
daha baka burjuva felsefi eilimlerdeki
dncelerden yararlanrlar (rnein, in
san zerindeki akldc glere, aklsal
yoldan aklanamayacak eylerin varl
na ilikin dnceler).
ndirgeme Verileri ve sorunlar zmle
mek ya da zmek iin bunlar uygun bir
biime indirgemenin metodolojik bir yolu;
bu yntem, mantk, matematik, biyoloji,
felsefe ve linguistikte vb. kullanlr. ndirge
menin mutlaklatrl, daha yksek feno
menleri daha alt, temel fenomenlere btn
btne indirgeme olana olduunu sy
leyen bir kavram olarak indirgemecilie
yol aar. Maddenin gelimesinin daha
yksek biimleri daha alt biimlerinden
ortaya kmakla ve bunlar alm (bak.
Ama) biimde kendinde barndrmakla
birlikte, bunlara indirgenemez. ndirgeme
cilie psiik olan yalnzca fizoyolojik vb.
srelerin bir sonucu olarak grme ve top
lumsal yaam fenomenlerini biyolojikle
tirme eilimi tayan mekanikilikte rast
lanr. Yeni-pozitivizm'de, indirgemecilik,
felsefeyi metafizikten kurtarma ve bilim
sel bilgiyi duyumlar st nermelere ya da
fiziksel deney ve lmlere indirgeme ei
liminde kendini gsterir (bak. Fenomena-
lizm; Fizikaiizm).
nsan Tarihsel srecin, yeryznde geli
en maddi ve manevi kltrn znesi; ge
netik olarak br yaam biimlerine bal
olduu kadar, i aletleri retebilme yetene
i, dil, aklyrtme gc ve bilinci bakmn
dan brlerinden ayrlan bir biyo-toplum-
sal varlk (homo sapiens cinsinin temsil
cisi). Bugnk burjuva felsefi insan anla
ylar ile Maoclk-ncesi insan anlayla
r (varoluuluk, felsefi antropoloji), u iki
kutbu oluturan dnce atallamas i-
inde kmeleir: nsann zne ilikin ide
alist, gizemci-dinci anlay ile biyolojikle
tirici yaklamlara dayanan natralist an-
tropolojizm. Marelk, nsann z anlay
n nsan'n almas ve gelimesine, n-
san'n bilinli etkinlikine balar; bu yolla
nsan, tarihin hem bir ngerei, hem de bir
rn haline gelir. nsann toplumsal iliki
lerini ve bunun kendi zelliklerini vurgular
ken, Marxlk, btn bireyleri ayn dzeye
indirgemenin; kendilerine zg karakter,
irade, yetenek ve duygularla donanm ki
ilikler olarak bireylerin zgl niteliklerini
indirgemenin ok uzanda yer alr. Tam
tersine, Marxlk, insan'n kiisel nitelikle
rini daha belirgin klarak bilimsel birtanm-
lama iine sokmak iin genel yasalar g-
nna karr. nsan'n toplumsal zn
incelerken, Marxlk, toplumsal etkenler
ile biyolojik etkenlerin karmak etkileimi
nin ok iyi farknda olup; burada toplumsal
etkenlerin birincil olduunu ortaya koyar.
Biyo-toplumsal bir varlk olarak nsan'n,
biyolojik etkenler balc nem tamakla
238
NZVACILIK
birlikte, ikili bir doas yoktur. Maoclk,
etnoloji ve genetikte daha baka bilimlere
ynelik anlaylar da iinde olmak zere,
insan' ve insan'n bugnden kaynaklanan
geleceini biyolojikletirici anlaylar geri
evirir. Marx-Leninci kuram, insann ge
leceini, btn bireylerin ve toplumun b
tn yelerinin zgrce tam ve okynl
olarak gelimesinin kendinin bir amac
haline gelecei komnizme doru toplum
sal olarak gelimesine balar. Gelecein
nsan akll, insancl, etkin, gzellii de-
erlendirebilen, btnsel ve okynl ge
limi bir kiilii olan ve tm zsel insani
gler ile fiziksel ve zihinsel yetkinlii ken
dinde btnletirmi olan insan'dr. Kendi
sini toplumsal bir varlk olarak ortaya ko-
yuuyla, nsan, kendi benzersiz bireyselli
i iinde, bir kiilik olarak, kendi benini
de korur.
insanlk Etik 1920lerden bu yana
ABD'de burjuva ahlak kuramnda yer alan
bir eilim. J . Babbitt ile bu eilimi savunan
br kiiler, bireysel psikolpji fenomenle
rine dayand halde, etii zel olarak
insana ilikin fenomenlere dayandrmas
nedeniyle, kendi kuramlarna nsanlk
Etik adn vermilerdir. Ahlakn bu gibi s
nrl bir temele oturtulmas, nsanlk E-
tik'in savunucularn ar bireyci ve znelci
bir ahlak anlayna gtrr. Bu kiiler,
ahlak ltn bir kimsenin eylemlerinin
bilincinde olup, daha nceden konmu
hedefleri bir yana brakmaya hazr olmas
na, insann kendi i yoalmna, da al
maktan vazgemesine (Babbitt), bilgelie,
en sonunda da, insann akla uygun dav
ranmasna indirgerler. Bu ltler, salt bi
imsel ltler olup, birey ile toplum ara
sndaki karmak trel ilikiler sistemi iin
den istee bal seilip alndklarndan,
ahlaklln zgl ieriini vermezler. n-
sanlk etik'in savunucular, btn insan
lara uygulandklar halde, etikte genel ilke
lerin nemini redederler; kendi grleri
ne gre, her birey, kendi eylemlerinin yar
gcdr. nsan kendini savunamayanlarn
karlarna sayg duymak zorunda deil
dir. Burda da grld gibi, nsanlk
Etikin gerek insancllkla hibir ilgisi ol
mad gibi, itenlikle savunduu bireyci
lik de, sonunda bencilik'in savunusuna
dnmektedir.
insanolu> bak. Antropogenesis.
nsani ilikiler Kuram Kapitalist iyer
lerinde ynetim ilkeleri ile ynetimin g
revlerini ele alan ve smrlenler ile sm
rlenler arasndaki ilikileri Hristiyan buy
rultulara dayal insani ilikiler olarak gs
termeye alan bir modern burjuva sosyo
loji kuram. Aslnda bu kuram, kapitalist
smrnn stn rtmek ve iileri snf
mcadelesinden uzakta tutmak iin bir n
lemler programn getirir (iilerin tekelci
krlardan pay almas, hisse senedi edin
mesi, toplu sigorta, iilerin evlerine ive
renlerin konuk gitmesi, iilere bayramda
armaanlar verilmesi, iiler ile ynetimin
ortak danma toplantlar yapmas, oto-
matlatrlm ilerde alma koullarnn
dzeltilmesi vb.). verenler bu nlemler
iin giderlerin acsn, ii younlatrarak
karrlar. Bilimsel-teknik devrimin zorla
mas dorultusunda, nsani likiler Ku
ram, emein retkenliini arttrmaya, ka
pitalist retime sokulmu kiilerin honut
suzluklarn gidermeye, snfsal uyumaz
lklar trplemeye bakar. ABD, Fransa, -
talya ile daha baka lkelerde iverenlerin
politikalar nsani likiler Kuram'na da
yanr.
inzivaclk 17. yzylda Katoliklik iinde
ortaya km bir teolojik ve etik eilim.
nzivaclk, yaama edilgin gzleyici bir
tavr, dirimsel etkinlikten kanmay, iyi ve
ktye kaytsz kalmay, tm aclardan u-
zaklamay, tanrsal iradeye boyune-
meyi tler. nzivaclk, btn dinlerde
239
RADE
belli bir yere kadar bulunan kadercilikm
sonularndan biridir. Edilgenlik ve acya
kaytszlk Schopenhauertarafndan da sa
vunulmutur.
rade Bir kiinin belli bir eylemi ya da
eylemleri yrtmede bilinli kararll, ide
alizm irade'yi d etkilerden ve koullardan
bamsz, nesnel zorunluluktan bantsz
olarak, insanlarn eylemlerini ve davran
n idaliste kavranan zgr iradenin ken
dini gsteri biimi olarak alr. Gerekte,
nesnel dnya ile insann pratik etkinlii,
insann dnyay dntrmeye ynelik ira
desinin kayna olup, doann nesnel ya
salarna dayanr. znenin (gereksinim,
kar, istek, bilgi vb.) i koullar asndan
bakldnda, insann kendine eitli a-
malar koymasna, kararlar alp u ya da
bu biimde hareket etmesine nesnel dn
ya olanak verir. Srf znel isteklere daya
narak seimde bulunan irade (bak. rade
cilik; Varoluuluk), zgr rade olmayp,
nesnel zorunlulukla uygunluk iinde do
ru seimde bulunan rada zgr irade'dir.
Bir eylemin iradeye bal karakteri, bir
kimsenin kendi amacna erimesi iin -
nndeki d ve i engelleri amasnda en
ak biimde grlr, iradeye bal bir
eylemin ilk adm, amacn konularak anla
lmasdr; bunu eyleme geme karar ile
hareket etmenin en uygun yolunu seme
izler. Bir eylem alnm bir kararn yerine
getirilmesi ise, iradi bir eylem olur. Genetik
olarak belli bir yere kadar belirlenimli ol
makla birlikte, iradegc, kendi bana bir
doa vergisi deildir. Doru kararlar alma
ve bunlar yrtme, balanan ii bitirme
beceri ve yetenei, bilgi, deneyim, eitim
ve kendini eitmenin bir rndr. Scho
penhauer ile onu izleyenlerin felsefelerin
de, irade, Kant'n kendinde-eylerine
benzer biimde, kr, akld, amasz bir
dnya ilkesidir.
radecilik Felsefede iradeyi, varolan b
tn eylerin ilk temeli olarak gren bir ide
alist eilim. Nesnel ya da znel idealizmin
bir biimi oluuna gre iki tip radeciik
vardr. Schopenhauer ve . Hartmann, bu
birincisinin tipik birer temsilcisidirler.
Kantn bilinemezciliini sadan eletire
rek, Schopenhauer, fenomenlerin (kav
ramlarn) temelini oluturan kendinde
ey'in birincil, btn btne belirlenimsiz
dnya iradesi olduunu ne srm
tr.Schopenhauere gre, kendiliinden
igdsel yaam iradesi, btn canl
varlklarn kendi itici gcn oluturur. Bi
linli irade, kr, igdsel bireysel irade
nin bir trevidir. Scopenhauer, Buddhac-
lk anlay iinde, bireysel yaam iradesini
geri evirip, bireysel iradeyi kozmik dnya
iradesinin iinde eriten kaderci retiyi sa
vunmutur. znel idealist iradecilik biimi
ise, Stirner ile Nietzsc.he'n'm tipik bir zelli
idir. Bu retide, zgr bireysel irade,
ben, itici olan gtr. Bylece, Stirner ve
Nietzsche, evrensel nesnel kuralllk ilkesi
ni redederler. Schopenhauer'in ktmser-
ci ve kaderci iradecilikinden farkl olarak,
Nietzschenin iradecilik'i, en yksek irade
gc olarak iktidar iradesine ynelik,
saldrgan bir iradeciliktir. Kaba biimi iin
de Nietzsche'nin retisi, faist ideolojinin
kuramsal bir kayna olarak hizmet etmi
tir. Her iki biimi iinde, iradecilik, tinsel ilk
Varlk ilkesini mantksal, aklc, yasalarca
ynetilen bir ilke olarak deil, ama akl ve
bilim yoluyla bilinemez bir ilke olarak gr
en akldc bir idealizm eidididir. ira
decilik terimi felsefeye 19. yzyln sonla
rnda getirilmi olmakla birlikte (F. Tnni-
es, 1883; F. Paulsen, 1892), iradeci anla
ylar, aslnda, varln yaratc ilk ilkesi
olarak tanrsal iradeye ilikin teolojik dog
malardan balamak zere, ok gerilere gi
der. Ermi Augustinus ile Duns Scotusun
retilerinde iradecilik izlerine sk sk rast
lanr. radecilik, iradeyi br psiik ilevler
arasnda birincil olarak gren 19. yzyl
burjuva psikolojisi (Wundt, H. Mnster-
240
SKOLASTK
burjuva psikolojisi (Wundt, H. Mnster-
nerg) stnde olduka etkili olmutur, ide
alist mantkta ve bilgi kuramnda (bak.
Pragmaclk), iradecilik, genel olarak yar
gda ve bilgide belirleyici roln iradeye
verilmesinde grlr. Toplumsal-siyasal
kuram ve pratikte, iradecilik, tarihin nesnel
yasalarnn bilgisine yaslanan, bilimsel te
mellere dayal toplumsal etkinliin yadsn
mas; ve bunun siyasi liderlerin znel iste
e bal iradelerine indirgenmesi anla
mna gelir. Siyasal radecilik, eitli anar
ist servencilik biimleri alrken, Fhrer
diktatrl gibi faist saldrganlk biim
leri de alr.'Dnya stne bilimsel, Marx
anlay ile doa, toplum ve bilme sreci
konusunda bilimsel-olmayan, akldc i-
dealizm kesinlikle badamaz. Marxlk-
Lenincilik, iradeciliki reddeder; btn top
lumsal etkinlik alanlarnda nesnel yasala
rn ve toplumsal gelime eilimlerinin bi
limsel bilgisine dayand kadar, iradeci
baabuyruk ynetime yabanc, geni sos
yalist demokrasi ilkelerine de dayanr.
irkilirlik Canl maddenin i ve d evrenin
etkisine tepki gsterme nitelii. rkilirlik,
maddenin yansmas'nn genel biyolojik
biimlerinden biridir. Protozoada bulu
nan, balca irkilirlik biimi, (k, tat vb.)
irkilme kaynana doru hareket etme ya
da ondan uzaklamadr. Tarihsel gelime
sreci iinde, rkilirlik, uyarlabillrlii dou
rur. Canl yaratklar gitgide daha karmak
latka ve sinir sistemi gelitike, biyolojik
yansma biimleri de daha karmak hale
gelir, koullu ve koulsuz tepkiler ortaya
kar. Bnyesel srelerin ve albmin bi-
lekenlerinin ileyii, irkilirlik'in temelidir,
irkilirlik kuram, Marx yansma kuram'r
destekleyecek zengin olgusal malzemeyle
doludur.
skenderiye Felsefe Okulu (Z. . 1. yz-
yl-6. yzyl) Bu terim literatrde iki ayr
anlamda yer alr. Birinci anlamda, Z. . 1.
yzylda Msrda yaam ve ncili yorum
lamada stoac Platonculuk yntemlerini
kullanm skenderiyeli Philonun Yahudi
felsefesini belirtmek iin kullanlr. Bu ei
lim, Platonun idealarn varoluun temeli
olarak almakla birlikte, byle bir eyi, b
tn bir Evrenin zerinden aaya dkle
rek, canl cansz btn eylerin varolmas
na neden olan yaratc ate olarak grr,
ikinci anlamda, skenderiye Felsefe Oku-
lu'yla ilgili literatrde daha geni bir anla
y yer alr; pagan yeni-Pythagorasclkya-
nsra, birinci yzyln eklektik okullar ile
yeni-Platonculuk, bu anlaya girer. Ancak
bu eilim Roma, Suriye ve Bergama'da
olduu kadar, skenderiye'de de yer alm
olduu gibi; pagan biimler kadar, Hristi
yan biimler de almtr. skenderiye Felse
fe Okulu teriminin Philon okulu ile 2. ve 3.
yzyl skenderiyeli Hristiyan dnrleri
iin kullanlmas daha dorudur.
iskolastik Ortaa okul felsefesine veri
len ad; bu felsefesinin temsilcileri (iskolas-
tikler), Hristiyan dogmalarn kuramsal bir
temele oturtarak sistemletirmeye al
mlardr. iskolastik, ilka felsefesinin d
ncelerine (Platon un, zellikle de kendi
amalar iin uyarladklar Aristoteles'in
grlerine) dayanr. Tmeller zerinde
tartma, Ortaa skolastik'inde en bata
yer alr, iskolastik, eitli dnemlere ayrlr;
Erken skolastik (9.-13. yzyllar), yenl -
Platonculuk'un etkisi altnda biimlenmi
(Erigena, Canterburyli Anselmus, bni
Rt, bni Sina, bni Meymun); klasik sko
lastik (14.-15. yzyllar) ise, Hristiyan A-
ristotelescilikin (Byk Albert, Aquionolu
Thomas) egemenlii altnda kalmtr. Da
ha sonra (15.-16. yzyllar) Katolik teolog
lar ile Protestan teologlar arasnda yer alan
tartmalar, son kertede Katolik Kilisesi'nin
Reform harekefi'ne kar giritii mcade
lenin bir yansmas olmutur. Kimi burjuva
yazarlar, bu dnce mcadelesini isko
lastik felsefenin zenginlemesi olarak g-
241
SLAM
rrfer. Daha sonraki yzyllarda, skolastik,
modern tarihin ilerici feisefi retilerinin
(Descartes, Hobbes, Locke, Kant, Hegel
vb.) otkisi altnda nemini yitirmitir. 19.
yzylda ise, eit!i Katolik ve Protestan
feiseft oki/'arn biraraya getiren iskolas-
lkin yeniden canlanmasna tonik olunur.
slam Fesafes &ml benimsemi olan
ve Arap diliyle yazan Ortadoulu dnr
ler tarafndan ortaalarda gelitirilmi bir
dizi felsei i roti. Z. S.9. yzylda, Araplar,
Eski Yunan ve Romann doabiiimscl ve
felsefi mirasyia geni apta yakni* kur
mular: ezellikle do Aristoteles felsefesi ile
bu felsefenin doafcilimi ila mantktaki ilgi
si stne yc-te!miierdi(. Ancek, Aristote
les felsefesi, .bu Msefenin A:na ve sken
deriye'deki yenMPlatoncu okullara bal
en son yorumcularnn yaptlar dolaysyla
kendilerine ulamt. Ysni-Platonculat-
rim Arestotelescilik, Ortaa slam Fel-
sefesi'nin en nde gelen okulu olan Orta
dou Gezimcilik (bak. Gezimcilik) okulu
iinde gelien kuramlarn temelini olutur
mutur, Bu okulun Arestotelescilikin ana
kavramiarn ilk kez kullanan ve tantan
filozof El Kindi tarafndan kurulmu olduu
kabul edilmektedir. Ortadou Gezimcilik
okulunun daha sonraki gelimesi, El Fara-
bi (870-950) ve bni Sina gibi, El Kindiye
benzemez olarak,' dnyann nsz son
suzluunu tartan kiilerin adlarna bal-
dr. Bu kiilere gre, kozmik fenomenler ile
doa fenomenleri, ilahi takdire bal de
ildi, nkTanr biigisi tikelden ok tme
li kuatyordu. bni Sinaya gre, tmel (ge
nel dnceler) l bir birlikte yatyordu:
ilahi aklda, eylerde ve insan zeksnda.
Madde, biimlerin nkabulyle olanakly
d ve bir biimi olmakszn biim alyordu;
dnyevi eylere biim verdii kadar, ihsan
ruhuna lmszln de veren ey, etkin
akld. nsanolunun en yksek amac bu
akl tanmakt. El Farabi ile ibni Sinann
Gezimcilikleri yansra, ortodoks Msi-
manikSi kart olan baz felsefi, eilimler
de yer alyordu. Ortodoks Mslmanla
olduu kadar, aklc felsefeye kar bir ba
ka eitim de, Tasavvuf olup, bu gizemci
eilimin teosofik retileri, gnostisizmin
(bak. Gnos tikler), Yeni-Platonculuk'un ve
baz Dou dinlerinin etkilerinin dna k
yordu. Bu retiler, tanrsalln gnl g
zyle gzlenii ve maddi dnyadan ba
larn koparm insann Tanryla biroluu
inancna dayanyordu. Ge dnem Kel-
mn (aklc teolojinin) temsilcileri ve El
Earinin (874-935) izleyicileri olan Mte-
kllimler ise, aklc kantlarla Mslmanl
n savunusunu yapyorlar; ilahi takdire,
dnyann yaratlna ve mucizelerin olu
una likin dogmalar atomuluktan ya
rarlanarak tantlamaya alyorlard. Din-
sei-idealist okulun bir temsilcisi de El Ga
zaliydi (1059-1111); El Gazali, Ortadou
Gezimcilerinin felsefelerindeki doac ve
aklc eleri, Mtekllimler ile Tasavvuf-
cularn anlaylarnn bir bireimi iinde
eletiriyordu. slam Felsefesi, daha sonra
lar, Endlste ve Kuzey Afrikada kendi
gelimesini srdrmtr; Ortadou Ge
zimcilik okulunun burdaki balca temsilci
leri bni Tufeyl (1110-1185) ile bni Rt
olmulardr. Yaptlar Ortaa slam Felse-
fesinin doruunu oluturan bni Rt, yal
nzca Aristotelesci retiyi ge yeni-Pla-
toncu eklentilerden kurtarmakla kalma
m, doac tmtanrchka. ynelik bam
sz bir sistem de ortaya koymutur. bni
Rt, akln inanca stnln temellen
direrek, teologlarn felsefi sorunlara kar
masna kar tartma am; bu arada,
dinsel inamlardan, dolaysyla ahlk ilkele
rinden uzaklatrabilecei nedeniyle, filo
zoflarn kendi retilerini geni kamuo-
yuna aa vurmamalarn da istemitir,
ibni Rtn retisi, Ortaa Bat Avrupa-
snn felsefi zgr dncesi stnde b
yk etkiler brakmtr (bak. bni Rt-
lk). Daha sonraki yzyllarda, Mslman
Dou halklarnn manevi yaamnda dog
242
i
matik teoloji ile gizemciliin gitgide peki
mesine tank olunmutur. Bu glere kar
mcadele ancak 19. yzyln sonlarnda
yeniden kendini gstermitir, ilk kez kendi
sosyoloji kuramn ortaya atm ve tarihsel
fenomenlerin genel kuralllklarnn ince
lenmesini istemi olan Kuzey Afrikal tarih
i ibni Haldun'un (1332-1406) almalar
ise bunun dnda kalr.
spat bak. Tant.
iaret bak. Gsterge.
Ibim 1) Geni anlamda, birbirinden
ayr, bamsz emek, retim ilevleri ve
genel ura biimleri ile bunlar arasndaki
toplumsal balar sistemi. Etkinliklerin e
itlilii, iktisadi istatistik tarafndan, i ikti
sad, iktisat dallar ve demografi tarafndan
zmlenir. Uluslararas iblm de iin
de olmak zere, yerel iblm ise iktisadi
corafyaca betimlenir. Marx-Leninci lite
ratrde, iblm terimi, daha ok, farkl
retim ilikilerinin kendi maddi sonular
asndan tanmlanlarak kullanlr. 2) Uz
manlamadan farkl olarak, toplumsal
blm, insansa! bir etkinlik olarak, tarihte
geici bir toplumsal ilikidir. de uzman
lama, iin eitli biimlere blnmesidir;
bu blnme, retici gier'm ilerlemesini
dile getirir ve hzlandrr. Bu gibi biimlerin
eitlilii, insann doa stnde egemen
lik kurmak derecesini gsterir ve insann
gelimesiyle birlikte ilerler. Ancak, snfl
toplumlarda, uzmanlama, insann etkinli
ini blk prk ilevlere ve ilemlere
bler; bunlarn etkinlik karakteri olmad
gibi, insann kendi toplumsal ilikilerini,
kltrn, manevi zenginliini ve kiiliini
yeniden retebilmesinin bir arac olarak i
grmez. Bu blk prk ilevler, i anlam
ve mantktan yoksun olup, bu ilevlere du
yulan zorunluluk iblm sisteminin d
gereksemelerinden doar. Maddi ve ma
nevi (fiziksel ve zihinsel) iblm, ynet
sel ve yrtsel alma, pratik ve ideolojik
ilevler vb. byledirler. Toplumsal bl
m, maddi retimin bilimin, sanatn ve da
ha baka alanlarn olduu kadar, bunlarn
da kendi ilerinde baka alanlara ayrlma
snda kendini gsterir. Tarihsel olarak,
blm, kanlmaz olarak, snfsal ayrla
yol aar. Byle bir ey, blmnn uz
manlamay daha dar ve bozulmu bir du
ruma getirmesinden ve kiiyi belli bir u
raa balamasndan ok, belli bir ilevin
yerine getiricisi olarak, belli bir niteliin
emekgc olarak bireyin toplumsal iliki
ler iine girmesinden kaynaklanr. Burada
birey kendisine dardan yklenen bir rol
oynama durumundadr. Kapitalizm, b-
lmnde yatan elikileri ve bunlarn so
nularn en u noktasna kadar gtrr
(bak. Yabanclama). Bu elikilerin sos
yalizmin kurulmas srasnda yava yava
zme uramas, komnizmde de, ib-
lm'nn btn btne ortadan kalkmas,
insann gitgide uzmanlamaktan kmas,
bireyin ok ynl gelimesi szkonusu-
dur.
i Snf Modem toplumun balca snf
larndan biri, kapitalizmden sosyalizme ve
komnizme geiteki devrimci srecin a-
na itici gc. Kapitalizmde, ii snf, re
tim aralarndan yoksun braklm, emek-
gcn kapitalistlerin smrsne terket-
mi, cretli iiler snfdr. Sosyalizmde
ise, sosyalist devlet giimlerinin ii snf
dr, toplumun nc gcdr. Marxlk-Le-
nincilike gre, emeki halkla birliktelik i-
inde, ii snfnn tarihsel grevi, kapita
lizmi devrimci yoldan devirmek ve snfsz,
komnist bir toplum kurmaktr. Burada ii
snfnn bu rol, geni aptaki toplumsal
retim sisteminin nesnel konumundan ge
lir; bu retim sisteminin gelimesi, ii s
nfnn saysnn, rgtlenmesinin ve peki
mesinin artmasna yol aar ve ii snfnn
kendi karlarn anlamasna, yani ii sn-
fnn kendinde snf olmaktan karak
243
LEMCfLK
kendisi iin snf durumuna gelmesine
yardm eder. i snfnn ncs olan (ve
sosyalizmin ii hareketiyle kaynamasn
salayan) partinin etkinlikleri, ii snfnn
olumasnda, onun rgtlerinin, siyasal ve
ideolojik gelimesinin biimlenmesinde
belirleyici bir rol oynar. i snfnn burju
vaziye kar verdii snf mcadelesi, (edil
gen direniten bilinli siyasal mcadeleye
kadar) eitli evrelerden geerek ekono
mik, siyasal ve idelojik biimler alr. Prole-
teryann yokolmakta olduunu, orta snf
larca sourulduunu ya da kapitalist sis
temle btnleerek devrimci roln yitirdi
ini ne sren burjuva ideologlarn, refor-
mizm ve revizyonizm temsilcilerinin anla
ylarna karn, ii snfnn saflar geni
lemekte, emeki halkn karlar ile ulusun
gerek karlar iin mcadeledeki gc
ve saygnl gitgide artmaktadr. zellikle
de bilimsel ve teknik devrim koullar iin
de retimin artmas yansra, ii snfnn
toplumsal kazanmlar, ii snfnn gerek
sinimlerinin, karlarnn, kltr ve etkinlik
lerinin dzeyini arttrmaktadr. Teknolojik
ve bilimsel ilerleme, ii snfnn bileimini
eitlendirmekte, sanayi ve tarm iileri
yansra, datm ve hizmet kesimi iileri
ile aydnlar da kendi saflar arasna kat
maktadr. Kapitalist lkelerde, ii snf,
ekonomide ve siyasette demokratik dei
imler iin mcadele vermektedir.' Byle
bir ey, ii snfnn eitli kesimleri arasn
da birlik kurulmasn, tekelcilie kar m
cadele btn alan kesimlerin abalar
nn arttrlmasn ve uluslararas ii daya
nmasn gerekli klmaktadr. Sosyalist
toplumda ise, ii snfnn konumu kkten
deiir; ii snf proleter koullar altnda
varolmaktan kurtularak, sosyalist ve ko
mnist kurulmann temel gc durumuna
gelir. br emeki kesimlerle birlikte ii
Snfnn etkinliklerine Marx-Leninci parti
yol gsterir. Sosyalizmde, ii snfnn kl
tr ve eitim dzeyi ykselilken, siyasi bi
linci de ykselme gsterir. Byle bir ey,
ii snfnn toplumsal yaamn tm alan
larnda oynad roln artmasna yol aar.
Gelimi sosyalist toplumda, ii snf ile
kyllk ile aydnlar arasndaki ittifak, ken
di toplumsal doas, ortak dnya gr,
ortak amalar ve gelien toplumsal uyum
luluk gerei, gitgide pekiir. Sosyalist l
kelerin ii snf, ayn temel snfsal karlar
evresinde birlemi olan uluslararas ii
snfnn kurtulu mcadelesinde nc bir
rol oynar.
ilemcilik ada burjuva felsefesinde
mantk pozitivizm ile pragmaclk'n bir
bireimi olan bir eilim, ilemcilik Bridg-
man tarafndan kurulmutur. lemcilik'in
ana sorunu ilemsel zmlemedir; bu
zmlemeye gre, herhangi bir kavramn
anlam ancak o kavram oluturmada, uy
gulamada ve snamada kullanlan ilemle
rin bir betimlenii yoluyla belirlenebilir.
Herhangi bir ilemle balantl olmayan
kavramlar anlamsz kavramlar olarak g
rlr. lemcilik, maddeciliin birok kav
ramlarn da iine alr, ilemsel olarak ta
nmlanm kavramlarn bileimlerinden -
nermeler, nermelerin bileimlerinden de
kuramlar kurulur. lemcilik, kanlmaz o-
larak, u gibi znel idealist sonulamalara
yol aar: Eer kavramlar lm ilemleriy
le biliniyorsa, o zaman lm ilemlerin
den bamsz olarak nesnelerin bilinii an
lamszdr.
ilemsel Tanmlar Deneysel olarak yeni
den retilmi ilemleri belirten fanm'lar;
bu tanmlarn nesnel sonular, dorudan
ampirik gzleme ya da lme baldr.
lemsel Tanmlar, genellikle, bilimsel kav
ramlara ilikin blk prk ampirik yo
rumlar iin kullanlr. Bunun basit bir rne
i udur: Bir turnusol kd bir svya
daldrldnda eer turnusol kd mavi
ye dnerse o sv bazdr. Verili kavram
uygulamann deiik ampirik durumlarn
belirtmek zere, ayn bir bilimsel kavrama
244
Y
birka ilemsel Tanm getirilebilir (bak. -
Varsaymsal-Tmdengelim Kuram), i
lemsel Tanmlarn rolnn abartlarak
mutlaklatrld, lemcilik'in bir zelliini
oluturur.
ilev Belli bir ilikiler sisteminde nesnele
rin temel zelliklerinin dtan kendini gs
terii; rnein, duyu organlarnn ilevleri,
parann ilevleri, devletin ilevleri vb. Bir
takm idealiste eilimler yalnzca eylerin
zn ve yasalarn deil, ama eylerin
kendilerini de bilme olanan yadsyarak,
bilimi nesnelerin ilevlerinin bir tanmlan
na indirgemeye alrlar (bak. Machc-
lk; Davranlk vb.).
ilevsel Bamllk Nesnel fenomenler ya
da bykler arasnda bunlar yanstan bir
kalc iliki biimi olup, burada bir feno
mende yer alan bir deiim brlerinde
belirli bir nitel deiime yol aar. Nesnel
olarak, levsel Bamllk, kesin nitel belir
lilik tayan yasa ve ilikilerde grlr, i
levsel Bamllk, kendisine bal feno
menlerin belirli evrelerle, deimezlerle,
somut koul ve nitel yasalarla ayrdedilme-
sini nkoar. ilevsel Bamllk, nedensel
ve bir bantyla zde deildir. Nedensel
bantnn nesnel ilevsel ilikiler yoluyla
dile geldii fenomenler yansra, nedensel
balar oluturmayan cisimlerin ya da ma
tematiksel byklklerin temel zellikleri
arasnda da ilevsel Bamllklar yer alr.
Mach' izleyerek, yeni-pozitivizm, neden
sellik kavram yerine, bir srecin ya da
fenomenin nesnel ieriini zmleme
den, ilevsel Bamllk kavramn getirme
ye alr. Bu grler, Lenin tarafndan,
Materyaizm ve Ampiriokritisizm'de eletiril
mitir.
yi ve Kt nsanlarn (gruplarn, snflarn)
ve toplumsal fenomenlerin gidiine belirli
bir snfsal konumdan bakarak ahlki bir
deerlendirmede bulunmay dile getiren
etik kategoriler, iyi, toplumun (ya da belli
bir snfn) ahlkl ya da yknmeye deer
bulduu ey olup, Kt bununtam tersidir.
Metafizikiler, yi ve Kt'y ebedi, evren
sel kavramlar olarak sunmaya alrlar,
idealistler, yi ile Kt'nn kaynan Tan-
rnn buyrultularnda ya da mutlak tinde
ararlar. Kant'n etik kuramna gre, yi, her
aklsal varlkta yatan ve kiinin yaad
koullarla bal olmayan ahlk yasasna
karlk veren eydir (bak. Kesin Buyruk).
Marxlk-ncesi maddecilere gre, iyi ile
Ktnn kayna, soyut insanolu doa
snda, insann sevin duyma ve mutlu ol
ma isteinde yatar (bak. Hazclk; Mutlucu
luk). Bu maddeciler arasnda ahlkll in
sann yaam koullarna ve yetimesine
balayan kiiler bile, yi ile Kt kavramla
rnn ebedi ve deimez olduunu ne
srmlerdir. Aslnda, tarihd insano
lu doas, her zaman iin, birtakm geni
grup ya da snflarn temsilcilerinin toplum
sal olarak koullanm ortak izgilerini
gsterir. yi ile Kt'ye ilikin tanmlarn
hep belirli bir snfn ahlklln dile getir
mi olmasnn nedeni de budur. Bugnk
burjuva etiinin kendine zg izgileri, bir
yandan, kapitalist toplumun resmi ahlkn
da egemen olan iyi ve Kt kavramlarn
ebedi ve evrensel olarak sunmak, te yan
dan, yi ve Ktnn nesnel ltlerini yad
smaktr. Marx etik, iyi ile Kt kavramla
rn ilk kez bilimsel temellere oturtmutur,
iyi ve Kt kavramlar, ulustan ulusa, a
dan aa o denli deiiklik gstermitir ki,
birbirleriyle dorudan doruya elikili
kavramlar haline gelmilerdir ( F. Engels,
Anti-Dhring, s. 109). Ancak bu eitleme
ler kendi bana bir kuraln sonucu olma
d gibi, yalnzca bireyin kanlarna da
dayanmaz. Bunlar, yaamn toplumsal ko
ullarndan kkenlenir, bu nedenle de
nesnel bir karakter tar, insanlarn eylem
leri, bir btn olarak toplumun tarihsel ge
reksinimlerini, yani bu gereksinimleri dile
getiren ilerici bir snfn karlarn karla
245
YMSERLK
malar ya da karlanmasna engel olmala
r lsnde yi ya da Kt saylrlar. Ko
mnist ahlk kuralnda, iyi ve Kt kavram
lar, emeki kitlelerin smrden kurtarl
masnda, sosyalizmin ve komnizmin ku
rulmasnda, bar ve toplumsal ilerleme
davasnda gerekli davran tarznn l
sn belirleyen somut ahlk gereksinimle
rinin btnnde dile gelir.
iyimserlik ve Ktmserlik Olaylarn ak
karsnda taknlan iki kart tavr, iyimser
lik, daha iyi bir gelecee, iyinin kty en
sonunda yeneceine, adaletin adaletsizlik
karsnda en sonunda stn geleceine
inanta yatar. Ktmserlik, olaylarn ka
nlmaz olarak ktden daha ktye gittii
ne ilikin, km bir gr olup, iyi ve
adaletli olann stn geleceine inansz
lkta yatar. Felsefe tarihinde, iyimser dnya
gr u ya da bu biimde birok d
nr tarafndan, rnein ilkalarda Aristo
teles ve Epikuros, ge Ortaa dnemin
de de Leibniz tarafndan savunulmutur.
Leibniz'e gre, varolan dnya, olanakl
tm dnyalarn en iyisiydi. Leibnizin mut
lak yimserliki ister istemez ktnn, talih
sizliin ve kapkara dertlerin hakl gsteril
mesine yol ayordu. Ktmserlik, Scho-
penhauer ile E. Hartmann gibi Alman akl-
dc filozoflarca ortaya getirilmitir. Bir
kural olarak, modern burjuvazi gibi, mr
n doldurmu olan snflar, Ktmserliki
benimseme eilimi gsterirler. yimserlik
ile Ktmserlik'in arlklarnn stesinden
gelme abalarna meliorizmin temsilcile
rinde rastlanr; bu gre gre, kt ka
nlmaz olmakla birlikte, dnya insanolu
nun abalaryla dzeltilebilir. Bu terim, 19.
yzylda ngiliz romanc George Eliot ile
Fransz filozof J . Sully tarafndan ortaya
getirilmitir. Melioristlere gre, dnya an
cak bireyin yetkinlemesi yoluyla, aydn
lanma yoluyla dzeltilebilir. Marx kuram,
gelecein komnist toplumuna ilikin bi
limsel nbilgiye, toplumsal gelimenin
nesnel yasalarnn bilgisine dayal tarihsel
iyimserlii ne srer.
246
J
J acobi, Friedrich Heinrich (1743-1819)
Alman idelaist filozof, Goethenin dostu.
J acobi, aklclk'i eletirmi, duygu ve i-
nan felsefesi ad verilen felsefeyi hakl
gstermeye almtr. J acobinin felsefe
si, inanla zdeletirdii dolayml bilgiyi
tanmlama ve bunu dolayml bilginin kar
sna koyma ynnde bir abay olutu
rur. J acobi'ye gre, biricik hakiki bilgi du
yusal deneyimdir; duyusal deneyimin s
nrlarn hibir zaman amayan akln etkin
liidir. znel kavramlarla uraan akl,
eylerin varoluunu tantlama gcnde
deildir. D dnyann gereklii ancak
duyusal deneyimin altnda yatan inan yo
luyla salanabilir. J acobi'ye gre, felsefe
nin temelini oluturan dinsel duygu, aklc
ln bak asndan anlalamaz. Byle
bir ey, J acobi'yi aklc felsefenin tanrtan
mazla bal olduu sonucuna gtrm
tr. J acobi'nin felsefesinin baz eleri da
ha sonra yaam felsefesi ile varoluuluk
tarafndan gelitirilmitir.
J ainlzm 6. yzyllarda ortaya km, din
den sapma gsteren bir Hint felsefe sis
temi; ontolojik bir oulculuk sistemi. J a-
nizim, dnyay oluturan ilk madde olarak
zler retisine dayanr: Buna gre, zler,
ayn zamanda, bilginin dayand temel
hakikati de oluturur. Balca iki z vardr:
Temeli bilin olan jiva (ruh) ile ajiva (ruh
olmayan btn eyler). Madde dokunma,
ses, koku, renk ve tat gibi temel zelliklere
sahip bir eit ajiva'dr. Madde atomsal
olup, duyu organlarnca alglanabilir, de
iime urayabilir; n sz sonsuzdur ve
tanrnn yaratmasnn bir sonucu deildir.
Ayrca, ruh ile beden arasndaki banty
koullandran seyrelmi madde de vardr.
Tek bir ruh ya da yce Tanr yoktur. Dn
yada bedene girmi ya da canl yaratklar
da bedenlememi birok ruh vardr. Mad
de gibi, ruhlar da hikimse tarafndan ya
ratlmamtr, t en bandan beri vardrlar.
Ruh her eyi bilebilir, her eyin iine i
leyebilir, her eye egemen olabilir; ancak,
ruhun bu olanaklar, ruhun iinde yaad
bedenle snrldr. J ainizm etii herhangi
bir canl varla zarar vermekten kanma
retisine dayanr. J ainizm'in felsefi siste
mi bu ayn addaki dinin temelini de olu
turur; bu din, inanna gre, Z.. 9.-8.
yzyllarda yaam, mitolojik bir bilge kii
olan Mahavira (ya da J ina) tarafndan ku
rulmutur. J ainizm, Mahavira ile br ulu
kielere tapnmaya dayanr.
J ames, William (1842-1910) ABD'li psiko
log ve idealist filozof, pragmaclk'm nde
gelen temsilcisi. J ames, maddeci, bilimsel
dnyagrne kar olmu; metafizik
yntemin yanllklarnn bilincinde olduu
halde, diyalektie srt evirerek, akldc-
lk' vaazetmitir. J amesin bilin akm ola
rak betimledii psie stne zmleme
leri, iradeci ve cokucu eler tar. J a
mes, hakikat stne nesnel anlay yerine,
247
J ANSENZM
pragmac yararllk ve kar ilkelerini koy
mutur. J ames, tantlanamayacak ya da
akl erdirilemeyecek olana inanabilmeyi
savunmutur. J amesin radikal ampirizmi,
aslnda gerekliin salt deneyime, bilince
znel bir biimde indergenmesinden ba
ka bir ey deildir. J ames'in yansz moniz
mi, maddi olan ile tinsel olan ayn dene-
yimin iki ayr yz olarak betimler. J ames,
dinin szcl yansra, gizemsel dene
yim! incelemek zere New York'taki -
zel bir kurumda etkin almalar yapmtr.
Balca yaptlar: The Principles of Psycho
logy (Psikolojinin lkeleri), 1890; The Vari
eties of Religious Experience (Dinsel De
neyim eitleri), 1902, Pragmatism (Prag
maclk), 1907.
J ansenizm 17. ve 18. yzyllarda Fransa
ve Hollandada yaygnlk kazanm bir si-
yasal-dinsel eilim. J ansenizmin ilkeleri,
Ermi Augustinus'un retisini gelitiren
teolog Cornelius J ansen (1585-1638) tara
fndan ortaya getirilmitir. Katoliklik'in bir
eidi olan J ansenizmin Protestanlkla da
baz ortak yanlar vardr (rnein, Tanr
yazgsnn kabul edilii, zgr iradenin
yadsn). Toplumsal adan bakldn
da, J ansenizm, mutlak-feodal tarikatlar
kutsayan Katolik Kilisesi'nin kurduu ege
menlikten honut olmayan kesimlerin ide
olojisidir. J ansenist topluluklar, din ve ei
tim etkinlikleriyle urayor; ilkokullar iin
bilginin bilinli olarak zmleniine dayal,
grsel yntemlerden yararlanan kapsaml
ders programlar hazrlyorlard. J anse
nizm Roma Katolik Kilisesi tarafndan din
den sapmlkla stste mahkm edilmi
tir. 18. yzyln ortalarnda, J ansenizm,
Fransa'da devrimci burjuva ideolojisinin
ortaya kyla birlikte etkisini yitirmi;
Hollandada ise, bamsz bir dinsel toplu
luk durumunu almtr.
J apon Felsefesi J aponya'da ilk felsefi
retiler feodalizm anda olumaya bala
mtr. J apon Felsefesi, Eski indeki doa
felsefesi dncelerinin, Konfysclk
ile Buddhaclk'n, daha sonralar da yeni-
Konfyscln etik-politik retileri
nin etkisi altnda gelime gstermitir. J a
ponyada yeni-Konfyscln kuru
cular Fujuvara Seika (1561-1619) ile Ha-
yai Razan'dr (1583-1657). Bu kiilerin
okullar (ui gakuha), inli filozof u
Hsi'rim retisini yaymtr. J apon yeni-
Konfyscler, En Yce Sonun Evreni
ynettiini dnmlerdir. En Yce
Son, insann algs dnda kalan, nitelik
leri ve biimi olmayan, evrensel, akn bir
gtr. Maddi ilke ki'yle (i) bantl olan
ve eyler ile insann fizikel doasn yara
tan dnsel.ilker/'nin (Li) temelini gizem
sel bir mutlak oluturur. Yeni-Konfys-
cier, (oulun babaya, uyruun imparato
ra, karnn kocaya bendelii gibi) ebedi
bendelik ilikileriyle ilgili Konfysclk
dogmalarn hakl gsterirler. Bu dnem
de, klasik Konfysclk okullar ile inli
filozof Vang ou-jenin (Vang Yang-min-
g'in) znel idealizmini izleyenler de etkin
olmulardr. Muro Kyuso (1658-1734) ile
Yamagataunan'n (1687-1752) maddeci
grleri ise, J apon Felsefesinde o gnk
egemen idealist eilimlere kar k iin
de kendi biimini almtr. Maddeci filozof
ve tanrtanmaz Ando oeki, feodalizm a
nda (17. yzyln sonlar ile 18. yzyln
balarnda) etkin olmutur. oeki, snr
sz dnsel ilkeye ilikin yeni-Konf-
ys dnceyi bir yana atarak, kesinti
siz oluumun doann gerek yasas oldu
unu savunmutur. oeki'ye gre, dnya
be sonsuz maddi eden oluur. oeki,
fedoal dzenin kararl dman olmu ve
ilerici aydnlanma dncelerini savun
mutur. insanlarn doutan eitsizlii d
ncesini yadsm, zel mlkiyeti toplum
sal ktln kayna olarak grmtr;
ancak, oeki'nin toplumsal alandaki is
temleri topyacdr. Yarda kalan 1867/68
burjuva devrimi, 19. yzyln ikinci yarsn
248
J ASPERS
da J apon Felsefesini etkileyen nemli bir
tkeni oluturur. Bu dnemdeki felsefi d
nceler, kanryo gakua (brokrasi bilgin
leri) ile minkan gakua (halkn bilginleri)
filozoflar arasndaki mcadeleyle gelime
gstermitir. Kanryo gakua'nm temsilcile
ri Nii Amane (1826-1894) ile Kato Kiroyu-
ki'ydi (1836-1916). Bu kiiler, kltrn st
kesimlerin planlarna, beenisine ve aba
larna gre gelitirilmesini kendilerine g
rev sayyorlar; bu yolda da, Konfysc-
lk elerini Bat Avrupa idealist felsefesi
nin (Mili, Bentham, Comte, Spencer) d
nceleriyle biletirmeye alyorlard.
Tetsugaku yada felsefe terimini ortaya
ilk atan Nii olmutur. Minkan gakua'nn
nde gelen szclerinden Fukazava Yu-
kui (1834-1901), Kato Hiroyuki'nin Sos-
yal-Darwinci dncelerini yadsyarak,
toplumsal eitlii vaazetmitir. J apon mo
nari dzeninin bir ideologu olan idealist
ve eklektik inoue Tetsujiro (1855-1944),
ngiliz ampirizm'ine kar karak Konf-
ylk, yeni-Konfysclk, intoizm
ve Budhaclk dnceleri ile klasik Alman
felsefesinin (zellikle deHege/in), E. Hart-
mann'n ve ampiriokritsizm dnceleri
nin bir bireimini yapmaya almtr. Tet-
sujironun eklektik retisi, J aponculuk i-
deolojisinin felsefi temeli haline gelmitir.
Tetsujironun felsefine olduu kadar, tm
idealizme de, maddeci ve tanrtanmaz bir
filozof olan Nakae omin (1847-1901) kar
kmtr; ominin J aponya'daki ilerici
bilimsel ve toplumsal dnce stnde
byk bir etkisi olmutur. J aponya'nn em
peryalizme geiiyle birlikte, idealist felse
fe okullar da gitgide destek grmeye ba
lamtr. Bu dnemde niversitelerde kuru
lan zel krsler, klasik Alman felsefesi
yansra, (fenomenoloji, yaam felsefesi,
pragmaclk ve varoluuluk vb.) idealizm
dncelerini yaymlardr. En yaygn ola
n da, Zen Buddhaclk dncelerini Bat
Avrupa idealist felsefesi kavramlar iinde
dile getirmeye alan Niida Kitaronun
(1870-1945) felsefesi olmutur. Rusyada
ki 1917 Byk Ekim Sosyalist Devrimi, ka
pitalizmin genel bunalm ve ii hareketi
nin elde ettii kazanmlar, J aponyada
Marx felsefenin ortaya kp yaygnlk ka
zanmasn hzlandrmtr; bu felsefeyi J a
ponya'da Sen Katayama (1859-1933) ile
izdalar etkin bir biimde tantp yaym
lardr.
J aspers, Kari (1883-1969) Alman varolu-
uluk'unun nde gelen bir temsilcisi. J as
pers, psikiyatrist olarak ie balam, bu
da kendi felsefi sorunlar anlayn birok
ynden belirlemitir. J aspers, psikopata-
lojik fenomenlerde, bireyin zntye u-
raynn dile geliini deil, insann kendi
bireyselliini youn biimde arayn gr
mtr (Allgemeine Psychopathologie,
1913, Genel Psikapatoloji). Bu tr bir ara
y gerek felsefe yapmann ekirdei o-
larak alan J aspers, buradan yola karak,
dnyann aklc yoldan betimleniinin ale
gorik bir ey olarak; hibir zaman gerek
letirilemeyecek, her zaman iin yorumu
gereksindiren cokusal isteklerin aklc-
latrlmas olarak grlebilecei sonucu
na varmtr. J asperse gre, felsefenin a-
na grevi insann kendini bilinli yoldan
ortaya koyma biimlerinin (bilim, sanat ve
dinin, vb.) varolu'un bilind etkinliine
dayandn, dnyaya egemen olan akld-
nn en yksek bilgeliin kaynan olu
turduunu gstermektir iyernunft und E-
xistenz, 1935, Akl ve Varolu). J aspersin
varoluuluu, snr durumlar retisinde
en ak biimde grlr. J asperse gre,
varoluun gerek anlam insana ancak
(hastalk, lm, balanmaz su vb.) de
rin sarsnt dnemlerinde kendini ak e-
der. te tam bu anda, insan, gndelik
kayglarn ve dnsel karlar ile gerek
lik stne bilimsel grlerin yknden
kendisini kurtarr. Varolula ve kendi ger
ek (akn) Tanr deneyimiyle ili dl ola
rak (existenzerhellung) yzyze gelir (Phi-
249
J EOPOLOTK
losophie, 1932, Felsefe). J aspers, snr du
rum retisinden souk sava savunma
da yararlanmtr (Die Atombombe und die
Zukunft des Menschen, 1958, Atom Bom
bas ve insann Gelecei). 1950'lerde, J as
pers, komnizmin ak bir dman ve ge
rici ynetimlerin bir savunucusu olarak g
rnmtr. Daha sonraki yaptlar (Wohin
treibt die Bundesrepublik?, Federal Cum
huriyet Nereye Gitmeye alyor?), J as-
persin grlerinde birtakm deiimlere
tanklk eder; J aspers, burada, ynetici
partilerin otoritarizmi ve diktasna olduu
kadar, Federal Alman Cumhuriyetinde o-
iaanst yasalarn karlmasna da kar
szler sylemeye balamtr.
J eopolitik Ekonomik ve politik corafya
gerekeleriyle emperyalist bymeyi hakl
gstermeye alan bir burjuva retisi.
Kuramsal olarak, J eopolitik, burjuva feti-
izm'in modern bir eidi olup, corafi
meknn ekonomi politiin ancak bir esi
olarak yer ald birtakm zgl nitelikleri
Yeryznn temel zellikleri gibi ortaya
koyar. J eopolitik, 1. Dnya Sava'ndan
ksa bir sre nce, Alman corafyacs F.
Ratzel tarafndan ele alnmtr; Ratzel,
devletleri Lebensraum (yaam alan) iin
mcadele eden organizamalar olarak g
rr. J eopolitikin br temsilcileri H. Mac-
kinder (ngiltere) ile Amiral A. Mahan'dr
(ABD). J eopolitik terimi, ilk kez, Staten s o m
Li f sf or m adl kitabnda, corafi mekna
emperyalist yaklam hakl gstermek iin
Malthusculuk ile Sosyal-Darwincilikm ka
ntlarndan yararlanan isveli bilgin R. Kjel-
len tarafndan kullanlmtr. 1923-27 ylla
rnda, Geopolitik adl bir Alman gazetesin
ce oluturulan bir aratrma grubu, J eopo
litik'in allageldik siyasi corafyadan
farkl, zel bir bilim olduunu ilan etmitir.
Bu grubun ban eken K. Haushofer ile
E. Obst, nazizmin siyasi amalarn ileriye
gtrmede J eopolitik'ten yararlanmlar
dr. 2. Dnya Sava'ndan sonra, J eopoli
tik, Birleik Devletler'de, Kanadada, zel
likle de Federal Alman Cumhuriyeti'nde
(C. Schmitt, H. Grimm, A. Hettner, A. Gra-
bovvski) yanda bulmutur. Bugn iin, J e
opolitik, devletleraras emperyalist blok o-
luturulmasna ilikin kantlar yrtmekte,
Dou ile Bat (ktasal uygarlk ile deniz-
kys uygarlk tipleri) arasndaki gediin
corafi nedenlerini tantlamaya almak
tadr. J eopolitike balananlar, daha nce
ki Malthuscu retorie ek olarak, kltrel
psikoloji ile karlatrmal kltr tarihinden
alnma kantlamalardan geni biimde ya
rarlanmaktadrlar. ada jeopolitik anla
ylar iinde en nde gelenlerden biri de
siyasi corafyaya global yaklam denilen
anlay olup, bu anlay, bir kural olarak,
emperyalist dnya egemenlii savlarn
yanstr.
J oliot-Curle, Frdric (1900-1958) Fran
sz fiziki, komnist, Dnya Bar Konseyi
Bakan (1951-58), Paris Bilimler Akade
misi yesi, SSCB Bilimler Akademisi
Yazma yesi. J oliot-Curie ad yeni bir
fizik alan olan mikrokosmos alannda ya
plan balca aratrma almalarna ba
ldr. J oliot-Curie'nin (Irne Curie ile birlik
te) yapt balca bulgulama, yapay rad
yoaktivite fenomeni olup, kendisi'ayrca
elektron-pozitron iftlerinin evrimleri s
tne aratrmalar da yapm; neutron bul-
guland zaman atom ekirdeinin para
lanarak atom enerjisinden yararlanlabile
ceini ilk syleyen kiilerden biri olmutur.
J oliot-Curie, diyalektik madecilie bal
bir fizikiydi. J oliot-Curienin yaam ve
etkinlikleri, bilimsel ilerlemeyi hzlandrma
da ve bilim adamnn toplumsal sorumlu
luunu kavramada o gne kadarki felsefi
yntemleri zmlemi olmann ne denli
nem tadnn en iyi rneklerinden biri
dir.
?R0
K
Kaba Sosyolojizm Toplumsal fenomenle
rin basitletirilmi bir yorumu olup; maki
ne, retim ynetim biimleri, ekonomi, si
yaset, ideoloji gibi toplumsal gelime et
kenlerini abartarak, tarihsel maddecilii
arptr. Kaba Sosyolojizm, insann biyolo
jik doasnn nemini grmezlikten gelir.
Kaba Sosyolojizm, dar anlamda, ideoloji
nin snfsal anlamna ilikin basitletirilmi
bir anlaytr. Bogdanov ile ulyatikov ta
rafndan felsefede, V. Pereverzev ile V. Fri-
eche tarafndan da estetikte temsil edilen
Kaba Sosyolojizm, ideolojinin grece ba
mszln yadsyarak, btn ideolojik bi
imleri dorudan doruya retim tarzn
dan retir. Dilin snfsal ve st-yapsal bir
fenomen olduu kans da Kaba Sosyolo-
jizmin linguistikteki bir eitlemesini verir.
Lenin, Kaba Sosyolojizm'i tarihte madde
ciliin ar bir kabalatrlmas, bir karika
tr olarak betimlemitir.
Kabile Ekonomik ilikiler temelinde, ilkel
topluluklarda ortaya km, kan bana
dayal ortak insan topluluu biimi. Kabile,
ilkel topluluklarn ekirdei olup, kendisi
ne bal yeleri birbirine smsk bir btn
olarak balarken, soydalarn reme, evli
lik ve aile ilikilerini, elbirliiyle yetitirme
ve ocuk bakmn da dzene koyarak,
toplumsal ilikileri gvence altna alr. Ka
bile ilikileri, genellikle, ortak topluluk ye
leri arasndaki bir toplumsal ba biimi
olarak yer alm; retimde, dalmda, din
sel trenlerde vb. belirleyici bir rol oyna
m, ynetimde ortak topluluk zelliini
korumutur (byklerin ve eflerin ortak
topluluun kabile ekirdei iinden seil
mesi vb. Nitekim, kabile ile ortak topluluk,
toprakta toplumsal mlkiyete dayanan,
mlkiyet ya da toplumsal ayrmlama ol
mayan; ortak topluluun btn yetikin
yelerine toplumsal ilere katlmay hak ve
dev sayan airet sistemi olarak tanmla
nabilecek bir toplumsal yapy gsterir. l
kel komnal sistem'in gelimesiyle birlik
te, kabile yelii de yava yava gelimi
tir. Bunlar kardelik topluluklarna, bu top
luluklar a/ref'lere, airetler de airet birlik
lerine dnmtr. retici glerin ilerle
mesi, ortak topluluklar ile aileler arasnda
meta-para ilikilerinin gelimesi, snfl bir
toplumun toplumsal yaam asndan rol
azalm bulunan Kabile'nin sonunu belir
lemitir.
Kader nsanlarn yaamndaki btn olay
lar nceden belirleyen doast bir g
cn varlna ilikin dinsel, idealist anlay.
Eski Yunan mitolojisinde, insanlarn, hatta
tanrlarn kaderi Moeraeye (Romallarda
Parcaeye) dayanyordu. Zamanla, Kader,
dnyay yneten en yksek adelet olarak
grlmeye balanmtr. Hristiyanlk'ta
Kader, ilahi takdir, yce bir gtr. B
tn modern dinler Kaderi tanr yazgs ola
rak grrler (bak. Kadercilik). Katoliklik,
Ortodoksluk gibi baz dinler, tanr yazgs
251
KADERCLK
dncesi ile zgr irade dncesini ek
lektik bir biimde biletirerek, Kader d
ncesindeki kadercilie indirgemeye a
lrlar. Kader, bireylerin ya da uluslarn
yaamlarnda olaylarn stste yineleniini
belirtmek iin de kullanlmaktadr.
Kadercilik Diyalektie kar bir felsefi an
lay; bu anlaya gre, dnyadaki btn
sreler daha nce en bandan belirlen
mi olup, bu srelere zgrlk ile yaratc
abay dlayan zorunluluk egemendir.
Kadercilik, insanlarn, hatta tanrlarn ka
nlmaz biimde kr, anlamsz, amasz
yazg tarafndan ynetildikleri stne bir
anlay olarak mitolojide gelimitir. Felse
fede Kadercilik, eitli yorumlar kazanm
tr. Stoaclar, amansz Kader'in Evreni y
nettiini, dnem dnem ortaya kan dn
ya savalarndan sonra her eyin stste
yinelendiini sylemilerdir. Leibniz'in n
cel dzen retisine gre, monadlar ara
sndaki etkileim, Tanr tarafndan ok n
ceden takdir edilmitir. Schelling'in nesnel
idealist sistemine gre, zgrlk ile zorun
luluk arasndaki uurum, kiileri zgrce
edimde bulunmaktan yoksun klmaktadr.
Hegel'e gre ise, son zmlemede, bi
rey, Mutlak Tinin bir aleti olmaktan baka
bir ey deildir. Metafizik maddeciler
(Hobbes, 18. yzyl Fransz maddecileri
vb.) nesnel rastlanty yadsyarak, neden
sellik ile zorunluluu zdeletirmiler, bu
da sonunda yine Kadercilik'e yol amtr.
Teolojik Kadercilik, tarihsel olaylarn ve in
san yaamnn Tanrnn iradesince nce
den belirlenmi olduunu ne srer. Bura
da, mutlak nceden belirlenme anlaylar
(Augustinusculuk, Calvincilik, Jansenizm)
ile ilahi takdiri insann zgr iradesiyle
badatrmaya alan grler
(Katoliklik, Ortodoksluk) arasnda bir m
cadele yer almtr. Manc felsefede, top
lumsal gelime yasalarnn etkisi ile insan
larn zgrce etkinlikleri birbirleriyle b
tncl olarak bantldr; burada, zorunlu
luk ve rastlant, zgrlk ve zorunluluk di
yalektii anlay yer alr. Maoclk, Kader-
cilik'in snfsal kklerinin belirli toplumsal
glerin karlarnda yattn grr, ancak
toplumun kkten dnme uratlmasy-
la kaderci grlerin tarihsel dayanaklar
nn yava yava ortadan kalkabileceini
gsterir.
Kafa Emei ve Kol Emei insann kar
lkl bantl iki etkinlik tarz. gdleriyle
hareket eden hayvanlara benzemez ola
rak, insan, bilinli edimde bulunur; eylem
lerinin ncesinde kendi etkinliinin amac
n oluturan dnsel bir tasar kafasnda
yer alr. Kafa Emei ile Kol Emei, ilkel
komnal toplumda blnmesiz bir btn
lk iindedir. retici glerin dk dzeyi
dolaysyla, Kafa Emei ile Kol Emei, an
cak iblm temelinde, kafaemeinin kol
emeinden ayrlmasyla ortaya kmtr.
zel mlkiyetin, snflarn ve devletin orta
ya kyla, Kafa Emei, ynetici snfn bir
ayrcal olmutur. Buysa, farkl toplum-
sal-ekonomik oluumlarda deien bi
imde, Kafa Emei ile Kol Emei arasnda
bir kartla neden olmutur. Her trl a
lma biiminin klelere kald kleci top
lumda, kleler Kafa Emeine blk pr
k katlyorlar; iyneticisi, hekim ve sa
nat olarak eitiliyorlard. Feodal toplum
da, Kafa Emei ile Kol Emei arasndaki
kartlk, toplumun snflara blnmesiyle
akk olup, bunun altnda toplumsal
zmrelere ayrlma yatar. Kyllk, alt bir
zmre olarak, Kol Emei'ne mahkmken;
Kafa Emei, soylu zmrelerin (aristokra
si ile din adamlarnn) bir ayrcal haline
gelir. Kapitalizmde, Kafa Emei.belli bir
dereceye kadar, Kol Emei'ne egemen ol
mak iin kapitalistlerce bir ara olarak kul
lanlan bir toplumsal grubun, yani aydn-
larm mesleksel bir ura haline gelir. Ka
pitalist toplumda, kafa iilii ile kol iili
ine ayrlma, snflara ayrlmayla ak
maz; nk, aydnlarn byk bir kesimi.
252
KANIT
kendi geimlerini kendileri salayan, by
lelikle de ii snf ve kyllk ile ayn
zemine ayak basan meslekten kiilerden
oluur. Bilimsel ve teknik devrim koullar
iinde, meslekten kiilerin gittike artan bir
kesimi, retim srecinde dorudan rol oy
namaya balar; bunlarn konumu beyaz-
yakal iilerinkiyle hemen hemen ayndr;
bu arada, yeni karmak teknoloji, kafa
iilii ile kol iilii elerinin biletii,
yeni bir ii trne gereksinim gsterir.
Ancak, Kafa Emei ile Kol Emei arasnda
ki kartlk, kapitalizmde alamaz. Byle
bir eyin, zel mlkiyet ile smrc snf
larn kaldrlmas ve yeni bir aydn kesimi
nin ortaya kmasyla sosyalist bir toplum
da almas szkonusudur. Ancak, sosya
list toplumda da iin doasna ve iilerin
teknik ve kltr dzeyine bal olarak, i
iler arasnda asli ayrmlar srer. Bu ayrm
larn ancak komnizme geilmesiyle orta
dan btn btne silinmesi szkonusu
dur. Ancak, byle bir ey, eitli uralar
daki zgl etkinliklerin ortadan kalkaca
anlamna deil, bireylerin yaamlar bo
yunca tek bir uraa bal kalmayacaklar
anlamna gelir. Burada, bu iki emek tarz
nn toplumsal olarak uyumlu hale gelmesi
kadar; hem fiziksel, hem de zihinsel al
mann kiinin kendisi iin balca bir ge
reksinim haline gelerek, kiinin btnsel
etkinliini tamamlamas szkonusudur.
Kamuoyu Toplumsal yaamdaki olay ya
da fenomenlerle, parti, kurum ve kiilerin
etkinlikleriyle olan ilikileri erevesinde
ortak karlar tayan toplumsal grup ya da
insan topluluklarnn resmi olmayan kitle
bilinci biiminde, toplumsal bilincin zgl
bir varolma tarz. Kamuoyu, taksiye ve is
tem biiminde olduu kadar, birtakm top
lumsal kurumlarn, bir bireyin ya da bir
grup insann bulunduu eylemlerin onay
lanmas ya da mahkm edilmesi biimin
de de dile gelir. Kamuoyu, snf rgtlerin
ce ve kurumlarca amal biimde oluturu
labilecei gibi, pratik deneyim ve gelenek
ler dorultusunda insanlarca kendiliin
den de oluturulabilir. Kamuoyunun kar
farkllklarn gstermekle kalmayp, eit ol
mayan farkndalk derecelerini de gster
mesinin nedeni buradan gelir. Uyumaz
bir toplumda, smrenlerin ve smrlen
lerin karlarnn bir yansmas olarak, her
zaman iin birbirini dlayan, iki Kamuoyu
bulunur. Sosyalist toplumda, Kamuoyu,
gerek kendi doas, gerek tad izgiler
bakmndan, kkten farkllk gsterir. Bura
da, ortak temel karlar dolaysyla kanla
rn atmas uzlamaz olmayp; aradaki
farkllklar, toplum yelerinin eletiri ve -
zeietiriden ve halkn karlarnn gitgide
daha ok gznnde tutulmasndan g
alan komnist bilinlerin daha ok geli
mesiyle zme urar. Toplumsal gelime
yasalarnn bilgisiyle donanm olan Parti'-
nin etkinlikleri ise buna hz katar. Sosyalist
devletin komnist halk zynetimi dorul
tusunda gelimesi, komnist eitim'in bir
arac ve halkn davranlarnn zgl bir
dzene koyucusu olarak Kamuoyu'nun ro
lnn artmasna yol aar.
Kan ilka felsefesinde, sahici.bilgiden,
hakikatten farkl olarak, yetkin olmayan,
znel bilgi. Eleallar, aklc bilgiye dayanan
hakikat ile duyusal algya dayanan ve ey
lerin yalnzca grnlerini ieren Kam a-
rasnda ak seik bir ayrm yapmlard.
Aristoteles iin, Kan, ilineksel ve tikel olan
arasndayer ald iin anakonusu deiip
yanl hale gelebilecek bir ampirik bilme
yntemiydi. Aristoteles, Kan'y konusu a-
sndan zsel ve evrensel olan bilimsel
bilgiden ayrmtr.
Kant 1) Mantkta, baka nermelerin (ya
da nermeler sisteminin) doruluunu o-
namak iin ne srlen nerme (ya da
nermeler sistemi); tantn temeli diye de
bilinen tant'm ncl; bazen btnnde
tanta da Kant denilir. 2) Matematikte ve
253
KANITLI
matematiksel mantkta, Kant, bir ilev'in
ya da yklemin deerinin dayand de
ere ilikin bamsz deikendir.
Kantl Kyas nclleri rtk kyas olan bir
kyas sonulamas.
Kant, Immanuel (1724-1804) Alman filo
zof ve bilimadam, klasik Alman idealizmi
nin ve eletirel ya da transsendantal
idealizm'in kurucusu. (1770e kadarki) e-
letirel-ncesi dnemde, Kant, kozmo
gonik varsaymn formllendirmitir; bu
varsayma gre, gezegenler sistemi bir iik
bultsuda doarak gelimitir. Bu ara
da, Kant, iinde bulunduumuz Samanyo
lu dnda bir Byk Samanyolu Evreninin
varolduu varsaymn da getirmi; Dn-
yann dnnn gelgit hareketleri y
znden geri kaldna, hareket ve duruklu
un greceliine ilikin kuramlar da geli
tirmitir. Evren'in ve Dnyann doasal
gelimesine ilikin maddeci bir dncey
le birleen bu almalar, diyalektik'in bi
imlenmesinde byk bir rol oynamtr.
Eletirelncesi dnemde yapt felsefi
almalarda, Kant, ampirizmin ve Hume-
un kukuculuunun etkisi altnda, gerek
nedenler ile mantksal nedenler arasndaki
ayrm belirtmi, felsefeye olumsuz byk
lkler kavramn getirmi, kendi adala
rnn gizemcilie ve tinselcilike kaymala
rn gln bir duruma drmtr. Btn
bu yaptlarda, biimsel tmdengelimi! d
nme yntemlerinin rol deneyimden ya
na kstlandrlmtr. Kant'n Kritik der rei-
nen Vernunft (Saf Akln Eletirisi) 1781'de
km, bunu 1788de Kritik der praktisc-
hen Vernunft (Pratik Akln Eletirisi),
1790da da Kritik der Urteiiskrah (Yargg-
cnn Eletirisi) izlemitir. Bu yaptlarnda,
Kant, eletirel bilgi kuramn, etik estetik
ve doada ereklilik retisini ilemitir. E-
letirel dnem almalarnda, Kant, bil
me biimleri ile insann bilme yetenekleri
ne ilikin bir n inceleme yaplmadan kur
gusal (o gnk terminolojiyle metafizik)
bir felsefe sistemi kurmann olanaksz ol
duunu tantlamtr. Bu tr bir n incele
me, Kant bilinemezcilik'e, varolduklar bi
imde eylerin kendi doasnn (kendin-
de-eylerin), ilkece, insan bilgisine ak
olmadn ne srmeye gtrmtr. An
cak fenomenlerin, yani eylerin kendile
rini bizim deneyimimize ama yollarnn
bilgisi olanakldr. Gerek kuramsal bilgi
ancak matematikte ve doabiliminde elde
edilebilir. Kant'a gre, aklda mutlak bilgi
iin bastralamaz bir Kilim yatar. Bu itilimin
basks altnda, insan akl, dnyann za
man ve meknca sonluluunu ya da son
suzluunu, dnyada blnmez parack
larn varln, dnyada yer alan srelerin
ve mutlak zsel varlk olarak Tanr'nn do
asn aratrr. Kant'a gre eite tamla
nabilen kart zmler vardr: Dnya son-
ludur-dnya sonsuzdur; blnmez temel
paracklar yoktur; btn sreler neden
sel olarak koullanmtr-serbeste yer a-
ian sreler (eylemler) vardr. Nitekim, akl,
kendi doas gerei atkdr, yani eli
kilere blnmtr. Ama bu elikiler,
Kanta gre, yalnzca grnrdedir. Bu a
maza getirilecek zm, bilginin inantan
yana snrlandrlmasnda; kendinderv-
eyler ile fenomenler arasnda yapla
cak bir ayrtrmadan yana, kendinde
eylerir> bilinemez olduunun tannma
sndan yana snrlandrlmasnda yatmak
tadr. Nitekim, insan da ayn anda hem
(fenomenler dnyasndaki bir varlk ola
rak) zgr deildir, hem de (bilinemez du-
yulartesi dnyann bir znesi olarak) z
grdr; Tanrnn varl (bilgi asndan)
tantlanamaz, ama ayn zamanda, inancn
zorunlu postulasn oluturur, dnyada
manevi dzenin varlna inancmz da bu
na dayanr vb. Kant iin Kendinde-ey-
ler ve fenomenler daiizmi bilinemezci
liin temelini oluturan akln atkl doa
s stne bu reti, klasik Alman idealiz
minde pozitiv diyalektiin gelimesine itici
254
KAPTAL
bir g kazandrmtr. te yandan, bilgi
davran ve yaratc aba anlay asn
dan, bu reti, dalizme bilinemezcilie
ve biimcilike smsk bal kalr. Nitekim,
etikte Kant, kesin buyruk'u temel yasa ola
rak koyar. Buna gre, insana bir eylemin
kendi ieriinden mutlak bamsz olarak,
evrensel bir davran kural haline gelebi
lecek bir kural yol gstermelidir. Estetikte,
Kant, gzel olan' karlk gzetmeyen
hazza indirger; byle bir ey, bir yaptta
saptanan nesnenin varolup olmadna
bal olmad gibi, tek bana biimce
belirlenir. Ancak, Kant, kendi biimciliini
tutarl olarak yrtememitir. Etikte, kesin
buyruun biimsel doasna kart ynde,
bireyin btn bir toplumun iyilii iin de
olsa elden karmamas gereken kendi de
eri ilkesini getirmi; estetikte, gzel anla
yndaki biimcilie kart ynde, ideal
olan izebilmesi dolaysyla iirin en
yksek sanat biimi olduunu sylemitir.
Kant'n toplumsal yaamn tarihsel sreci
iinde uyumazlklarn rolne ve ebedi ba
r gereksinimine ilikin retisi ise ilerici
bir retidir. Kant, devletler arasnda kar
lkl yararlar salayacak ticaret ve anla
malar bar kurmann ve korumann bir
yolu olarak grmtr. elikilerle dolu
olmakla birlikte, Kantlk, bilimsel ve felse
fi dncenin sonraki gelimesini olduka
etkilemitir. Kant eletirirken, Marxlk-
Lenincilik'in kurucular, onun yanlglar
nn, elikilerinin ve tutarszlklarnn top
lumsal nedenlerinin o gnk Alman burju
vazisinin geriliinde ve gszlnde
yattn gstermilerdir. 19. yzyl sonlar
ile 20. yzyln balarnn burjuva filozoflar
Kantn tutarszlklarn kullanmlar ve ken
di gerici kuramlarn hakl gstermede o-
nun yanlgl nermelerinden yararlanm
lardr (bak. Yeni-Kantlk; Sosyalizm, Etik;
Marburg Okulu; Baden Okulu).
Kapital Kari Marx'n ana yapt, amzn
ekonomi politik stne en byk yapt (V.
i. Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 2, s. 25); bu
yapt, kapitalizmin ileyiinin ekonomik
yasalarnn derin bir bilimsel zmleme
sini olduu kadar, kapitalizmin kanlmaz
olarak son bulacann ve yerini komnist
oluumun alacann tantn ierir. Kapital,
bu nedenle, komnist dnyagrnn
temellendiriliidir, Marx, Kapitalin kendi
yaamboyu almas olduunu sylemi;
bilimsel ekonomi politii yaratmak iin 40
yl ylmadan aba gstermitir. Bu yoldaki
balca temel talar ise, 1850'lerde yazm
olduu kitaplar, zellikle de 1857-1859
Ekonomi Eiyazmalar ile Ekonomi Politiin
Eletirisine Katk'dr (1859). Bu kincisinde,
Marx, art-deer kuramnn temellerini a-
tar, burjuva ekonomi politiin incelenii ve
eletiriliinin ayrntl metodolojik ilkelerini
koyarak tarihsel maddeciliin temel ilkele
rini ele alr. Marx'in 1860iardaki almala
r (1861/63 eiyazmalar) da bu yolda daha
sonraki temel talan oluturur; bu alma
larda Kapita/'in yaps temellendirilerek, ik
tisat kuramlarnn tarihi genilemesi ince
lenir. Marxin kendisi tarafndan hazrlan
m olanKap/'fa/'in 1. Cildi, 1867'-de; daha
sonraki ciltler, Engels tarafndan, Marxin
lmnden sonra (2. Cilt 1885te, 3. Cilt de
1894te); Kapitai'm 4. Cildi ya da Art-De-
er Kuramlar da, metinde birtakm ksalt
malar ve baabuy ruk deitirmeceler yap
m olan Kautsky tarafndan 20. yzyln
banda yaynlanmtr. 4. Ciltin btnlk
le bilimsel bir basm ise, SSCBde 1955/61
yllarnda yaplmtr. Kapital, yalnzca ken
di ekonomik ierii asndan nem ta
maz; nk, kendi bileken parasnn,
yani felsefenin (diyalektik ve tarihsel mad
deciliin), ekonomi politiin ve bilimsel
komnizmin birlii iinde, bir btn olarak
Marx kuram gelitirir. Marxin iki temel
bulgulamas, yani art-deer kuram ile
maddeci tarih anlay, tam olarak bu ya
ptta dile gelir. Bu birincisi, smrnn
gizini aa kararak, sosyalizmi bir top
ya olmaktan bir bilime dntren belirle
255
KAPTALZM
yici bir g olduu kadar, kapitalizmin me
zar kazcs ve yeni, sosyalist toplumun
kurucusu da olarak ii snfnn tarihsel
grevini temellendirir. Kapital dolaysyla
bir varsaym olmaktan karak kesin tant
lanm bir kuram haline gelen maddeci
tarih anlay, bilimsel komnizm kuram
nn kuramsal ve metodolojik temelini olu
turur. Kapital'de kullanlan maddeci ince
leme yntemi, Marx!k-ncesi dnr
lerin metodolojinden znde ayrlr, insan
larn toplumsal ilikilerinin, dolaysyla in
sanlarn kendilerinin ve bilinlerinin al
ma sreci iinde biimlendiinin ortaya
koyup temellendirilii sonunda toplumun
kendinden hareket eden ve nesnel yasala
ra gre gelime gsteren bir organizma
olduu ve bu organizmann etkinliinin bir
sonucu olarak dncelerin, kavramlarn
ve bilincin ortaya kt anlalabilmitir.
Nitekim, Kapitalde, bilin, varlkla ilikisi
iinde natralist bir biimde, yani hazr
varolan bilincin d dnyayla bir ilikisi
biiminde deil; ama toplumsal-tarihsel
bir adan, nesnelerin bilgisi iinde, bu
bilginin d dnyaya pratikte egemen olma
srecinin bir sonucu olarak edinildii an
lay iinde ele alnr. Kapitalde gelitiri
len ve dnme biimlerinin, nesneleri ku
ramsal olarak bilme biimlerinin, nesnele
rin gelime yasalar olarak dncenin
gereklikle uygunluu ilkesinin anlam da
budur. Bu biimlerin ierii, diyalektik ta
rafndan aa konur; diyalektik, bilmeyi;
gerek eylerin, gerekse dncelerin ge
limesinin zn aa kararak, genel
kategorilerin bir evrimden getii, insann
pratik etkinliinin bir yan olarak grr.
Dolaysyla, diyalektik, gerek dnyann
hareketinin nesnel mantn yeniden re
terek, hem bir kuramsal dnme biimi
(mantk) olarak, hem de gereklii anla
mann bir arac olarak (bak. Bilgi Kuram)
yer alr. Kapital, diyalektik maddeci aratr
ma ynteminin tm yanlarn gelitirmi,
temel felsefi kategorilerin zn aa
koymu, bunlar soyuttan somuta giderek
(bak. Soyut-Otan ve Somut-Olan), geli
mekte olan fenomenleri kuramsal olarak
yeniden retmeyi olanakl klacak bir sis
tem iinde birletirme yntemini temellen
dirmi; herhangi btnsel bir sistemin ge
limesinde ve bilinmesinde elikilerin ro
ln gstermitir. Kapital, gnn ivedi so
runlarn zmede derin felsefi kltre olan
gereksinimi gstererek, modern bilimsel
bilgiyi aralrma metodolojisi ve manty
la donatr. Bugn iin Kapital, Mancln
amaz bilimse! ve devrimci gcn orta
ya koyarak, ii snfnn kurtulu mcade
lesinde gl bir silah olduunu gster
meyi srdrr.
Kapitalizm Sosyalizm ve komnizmi rt-
celeyen toplumsal-ekonomik oluum. Ka
pitalizm, retim aralarnda zel mlkiyete
ve cretli emein smrlmesine dayanr.
Kapitalist retimin hedefi ve kapitalist zen
ginlemenin kayna, art-deere el ko
nulmasnda yatar. Kapitalizmin temel uz
lamaz elikisi, retimin toplumsal karak
teri ile zel elkoyma biimi arasnda yatan
elikidir Kapitalizmin ana snflar prole-
terya ile burjuvazi olup, bu ikisi arasnda
uzlamaz bir snf mcadelesi yer alr. Ka
pitalizm, eitli evrelerden geerek geliir.
Kapitalizmin ilk evresinin bir zellii olan
serbest rekabet, yava yava reticrgle-
rin yksek bir gelime gstermesine, tek
nolojinin ilerlemesine, retimin yoalmas
na ve toplumsallatrlmasna, tekellerin o-
lumasna ve sosyalist bir devrimin nge-
reklerinin olutuu a olan emperyalizm'-
e giden yolu hazrlar. Rusyada 1917 B
yk Ekim Sosyalist Devrimi ile 1914/18
Birinci Dnya Sava, kapitalizmin genel
bunaim'rayol amtr Bugn iin, Kapi
talizmin dnya zerindeki etki alan dnya
sosyalist sisteminin etkisiyle daralm bu
lunmaktadr. Modern Kapitalizm'in tipik
yanlan unlardr; Voalmda keskin bir ar
t ve retimde uluslararaslama, dnya
256
KAPTALZMN
kapitalist ekonomisinin devletleraras d
zenlenii (rnein, Ortak Pazar vb.), aske-
ri-snai karmann bymesi, ekonomi
nin askeriletirilmesi, silah yar, tekellerin
detanta kar oluu, tekelci devlet kapita-
lizminin glenmesi ve demokratik hare
ketin altst oluu. Kapitalist devletlerde,
bugn iin, eski elikiler kzrken, yeni
eliki biimleri de ortaya kmaktadr. E-
konominin tekelci devlet sistemince d
zenlenii ile bunalm nleme politikalar
zorluklar yaamakta, emperyalist devletler
ile azgelimi lkeler arasndaki elikiler
keskinlemekte, siyasal, entellektel ve i-
deolojik bunalm derinlemektedir. Sm
r sistemi, yeni kapitalist rgtlenme bi
imleri ile retimin aklc dzenlenii so
nunda daha da incelerek genilemektedir.
Kapitalist toplumda toplumsal ve snfsal
kutuplama bymekte, gelir uurumu ge
nilemekte, ii snf saysal olarak ar
tmakta ve kendi bileimi asndan dei
mekte, gitgide daha nitelikleerek ok da
ha nemli bir toplumsal-siyasal rol oyna
makta; orta snflar ile aydnlarda kutupla
ma artmakta; yeni toplumsal uyumazlk
lar ortaya kmaktadr. Kapitalizm, (bilim
sel ve teknik devrim'in baarlarnn uygu
lamaya gerilmesinin bir sonucu olarak)
birtakm ekonomik byme olanaklarn
hl tamakla birlikte, kapitalist ilikiler
toplumun maddi ve manevi igcnn
tm nfusun karna kullanlmasn nle
mekte ve bu ilikilerinin yerini sosyalist
retim ilikilerin almasn zorlamaktadr.
Kapitalizm, toplumsal gelimeyi aklc bi
imde ynetme gcnde deildir; bu ol
gu, burjuva ideologlarn Kapitalizmi hakl
gstererek kocumaya altklar bir sana-
yi-sonras toplumuna ilikin eitli ng
rleri rtmektedir.
Kapitalizmin Genet Bunalm Kapitalist
dnya sisteminde burjuva toplumun eko
nomi, politika ve ideoloji gibi tm alanlarn
kucaklayan zntye urama sreci. Ka
pitalizmin Genel Bunalm kuram, kapita-
lizmin son aamas olarak emperyalizm
retisiyle birlikte Lenin tarafndan ele al
np ilenmitir. Kapitalizmin Genel Bunal
m, emperyalizmin ikin yasalarnda hare
kete geer. Bunun balca izgisi, kapita
list dnya sisteminin egemenlik alannn
daralmasdr; sistemin zntye uray,
sosyalist sistemin olumasnda, smrge
ciliin yklmasnda ve emperyalizmin eko
nomik ve politik elikilerle sarlmasnda
kendini gsterir. Kapitalizmin Genel buna
lm, btnnde kapitalist sistemin teme
linde yatmakla birlikte, retici glerin, bi
limin vb. kapitalist gelime olanana izin
verir. Kapitalist lkelerde bymenin yk
sek bir dzeye ulat dnemler vardr.
Ancak kapitalizmde bymesi ayn za
manda tm elikilerinde byme anlam
na gelir. Kapitalizmin Genel Bunalm'nn
stesinden gelinebilmesi iin tekelci dev
let kapitalizminden yararlanlmaya kalk
lmas, bu sreci ancak daha da ktle
tirerek toplumun devrimci yoldan dnt
rlmesinin maddi temelini hazrlar. Kapita
lizmin Genel Bunalm ana evreden
gemi olup, bu her birinin kendine zg
izgileri vardr. 1. Dnya Sava'yla Rus
yada 1917 Byk Ekim Sosyalist Devrimi
srasnda balayan birinci evre, dnyada
ilk sosyalist devletin kurulmas ve smr
gecilik bunalmnn bagstermesiyle gs
terilir. 2. Dnya Sava srasnda balayan
ikinci evre, kapitalizmden daha ok lke
lerin kopmas (bak. Halk Demokrasisi) ve
sosyalist dnya sisteminin kurulmas ile
smrgecilik sisteminin kmesiyle gste
rilir. Kapitalizmin Genel Bunalm'nn n
c evresi, btn kapitalist elikilerin daha
da ktlemesi ve etki alannn daha da
daralmasyla gsterilir. Bu evrenin kendi
ne zg izgisi, bunun herhangi bir dnya
savann sonucu olmaydr. Buysa, bir
savan kendinden, elikiler olgunlama
dka, Kapitalizmin Genel Bunalm'nn zo
runlu bir koulu olmadn gstermekte-
257
KARAKTER
dr. Kapitalizmin Genel Bunalm'nn her
yeni evresinin balangc, kapitalizmin
dnyadaki yeri ve rolndeki nitel bir dei
imle gsterilir. Bu da her eyden nce
sosyalist lkelerin glenmesine ve bu l
kelerin siyasal ve ekonomik etkisinin dn
yann gelimesi stnde gittike artmasna
baldr. Kapitalizmin Genel Bunalm, ka
pitalizmin uzun yllar boyunca elikili ge
limesinin karmak bir sreci olup, geni
bir ekonomik ve toplumsal alan etkileyen,
kapitalizmin istikrarszln younlatran
global bir bunalm eilimiyle gsterilir. U-
lusal kurtulu hareketinin emperyalizme
kar ynelik oluu gitgide aklk kazanr
ken, ii snf hareketi de gitgide glen-
mektedir. Kapitalizmin Genel Bunalm'nn
eitsiz gelimesinin her evresi kendini,
kendine zg biimlerde gsterir. rne
in, son zamanlarda, kapitalizm enflas
yon, yapsal bunalm, para darl, ham
madde fiyatlarnda ykseli, kr oranlarn
dmesi, sermayenin uluslararaslatrl-
mas gibi rahatszlklar yaamaktadr. Em
peryalist gler arasnda olduu kadar,
azgelimi ve yeni-smrgeci lkeler ara
sndaki elikiler de daha da keskinlemi
bulunmaktadr. Modern kapitalizmin ken
dine zg izgilerinden biri de dnyadaki
yeni duruma ayak uydurabilmesidir (rne
in, daha gizli smr biimlerinden ya
rarlanma, blk prk reformlar yapma
ya hazr olma). Ancak, bu durum, bir sis
tem olarak kapitalizmin istikrarn gster
meye yetmemektedir. Kapitalizmin Genel
Bunalm daha da younlamaya devam
etmektedir..
Karakter Bireyin zgl genetik zellikleri
ne dayanan ve yaam koullarnn etkisine
bal olarak ve onun etkisiyle gerekleen,
kalc psiik zelliklerin bir bileimi. Karak-
tere bakarak, bireyin eitli koullar iinde
davran nceden grlebilir, dolaysyla
da denetlenerek bireyin kiiliinin toplum
sal ynden deerli zellikleri yorulabilir.
Karakter, bireyin kendine, baka kiilere,
stlendii ie vb. ynelik tavrnda kendini
gsterir. Karakter, en ak biimde toplum
sal ve emeksel etkinlik yoluyla, insan ey
lemleri yoluyla dile gelir, bireyin btn
davrann kuatr. Karakter, kendi doa-
snca toplumsal-psikolojik olup, bireyin
dnyagrnn, bilgi ve deneyiminin,
kabul edilmi ahlak ilkelerinin, br insan
lara yol gstermenin ve onlarla karlkl
etkileimin etkilerini tar.
Kara Kutu Bilinmeyen i yaps iinde in
celenen nesne; bu nesnenin ilevleri nes
nenin d uyarmlara kar tepkisinde g
rlr. Bunun tam tersine, beyaz kutu ise, i
yaps btn btne bilinen bir nesnedir;
rnein, insan yaps teknik bir ara (bak.
Sibernetik).
Karinski, Mihall ivanovi (1840-1917)
Rus mantk ve filozof. Karinski, grle
rinde, maddecilie ynelmitir: Yavleniye i
deistvitelnost (Fenomen ve Gereklik,
1878); Logika (Mantk, 1884-85). Karinski,
doktora tezi olan Klassifikatsiya vyvodov
da (karsamalarn Snflanrlmas, 1880)
mantktaki kyas ve tmevarm eilimlerini
zmleyerek, bu sorular stnde ilgin
grler getirir. Ob istinaksamooevidnyk
(Kendinden Apak Hakikatler, 1893) adl
almasnda, Karinski, Kantm bilgi kura
mnn dogmatizmini ve apiriorizmini ele
tirmi; Vdesnki de iinde olmak zere, ye-
ni-Kantlk'a ve Berkeley tipinde znel i-
dealistlere srekli saldrmtr. Karinski, fel
sefe tarihi stne kitaplarda kaleme alm
tr: Lektsiipo istorii drevnei fiiosofii (ilka
Felsefesi stne Dersler), 1885; Lektsii po
istorii novoi fiiosofii (Yeni Felsefe stne
Dersler), 1884.
Karneades, Kyreneli (Z. . 214-129) Eski
Yunanl filozof, Yeni Akademiann ba
(bak. Akademia); Akademiada kendinden
nce gelen Arkesilaos'ur kukucu felsefe
sini daha da derinlere gtrm olan ku
258
KARITLARIN
kucu dnr. Karneades, geride yazl bir
ey brakmam olduu gibi, verdii ders
lerde bugne ulamamtr. Salam olma
yan baz kaynaklara gre, Akademia'nn
tipik kukucu grlerinin savunuculu
uyla tannan Karneades, hakiki bilginin
olanakszln, btn bilginin ancak olas
lk olarak bir deer tadn ne srm
tr. Karneades'e gre, bu olasln eitli
dereceleri zmlense bile, hibiri haki
katle eit tutulamaz. Karneades, tanrnn
varlnn teolojik tantn da eletirmitir
(bak. Tanrnn Varlnn Tant). Etikte, Kar
neades, doann nimetlerine ve yaamn
herhangi bir etkilemeden uzakta doayla
uygunluuna ilikin kukuculuk retisini
savunmutur.
Kar-Kltr 1960'larda ve 1970'lerde Ba-
tda genlerin modern burjuva kltr'e
gsterdikleri manevi bir kar k biimi.
Byle bir ey, tketim toplumunun toplum
sal deerlerini, ahlak normlarn ve idealle
rini, kitle kltrnn standart ve stereotip-
lerini; saygnlk, toplumsal stnlk ve
maddi varlla dayal yaam tarzm ak
tan reddetmeyi gsterir. Kar-Kltr, mo
dern burjuva toplumdaki manevi havaya
kar bir kltr yaratma abas olarak g
rlebilir. Ancak, toplumsal gereklikten ka-
iin zel bir biimi olarak Kar-Kltr,
ayn zamanda, varolan burjuva sisteme
zg bir belirti de olup, kendisinin karar
llkla kar kt yarar gzetici deerle
riyle birlikte, kitle toplumunun ve ticari
giriimin kendi bir tketici rndr. G
rld kadarnca, Kar-Kltrn birok
nderi ile bu harekete bal kiiler, daha
sonralar bu ideallerinden vazgemiler
dir.
Karlatrma Aralarndaki benzerlik ya
da farkllklar (ya da her ikisini) bulmak
iin iki ya da daha ok nesnenin kar
karya getirilii. Karlatrma, genelletir-
me'nin nemli bir ngerei olduu gibi,
benzetirme yoluyla yargda bulunmann
da temelini oluturur. Karlatrma'nn bir
sonucu olan yarglar, karlatrlan nesne
lere ilikin kavramlarn ieriinin belirlen
mesine hizmet eder. Bu anlamda, Karla
trma, tanm tamamlayan, zaman zaman
da tanmn yerine geen bir ara olarak yer
alr.
Karlkl liki Bireylere zg bir iliki tar
z, baka insanlarla karlkl bants iin
de insann bir varlk tarz. Karlkl liki,
insann nesnel etkinliinin btnsel bir
parasdr, (insann kendi zsel gleri o-
larak) retici gler, karlkl iliki gleri
dir. Toplumsal ilikiler, zellikle de retim
ilikileri, kendilerini somut olarak Karlkl
ilikide gsterirler. Kitle iletiim medyala
rnn elverililii, insann btnsel etkinli
iyle rl deilse, insann yabancla-
ma'snn stesinden gelinememise, daha
geni bir Karlkl ilikiyi salayamayaca
gibi, onun niteliini daha da ktletirip,
biricikliini bozabilir. Karlkl iliki sreci
ve biimleri, psikoloji, sosyoloji, etnograf,
linguistik ile daha baka bilimlerce nce
lenmektedir.
Kartlarn Birlii ve atmas Yasas
Gerekliin ve onun insan anlnca bilin
mesinin evrensel biryasas; bu yasa, mad
deci diyalektiin zn, ekirdekini dile
getirir. Her nesne kartlklar ierir. Kart
lk denince diyalektik maddecilik bunda
unu anlar: 1) zlmez bir birlik iinde
olan, 2) eitli ynleriyle deilse bile, ayn
ynden karlkl olarak birbirini dlayan,
yani; 3) birbirine geien eler, yanlar.
Birlik oluturmayan kartlar olmayaca
gibi, kartlar olmakszn da birlik olua
maz. Kartlarn birlii grece ve geici,
kartlarn atmas ise mutlaktr. Kartla
rn Birlii ve atmas Yasas, herhangi bir
d gc iin iine katmakszn, btn ha
reketin nesnel i kkenini bize aklar ve
hareketi kendinden-hareket olarak anla
259
KARITLARIN
mamza izin verir. Diyalektik dnme b
tn, soyut bir biimde, kartlara blerek
ikiye ayrmaz; tam tersine, kartlarn birbi
rine geierek gelime srecini lanakl
kld btncl bir sistem olarak zmler.
Bu yasa, en youn biimde, diyalektik d
nme ile metafizik dnme arasndaki
kartl dile getirir; nk, metafizik d
nme, hareketin kken>>ini hareketin
kendisinden baka, onun dnda bir ey
mi gibi, birlii de eitlilie kout bir ey
mi gibi yorumlar. Metafizik, hareketin ve
eitliliin somut birliinin yerine, hareke
tin kendi dtan sonular ile dtan kar
latrlan nesnenin kendi yanlarnn bir be-
timleniini koyar. Diyalektiin tarihi bu so
runlarn evresinde kopan tartmalar ile
bu sorunlar zme abalarnn tarihidir.
elikiler diyalektiinin kurucusu Herakle-
/fos'tur. Eleallar (bak. Eleal Zenon), eli
kiyi btn btne znel bir eye evirerek,
onu, hareketi ve eitlilii yadsmann bir
arac durumuna indirgemilerdir (olum
suz diyalektik, aporia). Rnesans'ta, kar
tlarn akrl Cusanus Nicolaus ile
Bruno tarafndan gelitirilmitir. Kant, z
neyi nesneden ancak dalist bir biimde
ayrarak atklar silebilmitir. Bu ayr
mn stesinden gelme abalar diyalektik
eliki dncesine yol amtr (bak.
Ficite, Schelling, Hegel). Bu dncenin
ilenmesinde zellikle Hegelin pay ol
mutur; Hegel, eliki sorununu idealizm
erevesinde zmeye ynelik ne mm
knse hepsini yapmt. Modern burjuva
felsefesinde grlen balca eilimlerden
biri elikiyi zlemez bir eymi gibi a-
kldlatrmak (trajik diyalektik) ise, -
br de bu kategoriyi btn btne bir
yana atarak onun yerine terminolojik ay
rmlamalar getirmektir (bak. Pozitivizm).
Marxlk, Kartlarn Birlii ve atmas
Yasas'n maddeci bir biimde, bir bilme
yasas (ve nesnel dnyann bir yasas) o-
larak yorumlar. Diyalektik, mantk ve bilgi
kuramnn akrl ilkesine dayanan
maddeci yorum, yasann rneklerin bir
toplamna indirgenmesini nleyerek, onu
evrensel bir varlk ve dnme yasas ola
rak ortaya koyar. Buysa, nesnel olarak ev
rensellii bilme srecinde yasann meto
dolojik ilevlerinin temelini oluturur. e-
iikilern zm, aratrmay nesnenin
kendi mantyla uygunluk iinde ileriye
doru gtrr ve yeni kavramlar ile bunla
rn bireimlerini eletirmenin yeni aklc
yollarn getirir. Bilme srecinde diyalektik
eliki yalnzca tez ile kartezi kar kar
ya koyma ii olmayp, burada ama bun
larn zmne ulamaktr. Diyalektik e
likiyi anlamak demek bu elikinin nasl
gelitiini ve zme ulaacan anlamak
demektir. Gelime sreci, i ve d kart
larn arpmasndan balar. Diyalektik,
dsal kartlar en bandan ayrk zler
olarak deil, kartlarn birliinin atalla
mas ve en sonunda isel kartlarn trev
leri olarak grr. Marx toplumsal gelime
retisi bir yasann uygulanmasna, top
lumda elikilerin aratrlna dayanr; s
nf mcadelesini snrfl toplumda gelime
nin itici gc olarak temellendirir ve bunun
devrimci bir zme ulatrlmasn getirir.
eitli tr elikiler ve bunlara eitli
zmler getirme yollar vardr. Sosyalizm de
elikilerle yrr, ancak bu elikilerin
kendine zg bir doas vardr (bak. Uyu
an ve Uyumayan elikiler). Diyalektik'
eliki kategorisi nesnelerin elikili doa
syla hep daha yakndan kar karya ka
lan modern doabilim iin de metodolojik
adan nem tar. Manclk-Lenincilik,
eliki kategorisini, elikilerden ya da e
likilerin zme ulatrlmasndan hibir
ekincesi olmayan insan tarafndan dn
yann btnsel bir biimde zmlenmesi
ne dayanan grler sisteminin bir paras
yapmtr. Bu yasann ideolojik ve eitim
sel nemi u olguda dile gelir: Bu yasa
tarihsel gelimenin hibir aamasnn son
lu olarak grlmemesini retir ve sonsuz
okeitlilie doru gider.
260
KATMANLAMA
Kategoriler insann dnyayla evrensel i-
liki tarzlarn, kavramlar halinde dile geti
ren; doa, toplum ve dncenin en genel
zsel temel zelliklerini yanstan terimler.
Kategoriler retisi ok eskilerde ortaya
konmutur. Felsefi Kategoriler'in gelime
sinde en byk pay Aristoteles'e ayrlr.
Aristoteles, Kategoriler sorununu, herhan
gi bir varla ilikin nermelerin ieriini o
varln kendisiyle balak klma sorunu
olarak grmtr. Kategoriler retisi kla
sik Alman idealistleri tarafndan gelitiril
mitir. Kant'a gre, Kategoriler, alglanabi
lir eyleri kavrayabilmemizin evrensel bi
imleridir, a priori gzleyicilik ve akl bi
imleridir. Hegel, Kategorileri mutlak tinin
kendinden gelimesinin ve kendini belirle
mesinin evrensel gelime biimleri olarak
grmtr. Hegel'e gre, Kategorilerin
karlkl bants, en sonunda, bu katego
rileri kendinde cisimletiren tarihe kendi
tonunu ve ritmini kazandrr. Modern bur
juva felsefesinde, zellikle de yeni-poziti-
vizmde, Kategoriler ya grmezlikten geli
nir ya da insan deneyimini dzene koyma
nn znel ve en uygun biimleri olarak,
deneyimsel verilerin kablar, belirli lingu-
istik oluumlar olarak grlr. Baz idealist
felsefe okullar (Yeni-Thomasclk, kiisel-
cilik), Kategorileri salt tinsel, akn zneler
olarak alrlar. Marx felsefe asndan, Ka
tegoriler, tarihsel bilme ve toplumsal prak-
sis sreci iinde oluur; tinin etkinliine
deil, insann somut etkinlik yntemlerine,
karlkl iliki biimlerine dayanr. Diyalek
tik maddeciliin temel Kategoriler'i unlar
d: Madde ve hareket, zaman ve mekn,
nitelik ve nicelik, l; tikel, zel ve genel,
eliki, z ve grn, ierik ve biim,
zorunluluk ve rastlant, olaslk ve gerek
lik. Kendi isel karlkl bants iinde,
Kategoriler, insann dnyayla ilikisinin
evrensel biimlerinin nesnel, tarihsel kar
lkl bamlln yeniden reten bir sis
temi olutururlar; bu sistem, doal varlk
biimleri ile toplumsal yaam biimlerini
yanstr. Bir Kategoriler'sistemi kurmann
temel ilkesi, tarihsel olan ile mantksal o-
/ann birlii, soyuttan somuta, dsal olan
dan isel olana, grnten ze giditir.
br bilimlerde de olduu gibi, Marx
felsefenin Kategorileri, kapal, deimez
bir sistem oluturmaz. nsann dnyay d
nme uratarak dnyann bilgisini edin
dii sre iinde insan etkinliinin geli
mesiyle birlikte, Kategorilerin says da ar
tarak ierike zenginleir. Gelien gerek
liin zsel bantlarn ve doann, toplu
mun ve dncenin yasalarnn gelimesi
ni yansttklar iin, Kategorilerin de yanst
tklar bu fenomenler kadar devingen ve
esnek olmas gerekir.
Katharsis ilka estetiinde sanatn insan
stndeki etkisini betimleyen bir kavram.
Katharsis szc Yunanllarca birok an
lamlarda; dinsel, etik, psikolojik ve tbbi
anlamlarda kullanlmaktayd. Katharsis s
tne literatrde, Katharsisin z stne
oybirliine rastlanamaz. Katharsis, grl
d kadarnca, estetik cokularda birle
en psikolojik (byk bircokusal gerilim
den sonra boalma) ve etik (insann duy-
gularrn soylulatrma) elerini iine al
maktadr.
Katmanlama, Toplumsal Toplumun ya
ps stne bir burjuva sosyoloji retisi.
Bu retiye gre, toplum toplumsal katlara
ya da katmanlara ayrlr; bu katmanlar, e-
konomik, politik, biyolojik, rksal, dini ve
daha bakaca ltlere bal olarak, orta
ya konursa da burjuva sosyologlar arasn
da bu ltlerden hangisinin belirleyici ol
duu stnde bir dnce birliine rast
lanmaz. Toplumsal Katmanlama, toplu
mun snflara ayrlmasn da iine almakla
birlikte, byle bir ey (ura, mesken, yer
leme alan, gelir vb.) asli olmayan lt
lere dayandrlr. Burjuva sosyologlara g
re, Toplumsal Katmanlama, akkanlk
gsterir; nk, toplumsal devingenlik',
261
KATOLKLK
yani insanlarn eitli katmanlar arasnda
gidip gelmesine dayanr. Toplumsal Kat
manlama Kuram, retim ilikilerine bal
snfsal ayrlmalar yerine ikincil ve trevsel
yaplan koyduundan, snfsal eitsizliin
ve smrnn korunmasna yardm eder.
Snfsal ayrlmann gerek lt olarak
insanlarn retim aralaryla olan ilikisini
ortaya getiriiyle, MarxlkLeTincilik, s
nfsal toplum yaps stne bilimsel bir ku
ram da ortaya getirmitir. te yandan,
Marx sosyoloji, toplumsal iblmnn
bir sonucu olan snf ii blnmeleri (top
lum katmanlarn, toplum beklerini) ince
ler.
Katoliklik Hristiyanlk'n baicalkla Bat
Avrupa ve Latin Amerikada yaygn bir bi
imi. Katoliklik'in dogmatik ayrlklar un
lardr: Kutsal Ruh'un yalnzca Tanr'dart
deil, ama Tanr ileTanrnn Oulundan
srelenmesi; Araf'a ilikin domalar, Hz.
sann yeryznde Vekili olarak Papann
ycelii, Papa'nn yanlmazl vb. Katolik
lik! Ortodokslukt&n ayran yanlar da un
lardr: Dinadamlarnn eldememilii,
Meryem Ana tapn vb, Vatikan, Katolik-
llk'in dnya merkezi olup, ideolojik, politik
ve ekonomik ynden tekelci burjuvaziye
baldr. Katoliklik, kendi etkisini Katolik
partilere, ii sendikalarna, genlik ve ka
dn rgtlerine, eitim kurumlarna, basna
ve yaynevlerine vb. kadar uzandrr. Mo
dern Katoliklik, kendi retisini doabili-
minden edinilmi verilerle glendirmeye,
toplumsal-siyasal yaam da Katolik top
lumsal retiyi ilan ederek etkilemeye a
lr. Son yllarda, Katoliklik, Katolik dog
malar ve dinsel trenleri modernletire
rek, dinsel trenlerde yerel dil kullanarak;
Asya, Afrika ve Latin Amerika halklar ara
sndan rahipler yetitirerek, kilisenin de-
politizasyon sloganlarn yayarak vb. halk
arasndaki konumunu glendirme yolla
rn aramaktadr. Halkn duygularn gze
ten birok Katolik rahip, toplumsal reform
lar ve saduyulu, gereki bir siyasal iz
giyi desteklemekte, bunun iin de Papalar
n ynergelerinden, zellikle de Papa II.
J ohn Paul'un Redemptr hominis yner
gesinden yararlanmaktadrlar. Papa XIII.
Leonun Ete m i patris ynergesi, yeni
Thomasclk tarafndan Katoliklik'in resmi
fesefesi ilan edilmitir.
Kautsky, Kari (1854-1938) Alman tarihi
ve iktisat; Alman Sosyal Demokratlan ile
kinci Enternasyonalin nderlerinden ve
kuramclarndan, Merkezcilik'in bir ideolo
gu. lk balarda, Kautsky, Lassa/fetn, a-
narizmin ve pozitivizm felsefesinin d
ncelerinden etkilenmitir. 1870'lerin
sonlarndan sonra Kautsky, Sosyal De
mokrat basna etkin katklarda bulunmu,
zellikle de 1881'de Marx ve Engels ile
tanmasndan sonra Marxlk'n bir yan
da olmutur. Kautsky, Kari Marx kono
mische Lehren (1887, Karl Marx'in Ekono
mi retisi), Vorlufer des neueren Sozia
lismus (1895, Tarm Sorunu), Der Ursp
rung des Christentums (1908, Hristiyanl
n Kkeni) gibi Marxlk dncelerinin
yaylmasnda byk bir katks olmu bir
dizi yapt kaleme almtr. Leninin de be
lirttii gibi, Kautsky nasl bir Marx tarihi
olunacan biliyordu. Ancak, daha o za
manlarda, Kautsky, oportniste yanlgla
ra derek, Engelsin kendisini eletirece
i yolda, Marxl arptmtr. 1910'da,
Kautsky, Alman Sosyal Demokrat Partisi
iinde bir merkez grup oluturmu; daha
sonra da Marx felsefede yanll yads
yarak, devrimci Marxla aka kar ol
mutur. Die Diktatur des Proletariats
(1918, Proleterya Diktatrl) adl al
mas, Lenin tarafndan, Marxln darka-
falca bir arptl olarak, Marxl lafta
kabul ederken uygulamada ona ikiyzlce
ihanet etme olarak nitelendirilmitir. Ka
utsky, Marxlk kart Ultra emperyalizm
kuramnn babasdr. Kautsky, Rusya'daki
sosyalist devrime dmanca bir tavr tak-
262
KAVRAM
narak, lnceye kadar Sovyetlere kar bir
propaganda yrtmtr. Kautsky'nin iha
neti Lenin tarafndan Proletarya Devrimi ve
Dnek Kautsky adl kitabnda mahkm e-
dilmitir. Felsefi grleri asndan Ka
utsky, maddecilik elerini idealizm e
leriyle biletiren eklektik bir kii olmutur.
ki ciltlik Die materialistische Geshichtsa-
uffassung (1927/29, Maddeci Tarih Anlay
) adl almasnda, Kautsky, diyalektik
ve tarihsel maddecilii, zellikle de snflar
ve devlet sorusunu arptmtr.
Kavelin, Konstantin Dimitriyevi (1818-
1885) Rus idealist filozof, tarihi ve siyaset
i. Genliinde bir Batc ve Belinski ile
Herzen'n bir hayran olan Kavelin, 1850-
lerde Sovremennikin yaymclaryla ve
Herzen ile kopmasna yol aacak biimde
bir liberal olmutur. 1860larda ise felsefe
ye dnerek, siyasi ve etik grlerini te-
mellendirmeye almtr. Zadacha Psik-
hologii (1872, Psikolojinin Amac) ve Za-
dachi Etiki (1885, Etiin Amac) adl al
malarnda, Hristiyan etii hakl gstermek
iin psikolojiden yararlanma yoluna git
mitir. Felsefe, Kaveline gre, bireysel in
san ruhunun bilimi haline, kendi maddi
taycsna baklmakszn ahlaki-manevi
dnyay aklayan psikoloji haline gelme
lidir. Kavaln, irade zgrl dncesini
desteklemitir. Kavelinin kuramnn sa
lkszl Seenov tarafndan Kavelinin Psi
kolojinin Amac adl kitabna ilikin gr
lerinde ortaya konmutur.
Kavram Dile bal olarak bilme aamas
iinde, dnyay, yanstma biimlerinden
biri, nesne ve fenomenleri genelletirme
nin bir biimi (yntemi). Kavram, belli bir
snftan nesneleri zgl zniteliklerine g
re genelletiren dnceyi de gsterir. Ay
rca, ayn bir snftan nesneler (atomlar,
hayvanlar, bitkiler, toplumsal-ekonomik
oluumlar vb.) de farkl zniteliksel top
lamlarna gre Kavramlar oluturacak bi
imde genelletirilebilirler. Nesnelerin ie
riklerini kuatan ve ona gre genelletiri
len znitelikler ne denli ze ilikinse, Kav-
ramlar'n deeri de o denli yksek olur.
Kavram, nesnelerin bir kavram iinde ge
nelletirilmi br genel znitelikleri Kav-
ram'n ana ieriinden karsanyorsa, be
lirli bir bilgi sistemi haline gelir. Bilginin
ilerlemasi, her eyden nce, nesnelerin
zn daha derinden saptayarak, bu yolla
da bu nesnelerin yansmalarn kendileriy
le daha ok uygunluk iinde ortaya koya
rak Kavram'n gelimesini, (belli bir nesne
ye ilikin) bir Kavramdan brne geii
gsterir. Kavramlar, bir dildeki szcklere
anlamn (bak. Dzanlam ve Anlam) verir-
ler.'Kavramn mantksal ilevlerinden biri
de, belirli znitelikler yoluyla dncede
pratik ve bilme asndan bizi ilgilendiren
nesneleri semeye yardm etmesidir. Bu
ilevinden dolay Kavramlar szckleri be
lirli nesnelere balarlar, bu da szcklerin
tam anlamlarn belirleyerek bunlarla d
nme srecinde igrmeyi olanakl klar.
Nesne snflar ile bunlarn genelletirilme
sinin Kavramlar iinde verilmesi, doa ya
salarnn bilinmesinin ayrlmaz bir koulu
nu oluturur. Her bilim, bilimde birikmi
bilginin younlat belirli Kavramlarla i-
grr. Kavramn olumas, duyusal yanst
ma biimlerinden Kavrama gei, kar
latrma, zmleme ve bireim, soyutla
ma, dnselletirme, genelletirme ve u
ya da karmaklkta karsama biimleri
gibi yntemlerin uygulanmasna tanklk
eden karmak bir sretir. te yandan,
bilimsel Kavramlar, daha en bandan,
nesnelerin varlna ve doasna ilikin
varsaymsal sanlar temelinde ortaya ko
nur (rnein, atom Kavram byle ortaya
kmtr). Gelime yasalarnn ve eilimle
rinin bilgisine dayanlarak, baz nesnelere
ilikin Kavramlar, o nesne ve fenomenlerin
kendilerinin ortaya kndan nce olutu
rulabilir (rnein, komnizm Kavram). Ni
tekim, Kavramlarn olumas, ortaya ko
263
KAVRAMCILIK
nan Kavramlar'n baaryla kullanlmas,
nesnel gerekliin bu Kavramlar iinde
tam olarak yanstlmasna bal olmakla
birlikte, dncenin etkin ve yaratc karak
terini bize gsterir. Her Kavram bir somut-
lama olup, gereklikten bir ayrlma gibi
grnr. Aslnda, bir Kavram'm yardmy
la, kendi asli yanlar ayrlp aratrlarak,
gerekliin daha derinden bir bilgisi edini
lir. te yandan, somut-olan, belli bir Kav-
ram'da yansmasn tam olarak bulamad
ndan, kendi eitli yanlarn yanstan bir
Kavramlar toplamyla belli bir dereceye ka-
dartam olarak yeniden retilebilir. Gerek
lii tam eksiksiz olarak'yanstabilmesi iin,
Kavramlarn, Lenin'in szleriyle, zenle
biimlendirilmesi, dnyay kucaklayabil-
meleri iin, esnek devingen, grece, kar
lkl balantl, kartlar halinde birlemi
olarak ele alnmas gerekir (cilt 38, Felsefe
Defterleri, s. 146). Bu belge, Kavram st
ne diyalektik marttk retisinin en zsel
yanlarndan birini oluturur. Kavram, tm
modern bilimin gelimesiyle onaylanm
olup, bilimsel bir bilme yntemi olarak da
hizmet eder.
Kavramclk Balcalkla Ablard, Salis-
buryli J ohn ile daha baka adlara bal bir
iskolastik felsefe kuram. Tmeller stne
tartmada, kavramclar, gerekilik (bak.
Gerekilik, Ortaada) retisini olduu
kadar, nominalistler (bak. Nominalizm) gi
bi, tikel nesneler dnda tmelin varl
retisini de yadsmlar; ama nominalist-
lere kart, gereklik retisini de bilgisinin
zel bir biimi olarak genel a priori kav
ramlarn varln kabul etmilerdir. Locke,
Kavramclk'a yakn grler ne srm
tr.
Kavramn Kaplam ve erii Bir kavram
n karlkl bantl iki yan. Kaplam, bir
kavramda genelletirilen bir nesne snf
dr; ierik ise, nesnelerin belli bir kavram
iinde genelleip ayrdedildii (genellikle
asli) temel zelliklerin toplamdr. Bir kav
ramn ieriini formllendirirken, belli s
nftan nesnelerde zde (genel) olan a-
yrtederiz; oylumun kendi bir zellii ola
rak, eler (ierii barndran temel zel
liklerin taycs olan nesneler ile parala
rn (trlerin,) belli bir snfn altsnflarnn,
ayrkl, o snftan nesneler arasndaki
ayrm ortaya koyar, ierek ile kaplam ara
snda, biimsel mantkta tamevrik ilikisi
yasas iinde dile getirilen bir bant var
dr.
Kaziye bak. Belit.
Kendiliindenlik Kendinden-etkime; d
tepilerden ok itepilerden kaynaklanan
sreler; isel drtler stnde etkime, g
c. Felsefi kendiliindenlik anlay, ilk
kez, zorunluluk ve rastlant, olanak ve ger
eklik ile zgr irade sorunlaryla ilikili
olarak ilka atomcular tarafndan zm
lenmitir. Kendiliindenlik'in kabl tanr
yazgsna inanc ya da gerekliin teolojik
yorumunu darda brakmaz. Nitekim, Le-
ibniz'in monadolojisinde her monad mut
lak biimde kendiliinden olup, kendine
yeterli bir dnya kurar, btn monadlar bir
ncel dzen dnyasn oluturur. Diyalek
tik maddecilik, Kendiliindenlik'i madde
nin zgl bir temel zellii olarak, madde
nin kendinden hareketinin kendini bir gs
teri biimi olarak tanmlar. Kendiliinden
hareketin ve gelimenin kabul, gelien
nesne stndeki d etkilerin, bir btn
halinde nesnel dnya ile bu nesnenin kar
lkl ilikisinin gznne alnmasn dar-
da brakmaz. Nesnel dnyadan bamsz,
belirlenmez bir zgr irade olarak idea
list Kendiliindenlik anlay btnlkle tu
tarsz bir anlay olup, bilimsel olgularla
eliir.
Kendiliindenlik ve Bilinlilik Tarihsel
maddeciliin nesnel tarihsel kuralllk ile
insanlarn amal etkinlii arasndaki iliki
264
KENDNDEN
yi betimleyen kategorileri. Kendiliinden-
lik dendiinde, bundan, ekonomik ve top
lumsal yasalar insanlarca bilinmeyen, do
laysyla insanlarn denetimi dnda kalan,
doal ykma yolaacak gc olan, insan
larn kendi bilinli abalarnn konulmu
hedeflere ulamaya yetmedii, hatta hi
beklenmedik sonular getirdii birtoplum-
sal gelime srecini anlamak gerekir. Ta
rihsel etkinlik, insanlar toplumsal gelime
nin bilinen nesnel yasalaryla uygunluk i-
inde byle bir etkinlik iine girmilerse ve
konulmu hedeflerin ulalmasna ynelik
olarak bu yasalar kendi amalaryla uy
gunluk iinde ynetiyorlarsa bilinli bir et
kinlik olur. Btn sosyalizm-ncesi top-
lumsal-ekonomik oluumlar, bir kural ola
rak, kendiliinden gelimitir. ktidarn ii
snfna gemesi ve zel mlkiyetin yerini
retim aralarnda kamu mlkiyetinin al
mas, tarihte yeni bir dnem, tarihin bilinli
olarak yapl dnemini getirmitir. Ancak,
insanlarn sosyalizmdeki tarihse! etkinlik
leri ile daha nceki oluumlardaki etkinlik
leri arasndaki ayrm mutlak deildir. Daha
nceleri de, insanlar, kendi etkinliklerini
belli bir dereceye kadar tarihin nesnel ya
salarna dayandrmlar ve tarihsel zorun
luluun kendini gsteri biimlerini yava
yava tanmlardr. Byle bir eye zellik
le toplumsal gelimenin dnm noktala
rnda, nesnel ynden olgunlam ilerin
etkisi dorultusunda (rnein, burjuva
devrimlerinde) rastlanr. i snf hareke
tinin bir zellii de, Marxlk tarafndan
bulgulanm tarih yasalarna yaslanarak a-
na gelime eilimini nceden grebilmek
ve buna uygun biimde hedefe ulamada
amal olarak eyleme geebilmektir. Sos
yalizm, bilinli etkenin artan rolne tanklk
eder. te yandan, kendiliindenlik eleri
sosyalizmde de srer, nk toplumbili
min eitli sorunlar btnlkle daha ilen
memi olduu gibi, nesnel yasalardan da
sonuna kadar daha yararlanamamtr ya
da burda da toplumsal bilin toplumsal
varln gerisinde kalm olabilir. Kendili
indenlik ve bilinlilik sorusu, kitlelerin
ynlendirilimine bal olarak, hem kuram
sal, hem de pratik siyasal nem tar.
Marxlk-Lenincilik, bir yandan kendili-
indenlie ve ii snf partisinin bilinli
rgtleyici etkinliklerini kmseyen opor
tnizm ile revizyonizm'e kar mcadele
verirken, te yandan, nesnel yasalar ve
kitle bilincini grmezlikten gelen ve iradeci
karar ve eylemlere dayanan iradecilik'e
kar da mcadele verir,
Kendinde-ey ve Bizim-lirr-ey
Felsefi terimler olup, bu birincisi, kendin
den, bizden ve bizim bilgimizden bam
sz olarak varolan eyler anlamna gelir
ken, kincisi bilme srecinde insana kendi
ni ak eden eyleri gsterir. Bu terimler,
kendinde-eyleri bilmenin olanaksz ol
duunun ne srld 18, yzylda zel
bir nem kazanmtr. lk kez Locke tarafn
dan ortaya srlen bu nerme, bizim an
cak kendinden-eyden btn btne
syrlm olan fenomenlerle ilgili olduu
muzu syleyen Kant tarafndan ayrntl o-
larak gelitirilmitir. Kant'a gre, kendin-
de-ey, ayn zamanda, Tanr, zgrlk
vb. doatesi, bilinemez, deneyime kapal
zler anlamna da gelir. eylerin derin bil
gisini elde etme olana nclnden yola
kan diyalektik maddecilik, bilmeyi ken-
dinde-eyi pratik deneyime dayanarak
bizim-iin-eye evrime sreci olarak
grr (bak. Bilme, Teori ve Pratik).
Kendinden-Hareket Kendi kayna ve
nedeni kendinde yatan eydeki hareket.
Kendinden-Hareket anlay, doada de
iimin tek nedeni olarak d tepi anlay
nn kartnda yer alr. Felsefe tarihinde,
Kendinden-Hareket kategorisinin kkeni
ve gelimesi, nce dnyann balang
sorusuna, dnya srelerinin ilk nedeni
sorusuna, daha sonra da somut gelime
srelerini aklamadaki zorluklara bal
265
KENDN
olmutur. lka maddecileri hareketi do
ann kendi iindeki glerle ve temel -
zelliklerle; yani, ilk elerin bileimi ve ay
rmyla (iyonyafelsefesi), sevgi ve nef
retle (bak. Empedokles), atomlarla ve bo
uzayla (bak. Leukippos, Demokritos) ak
lamaya almlardr. Deiimin dnsel
bir akn eden tretilmesi, idealist sis
temlerin bir zelliidir (bak. Platon). Hare
ketin nedenini anlama sorunu, zellikle
dnyann yaratlna ilikin Hristiyan dog
mann ortaya konuuyla n plan km
tr. Dnyann Kendinden-Hareketini tant
lamak iin dnyann kendi iindeki hare
ketinin kaynan ve ileyi tarzn aa
karmak gerekiyor, ancak teoloji bu kay
na dnyann dna karyordu (Tanrnn
etkinlii). Mekanik deiim anlay, ku
ramsal olarak tutarsjz bir anlaytr, nk
ilk tepi dncesine kar olmad gibi
(Nevvtoncu mekanik), gerek gelime s
relerini de aklayabilme gcnde deil
dir. Kendinden-Hareketi bilimsel olarak
aklamak iin dnme ynteminde kk
ten bir dnm gerekiyordu; burada da
diyalektik maddecilie gereksinim vard.
Spinozac causa sui (kendinin nedeni) d
ncesi, Leibnizin kendinden-hareket e-
den ve kendini-belirleyen cevher olarak
monad ilkesi; yeryznn, gkyznn ve
insann gelimesine ilikin Kant dn
celer, Schelling felsefesinde evrim dn
cesi, son olarak da Hegelin idealist diya
lektii, btn bunlar, Kendinden-Hareket
anlaynn gelimesindeki dnm talar
dr. Kendinden-Harekete ilikin maddeci
yaklam tutan Marx felsefe, bu katego
rinin diyalektik bir ierii olduunu, metafi-
ziki ve evrimci gelime (basit azalma, o
alma, yineleme) anlayyla badamaz
olduunu ve kartlarn birlii ve atmas
olarak diyalektik gelime anlayna ayrl
maz biimde bal olduunu vurgular.
Kendint-Gerekletirme Etii Burjuva e-
tik kuramnda 19. yzyln sonlarnda orta
ya km bir eilim. Bu eilimin szcleri
arasnda eitli okullardan fizoloflar, nes
nel idealistler (ngilterede F. Bradley, J .
McTaggart, ABDde J . Ftoyce) yansra, A-
merikal ve Fransz kiiselciler (B. Bowne,
M. Calkins, E. Mounierj ile talyan yeni-He-
gelci Crooce de yer alr. Kendini-Gerek-
letirme Etii'ne gre, ahlki etkinliin he
defi, her bireyin kendi benzersiz i Benin
gerekletirmesinde yatar. nsanolu ey
lemlerinin etik deerinin bu eylemlerin
kendi zgnlnden ve kendine zg
kiisel niteliinden geldii anlay bura
dan kaynaklanr. Ahlaklln temel lt
olarak bireyciliin aln, iradeci sonula-
malara varlmasna yol aar. Kehdini-Ger-
ekletirme Etiinin kuramclar, birok bi
reysel Beni tm kuatc (Tanr olarak
yorumlanan) bir mutlak Ben sistemi ii
ne sokarlar; burada, bu birincisi, kincisine
gre tek bir btnn paralardr. Bu sis
tem, ne srldne gre, karlar ara
snda bir uyumun kurulmasna yardm e-
der; yani, yalnzca kendi bireysel benlii
nin yol gstericiliinde insan btne, yani
topluma hizmet eder. Kendini-Gerekle-
tirme Etii'nin dzeni savunucu zellii,
bireyin tarihsel-olmayan, toplumst bir
sistem olarak gsterilmeye allan burju
va toplum yasalarnatm ynleriyle boyun
emesini hakl gstermesinde grlr.
Kendinln-BHnci nsann kendini nesnel
dnyadan ayrt edii sreci, dnyayla olan
ilikisinin farknda oluu; bir kiilik olarak
kendisinin, kendi davranlarnn, eylemle
rinin, dncelerinin, duygularnn, istek
ve karlarnn farknda oluu. Hayvanlar
kendi bulunduklar etkinliklerle zdetir
ler, kendi bulunumlaryla doay deitirir
ler, yani doaya dorudan doruya ilikin
dirler. Ancak, insan, kendi pratik etkinliiy
le, her eyden nce de aletler kullanarak,
doayla olan ilikisini dolaymllatrr. E-
mek dolaysyla, insan, doayla olan g-
bekbatn koparr. Doay deitirerek,
266
KENT
kendisini de deiime uratr. Emek sreci
iinde rnler reterek, daha nce de ol
duu gibi, kendini yeniden retir ve kendi
etkinliinin nesnesinde kendi rnn al
glar. retici olarak kendisini kendi etkinli
inin nesnesinden ayrtrr. Ancak, emek,
her zaman iin toplumsal olduundan, in
san, belli bir tarihsel sistemin yesi olarak
kendisinin farkna varrken, br insanlara
da kendi gzyle bakar. Dil, Kendinin-Bi-
lincinin olumasnda nemli bir rol oynar.
Kendinin-Bilinci (bir onsunum olarak), bi
lin ile birlikte ayn anda onun bir trevi
olarak ortaya kar ve ancak insanolunun
gelimesinin olduka yksek bir aama
snda kendini gsterir, ilk bata insan nes
neden kendisini ancak ayrt eder; daha
sonralar, Kendinin-Bilinci, genssel, ko
lektif bir e olarak kendini gsterir; n
k, genste massedilmitir. Gentil sistemin
k, uygarln balamas ve bireyin
boy gstermesiyle birlikte, kiinin Kendi-
nin-Bilincinde ortaya kmtr. Filozoflar,
deiik alarda Kendinin-Bilinci'ni etkin
bir ilke olarak ele almlar ve insann pratik
etkinlik'ini bu ilkenin kendini gsteri bii
mine indirgeme yoluna gitmilerdir (bak.
Fichte; Hegel, SolHegelcilet). Ote yandan,
Kendinin-Bilinci, ou zaman nesnel dn
yann kendisini yaratan bir ey olarak g
rlmtr. Kendinin-Bilinci, etkin bir ilke
olarak, ancak insann toplumdaki retici
etkinliinin bir sonucu olarak anlalabilir.
Kentleme insanlarn yerleiminde kent
lerin rolnn gittike artmas sonucunda,
kent yaamnn tarihsel olarak yaylma s
reci. Byle bir ey, retici glerin bulun
duklar yerlerdeki deiimleri; toplumun,
toplumsal, demografik ve kltrel yapsn
daki deiimleri de kapsar. Kapitalizmde,
Kentleme, kendiliinden olup, dev kent
lerin ve ymalarn (byk kentlerin) art
na tanklk eder, toplumun ekonomik ve
toplumsal yapsndaki deiimleri birlikte
getirir ve isizlik, su ileme, evre kirlilii
gibi toplumsal hastalklara neden olur. Ba-
t'daki kentlemeye kar dncelerin
gitgide oalmas buradan kaynaklan
maktadr. Sosyalizm, toplumsal-ekono-
mik sorunlara etkin zmler getirme,
Kentleme kurallarnn koullarn yarat
ma, Kentleme'nin olumsuz yanlarnn ve
sonularnn stesinden gelme ve Kentle-
menin korkun ekonomik, toplumsal ve
kltrel potansiyelinin okynl gelime
sine etkin zmler getirme durumunda
dr. Sosyalist toplumda, Kentleme, kent
ile kr arasndaki zsel ayrlklarn tarihsel
olarak ileriye doru ortadan kalkmasn
hzlandrr.
Kent ve Kr nsanlarn birbirlerinden gre
celikle bamsz, iki yerleim biimleri.
Kent ve Kr, ilk kez, snflar-ncesi toplum
dan snfl topluma gei srasnda ortaya
km olup, uyumaz toplumsal-ekono-
mik oluumlarda eliki gsterir. Kent ile
Kr arasndaki ayrlk, kanlmaz biimde,
artan maddi retimin nesnel bir sonucu
olmutur. Nitekim, maddi retim, belli bir
gelime aamasnda, kanlmaz olarak
toplumsal iblmnCn ortaya kmasna,
sanayinin tarmdan ayrlmasna yol aar;
bu ayrlma, ilk nce, zanaatn topran i
lenmesinden, kafa emeinin kol emein
den ayrlmasnda kendini gsterir. Kent ile
Kr arasndaki zgl Hikiler, bir toplum-
sal-ekonomik oluumdan brne dei
ir. Zanaatsal retimin belirginlemedii
Asyai topluluklarda, yeni oluan kentler,
balcalkla askeri, brokratik, ynetici ve
dini merkezler olmular, kamu ilerinin r-
gtleyicisi ve Krn topluluk-st smr
cs durumuna gelmilerdir. Kleci olu
umlarda, Kent, kleci snfn younlat
ve Kra egemen olduu hem ynetici, as
keri ve kltrel merkezler, hem de zanaat
sal retim merkezleridirler. Feodalizmin
boy atmaya balamasyla birlikte, ekono
mik yaamn merkezi Kr'a kayar. Egemen
snfn olduka byk bir kesimi krsal
267
KESKLLK
zmrelerde ve egemenlik alanlarnda yo
unlar. Ancak, byle bir ey, Kr ile Kent
arasndaki ba olarak Kentin roln dar-
lamaz. Feodalizm gelitike, Kent de yal
nzca ynetsel olarak deil, ama ayn za
manda zanaat, ticaret ve kltrn merkezi
olarak da gittike nemli bir rol oynamaya
balar. Buna kent nfusunun art elik
eder. Kent, Kr stndeki smrsn lon
ca retimi kalemlerinde tekelci fiyat uygu
lamasyla vergilendirmeyle olduu kadar,
tccarlarn aka dolandrcl ve faizci
liiyle de younlatrr. Kapitalizmde, Kent
ile Kr arasndaki eliki, bu ikisi arasndaki
karlkl ilikilerin temelini oluturur, zel
likle de emperyalizm aamasnda keskin
bir hal alr. Kapitalizmin ortaya k ve
gelimesine, genel olarak, dolayml reti
cinin k ve kyllere el konulmas
elik eder. Kr'daki emeki halk ifte bir
bask altnda: Hem krsal, hem de Kr'
smrmenin btn ekonomik ve politik
dzeylerine el koymu bulunan kentli bur
juvazinin basks altnda kalr. Emperya
lizmde btn dnyann tek bir ekonomik
sistemi iine sokulmasyla birlikte, snai
ynden gelimi kapitalist devletler, s-
mtgolori ve baml lkeleri kendilerine
hammado ve tarm rn salayan ambar
lara evirmeye alrlar. Smrgeci siste
min k, daha nceki birok baml
lkenin btnlkle ekonomik bamszlk
larna kavumasn getirmemitir. Ancak
sosyalizme ynelik lkeler sosyalist dev
letlerin yapmyla emperyalist devletlerden
ekonomik bamszlklarna kavuma ola
nan elde edebilmektedirler. Komnist
oluumun ilk aamas olan sosyalizmde,
Kent ile Kr arasndaki kartln ortadan
kalkmas szkonusudur. zel mlkiyetin
ve smrc snflarn ortadan kalkmas,
buna bal olarak da kylln sosyalist
e ibirlii, sosyalist Kent'in Kr'n ekono
mik ve kltrel standartlarn ve gndelik
yaam ileriye doru gtrecek biimde
dzene koymasna izin verir. Sosyalizm,
Kent ile Kr arasndaki kartl kaldrmak
la birlikte, bunlar arasndaki temel ayrlk
lar, rnein maddi ve teknik temel ile kl
tr dzeyinin gelimesindeki ayrlklar,
(Kent'te devlet mlkiyeti, Kr'da ise kollektif
iftlik ve kooperatf olmak zere) iki mlki
yet biiminin varln srdrmesini, al
ma biiminin, gndelik yaamn ve bo
zamannn vb. farkl biimlerde dzenlen
mesini ortadan kaldrmaz. Sosyalist Kent
nderlik roln komnist toplumun kurul
masnda da srdrr ve Kr'da retici g
lerin gelimesinde, kollektif iftlik mlkiye
tinin tm halkn mlkiyeti dzeyine gelme
sinde, iftlikte almann birtr snai al
ma biimine dnmesinde, krsal nfusun
refah ve kltr standardnn ilerlemesinde
kendini gsterir. Kapitalizmin yol am ve
bilimsel-teknik devrimin younlatrm
olduu kstsz kentleme, Kentler'in ana
kentlere dnmesi, evre kirliliinden a-
rnmas vb. sorunlarn zm ancak ko
mnizmde szkonusudur.
Kesiklilik ve Kesiksizlik Maddi nesnele
rin kart ama karlkl bantl temel zel
liklerini yanstan zsel zellikler. Kesiklilik,
maddenin (gezegenler, cisimler, kristaller,
molekller, atomlar, atom ekirdei vb.)
kesikli koullarnn bir znrteliini; madde
nin nitelike tanmlanm yaplan olarak,
farkl sistemlerin ayr kalc eleri halinde
ayrma derecesini oluturur. Byle bir
ey, gelime srecinin, deiim srecinin
sramal doasnda da dile gelir. te yan
dan kesiksizlik, ayr kesikli elerden olu
an sistemlerin btnlnde, bu eler
arasndaki ilikilerin sonsuzluunda, ko
ullarn deimesindeki yavalkta, bir du
rumdan brne yumuak geite aa
kar. Kesiklilik ile Kesiksizlik'in birbirin
den kopuk bir biimde aratrl, metafizik
maddeciliin tipik bir zelliidir. Byle bir
ey, Kesiklilikin (gezegenlerden atomlara
kadar) yalnzca belirli tipte maddi eler
iin, Kesiksizlik'in ise yalnzca dalga s
268
KIERKEGAARD
releri iin szkonusu olabileceini d
nen klasik mekaniin posutlarna dayanr.
Diyalektik maddecilik, ada fiziin de
onaylad biimde, bu zniteliklerin yal
nzca kartln deil, ama karlkl ba
ntsn, birliini de vurgular. rnein
cevher gibi, n da, hem dalga (kesiksiz
lik), hem de parack (kesiklilik) zellikleri
tad artk tantlanm bulunmaktadr.
Kesiklilik ile Kesiksizlik'in karlkl bant
s, hareke fin zn, kendi elikili zellii
ni dile getirir. Nitekim, hareket, nesnenin
kendi durumu ile zamstn ve mekn iinde
kendi konumunda yer alan kesikli ve ke
siksiz deiimlerin birliinden oluur. Ke
siklilik ve Kesiksizlik diyalektii, maddi
nesnelerin, bunlarn temel zellikleri ile i-
likilerinin (zaman ve mekn, hareket, alan
ile maddenin karlkl bants vb.) kendi
ne zg zelliklerinin bilimsel olarak kav
ranmasna olanak verir.
Kesin Buyruk Kant'n etiindeki bir yasay
belirten felsefi terim. Kant, genel kural ha
lini alm bir sze buyruk adn vermitir.
Kant'a gre, bir buyruk ya koulludur ya
da kesin. Bu birincisi, gdlen amaa
koullu (onun arac olan) bir genel kural
dile getirir, kincisi ise, mutlak bir genel
kural dile getirir. Kesin Buyruk, herkesin
evrensel bir yasa haline gelmesini istedii
bir kurala gre, insann eylemesini buyu
rur. Kesin Buyruk kavram, metafiziktir;
nk, Kantn retisinde, byle bir ey,
olmas gerekenin olann karsna mutlak
biimde konuunu dile getirir. Buysa,
Kant'n dneminde, etiin kuramsal ilkele
rini bu ilkelerin altnda yatan pratik snfsal
karlardan soyarak, bu ilkeleri kavram ve
ahlak postulalarnn salt ideolojik tanmlar
olarak gren Alman burjuvalnn pratik
teki gszln yanstr.
Khrysippos (281/78-208/05) Stoac oku
lun balca bir temsilcisi. Stoaclar, mant
retorik ile diyalektie ayryorlard. Khry
sippos, manta nermelerin kesin tanm
n getirdii kadar, nermeler mantna da
tm nermelerin yaln ve karmak ner
meler halinde sistemsel olarak snflandrl
masnn kurallarn, doru ve yanl kant
lar (sonulamalar) ile tantan tanmlarn
getirmitir.
Kierkegaard, Sren (1813-1855) Dani
markalI dinsel filozof, varoluuluk'un ha
bercisi. Alman romantiklerinin bir tilmizi
olan Kierkegaard, daha sonra hem este
tik olarak adlandrd romantik duyguya,
hem de Alman idealist felsefesine, en ba
ta da Hegele kar olmutur. Hegel'i ev
rensel (insanlk, halk, devlet) asndan a-
klyrterek kiisellik ilkesinin ontolojik -
nemini darlayan kurgusalc fiozoflar oku
lunun ba olarak grmtr. Kierkega-
arda gre, byle bir ey, Hegel'in duru
munda da grld gibi, toplumu k
noktas alan felsefe asndan bakldnda
anlalamaz, nk bu durumda, en asli
olan, kiiliin temelini, onun varo/uunu
oluturan eyi gzden karmaz. Kierkega-
arda gre, sahici felsefe, ancak varolu-
sal olabilir, yeni derinden kiisel bir zel
lik tar. nsan bir varolu olarak alan
Kierkegaard, daha sonra varoluular ta
rafndan gelitirilen korku, ylgnlk ve
karar gibi kavramlar getirmitir. Kierke
gaard, bireyin varolu tarz olduunu,
ya da tip: Estetik, etik ve dinsel varolu
tarz olduunu kabul etmi ve bu sonuncu
sunu en yksek varolu tarz olarak alm
tr. Kierkegaardn dinsel retisinin temel
kategorisi, paradokstur. nk, Kierke-
gaarda gre, Tanrnn dnyas ile insan
larn dnyas ilkece karlatrlamaz; inan,
mantksal dnmeyi reddetmeyi getirir;
insan, insan mant ve etii asndan
sama olan paradokslar alanna sokar,
Kierkegaard, bu iki alan birletirme ya da
bu iki alan birbiriyle badatrma giriim
lerini sert bir biimde eletirir; yaamnn
sonlarna doru resmi kiliseyle atmaya
269
KIRSAL
bir biimde dmesinin nedeni de bura
dan ileri gelir. Kierkegaardn dnceleri
yalnzca varoluulua kaynak olarak hiz
met etmekle kalmam, Kierkegaard'n dini
retisi K. Barh'n diyalektik feo/oy/'sini ol
duu kadar, Protestan ve Katolik filozofla
rn retilerini de etkilemitir. Balca ya
ptlar: Euten-Eller (1843, Ya da), Furcht
und Zittern (1843, Korku ve Titreme), Beg-
rebet Angst (1844, sknts Kavram), -
Sygdommen til Doden (1849, lme G
tren Hastalk).
Krsal Topluluk ilkel topluluk tipine giren
bir toplumsal topluluk. Erken Krsal Toplu
luk byk aile topluluklarnn yresel birli
inden oluan bir topluluktur; burada ayn
atalarn soyundan gelmeye dayanan, hi
yerarik ballk ilikileri yer alr. Gelenek
sel olarak, erken Krsal Topluluk'ta eflik,
aile topluluklarndan biri tarafndan stle
nilir; Krsal Topluluk, ekonomik, askeri ve
siyasi ilere bakar. Burada, toprak mlki
yeti ortaktr, her aile kendi payna aen
topra alr. Krsal Topluluk'un temeli, top
luluklarn dini yaamnda, yelerin evlilik
ilikileri ile miras hakknn belirlenmesinde
balca bir rol oynayan kan yaknlna da
yanr. Krsal Topluluk, soylular, zgr in
sanlar ve kyllerden oluuyordu; mlki
yet ve toplumsal ayrma ise, azok gl
bir snfsal oluum srecine yol amtr.
Krsal Topluluk, ilkel komnalsistem'in ye
rini alan kapitalizm-ncesi toplumsal sis
temlerin temelini ya da nemli bir esini
oluturur. Tarihte bilinen btn halklar, Kr
sal Topluluk aamasndan gemi olduk
lar gibi, bu topluluun kalntlarna snfl
bir toplumda da rastlama olana vardr
(rnein, Rusyada Krsal Topluluk kalnt
lar 19. yzyln sonlarna kadar srm
tr).
Ksr Dng Tantlanacak olan sav tant
alma yoluyla tant ne srmekten doan
bir mantk yanlgs. Bu yanlgya zaman
zaman bilimsel almalarda da rastlanr.
Marx, A. Simth ile daha baka burjuva
iktisatlarn bir Ksr dng iinde akly-
rttklerini gstermitir; burada, meta de
erini cret, kr ve rantn toplam olutur
makta; buna karlk, cret, kr ve rantn
toplam meta deeri tarafndan belirlen
mektedir.
Kyas bak. Kyas retisi.
Kyas Belitl Kyasn ana ilkesi olup, Aristo
teles tarafndan yle formllendirilmitir:
Bir ey, baka bir eyin znesiyle yklem-
lenmise, yklemle yklenen her ey z
neyle de yklemlenir. Aristoteles, yk-
J emlenir terimi yerine, ou kez, ilikin
dir terimini kullanr ve A, B'yle yklem-
lenmitir anlatmn B, Aya girerle z
de olarak alr. Nitekim, Kyas Beliti, ierik
olarak (ilemsel olarak) yorumlanabilece
i gibi, oylum olarak (kaplamsal olarak) da
yorumlanabilir. Geleneksel biimsel man
tkta, Kyas Beliti'nin nemi, btn kyasla
rn ilk kyasa indirgenmesinde grlr
(bak. Kyas retisi). Modern biimsel
mantkta, Kyas Beliti sorunu, kyasn daha
geni belitletirilii balamnda ele alnr.
Kyas retisi Bir karsama retisi,
tarihte Aristoteles tarafndan formllendi-
rilmi ilk mantksal tmdengelim sistemi.
Kyasa yle bir rnek verilebilir: Eer
her metal elektrik-iletkense, baz svlar
da metalse, o zaman baz svlar elektrik-
iletkendir. Her Kyas terimden, yani iki
ncl ile bir sonutan oluur ve ikili dzen
lendiinde zne-yklem yapsnn -
nermesini oluturur. Kiyas retisi'nin ana
amac, belirli bir karsama sonucunun ve
rili ncllerden gelip gelmediini kesinle
tirmektir. Matematiksel Mantk yollarnn
ve yntemlerinin kullanlmas, Kyas re
tisi'nin biimselletirilmi bir kuram olarak
kurulmasna olanak verir; burada Kyas
retisi, kesin bir biimde belitletirilmi
olup elikisizlii gsterilir.
270
KSELCLK
Kiliazm Dnyann sona ermesinden son
ra, yeryznde Tanr'nr, Krallnn bin
yl sreceine ilikin bir dinsel reti, Kili
azm, Mesihin gelecei dncesine bal
olarak, Yahudilikte ve erken Hristiyanlk'ta
yer alr. Kiliazm dnceleri, kleler ile
yoksullar arasnda ilgi grmtr. Hristi
yanlk, Romamparatorluu'nun resmi dini
haline geldiinde, dnyann dzenini de
itirmeye ynelik giriimleri brakm,
kurtuluun .br dnyada olduu dn
cesine sarlm, Kiliazm yanl bir reti
olarak reddetmitir. Ortaada, Kiliazm,
kyllerin ve kentlilerin feodal smrye
kar toplumsal bakaldrlarnn dini bir
klfa brnd dinden sapmlk gste
ren retilerde yeniden dirilmitir. Kiliazm,
baz dini mezheplerin ideolojilerinin bir
paras olarak hl devam etmektedir.
Kipselltk (mantkta) ne srme derecesi
ne gre bir nemenin kendi bir zellii;
bir nerme, zorunlu, olanakl, ilineksel, o-
lanaksz vb. olabilir. Geleneksel mantkta
nermeler zorunlu, olanakl ve gerek -
nermelere ayrlr. Modern mantk, bir ner
menin belli bir mantktesi deerlendiri
lii olarak Kipsellikin temel zelliini -
zmleyebilme olanan getirir. Kipsellik,
mantksal ya da betimsel olabilir. nerme
lerin mantksal Kipsellik'i salt mantksal a-
dan belirlenir. Betimsel Kipsellikler, her
eyden nce, fiziksel (nedensel) olanlar
iine alr. Bu kincisi, nermenin, baz fizik
sel yasalara bal olarak, zorunlu, olanakl
ya da ilineksel bir eyi dile getirip getirme-
yiine dayanr.
Kireyevski, van Vasilyevi (1806-1856)
Rus yaymc ve idealist filozof, Slavcln
(bak. Slavclk) kurucularndan ve Bilgelik
klar evresinin yandalarndan; Yev
ropeyets (AvrupalI, 1832) ve Moskvityanin
(MoskovalI, 1845) dergilerinin yaynlayc-
s. Aklcla kar, dini ve sezgici bilgi ku
ramna balanan Kireyvski'ye gre, birey
lerin, uluslarn, ulusal beklerin; rnein
Slavlarn, Bat AvrupalIlarn yaam, bir u-
lusun eitimini olduu kadar, tm bir ya
amn da belirleyen din zerine kurulmu
tur. Slavlarca, balcalkla da Ruslarca va-
azedilen Ortodoks dini hakiki din olduun
dan, gelecek yalnzca Slavlarndr. br
halklar ancak rtodoks Hristiyan uygarl
kabul ederlerse ilerleyebilirler. Yoksa, uy
garlk paralanacaktr (Kireyevskinin kan
sna gre Bat Avrupa'daki durum da bu-
dur). Kireyevski, ktye direnmemeyi, s
nfsal tabakalamann yokluunu ve (ide
alletirdii) kylerdeki komnal yaam,
Rus halknn ayrt edici zellikleri olarak
grr. Avrupa felsefesinin baz yanlarn
(rnein, metafizik doasn) ve burjuva
uygarl (rnein, karcl, bencillii) e-
ietirmi olmakla birlikte, btnnde, Ki-
reyevskinin grleri, gerek sosyolojide,
gerek siyasette topyac ve tutucu olmu
tur.
Kiisetcilik Leibniz' in monadlar kuramn
dan kaynaklanan ve burjuva felsefesinde
yzyln balarnda yaygnlk kazanm o-
lan bir idealist eilim. Kiiselcilik, kiiliin
en st gereklik ve en stn manevi deer
olarak kabul edilmesine, varln en yk
sek manevi esi olarak grlmesine da
yanr. Maddeci dnyagrne kar, Kii
selcilik, kiilik-tinleri'nin bir toplam olarak
doa anlayn karr (bak. oulculuk).
En stn kiilik Tanrdr (teizm). Kiisel-
cilikin ABDdeki kurucusu. B. Browne
(1847-1960), balca szcleri de Califor
nia Okulunun ba olan R. Flewelling
(1871-1960) ile Boston Okulunun bt o-
lan E. Brightmandir (1884-1953). Bu kii
ler, Kiiseicilik'i Protestan teoloji ile birle
tirirler, ngiltere'de Kiiselcilikin en nde
gelen temsilcisi H. Carr (1857-1931), Al
manyada da psikolog W. Stern'dir (1871-
1938). Ancak, bu kiilerin retilerinde, A-
merikan kiiselcilerinde grld gibi,
teoloji ile dorudan bir bant kurulmaz.
271
KSEL
Kiiselcilik'e gre, balca toplumsal g
rev, dnyay deitirmek deil, kiilii de
itirmektir, yani kiinin manevi yetkin
liini ileriye gtrmektir. Bir grup Fransz
kiiselcisinin ise zel bir konumu vardr. E.
Mounier (1905-1950) ile J . Lacroixnn (d.
1900) kurmu olduklar bu okula bal k-
kburjuva aydn grubu, (1932de kuru
lan) Esprit dergisi evresinde biraraya ge
len, daha nce Fransz Direni Hareketine
katlm, bugn iin ise dnya bar ile
burjuva demokrasisini savunan sol Katolik
evreleri temsil etmektedir.
Kiisel Mlkiyet Kiisel kullanm eyalar,
kazanlm gelir ve tasarruflar ile kiisel
toprak paracklarnn kullanlmasnda li
retim aralar stnde sahiplik. Kiisel Ml
kiyet, insann insan smrmesinin, baka
insanlarn emeklerinin rnlerine el kon
masnn bir arac olarak hizmet eden zl
mlkiyetten znden ayrlr. Ancak, Kiisel
Mlkiyetin kabul edilmesi, bu mlkiyetin
snrsz oalmas anlamna gelmez. Sos
yalizmde de, kazansz gelir elde etmek
iin Kiisel Mlkiyet'in ktye kullanlmas
olanakldr. Komnizmde, Kiisel Mlkiyet
kavramnn anlam kalmaz, nk kiisel
gereksinimler balcalkla toplumsal fon
lardan karlanaca iin, herkes alacan
toplumdan kendi gereksinimlerine gre a-
lr.
Kiiye Tapnma Bir devlet adamnn ya da
kamusal kiinin otorotesine sorgusuz ba-
eme, bu kiinin somut art zelliklerinin
abartlm bir biimde deerlendirilii, ta
rihsel bir kiiliin adna fetiiste gsteri
len saygnlk. Kiiye tapnma, kuramsal
ynden, tarihin idealiste ve iradeci biim
de yorumlanna dayanr; bu yoruma g
re, tarihin ak nesnel yasalarca ya da
kitlelerin etkinliiyle deil, ama byk in
sanlarn (askerlerin, kahramanlarn, sekin
ideologlarn vb.) istek ve iradelerince belir
lenir. Tarihte byk kiiliklerin sekin rol
eitli idealist okullarca bir mutlak dzeyi
ne klmtr (bak. radecilik; Sol Hegelci-
ler; Narodnizm). Kendi doas gerei, Ki
iye Tapnma, Marxla yabancdr. n
k, Marxlk, bireyin, liderin roln snf
mcadelesinin nesnel akyla, kitlelerin
tarihi yapc etkinlikleriyle smsk bal g
rr. Bir liderin deneyimi ne denli geni
olursa olsun, milyonlarn kollektif deneyi
minin yerini alamaz. Marxlk-Lenincilik,
herhangi bir kiiye Tapnmayi ve otoriteye
krkrne tapnmay yasaklar. Sosyalist
toplumda Kiiye Tapnmaya kar mca
delede baar, demokrasinin tam biimde
gelimesiyle salanabilir (rnein, Stalin'-
e tapnmann kararllkla mahkm edilmesi
ve sonularnn stesinden gelinmesi).
Kitle Bilinci Bir toplumda kitlelerin (snfla
rn ve toplumsal gruplarn) toplumsal bilin
ci; byle bir bilin, bu kitlenin gndelik
yaamlarnn, gereksinim ve karlarn
yanstr. Kitle Bilinci, insanlarn toplumda
yaygn dnce, gr, kavram, yanlsa
ma ve duygularn da iine alr. Byle bir
ey, toplumsal bilinte psikolojik dzey ile
kuramsal-ideolojik dzeyin bir karm ol
makla birlikte, kuramsal-ideolojik elerin
gerek varl ile bunlarn Kitle Bilincin'de-
ki pay, tarihsel koullara ve toplumsal bir
zne olarak kitlelerin gelime derecesine
baldr. Kitle Bilinci, kamuoyum, kitlele
rin duygu ve eylemlerini yanstr. Uyumaz
snfl toplumlarda, Kitle Bilinci, var olan
koullarn etkisinin bir sonucu olarak ken
diliinden olutuu gibi, ekonomik ve po
litik ynden egemen snfn her trl yol
dan egemen ideolojisinin basksnn bir
sonucu olarak da oluur. Bugn iin, kapi
talist devletler, kitle iletiim aralarndan
yaygn biimde yararlanmakta, tekellerin
ve burjuva devletin kar dorultusunda
Kitle Bilincinin ynlendirmenin ince yn
temlerine bavurmaktadrlar. Marx-Le-
ninci partiler, emeki halkn Kitle Bilincinin
gerek koullarn gznne alrlar, Kitle
272
KTLE
Bilinci'ne bilimsel ve devrimci ideolojiyi
getirirler ve kitleleri kendi siyasal deneyim
leri dorultusunda eiterek gelitirirler.
Sosyalizmde, Kitle Bilincinin ortaya k
mekanizmas nitel bir deiim gsterir,
kendiliindenlik esi azalr, etkin ve ama-
ca-ynelik ilkenin nemi ve rol artar. Kitle
Bilinci'nde byk apta bildiriim, kitlele
rin toplumsal srelerin ynetimine katl
masnda byk bir rol oynar. Kitle Bilinci'n
de nitel deiim, tarihin bilinli olarak ya
plna kitleleri katmann zsel birngere-
ini oluturur.
Kitle letiimi Sayca geni ve dank iz
leyici kitlesi arasnda, (basn, radyo, sine
ma, televizyon vb.) teknik aralar yoluyla
bildiriimi (bilgiyi, manevi deerleri, ahlaki
ve hukuki normlar vb.) yayma sreci. Bur
juva sosyologlara gre, Kitle iletiiminin
snflartesi ve yansz bir zellii vardr.
te yandan, Marxlar, Kitle ietiimi'nin
toplumsal olarak koullu olduunu vurgu
larlar. Kapitalist bir toplumda, Kitle letii
minin ana ilevi, varolan stereotip ilikileri
insana dayatmak, insanlar egemen ideo
lojinin erevesi iinde tutmaktr. Bu ne
denle, Kitle iletiimi aralar her eyden
nce burjuva dnce standartlarn daya
tan, insann eletirel yeteneklerini krleten
ve kesin snrl bir dizi standart eylem ve
beeniler alayan bir prpaganda olarak
igrr. Sosyalizmde ise, temelden farkl
bir durum szkonusdur; burada, toplum,
kiisel karlar ile kollektif karlarn uyu
munu salama grevini stlenmitir (bak.
Bireysel Olan ve Kollektif Olan). Bu toplum
da, Kitle letiiminin balca grevi, bireyin
okynl, tam olarak gelimesine yardm
etmek, bireyin yaamda etkin tavrn olu
turmak ve bilimsel bir dnyagrn
yaymaktr. Bu ayrm, Kitle letiimi aralar
nn bilimsel bir. zmlenii iin deiik
yaklam ve yntemleri getirir. ou Batl
sosyologlar ve sosyai-psikologlar, her
eyden nce, kitle medyalarnn izleyici
zerindeki etkisini incelemeye ve propa
gandann etkisi altnda insanlarn ne dere
ceye kadar deitiini belirlemeye alr
lar. Sosyalist toplumda, incelemelerin ba
lca nesnesi, izleyicilerin gereksinimlerinin
yaps ve ap ile bunlarn Kitle iletiimi
aralarnca ne derecede karlanddr.
Kitle Kltr Kitle toplumunun tipik bir
rn, burjuva kltrnn zgl bir ileyi
biimi. Kitle Kltr, iyi rgtlenmi bir
tketim toplumunu gsterir; bireysel ve
toplumsal bilin zerinde gerekli etkiyi
gsterecek ve Kitle Kltr rnlerine tale
bi gvence altna alacak reklmlarla yk
sek dzeyde kollara ayrlm kitle iieitimi
aralar an iine alr. Byle bir ey, insa
nn yaamnn amacna, dnyada izecei
yola, toplumsal varl ve toplumsallatr
ma aralarn insancllatrmaya, insan e-
itmeye ve inan tekelci devlet kapitaliz
minin toplumsal-ekonomik ve siyasi ku-
ruml&ryla kaynatrmaya ilikin burjuva
anlaylarn korunup srdrlmesinin bir
aracn oluturur. Kitle Kltrnn balca
toplumsal ilevleri unlardr: insanlarn va
rolan toplumsal ilikiler sistemi iinde b
tnletirilmesi; insanlarn ilgisinin gerek
yaam sorunlarnn yorumlanmasndan
kaydrlarak, elence kurumlarnn kitlece
alglanmasna gtrlmesi; insanlarn zi
hinlerinin psikolojik yrrden denetim altna
alnmas; beyin ykama; standart gereksi
nimler, stereoptik dnme ve burjuva
dnya dzenine uyarlanma biimleri olu
turma amacyla insanlar etkileme, insan
varolan ve bugnk toplumsal gelimede
gittike artan elikilerle uzlatrma. Kitle
Kltr, geni kitleler arasnda kltrel de
erler getirmenin blk prk, ama kural
olarak, arptlm bir biimini oluturur.
Kitle Kltr, gerekten demokratik bir kl
tre, dnyay maddi ve manevi ynden
egemenlik altna almay, kltrel ve tarih
sel sreci hmanist izgide gelitirmeyi,
insann manevi zenginliini yaratc yolda
273
KTLE
ilerletmeyi ve bireyin ahlaka yetkin kln
masn amalayan bir kltre temelinden
kartlk oluturur.
Kitle Toplumu Kuramlar Toplumun al
d eilimlerle gitgide sanayileme ve
kentlemenin artmas, retim ve tketimin
standartlamas, toplumsal yaamn b
rokratiklemesi, (basn, radyo ve televiz
yon gibi) kitle medyalar ile kitle kltr'-
nn yaylmas asndan bakan burjuva
anlaylar. Kitle Toplumu kuramlarn ge
litiren burjuva sosyologlar (Mills, Fromm,
Parsons, Bell), kapitalizmi burjuva hma
nizm, liberalizm ve romantizm konumunda
eletiriden, kapitalizmi dorudan doruya
savunuya kadar deien farkl eilimler
gsterirler. Kitle Toplumu kuramlar s
tne Manc-Leninci zmleme, bu ku
ramlarn gerek eilimler asndan oldu
u kadar, insanln gelimesi asndan
da tutarszln gsterir; bu kuramlarn
burjuva toplumla ilgili eletirilerine dikkati
ektii kadar (birey ile toplumsal gruplar
arasndaki balar, kltrel gelime, kitle
iletiim aralarnn toplumsal rol vb.) g
nmz gerekliine ilikin yaamsal so
runlar ele al biimine de dikkati eker.
Klan bak. Kabile.
Klasik Alman Felsefesi Felsefenin geli
mesinde Kant, Fichte, Schelling, Hegel ve
Feuerbach'in temsil ettikleri evre. Klasik
Alman Felsefesi, feodal ilikilerin 18. yzyl
ile 19. yzyln ilk yarsnda kmeye ba
lamas dneminde ilerici burjuvazinin g
rlerinin ideolojik bir anlatm olmutur.
Klasik Alman Felsefesi, o dnemde, kendi
doruk noktasn (ngiliz ve Fransz devrim-
lerini) geride brakm olan burjuva devrim
deneyimlerinin kendine zg biimde bir
genelletiriliidir. Byle bir ey, bize, (feo
dal danklk, burjuvazinin gszl
vb.) Almanya'nn o dnemdeki koullarn
dan, birok yaamsal soruna kuramsal-
tinsel ya da soyut-duyusal alan iinde bir
zm getirme abasndan kaynakland
zere, Klasik Alman Felsefesinin uzlam-
ct eilimler gstermesinin nedenini ak
lar. Klasik Alman Felsefesi'nin kuramsal
kaynaklan, tinsel alanda daha nceki de
neylerden, zellik de Fransz ve Alman
Aydnlanma dneminden, Descartes, Spi
noza ve Leibniz'in aklcl ile felsefedeki
maddeci izgiden (F. Bacon, Hobbes, Spl
noza, Gassendi) devralnan dncelerin
byk baarlarn ierir. Klasik Alman Fel
sefesi, felsefenin dalizm (Kant), znel i-
deaiizm (Fichte), nesnel idealizm (Schel
ling, Hegel) ve maddecilik (Feuerbach) gi
bi, btn belli bal eilimlerinitemsil eder.
Buradaki felsefi konumlarn btn eitlili
ine karn, Klasik Alman Felsefesi, felse
fenin gelimesinde, kendi iinde btnsel
ve kendi bana bir aamay oluturur.
nk kendi iindeki btn sistemler, bir
birinin mantksal devamdr. rnein Kant
n felsefesi sistemindeki i elikiler, yani
nesnel olarak varolan eyler olarak ken-
dinde-eylerin kabul edilii ile bunlarn
bilinebilmesi olanann olumsuzlan,
Fichte'nin bu elikiyi znel idealizm er
evesinde, daha sonra da kendi idealist
emalarn zne ile nesnenin, ideal olan ile
gerek olann zdeliine dayandran
Schelling ile Hegelin de nesnel idealizm
erevesinde amaya almalarna ne
den olmutur. Hegele gre, gereklik,
kendi hareketi ve kendinden gelimesi i-
inde alnan gereklik kavramn, kategori
ve yasalarna karlk verir; byle bir ey,
Hegeli nesnelerin diyalektiini kavramla
rn diyalektiine uzandrmasna neden ol
mutur. Bu arada, Hegelin idealizmi, d
nceyi kendi iinde mutlaklatr, yani
dnceyi kendisiyle snrlandr sonu
na, kendi sistemindeki temel yanla yol
am; diyalektik gelimeyi znden ksr
dngye dntrmtr. Hegelci idealiz
me kar eletiri ynelten Feuerbach, mut
lak ideay ve insann zihinsel gelime diya
274
KOLEKTVZM
lektiini reddetmi; dnceyi, bilinci, in
sann duyularla gzleyiine; insann z
n de, duyularn doal temeline indirgem
itir. Feuerbach'n gelime dncesini
terkedii kadar, maddeciliinde yer alan
gzleyicilik de, tarihin idealiste yorumlan
masnda grlen bir tutarszla yol am
tr. Klasik Alman Felsefesi'nin btn bir
geliimi bize, dnyann ve insann bilimsel
ve felsefi olarak ancak Klasik Alman Felse
fesi'nin baarlarndan, zellikle de diya
lektik anlayndan yararlanlarak maddeci
bir temel zerinde tam olarak kavranabile
ceim gsterir. Nitekim, Klasik Alman Fel
sefesi'nin Marxln kaynaklarndan biri
klan ey de bu olmutur.
Klasikilik Mutlakln parlak alarnda
(17.-18. yzyllar), Avrupa sanatna zg
bir sanatsal yntem ve estetik kuram. Kla-
sikilikin N. Boileaunun L'Art potique
(1674, iir Sanat) adl kouklu inceleme
sinde en tam biimde formllendirilmi o-
lan estetik program, klasik ilkan sanat
sal yaptlarn sanata rnek olarak gsterir.
Ancak, burada, eski biimlere yeni bir ide
olojik ierik katlm, yani ulusal karlarn
ne karl yoluyla insan psikolojisine bir
bak getirilmitir. Klasikilik'te bu estetik
program temeli zerinde yer alan gereki
eilimler, Klasikilikin br ilkeleriyle, ya
ni saray kltrnn dar snrfsal karakteri-
tarafndan belirlenen ilkelerle, zellikle de
alt zmrelerin dnyasal yaamnn b
tn btne gzard edilmesiyle atr.
Byle bir ey, Klasikilik sanatn soyut
aklcla ve ematizme indirgemitir. Kta-
sikilik en kararl biimde Fransada yer
almtr (Corneille, Racine, Molire, Pous
sin vb.). 18. yzyln sonlarnda (rnein,
Fransz devrimi dneminde), Klasikilik
erevesi iinde gen burjuvazinin dev
rimci sanat (yeni klasikilik) gelierek
tam anlatmn J . L. Davidin yaptlarnda
bulmutur.
Klerikalizm Kapitalist lkelerde dinin ve
kilisenin konumunu toplumsal yaamn
eitli alanlarnda glendirmeye alan
birtoplumsal-siyasal eilim. Kendi nesnel
snfsal rol uyarnca, Klerikalizm, burjuva
zinin egemenliini pekitirmeye, emeki
halkn komnist bir dnyagrn ve ko
mnist ideallleri benimsemesini engelle
meye hizmet eder. Klerikalizm, kilisenin
kitleler stndeki etkisini pekitirmek iin
kendi partilerini, ii sendikalarn; kyl,
genlik, kadn rgtlerini kurar. Bu rgt
lerden yararlanarak, kilisenin bandakiler
toplumsal bar dncelerini yayarlar.
Klerikalizm, talyada, Bat Almanya'da, Is
panya'da ve daha baka lkelerde etkisini
gstermektedir.
Kolektivizm Bireycilik'e kart, grup halin
de birlikte yaama ve alma ilkesi. Kolek
tivizm tarihte birok biimler almtr, ilkel
toplumda, Kolektivizm, ortak varolma m
cadelesinde grlr. Byle bir eyin teme
linde komnal mlkiyet yatar. Kleci ve
feodal toplumlarda, Kolektivizm, retim a-
ralar stnde zel mlkiyetten gelen bi
reycilik tarafndan safd braklmtr. Ko
lektivizm, ancak (komnal toprak mlkiyeti
gibi) kalntlar biiminde kalmtr. Kapita
lizmde ise, btn btne burjuva bireycilik
egemendir. Bu arada, proletaryadan ge
len yeni bir kolektivizm biimi de yer alm
tr. Fabrikalarda, geni gruplar halinde -
retmenin ve almann kendi toplumsal
doas, proleterya kolektivlerinin oluma
sna olduu kadar, iiler arasnda kolek-
tivist grlerin yorulmasna da yol a
mtr. Sosyalist toplumda, kolektivizm, in
san ilikilerinin genel bir ilkesi, komnist
ahlakw en nemli bir gerei, sosyalist
yaam tarznn asli bir zellii haline gel
me durumundadr. Sosyalist retim iliki
lerini dile getiren kolektivizm'in toplumsal
temeli, retim aralarnda toplumsal ml
kiyete ve insann insan tarafndan sm-
rlmesinin kalkm olmasna; siyasal te
275
KOLEKTF
meli de, btn yurttalarn eliine daya
nr. Kolektivizm, toplum ile birey arasnda
btn toplumun bireyin gelimesi iin uy
gun koullar yarataca, buna karlk, bi
reyin de btn toplumun gelimesinin bir
koulu durumuna gelecei ilikiler biimi
ni ngrr. Kolektivizm ilkesinin getirdii
balca koullar unlardr: Yoldaa kar
lkl yardmlama, toplumsal farkndalk ve
topluma olan grevin yerine getirilmesi,
kiisel karlar ile toplumsal karlarn bir
lii, kolektifte eitlik, kolektife ve ald ka
rarlara sayg, bir kiinin eylemlerinden ve
yoldalarna olan tavrndan dolay kolekti
fe sorumluluk. Kolektif, kiiyi, kiinin ge
reksinimlerinin karlanmasn ve kiinin
beceri ve yeteneklerinin gelitirilmesini
gzetir. Kolektivizm ilkesi, insann kiiliin
kalkmasn getirmez. Tam tersine, insan
ancak kolektifte gelierek kendi beceri ve
yeteneklerini sonuna kadar kullanabilir.
Komnizm, Kolektivizmin en yksek bii
mi saylr.
Kolektif ve Birey Kolektif kavram u zel
likleri ierir: a) Ortak iler temelinde birey
lerin birliktelii; b) birleik eylem ve kar
lkl yardmlama; c) srekli ilinti; d) belli
bir rgtlenme. Herhangi bir Kolktif in bir
paras olan birey (bak. Birey ve Toplum),
Kolektif ile kesin ilikiler iindedir. Bu iliik
lerin karakteri, belli bir Kolektifin ilerlikte
olduu toplumsal evreye, bu etkinliin
tipine ve doasna baldr. rnein, kapi
talist bir iletmede retim Kolektifi ile sos
yalist retim Kolektifi arasnda znden
ilikiler, byle bir toplum erevesi iinde
ortadan kalkmayacak biimde, kiisel
karlar ile kolektif karlar arasndaki at
mayla belirlenir. Sahici zgrln her
hangi bir Kolektif yeliiyle badamaz
olduu ve insann kendi bireyselliini an
cak Kolektif dnda kullanabilecei gr
leri buradan ileri gelir. Kolektif karlarn
yanl biimde anlalmas (korporativizm,
insani ilikiler kuram) kadar, Birey'e ili
kin yanl anlaylarda (bireycilik, anar
izm) yine buradan ileri gelir. Sosyalist
toplumsal yap, Kolektif ile Birey arasnda,
bu her ikisinin ortak karlar ve amalar
temeli zerinde ilikiler kurulmas iin el
verili ortam yaratr. Sosyalist toplumda
kamu karlar ile zel karlarn biletiril-
mesi ilkesi ve pratii, etkinlik tipine bakl
makszn, btn Kolektifler iin szkonu-
sudur. Birey'in kendi yeteneklerini ok-
ynl gelitirebilme yollarn ancak Kolek
tif iinde edinebilecei, bylelikle de kendi
kiisel zgrlnn ancak Kolektifte ola
nakl olduuna ilikin Marx postula, sos
yalist toplumda btn kolektifler iin ge-
erlidir. Ancak, bu postulann pratikte y
rrl, geni biimde, Kolektifin kiisel
bileimi ile yelerinin karlarna, bu ye
lerin karlkl ilikilerinin ne denli itenlikti
ve ilkeli olduuna; Kolektif bakannn ni
telii, yneticilik gcn kullan, yansz
l ve yelerin kendisine saygnl gibi
zel etkenlere baldr.
Komensky, J an Amo* (1592-1670) ek
pedagog, hmanist ve filozof; iskolastik
eitim sisteminin kartlarndan; feodaliz
me, Alman feodal beylerine ve Katolik Kili-
sesi'ne kar mcadele veren Moravyal
Kardeler topluluunun nderi. Komen
sky, tm tanrclk'* yakn bir Protestan'd.
Komensky'nin duyumcu bilgi kuramnda
maddeci eilimlere rastlanr. Komensky'-
ye gre, bilme, aklc eitime yakndan
bal, etkin bir sretir. Komensky, btn
insanlarn bilme ve eitim grme yetene
inde olduunu ne srmtr. Sradan
insanlar bilgiye ulaabilmelidir. Pedagoji
tarihinde ilk kez Komensky zel bir bilim
olarak bir didaktik sistem ortaya getirmi
tir. Komensky'nin didaktik ilkeleri (grsel
sunum, yknme, temrim), doa yasalar
nn derin bilgisini olduu kadar, bilginin
aklc yoldan zmleniini de gerekli kl
yordu, Komensky'nin ilerici grleri, pe
dagojide daha sonraki gelimeler stnde
276
i
KOMNST
byk bir etki brakmtr. Balca yaptlar:
J anua linguarum reserata, 1631; Didactica
Magna (Ana Didaktik), 1657.
Komik-Olan Toplumsal birfenomenin, in
san eylemi ya da davrannn, ahlak stan
dartlarnn ya da trelerin nesnel gelimey
le ve toplumdaki ilerici glerin estetik i-
deaiiyle tarihsel adan ilintisizliini g
ln olarak gstermeye alan bir estetik
kategorisi. Komik-Olan'n kkeni, doas
ve estetik ilevi, Komik-Olan'a toplumsal
bir zellik kazandrr. Komik-Olan'n kay
na, toplumsal yaamn nesnel elikile
rinde yatar. Komik-Olan'n yanlar eitli
dir: Yeni olan ile eski olan, biim ils ierik,
ama ile ara, eylem ile koullar, kiinin
gerek doas ile kendi kendisiyle ilgili
dncesi arasndaki badamazlklar
yanstabilir. Komik-Olan, irkin-olan', ta
rihsel adan mahkm edilmi olan, gzel,
ilerici ve insancl olan karsndaki ikiyz
lce insanlkd tavr verebilir. Bu durum
da, Komik-Olan, ya glmeye ya da yergi-
sel olumsuz bir tepkiye yol aar. Herhangi
bir insan davran, uyumlu gelimi birey
ideali ile elitii srece komiktir. Komik-
Olan, yitip gitmekte olana kar mcadele
de devrimci eletirinin gl bir aracdr.
Komik-Olann eitli yanlar yergi, glme
ce vb.dir.
Komnist Eitim insan komnist ilikile
rin znesi klacak biimde, insann ve z
nn okynl dnme uramas sreci;
insann uyumlu, btnsel bir gelime gs
terdii ve herhangi bir karla ve dle
bakmakszn yaratc etkinliini yrtebil
mesi sreci. Komnist Eitim, btn bir
toplumsal, teknik, ekonomik ve ideolojik
dnmlerin amacn ve srekli ilerlik
gsteren hmanist ltn oluturur; s
nf uyumazlklarnn, yabanclamann ve
insanlkdln stesinden gelir; bunun
iin de, insann daha yksek dzeye ka
rlmas ve insann yaratc glerinin ve
kiiliinin en ykseinden gelitirilmesi a-
mayla koullarn deitirilmesini ister.
Komnist Eitim, deien evrenin edil
gen bir sonucu olmayp, her eyden nce,
insann kendi etkinliini dntrmesi -
zerinde etkide bulunur, insann etkinliini
blk prk etkinlik (bak. iblm) ol
maktan kararak, btnsel etkinlie d
ntrr; pratik yaratcl, ahlakll,
sanatsal beceriyi, ideolojik btnl ve
insan ilikileri kltrn birbiriyle kayna
trr. Bu etkinlikte, hibir eitim modeli, el
de edilmi hibir baar, nihai grlemez;
nk, Komnist Eitim pratii kendi ie
riini ve normlarn sonsuzca zenginleti
rir. Bu zenginleme, yeni biimlerin yarat
ln btn bir kltr tarihinin sonuna ka
dar zmleniiyle birletirerek kaynatrr.
Komnist eitim, kltrel deerlerin, bire
yin ilgisi dndaki nesneler olmaktan ka
rak, kendisi iin bir zenginlik hane gelme
si amacn gder. Komnist Eitim, bu ne
denle, bir devrim nitelii tar; almaya
ynelik komnist tavr, btn emeki hal
kn yararna etkinlikte bulunma istei hali
ne gelir. Komnist Eitim, kiinin zgrce
gelimesinin herkesin zgrce gelimesi
nin koulu olduu ilkesine uygun olarak,
herkesin kendini yetkinletirme yolunu
semesine tam saygy getiren kardee
kolektivizm idealine yneliktir. Komnist
Eitimin temel grevi, gemiin kalntla
rndan kurtulu, vicdanl, uyumlu gelimi
insanlar oluturmaktr (bak. Bireyin ok
ynl Gelimesi). Bu balamda, bilimsel,
Marx-Leninci dnyagrn ve al
maya komniste tavr getirecek, kom
nist ahlak ilkelerini olaan davran getire
cek, normlar klacak, eitimsel bir alma
szkonusudur.
Komnist Emek 1) Dar anlamda, Kom
nist Emek, olgunlam komnist toplum
da, zgr, yaamsal etkinlik haline gelmi,
bylece btn insanlar iin temel bir zo
runluluk halini alm emektir; hibir otori
277
KOMNST
tenin ya da devletin koyduu bir kotaya
bal olmayan, belirli bir dev olarak,
birtakm rnleri elde etme amacyla yeri
ne getirilmeyen...- Kotalara baklmakszn,
dl beklemeksizin yerine getirilen, gnl
l emek...tir (V. . Lenin, Toplu Yaptlar, cilt
30, s. 286, 517). Byle bir eyin koulu,
insann retici glerinin en ykseinden
gelimi olmas ve kendi etkinliinin b
lnmekten (bak. blm) km olmas
dr. insan, gndelik alma koullan iin
de, kendi geim aralarn salamak iin,
toplumsal bir etmen olarak, btn, norm
ve amalarn yaratcs olarak edimde bu
lunur. Etkinlikte bulunma zorunluluu, d
tan dayatlan bir zorunluluk olmayp, bir i
itilim tar. Kendinin bir amac ve gerek
zgrlk alan olarak insan enerjisinin ge
limesi byle balar (K. Marx, Kapital, cilt
III, s. 820). Komnist Emek, alma zama
n ile bo zaman arasndaki elikinin a
larak estetik doygunlua ulamann temeli
haline gelir. 2) Geni anlamda, Komnist
Emek, Komnist Emek'e geii salayan
sosyalizm iinde gelien emek elerinin
btnn oluturur. Byle bir ey, emein
yaratc bir sre haline gelmesi, cretli
emek ile gnll emek arasndaki ayrmn
ortadan kalkmas ve bireyin gerek sorum
luluklarnn artmasdr. Bu eilimler, yalnz
ca bilinte deil, ama her eyden nce,
gerekliin kendisinde, emein toplumsal
znde yer alan deiimlere dayanr.
Komnist Halk zynetimi Komnizm
de, olgunlam komnist topluma ulal
mas aamasnda yer alan bir toplumsal
rgttenim biimi. Komnist Halk Ozyne-
timinin ayrt edici zellii, bu ynetimin
organ ve ilevlerinin artk siyasal olmaktan
kmas yansra, toplumsal ynetimin de
artk zel bir ura olmaktan kmasdr.
Komnist Halk Ozynetimi'nin kurulmas
nn nkoullar unlardr: Komnizmin
maddi ve teknik altyapsnn yaratlmas;
komnist toplumsal ilikilerin gelimesi ve
yeni insann olumas, yani yasa ve ahlak
llk normlarnn komnist toplumun btn
yeleri iin tek bir davran kural haline
gelecei biimde, toplumun btn yele
rinin bu normlarn yksek bir biimine u-
lam olmas. Komnist Halk Ozyneti-
mi'nde, sosyalist demokrasinin daha ileri
ye doru gelimesi ve btn yurttalarn
toplum ynetimine katlmas szkonusu-
dur. Byle bir ey, maddi ve kltrel ya
am standartlarnn srekli ykselmesini,
halkn kendisini temsil etme biimlerinin
ve seim sisteminin yetkinlemesini, ko
mnist kurulmaya ve yasalarn yaplmas
na ilikin nemli sorunlarn lke apnda
yrtlmesinin daha da genilemesini,
halkn ynetici organlar zerindeki deneti
minin en geniinden yaygnlamasn; b
tn yksek devlet ve toplum rgt katlarn
kapsayacak seilme ve temsil etme ilkele
rinin en geniinden yaylmasn gerektirir.
Devlet organlarnn halk zynetim organ
larna dnmesi dorultusunda Kom
nist Halk zynetiminin gelimesi, varo
lan btn toplumsal rgtlenmelerin etkin
liklerinin genilemesini de ierir.
Komnist Partisi Manifestosu Marx ve
Engels tarafndan kaleme alnarak 1848'in
balarnda yaynlanm olan ve Marxln
temellerini atan bilimsel komnizmin prog-
ramatik'belgesi. Birinci blm, Burjuvazi
ve Proleterler, toplumsal gelimenin ya
salarn aa koyar, bir retim tarznm
yerini kanlmaz ve yasalara uygun olarak
brnn alacan tantlar. lkel komnal
sistem dnda, o gne kadarki toplum ta
rihinin snf mcadelesi tarihinden baka
bir ey olmadndan yola kan Marx ve
Engels, kapitalizmin knn ve yeni
bir toplumsal sistem olarak komnizmin
olumasnn kanlmaz olduunu ortaya
koyarlar. Bu ayn blmde, Marx ve En
gels, eski toplumun devrimci yoldan d
ntrcs, yeni toplumun kurucusu ve
ezilen kitlelerin karlarnn szcs olarak
278
KONFYSCLK
proleteryann tarihsel grevini aydnlatr
lar. kinci blm olan Proleterler ve Kom
nistlerde, Marx ve Engels, ii snfnn
ncs olarak Komnist Partisinin tarihsel
rolne k tutarlar. Komnistlerin amac,
proleteryay snf haline getirmek, burjuva
stnle son vermek, proleteryaya siyasi
iktidar ele geirtmektir (K. Marx ve F.
Engels, Toplu Yaptlar, cilt 6, s. 498). Bu
blmde, Marx ve Engels, proleterya dik
tatrl dncesini gelitirmiler; ko
mnistlerin aile, mlkiyet ve anavatanla
ilikilerini aklamlar, proletaryann ikti
dara gelince almas gereken ekonomik n
lemleri izmilerdir. nc blm olan
Sosyalist ve Komnist literatrde, Marx
ve Engels, sosyalizm bayra altna gizlen
mi burjuva ve kkburjuva eilimlerin
derin bir eletirisini yaparak, topyac sos
yalizme ve komnizme olan tavrlarn or
taya koyarlar. Drdnc Blm olan Ko
mnistlerin eitli Muhalefet Partilerine -
likinTutumunda, Marx ve Engels, Kom
nistlerin eitli muhalefet partileri karsn
daki taktiklerini ortaya koymulardr. Ko
mnist Partisi Manifestosu, Btn Dnya
nn ileri, Birlein! sloganyla son bulur.
Bu yaptn tarihsel nemi stne Lenin
, unlar yazmtr: Bu kk kitapk cilt
lerle kitaba bedeldir. Bugne kadar uygar
dnyann btn rgtl ve savaan prole-
teryasna esin kayna olmu, klavuzluk
etmitir (cilt 2, s. 24). Bilimsel komnizmin
ilk programatik belgesi olarak bu yapt,
Marxtln yeni felsefi retisini: Kararl
felsefi maddecilii, devrimci diyalektii ve
maddeci tarih anlayn iine alr.
Komnizm bak. Sosyalizm ve Komnizm.
Komyakov, Aleksey Stepanovi (1804-
1860) Rus yazar ve idealist filozof, Slavc-
ln kurucularndan. Komyakov, madde
cilii olduu kadar, klasik Alman idealiz
mini de eletirmi; dinsel gizemci iradeci
lik biimi alm nesnel idealist grlere
bal kalmtr. Komyakov, dnsel, akl-
sal ve zgr eye varolan her eyin ana
ilkesi olarak bakmtr. Bu e, insann
allageldik bilgi edinme yollaryla, du
yumlarla ve aklla deil, ama dinin yard
myla bilinebilir. Toplum asndan, Kom
yakov, tanrsal inayetilik retisine ba
lanm, bireylerin Tanr adna ve Tanr a
kna birlemesini savunmutur. Rus liberal
soyluluunun bir ideologu olarak Komya
kov, Rusya'daki toplumsal dzeni belli bir
dereceye kadar eletirmekle ve sertliin
reformlar yoluyla kaldrlmasn ho kar
lamakla birlikte, otokrasinin Rusya'nn
kendini korumas ve gelimesini srdr
mesi iin kanlmaz olduunu dnm
tr.
Konformizm Varolan dzenin, geerli o-
lan kanlarn zamana yaylm kabuln
gsteren bir kavram. Bireyin grup kararla
rnn alnna etkin katlmn, kolektif de
erlerin zmleniini ve bir kimsenin dav
ranlarnn kolektifin ve toplumun karla
rna uygun oluunu, gerektiinde bu kin
cisine uymasn ieren kolektivizm'e ben
zemez olarak, Konfortnizm, bir kimsenin
kendi kendine bir kanya varmaktan kan
masn hangi ey (ounluun karar, oto
rite, gelenek vb.) daha ok etkide bulunur
sa onu ilkesizce ve eletiri getirmeksizin
izleyii anlamna gelir. Marxlk, Konfor-
mizm'in toplumsal kaynan, uyumaz s
nfl toplumlarda siyasal haklardan tarih
boyunca yoksunlua balar. Toplumun
devrimci yoldan dntrlmesi, Konfor-
mizm almadka olanakszdr.
Konfysclk Eski in'de Konfys
(Z. . 551-479) tarafndan kurulmu bal
ca felsefi okullardan biri. Grleri kendi
sini izleyenlerce Lun Yde (Seilmi Yaz
lar) ilenmi olan Konfys'e gre, insa
nn yazgs Tanr tarafndan belirlenmi
tir; btn insanlar deimez olarak ya
soyludurlar ya da avam. Kkler b
279
KONUMA
yklere, astlar stlere sessizce boyun e
melidirler. Konfysn nde gelen bir
izleyicisi de, toplumsal eitsizlii Tanr1-
' nn iradesine balayan Meng Zu, ya da
Mencius'dur. Bir baka nemli Konfys-
c de, Tanrnn doann bir paras oldu
una ve bilinten yoksun olduuna ilikin
maddeci retiyi ilemi olan HsnZu'dur.
eylerin yasasnn (tao) bilgisine ulaan
biri, bu yasalar kendi karlarn gelitir
mek iin kullanmaldr, Konfysclkn
ana belgisi, ayrcalkl snflarn stnl
nn hakl gsterilmesi ile Tung-ung-u-
nun (Z. . 2. yzyl) Ortodoks Konfys-
c retisinin temelini oluturan Tanr ira
desi anlaynn y celtilmesidir. 11. ve 12.
yzyllarda, u Hsi ile daha bakalar, ey
lerin iki esi, aklsal yaratc ilke olarak li
ile edilgen madde olarak /nin varl
retisini ieren yeni-Konfyscl ge
tirmilerdir. Burada, li, insanlarda erdeme
yol aar; i ise, ktye yol aar, benlii
bozar. Konfysclk, yzyllar boyunca
feodal in'de balca ideoloji olmutur.
Konuma insann kendi dncelerini dil
yoluyla dile getirip ileterek, br insanlarla
itletiim kurduu etkinlik. Konuma, dili
kullanma srecidir. Konuma sayesinde
bireyin bilinci dnyay toplumsal bilinte
yansyan eylerle zenginletirmi ve in
sanln toplumsal reticrpratiinin baa
rlarna bal olarak yanstr. Bu karlkl
ilikide, srekli bir dnce alverii yer
alr; Bir yandan, br kiilerin dnceleri
kavranr ve zmsenirken, te yandan, ki
inin kendi dnceleri dile gelir. Bu ba
lamda, Konuma, bakalarnn Konuma'-
snn alglanmas ve kavranmas olarak,
edilgen (duyusal) Konuma ile kiinin ken
di dncelerinin, duygu ve isteklerinin
sze gelii olarak etkin (motor) Konuma'-
ya ayrlr. Konumac ile dinleyici arasnda
blnen ey, konuma'nn kendi btnsel
yaps dolaysyla, psikolojik olarak yeni
den btnle kavuur. Konumayla in
san iitir ve kavrar; iitip anlamayla da
konuur. Balca Konuma, trleri szl,
yani sylenip iitilen Konuma ile yazl
Konuma'dr. Bu kincisi, insan tarihinde
szl Konuma'dan ok daha sonralar or
taya km, pikrografiden (dncenin
uzlamsal ematik resimlerle iletiimin
den) ada fonetik yazya kadar birtakm
evrelerden geerek gelimitir. Konuma,
dile egemen olma srecini, Konuma'nn
insann bireysel gelime sreci iinde o-
lumasn, Konumann etkisinin, alglan
nn, kavrannn ve sze getiriliinin ko
ullarn inceleyen linguistiin, psiko-lin-
guistiin ve psikolojinin konusunu olutu
rur.
Konlski, Georgl (1717-1795) Yazar ve fi
lozof, Belorusyada Ortodoks Kilisesi'nin
bakan, niatizme kar km olan Ko-
niski, Ukranya, Belorusya ve Rusya'nn
balca bilim ve kltr merkezi olan Kiev-
Mogilyanskaya Akademisi'nde renim
grm, daha sonra orada retimde bu
lunmu (1632-1717), genel felsefe st
ne dersler vermitir. Aristotelesci ilkeler ya-
nsra, ortaa-sonras dnemi felsefesi
nin elerini ieren bu genel felsefe,
mantk, fizik, metafizik ve etii kapsayan
drt blme ayrlyordu. Koniski, yaptla
rnda, Belorusya ile Rusyann birliini ve
hogr ilkesini savunmutur. Deizme y
nelik, akln inana boyunemesine kar ol
mu; bu arada, Tanrnn yargnn ontolojik
bir tant'm yapmtr. Koniski, akln ahlaki
davrann lt olduunu dnm, in
sann amacnn mutluluk iin aba gster
me olduuna inanmtr. Toplum grle
rinde, Koniski, aydnlanma mutlaklnn
szcln yapmtr.
Konvansiyonalizm bak. Uzlamclk.
Korporativ Devlet Kapitalizmin genel bu
nalm srasnda, 1. Dnya Savandan
sonra gelien, en gerici burjuva dikkatr-
l tipi, balca zellikleri: i rgtleri
280
KOVALEVSK
nin datlmas ve nfusun korporasyonlar
(rnein, kapitalist, ii ve memur korpo-
rasyoniar) halinde gruplamaya itilmesi,
parlamento gibi seilme organlarnn da
tlarak, yerine korporativ temsilciliksin ge
tirilmesi. Byle bir ey, iilerin btn sivil
haklardan yoksun braklmasna ve korpo-
rasyonlarn yardmyla tekeller tarafndan
smrlmesine yol aar. Faist talya ve
Portekiz, Korporativ Devlet olarak kendile
rini ilan etmilerdir, Korporativ Devlet'in
balca amac, tekelci sermayenin diktatr
ln gizlemek ve faist devlete korpo-
rasyon erevesi iinde snfsal bir ortak
lk ve kar uyumu grnts kazandr
maktr.
Kosmos Bir btn olarak Evren; Dnyay,
gne sistemini, Samanyolu'muzu ve br
samanyollarn kuatan, usuz bucaksz
hareket halindeki madde. Kosmos bilimi
nin gelimesinden bu yana, Kosmos, ge
nellikle Dnya'y iine almayan, ancak ona
bitiik olan Evrenin daha ufak kesimi an
lamnda anlalmaktadr.
Koul Bir nesnenin evresindeki, onsuz
varolarnayaca fenomenlerle ilikililiini
dile getiren bir felsefi kategori. Nesne be
lirlenmi bir eydir, Koul ise, nesnenin
dndaki nesnel dnyann eitliliini tem
sil eder." Fenomenleri ya da sreleri do
rudan doruya douran nedenden farkl
olarak, Koul, fenomen ya da srelerin
iinde ortaya ktklar, varolduklar ve ge
litikleri evre, ortamdr. Doa yasalarn
renerek insanlar kendi etkinliklerine uy
gun den Koullar yaratrlar, uygun ol
mayan Koullar' da kaldrrlar. Fenomen
leri ve sreleri etkilerken, Koullar'n ken
dileri de kendi etkilerine bal kalrlar. Ni
tekim, belirli koullarda ortaya kan sos
yalist devrim bu devrim sonucunda, toplu
mun maddi ve manevi yaamndaki Koul-
lar' deiiklie uratr.
Koulculuk Neden kavramnn yerine bir
koullar karmaasn geiren bir felsefi
reti. Koulculuk, felsefede Machc anlay
iinde idealist grlere bal kalan Alman
fizyolog M. Verworn (1863-1921) tarafn
dan kurulmutur. Koulculuk kavramlar
nn Batdaki kuramclar arasnda destekle
yicileri vardr.
Kovalevski, Maksim Maksimovi (1851
1916) Rus sosyolog, tarihi, gazeteci ve
siyaseti. Kovalevski, klasik pozitivizm'in
destekleyicilerinden ve Moskova Psikoloji
Dernei'nin rgtlerindendir (1884).
Kovalevski, kendi yaptlarndan olduu
kadar toprak mlkiyeti ile ekonomik geli
meyle ilgisinden de grld gibi, Marx
ve Engelsin dnceleriyle tankt:
Obinnoye zemlevladeniye, Priini, khod
iposledstviyayego razlozheniya (Komnal
Toprak Mlkiyeti. zntye Uraynn
Nedenleri, Anaizgileri ve Sonular,
1879); Ekonomieski rost Yevropi do voz-
niknoveniya kapitalistieskogo khoziaistv-
a (Kapitalist Ekonominin Ykseliine Ka
dar Avrupann Ekonomik Bymesi,
1898-1903), Engels, Kovalevski'nin aile
nin tarihiyle ilgili incelemeleri stnde o-
lumlu deerlendirmelerde bulunmutur.
Youn olgusal malzemeyle dolu tarih a
lmalarnda, Kovalevski, tarihsel karla
trmal yntemi uygulamtr. Sovremenni-
ye sotsiologi (ada Sosyoloji, 1905),
Sotsiologiya (Sosyoloji, 2 cilt, 1910) gibi
kitaplarnda ise, sosyolojik retilerin bir
zmlemesini yapmtr. Kovalevski,
halklar, snflar ve gruplar arasnda daya
nmann gelimesi olarak grd top
lumsal ilerleme kuramn savunur. Bu da
yanma, Kovalesvkiye gre, birok (eko
nomik, toplumsal, siyasal) nedenlere ba
ldr, ancak burada hangisinin ana belirle
yici etkin olduunu saptamak olanaksz
dr, Tarihi toplumsal fenomenlerin gelii
mindeki karlkl etkileimin ve iliikliliin
inceleniine kendini vermelidir. Kovalevs-
281
KOZELSK
ki, toplumsal ilerlemeyi biyolojikletiren
kuramlarn olduu kadar, burjuva krs
sosyalizmi kuramlarnn da etkisi altnda
kalmt. Bu kuramlarn ortak yan, toplu
mun devrimci yntemlerle yeniden yap
landrlmasnn yadsnmasdr. Kovalevski,
Rus liberalizmini hakl gstermeye ve de
mokrasiyi monariyle uzlatrmaya al
mtr. Kovalevskinin siyasal etkinlikleri
Lenin tarafndan eletirilmitir.
Kozelski, Yakov Paviovi (1728-1794)
Rus aydnlatmac ve filozof; Filosofiev-
skye predlozheniya (1768, Felsefi ner
meler), Rassuzhdeniya o eloveeskom
poznaii (1788, insan Bilgisi stne Sy
lem) adl kitaplarn yazar. Kozelski, mad
deci dnceleri savunmu, ortaa isko-
lastiki ile gizemcilii eletirmi, felsefeyi
teolojiden ayrm, felsefenin eylerin ve
insann eyledii ilerin genel bilgisini ver
mesi gerektiini dnmtr. Doa g
rlerinde, Kozelski, 18. yzyl mekanik
maddeciliinin dncelerini gelitirir. Do
ay btn eylerin evrensel anas ilan
eden Kozelski, doann drt maddi e
den olutuunu ve madde ile hareketin
yokedilemezliini tantlamtr. Duyusal al
glar bilgi kuramnn temel esi olarak
alm, deneyime ve akln etkinliine byk
nem tanmtr. Btn bilgiyi tarihsel fel
sefi ve matematiksel bilgiye, insanlarn el
de ettikleri hakikati de doasal, etik ve
mantksal hakikatlere ayrmtr. Kozelski,
monadlar kuram'nm, ncel dzen'in ve
ktle kar direnme stne Hristiyan
anlayn dinsel gizemci yanlarnn olduu
kadar, serflii, aylakl ve asalkl da
eletirmi; alakgnllce bir yaam tarn-
n ve insanca davranmay savunmutur.
Kozmik Teleoloji Etii 20. yzyln ilk ya
rsnda ABD'de ve ngilterede geerli ol
mu bir burjuva ahlak felsefesi eilimi. Etik
natralizm ve nesnel idealizm eleri ta
yan Kozmik Teleoloji Etii'ne gre, ahlakl
lk ancak dnyevi bir ama iinde Evren'in
evrimsel gelimesi asndan anlalabilir.
Bu gelimenin her aamas, nceden be
lirlenmi bir aamadr; varolan koullar bu
amaca uydurmakla bu gelime stnde
bir etkide bulunabilir ancak. Kozmik Tele
oloji Etiine bal kiilere gre, insan do
ann ve kosrrtosun bir paras olup, insa
nn ahlaki amac doay retmeyi srdr
mesidir. Bylece, Kozmik Teleoloji Etii,
insann ahlaki etkinliine toplum-d, koz
mik ve biyolojik bir anlam ykler. nsann
nceden belirlenmi bir amaca hizmet et
mesi biimindeki ahlakllk anlay, Koz
mik Teleoloji Etiini dini etiin doa ya
sas anlayna yaklatrr (bak. Yeni-Tho-
masclk).
Kozmogoni Gkyz cisimlerinin ve gk
yz sistemlerinin kkenini ve gelimesini
ele alan bir astronomi dal, Kozmogoni,
birbiriyle karlkl ilintili olmakla birlikte,
gezegen Kozmogonisi ile yldz Kozmo-
gonisine ayrlabilir. Kozmogoninin bul
gular astronominin br dallarnn, fizik ve
jeoloji ile Yerkre'yi ele alan br bilim
dallarnn salad verilere dayanr. Koz
moloji gibi, Kozmogoni de, felsefeyle ya
kndan bantl olup, maddecilik ile idea
lizm arasnda olduu kadar, bilim ile din
arasndaki mcadelelere de zemin olutur
mutur: Kozmogonik sorunlarda glk
ler, gkyz cisimlerinin geliim sreleri
nin milyarlarca yldr srmekte olduu ol
gusundan, astronomi gzlemlerinin, hatta
btn astronomi tarihinin sonsuz zaman
dnemlerini kucaklamas olgusundan
kaynaklanr. Gezegen Kozmogonisindeki
glker, henz tek bir gezegen sistemi
nin dorudan doruya gzlemlenebilmi
olmasndan da ileri gelmektedir. Bilimsel
Kozmogoni, 200 yl ncesine, Kant'n ge
zegenlerin bir zamanlar gne'i sarmala
yan bir bulutsudan doduu varsaymna
uzanr. Kantn varsaym (1755) ile
Laplace n varsaym (1796 bak.
282
KLEC
Bulutsuzluk Varsaym), gne sisteminin
birtakm nemli yapsal zelliklerini akla
yamamlardr. Olgusal veriler bugn iin
srekli biriktirilmekte ve genelletirilmece
birlikte, soruna bir zm getirilememitir.
Gezegen Kozmogonisine temel bir katk
Sovyet bilim adamlarnca (O. Y. Schmidt,
V. G. Fesenkov) yaplmtr. Yldzlarn do
as ve i yaps ise ancak, 20. yzylda
saptanabilmitir. Yldzlarn evriminin do
as asli zellikleriyle daha bilinmedii gi
bi, yldzlarn kkenine ilikin btn varsa
ymlar da daha tartmaldr. Samanyolu
tesi Kozmogoni'si genellikle kozmolojiy
le birlikte ele alnmaktadr.
Kozmoloji Astronomi nin bir dal; Evreni
bir btn olarak, Evrenin astronomide
gzlemlenen parasn da bu btnn bir
paras olarak alan bir bilim, ilk kozmolojik
dnceler, ilkada, insann Evren'deki
yerini saptama abasndan domutur,
ilka felsefesi, eldeki verilere dayanarak,
gezegenlerin grnrdeki karmakark
hareketinin ardndan somut yasalara bal
bir izgi olmas gerektiini ne sryordu;
nitekim byle bir ey, Evren stne yer-
merkezi anlaya yol am, buysa daha
sonra, kiliseye ve iskolastie kar verilen
etin mcadele sonunda, gnemerkezi
sistemce almtr (bak. Yermerkezcilik ve
Gnemerkezcilik). Newton'un genel yer
ekimi yasasn bulmasndan sonra, koz
moloji sorunu, yerekimsel kitlelerin son
suz sistemine ilikin bir fizik sorunu olarak
ele alnabilmitir. Byle bir ey, Evren'in
sonlu bir paras iin konan fizik yasalar
nn bir btn halinde Evrene uzandrma
sndan kaynaklanan ve kozmolojik para
dokslar diye bilinen ciddi glklerin orta
ya kmasna neden olmutur. Bu glk
ler, grecelik kuram'na dayanan modern
kozmoloji kuram tarafndan zlmekte
dir. Bugn iin, Sovyet fiziki A. A. Fried
man tarafndan 1920'lerde genel grecelik
kuramna dayanarak kurulmu olan mo
deller, bilimde hemen hemen genel olarak
kabul edilmi bulunmaktadr. Modern koz
moloji modellerinin gerek deeri, saman-
yo/u-ies/nin yapsn ve gelimesini y
neten, bylelikle de sonsuz maddi dnya
y bilme srecinde zorunlu bir evreyi olu
turan genel yasalar stne bir fikir verme
sinde yatmaktadr.
Kozmopolitizm Vatanseverlik duygular i-
le ulusal kltr ve geleneklerden insanl
n birlii adna vazgeilmesi arsnda
bulunan bir burjuva kuram. Modern burju
va ideologlarn ortaya koyduu biimiyle
Kozmopolitizm, emperyalistlerin dnya
stnln ele geirme kayglarn yans
tr. Kozmopolitizm (dnyay ynetme) pro
pagandas, halklarn ulusal bamszlk ve
ulusal egemenlik mcadelesine kstek o-
lur. Kozmopolitizm, enternasnoyalizm'\e
hibir biimde badamaz.
Kleci Sistem retim aralar stnde
hibir sahiplii bulunmayan, mal (konu
an i aletleri) durumunda olan klelerin
kle sahipleri snf tarafndan smrlme
sine dayanan tof>lumsal-ekonomik olu
um. Kleci Sistem, ilk uyumaz snfl top
lumdur ve ilkel komnal sistem'in uzun
yllar zntye urama srecinin, bu ara
da, zel mlkiyet ve devlet gibi, snfl top
lum kurumlarnn ortaya knn bir sonu
cudur. Kleci Sistem, o gnk ekonominin
olduu kadar, o gnk ileri dzeyde geli
mi sanatn da belkemiini oluturan eski
Yunanda ve Eski Romada doruuna u-
lamtr. Kleci Sistemde retici gler, el
aletleri ile geni kle ynlarndan oluu
yordu. retim ilikileri ise, insanlkd s
mr ve baskyd. Klelerin gereksinimleri
daha nceki retim tarzndakinden daha
yksek bir art-deere olanak verecek, -
zel mlkiyetin ekimesine ve mal alve
rii, yani mbadele de iinde olmak zere,
ticaretin gelimesine yol aacak biimde,
en azna drlmt. Fetih savalar ise
283
KYLLK
srekli yeni kleler salanmasna yaryor
du. Kleci Sistemde, ana snflar (kle sa
hipleri ile kleler) yansra, tccarlar, tefe
ciler, serbest zanaatkarlar, kyller, kstl
haklara sahip kk mlkiyet sahipleri ile
snfn yitirmi bir kiiler kitlesi de yer al
yordu. Kleci devletler arasnda monari
ve cumhuriyetler de vard; bu kincisinde,
zgr yurttalar demokratik kurumlarda
(rnein, halk meclislerinde) yer alyorlar
d. Ancak, demokrasi klelere uygulanm
yordu. Kleler, kle sahiplerine isyan et
mekteydiler. En byk kle ayaklanmalar
Eski Romadayd (Spartacus). Snf mca
delesinin kzmas ve yabanc istilalar, K
leci Sistem'in kerek yerine feodalizm'in
gemesini getirmitir. Klecilik eitli, de
recelerde birok lkelerde varolmu, an
cak baz halklar, toplumsal bir oluum ola
rak Kleci Sistemi yaamamlar, ilkel ko-
mnal toplumdan dorudan doruya feo
dalizme gemilerdir. Baz lkelerde feo
dalizm, hatta kapitalizm yannda, klecilik
de varolmutur.
Kyllk Tarmsal retime bal retim
aralarnn sahibi ya da baz koullarda
kullancs olan snf. Kyllk, bir snf ola
rak, uyumaz toplumsal-ekonomik olu
umlarda, iblm yoluyla, zanaatn ift
ilikten ayrlmas ve kent ile kr arasnda
kartln domasyla ortaya kmtr. Fe
odalizmde, Kyllk, toprak sahipleri olan
feodal beylerce smrlen ve ezilen ba
lca snftr. Kyller, feodal beylerin topra
nda altklar, feodal beylerin eitli
hizmetlerini yerine getirdikleri ve onlara
kiisel ynden baml olduklar gibi, krsal
topluluklarn yesi olarak, baz lkelerde
komnal toprak sahibiydiler. Kyllk, e-
zilmeye kar direni gstermi, uzun ve
inat kyl savalarna girierek, toprak
sahiplerine kar mcadele vermitir. Kapi
talizmde, Kyllk, yoksul ve orta kyller
ile krsal burjuvazi olmak zere eitli ke
simlere ayrlr. Burada, ana snf olmaktan
kar ve sayca azalr; ana ounluu yk
ma urar, topran yitirir, kentli proletarya
nn saflarna savrulan tarm proletaryas
haline gelir. Tekelci sermaye ve krsal bur
juvazi tarafndan ayrca, feodalizm kalnt
larnn srd lkelerde toprak aalarn
ca smrlen Kyllk, toplumsal ezilme
ye kar mcadelede ii snf'nn doal
mttefikidir. i snf iktidara geldiinde,
emeki Kyllk sosyalizmin kurulmasn
da ii snfnn mttefiki olarak hareket
eder ve kooperatif iflikilik yolunu seer.
Sosyalist toplumda ii snf ile Kyllk,
iki ana yolda snftr. Sosyalist toplumlar-
da, kyllk, kolektif mlkiyet olarak tarm
da gerekli retim aralarnn sahibi olur ve
toprak kendilerine srekli zgrce kulla
nm iin braklr, ii snf ile Kyllk ara
sndaki ayrmlar, tarmsal emek snai eme
e dndke ve kent ile kr arasndaki asli
ayrmlar silinmeye baladka yava yava
ortadan kalkar.
Krause, Kari Friedrich (1781-1832) n
sanlar szde din kardelii ile sevgi ilke
leri evresinde birletirmek isteyen Ser
best Masonlara yakn bir Alman idealist
filozof. Krausenin felsefesi, maddecilik ile
idealizmin arlklarn atn ne s
rer. Krauseye gre, dnya Tanr tarafn
dan yaratlmtr, Tanrda yatar, ancak
Tanryla kaynamaz. Dnyann en yetkin
esi, doann ve akln ilkelerini kendinde
biletirmi olan insandr. Birey ailenin, hal
kn ve insanln temeli ve parasdr. Bu
topluluklarn yaamlar, ana ilkesi insanl
n ahlaka ilerlemesi olan doa yasasn-
ca dzene konur. Dnyada uluslarn bir
lemesi gerei buradan gelir. Krausenin
felsefesi, kendi lkesinde tutulmamakla
birlikte, Belika, spanya ve Latin Ameri
kada yaygnlk kazanm; buralarda Krau-
seciliin temsilcileri Katolik Kilisesine kar
, eitimin gelimesi iin mcadele ver
milerdir. Yaptlar: Das Urbild der Men-
schheit (1811, nsanln lktablosu), Ent-
284
KUANTUM
wurf des Systems der Philosophie (1828,
Felsefe Sistemleri nerisi).
Kropotkin, Pyotr Alekseyevi (1842-
1921) Rusanar/zminin kuramcs ve co
rafyac. 1870lerde, Kropotkin, Narodnik
hareketine katlmtr (bak. Narodizm). 1.
Dnya Sava srasnda, Kropotkin, Marx-
la ve proleterya diktatrlne kar
ovenist kesilmi, ancak yaamnn sonla
rna doru Ekim Devrimi'nin tarihsel ne
mini belirtmitir. Kropotkin, toplumsal bir
devrimle eski dzenin yklmasndan he
men sonra devlet olmadan yrrl ko
nacak anarist komnizm kuramn geli
tirmitir. Kropotkin'e gre, gelecein top
lumu, devletin korumasndan kurtulmu
bireyin snrsz gelime olanaklarna sahip
olaca bir zgr retici topluluklar (ko
mnler) federasyonudur. Kropotkinin fel
sefi grleri, pozitivizm ile mekanik mad
deciliin bir karmdr. Kropotkin, Marx
tarih anlayna kar, organizmalarn biyo
lojik ve psikolojik koullarndan kard
ve toplumsal-ahlaksal ilerlemenin temel
ta sayd, soyut bir dayanma ve kar
lkl yardmlama kavramn getirmitir.
Kropotkin, diyalektii kabul etmemi; t-
mevarmc-tmdengelimci doabilimler
yntemini, biricik bilimsel dnme ynte
mi olarak almtr. Kropotkin, Proudhon ve
Bakuniriin kuramlar ile Comte ve Spem-
cer'in pozitivizminden olduka etkilenmi
tir. Balca yaptlar: Khieb i Volya (Ekmek
ve zgrlk), 1892; Vzaimnaya pomo,
kak faktr evoiyutsii (Evrimin Bir Etkeni
Olarak Karlkl Yardmlama), 1902; Veli-
kaya Frantsuzkaya Revolutsia (Byk
Fransz Devrimi), 1909; Sovremennaya na-
uka i anarkhia (Modern Bilim ve Anari),
1913; Etika (Etika), 1922.
Ksenophares, Kolophonlu (Z. . 6. yz-
yl-5. yzyl) Eski Yunanl filozof, Eleallar
okulunun kurucusu (bak. Eleallar), at ve
yergi ozan. Ksenophanes, antromorfizmi
ve mitoloji'yi ilk eletiren kiilerden biri o-
larak bilinir. Ksenophanes, insanlarn tan
rlar kendi imgelerine gre yarattklarn;
herhangi bir hayvann, eer tanrlara ina
nyorsa, tanrlar hayvan olarak olarak ize
ceini ne srmtr. Ksenophanes, tekil
ve oul olan ile deien ve zde olan
stne sorunlar ele almamasna karn,
getirdii grler, bu kategoriler arasn
daki diyalektik ban ortaya konmasn ko
laylatrmtr. Bilgi kuramnda, Ksenopha
nes, duyu verilerinin yetersizliini tantla
maya almtr.
Kuantum Mekanii Mikrokosmos feno
menlerini inceleyen fizik dal. Kuantum
Mekanii, Planck, Broglie, Bohr, Heisen
berg ile daha bakalarnca kurulmu, ge
litirilmi ve yorumlanmtr. Sovyet bilim
cileri Vavilov, V. A. Fok. i. E. Tamm, L. D.
Landan, D. . Blokhintsev ile daha baka
lar, Kuantum Mekaniinin fiziki ve felsefi
sorunlarnn bilimsel olarak ele alnp yo-
rumlanna temel katklarda bulunmular
dr. Kuantum Mekanii, bir aratrmacnn
etkin olarak iine karmadka karlkl
etkileen bir nesneler sisteminin yeterli bil
gisini edinemeyeceini aa karmtr.
Yeni koullarda, insan ile d dnyann
etkileiminin temel ilkesi, yani nesnenin
birincil, zneninse ikincil olduu ilkesi, ge
erliliini srdrmekle birlikte, bu ikisi ok
yakndan birbirine baldrlar. zellikle
Kuantum Mekaniide, balarda, bilimsel
olmayan, balcalkla da pozitivist kurgula
malarn nesnesi haline gelmi bu gibi e
itli felsefi konular evresinde gelien sert
tartmalar, belli bir lde, Kopenhag O-
kulu ad verilen evrenin destekleyicilerin
ce dile getirilen grlere bal tartmalar
olmutur. Bilme ve lmleme srecindeki
zelliklerden gelen, biimde mikrokosmo-
sun kendi zgl zelliklerinin yanlgl bi
imde yorumlan, gzlemcinin rolnn
abartlmasna ve nedenselliin km
ve elektronun zgr iradeye sahip oldu
285
KURAM
unun ne srlmesine yol amtr. B
tn bir modem fizikte de grld zere,
bu gibi ne srlerden vazgeilmesi ve
Kopehnag Okulunun kimi yelerinin g
rlerinde izlenen ilerlemeler, fizikteki te
mel maddecilik ruhunu (V. i. Lenin, Toplu
Yaptlar, cilt 14, s. 306), gstermektedir.
Kuantum Mekanii, yalnzca fizik, kimya
ve biyolojide geni aptaki fenomenler s
tne bilimsel bir aklama getirilmesini o-
lanakl klmakla kalmam, mhendisliin
de bir dal haline gelmitir. Byle bir ey,
ileri metodolojinin yardmyla, mikrokos-
mosun gizlerini bilebilmede, insan aklnn
snrsz gcn yeniden ortaya getirmitir.
Kuram Gerekliin kuralllklarnn ve asli
yanlarnn btnlkl bir tablosunu veren,
genelletirilmi bir sahici bilgi sistemi. Ku
ram terimi, pratik ya da varsaym (doru
lanmam, sansal bilgi) karsnda deiik
anlamlara gelir. Kuram, gereklii zihinsel
ya da tinsel olarak yanstp yeniden reti
iyle pratikten ayrlr. Ama zm bekle
yen sorunlar getiren pratie de ayrlmaz
biimde baldr. Bu nedenle, pratik ile
pratiin temel sonular her Kuram'n bir
paras ve ilev alandr. Gerek doabilim-
sel, gerek toplumsal Kuramlar, ortaya k
tklar tarihsel koullar tarafndan; retim;
teknoloji, deney im ve bilimin tarihsel dze
yiyle olduu kadar, bilimsel kuramlarn or
taya kmasna nayak olan ya da tam
tersine engelleyen toplumsal dzen tara
fndan da belirlenirler. Nitekim, ancak 19.
yzyln ortalarnda, Mancln ortaya
kyla birlikte, sosyolojik grler toplum
sal gelime yasalarnn bilimsel bir Kuram'
haline gelmitir. Kuramlar, bilimsel bilgide
ve toplumun devrimci yoldan dntrl
mesinde byk bir rol oynarlar. Nitekim,
bilme etkinliinin ve pratiin sonularnn
genelletirilmesi olarak yer alan Kuram,
doay ve toplumsal yaam dntrme
de ynlendirici bir etkide bulunur. Kuram'-
n hakikat deerinin lt pratiktir (bak.
Hakikatin lt).
Kuramtesi Anakonusu bir baka kuram
olan bir kuram. Kuramtesi, verili bir ner
meler ve kavramlar sistemini nceler, onun
snrlarn ve yeni kavramlar ile kendi ner
melerinin tantlanmasnn yollarn gste
rir; verili bir kuram daha aklc yoldan kur
may olanakl klar. Kuramtesi, diltesi
(bak. Diltesi ve Nesne-Di!) iinde forml-
iendirilir. Gnmzde, en gelimi olan
mantk Kuramtesi (bak. Mantktesi) ile
matematik Kuramtesi'dir (bak. Matemati-
ktesi); bunlarn gelimesinde Hilbert ile
Gde/in yaptlarnn byk katks olmu
tur. Matematiksel olmayan dallar iin Ku-
ramtesi'nin ortaya konuu daha yeni ba
lamtr. Kuramtesi'nin balca grevi, bi
limsel kuramlar biimletirme koullar
nn, vebiimletirilmi dillerin szdizimsel
(bak. Mantksal Szdizimi) ve semantik
(bak. Mantksal Semantik) zelliklerinin in
celenmesidir. Bu gibi incelemeler, siber-
netik'in ve bilgisayar teknolojisinin geli
mesinde byk nem tar.
Kuram (Teori) ve Pratik nsanlarn top-
lumsal-tarihsel etkinliklerinin doann ve
toplumun bilinmesi ve dntrlmesinin
zihinsel ve maddi yanlarn belirten felsefi
kategoriler. Kuram, etkinliin amalarn o-
luturan ve bunlara ulama yollarn belir
leyen toplumsal zihinsel etkinliin sonucu
dur. Bu sonu, insan etkinliinin nesnele
rine ilikin olarak gelien kavramlar bii
minde varolur. Ampirizmden ve poziti
vizmden farkl olarak, Manc felsefe, Pra-
tik'i bireyin duyusal znel deneyimi olarak
grmedii gibi, bilim adamlarnn deney
leri olarak da grmez; toplumun varolma
sn ve gelimesini salamak iin insanla
rn giritikleri etkinlik olarak, her eyden
nce, insan yaamnn temelinde yatan
nesnel maddi retim sreci olarak dnya
da deiimlere yol aacak biimde, snf
larn devrimci ve dntrc etkinlikleri
286
KURGULAMA
le btn br toplumsal etkinlik biimleri
olarak grr, insan etkinlii her zaman iin
amaldr, insanolu tarihinin balarnda,
iblmn yalnzca cinsiyete ve yaa g
re yapan atalarmzn emei de amal bir
emekti. te yandan, hibir zaman ne zel
bir kuramsal etkinlik, ne de kuram varol
mutur. Toplumsal iblm'nn tarmsal
etkinlik ile sr yetitirme etkinliine ayrl
, ilk kez, retim aralarnn retimini (e-
kim iin topran bakmn) tketim arala
rnn retilmesinden (depolama ve mahsu
ln ilenmesinden) ayran retici emein
ortaya kmasna yol amtr. Bu ibl
m, kafa emei ile kol emeinin birbirin
den ayrlmasna ve toplumun snfsal taba
kalamaya blnmesine neden olmutur.
Bunun yamsra, Kuram'n ortaya kmas
nn ve Pratik'ten ayrlmasnn ngerekleri
de ortaya kmtr. retim aralarnn re
timi, ivedi yaamsal gereksinimleri karla
yamamtr; ancak, nihai toplumsal hedef
lere ulalmasnn zeminini oluturmu, bu
hedeflerse emein rgtlenmesini ve y
netimini gerektirmitir. rnein, daha s
rlmemi bir tarla stne yaplacak al
malarn tasarlanmas, tarlay ilenmemi
topraktan dnce olarak ayracak biim
de, o tarlann gerekte daha varolmayan
snrlarn nceden grme anlamna geli
yordu. Toplumsal iblm srasnda orta
ya kan, nesneleri amal yoldan deii
me uratmann balca yollarna ilikin et
kinlik, maddi-pratik etkinlikten, Pratikten
kopuk olup, kafa emeinin yrrlkte ol
duu zel bir zihinsel retime dnm
tr. blmnn kafa emei ile kol eme
ine ayrlyla birlikte, Kuram'n da Pratik'
ten fiilen ayrlmasn getirmi, bu ikisinin
grece bamsz toplumsal etkinlik biim
lerine dnmesine yol amtr. Kendine
gre bamsz, zel bir etkinlik al an olarak
saf Kuram'n gelimesi, insanolu tari
hinde en byk aamalardan birini olutu
rur. Byle bir ey, insanlarn doa feno
menlerinin zne derinden inmesini, dn
yann srekli deien bilimsel bir tablosu
nu ortaya koymasn olanakl klmtr. te
yandan, Kuram ile Pratik'in birlii de gz
den kaybolmutur. Bu yzden, ayrca, zel
mlkiyete dayal toplumlarda egemen
olan bireyci dnyagr yznden, Ku-
ram kuramc egemen olan bir kiinin
evreyi bireysel bir gzle gzleyiinin bir
sonucu sayan grlerden kuramsal bilin
ci gerekliin yaratcs sayan idealist fel
sefi sistemlere kadar, ok eitli yanlsa
malar ortaya kmtr. Emei toplumsal
latran ve retici glerin daha nce g
rlmedik biimde gelimesine yol aan ka
pitalist retim tarz Kuramn Pratikten ayr
dmesini ortadan kaldrmann nesnel ko
ullarn yaratr. Kuramn rol yalnzca -
retim srecinde artmakla kalmaz. Kitlelerin
burjuva sistemi ortadan kaldrmay hedef
leyen pratik eylemi, toplumun nesnel ya
salarn aa koyan ve proleterya partisi
nin etkinliini bilimsel olarak gerekletiril
mi bir hedefe, komnizm doru ynlen
diren ilerici, Marx kuramla birleir. Kuram
ile Pratikin ayr dmesine ve kart kutup
larda yer almalarna yol aan nesnel koul
lar, emein zgrlemesiyle, snf uyu
mazlklarnn ve kafa emei ile kol emei
arasndaki kartln kalkmasyla birlikte
ortadan kalkar. Sosyalizm ve komnizm,
Kuram ile Pratik arasnda btncl
balar kurulmakszn, kitlelerin pratik -de
neyiminin srekli kuramsal olarak ge
nelletirilmesi olmakszn, ilerici bilimsel
Kuram, Pratik'e sokulmakszn kurula
maz.
Kurgulama Hakikati, bilimsel olarak tant
lanm gzlem olgularndan ve deney'den
kopuk, soyut mantksal kurulmalara daya
narak, kuramsal olarak bilme yntemi.
Kurgulama, bu nedenle, bilimsel olmama
durumunu ierir. Birok Eski Yunan d
nrnn zgn felsefi kurulmalar, ortaa
iskolastik kuramlar, 18. ve 19. yzylda
Schelling, Hegel ve daha bakalarnca ge
287
KURGUSAL
litirilen doa felsefesi kuramlar, kendi -
zellikleri gerei, kurgusaldrlar. Bilimsel
bilgi ilerledike, kurgusal dnceler ya
va yava terkedilerek, yerini bilimsel ku
ramlar almaya balar. Bazen, Kurgulama,
felsefi bilmenin zgl bir yan olarak da ele
alnr.
Kurgusal Felsefe Kurgusal bilgiye, yani
deneyime bavurmakszn, yanstma yo
luyla tretilmi biigiye dayanan felsefi sis
temler. Anln keskin gcne dayanan
Kurgusal Felsefe, tm nesnel gereklii
kucaklamaya alt bir dizi kurgusal il
keyi birlikte getirir. Bu tip bilgi, yetersiz
doabilimsel ve deneysel bilgiden, deney
sel bilgiyi nceleyen bilincin dnyann b
tnsel bir tablosunu iermesi olgusundan,
insann eldeki btn bilimsel bilgiyi bite-
imletirme abasndan doar. Kkenssl
olarak, Kurgusal Felsefe, eylerin duyu-
tesi elerine ilikin bir reti olan metafi
zik biiminde yer almtr. Ancak, rnein
Aristoteles'in yaptlarnda, bu reti, felsefi
bilginin zgl zelliklerinin zel bir bilme
biimiyken; ortaada kurgulama, en ba
ta, teolojiye bal iskolastik'm kendi bir
zellii olmutur. 17. ve 18. yzyllarda
felsefe kurgusallk kart eilimleri ortaya
karan (mekanik, matematik vb.) san
bilimlere doru ynelmitir. Hegelin siste
minde, kurgusal olan, elikilerin diyalek
tik zmyle varlan ve aklsal olann kar
snda yer alan olumlu ve akla uygun ey
olarak grlr, (bak. Akl ve Anlk). Byle
likle, Hegel kurgulama alannda kalmakla
birlikte, ou kez, kendinde ey'i kucak
layan, gerek bir sunumda bulunur; bu
arada, kurgulama, en ilineksel ve tikel
znitelikleri mutlak zorunlu ve genel zni-
telikler olarak kurma durumundaki nesne
ye en akld ve en doal olmayan biim
de bal tutulur (K. Marx, F. Engels, Toplu
Yaptlar, cilt 4, s. 61.) . Hegel felsefesinin
kendi genel kurgusal zellii, idealist gz-
leyicilie ve teolojiye yol amtr. Feuer-
bacl, babozuk kurgulama felsefesini
sert bir biimde eletirmitir. Daha sonra
lar, Kurgusal Felsefeye kar mcadele,
felsefeye kar mcadele biiminde yoz
lamtr (bak. Pozitivizm). Kurgusal Felse-
fenin tutarszln vurgularken yine bu fel
sefenin vard aklc sonulan ve felsefi
dnmenin zgl zelliklerini anlama a
basn gznne aimak gerekir, insann
d dnyayla ilikisinin genel biimlerinin
zel olarak inceleniine bal olarak, bu
zgl zellikler, Marx felsefe tarafndan,
kurgusal bir yoldan deil, ama nesnel ef-
kinlikin bir zmlenii yoluyla yorumla
nr.
Kukuculuk Nesnel gereklik bilgisi ola
nan sorgulayan birfelsefi anlay. Karar
l Kukuculuk, bilinemezcilik ve rihilizme
yaklar. Kukuculuk, eski toplumsal ideal
lerin sarsntya urad, yenilerininse da
ha yerleememi olduu dnemlerde yay
gnlk kazanr. Felsefi bir reti olarak Ku
kuculuk, ilka toplumunun bunalm sra
snda (Z. O. 4. yzyl) duyusal dnyay
kurgusal aklyrtme yoluyla aklamaya
alan, bu yzden de birbirlyle elikiye
den daha nceki felsefi sistemlere bit
tepki olarak ortaya kmtr. Kukuculuk,
Pyrrhon, Arkesilaos, Karneades, Aene Si-
demos, Sektos Empirikos ile daha baka
larnn 6retilerinde doruuna ulamtr.
Sofistlerin geleneini izleyen ilk kukucu
lar, insan bilgisinin greceliine ve eitli
koullara (yaama koullarna, duyu or
ganlarnn durumuna, gelenek ve alkan
lklarn etkisine vb.) bamllna dikkati
ekmilerdir. lka Kukuculukunun al
tnda, bilginin ortaya konmas olanan
dan kuku yatar. Eski kukucular, felsefe
nin amac olarak, zihinsel dinginlie (bak.
Ataraksiya) ve mutlulua ulalabilmesi i-
in insann yarglardan kanmas gerekti
ini ylemiierdir. Ancak kukucularn
kendileri de yarg vermeden edememiler
dir. Kurgusal felsefi dogmalar eletiren ve
288
KLTR
Kukuculuk'u destekleyici tantlar getiren
yaptlar kaleme almlardr. Kukuculuk,
ortaa ideolojisinin dogmalarn rt-
mede byk bir rol oynamtr. Montaigne,
Charron, Rayle ile daha bakalarnn yapt
lar, teologlarn kantlarn sorgulayarak,
maddeciliin benimsenmesinin yolunu
amlardr. Pascal, Hume, Kant ile daha
bakalarnn Kukuculuk'u ise, genel ola
rak akln olanaklarna snrlama getirerek,
dinsel inana giden yolu amtr. Modern
felsefede, Kukuculukun geleneksel ka
ntlar, deneyle snanmadka hibir yarg
nn, genelletirmenin ve varsaymn yarar
olmayacan dnen pozitivizm tarafn
dan kendi amalar iin benimsenmitir.
Diyalektik maddecilik, Kukuculuku bilgi
nin bir esi (kuku, zeletiri ve benzeri
olarak) alr, ancak bilinemezcilik noktasna
kadar gtrerek mutlaklatrmaz.
Kutsat Aile, ya da Eletirel Eletiriciliin
Eletirisi (1845) K. Marx F. Engelsin Sol
Hegeiciler'e ynelik, erken dnem felsefi
yaptlar. Kutsal Aile, felsefeci Bauer Kar
deler ile onlar izleyenlere verilen bir ad
dr. Bu kiiler, btn gerekliin, parti ve
politikalarn stnde kalan, btn bir pra
tik etkinlie srt eviren, yalnzca d dn
yaya ve d dnyada olup biten olaylara
eletirel bir gzle bakan bir eletiriyi vaa-
zediyorlard. Bu baylar, Bauerler, proleter-
yaya eletirel olamayacak bir kitle gzyle
bakyorlard. Marx ve Engels, bu sama ve
zararl eilime iddetle kar kmlardr
(V. i. Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 2, s. 23).
Kutsal Aile, Hegel idealizminin ve Sol He-
gelcilerin derin bir eletirisini yaparak, ta
rihsel ve diyalektik maddecilii ilemeyi
srdrr. Burada, Marx ve Engels, madde
ci tarih anlaynn temel dncesini, top
lumsal retim ilikileri dncesini getir
milerdir. Marx ve Engels, Sol Hegelciier-
in balandklar kiilie tapnmay sert bir
dille eletirmiler, emeki halkn smr
clere kar mcadelesinin tarihin ana ie
riini oluturduunu gstermiler; prole-
teryann kapitalizmin mezar kazcs oldu
u dncesini ortaya koymulardr. Kut
sal Aile, felsefe tarihinin, zellikle de ngil
tere ve Fransadaki maddecilik tarihinin
anaizgilerini derinden verir. Kutsal Aile,
bilimsel komnizmin ortaya konmasnda;
idealizme ve anti-proleter kkburjuva
ideolojisine kar mcadelede bir dnm-
ta olmutur.
Kltr Toplum tarafndan tarihin gidii i-
inde yaratlan ve toplumun kendi geli
mesi iinde ulalan aamay gsteren tm
maddi ve manevi deerler. Daha zgl
olarak, Kltr, maddi Kltr (yani, retim
deneyi, maddi zenginlik) ile maddi-olma-
yan, manevi Kltre (yani, bilim, sanat,
edebiyat, felsefe, etik, eitim vb.) ayrlr.
Kltr, tarihsel bir fenomen olup Kltrn
gelimesi toplumsal-ekonomik oluumla
rn birbirini izlemesiyle belirlenir. Manevi
Kltr maddi temelden ayran ve se
kinlenen manevi rn sayan idealist ku
ramlara benzemez olarak, Marxlk-Le-
nincilik, maddi rnlerin retimini manevi
Kltrn temeli olarak grr. Nitekim, Kl
tr, dorudan doruya ya da dolayl ola
rak, kitlelerin etkinliklerinin bir rndr.
Manevi kltr, maddi koullarca belirlen
mekle birlikte, bulunduklar (gelimede
sreklilikte, eitli halklarn kltrlerinin
birbiri zerindeki etkisinde de grld
gibi) grece bir bamszlk tadndan,
maddi temeldeki deiimlerin otomatik bir
sonucu olarak ortaya kmaz. Snfl bir
toplumda, Kltr, gerek ideolojik ierii,
gerek pratik amalar bakmndan snfsal
bir nitelik gsterir. Kapitalizmde, her ulusal
kltr, burjuvazinin egemen Kltr' ile
emeki kitlelerin demokratik ve sosyalist
Kltr eleri olarak, iki kltre ayrlr.
Gemiin btn ilerici kazanmlarm zm
leyen Sosyalist Kltr, sosyalist sistemin
kapitalist sistem karsnda ileriliini yans
tan bir biimde, gerek ideoloji, gerekse
289
KLTR
toplumsal ilev bakmndan, modern bur
juva Kltr'den kkten ayrm gsterir. Sos
yalist Kltr, kltr devrimi'nin btn ge
rekli koullarn yerine getiren bir sosyalist
devrim olmadan yaratlamaz. Sosyalist
Kltr'n ana zellikleri unlardr: Halka
yaknlk, komnist ideoloji ve yanllk, bi
limsel dnyagr, sosyalist hmanizm,
kolektivizm, sosyalistyurtseverlik ve enter
nasyonalizm. Sosyalist Kltr'n yaratl
masnda ve gelitirilmesinde balca rol,
sosyalist devletin btn kltrel ve eitsel
etkinliini etkileyen partiye baldr. Sos
yalizmde, Kltr, biimce ulusal, ierike
sosyalist, karakterce enternasyonalisttir;
burada, maddi ve manevi deerlerin ba
ka uluslarla karlkl deiimi gitgide yo
unlar, her ulusun kltr hzinesi enter-
nasyonalist bir karakter tayan deerlerle
zenginleir. Byle bir ey, btn insanln
gelecein toplumunun ortak Kltr'nn
biimlenmesini kolaylatrr.
Kltr Devrimi Sosyalizmin ve komniz
min kurulmas srasnda toplumun manevi
yaamnda yer alan kkl deiimler. Kl
tr devrimi, ancak Kltr devrimi'nin tm
ngereklerini yerine getiren sosyalist dev
rim srecindeki siyasal ve ekonomik dn
mlere bal olarak balcalkla da halkn
iktidar ele geirmesiyle btn maddi ve
manevi deerlere de sahip kmas sonu
cunda olanakldr. Kapitalizmden sosyaliz
me gei dneminde Kltr Devriminin
nndeki balca grevler unlardr: Ei
tim sistemini ksa srede yeniden yaplan
drmak, kltrn en iyi kazanmlann kit
lelere maletmek; kitlelerin ekonomik, top
lumsal ve siyasal ilerin ynetimine doru
dan katlmn salamak, sosyalist aydnla
r yetitirmek; yeni, sosyalist bir kltr olu
turmak. Bu grevler, kendi zellikleri ne
olursa olsun, sosyalizmi kuran btn lke
ler iin geerlidir. Olgunlam sosyalist
toplumun grevi komnizmin kurulmas
nn manevi ngereklerini, hakiki bir mane
vi kltr ve bireyin oky nl gelimesinin
olanaklarn yaratmaktr. Bu grevin yerine
getirilmesi byk lde retici glerin
gelimesine, teknolojinin ilerlemesine ve
retimin rgtlenmesine, kitlelerin kamu
etkinliinin artmasna, demokratik zy
netim ilkelerinin gelimesine ve gndelik
yaamn yeniden rgtlenmesine bal
dr.
Kltrel Dngler Kuram Tarihsel-kar-
latrmal yntem'deki bunalm sonucun
da ortaya km olan ve tarihsel-kltrel
gelimede yenilenmenin kanlmaz oldu
unu syleyen bir reti. Yzyln balarn
da, karlatrmal zmleme yntemi, bir
lt belirlenmesi asndan ivedi zm
bekliyordu; tarihsel karlatrma ve ben-
zetirmelerin genelde tarihsel srelerin
ieriinden ok, tarihsel srelerin rg
syle ilgilendii aa kmt. Kltrel
Dngler Kuram, bu glkleri amak iin
ortaya yapay bir kuram getiriyordu. Bu
kuramn szclerine (Spengler, Toynbee)
gre, tarihsel benzetirmeler, kendilerin
den apakt; herhangi bir gereke istemi
yordu. Tarihsel-kltrel srelerde yine
lenme, ezamanllk ve dngsellik, genel
tarih yasalarnn biricik belirtisi olarak g-
rlyordt. Bu kuramn toplumsal yn, ta
rihsel eylemin gemii taklide dayanmas
n isteyen Spenglerin retisinde aka
grlr. Bu felsefenin pratikte ne anlama
geldii, Spengler'in tarihselcilik ilkeleri
ni benimseyen faizmin ideolojisinde a
a kmtr.
Kltrel-Tarlhsel Yaklam Tarihsel s
recin i birliini ve btnselliini idealiste
bir temellendirme biimi. Bu yaklam, 19.
yzyln sonlarna doru, liberal grl
bir Alman tarihisi olan K. Lamprecht
(1856-1915) tarafndan ortaya getirilmitir.
Lamprecht, burjuva tarih yazclnda
egemen olan bireyselletirmeye, yani tari
hin nde gelen kiiliklerin yaamlarnn
290
KRS
betimleniine indirgenmesine (L. Ranke
ve okulu) kar kmtr. Lamprechte g
re, kltr kavram, toplumsal yaamn e
itli yanlarnn bir bireimini yapmay ko
laylatrr. Kltr, burada, insanlarn varol
ma tarznda, gndelik yaamda ve kolek
tiflikle dile gelen bir kendiliinden bilin
olarak grlyordu. Kltrel-Tarihsel Yak
lam, toplumsal yaamn tek tek yanlarn
kltr kavram iinde eklektik bir biimde
biletirme ve maddi ekonomik ilikileri ma
nevi kltrn yalnzca bir etkeni olarak
grme yoluyla, burjuva tarihselciliindeki
bunalm yarmyamalak bir ama giriimi
olmutur. Yine de, tarihi toplumsal geli
menin yasalarna ilikin bir bilim olarak
grmekte direnii, burjuva tarih yazcl
nn br yntemleriyle karlatrldnda,
Kltrel-Tarihsel Yaklamn ayrt edici -
zelliini oluturur. Tarih felsefesi stne
ada Bat literatrnde, Kltrel-Tarih
sel Yaklam, aka znelci kuramlarca
safd braklmtr.
Kmeler Kuram Felsefe, mantk ve mate
matiin balca kategorilerinden biri olan
sonsuz kategorisini san yntemlerle eie
alan bir metamatik dal (bak. Sonsuz ve
Sonlu). Bu kuram, G. Kantor tarafndan
kurulmutur. Kmeler Kuram, sonsuz k
melerinin (toplamlarn, snflarn) temel -
zellikterini kendine konu olarak alr. Kme
ler Kuramnn temel ilkesi, farkl sonsuzluk
basamaklarn ortaya koymaktr. Klasik
Kmeler Kuram, sonlu alannda tartma
gtrmeyen mantk ilkelerinin sonlu kme
lerinin uygulanmasndan yola kar. An
cak, daha 19. yzyln sonlarnda, Kmeler
Kuramnn gelimesi, biimsel mantk ya
salarnn, zellikle de ncnn olmazl
yasasintn sonsuz kmelere uygulanmas
na bal paradokslar biiminde, birtakm
zorluklar da birlikte getirmitir. Bu ba
lamda balayan tartmalar, matematiksel
olarak bilmeye ynelik matematiksel kav
ramlarn doas, bunlarn maddi dnyayla
ilintisi ve matematikte varoluu kavramnn
somut ierii gibi birtakm nemli episte-
molojik sorunlarn ortaya konmasna yol
amtr. Bu tartmalar srasnda, felsefe
ve matematikte biimcilik, sezgicilik ve -
mantklk eilimleri ortaya kmtr. Sov
yet matematiindeki yapc eilim ise, zel
bir ilgi grmtr. Kmeler Kuram yn
temleri, byk lde, modern matemati
in btn alanlarnda kullanlmaktadr. Bu
yntemler, ilke olarak, matematiin temel-
lendirilmesine ilikin sorunlarda, zellikle
de modern belitsel yntem biimleri a
sndan nem tar. Matematii mantk yol
larndan geerli klmaya almaktan do
an sorunlar, Kmeler Kuramntemellen-
dirilmesiyle ilgili sorunlardan baka bir ey
deildir. Ancak, Kmeler Kuram'nn te-
mellendirilmesi bugne kadar alamam
glklerle kar karyadr.
Krs Sosyalizmi 19. yzyln ilk yarsn
da, kapitalizmin barl yollardan sosya
lizme doru gideceini kuramsal olarak
tantlamaya kalkan toplumsal etik oku
la bal bir grup Alman liberal profesr
iin verilen alaylamal bir ad. Ekonomi po
litikte tarihi okulun retisini izleyen kr
s sosyalistlerine gre, ekonomi-politik,
ekonomik sorunlarn dar anlamda incele-
niinin tesine geerek, brtoplum bilim
leriyle kaynamaldr. Bu kiilere gre, e-
konomik ilikiler devlete dzene konabi
lirdi. Krs Sosyalizmi gelien ii snf
hareketine kar bir eit tepki olmu, bur
juvazinin proleteryann snf bilincinin ge
limesini erteleme abasn dile getirmitir.
1872de, Paris Komn'nn bastrlmasn
dan hemen sonra, krs sosyalistleri, top
lumsal reformlar gereini ve devletin eko
nomik ilikilere karmasn vaazeden bir
Sosyo-Politik Birlik kurmulard. L. Stein,
A. Wagner, G. Schmoller, L. Brentano ve
Sombart, Krs Sosyalizminin szcleri
arasnda yer alrlar.
Kynikler Bir Eski Yunan (Sokratesci) felse
fe okulu (Z. . 4. yzyl), Antistfenes'm
291
KYNKLER
izleyicileri. Sinoplu Diogenes, Kyniklerin
en nde geleniydi. Kynikler, kleci toplum
da demokratik kesimlerin grlerini dile
getirmiler; toplumsal kalplardan kurtul
may, zenginlik ve btn duyusal hazlar
terketmeyi, mutluluk ve erdemin temeli o-
larak grmlerdir.
Kyreneliler Kyreneli Aristippos tarafndan
(Kuzey Afrika'da, Z. . 5. yzylda) kurul
mu bir Eski Yunan (Sokratesci) felsefe
okulu. Bu okul, hazzn en byk iyilik ol
duunu syleyen hazclk vaazeder.
Kyreneliler, kleci aristokrasinin ideolojisi
ni ilemilerdir.
292
L
Labriola, Antonio (1843-1904) ilk talyan
Marx; yazar ve filozof. Labriola, burjuva
demokratizmine ve Hegel'in idealizmine
srt evirdikten sonra bir Marx olmutur.
Labriola, tarihsel maddeciliin sahnede
yerini almasndan sonra komnizmin artk
kuku gtrr bir varsaym olmaktan
karak, amzdaki snf mcadelesinin u-
laaca son olarak grlmesi gerektiini
ne srmtr. Labriola, Komnist Partisi
Manifestosu'nun yaynlanm toplum bi
limlerinde bir devrim olarak grm; Ni
etzsche] E. Hartmann veCroce'nin kuram
lar ile yeni-Kantlk't eletirmitir. Labrio-
la'nn felsefi ve sosyolojik grleri (biline
mezcilik eleri, diyalektiin tam deer-
lendirilemeyii, vb.) yanlglar da tayor
du. Balca yapt, A. Gramsci ile P. Togli-
attinin dncelerini derinden etkilemi
olan Saggi intorno alla conceptiona mate
rialistica della storia'dr (1895-98).
Lafargue, Paul (1842-1911) Fransz sos
yalist, Marx ve Engels'in tilmizi. Uluslara
ras ii snf hareketinde etkin bir biimde
yer alm olan Lafargue'un, balca al
mas, felsefe, ekonomi politik, din ve ahlak
tarihi ile edebiyat ve dil stne olmutur.
Lenin, Lafargue'un Marxlk dnceleri
nin en yetenekli szclerinden biri olduu
nu syler. 1866'da I. Enternasyonalin ye
si olduktan sonra, Lafargue, Proudhoncu-
luktan ve pozitivist grlerden uzakla
mtr. Paris Komn'nde nc bir rol oy
nam; daha sonra, J ules Guesdeyle bir
likte, Fransz ii Partisi'nin banda yer
almtr. Lafargue, anarizme ve kapitaliz
min barl yoldan sosyalizme doru
gittiini syleyen oportnist kurama kar
mcedele etmi, Guesde'nin reformcu ve
milliyeti yanlglarn eletirmitir. Le
dterminisme conomique de Karl Marx
(1909, Karl Marx'in Ekonomik Belirlenme-
cilii) adl balca felsefi yaptnda, Lafar
gue, tarihin yasalarnn nesnel doasn
vurgulayarak, ekonomi ile toplumun st
yaps arasndaki karlkl ilikiyi ortaya
koyar. Lafargue, Marxl Kant'n retisi
ile biretirmeye ve maddecilii idealizm
le badatrmaya alan revizyonist gi
riimlere olduu kadar, sosyal-Darwiricilik
ile daha baka burjuva kuramlara da kar
olmutur. Das Problem der Erkenntnis
f1910, Bilgi Sorunu) adl kitab, bilinemez
ciliin derin ve incelikli.bir reddini ierir.
Lafargueun La religion du capital (Serma
yenin Dini) gibi dirie kar kitapklar, dini
kapitalizmin bir destekisi olarak sergiler.
Lafargue'un Marx'a ilikin, onu byk bir
dnr ve sava olarak izen anlar,
olduka ilgintir. Lafargueun yaptlar,
(birtakm sorunlarn basitletirilmesi, st
yapnn oynad etkin roln tam deerlen-
dirilememesi, kapitalizmin emperyalizm a-
amasnn kendine zg zelliklerinin tam
kavranamamas gibi) birtakm kusurlara
karn, burjuva ideolojisine kar mcade
lede nemli bir rol oynamtr.
293
LA METTRIE
La Mettrie, J ulien Offroy de (1709-1751)
Fransz madeci filozof ve fiziki. La Mett-
rie'nin retisi Descartesn fizii ile Loc
ke' un duyumculuuna dayanr. La Mettrie,
dnyay uzama ve duyuma sahip etkin bir
maddi cevher olarak grmtr. La Mett-
rieye gre, canszlar dnyas ile bitki ve
hayvanlar dnyas (insan hayvanlar dn
yasna giriyordu), maddenin biimleriydi.
La Mettrie, dnme srecini yalnzca in
sana zg olarak grm, bunun insann
karmak yapsnn sonucu olduunu d
nm; duyum ile bellekten doan kav
ramlarn bir bileimi olarak almtr.
Mekanikilikin bir temsilcisi olan La Met
trie, evrim kuramna yaklar. La Mettrie,
aydnlanmay ve sekin insanlarn eylem
lerini, tarihsel gelimenin ana nedenleri
olarak grm; aydn mutlakln savun
mutur. Tanrtanmaz olduu ve bu yz
den lme gnderildii halde, dinin avam
insanlar asndan srmesi gerektiini d
nmtr. Balca yaptlar: L'homme
machine (Makine insan, 1747), Le Syst
me d'Epicure (1750, Epikuros'un Siste
mi).
Langevin, Paul (1872-1946) Fransz fizik
i, komnist, diyalektik maddeciliin savu
nucusu. Gazlarn iyonlamas ile mknats
kuram stne balca aratrmalar yapm
olan Langevin, 1939da, modern aklclk
dncelerini yaymak iin La Pense
dergisini kurmutur. Langevin, pozitivist
kuramlar, belirlenmezcilii ve belirsizlik
ilkesine ilikin znelci yorumlan eleti
rir.
Laplace, Pierre Simon de (1749-1827)
Fransz bilimadam, matematiki ve astro
nom. Laplace'n felsefesi, mekanik mad
decilik ve tanrtanmazlk felsefesiydi. Lap
lace, Gne sisteminin kalc olduunu,
dolaysyla bu sistemin dengesini kurmak
iin bir yaratcnn dnem dnem araya
karmasna gerek kalmadn tantlam-
tr. Laplace, Gne sisteminin bir ilk bulut
sudan kkenlendiini matematiksel olarak
tantlayarak, maddecilik ile tanrtanmazl
n gelimesine nemli katkda bulunmu;
ou kez Laplacec ad verilen mekanik
belirlenmeciiik'in klasik tanmn yapm,
olaslk kuramnn birtakm nermelerini
gelitirmitir. Balca yaptlar: Exposition
du Systme du Monde (1795, Dnya Sis
teminin Sergilenii), Thorie analytique
des probabilits (1812, Olaslklarn
zmsel Kuram).
Lassalle, Ferdinand (1825-1864) Alman
ii snf hareketinin nde gelen bir kiisi,
oportnizmde Lassalec eilimin kurucu
su. 1848 Devrimine katlm olan Lasalle,
1860'da Alman iileri Genel Birlii'nin r
gtleyenleri arasnda da yer almtr. La-
ssalle'n iilerin birlemesi iin uyarc a
lmalar olumlu bir rol oynam olmakla
birlikte, btnnde, Lassale, snf mcade
lesini reddetmitir. Bir idealist olarak, dev
lete snrflar-st bir rgt gzyle bakm
tr. Hegel'i iskolastik biimde yorumlam,
Hegel felsefesini kendi oportnist siyasi
izgisini ve Prusya monarisiyle anlama
y hakl gstermede kullanmtr. Sosyolo
jide, Lassalle, Malthusculuk grlerine
balanm, iilerin cret art iin girie
cekleri herhangi bir mcadelenin bouna
olduunu syleyen ve hibir bilimsellik ta
mayan demir cret yasasnn szcleri
arasna katlmtr. Lassallen grleri,
Marx tarafndan Gotha Programnn Ele
tirisinde, Lenin tarafndan da Felsefe Def
terlerinde eletirilmitir. Balca yaptlar:
Die Philosophie Herakleitos des Dunklen
von Ephesos (1858, Efesli Karanlk Herak-
leitosun Felsefesi), System der erworbe
nen Rechte (1861, Kazanlm Haklar Sis
temi).
Lavrov, Piyotr Lavrovl (1823-1900) Na-
rodizmin kuramcs, sosyolojide Rus z
nelci okulun kurucusu ve yazar. Lavrov,
294
LEIBNIZ
Zemlya i Volya (Toprak ve zgrlk)
ve Narodnaya Volya (Halkn iradesi)
gibi yasad devrimci rgtlere katlmt;
1. Enternasyonalin bir yesi olmu, Lond
radayken Marx ve Engels'le tanmtr.
Lavrov, felsefe, sosyoloji, etik, toplumsal
dnce tarihi ve sanat sorunlar stne
yazmtr. Lavrovun balca ilgisi Rusya'
da devrimin hangi yollardan yaplaca ol
mutur. Marx sosyalist devrim kuramnn
Avrupa'nn gelimi kapitalist lkeleri iin
geerli olduunu dnen Lavrov, bu dev
rimin Rusyadaki koullara uygulanabile
ceinden kuku duymutur. (Herzen'in et
kisinde kalan) toplumsal-siyasal retisi,
birbirinden bamsz iki dnceye daya
nr: 1) Rus kyl topluluunun sosyalist
doas. 2) Aydnlarn Rus kurtulu hareke
tindeki zel rol. Bu dnceler, Lavrov
un btn felsefi tarih anlayn belirlemi-
' tir. Lavrov'a gre eletirel dnen birey
ler, uygarln kaldralardrlar. nsan bi
lincinin (balcalkla da ahlak bilincinin)
eletirel bir gzle aydnlan, ilerlemenin
ltn oluturur. Toplumsal ilerleme, bi
reyin bilincinin ve bireyler arasndaki da
yanmann ilerleyiini ierir. Felsefi yn
den, Lavrov, maddecilik ile idealizmi bile
tiren bir eklektik olmu, pozitivizmm ve
bilinemezcilik'n etkisi altnda znel idea
lizme kaymtr. Balca yaptlar: Istorie-
kiye pisma (Tarih Mektuplar), 1869; Tsel i
znaeniye klassifikatsii nauk (Bilimlerin S
nflandrlmasnn Amac ve nemi), 1866;
Zadaci positivisma i ikh reeniye (Poziti
vizmin Grevleri ve zm), 1886; Vaz-
hmneiiye momenti v istorii mysii (Dn
ce Tarihinde Asal Anlar), 18 .
Legal Marxlk Marxln burjuva lite
ratrdeki bir yansmas, gerek Marx
retinin liberal-burjuvaca bir arptl. Le
gal Marxhk, Marxln Rus toplumsal
dncesinde balca bir eilim haline
gelmeye balad 1890larda ortaya k
mtr. Bu dnemde, birtakm burjuva ay
dnlar ii snfnn yoldalar! haline gel
milerdi. Yazlar, Novoye Slovo (Yeni Dn
ya) ve Naalo (Balang) gibi, legal gaze
te ve dergilerde, yani hkmet denetimin
de kan yaynlarda yaynland iin, bu
kiiler Legal Marxlar adyla biliniyorlar
d. Bu kiiler, Narodnikleri eletirmek iin
birtakm Marx nermelerden yararlan
mlardr. Legal Marxlar iin Narod-
nizmden kopmak, kyl sosyalizminden
proleterya sosyalizmine deil, ama burju
va liberalizme gei anlamna geliyordu.
Struve, Bedyayev ile daha bakalar, Le
gal Marxlktn nde gelen temsilcileriydi
ler. Bu kiiler, ii hareketini burjuvazinin
karlarna uyarlamaya kalkmlar, burjuva
sisteme vgler dzmler, kapitalizmden
ders alnmas gerektiini sylemilerdir.
Legal Marxlk, (snf mcadelesi, prole
terya devrimi ve diktatrl vb.) balca
Marx ilkeleri geri evirir. Lenin, Legal
Marxlkn Marxla kar niteliini a
a sermi, burjuva nesnelciliin derin bir
eletirisini yapm, bunun karsna dev
rimci Marxlktaki yanll koymutur. Fel
sefede Legal Marxlk, genelinde, yeni-
Kant bir konumu benimser, (bak. Vak
ti zm).
Leibniz, Gottfried Wilhelm (1646-1716)
Alman filozof, bilimadam (Tretme hesa
bn buluuyla) matematie ve (enerjinin
sakm yasasna yaknlyla) fizie nemli
katkda bulunmu olan Leibniz, ayn za
manda, jeolog, biyolog, tarihi, linguist ve
baz teknik bulularn sahibiydi. Leibnizin
felsefi evrimi mekanik maddecilikle balar.
Ancak, Leibniz, kendi dnyagr asn
dan, cevher'i edilgen kabul eciiiyle, mo-
nad'\ax kuramnda dile gelen bir nesnel
idealizme balanmtr. (Monadologie,
1714, Monadoloji). Leibnize gre, madde
uzamsal ve blnebilir olduu iin cevher
olamaz, nk cevher mutlak olarak yaln
dr. Btn Evren, blnemez, tinsel cev
herler olein monadlardan oluur. Sayca
295
LENN
sonsuz olan monadlar, alglayc, devin
gen ve kendinden etkindir. Leibniz'in
retisinde diyalektik bu olmakla birlikte, bu
diyalektik idealist ve teolojiktir. Leibnizin
grne gre, monadlar birbirleri stn
de fiziksel bir etkide bulunmamakla birlik
te, hareket eden ve gelien bir dnyay
olutururlar; bu dnya, en yksek monada
(mutlak'a, Tanr'ya) bal ncel dzen'e
gre hareket eden bir dnyadr. ncel d
zen kavram, Leibniz'in felsefesinin en
gerici yann oluturur. Leibniz'in bilgi ku
ram (idealist aklclk), Lockeun duyum
culuunu ve ampirizmini hedef alr. Loc-
ke'un zihnin bir bo levhadan (tabula rasa)
baka bir ey olmad grn payla
mayan ve duyusal deneyimin evrenselli
in ve bilgiye duyulan zorunluluun kay
na olduunu yadsyan Leibniz, akln an
cak byle bir eyin kayna olabilecei
dncesine varmtr (1704), Aslnda, Le
ibniz, zihinde yatan eyler olarak betimle
dii Descartesc doutan dnceler
retisini deitirmitir. Leibniz'e gre, haki
katin lt, bilginin akl ve bilgide e
likilerin yokluuydu. Buna gre de, akln
hakikatlerini snamak iin (zdelik yasa
lar, eliki, ncnn olmazl vb.) Aris
toteles mantn uygulamak yeterlidir; ol
gularn hakikatini snamak iin ise, yeterli
neden yasasna gerek vard. Leibniz, mo
dern matematiksel mantk'm kurucusu sa
ylr. Leibniz'in kansna gre, ideal olan,
evrensel bir dil yaratmak (bak. Hesap),
btn dnmeyi biimselletirmektir.
Toplumsal-siyasal etkinliklerinde, Leib
niz, Alman burjuvazisi ile feodal snf ara
snda dn veren bir eilim gsterir.
Lenin, Vladimir ilyi (1870-1924) Marx ve
Engels'in devamcs, Rus proleteryas ile
uluslararas proleteryann nderi, Sovyet-
ler Birlii Komnist Partisi'nin ve Sovyetler
Biriiinin kurucusu. Simbirstte (bugnk
Ulyanovsk) doan Lenin, 1887de liseyi
bitirdikten sonra, Kazan nivresitesi hu
kuk fakltesine girdiyse de, renci hare
ketindeki etkinlikleri dolaysylatutukland,
srgne gnderildi ve polis gzetimi altna
alnd. 1891'de St. Petersburg niversite-
sini dardan renci olarak bitirdi. Ka
zan'da (1888/89) ve Samara'da (1889/93)
Mantl rendi ve Marx oldu, Sama
ra'da ilk Marx evreleri rgtledi. 1893'te
S. Petersburg'a giderek yerel Marxlarn
bana geti. 1894'te ilk balca kitab olan
Halkn Dostlar Kimlerdir ve Sosyal De
mokratlarla Nasl Mcadele Ederler'i yaz
d. Burada, Narodnizmin kuram ve taktik
lerinin zmszln tantlayarak, Rus
ii snfna gerek mcadelenin yolunu
gsterdi. 1895'te St. Petersburgdaki
Marx gruplar ii Snfnn Kurtulu M
cadelesi Birlii iinde biraraya getirdi. Ksa
bir sre sonra tutukland ve hapse atld,
daha sonra Sibiryaya srld. 1900n
balarnda yurtdna gitti. Orda yeni tip bir
Manc partinin kurulmas ve programnn
hazrlanmasnda, reformistlere ve oport
nistlere kar mcadelede ok byk bir
rol oynayan ilk Rusa Marx gazeteyi, /s-
kara'y (Kvlcm) kard. Rus Sosyal De
mokrat Partisi'nin 2. Kurultay', Leninin n
derlii altnda proleteryaya ve kylle
arlk otokrasisini devirerek yerine sosya
list toplum sistemini geirme mcadele
sinde yol gsteren Bolevik Partisi'nin ku
rulmasna tank olur. Bu mcadeledeki d-
nmtalar, 1905 Burjuva Demokratik Dev
rimi ile 1917 ubat Burjuva Demokratik
Devrimi ve 1917 Ekim Sosyalist Devrimi'-
dir. Leninin hizmeti, Marx retiyi yeni
tarihsel koullara uygun olarak yaratc bi
imde gelitirmi; Rus devrimleri ile Marx
ve Engels'in lmnden bu yanaki ulusla
raras devrimci hareketin pratik deneyim
lerine bal olarak bu retiye somut bir
biim vermi olmasndan gelir. Emperya
lizm, Kapitalizmin En Yksek Aamas
(1916) adl almasnda, Lenin, Marx'in
Kapitalde yapm olduu kapitalist retim
tarznn zmleniini devam ettirmi, em
296
LENN
peryalizm anda kapitalizmin ekonomik
ve politik gelimesini yneten yasalar or
taya koymutur. Leninciliin yaratc -uhu
sosyalist devrim kuramnda dile getirilmi
tir. Lenin, yeni koullarda sosyalizmin en
bata bir ya da birka lkede baarya
ulaabileceini tantlam; proleterya dik
tatrlnn ve komnist toplumun kurul
masnn vazgeilmez koulu ve ulusun n
c ve rgtleyici gc olarak, proleterya
partisi retisini gelitirmitir. Lenin, i ve
d dmanlara karn mcadelede ayakta
kalmay baaran ve sosyalizmi kurmaya
balam bulunan ilk proleterya devletinin
ba olmutur. Lenin, Marx ve Engels'in
dncelerini gelitirerek Komnist Partisi
ile btn Sovyet halk iin klavuzluk etmi,
somut bir sosyalist kurulma program iz
mitir. Lenin ad Marxln btn bile
kelerinin: Felsefe (diyalektik ve tarihsel
maddecilik), ekonomi politik ve bilimsel
komnizmin gelimesindeki yeni bir evre
yi gsterir. Daha bandan, Lenin, diyalek
tik ve tarihsel maddeciliin daha ileriye
doru gelitirilmesine byk ilgi gster
mitir. Marxfelsefe Lenin iin ii snf ile
partisini yeni ada bekleyen sorunlar
zmenin anahtar olmu ve Lenin bu fel
sefeyi birok yeni dnceyle zenginletir-
mitir. 1908de, balca felsefi yapt olan
Materyalizm ve Ampiriokritisizm'i yazm;
burada; doabilimindeki en son baarla
rn diyalektik maddeciliin altnda de
rinden bir zmleniini yapm; Marx
felsefenin, zellikle de Marx bilgi kuram
nn temel ilkelerini gelitirmitir. Leninin
Machclk eletirisi neminden bugn iin
de hibir ey kaybetmemi olup, Marxla-
ra gerici felsefeyle nasl mcadele edilme
si gerektiini gsterir. Bu alanda daha n
ceden grlmedik biimde, Lenin, felsefe
de yanllk sorusunu koymu, Mantlar
dan or trl idealizme ve metafizie kar
kararl mcadele etmelerini istemitir. O-
zellikle de maddeci diyalektii gelitirip
yetkinletirmek iin zel bir aba harca
mtr. Lenin, bir gelime kuram olarak
diyalektiin okynlln gstermi;
diyalektik, mantk ve bilgi kuramnn birlii
stne son derece nemli postulay temel-
lendirmitir. Lenin, diyalektik stne daha
ileri almalarn bir program saylabile
cek birok deerli dnceler ortaya getir
mitir (bak. Felsefe Defterleri). Lenin'in e-
konomi, politika, strateji ve taktiklerin en
geni alanlarn kapsayan almalar, di
yalektiin somut yaama geirilmesinin
benzersiz rneklerini oluturur. Militan
Maddeciliin nemi (1922) balkl yaz
snda, Lenin, dinsel dnya grne kar
mcadelede iinde olmak zere, nemini
bugn iin de koruyan Manc felsefenin
daha da ileriye doru gelitirilmesi iin
yerine getirilmesi gereken grevleri izer.
Lenin, maddeci tarih anlayn, Marx fel
sefenin en byk baars olarak grm
tr. Tarihsel maddecilii, Lenin, toplumsal
gelime yasalarn olduu kadar, toplu
mun devrimci yoldan dnme uratl
mas yasalarn da bilmenin bilimsel temeli
olarak grmtr. Lenin'in yeni adatop-
lumun ekonomik, politik ve tinsel gelime
sini yaratc yoldan ele alp inceleyii Marx-
sosyolojinin btn yanlarn geliime
sokmutur. Leninin zellikle snf ve snf
mcadeleleri, devlet ve devrim (bak. Dev
let ve Devrim) sosyalist devrimde ve kom
nizmin kurulmasnda kitlelerin rol sorun
lar stndeki aratrmalar; sosyalist ku
rulma srasnda toplumsal gelimenin ge
nel yasalarnn ald yeni biimler, ekono
mi ile politika arasndaki ilikiler, kltr ve
kltr devrimi, sosyalist ahlak ve sosyalist
sanat ilkeleri stne grleri byk nem
tar. Lenin, Marx tarih felsefesi bilimi
alannda deerli dnceler ortaya koy
mu, gemiteki birok filozofun (ilka
filozoflarnn, Fransz maddecilerinin, kla
sik Alman idelalist filozoflarnn vb.) derin
den bir deerlendirmesini yapmtr. Le
nin, (Bel/nski, Herzen, ernievski gibi)
Rus devrimci demokrat dnrlerin al
297
LEONTYEV
malarna yksek deer vermi, bu kiileri
ve Rusyadaki devrimci hareketi ve top
lumsal dnceyi Rus maddeci felsefesi
nin bilimsel tarihinin kuramsal temllerin-
den ele almtr. Maocln bir devam ve
gelimesi olarak Lenincilik, tek bir ayrl
maz btn olarak Marxlk-Lenincilik, g
nmzde dnyada bar, demokrasi ve
sosyalizm iin mcadele veren btn iler
ici halklarn belgisi haline gelmitir.
Leontyev, K onstantin Nikolayevi
(1831-1891) Rus yazar, edebiyat eletir
meni ve sosyolog; yeri-Slavclar'in temsil
cisi. Leontyev, toplumsal organizmann
gelimesini evreye ayrr: (Btnn -
elerinin ancak izlerinin grld) ilk
yanllk evresi; (bu elerin tek tek birey
selleerek bir sralama iine girdii) kar
maklk ve birlik evresi, ve (bu elerin tek
tek bireyselliklerini yitirerek btnn -
zntye urad ikinci yalnlama evresi.
Leontyev, byle bir bakasndan yola
karak kendi gnnn toplumunu deer
lendirmi; biimsel bir burjuva eitliin ve
sradan toplumsal ilikilerin yer ald Ba-
t'nn k dnemine girdiini, Rusyann
ise szkonusu karmaklk evresinden
daha gememi bulunduunu ne sr
mtr. Leontyev'e gre, burjuva darkafa-
llk, demokratizm ve sosyalizm dini tan
mayan insann ortaya kmasna yol a
makta, bireyselliin ve yaratcln gzel
liini bozmaktadr. Bu yzden, Leontyev,
devrimci demokratik ve hmanist dnce
ve hareketleri gerek dinsel, gerek estetik
alardan reddeder. Leontyev'e gre, an
cak Rusya, Rus-Bizans toplum idealini
otokrasi yoluyla, dnyevi mutluluu red
deden ileci Hristiyanlkla ve toplumsal
zmreleri birarada pekitiriiyle, bu eilim
lere kar koyabilirdi. Leontyevin dn
celeri ada burjuva filozoflar tarafndan
sosyalist ideolojiye kar mcadelede kul
lanlmaktadr. Balca yaptlar: Vostok,
Rossiya I slavyanstovo (Dou, Rusya ve
Slavlar), iki cilt, 1885-86; Sredni yevrope-
yets kak ideal i orudiye vsemimogo razru-
eniya (Evrensel Ykmn ideali ve Silah
Olarak Ortalama Avrupal), 1884.
Lesevl, Vladlmlr Vlktorovl (1837
1905) Rus pozitivist filozof. 1877'ye kadar
Comte'un bir destekleyicisi (Oerk razviti-
ya idei progressa, 1868, lerleme Dn
cesinin Gelimesi stne Deneme) olan
Lesevi, daha sonra pozitivizm'in en yk
sek aamas olarak grd yeni-eletirel
Alman okuluna (Alois Riehl, Avenarius, J o-
seph Petzoldt) ynelmitir. Lesevi'e gre,
bu okul, Comte'un felsefesini saf dene
yim stne kurulu, yani ampiriokritisizme
veyeni-Kantlk'a dayal bir bilgi kuramy
la btnletiriyordu. Felsefenin bir dnya-
gr olabileceini yadsyan Lesevi, fel
sefenin tek tek bilimlerce retilen kavram
lar birletirdiini syler. Lesevi, toplum
yaamn, Lavrov'dan ve Mihaylosvki'den
ald dncelerle idealist bir konumdan
aklama yoluna gider. Lesevi'e gre,
toplumsal ilerleme, insanln zihinsel et-
kinlikinin sonularna baldr. Lesevi,
sekinci kltr anlayn reddetmi, bilgi
nin sz ve basn zgrl iinde yaygn
latrlmasn savunmu, Rus felsefesinde
ki dinsel idealist eilimi (Solovyov ile da
ha bakalarn) eletirmitir. Balca yapt
lar. Opyt kritieskogo issledovaniya osno-
vonaal pozitivivnoi filosofii (Pozitivist Fel
sefenin Temel lkelerinin Eletirel Olarak
Aratrl), 1877; to takoye nauhnaya fi-
losofiya? (Bilimsel Felsefe Nedir?), 1891.
Lessing, Gotthold Ephralm (1729-1781)
Alman aydnlatmac ve filozof, yaymc, o-
yun yazar, eletirmen ve sanat kuramcs.
Feodal politikaya etkin bir biimde kar
km olan Lessing, Alman halknn ve
Alman kltrnn zgrce demokratik ge
limesi iin almtr. Erziehung des
Menschengeschlechts (1780, nsann Ei
timi) adl felsefi yaptnda, Lessing, dinin
298
LVY
yerini btnlkle aydnlanm akln alaca
, her trl zorlamadan uzakta bir gelece
in toplumu dn kurmutur. Nathan
der Weise (1779, Bilge Nathan) adl felsefi
oyununda, Lessing, dinsel hogr d
ncesini olduu kadar, zgrce dn
me hakkn da ortaya getirmi; uluslarn
eitliini ne srerek, uluslar arasnda
dostlua arda bulunmutur. Alman ay
dnlanma hareketinin elikili doasn
yanstrken, Lessing'in dnyagr, bir
takm maddeci eilimler tamakla birlikte
idealiste olmutur. Dnyada estetik d
ncenin gelimesinin temel talarndan
olan Laokoon (1766, Laokoon) ve Ham-
burgische Dramaturgie (1767-69, Ham
burg Dramaturjisi) adl yaptlarnda, Les
sing, iir, oyun ve oyunculukta gerekilik
ilkelerini savunarak, soyluluun klasikilik
kuramn ve pratiini ykmtr. Lessing,
gzel olana indirgeyerek, gzel sanatlarn
alartn snrlamtr. eitli sanat trleri ve
tarzlarnn nesnel yasalarn tanmlamaya
almakla birlikte, bu yasalarn tarihsel
karakterini grememitir. Krkrne ah
lkla her zaman kar km olan Les
sing, sanatn zellikle de tiyatronun ahlaki
eitsel ilevini savunmutur. Lessingin ti
yatro stne yazlar Alman klasik edebiya
tnn douunu haber vermi, estetik g
rleri ise estetiin gelimesi stnde o-
lumla etkiler brakmtr.
Leukippos (Z. . 500-440) Atomculuk o-
larak bilinen sistemi birlikte kurduklar De-
mokritos'un bir ada ve yakn. Leukip-
posun gerek yazl metinlerinin, gerek
kendisiyle ilgili bilgilerin ele gememi ol
mas, kendisinin, bir zamanlar iin, litera
trde bir mithos durumunda grlmesine
yol amtr. Leukippos, bilime yeni
kavram getirmitir; 1) Mutlak boluk, 2) bu
mutlak bolukta hareket eden atomlar; ve
3) mekanik zorunluluk. Eldeki bir metn
bakarak belirtmek gerekirse, gerek neden
sellik yasas/'n. gerek yeterli neden ilkesi'-
ni ilk kez Leukippos ortaya koymutur:
Nedensiz hibir ey olmaz, her ey bir
nedene ve zorunlulua baldr.
Lvy-Strauss, Claude (d. 1908) Fransz
etnograf, antropolog ve sosyolog, yapsai-
clk'm temsilcisi. nsann davrannda bi
yolojik (doutan) olan ile toplumsal olan
arasndaki ballam inceleyen, Lvy-
Strauss, insanlar arasndaki ilikilerde
balca eyin yaplar varl, toplumsal ku
rumlan modellendirme sistemi olarak belli
bir dili benimseme olduu sonucuna var
mtr. Lvy-Strauss'un yapsal antropolo
jisinde en nemli ey, kolektif bilincin ana
ierii ve kalc toplumsal yaplarn temeli
olarak mithosla ilgili yorumudur. Toplum
sal yaamn toplumsallk d kkenini ara
y, baz sosyolojik zmleme yntemle
rini biimletirme, hatta matematikletirme
abalar, Lvy-Strauss'un konumunu me
todolojik adan zedeler. Balca yaptlar:
Mythologiques (cilt 1-4,1964-71, Mitoloji
ler), Antropologie structurale (cilt 1-2,
1958-73, Yapsal Antropoloji).
Lvy-Briihl, Lucien (1857-1939) Fransz
sosyolog ve etnolog. Lvy-Brhl'n sos
yolojik grleri Drukheim'm etkisi altnda
biimlenmitir. lkel halklar incelerken,
Lvy-Brhl, itli toplum tiplerine karlk
veren dnce biimleri olduu sonucuna
varmtr, ilkel insann dncesi, eliki
yasasn bilmemesi ve doal olan ile doa
st olan arasnda bir ayrm yapmamas
bakmndan, modern insann mantksal
dnmesinden ayrlr. Lvy-Brhl, ilkel
insann yalnzca ilk neden ile son etki ara
sndaki dorudan banty grebildiini,
ancak aradaki ilikililii alglayamadn
dnmtr, Bu sreci, Lvy-Brhl, katl
ma yasasnn ileyii olarak betimler.
Lvy-Brhln vard baz sonular, e
matik olmakla birlikte, ilkel dnmenin
incefenii asndan ilgintir. Balca yapt
lar: Les fonctions mentales dans les so-
299
Li
cits infrieures (1910, Aa Toplumlarda
Zihinsel ilevler), La mentalit primitive
(1921, ilkel Dnme T arz).
LI in felsefesinde yasay, eylerin dze
nini, biimi vb. belirten bir temel kavram.
dealistler Li'yi maddi ilke olan /'ye kart
tinsel, maddi olmayan ilke olarak yorumla
mlardr. Konfysclk, eitli toplum
sal gruplarn bir davran normu olarak bir
baka Li kavramn getirir.
Liberal Hristiyanlk 19. yzylda geerli
lik kazanm (ahlak silahlanmas hareke
ti vb.) kalntlar bugne kadar srm olan
bir burjuva teoloji, felsefe ve etik akm.
Liberal Hristiyanlkn temsilcileri (ABDde
Walter Rauschenbusch, Francis Reabody,
Avrupa'da Albrecht Ritchi, Ernst Troeltsch,
Adolf Harnack), Hristiyanl toplumsal ve
ahlaki sorunlar zme program haline
getirmeye alrlar (toplumsal ncil hare
keti). Liberal Hristiyanlk, insann ve toplu
mun tarihsel olanaklna, toplumsal, bi
limsel ve teknolojik ilerlemenin insan kur
tarc grevi stne iyimser grleriyle,
br dinsel retilerden ayrlr. Liberal H-
risityanlk'n destekleyicileri, bir yandan
Hristiyanl modern bilime uygun biim
de modernletirmeye, sann retisinde
ki aklcl ve toplumsal ereklilie mantk
sal yollardan tantlamaya byk bir nem
verirler; te yandan, toplumsal ilerlemenin
sa'nn hem varlkllara, hem de yoksullara
seslenen retisini yerine getirmeye bal
olduuna inanrlar. Etikte, bu kiiler, ncilin
buyruklarn modern laik ahlak kavramlar
na yaklatrmaya alarak, topluma hiz
met etmenin Tanr'ya hizmet etmenin en iyi
biimi olduunu sylerler. Tanrnn Kral
ln insanln tarihte ulaaca toplum
sal ideal olarak, sa imgesini de bir ahlak
ideali olarak, lml kiiler iin rnek diye
alrlar. Btnnde, Liberal Hristiyanlk, li
beral bakasndan savunduu burjuva
toplumun tarihsel olanaklarna ilikin ya
nlsamalara dayanr. Kapitalizmin genel
bunalm, Liberal Hristiyanlk'n toplumsal
temeline darbe indirmi; Liberal Hristiyan
lk dnceleri ise, yeni-Protestanlk tara
fndan sadan sert bir biimde eletiriye
uramtr.
Libido Felsefe, psikoloji ve psikanalize
Freud (bak. Freudculuk) tarafndan getiril
mi; cinsel istek, cinsel itilim gc, sevgi
igds ve psiik enerji anlamna gelen
bir kavram. Freud, ilkin, Libido yu insann
tinsel yaamnda cinsel istein kendini
gsterme biimi olarak alm ve Libido
kuramn yalnzca sinir bozukluklarna ili
kin olarak deil, ama normal ruhsal-cinsel
gelime ile bilimsel ve sanatsal etkinlik iin
de kullanmtr (bak. Yceltme). Daha son
ralar, Freud, Libido'yu (cinsel sevgi, ken
dinin sevgisi, anababa ve ocuk sevgisi,
insanlk sevgisi vb.) sevgi kavramn iine
alan her eyle bantl istek enerjisi olarak
yorumlam, Libido kuramn yaam ya da
lm isteine ilikin bir psikanalitik reti
olarak deitirmitir. Cari Gustav J ung, Li-
bidoyu daha geni anlamda, psiik enerji
olarak yorumlamtr. Libido retisi, insan
varoluunun toplumsal yanlarn grmez
likten gelerek, insann zn biyolojikle
tirir.
Linnaeus, Carolus (1707-1778) isveli
doa bilimci. Linnaeus'un bilime hizmeti,
bitki dnyasnn snflandrlmas olmutur.
Bu snflandrma sistemin yapaylna kar
n, Linnaeusun deyim daarc nemini
bugne kadar korumutur. Yaratmclka
bal bir kii olmakla birlikte, Linnaeus,
baz biimlerin melez kkeni gibi birtakm
grlerde getirmi, trlerin kendi varolu
koullarndan kaynaklanan, snrl da olsa,
bir deiebilirlikleri olduunu kabul etmi
tir.
Lobaevski, Nikolay vanovi (1792-
1856) Rus matematiki. Lobaevski geo
300
LOGOS
metrisi, geometrik ilikilerin maddi cisimle
rin somut doasyla yakndan baml ol
duu dncesine dayanr. Eukleidesci
geometrinin (bak. Eukleides) beinci pos-
tulasnn br postulalara gre bamsz
olduu grnden yola kan Lobaevs-
ki, mantk elikilerinden kurtulmu, yeni
bir geometri kurmutur; bu geometrinin
beinci postulasna gre: Bir dzdoru d
nda yatan bir noktadan bir deil, en az
iki kout doru izilebilir (K. Gauss ile B.
Bolyai de ayn sonuca varmlar; ancak,
Bolyai vard sonular, 1832'de yaynla-
yabilmitir). Lobaevki, gereklie, eyle
rin kendi doasna dnerek, koutlarla il
gili postulay tantlamaya alr. Loba-
evski geometrisi, Kant'm a priori kuram
na kar inandrc bir kant olmutur. Fel
sefi ynden, Lobaevski, bir maddecidir;
dnya anlaymzn nesnel gerekliin in
san bilinci zerindeki etkisinin sonucu ol
duunu syler.
Locke, J ohn (1632-1704) ngiliz maddeci
filozof. Lockeun almalar Restorasyon
Dnemine girer. Locke, taraflarn mca
delesine bir filozof, iktisat ve siyaset ya
zar olarak katlmtr. Essay Concerning
Human Understanding (1690, nsan Anla
y stne Deneme) adl anayaptnda,
Locke, maddeci ampirizm bilgi kuramn
. gelitirmitir. Descartesc doutan dn
celer retisini reddeden Locke, dnce
nin biricik kaynann deneyim olduunu
syler. Dnceler ya d nesnelerin duyu
organlar stndeki etkisi yoluyla (duyum
dncesi) ya da ruhun iinde bulunduu
duruma ve ruhun etkinliine dorudan y
neltilmi dikkat yoluyla (yansma dnce
si) ortaya karlar. Bu ikinci seenek, idea
lizme verilen bir dndr. Duyum dn
cesi yoluyla bizler eylerin birincil ya da
ikincil niteliklerini (bak. Birincil ve kincii
Nitelikler) kavrarz. Deneyimden gelen d
nceler, bilginin yalnzca malzemesidir-
ler, bilginin kendisi deildirler. Bilgi olabil
mesi iin, dnce malzemesinin, gerek
duyumdan, gerek yansmadan ayrlan a-
klyrtme srecinden gemesi gerekir.
Bu etkinlik yoluyla, yaln dnceler, kar
mak dncelere dnr. Hobbesu iz
leyerek, Locke, evrensel bilginin btnlk
le dile dayandn dnmtr. Locke,
bizim maddi, zellikle de tinsel cevheri
bilebilme yeteneimizin snrl olduuna
inanr; ancak, byle bir ey, Lockeun bir
bilinemezci olduu anlamna gelmez. Loc-
kea gre, bize den ey, her eyi bilmek
deil, bizim davranmz ve pratik yaam
asndan nemli olan bilmektir, bu gibi
bilgiye ulaabilmemiz iin de geni bir ye
teneimiz bulunmaktadr. Devlet gc ve
yasa stne retisinde, Locke, doal ko
ullardan sivil koullara geni dncesi
ile eitli hkmet biimleri dncesini
gelitirmitir. Locke'a gre, devletin amac
zgrl ve emek yoluyla kazanlm
mlkiyeti korumaktr. Bu nedenle, iktidar,
baabuyruk olamaz. Locke, iktidar e
ayrmtr: 1) Yasama, 2) Yrtme ve 3)
Federatif. Lockeun devlet retisi kuram
ngilterede 1688 Burjuva Devrimi sonu
cunda, burjuvazi ile burjuvalam aristok
rasi arasndaki dnleme sonucunda ku
rulan siyasi hkmet biimine uyarlama
abas olmutur. Lockeun felsefesi byk
bir etki brakmtr. Locke'un bireyin eiti
mi ve gelimesi iin gerekli olanaklar sa
layamayan bir toplumsal sistemi halkn de
itirmesi gerektii stne dncesi, bur
juva devrimi hakl gstermede byk bir
rol oynamtr. Fransz maddeciliindeki
eilimlerden biri Lockedan kkenlenir.
Locke'un yapt birincil ve ikincil nitelikler
ayrmndan idealist Berkeley ile bilinemez
ci Hume yararlanmlardr.
Logos zgn anlam evrensel yasa, dn
yann temeli, dzeni ve uyumu olan bir
terim; Eski Yunan felsefesinin ana kavram
larndan biri. Herakieitos, her eyin nsz
sonsuz, evrensel ve asil olan Logos'tan
301
LOKAYATA
doduunu syledii zaman Logos'tan
bu anlamda szetmitir. dealistler (Hegel,
Windelband ve daha bakalar), Heraklei-
tos'un Logosuna, yanl bir biimde, ev
rensel akl olarak bakmlardr. Platon ile
Aristoteles, Logosu bir varlk yasas ve bir
mantk ilkesi olarak alrlar. Stoaclar arasn
da Logos terimi, fiziksel ve tinsel dnya
larn tmtanrc (bak. Tmtarrclk) bir bir
lik iinde kaynamasn gsterir. (Z. S. 1.
yzylda) Yahudi-skenderiye okulundan
Philon, Logos retisini Tanr ile Tanrnn
yaratt dnya ve insanlar arasnda arac
olarak yer alan yaratc bir tanrsal g
(akl) anlamnda gelitirmitir. Buna ben
zer bir Logos yorumuna yeni-Ptatoncu-
luk'ta, gnostikler arasnda, daha sonra da
Logosun sayla zdeletirildii Hristi
yan literatrnde rastlanr. Hegel, kendi
felsefesinde, Logosu mutlak kavram ola
rak betimler. Rus felsefesinde dinsel idea
lizmin temsilcileri (Trubetskoy, V. Em ile
daha bakalar), tanrsal Logos dncesi
ni yeniden canlandrma abalarna giri
milerdir. Dou felsefesinde Logosla ben
zelik gsteren kavramlar go, ile dharma-
dr. Logos terimi, Marx literatrde kul
lanlmaz.
Lokayata Eski Hindistan'da bir maddeci
reti. Lokayata stne ilk bilgilere Veda
lar olarak bilinen Buddhac metinler ile
Sanskrit destanlarnda rastlanr. Gelenek
sel olarak, Lokayata, kkence, Brihaspati
mithosuna baldr. Vedalara ynelik tan
rtanmazca saldrlarn efsanevi arvaka'-
dan kaynakland sylenir ve en eski me
tinlerde bu maddecilik arvaka diye bili
nir. Varln doas stne Lokayata re
tisi, Evrende her eyin (toprak, ate, su ve
hava, baz metinlerde de beinci bir e
esir olmak zere) drt eden olutuu
dncesine dayanr. Bu eler, nsz
sonsuz ve deimez elerdir. Bir nesne
nin temel zellikleri kendisini oluturan -
elerin tiplerine ve bu elerin birbirlerine
biletiklerine dayanr. Bilin kadar, duyu
organlar da bu elerin bir bileiminin
sonucudurlar; canl bir varln lmn
den sonra bu bileim zntye uraya
rak, doada kendi karln oluturan -
elere dner. Baz metinler, toprak ilkba-
langt olmak zere, bu elerin brlerin
den kkenlendiini syleyerek, evrim kav
ramn ortaya getirirler. Lokayata episte
molojisi, duyumcu bir epistemoloji olup;
burada, duyusal alg, bilginin biricik kay
na olarak grlr. Duyu organlar, ayn
elerden bilemi olmalar lsnde
nesneleri alglarlar. Lokayata, duyud ve
duyutesi nesnelerin, ncellikle de Tanr
nn, ruhun, cennet ve cehennemin ve ben
zeri eylerin varln yadsr. Lokayata eti
inin en belirgin zellii, hazclktr. Loka-
yata'nn daha sonralar eski Hindistan y
netim yntemleri stnde belli bir etkisi
olmutur. Lokayata'nn izleyicilerince ya
zlm hibir metin bugne ulamamtr.
Lokayata, 9. yzyl ile 16. yzyl arasnda,
Vedalar tutan Lokayata'n idelaist kartla
rnca yazlm felsefi yazmalarda tam ola
rak ilenmitir.
Lomonosov, Mihail Vasilyevi (1711
1765) Rus ansiklopedist, Rusya'da mad
deci felsefenin kurucusu. Bir kyl ocuu
olan Lomonosov, 1731'de girdii Mosko
vadaki Slav-Yunan-Latin Akademisi'nin
en iyi rencisi olarak 1736'da St. Peters
burg Bilimler Akademisi'ne, daha sonra da
yurtdna, Marburg Clniversitesi'ne gn
derildikten sonra 1741'de Rusyaya yeni
den dnmtr. okynl bir dnr o-
lan Lomonosov, fizik ve kimyann gelime
sine byk bir katkda bulunmu; ayrca,
Rus filolojisi, tarihi ve iir sanat iin de ok
eyler yapmtr. Rus felsefesinde mad
deci gelenek Lomonosov'la balar. Bir
maddeci olarak Lomonosov, kendi g
nnde bilime egemen olan eitli kurgusal
grlere meydan okumutur. Osloyakh
302
LOSK
zemnykh (Yeryzndeki Katmanlar st
ne, 1763) adl incelemesinde, bitki ve hay
vanlar dnyas stne evrim kuramn be
nimsemi, doada deiimin nedenlerinin
incelenmesi gerektiini vurgulamtr. Do
a fenomenlerinin aklann parack
lar (molekller) halinde birlemi anlk ci
sim ya da elerden (atomlardan) olu
an maddenin dnm dncesine
dayandran Lomonosov, maddeyi her za
man iin hareket halinde grmtr. Lo
monosov, bu dncesini, 5 Temmuz
1748'de Eilere yazd bir mektupta ortaya
koyduu maddenin ve hareketin sakm
yasas (bak. Enerjinin Sakm Yasas) halin
de dile getirmitir. Razmyleniya o priine
teplotii kholoda (1749, Scaklk ve Souk
luun Nedenleri stne Dnceler) adl
almasnda, Lomonosov, zel tipte bir
tsverici maddeden (termojenden) snn
geldiini syleyen s kavramn reddede
rek, s srelerinin maddi paracklarn
hareketinden kaynaklandn gstermi
tir. Byle bir ey, Lomonosovun doa fe
nomenlerinin eitliliinin maddenin eit
li hareket biimlerine bal olduu sonu
cuna varmasna yol amtr. Lomonosov-
a gre, maddenin temel zellikleri unlar
dr: Uzam, atalet gc, biim, ie-ilene-
mezlik ve mekanik hareket. Lomonosov,
bir ilk itiin doann gelimesinin neden
lerinden biri olduunu dnm; bu an
lamda da, yine mekanik maddeciliin yo
rumlarn izlemitir. Epistemolojide Lomo
nosov bir maddeciydi. D dnyann duyu
organlar stndeki etkisini bilginin kayna
olarak gren Lomonosov, doutan d
nceler kuramna kar olmutur. Lomo
nosov, ancak ampirik yntemler ile kuram
sal genelletirmelerin bir bileiminin haki
kati verebileceini postulalatrmtr. Ve
ns gezegenini evreleyen bir havann
varln ilk kez Lomonosov gstermitir.
Lomonosov, Rusya'nn jeolojik ve corafi
ynden inceleniine olduu kadar, porse
len, madencilik ve metalrji sanayilerinin
kurulmasna da byk bir katka bulun
mutur. Moskova niversitesi'nin kurucu
su (1755) olarak Lomonosov, Rusyada
doa bilimleri ile maddeci felsefenin geli
mesini ileriye gtren parlak bir bilima-
damlar ve bilginler kuann yetimesine
de yardmc olmutur, Toplumsal incele
meler alannda, Lomonosov, toplum yaa
mn ileriye gtrmenin biricik kayna ola
rak aydnlanmay ve ahlaka ilerilii sa
vunmu, papazlarn cahilliini halkn yay
gn cahilliinin nedenlerinden biri olarak
gstermitir. Din adamlarna kar mca
delede deizm'e eilim gsteren aklc bir
konumu benimsemitir. Lomonosovun i
ir ve tarih yazlar gl yurtsever duygular
tar. Drevnyaya Rossiskaya istoriya
(1766, Eski Rusya Tarihi) adl almasn
da, Lomonosov, Rus halknn kendine z
g ka-akternin yabanc tarihilerce yanl
gsterilmesini rtmtr.
Loski, Nikolay Onufriyevi (1870-1965)
Rus idelaist filozof; St. Petersburg niver
sitesi profesr. 1922de yrtdna g
m, 1947den sonra New Yortta Rus Or
todoks Okulu'nda profesrlk yapmtr.
Loski, Platon'un ve Rus kiiselcisi A. A.
Kozlovun dncelerini So/ovyov'un gi
zemciliiyle biletirerek, btnsel bir -
sezgicilik sistemi yaratmaya kalkmtr.
Loski'nin varlk stne nesnel idealist
retisi, dnyann btncl bir birlik olduu
dncesine; gerekliin birbiriyle ban
tl olduu kadar, dnyatesi bir ilkeyle de
(Tanr) bantl olan (Leibniz'in monadla-
rna benzer) zamand dnsel kimlikle
rin varl dncesine dayanr. Bu et
menler, btn maddi ve psiik srelerin
eitliliini oluturur. Epistemolojik yn
den, Loski, i kimlik felsefesine bal ol
mutur. Loski'ye gre, nesneler, sezgiye
akl da katan Bergson'a benzemez olarak,
duyusal, gizemsel ya da anlksal sezgi yo
luyla kavranr. Bireyin bilincinde nesnenin
bir yanss deil, ama, nesnenin kendisi
303
LOTZE
yatar. Losfci, znel idealizm erevesinden
hibir zaman kamamtr. Loski, etik ve
estetii, insann davranlar ile yaratc et
kinliinde mutlak deerleri iinde somut
laan Tanrnn Krall dncesine da
yandrr. Loski'nin Rus Felsefesi Tarihi
(1951), maddecilik tarihinin btn btne
bir arptl olduu gibi, Rus felsefesinin
ayrt edici zelliinin dinsellikte yattn
tantlamaya alr ve Sovyet sistemine
kar birok yanl sulamay ierir. Balca
yaptlar: Obosnovaniye intuitivizma (1906,
Sezgiciliin Temeli); Dostoyevski i yego
khristianskoye miroponimaniye (Dosto
yevski ve Hristiyan Dnyagr), 1953.
Lotze, Hermann (1817-1881) Alman filo
zof. Lotze'nin felsefesi maddecilik ile idea
lizm arasnda idealizmin ar bast bir
dnleme olmutur. Mikrokosmos (1856-
64), Lotzenin en tannm yaptdr. Lotze-
nin dnceleri, HusserMenomenolojisi-
ne giden yolu am; mant ise, Karins-
kiyi etkilemitir.
Lucretius, Carus (2. . 99-55) Romal
air, Epikurosun almalarn devam ettir
mi olan maddeci filozof, De Rerum Natu-
ra'nn (Evrenin Yaps) yazar. Lucretius, f
tanr, lm ve lmden sonra cezalandr
ma korkusuyla bylenmi insana toplum
sal atma ve ykmlar karsnda mutlulu
un yolunu gstermeye almtr. Korku
dan kurtulmak ancak Epikurosun eylerin
doas, insan ve toplum stne felsefesi
nin kabul edilmesiyle olanaklyd. Lucreti-
usa gre, ruh lmldr, nk ruh zel
paracklarn geici bir bileiminden ba
ka bir ey deildir; beden ldnde ruh
da atomlar halinde zntye urar. Ru
hun lml olduu kavranrsa, yalnzca
lmden sonra yaam inanc deil, ama
ayn zamanda lmden sonra cezaland
rlma inanc da ortadan kalkar. Byle bir
ey, insan cehennem korkusundan kur
tard gibi, lm korkusu da ortadan kal
kar. nsanlar yaarken irn yoktur, lm
geldiinde ise yaam yoktur. Tanr korku
su da yine, tanrlarn bu dnyada deil,
ama dnyalar arasndaki bolukta yaa
dklar kavrand zaman ortadan kalkar,
nk burada mutlu bir yaam sren tan
rlarn insan yaam stnde hibir etkisi
olamaz. Lucretius, dnyay ve insann do
asn, maddi kltrn ve teknolojinin ge
limesini canl bir biimde izmi ve yo
rumlamtr. Roma dnyasnn byk bir
aydnlatcs olan Lucretiusun Rnesans
maddeci felsefesinin gelimesi stnde
ok byk bir etkisi olmutur.
Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Fel
sefesinin Sonu (1886) Engels'in diyalek
tik ve tarihsel maddecilii temellendirme-
de byk bir rol oynam olan bir yapt.
Engels bu yaptnda Hegel felsefesinin z
ve elikileri stne bir zmlemeyle
balayarak, Marx diyalektik ile Hegelci
diyalektiin kartln gsterir. Engels,
felsefenin temel sorusu'nun ve felsefenin
iki dorultusunun klasik bir tanmn yapar
ve bilinemezcilik'i (tmnden nce de Hu
me ve Kant bilinemezciliini) eletirerek,
pratii bilinemezciliin en kararl rtl-
olarak gsterir. Maddeciliin ve idealiz
min bilimsel bir tanmn vererek, Engels,
17. ve 18. yzyl ngiliz ve Fransz madde
cileri ile Feuerbachin grlerinin bir -
zmleniini yapar ve mekanik, metafizik
maddeciliin snrlln, bu maddeciliin
toplumsal fenomenler anlaynn idealist
e ve tutarsz oluunu tantlar. Engels, Fe-
uerbachn idealizm eletirisinin altn iz
mekle birlikte, yeni bir din yaratmaya kal
kn, ayrca etik stne idealist grleri
ni eletirir. Diyalektik maddecilik ile ondan
nceki felsefeler arasndaki balca ayrm
ortaya koyarak, Engels, yaptnn daha
sonraki blmnde, maddeci tarih anlay
nn zn derinlemesine ele alr. Tarihsel
maddecilik kuramn gelitirerek, styap
nn grece bamsz olduu dncesini
304
LUNAARSK
vurgular. Byle bir ey, o dnemde boy
atan ekonomik maddecilik'm eletirilme
sinde byk nem tamtr. Engelsin
Marxlk tarafndan felsefeye getirilen
kkl devrimin nedenleri, ierii ve nemi
stne yapt zmleme ile diyalektik ve
tarihsel maddeciliin zn sergileyii,
(Lenin'in Komnist Partisi Manifestosu d
zeyine kard) bu yapt, Marx felsefe
nin temel dncelerinin kkeni ile tarihi
nin inceleniinin vazgeilmez bir yapt k
lar.
Lukasiewicz, J an (1878-1956) PolonyalI
mantk; Lvcv-Varova mantk okulu'nun
en parlak temsilcilerinden biri. Lukasie
wicz, ok-deerli (deerli) mantkn
birinci sistemini, ayrasz mantk simgeleri
sistemini ilemi; Aristotelesci kyas st
ne, erken stoaclarn mantk retisi st
ne, klasik ve sezgici tmdengelim kuram
ile modal mantk stne zgn aratrma
lar yapmtr.
Lully, Raymond (1235-1315) Gizemci filo
zof, teolog ve misyonr. Paris'te renim
grm ve retimde bulunmu olan
Lully, ortaada gerekilikm tm mantk-
lk&vm&n Ortodoks bir temsilcisi olmu
tur. Luly, bni Rtik'n ifte hakikat
retisine kar mcadele etmi, felsefe ile
teolojinin birbiriyle btn btne kaynaa
bileceim tantlamaya almtr. Bu tart
mada, bilime den ileri hakikat makine
si yoluyla zmtr. Byle bir ey, e-
merkezli emberlerin mekanik bir biimde
dnmesinden ortaya kyordu, Her em
berin zerinde Lullye gre btn bilgi a-
lanlarn kapsayan genel kavram (rnein,
tanr, insan, erdem, hakikat vb.) yazlyd.
Bu emberler dnd zaman, bu kav
ramlarn kesitli bileimleri ortaya kyor ve
Lully bunlar yeni hakikatler olarak alyor
du. Bu yolla, Lully, Hristiyanln btn
hakikatlerini tantlamaya almtr. Lully-
nin bir mantk makinesi yaratma abas.
daha sonralar Leibniz'i, bir lde de ge
nel olarak matematiksel mantk'\ etkilemi
olan mantk ilemlerinin biimletirilmesi-
ne ilikin aklc dnceyi ierir.
Lunaarski, Anatoli Vasilyevi (1875-
1933) Sovyet devlet adam, Marxlk-Le-
nincilii yaygnlatran kiilerden, sanat
kuram yazar, yaymc ve oyun yazar.
1903'te Bolevik olan Lunaarski, gericilik
yllarnda, 1905-07 Rus Devriminin yenil
gisi izinde, Bolevizmden ayrlarak, Mach-
ik ve tanr-kuruculuk dncelerine
balanm (Religiya i Sotsialisrn, Din ve
Sosyalizm, Blm 1,1908; Blm2,1911),
bu yzden de Lenin tarafndan eletirilmi
tir. Temmuz 1917'de Bolevik Partisi'ne
yeniden kabul edilmi, 1917'den 1929'a
kadar Hal Eitim Komiseri olmu; 1930'da
da Bilimler Akademisi tam yeliine seil
mitir, Lunaarskinin erken yaptlar (Os-
novi pozitivnoi estetiki 1904, Pozitif Esteti
in Temelleri; Etyudi kritieskiye i politi-
eskiye, 1905, Eletirel ve Siyasal incele
meler), pozitivizmin (Spencer, Avenarius,
Bogdanov) etkilerini tar. Ancak, en iyi
devrimci yazlarnda (Russkii Faust, 1902,
Rus Faustu, Dialog ob iskusstve, 1905,
Sanat stne Sylei; Zadai s.-d. khu-
dozhestvennogotvorestva, 1907, Sanatta
Sosyal Demokrasinin Grevleri; Pisma o
proloteraskoi literatre, 1914, Proleter E-
debiyat stne Mektuplar), Lunaarski,
k sanatn eletirerek, sanatta yanllk,
devrimin kltrn gelimesi stnde etki
si, sanatn proleteryann snf mcadelesi
stnde nemi, sanatnn dnyagr
ile sanat arasndaki bant gibi sorunlar
proleter bir bakasndan ele almaya a
lr. Ekim Devriminden sonra, Lunaars
ki, birtakm hatalar (rnein, proleter kltr
stne) yapmakla birlikte, sosyalist klt
rn nde gelen bir rgtleyicisi olmu;
edebiyat tarihine (Rus ve Sovyet klasikleri
stne, devrimci demokratlar stne, ve
Bat AvrupalI yazarlar stne yazlar), es
305
LUTHER
tetie ve sanat kuramna (rnein, Klasso-
vaya borba v iskusstve, 1929, Sanatta Snf
Mcadelesi; Lenir i literaturovedeniye,, -
1932, Lenin ve Edebiyat incelemeleri), ti
yatro ve mzik eletirisine katklarda bu
lunmutur. Lunaarski, zellikle sanat ku
ramna ve yaratc almaya ilikin sorun
larn ele alnna nem vermitir; Leninin
ideolojik miras, bilimsel estetik, kltr
devrimi, komnist partisinin sanata yol
gstericilii, Marx eletirinin grevi,
sosyalist gerekilik (bak. Sosyalist Ger
ekilik), proletaryen sanat ve klasik ara
sndaki bant ve sanatn inceleniinde
burjuva modernizmine ve vlger sosyolo-
jizme kar mcadele. Lunaarski ok
sayda dramatik yaptlar da kaleme alm
tr.
Luther, Martin (1483-1546) Reform hare
ketinin sekin nderi ve Protestanlk'm ku
rucusu. Luther, 16. ve 17. yzyllarda Al
manya'daki tinsel yaamn btn alanlar
n etkilemitir. Lutherin ncil evirisi ise,
Alman dilinin olumasnda nemli bir rol
oynamtr. Luther, lml burjuva reformu
nun bir destekleyicisi olmu; Kilisenin ve
din adamlarnn insan ile Tanr arasnda
araclk yaptn yadsm; insann kurtu
luunun iyi iler yaplmasna, gizemlere
ve dinsel trenlere bal olmadn syle
mitir. Luther'e gre, dinsel hakikat kutsal
geleneke (papann yarglarna, din ku
rullarnn buyrultularna) deil, ncil'in ken
disine dayanr. Bu istemler, erken burjuva
dnyas ile feodal ideoloji ve kilise arasn
daki atmay yanstr. te yandan, Lut
her, Alman burjuvasnn maddi karlarn
dile getiren retilere kar olmu, doa
yasas kuramn, erken burjuva hmanizmi
dncelerini ve serbest ticaret ilkelerini
eletirmitir. Luther, Byk Kyl Sava-
'nda (1525), egemen snflarn safnda
yer almtr.
Lvov-Varova Okulu Sava aras dnem
de balcalkla Varova, Lvov ve Cracovv-
da etkinliklerini srdrm olan bir grup
PolonyalI mantk ve filozof. Lvov-Varo
va Okulunun kurucusu K. Twardowskidir.
Felsefi ynden, bu okul, (T. Katorbinski-
nin maddeciliinden J . Salamuja ile J .
Bochenski'nin yeni-Thomasclna ka
dar) ok eitli eilimlerin temsilcisi ol
mutur. Lvov-Varova Okulunun temsilci
lerinin ounlukla zellikleri unlardr; a)
Akldclk'm reddedilmesi; b) bilimsel o-
larak aklyrtc mantkta kesin aratr
malarn neminin vurgulanmas; c) Man
tk semantike gsterilen ilgi. Bu okulun
temsilcileri, matematiksel mantn, mate
matiin temellerinin, tmdengelimci bilim
ler metodolojisinin ve mantk tarihi ile man
tk semantiin gelitirilmesine nemli
katkda bulunmulardr. PolonyalI mantk
ve filozoflar, Lvov-Varova Okulu'nun'
ilerici dncelerini ilemeyi bugn de
srdrmektedirler.
306
M
Mably, Gabriel Bonnot de (1709-1785)
Fransz tarihi ve siyasal dnr. Mably,
insanolu tarihinin afa olarak grd
komnist sisteme balanm, zel mlki
yetin boy atn btn toplumsal ktlk
lerin nedeni olarak grmtr. Mably'ye
gre, zel mlkiyete dayal bir sistem, do
al bir eitlikle ve insann toplumsal ig
dsyle eliir. Ancak, insanlk o denli u-
zaa dmtr ki, bir daha komnist d
zene dnemez. Mably, mlkiyet eitliine
ynelik alnacak nlemleri desteklemi;
halkn hakszlk ve akld yasalar karsn
da devrim yapmaya hakl olduunu d
nmtr. Ancak, devrimi komnist idea
le ulamann bir yolu olarak deil, snrl
amalara ulamann bir yolu olarak gr
mtr. Mably, tutarl bir topyac sosyalist
olmamsa da, getirdii toplum felsefesi
nin birok ynleriyle sosyalist dncele
rin yaylmasn hzlandrmtr. Balca ya
pt: De la lgislation ou principes de loi
(1776, Yasama ya da Yasa lkeleri stne).
Mach, Ernst (1838-1916) AvusturyalI fi
ziki ve filozof, znel idealist ve ampiriokri-
tisizm"\n kurucularndan. eylerin du
yumlar karma olduunu syleyen
Mach, kendi retisi ile felsefi maddecilii
Var karya koyar. Hume felsefesinden
yola karak, deneyimde verili olmad
iin nedensellik, zorunluluk ve cevher kav
ramlarn reddeder. Mach'a gre, dnya
nn betimlenii yalnzca yansz deneyim
elerini iine almaldr; (duyumlarla z
deletirdii) bu eler ile bunlarn ilev
sel bantlar dnyadaki tek gerek ey
lerdir. Mach, kavramlar duyumlar karma-
n (eyleri) belirten simgeler olarak
alm; bilimi, yerine genel olarak gzlemin
konaca bir varsaymlar btn olarak
-grmtr. Lenin'in Materyalizm ve Ampi-
riokritisizm'i Mach'n znel idealizmini ve
tutarsz doasn aa sererek rtr.
Machn balca yaptlar unlardr: Die A-
nalyse der Empfindungen und das Verhl
tnis des Physischen zum Psyschischen
(1886, Duyumlarn zmlenii ve Psiik
Olann Fiziksel Olanla lintisi); Erkenntnis
und Irrtum (1905, Bilme ve Yanlg). Mach'
in felsefesi, yeni-pozitivizmin biimlenii
ni etkilemi, Marxln Mach adan re-
vizyonizme uratlmasna yol amtr (F.
Adler, V.A. Bazarov, Bogdanov, Yukevi).
Machiavelli, Niccolo di Bernardo (1469-
1527) Italyan dnr ve ykselen burju
vazinin ideologu. Machiavelli'ye gre, top
lum, Tanrnn iradesince deil, ama doa
sal nedenlerle geliir. Tarihin itici gleri,
maddi karlar ile iktidardr. Machiavelli,
halk kitleleri ile ynetici snflar arasnda bir
kar atmas olduunu ortaya koymu
tur. Feodal i atmalardan arnm, halk
ayaklanmalarn bastrabilecek gi bir
ulusal devletin kurulmasn isteyen Machi
avelli, siyasal mcadele srasnda byk
hedeflere ulamak iin her trl yola ba
307
MADDE
vurulabileceine, ahlak kurallarnn hie
saylmasna gz yumulabileceini dn
m; iktidar mcadelesinde hyanete ba
vurmay hakl gstermitir. Machiavelli'nin
tarihsel deeri, Maran szleriyle, devlete
insan gzyle bak ve devletin yasalarn
teolojiden deil, akl ve deneyimden alm
ilk kii olmasndan gelir. Balca yapt;//
Principe (Hkmdar), 1532.
Madde Bilincin dnda, bilinten bam
sz olarak varolan ve bilin tarafndan yan
stlan nesnel gereklik. Madde, dnyada
varolan nesnelerin ve sistemlerin sonsuz
eitliliidir. Madde, yaratlamaz ve yoke-
dilemez; zaman oiarak nsz sonsuz
mekn olarak da kendi yaps iinde son
suzdur. Madde, harekete smsk bal o-
lup, srekli kendinden geliir; bu kendin
den gelime, belli aama ve koullarda,
yaamn domasna neden olur. Bilin,
Maddeye zg en yksek yansma biimi
olarak yer air. Dnyann maddi birliinin
kendine zg zellikleri, Maddenin evren
se! ve mutlak doasn oluturur. Dnyada
Madde'nin temel zelliklerinin ve Madde
nin hareket biiminin kendi bir tipi ya da
grn biimi, Madde'nin tarihsel geli
mesinin kendi rn olmayan hibir ey
yoktur. Dnyann maddi birlii, tanr irade
sini, mutlak ideay, tini, enerjiyi (bak. e-
nerjizm) dnyadaki btn fenomenlerin
cevheri olarak gren btn idealist anla
ylara kar dorultuda, maddecilik felse
fesinin temel bir ilkesini oluturur: Madde,
kendi somut biimlerine, yani cevherlere
ya da atomlara indirgenemez; nk, elek
tromanyetik ve yerekimsel alanlar yans-
ra, karmak bir yaps olan eitli trde
neutrinolar gibi, maddi olmayan Madde
tipleri de vardr. Madde, tkenmez; Mad-
de'yi biime potansiyeli ise snrszdr. Mad
de, her zaman iin, sistemsel bir rgtie-
nim iinde olup, hareketin deiik temel
zellik ve biimlerine smsk baldr. Mo
dern bilimin bakasndan, Maddenin
balca biimleri unlardr: 1) Cansz doa
sistemleri (temel paracklar, atomlar, mo
lekller, makroskopik cisimler, eitli d
zenlerde kozmik sistemler); 2) biyolojik
sistemler (mikro-organizmalardan insana
kadar btn biyosfer); 3) toplumsal rgt-
lenimli sistemler (insan, toplum). Ancak,
Madde, yalnzca bu biimler altnda kendi
ni gstermekle kalmaz; nk sonsuz
dnyada nesnel gereklik olarak nitelike
Madde tipleri, rnein temel paracklarn
yapsnda grlen kuarklar ile daha baka
mikro-nesneler de vardr. Nesnel gerek
lik olarak Madde stne felsefi anlay,
Madde'nin yaps ve temel zellikleriyle
olduu kadar, Madde'nin hareket yasala
ryla ilgilenen doabilimi kuramlarnda da
kendi somut anlatmn bulur. Ancak, felse
fi bir kategori olarak Madde'yi somut fizik
sel ya da kimyasal Madde anlayyla bir
grmek yanltr, nk bunlar snrl bir
zellikte olup, somut olarak varolan Mad
de tiplerinin sonsuz eitliliini kuatmaz
lar. Maddeyi kendi temel zelliklerinden
biriyle, rnein kitle, enerji, mekan vb. ile
zdeletirmek de ayn biimde yanlgl
dr, nk Madde ayr temel zelliklerin
tkenmez eitliliini ierir. Madde kavra
m, diyalektik ve tarihsel maddecilik tara
fndan, Madde'nin evrensel temel zellik
leri ile Maddenin gelime yasalarna ilikin
diyalektik maddeci kuram tarafndan ay
rntl biimde aa konur (bak. Maddenin
Hareket Biimleri; Sonsuz ve Sonlu, Evren,
Cevher; Dnyann Birlii ve eitlilii).
Maddecilik idealizm'e kart, bilimsel fel
sefi eilim, iki tr Maddecilik arasnda bir-
ayrm yaplr: a) D dnyann nesnel ola
rak varolduuna kendiliinden inan; 3)
kendiliinden Maddecilik'i bilimsel yn
den derinletirip gelitiren felsefi dnya-
gr. Felsefi Maddecilik, maddi olan
birincil, tinsel olan ise dnsel, ikincil
olarak alr. Byle bir ey, dnyann nsz
sonsuz, Tanr tarafndan yaratlmam, za
308
MADDECLK
man ve mekanca sonsuz olmasn ierir.
Bilinci maddenin bir rn olarak alan
Maddecilik, bilinci d dnyann yansmas
olarak grr, bylelikle de dnyann bili-
nebilirliini ne srer. Felsefe tarihinde,
Maddecilik, bir kural olarak, toplumda
dnyay doru olarak anlamaya ve insann
doa stndeki gcn artrmaya ilgi du
yan ilerici smflarn ve kesimlerin dnyag-
r olmutur. Bilimin baarlarn zmle
yen Maddecilik, bilimsel bilginin ve bilim
sel yntemlerin ilerlemesine hz kazandr
m; bu da, insann pratik etkinliinin ve
retici glerin gelimesini etkilemitir.
Maddecilik ile zel bilimler arasndaki etki
leim sreci iinde, Maddecilik ile Madde-
cilik'in biimleri de deiime uramtr. lk
maddeci kuramlar, felsefenin ortaya k
yla birlikte, Eski Hindistan, in ve Eski
Yunan kleci toplumlarnda, astronomi,
matematik vb. alanlarnda bilimsel bilginin
ilerlemesi sonucunda ortaya kmtr. Ge
nelinde naif bir zellik gsteren ilka
Maddeciliki (Lao Tsu, Yang u, Van ung,
Lokayata Okulu, Herakleitos, Anaksago-
ras, Empedokles, Demokritos, Epikuros),
dnyann maddilii dncesine ve dn
yann insan bilincinden bamsz ve insan
bilincinin dnda varolduu dncesine
dayanr. Maddecilik'in temsilcileri, doa
fenomenlerin eitlilii iinde varolan ey
lerin ortak kaynan bulmaya alyorlar
d. Maddenin atomsal yaps stne varsa
ym (Leukippos, Demokritos), ilka Mad-
decilikinin bir baarsdr. ou ilka
maddeci dnr, kendiliinden diya-
lektiki olmakla birlikte, psiik olann temel
zelliklerini doaya balayarak, fiziksel o-
lan ile psiik olan arasnda ak seik bir
ayrm ortaya koyamamlard (bak.
Hilozoizm), ilka Maddecilikinde mad
deci ve diyalektik ilkeler, mitolojik ideoloji
nin ilerlemesiyle birlikte gelimitir. Orta
ada, maddeci eilimler, nominalizm,
tmtanrc dinden sapmlk, ve doa ile
Tanr'nn ebedi olduu retisi biiminde
ortaya kmtr. Rnesans dneminde,
Maddecilik (Telesio, Bruno), tmtanrclk
ve hilozoizm biiminde olmu, doay
kendi btnl iinde alyla birok yn
lerden ilka Maddecilik'iyle benzerlikler
gstermitir. Maddecilik, Avrupa'da 17. ve
18. yzyllarda gelimitir (Galileo Galilei,
Hobbes, Gassendi, Spinoza, Locke). Bu
Maddecilik biimi, kapitalizmin boy atmas
ve retim, teknoloji ve bilimin gitgide iler
lemesi temeli zerinde gelimitir. O gn
k ilerici burjuvazinin grlerini dile geti
ren maddeciler, ortaa iskolostisizmine
ve kilise otoritesine kar mcadele ver
miler, deneyime balca bilgi kayna,
doaya da felsefenin nesnesi gzyle
bakmlardr. 17. ve 18. yzyllarda Mad
decilik, o gnk hzl ilerleyen mekanik ve
matematie bal olarak bir gelime gs
termesi dolaysyla mekaniki bir Madde
cilik olmutur. Bu dnemde Maddecilik'in
bir baka zellii de, doay birbirinden
kopuk, birbirinden ilintisiz alan ve aratr
ma konularna ayrarak zmlemek, bu
alan ve konulan kendi gelimelerine bak
makszn incelemek olmutur. Fransz 18.
yzyl Maddecilikinin bu dnemin mad
deci felsefesinde zel bir yeri vardr (La
Mettrie, Dideret, Helvetius, Holbach).
Fransz maddecileri, btnnde, mekanik
i hareket anlayna bal kalarak, hareke
ti doann evrensel ve ayrlmaz bir temel
zellii olarak grmlerdir. Diderot'nun
Maddecilikinde ise diyalektiin birok -
elerine rastlanr. Maddecilikin eitli tr
leri ile tanrtanmazlk arasnda yer alan
ba, zellikle Fransz 18. yzyl maddeci
lerinde grlr. Bu Maddecilik biiminin
Batda gelimesinin doruk noktasn Feu-
erbach'm antropolojik Maddeciliki olu
turur. te yandan, btn Marxlk-ncesi
Maddecilik'te rastlanan gzleyicilik zelli
ine kendi adalar arasnda en ok
Feuerbachta rastlanr. Maddecilikin ge
limesinde bir sonraki adm, 19. yzylda
Rusya ile br Dou Avrupa lkelerinde
309
MADDECLK
(Betinski, Herzen, ernievski, Dobrolyu
bov, Markovi, Botev gibi) devrimci de
mokratlarn Lomonosov ile Radiev gele
neine dayanan felsefesi olmutur. Baz
ynlerden devrimci demokratlar antropo-
lojizmin ve metafizik yntemin stesinden
gelmilerdir. Maddecilikin en yksek ve
tutarl biimi, Marx ve Engels tarafndan
19. yzyln ortalarnda ortaya konan diya
lektik maddeciliktir. Bu Maddecilik, eski
Maddecilik'in burada daha nce sz edi
len kusurlarnn stesinden gelmekle kal
mam, ama insan toplumuna ilkin idea
list anlayn da stesinden gelmitir. Mad
decilikin daha sonraki gelimesi, bir yan
da diyalektik ve tarihsel maddecilik, te
yanda da birtakm basitletirilmi, kaba
Maddecilik eitleri olmak zere, iki eili
me ayrlr. Maddecilik'in en tipik olan ei
di pozitivizm'e kayan kaba Maddecilik o-
lup, bunlar, yzyln balarnda diyalektik
Maddecilikin bir arptl olarak ortaya
kmtr. 10. yzyln ikinci yarsnda ise,
olgun Maddecilik biimlerinin burjuvazi
nin dar snfsal karlaryla badamad
anlalmtr. Burjuva filozoflara, Maddeci-
like balanan kiileri ahlaktanmazlkla
suladklar gibi, Maddecilik'i de Maddeci
likin ilkel eitleriyle zdeletiriyorlard.
Bazen, idealistler, kendi kuramlarn haki
ki ve en modern Maddecilik gibi gster
meye almaktadrlar (bak. Carnap, Bac-
helard, Sartre). Bu arada, burjuva filozof
lar, Maddecilik ile idealizm arasndaki kar
tl gizlemek iin yalnzca pozitivizme ve
yeni-gerekilik'e deil, ama modern A-
merikan natralizmi gibi ne olduu belli
olmayan kurulmalara da snma yollar
aramaktadrlar. nde gelen birtakm bilim
adamlar, doabilimsel Maddecilikten bi
linli Maddecilike, en sonunda da diyalek
tik Maddecilike gemektedirler (Lange-
vin, J oliot-Curie). Diyalektik Maddecilik'in
gelimesinde grlen nemli bir zellik
de, diyalektik Maddecilik'in kendisini hep
yeni dncelerle zenginletirmesidir. Bi
limde ada gelimeler doabilimcileri
diyalektik maddecilie bilinli olarak ba
lanmaya gtrmektedir. te yandan, top-
lumsal-tarihsel pratik ve bilim, Maddecilik
felsefesini srekli ilerlemeye ve somutla
maya doru gtrmektedir. Maddecilik
felsefesinin somutluk kazan, Maddeci
likin idealist felsefenin en son eitlerine
kar mcadelesinde ortaya kar.
Maddecilik, Diyalektik Bilimsel felsefi
dnyagr; Marx retinin bir bileke
ni, felsefi temeli. Diyalektik Maddecilik,
Marx ve Engels tarafndan ortaya konmu
ve Lenin ile br Marxlar tarafndan ge
litirilmitir. 1840larda ortaya kan Diya
lektik Maddecilik, bilimsel ilerlemeye ve
devrimci ii hareketine yakndan bal o-
larak gelimitir. Diyalektik Maddecilikin
ortaya k, insan dncesinin tarihinde,
felsefe tarihinde bir devrim olmutur. An
cak, bu devrim, insan dncseinin daha
nceden elde etmi olduu btn ilerici
elerin srekliliini ve eletirel olarak -
zmsenmesini ierir. Felsefenin daha n
ceki gelimesinde yer alan iki ana akm;
Diyalektik Maddecilik'te birbiriyle kayna
arak, yeni bir yaklam dorultusunda,
derin bir bilimsel dnyagr iinde zen
ginletirilmitir. Burada, bir yandan, ok
eskilere uzanan maddeciliin, te yandan
da kkleri felsefe tarihinin geleneklerinde
yatan diyalektiin bir gelimesi szkonu-
sudur. Felsefi dncenin bilimle ve in
sanln tarihsel pratiiyle yakn bir bant
iinde gelimesi, kanlmaz olarak, mad
deci dnyagrnn zaferine yol am
tr. Ancak, diyalektik prltlara karn, eski
maddecilerin retileri ya metafizik ya da
mekanik olmu, doa grlerindeki mad
decilii toplumsal fenomenlerin aklan-
ndaki idealizmle birletirmilerdir. Diya
lektik gr gelitiren filozoflar, aslnda,
Hegel sisteminde de grld gibi, ide
alist filozoflardr. Marx ve Engels, yalnzca
eski maddecilerin retileri ile idealistlerin
310
MADDECLK
diyalektiini almakla, bu ikisinin bir birei
mini yapmakla kalmamlar, ama doa bi
limindeki en son bululardan ve insanln
tarihsel deneyiminden yola karak, mad
deciliin ancak diyalektik olduu zaman
bilimsel ve tutarl olabileceini, buna kar
lk, diyalektiin de ancak maddeci oldu
u zaman gerekten bilimsel olabileceini
de tantlamlardr. Toplumsal gelimeler
stne bilimsel bir grn gelimesi ile
gelime yasalar (bak. Maddecilik, Tarih
sel), Diyalektik Maddecilik'in olumasnda
zsel bir yer tutar. Diyalektik maddeci g
r olmadan insan toplumunun znn
aklannda idealizmi yenilgiye urat
mak olanaksz olduu gibi, topluma mad
deci bir yaklam olmadan, toplumsal-ta-
rihsel pratiin bir zm, en bata da,
insan varlnn temeli olarak toplumsal -
retim'in bir zm olmadan tutarl bir fel
sefi dnyagr ortaya koymak ve insa
nn bilme yasalarn aklamak da olanak
szdr. Marxln kurucular, ite bu so
runu zmlerdir. Nitekim, Diyalektik
Maddecilik, doa fenomenlerinin, toplum
ve dnce fenomenlerinin btn karma
kln kucaklayan ve gerekliin akla
np zmlenii stne kendi felsefi yn
temini dnyann pratikte devrimci yoldan
yeniden kurulmas dncesiyle birleti
ren felsefi bir bireim olarak ortaya km
tr. Bu'ikinci olgu Diyalektik Maddeciliki
dnyann aklanyla kendisini snrlan
drm olan eski felsefeden ayrt eder. By
le bir ey, insann insan smrmesine da
yal toplumsal sistemi atfederek snfsz,
komnist bir toplumun kurma grevini st
lenmi en devrimci snfn, ii snfnn
dnyagr olarak Marx felsefenin s
nfsal kklerini yanstr. Diyalektik Madde
cilik'in ortaya k, znden, tarihsel s
recin doruunu oluturan nokta olmu, bu
tarihsel sre iersinde felsefe, kendi z
gl aratrma nesnesi olan ayr bir bilim
haline gelmitir. Burada, felsefenin nesne
si, doann, toplumun ve dncenin ge
limesini yneten genel yasalar kapsad
kadar, nesnel dnyann fenomenlere ve
srelere doru bir bilimsel yaklam ge
tiren, gereklii aklamann, bilmenin ve
yeniden kurmann bir yntemi olan insan
bilincindeki yansmasnn genel ilkelerini
ve temellerini de kapsar. Dnyann maddi
olduu, dnyann maddeden ve madde
nin hareket ve deiim yasalarndan ba
ka hibir ey olmad retisi, Diyalektik
Maddecilik'in temel tadr. Bu reti, ne
tr bir din ya da idealist felsefe klna
girmi olursa olsun, doast zler oldu
una ilikin btn anlaylarn kararl, uz
lamaz bir kartdr. Doa, doast her
hangi bir g tarafndan deil, ama ken
dinde ve kendi yasalarnda yatan neden
lerle gelierek, yaam ve dnme mad
desi de iinde olmak zere, kendi en yk
sek biimini alr. Diyalektik Maddecilik'in
bir paras olan diyalektik gelime kuram
(bak. Diyalektik), maddenin hareket ve de
iime urama srelerini ve maddenin
daha alt biimlerinden daha st biimleri
ne geii getiren madde, zaman ve me
kanla ilgili genel yasalar verir. Niteliksel
dnmlerde maddenin deiirliini ve
maddi paracklarn tkenmezliini ona
yan ada fizik, Diyalektik Maddecilik'le
btn btne dnce birlii iindedir.
Dahas, Diyalektik Maddecilik, bu fizik ku
ramlarnn gereksindii felsefi dnceler
ile metodolojik ilkelerin biricik kaynadr.
Bu ayn ey, daha bakaca doafenomen-
lerini inceleyen bilimler iin de geerlidir.
ada tarihsel pratik de Diyalektik Mad
decilik ilkelerini dorulamaktadr; nk,
dnya eski, modas gemi toplumsal ya
am biimlerinden yeni sosyalist biimlere
doru kesin bir dn yapmaktadr. Diya
lektik Maddecilik, varlk ve nesnel dnya
retisi ile nesnel dnyann insan zihnin
de yansmas retisini biletirerek bir bilgi
kuram ve mantk oluturur. Diyalektik
Maddecilik'in bu alanda bilimsel bir teme
le dayal bir bilme retisini getiriiyle yap
311
MADDECLK
t ilerleme, bilgi kuram iinde yer alan
pratikte (bak. Kuram ve Pratik) yatar. Diya
lektik Maddecilik, diyalektik geiime kura
mn bilmeye uygulam, insan kavramlar
nn tarihsel doasn ortaya koymu; bilim
sel dorular arasnda grece olan ile mut
lak olan arasndaki karlkl banty a
a karm ve nesnel bilme mant soru
sunu (bak. Mantk, Diyalektik; Bilme) ile
mitir. Diyalektik Maddecilik, gelien bir
bilimdir. Doabiliminde balca her bulu
ile toplumsal yaamda yer alan deiim
ler, Diyalektik Maddecilikin yeni bilimsel
tantlarnn somutlamasna yardm ettii
kadar, insanln tarihsel deneyimini -
zmleyen ilke ve nermelerin elle tutulur
hale gelmesine de yardm eder.
Maddecilik, Fransz 18. Yzyl 17. yzyl
maddecilii ile karlatrldnda, ulus a
pnda olduu kadar, dnya apnda da
maddeci dncenin gelimesinde yeni
ve daha yksek bir aamay gsteren bir
ideolojik hareket. Daha ok burjuvazi ile
soyluluk arasndaki bir dnlemenin an
latm olan 17. yzyl ngiliz maddeciliine
kart dorultuda, Fransz 18. yzyl Mad
decilii, ilerici Fransz burjuvazisinin gr
olmu; bu reti, burjuvazi, zanaatkarl
ar, burjuva aydnlar ve soylu aydnlarn
ilerici kesimleri de iinde olmak zere, top
lumun geni bir kesimini aydnlatmay ve
ideolojik ynden hazrlkl klmay ama
lamtr. La Mettrie, Helvetius, Diderot ve
Holbach gibi, nde gelen Fransz madde
cileri, kendi felsefi grlerini yalnzca La
tince incelemeler halinde deil, ama geni
kesimlerce kabul grecek yaynlar bii
minde, Franszca yazlm szckler, an
siklopediler, kitapk ve yazlar halinde de
ele alp ilemilerdir. Fransz 18. Yzyl
Maddecilik'nin ideolojik kaynaklan, 17.
yzylda Gassendi'nin en bata da Des-
cartesn mekanik maddeciliinin temsil
ettikleri ulusal maddeci gelenek ile ngiliz
maddeciliine bal olmutur. zellikle -
Locke'un bilginin kayna olarak deneyim
retisi, Descartes doutan dnceler
retisinin eletirisi ve bu tr bir maddeci
deneyim anlay burada nemli olmutur.
Lockeun pedagojik ve siyasal dnceleri
de burada byk bir nem tar. Locke'a
gre, bireyin yetkinlemesi eitimle ve
toplumun siyasal yapsyla belirlenir. An
cak, Fransz 18. Yzyl Maddecilii, yalnz
ca Lockeun maddeci duyumculuk ve am
pirizm kuramn zmlemekle kalmam,
Descartes aklclka ynelik yalpalama
lar da ortadan kaldrmtr. Tp, fizyoloji ve
biyoloji yansra, en nemli rol oynamakta
devam eden mekanik de, Fransz madde
cilerinin dayandklar bilimsel temel ol
mutur. Bu nedenle de, Fransz maddeci
lerinin retileri, 17. yzyl maddeciliiyle
karlatrldnda, birok yeni dncele
ri iine alr. Diderotunun doa stne
retisinde yer alan diyalektik eler, bunla
rn en nemlisidir. Fransz 18. yzyl Mad-
deciliinin etik ve toplumsal-siyasal ku
ramlar ok zgn kuramlar olmutur. Bu
alanda, Hobbes' un, Spon/zann ve Loc-
/reun dncelerini gelitiren Fransz 18.
yzyl Maddecilii, bu kiilerin etik reti
lerini ve toplumsal-siyasal grlerini so
yut, natralist snrlamalardan kurtarm
lar; insann kendini koruma abasn fizik
sel ir cismin mekanik ataletiyle yapt ka
rlatrmadan treten Hobbes' a kart,
Helvetius ile Holbach, bu ilgiye insann
zel bir davran tarz olarak bakmlardr.
Fransz 18. Yzyl Maddecilii, tmtanrc-
lk\a ve deizm'le dnleme biimlerini
geri evirerek doa ve toplum biliminde
edinilen sonulara dayal olarak ak seik
bir tanrtanmazlk vaazetmilerdir. Lenin,
Materyalizm ve Ampiriokritisizm'e, Fran
sz 18. Yzyl Maddeciliinin, maddecili
in felsefi ilkelerinin ilenmesinde ne gibi
byk bir rol oynam olduunu gster
mitir. Lenin, ayrca toplumsal gelime ve
312
MADDECLK
ilerleme fenomenlerini aklamada Fransz
18. Yzyl Maddeciliinin kuramsal snrl
lklarn, metafizik metodolojisi ile idealiz
mini de gstermitir.
Maddecilik, Kaba 19. yzyl felsefesinde
bir eilim; bu eilim, maddeciliin temel
ilkelerinin basitletirilmesinde yatar. Do-
abilimdeki hzl gelimelere dayanan Ka
ba Maddecilik, doabilimlerdeki metafizik
maddecilik yoluyla, idealist diyalektie, -
zellikle de klasik Alman diyalektiine kar
olumlu bir k olarak ortaya kmtr; Ka
ba Maddecilik'in Vogt, Bchnerv Males-
chottgibi temsilcileri, felsefi dzenbazlk
olarak niteledikleri eylere kar o gnk
doabilim kuramlarn yaymaya alm
lardr. Bu kiiler, btn felsefi sorunlar so
mut bilimsel aratrmalarla zme yoluna
gitmiler; bilinm ve br toplumsal feno
menlerin bal bana fizyolojik srelerin
etkisinden olduunu, bunlarn yiyecek, ik
lim, vb. nedenlere dayandn dnm
ler; dncenin beynin bir salgs olduu
sonucuna varmlardr. Daha sonraki kaba
maddeci yorumlar eitli biimler altnda,
zellikle de doa bilimlerine ilikin felsefi
yorumlar iinde, ou zamanda fizyolojik
fenomenlerin organizmalarn d nesneler
le meknsal etkileimi olarak grld
fizyoloji alanndaki felsefi yorumlar iinde
ortaya kmtr. Kaba maddeciler, insan
psiesini bu etkileimin izlerinde bulup
karmaya almlardr. Ama, insan mekan
iinde olduu kadar, tarihsel zaman iinde
de yaar; yani, insann yaamsal etkinlii
ve bu etkinlii kavrama yetenei (bilinci),
etkin etkileimin tarihsel olarak gelien bi
imleri iinde ortaya kp ilerlik kazand
gibi, bunlarn ierii de ayn zamanda
insann bilincinin ieriini oluturur.
Maddecilik, Tarihsel Marx-Leninci fel
sefenin bir bilekeni; felsefi toplum bilimi.
Felsefenin temel sorusunu maddeci do
rultuda, tarihsel ynden zerek, bu temel
zerinde tarihsel gelimenin genel sosyo
lojik yasalarn ve bunlarn insanlarn etkin
liklerine uygulanmas biimlerini incele
yen Tarihsel Maddecilik, sosyo/o/Ynin ve
br toplum bilimlerinin kuramsal ve me
todolojik temelini oluturur. Maddeciler de
iinde olmak zere, btn Marxlk-nce-
sinin filozoflar, toplumsal yaam anlay
larnda idealist kiilerdi; doaya kr gle
rin egemen olduu, toplumlarda insanla
rn hareketlerine dnsel gdlerin yn
verdii anlaynn tesine geememi ki
ilerdi. Tarihsel Maddecilikin gelimesi
toplum dncesinde temel bir devrime
neden olmutur. Bu devrim, bir yandan,
bir btn olarak dnya stne tutarl bir
maddeci grn frmllendirilmesine, -
te yandan, toplumsal yaam ile toplumsal
yaamn gelimesini yneten yasalarn a-
a konmasna olanak vermitir. Marx, e-
konomik alana btn br toplumsal ya
am alanlarndan ayr bir yer tanyarak,
retim ilikileri'ne btn br ilikileri be
lirleyen ilikiler olarak brlerinden ayr bir
yer vererek, toplumsal gelimenin geirdi
i doa-tarihsel sre stne kendi temel
anlayn getirmitir. Marxlk, her insan
toplumunun temelinde yatan eyi, yani ge
im aralarn elde etme yntemini kendi
sine k noktas yaparak, bu yntem ile
insanlarn retim srecinde iine girdikleri
ilikiler arasndaki banty kurar; bu re
tim ilikileri sistemini zerinde siyasi ve
hukuki bir styapnn, deiik toplumsal
dnce biimlerinin ykseldii temel ola
rak grr. retici gler'in gelimesinin
belirli bir aamasnda ortaya kan retim
ilikileri, btn toplumsal-ekonomik olu
umlar iin geerli ortak genel yasalara
bal olduklar kadar, byle bir sistemin
ortaya kp ileyiini ve daha yksek bir
biime geiini belirleyen tek bir oluum
iin geerli zel yasalara da baldrlar.
Hertoplumsal-ekonomik oluumda insan
larn sonsuz eitlilik ve tikellik gsteren,
nceden hesap edilemez etkinlikleri, b
313
MADDENN
yk kitlelerin eylemleri iinde kendini gs
terirken, snfl bir toplumda toplumsal ge
limenin gereklerini yerine getiren snfn
eylemlerinde kendini gsterir. Tarihsel
Maddecilikin ortaya konuu, Marxlk~
ncesi btn sosyolojik kuramlarda gr
len iki ana eksikliin ortadan kalkmasn
salamtr. Bu eksikliklerden birincisi, bu
kuramlarn idealist kuram olularyd; yani
bu kuramlar, yalnzca insan etkinliindeki
ideolojik gdleri incelemekle snrl kal
yorlar, bu gdlenmelere hangi maddi ne
denlerin yol atn incelemiyorlard. kin
cisi, tarihte yalnzca sekin kiilerin roln
inceliyorlar; kitlelerin, yani tarihi gerek
letiren kiilerin eylemlerini incelemiyor
lard. Tarihsel Maddecilik, toplumsal-ta-
rihsel srecin maddi etkenlerce belirlendi
ini gstermitir. Dncelerin, siyasal ve
daha bakaca kurum ve rgtlerin roln
yadsyan kaba maddeci kuramlara kart,
Tarihsel Maddecilik, bunlar son kertede
belirleyen maddi temel zerindeki etkisini
vurgular; znel etkenin, yani insanlarn,
snflarn, partilerin ve kitle rgtlerinin ey
lemlerinin buradaki byk roln gsterir.
Tarihsel Maddecilik, hem kadercilik'e,
hem de iradecilik'e kardr, insanlar kendi
tarihlerini kendileri yaparlar; ama bunu
kendi iradelerince, her kuan kendi -
nnde hazr bulduu belirli nesnel koul
lar iinde hareket etmesi biiminde yap
mazlar. Bu temeller zerinde yeralan bu
koullar ile yasalar, insanlarn etkinlikleri
nin olanaklarn hazrlar. Bu olanaklarn
kullanlmas, bunun sonucu olarak da tari
hin gerek yolal, insanlara, insanlarn
etkinliklerine ve girikenliklerine, ilerici
glerin rgtllne ve birliine daya
nr. Tarihsel Maddecilik'in ana izgileri itk
kez Marx ve Engels tarafndan Alman de
olojisi'r\da izilmitir. Tarih gelitike ve
yeni deneyimler biriktike, Marxlk gibi,
Tarihsel Maddecilik de, ister istemez geli
ir ve zenginleir. Lenin byle bir gelime
nin ilgi ekici bir rneini vermitir. Tarih
sel Maddecilik, proleteryann devrimci s
nf mcadelesinin nnde bekleyen g
revlerle, sosyalist ve komnist kurulmann
gerekleriyle ve bilimde gelimeyle yakn
dan bantldr.
Maddenin Hareket Biimleri Maddi nes
nelerdeki btnsel deiimleri dile getiren
biimde, maddi nesnelerin ana hareket ve
karlkl etkileim tipleri. Modern bilimdeki
verilerle uygunluk iinde, Maddenin Hare
ket Biimleri balca grupta toplanr: 1)
Cansz doada, 2) canl doada; 3) top
lumda. Her grupta, maddenin tkenmezli
i dolaysyla, Maddenin birok Hareket
Biimleri'ne rastlanr. Cansz doada Mad
denin Hareket Biimleri arasnda unlar
yer alr: eitli cisimlerin meknda yer de
itirmesi; temel paracklarn ve (elektro
manyetik, yerekimsel) alanlarn hareketi,
gt ve hafif etkileimler, temel parack
larn deiime urama sreleri; atom ve
molekllerin hareket ve dnmleri,
Maddenin Kimyasal Hareket Biimleri; sl
sreler, ses titreimleri; Maddenin J eolo
jik Hareket Biimleri; eitli dzeyde koz
mik sistemlerdeki, gezegen, yldz, Saman
yolu ve bunlarn alamlarndaki deiim
ler. Canl doada Maddenin Hareket Bi
imleri, organizma ve organizma-tesi
sistemlerdeki yaamsal srelerin btn
n oluturur: Bnye, yansma sreleri,
kendi-dzenleme, denetleme ve yeniden
reme, biyosfer'in Dnyadaki doa sis
temleriyle ve toplumla etkileimi. Madde
nin organizmalardaki biyolojik Hareket Bi
imleri, bu organizmalar olduu kadar,
deien varolu koullarnda bunlarn i
istikrarn da korumaya yneliktirler. Mad
denin organizma-tesi Hareket Biimleri
ekosistemlerdeki eitli trler arasndaki
ilikileri dile getirir ve bunlarn saysn,
meknn ve evrimini belirler. Maddenin
toplumsal Hareket Biimleri, gerekliin
yanstlmasnn amal yoldan dnme
uratlmasnn yksek biimleri olarak, bi
314
MAKUL
linli etkinliinin kendini eitli gsteri bi
imlerini ierir. Tarihsel ynden, Madde
nin daha yksek Hareket Biimleri, daha
alt biimler temelinde ortaya kar; bunla
rn ok daha karmak bir sistemin geli
mesinin yaps ve yasalaryla uygunluk i-
inde olmak zere, dnme uratlm
bir biimde kendinde barndrr. Bu hare
ket biimleri arasnda bir birlik ve karlkl
etkileme szkonusudur; ancak, Maddenin
daha yksek Hareket Biimleri daha alt
biimlerinden nitelike farkllk gsterdii
gibi, onlara da indirgenemez. Maddenin
Hareket Biimleri arasndaki ilikilerin or
taya konmas, karmak fenomenlerin z
nn bilinebilmesine ve bu fenomenlerin
pratikte denetim altna alnabilmesi asn
dan dnyann birliinin ve maddenin tarih
sel olarak gelimesinin anlalmasnda b
yk nem tar.
Makhayevizm 1905-07 Devrimi srasnda
Rusya'da yaygn olmu kkburjuvaca
bir anarist eilim. Aydnlara kar d
manca bir davran taknlmasndan yana
olan bu eilim, adn, aydnlarn asalak bir
snf olduunu ne sren Sosyal Demokrat
V. Makhayskiden almtr.
Makrokosmos ve Mikrokosmos Nesnel
gerekliin maddenin yapsal rgtlenim
dzeyi asndan farkllk gsteren iki z
gl alan. Makrofenomenler alan, insann
stnde yaad ve hareket ettii dnya
dr (gezegenler, yeryz cisimleri, kristal
ler, byk molekller vb.). Mikrokosmos
(atomlar, atom ekirdei, temel parack
lar, vb.) ise, nitelike farkldr. Burada nes
nelerin lmleri bir santimetrenin milyar
da birinden daha kk olup, zaman ara
lklar bir saniyenin milyarda biriyle lm-
lenir. Baka bir deyile, bunlar, dorudan
gzlemlenemez. Gerek Makrokosmos, ge
rek Mikrokosmos, kendilerine zg maddi
yaplaryla, zaman-mekn ve neden iliki
leriyle ve yasalara bal hareketleriyle ken
di zelliklerini kazanrlar. Nitekim, makro-
kosmosdaki maddi nesnelerin gzle gr
lr, kesikli parack yaplar ya da srekli
bir dalga yaplar olup, bu nesnelerin ha
reketi klasik mekaniin dinamik yasalarna
baldr. te yandan, mikrokosmos feno
menleri, kuantum mekanii'nin istatistik
yasalar uyarnca, parack dalga zellikle
ri arasndaki yakn bantda grlr. Mak
rokosmos ile mikrokosmos arasnda bir
snr Planck (bak. Planck) deimezinin
bulunmasyla konmutur. Modern fiziki
idealistler, makrokosmos ile mikrokos
mos arasndaki ayrmlar ve bu ayrmlar
bilme zelliklerini mutlaklatrarak, mikro-
kosmosun nesnelliini ve bilinebilirliini
yadsrlar. Ama bilim, Makrokosmos ile
Mikrokosmos arasnda yakn bir ba oldu
unu bize gsterir, zellikle de yksek e-
nerjiye sahip makrokopik nesnelerin varl
n bildirir. Fiziin atomlar dnyasnn,
daha sonra da atom ekirdei ile temel
paracklarn iine girii, diyalektik mad
decilik ilkelerinin parlak biimde onan
ve zenginlemesi olmutur.
Makul Bencillik Kuram 17. ve 18. yzyl
Aydnlatmaclar tarafndan gelitirilmi bir
etik kuram; bu kuram u ilkeye dayanr;
Doru anlalm bir zel kar, toplumsal
karla mutlaka akr. Helvetius, Holbach
ve D/derofnun, daha sonra da Feuer-
bachm etiinde Makul Bencillik Kuram,
ileci feodal Hristiyan ahlakna kar m
cadelede, ykselmekte olan burjuvazinin
karlarn dile getirdii kadar, burjuva
devrinrclerin ideolojik olarak hazrlanna
da yardm etmitir. Bu kuramn szcleri,
zel mlkiyet temelinde, zel karlar ile
toplumsal karlarn uyumlu biimde birle
ebilecei dncesinden yola kmlar
dr. Makul Bencillik Kuram, devrimci bur
juvazinin kendi pratiinin, idealletirilmi
zel giriimciliin yansmas olmutur. Bu
rada, toplumsal kar, aslnda, burjuva
zinin snfsal kardr. Kapitalist gereklik
315
MALEBRANCHE
burjuva toplumun geerlilii yanlsamas
nn ykma uramasna neden olmutur.
emievski ile Dobrolyubov, aydn monar
iler tarafndan ya da bilge yasa koyucular
tarafndan konulacak makul yasalara
dayanan toplumsal karlarn zel karlar
la birletirilebilecei stne Fransz 18.
yzyl maddecilerinin dncelerini red
detmilerdir. Bu iki dnrn etiinde,
insan davranlarnn altnda yatan gd
olarak zei kar, toplumsal bir ierikle do
nanmtr. Bu iki dnr, yaamn anlam
n ve insan eylemlerinin ltn halkla
karlksz hizmet etmede, halkn sertliin
zincirlerinden kurtarlmasnda, gerekliin
devrimci yoldan dnme uratlmasn-
da grmlerdir. Rus devrimci demokrat
lar, Makul Bencillik Kuram'na aklc bir
ierik kazandrmlar; ancak, genel olarak
insana, insann soyut ebedi doasna
seslendiinden bu kuram, ahlak yasalar
ya da insann toplumsal davran stne
bilimsel aklamasn getirmemitir.
Malebranche, Nicolas de (1638-1715)
Fransz idelaist vesilecilik'n bir yanda.
Malebranche, idealist bir konumdan ka
rak, Descartes sistemindeki dalizmi orta
dan kaldrmaya almtr. Malebranche'-
n felsefesi, Tanr'ya apayr bir rol tanr:
Tanr, yalnzca varolan btn eyleri yarat
makla kalmaz, ama btn bu eyleri ken
dinde barndrr da; Tanr'nn srekli araya
karmas, btn deiimlerin nedenidir;
meknsal cevherler ile dnsel cevherler
arasnda doal balar ya da etkileim
yoktur. Malebranche, bilgi kuramnda da
idealist bir konuma yaslanmtr; bu bilgi
kuramna gre, insan eyleri bunlarn du
yu organlar stndeki etkileri yoluyla bile
bilir; bilme, varolan btn eylere ilikin
idealarn insanlar tarafndan alglandr
ve Tanr da bu idealarn kaynadr. Bal
ca yapt: Recherce de la vrit (Hakikat
Aray), 1674-75.
Malthusculuk An Essay on the Principle
of Populationda (Nfus lkesi stne Bir
Deneme), kendi getirdii dnceleri in
celeyen ngiliz din adam Malthus (1766-
1834) tarafndan kurulmu, bilimsel olma
yan, sosyolojik bir kuram. Bu grler, da
ha sonralar, burjuva toplum dncesi ta
raf ndan, zellikle de 19. yzyl sonlarnda
ki ekonomi politik tarafndan kabul gr
mtr. Malthus, tarihd bir nfus yasa
sn formllendirmitir. Bu yasaya gre,
nfus geometrik diziye gre artarken, ge
im aralar aritmetik diziye gre artmakta
dr. Malthus'a gre, toplumsal gelimedeki
elikiler buradan gelmektedir. Malthus,
(evlilik ve doum kstlamas getirerek) n
fus artn nlemekle; alk, hastalk ve
sava yoluyla nfusa ekidzen vermekle
toplumsal elikilerin stesinden gelinebi
leceine inanyordu. ada Malthuscu-
lar da, ancak kendilerine den balca
grevin, toplumsal elikilerin demografik
yollardan kalkabilecei konusunda bir
kaygy yaygnlatrmak olduuna inan
maktadrlar. Son zamanlarda, (J . Bonner'
in optimum nfus kuram, G. Taylor ile P.
Ehrlich'in bugnk ekonolojik bunalmn
tek nedeninin nfus art olduuna ilikin
dnceleri vb.) eitli yeni-Malthuscu
anlaylarn hzla yaylna tank olunmu
tur. Byle bir ey, dnya nfusunun hzla
artna ve kapitalist elikilerin daha da
iinden klmaz hale gelmesine bal bir
olgudur. Bugnk dnya sorunlarndan
biri olan nfus artnn dzenlenmesi so
runu, ancak yeni, sosyalist bir sistemin
pekimesiyle ve bu sistemin demografi
politikasnn yrrle konmasyla olanak
ldr, denmektedir.
Mandevllle, Bernard (1670-1733) ngiliz
filozof, ahlak, kendi gnndeki toplu
mun sert bir yergisi olan The Grumbling
Hive (1705, Uuldayan Kovan) adl yaptn
yazar. Bu yapt, ktlklerin kol gezdii ve
her arnn yalnzca kendi kar peine d
316
MANTIK
t bir kovandaki yaam anlatr. Arlar
cezalandrmak iin J upiter btn arlar
drst yaratklara evirir ve sonunda ko
van yerlebir olur. Bu kitap, ktnn ka
nlmaz, hatta toplumsal eitsizlik koulla
rnda yararl da olduu dncesinin ilk
kez Mandevilie tarafndan ortaya konuu
nu ierir. Bu dnce, Shaftesbury'n'm g
rlerine kart grler olup, daha sonra
Hegel tarafndan gelitirilmitir. Mandevil-
le, burjuva uluslarn refahnn iilerin yok
sulluu zerine kurulu olduunu aka
grmtr. Mandevilie, (Helvetius, Adam
Smith vb.) kendisinden sonraki birok filo
zofu etkilemitir.
Manevi retim Marx tarafndan maddi ol
mayan alann son kertede toplumun geli
mesine, maddi retime ve toplumsal iliki
lere bal olduu kadar, kltrel retimin
kendi i diyalektiine, yaratc aba ile s
reklilik arasndaki karlkl bantya da
bal olduunu gstermek iin kullanlm
bir kavram. Maddi bir biim iinde ya da
dil iinde retilen kltr ve sanat yaptlar,
yeni kuaklarca yeniden retilerek, kendi
etkinlik iinde kullanlr, insanlar, kltr mi
rasn yeniden reterek ve yeniden deer
lendirerek, yaratma gcn elde ederler,
insanlar, ortaya dnce ve kavramlar ge
tirerek, gelecein sorumluluu iinde,
bunlar yeniden retirler. Manevi retim,
Marxa gre, egemen maddi ilikileri dile
getirdii gibi, snfsal bir karakter de tar.
Manevi retimin iki biimi vardr: levsel
olarak nceden yerletirilmi bir Manevi
retim ve evrensei olarak art ardalk gs
teren bir Manevi retim. Bu birincisinde,
birey yalnzca belirli bir ilevin taycsdr;
birtakm toplumsal koullarda bireyin kl
trel etkinlik alan hazr edilmi, nceden
belirlenmi ncllerce snrlandrlmtr. -
kinci durumda ise, birey, genel bir retici
g olarak gelitirilmeye katlr ve Marx'a
gre, byle bir toplumsal oluumdaki z
grce manevi retimi srdrr (K. Marx,
Art-Deer Kuramlar, Blm 1, s. 285). Bu
ikinci Manevi retim biiminin ancak ge
limemi komnizmde geerli olaca sz-
konusudur.
Mantk bak. Mantk, Diyalektik; Mantk,
Matematiksel; Mantk, Biimsel.
Mantk Biimleri Bilme srecinde, farkl
somut anlamlarna baklmakszn, dn
celer kurma, dile getirme ve bunlar birbi
rine balama yollar. Bu biimler, insann
toplumsal-tarihsel pratii boyunca biim
lenmi ve insana zg evrensel bir zellik
kazanmlardr; bunlar, gereklii dn
cede yanstmann biimleri olup, gerekli
in (her nesnenin birtakm nitelikleri olma
s, br nesnelerle birtakm ilikiler iine
girmesi, nesnelerin snflar oluturmas,
birtakm fenomenlerin baka fenomenlere
neden olmas vb.) en gene! anaizgilerini
yanstrlar. Kavramlar, yarglar, karsama-
lar, tantlar ve tanmlar gibi, Mantk Biim
leri de, biimsel mantk tarafndan ele al
nr. Bilmede, u ya da bu Mantk Biimle-
ri'nin kullanlmas, dncede yansmas
n bulan ieriin karakteriyle belirlenir. Dil
de, Mantk biimleri, anlatmn dilbilgisel
yaps iinde olduu kadar, matematiksel
mantkta ve (., A, 4), hayr (-,1 , ~),
ya da (v), eer... o zaman ( , -*), vb.
gibi belirli simgelerle gsterilen zel sz
cklerden yararlanarak da dile getirilir. Di
yalektik mantkta, Mantk Biimleri, dei
mekte ve gelimekte olan gerekliin ve
bilmenin kendi gelimesinin dncede
kendi yansmasn nasl bulduu asn
dan incelenir.
Mantk, Biimsel (Kavram, yarg, karsa
ma, tant gibi) dnme biimlerini kendi
mantk yaplar asndan, yani dncele
rin somut ieriinin soyutlanarak, o ieri
in kendi yanlarnn birbirine balanmas
yollarnn bulunmas asndan inceleyen
bir bilim. Biimsel Mantkn balca grevi,
317
MANTIK
tmdengelim yoluyla bilgi edinmede ge
erli sonulara varlabilmesi iin izlenmesi
gerekli yasa ve ilkeleri formllendirmektir.
Biimsel Mantk'n temeli, kyas retisi'ni
ilemi olan Aristoteles tarafndan atlm
tr. Kyas retisi, daha sonra, erken stoa
clar, (Duns Scotus, Occam gibi) ortaa
iskolastikleri ile daha sonra Leibniz tarafn
dan gelitirilmitir. Yzyln banda, Bi
imsel Mantk, matematiksel (sembolik) -
mantk'taki hzl gelimelerin bir sonucu
olarak yeni bir aamaya ulamtr. Mate
matiksel mantk, matematiksel aklyrtme
ve tantlama stne mantk kuramlar geti
rerek, Biimsel Mantk' yeni yntemlerle
ve yeni mantksal zmleme yollaryla
zenginletirmitir.
Mantk Cebiri Mantk snflar ile mantk
nermeleri gibi mantk konularna cebir
yntemlerinin uygulanmasna dayanan bir
matematiksel mantk dal. Tarihsel Mantk
Cebiri, snflara ilikin cebir olarak (bak.
Boole) ortaya konmu, ancak daha sonra
nermeler cebiri olarak yorumlanmtr.
Mantk Cebiri, nermeleri doruluk deeri
asndan inceleyerek, ayn doruluk de
eri olan nermeleri birbirine eit olarak
alr. Mantk Cebiri, simgeler kullanr. Bura
da, nermeler iin kullanlan simgelerden
baka, Mantk Cebirinde birtakm anlatm
larn baka anlatmlar haline dntrl
mesine yardm eden mantk ilemleri iin
de simgeler kullanlr. Bugn iin Mantk
Cebiri elektrik sistemleri kuram ile baiak
sistemlerinde geni apta kullanlmakta
dr.
Mantk, okdeerli (Doru ya da yan
l, iki-anlam tayan klasik ikideerli
mantktan farkl olarak) nermeleri ikiden
ok anlam iinde yorumlanan, ancak ge
nelde sonlu ya da sonsuz bir anlam oklu
unun olabilecei bir mantk sistemi. Bu
gn iin, felsefi ve yapsal yanlarn ncelen
mekte olduu, birbirinden farkl bir dizi
okdeerli Mantk sistemleri vardr. ok
deerli Mantk' ele alan almalar, gerek
mantksal, gerek bilimsel olmak zere, e
itli sorunlar zme amacn tar. okde
erli Mantk'n bir baka nemli uygulan
alan da, kuantum mekaniini gerekelen
dirme almalar (rnein, G. Birkhoff un,
J . Neumannm, Reichenbach'm almala
r) ile balak emalar kuramnn ilenii
almalardr (rnein, V. . estakov'un,
G. Moisilin almalar).
Mantk, Diyalektik Diyalektik maddecili
in mantk retisi, nesnel dnyann geli
me yasalarnn ve biimlerinin olduu ka
dar, hakikati bilme yasalarnn da bilimi.
Bilimsel olarak, Diyalektik Mantk, Marx
felsefenin bir paras olarak ortaya km
tr. Ancak, Diyalektik Mantk'n elerine
daha ilka felsefesinde, zellikle de He-
rakleitos'un, Platonun, Aristoteles'in re
tilerinde rastlanr. Tarihsel nedenler asn
dan, biimsel mantk, dnme yasalar
ve biimleri olarak uzun sre egemenliini
srdrmtr. Yaklak 17. yzylda, geli
mekte olan doabilim ile felsefe, dnme
ve bilmenin genel ilkeleri ve yntemleri
konusunda yeni bir retiye gereksinim
olduunu ortaya koymutur (F. Bacon,
Descartes , Leibniz). Bu eilim, en ak
biimde, klasik Alman felsefesinde gr
lr; rnein, Kant, genel mantk ile tran-
sandental mantk arasnda bir ayrm gzet
mi, bu kincisinin birincisinden, yani bi
imsel mantktan farkn, bilginin gelime
sini inceleyiinde, bu birincisi gibi, kendi
sini ierikten soyutlamaynda grmtr.
Diyalektik Mantkn gelimesinde, kendi
idealist bak tarzyla yorulmu olmakla
birlikte, bu konuda ilk kapsaml sistemi
retmi olan Hegel'in zel bir pay vardr.
Mantk stne Marx reti, daha nceki
btn deerli eleri kendinde zmleye
rek, insan bilincinin geni deneyimini ke
sin bir bilme bilimi iinde yourmutur.
Diyalektik Mantk, biimsel mant geri e-
318
MANTIK
virmemekle birlikte, dnme yasalarn
ve biimlerini inceleyite, biimsel mant
n snrlarn, yerini ve roln gsterir. Bi
imsel mantk, deimezliin dncede
ki yansmasnn yasalar ve biimleri olup,
nesnel dnyaya dayanr; Diyalektik Mantk
ise, gelime srelerine, fenomenlerin i
elikisi'ne bu fenomenlerin nitel deiim
lerine, birbirlerine geilerine ilikin d
nce yasalarnn ve biimlerinin yansma
snn inceleniidir. Bir bilim olarak Diyalek
tik Mantk, ancak diyalektik-maddeci bir
yntem zerinde mmkn olabilir; buna
karlk, Diyalektik Mantk, dncedeki
yansmann yasalar ve biimlerinin arat
rlmas yoluyla, sonsuz hareketin sonlu ha
rekette kendini aa koyuunun, sonlu
olan ile sonsuz olann hareketteki birliinin
ve isel olan ile dsal olann aratrlmas
yoluyla, diyalektik-maddeci yntemin so
mutlamasna yardm eder. Diyalektik
Mantk'n balca grevi, eylerde, nesne
lerde diyalektik yasalarn ileyiinin kav
ramlar halinde en iyi nasl dile getirilebile
ceini aratrmaktr. Bunun yansra, Diya
lektik Mantkn bir baka balca grevi
de, bilmenin kendi gelimesini ele alp in
celemektir. Diyalektik Mantk, dncenin
gelime yasalarn ve biimlerini, bilmenin
kendi gelimesinin ve tarihsel-toplumsal
gelimenin kendi geliim sreci iinde or
taya koyar. Soyuttan somuta inme yntemi
(bak. Soyut Olan ve Somut Olan), Diyalek
tik Mantkta, genel bir mantk ilkesi olarak
alnr. Diyalektik Mantk'n bir baka genel
ilkesi de, tarihsel-oian ile mantksal-o-
lan'm birliidir. Bu her iki ilke de karlkl
bantl ve karlkl geiiktir. Dnce,
nesnelerin ve eylerin yzeyinden zne
inerek, zn kendini gsterme biimlerini
kavrar. Mantksal ynden incelendiinde,
bir sre, bir fenomen vb. kendi gelimi,
olgunlam biimi iinde ele alnr; bu da
hem gemiin alm bir biimde bug
nn iinde varolduunun anlalmasn,
hem de gelimemi, ekirdek halinde ol
makla birlikte, bugnn iinde varolan ge
lecein anlalmasn klar. Bylece, Diya
lektik Mantk, gelime srelerinin dn
ce yasalar ve biimleri iinde yansmasn
aratrrken, dncenin ve dnce kate
gorileri sisteminin gelimesini, bilmenin ve
tarihsel pratiin gelimesindeki deiim
lerle birlikte aratrm da olur. ada
bilimde, dncenin eitli yanlarn ve
grevlerini inceleyen biimsellemi man
tk sistemleri ile biimsel mantk kuramlar
nn nemli bir yeri vardr. Diyalektik Man
tk, bilmenin kendi genel mantksal temeli,
genel mantk kuram olup, tek tek btn
somut mantk kuramlarnn, bunlarn nem
ve rolnn aa kavuturulmasn salar.
Mantk, Kipsel Zorunluluk, gereklik,
olanak, rastlant ile bunlarn olumsuz-
lanlar gibi kipseliik'leri iine alan ner
melerin yapsn inceleyen bir mantk siste
mi. Kipsel Mantk kurma abalar, bu man
tn birtakm nemli tanm ve ilkelerini ge
tirmi olan Aristoteles ile stoaclar'a uzanr.
Matematiksel (sembolik) mantk yoluyla
kipselliklerin inceleniine C. Lewis ile Lu
kasiewicz nclk etmitir.
Mantk, Kurucu Matematiksel mantkta L.
Brouwer, H. Weyl ve A. Heyting tarafndan
kurulmu bir eilim. Bu mantk, (rnein,
btnn paradan daha byk olduu
postulas, ncnn olmazl yasas vb.)
sonlu kmeler iin doru olan sonsuz ilke
kmelerinin uygulanmasn yasaklar. Kla
sik mantk ile Kurucu Mantk, sonsuzluk
kavram stne farkl grler getirirler; bu
birincisi, bunu somutlam, gereklik ka
zanm olarak grrken, kincisi potansiyel
olarak, olu halinde olarak grr. Kurucu
Mantk ilkelerinden yola klarak, modern
matematiksel mantk ile matematikte varl
m sonularn deiiklie uratlmas ko
nusunda giriimlerde bulunulmaktadr.
Kurucu Mantkn gelimesinde A. N. Kol
mogorov, A. A. Markov ve N. A. anin gibi
319
MANTIK
Sovyet bilginlerinin byk katks olmu
tur.
Mantk, Matematiksel (ya da sembolik
mantk) Biimsel matematik yntemlerinin
mantk alanna, matematiksel aklyrtme
ve tantlama yolunun mantksal aratrma
alanna uygulanmasnn bir sonucu olarak
ortaya kmtr. Matematiksel Mantk, bi
imsellemi dillerdeki ya da mantk he
saplarndaki (bak. Hesap) yansmalarna
bakarak mantk srelerini inceler. Mate
matiksel Mantk, mantk hesaplarnn (bak.
Mantksal Szdizimi) biimsel yapsn in
celemenin yansra, kendi yorum ve mo
delleri olarak hizmet eden alanlar ile he
saplar arasndaki ilikileri de inceler. Byle
bir ey, mantksal semantik sorunlarn ve
rir. Mantksal szdizimi ile mantksal se
mantik, mantktesi'ne, betimleme aralar
kuramna, mantk hesaplarnn nclleri ile
temel zelliklerine girer. Mantk hesaplar
dncesi ilk kez Leibniz tarafndan for-
milendirilmitir. Bamsz bir bilim dal
olarak Matematiksel Mantk, mantk cebiri-
ni bulan Boo/enin almalaryla, 19. yz
yln ortalarnda kurulmutur. Matematik
sel Mantk'ta imdilerde arbasan bir ba
ka eilim de, 19. yzyln sonlarnda, ma
tematiin kendi kavramlarnn ve tantlama
yntemlerinin bir temele oturtulabilmesi
gereksiniminden domutur. Bu eilimin
kaynaklarna Fregenin almalarnda
rastlanr. Bu eilimin gelimesine Russell-
ile Whitehead'in (Pirincipia Mathematica,
1910/13, Matematik lkeleri) ve Hilbertin
byk katklar olmutur. Klasik nermeler
hesab ile yklemler hesab olmak zere,
balca iki mantk sistemi o dnemlerde
ele alnmtr. Matematiksel Mantkm bu
gnk durumunu belirleyen byk sonu
lar ise, 1930larda Gdel, Tarski ve A.
Churc tarafndan elde edilmitir. Bugn
iin, Matematiksel Mantk, eitli mantk
hesap tiplerini aratrmakta ve genel ola
rak, semantik sorunlarla ve mantktesiyle
olduu kadar, mantn matematiksel ve
teknik olarak uygulanna ilikin zel so
runlarla da ilgilenmektedir. Matematiksel
Mantkn ada matematik stnde b
yk etkisi vardr. Matematiksel Mantk, e-
lektrik mhendisliinde (elektronik sistem
ler ile balak sistemleri), bilgisayarlarda
(programlama), sibernetikte (otomatik a-
ralar kuram), nrofizyolojide ve linguis-
tikte (yapsal linguistik ve semiotik) uygu
lanmaktadr.
Mantk, Olasl Olasln bir nermenin
temel zellii olup olmadna (bu durum
da, olaslk, doruluk ile yanllk arasnda
bir arac olarak nermenin kendisine yk
lenir) yada skisay l bir ift nerme arasn
daki ilikinin bir deerlendirilii olup olma
dna baklmakszn, olasl nermeleri in
celeyen mantk. Olaslk kuramndan farkl
olarak, Olasl Mantk, kesin sayda dile
getirilecek bir olasl gerektirmez. Bu te
mele dayal mantk erevesi, varsaymla
rn gereklikle karlatrlmas yoluyla de
il, ama elde edilebilecek bilgiyi dile geti
recek daha baka nermeler yoluyla var
saymlarla ilgili olarak dzgn bir yargya
varmak iin kullanlr. Bylece, Yarn ya
mur yaacak varsaymnn olaslk dere
cesi stnde, ava raporuna ne denli uy
duuna bakarak yargda bulunabiliriz. Do
laysyla, bir varsaymn olasl, varsay
mn kendisi ve elde edilebilecek bilgi ol
mak zere, iki kantn ilevini oluturur.
K a r ma k - mlar iinde yer alan b
tn nermelerin olaslklarnn bilinmesi
halinde, karmak varsaymlarn olasl
btn Olasl Mantk sistemlerinde mate
matiksel olaslk hesaplarna gre yaplr
(bak. Olaslk Kuram). Bu bakmdan, Ola
sl Mantk, bu hesabn yorumlarndan bi
rini oluturur. Olasl Mantk in tmevarma
mantk'ta en iyi uyguland grlmekte
dir. Olasl Mantka ilkalarda Aristoteles
ile kukucular gndermeler yapm olmak
la birlikte, bu konuda ciddi dnceler ge
320
MANTIKI
tiren ilk filozof Leibniz olmutur. Olasl
Mantk'n olaslk kuramndan ayrl, bu
ikincisinine gsterilen ilginin geni apta
olaylar stne evrildii 19. yzyln orta
larna rastlar. Bugn bile, olaslklar re
tisini, olaslk kuram ile Olasl Mantk ol
mak zere, iki dala ayrlan tek bir bilim
olarak ele alma abalarna rastianmakta-
dr.
Mantk, Tmevarma Geleneksel mant
n tikelden genele giden mantksal kar
sama sreleriyle ilgili yan (bak. Tmeva
rm). rnein, geleneksel tmevarmclar
ile Mili, Tmevarma Mantk'n grevinin
tekil olandan, ampirik olandan yola ka
rak genel kuramsal bilgi edinme sreleri
ni zmlemek olduunu dnmler
dir. Mantk tarihinde, Tmevarmc Man-
tk'n anakonusu stne bir baka anlay
da yer alm olup, bu anlaya gre, Tme-
varmc Mantk'n grevi, varsaymsal-
tmdengelimci yntem erevesi iinde
bilimsel savlar dorulamann mantk l
tlerini zmlemektir. Bu anlay, 19.
yzylda, W. Whewell adl bir ngiliz man
tk tarafndan formllendirilmi ve mo
dern bilim mantnda yaygnlk kazanm
tr. Bu anlay, yeni bir dnce-ierik ile
yeni bilimsel soyutlamalar zdeletirme
yi gerektiren kuramsal nermeleri elde et
mede tmevarmc yntemlerin yetersiz
kalndan kaynaklanmaktadr. Bu anlay
n eksiklii, genel olarak bilimsel bilgi
edinme srelerinin mantksal bir incele
meden geirilmesini, yani bunlarn top
lumsal adan zorunlu, bireysel bilinten
bamsz ve bilme srelerinin kendi nes
nel ieriince belirlenen sreler olarak
zmlenmesini neden gstermeksizin
geri evirmi olmasndan gelir. Modern
Tmevarmc Mantk, kendi uygulama ala
nn genilettii gibi, yalnzca tikelden ge
nele doru yaplan karsamalar incele
mekle kalmamakta, dorulamak istenen
bilginin doruluk-deerinin, doruluk-
deerini bildiimiz bilgiye dayandrlama-
yaca, ancak bu ikinci bilgi tarafndan, o
da ne lde onaylanp onaylanmayaca
nn belirlenecei durumlarla ilgili btn
mantk ilkelerini de incelemektedir. Nite
kim, modern Tmevarmc Mantk'n ana
kavramlarndan biri de onaylama derecesi
olup, byle bir ey, ounlukla, elde edi
lebilir ampirik bilgiyle birlikte bir varsaym
olarak yorumlanmaktadr. Modern Tme
varma Mantk, olaslk kuram yntemle
rinden de yararlanmakta, bylelikle de o-
iasl mantk'a ynelmektedir.
Mantk Yanllar Aklyrtme srecinde
atlan yanl bir admn neden olduu ha
talar. Bu yanllar, bir nermenin yanlgl
yorumlanndan ya da bir ncln doru
olmayan bir biimde kullanlndan ileri
gelebilecei gibi (rnein, belirli koullar
altnda doru olan bir nermenin koulsuz
doru olarak aln), aklyrtme srecin
de mantk kurallarnn inenmesinden, ya
da bir nermeden karlamayacak bir so-
nulamann karlmasndan da ileri gele
bilir. Mantk Yanllar, istemeden yanllar
(bak. Paralojizm) ile isteyerek yanllara
(bak. Safsata) ayrlabilir.
Mantk Ampirizm zmleyici felsefe
nln 1920'lerin sonlar ile 1930larn bala
rnda mantk pozitivizm'den kaynakla
nan bir eidi. Mantk Ampirizmin bal
ca temsilcileri Carnap, Reichenbach ve
Frank'tr. Ampirik bilim dili olarak Man
tk Ampirizm, znenin kendi kiisel co-
kusal deneyimine dayanan bir dil yerine
duyusal yoldan alglanabilir fiziksel feno
menleri dile getirecek bir fiziksel-nesne
dili ad verilen bir dili nerir. Ancak, byle
bir ey, maddi bir konumun benimsenme
si anlamna gelmemektedir. nk Man
tk Ampirizm iin bir fiziksel-nesne dili
nin kabul eyler dnyasnn nesnel ola
rak varoluunun kuramsal olarak ne s
rlnn kabuln iine almamaktadr.
321
MANTIKI
Ampirik bir ierik yansra, bilimsel bilginin
kendine zg bir duyulartesi ierii oldu
unun kabul, Mantk Ampirizmin bal
kalmaya alt dorulama ilkesi'yle, ya
ni Viyana evresinin temel epistemolojik
dnceleriyle badatralamayacak bir
eydi. Byle bir ey, Mantk Ampirizimin
kendi epistemolojik retisinde i eliki
lere ve eklektizme yol am, bu da
1950lerin ortasnda Mantk Ampirizmde
derin bir i bunalma girmesine neden ol
mutur; erken mantk pozitivizmin gni
apta uygulamaya konmu programlar
nn bir yana braklarak, uslandrlm -
dnverici eitlerinin kabul edilii, bunun
bir tantdr.
Mantk Atomculuk Russell tarafndan
Our Knowledge of the Externall World
(1914, D Dnya stne Bilgimiz) ile daha
baka almalarnda, Wittgenstein tarafn
dan da Tractatus logico-pholosophicusta
(1921, Tractatus logico-pholosophicus)
formllendirilmi olan bir anlay. Mantk
Atomculuk'a gre, btn dnya, birbirin
den bantsz atomsal olgu'larn bir b
tnselliini oluturur. Russell'n kendisinin
de kabul etmi olduu gibi, Mantk Atom
culuk felsefesi, ar bir oulculuktur.
nk tek tek eylerin okluunu koymak
ta, ancak bunlarn birliini ya da btnsel
liini yadsmaktadr. Tarihset olarak, Man
tk Atomculuk, ancak mutlak olann, b
tnn gerek olduunu, ayr eylerin ise
grnten baka bir ey olmad gr
n ne srm olan F. Bradleyin yenl-
Hegelcilikine kar bir tepki olmutur.
Mantk Atomculuk, zellikle Wittgenstein
tarafndan belirtilen biimde, dnyann bil
gisine ilikin bir mantk modelinin etkisi
altnda biimlenmitir; Wittgenstein, btn
bilgiyi mantk ilemleriyle birbirine ban
tl atomsal nermelerin bir btnsellii
olarak gryor, dnyann yapsn bilginin
mantk rgsyle bir benzeim kurarak -
karsyordu. Mantk Atomculuk, kesikli ve
tekil olan mutlaklatrmt. Mantk Atom-
culuk'un tutarsz oluu en sonunda kendi
szcleri tarafndan da dile getirilmitir.
Mantklk Btn matematii, manta in
dirgeme yoluyla matematii bir temele o-
turtma ynelimlerinden biri. Bu dnce
ilknce Leibniz tarafndan ileriye gtrl
m olmakla birlikte, ancak Frege tarafn
dan 19. yzyln sonlarnda pratie kon
mutur. Frege, unlar amalamtr; 1) Te
mel matematik kavramlarnn salt mantk
terimleriyle tanmlanmas; 2) btn btne
mantk ilkelerine bal kalnarak ve yalnz
ca mantk tantlamalarndan yararlanlarak
matematik ilkelerinin tantlanmas. Ancak,
bu ynde daha sonraki olumlu almalar
(Russell ve Whitehead, 1910-13; F. Ram
sey, 1926; W. Ouine, 1940), istenen so
nulara varlmasna yol aamamtr. Buy
sa, Mantklkta matematiin maddi dn
yadan ve maddi dnynn aratrlmas i-
inden bamsz olduuna ilikin yanl
metodolojik san yznden olmutur. te
yandan metametiksel mantktaki gelime
ler, Gdel'in teoreminde de grld i
zere, matematiin ana dallarnn (rnein,
aritmetiin) bile manta indirgenemeye-
cei sonucuna varlmasna yol amtr.
Mantk Pozitivizm 1) Yeni-pozitivizm'in
bir eidi. 1920'lerdeCamap le/Veurafh'n
da yer aldklar Viyana evresi iinde orta
ya kmtr. Mantk Pozitivizm, 1930'la-
rn balarnda, burjuva bilim evrelerinde
yeni-pozitivist bilim felsefesinin ideo
lojik temeli olarak yaygnlk kazanmtr.
1930lardan sonra Mantk Pozitivizm'in
merkezi ABD'ye kaym; burada, Viyana
evresi gnlerine oranla olduka deiik
bir biim alm ve mantk ampirizm
olarak tannmtr. Mantk Pozitivizm,
Berkeley ile Humedan kkenlenen znel
idealist gelenek ile ampiriokritisizm'in yeri
ni almtr. Mantk Pozitivizme gre, ger
322
MANTIKSAL
ekten bilimsel bir felsefe ancak bilim dili
nin mantksal bir zmleniinin yaplma
syla olanakldr. Bu zmlemenin amac,
bir yandan, metafizikken (yani, gelenek
sel anlamda felsefeden) kurtulmak, te
yandan, bilimsel kavramlar ile bilimsel
savlarn ampirik ynden dorulanabilecek
ieriinin blirlenmesi iin bilimsel bilginin
mantk yapsn aratrmaktr. Bu aratrma
nn sonsal amac, bilimsel bilginin, fizik,
biyoloji, psikoloji, sosyoloji vb. ayr ayr
bilimler arasndaki farkllklar ortadan kal
dracak olan ve bilimlerin birlii denilen
bir sis tem iinde yeniden dzene konma-
syd. Burada, mantk ve matematik bi
imsel bilimler olarak grlyordu; yani
dnyann bilgisi olarak deil, biimsel d
nmlere ilikin kurallar formllendire-
cek zmleyici savlarn bir dermesi o-
larak grlyordu. 1930larn balarnda,
Mantk Pozitivizm, protokol-nermeler
ilkesinin istenmeyen sonularndan kendi
sini kurtarmaya almtr. Bunun iin de,
fizikalizm anlayn kabul etmi, ancak bu
anlay kendi felsefesinin znel doasn
deitirmemitir. Mantk Pozitivizm'in
znel idealist z, kendisinin bir bilim
felsefesi olma savn ortadan kaldrmakta
dr. Yine de, Mantk Pozitivizm'in kimi
temsilcileri (Carnap, Reichenbach ile daha
bakalar), mantk aratrmalar alannda
deerli sonular elde etmilerdir. 2) Etikte,
Mantk Pozitivizm, ahlak yarglarn bi
imsel mantk aralaryla ve yeni-poziti-
vistlerin doabilimleri ile san bilimlerde
kullandklar metodoloji yoluyla aratrma
abas olmutur. Byle bir ey, ahlak feno
menlerinin ar biimsel olarak ele aln
na, ahlak fenomenlerinin ar basitletiril
mesine ve bilimsel ynden tutarsz birta
km sonulara varlmasna yol am; by-
lece ahlakn kkeni ve tarihsel geliimi gibi
sorunlar aratrlmadan kalm, ahlakn i
lerlii aklanamamtr. Etikte Mantk
Pozitivizmin savunucular, ahlakn top
lumsal ilikilerin ve toplumsal bilincin zel
bir biimi olduunu grmezlikten gelmi
ler; yalnzca ahlak dilini kendi inceleme
lerinin konusu yapmlardr. Etiin konu
sunun bu denli daraltl, ahlak kavramlar
ile ahlak yarglarnn da yanl yorumlan
masna yol amtr. rnein, iyi ile kt,
duyu organlar tarafndan alglanmad i-
in ya da ampirik gzlem ve deneye ak
olmad iin, bu kavramlarn hibir anlam
tamad sonucu karlmtr. Ahlak yar
glar dorulanamayacandan (bak. Do
rulama lkesi), pozitivistler, ahlak yarglar
n anlamdan soymular, bunlar anlam
sz, aldatc-yarglar olarak betimlemi
lerdir. Byle bir metodoloji, daha sonralar,
ahlak stne birtakm nihiliste sonulara
varlmasna da yol amtr (bak. Cokucu-
luk).
Mantktesi ada biimsel mantn
sistem ve kavramlarn inceleyen bir kuram
(bak. Kuramtesi). Mantktesi, tantn ku
ramsal sorunlarn, kavram ve dorularn
biimselletirilmi diller iinde tanmlana-
bilirliini, yorum ve anlam vb. ele alr.
Mantktesi ikiye ayrlr: Mantksal szdizi-
mi ve mantksal semantik. Mantktesi'nin
gelimesi biimselletirilmi dillerin kurul
mas ve incelenmesiyle yakndan bant
ldr. Bu alandaki balca almalar Frege,
Lvov-Varova okulu'n& bal PolonyalI
mantklar, Hiibert,' Gdel ve Carnap ile
daha bakalar tarafndan yaplmtr.
Mantksal-Olan bak. Tarihsel-Olan ve
Mantksal-Olan.
Mantksal Semantik Linguistik anlatmla
rn anlamn inceleyen bir mantk dal; da
ha dorusu, mantk hesaplarnn (bak. Bi
imselletirilmi Dil) yorumlarn (bak. Yo
rum ve Model) inceleyen bir mantktesi
dal. Semantik zmlemeler, biimselle
tirilmi diller kuramtesi asndan alnaca
zaman yaplmaldr; nk (dilin taml
ve elikisizlii gibi) birok zsel olgular,
323
MANTIKSAL
salt szdizimsel bir aratrma erevesi i-
inde saptaramaz (bak. Mantksal Szdi-
zimi). Bilim dilleri ile doal dillerin seman
tik zelliklerinin aratrl, matematiksel
linguistiin (rnein, makine evirisinin)
gelimesine bal olarak gitgide daha yay
gn biimde uygulanmaktadr.
Mantksal Sonu nermeler arasndaki
ilintiyi bu nermelerin mantksal ieriine
dayanarak dile getiren bir temel mantk
kavram. Mantksal Sonu kavram, bi
limsel bilgi pratiinde Mantksal Sonu
teriminin sezgisel olarak kullanln bt
nyle karlamaz. Bu karlamazlk, sonu
ta paradokslar ad verilen eyde grlr
(herhagi bir nerme kendisiyle elien bir
nermeden gelebilecei gibi, mantka
doru bir nerme de herhangi bir nerme
den gelebilir). 1960larda mantkta yeni bir
eilim (ilinti mant) grlmtr. Bu
nun amac, ok daha kesin bir Mantksal
Sonu kavramn ilemektir. Bir yargnn
mantksal doruluu kavram (bak. Doru
luk ve Hakikat), dorudan doruya, Man
tksal Sonu kavramyla bantldr. Man
tksal Sonu, (bilim yasas, bilimsel akla
ma gibi) Sonu kavramyla bantldr.
Mantksal Sonu, bilimsel bilgi mantn
daki birtakm kavramlar tanmlamada b
yk nem tamaktadr.
Mantksal Szdizimf 1) Bir/jesap'n kendi
anlatmlarnn kurulmasn ve dntrl
mesini yneten bir dizi kurallar. 2) Mant-
ktesi'n'm yorumlanmam hesaplarn ya
psnn ve zelliklerinin inceleniini ele a-
lan bir dal. Mantk hesaplarnn szdizim
sel olarak aratrlmasndan doan balca
sorunlar, elikisizlik (bak. Belitsel Kura
mn elikisizlii), tamlk (bak. Belitsel Ku
ramn Taml), bamszlk (bak. Belitsel
Kuramn Bamszl), saptama (bak. Sap-
tanrlk Sorunu), ve tantlanabilirlik sorun
lardr. Mantksal Szdizimi, 1919da Witt-
genstein tarafndan ortaya getirilmitir.
Carnap ise, doa bilimlerinin eitli dalla
rn biimselletiren dillerin (bak. Biimsel
letirilmi Dil) szdizimsel adan aratr
cndaki verimli yanlar gsteren Logische
Syntax der Sprache (1934, Dilin Mantksal
Szdizimi) adl yaptnda, Mantksal Szdi
zimi sorunlarn ve kavramlarn sistemsel
olarak ortaya koymutur.
Mantktammazlk Doruya ulamann bir
yolu olarak mantksal dnmenin redde
dilmesi. Mantktammazlk, mantn yerine
sezginin, inann ve vahiyin geirilmesidir.
Mantktammazlk, akldclk'm, gizemci-
lik'in ve fideizm'in hakl gsterilmesinde
gerici filozoflar tarafndan kullanlmtr.
Mantktammazlk, insann toplumsal dene
yimiyle olduu kadar, bilim tarihi tarafn
dan da rtlm bulunmaktadr.
Marburg Okulu Yeni-Kantlk eilimlerin
den biri. Bu okulun balca temsilcileri Co
hen, Paul Natorp, Cassirer ve Rudolf
Stammler'dir. Bu dnrler, Kantn re
tisini maddeci eilimlerinden soyarak, ka
rarl znel idealizmbalanrlar. Marburg
Okulunun szclerine gre, felsefe, dn
yann bilgisini vermez, zellemi bilimler-
dekine benzer bir metodoloji ve mantk
oluturur. Bu metodoloji, zelletirilmi bi
limlere tannan genel ilkelerin basitliin
den baka bir ey deildir. Bu ilkelerden
en nemlisi, Marburg Okulu'nun sosyolo
jiye de yayd ykmllk ilkesidir Mar
burg Okuluna balananlar, toplumsal ge
lime yasalarnn nesnel varln yads
mlar; sosyalizmi bal bana bir ahlak
fenomeni olarak, snflar st bir etik ide
al olarak grmlerdir. Marburg Okulu
nn kuramclar, Mancln Kantlkla
btnletirilmesi gerektiini sylemi
ler, bilimsel komnizmi kendi ekonomik ve
politik ieriinden soymular, devrimci
mcadeleyi ve proleterya diktatrln
yadsmlardr. Bu okulun sosyoloji dn
celeri, Rusya'da legal Marxlk etkile
324
MARCHAL
mi, daha sonralara da Marxln kinci
Enternasyonalde (Bernstein, Kautsky M.
Adlervb.) oportnistler tarafndan revizyo
na uratlna gereke olarak hizmet et
mitir. Gnmzde bu dnceler Marxi-
lk-Lenincilik ile mcadelede sa sosya-
listlerce kullanlmaktadr.
Marcel, Gabriel (1889-1973) Fransz filo
zof ve yazar, Katolik varoluuluk ad veri
len eilimin balca szcs. Varoluular
arasnda Kierkegaard'n retisine en ya
kn kii Marcel'dir. Marcel, felsefenin nes
neler dnyasn inceleyen, ama varolusal
deneyime, yani bireyin i manevi yaam
na dokunmayan bilimin bir deiii oldu
una inanmtr. Marcel'e gre, insan an
cak varolusal deneyim yoluyla Tanr'y
kavrayabilirdi; bu nedenle, Tanrnn varl
nn aklc yoldan tantlanabileceim red
detmek gerekir. Marcel'in etii, tanr yazg
s ile irade zgrlne ilikin Katolik
retiye dayanr. Siyasette, Marcel, gerici ko
numlara bal kalmtr. Balca yaptlar:
J ournal mtaphysique (Metafizik Gnce
ler), 1927; Etre et Avoir (Olmak ve'Sahibol-
mak) 1935; Les hommes contre l'humain
(insanla Kar insanlar), 1951.
Marcus Aurelius, Antoninus (121-180)
Filozof, stoac ve Roma mparatoru (161-
180). Tek yapt olan Dnceler; kendi
felsefesini zdeyiler halinde dile getirir.
Roma mparatorluu'nun derinleen bu
nalm Marcus Aureliusun felsefesini de
etkilemitir. Marcus Aureilus'un yorumu i-
inde stoaclk, kendi maddeci izgilerini
yitirerek, dinsel bir gizemcilie dnmtr.
Marcus Aureilus iin, yaayan her eyin ilk
temeli, btn bireysel bilin biimlerinin
bedenin lmden sonra iine kart ev
rensel akldr. Marcus Aurelius'un etii ka-
dercilik'ie, alakgnlllk ve ilecilik va
azyla rldr. Marcus Aurelius, dnyaya
gemen olan kadercilii kabul etmekle ve
nsann kendi iine kapanmasyla ahlaki
yetkinlie ve ahlak temizliine ulaabile
cei arsnda bulunmutur. Marcus Au
reliusun felsefesinin, kendisi Hristiyanla-
ra kar sert davranm olmakla birlikte,
Hristiyanlk stnde byk bir etkisi ol
mutur.
Marcuse, Herbert (1898-1979) Frankfurt
Okulu'nun nde gelen temsilcilerinden.
Marcuse, modern toplum eletirisiyle, Yeni
Sol hareketi iinde geni apta tannmtr.
Marcuse, b modern toplumu, aldatc
gereksinimlerin yrngesine ekerek ii
snfn kendi iinde sindiren, yksek d
zeyde tekniklemi ve brokratiklemi bir
toplum olarak ortaya koyar. Marcuse'e g
re, bu koullarda, btn toplumsal deer
lerin toptan reddi-ni gerektiren toplumsal
deiimlerin itici gcn radikal aydnlar
ile renciler yansra, darlkl kiiler (i
sizler, lmpenler vb) oluturur. 1970'lerin
balarnda, Marcuse, kltr ve sanat st
ne nihiliste grlerinden vazgemitir.
Byle bir ey, 1960'larda kendisinin n
kazand Yeni Sol hareketinin etkisini kay
betmesiyle ayn zamana rastlar. Balca
yaptlar: Hegels Ontologie und die Grun-
dlegung einer Theorie der Geschictlichkeit
(Mantk ve ihtill), 1931 ; Eros and Civiliza
tion (Ak ve Uygarlk), 1955; The One-Di-
mensionalMan (Tek Boyutlu nsan), 1964;
Soviet Marxism. A Critical Analysis (Sovyet
Marksizmi), 1958.
Marchal, Pierre Sylvain (1750-1803)
Fransz maddeciliinin ve tanrtanmazl
nn plebci-demokratik kanadnn bir tem
silcisi. Marchal, varolan doann nsz
sonsuz olduunu kabul etmi; doann
ancak somut anlatmlarnn, yani biim
lerinin gze grnp gzden kayboldu
una inanmtr. Marchale gre, insan
korkudan dolay kendisine stn bir varlk
yaratm ve bu varl doann zellikleriy
le donatmtr. Marchal'in tanrtanmazl
Ansiklopedistlerinkinden daha kararl ol
325
MARITAIN
mutur. Marchal, dinin kaldrlmasn dev
rime, smrc sistemin devrilmesine ve
komnizmin kurulmasna balar. Mar
chal, Babeufc harekete (bak. Babeuf-
lk) katlm, topyac bir komnist olmu
tur. Marchalin bilgi kuram duyumculuk'a
dayaldr. Balca yapt: Manifeste des
gaux (Eitlerin Bildirgesi-), 1794.
Maritain, J acques (1882-1973) Fransz
filozof, yeni-Thomasclk'm nderi. Mari-
tain'in yaptlarnn ana izgisi Aquinolu
Thomasm toplumsal grlerini yeniden
diriltmek ve bunlar modern aa uygula
mak olmutur. Maritain, parann ruhu ile
kapitalizme kar kiiselci bir devrim d
ncesine dayanan yent-Thomasc kii-
selciliki ortaya koymu; bu arada, insan
ruhuna getirdii bask nedeniyle sosyaliz
me de kar olmutur. Maritain, insanlar
dinsel deerler evresinde biraraya getire
cek yeni hmanizm dncesini ne
srmtr. Bir baka deyile, Maritainin
ahlak devrimi anlay, kitleleri insann ger
ek kurtuluu iin yaplacak mcadeleden
saptryordu. Maritain, eitli yaptlarnda,
psikoloji, sosyoloji, estetik, etik ve peda
goji sorunlarn Ortodoks Thomasclk a
sndan iler. Balca yaptlar: Antimoder
ne (Anti-modern), 1922; Humanisme
intgral (Btnsel Hmanizm), 1936.
Markovi, Svetozar (1846-1875) Srp
devrimci demokrat, maddeci filozof ve -
topyac sosyalist. Rusya'da renim gr
m olan Markoviin dnyagr, Sr
bistan'n burjuva demokratik devrimi ta
mamlama sorunuyla kar karya olduu
bir dnemde gelimi; Rus devrimci de
mokratlarn dncelerinden olduka etki
lenmitir. Markovi, kapitalist sistemi sert
bir dille eletirmi ve Paris Komn'n a-
ka savunmutur. Ancak, Markovi,
Marx ve Engels'in balca yaptlarn bil
mekle ve Birinci Enternasyonalin alma
larna katlm olmakla birlikte, diyalektik
ve tarihsel maddecilik ile bilimsel sosya
lizm dzeyine eriememitir. Markovi, ha
tal bir anlaya taklm; zadruga (byk
ataerkil aile) ve ky komn temeline da
yanan bir halk devriminin baarya ula
masndan sonra kapitalizmin stnden at
lanarak sosyalizme geilebileceini d
nmtr.
Marti, J os (1853-1895) Kbal dnr,
yaymc, air, ulusal kurtulu hareketinin
ideologu ve nderi. Marti'nin grleri a-
ka devrimci demokrat bir nitelik tar.
Marti, devrimi yalnzca ulusal bamszla
deil, ama toplumsal yenilemeye, gerek
demokratik sisteme giden bir yol olarak da
grmtr, ilkbalarda maddeciliin ve i-
dealizmin arlklarnn stesinden gel
meye alm olan Marti'nin felsefi gr
leri, yava yava maddecilie doru kay
mtr. Marti, yaamn kkeni ve insann
douu stne temel maddeci gre
balanm, bu srelerin doa glerinin
etkisi altnda yer aldn dnmtr.
Marti, kurgusal ve dinsel dogmalardan
kurtulmu, zgrce bir dnmeden yana
olmu; insann bilimsel bilgi edinme hak
kn savunmu; tinselciliin, {skolastiin ve
klerikalizmin eletirisine byk ilgi gster
mitir. Estetik alannda ise, Marti, sanatn
toplumsal ve eitsel roln kuramsal te
mellere oturtmaya almtr.
Marx, Karl (1818-1883) Bilimsel komniz
min, diyalektik ve tarihsel maddeciliin ve
ekonomi politiin kurucusu, dnya prole
taryasnn nderi ve retmeni. Marxin
dnce veriminin k noktas Hegel'in
felsefesi, Hegel felsefesinin sol kanad
(bak. Sol Hegelciie) olmutur. Mam, Sol
Hegelciler arasnda, gerek kuramda, ge
rek pratikte en kararl demokratik dn
celeri desteklemitir. Felsefe doktoras tezi
olan Differenz der demokritischen und e-
pikureischen Naturphilosophie (1841, De-
mokritoscu ve Epikuroscu Ooa Felsefele-
326
MARX
ri Arasndaki Ayrm) balkl erken yaptn
da, Marx, buradaki idealizmine karn, He
gel felsefesinden ok radikal ve tanrtan
maza sonular karmtr. Pratik etkinlik
leri ile kuramsal aratrmalar sresince,
Marx, Hegelci felsefeyle hep kar karya
gelmi; Hegelci felsefesinin elikili ei
limleriyle, tutucu siyasi yarglaryla, bu fel
sefenin kuramsal ilkeleri ile somut toplum
sal ilikiler arasnda olduu kadar, bu ili
kilerin dntrlmesi arasndaki kopuk
lukla da hep atmaya girmitir. Somut
ekonomik gelimeler ile Feuerbach felse
fesi stne bilgisi, Marx'in maddeci konu
ma gemesinde nemli bir rol oynamtr.
Marx'in dnyagrnde yer alan son
kkl deiim, kendi snfsal konumuna
bal olarak, devrimci demokratlktan pro
letarya komnizmine gei (1844) olmu
tur. Bu geii, Avrupa'daki snf mcadele
sindeki gelimeler yansra, ekonomi poli
tik, topyac sosyalizm ve tarih konusunda
yapt incelemeleri de etkilemitir. Marx'in
yeni konumu, Hegelin Hukuk Felsefesi
nin Eletirisine Katk ile Yahudi mesele
si balkl, Deutsch-Franzsische J ahrb-
herde yaynlanm (1844) iki yazsnda di
le gelmitir. Marx, burada, ilk kez, proletar
yann tarihsel roln aa karm, top
lumsal devrimin ve ii snf hareketinin
bilimsel bir dnyagryle birletirilme
sinin kanlmaz olduusonucuna varm
tr. Marx ve Engels, bu dnemde biraraya
gelerek, yeni bir dnyagrn sistemsel
olarak ilemeye koyulmulardr. Birlikte
yaptklar bilimsel aratrmalarn ve yeni
kuramn ana ilkeleri, (Engels'le birlikte
yazdklar) u yaptlarda genelletirilmiti:
konomische-Philosophischen Manusk
ripte aus dem J ahre 1844 (1844 Ekonomi
ve Felsefe Eiyazmalan), Die heilige Familie
(1845, Kutsal Aile), Die deutsche Ideologie
(1845-46, Alman deolojisi); Thesen ber
Feuerbach (1845, Feuerbach stne Tez
ler), Misere de la Philosophie (1847, Felse
fenin Sefaleti). Marylk, kendi bilekenleri
olarak felsefeyi (diyalektik ve tarihsel mad
decilik), ekonomi politii ve bilimsel kom
nizmi yakn bir birlik iinde yanstyla b
tnsel bir bilim olarak olumutur. 1847
de, Marx, Komnist Birlik adl gizli bir pro
paganda derneine katlm ve Birlik'in 2.
Kurultay'nda etkin bir rol oynamtr. Ku-
rultay'n istei zerine, Marx ve Engels,
nl Komnist Manifesto'yu kaleme alm
lard (1848); bu manifesto, Marx ve En-
gels'in daha nceki btn kuramsal al
malarnn temeli zerinde yeni bir dnya
anlaynn; yani toplumsal yaam alann
da kucaklayan kararl maddeciliin; en
kapsaml ve en derinlikli gelime retisi
olarak diyalektiin; yeni, komnist bir top
lumun yaratcs olarak proletaryann dn
ya tarihindeki devrimci rol ile snf mca
delesi kuramnn anaizgilerini ortaya ko
yuyordu (V. . Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 21,
s. 48.). Marx'in felsefesi, dnyay bilmenin
ve dnme uratmann upuygun ynte
mini oluturur. 19. ve 20. yzyllarda pratik
ve bilimdeki gelimeler, Mancln idea
lizm ile metafizik maddeciliinin btn bi
imleri karsndaki stnln inandrc
biimde tantlamtr. i snfnn karlar
nn biricik kuramsal anlatm biimi olarak
Marx'in retisi, btn bilimsel olmayan,
proletaryaya kar, kkburjuvaca akm
lara kar mcadele iinde eliklemitir.
Marxin etkinlikleri, bilimsel kuramdan her
hangi bir sapmayla uzlamazlkta ve yan
llkta kendini gsterir. Bilimde bir devrimci
olarak Marx, proletaryann kurtulu mca
delesinde etkin bir rol oynamtr. Alman
ya'da 1848/49 devrimi srasnda, siyasal
mcadelenin en n saflarnda yer alm;
kendi kurduu Neue Rheinische Zeitung'
un bayaymcs olarak proletaryann ko
numunu kararllkla savunmutur. Marx,
1,849'da Almanyadan srldkten sonra
srekli olarak Londra'ya yerlemitir. Ko
mnist Birlik daldktan sonra (1852),
Marx, etkinliklerini proletarya hareketi iin
de srdrm, Birinci Enternasyonalin ku
327
MARXQILIK
rulmas almalarnda bulunmutur
(1864). Marx, bu rgtte etkin rol alm,
btn lkelerde devrimci hareketin yol al
n yakndan izlemi, yaamnn son anla
rna kadar ada olaylarn ortasnda yeri
ni almtr. Byle bir ey, kendi kuramn
gelitirmede kendisine ok zengin malze
me salamtr. Avrupa'da 1848/49 burju
va devrimlerinin getirdii deneyimler,
Marxin sosyalist devrim ve snf mcade
lesi, proletarya diktatrl, proletaryann
burjuva devrimlerdeki taktikleri, ii kyl
ittifak (O/o Klassenkaempfe in Frankreich
1848/50, 1850, Fransa'da Snf Mcadele
leri 1848/50), burjuva devlet mekanizmas
nn kanlmaz olarak ykl (Derachtzen-
te Brumaire des Louis Napoleon, 1852,
Louis Napoleon'un Darbesi) stne ku
ramlarn gelitirmesinde byk rol oyna
mtr. Paris Komn deneyimini incele
dikten sonra (The Civil War in France,
1850, Fransa'da i Sava), Marx, proletar
ya diktatrlnn devlet biiminin ne ol
duunu grm ve ilk proletarya devleti
tarafndan alnacak nlemleri zmlemi
tir. Zur Kritik des Sozialdemokratischen
Parteiprograms (1875, Gotha ve Erfurt
Programlarnn Eletirisi) adl almasn
da, Marx, bilimsel komnizmin kuramn
daha da ileriye doru gelitirmitir. Marxin
balca ilgi alan ekonomi politik yansra,
kendi yaamboyu almas olan Kapital
olmutur; Kapitalm 1. Cildi 1867de, 2.
Cildi Engels tarafndan 1885'te, 3. Cildi de
1894'te yaynlanmtr. Marx ekonomi
politiin ortaya konuu, komnizmin bilim
sel temellerini atmtr. Kapital'in ve
1857/59 ile 1861/63 yilar elyazmalarnn
benzersiz bir felsefi nemi vardr. Bu al
malarnda Marx, Marx felsefenin (diya
lektik yntem; diyalektik, mantk ve bilgi
kuramnn birlii ilkesi gibi) ana ilkelerini
ve yanlarn youn bir biimde gelitirmi,
bunlar kapitalist ekonomik ilikiler siste
mine parlak bir biimde uygulamtr. kti
sat alanndaki erken yaptlarndan biri olan
Zur Kritik der Politischen konomieye
(1859, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk)
yazd nszde, Marx, zl bir biimde,
maddeci tarih anlayn ortaya koymutur.
Kapital'de bu anlay bilimsel bir uygula
maya kavumutur. Marx'm yazmalar da
yine kendi felsefesinin zelliklerini belirle
yen eyleri ierir. O gne kadar hibir ku
ram Marx'in ortaya koymu olduu kuram
kadar pratikte kendi dorulan bulma
mtr. Lenin ile Lenin'i izleyen kiiler,
Marxi yeni tarihsel koullar iinde da
ha da ileriye gtrmlerdir, Marxlk, bir
ok lkelerde sosyalist devrimlerin baar
snda kendi somutluuna ulamtr.
Marxlk-Lenlncilik Marx ve Engels tara
fndan ortaya konmu ve Lenin tarafndan
yeni koullar altnda yaratc bir biimde
gelitirilmi bir bilimse! felsefi, ekonomik
ve sosyolojik grler sistemi. Marxlk,
19. yzyln ortalarnda, kapitalizmin tarih
sel snrlarnn kendini gstermeye bala
d ve kapitalizmin mezar kazcs olan ii
snfnn tarih sahnesindeki yerini almaya
balad srada domutur. Marxlk, kla
sik Alman felsefesinin, zellikle de Hegel
ve Feuerbach felsefelerinin, A. Smith ile D.
Ricardonun ekonomi politiinin ve Saint-
Simon, Fourierve Owen' in topyac sosya
lizminin baarlarnn eletirel bir gzle ye
niden ele aln sonunda ortaya konmu
tur. Lenin, bu retiyi Marxln kay
naklan olarak gsterir. Manclk-Leninci-
lik'in iie bantl bileken yanlar unlar
dr: Diyalektik ve tarihsel maddecilii ku
atan felsefe, ekonomi politik ve bilimsel
komnizm. Marxlk-Lenincilik, dnyay
yalnzca bilimsel olarak aklamakla kal
mam, ama ayn zamanda dnyay dei
tirmenin koullarn, yollarn ve aralarn
da tanmlamtr. Marx felsefe ilkelerinin
maddeci diyalektikm toplum zmleme
sine uygulanmas, toplumun ileyiinin ve
gelimesinin yasalarnn bulunmasna yol
amtr. Bylelikle, toplum ilk kez, retici
328
MARXQILIK
gleri, retim ilikileri'ni ve bunlarn belir
ledii devlet, politika, hukuk, ahlak, felse
fe, bilim, sanat, din gibi toplumsal yaam
alanlarn kendi yaps iinde barndran,
btnsel bir organizma olarak grlmeye
balamtr. Marx ve Engels, kapitalist s
mrnn doasn gzler nne seren bi
limsel bir ekonomi politii ortaya koymu
lar, kapitalizmin tarihsel olarak gelip geici
bir doas olduunu tantlamlar ve sos
yalizme gei gereini temellendirmiler-
dir. Bilimsel komnizm olarak bilinen yeni
toplumu kurmann iike ve programlar,
Marxlk-Lenincilikin balca bir bileke-
nidir. Byle bir ey, kapitalizmden sosya
lizme geiin, kendi tarihsel grevi devrim
yoluyla siyasi iktidar ele geirmek, insa
nn insan smrmesinin btn biimleri
ne son vermek ve komnizmi kurmak olan
ii snfnn mcadelesinin bir sonucu ola
rak yer aldn gstermitir, ii snf ha
reketi, sosyalist kuramla, Marxlk-Lenin-
cilik'le birleirse baarya ulaabilir ancak.
Byle bir ey, ii snfnn ncs, rgt-
leyicisi ve nderi olan komnist partisi yo
luyla kendi etkisine kavuur. Marxlk-Le-
nincilik, toplumu ve doay dntrmeye
klavuzluk eder. Yaayan ve yaratc bir
bilim olarak gelitii gibi, dogmatizmin ve
hazr reetelerin hibir biimiyle de ba
damaz. Marxln yaratc gelimesinde
yeni, nemli bir aama Lenin adyla gste
rilir; Lenin, Marxltn btn bilekenleri-
ni, proletarya devriminin ve sosyalist ku
rulmann ivedi pratik sorunlar haline geldi
i dnemde zenginletirmitir. Lenin,
Marx felsefeyi nitelike yeni bir aamaya
ykseltmi, bilimdeki en son baarlar ge
nelletirmi, yeni toplumsal yaam koul
larna uygulayarak maddeci diyalektii
kapsaml biimde gelitirmitir. Lenin, ka
pitalizmin en yksek ve en son aamas
olarak emperyalizm stne bilimsel bir ku
ram getirmi, sosyalist devrim kuramn
gelitirmitir. Qnyada ilk sosyalist devri
me yol gsterirken, Lenin, yeni toplumu
kurmann somut yollarn tanmlamtr.
Bugn iin Marxlk-Lenincilik, kapitaliz
min genel bunalminm younlamas s
recini olduu kadar, amzn temel eli
kisini, yani sosyalizm ile kapitalizm arasn
daki elikiyi ve bunun dnyann gelime
si stndeki etkisini zmleyen btn ko
mnist partilerin ortak abalaryla yaratc
biimde gelitirilmektedir. Tarihsel dene
yimler, sosyalist devrimin ve yeni toplumu
kurmann genel kurallklarnn eitli so
mut biimler iinde kendini gsterdiini,
bunun da toplumsal gelime aamasna,
belli bir lkede ve uluslararas sahnede
snfsal gler arasndaki ballama da
yandn dorulamaktadr. Bu kurallklar,
ii snfnn, dnya kurtulu hareketlerin
deki btn akmlarn uluslararas dayan
masnn nesnel temelini oluturur. Yeni bir
dnya savann kanlmaz olmad st
ne varlan sonular, bar iinde birlikte
yaama ile snf mcadelesi arasndaki
karlkl iliki stne getirilen zmleme
ler ile toplumsa! ilerleme dorultusunda
bar hareketi, burada byk nem ta
maktadr. Bu arada, gelimi, olgunlam
sosyalist toplum anlay da ortaya getiril
mi bulunmaktadr. Bu toplumun kurulma
syla birlikte proleterya diktatrl, halk
devleti'ne dnm ve yeni bir tarihsel
topluluk domutur. Bugn iin, burjuva
ideolojisine'kar olduu kadar, revizyo
nist ve dogmatik arptmalara kar da m
cadele edilerek, Marxlk-Lenincilikin ya
ratc doas korunmaya allmaktadr.
Marxlk-Lenincilik, bugn iin, sosyalist
ve komnist kurulma sorunlarna, kapita
list lkelerde ii snfnn mcadelesi so
runlarna ve ulusal kurtulu hareketi sorun
larna byk nem vermektedir. Modern
toplumsal gelime, Maoclk-Lenincilikin
gcn ve dirimselliini, olduu kadar,
nerme ve sonularnn doruluunu da
tantlamakta; toplumsal ilerleme biimi ve
hz stnde gittike artan etkisini gster
mektedir. Marxlk-Lenincilik, ilerici halk
329
MARXI
larn zihinlerine yerlemi olduu gibi, da
ha iyi bir yaam iin, sosyalizmin ve kom
nizmin kurulmas iin mcadele eden mil
yonlarca insan tarafndan da pratie gei
rilmi bulunmakatdr.
Marx Dnce Bak. Dnyada Marx
Dnce.
Masaryk, Tomas Garrigue (1850-1937)
ek filozof ve siyasi lider, Masarykcilik ad
verilen eilimin kurucusu. Masaryk'in
(gerekilik adn verdii) felsefesi, tutar
sz bir felsefe olup, (balcalkla erken ya
ptlarnda grlen) pozitivist ampirizm ile
akldc ve dinsel etik dnceleri birbi-
riyle biletirir. Masaryk'e gre, bilgi feno
menleri at zaman ve insanlar insan var
lnn anlam, tarihin anlam sorusuyla
kar karya kaldklar zaman din kendini
gsterir. Din dendiinde Masaryk bundan
her zamanki Ortodoks teolojiyi deil, ama
ahlaki bir kanya dayanan inanc anlyor
du. Masaryk, soyut hmanizmi vaazetmi
ve burjuva reformlar ile snfsal ibirlii
programn desteklemitir. Masaryk'in g
rleri, Marxla kar btn btne g
rler olduu gibi, Marx-leninci ideoloji
stne sa-oportnist arptmalar ile re
vizyonist saldrlarn da kaynan olutu
rur. Balca yaptlar: Modem lovek a na-
bozenstvi, 1896-98; The Social Ouestion
(Toplum Sorunu), 1898.
Matematik Matematik yaplar (eleri ara
snda birtakm ilikiler olan kmeler) bilimi.
Matematik, pratiin gereksinimlerine kar
lk vermek zere ok eskilerde ortaya
kmtr. lk balarda, Matematikin anako-
nusu, basit saylar ile geometrik biimler
olmutur. Bu durum, temelinde deime
den, 17. yzyla, ordan da 19. yzyln
ikinci yarsna kadar srp gitmitir. Mate
matik, balcalkla 17. yzylda bulgulanan
matematiksel zmleme olarak gelime
gstermitir. Matematik, Eukleidesci olma
yan geometri'nin ve kme kuramnn bul-
gulanyla birlikte btn btne yeniden
kurulmutur. Bunun bir sonucu olarak, ye
ni Matematik dallar ortaya kmtr. Mate
matiksel mantk, ada Matematikte b
yk nem tar. Matematik yntemler, sa
n doa bilimlerinde geni apta uygu
lanmaktadr. Bugne kadar Matematikin
biyolojide ve toplum bilimlerinde uygula
n olduka rastlantsal olmutur. Dziz-
gili programlama, oyun kuram, bildiriim
kuram gibi matematik dallarnn, elektro
nik bilgisayarlarn ortaya k ve uygula
maya konulmasyla birlikte gelimesi b
tn btne yeni ufuklar amtr. Matema-
tik'le ilgili felsefi sorunlar, matematiksel so
yutlamann kkeni ve zellikleri sorunu,
maddecilik ile idealizm arasnda her za
man iin bir mcadele alan olmutur. 20.
yzylda Matematik'in temellerine ilikin
sorunlarla bantl olarak ortaya km
felsefi sorunlar byk nem tamaktadr
(bak. Biimcilik; Sezgicilik).
Matematlktesl (tant kuram) Biimsel
sistemlerin ve hesaplar"n (elikisizlii,
taml vb.) eitli temel zelliklerini ince
leyen bir kuram. Hilbert, Matematiktesi
terimini matematiin temellerine ilikin
kendi enlayyla bantl olarak ortaya
koymutur (bak. Biimcilik).
Materyalizm ve Ampiriokritlsizm Gerici
Bir Felsefe stne Eletirel Yorumlar. Le-
nin'in 1908'de yazd ve Mays 1909'da
yaynlanm olan temel felsefi yapt. Bu
kitap, ilk Rus Devrimi'nin (1905/07) yenil
gisinden doan tepki dnemi srasnda
yazlmtr. Bu srada Manclar, diyalektik
ve tarihsel maddecilii revizyonizmin sal
drlarna kar savunma ve revizyonistler
ce iddetle propagandas yaplan gerici
ampiriokritisizm felsefesini rtme gibi i-
vedi bir siyasal ve kuramsal grevle kar
karyaydlar. Materyalizm ve Ampiriokriti
sizm, znel idealist ampiriokritisizm felse
330
MAYMUNDAN
fesini batan aa eletirerek, diyalektik
ve tarihsel maddeciliin buna felsefenin
btn sorunlarnda btn btne kar ol
duunu gstermitir. Lenin, Rus Machcla-
rnn Marxl Machc felsefeyle btn
letirip gelitirmeyi isterken aslnda znel
idealizm'm ve bilinemezcilikin gerici d
ncelerini dile getirdiklerini sylemitir.
Btn insanlk deniyimi, doa bilimlerin
deki veriler, bu en son> idealistlerin btn
dzmecelerini btnlkle rtmektedir.
Leninin kitab ampiriokritisizmin kaynak
larn ve burjuva felsefesinin gelimesinde
ki yerini gsterir; nitekim, Kanttan yola
kan Machclar, Hume ile Berkeleye y
nelmiler, ancak bunlarn grlerinin te
sine geememilerdir. Machcln tipik bir
zellii de, felsefede ikincilik okulu tipin
de, en gerici burjuva dnce eilimlerine
yaknlk olmutur. Ampiriokritisizm, a
da doa bilimde felsefenin rolne ilikin
sulamalar getirirken, fizikteki bunalm s
rasnda kimi fizikilerde grlen idealiste
yalpalamalar abartmas sonunda bilimin
gelimesini tam ters ynde etkilemitir. Le-
nin'in Machc felsefenin toplumsal kkleri
ni ve snfsal roln aa koyuu,, olaa
nst bir nem tar. Felsefede yanllk iz
gisini kararl bir biimde ve srarla srd
ren Lenin, Machclarn olduu kadar, b
tn pozitivizm eilimlerinin de maddecilik
ile idealizm stnde yer aldklar savlarnn
ne denli bir aldatmaca olduunu kritisiz
min ancak gerici glere ve dine hizmet
ettiini, bilim ve ilerlemeye dmanca ol
duunu ortaya koymutur. Machcla ve
onun Rusya'daki yandalarna ynelttii
kapsaml eletiri dnda, Lenin, bu kitabn
da, diyalektik ve tarihsel maddeciliin en
nemli ilkelerini temellendirerek daha da
ileriye doru gelitirmitir. Felsefenin te
mel sorusu'nun ve Marx felsefenin (mad
de, deneyim, zaman ve mekn, nedensel
lik, zgrlk ve zorunluluk vb.) en nemli
kategorilerinin okynl bir zmlemesi
ni yapm, Maoc bilgi kuram'n, zellikle
de yansma kuram'ru, pratiin bilmedeki
roln, duyumlarn bilmedeki rol ve ne
mini, nesnel hakikati), mutlak hakikat ile
grece hakikat arasndaki ilikiyi ve tarih
sel maddecilikm temel sorunlarn yaratc
biimde gelitirmitir. Lenin'in doa bili
minde birikmi yeni verileri genelletirii,
ok nemlidir. Yzyln banda fizikteki
balca bulular, doa bilimlerinde bir
devrimin balangcn gsteriyordu. An
cak, bu bulular, fiziki idealizm'ie iie
bantl olarak, doa biliminin gelimesin
de derin bir bunalmn domasna yol a
mtr. Lenin, fizikteki yeni bulularn, mad
decilii rtmenin ok uzanda kald
n, tam tersine, diyalektik maddecilii do
ruladn tantlamtr. En son bilimsel ba
arlar zetleyerek, Lenin, bilimin ilerle
mesinde ve doabilimindeki bunalmn
stesinden gelinmesinde maddeci diya
lektik yntemin byk nemini gstermi
tir. Lenin'in yapt, yaratc Marxln bir
bayapt olup, bugn de burjuva ideoloji
sine ve revizyonizme kar mcadelede
ideoloik bir silah olmay srdrmekte, do
a bilimlerinin bugnk durumunun felse
fi ynden genelletirilmesine yardm et
mektedir.
Maymundan nsana Geite Emein
Rol Engelsin insann ve toplumun kke
ninin toplumsal yasalarn inceleyen bir ya
pt (1876). Burada, Engels, biyoloji, pale
ontoloji ve antropolojide birikmi malze
meyi genelletirerek, (iki ayak zerinde y
rme, st kaslarn serbestlik kazanmas,
insann atalar olan insanms maymunda
yksek psiik gelimenin grlmesi vb.)
emein ngereklerinin biyolojik evrim s
reci iinde ortaya km olduunu gste
rir. Emek, alet yapmnn balamasyla bir
likte, insana zg bir etkinlik haline gelmi,
bu da toplumsal yaam biimleri olarak
gelime gsteren konuma ve dncenin
ortaya kmasna yol amtr, insan, doa
glerine gitgide daha ok egemen ol
331
MAYO
maktadr, insan, doa glerinden, hay
vanlarda grld gibi, yalnzca birtke-
tici olarak yararlanmakla kalmaz, ama ayn
zamanda bunlarn kendi amalarna hiz
met etmesini de salar. Emek, konuma,
dnce ve bedensel rgtlenim, btn
bunlar birbirini karlkl olarak etkiler. Bu
yapt, ilk kez 1896'da Almanya'da basl
m; daha sonra, Doann Diyalektii adl
yaptn arasna katlmtr.
Mayo, Effort (1880-1949) Amerika sos
yolog, Amerikan sanayi sosyolojisinin ku
rucularndan. Mayoya gre, iveren-ii
ilikileri de iinde olmak zere, toplumsal
gruplar arasndaki ilikiler cokusal yn
den psikolojik bir zellik gsterir; bu ne
denle, toplumda nesnel snfsal elikilere
rastlanmaz. Dolaysyla, iiler kendi yaa
ma ve alma koullarnn dzeitilmesiyle
uramamal, kendi stleriyle iyi kiisel i-
likiler kurmaya bakmaldrlar. Mayo'nun
kansna gre, sosyoloji pratikte bylesine
bir bara katkda bulunmal ve kapitaliz
me yaslanmalarn salayacak biimde,
alan insanlarn bilincini, psikolojisini ve
ahlakn etkileyecek uyanlarda bulunmal
dr. Mayo,insani ilikiler kuramn ortaya
koyanlardandr. Balca yapt: The Social
Promblems of an Industrial Civilization
(1945, Snai Bir Uygarln Toplumsal So
runlar).
Menikov, Lev ilyi (1838-1888) Rus sos
yolog, corafyac ve yaymc, demokrat.
Menikov, talya'da ulusal kurtulu hare
ketine katlm ve Giuseppe Garibaldi'nm
Binlerine gnll yazlmtr. Herzenin
Kolokol, ernievskinm de Sovremennik
adl dergilerine katklarda bulunmutur.
Menikov, dnya uygarl tarihine ayrl
m bir sosyolojik alma yapmay tasar
lam, ama ancak 1889'da Tsivilizatsiya i
velikiye istorieskiye reki (Uygarlk ve B
yk Tarihsel Irmaklar) bal altnda ya
ynlanan giri blmn kaleme alabilmi
tir. Menikov, sosyolojide corafya okulu
yanls olmutur. Kendisine gre, toplum
sal gelimeyi belirleyen ey, fiziksel-co-
rafi, balcalkla da hidrosferik evreydi.
Irmak, deniz ve okyanus yollar, zamanla,
ilka, ortaa ve modern uygarlklar ya
ratmtr. Menikov, rkla kar olmu,
biyoloji yasalarn topluma uzandran sos
yologlara kar kmtr. Doay yava ya
va deitiren insanlarn zgrce ibirlii
ni toplumun kendine zg bir zellii ola
rak grmtr. Menikov, grlerinde tu
tarsz olmu, toplumsal ibirlii elerinin
hayvanlar dnyasnda da bulunduu g
rn ne srmtr. Menikov, idealist
tarih anlaynn stesinden gelememi,
bir toplumda dayanma ve zgrln
insanlarn ezilmesinden anariye doru
gelimesini toplumsal ilerlemenin lt
olarak grmtr (kendisi Bakuninin etki
si altnda kalmt). Mekinov'un kuram,
toplum stne dinsel-felsefi grlerle
mcadelede olumlu bir rol oynamtr.
Megara Okulu Z. . 4. yzylda Yuna
nistan'da varolmu bir felsefi eilim. Bu
okulu, So/rrafesin tilmizi ve dostu olan
Megaral Eukleides (Z. . 450-380)
kurmutur. Sokratesin lmnden sonra,
Megarallar Parmenidesin nsz sonsuz
ve deimez varlk stne retisini Sok-
ratesci etikte en yksek kavram olan iyi
dncesiyle birletirmeye almlardr.
Eukleides, deimez ve kendi kendisiyle
zde tek bir iyinin varolduunu ve bunun
doruluk, akl, tanr vb. adlar aldn ne
srer. brlerinin ancak onun deikenle
ri olduu tek erdem, iyinin bilgisidir. ey
lerin oulluu ve eitlilii tek bir iyiye
kardr, dolaysyla gereklik tamaz. Me
gara Okulunun szcleri, felsefe yapma
nn balca yntemi olarak diyalektii ve
heuristiki alarak, Eleal Zenonun ve sofist-
ler'm geleneini srdrrler. Ge Megara-
llar, etik grlerinde kyniklere ok yakn
olmulardr. Stoac Zenon, kyniklerle bir
likte, Megara Okulunu stoac okul haline
getirmitir, (bak. Stoacla).
332
MEKANKLK
Mehring, Franz (1846-1919) Almanya'da
ii snf hareketinin ve Alman Sosyal De-
mokrasisi'nin sol kanadnn lideri, Alman
Komnist P artisi'nin kurucularndan
(1918in sonlar); tarihi, filozof, edebiyat
eletirmeni, yaymc. Mehring'in Marx
bakas 1880lerin sonlarnda biimlen
mitir. Mehring, Marxla yneltilen re
formist ve revizyonist eletirileri (Bernstein
ile daha bakalarn) sulamtr. Mehring'
in tarihsel maddecilik sorunlarn verimli
bir biimde ele alp ileyii, burjuva sosyo
lojisine (L. Brentano, P. Barth), yeni-Kant-
la (bak. Sosyalizm, Etik) kar ylmadan
mcadele edii, Marx felsefeyi sermaye
nin ideologlarnn saldrlarna kar savun
mada byk bir rol oynamtr (ber den
historischen Materialismus, 1898, Tarihsel
Maddecilik stne; Kant under Sozialis
mus, 1900, Kant ve Sosyalizm; Kant,
Dietzgen, Mach und der historische Mate
rialismus, 1910, Kant, Dietzgen, Mach ve
Tarihsel Maddecilik). Mehring, yzyln ba
nda, Schopenhauer, Nietzsche ve E.
Hartmannm akldc anlaylarnn gerici
zn parlak bir biimde sergilemitir.
Mehring'in (Geschichte der deutschen So
zialdemokratie, 4 cilt, 1897-98, Alman
Sosyal Demokrasisinin Tarihi; Kari Marx.
Geschichte seines Lebens, 1918, Karl
Marx. Yaamnn yks vb.) tarih yaptla
r, 'birtakm doru olmayan sonular ier
mekle birlikte, byk bilimsel deer tar
lar. Mehring, Marx ve Engelsin erken ya
ptlarn yaymlamtr. Edebiyat eletirme
ni olarak (Aesthetische Streifzge,
1898/99, Estetik Bak; Schiller, 1905),
Mehring, Kant estetii, sanat sanat iin
dir kuramn ve natralizmi yermitir. An
cak, Mehring, ciddi hatalar da yapmtr;
rnein, kitlelerin siyasal nderi olarak
Marx partinin roln gereince deer
lendirememi, oportnistlerden ilkece
kopmann nemini anlayamamtr. 1917
Ekim Devrimi'nin etkisi altnda, Mehring,
hatalarnn ounun stesinden gelmitir.
Mekn bak. Zaman ve Mekn.
Mekanikilik Doann ve toplumun geli
mesini, evrensel olarak grlen ve btn
maddi hareket tiplerine uzandrlan mad
denin mekanik hareket biimleri yasalary
la aklayan bir dnyagr. Tarihsel o-
larak, Mekanikilik'in ortaya kp yayl,
17. ve 18. yzylda klasik mekaniin (Gali
leo Galilei, Newton) baarlarna yakndan
bal olmutur. Klasik mekanik, madde,
hareket, zaman ve mekn anlaylarn
kendine zg biimde ele almtr. Bu an
laylar, btnnde, 17. ve 18. yzylda
doa biliminin o gnk dzeyiyle koullu
snrllna karn bilim ve felsefenin geli
mesinde olumlu bir rol oynamtr. Bu an
laylar, birok doa fenomeni stne do-
abilimsel bir anlay getirmiler, bu feno
menlerle ilgili mitolojik ve dinsel-iskolastik
yorumlara son vermilerdir. Mekaniin ya
salarnn mutlaklatrlmas dnyann me
kanik bir tablosunun izilmesine yol a
mtr. Bu tabloya gre, (atomlardan geze
genlere kadar) tm Evren, deimeyen -
elerden oluan kapal bir mekanik siste
mi oluturuyordu; bu elerin hareketini
belirleyen ey de klasik mekaniin yasala
ryd. Bilimsel gelimenin bu dzeyine kar
lk verme dnme yntemi, metafizik
dnme yntemiydi (bak. Metafizik). An
cak, bilimde daha sonraki ilerlemeler, Me
kanikilik'in snrlamalarn aa karm
tr. Elektromanyetik, kimyasal, biyolojik,
hatta toplumsal fenomenleri mekaniin
bakasndan aklama abalar baar
szla uramaya mahkmdu. 19. ve 20.
yzyllarda doabilimdeki baarlar, dn
yann mekaniki tablosunu ykarak, doa
sal ve toplumsal srelerin yeni, diyalektik
maddeci biraklann gerektiriyordu. Bu
koullar altnda, Mekanikilik'e herhangi
bir geri dn, bilimsel bilginin ileriye do
ru gelimesine engel oluturacaktr. Meka
nikilik terimi geni anlamda maddenin
hareketinin daha yksek biimlerinn daha
333
MELLIER
alt biimleriyle (rnein, toplumsal biimi
nin biyolojik biimiyle, biyolojik biiminin
fiziksel ya da kimyasal biimiyle) soyut
biimde zdeletirili anlamna gelir.
Mellier (Meslier), J ean (1664-1729) Mad
deci filozof, Fransz topyac sosyalizmde
devrimci eilimin kurucusu. Mellier'nin Le
Testament (Vasiyet) adl balca yapt,
topluma ve toplumun geleceine ilikin bir
retinin ilk rneini oluturur. Mellier, di
nin ve kilisenin iyzn aa sermi, bu
da onun kararl maddeci ve tanrtanmaza
sonulara varmasna yol amtr, Mellier,
toplumsal adaletsizlikleri eletirirken, kol-
lektif mlkiyete dayal bir toplum kurmaya
da arda bulunur. Mellierye gre, ezen
lere kar birlemi emeki halkn ayaklan
mas halkn kendi iidir; byle bir ayaklan
ma, ne zenginler ile yoksullarn, ne ezenler
ile ezilenlerin, ne de aylaklar ile srtnda
hep ta taayanlarn var olaca yeni bir
topluma geiin ngereini oluturur. Le
Testamenttam olarak 1864'teyaynlanm
olmakla birlikte, 18. yzyl Fransasnda el-
yazmalar halinde elden ele dolamtr.
18. yzyrffh ilk yarsnn deistleri ile Voltai
re'den maddeci Aydnlatmaclar ile Babe-
uf Marchal'e kadar Fransz toplum d
ncesinin birok temsilcisi Melliernin d
ncelerini yaymtr.
Mendel, Gregor J ohann (1822-1884)
ek doabilimci, modern genetikm kuru
cularndan. Mendel, deneylerinin sonula
rn, kendi yaamboyu almas olan Ver-
suche ber Pflanzenhybridende (1866,
Krma Bitkiler stne Deneme) ortaya koy
mutur. Mendel, cinsellik hcrelerinin ka
ltsal etkenlerin bamszca ayrlmas ve
bilemesi yasalarna baml olduunu
dnmtr. Daha sonra Mendel adyla
anlan bu yasalar, bugn iin, genetiin
gelimesinde byk bir rol oynayan kalt
mn kesikli, parack doas kuramn be
lirleyen yasalar olmutur. Mendelin biyo
lojinin balca sorununa getirdii parlak
bilimsel zmden idealizm ve din yarar
lanmaya kalkarken, bu zm maddecili
in gelimesine nesnel katklarda bulun
mutur.
Mendeleyev, Dimitri Ivanovi (1834-
1907) Byk Rus kimyac, maddeci ve
kendiliinden diyalektiki. Mendeleyev,
tinselcilikle ve enerjizm'le mcadele etmi,
bilim ile retim arasndaki bant dn
cesine bal kalmtr. Medeleyev 1869da
eler yasasn bulgulam ve bu yasadan
kimyasal elementler sistemini karmtr.
Mendeleyev yasasnn bugn iin dile ge
tirili biimi yledir: Elementlerin temel
zellikleri, atomlarn sra saysna ya da
ykne esel olarak baldr. Mendele
yev yasas, hem elementler arasndaki ili
kileri, hem de elementlerin deiebilirlikle-
rini dile getirir. Bu yasa, inorganik cevher
lerin gelimesini gsteren yasadr. Asln
da, Mendeleyev, diyalektiin temel yasa
larn kimyasal atomculua uygulamtr.
Bu yasaya dayanarak, Mendeleyev, o g
ne dein bilinmeyen kimyasal elementi
tamlamtr. Kimyasal elementlerin bulgu-
lan 1876/86 yllarna rastlar. Engels un
lar yazmtr: Mendeleyev, (bilinli olma
yarak) Hegel'in niceliin nitelie dn
m yasasn uygulayarak bilimsel bir baa
r kazanmtr. (F. Engels, Doann Diya
lektii, s. 68). Balca yaprt: Osnovi Khimii
(Kimyann Temelleri), 1869/71.
Meng Zu (Z. . 372-289) Konfysn
(bak. Konfysclk) nde gelen bir izle
yicisi. Meng Zu nun grleri Meng Zu
balkl kitapta orta ya konmutur. Meng
Zu'nun felsefi kuramlar idealizme dayanr.
Kendisine gre, bilme srecinin temelini
oluturan ey, duyusal algdan ya da du
yumlardan ok akln tankldr. Meng Zu'
ya gre, ahlak ve etik, insann doutan
olan niteliklerinden gelir, bunlar doutan
iyidir. nsan doasna zg etik ve ahlak
334
METAFZK
lkeleri de, en yksek yol gsterici g olan
Tanrdan gelir. Meng 2u, doutan ye
tenekler, doutan bilgi olduunu da
kabul etmitir. Toplumsal-siyasal grle
rinde, Meng Zu, birtakm ilerici nermeler
gelitirmi; halkn ok byk rol oynad
n, hkmdarn rolnn halka ballk ol
duunu, halkn gereksinimlerini karla
mad zaman halkn hkmdar yerinden
etme hakk olduunu vurgulamtr. Meng
2u, lkede birlik arsnda bulunmutur.
Meng Zunun retilerinin feodal in ide
olojisi stnde ciddi bir etkisi olmutur.
Meritokrasi Burjuva siyasa biliminde, ye
teneklerine ve becerilerine gre seilmi
kiilerden oluan bir hkmete ynetilen
bir toplumu belirtmek iin kullanlan bir
kavram; tketim toplumunu izleyen s-
nai-sonras toplum anlamn da tar. Me
ritokrasi terimi, 1958de, ngiliz sosyolog
M. Young tarafndan The Rise of Meritoc-
racy, 1870-2033 (Meritokrasinin Ykselii,
1870-2033) adl mesel-romannda ortaya
atlm ve daha bandan, eitim sistemini
incelemek ve ona uygun nerileri ele alma
amacyla kullanlmtr. Bell'in The Rise of
P ost-lndustrial Society (1973, Snai-Son-
rasi Toplumun Ykselii) adl kitabnn ya
ynlanmasyla birlikte, Meritokrasi terimi,
topumu yneten yeni bir ilkeyi, yani brok
rasiyi ve teknorasiyi kaldrarak toplumun
btnnn yapsnda bir deiim getire
cek olan bir ilkeyi belirtmek iin kullanlma
ya balanmtr. Meritokrasi anlaynda
yatan ama, burjuva toplumdaki toplum-
al-snfsal elikileri, zellikle de bilimsel
ve teknik devrim srasnda bagsteren,
aydnlar ile tekelci devlet kapitalizmi ara
sndaki elikiyi gidermektir.
Merleau-P onty, Maurice (1908-1961)
Fransz filofoz, varoluu ve fenomenolog
(bak. Varoluuluk; Fenomenoloji). Merle
au-Ponty, felsefeye bir nc izgi ge
tirmeye almtr. Merleau-Ponty'nin do-
laymsz alg verilerinin somut gereklik
olduuna ilikin sav, znel idealizm anla
mna gelir. Merleau-Ponty'nin felsefesi,
varoluuluu Marxilikla birletirmeye
almasndan tr, eklektik olmutur.
Balca yaptlar: La Structure du comport-
ment (Davrann Yaps), 1942; Phnom
nologie de la perception (Alg Fenome-
nolojisi), 1945; Les Aventures de la dialec
tique (Diyalektiin Servenleri), 1955.
Merton, Robert King (1910) Amerikal
sosyolog. Merton, (Social Theory and So
cial Structure, 1949, Toplumsal Kuram ve
Toplumsal Yap, vb.) yaptlarnda, ilevci
liin (bak. Yapsal-levsel zmleme)
temel nermelerini sistemletirmeye al
mtr. Merton, ilevler (insan davran ve
insan davrannn toplumsal btnden
yana nesnel sonular) ile ilevsizlikler sis
teminin birliini ve btnln bozan ge
nel kabul grm normlardan, davran
standartlarndan sapmalar, atmalar vb.)
arasnda bir ayrm yapar. Mertona gre,
sosyolojik zmlemenin nemli bir gre
vi insan etkinliinin farknda olmayan so
nularn aa karmaktr. Sapkn davra-
nn grmezlikten gelinii ya da isten
meyen davran olarak deerlendirilii,
Merton'a gre, sosyologun toplumsal ya
amdaki deiimleri grmezlikten geliine
yol aar. br burjuva sosyologlar gibi,
Merton da, fenomenler arasndaki sap
lar! ahlaki ve psikolojik saplar olarak
snflandrr ve bunlar toplumsal-ekono-
mik ilikilerden ayrr. Merton, (kitle iletiim
aralarnn incelenii gibi) somut sosyolo
jik sorunlarn ele alnyla tannr.
Meta Fetiizmi bak. Fetiizm.
Metafizik 1) Metafizik terimi Z. . 1. yz
ylda Aristotelesin felsefi mirasnn bir b
ln belirtmek iin kullanlmaya balan
mtr. Aristoteles, kendi felsefi retisinin
bu en nemli blne Birinci Felsefe
335
METODOLOJ
adn vermitir; bu felsefe, varolan her e
yin en yksek ilkelerini inceliyordu ve bu
ilkeler duyulara ak olmayan, ancak kur
gusal aklla kavranabilen ve btn bilimler
iin vazgeilmez olan ilkelerdi. Metafizik
terimi, daha sonraki felsefeye bu anlamda
gemitir. Ortaa felsefesinde Metafizik,
teolojiyi felsefi olarak temellendirmede
kullanlmtr. Yaklak 16. yzyldan sonra
Metafizik terimi ontoloji terimiyle ayn an
lamda kullanlr olmutur. Descartes, Leib
niz, Spinoza ile 17. yzyln br filozofla
ryla birlikte, Metafizik, yine doa ve insan
bilimleriyle yakndan bantl olmutur.
Bu bant, 18. yzylda, zellikle de Woiff'
un ontolojisinde ortadan kalkmtr. Bu te
rim, gnmz burjuva felsefesinde ok
yaygn kullanlmaktadr. 2) Modern d
nemde, bilmedeki tekyanllndan tr
diyalektie kar bir dnme yntemi ola
rak ortaya kan Metafizik anlay. Bu Me
tafizik, eylere ve fenomenlere deimez
ve birbirinden bamsz gzyle bakmak
ta; doada ve toplumda gelimenin kay
nann i elikiler olduunu yadsmakta
dr. Tarihsel olarak, byle bir ey yle
aklanabilmektedir: ilkalarda ve Rne
sansta bilimsel ve felsefi bilgi, doay ha
reket ve gelime iinde bir btn olarak
gryordu; daha sonra, bilimsel bilginin
derinlemesi ve ayrmlamas dolaysyla,
bilimsel bilgi, doay birbirinden ayr, ara
larnda bant olmakszn aratrlan alan
lara ayrmt. Metafizik terimini diyalektie
kar olan anlamda ilk kez Hegel kullan
mtr. Bilim ve toplumsal ilerlemedeki ve
rileri genelletiren Marx ve Engles, metafi
zik dnmenin bilimsel olarak iflas ettii
ni gstermiler ve metafizik dnmeyi
maddeci diyalektik yntemin karsna
koymulardr. Lenin, bilmenin herhangi bir
yannn mutlaklatrlmasnn metafizik ol
duunu gstermiitr.
Metodoloji 1) Belli bir bilimde kullanlan
aratrma yollarnn btn. 2) Bilimsel bil
me ve dnyay dntrme yntemi re
tisi. Bilimsel bilme yntemlerini kuramsal
bir temele oturtma gereksinimi bilimin hz
la gelimesinden domu ve bu kuramsal
temel F. Bacon ile Descartestan balaya
rak, daha ok yeni felsefede gelitirilmitir.
Marxlk-ncesi maddeci filozoflar, bilme
yntemlerini nesnel dnyann yasalaryla
temellendirmeye almlardr. dealist
sistemler bu yntemleri tinin, ya da ideann
yasalaryla aklamaya kalkmlar ya da
bunlar insan aklnca ortaya konan kuralla
rn bir toplam olarak grmlerdir. Bu ara
da, genel bilme yntemi, sk sk (mekanik,
matematik, biyoloji vb.) tek bir somut bilgi
alanna ilikin olarak ele alnarak, tek bir
bilim yntemine indirgenmitir. Metodolo
jiye nemli bir katk Hegel tarafndan yapl
m olup, Hegel, ilk kez, felsefi yntemin
kendine zg zelliini, bunu somut bilim
lerin yntemlerinden ayrln ve bunlara
indirgenemezliini vurgulamtr. Hegel,
ayrca, yntemin ieriin kendi hareketi
olduunu, bu yzden ierikten yaltk ince-
lenemeyeceini belirtmitir. Ancak, He-
gelin idealizmi, yntemin rolnn mutlak
latrarak, nesnel dnyann yasalarn bil
menin yasalarna indirger. Marx Metodo
loji, bilme yntemlerinin doa ve toplu
mun nesnel yasalara dayand olgusun
dan yola kar. Bir bilme yntemi, ancak
gerekliin kendisinin nesnel yasalarn
yanstt zaman bilimsel olabilir. Bu ne
denle, bilimsel yntem ilkeleri, kategorileri
ve kavramlar, insan aklnca ortaya kon
mu kurallarn bir toplam olmayp, hem
doaya hem de insana ilikin yasalarnn
bir anlatmn oluturur. Marx Metodoloji,
zihinsel etkinliin kendine zg yasalarn
gznne ald gibi, asl nemlisi, bu ya
salar ile toplumsal znenin nesnel dnya
stndeki pratik eylemi arasnda bir ba
nt kurar. Bilimsel bilgi Metodolojisinin
nemi bilimde, zellikle de fizikte, mate
matikte, biyolojide, sibernetikteki kor
kun ilerlemelerle birlikte gitgide artmak
336
MKROSOSYOLOJ
tadr. Metodoloji sorunlarna gsterilen b
yk ilgi, kuramtesi aratrmalardaki (bak.
Kuramtesi) gelimeler yansra, Metodo
loji sorunlar ile somut Metodoloji aratr
malar arasndaki yakn badan kaynak
lanmaktadr.
Mihaylovski, Nikolay Konstantinovi
(1842-1904) Rus sosyolog, yaymc, Na-
rodnizm'in ideologu. 1970'lerin balarnda
reformizme dn yapm olan Mihay lovs-
kj, 1877de, Rusyann siyasal sistemini
kkten yeniden rgtlemek gerektii so
nucuna varm; 1879'da Halkn radesi r
gtne yaklamt. Lenin kendisini bir
nceki yzyln son eyreinde Rus burju
va demokrasisinin en iyi szclerinden biri
olarak grmtr. (Cilt 20, s. 117).
1892'den sonra, Mihaylovski, liberal Na-
rodizmin Marxla kar mcadele yrt
t Russkoye Bogatstvo (Rusyann Re
fah) adl derginin yaymclar arasnda yer
almtr. Felsefede, Mihaylovski, kapitaliz
min savunuculuunu yapt gerekesiyle
Spencerin toplumun organik gelimesi
kuramn eletirmitir. Spencer'e kart, Mi-
haylosvki, kendi ilerleme formln ge
litirmi ve bu forml sosyolojide znelci
yntem yoluyla hakl gstermeye alm
tr. Bu ynteme gre, tarih, ahlaki, doru
ve kanlmaz bir eydir. Bu yntem, ta
rihsel gelimenin nesnel mantn, sosya
list ideali pratikte yrrle sokacak ger
ek toplumsal gleri grmezlikten geli
yordu. Mihaylovski, halkn siyasal olgunlu
a kavumad bir dnemin kuramcs o-
larak ortaya ktndan, Rusyada kitlele
rin devrimci hareketi olanan darda b
rakmtr. Mihaylovskinin kitle hareketle
rini bilinsiz ve yknmeci hareketler ola
rak gren kahraman ve yn kuram,
umutlarn bir halk ayaklanmasna bala
m bulunan devrimci kiilerle giritii tar
tmalar dile getirir. Mihaylovski'nin g
rleri, Lenin ve Plehanov tarafndan derin
eletirilere uramtr.
Mikrososyoloji (Kendi yeleriyle istikrarl
kiisel ilintiler kuran toplumsal gruplar ola
rak) kk gruplar inceleyen bir sosyoloji
dal. Aile, i evresi; bilim, spor, din toplu
luklar ile askeri topluluklar, okullar vb. bu
kk gruplar iinde yer alr. Mikrososyo
loji, 1930'larda burjuva sosyolojisinde bir
eilim olarak ortaya kmtr. Mokrosos-
yoloji'nin metodolojik temeli pozitivizm'm
felsefi ilkelerine, kuramsal temeli ise Durk-
heimn ve F. Tennis'in yaptlarna dayanr;
ampirik temelin ise, (snflar-aras, uluslar
aras, rklar-aras atmalarn zlmesi,
emein retkenliini artracak nlemlerin
alnmas, propagandann etkinliinin art
rlmas, sula mcadele edilmesi, burjuva
ailenin zntye uramasnn nne ge
ilmesi, akl hastalklarnn en aza indiril
mesi gibi) burjuva toplum sorunlarna ili
kin aratrma verileri oluturur. Kuramsal
Mikrososyoloji, ABD'li Moreno'nun, Fran
sz Gurvitch'in, FAC'l R. Knig'in yaptla
ryla temsil edilir. Uygulamal Mikrososyo
loji, toplumsal psikolojiyle yakndan ba
ntl olarak, psikiyatriden etkilenen sos-
yometri eilimini (Morenormn okulu), psi
kolojik eilimi ya da grup dinamiini (K.
Lewin'in okulu) ve davran eilimi (Ma-
yo'nun okulu) biraraya getirir. Bu eilimler
iinde yer alan kiiler, kk gruplar eit
li trde gzlemler, grmeler, sosyometri
teknikleri (kk grup yaplar stne, cet
veller, izelgeler, matrisler) gibi yntem ve
aratrma teknikleriyle ele alp ilemiler
dir. Metodolojik olarak, burjuva sosyoloji
de yaplan mikrosoyolojik aratrmalardan
vazgeilmesi, toplumun temel esi ola
rak alnan kk gruplarn incelenmesi so
nunda varlan sonularn byk toplumsal
gruplar ile btn topluma uzandrlmasna
dayanr. Bu gibi yanllarn balca nedeni,
toplumsal fenomenlerdeki psikolojik et
kenlerin burjuva sosyologlar tarafndan i-
dealist bir biimde mutlaklatrlmasnda
yatar. Marx sosyoloji, toplumsal grupla
rn varln olduu kadar, bu gruplarn
337
MLTAN
olumasnn ve etkinliinin toplumsal ola
rak koullanmlm da belirtir. Kk
gruplara ilikin (kk-evre, kollektif ile
birey arasndaki etkileim, gruplar arasn
da karlkl ilikiler, psikolojik hava, zel
grup deerleri ve davran normlar, ahlaki
hava vb.) sorunlarn incelenii, sosyoloji
kuramnn ve toplumsal pratiin gelimesi
asndan byk nem tar.
Militan Maddeciliin nemi stne Le-
nin'in yeni tarihsel dnemde Manc felse
fenin gelimesinde en nemli eilimleri ve
felsefenin roln gsterdii kadar, sosya
list ve komnist kurulma dneminde Marx-
kuramn roln de gsteren bir yazs.
Pod znamenem mamsizma'a (1922, Say
3) yaynlanm olan bu yaz, Lenin'in Ma
teryalizm ve Ampiriokritisizm ile Felsefe
Defleierindeki dncelerini daha da ileri
gtrr. Aslnda, bu yaz, Lenin'in felsefi
vasiyetidir. Yaznn anadncesi, militan
maddecilik kavramnda dile gelen biim
de, felsefede yanllk'tr. Lenin, bu kavra
mn anlamm aklayarak, filozoflar bekle
yen u gibi ana grevleri tanmlar: En ba
ta diyalektik ve tarihsel maddeciliin, zel
likle de somut veriler yardmyla tanrtan
mazln kitleler arasnda hi ylmadan
yaygnlatrlmas; felsefenin, en nce de
diyalektik maddeciliin daha ileriye doru
gelitirilmesi; burjuva felsefesindeki eitli
eilimlere kar etkin mcadele verilmesi.
Bu grevlerin yerine getirilmesinde yapla
cak ey, partili olmayan btn Manc filo
zoflarn ve kararl Marx filozoflarn aba
larn biraraya getirmektir. Komnistler ile
komnist olmayanlarn eitli alanlarda it
tifak kanlmazdr. Filozoflar ile doabi-
limciler arasnda ittifak da zorunludur. Fi
lozoflar, doabilimdeki baarlardan ya
rarlanmadan diyalektik ve tarihsel madde
ci kuram baaryla gelitiremezler. Buna
karlk, doabilimde salam felsefi temel
lere oturmadan burjuva dncelerle m
cadele edemez. Lenin, burada ayrca, fel
sefi miras sorununu inceler, bu soruna ni
hiliste yaklama kar kar ve ada
dnce mcadelesinde gemite kalm
felsefi dncenin en iyi baarlarndan
yararlanlmas gerektiini vurgular. Bu ya
z Maoc filozoflar iin ok nemli kuram
sal bir klavuzdur.
Milliyet Tarihsel olarak kabileyi ve airet
topluluunu izleyen insan topluluu bi
imlerinden biri; bu topluluk, ayr ayr ai
retlerin birbiriyle pekiip kaynamas d
neminde, ilkel komnal toplumdaki iliki
lerin yerini zel mlkiyet ilikilerinin ald
ve snflarn ortaya kp gelimeye bala
d dnemde olumutur. Milliyet'in olu
mas, kan ba ilikilerinden blgesel top
luluk ilikilerine, eitli airet dillerinden
yrel azlarda ortak bir dile geite gr
lr. Her Milliyet, kolektif bir ad alr ve ortak
kttr elerini biriktirir. Milliyetler, kleci
toplumlarda (rnein, Msr, Eski Yunan
milliyetleri) olduu kadar, feodal toplum
larda da (rnein, eski Rus, Fransz milli
yetleri) varolmutur. Yeni bir insan toplulu
u biimi olarak ulus, kapitalist ilikilerin
gelimesine dayal olarak ortaya kar. Ka
pitalizmde kapitalizm-ncesi ilikiler kapi
talist ilikilerle yanyana yer aldndan, b
tn milliyetler ulus haline gelmez. Bir kural
olarak, milliyetlerin pekierek uluslar hali
ne gelmesi, emperyalist lkelerin tekelci
sermayesi tarafndan bak altnda tutulan
baml lkelerce engellenir. Sosyalizm
de, milliyetlerin sosyalist uluslara dn
mesi, btn uluslarn toplumsal, siyasal ve
kltrel okynl ve zgrce gelimeleri
balamnda yer alr. Ancak, Milliyet, etnik
bir oluum olarak varolmay srdrr. Baz
sosyalist Milliyetler, yeterince byk olma
dklarndan, ulus haline gelemezler. Kendi
toplumasl doalar gerei, sosyalist ulus
lar ve Milliyetler ile kapitalist lkelerdeki
benzer etnik oluumlar arasndan kkl
ayrmlar szkonusudur.
338
MZA
Milliyetilik Ulusal yaltlml, ulus'larn
bir banalklarn, uluslar arasnda gven
sizlik ve dmanl dile getiren bir burjuva
ideolojisi ve siyaseti ilkesi. Milliyetilik, u-
luslartn olumas srecinde ortaya km
ve kapitalizmin kendine zg gelimesin-
ce belirlenmitir. Milliyetilik, Kapitalizmde
uluslar arasndaki ilikilerin doasn yan
strken, iki biim alr: Baskn bir lkenin
byk g ovenizmi; ulusal korunma a
bas ile br uluslara gvensizlik gsteren
ezilen bir ulusun yresel Milliyetiliki. B
tn ulusun karlarym gibi gstermeye
alarak, burjuva ve reformist ideologlar,
emeki halkn snf bilincini kreltmenin,
uluslararas ii snf hareketini blmenin,
smrgecilii ve uluslar arasnda savalar
hakl gstermenin inceltilmi bir arac ola
rak Milliyetilik'ten yararlanrlar. Milliyeti
lik, kendi gerek karlarn proleter, sos
yalist enternasyonalizm iinde diie getiren
emeki halk iin hibir ynyle kabul edi
lemez bir eydir. Ancak, ulusal kurtulu
hareketinin belirli bir aamasnda, kom
nistler ezilen bir ulusun (anti-emperya-
lizm, siyasal ve ekonomik bamszlk gibi)
genel bir demokratik ierii olan Milliyeti-
lik'ini desteklerler. Ancak, bu tr bir Milli-
yetilikin bir baka yan da olup, byle bir
ey, emperyalizmle dnlemeye giden,
gerici smrc st kesimin ideoloji ve
karlarn da dile getirir.'Komnistler, hi
kukusuz, Milliyetilik'in bu ynn geri
evirirler. Dnyagrnn bir izgisi ola
rak Milliyetilik, en ok kkburjuvaca
evrelerede yaygnlaarak tehlike gste
rir; kkburjuva ideolojisini tayan top
lumsal grup ve partilerin tipik bir izgisini
oluturur. Uluslar arasnda gerek eitlik
kurma durumunda olan sosyalizmde Milli
yetilik'in toplumsal kklerinin silinmesi
szkonusudur; burada, Milliyetilik izleri
ne ancak insanlarn zihninde ve davran
larnda gemiin kalntlar olarak rastlana
bilir.
Mitoloji 1) Gerekliin ilkel bilinte fantas
tik bir yansmas olup, ilkan szl folk
lorunda yer etmitir. Mithoslar, tarihin er
ken aamalarnda ortaya km anlatlar
dr; bu anlatlardaki fantastik imgeler (tan
rlar, efsanevi kahramanlar, byk olaylar
vb.), doa ve topluma ilikin eitli feno
menleri genelletirip aklama abas ol
mutur. Mitoloji, eski toplumlarda insanla
rn kendine zg bir dnyagr biimi
olup, doast kavramlar ierdii lde
din elerini de ierir; ama ayn zamanda,
insann ahlak grleri ile gereklik kar
sndaki estetik tavrn da yanstr. Mitoloji
imgelerinin sk sk sanatta eitli yorumlar
iinde ele alnmasnn nedeni de buradan
gelir. Mithos kavram, 17.-20. yzyl ideo
lojisinde kitle bilincini etkileyen eitli ya
nlsamalar gstermek iin kullanlr. 2) Mit-
hoslar, mithoslarn kkenlerini ve bunlar
da gerekliin yansyn inceleyen bilim.
Miza Kiinin psiik etkinliinin dinamii
ni gsteren bireysel niteliklerin toplam.
Miza, insann duygularnn gcnde, de
rinliinde ya da yzeyselliinde, ortaya
k hznda, kalc ya da deiken olula
rnda grlr. Miza, insann hareketleri
nin tikel yanlarnda da grlr. Miza insa
nn yksek sinir etkinliine dayanr. Gl,
dengeli ve devingen bir tip, scakkanl bir
Mizaa karlk verir; abuka ortaya
kan ama kolayca deiebilen cokular ve
canl hareketler bu Miza'n ayrc izgile
ridir. Gl, dengeli, ama devingen olma
yan tip, soukkanl bir Miza'a karlk ve
rir; kalc duygular, yumuak hareketler, bu
Miza'n zellikleridir. Gl, dengeli ol
mayan bir tip, fkeli bir Mizaa karlk
verir, bunun ayrc zelikleri de birdenbire
deien cokular, cokusal uyarlabilirlik
ve iden itilimli hareketlerdir. Gsz bir
tip ise, melankolik bir Miza'a karlk verir;
derin ve yer etmi duygular, dtan ok az
belirtiler, bu Miza'n izgileridir. Miza,
sinir sisteminin doutan niteliklerine de
339
M i LET
il, ama insann yaam ve aima koul
larna da dayanr. Miza, bir bireyin yaam
boyunca deimez deildir. Hibir Miza
tipi kiinin toplumsal asli niteliklerinin ge
limesine engel oluturmaz. Ancak, her
Miza bu nitelikleri zel yollardan edinir.
Miza, insann zgn karakterinin kendi
gereklerinden biridir.
Milet (iyonya) Okulu Yunanistan'da en
eski maddeci felsefe okulu, bu okulun ilk
temsilcileri Z. . 6. yzyla uzanr. Milet o
Zamanlar ticaret, denizcilik ve kltr mer
keziydi; byle bir ey, Thales, Anaksi-
mandros ve Anaksimenes gibi filozoflarn
ufuklarn geniletmelerine ve bilimsel ilgi
lerini yoaltmalarna neden olmutur. Mi-
letliler matematik, corafya ve astronomi
de bilimsel bulular yapmlardr. Bu filo
zoflara gre, sonsuz fenomenlerin ortak
temeli, (su, hava vb.) maddi bir eydir. Bu
filozoflar ayn zamanda kendiliinden di-
yalektikiydiler.
Mili, J ohn Stuart (1806-1873) ngiliz bur
juva filozof, mantk ve iktisat; poziti-
vizm'in temsilcisi. Mili, felsefede Hume,
Berkeley ve Comteun bir izleyicisi olmu
tur. Maddecilii ve idealizmi iki metafizik
u olarak ele alan Mili, maddeyi srekli
duyum potansiyeli tini de srekli duygu
potansiyeli olarak almtr. Mille gre, ey
ler kendi alglar dnda varolmazlar. n
san ancak fenomenler (duyumlar) yoluy
la alglar ve bunun tesine geemez. Man
tkta, Mili, tmdengelimciliin en tipik bir
temsilcisidir. Yeni bir bilgi edinme yntem
olarak tmevarm'\ yadsyan Mili, tmeva-
rmn roln metafizik biimde abartm;
nedensel bantlarn tmevarmc yoldan
aratrlmas yntemini ilemitir. Etikte,
Benthamn yararclk'mm etkisinde kal
m; siyasal ekonomide ise, klasik emek-
deer kuramnn yerine, kaba bir cret-fi-
yat kuram getirmi, ayrca, Malthus'un n
fus kuramn (bak. Malthusculuk) savun
mutur. Balca yaptlar; System of Logic
(Mantk Sistemi), 1843; Pricipies of Politi
cal Economy (Ekonomi Politiin lkeleri), 2
cilt, 1848; Utilitarianism (Faydaclk), 1863;
On Liberty (zgrlk stne), 1859.
Mills, C. Wright (1916-1962) Amerikal
sosyolog ve gazeteci. Mills'in burjuva libe
ralizm ruhuylayazlm olan yaptlar, ABD'
de burjuva demokrasisinin yozlaml
nn apak bir grntsn izer; korpo-
rasyonlarn, hkmetin, brokrasinin ve
askeri glerin her eye egemen oligari
sini ortaya koyar, ABDnin askerilemesini
ve sava hazrlklar yapmasn sergiler.
Mills, metodolojik gszln, biim
selliini, ve tekelci karlara bamlln
gstererek, ada Amerikan sosyoloji
sinin eitli eilimlerini eletirir. Mills'in
dnyagr, toplumun yeniden rgt
lenmesinin gerek yollarn grememi ol
masndan, ii snfnn dnya tarihindeki
roln yadsmasndan ve Marx felsefeye
yanl bir konumdan bakmasndan dolay
snrl kalmtr. Balca yaptlar: The Po
wer Elite (Sekinlerin ktidar], 1956; The
Causes of World War Three (nc Dn
ya Sava'nn Nedenleri), 1958; The Soci
ological Imagination (Sosyolojik mge
lem), 1959.
Milyutln, Vladimir Alekseyevl (1826-
1855) Rus iktisat, 1840larda Rusya'da
sosyalist dncenin temsilcisi; Petra-
evski Grubunun bir yesi. 1840larn son
larnda, burjuva ekonomisinin bir bunalm
durumuna girdii syleyen Milyutin'e g
re, ancak san bilimler insann ve toplu
mun gelime yasalarnn bulgulanmasna
yol aabilirdi. Bu nedenle, ekonomik ve
toplumsal retilerin doa bilimlerinin
yntemlerini benimsemesi ve ekonomik
retiler ile sosyalizm arasnda yaknlk
kurulmas gerekiyordu. Kendi pozitif idea
lini tanmlarken, Milyutin, bilim felsefesi
alannda Comte'un sosyolojisine ynel
340
MODUS
mitir. Sosyo-politik alanda ise, btn l
keyi, bar bir yoldan, kendi iinde bl
nemez alma birimleri iine sokmak ve
kk mlkiyet sahipleri snfn (kylleri)
retici birlikleri halinde biraraya getirmek
gibi reformcu umutlara balanmtr.
Mimansa Hint felsefesinde balca Orto
doks sistemlerden biri. Mimansa'nn tem
silcileri Vada/arn tam olarak vahiy anlam
na gelmediini, Vedalardaki dinsel ve fel
sefi ilkelerin mantksal ynden temellendi-
rilmesi gerektiini dnmlerdir. Bu sis
tem, Brahmanlarave Upaniadlar'a byk
bir nem verir. Mimansa retisi, insann
manevi kurtuluunun aklc yoldan akla-
namayaca, ne bilgi yoluyla ne de vicdani
bir abayla buna eriilemeyecei inancna
dayanr, insan btn dikkatini kamu g
revleri ile dinsel grevlerin sk skya izlen
mesine vermelidir; bu da dinsel trenlerin
yerine getirilmesine ve bir Hintliye kendi
kast tarafndan getirilen snr ve yasakla
malara uyulmasna baldr. Mimansaya
gre, kiinin kendi stne den grevi
izlemesi kendisini en sonunda manevi kur
tulua gtrebilir. Sankhya gibi, Mimansa
da, Evren'de manevi ve maddi ilkelerin
varolduunu kabul eder. Daha sonralar,
yorumcular, Mimansa'nn kuramsal yann
glendirerek, kiisel tanrlk dncesini
gelitirmilerdir. Mimansa, dinle yakndan
ilintili bir retidir. Mimansa metodolojisi
nin son derece gereki ve aklc doas,
Mimansa ile Eski Hint maddecilii arasn
da bir yaknlk kurulmasna olanak sala
mtr.
Model bak. Yorum ve Model.
Modellendirme Bir nesnenin kendine z
g zelliklerinin, incelenmek iin zel ola
rak kurulacak biimde, kendi benzei iin
de yeniden retilmesi. Bu ikinci nesneye
model ad verilir. Model gereksinimi, ger
ek nesnelerin dorudan incelenmesinin
olanaksz, zor ya da pahal oluundan, ya
da bu srecin ok zaman alndan vb.
doar. Model ile nesne arasnda aratr
macnn ilgisini ekecek bir benzeliin
bulunmas gerekir. Byle bir benzelik,
model ile nesnenin fiziksel temel zellikleri
arasndaki benzerlikten, model ile nesne
nin ilevlerinin benzerliinden ve nesne ile
modelinin ileyiinin ayn matematiksel ta
nm iine giriinden dolay kurulabilir. Her
somut durumda, model, eer nesneye kar
lk verme derecesi yeterince kesin olarak
tanmlanmsa, ilevini yerine getirebilir.
Bugn iin, Modellendirme, bilgisayarlar
da ve elektronik aygtlarda yaygn kullanl
maktadr. Genel, elverili, abk ve ucuz
aratrma, bu tip modellerin stn yanlar
dr. Son zamanlarda tmdnyasal Model-
lendirme'nin gelitiine tank olunmutur;
burada ama, bilgisayar yardmyla, tm-
dnya sorurlarin zme modellerini ret
mektedir. Burjuva bilimadamlarnca (bak.
Roma Kulb) nerilen baz tmdnyasal
Modellendirme yntemlerinin bulgulayc
nemini kabul etmekle birlikte, Marx sos
yologlar, bu sorunlarn toplumsal, ekono
mik, siyasal ve ideolojik yanlarnn zm
lenmesine ilgi gsterirler. Bilimsel-teknik
bir aratrmada, Modellendirme, bilimsel
bilme yntemlerinden yalnzca bir tekini
oluturur. Duyusal ve mantksal modeller
kurma srecinin ana kurallklar, bilgi kura-
m/'nn dallar (balcalkla da, hakikat
retisi) tarafndan incelendii gibi, burada
elde edilen sonular da Modellendirmey-
le ilgili bilimsel-teknik kuram ve pratikte
kullanlr. Bu kuram ve pratikde de, diya
lektik maddeci bilgi kuramnn daha ileriye
doru geliip somutlamasnda byk -
nem tar.
Modus Marxlk-ncesi felsefede kullan
lan bir felsefi terim; bu terim, znitelik'ten
farkl olarak, nesnenin ancak belli durum
larda kendi zelliinin kendisinde olduu
nu gsterir. Sp/nozann felsefesinde, Mo-
341
MONAD
dus, ilerinde nsz sonsuz, bitimsiz mad
di cevherin yatt eyler ile bu eylerin
geici zelliklerinin sonsuz oulluunu
dile getirir.
Monad Varln yapsal, cevhersel teklii
anlamna gelen felsefi bir terim. Bu terim,
ayr felsefi sistemlerde ayr yorumlanmtr.
rnein, Pythagorasclar'a gre, (mate
matiksel bir birim olan) Monad, Evrenin
temelidir. Brunoya gre (De Monade, Nu-
mero et Figura, 1591, Monad, Say ve Ra
kam stne), Monad, tinlemi maddeden
baka bir ey olmayan varln biricik kay
nadr (bak. Tmtanrclk). Kartlar, son
lu ve sonsuz, tek ve ift vb. burada akr.
Monad, Leibnizin felsefesinin ana kav
ramlarndan biridir (Monadologie, 1714,
Monadoloji). Leibniz, Monad' deiebilir
bir cevher olarak grmtr. Aka algla
ma yeteneiyle donanm Monadlar'a ruh
ad verilir. Leibniz'in btn dnyann bir
teksellik iinde Monadda yansd, yani
sonsuzluu ekirdek halinde kendinde
barndrd grn dikkate alarak, Le-
nin, unlar yazmtr: dealizmine ve kle
rikalizmine ramen, bir eit, hem de ok
derin bir diyalektik var burada. (Felsefe
Defterleri, s. 383.). Lomonosov, maddi bir
parac gstermek iin fiziksel Monad
terimini kullanmtr. Goethe, Monad'
maddeye zg ve nesnelerin tekletirilme
sine yarayan etkin bir tinsel ilke olarak
grm (ve buna entelekheia adn ver
mitir) . Monad kavram, u ya da bu biim
de, modern idaealist oulculuk ve kiisel-
cilik sistemlerinde uygulanmaktadr.
Monist Tarih Grnn Gelimesi Ple-
hanov'un yazd ve N. Beltov takma ady
la 1895te yaynlad yapt. Lenin, bu ya
pt Btn bir Rus Marxlar kuann
yetimesine yardmc olmu bir kitap ola
rak betimlemitir (cilt 16, s. 269). Bu yapt,
Marxlk-ncesi felsefe ve sosyolojinin
batan sona bir zmlemesini yapar;
Fransz 18. yzyl maddecilerinin, Fransz
Restorasyon Dnemi burjuva tarihileri
nin, topyac sosyalistlerin ve idealist Al
man filozoflarnn grlerini eletirel bi
imde inceler. Plehanov bu kuramlarn s
nfsal snrlamalarn aa sererek, bilim
sel maddeci bir felsefeyi Marx ve Engels'in
ortaya koymu olduklarn, ancak Mancl-
n sahici birtoplum bilimini yerletirebile
ceini ve toplumsal gelimenin maddeci
temelini ortaya koyabileceini gstermi
tir. Kitap, Marx felsefenin sergilenii ya-
nsra, Narodnikler'in derin bir eletirisini
de yapar. Narodniklerin bilimsel olmayan
grlerinin eletirisi zellikle o dnem
Rusyas iin ok nemli olmutur. Kitap,
bugn de, Marx felsefeyi renmek iin
en iyi yaptlardan biridir.
Monizm Btn varoluun temelinin tek bir
kaynaktan ileri geldiini syleyen felsefi
reti. Maddeciler madde'yi dnyann te
meli olarak grrken, idealistler tiril, idea
y dnyann temeli olarak alrlar. Hegel'in
felsefesi, idealist Monizm'in en tutarl eili
midir. Bilimsel ve kararl maddeci Monizm,
diyalektik maddeciliin tipik zelliidir. Di
yalektik maddecilik, dnya kendi doas
gerei maddi olduundan, dnyadaki b
tn fenomenlerin hareket halindeki mad
denin eitli biimlerinden baka bir ey
olamayaca grnden yola kar.
Marx felsefede, maddecilik, toplumsal
fenmenlere de uzandrlr. Monizmin
kart dalizm'dir.
Montaigne, Michel de (1533-1592) Fran
sz filozofu. Montaigne'nin felsefesinin
k noktas kukuculuk tur. Montaigne'ye
gre, insann her eyden kuku duymaya
hakk vardr; ortaa iskolastik'inen de,
Katoliklikten de, Hristiyan Tanr dnce
sinin kendisinden de kuku duyabilir.
Montaigne, ruhun lmszln syle
yen dinsel retiyi geri evirmi, bilinci
maddenin zgl bir temel zellii olarak
grmtr. Bilinemezcilik'ten farkl olarak,
Montaigne'nin kukuculuu, dnyann bi-
342
MORENO
linebilirliini yadsmaz. Montaigne'nin ana
ahlak ilkesi udur: insan dinin kendisine
cennette vaadettii mutluluk iin oturup
beklememeli, mutluluk iin yeryznde
aba gstermelidir. Balca yapt: Essais
(Denemeler), 1580.
Montesquieu, Charles Louis de (1689-
1755) Fransz Aydnlanma filozofu, siyasal
dnr, sosyolog ve tarihisi. Deizme
bal biri olan Montesquieu, dine toplum
ahlakn koruyucu bir rol tanmakla birlikte,
kiliseyi ve teolojiyi sert biimde eletirmi
tir. Montesquieu, doasal ve toplumsal fe
nomenleri yneten evrensel kuralllk d
ncesini gelitirmitir. Doa yasas kura
mnn genel ncllerini kabul etmi, ancak
bu kuramla uygunluk iinde bir evrensel
toplum yasalar sistemi kurmann olanak
sz olduunu, nk insanlarn varolma
koullarnn farkl olduunu dnmtr.
Byle bir ey, Montesquieuye gre, y
netme yasalar ile biimlerinin eitliliini
getirir. Montesquieu, sosyolojide corafya
okulu'nun kurucularndan biridir. Burada,
iklime, araziye, topraa vb. zel bir nem
vermi, ancak siyasal sistemle ve yasalarla
aklad toplumsal evrenin roln vur
gulamtr. Montesquieu, feodal ve mutlak
dzenleri sert bir dille eletirmise de,
burjuvazi ile soyluluk arasndaki siyasal
dnlemenin bir ideologu olarak, lml
anayasal monari dncesi ile g ayrm
ilkesinden yana olmutur. Balca yaptla
r: Lettres persanes (ran Mektuplar),
1721 ; Considrations sur les causes de la
grandeur et de la dcadence des Romains
(Romallarn Byklk ve klerinin Ne
denleri stne Dnceler), 1734; L'Esprit
des Lois (Kanunlarn Ruhu), 1748.
Moore, Georg Edward (1873-1958) ngi
liz idealist filozof, yeni-gerekiiikm tem
silcisi. Moore, znel idealizmi eletirmi ve
znel idealizmin karsna d dnyay ta
nmamz salayan saduyu kavramn
karmtr. Bu saduyu felsefesine gre,
Evrende yalnzca maddi nesneler ve bu
maddi nesnelerle ilintili bilin eylemleri
vardr. Ancak, saduyu, Evrenin tinsel
bir doas olmasna, tanrsal bir akln varo
lup hareket etmesine ve lmden sonra
yaam olanana herhangi bir engel olu
turmaz. Moore, mantksal zmleme yn
temlerini gelitiriiyle yeni-pozitivizmi et
kilemitir. Moore'un etii, iyi ve kt kav
ramlarnn tanmlanamaz kavramlar oldu
unun kabulne dayanr. Balca yaptlar:
Principia Ethica (Etik ilke), 1903; A Defen-
ce of Common Sense (Saduyunun Bir
Savunusu), 1925; Some Main Problems of
Philosophy (Felsefenin Baz Ana Sorunla
r), 1958.
Morelly Fransz 18. yzyl aklc kom
nisti. Morellynin balcayaprt,/.e Code de
la natura (Doann Yasas, 1755), kollektif
mlkiyetin egemen olduu bir toplumun
ilkelerini ortaya koyan, bilimsel bir alma
niteliini tar. Morellyye gre, o gnk
sistem, yanllklarn sonucu, akld olan
bir sistemdir. Aklc sistem, rnlerin reti
mini ve dalmn dzenleyen bir ekono
mik plana dayal olarak yryen merkezi
bir ekonomik komndr. Morelly, toplu
mun, doann ve akln isteklerine karlk
veren yasa formllendirmitir: 1) zel
mlkiyetin kalkmas; 2) herkesin varolma
ve alma hakk ve 3) btn yurttalarn
almakla ykml olmas. Morelly, kaba
eitliki komnizm ad verilen eilimin ti
pik bir temsilcisidir. Evlilik ilikileri de iin
de olmak zere, yaamn kk apta d-
zehe konuunu savunur. Morellynin F. N.
Babeuf, Cabet, Blanqui gibi birok 18. ve
19. yzyl topyac sosyalistleri stnde
geni etkisi olmutur.
Moreno, J acob (1892-1975) Amerikal
psikiyatrist ve sosyolog, sosyomefnnin
kurucusu. Moreno, okullu ocuklar, apart
man komular, ofiste alanlar, hava g-
343
MORE
revleri vb. kk toplumsal beklerin
davranlarnn psikolojik ynlerini incele
mitir (bak. Mikrososyoloji). Moreno, in
sanlar arasndaki cokusal balar stn
de, rnein bir bakasna yaknlk ya da
soukluk ya da ilgisizlik duyma stnde
ilgisini younlatrmtr. Moreno, insanla
rn bu coku ve eilimlerini toplumsal iler
lemenin birincil ve belirleyici etkeni olarak
ortaya koymutur. ABD'de kapitalizmin
bunalm iinde olduunu belirten Moreno,
insanlar arasndaki ilikilerin insanlarn e-
ilimlerine ve duyduklar yaknlklara gre
dzene konmasna ve bekler halinde bi-
rarada toplanmasn btn toplumsal so
runlar zmenin balca yolu olarak gr
mtr. Morenonun Amerikan toplumuna
eki dzen vermek iin nerdii nlem
ler, kapitalizmin zel mlkiyet, tekellerin
ynetimi ve emeki halkn smrlmesi
gibi ana dayanaklarna dokunmaz. Balca
yaptlar: Who Shall Survive? (Kim Ayakta
Kalacak?), 1934; Foundations of Socio-
metry (Sosyometrinin Temelleri), 1954.
More, Thomas (1478-1535) topyac
sosyalizmin kurucularndan, Rnesans
hmanisti ve aklc dnr. Burjuva bir
ailede yetien Mora, 1529-1532 tarihleri
arasnda ngiltere Bayargc olarak yk
sek hkmet grevinde bulu/mu; ancak
daha sonra Kraln buyruuyla ba uurul
mutur. More, A fruteful and Pleasant Wor-
ke of the best state of a Publyque Weale,
and of the newe Yfe called Utopia (1516,
Utopia) adl kitabnda, Utopia adit, bilin
meyen (aslnda hibir yerde varolmayan)
bir lkeye geziyi anlatr. More, ngilterenin
kendi gnndeki toplumsal-siyasal iliki
lerini, zel mlkiyete dayal sistemi ar bir
biimde eletirmitir. Kamu mlkiyetinin
egemen olduu bir sistem izmi; retimin
toplumsallatrlmas dncesinden ilk
kez sistemsel olarak sz ederek, bunu e-
mein ve dalmn komniste rgtlen
mesi dncesine balamtr. deal, z
gr Utopia devletinde ana ekonomik birim
ailedir; retim zanaata dayanr. Utopiallar
demokratik ynetim altnda yaarlar ve
alma eitliinden yararlanrlar. nsanlar
gnde ahi saat alrlar, zamann geri ka
lan blm sanata ve bilime ayrlr. Bireyin
okynl gelimesine, kuramsal eitimin
almasyla birletirilmesine byk nem
verilmitir. Bu dnce, sosyalist eitim
grnn bir balangcdr. More, sosya
list idealin gerekletirilmesinin yksek bir
teknolojik gelimeyi gerektirdiini anlaya
mam, yeni bir sisteme barl yoldan
geii dlemitir.
Morgan, Augustus de (1806-1871) ngliiz
matematiki ve mantk. Modern matema
tiksel mantk'ta Morgan ad mantk cebi-
//"ndeki u temel yasalarla anlr: Tmet-e-
vetlemenin olumsuzlanmas, olumsuzla-
malarn tikel-evetlemesi kadardr; tikel-e-
vetiemenin olumsuzlanmas, olumsuzla-
malarn tmel-evetlemesi kadardr.
Morgan, Lewis Henry (1818-1881) Ame
rikal bilim adam, etnograf ve arkeolog.
Morgan, Amerikal Kzlderililerin yaam'
tarzlarn inceleyerek, ilkel-komnal top
lum tarihi stne ok geni olgusal malze
me toplam, bu olgular Ancient Society
(Eski Toplum, 1877) adl kitabnda genel-
letirmitir. Morgan, tarihsel dnemlerin
her birinin retim tekniklerinin gelimesine
balayarak, tarihinin dnemletirilmesine
almtr. Morgan, aile'nin toplumun ge
limesiyle birlikte deien tarihsel birfeno-
men olduunu ilk ortaya koyan ilk kiiler
dendir. Engels, Morgan'n kendi yolun
dan giderek, Marxin bulgulad maddeci
tarih anlayn yeniden bulguladn
yazmtr (K. Marx ve F. Engels, Seilmi
Yaptlar, cilt, Cilt 3, s. 191). Engels,
Morgann bu bulgusunu Ailenin, zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni adl yaptn
da kullanmtr. Ancak, Morgan'n malze
mesini yalnzca kullanmakla kalmam, bu
344
MUTLAK
malzemeyi Marx dorultuda yorumla
mtr da.
Morgan, Thomas Hunt (1866-1945) Ame
rikal biyolog, MendeI yasalarnn sitolojik
mekanizmasn aa koyan kaltmda kro-
mozon kuramnn kurucusu. Morgan, gen
ler ile hcreii sreler arasndaki banty
gstererek, organizmann gelimesinin
genetik belirlenimi kuramnn ntemelleri-
ni atmtr. Felsefi grlerinde inanm bir
maddeci olan Morgan, idealizm ile gizem
ciliin her trls karsnda uzlamaz bir
konum almtr. Yeni-vitalizmin ve holizm'
in temsilcileri ile dourucu evrim kuramna
balananlara kar at tartmalarda,
Morgan, metafizik kurgulamalarn hibir
anlam tamad dncesini ileriye gt
rerek, bunlar kendi kesinkes bilimsel yak
lamnn karsna koymutur. Ancak,
Morgan'n kaltmda kromozon kuram ba
z kaba mekaniki anlaylar iine alr.
Morgann bu kusurlar, genetik'ie daha
sonraki gelimelerce almtr.
Morris, Charles (d. 1901) Pragmaclk d
ncelerini mantk ampirizm'deki baz
kavramlarla birletiren Amerikal filozof.
Morris'in davranlk'm ana ilkelerine da
yanan balca yaptlar, insann toplumsal
ve biyolojik davrann zmler. Morris,
Peirce'in grlerini gelitirirken, yeni bir
bilim olan sem/'of/kin temel kavram ve il
kelerini formllendiren ilk kii olmutur.
Balca yapt: Foundations of the Theory
of Signs (Gsterge Kuramnn Temelleri,
1938).
Morris, Will!am (1834-1896) ngiliz sosya
list, air, dzyazar ve sanat. Burjuva sis
temden nefret eden ve onu ok sert eleti
ren Morris, sanatta topyac grleri pay
lam, bunlar toplumun barl yoldan
dntrlmesinin balca yolu olarak
grmtr. Morris, 1880'lerdeki ii hare
ketleri ile sosyalist hareketlerde etkin bir
yer almtr. Gelecein komnist toplu-
muyla ilgili betimlemeleri (News from Now
here, topyac roman, 1891, Hibiryerden
Haberler), safyreklice olmu, bilimsel d
zeye ulaamamtr. Morris, yaratc ve si
yasal etkinliklerinde, devrimci ilkelerin
szcln yapmtr. Morrisin ngiliz
demokratik edebiyatna deerli katklar ol
mutur.
Mo Tzu, ya da Mo Ti (Z. . 479-381) Eski
in'de birok izleyici bulmu bir felsefe
okulunun (Moculuk'un) kurucusu. Konfii-
ysclk'n bir kart olan Mo, nceden
belirlenmi bir yazgnn bir insann yazg
snn Tanrnn iradesi dorultusunda
evrensel sevgi ilkelerinin yerine getiril
mesine bal olduunu dnyordu. Mo
Tzu, nsanlarn birbiriyle yardmlamasn,
yararl bir ura izlemesini, g kullanmay
ve savamay geri evirmesini tlemi;
bilge ve deerli kiilerin toplumda edindik
leri yere baklmakszn lkeyi ynetmeleri
ni istemitir. Mo Tzunun retisi gizemci-
lik'e kaymakla birlikte, maddeciliin baz
elerini ierir. Nitekim, Mo Tzu'ya gre,
bilgimiz gereklii aratrmamzn doru
dan bir sonucudur. Mo Tzunun izdalar
olan Mocular, daha sonra, kendisinin akl
c dncelerini nahif maddeci bir bilgi
kuram iinde gelitirmiler, bunun da Eski
inde felsefenin evriminde nemli bir rol
olmutur. Mo Tzu okulu, Z. . 2. yzylda
bamsz bir ideolojik eilim olmaktan k
mtr.
Mukadderat bak. Tanr Yazgs Kuram.
Mutlak-Olan idealist felsefede, hibir ey
le baml olmayan, varolan her eyi kendi
iinde barndran ve yaratan, nsz son
suz, koulsuz, yetkin ve deimeyen zne.
Dinde, Mutlak-olan Tanrdr; Fichtede
ben'dir; Hegel'de dnya akl'dr (mutlak
tin'dir); Shopenhauerde iradedir; Berg-
son'da sezgi'dir. Diyalektik maddecilik,
345
MUTLAK
Mutlak-olanla ilgili bu gibi kavramlar, bi
limsel olmadklar iin reddeder.
Mutlak-Olan ve Grece-Olan Felsefi ka
tegoriler. Mutlak-Olan, bamsz, grece-
olmayan, kendi iinde tam, koulsuz ve
deimez olandr; Grece-olan, bir feno
meni baka fenomenlerle ilikileri ve ba
ntlar iinde, onlara bamll asn
dan verir. Btnnde, hareket halindeki
madde hibir eyle koullu ve snrl deil
dir, nsz sonsuz ve tkenmezdir, yani
mutlaktr. Maddenin gsterdii sonsuzca
eitlilik, srekli birbirinin yerini alan so
mut hareket biimleri ise, gelip geici, son
lu ve grecedir. Her ey grecedir, ama
ayn zamanda her ey bir btnn paras
olup, kendi iinde mutlak olann bir esi
ni barndrr. Nitekim, bir bant asndan
grece olan, bir baka bant asndan
mutlak olabilir vb.
Mutluculuk Etikte hazclk'a yakn bir me
todolojik ilke. Mutluculuk, ilkadaki etik
kuramlar iinde (emokritos, Sokrates,A-
ristoteles) sonuna kadar gelitirilmitir. Ki
isel (bireyci Mutluluk) ya da kamusal (top
lumsal Mutluculuk) mutluluk istei, ah
lakn ana lt ve insan davrannn ana
gds olarak grlr. Fransaz 18. yzyl
maddecileri (Heh/etius, Diderot), mutlulu
un btn toplumlarn ve btn yararl in
san etkinliklerinin ana erei olduunu ne
srerek, Mutluculuk'u desteklemilerdir.
br dnya yerine bu dnyada mutluluk
arayyla ok daha etkin ve insancl bir
etik olarak, mutluculuk etii, Hristiyan eti
inden ok daha yksekte yer alr. Mutlu-
culuk'a balananlar mutluluu btn in
sanlk ve btn alar iin ortak bir kavram
olarak grrler; ancak, uyumayan snfl
bir toplumda insann yerine ilikin herhan
gi bir ortak anlay yer almad gibi, ala
maz da. Byle bir ey, her zaman iin
toplumsal evreyle koulludur. Onun iin,
ahlakn mutluculuk asndan yorumu bi
limsel grlemez.
Mlkiyet Nesnelerin (birey, grup, devlet
ve toplum gibi) bir zneye ait oluu. zne
ye bal olarak, Mlkiyet, kiisel, zel,
kooperatif ve toplumsal (devlet mlkiyeti)
olabilir. Mlkiyet'in nesnesi, znenin ya
amsal etkinlikleri arasnda, balcalklada
retici etkinlik'leri arasnda yer alabilir. Ta
rihsel olarak belirli bir Mlkiyet biimi, z
gl bir retim tarz iinde ortaya kar; re
tim ve yeniden retim koullarna bal
olarak, insanlar arasndaki ilikilere kar
lk veren sistemi oluturur. Bu ilikiler, top
lumun btn Mlkiyet ilikilerini belirlerler,
(her eyden nce de bir yasa olarak) st
yapda yer alr. Toplumsal ve tarihsel bir
kurum olarak Mlkiyet, eitli evrelerden
geerek, zel ve toplumsal olmak zere iki
ana biim alr. Mlkiyet, ilkel toplumda or
taya kmtr. retici glerin dk bir
gelime dzeyi gsterdii burada retimin
ana organizmas, dolaysyla da Mlkiyet
in znesi, toplumsal (komnal) mlkiyet
biimini belirleyen ortaklaa topluluktur.
retici glerin gelimesi ve mbadelenin
douu, zel mlkiyetin ortaya kmas ya-
nsra, snflarn olumasna da yol am
tr. Bylece, tarih, snfl uyumayan top
lumsal dnemine girmitir. Sonuncusu ka
pitalizm olan bu toplumlarn ileriye doru
gelimelerinin btn evreleri geildikten
sonra, retim aralarnda zel mlkiyet ile
buna dayal olarak insann insan tarafn
dan smrlmesi mrn doldurarak, top
lumsal mlkiyetin n plana kmasnn n
koullarn yaratr. Sosyalizmde, toplumsal
mlkiyet, devlet mlkiyeti ile kolektif iftlik
ve kooperatif mlkiyeti olarak iki ana biim
altnda varolur; bunun nedeni, sanayi ve
tarmda retici glerin gelime dzeyle
rinde farkllklarn srmesidir. Sosyalist
toplumlarda, sosyalist mlkiyet, toplumsal
rgtlerin mlkiyetini de iine alr. Sosya
list retimde sregiden gelimeler ve eme
in daha ileri biimlerde rgtlenmesi, b
346
MSLMANLIK
tn sosyalist mlkiyet biimlerini komnist
mlkiyet iinde kaynamaya doru gt
rr (bak. Kiisel Mlkiyet).
Mnzer, Thomas (1490-1525) Kilise vaizi,
Almanyada Byk Kyl Savann
(1525) nderi, Reform Hareketinin radikal
kyl-pleb kanadnn ideologu. Ilml bir
reformcu olan Luthere benzemez olarak,
Mnzer, yalnzca Katolik Kilisesine deil,
ama Hristiyanlk ile bir btn olarak feoda
lizme de ok etkin biimde kar kmtr.
Mnzer'e gre, Reform Hareketi'nin temel
grevi, kilise ile kilise retisinde bir re
formdan ok, kyller ile kentli yoksullarn
toplumsal-ekonomik devrimidir. Mnzer'
in ortaa din sapmlklar ile gizemcilik
inin etkisi altnda biimlenmi olan kyl-
pleb felsefesi, tmtanrc (bak. Tmtanrc-
lk) olmutur. Mnzerin siyasal program
eiti topyac komnizme ok yaklar.
Mslmanlk ya da slamlk Ortadou'
da, Kuzey Afrika ve Gneydou Asya'da;
balcalkla Sovyetler Birlii Orta Asya
Cumhuriyetlerinde (Kuzey Kafkasya, Kaf
kasya, Tatar ve Bakr zerk Cumhuriyet-
lernde) ok yaygn bir dnya dini. Msl
manlk, 7. yzylda, Bat Arabistan'da, A-
rap halklarnn ilkel komnal toplumdan
snfl bir topluma geerek, feodal-teokra-
tik Arap halifelii devleti iinde birlemele
ri dneminde ortaya kmtr. Mslman
lk, bu srelerin ideolojik bir yansmas
olmutur. Mslmanlk'n ilkeleri Msl
manlarn kutsal kitab olan Kuran'da i
lenmitir. Kuran, ilkel din elerini olduu
kadar, Yahudilik, Hristiyanlk ve Zerdt-
lk elerini de kendinde yourmutur.
Kuran, gc her eye yeten Tanr (Allah)
inancna dayanr. Mslmanlk'n ekseni,
Tanr yazgs retisi olup, bu retiye g
re her insann yazgs Allah tarafndan n
ceden belirlenmitir. Mslmanlk, insann
Tanr karsnda gszlnden szede-
rek, mminleri sabrl olmaya, Allah'a ve
onun yeryzndeki elilerine boyun e
meye koar. Kuran'da ngrlen dinsel
devler, mmin kiinin yaamn, tasarm
larn ve davrann Mslmanlkla ba
lar. Bunun karlnda, br dnyada
Tanr'nn rahmetine kavuacaklarn vaat
eder. Bu arada, mnkirler ilerde cehen
nem azabyla korkutulur. Mminler hergn
secde etmeli, oru tutmal, zekat vermeli
ve Mslmanlk'n kutsal yerlerine Hacca
gitmelidirler. Mslmanlkn iki ana mez
hebi olan Snnilik ile iilik, balcalkla
Mslmanlkn birtakm dogmalarnn yo
rumunda birbirinden ayrlr. Bu ayrlk ba
zen ikisi arasndaki arpmalara yol am
olduu gibi, belli evrelerce ulusal eki
meleri kztrmak iin de kullanlmtr.
Mslmanlk, her zaman iin, yaygn oldu
u Dou lkelerinde nemli bir rol oyna
mtr. Bu rol, bugnk ulusal kurtulu m
cadeleleri dneminde, Mslman liderle
rin Mslmanlk kurtulu hareketlerinin
ideolojisi olarak kullanmak srelerinde
younluk kazanmtr. Bu liderler, rnein,
Mslman diniyle kaynamaya dayanan
bir sosyalizme zel bir gei yolu olarak
slam sosyalizmi kuramn ne srm
lerdir. Bu arada, Mslmanlk'n en gerici
ideologlar, komnizm dmanln savu
narak, sosyalizmin Mslmanlariin kabul
edilemez olduunu sylerler. Bu elikili
yaklam, Mslmanlkn szclerinin ay
n dogmalar sisteminden yararlanmakla
birlikte, ayr snfsal yaplardan gelmelerin
den kaynaklanr. Bu nedenle, kendi snf
sal konumlarna bal olarak dinsel dog
malar farkl yorumlayan Mslman lider
lerin ne srdkleri grlerin somut bi
imde zmlenmesi gerekmektedir. te
yandan, sosyalist toplumlarda, Mslman
emeki halkn sosyalist kurulma srecine
ekilmesi, bu halkn snf bilincinin geli
mesine, dinsel kalntlardan kurtulmalarna
yardm eder, toplumun dntrlmesinin
gerek yollarn anlamalarna olanak sa
lar.
347
N
Nalgeon, J acques Andr (1738-1810)
Fransz maddeci filozof ve tanrtanmaz,
Katolik Kilisesine kar kanlardan. Nai-
geonun dnyagr, kendisini Encycio-
pediede almaya alan Diderot'nun etkisi
altnda biimlenmitir. Bilgi kuramnda,
Naigeon, maddeci duyumculuk'a bala
nr. 1768'de, btn dinlerin aldatmaca ol
duunu ve korkuya dayandn tantlad
Le Militaire philosopheu (Askeri Filozof)
yaynlanmtr. Burada, Tanrfnn srf kle
lerin gzn korkutmak iin icat edildii
sylenir. Naigeon, Holbachn Le Systme
de la nature (Doa Sistemi) adl yaptnn
yaymlanmasnda yer alm ve kendisiyle
birlikte, dinin zekice bir eletirisini yapan
Theologie portative (Tanr Teoloji) adl
szlk yapt kaleme almtr.
Nalbandyan, Mikael Lazarevl (1829-
1866) Ermeni maddeci filozof, devrimci
demokrat, topyac sosyalist, aydnlanma-
c, air ve yaymc. Bilgi kuramnda, Nal
bandyan, duyusal olan ile aklsal olann,
tmevarm ile tmdengelimin birliinden
yola karak, genel kavram ve idealarn
doasyla ilgili idealist anlay eletirmi
tir. Nalbandyan, Kant'm, Fiehten'm ve He-
geiin felsefelerine, zellikle de siyasal
grlerine eletiri yneltmitir. Estetikte,
Rus devrimci demokratlarn grlerini
paylam ve dncelerini daha ileriye
doru gelitirmitir. Sekin bir yazar ve
air olan Nalbandyan, bu dnceleri ken
di sanatsal yaptlarna da geirmitir.
Balca yaptlar: iki Yol (1861), Gerek Yol
Olarak Tarm (1862), Hegel ve a (1863).
Narodizm Rusyada kkburjuva kyl
demokratlarca benimsenmi bir grler
sistemi. Narodizmin zgl izgileri unlar
dr: Tarm demokrasisi ile kyl topyac
sosyalizminin biletirilmesi, kapitalist
gelime yolunu atlama beklentisi. Na
rodizm, burjuva demokratik devrime daha
ge bir dnemde, yani kapitalizmin i e
likilerinin olduu kadar, proleter sosyalist
hareketin de kendini gsterdii bir dnem
de girmi olan lkelere zgdr. Herzen ile
ernievski, Rusya'da Narodizmin kuru
culardrlar. Bu kiiler, kyl topluluu yo
luyla daha yksek, komnist bir toplum
biimine dorudan gei olanan ilk kez
ortaya atmlardr. 1870lerde, Narodizm,
Rus demokrat hareketinde egemen olmu,
yeni izgiler kazanm, bir kyl devrimini
kendine ivedi grev olarak almtr. Daha
baka kiiler yansra, Bakunin, Lavrov ve
Tkayov, 1870lerdeki Narodizmin en n
de gelen ideologlardrlar. Militan devrimci
demokrasinin toplumsal-siyasal ideolojisi
olarak, 1870lerin Narodizm'i, erni-
evskiyle karlatrldnda, kuramda bir
adm geri de olmutur. Narodnikler ulus
lararas sosyalist proleteryann tarihi m
cadelesine yaknlk duymular, ancak, ka
pitalizmin ktlklerini romantik terimlerle
aa koymular; byk toprak sahipleri
349
NATRALZM
ile arla kar savam vermiler ve Rus
ya'da zel bir gelime yoluna itenlikle
inanmlardr. ernievski'nin sosyolojik
anlayndaki ana dnceyi, yani toplum
sal gelimede tarihsel zorunluluk dn
cesini, bu dncenin devrimcilerce kabul
edilemez yolda, ister istemez burjuva ge
lime yolunu hakl gsterdii gerekesiyle
reddetmilerdir. 1870'lerin Narodnik ku
ramclar, felsefede pozitivizm'i vaazetmi-
ler; bilimin snrlarn aan bir metafizik
genelletirme olarak grdkleri maddeci
felsefe ile maddeci bilgi kuramn reddet
milerdir. 1880'lerin ortalarnda, Naro-
dizm, bir yandan Narodniklerin kyller
arasnda yrttkleri ve Halkn radesi'nin
baarszla uramas yznden, te yan
dan kylln burjuva evrim yoluna gir
mesi, proleteryann ilerlemesi ve mcade
lesini younlatrmas gibi lkenin snfsal
yapsnda yer alan deiimler yznden
derin bir bunalm dnemine girmitir. Bir
grup devrimci (Plehanovve daha bakala
r), Narodizm'den koparak Marx konuma
gemilerdir. Liberal eilim (Mihayiovski,
S. Yuzhakov ve daha bakalar) ise, Naro-
dizm iinde srm, varolan dzenin dev
rimci yoldan yklmas iin mcadele terke
dilmitir. Narodizm'in 1880ler ile 1890'lar-
da gelitirdii ana sav u olmutur: Kapi
talizmin kar kutbu kk kyl iftilii
dir. Kimi Narodnikler Rusyadaki kapitalist
evrimi ve kyllk iinde ayrmlama sre
cini kabul etmek zorunda kalmlar, ancak
bu arada, halkn retimini kapitalizmden
koruyacak topyac-kkburjuvaca e
malar getirmilerdir. Liberal Narodnikler
Marxla kar etkin bir mcadeleye giri
milerse de bu mcadele ideolojik bir boz
gunla sonulanmtr. 20. yzyln bala
rnda kyl hareketindeki 1905/7 Rus Dev
rimi, Sosyalist Devrimci Parti de iinde ol
mak zere, gelimeler yansra birtakm
Narodnik topluluk ve partilerin ortaya k
masna neden olmutur. Bu partinin ideo
lojisi, Narodizm'in eski dogmalar ile Marx-
ln baz arptlm ilkelerini biraraya
getiren eklektik bir nitelik tamtr. Devrim
srasnda, Sosyalist devrimciler, liberalle
rin liderliine boyun eme ile toprak aa
larna kar mcadele etme arasnda s
rekli gidip gelmilerdir. Lenin ile Plehanov,
Narodizmin derin bir eletirisini yapm
lardr.
Natralizm 1) Felsefede baz Marxlk-
ncesi kuramlarn toplumun gelimesini
(iklim koullar, corafi evre, halklar ara
snda biyolojik ve rk ayrmlar vb.) doa
yasalaryla aklamak iin kullandklar
metodolojik ilke. Natralizm, toplumsal ya
am yneten zgl yasalar gremeyen
antropoiojizme de yaklar. 17. ve 18. yz
yllarda felsefi Natralizm, tinselcilik'e kar
mcadelede olumlu bir rol oynam; da
ha sonralar, gerici bir idealist eilime dn
mtr. 2) 19. yzyln ikinci yarsnda ken
di biimini alm, sanat stne bir estetik
grler sistemi ile buna karlk veren sa
nat yntemi. Comte, Spencerve daha ba
kalarnn temsil ettikleri pozitivizm, Natra-
lizmin felsefi temellerini oluturur. Natra
lizm gerekliin zsel, derinden sreleri
ne inmeye almaz, sanatsal izimi ras-
lantsal, tek tek nesne ve fenomenlerin
kopya edilmesine indirger. Natralizm'in
estetik anlaynn elikili doas E. Zola
nn yaptlarnda aka grlr; bunlar, Zo-
la'nn toplumsal fenomenler ile biyolojik
fenomenlerin zdelii, sanatn siyaset ile
ahlaktan bamszl stne szlerini ta
r. Yaamn fizyolojik yanlar stnde yo
unlama, ilkel elenti abas, duygusallk
ve melodram, abartl ssleme, Natra-
lizmin kapitalist lkelerde eitli kitle kl
tr tarzlar iinde dile getirilen zellikle-
rindendir. Edilgenlik dnceleri, toplum
sal mcadeleden kanma, halkn sevin
ve aclarna kaytszlk, insan yaamnn
kaba yanna zel ilgi, Natralizm'in szc
lerince vaazedilen btn bu eyler, bu ki
ileri sanatta biimci eilimlere yaklatrr.
350
NEDENSELLK
3) Etikte, ahlaka z kazandrmann meto
dolojik bir ilkesi. Bu ilke, gemiteki etik
kuramlarn, zellikle de 20. yzyl burjuva
anlaylarn bir zelliidir. Bu ilkeye gre,
ahlak standartlar (zellikle de iyi kavram)
insann toplumsal varlndan deil, (uzay
yasalar, organik dnya, biyoloji ya da in
san psikolojisi vb.) bir tr doa ilkesinden
tretilir. Etik Natralizm, hazclk',
mutluculuk'u, yararclk', evrimci etiki ii
ne alr. Modern burjuva etiin ou eilim
leri, ahlak kavramlarn antropoloji ve psi
kolojinin eitli kavram ve verilerinden t
retirler. Kozmik teleoloji etii, ahlak duyu
su kuramlar ve kar kuram, bu eilimler
arasnda yer alr. Natralizmi eletiren
burjuva ahlak kuramclarndan ilk Moore
olmutur. Moore ile izdalarnagre, ahlak
standartlar doa kavramlarndan treti-
lemez (bu kiiler, bunu natralist bir hata
olarak grmlerdir). Bu arada, daha ge
ni bir doallk anlay iinde, bu kiiler,
toplumsal fenomenler de iinde olmak -
zere, ahlakn dnda kalan her eyi bu
kategori iine sokmulardr. Sonuta,
ahlak da, etik de, toplum bilimlerinden ol
duu kadar, somut insan bilgisinden de
ayrlmtr. Modern burjuva etikteki btn
biimci eilimlerin tipik kusuru budur.
1940lar ile 1950lerde, Bat lkelerinde in
celemeler kaleme alm yazarlar, biimci
lik'e ve yeni-pozitfvizme kar Natralizm
ilkelerini savunmulardr. Etikte biimcilik
ile idealizme kar natralistlerce ynelti
len bu eletiri kadar, bu kiilerin kuramla
rnda yer alan maddecilik eleri de, az
ok ilerici nitelikte eler olmulardr. Bu
radaki eksiklikleri, ahlakn toplumsal-ta-
rihsel gelime yasalar ile antropoloji ve
psikoloji yasalar arasndaki temel ayrlk
lara ilikin aka bir anlay edinememi
olmalardr. Marxlk ahlakn zgl bir
toplumsal fenomen olduunu, etikte Nat-
ralizm'in kalntlar btn btn terkedil-
meksizin ahlakn znn kavranamayaca-
n gstermitir.
Neden Herhangi bir fenomenin (etkinin)
varolmasnn ncl ve aklan olan z-
sel bir koul. Neden'i bulma ve inceleme
srecine olduu kadar, ondan sonular
karma srecine de temellendirme ad ve
rilir. Felsefe ve san bilimler tarihi, Neden
ler arama zinciri olduu kadar, bunlarn
yardmyla doa ve toplum fenomenlerinin
aklandr da. Diyalektik mantk sistemi
iindeki bir kategori olarak, Neden, Hegel
tarafndan ele alnp ilenmitir. Hegel'den
sonra, burjuva filozoflar, Neden'e genel
mantk asndan bakmlardr (bak. Scho
penhauer, Wundt, Sigwart, Wittgenstein ve
daha bakalar). Neden ve etki diyalektii
ne ilikin Marx gr, olgularn seimi ve
yorumunda znelcilii darda brakan bi
imde, gerekliin bir zmleniini n
grd kadar, sanki temellendirme yap
yormu gibi gzken salt biimler Neden-
ler'i darda brakmay da ngrr. eyle
rin gerek Nedeni ancak o eylerin z
nn ve hareket ve gelimelerinin yasas
olarak kendi i elikilerinin aa konma
syla anlalabilir (bak. Yeterli Neden lke
si).
Nedensellik Fenomenler arasnda (neden
ad verilen) bir fenomenin (etki ya da so
nu ad verilen) br fenomeni belirledii
zorunlu olusal banty gsteren bir fel
sefi kategori. Tam neden ile zgl neden
arasnda bir ayrm yaplr. Tam neden, var
olmas halinde ister istemez etkiye yol aa
cak biimde, btn durumlarn toplamdr.
zgl neden, (etkinin ortaya kndan
nceki bir durumdan nce de varolan ve
nedenin etkiye gemesinin koullarm ge
tiren daha baka birok durumun var ol
mas halinde) yer alacak biimde, btn
durumlarn toplamdr. Tam bir nedenin
yer alabilmesi ancak ok daha yaln du
rumlarda olanakl olup, burada yaplacak
bilimsel aratrma bir fenomenin zgl ne
denlerinin ortaya karlmasna ynelik o-
lur. nk, tam nedenin en zsel bileken-
351
NESNE
leri zgl bir neden iinde birleirken, -
br bilekenler bu zgl nedenin koulla
rn oluturur. Maddecilik, nedensellik'in
nesnelliini ve evrenselliini korur, neden
sel ilikileri nesneler arasnda, bilincin d
nda ve bilinten bamsz varolan iliki
ler olarak grr. znel idealizm, ya da
Nedensellik'i toptan yadsr, Nedenseilik'te
yalnzca insan duyumlarnn sradan bir art
ardaln grr; ya da Nedensellik'i zorun
lu bir iliki gibi grerek Nedensellik'in fe
nomenler dnyasna bilen zne tarafndan
getirildiini ve a priori bir karakter tad
n kabul eder (bak. Kani). Nesnel idealizm,
Nedensellik'in bilen zneden bamsz o-
larak varolduunu kabul etmekle birlikte,
bunun kklerini zneden bamsz olarak
ald tinde, ideada, kavramda grr. Di
yalektik maddecilik, NedensellK'in yalnz
ca nesnelliini ve evrenselliini tanmakla
kalmaz, ama ayn zamanda, Nedensellike
ilikin basite bir gr, zellikle de me
tafiziin bir zellii olarak, neden ile etki
arasnda kartlk kurulmasn reddeder;
etkinin neden tarafndan belirlendiini
sylerek, her ikisini karlkl etkileimin iki
yan olarak grr. Nedensel ilikiler ok
eitli olup, metafizik maddeciliin yapt
gibi, bunlar herhangi bir biime indirge
me olana vardr. ada bilimde geli
me, neden-etki ilikilerinin bildik biimle
rinin mutlaklatrlmasn reddederek, bun
larn ok eitliliini aa koyar, diyalektik
ve maddeci Nedensellik anlayn derin
letirerek genelletirir. Nedensellik kate
gorisi bilimsel aratrmann ana kategorile
rinden olup, son zmlemede, her za
man iin temel nedensel bamlln bul-
gulanmasna gtrr (bak. Belirlenmecilik
ve Belirlenmezcilik).
Nesne bak. zne ve Nesne.
Nesnel Bir nesneye ilikinlik ya da bir
nesnece belirlenme. Gerek nesnelere uy
gulandnda bu kavram, nesnelerin, onla
rn temel zelliklerinin ve ilikilerinin, insa
nn dnda ve ondan bamsz olarak va
rolduu anlamna gelir. Dnceye, kavra
ma ya da yarglara uygulandnda, bilgi
mizin kaynan, maddi temelini belirtir.
Nesnelcilik Gereklie bir yaklam bii
mi; bu yaklama gre, felsefi bilgi, deer
ler stne yanl sonular kartarak ya da
yarglar vererek, eletirel deerlendirme
yapma gcnde deildir. Bu yzden, filo
zoflar, bundan kanmaldrlar. Nesnelci
lik, dnmenin evresini snrlar ve top
lumsal bakla ilgili ana sorunlarn z
mn znel ideolojiye brakr. Onun iin
Nesnelcilik'e her zaman iin znelcilik e
lik eder. Nesnelcilike gre, bilim deerler
karsnda yanszdr (bak. Bilimcilik).
Mantlk, dnyagrnn yansz olama
yacan gstermi, Nesnelcilik'in ve z
nelciliin stesinden gelerek, bilimsel nes
nellik ve yanllka varmtr.
Nesne! Dn (idea) dealizmde, gerek
lii kuatc olmaktan baka duyusal varl
da belirleyici olan kavram. Diyalektik
maddecilik, dnsel ilkenin birincil olu
unu yadsr. Dn (idea), maddenin bir
yansmasdr, yani nesnel bir ierii vardr.
O nedenle, deiik toplumsal bilin biim
leri altnda saptanan ve ierikleri bakmn
dan olduu kadar, bireyin zihniyle ilikisi
asndan da nesne! olan idealarn gerek
ten varolduundan sz edilebilmektedir.
Ancak, bu durumda da, Nesnel dn (-
dea), maddi gereklii dntrme ve ge
litirme amacyla etkin biimde etkilemek
le kalmaz, maddi gerekliin znel biryan-
smastn da oluturur.
Nesnel Gereklik Btn kuatcl iin
de, btn biimleri ve grnleri iinde
maddi dnya. Felsefenin temel sorusu a-
sndan, Nesnel Gereklik, insan bilincin
den bamsz olarak varolur ve insan bilin
cini nceler. Nesnel Gereklik kavram g-
352
NEWTON
recedir. Nesnel Gereklik, bireyin zihni d
nda varolan her ey olup, bireyin zihni
tarafndan yanstlr. Ancak, bireyin kendisi
kendi zihniyle birlikte bakalar iin Nesnel
Gereklik"! oluturur. Dnyaya bireysel
bak soyutlanacak olursa, Nesnel Ger-
eklik'in genel olarak gereklikle akt
sylenebilir. Bu kincisi, maddi nesnelerin
eitliliini, onlarn temel zelliklerini, za
man, mekan, hareket ve yasalar ile (retim
ilikileri, devlet, sanat, vb.) eitli toplum
sal fenomenleri iine alr. Ancak, bundan
Nesnel Gereklik kavramnn madde kav
ramndan daha geni olduu sonucu ka
rlmamaldr. Byle bir dnce, ancak
madde ok eitlilik gsteren kendi temel
zelliklerinden ve onlarsz varolamayaca-
kendi gsteri biimlerinden soyulursa
olabilir. Hareket, mekan, zaman, btn
bunlar, karmaklk derecesi farkl olmak
zere, maddenin eitli trlerinin temel -
zellikleri ve karlkl etkileimleri olup, bir
btn olarak dnyay ya da btn bir Nes
nel Gerekliki oluturur (bak. Varlk).
Nesneletirme ve Nesnelemekten-
kma nsan etkinlikmdeM farkllklar
gsteren terimler. Nesneletirme, insann
kendi etkin g ve yeteneklerinin belli bir
hareket biiminden, znenin etkinlii sre
ci iinde, bir nesne biimine geii gste
rir. Nesnelemekten-kma ise, bir nesne
nin kendi iinde bulunduu alandan insan
etkinlii alan ve biimine gei anlamna
gelir. Bu kavramlar, Hegelin felsefesinde
kullanlmtr. Ancak, Hegel, idealist bir bi
imde, insann emek etkinliini salt soyut
zihinsel emee, dnmeye indirgeyerek,
Nesneletirme'yi, tarihsellik dnda kala
rak yabanclama'y!a zdeletirmitir. Bu
kavramlarn Marxin erken yaptlarnda e-
mei betimleyiinden temelinden farkl bir
anlam vardr. Marx, Nesneletirme ile
Nesnelemekterv-kma'y birlikte ele alr
ken, emein insan yaamndaki yerini, in
sann kendi emei yoluyla (emein etkin
yann dile getiren Nesneletirmenin bir
sonucu olarak) kendi zel insani gerek
liini, kltr dnyasn yaratarak, nesnel
dnyay etkin bir biimde yeniden yapt
n, insaniletirdiini aa koymutur. Bun
dan baka, insan, insanln kendinden
nceki etkinliinin sonularn iine alan
nesnel dnyaya yaslanr, (kendi etkinlii
nin nesnesi ile bantsn dile getiren Nes-
nelemekten-kmann bir sonucu olarak
bunlardan kendi etkinlii iinde yararlanr
ve bu etkinlii nesnel yasalarla bal klar.
Btn bunlar Marx'in emek srecini bilim
sel olarak gsterebilmesine, zne ile nes
ne arasndaki ilikililik stne diyalektik
maddeci anlaya yol aabilmesine ve pra
tiin altnda bilgi kuramnn sorunlar
n zebilmesine olanak vermitir.
Nesneyle ilikililik Bir fenomen, eylem,
durum vb.nin, nesnelerle bantl olduu
nu ya da znenin etkinliki iinde yer alma
s dolaysyla kendisinin bir nesne olduu
nu (nesne durumuna geldiini) anlatan bir
kavram. nsan etkinliinin nesneyle ilikili
bir doas vardr, nk bu etkinlik sreci
iinde insan nesnelerle urar ve nesne
ler yaratr. Bilginin de nesneyle ilikili bir
doas vardr, nk bilginin nesnel ierii
insann kendi etkinlii boyunca bilebildii
maddi dnyann bir yansmasn oluturur.
nsan etkinliinin, insan bilincinin ierii
nin vb. Nesneyle likililik'inin kabul,
maddeci felsefeyi idealist felsefeden ayrr.
Newton, Isaac (1642-1727) ngiliz fiziki,
klasik mekaniin kurucusu. Genel yereki
mi yasasn formllendiriiyle felsefi d
ncenin gelimesini ok byk etkilemi
tir. Newtonun balca yapt Philosophiae
Naturalis Principia Mathematica'dr (1687,
Doa Felsefesinin Matematik lkeleri). Ge
nel yerekimi yasas, yermerkezci gne
sistemi anlayn tamamlamaktan baka,
fiziksel ve kimyasal sreler de iinde ol-
353
NOMNALZM
dan, eylerin kesin bir varolma biimleri
olmadklar, mutlak istikrarsz ve birbirle
rinden farkedilemez olduklar (bak. Gre
cecilik) anlam karlmamaldr. Bir nesne,
ne denli deiirse deisin, bir sre, baka
bir nesne olarak deil, nitelike kesin, belli
bir nesne olarak kalr. Nesne ve fenomen
leri kalc, birbirlerinden farkedilir ve dn
yay snrsz eitli klan ey, nesne ve fe
nomenlerin nitel kesinlilikleridir. Nitelik bir
nesnenin kesinliidir, bu kesinlilik dolay
syla baka bir nesne deil o nesne olup,
br nesnelerden ayrlr. Bir nesnenin ni
telii o nesnenin ayr zelliklerine indirge
nemez. Bir btn olarak nesnenin kendi
siyle bal olup, onu btn btne kucak
lar ve ondan ayrlmaz. Onun iin nitelik
kavramyla bir nesnenin varl birbirine
baldr. Bir nesne, kendi kendisiyken ni
teliini yitirmez. Herhangi bir nesne, br
nesnelerle ilintisi iinde, kendi eitli temel
zelliklerini gsterir; bu anlamda, nesne
ve fenomenlerin ok eitli nitelikleri oldu
unu syleyebiliriz. Nitel kesinlilikleriyan-
sra, btn nesneler, belirli bir byklk,
say, oylum, sre hz, temel zelliklerin
gelime derecesi, vb. nicel kesinlilik de
tarlar. Nicelik, (gerekte ya da zihinde)
ayncinsten paralara blnebilmesi ya da
o paralardan biraraya gelmesi dolaysyla
bir eyin gsterdii kesinliliktir. Paralarn
ya da nesnelerin ayncinstenlii (benzerli
i), niceliin ayrt edici bir zelliidir. Ben-
zer-oimayan nesneler arasndaki ayrmlar
niteliksel, benzer nesneler arasndaki ay
rmlar ise nicelikseldir. Nitelie kart, nice
liin bir nesnenin varlyla o denli yakn
dan ba yoktur; nicel deiimler birden
bire bir nesnenin yok olmasna ya da zsel
bir deiime uramasna yol amazlar.
Ancak her nesne iin belirli bir snra ula
tktan sonra nicel deiimler nitel deiim
lere neden olurlar. Bu anlamda, nitel kesin-
lilie kart, nicel kesinlilik, nesnelerin do
asyla dtan bir ilinti gsterir. Onun iin,
bilme srecinde (rnein, matematikte),
ilintisiz bir ey olduu iin, ierikten ayr
tutulabilir. Matematik kuramlarnn somut
ierikleri bakmndan farkl olan doabilim
ve teknoloji alanlarna ok yaygn uygula
nabilmesi, matematiin nicel ilintileri ince
lemesiyle aklanabilmektedir. Nitelik, me-
tafizikilerin yapmaya kalktklar gibi, ni
celie indirgenemez. Hibir nesne yalnz
ca nitel ya da nicel temel zellikler taya
maz. Her nesne, belirli bir nitelik ile niceli
in birliini temsil eder (bak. l). Nitel
bir byklk (nicelik) olduu gibi, nicel
olarak da kesin bir niteliktir. lde bozul
ma, o nesne ya da fenomende bir deii
me, baka bir nesne ya da fenomene dn
meye yol aar (bak. Nicelikten Nitelie Ge
i).
Nominalizm Ortaa felsefesinde bir ei
lim. Ortaada gerekilik'e kart, nomi
nalizm, yalnzca tikel eylerin kendi tikel
zellikleriyle birlikte somut olarak varolabi
lecein! ne srmtr. Bizim zihnimizde
ortaya kan genel kavramlar, eylerden
bamsz olarak varolmann ok tesinde,
kendi temel zellikleri ile niteliklerini bile
yanstmazlar. Nominalizm, eylerin birin
cil, kavramlarnsa ikincil oluunun kabu
lnde maddeci eilimlere ayrlmaz biim
de balanr. Nominalizm, Maot'a gre. Or
taada maddeciliin ilk anlatm olmu
tur. Ancak, nominalistler, genel kavramla
rn nesnel olarak varolan eylerin gerek
niteliklerini yansttklarn ve tikel eylerin
genel eylerden ayn olmayp onlar kendi
lerinde barndrdklarn anlamamlardr.
Roscelin, Duns Scotus ve Occam, 11 .-14.
yzyllarda en nde gelen nominalistlerdi.
Nominalizm dnceleri, Berkeley ve Hu-
me'un retileri ile son zamanlarda se
mantik felsefede idealist bir temele oturtu
larak gelime gstermitir.
Nomotetik- Olan ve deograflk- Olan Ye-
ni-Kant Baden Okulu temsilcilerinin do
a bilimleri ile tin bilimlerinde uygulanan
356
NFUS
yntemleri anlatmak iin kullandklar kav
ramlar. Nomotetik-olan (genelletirici)
yntem, doa bilimlerinde genel kavram
ve yasalar ele almak uygulanrken, ideog-
rafik-olan (zelletirici) yntem, genel ola
nn deil ama zel olann aa kt top
lumsal fenomenleri inceleyen bilimlerde
kullanlr. Bu iki yntemin kar karya ko
nuu tikel, zel ve genel olan arasndaki
metafizik boluktan kaynaklanr ve toplum
bilimlerinde bilinemezcilik'e, doa bilimle
rinde de ematizme ve biimcilie yol a-
ar.
Noosfer insanolunun aklc etkinliinin
gezegende kucaklad alan. Teilhard de
Chardin ve E. Le Roy'ca bilime getirilmi
ve Verdanski'ce gelitirilmi olan bir kav
ram. Verdanski'ye gre, insan toplumunun
ortaya k ve gelimesiyle birlikte, biyos
fer de doal olarak Noosfere dner, nk
insanlk, doa yasalarna egemen olduka
ve teknolojiyi gelitirdike, doay da ken
di gereksinimleri dorultusunda gitgide
dnme uratr, insan ak uzayn iine
girdike, gezegenin derinliklerine indike,
Noosfer de srekli bir genileme eilimi
gsterir.
Nous ilka felsefesinde, dnyada varo
lan btn bilin ve dnme edimlerini
gsteren bir temel kavram. Bu kavram, ilk
kez, biim tamayan maddeyi biimlendi
rerek dzene sokan bir ilke olarak alnd
Anaksegoras felsefesinde aka ortaya
konmutur. Bu kavrama Platon, zellikle
de Aristoteles idealist bir yorum getirmi
ler; Aristoteles bu kavram, kendi kendini
nsz sonsuz gzleme durumu olarak b
tn biimlerin biimi olarak almtr. Yeni-
Platoncular da, Aristotelescilie dayana
rak, bu kavram dnyaya anlam ve kesin
biim veren bir eit duyular d zel bir
varlk olarak ele alm ve byk nem ver
milerdir. Maddeciler de bu kavram kul-
lanmlardr. Demokritos, Noustan atei
anlam; Thaies ise, Nousa kozmolojik bir
nem tanmtr. lka felsefesinde, Nous,
her zaman iin, kiisel-olmayan, hatta ki-
iselcilik-d bir kimlikte olmu; Ortaa
retilerinde ise, buna kart, kiisel bir
e olarak alnmtr.
Noumenon Fenomerie kart, yalnzca a-
kl tarafndan kavranan z anlamna gelen
bir terim. Bu terimi ilk kez Platon, kullan
mtr. Platona gre, Noumenon, kendin
den varolan gerekliktir, kurgusal bilginin
nesnesidir. Kant, Noumenonu iki ynyle
incelemitir: Negatif, sorunsal bir kavram
olarak Noumenon, akln, anlksalsezg/'nin
bir nesnesidir; Kant, bundan baka, bir de
duyusal-olmayan bir gzlemenin nesnesi
olarak pozitif bir Noumenon kavramndan
szetmitir. Bu anlamda, Noumenon, insa
na ak deildir, nk Kanta gre, gzle
yi ancak duyusal olabilir.
Nfus Bir btn olarak insanlk, bir grup
lke, tek tek lkeler, lkelerin eitli blge
sel altyreleri, zel yerleimler gibi, belli
toplumsal topluluklar iinde yaayan in
sanlarn btn says. Nfus, felsefi-sosyo-
lojik terimler iinde, toplumsal retimin z
nesi olduu kadar, nesnesi olarak da g
rlr. Ekonomi politikte, Nfus, emek g
cnn kayna ve tketimin znesidir; de
mografide, byklkleri, ya ve cinsiyetle
riyle birbirinden ayrlan btn insan kuak
lardr; democorafyada, ayn kuaklarn
belli bir blgede yerleimleri ve o blgede
konaklamalardr. Nfus gelimesi, btn
bu bilimlerde balca sorun olarak grlr.
nsan gc bakmndan ulusal ekonominin
gereksinimleri ile nfus bykl arasn
daki kopukluk ve nfusun rn ve hizmet
gereksinimleri ile gereksinimleri karlama
olanaklar arasndaki dengesizlik, ekono
mik bir kategori ve toplumsal sorunlarn bir
kayna olarak Nfus'un gelimesindeki
elikilerin nedenini oluturur. Nfus'un
her retim tarz'na karlk veren kendi z
357
NYAYA
gl yasalar vardr. rnein, kapitalist top
lumda isizler ordusunun (yedek emeki
nfusun) varolmas sonucu, olduka yk
sek bir nfus grlr. Sosyalist nfus ya
sas, tam istihdam sistemi'nin korunmasn
da ve insangc kaynaklarnn akllca kul
lanlmasnda grlr. Sosyalist toplumda,
Nfus politikas, toplumun her yesinin
yapt iin gitgide daha ilgin, yaratc ve
okynl i haline gelmesini salayacak
ekonomik sonularn alnmasn hedefler
ler.
Nyaya Ortodoks bir Hint felsefesi sistemi.
Mantk ve epistemoloji, Nyaya retisinde
zellikle byk bir rol oynamtr. Nyaya'
nn kkenleri eski mithos kahraman Go-
tama adna balanr. Nyaya sufralarn izi
ne Z.S. ikinci yzylda rastlanmtr. Nyaya
retisine gre, maddi bir evren, btn
nesneleri oluturan atom bileimlerinden
ortaya kar. Bundan baka, Evrende son
suz sayda ruh varolur. Tanr ivara'nn
yce tini, ruhlar ve atomlar deil, ama
atomlarn bileimlerini yaratr, ruhlar a-
tomlara balar ya da ruhlar atomlardan
zer. Eski Yunan'dakinden farkl bir kyas
kuram Hindistan'da ilk kez Nyaya iinde
gelitirilmitir. Kyasn be esi unlardr:
ncl, tant, izim, tantn uygulanmas ve
sonu. Nyaya, drt tarz bilgi tanr: Duyum,
karsama, benzetirim, br insan ve ki
taplarn tankl. Nyaya, ayrca, ana bilgi
kategorilerinin ayrntl bir snflandrmasn
olduu kadar, bilginin nesnesinin de bir
snflandrmasn yapmtr. Nyaya felsefe
si erken Ortaa'da boy atmtr.
358
o
Occaml William (1285-1345) Ortaa n
giliz teologu, iskolastik filozof, nomina-
tizm'in nde gelen temsilcisi. Oxford Uni-
versitesi'nde retim yesi olan Occaml
William, dinden sapmlkla sulanm, ha
pisteyken Bavyeraya kamtr. Occaml
William, Katolik Kilisesi'nin ve papaln
dnya egemenlii savlarna kar mcade
le eden laik feodal beylerin bir ideologu
olmutur. Thomasclk'a iskolastik kar
kn bir nderi olan Duns Scotus yansra,
Occaml William da, Tanr'nn varlnn ve
br dinsel dogmalarn akl yoluyla tant-
lanamayacan, yalnzca inanca dayand
n ne srmtr. Bu nedenle de, felsefe,
teolojiden kurtulmalyd.
Ogaryov, Nikolay Platonovi (1813-
1877) Rus devrimci demokrat, filozof, ya
ymc ve air. Ogaryov, Herzen'le birlikte
toprak kleleine, Ortodoks Kilisesi'nin
gerici ideolojisine, otokrasiye ve resmi mil
liyetilie, toprak aalarnn ve burjuvazi
nin liberalizmine kar kmtr. Ogaryov'
un Herzen ile genlikte balayan ideolojik
ibirlii, yaamlarnn sonuna kadar sr
mtr. Moskova niversitesi rencileri
olarak Herzen ile Ogaryov, siyasal literat
r inceleyen gizli bir evre kurmulard.
1834te, Ogaryov ve Herzen, evrenin -
br yeleriyle birlikte tutuklanmlar, do
kuz ay hasipte yattktan sonra, srgne
gnderilmilerdir. Herzen Vyatka'ya, O-
garyov da Penzaya srlmtr. 1850'de,
Ogaryov ikinci kez tutuklanm, 1856'da
yurtdna gm; Herzen ile birlikte, Pol-
yarnaya Zvezda (Kutup Yldz), Kolokol
(an), Obeye Vee (Genel Meclis),
Russkaya Potayonnaya Literatura (Rus
Gizli Edebiyat) gibi Rus devrimci dergile
rinin yaynn rgtlemitir. Ogayov ve
Herzen, Rus kyl topyac sosyalizminin,
Narodizm'in kuruculardrlar. Ogaryov ve
Herzen'in komnal sosyalizm kuram, b
yk toprak aalnn kaldrlmas ve top
rak sahiplerinin ynetiminin devrilmesi i-
in aba gsteren kyl kitlelerin devrimci
isteklerini dile getirir. Ogaryov, 1860'larda,
Zemlya i Volga (Toprak ve zgrlk) adl
bir yeralt devrimci rgtnn de kurucu
larndandr. 1840'tan nceleri, Ogaryov, i-
dealist konuma bal kalmtr. 19. yzyl
da doa bilimlerinde elde edilen baarla
rn bilgisi kadar, Fransz maddecilii ile
Feuerbach felsefesi de, Ogaryov'un felsefi
maddecilii ve tanrtanmazl benimse
mesine olanak salamtr. Ogaryov, an
tropolojimi' sayg gstermi, ancak Feu
erbach felsefesinin kurgusal karakteri ken
disini doyurmamtr. Herzenle birlikte He-
ge/'in felsefesini, zellikle de diyalektiini
eletirel biimde zmlemi, ondan dev
rimci sonular kararak, Rusya'daki bir
devrimi hakl gstermede yararlanmtr.
Ogaryov, bilincin kkeni ve gelimesi,
mutlak hakikat ile grece hakikat arasnda
ki ilinti sorunlarnn yansra, doann ve
toplumun gelimesindeki elikilerle ilgili
359
OLANAK
sorunlar stne de birok derin dnce
ler dile getirmitir. Ogaryov, maddeci es
tetik ilkelerini ilemi, sanatn toplumsal
roln ve sanatta halka yaknlk vurgula
yarak, youn dnce ve ierii savun
mu, idealist saf sanat kuramn kararl
biimde reddetmitir. Ogaryov, Rus Sos
yal Demokraisi'nin ncllerinden biridir.
Balca yaptlar: Rus Sorunu (1856), Ky
lln Kurtuluu stne (1858), Baz So
runlarn Aa karlmas (1862/64).
Olanak ve Gereklik Maddi dnyann ge
limesini yanstan kategoriler. Olanak, va
rolan fenomenlerin gelimesindeki nesnel
eilimleri, bu eilimlerin kendilerini gs
termeleri iin gerekli koullarn var oluu
nu, ya da en azndan kendilerini gsterme
lerinin nne geen koullarn yokluunu
dile getirir. Gereklik, Olanakn gerekle
mesinin bir sonucu olarak somut olarak
varolan herhangi nesnel bir eyi (nesneyi,
koulu, durumu) anlatr. Olanakn Gerek-
like dnmesi, nesnel dnyadafenomenler
arasndaki nedensel balara dayanr. Ger
ek Olanak ile soyut Olanak arasnda bir
ayrm yaplr. Soyut (ya da biimsel) Ola
nak, birtakm fenomenlerin ortaya kna
yol aacak koullarn yokluunu olduu
kadar, bunlarn ortaya kna engel ola
cak koullarn yokluunu da dile getirir.
Ayrca, bir fenomenin gelimesinde kendi
ni gsz biimde ortaya koyan bir eilimi
de gsterir. Gerek Olanak, Olanakn Ger-
eklike dnecei birtakm zorunlu koul
larn varoluu anlamna gelir. Baz durum
larda, soyut Olanak, gerek Olanak haline
gelebilecei gibi, bunun tersi de olabilir.
Bunlar arasndaki nitel iliki, fenomenlerin
kendini gstermesinin olanakllk derece
sinde dile gelir (bak. Olaslk Kuram). Ger
ek Olanaklar'a izin verilmesi, bunlarn ba
zsnn Gereklik'e dndrecek admlar a-
tlmas, istenmeyen Olanaklar'n gerek
lemesi, hatta kendini gstermesi tehlike
sinin ortadan kaldrlmas, insan etkinlii
nin nemli bir grevini oluturur. Bu gibi
bir etkinlik, Olanak'n, zellikle de Olanak'
n zorunluluk ve rastlant ile ilikisinin ku
ramsal olarak zmlenmesiyle ileriye
doru gtrlebilir. Olanak, ancak birta
km fenomenlerin varolmas iin btn ko
ullarn ortaya kmas ya da km olmas
halinde gereklik haline gelir. Bu koullar
daha oalp, daha zsel hale geldike,
Olanak da daha gerek olmaya balar.
Nitekim, meta retiminde ekonomik bir bu
nalm Olanak', meta deiimi ediminin
kendisinde yatar. Ancak bu Olanak'n ger
eklik'e dnmesi, basit meta retimi ere
vesi iinde yer almayan bir dizi koulu ve
ilikiyi gerektirir. Bunlar, gelimi kapitalist
toplumda ortaya kar, ondan sonra da
retimde bunalm ve gerilemeler kanl
maz hale gelir. Doadaki birtakm malze
meyi ve gleri biraraya getirerek, insan,
(birtakm fenomenlerin ortaya k iin
gerekli bir dizi koulu yerine getirerek) is
tedii fenomenleri var edebilecei gibi,
(bunlarn varolma nedenlerini ortadan kal
drarak) istemedii fenomenleri de kaldra
bilir. Bu gibi bir etkinlik, dnyann kendi
nesnel yasalaryla snrl olup, bu yasalarla
uygunluk iinde geliir. Ayn ey, toplum
sal yaam iin de geerlidir. rnein, ko
mnist toplumun kurulmas, insanlar bu
nun iin bilinli olarak aba gstermedik
e olanaksz olduu gibi, bu etkinliin de
toplumsal gelimenin nesnel yasalaryla
tutarllk gstermesi gerekir.
Okltlzm Bilimsel aratrmalarn tesinde
doast fenomen ve glerin varolduu
nu kabul eden ve bunlarla karlkl etkile
ime girmek iin (by, ispritizma vb.)
pratik yntemleri ele alan retileri gs
termek iin kullanlan terim. Eski zamanlar
da (rnein, Kaideliler ile Hindularda) ve
ortaada, doa ve insanla ilgili btn -
br aldatc anlaylar gibi, kltizm de
dk birtoplumsal-ekonomik ve bilimsel
gelime dzeyinin kendi bir sonucu ol
360
OLGU
mutur (Okltzime R. Saconn, Lully'nin,
Paracel sus'un yaptlarnda rastlarz). Da
ha sonralar, Okltizm, maddeci dnyag-
r ile mcadele etmenin bir arac haline
gelmitir. Teosof'de, oktt dnceler, O-
kltizmin deneye dayal san bir bilim
olduunu ne sren Rudolf Steiner tarafn
dan stelenerek yaylmak istenmitir ("D/e
Geheimwissenschaft im Umriss~Anaiz-
gileriyle Gizilbilim-1910). Gerekte, Okl-
tizm'in baz postulalar doa bilimleri te
rimleri iinde dile getirilmi olmakla birlik
te, bunlarda bilimsel hibir eye rastlan
maz. Bugn iin, birok kapitalist lkede,
oklt dernekler yer ald gibi, oklt yazn
da olduka yaygndr.
Olaslk Kuram Geni apta seyrek olay
larn, birtakm koullarda kendini yinele
yen rastgeie olaylarn bilgisi. Geni apta
seyrek olaylar, tikel zellikler yerine, bu
zelliklerin edeerde grlmesini sala
yan en genel zelliklerin'gznnde tutul
mas sonunda soyutlanarak geni apta
doa ve toplum fenomenlerine uygulana
bilirler. Nitekim, bir sistemin termodinamik
zellikleri iin diyelim s iin nemli olan,
molekllerin tek tek davranlar deil,
molekllerin dalm hzdr; erkek dou
munun dii doumuna oran birok biyo
lojik cins zellikleri iin nemlidir vb. Ola
slk Kuram, geni apta seyrek olaylarn
temel zelliklerini bunlarn matematiksel
modellerini kurarak ve bunlar matematik
sel nesneler gibi ele alarak inceler. Geni
apta seyrek olaylarn olasl, Olaslk Ku-
ram'nn ele ald ana temel zellik olup,
deimez bir sayyla betimlenebilir olmas
gerekir. rnein, nce incelenen geni
apta seyrek olay tipinde yaplan n/m de
neyi saysnn, daha sonra da istenilen tip
olayda yaplan m deneyi saysnn sayla-
bilmesinde durum budur (bu birincisinde
deneye, yani parann havaya atlna rast-
gele denir, kincisinde istenilen tip ise, r
nein, turann gelmesidir). Daha sonra, o
laslk hesabnn bir sonucu olarak, geni
apta seyrek olaylarda grlen sklk, bu
saysal zellikler iinde gruplandrlr. By-
lece, olasln saysal olarak dile getirebil
me olanan, burda yatan en nemli zel
lik olarak Byk Saylar Yasas'n metama-
tik terimleri iinde betimleme olana do
ar; bu yasaya gre, byk sayda rastge-
le olaylar raslantdan uzakta sonulara yol
aarlar. Bunu (daha az bir geni apta
seyrek olay snf iin geerli olarak); ilk
gsteren J . Bernoulli olmu; daha sonra
birok bilimadam bu snf kendi yaptklar
aratrmalara uzandrmlardr. Olaslk
Kuram, istatistiksel bir doas olan rastge-
le fenomenlerin nesnel yasasnn bulgu-
lanmasna olanak verir. Olaslksal olayla
rn aratrlmas, dzenlilik kavramna ol
duu kadar, zorunluluk ile rastlant arasn
daki ilinti sorununa da inilmesi iin geni
bir bak as getirir. Herhangi bir olayn
olasl, Olaslk Kuramnda znelci g
rlere balananlarn dnd gibi, bi
zim gzlemlerimizin bir sonucu olmayp o
olayn kendi bir zelliidir. Olaslk, yalnz
ca geni apta seyrek olaya ilikin bir zel
lik deildir. Baka olaslklar da, rnein
olasl mantk'ta ncelenmektedir. Olaslk
Kuram'nda gelimesinde son derece -
nemli bir rol S. N. Bernstein, A. N. Kolmo
gorov, A. Y. Kniin gibi Sovyet matematik
ilerince oynanmtr.
Olgu Nesnel Olgular ile bilimsel Olgular
arasnda bir ayrm yaplr. Nesnel bir Olgu,
insann pratik etkinliinin ya da bilgisinin
nesnesi olan bir olay, fenomen ya da ger
eklik kesitidir. Bilimsel bir Olgu ise, insan
bilincinde nesnel bir Olgu'nun yansmas
dr, yani kesin bir dil iinde betimlenmesi
dir. Bilimsel Olgular, kuramsal kurulmala
rn ayrlmaz temelidirler. Tek bir fenomen
ya da olay olarak, Olgu, ister istemez, e
itli bantlar yoluyla br Olgular'a ba
ldr. Bu nedenle, bilimsel bilgi, btn kar
lkl iliki ve bantlar iin de, Olgularn
361
OLMNSK
olduunca tam bir tablosunu izmelidir.
Bilimsel Olgular'n toplam, bilimsel birbe-
timleme'yi oluturur. Bilimsel bir Olgu, dile
getirildii dilden, dolaysyla kavramlarn
formllendirildii terimlerden ayrlamaz.
Humeden ve ampirio-kritisizmden yeni
pozitivizm'e kadar, Olgu'nun idealiste yo
rumu, Olgular' yalnzca insann duyumla
rnda varolan bir eymi gibi ele alr. Bu
anlaya gre, dnya, birbirine zne yoluy
la balanan duyu deneyimi elerinin, bir
birinden kopuk atomcu olgularn bir top
lam olarak grlr.
Olmlnskl (Aleksandrov), Mihail Stepano-
vi (1863-1933) Rus devrimci, Maoc ta
rihi ve yazar. 1898'de ii evrelerinde
devrimci propaganda yznden tutukla
narak srgne gnderilen Olminski, sr
gnde Narodizm'i brakarak Marxl be
nimsemitir. Olminski'nin yazlar Maoc
dncelerin yaylmasna katkda bulun
mutur. Bir tarihi olarak, Olminski, ilgisini
devlet sorununa evirmi, devletin snfla-
rst olduuna ilikin burjuva kuramlan
eletirmitir (Rusya Tarihinde Devlet, B
rokrasi ve Mutlaklk, 1910). Estetik ve
edebiyat eletirisi alannda Manc bir ya
zar olarak, Olminski, sanatta hmanist ve
sivil gelenekleri savunmu, k meye
kar kmtr (Sedrinci Szlk, 1897'de
hapiste yazlmtr; adalarnn Gzyle
Bir topyac Sosyalist, 1906; Estetii Aar
ken, 1911).
Olumsuzlan 1) Maddeci diyalektikte O-
lumsuzlama gelimenin zorunlu bir an,
eylerin nitel deiiminin bir koulu olarak
grlr (bak. Olumsuzlamann Olumsuz
lanmas Yasas). 2) Bir mantk ilemi; bu
ilemin yardmyla verili bir nermeden ye
ni bir nerme karsanr (ilk nermenin
olumsuzlanmas). lk nerme doru ise,
Olumsuzlama's yanltr; ya da tam tersi.
Olumsuzlamann Olumsuzlanmas Ya
sas Diyalektiin ilk kez Hegel'm ideaalist
sistemi iinde formllendirilmi temel bir
yasas. Olumsuzlamann Olumsuzlanmas
Yasas, gelimede sreklilik!, yeni olann
eski plan ile bantsn, daha alt basamak
taki baz temel zelliklerin daha yksek bir
gelime basamanda yinelenmesini dile
getirir, gelimenin ilerici zelliini tantlar.
Diyalektikte Olumsuzlama kavram, bir
nesnenin bir bakaya dnmesi ve daha
nceki nesnenin o anda safd kalmas
anlamna gelir. Ancak, bu safd kalma,
daha ileriye doru gelimeye k tutar ve
pozitif ierii kendinde koruyuuyla daha
nceki basamaklarla bir ba kurulmasna
yardm eder. Diyalektik Olumsuzlama, bir
fenomenin kendi i yasalarnca ortaya
kar ve bir kendini-olumsuzlama olarak
kendini ortaya koyar. Gelimenin ifte o-
lumsuzlamada (olumsuzlamann olum-
suzlanmasnda) dile gelen kendine zg
zellii, diyalektik olumsuzlamann kendi
znden ileri gelir. Bir nesnenin kendin
den geliimi, kendi i elikilerinden (bak.
Kartlarn Birlii ve atmas Yasas),
kendi ofumsuzlan kendi iinde barndr
masndan doar. eliki, nesnenin (ve bil
menin) kendi hareketiyle zme urar;
buysa, iki antitezle ilintisi iinde, nc
bir olumsuzlamann ortaya kmas de
mektir. ki antitez de birbirlerini yalnzca
dlamakla kalmayp ayn zamanda birbir
lerine geitike, nc olumsuzlama
kendini koruyucu bir etken olarak gsterir
(bak. Ama). Nesnenin ortaya kmasna
neden olan koullar ve ngerekler nesne
gelitike ortadan kalkmaz, onun tarafn
dan yeniden retilir. Dnmede de, byle
bir ey, olumsuzlamann olumsuzlanmas
yoluyla, daha nce elde edilmi hakikatle
rin kuramn yeni basamanda daha iyi
anlalmas yoluyla dile getirilir. Diyalektik,
mantk ve epistemolojinin birlii ilkesi, an
cak pratik ve kuramsal etkinlik olarak O-
lumsuziamann Olumsuzlanmas Yasas
yoluyla evrensel olarak yorumlanabilir, in
362
ONTOLOJ
san ilikilerinin d dnyayla temelini pra
tik (bak. Teori ve Pratik) oluturduundan,
kuramsal (bilisel) ilikiyi de belirleyen pra
tiin kendine zg zellikledir. Bu iliki,
gelien nesnenin yeniden retiminin an
cak nesneyi bilmenin tarihi yoluyla, biribi-
rini diyalektik olarak olumsuzlayan kuram
lar ve kavramlar yoluyla oluur. Genel bil
ginin geliimi ve bir kuramn baka bir
kuram tarafndan olumsuzlanmas bu ha
reket iinde yer alr. Bu da maddi dnyada
hareket yasalarnn hareketin bir halinin
baka bir hali tarafndan olumsuzlanmas
olduunu gsterir. Byle bir ey, olum
suzlanan basaman safd kalmadn,
ancak geriye ekilip dnme uradn
gsterir. Nesneye herhangi bir tekyanl
yaklam, ister istemez, olumsuzlama s
reci iinde korunan srekli bir eyi aa
karacaktr. Onun iin, bilimsel kuramn
gelimesi ancak geri evrilen bilginin o-
lumlu ieriinin yeni kuramda korunmas
halinde olanakldr. Doa biliminde eski
kuram ile yeni kuram arasndaki bu iliki,
nesnel dnyann diyalektiini aa ka
cak biimde, uygunluk ilkesi iinde dile
gelir. Bu nedenle, Olumsuzlamann Olum
suzlanmas Yasas, hem bir bilme yasas
dr, hem de nesnel dnyann bir yasas.
Olu bak. Genesis
Oluma eylerin ve fenomenlerin kendili
inden deiime urama yeteneini, ba
ka eylere ve fenomenlere sekli deime
ve dnmelerini dile getiren bir felsefi
kategori. Oluma anlaynn klasik temsil
cisi Herakleitos olmutur. Herakleitos'un
gereklik anlay; her ey ak halinde
dir forml iinde zetlenebilir. Oluma
kategorisi, diyalektik dnyagrne ay
rlmaz biimde bal olup, herhangi bir ey
ya da fenomenin varlk olma varlkolmama
kartlnn bir birlii olduu grne da
yanr; basit nicel art ve azal olarak do
u ve gelimeyle ilgili metafizik dn
ceyle kesin bir badamazlk tar.
Onanm nerme Mantkta, olduu gibi
alnan ya da yle kabul edilen bir ey,
ncel bir san (bir kyas ncl). Ana n
cldeki koullu nermelerin saysna bal
olarak, Onanm nerme, bir ikilem, -
lem ya da oklem halini alr. En bilinen
Onanm nerme biimi, iki seenek ara
snda seim yapmay ieren ikilemdir.
Ontoloji 1) Marxlk-ncesi felsefede ya
da Birinci felsefede, Ontoloji, genel ola
rak varlk retisidir. Bu anlamda, Ontoloji,
metafizik'le edeer, varla ilikin kurgu
sal bir genel tanmlar sistemidir. Ge orta
ada, Katolik filozoflar, Aristotelesci me
tafizik dncesinden yararlanarak, dinin
hakikatlerinin felsefi tant yerine geecek
bir varlk retisi kurmulardr. Bu eilim,
Aquionolu Thomasn felsefi-teolojik siste
minde sonuna kadar gtrlmtr. 16.
yzyldan sonra, Ontoloji, metafiziin zel
bir kesimi olarak, varolan btn eylerin
duyularst, maddi-olmayan yapsnn
retisi olarak anlalmtr. Ontoloji terimi,
Alman filozof Rudolf Goclenius tarafndan
ortaya atlmtr (1613). Ontoloji dnce
si, WolfTun felsefesinde en son biimini
alr; burada, zgl bilimlerin ieriiyle b
tn bants kesilmi bir Ontoloji daha ok
(varlk, olanak ve gereklik, nitelik ve nice
lik, neden ve etki vb.) kendi kavramlarnn
soyut bir biimde zmlenmesi yoluyla
kurulmutur. Buna kart bir eilime, Hob-
bes, Spinoza ve Locke ile Fransz 18. yz
yl maddecilerin retilerinde rastlanr; bu
retilerin deneysel bilimlere dayanan po
zitif ierii, en yksek dzeyden bir felsefi
konu olarak, epistemolojiden ve mantktan
yaltlm Birinci Felsefe olarak Ontoloji
kavramna nesnel adan yukardan bakar.
Alman klasik idealistlerinin (Kant, Hegel
vb.), Ontoloji eletirisi dalist olmutur; Bir
yandan, Ontoloji'nin anlamsz ve totolojik
olduu ortaya srlm; te yandan, geti
363
ONUR
rilen eletiri yeni, daha yetkin bir Ontoloji
(metafizik) isteiyle, Ontolojinin yerine
transsendental idealizmin (bak. Kant,
Schelling) ya da mantn (bak. Hegef)
konmas isteiyle son bulmutur. Hegel'in
sistemi, idealist bir biim altnda, Ontoloji
(diyalektik), mantk ve bilgi kuramnn bir
lii dncesine yaklar; kurgusal felsefi
kurulmalar erevesinden klarak dn
yann gerek pozitif bilgisine geilmesinin
yolunu gsterir. 2) Nesnel idealist bir ze
min zerinde yeni ontoloji kurma aba
larna 20. yzylda znel idealist eilimle
rin yaygnlamasna bir tepki olarak rast
lanmtr (bak. Yeni-Kantlk; Pozitivizm).
(Husserlin transsendental ontolojisi, N.
Hartmann'n temel ontolojisi vb.) yeni
ontolojik retilerde, Ontoloji, duyularst
ve aklst sezginin yardmyla kavranan
bir genel kavramlar sistemi olarak grlr.
Yeni ontoloji dncesi, Aristotolesden
gelen geleneksel Ontolojiyi Kant tran
ssendental felsefeyle biretirmeye ve ken
di ontolojilerini diyalektik maddeci felse
fenin karsna karmaya alan birtakm
Katolik filozoflarca gdlmektedir. 3)
Marx felsefede, ontoloji terimi sistem
sel bir biimde kullanlmaz; baz durumlar
da, en genel varlk yasalarna ilikin bir
reti anlamnda kullanlr.
Onur Bireyin kendi toplumsal neminin
kendi farkna varmln olduu kadar,
bu nemin toplumca kabuln de dile ge
tiren ahlak bilinciyle ilgili bir kavram ve etik
kategorisi. Gerek kendi ierii, gerek ken
di ieriinde yansmasn bulan ahlaksal
tavr asndan, Onur kavram ile zsayg
kavram arasnda bir benzerlik yer alr. Bi
reyin kendine tavrn olduu kadar, toplu
mun da bireye tavrn gstermesinin bir
biimi olarak Onur da, zsayg gibi, insa
nn kendi davrann ve kendi evresinde
ki insanlarca deerlendiriliini denetler.
Ancak, zsaygya benzemez olarak, Onur,
btn insanlarn ahlaka eitlii ilkesinden
ok, (kiinin snfna, ulusallna, mesleki
nne bal olarak) insanlarn farkl deer
lendirilmesinden yola kar. Bu deerlen
dirmenin ve insandan beklenenlerin l
t, insan Onuruna bal olarak, tarihsel bir
evrim gsterir. Sosyalist toplumda, onur,
ulusal, mesleki, belli bir dereceye kadar
da, (insann emek girdisine bal olarak)
snfsal olduu gibi, kollektif ve bireyseldir
de. Bu sonuncusu, insann br insanlara
ve topluma somut hizmetleri nclnde
kendi kiisel meziyetlerine dayanr. Hi
kimse kendine zg ayrcalklardan yarar
lanamaz; baka lke ve meslekten kiilere
yukardan bakmaya ynelik tavrlar ise
mahkm edilmitir. (Baz toplumsal zm
relere, kesim ve ve topluluklara tannm
zglkler, zppelik, herhangi kendini be
enmilik vb.) eski Onur kalntlarnn orta
dan silinmesi, insan ilikilerine komnist
ahlakn yerlemesinin bir parasn olutu
rur.
Organik Byme Kuram Tmdnyasal
sorunlar\ zmek iin getirilmi bir model,
dnya sisteminin gelimesiyle ilgili bir
anlay. Bu anlay, M. Messarovi ile E.
Pestelin Roma Klbne verdikleri insan
lk Dnmnoktasnda balkl ikinci rapor
larnda (1974) ileri srlmtr. Ad geen
yazarlar, bu terimi, bir organizmann eitli
yanlarnn zel ilevleri ile bunlarn kar
lkl bamlln gsteren bir biimde, bir
organizmann bymesiyle (daha doru
su gelimesiyle) bir benzeim yaparak,
dnya sistemindeki bymeye uygula
maktadrlar. Bu yazarlara gre, byle bir
yaklam zorunlu klan bunalm durumlar
unlardr; Tmdnyay kaplayan yksek
nfus bunalm, ekolojik bunalm, yiyecek,
enerji ve hammadde bunalmlar, vb. top-
lumsal-ekonomik ve siyasal sistemler ara
sndaki ayrmlar gznne almakszn, u-
lusal devletleri de iine katarak, dnyann
eitli blge ve kesimlerden olutuunu
postulalatrr. Snfsal ayrmlara yukardan
364
ORTAA
bakan ve aka soyut olan bu yaklam,
bu sorunlarn herhangi bir bilimsel z
mnde esas olan toplumsal-ekonomik, si
yasal ve ideolojik etkenleri grmezlikten
gelmekte, insanln istenen hedeflere u-
lamasna yardmc olacak etkili yollarn
ok uzana dt iin gereki olma-
mamaktadr.
Organik Toplum Kuram 19. yzyln ikin
ci yarsnda ortaya km, insan toplumu-
nu biyolojik bir organizmaya benzeten bir
burjuva kuram. Bu okulun szcleri
(Spencer, A. Schffle), toplumun yaps ile
bir organizmann yapsnn benzerlik gs
terdiini dnyorlard. Nitekim, bunun
sonucu olarak, snfsal eitsizlik ile burjuva
toplumun daha bakaca zellikleri, doal
ve kanlmaz olarak grlyordu.
Organik ve Mekanik Sistem Karmak
nesneleri anlamann ve kuramsal olarak
yeniden retmenin iki yolu. Ancak tam g
rlen bir nesne mekanik bir sistem olarak
alnabilir. Bu gibi bir sistemin aratrlmas,
metafizik dnme tarznn (bak. Metafi
zik), bir zellii olup, doa ve toplum bi
limlerinin erken evrelerinde grlmtr
(karmak hareket biimlerinin mekn iin
de mekanik harekete indirgenii, insan bir
makine olarak gren anlay-La Mettrie
vb.). Ancak, 19. yzyln balarnda, ken
dinden gelien sistemler (Organik Sistem
ler) olarak doal ve toplumsal felsefe (He
gel), doa bilimlerinde (bak. Dam/ in) ve
toplum bilimlerinde nesnelere tarihsel bir
yaklam gereksinimi olduu inanc grl
meye balamtr. Marx, (rnein, kapita
list retim tarz kategorisi gibi) bu sistem
leri incelemek iin gerekli kategorilerin s
tnde durarak ele almtr. Organik Sis-
tem'in tarihi ve kendisi, ancak soyuttan
somuta inilerek kuramsal olarak yeniden
retilebilir (bak. Soyut-Olan ve Somut-O-
ian\ Tarihset-Olan ve Mantksat-Olan).
Orpheuscular Z. . 8. yzylda Eski Yu-
nan'da dinsel bir hareketi izleyenler. Orp-
heusculuk'un kuruluu, yar-efsanevi air
Orpheus adna balanr. Yoksul kyllerin
ve klelerin dnyagrn temsil eden
Orpheusculuk, aristokrasinin dnyagr-
olan mitoloji'ye kar olmutur. Mitoloji
de, br dnyada yaam, yeryzndeki
yaamn bir devam olarak grlyordu.
Oysa, Orpheusculuk, br dnyadaki ya
am mutlulua, yeryzndeki yaam ise
ac ekmeye balamaktayd. Orpheuscu
lar, bedenin gnah dolu ve lml oldu
unu, ruhun ise saf ve lmsz olduunu
sylyorlard. Orpheusculuk, mitolojinin
bir zellii olan ruh ile bedenin birlii d
ncesini reddediyor, Tanr'y gzlemenin
yolunun bilme olarak gryordu. Orphe
usculuk, insann bir kle, konuan bir alet
dzeyine drlmesine bir kar k di
le getirmekteydi. Bir kle, kendi kurtulu
unu, ruhun efendiye ait olan kendi bede
nini terkediine balamaktayd. Orpheus
culuk, yeni kan felsefeler stnde, zel
likle de eski Yunan idealizmi stnde b
yk bir etki brakm, ancak Z. . 5. yzyl
larda pozitif ieriini yitirerek, gizemci t
renlere dnmtr.
Ortaa Felsefesi (Bat Avrupa'da, 5. yz
ylda) Roma mparatorluunun yklma
sndan, (14.-15. yzyllarda) erken kapita
list toplum biimlerinin ortaya kna ka-
darki sre iinde gelien feodal toplum
felsefesi. Kleci toplumun kn felse
fede bir duraklama izlemitir, ilka felsefi
miras kaybolmu, Bat Avrpal bilginler-
ce 12. yzyln ikinci yarsna kadar bilin
meden kalmtr. Din ise egemen ideoloji
haline gelmitir: Yakn Asya'da, Arabis
tan'da ve Arapa konuan lkelerde Ms
lmanlk, Avrupa'da iki Hristiyanlk (Roma
Katoliklii ile Dou Ortodoks Kilisesi). O-
kul ve eitim, kilise dogmalarnn doa,
dnya ve toplum stne btn kavramla
rn temelini oluturan kilisenin eline d
365
ORTAA
mtr. 12. yzyln ortalarnda ruhani ve
dini okullarn gelimesi ve (talya, ngiltere,
Bohemya ve Fransa'da) ilk niversitelerin
kurulmas, filozoflarn dinsel dogmalar iin
felsefi aklamalar, hatta dorulamalar ge
tirmelerine yol amtr. Bylece, birka
yzyl boyunca, felsefe, teolojinin uyru
u haline gelmitir. Felsefenin din savu
nucularnn, mnkirlere kar Hristayanl-
n szcln yapanlarn ve Kilise Ba
balarnn yazlarnda oynad rol bu ol
mutur. Bunlarn en nde gelenlerinden
olan Ermi Augustinus, Yeni-Platonculuk
elerini Hristiyan felsefi retilerine sok
mutur. J ohannes Scotus Erigena da Or
taa Felsefesinin ortaya kmasnda ba
ta gelenler arasnda yer almtr. Dinsel
dogmalarn ayklanmasnda, ortaa filo
zoflar, zel olann genel olanla, gerekli
in de genelle ilikisiyle ilgili karmak so
runlarla uramak zorunda kalmlardr.
Bu sorunlarn ele aln biimine bal ola
rak, okul felsefesi adyla bilinen iskolastik,
birka gr gelitirmi, bunlardan en n
de gelenleri gerekilik (bak. Gerekilik,
Ortaada) ile nominalizm gibi, iki birbiri
ne kart reti olmutur. 12. yzylda, -
Abelard, bu her iki dnce okulunun da
arlna kar kmtr. 12. yzyln or
talarndan balayarak, Aristoteles'in bal
ca yazlar Latinceys evrilmitir. Kilise il
kin bu yazlara tfmanca bakm, ancak
ksa sre sonra Aristotelesci reti Hristi-
yanlk'n felsefi temeli olarak kabul edilmi
tir. iskolastikler, Aristoteles'in yorumcular
olmulardr. Aristotelesci dnceleri ken
di dinsel ve felsefi kavramlarna uyarlam
lar, Aristoteles retisindeki gerici yanlar
dogmalar haline getirmiler (rnein, yer-
merkezci sistem, Aristotelesci fizik ilkeleri),
bilimde yeninin aratrlmasn gari evir
milerdir. 13. yzylda iskolastiin balca
szcleri, Byk Albert, Aquionolu Tho
mas ve J ohn Duns Scotus'tur. Aquinolu
Thomas'a kilise tarafndan ok yksek yer
verilmi, hatta dokunulmaz klnm, Aqui-
nolu Thomasn retisi 13. yzyln ikinci
yarsnda kilisenin resmifelsefi retisi ilan
edilmitir (bak. Yeni-Thomasclk). 13. y-
zln iskolastik sistemcisinin nde gelen
bir ada da, feodal toplumun temeline
kar kan F. Bacon olmutur. 13. yzylda
kentlerin sanat ve zanaatn, ticaret ve tica
ret yollarnn, Hal Seferleri yoluyla da Do-
u'yla ilikinin gelimesi, felsefede, zel
likle de Occam ile Parisli Occamclk Oku-
lunu izleyenlerin ba ektikleri nomina
lizmde gelimelere yol amtr. deolojik
mcadele, iskolastikliin snrlarnn tesi
ne de gemitir. skolastie kar bir eilim
de, kilise ile kilise retilerinin otoritesine
insann duyulan ile znel bilincinin altnda
yer veren gizemcilik olmutur. Feodal top
lumun manevi yaamnda, gizemcilik, o
u zaman, resmi ve ykmsel dogmalara
bir kar kma biimini alm; Tanrya ina
nan kiinin kendi kiisel tavr, feodal ideo
lojinin ve feodal toplumsal sistemin bir e-
letirisine, hatta ona kar mcadeleye
dnmtr. Ancak, gizemciliin Bonaven-
turada kiileen gerici bir kanad da ol
mutur. 13. yzylda, bni Rtn insan
ruhunun lmszl ve ortak akl stne
retilerinden beslenen gl bir kar-is-
kolastik hareket ortaya kmtr. 12. yzy
ln balarnda dinden sapmalarla, anti-kle-
rikalizmle ve yeni felsefi dncelerle m
cadele etmek iin Dominiken ve Fransis-
ken tarikatlar kurulmutu. Ortaa Felse
fesi, 13. yzylda azok bir gelime gster
mise de, bu felsefenin bin yl aan geli
mesinin sonulan, gerek felsefe, gerek bi
lim asndan ok gsz olmutur. n
k, en byk dnrler bile hakikatten
ok, dini savunma yollaryla ilgilenmiler
dir. Klerikal ortaa toplum ynetimi, bu
toplumun gizli sakl snrlarnn tesine
gemeyi gze alanlarn giriimlerine ve
dncelerine ket vurmaktayd. Ancak ye
ni, kapitalist retim tarznn ortaya kyla,
bilime den pratik ve kuramsal grevlerin
yeniden gzden geiriliiyle birlikte, Bat
366
ORTEGA
Avrupa'da en ileri kafalarn dnceleri
Ortaa Felsefesinin balarndan kendi
sini yava yava kurtarabilmitir.
Orta Dzey (ya da Orta Ayar) Kuram
Burjuva sosyolojisinde Morton (ABD) tara
fndan ortaya atm bir kavram. Birok
burjuva sosyolog gibi, Merton da, ampirik
sosyolojinin bir kmaza girmi bulundu
unu, genel bir sosyoloji kuramna gerek
sinim olduunu dnmekteydi. Ancak,
pozitivizmin bir szcs olarak, Merton,
yalnzca dorudan doruya duyu veri
lerine indirgenebilecek genelletirme
leri kabul eder. Bu nedenle de, Orta
Dzey Kuramnn kavramlar haline
gelmi olan kendi genelletirmelerini
insanlarn ayn biimdeki davranlar
n ampirik olarak gzlemlenmesinden
tretir. Burada szkonusu bir durum
da, G. Homans (ABD) tarafndan geli
tirilen kk gruplar kuramdr; bu ku
ram, grup srelerini davran normlar
ve drtleri vb. adlar altnda genelle
tirmeye alr. Sovyet sosyolojisi, po
zitivizme ynelik Orta Dzey Kuram'n-
dan farkl olarak, dorudan doruya
genel sosyoloji kuramnn, tarihsel mad-
decilik'm ana nermelerine bal zel sos
yoloji kuramlar anlayn benimseyerek,
bu nermeleri (alma etkinliinin top
lumsal yaps, kiilik, manevi yaam vb.)
zel aratrma alanlarna uyarlar.
Ortak Topluluk ilkel komnal toplum'un
ana ekonomik birimi, retim aralarnda
kamu mlkiyetine, erkekler ile kadnlar, ye
tikinler ile de ocuklar arasndaki doal
iblmyle birlikte kolektif almaya, ko
lektif dalma ve alma rnlerinin ko
lektif tketimine dayanan, kapal bir olu
um. Ortak Topluluk'un gelimesi, Ortak
Topluluk yelerinin grdkleri ilerin daha
da karmaklap eitlenmesiyle, (zellik
le yeni ta devrinde tarma ve bykba
hayvan yetitiriciliine gei srasnda) a
lma biimleri ile Ortak Topluluk'ta ailele
rin ekonomik bamszlklarnn artmas
arasndaki bantnn glenmesiyle gs
terilir. Ortak Toplulukun ekonomik, ailesel
ve dinsel yaam, ou zaman, ortak ata
lar olan ve ortak bir airete bal kan ya
knlklarnn glenmesiyle belirlenir. Ai
ret Ortak Topluluk'unun ilkel Ortak Toplu
lukun en yaygn biimi olmas buradan
ileri gelir. Dtan evlenme dolaysyla, kimi
kan yaknlklar, airet iinde ancak geici
olarak kalyor, evlilikten sonra sona eriyor
du. Srekli kalc grup ise kendi elerini
bal olduklar airetin dndan buluyor
lard. Airet sisteminin temeli ve airet r
gtnn kkeni olarak i gren, maddi ve
manevi eitli yaam alanlarnda bant
lar, aile balar ile evlilik ilikileri temeli
zerinde geliiyordu. Madeni aletlerin,
toplumsal iblmnn ve Ortak Toplu
luklar arasnda srekli ticaretin ortaya k
masyla birlikte, Ortak Topluluk'un zengin
ve soylu aileler ileyoksullara, varlkl aileler
ile varlksz ailelere ayrma srecinin yer
almaya balamasyla birlikte, Ortak Toplu
luk da yava yava krsal topluluklar haline
gelmeye balamtr.
Ortaklaaclk bak. Kolektivizm.
Ortega Y. Gasset, J os (1883-1955) s
panyol filozof; Nietzscheci yaam felsefesi
ile varoluuluk aras bir konumda yer alan
bir znel idealist. Toplumsal sorunlara ilgi
sini eviren Ortega y Gasset, La deshuma-
nizacion del arte (Sanatta insanilikten k
ma, 1925) ile La rebelion de las masas
(Kitlelerin Bakaldr, 1919-30) gibi yapt
larnda, kitle toplumu kuramn ilk ile
yen kii olmutur. Ortega y Gasset, kitle
toplumu adn, Batda burjuva demokra
sisinin soysuzlamas, toplumsal kurumla-
rn brokratlamas ve para-mbadele ili
kilerinin insanlar arasndaki her trl iliki
ye girmesi sonunda ortaya kan manevi
havay anlatmak iin kullanmtr. Burada,
367
ORTODOKSLUK
herkesin dardan kendisine yklenen bir
rol oynamak zorunda kalm bir oyuncu
gibi kendisini hissettii, kiilerin kendi d
larnda kalan ynn kck bir paras
olarak kendilerini grd bir toplumsal
balar sistemi ortaya kmaktadr. Ortega
y Gasset, bu manevi durumu sadan
eletirir. Bu durumun kitlelerin demokratik
etkinliklerinin kanlmaz sonucu olduu
nu dnr ve k yolunu, Nietzsche'nin
iktidar iradesi kategorisine benzer bir
kategori olan yaam itkisi dorultusun
da seimde bulunabilecek yeni bir aristok
ratik aznln yaratlmasnda grr.
Ortodoksluk Balcalkla Dou Avrupa,
Balkanlar ve Orta Dou'da yaygnlk ka
zanm Hristiyanlk'm bir kolu. Kendi ba
na bir eilim olarak Ortodoksluk, 11. yz
ylda, Dou Avrupa ile Bat Avrupa'da feo
dalizmin gelime biimleri arasndaki fark
lln bir sonucu olarak son biimini alm
tr. Ortodokslukun dogmaca ayrl ur-
dadr: Kutsal Ruhun yalnzca Tanrdan
geldiinin, (Kilise'nin bann deil, ama)
bir btn olarak Kilise'nin yanlmazlnn,
dogmalarn deimezliinin kabul; ce
hennemin reddi vb. dinsel tapnma ve ku
ral ayrlklar arasnda da unlar yer alr:
ikonlara tapnma, laik dinadamlar iin zo
runlu evlilik, zel (Bizanssal) bir kilise ila
hisi biimi vb. Katoliklik'e benzemez ola
rak, Ortodokslukun tek bir merkezi olma
yp, onbe bamsz (kendi bana) Orto
doks kilisesinden oluur. Tutuculuk, Orto
dokslukun en yksek zelliklerindendir.
Rus Ortodoksluk'u, otokrasiye ballkla
hizmet etmi, otokrasinin ona btnlkle
baml anadireklerinden biri, olmutur. Ve
Byk Pedro dneminden 1917'ye kadar
devlet mekanizmasnn bir paras olmu
tur. Devrimci harekete dmanca tavr al
m olan Rus Ortodoksluk'u, Ekim Devri-
minden (zellikle de 1930lar ile 1940iar-
dan sonra) bu kar-devrimci politikasn
deitirmi, Sovyet hkmetine balln
yannda yer almtr. Ortodokslukun ideo
loglar, onu bugnk koullara uyarlama
ya, Ortodokslukun dogma ve kurallarn
modernletirmeye almaktadrlar. Orto-
doksluk'un dinsel felsefesinin temsilcileri
Komyakov, Bulgakov ve Florenski'dr.
Oslpovski, Tlmofey Fyodorovl (1765-
1832) Rus maddeci dnr, matematik
profesr. Osipovski, Kant'n geometride
ki dorularn a priori kkeni stne savn
eletirmitir. Btnnde, Osipovski'nin
grleri, metafizik mekanik maddeciliin
tesine geememitir, Descartes'n d
ncelerinin etkisiyle, matematiin roln
abartm, bilmede zmleyici yntemin
nemini gereinden ok bytmtr. O-
siposvki, gizemcilikle etkin bir biimde
mcadele etmi, bilimde eitimin rolne
yksek deer vermitir. Ancak, din stne
grlerinde, deizme bal biri olarak kal
mtr. Balca felsefi yaptlar: Zaman ve
Mekn stne (1807); Kantn Dinamik Sis
temi stne Konuma (1813).
Otomasyon retim, ynetim vb. toplum
sal ynden gereksinim duyulan srelerin
insann dorudan katlm olmakszn yr
mesi. Otomasyon, teknolojinin gelimesi
nin en son aamas olup, otomatik makine
alet hatlarnn (1920'lerde) ortaya knda
grlm; bunu (1950lerden sonra) mo
dern bilgisayar ve kontrol makineleri kulla
nan otomatik iyeri ve fabrikalar izlemitir.
Otomasyon, yol gsterici bir ilevde olup,
(ayarlama, programlama, ham malzeme
salama, onarma vb.) makinenin al
stnde denetimde bulunacak insan e
sini darda brakmaz. Ancak Otomasyon
gelitike makineler de bu ilevleri gitgide
kendileri grr d uruma gelirler. Otomas
yon, emein retkenliinde ve rn kt
snda bir arta, maliyette azalmaya, kalite
de ykselmeye yol aar. (Atom enerjisi
mhendisliinde, uzay aratrmasnda
vb.) birtakm sreler stnde denetim ku
368
rulmas, ancak otomatik biimde salana
bilir. Sanayide youn Otomasyon'un -
nemli ekonomik, siyasal ve kltrel sonu
lar vardr. Bunlar farkl toplumsal sistem
lerde farkllklar gsterir. Kapitalizmde O-
tomasyon kitlesel isizlie, iilerin daha
az beceri ve daha az cret isteyen ilere
aktarlmasna yol aar; ekonomik sarsnt
ve bunalmlar arttrarak, burjuva toplum
daki elikileri derinletirir. Sosyalizm ve
komnizmde, Otomasyonun insann iini
hafifletmeye, tketim rnlerinde bolla
maya hizmet etmesi ve yaam standartlar
ile kltrn ykselmesine, almann in
sann balca zorunluluu haline gelmesi
ne yol amas gerekir. retim srelerinde
otomasyon, komnizmin maddi ve teknik
temelinin yaratlmasnn temel bir koulu
dur.
Otomat insann dorudan katlm olma
dan (teknolojik bir ilem, retim denetim
vb.) birtakm sre, eylem ya da ilemi
yrten herhangi bir teknik ara. En basit
"Otomatlar ilkada bilinmekteydi. Otoma
tik makine aletleri, 19. ve 20. yzyllarda
yaygnlamtr. Feedback'i olan ve dei
ik koullar altnda bir sreci yerine getiren
Otomatlar, son dnemlerde gelitirilmitir.
Sibernetik'in ve elektronik bilgisayarlarn
gelimesi, optimal koullarda bir sreci ye
rine getiren Otomatlar'n retilmesine yol
amtr. Modern Otomatlarn gelimesi,
bunlarn yalnzca insann kol gcnn ye
rini alabileceini deil, ama insan beyni
nin birtakm ilevlerinin yerini de alabilece
ini gstermitir (rnein, eylemlerin artar-
daltnn ve ynnn seimi, karmak he
sap ve mantk sonulamalarnn yaplmas,
bildiriim hafzas, deney toplama,
renme vb.) Byle bir ey, zihinsel i gr
mede baz yan ve srelerin otomatikleti
rilmesi iin geni alan amaktadr. Somut
Otomatlarn teknik zelliklerinden soyut
lama, soyut Otomat kavramna gtrr.
Sibernetik kuram ile matematiksel mantk
evresinde ortaya konan soyut otomat
kuram, bildiriimin yerletirildii girdileri
ve srelendirilmi bildiriim iin baz k
tlar olan idealletirilmi aralar inceler.
Srelendirilmi bildiriim, belli bir so
yut otomat'n durumuna baldr. Gerek
bir Otomatta olduu gibi, soyut bir Oto-
mat'ta da, bu durumlar ancak sonlu sayda
olabilir, yani bu Otomat hafzas sonlu
dur. Daha ileri bir soyutlama, sonlu bir
hacmi olan Otomat'tan sonsuz bir hacmi
olana geii gerektirir. Bunun bir rnei,
modern mantn gelimesinde nemli bir
rol oynayan Turing makina soyutlamasdr.
Otonom ve Heteronom Etik Burjuva etik
kuramlar. Otonom etik, ahlak idealist bir
kavram olan, kendi iine kapal, a priori
ahlak devi kavramndan tretir. Ahlak'
ahlakl hareket eden znenin kendisine
dayandndan yola kar. Bu gre
gre, insan, ahlak yasasn, herhangi bir
d etkiden zgr olarak, kendisi ortaya
koyar. /Canf, Fransz 18. yzyl maddecile
rinin etiine kar karak, Pratik Akln Ele-
trs'nde Otonom Etik dncelerini
gelitirmi, ahlak davrannn zerklii
ilkesini savunmutur. Otonom Etike kart,
Heteronom Etik, ahlak znenin kendi
iradesinin dnda kalan nedenlerden
tretir. Bu d nedenler, devletin yasalar,
dinsel buyruklar, kiisel kar ve iyi niyet
gibi gdlerdir. Burjuva kuramclar, Hete
ronom Etik biimleri arasna etik hazclk,
mutluculuk'u, yararclk katarlar. Bunlar,
ahlak ilkelerini, haz ve mutluculuk drts
ile krl kma anlayna ayrmaya kalk
mak, bilimsellie aykr der. Bu gibi a
balar, ahlakn nesnel yasalarca koullu ol
duunun olumsuzlanmasna, irade zerk
lii idealist ilkesine ve znenin toplumda
etkin rolnn grmezlikten gelinmesine
dayanr.
Otorite Bir bireyin, grler sisteminin ya
da bir rgtn kendi belli niteliklerinden ya
369
da grd hizmetlerden gelen ve genel
bir kabule dayal nemi ve etkisini gste
ren bir tik kavram. Otorite, etki alanna ya
da tarzna bal olarak, siyasal, ahlaki, bi
limsel, vb. olabilir. Devletin siyasal ve hu
kuki otoritesi, snfl bir toplumda balca
bir rol oynar. Ahlaki Otorite, alan insan
larn toplum ilerine etkin bir biimde katl
dktan sosyalist kurulma srecinde gitgide
daha ok nem tar. Modern bujuva fel
sefesinde, Otoritenin yorumlanrnda iki
kart eilim vardr: En ar biimiyle fa
izm ideolojisinde (fhrer'e topnmada)
grlen (Otorite sahibinin mutlak yanl
mazlndan szeden) otorrtercilik ve her
hangi bir Otorite'nin nihiliste yadsnarak
bireyin mutlak zgrlnn vaazedil-
mesi. eitli Otorite trlerinin nemini ka
bul eden Marxlk, Otorite'nin halka kar
lksz hizmetle, bir kimsenin derin meslek
bilgisiyle ve igrmesiyle edinebileceini
dnr.
Owen, Robert (1771-1858) Galli topyac
sosyalist. 1791 'den 1829'a kadar kapitalist
iletmelerde alm ve fabrika ynetmi
olmas dolaysyla kapitalist sistemi br
topyac sosyalistlerden daha yakndan
tanyan Owen, nce hayr ilerine katlm,
fabrika yaamnn babas olmu; daha
sonra ise, kapitalist toplum iin yapt e-
letiriyi kutsal gzle baklan zel mlkiyet;
din ve burjuva evliliine kar yneltmitir.
Owen bir aklc (bak. Aklclk) ve deizm'
e sapmakla birlikte bir tanrrtanmazd.O-
wen, toplumsal sistemin insan stnde be
lirleyici bir etkisi olduunu dnm, in
sann kendi kendisinin bilgisi olarak tarihi
idealist bir tarzda yorumlam ve toplum
sal ktln kaynan insanlarn bilgi
sizliinde grmtr. Yeni bir ahlakl -ya
ni sosyalist- toplumu hazrlamann n
lemlerinden biri olarak eitime olaanst
nem vermi; pedagoji kuram ve pratii
ne birok deerli dnceler getirmitir.
1820'lerde bir sistemlemeye doru giden
dncelerini sosyalist dnler olarak ni
telendirmitir. Ortak mlkiyet ve alma,
kafa ve kol emeinin birlemesi, bireyin
okynl gelimesi ve hak eitlii, getirdi
i balca ilkeler olmutur. Owen, gelece
in snfsz toplumunu 300-2.000 kiilik,
zynetimle ynetilen topluluklarn olu
turduu, serbest bir federasyon olarak d
nmtr. Owen dalma balca bir -
nem vermitir. Toplumsal bir devrim yap
mann gereini kavrayamadndan, bur
juva hkmetlerin toplumu dntrmele
rine bel balamtr. alma komnleri
(1825ten 1829'a kadar Birleik Devletler'
de Yeni Uyum komn,; 1839'dan 1845e
kadar da ngilterede uyum kmn) ve
mbadele pazarlar kurmusa da bunlarn
hepsi baarszla uramtr. Owen, ii
snfnn tarihsel roln anlamam olmak
la birlikte, kendi etkinliklerini ii snfnn
yazgsna balam tek byk topyacdr.
1830'larn balarnda, ngiliz ii sendika
lar ve kooperatifleri hareketlerinde etkin
bir rol alm; dnceleriyle, bir yere kadar
da olsa sendikacl paylamtr.
370

o
dev zel bir ahlak ban gsteren bir
etik kategorisi. Herkese uygulanan ahlaki
ykmllk (bak. Ahlak Normlar), bireyin
zgl bir durumda stlendii kiisel bir j
haline geldii zaman dev biimini alr.
Burada birey ahlakn etkin bir znesi olup,
ahlaki ykmll stlenerek kendi et
kinlii iinde yrtr. Marx-olmayan e-
tik, devin kaynan iradede ya da Tanr
aklnda (bak. Yeni-Thomasclk; Yeni-Pro-
testanlk), a priori ahlak yasasnda (bak.
Kant; Sezgicilik), insann tarihd doasn
da; ya da d doa yasalarnda (bak. Na-
tralizm) grr. Marx etik, devin kay
nan, toplumun ve snflarn nnde d
en ilerde kendini gsteren tarih yasala
rnda grr. dev, toplumun (bir grup in
sann, bir bireyin otoritesine deil, ama bu
otoritenin nesnel kaynana dayanr. Bu
nedenle, birey, herhangi bir kimsenin ge
tirdii ya da kendiliinden konmu ilkelere
uymak durumunda deildir, bunlarn top
lumsal kkeninin ve kendi kiisel etkinlii
ya da ortak etkinlik stndeki etkisinin far
kna varmak durumundadr. Bu, komnist
ahlakn ayrlmaz ilkelerinden biri olup, in
san (kendi kendini ynlendirerek) insanl
n ve tarihin bilinli bir biimde hizmetine
sokar. Gelimi sosyalist toplumda, bire
yin en yksek dev'i komnizmin kurul
mas gibi bir tarihsel grevin yerine getiril
mesine katkda bulunmak ve toplumsal bir
grevin arkasnda yatan genel tarihsel a
y grebilmektir.
e Belirli bir sistemin btnsel bir para
s olan ve bu sistem iinde blnmez ka
bul edilen bir nesne (rnein, molekl
sisteminde atom ya da atom sisteminde
elektron vb.) kavram. Ancak, bir sistemde
blnmez olan, baka bir sistemde b
lnebilir olabilir. e kavram, doay ta
rihsel olarak bilme srecinde ortaya k
mtr. Eski Yunan maddecileri, biricik koz
mik enin su (Thales) ya da hava (Anak-
simones) ya da ate (Herakleitos) olduu
nu dnmlerdir. Demokritos, daha
sonra da Epikuros, en kk blnemez
maddi paracklar olarak atom stne
retilerini getirmilerdir. Maddeye likin bi
lim gelitike doa bilimcilerin maddenin
en yaln elerini bulma konusundaki is
tekleri ile maddenin sonsuz ve tkenmez
oluu dolaysyla doada bu gibi parack
larn bulunmay durumu arasnda bir e
liki varolmutur hep. 19. yzyln sonunda
doa bilimlerindeki byk bulgulamalar,
atomlarn ilk madde olduklarna ve her
hangi bir yap tamadklarna ilikin ege
men dncelerin deerden dmesine
yol amtr. Modern fizik, temel parack
lar olarak kabul edilen elektronlarn, nt
ronlarn ve daha bakaca paracklarn ya
psnn karmakln ortaya gstererek,
doada mutlak yaln ve blnemez ele
rin bulunmadn dorulamtr.
l Belli bir nesne ya da fenomenin nite
lii ile niceliinin ayrlmaz birliini dile ge
371
LM
tiren bir felsefi kategori. Her nitelike farkl
nesnenin, devingen ve deiebilir nicel
znitelikleri vardr. Ancak, bu deiim, zo
runlu olarak, belirli bir snra kadar olup, bu
snrn tesinde nicel deiimler nitel dei
imlere yol aar (bak. Nicelikten Nitelie
Gei). Bu snrlar l'nn kendisidir. Bu
na karlk, belli bir nesnedeki nitel dei
imler o nesnenin nicel zniteliklerinde ve
Olsnde bir deiime yol aar. Nicelik
ile niteliin bants ve birlii, belli bir
nesnenin kendi doasyla koulludur. Bu
nesnenin geliim iine girdike, bu sre
te nitelike farkl bir durumdan baka bir
duruma gei, lnn deiiminde u
rak .noktalar olarak ortaya kar. Genellik
le, bu gibi bir urak noktalar sistemine
ller'deki urak izgisi denir. l'y
felsefi bir kategori olarak ilk kez Hegel ele
almtr.
lm Ampirik bilimsel aratrma dze
yinde, maddi nesnelerin (arlk, uzunluk,
koordinat, hz vb.) zelliklerini kendilerine
uygun den lme a/efleriyle belirlemeyi
hedefleyen bilme ilemi. lm, llen
bykln bir birim olarak kabul edilen
benzer bir byklk ile karlatrlmasdr.
Bir birim sistemi yoluyla, lm, nemli bir
bilgi esi olarak cisimlerin temel zellik
lerine nicel bir anlatm kazandrr. lm,
bilgimizi ok daha kesin klar. Pozitivistler,
mikrofenomenleri incelemede lmn
gittike artan roln yanl yorumlayarak,
onu ya nesnenin zne tarafndan hazrla-
n (aleti idealizm) olarak grrler, ya
da fiziksel kavramn ieriini baka lm
ilemlerine indirgerler (bak. ilemcilik).
nbileen ve Artbileen bak. erme.
nbilgi Sistemlemi, zl bir biimde i
lenmi olarak, bir bilime balang; hazr
layc, tantc giri. nbilgi, kendisiyle ilgili
bir bilgi dalnn daha ayrntl olarak incele-
niinden nce gelir. Felsefeye sunucu bir
girie bazen felsefi nbilgi denir.
ncel Dzen Maddi alan ile tinsel alan
arasnda evrensel bir uyum, Tann tarafn
dan dzene konmu uyumlu neden-etki
balar bulunduunun kabul. ncel d
zen retisi, tinsel cevher ile maddi cevher
dalizminin stesinden gelme konusun
daki bir abay temsil eder. ncel Dzenle
ilgili ipularna Desca/tes'n retisinde
rastlanrsa da, bunlar en ak biimde ve-
silecilikin temsilcilerinin, rnein Maleb-
ranche'm yaptlarnda grlr. ncel D
zen kavram, btn monadlarn Evrende
ncel Dzen'inden szeden Leibniz tara
fndan dzeltilmitir. Leibniz'e gre, dnya
ve dnyadaki btn yaratklar kendi yete
nekleri dorultusunda gelime gsterirler,
ancak bu yetenekler, dnyada var olabile
cek en iyi dzeni nceden belirleyecek
biimde, Tanr tarafndan kendilerine veri
lir. Wolff, varolan btn eylerin nsz
sonsuz erekli olduu stne kendi anlay
iinde, Leibniz'in ncel dzen retisinin
baz yanlarn samalk noktasna kadar
gtrmtr.
ncesizlik Sonraszlk bak. Ebediyet.
ncller (mantkta) Yeni bir nermenin ya
da karsama'nm yapld nermeler.
karsamann trne gre, ncller, ok
eitli nermeler ya da nerme bileimleri
oluturabilirler. Sonucun doru olmas iin
ncller'in de doru ve (mantk yasalarina
gre) tutarl bir aklyrtme izgisi iinde
olmas gerekir.
ndnce Bir eyin nalgs, nkavram.
ndnce Stoaclar ile Epikuroscular ta
rafndan dile getirilmi olup, somut tikel
eylerin dorudan doruya logos'tan alg
lanndan nce bilinte ortaya kan ge
nel bir kavram gsterir. Kant'ta ndn
ce, biimsel, a priori olarak herhangi bir
deneyimi tanmlayan bir bilme ilkesi olarak
372
z
grlr. Modern felsefede, ndnce te
rimi, bir deneyimle ilgili ngr, bir incele
menin sonularna ilikin nsan anlamn
da kuilanlr Ama ve bilimsel ngr
kategorileriyle bantl olarak ele alnr.
Psikolojide, ndnce, bir organizmann
birtakm kmlt ya da durularda kendini
gsteren bir durum beklentisi anlamna
geldii gibi, insann bir eylemde bulunma
dan nce o eylemin sonularna ilikin d
ncesi anlamna da gelir. Mantkta, n
dnce, tant gibi, temellendirmeyi bek
leyen bir ncln geici olarak kabul an
lamna gelir.
nerme Modern biimsel mantkta, (do
ru, yanl gibi) doruluk ya da (olas, ola
nakl, olanaksz, zorunlu vb.) kipsellik de
erlendirmeleriyle bantl olarak alnan,
zel dilde birtmce. Daha baka nerme-
ler'i ieren bir nerme, bileken nerme
dir. br trl, yaln nermedir. Her ner
me, bir dn dile getirir. Bu dn, o
nermenin ieriini oluturur, buna ner-
menin anlam denir. Bir nerme'nin do
ruluunun deerlendirilmesi, onun doru-
luk-deerini oluturur. Bir nermenin ne
yin stne kurulu olduu o nermenin
nesnesini oluturur. Bir nerme kimi za
man bir yarg olarak da alnr.
nermeler Hesab Kendi i zne-yklem
yaplarndan soyutlanarak ele alnan ner
meler arasndaki somut ilintilere dayal bir
aklyrtmeyi biimselletiren mantk sis
temi. Klasik nermeler Hesab, elikisiz
(bak. Belitsel Kuramn elikisizlii) ve
tamdr (Belitsel Kuramn Taml). Klasik-
olmayan nermeler Hesab iin bak. Man
tk, Kurucu; Mantk, okdeerli.
nkavram Nesne ve fenomenlerin duyu
organlar stnde dorudan bir etkisi ol
makszn bilinte korunup yeniden retilen
biimde, gereklikteki nesne ve fenomen
lerin duyusal, genelletirilmi imgesi. Pra
tik dolaysyla insanlarn nesnel olarak e-
dindikleri eyler, insanlarn nkavramlar'
iinde yer edinir. nkavram, bireysel bir
duyusal yansma biimi olmakla birlikte,
insanda dil araclyla toplumsal olarak
ortaya kan deerlere ayrlmaz biimde
baldr; toplumsal bir nem tar ve her
zaman toplumsal olarak kavranarak ger
ekletirilir. nkavram, bilincin zorunlu bir
esidir, nk kavramlarn Dzanlam ve
anlamlar' ile eylerin imgeleri arasndaki
ba kurar ve bilincimizin nesnelerin duyu
sal imgeleriyle zgrce i grmesine ola
nak verir.
rtk Kyas Geleneksel biimsel mantk
ta, bir ncl ya da bir sonu olan herhangi
bir yann aka belirtilmedii bir tmden-
gelimsel karsama. rnein, btn
Marxlar maddecidirler, dolaysyla bu in
san da bir maddecidir rtk Kyasnda,
kyasn kk ncl (bu insan bir Marx-
dr) darda braklmtr.
z eitli koullarn etkisi altnda eylerin
deiebilir olmas durumuna kart, z
kavram, her bir eyin btn br eyler
den farkl olarak kendi kendisi olma anla
mna gelir. z kavram, her felsefi sistem
de z ile varlk arasnda olduu kadar,
eylerin z' ile bilin arasndaki ilikinin
ele aln bakmnda da sistemler arasnda
bir ayrm yaplabilmesinde byk nem
tar. Nesnel idealizm, varl, gereklii ve
varoluu, eylerin bamsz, deimez ve
mutlak olarak grd zne baml k
lar. Bu durumda, eylerin z' her eyi
oluturan ve her eye yol gsteren kendi
ne zg bir dnsel gereklii ortaya ko
yar (bak. Platon; Hegel). znel idealistler
z eylerin biimi olarak tasarlayan z
nenin rn sayarlar. Burada tek doru
gr, eylerin nesnel z' olduunu ve
zihinde kendi yansmasn bulduunu ka
bul etmektir. z, eylerin dnda deil,
iinde, onlarn ana ortak zellii olarak,
373
ZDE
kendi yasalar olarak varolur, insan bilgisi
nesnel dnyann zne gitgide daha de
rinden iner. Bunun karlnda da bu bilgi,
dnyann pratikte dnme uratlmas
iin kullanlr (bak. z ve Grn).
zde Doru nermeler Mantk hesabi
nda, deikenlerin doruluk deeri ne o-
lursa olsun, doru olan nerme, anlatm ya
da formller. Biimsel mantn btn ya
salar dorudur. Buna gre, zdelik bak
mndan yanl olan nerme ya da forml
ler, deikenlerin doruluk deeri ne olur
sa olsun, yanltrlar.
zdelik Bir fenomenin nesnesinin kendi
kendisiyle ya da birtakm nesnelerin birbir-
leriyle eitliini gsteren bir kategori. A
nesnesi ile B nesnesi, ancak ve ancak,
eer Aya kendine zgln kazandran
btn temel zellikler Bye de kendine z
gln kazandryorsa zdetirler, ya
da bunun tam tersi (Leibniz yasas). Ancak,
maddi gereklik srekli deiim iinde ol
duundan, nesneler, zsel, temel zellik
leri bakmndan bile, kendi kendileriyle
mutlak anlamda zde grlemezler. Oz-
delik, soyut deil somuttur, yani gelime
sreci dnda kaldktan sonra yeniden or
taya kan i ayrlklar ve elikileri ierir.
Aralarnda tam bir zdelik kurulmas iin,
nesnelerin daha nceden ayrt edilmi ol
mas gerektii gibi, farkl (snflandrlabil-
meleri iin) zdeletirilmeleri gerekir.
Byle bir ey, zdelik'in hem ayrm yapl
masna ayrlmaz bir biimde bal olduu
nu, hem de grece olduunu gsterir.
eylerin zdelik'! geici, gelime ve de
imeleri ise mutlaktr. Ancak, san bilim
ler, daha nce belirtilen Leibniz yasas u-
yarnca, soyut zdelikten, yani eylerin
gelimesinden soyutlanm olan zde
likten yararlanrlar. nk bilme srecin
de gerekliin dnselletirilip yalnlat
rlmas olana ve zorunluluu vardr.
Mantksal zdelik Yasas da buna benzer
snrlandrmalar iinde formllendirilir.
zdelik Felsefesi Dnme ile varlk, tin
ile doa arasndaki, ilinti sorusunu bunlar
arasnda mutlak zdelik olduunu syle
yerek zmeye alan bir felsefi anlay.
zdelik Felsefesinin temel ilkesi, da-
lizm ilkesinin (bak. Dalizm) tam karsn
da yer alr. zdelik Felsefesi, felsefi bir
anlay olarak, tarihsel adan Schelling
adna baldr. Schelling, Kant'n ve Fich-
tenin anlaylarn monist felsefeye yeni
bir balang ilkesi, yani znel olan ile
nesnel olann, dnsel olan ile gerek
olann mutlak zdelii ilkesini getirerek
amaya almtr. Hegelci sistemin teme
linde de dnme ile varln zdelii
ilkesi yatar. Ancak, bu ilke, Hegel tarafn
dan farkl bir biimde gerekletirilmitir;
nk Hegel, somut dnyann okbiimli-
lii karsnda kaytsz kalmayarak, zde
lii mutlak deimeyen ve kesinlik tama
yan bir birlik olarak deil, diyalektik biim
de, kendinden gelien mantksal bir idea
olarak, kendi belirliliini ve ayrmn kendi
ikin sonsuz bimi halinde kendinde ta
yan bir idea olarak alr. zdelik Felsefe-
si'ni br nesnel idealist anlaylardan a-
yran ey, dnme ile varln zdelii
nin kabul edilmesi deil, ama bu zdeli
in metafizik biimde alnmasdr. zde
lik Felsefesi, felsefenin temel sorusu'nu
pratikte bu soruyu ortadan kaldrarak, tin
ile doa, dnme ile varlk arasndaki
ayrm kaldrp, bu ayrm devingen olma
yan mutlak iz iinde zmeye alr. Bu
gn iin, dnme ile varln metafizik
zdelii, birtakm Yeni-Thomasclk okul
lar tarafndan savunulmaktadr. Gerek bi
limsel felsefe olarak Marx felsefe, kendi
monizm anlayn dnyann maddi birlii
ne ve maddi olarak gelimesine dayand
rr.
zdelik Yasas Bir mantk yasas, bu ya
saya gre, havram, yarg vb.) her anlaml
374
ZGRLK
anlatmn aklyrtme srasnda ayn an
lam iinde kullanlmas gerekir. Byle bir
anlatmn saptanrlnn ncl, szkonu-
su nesneler arasnda zdelik ya da ayrm
kurulabilmesidir. Ancak, bu zdelik ve
ayrmn kurulabilmesi, her zaman olanakl
deildir (bak. Ayrm; zdelik). Bu neden
le, zdelik Yasas, szkonusu nesnelerin
dnselletirilmesini (kendi geliim ve
deiimlerinden soyutlanmalarn) ierir.
Byle bir ey, nesnel dnyadaki fenomen
lerin grece kalc olmalaryla belirenir.
zeletiri bak. Eletiri ve zeletiri.
zerk veya Derk Etik bak. Otonom ve
Heteronom Etik.
zgecilik Baka insanlara karlk bekle
meksizin yaplan hizmet; bir kimsenin ba
kalarnn karlar adna kendi karlarn
dan vermesi. zgecilik, bencitik'm kart
dr. Bu terim, felsefeye Comte tarafndan
getirilmitir. Burjuva etikte, zgecilik kav
ram, bir kural olarak, bir kimsenin kendi
soydalarn sevmesi, balamas dini ve
ahlaki retilerle i ie geer. Sosyalizm
de, zgecilik kavram, insanlar arasndaki
kiisel ilikilerin betimlenmesinde kendi
zgn anlamn korur, toplumsal ilikiler
asndan ise, bu kavrama (kolektivizm,
ibtrlii, karlkl yardmlama, topluma
kar sorumluluk vb.) yeni, komnist ahlak
ilkeleri k tutar.
zgrlk ve Zorunluluk insan etkinlii ile
doa ve toplumun nesnel yasalar arasn
daki karlkl ilikiyi dile getiren felsefi ka
tegoriler. zgrlk ve Zorunluluku birbi-
riyle badamayan kavramlar olarak ele
alan idealistler, zgrlk' zgr irade o-
larak, d nedenlerle belirlenmeyen bir se
im uyarnca hareket etme olarak yorum
larlar. Bu kiilere gre, insann zorunlulu
un buyruu altnda eylemde bulunduu
nu ne sren belirlenmecilik dncesi
insann sorumluluunu btn btne kal
drmakta ve insann bulunduu hareketle
rin ahlaki ynden deerlendirilmesini ola
naksz klmaktadr. Bu nedenle, ancak s
nrsz mutlak zgrlk insann sorumlulu
unun, dolaysyla etiin temeli olabilir.
zgrln ar znelci yorumuna varo
luuluun szclerinde (bak. Sartre;J as-
pers) rastlanr. Bunun tam kart, ama ayn
biimde doru olmayan bir gr ise, me
kanik belirlenmeciliin temsilcilerince ne
srlen bir grtr. Bu kiiler, insann
eylemlerinin kendi denetimi dnda kalan
nedenler tarafndan belirlendiini ne s
rerek, zgr iradeyi yadsrlar. Bu metafizik
anlay, nesnel Zorunluluku mutlaklatra
rak, kadercilike yol aar. zgrlk ve Zo-
runiulukun bilimsel yorumu, bu her ikisi
nin karlkl bantl olduu dncesine
dayanr. zgrlk' farkna varlm Zo
runluluk olarak tanmlayan Spinoza'nn
gr, bu dnceye dayanarak getiren
, gr olmutur. zgrlk ile Zorunluluk-
'un diyalektik birlii stne ayrntl bir an
lay ise, idealist bir konumdan olmakla
birlikte Hegel getirmitir. zgrlk ve Zo
runluluk sorununun bilimsel diyalektik
maddeci zm, nesnel Zorunlulukun
birincil, insann iradesi ile bilincinin ikincil,
treyimsel olduunu kabule dayanr. Zo
runluluk, doada ve toplumda nesnel ya
salar halinde varolur. Yasalar bilinmeyen
Zorunluluk, kr Zorunluluk olarak kendi
ni gsterir. Tarihin balarnda, insanlar,
doann gizlerini zemedikleri iin, Zo
runlulukun bilinmeyen yasalarnn kle-
siydiler, yani zgr deildiler, insanlar,
nesnel yasalar rendike, daha bilinli
hareket ederek daha zgr hale gelmeye
balamtr, insann zgrlk insann ta
rihsel koullar altnda kendisine egemen
olan toplumsal glere bamllyla da
snrldr. Uyumayan snflara blnm
bir toplumda, toplumsal ilikiler insann
karnda yer alr ve insana egemen olur.
Sosyalist devrim, snfsal uyumazl orta
375
ZNE
dan kaldrarak, insanlar toplumsal bask
dan kurtarr. retim aralarnn toplumsal
latrlmas sonunda, retim anarisi yerini
retimin bilinli ve planl olarak rgtlen
mesine brakr. Sosyalizmin ve komniz
min kurulmas srasnda, insanlar o gne
kadar kendilerine yabanc gler olarak
egemenlii altna alm olan yaam koul
lar, insann denetimi altna girmeye ba
lar; yabanc gler olarak bylece, zorun
luluk alanndan zgrlk alanna bir sra
ma (Engels) yaplm olur. Btn bunlar,
nesnel yasalar insanlarn kendi pratik et
kinliklerine bilinli yoldan uygulamalarn,
bu yolla toplumun gelimesine aklc ve
sistemli bir biimde yn vermelerini, toplu
mun btn bireylerin de okynl geli
mesi iin btn zorunlu maddi ve manevi
ngerekleri yaratmalarn, yani komnist
toplum ideali olarak sahici zgrlk'n
yerletirilmesini olanakl klar.
zne ve Nesne Felsefi kategoriler. zne,
ilknce (yani, Aristoteles tarafndan) birta
km temel zelliklerin, durum ve eylemlerin
hzinesi olarak alnm, bu balamda da
cevher kavramyla zdeletirilmitir. 17.
yzyldan balayarak, bal olduu zne
kavram gibi, Nesne de balcalkla episte-
molojik anlamda kullanlmtr. Bugn iin,
zne bilin ve iradeyle donanm, etkin ve
bilen birey ya da toplumsal bir grup olarak
alnmaktadr; Nesne ise, znenin bilme
etkinliinin ya da baka bir etkinliinin y
nelik olduu eyi gstermektedir. zne ile
Nesnenin ilikisi, felsefenin temel soru-
s/'yla bantl bir sorun olup, maddeciler
ile idealistlerce farkl yorumlanmtr.
Marx'tan nceki maddeciler, Nesne'yi z-
ne'den bamsz olarak varolan bir ey
olarak, nesnel dnya olarak; daha dar an
lamda ise, bilmenin nesnesi olarak zne-
yi de edilgen ve d etkilere btnlkle
ak olarak almlardr. (zne'nin etkinlii
nin temelinde yatan) nesnel etkinlikin ku-
rallklart o zamanlar daha grlp ortaya
konamam olduu iin, zne, varl ken
di doal kkeninde yatt sanlan birey
olarak anlalyordu. dealistler, zne ile
Nesnenin karlkl etkileimini olduu ka
dar, Nesne'nin varoluunu da Tanr ya da
idea gibi tek bana yaltk varolan bir zne
dncesine dayandrarak, zne'nin bil
medeki etkin roln bununla aklamlar
dr. znel idealistler ise, zneyi bireyin
psiik etkinlii ile zne'nin birlii olarak
almlardr; burada, Nesne, znenin du
rumlarnn bir toplamndan baka bir ey
olamayaca iin, ortadan silinip gitmekte
dir. Nesnel idealistler, zellikle de Hegel,
zne ile Nesne arasndaki ilikinin pratik
teki rol ile bu ilikinin tarihe olduu kadar,
zne'nin de toplumsal kimliine bamll
stne deerli nermeler getirmilerdir.
Diyalektik maddecilik ise, Nesne'nin z-
neden bamsz olarak varolduunu d
nmekle birlikte, bu ikisini birlik iinde
alr. Buna, gre, Nesne, zne'nin soyut bir
kart deildir; nk, zne Nesne'yi et
kin biimde dntrd gibi, her ikisi
nin karlkl etkileimi de insann toplum
sal ve tarihsel pratiine dayanr. Gerekli
in eitli yanlar ve zellikleri ite bu pra
tik iinde Nesne halini alr. Burada, Nes
ne'nin zne'nin kuramsal ve pratik etkinli
i iinde dnme uramas, nesnel ger
ekliin ieriinin insan zihninde retilme
sine izin verir. Bylece bununla uygunluk
iinde olarak, nesnel gereklikle, Nesne'y-
le bilmenin nesnesi arasnda bir ayrm or
taya kar. Bu konumdan baklarak, D
dnyann dnme uramasyla birlikte
kendisi de deiip biimlenen zne'nin
etkinlii ancak buradan baklarak anlala
bilir. Bu da bize jnsann ancak tarih iinde,
toplum iinde zne haline gelebildiini,
dolaysyla kendi gcnn pratik iinde
biimlenmesi sonunda, kendisinin top
lumsal bir varlk haline geldiini gsterir.
Onun iin, Maoclk, znel olana Nesne
ile kartlk oluturan znenin i (psiik)
durumu olarak deil, Nesne'nin ieriini
376
z
yeniden reten zne'nin kendi etkinlik bi
iminin bir sonucu olarak bakar. nsan,
zne ile Nesnenin karlkl etkilemesin
deki etkin g olmakla birlikte, kendi etkin
lii asndan Nesne'ye baldr; nk
Nesne zne'nin eylem zgrlne belirli
snrlar getirir. Bu da zne'nin kendi etkin
liini Nesne'nin kuraklklarna uyarlarken
Nesne'nin bu kuralllklarn bilmesini ge
rektirir; nk zne'nin etkinlii, nesne
dnyasnn gelimesindeki manta uy
gun olarak biimlendii gibi, retim gerek
leriyle ve dzeyiyle de nesnel olarak koul
lanmtr. nsan, buna ve nesnel yasalar
stne kendi bilgisine dayanarak kendine
bilinli hedefler edinir; bu hedeflere ular
ken zne de, Nesne de deiime urar.
znKelik eylerin onlarsz varoiamaya-
caklar ya da kavranamayacaklar, ayrl
maz temel zellikleri. Descartes, znitelik
i cevher'in kendi temel nitelii olarak alm
tr. Dolaysyla, cisimsel bir cevherin zni-
teliki, Descartes iin, o cevherin kendi bo
yutlardr; dnce ise, tinsel cevherin z-
nitelik'idir. Spinoza, boyutlar ve dnce
yi ayn bir cevherin znitelikleri olarak g
ryordu. Fransz 18. yzyl maddecileri,
boyutlar ve hareketi, maddenin znitelik
leri olarak almlar, aralarndan kimileri -
(Diderot, Robinet) buna dnceyi de kat
mlardr. Bu terim modem felsefede de
kullanlmaktadr.
zsayg Bir kiinin deer ya da saygnlk
derecesini dile getiren bir ahlak kavram;
bir kiinin kendisine, toplumun da o kiiye
ahlaki tavrn yanstan bir etik kategorisi.
zsayg duyusu, bireyin kendisinden bu
lunduu istemlerin temelinde yatan kendi
ni denetleme biimidir. Byle bakld za
man, toplumun bireyden bekledii istem
ler, kiinin kendi istemleri biimini alr (r
nein, insann kendi zsayg duyusunu
bozmayacak biimde davranmas). Nite
kim, vicdan gibi, zsayg da, insann top
luma dev ve sorumluluk'unu yerine getir
mesinin bir tarzdr. Kiinin bu zsayg's-
na ondan kendi haklarna sayg bekleyen
kendi evresindeki insanlar tarafndan,
btn birtoplum tarafndan gsterilen tavr
biim verir. Bu bakmdan zsaygnn in
sann toplumsal ve ahlaki zgrl a
sndan byk nemi vardr. dealist etik,
zsayg'nn kaynan kiinin topluma
bal olmayan kendi (tanrsal, doasal ya
da insansal doasnda ierili) znde
grr ve toplumun gereksinim ve haklarn
kiinin zsayg'snn karsna koyar.
Marx etik, zsayg'y ilkel komnal siste
min dalma dneminde ortaya kararak
snfl toplumlarda elikili biimler alm
olan, tarihsel koullara bal, tarihsel bir
iliki olarak grr. Feodalizmde, zsayg,
balcalkla soyluluk onuru olarak ortaya
km; kapitalizmde de yine kiinin bal
olduu snf asndan belirlenmitir. z
sayg, ancak toplumsal eitsizlik kalkt
zaman herkes iin eit bir hak haline gelir.
Herkes kendi toplumsal ve ahlaki gelime
ve bilin dzeyine gre byle bir hakkn
farkna vararak, bu hak isteminde bulunur.
z ve Grn Dnyadaki btn nesne
ve srelerin evrensel ve zsel yanlarn
yanstan felsefi kategoriler. z, maddi bir
sistemin gelimesindeki ana izgi ve ei
limleri belirleyen gizil balarn, iliki ve i
yasalarn bir toplamdr. Grnler, ger
ekliin dsal yanlarn dile getiren tek tek
fenomen, zellik ya da sretirler, zn,
kendini gsterme ve aa koyma biimi
dirler. z ve Grn kategorileri, her za
man birbirine ayrlmaz olarak baldr. D
sal bir grn tamayan ve bilmeye ak
olmayan bir z olamayaca gibi, z'le
ilgili hibir bildirim iermeyen bir grn
de olamaz. Ancak, Oz ve Grn'n bu
birlii, bunlarn zdetii anlamna gel
mez; nk, z her zaman iin Grn'
n yzeyinin altnda yatar ve ne denli ye
rinde yatarsa kuramsal olarak bilinmesi de
377
z
o denli zordur ve uzunca zaman alr. ey
lerin dsal grnleri ile zleri stste
akmasayd, bilime hi gerek kalmazd.
(K. Marx, Kapital, cilt III, s. 817). z, soyut
dnme yoluyla ve aratrlan srece ili
kin bir kuramn ortaya konmas yoluyla
bilinebilir. 8u yolla bilme, ampirik bilgi d
zeyinden kuramsal bilgi dzeyine srama
olup, nesnelerde belirleyici olann bulun
masna yol aar. Buysa, Grnlerin be
timlenmesinden aklanmasna geii ge
tirdii kadar, bunlarn neden ve gereke
lerinin bulunup ortaya konmasn da geti
rir. zn bilinebilmesi iin nesnelerin ha
reketini ve gelimesini yneten yasalarn
saptanm olmas, bu yasalara dayanan
tahminlerde bulunulmu ve bunlar ger
ekletirme koullarnn salanm olmas,
ayrca, ele alnan nesnenin gelimesinin
ortaya k nedenleri ile kaynann ne
olduunun bulgulanm ve onun olutu
rulmas ve teknik olarak yeniden retilmesi
yollarnn aa karlm, kuram ya da
pratikte, kendi zgn olanyla zde, u-
puygun modelinin (bak. Modellendirme)
ortaya konmu olmas gerekir. z bilgisi,
Grnn somut nesnel ieriinin kendi
dsal yanlarndan ayrlmasna, arptl-
maktan ve znelcilikten kurtulmasna ola
nak verir. Bilmenin grevi z aa
karmakla sona ermez. Daha nce forml-
lendirilmi bulunan yasalarn, bunlarn uy
gulanma alanlarnn ve br yasalarla
badaklklarnn vb. kuramsal bir akla
masnn yaplmasna gerek vardr. Byle
bir ey,-maddenin daha derin dzeylerinin
bilinmesini ya da en azndan, ele alnan
fenomenin, bir esi olarak bal olduu,
daha genel balar ve ilikiler tayan bir
sistemin bulgulanmasn iine alr. Bu da,
varln daha nceki kendini gsteri bi
imleri iinde bulgulanm olan yasalar
nn yardmyla, varln daha genel ve da
ha temel yasalarnn bilinmesini gerektirir.
Maddenin her yeni yapsal dzeyinde o-
nun zne doru daha derinden bir gei
yatar. Birlik ve eitliliin diyalektik birlii,
z ve Grn arasndaki ilikilerde ken
dini aa koyar. Ayn bir zn deiik
grnleri olabilecei gibi; herhangi ye
teri kadar karmak bir Grn de, mad
denin farkl yapsal dzeylerine bal ola
rak, birden ok zce belirlenebilir. z, her
zaman iin, somut Grnlerden daha
ok kalcdr; ama, uzun srede alndn
da, dnyadaki btn sistem ve srelerin
zleri, maddenin gelimesini yneten ev
rensel diyalektik yasalarla uygunluk iinde
olmak zere, en sonunda deiime ura
maya mahkmdur. Bir bilim, ancak incele
dii Grnler'in zn aa kard
ve gerek z, gerek Grn alannda ge
lecekteki deiimleri kestirebilme gcn
de olduu zaman olgunlua ve yetkinlie
eriebilir. Bilinemezcilik, hibir gereke
gstermeden, z' Grn'ten ayrr; z'
hibir grn biimi iinde kendini gs
termeyen, kendini bilmeye kapal tutan,
bilinemez bir kendinde ey olarak grr.
delasitler eylerin znn dnsel, tan
rsal bir kkene dayandn ne srerek,
bunu maddi eylerle ilintisi asndan bi
rincil olarak ele alrlar.
378
P
Paracelsus, Philippus Aureolus (gerek
ad: Theophrastus Bombastus von Hohen
heim, 1493-1541) svire doumlu Rne
sans fizikisi ve doa bilimcisi. Paracel-
susa gre, Tanr tarafndan ilk cevherden
yaratlan dnya kendinden gelien bir
btndr, insan (mikrokosmos), doann
(makrokosmosun) paras olarak, dnyay
bilme gcndedir. Paracelsus, deneyle
edinilmi bilginin herhangi bir bilimsel bil
ginin temeli olduunu syleyen ilk kiidir.
Paracelsus, insan anlnn gszlne
inanm, fizikiler ile bilimadamlarna Kut
sal Kitap yerine doay incelemeleri iin
arda bulunmu; ortaan tartlmaz
otoritelerini, iskolastik'i ve dini sert bir bi
imde eletirmitir. Bununla birlikte, Para
celsus, bilimsel-olmayan egemen anla
ylarn da bysne kaplm, d.dnyay
antroposantrizm ve tm psiiklik, konu
mundan aklayarak, dnyada her eyin
gizemsel bir tinle dolu olduunu dn
mtr. Paracelsus, tbb ve kimyay somut
bir bilim haline getirmeye almsa da,
simya ve by'ye inanmay srdrmtr.
Paradigma Belli bir aamada, bilimsel
pratik iindeki somut bilimsel bir inceleme
yi gsteren kuramsal ve metodolojik n
cllerin btn bir toplam. Paradigma, so
runlar semeye bir temel hazrlad gibi,
aratrma sorunlarn zmenin de bir
yolunu hazr eder. Paradigma terimi,
Amerikal bilimadam Th. Kuhn (d. 1922)
tarafndan ortaya atlmtr. Kuhna gre
(The Structure of Scientific Revolutions,
1962, Bilimsel Devrimlerin Yaps), Para
digma, aratrma almasnda ortaya
kan zorluklarn ele alnmasna olanak ver
dii kadar, bilimsel devrimin etkisi altnda,
yeni ampirik verilerin zmlenmesine
bal olarak, bilginin yapsndaki deiim
lerin saptanmasn da olanakl klar. Ancak,
Paradigma kavram, dnyagrn ve
bilimsel gelimenin toplumsal evrenlerini
tam olarak yanstmaz. Bilimler bilimi ile
ilgili Marxi almalar, bilimsel dnme
tarzlarn ele alarak ie balar.
Paradokslar (mantkta ve kmeler kura
mnda) Kmeler kuram'nda ve biimsel
mantkta doru aklyrtme izgisinde gi
derken ortaya kan bilimsel mantk eli
kileri. Paradokslar, karlkl birbirini d
layan (elikili) iki nerme ayn derecede
tantlanabilir olduu zaman ortaya kar.
Bu Paradokslar, bilimsel bir kuramda ol
duu kadar, sradan kantlar iinde de or
taya kabilir (Russell, byle bir paradoks
iin u rnei verir: Kyn birinde herkesi
ve kendi kendine tra olmayan kiileri tra
eden bir berber, kendi kendini tra eder
mi?). Biimsel bir mantk elikisi,,
(nermelerinin hem doruluunun, hem
de yanllnn ayn derecede tantlana
bilir olduu bir kuramda) doruyu bulup
gsterme yolu olarak karsama olanan
ortadan kaldrr. Diyalektik maddeci bir
379
PARALOJ ZM
epistemolojik zorluklarn bir anlatm oldu
unu gsterir. 6u zorluklar, biimsel man
tktaki bir nesneyle, mantk ile kmeler ku
ramndaki bir kmeyle ilgili kavramlara,
yeni (soyut) nesneleri tantmay olanakl
klan soyutlama ilkesinin kullanlmasna ve
bilimde soyut nesneleri tanmlama yn
temlerine bal zorluklardr. Onun iin, b
tn Paradokslar' ortadan kaldrmann ge
nel bir yntemi olamaz. Paradokslarn so
mut zmlerine ilikin felsefi bir anlaya
varma sorunu, biimsel mantn metodo
lojik sorunu olduu kadar, matematiin
mantksal ilkelerinin de nemli bir sorunu
dur (bak. Antinomi; Antinomiler, Seman
tik).
Paralojizm Mantk yasalarnn ve kuralla
rnn nceden dnlmeden inenme
si; byle bir ey, bir kant tantlama gcn
den yoksun brakarak, yanl sonulara
gtrr. Paralojizm ile mantk kurallarnn
aka inenii arasnda bir ayrm yapl
mas gerekir (bak. Safsata).
Parapsikoloji Duyu-organlarnn etkinli
iyle aklanamayan duyusallk biimleri
nin olduu kadar, psikokonesis (fiziksel
yollar kullanmadan canl varlklarn hare
ket) biimlerinin de aratrlmasyla ilgili bir
inceleme alan. Duyulard alg da denilen
bu duyusallk biimlerinin bilimsel olarak
incelenii, bu gibi fenomenlerin saptan
mas, yeniden retilmesi ve seilmesini i-
eren zorluklarla doludur. Bu gibi feno
menleri birtakm deneysel dzenlemeler
iinde ortaya koymak olduka zordur;
byle bir ey, daha ok, bu gibi fenomen
lerin ounun bir hayalgc rn, koul
larn st ste binmesinin bir sonucu, hatta
bir elabukluu rn olabileceini gste
rir. Ancak, parapsikolojik fenomenler do
ast fenomenler olmayp, bunlarn fiz
yolojik ve psikokinetik evrenleri ancak
maddeci bir bakasndan aklanabilir.
Parapsikoloji fenomenlerinin incelemesin
de, ispiritizmac kurgulamalara kart bir
yolda, bu fenomenleri bilinaltnn eylem
leriyle olduu kadar, biyoalann (canl bir
varln elektromanyetik enerjisinin) etki
siyle aklamak iin yaplan abalara da
rastlanmaktadr. Biyofizik ve radyoelektro-
nik yntemler, bir biyolojik iletiim ve bildi
riim arac olarak elektromanyetik alanlar
incelemede kullanlmaktadr. Parapsikolo
jik fenomenlerin maddeci bir bakla ince
lenii, bu fenomenlerin stndeki rty
kaldrarak, bunlarla ilgili idealist ve dinsel
kurgulamalarn aa sergilenmesine yar
dm eder.
Parack- Dalga kilii Mikronesnelerin -
kuantum mekanik'i tarafndan betimlenen
ve bu nesnelerin birbirine kart parack-
dalga zelliklerinin ortaya konmasnda di
le gelen temel zellik. Parack-Dalga ki
lii, ilk kez De Broglie'nin madde dalga
larn betimleyen denklemleri iinde for-
mllendirilmitir. Parack-Dalga kilii,
makrokosmos ile mikrokosmosun karlkl
ilintisini ve kendilerine zg birliini dile
getirir. Kuantum mekanii, Parack-Dal-
ga kilii'yle ilgili yorumlamada bulunup,
bu kart temel zellikler arasndaki iliki
nin ileyiini aa koyarken, bugn de
stesinden daha tam gelinememi byk
glklerle kar kar kalmtr. Mekanik
gr, kart parack ve dalga temel zel
liklerini birbirinden ayrarak, bunlar farkl
nesnelerin zellikleri olarak grr. Buna
karlk, diyalektik yaklam, mikronesne
lerin parack-daiga zelliine sahip ol
duklarn, ancak farkl deneysel koullara
bal olarak, farkl dile getirilen bu para-
ck-dala zelliklerinin nesnellik tadkla
rn, bu kart zellikleri birlik ve karlkl
bamllklar iinde ele almak gerektiini
vurgular. Parack-Dalga kilii stne bu
yorum, Langevin, V. A. Fok, S. Vavolov gibi
bilimadamlarnca gelitirilmitir.
Para ve Biltn Nesnelerin (ya da bir nes
PARA
nedeki elerin) bir bileimi ile bu bilei
me tek balarna bu nesnelerin kendilerin
de grlmeyen yeni zellik ve kurailklar
kazandran bant arasndaki ilikiyi yan
stan felsefi kategoriler. Her nesnenin bir
paras olduu bant bir Btn' olutu
rur. Para ve Btn kategorileri, kural ola
rak, Btnn bir algsyla balayan, B-
tnn paralara blnmesiyle bir zm
leme aamasndan geen ve somut bir
Btn olarak nesnenin yeniden ortaya
konmasyla tamamlanan genel bilme sre
cini de bize gsterir. Para ve Btn soru
nu, ilkada (Platon, zellikle de Aristote
les tarafndan) ortaya atlm, daha sonra
btn nemli felsefe okullarnca ele aln
mtr. Maddeci eilimler, bilime yaslana
rak, ou zaman, kendilerini mekanikten
(daha sonralar da klasik fizikten) dn
aldklar mekanik bir yorumla zdeletir
milerdir. dealist anlaylar ise, Btn'n
Paralarn toplamna indirgenemeyecei
stne kurgulamalarda bulunmulardr.
Burada, yalnzca zihnin rnlerine gerek
btnlk zellii tannm, maddi olan
eylerse cansz, mekanik birikimler olarak
grlmtr. Felsefi bilimsel bilginin kar
sna konuu, balcalkla bu ncle dayan
drlmtr. Klasik Alman felsefesi (Schel
ling, Hegel), inorganik (mekanik) Btn ile
organik (kendinden gelien) Btn arasn
da bir ayrm yapmtr. Ancak, bu kincisi
maddenin deil, ama yalnzca tinin geli
mesine bal grlmtr. 19. ve 20. yz
yllarda, birok idealist okullar (yeni-vita-
lizm, holizm, sezgilik vb.), Para ile Btn
arasndaki ilinti sorunu stnde geni kur
gulamalar yapmlardr. Marx, klasik Al
man felsefesinin geleneklerini eletirel bi
imde yeniden deerlendirirken, soyuttan
somuta inmenin biryntemi olarak zm
leme ve bireim'e diyalektik bir yaklam
olarak, organik Btn' incelemenin ilke
lerini koymutur. Marx, bir Btn olarak
toplumu bilimsel olarak inceleme metodo
lojisinin de kurucusu olmutur. Diyalektik
maddecilik, eylere temel yaklam olarak
btnl alan kuramsal anlay ve alan
lardaki bulularn bir zmlemesini de ya
par. Bu yeni yaklam, Para-Btn diya
lektii stne aklc bir anlay getirir. Kar
mak bir Btnn srf kendi paralarnn
bir toplamna indirgenemeyecei, yalnz
ca kuramsal olarak deil, ama pratikte de
tantlanmtr. Btn, kendi Paralar'nda
(elerinde) grlmeyen, Paralar'n be
lirli bir karlkl bantlar sistemi iinde yer
almas nedeniyle ortaya kan yeni temel
zellikler ve nitelikler edinir. Herhangi bir
Btn'n bu temel btnsellik zellii, B
tnn tm teki kendine zg zelliklerini
anlamaya olanak veren en nemli zellii
ni oluturur. Btn'n kendine zg zel
likleri arasnda unlar da yer alr: Gelime
srecinde yeni yanlarn ortaya kmas, ye
ni btnlk tiplerinin domas, yeni yap
sal dzeylerin ve bunlarn hiyerarik ba
mllklarnn olumas, btnsel sistemle
rin organik ve inorganik sistemlere ayrl
mas. Bu sonuncusu undan kaynaklanr:
(atomlar, molekller vb.) inorganik bir sis
temde paralarn temel zellikleri, Btn'
n kendi doasn yanstmakla birlikte,
balcalkla paralarn kendi i doalarn
ca belirlenirken, biyolojik ve toplumsal sis
temler gibi organik bir sistemde (bak. Or
ganik ve Mekanik Sistemler), paralarn
temel zellikleri, 'btnlkle Btn'n te
mel zelliklerince belirlenir. Organik bir
Btn'n gelimesinin kendi sonular ka
dar, bu Btn'n kendi bilekenleri de,
iine girdikleri yeni kimlik ortadan kalkma
dka, Btn'den kopup ayrlamazlar. Bu
gnk modern bilgiler, bilmedeki u gele
neksel paradoksu artk zebilmektedir:
Paralarn a priori bilgisi kabul edildii
srece, Btn nasl bilinebilir? Bu para
doksun zm, zmleme ve bireimi
birlii stne diyalektik anlaya dayanr.
Biz Btn' de Para'y da ayn anda tan
rz: Paralar bir yana ayrarak, bunlar,
bireimletirildii zaman diyalektik bir bi
381
PARMENIDES
imde, paralardan oluan ve yapsal bir
btnlk olarak karmza kan bir B-
tnn eleri olarak ele alrz.
Parmenides (Z. . 6. yzyl-5. yzyl) Ele-
al (Gney talya) Yunan filozofu, Eiea O-
kulu'nun ba (bak. Eleallar). Parmenides,
dnyay devinimsiz, smsk dolu bir kre
olarak tasarlyordu. Kanaat retisinin
(ortaya kan, gelip geici, hareket eden,
paralara blnebilen ve birbirlerinden
bolukla ayrlan eylerin oulluu reti
sinin) karsna hakikat retisini (ger
ek varlk tektir, nsz sonsuz, devinimsiz,
boluktan uzakta varlktr retisinin)
karmtr. Hakikat retisi, sahici bir
retidir; kanaat retisi ise, hakiki bir
reti gibi grnr. Parmenides, hakikat
retisini aka Herakleitos ile izdalarnn
diyalektiine kar yneltmitir. Kanaat
retisi iinde ise, Parmenides, kendi an-
tronomi, fizik ve fizyoloji varsaymlarn i
lemitir. Parmenides'in naif maddeci fi
zik! u varsaymdan yola kar; ki temel
e vardr; parlak ve ateli etkin e, bir
de karanlk, edilgin e. Duyumlarn apa
k olduuna gvenememesi, kurgusal
bilgiye yksek deer bimesi, Parmeni
des'in retisine aklclk esinin girmesi
ne yol amken, hareketi yadsmas ken
disini metafizik'in babas yapmtr.
Parsons, Talcott (1902-1979) Amerikal
sosyolog, ilevsel okulun kurucusu. Par
sons ad, modem burjuva sosyolojisinde
genel kuramla birlikte anlr. Bugn iin
se bu sosyoloji toplumsal eylem kura
myla temsil edilmekte olup, Parsons bu
kuram Structure of Social Action (Toplum
sal Eylemin Yaps, 1937), Essays in Soci
ological Theory (Sosyoloji Kuram Dene
meleri, 1949), The Social System (Toplum
sal Sistem, 1951) gibi yaptlarnda ilen
mitir. Parsons, soyut bireyler arasndaki
karlkl etkileimin temel e olduu bir
toplumsal sistem modelini kurmada yap
sal-ilevsel zmlemeyi kullanmtr.
Genel kabul grm standartlarnn aln
mas ve bunlarn kiilerin kendi eylemlerin
deki i gdmlerin yerine konmas kiile
rin kendi eylemleri arasnda egdm sa
lamalarnn bir yolu olduu kadar, toplu
mun bireylere ykledii ilevleri yerine ge
tirmelerinin de bir yolunu oluturur. Denge
durumunu toplumsal sistemin en nemli
zellii olarak gren Parsons, (siyasi ve
hukuki etkinlik, toplumsal gruplarn birey
lerin eylemlerine tepkisi vb.) bu durumu
korumann toplumsal denetim yollar ile
dzene konmas srelerine byk nem
vermi, bunlar toplumu istenmeyen at
ma ve ani deiimlerden uzakta tutmann
gvencesi olarak grmtr. Societies: E-
volutionary and Comparative Perspectives
(1967, Toplumlar: Evrimsel ve Karlatr
mal Adan Bak) adl yaptnda, Parsons,
baz evrimcilik dncelerinden yararla
narak, toplumsal sistemlerin eitli betim-
lenilerini zmlemitir. Parsons, toplum
sal srelere tutucu bir adan bakm,
toplumsal deiimlerin bir sistemin kkten
yeni bir sisteme dnmesinden ok, ona
uyarlanmasna yol aan i ayrmlamalar
olduunu ne srmtr.
Pascal, Blaise (1623-1662) Fransz filo
zof, matematiki ve fiziki, olaslk kuram'
nn kurucularndan. Pascal'n felsefi gr
leri elikili olmutur. Aklclk ile kukucu
luk arasnda gidip gelmi, inancn akla s
tnln tanmaya eilim gstermitir.
Pascal'n mantksal grleri (tmevarm
ve tmdengelim stne, sahici bilgi eit
leri stne grler vb.), Descartesn yn
tem stne grlerinin bir devam olan
Port Royal mantn etkilemitir. Pascal'n
Katolik gericiliin kalesi olan Cizvler'in
manevi zorbaln eletirerek yapt m
cadele, Fransz toplumunun ilerici kesi
mince destek grmtr. te yandan,
Pascal'n insann dnyadaki yeri stne
baz dnceleri, dinsel varoluuluk'un
382
PIERCE
ndnceleri saylmtr.
Patristik 2.-8. yzyllarda putperestlie
kar Hristiyan dogmalarn tutan ve dinsel
inancn ilka felsefesiyle karlatrlamaz
olduunu ne sren Hristiyan teolojisi.
Patristik, 3. yzyldan sonra Hellenizm
(bak. Yeni-Platonculuk) felsefesini Hristi
yanla uyarlamaya almtr. Patristikin
temsilcileri arasnda balcalkla u kiiler
vardr: Tertullianus (150-222), skenderi
yeli Clementius (150-215), Origenes (185-
254), Ermi Augustinus.
Pavlov, ivan Petrovi (1849-1936) Rus
doabilimci; koullu tepkeleryoluyla (bak.
Koullu ve Koulsuz Tepkeler) hayvanda
ve insanda yksek sinir etkinlii' nin nes
nel deneysel inceleniini ortaya getirmitir.
Povlov, zihinsel etkinliin yanstc doas
stne Seenovun retisini gelitirmi
tir. Koullu tepkeler yntemi yoluyla, Pav
lov, beynin etkinliinin temel yasalarn ve
ileyi tarzn bulgulama olanan elde et
mitir. Psiik olarak salya salglama de
neyi yan sra, daha birok deneysel ara
trmalar, Pavlov'un psiik etkinliin iaret
ileviyle ilgili vard sonularn temelini
oluturur. Pavlov'un retisi, btnnde,
maddeci psikolojinin doabilimsel tmel
lerini olduu kadar, diyalektik maddeci
yansma kuram'nm temellerini (dil ite d
nme, duyusal yanstma ile mantksal bil
me arasndaki bant stne temel ilkele
ri) de getirmitir. Pavlov ve okulunun al
malar bugn iin, sibernetiin gelimesi
ne zemin oluturmakatdr. Balca yaptla
r: Dvadtsatiletni opyt obyektivnogo izue-
niya vysey nervnoy dayateinosti (povede-
deniya) zhivotnykh. Uslovniye refleksi
(Hayvanlarda Yksek Sinir Etkinliinin
(Davrannn) Yirmi Yl Boyunca Nesnel
Olarak ncelenii. Koullu Tepkeler), 1923;
Lektsii o rabote bolikh poluari golovno-
go mozga (Beynin Byk Yuvarlarnn a
lmas stne Dersler), 1927.
Pavlov, Mihaii Grigoryevi (1793-1840)
Rus doabilimci; Moskova niversitesi
profesr; fizik ve agronomi olmak zere,
birok doabilimi konusunda ders vermi
tir. lkin maddeci olan, ancak metafizik
maddecilik iinde birok soruya yant bu
lamayan Pavlov, Schelingin doa felsefe
sini izleyenlerden biri olmutur. Pavlov,
kendi dnya-grnn diyalektik doas
ve bilimle yakn balar dolaysyla, bir ide
alist olarak kalmakla birlikte, ampirik ile
kurgulama, bilim ile pratik arasndaki illin-
tiyle ilgili sorunlar stnde olduu kadar,
bilimlerin snflandrlmas stnde de ve
rimli almalar yapmtr. Balca yapt:
Osnovaniya fiziki (1833/36, Fiziin Temel
lkeleri, iki cilt).
Pearson, Kari (1857-1936) ngiliz mate
matiki, idealist filozof, Machc. Pearson,
matematiksel istatistik kuram alan ile bu
kuramn biyolojide (biometride) uygulan
almalaryla tannmtr. Balca felsefi
yapt olan The Grammar of Science (1892,
Bilimin Dilbilgisi) bilimin metodolojik so
runlarna ayrlmtr. Pearson'n kansna
gre, bilimin grevi olgular aklamak de
il, ama snflandrarak betimlemektir. B
tn br Machclar gibi, Pearson da, mad
di nesneleri bir eit duyusal alg olarak,
doa yasalar ile zaman ve mekn da
insan zihini rnleri olarak grmtr. te
yandan, Pearsonn znel idealizminin, ge
nelinde, itenlii ve tutarllyla, ayrca,
maddecilie atlama gibi abalar olmay
yla Machclktan ayrt edebiliriz. Lenin,
Materyalizm ve Ampirio-kritisizmde Pear-
son' kapsaml biimde eletirmitir.
Peirce, Charles Sanders (1839-1914) A-
merikal filozof ve mantk, pragmaclkm
kurucusu. Peirce,How to Make Our Ideas
Clear (1878, Dncelerimizi Nasl Ak
Klabiliriz balkl yazsnda, kendi adyla
anlan u yasay ortaya koymutur: Bir d
ncenin deeri onun pratik sonulannda
383
PERPATOS
yatar. Bu kincisini duyumlarla zdeleti
ren Peirce, Berkeley'in konumunu benim
ser. Peirce, znel idealist epistemolojiye
kart bir yolda, itici g olarak rastlant
ve sevgi ilkesine dayanan, nesnel idea
list bir gelime kuram ortaya koymutur.
Peircenin semiotik stne almalar ma-
tematiksel mantk ile modern pozitivzim
stnde etkili olmutur. Peirce, olaslk ku
ram ve ilikiler mantyla da uram
tr.
Peripatos Okulu Aristoteles felsefesinin
izleyicileri. Bu ad, Atina'da Z. . 335te
kurulan Aristoteles felsefe okulunda ders
lerin genellikle yry srasnda verilme
sinden gelir. Peripatos okulu (2. S. 529'a
kadar) yaklak bin yl yaam olduu ka
dar, eski bilimin byk bir merkezi de ol
mutur. Aristoteles'in lmnden sonra bu
okulun en nde gelen kiileri unlardr:
zellikle botanikteki almalaryla n ya
pan Efesli Theophrastos (Z. . 372-287');
Aristoteles felsefesinde maddeci eilimi
gelitiren Lampsakoslu Straton (Z. . 305-
270), Aristoteles'in yaptlarn yaymlayan
Rodoslu Andronikos (Z. . 1. yzyl); Aris
toteles felsefesi stne maddecilik terimle
ri iinde yorumlar getiren Aphrodisiasl A-
leksandros (Z. S. 2. yzyln sonlar-3. yz
yln balar).
Personalizm bak. Kiiselcilik.
Petraevski Grubu Butaevi-Petraevs-
ki tarafndan kurulmu ve 1845/49 yllar
arasnda St. Petersburg'da varolmu bir
siyasal evrenin yeleri. Bunlar arasnda
en nde gelenleri u kiilerdir: N. A. Spe-
nev, A. V. Kanikov, P. N. Filippov, N. S.
Kakin, Dostoyevski, S. F. Durov vb. 1849
Nisan'nda, evre, arlk hkemeti tarafn
dan datlm; grubun liderleri lme
mahkm edilmi, verilen ceza daha sonra
Sibiryada krek mahkmluuna evril
mitir. Petraevski Grubu uyumlu bir birlik
gstermemi; devrimci demokratlar yan
sra, liberal eilimi destekleyen kiileri de
iine almtr. Petraevski Grubunun dev
rimci dncedeki yeleri Rusya'da arlk
otokrasisine ve toprak kleliine nefretle
bakarak, arlkla mcadelede devrimci
yntemleri savunmulardr. Petraevski
Grubu, sosyalist literatr incelemi; Be-
linski, Herzen, Feuerbach ile Fourier'nin
yaptlarna byk nem vermitir. Bu gru
bun kitaplnda Marxn Felsefesnin Sefa
leti ile Engelsin ngilterede i Snfnn
Durumu da yer almtr. Petraevski Gru-
bu'nun felsefi ve sosyolojik dnceleri,
Petraevskinin Karmani Slovar Inostran-
nykh Slov (1846, Yabanc Szckler Cep
Szl) adl yaptnda tam olarak ilen
mitir. Petraevski, Spenev ile brleri,
maddeci konumlara bal kalarak Kant,
Hegel, Fichte ve Schellingin idealizmini
eletirmilerdir. Doann ve doa yasalar
nn srekli deiim ve geliim iindeki nes
nel gereklik olduunu dnmler; ya
amn ana kaynann doa ve insan bilgi
si olduunu belirtmiler ve u gre ba
lanmlardr: Dnyada maddeden baka
hibir ey yoktur; doast olup, doa
dnyas iinde yer almayan ve gelimeyen
hibir ey yoktur. Petraevski Grubu, Feu-
erbach'a yksek deer bimekle birlikte,
burada btn insanlar Tanrya gtren
yeni bir din biimi olarak sevginin ne
srlmesini eletirmilerdir (Spenev).
Petraevski, Spenev, Kakin ve daha
bakalar tanrtanmaz kiilerdir. Petra
evski Grubu'nun devrimci kanadnn -
topy ac sosyalist dnceleri, devrimci de
mokratlarn dncelerine yakn olmutur.
Petraevski Grubu'nun yeleri Sibiryada
srgndeyken kitleleri aydnlatacak geni
almalarda bulunmular, yerel basnda
yazlar yaynlamlardr.
Piaget, J ean (1896-1980) svireli psiko
log, filozof ve mantk. Piaget, geni de
neysel verilerden yararlanarak, 1930 ve
384
PSAREV
1940larda anln olumas kuramn orta
ya atmtr. Bu kuram, anl ileyen bir
sistem olarak, znenin d nesnelerin bu
lunduklar eylemlerden kaynaklanan ve
belirli bir yapsal birlik tayan i eylemleri
sistemi olarak alr. Piaget, anln ileyiini
betimlerken matematiksel mantktan bi
imsel bir ara olarak yararlanmtr. Pia-
get'nin deneysel psikolojinin gelimesine
byk katklar olmutur: Birok yaptnda,
temel psiik ilevleri, balcalkla da insan
dncesiyle ilgili ana kavramlar ve ilke
leri biimlendiren pisiik ilevlerin ileyii
ni zmlemitir. Piagetnin psikolojik ve
mantksal dnceleri, bilginin zmleni
ine genetik ve tarihsel-eletirel yaklama
dayal, kuramsal bir bilme anlay olan
genetik epistemolojide bir bireime ka
vuur. Piagetye gre, bir znenin bir nes
neyle ilgili bilgisi, deien deneyim koul
lar iinde gitgide deimez ve kalc olur.
Bilgide ki bu deimezlik, nesnenin, onun
temel zelliklerinin ve insann bilme etkin
liinin bir yansmasdr. Yaamn son ylla
rnda, Piaget, genetik epistemoloji sorun
larn (zellikle de psikolojinin dallar, bun
larn bilimler sistemi iindeki yeri ve yap
sal bilme yntemlerinin zellikleri stne
sorunlar) psikoloji, biyoloji, linguistik ve
sibernetiin ana sorunlarnn altnda
ele almtr. Balca yaptlarndan biri, Etu-
des d'Epistemoiogie Genetiquedir (Gene
tik Epistemoloji, 1968).
Pisarev, Dlmltri ivanovl (1840-1868)
Rus maddeci filozof, edebiyat eletirmeni,
devrimci gazeteci; Russkoye Slovo (Rus
Sz) dergisinin 1861'den balayarak ya
ymcs. Herzen'i savunduu iin, 1862'
den 1867ye kadar Peter ve Paul Kalesi'ne
hapsedilmitir. 1867/68 yllarnda, Dyelo
(Neden) ve Oteestvenniye Zapiski (Ana
yurttan Notlar) ad dergilerde yer almtr.
Pisarevin 1861 in sonlarna doru biim
lenen demokratik, devrimci ve sosyalist
grleri, daha sonra nemli deiiklikler
gstermitir. 1859/61 yllarnda ortaya
kan devrimci kurtulu hareketinin hzla
dmesi, Pisarevi Rusya'da devrim yap
mak iin yeterli koullarn bulunmad,
kylln kendini zgr klma ve zgr
bir toplum kurma gcnden yoksun bu
lunduu dncesine gtrmtr. Pisa
rev, kendi etkinliinin ana amacn a ve
yoksul halk sorununun zmnde gr
m; sosyalist ideali savunmutur (Pisa-
rev'in varolan hibir sosyalist retiyle ye
tinmemi olduu dorudur). lkece dev
rimci iddeti reddetmeksizin (O. Comte
un Tarihsel Dnceleri, 1865; Dnen
Proletarya, 1865; Olumsuz retileri Ya
yanlar, 1866; Heinrich Heine, 1867), Pi
sarev, devrim yapmann kimyasal yolu
dncesini, yani kamunun eitilmesine,
(bilginin yaylmasna bal olarak) alma
etkinliinin artmasna ve toplumsal kurum-
larn kkten yeniden yaplandrlmasnn
ana gerei olarak kitlelerin yaama koul
larnn dzeltilmesine yol aacak biimde,
toplumsal deiimlerin yava yava yer
almas gerektii dncesini ne srm
tr. Pisarev, ilerici aydnlarn eline kamu
eitimini vermeyi dnmtr. Yaam
nn son yllar olarak 1867/68 yllarnda ya
zlm yaptlar (rnein, 1789da Fransz
Kyls), Pisarev'in dnyagrnde
kktenci eilimlerin artmasna tanklk e-
der. Pisarev, felsefi sorunlara byk ilgi
gstermitir. zellikle, bilimsel bilgide iler
lemeyi tarihsel gelimenin temeli olarak
grmtr. Bu gr, Pisarevi insanl
aklc ilerleme yolundan alkoyan bilimde
gizemcilikle ve dinle srekli mcadele
etmeye gtrm ve Hegel"in kurgusal
felesfesine kar olumsuz bir tavr takn
masna neden olmutur. Pisarev, olumlu
gzle deerlendirdii J . Moleschott ve K.
Vogt gibi kaba maddeci!erin kuramlarn
idalizme kar bir denge olarak grmtr.
Pisarev, Rusya'da Darvvincilii yayan ilk
kiilerdendir (Hayvanlar ve Bitkiler dn
yasnda lerleme, 1864). Pisarev, Episte-
385
PLANCK
molojik sorunlarda duyumculuk'^ eilim
gstermi olmakla birlikte, ampirizme kar
karak, yaratc bakn yapc roln
gstermitir. Gerekliin kararl bir yanda
olan Pisarev, saf sanat destekleyenle
re kar sert tartmalar amtr. Pisarev'in
yerlebir edilecek ne varsa tmn yerle-
bir etmeye arda bulunmas, 1860larm
demokratlarn nihilist arklarn yanstt
kadar, otokrasi ve toprak kleleinden,
toplumsal asalaklktan ve liberal vakit oya-
lamaclktan nefretlerini de yanstr.
Planck, Max (1858-1947) Alman fiziki
kuramc. Planck, termodinamik sl nm
kuramn ilerken, etki kuantumu ad veri
len yeni bir evrensel deimezi ortaya koy
mutur. Planck, n kuanta denilen be
lirli blkler halinde (h=6.62.10"z7 erg
/san.), kesikli bir biimde dn ve sou
rulduunu saptamtr. Bu bulgulama,
makrokosmostan mikrokosmosa geii
gsterir. Nitekim, Planck, enerji srelerin
de kesiklilik olgusunu saptayan ve atom
culuk dncesini doadaki btn feno
menlere yayan kuantum kuramnn kuru
cusu olmutur. Bilimdeki balca birok
sorun stne maddeci bir gre balan
m olan Planck, ampirio-kritisizmi sert bir
biimde eletirmitir.
Platon (Z. . 428/427-348/347) Eski Yu
nanl idealist filozof, Soicrafes'in tilmizi,
nesnel idelaizmin kurucusu, (Sophistes,
Parmenides, Theatietos, Devlet vb.)
30'dan ok felsefi diyalogun yazar. Pla
ton, idealist dnyagrn savunurken,
kendi gnnn maddeci retilerine kar
etkin bir mcadele vermitir. Platon, Sok-
rafes'in, Pythagorasclarm, Parmenides'in
ve Herakleitos'un retilerinden geni bi
imde yararlanmtr. Varl aklamak i-
in, Platon, formlar ya da idealar adn
verdii ve varlkla zdeletirdii nesnele
rin maddi-olmayan biimlerinin varl ku
ramn gelitirmitir. Platon, bu idealarn
karsna maddi-olmayan koymu ve bu
nu madde ve meknla zdeletirmitir.
Platona gre, duyulur dnya, idealarn
ve maddenin bir rn olup, ara bir ko
numda yer alr. dealar nsz sonsuz
durlar; Doumsuz ve lmszdrler; gre
cedirler, zaman ve meknla bal deildir
ler. Duyulur nesneler ise, gelip geicidir
ler, grecedirler, zaman ve mekna bal
drlar. Ancak gerekten varolan formlar
n bilgisi sahici bilgidir. Bu bilginin kayna
, lmsz insan ruhunun lml insan
bedenine girmeden nce gzlenen idea
lar dnyasn anmsamasdr. Duyulur ey
lerin ve fenomenlerin bir bilgisini edineme
yiz, bunJ arla ilgili ancak olaslkl bir kan
mz olabilir. Platon, idealar ile duyulur
eylerin arasna aklsal bilgiye ak olan
matematiksel nesneleri koyar. Bilmenin
yntemi, diyalektiktir; Platon bundan en
yksek kavramlara varana dein genelle
tirmeler yapa yapa ykselen ve en genel
kavramlardan gittike daha az genelletir
me yapanlara inen iki yanl bir sreci anlar.
Bu srete ini, duyulur tek tek eyleri
deil, yalnzca formlar (idealar) kap
sar. Siyasette, Platon, Atina aristokrasisi
nin bir temsilcisi olmutur. Toplum stne
retisi, klelerin emei temeline dayal
bir aristokrat devlet idealidir; burada, dev
let filozoflarca ynetilir, askerlerce koru
nur, bunlarn altnda zgr yurttalar ola
rak zanatkrlar yer alr. Platon'un reti
si, idealist felsefenin daha sonraki geli
mesi stnde nemli bir rol oynam; bu
gne gelinceye kadar, maddeci dnyag-
rne kar olanlarca kullanlmtr.
Plehanov, Georgl Valentlnovi (1856-
1918) Rus devrimci ve dnr, Rusya'da
Sosyal Demokrat hareketin kurucusu, par
lak bir Manc kuramc ve gazeteci. Pleha-
nov'un dnyagr ve siyasal etkinlii,
karmak bir evrimden gemitir. lkbalar-
da, Plehanov, Toprak ve zgrlk adl
Narodnik rgtnn nderi olmu; daha
386
PLOTNOS
sonra (1880de), Rusyay terkettikten son
ra, Marx ve Engels'in yaptlarn incelemi
ve Bat Avrupada sosyal demokrat hare
ketle balar kurmutur. Bunun bir sonucu
olarak Narodizmden koparak, Marxla
kararllkla balanan ve Rusya'da Marx-
lk dncelerini etkin biimde yayan bir
kii olmu, svire'de kurduu Emein
Kurtuluu grubunun Mancltn Rusyada
yaylmasnda ve baarya ulamasnda
byk bir rol olmutur. Plahanov'un ken
disi de Narodizm, legal Manclk ve re-
vizyonizm ideolojisiyle ve burjuva felsefe
siyle arparak, Marx kuramn gelime
sine byk katkda bulunmutur. 1903ten
sonra, Plehanov, belli konularda doru,
Marx bir yer almakla birlikte, bir Mene
vik olmutur. 1. Dnya Sava srasnda
ise, sosyal-ovenistlerin yann tutmutur.
Plehanov, 1917 Ekim Devrimi'ni kabul et
memi, ancak yaamnn sonuna kadar
Marxla, ii snfnn davasna bal kal
mtr. Plehanov'un felsefi ve sosyolojik
yaptlarna Engels ve Lenin byk deer
bimilerdir. Plehanov'un Monist Tarih
Grnn Gelimesi (1895), Maddecilik
Tarihi stne Denemeler (1896), Tarihte
Bireyin Rol (1898) ile daha baka yaptla
r, Marx kuram parlak bir biimde ele alr.
Plehanov, Marxln felsefede yeni bir
aama olduunu ne srm, Marxln
btn daha rrceki felsefi ve sosyolojik
retilerden ayrmn gstermitir. Top
lumsal varlk ile toplumsal bilin arasnda
karmak ilikiler olduunu gstererek,
maddeci tarih anlayn gelitirmi; top
lumsal psikolojinin belli bir toplumda u-
yumaz snflar arasndaki mcadelenin
bir anlatm olarak dnce mcadelesin
deki roln vurgulamtr. Plehanov, Marx-
estetiin ve sanat eletirisinin kurucula
rndan biri de oiup, sanatn kkeni stne
Marx retiyi gelitirmi, sanat toplum
sal yaamn zel bir yanstlma biimi ola
rak, gereklii de sanatn kendi doasna
btnlkle karlk veren gereklii sanat
sal olarak zmlemenin en verimli yntemi
olarak grmtr. Plehanov, Marx Rus
toplumsal dnce tarihinin temelini at
m; Rusya'da Marxln ncs olarak
Rus devrimci demokratlarn tarihsel roln
aa koymutur. Plehanov, dinin kkeni
ve gelimesi, dinin toplumsal yaamdaki
rol, brtoplumsal bilin biimleri arasn
daki yeri ve Marx bir partinin din karsn
daki tavr stne birok deerli sonular
karmtr. Plehanov, felsefi sorunlarn ele
alnnda birok yanlglara dmtr:
Tarihsel gelimede znel etkenin roln
kmsemi, hiyeroglifler kuramna -
dnler vermitir. Ancak bu kiisel yanlg
lar, Plehanovun bir btn olarak felsefi
grler sisteminin ve diyalektik ve tarih
sel maddecilii yaamboyu savunuunun
yannda nemsiz kalr. Plehanovun felsefi
yaptlar zengin ve inandrc olduu kadar,
bugn iin de Marx felsefeyi incelemek
iin deerli kitaplardr.
Plotinos (205-270) Msr'da domu, Ro-
mada yaam Eski Yunanl idealist filo
zof. Plotinos, Platonun retisindeki gi
zemcilii younlatran Yeni-Platonculuk'
un kurucusudur. Plotinosa gre, dnya
sreci, btn varln nsz sonsuz kayna
olan ve en balangta evrensel akl
halinde, daha sonra dnya ruhu halinde;
en sonra da, Plotinos'un kendisini varlk-
olmayan olarak grd maddeyi de kap
sayacak biimde, tek tek ruhlar, tek tek
cisimler halinde ortaya kan, kavranla-
maz, tanrsal Bir-olanla balar. Bir-olana
bedensel benlie egemen olmakla, ayrca,
bilmeyi de kapsayan manevi glerin ge
litirilmesi yoluyla ulalr. Ykselmenin en
yksek aamasnda, ruh, Tanr'yla bir ol
maya varr. Plotinosun retisi, gizemci
bir diyalektik tar: Dnyadaki uyum ve
gzellik, ktlk ve irkinlik kartlarn bir
lii ilkesince belirlenir. Balca yapt: En-
nead' lar.
387
PLRALZM
Plralizm bak. oulculuk.
Poincare, J ules Henri (1854-1912) Fran
sz matematiki, Fransz bilimler Akademi
si yesi. Poincarnin balca yaptlar ma
tematiksel fizie, trevsel denklemlere,
gkyz mekaniine vb. ayrlmtr.
1905te, Poincare, Einstein ile birlikte ayn
zamanda, zel grecelik kuramna var
mtr. Poincar, matematiin gelimesine
byk katkda bulunmu, matematikte ni
cel ballamlar bulgulamann yan sra,
niteliksel zellik gsteren birtakm olgular
da saptamtr. Poincar, bilim yasalarnn
gerek dnyay anlatmadn, istee bal
uzlamlar temsil ettiini, bu uzlamllarn
da kendilerine karlk veren fenomenlerin
ok daha elverili ve kullanl bir betimini
yapma durumunda olduunu dnm
tr (bak. Uz/ amclk).
Pomponazzl, Pietro (1462-1524) talyan
Rnesans filozofu. Pomponazzi, Aristote
les'in grn maddeci ve iskolastie
kar bir ruh iinde gelitirmitir. De Im-
mortalitate Animi (1516, Ruhun lmsz
l) adl bayaptnda, Aristoteles felsefe
sinde duyumculuk elerini vurgulam,
ruhun bedene biim vermekle birlikte -
lml olduunu ne srmtr. Buysa, din
adamlarnn fkesini ekmi, ve Pompo-
nazzi'nin kitab yaklmtr. Bu hmanizm
kuramcs, dinin ba dogmalarndan birini,
insan ruhunun lmezlii dogmasn geri
evirmi; ancak, bu dogmay inanmay
reddetmenin insann gerek doasna uy
duunu, nk insann etkinliinin amac
nn br dnyada deil, bu dnyada yat
tn vurgulamtr. Bu dorultuda, ifte
hakikat anlayna balanan Pomponazzi,
felsefe ve siyasetin dinden btn btne
ayrlmasn istemitir.
Popovski, Nikolay Nikiti (1730-1760)
Rus aydnlanmac, filozof, air, Lomono
sov'un tilmizi; (1755ten balayarak) Mos
kova niversitesi hitabet ve felsefe profe
sr, Moskovskiye Vedomosti (Moskova
Gazetesi, 1756) gazetesinin kurucusu. Po
povski, felsefede, genel olarak maddeci
kabul edilebilecek grler ne srm
olmakla birlikte, deizmden yana bir ko
num almtr. Popovski, Locke'un, Quintus
Horatius'un, Titus Livius'un baz yaptlarn
Rusaya evirmitir. Popovski, Rusya'da
niversitede felsefe okutan ilk kii olmu,
felsefenin teolojiden bamsz olmas ge
rektiini, doayla ve Evren'deki dnyala
rn yapsyla ilgili olarak insan zihninin so
rularna karlk bulmas gerektiini gster
mitir. Popovski, aydnlanmay ve bilimle
rin gelimesini, akllca yaamay ve iyi
hkmeti, daha geni sivil haklan savun
mutur. Popovski, lmnden ksa bir s
re nce, kendisinden sonra gelecekler iin
yeterli olmad dncesiyle, btn el
yazmalarn yakmtr.
Popper, Karl Raimund (d. 1902) Avustur
yalI filozof, mantk ve sosyolog. Popper,
kendi eletirel aklclk anlayn, ondan
etkilenmi olduu halde, mantk poziti-
vizm'in karsna koymutur. Dorulama
ilkesinin (bak. Dorulama lkesi) yerine ve
ayrca, mantk pozitivsitlerin dar ampiri
zm ve tmevarmclk asndan kuramsal
ve ampirik bilgi dzeyleri arasna koyduk
lar organik bant ilkesinin de yerine, yan-
llama ilkesini koymutur. Popper, btn
bilimsel bilginin varsaymsal bir nitelik ta
dn ve yanlgya bal olduunu d
nr. Ancak, bilimsel bilginin ilerlemesiyle
ilgili anlay, birok zorluklarla karlatr
mtr. Bu zorluklar, Popern yanllama
ilkesini bir mutlak haline getirmi olmasn
dan, bilimsel bilginin nesnel doruluunu
yadsmasndan, bilimsel bilginin ilerleme
sini yorumlarkenki grececilik'inden ve
bilginin temellerini ele altaki uzlamclk-
'tan ileri gelir. Toplum felsefesinde, Pop
per, Marxl ve tarihselcilii eletirerek,
toplumsal gelimenin nesnel yasalarnn
388
POZTVZM
varln reddetmi, burjuva reformculuk
tan yana kmtr. Balca yaptlar: Logik
der Forschung (Aratrma Mant), 1935;
The Open Society and Its Enemies (Ak
Toplum ve Dmanlar-1. Cilt: Platon'un
Bys, 2. Cilt: Hegel ve Marx), 1957;
Conjectures and Refutations (Oranlamalar
ve rtmeler), 1963; The Poverty of His-
toricism (Tarihselciliin Yoksulluu),
1957; Objective Knowledge (Nesnel Bilgi),
1972.
Poretski, Platon Ser geyevi (1846-
1907) Rus mantk. Rusyada matematik
sel mantk stne ilk dersleri (1887/88de
Kazan Universrtesinde) vermi olan Po-
retskl, mantk cebiri'nin ilenmesine katk
da bulunmutur. Bu kuram iin, belli bir
ncller sisteminden kan bir dizi sonu
lan ve bu sonularn tretildii bir dizi var
saym bulma sorununu zmek iin z
gn ve yaln yntemler getirmitir. Porets-
ki'nin felsefi grleri doabilimsel mad
decilik olarak betimlenebilir. Balca yap
t: O sposobach reeniya logieskikh ra-
venstv i ob obratnom sposobe matemati-
eskoy logiki (Mantk Denklemlerini z
me Yntemleri ile Matematiksel Mantkta
Tamevrik Yntem stne), 1884.
Postula Bilimsel bir kuramda, bu kuram
erevesinde tantlama gc olmayan ve
balang nermesi olarak alnan bir ilke
ya da nerme. Modern mantkta ve bilim
metodolojisinde, Postula kavram, genel
likle ok daha yaygn kullanlan belit teri
miyle eanlaml olarak kullanlr. Bazen, bu
kavramlarn anlamlarnda ilka felsefe
sinden gelen ayrm korunur: Belitler bir
kuramn balang mantk ilkelerini, Postu-
, lalar ise bu kuramn zel bilimsel balan
g nermelerini gsterirler. Baz durum
larda, postulalar, belli bir kuram karsa
mann belit ve kurallar anlamna da gelir
ler.
Pozitivizm Burjuva felsefesinde gerek
bilginin biricik kaynann doa bilimleri
(ampirik bilimler) olduunu syleyen ve
felsefi incelemenin bilme deerini redde
den bir eilim. Pozitivizm, kurgusal felse-
fenin (yani, klasik Alman idealizminin) bi
limsel gelimeler sonucunda ortaya kan
felsefi sorunlar zemeyiine bir tepki o-
larak domutur. Pozitivistler bu kez karrt
kutba derek, bilgi edinmenin bir yolu
olarak kuramsal kurgulamay reddetmi
lerdir. Pozitivistler, geleneksel felsefede
varlk, cevherler, nedenler vb. ok yksek
soyut bir nitelik tadklar iin deney yoluy
la zlemeyecek ya da dorulanamaya-
cak btn sorun, kavram ve nermelerinin
yanltc ve anlamsz olduunu sylemi
lerdir. Pozitivizm, ampirik bilimlere gre
modellendirilmi ve onlara bir metodoloji
getiren, kkten yeni, metafizik-olmayan
(pozitif) bir felsefe olduunu ne srer.
Pozitivizm, aslnda, baz ynlerden en ar
mantksal sonularna kadar gtrlm
ampirizm'dir: Her bilgi u ya da bu biim
de ampirik bilgi olduka, kurgulama bilgi
de olamaz. Pozitivizm de kendini gelenek
sel felsefenin yazgsndan kurtaramam-
tr; nk, Pozitivizmin (kurgulamann
reddi, fenomenalizm, vb.) kendi nermele
rinin de deney yoluyla, dorulanamaz ol
duu, dolaysyla metafizik olduu ortaya
kmtr. Pozitivizm, bu terimi ortaya geti
ren Comte tarafndan kurulmutur. Tarih
sel ynden, Pozitivizm, evreden gee
rek gelimitir, ilk Pozitivizm'in temsilcileri
Comte, E. Littr6 ve P. Laffitte (Fransa), J . S.
Mili ve Spencer'dir (ngiltere). Bilgi kuram
(Comte) ile mantk (Mili) sorunlar yansra,
birinci Pozitivizm'de balcalkla sosyoloji
ye yer verilmitir (bak. Comteun bilime
dayanarak toplumu dntrme dnce
si, Spencerin organik toplum kuram).
Pozitivizm'de ikinci evrenin, yani ampirio-
kritisizm'in ortaya k, 1870'lere ve
1890'lara uzanarak, Mach ve Avenarius
adlarna balanr; bu kiiler, ilk Poziti
389
PRAGMATIK
vizmin bir izgisi olmak zere, gerek so
mut nesnelerin biimsel olarak tannn
bile reddetmilerdir. Machclkta, bilme so
runlar, znelcilikle iie geen ar psiko
lojizm asndan yorumlanr. En son Pozi-
tivizmin, ya da yeni-pozitivizm'in ortaya
kp olumas, (ilemcilik ile pragmaclk
yakn olduklar) mantk atomculuk, man
tk pozitivizm, semantik gibi birok ei
limleri kendinde birletiren Viyana evresi
(O. Neurath, Carnap, Schlick, Frank) ile
Berlin Bilimsel Felsefe Dernei'nin (Reic-
henbach) etkinliklerine baldr. nc
Pozitivizmde balca yeri dil, simgesel
mantk, bilimsel aratrmalarn yaps vb.
felsefi sorunlar alr. Psikolojizmi reddeden
nc Pozitivzim'in temsilcileri, bilim
mantn matematikle badatrma yolu
nu, epistemolojik sorunlarn biimselleti
rilmesi yolunu semilerdir.
Pragmatik Semiotiin bir dal.
Pragmaclk Modern burjuva felsefesinde
yaygn olan znel idealisit eilim. Pragma
clk ilkesi, pragmac felsefenin ekirdei
olup, bilgiyi pratik yararllyla belirler
(bak. Peirce). Pragmaclk, pratik yararllk
denince, bundan nesnel hakikatin lt
olarak pratikte onann deil, bireyin z
nel karlarn karlamakta olan eyleri an
lar. Bu aklama, Amerikan burjuvazisinin
pratik yaklamn yanstr. Gereklii ak
larken, Pragmaclk, ampirio-kritisizm'le
yakndan ilintili radikal ampirizm asn
benimser. Nesnel gereklik Pragmaclkta
deneyimle zdeletirilir, bilmenin zne
ve nesneye ayrl deneyim srasnda olur.
Mantkta Pragmaclk, akldclka varr;
buna J amesin yaptlarnda aka, De-
vvey'in yaptlarnda ise st kapal bir bi
imde rastlanr. Pragmaclk, mantk yasa
larn ve biimlerini yararl kurmacalar ola
rak grr. Etikte, Pragmaclk, varolan d
zenin yava yava ilerlemesine ilikin bir
gr olan meliorizme balanr; sosyoloji
de ise, sekin kiilere tapnma (J ames)
ile burjuva demokrasisinin savunulmasn
dan (Dewey) rklk'm ve faizm'in aka
savunuluuna (F. C. S. Schiller) kadar e
itlilik gsterir. Bugn iin, Pragmaclk ya
znel idealizmi Marxlk ve komnizm
dmanlyla birletiren (S. Hook) de
neysel natralizm biiminde ya da Prag-
maclk' yeni-pozitivizm'le ve semantik i-
dealizmle birletiren yent-pragmaclk bi
iminde ortaya kmaktadr. Pragmaclk,
uzun sre ABDdeki dnce yaamna
egemen olmu, ancak son zamanlarda ye-
ni-pozitivizme ve dinsel felsefi kavramlara
yer verilmesine izin vermitir.
Praksiyolojl eitli eylemleri ya da toplu
ca eylemleri etkililikleri asndan ele alma
yntemlerini inceleyen sosyoloji dal.
Praksiyoloji, modern sosyolojik aratrma
yntemlerinden biridir. Bu yntemin z,
eitli alma tarz ve yntemlerinin pratik
(ve tarihsel adan) aratrlmasnda, b
tnsel elerinin nitelendirilmesinde, bu
na bal eitli pratik tavsiyelerin ele aln
masnda yatar. Praksiyoloji, bu kategorile
rin tarihini inceler, kolektif organlarn al
masnn somut olarak aratrlmasn ya
par; i rgtleme biimlerinin bunlarn -
zelliklerinin, rgtlenmeyi deiik klan et
kenlerin ve iteki verimlilik derecesinin
zmlenmesini stlenir. Praksiyoloji, re
tim srecinde bireyler arasndaki karlkl
etkileimi olduu kadar, birey ile kole
ktif arasndaki karlkl etkileimi de in
celer.
Priestley, J oseph (1733-1804) ngiliz bi
lim adam ve maddeci filozof. Priestley, F.
Bacon ile Hobbesun geleneklerini srdr
mtr. Priestleyin kansna gre, btn
maddenin uzam, zgl arlk ve ie ilen-
mezlik gibi temel zellikleri olup, bu zel
likler ekme itme glerince belirlenir. n
sann dnce ve duyumlar maddenin
390
PROLETARYA
karmak rgtleniminir kendi bir sonucu
dur. Priestley, Locke'un dalizmini meka
nikilik asndan reddetmitir. Priestley,
deneylerin kuramla biletirilmesini iste
mi, varsaym ve benzeim sorunlarna
byk ilgi gstermitir. Sosyolojide, Pri
estley, belirlenmecilik ilkesini savunmu
olmakla birlikte, kadercilik'e kar km;
Fransz maddecilerinin tanrtanmazln
deizm asndan eletirmitir. Priestley,
mutluculuk etiine bal bir kii olmutur.
Kendi kansna gre, en byk bireysel
mutluluk, baka insanlarn mutluluuyla
badatrlabilendir.
Proklos (410-485) Atina'da yeni-Platon-
culuk okulunun kurucusu. Proklos, diya
lektik selcilik (bak. sellik) anlayn
ilk ortaya atan kii olmutur, ilka mitolo
jisini ieriini tek bir felsefi sistemde topla
maya almas dolaysyla, Proklos, felse
fe tarihi literatrnde putuluun bir sis-
temletiricisi olarak gsterilir. Platon'un te
kil oulda kendini aa koyar ve oul
birlie varmaya alr dncesinden yo
la kan Proklos, varolan btn eylerin
gelimesini evreye ayrr: Olduu gibi
kalma, ilerleme, gerileme. Balca yaptla
r: Teolojinin eleri, Platon Teolojisi.
Proletarya Diktatrl Kapitalist siste
min kaldrlmas ve burjuve devlet meka
nizmasnn yklmasndan sonra kurulacak
proletaryann devlet gcnn zyle ilgili
bilimsel bir tanm. Lenin Proletarya Dikta-
trl'nn Mancln devletle ilgili ana
dncesi olduunu sylemitir. Proletar
ya Diktatrl, sosyalist devrimin temel
ieriinin baarya ulamasnn zorunlu
kouludur. Devrimci Proletarya Diktatrl
kapitalizmden sosyalizme gei dne
minin durumudur. Proletarya, smrc
lerin direncini bastrmak, devrimin baar
sn pekitirmek, uluslararas gericiliin
saldrgan eylemlerine kar arpmak iin
kendi siyasal iktidarn kullanr. Ancak,
Proletarya Diktatrl, yalnzca bir zor
kullanm, balcalkla da zor kullanm de
ildir. Balca ilevi, yaratc ve yapcdr.
Bu diktatrlk, proletaryaya emeki halkn
kendisinden yana kaznlmasna, kendi
evresinde birleilmesine ve sosyalist ku
rulmaya doru ekilmesine hizmet eder.
Proletarya Diktatrlnn temeli ve en
yksek ilkesi, ii snfnn nderlii altn
da, ii snf ile kyllk'n ittifakdr. Bu
nedenle, Proletarya Diktatrl, demok-
rasinin en yksek biimidir, en geniin
den kitleleri devlet ve kamu ilerini yrtl
mesine koma amacn tayan emeki
halk iin gerek demokrasidir. i snfnn
ncs olan komnist partisi Proletarya
Diktatrl sisteminin nderi ve yol gs
tericisidir. Proletarya Diktatrl sistemi
emeki halkn yiesine kitlesel rgtlen
me biimlerini iine alr: Halkn temsilci
organlar, ii sendikalar, kooperatifler,
genlik birlikleri; btn bunlar, parti ile
kitleler arasndaki ba olarak hizmet grr.
Proletarya Diktatrl, eitli biimlerde
olabilir. Proletarya Diktatrl biimleri
verili koullara dayanr; diktatrlk gibi
bir kavram, ne devlet biimini, ne de dev
letin siyasal rejimini gsterir. Tarihte ilk
Proletarya Diktatrl, Paris Komn'dr
(1871). Paris Komn, Manc'n yklan bur
juva devlet mekanizmasnn yerini alacak
Proletarya Diktatrl devletinin biimini
izmesini olanakl klmtr. Sovyetler, Pro
letarya Diktatrl'nn yeni bir biimi o-
lup, Lenin bunu Rusya'da iki devrimin de
neyimlerini inceleyerek bulmutur. Daha
sonraki devrimci deneyim, Proletarya Dik
tatrlnn bir dahaki biimi olarak Halk
Demokrasisinin ortaya kmasna yol a
mtr. Parlamenter cumhuriyet de, kuram
sal adan, bir Proletarya Diktatrl dev
let biimi olarak yer alabilir. Gerek kapita
lizmden sosyalizme gei dneminde Pro
letarya Diktatrl'ne duyulan gerein
reddedilmesi, gerek Proletarya Diktatrl
'nn mutlaklatrlarak btn sosyalizm
391
PROTAGORAS
dnemine yaylmas, Marxlk-Leninciiik
ilkelerine aykrdr. Smrc snflann kal
drlmas ve sosyalist toplumun kurulma
syla birlikte, btn toplumsal gruplarn i
i snfnn siyasal ve ideolojik konumunu
kendine benimsemi olduu bir lkede
snf basks iin hibir neden ortada kal
maz; bu nedenle, Proletarya Diktatrl
i gelimenin nnde yatan grevler a
sndan kanlmaz olmaktan kar. Sosya
lizmin kurulmas zerine, Proleterya Dikta
trl, gelecein komnist zynetim'i-
ne giden yoldaki bir urak olarak btn
halkn devleti olmaya geer.
Protagoras (Z.-. 480-410) Abdera'da ya
am Eski Yunanl filozof, nde gelen bir
sofist; tanrtanmazl yznden Atina
dan atlm, Tanrlar stne adl kitab ya
klmtr. Burjuva aratrmaclar, Protago-
ras' mutlak bir kukucu olarak yorumla
mlardr; bunun nedeni, yaptndan elde
kalan paralar yle evirmi olmalardr:
nsan her eyin lsdr: Olanlann ol
duklarnn, olmayanlarn olmadklarnn
(lsdr). Ancak, burada o szc
ne karlk veren Yunanca szck, varol
duklar srece, varolanlarn (lsdr)
diye farkl biimde evrilebilmektedir. Bu
yorumla, Protagoras, birznelci ve kuku
cu olmamakta; sav, maddeci izler tayan
bir antropolojizm esini iermektedir.
Protestanlk Reform Hareketi dneminde
ortaya kan, Ortodoksluk ile Katoliklik'ten
sonra, Hristiyanlk'm nc eidi, Pro
testanlk, dogma ve kuralc ilkelerde birbi
rinden ayrlan birok eitli bamsz din
ya da kilisenin addr. Protestanlar, Katolik
Araf dncesini tanmazlar, Ortodoks ve
Katolik ermileri, melekleri, Meryem Ana'
y, redderler, yalnzca tanrsal lye tap
nrlar. Protestanlk ile Katoliklik ve Orto
doksluk arasndaki ana ayrm Protestan-
lk'n Tanr ile insan arasna dolaysz bir
ba koyuundan gelir. Protestan gr
ne gre, Tanr'nn inayeti iin kilisenin ara
clna gerek yoktur, nsan ancak kendi
iman ve Tanr iradesi yoluyla kurtulua
erebilir. Bu reti, manevi iktidarn laik ik
tidar zerindeki nceliine ve Katolik Kili
sesi ile Papa'nn egemenliine son vermi,
insan feodal zincirlerden kurtararak, insan
ruhunda kiisel zsayg duygusunu ve
burjuva bireycilii uyandrmtr. Protes
tanlk' ta, Tanr ile insan arasndaki farkl
ilikilerin bir sonucu olarak, yalnzca dina-
damlar ile kiliseye deil, ama dinsel tre
ne de ikincil bir yer tannmtr. konlara ya
da kutsal emanetlere tapnma yoktur, dini
ayinler ikiye indirilmitir (Vaftiz ve Aayi
Rabbani); tapnma, vaaz, cemaatce dua
etme ve ilahi sylemeden oluur. nceleri,
Protestanlk, yalnzca incil'e dayanyordu,
ancak pratikte her Protestan dininin kendi
inan simgeleri, otorite ve kutsal kitapla
r vardr. ada Portestanlk, balcalkla
skandinav lkelerinde, Almanya, svire,
ngiltere, Kanada, Avusturalya ve ABD'de
yaygndr. 20. yzylda, dini meclis hareke
ti Protestanlkta byk nem kazanarak,
Dnya Kiliseler Konseyi'nin oluturulmas
na yol amtr. Protestanlk'n eitli siya
sal eilimlerle balan vardr. Kimi dina-
damlar Protestanlk' yeni koullara uyar
lamaya, ilerici siyasal beklentilere yakla
trmaya almaktadrlar (rnein, bar ve
detant istei).
Proudhon, Plerre J oseph (1809-1865)
Fransz kkburjuva siyaseti, filozof,
sosyolog ve iktisat, anarizmin bir kuru
cusu. Felsefede, Proudhon, bir idealist ve
eklektik olmu; Hegelci diyalektii kaba
latrarak, onu kaba bir emaya, her feno
menin iyi ve kt yanlarn mekanik
biimde biraraya getirilmesine evirmitir.
Proudhon, toplum tarihini dncelerin
mcadelesi olarak grmtr. Kapitalist
mlkiyetin alnt olduunu ilan ettii
halde, kk mlkiyeti srekli klmtr.
Proudhon, tek tek meta reticileri arasnda
392
PSKOFZKSELLK
adil mbadeieye dayanan bir kapitalizm
iinde rgtlenme gibi, topyac ve gerici
bir dnceyi savunmutur. Marxln
kurucular Froudhon'u ve yandalarn sert
bir biimde eletirmilerdir. Balca yapt
lar: Qu'est-ce que la proprit? (Mlkiyet
Nedir?), 1840; La Philosophie de la misre
(Sefaletin Felsefesi), 1846.
Psikanaliz S. Freud tarafndan nerilen,
sinirsel ve psiik rahatszlklar iyiletirme
yntemi ve genel kuram, Freudculuk'un
kuramsal ana ilkesi. Psikanalizin balca
nermesi udur: Psieye egemen olan bi
linalt, topumsal yasaklar sisteminin etkisi
altnda oluan psiik bir an, yani sansr
tarafndan psienin derinliklerine itilir. -
zel atmal durumlarda, bilind ei
limler sansrden syrlarak, d halinde,
dil srmesi halinde, sinirsel belirtiler (ra
hatszlklarn ortaya kmas) halinde bilin
cin nne kar. Psiik olan fiziksel olana
indirgenemeyecei iin, psieyi zel yn
temlerle aratrmak gerekir. Psikanalizin
getirdii bu gibi yntemlerden biri de r
yalarn, dil kaymalarnn yorumudur. Bu
yntemler, hakikatn, yani bilinaltnn
anlaml (ya da anlamsz grnen) kendini
gsterme biimlerinde gizli yatan cinsel
durumun kestirilmesine dayanr. Psikana
liz, ksr dngnn parlak bir rneidir;
nk, szde tantlanmay gerektiren bi
linaltnn stnl sans, her somut Psi
kanaliz durumunda, bu sannn kendisine
dayal yorumlar yoluyla tantlanmakta
dr. Daha sonraki almalarnda, Freud,
daha sonra da Freud'un tilmizleri ile a
da aratrmaclar, Psikanaliz yntemlerini
toplum tarihine uyarlamlar; toplum tari
hindeki btn olaylar, ister birey, ister b
tn bir ulus szkonusu olsun, karmaklk
larn (bilinalt kaymalarn gerek yaamla
kanlmaz olarak atmasnn) ortaya k
mas olarak yorumlamlardr. Psikanaliz,
sosyolojide modern psikoloji ofcf/u'ndaki
birok eilimin kuramsal ve metodolojik
temelini oluturur.
Psikofizik Paralellik Felsefede ilk kez ve-
slecilik (Malebranche) tarafndan temsil e-
dilmi bir eilim; bu eilim, cisimsel olma
yan ruh ile uzam olan bedenin (bak. Des
cartes) mekanik biimde kar karya ko
nuundan ileri gelen psikoliziksellik soru-
nu'na bir zm getirir. Mekanikilik man
tn izleyen, bu yzden vesilecilerin ka
ntlarn szck szck aktaran Psikofizik
Paralellik yandalar (Wunt, T. Lipps ve
tekiler), fiziksel olan ile psikolojik olan,
birbirinden bamsz, birbirine kout, ne-
den-etki izgileri olarak grrler. Psikofi
zik Paralellik, bir kural olarak, psikofizik
etkileim (O. Klpe ve tekiler) kuramyla
btnletirilir. Burada, kaba maddeci an
layta da olduu gibi, fizik'in ierii ile
fizyolojinin ballam ilkesi yanlgya d
er. Fizyolojik sreler insann yaamsal
etkinliini salayan zorunlu, ancak onunla
upuygun olmayan bir mekanizmay olu
tururlar. Ayrca, bu sreler psiik srele
rin ieriini belirlemezler. Ancak insanlarn
birbirleriyle karlkl ilikiye girileriyle ola
nakl olan insan yaam etkinlii psiik et
kinlii (psieyi, bilinci) iine ald kadar,
psiik etkinliin ieriini de oluturur. O-
nun iin ruh (psiik olan) ile beden (fizyo
lojik olan) kar karya konmamal, insan
etkinliinirr nesne dnyasyla ballam
iinde grlmelidir. Son zmlemede,
Psikofizik Paralellik, ister istemez, idealist
sonulara yol aar.
Pslkofiziksellik Sorunu Psiik olan ile fi
ziksel olan arasndaki iliki sorunu. Psiko-
fiziksellik Sorunu, zellikle 17. yzylda
Descartes'n (uzam olan ama dnme
yen cevher madde ile dnen ama uzam
olmayan cevher ruh olmak zere) iki cev
herin varolduunu olumlayarak, ruh ile be
deni kar karya koymasyla kesin bir du
rum almtr. Vesileciliin savunucular
(Malebranche), Tann'nn psiik fenomen
393
PSKOLOJ
ler ile fiziksel (fizyolojik) fenomenler ara
sndaki ilintilere kart stne nermeler
getirerek, buradaki boluu kapatmaya
almlardr. Burjuva psikolojide, her za
man iin, Psikofiziksellik Sorununun yan
l bir zmne gidilmitir; rnein, psi-
kofizik paralellik ve eitleri. Psikofiziksel
lik Sorunu'na diyalektik maddeci yakla
m, psiik olann maddenin gelimesinin
bir sonucu olarak alnd monizm ilkesine
dayanr.
Psikoloji nsann etkinlik'i ile hayvanlarn
davranlar arasnda nesnel gerekliin
psiik olarak yanstlmasnn kkenini ve
ileyiini yasalar ele alan bilim. Psikoloji'
nin ortaya k ilkalara kadar uzanr;
Psikoloji, uzun sre felsefe alan iinde
kalarak gelime gstermi, psikolojik kav
ramlarla ilgili ilk sistemi ortaya koyan Aris
toteles te yksek bir dzeye ulamtr. Da
ha sonra, Descartes, davransal tepkeleri
bulgulam, Fransz maddecileri ise psiik
olann maddi bir doas olduu ve toplum
sal ortam iinde gelitii savn getirmiler
dir. Klasik Alman felsefesinin temsilcileri,
zellikle de Hegel, psiik fenomenlere ide
alizme dayal bir tarihsel konumdan yak
lamtr. Psikoloji tarihi, maddecilik ile i-
dealizmin bir mcadele alan olmutur.
Psikoloji'de maddeci ya da idealist konu
mu belirleyecek temel sorun, psiik olann
doas sorunudur: Psiik olan, maddeni-
nin gelimesinin bir rn mdr, yoksa
maddeden bamsz bir cevher midir? 19.
yzyln ortalarnda, deneysel yntemlerin
ortaya konmasyla birlikte, Psikoloji de ba
msz bir bilgi alan haline gelmitir. An
cak, o gnlerde Psikoloji'nin birok temsil
cisinin yanlgl bir znel idealist konum
iinde olmalar, burjuva Psikoloji'yi bir bu
nalma srklemitir. 20. yzylda, Psikolo
ji, davranlk, Gestalt psikolojisi ve Fre-
udculuk gibi, birok eilimler gstermitir.
Marx Psikoloji, metodolojik olarak, diya
lektik ve tarihsel maddecilie dayanr. Bu
Psikoloji'nin doa bilimsel temeli Seenov
tarafndan ilenmi ve . Pavlov tarafndan
gelitirilmi olan beyirim yanstma meka
nizmas kuramdr. Psikoloji, ok ayrm
olup, psiik etkinliin doasnn yasalarn
aratran genel Psikoloji, i Psikolojisi, m
hendislik Psikolojisi, uzay Psikolojisi gibi
dallara ayrlmtr. Psikoloji'nin temel so
runlar arasnda unlar da yer alr: insann
almasnn, zellikle modem teknoloji
nin ortaya kmasna bal olarak aratrl
mas; retim ve eitimin kuramsal temel
lerinin ilenmesi, denetim srelerinin ele
alnmas vb.
Psiik Canl bir sistem ile d dnya ara
sndaki karlkl iaretsel etkileimin rn
ve koulu. nsan asndan, Psiik, insann
znel dnyasndaki duyumlar, alglar, n-
kavram'iar dnce ve duygular vb. feno
menlerin biiminde grnr. Psiikin z
ne gelince, byle bir eyin felsefi ve somut
bilimsel bir kavram olarak nitelendirilmesi
gerekir. Felsefi Psiik kavram, felsefenin
temel sorusuyla dorudan ilintilidir. Bu
bakmdan, Psiik kavram, bilin, d
nce, bilme, zihin, dn, tin
vb. epistemolojik kavramlarla nitelendirile
rek, diyalektik maddecilik tarafndan yk
sek dzeyde rgtlenmi maddenin zel
bir temel zellii olarak, nesnel gerekli
in dnsel yanslar biiminde yansmas
olarak grlr. Madde ve Psiik, ancak
felsefenin temel sorusu, yani bilincin var
lkla ilikisi sorusu snrlar iinde birbirleri
ne tam tart olarak yer alrlar; nk, Psi
ik, maddenin dnda ve maddeden ba
msz olarak varolamaz. Psikolojide, Psi
ik kavram canl bir sistem (hayvanlar,
insanlar) ile d dnya arasndaki zgl
iaretsel etkileimi betimlemek iin kullan
lr. Byle bir etkileim srecinde, insan
zihninde, organizmann durumunu da
kapsayacak biimde, evreyi, insann ken
disini yanstmann psiiksel modelleri olu
ur. Gereklii yanstrken, bu modeller,
394
PYTHAGORASCILAR
insann d dnya ile etkileimini dzene
koyarak onun zerinde iz brakmasna yol
aarlar. Psiik'in ortaya k, yaamn ge
limesiyle, canl varlklar ile kendi evreleri
arasndaki etkileim biimlerinin karma
klyla bantldr. Hayvanlarn evrimi
srecinde, nce sinir sistemi, daha sonra
sinir sisteminin yksek bir blm, beyin
olmak zere, Psiik'in zel bir organ olu
mutur. nsan Psiik'i konumann geli
mesine ayrlmaz biimde bal olarak, top
lumsal karlkl iliki srecinde, alma
srecinde gelimitir. nsann Psiik'i hay
vanlarn Psiikinden, biyolojik gelime -
rnnden nitelike farkldr, insan Psiiki-
nin kendine zg bir zellii gereklik far-
kndal olup, byle bir ey, olaylarn n
grsne eylemlerin tasarlanmasna yol
aar. Psiikin daha yksek gelime bii
mine gei, Psiikin organnn, yani bey
nin yeniden kurulmas sonucu olmutur:
nsanlarda, hayvanlardaki sinir etkinliinin
ileyii ikinci iaret sistemiyle btnlemi
tir (bak. . Pavlov). Daha en bandan insan
Psiik'i toplumsal-tarihsel bir rn olmu
tur. insan Psiikinin gelimesi, insann ta
rih boyunca gelien etkinlik biimlerine e-
gemen olmas sreci iinde biimlenir
(bak. Psikoloji; Yksek Sinir Etkinlii).
Pyrrhon, Elisli (Z. . 365-275) Eski Yu
nanl filozof, ilka kukuculukunun kuru
cusu. Pyrrhon'un retisi, kendi tilmizi Ti-
mon'un, yaptlarnda ilenmitir. Pyrrhon,
balcalkla etikle, mutluluk sorunuyla ve
mutlulua eriilmesi sorunuyla uram
tr. Mutluluu hem zihinsel dinginlik, hem
de ac ekmenin yokluu olarak (bak. Du
yumsamazlk) grm, buna ulamann
yolunun da kukuculuk olduunu dn
mtr. Pyrrhona gre, eylere ilikin hi
bir ey bilemeyiz, o yzden, en iyisi eyler
le ilgili yargda bulunmaktan kanmaktr,
bunun karlnda insan zihinsel dinginli
e ular. Pyrrhonun retisi, Yeni Akade-
miay (bak. Akademia) ve Roma kukucu
luunu etkilemitir.
Pythagorasclar Eski Yunan filozofu Pyt-
hagorasn (Z. . 580-500) izdalar.
Pythagorasc okulun, zellikle Z. . 4. yz
ylda, matematik ve astronominin geliimi
ne deerli bir katkda bulunmas dolaysy
la byk bir etkisi olmutur. Ancak, soyut
nicelii mutlaklatrp maddi nesnelerden
soyduklar iin, Pythagorasclar, eylerin
zn nicel ilikilerin oluturduu sonucu
nu karmlardr. Bu reti, Pythagoras'n
ruh gne inancyla birlemi, boinan-
larla dolu olarak, Pythagorasc matematik
sel simgecilie ve saylarla ilgili gizemcili
e yol amtr. Pythagorasc okul gelitik
e, idealist ve gizemci eilimi de artmtr.
Beyz yl sonra, ilka kleci sisteminin
k anda, saylarla ilgili Pythago-
rasc gizemcilikyeni-Platonculuk ileyeni-
Pythagorasclk tarafndan benimsenerek
yeniden yaatlmtr.
395
R
Radiev , A leksander Nikolay evi
(1749-1802) Rus yazar, maddeci filozof,
Rusyada devrimci dncenin babas.
Radievin dnceleri Rouseau, Helveti-
us, Mabiyve Diderot'nun siyasal ve sosyo
lojik grlerinin etkisi altnda biimlen
mitir. Radiev, insan doasna en ya
banc koul olarak otokrasiyi mahkm et
mitir. Tobolsk'ta Yaayan Bir Dosta Mek-
tupta (1782), Radiev, krallarn halkn
zgrl uruna kendi iktidarlarndan
asla vazgeemeyeceklerini sylemitir.
Radiev'in zgrlk (1983) adl iiri, A-
merikan ve ngiliz devrimlerini, kraln buy
ruuyla Oliver Cromwellin bann uurul
masn ve Amerikan smrgelerinin ulusal
kurtulu iin silahl mcadelelerini byk
rnekler olarak yceltir. Radiev, halkn
sonuna kadar ayaklanmasn kurtulu iin
balca koul olduunu sylemi, hkm
darlara yanaarak halkn yazgsn bastr
maya kalkanlara lanet okumutur. Radi
ev yaptlarnda iledii anlay, Pu-
tehestviye iz Peterburga v Moskvu (1790,
St. Peterburg'dan Moskova'ya Bir Gezi)
adl yaptnda Rus yaamya ilgili verilere
dayandrmtr. Bu yapt, halka liberal re
formlarla yardma kalkmann bouna oldu
unu gstererek, gelecekteki bir halk a-
yaklanmasnn koulu olarak halka de
vrimci dncelerin alanmasn grev
s ayar. Radievin siyasal dnceleri,
17.-18. yzyllarn u gibi en nemli olay
larn yanstr: Bat'da zafere ulaan burju
va devrimleri ve (zellikle 1773/75 kyl
savana tank olunduktan sonra) kylle
rin y ukardakilere umut balamalarnn bo
una olduunu gsteren II. Katerinann
mutlak aydnlanma siyasetinin bozgu-
,na uramas. Bir Gez/'nin yaymlanmasn
dan dolay Radiev lme mahkm edi-
mi, bu yarg (1797'ye kadar) Sibiryada
srgn cezasna evrilmitir. Radiev,
srgnde, O eloveke, yego smertrosti i
bessmertii (insan, insann lmll ve
lmszl stne, 1792) adl yaptn
kaleme alm; burada, ruhun szde lmez
lii sorununu inceleyerek, birbirleriyle tam
kart iki gr sistemini, (Hoibach, Hel-
vetius, Priestley vb.) Fransz ve ngiliz 18.
yzyl maddecilerinin grleri ile (Leib
niz, Herder vb.) Alman 17. ve 18. yzyl
idealistlerinin grlerini karlatrmtr.
Bu birincilerinin kantlarnn deneye ve ta
nta dayandn, kincilerinin savlarnnsa
kurgusal olduunu sylemi; bu arada,
ruhun lmllnn maddeci sistemde
tantna ilikin diyalektik dnceleri bu
kincisine, zellikle de Leibnizin imdi,
gelecee gebedir dncesine uygula
maya almtr. Radiev, insann yery-
zndeki yaamnda lmnden sonra ru
hunun yaadn tantlayabilecek hibir
belirti bulunmadn gstermitir. Ancak
Radiev, metafizik maddeciliin snrl ko
numundan tr. Alman idealizminin tem
silcilerinin zerinde durduklar insann bil
me etkinliini yeniden yorumlayamazd.
397
RAMAKRNA
Radiev, yaamnn sonlarna doru,
Fransz Devriminin sonularndan dolay
umutsuzlua dmtr. zgrlk ile k
leliin yer deitirdii dncesini destek
leyen biri olarak, Radiev, J akobenci dik
tatrl zgrln otokrasiye dnmesi
nin yeni bir rnei olarak yorumlamtr.
nsanlara szde mutluluk ve zgrlk
getirecek olan umut gemisinin battna
ve II. Katerina'nn gsterili liberalizminin
I. Aleksander ynetiminde de srdne
tank olan Radiev sonunda kendi canna
kymtr. Btnnde, Radiev'in toplum-
sal-siyasal grlerinin geirdii evrim,
(G. Raynal, Th. Paine, Condorcat, Desmo
ulins ve tekiler gibi) Aydnlanma ve Fran
sz Devrimi son kuak nderleri iin tipik
olan eyi, burjuva demokratik radikalizmin
altst olarak, devrim srasnda yer alan
snfsal uyumazlklar nedeniyle kmesi
ni yanstr,
Ramakrina (1836-1886) Hindistann n
de gelen bir kiisi, Hinduculuk reformcusu.
Ramakrina, felsefi dayanaklarn Vedan
ta dan ald, btn insanlk iin geerli tek
bir dini savunmutur. Vedantann farkl o-
kullar uzlatrmaya alm, bunlar yoga
nn farkl manevi deneyim aamalar ola
rak gstermitir. En yce varlk ilkesinin i
ayrmlardan kurtulmu mutlak ilke olduu
nu sylemi, dnyann bir yanlsamaca ol
duunu redderek, kamu etkinliinin ne
mini savunmutur. Ancak, kamu etkinliini
dar anlamda alarak, bunu iyilikseverlie
ve evrensel manevi mkemmellike ula
ma kaygsna indirgemi; bu sonuncusu
nu, demir ann at ykmlarn ste
sinden gelmenin anahtar olarak grm
tr. Bu ykmlar, kendisine gre, parann
her eye egemen gc ile yabanc kuat-
maclarn kurmu olduklar egemenliktir.
Ramakrina, dile getirdii szlerde, ngiliz
smrge ynetiminin ktlklerini sergile
mi, ulusun inan yoluyla yeniden canlan
drlaca naif inancn tamtr. Ramak-
rinann tleri, smrge ynetimine e-
dilgen bir kar koymann tesine gemez.
Bununla birlikte, hepsi de feodal ideoloji
nin kalntlar olan ok sayda dinsel mez
hep ve dogmalaryla birlikte o gnk Hin-
dastanda tek bir dini vaazetmi olmas,
ulusal birlik iin bir ar olmutur.
Reaktoloji Yksek dzeyde gelimi hay
van ve insan psiikini d etkilere tepkile
rin aritmetik bir toplam olarak gren, me
kanik bir anlay. Bu anlay, 1920lerdeve
1930larda Sovyet fizyolojisi ile psikoloji
sinde geerli olmutur. Reaktoloji terimi,
K. N. Kornilovtarafndan Ueniye o raaktsii
eloveka s psikhologieskoy toki zreniya
(1922, Psikolojik Bakasndan insan
Tepkisi stne reti) adl yaptnda orta
ya atlmtr. Davranlk gibi, Reaktoloji
de, d etkilerin i duruma, yani organiz
mann btn bir yksek sinir sistemine ba-
mln gzden uzak tutar. Reaktoloji, i-
dealist fizyoloji ve psikolojiyle mcadele
de olumlu rol oynamtr. Ancak, Reaktolo-
jinin mekanikilik! ou zaman idealizme
dnmtr.
Refah Devleti 1960larda yaygnlk ka
zanm bir burjuva reformcu kuram; bu
kurama gre, yaadmz yzyln ortala
rndan bu yana kapitalizm halk kapitaliz
mi haline gelmi; retim anarisine, eko
nomik bunalmlara ve isizlie son vere
rek, alan btn insanlarn refahn sa
layacak snflarst bir g olarak Refah
Deletinin domasna yol amtr. Ancak,
olgular, Refah Devleti mithosunu rt
mektedir. Srekli isizlik, enflasyon ve a
lan halkn yaam standartlarnda dme,
en gelimi kapitalist lkelerde bile top
lumsal bir gerek olarak yer almaktadr.
Alnan toplumsal gvenlik nlemleri ise,
emeki insanlardan yana ilememektedir.
Demokratik reformlar yargnllce yapl
m reformlar olup, egemen siyasal rejim
iinde ou zaman hie inmektedir. Asln
398
REFORMCULUK
da, Refah Devleti, kapitalizmi glendir
mek ve ii snfmn sosyalizm beklentisin
deki kararlln gszletirmek iin aln
m, tekelci devlet nlemleridir.
Refleksler bak. Tepkeler.
Reform Hareketi 16. yzyln ilk yarsnda,
Avrupada, Protestanlk'm balangc sra
snda boy atan, yaygn bir anti-feodal ve
anti-Katolik hareket. Reform Hareketi, ta
rihte, burjuvazinin bir kesim soylular ken
di yanna alarak, feodal sistemin temel di
rei olan Katolik Kilisesinin ynetimine
kar kt olgunlamam ilk burjuva
devrimi olmutur. Almanyada balayan
Reform Hareketi, Arupa'da birok lkeye
srayarak, ngiltere, skoya, Danimarka,
sve, Norve, Hollanda, Finlandiya, svi
re, yer yer Almanya, Bohemya ve Macaris
tan'da Katolik sistemden dnmelere yol
amtr. Reform Hareketi, kiliseyi sadele
tirerek demokratikletirmi, kiinin kendi i
inancn dinselliin d standartlarna indir
mitir. Reform Hareketi'nin baarya ula
t lkelerde, devlete baml hale gelen
kilisenin iktidar Katolik lkelerdekinden
daha az olmu, buysa btnnde bilimin
ve laik kltrn gelimesini kolaylatrm
tr. Yeni dinin ulusal karakteri, burjuva
uluslarn olumas sreciyle atba gitmi
tir. Reform Haraketinin iinde Hristiyan
pleb saflar, soylularla burjuva saflarn ya
nnda yer almlardr. Bu safn temsilcileri
yalnzca dinadamlarna kar deil, ama
soylulua da kar gelmiler; yalnzca top
lumsal zmreler arasndaki eitsizlie de
il, ama mlkiyet statsndeki eitsizlie
da kar kmlardr. Bu noktada da, en
erken Hristiyanla uzanan birtakm evan-
gelik ilkeleri temel almlardr. Katoliklerin,
Reform Hareketine yantlar kar-Reform
Hareketi olmu, bu hareket Protestanlk'n
Avrupada daha ok yaylmasn nlemeyi
ve Polonya ile Fransada Protestanl or
tadan silmeyi baarmtr.
Reformculuk i hareketinde siyasal bir
eilim; bu eilim, snf mcadelesi ve sos
yalist devrim zorunluluunu yadsr, snf
sal ibirliini vaazeder ve srf reformlar
yoluyla kapitalizmi bir refah toplumuna
dntrmeyi umut eder. Reformculuk 19.
yzyln son eyreinde ortaya kmtr.
Reformculuk'un toplumsal temeli, ii sn
fnn st kesimine orta tabakann, ii
sendikalar ile brokrasinin temsilcilerine
dayanr. Reformculuk, revizyonizm'le ya
kndan bantldr. Hibir btnsel bir
dnyagr yoktur. Yeni-Kantlk, pozi-
tiizm, antropolozim ve Hristiyanlk dn
celerinin eklektik bir bileimi, Reformculuk
kuramclarnn arkasna saklandklar d
nce yelpazesini ve manevi yoksulluu
gsterir. Bu kuramclar, diyalektiin mr
n doldurmu olduunu dnrler, yu
muak evrimcilii savunurlar; maddecilii
reddederler, doabilimsel ve ekonomik a-
dan sosyalizmin kanlmazlnn bir
mithos olduunu sylerler. Bylece, sos
yalizmin tanrtanmazlk geleneklerinden
kopularak klerikalizmle ittifaka gidilir; di
nin birbiriyle uzlatrlmas, Sa Sosyal De-
mokrasinin politikas haline gelir. Yeni
programlarn benimsenmesi (1958/61),
Reformculuk'un sava-sonras evriminin
bittiini, kapitalist ilikiler sistemiyle b-
tnleildiini gsterir. Sosyal Reformcu-
lukun birok lideri, komnizm dmanl
iindeki kendi konumlarndan aka te
kelci devlet kapitalizmini savunurlar. Re
formculuk, proleteryann snf bilincinin
gelimesine ket vurur. Reformculuk'la m
cadele, ii snfnda blnmenin stesin
de gelinmesi, komnist hareketin ivedi g
revlerindendir. Toplum devrimci yoldan
dntrlmeksizin, yani kapitalizm atl-
makszn, hibir reform sosyalizmi getire
mez. Komnistler, oportnist pratii ve Re
formculuk ideolojisini eletirirken bar
demokrasi ve toplumsal ilerleme mcade
lesinde, Sosyalist ve Sosyal Demokrat par
tilerle ibirliini etkin biimde savunurlar.
399
REICHENBACH
Reichenbach, Hans (1891-1953) Alman
filozof ve mantk. 1920'lerde, Reichen
bach, Viyana evresi ile birlikte, mantk
pozitivizm hareketinin temelini oluturan
Berlin Bilimsel Felsefe Dernei'ni rgtle
yenlerden biri olmutur. Reichenbach, ne
denselliin zmlenmesi, kurallk, ne
densellik ile olaslk arasndaki ilikiler, is
tatistik ve dinamik yasalar vb. konularda
almalar yapmtr. Mantk olarak, Re
ichenbach, balcalkla olaslk mantna
katksyla tannr (The TheoryofProbability,
1935, Olaslk Kuram).
Renan, J osef Ernest (1823-1892) Fransz
filozof, filolog ve din tarihisi, (La vie de
J sus, 1863), Isann Yaam; Histoire des
origines du christianisme, 1863-1883,
Hristiyanln Kkenlerinin Tarihi vb.)
Hristiyanlk tarihi stne yaptlaryla nl
yazar. Pozitivizme kayan Renan, fel
sefenin bamsz bir bilim olduunu
yadsmtr. Renana gre, doa yasala
rnn ynettii evrenin gelimesinde ama,
akln dnyaya egemenlii olarak Tanndr.
Bu ilke, yetkin insanda, deha bir insanda
kendi kiilemesini bulur. Renana gre,
btn br insanlar, sekin aznln
varolmasnn zorunlu bir kouludur. Gerici
grlere bal bir kii olarak, Renan, Paris
Komnne dmanca bakmtr.
Restorasyon Dnemi Fransz Tarihileri
1820lerde, A. Thierry, F. Mignet, F. Guizot,
A. Thiers gibi tarihiler. Fransz Devrimi
deneyimi ile Saint-Simonun dnceleri
nin etkisinde, ad geen bu burjuva bilgin
ler, toplumsal gelimeyi aklamada Fran
sz 18. yzyl maddecilerinden daha ileriye
gitmilerdir. Burjuva toplumun yerlemesi
ne kadarki feodalizm tarihini snf mcade
lesinin tarihi olarak grmler, bunu bur
juvazinin soylulua kar mcadelede ba
n ektii orta snfn mcadelesi olarak
almlardr. Bu snf mcadelesinin neden
lerinin de, toplumsal snflarn farkl maddi
karlarnda yattn grmlerdir. Ancak,
toplumsal yaam mlkiyet ilikilerine in-
dirgeyileriyle, bu tarihiler, bu ilikilerin
temelini, yani retici gler ile retim iliki
leri arasndaki diyalektii gzden kar
mlardr. Snflarn kkeni sorusunda i-
dealist konuma balanarak, belirleyici rol
iddete, istila ve savalara tanmlardr.
Liberal burjuvazinin ideologlar olarak,
Restorasyon Dnemi tarihileri, soyluluk
ile din adamlar dnda btn halk iine
kattklar orta snfn iinde bulunduu e
likileri yadsmlardr. Snf mcadelesini
doal bulunduu saydklar kadar, ge
mite burjuvazinin zaferi iin feodalizme
kar yrtld iin ilerici de saymlar;
bu nedenle de, proleteryann snf mca
delesini ya grmezlikten gelmiler ya da
doa dzeninin inenii olarak alm
lardr. Ayrca, snfsal bar savunarak, ka
pitalizmin sonuna kadar srecei savnda
bulunmulardr.
Revlzyonizm Devrimci ii snf hareke
tinde Marxlk-Lenincilikin ana konumu
nu gzden geirmek iin bilime sarlan
oportnist bir eilim. Sa Revizyonizm,
burjuva reformculua yaklarken, sol
Revizyonizm anarist ve iradeci anlaylar
da kendini gsterir. Revizyonizm, 1870-
lerin sonlarnda ortaya km, yzyln
banda Almanya, Avusturya-Macaristan,
Fransa, Rusya ve daha baj<a lkelerde
Sosyal demokratik hareket iinde ak
seik bir eilim haline gelmitir (Bernstein,
Kautsky, O. Bauer, E. Vandervelde, F.
Scheidemann, S. Propopovi, L. Martov
vb.), Sosyalist grlerin felsefi grler
den bamsz olduunu syleyen revizyo
nistler, bilimsel sosyalizmi yeni-Kantik'
la ve Machclkla biletirmeye almlar
dr. Burjuva demokrasisinin ve dnyadaki
durumun Manc snf mcadelesinin teme
lini yoketmi olduunu, dolaysyla Manc
snf mcadelesi kurumunun mrn dol
durmu olduunu ilan etmilerdir. Bu yz
den, burjuvazinin devrimci yoldan dev
400
ROBINET
rilmesine gerek kalmad gibi, proletarya
diktatrlnn kurulmasna da gerek
yoktur. Revizyonizm'e gre, kapitalizmin
gelimesinde ortaya kan yeni eilimler
kapitalizmin elikilerini trplemektedir.
Revizyonistlerin grleri Lenin ile daha
baka Marxlarca sert eletiriye uram
tr. ikinci Enternasyonalin kmesinden
ve Byk Ekim Sosyalist Devriminin zafe
rinden sonra, ii hareketi, Marxiktan
btn btne kopan reformcu eilim (bak.
Reformculuk) ile devrimci eilime, ulusla
raras komnist harekete blnmtr. Ba
z Komnist partilerde eitli sol ve sa
eilimlere (baz komnist partilerde saa
kayma, sol komnizm vb.) toplumsal e
likiler keskinletii zaman rastlanmada
dr. Sa Revizyonizm, Marxln yaratc
biimde gelitirilerek dogmatizmle mca
dele edilmesi slogan altnda, ayrca, bilim
sel ve teknolojik devrim'in kapitalist top
lum yapsnda nitel bir deiime yol am
' olduu savyla, sosyalist devrim zorunlu
luunu redderek, kapitalizmin reformlar
yoluyla ileriye doru gtrlmesini savu
nur. Revizyonistler, ii snfnn ykselen
yaam standartlarnn etkisi altnda kapita
list sistemle btnleerek, nderlik roln
aydnlara braktn sylerler. Ayr ayr l
kelerin sosyalizme geilerinin ulusal ve
tarihsel kendine zg izgilerini mutlakla
tran Revizyonizm, sosyalizmin kurulmas
nn genel yasalarn olduu kadar, Lenin-
ciliin uluslararas nemini de gznne
almaz. Revizyonizm, real sosyalizmin sos
yalist doasn yadsyarak, soyut, snfsal
olmayan demokrasi ilkesi ile siyasal g
lerin serbeste hareket etmesi ilkesini bir
ideal katna ykseltir. Revizyonizm, de
mokratik merkeziyetilii reddederek, bu
nu partiii serbest tartmann bastrl
mas olarak grr. Gerekte, Revizyonizm,
ii snfnn devrimci rgtlenmesini yk
maya giriir. Enternasyonalizm de revizyo
nistlerin saldrlarna uramaktadr. a
da sol Revizyonizme ar sol grupla
rn, kkburjuva devrimciliin temsilcile
rinin etkinliklerinde rastlanr. Revizyoniz-
mle mcadele, bir btn olarak komnist
partilerin ve ii hareketinin glendirilme
sinin ve emeki halkn kurtulu mcadele
sinin nemli bir koulunu oluturur.
Rickert, Heinrich (1863-1936) Alman ide
alist filozof, Windelband ile birlikte yeni-
Kantlk Baden Okulunun nderi. Rickert,
felsefi aratrmann nesnesini bilme ola
naklarnn ve yntemlerinin incelenmesi o-
larak grm; tarih bilimleri ile felsefi ara
trmalar metodolojisine zel bir ilgi gster
mitir. Rickert, bilimleri yntemlerine gre
ikiye ayrr: Genelletirici soyutlamalarn
yapld doa bilimleri, tek tek soyutlama
larn yapld tarih bilimleri. Bu birincinin
yntemi, nesnelerin zelliklerinin sonsuz
eitlilik gsterdiini grmezlikten gele
rek, genel bir kavram ve yasalar sisteminin
ortaya konmasna izin verir; kincisi ise,
btn ilginin tarihsel adan nemli bir
nesnenin tikel zellikleri stne evrilme
sini olanakl klar. Rickerte gre, tarih, her-
biri birbirine benzeyen, dolaysyla benzer
yeri olan olaylarn bir toplamdr. Ancak,
genelletirici yntemin uygulanmaya kal-
klmas, kanlmaz olarak, tarih yasalar
nn anlalmasn kmaza sokar. Rickertin
etik grleri, ada sosyoloji stnde
olduka etkili olmutur. Balca yaptlar:
Der Gegenstand der Erkenntnis (Bilginin
Nesnesi), 1892; Die Grenzen dernaturwis-
senschaftlichen Begriffsbiidung (Doabi-
limsel Kavram Kuramnn Snrlar), 1896.
Robinet, J ean- Baptis te (1735- 1820)
Maddeci grleri deizm eleri tayan
Fransz filozof. Robinetnin grlerinin a-
nakayna Locke'un ve Condilacm re
tileri olmakla birlikte, kendisi Leibniz'in de
etkisi altnda kalmtr. Robinetnin dn
cesine gre, dnyann temelini zaman ve
meknca sonsuz maddi cevher oluturur.
Doadaki eitlilik, eylerin nedensel ili
ROBOT
kilerince belirlenen, evrensel uyum ve bir
lik ilkesine baldr. Robinet, bilin olgula
rn aklamada hilozoizm'in bir szcs
olmutur. Robinetnin bilgi kuramna gre,
bilginin biricik kayna duyumlardr. Robi
net, dnceleri duyumlarn bir yoalm
olarak, nesnelerin suretlerin olarak gr
m, Platon'un idealizmini eletirmi, insa
nn bilme snrlarnn sonsuzluuna inan
mtr. Balca yapt: Oe la nature (Doa
stne), 1761/ 66.
Robot bak. Otomat.
Roma Kulb rgtn bakan olan tal
yan iktisat ve iadam A. Pecceinin giri
imiyle 1968de kurulmu olup, birok l
keden tannm bilimadam ve siyasetinin
biraraya gelmi olduu hkmetler-d,
uluslararas bir rgt. Roma Kulb, huku
ki olarak, svire'de kaytldr. Roma Kul
b yeleri resmi olarak hibir lke ya da
rgtn karlarnn szcln yapmaz
lar. Yrtme Kurulu, kulbn etkinliklerini
rgtler ve egdmler. Roma Kulb, si
yasi lider ve iadamlaryla yllk toplantlar,
sempozyumlar, seminer ve toplantlar d
zenler. Roma Kulbnn ana hedefleri,
gnmzn tmdnya sorun/ arn incele
mek, insanln gelimesinin nndeki
glkleri grp anlamak ve kamuoyunu
etkilemektir. Roma Kulbnn giriimle
riyle birok aratrma projeleri yrtlm,
bunlarn sonular raporlar halinde yayn
lanmtr; rnein, The Limits of Growth
(1972, Bymenin Snrlar, yneten: D.
Meadows), Mankind at the Turning Point
(1974, nsanlk Dnm Noktasnda, yne
ten: M. Mesarovi ve E. Pestel); Reshaping
the International Order (1976, Uluslararas
Dzenin Yeniden Biimlendirilmesi, yne
ten: J . Tinbergen), Goals for Mankind
(1977, nsanlk in Hedefler, yneten:_E.
Laszlo), No Limits to Learning (1979,
renmenin Snr Yok, yneten: J . Botkin, M.
Elmandjra, M. Malitza), The Third World:
Three Forths of the World (1980, nc
Dnya: Dnyann Drtte , yneten: M.
Guernier), Road Maps to the Future (1980,
Gelecein Yol Haritas, yneten: B. Havri-
liin). Roma Kulb'nn pozitif etkinlikleri
arasnda unlar saylabilir: Tmdnyasal
modellendirme, dnyada ilk bilgisayar
modellerinin kurulmas, kapitalist uygarlk
taki olumsuz eilimlerin eletirisi, dnyay
ve insan insaniletirme yollarnn aratrl
mas, silahlanma yarnn onaylanmama
s, termonkleer bir savan nne geil
mesi iin abalarn birletirilmesi, evre
korumas, insanlarn refahnn arttrlmas
ve yaam niteiiinin ykseltilmesi iin
dnya kamuoyuna arda bulunulmas.
Roma Kulubnn etkinliklerinin negatif
yanlar olarak da unlar saylabilir: Birbirin
den ayr, tek tek gzlemlerden karlan
sonularn bilimsel, teknik ve toplumsal
gelimenin daha genel yasalarna uygu
lanmas; ada kapitalist toplumdaki bu
nalm srelerinin ve elikilerin dnya a
pnda bir bunalm olarak incelenmesi; ra
dikal bir dntrm olmakszn burjuva
toplumun manevi ynden yeniletirilmesi
ne ilikin tavsiyelerde bulunulmas; asln
da insanln gelimesinin kapitalist bir e
itlemesinden baka bir ey olmayan,
tmdnyasal bir topluluktan sz ederek,
toplum felsefesi asndan olduu kadar,
dnyann ve insann insaniletirilmesi
asndan da topyac programlar getir
mek. Roma Kulb'nn kuramsal etkinlik
lerinin bu olumsuz yanlar, bilimsel ve me
todolojik bakmdan birtakm yanl deer
lendirilmelere yol at gibi, toplumsal ba
kmdan umtverici olmayan tavsiyelere de
yol amtr.
Romantik Okul Romantizm'in ilk olgun
anlatm. Bu okul, J ena'da Friedrich ve A-
ugust Schlegel, Karoline Schlegel gibi e-
debiyat eletirmenleri, Tieck ve Noalis gibi
airler ve Schelling ile Schleiermacher gibi
filozoflar arasnda yakn bir ibirliinin ku
402
ROSCELIN
rulduu 1789-1800 yllarnda parlamtr.
Athenaeum dergisi bu dnemde karl
mtr. Romantik Okul, Aydnlanma'nn a-
klclna kar gelerek, bunu doann giz
lerini bir bilimadamnn almasndan ok
daha derinden aa kard grnde
olduklar duygu ve yaratc esrimenin kar
sna koymulardr. Romantikler, sonlu ile
sonsuz arasndaki eliki deneyimini, son
suzun elde edilememesinden doan hu
zursuzluu, kiinin kendisine ve kendi ya
ratmna alaylamayla bakn bilmenin itici
gc olarak grmlerdir. Romantik Okul
un temsilcileri, doann gizemsel bir tap
n olan akn, sanatsal yaratc alma
nn ve dinsel deneyimin sonsuzu ele geir
meye giden yol olduunu dnmler
dir. Feodal Katolik gemii idealletirmi
ler, kimileriyse Restorasyon Dneminin i-
deologlar olmulardr. Romantik Okula
daha sonralar Fransa, Polonya, talya, is
panya, Danimarka ve ABDde rastlanm
tr.
Romantik Sosyoloji 19. yzyln ortalarn
da ngiltere ve Almanya'da ortaya km
bir sosyoloji akm. lk balarda, Romantik
Sosyoloji, feodal sosyalizmle iie gemi
(bak. Cariyle), daha sonralar bu akma
bal grler (E. Krieck, A. Rosenberg
vb.) Alman faizminin ideologlar tarafn
dan gelitirilmitir. Romantik Sosyolojinin
temsilcileri, uygarl eletirerek burjuva
demokrasisini reddederler. Bu kiilerin ka
nlarna gre, insanln iine girmi oldu
u kmazdan tek kurtulu yolu varolan
dzenin dnya yznde genileme yo
luyla deitirilmesidir. J . Gobineaudan bu
yana, Romantik Sosyotoji'nin temsilcileri,
kendi dncelerini rklk kuramna ba
layarak, Aryan airetlerin kahramans ge
miiyle bir ba kurmular, orman yasas
na dn arsnda bulunmular, Aryan
rknn br insanlar stndeki stnl
n ilan etmilerdir.
Romantizm 19. yzyln balarnda Avru
pa kltrnde klasikilik'm yerini alan bir
idealojik ve sanatsal hareket. Sanatsal bir
yntem olarak Romantizm, sanatnn sap
tanan fenomenlere tavrn gsterir; buysa,
yaptlarn yceletirilerek, bunlara belli bir
cokusal renk kazandrlmasdr. Roman-
tizm'in gsterdii eilimlerden biri devrim
ci hareketler ile halk hareketlerinden duyu
lan kayg ve burjuva sisteminin zaferine
gsterilen tutucu tepki olmutur. Bu eili
me yanlsatc idealler yaratlmas biimin
de rastland gibi, ortaasal gemiin
savunulmas biiminde de rastlanr. Ro-
mantizmin br eilimi ise ilerici, devrimci
bir ynde olmu; geni toplumsal evrele
rin gerici siyasete kar kn dile getir
mitir (rnein, Byron, Hugo, Mickievvicz,
Ryleyev, Chopin, Berlioz, Liszt). Roman-
tizm'in bu eiliminin baz estetik idealleri
topyac olmu; romantik imgeler, ou
zaman, ikililik ve trajiklik tamtr. Ancak,
romantik sanatlar, burjuva toplumdaki
elikiler stne belli bir tavr gstermek
ten de geri kalmamlar, geni halk kitlele
rinin yaamna ilgi duymular, gelecee
ynelmilerdir. Tarihsel ngrnn ve sa
natnn hayalgcnn sanatsal bir dile
geli biimi olarak, devrimci Romantizm,
toplumcu gerekilikin bir bilekenini o-
luturur.
Roscelin, J oane (1050-1112) Compieg-
ne'l (Fransa) iskolastik. Roscelin Canter-
buryli Anselmus ve Ablard'la tartmala
ryla, ayrca, ayr tanrnn bir karmaas
olarak Teslisle ilgili dinden sapc yoru
muyla tannr. Bu tanrc reti, kilise
tarafndan mahkm edilmi ve Roscelin
yadsmaya zorlanmtr. Roscelin, ortaa
felsefesinde nominalist gelenein (bak. -
Nominalizm) kurucularndan biridir. Ansel-
mus'a gre, Roscelin, genel kavramlarn
hava titreimlerinden (flatus vocis) baka
bir ey olmadn olumlamtr. Gerekte,
Roscelin'e gre, yalnzca duyusal olarak
403
ROUESSEAU
alglanabilir eyler vardr. Roscelin'in ya
ptlarndan yalnzca Abeard a bir mektubu
bugne kalmtr.
Rousseau, J ean-J acques (1712-1778)
Fransz Aydnlanmaclarn sol kanadnn
bir yesi, filozof, sosyolog ve estetiki, pe
dagoji kuramcs. Deizmi savunan Rous
seau, Tanrnn varlnn yansra, lm
sz ruhu da tanm; madde ve tinin nsz
sonsuz iki ilke olduunu dnmtr
(bak. Dalizm). Ahlak dncelerinin do
utan olduunu dnmekle birlikte, bil
gi kuramnda duyumculuk'a balanmtr.
Bir sosyolog olarak Rousseau, radikal bir
konum almtr. Feodal snf ilikilerini ve
despotizmi sert bir dille eletirmi, burjuva
demokrasisini ve sivil zgrlkleri, insan
larn doularna baklmakszn eitliini
savunmutur. Rousseau, eitsizliin nede
ni zel mlkiyetin kurulmasnda grmse
de, kk mlkiyetin srmesinden yana
olmutur. Toplum szlemesi kuramnm
szcs olarak, Rousseau, Hobbes'a kar
t dorultuda, doal durumda herkesin
herkesle bir savann yer almadn, in
sanlar arasnda dostluk ve uyumun hkm
srdn dnmtr. Rousseau, eski
feodal eitim sistemini sert bir biimde
eletirerek, eitimin emee sayg gsteren
etkin yurttalarn yetitirilmesini hedef al
mas gerektiini sylemitir.'Manc, Engels
ve Lenin, Rousseaunun tarihsel rolne
yksek deer vermiler, bu arada, idealiz
mini ve burjuvaca snrlarn da belirtmi
lerdir. Balca felsefi ve sosyolojik yaptla
r: Discours sur Toriine eties fondements
de linegalite parmi les hommes (nsanlar
Arasnda Eitsizliin Kkeni ve Temelleri
stne Konuma), 1755; Le contrat social
(Toplum Szlemesi), 1762.
Rnesans (Felsefi) (15. yzyldan 17.
yzyln balarna kadar) feodalizmin k
mesi ile burjuva toplumunun domas d
neminde Avrupada (balcalkla da talya'
da) gelimi sosyolojik ve felsefi retileri
gsteren bir terim. Bu dnemde, iskolastik
resmi felsefe olarak kalm, ancak hma
nist kltrn ykselmesi (bak. Hmanizm),
ilka felsefesi mirasnn yeniden yaatl
mas, bu arada doa bilimlerinde bir dizi
nemli bulgulamalar, ilerici Rnesans fel
sefesinin teolojiden kurtularak, iskolastie
kar eilimler gelitirebilmesine olanak
vermitir. Bu eilimler kendilerini ilknce
etikte gstermiler, o gnn egemen Hris
tiyan ahlakna darbe indiren stoac etik
retilerin (Petrarca) ve Epikrosculuun
(Laurentius Valla) canlanmasna yol a
mlardr. Rnesans felsefesinde balca
rol, iskolastik dnya tablosunun ve doa
y aklama ynteminin yklmasna yol a-
an doa felsefesi anlaylar oynamtr
(Bruno, Cusanus Nicholaus, Cardano, 7e-
lesio, Paracelsus). Bu anlaylarda Rne
sansn (astroloji, by, simya vb. dnyay
la ilgili) bilimsel olmayan yorumlar bii
minde geici zelliklerine rastlanmakla
Rnesansta doa felsfesinin genel geli
me izgisi, dnyaya ilikin maddeci anla
yn gitgide stnlk kazanmas biimin
de olmutur (Bruno, Copernicusun g-
nemerkezci sistemi). Rnesans felsfesin-
de yer alan bilimsel eilimlerin en nemli
sonular arasnda unlar saylabilir: Leo-
nardo da Vinci'nin, zellikle de Galileo Ga-
iilei nin yaptlarnda felsefi olarak genelle
tirilen doay deneysel olarak matematik
sel ynden aratrma yntemleri; iskolas-
tiklerin teleolojik yorumuna kar dorultu
da, gerekliin beiirlenmeci yorumu, (as
tronomide Kepler, mekanikte de Galileo
tarafndan) antropomorfizm elerinden
uzakta, doann gerek bilimsel yasalar
nn ortaya konmas. Rnesans felsefesinin
belirleyici izgileri ise unlardr; Mutlak ni
teliksiz ve cansz olduu biiminde, doa
nn baz elerine ilikin metafizik anlay;
tarihsel doa grnden yoksunluk, bu
na bal olarak,sonsuz dnyada Tanr'ya
yer brakan, deiste bir tutarszlk (Galileo
404
RUSSELL
Galilei, bir yere kadar da F. Bacon). Rne
sans'ta yer alan geni sosyo-ekonomik
deiimler, gelien bireyciliin bir anlatm
olmak zere, toplumu tek bana bireylerin
bir toplam olarak gren birok sosyolojik
anlayta dile gelmekteydi. Ulusal devlet
lerin ortaya kp pekimesi, dinsel yapt
rmlar ile kilise otoritesinden btnlkle
bamsz bir ey olarak devlet gcyle il
gili yeni anlaylarn ortaya kmasna yol
amt (Machiaveili, J ean Bodin, Andrej
Modrzevvski). Rnesans, mlkiyetin kut
sal kitapa dayanlarak toplumsallatrl
mas isteminde bulunan Mnzer'inki gibi
topyac retilere olduu kadar, kom
nist birtoplumsal sistemi izen ilk topyac
griimlere (bak. More; Campanilla) de ta
nk olmutur.
Ruh Bazen psiik ile eanlaml kullanlan
bir terim, ilkel insanlar Ruh'u (kan, soluk
vb.) maddi bir ey olarak grmlerdir.
Dinde, Ruh, br dnyada bedenden ayr
ve bamsz olarak varolabilen, cisimsel
olmayan, lmsz, maddi olmayan bir g
olarak grlmtr. dealist felsefede,
Ruh, eitli bilin eleriyle zdeletiril-
mitir. Platon, Ruha nsz sonsuz idea
demi, Hegel Ruh'u maddeyle bants
iinde tinin kendini en alt dzeyde, duyu
sal olarak gsterme biimi olarak grm
tr (duyular ve etkin Ruh). Dalist reti
lerde, Ruh retisi, bedenin yansra, ba
msz varoluu olan bir ey olarak grlr
(bak. Descartes;Spencer, Wundt; J ames).
Marxlk-ncesi maddecilik (Demokritos,
: metafizik maddecilik), Ruh'u ikincil, bede
ne baml bir ey olarak alm, bu arada,
Ruhun etkinliini mekanik ya da fiziko
kimyasal srelere indirgemitir. Maddeci
filozoflar, ou zaman, maddenin evrensel
canlln kabule hazr olmulardr (bak.
Hilozoizm). nsan psiesinin gerek bilim
sel bir aklanna diyalektik maddecilikte
rastlanr; burada, bilimsel olmayan, idea
list Ruh anlaylar modern doa bilimleri
nin salad verilere dayanlarak rt
lr.
Ruskin, J ohn (1819-1900) ngiliz sanat
eletirmeni, estetiki ve gazeteci. Ruskin'
in idealist bakas Cariylein etkisi altn
da kalmtr. Ruskin, tutucu romantizm ko
numundan burjuva toplumu, bu toplumun
asalakln ve ahlak kntsn eletir
mi; haksz savalarn kknn toplum
sal eitsizlikte, kapitalistlerin agzllk
ve kt niyetlerinde yattn sylemitir.
Ruskinin ideali kendi doas gerei top-
yac olmutur; bu ideal, kendisinin yeni
den yaatmaya alt ataerkil snai re
time ve serbest almaya dayanan bir sis
temdi. Ruskin, insanlarn genel eitimini
ve ahlaka yetiimlerini, toplumsal dertler
den kurtulmann yolu olarak grm, bir
ulusun yksek ahlak deerlerini yanstr,
gerekliin gzelliini yeniden retir ve
sanat yoluyla insan ahlaka ykselir. Orta
a sanat byle bir sanat olmutur. Rus
kin, ngiltere'nin kltrel yaam stnde
gl bir etki brakmtr. Balca yaptlar:
The Stones of Venice (Venedikin Talar),
1851/53, cilt; Lectures on Art (Sanat
stne Dersler), 1870; The Art of Engiand
(ngiltere Sanat), 1883.
Russell, Bertrand (1872-1970) ngiliz filo
zof, mantk, Russell, modern matematik
sel mantka nemli katklarda bulunmu
tur. ilikiler mantn gelitirmi, mantksal
simgeler dilini yetkinletirmitir. 20. yzy
ln balarnda, Russell, VVhitead ile birlikte,
Fregenin izinden giderek, matematiin
mantksal temeline ynelik zlenli alma
lar yapmtr (bak. Mantklk). Russell,
doa bilimi sorunlar stne ok sayda
felsefi alma da kaleme almtr. Russell
a gre, felsefe sorunlarn doa biliminden
alr, grevi doa bilimi ilke ve kavramlarn
zmleyip aklamaktr; felsefenin z
mantk, mantksal zmlemedir. Russell,
ngiliz yeni-gerekilikinin ve yeni-poziti-
405
RYLE
vizm"m\n kurucusudur. Felsefenin temel
sorusunun zmnde, Russelln baka-
s nesnel idealizmden znel idealizme
doru bir evrim geirmitir. RusselPa gre,
insan duyu verileriyle i; grr. nsann al
glad ey bir olgudur. Olgular ne fizik
sel, ne de psiik saylabilirler: Olgular yan
szdrlar (yansz monizm). Russeli'a gre,
ampirik olarak onaylanan bir ey fizie
deil, fizik art psikolojiye girer. Psikoloji,
her ampirik bilimin zl bir bilekenini o-
luturur. Russell, maddeci yansma kura
mn reddetmitir. Dine kar km, tanr
tanmaz kanlar savunmutur. Bar iinde
birarada yaamak iin faizme kar mca
deleye etkin bir biimde katlm olan Rus
sell, Einstein, J oliot-Curie ve daha baka
bilimadamlaryla birlikte, Pugvvash hare
ketinin, bar ve bilimsel ibirlii iin sava
an bilimadamlarnn uluslararas toplant
larn balatan kiiler arasnda yer almtr.
Ryle, Gilbert (1900-1976) ngiliz filozof,
linguistik felsefe ad verilen felsefenin bir
nderi; Oxford felsefe profesr. Rylea
gre, felsefesinin grevi, bizim bilgi edin
me yollaryla ilgili yetkin bir anlaymz
olmamamzdan doan sorunlar zmek
tir. Ryle, The Concept of Mind (Zihin Kav
ram, 1949) adl bayaptnda, davran
la ok yakn bir anlay ne srer.
406
s
Safsata Tartma ya da aklyrtme sra
snda aka sofizme, yani dtan onayla
nabilir, doru gibi gzken kantlara ba
vurmak. Olaylarn kendi balamlar dn
da alnmas; baz fenomenler iin geerli
yasalarn baka fenomenlere, belli bir ta
rihsel dnemin baka bir dnemdeki olay
lara uygulanmas, Safsatann tipik urak
lardr. Safsata, bilimde ve siyasette gerici
bir rol oynar.
Sa Hegelcller 1830 ve 1840'larda, Al
manya'da, Hegel okulunun tutucu kanad;
bu okul, Hegel'in retisini ortodoks Hris
tiyan bir ruhla yorumlamak istemitir. lk
bata, Sa Hegelciler (K. Gschel, F. Hin-
richs, G. Gabler), akl ile inancn bir birei
mine varmak iin Hegelci sistemin felsefe
ile din arasndaki atmal, kararsz duru
mundan yararlanmlardr. Daha sonralar,
Sa Hegelciler (Ch. VVeisse ve I. Fichte),
kendi retilerini Sol Hegelciler karsnda
gelitirmilerdir. Sa Hegelciler, tutucu bir
siyasal konumu benimsemilerdir.
Saint-Simon, Claude Henri de Rouvroy
(1760-1825) Fransz topyac sosyalist.
Saint-Simon, Fransz Devrimi srasnda
J akobenlere yakn olmu; Birleik Devlet-
ler'in Bamszlk Savanda yer almtr.
Saint-Simon, Fransz maddecilerin gr
lerine yazlm, deizm'e ve idealizme kar
km, bunlarn karsna doann incele-
niini koymutur. Saint-Simon, belirlen-
mecilii kararl biimde destekleyerek, in
san toplumunun gelimesine yaym, tari
hin yasalar uyarnca yrd dncesi
ne ilgi gstermitir. Saint-Simona gre,
tarihin doabilim gibi pozitif bir bilim olma
s gerekiyordu. Her toplumsal sistem tarih
te ileri bir admd. Bilimsel bilgide ilerleme
ler, ahlk ve din, toplumsal gelimenin itici
gleriydiler. Saint-Simonun tarihe idea
list yaklam kendisini toplumsal ilerleme
nin nesnel bir sre olduu dncesini
ilemesine, toplumun gelimesinde mlki
yet ve snflarn rol stne dnceler ne
srmesine engel olmamtr. Dahas, Sa
int-Simon un sosyolojik anlay her yeni
toplumsal sistemin doal olarak kendisin
den bir nceki tarihsel gelimeden kt
n gstermesine yardm etmitir. Saint-S-
mon'a gre, gelecein toplumu, bilimsel
olarak rgtlenmi, planl geni apta sa
nayiye dayal bir toplum olacak, ancak -
zel mlkiyet ve snflar ayakta kalacakt.
Burada bilimadamlar, sanayiciler barol
oynayacakt. Saint-Simon sanayiciler ara
sna fabrika sahiplerini, iileri, tccar ve
bankerleri de katmtr. Herkese alma
hakk verilmeliydi, herkes kendi yetenei
ne gre igrecekti. Gelecein toplumu,
insanlar zerinde egemenlik kurmaktan
ok, ileri ve retimi dzene koyacakt.
Saint-Simonun grlerinin topyac do
as, kendisinin yeni bir toplumun kurucu
su olarak proleteryann tarihsel roln, es
ki toplumu dnme uratmann yolu o-
larak devrimin roln anlayamamasna,
407
SAKIM
pozitif bir felsefenin yaylmasyla insanla
rn yaamnn aklc bir biimde rgtlene-
bileceine ilikin naif bir umuda balan
masna yol amtr. lmnden sonra,
Saint-Simon'un toplum retisinin Comte
stnde byk bir etkisi olmutur. Ancak,
Saint-Simoncular okulu, uzun srmeden,
bu retinin gsz yanlarn aydnlatan
dinsel bir tarikat halinde soysuzlamtr.
Saint-Simonun balca yaptlar: Lettres
, d'un habitant de Genve a ses contempo
rains (Cenevre'de Oturan Birinin Mektup
lar), 1813/16; Travail surla gravitation uni
verselle (Evrensel Yerekimi stne al
ma), 1821 ; Catchisme des industriels ( ),
1823/24, Nouveau christianisme (Yeni H
ristiyanlk), 1625.
Sakm ilkeleri Doann temel zellik ve
ilikilerindeki deimezlii yanstan, zel
bir bilimsel ilkeler snf. Fiziksel kuram ya
ps iinde, Sakm lkeleri, deimezlik ilke
leri ile sakm yasalar olarak ortaya konur.
Bugn iin u Sakm ilkeleri bilinmektedir:
Enerjinin sakm yasas, kitlenin sakm ya
sas, momentumun sakm yasas, dnme
nin sakm yasas. zel grececilik kuram,
baka sistemlere oranla tekbiimli ve dm
dz hareket iinde olan sistemler asn
dan doa yasalarnn deimezlii ilkesini
koyar. Fiziksel kuram, u temel deimez
leri kapsar: Kuantum mekanii' nde Planck
deimezi olan h, grecelik kuramnda -
k hz deimezi olan c. Bu niceliklerin
deimezlii, Sakm lkelerinin zel bir tipi
olarak grlebilir. Nitekim, Sakm lkeleri
tipleri eitlilik gsterir. Bu eitlilik, mad
denin hareket biimlerinin eitliliiyle
karlatrlabilir. Karmak sistemlerin, -
zellikle biyolojik sistemlerin inceleniinde,
yap kavramna byk nem verilii so
nunda, Sakm lkeleri, yapsal ilkeler duru
muna gelir. Sakm lkeleri, maddi nesnele
rin birbirine karlkl dnmlerini denet
ler, doadaki zsel yasalara bal neden
sel balarn temelini oluturur. Bilimsel bir
kuramdaki en genel yasalar olarak, Sakm
lkeleri'nin byk bir bulgulama deeri
vardr. Sakm lkeleri, doada ierili diya
lektik elikinin, yani sakm ile deiim
arasndaki elikinin bir ynn bize yan
str.
Samanyolu Birtanesinin de gne olduu
yz milyarlarca yldzdan ok bir kozmik
sistem. Samanyolu'nu uluturan yldz k
meleri, gaz ve toz bulutsular, yerekimi
dolaysyla, eitli hareket biimleri olan
tek bir karmak sistem iinde birbiriyle
rlmtr. Samanyolunun iinde birbiri
ne komu yldzlar arasnda uzaklk birka
k yldr; Samanyolu'nun ap ise yzbin
k yldr. Samanyoluna benzeyen ve
herbirinin says birka milyar ile birka
yz milyar yldz arasnda deien ve gaz
(balcalkla hidrojen) ile toz ieren kozmik
si steml er de Samanyol u olarak bil inir. Bun
lar hep birlikte samanyolutesini olutu
rur.
Samanyolutesi Milyarlarca samanyolu'-
ndan bileen bir kozmik sistem. Bu terim
Amerikal astronom H. Shaply tarafndan
ortaya atlmtr. Gemite, (bizim saman-
yolumuz olan Ufak Evrenden farkl ola
rak) Byk Evren terimi de kullanlmak
tayd. Bir Samanyolutesi, modern alet
lerle llebilen en geni maddi sis
temdir.
Sanat Gereklii sanatsal imgeler iinde
yanstan ve dnyay estetik olarak kavra-
mayp izmenin en nemli yollarndan biri
olan, zgl bir toplumsal bilin ve insan
etkinlii biimi. Marxlk-Lenincilik, mut
lak tinin, evrensel iradenin, tanrsal va-
hiyin ya da sanatnn bilinalt anlaylar
ve cokularnn bir rn ve anlatm ola
rak Sanat'n idealist bir yorumunu redde
der. Sanatsal yaratmn kayna olduu
kadar, insann estetik duygu ve gerekse
melerini biimlendirmesinin ilk sreci de
408
SANAT
emektir. ilkel Sanat'n ilk izleri yaklak Z.
. 40.000-20.000 yllar arasnda, ge ta
devrine uzanr. lkel insanlar arasnda, Sa
nat, almayla dolaymsz bir ba iinde
olmusa da, daha sonra bu iliki ok daha
dolak bir iliki haline gelmitir. Sanatn
daha sonraki dnemlerde gelimesini top
lumun ekonomik yapsndaki deiimler
belirler. Toplumsal varln bir yansma bi
imi olarak Sanat'n toplumun manevi ya
amnda yer alan bilim, teknoloji (bak. Es
tetik ve Teknoloji), siyasal ideoloji (bak.
Sanatta Yanllk) ve ahlk (bak. Estetiksel-
olan Etiksel-olan) gibi, br yansma bi
imleriyle birok ortak yanlar vardr. te
yandan, Sanat btn br toplumsal bi
lin bilimlerinden ayr klan kendine zg
izgileri vardr. nsann gereklikle estetik
ilikisi Sanatn anakonusu olup, Sanatn
grevi dnyann sanatsal olarak izimidir.
Onun iin insan, insann toplumsal balar
ve ilikileri, somut tarihsel koullar iinde
insann yaam ve insan etkinlii, her za
man iin btn sanat yaptlarnn odak
noktasnda yer almtr. Sanatn anakonu
su (btn okeitlilii iinde yaam), sa
nat tarafndan kendine zg bir yanstma
biimi olarak sanatsal imgeler halinde ku
atlp sunulur. Gereklii yeniden retme
nin zgl yntemleri ve sanatsal yollar
kadar, sanatsal imgeleri izmenin maddi
yollar da kendine zg sanat tiplerinin
belirlenmesine yol aar. Nitekim, edebi
yatta dnyann estetiksel olarak yeniden
retimi szck yoluyla, resimde, dnyann
renk zenginliinin grsel imgeleri yoluyla,
heykelde plastik imge ve boyutlu biim
ler yoluyla, grafik sanatlarda izgi ve glge
oyunlaryla, mzikte ses tonlamalar yoluy
la, tiyatro ve sinemada temelinde dramatik
atmalarn yer ald karakterlerin eylem
lerinin oyuncular tarafndan bedensel ola
rak uygulanmasylayerine getirilir. Sanatta
gereklii yanstmann nesnesi ve biimi
Sanat'n kendi zgl ilevini belirler; bu
ilev, insana mutluluk ve haz verecek, ay
rca, insan manen zenginletirdii kadar,
insann iinde barnan sanaty, insann
kendi ura alan iinde gzelliin yasalar
dorultusunda yaratma gcn de uyan
drp gelitirecek yaptlarn ortaya konmas
yoluyla, insanlarn estetik gereksinimleri
nin karlanmasdr. Sanat, bu estetik ilev
yoluyla kendi bilimsel nemini ortaya koy
duu kadar, kendi ideolojik ve eitsel et
kisini de ortaya koyar. Marxlk-Leninci-
lik, snfsal yapdaki deimelerle birlikte,
kanlmaz olarak toplumun gelimesine
bal sanatsal gelimenin nesnel doas
olduunu gstermitir. Sanat'n genel iz
gisi, gereklii daha derinden yanstacak
sanatsal yntemlerin ileriye doru gidii
biiminde olmusa da, bu gelime eitsiz
bir gelimedir. Nitekim, ilkada bile, Sa
nat, yksek bir dzeyde olmu, belli bir
anlamda bir standart olma nemini kazan
mtr. Ancak, kleci toplumdan llemez
derecede daha yksek olan kapitalist re
tim tarz, Marxn szleriyle syleyecek o-
lursak, Sanata ve iire dmanca olmu
tur, nk nemli toplumsal ve manevi
idealleri kmsemitir. Kapitalist toplum
da, ilerici Sanat'a yeerme dneminde ya
da bu sistemi eletiren sanatlarn etkin
liklerinin yer ald dnemlerde rastlanr.
En yksek estetik ideal, sosyalist toplum
sal ilikilerin insancl doasnn yerletii
toplumcu gerekilikte kendi anlatmn
bulur.
Sanat in Sanat (Saf Sanat) Sanatta
gereki bir ideolojik ballk ve yanllk
istemine kart dorultuda ortaya konmu
bir idealist estetik ilkesi. Sanatn toplum
dan koparlmasna dayanan bu ilke, 19. ve
20. yzyllarda, gerekilikle yaplan m
cadele srasnda burjuva estetikilerin salt
estetik haz vermeye ynelik olarak aldkla
r sanat kendinin amac, mutlak doas
olduunu savunmalaryla birlikte yaygnlk
kazanmtr. Sanatn bilmeye ynelik, ide
olojik ve eitsel bir nemi olduunun yad
409
SANATSAL
snmas kadar, an pratik gereksinimle
rine bamllnn yadsnmas da, kanl
maz olarak sanatnn toplumdan zgr
olduu ve halka hibir sorumluluk tama
d savna, yani ar bireycilik'6 ve znel
cilie yol amtr. ada burjuva sanat,
saf sanat stne szleriyle olduu ka
dar, kendi apolitik kimliiyle de, kurulu
dzeni savunuculuunu gizler. Marx-
Leninci estetik, sanatn toplumdan bam
sz olduu stne iki yzl burjuva slogan
lar ile Sanat iin Sanat anlaynn kars
na, sanatnn halkn karlarna ve kom
nizm ideallerine bilinli olarak balann
koyar.
Sanatsal mge Sanatta belli bir estetik
/dea/'den yola karak, nesnel gereklii
yanstmann (yeniden retmenin) bir bii
mi. Manc-Leninci yansma kuram, bir
Sanatsal Imgenin z stne doru bir
anlay edinmenin epistemolojik temelini
oluturur. Sanatn kendi zgl konusu o-
lan yaam, bir Sanatsal mge iinde, sanat
nn yaratc hayalgc yetisi ve ustal
yoluyla, kendi btn eitlilii ve grkemi,
btn uyumu ve dramatik atmalaryla
birlikte srelendirilerek zmlenir. Sanat
sal imge, nesnel ve znel olan, somut olan
ve duyusal olan, aklsal ve cokusal olan,
soyut ve somut olan, genel ve tikel olan,
zorunlu ve rastlantsal olan, isel (ikin) ve
dsal olan, btn ve para, z ve grn,
ierik ve biim gibi kartlarn sarslmaz
birliini oluturur. Bu kartlarn yaratc bir
sre srasnda bir btn halinde kayna
mas, canl sanat imgesi, sanatnn insan
yaamnn, insann emek ve mcadelesi
nin, baar ve yenilgilerinin, aray ve bek
lentilerinin canl, cokusal younluk ve i
irsel uyarclk tad kadar, derinden e-
sinlendirici ve yksek dzeyden dramatik
bir izimini yapmasn da olanakl klar.
(Sz, ritm, renk, k ve glge, oran vb.) her
sanata zg eitli aralar yoluyla maddi
lik kazanan bu gibi kaynamlar, belli este
tik dn ve cokular tayan imgelere yol
aarlar. Ancak bir Sanatsal mgeler sistemi
yoluyla sanat kendine zg ilevlerini ye
rine getirebilir, yani insanlara derinden es
tetik doygunluk verdii kadar, insann iin
de yatan sanaty da uyandrarak, insana
gzelliin yasalar uyarnca yaratmda bu
lunma ve yaama gzellik alama gcn
verebilir. Sanatn eitsel deeri, insanlar
stndeki gl ideolojik, siyasi ve ahlki
etkisi, sanatn bu benzersiz ilevinde yatar
ve bir Sanatsal mgeler sistemi yoluyla el
de edilir.
Sanatsal Yntem Gereklii yanstmann
ve insann dnyaya olan estetik tavrnn
tarihsel olarak belirlenimli, zgl bir yolu;
gereklii sanatsal imgeler halinde anla
yp izmenin bir yntemi. Sanatsal Yn
tem, belirli bir estetik ideali cisimletirip
ortaya koymann bir yolunu oluturur. u
ya da bu Sanatsal Yntem'in doas ve
eilimi; insanlarn yaamn, birey ile top
lum arasndaki ilikiyi sanatsal imgeler ha
linde anlayabilmenin derecesi, insanln
her tarihsel an iinde gelimesinin toplum-
sal-siyasal ve manevi koullarna, u ya da
bu snfn toplum yaamndaki nesnel rol
ne dayanr. Her Sanatsal Yntem, sanat
nn yapt stnde olumlu ya da ters bir
etkide bulunan bir dnyagryle yakn
dan bantldr. Ancak, byle bir ey, do-'
lak, diyalektik elikili bir iliki olup, bu
rada sanat, kendi gereki ynteminin
gc kadar kendi znel grlerinin snr
larnn stesinden gelebilir. Toplumcu ger
ekilik, nitelike yeni olan bir Sanatsal
Yntem'dir.
Sanatta Halka Yaknlk Sanafn kendi z
gl niteliinin halkn yaratc etkinliinin,
sanatsal beeni ve cokusal deneyiminin
bir yansmas olduunu anlatmak iin kul
lanlan bir estetik kategorisi. Dorudan ya
da dolayl olarak, gerek sanat, halkn es
tetik ideallerini, adalet ve gzellik anlay
410
SANATTA
n, halkn zgrlk ve mutluluk iin devrim
ci mcadelesini kendinde cisimletirir. Bu
kavram, tarihsel bir kuram olup, ierii top
lumsal gelimenin zgl koullar ve evre
leriyle, sanatn toplumdaki yeri ve rolyle
belirlenir. Sanatsal aba, halkn nemli bir
etkinlik alandr. Halkn kollektif yaratc a
bas, meslekten sanatn temelini ve tken
mez kaynan oluturur. Sanatsal abada
Sanatta Halka Yaknlk, halkn bilgeliin
den kkenlenir ve halkn kurtulu mcade
lesini yanstr. Sanatlar kendi yaratc a
lmalaryla ou zaman farknda olmadan
halkn mcadelesine yardm ederler.
Marx-Leninci estetik Sanatta Halka Ya-
knlk sanatta yanllk ilkesiyle birlikte alr.
Sanatta Halka Yaknlk ilkesini benimse
mi bir sanat, yaptlarnda belirli bir ide-
olojik-estetik konum taknmak, yani halkn
karlarn en tutarl biimde dile getiren
snf ya da siyasal partiden yana olma du
rumundadr.
Sanatta Tipikletirme ve Bireyselletir
me Gereklii yeniden retmenin zgl
bir yntemi; burada, saptanan fenomenle
rin znn sanatsal ynden genelletirilii
ve zne girilii, bunlarn bireysel zellik
lerinin aa konuuyla yaplr. Sanatta bi
reyselletirme tek bana bir olgu olmayp,
genel olan aa karmann bir yoludur,
bu nedenle, Bireyletirme, sanatsal yn
den Tipikletirmenin bir esini oluturur.
Kendi ideolojik tasarm, dnyagr ve
iirsel tavr iinde, sanat, belli bir toplum
sal fenomenin en kendine zg izgilerini
seip karr. Yaratc imgelem yoluyla,
yapt genelletirmeleri, somut durumlar
iinde hareket eden bireysellemi, zgn
karakterlere dker. Tipikletirmeyi Birey-
selletirmeden ayracak, bunlar kar kar
ya getirecek her giriim, yaratc alma
nn olumsuz yanna yazlr. Bireyselletir-
meleri olmayan karakterler, kendine zg
izgileri iinde insani varlk gibi durmazlar,
cansz ema ve alegorileri temsil ederler.
te yandan, Tipikletirme'nin olmad bir
Bireyselletirme, hakikate bal gereki
bir imge yaratma gcnde deildir; sapta
nan fenomenlerin zne ileyemediin-
den, birbirinden ayr rastlantsal olgularn
kaydediliine dner. Tipikletirme ile Bi
reyselletirme arasndaki ballam, en
son zmlemede, uygulanan sanatsal
ynteme dayanr. Ancak gereki ynte
min kendi zellii olarak Tipikletirme ile
Bireyselletirme'nin uyumlu birlii, dnya
nn, sanatta hakikatle bal olarak yeniden
retilmesini olanakl klar.
Sanatta slup Bir imgeleme sistemin ta
rihsel olarak olumu btnsellii; ideolo
jik, estetik ve toplumsal ierii aynlk ta
yan sanatsal anlatm yollar ve yntemleri.
Bu ayrlk, belirli bir yaratc yntemin uy
gulanmasyla elde edilir. slup, bir toplu
mun, toplumsal-ekonomik koullarn ol
duu kadar, szkonusu ulusun zellikleri
ni ve geleneklerini de yanstr. rnein,
Eski, Hellen, Roma, Gotik, Rnesans, Ba
rok, Rokoko, imparatorluk, modernist ve
daha bakaca sluplar. Her slup belirli
bir sanat tipinde tam anlatmn bulur. Sa
natsal biim ile ideolojik ierik arasnda
temelinden yeni bir ballam doduu
zaman, derinden toplumsal deiimleri di
le getirmek iin yeni bir slup doar. Bi
ime! burjuva estetii, ya slup ile sanat
sal yntemi zdeletirerek (yani, rnein
gereklii sluplardan birine indirgeye
rek) ar geni bir slup anlayn getirir,
ya da slup'u u ya da bu sanatnn sa
natsal tavryla zdeletirerek ar dar bir
anlaya balanr. an slubu kuram
da yanltr, nk slup'u dnyagrn-
den ve sanatsal yntemden koparr. Her
ada eitli sanatsal yntemler yer alr ve
eitli sluplar bu yntemler erevesinde
geliir; bunun karlnda, farkl sanatsal
tavr ve yaklamdaki sanatlar kuatr.
slup ve tavr okluu, toplumcu gerek-
ilik'in tipik bir zelliidir.
411
SANATTA
Sanatta Yanllk (Yantutarlk) Sanatta i-
deolojik eilimin tam anlatm; sanat yapt
larnda belirli bir toplumsal snfn karla
rnn savunulmas. Lenin, Parti rgtlen
mesi ve Parti Edebiyat (1905) adl yazs
ile daha baka yazlarnda, Sanatta Yanllk
ilkesini temellendirmitir. Marxla kar
olan estetik kuramclar, yaratc aba z
grln Sanatta Yanllkn karsna ko
yarak, bu ikisinin badamaz eyler oldu
unu sylerler. Ancak, sanatn yansz ol
duu belgisi, burjuva yanlln stnn
rtlmesinin bir biimidir. Burjuva toplum
da, yaratm zgrl ad verilen ey, o
u sanatnn yaratc abalarnn serma
yenin karlarna bal oluunu gizlemek
iindir. Yalnzca sanatn smrc snfla
ra bu bamlln kavrayan ve halktan
yana yer alan sanatlar gerekten zgr
olabilirler. Bu sanatlar kendi yaratc a
balarn ilerici hareketlere, hepsinden nce
de proleteryann mcadelesine ve ideolo
jisine balayan sanatlardr. Komnist
yanllk ilkesi, sanatnn insanln hedef
lerine zgrce ve bilinlice hizmet etmesi
ni ister.
Sanayl-tesi Toplum Kuram Modern
burjuva ftrolojisinde, sanayicilik ilkesi
ne dayal bir anlay. Bu anlay 'a gre, her
toplumun gelimesi, gayrsafi milli gelir
(GMG) terimleri iinde dile getirilen snai
geliim dzeyiyle bilerlenir. Bu anlamda,
birok Asya, Afrika ve Latin Amerika lke
sinin, toplumsal sistemlerine baklmaks
zn, dk GMGleri olmas, bu lkelerin
sanayi-ncesi toplum aamasnda ol
duklar anlamna gelir. Avrupa ve Kuzey
Amerika lkelerindeki yksek GMG dze
yi, eitli aamadaki sanayi toplumlarn
gsterirken, 20. yzyln sonlar ile 21. yz
yln ba arasnda beklenen daha da yk
sek GMG dzeyi, bugn iin varolanlar
dan nitelike farkl bir sanayi-tesi top-
lumunun ortaya kn gsterir. Kimi bur
juva ideologlar, ABD ile ekonomik olarak
gelimi br kapitalist lkelerin sanayi-
sonras topluma girdikleri savnda bulun
maktadrlar. Sanayi-tesi toplum mimar
lar bu toplumun kendi zel izgilerinin
unlar olduunu sylerler: Hizmet sana
yinde ve manevi retimde yer alan kiilerin
saysnn alan nfus iindeki paynn
9/10'a kmas; snai retimde yer alanlarn
1/10'e, tarmsal retimde yer alanlarn ise,
1/100e dmesi. Yaklak ayn oran yk
sek, orta ve alt dzey iiler iin olduu
kadar, eitim iin de geerlidir. Sanayi-
tesi toplumun baka nemli zellikleri
de unlardr: alma sresinde ok b
yk bir azalma, etkili doum kontrol do
laysyla sfr nfus art; ekonomi ve kl
trn yaam kalitesini ykseltmeye, bal-
calkla kltrel gereksinimleri karlamaya
ynelik olmas. Sanayi tesi Toplum Ku-
ramnn ideologlar (W. Rostow, J . Galbra
ith, Bell, H. Kahn, R. Aron), bu kendi anla
ylarn bilimsel komnizmin karsna ko
yarlar; bir yandan, toplumun gelimesini
yneten yasalar, kapitalizmin genel buna
lmnn gelime eilimlerini grmezlikten
gelirken, te yandan dnya sosyalist siste
mi iinde yer alan lkelerde sosyalist ve
komnist kurulma eilimini de grmezlik
ten gelirler. Burjuva ftrolojisinde 1970-
lerde bagsteren bunalm srasnda, Sa-
nayi-tesi Toplum kuram, bu kuramn
insanln gelime eilimleri'ile ufkundan
ne denli kopuk olduuna parmak basan
kimi burjuva ideologlarca da eletirilmitir.
Sanayi-tesi Toplum Kuram'nn ortaya
getirdii sorunlar, bilimsel komnizm ku
ram iinde zlebilmektedir.
Sankhya 1. insan ruhu ve psikolojisinin
yksek sezgisel bir bilme gc olduu
dncesin] ne sren eski Hint destan
Mahabharata'da ilenen bir anlay. Bu an
lay, yoga'y tamamlar. 2. Eski Hint felse
fesinde yaklak 1. yzyla uzanan bir orto-
doks sistem. Sankhya, Evren'de biri mad
di (madde, doa), br manevi (bilin)
412
SARMAL
olmak zere, iki ana enin varolduunu
kabul eder. Bu kincisi, ne yce Tanr, ya
ratan, ne de evrensel tin olup, nsz son
suz, deimez bireysellik, bilin ilkesidir.
Bu bilin, hem iinde barnd canl varl
n yaamn, hem de bir btn olarak
Evren'in evrimini gzler. Maddi e srek
li deiim ve geliim iinde olup, neden
sellik yasasna baldr. Sankhya sistemi
nin kuruluu efsanevi Kapilaadna balan
makla birlikte, Sankhya sistemsel olarak
ilk kez vara-Krina tarafndan birinci yz
yln balarnda ortaya konmutur.
Santayana, George (1863-1952) Ameri
kal filozof ve yazar, eletirel gerekilik'in
szcs. Maddi dnyann nesnel olarak
varolduunu kabul eden Santayanann
dncesine gre, ancak zler, yani bil
me srasnda nesnelerin imleri olarak g
zken eylerin gerek ya da olas nitelikleri
bilinebilir. Santayana, kendi zler anla
y iinde Platon'a ve Husserl'e yakn ol
mutur. Santayana, bilinci bir glge-olay
olarak grmtr: Bilme, gerekliin edil
gen biryansmasdr. Estetikte, Santayana,
gzel olan nesnelemi haz olarak ta
nmlamtr. Etikte ise, kal destekle
mitir. Mutluluk, tinin etten, dnya ve bilgi
den kurtuluunda aranmaldr. Sosyoloji
de (Dominations and Powers, 1951, Ege
menlik Kurmalar ve ktidarlar), Santayana,
toplumun gelimesini, insann igdleri
nin ileyiiyle, yani insann kendini koru
ma ve maddi kazanm edinme igdleriy-
le aklayan bir kuram ne srmtr.
Siyasal bilimlerde, Santayana, demokrasi
ye kar karak, sekin aznln iktidarn
dan yana olmutur. Teolojik dogmalar
reddeden Santayana, dini tanmtr. Ba
lca yaptlar: The Life of Reason (Akln
Yaam, 5 cilt), 1905/06; Realms of Being
(Varln Alanlar, 4 cilt), 1927/40.
Saptanrlk Sorunu Biimselletirilmi
tmdengelimsel kuramlarn kurulmasyla
bantl olarak ortaya kan balca sorun
lardan biri. Btn kendine zg biimsel
lemi kuramlar iin pozitif ya da negatif
saptama, belli bir genel yntemin (ya da
algoritmanm) varl ya da yokluuna da
yanr. Bu arada, sonlu birtakm ilemler
yoluyla szkonusu kuram iin konan for
mln belli bir sistem iinde tantlanabilir
(doru) olup olmadn renme olana
vardr. Saptanabilirlik ilkesi, rnein, ner
meler hesab' nda ve biimsellemi Arjsto-
telesci kyas'ta pozitif olarak saptanr. An
cak, yklem hesabnda sorun iin hibir
genel saptama yoktur. Herhangi bir biim
sellemi kuram iin genel bir saptama
yntemi bulma olanakszl, bu kuramn
ayr snftan formlleri iin bu gibi sapta
malarn aratrlmasn darda brakmaz.
Sarasvati (asl ad: Dayananda Mulan-
kar, 1824-1883) Hintli idealistfilozofvedin
reformcusu, Vedalara dn ve eski
Aryan dininin yeniden canlandrlmasn
vaazeden reformcu bir Hindu derneinin,
AryaSamajn (Bombay, 1875) kurucusu.
Sarasvati, putulua, oktanrcla, rahip
lerin egemenliine, boinanlara, eskimi
greneklere vb. saldrm, Hinduculuk'u
ortaan yklerinden arndrmak iste
mitir. Dinsel reformculuk, Sarasvati'de
aydnlanma dnceleriyle birlemitir.
Sarasvati, bir yandan bilimsel eitimi sa
vunurken, te yandan bilimi Vedalar"n bir
izdm olarak ortaya koymaya alm
tr. Sarasvati, felsefede, Advaita-Vedanta'-
nn bir izleyicisi olmu; bu dnceye da
yanarak, ilkan alt ana ortodoks felsefi
sistemini uzlatrmaya almtr.
Sarmal Gelime Engels ve Lenin'in olum-
suzlamann olumsuzlanmas yasas'n i
lerken gelime srecini betimlemek iin
kullandklar bir terim. Gelime, fenomen
lerde deiim srasnda eskiye bir dn
gsterir: Daha alt dzeydeki birtakm iz
giler daha yksek bir dzeyde kendini yi
413
SARTRE
neler. Byle bir ey, grafik olarak, her kv
rmn bir ncekini daha yksek bir dzey
de yineledii bir Sarmal gelime biimin
de izilebilir. Sarmal bir gelime, hibir
yeni enin katmad kapal bir ember
halinde hareket biimindeki metafizik ge
lime dncesinin tam kartn olutu
rur.
Sartre, J ean-Paul (1905-1980) Fransz fi
lozof ve yazar, Fransz tanrtamazc varo
luuluk' un nde gelen szcs. Sartre'n
felsefi grleri, elikili olmutur. Bu g
rler, Kierkegaard, Husserl ve S. Freud-
un dncelerinin kendine zg bir bile
imidir. Sartre, Marx felsefesinin ilerici
doasn vurgularken, Mancl antropo
loji ve psikoanalize dayandrarak, varolu
ulukla tamamlamann yollarn aram
tr. Ancak, btnnde, Sarfren anlay
eklektik kalmtr. Bu anlay, her ikisini de
ama abas iinde, idealizm ile maddeci
lik arasnda kendisine bir yol arar. Sartre,
varoluuluun ana ncl olarak, varolu
un zden nce geldiinden hareket ede
rek, kendi fenomenolojikontolojisini var
lk ile bilincin kkten kartl zerine ku
rar. Varln bilinten ayrl ise dalizm'e
yol aar. Sartre, kendi anlayn diyalektik
olarak adlandrm, ancak diyalektii, be
lirlenmezcilii temelendirmede kullanm
tr. Sartren diyalektii salt olumsuz ol
mutur. Bu diyalektiin alan, yalnzca bi
linle evrili olup, doadan btn btne
koparlmtr. Etikte Sartre, salt znelcilie
balanmtr. Burada, balca kategori z
grlk kategorisidir. Bireysel bilin asn
dan baklan zgrlk, insann davrannn
z olarak; etkinliin kayna, ve'insann
varoluunun biricik olanakl tarz olarak
grlr. Sartre, ahlkn nesnel ilkeleri ve
ltn, insan davrannn nesnel belir-
lenimliliini yadsmtr. Herkes kendisini
tasarlama, kendi ahlklln seme du
rumundadr. Critique de la raison dialecti-
quede (1960, Diyalektik Akln Eletirisi),
Sartre, kendi anlaynn znelci snrlama
larn aarak, yeni bir toplumsal ilikiler ve
tarihsel gelime kuram kurmann yollarn
aramtr. Ancak, nesnel ekonomik ve top
lumsal yapy arkaplana itmesi ve bireysel
insan eylemi ile mantndan yola kmas
yznden toplumsal-tarihsel zmleme
nin yerine antropolojik zmlemeyi koy
mutur. Sartren edebi almalar kendi
felsefi grleriyle yakndan bantldr.
Sartren toplumsal ve siyasal konumu tu
tarsz olmutur. Fransz Direni Hareketi
saflarnda yer alm, kapitalist toplumun
ktlklerini youn bir dille eletirmi, ba
r ve demokrasiyi etkin bir biimde des
teklemi, ulusal kurtulu hareketinin sz
cln yapm, ABDnin Vietnam ku
atmasn mahkm etmi; ancak, daha
sonraki yllarda, gitgide ultra-sol harekete
yaklarak, solcu ve revizyonist dncele
ri paylamtr. Balca yaptlar; L'Etre etle
Nant (Varlk ve Hilik), 1943; LEistentia-
lisme est un Humanisme (Varoluuluk ve
Hmanizm), 1946; Situations (Durumlar,
alt cilt), 1947/64.
Sava Devletler (ya da snflar) arasnda
rgtl silahl mcadele; bu mcadelenin
toplumsal-siyasal z, devletlerin (ya da
snflarn) kendi politikalarn silah gcyle
srdrmeleridir. Marxilik, Savan bilim
sel bir aklamasnryapar. Marx ve Engels,
Savan nsz sonsuz ve kanlmaz ol
duu kuramn rtmler, Savalarn u-
yumaz snfl toplumlarn tipik bir zellii
olduunu, zel mlkiyetin ve smrc
snflarn politikalarnn egemenlik kurma
larndan kaynaklandn gstermilerdir.
Marxilik-Lenincilikte, iki tr Sava ara
snda bir ayrm yaplr. Haksz savalar,
yani smrc snflarn gttkleri politika,
kendi ynetimlerini pekitirerek zenginlik
lerine zenginlik katar, toplumsal ilerleme
nin nne set eker, eski ve mrn dol
durmu ne varsa onu savunur. Hakl Sa
valar, insanlar snf ve ulus basksndan
414
SCHELLING
kurtarmay hedefler. Ancak, bir Sava'n
doas, kendi yolai srasnda deiebi
lir: Hakl Savalar haksz Savalar haline
gelirken, bunun tam tersi de olabilir. Btn
ilerici insanlk, kuatma kurban olmu u-
luslarn giritikleri hakl kurtulu ve savun
ma Savalarn bunun dnda tutarak, Sa-
va genel olarak mahkm ederler. Em
peryalizmin boy gstermesiyle birlikte,
dnya kapitalist ekonomi sistemi iindeki
elikilerden ve burjuvazinin ham madde
pazar ve kaynaklarn ele geirme istein
den dnya savalar kmtr. Ancak dn
ya sosyalist sisteminin kurulmasyla bu du
ruma bir kartlk getirilmitir. Lenin, farkl
toplumsal sistemleri olan devletlerin bar
iinde birlikte yaama ilkesini ortaya at
mtr. Sosyalizmin bir dnya sistemi hali
ne gelmesi ve dnya g dengesinin sos
yalizmden yana deimesi dolaysyla,
dnya Savalar' kanlmaz olmaktan k
mtr. Sava ve bar sorunu, gnmzn
ana sorunudur; termonkleer silahlar ve
fzeler anda btn insanlk iin bir -
lm kalm sorunudur. Dnya sosyalist sis
temine bal lkeler, evrensel bar koru
mak ve glendirmek iin geni ve gerek
i programlar nermeyi srdrmektedir
ler. Ancak, barsever glerin yeni bir
dnya Sava'n nleme gcnde olmas,
btn Sava olaslklarnn ortadan kalk
m olduunu gstermez. Emperyalizm,
kendi saldrgan niteliini elden brakma
dka, uluslarn bar, zgrlk ve bam
szlklar iin tehlike de ortadan kalkmaz.
Sosyalizm asndan, Sava'n toplumsal
ve ulusal kklerinin bir daha dirilmemece-
sine ortadan kalkmas, sosyalizmin dnya
apndaki baarsna baldr. Bu anlamda
da, komnizmin tarihsel grevi, Savalar'
ortadan kaldrarak yeryznde ebedi bar
yerletirmektir.
Schelling, Friedrich Wilhelm J os eph
(1775-1854) Alman filozof, nl klasik Al
man idealistlerinin (Kant ve F/cMe'den
sonra, zaman bakmndan) ncs.
1790larda, Schelling, doa felsefesi so
runlar stne birok denemeler kaleme
almtr. Kantn dncelerinden ve Leib-
niz'in canl monadlar ile doann aklc
gleri stne retisinden yararlanarak,
Schelling, gelime dncesini doa an
layna getirmitir. System des transzen
dentalen Idealismus 'da (Transsandental i-
dealizm Sistemi, 1800), Schelling, Fichte'
nin znel idealizmini kendi sistemindeki
nesnel idealizmle biletirmeye almtr.
Schelling'e gre, felsefe u iki soruya yant
getirmelidir: Bilind-tinsel doadan bi
lin nasl doar ve tam tersine, ancak per
se bir zne olan bilin nasl nesne haline
gelebilir? Bu birinci soruya doa felsefe
si yant getirirken, kincisine transsan
dental idealizm yant getirir. zne denin
ce, Schelling bundan bireyin bilincini de
il; zihnin nesnenin kendisini dorudan
gzlemlemesini ya da anlksal sezgiyi
anlar. Kendi retisini gelitiriiyle, Schel
ling, sezginin ancak sekin bir aznla
vergi olduunu dnen Romantik okut'-
un gerici kanadna katlmtr. Tin ve doa,
zne ve nesne, zgrlk ve zorunluluk,
ister istemez, bireyin zgrce etkinlii iin
de bir bileime urar. Ancak, Schelling'e
gre, bu sre, bilgiye deil, inanana ak
olup, tarihsel ve ahlaksal srecin gvence
si yalnzca Tanrda yatar. Schellingirr ta
rihte zorunluluk ve zgrlk diyalektii o-
larak kavranan, ancak idealizm ve gizem
cilik temeli zerinde gelien retisi, asln
da herhangi bir tarihsel ngry yads
mas nedeniyle kadercilik'e brnr.
Schelling, kendi doa felsefesi ve tran
ssandental idealizm sisteminden nesnel
idealizmin yeni bir biimi olan zdelik
felsefesi'ne gemitir. Nesne ve znenin
zdelii dncesi Schellingin retisi
nin odak sorunu haline gelmi, zihnin b
lnmezlii ve kendi kendisiyle zdelii
yasas en yksek yasa olarak grlmtr.
Schelling, kendi zgrlk retisini Philo-
415
SCHILLLER
sophische Untersuchungen ber das We
sen der menschlichen Freiheit'ta (1809, in
san zgrlnn z stne Felsefi a-
ratrmalar) ileriye gtrmtr. Fichte gi
bi, Schelling de, zgrlkten zorunluluu
anlam ve zgrl bireyin kahramanca
bir ii olarak deil ama toplumun bir baa
rs olarak grmtr. Ancak, bu gre
kart ynde, Schelling, zgrlk sorunu
nu dnyadaki ktlk sorununa balaya
rak gizemletirmi; zgrln salt kiisel
bir ilkeye dayand, kaynann br dn
yadan geldiini ileri srmtr. 1815'ler-
den sonra, Schelling, yeni, en son, evrimci
evresi olan gizemci mitoloji ve vahiy fel
sefesine gemitir. Bu dnemdeki reti
sinde, dnyagrndeki gizemsel eler
ar bytlmtr. Schelling, bu dnem
de, akla dayal herhangi bir felsefeyi k
mseyerek, hakikati akim snrlar tesin
de, dinsel deneyimde arayan vahiy fel
sefesinin karsna koymutur. Schelling
in vahiy felsefesini yaymaya almas
baarszla uramtr. Gen Engels, ki
tapklarnda, kendi adalarna bu felse
fesinin gerici ieriini aklamtr.
Schiller , Fer dinand Canning Scott
(1864-1937) ngiliz pragmac, Oxford ve
Los Angeles'de profesr. Schiller, kendi
pragmaclk'ma hmanizm adn vermi
tir. Hakikati insann yaratt bir ey olarak
grm, btn insan bilgisinin znel oldu
unu sylemitir. Gereklik! deneyim
olarak anlamtr. Bylece, Schiller, solip-
s/'zm'e varm; bunun, gndelik yaam i-
inde elverili olmamakla birlikte kuramsal
olarak olanakl olduunu sylemitir.
Schiller'in metafizii znel idealizm ile ev
rimci kuramn bir karm olmutur; Schil-
lerin bu kuram, evrimi tanrsal gcn y
nettii amal bir sre olarak grr. Schil
ler, biimsel mant pragmatik ynden yo
rumlam, bu mantn yerine uygulama
mantn getirmitir. Schiller, mantk ya
sa ve biimlerinin, postula ve kurmacalar
olduunu dnmtr. Nietzshece'ye ya
kn bir konumdan faizmi stn insan
yaratmanan bir yolu olarak grmtr.
Balca yapt; Humanism (Hmanizm),
1903.
Schiller, Friedrich (1759-1805) Alman a
ir ve estetiki. Schiller'in grleri Rousse
au ve Lessing ile Frtna ve Atl Hareketi
dncelerinin etkisi altnda biimlenmi
tir. Schiller, Fransz Devrimi'ni savunmu,
ancak daha sonra bu devrimden umudu
nu yitirmitir. Schiller'in Die Ruber (Hay
dutlar) ve Kabale und Liebe (Hile ve Sevgi)
gibi oyunlar ile felsefi iirleri, hmanizmle
ve zorbalktan nefretle dolu olup, insan
duygularn ve karakterlerini byk bir de
rinlikle izile gze arpar. Ancak, Schil
ler'in birtakm yaptlarnda, air soyut bir
estetik ideal peinde gereklikten ayrlr.
1790larda, Schiller, Kantn felsefe ve es
tetiinin bir izleyicisi olmu, ancak buna
birtakm eletireler getirmitir (rnein,
Kanfn kesin buyruk'undaki biimsellii e-
letirmitir). Schiller, sanat iyiyi yaratma
gcyle, uyumlu gelimi insan kiiliini
oluturmann bir yolu olarak grmtr.
Schiller, ancak sanatn insann gerek z
grl elde etmesine yardm edeceini
dnmtr. Schiller'in zgrlk aray,
salt ahlaksal bir nitelik tamakla birlikte,
feodal 'rejime bir kar koyu olmutur.
Balca felsefi yaptlar; Philosophische
Briefe (Felsefi Maktuplar), 1786; Uber An
mut und Wrde (ncelik ve Erdem stne),
1793; Briefe ber die sthetische Erzie
hung des Menschen (nsann Estetik Eiti
mini stne Mektuplar), 1795; ber naive
und sentimentalische Dictung (Naif iirler
ile Duygusal iir stne), 1796.
Schleiermacher, Friedrich Ernst Daniel
(1768-1834) Alman Protestan teolog ve
filozof; vaiz, Berlin niversitesi profesr.
Schleiermacher'in grleri, Spinoza,
Kant, Fichte, Schilling veJ acobV nin gr-
416
SCHRDINGER
lerinin bir bileimidir. Felsefi, Aydnlanma-
cla kar, romantik eilimlerle (bak. Ro
mantik Okul) doludur. Schleiermacher, din
ve ahlk, znenin i eiliminden getirmi
tir. Sonsuz varlk, Schleiermacher'e gre,
btn elikilerin uzlat ve dolaysz bil
giye ak olan dnyann ya da Tanr'nn
birliine dayanr. Schleiermacherin d
nceleri, Hristiyanln btn kaynaklar
nn daha ileriye doru eletirilmesini hz
landrmtr. Ancak, bu eletirilerden hibi
ri dinsel dnyagriinn snrlar tesine
geememitir. Schleiermacherin felsefi
dini grlerinin 19. yzyldaki Protestan
lk ideolojisi stnde gl bir etkisi ol
musa da, dini ele al Protestanln a
da temsilcilerince eletirilmitir (bak. Di
yalektik Teoloji). Balca yaptlar: Reden
ber die Religion (Din stne konuma
lar), 1799;Monologen (Monologlar), 1810.
Schlick, Moritz (1882-1936) AvusturyalI
filozof ve fiziki, mantk pozitivizm'in n
derlerinden ve Viyana evresi'nini kurucu-
larndan. Allegemeine Erkenntnislehre
(1918, Genel Bilgi retisi) adl alma
snda, Schlick, daha sonra mantk pozi-
tivistlerin kendi retilerinin, zellikle
mantk ve matematiin zmsel doas
retisi ile dorulama ilkesi'nin temeli ola
rak benimseyecekleri dnceleri ortaya
koymutur. Schlick, genel mantk pozi
tivizm anlayn savunmann yansra (Po
sitivismus und Realismus, 1932, Pozi
tivizm ve Gerekilik), yeni-pozitivist bir
konumdan yola karak, (zaman ve
mekn, nedensellik ve olaslk vb.) zgl
felsefi sorunlar ile (ahlak yarg deerleri,
zgr irade vb.) etik sorunlar zmleme
ye kalkmtr. Schlick, Carnap'n ve O. Ne-
urathn uzlamclkm eletirmitir.
Schopenhauer, Arthur (1788-1860) Al
man idealist filozof, Berlin niversitesi
retim grevlisi (1820/31). Balca yapt:
Die Welt als Wille und Vorstellung (1819,
rade ve Tasar Olarak Dnya). Schopen
hauer, 1848 Devriminden sonra, halkn
devrimci alkanmalarndan rken burjuva
zinin gericilie sapt bir dnemde n
kazanmtr. Schpehnauerin etkisi zellik
le emperyalizm anda artmtr. Scho
penhauer, maddeciliinin ve diyalektiin
dman olmu; dnyann bilimsel anlay
nn karsna metafizik idealizmi kar
mtr. Schopenhauer, Kant'm bilinemez
kendinde eyini reddederek, kr ve akl
d iradenin dnyann zn oluturduu
grn ne srmtr. Schopenhauer'
in iradeci idealizmi (bak. radecilik), akld-
clk'n bir biimidir. Dnyay yneten ira
de, doa yasalar ile toplum yasalarna,
yani aslnda bilimsel bilmeye yer brak
maz. Tarihsel ilerlemenin yadsnmas,
Schopenhauerin iradeciliinin bir baka
zelliidir. Schopenhauerin devrimden
ve halktan nefretle kaynaan dnyagr
batan sona ktmserdir. Schopenhauer
in estetik grlerinin byk etkisi olmu
tur. lerici, gereki sanata kar savaan
Scopenhauer, gereklii kmseyen ve
halkn yaamsal karlarna yabanc kalan
estetizmi savunur. Schopenhauer, ideolo
jik balanml, yaratc sanatn karsna a-
ma gtmezlii ve sanatsal sezgi'nin edil
gen gzleyiciliini koymutur. Schopen-
hauerin felsefesi, Buddhaclk'tan ald
gizemci ideali iinde yaama iradesini l
dren mutlak dinginlik dncesinde do
ruk noktasna varr.
Schrdinger, Erwin (1887-1961) Avustur
yalI fiziki, (1934ten balayarak) SSCB Bi
limler Akademisi yabanc yesi, kuantum
mekaniinin kurucularndan. 1926da,
Schrdinger, kuantum mekaniinin (dal-
gaadverilen) anadenklemini bulgulam-
tr. Schrdingerin fizikte temel dncesi,
maddenin dalga kuramdr. (Vitializme kar
) doa fenomenlerinin fizie dayal mad
deci yorumu Schrdinger adna baldr.
Schrdingerin bu dnceleri, modem
417
SCHWEITZER
moleklsel biyolojide verimli bir biimde
uygulanmtr.
Schweitzer, Albert (1875-1965) Alman-
Fransz filozof, hmanist, Protestan teolog.
Schweitzer, Lambarne'de (Gabon, Ekva
tor Afrikas) misyoner hekimlik yapm,
kendisini hmanist dncelere vermitir.
Schweitzer, (yeni aklclk ad verilen) ken
di felsefi retisinin temeline dnyann bil
gisinden ok, yaamn kendisini koyar. Bu
temel ilkeyi, uygarln olumsuz etkilerinin
nne geecek bir szge olarak alr ve
insann ahlaka yetkinliini bu ilkeye bal
olarak grr. Ancak, Schweitzere gre,
hmanist idealleri gerekletirmenin do
ru yolu, toplumsal dnmler deil, insa
nn insan doasn dzeltmeye ynelik
kendi kiisel abalardr. Schweitzerin in
sann geleceine ilikin iyimser bak,
dinsel bir renk de kazanm, sa imgesine
kout bir etik yaklam iermitir. Bt
nnde, Schweitzerin dnyagr, tutarl
bir sistem olmayp eitli felsefi anlaylar
kucaklar. Schweitzer, sava mahkm et
mi ve nkleer silahlarn yasaklanmasn
dan yana srekli tavr almtr. Kendisine
Nobel Bar dl verilmitir. Balca ya
pt: Philosophic der Kuttur (Kltr Felsefe
si, 12 cilt), 1923-29; Kuttur und. Ethik (Kl
tr ve Etik), 1960.
Seenov, ivan Mihaylovi (1829-1905)
Rus doa bilimci, Rus fizyoloji ve maddeci
psikolojisinin kurucusu. Seenov'un felse
fi ve sosyolojik grleri, Rus devrimci de
mokratlardan, zellikle ernievski'den
etkilenmitir. Seenov, merkezi sinir siste
miyle, zellikle de beyin'le ilgili deneysel
fizyolojik aratrmalar balatmtr. Balca
baarlar sinir sistemi fizyolojisinde, zel
likle de sinir dokularn merkezi tutukluk ve
ataletinin bulgulan olmutur. Tepke-
sellik ilkesini beynin etkinliklerine uzand-
rl (Beyin Tepkeleri, 1863; Psikolojiyi
Kim Nasl Ele Almal, 1873), yksek sinir
etkinlii retisini ortaya koymada Pav-
lova k noktas olarak hizmet eden hay
vanlarda ve insanda zihinsel etkinlie ili
kin tepke kuramnn ilk adm olmutur.
Seenov, duyusal yanstmann doas ve
bilmeye ynelik ilevi, duyusal yanstma
dan dnmeye gei, dnce sreleri
nin doas, imgeler biimlendirmede ve
zihinsel yeteneklerde pratik etkinliin rol
gibi maddeci epistemoloji sorunlarnn do
a bilimsel olarak ele alnna nemli kat
ks olmutur.
Sereca, Lucius Annaeus (Z. . 4-Z. S.
65) Roma stoaclnn (bak. Stoaclar)
temsilcisi, mparator Neronun retmeni;
Neronun buyruuyla kendi canna kym-
tr. Seneca'nn birok yapt (Epistolaa mo-
rales ad Lucilium, Lucilium'a Ahlaksal
Mektuplar ve daha bakalar), zgn du
rumlaryla bugne gelmitir. Seneca'nn
retisi, kendi ann elikilerini yanst
t kadar, ok da elikilidir. Seneca, Yu
nan stoaclarnn tm tanrclkna balan
m, yani dnyay tek bir maddi ve aklsal
btn olarak grm; balcalkla da, insa
nn dinginlik ve huzur iindeki manevi bir
duruma (bak. Ataraksiya) erimesiyle ilgili
sorunlar ele almtr. Seneca, bireyci iz
giler tayan kendi etii ile toplumun ve
devletin grevleri arasnda bir ballk kur
maya da almtr. Seneca'nn etiinin
Hristiyan ideolojisi stnde byk bir et
kisi olmutur.
Sekstos Empeirikos (200-250) Yunanl
filozof ve fiziki, Aenesidemos'un izleyici
si. Sekstos Empeirikos'un bugne kalan
yaptlar (Pyrrhonculuun eleri, Pros
mathematicus), tantlanabilir olarak doru,
tartlmaz bilgi olanana ilikin dogma
tik felsefe anlayn rtmek iin eski
kukucularn (bak. Kukuculuk) kullandk
lar kantlan derleyip toplarlar. Sekstos
Empeirikos evrensel olarak geerli bilim
sel, teolojik, etik ve daha bakaca hakikat
418
SEZG
leri kar kantlar olarak getirerek, felsefe
nin hedefi olan zihinsel huzur ve mutlulua
eriebilmeleri iin filozoflarn kategorik
yarg ve bilgiden kanmalarn tler.
Sekstos Empeirikos, doal gereksinim, e-
ilim, yasa ve geleneklerin, her eyden
nce de saduyunun insana yaamda k
lavuzluk etmesi gerektiini syler.
Semantik Semiotiin bir dal.
Semiotik En yaln gsterge sistemlerin
den doal dillere ve bilimde biimselle
mi dil'lere kadar gsterge sistemlerini
(bak. Gsterge) karlatrmal olarak ince
leyen bir bilim. Bir gsterge sisteminin
balca ilevleri unlardr: 1) iletiim iletme
ya da anlam (bak. Dzanlam ve anlam)
dile getirme ilevi; 2) karlkl iliki kurma,
yani iletilen iletiimi dinleyenin (okuyann)
almasn salama ve onda bir eyleme ge
me gds, cokusal etki brakma gds
yaratma. Bu ilemlerin herbirinin yerine
getirilmesi bir gsterge sisteminin belirli
bir i rgtlenimi olmasn, yani farkl gs
tergeler ile bunlarn bileimlerinin biryasa-
snn olmasn gerektirir. Bu dorultuda,
Semiotik, ana blme ayrlr: 1) sentak
tik ya da yerine getirdikleri ilere baklmak
szn, gstergelerin i yaps retisi; 2)
anlam dile getirmenin bir arac olarak gs
terge sistemlerini inceleyen semantik; 3)
gsterge sistemlerinin bu sistemleri kulla
nanlarla ilintisini inceleyen pragmatik. An
lam dile getirmenin eitli yollarn olduu
kadar, kendinde bir eklemlilik yaps da
gsteren sistemlerin incelenmesi, Semio-
tikin gelimesinde en byk rol oyna
mtr. Bugne kadar, bu gibi sistemler,
her eyden nce, matematikteki, zellikle
de matematiksel mantktaki biimselle
mi dillerdir. Mantktesi, Semiotik'in en
gelimi daldr. Bu daldaki incelemeler,
; yeni bilim alanlarnn biimselletirilme'si
ni hzlandrr (rnein, matemtatiksel lin-
, guistikte hesaplarn gelitirilmesi, pragma-
tikte birtakm kavramlar, kouk ls
kavramlarn vb. biimselletirme deneyle
ri). Semiotik'in kavram ve yntemleri, bildi
ri i m'in rasyonel biimde bitirilmesi ve o-
tomatik olarak srelendirmesi kuram ve
pratiinin gelimesinde byk nem tar;
bu alanda, Semiotik, sibernetikte yakn
balar kurar. Semiotik'in ana ilkeleri Ame
rikal mantk ve matematiki Peirce tara
fndan ortaya konmu, daha sonra filozof
Ch. Morris tarafndan temellendirilmitir (-
Foundations ofthe Theory of Signs, 1938,
Gstergeler Kuramnn Temelleri). Semio-
tikin sorunlar aslnda, 1920lerde, Lvov-
Varova okulu tarafndan ele alnmtr.
Sentaktik Semiotiin bir dal.
Sezgi Hakikati dorudan anlama yetene
i. Marxlk-ncesi felsefede, Sezgi, bil
me etkinliinin zel bir biimi olarak gr
lyordu. rnein, Descartes, tmdenge-
limsel tant biiminin belitlere dayandn
dnyor; bu kincisini ise, hibir tant
olmakszn, salt sezgisel olarak alyordu.
Descartesa gre, Sezgi, tmdengelim
yntemiyle birarada, tam hakikatin evren
sel lt olarak hizmet eder. Sezgi, Spi-
noza'nn felsefesinde de byk bir yer tu
tar; Spinoza, Sezgi'yi eylerin zn kav
rayan en verimli ve nemli bilgi olarak
grr. ada burjuva felsefe ve psikolo
jide, Sezgi, mantkla ve yaam pratiiyle
badamaz bir biimde, gizemsel bilme
yetenei olarak grlr (bak. Sezgicilik).
Diyalektik maddecilik, Sezgiyi dolaysz
bilgi olarak, dolayl bilgiyle diyalektik ba
nts iinde, canl gzleyi olarak grr
ve Sezgiyi aklst, gizemsel bilme yete
nei olarak ele almaya kalkan herhangi bir
giriimi reddeder. Sezgi, hakikati bilmenin
olaan yollarndan btn btne sapma
olarak dnlmemelidir; Sezgi, mantk
sal dnmeye ve pratie bal olarak, bu
yollarn kendilerini doal biimde ortaya
koymalardr. Hakikati birdenbire kavra
419
SEZGCLK
mann arkasnda, aslnda, daha nceden
edinilen deneyim ve bilgi yatar. Psikolojik
Sezgi mekanizmas, yeterince incelenmi
tir; ancak, elverili deneysel veriler, byle
bir eyin, d dnya ile karlkl etkileim
srecinde bireyin bu srecin yan (bilinme
yen) bir rn olduu kadar, dorudan
(bilinen) bir rn de yanstma yetenein
de oluuna dayandn gstermektedir.
Baz koullar altnda, bir eylemin sonucu
nu bu (daha bilinmeyen) yan, yaratc bir
iin zmnde anahtar grevi grr. Sez
gisel bilmenin sonular mantka tantlan
d gibi, pratikte de dorulanr.
Sezgicilik 1. (Felsefede) Emperyalizm a
nda burjuva felsefesinde byk etki yap
m bir idealist akm. Sezgicilik, aklsal bil
ginin karsna gerekliin sezgi'ye dayal
dolaysz algsn koyar ve bunu zihnin zel,
duyusal deneyime, gidimli ve mantksal
dnceye indirgenemeyen yetenei ola
rak alr. Sezgicilik, gizemcilikle dorudan
doruya ilintilidir. Bergson ve Losski, Sez-
gicilikin balca szcleridirler. 2. (Etikte),
Etikte modern biimcilikm ortaya kmas
na neden olmu bir 20. yzyl burjuva etik
akm. Etikte sezgici dnceler, ilk kez 17.
ve 18. yzyllardan Cambridge okulu tara
fndan ortaya konmu, daha sonra burjuva
etiin ada temsilcileri tarafndan geli
tirilmitir. Sezgicilik'in etikte ana nermesi
udur: Daha genel ahlk karamlar (iyi ve
kt), biricik olup, br niteliklere indir-
genemeyecei gibi, ne yadsnabilir ne de
aklanabilirler, kendilerinden apaktr
lar, hibir tant gerektirmezler, ancak sezgi
yoluyla bilinebilirler. Bu dnceler, Sez-
gicilikin szclerini una inanmaya gt
rr: Normatif etik, kendi sonulamalarn
br bilimlerin verilerine dayandramaz,
nk kendisi zel bir bilgi alandr. Bu
kiilerin dncesine gre, balca ahlk
anlaylarnn tarihte hibir kk olmayp,
mutlaktrlar. Bu bakas, nesnel olarak,
burjuva ahlkn evrensel doas ve dei
mez olduunu hakl gstermeye yarar. 3.
(Matematikte), Matematiin kuramsal ilke
leri stne tartmayla bantl olarak
1920lerde (mantklk, biimcilik ve efek-
tizmyansra), matematiin felsefi temelleri
arasnda ortaya km bir akm. Sezgicilik'
e gre, eksenin matematiksel dnce,
btn matematiksel nesnelerin mantksal
kurulma srecini iine alan aklsal sezgiye
dayanr. Btn matematik, bu gibi sezgile
re dayand iin, matematiksel nesneler,
kendi mantksal karlklarndan uzakta va-
rolamazlar. Parokslardan kanmak iin,
matematiksel tant kesinkes manta de
il, sezgisel akla dayandrmak gerekir;
byle bir tant, her evresi k noktasndan
ve aktlyrtme kurallarndan balayarak
sezgisel olarak anlaldnda doruluk
kazanr. Onun iin, mantk yasalarnn ve
kurallarnn uygulanabilirlii ayn zaman
da en sonunda sezgiyle de snanmaldr.
Ancak, matematikte Sezgicilik, felsefedeki
Sezgicilikin tersine, sezgi ile mant kar
karya getirmez. Matematikte Sezgicilik,
matematiin manta yaslanamayacan;
mantk teoremlerini en genel karakterde
matematik teoremleri olarak alarak, kendi
anlayn matematiin bir paras olarak
gelitirdiini dnr.
Shaftesbury, Anthony Ashtey (1671
1713) ngiliz filozof ve ahlk; Characte
ristics of Men, Manners, Opinions, Times
(1711, nsanlarn, Greneklerin, Kanlarn,
Zamanlarn Karakteristikleri, cilt 1-3) adl
kitapta toplanan etik denemelerin yazar.
Shaftesburynin anatemas, ahlkn kendi
ni belirleyici zellii ve toplumsal koulla
ra bamlldr. Shaftesbury'ye gre, ah
lkn nedeni dinse! duygularla bal deil
dir; insanlarda doutan olup, insanlarn
yksek ahlki hedefler edinmelerine ne
den olur. En yksek mutluluu, aklsal se
vinci insana erdem getirir. nsan, btn
elikilerin uzlamaya vard cokucu-
luk yoluyla erdeme ulamaya alr. n
420
SINIFLANDIRMA
sann yapt ilerin ahlk deerini bime
nin lt, iin sonularnda deil, o iin
yaplmas gdsnde yatar. nsan, Shaf-
tesbury'ye gre, zgeci gdler ile bencil
gdler arasnda dengeyi aramaldr.
Shaftesbury'nin ahlak ideali, uyumlu geli
mi kiiliktir. Erdemli olan her ey ayn
zamanda estetik olarak da gzeldir, nk
gzellik uyumda yatar. Shaftesburynin
ahlak retisi mutluculuk'un damgasn ta
r. Fransz maddecileri, Hume, Kant, Her-
der, F. Sahiller gibi birok dnr, Shaf
tesburynin dncelerinin etkisinde kal
mtr.
Srama Bir eyde ya da fenomende, bu
eyin ya da fenomenin eski niteliinin nicel
deiimlerin bir sonucu olarak (bak. Nice
likten Nitelie Gei) yeni bir eye ya da
fenomene deimesi. Daha nceki, evrim
sel gelime sreciyle karlatrldnda,
Srama, az ok grnr, daha hzla dei
imleri temsil eder. Herhangi nitel bir dei
im, ancak bir Sramayla olabilir. Ancak,
Srama, fenomenlerin karakterine ve iin
de gelitii koullara bal olarak, en dei
ik biimler alr. znden, her fenomen,
kendi yolundan yeni bir nitelik kazanr.
Ancak, btn bu geiler, az ok kesin iki
tipe ayrlr: (ou zaman ayn bir srete
birlikte yer alan) ani Sramalar ve yava
Sramalar. Ani Sramalar, eski niteliin
btn btne birdenbire deiime ura
mas tarznda olur (rnein, birtakm temel
paracklarn br temel paracklara de
imesi; toplumsal yaamda ise, toplum
sal bir devrim, ani, keskin bir Sramaya
rnek gsterilebilir.). Yava Srama, bir
eyin ya da fenomenin, ar ar yer alan
deiimin bir sonucu olarak btnyle d
nme urayana kadar yer yer deime
siyle olur. Doada, byle bir ey, hayvan
ve bitki trlerindeki nitel deiimlerde g
rlr. Toplumsal yaamda, ani Srama,
egemen snfn eski bir sistemden yeni bir
sisteme tarihsel ivedi gei iin bir engel
oluturduu uyumaz toplumlarn bir zel
liidir. (rnein, kapitalizmden sosyaliz
me) bu gibi bir gei, ancak siyasal bir
devrimle yerine getirilebilir. Ar ar S
rama, ilke olarak, balca btn toplumsal
glerin toplumun ileriye doru gelime
gstermesine ilgi gsterdii uyuan top-
lumlarn tipik bir zelliidir. Snfsz bir top
lumda toplumsal evrimin siyasal bir dev
rim olmaktan kacan ok nceden sy
ledii zaman Marx bunu dnyordu. Ya
va nitel deiimler, komnist kurulmann
da bir yasasdr. Komnizmin maddi ve
teknik temelinin kurulmas, snfsal ve da
ha bakaca yarmlarn ortadan kaldrlma
s, devletin silinip gitmesi, yeni insann e-
itimi, btn bunlar, sosyalist toplumun
gelimesindeki kesin devrimci admlar o-
lup, birdenbire deil, ar ar ve srekli
yer alr. Yine de, sosyalizmden komniz
me yava gei, baz alanlarda, rnein
teknoloji ve bilim alannda hzl, abuk de
iimlerin yer almasn nlemez.
Snf (mantkta) Birtakmtemel zellilerine
gre seilen nesnelerin bir btn olarak
alnan sonlu ya da sonsuz tmellii. Bir
Snf oluturan nesnelere o Snfn eleri
denir. Yalnzca bireyler deil, ama Snflar
n kendileri de birSnrfn eleri olabilirler.
Snflar kuram, Snflar'n, bunlarn zellik
lerinin ve bunlarla mantkta ilemler yap
mann sistemli olarak incelenmesine ola
nak salar.
Snflandrma (Kavramlarn trlere, bunla
rn da daha bakalarna blnmesi vb.)
blnmelerin genel bir toplamn gstere
cek biimde, kavram'm kaplamnn zgl
bir biimde blnmesi. Snflandrma, bi
limde ya da pratik etkinlikte srekli yapl
mak iin tasarlanmtr (rnein, hayvanla
rn, bitkilerin, toplumsal-ekonomik olu
umlarn snflandrlmas, bir kitaplktaki
kitaplarn snflandrlmas). Genellikle,
belli birtakm nesnelerin zsel izgileri, S
421
SINIFLAR
nflandrmann temeli olarak alnr. Bu du
rumda, (doal) Snflandrma, nesneler a-
rasndaki zsel ve bilme asndan nem
tayan benzerlikleri ve ayrmlar seip a-
yklar. Daha baka durumlarda. Snflan
drmadn yalnzca nesneleri sisteme koy
ma amac tad durumlarda, nesneler
iin zsel olmayan ama (rnein, alfabetik
katologlardaki gibi) bu ama iin elverili
zellikler temel alnr. Bu gibi Snflandr
malara yapay Snflandrma denir. En de
erli Snflandrmalar, trler arasndaki ba
nt yasalar ile gelime srecinde bir tr
den brne gej yasalarnn bilgisine
dayal olanlardr. rnein, Mendeleyevin
kimyasal elementlerle ilgili yapt Snflan
drma byle bir Snflandrmadr. zsel -
zelliklere gre yaplan bir Snflandrmaca
tipoloji ad verilir; tipoloji, zmlenen ger
ekliin blnmesinin bir birimi olarak, ta
rihsel gelien nesnelerin somut dnsel
bir modeli olarak tip kavramna dayanr
(rnein, biyolojik, inguistik, kftrolojik
vb. tipolojiler). Her Snflandm, her za
man iin uzlamsal ve grece olduu iin,
tipler arasndaki gerek snrlarn kabaca
ortadan kaldrlmasdr. Bilginin gelime
siyle birlikte, yaplan Snflandrmalar da
deierek daha kesinleir.
Snflar (toplumsal) Snflar, tarihsel ola
rak belirlenimli toplumsal retim biimi i-
indeki yerleri, (birok durumda bir yasa
olarak saptanp ortaya konmu biimde)
retim aralaryla bantlar, emein top
lumsal rgtlenimi iindeki rolleri, buna
bal olrak, toplumsal zenginlikten aldk
lar payn boyutlar ve tarzyla birbirlerin
den ayrlan geni insan gruplardr. Snf
lar, belirli bir toplumsal ekonomik sistem
iinde aldklar farkl yer dolaysyla birinin
brnn emeine el koyduu insan
gruplardr. (V. . Lenin, Toplu Yaptlar, cilt
29, s. 421). Snflarn varoluu, tarihsel
olarak belirlenimli retim tarzlarna bal
dr. Snflarn douu, toplumsal bl
m'y le ve retim aralar stnde zel ml
kiyetin ortaya kmasyla belirlenir. Her s
nfl toplumda, (kleci toplumda kle sa
hipleri ve kleler, feodalizmde toprak sa
hipleri ve toprak kleleri, burjuva toplum
da kapitalistler ve proleterler olmak zere)
temel Snflar yansra, ya eski retim tarz
kalntlarna (rnein, burjuva toplumda
kyllk), ya da yeni bir retim tarznn
ortaya kna (rnein, feodal toplumda
ortaya kan burjuvazi) bal olarak, te-
met-olmayan Snflar dayer alr, smrc
Snflar'nortadan kaldrlmas ve snfsal
uyumazlklarn stesinden gelinmesi, an
cak bir sosyalist devrimin sonucu olarak,
retim aralarnda zel mlkiyetin kaldrl
mas ve yerine kamu mlkiyetinin yerleti
rilmesiyle olanakldr. Sosyalizmin baar
ya ulamas ii snfnn tad karakteri
kknden deitirerek, ii snf ile kyl
l birbirine yaklatrr. Sosyalizmde, ii
snfna artk proletarya denmez; ii snf,
sosyalizmde, smrden kurtulmutur,
btn halkla birlikte, retim aralarnn sa
hibi olup, emek gcn satmaz. Sosya
lizmde, zel mlkiyete dayal iftilikle, ka
pitalizmden srp gelen paralanmlkla,
geri ve ilkel alet ve iftilik yntemleriyle
birlikte kyllk, geriye dnmemecesine
silinip gider. Kyllk, kolektif sosyalist
mlkiyet temeli zerinde ykselir. Aydnlar
da kkten deiiklie urar. iler, kyl
ler ve aydnlar arasndaki ayrmlar, sosya
lizmden komnizme gei srasnda kal
kar. Bu sre, kent ve kr, kafa emei ve kol
emei arasndaki zsel ayrmlarn ar ar
silinip gitmesine dayanr. Sosyalizmde u-
lalantoplumsal-siyasal ve ideolojik birlik
pekierek, toplumdaki uyumluluk geliir.
iler kyller ve aydnlar arasndaki itti
fak toplumun temelini oluturur. i sfnn
nc rol oynad bu ittifakn daha da
glenmesi, komnizmin kurulmasnda
belirleyici bir siyasal ve toplumsal-ekono-
mik nem tar. Toplumun snfsz bir yap
iinde biimlenii, olgunlam sosyaliz
422
SINIR
min tarihsel erevesi iinde yer alr.
Snf Mcadelesi Badamaz ve elikili
karlar tayan snflar arasndaki mca
dele. Kleci toplumla birlikte balayarak,
btn toplumlarn tarihi, snflar arasndaki
mcadelenin tarihi olmutur. Marxlk-Le-
nincilik, uyumaz snflara blnm top
lumun gelimesinin itici gc olarak Snf
Mcadelesi'nin bilimsel bir aklamasn
yapm ve ii simlinin Snf Mcadelesi-
nin kanlmaz olarak amac btn snflar
kaldrarak snfsz, komnist toplum yarat
mak olan sosyalist d evrim'e ve proleterya
diktatrlne yol aacan gstermitir.
Proletaryann Snf Mcadelesinin balca
biemleri ekonomik, politik ve ideolojiktir.
Proleteryann Snf Mcadelesi'nin en yk
sek biimi olarak siyasal mcadele, prole-
teryann smrden kurtulmasnn belirle
yici kouludur. ada kapitalist toplum
da, poreletaryann Snf Mcadelesi tekel
lerin tm egemenliine evrilmitir. Bu
mcadele srasnda, ulusun bartan ve
geni demokratik reformlardan yana b
tn kesimleri proleteryann evresinde
toplanr. Bilimsel ve teknolojik devrim, re
formistlerin ve revizyonistlerin savladklar
zere, kapitalist toplumda Snf Mcadele
sinin silinmesine yol amann ok uzan
da, tam tersine, kapitalist sistemdeki btn
eski uyumaz elikileri gitgide keskinle
tirerek yeni elikilere yol aar. ilerin
grev hareketlerinin bymesi bunun bir
tantdr. Proletarya diktatrlnn kurul
masyla birlikte, Snf Mcadelesi, yeni bir
biim alr. Gen Sovyet Cumhuriyetinin
deneyiminden yola karak, Lenin, bunun
be yeni biiminin ne olduunu yle be
lirtir: 1) smrclerin direncinin krlmas;
2) proletarya ile burjuvazi arasndaki Snf
Mcadelesi'nin en ar bir biimi olarak i
sava; 3) kyllk ile proleter-olmayan -
br emeki kitleler zerinde liderlik kurma
mcadelesi, 4) burjuva uzmanlardan ya
rarlanma mcadelesi; 5) halk yeni, sosya
list bir alma disiplini iinde eitme m
cadelesi. Somut tarihsel koullara bal
olarak, Snf Mcadelesi, az ok keskin
biimler alr. Sosyalizmin baarya ula
mas, lke iinde snflar aras atma ne
denlerini kaldrarak, toplumun toplumsal-
siyasal ve ideolojik birliini ileriye gtrr.
Sosyalizmin yava yava komnizme do
ru ilerlemesi (iiler, kyller, aydnlar ol
mak zere) btn toplumsal gruplarn ko
mnizmin kurulmasna ilgi gstererek onu
gerekletirmek iin almalarna bal
dr. Bu arada, gemiin kalntlaryla, eski
dnyann ideolojik direniiyle mcadele
etmek de gerekir. Snf Mcadelesi, kapi
talist dnya ile ilikilerde de srer. Sosya
lizmin glendirilmesi, bar mcadelesi
ve dnya kurtulu hareketinin desteklen
mesi yoluyla, ii snfnn ba ektii sos
yalist lke halklar, emperyalist glere
kar bir Snf mcadelesi verir.
Snr Durum J aspers'in felsefi retisinde
geen bir kavram. (lm, ac ekme, kor
ku, sululuk, mcadele gibi) Snr Durum
lar, insan varlk ile varlk olmama arasn
daki snra sokar. Snr Durum iine girer
girmez, insan, kendini daha nce bala
yan ve Biri klan btn uzlamlardan, dav
ran standartlarndan ve genel kabul gr
m grlerden kurtulur. Bu yolla, insan,
ilk kez kendisini varolu olarak kavrar. S
nr Durum, insan hakiki olmayan varlktan
hakiki vhrla gemesini olanakl klar, va
roluularn kuramsal bilimsel dnceyle
elde edilemeyeceini ne srdkleri gn
delik bilincin balarndan kurtarr. Snr
Durum iinde, insan, kendini evreleyen
btn dnyay yanlsal bir varlk olarak,
kendisini gerek varlktan ayran gerek
olmayan dnya olarak, ampirik dnyaya
gre transsandental dnya olarak grr.
Bylece, Snr Durum, insann trassenden-
tal olanla ya da Tanr'yla iliki kurmasn
olanakl klar.
423
SBERNETK
Sibernetik Teknolojik aygtlarda, canl or
ganizmalarda ve insan rgtlenimlerinde
sre ve denetim sistemlerinin ortak zel
liklerinin bilimi. Sibemetikin ilkeleri ilk kez
Wiener tarafndan ortaya konmutur. Si-
bernetikin bilim olarak ortaya k u gibi
birtakm bilimsel ve teknolojik ilerlemelere
dayanr: Otomatik denetim kuramndaki i-
lerlemeler, hzl tarayc ve program-de-
netleyici bilgisayar makinelerinin kurulma
sn olanakl klan radyo elektronikteki iler
lemeler, olaslk kuram ile bunun bildiriim
aktarm ve srelendirimi sorunlarnn a-
ratrlmasna uygulanmasnda elde edi
len ilerlemeler, matematiksel mantk ile al
goritma kuramndaki ilerlemeler, sinir et
kinlii fizyolojisi ile homeostatis'teki ilerle
meler. Enerjiyi cevher dntren aygtlar
dan farkl olarak, sibernetik sistemler bildi
riim srelendirmeyle ilgilidirler. Denetim
sistemlerinin inceleniinde, Sibernetik,
makroskopik yaklam mikroskopik yakla
mla birletirir. Makroskopik yaklam, bir
sistemin i yaps bilinmedii zaman kulla
nlr. Byle bir ey, ana bildiriim aknn
ve denetim sisteminin en yksekten ilev
lerinin yerletirilmesine yardmc olur. Bu
tip sorunlar, kara kutu sorunu diye bilinir.
Mikroskopik yaklam, denetim sisteminin
i yapsna ilikin birtakm bilgiler taya
rak, kendi temel elerinin karlkl ilikili-
likleri iindeki belirlenimlerini, igrme al
goritmalarn ve bu elerden bir denetim
sistemini bireimletirme olanan iine
alr. Sibernetikin ana sorunlarndan biri de
kendini-rgtleyen (kendi kendini ayarla
yan) sitemlerin yaps sorunudur. Bunlar
karmak sistemler olup, iinde bulunduk
lar ya da iine girdikleri durumlar bozma
ya ynelik d etkenlere kar bu durumlar
alan sistemlerdir. En yetkin kendini rgt
leyen sistemler, canl doadaki evrimsel
srelerin bir sonucu olarak gelimitir.
Onun iin Sibernetik, canl organizmalar
ile teknolojik aygtlardaki denetim ilevleri
arasndaki benzeimden yararlanmaya
alr. Sibernetikin nemi balcalkla, li
retimde otomatikleme ve tm biimsel
letirilmi insan zihni etkinlik tipleri iin
olduu kadar, biyolojik denetleme ve d
zene koyma sistemlerinin (hormonal, sinir
ve kaltm mekanizmalarnn) modellendir-
me yntemiyle aratrlmas ve yeni tp ay
gt tiplerinin gelitirilmesi iin de geni o-
lanaklar getirir. Sibernetik yntemlerini uy
gulamada eitlilik, istee bal deildir;
byle bir eyin nesnel dayana vardr, bu
da matematiksel betimleme ve aratrma
yapma gcnde olan insan yaps aygtla
rn ilev ve yaplarnda birtakm ortak zel
liklerin varolmasdr. Bu bakmdan, bire-
imsel bir bilim dal olarak Sibernetik, bi
limler arasnda karlkl etkileimin yeni bir
tipine rnek oluturduu kadar, maddenin
hareket biimlerinin,yansma kuramnn,
bilimlerin snflandrlmasnmfelsefi yn
den aratrlmas iin zengin malzeme de
salar. Sibernetikin gelimesi, birtakm
metodolojik sorunlar stne, rnein in
san dncesi ile rgtl, amal ve canl
ad verilen sibernetik mekanizmalarn ile
yii arasndaki benzelik sorunu stne
olduu kadar, evresinde diyalektik mad
decilik ile idealizm arasnda bir mcadele
nin yer ald felsefi nitelikli sorunlar s
tne de tartmalar balatmlardr. Nite
kim psiik etkinliin nesnel aratrma ola
nan yadsyan idealist felsefe, bu gibi
etkinliklerin birtakm nemli yanlar ile ile
yi tarzna ilikin bir anlay edinilmesine
katkda bulunan Sibernetikteki bulular
yadsr. Diyalektik maddecilik ise, Siberne
tik benzeimlerin nesnel olarak salkl ol
duklarn kabul ettii gibi, insan makiney
le, insan anlan da sibernetik sistemlerin
ileyiiyle zdeletirmenin yanlgl oldu
unu vurgular.
Sigvvart, Christoph (1830-1904) Yeni
Kantlka yakn Alman mantk. Logik
(1873/78, Mantk) adl yaptyla tannan
Sigwart'a gre, mantk, psikolojiye dayal
424
SSTEM
olup; teknik, normatif dnme retisidir.
Sigwartin kansna gre, doruluun l
t, zorunluluk ve evrensel nemlilik o-
lup, nesnel dnyada byle bir eyin temeli
yoktur, inana bavurularak postulalatr-
lan apaklk, Sigwart'a gre, zorunlu d
nmenin temelidir. Sigwart, yarg kuram
n ayrntl olarak ilemitir.
Simgesel Mantk Kkence, mantk hesa
bn gstermede kullanlmtr. Leibniz,
matematiksel mantktan sk sk Logistica
diye sz eder. Bunun matematiksel ya da
Simgesel Mantkla eanlaml olarak kulla
nl, 1904 Eyllde Cenova uluslararas
Felsefe Kurultaynda kabul edilmitir.
Simgesel Yntem Modern matematik ve
mantkta, biimsellemi sistemleri ve he-
sapiar' kurmann bir yntemi (bak. Biim
selletirme). Bu gibi sistemler, anlatmlarn
ierdii anlama baklmakszn, simgelerin
art arda dizilii ya da dzenlenii olarak,
salt biimsel bir temele dayanlarak kuru
lur. Bazen, Simgesel Yntem, biimsel bir
sistemin yorumunu olduu kadar, kurul
masn da kapsar. Bir sistemin byle salt
biimsel kurulmas, hi kukusuz ieriin,
zellikle de bir hesap yaparken u ya da
bu biimde gznne alnan mantk yasa
lar snfnn btn btne gzard edilme
sini iermez.
Sistem Birleik bir btn oluturacak bi
imde birbiriyle ilintili ve bantl elerin
toplam. Sistem kavram, modern felsefe,
bilimi, teknoloji ve pratik etkinlikte nemli
bir rol oynar. Sistemsel yaklamda ve
sistemler genel kuram'nda youn aratr
malar 1950lerden bu yana srdrlmekte
dir. Sistem karamnn uzun bir tarihi vardr.
Btnnde kendi paralarnn toplamn
dan daha fazla olduu ilkalarda ortaya
konmu bulunuyordu. Stoaclar Sistemi
dnya dzeni olarak yorumlamlardr.
Felsefe, ilkadan (bak. Platon; Aristote
les) bu yana gelitike, bilgi Sisteminin
kendine zg zelliklerine git gide daha
ok ilgi gsterilmeye balanmtr. Kant,
bilmenin sistemsel doas olduunu vur
gulam, bu izgi daha sonralar Schelling
ve Hegel'in almalarnda ileriye gtrl
mtr. zgl Sistem tipleri (geometrik,
mekanik ve daha baka), ^.-^.yzyllar
da zel bilimler iinde aratrlmtr. M at
lk, btnsel olarak gelien Sistemler'i
felsefi ve metodolojik olarak bilme ilkeleri
ni ortaya koymutur. Bu balamda, diya
lektik maddeci sistem ilkesi nemli bir rol
oynar. 20. yzyln ortalarnda, denetim
Sistemler'inin (geni, karmak Sistemler
in) mekanizmasnn daha iyi anlalmasn
da sibernetik'mve ona bal birtakm bi
limlerin bir katks olmutur. Sistem kavra
m, btnlk, e, altsistem, bant, iliki,
yap vb. kavramlarla yakndan baldr.
Sistem, yalnzca kendi kurucu eleri ara
snda varolan balar ve ilikilerle (belli bir
rgtlkle) deil, ama ayn zamanda, ev
reyle ayrlmaz birliiyle, Sistem'in btn
sellik iinde kendini gsterdii karlkl
etkileimde de grlr. Herhangi bir Sis
tem, daha yksek dzende bir Sistemin
bir esi olarak grlebilecei gibi, kendi
bir esi de daha alt dzeyde bir Sistem
olarak grlebilir. ou Sistemler bildiri
im aktarmn ve denetim'i kapsar. En kar
mak Sistem tipi amaca-ynelik Sistem
tipleri olup, bu Sistemlerin ileyii belli bir
hedefe ulamaya bal klnmtr; byle
en karmak bir Sistem tipi de, kendi yap
larn ilev srecine ayarlayabilen kendini-
rgtleyen Sistemler'dir. Ayrca, okd-
zeyli ve ou zaman farkl hedefleri olan,
birok karmak (canl, toplumsal ve daha
bakaca) Sistem vardr. 20. yzylda, Sis
tem aratrmasndaki hzl gelimeler ve
bunlarn bilim ve teknolojiye geni apta
pratik olarak uygulanlar (rnein, eitli
biyolojik Sistemler ile insann doay etki
leme Sistemleri, ulam denetim Sistem-
leri, uzay uu denetimi Sistemler'i, eitli
425
SSTEMLER
ynetsel Sistemler, gelime modellendirici
Sistemler vb.), Sistem kavramna ilikin ke
sin biimsel tanmlarn ortaya konmasn
zorunlu klm; kme kuramnn, matema
tiksel mantkin, siberrnetik'in yardmyla
bu gibi tanmlar yaplabilmitir.
Sistemler Genel Kuram Sistemleri tem
sil eden nesneleri zel bilimsel, mantksal
ve metodolojik yoldan inceleme anlay.
Sistemler Genel Kuram, sistemsel yakla-
/mla yakndan bantl olup, onun ilke ve
yntemlerinin somut mantksal ve metodo
lojik bir anlatmn oluturur. Sistemler Ge
nel Kuram'nn ilki Bertalanffy tarafndan
ortaya konmutur. Bertalanffy, madde ve
enerji ile erveyi srekli deitiren ak
sistemleri incelemitir. 1950'lerden 70'lere
kadar Sistemler Genel Kuram'nda daha
baka yaklamlar da ne srlmtr. Bu
arada, Sistem aratrmasnn mantksal,
kavramsal ve matematiksel yollarna b
yk ilgi gsterilmitir. Sistemler Genel Ku
ram, modern bilim ve teknolojinin geli
mesi iin ok nemli olup, zel sistemlerin
yerine belirli sistem snflarn zmleyen
kuram ve anlaylar geirmeyen sistem
aratrmasnn temel metodolojik ilkelerini
ortaya koyar.
Sistemsel zmleme Karmak ve yk
sek dzeyde karmak nesneleri, hepsin-'
den nce de eitli toplumsal, ekonomik,
insan-makine ve teknik sistemleri tasa
rmlar, yapar ve denetlerken karar verme
ye ilikin btn yntemleri aratrmak ve
tasarmlamak iin kullanlan yntem ve
yollarn bir toplam. Sistemsel zmle
me, 1960larda, ilemlerin incelenmesinde
elde edilen ilerlemenin bir sonucu olarak
ortaya kmtr. Sistemsel yaklam il esis-
temler genel kuram, Sistemsel zmle-
menin kuramsal ve metodolojik temelini
oluturur. Bu kincisi, balcalkla yapay
(ounlukla insan-yaps, insan-etkili) sis
temlerin aratrlmasnda kullanlr. Sistem
sel zmleme ilkeleri uyarnca, toplumu
bekleyen karmak bir sorun (tmnden
nce de denetim sorunu), bir btn olarak,
bilekenlerinin kendi aralarnda karlkl
etkide bulunduu bir sistem olarak grl
melidir. Bu sistemin nasl denetleneceiy
le ilgili bir karar almak iin, bu sistemin
amac'nn, tek tek altsistemlerinin hedefle
rinin olduu kadar, belli verimlilik ltle
rine gre karlatrldktan sonra en uygun
denetim ynteminin ona gre seildii bu
hedeflere varmann birok seenekli yolla
rnn da belirlenmesi gerekir. Sistemsel
zmlemenin nemli bir evresi, kendi
btn deikenlerinin gznne alnmas
n getirecek biimde, szkonusu sistemin
genel bir modelinin (ya da birok modeli
nin) kurulmasdr. Toplumsal-ekonomik,
insan-makine ve daha baka sistemlerin
kapsad bilekenlerin (elerin, aitsis-
temlerin, bloklarn, balarn vb.) ok-eit-
lilii dolaysylla, Sistemsel zmleme,
gerek bu gibi sistemlerin genel modelleri
nin kurulmas, gerek iletilmesi iin mo
dern bilgisayar kolaylklarn gerektirir (r
nein, bu gibi modeller stnde oynaya
rak ilev gren sistemlerin senaryolarnn
yazlmas, bu yolla elde edilen verilerin
yorumlanmas). Sistemsel zmleme,
son birka on yl iinde gelitirilmi bulu
nan oyun kuram bulgulayc programla
ma, taklit modellendirme, programlanm
hedef denetimi gibi yntemlerden geni
apta yararlanr. Sistemsel zmleme
nin nemli bir zellii de biimsellemi ve
biimsellememi yollar ile aratrma yn
temlerinin birliidir.
Sistemsel Yaklam Bilimde karmak
nesneleri, deiik tipten ve snftan sistem
leri aratrma ve tasarmlama yntemlerini
ele alan metodolojik bir eilim. Sistemsel
Yaklam, bilme, aratrma ve tasarmlama
yntemlerini olduu kadar, zmlenen
ya da yapay olarak ortaya konan nesnele
rin doasn betimleyip aklamada kulla
426
SYASET
nlan yntemleri de gelitirmede belirli bir
evreyi oluturur. Tarihsel sre terimleri
iinde, Sistemsel Yaklam, 17.-19. yzyl
larda yaygnlk kazanm olan mekaniki
lik anlaylarnn yerini almas iin ortaya
konmu olduu kadar, kendi grd i
ler asndan bu anlaylarla dorudan bir
kartlk da oluturur. Sistemsel Yaklam
yntemleri, karmak gelien nesneleri,
okdzeyli, hiyerarik, kendini rgtleyen
biyolojik, psikolojik, toplumsal sistemleri,
geni teknik sistemleri, insan-makine sis
temlerini vb. aratrmada yaygn kullanlr.
Diyalektik maddecliin sistem ilkesi, bu
gibi yntemler iin kuramsal bir temel o-
luturur. Marx ve Lenin, en karmak geli
en nesnenin, yani kapitalizmin ekonomik
ilikiler sisteminin derin bir zmlemesini
yapmlar, sistem aratrmasnn birtakm
temel ilkelerini ortaya koymulardr. Sis
tem aratrmas, aratrlan nesnede varo
lan ok eitli balar ve ilikileri aa
karma stnde younlat kadar, bun
lar daha teye evreye de uzandrmaya
alr. Btnsel bir sistem olarak nesnenin
temel zellikleri, kendi tek tek elerinin
temel zelliklerinin bir toplam tarafndan
deil, daha ok, ele alnan nesnenin kendi
temel zellikleri ile sistem oluturan bala
rnn bir toplam tarafndan belirlenir. Sis
temsel Yaklam'da, ele alnan nesnenin
nasl alacan nceden grmek nem
lidir. Bir kural olarak, sistemsel nesneler,
aratrma srecine uzak kalmazlar, birok
durumda bu sre stnde olduka etkide
bulunurlar. Bilimsel ve teknolojik devrim'in
ilerlemesi, Sistemsel Yaklam'n ieriinin
daha da zgl klnmasna, felsefi temeli
nin inceden inceye ele alnmasna, mantk
sal ve metodolojik ilkelerinin yetkinletiril
mesine, sistemler genel kuramnm daha
ileriye gtrlmesine yardm eder. Sistem
sel Yaklam, sistemsel zmlemenin
kuramsal ve metodolojik temellerini olu
turur.
Sivil Toplum Bu terim, ilk kez, 18. yzyl
Marxlk-ncesi filozoflar tarafndan top
lumsal ilikileri, daha dar anlamda da ml-
kiyef ilikilerini olduu kadar, burjuva top
lumu da gstermek iin kullanlmtr. ngi
liz ve Fransz maddecileri tarafndan ile
nen Sivil Toplum kuramnn en byk ek
siklii, Sivil Toplum'un retim tarzna ba
mlln grememek olmutur. Bu mad
deci kiiler, Sivil Toplum'un kkenini insa
nn doal temel zelliklerinden, siyasal g
revlerden, yrtme ve yasama biimin
den, ahlktan vb. getirmilerdir. Toplum
sal ilikilerin bir tmtoplam olarak, Sivil
Toplum, bireylerin dnda kalan, bireyle
rin etkinliklerinin ortaya kt bir ortam
olarak grlmtr. Hegel, bu terimi, zel
mlkiyete, mlkiyet ilikileri ile toplumsal
zmre ilikilerine dayal bir gereksemeler
sistemini, bir hukuki ilikiler sistemini ie
ren bir terim olarak kullanmtr. Hegelin
idealizmi, Sivil Toplum'un nesnel tinin
hakiki biimi olarak devlete dayand g
ryle yzeyde kalmtr. Marx, Sivil Top
lum terimi ve kavramn erken yaptlarnda;
ilk kez de 1843'te Hegel eletirisinde kul
lanmtr. Marx, Sivil Toplum'dan aileyi,
toplumsal zmreyi ve snfsal rgtlenimi,
mlkiyet ve dalm ilikilerini, genel ola
rak toplumun varolmasnn ve ileyiinin
btn biim ve tarzlarn, insann eylemsel
'yaamnn koullarn ve insann etkinliini
anlamtr. Marx, birey ile Sivil Toplumu
kar karya getirmenin temelsizliini vur
gulamtr. Dolaysyla, Marx, bu yeterince
ak olmayan terimin yerine (toplumun e-
konomik yaps, ekonomik temel, retim
tarz vb.) kesin bilimsel kavramlar getir
mitir.
Siyaset (Politika) Snflar, uluslar ve br
toplumsal gruplar arasndaki ilikilere et
kinlikle bal olup, devlet gcnn ele ge
irilmesi, elde tutulmas ve kullanlmasn
da odaklanr. Snflar arasndaki iliikiler,
dolaysyla snflarn kendi temel karlarn
427
SKOVORODA
dile getiren politikalar, snflarn kendi eko
nomik konumlarndan doar. Bunlara kar
lk veren siyasal dnce ve kurumlar,
ekonomik temel zerinde ykselen stya
py oluturur. Ancak, byle bir ey, Siya-
setin ekonominin edilgen bir sonucu ol
duu anlamna gelmez (bak. ktisat ve Si
yaset). Siyasetin byk bir dntrc
g olabilmesi iin, toplumun maddi yaa
mnn gereksinimlerini doru olarak yan
stmas gerekir. Gerici burjuvazinin siyase
ti, toplumun ileriye doru gelimesini n
ler, nk toplumun nesnel gereksinimle
rine kart ynde gider. Bilimsel temellere
oturan Siyaset, toplumsal gelimenin ya
salarnn bilgisine dayanr ve toplumun
karlarna uymaya ynelir. Bu politikalar,
halkn temel gereksinimlerine karlk verir
ve emeki kitlelerden srekli destek grr.
Toplumsal yaam alanlarna gre, siyaset,
ekonomik, toplumsal, ulusal vb. alanlara
ayrlr. Kltr ve ideoloji, ancak doru bir
politika gdlmesiyle ynlendirilebilir.
Byle bir ey, sosyalist lkelerde, kom
nist partilerin klavuzluu ve etkisi altnda
yrtlr. Bu lkelerde, komnizmin baa
ryla kurulmas, doru bir rgtsel ve ide
olojik Siyaset'in yrtlmesine baldr.
Komnist partilerin i politikalar, d poli
tikalarn da belirler.
Skovoroda, Grigori Savvi (1772-1794)
UkraynalI aydnlanmac, demokrat, filozof
ve air. Kiev-Mogilyanski din akademisin
de renim grm olan Skovoroda, dina-
daml mesleini geri evirerek, gezgin
bir vaiz ve filozof yaamn semitir. Sko-
vorodann dnyagr Platonculuun,
stoacln ve patristikm olduu kadar,
{Leibniz vb.) kendi gnnn filozoflar ile
Lomonosov'un dncelerinin de etkisi al
tnda kalmtr. Felsefe'nin temel sorusu'-
nun zmnde, Skovoroda, maddecilik
ile idealizm arasnda gidip gelmi, ancak
birok sorunlarda maddeci bir bakas
edinmitir. Lomonosov'un izinden gide
rek, maddenin nsz sonsuz olduu, do
ann yasalara bal bantlar tarafndan
ynetildii ve kendi nedenini kendinde
barndrd sonucuna varmtr (Druzhes-
ki razgovor o duevnom mire, 1775, Tinsel
Dnya stne Dosta Konuma). Skovo
roda, Tanr ile doa kavramlarm bir
letirerek, bunlar, tm tanrclk'mtipik bir
zellii olarak, zde gibi alarak, maddi
ilkeler ile manevi ilkeler arasndaki eliki
yi safd brakmaya almtr. Skovora-
da, insan bilgisinin snrsz olduunu sy
lemi, ama doann inceleniini kendini
zmleme zorunluluuna balamtr.
Skovoroda, dogmatizmi ve iskolastiklii
yznden resmi dini serte eletirmi, Co-
pernicus'un kilisece yasaklanan yermez-
kezci retisini yaymtr. Skovoroda, di-
nadamlarnn asalaklklar ile ktlklerini
gln drmtr. Skovorodann ahlk
retisi dinsel bir kla brnm, bir
sevgi ve erdem dini arayna bal ol
mutur. Skovoroda, halkn karlarn sa
vunmu, baskya ve alan halkn cehale
tine zm, yeni bir toplumun kurulmasn
da ahlk ilkesini ana etken olarak alyla,
topyac bir zm olarak kalmtr. Sko
voroda, kendi gnndeki ilerici dnce
leri, zellikle de toplumsal yaamn yarat
c almaya, ortak mlkiyete, evrensel
sevgi ve eitlie dayanmas gerektii d
ncesini ne srmtr. Skovoroda'nn
almalar kendi gnnde yaynlanmakla
birlikte, elyazma kopyalar halinde elden
ele dalmtr.
Slavclar 19. yzyl Rus toplumsal dn
cesinde tutucu siyasal ve idealist bir eili
me balanan kiiler. Bu kiiler, Rusya'nn
Bat Avrupann gelime yolundan farkl,
zel bir gelime yolu izleme durumunda
olduunu ne srmlerdir. Nesnel anla
m iinde, byle bir ey, Rus soyluluunun
kendi ayrcalklarn en ykseinden koru
yarak, burjuva gelime yoluna gemesinin
topyac bir program olmutur. Bu prog
428
SOKRATES
ram, eski smr biimlerinin terkedilerek,
ynetici snfn yeni tarihsel koullara ayak
uydurmas gerektiinin en gerici kimseler
iin bile aka ortaya kt bir dnemde
ileriye gtrlmtr. Slavclkn kurucu
lar Kireyevski ile Komyakov'dur. Bu hare
ketin dnceleri ilk kez 1939'da yazya
dklm, 1840'lardave 1850'lerde geli
tirilmi, daha sonralar da Ekim Devrimi'n-
den sonra Rusyadan yurtdna gen ay
dnlar ile pan-Slavclar tarafndan benim
senmitir. Slavclk, Ortodoksluk'u, ideal
letirdikleri ortak topluluk yaamn, Rus
halknn boyuneiciliini ve Rusyada s
nf ayrmlarnn olmayn, aslnda tarihsel
hakikati arptarak, Rus tarihinin zgl iz
gileri olarak grmlerdir. Slavclar, bu an
lay sosyolojik ynden hakl karmaya
alarak, dinin bir halkn dnmesinin
karakterini, dolaysyla toplumsal yaamn
temelini belirlediini ne srmlerdir.
Slavclar, Ortodoksluu hakiki din olarak
grdklerinden, ancak Ortodoksluk'a
bal halklarn, balcalkla da Ruslarn i-
lerlemeye hak kazandklarn, br halkla
rn ancak Ortodoks uygarl kabul ettikleri
lde byle bir eye hak kazanacaklarn
dnmlerdir. Slavclar, dinsel ve gi
zemsel sistemler iinde kendi retilerine
felsefi bir dayanak aramlardr.
Sofistler <Z. . 5. yzylda) Bilgelik ve
gzel szsyleme reten Eski Yunanl
filozoflar. Sofistler, bir okul oluturmamak
la birlikte, topluca dini reddetmiler, doa
fenomenlerinin akla dayal bir aklann
yapmlar, etik ve toplumsal fenomenlere
grececi bir yaklamda bulunmulardr.
Sofistlerin balca grubu (eski Sofistler),
kleci demokrasiyi savunmu, genelde
maddei bir doa anlayn srdrmtr.
Bu grubun temsilcileri (Prtogoras, Elisli
Hippias, Ceoslu Prodikos, Atinal Antip-
hon), ilkan ilk aydnlanmaclar ile an-
siklopedistleriydi. Bu kiiler, bilme sorun
larna nem vermilerdir. Kimi Sofistler
(Gorgias), varlk ve bilgi konusunda ku
kucu sonulara varmlardr. Aristokratik
kampa bal Sofistler (Kritias, Hippoda-
mos), felsefi idealizme doru kaymlardr.
Sofistler, tartmalarda, daha sonra safsa
ta diye bilinen yntemlere bavurmular
dr. Bu eilim, daha ok, Aristoteles'in sz
leriyle, hayali bilgelik reten kimseler
haline gelmi (Z. O. 4. yzyldaki) ge So
fistler arasnda grlr.
Sokrates (Z. . 469-399) Maddeci nat-
ralizmden idealizme dn balatm Es
ki Yunanl filozof. Atinada yaam ve
retmenlik yapm olan Sokrates'in ren
cileri arasnda Platon, Antisthenes veAris-
tippos davardr. Sokrates, yazl hibir ey
brakmamtr; retisi Platon'un ve Aristo
teles'in yazlarndan bilinir. Sokratesa g
re, dnyann yaps ile eylerin fiziksel do
as bilinemez; bizler ancak kendimizi ta
nyabiliriz. Sokrates, bilginin nesnesiyle il
gili bu anlay, kendini tan szleri iin
de dile getirmitir. Bilgi, Sokrates'a gre,
dncedir, evren kavramdr. Kavramlar,
tanmlar yoluyla ortaya konur ve tmeva
rm yoluyla derlenir. Sokrates, (deer, ada
let vb.) etik kavramlar iin tanmlar ve ge
nelletirici rnekler vermitir. Bir kavramn
tanmndan nce karlkl konuma yer a-
lr, bu karlkl konuma srasnda sorular,
konumaclarn dncelerindeki eliki
leri ortaya karr. elikilerin ortaya k
mas, yzeysel bilginin bir yana braklma
sna yol aar, bu arada, zihinde doan
huzursuz durum, gerek hakikati aramay
getirir. Sokrates'in dogmatik nermelere
kar eletirel bir tavr ngren soru-yamt
biimindeki aklyrtme yntemi, Sokra-
tesci alaylama olarak bilinir. Sokratesin
etii aklcdr: Ancak cehaletin sonucu k
t eylemler doar, hi kimse kendi zgr
iradesinden dolay kt deildir.
Sokrates-ncesi Dnceler (Z. . 7.
yzyldan 4. yzyln balarna kadar) ilk
429
SOL
Eski Yunanl filozoflara verilen ad. Bu te
rim, uzlamsal bir terimdir; nk dikkate
deer birok Sokrates-ncesi dnrn
felsefeye Sokrate s'ten sonra katks olmu
tur. Sokrates-ncesi Dnrler, bireyin
amac ve gidii sorununu, dncenin var
lkla ilintisi sorununu koymular, duyulara
ak doa, Evren ve nesnel gereklii a-
ratrmaya kendilerini vermilerdir. Bu so
runlar, kendi elerinin bitimsiz dng
snden ortaya kan, alglanabilir bir Ev
ren asndan ele almlardr. Sokrates-n
cesi dnrler arasnda u kiiler yer alr:
Thales, Anaksimandros, Anaksimenes,
Herakleitos, (Z. . 5. yzyldan 4. yzyla
kadar) Apollonial Diogenes, Ksenopha-
nes, Pythagoras, Parmenides ve Eleal
rencileri, Empedokles, Anaksagoras, Leu-
kippos ve Demokritos. Sokrates-ncesi
felsefenin ana inceleme konusu, youn
lama ve seyrekleme yoluyla karlkl de
iime urayan ve duyularla alglanabilen
(toprak, su, hava, ate ve esir gibi) eler
den olutuu dnlen Evren'di. Bu e
lerin diyalektii, Sokrates-ncesi D-
nrlerin, balcalkla da Demokritos ile He-
rakleitos'un doa felsefelerinin bir zellii
dir. Szkonusu bu eler, duyulara ak
olup, rgtleyici ve btn btne maddi
olan bir ilkeyle doludur (Herakleitosta Lo
gos, Empedokleste sevgi ve nefret, atom
cularda nsz sonsuz hareket halindeki
atomlar vb.) Marxlk-Lenincilikin klasik
leri, Sokrates-ncesi Dnrler'in mitolo
jiyi rtme giriiminden doan kendili
inden maddeciliklerine yksek deer
bimilerdir.
Sol Hegelciler (ya da Gen Hegelciler)
Hegel'in felsefi okulunun radikal bir kana
d. Sol Hegelcilerin Almanyann o gnk,
koullarnda, Hegelci felsefe yorumlar ile
Hristiyanlk eletirileri, genelinde burjuva
demokratik dncenin ve siyasal karla
rn kendine zg bir biimi olmutur. D.
Straussun Incildeki dogmalar eletirel bi-
imde zmleyen Das Leben-J esu
(1835, sann Yaam) adl yapt, Hegelci
sol kanadn olumasn hzlandrmtr.
Strausse, say doast kimlii bir mit-
hos rn olan, sradan bir tarihsel kiilik
olarak gryordu. Yanl bir bilin biimi
olarak dinin eletirilmesindeki bir sonraki
adm, ncildeki dogmalar apak uydur
ma, say da kurmaca bir kii olarak gren
B. Bauer tarafndan atlmt. Sol Hegelci-
lerin kuramlar, din modeli temeline daya
narak, bir ideoloji olarak toplumsal bilinci
ilk zmleme giriimi olmutur. Sol He-
gelcilerin dikkati toplumla ilgili yanl kav
ramlarn nasl ortaya kp etkili hale geldi
i stnde toplanmt. Strauss, bunu mi
tolojik grlerin geleneksel direniiyle a-
klyordu. Bauer, bu fenomenin kaynan
bireyin kendinin bilinci rnlerinin ya
banclamasnda, insan zihninin rnleri
nin kendisinden bamsz soyutlamalar
olarak grlmesinde gryordu. Sol He
gelcilerin idealist retisinin eletirel ola
rak zmlenii, bu retinin toplumsal
bilinci zmleyiteki snrlln aa ko
yarak, maddi toplumsal ilikileri aratrma
nn, toplumun tinsel yaamn bu ilikiler
den getirmenin gerektiini gstermitir.
Bu zorunluluk, belli bir yere kadar, Feuer
bach tarafndan kavranmt. Ancak, tam
olarak kavran, Sol Hegelciler hareketine
1840larn balarnda katlm olan Marx ve
Engels tarafndan olmutur. Burada, Marx
ve Engeli, kkten yeni bir toplumsal geli
me anlayna, yani tarihsel maddecilik ku
ramna varmlardr. Burjuva radikalizm
olarak Sol Hegelciler hareketinin iflas, en
ak biimde, tarihte kitlelerin rolnn k-
mseniinde grlr. Snf mcadelesi,
toplumsal gelimenin nesnel yasalar, eko
nomik ilikilerin toplum yaamndaki rol
stne dncelere Sol Hegelciler yaban
c kalmtr. Sol Hegelcilerin kendilerine
zg bir zellii de, Almanya'da bur
juvazinin gelimesine set eken egemen
snflara liberal tehditler ieren devrimci
lafebeliidir. Mane ve Engels, Sol Hegelci-
ler'in dncelerini Kutsal Aile ile Alman
430
SOMBART
deolojisi gibi yaptlarnda eletirmiler
dir.
Solipsizm znel idealist bir kuram. Bu
kurama gre, ancak insann kendisi ile
kendi bilinci vardr, insanlar ve nesnel
dnya, bireyin zihninde varolur. lkece, her
znel idealist felsefe, kanlmaz biimde
Solipsizme der. Berkeley, Fichte ve i-
kinlik okulunu destekleyenler, bu gre
en ok yaklaanlardr. Bu yzden, znel
idealist filozoflar, ar Solipsizme d
mekten kanmann yollarn ararlar, bu
nun iinde tanrsal bir bilincin varolduu
nu ortaya koymaya alrlar. Epistemolo-
jik olarak, Solipsizm, bilginin mutlak kay
nann duyumlar olduu grnden ge
lir. Lenin, Materyalizm ve Ampiriokiritisizm-
de Solipsizmi eletirmitir.
Solovyov, Vladimir Sergeyevi (1853
1900) Rus idealist filozof, teolog, yaymc
ve air. Solovyov'un grleri, Hristiyan
literatrnn olduu kadar, Buddhaclk
ve yeni-Platonculuk dnceleri ile daha
baka dinsel ve felsefi sistemlerin de geni
etkisi altnda kalmtr. Solovyov, Alman
felsefesinden (Kant, Schelling, Hegel,
Scopenhauer) de ok eyler almtr. So
lovyov'un retisinin odak noktasn tm
kucaklayc varlk dncesi oluturur ve
byle bir ey, mutlak, tanrsal olann alan
olarak tanmlanr, gerek dnya bunun
kendinden belirlenii ve cisimlemesidir
(evrensel ruh burada arac bir durum
oynar). (Doruluk, iyilik ve gzelliin yet
kin bir bireimi olarak) hibir nitelikta
mayan tm kucaklayc varlk, ancak gi
zemsel bilginin balca rol oynad gizem
sel, aklsal (felsefi) ve ampirik (bilimsel)
bilginin bir bireimi olan btnsel bilgi
yoluyla kavranabilir. Solovyova gre, teo
loji, felsefe ve bilim bir birlik oluturur ve
Solovyov buna zgr teosofi adn verir.
Tm kucaklayc varlk dncesi, top
lumda, halkn birtanr-insan birlii (zgr
teokrasi) olarak ya da btn uluslar bir
at altnda toplayacak ve insanln mut
lak hedefi olan btn toplumsal elikilerin
zme uram olaca yeryznde
Tanr lkesinin kurulmasn belirleyecek
ortak kilise olarak kendini gsterir. zgr
teokrasi, ancak Bat (Katolik) Kilisesi ile
Dou (Ortodoks) Kilisesinin teokratik bir
monari iinde kaynamasndan doabi
lir. Bu teokratik monari, yksek papazlar
ile arn manevi ve dnyevi iktidarlarnn
bir birliidir; bu bakmdan da, Rus devle
tine zel bir rol dmektedir. Solovyov,
yaamnn sonlarnda, teokratik topya
dan umutsuzlua dm, dnyann b
yk bir ykmla son bulaca dncesini,
yani eskotalogya dncesini ilemitir.
Solovyov'a gre, felsefenin ana amac,
toplumsal-dinsel ideali savunmak oldu
undan, felsefenin teolojiye hizmet etmesi
gerekir. Solovyov, etii de dine dayandr
mtr: nsan, Tanr'ya zgrce boyun e-
erse ahlkidir, insan mutlak iyilik iin
olduu kadar, tanr-insan lkesini yery
znde kurmak iinde aba gsterir. Solov
yov, sanat iin sanata kar olduu halde
(kendisi sanatn balcalkla dinsel eitime
ve teolojik amalara hizmet etmesi gerek
tiine inanyordu), iiri ve estetii, Rus sim
geciliinin ideolojik kaynaklarndan biri
haline gelmitir. Solovyov'un gerici burju
va ve soylu evrelerin karlarnn nesnel
bir yansmas olan kuram, yzyln bala
rnda Rusya'da dinsel idealist felsefe s
tnde byk bir etki yapmtr. Balca ya
ptlar: Kritika otvleonikh naal (Soyut l
kelerin Eletirisi), 1880; teniya obogoe-
loveeste (Tanr-insanlk stne Dersler),
1877-81; Istoriya i budunost teokratii
(Teokrasinin Tarihi ve Dini Meclis Kilisesi),
1889; Opravdaniye dobra (yiyi Savun
mak), 1897/99; Tri razgovora (U Konu
ma), 1900.
Sombart, Werner (1863-1941) Alman
sosyolog ve iktisat. Sombart, toplumsal
431
SOMUT
bir fenomen olarak kapitalizmi olduu ka
dar, toplumsal akkanlk ve toplumsal kat
manlama sorunlarn da incelemitir, ilk
balarda, Sombart, kendisini bir sosyalist
ve Marx olarak grm; ancak daha son
ra, Marxla kar dnmtr. Sombart'n
ana dncesi, kapitalizmin ve sosyaliz
min uzun sre birlikte varolaca bir top
lumsal oulculuk toplumuna doru ka
pitalizmin bar yoldan devrilecei d
ncesidir. Sombartn modern burjuva ve
reformist ideoloji stnde byk bir etki
yapm olan retisinin tarihsel ierii, ka
pitalizmin srekli klnmasna, kapitalizmin
genel bunalmnn ve kapitalizmin yerini
kanlmaz olarak sosyalizmin alacann
yadsnmasna dayanr. Yeni-Kant Baden
okulu, Sombart'n sosyolojik grlerinin
felsefi temellerini oluturur. Balca yapt
lar: Sozialismus und Soziale Bewegung
im 19. J ahrhundert (19. Yzylda Sosya
lizm ve Toplumsal Hareket), 1896; Die Zu
kunft des Kapitalismus (Kapitalizmin Gele
cei), 1932.
Somut-Olan bak. Soyut Olan ve Somut-
Olan.
Somut Sosyolojik Aratrma (iktisat, si
yaset, kltr, gndelik yaam vb.) eitli
toplumsal gereklik alanlar iindeki top
lumsal ilikilerin, bunlarn gelime eilim
ve kuraklklarnn kuramsal ve ampirik a-
ratrmalar birletirilerek incelenmesi (bak.
Somut Sosyolojik Aratrma Yntemleri).
Somut Sosyolojik Aratrma, herhangi bir
toplumsal sreci yada fenomeni bu sre
ya da fenomenlerin yaps ile dinamii a
sndan ele alr. Bu yap ve dinamik, ekono
mik kuralllklar belirleyici olmak zere, -
br toplumsal aratrmalarca ortaya kon
mu kuralllklar yansara, toplumun eko
nomik, toplumsal-ekonomik ve tinsel ya
amnn zgl zelliklerince belirlenir. So
mut Sosyolojik Aratrmann kuramsal te
meli, genel sosyoloji kuramdr; yani tarih
sel maddecilik ile bu temele dayanan ve
bilimsel aratrma metodolojisinin iini g
rerek toplumsal gereklik olgularnn
zmlenmesine nesnel bir yaklam sala
yan zel sosyoloji kuramlardr. Somut
Sosyolojik Aratrma, toplumsal eilimle
rin zmlenmesinde ve sosyalist kurul
mann kuram ve pratiinin birletirilmesin
de nemli bir rol oynar. Toplumsal geli
menin kuraklklarna ilikin bilimsel ku
ramsal sonular temellendirmenin bir ara
c olarak hizmet ettiinden toplumsal s
relerin dzene konmas ve yrtlmesiy
le ilgili kararlarn alnmasnda zorunlu bir
ba oluturur. Toplumsal srelerin bilim
sel zmlenmesine ynelik Somut Sos
yolojik Aratrma ile dar boyutlu pratik -
nemde bilgilerin
(rnein, kamuoyu yoklamalarnn)
zmlenmesine ilikin uygulamalar aratr
ma arasnda bir ayrm yapmak gerekir.
Soyut Sosyolojik Aratrma, toplumun top
lumsal yapsnda yer alan deiimlerin
gsterdikleri eilimlerin, deiik nfus
gruplarnn gereksinimlerinde ortaya kan
dinamiin, toplumun ok eitli etkinlik a-
lanlarndaki deiik biimlerdeki etkinlik
lerinin incelenmesine yardm eder. Marx
Somut Sosyolojik Aratrma, pozitivist tipte
burjuvaca ampirik sosyoloji'den ayrlr; bu
sosyoloji, genel sosyoloji kuramn rede-
derek, yalnzca mikro-sorunlar denilen so
runlar ile zel toplumsal fenomenlerin ay
rntl bir inceleniine balanr. Toplumsal
yaamdaki nesnel eilimlerin zmlen
mesinin yerine insanlarn iinde bulunduk
lar kendi yaamsal etkinlik koullarna
gsterdikleri znel tepkinin incelenmesini
koyduundan, ampirik sosyoloji, bilince
dayanmayan toplumsal srelerin derin
den kaynaklarn buulama gcnden
yoksundur. 1960'larn ortalarndan bu ya
na, burjuva sosyologlar, toplumsal geli
me yasalarnn maddeci bir anlayna
bavurmakszn stesinden gelinemeye
cek kuramsal aratrma modellerinin kritik
432
SONSUZ
durumunu etkin bir biimde tartmakta
drlar.
Somut Sosyolojik Aratrma Yntemleri
Sosyologlar tarafndan temel bilgiler topla
yp zmlemede kullanlan yollar ve ara
lar. Bu gibi yntemler gruba ayrlr.Bi-
rinci grup tek tek olgularn kesinletirilme
sini ve ana verilerin biriktirilmesini iine
alr. Olgular, dorudan gzlem, belge
zmlemesi ya da soruturmas yoluyla ke
sinletirilir. Bu aratrma aamasnda, ana
verilerin deimezliini, doruluunu ve
geerliini salama almak gerekir. Byle
bir ey, aratrma olgular, denetleyici gz
lem ve soruturmalar yoluyla, eitli bilgi
toplama yollarnn biletirilmesiyle sala
nr. kinci yntem grubu, monografik ara
trmay (toplumsal bir fenomenin ya da
srecin eitli yntemler yoluyla incelen
mesini), genel ve semeli gzlem ya da
soruturmay kapsar. Semeli gzlem, a-
ratrmacmn tmyle ilgili eilimleri doru
dzgn deerlendirebilmesini olanakl kl
masn salayacak derecede temsil edici
biimde, gzlemlenen nesnenin tmn
den istatistiksel adan geerli olgularn
seilip alnmasn ngrr (rnein, oku
yucu kiilerle ilgili bir aratrmada gazete
okuycularnn pay). nc grup, ana ve
rilerinin srelendirilmesinde kullanlan
betimleme; snflandrma, genelletirme,
sistemsel zmleme vb. yntemleri iine
alr. Mantk yntemleri (bak. zmleme
ve Bireim) dnda, verilerin srelendiril
mesinde, istatistik bir kuralllk aray da
byk nem tar. Aratrmacnn gzlem
lenen fenomendeki nedensel balarla ilgili
varsaymlar snaynda elde ettii top
lumsal deney de nemli bir zmleme
yntemini oluturur. u ya da bu aratrma
ynteminin seilii, balcalkla incelenen
nesnenin kendi doasna ve aratrmann
kendi kuramsal ncllerine dayanr. Bu
kincisi, daha nceden, aratrmann hede
fini, verilerin zmlenmesiyle ilgili ana
kavramlarn ve incelenen srecin zsel
zellikleri arasndaki olas bant ve ba-
mllklara ilikin varsaymlar veren bir in
celeme program biiminde ortaya konur.
Marx somut sosyolojik aratrma, tarihsel
maddecilie dayanr. nceleme program
nn metodolojik ilkeleri, somut bir toplum
sal durumda kendi btnsellii iinde bil
gilerin nesnel doasn ve olgularn sap
tanmasn salayacak ana verilerin derle
nip srelendirilmesi yntemlerinin belir
lenmesini olanakl klar.
Sonluculuk 1. Sonlu kategorisinin (bak.
Sonsuz ve Sonlu) nesnel gerek ieriini
yadsyarak, Evrenin, mikrokosmos'un ya
da insan dncesinin sonsuz olamayaca
sansndan yola kan bir felsefi anlay.
Sonluculuk, insann kendi deneyimlerinde
her zaman iin sonlu eyleri ve onlarn
temel zelliklerini ele aldn ileri srer.
Metafizik biimde, sonlu olan ile sonsuz
olan kar karya kouluyla, Sonluculuk,
bu ikisi arasndaki diyalektii gzden ka
rarak, sonlu olann bilgisinin sonsuz ola
nn bilgisine yol atn gremez. 2. Mate-
matik-tesi'nde biimsel sistemlerin
zmlenmesinde, Sonluculuk, hibir belli
belirsizlik tamayan yntemlerin uygulan
mas anlamna gelir.
Sonsuz ve Sonlu Nesnel dnyann birbi-
riyle smsk bantl kart iki yann gs
teren kategoriler. Nesnel dnyaya uygu
landnda, Sonsuz, unlar gsterir: 1)
dnyann meknda varolduu, meknsal
maddi yaplarn sonsuz eitlilii ve btn
maddi sistemlerin da akl; 2) dnya
nn zamanda varolduu, maddenin yara
tlmaz ve yokedilmez olduu, maddenin
varoluunun nsz sonsuzluu; 3) mad
denin derinlenmesine niceliksel olarak t
kenmezlii, maddenin niteliklerinin, kar
lkl ilintilerinin, varolu biimlerinin ve ge
lime eilimlerinin sonsuz eitlilii; 4)
maddenin yapsnn nicel olarak ayrcins-
433
SONSUZLUK
tenlilii, her dzeyde farkl zgl temel
zellikler gsteren ve farkl yasalarna ba
l olan maddenin saysz nitelike farkl ku
ramsal anlay, bilimsel bilginin ilerleyiiy
le birlikte geliir. Bilim tarihinin en banda
Sonsuz'un matematikte incelenen sonsuz
ya da sonsuz kk nicelik, sonsuz kme
vb. niceliksel yanlarna daha ok ilgi gs
terilmekteydi. Diyalektik maddecilik, kendi
yapsal ayrcinstenliine ve maddi sistem
lerin sonsuz nicel eitliliine bantl ola
rak, varolan dnyada Sonsuz'un hem ni
cel, hem de nitel yanlarn gznne alr.
Sonlu, zaman ve meknda snrl olan her
nesneyi temsil eder. Dnyada her zgl
nitelik sonludur, belirli snrlar iinde varo
lur. Her Sonlu nesne, kendi yaps asn
dan tkenmezdir; sonlu nesneleri douran
madde yaratlamaz ve yokedilemez, n-
sz sonsuz varolur ve yalnzca bir biim
den baka bir biime geer. Nitekim, nasl
Sonlu Sonsuzu iine alyorsa, Sonsuz da
saysz sonlu nesne ve fenomenden bile
iktir. Sonsuz ile Sonlu'nun elikili birlii,
maddenin hareketinin yasa ve temel zel
liklerinde evrensel ve mutlak olann aa
karlmas yoluyla Sonsuz'un bilinmesini
olanakl klar. Doann btn gerek bil
gisi nsz sonsuzun, sonsuz olann bilgi
sidir....(F. Engels, Doann Diyalektii, s.
23) (bak. Sonsuzluk Bozuk; nszlk
Sonsuzluk).
Sonsuzluk, Bozuk Dnyann sonsuzluu
na ilikin metafizik anlay. Bu anlay, ayn
zgl niteliklerin, srelerin ve hareket ya
salarnn herhangi mekn ve zaman le
inde tekdze, bitimsiz yinelendii sans
na dayanr. Maddenin yapsna uyguland
nda, Bozuk Sonsuzluk, her kk para
cn, makroskopik cisimlerle ayn nitelik
ler tayaca ve ayn zgl hareket yasa
larna bal olaca biimde, maddenin
snrsz blnebilirliinin kabul edilmesini
ierir. Evrenin yapsna uygulandnda
ise, Bozuk Sonsuzluk, zde nitelikleri ve
varolu yasalar olan mekanik sistemlerin
sonsuz bir hiyerarisi anlamn tar. Doa
nn gelimesine uygulandnda, srekli
ayn k noktasna dnen sonsuz maddi
dnglerin varln gsterir. Bozuk Son
suzluk kavram, Hegel tarafndan ortaya
atlmtr. Ancak, Hegel, gerek sonsuzlu
un maddenin deil, Mutlak Tin'in bir te
mel zellii olduuna inanmtr. Diyalek
tik maddecilik, Bozuk Sonsuzluk'u rede-
der. Maddi dnyann tkenmez ve ayr-
cinsten olduunun kabul edilmesinden,
maddenin yapsal rgtleniminin nitelike
saysz farkl dzeylerinin varolduunu,
maddenin ve maddenin hareketinin nsz
sonsuz kendinden gelimesinin ve nitelik
e deimesinin kabulnden yola kar.
Soru Bir durumun bilinmeyen ya da aydn
lanmay gerektiren elerini saptayan br
nerme. Gndelik dilde. Soru, bir soru
tmcesi ya da tmcecii iinde dile getiri
lir. Soru'nun, gerek sorunsal, gerek savla
yc yanlan da olan, karmak bir yaps
vardr. Bu kincisi, Sorunun konusunu be
timler ve kendine zg izgileri daha bilin
memekle birlikte ierilen eyin iinden bir
seme yapar ve bilinmeyen eyin ne an
lamlara gelebileceini izer. Soru'nun bu
yan bazen nplana geer ve kendi bana
bir nem tar (rnein, retorik, uyarc,
kkrtc Sorular). Doruluk deeri asn
dan Sorular, (sentaktik, semantik ve Prag
matik zek ltne karlk veren) zekice
Sorular ya da az ok doru konmu ve
zekice olmayan Sorular'a ayrlr. Sorular'n
zekice ve kesinlikli oluu, doru, ak d
nmenin nemli bir zelliidir.
Sorumluluk Bireyin ahlak devi'ne ve hu
kuk normlarna uyuunu gsteren biim
de, bireyin topluma (bir btn olarak in
sanla) zel toplumsal ahlaki ve hukuki
tavrn yanstan bir etik ve hukuki kavram.
Sorumluluk, u gibi felsefi ve sosyolojik
sorunlar iine alr: insann kendi eylemle
434
SOSYALST
rinin znesi haline gelebilmesi olana ile
gc arasndaki ilintiler; daha somut so
runlar olarak da, birtakm gereksemeleri
ve konmu ileri vicdanl (aka, gnll
ce) yerine getirebilme yetenei, doru ah
lki seimlerde bulunabilme, kesin bir so
nuca varma yetenei. Bir kiinin hakl ya
da sulu olup olmad, kendi eylemlerini
onaylayp onaylamad, dllendirdii ya
da cezalandrd sorusu da burada sz-
konusudur. Btn etki ve hukuki retiler
de, Sorumluluk sorunu, felsefi zgrlk
sorunuyla bantl olarak ele alnr. Marx-
-olmayan almalarda, bir kural olarak,
byle bir ey, soyut olarak zlr ve insa
nn kendi eylemlerinde zgr olup olma
yaca sorusuna balanr (bak. zgrlk
ve Zorunluluk). Marxlkta, Sorumluluk,
somut tarihsel bir zellik alr ve insann
verili tarihsel koullar iinde zgrl el
de edip edemeyeceinin zmleniiyle
zlr. Smrnn ve uyumayan snf
larn olmad birtoplumun kurulmas, top
lumsal yaamn bilinli planlanmas, kitle
lerin toplumun zynetimine katlmas ve
tarihin yaplmas byk lde kiisel z
grln derecesini olduu kadar, top
lumsal ve ahlksal Sorumluluk derecesini
de arttrr. Sosyalist bir toplumda, bir kaba
hatlinin idari ve cezai Sorumluluk'u, yalnz
ca ceza yasasna gre biimsel olarak de
il, ama o kiinin yetiim tarz, yaam et
kinlii ileride dzelebilme olasl da g-
znne alnarak saptanr. Byle bir ey,
hukuki Sorumluluk'u ahlaki Sorumluluk'a
yaklatrr. Komnist ahlakta, Sorumluluk,
yalnzca ilenen eylemleri deil, ama ayn
zamanda, bir btn olarak toplumun kar
larnn farknda olmay da, yani en son
zmlemede, tarihin ileriye doru gidi
yasalarnn gerekletirilmesini de iine a-
lr.
Sosyalist Devlet Sosyalizmin ekonomik
temeli zerinde ykselen styapnn siya
sal yan. Sosyalist Devlet, sosyalist dev
ri min bir sonucu olarak burjuva devletin
ardndan gelen yeni devlet tipini oluturur.
Sosyalist styapnn yaratlmas, btn bir
kapitalizmden sosyalizme gei dnemini
kucaklar. Bu dnemde, devlet, proletarya
diktatrl biimini alr. Bu devlet, hedef
leri ve grevleri bakmndan sosyalisttir,
nk sosyalizmin kurulmasnn bir arac
olarak hizmet eder. Sosyalist toplum ilerle
dike, Sosyalist Devletin ilevleri de buna
gre deiir. Smrc snflarn kaldrl
masyla, onlarn direncini krma ilevi de
kalkar, Sosyalist Devletin ekonomik rgt
lenme, eitim ve kltrel gelime gibi ana
ilevleri gitgide daha geni biimde yrr
le konur. Sosyalist dnya sistemi'nm o-
lumasndan sonra, Sosyalist Devlet, yeni
bir d ilev de kazanmtr, yani dnya
barn ve lke gvenliini korumann ya-
nsra, br sosyalist lkelerle kardee
ilikilerin ilerletilmesi ilevini de kazanm
tr. Olgun sosyalizmin kurulmas ve tam
apta komnist kurulmayla birlikte, prole-
terya diktatrl devleti de btn halkn
iradesini dile getiren btn halkn devleti
haline gelir. Burada, emeki halk, halk y
netim organlarnda olduu kadar, halk de
netim organlarnda da yer alarak, yneti
me katlr. Komnizmin kurulmas srasn
da devletin ortadan silinip gitmesi, Sosya
list Devlet'in ve sosyalist toplumdaki btn
siyasal rgtlenmelerin komnist halk z
ynetimi'ne doru yava yava gemesini
iine alr. Gelimi komnist toplumun ku
rulmas ve sosyalizmin dnya apnda ba
ars ve pekimesi, devletin btn btne
ortadan kaybolup gitmesinin kanlmaz
bir koulunu oluturur.
Sosyalist Dnya Sistemi Sosyalizm ve
komnizmi kurma yolunu semi, zgr,
egemen uluslarn toplumsal, ekonomik, si
yasal topluluu. Sosyalist Dnya Sistemi'
nin olumas, retici glerin ve tm insan
toplumunun, toplumsal-ekonomik ve si
yasal ilerleme yolunda evrenselleme gs
435
SOSYALST
teren, nesnel tarihsel srecin doal bir so
nucudur. Sosyalist Dnya Sisteminin olu
up gelimesi, sisteme ye lkeler iin ay
n tip ekonomik bir temelin varolmasna,
yani retim aralarnda kamu mlkiyeti ile
sosyalist retim ilikilerinin varolmasna
dayanr; bu lkelerde sosyalist retimin
kendine zg yasalar bu yolla ilerlik ka
zanr. Burada bir baka gereklilik de ayn
tip bir devlet sisteminin, yani ii snf n
derliinde, halk iin halk tarafndan kuru
lan bir hkmet sisteminin varolmasdr.
Marxlk-Lenincilik yansra, devrimci ka
zanmlar ile ulusal bamszln korunma
s ve bar mcadelesinde ortak karlarn
varl ile komnizmi kurma amac da bu
rada yer alan gereklerdendir. Sosyalist
Dnya Sisteminin olumas, komnist olu
umun kurulmasnda nitelike yeni bir ev
reyi gsterir; bu evre, uluslararas sosyalist
dayanma balaryla birbirine balanm
sosyalist lkelerin ekonomik, siyasal ve
kltrel ibirliine dayal olarak, temelin
den yeni uluslararas bir iliki tipinin boy
atp gelimesidir. Bu ilikiler, uluslararas
yaamda sosyalist dnya ekonomisi, ulus
lararas sosyalist iblm, sosyalist eko
nomik btnleme, sosyalist dnya paza
r, uluslararas sosyalist devlet rgtleri gi
bi yenifenomenlerin yer almasna yol aar.
1949da kurulan Karlkl Ekonomik Yar
dmlama Kurulu, sosyalist lkeler arasn
daki ekonomik, bilimsel ve teknik ibirlii
nin eitli biimlerde gelimesine ve ge
nilemesine, uluslararas sosyalist ibl
mnn kurulmasna ve gelimesine ola
nak vermitir. Sosyalist lkeler arasnda
karlkl yardmlama ve ibirlii ile ortak
abalar, retici glerin hzla gelimesi,
toplumsal ilikilerin ilerlemesi ve yaam
standartlarnn ykselmesi iin ekonomik
g ve kaynaklardan tam olarak yararlan
masn salayarak, Sosyalist Dnya Siste-
mi'ne bal lkelerin gelime dzeylerinin
gittike ykselmesine yardm eder.
1955'te kurulmu ve bugn iin Sosyalist
lkelerin d politikalarn egdmleme
merkezi olan Varova Pakt rgt de yine
sosyalist kazanmlarn savunulmasnda,
siyasal birliin pekitirilmesi ve sosyalist
lkelerin kaynatrlmasnda nemli bir rol
oynamaktadr. Emperyalizme kar mca
delede belirleyici bir gc oluturan sos
yalist dnya sistemi, yeni bir dnya sava
nn kmasn nlemeye byk katkda
bulunmaktadr. 1960'larn ortalarnda,
Sosyalist Dnya sistemi, yeni bir gelime
evresine girmitir, bu evre, SSCB'de geli
mi sosyalist toplumun kurulmu olmasy
la ve sosyalizmin temellerinin atlmasnn
sona erdirilerek birok sosyalist lkede ol
gunlam sosyalist toplumun kurulmas
na geile gsterilmektedir. lerleme sre
ci iinde, sosyalist toplum sistemi, kendi
ekenomik ve toplumsal-siyasal rgtlen
menin stnlklerinden gitgide daha ok
yararlanma durumundadr. Byle bir eye,
sosyalist retimin niteliini ve verimliliini
ykseltme amac dorultusunda, ekono
mik mekanizmann ileriye doru gtrl
mesini iine alacak biimde, sosyalist top
luma ekonomik ve siyasal olarak ynver-
me biimi ve yntemleri elik eder. Bu
srele ilgili sorunlarn zm, Karlkl
Ekonomik Yardmlama Kurulunun 1971
deki 25. Oturumunda benimsenen Sosya
list Ekonomik Btnlemenin Gelitirilme
si ve ibirliinin Daha leriye Doru Geli
tirilmesi iin Geni Program'da ele alnm
tr. Sosyalist Dnya Sistemi, btn sorun
larn zme daha kavuamam olduu,
gen ve yeni gelimekte olan bir rgtsel
topluluktur. Bu topluluun gelimesi ve
ortaya kacak elikilerin zm, btn
sosyalist lkelere egemen genel kuraklk
larn olduu kadar, her lkenin kendi so
mut tarihsel koullar iinde bu kuraklkla
rnn nasl ilendiinin de gznne aln
masna, yani Sosyalist Dnya Sistemi iin
de genel olan ile bileimine baldr. Sos
yalist dnya Sisteminin olumas ve g
lenmesi, tm insanolunun gelimesi iin
436
SOSYALZM
yeni ufuklarn almas demektir.
Sosyalizm Kapitalizmden komnizme ge
ii balatan sosyalist devrimin bir sonu
cu olarak varln kazanan bir toplumsal
sistem. Sosyalizm, smrc snflarn va
rolmasnn ve insann insan tarafndan s-
mrlmesinin nne geerek, toplumda
karlkl ibirlii ve yardmlama ilikileri
ne yol aacak biimde, retim aralar s
tndeki kamu mlkiyetine dayanr. Sosya-
lizm'de, toplumsal bask ya da uluslar ara
snda eitsizlik szkonusu olmad gibi,
kent ve kr ile (aradaki ayrmlar srmekle
birlikte) kafa emei ve kol emei arasnda
kartlk da szkonusu deildir. Sosyalist
toplum, iki karde snftan, yani ii snf
ve kyllk ile aydnlar kesiminden oluur.
Burada, her iki snf arasndaki ayrmlar
kadar, toplumsal kesim ve snflar arasn
daki ayrmlar da yava yava ortadan silin
me durumundadr. Btn toplumsal grup
lar arasndaki ilikilerin temel zellii, bu
ilikiler arasnda toplumsal-siyasal ve ide
olojik bir birliinin olmasdr. Sosyalist u-
luslar arasndaki ilikilerde ise dostluk, i
birlii ve karlkl yardmlama, temel bir
zelliktir. Kamu mlkiyeti dolaysyla, Sos
yalizm, ekonomisini ve btn bir toplumu
planl bir gelime temeline dayandrr.
Toplumsal retimin gelimesi, insanlarn
gitgide artan maddi ve kltrel gereksi
nimlerini daha da tam olarak karlanmas
na yardm eder. Toplumsal yaam, geni
demokrasiye ve btn alan insanlarn
demokrasiye etkin biimde katlmasna
dayanr. Sosyalist demokrasi, almay,
dinlenmeyi ve bo zamanlar, saln ko
runmasn ve yallk gvencesini olduu
kadar, mesken, parasz eitim, ve tm
yurttalarn yasa nnde eitlii gibi top
lumsal haklar ile konuma, vicdan, basn,
toplant, yry, devlet ve kamu ilerine
katlm gibi siyasal haklar da gvence al
tna alr. Sosyalizmde, retici gler, daha
rn bolluunu salayacak dzeyde ge
limemi olduu gibi, almak da toplu
mun btn yeleri iin yaamsal bir zorun
luluk haline gelmitir. Dolaysyla, maddi
zenginlik, burada herkesin kendi yete
neinden herkesin kendi yapt ie gre
ilkesine uygun olarak dalr. Sovyetler
Birliinde Sosyalizm geriye evrilemez bi
imde sonuna kadar gtrlmtr. Bu
durum, komnist toplumsal oluumun ilk
aamasnn en yksek evresi saylmakta
dr. Gelimi Sosyalizm, bugn iin, birta
km, sosyalist lkelerde kurulma yolunda
dr. Olgun Sosyalizm iin, bilimsel ve tek
nik devrim'ie birlikte genilemi, gl bir
maddi ve teknik temel, yksek dzeyde
toplumsallam bir toplumsal mlkiyet
gerektii gibi, insanlarn gereksinimlerinin
de srekli, gittike daha tam karlanmas
ve toplumsal yapnn ii, kyl ve aydn
larn sarslmaz birliinden olumas gere
kir. Toplumsal ve ulusal ilikilerin gelime
si, yeni bir tarihsel insan topluluunun,
yani sovyet insan topluluunun olumas
na yol amtr. Burada, ideolojik ve siya
sal bir kaynamann varolmas, ii snf
nn nderlii ve halkn komnist Partisi
evresinde toplanm olmas szkonusu-
dur. Siyasal sistem ve sosyalist demokra
sinin gelimesi, tm halkn devletinin ku
rulmasna yol aar. Yksek bir eitim stan-
dart, gelimi bir kltr, bilimsel dnya
gr ve Marxlk-Lenincilik ideolojisi,
halkn manevi yaamnn balca izgileri
ni oluturur. Bu toplumda Sosyalizm kendi
temeli zerinde ykselir; burada tm top
lumsal ilikilerin yeniden yaplandrlmas
sona erdirilir. Sosyalizm'in btn stnlk
leri, gc ve yasalar sonuna kadar gt
rlr ve Sosyalizm'den komnizme doru
giden koullar olgunlamtr.
Sosyalizm, Etik Sosyalizmin ahlk ve etik
ilkeleri ile normlarnn bir toplam olarak
alnmas gerektiini ne sren bir kuram.
Bu kuram, eitli felsefe okullarnn kant
larndan yararlanan kkburjuva ve libe-
437
SOSYALZM
rai burjuva ideologlar (balcalkla da sa
Sosyal Demokratlar) tarafndan destek
grmektedir. Etik Sosyalizmin kuramsal
temeli yeni-Kantlk'a dayanr. Kanfn iz
leyicileri (Cohen, P. Natorp, K. Vorlnder),
bilimsel sosyalizm ile Kant'n ahlk felsefe
sini birletirmeye kalkmlardr. Sosya
lizm terimini, belli bir ahlki dnyagr-
yle zdeletirmiler; etik deyince bun
dan toplumsal ilikilerden elikileri kaldr
may amalayan birtr-toplumsal pedago
jiyi anlamlardr. Bu kiiler, sosyalizm d
ncesini, yani dayanma dncesini
koyan kiinin Kant olduuna inanyorlard.
Toplumsal dnm retisinin yerine
Kant'n snflar d ahlk kuramnn kon
mas, aslnda toplumun yasalara bal top-
lumsal-ekonomik gelimesinin bir sonucu
olduunun yadsnmasndan ve bu reti
nin salt bir ahlk anlayna dndrlme
sinden baka bir ey deildir. Burada,
Marxln (snflar, snf mcadelesi ve
toplumsal devrim vb.) balca sorunlar bir
yana atlarak, ahlk deerleri ile insann
ahlka yetkinlemesi dncesine nce
lik veriliyordu. Pratikte, Etik Sosyalizm'in
nermeleri, sosyalizm iin mcadele et
mekten vazgeme anlamna gelir. Etik
Sosyalizm, M. Adler (Avsuturya), M. Tu-
gan-Baranovski (Rusya) ile daha bakala
r tarafndan yaygnlatrlmtr. Etik Sos
yalizm K. Vorlnderin Kant und der Sozia
lismus (1900, Kant ve Sosyalizm) ve Kant
und Marx (1911, Kant ve Marx) gibi kitap
larnda ayrntl biimde sergilenmitir.
Sosyalizm, Fabian ngiltere'de bilimsel
sosyalizmin kart olarak ortaya km,
reformcu bir eilim. Bu eilim, adn Roma
ordusu komutan Fabius Cunctatordan
(Procrastinator) alr. Fabian dernei, ngil
terede 1884'te kurulmu; 1900'de, edebi-
yat-yayn grubu olarak, ii Partisi'nin bir
yan kuruluu haline gelmitir. Fabian Sos-
yalizm'i B. ve S. Webbs, M. Phillips, H. G.
Wells ve B. Shaw gibi kiiler temsil etmek
teydi. Resmi olarak, Fabian Sosyalizm, fel
sefeyle bantsn yadsr. Fabian Sosya
lizm'in birok temsilcisi dine destek k
mlar; tarih gr asndan, tarihte be
lirleyici rol dncelerin oynad reti
sine balanarak, snf mcadelesini red
detmilerdir. Fabian Sosyalizm, Lenine
gre, Oportnizmin ve Liberali politi
kasnn tam anlatmadr.
Sosyalizm, Hristiyan Sosyalizimden Kut
sal Kitapta szedilmi olduu gerekesiy
le, Hristiyanlk dncelerini sosyalizm
dnceleriyle kaynatrmaya alan bir
reti. Hristiyan Sosyalizm, 19. yzyln ilk
yarsnda ortaya km; snf barn, Hris
tiyanlk sevgisini ve ahlaki yetkinleme yo
luyla toplumda reform yapma dncesini
savunmutur. Bu ilkeler, burjuva rejimleri
destekleyen baz kiliselerin retileri, ile
ii hareketini blmeyi amalayan Hristi
yan partilerin ve ii sendikalarnn prog
ramlarnda kendi anlatmn bulmutur. Bu
arada, komnist ideolojinin gittike sz
n geirmeye balamas karsnda, Hris
tiyan sosyalizm iinde demokratik bir ei
lim de olumutur. Bu eilimin savunucu
lar, kapitalizmi reddedip, sosyalizme in
sancl beklentilerin gereklemesi gzyle
bakarak, kendi dinsel inanlar ile sosyalist
dnceleri birletirmeye alrlar. Kom
nist partiler de, sosyalizme gerekten ya
knlk duyan Hristiyan liderlere anlay
gsterirler. Bu kiilerle bar ve ilerleme
alannda ibirliine destek olurlar. Ancak,
byle bir ey, emeki halkn kurtuluuna
giden gerek yolu grmeyi zorlatran bir
burjuva ideolojisi biimi olarak Hristiyan
Sosyalizm karsndaki genel tavr dei
tirmez.
Sosyalizm, topyac Ortak mlkiyete,
herkesin alma ykmllne ve rn
lerin eite dalmna dayal toplum re
tisinin gelimesinde bilimsellik ncesi bir
evre, ideal bir toplumu gstermek zere,
438
SOSYALZM
topya terimi, ilk kez More tarafndan
kullanlm olup, More ideal bir toplumun
yaad hayali bir adaya bu ad vermitir.
Daha sonralar, bu terim, hayali ve gerek
lemesi olanaksz toplumsal sistemleri
gstermek iin kullanlmtr. zel mlki
yete dayal, kurulu dzeni eletiren top-
yac sosyalistler, gelecein ideal birtoplu-
munu izerek, kamu mlkiyetinin zorunlu
olduunu kuramsal olarak tantlamaya a
lmlar, birok parlak dnce ve ntasa-
rlar dile getirmilerdir. (ngiliz ekonomi
politii ve klasik Alman felsefesiyle birlikte)
topyac Sosyalizmin bilimsel sosyaliz
min ideolojik kaynaklarndan biri haline
gelmi olmasnn nedeni de budur. zel
mlkiyetin mahkm edilerek ortak mlki
yetin yceltilmesine, kimi eski Yunanl ve
Romal yazarlarn yaptlarnda, ortaada
dinden sapmlkla sulanan kiilerin ya
ptlarnda, feodalizm andaki birtakm
kyl ayaklanmalar ile kyl ideologlarn
grlerinde rastlama olana vardr. By
le bir ey, uyumayan toplumlarda insann
insan smrmesine ve eitsizlie doal
bir tepki olmutur. Kapitalizm geliip de
proletaryann ntemsilcileri ortaya kma
ya baladka, topyac Sosyalizm de ta
rihsel gerekiliin izgilerini kazanmaya
balam, gitgide karmak bir kuram hali
ne gelerek dallara ayrlm, eitli okul ve
eilimlerin ortaya kmasna neden olmu
tur. topyac Sosyalizmin sistemli geli
mesi, kapitalizmin douuyla, Rnesans
ve Reform Hareketi'yie (Bohemyada J .
Hus, Almanya'da Mnzer, ngilterede Mo
re, talyada Campanella) balamtr. Da
ha sonra ise, proletaryann (Fransa'da
Mellier, Mably ve Babeufclk ile ngilte
rede Lilburne ve Winstanley gibi) ntem-
silcilerinin ideolojileri olarak, Avrupada
burjuva devrimleri dneminde gelime
gstermitir. topyac Sosyalizm, burjuva
devrim ideologlarnn yanlsamalarnn or
tadan kalkarak kapitalist toplumun eliki
lerinin gitgide suyzne kmaya balad
dnemde en yksek noktasna varm
tr (bak. Fransa'da Saint-Simon, Fourier,
ngilterede Owen). Ancak, hibir topyac
sosyalist, maddeci bir tarih anlayna ula
amam, toplumsal dnmn altndaki
gerek itici gleri grememitir. Ayrca,
varolan toplumsal ilikileri dntrmenin
gerek yollar stne bir anlay da ortaya
kmam, devrime srt evrilerek, yalnzca
sosyalist dncelerin yaylmasyla kurulu
dzenin deieceine ilikin saf bir inan
yrtlmtr. Ancak, retim tarznda dev
rimi kanlmaz klacak biimde retici
glerin gelimesiyle ve kapitalist toplum
iinde yeteri dzeyde rgtlenmi bir sa
nayi proletaryasnn ortaya kmasyla bir
likte, sosyalizmi bir topya olmaktan ka
rarak bir bilim haline getirecek tarihsel o-
lanak da domutur. Marx ve Engles, ko
mnizme geiin kanlmazln bilimsel
olarak tantlayarak, bu geii gerekleti
recek gcn proleterya olduunu ortaya
srmler, sosyalist idealleri gereklie
dntrmenin arac olarak sosyalist dev
rim ve proletarya diktatrl retisini
oluturarak, bu olana gereklie evir
milerdir. Marxlk, topyac Sosyalizm'
de deerli olan ne varsa hepsini eletirel
bir biimde yenileyerek kendinde zmle
mitir. Marxln ortaya kmasyla birlik
te, topyac Sosyalizm de gitgide ii sn
fn ve sosyalist hareketi engelleyen bir
etken haline gelmeye balamtr. Tek tek
lkelerde, topyac Sosyalizm, devrimci
demokrat ideolojiyle kaynaarak (rnein,
Rusya'da devrimci demokratlar, 1870'ler-
de Narodnikler), Marxln ortaya kma
sndan sonra ilerici bir rol oynamtr.
Sosyalizm ve Komnizm Birinci ya da
daha alt aamas sosyalizm, daha yksek
aamas ise komnizm olmak zere, ko
mnist toplumsal-ekonomik oluumun iki
aamas. Bunlar, ekonomik, toplumsal ve
tinsel olgunluk derecesiyle ayrlr. Her ikisi
de smrden kurtulmu halkn ibirlii ve
439
SOSYOLOJ
karlkl dayanmasna dayanr. Bu iliki
ler, ekonomide ar basan ilikiler olduu
gibi, retici glerin toplumsal doasna
da karlk veren ilikilerdir. Sosyalizm ku
rulduka, kapitalist mlkiyete el konulmas
ve kyllk ile zanaatkrn ibirlii yoluyla
toplumsal mlkiyet varedilir. (Tm halkn
mlkiyeti ile kollektif iftlik ve kooperatif
mlkiyeti olarak) iki sosyalist mlkiyet bii
mine karlk verecek biimde, iki ana snf,
ii snf ile kolektif iftlik kyll doar.
Sosyalizmde, kent ve kr arasndaki tarih
sel kartlk ortadan kalkmakla birlikte,
maddi ve manevi gelime, emein rgt
lenmesi, yaam tarz, salk hizmetleri ve
kltrel olanaklar asndan ayrmlar srer.
Sosyalizmde kata emei ve kol emei a-
rasndaki ayrm srdnden, aydnlar ay
r bir toplumsal grup olarak gelimeyi sr
drr. Ayrca, ekonomik ve manevi geli
menin yeterli dzeye ulamam olmas,
tketim mallarnn yaplan iin nicelii ve
niteliine gre dalmn zorunlu kld
kadar, toplumda meta ve para ilikilerinin
korunmasn da zorunlu klar. Gelimi
sosyalist toplumun kurulmas tamamlan
dnda, Sosyalizm, kendi temeli zerinde
kendini yetkinletirir. Komnizmin maddi
ve teknik temelinin yaratlmas, btn top
lumsal ilikilerin ilerleyerek komnist iliki
lere dnmesi, bireylerin komnist bilin
te yorulmas,'komnist oluumun daha
yksek evresine girilmesine yol aar; bu
evrede, retim aralarnda tm halkn ml
kiyeti ne kar, snf ayrmlar ortadan sili
nir, kentve kr, kafa ve kol emei arasnda
ki temel ayrmlarn kalkmas yoluyla, e-
mek, ilk kez herkes iin yaamsal olarak
zorunlu hale gelir, maddi zenginlik gerek
semeye gre dalma urar. Bu sre,
uzun bir tarihsel sretir. Komnizm dn
yaya yerletike, devlet ile tm siyasal ve
hukuki styap da silinip gider. Komnizm,
komnist yaam normlarna bal i gren
bilinli ve zgr emeki halkn yksek d
zeyden rgtlenmi olduu bir toplum bi
imidir (bak. Komnist Halk zynetimi).
Komnizmde, uluslar birbirine yaklaarak,
en sonunda, aralarndaki ayrmlar kalkar.
Komnist retim tarzna bal olarak orta
ya kan toplumsal rgtlenme biimi, her
kesin okynl gelimesini gvence altna
alma durumunda olaca gibi, burada,
herkesin kendi yeteneini toplumun iyilii
dorultusunda en sonuna kadar kullanma
olana da bulabilecektir. Komnizm, her
kiinin zgrce gelimesinin btn herke
sin gelimesinin, dolaysyla birey ile top
lum arasndaki uyumun kurulmasnn bir
koulu haline geldii bir birliktir.
Sosyoloji Gerek btn, gerek tek tek top
lumsal sistemlerin gelimesini ve ileyiini
yneten yasalar inceleyen bir bilim. Sos
yoloji, farkl toplumsal fenomenler arasn
daki bantlar ve insanlarn toplumsal
davranlarndaki genel kurallkllar ince
ler. Sosyoloji, 19. yzylda bamsz bir
bilim olarak domutur. Toplumsal yaa
mn gitgide daha karmaklamas kadar,
bilimsel bilginin de gitgide ayrmas, Sos-
yolojinin felsefeden ayrlarak toplumsal i-
likilerin kuramsal olarak zmlenii ile
toplumsal olgularn ampirik olarak arat
rmn birletiren, bal bana bir bilim ha
line gelmesine yol amtr. Toplumu ince
lemenin gzleme dayal bir bilim dzeyine
karlmasna ilk kez Saint Simon nayak
olmusa da bu amaca Marx ve Engels ile
ulalmtr. Marx ve Engles, toplumun bi
limsel olarak incelenmesinin temellerini at
mlardr. Getirdikleri maddeci tarih anlay
(bak. Maddecilik, Tarihsel), toplumsal
yaamn yapsnn kuramsal olarak zm
leniini olduu kadar, (retim tarz, snflar,
siyasal kurumlar, kltr, toplumsal bilin
biimleri vb.) en nemli toplumsal
fenomenler arasndaki karlkl bant ve
toplumsal-ekonomik oluumlarm
yasalara bal evrim yasalarnn zmle
niini de ierir. Marxln klasikleri, toplu
mun ampirik olarak aratrlna da (bak.
Somut Sosyolojik Aratrmalar) byk
440
SOSYOLOJ
nem vermilerdir. Maocn K apital, En-
gelsin Ingiltere'de i Snfnn Durumu,
Leninin Rusya'da Kapitalizmin Gelimesi
ve Byk Bir Balang, kuramsal bir ara
trmann somut toplumsal srelerin
zmlenmesiyle btncl bir biimde nasl
birletirilebileceinin klasik rneklerini o-
luturur. Son yllarda, Sosyoloji, sosyalist
lkelerde de zellikle ok hzl bir ilerleme
gstermitir. Sosyoloji, bu lkelerde sos
yalist ve komnist kurulmann, bilimsel ve
teknik devrimin, kendine zg sorunlarn
olduu kadar, insanlarn almaya olan
tavrlarn, aile ilikilerindeki geliim ve e-
ilimleri bu arada, kentleme sorunlar ile
devleti ynetme biiminin genel ve zel
kuraklklarn da incelemektedir. Marx
Sosyoloji, pratik sorunlarn zlmesinde
olduu kadar, toplumun gelimesine bi
limsel olarak k tutulmasnda da gitgide
daha ok rol oynamaktadr. Comteu izle
yen Marx-olmayan Sosyoloji, eitli ge
lime evrelerinden gemitir. 19. yzyln
ikinci yarsnda, sosyoloji, pozitivizmin et
kisi altnda kalm, balcalkla da tarihsel
ve evrimsel incelemelerde bulunmutur.
Toplumsal yaamn en nemli grlen ya
nna bal olarak, Sosyoloji de birtakm
eilimler gstermitir. rnein, sosyoloji
de corafya okulu, rk ve antropoloji okulu
(J . Gobineau, H. Chamberlain), biyo-or-
ganik okul (A. Shffle), Topiumsal-Darvvin-
cilik. 19. yzyln sonlarnda, igdclk,
davranlk ve iebaklk yansra, sos-
yolojide psikoloji okulu'nun eitli eilim
leri nplana gemitir. Bu arada, birey ve
bilinten ok, kolektif ve toplumsal olan
stnde (F. Giddings, E. Durkheim) ya da
soyut toplumsal etkileim biimleri stn
de (F. Toennis) younlaan kuramlar da
ortaya kmtr. Geerli bir baka kuram
da ekonomik maddecilik ad verilen ku
ramdr. 1900n balarnda, Bat'da Sos
yoloji, yeni-Kantlk, yaam felsefesi ve
Freudculuk gibi idealist felsefi eilimlerin
gl etkisi altnda kalmtr. 1920'lerde,
ampirik aratrmalar, 19. yzylda daha
ok kuramsal bir bilim haline gelmi olan
Sosyoloji'de gitgide daha ok yer almaya
balamtr. Bu da sosyolojik tekniklerde
ilerlemelere yol aarak, bunlarn pratikte
uygulama alanlarn geniletmitir. Burju
va Sosyoloji, ynetici snflara ideolojik a-
dan hizmet eder, ynetici snflarn kar
larnn kuramsal olarak dorulann verir,
(kamuoyu yoklamalar, propaganda kam
panyalar, sanayide insani ilikilerin ku
rulmas, ynetsel yntemlerin optimalleti-
rilmesi vb.) eitli somut ilerin pratikte
yrtlmesine yardm eder. Sosyolojinin
bakasna giren toplumsal fenomenle
rin geniliine bal olarak Sosyoloji de
zel dallara ayrlmtr. Genel Sosyoloji
ve sosyoloji kuram yansra, eitli zerk
dallar ortaya kmtr (rnein, sanayi
Sosyolojisi, kent Sosoylojisi, aile Sosyolo
jisi, su Sosyolojisi). Ancak, salt betimsel
bir Sosyoloji, toplumsal yaamn sorunla
rna yant getirmedii gibi, kapitalizmde
olgularn amaszca saptanna da kolay
lkla dnmektedir. Byle bir ey, son za
manlarda, sosyolojik ampirizm bunalm
na yol amtr. Saylar gittike artan bir
ok sosyolog, artk genel bir sosyoloji ku
ramn ele almann zorunlu hale geldii
sonucuna varm bulunmaktadr. Bu do
rultuda felsefeye gitgide daha ok ilgi gs
terilmekte; natralist, pozitivist kuramlar
sert bir biimde eletirilmektedir. Sosyo
loglar, hmanist sosyoloji, fenomenolo-
ji, tarihsel yntem ve bilimleraras aratr
malara gitgide daha ok ilgi gstermekte
dirler. Marx~olmayan Sosoylojinin ideo
lojik temelleri, farkl eilimlere dayanmak
tadr. Bat'da koyu gericiler ile anti-kom-
nistler yansra, kapitalizmi eletiren ve ka
pitalizmin elikilerinin zne inmeye al
an bilimadamlar da yer almaktadr. Son
yllarda, bu sosyologlardan birou Marx-
la ve Marx Sosyoloji'ye byk ilgi
duymaktadrlar. Bu da eitli sosyolojik
dncelerin deerlendiriliinde doru
441
SOSYOLOJ DE
dzgn bir ayrmlama yapmay gerekli
klmaktadr. Marx sosyologlar, burjuva
Sosyolojisi'nin olumlu deneyimlerini -
zmlemekten geri kalmazlar; ancak, bunu
yaparken, bu deneyimleri gerici eilim
lerden syrmak; kendi izgilerini izlerken,
btn kart g ve snflarn izgisiyle m
cadele etmek durumundadrlar (Lenin,
Toplu Yaptlar, cilt 14., s. 343.)
Sosyolojide Biyoloji Okulu 19. yzyln
ikinci yars ile 20. yzyln ilk yarsnda
yaygnlk kazanm bir burjuva sosyoloji
akm. Bu akmn temel postulalar, (varol
ma mcadelesi, doal ayklanma, organiz
mann hcre yaps vb.) biy.oloji yasalar
nn insan toplumunun yaamna mekanik
olarak uygulanmasna dayanr. Sosyoloji
de Biyoloji Okulu, Malthusculuk, rklk ve
eugenik dncelerinden yararlanr. Top
lumsal fenomenleri biyoloji terimleri iinde
aklama abas, bilimsel olmayan bir a
badr. Bu retinin snfsal z, insan de
imez zel mlkiyet ve bireycilik ig
dleriyle donanm, salt biyolojik bir ya
ratk olarak ele alarak, toplumsal yaamn
gerek yasalarna glge drme aba
snda yatar.
Sosyolojide Corafya Okulu (Corafi
Belirlenmecilik) (iklim, toprak, nehirler
vb.) corafi evrenin toplumsal gelime-'
nin balca etkeni olduu grn srd
ren bir burjuva sosyoloji okulu; tarihe na-
tralist ve idealist biryaklam. lk banda,
dinsel ve metodolojik grlere kar, Pla
ton ve Aristoteles gibi dnrlerce geli
tirilmitir. 18. yzylda Montesquieu'nim
etkisi altnda bal bana bir okul haline
gelen Corafi Belirlenmecilik, toplumsal
fenomenlerin tanrnn yazgsna bal ol
duunu syleyen kiliseye bal feodal ide
olojiye kar bir tavr olduu srece ilerici
olmu; ancak, 19. yzyln ortalarnda, bu
ilerici bildirisini yitirmitir (Buckle, K. Rit
ter). Buckle, Corafi Belirlenmeiliki, varo
lan toplumsal eitsizlii ve smrgeci ya
ylmay dorulamada kullanlmtr. Top
lumsal gelimenin kanlmaz olarak zor
balktan anariye yol aacan ne sren
Menikov'un kuram da corafya okuluna
ok yaklar. Corafya okulu, emperyalizm
anda, jeopotitik'm ortaya kmasna yol
amtr.
Sosyolojide ilevcl Okul Modern burjuva
sosyolojisinin bir okulu (B. Malinovvski,
Merton, Parsons, P. A. Sorokin). Sosyolo
jide levci Okul, toplumu her enin belli
bir ilevi yerine getirdii, karlkl bantl,
tek bir toplumsal sistem olarak grr.
Byle bir sistemin temel zellii, kendi bi-
lekenlerinin karlkl etkileim iinde ol
mas, tek bir belirleyici temelin olmamas
dr. Marx felsefe ve sosyoloji, toplumsal
sistemi mutlak olarak kalc gren ve bu
sistemdeki eliki ve nitel deiimleri gr
mezlikten gelen metafiziini olduu kadar,
tarihsellie kar, idealist yaklam dola
ysyla da Sosyolojide levsel Okulu ele
tirir (bak. Yapsal-llevsel zmleme).
Sosyolojide znel Yntem Tarihsel bilgi
nin idealist yorumu; bu yorum, tarihsel bil
giyi aratrmacnn kendi etik ideal'inin o-
luturduu ilkesine dayanr. znel Yn-
teme bal kiiler, sosyolog ve tarihileri
bekleyen grevin gerek bir etik idealin
ilenmesi ve bu ideale uygun olgusal mal
zemenin ele alnmas olduunu ne srer
ler. Byle bir eyin insanolunun yaamn
da gerekletirili!, bu kiilerce, toplumsal
ilerlemenin biricik kouludur. Tarihsel a-
ratrmadatoplumsal-siyasal bakn ne
mini hakl olarak vurgularken, Sosyolojide
znel Yntem, u ya da bu bakasna
yol aan nesnel, toplumsal-snfsal temeli
yadsr. Sosyolojide znel Yntem asn
dan, toplum bilimlerinde herhangi bir etik
ideal de, ayn biimde, znel ve grece
dir. Bu gibi bir ideale ulalmas nesnel
gereklikten ok, iradeye baldr. Byle
442
SOYUTLAMA
likle Sosyolojide znel Yntem, gerek
tarihsel bilginin lt sorununa znel ve
idealist bir yorum getirir. Sosyolojide z
nel Yntemin epistemolojik temeli, tarih
sel srecin pozitivist yorumuna dayanr
(bak. pozitivizm). Marxlk, Sosyolojide
znel Yntem'in karsna tarihsel bilginin
nesnellii ve yanll ilkesini koyar.
Sosyolojide Psikoloji Okulu 19. yzyln
sonlarnda ortaya km zel idealist bir
toplum anlay. Psikoloji Okulunun tem
silcileri, toplumsal fenomenleri anlamann
anahtarn ya bireylerin psiesinde ya da
kolektif psiede (bireylerin psiik etkilei
minde) aramlardr. Psikoloji Okulunun
kurucusu, Amerikal sosyolog L. Ward'dir
(1841-1913). Ward, toplumun nitel kendi
ne zg zelliini toplumsal fenomenlerin
psikolojik karakterinde grmtr. Psiko
loji Okulunun nde gelen bir baka tem
silcisi de Fransz sosyolog G. Tarde'dr
(1843-1904). Tarde, insanlarn birbirini
taklit etmelerini (gelenekler, vb.), sosyolo
jinin ana yasas olarak grmtr. 20. yz
yln balarnda Psikoloji okulu'nda d
e, psikolojizmden dnlmesine tank o-
lunmutur. Psikolojik toplum kuramlar,
Drkheim'n sosyolojizm ile Weberin
kurumsalclknn etkisi altnda deiime
uramtr. ada psikolojizm, zel bir
okul olmayp hemen hemen btn burjuva
sosolojisinin altn belirleyen zei bir meto
dolojik ilkedir. Psikolojizmin toplumsal fe
nomenlere uygulanmas en ok toplumsal
psikolojide grlr. Freudculuk ile yeni
Freudcuiuk da yaygndr. Psikolojizm, bir
tr toplumsal reformculuk olarak grlebi
lir; nk burjuva toplumunun psikoloji
yoluyla ileriye doru dzelebilecei st
ne bilimsel olmayan bir gre dayanr.
Sosyolojide psikolojizm, kitefeleri etkileme
yollar stne bilgiler de salar.
Sosyometri Uygulamal mikrososyoloji.
Sosyometri, (denekler, grmeler vb.) o
laan ampirik sosyoloji yntemlerini uygu
layarak, (bir fabrika, okul, voleybol kortu,
apartman vb.) belli biryerde kk gruplar
arasndaki psikolojik ilikileri inceler. Mik-
rososyolojide zgl bir eilim olan Sosyo-
metriyi Moreno okulu temsil etmektedir.
Amerikada zel bir Sosyometri merkezi
(Moreno Kurumu) yer ald gibi, Socio-
metry adl bir de dergi yaynlanmaktadr.
Moreno ile kendisini izleyenlerin dnce
lerine gre, sosyometri, kk gruplar i-
indeki kiilerin istek ve duygularn uzla
trarak, kk gruplara yeniden ekidzen
verilmesi toplumsal uyumun salanabil
mesinde yardmc olabilir. Toplumun psi
kolojik olarak yeniden yaplandrlmas s
tne sosyemetrik devrim ad verilen bu
dnce, bir topyadan baka bir ey de
ildir, nk en nemli eye, yani burjuva
toplumun ekonomik ve siyasal temellerine
el atmamaktadr.
Soyutlama Bir nesnenin temel zellikleri
nin ya da bu zellikler arasndaki bant
larn brlerinden zihince yaltld bir bil
me biimi ya da yolu. Gerek bu bilme
srecine, gerek sonucuna Soyutlama de
nir. Soyutlama srecinde, insann baz z
nel olanaklarnn gzard edilmesi gerekir.
rnein, tm doal say dizilerini say
mak olanakszdr, ama eer bu olanak
gzard edilecek olursa, somut (yani, sa
ylp bitirilmi) sonsuzluk soyutlanabilir.
Madde, hareket, deer vb. eitli kavram
ve kategoriler, Soyutlama sonucudurlar.
Bilme, kanlmaz olarak, Soyutlama sre
cine baldr. Soyutlama sreleri olma
dan z aa koyma ya da bir nesnenin
derinine inme olana yoktur. Bir nesne
nin paralara ayrlmas, zsel yanlarnn
ayrdedilmesi, kendi iinde zmlenme
si, btn bunlar, zihinsel soyutlamayla ya
plr. Lenin, bilmede Soyutlama'nn nemi
ni yle belirtir: Somuttan soyuta giden
dnce -doru olduu srece- hakikat
ten uzaklamaz, tam tersine, yaklar.
443
SOYUT
Madde'rim ya da bir doa yasa'snn so
yutlanmas, deer'in soyutlanmas vb., k
sacas, btn bilimsel (doru, ciddi, sa
ma olmayan) soyutlamalar, doay ok da
ha derinden, hakikate uygun ve tam olarak
yanstrlar (Felsefe Defterleri, s. 171). Pra
tik (bak. Teori ve Pratik), bilimdeki Soyut
lamalarn gerek bilimsel doasnn l
tdr. Diyalektik maddecilik. Soyutlama
srecini ve sonularn bilimsel olarak a-
klar. dealizm ise, sk sk, soyut dn
meyle ilgili glkler stne kurgulamalar
yapar. Lenin, ilk Soyutlamalar'da bile ide
alizm olabileceini sylemitir. Soyutlama
sonularnn (kavramlarn, dncelerin)
temel bir Evren ilkesi haline getirilmesi,
idealist felfesenin tipik bir zelliidir. Pozi-
tivist izgideki modern nominalizm, bilim
de yksek dzeyden soyutlamay yadsya
rak, bilimi gereklii en asli yoldan yanst
maktan, kendi bulgulama gcnden eder.
Diyalektik mantk'ta da, Soyutlama kavra
m, somuttan farkl olarak, tekyanl, geli
memi bir eyi anlatmak iin kullanlr
(bak. Soyut-olan ve Somutolan).
Soyut-Olan ve Somut-Olan Soyut-olan,
bir btnn paras, tekyani, basit geli
memi olandr. Somut-olan, btn ok-
yanl, karmak ve gelimi olandr. Hegel-
den nce, Somut-olan, balcalkla, duyu
sal olarak alglanan tek tek nesne ve feno
menlerin okeitlilii olarak, Soyut-olan
da yalnzca zihnin rn olarak alglan
yordu (bak. Soyutlama). Hegel, ilk kez,
Soyut-olan ve Somut-olan kategorilerini,
daha sonra Marx felsefenin gelitirecei
zgl felsefi anlam iinde kullanmtr. Bu
rada, Somut-olan, diyalektik karlkl ili
kilerin, paralara ayrlm btn anlamn
da, Soyut-olan da, metafizik bir biimde,
Somut-olann kart olarak deil, ama
Somut-olann kendi gelimesindeki bir
ura olarak, Somut-olann aa kma
m, gelimemi hali olarak alnmtr. (He
gel, Soyut-olan ile Somut-olan arasndaki
ilikiyi, tomurcuk ile meyve, mee palama-
du ile mee aac arasndaki ilikiye ben
zetir). Ancak, Hegele gre, Somut-olan,
yalnzca tini, dnceyi, mutlak ideay
verir. Doa ve insanlar arasndanki top
lumsal ilikiler, teki-varlktr, mutlak ti
nin yaamndaki tek tek yanlarn ya da
uraklarn soyut bir biimde kendini aa
vurmasdr. Maoc felsefede, Somut-o-
lann nesnesi ya da arac, maddi gerek
liktir, duyusal olarak alglanan eyler ve
fenomenler dnyasdr. Bir nesnede So-
mut-olan, o neenin kendi yanlar arasn
da, o nesnenin temelinde yatan asal ve
yasalara bal ilikice belirlenen karlkl
ilikidir; bilmede Somut-olan, byle bir
karlkl ilikinin, bilme srecinde ele al
nan nesnenin nesnel ieriini yeniden -
retecek bir kavramlar sistemi iinde yans
masdr. Gerek yaamda Soyut-olan, b
tn olmayann, tam olarak kendini aa
koymam olann, tam olarak gelimemi
olann, btnn paralarnn snrl doas
nn anlatmdr. nk, burada para, kar
lkl ara balantlarndan ve daha sonraki
geliiminden kopuk, ondan yaltlm ola
rak alnmaktadr. Soyut bilgi, bu nedenle,
somut bilginin karsna konur, nk tek-
yanl olup, bir nesnenin br yanlaryla
bantsndan, btnn kendi doasn
belirleyen eyden kopuk tek bir yann dile
getirir. Gerek bilimsel-kuramsal bilme,
Somut-olann duyusal ok-eitliliinden
yola karak kendi tm karmakl iinde
nesnenin yeniden retilmesine ulama yo
luyla elde edilir: Btn bir nesnenin bilin
te kuramsal olarak yeniden retilmesi, So-
yut-olandan Somut-olana inilerek yap
lr; bilimsel bilgi evrensel olarak kendini bu
biimde, nesnelerin kavramlar halinde sis
temsel yansmas olarak ortaya koyar. Ele
alnan nesnenin paralara ayrlmasn ve
btn yanlarnn birlemesini yanstacak
biimde, kavramlar btnsel bir sistem
iinde birbirine balamann yolu olarak
Soyut-olana inme, ilk bata (gzleme yo
SPNOZA
luyla alglanan) Somut-olandan Soyut-o-
lan'a doru bir hareketi gerektirir; buysa
ancak, nesnenin btnn paralar olarak
grld, kendi zgl ieriince belirlen
dii srece anlalabilecek tek tek yanlar
n ve temel zelliklerini yanstan kavramla
rn burada biimlenmi olmasyla olur. O-
nun iin, incelemenin nesnesi, aratrma
nn balang noktas durumundaki So-
mut-olan (duyusal olarak Somut-olan) ile
aratrman sonu-rn, o nesnenin bi
limsel kavram durumundaki Somut-olan
(zihinsel Somut-olan) arasnda bir ayrm
yaplmas gerekir.
Spencer, Herbert (1821-1903) ngiliz filo
zof ve sosyolog; pozitivizmin krucularn-
dan ve emperyalizm a balarnda libe
ral burjuvazinin szclerinden. Spencerin
felsefi grleri Hume, Kant ve Mili'in g
l etkisi altnda kalmtr. Bilinemez
retisinin Spencer'in sisteminde nemli bir
yeri vardr. Btn bilimsel kavramlar,
Spencere gre, elikilidir, dolaysyla
kavranlmaz. Bilimin yalnzca bireyin de
neyimiyle snrl olduu, yani yanltc bir
temele oturduu sav, Spencer'in bilimin
eylerin zne inemeyecei gryle il
gili gelitirdii bir sav olmutur. Biline
mez olann kabul edilii, dinin de keta-
larndan biri olup, Spencer'in bilim ile di
nin birbiriyle yakn olduklar grne var
masna yol arrttr. Spencer'in retisin
de znel idealizm ve bilinemezcilik, insan
duyumlarnn ve izlenimlerinin kayna o-
larak mutlak gereklik kabul edilmesi bi
iminde nesnel idealizm eleriyle olduu
kadar, zel bilimlere ilikin sorunlar stne
kendiliinden maddeci bir yorumla da bi-
raraya gelmitir. Kendiliinden maddeci
yaklam en ok Spencer'in evrim stne
retisinde grlr. Spencer, evrim d
ncesini canl varlklardan btn eylere
ve fenomenlere uzandrmtr. Ancak,
Spencer, evrimi mekanik bir biimde,
madde ve hareketin dnyada yeniden da
lm olarak alm, bylelikle de maddi
dnyann farkl alanlar arasndaki ayrmla
r atlamtr. Spencerin gerici sosyolojisi
nin temelinde de bu evrim anlay yatar;
organik toplum kuram adn verdii bu
sosyoloji, bilimsel olmayan bir biimde,
toplumsal yaam biyoloji terimleri iinde
zmlemeye kalkar. Spencer, sosyaliz
me iddetle kar kmtr. Balca yapt:
System of Synthetic Philosophy (Bireim-
sel Felsefe Sistemi) 1862/96.
Spengler, Oswald (1880-1936) Yaam
felsefesi okuluna bal Alman idealist filo
zof, kltr ve tarih kuramcs, yaymc.
Spengler'in tarih felsefesini ieren Der Un-
tergeng des Abendlandes (1918/22, Bat
nn k 2 cilt), Almanya'nn 1. Dnya
Savanda yenilgiye urayndan hemen
sonra yaynlanm ve tepkiyle karlanm
tr. Spengler, eski Prusya ruhunu, mo
nariyi, soyluluu ve militarizmi yceltmi-
tir. Sava, Spengler'in gznde, insann
nsz sonsuz bir varolu biimidir. Speng
ler, kaderciliki maddeci tarih anlaynn
karsna koyarak, tarihsel ilerleme kavra
mn yadsmtr. Spengler, tarihsel gre-
cecitikin bir izleyicisi olmu; dnyada ta
rihsel gelimenin yasalara bal olduu
anlayn reddetmitir. Spenglerin gr
ne gre, tarih, dou, ykseli ve sona
eri dnemlerinden geerek her biri kendi
yazgsn izleyen, bamsz ve benzersiz,
kendi iinde kapal, dngsel kltrlere
ayrlr. Spenglere gre, Bat kltr, 19.
yzyldan, yani kapitalizmin kuruluundan
bu yana, bir nceki kltrn uygarlk
halinde yozlamasyla k dnemine
girmi bulunmaktadr. Kuramsal adan
Spengler'inkine yakn bir tarih felsefesi
Toynbee tarafndan yaylmaya allmtr.
Spinoza, Baruch ya da Benedict (1632-
1677), HollandalI maddeci filozof. zgr
dncesi yznden, Amsterdamdaki Ya
hudi cemaati tarafndan aforoz edilmitir.
445
SPRTAZM
Spinoza, felsefede geometrik yntemin
kurucusudur. Spinozann retisi, Ispan
ya'nn feodal monarisinin boyunduru
undan kurtulmasndan sonra Hollanda'
nn balca kapitalist lkelerden biri haline
geldii bir tarihsel ortamda yeermitir. O
an nde gelen dnrleri olan F. Ba-
con veDescartes gibi, Spinoza da bilginin
ana amacn insann doa stnde ege
menlik kurmas ve insann yetkinlemesi
olarak grmtr. Spinoza, kendine nc
lk edenlerin retilerini kendi zgrlk
retisiyle btnlemi; insan zgrl
nn ancak zorunluluk snrlar iinde ola
nakl olduunu gstermitir. Bu sorunu -
zerken, Spinoza, kendi doa retisini de
getirmitir. Descartes'n dalizm'ine kart
dorultuda, Spinoza, ancak doann ken
di kendinin nedeni (causa sui) olduunu
ve varolmak iin kendinden bakasna ge
reksinimi olmadn dnmtr. Spino-
za'ya gre, bu yaratc doa, cevher'\
ya da, kendi deyiiyle Tanr'yd. Spinoza,
cevher ile tekil sonlu eyler, hem cisimsel,
hem dnsel ey ya da tarzlar arasnda
bir ayrm yapar. Cevher tektir, oysa tarzlar
sonsuzca oktur. Sonsuz zihin, sonsuz
cevheri btn biimleri ve btn yanlaryla
kavrayabilir. Oysa, sonlu insan akl, cevhe
rin zn ancak sonsuz olarak, ancak iki
yanyla, yani kaplam ve dnce ola
rak kavrayabilir. Bu ikisi, cevherin znite-
likieridir. Spinozann cevherin znitelikle-
ri stne retisi, btnyle maddeci bir
reti olmakla birlikte, hareketi cevherin
bir znitelii olarak grmeyiiyle metafizik
kalmtr. Spinoza insan stne retisini
u nermelere dayandrr. Spininoza'ya
gre, insan, kaplam tarznn, yani bedenin,
dnme tarzyla, yani ruhla birletii bir
yaratktr. Bu her iki bakmdan da insan
doann bir parasdr. Spinoza, ruhu tarz
laryla ilgili retisinde, psienin karmak
ln anla ve tutkulara; ya da sevin,
znt ve istek gibi duygulanmlara in
dirgemitir. Spinoza, iradeyi anlkla zde
letirmitir. Spinoza'ya gre, insann dav
ranlarn gden ey, kendini koruma ve
kiisel stnlk abasdr. Spinoza, idea
list irade zgrl anlayn geri evire
rek, iradeyi her zaman iin gdlere bal
bir ey olarak tanmlamtr. Spinoza, ayn
zamanda, zgrln zorunluluun bilgi
sine dayanan bir davran olabileceine
de inanmtr. Ancak, Spinozaya gre, yal
nzca bilge kiiler zgr olabilir, halk kitle
leri zgr olamazlar. Bu gibi bir zgrlk
yorumu, soyut ve tarihsel olmayan bir yo
rumdur. Bilgi kuramnda, Spinoza, aklc
lk'a balanmtr. Spinoza, akla dayal bil
giye duyulara dayal alt dzeyden bilginin
stnde yer vermi ve deneyimin roln
kmsemitir. Spinoza, tanrtanmazlk/
ve zgr dnmeyi ileriye gtrmek iin
ok eyler yapmtr. Dinin amac, Spino
zaya gre, eylerin doasn anlamak de
ildir, yksek ahlk ilkeleri alamaktr. Ne
din, ne de devlet dnce zgrlne ket
vurmaldr. Spinozann toplum retisi,
kendisini Hobbesun ardl klar. Hobbesa
benzemez olarak, Spinoza, monariyi de
il, demokratik hkmeti en yksek iktidar
biimi olarak grm ve devletin gcn
zgrln gerekleriyle snrl tutmutur.
Spinoza'nn 17. ve 18. yzyl metafizik
maddecilii stnde byk bir etkisi ol
mu, zgr dnceleri tanrtanmazln
gelimesini hzlandrmtr. Balca yapt
lar; Tractatus theologico-politicus, 1670;
Ethica (Etik), 1677.
Spfritdalfzm bak. Tinselcilik.
Stankevi, Nlkolay Vladimlrovi <1813
1840) Rus idealist dnr; Belinski, 6a-
kunin ve K. S. Aksakov gibi kiilerin dei
ik zamanlarda devam ettikleri bir evre
nin kurucusu ve ba. Stankevi, toplum
sal sorunlarn zmne anahtar olarak
grd etik sorunlar stnde younla
mtr. Serflie kar karak, Rus soylular
nn rmlne ve bencilliine saldr
446
STOACILAR
mtr. Ahlaka ilerleme ve aydnlanma
arsnda bulunmu, dinsel vurgular ta
yan sevgi ilkesi zerinde herkesin birle
mesini istemitir. Toplumsal ilerleme anla
ynn topyac doasna karn, kendi
gnnn Rusya'sn eletirmesi ve uygar
lama arsnda bulunmas bakmndan,
Stankevi'in dncelerinin yararl bir etki
si de olmutur. Stankevi'in felsefi gr
leri gl idealist diyalektik izgiler tar.
Yaamn son yllarnda, Stankevi, felsefe
nin gereklie yaklatrlmas gerektii so
nucuna vararak, Feuerbach'in dncele
rini onaylamtr. Stankeviin almalar
na ve kiilii ne Belinski, Herzen ve Dobrol
yubov byk deer vermilerdir.
Stirner, Max (asl ad: J ohann Kaspar
Schmidt, 1806-1856) Alman idealist filo
zof, anarist bireyciliin kurucusu; Sol He-
gelciler'e yakn bir kii. 1845'te, Stirner,
kendi anarizm sistemini gelitirdii Der
Einzige und sein Eigentum (Kii ve Mlki
yeti) adl kitabn yaynlamtr. Stirner'e
gre, biricik gereklik, Bendir, bencil ki
idir ve btn dnya onundur. Stirner,
ahlak, adalet, yasa gibi kavramlarn aldat
maca olduunu syleyerek bir yana at
m; bylelikle de, bireysel bilinci fazlalk
lardan temizlediini sanmtr. Ahlakn ve
adaletin kayna her insann kendi iinde
dir. Bireye yol gsteren ilke ise u olmal
dr: Hibir ey benim zerimde deildir.
Stirner'e gre, zel mlkiyet korunmaldr,
nk Benin biricikliinin bir anlatmdr.
Stirnerin toplumsal ideali, herkesin baka
sn yalnzca kendi amac iin bir ara ola
rak grd birbenciler birliidir. Tarihi,
dncelerin bir rn olarak gren Stir
ner, egemen anlaylarn stesinden geli
nerek toplumsal ilikilerin deitirilebile
ceini dnmtr. Stirner, komnizme
ve proleteryann devrimci mcadelesine
iddetle kar kmtr. Stirnerin uzaktan
bakaldrc grnen laflar, ekonomik if
lastan kendini kurtarmaya alan kk-
burjuvann kendi karlarn rtbas etme
abasndan baka bir ey deildir. Marx
ve Engles, Stirner'in kurgusal idealizmini
btn ynleriyle eletirerek, gerek top
lumsal ilikilerle hibir ilintisi olmadn
aa sermilerdir.
Stoaclar Z. . 4. yzylda, matematik bil
gisinin genilemesiyle hzlanan teknik ge
limenin ve kozmopolit, bireyci dnce
lerin etkisi altnda Helen kltr iinde or
taya km bir felsefe okulunun temsilcile
ri. Citiumlu Zenon ile Khrysippos, bu oku
lun Z. . 4. ve 3. yzyllardaki en nde
gelen temsilcileriydiler. Stoaclar, ele al
dklar bilimlerin roln yle tanmlyorlar
d: Mantk, it; fizik, verimli toprak, etik de
onun meyvesidir. Felsefenin balca ii,
etikle uramakt; bilgi, bilgelik ve yaama
becerisi edinme yolundan baka bir ey
deildi. Yaam, Stoaclarn dncesine
gre, doayla uygunluk iinde yaanma
lyd. Bilge kiinin ideali buydu. Mutluluk,
cokulardan kurtulmakta, zihinsel huzur
da ve dinginlikteydi. Yaamda her eyi
nceden belirleyen ey yazgyd. Yazgs
na boyun een kii, yazgsnca yaard;
yazgsna kar kan kiiyse, yazgsna
urard. Stoaclar, doa anlaylarnda
maddeci olmakla birlikte, maddecilikleri
nominalizm'le birlemiti, yklemler man
tna (bak. Aristoteles) kart, Stoaclar,
yaln nermeleri karmak nermelere
dndrmeyle ilgili bir reti olarak ner
meler mantn getirmiler ve bunu ner-
mesel bir karsama kuramn tretmede
kullanmlardr. Stoaclar, modern mantk
ta tmel-evetleme, tikel-evetleme ve mad
di ierme olarak geen yarglar arasndaki
eitli bantlar da getirmilerdir. Stoac
lk, Z. S. 1. yzylda Roma topraklarnda da
ortaya km; Romal Stoaclar, stoa oku
lunun ahlak ve dinsel dncelerine bal
kalmlardr. Seneca, Epiktetos ve Marcus
Aurelius, bu kiilerin en nde gelenleridir.
447
STRUVE
Struve, P iyotr Berngardovi (1870-
1944) Rus burjuva iktisat, filozof ve ya
ymc. 1890larda legal Marxlkn lideri
olan Struve, daha sonra, burjuva liberal
hareketin sa kanadnn bir ideologu,
(1905ten sonra da) anayasal demokratik
Parti'nin liderlerinden olmutur. 1917 Ekim
Devrimi'nden sonra, Struve, yurtdna
gm, Sovyet devletine dmanca et
kinliklere katlmtr. ktisat alannda, Stru
ve, kaba ekonomi politie bal kalm,
emekdeer kuramn reddetmitir. Bir filo
zof olarak, Struve, pozitivizmin ve yeni
Kantlk'm bir temsilcisi olarak balam,
dinsel ve idealist metafizie doru gitmi
tir. Struve, deney ya da bilim yoluyla
bilinemeyecek ve hibir koulla baml
olmayan ideal varl tantlamaya alm
tr (Felsefi Gelimemizin Karakteri, Prob-
iemy idealizma/ idealizmin Sorunlar,
1902). Struve'nin akld tarihsel ilerleme
dncesi buradan gelir. Struve, Vekhi
(bak. Vekhizm) ve De Profundis (1918) gibi
yaynlarda kan (Aydnlar ve Devrim,
Rus Devriminin Tarihsel Anlam ve Ulusal
Grevler) yazlarnda, Rus demokrat ay
dnlarn tanrtanmazc sosyalizmlerini e-
letirmitir. Struive, toplumsal devrimin o-
lumsuzlayc ve ykc bir fenomen oldu
unu ne srerek, bunun karsna btn
toplumsal kesim ve snflarn ulusal bilin
evresinde birletikleri toplumun yava
yava deimesi dncesini koymutur.
Lenin, Struve'nin 1894'ten 1898'e kadar
Maocla oynam, kar-devrimci bir li
beral olduunu sylemi, Narodizmin Eko
nomik erii ve Bay Struve'nin Kitabnda
Onun Eletirisi gibi almalarnda Struve
nin grlerinin bir zmlemesini yap
mtr. Balca yaptlar: Kritieskiye zamet-
ki po voprosu ob ekonomieskom razvitii
Rossii (Rusyann Ekonomik Gelimesi s
tne Eletirel Notlar), 1894; Patriotica,
1911; Hozyaistvo i sena (ktisat ve Fiyat), 2
cilt, 1913/16.
Sun Yat-Sen (1866-1925) inli devrimci
demokrat. Hongkong'da tp renimi g
ren Sun Yat-Sen, 1894te in'de ilk dev-
rimci rgt kurmutur. 1906-1907 Rus
Devriminin etkisi altnda, Sun Yat-Sen,
devrimci gleri iktidardaki hanedan de
virmek iin biraraya getirmeye alm;
bu dorultuda da siyasal ilkeye, yani
ulusallk (inin ulusal bamszl), de
mokrasi (bir cumhuriyetin kurulmas) ve
halkn refah (toplumsal eitsizliin kaldrl
mas) ilkelerine dayal bir program ne
srmtr. Lenin, Sun Yat-Senin devrimci
demokratik programna yksek deer ver
mi, ancak Sun Yat-Sen'in in'de kapita
lizm aamasnn stnden atlanabilecei
yolundaki topyac dncesini eletir
mitir. Byk Ekim Sosyalist Devrimi zaferi
Sun Yat-Sen zerinde byk bir etki yap
mtr. Sun Yat-Sen, in Komnist Partisi
ne yaknlam, Kuomintang yeniden r
gtlemi, yeni bir demokratik devrim iin
istemleri desteklemitir. Bu yeni koullar
altnda kendi ilkesini yeniden ortaya
getirerek, l bir ittifak siyaseti izlemitir:
SSCB'yle, in Komnist Partisi'yle ve ky
l ve iiyle ittifak. Sun Yat-sen'in ekono
mik program sermayenin snrlandrlma
sn, yani yabanc ve yerli byk kapitalist
yatrmlarn ulusallatrlmasn iine alr.
Sun Yat-Sen, SSCB'nin byk bir dostuy
du ve in'de devrimci hareketin Sovytler-
ce desteklenmesine yksek deer veriyor
du. Sun Yat-Sen'in felsefi grleri, dev
rimci demokratlnn kuramsal temelini o-
luturur. Sun Yat-Sen, bilin ile maddenin
ilikisi sorununda maddeci bir gr be
nimsemitir. Bilme srecine insann pratik
etkinliiyle bants iinde bakm; bilme
nin sonularnn, yani dncelerin ve ilke
lerin, dnyann yeniden yorulmasnda et
kin bir g olduunu dnmtr. Top
lumsal fenomenlerin yorumunda ise, b
tnlkle bir idealist olarak kalmtr. Bal
ca felsefi yapt: Sun Wen'in retisi.
448
SWEDENBORG
Sre Birfenomenin dzenli olarak, ardar-
da deiimi, baka bir fenomene gemesi
(bak. Gelime).
Sreklilik Gelime srecinde, eski olan ile
yeni olan arasndaki nesnel ve zorunlu ba
nt, olumsuz/amann olumsuzlanmas ya-
sas/'nn ana izgilerinden biri. Metafizie
kart, maddeci diyalektik, doa, toplum
ve dncedeki ileriye doru gelime s
relerinin aratrlmasna ynelir. Madde
nin hareket biimlerinin ortaya k, daha
alt hareket biimlerinin ardndan gelen da
ha yksek hareket biimlerinin bu nceki
leri ortadan kaldrmadn, ama onlar
kendi iine aldn, nitelike yeni bir dze
ye kararak kendine baladn gster
mektedir. Diyalektik olumsuzlama anlay
, yalnzca eskinin kaldrlmasn deil, a-
ma daha nceki aamalarda elde edilmi
ilerici ve aklc olan ne varsa hepsinin ko
runup daha ileriye doru gelitirilmesini
de ngrr. Nitekim gerek yarlk gerek
bilgi asndan, ileriye doru hareket an
cak byle gerekleebilir. Sreklilik sre
lerinin doru anlalmas, toplumsal geli
meyi, bilim ve sanatta ilerlemeyi yneten
yasalarn zmleniinde olduu kadar,
gerek gemiteki kazanmlara eletirel ol
mayan bir yaklam biimiyle, gerek kltr
mirasnn nihiliste olumsuzlanmasyla
mcadelede de byk nem tar.
Swedenborg, Emanuel (1688-1772) Da
ha sonralar bir gizemci ve teosof olmu
sveli doabilimci. Swedenborg, mate
matik, mekanik, astronomi ve madencilik
teki almalaryla tannr. Ayrca, St. Pe
tersburg Bilimsel Akademisi onursal yesi
olmutur. Swedenborgun felsefi alma
lar, aklclk ruhuyla doludur. Geirdii bir
sinir sarsnts ve sanrlamalar sonunda,
Swedenborg, gizemcilie dm, sa'
nn kendisinden ald grevle ncilin a-
legorik bir yorumunu yazmaya koyulmu
tur. Swedenborg'un teosofik retisi,
gnostiklern etkisinde kalmtr. Kant,
Swedenborgun gizemci retisini ve
okkltizmm eletirir. Swedenborg, Al
manya, Fransa ve Rusya'da, zellikle de
Mason localar yeleri arasnda kendisine
yandalar bulmutur. Balca yapt: Arca
na Coelestia (Gkyznn Gizleri), 1749/
56.
449

elgunov, NIkolay Vasilyevi (1824-


1891) Rus devrimci demokrat; Herzen, Be-
linski ve em/evs/c/nin izleyicisi. elgu
nov, tarih, siyaset ve iktisat stne yazlar
yazm, ayrca, sanat eletirisiyle olduu
kadar, doa bilimlerinin yaygnlatrlmas
iin de uramtr. Gen Kuaa ve As
kerlere balkl yazlarnda, 1861 kyl re
formunu eletirerek, kyl devrimine a
rda bulunmutur. elgunov, toprak kleli
ine kar kaleme alm olduu yazlar
dolaysyla birka kez tutuklanmtr. Marx-
ln Rusyada tantlmasna yardmc ol
mu; ngiltere ve Fransa'da Emeki Pro-
leterya (1861) balkl yazsnda, Engles'
in ngiltere'de i Snfnn Durumu adl
kitabndaki ana dnceleri ilemi, ken
disini Avrupa iktisat literatrnn ngiliz
iisinin ekonomik yaam stne en iyi
yazlar borlu olduu, Almanlar'n en
soylularndan ve yksek kiiliklerinden bi
ri olarak gstermitir. elgunov, tarihte
kitlelerin rolnden ve toplumsal ilerlemede
retimin rolnden sz etmekle birlikte, top
lumsal grlerinde maddecilie ulaa
mamtr. Sosyalizme geiin Rusya'da
kyl topluluu yoluyla olabileceine i-
nanmtr. elgunov, doutan dnce
ler retisini maddeci duyumculuk konu
mundan eletirmitir. ernievskinin este
tik grlerine bal biri olarak, elgunov,
sanat sanat iindir kuramna kar k
mtr. Felsefi sorunlarla ilgili balca yapt
lar: Usloviya progressa (lerlemeran Ko
ullar), 1863; Zemlya i organieskaya
zhizn (Toprak ve Organik Yaam), 1863;
Ubythonost neznaniya (Cehaletin Kayp
lar), 1864; Pisma o vospitanii (Eitim s
tne Mektuplar), 1873/74.
evenko, Tara Grigoryevi (1814
1861) UkraynalI air, sanat, dnr;
arla ve toprak kleleine kar sava
m olanlardan; Ukrayna toplum dnce
si tarihinde devrimci demokratik akmn
kurucusu. evenko, toprak klesi bir aile
de dnyaya gelmi, 1834'te fidye karl
nda azat edilmitir. 1846da, Kiev'de, Ki
rili ve Nefodi Dernei adl gizli bir siyasi
dernee katlm ve dernein devrimci ka
nadnn bana gemi bu arada, Petra-
evski Grub/'yla da ilikiye girmitir.1
847de tutuklanm, orduda hizmete alna
rak, Kazakistan bozkrlarna srlmtr.
Srgn sresi bittikten sonra (1857), St.
Petersburga gelmi, burada kendisi ze
rinde verimli bir etki yapan ve Sovremen-
nik (ada) gazetesinin yaz kurulu ye
leri olan ernievski ve Dobrolyubov gibi
kiilerle yaknlk kurmutur. evenko'nun
Rya, Kafkaslar, irade balkl yaz
lar gibi, etkinlikleri de bencil toprak sa
hipleri etesi ile tal calltlara (ara ve
toprak kleliinin savunucularna kar ol
mutur. evenko, Rus toprak sahipleri ile
arn boyunduruunu sergileyerek,
UkraynalI burjuva milliyetilere kar k
m; Rus ve Ukrayna halklarnn arasnda
451
EY
dostluktan yana hareket ettii iin de m
cadele etmitir. Maddi dnyagr dola
ysyla, evenko, madde olmadan tinsel
gcn dnlemeyeceini ne srm
tr. Kendisinden maddeci olarak hi sz
etmemi olmasnn nedeni, maddecilii,
yanl biimde, kaba maddecilikle zde
letirmi olmasndan ileri gelir. Toprak k
leliinin kanlmaz biimde kmeye
mahkm olduunu nceden gren ev
enko, kitlelere toplumsal gelimenin ke
sin belirleyici gc olarak bakmtr. ev
enko, dini ve kiliseyi de sert bir biimde
eletirmitir. Estetikte gereki bir konum
alm, gzelliin kaynann doa olduu
nu dnmtr. evenkoya gre, sanat
yaama bal kalmal, halka yakn olmal
ve ilerici bir ideoloji tamaldr. evenko'
nun Gnlkleri bu grlerinin canl bir
yansmasdr. evenkonun Ukrayna dev
rimci toplum ve kltr dncesi (I. Fran-
ko, M. Kotsyubinski, L. Ukraynka) stnde
gl bir etkisi olmutur.
ey Maddi dnyann grece bamsz var
l olan herhangi bir paras. Bir ey br
eyden kendi nitel kesinliiyle ayrlr (bak.
Nitelik). eylerin zdelik']ve ayrlk' soru
nu kadar, eyin nesneden ayrkl da,
epistemolojik ve bilimsel bakmdan nem
tar.
eyleme Nesneieme 'den farkl olarak,
toplumsal ilikilerin kiiler arasndaki iliki
ler olmaktan karak, eyler arasndaki ili
kilere dnmesini gsterir. eyleme, ta
rihsel olarak geici olup, .meta retiminin,
zellikle de kapitalist tolumun kendine z
g bir zelliidir. Burada, insann kiilikten
kmas ve eylerin kiilemesi yer alr.
eyleme, fetiizmde kendi yansmasn
bulur. Burada, insan etkinlik'i, egemen ko
ullarn bir trevi haline, bu koullar ara
snda ezilen, yaratc-olmayan ilevler ha
line gelir. nsann kendisi ise, hazr bir rol
oynayan, eyleri retmenin ilevsel bir a
racndan baka bir ey deildir.
intoizm J aponya'da ilkel komnal sis
temde ortaya km ve kendi gelimesi
iinde birok deiimlerden gemi bir
din. into (J ap. Tanrlar yolu) terimi, ilk kez
18. yzylda, intoizm'i birok dinsel tren
ve anlaylarn kendisinde benimsemi ol
duu Buddhacik'tan ayrmak iin kullanl
mtr. 1868de, intoizm, devlet dini ilan
edilerek, 1945e kadar bu konumunu koru
mu, 19. yzyln sonlanndan sonra ise
nemini yitirmeye balamtr. intoizmin
balca esi, hayvanlar, bitkiler, eyler,
doa fenomenleri ve atalarn ruhlar halin
de kiiletirilen eitli tinlere tapnmayd.
intoizme gre, tanrlar ile insanlar arasn
daki iliki, Gne tanras Amaterasu'nun
soyundan gelen ve yeryznde onu temsil
eden imparator (Mikado) eliyle gerekle
ir. Mikado, btn J aponlarn atas olup,
tanr saygnl grr. J aponyann 2. Dn
ya Savandaki yenilgisinden sonra, Mi-
kado'nun dayand kutsal kken yadsn
maya balanmsa da, intoizm baz yn
leriyle bugne kadar gelmitir.
ulyatikovculuk Mancln basitletirilip
kabalatrmasyla eanlaml kullanlan bir
ad. Bu anlay, snfl bir toplumda felsefe,
sanat, edebiyat ve doabilimin karmak
gelime srecini srf srnfsal karlarn bir
anlatmna indirger. ulyatikovculuk teri
mi, Opravdaniye kapitalizma vzapadnoev-
ropeiskoi filosofii (Bat Avrupa Felsefesin
de Kapitalizmin Dorulan, 1908) adl ki
tabnn bu gibi bir kabalatrmann rnei
ni oluturduu Rus Sosyal Demokrat ve
edebiyat eletirmeni V. M. ulyatikov
(1872-1912) adndan gelir, Bogdanovun
felsefesinden hareketle, ulyatikov, btn
felsefi sistemlerin burjuva karlarn ku
ramsal olarak dorulanndan baka bir
ey olmadn, bu gibi sistemlerin prole
taryaya yabanc olduunu, dolaysyla
Marxln bunlarla hibir ilgisi olmadn
452
ULYATKOVCULUK
tantlamaya kalkmtr. ulyatikov, snfl
toplum yapsnn bir tablosunu izdikleri
iin, Descartes, Spinoza, Fransz madde
cileri ve Hegel ile Maoclk-ncesi br
filozoflarn felsefi grlerinde herhangi
bir nesnel hakikat eseinin varolabilece
in! yadsr, ideolojik fenomenlerin doru
dan retim rgtlenim biimlerinden geti
rilmesi; bilim, edebiyat ve felsefinin grece
bamszlnn yadsnmas, her felsefi ka
tegori ya da sanatsal imge iin kabaca bir
snfsal edeer bulma abas, btn
bunlar, ulyatikovculuk'un tipik zellikleri
dir. ulyatikovculuk, modern dogmatizm
anlaylarna yol amtr. Lenin, ulyati-
kovculuk'u iddetle eletirmitir (Felsefe
Defterleri, s. 486-501).
453
T
Tamalg Her yeni algnn insann bir nce
edindii deneyim ve alglama anndaki
psiik durumuna bamll. Bu terim, Le-
ibniz tarafndan, alg'ya kar, kendinin-bi-
linci anlamnda ortaya konmutur.
Tamamlayclk ilkesi (ya da tamamlay
c betimleme yntemi) Kuantum mekani
inin yorumlanmasnda, Bohr'un nerdii
metodolojik ilke. Bu ilke yle formllendi-
rilebilir: Bir fenomenin btnln bilme
srecinin belli bir ara aamasnda gs
termek iin, zgl (deneysel vb.) koullara
bal olarak ayr ayr kullanlabilen, ama
tanmlanabilecek btn bilgileri kuatmas
iin birlikte ele alnan, birbirini karlkl
dlayan tamamlayc ve karlkl birbiri
ni snrlandran kavram snflarndan yarar
lanmak gerekir. Bohr, Tamamlayclk ilke-
sinin yardmyla, daha nceki aamalarda
kuantum mekaniinin elden brakmad
eski, klasik kavramlarn yetersizliini aa
koyan paradokslar zmeyi umut etmi
tir. Tamamlayclk lkesi, ansal fenomenle
rin ikili, dalga-parack doasn aa
koymaya yardmc olmutur. Tamamlayc
lk lkesi, elikili durumlan veren iki kav
ram snfnn edeerde olduunu ortaya
koymutur. Nitekim, Bohr'un metodolojik
anlay, diyalektik dnme elerini ie
rir. Kopehnag Okulu olarak bilinen grubun
(P. J ordan, Frank ve ar pozitivist gr
leri savunan br kiiler gibi) kimi temsil
cilerinin almalarnda, Tamamlayclk l
kesi, idealist ve metafizik grleri savun
mada kullanlmtr. Yani tamamlayc
kavramlardan yararlanma gerei, ansal
nesnelerin kendilerinden deil, bilme s
recinin zelliklerinden geldii gibi, gz
lemcinin bulularna da baldr. En son
Marx felsefi almalarda, tamamlayclk
lkesi'ne diyalektik maddeci bir yorum ka
zandrlmaya allmaktadr.
Tanm 1) Temel ayrt edici zelliklerini be
lirterek, ieriini ve snrlarn belirleyerek,
bir eyin ya da bir szcn anlamnn
ksa mantksal betimi. 2) Bir nesneyi br
lerinden ayrt etmeyi, saptamay ya da kur
may, yeni sunulmu bir terimin nemini
ortaya koymay ya da bilimde varolan bir
terimin nemini gstermeyi olanakl klan
bir mantk yntemi. Tanm trlerinin eit
lilii, tanmlanan eyce, tanmn-ilevince,
kendi mantk yapnca belirlenir. Tanm
yardmyla, nesnelerin zgl zellikleri (te
mel zellik ve ilikileri) seikletirilir. Bun
lar, oun cins ve tr ayrmyla T anm bii
mini alrlar. rnein, oksijen, atom arl
16ya eit olan (zgl ayrm) bir element
tir (cins). Tanmlar, kurallara baldr: Ta
nmlanan ey ile tanmlayan ey arasnda
ki orant kural, ksr dngy kaldrma ku
ral vb.
Tantlama Bir savn doruluunu (ya da
yanlln) ortaya koymaya ynelik akl-
yrtme sreci. Tantlanacak sava tez de
455
TANRI
nir. Tant'atemellik eden ve tezin mantksal
olarak yrtld karsamalara da kant
denir. Burada kantlar doru kabul edilir ve
bunlarn tantlanacak tez yerine geecek
nclleri iine almamas gerekir, yoksa so
nu ksr dng diye bilinen yanlgya yol
aar. Tezin doruluunu ortaya koyan bir
Tantlama'ya yalnzca Tantlama denir; te
zin yanlln ortaya koyan Tantlama'ya
ise rtme denir. Tantlama, dorudan
doruya olabilir, yani nclleri kantlardan
karsanm kant ya da nermeler halinde
bir dizi tmdengelimden oluabilir ya da
daha baka savlamalarn eklenmesiyle el
de edilebilir. Tantlamlar, ignoratio elenc-
h iden daha bilinmeyen ya da yanlgl ka
ntlarn kabulnden, yanl yntemlerin
kullanlmasndan gelen eitli yanlglara
aktr. Yanlg ieren bir Tantlama geerli
deildir. Ancak, tantlama'da bir yanltma
cnn saptanmas, tezin yanllnn tant
n oluturmaz. Bir tezin doruluunu bir
kesinlik olarak deil, ama bir olaslk olarak
ortaya koyan Tantlamalar da olabilir (bak.
Mantk, Olaslk.).
Tanr Dnyay yaratt ve ynettii kabul
edilen, gc her eye yeterli, doast bir
varlkla ilgili, imgelemsel bir anlay; Yahu-
dilikte Yehova, Mslmanlk'ta Allah, H
ristiyanlk'ta Kutsal l (Tanr Baba, Oul
Tanr ve Kutsal Ruh). Tanr anlaylar, mo
dern din biimlerinin temelini oluturur,
oysa dinin gelimesinin ilk evrelerinde bu
anlay yoktur (bak. Animizm; Fetiizm; To
temcilik). Kabile tanrlar ve ulus tanrlar
anlay, ilkel komnal sistemin k,
kabile birliklerinin gelimesi ve snflar ile
devletin ortaya kyla birlikte varolmu-
tur.Tek, gc her eye yeterli, mutlak g
l Tanr, yaradan, Gkyznn Efendisi
anlay, tek bir oryantal despotun sureti
(Engles) halinde kendi biimini almtr.
Teoloji, Tanrnn varln felsefi olarak ta
ntlamak, bu dnceyi klfna uydurmak,
Tann'y mutlak idea, evrensel irade bir tr
kiisel olmayan, aklsal bir ilke olarak sun
mak iin idealizme snr. Tann ideasmn
olduu kadar, Tanry savunma abalar
nn da geersiz olduu, Marxlk tarafn
dan apak ortaya konmu olduu gibi,
doa ve toplum bilimlerinin btn geli
mesinden de grlmektedir. Tanr, diye
yazar Lenin, (tarihte ve gerek yaamda)
her eyden nce, insann gerek d doa
ca, gerek snfsal olarak boyunduruk altna
alnm olmasndan doan dncelerin,
yani bu boyunduruu pekitiren, snf m
cadelesini uyuturan dncelerin bir kar
madr (cilt 35, s. 126).
t
Tanr-Arayclk Rusya'da toplumsal ge
limenin amacnn yeni, doru dzgn bir
Hristiyanlk anlay ideallerini gerekle
tirmek olduunu tantlamaktan yola kan
dinseHelsefi bir akm. Tanr-arayctlk d
nceleri, zellikle Rusya'da 1905/07 Rus
Devriminin yenilgiye uramasndan son
ra, burjuva aydnlar arasnda yaygnlk ka
zanmtr. Tann-arayclk dncelerini
savunan kiiler arasnda Berdyayev ve D.
Merezhovski gibi dnr ve yazarlar da
yer alr. Bu kiiler, Hristayan kurallara ye
ni bir yaklama arda bulunmulardr;
dini bir reformu vaazetmiler; dini, kitle
ler arasnda yeni bir zemin zerinde yeni
den yaygnlatrmaya almlardr. Bu ki
iler, yaamn amacnn Tann'y aramak
olduunu; tarihin amacnn ise, Tanrnn
insanlk iinde gereklemesi, yani bir tan-
r-insanln yaratlmas, dinsel ilkelere da
yal bir toplumsal rgtlenmenin kurulma
s olduunu dnyorlard. br dnya
dnceleriyle gelenksel Hristiyanlk'a
kart, Tanr-arayaclk' savunan kiiler,
(ebedi yaam, kutsal toplum vb.) dinsel
ideallerin yeryznde gerekleebilecei
ne inanyorlard. Bu kiiler, gizemsel bilgi
nin, vahiyin hakikati ortaya karmann en
gvenli yolu olduu dnceleriyle, akld-
clka balanmlard. 1917 Ekim Devri-
mi'nden sonra, bu kiilerin ou Rusyay
456
TANRISAL
terkederek, Sovyet hkmetine kar cep
he almtr.
Tanrclk bak. Teizm.
Tanr-Kuruculuk Rusyada 1905/07 Dev
rimi yenilgisinden sonra ortaya km bir
dinsel-feisefi akm. Bu akmn liderleri ara
snda Lunaarski, V. Bazarov ve Yukevi
de vard. Maksim Gorki de Tanr-kurucu-
j larla bir sre yaknlk kurmu (itiraf, 1907;
Kiiliin Ykm, 1909), ancak Leninin etki
siyle bu akmla balarn kesmiti. Bogda-
novun kollektivist felsefesine yakndan
bal olan Tanr-kuruculukun amac, bir
dinsel tanrtanmazlk, yani yerini insanla
rn ve evrenin alaca tanrsz bir din kur
makt. Tanrt-kuruculuku savunan kiiler,
sosyalist dini bilincin parlak gelimesi
stnde durarak, Marxl insanlara yeni
bir yaam yolu gsteren bir dinsel ve fel
sefi grler sistemi olarak bakyorlard.
Bu kiiler, Marxln halk kitlelerince din
sel klk iinde ok daha kolaylkla benim-
senebileceini, bu yolla halkn ok daha
etkili biimde rgtelenebileceini d
nyorlard. Bu akmn dnceleri, Bogda-
nov ile arkadalarnn 1909'da Capri'de
kurduklar okulca savunuluyordu. Tanr
kurucular, Rus Sosyal Demokrta i Parti
sine bal ve Tanr-arayclka kar olmak
la birlikte, kuram asndan Manclkla hi
bir ortak izgi tamyorlard. Lenin ve Ple-
hanov, Tanr-kuruculuk'u sert bir dille e-
letirmilerdir. Gerek Avrupa'da, gerek
Rusyada, diye yazyordu Lenin, Tanr
dncesini en ince, en iyi niyetli biimde
olsa da herhangi yolda savunulmas, geri
ciliin hakl gsterilmesinden baka bir
ey deildir (elit 35, s. 128). 1. Dnya
Sava'nn patlamasyla birlikte, Tanr-ku-
ruculuk da akm olma niteliini yitirmitir.
Tanrnn Varlnn Tant Dinin ba dog
masn, yani Tanrinm varln tantlamak
iin idealist filozoflarca ne srlen man
tksal kantlar. Bu kantlarn balca ta
nesi unlardr. (Platon WeAristoteles'de ge
en veLeibniz ile Wolff da, srdrlen) koz
molojik kant, Tanr'nn varlnn btn
eylerin ve btn fenomenlerin ilk nedeni
olduunu syler. Bu kant, dnyann za
manca sonlu olduunu ve maddi bir ilk
nedene bal olmadn syleyen bilim
selolmayan bir kanttr. (Sokrates ile Pla
ton tarafndan ne srlm ve stoaclar
tarafndan gelitirilmi olan) teleolojik ka
nt, dnyada her eyin bir ama tadn,
bununsa btn fenomenleri dzene ko
yan, doast aklsal bir varln varolma
syla aklanabileceini syler. Bu kant,
Darwinin amalln doasal nedenlerini
tantlayan evrim kuram tarafndan rtl
mtr. Ontolojik kant ise, btn insanla
rn Tanr'y yetkin varlk olarak tasarladk
larn ne sren Ermi Augistinus tarafn
dan gelitirilmitir. Ermi Augistinus'a g
re, gerekten yetkin bir varlk olmasayd
byle bir anlay da ortaya kmazd. De
mek, Tanr vard. Ortaada, bu kant,
Canterburyli Anselmus tarafndan benim
senip savunulmutur. Burada, dnlen
eyin gerek ve nesnel olduu sansnn
yanll o denli akt ki, yalnzca madde
ci filozoflar tarafndan deil, ama Aqionolu
Thomas gibi birok teolog tarafndan da
eletiriye uramtr. Tanrnn varlyla il
gili daha baka, pistemolojik, psikolojik
ve ahlki kantlar, eitli idealist filozoflar
ca gelitirilmitir. Tanrnn varlyla ilgili
kantlar, Tanrn deneyimst (transsan-
dental) bir varlk olduunu, ancak akl yo
luyla bilinebileceini, dolaysyla Tanrnn
varlnn tantlanamayacan ne sren
Kant idealizmi erevesinde rtlm
tr. Tanrnn varlyla ilgili kantlar zm
lendiinde, bunlarn hepsinin bir mantk
hatasn ierdii (bak. Ksr Dng) ve en
sonunda kr inan'a dayand grlr.
Tanrsai- inayetilik nsan toplumunun
btn gelimesinin (gerek kendi itici g-
457
TANRITANIMAZLIK
terinden, gerek varaca hedefin) gizem*
sel tarihd glere, Tanrt'nn inayetine
bal olduunu syleyen bir dinseMelsefi
reti. Tarihe bu tr bir yaklam, kanl
maz olarak, kadercilik'e yol aar. Tanrsal-
inayetilik'e yalnzca btn dinlerde deil,
ama birok idealist tarih retilerinde de
rastlanr. Hegal bile, birtakm ekincelerle
birlikte, dnyann gelimesine tannnn ina
yetinin yn verdiini kabul etmitir. Feoda
lizmde egemen ideolojik anlay olan Tan-
rsal-inayetilik dnceleri, (Ermi Au
gustinus, Aquinolu Thomas ve Slavclar
gibi) dini filozoflar ile tarihiler arasnda en
ak anlatmna kavumutur. ada fel
sefede, bu gr, yani-Thomasctlk ile da
ha baka dinsel akmlarca dile getirilir. Da
ha geni anlamda, Tanrsal-inayetilik te
rimi, dnyadaki deiimleri en geniinden
tanrnn iradesi ne bal gren anlaylar
iin kullanlmaktadr. Tarihsel maddecilik,
TanrsaMnayetilikin bilimsel olmayan bir
kimlikte olduunu ve btnnde tarihe i-
dealist bir yaklam olduunu gstermitir.
Tanrtanmazlk (Ruhlar, tanrlar, lm
den sonra yaam vb.) doastne inan
geri eviren bir grler sistemi; diri in
tmden olumsuzlanmas. Tarihin her evre
sinde, Tanrtanmazlk, ulalan bilgi dze
yini olduu kadar, bu bilgiyi ideolojik bir
silah olarak kullanan snf ve'toplumsal
gruplarn karlarn da gstermitir. Tanr
tanmazlk, maddeci doa grlerine ya
kndan baldr. Tanrtanmazlk, bir gr
ler sistemi olarak, kleci toplumda biim
lenmitir. Thales, Anaksimenes, Heraklei-
tos, Demokritos, Epikuros, Ksenophanes
ve Lucretius'un almalarnda tanrtan
maza elere olduka rastlanr. Bu kiiler,
btn fenomenleri doasal nedenlerte a-
tklamaya almlardr; bu Tanrtanmaz
lk, naif, kurgusal ve tutarsz olmutur. Kili
se ve dinin egemenlik kurduu ortaada,
Tanrtanmazlk ok az ilerleme gstermi
tir. Spinoza, Fransz 18. yzyl maddecileri,
Feuerbach ile daha bakalann temsil ettik
leri burjuva Tanrtanmazlk, dinin ege
menliini krmada belirleyici olmutur. Av
rupa'da kilisenin gerici kimliinin burjuva
tanrtanmazlar tarafndan ata serilmesi,
feodalizme kar mcadelede tarihsel bir
rol oynam, feodalizmin kaldrlmasn ko
laylatrmtr. Ancak, burjuva Tanrtan
mazlk, tutarsz ve snrl olmu, aydnlatc
olmakla birlikte, btn halka deil, dar bir
evreye seslenmitir. Rus devrimci de
mokratlar, sava tanrtanmazlard. Tan
rtanmazlk, en tutarl biimine Manclk-
Lenincilik'te kavumutur. Proleteryann
karlar ile toplumdaki rol ve konumu,
toplumsal gelimenin kendi nesnel eili
miyle aktndan, Marx Tanrtanmaz
lk, Marx-olmayan Tanrtanmazlk bi
imlerinden farkl olarak, snfsal snrlama
lardan kurtulmutur. Marx Tanrtanmaz
ln felesfi temeli, diyalektik ve tarihsel
maddeciliktir. Onun iin, tarihte ilk kez bi
limsel bir kimlik kazanmtr. Bilimsel Tan
rtanmazln anakonusu, dinin varlnn
toplumsal ve epistemolojik neden ve k
kenlerinin aydnlatlmas, dinsel retilerin
bilimsel dnyagr asndan eletirisi,
dinin toplumdaki toplumsal rolnn
zmlenmesi ve dinsel nyarglar yenme
yollarnn belirlenmesidir. Toplumsal-eko-
nomik ve ulusal basknn kaldrlmas dinin
derin toplumsal kklerini krar. Ancak din
sel nyarglar ok inat olup, nfusun bir
kesimi iinde varolmay srdrr. Bunlann
alabilmesi iin, toplypsal-ekonomik re
formlar gerektii kadar etkin, esnek ve a-
mal bir eitim de gerekmektedir. Kom
nist kurulma srasnda, gemiin dinsel ve
daha bakaca kalntlarndan kurtulmu,
bilimsel, tanrtanmaz bir dnyagr o*
lan, yeni bir insann yorulmas szkonu-
sudur.
Tanr Yazgs Kuram insan yaam ve
davrann da iinde, dnyada her eyin
Tanr'nn iradesince nceden beiirtendii-
456
TAOCULUK
ni ne sren reti (bak. TanrsaNnayet-
ilik, Kadercilik). Tanr Yazgs Kuram'nn
Ermi Augistinus, Luther, Calvin gibi savu
nucular, topluma egemen snfa yerleti
rilmi ahlak ilkelerini hakl gstermek iin
insann kurtuluu ya da mahkum edili
i gibi kavramlar kullanmlardr. Top
lumsal gelimenin diyalektik doas ile z
grlk ve zorunluiuk'un bants, Tanr
Yazgs Kuram'nn geersizliini aa ko
yar.
Tan Stf-Tung (1865-1898) inli filozof,
19. yzyln sonlarna doru burjuva re
form hareketinin ideologu. Tan Su-tung,
in'de burjuva devrimci hareketin geli
mesinde byk bir rol oynayan felsefi g
rlerini J en-hseh (iyilik ncelemesi) adl
kitabnda ortaya koymutur. Tan Su-tung,
reform hareketinin istemlerini kuramsal
yoldan hakl gstermeye almtr. Tan
Su-tung'un retisi, in geleneksel felse
fesinin dnceleri ile Bat Avrupa doabi-
limi anlaylarnn bir bileimi olmutur.
Kendi retsinin ana kavram olan J en,
hem etik standart, hem de metafizik ilke
anlamna gelir. J en, esirdeki btn feno
menler ile eylerin etkileimindeki birleti
rici etkendir. Tan Su-tung, etiin ve ah
lakn toplum kurallaryla baml olduunu
savunmutur. Felsefi ynden, tutarl olma
m; grlerinde bilimsel anlaylar dinle,
maddecilik idealizmle, diyalektik de meta
fizikle iie gemitir.
Tantrizm Eski Hindistan'da, dii tanrlara
tapnma ve topran bereketiyle ilgili by
trenlerine bal olarak ortaya km bir
dinsel-felsefi reti. Tarihte, Tantrizm, da
ha sonra gelime gsteren (Buddhac, i-
vaist, aktist, Vinuist) dinlerin etkisi altn
da, deiimlere uramtr. Ortaada,
Tantrizm, dnyann gerekliini ve tinsel
ilk maddeden trediini kabul ediyordu.
Tantristler, mikrokosmosun ve makrokos-
mosun yapsnn zde olduunu dn
yorlar, insan bilgisi iinde doa bilgisine
yer amaya alyorlard. Tantristlerin in
san bedeni stne retileri, ilk ve orta
alarda, Hindistan'da kimya ve tbbn ge
limesi stne yarg vermemizi salaya
cak bilgileri ierir. Tantrizmin nemli bir
zellii de kast, cinsiyet ve yaa bakmak
szn btn Hintlilere seslenmesidir. Byle
bir ey, Tantrizmin ilkel komnal ideoloji
nin birtakm asli zelliklerini tamasndan
gelir. Tantrizm, Hint felsefesini, zellikle de
erken Sankhya dncelerini geni biim
de etkilemitir. 19. ve 20. yzyllarda Tan
trizmin etkisi altnda kalanlar arasnda
Ramakrina, Vivekananda, Ghose ve R.
Tagore da vardr.
Tao Klasik in felsefesinin ana kategorile
rinden biri. lk balarda, tarz, usul anla
mna gelen Tao, daha sonralar doann
gidii, doay yneten yasalar anlamn
da kullanlmtr. Tao, yaamn amacn ve
etik standartlar (tao te) gstermek iin de
kullanlyordu. Tao, ayrca, mantk, akl ve
kant anlamlarna da geliyordu. Bu kav
ram, in felsefesindeki gelimelerle birlik
te deiime uramtr. Lao Tzu, Hsn Tzu
Vang ung gibi maddeci filozoflar, Ta'yu
eylerin doal gidii, eyleri yneten yasa
lar olarak yorumlamlardr. dealist filozof
lar ise (rnein, Vang Pi), Tao'yu ideal
ilke olarak, gerek varlk-olmayan ola
rak, kutsal yol olarak rnein, (Tung
ung-u) yorumlamlardr.
Taoculuk Z. . 6.-5. yzyllarda in'de
ortaya kan tao ya da (eylerin) usul
retisi. Bu retinin kurucusu saylan Lao
Tzu, insanlarn doal bir yaama dnme
lerini istiyordu. (Z. 0.7.-9. yzyllarda) Tan
dneminde, Lao Tzu yasaklanmt. Temel
dncelerini Tao Te ing (Akl ve Erdem
Kurallar) adl kitabnda ortaya koyan Lao
Tzu'nun dncesine gre, btn eyler
kendi usullerine ya da tao'ya gre ortaya
kp deiime urarlar. Deiime urama
459
TARH
srecinde, btn eyler deiimden gee
rek, kendi kartlarna dnrler. nsan,
felsefe yapmadan, eylerin doasna uy
maldr. Taoculuk, baskya ve ezmeye kar
km, eski ilkel toplulua dnmeyi is
temitir. Yang u, Yin Ven ve uang Tzu,
Z. . 4. ve 3. yzylarda Taoculukun nde
gelen temsilcileriydiler. Yang u'ya gre,
yaamn doal yasalarn (tao) gzlemle
yerek, insan, kendi doasn bozulmadan
koruyabilirdi; Yin Ven ise, faoya uymakla
insann bilgelie ve hakikatin bilgisine u-
laabileceine inanyordu. Yin Ven'e gre,
insan ruhu, insann dnce organnn
(hsin) arlna ya da kirliliine gre
farkllk gsteren incecik maddi parack
lardan oluuyordu. uang Tuzu'ya gre
de, bilmenin nesnesi, tekil ile oulun,
mutlak ile grecenin, kalc olan ile deie
nin diyalektiinde yatyordu. Ancak, u
ang Tzu, oulda tekili, harekette dinginli
i mutlaklatrarak, faoyu eylerden ayr
ma yoluna gitmiti. Byle bir ey, daha
sonra Taoculuk dininin temeltalarndan
biri haline gelecek olan hareketsizlik ku
ramnn ideolojik temeli olarak hizmet et
mitir. (Bir felsefe olarak Taoculuk, bir din
olarak Taoculuk'tan ayrlr.)
Tarih Felsefesi Tarihin anlamn, yasalar
n, insann balca gelime eilimlerini in
celeyen bir bilgfelan. T arihsel olarak, tarih
felsefesi, ilkaa uzanr. 17.-18. yzyllar
da, Tarih felsefesi, Vico ve Aydnlanma
filozoflar (Voltaisre, Herder, Condorcet,
Montesquieu) tarafndan ele alnmtr. Er
mi Augustinus'a kadar uzanan teolojinin
tarih stndeki etkisini krmak iin, Aydn-
lanmaclar, Tarih Felsefesi'ne nedensellik
dncesini getirmiler, ilerleme* kuramn
ele almlar, tarihsel srecin birlii dn
cesini dile getirmiler, corafi ve toplumsal
evrenin insan stndeki etkisi dncesi
ni tantlamlardr. Hegel'in Tarihsel felse
fesi, burjuva Tarih Felsefesinin gelimesi
nin doruu olmutur. Hegel, tarihe tinin,
ideann kendinden gelimesinin yasalara
bal, karmak zorunlu tek bir sreci ola
rak bakyordu. Marxln kurucular, Ta
rih Felsefesinin snrlln, kurgusal a pri
ori, idealist doasn gstermilerdir.
Mancln kurucularnca bulgulanm o-
lan tarihsel maddecilik, tarihin gerek bi
limsel bir felsefi genelletirmesinin yapl
masnn ve ana gelime yasalarnn sap
tanmasnn temelini atmtr. Modern bur-
juvaTarih Felsefesinde Toynbee veSpen-
gierin Bat uygarlnn kanlmaz k
n ngren anlaylarnn geni bir etki
si olmutur. Son zamanlarda., W. Rostow,
Tarih Felsfesi'nin iyimser bir biimini orta
ya koymay denemitir (bak. Ekonomik
Gelime Evreleri Kuram). Yine de, ou
burjuva soyolog ve tarih yazclar, tarihin
felsefi olarak genelletirilmesine kar k
makta, tarihe olaylarn karmakark art ar
da gelii gzyle bakarak, nedensellik, ku-
ralllk ve ilerleme gibi kavramlar yads
maktadrlar.
Tarihselcilik (ya da Tarihsellik) eyleri
ve fenomenleri olu ve gelime sreleri
iinde, kendilerini belirleyen koullarla ba
ntlar iinde bilme ilkesi. Tarihselcilik,
fenomenlerin nasl ortaya kp gelitikleri
ni, gelecekte nasl bir biim alacaklarn
gznne alan bir yaklam ierir. Kesin
bir kuramsal aratrma yntemi olarak Ta
rihselcilik, herhangi ya da btn (hatta ni
tel) deiimlerin deil, ama eylerin zn
ve zgl zelliklerini belirleyen bant ve
zelliklerinin olumasn saptar. Tarihselci
lik, eylerde yer alan deiimlerin, gerie-
virilemez biimde, art arda birbirini izleyi
ini kabule dayanr. Tarihselcilik, bilimin
doann nesnel bir tablosunu izmesine
ve doann gelimesini yneten yasalarn
bulgulanmasna olanak veren, ana bir ilke
si haline gelmitir (rnein, Darwinin ev
rim kuram). Diyalektik yntemin btnsel
bir parasn oluturan Tarihselcilik dolay
syla, Marxlk, devlet, snflarvb. karmak
460
TARHSEL
toplumsal fenomenlerin zn aklaya
bilmi, kapitalizmin tarihte geici olduu
nu ve yerini sosyalizmin alacan grebil
mitir. Tarihselcilik ilkesinin yadsnmas,
bu ilkeyle mcadele ederek onu maddeci
ve diyalektik ieriinden soyma abalar,
ada burjuva felsefe, sosyoloji ve man
tnn balca zelliklerindendir.
Tarihsel Dng Kuram Vico tarafndan
ilenen ve toplumun sonsuzca ayn evre
lerden getiini ne sren idealist bir ku
ram. 19. ve 20. yzyllarda, burjuva filozof
ve sosyologlar, Vico'nun kuramndaki po
zitif eleri, yani tarihsel ilerleme ve yasa
lara bal toplumsal gelime dncesini
reddederek, insanln kt noktaya hep
yeniden geri dnmesi gibi gerici bir d
nceyi ilemilerder (bak. Nietzsche;
Spengler). Son zamanlarda, bu kuramn
balca szcleri arasnda P. Sorokin ile
Toynbee de yer alrlar (bak. lerleme ve
Gerileme). Tarihsel dng kuram, tarihsel
ilerleme (yenilenme, sreklilik) dncesi
ni mutlaklatrarak arptr.
Tarihsel-Karlatrmal Yntem Biim
ce benzerlik kurarak, oiusal ynden ya
knlk, ortak bir kken bulmaya alan bir
aratrma ve aklama yntemi. Kltre uy
gulandnda, Tarihsel-Karlatrmal
Yntem, maddi kltrn ve bilginin eitli
alanlar iin ortak en eski eleri yeniden
ortaya koyarak karlatrr. W. Humboldt,
zellikle de Comte, Tarihsel Karlatrmal
Yntem'in bu alanda gelimesinin balca
sorumlu kiileridir. Tarihsel-Karlatrmal
Yntem, 19. yzylda karlatrmal dilbili
min balca szcleri tarafndan ileriye g
trlmtr (Almanyada J . Grimm, A. Pott,
A. Schleicher; svire'de F. de Saussure;
Rusya'da J . A. Baudouin de Courteney, A.
N. Veselovski, A. Kh. Vostokov, F. F. Fortu-
natov). Tarihsel-Karlatrmal Yntem,
linguistii ve etnografiyi gl bir biimde
etkilemi, mithoslarn ve halk inanlarnn
derinden incelenmesini hzlandrmtr.
Ancak, Tarihsel-Karlatrmal Yntem,
kltr ve ideoloji biimlerinin dtan ben
zerlii stnde younlam, bunlarn ge
risinde yatan maddi ve toplumsal ilikileri
gzard etmitir. Snrllklarndan biri de
budur. Modem aratrmalarda, Tarihsel-
Karlatrmal Yntem, br yntemlerle
(rnein, deneyimle) birlikte uygulanmak
tadr.
Tarihsel-Olan ve Mantksal-Olan Geli
me srecini gsterdii kadar, dncenin
mantksal gelimesi ile bir nesnenin ger
ek tarihi arasndaki ilikiyi de gsteren
felsefi kategoriler. Tarihsel-olan, bir nes
nenin olumasyla ilgili yapsal ve ilevsel
sreleri dile getirir; Mantksal-olan ise,
nesnenin kendi gelimi halinin yanlar a-
rasndaki iliki, yasa, bant ve etkileim
leri dile getirir. Tarihsel-olan ile Mantksal-
olan arasndaki iliki, gelime sreci ile bu
srecin sonucu arasndaki iliki gibidir;
burada, tarihin ak iinde art arda biim
lenen bantlar tam olarak olgunlar. Ta-
rihsel-olan ile Mantksal-olan, eliki e
sini de kapsayan, diyalektik bir birlik iin
dedir. Bu birlik, her gelime srecinin belli
bir sonuca ulaacak kendi nesnel ynlen-
dirimi, kendi zorunluluunu kendinde ta
mas lsnde Tarihsel-olan'n Mantk-
sal-olan kendi iinde tamasnda dile
gelir. Mantksal-olan, nesnenin gelimi
yapsn bir anlatm olarak, srecin balan
gcnda daha yer almamakla birlikte, sre
cin ak iinde evrelerin art arda sralan
ile gelimi sistemin bilekenleri arasnda
kurulan iliki (mantk bants) dmde-
tir; daha nce de olduu gibi, sre kendi
sonularn getirir, ikinci olarak, Tarihsel-
olan ile mantksal-olan'n birlii, gelimi
btnn, bu btnn kendi tarihinin, orta
ya knn ve kendi zgl yapsnn olu
umunun yanlar arasndaki ilinti ve kar
lkl bamllkta, onu kendine zg yans
masnda anlatmn bulur. Sonu, kendi or
461
TARHTE
taya k srecini de kendinde tar: Man
tksalolan, Tarihsel-olan da kendinde
barndrr. Nesnenin tarihi ile gelimi bii
mi arasndaki ilikinin anlalmas bak
mndan Tarihsel-olan ile Mantksal-olan-
'n birlii byk nem tamakla birlikte, bu
ikisi, ancak sonuta dmdetir. nk
gerek srete kanlmaz olan btn arzi
ve gelip geici eyler, gelimede grlen
btn zikzaklar, tam olgunlua erimi
nesnede eriyip gider. Mantksal-olan, Tar-
rihsel-olann dzeltilmiidir; ancak bu
dzeltme somut tarihsel srecin getirdi
i yasalar uyarnca olur. Gerekliin d->
ncede mantksal olarak yansmas ile ta
rihsel olarak yansmas arasndaki ayrm
da buradan ileri gelir. nk gerekliin
gelime sreci ile gelime srecinin so
nular birlik iinde olmakla birlikte, d-
mde deildir; tarihsel inceleme ynte
mi ile mantksal inceleme yntemi arasn
da ierike ayrm vardr. Tarihsel incele
menin amac, fenomenlerin somut gelime
koullarn ve biimlerini olduu kadar,
bunlarn tarihsel olarak art ardaln, tarih
sel olarak zorunlu bir evreden bir baka
evreye geilerini aa karmaktadr.
Mantksal incelemenin amac ise, sistem
deki tek tek elerin gelimi btndeki
roln aa koymaktr. Ama, gelimi b
tn, kendi gelime koullarn ve zellik-
terini kendinde barndrdndan, bu geli
mi btnn mantksal olarak yeniden -
retimi, onun kendi tarihini aa koymada
da anahtar rol oynar. te yandan, bu iki
inceleme yntemini birbirinden ayran
yanlar koula bal ve devingendir. nk
nnde sonunda, Mantksal-olan, kendi
somut biiminden soyulup genelletirmi,
kuramsal biimde ortaya konmu Tarih-
sel-olan'dan baka bir ey olmad gibi,
bunun tam tersine, Tarihsel-olan da, so
mut tarihsel gelimenin ete kemie brn
m Mantksal-olanndan baka bir ey
deildir. Tarihsel-olan ile Mantksal-olan
n diyalektii, nesnel gelime srecini bil
menin genel yasalarn aa koyan diya
lektik mantkin asli yanlarn dile getirir.
Tarihte Nesnel ve znel Etkenler Top
lumsal gelimenin iki koulu. Nesnel Et
kenler, insanlardan bamsz olan ve in
sanlarn etkinliklerinin ynn, snrlarn
belirleyen koullardr. rnein, doasal
koullar, belli bir retim dzeyi; maddi,
siyasal ve manevi gelimenin ivedi gerek
leri bu gibi etkenlerdendir. znel Etkenler,
kitlelerin, snflarn, partilerin, devletlerin
ve bireylerin amal etkinlikleridir, onlarn
edimde bulunma bilin, irade ve yetenek
leridir. Nesnel Etkenler, her zaman iin,
belirleyici bir rol oynamakla birlikte, ancak
znel Etkenler'in harekete gemesiyle et
kinlik kazanrlar. znel Etkenler de ancak
kendi nesnel koullar hazr olduunda be
lirleyici bir rol oynayabilirler. znel Etken-
lerin toplumsal gelime stndeki etkisi,
bir toplumsal-ekonomik oluum'dan b
rne, daha ileri bir oluuma geite artar.
znel Etkenlerin nemi, toplumsal yaa
mn btn alanlarnda planl gelimenin
ngrld ve insanlarn sosyalizmin ku
rulmas iin topluca alt sosyalist top
lumda daha da artar.
Tarski, Alfred (d. 1902) PolonyalI mantk
ve matematiki, Lvov-Varova Okulunun
parlak bir temsilcisi. 1939dan bu yana
Berkeleyde (ABD) yaamakta olan Tarski,
mantkta kavramlarn ve yarglarn anlam
laryla uraan biimsel semantiin kuru
cusudur. Tarski, tmdengelimsel kuramla
rn mantktesi'nin ve sem/of/kin kurul
mas sorunlar stnde de almalar yap
mtr. Balca Yaptlar: Logic, Semantics,
Metamathematics (Mantk, Semantik, Ma-
tematiktesi), 1956; Methodology, and
Philosophy of Science (Metodoloji ve Bilim
Felsefesi), 1962.
Tasavvuf slamlkta, 8. ve 9. yzyllarda
ortaya km ve Arap Halifelii lkelerinde
462
TEKELC
yaygnlk kazanm, gizemsel, dinsej bir
reti. Erken Tasavvuf birtakm maddeci
eler tayan bir tmtannclk zellii
gsterir. Daha sonralar, yeni-Piatoncu-
luk'un, Hint felsefesinin ve Hristiyan d
ncelerin etkisi artnda, Tasavvufa ileci
lik ve ar gizemcilik egemen olmutur.
Tasavvufu izleyenler, tek gereklik olarak
Tanr'nn varln, btn eylerin ve feno
menlerin Tanr'nn belirimi olarak kabul e-
derler. 6u kiiler, yaamn en yce amac
nn ruhun dnyevi yaamdan uzaklaarak
vecd yoluyla yaradana ulamas olduunu
sylerler. Tasavvufun en nde gelen tem
silcileri arasnda el-Gazali (1059-1111) ile
Ortaasyal filozof Sofu Alayar (d. 1720) da
yer alr.
Tay en (1723-1777) inli maddeci filo
zof. Yeni-Konfysc doa felsefesinin
iki temel kavram olan ideal li ile maddi i
kavram arasndaki karlkl bant konu
sunda, Tai en, /nin birincil, li'ninse ikin
cil olduunu sylemitir. Dnya, der Tay
en, dnyann srekli olu ve geliim iin
de olduunu syler. Tay en, hareketi kar
t glerin, pozitif yang ile negatif yiriin
(bak. Yin ve Yang) etkileimi olarak betim
lemitir. Bu glerin etkisi, nsz sonsuz
dur, yokedilemez, doadan ayrlamaz. B
tn fenomenler ve eyler doal zorunlulu
a baldr. Tay en, bilmenin temelinin
duyumlar olduuna inanm, doutan
bilgiyi yadsyarak, genel sonularn de
neysel olarak dorulanmas gerektiini sa
vunmutur. Toplumsal ve siyasal grleri
asndan, Tay en, insanlarn kurtuluu
nun eitimin gelimesine ve bireyin
ahlaka kendini ilerletmesine bal olduu
grn srdrmtr.
Tay ih, ya da Byk Kaynak in fel
sefesi tarihinde ontoloji ve doa felsefesi
sistemlerinde temel kavramlardan biri. Bu
kavramdan ilk kez, Deiimler Kitab'nda
sz edilmitir. Burada, bu kavram, btn
fenomenlerin ve eylerin kkeni ve geli
mesinin nedenini, ilk k evresini gste
rir. Tay ih terimi, yeni-Konfysc fel
sefede byk nem tar. rnein, u
Tun-i (1017-1073), Byk Kaynak izel
gesinin Aklan/ adl almasnda, dn
yann gelime sreci ortaya konur. Buna
gre, balangta, doa kaos, ya da snr
sz Byk Kaynak halinde bulunuyordu.
Btn okeitlilii iinde gereklii orta
ya karp gelimesine neden olan ey,
Byk Kaynak'n/ yang ve yin bants
yoluyla hareket etmesi ve be temel e
nin varlyd. u Hsi, Tay ihi idealist bir
bakasndan yorumlayarak, onu //yle,
mutlak yasa'yla zdeletirmitir.
Teizm Akl ve iradeyle donanm ve btn
maddi ve manevi sreleri gizemse) olarak
etkileyen doast varlk olarak kiisel bir
Tanrnn varln ne sren bir dinsel fel
sefe. Teizme gre, dnyada olup biten her
ey, doa yasalarnn bal bulunduklar
tanrsal iradenin sonucudur. Teizm, deizm'
den farkl olarak, Tanr'nn btn dnya
ilerine dorudan kartn sylerken,
tmtanrclktan da farkl olarak, Tanrnn
dnyann dnda, dnyann stnde va
rolduunu syler. Teizm, klerikalizmin, te
oloji ve fideizm'in de temelidir. Teizm, bili
me ve bilimsel dnyagrne dman
cadr.
Tekelci Devlet Kapitalizmi DeWef'in lke
nin ekonomik yaamna byk lde ka
rt bir kapitalist ekonomi biimi. Emper
yalizm anda, devletin ekonomiye ve
toplumsal yaama karmas olanaklar git
tike artar. retimin gitgide daha ok yo
almas ve toplumsallamas, sermayenin
merkezilemesi, tekellerin lke ekonomisi
ni devlet araclyla denetim altna alma
sna yol aar. Tekelci Devlet kapitalizmi,
yksek kr salanmas ve bunalm belirti
leriyle mcadele edilmesi yolunda, balca
tekellerle, mali sermayeyle ve burjuva dev
463
TEKNOKRAS
let mekanizmasyla iie kaynaarak kendi
biimini alr. Tekelci Devlet Kapitalizmin-
de, devlet kapitalist ekonomiyi eitli bi
imlerde, devlet mlkiyeti yoluyla, devlet
giriimleri ve karma giriimler yoluyla,
planlama yntemleriyle, dzenli sermaye
yatrmlaryla, tketici istemlerinin hareke
te geirimesiyle, aratrmalarn desteklen
mesiyle, doa koruma nlemlerine mali
destek salanmasyla dzene koymaya
alr. Ekonomide kamu sektr, baka
eyler yan sra, ya kr getirmez duruma
dmeleri dolaysyla ya da snf mcade
lesinin basksyla, ekonomide baz alanlar
ulusallatrma yoluyla genileme gsterir.
Dnya kapitalist sisteminde retimin gittik
e toplumsallatrlmas, EEC, Euratom,
TNC vb. uluslararas ekonomik rgtlen
melerin olumasna yol am bulunmak
tadr. Tekelci Devlet Kapitalizminde, yeni
smr biimi dolaysyla, ii snf, btn
kapitalist snf olduu kadar, devleti de
karsnda bulur. Emeki halkn kendi hak
lar ve karlar iin yapt mcadele gittik
e daha ok siyasal bir nitelik kazanr.
Buna karlk, Tekelci Devlet Kapitalizmi,
emeki halkn mcadelesini bastrmak ve
blmek iin her trl silaha bavurur. Dev
letin snflarst bir rol oynad aldatma-
csna destek olacak geni bir ideolojik
propaganda sistemi yrrle sokulur.
Balca devletlerin siyasal btnlemeye
gitmeleri de (rnein, Avrupa Parlamento
su) ayn amac tar. Devlet, devlet ile zel
tekeller arasndaki atmay ortadan kal
drmamakla birlikte, mali sermayenin
karlar iin ekonomik ve toplumsal yaama
karr. Kapitalizmin genel bunalm derin
leir. Tekelci Devlet Kapitalizmi kendine
zg u izgileri tar: Sreen enflasyon,
isizlik; ekonomiyi, enerjiyi, toplumsal ya
amn eitli yanlarn etkileyen bunalm
lar. Tekelci Devlet Kapitalizmi, retimin da
ha da yoalmasna yol aarak, kapitaliz
min ana elikisini, yani retici gler ile
retim ilikileri, emek ile sermaye arasn
daki elikiyi, kapitalist sistemin sonu ola
cak lde derinletirir. ... Tekelci devlet
kapitalizmi, sosyalizm iin tam bir maddi
hazrlktr, sosyalizmin eiidir, tarihin bir
basama olup, sosyalizm basama ile
arasnda hibir ara basamak yoktur. (V. .
Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 25, s. 363).
Teknokrasi Kuramlar ABD'de, burjuva
iktisat T. Veblenin dnceleri sonucu
ortaya km bir sosyoloji eilimi. Bu ei
lim, 1930larda yaygnlk kazanmtr (H.
Scoot ve daha bakalar). Teknokrat top-
lumlara birtakm kapitalist lkelerde rastla-
nabilmektedir. Teknokrasi Kuramlarna
bal kiiler, ada kapitalizmde anari
ve istikrarszln siyasetilerin devlet ile
rini yrtememesinden kaynaklandn -
ne srerler. Bu kiilerin dncesine gre,
kapitalizm, ancak ekonomik yaama ve
devlet yntemine teknik uzmanlar ile ia
damlarnn el koymas sonunda iyilemeye
doru gidilir. Bu kiilerin kapitalist ekono
miyi ve siyaseti eletiren szlerinin altnda,
aslnda, devlet mekanizmasnn sanayi te
kellerine dorudan baml klnmas a
bas yatmaktadr. ada bilimsel ve tek
nik devrim, teknokrasi Kuramlar dnce
lerinin yeniden canlanmasna yol amtr.
Sanayi toplumu (R. Aron, W. Rostow),
sanayi-tesi toplum (Bell), teknokrat
toplum (Z. Brzezinski), yaknlama kuram "
(J . Galbraith) gibi, birtakm kuramlar orta
ya kmtr. Teknokrasi Kuramlarna ya
kndan bal, ama daha gerici bir kuram
da, iyneticilerinin nder bir rol oynad
retisini getiren iyneticilii kuramdr.
Su kuram, ABD tekellerinin ak diktas in
bir savunu niteliindeki iynetiminde
devrim grn getirmi olan J . Burn-
hamn almalaryla anti-komnist bir -
zellik kazanmtr. 1970'lerde, Bell, brok
rasi ve teknokrasiyi bilgi toplumu olarak
gren meritokrasi kavramn getirmitir.
Tellhard de Chardln, Plerre (1881-1955)
Fransz paleontolog, filozof ve teolog, Pe-
464
TELESO
kin insann bulanlardan. Teilhardn felse
fi anlay, bir eit idealist tmtanrclk
olan Hristiyan evrimcilik anlaydr. Teil-
hard'a gre, Tanr evrimin itici ve ynlen
dirici gc olan bir eit manevi enerji
olarak her parackta yer alr. Teilhard, Ev-
renin gelimesini (komogenesis- Hi-
risto-genesis), maddenin gitgide kar
maklamas dorultusunda, manevi ev
rim iinde yer alan evrelerin-birbirini art
arda izlemesi olarak ortaya koymutur.
Teilhardn gelime anlay, (yukar-aa
hareket, elikiler vb:) nemli diyalektik
eleri ierir. Teilhard'a gre, bilim, dn
yay yetkinletirme srecinde nemli bir
rol oynar, insann ortaya k insanlarn
kendi bilin ve etkinlikleriyle evrimini sr
drr. Teilhard, bilimin gereklie dinsel
bir yaklam eidi olduunu sanm, i-
nan ile bilgi arasndaki kartln bu yan
l sanya dayanarak kaldrmaya alm
tr. Hristiyanlk'm modernletirilmesi so
runlar, Teilhard'n almalarnda geni
yer tutar. Teilhard'n (Teilhardclk diye bili
nen) dnceleri, Batda yaygnlk kazan
mtr. Teilhardn anlaynn elikili olu
u, bazen kart siyasal konumdan farkl
toplumsal gruplardan kiilerce benimsen
mesine yol amtr. Burada dinsel ve ide
alist ncler, Teilhard'n anlaynda yer
alan gerekliin gelimesiyle ilgili somut
tabloyu arptmakla birlikte, yine de iyim
serlik ve insancllk eleri tamaktadr.
Teilhardcl modern burjuva felsefesinin
br akmlarndan ayran ey de budur.
Balca yapt: Le phnomne humain (n
san Fenomeni), 1955 (lmnden sonra).
Tekilik bak. Monizm.
Teleoloji Nesnel, insann dnda ama ve
erekliliin varolduunu ne sren dinsel-
felsefi bir reti. Telecloji, doadaki nesne
ve fenomenlerin idealist bir biimde antro-
,morlatrlmasnda anlatmn bulur. Do
adaki nesne ve fenomenleri nceden be
lirlenmi amalar yrrl koymak iin,
ynlendirici ilkelerin harekete geirilmesi
ne balar. Bu tez, stn-zekada bir yara
tcnn varln grerek Tanr'nn varlnn
teolojik tantnn altn izer. Trassenden-
tal-antroposantik Teleolojiye gre, yn
lendirici ilke ya daTanr, dnyann dnda
olup, insan iin yaratlm olan doaya
amalar koyar (Wolfl)\ ikin Teleoloji'ye
gre de, doadaki her nesne, kendi iinde
yaamsal bir ama, daha alt biimlerden
daha st biimlere doru hareketin kayna
olan, amal bir neden tar (Aristoteles).
Teleolojiye, eitli biimler iinde, stoac
lkta, (bak. Stoaclar), yeni-Platonculuk'ta,
Leibniz'in onuyum anlaynda, Schelling
in dnya ruhu kuramnda, Hegelin nes
nel idealizminde, yeni-Kantlk'ta, yeni
Thomascilik'Xa, kiiselcilikie vb.de rastla
nr. ada fideizm, hlizm ve bunlarn
benzerleri, Teleolojiyi modernletirme a-
macyla, genetik, sibernetik ve psikoloji
verilerinin idealist bir biimde yorumlan-
ndan yararlanrlar. Modern tarih dne
minde, doabilimler (fizik, mekanik, astro
nomi), yermerkezci ve insanmerkezci din
sel dnya tablosunu ykarak, Evren'de ha
reket srelerini doasal nedenlerle ak
lamtr. Darwincilik, insann doa dnya
snda erekliliin doasal zelliini anla
masna olanak vermitir. Byle bir ey,
daha sonra, genetik, molekl biyolojisi ve
sibernetik tarafndan daha da derinletiril
mitir. Marx felsefe, insanlarn toplumsal
etkinliklerindeki erekliliin eitli biimleri
ni insanlarn eylemlerini nesnel yasalara
uygunluuyla, bilimsel olarak aklayyla
toplumsal yaamda Teleoloji'nin stesin
den gelmitir
Teieslo, Bernardino (1509-1588) Kalyan
Rnesans maddeci doa filozofu. Telesio,
filozoflarn doay deney yoluyla incele
melerini istemi, insan bilgisinin anakay-
na olarak grd duyu organlarnn -
nemini vurgulamtr, iskolastik'e zg
465
TEMAA
kurgulama yntemine kar km olan
Telesionun Bruno ile Campanella stnde
byk bir etkisi olmutur. Doay yorumla-
ynda, Telesio, btn dnyay dolduran
maddenin Tanr gibi nsz sonsuz olduu
dncesinden yola kmtr. Kendi d
neminin btn br doa filozoflar gibi,
Telesio da, hilozoist (bak. Hilozoizm) d
ncelere bal kalmtr. Telesio'nun koz
molojik grler sistemi, varlklarn koru
maya alan antitetik ve canl eler ola
rak, Gne'te younlam bulunan scak
ile Dnyada younlam bulunan sou
un madde iinde mcadelesi dncesi
ni ierir. Balca yapt: De Rerum Natura
juxta Propria Principia (1565),
Temaa bak. Gzleyicilik.
Temel zellik Bir nesnenin baka nesne
lerden ayrmn ya da baka nesnelerle
benzerliini belirleyen ve onlar arasndaki
etkileimde kendini gsteren bir yan (r
nein, uzam, esneklik, renk, elektrik geir
genlik vb.). Her Temel zellik grecedir.
Tahtaya oranla demir serttir, ama elmasa
oranla yumuaktr. Tek tek her eyin say
sz Temel zelilkler'i olup, bunlarn birlii
o eyin niteliini oluturur (bak. Nitelik ve
Nicelik). Btn nesnelerde yer alan ve
maddenin doasyla bantl Temel zel-
likler'e evrensel Temel zellikler denir
(bak. znitelik). zgl ve genel, temel ve
temel-olmayan, zorunlu ve arzi, asli ve
asli-olmayan, badaan ve badama
yan, ayrlabilen ve ayrlmaz, doal ve ya
pay Temel zellikler vardr. Diyalektik
maddecilik, eylerin btn Temel zellik-
lerinin eylerin kendilerinde bulunduu
nu, yani nesnel olduklarn syler. Nesne
lerin tek tek Temel zelliklerinin incelen
mesi, bu nesnelerin niteliklerinin bilinme
sindeki bir basama oluturur.
Temel Paracklar Bilinen btn sreler
de karlkl etkileim iinde olan, bugn
iin bilinen en yaln mikro-nesneler. Btn
br madde tipleri (atomlar, molekller,
makroskopik cisimler ve kozmik sistem
ler), Temel Paracklardan oluur. Bugn
iin 200den ok Temel Parack eidi
bilinmektedir. Ancak bunlarn ou, kalc
olmayp, byk enerji etkileimlerinin bir
sonucu olarak ortaya kp sonra kaybol
maktadr. Btn paracklarn, kendilerine
karlk veren ve elektrik yk ile daha
baka kuantumsal nitelikler bakmndan
farkllk gsteren kar paracklar vardr.
Madde, yapca kesiklilik ve sreklilik, u-
zayda dalm ve hareketle gsterilir. Te
mel Paracklar fiziinin gelimesi, mad
denin sonsuzluuna yeni bir k tutmu
tur. Bugn iin,Temel Paracklarn nitelik
ve etkileimlerinin daha iyi anlalmasna
olanak verecek biimde, birleik birTemel
Paracklar ve alan kuramnn ortaya kon
masna ncelik tannmaktadr.
Temel ve styap Tarihsel maddecilikte
btn toplumsal-ekonomik oiuumlar'm
ana yapsal elerini gsteren kategoriler.
Bu kategoriler, felsefenin temel sorusu
nun topluma uygulan biimini gster
mek iin kullanlr. Marxlk-Lenincilik, bir
toplumdaki dnce, kurum ve rgtlen
melerin altnda Temelin yattn tantlar.
Temel, toplumda barnan retim ilikileri'
nin btndr. retim ilikileri, ister iste
mez, retici glerin belirli bir dzeyiyle
uygunluk iinde oluur. styap, ekono
mik Temelce varln kazanan ve onun
stnde etkinlisi olan, karlkl ilikili bir
toplumsal fenomenler sistemidir. styap
unlar iine alr: 1. dnceler, duygular,
idealar, kuramlar, retiler, vb.) siyasi, hu
kuki, ahlaki, dini, estetik ve felsefi tinsel
fenomenler btn; 2. maddi ilikiler ile
retim ilikilerine benzemez olarak, insan
lar irade ve bilinlerinden bamsz olarak
biimlenen insan ilikileri btn, yukar
da sz edilen ideolojik bilin biimleriyle
uygunluk iinde ve siyasi, hukuki, ahlaki
466
TEOLOJ
ve daha bakaca toplumsal ilikiler olarak
yer aldkar iin bunlara ideolojik ilikiler
denir; 3. (devlet, partiler vb.) siyasi, (mah
kemeler vb.) hukuki, (Kilise vb.) dini, ku
rum ve rgtler btn. Temel kavram ile
styap kavram arasnda ballam var
dr. Temel, belli bir oluumu, brlerinden
ayrt edecek biimde, nitelike tanmlar
ken, bu Temel'e karlk veren styap, her
oluumun toplumsal ve tinsel yaamn
gsterir. Oluum kavram dnda alnd
nda, Temel ve styap, insan bedenin
den sklm organlar gibi l hale gelir
ler. Temel ve styap btn oluumlarda
vardr ve her oluumda 2gl bir kimlik
tarlar. Bir toplum iinde, nesnel yasalar
uyarnca yaayan insanlar, kendi toplum
sal yaamlarnn Temelini oluturan mad
di ilikiler iine girerler. Ayn zamanda,
bilinli varlklar olarak da bu yasalarn ge
reklerini kavrarlar. Baka bir deyile, bu
gerekler, insanlarn zihinlerinde onlar ha
rekete geirecek biimde yansmasn bu
lur. Maddi ilikilerin, zorunlu biimde, bel
li ideolojilerin temelini oluturmasnn ve
belli bir oluumun styaps'n oluturan
iliki, kurum v rgtlenmelere karlk ve
rerek bu oluumun Temelini pekitirmesi
nin nedeni buradan gelir. Snfl bir toplu
mun ortaya kmasyla birlikte, devlet de
styap'nn ana kurumu haline gelir; st
yap sistemi iinde ekonomiye egemen o-
lan snf , ynetici snf konumuna getirir.
Szkonusu oluum geliip elikileri belir
gin hale geldike, bu oluumun ortadan
kalkmasnda karlar yatan snflar da ken
di yeni dnce, kurum ve rgtlenmeleri
ortaya srerler. Bu styapsal eler, ken
dilerini bastrmaya ya da en azmdan etki
sini azaltmaya alan egemen styapnn
bir parasnn oluturmazlar. Uyumayan
oluumlarda, btn dnce, ideolojik ili
ki, kurum ve rgtleriyle birlikte styap,
snf mcadelesinin bir rn, sonucu ve
silahdr. styapsal fenomenler, grece
bamsz olmalar dolaysyla, Temeli de
kapsayan biimde, toplumsal yaamn b
tn yanlarn ok gl etkilerler. Bir olu
umdan br oluuma devrimci yoldan
gei, her eyden nce, bir Temelin yerini
brnn almasna bal olup, bunun so
nucunda btn bir styapda u ya da bu
biimde bir devrim yer alr. Temel ve st
yap, bir oluumun kendi snrlar iinde,
rnein sosyalist toplumun olgunlam
sosyalizm evresine gei dneminde, be
lirli bir evrime de baldr. Kapitalizmin ge
limesi, styap'nn daha gerici bir rol oy
namasna da yol aar. Ekonomik Temel'in
uyumazlklardan kurtulmu olduu Sos
yalist toplumda ise, styapnn, toplumsal
ynden ok daha uyumlu hale gelerek top
lumun ve toplum Temel'inin daha ok ge
limesine hizmet etmesi szkonusudur.
Teodise Gc her eye yeten, bilge ve iyi
Tanr inan ile dnyada ktlk ve ada
letsizlik arasndaki ak seik badamaz
elikiyi hakl gstermeye alan felsefi-
dinsel eilimler iin kullanlan bir terim;
Tanrnn adaletinin onanmas. 17 ve 18.
yzyllarda, Teodise, felsefi literatrn ba
msz bir dal haline gelmi bulunuyordu.
Leibnizin, gnnde nlenen, ktlk s
tne Thedicee (1710) balkl denemesi,
Voltairein Candide (1759) adl yergisel-
felsefi romannda sert bir eletiriye ura
mt. Toplumsal ierii asndan, Teodi
se, smrye dayal bir toplumda hkm
sren ktlk ve adaletsizliin felsefi-din-
sel ynden hakl gsterilmeye allmas
olmutur. Bugn iin, birok teolojik al
malar bu konuyla ilgilenmektedir.
Teogonl Tanrlarn kkeni ve soylularyla
ilgili, dinsel bir mithos sistemi. Avrupa e-
debiyatnda eski Yunan mithoslarnn iir
sel bir biimde ilk kez biraraya getirilii
olarak Hesiodos'un Theogonia's (Z. . 8.
yzyl) bilinir.
Teoloji (ya da Tanr bilgisi) Belli bir din
467
TEOLOJ
deki dog lalar sistemi. Hristiyan Teoloji
si, Incile, ilk dinsel kurul kararlarina, Kut
sal Babalt ra, Kutsal Metin ve geeneklere
dayanr ve temel teoloji (apolojetik), dog
matik teolo i, ahlak teolojisi ve kilise tarihi
vb. dallara ayrlr. Teolojinin ana izgileri
ar dogmatizm, otoritecilik ve iskolastik-
tir. Teolojinin bilimle badaabileceini
tantlamaya alan din felsefesi Teoloji'ye
yakndan baldr. Teoloji, btn alarda
ilerici dnrlerce sert biimde eletiril
mitir. Teoloji eletirisi, bilimsel tanrtan
maz/ikin ayrlmaz parasdr.
Teoloji, Diyaleldik Balcalkla Bat Al
manya'da ve ABDde yaygnlk kazanm
bir Protestan teoloji eilimi. Diyalektik Te
oloji, Almanya'da 1920lerde burjuva top-
lumundaki bunalm, insann manevi bu
nalm olarak gsterme abas iinde or
taya kmtr. Bu eilimin ideolojik kkleri
Kierkegaard'm dinsel retisine ve Alman
varoluuluk'na uzanr. Bu eilimin kuru
cusu olan isvireli teolog. K. Barth, belirsiz
bir ierii olan inan ile teolojik ve dini
trensel uygulamalarn bir toplam olarak
dini kar karya koyar. Barth, insan do
asnn doutan gnahdolu ve aalk
olduu grn destekleyerek, toplum
sal ve bireysel ilerleme dncelerini red
deder. te yandan, Alman teolog P. Til-
lich, Diyalektik ilahiyat erevesinde, kl
tr teolojisi yoluyla, btn dinsel zmre
lerin iinde yer alaca bir kilise birlii
yoluyla, yaamn tm ynlerinin kutsana
bilecein! sylemitir. ABD'de Diyalektik
Teolojinin izleyicilerinden biri olan R. Nie-
buhr, toplumsal ncil dncelerini, H
ristiyan ahlak normlar dorultusunda top
lumun yeniden biimlendirilecei gr
n eletirmitir. Diyalektik ilahiyatn, Pro
testan ilahiyatn ada biimleri stnde
olduka geni bir etkisi olmutur.
Teorem Modern biimsel mantk ve mate
matikte, eldeki tmdengelim kurallarnn
kendi balang nermelerine uygulanma
syla tantlanan, salam kurulmu tmden-
gelimsel (yani, belitse!) bir kuramdaki bir
nerme (bak. Belit). Belit kavram ile Teo
rem kavram grecedir; belli bir kuramda
ayn nermeler baz durumlarda belit ola
rak alnrken, bazlarnda da Teorem ola
rak ortaya konur. Bu nedenle, belitlere o
u zaman Teorem gzyle baklr.
Teori bak. Kuram.
Teosofl Bazan teolojiyie ya da gizemcilik
biimleriyle zde alnan bir kavram. Teo-
sofiye en uygun den rnek, (kuruldu
undan ksa bir sre sonra merkezi Hindis
tan'a alnan ve bugn iin de alan) Te-
osofi Dernei'ni 1875te New Yorkta kur
mu olan E. Blavatskaya'nn (1831-1891)
retisidir. 1913 ylna kadar, antroposofi'
nin babas olan R. Steiner, bu Dernekin
etkin yeliini yapmtr. Blavatskaya, Der-
nek'in grevleri ile kendi dncelerini
The Secret Doctrine (Gizli reti, 1888) ve
The Key to Theosophy (Teosofi in Anah
tar, 1889) gibi kitaplarnda ortaya koymu
tur. Teosofi, tanrsal bilgelii bilimsel
yntemlerle bilme savnda bulunarak, tan
rsal bilgelii insann mal haline getirme
ye, en sonunda da insana lmden sonra
tanrsal mutluluu getirmeye alr. An-
'cak gizli bilgiyi ellerinde bulunduran Teo
sofi ustalar (bak. Okltizm), bireydeki
sakl gleri, tinsel tanrsal z aa
kartarak bu hedefe ularlar. eitli Bat
ve Dou dinleri ile idealist sistemdeki (ba-
lcalkla Buddhaclk ile Hint felsefesinin
br akmlarndaki) eleri eklektik biim
de biraraya getiren Teosofi, dnya ve in
san stne bilimsel-olmayan, gizemsel ve
fantastik dnceleri kendinde toplar.
Tepkeler, Koullu ve Koulsuz nsan ve
hayvanlarda, alc organn uyarlmas ve
merkezi sinir siseminin etkinliiyle belirle
nen uyarlama tepkileri. Koulsuz Tepkeler,
468
THALES
organizmann doutan, yant verici tepki
leri olup, ayn trn btn yeleri iin ay
ndr. Bu tepkeler, alc organ stndeki bir
etkime ile buna yant verici belirli bir tepki
arasndaki srekli ve dzenli banty gs
terir ve organizmann olduka kalc yaam
koullarna uyarlanmasn salar. Koul
suz Tepkeler, bir kural olarak, omurilik ile
beynin alt kesimleri yoluyla etkilenir. Ko
ulsuz Tepke karmana ve zincirine i
gdler ad verilir. Koullu Tepkeler, orga
nizmann yaam srasnda edindii, alc
organlarn uyarlmasna yant veren tepki
lerdir. Yksek dzeyde gelimi hayvan
larda ve insanda Koullu Tepkeler, beyin
korteksinde geici bantlarn olumasy
la gelierek evrenin deien karmak ko
ullarna uyarlanma mekanizmas olarak i
grr. Psiik etkinliin tepkesel bir doas
olduunu ilk kez tantlayan Seenov'dur.
/. Pavlov'un getirmi olduu nesnel Koul
lu Tepkeler yntemi, yksek sinir etkinlii
retisinin, zellikle de iki iaret sistemi
retisinin temelini oluturur. Bu reti,
maddeci psikolojinin ve diyalektik madde
ci yanstma kuramnn bilimsel temellerin
den biridir.
Terim 1. Tek bir anlam olan ve belirli bir
bilim, teknoloji, sanat vb. kavramn sapta
yan bir szck. Terim, bilim dilinin bir e-
Sf olup, bilim verilerinin, zellikle de gn
delik dilde hibir karl olmayan verile
rin ak seik belirtilmesi zorunluluu do
duu hallerde ortaya konur. Gndelik dil
de kullanlan szcklerden farkl olarak,
terim, duygusal anlamdan yoksundur. 2.
Mantkta, Terim, bir yargnn (zne ya da
yklemin) ya da bir kyasn asal bir esi
dir.
Tersevirme Yasas Bir mantk yasas. Bu
yasaya gre, B nermesi A nermesinden
geliyorsa, B nermesinin olumsuzlanmas
A nermesinin olumsuzlanmasndan gelir.
Terslnmezlik Nitelike yeni bir aamaya
geii belirleyerek, ilk duruma geri dn
meyi olanaksz klan bir nitelik. Tersinmez-
lik, u ya da bu derecede, dnyadaki b
tn srelerde yer alr. Byle bir ey, mad
denin sonsuzluundan, maddenin yaps
nn tkenmez karmaklndan, hibir
sonlu zaman sresi iinde tam olarak ger
eklemeyecek biimde kendinde sonsuz
deiim gc tamasndan ileri gelir.
Dngsel srelerin, gemiten gelecee
doru genel olarak geriye evrilemez gidi
inde dile gelen geriye evrilemez dei
im esini barndrmalarnn nedeni bu-
dur. Tersinmezlik, tek bir yndeki herhan
gi bir deiime indirgenemez. kan ya da
inen bir gelime izgisi izmesi, bir siste
min daha sonraki sonularyla birlikte d
zey yitirmesi, Tersinmezlikin kendine z
g izgileridir. Tek ynde deiim ancak
sonlu sistemlerde ortaya kabilir. Sonsuz
Evrende, Tersinmezlik iin en kark yn
lerde deiimler ile yepyeni geliim ola
naklarnn sonu gelmezcesine ortaya k
szkonusudur.
Terskyas Mantkta geerli bir kyas nc
lnn kyasn sonucunun olumsuzlanma-
syla badamazln dile getiren bir for
ml. Terskyas kuram, kyas retisirim
eitlemelerinden birini oluturur.
Thales, Miletll (2. . 624-547) Tarihte bi
linen ilk eski Yunanl filozof. Eski gelenee
gre, Thales, yedi bilge kiiden biri sa
ylyordu. Sylenceye gre, Thales, Msr
ve Babil'deki astronomi ve matematik bil
gisini edinmiti. Z. . 585-584 ylnda g
ne tutulmasn kestiriiyle nlenmitir.
Thales, kendiliinden maddeci Milet Oku-
/unun kurucusudur. Thales, eylerin eit
liliini tek bir ilk ilkeye balamaya alm
ve bu ilkeyi duyularca alglanabilen cisim-
sel bir cevher olarak dnmtr. Thales
in dncesine gre, varolan her eyin ilk
ana esi buydu.
469
THOMAS
Thomas, Aquinolu (1225-1274) Ortaa
Katolik teolog, Dominiken kesi, Byk AI-
be/fin tilmizi, 1323'te Kilise tarafndan aziz
ilan edilmitir. Adn, doduu yer olan
Napoli yaknlarndaki Aquino'dan alr. A-
quinolu Thomasn nesnel idealist felsefe
si, Aristoteles in retisinin teolojik bir yo
rumundan ve Hristiyan dogmasna uyar
lanmasndan ortaya kmtr. Aquinolu
Thomas, Aristotelesci felsefedeki maddeci
dnceleri idi etmi, (hareketsiz dn
yann ilk hareket ettiricisi retisi vb.) ide
alist elerini ne karmtr. Yeni-Platon-
culuk da Aquinolu Thomasn felsefesini
olduka etkilemitir. Tmeller stne tar
tmada, Aquinolu Thomas, lml gerek
ilikken yana olmutur (bak. Gerekilik,
Ortaada). Aquinolu Thomasn felsefesi
nin ana ilkesi, inan ilke akln uyumu olup,
Aquinolu Thomasa gre, akl Tanrnn
varln aklc yoldan tantlama ve inancn
hakikatlerine kar klar rtme g-
cndedir. Aquinolu Thomas, varolan her
eyi Tanrnn yaratm olduu hiyerarik
dzen iine sokar. Aquinolu Thomasn
varlk hiyerarisi retisi, feodal ada ki
lisenin rgtlenimini yanstr. 1879da, A-
quinolu Thomasn iskolastik sistemi, res
men Katoliklik felsefesi ilan edilmitir. Bu
felsefe, anti-komnizmin ideologlar tara
fndan Marx dnyagrne kar mca
delede kullanlmaktadr. Balca yaptlar:
Summa contra G'entiles (1261/64), Summa
theologica (1265/73).
Thomasclk Katolik felsefede, Aquinolu
Thomas tarafndan balatlm, en nde
gelen akm. Thomasclk, en yaygn olarak
Dominiken Tarikatnn eitli okullar tara
fndan kabul edilmitir. Ortaada, Duns
Scotusa bal, Fransisken tarikat evre
sinde toplanm kiiler, Thomasclka kar
kyorlard. Gerek ilk burjuva devrimleri
ile Reform Hareketi, gerek bunlarn sonun
da Katolik Kilisesinin eski egemenli
inden yitirmi olmas karsnda, Tho-
masclk, spanyol Cizvit F. Suarez tarafn
dan yeniden canlandrlmaya allmtr.
19. yzyln ortalarnda Thomasclk son
kez yeniletirilmitir (bak. Yeni-Thomasc-
lk), bu yeniletirme hareketinin en nde
gelen temsilcileri A. Stckl (Almanya), N.
de Wulf (Fransa), D. Mercier (Belika), J .
Newman (ngiltere) ve M. Liberatoredir (i-
talya). ada Thomasclkn ana eilimi,
modern doabilimlerini teolojik adan
yanllamak Aquinolu Thomasn sistemi
ile Kant, Hegel, Husserl, Heidegger gibi
burjuva filozoflarn dnceleri arasnda
bir bireim yapmaktr.
Thoreau, Henry David (1817-1862) Ame
rikal idealist filozof ve yazar; Emerson'un
ban ektii transsandentalistler kulb
nn bir yesi. Thoreaunun grleri, Av
rupa romantiklerinin (zellikle de Car-
lylein) olduu kadar, Doulu dnrle
rinde etkisi altnda biimlenmitir. Tho
reau, kapitalizmin smr sistemini ve ka
pitalizm kltrn kkburjuvaca bir ko
numdan eletirmitir. Thoreauya gre,
devlei, budalalktr ve ktlklerden bir
tanesidir. Thoreaunun bireyci toplumsal-
etik ideali, yani toplumdan bamsz, do
aya tapan, zgr birey ideali, kendisinin
burjuva sisteme kar taknd olumsuz
tavrn bir sonucudur. Thoreaunun
tmtannclk'm da gizemcilik izlerine de
rastlanr. Thorueau, ABDde klelie kar
km, sivil bakaldr dncesini getiren
kiilerden biri olmu, J ohn Brownun Si
yahlan savunan etkinliklerini selamlayarak
karlamtr.
Tikel, Bireysel ve Tmel Pratiin ve bil
menin gelimesi srasnda oluan ve dn
yadaki farkl nesnel ilikileri ve bu ilikileri
bilme derecemizi dile getiren felsefi kate
goriler. Her nesne, bize en nce bireysel
bir ey olarak grnr. Ancak, pratik dene
yim, bireysel nesnelerin baz ortak izgiler
tadn, bununsa onlar ayr ayr gruplar
470
TMRYAZEV
iinde toplamaya olanak verdiini gster
mektedir. Genel izgiler, snrl bir grup
nesnelere ilikinse, tikel izgilerdir, btn
nesnelerde bu izgilere rastlanyorsa t
meldirler. Bilinte ve nesnel gereklikte
bireysel, tikel ve tmel olan arasndaki ili
ki sorununun, zellikle de genel kavramlar
ile bu kavramlarla gsterilen bireysel ve
gerek nesnelerin birbiriyle bants soru
nu, felsefe tarihinde byk zorluklara yol
amtr. Naif Tmel anlaynda, benzerli
in kkeni ve nedeni sorusuna rastlan
maz. Bu konum, eski Yunanl maddeciler
tarafndan benimseniyordu. Thales, btn
eylerin temelinin su olduunu dn
yordu; Herakleitos ate, Demokritos da a-
tomlar olduunu dnyordu, ilkadaki
filozoflarn ou, Tmeli nesnel bir ey
olarak grmekle birlikte, bu grlerinde,
Tmel, maddi gereklikten koparak, zel
bir ideal zler dnyas haline gelmiti (bak.
Platon). Aristoteles, Tmele Bireyselden
gerek dnyadaki nesnelerden kopuk, -
zel bir z olarak bakmamtr. Aristoteles
iin, Tmel, her eyden nce, insan zihni
nin bir soyutlamas olduu kadar, bireysel
nesnelerin de z, bu nesnelerin varolma
amalaryd. Aristoteles, burada, Platon'un
tmel anlayna yaklamaktadr. Aristote
les'in retisi, nominalizm ile gerekilik
(bak. Gerekilik, Ortaada) arasndaki
ekimenin temeli olmutur. Modern za
manlarda, teolojiye ve iskolastik'e kar
mcadelede ortaya kan deneysel bilim,
Tmelin idealist yorumuna bir kar k
yapmtr. Bu izgiyi izleyen Locke, Tmel'
i fenomenlerin benzerliinin btn btne
soyut, szel bir anlatm olarak yorumla
mtr. Bu yorum, kendi dnemindeki do-
abilime, zellikle de fenomenleri snflan
drma abalarna uygun dmekteydi. Bu
kuram daha ileriye gtrldnde Loc-
ke'un Tmel anlayndaki tekyanllk orta
ya kar. Byle bir Tmel anlay Kant
tarafndan, zellikle de Hegel tarafndan
eletirilmitir; Hegel, fenomenlerin aynl
nn (bunlarn birbirine benzerliinin) dile
gelii olarak soyut tmel ile varolu ve
deiimin i z, yasas olarak anlalan,
gerek somut tmel arasna bir izgi e
kiyordu. Ama, Hegel'e gre, ancak tinsel
olan, yani kavram, idea, gerek tmeldir.
Marxlk, Bireysel, tikel ve tmel kategori
lerine varln nesnel balarn yanstma
nn bir yolu olarak bakar. Doada tmel-
liin biimi, diye yazar Engels, yasadr;
ayrca, tmelliin biimi ...kendinden
tanrln, yani sonsuzluun biimidir (Do
ann Diyalektii, s. 234). Maddeci diya
lektik, dnyadaki farkl nesneler ile feno
menler arasndaki nesnel balar Bireysel,
Tikel ve Tmel kategorileri yoluyla aa
koyarken, Tmelin Tikeli btn zenginli
iyle kendinde barndrdn, Bireyselin
tmel olmakszn varolmadn, bunun
tam tersini de birtakm koullarda Birey-
sel'in yalnzca Tmel le bantl olmakla
kalmayp, ona dndn de dnr. Bu
balarn kendi kavramlaryla birlikte ku
ramsal olarak zmlenerek yeniden ku
rulmas, pratik asndan byk bir nem
tar. nk, pratikte, bireysel nesnelerle
zgl koullar altnda kar karya kalan
insanlara bu nesnelerde birynelim olarak
kendini gsteren evrensel yasalar yol gs
terdii kadar, insanlar, burada, somut ko
ullarn belirledii zellikleri de gznne
alrlar. Nitekim, sosyalizmi ve komnizmi
kurma srecinde, tmel sre yasalar ile
her lkenin kendi tarihsel gelime, ekono
mi ve kltr zelliklerince belirlenen zel
gelime izgisi arasndaki bantnn da
ortaya konmas gerekir.
Tlmiryazev, Kliment Arkadyevl (1843-
1920) Rus bilimadam, Darwirim izleyici
si, Rusyada bitki fizyolojisini bulan kii.
Timiryazevin dnyagr, Rus devrimci
demokratlarn etkisi altnda biimlenrr)itir.
Bitki fotosentezi alanndaki temel deneysel
almalar, canl madde ile canl-olmayan
maddenin birliinin kuramsal temellerini
471
TN
atmada nemli bir rol oynamtr. Timirya-
zev, aratrmalarn kendi deneysel yn
temlerinin dar erevesiyle snrlandrma
m; geni felsefi genelletirmeler yapa
rak, diyalektik maddeci yntemle birok
ynlerden akan tarihsel yntemi verimli
bir biimde uygulamtr, Timiryazev, biyo
lojiyi halkn hizmetine komaya almtr.
Kendisi, 1917 Byk Ekim Sosyalist Devri-
mi'ni kabul eden sekin Rus bilimadamla-
rnn nnde gelir. Siyasi ve felsefi gr
lerini Nauka idemocratia (Bilim ve Demok
rasi, 1920) adl kitabndaki yazlarnda or
taya koymutur.
Tin Dnse-olan kavramyla, bilin kav
ramyla, maddi varlktan farkl olarak, mad-
di-olmayan varlk kavramyla yakndan
bantl bir kavram; daha dar anlamda,
dnce kavramyla eanlamldr. Marx-
lk-ncesi felsefede, mutlaklatrld za
man znel idelizme yol aan zel Tin (z
ne, birey) ile birincil olarak alnd zaman
nesnel idealizm's yol aan nesnel tin (in
sandan soyulmu, bamsz bir g olarak
gizemletirilmi bilin) arasnda bir ayrm
gzetiliyordu. lka filozoflar, Tine soyut
dncenin etkinlii olarak bakyorlard
(rnein, Aristoteles iin, Tin'in en yksek
etkinlii, dnce stne dnmeydi, ku
ramda tad almayd. Ancak, Tin, dorudan,
sezgisel olarak anlalan, akl-st bir d
tan ilke olarak da grlyordu (bak. Ploti-
nos). Bu bakas, dtan dinin benzeri
olup, burada Tin Tanr'dr, ancak inan yo
luyla bilinebilen doast varlktr. Klasik
Alman idealizmi Tin'in etkin niteliini vur
gulayarak, Tini kendinin-bilinci'rim etkin
lii olarak grmtr. Hegel, rnein, Tini
kendinin-bilinci ile aklla varlan bilincin
birlii olarak, ayrca, pratik etkinlik ile ku
ramsal etkinliin birlii olarak almtr; Tin,
biricik etkinlii bilme olmakla birlikte, an
cak etkin olduu srece varolur. Hegel'e
gre, Tin, doasal olan, duyusal olan a-
arak, kendini tanma srecinde kendi
benliine kavuur. Maddeci felsefe, Tin'e
doayla ilintisi iinde ikincil olarak bakar.
lka maddecileri iin, Tin, ruhun en akla
uygun yan olup, btn bedeni dolduru
yordu. 17. ve 18. yzyl maddecileri (Ho-
bes, Locke, La Mettrie), Tini duyumlarn
bir bileimi olarak, duyusal bilginin bir bi
imi olarak gryorlard. Diyalektik mad
decilik, tinsel olan duyumlarn basit bir
toplamna indirgemedii gibi, Tinin mad
deden bamsz varolan bir ey olduu
anlayn da reddeder. Tinsel-olan, yk
sek dzeyde rgtlenimli maddenin ilevi
dir, insann maddi toplumsal-tarihsel pra
tiinin sjnucudur. Toplumun tinsel yaa
m, yani toplumsal bilin, toplumsal varl
n yansmas olduu kadar toplumsal var
l ve insann pratik etkinliini etkin bir
biimde etkiler.
Tinselcilik 1) Dnyann tinsel kkeni oldu
unu ne sren bir idealist reti. Kimi
tinselciler iin, maddi dnya, Tanr'nn
kendini ve kendi zniteklerini gsterdii
ortamdr; kimilerine gre ise, insan bilinci
nin bir yanlsamasdr. Tinselcilikin temsil
cilerine gre, ruh, bedenden bamsz va
rolur. Tutarl tinselciler, modern bilimin ka
ntlarn grmezlikten gelerek, bunlarn ye
rine, ruhlara ve tanr iradesine kr krne
inanc koymaya alrlar. 2) Kimi burjuva
filozoflar tarafndan idealizm'i belirtmek i-
in kullanlan terim.
Tinsel retim bak. Manevi retim.
Tipler Kuram (Tipler Hiyerarisi) Biim
sel (matematiksel) mantk kurmann bir
yntemi. Burada, eitli dzeylerde (tipler
de) nesneler arasnda bir ayrm yaplr;
byle bir ey, mant ve dizi kuramn
paradokslar'n ya da atklar'm dna
karmay amalar. Tipler Kuram'n ilk kez
gelitirerek snflarmantna uygulayan
(1890) E. Schrder olmutur. 1908/10da,
Russell, ayrntl bir Tipler Kuram kurmu
472
TOLSTOY
ve bunu yklem hesab'na uygulamtr.
Tipoloji bak. Snflandrma.
Tkayov, Pyotr Nikiti (1844-1886) Dev
rimci Narodizm'in kuramclarndan ve ya
ymc. Tkayovun grleri, 1860larn
devrimci demokratlarnn etkisi altnda bi
imlenmitir. rnein, Lavrova benzemez
olarak, Tkayov, toplumsal bir devrimi
Rusyada hemen, bu devrimi belli bir sre
geriye atacak burjuva ilikiler yerleme
den yapmak gerektii inanandayd. Baku-
nin gibi, Tkayov da, Rus halkna, en nce
de komnal toprak mlkiyeti iinde yaa
yan kylle kendi iinden geleneksel
sosyalist insanlar gzyle bakyordu.
Tkayov'a gre, halkn devrimci ruhu, eski
dnyann yklmasnda yatyordu; yeni d
zeni kurma ii ise, devlet katnda iktidar,
g ve otoritesi olan devrimci aznlk ta
rafndan ele alnacakt. Tkayov, bu gr
lere dayanarak, iyi rgtlenmi bir grup
devrimci tarafndan gizli ibirlii yoluyla
siyasi iktidarn ele geirilmesini, sosya
lizmin toplumsal-ekonomik ve manevi i-
deallerinin yrrle geirilmesinin vaz
geilmez koulu olarak gryordu. Bu ba
kmdan, Tkayov, Bakunincilerden ayrla
rak Blanquicilere yaklar. Tkayov, terre
ve varolan devlet rgtnn paralanma
sna inanyordu. Ona gre, Rusya'da dev
let, hibir snfn karlarn dile getirmedii
gibi, lke ekonomisinden de kkenlenmi-
yordu. Tkayov, tarihsel maddeciliin baz
belgilerini kabul etmekle (rnein, eko
nomik yaamn belirleyici rol olduunu
sylemekle) birlikte, idealist, iradeci tarih
anlaynn stesinden gelememitir.
Tkayov'un toplumsal-siyasal grleri,
Engles tarafndan Gmen Edebiyat
(1874/75) adl almasnda eletirilmitir.
Balca yaptlar: Zakon obestvennogo
samosokhraneniya (Toplumsal Kendini
Koruma Yasas), 1870; Zadai revolyutsi-
onnoi propagandi ve Rossii (Rusya'da
Devrimci Propagandann Grevleri), 1874;
Otkrytoye pismo gospodinu Fridrikhu En-
gelsu (Bay Friedrich Engels'e Ak Mek
tup), 1874; Nabat (an), 1875; Revolyutsia
igosudarstvo (Devlet ve Devrim), 1876,
Toland, J ohn (1670-1722) ngiliz madde
ci filozof, zgr dncenin savunucula
rndan. nceleri dinin, deist (bak. Deizm)
eletirisini yapm olan Toland, daha son
ra tanrtanmazlki benimsemi; ruhun l
mezlii, lmden sonra baka bir yaama
gei dnyann ve mucizelerin yaratlmas
gibi dnceleri yadsyarak, kutsal ki
taplarn laik kkeni olduunu tantlamaya
ve dinin yeryzndeki gelimelerin bir so
nucu olduunu aklamaya almtr.
Christianity not Mysterious (Hristiyanlk
Esrarl Deil, 1696) adl kitab, dinadamla-
rnn fkesini ekerek yaklmsa da, To
land, kamay baarmtr. Toland'n d
ncesine gre, hareket, maddenin zsel
ve ayrlmaz bir temel zelliidir. Toland,
hareketi maddenin birtemel zellii olarak
grmeyen Spinoza'y olduu kadar, hare
ketin kaynann Tanr olduuna inanan
Newton ile Descartes da eletirmitir. To-
land'a gre, madde nsz sonsuzdur ve
yokedilemez, Evren ise sonsuzdur. Ancak,
Toland, mekanik maddecilie balanm,
rastlanty yadsm, dnceyi beynin b
tn btne fiziksel bir hareketi olarak gr
m, maddenin hareketinin nitel deiim
lerden gemediini dnmtr. Toland,
sosyolojik grlerinde, ngilteredeki bur-
juva-demokrat evrelerin bir temsilcisi o-
larak kalmtr. Balca yapt: Letters to
Serena (Serena'ya Mektuplar), 1704.
Tolstoy, Lev Nikolayevi (1828-1910)
Rus yazar ve dnr. Tolstoyun sanat
almalar ile retisi, 1861 ile 1904 ara
sndaki dnemi, yani Rusyada kapitaliz
min hzl geliimi ile ataerkil kylln
ykma uramas dnemini yanstr. Lenin
in de belirttii gibi, Tolstoy, yaptlarnda ilk
473
TOPLANABLR
Rus devriminin, bir kyl burjuva devri-
minin btn kendine zg tarihsel izgi
lerini, gcn ve gszln cisim-
letirmitir (Cilt 16, s. 342). Tolstoy'da hay
kran elikiler buradan gelir: Bir yanda,
kapitalizmin ve resmi kilisenin acmaszca
eletirilimi ve devletin halka kar znn
sergilenii; te yandan, boyunemenin di
nin ince bir biimi olarak ktye kar koy
mama retisinin ilenii. Tolstoyun felse-
fidini grleri Hristiyanlkm, Konfys-
ctk'n ve Buddhaclk'm etkisi altnda
kalm olduu kadar, flousseau'nun, Sc-
hopenhauer'in ve Slavciarn da etkisi al
tnda kalmtr. Tolstoy'un retisinin te
mel kavram, aklc etik terimleri iinde yo
rumlad inandr; inan, insann ne oldu
unun bilgisi ve insan yaamnn anlam
dr. Tolstoy'a gre, insan yaamnn anla
m, insann yabanclamasnn stesinden
gelinmesinde, insanlarn sevgide birle
mesinde, Tanryla birlik olmalarnda, ken
di tanrsallklarn kavramalarnda yatmak
tadr. Tolstoy, bunu, gerek Hristiyan dini
ideali, yani gemiteki arptlmalardan a-
rndrlm, insann kendini yetkinletirme
si yoluyla elde edecei ideal olarak gr
mtr. Tolstoy, halka dmanca olan
devlet, zel mlkiyet, kilise ve modern uy
garln bu ideali gerekletirmeyi nleye
rek, toplumsal ktlklere yol atn d
nmtr. Bu dnce sonunda, Tolstoy,
devleti, bilim ve kltrn baarlarn red
deder olmu, insanlar yaln bir yaam sr
meye ararak, kyllerin almasn, di
ni cemaati idealletirmitir. Tolstoy'a gre,
insan ancak Tanr'ya (iyiye) hizmet ettii
srece zgrdr. Toplumsal-tarihsel sre
ce Tanr yn verir (bak. Tanrsal nayetiiik)
ve bu sre kitlelerin etkinlii yoluyla y
rr; birey, hatta ar, tarihin klesidir (bak.
Kadercilik). Estetik stne to takoye is-
kustvo? (Sanat Nedir? 1897/98) gibi al
malarnda, Tolstoy, kmeye ve resmi
kltre kar kar. Tolstoy, sanat insanlar
birletirecek, ideallerini gerekletirmeye
yarayacak bir etkinlik olarak tanmlamtr.
Ama, Tolstoy, insanln sonsal amacn
yeryznde Tanrnn Krallnn kurul
mas olarak grd iin, ahlaki-dini ide-
ann sanatta yolgsterici idea olmas ge
rektii sonucuna varmtr. Tolstoy, byk
bir gereki yazar olarak, Sava ve Bar,
Anna Karenina, Dirili gibi romanlarn ya
zar ve toplumsal eitsizlik ve baskya kar
kitlelerin kar geliini destekeyen bir d
nr ve hmanist olarak tannr. Balca
felsefi-dinsel yaptlar: Issledovaniye dog-
matieskogo bogosloviya (Dogmatik Teo
loji Aratrmas), 1880; Ispoved (tiraf),
1880/84; V om rnoya ve ra? (Neye inanyo
rum?), 1882/84; Tsarstvo bozhiye vnutri
nas (Tanrnn imizdeki Krall), 1891; Put
zhizni (Yaam Yolu), 1910.
Toplanabilir ve Toplanamaz Btn ile bi
leken paralar arasndaki ballam tip
lerini yanstan kavramlar (bak. Para ve
Btn). Toplanabilirlik ilikisi, ou za
man, btn, paralarn toplamna eittir
le dile getirilir; Toplanamazlk ilikisi ise,
btn, paralarn toplamndan daha faz-
ladrla (stn-toplanabilirlik) ya da b
tn, paralarn toplamndan daha azdrla
(aKtoplanabilirlik) dile getirilir. Herhangi
bir maddi nesnenin Toplanabilir zellikleri
vardr, yani fiziksel bir sistemin ktlesi, sis
temin paralarnn ktlelerinin toplamna
eittir. Ancak, karmak nesnelerin birok
temel zellikleri, Toplanamazdr yani par
alarn temel zelliklerine indirgenemez
ler. rnein, toplum ayr ayr bireylerin
zelliklerinden yola klarak aklamas o-
lanaksz birtakm izgiler tar. Metodolojik
olarak, Toplanabilirlik ilkesi, kendi para
larnn temel zelliklerine dayanlarak b
tnn temel zelliklerinin kapsaml olarak
aklanabileceini syler (ya da tam tersi
ne, btnn temel zelliklerine dayanla
rak paralarn temel zellikleri aklanabi
lir); te yandan, bu gibi bir olana darda
brakan Toplanamazlk ilkesi, btnn te
474
TOPLUMSAL
mel zelliklerini aklamada baka gerek
elere gereksinim gsterir.
Toplumsal Bilin Biimleri Pratik etkinlik
srasnda zerinde ortaya ktklar toplum
sal varln ve nesnel dnyann insan zih
ninde deiik yansma biimleri. Toplum
sal bilin, siyasal ideoloji, hukuk bilinci,
ahlak, din, bilim sanat ve sanat grleri
ile felsefe biimleri iinde varolarak ortaya
kar. Gndelik bilinte gerekliin doru
dan yansmasn bulmasndan farkl ola
rak, Toplumsal Bilin Biimleri, gerekli
in kuramsal ya da sanatsal yansmas
yoluyla dolaymlaan az ok sistemlemi
bilin biimleridir. Toplumsal Bilin biim
leri, yanstmann nesnesi ile yanstma
biimi bakmndan, toplumsal ilev ile z
gl gelime yasalar bakmndan ayrlrlar.
Toplumsal Bilin Biimlerinin eitlilii,
nesnel dnyann, yani doa ve toplumun
kendi zenginlik ve eitliliinde belirlenir.
Farkl Toplumsal Bilin Biimleri, gerekli
in eitli alan ve yanlarn yanstr (rne
in, siyasal dnceler, snf, ulus ve dev
letler arasndaki ilikileri yanstrlar, snflar
ile toplumsal gruplarn eylemlerinde ger
ekleen siyasal programlarn temeli ola
rak hizmet ederler; bilimler, doa ve toplu
mun somutyasalarn inceler; din, fantastik
imgeler iinde, insann doaya, daha son
ra da kendisine egemen olan toplumsal
glere bamlln yanstr vb.). Her bi
lin biiminin kendi bir yanstma nesnesi
olduu gibi, zel bir yanstma biimi de
gsterir (rnein, bilimsel kavramlar,
ahlak normlar, sanatsal imgeler, dinsel
dogmalar). Nesnel dnyann zenginlii ve
karmakl, eitli Toplumsal Bilin Bi-
imleri'nin ortaya kmasna olanak verir.
Bu olanak, belirli bir toplumsal gereksinim
sonucu gerekleir. Bilim, deneyim ve am
pirik bilgi birikiminin toplumsal retimin
gelimesinde yetersiz kal halinde ortaya
kar; siyasal ve hukuki gr ve dnce
ler, egemenlik ve bamllk ilikilerini hakl
gstermek ve pekitirmek zere, snflarn
ve devletin yer almasyla birlikte ortaya
kar. Her toplumsal-ekonomik oluum-
'da, btn bilin biimleri birbiriyle kar
lkl bant iinde olup, btnnde toplu
mun manevi (tinsel) yaamn olutururlar.
u ya da bu Toplumsal Bilin Biiminin
ortaya kmasna neden olan toplumsal
gereksinimin kendine zg zellii, bu bi
lin biimlerini toplum yaam ile toplu
mun gelimesinde oynad tarihsel somut
rol de belirler. Komnizmin gerekleme
siyle birlikte, siyasal ve hukuki ideolojiye
duyulan gereksinimin de ortadan kalkma
s; ancak, ahlak, bilim, sanat ve felsefe gibi
Toplumsal Bilin Biimlerinin daha da ge
limesi szkonusudur. Bunlar, yalnzca
eitli toplumsal gereksinimlere hizmet et
mekle kalmazlar, ama ayn zamanda, her
bireyin manevi ehresini de yourarak, bi
reyin okynl gelimesinin ve yaratc et
kinliinin gerei haline de gelirler.
Toplumsat-Danvincllik Sosyolojide, va
rolma mcadelesi'ni ve doal ayklanmay
toplumsal gelimenin ana itici gc olarak
gren bir kuram. 19. yzyln sonlarnda
burjuva sosyolojisinde geerlilik kazanan
bu kuram, Darwin'\n biyoloji kuramnn bir
takm (yanl yorumlanm) nermelerini
sosyolojiye uygulamaya alan yersiz bir
aba olmutur (L. Gumplovvicz, G. Ratzen-
hofer, A. Small ve daha bakalar). Kimi
Toplumsal-Davvinciler, doal ayklanma
nn ve varolma mcadelesinin bugn iin
toplumda devam ettiini ne srmektedir
ler. Kimileri ise, doal ayklanmann 100 yl
nce toplumda da yer aldn, ancak bilim
ve teknolojide ilerleme dolaysyla varolma
mcadelesinin yattn, evreye yalnz
ca en ok kendini uydurann ayakta kalma
dn, ama, daha nceki koullar altnda
yokolmaya mahkm olanlarn da ayakta
kaldklar bir durumun ortaya ktn d
nmektedir. Bu kuramlarn temsilcilerine
gre, btn toplumsal ktlklerin kayna
475
TOPLUMSAL
, bu yolla, bu tr insan saysnn artma
snda yatmaktadr. Burada, Toplumsal-
Darvvincilik, sosyolojide rk antropoloji o-
kuluyla ayn noktaya gelmektedir.
Toplumsal Devingenlik Toplumsal bir ya
p iinde toplumsal gruplarn hareketini
belirten bir sosyoloji kavram. Bir yatay
Toplumsal Devingenlik (yani, bir bireyin
bir toplumsal gruptan ayn toplumsal d
zeyde bir bakasna gemesi) olduu gibi,
bir de dikey Toplumsal Devingenlik (ya
ni, bir bireyin bir baka kesime ya da snfa
gemesi) vardr. Toplumsal bir yapnn de-
iebilirlii ve devingenlii, somut olarak
yer alr. Ancak, burjuva sosyologlar, bu
fenomenin doasn arptarak, kapitalist
toplumsal uyumu saladn ne srerler.
Bu kiilere gre, dikey Toplumsal Devin
genlik, alt snftan bir kiinin toplum ba
samandan trmanarak st snrfa katla
bilmesine ya da milyoner haline gelmesi
ne olanak tanr. Aslnda, burjuva toplumda
tepeye giden yol, yani bireylerin ve aile
lerin toplumsal statlerinde en ileri bir de
iim, bir istisna olup, btnnde retim
sistemi iinde o snfn konumunda bir de
iiklie yol amaz. Burjuva toplumda
Toplurt\sal Devingenlik'in ana yn, yuka
rya doru deil, aaya dorudur.
Byle bir ey, kapitalizmde snfsal eliki
lerin yumuamasna deil, sertlemesine
yol aacak biimde, kent ve krda kk-
burjuvazinin yoksullatn yanstr. Sos
yalizmde, Toplumsal Devingenlik'in farkl
bir doas vardr. Gelimi sosyalizmin
toplumsal yapsnda derin deiimler, kafa
emei ile kol emei, kent ile kr arasndaki
asli farkllklarn yava yava kalkmasyla
ortaya kar. Komnizmde ise tam bir
toplumsal uyumun kurulmasna doru gi
der.
Toplumsal Ekoloji Toplum ile doa ara
sndaki etkileimin eitli yanlarn incele
yen bilgi dal (bu terimin br eitleme
leri, insan ekolojisi ile dnya ekolojisi te
rimleridir) . Bilimsel ve teknik devrim an
da, insan ile doa arasndaki metaboliz
ma, gitgide insan-yaps teknik ara ve
sistemlerle dolaymlamakta, bu da insa
nn kendisini gitgide doadan uzakta duy
masna yol amaktadr. Yeni doa kaynak
larnn retime sokulmas, biyosfer'i gl
bir biimde etkilemektedir. Bunun bir so
nucu olarak, insann ekonomik etkinlikleri
nin gerek dorudan, gerek dolayl olarak,
atmosferin kimyasal bileimi ve zellikleri
stnde olduu kadar, Dnya'nn s den
gesi, radyoaktif zemin vb. stnde de etki
si gitgide artmaktadr. Bu etkiler, toprak
kayb ve erimesine, su kirlenmesine, taze
su kaynaklarnn yitmesine, hammadde ve
enerji kaynaklarnn bir daha yenilenme
mesine, biyolojik olarak zlmeye ura
mayan zehirli artklarn biyosfere katma
sna, ak meknlarn kentlemesine ve
daha baka ekolojik etkenler yansra, in
sann fiziksel ve zihinsel sal ile insan
nfusunun genetik ortamn ters ynde et
kileyen etkenlerin ortaya kmasna yol a
maktadr. Sonu, ekolojik bunalma neden
olacak etkisel boyutlara ulaabilmektedir.
Bu bunalmla ilgili olarak burjuva kuramc
larn getirdikleri eitli anlaylar, genellik
le, daha nce sz edilen bu gibi feno
menler ile derin toplumsal-snfsal koullar
arasnda son kertedeki banty gzard
ederler. Marx kuram, bu fenomenlerin
toplumsal kaynan, her eyden nce,
kendiliinden, anari ve uyumaz retim
ilikileriyle kapitalist retim tarznn kendi
zelliklerinde yattn grr, insann etkin
liklerinin dnyadaki ynelimini belirleyen
burjuva deerler sistemi, evrenin yama
lanmasn getirir. Kapitalist toplum, insann
ekonomik etkinliklerinin gerek dorudan,
gerek dolayl yol aaca sonular bak
mndan, insan, toplum ve doa arasndaki
metabolizmay aklc biimde dzene ko
yacak uygun mekanizmay getirme gcn
den yoksundur. te yandan, sosyalizmin,
476
TOPLUMSAL
insan ile doa arasndaki metabolizmay
kamu denetimi altna almann gereklerini
getirmesi sozkonusudur; byle bir ey de,
her eyden nce, retim aralarnda, krsal
ve doasal kaynaklar stnde zel mlki
yetin kaldrlmasna baldr. Sosyalizmde,
evre korumas ve doasal kaynaklarn a-
klc biimde kullanlmas ve tutarl bir h
kmet politikasn oluturma durumunda
dr. Bu da, o gne ve gelecee ilikin snai
tasarlarn ve retim srelerinin ekolojik
ynden optimal klnmasn ve bir dizi zel
ekonomik nlemlerin alnmasn gerektirir.
Ekolojik nlemlerin kanlmaz olarak ya
rm ve snrl kald kapitalist lkelerden
farkl olarak, sosyalist sistemde, insann
varolmas iin gerekli ortamn korunup ge
litirilmesine, bilimsel ve teknik ilerlemenin
ekolojik ynden ters etkilerinin stesinden
gelinmesine ynelik kapsaml, uzun erimli
programlarn yrtlmesi sozkonusudur.
evre korumas gnmzn ve amzn
en nemli tmdnyasal sorunlar'ndan biri
olup, bu sorunun zm dnyadaki b
tn uluslarn yakn ibirliini gerektirmek
tedir.
Toplumsal-Ekonomik Oluum Belirli bir
retim tarzna dayal; insanln ilkel ko-
mnal toplum, kleci sistem, feodalizm ve
kapitalizmden komnizme doru geliimi
iinde bir evre olarak yer alan bir tarihsel
toplum tipi. Toplumsal-Ekonomik Oluum
kavram, ilk kez, Marxlk tarafndan ilen
mi olup, maddeci tarih anlaynn temel
tadr. Bu kavram, her eyden nce, bir
tarihsel dnemin bir baka tarihsel d
nemden ayrtrlmasna, bylece genel
olarak toplum stne kantlarn bir yana
braklarak, tarihsel olaylarn belli oluum
snrlar iinde incelenmesine; daha sonra
da, farkl lkelerin sistemlerini ayn retim
dzeyi iinde gruplandrarak (rnein, n
giltere, Fransa, Bat Almanya ve Birleik
Devletler'i kaptalizm iinde toplayarak), bu
lkelere zg zelliklerin aa konmasn
salar. Byle bir ey, znelcilie bal ki
ilerin yadsdklar, genel bilimsel yinelen
me ltnn toplum bilimsel incelemele
re uygulanabilmesine olanak verdii gibi,
toplumu toplumsal fenomenlerin mekanik
bir toplam (aile, devlet, kilise vb.), tarihsel
sreci de (doa koullar, eitim, ticaretin
gelimesi vb.) eitli etkenlerin etkisinin
bir sonucu olarak gren eklektik kuramlara
kart, insan toplumunu kendi gelime d
nemleri iinde, retim tarz temeli zerin
de, btn toplumsal fenomenlerin organik
birlik ve etkileimleri iinde kendinde ba
rndran, tek bir toplumsal organizma o-
larak incelemeye de olanak verir. Drdn
c olarak, bu kavram, bireysel beklenti ve
eklemleri, toplumsal sistemin iinde bal
olduklar snflarca karlar belirlenen ge
ni kitlelerin eylemleriyle zde klar. Her
oluumun kendine zg ortaya kma ve
gelime yasalar vardr. Bu arada, btn
oluumlar iin yrrlkte olan genel yasa
lar, bu oluumlar tek bir dnya tarihi sre
ci iinde birletirir. Bir oluumun yerini bir
baka oluumun almas, bir toplumsal
devrim sonucu olur. Kapitalist toplum, s
nfsal uyumazla dayal en son oluum
dur. ilk evresini sosyalizmin oluturduu
komnist oluumun tarihte ilk kez, toplum
sal eitsizliin kaldrlarak retici glerin
hzla bymesine olanak verecek biim
de, insanln gelimesine yol amas sz-
konusudur. Bu anlamda, komnist olu
umla birlikte insanolunun gerek tarihi
de balar.
Toplumsal Eylem Kuram Gnmz bur
juva sosyoloji'sinde, kkenleri Toplumsal
Eylem kavramn ne srm olan VVeber'e
uzanan balca eilimlerden biri. Toplum
sal Eylem, VVeber'e gre, insann kendi
btnl iindeki davran olup, burada,
insann eylemi bakalarndan kendisine
rnek alarak gerekletirdii eylemlerdir
(bu nedenle, igdsel bir tepki, bir Top
lumsal Eylem saylmaz). Webere gre,
477
TOPLUMSAL
Toplumsal Eylem, toplumsal gerekliin
ana esidir; toplumsal kurumlar, gruplar,
br tolumsal topluluklar ise, bireylerin
belirli eylemleri rgtlemelerinin sonulan
ve yntemlerinden baka bir ey deildir
ler. Daha sonralar, Toplumsal Eylem kav
ram, ounlukla (R. Mc ver gibi) toplum-
sal-atomcu ynelimli sosyologiarca ele a-
lnmtr. Parsons, Topiumsal Eylem kavra
mn bireylerin Toplumsal Eylemeler'ini r
gtleyip denetleyen bir toplumsal sistem
ler hiyerarisi anlayyla birletirmeye a
lmtr. Parsons, Toplumsal Eylemi drt
ana dzeyde rgtlendirir: 1) biyolojik or
ganizma dzeyi; 2) kiilik dzeyi; 3) top
lumsal sistem dzeyi; 4) kltrel sistem
dzeyi. Parsons'un Toplumsal eylem kura
mnda denge sorunu, yani varolan toplum
sal sistemi srdrme sorunu, odak nokta
sn oluturur. Marx adan, insan etkin
likleri bu gibi genel kabul grm davran
biimlerine, ya da birtakm toplumsal rol
lere indirgenemez. nsanlar, kendi tarihle
rini kendileri yaparlar ve toplumda daha
nceki gelimelerin bir sonucu olarak yer
alan koullar altnda eylemde bulunurlar.
Toplumsal likiler nsanlar arasnda or
tak pratik ve tinsel etkinlik srasnda kuru
lan ilikiler; bunlar, maddi ve ideolojik ili
kilere ayrlr. Maddi zenginliin retilmesi,
insan toplumunun varolmasnn ve geli
mesinin temelini oluturur. retim ilikile
rinin, ekonomik ilikilerin en nemli Top
lumsal ilikiler olmasnn nedeni de budur.
Btn br Toplumsal ilikiier'in, yani si
yasi, hukuki, ahlaki, dini ilikilerini doas
n belirleyen, retim ilikileri' d ir. Btn
Toplumsal likiier'in retim ilikilerine ba
ml olduu anlay, ilk kez, bilimsel bir
temel zerinde, toplumlarn her lkede ge
limesinin ortak zelliklerinin aklanabil
mesine olanak vermitir.
Toplumsal Psikoloji 1) Toplumsal-eko-
nomik yaam koullarna bal olarak, top
lumsal gruplarn, snflarn ve uluslarn psi
kolojilerinde kedini gsteren coku, irade,
ynelim, alkanlk ve geleneklerin tm
toplam. 2) Bireysel ve grupsal insan etkin
liklerinde piskolojik ve toplumsal etkenler
arasndaki etkileimin nesnel yasalarn in
celeyen bilim. Toplumsal Psikoloji, etili
toplumsal gruplarn, kesim ve snflarn
psikolojik zelliklerini, toplumasl-tarihsel
kiilik tiplerinin olumasna yn veren (s
nfsal, ulusal vb.) zellik ve yasalar, etili
gruplar arasndaki toplumsal-psikolojik i-
likilerin ileyiini, kollektif karlkl iliki
ve etkimeleri inceler. Toplumsal-psikolo
jik dncenin kkenleri Platon'a, Aristote
les'e, Hagei'e, Feuerbach'a ve gemiteki
daha baka dnrlere kadar uzanr.
Kendi bana bir bilim olarak, Toplumsal
Psikoloji, 1890larn sonunda ortaya k
mtr. Burjuva Toplumsal Psikoloji, iki ana
eilime ayrlr: nsan davran alannda
toplumsal-psikolojik sorunlarn ak seik-
letirilmesi (J ames, W. McDougalI); belli
bir toplumsal ilikiler sisteminin bir rn
olarak insan kiilii stne anlaylar (Dur-
kheim, Lvy-Bruhi) ile toplumsal roller
kuramlar (Parsons, Merton). 1920lerde,
burjuva sosyolojinde, toplumsal gruplar,
kamuoyu ve kiinin toplumsallamas -
zellikleri stnde birtakm ampirik aratr
malar balad. Kiiliin i yaps, gdlen
me ve ynlenim sistemleri ile toplumsal
tavr v toplumsal durumlara tepki stne
deneysel aratrmalar, Batda, getalt psi
koloji (K. Lewin), davranlk (F. Allport)
ve Freudculuk (K. Horney, Fromm, A. Kar-
diner) tarafndan yaplmaktadr. Kapitalist
lkelerde Toplumsal Psikolojiyle ilgili e
itli kuramsal ve deneysel eilimler, top
lumda retim ilikilerinin belirleyici roln
grmezlikten gelerek, psikolojik etkenleri
toplumsal gelimenin itici gc olarak g
rrler. Batl aratrmaclar, Marx toplum
sal psikolojideki ampirik aratrmalardan
yi sonular alm olduklar gibi, psiklojik
teknikler alannda da olumlu deneylerde
478
TOPLUMSAL
bulunmulardr. Marx Toplumsal Psiko
loji, toplumsal-psikolojik fenomenleri di
yalektik maddecilik altnda ele alp, bu
fenomenlerin toplumsal-tarihsel koullara
bamll olgusundan yola kar. Bu yak
lam, kiinin ve toplumun evrimini tarihsel
gelimenin nesnel mantna balarken,
znel etkenlerin etkisini de gznne alr.
Marx-Leninci Toplumsal Psikoloji'nin
gelimesinde Plehanov ile Labriola'nn,
ayrca, V. M. Behterev ve L. S. Vigotski gibi
Sovyet psikolog ve pedagoglarn alma
lar byk nem tar. Bugnk evrimi iin
de, Toplumsal Psikoloji, sosyolojide ve ge
nel psikolojide kabul edilmi (denek, g
rme, yoklama vb.) yntemlerden geni
biimde yararlanmaktadr. Toplumsal Psi
koloji, maddi retim psikolojisi, gndelik
yaam (aile, toplumsal hizmetler, bo za
man) psikolojisi, siyaset psikolojisi; bilim,
sanat, din ve daha baka toplumsal bilin
psikolojileri gibi dallara ayrlmaktadr.
Toplumsal Varlk ve Toplumsal Bilin
Toplum yaamnn, maddi ve manevi, kar
lkl etkileen iki yan. Marxlk, Toplum
sal Varlk' maddi zenginliin retimi sre
cinde insanlarn doayla maddi ilikisi ile
insanlarn (snfl toplumlarda) retim sre
cinde girdikleri ilikiler (snfsal ilikiler) o-
larak grr. Toplumsal Bilin ise, grler,
kavramlar, siyasal, hukuksal, estetik, etik
kuramlar, felsefe, ahlak, din ve daha baka
bilin biimleridir. Toplumsal Varlk ile
Toplumsal Bilin arasndaki ilinti, felsefe
nin temel sorusunun topluma uygulanma
snn bir yandr. Marxlktan nce, felse
fede, bilincin toplum yaamnda belirleyici
bir rol oynad gr egemendi. Ancak,
bilin, insanlarn Toplumal Varlklarnn
kendi tinsel yaamlar iinde bir yansma
sndan baka bir ey deildir. Toplum bi
limlerine salam bir bilimsel temel olutu
ran bir nerme ilk kez Marx ve Engels
tarafndan ortaya konmutur. Alman deo
lojisi'n6e Marx ve Engels unu syler; ...
insanlar, kendi maddi retimlerini ve mad
di ilikilerini (yani, retim ilikilerini) geli
tirirken, kendi somut dnyalarn olduu
kadar, kendi dnceleri ile kendi dn
celerinin rnlerini de deiime uratr
lar. Marxlk, insanlarn yaamlarnn bu
ok nemli belirleyici olgusunu aklar
ken, Toplumsal Varlk ile Toplumsal Bilin
arasndaki ilikinin basit deil, karmak ve
akkan olduunu; toplumsal yaamla bir
likte gitgide daha da karmaklatn
gstermitir. Tarihin ilk evrelerinde, Top
lumsal Bilin, insanlarn maddi ilikilerinin
dorudan bir rn olarak ortaya kyor
du; daha sonralar, toplumun snflara b
lnmesiyle, siyaset, hukuk ve siyasal m
cadelenin ortaya kmasyla birlikte, Top
lumsal Varlk da devlet ve devlet sistemi,
hukuki ve siyasi ilikileri gibi, Toplumsal
Bilin stnde byk bir etkisi olan bir dizi
ara balar yoluyla insanlarn zihni zerin
de belirleyici bir etkide bulunmaya bala
mtr. Bu durumda, Toplumsal Bilinin
dorudan doruya maddi ilikilerden
karlmas, kabalatrmaya ve basitletirme
ye yol aar. Toplumsal Varlka bamllk
larna karn, btn Toplumsal Bilin bi
imlerinin, grece bir bamszlklar var
dr. Byle bir ey, toplumun maddi yaa
mnda yer alan deimelerin yeni Toplum
sal Bilin biimlerine yol amaynda dile
gelir; nitekim, tinsel kavramlar,'yani bilim
sel, felsefi, sanatsal dnceler, daha n
ceden biriktirilmi verilere dayand gibi,
kesin bir i gelime mantna da baldr.
Dahas, maddi ilikilerde deiimler, Top
lumsal Bilinte annda otomatik deime
lere yol amaz, nk insanlarn tinsel kav
ramlarnn olduka bir atalet gc olduu
gibi, eski kavramlar ile yeni kavramlar ara
sndaki mcadelenin sonucunu da dei
en maddi yaamn kendi gereksinimleri
belirler. Bu arada, Toplumsal Bilin'in b
yk roln ve toplumsal varlk stndeki
etkisini de gznne alp kavramak ok
nemlidir. nsan yaamnn bu iki yannn
479
TOPLUMSAL
mutlak biimde kar karya konmas an
cak felsefenin temel sorusu erevesinde
hangisinin birincil, hangisininse ikincil ol
duu asndan geerlik tar. Bunun d
nda, bu tr mutlak bir kartlk kurulmas
anlamszdr. Baz dnemlerde Toplumsal
Bilinin rol, son kertedeToplumsal Varlk
tarafndan belirlenmekle ve onunla koullu
olmakla birlikte, kendisi de belirleyici ola
bildii gibi, olmaktadr da. Toplumsal Var
lk ve Toplumsal Bilin sorununa tarihsel
maddeci yaklam, byk bir metodolojik
nem tar; toplumsal yaam sorunlarnn
bilimsel olarak konulmasna ve pratik et
kinlik iinde zlmesine yardm eder.
Toplumsal Zmreler Kleci ve feodal top-
lumlarda tipik bir snfsal blnme biimi.
Toplumsal Zmreler, toplumdaki fiili ko
numlaryla ve devlet katinda hukuki stat
leriyle ayrlan toplumsal gruplardr. Top
lumsal Zmrelere yelik kaltmsaldr. Feo
dal Rusyada, soyluluk ile dinadaml, ay
rcalkl Toplumsal Zmrier'di. Soylular,
vergiden bamsz olduklar gibi, kendile
rine bedeni ceza ela verilemezdi ve ancak
bir soyluluk mahkemesince yarglanabilir-
lerdi. Mlk ve serf edinme hakk yalnzca
onlarnd. Ayrcalksz kentli halk (balca-
lkla kk zanaatkarlar ve tacirler) ile ky
ller ise, vergiye baml, alt Toplumsal
Zmreleri oluturuyordu. Toplumun, top
lumsal Zmrelere aynlmas, bugn de bir
ok kapitalist lkelerde, zellikle de mr
n doldurmu feodal ilikilerin btn bt
ne ortadan silinmedii yarlerde srmekte
dir. ada burjuvazi, kendi snf egemen
liini elinde tutmak iin, btn zmresel
nyarglar korumaya hazrdr (bu adan
alndnda, Toplumsal Zmreler'i onar
mak isteyen Nazi korporatif devlet kuram
lar ile iktidarn toplumda sekin aznln
eline verilmesini isteyen gerici elitist ku
ramlar, tipik rnektirler). Rusya'da, Top
lumsal Zmreler, Kasm 1917de kaldrl
mtr.
Toplum Szlemesi Kuram Devleti ve
yasay insanlar arasnda zmnen yaplm
bir szleme sonucu olarak gren idealist
bir reti. Bu kurama gre, toplum ve dev
letten nce tam bir anari ve herkesin
herkese kar sava, ya da baz grlere
gre, babo bir serbestlik durumu ege
mendi. nsanlar, uzun bir sre, snrsz bir
serbestlik tayan bu doal durum iin
de yaam, ancak kedi gvenliklerini zel
mlkiyeti ve daha baka kiisel haklar
salama alan devlet yararna bu durum
dan ekilmilerdi. Devletin szleme yo
luyla ortaya kt stne ilk anlaylara
ilkada rastlanr (bak. Sofistler; Sokrates;
Epikuros). T opium Szlemesi Kuram, 17.
ve 18. yzyllarda, burjuvazinin feodaliz
me ve mutlak monariye kar mcadele
sine bantl olarak en son biimini alm
tr (bak. Hobbes; Locke; Rousseau). Byle
bir ey, burjuvazinin iktidar ele geirmesi
ni ideolojik olarak hakl gstermesi olmu
tur. Bu kuram, zel mlkiyete doal hak
tanyarak, insanlarn ekonomik eitsizliini
hakl gsterir ve bu haliyle, burjuva dn
cesinin snrllnn bir yansmasdr. Rus
yada (bak. Radiev), Birleik Devletler-
de (Thomas J efferson) ve daha baka l
kelerde Aydnlanma, Toplum Szlemesi
Kuramnn postulatami kabul etmitir.
T oplumun Gelimesinin itici Gler i
Toplumun yrmesini, ilerlemesini ve ge
limesini salayan asli, zorunlu ve kalc
etkenler. dealistler, Toplumun gelimesi
nin tici Glorini ideni gdlerle ve insa
nn tarihsel etkinliindeki zendirimlerle
bir tutarak, bunlarn kkenini doann d
nda ya da doast glerde, ya da
eitli etkenlerin mekanik olarak biraraya
geliinde grrler. Manclk-Lenincilikin
klasikleri, insann tarihsel etkinliinin mad
di etkenlerle harekete geldiini tanmam
tr. Bu kiiler, maddi etkenlerin siyasal ve
dnsel etkenler karsnda birincil ve be
lirleyici olduklarn, ayrca, grece bam
480
TOPLUMUN
sz ve etkin olduklarn da ortaya koymu
lar; tarihi gerekletirenlerin emeki kitle
ler olduunu gstermilerdir. Toplumun
Gelimesinin tici Gleri, geni anlamda,
kendinden gelimenin ve kendinden hare
ketin sonsal bir koulu olarak toplumsal
elikileri, bu elikileri zme uratan
toplumsal znelerin ilerici etkinliklerini, bu
etkinlikteki (karlar, gereksinimler vb.) g-
dlenimleri ierir. Kendi bileimleri ve i
levleri asndan, Toplumun Gelimesinin
tici Gleri, doasal (demografik ve co-
rafik) etkenler ile toplumsal etkenlere, top
lumsal etkenler de maddi ve ekonomik,
toplumsal-siyasal ve tinsel, nesnel ve z
nel etkenlere ayrlr. Ana genel tarihsel itici
g, maddi rnlerin retim tarzdr. B
tn uyumayan toplumsal-ekonomik olu
umlarn kendilerine zg ana itici gc
ise, snf mcadelesidir. Tarihte, Toplu
mun Gelimesinin tici Glerinin etkililii
gittike artmaktadr. Gelimi bir sosyalist
toplumda, Toplumun Gelimesinin itici
Gleri'nin ekirdei, uyumayan eliki
lerdir. Burada, itici g, Komnist Partisi'
nin nclk ettii ii snfnn nderliinde
toplumun toplumsal-siyasal ve ideolojik
birlii olup, maddi ve manevi alma -
zendirimleri gittike artar ve geni apta
bir sosyalist yarma yer alr, emeki kitle
lerin rol btn toplumsal etkinlik alanla
rnda da artarak sosyalist yurtseverlik, en
ternasyonalizm, eletiri ve zeletiri ile da
ha baka manevi itici gler kendilerini
ortaya koyar. Bunun bir sonucu olarak,
toplumsal ilerleme daha da hzlanr.
Toplumun Maddi ve Teknik Temeli Bir
toplumsal-ekonomik oluum'un ortaya
kmas ve gelimesi iin zorunlu maddi
retim koullarnn (alma ara ve gere
lerinin) tm toplam. Toplumun Maddi ve
Teknik Temeli, retici gler'in bilekeni
olup, iilerin kltrel gelimesi ile dn
sel nitelikleri gibi daha baka eleri s
tnde kendini gsterir. Bir toplumsal-eko
nomik oluumda toplumun Maddi ve Tek
nik Temeli, toplumun daha nce varolan
temelinden nitelike ve nicelike farkl ola
bilir. Nitel deiimler, retimin gelimesin
de devrimlerle ortaya kar. retimde her
yeni srama, toplumun nitelike yeni bir
alma ve retkenlik evresine girmesine
yol aar. lk nitel srama, maden, ncelikle
de demir eritme ve madeni alet yapmann
bulgulanmasyla ilkel komnal toplumda
grlmtr. Tpk bitki ve hayvan yetitir
me gibi, maden eritmenin de bulunmas,
art rnn elde edilerek br insanlarn
smrlmesine olanak vermitir. Btn
bunlar uyumayan snfl toplumun, yani
kleci sistem ile feodalizmin ortaya k
masnn temelini hazrlamtr. Bu her iki
oluumda Toplumun Maddi ve Teknik Te-
meli'ni birtakm kol iilii alkanlklar e-
dinmi olan emekilerin kendi kullandkla
r aletler oluturur. Maddi retim koullar
nn gelimesindeki ikinci nitel srama, sa
nayi devrimi srasnda yer alm, kapitaliz-
m'in Maddi ve Teknik Temeli haline gele
cek olan geni apta sanayinin ortaya k
masna neden olmutur. Geni apta sa
nayi, doa bilimlerindeki bulgulamalar so
nucu retilmi makinelere dayanr. Marxn
belirtmi olduu gibi, su deirmeni feodal
toplumu temsil ederken, buharl deirmen
kapitalist toplumu temsil eder. Belli bir d
zeyde, geni apta sanayi sosyalist bir
devrim iin koullar yaratr ve sosyalist bir
toplumu kurmann ekonomik temeli olarak
hizmet eder. Sosyalizm, kapitalizmden -
retimin maddi yanndan ok, smrden
kurtulmu ve retim aralar stndeki top
lumsal mlkiyete ortak olan iinin konu
mu asndan ayrlr. Maddi retim koulla
rnn gelimesinde nc nitel srama,
bugn yer almaktadr. Buna bilimsel ve
teknik devrim ad verilmektedir. Bilimsel ve
teknik devrimin baarlarndan kapitalizm
de yararlanmakla birlikte, bu devrimin re
timin maddi yannda ortaya kard kkl
deiim, kapitalist ilikilerin ve retim a
481
TOPLUMUN
ralarnda zel mlkiyetin dar erevesi
iine oturmaz.te yandan, toplumsal
mlkiyet bunlarn kapsaml biimde uy
gulanabil
mesi, komnizmin Maddi ve Teknik Teme-
linin kurulabilmesi iin geni olanaklar ge
tirir. Byle bir ey, bilimsel ve teknik ilerle
medeki btn kazanmlardan, enerji elde
etme ve dntrmenin btn yeni kaynak
ve yntemlerinden, yeni bireimsel maddi
nesnelerin yaratlmas ve uygulamaya ge
irilmesinden, retimde geni apta oto-
masyoridan, insann dorudan katksn
gerektirmeyen retim srelerinin yaratl
masndan, retimin rgtlenmesi ve dene
tim altna alnmasnn zorunlu maddi ko
ullar olarak elektronik ve bilgisayar tek
nolojisinin gelimesinden geni apta ya
rarlanlmasn getirir. Komnizmin Maddi
ve Teknik Temeli, kafa ve kol emeinin ka
rakterini nitelike deiime uratt gibi,
uyumlu bir biimde kaynamasn da geti
rir. Bilim'in dorudan bir retici g haline
gelmesine yol at kadar, retimin de
bilimin pratik bir uygulan haline gelme
sine yol aarak, almay yaratc ve seve
seve yaplan bir i haline getirir. Komniz
min Maddi ve Teknik Temeli, herkesin
kendi yeteneinden herkesin kendi gerek
sinimine gre temel ilkesine geii ola
nakl klacak biimde, maddi ve manevi
zenginlii yaratr. Komnizmin maddi ve
Teknik Temeli, sosyalist toplumun ana-
barnda, bilimsel ve teknik devimin baa
rlarna dayanarak, toplumun btn yeleri
yoluyla gerekleir.
Toplumun Toplumsal-Siyasal ve ideo
lojik Birlii Sosyalist toplumda bu toplu
mun ana zelliklerinden ve gelimesinin
itici glerinden nemli birini oluturan,
btn toplumsal gruplarn nesnel konu
munun, yaamsal ekonomik ve siyasal
karlarnn, ideolojik ve ahlak ilkelerinin top
lam. Ekonomik adan, bu birlik, retim
aralarnda kamu mlkiyetine ve sosyalist
retim ilikilerine; siyasal adan ise, sos
yalist devlette ve Komnist Partisi'nde o-
daklaan ve sosyalist demokrasinin geli
mesi ynnde yol alan siyasal sisteme,
ideolojik olarak da Manc-Leninci ideolo
jiye dayanr. Byle bir birliin vazgeilmez
bir koulu ve kendi bir zellii de ulusal
sorun'un zm ve sosyalist ulus ve ulu
sallklar arasnda dosta ilikilerin kurul
masdr. Olgunlam sosyalizmde, btn
halkn sosyalist devletle, komnist parti
siyle iie kaynaarak, yeni bir ulusal ve
uluslararas topluluk olarak Sovyet halkn
oluturur.
Totaliterlik Otoriter-brokratik devletin
toplumun ve bireylerin yaamna tm yn
leriyle zorbaca el atmasnda kendini gs
teren bir toplumsal-siyasal sistem. Totali
terlik zellikleri, mutlak monarilerde, (-
zellikle de 19. yzyln Bonapart rejimle
rinde) rnein, Louis Bonaparte rejimin
de) grlr. Totaliterlikin 20. yzyldaki
tipik rnekleri, Almanya, talya, ve ili'deki
faist rejimlerdir. Totaliterlik kavram, sos
yalist lkelerdeki toplumsal sistemi karala
mak amacyla anti-komnist propaganda
da kullanlmaktadr. Anti-komnistler, bu
lkelerde yer alan reformlarn demokratik
zn grmezlikten gelerek, sosyalist
devletin ve komnist partilerin etkinlikleri
nin temelinde yatan demokratik merkezi
yetilik ilkesini arptmaktadrlar.
Totemcilik lkel toplumda dinin ilk biim
lerinden biri. Totemcilik, terim olarak, ilk
kez, 18. yzyln sonlarnda J . Long tarafn
dan kullanlmtr. Totemcilik'in ana zelli
i, bir grup insann belli bir bitki, hayvan,
nesne ya da fenomen dolaysyla ortak
kkeni, kan yaknl ve ba inancdr. To
temcilik'in ortaya k, (avlanma, yemi
toplama gibi) ilkel ekonomi koullarna ve
toplumda kan ba dnda baka hibir
ba tanmamaya dayanr. lkel Totem an
lay, bir hayvan atas, onun simge ya da
482
TRAJ K
timsali olabilecei gibi, bir grup insan da
olabilirdi. Totem, yani insanlarn gl ko
ruyucusu, insanlarn yiyeceini salard.
Totemcilik, Avustralya, Kuzey ve Gney
Amerika, Melanezya, Plinezya ve Afrika'da
bugn de varolan kabilelerde yaygndr.
Totemcilikin kalntlar, (rnein, inanan
larn babas olanak Tanr; kutsal hayvanlar
olarak) gelimi dinlerde grld ka
dar, (insanlar ile hayvanlar arasnda evlilik
ve kanba ilikileri stne masallar ola
rak) folklorda da korunur.
Totoloji 1) Matematiksel mantk'ta, zde
doru ne/melerin edeerlii. 2) Gele
neksel mantkta, tanmlanan eyin baka
szler iinde bir yinelenmesi olan bir ta
nmlama.
Toynbee, Arnold J oseph (1889-1975) n
giliz tarihi ve sosyolog. Toynbeenin tarih
felsefesi, toplumsal ilerleme kavramnn
yerine dng kuram>.n getirir. Tonybee
ye gre, dnya tarihi, dou, ilerleme, ge
rileme, dalma ve yklma gibi ayn evre
lerden geen eitli uygarlklarn toplam
dr. Toynbee, tarihin itici gleri sorununu
ele alnda, Tanryla bir olma umudunu
yaratc bireylere balanma gryle
birletirerek, bunu tarihin anlam olarak a-
lr. Toynbee, Bat uygarlnn klerikalizm
yoluyla kurtarlabileceini tantlamaya a
lmasyla Spenglerden ayrlr. Balca ya
pt: A Study of History (Tarih incelemesi),
12 cilt, 1934-61.
Tre Kk ya da byk toplumsal bir
grubun yelerinin davranlarn olduu
kadar, bu kiilerin kendileri iin neye izin
verip, neyi yasakladklarn da yanstan
kavram. Tre insanlarn balandklar hal
ve gidi standartlar ve modelleridir, insan
davrannda iyi ve ktnn somut yer al
olarak Treler, olmas gereken ideallerden
farkldrlar. Btnde, Tre toplum zerine
kendi, damgasn basar. Tre, farkl snfla
ra ve toplumsal kesimlere, toplumsal re
tim sistemindeki yerlerine ve kltr dzey
lerine gre farkllk gsterir.
Trajik-Olan zgrlk ve zorunluluk diya
lektiini; toplumsal gelimenin birey ile
toplum arasndaki elikilerini, gzel-olan
ile irkin-olan arasndaki mcadeleyi dile
getiren estetik kategorisi. Trajik-olan, belli
bir anda zlemez olan elikileri, tarih
sel adan zorunlu gerekler ile bunlar ger
ekletirmenin pratikte olanakszl ara
sndaki elikileri yanstr. Trajik-olann -
zn insann varoluunun umutsuzluun
da gren idealist yorumdan farkl olarak,
Marx estetik, trajik gelimenin ana nede
nini, toplumsal gelime yasalarna bal
toplumsal glerin arpmasnda grr.
Marxlar, eski, mrn doldurmu dze
ne kar gelen, ama verili koullar altnda
baarya da ulaamayacak yeni, ilerici
glerin trajik doas ile kendi gcn b
tn btne yitirmemi, ancak, tarihsel a
dan mrn doldurmu snfn tarih sahne
sinden ekiliinin trajik doas arasnda bir
ayrm yapar. Burada, eski toplumsal dze
nin kimi temsilcileri, kendi snflarn mah
km olduunu grmekle birlikte, bu d
zenle balarn koparamayarak, gelecei
elinde tutan yeni snfn konumunu benim
serler. Trajik-olan elikiler, acl cokula
ra, ac ekmeye, hatta kahramann lm
ne yoi aar. Ama, insanlarn yreklerinde
yalnzca znt deil, ama insann duygu
larn ve bilincini arndran, ktlklere kar
kendisinde nefret uyandran, irade ve
yrekliliini pekitiren estetik cokular da
uyandrr (bak. Katharsis). Trajik-olan'n
paradoksu da burada yatar. Sosyalist dev
rim ve yeni toplumun kurulmas a, dev
rimci iyimserlik ve amallk tayan, yap
tklar mcadelenin bilincine varm, halk
gcne ve ilerici ideallerinin zaferine ina
nan ve en etin snavlar, hatta lm bile
gze alan, yeni trajik kahraman tiplerini
ortaya karmtr. Trajik-olan, estetik ide-
483
TRANSSENDEf TAL
all dile getirii ve postulalatr biimiyle,
gzel-olan ile yce-olarin da bir biimini
gsterir.
Transsendental skolastikte kategoriler
st olan anlamna gelir. Varln Tran
ssendental tanmlar ya datranssendental-
ler, iskolistik felsefenin geleneksel katego
rilerinden daha genitir; rnein, biim ve
madde, edim ve ig vb. Bunlar, dene
yim ncesi, sezgi yoluyla bilinen varln
tmel, duyular-st zellikleridir. skolas-
tie gre, (tmyle alt tane olan) ana
transsendental vardr: Birlik, varln ken
disiyle ilintisi ya da varln zdelii; ha
kikat, varln sonsuz tinle karlatrlmas;
kutsama, varln sonsuz iradeyle karla
trlmas. Transsendentaller'den ilk kez,
(12.-13. yzyllarda Fransisken iskolastik
ve gereki) Halesli Alexander, Byk Al
bert ve Aquinolu Thomas szetmitir. Tran-
ssendental terimi ise, daha sonra, 16. yz
ylda ortaya atlmtr. 17.-18. yzyllarda,
bu kuram nominalizm asndan eletiril
mitir. Spinoza ve Hobbes, bu kuram na-
if ve anlamsz, Kant ise ksr ve t8to-
lojik bulmutur. Modern (skolastikler,
Transsendentaller kuramnn deneyimden
ve somut bilimlerden bamsz olduunu
dnerek, metafiziin ebedi deeri ol
duunu tantlamaya ve teolojik hakikatleri
felsefi olarak hakl gstermeye alrlar.
Transsendentaller kuram, kendi nesnel i-
erii gerei, btn btne gzleyicilie
dayanan bir varlk kuram yaratma aba
sndan baka bir ey deildir.
Transsendental idealizm Kant ve Kant'
izleyenlerin temsil ettikleri zel bir felsefi
idealizmi gsteren bir terim. skolastik fel
sefede, bu terim, btn dnlebilir ka
tegorilerin stnde yer alan kavramlar be
lirtmek iin kullanlyordu. Kant'a gre,
kendisinden nceki btn idealizm, varlk
kuramn dogmatik bir yoldan gelitiril
mi, yani tmel ve zorunlu hakikatler olup
olmadna ve bunun koullarna nceden
bakmamtr. Kant, bu nedenle kuramsal
felsefenin (metafizikin), bu hakikatlerin
bilimde (matematikte, doabilimlerinde)
ve felsefede olanakl olup olmadn ak
lamas gerektiini dnyordu. Kant'n
kansna gre, bu tr aklamalar (eleti
rel olarak da bilinen) Transsendental de
alizm salyordu. nk, Transsendental
dealizm, a priori bilin biimlerinin bu gibi
hakikatlerin koulu olduunu tantlamaya
alt gibi, bu bilin biimlerini hem de
neyim erevesi iinde, hem de onun d
nda uygulayabilme olanaklarn da ince
liyordu. Bu yaklama uygun biimde,
Kantn Salt Akln Eletirisindeki birtakm
kuramlarna transsendental (yani, tran
ssendental estetik, transsendental mantk)
ad verilir.
Transsendentalistler 1836de Boston'da
Transsendental Kulb'n kurmu bir
grup ABDli idealist filozof ve yazar. Bu
grupta Emerson, G. Ripley (1802-1880),
Thoreau gibi kiiler de vard. Trassepden-
talistler, duyumculuka kar olumsuz tavr
larn olduu kadar; Kant, Fichte, J acobi ve
Schieiermacher'm felsefeleriyle olan ba
larn da akla koymulardr. Bu kiilerin
dnyagrleri, Amerikan pritencilii ile
Platon, Cariyle ve Rousseau'nun grle
rinin etkisi altnda da kalmt. Transsen
dentalistler, kapitalizmin insani-olmayan
doasn romantisizm ve kkburjuva de
mokrasi asndan eletirmiler, toplumsal
atmalar zmede tinsel yetkinlemeye
byk nem tanmlar ve insanlar doa
ya yaknlamaya armlardr. Transsen-
dentalistlerin ou ABDdeki klelie kar
kmtr. 1841de, G. Ripley, N. Havvt-
horne gibi kiiler, Boston yaknlarnda,
1847ye kadar varln srdrm olan,
Brook iftlii adyla bilinen ve Fourier'nin
dncelerine dayanan bir koloni kurmu
lard. Transsendentalistler'in Emerson'un
Nature (1836, Doa) adl yaptnda tam
olarak dile getirilmi olan grleri, Ameri
484
TRUBETSKOY
kan edebiyat ve felsefesi stnde izler
brakmtr.
Transsendental zalg Kant tarafndan
ortaya konmu olan ve Kant'n ne srd
ne gre, fenomenler dnyasnn birlii
ni belirleyen ve ona kendi biimini ve ya
salarn veren a priori, yani ampirik-olma-
yan, ilk, som, deimez bilinci gsteren bir
terim. Kanta gre, bu birliin temelini
benin zdelii, yani btn kavraylar
iinde yer alan dnyorum tezi olu
turur. Kantln bu idealist postulasna
dayanarak, Fichte, kendi znel idelizm sis
temini ortaya koymutur.
Trendelenburg, Friedrich Adolf (1802-
1872) Alman metafiziki, Hegel'in kar -
kcs. Trendelenburgun Hegel eletirisi
nin gerekesi, Hegel'in kendi kategorileri
ni getirirken d dnya kavramn zmni
olarak kullandn, dolaysyla, bu katego
rilerin maddi dnyadan ayr alnmas duru
munda, hayali bir bamszlklar olaca
nn kabul edilmesi gerektiini gstermeye
dayanr. Ancak, Tredelenburg, diyalektik
geilerin aldatc olduunu salt idealist
bir anlayla ortaya koymakla, ilkece diya
lektie kar olduunu ortaya koymutur.
Aslnda, Tredelenburg, eklektik ve teleolo-
y'/ye bal biriydi. Sekin bir Aristoteles
uzman da olan Tredelenburg, Aristoteles
in yaptlarn evirmitir. Balca yapt: Lo
gische Untersuchungen (Mantk Aratr
malar), 1840.
Tropos lka kukucularnn (bak. Kuku
culuk), varolan eylerin nesnel bilgisinin
elde edilemeyecei tezini formllendir-
mek iin yararlandklar ilkeler. En ok sa
yda Tropos'u en tutarl biim iinde Aene-
sidemos vermitir. lk drt Tropos, insann
duyusal algsnn akkanl, kesinsizlii
ve elikisizlii yznden eylerin bilgisini
elde edebilme olanan yadsr. br drt
Tropos, nesnenin durumundan yola kar.
Dokuzuncu Tropos, alglayan ile akllanan
arasndaki ilikilerin sonsuz eitli duuy
la bantl olarak algnn grecelifini ele
almas bakmndan btn br se ,iz Tro-
posu genelletirir. Daha ncek dokuz
Troposla bantl olmayan onu cu Tro
pos, insanlarn kanlarnn, huylarnn, ey
lemlerinin, ynelimlerinin vb. eitli oluu
yznden nesnel bilginin elde edilmesinin
olanaksz olduunu ele alr (rnein, kimi
nin kendi yasalar, kimilerinin de kendi da
ha baka yasalar vardr;.kimileri ruhun
lmsz olduunu, kimileri de lml ol
duunu dnr). BtnTroposlarn yan
ll, urda grlr: Nesnelerin bilinebil-
mesindeki grecelii olumlamak iin, -
zerk ve bamsz biimde varolan bu nes
nelerle ilgili bir dncemiz olmas gere
kir. Yani, kukucu bir kii, bamsz biim
de varolan bir nesnenin ne olduunu bil
miyorsa, ne bilmenin grece olduunu ta
ntlayabilir, ne de bunlarn varolduunu
bilebilir.
Trubetskoy, Sergey Nikoloyevi (1862-
1905) Rus idealist filozof. 1900/05te, Tru
betskoy, Problemy Filosofii i Psikhologii
(Felsefe ve Psikoloji Sorunlar) dergisini
yaymlam; 1905te Moskova niversite-
sine rektr seilmitir. Trubetskoy'un dn-
yagr, Platonculuk, Alman klasik felse
fesi veSlavclkin, zellikle deSo/ovyo/'un
etkisi altnda biimlenmitir. Trutbetskoy'a
gre, zaman ve mekn, Tanr'd barnan
tmel ruhun duyarllk biimleridir. Ger
eklikteki maddi ve dnsel nesnelerin
bilinmesi, ampirik (bilimsel) ve kurgusal
(felsefi) biimler alarak balar, inan da,
deneyim ve kurgulamann bir nkoulu
olarak bir bilgi kaynadr. nsan duyula-
rst gereklii alglamasna ve nesnelli
ini saptamasn olanakl klar. Trubets-
koy'a gre, deneyim, akl ve inan, dnya
nn btnsel bir tablosunu verir. {Ampi
rizm, aklclk ve gizemciliki birbiriyle,
badatrmaya alm olan) Trubetskoy
485
TSOLKOVSK
un somut idealizm!, Tanrnn kabulne
yakndan bantldr. Ilml bir liberal ola
rak Trubetskoy, temsilci kurumlan ve -
zerk niversiteler sistemini savunmutur.
Ayn zamanda, monarisyi desteklemi,
sosyalizme ve devrimci mcadele yntem
lerine kar kmtr. Balca yaptlar: O
prirode eloveeskogo soznaniya (nsan
Bilincinin Doas stne), 1890; Osnova-
niya idealisma (dealizm lkeleri), 1896; U-
eniye o logose vyego istorii (Kendi Tarihi
inde Logos Kavram), 1900.
Tsiolkovski, Konstantin Eduardovi
(1857-1935) Rus bilimadam ve dnr,
astronotikin kurucularndan. Tsiolkovski,
kendi kozmik felsefesini ak uzayn bul-
gulanmas ve ak uzaya insan gnderil
mesi dncelerinin tartlmasnda temel
almtr. Tsiolkovski, atom bireimlerinin
insan organizmasn da kapsayan biim
de, dnyann btn eitliliini oluturdu
unu; atomlarn zel maddi paracklar,
yokedilemez ilkel tinler olduuna inan
yordu. Ancak, insan, atomlarn gelime y
nn denetimi altna alabilecei gibi, ken
di biyokimyasal yaps tarznda, yeni biyo
lojik yaratklar da yaratabilirdi. Tsiolkovs-
kinin anlay, kendi doa felsefesinden
kaynaklanan ve br gezegenlerden yara
tklarla kurulacak ilikilerde yolgsterici o-
lacak ve uzay dntrme iinde ibirlii
ni zorunlu klacak kozmik etik anlayn
da iine alyordu. Kimi natraliste ve -
topyac eler iermesine karn, Tsiol-
kovskinin dnyagr, insann uzay ke
fetmesiyle ilgili ilk kuramlardan biri olmu
tur. Tsiolkovski, roket ateleme (roket di
namii) kuramn, bu arada, uzayda roket
lerin kullanlmas dncesini, gezegen-
ler-aras gezme kuramn, ayrca, insan ya
ps uydu ve yrnge istasyonlar dn
celeri ile roket yapm alannda nemli d
nceleri de gelitirmitir. Balca yaptla
r: Gryozy o zemle i nebe (Yer ve Gk
stne Dler), 1895; Issledovanie mi-
rovykh prostranstv reaktivnymi priborami
(Roket Aralaryla Uzayn Kefi), 1928; Na-
unaya etika (Bilim Etii), 1930.
Turgot, Anne Robert J acques (1727-
1781) Fransz iktisat, sosyolog ve devlet
adam. Turgot, Holbach, Diderot ve Hlve-
tius'un maddeci grlerini paylayordu.
Felsefi-tarihsel incelemelerinde, Turgot
(Vo/fa/re ve Condorcet yansra), burjuva
ilerleme kuramnn temellerini atm; eko
nomik bymenin, toplumsal gelimede
bilim ve teknolojinin ilerlemesinin nemini
belirtmitir. Toplumsal gelimenin ekono
mik yaamn deimesiyle yakndan ba
ntl olduu dncesini ne srm;
merkantilistlere kart, produit nefin, yani
art deerin mbadele alannda deil, re
tim alannda ortaya ktn sylemitir.
Turgot, toplumda snfsal blnmelerle ve
cretin zyle ilgili birtakm dnceler de
gelitirmi; snfn bilimsel tanmnda do
ru bir adm atmtr. Balca yapt: Rflexi
ons sur la formation et la distribution des
richesses (Zenginliin Olumas ve Da
lm stne Dnceler), 1776.
Turing, Alan (1912-1954) ngiliz mantk
ve matematiki 1937de, Turing, kesin for-
mllendirilmi buyrultular uyarnca her
hangi bir mantksal ilemi yapmay ilkece
olanakl klan bir soyut bilgisayar (Turing
Makinas) tanmn getirmitir. Turing
makinas, daha sonralan ortaya kan t
mel saysal bilgisayarlar ile birtakm ortak
zellikler tayan algoritmayl ilgili ilk ke
sin kavramlardan biridir. Turing, retici
makina, yani gerekli deneyimleri biriktiren
ve evreyle etkileim srecinde bunlann
davrann ilerleten makinalarn yaplma
snn nemini vurgulayan ilk kiilerdendir.
Tutarllk Kuram O. Neurath ile Camap
tarafndan Viyana evresi iinde Schlicke
kar yrttkleri tartma srasnda geli
tirmi olduklar yeni-pozrtivist bir doruluk
486
TMDENGELM
kuram. Schlick, kendi idealist doruluk
anlayna gereki bir renk katarken;
kartlar, Tutarllk Kuram'n getirmekle
aslnda aka znelci bir konuma geiyor
lard. Bu kurama gre, doruluk belirli bir
sistemdeki nermelerin i uyumuna daya
nr. Herhangi bir nerme, eer kendi i
elikisizlii bozulmadan bir sistem iine
konabiliyorsa dorudur. Doruluk, eliki
siz bir sistemin, yani balang belitlerini
toplamndan tumdengelimsel olarak geli
tirilen bir dil yaps anlamna gelen bir sis
temin bir esi olmak demektir. Tutarllk
Kuram, btn btne uzlamsal bir ka
rakter almtr (bak. Uzlamclk).
Tmdengelim Bir karsama ve aratrma
yntemi. Geni anlamda, Tmdengelim,
genel olarak herhangi bir sonulamay
gsterir, daha zgl ve genel kabul edil
mi anlamda ise, mantk yasalarna daya
narak, daha nceki ncllerden bir sonu
karsama ya da sahici tant anlamna ge
lir. Tmdengelen bir sonulamada, sonu
lar ncllerde yatyor olup, mantksal
zmleme yntemleriyle tkarsanmay ge
rektirir. Modern Tmdengelim anlay, ge
nel olandan tikel olana gidi olarak Aristo-
telesci Tmdengelim yorumundan ok da
ha geni bir genelletirme olup, Aristote-
lesci yorumun tekyanlln gsterir.
Tmdengelim Yntemi Bal bana tm
dengelim (bak. Tmdengelim) teknikleri
ne dayanan bir bilimsel karsama ynte
mi. Felsefede, Tmdengelim Yntemi ile
(tmevarm yntemi gibi) baka yntemler
arasnda bir ayrm yapma ve tmdenge
lime! aklyrtmeyi deneyimi dlayan ve
bilimde tmdengelime ar nem veren
bir yntem olarak tanmlama abalar da
yer almtr. Aslnda, tmdengelim ile f-
mevarm, karlkl bantl olduu gibi,
tmdengelimci aklyrtme de insann
yzyllar boyu srm olan pratik bilme
abasndan ileri gelir. Tmdengelim Yn
temi, bilimsel karsamada geerli yn
temlerden biri olup, bir kural olarak ampi
rik verilerin biriktirilip kuramsal olarak yo
rumlanmasndan sonra bir sistem iine so
kulmasnda, btn sonular az ok kesin
ve tutarl biimde karsamak iin kullan
lr. Byle bir ey, tmdengelim kuramnn
ok sayda sonularn vetmdengelimsel
olarak formllendirilmi bir kuramla ilgili
yorumlarn tm toplam biiminde yeni bil
giler de getirir. Tmdengelimci sistemlerin
(kuramlarn) genel emas unlar iine a-
lr: 1) temel ncller yani temel terim ve
nermeler toplam; 2) bavurulan mantk
yollar (tmdengelim ve tanmlama kural
lar), 3) 2 yi uygulayarak 1'den elde edilen
nermelerin bir toplam. Bu gibi kuramla
rn inceienii, bu kuramlarn bilginin olu
masndan ve gelimesinden soyutlanan,
kendi zgl bileken yanlar arasndaki i-
likilerin zmleniini iine alr. Tmden
gelimci sistemler, belitsel (bak. Belitsel
Yntem) ile yapc (bak. Yapc Yntem)
yntemlere ayrlr. Deneyime ve deneye
dayal bilgiye uygulandnda, tmdenge
lim Yntemi, daha kesin bir dille varsaym-
sal-tmdengelim yntemi olarak gsteri
lir. Bilimsel bilgi karsamada Tmdenge
lim Yntemi'yle zmleme, ilka felsefe
sinde Platon, Aristoteles, Eukleides ilesfo-
aclaria balam, daha sonralar Descar-
tes,'Pascal, Spinoza ve Leibniz tarafndan
geni biimde ele alnmtr. Ancak, bilgi
nin tmdengelimsel olarak ele alnmas il
kesi, (matematiksel mantkin yaygn kulla
nlmasyla birlikte) 20. yzyln balarna
gelinceye kadar kesin bir biimde forml-
lendirilmemitir. 19. yzyln sonuna kadar
Tmdengelim Yntemi bal banayalnz-
ca matematik ve mantka uygulanmtr.
20. yzylda (belitsel yntemi de kapsa
yan) Tmdengelim Yntemi'ni fizik, biyo
loji, linguistik, sosyoloji gibi, matematik-
sel-olmayan bilgi iin de uygulama aba
lar yer almtr.
487
TMDNYA
Tmdnya Sorunlar Bir btn olarak
dnyann ya da baz blge ve lkelerin
kar karya kaldklar bir dizi sorunlar.
Bunlarn en nemlileri unlardr: Dnyada
bir termonkleer savan nlenmesi ve ba
rl bir temel zerinde geliecek ulusla
raras ilikiler iin uygun koullarn yaratl
mas; dnya apnda toplumsal gelime
ve ekonomik byme; alk ve yoksulluk
ile toplumsal adaletsizliin ortadan kald
rlmas; doal kaynaklarn akllca ve kap
saml kullanlmas; evre korumas iin et
kin demografik siyaset ve stratejilerin ele
alnp yrrle konmas; bilimsel ve tek
nik devrimin baarlarndan yararlanabil
mek iin bilimsel aratrmalarda uluslara
ras ibirliinin gelitirilmesi; eitim ve
salk sorunlar vb. Tmdnya Sorunlar'
nn zm, Tmdnya Sorular'nn ince
lenmesindeki ideolojik ve metodoloik yak
lam belirleyen ve bu sorunlar insanlk
asndan deerlendiren felsefeyi de kap
sayan biimde, eitli alanlarndaki etkin
liklerin younlatrlmasn gerektirir. Tm
dnya Sorunlarnn genel insani karakteri,
burjuva ideologlarca ne srld bi
imde, bunlarn hibir toplumsal-snfsal
ierii olmad anlamna gelmez. En ileri
bilim ve teknik bile, somut toplumsal ger
eklie dayanmyorsa ya da yanl top-
lumsal-siyasal anlaylar desteklemede
kullanlyorsa, doru kararlarn alnmasn
getiremez. Onun iin, burjuva toplumda
bir yanda, her trl ktmser tahmine ve
ilerlemeden umutsuzluka (R. Aron) d
nlmesine rastlanrken; retim ve nfus
vb. artn nlemeyi nererek bymeye
snrlar getirmeye alan D. Meadows ile
arkadalarnn nerdikleri biimde, insan
ln gelimesini askya alma yoluyla, so
runa iyimser bir zm bulma abalar
na da rastlanmaktadr. Manclar, Tmdn-
yasal Sorunlar'la ilgili dnce ve kuram
lar zmleyerek bunlarn pratikte yrr
le konmas iin stratejiler getirdikleri za
man, hem bu sorunlar arasndaki diyalek
tik karlkl bantlar, hem de bunlarn
kapsaml, sistemsel karakterini gzn-
ne alrlar. Bylece, Manclar, (uluslararas
hukuksal yanlar da iinde olmak zere),
Tmdnyasal Sorunlar'n bilimsel ve tek
nik, kltrel ve tarihsel yanlarn olduu
kadar, ahlaki ve hmanist yanlarn da be
lirlerler. Bu sorunlar amzn ana eliki
si, yani kapitalizm ile sosyalizm arasndaki
eliki balamnda yer ald biimiyle in
celerler. Manclar, gerek Tmdnyasal
Sorunlarn tarihsel kkeninin, gerek re
timin bilim ve teknolojinin gelimesinde
bunlarn rolnn bilincinde olduklar gibi,
bu sorunlarn kanlmaz olarak en so
nunda ykma yol amayp zlebilece
inin de farkndadrlar. Yine de bu sorun
larn tam ve nihai zmnn komnist
toplum temeli zerinde olanakl olaca
szkonusudur. Snrl maddi, bilimsel ve
teknik olanaklara karn, sosyalist lkeler,
yeni toplumun insancl karakteriyle uygun
luk iinde, Tmdnyasal Sorunlar z
mek iin ellerinden geleni yapmaktadrlar.
Yine de Tmdnyasal Sorunlar, kendi ge
rei, ulusal ya da blgesel deil, ama dn
ya apnda youn abalar gerektirmekte
dir. Onun iin, sosyalist lkeler, Tm
dnyasal Sorunlar' zmede kapitalist
lkeler de iinde olmak zere, btn
lkelerle etkin bir ibirliini gelitirmekte
dirler.
Tmel bak. Tikel, Bireysel ve Tmel.
Tmeller Ortaa felsefesinde genel ide-
alara verilen ad. Tmeller stne tartma
u sorular stnde odaklamt: Tmeller
nesnel ve gerek midir? Yoksa yalnzca
eylerin adlar mdr? Tmeller, ar ger
ekilik ve Erigena tarafndan ne srl
d gibi, eylerden nce mi vardrlar?
Yoksa lml gerekiler ile Aquinolu Tho-
mas tarafndan ne srld gibi, ey
lerin iinde mi? Tmeller, kavramclk'm
ne srd gibi, yalnzca zihinde, ey
466
TM
lerden sonra, zihinsel kurulmalar halinde
mi vardrlar? Yoksa ar nominalizm ile
Roscelin ve Occaml tarafndan ne srl
d gibi yalnzca szck mdrler?
Tmevarm Bir aklyrtme tipi ve incele
me yntemi. Tmevarm yntemine ilikin
sorulara Aristoteles'in yaptlarnda rastlan-
makla birlikte, bu sorulara ancak 17. ve 18.
yzyllarda ampirik doabiliminin geli
mesiyle birlikte zel bir ilgi gsterilmeye
balanmtr. Tmevarm sorunlarnn i
lenmesine F. Bacon, Galileo Galilei, New
ton ve Miliin byk katklar olmutur. Bir
aklyrtme biimi olarak Tmevarm tek
tek olgulardan genel nermelere geii
olanakl klar. Balcalkla tmevarmc
karsama tipi vardr: Tam Tmevarm; ba
sit saymlama yoluyla Tmevarm (basit
Tmevarm); bilimsel Tmevarm (bu son
ikisi tam-olmayan Tmevarm'dr). Tam
Tmevarm, btn elerinin incelenmesi
ni sonunda ortaya konan bir snfla ilgili
genel bir nermeyi gsterir; Tam Tmeva
rmla doru bir sonulamaya snrl bir a-
lan iinde varlabilir, nk btn eleri
kolayca gzlemlenebilen snflara uygula
nabilir. Basit Tmevarmda bir snfn baz
elerindeki bir zellik, o snfn btn -
elerinin bu zellii olduu sonucuna va
rlmasna yol aar. Basit Tmevarmn s
nrsz uygulama alan olmakla birlikte, ya
plan sonulamalar ancak daha sonra tant
gerektiren olas nermelerden baka bir
ey deildirler. Bilimsel Tmevarm da o
snfn birtakm elerinde dayal btn bir
snfla ilgili yaplan bir sonulamay gster
mekle birlikte, burada, belli bir zelliin
btn snfta olmas gerektiini de gste
recek biimde, incelenen eler arasnda
ki asli bantlarn ortaya konmas yoluyla
sonulamaya gidilir. Bu nedenle, asli ba
ntlar aa karma yntemleri, bilimsel
Tmevarmda byk nem tar. Bilmede,
Tmevarm, her zaman tmdengelimce
birlik iinde yer alr. Diyalektik maddecilik,
Tmevarm ile tmdengelimi kendi kendi
ne yeterli genel yntemler olarak deil,
ama gereklii diyalektik olarak bilmenin
yakndan karlkl bantl ve baml yan
lar olarak alr; bu nedenle de bunlardan
birinin tekyanl olarak abartlmasna kar
kar.
Tmevarmc Tanm Matematik ve mantk
sistemlerinde nesneleri tanmlama yolla
rndan biri. Tmevarmc Tanm unlar ve
rir: a) sistemin birincil ve temel nesneleri;
b) eldeki nesnelerden sistem iin yeni nes
neler oluturmay olanakl klan kural ya da
ilemler. (Aritmetikte) bir doal say, (man
tk hesabnda) salam kurulmu tantlana
bilir formller ile daha baka eyler, bu
yolla belirlenir. Tmevarmc Tanmn tam
olmas, yani ancak ve ancak belli bir siste
min btn nesnelerini belirlemek iin kul
lanlmas gerekir.
Tm Halkn Devleti Tm halkn karlarn
ve iradesini dile getiren zel bir sosyalist
devlet tipi, komnizmin kurulmasnn bir
arac. Proletarya diktatrl'nn kendi ta
rihsel grevini tam olarak yerine getirme
sinden sonra, toplumun komnizmin ku
rulmas dnemine girmesiyle birlikte yer
alr. Tm Halkn Devleti'nin balca zellik
leri, herhangi bir snf bastrmak iin bir
ara olmamas, tek bir toplumsal temele
oturmas ve komnist halk zynetimine
gei evresi olmasdr. Sosyalizmin tam ve
nihai zaferinin bir sonucu olarak, kyllk
ile aydnlar, ii snfnn konumu iine gi
rer ve devrimci proletaryann hedefi, tm
halkn hedefi haline gelir. Tm Halkn Dev
leti, ite ve dta btn halkn karna bir
snf politikas yrtr. Bu arada, toplumun
ynetiminde yolgsterici rol yine ii sn
fnn rol olarak kalr. Gelimi sosyalizmin
siyasi sistemi iinde Tm Halkn Devleti
nin rgtlenimi, ilev ve hedefleri de belir
lenir. Burada, btn iktidar halkn olup,
Sovyetler eliyle, halk rgtleri ile alma
489
TMMANTIKIUK
kolektifleri tarafndan yrtlr. Sovyet
toplumunun, onun siyasal sistemine, dev
lete ve kamu rgtlenmelerine komnist
partisi nclk ederek yol gsterir. Tm
Halkn Devleti, sosyalist devletin gelime
sinin en yksek aamasdr.
Tmmantklk Varlk ile dnmenin z
delii stne nesnel idealist bir reti; bu
retiye gre, doa ve toplumdaki btn
gelime, evrensel zihnin mantksal etkinli
inin gereklemesidir. Mantk yasalarn
btn gelimenin biricik itici gc olarak
gren Tmmantklk, varlk ile bilin ara
sndaki ilikiyi baaa evirir. Burada,
bylece, dnyada varolan her eyin aklsal
olarak, mantksal olarak bilinebilecei so
nucu da karlabilir. Tmmantklk, tam
olarak Hegel tarafndan gelitirilmitir.
Tmpsilklik Btn doann bir canll
ve psiik'i olduunu ileri sren idealist g
r. Bu gr, animizm'in felsefi olarak
yeniden retilmesidir. Birok modern ide
alist filozof (kiiselciler, Whitehead, eleti
rel gereki Ch. Strong, zmsel psikolo
jiyi bulan K. G. J ung), Tmpisiiklike ak
a kar karlar. Ancak yksek dzeyden
rgtlenimli maddenin zel bir temel zel
lii olarak bilimsel psiik etkinlik anlay
her trl Tmpsiikliki geri evirir (bak.
Hilozoizm).
Tmtanrclk Tannnm doann dnda
deil, doayla zde bir kiisel-olmayan
ilke olduunu syleyen bir felsefi reti.
Tmtanrclk, doast eyi reddede
rek, Tanr'y doann iine yayar. Bu terim,
Tolandtarafndan (1705te)getirilmitir. Er
ken Tmtanrclk'ta ou zaman doa s
tne temel maddeci grler yer almakla
birlikte (rnein, Bruno, zellikle de Spino
za), bugn iin dnyannTanrda varoldu
una ilikin dinsel ve idealist bir kuram
haline gelmi olup, bilim ile dini uzla
trmaya almaktadr.
Treyici Evrim dealist bir gelime kura
m. Modern ngiliz-Amerikan burjuva fel
sefesinde, zellikle de yeni-gerekilik'm
temsilcileri arasnda yaygnlk kazanmtr.
Balca temsilcileri Alexander, C. Lloyd
Morgan ve C. D. Broad'dur. Treyici Ev
rim, 1920'lerde, maddeci diyalektie kar
ortaya karlmtr. Bu kuram, gelimeyi,
idealist bir biimde, srama ve atlamalar
la, yeninin treyiiyle aklamaya alr.
Treyici Evrim kuramclar, deiim sre
cini mantksal olarak kavranamayan, akl
d edimler olarak yorumlarlar ve sonun
da biryaradann varln kabul ederler. Bu
kuram, doa ve toplum yasalannn olduu
kadar, gelime srecinde nitel deime
evresinin rolnn de yadsnmasna yol a-
ar.
490
u
Ulus Ulusallk' izleyen, tarihsel olarak o-
lumu bir insan topluluu. Ulus, her ey
den nce, ortak toprak ve ekonomik ya
am ve ulusal kltrn kendi bir zellii
olarak ortak dil ve baz ulusal karakter
izgileri gibi ortak maddi yaam koullary
la ayrt edilir. Ulusallktan daha geni bir
topluluk biimi olan Ulus, kapitalist oluu
mun ortaya kmas ve gelimesiyle birlik
te var olur. Feodal paralanmann sona
ermesi, bir lke iinde blgeler arasndaki
ekonomik balarn pekimesi, yresel pa
zarlarn ulusal bir pazar haline gelmesi,
Uluslar'n olumas iin ekonomik temel
oluturmutur. Bu dnemde, burjuvazi U-
luslar'n ba eken gc olmu; Uluslarn
siyasal ve kltrel yn stnde kendi
damgasn basmtr. Burjuva Uluslar ge
litike, toplumsal elikileri de gitgide
keskinlemi, snflar arasndaki kartlk
gitgide suyzne kmtr. Bu elikileri
kapamaya alan burjuvazi, Uluslar ara
sndaki uyumazlklar krkler. Milliyeti
lik ideolojisini ve ulusal bencilii savunur.
Burjuva milliyetilie kart dorultuda,
proletarya enternasyonalizm ideloojisi ve
siyasetini ne karr. Kapitalizmin kalkma
syla birlikte Uluslar'n ehresi de kkten
deiir. Eski, burjuva Uluslar, snfsal u-
yumazlklar olmayan, onun yerine ii
snf ile emeki kyllk arasndaki ittifa
kn toplumun temellerini oluturduu yeni,
sosyalist Uluslara dnrler. Bu Sosyalist
Uluslar arasndaki ilikiler, temelden farkl
dr; burada daha nce Uluslar arasnda
varolan gvensizlik ortadan kalkarak, o-
nun yerini halklar arasndaki dostluk alr.
Ulusal basknn kalkmas halklar arasnda
eitliin kurulmas, halklar arasnda kar
lkl yardmlama ve gelimesi engellen
mi halklarn ekonomik ve kltrel gerikal-
malnn ortadan kalkmas, sosyalist U-
luslar'm yerlemesinin ngereklerini olu
turur. Sosyalist bir toplumda, Uluslar, bir
yandan geliip boy atarken, te yandan,
birbirlerine yaklarlar. rnein, Sovyetler
Birlii'nde bu temel zerinde yeni birtarih-
sel topluluk olarak okuluslu Sovyet halk
olumutur. Komnizmin tam olarak kurul
masndan sonra, Uluslarn tm ynleriyle
birbirlerine yaklamas, en sonunda, ulu
sal farkllklarn yava yava ortadan kalk
masna yol aacaktr. Tam olarak gelimi
- komnist toplumda, Ulus'tan daha geni
olan ve btn insanl tek bir aile iinde
birletiren yeni bir insan topluluu biimi
nin olumas szkonusudur. Ama, byle
bir topluluk, ancak uzun bir toplumsal iler
leme sonucunda, dahas, tam toplumsal
uyumun kurulmasndan ok daha sonrala
r oluabilecektir.
Ulusal Demokratik Devlet Ulusal kurtulu
devriminin gelimesi ve derinlemesi sra
snda ortaya kan bir siyasal toplum r-
gtlenimi biimi. Ulusal Demokratik Dev-
let'in ana zellikleri unlardr; Emperyaliz
me ve yeni-smrgecilie kar siyasal ve
491
ULUSAL
ekonomik bamszlk iin srekli mcade
le; geni demokratik hak ve zgrlkler;
halkn hkmet politikasnn belirlenmesi
ne katlmas; devrimci toplumsal deiim,
balcalkla da bir toprak reformu. Ulusal
Demokratik Devletin siyasal temeli, anti
emperyalist, anti-feodal, demokratik dev
rimi verimli bir sona ulatracak geni de
mokrasi ve tam ulusal bamszlk iin m
cadele eden btn ilerici, yurtsever gler
dir. Ulusal Demokratik Devlet, ii snfnn
ulusal kurtulu devrimine etkin biimde
katlmasyla oluur. Toplumsal olarak, Ulu
sal Demokratik Devlet, baz yeni zgrl
ne kavumu lkelerin kaptalizmi atla
yarak sosyalizme bir siyasal gei biimi
olabimesine karn, sosyalist bir devlet de
ildir.
Ulusal Sorun Uluslarn kurtuluu ve z
grce gelime koullar sorunu. Ulusal So-
run'a tarihsel olarak yaklamak gerekir,
nk bu sorunun ierii ve nemi her
dnem iin ayn deildir. Uluslarn ortaya
kmas dneminde, Ulusal Sorun feoda
lizmin devrilmesi ve uluslarn yabanc ulu
sal baskdan kurtulmasn iine alyordu.
Emperyalizm anda, Ulusal Sorun, dev
letler aras bir sorun haline gelmi, smr
ge halklarnn genel kurtulu sorunuyla ii-
e gemitir. Bu sorun, kyl sorununa da
yakndan baldr, nk ulusal hareketle
re katlanlarn ounluunu kyller olu
turmaktadr. Ulusal kurtulu mcadelesi
nin yaylmas ve smrge sistemin kalk
mas anda, uluslararas komnist hare
ket, emperyalist glerin saldrgan yeni
smrgeci siyasetlerine kar kmak ve
ulusal bamszlk ve egemenlik mcade
lelerinde halklar desteklemek greviyle
kar karyadr. Kapitalist-olmayan geli
me yolunu semi bulunan sosyalizme y
nelimli lkeler, ulusal kurtulu hareketinin
ncln yapmaktadrlar. Burjuva ide
ologlara gre, Ulusal Sorunu zmenin
tek yolu, uluslar birbirinden yaltmaktr;
buysa, uluslar arasnda daha ok dman
la yol almasndan, baz uluslarn br
lerine baml hale gelmesinden baka bir
ey deildir. Bu arada, Ekim Sosyalist
Devrimi, ve sosyalist kurulma deneyimleri,
ulusal basky deiik, devrimci bir yoldan
ortadan kaldrarak, halklar arasnda dost
luun kurulmasnn olanakl olduunu
gstermitir. Bu sistem, uluslarn hukuki
eitliini ilan etmekle kalmam, ama eski
sistemden kalan ekonomik ve kltrel eit
sizlii de kaldrmtr. Kardee yardmla
ma temeli zerinde, biimde ulusal, ierik
te sosyalist bir kltr gelitirilmitir. Kom
nizmin kurulmas, halklar arasnda daha
ok birlie yol aacaktr. Snf ayrlklarnn
ortadan silinmesi ve komnist toplumun-
sal ilikilerin gelimesi, uluslarn daha ge
ni bir toplumsal uyum iine girmesine yol
at kadar, kendi kltr ve yaam tarzla
rnda ortak izgilerin gelimesine katkda
bulunarak, karlkl gven ve dostluun
glenmesine de yol aar. rnein, Sov-
yetler Birliinde, btn toplumsal grupla
r, ulusallk ve uluslar biraraya getiren,
yeni birtarihsel topluluk olarak Sovyet hal
k olmutur. Bu, ulusal deil, ama ulusla
raras bir topluluk olup, mililyetilik'in
eitli kalntlarna kar, halkn yaamnda
sosyalist enternasyonalizm ilkelerinin yer
etmi olduunu gsterir.
Unamuno, Mlguel de (1864-1936) span
yol filozof ve yazar, varoluulukun bir
temsilcisi. Unamunonun felsefesi Pascal,
Kierkegarrd ve Nietzschenm etkisi altnda
biimlenmitir. Dnyann savaa doru
gittii sradaki tragedya duyusu (Del Sgn-
timento Tragico de la Vida, 1913, Trajik
Dnya Duygusu), Ispanya'da 1923te ku
rulan diktatrlk ve daha sonra 1931 dev
rimi, lmszlk inan yansra dinden ku
ku duyulmas, btn bunlar, Unamuno
nun felsefesi ile edebiyat yaptlarndaki k
tmserliin altnda yatan eylerdir. Una
munonun estetik bir ideal ve bir eit ma
492
UYGARLIK
nevi bakaldr (yani, ulalamaz bir ideal
iin mcadele, akla kar bir mcadele)
olarak donkiotluu buradan ileri gelir (Vi
da de Don Quijote y Sancho, 1905, Don
Kiot ile Sano'nun Yaam). Unamuno'
nun felsefesinin burjuva estetik ve kltr
ile Madrid felsefi antropoloji okulu stnde
geni etkisi olmutur.
Upaniadlar Hindistanda Vedalara ili
kin en eski dini ve felsefi yorumlar, Veda-
lar'm en son blm. En eski Upaniadlar,
Z. . 7.-8. yzyllara uzanr. Veda tanr ve
din trenlerine Upaniadlar felsefi bir ie
rik katmlardr. Bunlar, insann ve Evrenin
alegorik izimleri olarak yorumlanmtr.
Burada, ruh g ahlaki bir temele oturtu
lur. Upaniadlar, her eyin bilgisini veren
bilgi olarak en yksek gerekliin ne oldu
u sorusunu ortaya atar. Buna da idealist
bir yant getirir: En yksek gereklik dn
yann tinsel temeli olan brahmaridr, varo
lan her ey ondan doar ve lmden son
ra her ey ona dner; brahmari, insann
tinsel z atman'la zdetir. Dnyadaki
yeni doum dngsnden kurtulmas iin,
insann, Upaniadlara gre, kendi ruhu
nun (atman' n) brahmari la birliini gzle
meye vermesi gerekir. Upaniadlar, Upa-
niadlar' kaleme alm olanlarn kar k
tklar maddeci dnceleri de yanstrlar.
Bu dncelere gre, dnyann ilk temelh-
ni maddi bir e (su, ate, hava, k, za
man ya da mekn) oluturur ve lmden
sonra ruh yaamaz. (2. yzylda) Badara-
yana, daha sonra da (8. yzylda) Samkata
tarafndan Upaniadlar stne getirilen
yorumlar, Vedanfa'nn temelleri haline gel
mitir.
Upuygun Bilgi kuramnda, zgn nesne
ye karlk veren, dolaysyla otantik olup,
nesnel hakikatleri temsil eden imge ve bil
gi Upuygun olarak grlr. Upuygunluk
derecesi sorunu, yeni bir nesnenin tam,
kesinkes, derinlemesine yansmas soru
nu, grece hakikat ile mutlak hakikat, z
ile grn arasndaki ballam sorunuy
la olduu kadar, hakikatin lt sorunuy
la da bantldr.
Uyarlanma Bir sistemin d ve i evre
koullarna kendini uydurma sreci. Ba
zen bu srecin sonucuna, yani bir sistemin
bir evre etkenine uyarlanabilmesine de
Uyarlanma denir. Organik doada eitli
uyarlanma biimlerinin yanll, teleoloji'
nin temel bir/ kant olarak hizmet etmitir;
teleoloji, byle bir eyi, (entelekheia gibi)
bir i tinsel ilkenin yaratc edimlerin va
rolma mcadelesinin ve doal ayklanma
nn bir sonucu olarak aklc bir yorumu, ilk
kez Darwiri'm evrim kuramnda yer alm
tr. Karmak hiyerarik kendini-denetle-
me sistemlerinin deien evre koullar
na amal tepkisini veren negatif feed-
back'i Uyarlanma mekanizmas olarak a-
lan sibernetikm ortaya kyla birlikte, U-
yarlanma kavram da, biyoloji dnda, top
lumsal ve teknik sistemlere de uygulanma
ya balanmtr. Ancak, unu da belirtemk
gerekir, insanla ilikili olarak bu kavram
snrl olanaklar tar, nk evrenin etkin
ve amal bir biimde dntrlmesin
den ok, evreye uyarlanlmasy la bantl
olan yantsal davran yanstr.
Uygarlk Bir toplumun maddi ve manevi
kazanmlarnn btn. Marxlk-ncesi
felsefi anlaylar, Uygarlk kavramn dn
ya tarihi srecinin zmlenii balamn
da ele almlardr. Fransz Aydnlanmac-
lar, akla ve adalete dayal bir toplumu uy
gar toplum saymlar, bu arada btnl,
toplumsal uyumu salayan etkenlerin ne
mini vurgulamlardr. Kant, Uygarlk kav
ram ile kltr kavram arasnda bir ayrm
yapmtr. N. Ya. Danilevski ile Spengler,
Uygarlk' ve kltr birbirine kart kav
ramlar olarak grmlerdir. rnein,
Spengler, canl ve organik dnyann bir
alan olarak kltr ile teknik ve mekanik
493
UYGUNLUK
elerin bir toplam olara Uygarlk' kar
karya koymutur. Bu yzden de, Speng-
ler, Uygarlk' toplumun k ve ykl
olarak grr. Toynbee ise, Uygarlk
zmleme asndan yapay bir tarihsel d
nem olarak grmtr. Bir Uygarlk b
rnden ayran nokta bir dnemin kendi
iindeki tamldr. Modern burjuva sosyo
lojisi de Uygarlk'n birbiriyle uyumlu ola
rak kaynam, bileken yan olduunu
dnr: Teknoloji, toplumsal yap ve fel
sefe; burada, teknoloji eksendir. Marxlk,
Uygarlk snf ve zmreler arasnda uyu
mazlklarn douuna, iblmnn de
rinlemesine, snf ilikilerinin zn yan
stan yasalarn ortaya kna tarihsel ola
rak balar. Sosyalizm ncesi Uygarlk tip
lerinin uyumayan karakterinin zmlen
mesi, dnya tarihi srecinin doal evreleri
olarak toplumsal-ekonomik oluumlarm
incelenmesinde snfsal bir yaklama da
yanr. Sosyalizm ve komnizm, yeni uyu-
maz-olmayan bir Uygarlk tipini oluturur.
Bu gr, maddi ve manevi gelime dze
yini ve niteliini, yeni tip bir toplumdaki
toplumsal ve kltrel almay; modern
tmdnyasal sorunlar't zmede, insanl
n toplumsal olarak ilerlemesindeki rol
n iine alr.
Uygunluk lkesi Bilimin gelimesini yne
ten temel metodolojik ilkelerden biri. Fel
sefi adan, bu ilke, bilme diyalektiini,
grece hakikatten mutlak hakikate, hep
daha tam hakikate ykseliini dile getirir.
Bu ilke, 1913'te, klasik fiziin temel belgi
lerinin yklmaya balad bir srada, Bohr
tarafndan formllendirilmitir. Uygunluk
ilkesine gre, doabilimi kuramlarnn ar-
darda birbirini izlemesi, yalnzca bunlar
arasnda bir ayrm olduunu deil, ama
matematik kesinlikte dile getirilebilecek bir
sreklilik olduunu da gsterir. Eski kura
mn yerini alan yeni kuram, burada, bir
ncekini yadsmakla kalmaz, onu belirli bir
biimde kendi iinde korur da. Byle bir
ey, daha sonraki kuramdan daha nceki
ne tersine bir geie ya da bu ikisinin
bunlar arasndaki ayrmn nemsiz hale
geldii yerde bu ikisinin akmasna da
yol aar. Uygunluk lkesinin ileyiine ma
tematik, fizik ve daha baka bilim tarihle
rinde rastlanr. Eski ve yeni kuramlarn do
al bir biimde younlamas, maddenin
nitelike deiik dzeylerinin kendi i bir
liinden ileri gelir. Bu birlik, bilimin btn
selliini salamakla kalmaz, ama ayn za
manda, grececiUk'm tutarszln tant
lar.
Uyuan ve Uyumayan elikiler Toplu
mun gelimesine zg, nitelike farkl, te
mel elikiler. elikiler, eitli toplumsal
grup ya da glerin kart uzlamaz maddi
karlar arasnda bir atma olmas halin
de uyumaz bir niteilk alr. Uyumayan
elikiler'e btn smrc toplumlarda
rastlanr; bunlar insann insan smrmesi
gibi ayn nedenden kaynaklanr. Uyumaz
elikilerin gelitike daha keskinlemesi
ve derinlemesi, aralarndaki mcadele
nin keskin snf atmas haline gelmesi,
bu elikilerin tipik zelliini oluturur; bu
rada, bu atma, snf mcadelesi srasn
da bir snfn br snfa ortadan kaldrl
mas ve kurulu dzenin toplumsal devrim
le deimesiyle zme urar. Bu at
mann zme urama biimleri somut ta
rihsel koullara dayanr. Uyumayan e
likiler, proletarya ile kapitalistler arasnda
ki ilikiler, kapitalistler ile kapitalist tekeller
arasndaki mcadele, pazar ve etki alan
iin mcadelede birbiriyle kapan emper
yalist gler arasndaki elikiler de iinde
olmak zere, btn kapitalist meta retimi
mekanizmasnn iine iler. Bu tipte eli
kilerin younluu, 20. yzyln iki dnya
savana tank oluunda grlr. Uyuma
yan elikiler, emperyalizm sisteminin
kalkmasna yol am olan ulusal kurtulu
mcadelesinde de yer alr. Emperyalist
devletler ile yalnzca siyasal bamszlk i
494
UZLAIMCILIK
in deil, ama ayn zamanda ekonomik
bamszlk iin de mcadele eden eski
smrgeler arasndaki Uyumayan eli
kiler, daha ortadan kalkmamtr; ancak,
Marx, unlar yazmaktadr: Burjuva re
tim tarz, toplumsal retim srecinin uyu
mayan en son biimidir; burada, uyu
mazlk, bireyin toplumsal varolma koulla
rndan kaynaklanan bir uyumazlk bii
minde bireysel uyumazlk anlamnda de
ildir (K. Marx, Ekonomi P olitiin Eletiril
mesine Katk), Sosyalizmde uyumazlk
lar kalkar, ancak elikiler kalr. Sosyalist
mlkiyetin gelimesi, sosyalist toplumda
btn snf, ve toplumsal gruplarn temel
karlarnn birlemesini getirir, bu da U-
yumayan elikilerin varolmas iin nes
nel zemini ortadan kaldrr. Doru bir poli
tika sonunda, elikiler, bir atmaya yol
amayabilecei gibi, bu gibi elikilerin
ortaya kmasna neden olan ekonomik,
toplumsal ve daha baka koullarn yava
yava ve sistemli bir biimde dntrl
mesiyle, toplumun yalnzca bir kesiminin
deil, ama btn bir toplumun karlar
dorultusunda zamannda zme urat
labilir de. br elikiler gibi, Uyuan e
likiler de, yeni olan ile eski olan, ileri olan
ile geri kalm olan, devrimci olan ile gerici
olan arasndaki mcadele yoluyla da
zme ulatrlabilir. Sosyalist toplum sz-
konusu olduunda, ortaya kan Uyuan
elikilerin bilinli bir biimde zme
ulatrlmas, bu elikileri ortaya karmak
iin olan etkinliklere (bak. Eletiri ve ze
letiri) olduu kadar, o anki koullar iinde
bunlara en optimal zm getirme yolla
rna da hz katar. Sosyalist toplumda, kapi
talist dnyayla ilikilerde dile gelebilecek
biimde, lkenin kendi dnda oluan U-
yumayan elikiler alan iinde kalabilir.
Burada sosyalist toplum asndan szko-
nusu olan ey, Uyumayan elikilerin
hareketinin dzene konmas, nkleer bir
ykm tehlikesi tayacak atmalarn gem
lenmesi, deiik toplumsal sistemdeki
devletlerin bar iinde birarada yaamas
nn salanmasdr.
Uzam Uzay'n boyutlarn dile getiren ba
lca kendine zg zelliklerinden biri. U-
zam kavram, nesneler ile fenomenler ara
sndaki belirli tipteki ilikilerin az ok s
rekliliini ve kalcln yanstr. Nitekim,
cisimlerin boyutlarnn karlatrlabilme-
sine olanak veren de bu kalclktr. Uzay
hareket halindeki maddeden ayran meta
fizik maddecilik, uzaya salt Uzam gzyle
bakmtr. Yine nitekim, ilka atomcular,
atomlarn hareketi iin bir boluu zorun-
luu koul olarak grerek, uzaya yalnzca
tek bir temel zellik, yani Uzam zellii
tanmlardr. 17.-18. yzyl felsefesinde
de, salt Uzam olarak uzay gr, en ok
Descartes tarafndan dile getirilmitir. Le
ibniz, Descartes uzay anlayn eletire
rek, hakl olarak, Uzam'dan ancak uzayn
geometrik temel zelliklerinin karlabile
cei sonucuna varmtr. Uzam' aklaya
bilmek iin bir cisime gerek vardr. Bir ci
sim olmadan Uzam da bo bir soyutlama
dan baka bir ey deildir. Matematikte,
uzayn Uzam ve biim gibi geometrik te
mel zellikleri ile bunlarn fiziksel zellikle
ri arasnda bir ayrm, ancak Eukleidesci
olmayan geometriler'in bulunmasndan
sonra yaplabilmitir. Uzay maddenin bir
varolu biimi olarak tanmlayyla, diya
lektik maddecilik, cisimlerin uzaysal temel
zelliklerinin, balcalkla da Uzamlarnn,
hareket halindeki maddenin temel zellik
lerine dayandn da olumlar.
Uzlamclk Bilimsel kavram ve kuramsal
kurulmalarn aslnda bilimadamlar arasn
daki kabullerin bir sonucu olduunu sy
leyen felsefi anlay. Bu kabuller, alkan
lk, elverililik ve basitliin vb. gznne
alnndan gelmektedir. Kararl Uzlamc-
lk, bilimsel kuramsal bilginin nesnel ieri
ini olumsuzlamay ierdiinden znel i-
deaiizm'e yol aar. Uzlamclk'n kuram
495
UZLAIMCILIK
sal ilkeleri, hi deilse bilimsel kuramlarn
nesnel deerini savunmaya alm olan
Poncar tarafndan ele alnmtr. Uzlam-
cik elerine pozitivizm, pragmaclk ve
ilemcilik'te de rastlanr. Bu dnce ei
limleri, kuramsal dnmeyi znel bir ey
mi gibi sunarlar ve bilimadamlarnn baz
kavram sistemlerini ve belirli matematiksel
kurulmalar karlkl anlama salama a-
macyla kendi istekleriyle getirdiklerini d
nrler. Ancak, bu bakas, tarihsel-bi-
limsel ayrtrma ve epistemolojik zm
leme tarafndan rtlmtr. Uzlamc
bakas, bilimde kullanlan kuramsal a-
ralarn tarihsel olarak koullu olduunu
gstermeye alrken, kincisi, bu arala
rn neshel dnyann bir yanstlma biimin
den baka bir ey olmadn, dolaysyla
basitinden bir kabul sonucu olamayaca
n tantlar.
496

u
sellik llk, aamal gelime. -
sellik kavram, Platon ile yeni-Platoncular
tarafndan ortaya getirilmi olup, Alman
klasik filozoflar, zellikle de Hegel tarafn
dan geni biimde kullanlmtr. Hegele
gre, her gelime sreci evreden geer:
Tez, antitez ve sentez (bireim). Bir sonraki
her aama, bir ncekini yadsyarak, onun
kartna dnr. Sentez ise, yalnzca an
titezi yadsmakla kalmaz, ama gelimenin
hem tez, hem de antitez aamalarnn bir
takm izgilerini yeni bir tarzda kendinde
biletirir. Buna karlk, sentezle birlikte ye
ni bir sellik balar ve bu, bylece gider.
.sellik, ilk balang noktasna, ancak bu
kez biriken deneyim sayesinde daha yk
sek bir dzlemde yeniden ulald geli
menin kendine zg zelliklerinden birini
yanstr. Hegel, selliki mutlaklatrm
ve kendi szlerine kart dorultuda, kav
ramn aamal gelimesiyle ilgili yapay
bir emaya dndrmtr. Manc felsefe,
sellikin aklc ieriini gelime srecini
gstermek iin uygular (bak. Olumsuzla-
mann Olumsuzlanmas Yasas).
ncnn Olmazl Yasas Bir mantk
yasas; bu yasaya gre, birinin olumlad-
n brnn yads iki nermeden biri
zorunlu olarak dorudur. Bu yasa ilk kez
Aristoteles tarafndan formllendirilmitir.
rnein, gne bir yldzdr (A, B'dir) ve
Gne bir yldz deildir (A, B deildir)
nermelerinden zorunlu olarak, biri ya da
br dorudur. Bu gibi nermeleri gz-
nne alan geleneksel biimsel mantk, -
ncnn Olmazl Yasas'n yle for-
mllendirir: Ya A, Bdir ya da A, B deildir;
nc olanakl deildir (tertium non da-
tur). ncnn Olmazl Yasas, ou
zaman, tant srecinde, rnein, kartlar
kural iin kullanlr.
retici Gler Tarihsel maddecilikte, ta
rihsel srecin ana, belirleyici etkenini gs
teren bir kategori. Nasl btn doa feno
menlerinin temelinde maddi nedenler ya
tyorsa, insan toplumunun gelimesi de
maddi glerin gelimesiyle yle koul
lanmtr (V. . Lenin, Toplu Yaptlar, cilt 2,
s. 21). Toplumun maddi ve teknik temeli
nin gelimesi kadar, buna bal olarak -
retici Gler'in de gelimesi, btn top
lumsal gelimenin ve bir btn olarak ta
rihsel srecin srekliliinin temelinde ya
tar. retici Gler kategorisinin ierii, bi
rikmi ve can emein organik birliini,
yani insann gereksemelerini doann nes
nelerinden karlamak zere eylerin re
timi iin gerekli maddi ve kiisel retim
elerinin btnselliini oluturur. Maddi
retim eleri alma aralarn, retim
ncllerini, demiryollarn, kanallar, ev-
reyollarn, boru hatlarn vb. baka bir de
yile, insann kendi eylemleri iin alma
amacyla ara olarak ald btn nesne ve
nesne dizilerini iine alr. Kiisel eler
arasnda alma aralarn reten ve bun
497
RETM
lar gerekli beceri, deneyim ve bilgiyle ha
rekete geiren insanlar da yer alr. alma
aletleri, makina ve gereleri, retim dze
yinin bal bulunduu retici Gler'in be
lirleyici maddi eleridirler. Ama en ileri
teknoloji bile, insan olmadan hibir ie ya
ramaz, nk temel retici G insanlar
dr. alma aletleri, btn alma arala
r, insanlar tarafndan yaratlr; bunlar, in
san abasnn, insann birikmi deneyim
ve bilgisinin maddi sonular, insann do
aya egemen olmadaki baarsnn gs-
tergesidirler: insan, doay dntrmede
kulland alma aralarn gelitirerek,
bylelikle kendi retici Guler'ini ve top
lumsal ilikilerini gelitirerek, kendini de
ayn zamanda gelitirmi olur. retici G
ler'in almas, her eyden nce, alma
aralarnn yaratlmasn ve bunlarn daha
sonra tketim mallarnn retimi iin kulla
nlmasn ngrr. Her toplumsal retim,
retim aralarn (grup A) ve tketim malla
rnn retimini (grup B) iine alr. Yeniden
retim yasas, grup Ann gelimesindeki,
bilimsel ilerlemelerden yararlanlmasna
dayal gitgide daha ok etkili alma ara
larnn yaratlmasn ve bu temel zerinde
ekonominin btn dallarnn yeniden do
nanmn gsterir. Bugn iin, bilimsel ve
teknik devrimde grlen ilerlemelerden
retici Glerin ve tm toplumsal retimin
gelimesinde yararlanlmas, sosyalizm ile
kapitalizm arasnda biryar haline gelmi
tir. Sosyalizm, komnizmin maddi ve tek
nik temelini srekli ve sistemli bir biimde
yaratmak iin bilimsel ve teknik ilerlemeyi
hzlandrmaya ynelir. Byle bir ey, ko
mnizmin temelini oluturan tm toplum
sal retimin kapsaml bir biimde meka
nikletirilip otomatikletirilmesi, alma
nn insanlarn temel yaamsal gereksinimi
haline getirilmesi, bireyin ok ynl geli
me olanaklarnn arttrlmas ve herkesin
kendi gereksinimine gre dalm ilkesine
geiin bir koulu olarak tketim mallarn
da zenginliin yaratlmas gibi toplumsal
grevlerin zme ulatrlmasna yardm
c olur.
retim nsann kendi varoluu asndan
zorunlu maddi koullar yaratmak iin do
ay etkin biimde dnme uratmas
sreci. Kendi gereksinimlerini doann
verdii eylerle karlayan hayvanlara kar
t, insan, yaamak iin gereksinim duydu
u (yiyecek, giyecek, mesken vb.) btn
eyleri retir. Onun iin, retim, insan ya
amnn ebedi doal koulu, insan tarihi
nin temelidir. Her retim sreci iin e
gerekir: almann nesnesi, alma ara
lar ve insann amal etkinlii, emeki. Li
retim, her zaman iin, toplumsal bir karak
ter tar, bunun da iki yan vardr: (retim
srecinin ieriini yanstan) retici g
ler kavramnda dile gelen insann doay
la ilikisi ve (retim srecinin toplumsal
biimini yanstan) retim ilikileri kavra
mnda dile gelen insanlar arasndaki iliki
ler. Bu iki yan arasndaki ilikililik, retici
glerin karakterine ve gelime dzeyine
uygunluu yasasiyla belirlenir. retim,
her zaman iin, tarihsel olarak yer alan bir
retim tarz halinde varolur, bunlar, ilkel
komnal, kleci, feodal, kapitalist ve ko
mnist retim tarzlardr. retim, genel o-
larak, her retim tarznda ortak olan baz
eleri gstermeye olanak veren bir so
yutlamadr. retim, ayrlmaz olarak, da
lm, deiim ve tketime baldr. retim
ve tketim, toplumsal yaamda birbirine
yzseksen derece kart, ama ayn zaman
da birbiriyle yakndan karlkl bantl iki
kutbudur. Bu ikisinin birbiriyle ilikisinde
belirleyici olan, yalnzca tketilecek nes
neyi yaratp tketim tarzn koullandr
makla kalmayp, ayn zamanda, insan ge-
reksemeler'inin ortaya kp gelimesinin
temelini de oluturan retimdir. retim
srecinde, insanlar, yalnzca d doa s
tnde etkiyerek onu dntrmezler, ama
ayn zamanda, kendi doalarn, yetenek
lerini, bilgilerini, gereksinim ve karlarn
498
RETM
da deiime uratrlar. retim, yaratlan
rnlerin dalm yoluyla tketime bal
olup, byle bir ey, belli bir toplumdaki
egemen retim ilikilerine dayanr. Uyu
mayan snfl toplumlarda,retim aralar
nn sahipleri (yani, kle sahipleri, toprak
aalar ve kapitalistler), art rne, zaman
zaman da rnn kendisine el koyarlar;
emeki kitleler (yani, kleler, serfler ve pro
leterler) ise, retim aralar stnde mlki
yetten btn btne ya da ksmi yoksun
lua bal olarak, kendi rettikleri zengin
likten en az pay alrlar. Sosyalist devrim,
bu adaletsizlii kaldrarak, retim arala
rnda toplumsal mlkiyeti getirir. Smr
c snflarn kalkmasyla birlikte, retim
de toplumun btn yelerinin artan gerek
semelerine karlk verecek duruma getiri
lir. Sosyalizmde, tketim mallarnn dal
m toplum iin bireylerce yaplan iin nite
liine ve niceliine dayanr. Komnizmde
ise, her eyin kiinin gereksinimlerine gre
dalm szkonusudur.
retim Aralar retimin canl elerin
den, yani alan insanlardan farkl olarak,
retici gler'in maddi elerinin toplam
n gsteren bir kavram. retim Aralar, her
eyden nce alma nesnelerini, yani in
sann stnde alt nesneleri iine alr.
(Madencilik sanayi dnda). Modern snai
srelerde, bunlar balcalkla hammad
delerdir, yani insan emei dolaysyla belli
bir derecede deiime uram bulunan
doal nesnelerdir. kincisi, alma arala
rdrlar, yani insann (i aletleri, atelyeler,
ulam, hammadde ve bitmi eya maa
zalar, vb.) alma nesnelerini etkilemek
iin kulland maddi elerin toplamdr.
retimi, dolaysyla toplumun gelimesini
ileriye gtren en nemli alma aralar,
insann doal gcn arttrarak retim g
cn ve toplumsal retici glerin gelime
derecesini gstermede bir lt, yani a
lmann getii toplumsal ilikilerin bir
gstergesini oluturan i aletleridir. Onun
iin, Marx unlar sylemitir: Farkl eko
nomik alar ayrmamza olanak veren
ey, yaplan kalemler deil, ama bunlarn
nasl yapld ve hangi aletlerle yapld
dr (Katipal, cilt 1, s. 175).
retim ilikileri nsan toplumuyla ilgili o-
larak Marx bilimin en nemli kavramla
rndan biri. Bu kavram, insan bilincinden
bamsz olarak varolan toplumda nesnel
maddi ilikileri, tolumsal retim, deiim
ve maddi zenginliin dalm sreci iin
de insanlar arasnda oluan ilikileri yans
tr. retim ilikileri, btn retim tarzlar'nm
ayrlmaz bir yandr, nk insanlar etkin
liklerini birletirerek karlkl bir etkinlie
girimeksizin retimde bulunamazlar. -
retim ilikileri'nin temeli, retim aralar s
tndeki mlkiyettir. Toplumsal, kolektif
mlkiyetle birlikte, toplumun yeleri de -
retim aralar asndan eit hale gelirler;
retim'srecinde, ibirlii ilikileri ve kar
lkl yardmlama doar. zel mlkiyet ise,
insanlar arasnda da bamllk ve hkmet
me ilikileri oluur. Tarih boyunca toplum
sal mlkiyet, airet, kabile, ortak topluluk,
kamu ya da devlet, kooperatif ve kolektif
iftlik mlkiyeti olarak yer almtr; zel
mlkiyete tarihte, temel biimiyle rastla
nr, bunlar; kleci mlkiyet, feodal mlki
yet ve kapitalist mlkiyet olup, insann in
san tarafndan smrlmesinin tipine
karlk verirler. reticilerin kendi emekle
rine dayanan zel mlkiyetleri, bugn de
varolmakla birlikte, bu mlkiyet biimini
her zaman iin szkonusu topluma ege
men retim ilikilerine baml olup, bu
ilikilerin belirleyici etkisi altnda yava ya
va ortadan silinir. Bir toplumsal-ekono-
mik oluumun k ile brnn yk
selii dnemlerinde iki ana retim ilikileri
biimi yansra, geici retim likileri de
ortaya kar. Bu ilikilerin kendilerine zg
yan, bir ekonomik oluumda farkl tipte
ekonomik ilikileri biraraya toplamalarn
da grlr. rnein, ilkel komnal siste
499
RETM
min ykl dneminde, airet ilikileri ka
lntlar, kleci iliki birikintileriyle birlikte
ataerkil ailede biraradayer alyordu. Kle
ci ilikilerin yklmas dneminde, birtakm
lkelerde, kendinde hem kleci, hem de
feodal ilikileri elerini toplayan koloniler
ortaya kmtr. Kapitalizmden sosyaliz
me gei dneminde, baz ekonomik bi
imler, kendilerinde kolektif ve zel mlki
yete dayal ilikileri tarlar (rnein, devlet
kapitalizmi, karma devlet-zel giriimleri,
kylerde yar-sosyalist kooperatif biimle
ri vb.).
retim likilerinin retici Glerin Ka
rakterine ve Dzeyine Uygunluu Yasa
s Btn toplumsal-ekonomik oluumlar'
da retici gler ile retim ilikileri arasn
daki etkileimi belirleyen nesnel bir ekono
mi yasas. retici gler, retimin belirleyi
ci, en devrimci ve devingen esidir. re
tim ilikileri ise, daha aklc bir edir. Be
lirli bir aamada toplumun gelimesinde
retim ilikileri ile retici glerin karakteri
(nitel yan) ve gelime dzeyi (nicel yan)
arasnda bir elikinin ortaya kmas bu
radan ileri gelir. Bu birincisi, kincisinin
gelimesine set ekerek yklmasna yol
aar. retici glerin gelimesi, en sonun
da retim ilikileri ile retici gler arasn
daki uzakln kapatlmasna yol aarak,
retim iliiklerini retici glerin karakteri
ve gelime dzeyine karlk verecek duru
ma getirir. retim ilikilerinin retici gle
rin karakterine ve gelime dzeyine kar
lk vermesi ya da vermemesi hi olamaya
ca gibi, mutlak da olamaz. nk o za
man aralarnda etkileim de szkonusu
olmaz. Uygunluk yasas, retim ilikilerini
retici glerin karakterine ve dzeyine
karlk vermesi demektir. Bu birlik, retici
gler gelitike uygunluk eleri stnde
ar basma eilimi tayan karlk verme
me elerini de iine alabilir. Burada, ge
lien retici glere karlk veren eski re
tim ilikilerinin bir yana atlarak, yeni re
tim ilikilerinin kurulmas yoluyla zlr.
Uyumayan snflara blnm birtoplum-
da, eski retim ilikileri ile gelien retici
gler arasndaki eliki, her zaman iin,
toplumsal bir devrimle (bak. Devrim, Top
lumsal) zme uratlan bir atmada
doruk noktasna ular. Sosyalizmde, re
tim aralarnda toplumsal mlkiyet, retici
glerin hzla gelimesinin tam olarak ger
eklemesini getirecektir. Sosyalist toplum
da, retici gler ile retim ilikileri arasn
da ortaya kabilecek elikiler, eski re
tim ilikilerini korumada kimsenin kar
olmad iin, atma noktasna kadar u-
lamaz. Artan elikilerin zamannda gr
lebilmesi ve retim ilikilerini ileriye doru
gtrerek bunlarn stesinden gelinebil
mesi olana da buradan kaynaklanr. -
retim ilikilerini retici glerin karakterine
ve gelime dzeyine uygunluu yasas,
bir toplumsal-ekonomik oluumun yerini
brnn almas belirler.
retim Tarz Tarihsel olarak koullu top
lumsal iliki biimlerine bal (yiyecek, ie
cek, mesken vb.) yaamsal gereklilikleri
retmenin somut yolunu gsteren bir kav
ram. retim Tarz, tarihsel maddeciliin en
nemli kategorilerinden biridir, nk top
lumsal yaamn ana alann, maddi retim
alann gsterir ve genelinde toplumsal,
siyasal ve tinsel sreleri belirler. Herhan
gi bir tarihsel toplumun yaps, ileyii ve
gelimesi retim Tarzna dayanr. Top
lumsal gelimenin tarihi her eyden nce
retim Tarz'nn gelimesi ve deimesi
olup toplumun btn br yapsal ele
rini belirler. retim Tarz, yakndan karlk
l bantl u iki enin birliini temsil e-
der: retici gler ve retim iliikileri. re
tim, kendi belirleyici yannn, yani retici
glerin gelimesiyle balar; retici g
ler, belirli bir dzeye ulatktan sonra, iin
de gelitikleri retim ilikileriyle atmaya
girerler. Byle bir ey, retim ilikilerinde
kanlmaz bir deiime yol aar, nk
500
TOPYA
eski biimi iinde, retim sreci iin vaz
geilmez olmaktan karlar. Buna karlk,
eskisinin yerine yeni bir ekonomik temelin
gelmesi olan retim ilikilerindeki deiim,
styapnn, yani btn toplumun azok
hzl deiime uramasna yol aar. Dola
ysyla, retim Tarz'nda deime, insanla
rn isteiyle ortaya kmaz, retim ilikileri
nin retici glerin karakterine ve gelime
dzeyine uygunluu genel ekonomik ya
sas uyarnca ortaya kar. Buna bal ola
rak, toplumun gelimesi, toplumsal-eko-
nomik oluumun doal tarihsel deiimi
biimini alr. retici gler ile retim iliki-
leri arasndaki atma, toplumun ilerici
gleri tarafndan yrtlen toplumsal
devrimin ekonomik temelini oluturur. Ko
mnist retim Tarznda, retici gler ile
retim ilikileri arasndaki eliki, atma
noktasna kadar ulamaz. nk retim
aralarnda kamu mlkiyeti, yeni retim
dzeyine karlk vermemesi halinde, re
tim ilikilerinin deitirilmesinin, btn
toplumun karna olmasn getirir. Kom
nist retim Tarzn yneten yasalarn bili
cinde, komnist partisinin ve devletin, boy
atan elikileri zamannda saptayp z
mesi gerekir. retim Tarzlarnn gelimesi
ve deiime uramasnn tarihsel aama-
lalar, lkel-komnal, ktaci, feodal, kapi
talist ve Komnist retim Tarzlari'dr. (An
tik Yunan'da ve Ortadouda klelik, tarm
da Prusya ya da Amerikan tarz kapitalist
gelime, deiik lkelerde sosyalizmin
kendine zg zellikleri ile baz lkelerin
kapitalist-olmayan yoldan gelime zellik
leri vb.) ayn bir retim Tarz'nn tarihsel
kendine zg zelliklerini verebilmek i-
in, retim Tarzyla ilgili daha nceki kav
ramlar daha da somut hale getirmek ge
rekir.
topya ve Kar-topya Keyfi bir toplum
sal ideale karlk veren, hayali bir toplum.
Pratikte gerekleemez olan topya kav
ram, bilimsel temellere oturmayan (top
lumsal, teknik vb.) bir emayla eanlaml
bir eretileme durumuna gelmitir. top-
yac dnceler, (Z. . 8.-7. yzyllarda)
ilkada Yunanl Hesiodos'un Altn a
kavramnda balayarak, btn bir toplum
sal dnce tarihinde grlr. topyacl-
n birtakm izgilerine Platon'un ve Ermi
Augustinusun almalarnda rastlanabi
lir. topya terimini More getirmitir. Bu
terim, iinden kt toplumsal sistemin
birtakm zelliklerini yanstt gibi, daha
baka toplumsal-siyasal idealler nda,
toplumun kusurlarn giderme amacyla,
varolan sistemin dorudan ya da dolayl
bir eletirisini de ierir. Sosyalist bir toplum
ideali (bak.Sosya//zm, topyac), bir top
ya olarak, 19. yzyln ortasnda gelimi
tir. Sosyalist devrimin nce Rusyada, da
ha sonra da baka lkelerde baarya ula
mas, yeni birtoplumun kurulmas yolunda
elde edilen baarlar ile kapitalizmin genel
bunalm, burjuva ideolojisi.ve kltrnde
topya kavramnn yeniden deerlendiril
mesine yol amtr. Bylelikle, uyar ro
manlar (G. Orwell'in 1984', A. Huxleyin
Yeni Dnya's), yergisel meseller, bilimkur
gular (i. Asimov ve R. Bradburynin roman
lar) biiminde Kar-topyalar ortaya k
mtr. Bir kural olarak, Kar-topyalar,
gelecek umudcmdan bunalm dile getirir,
devrimci mcadelenin anlamsz olduunu
syler, toplumsal ktln yklamayaca-
n vurgular; bilim ve teknolojiye dnya
sorunlarn zmeyi kolaylatracak bir
g olarak deil, kltre yabanc ve insan
kleletirecek bir ara gzyle bakar. Ni
tekim, burjuva bilinte, topya ideas,
mantksal olarak kendini yadsmaya varr,
ktmser Kar-topyalar yansra, yari-
yimser teknokratik topyalar da ortaya
kar. Bu arada, topya, bilimkurgu biimin
de toplumsal ilikiler stne gelecee bir
bak da getirebilir.
501
y
Vahiy Teolojinin ve din felsefesinin temel
kavramlarndan biri. Bu kavram, gizemsel
aydnlanma annda doast gereklii
duyust alglamay dile getirir. Dinde, Va-
hiy'i Kutsal Kitaplar (rnein, ncil, Kuran)
temsil eder. ada teoloji, Vahiy ideasn,
Vahiy'in aklla elimediini ne srerek
modernletirmeye alr. Modern burjuva
felsefesindeki din okullarnda Vahiy ideas,
teizm'm felsefi olarak savunulmasnda a-
kldclk'n gitgide artmasna yol am
tr.
Vairesse, Deni(1630-1700) Fransz ede
biyatnda, topyac sosyalizm dncele
rini yaym ilk yapt olan Histoire des seva-
rambes (Sevarambelerin yks) adl ro
mann yazar. Vairesse, dsel Sevaram-
bie toplumunda, bu toplumun yasakoyu-
cusu Sevaris tarafndan yrtlen toplum
sal reformlar anlatr. Sevaris reformlar n
cesi toplumun betimi, Vairessei doa ya
sas kuramclarnn olduu kadar, 18. yz
yl topyac sosyalistlerinin de ncs
yapmtr. Btn doutan ayrcalklarn
ve zel mlkiyet ayrcalklarn kaldrlm
olduu Sevarambie reformlar lkesinde,
btn toprak ve topraktan gelen zenginlik
ler, halka ait olup, yallar ile hastalar dn
da herkes iin alma zorunluluu vardr.
ocuklarn eitimi ise, genel ve seimsel
konular iine alr. Sevarambeler'in setik
leri hkmdarn elindeki iktidar, temsili or
ganlarla snrlanm olup, en yce tanrsal
varlk olarak Gne'e taplr. Roman, b-
ykn yapm, birok taklitlerinin ortaya
kmasna yol amtr.
Vang ung (27-104) inli maddeci filo
zof. Lun Heng adl balca yaptnda, Vang
ung, eylerin ve fenomenlerin ortaya k
masn ve gelimesini denetimi altnda bu
lunduran en yksek yol gsterici g ola
rak Konfysc tanr retisine, gi
zemcilie ve idealizme kararl biimde kar
kmtr. Vang'n retisine gre, dn
yada her eyin kayna temel maddi e
de, /'de yatar, insan, doann bir paras
olup, /nin yoalmasnn sonucunda var
ln kazanr. /nin seyrelmesi, lme ve
yokolmaya yol aar. Vang, bilme srecinin
insann duyusal algsyla baladn sy
lemi, doutan bilgi dncesini red
detmitir. Vang ung, toplum yaamnn
doasal elere dayandn syleyen ku
rama da kar km; tarihin, dngler ha
linde gelitiini sylemitir. Burada, by
me dnemlerini d dnemleri izler ve
bu sre bylece gider.
Varlk 1) Bilinten bamsz olarak varolan
nesnel dnyay, maddeyi belirten bir fel
sefi kavram. Toplum szkonusu olduun
da, toplumsal varlk terimi kullanlr.
Dnyann maddilii ile dnyann Varlkn
zde alan diyalektik maddecilik, madde
den nce ya da maddeden bamsz varo
lan idealist Varlk anlayn olduu kadar,
503
VARLIK
Varlk bilin ediminin bir sonucu sayan
idealist abalar da geri evirir. te yan
dan, yalnzca Varlk'n nesnelliini vurgu
lamak da yeterli deildir; nk bu durum
da, Varlkn maddi ya da dnsel karak
teri sorunu, zlmeden kalr. Varlk' birin
cil, bilinci ise ikincil olarak alyla, diyalek
tik maddecilik, bilinci varln edilgen bir
yansmasndan daha ok bir ey olarak
alm olur ve bilinci Varlk etkileyen etkin
bir g olarak grr. 2) Genel olarak varo
luu gsteren en soyut kavram. Bu anlam
da, Varlk' nesnel sre ve fenomenlerin
ok daha somut ve daha derin zellikleri
olan gereklikten, varolu'tan ayrt etmek
gerekir.
Varlk Benzelii Katolik felsefesinin ana
metodolojik kavram (bak. Yeni-Thomasc-
lk; skolastik; Thomasclk; Aquinolu Tho-
mas). Varlk Benzelii, varolan her eyin
(maddi nesne, fenomen ya da idealann)
baka'bir eyi hem benzeri, hem de ben
zeri olmad anlamna gelir. Katolik felse
fesi, bu ilkeyi, hiyerarik varlk sralamasn
kurmak iin kullanr. skolastik metafizie
gre (Aquinolu Thomas, bugn iin E.
Przyvvara), Varlk Benzelii'nde benzer
lik, aynbiimlilik, birincil ve belirleyici o-
landr; btn farkllklarn dmdeletii
dost g, Tanr, ise, varln nitelike
okeitliliinin nedeni, ana kaynadr.
Dolaysyla, Varlk Benzelii kavramnda,
nesne ve fenomenlerin zdelii ve ben
zerlii mutlaklatrlarak, nitelike farkllk
lar nicelike farkllklara indirgenir. Bu
kavram, ortaa iskolastiinde getirilmi
tir. Modern iskolastik, Varlk Benzelii'ni,
kartlarn diyalektik birliinin karsna ko
yar.
Varlk, Toplumsal Toplumsal bilinle ilin
tisi asndan insan iliki ve etkinliklerinin
birincil olmasnn tarihsel biimlerini gs
teren bir felsefi kategori. Toplumsal Varlk,
retici gleri ve insanlar arasnda retim
sreci ile daha baka pratik etkinlik sre
leri iinde biimlenen ve insan iradesi ile
insan bilincinden bamsz varolan ve bu
retici glere karlk veren ilikilerin ge
limesindeki somut evreleri gsterir (bak.
Toplumsal Varlk ve Toplumsal Bilin).
Varolma Mcadelesi Organizmalarn,
kendi yaamlarna ve remelerine elver
meyen canl ve cansz doa etkenlerine
kar direnii. Bu mcadelenin bir sonucu
olarak, evre koullarna kendilerini en iyi
Uyarlayan trler ayakta kalarak, en verimli
biimde rerler. Varolma Mcadelesi, ayn
trden organizmalar arasnda olduu ka
dar, farkl trler arasndaki ilikinin de bir
biimi olup, bitki ve hayvanlarn evriminde
yer alan bir etkendir. Varolma mcadelesi
dncesini insan toplumuna uygulanma
s, burjuva sosyolojisinde en gerici kuram
larndan biri olarak toplumsal-DarwinciUk'
in ortaya kmasna neden olmutur.
Varolu 1) Deiebilir eylerin karlkl et
kileim ve ballk iindeki btn eitlilii.
eylerin Varoluu, ne eylerin zne, ne
de varlklarna indirgenebilir. Varolu'u a-
a, arzi ve ksa mrl bir ey olarak
grerek, eylerin z'n, nedenini eyle
rin Varolu'unun stnde tutan felsefi ku
ramlar yanitr. Ama, eylerin zn ya
varolmayan bir ey olarak ya da insann
bilii ve pratii tesinde, derinine inilemez
bir ey olarak grp, eylerin Varolu'unu
kendi zlerinin stnde tutmak da ayn
derece de yanltr. Doru gr ise udur:
Nasl Varolu olmadan z kavranamaz ise
(bu durumda, doa ve toplumdaki gerek
yaamla ortak hibir yan olmayan bir de
vingensizlik alan szkonusudur), z ol
madan da Varolu kavranamaz (bu du
rumda da, yalnzca dsal dingin-olma-
yan, arzi olan szkonusudur). Btn varo
lan fenomenler, ancak Varolu ile zn,
varlk ile olu'un birlii yoluyla anlalabilir.
2) Varoluuluun ana kavramlarndan
biri; bu kavram, kiinin varlk tarzn betim
504
VAROLUULUK
lemek iin kullanlr. Bu terimi bu anlamda
ilk kez Kierkegaard kullanmtr. Varolu
ularn dncesine gre, insan beninin
ekirdeini Varolu oluturur; bu sayede,
insan beni, ayr bir birey ya da genel (insa
ni) bir ey olarak deil, ama somut benzer
siz bir kii olarak grnr. Varoluun ken
di ana zelliklerinden biri de Varoluun
nesneletirilemeyeceidir. insan kendi ye
teneklerini ve bilgisini, d nesneler halin
de nesneletirebilir; ayrca bunlar kuram
sal olarak nesneletirerek kendi psiik ey
lemlerini, dnmesini de zmleyebilir.
Yalnzca varolu insan tarafndan, ne pra
tik, ne de kuramsal olarak nesneletirilebi-
lir, onun iin, insann gcnn tesinde
dir. Varolu kuram, insann znn insa
nn zihninde yattn syleyen aklc insan
anlayna olduu kadar, toplumsal iliki
lerin tm toplam olarak insann z st
ne Marx anlaya da kardr.
Varoluuluk Bir varolu felsefesi, burju
va aydnlarn zihin yapsna karlk vere
cek yeni bir dnyagrn ortaya koyma
abas iinde, burjuva felsefesinde 20.
yzylda ortaya km, akldc bir akm.
Varoluuluk'un ideolojik kkleri yaam
fe/sefes/'ne, Husserl'in fenomenolojisine,
Kierkegaard'n gizemsel-dinsel retisine
uzanr. Varoluuluk, kendi iinde, dinsel
Varoluuluk (Marcel, J aspers, Berdya-
yev) ile tanrtanmaz Varoluuluk'a (Hei-
degger, Sartre, Camus) ayrlr. Varoluu
luk, yaadmz alkantl yzyln yol a
t, burjuva liberalizmden kaynaklanan
burjuva toplumun ileriye doru gelitii
yolundaki yzeysel iyimser dnyagr
ve inancndaki bunalm yanstr. Ktmser
bir dnyagr olarak ortaya kan Varo
luuluk, liberal yanlmasalarn tarihsel y
kmlarla sarslmasndan sonra insann na
sl yaayaca sorusuna bir yant getirme
ye almtr. Varoluuluk, yzylmzda,
aydlanma aklclna ve klasik Alman fel
sefesine olduu kadar, Kantlk ile poziti
vizme de bir tepkiyi oluturur. Varoluu
larn dncesine gre, aklc dncenin
balca zellii, zne ile nesne'nin kartl
ilkesinden yola kmasndadr. Bunun
bir sonucu olarak, aklclar, insanda iinde'
olmak zere, btn gereklii bir aratr
ma ve pratik ilem nesnesi olarak alrlar;
onun iin, bu yaklamlar kiisel-olma-
yan bir yaklamdr. Varoluuluk ise, ki-
isel-olmayan bilimsel dnceyle kart
lk oluturmaldr. Nitekim, felsefe de bili
me kar yola kmtr. rnein, Heideg-
ger, felsefesinin ana konusunun varlk,
bilimin anakosunun ise varolan olduu
na inanr. Varolan, ampirik dnyaya ili
kin olan ve varlkn kendisiyle kartrl
mamas gereken her eydir. Varlk, insan
tarafndan dolayl olarak (aklc dnme
yoluyla) deil ama dorudan, kendi varl
, kendi kiisel varoluu yoluyla kavranr.
Varolan, ne aklc-bilimsel dnme, ne
de kurgusal dnme yoluyla kavranabi
lecek olan zne ile nesnenin ayrlmaz bir
liini kendinde barndrr. Gndelik ya
amda insan her zaman iin varolu olarak
kendinin farknda deildir, byle bir ey
iin kendisini snr durum'da, lmle yz-
yze bulmas gerekir. nsan kendini ancak
varolu olarak gerekletirdii zaman z
grln kazanr. Varoluuluk'a gre,
zgrlk insann doal ya da toplumsal
zorunluun etkisi altnda biimlenen bir
ey haline gelmemesi, kendisini her edimi
ya da iiyle yourmas demektir. Nitekim,
zgr bir insan, kendi yapt iten kendini
sorumlu tutar, koullar yznden kendi
ni hakl gstermeye kalkmaz. Kendi evre
sinde olup bitenlerden sululuk duyusu,
zgr bir insann duyduu eydir (Betya-
yev). Varoluu zgrlk anlay, konfor-
m/zm'e, dev brokrasi mekanizmas iinde
olaylarn akn deitirme gcnde olma
dna inanan, darkafal burjuvann tipik
bir zellii olarak zamana hizmet etmeye
kar k yanstr. Varoluuluk'un srek
li olarak insan tarihte olup biten her ey
505
VARSAYIM
den sorumlu olduunu vurgulamas bura
dan ileri gelir. Ancak, Varoluuluksun z
grlk aklamas, znelci bir aklamadr;
nk zgrl toplumsal deil, salt etik
bir dzlemde tartr. Varoluuluk, akl yo
luyla bilmeyi felsefenin anakonusu asn
dan uygun grmezken, Husserlin kuram
ile yer yer de Sergson'un sezgiciliine da
yanarak dorudan sezgisel bilme ynte
mini ne karr. ou varoluu (ge d
neminde Heidegger, Marcel, Camus), bil
me yntemi asndan, felsefenin bilimden
ok sanata yakn olduuna inanr. Varolu
uluun Bat sanat ve edebiyat stnde,
bu yolla da, burjuva aydnlarn byk bir
kesimi stnde elerin etki brakm olmas
bir rastlant deildir. Varoluuluk'un eit
li gruplarnca ne srlen toplumsal ve
siyasal grler arasnda farkllklar var
dr.
Varsaym Somut tant olmakszn, bir nes
nenin varoluunu ya da bir fenomenin ilin
tisini ya da nedenini karsadmz bir dizi
olguya dayal bir tmdengelim. Buna kar
lk veren yarg ya da sonulamaya varsa
ym denir. Varsaym gereksinimi, bilimde,
fenomenler arasndaki bant, ya da feno
menlerin nedeni, bu fenomenlerden nce
gelen ya da onlara elik eden koullarn
ou bilinmekle birlikte, ak seik olmad
zamanlarda kendini gsterir. Varsaym
dan gemiin bir tablosunun bugnn ba
z zselliklerinden yararlanlarak onarla
ca ya da gemie ve bugne dayanarak
bir fenomenin gelecekteki gelimesi st
ne bir sonua varlaca zaman da yarar
lanlr. Ama, belirli olgulara dayanarak Var-
saym'n formllendirilmesi ancak ilk adm
dr. Olasldan daha ok bir ey olmayy
la, Varsaym, dorulanmay ve tanti ge
rektirir. Dorulamadan sonra, Varsaym,
ya bilimsel bir kuram halini alr, ya da,
sonu olumsuzsa, gzden geirilir ya da
geri evrilir. Varsaym formllendirip do
rulamann ana kurallar unlardr: 1) Varsa
ymn eldeki btn olgulara uymas ya-da
hi deilse tutarllk gstermesi gerekir; 2)
bir dizi olguyu aklamak iin formllendi-
rilmi birok elikili Varsaym'dan o olgu
lardan en ounu tartmasz aklayan
Varsaym yelenir. leyen Varsaym ad
verilen bu Varsaymlar, dizideki tek tek ol
gular aklamak iin formllendirilir; 3) bir-
biriyle bantl bir dizi olguyu aklamak
iin mmkn en az sayda Varsaym'n for
mllendirilmesi ve bu bantnn mmkn
olduunca yakn bir bant olmas ve 4)
Varsaym formllendirirken, Varsaymn
olasdan daha ok bir ey olmadnn a-
klda tutulmas gerekir. Birbiriyle elikili
Varsaymlar'n her ikisi de, ayn bir nesne
nin farkl yanlarn vermedike, doru ola
mazlar. Modern pozitivistler, ampiristlerve
benzerleri, bilimin olgular kaydetmesini
ve nesnel dnyay yneten yasalara daya
narak Varsaymlar formliendirilmemesi
gerektiine inanrlar. Bu kiilerin dnce
sine flre, Varsaymlar'n yalnzca igr-
c bir rol olduu gibi, nesnel hibir nem
de tamazlar. Ancak, bilimsel olarak tant
lanm kuramlar haline gelmi Varsaymlar
bunun tersini bize tantlamaktadr. Varsa
ym, belirli nesnel verilere dayandndan,
her zaman iin, bir kuram halinde gelie
bilir. Bilimsel dnmede bu evrenin g-
znne alnmas, modern bilimin kendi -
zellii haline geldii gibi, gzlem ve de
neylerin ok daha karmak ileyi tarzlar
asndan gittike daha da zorunlu bir hal
alr.
Varsaytmsal-Tmdengelim Kuram Do-
abilimlerinde bilginin mantksal bir d-
zenlenim biimi, Varsaymsal-Tmdenge-
lim Kuram, deney'e ve gzleme dayanan
doa bilimlerine uygulanan, somut bir
(matematik metodolojisinde yararlanlan)
tmdengelimsel ya da belitsel kuram kav
ramdr. Genel olarak tmdengelynci sis
temlerle ilgili kurallar yansra, Varsaym-
sal-Tmdengelim Kuram, kendi nerme
506
VAYSESKA
lerinin ampirik bir dorulann da ng
rr.
Varsaymsal-Tmdengelim Yntemi Bir
takm nermeleri varsaym'lar olarak ilerle
tip, bunlardan karak ve o/gu'larla kar
latrarak dorulamaya bal tutan bir me
todolojik yol. Burada, bataki varsaym,
karmak, adm adm bir ilemden gemek
yerine, bu gibi bir karlatrmaya dayana
rak deerlendirilir. nk bir varsaymn
uzun uzadya snanmas ya temellendirilip
uyarlanmasna ya da geri evrilmesine yol
aar.
Vavilov, Nikolay ivanovi (1887-1943)
Sovyet genetik biliminin ve modern bilim
sel ayklanmann kurucularndan; coraf
yac ve bitki yetitiricisi, gelitirilmi bitki
lerin kkenin dnya merkezleri retisini
ortaya getiren kii. Vavilov, bilim felsefesi
ve metodolojisine byk nem vermi, di
yalektik maddeci yntemi genetie uygu
lamann yararlarna olduu kadar, bu ko
numdan idealizmi ve mekanizmi eletirme
gereine de dikkatleri ekmitir. Vavilev,
kaltmsal eitlemelerde benzer diziler ya-
sasann diyalektik bir yorumunu da yap
mtr. Bu yasaya gre, benzer tipte kal
tmsal eitlemeler genetik olarak birbirine
benzeyen trlerin tipik zelliini olutur
maktadr.'Trler iin sistemsel yaklam'
gelitirmi olan Vavilov, canl sistemlerde
ki eitlenmeler arasndaki Karmak kar
lkl bantlar incelemede bunlarn orga
nik bir btn oluturduuna daha ok -
nem verilmesi gerektii stnde durmu
tur. Vavilov, genetii iftilie yakndan
balayarak, kaltm ve eitleme biliminin
gelimesine olduu kadar, kendi daha ge
ni biyolojik temeli olan Darvvinciliin ge
litirilmesine de nayak olmutur.
Vavilov, Sergey ivanovi (1891-1951)
Sovyet fiziki, SSCB Bilimler Akademisi
Bakan (1945/51). Vavilovun balca a
lmalar, fiziksel optie, balcalkla dafo-
to-gaznn doasnn aratrlmasna
ayrlmtr. Vavilov, modern fizikte birtakm
devrimci bulularn diyalektik maddeci bir
yorumunu getirmitir. Maddenin zel bir
biimi olarak alan dncesini gelitirmi,
parack-dalga ikiliinin kararl maddeci
bir yorumunu getirmi ve modern fizikte
balca aratrma yntemi olarak matema
tiksel varsaym' aydnlatmtr. Vavilov,
doa bilimlerinin felsefi ynleriyle ilgili o-
larak SSCBde ilk kez geni apta aratr
malar da yrtmtr.
Vaysesika Eski Hint felsefesinde bir sis
tem; ilk kez Kanada tarafndan ilenmitir
(Z. . 6.-5. yzyllar, Vaysesika Sutra).
Vaysesikada gl maddeci izgilere
rastlanr. Burada, varolan her ey yedi ka
tegoriye ayrlr: Cevher, nitelik, hareket,
genellik, tikellik, ikinlik ve varolmama.
Bunlardan ilk gereklikte varolur, ikin
ci , mantk kategorilerdir, zihinsel etkin
liin rnleridir. Cevherlerin somut eitli
liini dile getiren (sistemin de adn bura
dan ald) tikellik kategorisi, bilmede
nemli bir rol oynar. Dnya, nitelik ve ha
reketi olan cevherlerden oluur. Bu cev
herler dokuz tanedir: Toprak, su, k, ha
va, esir, zaman, mekn, ruh ve zihin. Btn
maddi nesneler, ilk drt cevherin atomla
rndan oluur. Atomlar, nsz sonsuzdur
lar, blnmezler ve gzle grlmezler, i l
zamlar yoktur, br atomlarla bileerek
btn uzamsal cisimleri olutururlar. A-
tomlarn bileimini dnya ruhu denetler.
Atomlarn itimsiz hareketi dolaysyla, za
man, mekn ve esir iinde varolan dnya,
dnem dnem yokolup yeniden doar.
Atomlar, nitelikleri asndan, kendi kken
lerine bal olarak drt tipe ayrlrlar ve drt
duyuyu olutururlar: Dokunma, tat, grme
ve koku. Vaysesika epistemolojisi, nyaya'-
nnkine benzer ve drt doru ve drt yanl
bilgi tipini birbirinden ayrr. Alg, tmden
gelim, bellek ve sezgi yoluyla hakikate ay
rlr.
507
VEDENSK
Vedenski, Aleksander Ivanovi (1856-
1925) Rus burjuva filozof ve psikolog, ye-
ni-Kant. Vedenski, kendi mantnn
mantklk olduunu syleyerek ve Kant'
n dncelerini bir adm ileriye gtrerek,
inan ve bilgi ile ruh ve beden dalizmini
derinletirmitir. O predelah i priznakak
oduevleniya (1892, Canlln ve Belirleyi
ci zelliklerinin Snrlar) adl yaptnda,
Vedenski, bakalarnn tinsel yaamnn
nesnel ayrt edici bir zellik tamadn,
dolaysyla bilinemeyeceini ne srm
tr (Vedenski psiko-fizik yasas). Psikholo-
giya bez vsyakoi metafiziki (1914, Metafi
ziksiz Psikoloji) adl yaptnda ise, Vedens
ki, yalnzca zihinsel fenomenleri betimle
meyi ele alan bir psikolojiyi dorulamaya
almtr. Vedenski'nin mant kararl i-
dealist bir mantktr (Logika kak at teorii
poznaniya, 1909, Bilgi Kuramnn Bir Par
as Olarak Mantk). Ekim Devriminden
sonra, Vedenski, tanrtanmazla ve mad
decilie kar kmtr (Sudba veryvboga
v borbe s ateizmom, 1922, Tanrtanmazl
a Kar Mcadelede Tanrya nann Yaz
gs).
Vedanta Hint felsefesindeki ortodoks sis
temlerden biri, Upaniadiar'a dayanan bir
felsefi-dinsel reti. Bugn de Vedanta'
nn Hinduculukfelsefesinde nemli biryeri
vardr. Vedantann ilk temel nermeleri,
Badarayana tarafndan Vedanta Sutrala-
r'nda ilenmitir. Daha sonraki gelimeler
ise, bu yapt ile Upaniadiar stne yorum
lar biiminde olmutur. Vedantada iki ak
ma rastlanr. Birincisi, 8. yzylda Samkata
tarafndan kurulmu olan advaita (mutlak
dalizmsizlik) akmdr. Bu akma gre,
dnyaya, hibir biimde tanmlanamaz,
hibir koulla bal olmayan ve nitelendi
rilemez, biricik yce z olan brahman'dan
baka hibir gereklik tamaz. Nesne ve
fenomenlerin eitliliini ieren bir Evren
anlay, bilgi, yoksunluluundan kaynak
lanr; nk, Tanr'dan baka her ey bir
yanlsamadan baka hibir ey delidir.
Advaitada, sezgi ve vahiy yoluyla bilgiye
ulallr; tmdengelim ile duyumlann bu
rada ikincil bir rol vardr. Bireysel abann
amac, eylerin grnteki eitlilii altn
da tanrnn birliini kavramak olmaldr. n
sann psiik durumunun d gereklii ko-
ullad retisi, Samkara'nn Vedanta'
snda nemli bir rol oynar. Vedarrta'da g
rlen ikinci akm, (11 .-12. yzylda) Rama-
nuja tarafndan kurulmu olan Visistadvai-
ta'dr (ayrk dalizmsizlik). Ramanuja'nn
retisine gre, gereklik vardr; Mad
de, ruh ve Tanr. Bunlar karlkl olarak
birbirlerine bamldrlar: Bireysel ruh,
maddi bedeni; Tanr da, her ikisini birden
ynetir. Tanr olmadan, ruh da, madde de
gereklik olarak deil, ancak soyut kav
ramlar olarak varolabilir. Bireysel abann
amac, kiinin kendi kendini maddi varolu
undan kurtarabilmesi olmaldr; buna da
tinsel etkinlik, bilgi, en nemlisi de Tanr
sevgisi yoluyla ulalabilir. Advaita, Tanr
ivaya, Visistadvaita da Tanr Vinu'ya ta
pnmayla yakndan bantl olmutur.
Vedalar Eski Hindistan'da 2. . 12-17.
yzyllar arasnda ortaya km, drt ba
lca kutsal kitap: Rig Veda, Atharua Veda,
Sama Veda ve Yajur Veda. Veda terimi,
Vedalar'a ilikin trensellik ve simgeselli-
in gizemsel anlamn aklayan Aranya-
kalar'a (orman risalelerine), Brahmana-
lar'a (dini tren risalelerine) ve daha sonra
biraraya getirilen ve Vedalara tapnma ile
Vedalar mitolojisini felsefi bir temele otur
tarak, Tanr, insan ve doa tartmasna
nplanda yer veren Upaniadiar risaleleri
ni ierir. Vedalar terimi, kutsal kitapya da
yce bilgelik anlamna da gelmektedir.
Eski dinsel anlaylar yansra, Vedalar,
dnyann varoluu ile insann eylemlerinin
nedenlerini ve amalarn ele alan blm
ler de ierir.
508
VERDANSK
Vekhizm Rusya'da demokrasi ve proieter-
ya hareketinin gelimesi plannda siyasal
harekete geen Rus burjuvazisinin izlemi
olduu bir ideolojik eilim. Bunun sonu
cunda, Rus burjuvazisi, kendi kar(-dev
rimciliini tezghlamtr. 1902de, eski
legal Manclar (bak. Legal Manclk),
Struve, Berdyayev ve Bulgakov, koyu gi
zemcilerle biraraya gelerek, maddeciliin
ve pozitivizmin maddeci yorumlarna kar
ynelik yazlarn topland Problemy ide-
alizma (dealizmin Sorunlar) adl yayn
karmaya balamlardr. Bunu izleyen
yayn ve felsefidini derneklerin kurulmas
etkinlikleri, 1909'da Vekhi (Dnmnoktas)
adl yaynn kmasyla sonulanmtr. Le-
nin'in szleriyle, bu liberal dneklik an
siklopedisi, amac iermekteydi: 1)
Rus demokrasisi ile uluslararas demokra
sinin tm dnyagr ilkelerine kar m
cadele; 2) kurtulu hareketini tanmama; 3)
dalkavuka duygularn ak ak ilan e-
dilmesi ve buna bal olarak arlkla ilgili
yine dalkavuka bir politikann izlenme
si. Vekhi, Yurkevi, Solovyovve Dostoyevs-
ki'rim maddecilik ile tanrtanmazlk kar
snda temsil ettikleri Rus felsefidini gele
nei srdrmeye almtr. Snf mca
delesine getirdikleri seenek, bireyin i,
manevi kurtulu araynn savunulma-
syd. Halkn fkesinden kendilerini koru
duu iin de arlk hkmetini kutsuyorlar-
d. 1. Dnya Sava'nn patlamasyla birlik
te, Vekhizmin savunucular da ovenist
kesilmiler; Ekim Devriminde de, monar-
ist kar-devrim saflarnda yer almlardr
(De profundis, 1918; Berdyayev'in Eitsiz
lik Felsefesi vb.) Yurtdna gen kiiler
olarak, Vekhi'nin destekleyicileri, yurtd-
ndaki aydnlar arasnda kar-devrimi b
rakma eilimine kar kmlardr. Vek-
hizmin modern burjuva felsefesinin de ti
pik zellii olan zellikleri unlardr: Marx-
lkla mcadelede dinin kullanlmas, etik
te ar bireyciliin savunulmas, felsefede
anlk dmanl ve ar znelcilik Vek
hizm dncelerinden modern sovyetog-
iar Marxlkla mcadelede geni biimde
yararlanmaktadrlar.
Vellanski (Kavunnik), Danllo Mihaylovt
(1774-1847) Rus doktor ve idealist filozof,
Schellingin bir izleyicisi. Vellanski, St. Pe
tersburg Cerrahi Tp Akademisi'nde re
nim grm (1796-1802), orada (1805/37)
ve Almanya'da (1802/05) dersler vermitir.
Prolyuziya k meditsine (1805, Tbba Giri)
adl yaptnda, Vellanski, kendi idealist do
a felsefesini gelitirerek, Rusya'da idea
list diyalektik kavramlarna nclk etmi
tir.
Verdanski, Vladilir ivanovi (1863-1945)
J eoloji, biyoloji ve atom alanlarnda ara
trmalar yapm doa bilgini; SSCB Bilim
ler Akademisi yesi. Verdanski, jeokimya
nn bir bilim olarak ortaya kmasna na
yak olmu, biyokimya diye bilinen yeni
bilim daln kurmutur. Noosfer kuramn
gelitirmi (Biyosfer, 1926, 2 cilt), genetik
mineroloji ile radyojeolojinin kurucular a-
rasnda yer alm. Ayrca, kristallografi,
toprak bilimi, meteoritik ve doabilimleri
metodolojisi ve tarihi alanlarnda alma
lar da yapmtr. Verdanski'nin k nokta
s, maddeci olup, kendisine birtakm ken
diliinden diyalektik dnceler yol gs
termitir. Verdanski, bilimsel aratrmada
felsefenin nemini vurgulam ve doabi-
limi mant ve metodolojisinin sistemli bir
biimde ele alnmas gerektiinin attm iz
mitir. Verdanski, bilim tarihi ve kuram
stne O nauonom mirovozzrenii (1902/
03, Bilimsel Dnyagr stne) gibi bir
takm zl yaptlar da kaleme alm, bilim
sel dnceyi yeni bir ey elde etmede
bir ara olarak grmtr.
509
VESLE
Vesile Baka olaylarn ortaya kmasna
yn veren d, ou zaman nedensel olay,
durum. Vesile nedenden farkldr; nk,
baz olaylarn daha baka olaylarla arala
rnda zorunlu bir bant olmamas halini
de gsterir (bak. Nedensellik). Vesile, bir
fenomenin ortaya kmasna o fenomenin
doal ve zorunlu bir gelimenin sonucu
olmas haline yol aar.
Vesilecilik 17. yzylda dinsel idealist bir
reti (J . Clauberg, A. Geulinox). Bu re
ti, Tanrnn dorudan araya karmasna
gnderme yaparak, Descartes'n daliz-
minden getirdii ruh ile beden arasndaki
aklanamayan etkileimi aklamaya al
r. Malebranche, Vesilecilik'i her neden
sellikte tanrnn bir edimini grme noktas
na kadar gtrmtr.
Vico, Giambattista (166&-1744) talyan
burjuva filozof ve sosyolog. Vico, tarihsel
dngler kuramim gelitirmitir. Tarihin
yasalarnn tanrsal bir ilkeden geldiini
kabul etmekle birlikte, Vico, toplumun ken
di birtakm i yasalarna gre gelitiine de
iaret etmitir. Vico'nun kuramna gre,
her ulus evreden geer; bunlar, insan
yaamndaki ocukluk, genlik ve olgun
luk dnemlerine benzeyen tanrsallk, kah
ramanlk ve insanlk evreleridir. Ancak,
kahramanlk evresinde ortaya kan dev
let, aristokrasisinin hkmranln gste
rir. Bu evrenin yerini, insanlk evresinde,
zgrlk ve doal adaletin zafer kazan
d demokratik devlet alr. nsanln ge
limesinin doruk noktasn, olgunluk dne
mini d izler. Toplum, ilk durumuna
dner ve yukarya doru ykselile birlikte
yeni bir dng balar. Vico, tarihsel geli
meyle ilgili kendi ilkelerini dil, hukuk ve
sanata da uygulamtr. Balca yapt:
P rincipii duna scienza nuova (Yeni Bir Bi
limin lkeleri), 1725.
Vicdan Bir kiinin kendini ahlaka denet
leyebilme yeteneinin en yksek biimini
dile getiren bir etik kategorisi. Gdden
(grev duyusundan farkl olarak), Vicdan,
kiinin topluma sorumlu olduu anlay
dorultusunda, kendisinin gemiteki ey
lemleriyle ilgili bir deerlendirmesini de
ierebilir. Vicdan, insan yalnzca kendisi
ne saygnlk ve onur kazandracak biim
de hareket etmeye gtrmekle kalmaz, a-
ma kendini toplumun, ilerici bir snfn, in
sanln hizmetine btn btne vermesi
ne de gtrr. Ayrca, Vicdan, insann ken
disinin ve bakalarnn kanlarn toplumun
gereksinimleri dorultusunda eletiriden
geirebilmesini olduu kadar, yalnzca
kendi eylemlerinden deil, ama evresin
de olup bitenlerden kendini sorumlu tut
masn da ngrr. Vicdan, insana toplum-
ca alanan bir yetenektir. nsann tarihsel
gelimiliinin ve iinde yer ald nesnel
koullardaki toplumsal konumunun l
tyle belirlenir. Vicdan, insann kendi ey
lemlerinin ahlaki nemini kavramas bii
minde kendini gsterebilecei gibi, kar
mak cokular iinde de gsterilebilir. Ki
ide Vicdan'n gelimesi, toplumda ahlak
lln biimlendirilmesinin nemli bir yan
n oluturur.
Viyana evresi Mantk pozitivizm "in ide-,
olojik ve rgtsel merkezini oluturan bir
grup. Viyana evresi, 1922de Schlick ta
rafndan Viyana niversitesinde tmeva
rma bilimler felsefesi blmnde olutu
rulan bir alma grubu iinden ortaya
kp gelime gstermitir. Bu grubun yele
ri arasnda, 1926'dan balayarak, Carnap,
F. Waismann, H. Feigl, O. Neurath, H.
Hahn, V. Kraft, F. Kaufmann ve Gdel de
vardr. P. Frank, E. Kaila, A. Blumberg, J .
J rgensen ve A. Ayer de bu grupla ilikili
olmutur. Viyana evresi, Machclk d
ncelerini benimsemi; ayrca, VVittgens-
teinn dncelerini, zellikle de bilginin
510
VOLTAIRE
mantksal zmlenmesi anlayn, man
tk ve matematiin zmsel karakteri
retisini ve anlamsz metafizik olarak ge
leneksel felsefe eletirisini benimsemitir.
Viyana evresi, Mach tipte bir pozitivizm
ile bilginin mantksal zmlenmesine ili
kin dnceler arasnda bir tr bireime
vararak, en tam ve en ak biimiyle man
tk pozitivizmin temel nermelerini for-
mllendirir. 1929'da, Carnap, Neurath ve
Hahn, Wissenschaftliche Weltauffassung:
Der Wiener Kreis (Bilimsel Dnya Anlay:
Viyana evresi) adl bir bildirge yaynla
mlardr. Viyana evresi, bylece, kesin
rgtsel bir biim alm, br yeni-poziti-
vist gruplarla (bak. Pozitivizm) uluslararas
balar kurmutur. 1930da, Viyana evre
si, Erkenntnis (Bilgi) adl dergiyi karmaya
balam ve 1930'larda Viyana evresi -
yeleri mantk pozitivizm dncelerini i
lemeye koyulmulardr. 1930larn sonla
rnda, Viyana evresi sona ermi; yerini
mantk ampirizm (Carnap, Feigl vb.) al
mtr.
Vitalizm Biyolojide idealist bir akm. Bu
akm, btn yaamsal etkinlik srelerini
canl organizmalarda bulunduu ileri s
rlen maddi-olmayan zel etkenlere ba
lar. Vitalizm'in kkleri, Platon'un hayvan ve
bitkiler dnyasna tinsellik kazandrmak is
teyen ruhlar retisine olduu kadar, Aris
totelesin retisine de uzanr. Vitalizm an
lay 17. ve 18. yzyllarda biimlenmitir.
Bu anlay, G. Stahl, J . J . Uexkll, H. Dri
esch gibi kiiler savunmulardr. Vitalizm,
canl doann nitelike bireysel olduun
dan sz aarak onu mutlaklatrmas so
nunda, yaamsal sreleri maddi fiziko-
kimyasal ve biyolojik yasalardan koparr.
Canl doa ile cansz doa arasndaki kar
tln altn ar biimde vurgulay, Vrta-
lizmi canl doann cansz doadan orta
ya ktn yadsmaya kadar gtrr. So
run byle konduunda, hi kukusuz, ya
amn kkeninin de tanrsal nedenlere
balanmas ya da yaamn nsz sonsuz
varolduunun kabul edilmesi gerekir. Vita
lizm, biyolojide daha tam incelenmemi
sorunlar byterek, yaamn kk ve z
yap ve ilevlerin btnsellii ve amall
embriyogenesis vb. sorunlar hedef alr.
rnein, embronik gelime sreci, Vita
lizm tarafndan, embriyonun nceden kon
mu bir hedefi gerekletirme itilimi olarak
grlr. Bilimin gelimesi tarihi, ayn za
manda, Vitalizm rtlmesinin ve yaam
n maddi yorumunun kabulnn de tarihi
dir.
Vivekananda (asl ad: Narendra Nath
Dutta, 1863-1902) Hintli idealist filozof,
Ramakrina'nn rencisi. Kalkta niver-
sitesi'nde felsefe renimi grm (1880/
84) olan Vivekananda, Vedanta dnce
lerinin yaygnlatrlmas iin dzenlenen
ABDdeki Dnya Kurultay'nda yer alm;
1897'de dinsel Ramakrina Misyonunu
kurmutur. Vivekananda, Advaita Vedanta
dncelerini kendi gnnn bilimsel ilke
lerine yaklatrmaya almtr. Ramakri
na gibi, kendisi de Vedanta'ya dayal tek
bir dini savunmutur. Ancak, Vivekanan-
dann kamu etkinlikleri, dinsel reform s
nrlarnn tesine gemitir. Sekin bir top
lum kiisi haline gelmi, ulusal bamszl
savunmu ve Hintli liberallerin ngiliz
otoritelerine hogrnme politikalarn
mahkm etmitir. Vivekananda, bylece,
yirminci yzyln balarnda Hindistan ulu
sal kurtulu hareketinin ar sol ideolojik
nderlerinin dorudan ncs olmutur.
Vivekananda, uluslarn emperyalizm altn
da ezilmesini, rkl ve militarizmi
mahkm etmesine karn, dnceleriyle
topyac ve kkburjuvaca kalmtr.
Voltaire, Franois Marie Arouet de
(1694-1778) Fransz yazar, filozof, tarihi,
Fransz Aydnlanma hareketinin nderle
511
VOROVSK
rinden. Voltaire'in dnyagr elikili ol
mutur. Nevvtoncu mekanii ve fizii des
teklemekle birlikte, Voltaire, ilk hareket et
tirici olarak Tanrnn varln kabul etmitir
(bak. Deizm). Voltairein dncesine g
re, doada hareket nsz sonsuz yasalar
uyarnca balar, ancak Tanry doadan
ayrma olana yoktur; zel bir cevher de
ildir Tanr, doann kendisinde ierili ey
lem ilkesinin ta kendisidir. Voltaire, da-
lizm'\ eletirmi, zel bir cevher olarak ruh
dncesini geri evirmitir. Bilin, Voltai-
re'e gre, yalnzca canl cisimlerde ierili
maddenin temel bir zelliidir, ancak bu
doru nermeyi tantlamak iin, Voltaire,
Tanr'nn maddeyi dnme yeteneiyle
donatm olduu stne teolojik kant ne
srmtr. 17. yzyln teolojik metafizii
ne kart, Voltaire, doann bilimsel olarak
aratrlmas stnde diretmitir. Descar-
fesn ruh ve doutan dnceler reti
sini reddeden Voltaire, gzlem ve deneyi
mi bilginin kayna olarak grm, Loc-
keun duyumculuunu savunmutur.
renmek demek, nesnel nedensellii ince
lemek demekti. Voltaire, ayn zamanda,
sonsal nedenlerin varln da kabul et
mi, deneyimin yce bir akln varlna,
Evrenin mimarna iaret edebileceini
dnmtr. Voltaire'in toplumsal-siya-
sal grleri, ak seik anti-feodal olmu
tur. Voltaire, feodalizme kar savam,
yasalar nnde eitlii savunmu; ll
vergilendirme ve konuma zgrl vb.
istemitir. Ancak, Voltaire, toplumun ister
istemez zenginler ile yoksullara ayrldn
syleyerek, zel mlkiyetin eletirilmesini
reddetmitir. Voltairee gre, en aklauygun
devlet biimi, aydn bir hkmdar tarafn
dan ynetilecek bir anayasal monariydi.
Yaamnn sonlarna doru, Voltaire, en iyi
devlet biiminin cumhuriyet olduu gr
ne eilim gstermitir. Tarih almala
rnda ise, Voltaire, toplumun gelimesiyle
ilgili ncil'deki Hristiyan gr eletirmi
ve insanlk tarihinin anaizgilerini vermi
tir. (Kendi getirdii bir terim olan) tarih
felsefesi, toplumun Tanrnn iradesinden
bamsz olarak ileriye doru gelimesi
dncesine dayanyordu. Ancak, Voltai
re, tarihsel deimeyi, idealist bir biimde,
dncelerin deimesine bal olarak yo
rumlamtr. Voltaire, klerikalizme ve dinsel
banazla kar da mcadele etmi, iler
lemenin kadim dman olarak grd
Hristiyanlk' ve Katolik Kilisesini balca
yergi hedefi olarak almtr. Yine de, Volta
ire, tanrtanmazl kabul etmemi, Tanr
nn herhangi biimde bir bedene girebile
ceini (sa, Budhha vb.) yadsmakla birlik
te, intikamc Tanr dncesinin insanlar
arasnda yaamas gerektiini dnm
tr. Balca yaptlar: Lettres philosophique
(Feylosofa Konumalar), 1733; Trait de
mtaphysique (Metafizik nceleme), 1734;
Elments de la philosophie de Newton
(Newton Felsefesinin eleri), 1738; Essai
sur les moers et lesprit des nations (Ulus
larn Ruhu ve Treleri stne Deneme),
1756; Dictionnaire Philosophique (Felsefe
Szl), 1764.
Vorovski, Vatslav Vatslavovi (1871-
1923) Marxi yaymc, devrimci, Ekim Dev
rimi sonras Sovyet diplomat. Vorovski,
yaptlarnda, Marxi dnceleri yaygn
latrarak halka yaknlatrm, bunlar ar
ptanlarla mcadele etmitir. Vorovski'nin
Marx stne yaamyksel yaptlar (Pis-
mo iz Berlina, 1908, Berlinden Mektup;
Karl Marx, 1917), Marxln kurucularnn
felsefi, ekonomik ve siyasal grlerini i
ler. Vorovski, Kommunistieski Manifest
i /ego sudba v Ross (1907, Komnist
Manifesto ve Rusya'daki Yazgs) ve (K
istorii marxisma v Rossii, 1908, Rusya'da
Marxln Tarihi) gibi yaptlarnda, Marxi
retinin Rusya'da nasl yayldn gster
mitir. Vorovski, ii snf hareketinin ken-
diliindenlii ve bilinlilii, Parti'nin ii
512
sendikalarna tavr, tarm sorunu, Rusya' ilk Marx edebiyat eietirmenlerindendir.
da devrimci hareketin tarihi ile yeni-Kan- Sanatta devrimci ideallerin roln, toplum-
t, Machc ve dinci-gizemci ideoloji s- sal ktmserlik ve kmenin snfsal -
tne yazlar da kaleme almtr. Vorovski, zn aa koymutur.
513
w
Weber, Max (1864-1920) Alman sosyo
log; yeni-Kantlk ile pozitivizm'in bir yan
da. Weber'e gre, herhangi bir toplum-
sal-ekonomik fenomenin zn onun nes
nel yanlarndan ok, aratrmacnn bak-
as, herhangi bir srece verilen kltrel
nem belirler. Toplum bilimlerinin eitli
fenomenlerin yalnzca bireysel yanlarn
inceledii grn ne sren Weber, bi
limsel soyutlamann yerine ideal tip an
layn getirmitir. Bu ideal tipin kendi
savna gre, gereklikte hibir dayana
olmayp, bireysel olgular kavrayp sistem
letirme aracndan, birtarihinin gereklik
le karlatrd bir kavramdan baka bir
ey deildir. Weber'in dnceleri, arlk
l olarak, Marx toplumsal-ekonomik o-
luumlar retisine kar yneltilmiti. We
ber'in ideal tipler kuram, tarihsel etken
lerin oulluu anlay ile brokratik ku-
rumlarn dayandklar rasyonellik dn
cesinin ada burjuva sosyolojisi stn
de geni etkisi olmutur. Balca yaptlar;
Der Nationalstaat und die Volkswirtschaf
tspolitik (Ulusal Devlet ve ktisat Politikas),
1895; Agrarverhltnisse in Altertum (lk
ada Tarm ilikileri), 1901; Die protes
tantische Ethik und der Geist des Kapita
lismus (Protestan Etik ve Kapitalizmin Ru
hu), 1921; Wirtschaft und Gesselschaft (k
tisat ve Toplum), 1922.
Weitling, Wilhelm (1808-1871) lk Alman
komnizm kuramcs; topyac komnist;
etkin bir ii rgtleyicisi. Weitling, Bund
der Gerecheten (Adiller Birlii) adl gizli
dernein almalarna katlm, bu konu
da da Die Menschheit wie sie st und wie
sie sein sollte (insanlk, Olduu ve Olmas
Gerektii Gibi) adl bildirgeyi 1838de ka
leme almtr. Weitling'in balca yapt,
Garantien der Harmonie und Freiheit'tr
(1842, Uyum ve zgrln Gvenceleri).
Weitlingin amac, btn bir toplum ile b
tn bireylerin yetenek ve abalar arasnda
uyumu salayacak komnist bir toplumu
rgtlemekti. Bu gibi bir toplumun yaps,
etin bir gei dnemi gerektiriyordu; bu
gei dnemi iin en iyi hkmet biimi ise
diktatrlkt. Pozitif bilimler yeni toplum
da nc bir rol oynacak, btn bilimlere
felsefe yol gsterecekti. Weitling, bilimleri
tipe ayryordu; 1) insann btn fiziksel
ve tinsel yaamn kucaklayan felsefi tp; 2)
felsefi fizik; 3) felsefi mekanik. Weitling,
soyut felsefeden, zellikle de Hegelin fel
sefesinden holanmadn hibir zaman
gizlememitir. Weitling, dini eletirirken,
komnizm dncesini yaymak iin ncil'
den yararlanmtr. Weitling, Das Evange-
lium de armen Snders'i (Yoksul G
nahkrlarn ncil'i) yazp yaynlamaktan
dolay 1843/44 yllarnda hapse atlmtr.
Whitehead, Alfred North (1861-1947)
Mantk, matematiki ve filozof, Londra ve
Harvard niversiteleri profesr. Whitehe
ad, Russell ile birlikte, matematik stne
515
WIENER
temel bir kitap olan Principia Mathematic-
a'y (1910-13, Matematiin ilkeleri) kale
me almtr. Fizikteki bunalm doann de-
iebilirliini ve srekliliini kabul etmekle
amaya almas, Whiteheadi doay bir
sre olarak anlamaya gtrmtr. Do
ay deneyim olarak tanmlayan White
head, maddecilik ile idealizm elerini bi
letiren yeni-gerekilike varm; daha
sonra ise, nesnel idealizm'e gemitir.
Sosyolojide, Whitehead, tarihin yolgste-
rici gc olarak dnceleri dnyay y
netme durumunda olan sekin kiilerin
(bilim adamlarnn) mutlaklatrd ro
lyle birletirmitir. Balca yaptlar: Pro
cess and Reality (Sre ve Gereklik),
1929; Adventures of Ideas (Dnlerin Se
rveni), 1933.
Wiener, Norbert Amerikal matematiki.
Wienerin ilk almalar balcalkla mate
matiin temellerini ele alr. Wiener, ayrca,
kuramsal fizikle de ilgilenmi ve matema
tiksel zmleme ve olaslk kuram alann
da nemli sonular elde etmitir. Elektro
nik denetleme ve bilgisayar makinelerinin
almas stne yapt incelemeler ile
(MeksikalI fizyolog Dr. A. Rosenbluethle
birlikte) sinir sistemi fizyolojisi alannda
yapt aratrmalar, Wieneri sibernetik
dnce ve ilkelerini formllendirmesine
yol amtr (Cybernetics, or Control and
Communication in the Animal and the
Machine, 1948, Sibernetik). Wiener'in ge
nel felsefi grleri eklektik olmutur; k
tmser toplum gr dolaysyla, kendisi
ni varoluuluk'a bal grmtr. Wiener,
savaa kar karak, bilim adamlar ara
snda uluslararas ibirliini savunmutur.
Winckelmann, J ohann J oachim (1717-
1768) Alman aydnlanmac, tarihi ve sa
nat kuramcs. Winckelmann, balcayapt
olan Geschichte der- Kunst des Altertums
(1764, lka Sanat Tarihi), sanat tarihin
deki ilk bilimsel aratrma giriimidir. Winc-
kelmanna gre, sanatn gelimesi, hem
(iklim gibi) doal etkenler, hem de (devlet
sistemi ve devlet ynetimi ile bunlara bal
dnme tarz gibi) toplumsal etkenlerce
belirlenir, ilka Yunan sanatnn, zgr
lkten kaynaklanan soylu yalnl ve y
ce grkemi Winckelmannin bakalarn
izlemeye ard estetik idealini olutu
rur. Winckelmannin estetik grlerinin
estetik ve sanatn daha sonraki gelimesi
stnde byk bir etkisi olmutur.
Windelband, Wilhelm (1848-1915) Al
man idealist filozof, yeni-Kantln Ba
den okulunun kurucusu. Windelband, fel
sefe tarihini, mantk, etik ve deerler kura
mn ele almtr. Felsefe tarihine Kantlk
asndan yaklam, doabilim yntemle
ri ile toplumsaMarihsel bilim yntemleri
arasndaki ayrmlar temellendirmeye a
lmtr. Windelband'a gre, doabilimle-
ri genel yasalar koyarlar; tarih bilimleri ise
tikel, bireysel olan ele alrlar. Genel olan,
yanl bir biimde, tikel olann karsna
koyan bu anlay, tarihsel gelimenin nes
nel yasalar stne Marx retiye kar
olmak iindi. Balca yaptlar: Geschichte
der alten Philosophie (Eski Felsefe Tarihi),
1888; Geschichte der neuen Philosophie
(Yeni Felsefe Tarihi), 1878-80,2 cilt; Prlu
dien (Preldler), 1884; Geschichte und Na
turwissenschaft (Tarih ve Doabilim),
1894.
Wlnstanley, Gerrard (1609-1652) ngiliz
17. yzyl topyacs, ngiliz burjuva devri-
minin ar sol kanadnn ideologu. Sm
rlen kitlelerin karlarnn ilk szclerin
den olan Winstanley, kendi toplumsal ve
siyasal idealini temellendirirken, teoloji'
den btn btne kendini kurtaramam
olmakla birlikte, aklclk konumuna bal
olmutur. Winstanley, doa yasas kuram
n, zel mlkiyetin bir olumsuzlan olarak
grm, etik ve ahlak sorunlarn maddeci
yoldan almtr. Balca yapt, The Law of
516
WUNDT
Freedom, (1652 zgrlk Yasas), kendi
sinin barl yollardan gerekletirmeye
alt eitliki komnizm dnceleriyle
yorulmutur. Winstanley, o gn ngiltere'
de varolan retim tarznn zelliklerini -
rnlerin dorudan deiimi komnist ilke
siyle biletirmitir. Winstanleyin siyasal i-
deali srekli bir demokratik cumhuriyetti.
Wittgenstein, Ludwig (1889-1951) Avus
turyalI filozof ve mantk, zmsel feise-
fenin kurucularndan. J ractatus iogico-
philosophicus 'ta (1921, Tractatus logico-
philosophicus), Wittgenstein, mantksal
olarak yetkin ya da ideal bir dil dn
cesini nermi, Russell ve Whiteheadin
Principia Mathematics da ilemi olduklar
matematiksel mantk dilini bunun ntipi
olarak grmtr. Bu dnce, snrl bir
mantksal biimcilii btn dnya bilgisi
ne uygulama ve mantksal bititirici ve a-
yrma ilemleriyle bantl temel savlarn
bir toplam olarak alma abas olarak kal
mtr. Wittgenstein, mantksal-epistemo-
lojik anlay, ontolojik olarak, mantk a-
tomculuk retisi biiminde bir ncl yo
luyla dorulamtr. Bu ideal dil iine gir
meyen her ey (geleneksel felsefe, etik
vb.) Wittgenstein tarafndan bilimsel an
lamdan yoksun ilan edilir. Felsefe, Witt-
gensteinin grne gre, ancak dil e-
letirisi varolabilir. Wittgenstein, difden,
bilinten bamsz varolan bir nesnel ger
eklik dncesini kabul etmeyi reddedi
iyle solipsizm'e varmtr. Tractatus'taki
dnceler mantk pozitivizm tarafndan
srdrlmtr. Wittgenstein'in mantk s
tne baz dnceleri (olasln, dorulu
un anlamn tanmlamada matriks ynte
minin kullanlmas, vb.), modern mantn
gelimesini etkilemitir. Wittgensteinin
Philosophical Inestigationsda (1953, Fel
sefi Aratrmalar) toplanan grleri ise,
linguistik felsefe'y etkilemitir.
Wollt, Christian von (1679-1754) Leibniz'
in felsefesini sistemletirmi ve yaygnla
trm Alman idealist filozof. Wollf, Leibniz'
in retisini kendi diyalektik elerinden
soyarak, metafizik teleolojiyi gelitirmitir.
Buna gre, varln genel bants ve uyu
mu Tanrnn koymu olduu ama dorul
tusunda aklanr. Wollf, iskoiastiki de -
zel bir biimde yeniden diriltmitir. Wollf,
kendi sistemini, aklc tmdengelim ynte
mi stne kurmutur; bu yntem, felsefe
nin btn dorularn biimsel mantn
eliki yasasndan getirir. Wollf, siyasal
ynden, aydnlanm mutlakl savun
mutur. Balca yapt: Vernftige Gedan
ken von den Krften des menschlichen
Verstandes (insann Anlay Gc stne
Akllca Dnceler), 1712.
Wundt, Wilhelm (1832-1920) Alman psi
kolog, fizyolog ve idealist filozof, deneysel
psikolojisinin kurucusu. Wundt, deneysel
psikolojiyi maddecilik ile idealizmin stn
de kalan bir bilim olarak grmtr.
Wundt, yapt psikolojik incelemeleri psi-
kofizikkoutluk kuramna dayandrr. Wun-
dtun felsefi anlay, Spinoza, Leibniz,
Kant ve Hegel'in dncelerinin eklektik
bir bileimi olmutur. Wundt, bilme sreci
ni evreye ayrr: Gndelik yaamn du
yusal algs; zel bilimlerde, ayn aratrma
nesnesi stnde farkl bakalar getiren
akl yoluyla bilme; metafiziin konusu o-
lan, bilginin felsefi bireimi. Wundt, meta
fiziin konusu olan varl, tinsel deerle
rin iradi bir sistemi olarak tanmlamtr.
Lenin, Materyalizm ve Ampriokritisizm adl
kitabnda Wundta kar gl kantlar ne
srmtr.
517
Y
Yabanclama nsan etkinliinin (hem e-
mein rnleri, para, toplumsal ilikiler gi
bi maddi etkinlik, hem de kuramsal etkin
lik) rnlerini olduu kadar, insann kendi
temel zellikleri ile yapabilme gcn de
kendisinde bamsz ve kendi zerinde
egemenlik kuran bir eye evrilmesi sreci
ile bu srecin sonularn gsteren bir kav
ram; ayrca, baz fenomen ve ilikilerin
kendi olduklarndan daha baka bir eye
dnmeleri, insanlarn zihinlerinde ya
amdaki kendi gerek ilikilerinin arpk
hale gelmesi. Yabanclama dncesinin
kaynaklarna Fransz (bak. Rousseau) ve
Alman (bak. Goethe, Schiller) Aydnlanma-
clar'da rastlama olana vardr. Nesnel
anlamda, bu dnce, zel mlkiyet iliki
lerinin insana aykn karakterine kar k
n bir anlatm olmutur. Yabanclama
sorunu, Alman klasik felsefesinde kendi
bir yansmasn bulmutur. Hegel, Yaban
clamann idealist bir yorumu tam olarak
yapmtr. Burada, nesnel dnya yaban
clam tin olarak grnr. Hegel'e gre,
gelimenin amac, bu Yabanclama'y bil
me srecinde amaktr. Hegel'in Yabanc
lama anlay, uyumayan bir toplumda
emein ayrt edici zellikleri stne akllca
dnceler de tar. Feuerbach, dini insan
znn Yabanclamas olarak, idealizmi
de akln Yabanclamas olarak grm
tr. Ancak, Feuerbach, Yabanclamay
bilince indirgeyiiyle, Yabanclama'dan
kurtulmak iin bir yol bulamam, nk
onu yalnzca kuramsal eletiride grm
tr. Modem burjuva felsefesi ve revizyo
nist literatr, Yabanclama'y teknolojik
ve bilimsel ilerlemenin, ya da insann tarih
le bal olmayan etkinliklerinin kendine z
g baz zelliklerinin yol at kanlmaz
bir fenomen olarak gsterir. Bu anlayn
kuramsal temelleri, toplumsal z dei
meden, Yabanclama'y nesnelletirme'y-
le (bak. Nesnelletirme ve Nesnellemek-
ten-kma) zdeletirmede yatar. Marx,
Yabanclama'y ok yakndan zmle
mitir. Yabanclama'nn toplumun geli
mesinin belirli bir evresindeki elikileri
gsterdii olgusundan hareket eden
Marx, Yabanclama'nn ortaya kn -
zel mlkiyete ve iblm'ne balamtr.
Bu koullarda, toplumsal ilikiler kendili
inden olumakta ve insanlar tarafndan
denetim altna alnmamakta, insan etkinli
inin sonular ve rnleri bireylerden ve
toplumsal gruplardan yabanclaarak, on
lara balar ya da doast bir g tarafn
dan zorlanyormu gibi grnmektedirler.
Marx, emek'in Yabanclamas stne
dikkatleri ekmi; bu kavramn yardmyla,
kapitalist ilikiler sistemini ve proleteya-
nn konumunu gstermitir. deolojik Ya
banclama da iinde olmak zere, btn
br Yabanclama biimlerinin temelini
oluturan emein Yabanclama'snn
saptan, arpk, yanl bilincin somut top
lumsal yaamdaki elikilerin bir sonucu
olduunun anlalmasn olanakl klmtr.
519
YAHUDLK
-------------------------r
Marx, ayrca, Yabanclamadan toplumun
komnist yoldan dnme uratlmas
srecinde kutulunaca grn de ne
srmtr.
Yahudilik Yahudilerin dini. Yahudilik, ilk
adaki Yahudi airetlerindeki putatapc
oktanrclktan ortaya karak, Z. . 7.
yzylda tektanrc bir din haline gelmitir.
Yahudilik'in belirleyici zellikleri unlardr:
Tek bir tanrya, Yehovaya inan; Mesih'e
(Kurtarcya), Yahudilerin Tanr'nn kendi
ne setii halk olduu dogmasna ve gn
delik yaamn hemen hemen btn alan
larnn din kurallarna bal olduuna ina
n. Yahudilikin kaynaklar (Hristiyanlar'n
da kabul ettikleri) Tevrat ile (Tevrat stne
karmak iskolastik bir yorum sistemi geti
ren) Taimuddur. Yahudi kilosisi, havradr.
Yahudilik, srailin devlet dinidir. Dinsel Ya
hudilik felsefesi, mesihci gizemcilikle dolu
dur. Yahudilik'in baz postulalar (Yahudi-
lerinTanrnn kendine setii halk olduu
vb.), milliyeti Yahudi burjuvazisinin gerici
bir hareketi olan Siyonizm tarafndan kulla
nlmaktadr.
Yaknlama Kuram Modern burjuva ide
olojisinde temel bir anlay. Bu anlaya
gre, kapitalist ve sosyalist dnya sistem
leri arasndaki ekonomik, siyasal ve ideo
lojik ayrmlar gitgide silinerek, gelecekte
btn btne ortadan kalkma eilimi gs
termektedir. Yaknlama Kuram'nn kuru
cular (J . Galbraith, P. Sorokin, J . Tinber
gen, R. Aron), modern kapitalizmde sosya
list elerin, sosyalist lkelerde de kapita
list elerin gitgide glendiini eitli bi
imlerde ne srerek, kapitalist temel ze
rinde bu her iki dnya sisteminin bir bire
ime ulaacana iaret ederler. 1950'ler-
de ve 1960'larda, Yaknlama Kuram, Ba-
t'da, tutuculardan ilericilere kadar etili
aydn gruplar arasnda geni yaygnlk ka
zanmtr. 1960larn sonlarndan sonra, bu
kuram, dnya sahnesindeki gelimeler y
znden yaygnlndan gittike yitirmekle
birlikte, bugn iin de ideolojik mcadele
de belirli bir rol oynamaktadr. Toplumsal
yaamn bugnk uluslararaslamas s
recinin zn ortaya koyan bilimsel kom
nizm kuram, Yaknlama Kuram'na kap
saml bir eletiri getirir.
Yang u (Z. . 395-335) inli filozof, na'f
maddeciliin szcs. Yang u, dinsel
grleri ve lmszle inan sert bir
biimde eletirmitir. Yang u, doa ve
toplumdaki btn olay ve fenomenlerin,
yazg olarak tanmlad doal zorunluluk
yasalarna bal olduunu dnmtr.
Bu nedenle de, Yang unun dnceleri
yazgc berilenimcilik elerinden tam kur
tulamamtr. Yang u, her eyin yokola-
can ya da ykma urayacan ne sr
mtr. Doal bir zorunluluk olarak, ya
am lme yol aar, ykl dou izler.
Etikte, Yang u, duygu ve isteklerini en
yksek dzeyde karlama arzusuyla bire
ye byk nem tanmtr. nsanlar bug
nn keyfine bakmalarn, lmden sonra
ne olacayla ilgilenmemelerini sylemi
tir. Ancak, Yang u, hazclk ve mutlucu-
luku arya gtrmemitir. Yang u'nun
bireycilii, Konfysclkte insanlarn e-
tik ve toplumsal alardan aa grlme
sine bir tepki olmutur.
Yanlg Kstl toplumsal-tarihsel pratiin
neden olduu, gerekliin belli anlarda
arpk bir algs. Yanlgy dorunun bi
linli bir arptl olanyanllktan olduu
kadar, bireyin doru olmayan davranla
rndan kaynaklanan hatalardan da ayrt
etmek gerekir. Herhangi bir Yanlg anlay
, bilgi kuram'nm ilk ilkelerine dayanr.
Marxlk-ncesi felsefenin gzleyici ka
rakteri (bak. Gzleyicilik), rnein, insann
bilme yeteneinin yetkin olmayndan
kaynaklanan bir biimde, Yanlg'nn ha
tayla zdeletirilmesine yol amtr. Ya-
nlg'nn doas stne, yanlg ile hakikat
520
YANSIMA
arasndaki ballk stne dncelere an
cak bilmeye diyalektik bir yaklamda rast
lanr. Nitekim, Hegel, hakkikati bir sre
olarak alarak, Yanlg'y hakikatin soyut bir
kart olarak deil, ama hakikatin bir an
olarak, insan bilincinin hakikate doru ha
reketinin tarihsel olarak snrl (sonlu) bir
biimi olarak grmtr. Marx felsefede,
Yanlg, snrl pratiin bir sonucu olarak ya
da pratiin snrl kavrannn bir sonucu
olarak grlr. Bu durum, somut bilme
srecinde, gerekliin ayr ayr yanlarnn
zmlenmesi sonularnn mutlaklatrl
masnda kendini gsterir. Onun iin, Yanl
g, yalnzca bir yanlsama olmakla kalma
yp, dikkati fenomenler stne evirir; by-
lece, bu fenomenlerin tarihsel olarak snrl
belirleyici zellikleri, doal, nsz son
suz ve mutlak zellikler haline gelir. Bu
durumda, Yanlg, tarihsel olarak snrl
pratik etkinlik biimleri iinde yer alan bi
reylerin davranlarnn temelini olutura
rak nyarg haline gelir. Btn bunlar, ger-'
eklie eletirel bir gzle baklmasn geti
rerek, toplum bilimlerinde insann varolan
dzenle uzlamaya gtrlmesine yol a-
ar. Bu gibi Yanlglar'n stesinden gel
mek iin, bu Yanlglar'a yol aan toplum
sal koullarn deitirilmesi gerekir. Byle
bir ey ise, kurulu dzene, tarihsel geliim,
eilim ve ynelimleriyle pratik asndan
eletirel bir yaklam ngrr.
Yanlsamalar Gerekliin arpk bir algs,
iki Yanlsama tipi ayrt edilir. Birincisine
nesnelerin allmadk d koullarda alg
lanmas yol aar. Bu durumlarda, fizyolojik
mekanizma normal olarak alr. br
ise, algda yer alan fizyolojik mekanizma
larn patolojik olarak almasdr, idealist
filozoflar, nesnel dnyay upuygun algla
yamayacamz tantlamak iin sk sk Ya-
nlsamalar' ne srerler. Ancak, Yanlsa-
malar' ayr bir fenomenler snf olarak ay
rarak gerekliin upuygun algsnn kar
sna koymamz, bilinemezci sonularn ..
yanl olduuna tanklk eder. Yanlsama-
lar, Yanlsamalar'a benzemez olarak, d
nesnelerin yokluunda ortaya kan sanr
lamalardan ayrt etmek gerekir.
Yanllama Kuramsal savlar (varsaymla
r, kuramlar), bunlar deneysel olarak elde
edilmi verilerle karlatrarak, rtme
yoluyla dorulama arac. Yanllama, ku
ramsal bir nermenin, bu nermenin r-
tlmesi, mantksal olarak gzleme dayal,
birbiriyle karlatrlabilen birok nerme
den kyorsa yanllnn tantlanabilece
im syleyen biimsel mantk postulasna
dayanr. Bu mantk postulasndan yola
kan Popper, yeni-pozitivist dorulama il
kesini (bak. Dorulama lkesi), Yanllama
ilkesinin karsna koyar. Bu ikincil ilkeyi,
Popper, bilimsel bir nermenin kavranabi-
lirliini belirlemenin bir arac olarak deil,
ama bilimsel olan ile bilimsel olmayan ara
snda bir ayrm yapmann yntemi olarak
yorumlar. Poppere gre, ancak ilkece
yanllanabilen nermeler, bilimsel ner
melerdir; Yanllama'ya gelmeyen ner
meler ise, bilimsel deildirler. Marx bilim
mant ve metodolojisi anlay, Yanlla-
may pratiin altnda yer alan bir biimde,
bilimsel kuramlar dorulamann zel bir
arac olarak grr,
i
Yanllk eylerin somut durumunu arp
tan bir nerme. Epistemolojide, Yanllk,
gereklikle elien her eyi bir Yanllk
olarak gren Aristoteles tarafndan yle
tanmlanmtr: Bir yarg gereklikle ban
tl olmayan gereklikle bantl klyorsa
yanltr ya da tam tersi. Yanllk anlam
szlktan ya da samalktan ayrt etmek ge
rekir. Psikolojik ve etik adan, isteyerek
Yanllk ile istenmeyerek Yanllk arasn
da bir ayrm yaplr (bak. Yanlg).
Yansma 1) Bir bilme ediminin yanstlma
s ve aratrlmas anlamna gelen bir terim.
Bu terimin farkl felsefi sistemlerde farkl bir
521
YANSIMA
anlam vardr. Leibniz iin, Yansma, insan
da neler olduuna dikkatten baka bir ey
deildir. Hegel iin, Yansma, bir eyin kar
lkl olarak bir baka eyde, yani bir feno
menin znde yansmasdr. Yanstmak
terimi, insann kendine bilinli bakmas,
kendi psiik durumunu dnp tartmas
anlamna gelir. 2) Maddeci bilgi kuramnn
temel bir kavram ve ekirdei, yansma
kuram. Diyalektik maddeci yansma kura
m, inorganik doada yansma ile canl
doada ve toplumsal yaamda Yansma
arasnda, yani en alt dzeyde biyolojik me
tabolizma ile en st dzeyde yaratc ve
dntrc etkinlik arasnda bir ayrm ya
par. Nitekim, toplumsal yaamda Yansma
etkin olup, bamsz bir tepki gc olan
yksek dzeyden rgtlenimli sistemlere*
gerekletirilir. norganik doada, yans
ma, baka eylerin etkisi altnda eylerin
yeniden retme zellikleridir. Bunlar, etki
de bulunan eylerin niteliine uygun yap
lar olan izler, damgalar ve tepkilerdir. Ama
bu izler, eylerin kendilerince kullanlmaz.
Canl doada, kendini-koruma ve kendi-
ni-uyarlama iin kullanlr; rnein, bitkile
rin ve basit organizmalann irkilirlikleri. Psi
ik Yansma (bak. Duyum; Alg), sinir siste
mi ile beynin ortaya kmas ve evrilmesi
yoluyla geliir. Burada, yksek sinir siste
miyle koullu tepke ve psiik etkinlik yrr
le girerek, szkonusu organizmann
evredeki davranlarn ynlendirip dze
ne koymasn salar, insanda ve hayvan
larda psiik yansma'nn iki yan vard: 1)
ierik ve 2) biim, bu ieriin varolma tart,
anlatm ve dnm. nsan bilgisi, nite
like hayvanlardaki psiik Yansma'dan
aynlr, nk kendi doas gerei toplum
saldr.
Yansma Kuram Manc felsefede, diya
lektik maddeci bilgi kuramnm temelini o-
luturur. Yansma Kuramnn kendine z
g u ilevleri yerine getirin Btn yans
ma dzey ve biimleri iin ortak genel
zellik ve yasalann aa konmas, bilincin
kkeni ve insann bilme yeteneinin zel
bilimsel tant gibi sorulan da kapsayan,
psiik yansma biimlerinin ortaya k ve
gelimelerinin incelenmesi; cansz doa
da yansmann znn aklanmas; insan
ile sibernetik aralar arasndaki ballam
ve bant. Yansma Kuram ile bir btn
olarak Manc epistemoloji iin k nokta
s, bilmenin sonularnn kendi zgn kay
nana uygun olmas gerektiini postula-
latran diyalektik maddeci yansma ilkesi
dir. Bu sonular, birbiriyle ilikili u iki ey
He bunlara karlk veren sreler yoluyla
elde edilir: zgn olanla ilgili zorunlu bil
ginin zmlenmesi, zorunlu olmayann ise
darda braklmas. Epistemoiojik bir ilke
olarak Yansma'dan Manclk-ncesi
maddecilikte de szeditmekie birlikte, eski
maddeciliin balca eksii, Diyalektik' -
i Yansma Kurarm'na uyguiamay olmu
tur; byle bir ey, yansmann d dnya
nn edilgen bir fotoraf! olarak grlme
sinin bir sonucuydu. Manc felsefe, yans
may diyalektik olarak alr, yani duyusal ve
aklsal olarak bilmeyi, zihinsel etkinlik ile
pratik etkinlii egdmleyen bir sre o-
larak, insann d dnyaya kendisini edil
gen biimde uydurmad, tam tersine, d
dnya stnde etkidii, onu deiime u
ratarak kendi amalan dorultusuna sok
tuu bir sre olarak alr. Bu nedenle,
Manc Yansma Kuram'n bilme sreci i-
indeki zneyi d dnyann edilgen, et
kinlii olmayan bir gzleyicisi durumuna
sokan konformist bir kuram olmakla e-
letirmeye kalkan btn giriimler, btn
btne dayanaktan yoksundurlar. Tam
tersine, insann etkin maddi etkinlii dn
yann upuygun olarak bilinmesini sala
yan ve nesnel yasalarla uygunluk iinde
dnya stnde etkide bulunan bilincin
yanstma ileviyle Olanakldr ancak.
Yap Bir sistemin eleri arasnda, yasala
ra bal, kalc karlkl ilikileri oluturan
522
YAPISALCILIK
i rgtlenme. Yap, btn varolan nesne
ve istemlerin ayrlmaz bir znitelikidir.
Btn cisimlerin i- deiim urayan bir
Yaplar' vardr. Her maddi nesnenin t
kenmez eitli i ve d balar olduu
gibi, deiim iine girme eilimi de vardr.
Maddenin eitli yapsal dzeyleri olmas
dolaysyla, her maddi sistem okyapldr.
rnein, toplumun, ekonomik Yaps, si
yasal Yaps, toplumsat-snfsal Yaps var
dr. Eldeki bilgi dzeyine ya da bir aratr
mann hedeflerine bal olarak, Yap'nn
eitli bileken yanlar kuramda aa ko
nabilir. Bir sistemin Yaps, kendi tek tek
zelliklerinden daha kalcdr. Ancak, Yap,
bir sistemin deimez bir yan deildir. Bir
sistemde niceliksel deiimler l'nn s
nrlarn aarak niteliksel deiimlere yol
at zaman, bunlar, her zaman iin siste
min Yap'sndaki deiimleri ortaya karr
lar. Bir Yap'nn eleri arasndaki bant,
para ve btnn karlkl ilikiler diyalek
tiine baldr. Bu sistemdeki yapsal ili
kiler de bir btn olarak sistemin gelime
sinin bai olduu genel yasalara uyan
elerin niteliklerinde bir deiime yol a-
ar. Bilimsel kuramda, fenomenden ze
gei aratrlan sistemin ve srelerin Ya-
p'snn bilinmesiyle, birtakm yapsal dz
lemlerden daha derinlerine geme olanak
ldr. Onun iin, modern bilim ve teknoloji
de sistemsel ve yapsal aratrma ve yn
temleri yaygn biimde gelimi bulun
maktadr. Diyalektik maddecilik felsefesi,
btn maddi sistemlerin yapsal rgtteni-
minin ve gelimesinin bal oldu daha
genel, evrensel yasalar inceler; bilimsel
bilginin br somut yntemleri ile sistem
sel yapsal yntemleri arasndaki ilikileri
aa koyar.
Yapc (Genetik) Yntem Bilimsel kuram
larn tmdengelimsel olarak kurulmas
yntemlerinden biri (bak. Tmdengelim
Yntemi). Yapc Yntem dncesi, 20.
yzyln balarnda ortaya konmu, mate
matik ve mantkta {pardokslar zme, dizi
kuram vb.) beltsel bir temel kurma zorluk
larn ele alma amacyla (H//bertin, L. Bro
uwer, A. A. Markov, A. Heyting, A. N. Kol-
mogorov'un yaptlarnda) gelitirilmitir. -
Belitsel yntem'e benzemez olarak, bir ku
ramn yapc yntemle gelitirilmesinde,
kuramdaki nerme ve tanmlanamaz te
rimler erevesinde, tantlanamaz olan e-
saslarn minumuma indirgenmesine al
lr ve bunlarn salam temellere oturtulma
sna dikkat edilir. Bugn iin Yapc Yn
tem, yalnzca matematik ve mantk (kurucu
mantk) gibi biimsel bilimlere uygulan
maktadr. Ancak, doabilim alannda da
bilgi kurulmasnda bu yntemden yararta-
nlmamas iin ortada hibir neden bulun
mamaktadr.
Yapsalclk Nesnelerinyap/ 'snn aa
karlmasn aratran somut bir bilimsel
metodolojik eilim. Yapsalclk, pozitivist
evrimcilie bir tepki olarak, 20. yzyln
balannda (linguistik, edebiyat eletirisi,
psikoloji vb.) baz insan bilimlerinde geli
me gstermitir. Yapsalclk, matematik,
fizik ve br doa bilimlerinde ortaya ko
nan yapsal aratrma yntemlerinden ya
rarlanr. Aratrlan nesnelerin somut duru
munun betimlenmesi stnde younlanl
mas, bunlarn zamana bal olmayan kar
mak zelliklerinin aa karlmas ve
aratrlan sistemin olgu ya da eleri ara
snda iliikiierin saptanmas, Yapsalclk'
n belirleyici zelliklerindendir. Bata gz
lemlenen bir dizi olgulardan hareketle, Ya
psalclk, nesnelerin i yapsn (her dz
lemde eler aras hiyerari ve karlkl
ilikileri) ortaya koyup betimlemeye ala
rak, nesnenin kuramsal bir modelini verme
yoluna gider. Linguistikte F. Saussure'n,
etnolojide Livi-Strausse'un, psikolojide
L. S. Vigotski ve Piagetnin dncelori
kadar, semiotik'in ve mantktesi ile mate-
matiktesi'nin (Frege, Hilbert) ortaya k
da eitli bilimlerde Yapsalclk'n geli-
523
YAPISAL
meine neden olan etkenler arasnda yer
alr. Tek tek bilimlere uygulandnda, ya
psal yntemler, olumlu sonulara yol a
mlar; rnein linguistikte, yazl olmayan
dillerin betimlenmesine, dil sistemlerini ye
niden kurarak bilinmeyen dilde yazlarn
zlmesine, vb. yardm etmilerdir. Yap
salclk dnceleri, kltr fenomenlerini
karlkl bilim dallar iinde incelenmesin
de olduu kadar, kendi doalarn bozma
dan, insan bilimleri ile doa bilimlerini bir-
biririne yaknlatrmada da kesin bir meto
dolojik nem tar. Ancak, yapsal yntem
lerin farkl bilgi alanlarnda yaygn kullanl
mas, Yapsalclk felsefi bir sistem yerine
koyma ve Yapsalclk' br felsefi sistem
lerin, zellikle de Marxlk'n karsna
koyma gibi, bouna abalara de neden
plmutur. Bu gibi abalar, somut bir bilim
sel yntem olarak Yapsalclk'n bilme s
nrlarn grmeleri dolaysyla Marx filo-
zoflarca srekli eletirilmitir. Marx felse
fe, diyalektik zmlemedeki metodolojik
ilkeleri yapya tarihsellie kar olan bir
yaklamn karsna koyduu kadar, nes
nelerin yapsnn gelime ve deimesinin
kayna olarak i elikilerin reddedilme
sinin de karsna koyar.
Yapsal-levsel zmleme Sistem, t
mnden nce de toplumsal sistem olutu
ran nesneleri incelemenin bir yntemi.
Toplumsal yaamn eitli biimlerini Yap-
sal-ilevsel zmleme, toplumsal sis
temlerin yapsal bilekenleri ile bunlarn
ilevlerinin saptanmasna dayanr. Mo
dern burjuva sosyolojisinde Yapsal-lev-
sel zmleme'nin temelleri, Parsons ile
Merton tarafndan atlmtr. Bu sosyolog
larn almalar, genel antropolojide zgl
bir metodolojik eilim olarak kendini gs
teren erken ilevselcilik stne dncele
ri ele alr. Parsonsun zmleme ilkesi,
(deerler, toplumsal normlar sistemi, top
luluk tipleri ve oynadklar roller vb.) yap
sal kategoriler ile (kendini-koruma, btn
leme, uyarlanma vb.) ilevsel kategoriler
arasnda bir ayrm yapmaya dayanr. Par
sons, idealisttoplum anlayna bal kala
rak, toplumsal yapy kendi iinde kayna
tran deerler ve normlar sisteminin top
lumsal ilikilerinin ana dzenleyicisi oldu
u grn ne srer. Merton ise, top
lumda yapsal eler ile kesin ilevler ara
snda kat bantlar olmadn syler.
Merton, ilevleri sistem stnde isteyen ya
da istenmeyen etkileri, ayrca sistemin -
yelerince ak seik alglanmalar asn
dan ayrt eder. Bu gibi grler, bir yny
le, modern Amerikan sosyolojisindeki am
pirizme bir tepkidir; br ynyle de, top
lumsal bir sistemin ilevsel aklan,
Marx toplum biliminin karsna konmak
tadr. Bu grlerin metafizik, tarihsellie
kar, idealist bir nitelikte olmalar, toplum
sal sistemde dengenin balca kavram o-
larak alnmasnn, tarihsel srecin reddin
ve burjuva toplumun derininde yatan top
lumsal elikileri grmezlikten gelmeye
almann bir sonucudur. Parsons ve
Mertonun toplumsal gereklikten kopuk,
kurgusal nitelikteki sosyolojik dnceleri,
burjuva sosyologlarn kendileri tarafndan
bile eletirilmitir. Marx bilim, bu sosyo
loji anlaylarn yalnzca eletirmekle kal
maz, ama onlarn epistemolojik ve snfsal
kkenlerini de aa koyar. Ancak, Par-
sons'un ve Mertonun grlerinin eletiril
mesi, bir aratrma teknii olarak Yapsal-
levsel zmleme'nin zmsel teknik
lerini reddetme anlamna gelmez (bak.
Sistemsel zmleme, Sistemsel Yakla
m). Marxn Kap/fa/i karmak bir gelien
sistem olarak kapitalist ekonomi ile toplu-
munu yapsal (sistemsel) ve ilevsel
zmlemesinin klasik bir rneini oluturur.
Marx sosyolojinin ana yapsal kategorile
ri, toplumsal-ekonomik oluumlar ile ib
lm'dr. Yapsal-levsel zmleme,
kuramsal formllendirmelerden somut
toplumsal aratrmalara geite toplumsal
fenomenleri incelemenin zellikle etkili bir
524
YARATICI
yolunu oluturur. Marx sosyolojide, bu
zmleme, tarihsel zmlemeye kart
deildir. Ele alnan nesnelerin kapsaml,
somut bir inceleniine olanak veren bu
kincisiyle bir birlik oluturur.
Yaradanclk bak. Deizm.
Yararclk Bir eylemin yararlln onun
ahlakllnn lt sayan bir burjuva etik
kuram. Bu kuram, Bentham tarafndan ku
rulmutur. Bentham, bu kuramn temel il
kesini yle aklar: Bireysel karlarnn
karlanmas yoluyla en ok kiinin en ok
mutluluu. Burada, bir eylemin ahlakll
bu eylemin verdii haz ve ac arasnda bir
denge olarak, matematiksel biimde he-
saplanabilmektedir. Mili, hazzn nitelike
deerlendirilmesini ve zihinsel hazzn fi
ziksel hazlara yelenmesini Yararclkn il
keleri olarak getirmitir. Yararclk, devletin
ve yasalarn ilevleri anlaynn da teme
linde yer alr. Yararllk ilkesinin bilgi kura
mna uygulanmas, pragmaclkin doma
sna yol amtr. 1960larda, Yararclk,
kaptalizmi savunan toplum anlaylar ze
rinde yeniden etki kazanmtr.
Yaratc alma Yeni maddi ve manevi
deerlerin yaratld insan etkinlii sreci.
Yaratc alma, (doadan edinilen mal
zemeyle ve nesnel dnya yasalarnn bilgi
sine dayanlarak) toplumun ok eitli ge
reksemelerine karlk verecek yeni ger
eklii yaratmak iin, emek sreci iinde
kendini gsteren bir insan yeteneidir. B
tn Yaratc alma tipleri, yaratc etkinli
in kendi doasnca belirlenir, rnein, bir
kaifin, rgtnn, bilimadamnn ya da
sanatnn Yaratc almas, idealistler,
Yaratc alma'y tanrsal tutku (Platon)
olarak, bilinli olan ile bilinalt olann bir
bireimi olarak (Schelling), gizemsel bir
sezgi olarak (Bergson), igdlerin bir
kendini gsterii olarak (S. Freud) grr
ler. Manc-Leninci kurama gre, yaratc
sre, hayalc kadar, eitim ve pratik
yoluyla edinilen ve yaratc birtasarm ger
ekletirmek iin gereken beceriyi de kap
sayacak biimde, insann btn manevi
glerinin yer ald bir sretir. Yaratc
alma olanaklar, toplumsal ilikilere da
yanr. Komnizmin zel mlkiyete dayal
birtoplumda emein ve insan yetenekleri
nin yabanclamasna bir son vererek, her
trl Yaratc almann ve btn bireyle
rin yaratc yeteneklerinin gelimesi iin
gerekli koullar yaratmas szkonusudur.
Yaratc alma Psikolojisi insann bi
lim, teknoloji, sanat ve daha baka emek-
sel etkinlik biimleri iinde yeni ve zgn
olan yaratma etkinliinin yasalarn arat
ran psikoloji alan, idealist kuramclar, yan
l bir biimde, yaratc almay ancak
sekin kiilere vergi, aklanamaz bir feno
men olarak grmlerdir. Yaratma sre
cinde, dnme de dahil, emek ya da her
hangi bir etkinliin rol yadsnm; yeninin
kendiliinden ya da aklanamaz bilind
alma sonucu olarak bulgulana d
nlmtr. Maddeci psikoloji, yaratma s
recinde bilind eylemlerin roln yads
makla birlikte, gelimi biimi iinde yara
tc almann emein bir sonucu oldu
undan yola kar. Yaratc etkinliin gd
ve hedefleri toplumun gereksemelerinden
doar, bilim ya da sanat alannda belli bir
yaratc sorunu zebilme olana, onun
iin, gerekli koullarn toplumsal gelime
srasnda ortaya kmasna baldr. Bili-
madamlar, kaifler, sanatlar, bilim, tek
noloji ve sanatlarn gelimesi boyunca i
lenip birikmi bilgi ve aralardan yararla
nrlar. Ancak, gerekli yaratc e, daha
nceden bilinmedik nesne ve fenomenle
rin zelliklerini ve bantlarn yanstan,
yani eylem tarzlarn, ara ya da yntemle
rini ngrr. Yaratc etkinlik, insann giri
kenlik, bilgi ve yeteneklerinin en yksein
den uygulanmasn gerektirir. Bu gibi bir
uygulama, birok yazar ve filozof tarafn
525
YARATIMCILIK
dan ayrntl olarak saptanm zel coku-
sal koul ve iradede kendi yansmasn
bulur.
Yaratmclk Canl ve cansz doa ile dn
yann tek bir yaratma ediminden dodu
unu syleyen bir idealist reti. Linnaeus
ve Cuvier'in btn hayvan ve bitki yaam
trlerinin doast kkeni stne grle
ri, biyolojide Yaratmclk'n deiik bir e
idini oluturur. Bilim, Yaratmclk'n b
tnlkle tutarszln tantlar.
Yarg Nesnelerle ilgili bir deerlendirme
de bulunan, nesnel bir biimde doru ya
da yanl olan ve bildirsel tmce biiminde
dile getirilen bir dnce. rnein: Btn
gezegenler Gne evresinde dnemler;
Bir say 10'a blnebiliyorsa, 5'e de bl
nebilir; Smith snavlar pekiyiyle gee
cek. Burada ilk iki Yarg doru; nc
Yarg ise, konumac doruyu sylediini
sanmakla birlikte, (Smith'in alacatnotlara
bal olarak) doru da olabilir, yanl da.
Bir varsaym da bir Yarg olup, daha tant
lanm ya da tantlanmam olsa da, nes
nel bir biimde doru ya da yanl olabilir.
Bilim yasalar, doruluklar tantlanm
Yarg'lardr. Doru ya da yanl Yarg'lar
diye gsterilemeyecek dnceler (soru
lar, buyruklar, istekler vb.), Yarg deildir
ler. Yarglar, basit ve karmak Yarglar'a
ayrlr. Basit yarglar, bir mantk sisteminin
snrlar iinde baka Yarglar'a indirgene-
meyen Yarglardr. Karmak Yarglar, e
itli mantksal balalarla, yani ve, (bak.
Bititirici) eer... o zaman (bak. erme)
gibi bititiricilerle basit Yarglar'dan yap
lan Yarglar'dr. Karmak Yarglar'n do
ruluk ya da yanll basit Yarglar'n do
ruluk ya da yanllnn bir ilevidir: Basit
Yarglarn deerini bilme yoluyla karmak
Yarglar'n (doruluk ya da yanllk) dee
rini belirleyebiliriz.
Yasa 1) Fenomenlerin gerekli gelimeleri
ni koullandran, fenomenler arasndaki
karlkl i, zsel ve kalc bant. Yasalar
n bilgisi sreleri nceden grmeyi ola
nakl klar. Yasa kavram, dzenlilik kavra
mna yakndr; bu ikinci kavram, ierik a
sndan karlkl bantl olan ve sistemde
ki deiimlere kalc bir yn ya da ynelim
salayan yasalann bir btnselliini olu
turur. Yasa, ayn zamanda, z'n bir yan
nn da anlatmdr. Nitekim, zn bilinmesi,
kuramda, ampirik olgulardan ncelenmek
te olan sreleri yneten yasalarn forml-
lendirilmesine geile dmdetir. Nes
nel dnyada birok Yasa tipleri vardr.
Bunlardan bazs nesnenin temel zellikle
ri ilevsel karlkl bantlar (rnein, kt
le ile enerji arasndaki karlkl bant ya
sasn) dile getirir; bazlar geni sistemler
de maddi nesneler arasndaki karlkl ili
kileri (rnein, elektromanyetik ve yere-
kimsel karlkl ilikiler yasasn), kendi a-
ralarndaki ya da sistemlerin geliimlerinin
eitli evre ve aamalar arasndaki kar
lkl iliikleri (rnein, nicelikten nitelie
gei yasasn) verir. Yasalar, ilem alan
lar ve ortaklk dereceleri bakmndan da
snflandrlrlar. zel, ya da zgl yasalar,
cisimlerin somut fiziksel, kimyasal ya da
biyolojik temel zellikleri arasndaki iliki
leri dile getirir. Genel yasalar ise, mad
denin evrensel temel zellikleri ile znite-
M<leri arasndaki ilikileri gsterir. Bu ya
salar, maddenin btn bilinen yapsal dz
lemlerinde kendilerini gsterirler ve diya
lektik maddecilik, fizik sibernetik, biyoloji
vb. tarafndan incelenirler. Btn feno
menler belirli yasalara uyarlar; her ey nes
nel yasalarca belirlenip koullanmtr. Bir
sistemin iinde bulunduu daha nceki
durumlar kendi gelimesini nceden tek
bir ynde belirliyorsa, o zaman o sistem
deki deiimler, dinamik Yasalar'a bal
dr. Karmak bir sistemde, sistemin iinde
bulunduu daha neki durumlar daha
sonraki durumlar nceden eitli biim
lerde belirliyorsa, o zaman bu gibi bir sis
temde yer alan deiimler olas istatistiksel
Yasalar'a baldr. Doada, Yasalar, nes-
526
YASALAR
nel bir biimde, nsanlarn bilinlerinden
bam!/ olarak, maddi cisimlerin nesnel
karlkl etkileiminin bir sonucu olarak
yer alrlar. Toplumda, btn toplumsal Ya
salar, bilinli olarak eylemde bulunan in
sanlar, yani znel etken tarafndan amal
olarak uygulanr. u ya da bu Yasa'nn
uygulanmas, kendisine karlk veren ko
ullara dayanr. Koullarn yaratlmas, bel
li bir Yasa'nn sonularnn olaslk alann
dan gerekleme alanna gemesini ola
nakl klar. Ancak, insanlar, Yasalar' icat
etmezler, kendi gereksinim ya da karlar
dorultusunda bunlarn ileyiini snrla
yp geniletebilirler. Yasalar, nesnel bir bi
imde, insanlarn bilinlerinden bamsz
olarak, eylerin temel zellikleri arasndaki
i ilikilerin ya da farkl gelime eilimleri
nin bir anlatm olarak varolurlar. 2) Ege
men snfn, kendi maddi koul ve karla
ryla belirlenen ve statko gc kazanan
iradesi. Yasa, devlet otoritesi tarafndan
saptanan ya da konan bir davran kural
ve standartlar sistemi olarak kurumlar.
Yasal kurallarn yerine getirilmesi, devlet'in
zor kullanmyla salanr. styapnn par
as olarak Yasa, toplumda egemen retim
ilikileriyle belirlenir, bunlar kendilerine
dayal brtoplumsal ilikilerle birlikte ona
kendi biimiAi kazandrr. Tarihsel yasa ti
pi, o gnk toplumsal-ekonomik oluum
biimine karlk verir. Kleci, fedal ve
burjuva Yasa'nn ortak izgisi, efendi kle
ilikilerinin, zel mlkiyete dayal smr
ilikilerinin pekitirilmesidir. Kleci ve feo
dal Yasa, aznln ounluk stndeki y
netimini ve egemen snflarn ayrcaln
aka saptamtr. Burjuva Yasa ise iki
yzlcedir; nk emeki halka Biimsel
haklar tanrken kapitalistlerin fiili haklarn
pekitirir. Emperyalizmin kyla birlikte,
burjuvazi de gitgide kendi yerletirdii ya
sa kuralnn dna karak, yasalara uyma
yan uygulama yntemlerine bavurur. U-
yumayan snfl bir toplumda, snf mca
delesi varolan yasalar stnde etkisini
gsterir ve bir yere kadar da snfsal g
lerin dengelemesini yanstr. Emeki hal
kn ynetici snfdan dnler koparmas
Yasann snfsal ieriini deitirmez. Nite
like yeni bir Yasa tipi, sosyalist mlkiyete
dayal retim biiminin yasal adan bir
anlatm olduu kadar, komnizmin kurul
masnda belirleyici bir zellik tayan ibir
lii ve karlkl yardmlamann da bir an
latm olan sosyalist Yasadr. Sosyalist Ya
sa, statko gcn kazanm halk iradesi
dir: Tarihte ilk kez, gerek demokratik z
grlklerin gerekten gvence altna ala
rak yerletirir. Sosyalist Yasa, burjuva Ya-
sa'dan emeki halka devletin her trl g
vencesinde gerek haklar salayyla ay
rlr.
Yasalar, istatistik ve Dinamik Sistemlerin
bir nceki ve bir sonraki durumlar arasn
daki yasalara bal bant biimleri. Dina
mik Yasalar, bir sistemin iinde bulunduu
durumlar arasnda nedensel bir bant bi
imi olup, burada, sistemin bir nceki du
rumu ile bir sonraki durumu arasnda apa
k belirleyici bir bant vardr. Bundan
dolay, ilkbataki koullarn bilgisi, siste
min daha sonraki gelimesiyle ilgili bilgile
ri daha nceden tam olarak kestirebilmeye
olanak verir. Dinamik Yasalar, daha kk,
ufak sayda elerden bileen ve d etki
lere az dayanan btn zerk sistemlerde
geerlidir. rnein, bu yasalar, gne sis
teminde gezegenlerin hareketinin doas
n belirler. statistik Yasalar ise, bir sistemin
durumunun daha sonraki durumlarn apa
k olarak deil, deiimin ne denli ger
ekleebilir olduunu gsteren, belirli bir
olaslk derecesi iinde belirleyen bir ne
densel bant biimidir, istatistik Yasalar,
geni sayda elerden bileen ve srekli
deien d koullara baml btn -
zerk-olmayan sistemler iin geerlidir. s
tatistik Yasalar ile Dinamik Yasalar arasn
da grece bir ayrm vardr; daha dorusu,
her Dinamik Yasa, yakak bir gerekle-
527
YAAM
me olasl olan bir istatistik Yasa'dr. By
le bir ey, her maddi sistemin tkenmez
oluundan, saysz maddi elerden olu
masndan, eitli d balar olmasndan
ve zamanla, nitel deiimlere bal olma
sndan ileri gelir.
Yaam Maddenin kendine zg baz zel
likleri olan, kendi fiziksel ve kimyasal bi
imlerinden nitelike daha yksek bir ha
reket biimi. Byle bir ey, bireysel biyolo
jik organizmalarda ve bunlarn bileimle
rinde (trler vb.) gerekleir. Her organiz
ma, kendini-rgtleyen ak bir sistem o-
lup, metabolizma, bymenin denetlen
mesi gelime ve retimi gibi srelerle
gsterilir. Yaamn kkeni ve z stne
biyolog ve filozoflar tarafndan birok an
laylar getirilmitir. Bu kiilerden Linnae
us, yaratmclk' savunarak, btn canl
yaratklarn Tanrnn tek bir yaratma edimi
tarafndan yaratlm olduklarn kabul et
mekteydi. Cuviere gelince, bu biyolog,
yaratmn stste yinelendii grn -
ne srerek, bir nceki yaam biimlerinin
bir afet sonucu yokolarak, yerlerini ok
daha yetkin yaam biimlerinin aldn
dnyordu. Aristoteles'in entelekheia
retisine kadar uzanan vitalizm ise, ya
am srelerini maddi-olmayan birtakm
yaam gleri, yaamsal itepileriyle
aKlamaya alr. Dourucu evrim ve ho-
lizrriin temsilcileri de benzer dnceler
dile getirmilerdir. S. Arrhenius'un uzay
dan birtakm yaam cisimciklerinin Yery-
z'ne inmesiyle Yaamn olutuu stne
varsaym ile K. Baer'in canl ve cansz
doann nsz sonsuz birlikte varolduu
kuram da metafizik maddeci kuramlar a-
rasnda yer alr. A. Oparin'in kuram ise
ilknce protein benzeri karmak kolloid
sistemlerin, daha sonra da ilk canl cisim
lerin olutuunu ne srer. Modern bilim
sel verilere gre, amino asit bileimleri,
maddi bir sistemin olumasna yol aarlar;
bu sistem, denetleyen ve denetlenen (hc
re ekirdei ve sitoplazma) olmak zere,
iki alt-sisteme ayrlr. Hcre ekirdei,
nkleik asit (DNA) molekllerini ierir. Bu
molekkllerden her biri bildiriim (genetik)
kodunun abecesini oluturan drt baz ara
clyla birbirlerine balanr; bu bazlarn
yer al dzeni ise, organizmann yaam
etkinliindeki ardarda btn sreleri be
lirler. Burada her eyden nce metaboliz
ma gelir; ak bir sistem olarak organizma
da dardan, kendi gelimesini, retmesini
salayan ve ona enerji veren materyali
oluturucu cevherleri kendine alr. Nite
kim, biyosistemler, her zaman iin, mad
denin yapsnn biyolojik dzeyinde, dina
mik bir denge iindedir. Organik dnyann
gelime mekanizmasn aklayan madde
ci kuramlar arasnda en nemlileri unlar
dr: J . B. Lamarckn (bak. Yeni-Lamark-
lk) organizmalarn kendi bireysel yaam
lar iinde (belki de kaltmsal olarak) edin
dikleri kendi yeni zelliklerinin bir kayna
olarak organlarn almas ya da alma
mas kuram; Darwiriin doal ayklanma
kuram. Modern genetik'e gre, doal ev
renin etkisi (kozmik nlar, s deiimleri
vb.), genetik kodda (gen deiimlerinde)
yneltilmemi deiimlere yol amaktadr.
Bu tr deiimler, doa! ayklamann ister
istemez konusu olan nitelike yeni orga
nizmalarn ortaya kmasna neden olurlar;
kendini evreye en iyi uyarlayan Organiz
malar ayakta kalarak, yeni biyolojik trlerin
doumuna yol aacak biiminde remede
bulunurlar. Tekhcreliler, bitkiler ve hay
vanlara karlk veren dall genealojik
aacn ok eitli dallara ayrlmas, orga
nik dnyann gelimesinde nceden her
hangi bir belirlenimin olmadn gsterir.
Gne sisteminin daha baka gezegenleri
stnde canl organizmalarn varolduu
na ilikin bir belirtiye daha rastlanmamtr.
Yaamn yalnzca Yeryznde m^olduu
sorusu ancak ok derin deneysel aratr
malardan sonra yantlanabilir; felsefi kur
gulamalarn burada hibiryardm olamaz.
528
YAAM
Yaam Biimi Bir Snf ve ulus, ya da bir
btn olarak toplum da dahil, toplumsal
bir grubun, bir bireyin kendi tipik yaam
etkinlii tarznn btnln, onu belirle
yen yaam koullaryla birlikte kucaklayan
felsefi ve sosyolojik bir kavram. Bu kav
ram, insanlarn alma, (aile ve evlilik ili
kileri) gndelik yaam, eitim, kltr, (ulus
ilikileri) ve toplumsal yaam gibi, balca
yaamsal etkinlik alanlarnn kapsaml bi
imde ele alnmasn salayan ve insanla
rn toplumsal-ekonomik sistemce koullu
olan davran gdlerinin (yaam slupla
rn) ve deer ynlendirimlerinin olduu
kadar, yaam standartlar (maddi refah) ile
niteliklerinin de (manevi refahlarnn) de
belirlenmesine yardm eder. Sosyalist ya
am biimi, burjuva yaam biimine kart
dorultuda u zellikleri gsterme duru
mundadr: Kolektivizm, gerek demokra
tiklik ve hmanizm, toplumsal iyimserlik,
insan zsaygs, kamu devi duyusu, yol
daa karlkl yardmlama, enternasyo
nalizm ve yurtseverlik, alma saygs, ko
lektif ve toplum ilerine sorumluluk duygu
suna dayal toplumsal etkinlik vb. Ancak,
sosyalist toplumlarda da, toplumun tarih
sel gelimesinin daha nceki evrelerinde
grlen Yaam Biimi kalntlarna da rast
lanr ve bunlarla mcadele edilir. Kom
nist kurulma srasnda gelecekteki kom
nist Yaam Biimi'nin gstergelerinin ken
dini gstermesi gerekir.
Yaam Felsefesi Yzyln banda Alman
yada (Nietzsche, Dilthey, G. Smmel) ve
Fransa'da (Bergson) burjuva felsefesinde
ortaya km znel idealist bir akm. Bu
felsefenin kkenleri, dnyann mekanik bir
tablosunun yanlln ortaya koyan biyo
loji ve psikoloji ile daha baka bilimlerdeki
hzl gelimelere baldr. Yaam felsefesi,
mekanik maddeciliin snrlarn idealist
konumdan amaya almtr. Yaam Fel-
sefesi'nin ortaya k, burjuva felsefesin
deki bir bunalm, bilimi reddederek akld-
clk'a ve nihilizm'e dnn gsterir.
Yaam Felsefesi, toplumsal-tarihsel sre
cin kendine zg izgilerinin arptlm, i-
dealist bir yorumu olmutur. Bu felsefenin
ekseni, madde ve bilince kart, etkin, ok-
biimli ve nsz sonsuz hareket halindeki,
mutlak, sonsuz dnya ilkesi olarak yaam
araydr. Yaam, duyularn ya da akln
yardmyla anlalamaz, sezgisel olarak al
glanr, cokulara aktr. 1920'lerde ve
1930'larda Yaam Felsefesi dnceleri,
Spengler ile E. Spranger tarafndan geli
tirilmi; ayrca bu dnceler, faizmin i-
deologlarnca da kullanlmtr. Yaam Fel-
sefesi'nin baz dnceleri varoluuluk'
un ideolojik kaynaklar olarak da hizmet
etmitir.
Yaam Tarz insann kendini yeniden ret
mesine ayrlmaz biimde bal olan ve top
lumsal yaamn en nemli alanlarndan
biri; insann yiyecek, giyecek, mesken,
dinlenme ve salk gereksinimlerini kar
lad maddi ve kltrel evre. Yaam Tar-
z'nn belirleyici zellikleri ile insan gerek
semelerini karlama biimleri, retim tar-
z/'na ve insann bal olduu buradaki de
iimlere dayanr. Yaam Tarz, treler'
den, greneklerden, ulusal gelenekler
den, snfsal farklardan, kent ve kr arasn
daki ayrlklardan, kadnlarn toplumdaki
yerinden, ulusal belirleyici zelliklerden ve
toplumun ideoloji ve kltrnden de etki
lenir. Yaam Biiminin bir paras olarak
Yaam Tarz ise, toplumun ekonomisini,
siyaset ve kltrn etkiler. Aile, kiisel
yaam tarznn ok nemli rgttenim bi
imlerinden biridir. Sosyalist birtoplumda,
emeki halkn yaam tarz, maddi ve ma
nevi retimin gelime dzeyiyle, halkn
maddi ve kltrel standartlarnn srekli
ilerlemesiyle ilerler. Olgun sosyalizm top-
lumunda, hizmet sanayilerinin ulusal eko
nominin mekaniklemi bir dal haline gel
mesi gerekir.
529
YEN
Yeni Filozoflar 1970'lerde akla dayal fel
sefe ve kltr yadsmak iin ortaya k
m, kark bir Fransz burjuva filozoflar
grubu. znde, Yeni Filozoflarn (A. Glc-
ksman, B.-H.-Lvy vb.) ana dnceleri,
Schopenhauer ile Nietzsche'n'm ortaya at
m olduklar nermeleri yeniden dile geti
rirler. Yeni Filozoflar, 1960'lardaki renci
ayaklanmalarna etkin biimde katlp, da
ha sonra devrim kuram ile sosyalizme kar
tavr alm kiilerdir. Bu kar tavr, bur
juva ideolog ve siyasetiler tarafndan b
tn sol hareketi karalamak iin kullanlr.
Yeni Filozoflar, bilind istek ve toplum
sal yasaklamalarn bir nesnesi olarak in
san dncesini ortaya atarak devrimci
ideallerin yadsnn dorulamaya alr
lar. Bu bakasndan, bir devrimci btn
insanla ters bir bakaldran kiidir, n
k et/n, istek ve gereksinimlerin ykn
den kurtulmutur. nsan zihnine ve gc
ne, toplumun geliimi ve dnme ura-
y yasalarn bilme olanana inanmay-
ar, Yeni Filozoflar', kanlmaz olarak, ye
ni batan Tanr'ya inanca, insanln kur
tarcs dncesine gtrmtr. Btn
bunlar, Yeni Filozoflar bir yandan gerici
burjuva ideologlarn saflarna ekerken, -
te yandan anarist, ar solcu gruplarn
saflarna da ekmektedir.
Yeni-Freudculuk Modern burjuva felsefe
sinde bir eilim. Bu eilim, insan, insann
toplumsal kurumlarn yaps iindeki yerini
ve roln psikanaliz ilkeleriyle inceler. Ye-
ni-Freudculuk, 1930larn sonlarnda, Fre-
udculuknn snrl olduklar grlen baz
ilkelerinin gzden geirilmesinin bir sonu
cu olarak ortaya kmtr. Yeni-Freudcu-
luk'un temsilcileri (K. Horney, H. Sullivan,
Fromm), klasik psikanalizin atmal du
rumlarn nedeni olarak grlen i-pisiik
srelerle ilgili yorumunu olduu kadar,
psiik olann yapsal dzeyleri ile bilinal-
f/'mn ileyi mekanizmasyla ilgili anlay
nn baz nerme ve sonulamalann da
eletirirler. Yeni-Freudculuk, bununla bir
likte, her kiide doutan olduu ne s
rlen insan etkinliklerindeki akld gd
ler dncesi ile kiisel ve toplumsal yap
larn psikanalitik inceleme yntemi gibi,
klasik psikanalizmin birtakm ana emala-
nn da kabul eder. Yeni-Freudculuk'un
temsilcileri, bireyin i atmalarna oun
neden olan toplumsal ve kltrel sreler
stnde ilgilerini younlatrarak, Freud'
un kendi kanlarna gre insann i dnyas
bilgisinin snrlarn aan bilinalt eilimler
anlayna balanrlar. Klasik psikanaliz in
sann varoluuyla ilgili, rnein insan nasl
yaamaldr ve ne yapmaldr gibisine so
rulara hibir kapsaml yant getirmez. Ye-
ni-Freudcular, bu boluu doldurmaya
alrlar. Bu yolda da, insann kendi biri
cikliini yitirdii, d dnyaya ve kendine
yabanclat ve kendi somut insan boyut
larn yitirdii modern Bat toplumunu ele
tirirler. Ancak, burada, insann indirgen
mesinin, toplumsal ve kiisel karlar ara
sndaki elikinin gerek nedenlerini aa
koymazlar. nsann bilincinde eletirel -
eleri uyandran kendi yaam deerleri ile
ideallerini dnme urataca ne sr
len hmanist psikanaliz yoluyla insann
eitli yabanclama biimlerinin alabile
ceini umarlar.' Bireyin iyiletirilmesi yo
luyla toplumun iyiletirilmesi, topyac ol
maktan baka bir ey olmad gibi, buna
dayal soyut-hmanist bir yaklam da hi
umutverici deildir. nk ne burjuva top
lumda kiilik blnmesinin gerek neden
lerini ne de kapitalist uygarlktaki bunalm
ortadan kaldrabilir.
Yeni-Gerekllik 20. yzylda ngilizA-
merikan felsefesinde bir eilim. Bu eilim
balca temsilcileri ngiltere'de Moore, (er
ken dneminde) Russell, Alexander, Birle
ik Devletlerde de R. Perry, W. Montague
ve dierleridir. Maddeci yansma kuram
na kar ynelen ve onu dalizm olmakla
mahkm eden yeni-gereki bilgi kuram,
530
YEN
bilinen eyin dorudan zihne girmekle bir
likte, kendi varl ve doas gerei bilgiye
bal olmadnn kabulne dayanr. Onto
lojide, Yeni-Gerekilik, dnsel varolu
u olan genel kavramlarn gerek olduk
larn ve eylerin iinde bulunduklar iliki
lerden bamsz olduklarn kabul eder. E-
pistemolojide ise, Yeni-Gerekilik, tmel
olann tikel olandan ayrlmasna ve mantk
bant ve kavramlarnn ontoiojikletiril-
mesinden kaynaklanr. Yeni-Gerekilik,
kozmolojik bir eilim de gsterir; bu ei
lim, idealiste anlalan bir gelime ve ev
rensel felsefe sistemleri kuramna dayanr
(rnein, Whiteheadin sre felsefesi, do
urucu evrim kuram, J . Ch. Smutsun ho-
lizmi).
Yeni-Hegelcilik Doasal-tarihsel madde
cilie bir tepki ve din ile kurgusal felsefeyi
savunma olarak 19. yzyln ikinci yarsn
da ngiltere'de ve Birleik Devletler'de or
taya km idealist bir eilim (Th. Green,
F. Bradley, J . Royce, J . McTaggard ve
daha bakalar). Yzyln balarnda, Yeni-
Hegelcilik Marxla kar birynelim iin
de talya'da (bak. Croce; Gentile), Rusya'
da (i. lyin ve daha bakalar) ve Hollanda'
da (G. Bolland) yaygnlk kazanmtr. Al
man Yeni-Hegelciliki (H. Glckner, R.
Kroner, Th. Litt), 1. Dnya Sava arifesin
de ve ertesinde nplana kmtr. 2. Dn
ya Savandan sonra, Yeni-Hegelcilik,
Fransada, ounlukla da varoluuluk ile
kaynam olarak yaylmtr (J . Wahl, Hyp-
polite). Yeni-Hegelcilik, genel olarak, di
yalektii reddeder ya da uygulanmasn
yalnzca bilin alanyla snrlar. Yeni-He-
gelcilikte eliki sorunun zm, eliki
lerin uzlatrlmasndan elikileri zme
olanann yadsnmasna kadar deiir.
Sosyolojide, Yeni-Hegelcilikin kimi tem
silcileri, toplumda snflar uzlatrmann
bir arac olarak, emperyalist devleti olduu
kadar, faist korporatif devlet politikasn
da hakl gstermek iin Hegelin tin fel
sefesinin gerici yanlarndan yararlanmaya
kalkmlardr. 1930da, uluslararas Hegel-
ciler Birlii ad altnda bir Yeni-Hegelcilik
merkezi kurulmutur.
Yeni-Kantlk 19. yzyln ikinci yarsnda
Almanya'da Kanta Dn! slogan altn
da patlak vermi idealist bir akm (Otto
Liebmann, F. Lange). Bu akm, Fransada
(Ch. B. Renouvier, O. Hamelin), talya (C.
Cantoni) ve Rusyada (Vedenski, elpa-
nov, Legal Marxlk) da boy gstermi
tir. Yeni-Kantlk, Kantin felsefesindeki
maddeci ve diyalektik eleri grmezlik
ten gelerek, idealist ve metafizik eleri
gelitirir. Kendinde-ey, ya bir yana atlr
ya da znel idealist bir biimde yorumla
nr. Yeni-Kantlk, iki Alman okulunda tam
anlatmn bulmutur: Marburg Okulu (Co-
hen, Cassirer) ve Freiburg ya da Baden
Okulu (Windelband, Rickert). Bu birincisi,
bilimsel kavramlar ile felsefi kategorileri
mantk kurulmalar olarak alarak, bunlarn
idealist bir biiminde yorumuna zel bir
ilgi gsterir. kinci okul ise, Kant pratik ve
kuramsal akl retisi temeli zerinde, do
a bilimleri ile toplum bilimleri arasnda bir
ayrm yaplmasn dorulamaya alt
kadar, toplumsal fenomenlerin bilimsel bil
gisinin olanaksz olduunu da gstermeye
alr. Yeni-Kantlk, Marxla kar
mcadelede revizyonizm tarafndan kulla
nlm, kinci Enternasyonelde (Bernstein,
M. Adlervb.) oportnistlerin felsefi anlay
haline gelmitir. Lenin ve Plehanov bu an
laya ldrc bir darbe indirmilerdir.
Bugn iin, Yeni-Kantlk, deer retisi
nde baz eilimler iinde etkisini gster
mektedir.
Yeni-Lamarcklk Evrim kuramnda ad
n Fransz doabilimci J . Lamarcktan
(1744-1829) alan ve 19. yzyln sonlarn
da yaygnlk kazanm, bilimsel-olmayan
bir eilim. Evrimin yalnzca fizyolojik s
relerin bir sonucu olarak aklanmas, do
531
YEN
al aykla imann yaratc rolnn yadsn
mas ve. organizmalarn nceden belirlen
mi bir amallk tadklarnn kabul edil
mesi, Yeni- Lamarckln zelliklerinden-
dir. Yeni-Lamarckik eitlerinden biri de
mekanik Lamarcklktr. Mekanik Lamar-
cklk, en kararl biimiyle, Spencer'in
denge kuramnda ilenmitir. Bu kurama
gre, organizma ile evrenin etkileimi,
aralarnda dengenin kurulmasna yol aar.
Spencer, evrimi bu dengenin srekli bo
zulmasnn bir sonucu olarak grmtr.
Mekanik Lamarcklarn organizmalarn
grece bir amallk tadklarna ilikin,
bilimsel bir aklama getirememeleri idea
lizme dmelerine yol amtr. Paleonto-
log E. D. Cope (1840-1897) tarafndan ku
rulmu olan psiko-Lamarcklk ise, Yeni-
Lamarckln ar idealist bir eididir.
Psiko-Lamarckla gre, evrimin kayna
ilkel bilin ve irade biimlerinde, vitatizm
ruhuyla yorumlanm bir eit yaratc il
kende yatar. Mekanik Lamarcklk ile psi-
ko-Lamarcklk eitlerine bugn biyolo
jik srelerin felsefi yorumunda rastlan-
maktadr.
Yeni-Platonculuk Roma imparatorluu'
nun k dneminde (3.-6. yzyllar) ge
rici bir gizemci felsefe. Bu felsefede, P/a-
fonun idealist idealar kuram, maddi dn
yann manevi ilk eden doduu stne
gizemci bir reti biimini almtr. Madde,
Evren hiyerarisinde, dnya ruhunun
douunda en alt basamak olup, onun
zerinde tin, en yukarda da ilk z ya
da Tek olan ykselir. Bu felsefede, idea
lizm teosofi dzeyine inmitir. Yeni-Pla
tonculuk, ilknce Msr'da ortaya kmtr.
Roma'da ise Plotinus tarafndan bir Yeni
Platoncu okul kurulmutur. Atinada Prok-
los tarafndan kurulan son Yeni-Polatoncu
okul, 529 ylna kadar yaamtr. Yeni-Pla
tonculuk, ilk kt dnemde Hrisityanlk'
a dmancayd ve Dou by ve mitoloji
elerini ieriyordu. Bununla birlikte, Ye
ni-Platonculuk, Hristiyan patristik zerin
de olduu kadar; gerek Hristiyan, gerek
Mslman lkelerde, feodal toplumda fel
sefenin gelimesi zerinde de byk bir
etki brakmtr.
Yeni-Pozltivizm 20. yzylda burjuva fel
sefesinde bir akm, pozitivizmin ada
biimi. Yeni-pozitivizm, felsefeyi kendi a-
nakonusundan ayrr. Yeni-pozitivizme
gre, gereklik bilgisi, yalnzca gndelik
ya da somut bilimsel dnmede vardr,
felsefe ise ancak bu dnme biimlerinin
kendi sonularnn dile geldii dil zm
lemesi halinde varolabilir (bak. Felsefe,
zmleyici). Felsefi zmleme, Yeni
Poztivistlerin kansna gre, nesnel ger
eklie uzanamaz, dorudan deneyim ya
da dille snrldr. Yeni-Pozitivzim'in ar
biimleri, rnein, Yeni-Pozitivist Viyana
Okulu, felsefenin alann bireysel cokular
la snrlyarak, dorudan doruya solipsiz
me der. Mantk pozitivizm, Yeni-pozi-
tivizm'in en etkili biimidir. ngiliz zmle
yici filozoflar, Moore'un izleyicileri (L. Steb-
bing, A. Wisdom ve daha bakalar), Yeni-
Pozitivizm'in genel platformuna bal ka
lrlar. Mantk Lvov-Varova Okulunun ki
mi yeleri (K. Ajdukiewicz) de yeni-poziti-
visttirler. 1930'larda Yeni-Pozitivist gr
lere balanan eitli kii ve gruplar, ideo
lojik ve bilimsel rgtlenmelere gitmiler
dir. rnein, Viyana Okulu'nun Avusturya-
l-Alman mantk pozitivistleri (Carnap,
Schiickvb.), Berlin Bilimsel Felsefe Derne
i (Reichenbahc, C. Hempel vb.), ngiliz
zmleyici filozoflar, pozitivist-pragmac
eilime bal bilim felsfesininin kimi A-
merikal temsilcileri (O. Nagel, Bridgman
vb.), sve'te Uppsala okulu, Almanya'da
H. Scholz'un banda bulunduu Mnster
mantk topluluu. O yllardan bu yana d
zenli olarak uluslararas kurultaylar yapl
makta ve Yeni-Pozitivizm dnceleri ya
yn yaamnda srekli savunulmaktadr.
Yeni-Pozitivizm, kendine bilimsel ampi
532
rizm adn vermekte, ada bilimdeki
bulgularn yorumlannda idealist anlay
larn ortaya kmasna yol aarak, bilimsel
evreler zerinde geni etki yapmaktadr.
Ancak, gerek yeni-pozitivistler, gerekse
yeni-pozitivist olmayp, dzenlenen kurul
tay ve tartmalara katlan bilim adamlar
nn biimsel mantk ve bilim metodolojisin
deki almalarnn somut olumlu sonula
rnn tad nemden de szetmek gere
kir. 1930'larn sonlarndan bu yana Birleik
Devletler Yeni-pozitivizm'in merkezi hali
ne gelmitir. Bugn iin, bu felsefe, en
bata mantk ampirizm tarafndan temsil
edilmektedir. Linguistik felsefe, Yeni-Po-
zitivizimin ngilteredeki bir eididir.
1950'lerden sonra, Yeni-Pozitivizm, bilim
sel dnyagr ve bilim metodolojisinin
gerek sorunlarn zmleyiinde olduu
kadar, Bat felsefesi iinde post-pozitivizm
ve eletirel aklclk gibi akmlarn temsilci
leri tarafndan eletirilere uraynda da
grlen, derin bir ideolojik bunalm geir
mektedir.
Yeni-Protestanlk 1. Dnya Sava'ndan
sonra Avrupada (K. Barth, E. Brunner),
1930lardan sonra da Birleik Devletlerde
(Reinhold ve Richard Niebuhr, P. Tillich ve
daha bakalar) yaygnlk kazanm bir
modern burjuva teoloji akm (bak. Diya-
lektik Teoloji). Yeni-Protestanlk, liberal H-
ristiyanlk' sert bir dille eletirerek, mutlak
yce Tanry kedi gcyle snrl insann
karsna koyar. Tanry ebedi yasa olarak
gren yeni-Thomasclka kart, Yeni-
Protestanlk felsefesinde, Tanr, kendi ira
desini zgrce kullanan bir znedir. Yenl-
Protestanlk'n bak asndan, lml
varl iinde insan, kanlmaz biimde
Tanrmn iradesiyle uyumazlk halindedir.
Byle bir ey, insann nlenemez biimde
gnahkr kalmasna yol aar. Yeni-Pro-
testanlk, iine Rnesans, 17.-18. yzyl
aklclk felsefesini, Aydnlanma felsefesi
ve Maocl da katt, laik hmanist kl
tr eletirerek, tarihsel ilerleme, toplum
sal ve bilimsel gelime ve aydnlanmayla
ilgili btn insan umutlarnn aldatc oldu
unu syler. Yeni-Protestanlk'n szcle
rine gre, toplumsal-tarihsel varlk, insan
Tanr'ya bakaldrmaya itmekte, kendini
bamsz bir zne ve tarihin yaratcs ola
rak grmesine gtrmektedir. Bu gibi bir
bakasndan yola kla, din (ve dini
vicdan) salt eletirel bir ilevi yerine getirir,
yani bu tr insani gnaha itilmeleri aa
karr. Yeni-Protestanlk etiinde, laik
ahlak ile Hristiyan ahlak kar karya ko
nur. Burada, Laik ahlak, maddi ve toplum
sal karlara bal tutulur, gnahkr insan
doasna uygun den ahlak olarak alnr.
Oysa, Hristiyan ahlak, mutlak ve koul
suzdur. Sevgi ilkesine dayal olup, her tr
l erekliliin tesindedir. Yeni-Protestan-
lk'n szcleri, Hristiyan ahlakn toplum
sal yaamda, yrrle konamayacan,
her zaman iin olanaksz bir olanak ola
rak kalacan sylerler. Bu ahlak, hibir
kavramla dile getirilemeyecei gibi, hibir
zel davran ilkeleri sistem iine de soku-
lamaz. Hristiyan ahlak, ahlaki olmayan a
lmay koulsuz eletiride, Tanr'nn irade
sine btnlkle boyun emede, Tanrnn
iradesinin zn ya da uzamn hibir bi
imde kavramaya kalkmamada yatar.
' Yeni-Slavclar 19. yzyln ikinci yarsnda
Slavclarn izleyicileri. Yeni-Slavclar, Do-
udaki toplumsal gelime ile Batdaki
toplumsal gelimenin birbirine kart oldu
u nermesini olduu kadar, Slavlarn (-
zellikle de Rusyann) tarihteki benzersiz
rol dncesini de kedi nclerinden al
mlar; Slavcin tutucu yanlarna yeni bir
kuramsal temel kazandrmlardr. Yeni
Slavclkn batemsilcisi N. Danilevski
(1822-1885), yanl yorumlanm doa bi
limi yntemlerini kltr ve tarih tipleri
kuramnn temeline oturtmutur. Bu kura
ma gre, her ulusun airet (genlik), devlet
(olgunluk) ve uygarlk (yallk, kme) d
YEN
nemlerinden getii, bir tarihi vardr {Rus
ya ve Avrupa, 1869). Danilevski'ninbaka-
sndan, Avrupa tipi (yani, burjuva Av
rupa), dalma dnemini yayordu, Slav-
lar ise boy atma dnemindeydiler. Onun
iin, insanln ileriye doru gelimesi,
bata otokratik Rusyann bulunduu bir
Slav federatif devletinin elindeydi. Dani-
levskinin yannda, Leontyev ile N. Strak
hov (1828-1896) da yer alyorlard. Yeni-
Slavclk kuramlarnda Rus toplumunun te
mel toplumsal elikileri kurald elikiler
olarak grlyordu; bu kuramlar, ynetici
snflarn karlarn yanstt kadar, dev
rimci demokrasi ile sosyalizme de kary
dlar. Yeni-Slavclk'n genel felsefi gr
leri, dinsel idealizm eleri ile natralizm
elerinin eklektik bir bileimi olmutur.
Yeni-Slavclar, Darvinciliin bilimsel de
erini yadsmlardr.
Yeni Sol Bat lkelerinde renci ve aydn
larn geni bir kesimi tarafndan burjuva
topluma, burjuva toplumun toplumsal, e-
konomik ve siyasal kurumlarna, yaam
biimine, ahlak deerleri ve ideallerine
kar giritikleri hareket. Bu hareketin hi
bir ortak ideolojik izgisi ve pratik progra
m olmayp, farkl siyasal ynelimli birok
grup ve rgtten olumutur. Bu hareket,
toplumsal gereklie kar kendiliinden
bakaldr eleri tamakla birlikte, top
lumsal gerekliin pratikte dntrlme
si iin hibir etkili yntem, yol ve ara
gstermez. 1960larn balarnda ortaya
kan solcu radikal hava, genlerin ve ay
dnlarn byk bir kesimi sarmt. Yeni
Solun yelerinin ounluu varolan ku-
rumlarn, otoritenin, yaam deerlerinin
genel toptan olumsuzlanmas felsefesi
ne balanrlar. Nihilizm, anarizm, kendili-
indecilik, oyunun kurallarn bozma ve
burjuva toplumun toplumsal, ekonomik,
siyasal ve kltrel yapsndan kma istei,
btn bunlar, Yeni Sol hareketin Marcuse,
Sartre, R. Debray ile daha baka solcu
radikal ideologlardan ald anaizgilerdir.
Btn bu gibi tavrlarn soyut, topyac ve
fiilen gerekletirilemez olduu ortaya k
mtr. 1970lerin balarnda, Yeni Sol ha
reket, i ayrmlamalar ile resmi otoritelerin
basks sonunda kk gruplara bln
mtr. Bu hareket, kapitalist lkelerde bi
linlendirmeye az ok katkda bulunmu
tur. Bu arada, kkburjuva radikalizmi
temsil eden bu hareket, ii snfndan ko
puk oluu ve ii snfnn toplumu devrim
ci yoldan yeniden rgtlendirmedeki n
der roln yadsmasndan dolay, tekelci
devlet kapitalizmi karsnda tutunama
mtr.
Yenl-Thomasctk Katolik Kilisesi'nin A-
quinolu Thomas'm retisine dayanan res
mi felsefi retisi. Papa XIII. Leonun bir
genelgesiyle, Yeni-Thomasclk, Hristiyan
dogmalarna karlk veren biricik doru
felsefe olarak tannmtr. 1889da, Beli
ka'da Louvain'de bir Yksek Felsefe Kuru
mu kurulmutur. Bu kurum, bugn iin de
Yeni-Thomasclk'n uluslararas merkezi
dir. Yeni-Thomasclk retisi, Katolikler'in
ok sayda olduu (Fransa, talya, Bat Al
manya, Birleik Devletler ve Latin Amerika
lkeleri gibi) lkelerde yaygnlk kazan
mtr. Yeni-Thomasclar arasnda Marta-
in, E. Gilson (Fransa), K. Rahner, (Belika),
J . de Vries, F. Van Steenberghen (Bat
Almanya), G. Wetter (Avusturya), J . Boc-
henski gibi kiiler de yer almaktadr. Yenl-
Thomasc felsefe, klerikalizmm ideloojik
dayana olarak hizmet eder. Felsefe te
olojinin hizmetkrdr ilkesi, Yeni-Tho-
masclk'n temelini oluturur. Yeni-Tho-
masclar, tinsel, tanrsal ilk ana e olarak
grdkleri salt varlk en yksek gerek
lik olarak alrlar. Yeni-Thomasclar, yanl
latrlm Aristotelesci biim ve madde,
gizilg ve etki (olanak ve gereklik) kate
gorileri ile varolu ve z kategorilerinin
dinsel dogmalarn tantlamada kullanrlar.
Yeni-Thomasc kurgusal kurulmalar, varl
534
YN
n en ilk nedeni ve btn felsefi kategori
lerin en ilk temeli olarak Tanr'nn kabul
edilmesiyle sonulanr. ada doa bili
mi kuramlarnn dinsel yorumu, Yeni-Tho-
masclk'ta geni bir yer tutar. 2. Vatikan
Kurulu'ndan (1962/65) sonra kendi biimi
ni alan Yeni-Thomasclkn yeni siyaseti,
Thomclk ilkelerinin varoluuluk'un, fe
nomenoloji, felsesefi antropolojirim ve
modern felsefi idealizmin nermeleriyle
birletirilmesi yoluyla Yeni-Thomasclk'a
gre, tarih sreci her bireyin davrann
yneten doast glere dayanr. Byle
likle, insann dnya tarihi stndeki etkin
lii, fiilen ortadan kaldrlm olmaktadr.
Yeni-Thomasc sosyoloji, kilise ynetimi
nin varolaca ideal bir toplum gibi top-
yac bir dnceye dayanr.
Yermerkezcilik bak. Gnemerkezcilik ve
Yermerkezcilik.
Yetenekler Geni anlamda, bireyin davra
nlarn dzene koyan ve bireyin etkinlii
nin koulu olarak hizmet eden psiik temel
zellikler. Bireyin en evrensel Yetenekleri
insann btn bir filogenetik ve ontogene-
tik geliimi iinde gelien duyusal gleri
dir. zel anlamda, Yetenekler, bireyin be
lirli, tarihsel olarak evrilmi mesleki bir et
kinlik tipine karlk veren bir dizi psiik
temel'zellikleri gsterir. Bunlarn oluma
s, kendi toplumsal-tarihsel gelimesi bo
yunca insanln ilemi olduu etkinlik
biimlerinin birey tarafndan edinilmesini
gsterir. Nitekim, insann Yetenekleri yal
nzca kendi beyninin etkinliine, kaltmsal
olarak edindii kendi anatomik ve fizyolo
jik zelliklerine, eilimlerine, beceri ve a-
lkanlklarna deil, ama hepsinden nce,
insanlk tarafndan ulalm bulunan tarih
sel dzeye de dayanr. Bu anlamda, insa
nn Yetenekleri emein toplumsal rgtle-
nimiyle ve buna karlk veren eitim siste
mine yakndan baldr. Yeteneklerin nite
liksel dzeyi, (zgn, yetkin ve toplumsal
nem tayan bir sonu elde etme olana
n veren Yeteneklerin bir toplam olan)
yeti kavram ile (belli bir yararclk alannda
temel deiimlere yol aan Yetenekler ola
rak) deha kavramyla dile getirilir. Herkese
eitli meslekleri ve eitli etkinlik biimle
rini uygulama olana tanyacak biimde,
insann Yeteneklerinin okynl gelime
si, komnizmin kurulmasnn balca g
revlerindendir.
Yeterli Neden lkesi Genel bir mantk ilke
si. Bu ilkeye gre, bir nerme, yeterli ne
den gsterildii zaman dorudur. Yeterli
Neden doru kabul edilen ve kendisinden
mantksal bir sonu karlan bir nermedir
(ya da bir dizi nermedir). Nedenin doru
luu pratikte deneyle gsterilebilecei gi
bi, br nermelerin doruluundan da
karlabilir. Yeterli Neden lkesi, mantksal
olarak doru dnmenin zsel zellikle
rinden biri olarak tantlanabilirlii gsterir.
Yeterli Neden lkesi, ok nceki mantk
sistemlerinde (rnein, Leukippos ve Aris
toteleste) yer almakla birlikte, ilk kez, Le-
ibniz tarafndan ortaya konmutur. Yeterli
Neden ilkesi, genel bir metodolojik ilke
dir.
Yin ve Yang Eski in felsefesinin temel
kavramlar. Deiimler Kitabinda, bu kav
ramlar, doadaki aydnlk ve karanlk, ka
tlk ve yumuaklk, erkek ve dii ilkelerini
gstermeye yaryordu. in felsefesi geli
tike, Yin ve Yang kavramlar da, k ve
karanlk, gn ve gece, gne ve ay, gk
yz ve yeryz, scak ve souk, pozitif ve
negatif vb. kartlarn etkileimini simgele
meye balamtr. Yin ve Yang kavramlar,
kurgusal yeni-Konfysc emalar iin
de, zellikle de mutlak yasa, // retisi
iinde olaanst soyut bir anlam kazan
mtr. Burada, doadaki srekli deiimin
ana nedeni ve hareketin ana kozmik gc
olarak grlen kart glerin etkileimi
anlay, in filozoflarnn diyalektik sis
535
YOGA
temlerinin ana ieriini oluturmaktadr.
Yin ve Yang glerinin dalizmi retisi,
in felsefesindeki diyalektik kurulmalarn
vazgeilmez bir esidir. Yin ve Yang an
lay, in'de kuramsal tp, kimya, mzik,
vb. ilkelerinin ileniinde eitli biimlerde
ele alnmtr.
Yoga (Z. . ya da Z. S. 1. yzyllarda)
Patanjalinin kurduu sanlan felsefi-din-
sel bir Hindu retisi. Yoga, Hinduculuk-
'un balca ilkelerini paylamakla birlikte,
bireysel ruhun yaradanla kaynamasnn
tek yolunun gerekliin ortadan kalkt,
btn btne kendinden geme ve vecd
haline ulamak iin yaplan bir temrin sis
teminden getiine inanr. Bu temrinler,
eski alarda, insanlarn doast gle
re boyun emek ya da bu gleri kendile
rine maletmek iin yaptklar temrinlere da
yanr. Patanjali, bu temrinleri bir sistem
iine sokmu ve Yoga Sutralar'nda bunla
rn neler olduklarn aklamtr. Alt dzey
de Yoga olan Hatha Yoga, kiinin Raja
Yogaya ulamasn salayacak bedensel
denetimi elde etmesine ynelik, fiziksel
yntemlerdir; Raja Yoga ise, kiiyi gerek
likten btn btne kopmaya gtrecek,
psiik bir temrinler sistemidir. Yoga dola
ysyla, kiinin gzle grlmez hale gelebi
lecei, olaanst boyutlara girebilecei,
istedii herhangi bir yere ulaabilecei,
binlerce kilometre uzaktan nesneleri g
rebilecei, bakalarnn dncelerini o-
kuyabilecei, lm kiilerle konuabile
cei ne srlr. Yoga temrinleri, bir ma
nevi kurtulu biimi olarak, Hindistan'da
birok dinlere girmitir. Hatha Yoga, hibir
ciddi gereke gsterilmeden, btn hasta
lklar iin evrensel bir iyiletirme ve olaa
nst ileri bir beden sal yntemi olarak
gsterilmektedir; ama ancak, baz Yoga
Yntemleri (rnein, soluma teknikleri) f-
zikoterapide uygulanabilmektedir.
Yorum ve Model Mantktesi ve matema-
tiktesinde olduu kadar genel olarak bi
limde de nemli bir rol oynayan semantik
kavramlar. Geni anlamda, Yorum, bir he
sap' taki balang nermelerini anlamlan
drmak olup, bunun sonucunda, belli bir
hesaptaki btn dzgn kurulmu ner
meler anlam kazanr, (bak. Dzanlam ve
Anlam; Ad; Mantk Semantik). Bu neden
le, yorumlanm bir hesap, anlamlar olan
eitli nermelerin formllendirilip tant
land, biimselletirilmi bir dildir. Biim
sel bir Yorum tanm, Model kavramndan
yararlanlarak yaplabilir. rnein, bir he
sapta belirli bir nermeler snfn alalm;
eer bu nermelerdeki btn deimezle
rin yerine bunlara karlk veren tipte (bak.
Tipler Kuram) deikenler koyacak olur
sak, nermesel bir ilevler snf elde etmi
oluruz (bak. Yklem). Bu snfn nermesel
ilevlerinden birini gren herhangi bir nes
ne dizisine belli bir nermeler snf ile ona
karlk veren hesabn Model'i denir.
Hesabn Modeli kavram, Yorum kav
ramnn getirilmesine yarar. zel olarak
kurulmu yada karlm Model'e hesabn
Yorumu denir. Buna karlk, Yorum
kavram, mantksal ve olgusal doruluk ile
zmsel ve bireimsel nermeleri belir
lemede kullanlr. Mantk sistemlerinin
modelleri kuram, Tarski ve Carnap ile A. I.
Maltsev gibi Sovyet matematikilerinin
almalaryla geliirilmitir. Doa bilim
lerinde, Model kavram, modellendirilen
ve modetlendiren sistemlerdeki ebi-
imlilie dayal olarak farkl anlamda kulla
nlr (bak. Modellendirme).
Yntem En genel anlamda, bir amac ula
ma arac, etkinlik oluturmann belirli bir
yolu. Bir bilme arac olarak Yntem, ele
alnan konuyu zihinsel olarak yeniden -
retme tarzdr. Yeni bilgi elde etmenin en
asal koulu bilimsel Yntem'in bilinli ola
rak uygulanmasdr. Bilimsel dnce, bil
me srecinde u gibi genel ilkeleri ierir:
Tmevarm, tmdengelim, zmleme ve
bireim, benzetirim, karlatrma, de
536
YUKEV
ney, gzlem. Btn Yntemler'in temelin
de gerekliin nesnel yasalar yatar. Onun
iin Yntem ayrlmaz biimde kurama
baldr. Somut bilimlerin zel Yntemler'i
vardr, nk bu bilimler zgn inceleme
lere dayanr. Somut bilimlerden farkl ola
rak, felsefe, genel bilme Yntemi'ni, mad
deci diyalektik! ortaya koyar. Diyalektik
Yntemin nesnel temeli maddi dnyann
gelimesinin en genel yasalarna dayanr.
Bu Yntem, br bilimlerdeki Yntemlerin
yerini almaz, onlarn ortak felsefi temeli
olup, btn alanlar iin bir bilme arac
grevi grr. Diyalektik, ayn zamanda,
dnyay dntrme Yntem'idir. Diyalek
tik maddeci Yntem karsnda, idealist di
yalektik ile metafizik yer alr.
Yurkevi, Pamfil Danilovi (1826-1874)
Rus idealist filozof ve teolog. nsan Ruhu
Bilimi stne (1860) balkl yazsnda,
Yurkevi, idealist bir konumdan erni-
evskirim felsefede antropoloji ilkesi st
ne almalarn rtmeye almtr.
Yurkevi, insann psiik yaamnn mad
deci adan aklann reddetmi, bunun
karsna ruh ve bedenin birlii stne H
ristiyan anlay getirmitir. Bu anlaya g
re, bilim manevi yaamn aklanna gi
rimemelidir, nk byle bir eyin bilebil
irle olana yoktur. Tartmadaki Deer
ler (1861) balkl yazsnda, ernievski,
Yurkeviin dinsel idealizminin tutarszl
n gstermitir.
Yurtseverlik Ahlaki ve siyasi bir ilke ve
toplumsal bir duygu. Bu ilke ve duygunun
ierii anayurt sevgisi, anayurda ballk,
onun gemii ile bugnnden onur duy
mak ve karlarn savunmaya hazr olmak
tr. Tarihsel olarak, kiinin kendi yurduna,
diline ve geleneklerine ball gibi Yurt
severlik eleri ok eskilere uzanr. Uyu
mayan toplumlarda, Yurtseverlik, snfsal
bir nitelik tar, nk her snf kendi ana
yurduna olan tavrn kendi zel karlar
iinde dile getiirir. Kapitalizmde, uluslar ve
ulus-devletler olutuundan, Yurtseverlik,
toplumsal bilincin btncl bir bilekeni
haline gelir. Burjuva toplumun gelimesi
iinde snfsal uyumazlklar derinletike,
Yurtseverlikin ilikili doas da nplana
kmaya balar. Burjuva ynetiminin ku
rulmasyla birlikte Yurtseverlik de, daha
nce feodalizme kar mcadelede oldu
unun tersine, btn ulusun beklentilerini
yanstmaktan kar; smrc snfn dar
karlar dzeyine derek, milliyetilik ve
ovenizmle birleir. Kkburjuva Yurtse
verlik, ulusal darkafallk ve bencillik zel
liiyle gzearpar, nk kkburjuvazi-
nin anayurda olan tavr toplumsal ilerleme
nin gereksemeleriyle deil, dar bencilce
karlarca belirlenir. Burjuva toplumda, an
cak proletarya gerek ulusal karlar dile
getirme, dolaysyla gerek Yurtseverlikin
taycs olma durumundadr. Sosyalist bir
devrimle Yurtseverlikin toplumsal ierii
de deiime urar, btn emeki halkn
onuru Yurtseverlik'in ana esi haline ge
lir. Bylelikle, yeni, btn halkn sosyalist
Yurtseverliki biimlenir. Sosyalist Yurtse
verlik, ayrlmaz bir biimde enternasyona-
lizm'e baldr. Kiinin kendi anayurduna
ball kadar, btn sosyalist dnya top
luluu ile btn dnyada emeki halkn
anti-emperyalist mcadelesine ball
da Sosyalist Yurtseverlik'in balca zelli
idir.
Yukevl, Pavel Solomonovi (1873-
1945) Rus felsefe literatr yaymc ve e
virmeni; 1920'lerde siyasal etkinliklerden
ayrlan Sosyal Demokrat ve Menevik. Ma-
terialism i kritieski realism (1908, Madde
cilik ve Eletirel Gerekilik) adl kitabnda,
Yukevi, Machc ve znel idealist bir a
dan, Manclk felsefesini eletirir. Yuke
vi, ampriosembolizm'i vaazetmitir. Miro-
vozreniye i mirovozreniya (1912, Dnyag-
r ve Dnyagrleri) adl yaptnda,
Yukevi, felsefi yaratcln kendine zg
YCELTME
karakteri dolaysyla idealist mithoslar
dorulamaya alr. Yukevi'e gre, fel
sefe, bir bilim olmayp, yar-sanatsal, d-
nsel-cokusal grn bir sonucudur.
Bu anlay, Yukevii J ames, Dilthey ve
Nietzcshe'ye yaklatrr. Lenin, Yukevi'i
Materyalizm ve Ampriokritisim'de eletir
mitir.
Yceltme Toplumsal beeni grmeyecek
(aa, baya) istek ve amalarn toplum
sal beeni grecek (yksek) olanlara ev
rilmesi. S. Freud'a gre, Yceltme, toplum
sal beeni grp ahlaka mahkm edilen
lere dnen igdlerin enerjisiyle, cin
sel olann dndaki amalara evrilen bir
cinsel drt (libido) srecidir. Freud, din
lerin dinsel trenlerin, sanatlarn, toplum
sal kurumlarn, bilimlerin ortaya kmasn
ve insanln gelimesini Yceltme terim
leri iinde aklamtr. Burjuva felsefi an
tropolojiye (M. Scheler) gre, Yceltme
yetenei doadaki btn rgttenim bi
imlerinde vardr. nsansa doadaki nihai
Yceltme'dir. Scheler, insanda ykma ei
limleri uyandran bugnk kltrdeki a
r ente!lektellemeyi gstermek iin Cls-
tn-Yceltme terimini ortaya atmtr. Tin
sel olann ilkel drtlerin dntlm
enerjisi olduunu syleyen Yceltme ku
ram, en sonunda, toplumsal olan biyolo
jik olana indirgedii gibi, kltrel ve tarih
sel srelerin kendine zg zelliklerini ve
karmakln aklama gcnde de deil
dir.
Yce-Olan nsanlarn yaamlar ya da ve
insanln yazgs stnde etkili, byk
toplumsal nemde fenomen, olay ve s
relerin zn dile getiren bir estetik kate
gorisi. Yce-olan olarak grlen olay ve
fenomenler, insan tarafndan btn baya
ve adi eylerin tam kart olarak estetik
biimde alglanan eyleri gsterir. Yce-
olan, insan sradan, basbaya olann s
tne ykselterek kendisinde yksek ideal
ler iin mcadeleyi esinlendiren coku ve
duygular uyandrr. Yce-olan, gzel-o-
lanla yakndan bantl olduu gibi, g-
zel-olan gibi, ileri bir estetik ideaiin cisim
lemesidir de. (Gzel-olanla karlatrld
nda) Yce-olann ayrt edici zellii u
dur: Yce-olan, snrsz olanaktan bulgu
lama ve insann dnyada karlat b
yk ilerin stesinde gelmeye en iinden
hazrlkl olmasdr. Byle bir ey, bu ola
naklarn ve ilerin anlk bir hareketle ste
sinden gelinemeyecek denli geni ve b
yk olduunu, ancak uzun tarihsel bir s
re sonucunda yerine getirilebileceini
gsterir. dealist kuramlar, Yce-olan' tan
rsal sonsuzluk ve nsz sonsuzluk dn
cesine balarlar. Marx estetik ise, Yce-
olann kklerini nesnel gereklikte, insa
nn nesnel gereklii dnme uratma
ya ilikin tavrnda grr ve Yce-olan
insan baarsnn gzellii, yaratc al
mann bykl olarak alr. Bu anlamda,
Yce-olan, kahramans-olana yaklar.
Sanatlar, insann yksek beklentilerinde,
gzpekliinde, uyandrd hayranlk ve
esinde Yce-olan gsterir.
Yklem Geleneksel mantkta bir nerme
nin iki esinden biri, nermenin znesine
ilikin bir ey belirten e. 19. yzyln
sonlarna kadar, mantkta zne, bir kural
olarak, tmcedeki dilbilgisel zneyle, Yk
lem de, rnein, bir sfatla dile getirilen
bileken yklemin ad yanyla zdeletiri
liyordu. Bylece, yklemin biimi (eylem
ba), nesnenin (znenin) belli bir temel
zelliini gsterecek biimde, zniteliksel
bantya indirgeniyordu. Matematiksel
mantkn gelimesi, bu gr asnn de
imesine yol amtr, nermenin mantk
yaps stne ada anlaya gre, gele
neksel Yklem ve zne kavramlarnn yeri
ne, kesin matematiksel ilev kavramlar ile
kantlar getirilmektedir. Buna uygun ola
rak, Yklemler, dizilerle (nesne-alanlar'la)
tanmlanmaktadr; burada, bu dizi eleri,
538
YKSEK
kendilerine karlk veren deikenlerin ya
kantlar ya da anlamlardr. Yklem'le ilgili
yeni yorum, mantksal sylemi, daha ge
nellendirir; byle bir ey, kyaslamalyada
kyaslamal-olmayan karsamalar'n bir-
letirilebilmesine yol aarken, bilimsel ku
ramlarda nermelerin biimselletirilmesi
iin geni olanaklar da almaktadr (bak.
ilev; Yklem Hesab).
Yklem Hesab nermelerin i yapsna
dayal hesaplar biimselletirme yoluyla,
nermeler hesabinn uzandrlmas. Yk
lem Hesab forml, yklem kavramn
nesnenin birka deikeninden getirerek
uzandrlr.
Yklemin Nicelendirilmesl Bir nerme
nin ykleminin mantksal niceliinin ke
sinletirilmesi. Geleneksel biimsel man
tkta, nermeler, zne'nin alanna gre iki
ye ayrlr: Tmel nermeler (rnein, b
tn kareler dikdrtgendir) ve tikel ner
meler (rnein, kimi renciler sporcu
dur). Hamilton, yklemin alannn da g-
znne alnmasn nermitir. Nitekim,
yklemin kendi btn alan iinde alnma
d ve Hamiltonun tmel-tikel ve tikelti
kel adn verdii iki olumlayc nerme ya-
nsra, yklemin kendi btn alan iinde
alnd iki nerme daha vardr: TmeM-
mel (rnein, btn ekenar genler e
kenar gendirler) vetikel-tmel (rnein,
baz aalar mee aacdr Yklemin bu
gibi Nicelendirilmesi, bir nermenin bir
denklem olarak alnmasn olanakl klar.
Yklemsller Aristoteles mantndaki yk
lem tipleri. Aristoteles, drt Yklemsi ad
sayar: Tr, cins, temel-zellik ve araz.
Yklemsiler, bireysel adlarn kartdr;
nk bu kincisi, Yklemsiden farkl ola
rak, yklemler olarak kullanlamaz.
Yksek Sinir Etkinlii Beyin yuvarlar kor-
teksinde geici armlar oluturan kar
mak sreler btn. Pavlovun retisi
ile modern Yksek Sinir Etkinlii kuram,
yksek dzeyde gelimi organizmalarn
kendilerini deien evre koullarna uyar
lamalarn olanakl klan sinirsel etkinliin
kendine zg almasn aa koyar.
Yksek Sinir Etkinlii, bireysel deneyim
srasnda bir organizmann edindii koul
lu tepkilere dayanr. Hayvanlarn Yksek
Sinir Etkinlik'i, birinci iaret sistemi yoluyla
d etkenlere dorudan doruya karlk
verir. nsansa, balcalkla daha yksek,
ikinci iaret sistemini kullanr. Burada, tep
ki, konuma yoluyla gsterilir. Konuma
dnyas, insan gerekliin soyut kavram
lar ve karmak karsamalar halinde, ok
daha derin ve genelletirilmi bir yansma
sn verebilmesine olanak tanr. Yksek
Sinir etkinlii retisi, psiik etkinlii yne
ten fizyolojik temeli ve yasalar ortaya ko
yar. Byle bir ey, insan bilincinin kkeni
ve gelimesi stne bilgiyi kolaylatrd
kadar, bilincin yksek dzeyde rgtlen
mi maddenin, beynin bir ilevi olduunu
syleyen maddeci felsefeyi de dorular.
539
z
Zaman ve Mekn (Uzay) Madde'nin te
mel varolu biimleri. Filozoflar, balcalk-
la, Zaman ve Mekn'n maddeyle ilikisini,
yani Zaman ve Mekn'n gerek mi, yoksa
yalnzca insann bilincinde varolan salt so
yutlamalar m olduu sorusuyla ilgilenirler.
dealist filozoflar, Zaman ve Mekn ya
bireysel bilin biimleri olarak (Berkeley,
Hume, Mach) ya duyusal gzleyiin a pri
ori biimleri olarak (Kant) ya da mutlak
tinin kategorileri olarak (Hegel) grrler.
Maddecilik, Zaman ve Meknn nesnelli
ini vurgular. Zaman ve Mekn, madde
den ayrlamaz, Zaman ve Mekn'n tmel
liini veren de budur. Mekn, ayn anda
varolan nesnelerin dalmn dile getirir
ken, Zaman birbirini izleyen fenomenlerin
varolular arasndaki ardardal dile geti
rir.' Zaman geriye evrilemez, yani her
maddi sre tek. bir ynden, gemiten
gelecee doru geliir. Diyalektik madde
cilik, Zaman ve Mekn'n hareket halindeki
maddeyle basit d bantsndan deil,
Zaman ve Meknn znn hareket oldu
u, dolaysyla madde, hareket, Zaman ve
Meknn ayrlmaz olduu olgusundan yo
la kar. Bu dnce, modern fizikte de
onaylanmtr. 18. ve 19. yzyln doa bi
limleri, Zaman ve Meknn nesnelliini ka
bul ederken, Newton'u izleyerek, bunlar
birbirinden kopuk, kendinle baml, mad
de ve hareketten btn btne bamsz
eyler olarak grmtr. (Demokritos, Epi-
kuros vb.) ilka doa filozoflarnn atom
cu grlerini izleyen doa bilimciler, 20.
yzyla gelene kadar mekn mutlak, her
zaman ve her yerde ayn ve hareketsiz
olan bolukla zdeletirmiler bu arada,
Zaman hep ayn hzda akan bir ey olarak
almlardr. Modern fizik, bo bir hazne
olarak Mekn ve usuz bucaksz Evrende
hep ayn Zaman anlayn bir yana atm
tr. Einsteinin grecelik kuraminda varlan
sonu, zaman ve Meknn kendi balar
na, maddeden yaltk bir biimde varolma
dklarn, kendi bamszlklarn yitirerek
tek ve deiken bir btnn yanlar olarak
ortaya ktklar evrensel bir etkileimin
yanlar olduklarn belirtir. Genel grecelik
kuram, zamann ak ile cisimlerin uzam
nn bu cisimlerin hareket ettikleri hza bal
olduunu, drt boyutlu sreliliin (zaman-
mekn) yaps ya da temel zelliklerinin
maddenin ktlesinin birikimine ve bunun
yol at ekim alanna gre deitiini ta-
ntlamtr. Lobaevski, Riemann, Gauss
ve Bolyainin dnceleri, bugnk Za
man ve Mekn kuramna ok eyler kat
mtr. Eukleidesci-olmayan geometrilerin
bulgulanmas, deneyimin tesinde kalan
duyusal alg biimleri olarak Zaman ve
Mekn stnde Kantn retisini rt
mtr. Butlerov, Y. Fyodorov ile onlar
izleyenlerin aratrmalar, meknsal zel
liklerin maddi cisimlerin fiziksel doasna
bamlln ortaya koyduu kadar, mad
denin fiziko-kimya zelliklerini atomlarn
meknsal dalmna baml olduunu da
541
ZEGALGN
ortaya koymutur. Zaman ve Mekn st
ne getirilen tutarsz grler, idealistler ta
rafndan Zaman ve Mekn'n nesnelliini
yadsmada kullanlmaktadr. Diyalektik
maddecilie gre, insan bilgisi gelitike,
Zaman ve Mekn'n nesnel varl stne
de ok daha derin ve doru bir anlay
geliecektir.
Zegalgin, ivan Ivanovi (1869-1947)
Mantk ve matematiki, Moskova niver
sitesi profesr; Sovyet matematiksel
mantk okulunun kurucularndan. 1927/
28de, Zegalgin, iki figrl, (tek ve ift)
bir aritmetik biimi iinde, bir nermeler
mant getirerek, mantk sorunlarnn
zmne byk bir yalnlk kazandrmtr.
Allageldik mantk ilemlerinden farkl o-
larak, Zegalgin'in getirdii mantk, brtitiri-
cileri deil, aritmetikteki tek ve ift rakam
lar gibi kullanlan ayrlklar kullanr.
Zen Buddhaclk Buddhaclk'ta bir akm.
6. yzylda in'de ortaya km, J apon
ya'da yaygnlk kazanmtr. Zen Buddha-
clk, Buddha'nn ve btn yaratklarn tek
bir z olduunu, doal yol fao'nun btn
kuramsal yntemleri atn postulalatr-
mtr. br Buddhac okullara benzemez
olarak, Zen Buddahclk, ani uyanmay,
hakikatin kavrann vaazeder. Zen Budd-
haclk'n akldcl ve sezgicilii kadar,
kendine zg dinsel trenleri de, Bat Av
rupalI ve Amerikal filozoflar arasnda zel
likle son zamanlarda byk ilgi ekmitir.
Zenon, Cltiumlu (Z. . 336-264) Stoac
okulun kurucusu. Kbrs'ta Citium'da do
mu olan Zenon, (adn stoa poikile fres
klerle ssl revaktan alan) kendi stoac
okulunu, Z. . 308 ylnda, Atina'da kur
mutur. Zenondan ancak birka para g
nmze kalmtr. Zenon, felsefeyi e a-
yrr: Mantk, fizik ve etik. Zenon, katelep-
sis (kavrm) terimini getirmitir. Zenona
gre, idea, eylerin zihindeki damgasdr.
Zenon, imgeyi gerekliin kavranmasna
bal olarak hakikatin lt olarak gr
mtr.
Zenon, Eleal (Z. . 490-430) Yunanl filo
zof, Elea okulunun bir temsilcisi (bak. Ele-
alla). Zenon, felsefeye diyalog biimini
getiren kiidir. Zenon, hareketin diyalektik
doas stne negatif biimde nemli so
rular koyan mantk paradokslaryla tannr.
Zenona gre, varlk elimezlik iindedir;
dolaysyla elikili varlk aldatc varlktr.
Zenonun paradokslar, 1) eylerin oul
luunu kavramann mantka olanakszl
n; 2) hareketin elikiye yol atn ta
ntlamaya varr. Zenonun hareketin ola
nakszl stne en tannm paradoksla
r, Akhilleus ile Kaplumbaa ile Uan
Ok paradokslardr (bak. Aporia). Zenon
un kantlarn ele alan Lenin, Hegelin bu
kantlar kar kmakta hakl olduunu be
lirtmitir. Nitekim, hareket etmek demek,
hem bir yerde olmak, hem de ayn zaman
da olmamak demektir; hareketi olanakl
klan, zaman ve meknn sreklilii ve ke
sikliliinin birliidir.
Zerdtlk Dalist bir eski ran dini.
Zerdtlkn ortaya k, mithossal
peygamber Zerdt'e balanr. Zerd-
lk, Z. . 7. yzylda tam olarak biimlen
mitir. Zerdtfkn odak noktas, dn
yada iki kart e arasnda, yani aydnlk
tanrsnda cisimleen iyi ile karanlk tanr
snda cisimleen kt arasnda srekli m
cadele retisidir. Zerdtlk'te dnya
nn sonu, br dnyadayarglanma, lm
den sonra dirili ve bir bakireden dnyaya
gelen bir kurtarcnn dnyay kurtaraca
stne eskatolojik dncelerin, Yahudilik
ile Hristiyanlk stnde byk etkisi ol
mutur. Zerdtlk, buun iin, Hindis
tan'da Farsilik biiminde srd gibi, es
ki dalist dncelerini korumakla birlikte,
tek bir tm gl Tanr kavramn gelitir
mi bulunmaktadr.
542
ZORUNLULUK
Zincirleme Kyas Bir kyas zinciri; burada,
bir nceki her kyasn sonucu ncllerden
biri ekimser bir ierme olarak, bir sonraki
kyasn bir ncln oluturur.
Zorunluluk bak. Zorunluluk ve Rastlant;
zgrlk ve Zorunluluk.
Zorunlu nerme Tartma tesi tantla
nan; mutlak doruluk anlamna gelen bir
terim; Aristotoles bu terimi mutlak doru
nermelerden tmdengelimsel olarak
karlan kesin asli bir tant gstermek iin
kullanmtr. Aristoteles, kyas zorunlu -
nermesel bilginin bir arac olarak grr.
Zorunlu nerme terimi, zorunlu bir yar
gy olanakl (sorunsal) bir yarg ile gerek
lik yargsndan (yaln nermeden) ayrma
da kullanlr.
Zorunluluk ve Rastlant Fenomenlerin
zi ile kendilerini gsterileri arasndaki
ilikiyi yanstan felsefi kategoriler. Kendi
zlerini gereklemesi ve gelimesi olan
fenomenler zorunlu genomenlerdir; tekil,
benzersiz fenomenler ise, rastlantsal fe
nomenlerdir. Baka bir deyile, Zorunlu
luk, belli koullar altnda olmas gerekli
olandr. Rastlant ise, fenomenlerin zn
de deil, belli fenomenler stnde baka
fenomenlerin etkisinde yatar. Rastlant, o-
labilir de, olmayabilir de; u biimde de
olabilir, bu biimde de. Fenomenlerin kar
lkl bants ve gelimesine metafizik,
aklc-ampirik bir yaklam, zlemeye
cek elikilere yol aar. te yandan, btn
fenomenler, olaylar vb. bir nedene daya
nr, bu nedenle ortaya karlar. te yan
dan, fenomenlerin, olaylarn ortaya k,
belli bir nedeni etkili klan, sonsuz sayda,
eitli koullara dayanr; bu gibi koullarn
hi kestirilemeyen biimde biraraya geli
leri, bu fenomenlerin zorunlu yada rastlan
tsal olaylarn ortaya kmasna neden olur.
Bu elikiyi zemeyen metafizik dn
me ya her olayn ta en bandan belirlen
mi olduunu syleyen kadercilik'e, ya da
olaylarn en son zmlemede rastlantsal
bir karmakarklk iinde olduunu syle
yen grececilike ya da belirlenemezcilie
(bak. Belirlenmecilik ve Belirlenmezcilik)
der. Bu her iki durumda da bilinli insan
etkinlii yararszdr. Zorunlu
luk ile Rastlant arasndaki i karlkl ba
nt, ancak tek tek olaylarn benzersiz bi
imi iinde olu olarak, diyalektik gelime
sreci anlayyla, ana elikilerin belli bir
biimde zme uratlmasyla kavrana
bilir. Herhangi bir sre, zaman ve mekn
da olgunlam bir elikinin zme u
ramasdr. Olgunluk noktasna ulaan e
liki, zorunlu olarak zme urar, ancak
bu sre, belli bir anda ve belli koullar
altnda, daha geni bir tabana oturan e
itli olay ve fenomenler bu srecin iine
katlabileceinden, arzi olabilecek dei
ik biimler alabilir. Nitekim, Zorunluluk,
yani bir elikinin kanlmaz olarak z
me uray, yoluyla, rastlant yoluyla orta
ya kar; rastlant, burada, Zorunluluk'un
bileken bir paras ve kendini gsterme
biimi olarak yer alr. Bilinli bir insan et
kinlii, eitli tek tek, rastlantsal olay ve
durumlar ile bunlarn ortak zemini arasn
da bir ballam kurmaya, varolan eliki
leri zmenin eitli yollarn gstererek,
bu durumlar deitirmeye alr. Marx
felsefe, her olayda, her zaman iin, asli
(zorunlu) ve asli-olmayan (rastlantsal) -
zellikleri ayrt edebilme olana olduu
dncesinden yola kar. Zorunluluk ve
Rastlant, birbiri olmakszn varolamayan,
diyalektik kartlardr. Rastlant'nn gerisin
de, her zaman iin, Zorunluluk, doa ve
toplumda gelimenin akn belirleyen b
tn fenomenlerin zorunlu temeli yatar. En-
gelsin de ortaya koymu olduu gibi, y
zeyde gidip gelen bir arazin altnda her
zaman fiilen, i, gizli yasalar vardr; btn
sorun, bu yasalar bulup ortaya karmak
tr (K. Marx ve F. Engels, Seilmi Yaptlar,
cilt 3, s. 366). Bilimin grevi, rastlantsal
543
ZORUNLULUK
bantlarn arkasnda yatan fenomenlerin
zorunlu temelini bulup karmaktr; burada
rastlantlarn says ne denli ok olursa ol
sun, bunlara nnde sonunda nesnel ya
salar hkmeder. Diyalektik maddecilik,
Zorunluluk ve Rastlant arasndaki
bantnn grlmesine yardm etmekle
kalmaz, bunu yorumlar da. ada bilim,
Zorunluluk ve Rastlant stne diyalektik
maddeci sonullar zenginletirir (bak. Ola
slk Kuram; statistik ve Dinamik Yasa-
lar).
544
Aziz allar*n di l i mi ze kazandrd Felsefe Szl, van
Frol ov ynet i mi nde Sovyetl er Birl ii Bi l i ml er Akademi si
yel eri nce 1984 yl nda hazrlanmt r. Fel sef eni n yansra,
doa bil imleri ve sosyal bil imleri de kapsamaktadr. Fel sef e
il e bu bi l i ml er arasndaki s k balanty ortaya koymakta,
baka bir deyile, bir zamanl ar fel sefe alan i i nde yer alan
o n t o l o j i , e pi s t e mo l oj i , mant k, et i k, est et i k, psi kol oj i ,
sosyol oji ve tari hten baka fizik, kimya, biyol oji , ast ronomi
gibi doa bil imleri; iktisat, siyaset gibi sosyal bil imleri de
organi k bir bi i mde e l e al nmakta. Btn bu bi l i ml eri n
grecel i olarak el de ettikleri sonul ar n ortak noktal ar bi l i m
sel bir mutl akl k i i nde gsteri l mektedi r.
zenl i Trkesi yl e Fel sef e Szl n di l i mi ze aktaran Azi z
al l ar, 1965 y l ndan bu yana yazarl k ve evi rmenl i k
yapmakt ad r. Cem Ya y ne vi nde Gnmz de Sanat s al
Kl tr ve Esteti k (1982) , Ul usal Kltr ve Sanat (1988)
v e F e l s e f e n i n Ne r e s i n d e y i z ( 1 9 8 9 ) adl ki t apl ar da
yaynl anan Azi z allar, fel sefeyl e yakndan il gil endi ve 1986
yl nda kurulan Fel sef e Dergi si ni n ynet menl i i ni yapt.
Bu szl e temel l i k eden ve 4. bas m 1980 yl nda yaymlanan
Ma t e r y a l i s t F e l s e f e S z l n de ( 1 9 7 2 ) Tr k e ye
kazandran allarn sanat, est eti k ve fel sefe konul ar nda
bi rok kitab bulunmaktadr.

You might also like