Professional Documents
Culture Documents
KLTR DZS
VAN FROLOV
Ynetiminde
BLMLER AKADEMS
Felsefe Szl
Trkesi
AZZ ALILAR
cem
yaynevi
Nuruosmaniye Cad. Kardeler Han 3/3
Caalolu-stanbul
Tel: 527 17 41 - Fax: 526 97 42
Cem Yaynevinde
Birinci Basm, 1991
Dizgi: Cem Yaynevi
Bask : Doan Ofset
Tel : 519 48 33
stanbul - 1991
A
Abelard (Aballard), Pierre, (1079-1142)
Fransz filozof ve teolog; ortaa felsefesi
ne zg, maddecilik ile idealizm arasnda
ki mcadeleyi dile getiren tmeller'in do
as stne tartmada, maddecilie yakn
den kavramclk dncelerini destekle
di. skolastik gerekilie (bak. Gereki
lik, Ortaada) kar da tartma at. Din
sel inann akln ilkeleriyle snrlanmasn
isteyen ve kilise otoritelerinin szlerindeki
elikileri aa seren Sic et Non (Hem
Evet, Hem Hayr) adl kitab, ilerici bir
nem tayordu. Ablardn grleri, Kato
lik Kilisesince dinden sapmlkla mah
kum edilmitir.
Acosta (da Costa), Uriel (1585/1590-
1640) HollandalI filozof, aklc; Coimbra
niversitesi'nde eitim grd. 1614te
Hollanda'ya kaarak, Yahudilik adna H
ristiyanlktan vazgeti; daha sonra, Yahudi
dinsel dogmatizmine kar karak, Farisi-
leri (hahamlar) Musa inancn arptmakla
sulad. 1623'te Sobre a mortalidade da
alma do homen adl, ruhun lmszl
n ve lmden sonra yaam yadsyan bir
kitapk yazd. Grleri yznden Sina-
gogdan iki kez (1623 ve 1633) afaroz edil
di. Hahamlarca ve HollandalI otorrtelerce
grd eziyet zerine, kendi canna ky
d. Exemplar humanae vitae'si (nsan Yaa
mndan rnekler), insanda doutan va
rolduu ne srlen doa yasas dn
cesini ierir; bu yasa, insanlar karlkl
sevgi yoluyla birletirir, iyi ile kt'y birbi
rinden ayrmay salar. Acosta'nn dn
celerinin Spinoza stnde etkisi olmutur.
Acun bak. Kosmos.
Aklama 1) nsan bilgisinin, zellikle de
bilimsel aratrmann nemli bir ilevi (ve
bilimsel aratrmada bu ilevin gerekle
tii evre). Aklama, incelenen nesnenin
z'n ortaya koyma amacn tar. Bir a
ratrmac, inceledii nesnenin belli bir ya
saya ya da yasalara uyduunu gsterme
yoluyla Aklama'da bulunur. Aklama,
betimlemeye yakndan bantldr, genel
likle betimlemeye dayanr ve bilimsel n
gr'nn temelini oluturur. 2) Ama; so
nunda belli bir btnn bilekenlerinin bir
birinden bamszlat, ayrtrlabilir du
ruma geldii bir sre. Aklama terimi, bu
anlamda, idealist felsefede yaygn kullan
lr. rnein, Yeni-Platonculuk, dnyay ve
eyleri, ta bandan bu eylerin iinde va
rolunan Tanrnn kendini-amas, ak
etmesi olarak grr. Hegele gre, gerek
lik, bir kavramn kendi tanmlarnn tm
eitlilii iinde kendini amasdr. 3) yi
bilinen, ama kesin olmayan bir nkavra
mn ya da dncenin yerine kesin bilim
sel bir kavram koyarken kullanlan mantk
sal-matematiksel yntem. Aklama, bu
anlamda, mantka semantik'te yaygn
kullanlr.
5
ADALET
Ad Mantkta, yalnzca maddi bir nesne o-
larak deil, ama adlandrabileceimiz her
ey olarak, en geni anlamyla anlalan
bir nesneyi gsteren, dilsel bir anlatm.
Mantk semantik, genellikle semantik
geni ele alr: 1) ad; 2) adla gsterilen
nesne (adlandrlan ya da gsterilen); 3)
adn anlam (bak. Dzanlam ve Anlam).
ada mantk, szcklerin allageldik
kullanmndan farkl olarak, yalnzca terim
lere (szcklere) deil ama tmcelere de
ad olarak bakar. Bir terimde gsterilen o
terimin gsterdii nesnedir, terimin anlam
ise onun dile getirdii temel zelliktir. Bir
tmcede gsterilen onun doruluk-dee-
ridir (yani, doru ya da yanl), anlam ise,
dile getirdii yarg dr.
Adalet ve Adaletsizlik Toplumsal-siyasal
bilinte byk bir rol oynayan, normativ
ahlk kavramlar. Edimlemi ya da d
ncedeki bir durum, insann zne, hak
larna ve gereksinimlerine uygun den ve
karlk veren ya da onlarla atan, bu
nedenle de dzeltilmesi gereken bir du
rum oluuna baklarak, Adalet ve Adalet
sizlik terimleri iinde tanmlanr. yi ve kt
kavramlarndan farkl olarak, Adalet ve A-
daletsizlik kavramlar, yalnzca tek bir fe
nomene baklarak deil, ama iyi ile kt
nn insanlar arasnda nasl dald a
sndan birok fenomene toplu olarak bak
larak da ortaya konur. Byle bir ey, zel
likle kiilerin (snflarn) toplumda oynadk
lar rol ile kendi toplumsal konumlar ara
sndaki, yaplan alma ile karlnn a-
lnmas arasndaki; emek ile emein kar
l, su ile ceza, insanlarn meziyetleri ile
insanlarn toplumda kabul grmeleri ara
sndaki; haklar ile devler arasndaki, vb.
karlkl bantyla ilgilidir. Adalet ve Ada
letsizlik kavramlarnn ierii, tarihsel ola
rak belirlenimlidir. Marx ve Engelse gre,
emeki kitleler, Adalet ve Adaletsizlik kav
ramlar iinde ele alnabilirler; ancak, by
le bir ey, nesnel tarihsel yasalarn bilinli
olarak anlalmasyla ayn ey deildir.
Onun iin, bilimsel toplum tarihi kuram,
Adalet ve Adaletsizlik kavramlarndan kal
karak sonulamalara varmaz. Yine de bu
kavramlar, bu gibi yasalarn ileyiinin i
gdsel olarak farkna varlabileceini
yanstr; rnein, emeki kitlelerin kapita
list toplumu adaletsiz olarak grmeye ba
lamalar, bu sistemin tarihte mrn dol
durmaya balam olduunu gsterir.
Adorno, Theodor (1903-1969) Sol radikal
ynelimli Alman filozof ve sanat sosyolo
gu, Frankfurt Okulu'nun nde gelen bir
temsilcisi. Adorno'nun grleri, Alman
yeri-Hegelcilik'i ile nc kltr eletirisi
nin kesitii noktada biimlenmitir. Ador-
nonun toplum felsefesine gre, Home-
rostan balayarak Bat Avrupa kltr tari
hi, baarszla uram uygarlkn bir
tarihidir, insann gitgide daha ok yaban
clamasyla atba giden bireyselleme
sinin tarihidir. Adorno, kendi felsefi g
rlerini, M. Horkheimer ile birlikte kaleme
aldklar Dialektik der Aufklrung (Aydn
lanma Diyalektii, 1947) adl yaptta ile
mitir. Philosophie der Neuen Music (Yeni
Mziin Felsefesi, 1949) adl yaptnda, A-
donro, bu grlerini modern Bat Avrupa
mziine uygulamtr. Zur Metakritik der
Erkenntnistheorie (Bilgi Kuramnn Eletiri-
tesi stne, 1956) ile Negative Dialektik
(Olumsuz Diyalektik, 1966) adl yaptlarn
da, Frankfurt Okulunu izleyenlerin olum
suzcu ve ktmser tarih felsefeleri, genel
bir olumsuzlama metodolojisi olarak sunu
lur; diyalektik ise, verili her eyi ykma,
btnl paralama yntemi olarak yo
rumlanr. Adorno'nun anlay, Batda,
1960'larda, ar solcu, kaba sosyolojik
ve nihilist grlerin ar bast dnemde
yaygnlam, ama Yeni Sol ideolojisinin
snmesiyle birlikte etkisini yitirmitir.
Aenesidemos (Z.. 1. yzyl) Yunanl filo
zof, kukucu, Pyrrhon'un tilmizlerinden ve
6
AHLAK
Platonun Akademiasnn (bak. Akade-
mia) kukuculuk'u destekleyen savunucu
larndan. Aenesidemos, her nermenin
karsna o nermenin tam kartn syle
yen bir baka nerme karlabilecein
den, eylere ilikin doru bilginin olanak
sz olduunu savlamtr. En iyisi hibir
nerme yapmamaktr, i huzura erimenin
tek yolu budur. Genellikle herkes nasl ey
liyorsa, ya da zorunluluk nasl buyuruyor
sa, insan da yle eylemelidir. Aeneside-
mosun felsefesi, klasik Yunan felsefenin
k dneminin bir rn olmutur.
Agrippa Romal filozof, (1. ve 2. yzyllar
daki) ge-kukuculukun temsilcisi. Yaa
mna ilikin hibir veri yoktur. Filizoflar,
Evren'in bilinemezlii stne be kant
(tropos'u) kendisine sayarlar. Agrippann
troposlar, aklc bilgi sorunlarna parmak
basar ve diyalektik eler ierir.
Ahlak Toplumsal bir bilin biimi, toplum
sal yaamn tm alanlarnda insanlarn hal
ve gidiini dzene koyan bir toplumsal
kurum. Ahlak, kitlesel etkinlii dzene koy
mann br biimlerinden (yasalardan,
hkmet kararnamelerinden, halk gele
neklerinden, vb.) bu etkinliin gereklerinin
yerine getirii ve bunlar uygulay biimiy
le ayrlr. Ahlak, toplumun ya da snflarn
toplumsal gereksinim ve karlarn, al
kanlk, grenek ve kamuoyunun gcn
den destek alan, kendiliinden biimlen
mi ve genel kabul grm yasaklama ve
deerlendirmeler halinde dile getirir. Bu
nedenle, ahlaki gerekler, herkese eit ses
lenen, ama tek bir kiinin elinden kma
yan, kiisel-olmayan bir ykmllk bii
mini alr. Ahlaki gerekler, hemen gelip ge
ici deildir. Bunlar, kurulu dzenin g
cnden aldklar destekle, insann yaam
ve davran tarz stndeki anlayta ken
dilerini ideolojik ynden dorulaylaryla,
ortak grenek ve geleneklerden ayrlrlar.
Ahlak, hukuktan da iki bakmdan ayrlr:
Birincisi, bireyin ahlaki gereklere uymas
herkesin gzetimi altndadr, bireyin ahlaki
otoritesi gcn resmilikten almaz; kinci
si, ahlaki gereklerin gzetimi, yalnzca (ka
mu onay, yaplan ilerin onanmas ya da
mahkm edilmesi vb.) manevi etki bii
minde, yaptrm gc tar. Byle bir ey,
bilincin Ahlak'ta br toplumsal denetim
biimlerinden daha ok rol oynamasna
yol aar; burada bilin, hem kavramsal ve
yarglar halinde aklc biimde, hem de
itilim ve eilimler halinde cokusal biim
de dile gelir. Bireysel bilincin Ahlak iinde
ki rol, toplumsal bilincin rolnden aa
kalmaz. Birey, toplumun rettii ahlak an
laylarna dayanarak, bunlar eitim sre
ci iinde kendinde zmleyerek, kendi
davrann kendi bana dzene koyaca
gibi, evresinde olup biten btn gelime
lerin ahlaki nemi stne tek bana kendi
yargsn da verir. Bylece, birey, Ahlak
alannda, yalnzca toplumsal denetimin
nesnesi olarak hareket etmekle kalmaz,
ama ayn zamanda, toplumsal denetimin
bilinli znesi olarak, yani etik bir kiilik
olarak da hareket eder. Karmak bir top
lumsal oluum olarak Ahlak, u eleri
iine alr: Kendi ierii ve gdlenimi iin
de ahlaki etkinlik (hangi eylemlerin top
lumda kabul grd, hangi davran
normlarn benimsendii, hangi fre'lerin
yaygn olduu); bu etkinlii dzene koyan
ve insan karsndaki eitli dev ve y
kmllkler biiminde kendini gsteren
ahlaki ilikiler (bak. Ahlak Normlar; dev;
Sorumluluk; Vicdan); bu ilikileri (normlar,
ilkeler, toplumsal ve ahlaki idealler, iyi ve
kt, adalet ve adaletsizlik kavramlar, vb.)
bunlara yakn kavramlar halinde yanstan
ahlaki bilin. Btn bu ahlaki bilin biim
leri, ahlaki eylemleri u ya da bu biimde
nceden belirleyen, gdlendiren ve de
erlendiren, mantki dzen tayan bir sis
tem iinde biraraya gelir. Toplumsal yaa
mn deiik alanlarna zel Ahlak kurallar
karlk verir (alma Ahlak, mesleki etik,
7
AHLAK
gndelik Ahlak, aile Ahlak'); bunlar, ortak
bir dorulanm altnda birleen, birbirin
den grece bamsz Ahlak alanlardrlar.
Ahlak, toplumun olumasnn en erken ev
relerinde kendini gstermi ve toplumsal-
ekonomik ilikilerin etkisi altnda, insanl
n maddi ve manevi kltrnn ilerlemesi
dorultusunda, uzun bir geliimden ge
mitir. Ahlak, genel insani elerden ba
ka, tarihsel olarak geici ve snfsal norm,
ilke ve idealler de tar. Snflara blnm
bir toplumda Ahlak da, snf mcadelesini
yanstacak biimde, snfsal bir karakter
tar. Her uyumaz snfl toplumda, var
olan toplumsal ilikileri yaptrmlatran ve
egemen smrc snfn karlarn daya
tan Ahlak sistemine, bu Ahlak sistemini
yadsyan bir Ahlak elik eder. Bu kincisi,
toplumu deitirmek zere mcadeleye
geen, egemen Ahlak'n manevi egemen
liinden kendini kurtaran ve kendi Ahlak'-
n reten smrlen snf tarafndan reti
lir; byle bir ey gelecein toplumunun
Ahlaknn olumas iin gerekli zemini ya
ratr. Bu adan bakldnda, komnist ah-
lak'n temelden farkl, kendine zg zel
likleri olmas gerekir. Bu Ahlak proletarya
nn snf Ahlak' olarak kendini gsterme,
daha sonra, sosyalist bir toplumda btn
halkn Ahlak', son zmlemede, kom
nist toplumda da genel insanlk Ahlak
olma durumundadr.
Ahlak Duygusu Kuramlar Ahlakn kke
nini ve doasn onaylama ve onaylama
ma gibi zel insani duygularla aklayan
znelci etik kuramlar. Ahlak Duygusu Ku
ramlar, ngiltere'de, 17.-19. yzyllarda A.
Smith, Hume ve Shaftesbury tarafndan ile
riye gtrlmtr. Bu kuramlar, 20. yz
ylda, E. Westermarck (Finlandiya), W.
McDougalI (ABD) ve A. Sutherland (Byk
Britanya) tarafndan daha da gelitirilmi
tir. Ahlak Duygusu Kuramlarnn ana bel
gisi, insanlarn olaylar deerlendirmele
rinde ve kendi tavrlarn izmelerinde ken
dilerine yardmc olan ahlak anlaylarnn,
insanlarn eitli fenomenler karsnda o-
naylama ve onaylamama duygularna da
yanddr. Baka bir deyile, Ahlak Duy
gusu Kuramlarnn szclerine gre, ah
lak yarglarnda yatan bildiriim, deerlen
dirilen nesnelerden deil, ama insanlarda
bu nesneler karsnda uyanan ahlak duy
gularndan gelir. Bu kuramclar, yaptklar
aratrmalar balcalkla psikolojik feno
menlerle snrl tuttuklar ve toplumun ge
limesinin temel yasalarndan balarn
kopardklar iin, ahlak bilincinin gelime
yasalarn ortaya koymada baarszla
urarlar. Buysa, bu kuramclarn ahlak an
layn grececilik iinde yorumlamalarn
dan geldiini gsterir. Genelinde, Ahlak
Duygusu Kuramlar, bal olduklar onay
saI etik'in btn sakncalarn kendilerinde
tarlar.
Ahlak, Hristiyan Hristiyan dinince vaa-
zedilen ahlak. Teologlar, Hristiyan ahlak
standartlarn tm insanlk iin ortakm gi
bi, Hristiyan Ahlak' da, sevgiye en n-
planda yer veren, en yksek ve en insancl
ahlak diye sunmaya alrlar. Ancak, insa
nn gnahkarl dolaysyla Hristiyan Ah-
lak'n gerekleemeyeceini de kabul et
mek durumunda kalrlar. Onlarn grle
rince, yalnzca Tanr mutlak olarak ahlaki
dir, biricik ahlak yargc da yine Tanr'dr.
Tanr'nn inayetine koulsuz inan, en yk
sek ahlaki erdemdir. Bir baka nemli er
dem de, yine insann gnahkarl dolay
syla balayclktr. Tarihte ezilenlerin di
ni olarak ortaya kan Hristiyanlk, kitlele
rin zlemlerini (zellikle de btn yoksul
larn kardelii, insann insana sevgisi, vb.
dncesini) yanstyordu. Kilise, evrensel
sevgiyi, alakgnll ve boyunemeyi
vaazederken, bu vaazlerini kitlelere
yneltmitir. Kilise, ezilenlerin ektikleri a-
clarn dln ve adaletin zaferini, Tann'-
nn iradesine bal bulunan br dn
ya la aklar.
8
AHLAK
Ahlak, Komnist Komnist toplum ideali
ne dayal ilke ve davran standartlarnn
btn. Komnist Ahlakn nesnel lt,
komnist toplumun kurulmasna ve kom
nizm idealinin gerekletirilmesine ne l
de katkda bulunulduudur. Komnist
Ahlak'n aadaki balca ilkeleri, kom
nizmin kurulmasndaki ahlak kurallarn o-
luturur: Komnizm davasna ballk; top
lumsal zenginlii alarak arttrma; yk
sek bir toplumsal dev, kollektivzm, hma
nizm ve enternasyonalizm duygusu. i
simlinin kapitalist toplum iinde oluan
devrimci ahlak, Komnist Ahlak'n tarihsel
balang biimidir. Bu proleter ahlak, pro-
loteryann snf mcadelesine bal ve s
mrenlerin egemen ahlaknn karsnda
yer alan bir ahlak olmakla birlikte, halk
kitlelerinin toplumsal baskya ve ahlaki k
tlklere kar binlerce yldr yrttkleri
mcadele boyunca yorulmu en temel
evrensel ahlak normlarn da iine alr. i
snf, bu arada, snfsal dayanma, enter
nasyonalizm ve kollektivizm gibi, kendi e-
tik standartlarn da ortaya getirir. Sosyaliz
min baarya ulamasyla birlikte, Kom
nist Ahlak'n yalnzca ii snfnn ahlak
olmaktan karak, btn toplumun ahlak
haline gelmesi; Komnist Ahlak ilkelerinin
yeni bir ierikle zenginleerek, toplumsal
yaamn btn alanlarna yaylmas szko-
nusudur. Bu anlamda, Komnist Ahlak,
insanln ahlaki ilerlemesinin en yksek
derecesi saylr. Komnist Ahlak standart
lar, yalnzca insan davranlar iin szko-
nusu deildir; bunlar toplumu dntr
menin etkin etkenleri de olup, komnist
toplumsal kurumlarn oluturulmasn ol
duu kadar, toplumsal gelimenin btn
akn da etkilerler. Komnist Ahlak stan
dartlar evrensellik kazandka, birey ile
toplum arasndaki ilikilerin yasasal ve
ynetsel olarak dzenleniindeki birok
halka da insann kamu devini kavrayna
uygun olarak yzeysel hale gelecek, bire
yin tam zgrle kavumasna yol aa
caktr. Yasasal mevzuatn ve yntemin ku
rallarnn yerini Komnist Ahlak standartla
rnn almas, ahlak tarihinde bir devrim o-
lacaktr. Komnist Ahlak standartlar yay
gnlatka ve kendilerini kabul ettirdike,
komnist olmayan ahlakla atmaya gi
rerler. Bu atma iki alanda srmektedir.
Birincisi, yasalarn inenememesi ve bu
yasalara uyulmamas sonucu, eskimi ve
mrn doldurmu ahlak standartlarnn
gemiin kalntlar halinde yer aldklar,
bunun da ahlakd eylemlere ve sua yol
at sosyalist toplumlarda; kincisi, Ko
mnist Ahlak'n burjuva ahlak ile kar kar
ya geldii sosyalist toplum dnda. Ko
mnist Ahlak, btn bu karmak mcade
le ve kurulma srasnda, insanln gele
cekteki ahlak olarak biimlenir (bak. Ah
lak; Etik).
Ahlak Normlar insanlarn davrann ay
n tipte eylemler altnda, genel nbuyruk
ve yasaklar iinde dzene koyan etik stan
dart biimi. Hukuk normlarndan farkl ola
rak, Ahlak Normlar, devlet otoritesince de
il, alkanlk ve kamuoyu gcyle, yapt
rmlarlar; zel kotarlm bir yasann so
nucu olarak deil, toplumun ahlak bilncin
de kendiliinden oluurlar. Bu anlamda,
Ahlak Normlar, insan davrann denetle
mek iin yeterli deildirler; genel ve soyut
olduklar iin, zel durumlardan gelen e
itli tek tek davranlara yer vermezler. Do
laysyla, u ya da bu Ahlak Normlar'nn
tek tek durumlara uygulanmas sorusu,
ok daha genel ierikli ve zgl ahlak ilke
lerine dayanarak zlebilir. Toplumsal i
erikleri bakmndan Ahlak Normlar, ev
rensel bir nitelik tayabilecekleri gibi, da
ha snrl, snfsal bir nitelik de tayabilirler.
Bu geite, ikinci durumda, bir toplumsal
oluumdan bir baka toplumsal oluuma
geite, eski Ahlak Normlarnn yklarak
yerine yeni Ahlak Normlar'nn ortaya ka
rak yerlemesi uzunca zaman alr (rne
in, sosyalist bir toplum yaamnda, ko
9
AHLAK
mnist Ahlak Normlar ile burjuva Ahlak
Normlar arasnda yer alan mcadele).
Ahlaki Yarg Toplumsal gerekiliin e
itli ynlerini ve bireylerin davranlarn
bireylerin ahlak deerlerine dayanarak o-
naylama ya da onaylamama. nsanlar belli
ahlaki gereklere gre davranmakla y
kml klan ahlak normlarna kart, Ahlaki
Yarg, ahlaki gereklerin yerine getirilip ge
tirilmeyiini belirler. Genel bir Ahlaki Yarg,
iyi ve kt kategorileri iinde verilir. Byle
bir Ahlaki Yarg, tarihsel olan ve toplumsal
sisteme, snf mcadelesine, vb. gre de
ien, nesnel ahlak ltne dayanr. n
sanlarn davranlarnn toplumsal nemi
nin kabul edilii, Ahalki Yarg'nn temeli
olarak yer alr; dolaysyla, insanlarn dav
ranlar onun yardmyla dzene konur.
Marx etik, gerek gdlerin, gerek insan
larn eylemlerinin toplumsal sonlarn g-
znne alnmasn ister.
Ahlaktanmazlk Herhangi bir ahlakn o-
lumsuzlanmas, ahlak yasalarnn bilinli
olarak terkedilmesi, iyi ve ktnn tesin
de olma itii (bak. Nietzcshe), bencilllik'in
felsefi ynden gerekelendirilmesi, in-
sanlkdlk; burjuvazinin en kynik savu
nucularnca vaazettikleri biimde, vicdan
ve onurun kmsenmesi.
Ahundzade, Mirza Feth-Ali (1812-1878)
AzerbaycanlI yazar ve aydnlatmac A-
hundzade'nin maddeci dnyagr, ile
rici Rus toplumsal dncesinin etkisi al
tnda biimlenmitir. Ahundzade'nin bilgi
kuram, dnyann biiinebilirliinin kabu
lnden yola kar; Ahundzade, ayrca, du-
ymculuku da savunmutur. Ahundzade
nin maddecilii tanrtanmazlk'la birle
mitir; Ahundzade, Mslmanlk'\ da ele
tirmi, inan ile bilginin badamazln
vurgulayarak, dinin toplum tarihindeki ge
rici rolne k tutmutur. Ahundzade, A-
zerbaycan edebiyat, dramaturjisi ve tiyat
rosunun kurucusudur. Gerek bir yurtse
ver ve halklarn dostluunun szcs
olup, Kafkas halklar ile Rus halk arasn
da kardee ilikilerin kurulmasn savun-
mutur. Ahundzadenin balca felsefi ya
pt Hind Prensi Keml-ud Devle'den ran
Prensi Cemll-ud-Devleye Mektup ve
Karlklardr.
Aile Toplumun bir ekirdei (kk top
lumsal bei). Evlilik ve kanbana, yani
kar ile koca, anababa ile ocuklar, erkek
kardeler ile kz kardeler ile br yaknlar
arasndaki karlkl ilikilere dayanan, bir
toplum ekirdei, bireysel gndelik yaa
mn rgtlenmesinin en asli biimi. Aile
yaam eitli maddi (biyolojik, ekonomik)
ve manevi (ahlaki, hukuki, psikolojik, este
tik) srelerin damgasn tar. Aile'nin top
lumsal rol, insann yeniden remesine,
insan soyunun dllenmesine dorudan
katksyla belirlenir. Aile, tarihsel bir kate
goridir. Aile biimleri ile Ailenin ilevleri,
varolan retim ilikilerinin doasna, bir b
tn olarak toplumsal ilikilere olduu ka
dar, toplumun kltrel gelime dzeyine
de baldr. Buna karlk, Aile de, toplum
yaam stnde kendi ynnden etkisini
gsterir (reme, ocuklarn ve yeni yeti
enlerin toplumsallamas, ev ileri, Aile
yelerinin fiziki, manevi, ahlaki ve estetik
geliimleri stndeki etkiler, vb.) Aile'nin
kkeni stne iki gr vardr. Birok uz
mana gre, ilkel-komnal sistemde, rast-
gele cinsel ilikiler egemen cinsel iliki
biimiydi, bunlarn yerini daha sonra grup
lar halinde evlilik almtr. Bunu da nce
anaya dayal geni ailenin, daha sonra da
babaya dayal aile topluluunun, yani ana
erkillik ile ataerkillikin temelini oluturan
iki-kiili evlilik izlemitir. En son aratrma
lar, kimi bilginleri ikikiili Aile'nin hem ana
erkil, hem de ataerlik dzende varolan;
soy ve kanbam, hem ana, hem de baba
yoluyla srdren ilk Aile biimi olduu so
nucuna gtrmtr. Tekeliliin ortaya
10
AJ VKA
k, kadnn erkek tarafndan kleletiril-
mesiyle birlikte yer almtr. Kadn gitgide
kocasnn, efendisinin mal, klesi duru
muna gelmitir. Zenginliin birikimi ve ya
sal miraslara aktarlmas, Aile'nin ana a-
mac olmutur. zel mlkiyet ilikilerinin
egemen olduu koullarda, merulatrl
m fahielik, evliliin bir uzants olarak
hizmet etmitir. Burjuva toplumda, aileii
ilikileri byk lde belirleyen zel ml
kiyettir. Burada byk maddi kayglar ile
evlilikte ticari stnlkler byk bir rol oy
nar. Bu gibi arpklklardan uzakta; sevgi,
arkadalk ve karlkl gvene dayal evli,
lik balarn ve aile ilikilerini emeki in
sanlar balatarak gelitirmilerdir. Byle
bir ey, kadnlarn retime ve toplumsal
etkinliklere gitgide daha ok kitlesel olarak
katlmasnn bir sonucudur. Sosyalizmin
kurulmas, Aile de iinde olmak zere, top
lumsal yaamn her alannda erkek-kadn
eitliine geni olanaklar ama durumun
dadr. Sevgi, karlkl sayg, ocuklarn ye
titirilmesi, yetikin ocuklarn anababaya
ilgisi, sosyalist toplumda Ailenin nemli
ahlak ilkelerini oluturur. Sosyalisttoplum-
da, Aile, devletin korumas altndadr. Da
ha ilerki toplumsal kurulma evrelerinde,
Aile ilikilerinin srekli ileriye gitmesi sz-
konusudur: Aile iindeki yasal ilikiler, bu
ilikilere duyulan toplumsal gereklilik azal
dka ortadan kalkma durumundadr; bu
rada, ekonomik ilikilerin nemi azalrken,
ahlaki, estetik ve psikolojik ilikiler ne
karak, bireyin uyumlu gelimesiyle uy
gunluk iinde yetkinlik kazanacaktr.
Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin K
keni 1884'te Friedrich Engels tarafndan
yazlan yapt. L. Morgann Ancient Society
(Antik Toplum) kitabndaki verilere olduu
kadar, bilimin daha baka verilerine de
dayanarak, Engels, bu yaptta, ilkel kom
nal sistemm geliiminin ana izgilerini a
ratrr. Toplumun ekonomik ilerlemesine
bal olarak evlilik ve aile biimlerindeki
deiimleri gsterir, (Yunanllardan, Ro
mallardan, Ttonlardan rnekler vererek)
gentil sistemin son bulma srecini ve
bunun ekonomik nedenlerini zmler. E-
mein retkenliinin artmas ve iblm,
mbadeleye, zel mlkiyete, kabile siste
minin zntye uramasna ve snflarn
olumasna yol amtr. Snfsal elikile
rin ortaya k, egemen snfn karlarn
korumann bir arac olarak devletin dou
una yol amtr. Engels'in kitab u ana
sonulara varr: 1) zel mlkiyet, snflar
ve devlet, herzaman varolmam, ekono
mik gelimenin belli bir evresinde ortaya
kmtr; 2) Devlet, smrc snflarn e-
linde, geni halk kitlelerini bask ve zor
altnda tutmann bir arac olmutur; 3) S
nflar, bir zamanlar ortaya ktklar gibi,
yine kanlmaz olarak, silinip gidecekler
dir. Engels'in kitab tarihsel maddecilii
incelemenin nemli bir bir elkitab olagel
mitir.
Ajivika Eski Hint felsefesinde, ruhun varl
n yadsyan, ortodoks-olmayan bir ku
ram. Ajivika, bir eidi saylabilecei
Buddhaclka bal olarak ortaya kmtr;
nk erken Buddhaclar da ruhun varl
n reddetmekteydi. Bu retinin babas,
Z.. 6.-5. yzyllarda yaad sanlan bil
ge Markalideva'dr. Ortaa Vedanta ki
tapklarnda, Ajivika, bu retinin br
dnce ve grlerini belirleyen atomcu
kurama dayandrlr. Ajivikaya gre, doa
nn drt esini (toprak, su, ate ve ha-
vay) oluturan drt eit atom vardr; tm
atomlarsa bileebilirler. Yaam, atomsal
bir ey olmamakla birlikte atomlarn bile
imlerini kavrayabilen bir eydir. Atom e
itleri ve yaam, varolan btn eyleri bi
letiren be cevheri olutururlar. Bilin,
yaamn bir suretini oluturan en ince
atomlarn zel bir toplamasdr. Atomlar
nsz sonsuzdur, blnemezler, yaratl
mamlardr ve yokedilemezler. Ajivika,
eski Hint dinlerine ve Brahmanclk felsefe
11
AKADEMA
sine (bak. Hint Felsefesi) kar kan, ger
eki, genelinde maddeci bir kuramd.
Ajivika, Brahmanc karma, samsara ve
moka retilerini redder. Bu red, bazen,
etik grececilik biimine varr.
Akademia (Platonun Akademlas) Pla
ton tarafndan Z.. 387'de Atina yaknla
rnda kurulmu, adn Yunan mitolojisinde
ki bir kahramandan, Akademostan alan
bir ilka idealist felsefe okulu. Akademia,
maddecilie kar olmu; uzun tarihinin
eitli evrelerinde deiik idealist okullarn
etkisinde kalmtr. Matematik ve astrono
minin gelimesinde nemli bir rol oynam
olan Eski Akademia'da (Speosippos ve
daha bakalar, Z.. 4.-3. yzyllar) Pytha-
gorascln gl etkisi grlr. Platonun
grleri ise, gizemci say kuramna daya
nlarak sistemletirilmitir. Orta Akademia
Ifirkesilaos ve daha bakalar, Z.. 3. yz
yl), kukuculuk'un_tkisi altnda kalmtr.
Yeni Akademia'da (Karneades ve daha
bakalar, Z.. 2.-1. yzyllar) Orta Akade-
mia'nn kukuculuunu gelitirmi, haki
katin lt stne Stoaclar'n retileri
ne kar olmutur. Daha sonraki dnemde,
Akademia, Platoncu, Stoac, Aristotelesci
ve daha baka retileri eklektik biimde
birletirmitir. 4. ve 5. yzyllarda, Akade
mia, btn btne Yeni-Platonculuk (Ati
nal I Plutarkhos) retisine gemitir. Aka
demia, 529'da mparator J ustinianus tara
fndan kapatlmtr. Akademia, yeniden
Floransa'da kurulmu, Rnesans Dne-
min'de (1459-1521) varln srdrm;
Aristoteles'in skolastik yorumlaryla Pla
toncu konumdan arpm, Platonun ya
zlarn evirip yorumlamtr (Marsilio Fici-
no).
Aklalr Yalnzca aklla ya da anlksal sez-
gi'yle alglanabilen bir nesne ya da feno
meni gsteren felsefi terim. Aklalr teri
minin karsnda, duyu organlarnn yar
dmyla alglanan bir nesneyi gsteren
duyulur terimi yer alr. Aklalr kavram,
skolastikle ve Kant felsefesinde yaygn
kullanlmtr.
Aklclk 1) Bilgi kuramnda bir reti; bu
retiye gre, evrensellik ve zorunluluk
(doru bilginin mantksal znitelikleri), de
neyimden ve deneyimin genelletirilme
sinden tretilemez; bunlar ancak, ya zih
nin kendisinden ya zihinde doutan va
rolan kavramlardan (Descarfes'n dou
tan dnceler kuram), ya da ancak zihin
de nceden hazr varolan kavramlardan
tretilebilir. Geri, deneyim, bu kavramla
rn ortaya kmalarn hzlandrc belli bir
etkide bulunur, ama buradaki mutlak zo
runluluk ve mutlak evrensellik, ya zihnin a
priori yarglarndan ya da deneyimden
mutlak bamsz a priori biimler tarafn
dan kavramlara kazandrlr. Bu anlamda,
aklclk, ampirizmin karsnda yer alr. A-
klclk, matematiksel dorularn ve mate
matiksel bilimlerin mantksal zelliklerini
aklamaya ynelik bir aba olarak ortaya
kmtr. Aklcltkn temsilcileri 17. yzyl
da Descartes, Spinoza ve Leibniz, 18. yz
ylda da Kant, Fichte, Schelling ve Hegel'
dir. Aklclk n snrll, sahici bilginin ev
rensellii ve zorunluluun deneyimde yat
t tezini yadsmasndan ileri gelir. Aklc
lk, bu mantksal zniteliklerin doasn ke
sinkes mutlaklatrr, bilginin daha az ev
rensellik ve zorunluluktan daha geni ev
rensellik ve zorunlulua gei diyalektiini
kabul etmez. Aklclkn bu snrll, bilgiyi
pratikle birlii iinde inceleyen Marx!k
tarafndan almtr (bak. Bilme; Teori ve
Pratik). Akla, aklc yarglara, kantlarn g
cne inan anlamna geldii btn bilgi
alanlarnda Aklclk'a rastlanr. Bu anlam
da, Aklclk, akldclkn karsnda yer
alr. 2) Teolojide, Aklclk, ancak manta
ve saduyulu kantlara uygun den inan
dogmalarnn kabul edilebileceini sy
leyen bir eilimdir.
Akld Aklla, dnmeyle anlalmayan,
12
AKIL
mantksal kavramlarla anlatlamayan. Akl-
dclkta Akld, nnde sonunda insan
ruhunun altnda yatan, hatta insan ruhu
nun kendisi olan, akldan bokalan gleri
temsil eder.
Akldclk 1) Akln bilme gcnn, d
nmenin snrl olduunu ve bilmenin
balca ynteminin sezgi, duygu, igd,
vb. olduunu syleyen bir felsefi reti.
Akldclk, dnyay kaotik, dzenlilikten
yoksun, rasgelelie ve bilind iradeye
bal olarak grr. Akldc retiler, bir
kural olarak, toplumun gelimesinin d
nm noktalarnda kendini gsterir ve ou
kez mantksal, tutarl sistemler olarak de
il, zdeyiler biiminde dile getirilen tek
tek duygu ve dnceler halinde ortaya
konur. 19. yzyln sonlar ile 20. yzyln
balar Akldclkn yeniden diriliine ta
nk olmutur. Bu dnem, kapitalizmin em
peryalizm aamasna ykseldii, liberal
burjuvazi ile reformcu dncelerin kt
ve kapitalizmi aklclatrma ve doabi-
limsel, teknik bilgi yoluyla ileriye gtr
me umutlarnn suya dt dnemdir.
Birka akldc reti, bu arada, bunlar
dan biri olarak yaam felsefesi bu dnem
de, Akldclkn bir baka eidi olan
varoluuluk da 1930'larda ortaya km
tr. Akldc dnceler, Freudculuk'ta da
aka kendini gsterir. Bilimsellik kart
bir eilim olarak Akldclk, bilimsel bilgi
yi yadsyan, nder, fhrer yalval ya
pan, kan ve rk ban savunan gerici,
faist kuramlarn yata olmutur. u ya da
bu biimde, Akldclk, ada burjuva
felsefesi, sosyolojisi ve psikolojisinde ol
duka yaygndr. 2) Etikte, Akldclk, bir
ok burjuva ahlak kuramnn tipik bir zel
lii olarak, ahlakn doasn bir aklama
yntemidir. Bugn iin, Akldclk, ara
larnda varoluuluk, yeni-Protestanlk,
insanlk etik, kendini-gerekletirme
etii de olan birtakm okullar, etikbiim-
ciiik ile natralizm yansra ayr bir akm
halinde biraraya getirir. Akldclk, birey
lerin ahlaki durumlarnn zgl olduunu
syler. Buna gre, u sonuca varlmakta
dr: Ne genel ahlak ilkelerini formllendir
me, ne de bunlar aklc dnme ve bilim
le dorulama olana vardr; gerek aklc
dnce, gerekse bilim, ahlaka uygulana
maz, nk bunlar eylerin eitlilii iin
de yalnzca soyut ve genel olan grrler.
Akldclar, birtakm pratik gereksinimleri
karlayan amal ahlak doru bulmazlar.
Kendi grlerine gre, insan varoluu bir
btn olarak alnrsa, doru ahlak ne ta
nmlanabilir, ne de genelletirebilir, nk
byle bir ey, doa ve toplum yasalarna
girmez. Ahlakta, insan kendini, nesnel ba
mlla kart dorultuda, mutlak zgr
bir varlk olarak gerekletirir. Bylece, A
kldclk, ahlakla ilgili ar grececi ve
ar iradeci bir anlaya, insann kendi ah
laksal konumunu seiinde hibir nesnel
anlam yatmad grne varr. Akld-
clk'taki baz eilimler, burjuva ahlakn
kendi savunucu doasn, dogmatizmini
ve yararcln eletirmekle birlikte, kendi
szclerinin ynelimleri ne olursa olsun,
iki dnyagr arasndaki mcadelenin
sr iinde, kiilerin kafasn kartr
maktan teye gidememektedir.
Akl ve Anlk Bilimsel bilginin olduu ka
dar, ahlaki ve sanatsal dnmenin geli
mesinin de iki karlkl zorunlu yann, iki
karlkl yardmc yetenei dile getiren
kavramlar. Anlk yetenei u olguyla ayr-
dedilir: Anlk iinde yer alan kavramlar,
grnm deitirmeyip, kalc bir biimi
korurlar, ampirik malzeme ve sonular
karma iin hazr kuramsal lt grevi
grrler. Anlksal ilemlerin ve bunlarn so
nularnn soyut nitelii buradan gelir,
soyutlama etkinliinin yceltilerek bal
bana yaratc bir role ulamasnn nedeni
budur. nsan, ancak Anlkla donanm o
larak kendi yaamn gitgide daha anlksal
klar, aklsallk alan haline getirir. Buna
karlk, akl yetenei, kavramlarn gr
AKSYOLOJ
nm deitirmeleriyle ayrdedilir. Kavram
larn deiiminde hedef ve amalar kendi
ni gsterir; kuramsal sre, somut bir ide
ale yneliiyle, bilginin kendi konusunun,
deerlerin gelimesine yol aar. Yalnzca
anlk yeteneine dayal bilimsel aratrma
ahlak ve sanatn karsnda yer alrken,
Akl, bunlarn uyumlu klnmasnn ortamn
yaratr. Akl ve Anlk sorununa, bu ikisini
birbirinden ayreden Platon ile Aristoteles'
ten bunlar bilmenin evreleri olarak alan
Cusanus Nicolaus, Bruno ve Spinoza'ya
kadar, btn Avrupa felsefe tarihinde rast
lanr. Leibniz, bu sorunu, Alman Klasik Fel-
sefesinin bir inceleme konusu yapmtr.
Hegel, Anlk'a Akl yceltmek iin, ok
eletirel gzle bakmtr. Anlkn nihiliste
eletirilmesi, akldclk'n en gzde ko
nusudur. Marx, kendi kuramsal aratrma
snda (Kapital'de), soyut olandan somut
olana ykselme biiminde diyalektik akl-
yrtme yntemini kullanmtr. Marxlk,
Akl ve Anlk sorununu, insan btnsel bir
birlik ve ok eitli insan etkinlik'lerinin
grnme biimlerinin bir birlii olarak ala
rak zer.
Aksiyoloji bak. Deer retisi.
Aksiyom bak. Belit.
Alberdi, J uan Baustista (1810-1884) Ar
jantinli devlet adam, yazar, filozof ve Sos
yolog. Bases para la Organizacion Politica
de la Confederacion Argentina (Arjantinin
P olitik Organizasyonunun Temelleri,
1852) adl yapt, lkenin anayasasna te
mellik etmitir. El crimen de la guerra (Sa
va Sulan) adl yapt, Paraguay Sava
(1864-70) dehetinin izlenimleri altnda
yazlm olup, tarihe savan tutkulu bir
sergileyicisi, barn ve kardeliin ate
li bir savunucusu olarak gemesini sa
lamtr. Alberdi'nin sava anlay, Groti-
usun dncelerinden etkilenmitir. G
szl, sava konusuna yasa ve Hristi
yan ahlak asndan yaklamndan gelir.
Alembert, J ean Le Rond d (1717-1783)
Fransz aydnlatmac, filozof ve matematik
i. F. Bacon'n ilkelerine dayanarak insa
nn bilmesinin kkenini ve geliimini ince
lemeye ve bilimleri snflandrmaya al
mtr. Felsefi adan, d'Alambert, duyum
culuun bir szcs olmu, Descartes'm
doutan dnceler kuramna kar k
mtr. Ancak, duyumculuu kararl mad
deci olmamtr. dAlambert, dncenin
maddenin bir temel zellii olduunu yad
sm, ruhun maddeden bamszca varol
duuna inanmtr. Grleri bu yzden
dalisttir. d'Alambert, Fransz Aydnlan
maclarndan farkl olarak, ahlakn toplum
sal evreyle koullanmad grn sr
drm; te yandan Tanr'nn yaratc cev
her olduunu sylemitir. Diderot, d'Alam
bert'in kararsz duyumculuunu yaptla
rnda eletirmitir. Balca yapt: Essai sur
les lments de philosophie'dir (Fel
sefenin eleri stne Deneme, 1759).
Alet Her eit lmleme'yi yapmaya ve
kaydetmeye ynelik bilme arac. ada
bilimsel bilgide, Alet, bilimadamlar ile in
celenen nesneler arasnda bir eit arac
olup, dorudan algya ak olmayan
maddi nesnelerin aratrlmasna olanak
salayarak, insann duyu organlarnn
bilme gcn ykseltir. Modern bilimsel
kurulular, eitli ilevler gren Aletleri
biraraya toplar; bunlardan bazlar in
celenen nesneyi tek bana yaltarak o nes
neyi aratrmaya hazr duruma getirir, ba
zlar o nesnenin durumu ve zellikleri s
tne bilgileri kaydeder, bazlan da (k ya
da ses etkilemeleri ya da fotografik aralar
yoluyla) Alet ile nesne arasndaki et
kileimin sonularn belirli bir tarzda
kaydeder. Aletlerin bilmedeki rolnn
yanlgl bir biimde yorumu, bu roln
znelletirilmesine, aleti znelci!ikin or
taya kmasna neden olmutur. Bunun
szclerine (P. J ordan ve daha baka
larna) gre, zne, Aletler araclyla fizik
14
ALGORTMA
sel gereklii (nesneyi) yaratr.
Aletilik Amerikal filozof Dewey ile iz-
dalarnn znel idealist bir retisi, bir
eit pragmaclk. zne ile nesne, dn
celer ile olgular, fiziksel olan ile psiik olan
arasndaki ayrlklar, Dewey'e gre, dene
yimin iindeki ayrmlardan, bir du-
rumun elerinden, bir olayn ynle
rinden baka bir ey deildirler. Dene
yimin toplumsal doasna ilikin bu gibi
bulank terimler ve gndermeler, bu felse
fenin idealizmini gizlemeye yarar. Aieti-
like gre kavramlar, bilimsel yasalar ve
kuramlar, aletlerden, durumu zecek a-
nahtarlardan, eylem taslaklarndan ba
ka bir ey deildirler (bu idealizm biimi
nin adn buradan almasnn nedeni de
budur). Bilmeyi organizmann yaamsal
bir ilevi olarak gren Aletilik, bilmenin
neminin onun nesnel dnyay yanstma
yeteneinde yattn yadsr; hakikate z-
nelci terimler iinde, belli bir durumda ba
arya yol aan ve bylece hakllk kaza
nan bir ey olarak bakar. Dewey ile kendi
sini destekleyenler, toplumsal snflarn
gerekliini kabul etmezler; genel ola
rak toplum, birey ve devlet gibi metafizik
soyutlamalara snrlar. Aleti ilerleme
kuramna gre, ilerleme, toplumun somut
hedeflere ulamas deil, hareket sreci
nin kendisidir. Aslnda, bu kuram, Bernste-
in'in nihai hedef hibir ey deildir, hare
ket her eydir yolundaki eski oportnist
slogann yeniden diriltir. Deweyin balca
izleyicileri (S. Hook, J . Childs, M. Mead),
Marxln sert kartlardr.
Alexander, Samuel (1859-1938) ngiliz
yeni-gereki filozof, idealist treyici ev
rim kuramnn kurucusu. Alexander, genel
grecelik kuramnn idealist yorumuna
bal kalarak, zaman-mekn Evren'in ilk
maddesi olarak alm, hareketle zdele
tirmitir. Buna gre, nceden kestirileme
yen bir dizi nitel srama, bu zaman-me-
kndan maddenin, yaamn, psykhenin,
nc sradan deerlerin, meleklerin
ve Tanrnn ardarda domasna neden ol
maktadr. Treyici evrime, yeniye ynelik
bir aba olarak baklan dnsel bir itepi
yol gstermektedir. Alexander'in gorieri
modern bilimle eliir. Balca yapt Spa-
ce, Time, and Deity (Mekan, Zaman ve
Tanrlk, 1920).
Alg Duyu-organlarn dorudan etkiyen
maddi dnyadaki nesne ve srelerin d
yapsal zelliklerinin duyusal imgesi. Alg,
duyumlara dayanr. Alglar'n snflandrl
mas, duyumlarn snflandrlmasyla rt
r. Bilmede en nemli Alglar grsel Alg-
lar'dr, sonra dokunsal, iitsel vb. alglar
gelir. Nesnelerin birok bakmlardan kendi
yaplarna gre ele alnmas, ak seik bir
imgenin oluturulmasna yardm eder. Al-
gnn olumasnn motor eleri, yetikin
lerde, minimuma iner (gzlerin hareketi).
Alglar, bilme srecinde u ilevi yerine
getirir; 1) D dnyadaki nesne ve sre
lerde barnan ayr ayr ilikileri yanstr. 2)
Benzerlik ve perspektiv yasalar uyarnca,
biimini, llerini, yzey dokusunu ve
mekndaki konumunu yanstarak (grsel
ve dokunsal A l glar), btnsel bir nesne
nin kendi evresinden ayrdadilmesine o-
lanak verir. 3) Nesnenin gzlemleneme-
yen br temel zelliklerinin (eer daha
nceden bu temel zellikler arasndaki ba
nty biliyorsak) bir gstergesi olarak i
grr. 4) Gzlemlenemeyen, ama kimi ba
kmlardan alglanan nesneye benzer br
nesnelerin modelleri olarak i grr. 5)
Karmak tasarmlar oluturmaya temellik
eder.
Algoritma 9. yzylda yaam Ortaasyal
matematiki el-Harzemnin adnn Latince
yazlndan gelen bir terim. Algoritma,
benzer tipteki tm sorunlarn zmn
verecek biimde, belli bir sra iine kon
mu bir ilemler sisteminin iletilmesine
15
ALIKANLIKLAR
ilikin kurallardr. Algoritmann en basit
rnekleri toplama, karma, arpma ve
blmeye, kare kk almaya, herhangi iki
doal say iin en byk ortak ly bul
maya vb. ilikin aritmetik kurallardr. Algo-
ritmadan genel tipte bir sorunu, rnein
deiik durumlarda btn bir snf iin kul
lanlabilecek bir sorunu zmede yararla
nlr. Algoritma, bir kurallar sistemi olarak,
biimsel bir karakter tadndan, Algorit
maya dayanlarak bir bilgisayar iin her
zaman bir program gelitirilebilir ve szko-
nusu sorun mekanik yoldan zlebilir.
Geni bir kme sorunun Algoritma yoluyla
zlmesi ve Algoritma kuramnn iletilii,
bilgisiyar teknolojisinin ve sibernetik'in ge
limesine bal, byk bir nem tar.
Alkanlklar Surekli yinelemelerin sonu
cunda otomatikleen eylemler. Alkanlk
larn psikolojik mekanizmas, dinamik ste
reotiple gsterilir. Hayvanlarn Alkanlk
lar bilind olup, kendilerini evreye u
yarlamalar srasnda oluur. nsann Al
kanlklarnn da byle bir mekanizmas
vardr. Bu Alkanlklar, somut, zgl du
rumlara karlk veren otomatik eylemler
dir. Kimi Alkanlklar pratik bir deer tar.
Ancak, bunlar, bilinli olmadklar srece,
bakasna aktarlamazlar. Alkanlklarn
en yksek biimi, insan Alkanlklar'dr;
bu Alkanlklar'n bilekenleri nceden
kavranr, bilinli olarak ayrdedilir ve Al
kanlklarn olumasna yol aan nesnel
durumun genel zelliklerine uygun de
cek biimde bir sistem iine sokulur. By
lece, insan, Alkanlklar' ve bunlarn ile
yilerini otomatik hale getirme sreci iin
de kendi eylemlerini bilinli olarak dene
timde tutma olanan elde eder ve gerek
tiinde eylemlerini kolaylkla dzene ko
yar. Alkanlklar, gerek d (motor Alkan
lklar), gerek i (otomatik zihinsel Alkan
lklar) olmak zere btn eylemlerde gr
lr. Alkanlklar, insann yaratc etkinlii
nin yalnzca bir sonucu olmayp, ayn za
manda bir kouludur da.
Alman deolojisi Karl Marx ve Friedrich
Engelsin 1845-46 yllarnda yazdklar,
Sol Hegeiciler'in idealizmini ve Feuerbach'
n maddeciliinin snrlln eletiren ilk
felsefi yaptlarndan biri. Kitap, Marx ve
Engels yaadklar srada yaynlanma ola
nan bulamam; ilk kez, 1932de, Sov-
yetler Birliinde ortaya kmtr. Burada,
Kutsal Ailede ele alnp ilenen dnce
leri daha da ileriye doru gelitiren, Marx
ve Engels, idealizmin ii snfna dman
snflarn ideolojisi olduunu gstermi
lerdir. Feuerbach maddeciliinin metafizik
niteliini ve gzleyici doasn eletirerek,
Marx ve Engels, tarih grlerinde Feuer-
bach'n bir idealist olduunu, dolaysyla
Sol Hegelciler gibi, onun da toplumsal ge-
limeninin itici glerini anlayabilecek
gten yoksun kaldn ortaya koymular
dr. Yapt, Stirnerin burjuva bireyciliinin
ve anarizminin olduu kadar, Karl Grn
ve Hess ile daha bakalarnn hakiki sos
yalizm ad verilen geri grlerinin de
rinden bir eletirisini de verir. Marx ve En
gels bilimsel komnizm kuramn gelitire
rek, ii snfnn kendi etkinliini toplum
sal gelimenin nesnel yasalarna dayan
drdn tantlarlar. Marx ve Engles, ii
snfnn burjuvaziye kar mcadelesini,
komnist devrimin baarsn ve komnist
sistemin kanlmaz olarak kurulmasn in
san iradesinden bamsz olarak ileyen
ekonomik yasalarn zorunlu bir sonucu o
larak grmlerdir. Yapt, maddeci tarih
anlaynn: Toplumsal-ekonomik oluum
larn, retici glerin, retim ilikileri'nin
(bu son terim o zaman daha kullanlmyor
du), toplumsal varlk ile toplumsal bilin
arasndaki ilikiliin, vb. ilk kez ayrntl bir
sergileniini verir. Yaptlarnda, Marx ve
Engels, o zamanlar ak seik biimlenmi
olan kendi dnya grlerini yoururlar.
Bu kitap, ii snfna dman ideolojilerin-
militan bir felsefi eletirisine rnek olutu
rur.
16
AMPRO
Ama Gsterilmekte olan abaya ilikin,
kafada tasarlanan sonu. Dolay ml bir g
dlenme olarak ama, insann eylemlerine
yn verir ve onlar denetim artnda tutar,
insan iradesinin bal bulunduu bir i
yasa olarak insan etkinliini kendinde ta
r. Ama, insan bilincinin etkin yann gs
termekle birlikte, nesnel yasalarla, d dn
yann gerek olanaklaryla ve znenin ken
disiyle uygunluk iinde olmak durumun
dadr. zgrlk ve zorunluluk arasndaki
diyalektik iliki, insann akl etkinlii ala
nnda kendini aka gsterir. Ama, an
cak kendisinin gereklemesi iin gerekli
aralar var olduu anda gereklii dn
trebilecek bir g haline gelir. Amalar,
uzak, yakn ve dorudan, genel ve zel,
ara ve nihai amalar olarak snflandrlabi
lir.
Ampirik Sosyoloji Modern burjuva sosyo
lojisinde toplumsal yaamn zel yanlarn
ele alan ve onlarn betimlenmesiyle ura
an balca eilimlerden biri. 2. Dnya Sa
va srasnda, zellikle sonrasnda en ok
da ABD'de (A. Lundberg, S. Dodd, Mayo
vb.) yaygnlk kazanmtr. Toplumsal fe
nomenlerin somut sosyolojik aratrmalar
yoluyla tek tek incelenmesi, yasalar do
rultusunda gelien bir olgu olarak toplumu
ele alan bilimsel bir kurama dayal olduu
srece, bilime nemli bir katk haline gelir.
Ancak, Amprik Sosyoloji'nin szcleri,
toplumun gelimesinin nesnel yasalarn
reddederler, toplumsal fenomenlerin z
ne inmekten geri kalrlar, toplumu ayr ayr
toplumsal fenomenlerin mekanik bir topla
m olarak grrler, yalnzca birbirinden
farkl etkenler arasndaki ilintiyi aratrarak
bu toplumsal fenomenleri tanmlamaya
alrlar. Ampirik Sosyoloji, u yntemleri
uygular: Soru denekleri, grmeler, ista
tistiksel malzeme ve matematiksel aralar
(rnein, kme kuram, oyun kuram). An
cak tm bu yntemler, gvenilir bir meto
dolojik temelden, bir btn olarak toplum
sal srelerle ilgili bir bilimsel kuramdan
yoksundur. Amprik Sosyoloji, kent sosyo
lojisi, kr sosyolojisi, aile sosyolojisi, sanayi
sosyolojisi, reklam sosyolojisi, kitle iletiim
aralar sosyolojisi vb., tek tek alanlardaki
sonulara dayal toplumsal aratrmalarn
ayrmlannda kendini belli eder. Ampirik
sosyoloji incelemeleri ounlukla, sm
ry gizlemek ve yoaltmak, kr ykselt
mek ve sava hazrlklarna bir adm atmak
iin egemen evrelerce kulanlr. Kimi bur
juva sosyologlar, Ampirik Sosyoloji'deki
bunalmdan szederek, Ampirik Sosyolo-
jinin snrlarn ama abas iinde, zaman
zaman Marx yntemlere ynelirler. Kimi
leri de, gnmzn en ivedi sorunlarn
zebilmek ve tarihsel maddecilie kar
koyabilmek in kapsaml sosyolojik ku
ramlara el atarlar. Ancak, btn bu tr
giriimler baarszlkla sonulanmaktadr.
Ampirio-Kritisim (deneyim eletirisi, ya
da Machclk) Avenarius ile Mach tarafn
dan kurulmu znel idealist bir eilim.
Dnce tasarrufunu (bak. Dnce Ta
sarrufu lkesi) bilginin temel yasas olarak
gren Ampirio-Kritisizm, deneyim anlay
n, a priori tamalglar. sayd madde
(cevher), zorunluluk, nedensellik vb. kav
ramlardan arndrr; bunlar, Ampirio-Kri-
tisizm'e gre, yanl olarak deneyim iine
alnmaktadr. Temel-egdm retisini,
yani zne ile nesne arasndaki ayrlmaz
bant retisini ortaya atyla, Ampirio-
Kritisizm, znel idealist bir sisteme dn
mtr. Ampirio-Kritisizm, felsefede yal
nzlk terimi istemi klna brl olarak,
Berkeley ile Hume'un retilerinin yeni
den diriltilmesi olmutur. Ampirio-Kriti
sizm, fizikteki bunalmla, fiziki idealizm'le
bantlyd. Ampirio-Kritisizm'i Materya
lizm ve Ampirio-Kritisizm yaptnda eleti
rerek, Lenin, bu felsefi eilimin gerici top
lumsal roln, inanclkla bantsn gs
termitir. Ampirio-Kritisizm, pozitivizm'in
bir eidi (ikinci pozitivizm) olarak yer
almtr. Ampirio-Kritisizmin szcleri ara
17
AMPRO
snda Avenarius ile Machn yansra, J .
Petzoldt, F. Adler, Bogdanov ve Bazarov
da vardr, Ampirio-Kritisizmin anti-meta-
fizik retisi, yeni-pozitivizm tarafndan
srdrlmtr.
Ampirio-Monizm Bogdanov tarafndan
kendi felsefesine verilen ad, ampirio-kri-
tisizmin ya da Machcln bir eidi. Am-
pirio-Monizm, Mach'n deneyim eleri
nin (yani, duyumlarn) yanszlna ilikin
znel-idealist grne dayanr. Bogda-
nov'un grlerine gre, Avenarius ile
Mach'n felsefesi dalisttir, nk bu fel
sefe bireysel deneyimin fiziksel ve psiik
elerini birbirinden bamsz olarak al
maktadr, oysa deneyimin moniste yo
rumlanmas gerekir Bogdanov'un kuram
nn ad, ampiro monizm de buradan ge
lil. Ampirio Monizm'e gre, her ey, (duyu
verilerinin bir btnsellii olarak, yani ide
aliste anlalan) dzenlenmi deneyim
dir. Fiziksel, yani nesnel dnya, toplumsal
ve kolektif olarak rgtlenen deneyimdir;
fiziksel dnyann btnsel bir paras olan
psiik dnya ise, bireysel olarak rgtle
nen deneyimdir Ampirio-Monizme gre,
(insan ve insan bilincini de iine alan)
mekn, zaman ve nedensellik bayla,
Evren, gerek rgtlenme biimi, gerek de
recesi bakmndan birbirinden farkl e
karmaalarnn kesintisiz bir zincirini olu
turur. Psieyi enerjizm asndan zm
leyen Ampirio-Monizm, organizmann ken
disini evresine biyolojik olarak uyarlama
sna asli bir nem tanr. Ampirio-Monizm,
toplumsal varlk ile toplumsal bilin aras
na bir eitlik izgisi ekerek, tarihte idealiz
mi savunur. Ampirio-Monizm, Plehanov
tarafndan olduu kadar, Materyalizm ve
Ampirio-Kritisizm adl yaptnda da Lenin
tarafndan eletirilmitir.
Ampirio-Sembolizm idealist Yukevi ta
rafndan kendi ampirio-kritisizm trn
adlandrmak iin kulland terim. Ampiri-
o-Sembolizmin ana dncesi, (hakikat,
varlk, z vb.) kavramlarn sembollerden
baka bir ey olmadklar ve gerek hibir
eyi yanstmadklar dncesidir. Bu d
nce, rnein maddenin mantksal bir
sembolden baka bir ey olmadn sa
nan Poincar ile Machtan alnmtr. Yu
kevi, nesnel dnyann ampirio-sembolle-
rin (yani, idealiste yorumlanan deneyime
ilikin sembollerin) bir toplamndan baka
bir ey olmadn tantlamaya alyordu.
Yukeviin ne srdne gre, u ya da
bu semboller sisteminin seimi, deneyimle
ilgili yoruma baldr (burada pragmaclk
ile uzlamaclkn Ampirio-Sembolizm s
tndeki etkisi aka grlr). Materyalizm
ve Ampirio-Kritizismde, Lenin, Ampirio
Sembolizmin, d dnyay ve d dnya
nn yasalarn yalnzca insann bilme gc
nn sembolleri olarak gren bir tr znel
idealizm olduunu ortaya koymutur.
Ampirizm Bilgi kuramnda bir reti; bu
retiye gre, bilginin biricik kayna du
yusal deneyim olup, tm bilgi, deneyime
dayaldr ve deneyim yoluyla elde edilir.
dealist Ampirizm Ifierkeley, Hume, Mach,
Avenarius, Bogdanov, modern mantk
ampirizm), deneyimin altnda nesnel dn
yann yattn yadsyarak, deneyimi du
yumlarn ya da tasarmlarn toplamyla s
nrl klar. Maddeci Ampirizme (F. Bacon,
Hobbes, Locke, Fransz 18. yzyl Madde-
cilarine) gre, duyusal deneyimlerin kay
na, nesnel olarak varolan d dnyadr.
Ancak, Ampirizm ile aklclk arasndaki te
mel kartlk, bilginin kkeninden ya da
kaynandan ileri gelmez: kimi aklclar da,
daha nce duyularda verili olmayan hibir
eyin aklda varolamayacan kabul eder
ler. Ana anlamazlk noktas, Ampirizimin
bilginin genel ve zorunlu karakterini akl
dan deil, ama deneyimden tretmesidir.
Aklcln etkisi altnda (Hobbes ve Hume
gibi) kimi ampiristler, deneyimin bilgiye
hibir zorunlu ve genel anlam veremeye
cei sonucuna varmlardr. Ampirizmin
kusurlar unlardr: Duyusal olarak bilme
ANARZM
nin, deneyimin rolnn metafizik biimde
abartl, bilgide bilimsel soyutlama ve ku
ramlarn rolnn kmsenii, dnce
nin grece bamszlnn ve etkin rol
nn yadsn.
Anaerkililik lkel-komnal sistem'de bir
kabile rgtlenim biimi; burada kadn,
toplumsal retimde (gelecek kuaklarn
yetitirilmesi, komnal ekonomik ynetim,
gibi ilerde) ve gentil topluluun yaamn
da (ilerin yrtlmesi, yeler arasndaki
ilikilerin, dinsel trenlerin vb, dzenlen
mesinde) baskn bir rol oynar. Aile ilikileri
alannda, Anaerkililik, anayersellikte (er
keklerin gentil topluluk aileleri iine giriin
de) ve anasoylulukta (soyun analkla ge
mesinde) kendini aa koyar. Modem bi
lim, Anaerklilikin insan topluluklarnn t
mnde varolmadn saptamtr. Kimi bil
ginlerin kansna gre Anaerkillik, ilkel-ko
mnal sistemin gelimesinin zel bir evre
si deildir.
Anaksagoras, Klazomenalli (Kk Asya
Z.. 500-428) Yunanl filizof, kararsz
maddeci, kleci demokrasinin ideologu.
Tanrtanmazlkla sulanm ve lme
arptrlmsa da, Atina'y terkederek yaa
mn kurtarmtr. Anaksagorasa gre, da
ha sonra benzer paralar olarak tannan
maddenin ana eleri sonsuz nitel eitli
likteydi ve varolan tm eyler bunlarn bi
leiminden olumutu. Temel parackla
rn biraraya gelmelerini ve blnmelerini
salayan itici g ise, kendisinin en ince
ve en arnm cevher olarak grd no
usdu (anlk). Anaksagoras'n kozmogoni
si, gkyz cisimlerine ilikin sistemlerin,
cevherlerin en ilk kaotik karm iinden
bir evrinti hareketi sonucunda ortaya
kardklarn ne srer.
Anaksimandros, Milletli (Z.. 610-546)
Eski Yunanl maddeci filozof, kendiliin
den diyalektiki, Thales'in rencisi; bu
gne kalmayan Doa stne adl, Yunan
ca ilk felsefi yaptn yazar. Anaksimand-
ros, apeiron olarak grd ana ilkeyi
ya da her eyin ilk balangcn, arkhe (il
ke) kavramn ortaya atmtr. Anaksimand-
ros'un kozmogoni kuram, yass bir silindir
biimindeki Dnyay Evren'in merkezine
koyar. gkyz halkas, gne, ay ve
yldz halkalar Dnyay evrelemitir. Ev
rim dncesini tarihte ilk ele alan Anaksi
mandrostur; Anaksimandrosa gre, tm
br hayvanlar gibi, insan da balktan t
remitir.
Anaksimenes, Milletli (Z.. 588- 525) Es
ki Yunanl maddeci filozof, kendiliinde
diyalektiki, Anaksimandrosun rencis,
Anaksimenesin kuramna gre, tm ey
ler, ilk maddeden, havadan trer ve yine
ona dner. Haya, sonsuz, ncesiz-sonra-
sz ve devingendir. Yoaldnda nce bu
lut, sonra su, sonra da yeryz ve kara
oluur; seyreldiinde ise atee dnr.
Burada, Anaksimenes, nicelikten nitelie
gei dncesini dile getirir. Hava her
eyi kuatr, ruhtur, Evren'deki sonsuz
dnyalarn ortak ortamdr. Anaksimenes,
yldzlarn ate olduunu, ancak ok uzak
ta olduklar iin scaklklarn duyamad
mz dnmtr (Anaksimandros, yldz
lar gezegenlerden daha yakna koymu
tu). Anaksimenesin ay ve gne tutulma
lar stne aklamas bilimsel doruya ya
kn olmutur.
Analitik ve Sentetik bak. zmsel ve
Bireimsel.
Analiz ve Sentez zmleme ve Bireim.
Analoji bak. Benzetirim.
Anarizm Her trl otoriteye ve devlete
kar olan ve kk mlkiyet sahiplii ile
kk kyllk ekonomisini geni apl
retime dayal toplumun ilerlemesinin kar
19
ANKOV
sna koyan bir kkburjuva toplumsal-
siyasal eilim. Anarizm'in felsefi temelleri
bireycilik'te, znelcilik'ie ve iradecilik'te
yatar. Anarizmin ortaya k, Schmidt
(Stirner), Proudhon, Bakunin gibi dnr
lere bal olup, bu kiilerin topyac ku
ramlar, Marx ve Engelsin yazlarnda e-
letirilmitir. Anarizm, 19. yzylda Fran
sa, talya ve Ispanyada yaygnlk kazan
mtr. Anarizm, smrye kar genel
szlerden teye gitmedii gibi, smr
nn nedenlerine ilikin bir anlay ile sos
yalizme ulamann bir arac olarak snf
mcadelesi anlayndan da yoksundur.
Anaristlerin, iktidarn ii snfnca ele ge
irilmesini yadsmalar, nesnel adan ii
snfn burjuvazinin politikasnn buyruu
na vermeye yarar. Anarizme kar mca
delede en nemli iki sorun, devrimin dev
let karsndaki tutumu sorunu ile devlet
konusundaki tutumu sorunudur. Anarist
ler, devletin dorudan ortadan kaldrlma
sn isterler, ii snfn devrime hazrlama
da burjuvazinin devlet kurumlarndan ya
rarlanma olanan kabul etmezler, devle
tin sosyalist yeniden kurulmann bir arac
olarak roln yadsrlar. 1917'den sonra,
Anarizm, kar-devrimci bir eilime b
rnm, ksa sre sonra da mrn ta
mamlamtr. Anarizm'in Ispanya'da
1930 larda belirli bir etkisi olmutur. 2.
Dnya Sava'ndan sonra, komnist Anar
izm (Kropotkin) ad verilen Anarizm d
nceleri, Dou Asya'da ve Latin Ameri
kada belli bir yaygnlk kazanmtr. Kapi
talist lkelerde birtakm genlik hareketle
rinde de (Yeni Sol), anarist eilimlere
rastlanmaktadr.
Anikov, Dimitri Sergeyevi (1733-1788)
Rus eitimci, filozof; 1761 'den sonra Mos
kova Universitesi'nde matematik, mantk
ve felsefe retim grevlisi; dinsel inan
larn doal kkeni sorusunu ortaya atan
Rassuzhdeniya iz naturalnoi bogoslovii o
naale i proisshestvii naturainogo bogo-
poitaniya (Tanrya Doal Tapnmann
Balangc ve Kkeni stne Doal Teoloji
Asndan Bir Sylev, 1769) adl yaptn
yazar. 18. yzyl Fransz aydnlatmaclar
gibi, Anikov da, dinsel inanlarn, geli
menin barbar evresinde ortaya ktn
gstermitir; bu evre insanlarn kendilerini
saran doa fenomenlerini aklama g
cnde olmadklar ve kendilerine anlal
maz grnen her eyi doast glere
yorduklar bir geliim evresi olup, cehalet,
korku ve hayalgcnden kaynaklanr. A-
nikov, birtakm ncil efsanelerini gln
drm, bu yzden de gerici retim
yeleri ile kilise tarafndan eziyete uraltl-
mtr. Anikov, u gibi felsefe yazmalar
da kaleme almtr; Slovo o svoistvakh poz-
naniya eloveeskogo... (nsan Bilgisinin
Temel zellikleri stne Bir Deneme...,
1774), Annotationes in logicam, metap-
hysicam et cosmologiam (Mantk, Metafi
zik ve Kozomoloji stne Notlar, 1782).
Anikov, bilgi kuramnda maddeci duyum
culuk dncelerini gelitirmi, Descar
tes, Leibniz ve Wolff'un izdalarnca des
teklenen doutan dnceler idealist ku
ramn eletirmitir. Ancak, Anikovun
maddecilii kararl olmam, deizm klfna
brnmtr. Anikov, Wolffcularin ncel
dzen kuramn eletirmekle birlikte, ruhun
lmezlii olanan kabul ediiyle dine
dnler vermitir.
Animizm nsanlarn ve hayvanlarn ya
amlar stnde izler brakt ve d dn
yadaki nesne ve fenomenler stnde etki
de bulunduu sylenen ruha ve tinlere
inan. Animist dnceler ilkel toplumda
ortaya kmtr. Animizim'in ortaya k
nn balca nedeni, retici glerin son
derece dk dzeyde gelimesi, buna
bal olarak ok kk bilgi birikimi ve
insann kendisine yabanc ve giz dolu ge
len en temel doa glerine kar kama
y olmutur. Toplumsal gelimenin belli
bir evresinde doa glerinin kiiletiril-
20
ANT
mesi, bu glere egemen olmann bir bii
miydi. Animiste kavraylar, daha sonraki
dinlerin temelini oluturmutur; ilke olarak,
animizm, tm dinlerin bir parasdr.
Anlklk Bilmeyi anlk yoluyla ne ka
ran ve bilmeyi metafizik yoldan duyusal
bilgi ile pratikten ayran bir felsefi reti.
Anlklk, aklclk'a yakn der, ilka fel
sefesinde, Anlklk; Eleallar ile Platoncu-
lar tarafndan temsil edilmitir. Yeni felse
fede, anlklk, duyumculukun tekyanll-
na kar olmu; Descartes ve dekartlar
ile bir lde Spinozaclk tarafndan tem
sil edilmitir. Modern burjuva felsefesinde,
bilinemezcilik'in derin izlerini tayan An
lklk, mantk potivizm tarafndan savu
nulmaktadr. Diyalektik maddecilik ise, du
yusal bilgi ile anlksal bilginin birliini ka
bul eder (bak. Bilme, Teori ve Pratik).
Anselmus, Canterburyli (1033-1109)
Teolog ve filozof, erken isklastik. Ermi
Augustins gibi, Anselmus da, inann akl
dan nce geldiini dnmtr; insan
anlamak istiyorsa, nce inanmaldr; ama,
inan akla dayandrlamaz. Anselmusa g
re, Hristiyan dogmalar tartlmaz doru-
- lardr; ancak, Anselmus, bu dogmalarn
inanl kiinin inann glendirecek do
rultuda, aklc biimde anlalmas gerekti
ini dnr. Bylece, Anselmusun akl
cl inanclka balar. Tmeller stne
tartmada, Anselmus, ar gerekiliin
(bak. Gerekilik, Ortaada) szcl
n yapm; Tanrnn varl stne onto-
lojik tant (bak. Tanrnn Varlnn Tant)
gelitirmitir.
Ansiklopediciler Encyclopdie, ou Dicti
onnaire raisonn des sciences, des arts et
des mtiersyi (Ansiklopedi, ya da Bilimler,
Sanatlar ve Zanaatlar Szl, 1751-80)
derleyen ve kaleme alanlar. Bu yapt, 18.
yzyl sonunda Fransz burjuva devriminin
ideolojik ynden hazrlannda byk bir
rol oynam, ann bilimsel baarlarnn
sistemli bir zetini yapmtr. 1772ye ka
dar, dAlambert'm yardmclnda, Dide
rot, Encyclopedienin banda bulunmu
tur. br Ansiklopediciler, Montesquieu,
Rousseau, Voltaire, Helvtius, Hoibach't\r.
Encyclopdie'nin maddeci dnrleri,
feodal ideolojiye kar en kararl biimde
savamlar; en lml yeleri de iinde, tm
Ansiklopediciler, Kilise'nin bilime karma
sna kar karak, kendilerini toplumsal
ilerlemenin savunucular olarak ilan etmi
ler; despotizmi eletirerek, kiinin snfsal
olarak ezilmekten kurtarlmasn savun
mulardr.
Anti-Dhring Engelsin Herrn Eugen Dh-
rings Umvlzung der Wissenchaft (Bay
Eugen Dhring'in Bilimde Devrimi) adl ya
ptnn tarihteki ad; yapt, Marxln
bilekeninin youn bir biimde sergilenii
ni ierir: 1) Diyalektik ve Tarihsel Madde
cilik; 2) Ekonomi Politik; 3) Bilimsel Kom
nizm Kuram. Engels, bu yapt, grleri
gen Alman Sosyal-Demokrat Partinin
birtakm yelerince desteklenen ve kk-
burjuva bir kuramc olan Dhring'in sald
rlarna kar Marxl savunmak iin ka
leme almtr. Marx Anti-Dhringi yazma
lar halindeyken okumu, ekonomi politiin
tarihi stne olan paray (Blm II, Para
X) yazmtr. Bu yazmalar, 1878'de kitap
halinde yaynlanm ve ayn yl yasaklan
mtr. Anti-Dhring blmden oluur:
Felsefe, Ekonomi Politik ve Sosyalizm. Su
nuta, Engels, felsefenin geliimini betim
leyerek, bilimsel komnizmin ortaya k
nn kanlmazln tantlar. Blm I, diya
lektik ve tarihsel maddeciliin ana izgile
rini verir, felsefenin temel sorusuna mad
deci bir yant getirir; dnyann maddeci
doasn, dnyay bilme'nin temel yasala
rn, tm varlklar ile madde ve hareketin
birliinin bir biimi olarak zaman ve me-
kn postulalatrr. Anti-Dhring, madde
nin hareket biimlerini ve bilimlerin snf
21
ANT
landrlmas'n ele alr. Engels, diyalektik'-
in, diyalektiin temel yasalarnn ve diya
lektik mantk ile biimsel mantk arasndaki
ilikinin betimleniine de olduka geni bir
yer ayrr. Anti-Dhring, doabilimdeki -
nemli sorunlar: Darwin kuramn, organik
hcrenin rol ve yaamn doasn, Kant
n kozmogonik varsaymn, diyalektik
maddecilik asndan inceler. Engels, ah-
lak, eitlik', zgrlk ve zorunluluku da
burada incelemitir. Blm llde, Engels,
Dhring'in ekonomi politika stne gr
lerini eletirmi, ekonomi-politiin ana ko
nusunu ve yntemini tanmlanm, Marx'in
meta ve deer, art-deer ve sermaye,
toprak rant, vb. kuramnn anaizgilerini
vermitir. iddet kuramn eletirerek, eko
nominin toplumun gelimesinde belirleyi
ci roln gstermi, zel mlkiyetin ve s
nflarn kkenini aklamtr. Blm III, bi
limsel komnizm kuram ve tarihi stne
parlak bir deneme olup, bilimsel komniz
min topyac sosyalizm karsndaki tutu
munu aklar, toplumun komniste d
ntrlmesinin yollarn derinden temel
lendirir; sosyalizme ve komnizme ilikin
kimi sorulara: Sosyalizm ve komnizmde
retim ve dalma, devlet ve a/eya, eiti
me, kent ile kr, kafa emei ile kol emei
arasndaki kartln kaldrlmasna ilikin
Marx kuramn anaizgilerini izer.
Anti-Dhring, bilimsel dnyagrnn
ve devrimci ii snfnn karlarnn kararl
savunuluunun bir rneini oluturduu
kadar, bilimde arptma ile siyasette opor
tnizm karsnda Marxln yerinin dol-
durulamazlnn da bir rneini oluturur.
Engels'in kitab, gerek diyalektik ve tarih
sel maddeclii incelemenin temel bir kita
b olarak, gerekse burjuva ideolojisine ve
Marxlktan her trl sapmaya kar e-
mekilerin mcadelesinde bir ideolojik si
lah olarak gnmzde de byk bir deer
tar.
Antl-Komnizm Gnmzde emperyalist
gericiliin balca ideolojik ve siyasal sila
h. Ana ierii, sosyalist sistemi karalamak,
komnist partilerinin siyasetini ve hedefle
rini, Marx-Leninci kuram arptmak, ka
pitalizme aktan vgler dzmektir. Anti-
komnizm, her eyden nce, SSCB ile -
br sosyalist lkelerdeki ekonomik siste
min sosyalist doasnn yadsnmasnda,
sosyalist lkeler ekonomisinin devlet kapi
talizmi gibi sunulmasnda kendini gsterir;
siyasal alanda, Anti-komnizm, Sovyet
totalitarizm!, insan haklarnn inenme
si ve dnya komnizminin saldrgan do
as stne karalayc yaktrmalar ie
rir; ideolojik alanda ise, sosyalizmde d
ncenin standartlatrlmasna ilikin uy
durmaca savlarn yinelenmesidir. Olgula
rn bu gibi arptl, toplumsal ilikilerin
sosyalizmde insanilikten kt, insann
birtakm liderlik hedeflerinin baarya u-
lamasnn bir arac haline geldii ve bilim
sel komnizm programnn topik oldu
u yolundaki anlayla talandrlr. Burju
va dncesini saran komnizmden nef
ret, komnizm korkusundan, toplumsal i-
lerleme korkusundan ileri gelir. Anti-ko-
mnist kitle propagandasnn amac, dev
rimci hareketi felce uratmak, komnizm
ideallerine gvensizlik tohumlan ekmek,
gnmzn tm gerek demokratik hare
ketlerini gzden drmek ve ezmeye a
lmaktr. Anti-komnizm yalnzca bir d
nceler btnl olmayp, ayn zaman
da, emperyalist devletlerdeki en gerici
evrelerin gncel siyasal izgisidir de.
Antimon! bak. atk.
Antisthenes, AtinalI (Z.. 435-370) Sok
ra fes'in rencisi, Sokratesci dnceyi
gelitiren ve yalnzca bireysel eylerin bil
gisini gerek bilgi olarak gren kynikler
okulunun kurucusu. Antisthenes, Platon-
un idealar kuramn (birbirinden bamsz
ca varolan genel kavramlar olarak) eletir
mi ve yalnzca bireysel eylerin varoldu
22
ANTROPOGENESS
unu ne srmtr. Antisthenesin, tm
baarlaryla birlikte uygarl kynike ele
tirmesi, kiinin en asli gereksinimlerle ken
dini snrlamas iin arda bulunmas,
toplumsal zmre ve snf ayrmlarndan
nefret etmesi ve bunun bir sonucu olarak
o gnk toplumdaki demokratik elerle
birlik iinde olmas byk nem tar.
Antitez elikinin gelimesindeki bir ev
reyi dile getiren bir kategori; tpk ayrm
gibi, Antitez de dsal ve isel olabilir. D
sal Antitez, kendi aralarnda hibir isel
bant olmamakla birlikte, kimi ortak te
mel zellikler ve izgiler tayan yanlarn,
nesnelerin ya da srelerin birbiriyle en
arsndan benzemezliidir. rnein, si
yah ve beyaz, iki ayr masa, renk olarak
birbirinin kart olup, masa olarak varol
malar iin hibir zorunlu banty olutur
maz. Dolaysyla, bu onlarn dsal antitez-
idir. (isel ayrm gibi) isel Antitez ise, bir
birinin kart yanlar, nesneler ve sreler
arasndaki isel, zorunlu bantnn, yani
isel birliin varolmasn nkoar. Dsal
Antitez ve ayrmlar, isel Antitez ve ayrm
larn ngerekleri olup, bu isel Antitez ve
ayrmlar, kendi dsal yanlaryla bantlar
olmakszn varolamazlar. Antitez, ayrm
dan ok, elikinin gelimi bir evresidir.
Ayrm evresinde eski ve yeni birlikte varo
lurken, Antitez evresinde bunlar ou kez
birbirini olumsuzlar.
Antonovi, Maksim Alekseyevi, (1835-
1918) Rus maddeci filozof, yaymc, de
mokrat; ernievski ve Dobrolyubov'tn
evresinden. ada Felsefe (1861), i-
ki Tip ada Filozof (1861), Hegel Fel
sefesi (1861), Doa Glerinin Birlii
(1865) gibi yazlar, Sovremennik (a
da) dergisinin yaymclarnca da destek
lenen maddeci grleri dile getirir. Anto
novi, Kant'm apriorizmini ve bilinemezci
liini, Hegelcileri (Strahov ile ierin'i),
Grigoryevin Schellingciliini, Yurkevi ve
Gogotski'n'm dinsel, idealist grlerini,
Slavclk kuramlarn ve Lavrov ile Mihay-
lovsk'nin ekletizmini eletirmitir. Feur-
bach ile ernievski'rim ilemi olduklar
antropolojik ilke temelinde, Antonovi, e-
meki halkn yaam koullarnda ilerleme
nin salanmasn, okuma yazmann yay
gnlamasn, siyasi zgrlklerin verilme
sini istemi; liberalizme kar mcadelede,
Rusyadaki toplumsal sistemde kkl de
iikliklerin gerektiini gstermitir. erni-
evski'nin estetik kuramnn szcln
yapm ve sanat iin sanat kuramn e-
letirmitir. Sovremennik'in yaynnn dur
durulmasndan sonra (1866), Antonovi,
maddecilii ve doabilimlerini sreli ya
ynlarda yaymay srdrm, bu ama iin
de doabilimindeki baarlardan (See-
novun, Darwinin yaptlarndan) yararlan
mtr. 1896da, Charlz Darwin i yego teori-
ya (Charles Darwin ve Kuram) adl kitab
yazmtr. 1909da yazarlarn vekhizmme
kar km, 1860lar (ernievski ile br
lerinin) edebiyat eletirisi geleneinin ye
niden yaatlmas iin arda bulunmu
tur. Antonovi, zaman zaman kendi ret
menlerinin anlaylarn basitletirerek ka
balatrm; grleri, devrimci demokrat
larnki kadar kararl olmamtr. Maddecili
i ise, kurgusal ve matefizik kalmtr. An
tonovi, Marxla yaknlk duymu ol
makla birlikte, Marxl anlamamtr.
Toplumsal-siyasal ve edebi etkinlikten ya
va yava ekilerek kendini doabilimleri-
ne vermitir.
Antropogenesis Toplumsal bir varlk ola
rak insann ortaya kmas ve gelimesi.
Darwin, Huxley, Haeckel, insann nc
zamandaki insans maymundan geldiini
gstermilerdir. Engelsin gsterdii gibi,
Antropogenesisi harekete geiren g, il
kel insann zgl toplumsal balarn, kl
trn yaratan ve insan gvdesini biim
leyen toplumsal emek olmutur. Byle bir
ey, insann tanrsal kkenine ilikin din-
se, idealist mithoslar rtmektedir. nsa
23
ANTROPOLOJ ZM
nn ortaya k ve gelimesi, evrelere ay
rlr. lk evre, Astralopithecus'tan (insann
en yakn atasndan, be milyondan ok yl
nce yaam Gney Afrika fosil maymu
nundan) sr halinde varolua, et ve oto-
burluk ile (av ve avdan yararlanmak iin)
alet olarak doal nesnelerin kullanlmas
na, sonra da bunlarn dzgn hale getiril
mesine geite grlr. Buysa, ikinci evre
yi, sistemli olarak kaba ta, kemik ve eitli
biimlerde tahta gereler yapan, toplu hal
de hayvan avlayan ve atei kullanan An-
tropogenesisin ilk evresinin temsilcilerin
den (en eskil insandan, Pithecanthropus
ve Sinanthropusdan) ilk sr insannn or
taya kn hazrlamtr. Bunlarn soyun
dan gelen Palaeoantropus ya da Nean
derthal adam, daha karmak aletler yap
m, ilk yapay yaplar kurmu ve atei elde
etmitir. Toplumsal retimin ortaya k,
bilincin ve konumann domasna yol a
mtr. nsann oluumu y zbinlerce yl sr
mtr (Gney Dou, Gney ve nasya'-
da ve Afrikada). nc evre, ilk sr
insannn ilk topluma, Neanderthal adamn
da modern adama dnmesi, 35.000-
40.000 yl nceye rastlar.
Antropolojizm nsan doann en yetkin
rn sayan, insann tm retici glerini
insann bedensel ilevlerinin organik birli
ine balayyla, insana ilikin bilgiyi yine
onun kendi srlarnn anahtar olarak gren
Manclk-ncesi maddeciliin tipik bir iz
gisi. Burada, insan ile doann birlii, ide
alist insan anlayna ve beden ile ruhun
birbirinden daliste ayrlna kar vurgu
lanmaktayd. 17. ve 18. yzyl maddecili
inde, antropolojizm, feodal toplumsal sis
temin ve dinin insann gerek doasyla
uyumadn gsteriiyle, burjuva dev
rimden yana kantlardan biri olmutur. An
tropolojizm, Marxlk-ncesi maddecilik
te yatan kusurlar tar, bunlardan balca-
8i, insann toplumsal doasn ve bilincini
anlayamam olmasdr. Antropolojizm,
tm gerek insan izgilerine ve nitelikleri
ne, genel olarak insanda yatan, yani insan
etkinliinin ortaya kp gerekletirdii ta
rihsel iletiim biimlerinden kopuk soyut
lamalar olarak bakar. Antropolojizm, asln
da, insann inceleniine biyolojik bir yakla
mda kendini belli eder. Bu gibi bir yakla
msa, kanlmaz olarak, tarih anlaynda
idealizme varr, nk insanlarn amal
etkinliklerinin bir sonucu olarak ortaya
kan toplumsal fenomenler, burdatek ba
na doal bireylerin znel psikolojik yn
leriyle aklanmaktadr. Antropolojizm, Fe
uerbach ile ernievski'nin yaptlarnda
tam olarak gelitirilmitir; Antropolojizm'in
kimi ynleri ernievski'nin gereklik kar
sndaki devrimci tavr dolaysyla alabil
mitir. Modem burjuva felsefesinde, Antro
polojizm, nesnel dnyay insann kendi
doasndan treyen bir ey olarak gren
eitli idealizm biimlerine temellik eder.
Antropolojizm, felsefede (varoluuluk,
pragmaclk, yaam felsefesi, felsefi antro
poloji), sosyolojide (antropososyoloji,
Toplumsal-Darwincilik), hatta psikolojide
(bak. Freudculuk) birok eilimin bileken
bir parasn oluturur.
Antropomorfizm insan biimini ve insana
zg izgileri d doa glerine ykleye
rek, mithossal varlklara (tanrlara, tinlere
vb.) balamak. Ksenophanes, Antropo
morfizmi dine zg bir ey olarak grm
tr; Antropmorfizmin dindeki nemi ise,
en tam olarak ve en derininden Feurbach
tarafndan aa konmutur. Antropomor
fizm, animizm'le ve totemcilikle bantl
olup, modern dinlerde de gze arpar;
Msimanlk'ta ve Yahudlik'te rtk bir bi
imde yer alr. 18. yzylda, dini antropo-
morfik kavraylardan temizleme giriimle
ri olmutur (bak. Deizm, Teizm). Antropo
morfizm, birtakm bilimsel kavramlar (r
nein, g, enerji vb.) iin de tipiktir. An
cak, bu semantik Antropomorfizm, bu
kavramlarn nesnel ieriini darlamaz.
Antroposoli Gizemci bir kuram, teosofi'-
24
A POSTERIORI
nin bir eidi. Antroposofi, Pythagorasclar
ile yeni-Platoncu gizemcilikten, gnosti-
sizm, kabalizm ve ak-masonluk ile Al
man doa felsefesinden alnma dinsel ve
felsefi dncelerin bir toplamna dayanr.
Antroposofinin ana zellii, ancak gizem
sel yoldan akla kavuan insan doas
nn tanrsallatrlmasdr. Antroposofi, 1.
Dnya Sava arifesinde, Alman okltisti R.
Steiner (1861-1925) tarafndan kurulmu
tur. Antroposofi, Federal Alman Cumhuri
yeti ile ngiltere ve ABD'de hl geerlidir.
Antropososyoloji Sosyolojide antropolo
jik olgular arptarak, bireylerin ve birey
gruplarnn toplumsal konumu ile insann
anatomik ve fizyolojik temel zellikleri
(kafatas ls ve biimi, boy, sa rengi,
vb.) arasnda dorudan bant kurarak,
toplumsal fenomenleri bu adan in
celeyen bir kuram. Antropososyoloji,
Aryan rkn daha yksek, aristokrak rk
olduu ve soyluluk ile burjuvazinin bu rka
girdii sonucuna varmak iin J .
Gobineuanun (1816-82) sahte-bilimsel
kuramn benimseyip gelitiren G. V.
Lapouge (1854-1936) tarafndan kurul
mutur. Lapouge, snf mcadelesini, rklar
arasndaki mcadele olarak, iilerin kur
tulu hareketini de Aryan elerdeki bir
indirgenme dolaysyla ortaya kan bir
gerileme olarak saptamtr. Kendisine
gre, huzursuz kitleler! lml duruma
getirmenin eugenik (bak. Eugenik) nlemi,
rklk'm ideolojik silahlarndan biridir.
Apeiron Anaksimandros tarafndan snr
sz, belirsiz, niteliksiz, srekli hareket ha
lindeki maddeyi belirtmek iin ortaya atl
m bir kavram. Buna gre, nesnelerin
sonsuz eitlilii, btn dnyalar, kart
larn (scak ve- souk, slak ve kuru) ile
onlarn mcadelesinin Apeirondan ayrl
masyla ortaya kp var olmutur. Apeiron
kavram, maddeyi (su, hava) gibi somut
cevherlerle zdeletiren anlaylarla kar
latrlrsa, ilka Yunan maddeciliinin
gelimesinde ileri bir adm olmutur.
Pythagorasclara gre, Apeiron, kendi
kartyla (snrl olanla) birarada, varolan
her eyin temelini oluturan, biime gel
meyen, snrsz ilkelerdir.
Apolojetik Akla seslenen kantlar yoluyla
bir dogmay savunan ve hakl gsteren bir
teoloji dal. Apolojetik, teolojide Katolik ve
Ortodoks sistemler iinde yer alr; Protes
tanlk ise, inann akla nceliinden yola
karak Apolojetiki rededer. Apolojetik,
Tanrnn varlnn fan/i/'n, ruhun lmezli
ini, (mucizeler ve kehnetler de iinde
olmak zere) ilahi vahiy alametleri reti
sini, dine ve dinin eitli dogmalarna kar
klarn bir zmleniini de iine alr.
Apolojetik, bir yandan akla bavururken,
te yandan temel dinsel dogmalarn akl
yoluyla kavranamayacan ne srten
doan kusurlar da kendi iinde tar; yani
Apolojetik, biimce aklc, ama ierike a-
kldcdr. nce bir safsata, ar yantutar-
lk ve dogmatizm, karanlk ve bilimsel ol
mama, Apolojetikin tipik yanlardr. Dinde
Apolojetik, bugn iin burjuva Apolojetik'e
ve dinsel felsefeye yakndan baldr. Apo
lojetik, ayn zamanda, herhangi bir kimse
nin ya da herhangi bir eyin bile bile vl
mesi ya da alk tutularak savunulmas
anlamna da gelir.
A priori dealist felsefede, A priori, aposte
riori bilgiye kart olarak, deneyimden n
ce ve ondan bamsz bilgiyi, ta bandan
bilinte barnan bilgiyi nitelemek iin kul
lanlr. Bu iki terimin kar karya konuu,
zellikle Kant felsefesinin tipik bir yandr.
Kant, duyusal alg yoluyla edinilen bilginin
doru bilgi olmadn belirterek, onun
karsna sahici bilgi olarak duyarlk (za
man ve mekn) ile akln (neden, zorun
luluk vb.) a priori biimlerini koymutur.
A posteriorl A priorinin kart; deneyim
yoluyla edinilen bilgiyi nitelemek iin kul
lanlr.
25
ARAZ
Araz bak. linek.
Areopajitik Drt dinsel yazmadan (Tanr
sal Adlar stne, Gksel Hiyerari st
ne, Kilise Hiyerarisi stne, Gizemci
Teoloji stne) ile on dinsel yaz para
sndan oluan bir derleme; bunlar uzun
zaman (.S. 1. yzylda) ilk Atina piskoposu
Areopajit Dionysius'un saylmsa da (nite
kim ad da buradan gelir), daha sonra
bunun bir yanllk olduu bilginlerce orta
ya karlmtr. Areopajitikte, 1. yzylda
varln srdrmemi olmakla birlikte, ye-
ni-P latonculuk'un gl bir etkisi grlr.
Areopajitik, ayrca yine t . yzylda varola-
mayacak, gelimi bir kilise retisini de
ierir. 5. yzyln ortalarna kadar erken
Hristiyan yaznnda bu yapta bir gnder
me yoktur. Bu ve daha baka kantlar, bil
ginleri Areopajitikin ortaya k tarihini 5.
yzyl olarak saptamalarna, Areopajit Di
onysius'un da erken Hristiyan Kilisesi'n-
deki byk otoritesi dolaysyla bu derle
menin yazan olarak tannm olduu sonu
cuna varmalarna yol amtr. Kimi bilgin
ler ise, dou'da etkinlikte bulunmu grc
bir piskoposu, beryal Peteri Areopajitik'-
in yazar olarak grrler. Areopajitik, sis
temli dnlm bir ortaa Hristiyan
retisidir; buna gre, tm varln oda,
bilinmesi olanaksz bir tanrlk olup, ondan
szan k hzmeleri, herynde, meleklerin
dnyas ile kilisenin nfuz alanndan aa
ya, sradan insanlara ve nesnelere kadar
yarak yaylr. Bu retideki gl tm-
tanrc eler, kilise retisi ile karlatrl
dnda, ilerici eler saylr. Rnesans'a
kadarki bin yl boyunca, Areopajitik, dinsel
felsefesinin en tutulan yapt ve tm orta
a felsefesinin ideolojik kaynaklarndan
biri olmutur. Ortaa gizemciliinin son
bulmas, Areopajitik'teki diyalektik ele
rin, madde ve biim stne retideki bir
takm olumlu zelliklerin aa kmasna
ve bunlarn ortaa aristotelescilii ile is-
kolastik'e kar mcadelede baaryla kul
lanlmasna yol amtr.
Aristippos (Z.. 435-355) Yunanl filozof,
Sokratesin tilmizi ve Kyrene (Hazclk) o-
kulunun ( bak. Kyreneliler) kurucusu; ya
ptlar gnmze ulamamtr. Aristippos,
bilgi kuramnda duyumculuk'u, etikte haz
clkla badatrmaya almtr. Hazz
yaamn en yksek amac olarak grm,
ancak insann hazla baml kalmamasn,
en byk nimet olan anlksal zevk iin
aba gstermesini istemitir. Aristippos'a
gre, haz ve strap, iyi ile ktnn, doru
ile yanln ltdr.
Aristoteles (Z.. 384-322) Yunanl filozof
ve ansiklopedik bilim adam, mantk bilimi
ile daha birka zel bilgi dalnn kurucusu.
Marx kendisi iin ilkan en byk d
nr demitir. Trakyada Stageiros'da
domu, Atina'da Platonun okulunda
renim grmtr. Aristoteles, Platonun ci-
simlilikten syrlm biimler (idealar) ku
ramn eletirmi, ancak maddecilik ile ide
alizm arasndaki kararszlndan, Platon'-
un idalizmini btn btne aamamtr.
Kendi okulunu (Lykeion) Atina'da (Z..
355'te) kurmutur. Aristoteles'in felsefesin
de u yanlar ayrdedilir: 1) Varl, varln
bilekenlerini, nedenlerini ve kkenlerini
ele alan kuramsal yan, 2) nsan etkinliini
ele alan pratik yan, ve 3) Yaratcl'ele
alan poetik yan. Aristoteles, drt ilk neden
kabul eder; 1) Madde, ya da edilgen olu
olana; 2) Biim (z, varln z), mad
dede yalnzca bir olanak olarak bulunan
eyin gereklii, 3) Hareketin balangc,
ve 4) Hedef. Aristoteles, tm doayrmad-
deden biime, biimden de mad-
deye ardarda geiler olarak grr. An
cak, Aristoteles, maddede yalnzca edil
gen ilkeyi grm ve tm etkinlii, hareke
tin balamasna ve hedefe indirgedii bi
ime tanmtr. Tm hareketin sonsal kay
na Tanndr. Yine de, Aristoteles'in nes
nel idealist biim kuram, birok baknv
26
ASKER
dan, Platonun idealizminden daha nes
neldir, nk Aristoteles maddeclie ok
yaklar. Aristoteles'in biimsel mant
varlk kuramyla ve doruluk kuramyla ya
kndan bantldr, nk Aristoteles,
mantk biimlerinde varlk biimlerini gr
mtr. Bilgi kuramnda, Aristoteles, ak
seik konmu olan (bak. Zorunlu nerme)
ile Kan alanna (diyalektik) giren olas
olan arasnda bir ayrm yapmtr. Bu iki
bilgi biimi arasnda da dille bant kur
mutur. Deneyim, Aristoteles'e gre, ka
nann dorulanmasndaki son evre deil
dir; bilimde daha yksek postulaiar, do
ruluklar asndan, duyular yoluyla deil,
zihin yoluyla dorudan kesinlik kazanrlar.
Ancak, kurgusal yoldan ulalabilen yk
sek bilgi belirtileri, zihnimizin iinde yat
maz, (olgularn derlenmesi, dnmenin
olgulara doru yneltilmesi vb. gibi) etkin
lii gerektirirler. Bilimin nihai amac, nes
neyi tanmlamaktr, bunun koulu da tm
dengelim ile tmevarm'n bileimine var
maktr. Kozmolojide, Aristoteles, Pythago-
rasclar"n kuramn geri evirmi, gne-
merkezci sistemin yaratcs olan Coperni-
cusa gelinceye kadar tm zihinleri elen
bir yermerkezci sistemi gelitirmitir. Etik
te, Aristoteles, gzlemeyi zihinsel etkinli
in en yksek biimi olarak grr. Byle
bir ey, Yunanistan'daki kleci sistemin
tipik bir zellii olarak, klelerin kol eme
inin zgr kiilerin bir ayrcal olan ka
faca bo zamandan ayrlmasndan ileri ge
lir. Aristoteles'e gre, ahlak modeli, filozof
larn en yetkini olan Tanrdr. Toplum ku
ramnda, Aristoteles, kleliin kklerinin
doada yattn gstermeye almtr.
En yksek devlet otoritesi biimleri, iktida
rn bencilce kullanlmasna olanak tanma
yan ve otoriteleri btn topluma hizmet
etmekle ykml tutan biimlerdir. Aristo
teles felsefesindeki kararszlklar, kendisi
ni geride brakt etkinin ikililiinde de
grlr; Maddeci eilimler, feodal toplum
felsefesinde ilerici dncelerin gelime
sinde nemli bir rol oynam; idealist e
ler ise, Aristoteles'in kuramlarn l bir
iskolastik haline getiren Ortaa kilise a-
damlar tarafndan yaylmtr. Aristoteles
in (temel yapt olan) Metafiziki inceleyen
Lenin, burada diyalektiin canl tohumla
rna, akln gcne, bilmenin nesnel ha
kikatine, gcne olan safa inana yksek
deer bimitir.
Arkesilaos (Z.. 315-241) Platonun o-
lumiu savlarnn gcn yitirmesi ve Pla
tonun dncelerinden kukuculuk'a ge
i zellii gsteren Orta Akademiann
(bak. Akademia) kurucularndan. Burada
Piatondan geriye kalan ey, sonunda
dogmatik felsefenin yokediliine ve olas
lk kavramlarnn ne srlmesine varacak
biimde, eitli mantk kavramlar tipleri
nin oluturulmas ynndeki eilimdir. E-
tikte de, Arkesilaos, tinsel durumdaki l
lle indirgedii Platonun cokunluk
kuramn gcnden dryle gze
arpar.
Askeri Demokrasi lkel komnat sistemin
k ve devletin olumas srasnda
toplumun bir siyasal rgtlenim biimi. Bu
terim Morgan tarafndan getirilmitir. Aske
ri Demokrasi'yi Yunanllar Homeros an
da (Z.. 12.-9. yzyllar), Romallar da
krallar dneminde (Z.. 8.-6. yzyllar) uy
gulamlardr. iskltler, Keltler, Eski Germen
kavimleri ile Normanlar da Askeri Demok-
rasiyi uygulayanlar arasndadr. Askeri
Demokrasi'nin kendine zg yn, iktida
rn gitgide eflerin, komutan ve din adam
larnn elinde toplanmas ile yava yava
kaltsal bir kurum haline gelmesidir. Bura
da, yama ve ganimet savalar, srekli bir
ura halini almtr. Askeri Demokrasi'de
eitli ayncalklardan yararlanan askeri bir
kast ortaya kar. Bylece, gentil sistemin
organlan, halkn iradesinin bir arac ol
maktan karak, kendi halkn ynetmenin
ve ezmenin zerk organlan durumuna ge
27
ASTRONOM
lir. (Marx/Engels, Seilmi Yaptlar, 3 cilt,
Cilt 3, s. 332.)
Astronomi Gkyz cisimleri ve sistemleri
ile daha baka kozmik madde biimlerinin
konumu, hareketi, yaps ile geliimi bilimi.
Astronomi, yine herbiri kendi iinde bl
nen dallara ayrlr. rnein, astrometri,
pratik Astronominin gkkresel, yery-
zeysel, denizsel dallarn iine alr ve gk
yz cisimlerini konum ve byklklerini
lmleme sorunlaryla urar. Yldz As
tronomisi, yldz ve yldz sistemlerinin u-
zaysal dalm ile hareketini inceler. Rad-
yo-Astronomi, yayd radyo dalgalarn
gzlemleme yoluyla, eitli kozmik nesne
leri inceler. Astrofizik, baka eylerin yan-
sra, kozmik madde (cisim, toz, gaz) ve
alanlarn fiziksel temel zelliklerini inceler;
kozmogoni, uzay nesnelerinin kkeni ve
geliimiyle bantl sorunlar incelerken,
kozmoloji, maddenin tm kozmik biimle
rini bantl bir btn iinde kucaklayan
tek bir sistem olarak Evren'in yapsnn ge
nel yasalarn inceler. Astronomi doabili-
min, genel olarak da insan bilgisinin de
ney alann zaman ve mekna korkun de
recede yayar. Astronomi, dolaysyla, in
san zihni, d meknda milyarlarca kytl-
nn iine, zamanda da yzylerce ve binler
ce milyon yl gemiin iine inebilmitir. En
deiiinden srelerin, yeryz koulla
rnda yeniden retilemeyecek ya da retil-
se bile ancak ok kk lekte retilebi
lecek srelerin getii dev doal fizik la-
boratuvarlar, astronomi'nin nesneleridir.
rnein, termonkleer tepkimeler, ilk kez
yldzlarda grlm, daha sonra (ancak
denetimsiz patlamalar olarak) Dnya s
tnde yeniden retilmitir; kozmik nlar
iindeki paracklar ise, en gl ivdire-
lerde bile elde edilemeyecek eneriye sa
hiptirler; uzaydaki arzgl arlk ya da
seyrelme halindeki maddeyi, korkun kap
lam ve gte yerekimsel ve elektroman
yetik alanlar, korkun lekte patlamalar,
vb. gzlemleyebiliyoruzdur. Astronomi,
deneysel fizik alann yaymakla birlikte,
her eyden nce, fizik bilimleri ile bu bilim
lerin ara ve yntemlerine yaslanr. Yakn
zamana kadar astronomlar hemen hemen
btnlkle gzlemle bal kalp deney ge-
litiremiyorlard. Ancak, 1957den bu ya
na, SSCB'nce ilk yapay Dnya uydusunun
yrngeye sokulmasyla ve uzay aratr
malarna yol almasyla, bu durum kkten
deimitir. Yeryz-dnda gzlem (ge-
zegenler-aras uzayda, atmosferde, br
gezegenlerin yzeyinde, vb. lmler), o-
lanakl hale gelmitir. Astronomi, en eski
bilimlerden biri olup, doa' stne doru,
maddeci grlerin ilenip yaylmasna
btn br dallardan daha ok hizmet et
mi bir doabilimi daldr.
Airet lkel-komnal sisteme zg bir in
san topluluu biimi. Airet, Airetler ara
snda blgesel, dinsel ve kltrel birlik ol
mayndan kaynaklanan gentil ilikiler te
meline dayanr. Bir bireyin Airet yesi
olmas, kendisini ortak mlkiyetin ortak
sahiplerinden biri klar, rnden belli bir
pay almasn salar ve kendisine komnal
yaama katlma hakkn tanr. Gentil iliki
lerin yerini meta-mbadele ilikilerinin al
mas, Airetler'in zntye urayarak mil-
liyefier halinde biraraya gelmesine yol a
mtr.
Akn kin'e kart, bilincin ve bilmenin
tesinde yatan belirten birterim. Bu terim,
insan bilgisinin Akn dnyann, kendin-
de-eyler dnyasnn iine leyemeye
ceini dnen Kant felsefesinde ok b
yk bir nem tar. Karrta gre, nsan dav
ranlar Akn standartlarn (zgr irade,
lmsz ruh, Tanr) buyrultusu altndadr.
Ama Hegel tarafndan geni biimde kul
lanlan bir terim. Bir eyin ayn anda orta
dan kalkmasn ve korunmasn gsterir.
Hegel, Ama terimini, mutlak idea'nn ha-
28
ATOMCULUK
reketini nitelemek iin kullanmtr. Mutlak
idea'nn her bir durumu, gelime'deki ev
relerin srekliliini salayan daha yksek
bir durumca alr. Bylece, dnme
srecinin en yksek kategorisi (bireim),
hem antitezi kaldrr, hem de bir sre iin
de daha nceki gelimenin btn ieriini
kendinde korur. Hegel, Ama dncesin
de, maddi dnyann gelimesinin nesnel
bir kuralln ve insann (kuramsal ve pra
tik) etkinliinin kendine zg zelliklerini
grmtr. Bu arada, Ama'nn Hegel'in
yazlarnda da grld zere, soyut ve
mantksal bir doas vardr. Diyalektik
maddecilikte, Ama terimi, gelimedeki
sreklilie bir gnderme olarak ve daha
aa dzeyden bir fenomenin daha yk
sek dzeyden bir fenomeni karlad bir
ilikiyi nitelemek iin kullanlr (rnein,
mekanik hareketin maddenin biyolojik ha
reketi iinde alm bir biimde var ol
duuna ilikin nerme).
Ataerkililik lkel-komnal sistem'da bir
kabile rgtlenim biimi olup, toplumsal
retimde (avlanma, balk tutma, hayvan
yetitirmenin yansra, ortak topluluun a-
yakta kalmas iin yaamsal nem tayan
br uralarda) ve kabile topluluunun
toplumsal yaamnda (ilerin yrtlme
sinde, kabile yeleri arasndaki ilikilerin
dzene konmasnda, dinsel trenlerin y
netiminde, vb.) erkein stnln gs
terir. Ataerlilik'te kadnlar kabile topluluu
nun aileleri iine girer (baba, yersellik) ve
soy, babalk izgisini izler (babasoyluluk).
Modern bilim, iki-kiili evlilie dayanan
erken-Ataerlilik ile geni tekeli ataerkil
aile biiminde, ilkel-komnal an so
nunda ortaya kan ge-Ataerkililik arasn
da bir ayrm yapar. Anaerkililik gibi, Ataer
kililik de, insan topluluklarnn tmnde
varolmamtr; kimi bilim adamlarna gre
de, Ataerkillik, ilkel-komnal sistemin ge
limesinin bir evresi deildir.
Ataraksiya Kimi Yunanl filozoflara gre
bilge bir kii iin eriilebilecek tinsel bir
dinginlik ve lllk hali. Demokritos, E-
pikuros ve Lucretius'a gre, Ataraksiya'ya
Evren bilgisi yoluyla, korkunun geride b
raklmas ve kaygdan kurtulmayoluyla va
rlabilir. Kukucular (Pyrrhon ile brleri),
Ataraksiya'nn yargda bulunmaktan ka
nma yoluyla elde edilebileceini ileri sr
mlerdir. Stoaclar ise, olup biten eylere,
nee ve zntye kaytszlk olarak kendi
duyumsamazlk kuramlarn gelitirmiler
di. Marx etik, yaama gzleyici bak
redderek, bireyin yaamda etkin konumu
nu bir ideal olarak alr.
Ateizm bak. Tanrtanmazlk.
Atomculuk Maddenin (atomlar ile br
mikro-paracklardan) ortaya kan kesikli
yapsyla ilgili kuram. Atomculuk, ilk kez,
nyaya ve vaisesika gibi ilka Hint felsefe
kuramlarnda dile getirilmi olmakla birlik
te, Leukippos, Demokritos, Epikuros ve
Lucretius felsefesinde ok daha tam ve
tutarl olarak ortaya konmutur. Burada,
atomlar, nihai, blnemez, en kk, cev
herce sonsuz ufak paracklar olarak gr
lyordu. Atomlar, sayca, arlka, hzca
ve cisimler iinde karlkl konumlarnca
birbirlerinden ayrlyorlard. Bu temel zel
likler, dnyada niteliklerin eitliliinin ne
deni olarak grlyordu. 17. yzyl ile 19.
yzyl arasnda, Atomculuk, Galileo, New
ton, Lomorosov, Dalton, Bulterov ve Men-
deleyev ile daha bakalarnn yazlarnda
ilenerek, maddenin yapsnn kimyasal-
fizik kuram haline gelmitir. Atomculuk,
hemen hemen her zaman dnyann mad
deci yoldan kavrannn temeli olmutur.
Ancak, eski Atomculuk, olduka metafizik
ti, nk kesiklilik dncesi mutlaklatr
lyor, maddenin nihai, deimez bir hali
olduu, dnyann yapsnn ana tulalar
olduu kabul ediliyordu. Modern Atomcu
luk, maddenin yapsnda molekllerin, a
29
ATOMZM
tomlarn, temel paracklar'm ve br mik-
ro-nesnelerin eitliliini, bunlarn son
suzca karmakln ve bir biimden br
biime dnme yetileri olduunu kabul e-
der. eitli kesikli mikro-nesnelerin varo
luu, Atomculukta, nicelikten nitelie ge
i yasas'nn kendini ak edii olarak g
rlr: Meknda uzaklklarn indirgenmesi,
maddenin yapsnn bimlerini, maddenin
temel zelliklerini, mikro-sistemlerdeki -
eler arasndaki bantlar ve hareket ya
salarn deiime uratr. Modern Atomcu
luk, maddenin yalnzca kesikli deil, ama
ayn zamanda kesiksiz olduunu da kabu!
eder. Mikro-paracklar arasndaki etkile
im, meknda kesiksiz olarak dalm a-
lanlar (yerekimi, elektromanyetik, nkle
er, vb. alanlar) yoluyla srdrlr; bu alan
lar, temel paracklarla smsk bantl o-
lup, deiik cisimleri olutururlar. Modern
Atomculuk, sonsal, deimez maddenin
varln yadsyarak, maddenin nitel ve ni
cel sonsuzluunun kabulnden yola kar.
Atom zm bak. Atomculuk.
Atomsal Olgu Mantk atomculuk'un te
mel kavramlarndan biri. Atomsal Olgu, bi-
lekenlere blnemez olup, dnmenin
nesnelerinin ve eylerin bir bileiminden
ortaya kar. Atomsal Olgular, birbirlerin
den bamsz olarak ele alnp deerlendi
rilir; buysa, bir Atomsal Olgu nun varolu
unun (ya da varolmaynn) bir baka
Atomsal Olgunun varoluunun (ya da va-
rolmaynn) tant olamayaca anlamna
gelir. Bylece, Evren'de varolan karlkl
bamllk ilikileri ile Evren'in birlii yads
nr, bilme sreci pratikte Atomsal Olgunun
betimleniine balanr. Bu metafizik kav
ram, matematiksel mantkta nemli bir rol
oynayan atomsal (temel) nermelerin
birtakm temel zelliklerinin d dnyaya
aktarlmas sonunda ortaya kmtr. z
itibariyle Atomsal Olgu, Mach'm dnya
nn elerine yakn der.
Augustinus, Ermi (354-430) Hippo (Ku
zey Afrika) Piskoposu, Hristiyan teolog,
yeni-Platonculuka yakn grte gizemci
filozof, nde gelen bir patristik (bak. Pat
ristik). Augustinus'un dnyagr, ina
nn olmad yerde, bilgi de, hakikat de
olmaz ilkesine dayanan, iyManmlanm
fideist bir nitelik tar. Augustinus'un g
rleri, Iskolastik'in kaynaklarndan birini
oluturur. De Civitate Dei (Tanr lkesi)
adl yaptnda, Augustinus, Tanr tarafn
dan nceden takdir edilmi olan ve kader
ci bir biimde kavranan Hristiyan dnya
tarihi anlayn gelitirmitir. Tanr lke
sini, kilisenin evrensel yntemini, Civi-
tas terrena'nin, Yeryz lkesi'nin, g
nahkr laik devletin karsna koymu
tur. Bu reti, Papalk'n feodal beylere
kar mcadelesinde nemli bir rol oyna
mtr. Augustinus, Hristiyan teolojisinin
daha sonraki gelimesini olduka etkile
mitir. Augustinusculuk, bugn iin ge
rek Katolik, gerek Protestan kiliselerince
hl yaygn biimde kullanlmaktadr.
AvenariU8, Richard (1843-1896) znel
idealist okula bal svireli filozof, ampi-
riokrrtisizm'in ilk szclerinden, Zrih ni
versitesi profesr. Avenariusun felsefesi
nin odak noktas kartlar yani bilin ile
maddeyi, psiik olan ile fiziksel olan uzla
tracak olan tleneyim kavramdr. Avneari-
us, idealist saf deneyim kuramnn kar
sna koyduu temel-maddeci bilgi kura
mn eletirmi; zne ile nesnenin temel
egdm, yani zne ile nesnenin mutlak
karlkl bamll kuramn desteklemi
tir. Avenarius'un grlerinin temelsiz ve
doabilimi olgularyla badamaz oluu,
Lenin tarafndan Materyalizm ve Ampirio
kritisizm adl kitabnda ortaya konmutur.
Avenarius'un balca yapt, Kritik der rei
nen Erfahrung'dur (Saf Deneyimin Eletiri
si, 1888-90).
Avrupa-Merkezcillk Bilimde, gzel sa
30
AYDINLAR
natlarda, felsefede, edebiyatta vb. gerek
deerlerin yalnzca Avrupa'da gelimekte
olduuna ilikin bir anlay. Avrupa-mer-
kezcilikin kaynaklar, Yunan-Roma uy
garlnn Barbarln karsna konmasn
da grlr. Ortaalarda, Avrupa-mer-
kezcilik anlay, Romay ve Papalk dn
yann dnce merkezi olarak gren Kato
liklik' in ideologlar tarafndan srdrl
mtr. Erken burjuva Avrupa- merkezci-
likinin de dinsel bir temeli olmu, sk sk
AvrupalI kapitalist lkelerin smrgecilik
zlemlerinin stn rtmeye yaramtr.
Avrupa-merkezci dnceler, bakalar
nn yansra, Prusya imparatorluunu z
grln ve hakiki kltrnn bir kalesi
olarak gren Hegel ile Avrupal-olmayan
kltrleri kmseyen J . Michelet tarafn
dan da paylalmtr. Spengler ile Toyrbe-
e'nin kuramlar da bir yere kadar Avrupa-
merkezcilik dncelerini yanstr. Bu kii
ler, zerk kltrler arasnda etkileim ola
nan ve birtakm bantlarn varln
yadsrlar. deolojik bak asndan, Avru-
pa-merkezcilik, Avrupa uygarln, yani
kapitalist uygarl korumaya, burjuva ya
am tarzna vgler dzmeye ve yeni-s-
mrgecilii olumlamaya hizmet eder. Av
rupa kltrnn Dou kltrne ok ey
ler borlu olduu grnde olan Dou-
merkezcilik ile Afrika kltrn btn -
br kltrlerin stnde gren Zencilik ku
ram, Avrupa-merkezcilik'e zel bir tepki
olarak grlebilir. Aydnlanmaclardan
balayarak, ilerici AvrupalI dnrler, Av-
rupa-merkezcilik'i, onaylamamlar, tm
halklarn ortak olduu evrensel insanlk ve
kltr tarihi dncesini ne srmlerdir.
Evrensel kltrel ilerleme sorununda Mon-
tesquieu, Voltaire, Herder, Goethe izgisi,
hem Avrupa-merkezciliki, hem de belli
blge ve halklarn kltrel ayrcal anla
yn sert bir biimde eletiren Marxlk-
Lenincilik tarafndan srdrlmektedir.
Aydnlanma Toplumdaki eksiklikeri gider
meye, iyilik, adalet ve bilimsel bilgi dn
cesini yayarak, toplumdaki gelenekleri,
politikay, yaam koullarn deitirmeye
alan bir toplumsal-siyasal eilim. Ay-
dnlanmann temelinde, bilincin toplumun
gelimesinde belirleyici bir rol oynad,
toplumdaki ktlklerin insanlarn cehale
tinden ve kendi doalarn anlama gcn
den yoksun olularndan kaynakaland
idealist sans yatar. Aydnlatmaclar geli
mede ekonomik koullarn belirleyici ne
mini gznne almadklar iin, toplumun
nesnel yasalarn aa koyamamlardr.
Aydnlatmaclar, toplumdaki tm snflara
ve kesimlere, daha ok da egemen snf ve
kesimlere seslenmilerdir. Aydnlanma,
burjuva devrimlerinin hazrlk dneminde
yaygnlk kazanm, burjuva ve kkbur-
juva ideolojiyi dile getirmitir. Voltaire, Ro
usseau, Montesquieu, Herder, Lessing,
Schiller, Goethe ile daha biroklar, Aydn-
latmaclar arasnda yer alrlar. Aydnlatfna-
clarn etkinlikleri, kilise ideloojisi ile feodal
ideolojinin etkisini olduka drmtr.
Aydnlanmaclar, yalnzca kilisiye kar de
il, ama dinsel dogmalara, iskolastik d
nme yntemlerine de kar kararl bir
mcadele yrtmlerdir. Aydnlanmann
18. yzyldaki sosyolojik grlerin olu
mas stnde byk bir etkisi olmutur.
topyac sosyalistler ile Rus Narodnikleri
de Aydnlanma dncelerinin etkisi attn-
da kalmlardr.
Aydnlar Esas olarak zihinsel alma ya
pan bireylerin oluturduu toplumsal
grup. Mhendisler, teknisyenler, doktor
lar, avukatlar, sanatlar, retmenler, ya
zarlar, bilim iileri, memurlarn byk bir
kesimi bu grupta yer alrlar. Aydnlar, kle
ci toplum ile feodal toplumlarda, kapita
lizm ncesi oluumlarda da grlmekle
birlikte, kendi doruuna kapitalist dzen
deki gelimeyle ulamtr. Aydnlar, eitli
snflardan gelebildiklerinden ve toplum
sal retim sistemi iinde zel biryertutma-
31
AYER
dklarndan hibir zaman ayr bir snf ol
mamtr, olamaz da. Toplumsal bir kat
man olarak, etkinfikleri hizmet ettikleri s
nflarn karlarnca belirlendiinden, .ken
di balarna bir siyasetleri yoktur. Kapitalist
toplumda, Aydnlarn byk bir kesimi,
burjuvaziye hizmet etme durumundadr.
Bilimsel ve teknik ilerleme, Aydnlarn sa
ysnda arta yol aar ve toplumdaki rol
n pekitirir. Ama, ayn zamanda, kapita
lizm de gerek kltre dmanca niteliini
gitgide daha ok ortaya sererek, Aydnlar
n yaratclnn ufkunu daraltr. Bu eliki,
Aydnlarn byk bir kesimini ii snf'na
ynlendirir ve Aydnlarn birok temsilcisi
kendi konumlar gerei ii snfnn yakn
dostu haline gelir. Sosyalist devrimden
sonra ii snf eski Aydnlar'dan nasl ya
rarlanlaca ve yeni Aydnlar'n nasl yara
tlaca gibi nemli bir soruyla kar kar
ya kalr. Sosyalizmde ise, kafa emei ile
kol emei arasnda bir kartlk szkonusu
deildir artk; yine de bu ikisi arasnda,
ancak komnizmin kurulmas srasnda a-
lacak birtakm nemli ayrmlar szkonu-
sudur. Buna ii snf, kyllk ve Aydnlar
arasnda bir yaknlama elik eder. Sosya
list lkelerde bilimsel ve teknik devrim ko
ullar altnda, bilimci ve tekniki Aydnlar1-
n saysndaki art tm br toplumsal
gruplardaki art geer. Sosyalist Aydn
lar, iii ve kyllerle birlikte, komnist
toplumun kurulmasnda etkin bir rol oynar
lar. Yaratc almann gelimesi ve eski
iblmnn geride kalan etkilerinin al
mas, Aydnlarn gelecekteki komnist top
lumda zel bir toplumsal katman olarak
varolmasn nnde sonunda nlemi ola
caktr.
Ayer, Alfred (1910) ngiliz filozof, yenipo-
zitivzmin bir temsilcisi, Oxford niversitesi
mantk proesr. Ayer, Language, Truht
and Logic (Dil, Doruluk ve Mantk, 1936)
adl, iinde Viyana evresi'nin dncele
rini yaymaya alt kitabyla tannmtr.
Daha sonraki yazlarnda (The Foundati
ons of Empirical Konwtedge, 1940, Ampi
rik Bilginin Temelleri; Thinking and Mea
ning, 1947, Dnme ve Anlam; The Prob
lem of Knowledge, 1956, Bilgi Sorunu),
Ayer, mantk pozitivzmn ortodoks bii
minden azok saparak, linguistik felsefe'-
nin gl bir biimde etkisi altnda kalr. Bu
kitaplarnda, Ayer, (bilginin sahicilii,
maddi nesneler ile duyusal veriler ara
sndaki iliki, vb. gibi) felsefi sorunlar, -
nemli kavramlar zmleyerek ve bunlar
mantka tertemiz bir terminolojiye akta
rarak, pozitivist bir konumdan aratrmaya
alr.
Ayrma eyler arasndaki ya da bilincin
kendi eleri (duyumlar, kavramlar, vb.)
arasndaki nesnel ayrm yanstan bilin
edimi. Mantkta, ayrma, bir kii ya da bir
eyin bir dierinden farkl olduunu ortaya
koymaya yarayan bir ilemdir (rnein,
hidrojen, yanmas ama yanmay kolayla
trmamas bakmndan oksijenden ayrlr).
Ayrma terimi, ortaalarda ortaya kon
mutur. iskolastikler, nesnel bir ayrm
(gerek Ayrma'y, asli Ayrmay, nedensel
Ayrma'y, vb.) ve dnmedeki ayrmlar
(znel, biimsel, vb. gibi aklca Ayrma'y)
adlandrmak iin kullanlmtr. Ayrma te
rimi bugn de kullanlmaktadr.
Aykrlklar bak. Paradokslar.
Ayncinstenlik ve ayrclnstenlik Ayn do
adan elerden (Ayncinstenlik) ya da
ayr doadan elerden (ayrcinstenlik) o-
iumu olann nitelikleri. Kant tarafndan
postulalatrlan ayn cinstenlik ilkesine
gre, zgl kavramlarn ortak bir yan
olmas bu ortak niteliin bu kavramlar or
tak cinsten bir kavram altnda snflandrl
masn gerektirir. te yandan, ayr cinsten
lik ilkesi, ayn cinsten bir kavram altnda
snflandrlan zel kavramlar arasnda ay
rm gerektirir. Ayncinstenlik'in modern
32
AYRIM
yorumu, ayrcirsten ilkelerin tek bir kuram
iinde snflandrlmasn yasaklar. Bu ilke
nin bozulmas eklektizm'e gtrr.
Ayrklk Ya da balac araclyla iki
nermeyi birletirerek birleik bir nerme
oluturan bir mantk ilemi. Klasik mafe-
matiksel mantk, iki tip Ayrklk' ayrdeder:
ileyici (bititirici) Ayrklk ve dlayc (ay
rc) Ayrklk. leyici bir Ayrklk, en az bir
yklemi dorusya doru, tm bileken
yklemleri yanlsa yanl olan bir karma
k nermeyi oluturur. Ayrc Ayrklk ise,
bileenlerinden yalnzca biri doruysa
doru olan bir bileik nermeyi olutu
rur.
Ayrm eliki'rim gelimesindeki yanlar
dan birini dile getiren bir kategori. Ayrm,
gelime'rim, maddenin kendinden-hare-
ketinin ve tek'in diyalektik olarak atalla
masnn zorunlu bir uradr. Ayrm, z
delik olmakszn varolamaz. zdelik gi
bi, Ayrm da, dsal ve isel olabilir. Dsal
Ayrm, iten ilikili ya da karlkl bantl
olmayp, benzer, zde olan eyler, sre
ler, vb. arasnda varolan Ayrm'dr. isel
Ayrm ise iten biriyle ilikili, skskya bir
lemi eyler, sreler arasnda varolan
Ayrmdr. Byle bir ey, belli bir eyin (s
recin, vb.) baka bir eyden hareketle bi
imlendii ve belli bir sre kendisi olarak
kalmakla birlikte baka bir ey haline d
nt anlamna gelir, isel Ayrm, zorun
lu olarak dsal Ayrmla, atba gider. Tm
eyler, sreler, vb. kendinden isel olarak
ayrlr, nk tm eylerin, srelerin vb.
doas, br eylerle, srelerle, vb. zgl
ilikisini geriye eker. Ayrm, tam olgun
lamam bir elikinin gelimesindeki ilk
evrelerden birini gsterir. Ayrm kategorisi
nin yardmyla, gelime sreci, dnce
de, zdelik kategorisiyle birlikte daha de
rin bir biimde yansr. Ayrm, kkenlendii
eyden daha ayr bir ey olarak ortaya
kp var olan bir eyin, o kkenlendii
eye bal bir zellik halinde onunla z
delik tad evreyi gsterir.
33
B
Babeufclk 18. yzylda, Fransa'da, tek
bir merkezden ynetilen, birleik bir ulusal
komn biiminde bir eitler cumhuriyeti
kurmaya ynelik devrimci hareket. Bu ha
reket, adn kendi liderinden ve hareketin
en kararl kuramcs olan Gracchus Babe-
uf'den (1760-1797) alr. Babeufclk,
Fransz Devrimi srasnda, smrlenler,
plebler ile burjuvazi arasnda kurulmu it
tifakn kmesini gsterir. Siyasal ve ideo
lojik ynden, Babeufclk, n-proleterya-
nn Fransz Devrimi'ne katlm genel pleb
kitleden ayrlmaya balam olmasn yan
str. Babeufcler, 18. yzyl madecilik'i-
nin, Neslier'nin halk devrimine ilikin d
ncelerini, Morellynin aklc komniz
minin ve Fransz devrimi'ndeki en kktenci
eilimlerinin rgtsel ve ideolojik dene
yimlerinin ideolojik miraslardrlar. Babe
ufcler ilk kez sosyalizmi bir kuram olmak
tan karp devrimci bir hareket haline d
ntrmeye alan kiiler olmulardr. E-
meki halkn devrimden sonra diktatrl
nn korunmas dncesini ne sr
mler; tarihin zenginler ile yoksullar, pat-
riciler ile plebler, efendiler ile kleler, toklar
ile alar arasndaki mcadele olduu -
nermesini ileriye gtrmlerdir, ideolojik
ve rgtsel adan, Babeuf ile yandalar,
sosyalizmin bir topya olmaktan karak
bir bilim halinde gelimesine katkda bu
lunmulardr.
Bachelard, Gaston (1884-1962) Fransz
filozof. Yeni-pozitivizm'in ve mantk bi
imciliin geirdii bunalm koullar altn
da, Bachelard, zgl bir biimde yorum
lanm diyalektik eleri ortaya getirerek,
yeni bilim ruhuna, yani yeni-klasiki bi
lim ruhuna karlk verecek yeni bir felsefe
gelitirmeyi denemitir. Kendi retisine
uygulamal aklclk, diyalektik aklc
lk, hatta teknik aklclk adn vermitir.
Yaptlar modern bilimin ve onun toplum
daki rolnn zmlenii asndan deer
tar. te yandan, maddecilik ile idealiz
min burada birbiriyle karm olmas, akl
yoluyla ortaya konmu yaplarn bir topla
m olacak bilim anlay, Bachelardn anla
yn, Popper'in T. Kuhnun ve modern
eletirel aklclk' n anlaylarnayaklatrr.
Yaptlar La formantion de !'esprit scientifi
que (Yeni lmi Zihniyet, 1934), Le matria
lisme rationel (Aklc Maddecliki 1953), Le
rationalisme appliqu (Uygulamal Aklc
lk, 1962), vb.
Bacon, Francis (1561-1626) ngiliz filo
zof, modern tarih dneminde maddecilik
ile deneysel bilimin kurucusu. I. J ames
ynetiminde anslye Lord olarak paye-
lendirilmitir. 1620'de nl bilimsel al
masn, (bal Aristotelesin Organon'u-
na bir gnderme olan) Novum Organum'u
yaynlamtr; burada, Bacon, bilimin g
revlerini ve bilimsel tmevarm'n temellen
dirilmesine ilikin yeni bir kavray gelitir
mitir. renmenin amacnn insann do
35
BACON
a zerindeki egemenliini arttrmak
olduunu syleyiiyle, Bacon, bu hedefe
ancak eylerin gerek nedenlerini aa
karan renmeyle ulalabilecei
grn ortaya koyar. Bacon. bu neden
le, iskolastik'e kar olmutur. Daha nceki
bilimlerin tm, ya bilimadamnn kendi
bulgulamas olan kavramlardan yola
karak kendi nermeler sistemini bir rm
cek kendi an nasl ryorsa yle rmesi
anlamnda dogmatizmdin, ya da ampi
rizmdin, yani birbiriyle ilikisiz olgularn ar-
darda sralanmasnn acsn ekiyordu. Bu
gerekelerle, Bacon, daha nceden ka
zanlm genel bilgiler konusunda ku
kuculua ar karmt. Biryandan do
ru bilgiye ulama olanan kabul ediyor,
te yandan bunu yapma ynteminin ye
niden biimlendirilmesi gerektii g
rn srdryordu. Bu yeniden biim
lendirmede atlacak ilk adm, zihni srekli
tehdit altnda kald nanlaylardan ve
nyarglardan (idollerden) temizlemek ol
malyd. Ancak yanl kavramlamalardan
kurtulunduu zaman bu yeni bilimin do
ru yntemi benimsenebilirdi. Bu bilim,
Bacon'a gre, deneyim olgularnn aklc
bir yeniden yorumu olmalyd. Yeni bilim
de sonulara varmann ncleleri (media
axiomata), yntemsel genelletirmelerle
ya da tmevarm yoluyla varlan kavramla
ra dayal nermeler olacakt. Tmevarm
ise, deneye ilikin zmleyici anlaya
dayalyd. Bacon'un kuramnn tekyanl
geliimi, kendisini, kendisinden sonra da
Locke'u, 15. ve 16. yzyllarda kendi bii
mini alm olan metafizik yaklam do-
abilimden felsefeye tamaya gtr
mtr. Kendi tmevarm kuram iinde,
Bacon, o zamanlar olumsuz anlar ad
verilen, yani genelletirmelerle elien ve
yetersiz olular yznden genelletirme
lerin yeniden gzden geirilmelerini
gerektiren durumlarn nemine ilk parmak
basan kii olmutur. Bacon'n felsefenin
gelimesine katks yle tanmlanabilir:
Birincisi, Bacon, maddeci gelenei onar
m ve gemiin felsefi retilerini bu a
dan yeniden ne srmtr; ilka Yunan
maddeciliine yksek deer bimi, idea
lizmin yanlglarn aa koymutur. kin
cisi, maddenin temel paracklarnn bir
bileimi, doann da son "derece eitli
temel zelliklerle donanm cisimlerin bir
bileimi olduu dncesine dayandrd
kendi maddeci doa anlayn gelitir
mitir. Bacon'a gre, hareket, maddenin
asli bir niteliiydi ve Bacon bunu yalnzca
mekanik harekete balamyordu (19 hare
ket tipi tanmlamt). Bacon'n grleri,
ilkel sermaye birikimi anda, ngil
tere'de, bilmeye ilikin yeni istemlerin bir
yansmasyd. Ancak, Bacon, kararl bir
maddeci olmamtr. Bacon'n siyasal g
rleri, NewAtlantis'le (Yeni Atlantis, 1617)
yansmasn bulmutur; bu topyada, y
neten ve ezilen snflarn varl sre-
giderken, ekonomik olarak aklc bilgiye ve
ileri teknolojiye dayal ideal bir toplum ser
pilip geliir.
Bacon, Roger (1214-1292) Ortaa
ngiliz dnr, modern tarihte deneysel
bilimin habercisi, kent zanatkrlarnn
ideologu. Bacon, feodal grenekleri, ideo
lojiyi ve siyaseti iddetle eletirmitir.
1277'de, grleri yznden Oxford Uni-
versitesi'nden atlm, kilise yetkilerinin
buyruuyla bir manastra ekilmitir. Ba-
con'n dnyagr, kararl olmamakla
birlikte, maddeci olmutur, iskolastik dog
matizmi ve otoriteye tapnmay mahkum
etmi, doann deneysel ynden ince-
leniini ve bamszca aratrmay savuna
rak, bilimde srekli gelimeye arda bu
lunmutur. Deneye ve matematie dayal
bilme yntemini savunmu; tm ren
menin hedefinin insann doa zerindeki
egemenliini arttrmak olduunu sy
lemitir. Yaptlarnda grlen simyasal,
astrolojik ve bysel boinan izgilerine
karn, Bacon, gzpek bilimsel ve teknik
ngrlerde bulunmutur.
36
BARI
Baden Okulu 20. yzyln balarnda etkili
olmu bir.yeni Kant okul. Bu da, profesr
Windelband ile Rickert'in Baden Okulu ku
ramn rettikleri Heidelberg ve Freiburg
niversiteleri'nin her ikisinin de yer ald
Baden Eyaletinden gelir. Anaizgileriyle,
Baden Okulu, doabilimsel yntemi tarih
sel yntemin karsna karmaya vardr
mtr; bu okulun szclerine gre, tarih,
gelime iinde kltrel deer tayan tek
tek olgularn bilimidir; doabilimin ise, do
asal fenomenlerin genel ve kendini yine-
liyici kuralllklarn inceler. Her iki durum
da da, kavramlar, gerekliin yansmas
olmayp, a priori ilkelere balanacak bi
imde, dnceye evrilmelidirler; doa-
bilim, geneli bilmedir, tarih ise tikeli bilme
dir. Baden Okulu, Kantn izinden giderek,
varl zorunluluun karsna koyar. Q-
kulun tipik bir zellii olarak, tarih yasala
rnn yadsn ile deer kuram arasnda
bir ba kurulur. Bu kuramlar, H. Mnster-
berg (1863-1916) ile E. Lask (1875-1915)
tarafndan gelitirilmi, J . Cohn (1869-
1947) ile B, Christiansen tarafndan esteti-
ie, Weber tarafndan da sosyolojiye uy
gulanmtr. Modern Alman sosyolojisin
de,Baden Okulu dnceleri, Marxla
kart olarak, gitgide daha ok znelcilik
ve iradecilik anlayyla gelitirilmektedir.
Bu sosyoloji okulunun Bat Almanyadaki
temsilcileri W. Theimer ile G. Ritterdir.
Bakunin, Mlhail Aleksandrovi (1814-
1876) Rus kkburjuva devrimci, anar-
izm'in ve Narodnizm'in ideologu. 1836'-
dan 1840'a kadar, Bakunin, yaam oldu
u Moskovada Fichte ile Hegeli incele
mi, Hegel felsefesini tutucu bir anlayla
yorumlamtr. 1840'ta yurtdna gm,
Sol-Hegelcilere katlmtr; Reaksiya v
Germanii (Almanya'da Gericilik, 1842) adl
yaptnda bu aka grlr. 1848-49 Dev-
rimi'ne Prag ve Dresden'de katlm;
1851'de de Sibiryaya srlmtr, 1861'
de oradan da kam, 1860'l ve 1870'li
yllar, Herzen ve Ogarovla ibirlii yapt
Bat Avrupada geirmitir. Anarist hare
ketin rgtlenmesinde etkin bir rol oyna
m, 1872de atld Birinci Enternasyo
nalce Marx'a kar arpmtr. Bakunin,
1870'lerde Rusyada narodnizmin en nde
gelen kuramc ve nderlerinden birisidir.
Bakuninin kuram, 1860larn sonlarnda
en son biimini almtr (Gosudarstven-
nost i anarkhiya, Devlet ve Anari, 1872,
vb.). Bakunin'in temel anlayna gre, in
san ezen balca ey, Tanr kuruntusuna
dayanan devlettir. Din,ortaklaa delilik-
tir, ezilen kitlelerin bilincinin irkin rn
dr. insanl zgrln hkmranl
na gtrmek iin, nce devleti havaya
uurmak ve otorite ilkesini halkn yaa
mndan karp kaldrmak gerekir. Devletin
yerini tarmc ve imalat birliklerden olu
mu bir zgr federasyon almaldr. Ba
kunin, kitlelerin, esas olarak da kylln
ve lumpen-proletaryann tkenmez kendi
liinden devrimci ruhuna ve sosyalist i
gdlerine iten inanmt; devrim iin ha
zrlk yapma gereini yadsm, devrimci
servenlere batankara dalmtr. Toplum
kuramnn nemini kavramadan yoksun
lukla, Maoc proleterya diktatrl re
tisine kar olmutur. 1870'lerde Bakunin
'in anarist dnceleri Rus devrimci na-
rodnikleri arasnda olduu kadar, ekono
mik adan yoksul br lkelerde de (tal
ya, ispanya, vb.) yaygnlk kazanmtr. Ba
kuninin anarist kuramlar Marx, Engeis
ve Lenin tarafndan serte eletirilmitir.
Bar inde Birlikte Yaama Kart top-
lumsal-sistemlere (sosyalist ve kapitalist)
sahip devletler aras ilikilerde, tartmal
sorunlarn zmnde savaa bavur
mamay ieren ilke. Marx-Leninci sosya
list devrim kuramna gre, sosyalizm tm
leklerde ezamanl olarak baarya ulaa-
mayabilir. Bu nedenle, sosyalist devletler,
uzunca bir tarihsel dnem boyunca, kapi
talist devletler ile birlikte yaayacaktr. Le-
37
BATICILAR
nin, Bar inde Birlikte Yaama ilkesine
bir z kazandrarak, bunu d politikada
uygulamaya geirmeye almtr. Bar
inde Birlikte Yaama ilkesi, (savan eko
nomik temeli olan) zel mlkiyet sahiplii
nin ortadan kalkmas dolaysyla savaa
ilgi duyan hibir toplumsa! gcn ortada
yer almad sosyalist toplumun kendi do
asndan kaynakanr. Komnist idelooloji-
nin insani zn yanstr. Bar iin Birlikte
Yaama ilkesi, bugn de sosyalist lkele
rin d politikalarna yol gstermektedir.
Bar inde Birlike Yaama, halklarn i
ilerine karmamay, tm devletlerin ege
menliine sayg gstermeyi, uluslar ara
snda ekonomik ve kltrel ilikilerin geli
tirilmesini ierir. Ancak, Bar inde Birlik
te Yaama, emperyalist glerin bu ilkeyi
bozarak kendi egemenliklerini br halk
lar stnde silah zoruyla dayatma yollarn
arama durumlarnda silahl mcadeleyi
dlamaz. Bar iinde Birlikte yaama, s
mrcler ile smrlenler, smrgeciler
ile smrgeciliin kurbanlar arasndaki i-
likilerde uygulanamaz. Marxlk-Lenin-
cilik'e gre, her halkn saldrganla ve
smrye kar elinde silahla mcadele
etme hakk vardr (bak. Sava). Bar in
de Birlikte Yaama politikas, snf mca
delesini darlamann uzanda, bu mca
deleyi nkoar. Bu mcadelenin balca
alan, sosyalist lkeler ile kapilatalist lke
lerin dnya leinde giritikleri ekonomik
yarmadr. Sosyalizmin bu yarmada el
de edecei baarlar, dnyatarihinin gidii
zerinde kesin etkiler tar. Bar inde
Birlikte Yaama, uluslararas lekte siya
sal mcadeleyi de, kendi toplumsal ve u-
lusal kurtulular iin, demokrasi ve sosya
lizm iin halklarn giritikleri her trl m
cadele biiminin sosyalist devletlerce des
teklenmesini de nkoar. Bar iinde Bir
likte Yaama, ideoloji alanna uzanmaz.
Batclar 1840'larda Rus toplumsal dn
cesinde yer alan bir eilimin szcleri. Bu
kiiler, feodal ilikilerin ortadan kaldrlma
sna ve Rusya'nn Batl, yani burjuva
yoldan gelimesine arda bulunmular
dr. 1840'larn ortalarnda, MoskovalI Bat
clar grubunda, br kiilerin yansra, Her
zen, Granovski, Ogaryov, V. Botkin ile Ka-
velin de vard. Belinski de Batclarla yakn
balar kurmutu. . Turgenyev, P. Annen-
kov ile . Panayev de Batclar akmna
bal olduklarn aklamlard. Batclar'n
birtakm ortak grleri vard: Otokratik fe
odal sistemi mahkum etmiler, Aydnlan
ma dncelerini gelitirmiler ve Rusya'
nn Avrupallatrlmasn! savunmulardr.
Bu grlerin nesnel burjuva bir ierii
vard. Yine de, Batclar arasnda ayrmlar
olmutur, ilkbata, (estetiksel, felsefi, son
ra da toplumsal-siyasal sorular stndeki)
tartmalar, Batclarn kendi iindeki
gruplarn tesine gememiti. Ancak,
1840'larn sonlarnda iki ana eilim billur
lat: Belinski, Herzen ve Ogaryov, madde
ci, devrimci, demokrat ve sosyalist kiiler
olarak nce ktlar; Kavelin ve Botkin ile
brleri ise, idealizmi savunarak, siyasal
sorularda burjuva-toprak sahiplerinin iz
gisini srdrdler. Kimi Batclar da (rne
in, Granovski), szde snflar stnde yer
alan Aydnlanma konumuna balandlar.
Gnmzde Rusya toplumsal dnce ta
rihini arptmaya alan kimi kiler, Rusya
tarihinde Batclar bir baka biimde sun
mak istemektedirler. Bu kiilerin savlarna
gre, Belinski iie Herzen'in geleneklerini
srdrenler Anayasac-Demokratlar ile
Menevikler olup, bu kiilere Batclar ad
verilmektedir; Bolevikler ise, yine bu kii
lere gre, Siavclarn ideolojik miraslar
dr.
Baturin, Pafnuti Sergeyevl (1740-1803)
Rus aydnlatmac. Issledova... (Sorutur
ma...) adl tartmac felsefi yapt, L. Saint-
Martinin serbest masonlar iin program-
sal bir zellik tayan Des erreurs et de la
vrit ou Des hommes rappels au princi-
38
BEBEL
pe niversel de la science (Yanlglar ile
Hakikat stne ya da Evrensel Bilim ilke
sine ar) adl kitabndaki gizemci dn
celerin eletirel bir zmleniini yapar.
Baturin'in kitab, masonlarn dinsel gizem
ciliini aa seren tek kitap olmutur. O
dnemdeki doabilimsel baarlardan ya
rarlanarak, Baturin, kozmolojiye gne-
mezkezci kuram, madde ve hareketin sa
km yasasn, maddeci bilgi kuramn sa
vunuuyla, gzleme ve deneysel verilere
geni yer ayryla, doa fenomenlerinin
maddeci bir aklann getirmitir. Nesnel
dnyann manevi ilkeleri ya cisimsel-
olmayan cevher gibi gizemci kavramlar
yadsmtr. Baturinin maddecilii metafi
zik, deist bir nitelik gsterir (bak. Deizm).
Baturin, aydnlanmay ve doabilimde ge
limeyi rgtlemi, iyi bir yasa sistemi ile
hmanizme arda bulunmutur.
Baumgarten, Alexander Gottlieb (1714-
1762) Alman filozof, Leibniz ile Wolff un
tilmizi. Baumgarten, akl yoluyla edinilen
bilgiyle iigilinen manta kart, insann
gzelle ilgili duyusal bilgisini ve bunun
sanatsal biimler iinde dile geliini betim
lemek zere, estetik terimini ortaya at
mtr, Aesthetica (estetik, Cilt I, 1750; Cilt
II, 1758) adl bitmemi yapt, duyular yo
luyla edinilen bilgi sorunlarn ele alr.
Baumgarten, bir bilim olarak estetiin ku
rucusu saylamaz; ancak, getirdii anlay,
kendi gnnn estetik dncesinin ge
reklerine tam bir karlk vermi, ayrca,
yaygn biimde kabui grmtr.
Bayie, Pierre (1647-1706) Yaymc, ku
kucu filozof. Fransz Aydnlanma hareketi
nin erken temsilcilerinden. Bayie, din ile
bilginin birbiriyle badamayan eyler ol
duunu dnm, dinsel hogry sa
vunmutur. Hibir zaman bir tanrtanmaz
olmamtr; ancak dine kar da kaytsz
kalmtr. Onun bu zelliini Voltaire, tam
olarak dile getirerek, Baylen inanl bir
kii olmamakla birlikte, bakalarn inan
sz bir kii klan biri olduunu sylemitir.
Bayie, Hristiyan retisinin eletirel olarak
inceleniini,' bir eit pagan mitolojisi ola
rak yerletirmitir. Bayle'n kantlar, ku-
kucluk'a dayanr. Bayie, etik sorunlar ile
din arasnda bir ba kurmak yerine, bu
sorunlara doal aklla yaklalmas gerek
tiini ne srm; bir toplumun btn b
tne tanrtanmazlardan bileebileceini
kantlamtr. Yazlar, zellikle de balca
yapt olan Dictionnaire historique et criti
que (Tarihsel ve Eletirel Szlk, 1695-
97), 18. yzylda Fransz maddeciliine ve
tanrtanmazla giden yolu amtr.
Bebel, August (1840-1913) Alman Sos-
yal-Demokrat Partisinin kurucularndan,
Marxln nde gelen yayc ve kuramc
larndan, tarihsel maddeciliin szclerin
den. Bebelin kadnn toplum iindeki rol
ne ilikin almalar zel bir deer tar.
Die Frau und der Sozialismus (Kadn ve
Sosyalizm, 1879) adl kitabnda, Bebel, ka
dnlarn konumunun, son zmlemede,
toplumsal ilikilere dayandn gstermi
tir. zel mlkiyetin ortaya k, kadnlarn
aalanmasna, hatta kadndan nefrete
yol amtr. Kadnlarn kurtuluu, bu ne
denle, smrnn ve toplumsal basknn
ortadan kaldrlmas sorunun bir yann o-
luturur. Bebel, burjuva ideolojisine etkin
bir biimde kar km, Malthsculuk'u,
idealizmi ve dini aa sermitir. Bebelin
milliyetilik ve ovenizm eletirisi ile prole-
terya enternasyonalizm'] savunusu byk
nem tar. Bebel, Bernsteinin grleri
nin proleteryaya temelinde dmanca ol
duunu kavrayan ve revizyonizm'i eleti
ren ilk kiilerden biridir. Bebel, birtakm
taktik hatalar yapm ve kimi nermelerin
de yanla dmse de, yapm olduu
kuramsal ve pratik almalarla, iilerin
toplumsa! baskya kar verdikleri mca
deleye ok byk bir katkda bulunmutur.
39
BELNSK
Belinski, Vissarion Grigoryevl (1811
1848) Rus devrimci demokrat, edebiyat
eletirmeni, Rus gereki estetiinin kuru
cusu. ideolojik ynden, Belinskinin al
malar, ilerici Rus dnrlerinin, Aralk
hareketin ac deneyimlerini gznne ala
rak, otokrasi ile toprak kleliine kar yeni
mcadele yollarn aramaya ve bilimsel bir
toplumsal gelime kuramn gelitirmeye
baladklar bir dneme rastlar. Belinski'-
nin geirmi olduu ok karmak ve yo
un ideolojik evrimi aklayan ey de bu-
dur. 1837 ile 1839 arasnda, Belinski, He-
gelin ateli bir savunucusuydu. 1840iann
balarnda ise, Belinski, maddeci bir konu
ma gemitir. Maddi olan ile dnsel ola
nn birlii sorununu tartarak, tinsel ola
nn fiziksel olann bir etkinliinden baka
bir ey o!madn kantlamtr. Bu arada,
bilincin insan ile insann evresi arasndaki
etkileim srecindeki etkir roln de vur
gulamtr. Hegelci sistemin tutuculuunu
eletirmekle birikte, Hegel diyalektiinde
bilimsel bir aratrma ynteminin n teme
lini, hakiki bir tarih felsefesinin tohumla
rn grmtr. Belinski, nesnel yasay, in
sann etkinlik biimleri iinde yer alan, -
zellikle de byk adamlarn eylemlerinde
kendi anlatmn bulan toplumsal ilerleme
deki bir zorunluluk olarak tanmlamtr.
Belinski'ye gre, yeni toplum, zamana
braklarak, iddetli alkantlar olmakszn,
kandkm olmakszn kurulamayacaa
benzer. Ancak, Belinski, sosyalizmin ka
nlmazl stne bilimsel bir anlaya ula
amamtr. Gelecein ahlaknn temeli o-
larak ilkel Hristiyanlk dncelerine ba
vurmu olmasnn nedeni de budur. Feo
dalizmle karlatrldnda burjuva siste
min daha ilerici bir doas olduunu belir
terek, ataerkil toprak kleliine dayanan
yaam biimlerini (tmnden nce de top
rak kleliinin kendisinin) yokedilmesini
ve birtakm burjuva demokratik reformlarn
yrrle konmasn, Rusyann nnde
bekleyen ivedi toplumsal grevler olarak
grmtr. Burdan yola karak, Belinski,
Rusyann ataerkil gemiini devrimci ei
tim konumundan idealletirilmesini alaya
alm, eitli liberal ve devrimci-topyac
yanlmasalar sert bir dille eletirmitir (r
nein, Bakunin'le olan tartmalar). Be-
iinskinin devrimci demokratl, kendi en
kararl anlatmn, 19. yzylda yasaklama
ya uramam Rus demokratik basnn en
incelikli yaptlarndan biri olan ve kendin
den sonrakilere son isteini ileten Go-
gol'e Mektupla (Temmuz 1847) bulur. Ta
rihilik, Belinskinin estetiksel yarglarnn
kendi bir zellii olmutur. Tarihilii sa
natn gerekliin tipik ynlerini imgeler yo
luyla yeniden retmesinin z ve zgl
yan olarak gryle, Belinski, gerici ro
mantizme ve didaktik yazma biimine kar
karak, Pukin'in yaptlarnn altndaya-
tan gereklik ilkelerini savunmutur. Sa
natta halka yaknlk ile gereklie yaknlk
anlay arasndaki bantya parmak bas
m; yksek eitimli sosyete ile halk kit
leleri arasndaki uurumu kapatma gc
ne bal olarak, bu arada, adalktan
ve ilerlemeden yana olmaya bal olarak,
edebiyatn toplumsal nemi stne nemli
nermeler ne srmtr. Belinskinin sa
nat stne grleri, estetiin gelimesi
stnde byk bir rol oynamtr.
Belirlenmezcilik bak. Belirlenmecilik ve
Belirlenmezcilik.
Belirlenmecilik ve Belirlenmezcilik Ne-
densellik'm yeri ve rolne ilikin kart fel
sefi kavraylar. Belirlenmecilik, tm feno
menlerin evrensel nedensel kkeni stne
bir retidir. Kararl Belirlenmecilik, ne
denselliin nesnel karakterini postulalat-
rr. Belirlenmezcilik ise, nedenselliin ev
rensel doasn yadsrken, ar Belirlen
mezcilik, nedensellik gibi bir eyi yads
maya kadar varr. Belirlenmeci anlaylar
ilk kez ilka felsefesinde grlm olup,
en ak seik biimde ilka atomculuk-
40
BELT
unda postulalatnlmlardr. Belirlenmeci-
lik kavram, modern tarih anda (F. Ba
con, Galileo Galilei, Descartes, Newton,
Lomonosov, Laplace, Spinoza ile 18. yz
yl Fransz maddecileri yoluyla) doabilimi
ile maddeci felsefe tarafndan temellendi-
rilmitir. Bu kiilerin Belirlenmecilik'i, ister
istemez, ada doabilimin dzeyiyle
uygunluk iinde, mekanik ve soyut olmu
tur. Bu kiiler, nedensellik biimlerinin
mutlak olduuna ve mekaniin kesin dina
mik yasalarnca ynetildiine inanmlar,
nedensellik ile zorunluluu zdeletire
rek, rastlantnn nesnel karakterini yads
malardr. Laplace, bu bak asn br
filozoflardan ok daha sonulandrc bir
biimde tanmlamtr (mekanik Belirlen-
mecilikin br ad olan Laplacec Belirlen-
mecilik ad buradan gelir). Laplace'a gre,
Evren'de tm paracklarn balaklklar
ile itepileri, belli bir anda, Evrenin her
hangi bir gemi ya da gelecek anndaki
durumunu kukuya yer vermeyecek bi
imde belirlemektedir. Bu tr bir Belirlen-
mecilik, kadercilik'e yol aar, gizemse! bir
karmaklk kazanrve sonunda, Tanr yaz
gsna inanla birleir. Bilimsel gelimeler,
yalnzca organik doa ve toplumsal ya
am asndan deil, ama fiziksel adan
da Laplacec Belirlenmecilik'i rtm
tr. Kuantum mekaniinde kesinsizliklerin
balaklnn bulgulan, Laplacec Be-
lirlenmecilikin safln ortaya koymusa
da, bir anda, idealist filozoflarca Belirlen
mezcilik ruhu iinde yorumlanmtr (elek
tronun zgr iradesine, mikro-sreler-
de nedenselliin yokluuna vb. ilikin ola
rak karlan sonular). Diyalektik madde
cilik, mekanik Belirlenmecilik'in snrlama
larn geride brakr. Nedenselliin nesnel
ve evrensel karakterini kabul ederek, onu
zorunlulukla zdeletirmedii gibi, ileyi
ini de salt dinamik tipte yasalara indirge
mez (bak. Yasalar, istatistik ve Dinamik).
Belirlenmecilik ile Belirlenmezcilik arasn
da uzayp giden ekime, doabilimi ile
toplum bilimlerinde ok daha kesin bir bi
im almtr. ada burjuva sosyolojisin
de, Belirlenmezcilik, iradecilik ve ampi
rizm olarak sunulmaktadr. Burjuva sosyo
loglar, Belirlenmecilik'i olduu gibi reddet
memekle birlikte, onu kaba bir biimde
sunmaktadrlar (biyolojik toplumsal geli
me kuramlar, kaba teknikilik, vb.). Ger
ek Belirlenmeciliki toplumsal aratrma
ya ilk sokan tarihsel maddecilik olmutur.
Belirsizlik ilkesi Heisenberg tarafndan
1927'de formilendirilmi olan bir kuan
tum mekanii ilkesi. Bu ilke, kendi elikili,
parack-dalga ikilii (bak. Parack
Dalga kilii) doasndan tr, mikro
nesnelerin kesin koordinatlar ile itkilerini
ayn zamanda belirlemenin olanaksz ol
duunu koyar. Belirsizlik ilkesi, elenik de
ikenlerin belirsizlikleri ad verilen koor
dinat ile itkiler arasnda olduu kadar, za
man ile enerji arasndaki nicel ballam
lar iinde de dile getirilir. Bir paracn
koordinat ne denli az belirsizse, itkisi o
denli ok belirsizdir ve tam tersi. Bu ayn
ballam, zaman annn tanm ile bir par
acn enerjisinin-tanm arasnda da va
rolur. Belirsizlik ilkesi, mikro-paracklarn
hareketinde gzlemlenen istatiksel kurak
lklarn kendi nesnel bir zellii olup, bu
zellik bu paracklarn parackdalga do
asna dayanr; belirsizlikler, mikro-nes-
nenin somut durumunun iinde yatar ve
bilme asndan hibir snr tamaz. Belir
sizlik ilkesi, kimi fizikilerin ve filozoflarn
pozitivizm anlay iinde sonulamalara
varmalarna yol amtr. Bu kiiler, temel
paracklarn durumlarnn nedensel belir
lenimlerini olduu kadar, mikrokosmosun
nesnel doasn ve bilmeden bamszl
n da yadsrlar (buna aleii idealizm de
denir, bak. Aletilik).
Belit Bilimsel bir kuramda, k noktas
olarak alnan ve o kuram iin tantlanmay
gerektirmeyen ve kendisinden o kuramn
41
BELtTSEL
geriye kalan nermelerinin konmu kural
lara gre tretildii bir nerme (bak. Pos-
tula). ilkalardan 19. yzyln ortalarna
kadar, Belitlere, sezgisel biimde, belirgin
eyler olarak ya da a priori doru eyler
olarak baklmtr. Bu kavray, Belitlerin
insann renme etkinlii ve pratiiyle ko
ullanm olduunu gzden karmaktay
d. insann pratik etkinlii, mantk birimle
rinin insan zihninde ancak milyonlarca kez
yinelendikten sonra bu birimlerin belitler
haline gelmesine yol aar. Gnmzde
belitsel yntem anlay, Belitlerin tek bir
koula uygun olmasn ister; belli bir kura
mn tm br nermeleri, benimsenen
mantk kurallarnn yardmyla, bunlardan
ve yalnzca bunlardan tretilmelidir. Sei
len Belitler'in doruluu, br bilimsel ku
ramlarla, ya da verili sistemin bir yorumu
(bak. Yorum ve Model) bulunduu zaman
belirlenir: u ya da bu alanda belli bir
biimletirilmi belitsel sistemin yorumu, o
sistem iinde kabul edilmi Belitler'in do
ruluuna tanklk eder.
Belitsel Kuramn elikisizlll Belitsel
kuramlarn yerine getirmek zorunda oldu
u mantksal ve metodolojik elikisizlik
koulu. Belitsel Kuramn elikisizlii iki
tipte olur: Szdizimsel ve semantik. Bir
kuram, eer bir nerme ile o nermenin
olumsuzlan o kuram iinde ayn anda
tretilmemise, szdizimsel olarak eliki
sizdir; te yandan, bir kuram, eer en az
bir modeli varsa, yani verili kuram karla
yacak belli bir nesne alan varsa, semantik
olarak elikisizdir. Belitsel Kuramn eli-
kisizlii koulunun bozulmas, kuram ge
ersiz klar, nk o zaman, o kuramdaki
herhangi bir nermeyi tantlamak olanakl
hale gelir.
Belitsel Kuramn Taml Belitsel olarak
kurulmu tm kuramlarda her nermenin
doruluunun verili sistem, biimsel sis
tem iin tantlanm olmasna (yani, belit
lerden tretilmi olmasna) ilikin bir man
tksal ve metodolojik gerek. Yeterince zen
gin belitsel kuramlarn (rnein, matema
tiksel kuramlarn) aratrlmas srecinde,
bunlarn ilkece tam olmadklarn yani ken
di ereveleri iinde tantlama ya da tant
lamamama gcnden yoksun nermeleri
ierdiklerinin tant yaplmt (1931 'de G
del tarafndan). Tamlk, baarl belitletir-
meler iin mutlak vazgeilmez bir koul
deildir; tam olmayan kuramlarn pratik
uygulamalar olabilir.
Belitsel Yntem Bilimsel bir kuram kur
mada tmdengelimci bir yntem olup, bu
rada: 1) Verili bir kuramn nermelerinden
bir blm (belitler) olduklar gibi seilir;
2) Bu nermelerin ierdikleri kavramlar ve
rili bir kuramn erevesi iinde aka ta
nmlanamaz; 3) Yeni terimlerin (kavramla
rn) kurama sokulmasna ve kimi nerme
lerin brlerinden mantk yoluyla tretil-
mesine olanak salayacak biimde, verili
kuramn tanmlama ve tretme kurallar
saptanr; 4) Verili kuramn (teorem'ir.) geri
ye kalan tm nermeleri 3)'e dayanlarak
1)den tretilir. Bu ynteme ilikin ilk d
nceler, Yunanistanda ortaya kmtr
(Baailar, Platon, Aristoteles, Eukleides).
Daha sonra, eitli bilim ve felsefe dallarn
belitsel olarak zmleme giriimleri yapl
mtr {Newton, Spinozza, vb.). Belli bir
kuramn ve yalnzca onun temelden belit-
sel olarak kuruluu, sezgisel biimde be
lirgin belitlerin balcalkla tanmlanmas
ve seiminde gsterilen dikkat, bu zm
lemelerin zellikleri olarak kendini belli e-
der. Matematik ile matematiksel mantn
temellerinin atlmasna ilikin sorunlarn
youn bir biimde ele alnd 19. yzyln
ikinci yarsndan balayarak, belitsel ku
ram, sistemin eleri (sembolleri) arasn
daki ilikiyi kuran ve kuram karlayacak
sayda nesneleri betimleyen bir eit bi
imsel bir sistem olarak (920'ler ile
1930lardan bu yana da biimletirilmi
42
BELLEK
sistemler olarak) grlmeye balanmtr.
Bununla birlikte, ilgi, sistemin elikisizlii
ve taml stne, sistemin belitlerden ba
mszl stne evrilmitir. Simgesel
istemler, kendi ieriklerinden bamsz o-
larak ya da bundan dolay incelenebilece
inden, szdizimsel belitse! sistemler ile
semantik belitse! sistemler arasnda bir ay
rm yapmak gerekir (ancak bu sonuncusu
bilimsel bilgiyi doru olarak verir). Bu ay
rm, iki tip, szdizimsel ve semantik gere-
kirlii formllendirmeyi (belitlerin szdi
zimsel ve semantik elikisizlii, taml,
bamszl, vb.) zorunlu klar. Biimleti-
rilmi belitse! sistemlerin zmlenii,
bunlarn ilkece snrl olduu sonucuna va
rlmasna yol amtr. Bu snrllklarndan
biri Gdel tarafndan tantlanmtr: Yete
rince gelitirilmi bilimsel kuramlar (yani,
doal saylar aritmetiini) tam olarak belli
letirme olana yoktur; buysa, bilimsel
bilginin tam olarak biimletirilmesinin o-
lanaksz olmas demektir. Belliletirme bi
limsel bilginin kurulma yntemlerinden bi
ridir, ama snrl sayda durumda bilimsel
aratrmann bir arac olarak kullanlabilir.
ou zaman da, belitletirmeye ana hatla-
ryla kurulduktan sonra gidilir; burda belli
letirme, kuramn kotarlmasnda, zellikle
de kabul edilmi savlardan btn sonu
larn karlmasnda daha yksek bir kesin
lie ulatrlmasna hizmet eder. Son 30-
40 yl iinde, yalnzca matematiksel konu
larn deil, ama bilimsel bilginin yaps ve
dinamii de iinde olmak zere, fizik, bi
yoloji, psikoloji, ekonomi ve linguistiin
kimi dallarnn da belliletirilmesine byk
ilgi gsterilmektedir. Doabilimlerin (ge
nel olarak, matematiksel-olmayan her
hangi bir bilim) incelerken, Belitsel Yn
tem, varsaymsal-tmdengelimci yntem
biimini alr (bak. Biimletirme).
Bell, Danlel (1919) Amerikal burjuva sos-
yolg, burjuva propagandada yaygn kulla
nlan sanayi-tesi toplum kuramn orta
ya atanlardan. Kamu yararlarna, oulcu
demokrasiye ve meritokrasi ilkelerine da
yal bir gelecein toplumunun anaizgile-
rini izerken, Bell, aslnda, modem kapita
list toplumun yeniletirilmi, idealletiril
mi bir modelini ne srer. Bell'in sosyo
lojik grleri, metodolojik ynden, (yarar
llk, ans eitlii ve kendini-gerekletir-
me ilkelerine dayanan) toplumsal alanla
rn, yani ekonomi, siyaset ve kltrn sz
de birbirinden bamszlna dayanr.
1970lerde, Bell, ideoljinin sonuna ilikin
daha nceki kuramndan vazgemitir
(bak. deolojisizletirme ve Yeniden deo
loji Yerletirme Kuramlar). Bell, birtakm
ideoloji elerinin, zellikle de dinin, mo
dern insann geliimindeki nemini vurgu
lamtr. Balca Yaptlar: The End of Ideo
logy (ideolojinin Sonu, 1960), The Making
of the Post-Industrial Society (Sanay -te-
si Toplumun Kurulmas, 1973), The Cultu
ral Contradictions of Capitalism (Kapitaliz
min Kltrel elikileri, 1976).
Bellek (psikolojide) Bireyin dnyayla etki
leiminin sonularn kendinde korumaye-
tisi; byle bir ey, daha sonraki etkinlikler
de, bireyin bunlar yeniden retmesini ve
onlardan yararlanmasn, onlar srelen-
direrek sistemler iinde biletirmesini ola
nakl klar. Bellek, belli bir bireyce kurulan
zihinse! gereklik modellerinin tm topla
mn oluturur. Bellekin biyolojik ileyii,
bugn iin, genetik, biyokimya ve siberne
tik de iinde olmak zere, birok bilimde
youn biimde ncelenmektedir. Bellek,
dnmeyleve etkinliin trevsel biimle
riyle, bir rn bir srece nasl bantlysa,
yle bantldr. Konuma-d bellein i-
erii, bireyin evresiyle dorudan ilikisi
srasnda biimlenen zihinspl gereklik
modellerinden oluur. Daha yksek, ko
numa- ii Beliek'te, eylerin nesnel iliki
modelleri yatar. Konuma, Bellek'i nesnel
manta, anlaml olarak bellemeye ve ye
niden retmeye gtrr; belli bir hedef
43
BEN
dorultusunda, modellendirilmi nesnele
rin dorudan bir etkisi olmakszn, insann
bu tip Bellek oluumlarn yeniden retme
sine olanak verir.
Ben (felsedefe) Kiinin kendisiyle ve en
geniinden dnyayla etkin ilikisinin tinsel
oda. Kendi davranlarn dzene koyan
ve edimgcnde olan bir birey Ben sahi
bidir, kendi benine sahiptir. Felsefe tarihin
de, idealist anlaylar, Ben'i dnsel bir
ilke olarak grmler, insan Ben'inin so
mut, tarihsel doasn btn btne gz
den karmlardr. Bu gibi anlaylar iin
de, Ben, felsefi sistemlerin kuruluunda bir
k noktas olarak alnr. Oescartes'ta,
Ben aklc bilginin kendi sezgisel bir ilkesi
olarak, dnen bir cevher olarak var olur
ve bu arada kendi bamszln ortaya
koyar. dealizmde, tek bana birey gr
yansra, gzleyicilik gr de solipsizm-
'e yol aarken, metafizik maddecilikte in
sann tarihin gidiine boyun een edilgen
bir nesne haline indirgenmesine yol a
mtr. Ben in, ngiliz ampirizm'ine denk
den, psiokolojik bireyci yorumu, klasik
Alman felsefesince bir yana braklmtr.
Ancak, klasik Alman felsefesi, Ben'i yaa
yan toplumsal insandan ayrarak, trans-
sandantal bir zneye dntrmtr.
Fichte, byle bir Beni, yalnzca kendisini
ortaya koyan deil, ama kendisinin ben-
olmayan olarak varolan her eyi de ortaya
koyan bir cevher olarak grr. Diyalektii
gelitiren nesnel idealizm, insan beninin
toplumsal zn zgl insann stnde
yer alan yabanclam bir g olarak,
dnya akl olarak (Hegel) ele alr. Burjuva
toplumda, akldclk, bu toplumda kendi
beninin olumsuzlanna gs geren
birey algsn getirmitir. Bireyin akldc-
lk iinde ele aln ise, sonunda yabanc
lama durumuna balanr. Freudculuk, ka
pitalizminde kiiliin blnmesi dnce
sini dile getirmi; itkilerin biyolojikletiril
mesini, Ben'in kr heveslerin egemenlii
ne doru itilmesi olarak gstermi; bireyin
kendi toplumsal zne ilikin arpk algs
n, kendisine dmanca olan kendi st-
beninin koyduu denetimin bir sonucu ol
duunu getirmitir. Uyumaz snfl top
lumlarda etkinliin blnmesi ve yabanc
lamas, aslnda, bireyin kendi kiiliinden
kmasna, kendi Benini yitirmesine yola-
ar. Bene ilikin yanl anlaylar, insann
toplumsal ilikilerin ve toplumsal yaam
normlarnn yaratts olarak kendisini ger
ekletirmesi iin yapaca mcadeleyle
alabilir ancak, insan Beninin etkin bir
zne olarak her insanda en zgrce ve en
tam olarak kendini gsterii, birey1in ok-
yrl geliimi koullar altnda olanakldr.
Bencilik Bir kiiyi topluma ve br insan
lara gsterdii tavr asndan zellikli k
lan bir yaam ilkesi ve ahlak nitelii. Benci
kiiye, topluma ve br insanlara aldr-
makszm, yalnzca kendi karlar yol gs
terir. Bencilik, bireycilik'in bir biimi olup,
daha ok zel mlkiyet sahiplii ilikileri
iin tipiktir. Feodal toplumun hiyerarik,
toplumsal-zmreli rgtlenimine kar
mcadele dneminde her bireyin mutlu
olma hakkn korumada belli bir olumlu rol
oynam olmasna karn, Bencilik, olaan
olarak, olumsuz bir nitelik olarak grl
mtr. Kapitaliste ilikilerin yerlemesiy
le birlikte Bencilik'i savunan kuramlarda
(bak. Stirner) topluma kar eilimler gitgi
de daha ok grlmeye balam, bu ku
ramlar giderek gerici bir yn kazanmtr
(bak. Nietzsche). Yapma bir ahlak ilkesi
olarak Bencilik'i bilinli yolda srdren ki
iler, sonunda, ahlaktanmazlka varm
lardr. Bencilikin tm biimlerini kararllk
la mahkum eden komnist ahlak, kollekti-
vizm ilkesine olduu kadar, halkn ve top
lumun iyilii adna vicdanl alma ilkesi
ne de balanr.
Bentham, J eremy (1748-1832) ngiliz ah
lak ve hukuk kuramcs. Kendi etik kura
44
BENZETRM
mnda, Bentham, ahlak bir eylemin yarar
llyla (bak. Yararclk) zdeletirerek,
insann davranndaki tm gdleri zevk
ya da ac duymaya indirger. Bylece, ah
lak, herhangi bir eylemin sonunda ortaya
kacak zevk ve aclarn toplanmasyla,
matematiksel olarak hesaplanabilir. Ahla
ka bu metafizik ve mekanik yaklam
(mutluluk hesab) Bentham' kapitalist
toplumu savunmaya gtrmtr; nk,
kendisi, en byk ounluun en ok
mutluluunu (zgecilik ilkesi) salama
yolunun, bir insann zel karlarnn kar
lanmasndan (bencilik ilkesi) getiini
syler. Bentham, doa yasas kuramn e-
letirmi; dnyevi yneticilerle arasnda
bir benzetirme yaplan Tanr kavramn ve
doal dini reddetmi, ie doan dini
savunmutur. Epistemoloji de ise, Bent
ham, bir nominalisttir. Balca yapt: De
ontology or the Science of Morality (Deon
toloji ya da Ahlak Bilimi, 1834).
Benzerbiimcilik bak. Ebiimlilik ve
Benzerbiimlilik.
Benzer Paralar Anaksagoras tarafndan
kullanlan bir terim; bu terim, Anaksago-
ras'n kendi yaptlarndan kalan paralar
dan bugne ulamam, daha sonra ken
disini yorumlayanlarca aktarlmtr. Anak
sagoras, tm eylerin, deiik niteliklerde
ki sonsuz sayda paracklardan, bunlarn
sonsuz sayda benzer paracklara bln
mesinden ortaya ktna inanr. Anaksa-
goras'a gre, kendilerinden daha kk
sonsuz sayda paracklar ieren, Benzer
Paralar, nitelike e ya da zgn para
cklardr. Anaksagoras, ayn ya da benze
yen paracklarn bu ad almalarn bunun
la aklyordu. Modern matematiksel terim
ler iinde, Benzer Paralar, sonsuz dere
cede verilen bir sonsuzluk olarak tanmla
nr.
Benze Bilgi kuramnda, kimi maddi ey
leri, sreleri ya da yasalar upuygun yan
stan (kavram, kuram, aratrma yntemi,
vb. gibi), dnceye ilikin bir nesne anla
mnda kullanlan bir terim. Doann Diya-
lektii'nde, Engels, doabiliminde (ayrca,
toplum ve tarih bilimlerinde de), en nemli
dnme biimi diyalektiktir, der, nk
doada yer alan evrimsel srelerin ben
zeini, bylelikle de bunlar aklayan yn
temi yalnzca diyalektik verir (K. Marx ve
F. Engels, Seilmi Yaptlar, cilt, Cilt 3,
s. 60.). Modern felsefi yaznda, Benze,
bilgi kuramnda, (insan maddi deneyimi
nin eitli biimleri de iinde olmak zere),
herhangi bir kuram, yasa ya da mantk
kurai iin somut temel oluturan maddi bir
nesneyi anlatmak iin kullanlr. rnein,
eyler arasndaki en sradan, en olaan
ilikiler yarg'larn, karsamalarn ve daha
baka dnme biimlerinin nesnel teme
lini olutururlar. Benze'i bularak, dn
sel temelini olutururlar. Benze'i bularak,
dnsel bir fenomenin oluu saptanr,
buysa idealizmin eitli biimleriyle mca
delede ok nemlidir. Metodolojik bir ya
sann, mantk kuralnn, vb. kendi zgl
doasnn aklan, bunlarn ilevlerinin
kesin bir bilgi sistemi iinde ok ynl
olarak zmlenmesini ngrr. (Daha
baka modellere de uygulanan) Benze
terimi, yansma ve modellendirme sorun
larnn zmleniinde daha somut hale
getirilir (bak. Ebiimcilik ve Benzerbiim
cilik).
Benzetirim Benzer olmayan nesneler a
rasnda belli yanlar, teme! zellikler ve ili
kilerdeki benzerliin kurulmas; Benzeti-
rim yoluyla yaplan tmdengelimler, ba
kaca temel zelliklerdeki benzerlie daya
nlarak yaplr. Benzetirim yoluyla sonuca
varmann genel izgisi yledir. B nesnesi,
a, b, c, d, e temel zelliklerine, C nesnesi
de b, c, d, e temel zelliklerine sahiptir,
dolaysyla, C nesnesi de a temel zellii
ne sahip olabilir. Bilimin erken gelime
evrelerinde, Benzetirim, d ve ikincil yan
lardan karlan bir kural olarak, sistemsel
gzlemlerin ve deneylerin, sonu-lamala
rn yerini alyordu. Doa felsefesindeki
45
BERDYAYEV
anlaylarn ou ortaalara kadar byle
oluuyordu. Benzetirim, devlet ile insan
organizmas arasndaki benzerliin
kurulmasna; mekanizm anda da, insan
mekanizmas ile bir saatin mekanizmas
arasndaki benzerliin kurulmasna k
noktas olarak alnyordu. Bilimin daha
sonraki gelimesinde, Benzetirim, bir a-
klama yolu olma nemini yitirmitir. An
cak, varsaymlar retmedeki roln koru
makta, sorunlarn ve zmlerinin akla-
nnda yol gsterici olmay srdrmekte
dir. Ik ile sesin hareketinde ilk kez bir
Benzetirim kuran Ch. Huygens, n dal
ga doas olduu dncesine varmt; J .
Maxwell, bu dnceyi elektromanyetik a-
lann kendi zelliklerine uzandrmtr. Va
rlan sonulamalar, yalnzca bir olaslk
olmas dolaysyla deil, ama bu olaslk
derecesinin karlatrlan nesnelerin asli
olmayan ynlerinin saptannn ya da bu
ynlerin kazara bir benzerliinin bir sonu
cu olarak bu olaslk derecesinin az olmas
dolaysyla da tek bana alnmas halinde,
Benzetirim, tant oluturmaz. Modem bi
limde, Benzetirim, benzerlik kuramnda
olduu kadar, modellendirme'de de yay
gn uygulanmaktadr, incelenen srelerin
elektrik benzelerini reten benzeik mo
dellendirme'de, matematiksel modellen-
dirme sreleri, bilimsel aratrmalarda ol
duu kadar, i ynteminde de oka kul
lanlmaktadr.
Berdyayev, Nlkolay Aleksandrovi
(1874-1948) Rus Burjuva gizemci filozof,
varoluu, Yeni-Hristiyanlk ad verilen
akmn kurucusu, Vekhizm'in ideologu.
Berdyayev, balarda, legal Marxlkm
bir temsilcisi olmu; ancak, 1905'te, Marx-
la getirdii eletirel vgler devrime
kart bir ynde gelimi, yeni-Kantlk
hevesi ise kendisini Tann-arayclka ve
gizemcilie gtrmtr. Berdyayev, ii
lerin snf mcadelesinin karsna kiinin
din yoluyla i, manevi kurtuluunu
koymutur (Filosofiya svobody, zgrlk
Felsefesi, 1911 ; Smysl tvorchestva, Yarat
cln Anlam, 1916, vb.). 1917 Ekim Dev-
rimi'nden sonra, (yurtdna gen) Berd
yayev, yalpalayan aydnlar Marxiliktan
geriye ekecek manevi silahlanma kura
mn yetkinletirmeye koyulmutur. Berd-
yayeve gre, kapitalizm, insancl olma
yan bir sistemdi, eski Hristiyanlk ise bir
smrme silahyd. Berdyayev, retimin
toplumsallatrlmasna dayand srece
komnizm gereini kabul ediyordu. Bu
arada, getirdii snf kavramyla bireye gl
ge drmesi yznden, Marxln kii
nin etkinlii ve zgrl sorununu ze
meyeceini ne srmtr. Bu sorun,
Berdyayev'e gre, Hristiyan varoluuluk
ya da kiiselcilik tarafndan zlmektey
di. Berdyayev'e gre, mutlak zgrlke
dayal yaratclkta bulunan zne, biricik
gereklikti, bu yaratcln z ise, tanr
sal insanlk denilen eydi, insanda Tan
rnn douu ve Tanrda insann douu
giziydi. Berndyayev, bu tanrsal-insani
yaratclkm yeni ortaalarda, tm
dnyevi yaratc almann bouna grl
d drdnc boyut tayan bir ya-
am-sonrasnda gerekleeceini d
nyordu !(J a i mir obyektov, Nesneler Dn
yas ve Ben, 1934; Opyit eschatologisc-
heskoi metafiziki. Tvorcestvo i obyektivat-
siya, Eskatolojik Metafizik Deneyim. Yara
tm ve Nesneletirme, 1947, vb.). Berdya-
yev'in felsefesinin gerici doas, toplumsal
eitsizliin yararl ve doru grld,
savan insanln yaratc hareketi sayld
Filosophiya neravenstva (Eitsizlik Fel
sefesi, 1918, yay. 1923) adl balca yap
tnda kendini en ok ortaya koyar.
Bergson, Henri (1859-1941) Fransz ide
alist filozof, sezgiselcilikin temsilcisi.
1900'de Collge de France'da profesr
oldu, 1914'te Akademiye seildi. Berg-
sonun idealizminin odak kavram, tm
eylerin temeli ve kkeni olan, saf, yani
maddi-olmayan, (zamandan da ayrde-
dilmesi gereken) sredir. Madde, zaman
ve hareket, sreyi kavramamzn eitli
biimleridir. Sre bilgisi, ancak bilgi e
46
BERNAL
dinme ediminin, gereklii yaratma edi
miyle rtt, dorudan, kavramsal-ol-
mayan alg olarak anlalan sezgi yoluyla
elde edilebilir. Bergson, diyalektiin kar
tna, biyolojik idealizmden (bak. Vitalizm)
alnma kavramlarn genelletirilmesine da
yanan kendi yaratc evrim retisini ko
yar. Bergson, toplum stne grlerinde,
snf ynetimini olumlam, bir snfn bir
baka snfa ezilmesini bir doa yasas
olarak grmtr. Bergson'un Felsefesi,
emperyalizm anda burjuva ideolojisine
zg akldclkn canl bir anlatmdr.
Balca yaptlar: Essai sur les donns im
mdiates de la conscience (u'urun Bila
Vasta Mutalar, 1889), Matire et mmoire
(Madde ve Bellek, 1896), L'Evolution
cratrice (Yaratc Tekml, 1907), Les de
ux sources de la morale et de la religion
(Ahlak ile Dinin iki Kayna, 1932), vb.
Berkeley, George (1685-1753) rl andal
filozof, znel idealist, insann idealardan
(duyumlardan) baka hibir eyi doru
dan doruya alglayamayaca ncln
den yola kan Berkeley, eylerin ancak
alglanabildikleri srece varolduklar (esse
est percipi) sonucuna varmtr. Berke-
leye gre, idealar edilgendir. Cisimsel-ol-
mayan bir cevherce ruh tarafndan zm
lenirler. Ruh etkin olup, idealar (zihni) al
glayabilir ve onlar etkileyebilir (irade). So-
lipsizm'den kanma abas iinde, Berke
ley, tinsel cevherlerin eitliliini kabul et
tii gibi; sonsuz zihinin, Tanrnn varl
n da kabul eder, idealar, der Berkeley,
Tanrnn zihninde gizlig halinde, ama
ancak insan zihninde, edimsel halde varo
lur. Berkeley, daha sonra, yeni-Platoncu-
luka yakn nesnel idealist bir konuma ge
erek, idealarn Tanr'nn zihninde ncesiz
sonrasz varolduunu syler. Tanrtan
mazlk ile maddecilii rtmeye kalka
rak, madde kavramna bilgi asndan ya
rarsz olduu ve isel elikilerle sakat ol
duu gerekesiyle saldrya geer. Berke
ley'in madde eletirisi, idealist nomina
lizm'e dayanr. Berkeley, Newtonun mut-
iak mekn kuramn bu adan kabul etme
mi, A/evfon'un yerekimi kuramna mad
di cisimlerin hareketinin doal nedeni s
tne bir kuram olduu gerekesiyle saldr
mtr; nk, Berkeley'in kendi felsefesi
ne gre, ancak tinsel cevher etkin olabilir
di. Berkeley, Leibniz ile Newton'un sonsuz
kkler hesabn da onaylamaz, nk
gerek meknn sonsuz blnebilirlii
kendi felsefesinin temel postulasyla eli
ir. 19. yzyln ikinci yarsnda, Berkeley
felsefesini yeniden canlandrma giriimle
rine tank olunmutur; byle bir felsefe,
ikinlik okulu, ampirio-kritisizm ve prag
maclk vb. gibi birok idealist okulca be
nimsenmitir. Berkeiey'in yaptlar An Es
say towards a New Theory of Vision (Bir
Yeni Gr Kuramna Ynelik Bir Deneme,
1709), A Treatise Concerning the Princip
les of Human Knowledge (Beeri Bilginin
Prensipleri Hakknda Bir Eser, 1710), Thre-
e Dialogues Between Hylas and Philonous
in Opposition to Sceptics and Atheists
(Hylas ile Philonous Arasnda Konu
ma, 1713).
Bernal, J ohn Desmond (1901-1971) ngi
liz fiziki, Lenin Uluslararas Bar dl
(1953) sahibi. Bernal, (1937den balaya
rak) Londra Kraliyet Dernei'nin ve
(1958'den balayarak) SSCB Bilimler Aka
demisi de iinde olmak zere, birok lke
Akademilerinin yesi; 1959-65 yllarnda
da, Dnya Bar Konseyi'nin yrtme ba
kan olmutur. Bernal, fizik, biyokimya ve
kristallografi aratrmalar yansra, eitli
yaptlar da kaleme alm (The Social Fun
ction of Science, Bilimin Toplumsal levi,
1939; Science and Society, Bilim ve Top
lum, 1953; Science in the History of Soci
ety, Materyalist Bilimler Tarihi, 1954); bu
yaptlarnda, bilimin felsefi nemini ve in
sanolu tarihindeki roln, smrye da
yal bir toplumda bilimin gelimesindeki
elikileri ve sosyalizmde bilimin srekli
ilerleyiini aa koyarak, bir btn halin
de, bilimdeki baarlarn genel bir toplu
zetini vermitir. Bernal'in bilim tarihini
47
BERNSTEN
zmleyii diyalektik maddecilie dayanr.
World WithoutWar (Savasz Dnya, 1958)
adl kitabnda, Bernal, bilimsel bulularn
insanln yararna barl amalarla kul
lanlmas olanaklarn tartr.
Bernstein, Eduard (1850-1932) Alman
Sosyal Demokrat, devrimci ii snf hare
ketinde revizyonizm'in kurcusu. Probleme
des Sozialismus (Sosyalizm Sorunlar,
1896-98) balkl bir dizi yazsnda, Bern-
seitn,Marxln felsefe, ekonomi politik
ve bilimsel sosyalizm kuramndaki temel
belgilerini elden geirir. Kanta Dn
slogann ortaya atarak, felsefenin temel
sorusuna getirilecek herhangi bir kararl
maddeci zm reddeder; Marx diya
lektik ile Hegelci diyalektii zdemi gibi
ele alr. Bilimsel sosyalizm olanan yad
sm, sosyalizmi srf ahlaki ve etik bir ideal
olarak grmtr. Proletarya diktatrl
dncesini reddederek, snf mcadele
sinin lmeye yz tuttuunu savunmu, ka
pitalizm iersinde ufak reformlar yaplmas
dnda ii snf iin herhangi bir hedefi
kabul etmemitir. Ama hibir eydir, ha
reket her eydir biiminde, ok tannan
sz buradan kaynaklanr. Plehanov, Ber-
nsteinin felsefedeki revizyonist dnce
lerini rtmek iin elinden geleni yapm
tr. Bernstein'in Rusyadaki izleyicilerini, E-
konomistler ile Menevikleri, ayrca, enter-
nasyonalist hareketteki revizyonistleri Le
nin aa sermitir.
Bertalanffy, Ludwig von (1901-1972) A-
vusturyal biyolog ve filozof, genel sistem
ler kuram'r\m ilk eitlemelerinden birinin
kurucusu. Bertalanffy, btnlk, rgtle-
nim, (bir sistemin deiik balang koul
lan altnda ayn sonul duruma ulat) eit
sonulluk ve ebiimcilik (bak. Ebiimcili-
lik ve Benzerbiimcililik) ilkelerini genel-
letirmitir. Genel Sistemler ylln
(1956'dan 1972ye kadar) yaymlam olan
Bertalanffy'nin balca yaptlar: Theore
tische Biologie (Kuramsal Biyoloji, Cilt 1,
1931; Cilt 2, 1951), Das biologische Welt-
bild (Biyolojik Dnya Tablosu, 1949), Ge
nera/ Sistems Theory. Foundations, Deve
lopment, Applications (Genel Sistemler
Kuram. Temelleri, Gelimesi, Uygulama
s, 1968).
Betimleme Bilimde kabul edilmi belirli
bir imler sistemi yardmyla bir deneyimin
ya da gzlemin verilerini kaydetmeyi iine
alan, bilimsel bir inceleme basama. Be
timleme, hem gndelik dil yoluyla, (simge
leri, matriksleri, diagramlar, vb. kapsayan)
zel bilim dili yoluyla yaplr. Betimleme,
bilimde, bir nesnenin kuramsal incelenii-
ne gei evresine bir hazrlk oluturur
(bak. Aklama). Betimleme ile aklama
birbirine yakndan bantldr. Olgularn
bir Betimleme'si olmakszn o olgular ak
lamak olanakszdr; te yandan, aklama
sz bir Betimleme de bilim iin yeterli de
ildir. Bilimsel incelemenin doasn ar
fenomenalizm konumundan yorumlayan
pozitivistler (Mach, Pearson ve daha ba
kalar), bilimin biricik grevinin olgularn
salt betimlenmesi olduunu sylemiler
dir.
Beyin Sinir sisteminin merkezi paras.
Beyin, beyincik ile beyin-omuriliinden o-
luur. Beyinciin en st kesimleri hayvan
larn ve insann psiik yaamyla dorudan
bantldr. Bu kesimler, denetim organ
drlar, yani eitli organlarn etkinliklerini
egdmleyen ve organizmann evresiy
le ilikisini psiik yansmalar yoluyla dze
ne koyan sistemdirler. Felsefe tarihi ile in
san stne bilimlertarihi boyunca, insann
psiik, bilin doasyla ilgili sorunlar s
tnde maddeci eilimler ile idealist eilim
ler arasnda bir mcadele sregelmitir.
Ancak, merkezi sinir sisteminin, zellikle
de beyinciin yaps ile etkinliine ilikin
biyolojik incelemelerdeki ilerlemeler, bu
sorunun zmnde maddeciliin zafere
ulamasnn yolunu amtr. Hayvanlarn
ve insani psiik etkinliinin yanstc doa
sn tantlayan Seenov ile Pavlovun d
nce ve yaptlar, burada byk bir rol
48
BMCLK
oynamtr. Gereklii yanstan ve hayvan
lar ile insanda ortak olan birinci iaret sis
temi yansra, insanda soyut sesli dn
ceyle bantl olarak ikinci bir iaret siste
mi de (konuma) olumutur. Hayvan tr
lerinde, deneyim, igdler halinde kalt
sal olarak aktarlrken, insanda, tarihin s-
regidimi iinde oluan etkinlik biimleri,
bireyin gelimesi sreci iinde zmlenir.
Bu nedenle, mzik ve konuma iin kulak
ve soyut dnme yeterlilii, bu gibi insa
nn ze! yatknlklar, morfolojik beyin yap
sn deil, ama azok yerli yerine oturmu-
sinirsei-dinamik yaplarn ilevleridirler,
insann psiik etkinlii, hayvanlar dyasn-
daki gibi, Beyinin morfolojik evrimi dola
ysyla ilerleme gstermemitir. Bu ilerle
me insann edindii deneyim biimlerinin,
bu deneyimlerin biriktirilmesi, aktarlmas
ve olabildiince bir sre iine konmas
biimlerinin gelimesi ile insann yaratc
olanaklarn arttran vs zihinsel almas
na k tutan otomatik ileyi yollarnn ge
limesiyle olmutur. Sibernetiin yaygn
kullanlyla, beyinin etkinliklerinin klasik
yksek sinir etkinlii yntemleriyle incele
ni! modellendirme yntemleriyle (bak. Si
bernetik) glendirilmitir.
Bhutavada Upanhadlar'da ve Mahab-
harata destannda sz edilen bir eski Hint
felsefesi kavram. Daha sonraki kimi kay
naklarda, Bhutavada, bir eit Lokayat o-
larak geer. Bhutavada retisine gre,
nesneler arasndaki tm nitel ayrmlar, bu
nesneleri oluturan maddi elerin dei
ik bileimlerinden ortaya kar. Bilin,
maddi elerin zel bir bileiminin bir so
nucu olup, bir kez ortaya ktktan sonra,
kendisiyle benzerlik gsteren bileimler -
retir, ancak baka bileimler bilincin do
masna yo! amaz. Lokayatann savunu
cular gibi, Bhutavada'nn izdalar da, e-
pistemolojide duyumcu, etikte ise hazc
idiler. En eski Bhutavada metinleri bugne
ulaamamtr.
Biimcilik 1) Sanatta biimi mutlaklatrc,
estetikletirici bir yntem; gerekilikin
kart. Biimcilik, 20. yzyl balarnda or
taya km, sanatta (ftrizm, kbizm, so
yut sanat, gerekstclk, davurumcu
luk, vb. gibi) eitli eilim ve okullar kendi
iinde barndrmtr. Tm bu eilimler, a-
ralarndaki ayrmlara baklmakszn, ortak
ynler tarlar: Sanat gerekliin karsna
koyarlar, sanatsal biimi dnce-ieri-
inden ayrrlar, sanat yaptlarnda biimin
zerkliini ve nceliini duyururlar. Biim
cilik, sanatsal uran btn btne akln
denetimi tesinde yattna ilikin yanlgl
dnceden yola kt kadar, toplumsal
dncelerle, yaamsal karlarla, estetik
ve toplumsal idealle hibir iliii olmad
n ne srd idealist bir estetik haz an
layndan da yola kar. Kimi biimci ei
limler kapitalist toplumun irkinliine kar
kmakla birlikte, biimci yaptlarn ou
nun ierii, ya btn btne burjuva ve
kkburjuva ideolojiye dayanr, ya da
(soyutsanat'ta, faizmde, vb. olduu gibi)
hibir ierik tamaz. Biimin ierikten ay
rlmas, bunun bir biim-yaratma olduu
ne srlse bile, kanlmaz olarak, ieri
in ykmna yol aar (bak. erik ve Biim).
Biimcilik, emperyalizm anda burjuva
kltr ve sanatndaki bunalm yanstr;
(pop-art, op-art, vb. gibi) en ar biimci-
leri ree, sanata genel olarak ters der. 2)
Matamatik'te, matematiin temellendiril-
mesine ilikin sorunlar biimsel-belitsel
emalar yoluyla zmeye alan bir ei
lim. Biimcilik, 20., yzyln balarnda or
taya kmtr. Hilbert, Sezgicilik'e kar
karak, matematiin temellendirilmesi so
rusuna biimletirilmi belitsel yntem'in
ele alnp ilenmesi yoluyla bir zm ge
tirmeye almtr. 3) Etikte. Biimcilik, a-
ratrmann biimsel mantksal yanlarn u
ya da bu tarzda ahlakn ierii ile toplum
sal doasnn zmlenii stnde yer al
d etik kuramlarn belirleyici ilkesidir.
Byle bir ey, zellikle Kant etiinin tipik
49
BMLETRLM
bir zelliidir; nk Kant, ayr toplumsal
koullara ve yaam durumlarna uygula
nabilecek tm anlaml ahlak ilkelerinin ve
zmlerin, belli bir soyut ve biimsel mut
lak ilkeden {kesin buyruksan) getirilebile
ceine inanyordu. Gerekte, bu buyruun
(yle eyle ki senin davran kuraln ayn
zamanda herkes iin bir yasa olabilsin),
bir kimsenin kendi konumu ile ahlak ara
snda geerli bir ba kurmann lt ola
rak tek bir metodolojik anlam vardr, n
k yeterince tutarl hangi ahlak sistemi o-
lursa olsun, bu evrensellik istemine uyma
durumundadr. Etikte biimcilik, modern
burjuva ahlak felsefesinde balca eilim
lerden biridir. Bu dorultuda, brlerinden
ayr bir anlam tar; etiin grevi, etik ide
allerin yalnzca epistemolojik yan ile man
tksal biimini incelemek olup, bu idealle
rin ierii zmlemeye bal deildir
(bak. etikte Sezgicilik; etikte Mantk Pozi
tivizm, etikte Linguistik zmleme). Eti
in anakonusuyla ilgili bu tr bir anlay,
yalnzca kendi grevlerinin hakszca snr
landrlmasna deil, ama ayn zamanda,
bilimsel adan salksz birok sonula-
malara varlmasna da yol aar. Felsefi etik
(etiktesi) normativ etikin; bilim, ahlak bi
lincinin; bunlarla ilgili olgu ve bilgiler de
deerler'in (ahlak yarglarnn) karsna
konulur. Biimciler, ahlak sorunlarnn
zmleniini etik grevlerin dna karr
lar; bu sorunlarn kuram yoluyla zl
nn olanaksz, son zmlemede de akl-
dc olduu ne srlr. Byle bir ey,
etii, toplumsal ierikten ve dnyagr-
sel nemden yoksun brakarak, bugnn
ideolojik ve pratik sorunlarna el atmaktan
saptrr.
Biimletirilmi Dil Yorumla yklenen bir
hesap (bak. Yorum ve Model). Biimleti
rilmi Dilin szdizimsel yan (bak. Mantk
sal Szdizimi) ya da hesabn kendisi, kat
ksz biimsel bir tarzda kurulur (bak. Sim
gesel Yntem). Bir hesap, (bak. Dzanlam
ve anlam) hesabn doru drst kurulmu
nermelerine anlam veren semantik kural
larn eklenmesi yoluyla bir Biimletirilmi
Dil haline gelir. Salt mantksal belitlere ek
olarak, bir Biimletirilmi Dil, mantksal
bir doas olmayan kimi nermeleri de
(rnein, kimi biyoloji yasalarn, aritmetik
belitlerini, vb. de) iine alabilir; nk bir
Biimletirilmi Dil, kendisine karlk ve
ren ierii tmdengelimsel olarak betim
ler. Kendi tmdengelimsel yollar dolay
syla, bir Biimletirilmi Dil, kesin bir akl-
yrtme srecinin srdrlmesini ve ka
bul edilmi belitlerde dorudan doruya
yer almayan yeni tmdengelimsel sonu-
lamalara varlmasn olanakl klar. Byle-
ce, Biimletirilmi Dil, biimletirilmi bi
limsel konularda, varlacak sonulama ve
yaplacak tantlar iin bir yol oluturur. Bi-
imletirilmi Dil'in rol, bilimsel aklyrt-
menin elektronik makinelerle otomatikle
tirilmesi iin yaplan abalarla artm bu
lunmaktadr (bak. Sibernetik).
Biimletirilmi Dillerde Doruluk Man
tk semantik'te, biimletirilmi dillerdeki
nermelere uygulanan aristotelesci do
ruluk kavramn kesinletiren birtemel kav
ram. Konuulan bir dilde bir doru ner-
meye ilikin kavramt tanmlama aba
lar, kanlmaz olarak, yalanc tipindeki
atklara (bak. atklar, Semantik) yol
aar. Doru nerme kavramnn ilk kesin
ve elikisiz tanm, zel olarak kurulmu
birdiltesinde (bak. Diltesi ve Nesne-Dil)
belirleyebilirlik kavramnn yardmyla bir
takm snflar hesab dili iin T ar ski tarafn
dan 1931de yaplmtr. Tarski'ni yapt
almalarn zl bir sonucu da, her tant
lanabilir nermenin doru olduu, ama
her doru nermenin tantlanabilir olmad
olgusunun saptanm olmasdr. Bir bi
imletirilmi dilde tantlamaz doru ner
melerin varolmas, onun tanszlnn ve
elikisizliinin tantdr (bak. Mantksal
Szdizimi; Belitsel Kuramn Taml). Bi
imletirilmi Dillerde Doruluk kavramn
50
BMSEL
tanmlamann daha baka yntemleri de
vardr.
Biimletirme ncelenen nesne ve feno
menleri azok yerleik maddi kurulmalarla
belirli bir tarzda karlatrma yoluyla bilgi
nin ieriini daha ok kesinletirmenin bir
yntemi; bu yntem, incelenen nesnelerin
zsel ve yasalarla bal yanlarnn aa
konarak saptanmasna olanak verir. Epis-
temolojik bir yntem olarak, Biimletirme,
ieriin biimini kesinletirip saptayarak,
ieriin kurulmasna ve zglletirilmesi
ne yardm eder. Her Biimletirme, canl,
gelien gerekliin kaba bir tablosunu i
zer. Ama bu kaba tablo, bilme srecinin
asli bir yann oluturur. Biimletirme, ta
rihsel bakmdan, dnce ve dille ayn
zamanda ortaya kmtr. Biimletirme'-
nin gelimesinde nemli bir adm da, yazl
dilin ortaya kna baldr. Daha sonra,
bilim, zellikle de matematik gelitike,
doal dillere zel gstergeler eklenmitir.
Biimsel mantkla birlikte, sonulama ve
tantm mantksal biimini aa koyma a-
rac olarak mantksal Biimlendirme ynte
mi ortaya kmtr. Matematikte harflerin
kullanlmasyla yaplan hesaplar ile mantk
hesab anlaynn (bak. Leibniz) ortaya
k, Biimletirme yntemlerinin gelime
sindeki nemli bir adm oluturur. 19. yz
yln ortalarnda matematiksel mantk'ta
mantk hesaplarnn kurulmaya balamas,
matematiksel mantk yntemlerinin tm -
br bilim dallarnn biimletirilmesinde
uygulanmasn olanakl klmtr. Matema
tiksel mantk yoluyla biemletirilmi bilgi
alanlar, biimsel sistem zelliklerini kaza
nrlar. Bilginin biimletirilmesi, btnlk
le bilgiye zg bir yan olarak, ierik ile
biim arasndaki diyalektik elikili ilikiyi
ortadan kaldrmaz. Modern mantktaki so
nular, yeterince zengin ierikli bir kura
mn biimletirildii zaman, biimsel bir
sistemde tam olarak yanslamayacan
gstermektedir: Kuramda her zaman iin
aa kamayarak biimlememi bir ey
kalmaktadr, Biimletirme le biimletiril-
mi ierik arasndaki bu aklk, bilimde
biimsel mantksal yollarn gelitirmenin
bir kayna olarak yer alr ve ou zaman
belli bir biimsel sistem iinde zleme
yen nermelerin ortaya karlnda kendi
ni gsterir. Bu elikinin kendini bir baka
aa koyma biimi de atk'dr. Bu du
rumdan, daha nce yaplan Biimletirme-
ler'e girmemi bir yann biimletirildii,
yeni biimsel sistemlerin kurulmasyla ka-
mlabilir. Byiece, ieriin gitgide daha
derinden biimletirilmesi salansa da,
bunun mutlak birtamla ulamasna var
lamaz.
Biimsel-olan le Kavramsal-olan Fel
sefe, mantk ve bilim metodolojisinde bu
kavramlar balcalkla aadaki anlanlar-
da kullanlr: 1) Genel felsefi anlamlar iin
de ierik ile biim kategorilerine gnder
me olarak. Bu durumda, Biimsel-olan te
rimi, balcalkla bir nesneyi ya da birfeno-
meni incelemede kullanlan kurallara ve
yntemlere (matematiksel, sistemsel, ya
psal, ilevsel, vb. yntemlere) uygulanr;
tm br kural ve yntemlere ise, kavram
sal olan gzyle baklr. 2) Dnmenin
ierii ve biimi kategorilerine gnderme
olarak. Bu durumda, Biimsel-olan terimi,
bilme ve mantk yaplarnn incelenmesin
de, bu yaplarn, ilkin somut dnme bi
iminden, sonra da kendi nesnel tmelleri
olarak doasal ve toplumsal fenomenlerin
temel zellikleri ile karlkl bantlarn
dan grece bamszlklar iinde incelen
mesinde uygulanr. Bilme ve mantk biim
lerinin, belli bir bilimin anakonusuna ili
kin, tarihsel olarak biimlenmi kavram,
model ve soyutlamalarn toplamyla, ayr
ca, gerekliin felsefi kategoriler iinde di
le getirilen evrensel yan ve ilikileriyle b
tncl bir ba iinde incelenii ise, bizleri
Kavramsal-olan terimine gtrr. 3) Mo
dern biimsel mantkta ve matematiin te-
mellendirilmesinde, szdizimsel ilemler
ile yntemlerin, yalnzca linguistik anlatm
daki simge tipleri ve dzeniyle igrmesi
halinde, bu ilem ve yntemlere Biimsel-
51
BLDRM
olan denir. Bu anlatmlarn dzanlam ve
anlamlaryla uraan semantik ilem ve
yntemelere de, Kavramsal-olan denir. Bi
imsel-olan ile Kavramsal-olan arasnda
ki ayrm grece bir ayrmdr. Dncesel-
letirme ve sanlama sistemlerinden birin
de Biimsel-olan, Kavramsat-olan gibi i
grebilirken, bir baka sistemde Kavram-
sal~olan da Biimsel-olan gibi i grebilir.
Biimse-olann Kavramsa-olanla iliki
si, bir ieriin br ierikle ilikisi (daha az
olgunlam ve daha soyut bir ierikten
daha gelimi ve somut bir ierie gei)
gibidir. Kavramsal-olan yollar ve yntem
ler bilmede belirleyici bir rol oynarken, bir
aratrmadaki Biimsel-olan bilekenlerin
mutlaklatrlmas, biimletirme'ye yol a-
ar.
Bildiriim a) Birtakm bilgi ve verilerin top
lam; b) Sibernetikin temel kavramlarn
dan biri. Bilimsel Bildiriim kavram, bildi
rimlerin ieriini (birok bakmdan) bir ya
na brakarak, onlarn nice! yanyla ilgilenir.
Bu nedenle, bildiriimin lmlenmesi
kavram, bildirimde belirtilen olayn olas
lk derecesiyle ters orantl bir nicelik olarak
tanmlanarak ortaya konur. Olay ne denli
olasysa, olayn olmasna ilikin bildirime
ilikin Bildiriim o denli azdr ve bunun tam
tersi; Bilimsel Bildiriim kavramnn geli
mesi, dnyann maddi birliinin yeni bir
yamru aa karm, daha nce aralarn
da hibir ortak ey bulunmad sanlan
birok srece, yani teknik iletiim kanallar
yoluyla bildirimlerin iletilmesine, sinir sis
teminin ileyiine, bilgisayar ilemlerine,
eitli denetim srelerine, vb. btnlkl
bir yaklam olanakl klmtr. Btn bu
durumlarda, Bildiriim'in iletiimini, birikti-
rilmesini ve srece konmasn iine alan
srelerle karlarz. Burada, Bildiriim
kavram, en eitli fiziksel srelerin ortak
bir bakasmdan tanmlanabilmesini
salayyla, enerjinin fizikte oynad rol
oynar. Bildiriim kuram, yansmayla ya
kndan bantldr. Bir baka nesnenin et
kisini yanstan bir nesnede deiimler or
taya kyorsa, o zaman, bu ilk nesnenin
ikinci nesneye ilikin Bildiriim'in taycs
haline geldii sylenebilir. Sibernetik sis
temlerde, (A) nesnesinin etkisiyle (B) nes
nesinde ortaya kan deiimler, yalnzca
(B) nesnesinin kendine zg yanlarn
gstermekle kalmaz, tam tamna (A) nes
nesine ilikin Bildiriim'in taycs olarak,
sibernetik sistemin ileyiinin bir etkeni ha
line gelir. Sibernetik-ncesi sistemlerde
(denetimle bantl olmayan inorganik
sistemlerde) grld zere, greli Bildi
riim, gizil bir Bildiriim olmaktan karak,
edimsel Bildiriim haline gelir, yani siber
netik-ncesi sistemlerde yatan edilgen
yansma, etkin bir yansma haline gelir. Bu
adan bakldnda, insan beyninin, d
dnyadan gelen greli edimsel Bildiriim'i
biriktirip srece koyan, olaanst karma
k bir sibernetik sistem olduu grlr.
Beynin d dnyay yanstma ve alglama
yetenei, Bildiriim'in letilmesi ve srece
konmasyla ilgili srelerin gelimesinde
bir halkay oluturur. Modem Bildiriim ku
ramnda, Leninin duyuma yakn yansma
zelliinin her maddede ikin olduu yo
lundaki tezinin bir somutlamasn grmek
olanakldr.
Biletiriciler Mant Matematiksel man-
tk'ta, kabul edilmi kavramlar, daha ileri
incelemelere gitmeksizin, klasik matema
tiksel mantk erevesi iinde zmleyen
bir okul. Bu kavramlar, deikenlie ve
ileve ilikin kavramlardr.
Bilge Ta (bilgelik ta, iksir, eriyik) 4.
yzyl ile 16. yzyl arasnda geerliini
srdrm dncelere gre, baz metalle
ri altna ve gme evirme, tm hastalk
lar iyiletirme ve insanlar yeniden diriltme
gibi, bysel gce sahip bir cevher. Bu
dnceler, birtakm cevherlerin bir baka
cevhere dnmesinin gzle gzlemlen
mesine ve doa filozoflarnn maddenin
birliiyle ilgili sanlarna dayanyordu. Or
taada, BilgeTa dncesi, apayr, din-
BLG
ei ve gizemsel bir renk kazanm; daha
onra bu dnce reddedilmiti. Bugn
iin, kimyasal elementlerin dnmleri
bilimsel olarak tantlanm bulunmaktadr.
Bilgelik Aklar Moskovada 1823-25
yllar arasnda varln srdrm bir gizli
felsefe evresinin yeleri. Bu evre, felse
fe, estetik ve edebiyat sorunlaryla ilgilen
mekteydi. evrenin yelerinin birbirlerin
den ayr siyasal grleri olmakla birlikte,
evre, felsefede Alman idealizmine, bal-
alkla da Schelling'm felsefesine eilim
gstermi, Fransz maddeciliini ve klasik
i estetii eletirmitir. Bu evrenin Rus
felsefesindeki nemi, doa felsefesinde,
epistemolojide, estetik ve toplum kuramn
da idealist diyalektik dnceleri gelitir
mi ve yaym olmasnda yatar. evre,
felsefi yazlar ile edebiyat yazlarn iine
alan Mnemozina adl, bir de yllk kar
maktayd. A. Pukin vs A. Griboyedov da
bu ylln yazarlar arasnda yeralmtr.
evrenin ba olan V. Odeyevski, tutucu
grlari olan, balcalkla da felsefe ve
estetik sorunlar stne yazan biriydi. O-
nun giriimiyle, evre, Aralklarn ba
kaldrsna bal tutularak kapatlm, bel
geleri ise yaklmtr. Mnemozina'nn ede
biyat blmn yneten V. Kyukhelbeker;
Aralklar'a yaknlk duyan air, filozof ve
estetiki D. Venevitinov ve A. Koelev, ra
dikal dnceleri olan kiilerdi. Radikal
yelerin evreden ayrlmaya zorlanmasn
dan (Kyukhelbekerin bir Aralk olarak
srlmesinden, Venevitinovun St. Peters-
burg'a yerleip orada lmesinden) sonra,
Aralklar'n bakaldrsn izleyen gericilik
dneminde, evrenin kimi yeleri tutucu
bir konuma gemitir.
Bilgi nsanlarn maddi ve toplumsal anlk-
sal etkinliinin rn; insansal ve doasal
dnyadaki nesnel temel zelliklerin ve
bantlarn gsterge biiminde dnce-
sel olarak aniden retilmesi. Bilgi, bilim
ncesi Bilgi (gndelik bilgi) olabilecei gi
bi, bilimsel Bilgi de olabilir. Bilimsel Bilgi
de, ampirik Bilgi ve kuramsal Bilgi olarak
ikiye ayrlr. Bundan baka, toplumda mi
tolojik, sanatsal, dinsel ve daha baka Bil-
gi'ye de rastlanr. Bilginin z, insan etkin
liinin toplumsal-tarihsel koullara bam
ll aa konmakszn anlalamaz, insa
nn toplumsal gc, Bilgide birikir, billur
lar ve nesnelleir. nsann anlksa! etkin
liinin ncei ve kendine yeterli zelliine
ilikin nesnel idealist kuramlara bu olgu
temellik eder. Maoclk ncesi filozoflar,
Bilginin idealiste gizemletirilmesinin
karsna bireysel bilme abalarn, birey
sel deneyimin bir sonucu olarak kendi Bil
gi anlaylarn koymulardr. Ancak, bu
gibi bir gr, insann bilme srecine ger
ek toplumsal ilikiler balamnda, top-
lumca ilenmi hazr-yaplma kavram ve
kategoriler btnne sahip olarak balad
n aklayamaz. Dank kavramlar ku
ramsal olarak sistemletirilmi genel bir
biim iine sokmak, bu arada, korunup
bakalarna aktarlacak, insan etkinliinin
kalc temeli olarak gelitirilecek olanlar
tutmak, Bilginin dorudan bir ilevidir.
Bilgi Kuram (ya da epistemoloji) Felsefe
de, bilme etkinlii srecinde zne ile nes
nenin ilikisini, bilginin gereklikle ilikisi
ni, insann dnyay bilme olanan, haki
katin ltn ve bilginin sahihliini ele
alan bir'dal. Bilgi Kuram, insann dnyay
bilmeye ynelik tavrnn zn inceler. Bu
nedenle, herhangi bir Bilgi Kuram, kanl
maz olarak, felsefenin temel sorusu'na ke
sin bir zm getirmekten yola kar. Her
trl Bilgi Kuram, maddeci ve idealist Bilgi
Kuramna ayrlr. Maddeci diyalektik, bil
me, Marx mantk ve bilgi kuram stne
felsefi bir retidir. Maddeci diyalektiin
yasalar ve kategorileri, nesnel dnyann
gelimesindeki evrensel yasalarn yans
mas olduklarndan, bilmeye ynelik d
ncenin evrensel biimlerini olutururlar.
Bu nedenle, Marx Bilgi Kuram, gemi
teki epistemolojiden farkl olarak, yalnzca
53
BLM
bilmenin zgl yasalarnn kuram olma
yp, ayn zamanda, dnyay bilmenin tari
hinin bir sonucudur da. Buysa u demek
tir: Marx-Leninci felsefede, bilin ile
maddenin ilikisi stne zg! epistemo
loji, ideal olan ile maddi olan, sahici bilgi
nin lt, duyusal olan ile mantksal ola
nn ilikisi, yansma, btn bunlar, madde
ci diyalektik ynteme dayal olarak, ayrca,
insann pratik dntrc etkinliini de
zmleme yoluyla, insann dnyay bil
mesinin znn aa kmasn salayan
tarihsel maddecilik retisiyle yakn ba
nts iinde incelenir. Kesin olarak sy
lendiinde, Bilgi Kuram tarihi, felsefenin
nne konan bilgi nedir sorusuyla (bak.
Platon) balarsa da, Bilgi Kuram terimi
ok sonralar ortaya kmtr. Felsefe tari
hinde, Bilgi Kuram sorunlar, her zaman
iin nemli bir rol oynam, hatta kimi za
man odak noktasn oluturmulardr. Bur
juva felsefesinde kimi eilimler (Kantlk,
Machclk), Bilgi Kuram'n felsefeye indir
ger. zel bilimsel aratrma yntemlerinin
(rnein, matematiksel mantk, semiotik,
psikoloji) hzl geliimi, kimi pozitivistler ile
pozitivist grleri paylaan kimi bilimcile
ri, felsefi bir bilim olarak Bilgi Kuram'n
kaldrmaya gtrmektedir. Ancak, diyalek
tik maddecilie gre, zel bilimsel aratr
ma yntemlerinin gelimesi, ilkece, Bilgi
Kuramfna ilikin felsefi sorunlar ortadan
kaldrmaz. Tam tersine, bu gelime, Bilgi
Kuram'nn nne hep daha yeni sorunlar
koyarak (rnein, zihinsel almann oto
masyonu olanann incelenmesi), bu ge
limeyi uyarr. Diyalektik maddeci Bilgi Ku
ram, bu gelimede, modern zel bilme
bilimlerinin salad verileri kullanarak
bunlarn felsefi-metodolojik temelini ku
rar.
Bilim Doa, toplum ve dnceyle ilgili
daha ileri bilgi edinmeye ynelik aratrma
alan. Bu alan, u gibi her trl aratrma
koullarn ve elerini kapsar: Bilimsel a
balarn birbirinden ayrlmas ve bunlar ara
snda ibirlii ilkesine dayanan almala
ryla, bilgi ve yetenekleriyle, beceri ve de
neyimleriyle bilim adamlar; bilimsel ku
rumlar, snama ve laboratuvar gereleri;
aratrma yntemleri, bir kavram ve kate
goriler sistemi, bilimsel bir bildiriim siste
mi, bilimsel bir bilgi birikimi ile buna ilikin
aratrma yollan ve sonulan. Bu sonula
rn kendisi de bir toplumsal bilin biimi
olarak grlebilir. Pozitivistlerin bak a
sna kart, Bilmi, doa bilimleriyle ya da
san bilimlerle snrl deildir. Bilim, doa
nn incelenii ile toplumun inceienii, fel
sefe ile doa bilimleri, yntem ile kuram,
kuramsal aratrma ile uygulamal aratr
ma gibi, tarih iinde birbiriyle esnek biim
de ballaan bilekenleriyle brarada, b
tnsel bir sistemdir. Toplumsal iblm'
nn zorunlu kendi bir sonucu olan Bilim,
kafa emeinin kol emeinden ayrlmasn
dan ve bilme etkinliklerinin zgl, batan
snrl bir grup insann ura haline gelme
sinden sonra varln kazanmtr. Bilimin
ngerekleri Msr, Babii, Hindistan ve in
gibi, ampirik doa ve toplum bilgisinin
birikip sindirildii, astronomi, matematik,
etik ve mantn ilk grlmeye balad
Dou lkelerinde ortaya kmtr. Dou
uygarlklarnn bu kaltm, dnlerin ken
dilerini dinsel ve mitolojik geleneklerden
syrarak Bilim'e el attklar Eski Yunanda
zmlenerek tutarl bir kuramsal sistem
iine sokulmutur. O zamandan sanayi
devrimine kadar, Bilimin ana ilevi akla
mak olmutur; Bilim'in balca grevi, in
sann btnsel bir paras olduu dnya
stne daha geni bir gr edinme ama
cyla bilmekti. Geni lekte makine reti
mi Bilimi burada etkin bir etken haline
getirir. Doay deitirme ve dnme
uratma amacyla bilme, Bilimin ana g
revi olur. Bilim'in bu teknik ynlendirilimi-
nin bir sonucu olarak, fizik ve kimya, ken
dilerine karlk veren uygulamal dallary
la birlikte, burda en nde gelen yeri alrlar.
Bilimsel ve teknik devrim balamnda, bir
54
BLMCLK
sistem olarak Bilimde yeniden temel bir
yaplanma yer alr. Bilimin modern reti
min gereklerini karlayabilmesinde, b
tn bir uzmanlar, mhendisler, i ynetici
leri ve iiler ordusunun bilimsel bilgiyi
kotarmas gerekir. Otomatiklemi retim
kesimlerinde almann kendine zg -
zellii, iilerin geni bir bilimsel ve teknik
bakasna sahip olmalarn, temel bir bi
limsel bilgi edinmi olmalarn gerektirir.
Bilim, gitgide dorudan bir retici g ha
line gelmektedir. Bu nedenle, Bilimin yal
nzca teknolojiye deil, ama ayn zamanda
insann kendisine de, insann anlksal ve
yaratc etkinliklerinin, dnce randman
nn snrszca gelimesine, insann ok-
ynl ve btnsel gelimesinin maddi ve
manevi koullarnn yaratlmasna da y
nelmek zorundadr. Onun iin, modern Bi
lim, teknolojideki gelimeleri izlemekle
kalmamakta, kendisini btnsel bir sistem
haline sokarak, maddi retimin ilerleyiin
de nc bir rol oynayyla, teknolojiyi ge
ride de brakmaktadr. (Gerek doa, gerek
toplum bilimlerinde) aratrmalarn bt
n, toplumsal retime hz kazandrr. Bilim,
daha nceleri toplumsal yaam alannn
kendi bana bir esiyken, toplumsal ya
amn gitgide tm alanlar iine yaylmaya
balam; bilimsel bilgi ve bilimsel yakla
m, maddi retimde, ekonomi, siyaset, i
ynetimi ve eitim sisteminde kanlmaz
olmutur. Bilim'in gelime hznn btn
br etkinlik alanlarnnkinden daha yk
sek olmasnn nedeni de budur. Sosyalist
toplumda, Bilim'in baaryla gelimesi ve
Bilimde elde edilen sonularn retime
sokulmas, gelecekteki toplumun maddi
ve teknik temelini kuracak yolda, bilimse!
ve teknik ilerlemenin hzlandrlmasnda
ok byk nem tar; buysa, bilimsel ba
arlarn sosyalist ekonominin ncelikleriy
le biletirilmesi grevinin yerine getirilmi
olmas demektir. Bilimin tam serpilip geli
meye ulatrlabilmesi iin, sosyalist yolda
gelimi kamu ilikilerinin yerlemi olma
s szkonusudur. Buna karlk, gelimi
sosyalist dzen de Bilim'e gereksinim du
yar; Bilim olmakszn, gelimi bir sosya
lizm ne yerleebilir,ne de baaryla gelie
bilir, nk byle bir toplum bilimsel ola
rak ynetilen bir toplum olma durumunda
dr; insann kendi evresi stnde tam e-
gemen olmasn ierir.
Bilim Bilimi Bilim'in ileyiini ve geli
mesini yneten yasalar, bilimsel bilginin
ve bilimsel etkinliin yapsn ve dinamii
ni, bilimin br toplumsal kurumlarla ve
toplumun maddi ve anlksal yaamyla et
kileimini inceleyen bir dal. 1960larda,
Bilim Bilimi, tarih, sosyoloji, ekonomi,
mantk, bilim psikolojisi, bilim-metrik ile
daha baka alanlardaki deiik aratrma
lar kendinde barndran bamsz, kap
saml bir dal haline gelmitir. Bilim Bilimi,
bilimsel rgtlenim sorunlarn, bilim ala
nndaki siyaseti, bilimsel bilginin olumas
ve ilemesine ilikin bildiriim srelerini,
bilimsel gcn yapsn, bilim ve teknoloji
de nceden kestirmeyi, bilimin dnyasal
ve blgesel bilimsel programlar iinde uy
gulanmasn inceler. Diyalektik maddecili
i metodolojik temel alan Marx Bilim Bi
limi, modern bilgisiyar teknolojisinden, in
celeme konularnn matematiksel olarak
mcdellendirilmesinden ve sistemsel ara
trma yntemlerinden genie yararlanr
(bak. Sistemsel zmleme, Sistemsel
Yaklam).
Bilimcilik Doa bilimleri ile san bilimleri
iine katarak, Bilim'in kltr ve ideolojideki
roln mutlaklatran bir anlay. Biimsel
bir grler sistemi olmaktan ok, ideolo
jik bir eilim gsterme gc iinde, Bilim
cilik, eitli yollardan ve san bilimlere
dtan yknmekten, matematik sembolle
rinin ok teye uzandrlarak kullanln
dan, bu bilimlerde (elitsel yap, tanmlama
lar sistemi, mantksal biimletirmeler, vb.
gibi) geerli tekniin saknganlkla uygula-
55
BLMLERN
mndan felsefi, ideolojik, toplumsal ve in
sansa! sorunlara, biricik bilimsel bilgi ola
rak doa bilimlerinin mutlaklatrlna,
bilme asndan herhangi bir anlam ve -
nem tamaktan yoksun olmalar dolaysy
la dnyagr alan ile ideolojik sorunla
rn geri evriliine kadar, deiik boyutlar
da kendini gsterir (bak. Yeni-Pozitivizm).
Felsefi Bilimcilik, br bilimlerle karlat-
rldda felsefenin kimliini kmseye
rek, felsefenin zellemi bilimsel bilgi kar
snda kendine zg ayr zellikleri olan,
zgl bir toplumsal bilin biimi olmasn
yadsr. Sosyolojik Bilimcilik ise, toplumsal
zmleme konusunun, kendisini doa
bilimlerinde incelenen konulardan ayran
tikel zelliklere sahip oluunu yadsr. De
er etkenlerini gznne alma gereini
grmezlikten gelir, ampirizme ve betimle-
yicilie kaar, toplumsal-felsefi sorunlarla
herhangi ilintisi olan bir kurama dmanca
bakar ve toplumsal incelemelerde nicei
yntemlerin nemini mutlaklatrr. Mo
dern burjuva kltr, Bilimcilik'e kar e
itli eilimlerin ortaya kmasna yol am
tr; bunlardan kimileri bilimin insann varo
luuna ilikin canalc sorunlar zme g
cnn snrl olduunu ne srerken, kimi
br ar eitleri, bilimin inann gerek
zne dmanca bir g olduunu ne
srer. Bilimcilik'e kar kararl anlay, fel
sefeyi, bilimden temelli ayr bir ey olarak
grr; felsefe, saltyararsal olup, dnyann
ve insann varlnda ierili gerek sorun
lar anlama gcnden yoksundur. deolo
jik, felsefi, toplumsal yada insansal sorun
lara bilimsel bir yaklamn ilkelerini savu
nuunda ve bilimin roln klten Bilim-
cilike kar giriimleri reddediinde, Marx-
lk-Lenincilik, bilimin kltr sistemi iin
deki yerine ve ilevine ilikin karmak so
runlar olduu kadar, ayr bilin biimleri
arasndaki karlkl ilikileri de gzden ka
ran kaba Bilimcilik'e ayn derecede kar
kar.
Bilimlerin Snflandrlmas Bilimlerin kar
lkl bants; ayr bilimlerce incelenen
konularn temel zelliklerini ve bu konular
ile bu konular inceleme yntemleri arasn
daki banty yanstan belli ilkelerin belir
ledii bilgi sistemi iinde bilimlerin yeri.
Bilimlerin Snflandrlmas, biimsel (e
gdm ilkesine dayal) olabilecei gibi,
diyalektik de (ballk ilkesine dayal da)
olabilir. Doann Diyalektii'nde, Engels,
Bilimlerin Snflandrlmas'n, madderim
tek tek bilimlerce incelenen hareket biim
leri' nin karlkl bants ve geimeleri ile
bunlarn maddi tayclarnn (madde tip
lerinin) bir yansmas olarak almtr. En
gels, burada u sray nerir; Mekanik-fi-
zik-kimya-biyoloji. Daha sonra, Engelsin
ele alp iledii antropogenisiso ilikin e-
mek kuram, doadan insana ve tarihe,
dolaysyla doa bilimlerinden toplumsal
bilimler ile dnce bilimlerine geie gi
den yolu hazrlar. Mekanik, matematie
geii hazrlar. Engels, balcalkla, (mad
denin hareket biimlerine karlk verecek
yolda) ayr ayr bilimler arasndaki geiler
stnde durmu; bunu yaparken dayand
ilke de u olmutur: Daha yksek bir
hareket biiminin z, ancak o hareket
biiminin, iinden tarihsel olarak doup
kt ve kendisine bal olarak barndrd
daha alt hareket biimleriyle olan ban
tsnn biiinmesi sonucunda aa kar.
Daha sonralar, bilimlerin ayrmas sonu
cunda, bilimler gitgide btnlemi, daha
nce birleik olmayan bilimler ile br bi
limlerin iine giren daha genel bilimler a-
rasnda ara bilimlerin ortaya kmasyla,
bilimler tek bir btn iinde bilemilerdir.
Teknik bilimler, doa bilimleri ile toplum
bilimleri arasnda yer alr; matematik, doa
bilimleri ile felsefe arasnda yer alrken,
matematiksel mantk matematik ile mantk
arasndaki snrda yer alr. Psikoloji, ana
bilgi alanlarna (zoopsikoloji ve yksek si
nir etkinlii kuram yoluyla doa bilimleri
ne, linguistik, pedagoji, toplum psikolojisi,
56
BLMSEL
vb. yoluyla toplum bilimlerine, mantk ve
bilgi kuram yoluyla dnce bilimlerine)
balanr. Sibernetik'in, br bilimlerin ii
ne derinden ileyen teknik ve matematik
bilimlerin bir blm olarak, zel bir yeri
vardr. Sistemsel zmleme ve modellen-
dlrme gibi yntembilimleriyle ballar.
Bilimin ada gelimesi, Engels'in Bilim
lerin Snflandrlmasna ilikin yapt z
gn izelgeye kkl deiiklikler getirmi
tir: Yepyeni bir mikrokosmos bilimi (alt-a-
tom fiziiekirdek, kuantum mekanii)
domu; ara bilimler (biyokimya, biyofizik,
geokimya, bionik, vb.) olumu; eski bi
limler, rnein, makroskosmos ile mikros-
kosmosu inceleyon bilimlere ayrlmtr.
Dolaysyla, Bilimlerin Snflandrlmas, ar
tk dz bir izgi izlemeyip, zel bilimlerin
daha genel, daha soyut ve daha somut
bilimlere ayrlmasna bal, karmak bir
dallanma gstermektedir. Tm zel bilim
leri, genel bir bilim olarak diyalektik mad
deci felsefe kucaklar.
Bilimsel Komnizm Marxlk-Lenincilik'-
in bileken parasndan biri; kapitalizmi
safd brakarak sosyalist, daha sonra da
komnist bir toplum kurmaya alan top
lumsal hareketleri inceleyen reti. Bu ha
reketin ana itici gc ve nderi, tm ezilen
ve smrlen insanlar birletiren ve ilerici
insanln yaknln tayan ii snf ol
duundan, Bilimsel Komnizm'in ana so
rusu, proleteryann kendi dunya-tarihsel
grevini yerine getirmesidir. Bu belgi, sos
yalist toplumu kurmann aralar olan pro
leter, sosyalist devrim ile proleterya dikta
trl' nde somut olarak tanmlanmtr.
Bu yolda, Bilimsel Komnizm, insann in
san tarafndan smrimesini ortadan kal
drlmasnn ve topyac sosyalistlerin d-
lemi olduklar kapitalizmin elikilerinden
kurtulmu, yeni bir toplum rgtlenmesi
biiminin ortaya konmasnn gerek, bilim
sel temellere dayandrlma yolunu gste
rir. Mantlk-Lenincilikm bileken bir par
as olarak Bilimsel Komnizm, br iki
bilekenin, yani diyalektik ve tarihsel mad
decilik ile ekonomi-politiin sonulamala-
rna dayanr. Snf mcadelesi kuram ile
artdeer kuram, Bilimsel Komnizm a
sndan zel bir nem tar. Toplumun ye
niden rgtlendirilmesinin pratik sorunla
rna kuramn el atmasn salayarak, Bilim-
sel-Komnizm, diyalektik dnmeyi, ta
rihsel ve toplumsa! yasalarn bulgulanma-
sn, sosyalizmin ekonomi-politii de iin
de olmak zere, ekonominin daha ileriye
doru gelimesini harekete geirir. Bir
dnyagr ve siyasal ideoloji olarak, Bi
limsel Komnizm, proleteryann, toplu
mun devrimsel olarak yeniden rgtlen
mesinden sorumlu snfn karlarn dile
getirir. Bilimsel Komnizm, kurtulu hare
ketiyle yakndan bantldr. Yalnzca pro
letaryann snf mcadelesi, sosyalist dev
rim ve proleterya diktatrl deneyiminin
deil, ama ayn zamanda, demokratik kitle
hareketleri ile burjuva-demokratik deneyi
minin de bir genelletirilmesidir. topyac
sosyalizme kart, Bilimsel Komnizm, ko
mnist partilerin politikas iinde pratie
konur; yaamda, sosyalist ve komnist ku
rulma pratiinde, geni kitlelerce yaratl
tm yeniyi ngrr, komnizmin filizlerinin
kuramsal ve pratik nemini gsterir, Bun
larn byyp serpilmesine katklar bulu
nur. Uluslararas komnist ve ii snf ha
reketini genelletirilmi deneyimine, sos
yalist lkelerde sosyalizmin ve komniz
min kurulma pratii temeline dayanarak,
Bilimsel Komnizm, kapitalizmden kom
nizme gei yolunu semi her lkenin
gelimesinin genel yasalarn formllendi-
rir (bak. Sosyalizm ve Komnizm). Pratik
sorunlar zmenin deiik yollar ve ara
laryla, tek tek her lkenin zgl koullar
na ve zelliklerine gereken nem gsteri
lerek, yeni biim ve yntem araylaryla
birarada, bu yasalarla kurulan uyum, yal
nzca pratik baarya katky getirmekle
kalmaz, ama ayn zamanda, Bilimsel Ko
57
BLMSEL
mnizm kuramnn daha ileriye doru ge
lierek zenginlemesi iin istenen koullar
da yaratm olur.
Bilimsel ngr Kuramsal ve deneysel
verilerin bir genelletiriliine ve gelimeyi
yneten nesnel yasalarn gznne aln
na dayanlarak, daha gzlemlenmemi
ya da deneysel olarak yerine oturtulmam
doasal ve toplumsal fenomenlerin kesti
rilmesi. Bilimsel ngr iki trl olabilir: 1)
Azok bilinen ya da daha deneysel olarak
gzlemlenmemi fenomenlerle ilgili olabi
lir (rnein, kar-paracklarn, yeni kim
yasal elementlerin, madensel birikintilerin,
vb. kestirilmesi), 2) Ancak iierdeki kimi ko
ullarda ortaya kabilecek fenomenlerle
ilgili olabilir (rnein, Marx ve Engels'in
kapitalizmin kmesini ve komnizmin ku
rulmasn kestirmeleri, Lenin'in sosyaliz
min tek lkede kurulmas olana stne
vard sonulama). Bilimsel ngr, her
zaman iin, bilinen doa ve toplum yasa
larnn bilinmeyen ya da daha ortaya k
mam bir fenomenler alanna, bu yasala
rn kendi glerini koruyacaklar bir alana
uzandrlna dayanr. Bilimsel ngr-
nn zellikle somut gelecek olaylar ile bu
olaylarn tarihlerine ilikin san elerini de
iine almas gerekir. Buysa, gelime bo
yunca, daha nce varolmayan nitel yeni
nedensel balarn ya da olanaklarn ortaya
kmasyla, ya da toplumla ilgili olduu
kadarnca, toplumun gelimesinin zel
karmaklyla belirlenir. Pratik, her za
man iin, Bilimsel ngrnn doruluu
nun son kertede ltn oluturur. Ger
ekliin nesnel yasalarnn yadsn (bak-
. Bilinemezcilik; Kukuculuk), idealist top
lumsal gelime kuramlarnn kanlmaz
bir sonucu olarak, Bilimsel ngrnn de
yadsnnayol aar. te yandan, Bilimsei
ngr'nn tann, maddeci bir tarih an
layna dayanr.
Bilimsel ve Teknik Devrim Teknolojik ili
kilerin tm yanlarn kapsayan, balcalkla
da teknolojinin gelimesinde yeni bir evre
olarak otomatiklemerim yer ald mo
dern bilim ve teknolojinin temelden nitelik
e dnm. Burada, iinin eitli tek
nik ilevleri yerine getirerek retim sreci
ne dorudan katlm kalkm, yerini iinin
dorudan katlm olmakszn ileyen b
tn btne teknik bir sistemce nesnelerin
altrld otomatik bir retim almtr. -
leri otomatikleme biimleri arasnda, bil-
gisayarlama ve denetleme ilevlerini yeri
ne getirecek otomatik hatlara bal siber
netik aralaf yer alr. Sibernetik teknolojisi,
yalnzca maddi retime uygulanmakla kal
maz, ama iletmede, kamu hizmetlerinde,
bilim ve eitimde de uygulanr. Teknolojik
retim yntemleri, Bilimsel ve Teknik Dev
rim srasnda deiime urar. Daha nce
maddi retimde kullanlan yntemlerin ye
rini daha etkili yntemler alr; bu yntem
ler, nesnelerin yalnzca biimini deitir
mekle kalmaz, ama temel zelliklerini ko
ruyarak yeni bir cevhere dntrecek yol
da, o cevherin molekl ve atom yapsn da
deiime sokar. Sentetik madde retme
deki kimyasal yntemler, nkleer g re
timi yntemleri, lazer kullanm yntemleri,
yksek ve dk s teknolojileri; tarmda,
hafif sanayide ve tpta kullanlan biyokfm-
sayal ve biyofizik yntemler, buna rnek
verilebilir. Teknolojik deiimlere, insan
yaps gerelerin gitgide daha geni apta
kullanlmasna ve sanayide tketilen elek
trik enerjisinde keskin bir ykselie bal
olarak, hammadde ve gerelerde deiim
ler elik eder. Tm bu sreler, toplumdaki
retici glerde temel deiimlere yol a
t kadar, modern bilimsel baarlara, bi
lim ile tekniin, bilim ile maddi retimin
birbiriyie kaynamasna da dayanr. Bu
gnk koullarda, bu, bilimin dorudan
bir retici g haline gelmesiyle, bilimin
yalnzca teknoloji zerine deil, ama kt-
rel ve teknik dzeylerini ykselterek, kafa
ca ve yaratc glerini gelitirerek, maddi
58
BLN
rnlerin reticisi olan kiiler zerinde de
maddilik kazanyla, okynl bir sreci
oluturur. Bilimsel ve Teknik Devrim geli
tike, yalnzca nc bilimler deil, ama
geni apta yaplan aratrmalar da, retim
zerinde etkisini gsterir. Bu aratrmalar
yalnzca doa bilimlerini deil, ama u gibi
toplum bilimlerini de kapsar: Ekonomi ve
retimin rgtlenmesi, emein bilimsel o-
larak rgtlenmesi, bilimsel denetim ilke
lerinin ilenmesi, somut sosyolojik aratr
malar, toplumsal psikoloji, sanayi estetii,
toplumsal, bilimsel ve teknik srelerin
kestirilmesi. Bilimsel ve Teknik Devrim'in
toplumsal z, insann retimdeki yerini
ve roln deitiriinde yatar. Otomatik
leme, insann bu roln azaltmak yerine,
tam tersine, arttrr; nk, insan mekanik,
teknik ilevlerden kurtulduka, kendisini
ok daha ilgin ve yaratc ilere ayrabile
cektir. nsan ile teknoloji arasnda ilevle
rin yeniden blm, iin ieriinde, i
gcnn mesleki bileiminde, iilerin kl
trel ve teknik standartlarnda deiimler
getirir. Yksek emek retkenliinin bir so
nucu olarak, maddi retime katlanlarn
kendilerine den pay azalrken, retici
olmayan alann, zellikle de bilim, eitim
ve tbbi hizmetlerin pay artar. Kapitalizm
de, Bilimsel ve Teknik Devrimin by gerek
leri, uyumaz toplumsal ilikiler dolaysyla
arpkla urar.rnein, igcnn mes
leki bileiminde yer alan deiimler, gele
neksel meslek temsilcilerinin ilerini kay
betmesine yol aar. Yeni teknolojilerin uy
gulanmasna emein younlamas elik
eder. retici olmayan alann genilemesi,
balcalkla kamu hizmetlerinin, reklamcl
n, yntesel-brokratik mekanizmasnn,
polisin, vb. artmasnda grlr. Ancak
sosyalizm balamnda, bilimsel ve Teknik
devrim'in insann ve toplumun karlarna
karlk vermesi szkonusudur. nk,
sosyalizmde Bilimsel ve Teknik devrim ile
sosyalist ekonomi sisteminin stnlkleri
nin birbiriyle kaynam olmas gerei, bi
lim ve teknikteki ilerlemelerin gelimi sos
yalist toplumun maddi ve teknik temelini
yaratacak ilke ve yollar da oluturmann
gereidir. Sosyalizmde Bilimsel ve Teknik
Devrim, balca toplumsal-siyasal devle
rin zmne ve sosyalizmin kapitalizmle
ekonomik yarmada stn kmasna kat
kda bulunur.
Bilin Nesnel gerekliin ancak insanda
bulunan en yksek yansma biimi. Bilin,
insann nesnel dnyay ve kendi kiisel
varln anlamasna etkin biimde katlan
zihinsel srelerin toplamdr. Bilinin k
keni emekte, insanlarn toplumsal-retici
etkinliinde yatar ve Bilin, kendisi kadar
eski olan dil'e ayrlmaz biimde baldr.
nsan daha nceki kuaklarca yaratlm
bir nesneler dnyasnda gzlerini aar ve
ancak bunlar belli bir amaca gre kullan
masn renme sreci iinde oluur. nsa
nn gereklikle iliki biimi, (hayvanlarda
olduu gibi), dorudan doruya kendi be
densel organlar yoluyla belirlenmez, an
cak br insanlarla iletiimde bulunma yo
luyla edinilen pratik etkinlike belirlenir.
letiim srasnda, insan kendi yaamsal
etkinlik'mi bakalarnn etkinlii olarak da
alglar. Dolaysyla, kendi hareketlerini -
br insanlarla ortak olarak paylat top
lumsal ller iinde yapar. nsann nes-
neler'e anlay ve bilgiyle yaklamasnda,
dnyaya olan bilinli tavr ortaya kar. n
sann toplumsal tarihsel etkinliinin ve in
sann konumasnn kendi bir sonucu olan
anlay olmakszn, bilgi olmakszn. Bilin
olmaz. Bir nesneye ilikin herhangi bir du
yusal imge, herhangi bir duyum ve nkav-
ram, belli bir dzanlam ve anlam tad
srece Bilin'iri bir paras olur. Dilde ko
runan bilgi, dzanlam ve anlam, insann
duygularn, iradesini, dikkatini ve baka
ca zihinsel edimlerini, tek bir Bilin iinde
toplayarak ynlendirip ayrtrr. Tarih, si
yasal ve hukuksal dnceler, ahlak, din
toplumsal psikoloji ve sanatsal baarlar
59
BLNALTI
iinde birike gelen bilgi, bir btn olarak
toplumun Bilinini oluturur (bak. Top
lumsal Varlk ve Toplumsal Bilin). Ancak,
Bilini dil asndan tek bana bilgiyle ve
dnceyle zdeletirmemek gerekir, in
sann yaamsal, duyusal ve iradeye bal
zihinse! etkinlii dnda herhangi bir d
nme yoktur. Dnme, yalnzca bildirii
min bir srelendiriliini iine almaz; d
nme, gerekliin kendi zyle uygunluk
iinde, gerekliin etkin duyusal ve amal
olarak dntrlmesidir. (Szcklerin,
imlerin, simgelerin, vb. anlamlarnn dei
mesi gibi), Dil asndan, dnme, insa
nn dnmesinin ancak bir biirnidir. te
yandan, Bilin ile psiik olann da birbiriyle
zdeletirilmemesi gerekir, yani her belli
bir anda her zihinsel srecin Bilin'e girdi
i dnlmemelidir. Birtakm zihinse!
cokular belli bir sre iin Bilin'in eii
nin tesinde kalabilir (bak. Bilinalt). Ta
rihse! deneyimi, bilgiyi, tarihte daha nce
ki dnme yntemlerini kendine sindiren
Bilin, kendine yeni ama ve grevler edi
nerek, gelecek iin aletler tasarmlayarak
ve insann tm pratik etkinliini yneterek,
gereklie dncede egemen olur. Bi
lin, etkinlik yoluyla biimlenir, bunun kar
lnda da, bu etkinlii belirleyerek ve
dzene koyarak onun stnde etkisini
gsterir. nsanlar, kendi yaratc tasarlarn
gerekletirerek, doay ve toplumu, by
lelikle de kendilerini dntrrler. Bilin
sorunu ile Bilinin madde ile ilikisi soru
nu, bilimde alar boyunca ideolojik m
cadelenin en temel, canalc noktas ol
mutur. Maddeci bir tarih anlaya, Marx-
larn bu sorunu zmelerine, bylelikle
de gerek bir bilimsel felsefe yaratmalar
na olanak vermitir.
Bilinalt Etkin zihinsel srelerin, bilinli
etkinliin merkezi olmamakla birlikte, bi
lin srelerinin akn etkileyen bir zelli
i. Nitekim, insann belli bir anda doru
dan doruya dnmedii, ama ilkece bil
dii ve kendi dncelerinin nesnesiyle
ilintili olan eyler, dnce zincirini etkile
yerek, kendi anlam balam iinde ona
elik eder. Kesinkes ayn yolda, bir kou
lun, durumun, otomatik eylemlerin (hare
ketlerin) (kavranabilir olmamakla birlikte)
alglanabilir etkisi, bilinalt alg olarak,
tm bilinli eylemlerde yer alr. Dilin kendi
balam iinde, dile getirilmemi, ama
tmcenin kendi yapsndan karsanm
bir dncenin belli bir semantik rol var
dr. Bilinalt'nda gizemli ya da bilinemez
hibir ey yoktur. Bu tr fenomenler, bilin
li etkinliin yan-rnleri olup, insann belli
bir anda stnde younlat nesnelerin
anlalmasnda dorudan hibir rol olma
yan zihinsel sreleri kapsarlar. Bilinalt
kavramn idealiste arptlmas konusun
da bak. Bilind, Freudculuk.
Bilind 1) Bir eylemi nitelendirirken, bi
lind demek, o eylemin nedeni bilince
daha ulamadan otomatik olarak, tepki yo
luyla, yani savunucu bir tepki olarak, yada
bilincin (uyku, uyutulma, zehirlenme, uy
kuda yrme, vb. gibi) doal ya da yapay
yoldan kalkt anlarda yerine getirilen ey
lem anlamna gelir. 2) znenin gerekliin
farknda olma alannn tesinde kalan ve
bu yzden o anda gereklemeyen etkin
zihinsel sreler (bak. Bilinalt). 3) Marx-
-olmayan felsefe ve psikolojide, Bilind
terimi, biiin yoluyla anlalmayan, ig-
dlerce belirlenmi gd ve emellerin, n-
sz sonsuz ve deimez isteklerin youn
lat bir zel psiik etkinlik alann gster
mek iin kullanlr. Bilird'na ilikin bu
anlay, en tam olarak Freudculuk tarafn
dan gelitirilmitir. Freudculuk, psieyi
katmana bler: Bilind, bilinalt ve bi
lin. Bilind, bireyin hatta uluslarn tm
bilinli yaamn belirleyen psienin derin
temelini oluturur. Haz ve lm (saldrgan
lk igds) iin duyulan bilind istek
ler, tm cokularn ve cokusal deneyim
lerin ekirdeini oluturur. Bilinalt ise,
60
BLME
bilin ile bilind arasnda zel bir snr
blgedir. Bu blge bilind isteklerle
kaplanm olup, burada, insanm toplum
sal yaamndan, kendi stbeninden (ya
da vicdanndan) doan, zel psiik bir u
raka kesin bir engellemeye urar. Bilin
de, gerek dnya ile ilinti noktasnda, psi-
enin kendini yzeyde gstermesi olup,
en geniinden bilind glere baml
dr. Bilind, Herbart'm, Schopenhauer'in
ve br idealistlerin kuramlarnda tm bi
linli eylemlerin gizemsel temeli olarak ge
er.
Bilinemezcilik Evreni bilme olanan b
tn btne ya da yer yer yadsyan bir
reti. Bu terim ilk kez ngiliz doa bilim
cisi Thomas Huxley tarafndan kullanlm
tr. Lenin, Bilinmezcilik'in epistemolojik
kklerini aa koyarak, bir bilinemezcinin
cevheri kendi grnnden ayrdn,
duyumlarn tesine geemediini syle
mitir. Bilinemezcilikin benimsemi oldu
u dn verme ii, kendi destekleyenlerini
idealizme gtrmtr. Bilinemezcilik, Yu
nan felsefesinde (bak. Pyrrhon) kukucu
luk biiminde ortaya km, Hume ve Kant
felsefelerinde kendi klasik biimini alm
tr. Bilinemezcilik'in bir deikeni de hiye
roglifler kuramdr. Yeni-pozitivzmin, varo
luuluun ve br modem burjuva felse
fe eilimlerinin szcleri, dnyay ve insa
n bilmenin olanakszln tantlamaya a
balarlar. Bilinemezcilik, bu kiilerin bilimi
snrlandrmalarndan yola kar, mantksal
dnmeyi, doann, zellikle de toplu
mun nesnel yasalarn bilmeyi reddeder.
Pratik (deneyim), bilimse! deneyler, ve
maddi retim, bilinemezcilik'in en iyi r-
tldrler. insanlar belli fenomenleri bi
liyorlarsa ve aka bunlar retiyorlarsa, o
zaman bilinemez kendinde-eye yer
yoktur. Ancak, bilme, kukuyu da getire
cek, karmak bir sretir. Bunun mutlak
latrlmas, kimi bilginleri Bilinemezcilike
gtrmtr.
Bilme nsanlarn edindikleri bilgiyi biim
lendirmelerine ynelik birtoplumsal-tarih-
sel yaratc etkinlik sreci olup, karln
da insanlarn eylemlerindeki hedef ve g
dleri belirler. Kafa emei ile kol emei
arasnda bir kartln yer ald ve yaratc
etkinliin toplumsal olarak sreen, srgit
almayla kartlk oluturduu uyumaz
snfl toplumlarda, Bilme, bir kural olarak,
mesleke zihinsel retime (bilimsel, este-
tiksel, etkisel, dinsel, ahlaki vb. etkinlie)
bal kiilerin zel bir ilevi olmutur. Bu
nedenle, bilgi kuram, pratikten uzakla
m, zgl, kendine kapal zihinsel bir et
kinlik olarak ele alnmtr, (bak. Teori ve
Pratik). Bu da bilinemezcilie ve idealizme
yol amtr. Diyalektik maddeci bilgi kura
m ise, pratik etkinlii Bilme'nin temeli ve
gerek bilginin lt olarak grr. Bilme,
retim gereklerini karlamada nesnelerin
ve temel zelliklerinin kullanma sokulma
s ve doal cevherlerin srelendirilmesiy-
le birlikte, insann doa stnde etkinliiy
le balar. nsanlarn pratik etkinlikleri ayn
zamanda insanlar arasnda bir iletiim ara
cdr da. nsanlar ta krdklar ya da metal
erittikleri, vb. zaman, bu nesnelerin asli
zellikleri, insanlarn dncelerinde ken
di bir yansmasn bulur ve dncede
saptanr. Ta ve metaller, bu nesnelerin
insann duyu organlaryla alglad kendi
d zelliklerinin birtoplam olmaktan kar
artk. Bir nesneyi grdnde, insan, daha
nce de hep olduu gibi, tarihsel olarak
biimlenen srelendirme ve kullanma
sokma alkanlklarn o nesneye ykler;
bylece o nesne kendi eylemlerinin hedefi
olur. Bunun bir sonucu olarak, canl alg,
insann duyusal-pratik etkinliinin bir e
si haline gelir. Canl alg, duyum, alg, n-
kavram gibi biimler alr. Nesnelerin temel
zellikleri ile ilevleri, insann iaret-ko-
numa etkinlii iinde yer eden nesnel
deerleri, szcklerin anlam ve duyusu
haline gelir; insan, bunlarn yardmyla,
kendi soyut dnme yetenei dolaysy
61
BLMENN
la, bu nesnelere, onlarn temel zellikleri
ne ve kendilerini gsterme biimlerine ili
kin belli kavraylar edinir. Mantksal d
nme etkinlii, u eitli biimlerde ken
dini gsterir: Onkavram ve yarg, karsa
ma, tmdengelim ve tmevarm, varsaym
ve kuramlarn kurulmas. Ama ancak top-
lumsal-retici pratiin dnce ve varsa
ymlarn gereklikle aktn dorulama
s halinde bunlarn doru olduu sylene
bilir. Lenin yle yazar: Canl algdan so
yut dnceye, burada da prati&-baki-
kat'i bilmenin, nesnel gereklii bilmenin
diyalektik yolu budur ite (Felsefe Defter
leri). Bilginin doruluu pratikle dorula
nr, kendi bana bir zel deneyle deil. Bir
btn olarak toplumsal-retici etkinlik tm
toplumsal varlk, bilgiyi kendi tarihi boyun
ca tanmlar, derinletirir, dorular. Nesnel
hakikati yanlgdan ayrmada, bilgimizin
doruluunu onamada kesinlik kazand
kadarnca, pratik, her belli evrede retimin
kendi zgcyle, teknik dzeyiyle, vb. s
nrl olmak zere, gelien bir sreci de
oluturur. Bu, pratik de grecedir, demek
tir; onun iin pratiin gelimesi, hakikatin
bir dogmaya, deimez bir mutlaa d
nmesini nler (bak. Hakikat, Mutlak ve
Grece). Eskinin devrimci yoldan yeni k
lnmas, yeni toplumun kurulmas, ancak
doay ve toplumsal gelimeyi yneten
nesnel yasalarn doru bir bilgisinin varl
yla olanakldr.
Bilmenin Nesnesi Nesnelerin deneyimle
saptanarak pratik insan etkinlii sreci ii
ne katlan ve varolan koullar ile durumlar
erevesinde belli bir amala aratrlan
yanlar, temel zellikleri ve ilikileri. Diya
lektik maddecilik, nesnenin bilmenin z
nesi stndeki etkisini ve bu kincisinin
etkin roln tanr. znenin pratie daya
narak ve pratik iin yrtlen ve pratikle
dorulanan bilme etkinlii yoluyla, arat
rlan nesne, bilmenin nesnesi haline gelir.
Bu kincisi aratrlan nesneye btn bt
ne indergenemez. Nesnenin hareketi ya
da gelimesi Bilmenin Nesnesi'nin dei
mesini ve gelimesini koullandrr. Bu i-
kincisi de bilme etkinliinin gelimesiyle
birlikte geliir. Bilme, bilginin bamsz bir
dal haline geldiinden, Bilmenin Nesnesi,
pratik etkinliin nesnesinden ayrlr. Bili
min gelimesiyle, bilimsel (ampirik ve ku
ramsal) aratrmann nesnesi de kendi
kimliini aa koyar. Bilmenin Nesnesi
nin gelimesi, tarihsel ve mantksal yn
temde (bak. Tarihsel ve Mantksal Olan),
bilginin soyuttan somuta hareketinin bilgi
nin somuttan soyuta hareketiyle birlik iin
de yrmesinde kendi yansmasn bulur
(bak. Soyut Olan ve Somut Olan) .
Birelmsel ve zmsel nermelerin
doruluunu kesinlemenin deiik yn
temlerini gsteren kavrarfllar. Olaan dil
iinde ya da biimletirilmi bir bilim dili
iinde yerlemi, mantksal dzendeki bir
bilgi sisteminde yer alan tm nermeler, iki
tipe ayrlr; zmsel, ya da doruluu
iinguistik-d olgulara dnlmeksizin, an
cak belli bir sistemi yneten kurallarla sa
lanabilen nermeler ve bireimsel, ya da
doruluu yalnzca kurallarla kesinlene
meyen ve amprik verilere dnmeyi gerek
tiren nermeler. Felsefe tarihinde, Bireim
sel ve zmsel sorunu, ampirik bilgi ile
kuramsal bilgi arasndaki ayrma yakndan
bal olmutur. Bireimsel ile zmsel a-
rasnda kesin bir ayrm ancak belli bir bi
imletirilmi dil iinde szkonusudur. Bu
radaki nermeler mantksal dorular (
zmsel nermeler) ile olgusal dorulara
(bireimsel nermeler'e) ayrlr. Mantksal
dorular inguistik-d gereklie ilikin
herhangi dorudan bir bildiriim iletmez
ler; biimsel mantn ieriini oluturur
lar. Olgusal dorular ise, deneyime daya
nr ve zgl bilimlerin (yasalar da dahil)
ieriini oluturur. zmsel nermeleri
dil uzlam (bak. Uzlamclk) gibi yorum
layan yeni-pozitivizme benzemez olarak,
62
BREY
diyalektik maddecilik, her bilimdeki her
nermenin son kertede nesnel gereklikle
belirlendii nclnden yola kar. ner
melerin Bireimsel ve zmsel olarak ay
rl, bunlarn belirli bir bilgi sistemi iinde
aldklar yere baldr.
I
' Birey 1) Toplumsal bir varlk olarak insan,
toplumun bir yesi olarak birey. Bu terimin
bilimsel yorumu, zn toplumsal ilikile
rin tm toplamnn oluturduu biyo-top-
lumsal bir varlk olarak Marx insan anla-
yana dayanr. Her insansal varlk, top
lumsal olan, kendi bireyselliinin (kiilii
nin) ne denli bir yan, bir izgisi, temel bir
zellii haline gelmise, o denli bir Birey-
dir. Toplumsal bir varlk olarak insann va
roluu, ister istemez, insansal karlkl ili
kileri, yalnzca toplumsal koullarn ve
baka insanlarn belli bir insan stndeki
etkisini deil, ama o insann toplumsal ko
ullar ile br insanlar stndeki etkisini
de gerektirir. Bir kiilik olarak insann ge
limesi, ister istemez, insansal bireyin do
utan izgilerini tar, ama bu, insan et
kinliinin hem znesi, hem de nesnesi ol
duu toplumda balcalkla yer alr. Bu
nedenle, her insan bir Bireydir. Ama Birey
deiik geliebilir. Her Birey, bir Birey ola
rak kendi gelimesinin nesnel koullarn
iinde yaad toplumun tarihsel biimin
de bulur. Bir Birey olarak insann gelime
sinin ufku ve derinlii, toplumsal olan -
zmlemesinin ve toplumsal olan dn
trmesinin ve yaratmasnn ufkunu ve de
rinliini oluturur. Toplumun tarihsel bi
imleri ve tipleri, ayn zamanda, Bireyinde
toplumsal biimleri ile tiplerini oluturur.
lkel komnal toplumda, insanlar balca-
lkla kendilerine geim aralar bulmak iin
yaarlar ve bu amala aletler bulgular; bel
li bir dereceye kadar birbirleriyle ve kendi
varolularnn doal koullaryla dolaysz
bir doal birlik iinde varolup, toplumsal
varlklar olarak kendilerini doadan ya da
birbirlerinden ayr tutmazlar. Snfl uyu
maz toplumlarda, insan varoluunun do
al koullaryla, retim koullaryla insann
doru dzgn varoluu arasnda bir uu
rum geniler. Bu uurum, insanlar ile doa
arasnda, ayr snflar ve ayr bireyler ara
snda gitgide geniler; insan doann ve
br insanlarn uzana der; kendini git
gide ayr bir Birey olarak grmeye balar.
Uyumaz snflara dayal bir toplumda Bi-
rey'in gelimesi de uyumazlk gsterir.
zel mlkiyete dayal bir toplum Birey'in,
tmnden nce de, smrlen snflarn
ounluunun genilemesini ktrmle
tirerek arptr. Kapitalizmin yklmas ve
sosyalizmin kurulmasyla birlikte Birey'in
gelimesi iin temelden yeni ufuklarn al
mas szkonusudur. Komnizmin maddi
ve teknik temelinin yaratlmasnn bir sonu
cu olarak, komnist toplumsal ilikilerin
gelimesi ve Bireyin yaama etkin katlm
asndan yeni insann eitimi sreci iin
de, btnsel, uyumlu olarak gelimi, ma
nen zengin, ahlaken temiz, bedenen yet
kin Bireyin biimlenmesi de ilkece szko
nusudur. O zaman toplumun tm yeleri
yava yava tarihin bilinli yaratclar hali
ne gelecekler, dolaysyla, tam gelimi
Bireyler olacaklardr. Birey birok bilimler
de incelenir; etik, birey'in ahlak bilincini ve
davrann inceler; pedagoji, eitim so
runlarn ele alr. 2) Psikolojide, psiik (bak.
Psiik) etkinliin znesi olarak toplumsal
bireyin kiilii. Her insansal varln kendi
bireysel karakter izgileri, anla, kendine
uygun coku yaps vardr. Bu nitelikler,
tm toplamnda, Bireyin psiiini olutu
rurlar. Birey'in psikolojik yaps, bireyin
kendi yaam koullarna ve sinir sistemine
bal olarak, deien psiik koullar (co-
kusal deneyimler, davran gdleri, vb.)
iinde, kalclk gsterir. Birey'in pisiik ya
psnda deiimler, Birey'in kendi varln
daki deiimlerin bir sonucu olarak ortaya
kan etkinlikler srasnda yer alr. Birey'in
psiik yaps, kesinkes doutan izgiler
tamakla birlikte, Birey'in psiiindeki ge-
63
BREYCLK
mede kesin rol bunlarn toplumsa! ko
ullan ile bunlarda yer alan deiimler oy
nar. Sosyalist toplumda, Birey, son kerte
de kendi dncelerinin, cokularnn ve
ruhsal durumlarnn ieriini tanmlayan
koullar iinde biimlenir. Nitekim, insan
kiilii ancak amal yaamsal etkinlik s
reci iinde kendini ortaya kayarak gelime
gsterir.
Bireycilik zellikle burjuva ideolojisi ile
ahlak iin tipik olan bir ahlak ilkesi. Birey-
cilik'in kuramsal temeli bireyin toplumda
zerk ve mutlak haklar oluunun tannma
snda yatar. Smrc snflarn kuramc
larna gre, Bireycilik, insann deimez
doasnda vardr. Aslnda, Bireycilik, bi
reyi ortak topluluun karsna, toplumsal
karlar da kiisel karlarn altna koyan
bir ilke olarak, zel mlkiyetin domas ve
toplumun snflara blnmesiyle ortaya
kmtr. Gelien burjuva ilikiler anda,
Bireycilik anlaylar, bireyin feodalizmin
ve Katolik kilisesinin zincirlerinden kurtul
masnda olumlu rol oynamtr (bak. Hm-
nazim); ama, ynetici snf olarak burjuva
zinin yerlemesiyle birlikte, Bireycilik'in sa
vunulmas da gitgide insancl-olmayan bir
karakter kazanarak, ister istemez, kapita
list smrnn ideolojik yoldan olumlan-
na hizmet eder olmutur. Bireycilik, en
tam olarak Smer'in felsefesinde, emper
yalizm anda da, sekincilik ve stin-
san retisi kendisinden faistlerce dev
randan Nietzsche'rim felsefesinde dile ge
tirilmitir. Sosyalist toplum koullarnda in
sanlarn bilincinde yer alan Bireycilik kaln
tlar kolektivizmle, komnist ahlak ilkele
riyle derinden eliir. Bireycilik kalntlar
nn stesinden gelerek, sosyalist toplum,
bireyin gerek karlarn savunmak ister
ve insann bireyselliinin serpilmesinin ve
yeteneklerinin gelimesinin gerek koul
larn yaratma yollarn arar.
Bireyin okynl Gelimesi Toplumun
her yesinin emeinin btnsel etkinlik
haline gelmesiyle (bak. Komnist Emek),
her kiinin kendinden eyleyen ve yaratc
birey haline gelmesiyle, toplumsal kltr
zenginliinin zmlenmesi. Byle bir ey,
ancak insan ktrmletirerek onu kendi
sine yklenen s alma ilevlerinin bir
yerine getiricisi haline koyan toplumsa! i
blm'nn ortadan silinmesiyle olanakl
dr. Kapitalizmde insan etkinliinin bl
np paralanmas, yaratc girikenlikten
yoksun, hatta kendi ilerinde sama ok
sayda mesleksel uran domasna yol
amtr. Uyumaz snfl toplumlarda
varolan ilikilere bal olarak ortaya kan
bu gibi ilevler, toplumsal ilikilerin znesi
ve yaratcs olan btnsel insann etkin
liiyle badak olmayan alma ynlerini
gsterir. nsan etkinliinin bu ynlerinin
stesinden gelinmesi, bu etkinliin amai
yaratc bir srece dntrlmesi, hibir
zaman, herkesin mutlaka her eyi bilmesi
ve bakalarnn bilip yapt her eyi yap
mas aniamna gelmez. Byle bir ey
gerekten olanakszdr; nk, gelien
retici gler gitgide daha ok uzman
lamaya yol aar. Komnist toplumda,
byle bir ey, kafa ve kol almasna
blnmeyen, ileyen ve iletenlik ilev
lerine blnmeyen, (daha kesin sylemek
gerekirse) zamann alma zaman ile bo
zamana blnmeyen; anlksal, sanatsal ve
ahlaksal kltrier arasnda uurum ol
mayan ve meslekse! uralara saplanp
kalmayan bir uzmanlama demektir.
Buysa, tm ve birtakm alma ilevlerinin
bir kiide mekanik biimde yoalmas ve
bilemesi yoluyla deil, ama insann st
ne ylan bamsz komuta, denetim, da
lm ve gvenlik ilevlerine duyulan gere
i, tmyle ortadan kaldracak biimde,
bireyin okyni gelimesi yoluyla sala
nacaktr. Emek sreci iince, insan, bu
ilevleri zmser, bir btn olarak bu
lunduu etkinlie yan ilevler olarak bun
lar katar, bylelikle de evrensel ve yaratc
64
BREY
zne haline gelir. Byk sanayinin, serma
ye dalmnn ve daha bakaca etkenlerin
iinin eitli yatknlklarnn en oun
dan gelimesi olanan (Kapital, Cilt 1, s.
458) gerektirdii kapitalist sistemden farkl
olarak, komnist sistem, insann yalnzca
okynl deil ama btnsel, uyumlu ge
limesini de gerektirir. Her bireyin tam ve
zgrce gelimesi, komnizmin ege
men ilkesini oluturur (a.g.y.s.555).
Birey ve Toplum Her tarihsel somut Top-
lum'un Birey'in biimlenip gelimesi iin
hangi koullar getirdiini, Bireyin etkinli
inin Toplum'u ne derecede etkilediini
ve Birey'in karlar ile Toplum'un karla
rnn birbirine nasl bal olduunu gste
ren toplumsal-felsefi sorun. Maoclk-n-
cesi toplum kuramlar, Birey ile Toplum
arasnda uyumazln her zaman varola
ca ve zleyecei, Birey ile Toplum'un
bamsz, kendi bana kapal btnler ol
duu dncesine dayanyordu. Nitekim,
kleci Toplumda, Birey'in siyasal btne,
devlete kanlmaz olarak bal olmas ge
rektiini tantlamaya alan Platon i\e Aris
toteles yansra, devletin gcn Birey'e
dmanca bir bastrc g olarak gren
stoaclarn, kukucularn ve Epikuroscu-
larn kuramlar da yer alyordu. Feodal
Toplum'da, Bireyin Toplum'daki toplum
sal zmre ve kast yapsyla kesinkes belir
lenmi konumu, haklar ve ykmllkleri,
hiyerarinin korunmasyla, Tanr'ya boyun
emenin vaazediiyle, dinsel ideolojinin
blnmezliinde kendi bir yansmasn
buluyordu. Gelien kapitalizm, insann or
tak toplulukla, toplumsal zmreyle, kastla,
loncayla birliini ykarak, kendi bana bi
rey grn yerletirmitir; bu birey, bi
imsel olarak zel mlkyet sahipliinin
tm toplam biiminde alnan ve bireye
kendi yetenek ve gcn gstermesi iin
en iyi frsat salayan toplumla kar kar
ya kalan Birey'di. 17.-18. yzyllarda ise
toplum szlemesi kuramlar ortaya kt;
bunlara gre, toplumsal sistem ile devlet
sistemi, bireyler arasndaki bir szleme
rnyd ve insanlarn iyiliine hizmet et
meyi kestii anda, yani szleme inen
dii anda, deitirilebilirdi. Ancak, kapita
lizmin yerlemesi ve gelimesi, zellikle
de emperyalizm anda, Birey'in ideolog-
larca ilan edilen kurtuluunun aslnda Bi
rey'in meta ve para ilikilerinin klesi hali
ne gelii olduunu gstermitir. nsann
insanlktan karak kiiliksizlemesi, yal
nzca emein alann kuatmamakta, ama
dncesel etkinlii, brokratik ynetimi,
hatta bo zaman ve elenceyi de kuat
maktadr. Bu sre, Toplum ile Birey ara
sndaki atmann zel mlkiyet ilikilerin
den kaynaklandn ve bu yzden onu
kalc ve zlmez bir uyumazlk haline
dndrdn aa koyamayan burjuva
felsefesinde yansmasn bulur. Marxlk,
toplumsal-ekonomik oluumlarn geli
mesi ve ardardalnn ayn zamanda bi
rey'in olumas ve gelimesinin tarihsel bir
sreci olduunu gstermi, Toplum ile Bi
rey arasndaki elikiyi uyumaz toplum
sal ilikilerin varoluuna balam, onun
kendini belli ediinin somut karakterini ve
ister istemez nasl stesinden gelineceini
ortaya koymutur. Sosyalizmde uyumaz
snflarn ve tarihsel olarak alnm ibl
m biimlerinin kalkmasyla, yksekten
gelimi ve yaratc olarak etkin Bireyler'in
olumasnn koullarnn salanm olmas
sozkonusudur. Gelimi sosyalizm evre
sinde bile, toplumsal karlar ile bireysel
karlarn uyumlu bir bileiminin kurulmas
olanaklarnn artmas, Toplum'un birey iin
ve bireyin dirlii iin her eyi yapmas, te
yandan da, Toplum yelerinin Toplum'un
karlarna bilinli olarak yardma komas;
kendi mesleksel beceri ve kltr dzeyle
rini, toplumsal sorumluluklarn, rgtle-
nim ve disiplinlerini ykseltmeleri, yani
toplumsal ynden zenginlemi Bireyler
olarak gelimeleri sozkonusudur.
65
BR
Biri Varoluuluk'un Heidegger tarafn
dan ortaya srlm balca kavramlarn
dan biri. Almanca Biri terimi, belirsiz kii
tmcesinin bir znesi olarak yer alr. Hei-
deggere gre, Biri szcnde yatan
ey, bireyin deiik durumlarda kendi ger
ek yolunu semeksizin, herhangi bir kim
se gibi dnd, duyduu ve hareket
ettii zamanki varolu tarzdr. Biri, ev
rensel olarak tannm davran ilkelerin
de, ahlak standartlarnda, donmu ve
maddilemi dil, dnce, vb. biimlerin
de kendini gsterir. Biri, Heiddegger'e
gre, her zaman iin insansal varla ters
tir, onun eylem zgrln engeller ve
kendisini kendi bireyselliinden yoksun
klar. Birinin gcnden kendini kurtarp
zgrlemesi iin, insansal varln, varo
luuluuna gre, kendisini yaam ile -
lm arasndaki snr durum'e yerletirilme
si gerekir. Birey, gn-be-gn varolu
tan ancak lm korkusuyla kurtulabilir; an
cak o zaman zgr ve kendi eylemlerin
den sorumlu olur. Biri anlay, birey ile
burjuva toplum arasndaki karlkl ilikiyi,
kapitalist sistemin kendinde barndrd
birey ile toplum arasndaki uyumazl
yanstr.
Birincil ve ikincil Nitelikler eylerin nite
liklerini nesnelliliklerine gre ayrmak iin
kullanlan terimler. Bu terimler Locke tara
fndan ortaya atlm olmakla birlikte, sz-
konusu ayrm daha nce Demokritos, Ga
lileo Galilei, Descartes, Hobbes tarafndan
yaplmt. Birincil, ya da nesnel temel -
zellikler dendiinde Locke bundan unlar
anlyordu: Hareket, ie-ilenemezlik, kat
lk, temel paracklarn yapmas, biim,
oylum, vb. ikincil, ya da znel nitelikler de
unlard: Renk, koku, tat, ses. Bylece,
mekanik yoluyla aklanamayan tm temel
zellikler Locke tarafndan ikincil olarak,
ancak znenin rgtlenimi ve durumuyla
tanmlanabilir olarak gsteriliyordu. Meta
fizik maddeciliin tutarszlklarn hesaba
katan Berkeley, Hume gibi idealistler, bi
rincil temel zellikleri znel diye snfland
ryorlard. Diyalektik maddecilik, eylerin
temel zelliklerini nesnel ve znel diye a-
yrmay yadsr. Ayn zamanda, eylerin
kendi i etkileimlerinin bir sonucu olan
isel temel zellikler ile dsal temel zel
likler arasnda da bir ayrm yapar. Bu ikin
cil temel zellikler, belli bir eyin baka
eylerle karlkl etkileime girmesiyle ger
ekleir (rnein, tuzun suda erimesi).
Bititirici VE mantksal balayc ile bir
birine balanan iki nermeden bileik bir
nerme oluturarak yaplan bir mantk i
lemi. Bileik nerme ancak ve ancak kap
sad tm nermeler doruysa doru,
tm br durumlarda yanltr.
Biogenetik Yasa Her organizmann kendi
gelimesi (ontogenesis) boyunca kendi a-
talarnn evrim srecinden (filogenesis)
getii birtakm izgi ve tikel zelikleri yi
nelediini syleyen bir biyolojik yasa. Te
rim 1866'da Heaeckel tarafndan ortaya
atlmsa da, bu olguya daha nce de de
inilmitir. Bir kural olarak, Biyogenetik
Yasa, evrim kuram'nm bir onan olarak
grlr. Biyogenetik Yasay bireyin zihin
sel gelimesine uygulama abalarna (J .
Baldwin, S. Hall, S. Freud ve daha baka
lar), psikoloji ve pedagoji literatrnde
rastlanr. Burada, bireyin kendi zihinsel
gelimesi iinde dnya kltrnn ana ta
rihsel evrelerini izledii dncesi yatar.
Ancak, birey, trierin uyarlanmasnn bir
organ deildir; bulunduu iletiimle bire
yin kendisi deiir ve yeni kltr biimleri
yaratr.
Biyoloji Yaam bilgisi. Biyoloji, maddenin
zel bir hareket biimi olarak yaam, canl
doann geliim yasalarn, ayrca, ok e
itli canl organizma biimlerini, bunlarn
yapsn, ilevini, bireysel gelimesini ve
evreyle karlkl ilikisini ele alr. Tutarl
66 ,
BLANQUI
bir bilgi sistemi olarak biyoloji, Eski Yu-
nanda bilinmekle birlikte, ancak modern
alarda bilimsel bir temele oturmutur.
17., 18. yzyllar ile 19. yzyln ilk yarsn
da, Biyoloji, balcalkia betimseldi. Biyo
lojik fenomenlerin maddi nedenlerinin bi
linmemesi ve kendine zg izgilerin alg-
lanamam olmas, idealist ve metafizik an
laylara (vitalizm, mekanikilik, vb.) yol
amt. Canl yaratklarn hcre yapsnn
bulgulan, bir bilim olarak Biyoloji'nin
yerlemesinde nemli bir rol oynad. Evri
min temel etkenleri ile itici glerini aa
koyan ve canl organizmalarn grece e-
rekliliine ilikin maddeci gr ortaya
getirerek temellendiren, bylelikle de tele-
oloji'nin biyolojik kuramlarda daha nceki
egemenliine son veren Danvin'in evrim
kuram, Biyolojide devrim yaratm oldu.
Biyoloji, fizyoloji, sitoloji, biyokimya, biyo
fizik, zellikle genetik gibi, temel yaamsal
srelerin yasalaryla (beslenme, reme,
bnye, kaltsal zelliklerin aktarm, vb.)
ilgilenen bilim dallarnn ortaya kmasyla
da zellikle hzl bir ilerleme gstermitir.
Biyolojinin br bilimlere (fizik, kimya,
matematik, vb.) baland noktalarda, -
nemli birok biyolojik sorunu zme ola
na domutur. Biyoloji'nin bugn iin
ana sorunu unlar kapsamaktadr: Ya
amsal srelerin znn aa karlma
s, organik dnyann biyolojik gelime ya
salarnn aratrlmas canl eylerin fizik ve
kimyasnn incelenmesi, zellikle bnye,
kaltm ve organizmalarn mtasyonu gibi
yaamsal sreleri denetleme yollarn ge
litirilmesi. Sonuta, eitli alanlarda, ba-
lcalkia da genetikte temel bulgulamalar
yaplmtr; genetikte kaltmn, genlerin
maddi tayclar bulgulanm, yap ve i
levleri zlm, biyolojik yaplarn katla-
masna ve kaltsal zelliklerin aktarmna
ilikin genel bir tablo ortaya karlmtr.
Son yirmi yldr, proteinlerin yapsn ara
trmann eitli yntemleri ele alnm, en
yaln proteinler bireimletirilmitir. Kimya
c ve fizikilerle ibirlii yapan biyologlar,
proteinlerin biyosentez ileyiini zmede
olduka ilerlemeler gstermilerdir. Dar-
vvin'in trlerin eitlenmesinin nedenlerine
ilikin anlay, mtasyonlarn doasnn
molekl dzeyinde akla kavuturulma
s ok daha kesinletirilmitir. Modern Bi
yoloji asndan, isel ve dsal etkenlerin
neden olduu mtasyonlar, organik evri
min ana etkeni olup, burada, ana itici g,
doal ayklanmadr. Modern Biyoloji'deki
ilerleme, nkleer enerjiden yararlanmayla
e tutulabilir; bu ilerlemenin ekonomik iler
lemede kilit bir katks bulunmaktadr. Mo
lekl Biyoloji'sinde elde edilen baarlar
byk bir felsefi nem tamaktadr, nk
bu baarlar, vitalizmin egemen olduu bir
bilim dalna maddeci grleri getirmitir.
Biyoloinin devi insan etkinliinin bios-
fere olumsuz etkisini ortadan silerek, tr
lerin etkileimini olduu kadar, yeryzn
de cevherlerin genel dolanm srelerini
de amal yoldan dzene koymaktatr.
Biyosfer Yeryz'nn yaamn varoldu
u, bu nedenle de zel bir jeolojik ve fizik
selkimyasal rgtlenimle donanm oldu
u paras. Bu kavram, E. Suess tarafn
dan ortaya atlm, Verdanski tarafndan
gelitirilmitir. Verdanski, Yeryznde ya
amn kkenini ve Biyosferin olumasn
birbirinden ayr ccklerin birbirinden ay
r, yalrtk noktalarda ortaya kmas olarak
deil, yaamn tekparaln olutura
rak, gezgende elverili koullarn yer ald
her noktay kucaklayan, gl ve birle
ik bir sre olarak grmtr. nsan top-
lumunun ortaya kmas, bilim ve teknolo
jinin gelimesiyle Biyosfer de noosfer'e
dnmtr.
Blanqui, Louis Auguste (1805-1881)
Fransz topyac komnist, sekin bir dev
rimci. 1830 ve 1848 Devrimlerinde yer al
m, iki kez lme arptrlm, yaamn
yaklak yarsn hapiste geirmitir. Blan-
67
BOETHIUS
qui'nin dnyagr, 18. yzyl Aydnlan
ma felsefesi ile topyac sosyalizm'in, -
zellikle de Babeufclk felsefesinin etkisi
altnda biimlenmitir. Genel felsefi gr
lerinde bir maddeci olmakla birlikte, Blan-
qui, tarihsel srece idealist bir aklama
getirerek, onu bilginin dalm olarak gr
mtr. Blanqui'nin inanna gre, tarih,
aslnda vahi dzendeki mutlak bireycilik
ten balayp eitli evrelerden geerek,
uygarln tac olacak gelecekteki toplu
ma, komnizme doru yol alan bir hare
ketti. Ayn zamanda, toplumsal gler ara
sndaki tarihsel mcadelenin de farknda
olan Blanqui, kapitalist toplumu elikile
riyle birlikte keskin bir dille eletirerek top
lumsal devrimleri desteklemitir. Blanqui'
nin gizli rtitfak taktikleri yanlgl olmu,
kendisini destekleyenlerin giritikleri ey
lemlerin baarszla uramasna yol a
mtr. Blanqui, bir devrimin ancak devrim
ci bir partinin nderliinde emeki halk
kitlesince yrtldnde baar kazana
bileceini kavrayamamtr. Blanquicilik,
baka lkelerde, zellikle Rusya'da (bak.
Narodnizm) devrimci hareketi etkilemitir.
Blanqui, devrimci hizmetlerinden dolay,
Marxlr*-Leninciliin klasikleri tarafn
dan vgyle karlanm, ancak taktikleri
eletirilmitir. Balca yaprt Critique socia-
le (Toplum Eletirisi, 1885).
Boethius, Anicius Manlius Severinus
(480-524) Theodoric tarafndan yaamna
son verilen ge Romal filozof, yeni-
Platonculuk'un eski bir temsilcisi. Boeth-
ius'un felsefesi eklektizmiyle gze arpt
kadar, san bilimlere doru da bir eilim
gsterir; ahlk yanyla, stoacla yakr\dr.
Boethius, Aristoteles'in, Eukieidesin ve
Nikomakhos'un yaptlarn evirmi ve
yorumlamtr. Yunan mzii stne zen
le ilenmi bir kuram da iine alan bir
inceleme de yazmtr. Stoac De Consola-
tione Philosophise (Felsefi Avunu), felsefi
bayapt saylr. Aristotelesten yapm
olduu kimi eviriler bugn yzeysel
eyler olarak grlmektedir.
Bogdanov, (Malinovski'nin takma ad),
Aieksander Aleksandrovl (1873-1928)
Rus filozof ve iktisat, gazeteci, Sosyal
Demokrat, Bogdanov, 1903'te Bolevik-
ler'e katlm; ancak, 1909da partiden atl
mtr. 1917'de kurulan Proletklt (Proleter
Kltr) rgtnn kurucusu ve nderi ol
mutur. 1908'de Bogdanov'un felsefi g
rlerini betimlerken, Lenin, onun felsefi
yalpalamalarnn drt evresine deinir.
Bata, Bogdanov bir doal-tarihsel
maddeciydi (Doa stne Tarihsel Gr
n Temel eleri, 1899). Yzyln hemen
balarnda ise, nerjizm diye bilinen bir
retiye balanmtr. (Tarihsel Bak Asn
dan Bilgi, 1901). daha sonra, Mach felse
fesini desteklemitir. Son olarak da, Mach-
cln elikilerinin stesinden gelme ve
bir tr nesnel idealizm yaratma abalar,
onu ampirio-monizm'e gtrmtr (Am-
pirio-Monizm, Cilt 1-3,1904-06). Bogda
nov, daha sonra, evrensel bir rgtllk
bilimi olarak, tektoloji adn verdii eyi
formllendirmitir; bu bitimin amac, r
gt tiplerini ve biimlerini betimlemekti,
nk kendi grne gre, tm dnya
eitli deneyim rgtlenme biimlerinden
baka bir ey deildi. Bogdanov, daha
sonra sibernetik ile genel sistem kuram
tarafndan ele alnan (sistem incelemesi,
modellendirme, feedback gibi konular s
tne) birtakm dnceler dile getirmitir.
O dnemde, ayrca, grececilik'e ve me-
kanikilik'e dayanan bir tektolojiyi felsefe
nin yerine geirmeye alarak, diyalektik
maddecilie de kar kmtr. Yaptlar
Filosofiya zhivogo opyta (Canl Deneyim
Felsefesi), 1913; Vseobyaya organizat-
sionaya nauka: Tektologiya (Evrensel r
gtsel Bilim: Tektoloji), 1913-21; O proie-
tarskoi kltre 1904-24.
Bohr, NMs (1885-1962) DanimarkalI fizik
68
BO
i, kuantum kuramnn kurucularndan,
Nobel dl sahibi. Bohrun bilimsel ilgi
leri, fizik ile felsefenin kavanda, fiziksel
kuramlarn kavramsal aralarnn zm
lenmesi alanndayatar. Kuantum mekanii
ile yorumundaki metodolojik zorluklarn
stesinden gelmek iin, Bohr, tamamlay
clk ilkesi'ni ortaya atarak temellendirmi-
tir; bu, seeneksel, elikili durumlarn
zmlenmesinde eitli bilgi alanlarna uy
gulanan bir betimleme yntemiydi. Daha
sonraki yllarnda pozitivzimin stesinden
gelen Bohr, kuantum mekanii ile bilgi
kuramndaki birtakm sorunlarn diyalektik
ve maddeci bir yorumuna ynelmitir. Bi
lim ile politikay birbirine yaklatrmas,
kendisini, atom bilim adamnn hem bir
fiziki, hem de bir siyaseti olarak hareket
etmesi ve bilimin ilerlemesinden sorumlu
olmas gerektii dncesine gtrm
tr.
Bonaventura (Bonaventure), Giovanni
di Fidanza (1221-1274) Katolit iskolastik
filozof ve gizemci, Fransisken Tarikatnn
ba, kardinal. Kendi gnnn ilerici d
ncelerine kar durmu, R. Baconn ya
ptlarnn yaynn yasaklamtr. Tanr'nn
gzleyi koullan ile bunun aamalar s
tne retisini Ermi Augustinus'un yenh-
Platonculuk ruhu iinde gelitirmitir. Bo
naventura, dindarca bir yaama inanm;
tapmay hakikati renmenin ayrlmaz ko
ulu saym, ancak Tanrnn hayrduasn
alm bir kiinin eriebilecei doast
kendinden geme halini hakikati gzleme
nin en yksek derecesi olarak almtr. Ev
renseller stne tartmada ise, Bonaven
tura gereki (bak. rtaa Gerekilii)
bir konuma bal kalmtr. Katolik Orto
doksluun bir temsilcisi olarak Bonaven
tura, 1482'de ermi katna ykseltilmi,
1578de Kilise Doktoru ilan edilmitir.
Boote, George (1815-1864) Tarihte, daha
sonra mantk cebiri diye bilinen, ilk mate
matiksel mantk sistemini gelitirmi ngiliz
mantk ve matematiki. Cebir ile mantk
arasndaki benzeim dncesi, Boole'un
mantk alannda yapt tm aratrmalara
yn vermitir. Balca yaptlar Mathemati
ca/Analysis of Logic (Mantn Matematik
sel zmlenii), 1847; An Investigation of
th Laws ofThought (Dnme Yasalarnn
Aratrl), 1854.
Boinan Yanl inan belirten bir terim.
Teoloji ve burjuva literatrnde, Boinan,
genellikle gerek inanla karlatrlarak,
ilkel byye balanr. Herhangi bir din'e
bal biri, tm br dinlerin dogma ve
trenlerini Boinan olarak grme eilimi
ni gsterir. Marx tanrtanmazlk, gerek
dinsel inanc, gerek eitli Boinanlar
yadsr.
Bo Zaman (Uyumak, yemek yemek, ie
gidip gelmek, gnlk bakm gibi) vazge
ilmez ilevlerden sonra kalan ve g top
lamaya, bedenen ve kafaca kendini geli
tirmeye ayrlan, almalarn olmad za
man paras. Bo Zaman, okuyup yazma
y, kendini eitmeyi, kltr edinmeyi (oku
may, tiyatro ve snamaya gitmeyi, vb.),
toplumsal ve siyasal etkinlikleri, meslekten
olmayan aratrma ve tasarmlamay, ama
tr etkinlikleri, ocuk bakmn, hobbyleri
karlkl paylamay, vb. iine ald ka
dar, bir ey yapmakszn dinlenmeyi (bo
gezmeyi), hatta (ikiye dalmak gibi) top
lumsal olmayan vakit geirme biimlerini
de iine alr. Toplumsal bir sistemdeki so
mut tarihsel koullar altnda Bo Zaman'n
toplumsal deerini belirleyen, kendi, kap
sam ve ieriidir. Son on, yirmi yldr, Bo
Zaman'n kapsam birka kat artmtr; bu
gn iin sosyalist lkelerin kar karya
kald sorun, Bo Zaman'n yapsn geli
tirmek ve gndelik gereksinimler (ie gidip
gelme, ev ileri, vb.) iin harcanan zaman
azaltmak olmutur. Bo Zamann yaps
ve ieriinde deiimler ounlukla toplu
69
BOTEV
mun daha ileri bir dzene gemesiyle bir
likte, alma zaman ile BoZaman'n kar
t eyler olmaktan kmasna, i saatleri
srasnda yaplan almalann gitgide ya
ratc ve zgrce bir alma haline gelir
ken Bo Zaman'n da gitgide yaratc etkin
liklere ayrlmasna baldr. Kapitalizmde,
Bo zaman'n art, olumsuz toplumsal fe
nomenlerle birlikte atba gitmekte, bu da
kimi burjuva sosyologlar Bat'nn bo za
man toplumunun gelecei sorunu stne
durmaya gtrmektedir.
Botev, Hristo (1849-1876) Bulgar air ve
maddeci filozof. Botev'in dnyagr
hem devrimci demokrasiyi, hem de top-
yac sosyalizmi kucaklyordu. Herzen ile
ernievski'nin etkisi altnda kalan Botev,
Bulgaristan'da bu kiilerin dncelerini
savunmutur. Bulgaristan'da kyl devri-
minin nderi ve ateli bir yurtsever olan
Botev, OsmanlI feodal aalardan ve kendi
lkesinin smrclerinden kurtulur kur
tulmaz sosyalist bir sistemin kurulabilece
ini dnyordu. Marx'n Kap/'fa/inin ve
Bat'daki ii snf hareketinin etkisinde,
Botv, yaamnn sonlarna dou, sosya
lizmi porleteryann kuraca dncesine
varmakla birlikte, yoksullar genel olarak
proletarya diye grme yanllna d
mtr. Felsefi adan, Botev, kimi diya
lektik eleri gelitirmi bir maddeci ve
tanrtanmazd. Ancak, toplumsal feno
menler stne anlay idalistti, tarihsel s
reci, halkn kurtulu mcadelesi dnce
sinin yetkinlemesinin bir sonucu olarak
gryordu. iirinde ise, gerekilik ve
devrimci romantizm, btncl bir biimde
birbiriyle kaynamtr.
Bhme, J akob (1575-1624) almalar
birok teoloji esi ieren, Alman tmtan-
rc filizof. Kendi kendini yetitirmi bir d
nr olan Bhme, tutarl ve kararl bir
sistem getirememitir. Bhme, bir btn
olarak dnya ile eylerin elikili doas
stne kendi diyalektik sanlann, Hristi
yanlktan, astroloji ve simyadan alnma bir
iirsel imge ve sembol dili iinde dile ge
tirmitir. Yaptlarnda, hem kendi dinsel
dgcnden kaynaklanan, ncil sylen
celerine ilikin yaln yorumlamalara, hem
de birtakm derin felsefi gzlemlere rastla
nr. Bhme'ye gre, Tanr ile doa birdir;
doann dnda hibir ey varolmaz. Her
ey elikilidir, Tanr bile hem iyi, hem de
kty barndrr. Bhme, bu dalizmi,
dnyann gelimesinin kayna olarak
grmtr. Kimi modern burjuva filozofla
r, Bhme'nin retilerinin gizemsel yany
la ilgilenmitir. Balca yapt olan Aurora
oder die Mrgenrte in Aufgange (Tan
Vakti ya da Aaran Sabah Kzll, 1612),
dinden sapmlkla mahkum edilmitir.
Bhme'nin dncelerinin Alman felsefe
nin daha sonraki gelimesi (Hamann, He
gel, Schelling ve daha bakalar) stnde
etkisi olmutur.
Bray, J ohn Francis (1809-1895) ngiliz
topyac sosyalist, iktisat, ii snf hare
ketinin etkin bir kiisi, kendini eitmi bir
ii. Bray'in dncesine gre, insanolu
nun gelimesinin itici gc, insannn
maddi gereksinimlerinde yatyordu; iile
rin ektikleri skntlar ise, mbadele siste
minin kendisinden kaynaklanyordu. De
er, Braye gre, ancak emek yoluyla ya
ratlabilirdi. Bray, gelecein komnist top-
lumunu Owenm idealine yakn bir tarzda
izmitir. Dncelerinin Proudhon ile o-
kulu stnde etkisi olmutur. artist hare
ketin etkin bir kiisi olan Bray, toplumda
yatan snfsal elikilerin farknda olduu
kadar, komnizmi de ancak ii snf ha
reketinin getirebileceinde gryor; an
cak, komnizme giden yolun reformlardan
getiini dnyordu. Labours Vrongs
and Labours Remedy (Emekle Gelen Yan
llar ve Emein Kurtuluu, 1839) ve A
Voyage from Utopie (topyadan Bir Gezi,
1841) adl ktalarnda, Bray, ngiltere'yi ve
70
BRUNO
Birleik Devletleri rnek alarak, kapitaliz
min ykc bir eletirisini yapmtr.
Brentano, Franz (1838-1917) AvusturyalI
dealist filozof. Kant'n eletirisine kar,
Brentano, tanrclk ruhu ile Katolik iskolas-
tiin bir karm olan kendi felsefi metafizik
istemini ortaya koymutur. Brentanonun
balca ilgisi psikoloji olmu; zihinsel feno
menlerin ynelmilikine ilikin idelaist
bir reti retmitir. Bu retiye gre, zihin
her zaman iin ynelimlidir, yani her za
man hibir bir eye tavr gsterir ve bir
eye yneliktir, ancak nesnesinin gerek
olmas gerekmez. Bylece, Brentano, fizik
sel fenomenler ile zihinsel fenomenler ara
sna kesin bir snr izgisi ekmitir. Bren-
tano'nun grlerinin Husseri ile br bur
juva filozoflar stnde olduu kadar, psi
kolojinin gelimesi stnde de byk bir
etkisi olmutur. Balca yaptlar Psycholo-
gie vom empirischen Standpunkia (Ampi
rik Bakasndan Psikoloj), 1874; Vom
Ursprung sittlicher Erkenntnis (Ahkalsal
Bilginin kkeni stne), 1889; Die vier
Phaser) der Philosophie (Felsefenin Drt
Evresi), 1895.
Bridgman, Percy Willlams (1882-1961)
Amerikal fiziki ve filozof. Yksek basn
stne almasyla Nobel dln alm
(1946) olan Bridgman, felsefede, ilemci-
lik olarak bilinen znel idealist elimin ku
rucusu ve nderi olmutur. Felsefi gr
leri u kitaplarnda yer alr The Logic of
Modern Phiysics (Modern Fizik Mant),
1927; The Nature ofPhysical Theory (Fizik
sel Kuramn Doas), 1936.
Broglie, Louls Victor de (1892-1987)
Fransz fiziki, Paris niversitesi profes
r, SSCB Bilimler Akademisi yabanc ye
si. Broglie, mikro-nesnelerin haraketine i-
lf likin modern kuramn, kuantum rrekani-
lnin kurucusudur. Broglie'nin tm mik-
roskopik maddi nesnelerin hem parack,
hem de dalga zelliklerini tadklarna ili
kin son derece nemli doa yasasn yer
letiren kuramsal almas, bugn iin ku
antum mekaniinin temelini oluturur.
Broglie, grececi kuantum mekaniini, e-
lektron kuramn, ekirdek yaps sorunla
rn, elektromanyetik dalgalarn dalga-ilet-
kenlerinde dalm kuramn, vb. incele
mitir. Broglie, kuantum mekaniinin ne
densel yorumunun bir szcs olup, mik-
rokosmos fenomenlerinin yorumunda
maddeci bir konumu srdrr. Balca bir
yapt Matire et Lumire (Madde ve Ik),
1937.
Bruno, Glardano (1548-1600) talyan fi
lozof, iskolastie ve Roma Katolik Kilisesi-
ne kar, tmtanrcik biimimde kavrad
bir maddeci dnyagrnn ateli savu
nucusu. Bruno, sekiz yl hapis yattktan
sonra, Roman Engizisyonu tarafndan a-
tete yaklmtr. Brunonun dnyagr
ilka klasik felsefesinin yeni-Platoncu-
luk'un, Pyhtagorascln, daha sonra da
Empedokles, Anaksagoras, Epikuros ve
Lukretius gibi maddecilerin), talyan Rne
sans maddeci zgr dnrlerinin, kendi
gnndeki bilimin zellikle de Coperni-
cusun gnemerkezci kuramnn etkisi al
tnda biimlenmitir. Sonsuz yaradanl
doayla kesinkes zdeletiren Bruno, bu
konuda, doann sonsuzluu dncesini
kendisinden ald Cusanus Nikolaus'tan
daha ok diretmitir. Copernicusun bulu
undan yararlanarak, Bruno, bu felsefi il
kenin fiziksel ve astronomik iermelerine
somut bir biim vermeye alm, bu a
lmasyla Copernicuscu kuram balca
sakatlklarndan, yani geleneksel sonlu bir
evren, kapal bir hareketsiz yldzlar alan
anlayndan ve gnein yerinde durduu
ve Evrenin mutlak merkezini oluturduu
dncesinden kurtarmtr. Bruno, bura
dan, Evrendeki dnyalarn saysnn son
suz olduu, kimilerine de yerleilmi ola
bilecei dncesini karmtr. skolas-
71
BUCKLE
tik'in doa felsefesi dalizmini rterek,
Yeryz'nn ve gkyz cisimlerinin fizik
sel olarak ayn trden olduunu ne sr
m, btn bunlarn toprak, su, ate ve
esirden olutuunu dnmtr. Yeni
Platonculuun etkisi altnda, Bruno, evren
sel bir ruhun varolduunu tanm, bunu
yaamn kendi ilkesi saym, tm eylerin
iine ileyen ve onlarn neden ilkesini olu
turan manevi bir cevher olarak almtr.
Burada, Bruno, ou ilka maddecileri
gibi, hilozoizm konumuna bal kalmtr.
Bruno, ayrca, doada birlik, karlkl ba
mllk ve evrensel hareket stne olduu
kadar, kartlarn hem sonsuzca byk,
hem de sonsuzca kkte akrl st
ne birtakm diyalektik nermeler de geli
tirmitir. Balca yaptlan felsefi diyalogla
rdr: Delia Causa, Principio ad Uno (Ne
den, lke ve Birlik stne), Del'lnfinito, u-
niverso e Mondi (Sonsuzluk, Evren ve
Dnya stne), 1584.
Buckle, Henry Thomas (1821-1862) ngi
liz tarihi ve pozitivist sosyolog. Teolojik
tarih yorumunu eletiren Buckle, tarihsel
srecin yasalarn bulgulamaya alarak,
bunun rnek olarak ald eitli lkelerde
nasl ilediini gstermitir. Comteu izle
yerek, anlaksal ilerlemeyi tarihsel gelime
nin ana etkeni olarak alm, ahlaka ilerle
menin varolduunu yadsmtr. Corafi
belirlenmeciliin bir temsilcisi olarak
Buckle, eitli halklarn tarihsel gelime
sindeki zellikleri doal etkenlerin (arazi,
toprak, iklim ve yiyeceklerin, vb.) etkisine
vermitir. Balca yapt History of Civilisa
tion in England (ngilterede Uygarlk Tari
hi), 1857-61.
Buddhaclk Bedensel isteklerden vaz
geme ve nirvana diye bilinen en yksek
aydnlanma durumuna erime yoluyla ac
ekmekten kurtulmay tleyen bir dn
ya dini. Birok etik sapmalar arasnda,
Budhhaclk, Z.. 6.-5. yzyllarda Hindis
tan'da domu ve Z.. 3. yzylda resmen
tannmtr. Bugn iin Sri Lanka, J apon
ya, in, Nepal, Burma ve (Lamaclk bii
minde) Tibet ile daha baka lkelerde yay
gn olan Buddhaclk'a bal yaklak 500
milyon kii vardr. Byk devletlerin ortaya
kmaya baladktan bir dnemde, Budd-
haclkn kurucusu olan ve kendisine
Buddha (Aydnlanm Kii) ad verilen
Siddhartha, kutsal kast aynmlanna, apra
k tanrya tapnma ve kurban trenlerine
dayanan Brahman dinine kar basit in
sanlarn kar geliini dile getiriyordu. Ken
disi, ac ekmekten kurtuluun tek yolunu,
dnyasal yaamdan eietek ekerek nirva-
naya ulamakla eriibilecek ahlak yetkinli
inde aryordu. lkneceleri, Buddha'nn
dnceleri, masallar, ykler, sylence
ler, vb. biiminde biliniyordu. Daha sonra-
lan Z.. 3.-1. yzyllarda, Buddha'nn kur
tulua erme dncesi, felsefi bir reti
iinde dile getirilmiti; bu retiye gre,
dnya ve insanolunun kiilii, srekli o-
iarak biribirinin yerini alan madde ile bilin
lerinin (dharrms) bir akmndan oluu
yordu. Kurtulua ermenin yolu da dhar-
mas skntsnn batrlmasndayd. .S. itk
yzyllarda Buddha dini btn btne ayn
bir karakter alm; reticinin ansna gs
terilen yaln saygnn yerine Buddha'nn
tanrlatrlmas gemi, nsann kurtulua
ermesi yaradana bal klnmt. Bu yeni
din, Buddha'nn kendisinden gelen, gele
neksel Hinayana (Kk Ara) eilimin
den ayn, Mahayana (Byk Ara) diye bi
linen bir din olup kmt. Bu iki tip Budd-
haclk arasndaki ayrm, dharmas'la ilgili
grlerde yatar; HinayanaVa bal kiiler
dharmas' gerek sayarken, Mahayana fi
lozoflar btn dnya gibi onu da gerek
d sayarlar. Dharmas' n gerekdl, ya
da Sunyata (hilik) retisi, Nagarjuna
(.S. 2. yzyl) tarafndan mantksal bir te
mele oturtulmutur. Nagarjuna'nn aklcl
, Dignana ile Dharmakirti'nin (.S. 500-
700) temsil ettikleri Budhha mantnn
72
BUTLEROV
k noktas olmutur. Nagarjuna'nn kav
ramsal dncenin gerekdl ve mut
lak sezgisel bilgi retisi, daha sonraki
idealist okullarn, hatta Zen Budhhaclk'm
temeli olmutur. Bugn iin, Buddhaclk-
n savunucular, onun aklc ve tanrta
nmaz karakterini vurgulayrak, onun tan
rs olmayan bir din olduunu sylemek
tedirler. Bu yeni yaktrmalar, Budddha
dininin modernletirilmi biimini yayma
abalarnn bir parasdr.
Budizm bak. Buddhaclk.
Bulgakov, Sergey Nikolayevl (1871-
1944) Rus iktisat ve idealist filozof, vek-
hizm ideologu. 1922de yurtdna g
m, Paris'teki bir teoloji kurumunda pro
fesr olmutur (1924-44). Legal Mant-
kk\n bir destekleyicisi olan Bulgakov, Na-
rodnizml eletirmitir (O rynkakh pri kapis-
talispcheskom proizvodstve, 1897, Kapita
list retimde Pazarlar stne). Bulgakov'
un Marx Kantla snama konusundaki
revizyonist abalar, kendisini tarihsel
maddecilikle ve Marx ilerleme kuramyla
atmaya gtrmtr (Osnovniye prob-
lemyteorii progressa, 1902, lerleme Kura
mnn Temel Sorunlar). Bulgakov'un bir
filozof olarak geliimi, bir dinsel gizemcilik
felsefesine dnte doruuna ular; bu
felsefede, Buikakov, bilim, felsefe ve dini
bireimietirme abasna girierek, bu
arada, saf din samalklarndan kanarak,
bu n kesinkes inanca baml klar.
Mutlak (Tanr) ile kosmos yansra,
hem Tanry, hem de doay kuatan bir
nc varlk olarak bilgi (sophia)
kavramn ortaya otan Bulgakova gre,
Meryem Ana bilginin kiilemi halidir,
dnya ise mutlan kendini gsteriidir.
Lenin, Bulgakov'dan kar devrimci libe
ral diye sz etmitir (CHt 16, s. 377). Ya
pttan Svef neverchamy (lmeyen Ik),
1017; Tkhiye dumy (Sessiz Dnceler),
1918; O bogochelovchestve (Tanrsal-n
sanlk stne), 1933-45.
Bulutsuzluk Varsaym Kozmogonik bir
varsaym. Bu varsaymca, gne sitemi (ya
da genel olarak gkyz cisimleri), seyrel
mi bir bulutsudan domutur. Bu terim,
gezegenlerin akkor bir gaz bulutsudan or
taya ktn dnen Laplace'ca dile ge
tirilmi varsayma olduu kadar, gezegen
lerin bir toz bulutsudan doduunu d
nen Kantn varsaymna da uygulanm
olduu gibi, zaman zaman modern varsa
ymlara da uygulanmaktadr. Bulutsuluk
Varsaym'nn altnda yatan dnce, kos-
rrik cisimlerin ve daha baka kosmik cev
her biimlerinin (gaz, toz) doasal kkeni
dncesi, bugn de neminden yitirme-
mitir (bak. Kozmogoni).
Butaevl-Petraevski, Mihall Vasliye-
vi (1821-1886) Rusya'daki ilk sosyalist
evrenin (bak. Petraevski Grubu) rgtle-
yicisi, topyac sosyalizm dncelerini i
leyerek, arlk Rusya'nn toplumsal siste
mini eletirdii Karmanny slovar inostran-
nykh slov (Yabanc Szckler Cep Szl
, 1845-46) adl yaptn dzenleyicisi.
Butaevi, Belinski ile Herzenin savun
duklar devrimci demokrasi izgisini sr
drm, halk kitlelerinin siyasal eitimini
nin zorunluluunu vurgulam, kyllerin
kurtuluunu istemitir. Serflie dayal top
lumsal bir sistemi kknden deitirebile
cek gleri kestiremeyen Butaevi, re
formlara umut balamt. Felsefesi ise,
maddeci ve tanrtanmaz bir karakter ta
maktayd.
Butlerov, Aleksander Mihaylovi (1828-
1886) Rus kimyac. Butlerov'un kimaysal
yap kuramnn dnya bilimine balca bir
katks olmutur. Bu kuram, kimyasal bile-
kenlerin doas stne modern anlaytan
ortaya koyar; cevherlerin temel zellikleri
arasnda balarn varolduunu ve her cev
her tipinin kendisine gre, atomlarn mole
73
BROKRAS
kller halinde karlkl dzenli kimyasal
etkileimini gsterir. Kimyada kendisini
kabul ettirmi olan bu yapsal ilke, meka-
nikiiik'in stesinden gelinmesinde nem
li rol oynam, nesnelerin sistemsel ve ya
psal karakteri stne diyalektik bir anlay
edinilmesine katkda bulunmutur. Butle-
rovun kimyasal yap kuramndan, yerleik
temel zellikler tayan cevherlerin snai
retiminin rgtlenmesinde yararlanlm
tr. Yapsal kimyadaki baarlar, br bilim
lerde sistemsel yaklam dncelerinin
yaylmasna ve kabul grmesine olanak
salamtr.
Brokrasi Toplumda ynetici kadrolarn
halktan ayrlnda olduu kadar, rgt ku
rallarnn ve devlerinin rgt yneten
sekinlerin gcnn korunmasna ve pe
kitirilmesine bal klnnda kendini gs
teren, toplumsal bir rgtlenim biimi. B
rokrasi, ister istemez, kleci toplumlardan
balayarak, en tam olarak gelitii modern
tekelci kapitalist devletlere kadar, smr
c snfl toplumlarda ortaya karak geli
me gstermitir. Tm devlet ynetim sis
temlerini Brokrasi'ye sayan anarizm'e
kart, Maoclk-Lenincilik, Brokrasi ile
devlet arasnda ak seik bir ayrm yapar.
Sosyalist toplumda, gemiin kalntlar o-
larak yer alan Brokrasi eleri, parti tara
fndan mahkum edilmi olup, kararl yol
dan mcadele edilmek durumundadr.
Bunlar, gerek bir demokratik merkeziyet
ilik dorultusunda rgtllenmi demok
ratik bir toplumsal sistemin karsnda yer
alrlar.
Btnlk Bir nesnenin, evre dnda da
alnsa, i btnsellii. Nesnenin evreyle
ok eitli yollardan ilikili olmas ve ev
reyle yakn bir birlik iinde varolmas bak
mndan, evre koulu, burada mutlak ol
maktan ok, grece olarak alnmaldr. Ay
rca, bir nesnenin Btnlk'ne ilikin bir
anlay, tarihsel olarak geici olup, bilim
sel dnmenin dzeyine baldr. Nite
kim, biyolojide, Btnlk kavram, kimi
organizmalar bakmndan yetersiz kalr;
nfus, biyosenosis, vb. gibi Btnlk-
ler'in de gznne alnmasn gerektirir.
Felsefe tarihinde, bu terimin yorumuyla il
gili iki eilim ortaya kmtr: Bir nesnenin
tm temel zelliklerini, yanlarn ve ilikile
rini kucaklayan tastamamlk olarak Btn
lk (bu anlamda, Btnlk, somutluk kav
ramna yaklar) ve bir nesnenin zgl,
benzersiz karakterini belirleyecek yolda,
bir nesnenin kendi i kesinlii olarak B
tnlk (bu anlamda da, Btnlk, z kav
ramna yaklar). Daha sonralar, Btnlk
terimini yalnzca nesnelerle deil, ama kar
mak sistemlerde yer alan srelerde de
uygulama giriimleri olmutur.
Byk Albert (1193-1280) Alman filozof,
doac ve teolog. Byk Albert, tilmizi A-
quinolu Thomas'la birlikte Aristoteles fel
sefesinin ibni Rt bir ruhla yorumlan
masna olduu kadar, ilerici iskolastik o-
kullara da kar km; tek bir felsefi-teo-
lojik sistemin ileniinde Aristotelesci
dncelerden yararlanmtr. Salt felsefi
yazlar (Summa Theologiae, Tm Teoloji1)
dnda, byk Albert, doa tarihi stne
incelemeler de kaleme almtr.
Byklk Fiziksel teme) zelliklerin sa
ysal karakteristiklerinin soyutlanmasn
dan gelen, temel bir matematiksel kavram.
Byklk kavram, dizi, sreklilik, vb. kav
ramlar gibi, nicelik kategorisinin daha ya
kndan bir tanm olarak grlebilir. (Yal
nzca sayyla, yani uzunluk, alan, oylum,
vb.yle gsterilen) sayl Byklkler ile
(say yansra, yn, yani gc, hz, vb.yi
de kapsayan) yney Byklkler arasnda
bir ayrm yaplr. Byklkler, ayrca, de
imez ve deiken BykPkler'e ayrlr.
Deiken kavram, matematie Descartes
tarafndan getirilmi olup, modern mate
matik ile doa biliminin gelimesinde
nemli bir rol oynamtr.
74
c
Cabanie, Pierre J ean Georges (1757-
1808) Fransz maddeci filozof, aydnlatma-
o, fiziki. Cabanise gre, bilin, balca-
lkla insann fizyolojik ilevleri ile insann
kendi i orgnlarnn etkinliine dayanr.
Cananis, karacierin safra salglamas gi
bi, beynin de organik olarak dnce sal
gladn ne srmekteydi. Kaba madde-
cilik'e eilimli olan Cabanis, doa bilimle
rinin toplum bilimlerine temellik ettiini,
insan organizmasnn yaps ve etkinlii
stne bilginin, toplumsal fenomenler ile
bu fenomenlerdeki deiimlerin anlal
masnda canalc bir nemi olduunu d-
fnmtr. Yaamnn sonlarna doru
Cabanis, ruhun bamsz varoluunu tan
yarak, vitalist olmutur. Balca yapt T rat
du physique et du moral de l'homme (ina-
san Fizii ve Ahlaki stne Bilimsel ince
leme), 1802.
Cabet, Etienne (1788-1856) Fransz top-
yac sosyalist. Voyage en Icarie (ikaryaya
Yolculuk, 1840) adl yapt ile br yaptla
rnda, Cabet, karya komnizmi diye bi
linen dnceleri ilemitir. Tketimde k-
kburjuvaca eitlikilik, gelecein toplu-
munda dinin korunmas ve zenginler ile
yoksullarn uzlatrlmas dncesi, Ca-
betin topyasnn anaizgilerini oluturur.
Cabet, proleteryann devrimci mcadele
sine kar durmu, komnizmin barl
yoldan uygulanmasn savunmutur. Fel
sefi sorunlarda, zellikle de tarih stne
grlerinde, Cabet, 17. yzyl aklclkn
Platonculuk ve yeni-Platonculuk'la birle
tirerek, idealizme balanr. Marx, Cabet'-
nir, ok yzeyde olmakla birlikte, komniz
min halk bir szcs olduunu yazm
tr.
Calvin, J ean (1509-1564) Fransada Re
form Haroketi'nin nderlerinden. Calvin,
1536'da Cenova'ya yerlemi, laik otorite
leri kiliseye balayarak, kentin diktatr
haline gelmitir (1541). Bir Protestanlk sis
temi cian Calvincilik, Calvin tarafndan ku
rulmu olup, en kktenci burjuvazinin is
temlerini dile getirir. Calvincilik, tanr yaz
gs dolaysyla, kimilerinin kurtulaa erdi
i, kimilerininse lanetlenmi olduu
retisine dayanr. Ancak, bu tanr yazgs,
insan etkinliini darlamaz; nk, insan
kendi yazgsn bilemese de, kendi kiisel
yaam yoluyla, kendisinin Tanrca seil
mi bir kii olduunu tantlayabilir. Cal-
vinciiik, ilk birikim dneminde, burjuva gi
riimciliin dorulan olmutur. Bu da,
yaamda ilecilik'in savunuluunda, al
akgnlllk ve sadeliin en byk er
demler olduunun aa duyurulmasnda
kendi anlatmn bulmutur. Calvin, tm
br dinsel inanlara hogrszdr; bi
lim adam Michel Servet Calvin'in buyru
uyla yaklmtr (1553). Calvin'in balca
yapt Institution chrtienne (Hristiyanlk
Kurumu), 1536.
75
CAMBRIDGE
Cambridge Okulu 17. yzyl ngiliz felse
fesinde Platon felsefesini yeniden yaatan
bir eilim. F. Bacon ile Hobbesun ampirik
maddeciliine kar, Cambridge Okulu,
Platoncu bilgi retisi ile ortaa gerek
ilik! ruhu iinde yorumlanm doutan
dnceler idealist retisini koymutur.
R. Cudvvorthe (1617-1688) gre, tanrsal
aklda yatan nsz sonsuz hakikat ve iyilik
idealar, insann yarglarnn ve eylemleri
nin ltdr. D nesneler, bilmede yal
nzca birer vesiledirler, bilmenin kayna
deildirler. Doada, tanrsal amalar uy
gulamaya geiren, uyumlu bir sistemdir.
Cambridge Okulunun ar kanad, Des-
cartesi metafizikten gizemcilike geen
Henry More (1614-1687) tarafndan temsil
edilir. Cambridge Okulu yeleri, tanrtan
mazla ve maddecilie kar mcadele
etmiler, dini savunmulardr. Cambridge
Okulu, Rnesans'n bir paras olarak g
rlmse de, bu gr btnlkle temelsiz
kalmtr.
Campanella, Tommaso (1586-1639)
1582de dincilii seene kadar ad Giovan
ni Domenico olan talyan filozof, erken -
topyac komnist. Campanella, doa fel
sefecisi Telesio'nun grlerini paylam;
iskolastik'e kar durarak, o gn iin ilerici
olan duyumculuk ve yaradanlk dnce
lerini dinsel gizemci grler yansra, b
y ve astrolojiyle de birletirmitir. zgr
dnmesi yznden Engizisyon tarafn
dan yaamna son verilmitir. Campanella,
insanln birliini ve gnenliini dle-
mitir. 1599da, talya'y ispanya egemen
liinden kurtarmak iin bir ayaklanma
karmay denemi; olay renilmi, Cam
panella amanszca ikenceye uradktan
sonra, 27 yl hapis yatmtr. 1602de ha
pisteyken, kendi topyas olan (1623 te ya
ynlanm) Civitas Solisi (Gne lkesi)
yazmtr. Burada, zel mlkiyetin olmad
ideal bir toplumda, toplumsal zenginlik
herkesin almasyla salanr; gndelik
yaam kesin kurallarla bal olup, rahiple
rin teokratik bir ynetimi yer alr. Campa-
nella, kendi komnist idealini, akln buyru
una ve doann yasalarna dayandrr.
Civitas Solis, ilerici toplumsal dncele
rin gelimesinde nemli bir rol oynamtr.
Camus, Albert (1913-1960) Fransz yazar
ve filozof, tanrtanmaz varolueulukun
temsilcisi, Nobel dl sahibi (1957). Ca-
musnn grleri, Kierkegaard, Nietz
sche ve Dostoyevski ile Alman varoluu
larnn etkisi altnda biimlenmitir. Ca-
mus'nn felsefesinin ana temas, insano
lunun varoluunun anlamdr. Brokratik
burjuva toplum iinde yorulan ada
bireyin incelenii ile kendi varoluuyla ilgili
hibir yanlmas olmayan aydnn zihinsel
yaamndaki elikilerin zmleniinden
yola kan Camus, insann varoluunun
sama olduu sonucuna varm, sama
kategorisini kendi felsefesinin ana ilkesi
yapmtr. Camusye gre, insanolu ya
amnn anlamszl, sonsuza kadar, hep
yeni batan aa yuvarlanan ar bir ta
yukarya doru itmeye mahkum edilmi,
mitolojik Sisyphos imgesinde cisimleir.
Bu anlamszl tayamayan insan, ba-
kaldrr; insann iinde bulunduu bu
Sisyphos durumundan kendiliinden
bir k yolu bulmaya alt srekli
bakaldrma ve devinimler buradan ileri
gelir. Camus, rgtl, hazrlkl bir
devrimi kendi anlayna kar bulduu ka
dar, devrimi insann iinde bulunduu du
rumdan bir k yolu olarak gren btn
umutlar da yanltc olarak bulur. Camus'-
nn dncesi, sama bir dnya iinde,
yalnzlktan kurtulma umudu olmadan ya
ayan insan dncesi olup, bu dnce,
aslnda, modern kapitalist toplumdaki in-
sanlkd durumun kendine zg biimde
dile getirilmesidir. Balca yaptlar Le
Mythe de Sisyphe (Sisyphos Sylemi),
1942; LHomme Rvolt (Bakaldran n
san), 1951.
76
CEVHER
Cariyle, Thomas (1795-1881) ngiliz filo
zof ve tarihi. Alman idealist felsefesini ve
gerici romantisizm'i savunan Cariyle, t-
tanrclka yakn olmutur. Cariye, Fichte'-
nin dnyann yaratc esi olarak insan
etkinlii retisini topluma uygular. Toplu
mun tarihinin byk kiilerin yaamyk-
leri ile kahramanlara tapnmaya indir
genmesi burdan gelir. Cariyle, tarihsel
dng kuramna balanmtr. Modern
burjuva filozof ve sosyologlar, Marxlk-
Lenincilike kar mcadelede Carlyle'in
almalarndan yararlanrlarlar. Balca
yaptlar Heroes and Hero Worship, and
the Heroic in History (Kahramanlar ve Kah
ramanlara Tapnma ve Tarihte Kahraman
ca olan), 1840; Past and Present (Gemi
ve imdi), 1843; History of the French Re
volution (Fransz Devrimi Tarihi), 3 cilt,
1837; Latter-Day Pamphlets (Sonraya Ka
lacak Yazmalar), 1850.
Carnap, Rudolf (1891-1970) Filozof ve
mantk, yeni-pozitivizm'in bir nderi, Vi
yana evresi'nin etkin bir yesi, Viyana ve
Prag niversitelerinde felsefe retim g
revlisi; 1936'dan sonra Birleik Devletler-
de yaam, California niversitesi'nde fel
sefe okutmutur. Carnap, bir dnyagr
bilimi olarak felsefenin roln yadsm,
felsefeyi matematiksel mantk'a dayal bi
lim dilinin mantksal olarak zmlenii
ne indirgemitir. Carnap'n anlayna g
re, bu zmlemenin altnda yatan kuram
sal bilme ilkesi, ampirizm ile uzlamclk'n
bir bileimini temsil eder. Carnap'n yapt
larnda, yeni-pozitivizme ilikin felsefi an
lay, mantk kuramyla ve bilimin mantk-
sal-metodolojik zmlemesiyle rlm
tr. Carnap'n mantksal olann doas s
tne grleri, iki evreye ayrlabilecek bir
geliim gstermitir: 1) bilim mantnn
bilim dilinin mantksal szdizimi olarak a-
lnd sentaktik evre, ve 2) bilim dilinin
yalnzca biimsel yannn deil, ama an
lamsal yannn da incelemenin anakonusu
durumuna geldii semantik evre. kinci ev
rede, Carnap, mantk semantikin k
kavramlarna dayal, tek bir biimsel man
tk sistemi kurmaya almtr. Carnap'n
son almalar, kuramsal pragmatii (bak.
Semiotik) ileriye gtrme olanan ele alr.
Balca yaptlar Logische Syntax der
Sprache (Dilin Mantksal Szdizimi), 1924;
Introduction to Semantics (Semantie Gi
ri), 1942-47; Meaning and Necessity (An
lam ve Zorunluk), 1947; Einfhrung in die
symbolsche Logik (Sembolik Manta Gi
ri), 1954.
Cassirer, Ernst (1874-1945) Idealist filo
zof, yeni-Kantlk Marburg Okulu'nun
balca bir yesi. Berlin ve Hamburg ni
versitelerinde felsefe okutmu olan Cassi
rer, Almanya'da faist diktatrln kurul
masndan sonra svirede ve Birleik Dev-
letler'de (Yale niversitesi) yaamtr.
Cassirer, Marburg Okulu'nun dnceleri
ni epistemoloji tarihine ve felsefe tarihine
uygular. Suhstanzbergriff und Funktion
sbegriff (Cevher Kavram ve lev Kavram,
1910) adl yaptnda Cassirer, bilimsel so
yutlamalarn gerekliin bir yansmas ol
duunu yadsr; maddi dnyay saf dn
ce kategorileri arasna katarak, maddi
dnyann yasalarnn yerine idealist gzle
yorumlanm ilevsel bamll koyar, bi
limsel bilmeyi sembolik dnmenin bir
biimi olarak sunmaya alr. Cassirer, fel
sefe tarihi (ilka, Rnesans, Aydnlanma)
stne birok yaptn yansra, Leibniz ile
Kant stne almalar da kaleme almtr.
Balca yaptlar Das Erkenntnisproblem in
der Philosophie und Wissenschaft der Ne-
uren Zeit (Yeni a Felsefesi ve Biliminde
Bilgi Sorunu), 4 cilt, 1906-57; Philosophie
der symbolischen Formen (Sembolik Bi
imler Felsefesi}, 3 cilt, 1923-29; An Essay
on Man (nsan stne Bir Deneme), 1944;
The Mythe of State (Devlet Efsanesi), 1947.
Cevher Kendi btn gelime biimlerinin,
77
CEVHER
insan ile insan bilinci de dahil, doasal ve
tarihsel fenomenlerin eitliliinin isel bir
lii olarak nesnel gereklik; bilimsel bilgi
nin temel bir kategorisi. Felsefe tarihinde,
Cevher, en banda, her eyi oluturan
madde olarak anlalyordu. Daha sonra,
btn varln kendi temeline ilikin bir ey
olarak Tanrnn kendini aa koymasnn
zgl bir biimi olarak grlmeye baland
(bak. skolastik). Daha sonra, Cevher soru
nu, Descartes'n almalarna bal ola
rak, ayr bir konum kazanmtr. Spinoza
ise, maddeci felsefe izgisinde, dalizm'in
stesinden gelmeyi baarmtr. Spinoza,
Kaplamn ve dnmenin, cisimsel Cev-
her'in znitelikleri olduunu dnm,
Cehver'i kendi kendinin nedeni olarak gr
m; ancak, Cevher'in i etkinliini, ken
dinden etkinlii gerekelendirememitir.
Bu i (kararsz biimde de olsa), klasik
Alman felsefesi tarafndan gerekletiril
mitir. Hegel, Cevher'i eylerin deien,
gelip geici yanlarnn bir btnsellii ola
rak tanmlamtr. Bu tanm, Cevheri bir
zne olarak, yani kendinden oluan ve
kendinden gelien, etkin bir ilke olarak
sunuuyla, Ceher anlayna katkda bulu
nur. Hegel, ayrca, Cevher'in mutlak idea-
nn gelimesinin kendi bir urandan
baka bir ey olmadn syleyiiyle, Cev-
here idealist bir yorum da getirmitir.
Marx "felsefe, maddecilik temelinde, bu
dncelere eletirel gzle yeni bir biim
vermitir. Marx felsefede, Cevher, hem
madde olarak, hem de kendi deiimleri
nin nedeni kendisi olarak, yani kendi dei
iminin kendi nedeni olarak anlalr; dola
ysyla, burada, dardan herhangi (Tanr,
tin, idea, Ben, bilin, varolu, vb. gibi) bir
znenin Cevher stnde etkisi de szko-
nusu olmaktan kar. Cevher kavram,
maddeyi bilince kar bir ey olarak ortaya
koymaz; maddenin tm hareket biimleri
nin, varlk ile bilin arasndaki kartl da
kapsayan, tm kartlarn kendi i birlii
olarak ortaya koyar. Cevher'e kar olma
dncesi, felsefede, pozitivizm tarafn
dan ortaya , getirilmitir; pozitivizm, Cev
her'i hayali, dolaysyla bilimsel adan sa
kncal bir kategori olarak grr. Cevher
kategorisinin reddedilmesi, cevherci
dnyagrnn kalkmas, kuramn kendi
btnln yitirmesine, eklektizme, bir-
biriyle ilintisiz gr ve nermelerin yapay
olarak birlemesine gtrr.
Cevher ve Alan Fizikte maddenin fnakros-
kopik dzeyde iki ana biimini gsteren
temel kavramlar. Cevher, duruk kitleli
kesikli oluumlarn (atomlann, moleklle
rin ve bileimlerinin) bir ymdr. Alan
ise, maddenin sreklilik gsteren ve sfr
duruk kitlesi olan bir biimidir (elektro
manyetik alan, yerekim alan). Maddenin
bir biimi olarak Alan'n bulgulan ok
byk bir felsefi nem tar; nk byle
bir ey, maddenin Cevherle metafizik
olarak zdeletirilmesinin yanlln
gsterir. Atomalt dzeyde (yani, temel
paracklar dzeyinde), Cevher ile Alan
arasndaki ayrm greceleir, (elektroman
yetik ve yerekimsel) alanlar, kendi katk
sz srekli olma zelliklerini yitirirler; bun
lara, ister istemez, kesikli oluumlar, kuan-
talar (foton ve gravHonlar) karlk verir.
Cevher'i biletiren temel paracklar
pritonlar, neutronlar, elektronlar, mason
lar, vb.), karlk verdikleri nkleon, meson
ve br alanlarn kuantas olarak i gre
rek, kendi katksz kesikli zelliklerini
yitrirler. Modem fizikte, alanlar ile temel
paracklar, mikrokomosun ayrlmaz ola
rak birbirine bal iki yann oluutururlar
ve ansal nesnelerin parack (kesikli) ve
dalga (srekli) temel zelliklerini dile geti
rirler. Alan anlaylar, karlkl etkileim
srelerinin aklanabilmesi iin bir temel
olutururlar.
Charron, Plerre (1541-1603) Fransz filo
zof. nce avukatlk yapan Charon, daha
sonra rahip, Mantaigne'in de tilmizi ve
78
COHEN
dostu oldu. Charron, balcalkla De /a sa-
gesse (Bilgelik stne, 1601) adl yaptn
da ne srd. Montaigne'inkine yakn
kukucu grleriyle tannr. Charronun
dncesine gre, dinin hibir biiminin
hakiki oluuna gvenilmez; nk din, in
sanda ierili olmayp eitim ve evrenin
etkisi altnda biimlenir. nsanda en bata
gelen ahlaktr. Onun iin, din, ahlaka da
yanr. Dolaysyla, insan en bata gelen
ahlak yasalarna gre yaamal, ama oto
ritelerin tuttuu dini de yerine getirmelidir.
Charron, kendi kukucu, dine kar gr
lerini, ortodoks dininin resmi olarak kabul
ediliinin arkasna saklamtr. Teologlar,
De la sagesse adl almasnda, Charron-
u inanszlkla sulayc nedenler grm
lerdir.
Cicero, Marcus Tallius (Z.. 106-43) Ro
mal konumac, filozof ve siyaseti. Cice-
ronun ounlukla diyalog biimindeyazl-
m felsefi yaptlar, eklektiktir. Bilgi kura
mnda, Cicero, kukucluka eilim gster
mi, gerek algy gerek olmayandan ay
racak bir lt bulunmad grn sa
vunmutur. Cicero iin ana sorunlar etik
sorunlar olup, bunlar, u gibi yaptlarnda
kendini gsterir De Finibus Bonorum et
Malorum (En Yksek iyi ve Kt zerine),
45; Cato maior, or De Senectute, laelius,
or De Amicitia' (Dostluk), 44 vb. Cicero,
mutluluun biricik kayna olarak gnenli-
i ve erdemleri, bu arada, ahlaksal y
kmllk ile kiisel kazan arasndaki a
tmay da tartarak, bu konularda pratik
salklar vermeye alm; ancak insann
pratik felsefesi iinde kendi gerek zne
kavuan insanolu doasnn peinden
gidilmesini istemitir. Ciceroya gre, in
san yetkinlie ulamak iin aba gster
melidir. Bu abaya drt erdem destek olur:
Bilgelik, adalet, yreklilik, lmllk. Cicero,
siyasal yazlarnda (De Republica, 54-51,
Devlet zerine; De Legibus, 52, Yasalar
zerine), devlet etkinliinde monarik, a
ristokratik ve demokratik ilkelerin bir kar-
mn salk vermeyi uygun grm ve Roma
anayasasnn bu gerei karlaabilecei
ne inanmtr.
Corafi evre (Yer kabuu, atmosferin alt
tabakalar, su, toprak, bitki ve hayvan rt
s gibi) canl ve cansz doada, her an
toplumsal yaama katlan ve toplumun va
rolmas ve gelimesi iin nesnel olarak
gerekli ortam oluturan eylerin ve feno
menlerin toplam. Toplumun gelimesi,
Corafi evre'yi de deitirip geniletir.
Uzak gemite, insanlar balcalkla doal
geinme kaynaklarndan (vahi bitki ve
hayvanlardan, verimli araziden, vb.) yarar
lanyorlard. Zamanla, alma aralarn,
yeni maden ve g kaynaklarn iine alan
doal zenginlik, gitgide daha byk nem
kazanmaya balamtr. Corafi evre, l
kelerin ve toplumlarn gelimesinin yava
lamasna ya da hzlanmasna yol aarak,
ou zaman da ekonomik alanda byme
stnde kesin bir etkide bulunarak, toplu
mun yaamn olduka etkiler. Kendi doal
durumlar iinde, Corafi evre eleri,
retimin artan ereklerine, karlk veremez
hale gelirler. Bu nedenle, insan bu eleri
ya dnme uratr ya deiime sokar,
bylelikle Corafi evre'nin dnne u
ramasnn en gl etkileyicisi olur. Ancak
bu deiimin kapsam, doas ve biimle
ri, teknolojinin ve toplumsal sistemin dze
yine baldr. Kapitalist toplumda yer alan
retim anarisi ve yarma, ou zaman,
doay aklc yoldan etkilemeye izin ver
mez, Corafi evre'de topluma zararl de
iimlere neden olur. Komnizmin maddi
ve teknik temelinin ise, Corafi evre'nin
tm elerinin halkn yararna, etkili ve
planl bir biimde kullanlmasndan yola
klarak kurulmas szkonusudur.
Cohen, Hermann (1842-1918) Alman filo
zof, Marburgda profesr, Marburg Okulu
nun kurucusu. 1970'lerde, Cohen, Kantn
79
COMTE
deneyim kuramn, etik ve estetiini Kant-
tan ok daha kararl bir idealizm ruhu iin
de elden geirmeye koyulmu; duyumla
rn gerek nedeni olarak kendinde eyi
redderek, byle bir eyi yalnzca snrl bir
deneyim kavram olarak grmtr. Kant'-
tan yola karak, Cohen, mantk, etik, este
tik ve din felsefesini kucaklayan bir felsefe
sistemi kurmutur. Felsefe, Cohen'e gre,
kendi anakonusu gerei, eyleri ve sre
leri deil ama bilimin olgularn ele ald
zaman bilimsel olgunlua eriebilecektir
ancak. Felsefenin ruhu, matematiksel son
suz kk hesabna gre modellendirilen
idelasit ynteme dayanr. Kavramlar, bilgi
nin gereklerini yerine getirirken, ne felse
fenin, ne de bilimin kesin yantlar verebile
cei yeni gereksemelere yol aarlar. Fel
sefe bilinci, bilinci bilmektir; dinsel inan
bile sistemli bilginin aklna dayanr.
Cohenin balca yaptlar Kants Theorie
der Erfahrung (Kantn Deneyim Kuram),
1871; System der Philosophie (Felsefe Sis
temi); 3 cilt, 1902-12.
Comt, Auguste (1789-1857) Fransz filo
zof, pozitivzm'in kurucusu, Saint-Simon'-
un sekreteri ve yakn (1818-24). Comte'un
pozitiv felsefesinin ana sav, bilimin yal
nzca fenomenlerin d grnlerinin be
timiyle kendisini snrlamas gerektii d
ncesinde yatar. Comte, doabiliminde
elde edilen ok geni verilerin bir bireimi
ni yapmaya kalkmsa da, bal bulundu
u felsefi konum (znel idealizm ve biline
mezcilik), bu abasn bilimi arptmaya
gtrmtr. Comte, doann bilmiini,
herbirinin belirli bir dnya grne kar
lk verdii evreye, yani teolojik, metafi
zik ve pozitif evrelere ayrarak betimler.
Birinci, yani teolojik evrede, insann eitli
fenomenleri doast glere ya da Tan-
r'ya balar. Metafizik dnyagr, Com-
tea gre, teolojik olann bir eididir; n
k, btn fenomenlerin temeli, soyut me
tafizik zlerde yatar. Teolojik ve matefizik
dnyagcrlerini, Comte'un grne g
re, mutlak bilgiyi (yani, en bata mad
decilii, sonra da nesnel idalalizmi) redde
den pozitiv yntem izler. Comteun
evre forml, somut bilim ve felsefe tarihini
arptr. rnein, burada, insanolu d
ncesinin gelimesindeki tm bir dnem
(ilka dnemi) akta kalr. Son zmle
mede, bu forml, Saint-Simon'dan alnma
diyalektik selliin kaba bir taklidinden
baka bir ey deildir. Comte, kendi
evre formln bilimlerin snflandrmas
na ve yurttalk tarihinin sistemletirilmesi-
ne uygulamtr. Comte, (kendi nerdii
bir terim olan) sosyolojide, toplumu ak
lama iinde, bilimsel-olmayan, biyolojik
bir yaklamda bulunmutur. Comteun
sosyoloji retisindeki ana dnce, bur
juva sistemi devrimci yoldan deitirmeye
kalkmann yararsz olduunun ne srl
mesinde yatar. Comtea gre, insann ev
rim tarihini kapitalizm talandnr; toplum
sal uyum ise, kiisel birTanr'ya inan yeri
ne, soyut bir en yksek varla inanmaya
getiren, yeni bir dinin yaylmas yoluyla
kurulabilir. Comte'un en nemli yapt Co
urs de philosophie positive (Pozitif Felsefe
Dersler), 1830-42; bakaca nemli yapt
Catchisme positiviste ou sommaire expo
sition de la religion universelle, en onze
entretiens systmatiques entre une femme
et un prtre derlHumanti (Pozitivzm ilmi
hali), 1854.
Condillac, Etlnn Bonnot d (1715
1780) Fransz ansiklopedist (bak. Aydn
lanma). Grenoble'da doan Condillac, Ka
tolik bir rahip olmasna karn, yaptlarnda
kilise ideolojisini kk gstermeye alr.
Bilgi kuram asndan Locke'un bir izleyi
cisi olmu; ancak, Lockea benzemez ola
rak, duyumlardan sonra, bilginin bir kay
na olarak yansmann geldiini yads-
mtr. Duymalar ile d nesenler arasnda
ki ilintinin doasn anlayamamas ve bu
her ikisinin znelliklerini abartmas, Con-
80
COPERNICUS
dillac' znel idealizm'e yakn sonulara
gtrmtr. Duyumlar, Condillaca gre,
d nesnelerin bir rndr; ancak, bu d
nesnelerle ortak hibir yanlan yoktur. Dn
ya ile akl arasndaki biricik ba duyum
olduu srece, akln nesnesini oluturan
ey, nesnel dnyadan ok, duyumlarn bir
toplamdr. Yine de, Condillacn duyum-
culuk'u, Leibniz'in idealizmine olduu ka
dar, btn kurgusal felsefelere de kardr.
Condillac, Fransz 18. yzyl Maddecilii'-
ni olduka etkilemitir. Balca yaptlar Le
Trait des systmes, ou l'on en dmle les
inconvnients et les avantages (Sistemler
zerine inceleme), 1749; Essai sur l'origi
ne des connaissances humaines (nsan
Bilgilerinin Kayna zerine Denemeler),
1746; Le Trait des sensations (Duyumlar
zerine nceleme), 1754.
Condorcet, J ean Antoine (1743-1794)
Fransz filozof ve ansiklopedici. ktisat ko
nularnda fizyokratlar (bak. Turgot) izle
mi olan Condorcet'in din eletirisi, yara-
danclk ile burjuva aydnlanma dnce
sine dayanr. Condorcet, boinanlarn
terkedilmesi ve bilimsel bilginin gelimesi
arsnda bulunmutur. En nemli yapt
olan Esquisse dun tableau historique des
progrs de rsprithumain'de (nsan Zek
snn lerlemesi zerine Tarihi Bir Tablo
Tasla, 1794), Condorcet, tarihi insano
lu aklnn bir rn olarak grm, burjuva
sistemi akla uygunluun ve doallkn
doruu olarak almtr. Rastlantsal zellik
lere dayanarak, tarihi 10 dneme ayrm;
kapitalizmin sonsuzca ilerlemeyi ierdiini
tantlamaya koyulmutur. Condorcet, top
lumsal zmreler sistemine kar km, si
yasal eitlik iin mcadele etmi; ama bu
arada, mlkiyeti toplum yararna bir eit
sizlik olarak grmtr.
Conta, Basile (1845-1882) Roman mad
deci filozof. Conta, vard sonualamala-
n, J . Lamarck, Darwin ve Haeckel'in ku
ramlarna dayandrarak, doa bilimlerin
den edinilmi verilerden karmtr. Con
ta, sonsuz maddenin zaman ve meknda
bitimsizce gelitiini dnmtr. Btn
yasalar maddenin deiik biimlerine g
re snflandrm; bu arada, rastlant kavra
mn kabule yanamam, btn yasalarn
yazgsal olarak ilediini ne srmtr.
nsanolu zihninin bile daarnn gerekli
in kendisi gibi snrsz olduunu dn-
mtr.Contaya gre, bilgi pratikte do
rulanr; Conta iin, pratikse, laboratuvar
deneyi ile kiisel deneyim anlamn tar.
Bir tanrtanmaz olarak Conta, dinin kke
nini ilkel insann bilisizliine ve bilinmeyen
doa glerinden korkusuna verir. Top
lum bilimleri alannda, Conta idalizme
balanmtr.
Copernicus, Nikolaus (1473-1543) Po
lonyalI astronom, gnemerkezci Evren
kuramnn kurucusu. Bilim tarihinde, Cop-
ernicus'un kuram, doa alanndaki ara
trmalarn dinden bamszlamaya bala
masn gstermesi bakmndan, devrimci
bir adm olmutur. Coprenicusun Dnya'-
nn Gne'in evresinde dnenmesi ve
kendi ekseninde gnsel olarak dnmesi
kuram, Ptolemaios'un koyduu yermer-
kezci kuramdan olduu kadar; bu kavra
ma dayanan ve T anr'nn Dnya'ya zel bir
gzle baktn syleyen dinsel grler
den de kopma anlamna geliyordu. Bu ku
ram, ayrca, Aristoteles tarafndan ilenmi
ve iskolastik tarafndan benimsenmi olan
gk cisimlerinin yer cisimleriyle kar kar
ya konmasna bir son vermi, kilisenin
dnyann Tanr tarafndan yaratld st
ne anlattklarnn neminin yitirilmesine yol
am, gne sisteminin doasal kkeni
ve gelimesi stne daha sonraki kuram
larn ortaya kmasna zemin hazrlamtr.
Copernicusun bulgulamlar, sert atma
lara neden olmutur. Bunlar, kilise tarafn
dan mahkum edilmekle birlikte, o dnem
deki ilerici dnrler tarafndan bayrak
81
COKUCULUK
yaplm; Copernicus sisteminin, btn yl
dzlarn tek bir yuvar iine, Gneinse
Evren'in merkezine konmas gibi, yanlgl
nremelerden temizlenerek gelitirilmesi
ne yol amtr. Copernicusun balca ya
pt olan De Revolutionibus Orbium Coe-
lestium (Gk Cisimlerinin Dnmesi zeri
ne, 1543) adl yapt, Copernicus'un ilka
atomculuunun baarlarndan olduu ka
dar, ilka gkbilginlerinin varsaymlarn
dan da haberi olduunu gsterir (bak. G-
nemerkezcilik ve Yermerkezcilik).
Cokuculuk Mantk pozitivizm yntem
lerini kararllkla uygulayan bir znelci bur
juva ahlak kuram. Bu kuramn balca sz
cleri, Ayer, Carnap, Reichenbach ve C.
Stevensondr. Yaptklar aratrmalarla ah
lak yarglar ile ahlak terimlerinin deneyim
le dorulanamayacan (bak. Dorulama
ilkesi) saptayan cokucular, bu yarg ve
terimlerin hibir bildiriim ve anlam ta
mad, bu nedenle de, ne doru, ne de
yanl olabilecekleri sonucuna varmlar
d. Etik szcler, katksz olarak coku-
saldrlar, yani yalnzca konumann ah
laksal cokularn dile getirmek, dinleyici
lerde benzer cokular uyandrmak ve on
lar bu cokulara gre edimde bulunmaya
gtrmek iin kullanlrlar. Cokuculuk, in
sanlarn kendi bireysel ve topluca coku
larndaki ayrmlar tlolaysyla ayr ahlaksal
konumda olduklarn aklar ve herkesin
ahlak alannda istedii gr semede
zgr olduu ve birbirine kart ahlaksal
grlerin mantka birbiriyle elimedii
sonucuna varr. Buna gre, herhangi bir
gr, aklsal olarak ne tantlanabilir, ne de
rtlebilir; byle bir ey ancak psikolojik
olarak, bilinalt alama yoluyla yaplabi
lir. Cokuculuk, nihilist ve kukucu bir ah
lak kuramdr. Ahlakta mutlak seim zgr
ln getirmek isteyen Cokuculuk, pra
tik davranlarda ve ahlak grlerinde
kendibanal hakl gstermeye alma
syla, bireyi ahlak sorunlar karsnda ba
msz vicdanl bir konum almaktan yok
sun brakr.
Cokular insann evresindeki dnya (in
sanlar, insanlarn eylemleri, fenomenler)
ile kendine tavrn dile getiren duygular.
Ksa duygulara (sevin, znt vb.), kalc
ve gelip geici olmayan duygulardan farkl
olarak, dar anlamda, kimi zaman Cokular
denir. Cokular, gereklii yanstmann
zgl bir biimidir, insanlarn birbirleriyle
ve nesnel dnyayla olan iliiklerini yanstr,
insann Cokular' doutan olmakla bir
likte, toplumda biimlenir; insann kendi
davranlarnda, pratik ve bilme etkinliin
de ok byk bir rol oynar. Cokular, insa
nn abalarnn baar kazanp kazanmay-
n, nesne ve fenomenlerin insann kar
laryla ve gereksinimleriyle uygunluk gs
terip gstermeyiini gsterir. Cokular, po
zitif bir cokusal tonda, etkin (stenik) ola
bilecei gibi -doyum (nee, vb.); negatif
bir cokusal tonda da (astenik) olabilir-do-
yumsuzluk (znt, vb.). Stenik Cokular,
insann yaamsal etkinliini yoaltr, aste
nik olanlar ise indirger. zgl Coku tipleri
vardr: Mizalar, duygulanmlar (youn, al
tst edici cokular: fke, kayg, vb.), tutku
lar. Miza, (duygulanmla karlatrldn
da) uzantl bir coku durumu (neeli, sar
sntl) olup, tm br duygulara olduu
kadar, insann dnceleri ile eylemlerine
de kesin bir cokusal ton ve renk kazand
rr. T utku, insan uzun sre yakalayan, g
l, derine yerlemi bir Cokudur. Bir ba
ka zel Coku grubu da, daha yksekten
Cokular'dr: Ahlaki (kollektivizm duy
gusu, grev duygusu, onur duygusu), es
tetik (gzel duyusu), anlaksal (bilmeyle il
gili, anlaksal sorunlarn zmyle ilgili
doyuma bal) Cokular.
Cousln, Victor (1792-1867) Fransz idea
list filozof, eklektik. Cousin'nin dncesi
ne gre, herhangi bir felsefe sistemi, an
cak eitli retilerdeki hakikatlere da
82
CUVIER
yanarak oluturulabilir. Cousinin felsefesi,
Hegel'in idealist sisteminden, Schelling'in
vahiy felsefesinden, Leibnizin monado-
lojisinden ve daha bakaca idealist reti
lerden alnma, bu gibi idealiste hakikat
lerin eklektik bir bileimidir. Maddeciliin
bir karrt olan Cousin, Evren'in merkezi
nin Tanr olduu grn paylam; ya-
am-sonras varolua inanm, felsefe ile
dinin uzlamn istemitir. Cousin'nin ku
ramlar, Fransa'da idelast felsefenin daha
sonraki gelimesi stnde etkili olmutur.
Balca yapt Cours d'histoire de la philo-
sophie (Felsefe Tarihi Dersleri), 8 cilt,
1815-29
Croce, Benedetto (1866-1952) Yeni-He-
gelci okuldan talyan filozof. 19. yzyln
sonlarna doru Croce, Marx felsefe ve
iktisat kuramlarnn bir eletirisiyle ortaya
kmtr. Crocenin felsefesi mutlak idea
lizmdir. Croce'nin estetik dncelerinin
ise burjuva sanat kuram stnde gl bir
etkisi olmutur. Croce, duyusal imgelerde
yer eden, tek bana sezgisel bilme olarak
sanat, geneli tanmann aklsal bir sreci
olarak mantksal aklyrtmeyle karlatr
mtr. Croce'nin etik retisi, ahlakn top
lumsal kklerini ve snfsal niteliini ortaya
koymaya alr. Croce'nin etii, bireyi ev
renselin, yani egemen smrc siste
min altna koyma ilkesini ele alp iler. Cro
ce, talyan burjuvazisinin nde gelen bir
idelogu ve siyasal bir nderi olduu kadar,
faizmin de bir kartyd. Balca yapt
Filosofia dello spirito (Tinin Felsefesi),
1902-17; Estetica (Estetik), 1902.
Cusangs, Nicolaus (1401-1464) Asl ad
Nikolaus Krebs ya da Chrypffs olup, adn
doduu yer olan Cusadan alan Cusa-
nus, iskolastikten erken kapitalist toplum
hmanizmine ve yeni bilimine gei dne
minin bir Alman filozof, bilimci ve teologu
dur. Yeni-Platonculuk'un etkisi altnda,
Cusanus, kartlarn stnde yer ald d
nlen Tanr retisindeki Hristiyan fel
sefesi kavramlarna yeni bir biim vermi
tir. Burada, sonlu ve sonsuz, en kk olan
ve en byk olan, tekil ve oul, vb. gibi
tm kartlar, Tanrda akmldr. Gizem
ci idealist ieriine karn, Cusanusun
kartlarn Tanrda uyumlu birlii (coinci-
dentia oppositorum) kuram, birtakm ve
rimli dnceleri ierir: Aklca kartlarn
snrlandrlmasnn eletirisi; sonsuz k
k kavramnn benimsenmesi; eliki
yasasn matematie uygulamann snr
lamalarna ilikin sorunun dile getirili, vb.
Balca yapt De docta ignorantia (Bil
gince Bilgisizlik zerine), 1440.
Cuvler, Georges (1769-1832) Fransz do
a bilgini, karlatrmal anatomi ve pa l
eontolojinin kurucusu. Fosil organizmalar
inceleyii sonunda, Couvier, ilka kat
manlarndan yenilerine geie bakldn
da, bunlarn yapsnn derece derece bir
ilerleme gsterdiinin grlebilecei so
nucuna varmtr. Ancak, yaratmclkn bir
destekleyicisi olarak, Cuvier, jeolojik kat
manlardaki nitel ayrmlar ykm kuramy
la aklamtr; bu kurama gre, Yeryz
tarihi, btn bir bitki ve hayvan rtsn
yokedip daha yksek dzeyden rgenii
olanlarn ortaya kmasna yol aan alka
lanmalara tank olmutur. Couvier, evrim
kuram'nn ele alnp ilenmesini daha da
ileriye gtrmekle birlikte, organizmalarn
evrimi dncesini temellendirecek ge
rekli verileri elde edememi olan Lamarck
ve Saint-Hilaire gibi erken evrimcilerin g
rlerine kararllkla kar kmtr.
83