Professional Documents
Culture Documents
I
i
i
lelere sahne oldu. Nasl bir rejime kar olursa olsun bu mcadele
ler kitlelerin bir tr iktidara kar mcadelesiydi: halkn monarka
kar, proletaryann burjuvaziye kar, rencilerin proletaryayla
birlikte devlete kar mcadelesi, yb. ktidar sorunu ise her yeni
mcadelede farkl terimlerle dile getirildi: Mutlak monariye kar
anayasa, hkmranlk, adalet ve yasa terimleriyle; burjuvaziye
kar devlet aygt, snf tahakkm, smr ve hatta cinsel bask
terimleriyle. Bu kitlesel mcadelelerin amac da genellikle bir
devrimdi: burjuva demokratik devrimi, proleter devrim, cinsel
devrim.
Tm bir sistemin radikal ve global anlamda deitirilmesi an
lamna gelen bir devrimin program, deitirilecek sistemin teorik
analizinin yan sra bir devrimstratejisi ve devrimin ardndan ku
rulacak yeni sistemle ilgili bir vizyon gerektirir. B ylesi bir ayrn
tl program salayacak olan kimdir sorusuna geleneksel olarak
verilen cevabn vazgeilmez bir paras var: entelektel. On seki
zinci yzyldan beri Babda ortaya kan geni lekli toplumsal
ve siyasi mcadelelerde kitlelerin pek de yalnz hareket etmedii,
yanlarnda hep ellerinden tutup onlara yol gsterecek bir entelek
teller grubu olduu grlyor. nk entelektellerin bildii,
ama kitlelerin bilmedii ok nemli bir ey vard: hakikat. Fouca-
ultya gre,
entelektelin siyasilemesi geleneksel olarak iki eyden harekedeolu
yordu: Burjuvatoplumun da. kapitalist retimsistemindeve bu siste
min rettii veyadayatt ideoloji (...) iindebir entelektel olarak
konumundan ve belli bir hakikati ortayakard, hi alglanmadkla
r yerlerdesiyasi ilikileri gz nneserdii ldekendi sylemin
den... Entelektel hl hakikati grmemi olanlara, hakikati syleye-
meyenler adna, hakikati sylyordu; entelektel vicdand, bilinti ve
belagatt.1
Bu erevede hakikat, tahakkmc ve negatif bir iktidarn dnda
ve ona kar duran bir ey olarak alglanr. Entelektel ise bu an
lamda kitlelerden ayr bir yerde durur, nk o evrensel bir haki-
1. "Entelekteller ve iktidar", bu kitap, s. 31-32.
14
r
i
] [
j [ katin bilincine sahip olduu iin evrenselin szcs konumun-
i dadr. Foucault modem Bat toplumuna zg bu evrensel ente-
: | lektelin spesifik bir tarihsel figrden doduunu sylyor:
Zenginliin iktidar, despotizmi, suiistimali ve kstahlnakar ada
lelin evrenselliini ve ideal bir yasann eitiliini koyan adalet adam,
hukuk adam(.~). On sekizinci yzyln byk siyasi mcadeleleri ya
sa, hukuk, anayasa, akldave doadaadil olan, evrensel ldegeer
li olabilecek ve olmas gereken eyler iin yaplmt. Bugn entelek
tel... dediimiz ey sanrmhukukudan ya da her halkrdaadil bir
yasann evrenselliini ortayaatan, hattadaha sonrabunu hukuku mes
lek edinmi olanlarakar yapan kiiden (Butr entelektellerin pro
totipi firansadaVoltaire'dir) domutur.
| On dokuzuncu ve yirminci yzylda evrensel adalet ve yasa adam
f yerini giderde solcu entelektele brakr. Kitlelerin byk yriiy-
I tt artk daha spesifik bir snf mcadelesi halini almtr; ancak ik-
I . tidarn tahakkm altndaki proletaryann hakikate ulaamad,
nk bilincinin iktidar elinde tutanlarn maniple ettii bir ide-
I oloji tarafndan yabanclatnld, arptld dnlmektedir.
Dolaysyla entelektel proletaryann nderliine soyunmakta ge-
| cikmez. Bu anlamda Lenin iin de ii snfnn bir ncye ihtiya-
c vardr.
Ne Yapmal'a. Lenin kitlelerin bir nc savaya ihtiyac ol-
| duunu ve bu roln ancak bir parti tarafndan oynanabileceini,
| partinin de gelikin bir teorinin rehberliinde hareket etmesi ge-
rektiini syler. Byle gelikin teoriler ise kitleler arasnda kendi
liinden domaz, entelektellerin kafasnda geliir. Gyrg Lukacs,
Leninin bu dnceleri iin gelitirdii savunmada proletaryann
1 fiili bilincinin yanl olduunu savunurken doru ve otantik bilin
cin nasl ve nerede mmkn olduunu aratrmaya giriir. Bunu
| yaparken niyeti
proletaryann doru ve zgn snf bilinci(nm) snrlarn izmek(...)
___________
| 2. "Hakikat ve ktidar*, bu kitap, s. 79,
I . 15
ve bu bilincetartmagtrmez bir pratik nesnellik kazandrmakt. Ne
dir ki yaktrma (zugerechnet) bir snf bilincini formllendirmek-
ten teyegidemedim. BununlaLeninin aynen Ne YapmalA* dedii
eyi kastediyorum; ksacasosyalist snf bilincinin, ieridekendiliin
den oluan sendikac bilincinin tersine, iileredardan, yani eko
nomik mttcadelenin dndan, iilerleiverenler arasndaki ilikiler
dnyas dndan aktlmasn.3
Lukacsn k; noktas, insanlarn tarihte yanl bir bilinle hare
ket ettii dncesidir. Ama Lukacsa gre bu yanl bilincin so
mut analizi, ancak bu bilin tarihsel btnln bir paras ve ta
rihsel geliimsrecinin bir aamas olarak grldnde mmkn
olabilir; nk Maksizmi burjuva bilim ve dncesinden ayran
nitelik, ekonomik gerekelerin aklanmasnda oynad rol deil;
btn anlay denen gr asdr.* K i somut eyin somut bir
btnlk olarak toplum olduu nermesinden yola kan Lukacs,
bilincin somut analizinin insanlarn bir btn olarak toplumla ili
kisinin analizi anlamna geldii sonucuna varr. nk insanlarn
kendi yaamsal varlklarna (Dasein) ilikin bilinleri, her an iin
ve tm eilimleriyle birlikte ite bu (...) ilikilerde ortaya9kar.
Dolaysyla
bilin toplumun btttliniiyleiliki kurduu veya ilikilendiinde, insan
larn yaamn belli bir konumundaedinecekleri dnceler, duyumlar
vb. de o zaman tannr halegelir. Ksacas insanlar bu konumu, bu ko
numdan kaynaklanan karlar ve kendi nesnel konumlarnazgtt d
nceleri vb. gerek dorudan eylemleriylegereksetmtoplumun bu
karlaradenk den yapsylailikili biimdetamamyla kavramaya
hazr veya yetenekli olduklar zaman olur bu... Sz konusu yaamko
numlarnn says hibir zaman ve toplumdasnrsz deildir. Bu ko
numlarn tipolojisi ayrntl aratrmalarlaen incesinekadar saptanm
bileolsabirbirlerinden akafaikllk gsteren baz temel tipler her
zaman vardr ki bunlarn nitelikleri insanlarn retimsrecindeki ko-
3. G. Lukacs, Tarihve Snf Bilinci, ev,: Y. ner. stanbul: BelgeYaynlar,
1998, s. 18.
4. Ag.y., 87.
5.A.g.y.,s. 117.
16
numlanmtiplemeklebelirlenir. te retimsrecindeki belirli bir tipe
bu ekildeyaktrlan veya rasyonel biimdeuygun ve layk grlen
reaksiyon snf bilinci demektir.
Bu bilin;, snf oluturan bireylerin dndklerinin, duyumsadk
larnn vb. ne toplam ne de ortak kesimidir. Amasnfn bir btn ola
rak yapt tarihsel anlamdaki eylemi, tikelin dncesi, duyumsama
s vb. deil; bu bilin belirler ve bu eylemden kan bilgiyi deyalnz
ca bu bilin faik edebilir.4
Kukusuz bu bilinci yaktrmak, iilere dandan aktmak, bir
btn olarak toplum hakkndaki gelikin teorisiyle donanm nc
partinin grevidir. Leninin Dncesi balkl kitabnda Lukacs
Komnist Manifesto'sn yapt bir alnty yorumlarken bu te
oriyle donanm olanlar iin, Onlar, proleter sm4 bilincinin gz
le grlr cisimlemesidir"1 der. Proletaryann nc partisi bu
amacna ancak bu kavga iinde mcadele verirse ve kitlelere yol
gsterebilmek iin.onlarn daima bir adan nnde olursa eriebi
lir. Ama onlarn kavgasnn srekli nderi kalabilmek iin, daima
ve sadece bir adm nde olarsa.*
Entelektelin Maksist adan farkl bir analizini Gramscide
buluyoruz. Gramsa iki tr entelektel arasnda ayrm yapar: gele
neksel entelekteller ve organik entelekteller. Geleneksel ente
lekteller zel kalifikasyonlan olan ve dolaysyla kendilerini h
kim toplumsal gruptan zerk ve bamsz olarak ortaya koyan bir
entelektel formasyonu temsil eder. Geleneksel entelektel kate
gorileri arasnda kilise mensuplan, yneticiler, bilginler ve bilim
adamlan, teorisyenler, kiliseye mensup olmayan felsefeciler, vb:
vardr. te yandan organik entelekteller, ekonomik retim dn
yasnda ortaya kan her yeni toplumsal grup tarafndan organik
olarak yaratlr. Bu entelekteller, organik olarak ait olduklar
v. n.y.jr., . c 10.
7. G. Lukacs, Lenin'in Dncesi, ev.: R. Zarakolu, stanbul: BelgeYaynlar,
kinci bask, 1998, s. 28.
8.A.g.y., 8.37.
9. A. Gramsci, Selections fromthePrison Notebooks, ev.: Q. Hoare veG.N.
Smith. New York: International Publishers, 1971, s. 5-7. (eviriler benim. F.K.)
F2NnUlcldv>e!inSiyui tflevi
snfn fikirleri ve zlemlerini ynlendirmedeki ilevleriyle dier
lerinden ayrlr. Yani ii snf kendi entelektellerini yaratma g
cne sahiptir ve bunlarn rol de kitlenin entelektel olarak iler
lemesini siyasi olarak mmkn klabilecek entelektel-ahlki bir
blok kurmaktr.**10Bu formttlasyonda entelekteller ii snfna
organik olarak bal olsalar ve dolaysyla snfa yabanc olmasa
lar da Gramscinin burada Leninist emay yeni bir biimde geli
tirdiini syleyebiliriz. nk burada da kavramsal ve felsefi ola
rak fikir gelitirmek konusunda uzmanlam ve rgtleyip n
derlik edebilecek bir entelektel nc ya da elitn zorunluluu an
lay sakldr; bu ncnn alaca nihai biim de devrimci parti
dir.
Lukacs ve Gramsci tarafndan anlald biimiyle ii snf
nn szcs sol entelektel ile on sekizinci yzyl adalet ve yasa
adam arasnda bir devamllk olduunu gryoruz: temsil ettikle
ri eyin evrensellii. Adalet ve yasa adam evrensel olarak uygu
lanabilecek ve uygulanmas gereken ey** (adil bir yasa, hukuki
anayasa, vb.) iin savat. Foucault*ya gre ayn ayrcala sol en
telektel de sahip grnyor:
Nasl proletarya, kendi tarihsel konumu gerei evrenselin taycsysa
(amaevrenselin dolaymsz, yansmasz, kendisinin pek de bilincinde
olmayan taycs), entelektel de ahlki, teorik ve siyasi seimi yo
luylabu evrenselliin bilinli ve gelikin biiminin taycs olmaya
zenir. Byleceentelektel, karanlk, kolektif biimi proletaryadaci
simbulan bir evrenselliin berrak, bireysel biimi olarak grlr.0
Entelektelin evrenselliinin tarihsel olarak elbette Aydnlan
ma *nmevrensel akl kavramyla ok yakndan ilikili olduunu
sylemek gerek. Foucault*nun da geleneksel entelektelin prototi
pi olarak Aydnlanma filozofunun mkemmel rnei olan \folta-
irei semesi artc deil. Bylece evrensel entelektelin top-
10. A.g.y. s. 333.
11. B. Smart, "ThePolitics of Truth and the Problemof Hegemony", Foucault: A
Critical Reader, yay. D. Hoy. Oxford: Basil Blackwell, 1986, s. 164.
12. "Hakikat ve ktidar'*, bu kitap, s. 77.
lumsal eletirisinin temelinde evrensel bir akl vardr. Entelektel
bu eletiriyi tm toplumu tarif eden ve herkesi balayan normatif
ve global bir teori biiminde formle eder. Baka bir deyile ente
lektel btnsel bir toplum teorisi verir ve spesifik sorular cevap
larm bu btnselletirici bilgi balanmda bulur, rnein Lukacs
snf bilincinin tek doru aklamasn bu bilinci bir btn olarak
toplumun bilgisiyle balantlandrarak buluyordu. Ayn eilimi,
Diyalektik Akln Eletirisi1nde diyalektii btnselletirici; ama
indirgemeci olmayan bir toplum teorisine dntrmeye alan
Sartrem yaptnda da buluyoruz (Sartre da kukusuz yirminci yz
yl siyasi Fransz entelektelinin mkemmel bir rnei). Evrensel
entelektelin bilgi ve eletiriyi teorik olarak btnselletimesinin
siyasi eylem alannda da teori ile pratik arasnda bir btnlemeye
dntn gryoruz: teorinin uygulamas, bazen de teori iin
bir ilham kayna olarak pratik ve aralarnda bir btnselleme
sreci terimleriyle** anlalmas gereken bir iliki.
SPESFK ENTELEKTEL
Ama tarihsel olarak bakldnda geleneksel entelektelin rehber
liinin getirdii sonularla verdii szlerin her zaman birbirini tut
mad bir gerek. Kukusuz bu da entelektelin verdii szlerin
meruiyetiyle ilgili sorulara yol ayor ve bu meruiyete yneltilen
en radikal sorgulamalardan biri de Fucaultya ai t
t
Entelektelin rol bakalarnane yapmalar gerektiini sylemdi de
ildir. Bunu hangi hakla yapar? Son yzyllardaentelektellerin for
mleettii ve sonularmgrdmz tmkehanetleri, vaatleri, buy
ruklar ve planlan hatrlayn.*
Ama Foucaultnun eletirisi, entelektelin nderliinin tarihsel so
nularndan duyulan bir hayal krklndan ibaret deil. ktidar ve
13. M. Foucault, "Lesouci de la vrit", Dits et crits, 4. dit iinde, Paris:
jj Gallimard, 1994, s. 676.
18 F2ARKAntclckteliaSiyiI|lvi
19
hakikat kavramlarnn radikal bir biimde yeniden riq$flnnimfc$ine
dayal olan ve siyasi anlamda yepyeni bir entelektel anlay ge
tiren karmak bir eletiri.
Geleneksel entelektelin bilgi iddiasnn temelinde geleneksel
bir evrensel hakikat anlaynn olduuna sylemitik. Fou-
caultnun eletirisinin hedeflerinden biri de elbette bu geleneksel
hakikat anlay ve eletirinin k noktas da Nietzscbe. Gelenek
sel anlaya gre hakikat tektir ve alternatifi yoktur. Alglama bi
imlerimiz arptlm deilse, hakikat gereklie dorudan ula
mamz salar. Ulatmz bu gereklik bir yonm ya da bak a
snn rn deil gerekliin ta kendisidir, yleyse hakikat ne bir
bak as ne de yanma izafi olabilir, yani hakikat bizim yaratt-
gmuz deil, kefettiimiz bir eydir. Nietzscbe 'nin geleneksel Ba
t metafizii eletirisinin en nemli paralarndan biri, kukusuz
zellikle 1870 ve 18801i yllarda gelitirmeye balad hakikat
eletirisidir. zellikle doru ile yanlm genelde olgulara bakarak
saptanmas gerektiini syleyen hakikat anlayna kar Nietzsc-
he olgu diye bir ey olmadm savunur. Bizi ilgilendiren dnya
bir olgu deil; zayf bir gzlemler toplam temelinde kurduumuz
bir tahmin, hatta bir masaldr. Bu dflnya bir ak sOretidir, srekli
oluum halindedir, anlalamaz ve aldatcdr. Anlam ve deeder
bu aka yorumlar yoluyla sokulur. Yorumlana yaam iinde, g
istencinde ve gcmz arttrmak iin varlmz srdrmemizi
salayan ve belli perspektiflerden yaplan deer yklemelerdir."
V dnyann yorumlanabilme biimlerinin snn yoktur. Dolay
syla hakikat yoruma bal ve birden oktur. Aslnda, tm bilgi ay
gt eyaya hkim olmaya ynelik bir soyutlama ve basitletirme
aygtdr. Sonu olarak hakikat bizim dmzda bulunacak ya da
kefedilecek bir ey deil; yaratlmas gereken ve bir sreci, daha
dorusu sonu olmayan bir ele geirme istencini adlandran bir ey.
g istencinin bir baka addr.
Nietzscbenin geleneksel hakikat anlayna ynelttii ve ok
14. F. Nietzsche. The VM to Ptrmr, 0*v.: W. Kaufman vq R. J. Holingtfalo.
New Yoik: Vrlago. 1968, s. 326-330.
20
kaba hatlanyla tarif etmeye altmz bu eletirisi Foucault'da
yeni bir ifade buluyor. Ama burada hemen Foucaultnun hakikat
eletirisini dorudan doruya insan bilimlerinin insan" hakknda
kefettiini "iddia ettii hakikatlere ynelttiini ve doa bilimle
ri gibi alanlarda daha temkinli davrandm belirtelim.
Foucault, ska gnderme yaplan nl Hakikat ve ktidar
syleisinde n nermeleri getiriyor:
Hakikat. szcelerinliretimi. dzenlenmesi, dalm, dolam ve
ileyii iki dzenlenmi bir prosedrler btnolarak anlalmaldr.
Hakikat kendisini retenve destekleyen iktidar sistemleriyleve
kendisinin meydanagetirdii vekendisini yayaniktidar etkileriyle
dngtisel bir iliki iindedir: Hakikat rejimi.
' Bu rejim yalnzca ideolojik ya da ttstyapsal deildir, kapitalizmin
oluumu ve geliiminin bir kouluydu. stelik belli deiiklikler ol
makla birlikte sosyalist lkelerde (...) yrdkte olan rejim de budur.
Bu hakikat rejimi ise
kefedilecek ve kabul edilecek hakikatler bOtflnfl deil, doraileyan
ln birbirinden ayrld ve doruyaspesifik iktidar etkilerinin yk
lendii kurallar bOtfinfidflr.*
Bu nermeleri daha iyi anlamak iin Foucault'non iktidar ana
lizine daha yakndan bakmak ve eletirdii entelektel anlayna
temel olan dier iktidar modellerinden nasl ayrldn grmek ge
rekiyor. Bu dier modellerinden zellikle ikisi bizim amzdan
nemli. Bunlardan birincisi, on sekizinci yzyln byk siyasi
mcadelelerinde yasa, hukuk, anayasa, adalet ve evrensel olan ad
na savaan, yani adaletin evrenselliini ve ideal bir yasann eiti
liini savunan entelektelin mcadelesi iin temel ald ve Fouca-
ult'nun hukuksal (juridique) olarak tanmlad iktidar modeli; di
eriyse sol entelektelin Marksist ya da Marksist olduu dn
len" iktidar modeli. Foucault bu iki model arasndaki ortak nokta-
15. H a k ia l ve ktidar, bu kitap, s. 9*
16. A.g.y . s 83.
fi
mn, iktidar teorisinde ekonomist bir bak as tamalar olduu-
nu sylyor. Foucaultnun tarifiyle hukuksal modelde iktidar, in
sanlarn bir mala sahip olur gibi sahip olduklar ve sonu olarak
devir ya da szleme trnden yasal bir akit yoluyla tmyle ya
da ksmen bakasna aktarabilecekleri ya da vazgeebilecekleri bir
hak olarak grlr. Herkesin tek tek sahip olduu belli bir iktidar
vardr ve bu iktidarlarn bir szlemeyle belli bir merkeze devre
dilmesi siyasi iktidarn ve on sekizinci yzyla zg hukuksal mo
dele gre hkmranln kurulmasn salar. Bu teorik yakla
mda siyasi iktidarn kurulmas (...) szlemeye dayal mbade
leyle ayn trden hukuksal bir ilemi model alarak**,17yani bir m
badele yoluyla meta dolam modeli zerinden gerekletii iin
bir ekonomizm sz konusudur. Bu iktidar modelinde bireylerin
tek tek sahip olduklar iktidarlar devrederek kurduklar hkm
ranlk oda, kendisine devredilen iktidar ktye ve adil olmayan
biimde kullandnda, buna hkmranln ta kendisini kuran
hukuk, yasa ve adalet anlay adna kar klacaktr. Entelektel
de bu noktada hukuk bilgisiyle bu kar kn teorik szcs ola
caktr.
te yandan Foucaultya gre Marksist iktidar anlay da ikti
dar bir ekonomik ilevsellik zerinden tasarmlar; nk iktidar,
retim glerinin mmkn kld retim ilikileri ile bir snf ta
hakkmnn muhafaza edilmesinde oynad rol asndan d
nlr. Bu anlamda siyasi iktidarn tarihsel varlk nedeni ile somut
biimleri ve fiili ilevinin arkasndaki ilke ekonomide konumlana-
caktr. Burada da entelektel sahip olduu ekonomi politik bil
gisi ve tarih anlay ile iktidara kar yaplacak mcadelede ba
ekecek kii durumundadr.
te Foucault bu iki iktidar modeline nemli sorular yneltiyor:
ktidar bir meta olarak m modellendirilmelidir, sahip olunan, bir
szleme yoluyla ya da zorla devredilebilen, dolama giren bir
ey midir? Yoksa iktidar daima ekonominin hizmetinde midir ve
17. "ki Ders, bu kitap, s. 96.
18. A.g.y., s. 96-97.
22
ekonomik ilikilerin yeniden retilmesi, muhafaza edilmesi ya da
salamlatnlmasyla m ykmldr?19Foucaultnun bu sorulara
cevab olumsuz; nk yukarda sz edilen modellerin on yedin
ci yzyln sonundan itibaren Batya hkim olan yepyeni bir ikti
dar biimini aklayamadm dnyor. Foucaultya gre bu ye
ni iktidar biimi ne bireylerin tek tek sahip olduklar iktidar dev
rederek oluturduklar merkezi bir hkmranlktan kaynaklanr, ne
yasaya indirgenebilir ne de yalnzca ekonomik bir altyapya hiz
met eden, belli retim ilikilerini yeniden retmeye ve muhafaza
etmeye yarayan siyasi bir styap kurumudur; nk bu iktidar ne
yasa ya da hkmranlk gibi bir kurum ne de bir yapdr. Yine Ni
etzscheden nemli etkiler tayan bir biimde Foucault bu iktida
rn her toplumsal ilikide retildiini ve dolaysyla her yerde var
olduunu syler. Bu iktidar her eyden nce bir g ilikileri ok
luu; bu ilikilerin iinde yer ald karmak bir stratejik dunm;
birbirlerinden aldklar destek ya da onlar birbirinden ayran eli
kilerdir. iktidar tm bu ilikilerin her yerde ve her zaman var olan
hareketliliinin genel etkisidir. Yani ileyiinden bamsz olarak
kendiliinden var olan, sahip olunabilen, paylalabilen, devredile
bilen ve uygulanmay bekleyen bir iktidar yoktur. ktidar odaklan
olarak grlen devlet aygt, yasa ya da baka hegemonya biim
leri, iktidar tanmlayan bu stratejilerin kristalleerek ald biim
lerden baka bir ey deildir. ktidar ancak iledii zaman var ol
duu iin de, yaplmas gereken iktidarn kaynam aratrmak ya
da meruiyetini tartmak deil; ileyiinin analizini yapmak ve bu
ileyiin hangi durumlarda hegemonik biimler aldm saptama
ya almaktr. Kendi iktidar analizinde Foucault iktidar ilikileri
nin daima bir bilgi alan oluturduunu, bu bilginin de karln
da iktidar ilikilerini glendirdiini ve iktidarn ileyiini mm
kn kldm sylyor. Bilimsel sylem olarak bilginin tadm
iddia ettii hakikat bu anlamda iktidarla dngsel bir iliki iinde
dir ve ikisi birlikte bir iktidar rejimi oluturur.
1
i
I ____________
19. A.g.y., s. 97.
23
t
Her toplumun kendi hakikat rejimi, kendi genel hakikat siyaseti vardn
Yani her toplumun doru kabul ettii ve doru olarak ilerliesoktu
u sylemtrleri; doru szceleri yanl szcelerden ayrt etmeye ya
rayan mekanizmalar ve merciler ile doru ve yanln teyit edilme yol
lan, hakikatin edinilmesindetercih edilen teknikler ile prosedrler;
doru kabul edilenleri sylemekleykml olanlarn stats.
Eer siyasi mcadele iktidara kar yaplan bir mcadeleyse, iktidar
ile hakikat arasndaki ilikinin bu yeni analiz, yeni bir siyasi m
cadele anlay ve siyasi entelektelin doas ve ilevi iin yeni bir
tanm getiriyor. Siyasi mcadele atk yalnzca tek bir hkm
ranlk kayna (rnein devlet ve aygtlar), belli bir snf (burjuva
zi) ya da retim biimini (kapitalizm) hedef alan global bir eylem
olamaz. Bunlar iktidar ilikilerinin kodlanma biimleri, iktidarn
ald nihai kristallemi biimlerdir. Dolaysyla yalnzca bu nihai
biimlerin deitirilmesi ve yerine bakalannn konmas yoluyla
geni lekli bir toplumsal dnm denemesi anlamnda devrim
Foucaultya gre artk yeterli bir siyasi eylem anlay deildir. As
lnda devrim ayn iktidar ilikilerinin farkl bir kodlanma trdr.
Bu, birok tr devrim, kabaca sylersek iktidar ilikilerinin yeni
den kodlanabilme says kadar devrim tr olduunu ve pekl
devletin ileyiine temel oluturan iktidar ilikilerini znde oldu
u gibi brakan devrimler de dnlebileceini ierimler.21Bu
yeni koulda siyasi mcadele oul ve yerel olmal, iktidarn mer-
kezsiz ve oul doasna tekabl etmelidir. Hedefi iktidar zinciri
nin tekil halkalardr: ktidar tekniklerinin incelikli ve oul biim
leri olarak disiplinler, kurumlar, pratikler, teknolojiler ve onlarn ar
kasnda bilgi/iktidarin rettii hakikatler. Dolaysyla siyasi an
lamda entelektel artk evrensel bir hakikatin hkimi, btnsel bir
devlet teorisiyle donanm, herkes iin geerli deerlerin taycs,
adil olmayan bir hkmrana, devlete ve aygtlarna kar kan ve
herkes iin adil ve doru olan adna alan, ksacas evrensel
bir entelektel olamaz. Yeni entelektel spesifik bir disiplin ya da
20. "Hakikat ve iktidar*, bu kitap, s. 50.
21. A.g.y., s. 74.
24
kurumda alan kiidir: hastanede, ak hastanesinde, laboratuvar-
da, niversitede, ailede, vb. Spesifik entelektelin bilgisi btnsel
letirici bir bilgi, birletirici bir toplum teorisi deil; spesifik, yerel
bir alandaki uzmanl ve becerisidir. Foucaultya gre adalet ve
yasa adamndan doan evrensel entelektelden farkl olarak spesi
fik entelektel baka bir tarihsel figrden domutur: bilginden. Ta
rihsel olarak biyoloji ve fizik bu yeni entelektelin oluum alandr.
Evrimcilik (Darwin ye Darwin sonras evrimciler) ve izafiyet teori
si, bilginin ada siyasi mcadelelere yerel bir bilimsel hakikat
adna mdahale etmeye balad nemli ana iaret eder. Bu yeni
entelektelin neminin ortaya kmas kinci Dnya Sava ve atom
fizikisiyle olmutur. Atom fizikisinin elindeki yerel bilimsel bilgi
yaama faydal olabilecek ya da yaam yok edebilecek, hatta dn
yann ve insan trnn kaderini belirleyebilecek bir iktidar olduu
nu gstermi ve bylece spesifik entelekteli, bilgini, siyasi gle
rin bir hedefi kadar siyasi bir tehdit haline de getirmitir. Bu yeni
entelektelin spesifiklii
bir hakikat aygtnn genel ileyiiylebantldr. Bakabir deyile,
entelektelin ynl bir spesifiklii vardn kendi snfsal konumu
nun (kapitalizmin hizmetindeki kk burjuva ya da proletaryann or
ganik entelekteli olarak)' spesifiklii; bir entelektel olarak duru
muyla(aratrmaalan, laboratuvardaki yeri; niversitede, hastanede,
vb. boyun edii ya da bakaldrd siyasi ve ekonomik talepler) ba
ntl olarak yaamve almakoullannn spesifiklii; son olarak da,
toplumlunuzdaki hakikat siyasetinin spesifiklii.33
Bu yeni entelektelin konumu, toplumundaki hakikat siyasetine
bal olarak genel bir nem kazanr. Spesifik alanndaki uzmanl
yla entelektel, hakikat (siyasi, ekonomik, kurumsal) retimi re
jimine hizmet eder. Ama modem toplumda bu rejim toplumsal,
ekonomik ve kltrel hegemonya biimleri iinde iler. Bylece
entelektel, spesifik bilgisini kullanarak bu hegemonya sistemini
srekli klmaya hizmet edebilir. Ama ayn bilgiyi kendi spesifik
22.A.g.y.,s.83.
25
alannda yerellemi iktidar ilikileri ve teknikleriyle savaarak
hakikat rejimini deitirmek, hakikatin iktidarmbu hegemonya
biimlerinden ayrmak iin de kollanabilir. Byleceentelektelin
kendi spesifik sektr iindeki yerel mcadelesi, yine ancak ait ol
duu toplumun hakikat rejimiyle bantl olarak mesleki ve sek-
trel snrlarn tesine giden etkiler gsterebilir.9 Dolaysyla
entelektel iintemel siyasi sorun, bilimleilintili olanideolojik ierik
leri eletirmek yadakendi bilimpratiinedoraUr ideolojininelik
etmesini salamak deil; yeni bir hakikat siyaseti oluturmannmm
kn olupolmadmbilmektir. Soraninsanlarnbilincini ya da kafala
rndaolan deil; hakikati retensiyasi, ekonomik, kurumsal rejimi de
itirmektir.14
Bilgi ve becerisinin yerel ve spesifik doas ve hakikat retimiyle
olan ilikisi bu yeni entelektelin kitlelerle ilikisini de yeniden ta-
mlar. Artk temsil eden ya da temsilci bir bilin; bilinci ideoloji
tarafndan yabanclatrlm, arptlm olanlarn aydnlanm
ncs deildir. Evrensel entelektelin sylemindeideoloji iktida
rn hizmetindedir ve hakikate kar durur. Bu sylemiktidar ile ha
kikat arasnda keskin bir kartlk olduunu varsayar. Ama Fou-
caultnun analizindeiktidar ile hakikat dngsel iliki iindedir ve
birlikte bir hakikat rejimi oluturur. Bylece ideoloji iktidarn mo
demtoplumdaki yerinin analizi iin geerliliini kaybetmi, pratik
olarak siyasi mcadeledekullanlamaz bir kavramolmutur. Fou-
caultya gre aslnda Bat toplumunda yakn gemiteki siyasi ha
reketler (zeldeMays 1968olaylar) gstermitir ki kitlelerin ar
tk bilgi edinmek iin entelekteleihtiyac yoktur:
Kitleler eksiksiz biimde, ak seik, entelektellerdenok dahaiyi
bilmektedir; vebunugKi bir biimdeifadeetmektedir.... Entelekt
elinrol, herkes hakkmdaki ifadebulamam hakikati sylemek iin
biraz neveyabiraz yana km&k deildir; entelektelinrol, daha
23. A.g.y s. 84.
24. A.g.y., s. 84.
26
ok iktidar biimlerinekar, bu biimlerinhemnesnesi hemararaol
duu yerdemcadeleetmektir Bilginin, hakikatin, bilincin,
sylemin oluturduudzende.
Bu yeni mcadele trnde entelektelin rol global eylemdekitle
lerin ncs olmak deil, yerel mcadeledezel bir grubun dan
mamolmaktr. Kukusuz spesifik entelektel devlet ya da sermaye
nin karlarna hizmet etmeya da siyasi angajmannda iktidar odak
lan tarafndan maniple edilme riskiyle kar karyadr. Ama bu
durumelbette uzmanlam bilginin, bilgisayar teknolojisinin, nk
leer bilimin giderek daha nemli bir siyasi rol oynad Bat toplu
munda spesifik entelektelin tad nemi azaltmaz.
FOUCAULT
te Foucaultnun yeni, spesifik entelektelebitii rol bu. Ama
burada Foucaultnun kendisi gibi bir.entelektelin, rettii bilgi
nin ve bu bilginin doasnn ne olduu sorulan ortaya kyor. Fo-.
ucaultnun kendisi tutarl olarak siyasi eylemiin ynlendirmeler
de bulunmak ve alternatif siyasetler getirmek konusunda ekimser
kalm ve bu nedenle eletirilmitir. Ama bu ekimserlik ne bir ta
rafszlk ne de kayg duymama anlamna geliyor.
Foucaultnun en nemli kayglarndan biri kukusuz Bat kl
trndeinsan bilimlerinin bir analizini yapmak olmutur. Bu bi
limlerin Foucault asndan temel nitelii ise yukanda tarif ettii
miz trden teorik bir nc araclyla global, btnselletirici ve
hiyerarik bir iktidar dzeni tarafndan kuatlm doru sy
lemler (teoriler) kurmasdr. Kendilerinebilimstats veren bu
sylemler ortaya ktklarndan beri insanlan snflandran, gzet
leyen, eiten, bakalarndan ayran ve zne olarak kuran nesne-
letirici ve zneletirici pratikler iin gereken ilkeleri ve mazeret
leri salamtr. ByleceFoucaultnun yaptnn ok nemli bir b-
25. 'Entelekteller ve iktidar*, bu kitap, s. 32.
27
lttmii dzenli bir bilimsel sylemin kurumsallamas ve ilemesiy- |
le bantl merkeziletirici iktidar etkilerinin analizi ve eletirisi
ne ayrlmtr. Foucault bu teorik, birletirici, btnselletirici bi- |
limsel sylemve onun iktidarna zg etkilere kar sreklilik ta- i
mayan, tikel ve yerel bir eletiri karr. Bu tr bir eletirinin r- t
nekleri Bat toplumunda 1960l yllardan beri zaten mevcuttur |
Foucault'ya gre: anti-psdyatri hareketi, yasa ve ceza sistemine
kar bakaldrlar, geleneksel ahlk ve hiyerariye kar saldrlar,
vb. Bu eletirinin temelde yerel olan karakteri zerk, mekezile-
memi trden bir teorik retim, yani geerlii yerleik dncere- i
jimlerinin onayna bal olmayan bir teorik retim" ngrr. Ye
rel eletiri Foucault nun boyun edirilmi bilgilerin bakaldrma
s olarak adlandrd ey zerinden olur. Boyun edirilmi bilgi
ler deyimiyleFoucault iki eyi kasteder; bir yandan sistemletiri-
ci, global teori btn iinde var olan, ama gizli kalan tarihsel bil
gi bloklar; te yandan, gerekli bilgisellik ve bilimsellik dzeyinin
altnda olduu iin global bilimsel teoriler tarafndan diskalifiye
edilmi nemsiz, naif bilgiler (akl hastasnn, hastann, sua ei
limli olann, mahkmun, vb.). Bu boyun edirilmi bilgilerin bir- I
lemesinden, btnselletirici sylemler asndan yalnzca maji- |
nal olan mcadelelerin, hasmane kartlklarn tarihsel bir bilgisi
ni salayan bir soybilimya da soybilimsel aratrmalar ortaya
kar. Soybilimsel aratrmann mmkn olmasnn nkoulu glo-
balize edici sylemlerin Uranlnn, tmhiyerarileri ve teorik bir i
avangardn tmayrcalklaryla birlikte ortadan kaldrlmasdr. i
Soybilimsel analizin siyasi mcadeledeki ilevi, iktidar alarnn
gleri vezayflklarmgstermek ve taktik, strateji ve amalan ]
dorudan doruya mcadelenin iindeolanlara brakmak zere27
btnselletirici olmayan, yerel sylemler salamaktr.
Bylece, soybilimsel eletiriden yola kan siyasi eylemdete
ori ile pratik arasndaki iliki tmyleyeni bir karakter kazanr.
Teori ile pratik artk bir btnsellik oluturmaz; teori, pratikte ger- |
26. iki Ders,bu kitap, s. 89*90.
27. B. Smat, a.g.y., s. 67.
28
!
I
ekletirilecek tikel bir toplumsal dnmn modeli deil, yerel
gruplarn kendilerimifade edebilecekleri ve kendi adlarna hareket
edebilecekleri koullarn yaratlmasnda kullanlacak bir alet an
tas gibidir. Dolaysyla Foucaultnun eylemiin ynlendirmede
bulunmak ve alternatif siyasetler nermek konusundaki ekimser
lii bir tarafszlk ya da siyasi kayg yokluu deildir. Kendi ente
lektel anlayyla uyumiinde ve modemtoplumun soybilimsel
bir analizi yoluyla kendi yaptnda salad ey, hkimhakikat re
jiminin ve hakikatin dngsel olarak bal olduu iktidar ilikile
rinin eletirel bir analizidir. Bu analizden iine yarayan eyleri alp
kullanmaksa kendi adna hareket edenlerin bir seimi olacaktr:
stanbul, 2000
Entelekteller ve iktidar*
I
M. Foucau.lt: Bir Maocu bana ylediyordu: Sartren niin
bizimle olduunu, niin ve hangi yndesiyaset yaptn gayet iyi
anlyorum; gerektiindeseni de biraz anlyorum, sen her zaman
kapatlma sorunuyla uratn. Ama Deleuzett gerekten anlam
yorum. Bu soru beni son dereceartt, iink durumbana ok
ak geliyor.
G. Deleuze: Bu, belki de teori-pratik ilikilerini bizimyeni
bir biimdeyaamakta olduumuzdandr. Pratik kimi zaman teati
nin bir uygulamas olarak, bir sonu olarak kavranyordu, kimi za
man da tersine, teoriyi esinlemesi gereken ey olarak, gelecekteki
*"Les intellectuels et lepouvoir", GillesDeleuzeilesylei; 4 Mart 1972, LArc,
no. 49: G3Is Deleuze, 2. aylk, s. 3-10.
bir teori biiminin yaratcs olarak kavranyordu. Her halkrda,
ilikileri u ya da bu yndeki bir btnlemesreci biimindekav-
[ -ranyordu. Biz belki de sorunu baka trl koyduk. Teori-pratik
E ilikileri ok daha ksmi ve para paradr. Bir yandan, bir teori her
i zaman yereldir, kk bir alana ilikindir ve az ya da ok uzak bir
[ baka alanda uygulanabilir. Uygulanma ilikisi asla benzerlik ili-
f kisi deildir. Dier yandan, teori kendi alanma girer girmez, onun
| yerine bir baka tr sylemin gemesini gerekli klan engellere,
I duvarlara, badamazlklara arpar (farkl bir alana gemeyi sa-
\ I layacak olan da muhtemelen bu baka tr sylemdir). Pratik, te
orik bir noktadan dierineolan araclarn toplamdr ve teori, bir
| pratikten dierine bir aracdr. Hibir teori, bir tr duvarla karla-
; madan geliemez ve dnvan delmek iin de pratik gerekir: rnein
i| siz, on dokuzuncu yzylda kapitalist toplumdaki tmarhanegibi
bir kapatlma ortammteorik olarak analiz etmekle ie baladnz,
i Sonra tamolarak kapatlm insanlarn kendi hesaplarna konu-
| maya koyulmalarnn, bir araclk yaratmalarnn (veya tersine, siz
( zaten onlar iin bir aracydnz) zorunluluuna vardnz ve bu in-
! sanlar hapishanede bulunuyorlar, hapisbanedeler. Hapishaneler
zerine HaberlemeGrubunu kurmanz u temele dayanyordu:
[ Mahkmlarn bizzat konuabilecekleri koullan oluturmak. Ma-
| ocunun sylemek istedii gibi, teorilerinizi uygulayarak pratie
i getiinizi sylemek tamamen hatal olur. Burada ne uygulama ne
| formtasars ne de geleneksel anlamda aratrma var. ok baka
bir ey vard: Hemteorik hempratik olan bir para ve bliimktt-
| mesi, olduu iindeki bir araclk sistemi Bize gre, teorisyen
entelektel artk bir zne, temsil eden veya temsilci bir bilin de-
[ il. Bir ey yapanlar ve mcadele edenler, bilinleri olma hakkm
| sras geldiindekendine mal eden bir parti, bir sendika tarafndan
temsil edilmiyor artk. Kimkonuuyor ve kim. eylemdebulunu-
| yor? Bu, konuan veya eylemdebulunan kiinin iinde bile her za-
man bir okluktur. Biz hepimiz nemsiz kk gruplarz. Artk
f temsil etme yok, eylemden, teorinin eyleminden baka bir ey yok;
yalnzca arachk veya ebekeilikilerindeki pratiin eylemi var.
M. Foucault: Bana ylegeliyor ki, entelektelin siyasile-
mesi geleneksel olarak iki eyden harekede oluyordu: Burjuva
toplumunda, kapitalist retim sisteminde ve bu sistemin rettii
veya dayatt ideoloji (smrlyor olmak, yoksullua mahkm
olmak, dlanm olmak, "lanetti" olmak, ykclkla, ahlkszlkla
sulanm olmak) iinde bir entelektel olarak konumundan ve
belli bir hakikati ortaya kard, hi alglanmadklar yerlerde si
yasi ilikileri gz nne serdii lde kendi syleminden. Bu iki
tr siyasileme birbirine yabana deildi, ama birbirleriyle zorun
lu olarak akmalar da gerekmiyordu. Bir lanetli tip vard ve
bir de sosyalist' tip. 1848'den. Komiinden ve 1940'tan sonra ik
tidar tarafndan gsterilen baz iddetli reaksiyon anlarnda bu iki
tip siyasileme kolayca birbirine kart: eyler hakikatleri
iinde ortaya kt an bile, kraln plak olduunu sylemenin
gerekmedii an bile entelektel dlanmt, kyma uramt. En
telektel. hl hakikati grmemi olanlara, hakikati syleyeme-
yenler adna, hakikati sylyordu: entelektel vicdand, bilinti,
belagattL
Oysa, son atlmdan bu yana entelektellerin kefettii ey, kit
lelerin bilmek iin onlara ihtiya duymaddr, kitleler eksiksiz
biimde, ak seik, entelektellerden ok daha iyi bilmektedir, ve
bunu gl bir ekilde ifde etmektedir. Ama bu sylemi ve bu bil
giyi engelleyen, yasaklayan, geersiz klan bir iktidar sistemi var
da Sadece yksek sansr mercilerinde var olan bir iktidar deil;
btn toplumsal aa ok derinlemesine, ok ustalkla nfuz eden
bir iktidar. Entelekteller de bu iktidar sisteminin parasdr, onla
rn bilincin" ve sylemin failleri olduklar dncesi de bu siste
min bir parasdr. Entelektelin rol, herkes hakkndaki ifade bu
lamam hakikati sylemek iin biraz One veya biraz yana" k
mak deildir, entelektelin rol, daha ok iktidar biimlerine kar
, bu biimlerin hem nesnesi hem arac olduu yerde mcadele et
mektir Bilginin", hakikatin", bilincin, sylemin" (dtrd
dzende.
Bu anlamda teori bir pratii aklamaz, ifade etmez, uygula
maz; teori bir pratiktir. Ama sizin dediiniz gibi, yerel ve blgesel
bir pratiktir: Btnletirici deildir. ktidara kar mcadeledir, ik-
32
tidan en grnmez ve en aldatc olduu yerde ortaya karmak ve
ona zarar vetmek iin mcadeledir. Bilinlenmek" iin mcadele
deil (bilincin bilgi olarak kitleler tarafndan ediniliinin ve zne
olarak bujuvazi tarafndan ele geiriliinin ve igal ediliinin ze
rinden ok zaman geti), iktidar kknden ykma ve zaptetme iin
mcadele; iktidar iin mcadele eden herkesle birlikte, onlarn ya
nnda. yoksa bu insanlar aydnlatmak iin geri ekilerek deil. Bir
teori", bu mcadelenin blgesel sistemidir.
G. Deleuze: Teori budur, tam anlamyla bir alet edevat kutu
su gibidir. mleyenle hi ilikisi yoktur... Hizmet etmesi gerekir, i
lemesi gerekir. Kendisi iin deiL Bu teoriden yararlanacak insan
lar (bata teorisyenin kendisi olmak zere -ki bu dununda teoris-
yen olmaktan kar) yoksa teori hibir ie yaramaz ya da henz za
man gelmemi demektir. Bir teoriye geri dnlmez, baka teoriler
yaplr veya yaplacak baka teoriler vardr. unu ok ak bir bi
imde ifade edenin saf entelektel geinen bir yazar, lYoust olma
s ilgintir Benim kitabm darya yneltilen bir gzlk dank
ele alm, size uymuyorsa, baka gzlkler takm. ister istemez bir
mcadele aygn dan aygtnz kendiniz bulun. Teori kendini.b
tnletirmez, oalr ve oaltt: Doas gerei btnletirmeler
gerekletiren iktidardr ve siz de doru olarak ifade ettiniz: Ifeori,
doas gerei iktidar kartdr. Bir teori u ya da bu noktada derin
leir derinlemez, ok baka bir noktada bir patlama meydana ge
lilmedike, en kk bir sonu meydana getirmesi dahi imknsz
lar. Bu yzden reform kavam ok aptalca ve ikiyzldr. Ya re
form kendilerini temsilci olarak sunan ve bakalar iin, bakalar
adna konumay kendine i edinmi insanlar tarafndan hazrlanr
ve bu bir iktidar dzenlenmesidir, artan bir baskyla ikiye katlanan
iktidarn dalmdr, yahut kimi ilgilendiriyorsa onlar tarafndan
istenen, talep edilen bir reformdur ve reform olmaktan kar, dev
rimci eylem ksmi irarairtmnin derinliklerinde, iktidann ve hiye
rarisinin btnln tartma konnsu etmeye karar vermi bir
eylemdir. Bu, hapishanelerde gn gibi ortadadr Mahkmlarn en
kk, en mtevaz talebi Plevenin szde-reform balonunu sn
drmeye yeter. Eer kk ocuklar bir anaokulunda protestolar-
nflifffiMiihHhtyn M *33
m veya sadece sorularm iittirmeyi baarsalard, bu, btn eitim J
sisteminde bir patlama yapmaya yeterdi. Gerekte, yaadmz bu
sistem hibir eyi kaldramaz: Her noktadaki radikal dayankszl
ve ayn zamanda global bask gc buradan kaynaklanr. Ben
ce, hem kitaplarnzda hem de pratik bir alanda, temel bir eyi bi
ze ilk siz rettiniz: Bakalar iin konumann utan verici bir ey
olduunu. unu demek istiyorum: Temsil etmeyle dalga geiliyor
du, bunun bittii syleniyordu; ama bu teorik deiimin getirdi
i sonu, yani teorinin, insanlarn nihayet pratik olarak kendi he
saplarna konumasn talep ettii sonucu karlmyordu.
M. Foucault: Mahkmlar konumaya baladklarnda onla
rn hapishaneye ilikin, ceza usulne ilikin, adalete ilikin bir te
orileri vard. Bu tr iktidar kart sylem, mahkmlarn veya sua
eilimli diye adlandrlanlarn bu kar-sylemi, ite nemli olan
bu, yoksa sua eilimli olmak zerine bir teori deil Bu hapisha
ne sorunu yerel ve matjinal bir sorundur, nk hapishanede ylda
yz binden fazla insan yatmaz; gnmzde Fransada toplam ola
rak hapishanede yatm belki yz bin veya drt yz bin kii var
dr. Oysa bu majinal sorun insanlar sarsmaktadr. Hapiste olma
yan, hapiste olanlarn sylemini dinlemek zorunda olmayan bu ka
dar insann ilgisinin ekilebilmesi ve sonuta bu sylemi nasl din
lediklerini grmek beni artt. Bunu nasl aklamal? Genel an
lamda, ceza sistemi iktidar olarak iktidarn en ak tarzda kendini
gsterdii biim deil mi? Birini hapse atmak, onu beslenmeden,
snmadan yoksun brakmak, dar kmasn, sevimesini engel
lemek, vs. bu iktidarn hayal edilebilecek en lsz tezahrdr.
Geen gn, hapiste yatm bir kadnla konuuyordum, yle diyor
du: Kuk yanda olan beni bile hapiste bir gn kuru ekmee mah
km ederek cezalandrdklarn dnn. Bu hikyede inam et
kileyen sadece iktidarn ileyiinin ocuksuluu deil, iktidarn ik
tidar olarak en akaik, en ocuka, en ocuksu biimiyle ileme
sindeki hayaszlktr. Birini kuru ekmee veya suya mahkm et
mek, sonuta bu bize kk bir ocukken retilen bir eydir. Ha
pishane, iktidarn en an boyutlaryla rlplak ortaya kabile
cei ve kendini ahlki iktidar olarak aklayabilecei tek yerdir.
W F3ARKA*a!etekteIi tjlvi
Cezalandrmakta ok haklym; nk biliyorsunuz, hrszlk
yapmak, adam ldrmek kt bir ey... Hapishanelerde byleyi
ci olan bu; bir kere iktidar gizlenmez, kendini maskelemez, en k
k ayrntlara kadar vardrlm bir zorbalk olarak kendini gste
rir, kendini hayaszca gsterir ve ayn zamanda saftr, tamamyla
aklanmtr; nk ileyiini ereveleyen bir ahlk iinde ken-
. dini tamamyla ifade edebilir: Bu durumda, kaba zorbal, yiliin
Ktlk zerindeki, dzenin dzensizlik zerindeki katksz ta
hakkm olarak ortaya kar.
G. Deleuze: Tersi de ayn nedenle dorudur. Sadece mah
kmlara ocuk gibi davranlmyor, ocuklara da mahkm gibi dav
ranlyor. ocuklar kendilerine ait olmayan bir ocuklatrmaya
maruz kalmaktadr. Bu anlamda, okullarn da biraz hapishane ol
duktan, fabrikalarn fazlasyla hapishane olduklan dorudur. Re
nault fabrikasna girii grmek yeta. Ayrca: Gn boyu i yap
mak iin izin belgesi var. J eremy Benthamn on sekizinci yz
ylda yazd ve tam anlamyla hapishane reformu neren bir me
tin buldunuz: Bu nemli reform adna, Bentham dngse! bir sis
tem kurar ve bu sistemde iyiletirilmi hapishane hem model ola
rak hizmet eder hem de yava yava okuldan fabrikaya, fabrikadan
hapishaneye -ve tersim- geilir. Reformizmin, reforma uratlm
temsil etmenin z budur. Tersine, insanlar kendi adlarna konu
maya ve hareket etmeye baladklarnda tersine dnm bile olsa
bir temsil etme durumunu bir bakasnn karsna karmazlar, ik
tidarn sahte temsil ediciliine kar bir baka temsil edicilii
karmazlar. rnein, adalet karsnda bir halk adaletinin olmad
n sylediinizi hatrlyorum; bu, baka bir dzeye gemek olu
yor.
M. Foucault: Halkn adaletten, yarglardan, mahkemeler
den, hapishanelerden nefretinin altnda sadece daha iyi ve daha
adil bir baka adalet dncesi grmemek gerekiyor, bu nefretin
altnda ilk olarak ve her eyden nce iktidarn halkn zararna uy
guland tekil bir noktann alglanm olduunu grmek gerektii
kansndaym. Adalet sistemine kar mcadele iktidar kart bir
mcadeledir ve bunun adaletsizliklere kar, adaletin adaletsizlik-
35
lerine kar ve adli kurumun daha iyi ilemesi iin bir mcadele ol- f
duunu sanmyorum. Yine de ayaklanmalarn, isyanlarn ve ba- 11
kaldnlann olduu her dununda vergi aygt, ordu ve dier iktidar 11
biimleriyle ayn zamanda ve ayn sfatla adli aygtn da hedef ol- 1|
mas arpcdr. Benimvarsaymm, ama bu sadece bir varsaym
dr, halk mahkemelerinin, rnein devrimannda, kitlelerle ittifak
halindeki kitilk burjuvazinin adalete kar mcadele hareketini
yakalama ve kendine mal etme tarz olduudur. Vebu hareketi ya
kalamak iin, adil olabilecek bir adalete, adil karar verebilecek bir
yargca bavuran mahkeme sistemi nerildi. Mahkeme biiminin
ta kendisi burjuvazinin adalet ideolojisine aittir.
G. Deleuze: Mevcut durumdikkate alndnda iktidarn is
ter istemez btncl ve global bir bak as vardr. Demek istedi
im u ki mevcut btn bask biimleri -bunlarn says oktur-
iktidar asndan kolaylkla btnleir: Gmenlere kar rk
bask, fabrikalarda bask, eitimsisteminde bask, genel olarak
genlere kar basla. Btn bu bask biimlerinin birliinin nede
nini sadece 68 Maysna bir tepkide deil, daha ok yakn gele
ceimize ilikin tasarlanm bir hazrlk ve rgtlenmede aramak
gerekir. Fransz kapitalizminin bir isizlik marjna ok ihtiyac |
vardr ve tamistihdamn liberal ve babacan maskesini terk etmek
tedir. Bask biimleri bu bak asyla birletirilir: En zor ve se
vimsiz ilerin gmenlere verildii sylendiinden gn snrlan
drlmas, giderek zorlaan bir almann tadn Fransza tattr
mak gerektiinden fabrikalarda basklar, i piyasasnda genlere
ne kadar az ihtiya olursa polisin basks da o kadar iddetli olaca
ndan genlere kar mcadele ve eitimde bask. He trl mes- jj
leki kategori -retmenler, psikiyatristler, her eit eitimci, vs.-
giderek daha belirgin polisiye ilevler yklenmeye davet edilecek
tir. Burada sizin uzun sreden beri duyurmanza ramen meydana
gelmeyecei sanlan bir ey var: Her trden kapatma yaplarnn
glendirilmesi. Bu durumda, bu global iktidar siyasetine yerel
karlklar verilmekte, kar ateler almakta, aktif ve kimi zaman
nleyici savunmalar yaplmaktadr. Sadece iktidarn saflarnda b
tnleen ve bizimde kendi saflarmzda ancak merkeziyetiliin
36
ve hiyerarinin temsili biimlerini yeniden oluturarak btnleti-
rebileceimiz eyi btnletirmememiz gerekir. Buna karlk, bi
zim yapmamz gereken ey, yan ilikileri, tmbir ebeke ve halk
tabamsistemini kurmay baarmaktr. Veg olan da budur. Her
halkrda, bizimiin gereklik, geleneksel iktidar dalm ve re
kabet anlamndaki siyasettir; FKP veya CGT' tr temsili olduu
sylenen mercilerde bulunacak bir ey deildir bu. Gereklik, g
nmzde bir fabrikada, bir okulda, bir klada, bir hapishanede, bir
polis karakolunda bilfiil meydana gelen eydedir. yle d eylem,
gazete haberlerinden ok farkl yapdaki bir haber trn ierir
(Libration Basn Ajansnn haber tipi gibi).
M. Foucault: Bu glk, yani uygun mcadele biimleri
bulmada karmza kan engel, iktidarn ne olduunu hl bilme
memizden kaynaklanmyor mu? Sonuta, smrnn ne olduunu
bilmek iin on dokuzuncu yzyl beklemek gerekti, ama iktidarn
11 - ne olduu beHd hl bilinmemektedir. Marx ve Freud, bu hem g
rnr hemgrnmez, hemmevcut hem gizli, her yeri kuatm, ik
tidar denilen muammal eyi tanmamz salamaya belki de yeter
li deildir. Devlet teorisi, devlet aygtlarnn geleneksel analizi ik
tidarn ileyi ve uygulama alann kukusuz her yanyla ortaya
karmyor. Gnmzde u byk bir mehuldr: ktidar kim uygu
lamaktadr? Nerede uygulamaktadr? Gnmzde, kimin smr
d, knn nereye gittii, kimin ellerine getii ve yeniden nere
ye yatrld aa yukar bilinmektedir, oysa iktidar... ktidar
elinde tutanlarn yneticiler olmad iyi bilinmektedir. Ama y
netici snf kavram ne ok aktr ne de yeterince ilenmitir.
Tahakkmkurmak, ynlendirmek, ynetmek, iktidar gru
bu, devlet aygt, vs.; burada analiz edilmeyi bekleyen nosyon
oyunu vardr; Ayn ekilde, iktidarn nereye kadar, hangi aralarla
ve ounlukla nemsiz hangi hiyerari, denetleme, gzetleme, ya
saklama, zorlama mercilerine kadar uygulandmbilmek gerekir.
ktidarn olduu her yerde iktidar uygulanr. Doruyu sylemek
gerekirse, kimse bu iktidarn sahibi deildir; bununla birlikte, bir
Confdration Gnrale de Travailleurs (Genel ii Konfederasyonu). (.n.)
37
w
tarafnda bililen ve dier tarafnda bakalan olmak zere, her za- 1
man belirli bir ynde uygulanr, dorusu kimin iktidara sahip ol
duu bilinmez, ama kimin sahip olmad bilinir. Sizin kitaplarn
z (Nietzsche'den, Kapitalizm ve izofreni(ten. anladm sand
m eylere kadar) okumann benimiin bu kadar nemli olmas,
u sorunun ortaya atlnda ok ileriye gitmi olduklarn dn
dmiindir: Anlam, gsterilen, gsteren, vs. gibi eskimi teme-
lar altnda nihayet iktidar, iktidar eitsizlikleri, iktidar mcadelele
ri sorununu gelitirmi olmanz. Her mcadele zel bir iktidar oda
etrafnda geliir (kk bir ef, bir HLM* bekisi, bir hapishane
yneticisi, bir yarg, bir sendika yneticisi, bir gazete bayazan,
bu saysz kk odaklardan biri olabilir). Veeer odaklan belirt
mek, onlan ifa etmek, onlardan aka sz etmek bir mcadele
ise, bu, henz kimse bunun bilincinde olmadndan deil; bu ko- :
nuda sz almann, kuramsal bilgi ebekesini zorlamann, adlandr
mann, kimin ne yaptmsylemenin, hedefi belirtmenin, iktida-
nn ilk olarak tersine dn, iktidar kart dier mcadeleler iin
ilk adm olmasndandr. rnein, mahkmlarn veya hapishane
doktorlarnn sylemleri bir mcadeleyse, bu, gnmzde sadece
ynetimin ve onun reformcu dalavere ortaklarnn sahip olduu
hapishaneden sz etme iktidarna en azndan bir anlna onlar el
koyduktan iindir. Mcadele sylemi bilindmmkart deildir:
Gizliliin kartdr. Bu ok daha nemsizmi gibi grnr. Ama |
ya ok daha nemliyse? Bir mcadelenin nesnesi olmas gereken
eyi ucuza psikanalize tabi tutmay" salayan gizli, bastrl
m ve sylenmeyen eyler konusunda bir dizi ikircillik vardr.
Gizliyi ortaya karmak belki bilindm ortaya karmaktan daha
gtr. Yaz, bastrlm olandr ve yaz, itiraza yer brakmaya
cak ekilde bozguncudur eklindeki daha dne kadar ska rastla
nan iki temann, gl bir biimde reddedilmesi gereken baz te-
malan ele verdiini dnyorum.
G. Deleuze: Sizin ortaya attnz soruya gelince: Kimin s-
* Habitations loyer modr (dOOk kiral mesken, belediyelerin yoksullara
salad konut bloklar). (.n.)
38
mrd, kimin kr ettii, kimin ynettii aka grlmektedir,
i . ama iktidar hl daha yaygn bir eydir; ben u varsaym ne s
receim: Marksizm bile, hatta zellikle Marksizm, sorunu kar te
rimleriyle belirledi (iktidar, karlanyla tanmlanan hkim bir sn
fn elindedir). O zaman, hemen u soruyla kar karya gelinir:
Gerekten karlar olmayan insanlar nasl oluyor da iktidar izli
yor, onunla sk skya birleiyor ve ondan kk bir para istemek
iin yalvaryor? Belki de, ekonomiye olduukadar bilindna da
zg kuatma terimleriyle konuulduunda sylenecek son sz
kar deildir; arzu kuatlr ve bu da gerektiinde, kendi karna
kar deil -nk kar her zaman arzuyu izler ve arzunun onu
konumlandrd yerde bulunur- ama kendi karndan daha derin
ve yaygn bir biimde arzu duyabiliyor olmasn aklar. Reichm
ln iitmeyi kabul etmek gerekir: Hayr, kitleler aldatlmad
lar, belli bir anda faizmi arzuladlar! ktidan biimlendiren ve ya
yan; iktidarn sradan bir polis dzeyinde olduu kadar babakan
dzeyinde de bulunmasn ve kk bir polis memurunun uygula
d iktidarla bir bakann uygulad iktidar arasnda mutlak bir ya
p fark olmamasn salayan arzu yatrmlar vardr. Snf karla
r adna devrimci yatrndan olan veya olmas gereken partilerin
ve sendikalarn niin arzu dzeyinde reformist veya tamamen ge
rici yatrmlarnn olabileceini aklayan, toplumsal bir gvdede
ki arzu yatrmlarnn doasdr.
M. Foucalt: Sizin de dediiniz gibi, arzu, iktidar ve kar
arasndaki ilikiler genellikle sanldndan daha karmaktr ve
iktidan uygulayanlarn onu uygulamaktan karlar olanlar olmas
gerekmez; iktidar uygulamaktan kan olanlar iktidar uygulamaz;
ve iktidar arzusu iktidar ile kar arasnda hl tekilliini koruyan
bir oyun oynar. Faizmannda, kitleler bazlarnn iktidar uygula
masn isteyebilir, bununla birlikte iktidar uygulayacak bu bazlar
kitleler deildir; nk iktidar kitleler zerinde ve onlarn zaran-
na, lmlerine, kurban edilmelerine, katledilmelerine varncaya
kadar uygulanacaktr ve kitleler yine de bu iktidan arzular, bu ik
tidarn uygulanmasn arzular: Arzu, iktidar ve kar arasndaki bu
oyun henz yeterince bilinmemektedir. Smrnn ne olduunu
39
M'
bilmek iin uzun bir sre gerekti Arzu da uzun bir sredir mesele
oldu ve hl da yle. Ve imdi srmekte olan mcadelelerin, daha
s bu mcadelelerin iinde olumakta olan ve bu mcadelelerle ke
sin biimde birleen yerel, blgesel, sreksiz teorilerin, iktidarn
uygulan tarzm kefetmenin balangc olmas mmkndr.
G. D eleuze: O halde, soruma tekrar dnyorum: Gnmz
deki devrimci mcadelenin ok sayda oda var ve bu durum bir
zayflk ve yetersizlik deil, nk belli bir btnletirme daha
ok iktidara ve gericilie aittir, rnein Vietnam akl almaz bir ye
rel karlktr. Ama bir lkeyle dieri arasndaki veya ayn lkenin
iindeki bu faal sreksiz noktalar arasndaki alan, yatay ilikile
ri nasl tasarlamak?
M. Foucault: Szn ettiiniz bu corafi sreksizlik belki |
u anlama gelir: Smrye kar savald srada proletarya sa-
dece mcadeleyi srdrmekle kalmaz, hedefleri, yntemleri, m- .
cadele yer ve aralarm da belirler; proletarya ile ittifak yapmak : i
onun davranlarna, ideolojisine katlmaktr, proletarya savann | r
amalarm benimsemektir. Bu, kaynamaktr. Ama eer iktidara |
kar mcadele ediliyorsa, o zaman, iktidarn suiistimaline maruz
kalan herkes, iktidar dayanlmaz kabul eden herkes, bulunduu |
yerden ve kendi faaliyetlerinden (veya faaliyetsizliklerinden) yola | [
karak mcadeleye katlabilir. Herkes hedefini ok iyi bildii ve
yntemini belirleyebilecei kendi mcadelesine katlarak devrim- f
ci sreteki yerini alr. Elbette proletaryann mttefiki olarak; n
k iktidarn bu ekilde uygulanyor olmas kapitalist smry
srdrmek iindir, zellikle kendisine nerede bask uygulanyorsa ; |
orada mcadele ederek proletarya devrimi davasna gerekten hiz-
met eder herkes. Kadnlar, mahkmlar, kura erleri, hastanelerdeki )
hastalar, ecinseller kendi zerlerinde uygulanan iktidarn, zorla- | 1
mann, denetlemenin zel biimine kar imdi spesifik bir mca
deleye baladlar. Gnmzde bu tr mcadeleler devrimci mca- y I
delenin parasdr, yeter ki radikal olsunlar, uzlamac ya da refor- 1|
mist olmasnlar, yeter ki en fazla bir el deiikliiyle ayn iktidar i l
dzenlemeye kalkmasnlar. Proletaryann devrimci hareketinin
kendisi de her yerde ayn iktidar srdren btn denetim ve zor
lamalarla mcadele etmek zorunda olduu lde bu hareketler de
proletaryann devrimci hareketiyle ilikilidir.
Yani, mcadelenin genellii sizin biraz nce sz ettiiniz bu
btnletirme biimi altnda, hakikat biimindeki bu teorik b
tnletirme biimi altnda olmaz elbette. Mcadelenin genelliini
oluturan iktidar sisteminin kendisidir, iktidarn btn ileme ve
uygulanma biimleridir.
G. D eleuze: Bu yaylm btnle kar karya gelmeden ik
tidarn herhangi bir uygulama noktasna asla mdahale edemeyiz
ve bundan dolay, en kk bir talepten yola karak bile olsa so
nunda zorunlu olarak onu havaya uurmay istemeye varrz. Her
ksmi devrimci savunma veya devrimci saldr bu ekilde ii m
cadelesiyle birleir.
(CUtU, s. 306-315)
ev.: Ik Ergden
40
41
Entelektel dnceleri bir araya getirmeye
hizmet eder, ama entelektelin bilgisi iinin
bilgisine kyasla ksmidir*
II
Jos: Halkn hizmetindeki entelektelin rol smrlenlerden
gelen daha geni olarak yaymak olabilir. Ayna ilevi grr.
M. Foucault: Entelektelin roln biraz abartmyor musun,
acaba? kimiz de hemfikiriz, iilerin ne yaptklarn bilmek iin
entelektellere ihtiyalar yok, ne yaptklarn kendileri gayet iyi
biliyor. Bence entelektel, retimaygtna deil; enformasyon ay
gtna bal olan kimsedir. Kendi sesini duyurabilir. Gazetelerde
yazabilir, kendi bak asm sunabilir. Eski enformasyon aygtna
da baldr. Dier insanlarn dorudan sahip olmadklar, belli ki-
* "L'intellectuel sert rassembler les ides mais son savoir est partiel par rapport
au savoir ouvrier, (BlancourfdaM Renault fabrikasnda ii J os ilesylei,
hazr bulunan J .-P. Barrou), Libration, no. 16, 26 Mays 1973, s. 2-3.
42
Ulan okumann verdii bilgiye sahiptir. Demek ki entelektelin
I f; rol iinin bilincini oluturmak deildir, nk bu bilin vardr;
ama rol, bu bilincin, iinin bu bilgisinin enformasyon sistemine
girmesini, yaylmasn ve sonu olarak olup bitenlerin bilincinde
olmayan insanlara veya dier iilere yardm etmesini salamak
tr. Aynay bir nakil arac olarak anlarsak, aynadan sz etmekte se
ninle hemfikirim.
Jos: Vebu noktadan itibaren entelektel alverii kolayla
trr. Dolaysyla, iilere ne yapmalar gerektiini sylemeyecek
tir. Dnceleri bir araya getirir. Yazar. nsanlarn fikir ayrlklar
zerine aralarndaki tartmalar, alverii hzlandrr.
M. Foucault: Demokratik hareket iin nemli bu; nk, ba
z iilerde bile yle nyarglar var. Birinci olarak, nemli olan
tek bilgi entelektellerin, bilim insanlarnn, yani belli bir toplum
sal tabakaya dahil olanlarn bilgisidir. kinci nyarg u: Mesele
sadece iinin bilgisinin yetersizlii deil, zaten iiler hibir ey
bilmezler. Oysa, iiler hem bilgiye sahiptir hem de bu bilgi dier
lerinden daha deerlidir. Kukusuz, bu bilginin gelitirilmesi, ze
rinde allmas, dntrlmesi gerekir. Emekiler olaylar bu
ekilde, kendi haklan olarak, bir tr doal bak olarak bilmiyorlar.
Ama u sylenebilir: Bir entelektelin bilgisi iinin bilgisine k
yasla her zaman ksmidir. Fransz toplununumtarihine ilikin bil
diimiz ey, ii snfnn sahip olduu kitlesel deneyimin tmne
kyasla tamamen ksmidir. Eer bir entelektel olup biteni anla
mak isterse (ve zaten ii budur), unu bilmesi gerekir ki ilk, temel
bilgi onun kafasnda deil; iilerin kafasndadr, onlarn davran
larnn bir rasyonellii vardr. On dokuzuncu yzyldan beri,
emekilerin cretkr, biraz igdsel tipler olduklarna insanlar
inandrlmaya allmtr. On dokuzuncu yzyl burjuvalarnn
metinlerinde bunu grrsn.
Jos: Sendikalar olgusunda da karmza kan bu.
M. Foucault: Evet Sendika brokrasisi u temaya gre ak
r: iler sevimlidir, ama anlan yalnz brakmamak gerek. Baka
deyile: yi niyetliler, doallar, ama kendi balarna dnemezi.
43
Oysaiiler dnr, bilir, akl yrtr, hesaplar. iler uzun sre
boyunca, katlmhakknasahip olmay talep etti. Vebu hakk elde -
etti. Amazaferler asla kesin deildir. Ksasredesendikal bir b- $
rokrasi olutu. Bu brokrasi emekilerin dnmediimve karar
verecek, dnecek olann kendisi olduunu ilke olarak dayatt.
Dolaysyla, dnme, hesaplama, karar vermehakkmgaspetti. Bu
arada, ayn andahemkendiliinden hemdebilinli olabilecek olan
ii eylemini engellemeyi kendinegrev edindi. Vebu deneyimild- 1
yeblnd andan itibaren, sonutapatronlarn iineyarayan bir
oyun oynanmaktadr.
Libration: i dncesi sadecedar anlamdabir bilgi deil
dir. Onun da kendi deerleri vardr. Eer karlatrlrsagreceksin
ki, bencil deerler burjuvadncesini besler. Bunakarlk, gn
delik pratikte, mcadelelerde, yardmlamave dostluk biimlerim
grrsn. iler kimi zaman fabrikann kendileri iin ikinci bir ai
l olduunu syler.
M. Foucault: Ama enformasyon aralar bujtrvazinin elinde
olduu iin, szn ettiin deerler, bu zerk dncekendini ifa
de edemez. Bir yn anlambulankl buradan kaynaklanr. Ente
lekteller ii snfn genellikleburjuvaziyleayn hmanist deer
leresahip bir imgehalinegetirir. Oysabu doru deildir. i sn
fnaiyi bakarsan, sonuta, yasadlktan yanadr. Yasayakardr,
nk yasaher zaman ona kar yaplmtr.
Jos: Tamamen yasadlktan yanadrlar, dediinde, bir an
lamda, seninlehemfkirim. Ama, ayn zamanda, iilerdedisiplin
duygusu vardr. almasaatinin dzenliliinekar, almaya
kar isyan edilir; apaeer biri iine sk sk ge kalrsa, dierleri
ona iyi gzlebakmaz. Bir adampatronakar baz hatalar ilediin
de, bunlarn iiler tarafndan da hataolarak grld olur.
M. Foucault: Ama bu disiplini nasl anlamak gerek? i s- '
nf zerindeon yllardan bu yana uygulanan ve ii snfnn pat
ronlarn disiplinini kabul etmesini salayan bir basknn sonucu
mu? Bu bir kabul m, yoksaiilerebu disiplini kabul ettirme, hat
ta dayatmamcadelesinin tambir arac m? Buradadisiplin kolek-
[ tif bir dayanmazellii kazanyor. Herkes ayn zamandaalr
f: : ve bu, verilen mcadelelerin dalmamas iin zorunludur.
Jos: Soruyu ben soraym: Bizedayatlan basknn pay nedir?
M. Foucault: Soru, gerekte, tamamen ak. Bir ii bir die
riyledalatnda, kafay ektiinde, arkadann karsnasuland
ndatepkiler alr. Baz tepkiler dardan gelip ona dayatlmtr.
Dierleri iinin bilincinezgdr ve mcadelearalardr.
(Ciltli, s. 421-423)
ev.: Ik Ergden
jap#
f Wr
Entelektelin siyasi ilevi*
III
Sol entelektel uzunca bir dnemboyunca hakikat ile adaletin
efendisi olma kapasitesini tayan biri olarak konumu ve byle
konuma hakkna sahip olduu kabul edilegelmitir. Entelektel
evrenselin szcs sfatyla dinlenmi ya da dinlendiini iddiaet
mitir. Bir entelektel olmak, bir lde hepimizin bilinci/vicdan
gibi bir ey olmak demekti. Bence bu noktada Marksizmden, daha
dorusu gcitnii kaybetmi durumdaki bir Marksizmden alnm bir
fikirle kar karyayz. Nasl proletarya, kendi tarihsel konumu ge
* La fonclion politique de l'jntellectuel", Polilique-Hebdo, 29 Kasm-5 Aralk
1976, s. 31-33. 1977 ylndatalya'dayaymlanan (A. Fontana ve P. Pasquino
tarafndan Haziran 1976da gerekletirilen sylei) Intervista a Michel
Foucault'nun dzenlenmi blmleri.
46
rei evrenselin taycsysa (ama evrenselin dolaymz, yansma
sz, kendisinin pek de bilincinde olmayan bir taycs), entelekt
el de ahlki, teorik ve siyasi seimi yoluyla bu evrenselliin bilin
li ve gelikin biiminin taycs olmaya zenir. Bylece entelekt
el, kaanlk, kolektif biimi proletaryada cisimbulan bir evrenselli
in berrak, bireysel biimi olarak grlr.
Yllar var ki artk entelektelden bu rol stlenmesi istenmiyor.
imdi teori ile pratik arasndaki balant yeni bir biimald. En
telekteller, evrensel, mek alnacak, herkes iin adil ve do
ru olann kipliinde deil; spesifik sektrlerde, kendi yaam.yada
alma koullarnn onlar konumlandrd noktalarda (konut,
hastane, tmarhane, laboratuvar, niversite, aile ve cinsel ilikiler)
almaya altlar. Kukusuz bu onlara, yrtlen mcadeleler
hakknda ok daha dorudan ve somut bir bilin verdi. kbii buna
bal olarak spesifik, evrensel olmayan ve genellikle proletarya
nn ya da kitlelerinkinden deiik soranlarla da karlatlar. Buna
ramen ben entelektellerin iki nedenden dolay proletaryaya ve
kitlelere fiilen yakla tklan kansndaym. Bu nedenlerin birincisi,
bunun gerek, maddi ve gndelik mcadelelerle ilgili bir sorun ol
mas; kincisi de farkl bir biimde olmakla birlikte, genelde prole
taryayla entelektelin ayn dmanla (yani okuluslu irketler, yar
g ve polis aygttan, anlak speklatrleri, vb.) kar karya gelme
leriydi. Ben bu kesimi, evrensel entelektelin karsnda spesi
fik entelektel eklinde nitelendireceim.
Bu yeni figrn bir baka siyasi anlam daha var: Bu figr, n
ceden birbirinden ayr kalm olan kategorilerin, btnlemelerini
deilse bile, en azndan eklemlenmelerini olanakl kld. imdiye
kadar kusursuz (par excellence) entelektel ncelikle yazar olurdu:
Evrensel bir bilin, zgr bir zne olarak yazar-entelektel, devle
tin ya da sermayenin hizmetindeki yetkili mercilerden baka bir ey
olmayan entelektellerin (mhendisler, yarglar, profesrler) tam
zdd bir konumda yer alyordu.
Her bireyin kendi spesifik etkinlii, siyasilemesinin temeli ol
duundan beri, entelektel olmann kutsallatrc iaretini olutu-
47
ran yaz eii ortadan kalkm ve bunun sonucunda deiik bilgi bi- H
imleri ve bir siyasileme odandan bir bakasna enlemesine ba
lar kurma imkn domutur. Yarglar, psikiyatristler, doktorlar,
sosyal hizmet grevlileri, laboratuvar teknisyenleri ve sosyologlar, :f
artk hemkendi alanlar ierisinde hemde karlkl deiimve des
tek yoluyla global bir srete entelektellerin siyasilemesi sreci
ne katlabilecek dunundalar. Yazar toplumun en gzde kiilii ko
numunu kaybetme eilimine girerken, niversitenin ve akademis
yenin, balca unsurlar olarak olmasa bile, en azndan karlkl
aktarclar, ayrcalkl kesime noktalan olarak nasl ortaya kt- M
n ite bu sre btn aklyla sergilemektedir. niversiteler
ile eitimin siyasi bakmdan son derece hassas blgeler haline gel
melerinin nedeni kukusuz budur. stelik niversitelerin krizi diye
adlandrlan ey de bir iktidar kayb olarak deil; tamtersine, pra
tik olarak hepsi niversiteden kan ve ona gndermede bulunan
ok farkl entelekteller ortasnda iktidar etkilerinin oalmas ve
glenmesi olarak yorumlanmaldr. {...}
Bana soracak olursanz, spesifik entelektel figr kinci
Dnya Savandan sonra ekillenmitir. Evrensel entelektel ile
spesifik entelektel arasndaki gei noktasn temsil eden de her
halde atomfizikisiydi (Tek bir szckle, daha dorusu tek bir
isimle: Oppenheimer). Atomfizikisi bilimsel liiyle ve kuram
larla dorudan ve yerel balara sahip olduu iindir ki mdahalede
bulunabiliyordu; ancak, nkleer tehdidin btn insan rkn ve dn
yann kaderini etkilemesinden bu yana, atomfizikisinin sylemi
ayn zamanda evrensel olann sylemi de olabiliyordu. Atambilgi
ni, btn dnyay ilgilendiren bu protestonun glgesine snarak,
bilginin dzenindeki kendi spesifik konumunu iin iine soktu.
Bylece entelektel, sanrmilk defa olarak, ortaya koyduu genel
sylemi nedeniyle deil; kendi denetiminde tuttuu bilgi sayesinde
siyasi iktidarlarn kendi peine dtn grd: te entelektel
tambu dzeyde siyasi bir tehdit haline gelmiti. }
On dokuzuncu yzylda ve yirminci yzyln balarnda etkili
olan evrensel entelektelin esasen tamamen spesifik nitelikte bir I
48
tarihsel figrden trediini varsaymamz pekl mmkndr. Bu,
zenginliin ikddan, despotizmi, suiistimali ve kstahlna kar
adaletin evrenselliini ve ideal bir yasann eitiliini koyan adalet
adam, hukuk adamdr. On sekizinci yzyln byk siyasi mca
deleleri yasa, hukuk, anayasa, aklda ve doada adil olan, evrensel
lde geerli olabilecek ve olmas gereken eyler iin yaplmt.
Bugn entelektel (szcn sosyolojik deil, siyasi anlamnda
entelekteli kastediyorum, yani bilgisini, uzmanlmve hakikatle
ilikisini siyasi mcadele alannda kullanan kii) dediimiz ey, sa
nrm, hukukunun ya da her halkrda adil bir yasann evrenselli
ini ortaya atan, hatta daha sonra bunu, hukuku meslek edinmi
olanlara kar yapan kiiden (bu tr entelektellerin prototipi Fran
sa'da Voltairedir) domutur. Evrefasel entelektelin kayna ise
tamamen baka bir figr, yani hukuku deil; bilgin-uzmandr. (...)
imdi daha ince ayrntlara geri dnelim. amzn toplumun-
da teknik-bilimsel yaplarn gelimesiyleberaber, spesifik entelek
telin son on-yirm ylda byk nemkazandmve ayn zaman
da bu srecin 1960lardan beri hzlandmkabul edelim. imdi
spesifik entelektel belli engellerle karlamaktave belli tehlike
lerle yz yze gelmektedir. Konjbnktrel mcadeleler dzeyinde
kalma, belirli sektrlerle snrl talepleri aamama tehlikesi. Bu ye
rel mcadeleleri denetleyen siyasi partiler ya da sendika aygtlan
tarafndan gdmlenmeyi engelleyememe riski. Her ey bir yana,
global bir stratejinin ya da d destein olmamas nedeniyle bu m
cadeleleri gelitirememe riski; gene, kimse tarafndan izlenmeme
ya da ancak ok snrl gnplar tarafndan izlenme riski. u anda bu
nun bir rneini Fransada grebiliriz. Hapishaneler, cezalandrma
sistemi ve polis-yarg sistemi etrafndaki mcadele, ayn ayr ke
simlerde, sosyal hizmet grevlileri ve eski mahkmlar arasnda
gelitii iin, giderek kendisini gelitirmesini salayacak glerden
kopmutur. Sonuta bu mcadele, sua eilimliyi ayn anda hem
masumbir kurban hem de su katlmam bir asi, toplumun kurban
lk koyunu, gelecek devrimlerin gen kurdu durumuna getiren b
tn birnaif, arkaik ideoloji tarafndan etkilenmekten kurtulamam-
BlNffiauMcSeliaSjyaJlfUvi 49
Ur. On dokuzuncu yzyl sonunun anarist temalarna bu geri dn
ancak bugnk stratejilerin btnletirilmemesiyle mmkn ol-
mutur. Sonu olarak ancak birka kk grup tarafndan duyulan f |
bu monoton, lirik ark ite onu geerli Ur siyasi akeolarak kabul i
etmemek iin yeterincenedeni bulunan, ama ayn zamanda-dik-
katle gelitirilmi sulu korkusundan dolay- yarg ve polis aygt- |
lannn korunmasn, daha dorusu glendirilmesini kabul eden <| |
kitleler arasnda derin bir kopu gereklemitir.
Bana yle geliyor ki biz imdi, spesifik entelektelin ilevinin jf '
yeniden deerlendirilmesinin gerektii bir noktada bulunuyoruz.
Baz kesimlerin byk evrensel entelektellereduyduu nostalji
ye ramen (bir felsefeye, bir dnya grneihtiyacmz var di- S |-
yorlar) spesifik entelektelden vazgeilmemelidir. Bunun iin, psi- |
kiyatrideulalan nemli sonulan irdelemek yeterlidir: Bu sonu- | ['
lar, yerel, spesifik nitelikli mcadelelerin bir hata olmadmve
kmaza srklenmediini kantlamaktadr. Kald ki bir nkleer bi- .; p
limci, bilgisayar uzman, farmakolog, vb. olarak spesifik entelekt
elin rolnn, ister istemez yklenmek zorunda kald siyasi so- | !'
rumluluklanna kyasla gn getikedaha nemli hale gelmesi ge
rektii bile sylenebilir. Spesifik entelekteli, devletin ya da serma
yenin karlarnahizmet ettii (bu dorudur, ama ayn zamanda
kendisinin igal ettii stratejik konumu da gsterir), ya da gene, bi
limci bir ideolojinin propagandasn yapt (bu her zaman doru
deildir ve esas olan noktayla, yani doru sylemlerezg etkiler- j.
le karlatrldndaikincil nemdebir olay olarak kalmaktadr)
gerekesiyle, yerel bir bilgiylespesifik ilikisinden diskalifiyeet
mek tehlikeli olacakta.
Kanmcaburada nemli olan nokta, hakikatin ne iktidarn dn
da ne de iktidardan yoksun bir ey olduudur: Tarihini ve ilevini
daha ayrntl olarak incelemenin faydal olaca bir mitin tersine,
hakikat zgr ruhlarn dl ve uzun yalnzlklarn ocuu olmad
gibi, kendilerini zgrletirmeyi baarm olanlarn ayrcal da . \
deildir. Hakikat bu dnyaya ait olan bir eydin Hakikat ok say
da zorlamasayesindeortaya kar. Vedzenli iktidar etkileri yara-
50 Siyasi ijlcvi
tr. Her toplumun kendi hakikat rejimi, kendi genel hakikat siyase
ti vardr: Yani her toplumun doru kabul ettii ve don olarak i
lerliesoktuu sylemtrleri; doru szceleri yanl szcelerden
ayrt etmeye yarayan mekanizmalar ve merciler ile doru ve yanl
n teyit edilmeyollan, hakikatin edinilmesindetercih edilen tek
nikler ile prosedrler; doru kabul edilenleri sylemekleykml
olanlarn stats.
Bizimki gibi toptanlarda, hakikatin ekonomi politii be
nemli zelliklebelirlenir. Hakikat, bilimsel sylembiiminin ve
bu sylemi reten kuramlarn merkezindeortaya kar; hakikat, s
rekli ekonomik ve siyasi tevik altndadr (siyasi iktidar kadar eko
nomik retimiii dehakikat ihtiyac); hakikat, eitli biimlerde,
ok geni apl bir dalmn ve tketimin nesnesidir (birtakmke
sin snrlamalara ramen, toplumsal yapda grecegeni bir yer
kaplayan eitimve enformasyon aygtlarnn iinde dolar); haki
kat, birka dev siyasi ve ekonomik aygtn (niversite, ordu, yaz,
medya) yegneolmasa bile baskn denetiminderetilip iletilir; ni
hayet hakikat, btn bir siyasi tartmay ve toplumsal atmay
("ideolojik mcadeleler) ilgilendiren bir sorundur.
Bana kalrsa u anda entelektelin dikkatealnmas gereken
zellii, evrensel deerlerin taycs" olmas deildir. Entelekt
el spesifik bir konumigal eden kiidir; ama bizimki gibi bir top
lumda bu spesifiklik bir hakikat aygtnn genel ileyiiylebant
ldr. Baka bir deyile, entelektelin ynl bir spesifiklii var
dr: Kendi snfsal konumunun (kapitalizmin hizmetindeki kk
burjuva ya da proletaryann organik entelekteli olarak) spesifik
lii; bir entelektel olarak durumuyla (aratrmaalan, laboratuvar-
daki yeri, niversitede, hastanede, vb. boyun edii ya da bakal
drd siyasi ve ekonomik talepler) bantl biimde yaamve a
lma koullarnn spesifiklii; son olarak da, toplumlunuzdaki ha
kikat siyasetinin spesifiklii.
te bu son etkeni hesaba kattmzda, entelektelin konumu
genel bir anlamkazanabilir ve onun yerel, spesifik mcadeleleri
yalnzca mesleki ya da sektrel snrlarlabal kalmayan etkiler ve
51
sonular dourabilir. Entelektel, toplumumuzun yaps ve ileme
si asndan vazgeilmez bir yere sabip olan bu genel hakikat reji- |
mi dzeyindeetkili olabilir ve mcadelesini srdrebilir. Yani, ha- |
kikat uruna, en azndan hakikat etrafnda verilen bir kavga var
dr. Bir kere daha belirteyim, buradaki hakikat, kefedilecek ve M
kabul edilecek hakikatler btn deil, doru ile yanln birbirin
den ayrld ve doruya birtakmspesifik iktidar etkilerinin yk
lendii kurallar btndr. Yani sz konusu olan, hakikat namna" 1 1
yrtlen bir kavga deil; hakikatin stats ile oynad siyasi ve ||
ekonomik rolle ilgili olan bir kavgadr. Dnek ki burada, entelek
tellerin siyasi sorunlarn bilim/ideoloji terimleriyledeil; ha- >:
kikat/iktidar terimleriylednmemiz gerekmektedir. Dolaysyla,
entelektellerin profesyonellemesi ve entelektel emek ile kol
emei arasndaki ayrlk konulan da yeni bir tarzda ele alnabilir.
Btn bu anlattklarmz san derecekatk ve mulak grn- jj. >
yor olsa gerek. Gerekten mulak vebenimburada sylediklerim Jp|
nceliklebir hipotez olarak deerlendirilmelidir. Ama karkl
biraz olsun gidemek amacylada, birka nerme (kesin savlar & ?;
deil, sadecedaha fazla test edilip deerlendirilmesi gerekli birta- | 1
kimvarsaymlar) ortaya atmak isterim:
Hakikat, szcelerin retimi, dzenlenmesi, dalm, dola-
mn ve ileyii iin dzenlenmi bir prosedrler btn olarak an
lalmaldr.
Hakikat; kendisini reten ve destekleyen iktidar sistemle
riyle ve kendisinin meydana getirdii ve kendisini yayan iktidar et- fj
kileriyledngse! bir iliki iindedir: Hakikat rejimi.
Bu rejimyalnzcaideolojik ya da styapsal deildir, kapita
lizmin oluumve gelimesinin bir kouluydu. stelik, belli dei
iklikler olmakla birlikte, sosyalist lkelerde(Bu noktada, hakkn
da ok az bilgi sahibi olduumin rneini bir kenara brakyo
rum) yrrlkteolan rejimde budur.
Entelektel iin temel siyasi sorun, bilimleilintili olan ide- | ;
olojik ierikleri eletirmek ya da kendi bilimpratiinedoru bir
ideolojinin elik etmesini salamak deil; yeni bir hakikat siyaseti
52
oluturmalmmmkn olup olmadn bilmektir. Sorun insanlarn
bilincini ya da kafalarnda olamdeil; hakikati reten siyasi, eko
nomik ve kurumsal rejimi deitirmektir.
Sz konusu olan, hakikati her trl iktidar sisteminden kur
tarmak deil (hakikatin kendisi zaten iktidar olduuna gre, bir ku
runtu olmaktan teyegitmez bu); hakikatin gcn u anda iinde
etkili olduu toplumsal, ekonomik ve kltrel hegemonya biimle
rinden kurtarmaktr. {...}
(Cilt m, s 109-114)
ev.: Ik Ergden-Osman Aknbay
Anti-Oedipusa nsz*
| |
1P
IV
1945-1965 yllan arasnda (Avrupadan sz ediyorum) bir doru
dnmebiimi, belli bir siyasi sylembiimi, belli bir entelekt
el etii vard. Marxile senli benli olmak, dlerin Freuddan uzak
lamasnaizin vermemek ve gstergeler -gsteren- sistemini b
yk bir saygyla ele almak gerekiyordu. nsann kendisi ve dne
mi hakkndaki hakikatin bir blmn yazmave dile getirmesi
olan bu tekil meguliyeti kabul edilir klan koul ite bunlard.
Ardndan, tutku dolu be ksa yl geldi; sevin ve bulmacayla
dolu be yl. Dnyamzn kaplarnda Vietnam, elbette ve kurulu
* Prface(Fransizcayaeviren F. Durand-Bogaert), Deleuze (G.) ve Guattari
(F.), Anti-dipus: Capitalismand Shizophronia. New York: VikingPress, 1977.
s. XI-XIV.
iktidarlaraynelik ilk byk darbe. Fakat burada, kendi duvarlan-
mzn iinde tamolarak neler olup bitmekteydi? Devrimci ve bas-
k-kart bir siyaset kanm m vard? ki cephedebirden -top
lumsal smr ve psiik bask- srdrlen bir sava myd bu? S
nf atmasnn modle ettii bir libido art m? Hepsi mmkn
dr. Ne olursa olsun, o yllardaki olaylarn bu allm ve ikici
(dualiste) yorumla aklanaca ileri srld. Birinci Dnya Sava
ile faizmin ykselii arasnda Avrupa'nn en topyac fraksi
yonlarm-WilhelmReich Almanyas ve gerekstclerin Fran-
sas- bylemi olan d, gereklii yakp kavurmak iin geri gel
miti: Ayn akkorun aydnlatt Marx ve Freud.
Peki bu muydu olan? Otuzlu yllarn topik projesinin, bu kez
tarihsel pratik leinden yeniden ele alnmas myd? Yoksater
sine, Marksist gelenein buyurduu modele artk uymayan siyasi
mcadeleleredoru bir hareket mi sz konusuydu? Artk Freudcu
olmayan bir arzu deneyi ve teknolojisinedoru bir hareket mi sz
konusuydu? Kukusuz sancaa esiri bayraklar ekildi, fakat mca
dele yeni alanlara kayd ve yeni alanlar kazand.
Anti-Oedipus, rtl alann geniliini gsterir. Fakat ok daha
fazlasn da yapar. Freudla ok elensede eski putlan yermenin
iinde eriyip gitmez. Vezellikle, bizi daha teye gitmeyetevik
eder.
Anti-Oedipus'u yeni teorik referans olarak okumak bir yanlg
olur (Her eyi ierecek olan teori, mutlak anlamda btnselletiri
ci ve gven verici olan teori, umudun kaybolduu bu dalma ve
uzmanlamadnemindeok ihtiyacmz olduu konusunda bize
gvenceverilen teori: bize sk sk sylenen bu nl teoriyi biliyor
sunuz). Bu olaanst yeni nosyon ve srpriz kavrambolluunda
bir felsefe aramamak gerekir. Anti-Oedipus yalanc parlaklkta
ki bir Hegel deildir: Sanyorum, A/ui-Oedipusu okumann en iyi
biimi, onu, rnein erotik sanattan sz edildii anlamdabir
sanat gibi ele almaktr. okluk, akm, dispositif ve dal budak
* Deleuzeve Foucaulf nun zel bir anlamykledii bu szcn Franszcaasln
kullandk. Foucaulfnun bu szce ykledii anlamiinbkz. bu kitap, s. 119,
120.
54
55
salma gibi grnte soyut kavramlara dayanarak, arzunun ger
eklikle ve kapitalist makineyle ilikisinin analizi somut sorula
ra cevaplar getirir. eylerin n/ninden ok asi'yla megul olan
sorular. Dnceye, syleme, eyleme arzu nasl dahil edilir? Arzu,
glerini siyasetin alannda nasl harekete geirebilir ve kurulu d
zenin altst olmas srecinde nasl younlaabilir? Ars erotica, ars
theoretica, ars politica.
Dolaysyla Anti-Oedipus rkiple kar karya gelir. Aym
gce sahip olmayan, farkl derecelerde tehdit oluturan ve kitabn
farkl aralarla kavga ettii rakip.
1) Siyasi asetikler, hrn militanlar, teori terristleri, siyasetin
ve siyasi sylemin katksz dzenini korumak isteyenler. Devrim
brokratlar ve Hakikat memurlar.
2) Arzunun acnas teknisyenleri; her gstergeyi ve her semp
tomu kaydeden ve arzunun oul rgtlenmesini yapnn ve yok
luun ikili yasasna indirgemek isteyen psikanalistler ve gsterge-
bilimdler.
3) Nihayet, temel dman, stratejik rakip (oysa ki Anti-
Oedipus un dier dmanlarna kartl daha ziyade taktik bir
iliki oluturur): Faizm Kitlelerin arzusunu seferber etmeyi ve
kullanmay ok iyi bilmi olan Hitler ile Mussolninin tarihsel fa
izmi deil yalnzca, hepimizin iinde bulunan, gndelik davran
larmza ve ruhlarmza musallat olan faizm, bize iktidar sev
diren, bizi tahakkmaltna alan ve smren bu iktidar arzulatan
faizm.
Anti-Oedipusun (yazarlar boi balasn!) bir etik kitab ol
duunu, Fransada uzun sreden beri yazlm ilk etik kitab oldu
unu syleyebilirim(Baarsnn zel bir okur kitlesi ile snrl
olmamasnn nedeni belki budur: Anti-Oedipus olmak bir hayat
tarz, bir dnce ve yaamkipi olmutur.) nsan devrimci bir mi
litan olduuna inanrken (zellikle o zaman) faist olmamak iin
ne yapmaldr? Sylemlerimizi ve edimlerimizi, kalplerimizi ve
zevklerimizi faizmden nasl kurtarabiliriz? Davranlarmzn ii
ne sinmi olan faizmnasl kovulur? Hristiyan ahlklar ruhun
kvrmlar arasna yerlemi olan ten izlerimaryorlard. Deleuze
.
ve Guattari ise kendi alarndan, faizmin bedendeki en kk iz
lerinin peinden kouyorlar.
Aziz Franois de Salesa mtevaz bir sayg gstererek Antir
Oedipus'un bir Faist Olmayan Yaama Giri olduu sylenebilir.*
Bu byk kitab gndelik yaamn elkitab ya da rehberi yap
mak isteseydim, ister yerletirilmi isterse de yerletirilmek zere
olsun, faizmin tmbiimlerine kart olan bu yaama sanatna,
aadaki gibi zetleyeceimbirka temel ilke elik ederdi:
Siyasi eylemi her trl birliki (umtaire) ve btnselletiri
ci paranoya biimlerinden kurtarn;
Eylemi, dnceyi ve arzulan, blmlere ayrma ve piramit
eklindeki hiyerarikletirme yoluyla deil; oalma, yan yana
koyma ve birbirinden ayrarak birbirine balama (disjonction) yo
luyla arttrn;
Bat dncesinin, iktidar biimi ve geree erime kipi ola
rak uzun sre kutsallatrd eski Negatifin kategorilerinden (ya
sa, snr, idi etme, yolduk, boluk) kurtulun. Pozitif ve oul
olan eyi tercih edin, farkll tekbiimlilie, akmlan birliklere,
hareketli dzenleri sistemlere tercih edin. retken olann yerleik
deil, gebe olduunu kabul edin;
Dvlen ey iren bile olsa, militan olmak iin ask su
ratl olmak gerekmediini kabul edin. Devrimci bir gce sahip
olan ey, arzunun gereklikle badr (yoksa, temsil biimlerine s
n deil);
Dnceyi siyasi bir pratie hakikat deeri vermek iin kul
lanmayn; siyasi eylemi bir dnceyi gzden drmek iin, bu
sakt katksz bir speklasyondan baka bir ey deilmi gibi
kullanmayn. Siyasi pratii dncenin younlatncs olarak kul
larmve analizi de, siyasi eylemin mdahale biimve alanlannm
oaltcs olarak kullann;
Bireyin haklarn, felsefenin tanmlad ekilde yerletir
mesini siyasetten talep etmeyin. Birey, iktidarn rndr. Gerek-
* Franois de Sales, Introductionla vie dvote(1604). Lyon: PierreRigaud,
1609.
li olan ey, oalma ve yer deitirme yoluyla eitli dzenleme
leri bireysizletirmektir. Grup, hiyera^etirilmi bireyleri bir
letiren organik ba olmamal, srekli bir bireysizletirme kay
na olmaldr.
ktidara k olmayn.
Deleuze ve Guattarinin, iktidan pek az sevdiklerinden, kendi
sylemlerine bal iktidar etkilerini etkisizletirmeye altklar
bile sylenebilir. Kitabn hemen emen her yerinde bulunan ve e
virisini gerekten gletiren oyunlar ve tuzaklar bundan kaynak
lanr. Fakat bunlar okuru, maniple edildiinin farkna vardrma
dan batan karmaya alan ve sonunda onu kendi iradesine ra
men yazarlarn davasna kazanan allm retorik tuzaklar deil.
Anti- Oedipus un tuz aklan, mizah tuzaktandr: reddedilmeye, ka
py arpp metni brakmaya saysz davet Kitap, sk sk mizahtan
baka bir ey olmadm dndrr; ama bunu yine de finemli bir
eylerin, en ciddi eylerin meydana geldii yerde yapar: Bizi ku
atan ve ezen devasa biimlerinden gndelik yaammzn ac ti
ranln oluturan ufak tefek biimlere kadar, faizmin btn bi- 1
imlerinin izinin bulunduu yerde.
(Cilt H, s. 133-136)
ov.: Ik Ergtlden
58
m
Hakikat ve iktidar*
v
Soru: Siz talyan okurlar iin Deliliin Tarihi'/m ve Kelimeler ve
eyler* m yazarsnz; imdi de Gzetleme ve Cezalandrma kt.
Sizi klasik adaki delilik zerine almanzdan suun ve sua
eilimliliin incelenmesine gtren yolu ana kadaryla izebilir
misiniz?
F oucault: Ben 1950lerinbalarnda renciyken, balca so
runlardan birisi, bilimin siyasi stats ve tayabilecei ideolojik
* 'Intervista a Michel Foucault" A. Pontana ve P. Pasquino leyaplan Haziran
1976 tarihli sylei. A. Fontana ve P. Pasquino (ed.) Microfisico del Potere: Inter
vert politic!. Torino: Einaudi, 1977, s. 3-28. Bu eviri, metnin 1980 ylndayaym
lanan ngilizce versiyonundan yaplm (bkz. M. Foucault, Power/Knowledge,
yay.: C. Gordon. New York: Pantheon, 1980, s. 104-133), 1994 ylnda Dits et o
ritsiinde yaymlanan Franszcasyla (Cilt III, s. 140-160) karlatrmtr ve
buna gre dzenlenmitir, (y.h.n.)
59
ilevlerdi. Lysenko olay tamanlamyla baskn deildi; ama ben
ce, uzun zaman sakl kalm ve titizlikle gizlenmi bu olayn ev-
resinde bir dizi ilgin som ortaya kmt. Btn bu sorular iki '|f |
szckle zetlenebilir: ktidar ve bilgi. Ben Deliliin Tarihi't bir
lde bu soranlarn ufkunda kaleme aldma inanyorum. Benim
iin sz konusu olan unu sylemekti: Teorik fizik ya da organik ||
kimya gibi bir bilimdalnn toplumun siyasi ve ekonomik yapsy
la ilikisi sorununu gndeme getimek ok karmak bir soru sor
mak deil inidir? Sorunu byle koymak, mmkn olan aklama
lar iin tay fazla yksek tutmak anlamna gelmez mi? Ama br
yandan, psikiyatri gibi bir bilgi biimini ele alrsak, psikiyatrinin
epistemolojik profilinin zayf olmas ve psikiyatri pratiinin bir di
zi kuruma, ekonomik gereklilikler ile toplumsal dzenlemelerin
siyasi ynlerine bal olmas nedeniyle, sorun ok daha kolay
zlmez mi? ktidar ile bilginin etkilerinin i ie gemesi psikiyat
ri kadar kukulu bir bilimrneinde daha kesin biimde kavra-
namaz m? Aslnda benimKliniin Douu'nda pla ilgili olarak
sormak istediimsoru da aynyd: Tp kesinlikle psikiyatriden ok
daha salambir bilimsel donanma sahiptir, ama toplumsal yapla
rn da epeyce derinine nfuz etmi durumdadr. Beni sralarda en
ok artan olay, ortaya attmsorunun muhatap aldmkimse
lere kesinlikle ilgin gelmemesi olmutu. Muhataplarmbu sorunu
siyasi bakmdan nemtamayan, epistemolojik bakmdan da sra
dan bir sorun olarak deerlendiriyordu.
Sanrmbunun iin neden vard: Birincisi, Fransadaki
Marksist entelektellerin (Bu konuda Fransz Komnist Parti- v
sinin buyurduu rol oynuyorlard) gznde sorun, niversiteku
rumu ile kurulu dzenin kendilerini tanmasn salamaktan ibaret
ti. Buna bal olarak, akademi kunmuyla ayn teorik sorulan sor
may, ayn sorun ve alanlar ilemeyi gerekli gryorlard: Biz
Marksist olabiliriz; ama sizin kayglarnza yabanc deiliz, tersi
ne eski sorunlarnza ancak biz yeni zmler retebiliriz. Mark-'
sizm-tpk, ayn dnemde ama daha geni biimde, komnistlerin
kendilerini milliyeti gelenei sahiplenip onu yeniden canlandra-
bilecek biricik insanlar olarak sunmalar gibi- kendini liberal ni-
60 1 S
versite geleneinin yenilenmi bir biimi olarak kabul ettirmenin
yollarmaryordu. Bundan dolay, burada bizi ilgilendiren alanda,
bilim tarihindeki en soylu, en akademik sorunlar ele almak isti
yorlard: matematik, fizik, ksacas Duhem, Husserl ve Koyrenin
nemkazandrd temalar. Tp ile psikiyatri onlara gre yeterince
soylu ve ciddi konular olmad gibi, klasik rasyonalizmin nemli
biimleriyle ayn dzeyde de yer almyordu.
kinci neden, Stalinden sonraki Stalinizmin, Marksist sylem
de zaten sylenmi olanlarn rkek bir tekrar olmayan her eyi
dlayarak, daha nce ele alnmam alanlara girilmesine izin ver
memesiydi Psikiyatrinin iktidar etkileri ya da tbbn siyasi ilevi
gibi sorunlar iin smarlama kavramlar, onaylanm bir szck da
ar yoktu, oysa bu durumun tersine Marksistler ile akademisyen
ler arasnda Marxtan balayarak Engels ve Lenin yoluyla gn
mze kadar uzanan saysz alveri, terimin on dokuzuncu yzyl
daki anlamyla bilim zerine tmbir sylemgeleneini besle
miti. Marksistlerin yal pozitivizme sadk kalmak adna dedik
leri bedel, Pavlovu psikiyatrinin tmsorunlarna kulak kapamak
t; FKPye yakn baz tplara gre psikiyatrik siyaset ya da ba
ka bir deyile siyaset olarak psikiyatri revata deildi.
Benimbu alandaki abalarmFransz entelektel solu iinde
koyu bir sessizlikle karland. Vebtn bu sorular gerek siyasi
nemlerini ancak 196S sralarnda ve Marksist gelende ile FKPye
ramen, benimnceden hi kes remediimve ilk kitaplarmn ne
kadar rkek ve tereddtl bir dille kaleme alndklarn ortaya ko
yan bir younlukla kazanmaya baladlar. O yllarda salanan si
yasi alm olmasayd, bu sorunlar tekrar ele alma ve aratrmala
rm cezalandrma teorisi, hapishaneler ve disiplinler dorultusun
da srdrme cesaretini asla bulamazdmkendimde.
Son olarak belki nc bir nedenden de sz edilebilir; ama
ben, bunun ciddi bir rol oynayp oynamadndan tamolarak emin
olamyorum. Bununla birlikte, FKPnin iinde ya da ona yakn ko
numda bulunan entelekteller arasnda, kapatma, psikiyatrinin si
yasi olarak kullanlmas ve daha genel anlamda toplumun sk bir
6
1
O
disiplin altna alnmas gibi sorunlar ele almak reddedileli mi diye
merak ediyorum. 1955-1960 yllarnda Gulagm gerek kapsam
konusunda ok az ey bilindii kukusuzdu, gelgelelimbence pek
ok kii durumun farkndayd ve gene pek ok kiide bu gibi ey
leri sz konusu etmemenin daha iyi olaca yolunda bir duygu h
kimdi: Tehlikeli blge, krmz k. Bugnden gemie dnp ba
kldnda, insanlarn durumun ne derece farknda olduklarmkes-
tirebilmek tabii ki ok gtr. Buna ramen, parti nderliinin-el-
bette her eyi biliyorlard- insanlarn u ya da bu konuyu konu
malarmyasaklayan veya u ya da bu konuda aratrma yaplmas
naengelleyen talimatlar ne kadar kolay karabileceklerini ok iyi
bilirsiniz...
Soru: Yani, sizin teorik yrngenizde belirli bir sreksizlik
(discontinuite) grlyor. Yeri gelmiken soraym, size hemen ve
enine boyuna tartmadan yapsalc" tarihi etiketi yaptrlmas
na temel oluturan bu sreksizlik kavram hakknda bugn ne d
nyorsunuz?
Foucault: Bu sreksizlik meselesi beni hep hayretler iinde
brakmtr. Petit Larousseun yeni basksnda yle denir: Fo
ucault: Tarih teorisini sreksizlik zerine oturtan bir filozof. Bun
lar okuyunca inann azmak kald. Kelimeler ve eylerde, hor
ne kadar bu soruyla ilgili olarak bir sr sz sarf etmi olsamda,
kendimi yeterince ak biimde ifade edemediimkukusuzdur.
Biyoloji, ekonomi politik, psikiyatri, tp, vb. gibi empirik bilgi bi
imlerinde, dnmlerin ritmi bence genel kabul gren dz, stt-
rekliliki gelime emalarn takip etmiyordu. Bilimi giderek ol
gunlaan bir ey olarak gren byk biyolojik imge, altnda hsis
bir hayli tarihi analiz barndrmakta ve bence bu imgenin tarihsel
bir geerlilii de bulunmamaktadr. rnein tp gibi bir bilimde,
on sekizinci yzyln sonuna kadar, var olan sylemin yirmi be-
otuz yllk bir sre iinde geirdii tedrici deiimler yalnzca o
zamana kadar formle edilmesi mmkn olan doru nermelerden
kopmakla kalmam, ayn zamanda, daha derinden, konuma ve
grme biimlerinden, tbbi bilgiye destek olan pratikler btnn-
62
den de kopmutur. Bu deiimler salt yeni keiflerden ibaret deil
dir; ayn zamanda, sylemde ve bilgide tamamen yeni bir rejimdir
bu. Vebu anlatlanlarn hepsi birka yllk bir zaman dilimi ieri
sinde gerekleir. lgili metinleri dikkatlice inceledikten sonra
doruluu kesinlikle yadsnamayacak bir eydir bu. Benim soru
num kesinlikle te, yaasn sreksizlik; sreksizlik iinde ya
yoruz ve aman buradan kmayalm! demek deil, Nasl oluyor
da belli anlarda ve belli bilgi dzenlerinde, ani kopular, evrimde
hzlanmalar, normalde sahip olduumuz sakin, srekliliki imgeye
denk dmeyen dnmlerle karlayoruz? sorusunu ortaya at
maktr. stelik burada nemli olan, bu tr deiimlerin hzl ve ge
ni kapsaml olabilmesi deildir; daha dorusu, bu kapsam ve hz
llk yalnzca baka bir eyin, bilimsel olarak doru kabul edilen
szce oluturma kurallarnda grlen bir deiikliin gstergesi
dir. Demek ki sz konusu olan, ieriin deimesi (eski hatalarn
rtlp yeni dorularn gn na karlmas) olmad gibi,
teorik biimin deimesi (bir paradigmann yenilenmesi, sistema
tik btnlerin deimesi) de deildir. Sz konusu olan, szceleri
yneten ey ve burarm, bilimsel dzeyde kabul edilebilecek, bu
na bal olarak bilimsel prosedrlerle dorulanabilecek ya da yan
llanabilecek bir nermeler dizisi oluturacak ekilde, birbirlerini
ynetme biimiyle ilgili bir sorundur. Ksacas, sorun rejim soru
nu, bilimsel szce siyaseti sorunudur. Bu dzeyde, sz konusu
olan, bilime kendisini zorla kabul ettirmeye alan d gcn han
gisi olduunu bilmek deil; bilimsel szceler arasnda hangi ikti
dar rejimini neyin oluturduunu ve rejimin belli anlarda neden ve
nasl global bir deiimgeirdiini bilmekle ilgili bir sorundur.
Kelimeler ve eylerde bu farkl rejimleri saptayp betimleme
ye altmve o an iin onlarn nasl ilediini aklamaya al
madm, bu ii daha ilerideki bir almada yapmak gerekecei
ni net biimde ifade ettim. Ama o almamn eksik yan sylem
rejimi, szceler arasndaki oyuna zg iktidar etkileri sorunuydu.
Bu sorunlar, fazlasyla sistematik olmayla, teorik biimle ya da
paradigmaya benzer bir eyle fazlasyla kartryordum. Ayn te
mel nemdeki iktidar sorunu, her ne kadar o sralarda bu sorunun
63
adn tamkoymam olsambile, Deliliin Tarihi ile Kelimeler ve
eyler'in kesime noktasnda da ok deiik iki ynyle grn
mektedir.
Soru: Demek ki sreksizlik nosyonunu asl balamna oturt
mamz gerekiyor. Burum yannda, belki de hem anlalmas daha
g hem de sizin dnceniz asndan daha merkezi olan baka
bir kavram, olay kavram var. nk, etnologlarn (baz nemli et
nologlarn da) atmalarnn ardndan, bir yanda yaplar (d
nlebilir eyler) ile br yanda, en azndan yapsalclkta brn
d biimiyle, bir mekanizmaya ve analiz kapsamna girmeyen
ve giremeyen irrasyonelin, dnlemez olann alan saylan olay
arasnda bir ikilik yerletii iin, olay konusunda btn bir kuak
uzun zamandr bir amaza yakalanm, durumdayd. LHomme
dergisinde yem yaymlanan bir tartmada, sayl antropologlar
dan olay kavramyla ilgili bu soruyu bir. kez daha sordular ve
yle dediler: Olay, her zaman iin, bizim rasyonel olarak kavra
yamadmz, mutlak olumsallk" alanna giren bir eydir; biz ise
yaplan analiz eden dnrleriz, tarih bizi ilgilendirmez, tarihle
ne yapacamz bilemeyiz, vb. Demek H, olay ile yap arasnda
grlen bu kartlk, belli bir antropolojinin alan ve rndr.
Ben bu kartln ykc etkiler yaptn ve bu etkilerin en sonun
da olay ve olayla ilgili tarihi, nemsiz olgularn, tesadfi olayla
rn tarihi olarak diskalifiye etme noktasna varan tarihiler ze
rinde de geerli olduunu dnyorum. Oysa tarihte dm nok
talar vardr ve bu noktalarda sz konusu olan ne nemsiz olgular
ne de dzerdi, anlalabilir ve analiz iin yeterince saydam o g
zel yaplardr. rnein Deliliin Tarihi'feanlattnz byk
gzalt, yap ve olay ikiliinin dnda kalan dm noktalarn
dan birim temsil etmektedir. u anki bak amzdan hareketle,
olay kavramnn yenilenmi hali ve yeni batan formle edilmesi
konusunda neler syleyebilirsiniz?
Foucault: Yapsalcln olay kavrammhemetnolojiden
hemde bir dizi dier bilimden, an mek olarak da tarihten da-
n atmaya ynelik en sistematik abay oluturduu sylenebilir.
Bu anlamyla, kime benden daha fazla anti-yapsalc denebilecei-
64
ni anlayamyorumdorusu. Ama burada nemli olan nokta, eski
den yap kavramna yaplan eyi olay kavramna da yapmaktan ka
nmaktr. Sz konusu olan, her eyi ayn dzeye, olay dzeyine
getirmek deil; ne ayn kapsama, ne ayn kronolojik genilie, ne
de ayn etki yapma kapasitesine sahip olan farkl olay trlerinin
oluturduu tmbir katmanlamann var olduunu dikkate almak
tr.
Sorun, ayn anda hemolaylar birbirinden ayrmak hembu
olaylarn ait olduu alan ve dzeyleri farkllatrmak hemde bu
olaylarn birbirine baland ve birbirlerinin oluumuna katkda
bulunduu izgileri yeniden ortaya karmaktr. Bunun sonucu
olarak simgesel alana ya da gsteren yaplatn alanna dayanan
analizler reddedilmi; g ilikilerinin, stratejik gelimelerin ve
taktiklerin soybilimi terimleriyle yaplan analizlere bavurulmu
tur. Beniminancmodnr ki buradaki referans noktas byk dil
(langue) ve gstergeler modeli deil, sava ve mcadele modeli
olmaldr. Bizi ele geiren ve belirleyen tarih, bir dil eklinden zi
yade bir sava eklinde gereklik kazanr: Etkili olan anlamiliki
leri deil, iktidar ilikileridir. Tarihin anlam yoktur; ama bu, ta
rihin sama ya da tutarsz olduunu gstermez. Ifemtersine, tarih
anlalabilir bir eydir ve en kk ayrntlara kadar analiz edilebi
lir olmaldr; yalnz bu analiz, mcadelelerin, strateji ve taktiklerin
anlalabilirlii dorultusunda yaplmaldr. atmalarn doasn
da var olan anlalabilirlie, ne (eliki mant olarak) diyalektik
ne de (iletiimyaps olarak) gstergebilimaklk getirebilir. Di
yalektik, atmann her zaman iin ak ve tesadfi olan gerekli
ini Hegelci bir iskelet konumuna drerek bu anlalabilirlii
grmezlikten gelmeyealmann bir yoluyken; gstergebilimde
atmalarn iddetli, kanl ve ldrc karakterini dilin ve diyalo
gun yumuak Platoncu biimineindirgeyerek ayn anlalabilirlii
gz ard etmenin bir baka yoludur.
Soru: Bu sylemseUik sorunu balamnda, sylemle ilgili ola
rak iktidar sorununu gndeme getiren ilk kiinin siz olduunun ve
bunu, gstergebilim, yapsalclk vb. yntemlerle yaplan, metin
kavram ya da metin nesnesi analizlerinin arlkta olduu bir
F5N/Bxc!ck!uilic Sijoi l^evi 65
zamanda yaptnzn rahatlkla sylenebileceini dnyorum. M
Sylemle ilgili olarak iktidar sorununu gndeme getirmek esasen M
sylemin kime hizmet ettiini sormak anlamna m gelir? Burada M
sz konusu olan, sylemi sze dklmemi, rtk anlamna vara- | |
cak biimde analiz etmek deildir; nk (sizin sik sk yineledii- M
niz gibi) sylemler saydamdr, ne yorumlanmaya ne de onlara an-
lam ykleyecek birisine ihtiyalar vardr. Metinler belirli bir do- $
rultuda okunursa, aka konutuklar ve daha baka, tamamlay- >V;
c anlam ya da yorumlar gerektirmedikleri grlecektir. Sizin $
sylemle ilgili olarak dile getirdiiniz bu iktidar sorusunun doal- s
lkla yntembilim ve ada tarihsel aratrmalar zerinde de bel-
li etkileri ve ierimleri var. Gndeme getirdiiniz bu sorurum - ha- ||
kikaten byle bir sorunu ortaya attnz doruysa tabii- alma- S
i'arnz iindeki yerini zetle anlatabilir misiniz?
Fo ucault: Bu sorunu gndemegetiren ilk kiinin ben olduu- H
mu sanmyorum. Tamtersine, bu sorunu formle etmekte ektiim >y:
glk beni bir hayli artmt. imdi yeniden aklma getirdiim- $
de, kendi kendime, Deliliin Tarihinz ya da Kliniin Dou- 11
u nda szn ettiimey iktidar deilse neydi, diye merak ediyo- i):
ram. Bununla birlikte, bu szc neredeyse hi kullanmadmn %
ve o zaman nmdekesinliklebylebir analir alan bulunmad- ||
nn tamamen farkndaym. Bunun kukusuz iindebulunduumuz i
siyasi ortamla balantl bir eksiklik olduunu syleyebilirim.
Sada olsun soldaolsun, bu iktidar sorunu o zaman hangi noktada
ortaya atlabilirdi, grmek zor. Sada, yalnzca anayasa, egemen
lik, vb. terimlerle yani hukuksal terimlerleortaya atlrken Mark
sist tarafta, yalnzcadevlet aygt temelindegndemegetiriliyor
du. ktidarn spesifiklii, teknikleri ve taktikleriylebirlikte, somut
ve ayrnt olarak, ileyi biimi, hi kimsenin iyzn aratrma
ya aba harcamad bir konuydu; herkes iktidar tekilerdeki,
dman kampndaki haliyle mahkmetmekle yetiniyordu. Sovyet
sosyalist iktidar sz konusu olduunda, kartlan bunu totalita
rizmolarak adlandryor, Marksistler ise Bat kapitalizmindeki ik-
tidan snf tahakkm olarak mahkmediyor, oysa ikisindede
kendi bana iktidar mekanizmasnn analizine hi rastlanmyordu.
66 FSARKA/EntelcJaOdiaSiyMilileYi \
Byle bir abaya ancak 1968den sonra taban dzeyindeki gnde
lik mcadeleler kapsamnda ve bizzat iktidar ann kk kk
halkalarnda mcadele eden kiiler tarafndan giriilebildi. ktida
rn somut nitelii ile bu iktidar analizlerinin o zamana kadar siya
si analiz alannn dnda kalm konularn anlalmasndaki ger
ek verimlilii ortaya kt. ok basit bir aklamayla, psikiyatrik
gzetim, bireylerin zihinsel olarak normalletirilmesi ve cezalan
drma kurumlan, yalnzca ekonomik etkileri bakmndan deerlen
dirilirsekukusuz olduka snrl bir nemtar. Ama br yandan,
iktidar arklarnn dzgn ilemesi asndan vazgeilmez bir
nemtadklan da gn gibi ortadadr. Demek ki, iktidar sorunu
nun gndemegetirilmesi ekonomik kerteyeve onun salad
karlar sisteminebaml tutulduu srece, bu sorunlara fazla nem
vermemeeilimindeydik.
Soru: yleyse, belli trde bir Marksizm ile belli trde bir fe-
nomenoloji bu sorunsaln formle edilmesinin nnde nesnel bir
engel mi oluturuyordu?
Foucault: Evet, bizimrencilik gnlerimizde, benimkua
mdan insanlarn bu iki analiz biimiyleyetimi olmalan anla
mnda dorudur bu. Bu iki analiz biiminden biri kurucu znete
rimleriyleyaplrken, dieri de son kertedeekonomi, ideoloji ve
styap ile altyapnn karlkl etkileimi terimleriyleyaplyordu.
Soru: Gene bu yntembilimsel balam iinde, soybimsel
yaklam nereye oturtursunuz? Srasyla tek tek analiz ettiiniz
bilimsel "nesneler ile alanlarn mmkn olma koullar, kiplikle
ri ve kurulmasnn sorgulanmas olarak bu yaklam zorunlu klan
nedir?
Foucault: Bu kurma sorunlarnn, kurucu bir zneye(delilik,
sululuk ya da onlara benzer baka bir ey) gndermeyapmak ye
rine, tarihsel bir rg ierisinde nasl zmlenebileceini grmek
istiyorum. Ne var ki bu tarihsel rg, fenomenolojik znenin ba
site greliletirilmesinin tesinde bir ey olmalyd. Ben sz ko
nusu sorunun fenomenolojistlerin gndermeyapt zneyi tarih
selletirerek, tarih ierisinde evrilen bir bilinten yola karak -
67
zlebileceineinanmyorum. Bencekurucu zneden vazgeerek,
znenin bizzat kendisinden kurtulmak, baka bir deyile, znenin
tarihsel bir rg ierisindekurulmasna aklk getirebilecek bir
analizeulamak gerekmektedir. te benimsoybilimdiye adlandr
dmey bu. Yani, olaylar alanna gre akn bir konumu olan ya
da tarihin ak iindekendi bombo kimliiyle koturan bir zne
ye gndeone yapmadan, bilgilerin, sylemlerin ve nesne alanlar
nn kurulmasn aklayabilecek bir tarih hiimi.
Soru: Marksist fenomenoloji ile belli tr bir Marksizmin ak
a bir perde ve bir engel ilevi grd ortada; bugn iin halen
bir perde ve bir engel ilevi grmeye devam eden ila kavramdan
daha sz edebiliriz. Bunlar, bir yanda ideoloji br yanda ise bas
kdr. Artk btn tarih bu ekilde dnlyor, normalletirme,
cinsellik ve iktidar gibi fenomenlere bir anlam ykleniyor. stelik,
bu kullanlsn ya da kullanlmasn, eninde sonunda daima ya ide
olojiye (tekrar Marx' a gnderme yapmann kolay olduu bir nok
ta) ya da baskya (Freudun btn meslek yaam boyunca sk sk
ve hibir ekince duymadan kullanm olduu bir kavram) dn
lyor. Bunlardan hareketle unu ileri srmek isterim. Bu kavram
larn arkasnda ve bu kavramlar (doruya da yanl biimlerde)
kullananlarda bir tr nostalji duygusu hkim: deoloji kavramnn
arkasnda her trl yanltan ve yanlsamadan kurtulmu olan ve
kendi kendisine saydam bir bilgi biimine duyulan nostalji; bash
kavramnn arkasnda ise, her trl zorlama, disiplin ve normal*
letirme eiliminden antm bir iktidar biimine duyulan nostalji
yatmaktadr. Yani, bir yanda sopasz bir iktidar, br yanda aldat-
macasz bilgi. Siz bu iki kavramn, ideoloji ile basknn, negatif ve
psikolojik" olduunu ve yeteri kadar aklayc olmadm syle
diniz. Sz konusu kavramlarn geni bir tartmasn iermese de
ideoloji ve bask nosyonlarnda temellenen (ve yalnzca son kerte
de deil) geleneksel aklama ve anlalabilirlik biimlerim ama
y olanakl klacak trde bir analiz gerekletiren Hapishanenin
Douu'da zellikle grlyor bu. Bu frsattan yararlanarak, bu
konulardaki dncelerinizi daha belirgin szlerle ifade etmeyi
deneyebilirsiniz belki. Hapishanenin Douu'da, ideolojisiz ve
68
basksz, her kapy aan bu iki maymuncuun ierdii her trl
negatiflik ve psikolojizmden arnm trde pozitif bir tarih ilk kez
ortaya kyor belki.
Fouco ult: Bana ge, tt nedenden dolay ideoloji nosyonun
dan yararlanmak olduka zor grnyor. Birincisi, ister holana
lmister holanmayalm, ideoloji nosyonu hakikat olduu varsay
lan baka bir eyledaima potansiyel bir kartlk durumunda yer
alr. Ben imdi, sorunun, bir sylemdebilimsellik ya da hakikate
ait olan eyler ile baka eye ait olan eyler arasna bir izgi iz
mekte deil; kendi balarna ne doru ne de yanl olan sylemler
iinde hakikat etkilerinin nasl retildiimtarihsel bakmdan anla
makta yatt inancndaym. kinci sakncann kaynakland nok
ta, ideoloji kavramnn, sanrmkanlmaz olarak, bir tr zneye
gndermede bulunmasdr. ncsii, ideoloji onun altyaps,
maddi, ekonomik belirleyicisi, vb. ilevi gren bir ey karsnda
ikincil dzeydeki bir konumda yer alr. te bu nedenden, ide
olojinin ihtiyatla yaklalmadan kullanlamayacak bir nosyon ol
duunu dnyorum.
Bask nosyonu ideoloji nosyonundan daha sinsi; ya da en azn
dan ben, kendimi bu nosyondan kurtarmakta fazlasyla zorlandm,
nk bu nosyon iktidar etkilerineait olan tmbir fenomenler di
zisiylegayet iyi uyumgsteriyor. Deliliin Tarihi balkl alma
m kaleme aldmda, bu bask nosyonundan en azndan rtk bi
imde yararlandm iyi biliyorum. Esasnda, iktidar mekanizma
larnn ve psikiyatrinin bask altna alp suskunlua ittii sylenen
bir tr canl, konukan ve endieli delilik halinin varlmortaya
koymaya gayret ediyordumsanrm. Oysa imdi, bask nosyonu
iktidarn tamda retken olan yanrn yakalamak asndan hi uy
gun deilmi gibi geliyor bana. ktidar etkilerimbask kavramyla
tanmlamak, iktidar konusunda salt hukuksal bir yaklam benim
semek ve ctidan Hayr! diyen bir hukukla zdeletirmek, ikti-.
dar her eyden nceyasaklama gc tayan bir ey olarak gr
mektir. imdi ben, bunun, tuhaf bir yaygnlkla savunulmakla bir
likte, btnylenegatif, dar, iskelet halindebir iktidar anlay ol
duuna inanmaktaym. Eer iktidar baskc ynnden baka hibir
69
zellik tamasayd, eer Hayr! demekten baka hibir ey yap
myor olsayd, ona gerekten hep boyun eileceini dnebilir
inisiniz? ktidarn etkili bir g olarak geerliliini korumasn, ik
tidar kabul etmemizi salayan etken, onun arln salt Hayr!
demekleyetinen bir g olarak gstermeklekalmayp, aslnda bir
takmeyler arasnda dolap birtakmeyler retmesi, zevk ya
ratmas, bilgi oluturmas ve bizzat sylemretmesidir. ktidarn,
ilevi baskdan baka bir ey olmayan negatif bir merciden ziyade,
btn toplumsal bnyenin iinden geen retken bir a olarak de
erlendirilmesi gerekiyor. BenimHapishanenin Douu'nda gs
termek istediimey, on yedinci ve on sekizinci yzyllardan iti
baren, iktidarn retkenliindeelle tutulur bir teknolojik alma
gzlendiiydi. Klasik dnemin monarileri kocaman devlet aygt
lar (ordu, polis ve maliye rgt) gelitirmeklekalmad; ayn za
manda ve ncelikle, gene bu dnemde, yeni bir iktidar ekonomi
si denebilecek, yani iktidar etkilerinin btn toplumsal bnyenin
ierisindehemsrekli hemkesintisiz hemuyarlanm hem^bi
reysellemi bir tarzda dolamasna olanak tanyan prosedrler
den meydana gelen bir sistemin yerlemesi desz konusuydu. Ve
bu yeni teknikler, (ayrcalklar tanmaktan belli snflarn sua ei
limine kadar) az ok zoraki hogr ve pahal gsteri (iktidarn
parlak ve sreklilik tamayan mdahaleleri ki bunlarn en iddet
li biimi olaanst olduu iin ibret nitelii tayan cezayd)'
karmna dayanan daha nceki tekniklerekyasla, hemok daha
etkili hemde ok daha az savurgan (ekonomik bakmdan maliyeti
daha dk, sonulan bakmndan riski daha az, kama ve diren
me yollan daha kapal) tekniklerdi.
Soru: Bask ncelikle cinsellik kapsamnda kullanlan bir kav
ram. Burjuva toplumunun cinsellii bastrdna, cinsel arzular
zorla boduuna, vb. inanlmaktayd. rnein on sekizinci yzyl
da mastrbasyon aleyhinde balatlan kampanya ya da on doku
zuncu yzyln ikinci yarsnda homoseksellikte odaklanan tbbi
sylem ya da genelde cinsellii merkez alan sylem ele alnd
zaman, bir bask sylemiyle yz yze eliyormuuz gibi bir izlenim
douyor. Gerekte ise bu sylem, bask yaplyormu grntsn
70
douran, en azndan bu ekilde yorumlanmaya ak olan teknik
lerle sk skya bal bir dizi mdahalenin yaplmasn; gzetleme,
dolatrma, denetleme, vb. temelinde taktik nitelikli ve pozitif m
dahalelerin yaplmasn olanakl klar. Kanmca, mastrbasyonu
hedef alan amansz kampanya bunun tipik bir rneini olutur
maktadr.
Foucault: Kesinlikle. Burjuva toplumunun ocuk cinsellii
ni, ocuk cinselliinden sz etmeyi ya da onun yarlmkabullen
meyi dahi reddetme lsndebastrd, herkesin azna yerle
mi olan bir szdr. ocuklarn bir cinselliklerinin olduunun ke
fedilmesi iin ta Freuda kadar beklemek gerekmiti. imdi, peda
goji ve ocuk sal zerinekaleme alnm olan btn kitaplar,
on sekizinci yzylda ana babalara ynelik olarak yaymlanm bu
lunan rehber kitaptan okuduunuzda, ocuk cinsiyetinden durma
dan ve mmkn olan her balamda bol bol sz edildiini saptars
nz. Bu sylemlerin hapsiyle amalanann tamda ocuklarn bir
cinsellie sahip olmalarnn nlenmesi olduu ileri srlebilir.
Ama btn bu sylemlerin ilevi ana babalarn kafasna, yklen
dikleri eitimsorumluluktan erevesindeocuklarnn cinsiyeti
nin temel bir sorun oluturduunu kazmak, ocuklarn kafasna
ise kendi bedenleri ve kendi cinsiyetleriyleilikilerinin temel bir
sorun meydana getirdiini kazmak olmutur. Gene bu sre, bir
yandan ve ayn zamanda, ana babalarn btn bak ve dikkatleri
nin ocuk cinselliinde kilitlenmesi sonucunu dourmutur. Bu
nun sonucu ocik bedeninin, ana baba ile ocuk arasndaki beden
sel ilikinin ve tabii ailealannn da cinsellemesi olmutur. kti
dar cinsellii bastrmaktan ok pozitif olarak retmitir. Benim
inancmodur ki, aratrlmas gereken yan tamda bu pozitif meka
nizmalardr ve bu noktada iktidarn doasna ilikin olarak imdi
ye kadar yaplm btn nitelemelerin ierdii hukuksal emaclk-
tan kesin olarak kurtulmak gerekmektedir. Byleceortaya tarihsel
bir sorun kmaktadr; yani uygulad iktdan teknik ve pozitif
olarak grmektensehukuksal ve negatif olarak grmekteBatmn
niin bu kadar uzun sresrar ettiini zmesorunu.
Soru: Belki bu yzden, iktidarn kendini kapsaml hukuksal ve
felsefi teorilerde ngrlen biimler yoluyla ifade ettii ve iktida
r iletenler ile buna maruz kalanlar arasnda temel, kapatlmaz
bir ayrlk bulunduu dnlmtr daima.
Foucault: 8u durum monari kunmuyla bantl mdr, me
rak ediyorum. Monari, daha nceki iktidar odaklan arasnda orta
a boyunca grlen srekli mcadeleler zerine kurulmutu. Mo- | |
nari bu srete kendisini bir hakem olarak; savaa, iddete ve ^
yamaya son verebilecek ve mcadelelere ve zel kavgalara hayr |;
diyebilecek bir g olarak sunmaktayd. Monari kendisini, hu-
kuksal ve negatif bir ilev stlenerek kabul edilir .klyor, ama bu- M
m yaparken doal olarak bu ilevin snrlarm da ayordu. H- ^
kmran, yasa ve yasaklama, btn bunlar daha sonra hukuk teori- m
niyle daha da geniletilen bir iktidar tasarm sistemi oluturdu: m
siyaset teorisi hkmrann kiiliine saplanp kald. Bu tr teoriler
bugn hl hkmranlk sorunuyla megul. Bizim ihtiyacmzsa, %
hkmranlk sorunu ve dolaysyla da yasa ve yasaklama sorunla- M
n evresinde kurulmu olmayan bir siyaset felsefesi. Kraln kafa- 'J| f
sim uurmamz gerekiyor; siyaset teorisinde ise bu hli yaplmay | | 3
bekliyor.
Soru: Kraln kafas henz uurulmad; ama insanlar onun ye
rine disiplini koymaya alyorlar bile, yani gzetleme, normal- :| p
etirme ve denetleme ilevleri ve ardndan cezalandrma, slah et-
me, eitme, vb. ilevlerim tayan ve on yedinci-on sekizinci yz- M
ylda kurulmu olan o muazzam sistem. Acaba bu sistemin kkeni
nedir, niin ortaya kmtr ve ne gibi bir yarar vardr? Bugn
daha ziyade, bu sistemi bir zneye; byk, btnsel, btnselleti
rici bir zneye, yani on altnc ve on yedinci yzyllarda olumu p
modem devlete ve (klasik teoriler uyarnca) onun beraberinde ge
tirdii profesyonel orduya, polise ve idari brokrasiye balamak
ynnde yaygn bir eilim var.
Foucault: Sorunu devlet terimleriyle ortaya koymak, gene
hkmran ve hkmranlk erevesinde, yani yasa terimleriyle or- .
taya koymak anlanma gelir, iktidarla ilgili btn bu fenomenleri W: i
devlet aygtna baml fenomenler olarak betimlemek, onlar
znde baskc nitelie sahip olarak kavramak olur: ldrc bir
g olarak ordu, ceza mercileri olarak polis ve adalet, vb. Ben dev
letin nemsiz olduunu sylemek istemiyorum; benim sylemek
istediim, iktidar ilikilerinin ve tabii iktidar ilikileri konusunda
yaplmas gereken analizin ister istemez devletin snrlarm at,
aacadr. ktidar ilikilerinin devletin snrlarn amas iki an
lamda gerekleir: Her eyden nce devlet, kendi aygtlarnn sa
hip olduu mutlak gce ramen, btn fiili iktidar ilikileri alan
n igal edebilecek gten yoksun olduu iin; kincisi, devlet an
cak baka, yani zaten var olan iktidar ilikileri temelinde ileyebi
lecei iin. Devlet, bedeni, cinsellii, aileyi, akrabal, bilgiyi,
teknolojiyi, vb. kuatan bir dizi, iktidar a karsnda styapsal
konumdadr ve bu iktidar alan, znde belli byk yasaklama i
levleri etrafnda yaplanan bir meta-iktidarla koullandran-ko-
ullanan ilikisi iinde yer alr. Ama, yasaklar getiren bu meta-ik-
tidar, ancak byk negatif iktidar biimlerinin zorunlu temelini
salayan ok eitli ve belirsiz iktidar ilikilerinde kk sald l
de yerleebilir ve kendine salam bir zemin bulabilir. Benim
kendi kitabmda anlalmasn salamaya altm nokta da bun
dan baka bir ey deildi.
Soru: Bu durum, bir yanda devlet ile br yanda devrim ara
sndaki kartlktan beslenen siyasi mcadele ikiliini ama imk
nna yer amyor mu? Bu durum, dmann devlet olduu atma
lardan daha geni, kapsaml bir atmalar alann gstermez mi?
Foucault: Ben, devletin kendi ilerliini olanakl klan ok
sayda iktidar ilikisinin kodlanmasndan meydana geldiini, dev
rimin ise ayn ilikilerin deiik trde bir kodlanmas olduunu
syleyeceim. Bu, birok tr devrim olduunu, kabaca sylersek
iktidar ilikilerinin yeniden kodlanabilme says kadar devrim tr
olduunu ve pekl devletin ileyiine temel oluturan iktidar ili
kilerini znde olduu gibi brakan devrimler de dnlebilece
ini ierimler. .
Soru: Bir aratrma nesnesi olarak iktidar konu alrken, Cla-
usewitzin formlnn tersine evrilerek, siyasetin savan baka
aralarla srdrlmesi olduu fikrini ortaya atmtnz. En son
aratrmalarnz temelinde, askeri model, iktidar tanmlamann
en iyi yollarndan birisi gibi duruyor. Sava burada yalnzca me-
taforik bir model midir; yoksa iktidarn gerek anlamyla, dzen-
lit gndelik ileyi tarzm m yanstr?
F oucault: u anda benim nmdeki sorun da zaten bu. Tek- :S t
nikleri ve prosedrleriyle birlikte iktidan, imdiye kadar teorik ba- |g
tamdan iinde hapsolduu yasa biiminden koparma abasna gi- m i
rer girmez, u temel soruyu sormak durumunda kalrz: ktidar yal
nzca sava trnden bir tahakkm biimi deil midir? Dolaysy- ?
la, iktidarla ilgili btn sonulan g ilikileri erevesinde kavra
mak gerekmez mi? ktidar belirli anlarda bar ve devlet biimle
rine brnen genellemi bir sava tr deil midir? Bunun iin
bar bir sava biimi, devlet de bu sava yrtmenin bir arac ola- 'M |
aktr. Bu nokta bir dizi sorunu da beraberinde getirmektedir. Sa
va kim kime kar yrtmektedir? Sava iki snf arasnda m,
yoksa daha ok sayda g arasnda m gemektedir? Bu, herkesin
herkese kar sava mdr? Srekli savam yrtld bu sivil
toplumda ordunun ve askeri kuramlarn rol nedir? Yaplan ve si
yasi sreleri analiz etmekte taktik ve strateji kavramlarnn yeri
nedir? ktidar ilikilerinin doas ve kkl bir deiime urama f
tarz nedir? Bu sorularn hepsinin aydnlatlmas gerekmektedir.
Her koulda, insanlarn ne kadar rahata ve aklamaya gerek yok
mu gibi g ilikerinden ve snf savamlarndan sz ettikleri
ni, bunu yaparken de gerekten bir sava m kastettiklerini ve eer
yleyse bunun ne tr bir sava olduunu aklamamalarn grmek
ok artc. [
Soru: imdiye kadar etkileri, kurallar ve oluum tarzn sizin
Hapishanenin Douu" /aanlattnz disiplinci iktidar zerinde
durduk. Bu noktada, niin ugzetim" diye sorulabilir? Gzetimin
yarar nedir? On sekizinci yzyl iinde bagsteren bir sorun var:
Nfusun bilimsel bir aratrma nesnesi olarak alnmas. nsanlar,
74
j . doum oranlarm, lm oranlarm ve nfustaki deiiklikleri
aratrmaya ve ilk defa olarak nfus hakknda bilgi sahibi olma-
| | dan bir devleti ynetmenin olanaksz olduunu dile getirmeye ba
lyorlar. Szgelimi, idari bir temelde nfusla ilgili bir aratrmay
dzenleyen ilk kiilerden birisi olan Moheau, bu aratrmann
amacnn nfusun siyasi bakmdan denetlenmesi sorunlarnda yat
tm dnyor gibi duruyor. Bu disiplinci iktidar yalnzca kendi
si olarak ve kendi bana m etkili olmaktadr; yoksa daha genel
bir olgudan, kendini doru biimde yeniden retip oaltan, kesin
izgilerle saptanm kurallara uyarak usulne gre evlenip usul
ne gre davranan insanlardan oluan sabit bir nfus anlayndan
destek almaz m? Demek ki bir yanda bir tr btnsel, byk bir
gvde\ kendisi baklandaki bir dizi sylemle birlikte bir nfus gv
desi; br yanda ve daha aada, kk bedenler, uysal, bireysel
bedenler, disiplinin mikro-bedenleri olacaktr. Belki bu konudaki
aratrmalarnzn henz sadece bamdasmz, ama gene de bu
farkl yaplar arasnda, yani btnsel nfus gvdesi ile bireylerin
mikro-bedenleri arasnda doan ilikilerin (tabii bu tr ilikiler
kmsa) niteliini nasl yorumladnz konusuna girebilir misi
niz biraz?
F oucault: Aslnda sorunuz ok yerinde. Hl bu sorun ze
rinde alyor olmam nedeniyle bu soruyu yantlamak benim iin
ok g. nanyorum ki, on yedinci ve on sekizinci yzyllarn te
mel nitelikli btn teknik icatlar ve keifleriyle birlikte, on seki
zinci yzyln sonunda gerekletirilmi anayasal reformlar ve ye
ni ynetim biimlerinden herialde ok daha nemli olan yeni bir
iktidar teknolojisinin de ortaya ktm gz nnde bulundurmak
gerekiyor. Sol kampta, sk sk u iitilir: "ktidar soyutlayan, bede
ni yadsyan, bask altna alan, ezen, vb. eydir. Oysa ben, on ye
dinci ve on sekizinci yzyllardan itibaren devreye sokulan yeni
iktidar teknolojilerinin en arpc olan yannn, onlarn somut ve
kesin karakterleri, eitli ve farkllam bir gereklii kavrayla-
* Bu cmlede geen "gvde* ve "bedenkelimeleri Franszcada tek bir kelimeyle
(corps) karlanmakladr, (y.h.n.)
75
n olduunu sylerdim. Feodal toplumlarda iktidar znde gster
geler ve el koyma araclyla etkisini koruyordu. Bir yanda feodal
lordlara, ritellere, trenlere, vb. sadakat gstergeleri, br yanda
vergiler, yama, avlanma, sava, vb. biimini alan el koyma. On
yedinci ve on sekizinci yzyllarda ise, etkisini toplumsal retim
ve toplumsal hizmet yoluyla kurmaya balayan bir iktidar biimi
doar. Sz konusu olan artk, bireylerden somut yaam koullarn
da retken hizmet elde etmektir. Bunun iin, iktidarn bireylerin
*bedenlerine, hareketlerine, tutumlarna ve gndelik davran kalp
larna ulaabilmek zorunda olmas anlamnda, iktidarn gerek ve
etkili bir biimde bedenselletirilmesi zorunlu olmutur. ocuk
larn bedenlerinin olduka karmak maniple etme ve koullan
drma sistemlerinin nesnesi haline getirilmesinde bir hayli baarl
olan okul disiplini gibi yntemlerin neminin kaynakland nok
ta burasdr. Ama ayn zamanda bu yeni iktidar teknikleri, nfus
sorunuyla uramak, ksacas insan birikimini idare etmek, denet
lemek ve ynlendirmek ihtiyacm duymutur (sermaye birikimini
destekleyen ekonomik sistem ile insan birikimini yneten iktidar
sistemi, on yedinci yzyldan itibaren birbiriyle kout ve birbirin
den ayrlmaz fenomenlerdir): Nitekim demografi, kamu sal,
konut, yaam sresi ve dourganlk gibi sorunlar da buradan kay
naklanmaktadr. Ve gene eminim ki cinsiyet sorununun siyasi ne
mi, cinselliin bedenin disipline edilmesi ile nfusun denetlenme
sinin kesime noktasnda yer alyor olmasna baldr.
Soru: Son olarak size daha nce sorulmu bir soru yneltmek
isterim: Yrttnz ahma, zihninizi igal eden dnceler,
varm olduunuz sonular, gndelik siyasi mcadelelerin yr
tlmesinde ne lde yararl bir etkide bulunabilir? Daha nce,
iktidara kar kmann spesifik yeri olarak, partiler ya da snflar
gibi tamamen global, genel nitelikli mercilerin dnda ve tesinde
yer alan yerel mcadeleler zerinde durmutunuz. Bu saptamala
rnzda entelektellere ne gibi bir rol dmektedir? Global bir r
gtlenmenin szcs ilevim gren organik bir entelektel yok
sa, insan hakikatin taycs, hakikatin efendisi ilevini grme id-
76
m
m
m
M
S
f
diasnda deilse, entelektel hangi konumu stlenecektir?
Foucault: Sol entelektel uzunca bir dnem boyunca haki
kat ile adaletin efendisi olma kapasitesini tayan biri olarak ko
numu ve byle konuma hakkna sahip olduu kabul edilegel-
mitir. Entelektel evrenselin szcs sfatyla dinlenmi ya da
dinlendiini iddia etmitir. Bu entelektel olmak, bir lde hepi
mizin bilinci/vicdam gibi bir ey olmak demekti. Bence bu nokta
da Marksizmden, daha dorusu gcn kaybetmi durumdaki bir
Marksizmden alnm bir fikirle kar karyayz. Nasl proletarya,
kendi tarihsel konumu gerei evrenselin taycsysa (ama evren
selin dolaymz, yansmasz, kendisinin pek de bilincinde olma
yan taycs), entelektel de ahlki, teorik ve siyasi seimi yoluy
la bu evrenselliin bilinli ve gelikin biiminin taycs olmaya
zenir. Bylece entelektel, karanlk, kolektif biimi proletaryada
cisim bulan bir evrenselliin berrak, bireysel biimi olarak gr
lr.
Yllar var ki artk entelektelden bu rol stlenmesi istenmiyor.
imdi teori ile pratik arasndaki balant yeni bir biim ald. En
telekteller, evrensel, rnek alnacak, herkes iin adil ve do
ru olann kipliinde deil; spesifik sektrlerde, kendi yaam ya
da alma koullarnn onlar konumlandrd noktalarda (konut,
hastane, tmarhane, laboratuvar, niversite, aile ve cinsel ilikiler)
almaya altlar. Kukusuz bu onlara yrtlen mcadeleler
hakknda ok daha dorudan ve somut bir bilin verdi. Tabii buna
bal olarak spesifik, evrensel olmayan ve genellikle proletarya
nn ya da kitlelerinkinden deiik sorunlarla da karlatlar. Buna
ramen ben, entelektellerin iki nedenden dolay proletaryaya ve
kitlelere fiilen yaklatklar kansndaym Bu nedenlerin birincisi,
bunun gerek, maddi ve gndelik mcadelelerle ilgili bir sorun ol
mas; kincisi de farkl bir biimde olmakla birlikte, genelde pro
letaryayla entelektelin ayn dmanla (yani okuluslu irketler,
yarg ve polis aygtlar, emlak speklatrleri, vb.) kar karya
gelmeleriydi. Ben bu kesimi, evrensel entelektelin karsnda
spesifik entelektel eklinde nitelendireceim.
Bu yeni figrn bir baka siyasi anlam daha var: Bu figr, n
77
ceden birbirinden ayr kalm olan kategorilerin, btnlemelerini
deilse bile, en azndan eklemlenmelerini olanakl kld. imdiye
kadar kusursuz (par excellence) entelektel ncelikle yazar olur
du: Evrensel bir bilin ve zgr bir zne olarak yazar-entelektel,
devletin ya da sermayenin hizmetindeki yetkili mercilerden baka
bir ey olmayan entelektellerin (mhendisler, yarglar, profesr
ler) tam zdd bir konumda yer alyordu. Her bireyin kendi spesi
fik etkinlii onun siyasilemesinin temeli olduundan ben, ente
lektel olmann kutsallatrc iaretini oluturan yaz eii ortadan
kalkm ve bunun sonucunda deiik bilgi biimleri ve bir siyasi
leme odandan bir bakasna enlemesine balar kunna imkn
domutur. Yarglar, psikiyatristler, doktorlar, sosyal hizmet g
revlileri, laboratuvar teknisyenleri ve sosyologlar, artk hem kendi
alanlar ierisinde hem de karlkl deiim ve destek yoluyla glo
bal bir srete entelektellerin siyasilemesi srecine katlabilecek
drmdalar. Yazar, toplumun en gzde kiilii konumunu kaybet
me ynelimine girse bile, niversitenin ve akademisyenin, balca
unsurlar olarak olmasa bile, en azndan karlkl aktarclar, ay
rcalkl kesime noktalan olarak nasl ortaya ktm ite bu s
re btn aldyla sergilemektedir. niversiteler ile eitimin si
yasi bakmdan son derece hassas blgeler haline gelmelerinin ne
deni kukusuz budur. stelik niversitelerin krizi diye adlandrlan
ey de bu iktidar kayb olarak deil; tam tersine, pratik olarak ni
versiteden kan ve ona gndermede bulunan ok farkl entelekt
eller arasnda iktidar etkilerinin oalmas ve glenmesi olarak
yorumlanmaldr. Yaznn 1960larda tank olduumuz youn te
orikletirilmesi kukusuz yalnzca bir veda arkisiydi. Yazar bu
arala kendi siyasi ayncaln muhafaza etmenin mcadelesini
veriyordu. Gelgelelim, olayn kesinlikle bir teorik meseleden iba
ret kalmas, yazarn dilbilime, gstergebilime, psikanalize daya
nan bilimsel bir ehliyete ihtiya duymas, bu teorinin referanslan-
n Saussureden, Chomskyden, vb. almas ve bu eilimin tama
men sradan edebi rnler dourmas; ite btn bu olgular, yaza
rn etkinliinin artk olaylarn odamda yer almadm ak biim
de kantlamaktadr.
Bana soracak olursanz, spesifik entelektel figr kinci
78
Dnya Savandan sonra ekillenmitir. Evrensel entelektel ile
spesifik entelektel arasndaki gei noktasn temsil eden de her
halde atom fizikisiydi (Tek bir szckle,, daha dorusu tek bir
isimle: Oppenheimer). Atom fizikisi bilimsel bilgiyle ve kuram
larla dorudan ve yerel balara sahip olduu iindir ki mdahale
de bulunabiliyordu; ama, nkleer tehdidin btn insan rkm ve
dnyann kaderini etkilemesinden bu yana, atom fizikisinin sy
lemi ayn zamanda evrensel olann sylemi de olabiliyordu. Atom
bilgini, btn dnyay ilgilendiren bu protestonun glgesine s
narak, bilginin dzenindeki kendi spesifik konumunu iin iine
soktu. Bylece entelektel, sanrm ilk defa olarak, ortaya koydu
u genel sylemi nedeniyle deil; kendi denetiminde tuttuu bilgi
sayesinde siyasi iktidarlarn kendi peine dtn grd: te
entelektel tam bu dzeyde siyasi bir tehdit haline gelmiti. Ben
burada yalnzca Batl entelektelleri konu alyorum. Sovyetler
Birliindeki gelimeler eitli noktalarda bununla benzerlik gs
terdii gibi, eitli noktalarda da ayrlmaktadr. 1945 ylndan bu
yana Bat'da ve sosyalist lkelerdeki bilimsel muhalefet halen cid
di aratrmalara konu olmay beklemektedir.
On dokuzuncu yzylda ve yirminci yzyln balarnda etkili
olan evrensel entelektelin esasen tamamen spesifik nitelikli bir
tarihsel kiilikten trediini varsaymamz pekl mmkndr. Bu,
zenginliin iktidan, despotizmi, suiistimali ve kstahlna kar
adaletin evrenselliim ve ideal bir yasann eitiliini koyan ada
let adam, hukuk adamdr. On sekizinci yzyln byk siyasi m
cadeleleri yasa, hukuk, anayasa, aklda ve doada adil olan, evren
sel lde geerli olabilecek ve olmas gereken eyler iin yapl
mt. Bugn entelektel (szcn sosyolojik deil, siyasi an
lamnda entelekteli kastediyorum, yani bilgisini, uzmanlm ve
hakikatle ilikisini siyasi mcadele alannda kullanan kii) dedii
miz ey, sanrm, hukukudan ya da her halkrda adil bir yasann
evrenselliini ortaya atan, hatta daha sonra bunu, hukuku meslek
edinmi olanlara kar yapan kiiden (bu tr entelektellerin pro
totipi Fransada Voltairedir) domutur. Evrensel entelektelin
kayna itibarl hukukudur ve evrensel entelektel en eksiksiz
79
ifadesini de yazarda, herkesin kendisini tanyabilecei deerlerin
ve anlamlarn taycsnda balar. Spesifik'* entelektelin kayna
ise tamamen baka bir figr, yani hukuka deil; bilgin-uzmandr.
Az nce aka ifade ettiim gibi, ba entelektel tipinin On plana
kmas atom fizikileriyle gereklemitir. Aslnda bu entelektel
tipi bir sreden beri kuliste sahneye kmaya hazrlanmaktayd,
hatta on dokuzuncu yzyln sonlarndan itibaren en azndan sah
nenin bir kesinde yer almaya balamt. Hi kukusuz, bu kii
liin kendini net biimde gstermeye balamas da Darwinle. da
ha donsa Darvinden sonra gelen evrimcilerle sz konusu ol
mutur. Gerek evrimcilik ile sosyalistler arasndaki frtnal iliki,
gerekse evrimciliin (rnein sosyoloji, kriminoloji, psikiyatri ve
eugnisme' zerindeki) olduka karmak etkileri, bilginin, ne ka
dar nemli olarsa olsun yerel" bir bilimsel hakikat adna kendi
ann siyasi mcadelelerine mdahale etmeye balad kritik
ana iaret eder. Tarihsel dzlemde. Ban entelektelinin tarihinde
yn deiikliinin gerekletii bu noktay Darvin temsil eder.
(Bu adan Zoia'nm yeri de ok nemlidir: Zola, evrensel ente
lektel tip, yasann taycs ve eitlik militan olmakla birlikte
sylemini, bilimsel olduuna inand; ama ok kt biimde kav
rad ve kendi sylemi zerinde ok mulak siyasi etkilerde bu
lunan bir dizi smflandma ve evrimci armla arlatrr.) Eer
bu olay yalandan incelemeye kalksaydk, ba yzyln banda fi- s\
zikinin siyasi tartma alanna nasl yeniden girdiinin irini sflr-
memiz gerekecekti. Sosyalizm teorisyenleriyle grelilik teoris yen
leri arasndaki tartmalar, bu tarih asndan can ahc neme sa
hiptir.
Her koulda, biyoloji ile fizik ayrcalkl bir lde bu yeni ke
simin. spesifik entelektelin oluum alanlarm meydana getiriyor
du. Spesifik entelektele gerek nemini kazandran, teknik-bi-
1imsel yaplarn ekonomik ve stratejik alana yaylmasyd. Bu ye
ni entelektelin ilevleri ve prestijinin younlat figr, artk
*insan tann soya*Mmyoluylaiytoftifflp ilahodflmosi Ozartndaalan bira
dal, ( n.)
80
<Bhi yazar" deil, mutlak bilginedir; yani, attk herkesin deer
lerini tayan, adaletsiz hkmdara ya da onan bakanlarna kar
kan, ln mezardan bile duyuran kii deildir, Tim tersine,
kendisi gibi bir avu insanla birlikte, ister devletin hizmetinde is
ter devlete kar olsun, elinde yaam gnendirebilecek ya da d
n olmayan biimde yok edebilecek gleri tutan kiidir artk.
Sonu olarak spesifik entelektel artk ebediyetin szcs deil,
yaam ve lm stratejisidir. Gnmzde, byk yazar figr
nn fiilen yok olmasna tanklk etmekteyiz.
imdi daha ince ayrntlara geri dnelim. amzn toplumun-
da teknik-bilimsel yaplarn gelimesiyle beraber, spesifik entelek
telin son on-yirmi ylda byk nem kazandm ve ayn zaman
da bu srecin 1960'lardan beri hzlandmkabul edelim. imdi
spesifik entelektel belli engellerle karlamakta ve belli tehlike
lerle yz yze gelmektedir. Konjonktrel mcadeleler dzeyinde
taima, belirli sektrlerle snrl talepleri aamama tehlikesi. Ba ye
rel mcadeleleri denetleyen siyasi partiler ya da sendika aygtlar
tarafndan maniple edilmeyi engelleyememe riski Her ey bir
yana, global bir stratejinin ya da d destein olmamas nedeniyle
bu mcadeleleri gelitirememe riski; gene, kimse tarafndan izlen
meme ya da ancak ok snrl gruplar tarafndan izlenme riski. u
anda bunun bir rneini Fransa'da grebiliriz. Hapishaneler, ceza
landrma sistemi ve polis-yarg sistemi etrafndaki mcadele, ay
r ayn kesimlerde, sosyal hizmet grevlileri ve eski mahkmlar
arasnda gelitii iin, giderek kendisini gelitirmesini salayacak
glerden kopmutur. Sonuta bu mcadele, sua eilimliyi ayn
anda hem masum bir kurban hem de su katlmam bir asi, hem
toplumun kurbanlk koyunu hem de gelecek devrimlerin gen kur
da durum ana getiren btn bir naif, arkaik ideoloji tarafndan et
kilenmekten kurtulamamtr. On dokuzuncu yzyl sonunun anar
ist temalarna bu geri dn ancak bugnk stratejilerin btnle-
tirilememesiyle mmkn olmutur. Sonu olarak ancak birka k
k grup tarafndan duyulan ba monoton, lirik ark ile onu geer
li bir siyasi ake olarak kabul etmemde iin yeterince nedeni bu
lunmakla birlikte, -cinai crmlerden duyulan kodaman titizlikle
NONbMMDMSmiI#R 81
gelitirilmesinden dolay- yarg ve polis aygtlarnn korunmasn,
daha dorusu glendirilmesini kabul eden kitleler arasnda derin
bir kopu gereklemitir.
Bana ylegeliyor ki biz imdi, spesifik entelektelin ilevinin
yeniden deerlendirilmesinin gerektii bir noktada bulunuyoruz.
Baz kesimlerin byk evrensel entelektellereduyduu nostalji
yeramen (bir felsefeye, bir dnya grneihtiyacmz var di
yorlar) spesifik entelektelden vazgeilmemelidir. Bunun iin, psi
kiyatrideulalan nemli sonulan irdelemek yetedidir: Bu sonu
lar, yerel, spesifik nitelikli mcadelelerin bir hata olmadmve
kmazasrklenmediini kantlamaktadr. Kald ki bir nkleer bi
limci, bilgisayar uzman, farmakolog, vb. olarak spesifik entelekt
elin rolnn, ister istemez yklenmek zorunda kald siyasi so
rumluluklarnakyasla gn getikedaha nemli hale gelmesi ge
rektii bile sylenebilir. Spesifik entelekteli, devletin ya da serma
yenin karlarna hizmet ettii (bu dorudur, ama ayn zamanda
kendisinin igal ettii stratejik konumu da gsterir), ya da gene, bi
limci bir ideolojinin propagandasn yapt (bu her zaman doru
deildir ve esas olan noktayla, yani doru sylemlerezg etkiler
le karlatrldndaikincil nemdebir olay olarak kalmaktadr)
gerekesiylediskalifiyeetmek tehlikeli olacaktr.
Kanunca burada nemli olan nokta, hakikatin ne iktidarn dn
da ne de iktidardan yoksun bir ey olduudur: Tarihimve ilevini
daha ayrntl olarak incelmenin faydal olaca bir mitin tersine,
hakikat zgr ruhlarn dl ve uzun yalnzlklarmocuu olmad
gibi, kendilerini zgrletirmeyi baarm olanlarn ayrcal da
deildir. Hakikat bu dnyaya ait olan bir eydir: Hakikat ok say
da zorlama sayesindeortaya kar. Vedzenli iktidar etkileri yara
tr. Her toplumun kendi hakikat rejimi, kendi genel hakikat siyase
ti vardr: Yani her toplumun doru kabul ettii ve doru olarak i
lerliesoktuu sylemtrleri; doru szceleri yanl szcelerden
ayrt etmeyeyarayan mekanizmalar ve merciler ile doru ve yanl
n teyit edilmeyollan, hakikatin edinilmesindetercih edilen tek
nikler ile prosedrler; doru kabul edilenleri sylemekleykml
olanlarn stats.
Bizimki gibi toplumlarda, hakikatin ekonomi politii be
82
m S
F6ARKA/Bcic!cktvelinSiyasi levi
nemli zelliklebelirlenir. Hakikat, bilimsel sylembiiminin ve
bu sylemi reten kuramlarn merkezindeortaya kar; hakikat, s
rekli ekonomik ve siyasi tevik altndadr (siyasi iktidar kadar eko
nomik retimiin de hakikat ihtiyac); hakikat, eitli biimlerde,
ok geni apl bir dalmn ve tketimin nesnesidir (birtakmke
sin snrlamalararamen, toplumsal yapda grecegeni bir yer
kaplayan eitimve enformasyon aygtlarnn iinde dolar); haki-,
kat, bika dev siyasi ve ekonomik aygtn (niversite, ordu, yaz,
medya) yegneolmasa bile baskn denetiminderetilip iletilir, ni
hayet hakikat, btn bir siyasi tartmay ve toplumsal atmay
(ideolojik mcadeleler) ilgilendiren bir sorundur.
Bana kalrsa u anda entelektelin dikkatealnmas gereken
zellii, evrensel deerlerin taycs olmas deildir. Entelekt
el spesifik bir konumigal eden kiidir, ama bizimki gibi bir top
lumda bu spesifiklik bir hakikat aygtma genel ileyiiylebant
ldr. Baka bir deyile, entelektelin ynl bir spesifklii var
dr: Kendi snfsal konumunun (kapitalizmin hizmetindeki kk
burjuva ya da proletaryann organik" entelekteli olarak) spesifk
lii; bir entelektel olarak durumuyla(aratrmaalan, laboratuvar-
daki yeri, niversitede, hastanede, vb. boyun edii ya da bakal
drd siyasi ve ekonomik talepler) bantl biimde yaamve a
lma koullarnn spesifklii; son olarak da, toplumlunuzdaki ha
kikat siyasetinin spesifklii.
tebu son etkeni hesaba kattmzda, entelektelin konumu
genel bir anlamkazanabilir ve onun yerel, spesifik mcadeleleri
yalnzca mesleki ya da sektrel snrlarlabal kalmayan etkiler ve
sonular dourabilir. Entelektel, toplumumuzun yaps ve ileme
si asndan vazgeilmez bir yere sahip olan bu genel hakikat reji
mi dzeyindeetkili olabilir ve mcadelesini srdrebilir. Yani, ha
kikat uruna, en azndan hakikat etrafnda verilen bir kavga var
dr. Bir kere daha belirteyim, buradaki hakikat, kefedilecek ve
kabul edilecek hakikatler btn deil; doru ile yanln birbirin
den ayrld ve doruya birtakmspesifik iktidar etkilerinin
yklendii kurallar btndr. Yani sz konusu olan, hakikat na
mna yrtlen bir kavga deil; hakikatin stats ve oynad si-
83
yasi ve ekonomik ,rolle ilgili olan bir kavgadr. Demek ki bu
rada, entelektellerin siyasi sorunlarmbilim/ideoloji terimleriy
le deil; haki kat/iktidar terimleriylednmemiz gerekmektedir.
Dolaysyla, entelektellerin profesyonellemesi ve entelektel
emek ile kol emei arasndaki ayrlk konulan da yeni bir tarzda ele
alnabilir.
Btiin bu anlattklarmz son derece kark ve mulak grn
yor olsa gerek. Gerekten mulak ve benimburada sylediklerim
ncelikle bir hipotez olarak deerlendirilmelidir. Ama karkl
biraz olsun gidermek amacyla da, birka nerme, (kesin savlar
deil, sadece daha fazla test edilip deerlendirilmesi gereken birta
kmvarsaymlar) ortaya atmak isterim:
Hakikat, szcelerin retimi, dzenlenmesi, dalm, dola
m ve ileyii iin dzenlenmi bir prosedrler btn olarak an
lalmaldr.
Hakikat; kendisini reten ve destekleyen iktidar sistemle
riyle ve kendisinin meydana getirdii ve kendisini yayan iktidar et
kileriyle dngsel bir iliki iindedir: Hakikat rejimi
Bu rejim yalnzca ideolojik ya da styapsal deildir, kapita
lizmin oluumu ve gelimesinin bir kouluydu. stelik, belli dei
iklikler olmakla birlikte, sosyalist lkelerde (bu noktada, hakkn
da ok az bilgi sahibi olduumin rneini bir kenara brakyo
rum) yrrlkte olan rejim de budur.
Entelektel iin temel siyasi sorun, bilimle ilintili olan ide
olojik ierikleri eletirmek ya da kendi bilimpratiine doru bir
ideolojinin elik etmesini salamak deil; yeni bir hakikat siyaseti
oluturmann mmkn olup olmadmbilmektir. Sorun insanlarn
bilincini ya da kafalarnda olan deil; hakikati reten siyasi, eko
nomik ve kurumsal rejimi deitirmektir.
Sz konusu olan, hakikati her trl iktidar sisteminden kurtar
mak deil (hakikatin kendisi zaten iktidar olduuna gre, bir ku
runtu olmaktan teye gitmez bu); hakikatin gcn u anda iinde
etkili olduu toplumsal, ekonomik ve kltrel hegemonya biimle
rinden kurtarmaktr.
v
ki ders
BRNC DERS: 7 OCAK 1976
Drt ya da be yldan ve pratik olarak buraya geli tarihimden be
ri yapmakta olduumve gerek sizin gerekse de benimiin rahat
sz edici bir birikime dntn grdmbir dizi ara turnay
bir ekilde noktalamak istiyorum. Her ne kadar bibiriyle ok ya
landan ilgiliyseler de, bu aratrmalarn srekli ya da tutarl bir b
tne dnmeleri mmkn olmad. Para para yrtlen aratr
malar oldular ve son analizde hibirinin kesin bir eyi kantlad,
hatta belirli bir yne gittii sylenemez. Damk ve ayn zamanda
* "Carso del 7 gonnato 1976" ve Corso del 14 gennaio 1976, A. Fontanave P.
Pasquino (yay.) Microtisica deI Potere: interventi politici. Torino: Einaudi, 1977, s.
163-194.
86
sk sk tekrara den bu aratrmalar durmadan ayn topraklarda
gezinmi, hep ayn temalar, ayn kavramlar, vb. etrafnda dnp
durmutur. Bunlar, cezalandrma prosedrnn tarihi hakknda k
sa notlar, psikiyatrinin on dokuzuncu yzyldaki evrimi ve kurum
sallamas zerine bir iki blm; sofistlik, Yunan paras ve ortaa
engizisyonuyla ilgili baz deerlendirmeler; on yedinci yzyldaki
gnah karma ya da on sekizinci ve on dokuzuncu yzylda ocuk
rintliini denetleme pratikleri zerinden bir cinsellik tarihine ya
da en azndan bir cinsellik bilgisi tarihine ilikin bir taslak; bir
anomali teorisi ve bilgisinin ve bununla ilintili eitli tekniklerin
oltaya knn aratrlmasyd. Ama bu almalarmn hepsi h
l yerinde sayyor. Tekrara dayal ve birbirinden kopuk olduklarn
dan hibir ilerleme gstenniyorlar. Aslnda dumadan ayn eyi
syledikleri iin belki de hibir ey sylemiyorlar. zlmesi
mmkn olmayan darmadank bir yumak olarak i ie gemi
haldeler. zetle, bir sonuca yarmyorlar:
Bununla birlikte, her eyden nce bunlarn yalnzca takip edil
mesi gereken yollar olduunu, nereye doru gittiklerinin fazla
nemli olmadmiddia edebilirim; nk aslnda nemli olan
bunlarn nceden belirlenmi bir k ve var noktalarnn bulun-
mamasyd. Bu almalar noktalardan oluan izgilerdi: devam
ettirmek ya da baka ynlere ekmek size, izlemek ya da durum
gerektirirse yeniden biimlendirmek de bana dyordu. Bakalm
bu paralarla ne yapabileceiz? Ardnda geici bir kpk izi bra
karak su yzeyinde srayan ve aada, kimsenin onu gremedi
i, kimse tarafndan izlenmedii ya da denetlenemedii derinlik
lerde, ok daha derinlikli, ok daha tutarl, zerinde daha ok d
nlm bir rota takip ettiine inandran, inanr gibi yapan, inan
mak isteyen ya da gerekten inanan bir balina gibiydim.
te durumaa yukar byleydi. Size sunmu olduumal
malarn karakterinin paral, tekrara dayal ve sreksiz olmas, pe
kl koyu tembellik diye nitelenebilecek bir durumun; ktphane
lere, belgelere, referans kitaplarna, tozlu ciltlere, asla okunmayan
metinlere, baslr baslmaz bir daha ancak yzyllar sonra indirile
ne kadar uykuya dalmak zere ktphane raflarna kaldrlan ki-
87
taplara tutkun olanlarn tipik derdinin bir yansmas olabilirdi. Bu
durumgereksiz bir bilgiyle, bir tiir fuzuli limlikle, yani tek d
gstergesi sayfann altndaki dipnotlarda yansyan bir sonradan
grmelikle kendini avutanlann telal atllna ok uygun der-
di. Bahnn kukusuz en eski ve ayn zamanda en karakteristik giz
li demeklerinden biriyle; bence antikada bilinmeyen ve Hristi
yanln erken dneminde, kukusuz ilk manastrlar anda, isti
lalar, yangnlar ve ormanlarn kysnda olumu olan bu garip bi
imde yok edilemez gizli demeklerden biriyle -faydasz eriidisyo-
nun* byk, mfik ve scak masonluundan sz ediyoruy- ken
dini dayanma iinde hissedenlere uygun derdi b durum.
Ama beni yapm olduumeyi yapmaya iten sadece bu ma
sonluktan aldmtat deildi. Bana yle geliyor ki sizden bana ve
benden size biraz da empirik ve rastlantsal olarak gidip gelen bu
almann meruluu, bunun ok snrl bir dneme, yaadmz
son on-on be, olsa olsa yirmi yl kapsayan, yani gerekten nem
li olmasa bile bence olduka ilgin olan iki fenomenin gzlendii
bir dneme uygun dt sylenerek gsterilebilir. Bu, bir yan
dan, dank ve sreklilik tamayan saldrlarn yapt etki diye
adlandrlabilecek olguylabelirlenmi bir dnemdir. rnein, psi
kiyatri kuramlarnn ilevini zayflatmak sz konusu olduunda,
yerellemi anti-psikiyatri sylemlerinin garip etkililiini dn
mekteyim. Bunlar, ok iyi biliyorsunuz ki gemite ve bugn ne
ye gnderme yapm ya da yapmakta olursa olsunlar hibir btn
lkl sisteme dayanmam ve hl da dayanmayan sylemindir.
Varoluu analize yaplan ilksel gndermeyi ya da genel olarak
Marksizmya da Reich teorideki mevcut gndermeleri dn
yorum. Gene geleneksel cinsel ahlka yneltilen ve kendileri de
yalnzca Reicha ve Marcuseye belirsiz, olduka mesafeli ve her
durumda mulak bir biimde gnderme yapan saldrlarn garip et
kililiini dnyorum. br yandan, hukuk sistemiyle cezalan
drma sistemini hedef alan, bir ksm genel ve her koulda epeyce
m W
* Belli bir Konudaayrntlarn derin bilgisi anlamna gelen bu szck, ayn zaman
da Rnesanstan bu yana tarihsel bir anlamda tad iinFranszca orijinalini
kullandk. (.n.)
kukulu snf adaleti nosyonuyla, dier bir ksm da biraz daha
kesin biimde anarist temalarla yaknl olan saldrlan da d
nyorum. Gene ayn derecede, Anti-Oedipus gibi, hakikaten kendi
alas teorik yaratclndan baka hibir eye gnderme yapma
yan bir kitabn etkisini de atlamamalym: Divan ile koltuk arasn
da onca zamandr aralksz devamedegelmi olan bu mrlty, en
gndelik pratie varana dek susturmu olan kitap, daha dorusu
olay.
Btn bunlar toparlarsam, son on-on be yllk sre boyunca
kuramlarn, pratiklerin ve sylemlerin o devasa ve giderde by
yen eletiriye akl; hatta ve belki de ncelikle, en tamdk, en
salamve gerek bedenlerimize gerekse de gndelik davranlan-
mza en yakn topraklarn un ufak olabilirlii: te bunlar ortaya
kmtr. Ancak bu kolayca un ufak olabilirlik ile sreksiz ve tikel
ya da yerel eletirilerin etkililiiyle ayn zamanda ya da tambu et
kililikte, belki de batan ngrlmemi olan bir ey kefedilmitir.
Bu, btnselci (totaliter), yani kapsayc ve global teorilerin engel
leyici etkisi olarak adlandrlabilecek olan eydir. Ama bu kapsa
yc ve global teorilerin olduka srekli bir biimde yerel olarak
kullanlabilecek aralar salamam ve hl da salamyor olduk
lar anlamna gelmez: Marksizmve psikanaliz tamda bunun kan
tdr. Ne var ki kapsayc ve global teoriler bu yerel olarak kullan
labilecek aralar, sylemin teorik birliinin bir anlamda paralan
m, dzensiz, lime lime, ynn kaybetmi, yerinden edilmi, ka-
rikatrize ve teatralize olmu olmas kouluyla salamlardr an
cak. Her durumda, btnlk (totalit) terimleriyle yaplan teeb
bs aslnda bir frenleme etkisi yapmtr. Dolaysyla, son on be
yln olaylarndan karlabilecek ilk sonu, bu olaylarn ilk zelli
i, eletirinin yerel karakteridir. Bu, yava intikal eden, safdil ve
budalaca bir empirizmanlamna gelmedii gibi, youn bir eklek
tiklik, oportnizm, her tr teorik giriimin nfuzuna ak ya da
kendini olabilecek en byk teorik zayfla indirgeyecek bir g
nll asetizmanlamna da gelmez. Yani ben eletirinin znde ye
rel olan karakterinin zerk, merkezilememi trden bir teorik re
tim, yani geerlilii yerleik dnce rejimlerinin onayna bal
89
m.
olmayan bir teorik liretimeiaret ettiineinanyorum.
Bu noktadabir sreden beri olanlarn baka bir zelliinete
mas etmekteyiz. Banayle geliyor ki bu yerel eletiriler bilginin
dn diye adlandrlabilecek bir yntemleyaplagelmektedir.
Bilginin dn ileunu demek istiyorum: Son zamanlardatek
rar tekrar, en azndan yzeysel bir dzeydetmbir tematik kt
karmza: nemli olann teori deil yaam, bilgi deil gereklik
olduu tematii. Amabencetmbu tematiin altnda, bu tematik
yoluyla, bu tematiin kendisindeboyun edirilmi (subjugu)
bilgilerin bakaldrmas diyetanmlayabileceimiz bir eyin orta
ya ktmgrdk. Boyun edirilmi bilgiler derken iki eyi
kastediyorum: Bir yandan, ilevselci bir tutarllk ya da biimsel
bir sistemletirmeylemaskelenmi tarihsel olaylaragndermede J
bulunuyorum. Somut adan baktmzda, bu ne akl hastanesin
deki yaamn bir gstergebilimi ne desua eilimin bir sosyoloji- |
si olup, tamtersine, akl hastanesi kadar hapishanenin deetkili
eletirisini yapmay salayan tarihsel ieriklerin otaya kmasdr.
Byleolmasnn nedeni de, ilevselci ve sistemletirici dncenin
dayatt dzenin maskelemeyi amalad atmave mcadele
nin kopularayol aan etkilerimyemden kefetmemizi sadeceta
rihsel ieriklerin salamasdr. Dolaysylaboyun edirilmi bil
giler, ilevselci ve sistemletirici btnler iinde mevcut ama
maskelenmi bulunan ve eletirinin erdisyon yoluylayeniden or
tayakard tarihsel ierik bloktandr.
kinci olarak, boyun edirilmi bilgilerden, baka, bir anlam
da tmylefarkl bir ey anlamak gerektiini dnyorum. Bo
yun edirilmi bilgilerden kavramsal olmayan, yeterincegeliti
rilmemi, naif, hiyerarik olarak aada, gerekli grlen bilgi ve
bilimsellik dzeyinin altndaolduklar iin diskalifiyeedilmi bir
dizi bilgiyi anlyorum. Bu, aadaki, kalifiyeolmayan, hatta dis
kalifiyeedilmi bilgilerin; akl hastasnn, hastann, hemirenin,
doktorun tbbi bilgiyeparalel amamarjinal bilgisi; popler, sadu
yuyazg olmayan, tersinetikel, yerel, farkllam, fikir birliin
den yoksun ve gcn kendini evreleyen her eyekar kard
keskinliinden alan ve sradan insanlarn bilgisi (savoir des
90
l
gens) olarak adlandracambilgi; ite eletiri ilevini, sradan in
sanlarn bu yerel bilgisi, bu diskalifiyeolmu bilginin yemden or
taya kmasylayerinegetirmitir.
Amadiyeceksiniz ki yine de burada, ayn boyun edirilmi
bilgiler kategorisi iindebir yandan kl krk yaran, erdisyon yk-
lii, kesin, tarihsel bilgi ieriklerini; te yandan yerel ve tikel, ortak
bir anlam olmayan ve bir biimdeetkili ve ak olarak hkimolu-
namadklan bastrlan bilgileri eletirme, yan yanagetir
meyi istemekteneredeysegarip bir paradoks var. Oysabenceson
on-on be ylda yaplan eletiriyeesas gcn vermi olan ey,
erdisyonun gml bilgileri ile bilgi (connaissance) ve bilimlerin
hiyerarisi tarafndan diskalifiyeedilmi bilgilerin eletirilmesin
de yatmaktadr.*
Her iki durumdada, bu erdisyon bilgisindeolduu kadar dis
kalifiyeolmu bilgidede, yani gml ve boyun edirilmi bu iki
'bilgi biimindede sz konusu olan neydi? Sz konusu olan, m
cadelelerin tarihsel bilgisiydi; bu iki bilginin ihtisaslam alanla
rndakavgalarn tamda o anakadar bastrlm bellei yatyordu.
B ylecemcadelelerin kesin olarak yemden kefedilmesi ile kav
galarn kaba belleineynelik birok soybilimsel aratrmaortaya
kmtr; ve bu erdisyon ykl bilgi ile sradan insanlarn bilgi
sinin bu bir araya gelmesi olarak soybilimler ancak bir koulda
mmkn olmu, hatta denenebilmitir: globalizeedici sylemlerin
Uranl n n, tmhiyerarileri ve teorik avangardmtmayrcalkla
ryla birlikte ortadan kaldrlmas. sterseniz erdisyon ykl bilgi
0connaissance) ile yerel bellein birlemesine, mcadelelerin ta
rihsel bir bilgisinin kurulmasnave bu bilginin fiili taktiklerdekul
lanlmasnasoybilimdiyelim. teson yllardayapmayaaltm
soybilimlerin geici tanm bu olacak.
Soybilimsel olarak adlandrlabilecek bu etkinlikte, sz konusu
* Buradavs bundan sonraFranszcadaki savoir veconnaissance' kelimeleri
ninher ikisini de Trkayebilgi olarak eviriyor ve gereken yerlerdeayrm gs
termek: iinparantez iindekelimeninFranszcaorijinalini veriyoruz. Franszca-
da connaissance tikel bilgi biimlerini adlandrmaklakullanlrkensavoir genel
anlamdabilgi, yani tikel bilgilerdenoluan btniinkullanlyor. (y.h.n.)
91
olan asla teorinin soyut birliinekar olgularn somut oulluu
nu getirmek deildir, sz konusu olan aslaspeklatif olan diska
lifiyeetmek ve herhangi bir bilimcilik adnaonun karsnasalam |p
bilgilerin (connaissance) kesinliini karmak deildir. Dolaysy
la soybilimprojesinin altndayatan ey ne bir empirizmne de ke
limenin alldk anlamndabir pozitivizmdir: sz konusu olan ye
rel, sreksiz, diskalifiyeolmu, merulamam bilgileri, onlar
doru bir bilgi (connaissance) adma, binlerinin elindeki bir bili
min haklan admaszgeten geirecek, bir hiyerari iineyerleti
recek, dzenleyecek birletirici teorik bir merciyekar harekete
geirmektir. Dolaysylasoybilimler dahadikkatli ya dadaha ke
sin bir bilimbiimineyaplan pozitivist bir dn deildir, soybi
limler tamanlamylaanti-bilimlerdir. Cehalet ya da bilgj-olmayan
iin lirik bir hak talep ettiklerinden deil, bilginin reddi ya da he
nz bilgi tarafndan ele geirilmemi dorudan bir deneyimi baa
koyduklanndan deil: Sz konusu olan bu deildir. Sz konusu
olan bilgilerin bakaldrmasdr, amabir bilimin ierii, yntemle
ri ya da kavramlarnakar deil, nce ve her eyden nce bizim
ki gibi bir toplumun iindergtlenmi bilimsel bir sylemin ku
rumsallamas ve ileyiinebal merkeziletirici iktidar etkilerine
kar bir bakaldrma. Vebu bilimsel sylemin kurumsallamas
nn bir niversitedeyadadahagenel bir biimdepedagojik bir ay
gttacisimbulmas, bilimsel sylemlerin bu kurumsallamasnn
psikanaliz gibi teorik-ticari bir a iindeya da Marksizmdeoldu
u gibi tmbalantlanyla siyasi bir aygt iinde cisimlemesi te
meldeok nemli deildir. Soybilim, bilimsel olarak deerlendiri
len bir sylemin iktidar etkilerinekar yriitmelidir kavgasn.
Dahakesin konumak gerekirseunu sylerdim: uzun yllardr,
kukusuz bir yzyldan fazladr, Marks izinin bir bilimolup olma
dn soranlarn says ne kadar ok oldu biliyorsunuz; ayn soru
nun psikanaliz ya da dahakts edebi metinlerin gstergebilimi
konusundasorulduu ve sorulmayadevamettii d sylenebilir.
Amabu bir biliminidir? eklindeki tmbu sorularasoybilimci-
ler u cevab verirlerdi: tamda sizegetirilen sulamaMarksizmi,
psikanalizi veya unu ya dabunu bir bilimyapmaktr ve Marksiz-
92
me yaplacak bir itiraz varsa gerekten de bir bilimolabilecek ol
masdr. Dahagelikin olmasabile dahabasitletirilmi bir dille
anlatmak gerekirseunu sylerdim: Marksizmya da psikanaliz gi
bi bir eyin, gndelik alm ya da kurucu kurallar, kulland
kavramlar baknundan bilimsel bir pratiklene ldebenzer oldu
unu bilmeden nce; Marksist ya da psikanalitik bir sylemin bi
limsel bir sylemlebiimsel ya da yapsal benzerlii sorusunu sor
madan nce, bir bilimolmaiddiasnn beraberindegetirdii iktidar
hrs konusundasoru sormamz, kendimizi sorgulamamz gerek
mez mi? Kendimizesormamz gereken sorular unlar deil midir:
Bilimolduunuzu iddia ettiiniz anda hangi tr bilgiyi diskalifiye
etmek istiyorsunuz? Bu sylemesahip olan ben, bilimsel bir sy
lemesahibimve bir bilginim dediiniz anda hangi konuan zne,
hangi syleyen zne, hangi deneyimve bilgi znesinin nemini
elinden almak'istiyorsunuz? Hangi teorik-siyasi ncy, bilginin
tmktlesel, dolamdaki ve sreksiz biimlerinden kurtarmak
iin baa geirmek istiyorsunuz? ylederdim: sizi Marksizmin
bir bilimolduunu kantlamayaalrken, grdmde, dorusu
Marksizmin rasyonel bir yaps olduunu ve dolaysyladorula
ma prosedrlerinebal olduunu kesin bir biimdekantlamaya
alr olarak grmyorum. Sizi ilk olarak ve her eyden nceba
ka bir ey yapmayaalr olarak gryorum. Sizi Marksist syle
me ve bu sylemesahip olanlara, Batnn ortaadan beri bilime
ykledii ve bilimsel sylemesahip olanlar iin ayrd iktidar et
kilerini yklerken gryorum.
Dolaysylabilgilerin bilimezg iktidar hiyerarisinekayde
dilmesi projesinegre soybilim, tarihsel bilgileri tabi olmaktan
kurtarmave zgrletirme, yani birletirici (unilaire), biimsel ve
bilimsel bir teorik sylemin zorlamalarnakar muhalefet ve m
cadeleedebilecek hale getirmegiriimidir. Bilginin bilimsel olarak
hiyerarik klnmas ve ildn iktidar etkilerinekar yerel -Deleuze
belki buna minr derdi- bilgilerin yeniden etkin hale getirilmesi,
ite dzensiz ve para para soybilimselliklerin projesi budur. ki
kelimeyle; arkeoloji, yerel sylemselliklerin analizineuygun d
en yntemolarak, soybilimisebylecetarif edilmi yerel sy-
93
lemselliklerden yola karak, yine bu sylemselliklerden km ve & ||
artk tabi olmayan bilgilei nemli hale getiren taktik olarak adlan- f | %
dniabilir. Bunu da projenin btnselliini yeniden kurmak iin m ;
sylyorum.
Gryorsunuz ki drt be yldr inatla tekrarladmtmara- m
tnna paralan, hembirbirleriylekesien hemde askya alnm ?
tmkonular bu soybilimlerin eleri olarak deerlendirilebilir ve
son on be yldr bunu yapan tek kii ben olmadm. Soru: Niye o
zaman bu kadar ekici, ama pek doralanamaz olan bir sreksiz
lik teorisiyleyola devamedilmesin? Niye devametmiyorumve ni
yepsikiyatri ya da cinsellik teorisiyleilgili kk bir ayrnt tize- | | <
rinde almakla yetinmiyorum?
Doru, devamedilebilir ve bir noktaya kadar devametmeye -j.
alacam. Ama belki de baz deiiklikler, zellikle de balam- . | | |
da baz deiiklikler oldu. Demek istediim, be yl, on yl, hatta
on be yl nce karlatmz duruma gre iler belki de deiti. .vd
Kavga belki de artk ayn ehreyi tamyor. Bugn hl o saklan
d yerden karlm bilgileri, canl bir biimde ve her tr tabi :i|
klmann dnda kullanmamza izin verecek g ilikileri iinde m |j
miyiz? Bu bilgilerin kendi ilerindene gibi bir gleri var? Veza- M fc-
ten soybilimparalarmbu ekilde ortaya kardmz andan iti- M fe
baren, sakland yerden karmaya altmz bilgi elerini
kullandmz, dolama soktuumuz andan itibaren, o birletirici
sylemler taralndan yeniden kodlanmak, kolonize edilmek tehli- ip i
kesiyle karlamyorlar m? Onlar nce diskalifiyeeden, ortaya || ||
ktklarndada bilmezlikten gelen bu sylemler belki de imdi || |
kendilerinekatmaya ve kendi sylemleri ile kendi iktidar ve bilgi
etkileri iine almaya hazrlar. Veeer biz bylecekurtarlm olan
bu paralar korumak istediimizde, Btn bunlar ok gzel, ama
nereye gidiyorsunuz? Hangi yne? Ne tr bir birlik peindesiniz? m j
diyenlerin, belki de bizi tuzaa dlmek iin davet ettikleri o bir
letirici sylemi kendimiz, kendi ellerimizle kurma tehlikesine
dmyor muyuz? Belli bir noktaya kadar ylecevap vermek e-
kici geliyor Devamedelim, biriktirelim; kolonize edilmek ris
kiyle karlaacamz an daha gelmedi. Az nce bu soybilimpar- . & fi
alarnn yeniden kodlanma riskiyle kar karya olduunu syle
diimiin, sonu olarak meydan okuyup deneyin bakalmo za
man denebilir! Yada yle denebilir: Anti-psikiyalri ve psikiyat
ri kuramlarnn soybiliminegiriikliinden beri -hem de koskoca
bir on be yldan beri- ayn eyi kendi terimleriyleyapp, sonra da
yaplm olan soybilimlerin yanl, azgelimi, kt dillendirilmi,
temelsiz olduunu gsterecek tek bir Marksist, tek bir psikanalist,
tek bir psikiyatrisi oldu mu? Aslnda, mevcut durumabakarsak
bu soybilimparalan temkinli bir sessizliklekuatlm olarak ol
duktan yerde duruyorlar; en fazla s annn yakn zamanda M. Ju-
quinin azndan duyduumuz trden nermelerlekar klyor:
Btn bunlar ok gzel! Ama Sovyet psikiyatrisi yinede dnya
da birinci! Ben de buna derimki: elbette, haklsnz, Sovyet psi
kiyatrisi dnyada birinci, zaten onu tamda bununla suluyoruz.
Birletirici teorilerin bilgilerin soybilimlerinekar gsterdikleri
sessizlik, daha dorusu temkin, aslnda devametmek iin iyi bir
neden olabilir. Her halkrda soybilimparalan bu ekilde tuzak
lar, sorular, meydan okumalar ya da nasl isterseniz yle eylerle
oaltlabilir; ama sonu olarak, sz konusu olann bir kavga -bi-
limsel sylemlerin iktidar etkilerinekar bilgilerin bir kavgas-
olduunu dnrsek rakibin sessizliini bir korku gstergesi ola
rak dnmek kukusuz ok iyimser bir yaklamolacaktr. Belki
de rakibin sessizlii -her halkrda ben bunun her zaman aklda
tutulmas gereken yntembilimsel ya da taktik bir ilke olduunu
dnyorum- ayn zamanda onu hi korkutamadmzmda gs
tergesidir; ve her halkrda sanrmrakibi hi korkutamam gibi
yapmak gerekir.
Dolaysyla sz konusu olan hi de dank soybilimlerin tm
ne kesintisiz ve salambir teorik taban salamak deildir; ben hi
bir zaman bu soybilimleri birletirici bir tr teorik talandumayla
donatmak istemiyorum. Tersine, amacmz gelecek derslerdeve
kukusuz bu yHd dersimizde, bu kar karya gelmede, bu kavga
da, bilimsel sylemile bu kurumun bilgi ve iktidar etkilerinekar
baka bilgilerin canlandrlmasnda neyin sz konusu olduunu
ortaya karmak ve belirlemek olacaktr.
94 95
Belirtmeme gerek var m bilmiyorum, ama btn bu soybilim-
lerde soru udur: Son krk yl boyunca hem Nazizmin k hem
de Stalinizmin gerileyiiyle ayn zamanda, iddeti, keskinlii ve
samal somut olarak ortaya kan bu iktidar nedir? ktidar ne
dir? Daha dorusu, iktidar nedir? sorusu btn talandracak
trden teorik bir soru olaca ve ben bunu istemediim iin, soru,
toplumun farkl dzeylerinde, ylesine eitli alanlar ve kaplam
larda, mekanizmalar, etkileri ve ilikileri bakmndan bu farkl ik
tidar dispositiflerinin ne olduunu belirlemektir. Grosso rttodo, b
tn bunlarda soru u olacaktr: iktidarlarn analizi u ya da bu bi
imde ekonomiden karlabilir ini?
te bu soruyu sormamn nedeni. te demek istediim ey u:
Aralarndaki saysz, devasa farkllklar silmek istemiyorum, ama
bu farkllklara ramen ve onlar zerinden hukuksal, isterseniz li
beral diyelim, siyasi iktidar anlay -on sekizinci yzyl filozofla
rnda grlen anlay- ile Marksist anlay, en azndan halen
Marksist anlay olarak grlen belli bir anlay arasnda ortak bir
nokta olduunu dnyorum ve bu ortak noktay iktidar teorisin
de bir ekonomizm olarak adlandryorum. Bununla unu demek is
tiyorum: Klasik hukuksal iktidar teorisinde iktidar bir mala sahip
olur gibi sahip olunabilen ve dolaysyla devir ya da szleme t
rnden hukuki bir akit ya da hukukun kendisini kuran bir akit -u
an iin o kadar nemli deil- yoluyla btnyle ya da ksmen ba
kasna aktarlabilecek ya da vazgeilebilecek bir hak olarak gr
lr. iktidar, her bireyin elinde tuttuu ve bir siyasi hkmranlk-
kurmak zere btnyle ya da ksmen devredecei somut eydir.
Dolaysyla, siyasi iktidarn kurulmas bu dizi iinde, gndermede
bulunduum bu teorik btn iinde szlemeye dayal mbadeley
le ayn trden hukuksal bir ilemi model alarak olur. Sonu olarak,
iktidar ile mal, iktidar ile zenginlik arasndaki ak ve tm bu te
oriler boyunca karmza kan benzetmeler buradan kaynaklanr.
br durumda -elbette genel Marksist iktidar anlayndan sz
ediyorum- farkl bir ey, iktidarn ekonomik ilevsellii olarak ad
landrlabilecek olan ey vardr. ktidarn znde hem retim ili
kilerini korumas hem de retim glerinin temellk edilmesinin
96
m w
II
11
|
i
'm
m
geliimi ile kendine zg kiplerinin mmkn kld bir snf ta
hakkmn srdrmesi anlamnda ekonomik ilevsellik; bu du
rumda siyasi iktidar varlk nedenini ekonomide bulacaktr. Kaba
ca sylersek, birinci durumda biimsel modelini mbadele prose
drnde, mal dolam ekonomisinde bulan bir siyasi iktidar ola
caktr; ikinci durumda ise siyasi iktidarn tarihsel varlk nedeni ile
somut biimleri ve fiili ilevinin arkasndaki ilke ekonomide ko-
numlanacaktr.
Szn ettiim aratrmalarn konusunu oluturan sorun u bi
imde ikiye ayrlabilir. lk olarak: iktidar her zaman ekonomiye
gre ikincil bir konumda mdr? Amalarm ve ilevini her zaman
ekonomi mi belirler? Ekonominin varlk nedeni ve amac her za
man znde ekonomiye hizmet etmek midir? Kaderi, bu ekonomi
ye zg ve onun ileyii iin temel nem tayan ilikileri yrt
mek, glendirmek, korumak ve srdrmek midir?
kinci soru: iktidar anlamak iin kullanlacak model mal mo
deli midir? ktidar sahip olunan, ele geirilen, szleme ya da g
yoluyla devredilen, vazgeilen ya da geri alnan, dolama giren,
bir blgeyi boaltan, tekinden kaman bir ey midir? Ya da ikti
dar ilikileri ekonomik ilikilerin iinde ve onlarla derinden i ie
gemise, iktidar ilikileri ekonomik ilikilerle her zaman bir tr
beraberlik ya da zincir oluturuyor olsa bile, bu durumda ekonomi
ile siyasetin birbirinden aynlamazl, ilevsel bamllk ya da bi
imsel izomorfizm trnden olmayp aa karlmas gereken
baka bir trden olmayacak mdr?
ktidarn ekonomik olmayan bir analizini yapmak iin elimiz
de ne var? Sanrm elimizde ok az ey olduunu syleyebiliriz.
ktidarn verilmedii, dei toku edilmedii, geri alnmad; ama
iledii ve yalnzca edimde var olduu iddias var. Ayn ekilde ik
tidarn birinci planda ekonomik ilikilerin korunmas ve srdrl
mesi olmad, kendi iinde ve her eyden nce bir gler aras
iliki olduu iddias var.
ki soru: Eer iktidar iliyorsa, bu ileyi nedir? Neden oluur?
Mekanizmas nedir? Birok gncel analizin getirdiini dnd
m dorudan bir cevap var gibi: ktidar temelde bastran eydir.
F7 N^otekktOclia. Siyasi tj kvi
97
1. Sava sadece politik bir edim deil; gerek bir politikaarac, politik ilikilerin
srdrlmesi, politik ilikilerinbaka aralarla gerekletirilmesidir." (Clausevvitz,
K. von, De la guerre. Paris: Ed. de Minn't, 1950,1. Kitap, I. Blm, s. 67).
98 F7ARKA/EnLdcktdiaSiyui l^cvi
m
doay, igdleri, bir snf, bireylen bastran ey. ada sy
lemde ikide bir yinelenen bu bastran ey olarak iktidar tanm as
lnda ada sylemin bir icad deiL Bunu ilk Hegel sylemiti,
sonra Freud, ardndan Reich. Her halkrda bastrma arac olmak
bugnk, sz daarnda iktidarn neredeyse Homerosvari zellii
O zaman, iktidarn analizi her eyden nce ve temelde bastrma
mekanizmalarnn analizi olmak zorunda deil mi?
kinci olarak -isterseniz ikinci cevap diyfelim-, iktidar eer
kendi iinde bir gler ilikisinin harekete geirilmesi ve somut
ifade bulmasysa, iktidarn analizini devir, szleme, vazgeme te
rimleriyle, hatta retim ilikilerinin srdrlmesine dair ilevsel
terimlerle yapmak yerine her eyden nce kavga, atma ya da sa
va terimleriyle yapmak gerekmez mi? Dolaysyla, iktidar meka
nizmas temelde ve znde baskdr diyen birinci hipotezin kar
snda, iktidarn sava, baka aralarla srdrlen sava olduu hi
potezi olacaktr. Vebu noktada Clausewitzin1nermesine geri d
nlecek ve siyasetin baka aralarla srdrlen sava olduu sy
lenecektir.
Bu anlama gelir. lk olarak: bizimki gibi bir toplumda ilev
grdkleri biimiyle iktidar iUkileinin verili, tarihsel olarak ke
sinletirilebilir bir anda, savata ve sava yoluyla kurulmu belli
bir gler aras ilikiye dayand. Eer siyasi iktidarn sava dur
durduu, sivil toplum iinde bir ban hkm srdrd veya sr-
diirmeye alt doruysa, bunu hi de sava etkilerini askya al
mak ya da savan son muharebesinde ortaya kan dengesizlii
gidermek iin yapmaz. Bu hipotezde siyasi iktidarn rol bu g
ilikisini ekonomik eitsizliklere, dile, hatta bedenlere bir tr ses
siz sava yoluyla srekli olarak yeniden kaydetmek olacaktr. Do
laysyla Clausevvitzin aforizmasmn tersine dndrlm biimi
ne verilecek ilk anlam u olurdu: Siyaset baka aralarla srdr
len savatr; yani siyaset savata ortaya kan g dengesizliinin
onaylanmas ve srdrlmesidir.
Clausewitzin bu nermesinin tersine evrilmesi baka bir an
lama daha gelir: Bu sivil ban iindeki siyasi kavgalar, iktidarla
ilgili, iktidarla, iktidar iin amalar, g ilikilerinde meydana
gelen deiimler; btn bunlar, siyasi bir sistem iinde, yalnzca
savam srdrlmesi olarak yorumlanmaldr; yani sayam kendi
sinin epizodlan, blnmeleri, yer deitirmeleri olarak deifre
edilmelidir. Ban kuramlarnn tarihi yazlrken bile aslnda yal
nzca bu savam tarihi yazlacaktr:
Clausevvitzin aforizmasmn tersine evrilmesinin nc bir
anlam daha var: Son olarak, nihai karar yalnzca savatan, son
tahlilde silahlarn yarg olaca bir g denemesinden gelebilir.
Siyasetin sonu, son muharebe olacak, yani son muharebe iktidarn
srekli sava olarak ileyiini askya alacaktr.
Gryorsunuz ki iktidarn analizini yapmak iin ekonomist e
malardan kurtulmaya alld anda iki byk hipotezle kar
karya kalmyor: Bir yanda iktidar mekanizmas bask oluyor; is
terseniz kolaylk olsun diye buna Reich hipotezi diyelim. kinci hi
poteze gre, iktidar ilikisinin temeli gler arasnda hasmane bir
atma oluyor; yine kolaylk olsun diye bunu da Clausewitz hipo
tezi olarak adlandracam. Bu iki hipotez bir araya getirilemez
deildir; tersine, olduka ikna edici bir biimde birbirleriyle ilinti
li duruyorlar: tpk klasik siyasi hak.teorisinde ezmenin (<oppressi-
on), hukuksal dzende hkmranln ktye kllnm olmas gi
bi bask da, sonu olarak, savam siyasi sonucu deil midir?
Dolaysyla iki byk iktidar analizi sistemini karlatrabili
riz. Biri, on sekizinci yzyl filozoflarnda bulunan, devredilmek
yoluyla hkmranl kuran, kkensel hak olarak iktidar kavram
evresinde eklemlenen ve siyasi iktidar matrisi szleme olan sis
tem. Bylece kurulan iktidar kendini atnda, yani szlemenin
artlarnn tesine getiinde bir ezme biimini alma riski tar. S-
nm, daha dorusu snrnn almas, ezmeye dnme demek olan
szleme-iktidar. te yandan, yukandakinin tersine siyasi iktida
rn analizini artk szleme-ezme emasna gre deil; sava-bas-
k emasna gre yapan dier sistem var. Bu noktada bask, ezme
nin szleme iin tad anlam, yani iktidarn ktye kullanm
99
anlamn deil; tersine basit bir tahakkm ilikisi etkisi ve bu ili
kinin srdrlmesi anlamn tayor. Bask, sregiden bir savan
getirdii bu szde ban iinde srekli bir g ilikisinin ilerlie
konmasdr. Dolaysyla elimizde iki iktidar analizi emas var:
Hukuksal ema olan szleme-ezme emas ile getirdii belirgin
kartlk bir nceki emada olduu gibi meru ile gayr meru ara
sndaki kartlk deil, kavga ile boyun eme arasndaki kartlk
olan sava-bask ya da tahakkm-bask emas.
Ak ki gemi yllar boyunca size sylediim her ey mticade-
le-bask emasna giriyor ve aslnda uygulamaya altm ema
da bu oldu. Oysa uyguladm lde bu emay yeniden gzden
geirmek zorunda kaldm: hem, elbette, bir yn konuda henz
gelitirilmemi -hatta hi gelitirilmemi olduunu bile syleyebi
lirim- olduu iin, ama hem de bu bask ve sava nosyonlar
nn btnyle bir kenara braklmasalar bile ciddi lde deiti
rilmesi gerektiini dndm iin. Her halkrda bence bu iki
nosyona, daha dorusu bir yanda iktidar mekanizmalarnn zn
de bask mekanizmalar olduu hipotezi ile br yanda siyasi ikti
darn altnda ilev gren ve patlamaya hazr olan eyin her eyden
nce ve znde hasmane bir iliki olduu hipotezine daha yalan
dan bakmak gerekiyor.
Kendimle pek de vnmeden bu bask nosyonuna kar ol
duka uzun zamandr kukuyla yaklatma inanyorum. Ayrca,
az nce szn ettiim soybilimler, ceza hukuku tarihi, psikiyatrik
iktidar, ocuk cinsellii, vb. ile ilgili olarak bu iktidar oluumlarn
da kullanlan mekanizmalarn baskdan tmyle ayr, her halkr
da ondan fazla bir ey olduunu gstermeye altm. Bu bask
analizini biraz daha ilemeden, kukusuz biraz gevek bir biimde
sylediklerimi bir araya getirmeden devam etmek istemiyorum.
Sonu olarak, gelecek ders ya da gelecek iki ders bask nosyo
nunun eletirel olarak yeniden ele almna, imdilerde iktidar me
kanizmalarm ve etkilerini nitelemek iin bu kadar revata olan
bask nosyonunun, bu mekanizmalarn ve etkilerin snrlarn
izmek iin tmyle yetersiz olduunu gstermeye ayrlacak.
Ama dersin z dier tarafa, yani sava sorununa ayrlacak.
100
m
m
m
M
Glerin sava, mcadelesi, atmasyla ilgili ikili emann han
gi lde gerekten de siyasi iktidann temeli, hem ilkesi hem de
motoru olarak saptanabileceini grmek isterdim, iktidann ileyi
inin analizini yapmak iin savamaktan m sz etmek gerekir?
Taktik, strateji, g ilikileri nosyonlan geerli midir? kti
dar, basit anlamda, silahlar ya da muharebelerden farkl aralarla
srdrlen bir sava mdr? imdi revata olan ve aslnda yakn
zamanda ortaya kan bir temann altnda, yani iktidarn toplumu
korumakla ykml olduu temasnn altnda, siyasi yaps iinde
toplumun, bazlarnn kendilerini bakalarna kar veya bakalan-
mn isyanna kar kendi tahakkmlerini koruyabilecekleri ya da
zaferlerini koruyup bakalarm tabi klmada bu zaferi kalc klabi
lecekleri bir biimde rgtlendiini mi anlamak gerekir?
Dolaysyla bu ylki dersin emas u olacak: lk olarak, bask
nosyonunun yeniden ele alnmasna ayrlacak bir-iki ders; daha
sonra -herhalde ilerki yllarda da bu tartmay srdreceim- si
vil toplumdaki bu sava sorununa balayacam. Sivil toplumda
sava teorisyenleri olarak bilinen; ama benim gzmde hi de y
le olmayanlan, yani Hobbes ile Machiavelliyi, bir kenara koy
makla balayacam. Sonra, iktidann ileyiinin tarihsel ilkesi ola
rak sava teorisini rk kavram evresinde ele almaya alacam;
nk Batda siyasi iktidann sava olarak: analizini yapmann
mmkn olduu ilk kez rklarn ikiciliinde alglanmtr. Bu a
lmay da rk mcadeleleri ile smf mcadelelerinin, sava feno
meni ile sivil toplum iindeki g ilikilerini belirlemek zere on
dokuzuncu yzyl sonunda iki byk ema haline geldikleri ana
kadar gtrmeye alacam.
KNC DERS: 14 OCAK 1976
Bu yl, iktidar ilikilerinin analizinde kullanlabilecek potansiyel
ilke olarak sava zerine aratrmalarma balamak istiyorum: Si
yasi iktidann anlalmas ve analizi iin gereken ilke, hasmane bir
iliki, sava modeli, mcadele emas tarafnda m bulunabilir? s-
o
s b f
ter istemez ayn zamanda, askeri kuramlarn on altnc yzyldan
gtlnUmzekadar Bat toplumlanndaki gerek, tarihsel ileyileri
nin de analizini yapmakla balamak durumundaym.
imdiye kadar, son be yldr, ana izgileriyledisiplinler ze
rinde altm; gelecek be yl da belki sava, mcadele, ordu ze
rinde alacam. Yine de nceki yllarda sylemeyealtm
eyleri belirginletirmek istiyorum, nk bunu yapmak sava
lizerineyaptmaratrmalardabana zaman kazandracak. Ayrca
daha nceki yllardaburada olmayanlarnz iin bir nirengi nokta
s da oluturabilir. Her halkrda zerinde alm olduumeyi,
srf kendimiin deolsa belirginletirmek isterim.
1970-1971 'den beri zerindealtmey, ana hatlanyla ikti
darn naslyd. iktidarn naslmincelemek, iktidar mekaniz
malarmiki snr arasnda kavramaya almakt: bir yandan ikti
dar biimsel olarak snrlandran hukuk kurallar, dier yandan ise
bu iktidarn rettii ve ona elik eden hakikat etkileri. Dolaysyla
elimizde bir gen var: ktidar-hukuk-hakikat. ematik olarak
sylersek, bence siyaset felsefesinin sorduu ve ylefonnle edi
lebilecek bir soru var: ktidarn sylemi ya da tamanlamylahaki
kat sylemi olarakfelsefe, iktidarn haklarnn snrlarmnasl be
lirleyebilir? Bu geleneksel soru. Oysa benimsormak istediim, bu
geleneksel, asil ve felsefi soruyagre daha basit, ok daha olgusal
bir soru. Benimsorunumu: ktidar hakikat sylemleri retmek
iin hangi hukuk kurallarmkullanr? Yada: Bizimki gibi bir top
lumda bylesi gl etkilerle donanm hakikat sylemleri retme
gcne sahip olan bu iktidar tr nedir?
unu demek istiyorum: Bizimki gibi bir toplumda-aslnda her
toplumda- birok iktidar ilikisi toplumsal gvdeyenfuz eder,
onu karakterizeeder ve oluturur. Bu iktidar ilikileri, bu hakikat
syleminin retimi, birikimi, dolam olmadan ne birbirlerinden
ayrlabilir ne yerleebilir ne de ilev grebilir, iktidardan hareket
ederek, iktidar iinde ve iktidar yoluyla etkili olan bir hakikat sy
lemleri ekonomisi olmadan iktidar ileyemez. Hakikatin retimine
tabiyiz ve iktidar ancak retimiyle-kukusuz belli bir biimde-
iletebiliriz. Bu btn toplumlar iin geerii, ama bizimtoplumu-
muzda iktidar, hukuk ve hakikat arasndaki bu ilikilerin ok zel
bir biimde rgtlendiineinanyorum.
ktidar, hukuk ve hakikat arasndaki ilikinin mekanizmasnn
kendisini deil, bu ilikinin younluunu belirtmek iin yalnzca
unu diyelim: Hakikati talep eden ve ilev grmek iin ona ihtiya
duyan iktidar tarafndan hakikati retmeye zorlanyoruz; hakikati
sylemek zorundayz, hakikati itiraf etmeyeya da bulmaya mah
kmuz. ktidar sorgulamaktan, bizi sorgulamaktan vazgemez;
aratrmaktan, kaydetmekten vazgemez; iktidar hakikat araym
kurumsallatrr, meslekiletirir, dllendirir, sonuta, nasl zen
ginlik retmek zorundaysak, ayn ekildehakikat retmek zorun
dayz ve hakikati zenginlik retebilmek iin retmek zorundayz.
te yandan, yasay belirleyenin hakikat olmas anlamnda hakika
te de tabiyiz; ksmen de olsa karan veren, iktidar etkilerine arac
lk eden, doru sylemdir. Sonu olarak, spesifik iktidar etkileri
tayan don sylemlerebal olarak yarglanr, hkmgiyer, s
nflandrlr, grevlerezorlanr, belli bir yaamaya da lme bii
mine mahkmediliriz. Dolaysyla: Hukuk kurallar; iktidar meka-
nizmalan, hakikat etkileri ya da iktidar kurallar ve doru sylem
lerin iktidar; ite, izmeyealtmaratrma izgisinin, ok b
lk prk bir biimde ve bir sr zikzak yaparak izlemeyeal
tmizginin genel alan bu.
imdi bu izgi zerinde birka sz sylemek istiyorum. Genel
ilke olarak bana rehberlik eden neydi ye almak istediimynteme
dair tedbirler nelerdi? Hukuk ile iktidar arasndaki ilikileredair
genel bir ilke: Bana yle geliyor ki unutulmamas gereken bir ol
gu var, yani Bat toplumlannda ortaadan beri hukuksal dnce
nin geliimi bence esasen krallk iktidar evresindeolmutur. Hu
kuksal yap, krallk iktidarnn talebi zerine ve yine onun yarar
na, ona ara olarak ya da onu aklamak iin gelitirilmitir. Hukuk
Ran Ma krallk hkmnn hukukudur. Elbette herkes hukukularn
(juristes) krallk iktidarnn rgtlenmesindeki nl, anl anl, her
frsatta tekrarlanan roln biliyor; Roma mparatorluunun k
nn ardndan dalan hukuksal yapnn yeniden kurulmasna
103
kaynaklk eden byk fenomen olarak Roma hukukunun ortaan
ortasnda yemden canlandrlmasnn monarik, otoriter ve nihayet
mutlak iktidar kuran teknik aralardan biri olduunu unutmamak
gerekiyor. Dolaysylakrallk iktidarnn kendi talebiyleve onun
yararna kraln kiiliinin evresinde hukuksal bir yapnn oluma
s sz konusu. Daha sonraki yzyllarda bu yap kralln deneti
minden kurtulduunda, krallk iktidarna kar dndnde, hep
iktidarn snrlan, hkmrann imtiyazlan sorgulanacaktr. Baka
bir deyile, bence tmBat hukuk yapsnn merkezi kiilii kral
dr. Sz konusu olan kral; genel sistemde ya da her halkrda Ba
tahukuk sisteminin rgtlenmesinde temel olarak sz konusu olan
kral, kraln haklan, iktidar, iktidarnn potansiyel snrlandr. Hu
kukular ister kraln hizmetkrlan isterse de kartlan olmu ol
sun, her durumda bu byk hukuksal dnce ve bilgi yaplarnda
sz konusu olan her zamk krallk iktidardr.
Krallk iktidar iki biimde sz konusu edilmitir: ya krallk ik
tidarna hangi hukuksal atnn iktidar yklediini, monarkn ger
ekten de nasl hkmranln yaayan bedeni olduunu, monar-
kn iktidarnn, mutlak da olsa temel bir hukuka tamanlajuyla uy
gun olduunu gstermek iin; ya da tersine, bu hkiimran,iktidan
nasl snrlandrmak gerektiini, bu iktidarn hangi hukuk kuralla
rna uymas gerektiini, meruiyetini koruyabilmesi iin iktidarm
hangi snrlara gre ve hangi snrlar iinde uygulamas gerektii
ni gstermek iin.
Hkmranlk sorununun Batil toplumlarda merkezi hukuk so
runu olduunu sylemek, bir yandan hukuk sylemi ile tekniinin
ilevlerinin, znde tahakkmolgusunu iktidann iinde eritmek
olduunu ve bunun da indirgenmek ya da maskelenmek istenen bu
tahakkmn yerine iki ey getirmek zere yapldmsylemektir:
bir yandan, hkmranln meru haklan ve te yandan yasal itaat
ykmll. Hukuk sistemi sonu olarak tahakkmolgusunun
ve bu olgunun sonularnn bertaraf edilmesidir.
Daha nceki yllarda, farkl ve kk eylerden sz ederken,
temelde, ortaadan bu yana tm hukuk sisteminin dorultusu ol
duunu dndmbu genel analiz dorultusunu tersine evir-
104
31
m
M
mek istedim. Tamtersi bir ey yapmaya, yani tahakkmolgusunu,
gizemi kadar kabalnda da, bir olgu olarak deerlendirmeye,
sonra da bu noktadan hareketle hukukun genel bir biimde nasl
yalnzca bu tahakkmn arac olmakla kalmadm-bunu syle
meye bile gerek yok- hukukun -hukuk derken de yalnzca yasay
deil ayn zamanda yasann aygtlarm, kurumlann, ynetmelik
lerini, maddelerini de dnyorum- nereye kadar ve hangi biim
altnda aslnda hkmranlk ilikileri deil tahakkmilikileri -ta
hakkmderken de birinin dierleri zerinde ya da bir grubun bir
bakas zerindeki ktlesel tahakkmn deil, toplumiinde sz
konusu olabilecek eitli tahakkmbiimlerini kastediyorum-
olan ilikileri yrrle koyduunu gstermek istedim. Dolaysy
la benimiin nemli olan merkezi konumuyla kral deil, karlk
l ilikileri iinde tebaalar; benzersiz yaps iindeki hkmranlk
deil, toplumsal gvde iinde yer alan ve ileyen ok saydaki ta
bi klmalard.
Hukuk sistemi ile yarg alan, tahakkmilikilerinin, ok bi
imli tabi klma tekniklerinin srekli aracdr. Hukuka bence belir
lenmesi gereken bir meruiyet bakmndan deil, yrrle koy
duu tabi klma prosedrleri bakanndan bakmak gerekir. Dolay
syla benimiin sora, hukuk iin merkezi nemtayan hkmran
lk ile bu hkmranla boyun emi bireylerin itaati sorununu k
sa devreye uratmak ya da savuturmak ve hkmranlk ile itaat
yerine tahakkmile tabi klmay getirmektir. Genel analiz izgisi,
bu olduunda, genel hukuksal analiz izgisiyle karmaya yatkn
olan bu genel izgiyi izleyebilmek iin yntemkonusunda belli
tedbirler almak gerekiyordu.
Yntemtedbirleri; her eyden nce u: Sz konusu olan dzen
li ve meru iktidar biimlerini merkezlerinde, genel mekanizmala
r ya da toplu etkileri olabilecek eyler bakmndan analiz etmek
deil;, tersine iktidan arlklarnda, u izgilerinde, klcallat
yarde kavramaktr. Yani iktidan en blgesel, en yerel biimlerin
de ve kuramlarnda; iktidann, kendisini dzenleyen ve snrland
ran kurallarn dna tat, bu kurallarn tesine getii, kendi ku-
rumlannda yayld, tekniklerde dsimletii ve maddi ve hatta
105
potansiyel olarak iddet ieren mttdabale aralar edindii yerde
ele almak. sterseniz mek verelim: Cezalandrma hukukunun, is
ter monarik hukukun felsefesi olsun isterse de demokratik huku
kun, felsefe tarafndan sunulduu biimiyle hkmranlkta nerede
ve nasl temellendiini aratrmaktansa, cezann, cezalandrma ik
tidarnn, ister bedensel ikence olsun ister hapsetme, belli yerel,
blgesel maddi kuramlarda -fiili ceza aygtlarnn ayn anda hem
kurumsal hem fiziksel hem dzenleyici hem de iddet ieren dn
yasnda- nasl cisimletiini grmeye altm. Baka bir deyile,
iktidan gitgide daha az hukuksal olan u noktalarnda kavramak.
lk tedbir buydu.
kinci tedbir: Sz konusu olan iktidarn analizini niyet ya da
karar dzeyinde yapmak, isellik bakmndan ele almak, bence bir
labirent gibi olan, ktidar kimin elinde, kafasnda ne var, iktidan
elinde tutan neyin peinde? sorusunu sormak deildi. Tersine, sz
konusu olan iktidan, niyetlerinin, eer ortada niyet varsa, tmyle
gerek pratiklerde yer ald nokta bakmndan incelemek; iktida
r bir biimde d yz bakmndan, imdilik nesnesi, hedefi, uy
gulanma alan olarak adlandrabileceimiz eyle dorudan ve ara
csz ilikisinde, baka bir deyile, yer ettii ve fiili etkilerini ret
tii yerde incelemekti. Dolaysyla sorulacak soru bazlar niye
tahakkm kurmak istiyor? Neyin peindeler? Genel stratejileri ne
dir? sorusu deil; tabi klma prosedr dzeyinde ya da beden
leri tabi klan, hareketleri yneten, davrantan ynlendiren srek
li sreler dzeyinde, tam o anda, iler nasl olup bitiyor? sorusu
dur. Baka bir ekilde sylersek, hkmrann nasl tepede grn
dn sormak yerine; znelerin nasl beden, g, enerji, madde,
arzu, dnce okluundan hareketle gitgide ilerleyen bir ekilde,
gerekten, maddi olarak kurulduunu sormak. Bu tam anlamyla
Hobbesun Leviathan'da yapmak istemi olduu eyin ve sanrn
hukukularn, bir birey ve isten okluundan hareketle nasl olup
da tek bir isten ya da bedenin, ama hkmranl oluturan bir
ruhla hareket eden bir isten ya da bedenin oluabildiini bilme
sorununu formle ettiklerinde yapmak istedikleri eyin tersi ola
caktr. Leviathandaki emay habdayn: Bu emada oluturulmu
106
bir insan olarak Leviathan, devleti kuran bir dizi unsur tarafndan
bir araya getirilmi bir dizi ayn ayr bireyselliin bir araya gelip
phtlamasndan baka bir ey deildir. Ama devletin banda, onu
devlet olarak kuran bir ey vardr ve bu ey hkmranlk, yani
Hobbesun Leviathan'n ruhu dedii hkmranln tam kendisi
dir. Oysa, merkezi bir ruh sorunuyla uramaktansa, ok sayda ve
merkeze gre evresel olan bedenleri, iktidar etkileri tarafndan
zne olarak kurulmu olan bedenleri incelemek gerektiine -be
nim yapmaya altm ey- inanyorum.
nc tedbir: iktidan ktlesel ve homojen bir tahakkm feno
meni olarak, bir bireyin dierleri stnde, bir grubun dierleri s
tnde, bir snfn baka snflar stndeki tahakkm olarak gr
memde. Ksacas iktidarn, ok yukardan ve uzaktan baklmad
srece, onu ak bir ekilde elinde tutan ve sahip olanlar ile ona sa
hip olmayan ve tabi olanlar arasnda paylalan bir ey olmadn
aklda tutmak. Bence, iktidar dolamda olan ya da ancak zincir
eklinde ileyen bir ey olarak analiz edilmelidir; iktidar hibir za
man urada ya da burada yerlemez, hibir zaman birilerinin elin
de deildir, hibir zaman bir tr varlk ya da mal gibi temellk
edilmez. ktidar iler, iktidar bir a biiminde iler ve bu ada bi
reyler yalnz dolama girmekle kalmaz, ayn zamanda ona boyun
emek ve onu uygulamak durumundadr. Bireyler hibir zaman ik
tidarn atl ve onaylayc hedefleri deil, tam tersine her zaman ik
tidarn aracsdr. Baka bir deyile, iktidar bireyleri gei yolu
olarak kullanr, bireylere uygulanmaz.
Dolaysyla bireyi temel bir ekirdek, ilkel bir atom, iktidarn
uyguland ya da cezalandrd oul ve atl bir ey olarak; ikti
dan da bireyleri bylece bastran ya da paralayan bir ey olarak
dnmemek gerekir. Aslnda bir bedenin, hareketlerin, sylemle
rin, arzularn bireyler olarak tanmlanmas ve kurulmas tam ola
rak iktidarn birincil etkilerinden biridir. Yani birey iktidarn dn
da ve karsndaki ey deil, bence iktidann birincil etkilerinden
biridir. Birey iktidann bir etkisi ve ayn zamanda, bir etkisi oldu
u lde de bir aracdr: ktidar, kurduu birey zerinden iler.
Yntemle ilgili tedbirler bakmndan drdnc sonu: ktidar
107
w
m
m
M
a kurar, iler, dolamdadr" dediimde bu belki bir noktaya ka- !
dar dorudur; ayn ekilde, Hepimizin kafalnda faizmvar ve i
daha temel olarak Hepimizin iinde iktidar var da denebilir. k
tidar, en azndan belli bir lde, bedenimizden geer ya da bede
nimizde aa kar. Aslnda btn bunlar sylenebilir; ama bura
dan hareketle iktidarn bu dnyada en iyi paylalan, en ok payla
lan ey olduu sonucuna -bir dereceye kadar durumbyle olsa
bile- varmamak gerekir. Mesele, iktidarn bedenler yoluyla de
mokratik ya da anarik dalm deildir. unu demek istiyorum:
Bana yle geliyor ki -bu da ynteme dair drdnc tedbir olacak-
iktidarm, merkezden hareket eden ve aada hangi noktaya kadar
nfuz ettiini, hangi lde kendini yemden rettiini, toplumun
en kk unsurlarna kadar nasl ulatmgrmeye alan bir in
dirgemesini yapmamak gerekir.
Bence tersine -bu da alnacak bir yntemtedbiri- iktidarn
aadan yukarya giden bir analizini yapmak gerekir, yani kendi
tarihleri, kendi izgileri, kendi taktik ve teknikleri olan sonsuz l
de kk mekanizmalardan hareket etmek ve ardndan kendi
salamlklar ve bir biimde kendi teknolojileri olan bu iktidar me
kanizmalarnn nasl gitgide daha genel mekanizmalar ve global
tahakkm biimleri tarafndan kuatldm, kolonize edildi- ' :
ini, eilip bkldn, dntrldn, yerinden edildiini
ve yayldmgrmek. Kendini oaltan ve en aa noktalara ka
dar yansyan ey global tahakkmdeildir; bence iktidar feno
menlerinin, tekniklerinin, prosedrlerinin en alt dzeylerde etkili
olma biimlerinin analizimyapmak; elbette bu prosedrlerin nasl
hareket ettiklerim, yayldklarm, deitiklerini; ama her eyden
nce global fenomenler tarafndan nasl kuatlp ilhak edil
diklerini ve genel iktidarlarn ya da ekonomik krlarn nasl ayn
anda greceli olarak hem zerk hem de sonsuz lde kk
olan bu iktidar teknolojilerinin oyunlarna kartklarn gstermek
gerekir.
Sylediklerimizin daha ak olmas iin rnek verelim: Delilik.
Delilikle ilgili olarak yle denebilir ki, bu da kanlmas gereken
yukardan aaya analiz olurdu: Burjuvazi on altnc yzyln so-
nunda ve on yedinci yzylda hkimsnf olmutur. Bundan deli
lerin kapatlmas dedksiyou yoluyla nasl kars anabilir? Dedk-
siyon hep yaplacaktr; dediiksiyon yapmak her zaman ok kolay
dr ve ben de. tamkolay olmas yznden kar kyorumdedk-
siyona. Endstriyel retimde ie yaramayan kii olduu iin deli
den kurtulmak gerektiimgstermek gerekten de kolay. sterse
niz ayn ey deli konusunda deil, ocuk cinsellii konusunda da
yaplabilirdi. Bazlarnn -bir noktaya kadar WilhelmReichn2ve
kesinlikle Rehnut Reichenin-3yapt da bu. unu soruyorlar:
Burjuva snfnn tahakkmnden yola karak ocuk cinselliinin
bastrlmas nasl anlalabilir? Gayet basit, insan bedeni on yedin
ci ve on sekizinci yzyllardan itibaren znde retimgc haline
geldiinden, bu ilikilere, retimgc oluturulmasna indirgene-
meyen ve bylece ie yaramazlklar ortaya kan tmharcama bi
imleri srlm, dlanm, bastrlmtr. Bu dedksiyonlan yap
mak her zaman mmkn. Bunlar ayn zamanda hemdoru hemde
yanltr. Temelde ok kolayclar, tamtersi de yaplabilir pekl ve
tamda burjuvazinin hkimsmf haline gelmesi ilkesinden yola
karak cinselliklerin ve zelliklede ocuk cinselliinin denetlen
mesinin nasl arzu edilir bir ey olmad, tersine cinsel bir talime,
bir eitime, cinsel olarak erken gelimilie ihtiya olduu gste
rilebilirdi; nk sonu olarak sz konusu olan cinsellik yoluyla
bir igc oluturmaktr ve en azndan on dokuzuncu yzyln ba
nda bu igcnn optimal halinin sonsuzluk derecesi olduu, ne
kadar ok igc olursa kapitalist retimsisteminin o kadar eksik
siz ve olabilecek en doru biimde ileyebilecei dnlyordu.
Burjuva snfnn tahakkm gibi bir genel fenomenden akla ge
lecek her eyin dediiksiyon yoluyla karsanabileceine inanyo
rum. Oysa bana yle geliyor ki bunun tersini yapmak, yani tarihsel
olarak denetimmekanizmalarnn, aadan balayarak deliliin
dlanmas, cinselliin bask altna alnmas, yasaklanmasnda nasl
etkili olduunu; fiili olarak aile, en yakn evre dzleminde, toplu-
2. W. Reich, D/s Bnbruch des Sexualmoral. Berin: 1932.
3. R. Reiche, Sexualitt und Klasenkampf. Francfort: VerlagNeue Kritik, 1969.
I I
I I
mun en alt hcreleri ya da dzlemlerindebu bask ya da dlama fe- j&j f-:;
nomenlerinin nasl kendi ara ve mantklarna sahip olduunu, bel- M V
li ihtiyalara cevap verdiini grmek gerekir. Bu mekanizmalarn m ;i
faillerinin kimler olduunu gstermek ve bu failleri genel anlamda
burjuvazidedeil; en yakn evre, aile, ebeveyn, doktorlar, polisin jjgt j*
en alt dereceleri olan gerek failler tarafndaaramak gerekir. Bu ik
tidar mekanizmalarnn belli bir anda ve belirli bir balamda, belli M f i
dnmlerearaclk ederek, ekonomik olarak krl ve siyasi ola
rak faydal olmaya baladmgstermek gerekir. Sanrmbujuva-
zinin ihtiya duyduu eyin, sistemin nihayet karmbulduu e
yin, aslnda delilerin dlanmas ya da ocuk mastrbasyonunun
gzetimaltnda tutulmas ve yasaklanmas olmad -yine sylttyo- ' M %
mm, bujva sistemi bunun tersini destekleyebilir-, buna karlk M |
sistemin karn bulduu ve fiilen yerletii noktann, dlama tek
niinin ve prosedrnn ta kendisi olduu gsterilebilir; zaten ben 'M S;
de daha nce bunu yapmak istemitim. Belli bir andan itibaren bur
juvazi iin bir kar oluturan, bu kan temsil eden ey, dlama
mekanizmalar, gzetlemeaygttan, deliliin, sua eilimliliin,
cinselliin tbbiletirilmesi, btn bunlar, yani iktidarn mikro-me- S; I
kanizmasdr. Veburjuvaziyi ilgilendiren de budur.
Yeniden syleyelim: Burjuvazi ve burjuvazinin kan gibi
nosyonlar, en azndan imdi grdmz sorunlar iin hakiiratp.n
de gerek bir ierik tekil etmez. Deliliin dlanmas ya da ocuk
cinselliinin bastrlmas gerektiini dnen bir burjuvazi olma
mtr, ama belli bir andan itibaren ve incelenmesi gereken neden
lerle deliliin dlanmasnda kullanlan mekanizmalar ortaya belli
bir ekonomik kr, belli bir siyasi fayda karm ve ayn anda glo
bal mekanizmalar ve nihayet tmdevlet sistemi tarafndan koloni-
ze edilmi ve desteklenmitir. Bu mekanizmalarn gerektebt
nn paras olmaya nasl vard, bu iktidar tekniklerinden yola
karak ve onlardan treyen ekonomik krlar ile siyasi faydalan gs
tererek, ancak buradan harekette anlalabilir; ancak delilerin d
lanmasnda kullanlan prosedrler on dokuzuncu yzyldan itiba
ren ve belli dnmlereuygun olarak, sistemi salamlatran ve
btn olarak ilemesini salayan bir siyasi kr ve hatta ardndan
110
bir ekonomik fayda (taya karmtr. Burjuvazi delilerledefl,
deliler zerindeki iktidarla ilgilenir; burjuvazi ocuk cinselliiyle
deil, onu denetleyen iktidar sistemiyleilgilenir; ekonomik olarak
fazla bir kar temsil etmeyen sua eilimlilerin cezalandnlmala-
n ya da yeniden kazanlmalar burjuvazinin umurunda deildir;
buna karlk, sua eilimlinin denetlenmesi, cezalandrlmas, s
lah edilmesi iin kullanlan mekanizmalar btnnden burjuvazi
iin daha genel ve ekonomik-siyasi sistemin iinde ileyen bir
kar ortaya kar. te almak istediimdrdnc yntemtedbiri.
Beinci tedbir. Byk iktidar mekanizmalarna ideoloji rnle
ri elik edebilir; kukusuz, rnein bir eitimideolojisi, bir monar-
ik iktidar ideolojisi, bir parlamenter demokrasi ideolojisi olmu
tur, ama temelde iktidar alarnn u noktalarnda oluan ey ben
ce ideolojiler deildir. in iindebundan ok daha az ve sanrm
ok daha fazlas vardr: Burada ortaya kan ey bilginin oluma
ve birikmesinin fiili aralar, gzlemyntemim, kaydetme teknik
leri, aratrma ve soruturma prosedrleri, dorulama aygttandr.
Yani bence, iktidar, ince mekanizmalar iindeilediinde, ideolo
jik elikilerden ya da yaplardan farkl bir bilginin ya da bilgi ay
gtlarnn oluumu, rgtlenmesi ve dolama gitmesi olmadan ya
pamaz.
Ynteme dair bu be tedbiri zetlemek iin unu syleyeceim:
ktidar zerine yaplan aratrmay hukuksal hkmranlk yaps,
devlet aygttan, ona elik eden ideolojiler tarafna ynlendirmek
yerine, bence analizi, hkmranlk deil tahakkm, iktidarn mad
di uygulayclar, tabi klma yntemleri, bu tabi klmann yerel sis
temlerinin balantlan ve kullanmlan, son olarak bilgi dispositif-
leri tarafna ynlendirmek gerekir.
Sonu olarak, Leviathan modelinden, gerek tmbireyleri
kapsayan ve bedeni yurttalar tarafndan oluturulan; ama ruhu h
kmranlk olan yapay, hemimal edilmi hemde birletirici otomat
modelinden kurtulmak gerekir. ktidar Leviathan modelinin, s
nrlan hukuksal hkmranlk ve devlet kurumu tarafndan izilmi
alann dnda incelemek gerekir; iktidarn analizini, tahakkm
teknik ve taktiklerinden hareketle yapmaktr asl sz konusu olan.
zlenmesi gereken ve benim daha nceki yllarda psikiyatrik ikti
dar, ocuk cinsellii, ceza sistemi konusunda yaptm aratrma
larda izlemeye altm yntemizgisi ile budur.
te yandan, bu alanda alrken ve ynteme dair tedbirler alr
ken bugnden itibaren sz etmek istediimsorana nihayet bizi bi
raz yaklatracak olan ktlesel bir tarihsel olgunun ortaya ktm
dnyorum. Bu ktlesel tarihsel olgu u: ktidarn analizi yapl
mak isteniyorsa kurtulunmas gereken hukuksal-siyasi hkmran
lk teorisi ortaada belirmitir. Roma hukukunun canlandrlma
sndan ortaya km ve monari ile monark sorunu evresinde
olumutur, iktidarn analizi yaplmak istendiinde dlebilecek
byk tuzak olan bu hkmranlk teorisi drt rol oynamtr.
nce, fiili bir iktidar mekanizmasna gnderme yapmak iin
kullanlmtr ki. bu mekanizma feodal monaridir. kinci olarak,
byk idari monarilerin kurulmasnda ara olarak ve bu monari
leri hakl karmak zere hizmet etmitir. Ardndan, on altnc ve
zellikle de on yedinci yzyldan itibaren din savalar zamannda
hkmranlk teorisi u ya da bu tarafta dolama giren u ya da bu
ynde, ister krallk iktidarmsnrlandrmak isterse tersine glen
dirmek iin kullanlan bir silah olmutur. Monari taraftan Kato-
liklerin ya da monari kart Protestanlarn tarafnda karnza
kar. hanedanln deimesini isteyen Katolik partizanlar tarafn
da da karnza kar. Aristokratlarn ya da parlamenterlerin elin
de, krallk iktidarnn temsilcileri ya da son feodaller tarafnda da
hkmranlk teorisinin etkili olduunu grrsnz. Ksacas, on
altna ve on yedinci yzyllarda iktidar sistemlerinin evresindeki
siyasi ve teorik mcadelenin byk arac olmutur. Nihayet, on se
kizinci yzylda. Roma hukukundan canlandrlan yine ayn h
kmranlk teorisini, genel batlaryla diyelim. Rousseau ve ada
larnda baka bir rol oynarken bulursunuz: Bu noktada idari, oto
riter ve mutlak monarilere kar alternatif bir modelin, parlamen
ter demokrasilerin modelinin kurulmas sz konusudur, Fransz
Devrimi esnasnda oynad rol hl budur.
Bana yle geliyor d. eer bu drt rol izlenirse feodal toplum
srd srece, hkmranlk teorisinin ele ald, gndermede bu-
112
lunduu sorunlar, en yksek dzeylerden en alt dzeylere kadar
iktidarn genel mekanizmasn, iktidarn ileyi biimini gerekten
de kapsamtr. Baka bir deyile, ister dar ister geni biimde an
lalsn. hkmranlk ilikisi genelde toplumsal btnn tamamm
kapsyordu ve iHidann ileyi biimi de znde hkmran-tebaa
ilikisi terimleriyle yazlabilir.
Oysa on yedinci ve on sekizinci yzyllarda nemli bir feno
men meydana geldi: olduka zel prosedrleri, btnyle yeni
aralar, ok faikl ve sanrm hkmranlk ilikileriyle mutlak an
lamda uyumsuz bir tesisat olan yeni bir iktidar mekanizmasnn
ortaya kmas, daha dorusu icat edilmesi. Bu yeni iktidar meka
nizmas yeryz ve nimetlerinden ok. ncelikle bedenler ya da
bedenlerin yaptklaryla ilgili bir mekanizmadr, bedenlerden mal
ve zenginlik yerine i ve zaman karmay salayan bir mekaniz
madr. Bu. sreksiz olarak ve zamana yaylm haciz veya borlan
drma sistemleriyle ileyen deil, srekli bir biimde ve gzetleme
yoluyla ileyen bir iktidar tr: sla rlm bir maddi zorlamalar
ebekesini ngren ve ilkesi, ayn anda dorudan doruya hem ta
bi klnm gleri hem de onlar tabi klann gcn ve etkililii
ni arttrmak olan yeni bir iktidar ekonomisini tanmlayan bir ikti
dar trdr.
Bana yle geliyor ki bu iktidar tr hkmranlk teorisinin ta
rif ettii ya da yazmaya alt iktidar mekanizmasna tam anla
myla taban tabana zttr. Hkmranlk teorisi bedenler ve beden
lerin yapa eylerden ok daha fazla yeryz ve yeryznn ni
metleri zerinde ileyen bir iktidar biimiyle ilintilidir, hkmran
lk teorisi iktidar tarafndan zamann ve iin deil, mallarn ve zen
ginliklerin yerinin deitirilmesi ve temellkyle ilgilidir. Hkm
ranlk teorisi, sreli ve sreksiz borlan hukuksal terimlerle yaz
maya izin veren teoridir, srekli bir gzetlemeyi, kodlamay sa
layan teori deildir. Bu. iktidan kesintisiz ve srekli gzetleme
sistemlerinden harekede ve onlann evresinde deil; hkmrann
fiziksel varlndan hareketle ve onun evresinde temellendirmeyi
salayan bir teoridir. Hkmranlk teorisi mutlak iktidan. iktidarn
mutlak harcamasnda temellendirmeyi salayan teoridir, yoksa as-
HOMBMJMSt>il|M ' 1*
m
m
m
la iktidar en az harcama ve en ok etki ile hesaplamay salayan | | |
teori deildir.
Artk hibir biimde hkmranlk terimleriyle yazlamayacak
bu yeni tr iktidar, burjuva toplumnun byk icatlarndan biridir;
endstriyel kapitalizmin ve ona tekabl eden toplumtrnn yer
lemesindeki temel aralardan biri olmutur. Hkmran olmayan,
dolaysyla hkmranlk biimine yabanc olan bu iktidar, hkm
ranlk teorisi terimleriyle tarif edilemeyen, hakl karlamayan ve
normal olarak hkmranlk teorisinin byk hukuksal yapsnn da
ortadan kalknasmgetirecek disiplinci iktidardr. Oysa, hkm
ranlk teorisi yalnzca hukukun ideolojisi olarak var olmaya devam
etmedi, on dokuzuncu yzyl Avnpasnn anahatlanyla Napolon
kanunlarndan hareketle gelitirdii hukuk kodlarnn dzenleyici- .M
si olmaya da devametti. Hkmranlk teorisi niin ideoloji ve b
yk hukuk kodlarnn dzenleyici ilkesi olarak var olmay srdr
d?
Sanrmiki nedeni var bunun. Bir yandan, hkmranlk teorisi
on sekizinci ve on dokuzuncu yzyllarda da monariye ve disip
linci toplumun geliimine kar kabilecek tm engellere kar s
rekli bir eletiri arac oldu. Ama te yandan, hkmranlk teorisi
ile onun zerinde merkezlenmi bir hukuk kodu, disiplin mekaniz
malarnn stne, bu mekanizmalarn srelerini gizleyen, disiplin
iinde olabilecek tahakkmve tahakkmtekniklerini silen ve ni
hayet herkesin kendi hkmran haklarn, devletin hkmranl
zerinden uygulamasn gvence altna alan bir hukuk sistemi
oturtmay salad. Baka bir deyile, ister teoriler olsun ister kod
lar, hukuk sistemleri hkmranln demokratikletirilmesini, ko
lektif hkmranlk zerinde ifade bulan bir kamu hukukunun yer
letirilmesini -hkmranln bu demokratikletirilmesi derinler
de disiplinci zorlama mekanizmalaryla tka basa dolu olduu an
da ve doluluu lsnde- salad. u sylenebilir: Disiplinci zor
lamalar ayn anda hemtahakkmmekanizmalar olarak ilemek,
ama hemde iktidarn fiili ileyii olarak gizlenmek zorunda kald
andan itibaren hkmranlk teorisinin hukuk aygtnda olmas
ve adli kodlarda yeniden etkin klnmas gerekiyordu.
114 fSARKAnWilUtlinSiyuilsUvl
Dolaysyla modemtoplumlarda on dokuzuncu yzyldan iti
baren ve gnmze kadar, toplumsal gvdenin hkmranl ile
herkesin kendi hkmranlmdevlete devretmesi ilkesi evresin
de ifade bulan bir yasama, bir sylem, bir kamu hukuku dzenle
mesi; ve ayn zamanda ayn toplumsal gvdenin bir arada durma
sn gerekten salayan sk dokunmu bir disiplinci zorlamalar e
bekesi vardr. Oysa bu ebeke hibir durumda bu hukuka yazla
maz, ama yine de hukuk bu ebekenin zorunlu elikisidir.
Bir hkmranlk hukuku ve bir disiplin ebekesi, bence iktida
rn ileyii bu iki snr arasnda olur, ancak bu iki snr yledir ve
o kadar heterojendir ki biri dierine indirgenmez. ktidar modem
toplumlarda, bir kamusal hkmranlk hukuku ile ok biimli di
siplin mekanizmas arasndaki bu heterojenlik zerinden, ondan
hareketle ve onun oyunu iinde iler. Bu, bir yanda hkmranln
sylemci ve belirtik hukuk sistemi, br yanda ise derinlerde, gl
gede alan ve byk iktidar mekanizmasnn sessiz temelini
oluturan karanlk ve sessiz disiplinler olduu anlamna gelmez.
Aslnda, disiplinlerin kendi sylemleri vardr; kendileri de az n
ce sylediimnedenlerle bilgi aygtlar, bilgi ve ok sayda bilgi
' alan yaratrlar. Disiplinler bu bilgi oluturma aygttan dzeni iin
de olaanst lde yaratcdr ve bir sylemtarlar, ancak hu
kukun sylemi, hukuksal sylemolmayan bir sylem.
Disiplinin sylemi yasann sylemine yabancdr; hkmran
istencin etkisi olarak kural sylemine yabancdr. Dolaysyla di
siplinler, kural sylemi olan, ama hkmranlktan tretilen hukuk
sal kuraln sylemi olmayan bir sylemtayacaktr; bir doal ku
raln, yani normun sylemimtayacaktr. Yasann deil, normal
letirmenin kodu olan bir kod tanmlayacaklar; zorunlu olarak hu
kuk yapsnn deil, insan bilimlerinin teorik ufku olan bir ufka
gnderme yapacaklar ve hukuk itihattan klinik bir bilginin itiha
d olacaktr.
Toparlarsak, son birka yl boyunca gstermek istediimey,
kesin bilimlerin ilerleyi cephesinde mulak, zor, kark insan
davrannn bilime yava yava nasl dahil olduu deildir. nsan
bilimleri kesin bilimlerin rasyonelliindeki bir ilerleme yoluyla
US
yava yava kurulmamtr. Bence, insan bilimlerinin sylemini te
meldemmkn klan sre, mutlak anlamdaheterojen olan iki me
kanizmave iki tr sylemin yan yanagelmesi, karlamasdr: bir
yandan hukukun hkmranlk evresindedzenlenmesi, te yan
dan disiplinler tarafndan uygulanan zorlamamekanizmas. ktida
rn gnmzdehembu hukuk hemde bu teknikler zerinden ile
mesi, disiplinden doan bu sylemlerin hukuku ele geirmesi, nor
malletirmesrelerinin yasal prosedrleri gitgidekolonizeetme
si, btn bunlar, normalletirmetoplumu olarak adlandracam
eyin global ileyiini aklayabilecek olan eydir.
Dahakesin bir biimdeunu sylemek istiyorum: bencenor
malletirme, disiplinci normalletirmeler gitgidedaha ok hukuk
sal hkmranlk sistemiyleatmaiinegirmekteler ve bu ikisi
arasndaki uyumazlk gitgidedaha net bir ekildebeliriyor; bir tr
hakemsylem, bilimin kutsallnn tarafsz kld bir tr bilgi ve
iktidar gitgidedaha zorunlu oluyor. Disiplin mekanizmas ile hu
kuk ilkesinin, birletii demiyorumama srekli olarak alveri
yapt ve kar karyageldii bir biimde tamda tbbn yaylma
snda grlyor. Tbbn geliimi, insan davrannn, davranlarn,
sylemlerin, arzularn genel olarak tbbiletirilmesi, btn bunlar
heterojen disiplin ve hkmranlk tabakalarnn karlat cephe
de oluyor.
Bu yzden, disiplin mekanizmasnn tecavzlerinekar, bilim
sel bilgiyleilintili bir iktidarn ykseliinekar kendimizi yle bir
durumdabuluyoruz ki var olan, grntesalamve elimizdeki
tek are, tamolarak hkmranlk evresindedzenlenmi, bu eski
ilke zerindedile getirilen bir hukuka bavurmaya da geri dn.
Somut olarak, disiplinler ile onlarlailintili tmiktidar ve bilgi et
kilerinekar bir ey karmak istendiindepratik olarak ne yap
lr? Yarglar Sendikas* ya da benzeri dier kurumlar ne yapar?
4.1968donsonra kurulanbu sendikainsan haklan, yasa ve cezaevleri konusun
da radikal bir izgi izlemitir. Bumetninngilizceevirisinedlen dipnottan.
(Bkz. Poweimnowledge, yay.: C. Gordon. New York: Pantheon Books. 1980.
s. 108).
Aslndahkmranln hukuku olan bu hukuku, bu nl biimsel
ve burjuva hukukunu yardmaarmaktan baka ne yaplr? Bu
rada bir tr darboazdaolduumuzave bu biimdesonsuzakadar
gidemeyeceimizeinanyorum. Disiplinci iktidarn etkileri, disip
line kar hkmranlabavurarak snrlandrlamaz.
Aslnda, hkmranlk ile disiplin, hkmranln hukuku ile
disiplin mekanizmas bizimtoplumumuzdagenel iktidar mekaniz
malarnn iki mutlak parasdr. Gerei sylemek gerekirse, disip
linlere kar, daha dorusu disiplinci iktidarakar mcadeleet
mek iin, disiplinci olmayan bir iktidar araynda, gidilmesi gere
ken yer kadimhkmranlk hukuku deil; disiplin kart olan,
ama ayn zamandahkmranlk ilkesini de am yeni bir hukuk
ynndedir.
Sylenmi eyleri tekrarlayp durmaktan bkmaz ve hemen sa
vala ilgili eyleregemezsembelki bir dahaki seferesz edece
imbask nosyonunaburada geri dnyoruz. Bask nosyonu
nun, bugn kullanld biimiyle, ikili bir talihsizlii olduuna
inanyorum: Bir yandan bireyin hkmran haklan teorisi olan bir
hkmranlk teorisineanlalmas g bir gndermeyapmas; te
yandan insan bilimlerinden, yani disiplin alannaait sylemler ile
pratiklerden dn alnm psikolojik bir gndermekullanmas.
Ne kadar eletirel kullanlrsakullanlsn, bask nosyonunun h
l hnkuksal-disiplmci bir nosyon olduunainanyorum; ve bu l
de bask nosyonunun eletirel kullanm, hkmranlk ile
onun ierimledii normalletirmeyeyapt ifte gndermeyleda
ha balangtageersiz ve baansz kalyor,
(Ciltm,s.l60-lS9)
ev.: Ferda Keskin
t
U
L
i
n
a
*
:
VII
Michel Foucaultnun oyunu1
Bilmestencimrcyaymlanmasndan ksa bir sre sonra,
Michel Foucault'yu bizimle bir aksam geirmeye davet it
tik. Dereden tepeden konutuumuz bir syleinin baz an
larm burada sunuyoruz.
KG.
Grosrichard: tik cildi elimizdeolan ve alt cilt olacan doyur
duun bu Cinselliin Tarihine dnmenin zaman geldi.
Poucault: Evet, ncelikle, burada sizinlebirlikte olmaktan
ok memnun olduumu sylemeliyim. Cinselliin Tarihim bu bi
imde yazmamn nedeni biraz da u. imdiyekadar yazdklarma
1. 'Le jeu da Michel Foucault* (D. Colas, A. Grosrichard, G. LeGaufey, J . Uvi,
G. Miller, J . Miller, J.-A. Miller, C. Millol, G. Wajeman ilesylei) Ornicar?, Bulle
tinpriodiquedu champfreudien, n. 10, temmuz 1977, s. 62-93. Bueviri met
nin1930 ylnda'The Confession of the Flesh' balylayaymlanm olan ngi
lizceversiyonundan yaplm (bkz. M. Foucault, Power/Knowledge, yay., C. Gor
don. New Voric Pantheon Books, 1980, s. 194-223), 1994 ylndaOilset crits
iindeyaymlanan (C. Ill, s. 293-329) Franszcasylakarlatrmtr ve ona
greyeniden dzenlenmitir.
118
her eyi sk sk doldurmu, hibir alnty, hibir gndermeyi
ihmal etmemitimve ounlukla tepki uyandrmayan tula kaln
lnda kitaplar kmt ortaya. Delikli bir gravyer peyniri gibi ii
ne girip yerleilebilecek bir tiir programkitap fikri de byle do
du. te, ben bunlar dnyorum! demde istemedim, nk
ileri srdmeyden henz pek emin deilim. Ama bunun yine
de sylenip sylenemeyeceini, syleniyorsa nereye kadar syle
nebileceini grmek istedimve elbette bu, sizi fazlasyla hayal k
rklna uratma riski tayor. Yazdklarmda belirsiz olan, belir
gin olarak belirsiz. Hekurnazlklar var, ne retorik. Sonraki ciltler
de ne yazacamdan da emin deilim. Bu yzden, bu hipotetik, s
tnkr sylemin yaratt etkiyi duymak istiyorum. Bana yle ge
liyor ki, kitabmda nerdiimoyunu oynamaya hevesli insanlarla
ilk kez karlayorum.
Grosrichard: Kukusuz. Yeni projenin genel balyla ba
layalm: "Cinselliin Tarihi. Cinsellik" diye adlandrdnz
bu yeni tarihsel nesnenin nitelii nedir? Belli ki bu daha ok bilim
tarihilerinin ilgilendikleri bir-konu olan ve halen botanikilerin
ya da biyologlarn szn etlikleri ya da gemite szn etmi ol
duklar anlamda cinsellik deil. Geleneksel dnce ya da tre ta
rihinin anlam olabilecei anlamda, yani baskc hipotez hak-
kndaki kukularnla imdi kar ktn bir bak as anlamnda
cinsellik sorunu da deil. Son olarak, tarihilerin gnmzde yeni
yntemlerden ve analiz tekniklerinden yararlanarak inceledikleri
trden cinsel pratiklerden de sz etmiyorsun. Senin szn ettiin,
bir cinsellik dispositifl. Bu dispositif teriminin senin gzndeki
anlam ya da yntembilimsel ilevi nedir?
Foucault: Bu terimle akla kavuturmay amaladm
ey, ilk olarak sylemler, kurumlar, mimari biimler, dzenleyici
kararlar, yasalar, idari nlemler, bilimsel szceler, felsefi, ahlki
ve hayrseverce nermelerden -ksacas, sylenmemi olduu ka
dar sylenmi her eyden- oluan, btnyleheterojen bir btn
dr. Dispositifin unsurlar bunlardr. Dispositifin kendisi ise, bu
unsurlar arasnda kurulabilecek ilikiler ebekesidir.
119
.
i
L
y
r
J
u
u
n
L
kincisi, bu dispositifdesaptamayaaltmey tamda bu he
terojen unsurlar arasndavar olabilecek ban niteliidir. Bylece,
belirli bir sylembelli bir anda bir kurumun program olarak g
rnebilir, baka bir andakendisi sessiz kalan bir pratii hakl gs
termenin ya da maskelemenin bir arac ya da pratieyeni bir ras
yonellik alan aarak, ikindi dzeydeyeniden yorumu ilevi gre
bilir. Ksacas, sylemsel olan ya daolmayan bu unsurlar arasnda
kendileri de ok geni bir biimdedeiebilecek konumdeitir
meler ve ilev deiiklikleri arasndabir tr oyun vardr.
ncs, dispositif teriminden, belirli bir tarihsel andaki
balcailevi acil bir ihtiyacakarlk vermek olan bir tr 'formas
yonu anlyorum. Demek ki dispositifin baskn bir stratejik ilevi
vardr. Bu, rnein, zndemerkantilist bir ekonomi asndan
yk olarak grlebilecek hareketli bir nfusun asimileedilmesi
olabilir: Burada, zaman iinde deliliin, akl hastalnn ve nevro
zun denetimini salayan ya da kendi boyunduruu altnaalan bir
disposition matrisi ilevi gren stratejik bir zorunluluk var.
Wajeman: Bu durumda bir dispositif hem heterojen unsurlardan
oluan bir yapyla hem de bir tr ortaya k anyla belirleniyor.
F o ucault: Evet Veben bu ortayaktaiki nemli an gr
yorum. nce, stratejik bir amacn baskn olduu bir ilk an var. Da
ha sonradispositif tamanlamdadispositif olarak oluur ve ifte bir
sreci barndrd ldedispositif olarak kalr. Bir yandan, ilev
sel stbelirlenimsreci; nk olumlu ya da olumsuz, istenmi ya
da istenmemi her etki dier etkilerleuyumya da eliki gsterir
ve urdaburda ortayakan heterojen elerin yeniden dzenlen
mesini. birbirlerinegreayarlanmasn gerektirir. te yandan, ke
sintisiz bir biimdestratejik roln yerinegetirmesreci. Gzalt
na almann verili bir anda suakar uygulanabilecek en etkili, en
rasyonel ara olarak grlmesini salayan hapsetmedispositifni
alalmBu dispositif neyi salad? Donsu, tarih-st ya da tarih-
an bir znenin tasarlayp isteyecei trden bir stratejik hileyle
hi ilgisi olmayan, nceden hi kestirilememi bir sonu dourdu.
m
Bu sonu, on sekizinci yzyl toplumundagrlen yasad pratik
ler ve kiiler ortamndan bambakabir sua eilimliler ortamnn
olumasyd. Sonra ne oldu? Hapishane, bir sua eilimliler orta
mmbelli merkezlerdeyounlatrma, profesyonelletirmeve da
ha dar bir alana sktrmaszgecinden geirmeark gibi iledi.
1830lu yllardan itibaren, bir anlamdabo alan doldurmayaba
layan ya da negatif etkiyi pozitifeeviren yeni bir strateji iinde bu
ngrlmemi, negatif etkiden hemen yeniden yararlanldn g
rrz. O andan itibaren sua eilimli ortamdan eitli siyasi ve
ekonomik amalar dorultusunda(rnein, fahieliin rgtlen
mesi yoluylazevkten kr elde edilmesi gibi) yeniden yararlanlma
ya balanmtr. te, dispositifin stratejik olarak ilevini yerinege
tirmesi diyeadlandrdmey.
Grosrichard: Kelimeler ve eyler veBilginin Arkeoloji
si' tide, episteme, bilgi ve sylemselformasyonlardan sz ettin. Oy
sa imdi dispositifler ve disiplinler" den sz ama eiUminde-
sin. Bu yeni kavramlarla, artk brakmak istediin nceki kavram
larn yerini doldurmay m amalyorsun? Yoksa onlar farkl bir
boyutla yeniden mi retiyorsun? Bu, kendi kitaplarndan nasl ya
rarlanlmasn istediin konusundafkir deitirdiin anlamna m
geliyor? u anda incelediin eyleri, yaklam tarzn ve onlar
kavramak iin kullandn kavramsal aralar yeni amalar teme
linde mi, yani bugn verilmesi gereken mcadeleleri, yorumlan
maktan ziyade deitirilmesi gereken dnyay temel olarak m se
iyorsun? Bu soruyu, bundan sonra ynelteceimiz sorular, senin
yapmak istediin eyin dnda kalmasn diye soruyorum.
Foucault: Tmyledndakalmalarnn da belki iyi bir ey
olduunadikkatini ekerim; bu benimamacmn dardakald
n gsterir. Amayukardaki soruyu sormaktahaklsn. Dispositif
nosyonunu kullanrken, henz tamamen aamadmbir glkle
ba baa kalyorum. Dispositifin zndestratejik bir niteliesahip
olduunu; bunun da, g ilikilerinin ya onlar spesifik bir dorul
tuda gelitirerek ya da gelimelerini engelleyerek, bir istikrara
120 121
oturtarak, onlardan yararlanarak, vb. belli ekillerde maniple
edilmesi olay olduunu varsaymak anlammtadmsylemi
tim. Demek ki dispositif daima bir iktidar oyununun girdabna ka
plm durumdadr, ama ayn zamanda da daima dispositiften kay
naklanan, yalnz belli llerde de onu koullandran birtakmbil
gi koordinatlaryla balantldr. Dispositif udur: Bilgi trlerini
destekleyen ve bilgi trlerince desteklenen iktidar ilikileri strate
jileri. Kelimeler ve eyler't bir episteme tarihi yazmaya urar
ken, gene tambir amaza dmtm. imdi yapmak istediim,
bir dispositif dediimolgunun epistemema daha genel bir biimi
olduudur. Yada, epistemema zellikle sylemsel bir dispositif
olduunu, oysa genel biimiyle dispositifin, unsurlar ok daha he
terojen bir yap sergilediinden, hemsylemsel hem de sylemsel-
olmayan bir nitelik tadmgstermeye almak.
J.-A. Miller: Dispositif terimiyle ortaya sunmak istediin
yap, episteme diye adlandrdn olgudan kesinlikle ok daha kar
mak bir biimde kavranyor.
Foucault: Kesinlikle doru.
J.-A. Miller: Epistemelerinde ok eitli trde szceleri, fi
lozoflarn, limlerin, tannmayan yazarlarn, teori yapan pratis
yenlerin szcelerini bir araya getiriyor ya da dzenliyordun: a
lmalarnn yaratt artc etki de buradan kaynaklanyor, ama
sonunda sz konusu olan hep szcelerdi.
Foucault: Kesinlikle yle.
J.-A. Miller: Dispositifler' szcn kullanarak syle
min tesine gemeyi istiyorsun. Gelgelelim, birbirinden ok farkl
unsurlar bir arada ifade eden bu yeni btnler...
Foucault: Evet!
J.-A. M iller:__ gene de gsteren btnleri olmaktan teye
gitmiyor. Sylemsel-olmayan bir alana nasl ulaabileceim anla
yamyorum dorusu.
Foucault: Bir dispositif saptamaya alrken, ncelikle bir
rasyonellie katlan unsurlar, verili bir istiare biimimararm...
J 1 i-
p
I
J.-A. Miller: Rasyonellik dememek gerekiyor, yoksa episte
me'ye geri dneriz.
Foucault: Dilerseniz, epistemeyi, gemie dnk bir bak
la, bilimsel bir teori demeyeceimama bir bilimsellik alan iinde
kabul edilebilecek olan btn szceler arasnda bir ayklama yap
may ve bunlarn doru mu yanl m olduunu sylemeyi mm
kn klan stratejik dispositif olarak tanmlardm. Episteme, doru
yu yanltan deil, sadece bilimsel diye nitelenebilecek olan bi
limsel diye nitelenemeyecek olandan ayrmay mmkn klan dis-
positiftir.
Le Gaufey: Tekrar sylemsel-olmayan sorununa geri d
nersek, bir dispositif te, szceleri bir yana brakrsak kurumlar d
nda ne vardr?
Foucault: Kuram denilen ey, genellikle, az ok kstlan
m, renilmi davran trlerinin tmdr. Bir toplumda bir k
stlama sistemi ilevi gren ve szce olmayan her ey, ksacas top
lumsal dzeyde sylemsel-olmayan alann tm kurumdur.
J.-A. Miller: Oysa belli ki kurumun kendisi sylemseldir.
Foucault: Evet, yle diyebilirsiniz; ama benimdispositif
nosyonumasndan unun sylemsel olup, bunun olmadmsy
leyebilmenin fazlaca bir nemi yoktur. Gabrielm Askeri Okul iin
hazrlad mimari plan okulun kendisinin inaatyla birlikte de
erlendirirken, neyin sylemsel, neyin kurumsal olduunu nasl
ayrabilirsiniz? Beni yalnzca binann plana uygun olup olmamas
ilgilendirir. Ancak, benimsorunumun dilbilimsel bir sorun olma
d gz nnde bulundurulursa, bu ayrm yapabilmenin ok
nemli olduunu sanmyorum.
Grosrichard: Bilme stencide, cinsellik dispositifmn olu
umunu ve tarihini inceliyorsun. ok ematik biimde, bu disposi
tifin bir yandan senin iktidar dediin eyle eklemlendii, nk
onun arac ve ifadesi olduu; br yandan, tarihlendirilebilecek
hayali bir nesneyi, yani cinsiyeti rettii sylenebilir. Buradan ha
reketle, iktidar hakknda, cinsiyet hakknda ve bunlarn cinsellik
122
123
i
M
111
dispositifyle ilikisi hakknda belli bal iki soru dizisi kanlabi- | fi
lir. ktidar konusunda, geleneksel iktidar anlayndan duyduun
kukular dile getiriyorsun. stelik senin nerin, yem bir iktidar
teorisinden ziyade, bir iktidar analitii oluturmak dorultusun
da. Bu "analitik? terimit burada iktidar9' dediin eyi ve onun
cinsellik dispositifiyle ban akla kavuturmana yardmc olu
yor mu?
F oucault: ktidar diye bir ey yok. Demek istediim u:
ktidar diye bir eyin belirli bir yere yerlemi olduu -ya da bir
noktadan yayld- fikri bence yanl temellendirilmi bir analize,
her koulda birok fenomeni aklayamayan bir analize dayanyor.
Oysa gerekte iktidar, ilikiler demek; az ok rgtlenmi, piramit
gibi, koordine edilmi bir ilikiler yuma demektir. Yani sorun, i
levi bir yanda Boulainvilliersin, br yanda Rousseaunun yap
mak istediklerini yeniden yapmak olacak bir iktidar teorisi olutur-
mak deildir. Boulainvilliers de Rousseau da ilk bata btn insan
larn eit olduu bir durumdan yola karlar; peki ama, ondan son- J fp
ra ne olur? Birine gre tarihsel bir igal, dierine gre mitik-hu-
kuksal bir olay; ama her ikisinde de, bunun, insanlarn artk hakla-
ra sahip olmad, iktidarn olduu bir ana dayand aka anla- ;
lmaktadr. Ne zaman bir iktidar teorisi kurulmaya allsa, da
ima iktidarn belirli bir yerde ve zamanda belirdii deerlendirme
sini yapma zorunluluuyla yz yze gelinecek, dolaysyla onun
ortaya kndan sz etmek, karsamak gerekecektir. Oysa iktidar
gereklikte ak, az ok koordine edilmi (kukusuz daha ok k
t biimde koordine edilmi) bir ilikiler yumaysa, o gaman ge- j \
riye kalan tek sorun, iktidar ilikileri analitiini mmkn klarak
bir analiz arac edinmek olur.
G rosrichard: Ancak kitabnda Trento KonsilV nden sz
* Trento Konsili, kiliseler aras konsiiin 1545*1563 yllarndaaralklarlatopland
yer olan Trentoda, Katoliklik tarihindebir dnmnoktasn meydana getiren ve
Reformasyonun mahkmedilip Katolik reformuna giriilmesi nedeniyle Kar*
Reformhareketinde byk atlmlaragebelik yapp Katolik retinintanmlan*
mas, onaylanmas ve aka ekillenmesini salayan nemli toplanty anlatr.
($")
124
ederken, iktidarn en kk, en bireysel davran biimlerine
hangi kanallarla ve hangi sylemlerden yararlanarak nfuz ettii
ni ve en kk, en fark edilmez arzu biimlerine hangi yollarla
ulamasnn mmkn klndn incelemeyi neriyorsun.... Bura
da kullandn dil, hl tek bir merkezden karak, azar azar, bir
yaylma, bulama ya da kanserli bir hcre gibi vcudu ele geir
me sreciyle en ufak, en evresel nitelikli ayrntlar bile kuata
rak her tarafa yaylan bir iktidar akla getirmekte. Oysa baha y
le geliyor ki, baka bir yerde, disiplinler in oalmasn anlatr
ken, iktidarn ilk admlarm ufak yerlerde attm, daha sonra
kendisini, younlamadan nce, "kk yerler le rgtlediini
sylyorsun. Biri nemli olandan nemsiz olana, tepeden aaya
ve merkezden evreye doru uygulanmasn anlatan, teki ise her
halde tam zt ynde bir srece dikkat eden bu iki iktidar temsili na
sl badatrlabilir?
F oucault: Giderek etrafm aydnlatan bir nokta metaforunu
kullanm okumam dinlerken kulaklarma kadar kzardm doru
su. Ama, 'Trento Konsilinden sonraki Kilise rnei ok zel bir
durum. Genel kapsamda konuursak, bence daha ok, byk ikti
dar stratejilerinin kendilerini nasl gizlediklerine, ileyi koullar
n da mikro-iktidar ilikilerinde nasl bulduklarna bakmak gereki
yor. Ne var ki her zaman iin, iktidar ilikilerini koordine eden
stratejilerin yeni sonular dourup o zamana kadar hi etkilenme
mi olanlar etkiledii tam zt ynde hareketler de grlr. Bu do
rultuda, Kilisenin on altnc yzyln ortalarna kadar, cinsellii
yalnzca mesafeli bir biimde denetlediini syleyebiliriz. Ylda
bir gnah karma zorunluluu ve farkl gnahlarn itiraf, insann
papaza ok fazla cinsel macera anlatmamasn salyordu. On al
tnc yzyln ortalarnda Trento Konsiliyle birlikte, eski gnah
karma tekniklerinin yan sra, Kilise kurumu ierisinde din adam
larm eitme ve arndrma amacyla gelitirilen bir dizi yeni prose
dr uygulamaya kondu. Din okullarnda ve manastrlarda yararla
nlmak amacyla, gndelik yaamn, kendini snavdan geirmenin,
gnah karmann, vicdan ynlendirmenin ve yneticiler e yne
tilenler arasndaki ilikinin dzenlenmesinin syleme dklmesi
125
m
iin ayrntl teknikler gelitirildi. Bir btn olarak topluma enjek-
te edilmeye allan bu teknolojiydi. Ayrca, bu hareketin tepeden
aaya doru ynetildii de bir gerektir.
/.-A . M iller: Pierre Legendre* n zerinde alt sorun da
bu.
Fo ucault: Legendrem en son kan kitabm heniiz okuyama-
dm, ama LAmour du Censeur'ski abalar benim gzmde ya
plmas kesinlikle gerekli olan bir giriimi ifade ediyor. Legendre
o kitabnda gerekten var olan bir sreci anlatr. Ne var ki ben, ik
tidar ilikilerinin yalnzca bu ekilde, tepeden aaya kurulduu
na inanmyorum.
G rosrichard: Yani, tepeden aaya ve stelik negatif ya da
baskc bir ekilde uygulanan bu iktidar temsilinin bir yanlsama
olduunu mu dnyorsun? Bu, bizzat iktidarn kendisinin do
urduu, yaratlmas zorunlu olan bir yanlsama deil mi? Kald
ki bu ok kalc bir yanlsama ve her ey bir yana insanlar da ey
leri deitirebilmek umuduyla bu tr bir iktidara kar mcadele
etmitir.
G. M ille r : unu da ekleyeceim: ktidarn, btn bir toplum
leinde, tepeden aaya doru yaylmad, tersine bir ilikiler
yuma olarak analiz edilebilecei gr benimsense bile, bu
ilikilerin zerinde temellendii dzlem olan "mikro-iktidarlar
gene yukardan aaya ilemez mi?
Foucault: Evet, yle diyebilirsiniz. ktidar ilikileri eitsiz ve
grece istikrarl bir kuvvetler ilikisi olduu srece, bunun bir yu
kars bir de aasnn olduu ve bir potansiyel farkll ierdii
aktr.
Grosrichard: Daima insann kendisinden daha altta birisi
tn bulunmasn gerektiren bir durum.
Foucault: Ayn fikirdeyim, ama benim kastettiim, yukar
dan aaya bir hareket olabilmesi iin ayn zamanda aadan yu
karya bir hareketliliin de olmas gerektii Basit bir rnek olarak,
feodal iktidar ilikisini alalm. Topraa bal olan serfler ile onlar-
126
i
dan rant elde eden toprak beyi arasnda, yerel, grece zerk, nere
deyse yz yze bir iliki vardr. Bu itikinin srekli kalabilmesi
iin feodal sistemin belirli bir piramit dzeneinde kurulmas zo
runludur. Ama, Fransz krallar ile onlarn on birinci yzyldan iti
baren yava yava kurduklar devlet aygtlarnn iktidar, hi de
merkezi iktidarn basit bir izdm olarak grlmemesi gereken
davran biimleri, kurumlar ve yerel iktidar ilikilerinde kk sal
ma kouluyla varolmutur.
J .-A . M iller: yleyse bu "iktidar ilikisi nedir? Herhalde
salt bir zorunluluk ilikisi deildir...
F o u ca u lt: Yoo, hayr! Ben sadece az nce sorulan, negatif
olduu dnlen bu yukardan aaya uygulanan iktidarla ilgili
soruyu yantlamaya alyordum. ster yukardan ister aadan
gelsin ve hangi dzeyde incelenirse incelensin, her trl, iktidar
btn Bat toplumlannda negatif, yani hukuksal bir formda, fiilen
az ok tekbiimli bir ekilde temsil edilmektedir. Bu, iktidar dilini
bynn, dinin ya da baka bir eyin deil; yasann oluturduu
Bat toplumlannn karakteristik bir zelliidir.
G rosrichard: Ama, rnein, Batdak btn ak tarihinde
ve saray yaznnda formle.edildii haliyle akn dili hukuksal bir
dil deildir; gene de bu dil iktidardan baka hibir eyin szn
etmez ve daima tahakkm ve klelik ilikileri kurulur. Szgelimi,
metres terimi zerinde duralm.
Foucault: Evet, gerekten. Yalnz bu noktada Dubynin il:
gin bir aklamas var. Duby, saray yaznnn ortaya km, or
taa toplumunda juveneslerin varlyla ilikilendiriyor: Juve-
nesy\ gen insanlar, miras hakk bulunmayan ve feodal sistemi ka-
rakterize eden dorudan soy ilikilerinin dnda yaamak zorunda
olan evlatlard. Meru erkek miraslar arasnda lm olmasn
beklerlerdi ki miras bir kadn mirasn sorumluluunu ve bir aile
reisinin grevlerini stlenebilecek nitelikte bir koca bulma zorun
luluuyla karlasn. Yani juvenes, iktidar ve mlkiyetin devredil
me tarznn kendiliinden dourduu, durmadan karlda neden
olan bir fazlal temsil ediyordu. Duby saray yazmm kkenini
127
t
y
i
A
n
a
.
r
burada grr: Saray yazn, juvenes ile bir aile reisi, toprak beyi,
hatta kral arasnda, daha nce elde edilmi bir e zerinde yaplan
bir tr kurgusal mzrak dvyd. Savalar arasndaki srelerde
ve bo geen uzun k akamlarnda, kadnn etrafnda byle bir
saray ilikileri a rlmt. Bu ilikiler temelde iktidar ilikile
rinin tam tersiydi; nk her zaman sz konusu olan ey; toprak sa
hibinin karm batan karmak zere atoya gelen bir valyey
di. Dolaysyla burada kuramlarn kendisi tarafndan bir dn ola
rak retilen, kabul edilebilir bir serbesti vard ve bu da saray ede
biyat temalarnda bulunan bu gerek-kurgusal mzrak dvn
getiriyordu. Bu, iktidar ilikileri evresinde, iktidar dzeneinin
yarklarnda oynanan bir komedidir; ama gerek bir iktidar ilikisi
deildir.
G rosrichard: Belki, ama yle bile olsa, saray yazn, truba--
durlar araclyla Arap ve Mslman uygarlndan gelmitir.
Duby'nin analizi burada da ie yarar m? Neyse biz tekrar iktidar
ve iktidarn disposifle ilikisi sorununa dnelim.
M illo t: Bilme stenci1/ufe btnsel dispositifler** diye ad
landrdnz olguyu tartrken yle yazyorsunuz: Burada
mantk son derece aktr, amalar kolayca deifre edilebilir, gene
de bunlar kimsenin tam anlamyla tasarlamad ve ancak ok az
kimseninformle edebildii de aktr:'Yaratclar' ya da sorum
lularnda genellikle en rfak bir ikiyzllk izine rastlanmayan
szl taktikleri koordine eden byk, anonim, neredeyse sessiz
stratejilerin rtk nitelii budur...,f Burada znesiz bir stratejiye
benzer bir durumu anlatyorsunuz. Hangi biimde dnlebilir
bu?
Foucault: Bir rnek verelim. 1825-1830 yllarndan itibaren
ilk ar sanayilerde alan iileri kendi iyerlerine mhlayan iyi
tanmlanm stratejilerin yerel dzlemde ve aslnda szl bir bi
imde ortaya ktna tank oluruz. Burada sz konusu olan iin
hareketliliini engellemekti. Mulhouseda ve Kuzey Fransada bu
dorultuda eitli taktikler gelitirilmitir: Herkesin evlenmesi y
nnde bask yapma, konut temin etme, ii siteleri (citis ouvri-
128
II
res) ina etme ve Marxm szn ettii, cretler ancak ay sonun
da denirken kiralarn pein alnmas gibi kurnazca bir borlandr
ma sistemi uygulama. Bunlarn yannda tasarruf sand sistemi,
aslnda yalnzca patronlarn ajan olan bakkallar ve arap tccarla
ryla tketimde borlandrma sistemi, vb. de vardr. Sonuta, b
tn bu uygulamalarn evresinde ufaktan ufaktan, bir hayrseverlik
sylemi, ii snfnn ahlkiletirilmesi sylemi geliir. Uygula
nan deneyler, bilinli biimde ii snf mm ahlkiletirilmesi prog
ramlan neren kuram ve demek alan araclyla genelletirilir.
Bunlarn stne bir de kadnlarn almas, ocuklarn eitilmesi
ve bu iki olgu arasndaki ilikiler sorunu eklenir. Merkezilemi,
parlamenter bir dzenleme olan ocuklarn eitimi ve iilerin ba
rnma sorunuyla uraan tmyle yerel inisiyatifler arasnda, za
mann ve meknn yaratt koullara gre icat eden, deitiren ve
ayarlama yapan trl destek mekanizmasnn (iveren sendikalar,
ticaret odalan, vb.) varl gzlemlenir. yle ki tutarl, rasyonel
bir strateji olduunu rahatlkla grebilirsiniz, gelgelelim artk, bu
sistemi tasarlayann kim olduunu sylemek mmkn deildir.
M illo t: Peki, o zaman toplumsal snf hangi rol oynar?
F oucault: Ah, burada sorunun merkezine ve benim sylemi
min karanlk noktasna geliyoruz. Hkim snf basite bir soyutla
ma deildir, ama nceden verilmi bir ey de deildir. nk bir
snfn hlrimsnf haline gelmesi, kendi hkimiyetini oturtmas ve
bu hkimiyetin kendini yeniden retmesi, kesinlikle, bu hkimiye
tin srekliliini salayan byk stratejiler erevesinde uygulanan
birtakm etkili ve bilinli taktiklerin sonucuna baldr. Bununla
beraber, var olan g ilikilerini sabitletiren, yeniden reten, e
itlendirerek oaltan ve vurgulayan strateji ile ona bal olarak
hkim bir konuma gelen snf arasnda karlkl bir retim ilikisi
vardr. Yani, ii snfnn ahlkiletirilmesi stratejisinin burjuvazi
nin stratejisi olduu sylenebilir. Hatta, burjuva snfnn burjuva
snf olmasn ve hkimiyetini uygulamasn salayan strateji oldu
u da sylenebilir. Ne var ki, hem gerek hem kurgusal bir tr z
ne olarak, kendi ideolojisi ya da ekonomik projesi dzeyinde bu
F9N/Eackkt4eliaSiyul Iffcvi 129 '
stratejiyi gelitiren ve ii snfna zorla dayatann burjuva snf
olduunun sylenebileceini sanmyorum.
J.-A. Miller: yleyse zne yok, ama ortaya yine de bir so
nu kyor...
Foucault: Bir amaca bal olarak ortaya bir sonu kyor.
J.-A. Miller: Dolaysyla kendini dayatan bir sonu...
Foucault: ... kendini dayatlm bulan. Tekrarlarsak: i s
nfnn ahlkiletirilmesini ne eitimyasalaryla Guizot ne de ki
taplaryla Dupin dayatmad gibi, iverenler sendikas da dayat
m deildi. Buna ramen baarld; nk babozuk, durmadan
yer deitiren bir igcnn denetimaltna alnmasna ynelik acil
bir ihtiyac karlyordu. Ama ortaya knca ona uygun, gn ge
tike daha tutarl hale gelen bir strateji geliti, yalnz yasay hazr
layan ve unu yapacaksnz ve unu yapmayacaksnz eklinde
ifade eden bir zne gerekmiyordu.
G. Miller: Peki, bu stratejinin kapsam iinde kalan farkl
zneler nasl ayrt edilecektir? rnein, bu stratejiyi retenler ile
yalnzca ona gre hareket etmek durumunda olanlar arasnda bir
ayrm yapmak gerekmez mi? Her iki tarafn giriimleri, sonunda
birbirine yakmlasa bile birbirlerine karr ya da birleirler mi?
Evet' diyorsak, bu hangi terimlerle olur?
Grosrichard: Baka bir yolla ifade edersek, Mandeville'in
Anlar Masalmm model alyorsun?
Foucault: Tamolarak byle diyemem, ama baka bir rnek
vereceim: Bir yandan ceza sisteminde psikiyatriden yararlanlan,
buna karlk, br yandan anormal znelerin eylemleri ya da dav
rantan zerinde ceza trnden denetimve mdahalelerin geliti
rildii tbbi-hukuksal bir dispositifin oluturulmas. Bu, yozlama
ve yozlam kiiler sorunu etrafnda dev bir teorik ve yasal yap
nn kurulmasyla sonuland. Burada ne oldu? Her tr zne mda
haleye balad: rnein kamu dzeni adna idari personel ve zel
likle de doktorlarla yarglar. Burada karlardan sz edilebilir mi?
130 P9ARKA/EntdektadD Siyati I jkvi
Doktorlar niin cezai alana bylesine dorudan mdahale etmek
istediler? stelik tam da psikiyatriyi tbbi-hukuksal alann tamor
tasnda olan, mane tbbi ne de hukuksal olan gzaltna alma pra
tiinin oluturduu magmadan glkle de olsa yeni yeni kurtar
m olduklar anda. Akl hastal uzmanlar akl hastalnn teori
si e pratiini zar zor aynp snrlarn daha yeni belirlediler, ama
ite bizimiimiz olan sular var, bu insanlar bizim diyorlar!
Doktorlarn bundaki tbbi karlan nerede? Psikiyatrinin, suu
kendi alanna ilhak etmeyi ve kendi rasyonelliine tabi klmay he
defleyen bi tr emperyalist dinamik tadmsylemek bizi hi
bir yere gtrmez. Ben daha ok, bu noktada, kendini zerk hale
getirmi; ama ondan sonra kendisini kamu salnn bir paras
olarak gstererek mdahalesini temellendimeye ihtiya duyan bir
psikiyatrinin varlyla bantl bir zorunluluk (mutlaka kar de
memiz gerekmez) bulunduunu sylemeyi tercih ederim. Vepsiki
yatri, byle bir temeli ancak kendisinin iyiletirmesi gereken bir
hastalk (akl hastal) bulunduu varsaymnn kabul edilmesiyle
kurabilirdi. Ayrca, bir salgn hastalk, salk koullanln eksikli
i ya da ona benzer bir sorunla karlatrlabilecek trde kendisi
nin savamas gereken bir tehlike de olmalyd. Peki, deliliin,
kendini (birka dakikalk atlaklan, sadece ok iyi yetimi gz
lemcilerin fark edebilecei usul usul mrldanma durumlarmsay
mazsak) nceden herhangi bir belirtiyle davurmadan, anszn
korkun bir sua dnebildii am rneklerin var olduunu gs
termenin dnda, bir tehlike oluturduu nasl kantlanabilir? Ci
nayet monomanyas tehisi byle ortaya'kmtr. Delilik, onu
fark edebildiini iddia eden saduyulu insanlar tarafndan nceden
grlemediine gre, ciddi bir tehlikedir. Yalnzca bir doktor deli
lii anlayabilir. Bu yzden delilik salt doktorlara zg bir nesne
halini alr ve doktorun mdahale etme hakk da bylece temelle
nir. Yarglar iin ise istemedikleri halde, doktorlarn mdahalesi
ni kabullenmelerini salayann bir baka zorunluluk olduu syle
nebilir. Ceza Yasasmn ekillendirdii yapnn yan sra, yargla
rn eline teslimedilmi olan cezalandmc hapishane makinesi de
ancak bireyi tepeden trnaa dntrmek ve slah etmek iin bi-
131
II
reyselliine, saa deil suluya mdahale etmesi kouluyla uygu- ^ %
lamaya konursa etkili biimde ileyebilir. Ne var ki, ne nedeni ne
de gerekeleri saptanamayan sular ortaya ktnda, cezalandr
ma da olanakszlamaktayd. Artk bedensel ikenceyle deil, ka
patmayla ileyen bir ceza sisteminde, tam olarak tannmayan bir
insann cezalandrlmas olanakszdr. (Bu ylesine dorudur ki
geen gn saygdeer birisinin azndan, hepimizin azn hayret
ten ak brakan u artc cmle iitilmitir: Patrick Henryyi
idam edemezsiniz, nk onu tanmyorsunuz. Bu ne demektir?
Onu tansalard ldrme hakkna sahip olacaklar myd?) Bu yz
den yarglar, slah ve hapishane uygulamas halini alm bir ceza
pratiiyle hl cezalandrma ve ke&ret demeye dayal bir ceza
yasasm birletirmek zere, psikiyatriye bir alan amak zorunda
kalmlard. te bylece, tam anlamyla kar ifade etmeyen stra
tejik zorunluluklarla yz yze gelirsiniz...
G. M iller: kar yerine sorun (doktorlar iin) ve zo
runluluk u (yarglar iin) koyuyorsun. Ama bylece saladn
ilerleme ok az ve belirsiz.
Le Gaufey: Bana yle geliyor ki senin analizini ynlendiren pf
metafor sistemi, dnen ve irade sahibi bir zneye yaplan gn- igp |
dermeyi ortadan kaldrmay mmkn lalan organizma sistemi.
Canl bir organizma daima kendi varlm srdrme eilimindedir
ve bu hedefe ulamak iin her ara mubahar.
F oucault: Hayr, bu dnceye kesinlikle katlmyorum. Her
eyden nce, ben hibir zaman organizma metaforunu kullanma
dm. kincisi, sorun kendini idame ettirme sorunu deildir. Strate
jiden sz ettiim zaman, bu terimi ciddiye alarak kullanyorum:
Belirli bir kuvvetler ilikisinin sadece kendini devam ettirmesi de
il; bunun yannda kendini pekitirmesi, istikrarllm korumas
ve geniletmesi iin bir manevra alan amak zorunludur. Psikiyat
ri, kendini kamu sal sisteminin bir paras olarak kabul ettir
mek iin manevra yapmak zorundayd. Bu bir organizma deil,
yarglar ne kadar organizmaysa o kadar organizma. Sylediim
eylerden nasl olur da bunlarn organizma olduu sonucuna var
labileceini anlayamyorum dorusu.
132
G rosrichard: Gene de burada arpc olan, on dokuzuncu
yzylda rnein Auguste Comtela organizma modeli zerine ta
sarlanan bir toplum teorisinin oluturulmastyd. Neyse, imdilik
bunu bir kenara brakalm. Senin bize bu znesiz stratejiyi na
sl kavradm gstermek amacyla verdiin btn rnekler on do
kuzuncu yzyldan, toplum ile devletin zaten ok merkezi, teknik
lemi olduu bir dnemden alnm. Daha nceki dnemler iin
de aklk sz konusu mu?
J .-A . M iller: Ksacas, tam da stratejinin bir zneye sahip
mi gibi grnd bir anda Foucault zne olmadm gsterir
yor...
F oucault: Bu szlere bir anlamyla katlrm. Geen gn bi
risinin iktidardan sz ettiini duydum; iktidar lafm kullanmak
moda oldu. Bu kii nl mutlak monaride aslnda mutlak olan
hibir yan bulunmadm gzlemliyordu. Gerekten de mutlak
monari, bir ksm corafi meknlar, bir ksm piramitler, bir ks
m da bedenler olarak ya da aile sistemlerinin, akrabalk balan
ln, vb. etkisi araclyla ileyen, dank haldeki pek ok iktidar
adacndan oluuyordu. Byle bir sistemde byk stratejilerin ne
den ortaya kamayaca son derece ak olsa gerektir. Fransz
monarisi ok kuvvetli, ama ok da kat bir idari dispositifle dona
tlmt: Penesinden saysz ey kayp giden bir dispositifti bu. Ta
mam, iktidarn ak temsilcisi olan bir kral vard; oysa gereklikte
iktidar mekezilememiti ve kendisini hem ince hem esnek hem
de btnlkl olan byk stratejilerle ifade etmiyordu. br yan
dan, on dokuzuncu yzylda her trden mekanizma ve kurum yo
luyla (parlamenter sistem, enformasyonun yaygnl, yaymclk,
dev sergiler, niversite, vb.) burjuva iktidar, bir zne atfedilme-
sine gerek kalmadan kendi byk stratejilerini gelitirebiliyordu.
/ . -A. M iller: Kelimeler ve eyler'i yaymladn zaman Les
Temps Modemes tarafndan bir episteme'ifen brne geite
hibir nedensellik olmad iin olduka eletirilmi olsan da, te
orik alanda o eskimi znesiz akn mekn hibir zaman ok ki
iyi korkutmad. Bununla beraber, teorikf alan deil, pratik
133
alan sz konusu olduu zaman bir sorunla karlalr herhalde.
G ilikileri ve yrtlen mcadelelerin varl dikkate alndn
da, kanlmaz olarak,44kimin mcadele ettii" ve 44kime kar m
cadele ettii sorusu gndeme gelmektedir. te bu noktada zne
sorusundan, daha dorusu zneler sorusundan kaamazsnz.
F oucault: Sizinle tamamen ayn fikirdeyim. Zaten benim zih- |
nimi kurcalayp duran sorun da bundan baka bir ey deil. Buna
nasl bir yant verilebileceinden ok emin deilim. Ama her ey
bir yana, iktidarn iktidar ilikileri temelinde analiz edilmesi gerek
tii gz nnde bulundurulursa, bununla iktidar iie mcadeleler ve
bilhassa snf mcadelesi arasnda var olan ilikiyi kavrama ans
bence dier teorik erevelere gre ok daha fazladr. Benim o
unlukla, Mani'm metinlerinin deilse bile Marksistlerin metinle
rinin ounluunda (belki Trokiyi darda tutabiliriz) arpc
bulduum nokta, snf mcadelesinin sz aldnda mcadele
szcnden ne anlald konusunda suskun kalnmasdr. Bura
da mcadele ne anlama gelmektedir? Bu diyalektik bir karla
ma mdr? ktidar iin verilen siyasi kavga mdr? Ekonomik bir
mcadele midir? Bir sava mdr? Snf mcadelesinin dikine kes
tii sivil toplum baka aralarla srdrlen bir sava m olacaktr?
*3K* j?
Colas: Herhalde burada, "iktidar ele geirme" hedefini gt
meyen dier kurumlara asimile edilemeyecek kurum olan partiyi
hesaba katmamz gerekiyor...
Grosrichard: Ve sonra, Marksistler yine de bu mcadeleler
alan iinde gerek kapma snrlarn belirlemeye yarayan,44Kim
dostumuz, kim dmanmz?" sorusunu soruyorlar...
J .-A . M iller: Sonu olarak, birbirine kar kan zneler
timlerdir sizce? &
Fo ucault: Bu sadece bir varsaym, ama ben herkesin herkese
kar olduunu syleyeceim. Mcadelenin, biri proletarya, dieri
burjuvazi olmak zere batan verili zneleri yoktur. Kim kime kar
savar?. Hepimiz birbirimizle savayoruz. Ve her birimizin
iinde, daima iimizdeki baka bir eyle savaan bir eyler vardr.
J .-A . M iller: Bu, bir ksm hemen dalan, dier bir ksm
daha kalc olan; ama sonuta ilk ve son unsurlarn daima birey
ler olarak kalaca geici koalisyonlardan baka bir ey olmaya
ca anlamna m gelir?
F oucault: Evet, bireyler, hatta alt-bireyler.
J .-A . M iller: Alt-bireyler mi?
F oucault: Niin olmasn?
G. M iller: ktidar sorunu konusunda, okur olarak izlenimimi
sylemem gerekse, kitabn baz yerlerinin fazla iyi olduunu sy
lerdim...
Foucault: La Nouvelle Critique de ayn eyleri nceki kita
bm iin sylemiti: O kadar iyi ki iinde yalanlar gizliyor olma
l...
G. M ille r; Benim kastettiim, bu stratejiler meselesinin faz
la iyi ilendii. Ben bunun bir sr yalan barndrdn dnm
yorum; ama her eyin yerel, blgesel ve ulusal dzeyde ve yzyl
larca kusursuz biimde dzenlenip rgtlendiini grdkten sona
ra, karmaaya hl yer kalp kalmadn merak ettiimi syleme
den duramayacam.
Foucault: Ah, size btn kalbimle katlyorum. Hukuk ve
psikiyatri bir araya geliyor, ama ne karmaalar ne imknszlklar
yoluyla! Benim konumum ise sanki bir sava yrtyormuum gi
bi grnyor: Tariflerle yetinilmiyorsa, bir zaferin ya da bir yenil
ginin aklanmaya allmas isteniyorsa, o zaman sorunlarn stra
teji terimleriyle ortaya konmas ve Bu niin iledi? Bu nasl t
kand? sorularnn sorulmas gerekir. Bu yzden olaylara bu a
dan bakyorum ve bu da hikyenin don olamayacak kadar gzel
olduu izlenimini veriyor.
G rosrichard: imdi cinsiyete geelim. Sen cinsiyeti, bir an
lamyla cinsellik dispositifinin rettii tarihsel bir nesne olarak
gryorsun.
J.-A . M iller: nceki kitabn sua eilimlilik konusunu ele
135
l
alyordu. Ak ki cinsellik farkl trde bir nesne. Bunun benzer ol
duunu gstermek daha ilgin olmaz myd? Sen hangisini tercih
edersin?
Foucault: Benzet olup olmadmgrmeye alalm derim
nce. Oyunun amac bu ve ben alt cilt yazmay dnyorsam
eer, kesinlikle bu bir oyun olduu iindir! Bu kitap, nasl bir ad
vereceimi nceden bilmeden yazdmve son ana kadar hibir
balk dnmediimtek kitabm. Cinselliin Tarihi dememin
nedeni, daha iyi bir balk bulamamamdr. tik bata tasarlayp da
ha sonra vazgetiimbalk Cinsiyet ve Hakikatti. Bu balk
reddedildi, ama benim sorunumda buydu; Babun tarihinde cin- ?>.
sel zevk ile ilgili olarak hakikat sorununun konmas iin ne yapl
d? stelik bu, benim zihnimi Deliliin Tarihim yazmdan beri
igal eden bir sorundu. Tarihiler bu kitab okuyunca, Evet, g
zel, ama neden on yedinci ve on sekizinci yzylda rastlanan dei-
. ik akl hastalklarn incelemedin? Neden o dnemki akl hastalk
lar salgnlarnn tarihimyazmay dnmedin? sorularmynel
tiyorlar. Bunun her anlamda ilgin olduunu, ama benim sorunu
mun bu olmadmanlatamyorum. Delilik konusundaki sorunum,
delilik sorusunun hakikat sylemleri, yani doru sylemler stat
s ve ilevine sahip sylemler ynnde nasl ilevlendirildiini
renmekti. Batda bu bilimsel sylemdir. Cinsellik sorununa da bu
adan yaklamak istedim.
Grosrichard: Cinsiyet olarak adlandrdn eyi bu cinsellik
dispositifine bal olarak nasl tanmlayabilirsin? Bu hayali bir
nesne, bir fenomen, bir yanlsama nudr?
Foucault: Bakn size kitab yazdmsrada neler olduunu
anlataym. Birbiri pei sra bir sr taslak vard ortada. lk olarak,
cinsiyet nceden verili bir balang noktas olarak dnlmt
ve cinsellik cinsiyete eklenen, stn rten ve en u noktada onu
anlalmaz hale getiren, hem sylemsel hem de kurumsal bir olu
um olarak grnyordu. lk yaklamizgisi buydu. Sonra ms
veddemi tandmbaz yakn insanlara gsterdimve ieriin faz
la doyurucu olmadmanlamaya baladm. Bunun zerine her e-
13
yi tersyz ettim. Bu sadece bir oyundan ibaretti, tink emin deil
dim... Ama kendi kendime yle dedim: Kendi yasalar ve kstla
malar olan ve erkek cinsiyet kadar dii cinsiyetin de tanmlanma
sna temel olan bir merci olarak gzken cinsiyet, aslnda tam ter
sine cinsellik dispositifi tarafndan retilmi bir ey olamaz m?
Cinsellik sylemi ilk bata cinsiyete deil; onun yerine bedene,
cinsel organlara, zevklere, akrabalk ilikilerine, bireyler aras ili
kilere, vb. uygulanyordu.
J.-A . Miller: Heterojen bir btn...
Foucault: Evet, heterojen bir btn, nihayetinde st tama
men cinsellik dispositifi tarafndan rtlen bir btn. Vebu da, be
lirli bir anda, kendi syleminin ve herhalde bu sylemin uygulan
nn temel ta olarak cinsiyet fikrini retmitir.
G. Miller: Ama bu fikir, cinsellik dispositifnin kurulusuyla
ayn zamanda ortaya kmad m?
Foucault: Hayr, hayr! Bence cinsiyetin on dokuzuncu yz
ylda ortaya kt grlyor.
G. Miller: Bizim cinsiyetimiz yalnzca on dokuzuncu yzyl
dan beri mi var?
Foucault: On sekizinci yzyldan bu yana cinselliimiz, on
dokuzuncu yzyldan bu yana da cinsiyetimiz var. Daha nce sa
hip olduumuz ise kukusuz tendi. Hepsinin asl kayna da Ter-
tulliand.
J.-A. Miller: Sylediklerim aklaman gerekiyor bize.
Foucault: Pekl, Tertullian u iki temel unsuru tutarl bir te
orik sylemiinde birletirmiti: Birincisi, Hristiyanln buyruk
larnn temel yanlan -didakhe- ile bilinemezcilerin ikiciliinden
kamay salayan ilkeler.
F.-A. Miller: Freudda konumlandrlm olan kopuu sil
meni mmkn klacak aralarn peinde olduunu gryorum.
Hatrlarsn, Althusser Mar( kopuu ilan ettii zaman sen elinde
silginle ortaya kmtn bile. imdi de Freud ayn sreten gee-
137
4P
cek ve zaten senin amacn da, ifade edecein gibi, kukusuz kar
mak bir strateji erevesinde, bundan baka bir ey deil. Ger
ekten Tertullian ile Freud arasndaki kopuu silebileceim inan
yor musun?
Foucault: Benim syleyeceim, kendi amdan, kopuklukla
rn ve kopuksuzluklann talibinin her zaman iin hem bir k nok
tas hem de ok greli bir durum olduudur. Kelimeler ve ey
ler'de, k noktam olarak, ok belirgin baz farkllklardan, on
sekizinci yzyln sonlarnda empirik biliminin dnmnden
yola kmtm. 1780de kaleme alnm bir tp incelemesi ile
1820de kaleme alnm bir patolojik anatomi incelemesinin iki
ayr dnya olduunu grmemek iin, szmmeclisten dar, ca
hil olmak gerekir. Benim sorunum, sylem tipi karsnda baka
bir sylem tipinin kullanlmas, olaylara falan trde bir adan de
il baka bir adan baklabilmesi iin hangi dnmler dizisinin
zorunlu ve yetedi olduunu bilmekti. imdiki halde, konjonktfirel
nitelikli nedenlerden dolay ve herkes vurguyu kopulara yapt
iin, manzaray deitirmeye alalm ve k noktamz olarak,
gnderme noktalarnn deitirilmesi kouluyla, kopu kadar
ak olan baka bir eyi alalm, diyorum. Sonu olarak, itiraf ma
kinesinin ortaya kt grlyor ki, psikanaliz ile Freud bunun
iinde sadece bir epizod.
J.-A. M iller: Sen, bir kerede muazzam miktarda eyi yutan
bir makine kuruyorsun...
Foucault: Bir kerede muazzam miktarda. Sonra da artk ne
tr dnmlerin gerekletiini saptamaya alacam...
J.-A. Miller: Kukusuz, esas dnmn Freud la balamad
n belirterek. rnein, cinselliin aile zerinde odaklanmasnn
Freud dan nce baladn gstereceksin ya da...
Foucault: Bana kalrsa, benim srf bu oyunu oynam ol
mam, Freudun radikal bir kopu noktas olarak grnmesini ve
her eyin buradan hareketle yeniden dnlmesini dlyor. Ben
on sekizinci yzylda ekonomik nedenlerle, tarihsel nedenlerle,
138
iinde Freudun da yer alaca bir dispositifin kurulduunu gster
meye alacam. Tabii hi kukusuz, Freudun, yozlama teorisi
ni, tpk bir eldiven gibi, nasl tersyz ettiini gstereceim; ki bu,
Freudcu kopuun genelde bilimsellik temelinde bir olay olarak ko
numlandrlma yolu deildir.
J.-A . M iller: Evet, kendi prosedrnn aldatc karakterini
vurgulamak istiyorsun. Vardn sonular gnderme noktalarnn
seimine, gnderme noktalarnn seimi de konjonktre bal. Yani,
bize btn tnlattn, her eyin bir grnten ibaret olduu mu?
Foucault: Aldatc bir grn deil, tamamen kurulmu bir
ey.
J.-A . M iller: Doru, bunun iin de onu maniple eden senin
istediklerin, senin umutlarn, sertin...
Foucault: Doru, polemik amacnn ya da siyasi amacn or
taya kt nokta da bu. Ancak bildiiniz gibi, ben hibir zaman
polemie girmiyorum ve siyasetten de uzam.
J.-A . M iller: Peki, psikanaliz konusunda ne tr sonulara
varmay umuyorsun?
Foucault: ncelikle, allm tarih metinlerinde, cinselliin
tp ve bilhassa psikiyatri tarafndan grmezlikten gelindiinin,
nevrozlarn cinsel nedenlerini en sonunda Freudun kefettiinin
okunduunu syleyeceim. Oysa bu bakn gerei yanstmad
n, cinsellik sorununun on dokuzuncu yzyl tbb ile psikiyatrisin
de kesin ve arlkl bir yer tuttuunu, esasnda Freudun bir gece
Charcotdan* duyduklarn - Mesele tmyle cinselliktir- harfi
harfine yinelemekten te bir yenilik getirmediimimdi herkes
bilmektedir. Psikanalizin gc, bambaka bir alana, yani bilind-
nn mantna almasnda yatmaktadr. stelik bu noktadaki
cinsellik artk balangta olduu ey deildir.
* Freud'un, Zur Geschichte der Psychoanalytischen Bewegung, Jahrbuch der
Psychoanalyse, C. VI, 1914, s. 207-260'da aktard Charcot daveti olay ima
edilmektedir.
139
i
U
U
J
k
U
N
!
i
o
*
/
!
l
i
i
7
I
.
V
*
f
c
r
J.-A. Miller: Kesinlikle yle. Psikanaliz diyorsun. Burada
Lacandan sz ettiin sylenebilir, deil mi?
Foucault: Freud ve Lacan diyelim. Baka bir deyile, nem
li OlanCinsellik Teorisi zerine Deneme deil, Dlerin Yoru
mu
J.-A. Miller: Gelime teorisi deil, gsteren mant*
Foucault: Gelimeteorisi deil, nevrozlarn ya da psikozla
rn altndaki cinsel giz de deil; bilindmn mant
J.-A. Miller: Cinsellik ile bilindtm kar karya koymak
ok Locana bir yaklam. stelik, cinsel iliki olmadm syle
mek bu mantn aksiyomlarndan birisi.
Foucault: Bu aksiyomun varlndan haberimyoktu.
J.-A. Miller: Bu aksiyom, cinselliin dier her ey gibi, en
bandan itibaren tarihsel olmad dncesini ierir. Ekmein
tarihinden sz edilebilecei anlamda bir cinsellik tarihi yoktur.
Foucault: Hayr; ama bir delilik tarihinin bulunmas anla
mnda vardr, hakikat terimleriylesorulmu soru olarak delilii
kastediyorum. Deliliin insan, zne ya daakimhakikatiyle ilgili
olarak bir anlamtad bir sylemiinde. Deliliin akimmaske
si grnmn kaybettii, akimsrlarnn znn deilsebile bir
parasnn yegne sahibi, akl bamda her insanda var olan olaan
d bir Bakas olarak zihinlerdeyer ettii gnden itibaren, ite o
andan itibaren, deliliin tarihine benzer bir ey, hi deilse delilik
tarihindeyeni bir epizod ekillenmeyebalar. Vebiz henz bu epi-
zoddan km saylmayz. Aymdorultuda, insana Salt kendi
cinsiyetinden zevk retmeklekalmayacak, hakikat de reteceksin
ve bu hakikat senin hakikatin olacak, dendii gnden, Tertulli-
ann Hristiyanlara ffetinizin sz konusu olduu noktada... de
meye balad gnden itibaren diyeceim.
J.-A. Miller: Bak, gene kken aryorsun, imdi de su Ter-
tullian'n.
Foucault: Sadece aka yapyordum.
140
J.-A. Miller: Belli H, ilerin ok daha karmak olduum,
heterojen dzeyler, yukardan aaya ve aadan yukarya hare
ketler bulunduunu syleyeceksin. Ama bu her eyin balam ola
bilecei nokta aray, btn bu sz illeti...
Foucault: Bunlan kurgusal bir biimde, aka yollu, hikye
olsun diye sylyorum.
J.-A. Miller: Peki, aka yapmaynca ne demek gerekirdi?
Foucault: Ne demek mi gerekirdi? Bu kkeni Euripideste
bulmak ve onu Yahudi mistisizminin baz unsurlar ve skenderiye
felsefesinden baka unsurlar ile Stoaclardaki cinselliklebala
mak, bu arada enkrateia nosyonunu da, Stoaclarda bulunmayan
namusu da katmak mmkn olurdu herhalde... Oysa benimilgilen
diim, zerinde konutuumolgu, insanlarakendi hakikatlerinin
smnn cinsiyetlerindeyattmsylemdeiin kullanlan ey.
Grosrichard: tiraf tekniklerinden sz ediyorsun. Bunun ya
nnda bence dinleme teknikleri de var. rnein, gnah karanlar
iin hazrlanan elkitaplarnm ounda da vicdani olaylar anlatan
szcklerde, dnceyle ya da szle, gemiteki bir cinsel gnahn
temsil edilmesinden zevk almaktan gelen gnahn doasm ve
arlm anlatan "marazi zevK zerine bir maddeye rastlayabi
liriz. Gnah ktran papaz asl ilgilendiren de budur: Kendisi g
nah ilemeden, yani kendisi zevk duymadan iren sahnelerin an
latlmasna nasl kulak verecektir? Burada, belli ki bir yandan e
yin o eye ilikin dnceyle ilikisine, br yandan eyin dn
cesinin onu ifade eden szcklerle ilikisine dayanan btn bir
dinleme teknii ve ahlk vardr. imdi, temsil etmenin epis te
me nin balang ve biti snrlarm izdiin Kelimeler ve ey
ler'de net biimde ortaya koyduun gibi, bu ifte iliki zaman ie
risinde deiiklie uramtr. tirafn bu uzun tarihi, gnmzde
hl uygulanmakta olan, bakasnn kendi cinsiyetiyle ilgili haki
kati anlatmasn dinleme istei, derin deiiklikler geirmi olan
dinleme teknikleri tarihiyle atba gitmektedir. Senin ortaadan
Freud!a kadar gtrdn izgi srekli bir izgi midir? Freud -ya
da herhangi bir psikanalist- dinledii zaman, onun dinleme bii-
141
m
mi, dinledii ey ya da bu noktada gsterenin igal ettii yer, ge
ne de bunlarn gnah karanlar iin tad anlamla karlatr
labilir mi?
Foucault: Benim kitabmn ilk cildinde, Bati da srekli var
lnn yadsnmas g olan bir eyin (cinsiyetin, cinselliin ve
cinsel zevklerin itirafnn dzenlenmi prosedrlerinin) deerlen
dirilmesi yaplmaya allyor. Gelgelelim, bu prosedrlerin belir
li anlarda, aklamas pek kolay olmayan koullarda, genellikle
kkl deiiklikler geirdii de dorudur. On sekizinci yzylda
itiraf ettirmeye ynelik basklar ve buyruklarda olmasa bile, itiraf
tekniklerinin inceltilmesinde ok keskin bir d gzlemlenir.
Vicdann ynlendirilmesinin ve gnah karmann rollerinin z
n kaybettii bu dnemde, kaba tbbi tekniklerin ortaya kna
rastlanr: haydi, bize hikyeni anlat, yazl olarak anlat.
J.-A . M iller: Peki sen, bu uzun dnem boyunca bir ve ayn
kavramn, cinsiyet deil hakikat kavramnn geerli olduuna ina
nyor musun? Hakikat ayn ekilde tespit edilip elde edilebilir mi?
Hakikate nedensel gler atfedilebilir mi?
Foucault: Hakikatin retilmesinin zne zerinde birtakm
sonular dourduu, trl biimlerde de olsa her zaman kabul edi
len bir eydi..
J.-A . M iller: Elendirici olmakla birlikte, iin zn gzden
karan bir ey kurduun duygusuna kaplmyor musun hi? An
o kadar kabaca rlm ki btn balklar geip gidiyor duygusu?
Mikroskobun yerine, eline bir teleskop almann ve onun da ters ta
rafndan bakmann nedeni nedir? Bunu yapmann nedenini anla
yabilmemizin tek yolu, bununla ne elde etmeyi umduunu bize an
latman.
Foucault: Burada umuttan sz edilebilir mi? Benim kullan
dm itiraf* terimi herhalde biraz geni bir terim. Gene de kita
bmda bu terime olduka kesin bir anlam kazandrdm dn
yorum. Terimin biraz sinirlendirici bir yan bulunduunu ok iyi
grebilmekle beraber, itiraf terimiyle, znenin kendi tinselliiy-
142 '
m
m
le ilgili ve bizzat kendisi zerinde de birtakm etkiler yaratabile
cek, bir hakikat sylemi retmeye kkrbld btn prosedrleri
kastediyorum.
J.-A . M iller: Burada kullandnz devasa kavramlardan
fazla memnun deilim. Sanki daha yakndan baklr baklmaz uup
gidivereceklerini^ gibi...
Foucault: Ama zaten uup gitmeleri isteniyor, bunlar ok ge
nel tanmlardan baka bir ey deil...
J.-A . M iller: tiraf prosedrlerinde, znenin hakikati bildii
varsaylr. Peki, znenin bu hakikati bilmediinin varsayld
noktada kkl bir deiim olmuyor mu?
Foucault: Nereye varmak istediini anlyorum, ama Hristi
yan vicdannn ynlendirilmesinde temel noktalardan birisi de za
ten znenin hakikati bilmemesi.
J.-A . M iller: Ve sen de znenin hakikati bilmeyiinin bir bi-
lind konumu tadn m gstereceksin? Oysa, znenin syle
mini deifre etmenin, onu falan falan trde bir hareketin gnah
olup olmadn saptamay amalayan bir sorgulama dorultusun
da tamamen yeni batan kodlamann, zneye hakikatini bilmedii
bir bilgi dayatmakla hibir ilgisi yoktur.
Foucault: Vicdann ynlendirilmesinde, znenin bilmedii
ey bir hareketin gnah olup olmamasndan ya da onun vahim mi
yoksa affedilebilir bir gnah n olmasndan bambaka bir eydir.
zne kendi ierisinde olup bitenleri bilmez. Veynlendirilen, yn
lendiricisini bulup da Dinleyin.. dedii zaman...
J.-A . M iller: Ynlendiren ile ynlendirilen; bu aslnda t
myle analiz durumu.
Foucault: Bir dakika, szm bitirmek istiyorum. Ynlendiri
len, Dinleyin, sorun u anda dua edemiyor olmam, Tann'yla tema
sm kaybettiren bir manevi boluk duygusu tayorum, deyince,
ynlendiricisi ona, Evet, sizde ne olduunu bilmediimiz bir eyler
oluyor. Birlikte bunu renmeye alacaz, diyerek karlk verir.
143
J.-A. Miller: zr dilerim, ama bu karlatrma pek inan
drc gibi gelmiyor bana.
Foucault: Burada temas ettiin konunun benimamdan ol
duu kadar senin andan da, hepimiz asndan temel sorunu
oluturduunu hissediyorum. Bu itiraf nosyonundan, gnah ka
ranlardan Freuda kadar her eyi ayn eye indirgememi salaya
cak bir ereve izmeye almyorum. Tamtersine, Kelimeler ve m
eylert olduu gibi, farkllklar daha belirgin biimde ortaya - W
karmak nemli Benimburadaki nesne alanm, hakikati zorla
renme prosedrleri. Hristiyan ten nosyonunu ele alacambir
somaki ciltte ise, onuncu ytlzyldan on sekizinci yzyla kadar ge
erli olan bu sylemsel prosedrlerin karakteristik zelliklerini in
celemeye alacam. Vedaha sonra bir dntliimnoktasna vara
cam. Bu nokta psikanalizle ortaya kan dnmden daha mu
ammal grnyor, nk bu dnmn getirdii sorudan yola
karak biraz da lgn olan imdiki projemde aslnda kk bir ki
tap olacak eyi dntrdm: Yirmi yllk zaman dilimi ierisinde,
Avrupa'nn her tarafndaki doktorlar ve eitimciler bUtn dikkatle
rimyalnzca ve yalnzca btUn insan rkmtehdit eden o inanlma?
salgnda toplamaya balamlard: ocuklarn mastrbasyon yap
mas. Eskiden hi kimsenin yapmad bir ey!
L ivi: ocuk mastrbasyonu konusunda, cinsiyetler arasndaki
farklln zerinde yeterince durulduunu dnyor musunuz?
Yoksa pedagojik kurumlarm olan ocuklar iin olduu gibi kz o
cuklar iin de ayn ekilde alt kansn m tayorsunuz?
Foucault: lk bakta, on dokuzuncu yzyldan nceki fadd-
lklar bana nemsiz grnyordu.
Livi: Bence kzlarda ok daha ihtiyatl davranlyor. Kzlar
hakknda ok daha az konuulurken, olan ocuklar iin ok ay
rntl tanmlara rastlanyor.
Foucault: Evet... On sekizinci yzylda cinsiyet sorunu erkek
cinsinin sorunuydu ve cinsiyetin disiplin altna alnmas erkek li
seleri, askeri okullar, vb. yerlerde uygulanyordu. Daha sonra, o-
144 |
cuk yetitirme, emzirme, vb. ile balantl sorunlarla kadn cinsi
nin tbbi-tophmsal bir nemkazanmaya balamasndan itibaren,
kadn mastrbasyonu gndemi igal etmeye balar. Bana yle ge
liyor ki on dokuzuncu yzylda balca sorun kadn mastrbasyo
nu olmutur. On dokuzuncu yzyln sonunda ise gen kzlar ze
rinde byk cenah operasyonlar uygulanp gerek ikenceler ya
plr: Klitorisin kzgn demirlerle dalanmas o sralarda, yaygm
deilse bile, olduka sk uygulanan bir yntemdi. Mastrbasyonda
dramatik bir ey grlyordu.
Wajeman: Freud ve Charcot hakknda sylediklerinize ak
lk getirir misin?
Foucault: Ereud, Charcotnun kliniine gelir. Orada kadnla
ra amil nitrat koklatan stajyer rencilere rastlar. renciler ken
dinden gemi durumdaki bu kadnlan grmesi iin Charcotnun
nne getirirler. Kadnlar birtakmhareketler yapp baz eyler
sylerler. Kadnlar bu ekilde dinlenir ve gzetlenirler ve sonra,
belirli bir anda, Charcot uygulamann irkinlemeye baladm
ilan eder. Yani burada, cinselliin binlerce yoldan fiilen zorlanma
sn, tevik edilmesini, kkrtlmasn ve okanarak tahrik edilme
sini salayan kusursuz bir ara vardr. Ardndan Charcot aniden,
Bu kadar yeter, der. Tabii Freud da, Neden yeter? diye sora
caktr. Freud, Charcotnun evinde grdklerinden baka bir eyin
peinde komaya ihtiya duymamtr. Cinsellik orada, Char
cotnun ve onun deerli yardmclarnn ynetiminde, btttn p
laklyla gzlerinin nndeydi...
Wajeman: Kitabnzda anlattklarnz tam bu deil ama. Yine
de sizin deyiinizle "en nl kulanmdahalesi olmutu. Kusku
suz cinsellik bir azdan bir kulaa, Charcotnun azndan Fre
udun kulana gemi oluyordu. Freud un La Salp6trifere<fecin
sellik trnden bir eyin tezahrn grd de dorudur. Ama
Charcot cinselliin farkna varm myd? Charcot, histeri nbet
leri retiyordu. Freud bunda cinsel ilikiye benzer bir ey gr
yordu. Peki, Charcot nun Freud.'un sonradan grecei eyi gr
m olduu sylenebilir mi?
F10N/Ea!c3=kcliaSiy*icvi ^
Foucault: Hayr, ama ben Freuda zfi arayan bir konumda
konuuyordum. Freudun mthi derecede zgfin olan yannn
nevrozun altnda sakl olan cinsellii kefetmek olmadn anlat
mak istemitim. Cinsellik oradayd ve Cbarcot zaten cinsellikten
sz etmekteydi. Freudun zgn yan bunu olduu gibi deerlen
dirmesi ve buna dayanarak nevrozlarn cinsel etiyolojisinden fark
l bir ey olan Dlerin Yorumunu ina etmesi oldu. Eer ok id
dial konumak istersem, kendimin de buna benzer bir ey yapt
m sylemek isterim. Ben bir cinsellik dispositifinden, bizima
mzdan temel bir k noktasn temsil etmesi gereken temel bir
tarihsel veriden yola kyorum. Ben cinsellik dispositifini olduu
gibi, naslsa ylealyorum: kendimi bunun dnda tutmuyorum;
nk bu mmkn deil, ama ayn zamanda bu beni baka bir nok
taya gtryor.
J.-A. Miller: Dlerin Bilimi'n<iecinsiyet ile sylem arasn
da hakikaten benzeri grlmemi bir ilikinin kurulmasna duyar
sz m kalyorsun?
Foucault: Olabilir tabii. Bunu dlamyorum. Amaitento
Konsilinden sonra vicdanlarn, ynlendirilmesiylekurulan iliki
de benzerinerastlanmayan bir iliki biimidir. Bu dev bir kltrel
fenomen oldu; Bu yadsnamaz.
J.-A. Miller: Ya, psikanaliz yle deil mi?
Foucault: Evet, tabii, psikanalizin vicdan ynlendiricilerinde
zaten var olduunu sylyor deilim. Byle bir ey samalk olur.
J.-A. Miller: Evet, evet, bunu sylemiyorsun; ama gene de
kastettiin bu! Sonu olarak, senin anladn anlamda cinselliin
psikanalizde doruk noktasna ktm nu dnyorsun?
Foucault: Kesinlikle! Psikanalizde, cinsiyet ile hakikati bir-
biriyleilikilendiren prosedrler tarihindebir doruk noktasna ula
ld. Gnmzde, cinsellik zerine sylemler iinde, u ya da bu
biimdepsikanaliz sylemiyleilintili olmayan tek bir sylemdahi
-gsteremezsiniz.
J.-A. Miller: Tabii, bence artc olan, byle bir aklama-
146 PlOARKA/Eo-AkkKjcliaSiyasi tjicvi
nm ancak Fransz balanmda ve gnmz konjonktrnde d-
nlebilmesi. yle deil mi?
Foucault: Kltrel alann kurumsallama ve ilev grme bi
iminden dolay, cinsiyet zerine sylemlerin belki psikanaliz kar
snda tabi, treysel ve hayranlk dolu bir konumda olmad l
keler bulunduu dorudur; oysa entelijensiyanmgenel-geer de
erin hiyerarisi piramidindeki yeri sayesinde, psikanalize hi
kimsenin, M6nieGregoiren bile engelleyemeyecei ayrcalkl
bir deer atfettii Fransada bunun tamtersi bir durumsz konu
su.
J.-A. Miller : Kadnlarn ve ecinsellerin zgrlk hareketle
rine de biraz deinebilirsiniz herhalde, yle deil mi?
Foucault: Tabii, u anda cinselliin zgrlemesi konusunda
btn sylenenleri gz nndebulundurarak aka sergilemek is
tediimey, cinsellik nesnesinin aslnda gereklikteuzun zaman
nce ekillenmi ve binlerce, yllk bir tabi klma dispositifi olu
turmu bir ara olduudur. Kadnlarn zgrlk hareketinin asl
gc, kendi cinselliklerinin spesifikliini ve bundan kaynaklanan
haklarmsrarla savunmalarnda deil; cinsellik dispositifleri iin
de srdrlen sylemden fiilen kopuunda yatar. Aslnda bu hare
ketler on dokuzuncu yzylda, cinsel spesifiklik talepleri eklinde
ortaya kar. Nereye varmak iin? Son noktada, kadnlarn ilk ba
ta, bir anlamyla, seslerini duyurmak asndan kabullenmek duru
munda kaldklar, kendi cinsiyetlerinebalanma biiminden fark
l olan kltr, sylem, dil biimleri talep etmek zerebir cinsellik-
sizletirmeye, sonuta sorunun cinsel olarak merkezilemesi kar
snda bir kaymaya varmak iin. Kadn hareketlerinin yaratc ve il
gin olan yan tamolarak budur.
J.-A. Miller: Yaratt?
Foucault: Evet, yaratc... Amerikan ecinsel hareketleri de
bu meydan okumadan yola ktlar. Kadnlar gibi ecinselin de
yeni cemaat, birlikte varolu ve zevk biimleri aramaya baladlar.
Ne var ki kadnlarn konumuna zt olarak, ecinsellerin cinsel spe-
147
sifiklik takntlar ok daha gliidr; her eyi cinsiyet katna in* H S
dirgerler. Kadnlar bunu yapmaz.
Le Gaufey: Bununla birlikte, ecinsellii akl hastalklar
terminolojisinden karmay baaranlar bu hareketlerdi. Bizim
ecinsel olmamz istiyorsunuz, pekl, biz ecinseliz," sznde
hl mthi bir farkllk vardr.
Foucault: Doru, ama ecinsel zgrlk hareketleri kendi
cinsellik haklarmtalep etme dzeyini, seksoloji boyutunu aama
mlardr. Zaten, ecinsellik var olduu haliyle saldrya urayan,
engellenen ve dlanan bir cinsel pratik olduundan ok normaldir
bu. br yandan kadnlar, ecinsellerden ok daha geni kapsaml
ekonomik, siyasi amalar benimseyebilir.
Le Gaufey: Kadnlarn cinsellii onlarn genel kabul gren
akrabalk sistemlerinden uzaklamalarna neden olmazken, ecin
sellerin cinsellii kendilerini hemen genel kabul gren akrabalk
sistemlerinin dna attryor. Ecinseller toplumsal yap karsn
da farkl bir konum igal ediyor.
Foucault: Evet, evet
fi g
Grosrichard: Benim aklmda kandan daha ok simgesel nes
ne olarak sz ettiin kalm.
Foucault: Evet, Boulainvilliers gibi soyluluk tarihileri, fi
ziksel zelliklerin, cesaretin, erdemin, enejinin taycs olduu
nu syleyerek asil kana vgler dzdkleri anda soy teorileri ile
soyluluk temalar arasnda karlkl bir iliki vard. Ama, on doku
zuncu yzylda gelen yenilik, btnyle yozlama kavram etra
fnda odaklanan rk bir biyolojinin ortaya kdr. Irklk ilk
bata siyasi bir ideoloji deildi. Kendini hac yerde, Morelde ve di
erlerinde gsteren bilimsel bir ideolojiydi. Bu ideolojiden siyasi
bakmdan ilk yararlananlar ise sosyalistler, sadan nce sol oldu.
Le Gaufey: Solun milliyeti karakter tad zaman nuyd
bu?
Foucault: Evet; ama ncelikle, rm, dekadan snfn te
pedeki insanlar olduu ve sosyalist bir toplumun temiz ve salkl
olmas gerektii fikriyle. Lombrosso, sol kanattan bir insand. Tam
anlamyla sosyalist deildi, ama sosyalistlerle bir sr i yapmt
ve sosyalistler onun fikirlerini benimsiyorlard. ki taraf arasnda
ki ayrlma ancak on dokuzuncu yzyln sonunda ortaya kmtr.
Le Gaufey: On dokuzuncu yzylda moda olan ve aristokra
sinin daima yok edilmesi gereken bir hayvan gibi gsterildii vam
pir romanlarnda sylediklerinizin bir dorulamas grlmyor
mu? Vampir daima bir aristokrat, kurtarc ise daima bir burjuva
dr...
Foucault: On dokuzuncu yzylda, sefih bir yaamsren
aristokratlarn ldrmek iin kk ocuklar kardklar ve onla
rn kanlaryla ykanarak yeniden doduktan sylentileri dolama
ya balamt zaten. Hatta bu sylentiler baz ayaklanmalara bile
neden oldu...
Le Gaufey: Evet, ama bu sadece bir balang. Dncenin
iyice yaylmas, tamamen burjuvalarn eseridir. Nitekim temalar
bugn filmlerde de yinelenen btn vampir edebiyat bunun gs
tergesidir: Polisin ya da papazn yardmna bavurmadan vampi-
151
Grosricfard: Yani o zaman Sibirya'da hi alma kamp
yok muydu?
* Lveill(J .), Compterendu des travauxde la seconde section du Congrs de
Saint-Ptersburg. Melun: Imprimerieadministrative, 1891, s. 10.
152
9
E L
ri ortadan kaldran ve kurtulmay baaranlar hep burjuvalar olur.
Foucault: Modem anti-semitizm bu biim altnda balad.
Sosyalist evrelerde, yeni anti-semitizm biimleri yozlama teori
sinden yola kt. Yahudilerin, birincisi zengin olmalar, kincisi ||
kendi aralarnda evlenmeleri nedeniyle ister istemez yoz olduklar
sylenmekteydi. Tamamen sapkn cinsel ve dinsel pratikleri oldu
undan, toplumlanmzda yozlamann tayclar onlard. Ayn te
mayla Dreyfus olayna kadar sosyalist literatrde karlarsnz.
n-Hitlercilik, san milliyeti anti-semitizmi de 1910da tama
men ayn temalar benimseyecektir.
Grosrichard: Sa, bugn sosyalizmin anayurdunda da ayn
temayla karlaldn syleyecektir...
J.-A. M iller: SSCBde psikanaliz zerine ilk denebilecek bir
kongrenin toplanacan biliyor muydunuz?
Foucault: Bunu sylediler. Peki, Sovyet psikanalistleri de
katlacak m?
J.-A . M iller: Hayr, baka yerlerdeki psikanalistleri getirt
meye alyorlar...
Foucault: Yani, Sovyetler Birliinde dzenlenen, ama ko
nuanlarn yabanclar, olaca bir psikanaliz kongresi yaplacak!
nanlmaz! 1894te St Petersburgda Uluslararas Ceza Kongresi
toplanm ve ad ok dar bir evrede bilinen bir Fransz krimino
log -M. Lveilli*- Ruslara yle demiti: Sulularn slah im
knsz, sulu doan insanlar olduu konusunda imdi hekes hem
fikir. Bunlar ne yapmak? Bizim kk toprakl lkelerimizde,
sululardan nasl kurtulunacanu bilmiyoruz. Ama siz Ruslarn Si-
bryas var: Siz, sulular byk alma kamplarna toplayp by-
lece, ayn zamanda, bu olaanst zengin topraklardan yararlana
maz msnz?"
m
p
fi
!
8
p
156
G rosrichard: Ama dnemin doktorlar ile demograflarnn
aka ilan ettikleri ey bu.
Foucault: Evet; ama, gene de sk aralklarla ocuk dourul-
masn salayan bir tr devre vard. Gerek tp gerekse halkn ba
l olduu gelenekler, ocuunu emzirmeyi kesmemi olan bir ka
dnn cinsel ilikiye girmesine izin verilmemesini gerektiriyordu, ^
yoksa st bozulurdu. Bunun iin kadnlar, zellikle zengin olan
lar, cinsel ilikiye girmeye tekrar balayabilmek ve dolaysyla ko
calarn elde tutmak amacyla ocuklarm bir stanneye teslim et
tiler. Tabii sonuta gerek bir stannelii endstrisi ortaya kt.
Yoksul kadnlar para kazanmak iin bu ii yapar oldular. Gelgele-
lim, bakcnn ocua nasl baktn, hatta ocuun l m sa m
olduunu denetlemenin hibir yolu yoktu. Bazen bakclara, bil
hassa stannelerle ana babalara araclk edenlere, hi olan bir .H |
ocuk iin para denmeye devam edildii rnekler bile grld.
Baz bakclar, kendilerine teslim edilen yirmi bebekten on doku
zunu l olarak geri veriyorlard. Dehet verici bir. durumdu bu!
Doan kargaann nne gemek, dzeni biraz olsun salayabil- -|pH
mek dncesiyle anneler ocuklarm kendileri beslemeye zendi
rildi. Cinsel iliki ile emzirmenin birbiriyle badamayaca kura
l bir rpda yklverdi; yalnzca, kadnlarn hemen yeniden gebe
kalmamalar kouluyla. Gebelii nleme yollarnn aranmas ihti
yac ite buradan kar. Ve son noktada her ey, bir kere ocuk ya
pnca ona sahip klr fikri etrafnda dnmeye balar.
G rosrichard: artc olan yan, annelerin bebeklerini emr
zirmeye almalar konusunda u dorultuda yeni bir argmann
boy gstermesi: Emzirme hakikaten de anneyi ve ocuu salkl
tutar ve byk bir zevk verir! yle ki memeden kesilme sorunu yal
nzca fizyolojik deil psikolojik dzlemde de gndeme gelir. ocuk
annesinden nasl ayrlacaktr? Bunun iin, tannm bir doktor,
bakcnn ya da annesinin memelerine koyaca diske benzer di
kenli bir ey icat etmiti. ocik memeyi emdii zaman, acyla ka
rk bir zevk duyuyor ve dikenler arttrlnca kendisini besleyen
memeden giderek souyordu.
9 1
M f
II
II
F ouca ult: Doru mu bu?
L iv i: Madame Roland, kendisi henz kk bir h z ocuuy
ken bakcsnn onu memeden kesmek iin memesine hardal srd
n anlatr. Burnuna hardal bulaan kzla elenirmi.
G rosrichard: Bu, modem biberonun da ortaya ka za
man.
F oucault: Tarihini bilmiyorum!
G rosrichard: 1786. Bir talyanm, Baldini*ninyazd Stan
nesi Olmayan ocuklara Elle St Vermenin Yolu* adl kitabn
Franszca evirisinin tarihi. Kitap ok skse yapmt.
F oucault: Tm kamusal ve zel grevlerimden feragat edi
yorum! Utancn arl eziyor beni! stm kllerle rtyorum!
Biberonun kt tarihi bilmiyordum! -
ev.: Osman Aknhay
* Baldini (F.), Mtodo di allattarea mano i bambini, 1784. Franstzcaya evirisi
1786.
157
Klaus Croissant iade edilecek mi?*
VIII
m
m
' i
Kzl Ordu Fraksiyonunun avukat olan Croissant, mvek
killerinin su orta olmakla sulamr ve Fdral Almanya
Cumhuriyetindemesleimicra etmesi yasaklanr. 11Tem
muz 1977de Fransaya snr ve siyasi snmatalep eder.
18Ekimde Baader gnbu tutuklulan Stuttgarttaki Stamm-
heimhapishanesindehcrelerindel bulunur. 24 Ekimde
Fransz adaleti Croissant konusundakarar verin Sant ha
pishanesinekapatlr ve 16Kasmda Federal Almanyaya
iadeedilir.
Geen akam, T.F.lde, Literatournaia Gazeta'nm yneticisi
aranskinin davasnn halka ak olabileceini vaat etti. Eer
salon yeterince byk olsayd. Franszlar gldler:
Sekiz gn sonra Klaus Croissant lke dna karlmas konu
sunda karar verecek yarg organnn karsna kyordu. Btn ba
sn ve Adalet Bakam bunun nemli bir ey olduu konusunda bizi
uyarmt: Uluslararas terr, devletlerin dayanma zorunluluu,
su orta avukatlar skandali. Savc Sadon, Maher Gn, de
* "Va-t-on extrader Klaus Croissant?-, Le Nouvel Observateur, no. 679,14-20
Kasm1977, s. 62-63.
158
188
Ama nce bu soruyu sorduunuz iin nasl mutlu olduumu sy
lememeizin verin. Sorunun ok nemli olduunu dnyorum.
Biliyorsunuz, eliki kelimesinin mantkta zel bir anlam var
dr. nermeler mantnda bir elikinin ne olduu iyi bilinmekte
dir. Ama gereklie bakldnda ve baz nemli sreler tarif edil
meye ve analiz edilmeye alldnda bu gereklik alanlarnn e
likiden muaf olduktan anlalr.
Biyoloji alanmele alalm. nemli miktarda karlkl atk
sreci bulunur, ama bu elikinin var olduu anlamna gelmez. a
tk srecinin bir yannda pozitif bir taraf ve dier yannda nega
tif bir taraf olduu anlamna gelmez. Mcadelenin, atk sre
lerinin, diyalektik bak asnn varsayd gibi, terimin mantk
anlamyla bir eliki yaratmadklarmanlamann ok nemli oldu
unu dnyorum. Doada diyalektik yoktur. Engels'le hemfikir
olmama hakkmtalep ediyorum, ama doada -Darwin bunu gayet
iyi gstermitir- diyalektik olmayan ok sayda atkl sre var
dr. Bence, bu tr Hegelci bir formlasyonun iler tutar yan yok.
Mcadele, sava, atkl mekanizmalar gibi srelerin var ol
duunu srekli olarak tekrarlyorsam, bu srelerlegereklikte
tekrar karlaldmdandr. Vebunlar diyalektik sreler deiller
dir. Nietzschebu sorunlardan ok sz etti; hatta Nietzschebu a-
tklar diyalektik ilikilere hibir gndermeyapmadan tanmlad.
Bir renci: Sylediklerinizi belirli bir somut dutuma uygu
layabilir miyiz? Sanayi toplumundaki emek sorun, rnein bir
emekinin zel bir sorunuyla iliki iinde ele alnrsa, burada kar
lkl bir iliki mi vardr, bir atk ilikisi mi, yoksa baka bir ey
mi? Ben bu toplumdaki kendi sorunlarm analiz edersem, bunlan
karlkl ilikiler olarak m grmeliyim, yoksa atk ilikileri
olarak m?
M. Foucault: Ne biri ne dieri. Siz burada yabanclama so
rununu ileri sryorsunuz. Ama, bakn, yabanclama zerineok
ey sylenebilir. Benimsorunlanm dediiniz zaman, rnein
mlkiyet nedir, insan znesi nedir gibi byk felsefi, teorik soru
lar iin iine sokmu olmuyor musunuz? Benim sorunlanmde-
189
diniz. Ama bu bir baka tartmann konusunu oluturuyor. Sizin
bir emeinizin olmas ve bu emein, sizin emeinizin rnnn
bir bakasna ait olmas bir olgudur, yine de bu ne bir elikidir ne
de karlkl bir bileimdir; bir mcadelenin, bir kar karya gel
menin konusudur. Ne olursa olsun, emeinizin rnnn bir ba
kasna ait olmas diyalektik dzendeki bir ey deildir. Bu bir e
liki olutumaz. Bunun ahlki olarak savunulamaz olduunu, kat-
lanamayacanz, buna kar mcadeleetmek gerektiini dne
bilirsiniz, evet, elbette. Ama bu bir eliki, bir mantk elikisi de
ildir. Veiktidar srelerinin anlamlarn, tanmlarn ve analizle
rini kesin ifadelerle formleetmeyi dileyen kimse iin diyalektik
mantn gerekten ok zayf - kullanm kolay, ama gerekten ok
zayf- olduunu dnyorum.
Bir renci: Aratrmanza temel tekil eden normatif ilgi
ler, eer varsa, hangileridir?
M. Foucault: Bu, dn akam, birisi bana gnmzdehangi
projeyebalanmam* gerektiini sorduunda tarttmz bir ey
deil mi?
renci: Hayr, sanmyorum. rnein, konularnz sei tar
znz? Baka konulan deil de bunlan semeyesizi ynelten ey
nedir?
M. Foucault: Bu, cevap vermesi ok g bir soru. Kiisel bir
dzlemde, konjonktrel bir dzlemdeveya hatta teorik bir dz
lemdecevap verebilirim. Dn akamtarttmbiri bana ylede
di: almanz delilik, ceza sistemi, vs. gibi alanlarda younla
tryorsunuz, ama btn bunlarn siyasetlealakas yok. Gelenek
sel Marksist bir bak asyla hakl olduunu sanyorum. Altml
yllar boyunca, rnein emekilerin smrlmesi gibi byk siya
si sorunlarn yannda, psikiyatri veya cinsellik gibi sorunlarn mar
jinal sorunlar olarak grldkleri dorudur. Fransadaki ve Avru
padaki solcular arasnda kimse, o dnemde, marjinal ve nemsiz
olarak grlen psikiyatri ve cinsellik sonnlanyla ilgilenmiyordu.
Ama, Stalinciliin etkisini yitirmesinden bu yana, altml yllar-
190
dan bu yana, sanyorum, nemsiz ve marjinal olarak kabul ettii
miz k sayda ey siyaset alannda tamamen merkezi bir yer igal
etmektedir; tabii, siyasi iktidarn sadece devletin byk kurumsal
biimlerinden, devlet aygt dediimiz eyden olumad veri al
nrsa. ktidar tek bir yerde ilemez, ok sayda yerde iler: Aile,
cinsel yaam.delilere kar davran tarz, ecinsellerin dlanma
s, erkeklerle kadnlar arasndaki ilikiler... tmbu ilikiler siyasi
ilikilerdir. Sovyetler Birlii bu adan kesin bir rnektir. Sovyet-
ler Birliinin, devrimden bu yana retimilikilerinin deitii bir
lke olduu sylenebilir. Mlkiyeti ieren yasal sistemde deiti.
Ayn ekilde, devrimden bu yana siyasi kurumlar da deiti. Ama,
aile iindeki, cinsellikteki, fabrikadaki, emekiler arasndaki, vs.
btn incelikli iktidar ilikileri, dier Bat lkelerindeneyse Sov
yette Birliinde de yle kald. Hibir ey gerekten deimedi
Bir renci: Ceza yasas ve sistemi zerine son almanz
da Benthamm panoptik sisteminin nemini hatrlatyorsunuz.
Sylemin Dzeninde, psikiyatrik sylemin ceza yasas zerindeki
etkilerini incelemeprojenizi duyuruyordunuz. Merak ediyorum;
sizce Benthammodeli hapishane, psikiyatrik sylemerevesinin
bir paras mdr, yoksa siz bu modelde sadece psikiyatrik syle
min ceza yasasmetkileyi tarann iaretini mi gryorsunuz?..
M. Foucault: Daha ok ikinci zm tercih ederim. Ger
ekten de, Benthamm bu tr somya sadecebir mimari biimle de
il, bir metinle de cevap verdiini dnyorum. Panoptik sistem
hakikaten Benthamiin, akl hastal dnda, saysz baka alana
uygulanabilecek yeni bir iktidar tekniini temsil ediyordu.
Bir renci: SizceBenthammeserinin zel bir etkisi oldu
mu, yoksa bilimsel sylemzerinde uygulanan genel etkileri mi
temsil etti sadece?
M. Foucault: Benthamm elbette nemli bir etkisi oldu ve
bu etkinin sonular dorudan kendini hissettirdi. rnein, Avru
pada ve Amerika Birleik Devletlerinde hapishanelerin ina edi
li ve ynetili tarz dorudan Benthamdan esinlendi. Yirminci
191
yzyln banda, Amerika Birleik Devletlerinde -tam yerini
syleyemeyeceim- baz hapishaneler, birka ufak tefek deiik
likle, bir psikiyatri hastanesinin ideal modeli olarak kabul edilebil
di. Benthammki gibi bir d, bu kadar paranoyak bir projenin cid
di bir etki yapt gerekse, bunun nedeni ayn dnemde, btn
toplumda, yeni bir iktidar teknolojisinin yerletiine tank olunma-
syd. Bu yeni teknoloji, rnein orduda yerletirilmekte olan yeni
gzetimsisteminde, okullarda ocuklarn hergn retmenlerinin
bakna maruz kalma biimlerinde grlyordu. Tm bunlar ayn
zamanda yerleiyordu ve srecin btn Benthamn paranoyak
dnde mevcuttur. Bu, toplumlunuzun paranoyak ddr, toplu-
mumuzun paranoyak hakikatidir.
Bir renci: Karlkl etkiler sorununa ve konuan zneye
verilen neme kar olmanza geri dnersek, Bentham iinde bu
lunduu koullardan soyutlamak bir hata mdr? Bentham, okullar
daki uygulamalar, ordudaki gzetim, vs. gibi o dnemde olan ey
lerden etkilenmemi midir? Kendimizi sadece Benthamla snrla
mann uygun olmadmve dikkatimizi toplumdan kaynaklanan
btn etkilere yneltmemiz gerektiini syleyemez miyiz?
M. Foucault: Don.
Bir renci: almak zorunda olduumuzu sylediniz.
Ama almay istiyor muyuz? almay seiyor muyuz?
M, Foucault: Evet, almay arzuluyoruz, almay istiyor
ve seviyoruz; ama emek bizim zmz oluturmuyor. almak
istediimizi sylemek ve zmz alma arzumuza dayamak
ok farkl iki eydir. Marx, emein insann z olduunu syl
yordu. Bu, znde, Hegelci bir anlaytr. Bu anlay on dokuzun
cu yzylda snflan kar karya getiren atmaya dahil etmek
ok gtr. Belki biliyorsunuz, Lafargue, Marxin damad, kk
bir kitap yazd ve Marksist evrelerde kimse bu kitaptan sz et
mez. Bu sessizlik beni elendiriye'. Bu kitabn grd ilgisizlik
ironik, hatta ironiin de tesinde: Semptomatik. Lafargue, on do
kuzuncu yzylda, bo vakit sevgisi zerine bir kitap yazd. Eme
in insann zn oluturabilecei onun iin gerekten hayal edil
mesi imknsz bir eydi. nsan ile emek arasnda hibir zsel ili
ki yoktur.
Bir renci: Bu bizim yaptmz bir ey.
M. Foucault: Hangisi?
renci: almak!
M. Foucault: Kimi zaman.
Bir renci: Delilik ile sanat arasndaki ilikiyi aydnlata
bilir misiniz? Belki, Artaud'ya gndermede bulunarak. Deli Arta-
udyu sanat Artaudya nasl balamak; tabii eer mmknse ve
arzu edilirse?
M. Foucault: Bu soruya gerekten cevap veremem. unu
sylemeliyimki beni ilgilendiren tek soru, on sekizinci yzyln
sonundan gnmze kadar, delilii dehaya, gzellie, sanata ba
lamann nasl her zaman mmkn olduunu bilmektir. Eer birisi
byk bir sanatysa, o zaman, onda zorunlu olarak delilikten kay
naklanan bir ey olduu eklindeki bu tuhaf dnceye niin sahi
biz? Ayn eyi su iin de syleyebiliriz. Birisi parlak bir su ile
diinde insanlar bu suun bir tr deha ii olabileceini deil, iin
iinde delilik olduunu dnrler. Delilikle su, gzellikle sanat
arasndaki ilikinin anlalmas olduka g. Bizimgrevimiz,
bence, bu ilikileri niin doal olarak varm gibi kabul ettiimizi
anlamaya almaktr. Amabu sorulan -sanatlar deli inidir, sa
natlarda ve sulularda delilik var mdr gibi sorulan- dorudan
ele almay sevmiyorum. Bu ilikilerin apak ortada olduu dn
cesi toplumlunuzda srmektedir. Bu ilikilendinne bizimkltr
mzn tamamen tipik zelliidir.
Bir renci: Dn akam, Sartre konusunda, onun son pey
gamber olduunu sylediniz. Gnmzde entelektelin grevinin
analiz aralan ve teknikleri hazrlamak, iktidarn ortaya kt
farkl kipleri anlamak olduunu ima ettiniz. Siz de bir peygamber
deil misiniz? Dncelerinizin kullanmmve olaylar nceden
haber vermiyor musunuz?
192
PlGNjEntelektel tn Si /ui ilevi 193
M. Foucault: Ben bir gazeteciyim.
renci: Bunu yle mi anlamamgerekiyor: Size gre, ente
lektellerin aralarmve keiflerimkullanma tarz entelektellerin
alanlarna bal deildir? Entelektellerin almasnn nasl kulla
nlacambilmek sorunu emekilere, halka aittir, yle mi? Arala
rnzn ve analizlerinizin nasl kullanlabileceini siz nceleyemez
misiniz? Aklnza onaylayamayacanz kullanm kipleri geliyor
mu?
M. Foucault: Hayr, nceden hibir ey syleyemem. Syle
diklerimizin ve yaptklarmzn muhtemel siyasi kullanmna ili
irin ok mtevaz olmamz gerektiine inandm syleyebilirim.
Tutucu bir felsefenin veya devrimci bir felsefenin var olduuna
inanmyorum. Devrim siyasi bir sretir; ayn zamanda ekonomik
bir sretir. Ama bu felsef bir ideoloji oluturmaz. Bu, nemlidir.
Bu nedenledir ki Hegelinki gibi bir felsefe hem devrimci bir ide
oloji hem de devrimci bir yntem ve ara; ama ayn zamanda da
tutucu bir ey olabildi Nietzsche rneini ele aln. Nietzsche fan
tastik denebilecek dnceler veya aralar gelitirdi. Nazi partisi
tarafndan yeniden ele alnd ve imdi de ok sayda sol dnr
tarafndan kullanlmakta. Dolaysyla, sylediimiz eyin devrim
ci olup olmadmbilemeyiz.
Kavramamz gereken ilk eyin bu olduunu sanyorum. Bu,
grevimizin sadece gzel, yararl veya elenceli olabilecek aralar
imal etmek olduu ve ardndan birisi bunlar edinmek istediinde
veya yararlanmak istediinde, hangilerimpazara srmeyi istedii
mizi semek anlamna gelmez. Tm bunlar iyi, ama dahas var.
Kimbir ey yapmaya -rnein bir analiz hazrlamaya veya bir te
oriyi formle etmeye- alyorsa analizinin veya teorisinin kulla
nl tarz zerine ak bir dnceye sahip olmaldr; imal ettii
-kendi imal ettii- aracn hangi amalara uygulandmgrmeyi
dilediini ve ayn anda, kendi aralarnn bakalarnn imal ettii
aralara nasl balanacambilmek zorundadr. yle iri mevcut
konjonktr ile teorik bir ereve iinde yaptnz ey arasndaki
ilikileri ok nemli olarak kabul ediyorum. Bu ilikilerin zihinde
ok ak olmas gerekir. Aralar herhangi bir ama iin imal edile
mez; belirgin bir ama iin imal edilmelidir, ama belki baka
amalar iin de kullanlabileceklerini bilmek gerekir.
ideal olan ey, aralar imal etmek deil, bombalar yapmaktr;
nk imal edilen bomba bir kez kullanldnda baka hi kimse
ondan yararlanamaz. Veunu eklemeliyimki benimdm, kii
sel dm, tam olarak bomba yapmak deildir; nk insanlar l
drmeyi sevmem. Ama bomba-kitaplar yazmak istiyorum, yani
tam olarak birisi onlar yazd veya okuduu anda yararl olacak
. kitaplar. Ardndan, yok olacaktr. Bu kitaplar yle olacak ki okun
duktan veya yararlanldktan ksa bir sre sonra yok olacaktr. Ki
taplar, bir tr bomba olmal, baka bir ey deil. Patlamadan son
ra, bu kitaplarn ok gzel bir havai fiek olduu insanlara hatrla-
tlabilir. ok sonra, tarihiler ve baka uzmanlar falanca kitabn bir
bomba kadar yararl ve bir havai fiek kadar gzel olduunu sy-
g. leyebilirler.
| . (Ctm, S. 464-477.)
ev.: Ik Ergiiden
194 PI3ARKA/BmrkWkaS<yi Ijtart
195
XII
Analitik siyaset felsefesi*
Olas konferans konulan arasnda hapishaneler zerine, hapisha
nelerin oluturduu zel sorun zerine bir sylei nermitim. Bir
ok nedenden dolay vazgemek zorunda kaldm: birincisi, J apon
yada bulunduum haftadan beri, ceza usul, sululuk ve hapis
hane sorununun sizin toplumunuzda ve bizim toplumlunuzda ok
farkl terimlerle ifade edildiini fark ettim. Aynca, bir hapishane
deneyimi yaayarak -hapishane deneyimi yaadm derken, kapa
tldm demek istemiyorum, Fukuoka blgesinde bir, hatta iki ceza
evini ziyaret ettim- buradaki hapishanenin bizim Avrupada bildi
* "Gendai no Kenryoku wo tou', Asahi Jaanaru, 2 Haziran 197$, s. 26-3$. (Asahi
gazetesinin genel merkezi ve Tokyo konferans merkezi olan Asahi Kododa 27
Nisan 1978'de verilen konferans.)
196
imize oranla sadece bir mkemmellii, bir ilerlemeyi deil; bu
konunun J apon uzmanlanyla tartmay ve zerinde dnmeyi
gerektiren hakiki bir deiimi temsil ettiim de faik ettim. Bu ka
dar nemli deneyimler yaam olan size, gnmzde Avrupada
ortaya kan sorunlardan sz edersem kendimi rahatsz hissede
cektim. Dahas hapishaneler sorunu, sonu olarak, daha genel bir
sorunlar btnnn bir blmnden, bir parasndan baka bir ey
deildir. Ve baz J aponlarla yapma imkanm bulduum konuma
lar sonucunda, hapishane sorunuyla, ceza usul sorunuyla birlikte
halen mevcut ve acil gncellikteki bir miktar sorunun da ortaya
kt genel ortam ele almann belki daha ilgin olaca konusun
da ikna oldum. Bu durumda, konumam hapishane sorunuyla s
nrlamayp biraz daha fazla genelletireceim iin beni balayn.
Eer memnun kalmazsanz belirtiniz.
Fransada Le Monde denen bir gazetenin var olduunu kuku
suz biliyorsunuz, bu gazeteye genellikle, ok tumturakl bir slup
la, byk akam gazetesi denir. Bu byk akam gazetesinde
ki bir gazeteci bir gn beni hayrete dren ve derin dncelere
sevk eden bir ey yazd. Niin, diyordu, bugn ok sayda insan
iktidar sorununu ortaya atyor? Bir gn, diye devam ediyordu,
btn bu yirminci yzyl sonunda bu iktidar sorununun bizi bu
kadar endielendimesinden hi kukusuz aknlk duyulacaktr.
Ardmzdan gelecek kuaklar, eer biraz dnrlerse, tam da
bu yirminci yzyl sonunda, bizim kuamzdaki insanlarn ikti
dar sorununu bu kadar srarla ortaya atm olmalarna uzun sre
arabileceklerini sanmyorum. nk, sonuta iktidar sorunu
karmza kyorsa bu soruyu biz ortaya attmz iin deildir.
Soru sorulmutur, bizim karmza kmtr. Soruyu bizim kar
mza karan iinde bulunduumuz gncel durumdur, bu kesin;
ama gemiimiz tarafndan da sorulmutur, daha henz bitmi olan
ok yakn bir gemi tarafndan. Byle olmakla birlikte, yirminci
yzyl iki byk iktidar hastal, bir iktidarn azgn belirtilerini
ok uzaa tam iki byk taknlk tanmtr. 'Yirminci yzyln
merkezine, gbeine hakim olmu bu iki byk hastalk, elbette
faizm ve Stalinizmdir. Elbette, faizm ve Stalinizm ok belirli ve
197
ok spesifik bir konjonktre cevap veriyordu. Kukusuz, faizmve
S talinizin etkilerini o zamana kadar bilinmeyen ve yeniden ortaya
kmayacaklarmsaduyuyla dtinemesek bile, umut edebilece
imiz boyutlara tadlar. Sonu olarak, bunlar tekil fenomenler
dir; ama faizmin ve Stalinizmin birok noktada Batnn toplum
sal ve siya sistemlerinde nceden var olan bir dizi mekanizmay
devamettirmekten baka bir ey yapmadklarmda inkr etmemek
gerekir. Bununla birlikte, byk partilerin rgtlenmesi, polis ay
gtlarnn geliimi, alma kamplar gibi bask tekniklerinin varl
; btn bunlar, Stalinizmin ve faizmin toparlamaktan baka bir
ey yapmad, liberal Bat toplumlannmoluturmu olduu bir
mirastr.
Bizi iktidar sorusunu sormak zorunda brakan bu deneyimdir.
nk insan kendini sorgulamadan ve unu kendisine sormadan
edemez: Faizmve Stalinizmkonjonktrlere ve zel durumlara bir
cevap deil miydi, varlklarmsrdrdkleri yerlerde de hl yle
deil inidir? Yoksa, tersine, gz ard edilemeyecek rnekleri, Mus-
solini, Hitler ve Stalin sistemleri, ilideki ve Kamboyadaki
mevcut sistemolan ve en ufak frsatta ortaya kabilecek bu ikti
dar urlarmsrekli olarak mmkn klan, sistemlerimize ikin ve
bir anlamda yapsal potansiyelliklerin, toplumlanmzda hep var
olduklarmkabul etmek mi gerekir?
On dokuzuncu yzyln byk sorununun, en azndan Avru
pada, yoksulluk ve sefalet olduunu sanyorum. On dokuzuncu
yzyl banda ok sayda dnr ve filozofun karsna kan
nemli soru uydu: Kasl oluyor da, gz kamatrc sonulan b
tn Bat'da grlmeye balanan bu zenginlik retimine, mutlak
veya grece yoksulluk (bu da baka bir sorudur), bizatihi bu zen
ginlii retenlerin yoksullamas elik edebiliyor? Zenginlii re
tenlerin yoksullamas sorununun yirminci yzyl sonunda Batda
tamamen zldn sylemiyorum, ama bu sorun artk ayn aci-
liyetle ortaya atlmyor. Bu sorun ok az zenginlik sorunu tarafn
dan deil, ok fazla iktidar sorunu tarafndan sollanm bulunmak
tadr. Bat toplundan, genel olarak bu yzyl sonunun sanayilemi
ve gelimi toplundan, bu sessiz endienin, dahas Stalinizmin ve
198
faizmin kukusuz plak ve canavarca aa vurduklan bu tr a-
n iktidar retimini tartma konusu yapan tamamen ak isyan ha
reketlerinin batan baa kat ettii toplumlardr. yle ki spesifik he
defi zenginliklerin retimi ve datm olan bir ekonomiye on do
kuzuncu yzyln ihtiya duymu olmas gibi, bizimde zenginlik
lerin retimi ve datmyla deil, iktidar ilikileriyle ilgili bir eko
nomiye ihtiyacmz olduu sylenebilir.
Batda filozofun -filozof, bilge de diyebilirimve belki de o
irkin ada kelimeyi, entelekteli kullanmalym- en eski ilev
lerinden biri; belli bal rollerinden biri, tehdit edici olma riskini
tad her durumda ve her seferinde bu iktidar fazlasna, iktida
rn bu an retimine bir snr koymakt. Bat'da filozof az ok her
zaman despot-karb bir profile sahip olmutur. Vebu profilin, Yu
nan felsefesinin balangcndan beri birok biimaltnda ortaya
kt grlr.
Filozof, sz gelii bir sitede iktidarn nasl uygulanacana
ilikin yasalar tanmlayan, iktidarn tehlikesizce uygulanabilecei
yasal snrlan tanmlayan bir anti-despottu: Bu, yasa koyucu filo
zof roldr. Solonun rol buydu. Yine de, Yunan felsefesinin iir
den ayrlmaya balad ve Yunan dzyazsnn ortaya kt an,
Solonun, Yiman tarihinin, Helen tarihinin dzyazs haline gele
cek yasalar hl iirsel bir szck-daarcyla da olsa formle et
tii dnemdir,
kinci olarak, ikinci olaslk: Filozof, prensin danmanl
n yaparak, ynetmesi gerektiinde iktidan ktye kullanmasn
engelleyecek bilgelii, erdemi, hakikati prense reterek anti-des-
pot olabilir. Bu pedagog filozoftur, Tiran Denysi ziyaret etmeye
giden Platondur bu; "
Son olarak, nc olaslk: Filozof, kendisi ve dier insan
lar zerinde iktidar ne kadar ktye kullanlrsa kullanlsn, yine
de, iktidar karsnda, filozof olarak ve felsefi pratik ve dnce
sinde bamz kalacan syleyerek anti-despot olabilir; iktidar
la alay edecektir filozof. Kinikler byleydi.
Yasakoyucu Solon, pedagog Platon ve kinikler. ktidar yumu
atan filozof, iktidar karsnda yzn buruturan filozof maske-
199
si. Eski Yunandan bu yana Batya etnolojik bir bak yneltebi
lirsek bu filozof figrnn dnp dolap birbirlerinin yerine
getii, yer deitirdii grlr; filozof ile prens arasnda, felsefi
dnce ile iktidarn uygulanmas arasnda anlaml bir kartln
ortaya k grlr. Ve felsefi dnce ile iktidarn ileyii ara
sndaki bu kartlk, felsefeyi bilimle ilikisinden daha iyi mi nite
ler diye merak ediyorum; nk yine de felsefe bilim karsnda
uzun sreden beri temellendirici bir rol oynayamamaktadr. Buna
karlk, iktidar snrlandrma rol belki hl oynanmaya layktr.
Filozofun tarihsel olarak iktidar snrlandrma roln oynama
veya oynamay isteme tarzna bakldnda biraz ac bir sonuca va
rlr. Antika yasa koyucu filozoflar tamd; prense danmanlk
yapan filozoflar tamd; bununla birlikte, rnein asla Platoncu si
teler olmad. skenderin Aristoteles'in rencisi olmas bouna
dr, skenderin imparatorluu Aristotelesi deildi. Ve Roma tm-
paratorluunda Stoacln tm toplumun, en azndan sekinlerin
dncesinin iine ilemi olduu doru olsa da, Roma mparator-
luunun Stoac olmad da ayn lde dorudur. Stoaclk, Mar-
cus Aurelius iin imparator olmann bir yoluydu; ne bir imparator
luu ynetme sanat ne tekniiydi.
Baka deyile -ve bunun nemli bir nokta olduunu sanyo
rumDouda, zellikle in ve J aponyada olandan farkl olarak,
Batda, en azndan uzun sre boyunca, toplumun tm siyasi ve
ahlki pratiiyle birleecek yetenekte felsefe yoktu. Bat, Konf-
ysln yerini tutan bir ey tanmad; yani dnyann dzenini
dnr veya olutururken, devletin yapm, toplumsal ilikilerin
biimini ve bireysel- davranlar bizzat tarihin gereklii iinde
salk veren bir felsefenin ne olduunu bilmedi. Aristotelesi d
ncenin nemi ne olursa olsun, Aristotelesilik ortaa dogmatiz
mi tarafndan ne kadar savunulursa savunulsun, Douda Konf-
ys n oynad rol Aristoteles asla oynamad. Batda felsefi bir
devlet olmad.
Ama iler, (ve bunun nemli bir olay olduunu dnyorum)
Fransz Devriminden itibaren, on sekizinci yzyl sonundan ve on
dokuzuncu yzyl bandan itibaren deiti. Bu dnemde, felsefe-
200
lerle sadece ideolojik deil; organik, hatta rgtsel diyebileceim
balan olan siyasi rejimlerin olutuu grld. Fransz Devriminin,
hatta Napolon imparatorluunun da denebilir, Rousseauyla, ama
daha genel biimde on sekizinci yzyl felsefesiyle organik bala
r vard. Prusya devleti ile Hegl arasnda organik balar vard; ne
kadar paradoksal olsa da, (ki bu da baka bir meseledir) Hitler dev
leti ile Wagner ve Nietzsche arasnda organik balar vard. Elbet
te Leninizm, Sovyet devleti ve Marx arasndaki balar da ortada
dr. Avrupa'da o zamana kadar asla var olmam bir eyin on do
kuzuncu yzylda ortaya kt grld: Felsefi devletler, felsefe-
devletler demeliyim, ayn zamanda devlet de olan felsefeler ve
kendi zerine dnen, kafa yoran, kendini rgtleyen ve temel
tercihlerini felsefi nermelerden yola karak, felsefi sistemlerin
iinde ve tarihin felsefi hakikati olarak tanmlayan devletler. Bura
da muhakkak ok artc bir fenomen vardr ve bu felsefelerin,
devlet haline gelmi tm bu felsefelerin istisnasz zgrlk felse
feleri olduu, on sekizinci yzyldaki ve ayn zamanda Hegel'de-
ki, Nietzschedeki, Marxtaki zgrlk felsefeleri olduklar d
nldnde bu daha da aknlk verici bir fenomendir. Oysa bu
zgrlk felsefeleri her seferinde ya terr biiminde ya brokrasi
biiminde ya da brokratik terr biiminde, zgrlk rejiminin
kart olan, tarih haline gelmi zgrln be kart olan iktidar
biimlerine yer verdiler.
Bu modem Batl filozoflarda ac veren bir glnlk vardr:
ktidarla ve iktidarn snrsz uygulanmasyla temel bir kartlk
ililrismft gre dndler ve hatta kendilerini de byle dnd
ler; ama dncelerinin yazgs yle oldu ki iktidar ve siyasi ku
rumlar onlarn szne kulak verdike, dncelerine daha fazla
nfiz ettike, iktidarn an biimlerine daha fazla izin vermeye
yaradlar. Bu, Bismarck rejimde dnme urayan Hegelin h
znl gldrsyd; bu, Anschlussu onaylayaca Venedik yol
culuu srasnda Hitler tarafndan btn eserleri Mussoliniye ve-
rilen Nietzschenin hznl gldrsyd. Felsefe, dur durak bil
meyen iktidarlara dinlerin dogmatik desteinden daha fazla onay
verir. Bu paradoks Stalinizmle birlikte keskin bir kriz haline geldi;
201
S talinizin, dierlerinin hepsinden daha fazla, kendisini ayn za
manda felsefe olan bir devlet olarak sundu; tam da devletin yok
oluunu duyurmu ve mjdelemiken devlete dnerek btn fel
sefi dnceden ve her trl dnme imlrSnmrian hakikaten yok
sun, bam koparm bir devlet haline gelen bir felsefe. Bu, saf
devlet biimi altnda tamamyla bilind hale gelmi felsefi dev
lettir.
Bizim iin ok kesin ve acil biimde ada olan bu durum kar
snda ok sayda tavr mmkndr. Bu felsefelerle iktidar arasn
da Batnm kurduu veya kurulmasna izin verdii garip balar ta
rihsel olarak sorgulanabilir, bu tamamen merudur ve hatta salk
verilebilir; Felsefenin kendimkar-iktidann deilse de, en azn
dan iktidarn snrlandrlmas ilkesi olarak grd dnemde, fel
sefenin iktidara burada duracak ve daha ileriye gitmeyeceksin
dedii dnemde, felsefe ile iktidar arasndaki bu balar nasl olu
abildi? Felsefenin ihaneti mi sz konusudur? Yoksa felsefe, ne
derse desin, her zaman gizli bir ekilde bir tr iktidar felsefesi mi
olmutur? lime de, iktidara burada dur! demek, tamda, potansi
yel olarak ve de gidice iktidarn yerim almak, kendim yasann ya
sas olarak grmek ve sonuta yasa olarak gereklemek deil mi
dir?
Tm bu sorular sorulabilir. Tersine, yine de felsefenin iktidarla
bir ilikisinin olmad, felsefenin derin, temel yneliminin haki
katle uramak veya varl sorgulamak olduu; siyasetin, iktida
rn sorunu olan bu empirik alanlarda yolunu armakla felsefenin
kendim tehlikeye atmaktan baka bir ey yapmad sylenebilir.
Felsefe kendi kendine ihanet ettiinden dolaydr ki felsefeye bu
kadar kolayca ihanet edilmitir. Felsefe, gitmek zomnda olmad
yere giderek ve kendine ait olmayan sorular sorarak kendine iha
net etmitir.
Ama belki bir baka yol vardr. Size bundan sz etmek istiyo
rum Felsefenin, iktidar karsnda, iktidarn kurucusu veya srd-
rciis rol dnda bir rol oynamas iin belli bir imirSnmhl var
olduu dnlebilir. Belki felsefe hl kar-iktidann yannda bir
rol oynayabilir; yeter ki felsefe, iktidar karsnda kendi yasasm
202
vmesin, yeter ki felsefe kendim peygamber olarak grmeye son
versin, yet: ki felsefe kendim pedagoji veya hukuk olarak grme
ye son versin ve iktidar etrafnda olup biten mcadeleleri, iktidar
ilikileri iindeki hadmlarn stratejilerim, kullanlan taktikleri ve
direni odaklarm analiz etmeyi, aklamay, grnr klmay ve
yaygnlatrmay grev olarak stlensin, ksacas, koul olarak fel
sefe iktidar sorununu iyi ve kt terimleriyle deil, varolu terim
leriyle ortaya atsn. ktidar iyi midir kt mdr, meru mudur
gayrimeru mudur, hukuk sorunu mudur ahlk sorunu mudur? di
ye sormamak gerekir. Sadece, iktidar sorununu bugne kadar ikti
dara yklenen btn ahlki ve hukuksal fazlalklardan kurtarmaya
almal ye belli sayda insan uzun sreden beri gerekten soru
yor olsalar da pek sk sorulmayan u basit soru sorulmal: ktidar
ilikilerini oluturan ey, aslnda nedir?
Felsefenin rolnn gizli olan kefetmek olmad, tam da g
rnr olan grnr klmak, yani bize ylesine yakn, ylesine do
laysz, ylesine sk skya bal olduu iin alglamadmz eyi
ortaya karmak olduu uzun sredir bilmiyor. Bilimin rol gr
mediimiz eyi tantmak ise, felsefenin rol grdmz eyi gs
termektir. Yine de bu durumda, gnmzde felsefenin grevi u
olabilir: inde yer aldmz ve en azndan yz elli yldan bu ya
na felsefenin saplanp kald bu iktidar ilikileri nedir?
Bunun olduka iddiasz, olduka empirik, olduka snrl bir
ama olduunu syleyebilirsiniz; ama ok yaknmzda, Anglo-
Amerikan analitik felsefesinde, felsefenin bu tr kullanmna ili
kin belli bir model vardr. Sonu olarak, Anglo-Skson analitik fel
sefesi dilin varl zerine veya dilin derin yaplan zerine dn
meyi grev edinmemi tir, farkl sylem trlerinde dilin gndelik
kullanm zerine dnmektedir: Anglo-Sakson analitik felsefesi
iin nemli olan, eylerin syleni tarzndan yola karak dnce
nin eletirel analizini yapmaktr. Ayn ekilde iktidar ilikilerinde
I gndelik olarak meydana gelen eyleri analiz etmeyi grev edinen
bir felsefe, bu iktidar ilikilerindeki biimlerin, ne srlen eyle
rin ve hedeflerin neler olduunu, neyin sz konusu olduunu gs
termeyi deneyen bir felsefenin de tasarlanabileceimsanyorum.
203
Sonu olarak, dil oyunlarndan ok iktidar ilikileriyle ilgilenen
birfelsefe, dnceyi kat eden ve dncenin altnda yatan dil et
kilerinden ok, toplumsal gvdeyi kat eden ilikilerle ilgili bir fel
sefe. Analitik siyaset felsefesi gibi bir ey tasarlanabilir ve tasar
lanmaldr. yleyse, Humboldtta veya Begsonda bulunduu ha
liyle dille ilgili bu tr toptan kalifikasyon ve diskalifkasyondan
-dilin, insan ile dnya arasndaki btn mmkn ilikilerin yarat
cs, dolaysyla, insan varlnn olduu kadar dnyaln da yarat
cs olduunu dnen Humboldttan veya dilin gsz olduunu,
dilin donmu olduunu, dilin l olduunu, dilin meknsal oldu
unu, dolaysyla bilincin ve srenin deneyimini arptmaktan ba
ka bir ey yapmayacan tekrarlayp duran Bergsoncu diskalif
kasyondan- Anglo-Saksonlann analitik dil felsefesinin kand
n hatrlamak gerekir. Bu toptan diskalifikasyonlar veya kalifikas-
yonlar yerine Anglo-Sakson felsefesi dilin ne yanlttn ne de bir
ey ortaya kardn sylemeyealr. Dille oynanr. Sonu ola
rak, oyun kavramdr nemli olan.
Biraz benzer biimde, iktidar ilikilerini analiz etmek veya
eletirmek iin, bu ilikileri toptan, global, kesin, mutlak, tek yan
l, aalayc veya vc bir kalifikasyonla belirlemenin sz ko
nusu olmad sylenebilin iktidar ilikilerinin yapabilecei tek
eyin snrlamak ve zorlamak olduunu sylemek sz konusu de
ildir. ktidar ilikilerinden bir rpda, global olarak, toplu ekil
de, bir tr radikal kopula veya geri dnsz bir kala kurtulu-
abileceini de tasarlamamak gerekir. ktidar ilikileriylede oyna
nr; bunlar, taktik ve strateji terimleriyle, kural ve rastlant terim
leriyle, koz ve hedef terimleriyle incelenmesi gereken iktidar
oyunlardr. Biraz bu izgidealmay denedimve size belirtmek
istediim, izlenebilecek analiz izgilerinden bazlar unlardr.
Bu iktidar oyunlan birok adan ele alnabilir. Devletin yurt
talarla veya dier devletlerleoynad byk oyunu incelemek
yerine-kukusuz kiisel bir ynelimveya belki taknakl nevroza
olan eilimimden dolayok daha snrl, ok daha mtevaz ve
felsefedebyk sorunlarn sahip olduu bilinen soylu statyesa
hip olmayan iktidar oyunlaryla ilgilenmeyi tercih ettim: Delilik
etrafndaki iktidar oyunlan, tp etrafndaki, hastalk etrafndaki,
hasta beden etrafndaki iktidar oyunlan, ceza usul ve hapishane
etrafndaki iktidar oyunlan; bugne kadar beni engelleyen biraz bu
oldu; bunun da iki nedeni vardr.
Bu incelikli, biraz zel, kimi zaman marjinal iktidar oyunlarn
da sz konusu olan nedir? Bunlar akl ile akl-olmayan statsn,
ne eksik ne fazla ierimler; yaamve lmstatsn, su ve yasa
statsn ierimler; yani hemgndelik yaamrgnz hemde
insanlarn trajedi sylemlerini ina etmelerinekaynaklk eden ey
in toplammierimler.
Bu sorunlarla ve bu iktidar oyunlanyla ilgilenmemin dier bir
nedeni daha var. Gnmzdeinsanlarn endie ve ilgisine konu
olan eyin devletlerin ve kuramlarn byk atmalarndan ok bu
oyunlar olduunu dnyorum. rnein Fransada parlamento
seimleri kampanyasnn oluumtarzna bakldnda, gazetelerin,
medyann, siyasetilerin, hkmet ve devlet sorumlularnn Oran
szlara sk sk, seimlerin sonulan ve ayrca oy kullanmaya giden
akl banda semen says ne olursa olsun, kendi gelecekleri iin
nemli bir el oynamak zere olduklarmbkp usanmadan tekrar
ladktan bir srada, bu seimlerdetarihsel olarak trajik veya kesin
sonuca gtrc eyin ne olabileceini insanlarn aslnda kesinlik
le hissetmemi olmalan arpcdr.
Buna karlk, yllardan beri, sadece Fransz toplumunda deil;
birok toplumda beni etkileyen ey, gemitemarjinal ve biraz te
orik olan bu sorular etrafndaki pek fark edilmeyen srekli kml
tdr: Nasl lneceini bilmek, bir hastaneye braklverdiinizde
sze ne yapacaklarmbilmek, ne kadar akimz olduunu bilmek ya
da insanlarn sizm aklnz hakkndaki yargsn bilmek, deli olun
ca ne olduunu ve su ilemenin ne demek olduunu, byle bir
davranta bulunulduu ve ceza arkna girmeyebaland gn
banza neyin geleceini bilmek. Tmbunlar adalarmzn ya
amn, duygusallm, i skntsn derinden etkilemektedir. Bana
hakl olarak bunun her zaman byle olduunu syleseniz de ben
ce bu durum(tamamen ilk deil) ilk defalardan biridir. Her hal
krda, bu gndelik, marjinal, biraz sessiz kalm sorunlarn belir-
205
gin bir sylemdzeyine ulat, insanlarn sadece bunlardan sz
etmeyi deil; sylemoyununa katlmay ve bu oyunda taraf olma
y da kabullendii anlardan birindeyiz. Delilik ile akl, lmile
hastalk, ceza, hapishane, su, yasa, tmbunlar gndelik hayat
mzdr ve bize esas olarak grnen ey bu gndelik olandr.
Ayrcadaha ileri gitmek gerektiimve yaamile lm, akl ile
akldlk, yasa ile su etrafndaki bu iktidar oyunlarnn gn
mzde, en azndan yakmgemi dnemde sahip olmadklar bir
younlua ulamakla kalmadklarn, ayn zamanda meydana ge
len direni ve mcadelelerin de artk eski biimlerine sahip olma
dmsylemek gerektii kansndaym. imdi artk, temel olarak,
kendi zgrlne ve haklarna en iyi ekilde sayg gsterilmesini
salamak iin bu iktidar oyunlarnda taraf olmak sz konusu de
ildir; artk aka istenmeyen ey bu oyunlardr. Oyun ii at
malar deil, oyuna direni ve oyunun kendisinin reddi sz konusu.
Bu mcadele ve atmalarn haclarnn zellii tamamen budur.
Hapishane rneini ele aln. Uzun yllardan beri, yzyllardr
denebilir, Batl ceza sistemlerinin iinde cezalandrma tr olarak
hapishane var olduundan beri her durumda, on dokuzuncu yz
yldan beri, hapishanenin ileyiini, mahkmun durumunu, mah
kmun hapishanedeki ve sonrasndaki statsn deitirmeyi de
nemek iin, kimi zaman iddetli, bir dizi hareket,.eietiri ve muha
lefet geliti. imdi artk ve ilk kez olarak sz konusu olann bu
oyun veya direni, bizzat oyunun iinde alman bu tavr olmad
n biliyoruz; bizzat oyunun reddi sz konusu. Sylenen u; Artk
hi hapishane olmasn. Vebu tr toptan eletiriye akl bamda in
sanlar, yasa koyucular, teknokratlar, yneticiler, peki ne istiyor
sunuz? diye sorduklarnda cevap udur: Hangi sosla yenmek is
tediimizi size biz syleyecek deiliz; bu ceza oyununa artk oy
namak istemiyoruz; bu cezai meyyideler oyununu artk oynamak
istemiyoruz; bu adalet oyununu artk oynamak istemiyoruz. Ja
ponyada yllar boyu sren Narita sorununda,1basmlarn veya di
1. Tokyo'daNaritatarmsal alanna yeni bir havaalan inas yllar boyunca J apon
kyllerininvs ar solun muhalefetiylekarlat. (Franszca editrlerinnotu)
206 |
renenlerin oyununun, yasay ileri srerek, tazminatlar elde ederek,
mmkn olan en fazla avantaj elde etmeye almak olmamas
bana nemli bir zellik olarak geldi. Devletin talepleriyleyurtta
larnn haklan arasndaki,, geleneksel olarak rgtl ve kurumsal
oyun oynanmak istenmedi. Hi oyun oynanmak istenmedi; oyun
oynanmas engellendi.
Saptamak ve analizini yapmak istediimfenomenlerin ikinci
zellii, dank ve mezkezsiz fenomenler olutunnalandr. unu
demek istiyorum. Hapishane ve ceza sistemi rneini tekrar ele
alalm On sekizinci yzylda, 1760l yllara doru, ceza sistemin
de radikal bir deiimsorununun ortaya atlmaya baland d
nemde, bu sorunu kim, neden yola karak ortaya att? Bu, hapis
hane sorununu deil; bir zgrlk lkesinde neyin yasa olmas ge
rektiine, yasann nasl, hangi snrlar iinde ve nereye kadar uy
gulanmas gerektiine ilikin ok genel sorunu ortaya atan teoris-
yenlerin, hukuk teorisyenlerinin, o dnemdeki anlamyla filozofla
rn iiydi. Bu merkezi ve teorik dncenin ardndan, birka yl
sonra varlan nokta, cezann, mmkn olan tek cezann hapishane
olmasn istemekti
Sorun, bu son yllarda, Batl devletlerde tamamen farkl terim
lerle ve tamamen farkl bir biimde konuldu. k noktas asla da
ha iyi bir yasa sistemini ieren byk bir global talep deildi.
k noktalan her zaman pek kk ve nemsizdi: Hapishanelerde
yetersiz beslenme, konfor yokluu gibi olaylar. Bu yerel fenomen
lerden, bu ok zel ve belirli yerlerdeki hareket noktalarndan yo
la karak fenomenin yayld, ok hzla yayld ve ne ayn du
rumda olan ne de ayn sonnlan olan bir dizi inamkapsad faik
edildi. Bu direnilerin, siyasi rejimler veya ekonomik sistemlerle,
hatta kimi zaman direnilerin gelitii lkelerin toplumsal yapsy
la grece olarak alakasz gibi gzktklerini de eklemek gerekir.
Mcadeleler, direniler ve grevler, rnein, bizimceza sistemimi
ze gre son derece ilerici bir ceza ve cezaevi sistemi sunan s
veteki hapishanelerde de, durumun ok kt ve siyasi koullarn
tamamen farkl olduu talya veya spanya gibi lkelerde de grl
d.
207
Erkeklerle kadnlar arasndaki iktidar oyunlan etrafndaki m
cadeleler ve kadn hareketi iin de ayn ey sylenebilir. Feminist
hareket kadnlarn statsnn, cinsel ilikilerin statsnn ve kan
koca arasndaki, kadn erkek arasndaki ilikilerin ok farkl oldu
u svete de talya'da da geliti. Bu durum, btn bu hareketle
rin hedefinin geleneksel siyasi veya devrimci hareketlerin hedefiy
le ayn olmadm gstermektedir: Siyasi iktidan veya ekonomik
sistemi hedeflemek kesinlikle sz konusu deildir.
nc zellik: Bu trden direni ve mcadelenin esas olarak
hedefi, ekonomik smr veya, eitsizlik gibi bir eyden ok, ikti
dar olgularnn kendisidir. Bu mcadelelerde sz konusu olan bel
li bir iktidarn uygulanyor olmas ve sadece uygulanyor olmas
nn bile dayanlmazldr. rnek olarak bir anekdotu ele alaca
m, glebilirsiniz; ama ciddiye de alabilirsiniz: svete, mah
kmlarn elerini kabul edebilecei ve seviebilecei hapishaneler
vardr. Her mahkmun bir odas vardr. Bir gn, ateli bir militan
olan sveli gen bir kz renci, sve hapishanelerindeki faizmi
herkese duyurmakta yardmm istemek iin beni buldiL Ona, ne
yin faizm olduunu sordum u cevab verdi: Mahkmlarn ele
riyle seviebildikleri odalarn kilidi yoktu. Elbette, gln bir ey
bu; ayn zamanda da sz konusu olamn iktidar olmas asndan da
ok anlaml.
Ayn ekilde, tp kuramma ynelik itiraz ve eletiriler dizisi
-I llichinkileri ve bakalarmmkini dnyorum-, eczaclk fir
malar ile baz tbbi uygulamalar veya hastanelerle ilgili baz ku
rumlar arasnda olabilecek ilikileri ifa etse bile esas olarak, te
mel olarak tbbi kuramlarn kra dayal bir tp uyguladklan olgu
suna ynelik deildir. Salam temellere dayanmayan ve genellik
le yanl bir bilgiye sahip olduu iin bile eletirilmemektedir tp.
Bence beden zerinde, hastann strab, yaam ve lm zerin
de esas olarak denetimsiz bir iktidarn uygulanmasdr eletirilen.
J aponyada da byle mi bilmiyorum, ama Avrupa lkelerinde
lm sorununun, bizi daha uzun sre hayatta tutma gc olmad
iin tbba ynelik bir itiraz biiminde konmamas; tersine, isteme
diimiz zaman bile bizi hayatta tutmas biiminde konmas beni
208
artr. Bizim tbba, tbbi bilgiye, tbbi teknik yapya itirazmz,
yaama ve lme bizim yerimize karar vermesi, bilimsel ve teknik
olarak ok sofistike olan; ama bizim artk istemediimiz bir ya
amda bizi tutmasdr, lm hakk, tbbi bilgiye hayr deme hak
kdr, yoksa tbbi bilginin uygulanma gereklilii deildir. Hedef,
tam da iktidardr.
Narita olaynda yle bir ey de var: Narital iftiler, elbette
kendilerine yaplan baz nerileri kabul ederek pek de nemsiz ol
mayan avantajlar elde edebilirlerdi stemedikleri bir iktidar bii
minin zerlerinde uygulanmasna itiraz ediyorlard. Narita olayn
da sz konusu olan, ekonomik kozdan daha ziyade iktidarn onlar
zerindeki uygulan biimiydi, sadece u ya da bu biimde yuka-
ndan karar verilmi bir istimlakin sz konusu olmasyd: Bu key
fi iktidara, iktidan iddetli biinide tersyz ederek cevap verilir.
Bu mcadeleler konusunda zerinde durmak istediim son
zellik bunlarn dorudan mcadeleler olmasdr. ki anlamda. Bir
yandan, en yakn iktidar mercilerine atmaktadrlar; bireyler ze
rinde dolaysz olarak uygulanan her eye atmaktadrlar. Baka
deyile, bu mcadelelerde, temel dman veya en zayf halka
eklindeki byk Leninist ilkeyi uygulamak sz konusu deildir.
Bu dorudan mcadeleler, devrim gibi, kurtulu gibi, snflarn or
tadan kaldrlmas gibi, devletin yok olmas, sorunlarn zm gi
bi gelecekteki bir an da beklememektedir. Aklamalarn teorik
hiyerarisine veya tarihi kutuplaman ve tarihi dnemleri hiyerar
ikletiren devrimci bir dzene gre, bu mcadelelerin anarik
mcadeleler olduu sylenebilir; dolaysz, kendisini sonsuza dek
ak olarak kabul eden ve yle gren bir tarihe aittirler.
Biraz nce szn ettiim bu analitik siyaset felsefesine imdi
geri dnmek istiyorum. Byle bir analitik iktidar felsefesinin rol
nn bugne kadar marjinal bir deer verilen bu mcadele ve feno
menlerin nemini deerlendirmek olmas gerektii kansndaym
Genellikle karanlk, zayf ve kk olan bu srelerin, hareketli
liklerin ve mcdelelerin, Batda devrim tarafndan yaratlan ko
ullarda ok byk deer verilen mcadele biimlerinden ne kadar
farkl olduunu gstermek gerekir. Kullanlan szck daarc ve
Fl4WBatdefctSdinSiyui tleri 209
i
i
bu mcadelelere katlanlann teorik referanslar ne olursa olsun,
karmzdaki srecin, ok nemli olmasna ramen, asla devrim
kelimesinin klasik anlamnda bir devrimci biim, devrimci morfo
loji sreci olmad kesin olarak ortadadr; tabii devrim kelimesi
nin tm bir ulusun, tm bir halkn, tm bir snfn global ve birlik
i mcadelesini belirttii, devrimin yerleik iktidar tepeden trna
a-altst etmeyi, kendi ilkesi iinde iktidar yok etmeyi vaat eden
bir mcadele anlamna geldii, devrimin kesin kurtulu salayan
ve z olarak tm dier mcadelelerin kendisine tabi olmasn ve
bal kalmasn talep ettiinden dolay zorlayc bir mcadele ol
duu dnlrse...
Yirminci yzyln sonunda devrim ann sonu gibi bir eye
mi tank olmaktayz? Bu tr bir kehnet, devrimi bu ekilde lme
mahkm etmek bana biraz gln geliyor. Belki de 1789-1793ten
beri en azndan Bat iin devrimin tekelinde olan ve bu tekelin ie
rebilecei ve paras olan btn despotluk etkilerinin hakim oldu
u tarihsel bir dnemin sonunu yaamaktayz, ama yine de devrim
tekelinin ortadan kaybolmas reformizmin yeniden deer kazan
mas anlamna gelmez. Gerekten de, szn ettiim mcadeleler
de reformizm sz konusu deildir; nk reformizmin baz dei
imlerin sonucunda bir iktidar sistemini dengeleme rol vardr, oy
sa ki btn bu mcadelelerde, iktidar mekanizmalarnn istikrar-
szlamas, besbelli sonsuz bir istikrarszlama sz konusudur.
Devrimin ilkelerine, stnlklerine, ayrcalklarna gre mer-
kezsizlemi bu mcadeleler, yine de ancak zel konjonktrlere
bal olan koullara zg fenomenler deildir. Bat toplumlannda
belki grnr olmayan bir tarzda var olan, ama yzyllardan beri
son derece dayankl olan tarihsel bir gereklii hedeflemektedir
ler. Bu mcadelelerin yanl tannan, ama toplumlanmz iin temel
olan yaplardan birini hedeflediini sanyorum. ktidar uygulama
snn baz biimleri tam olarak grnrdr ve annda tannabilecek
mcadeleler dourmutur, nk hedefleri de grnrdr: Smr-
geletirici, etnik, dilsel tahakkm biimlerine kar milliyeti m
cadeleler, belirgin ve bilinen-hedefi smrnn ekonomik biim
leri olan toplumsal mcadeleler ortaya kt; iktidarn olduka g-
210 F4 ARKA/Eoieiektein Siyasi tjlcvi
rnilr, olduka bilinen, hukuksal ve siyasi biimlerine kar ise si
yasi mcadeleler ortaya kt. Benim szn ettiim mcadeleler
ise -ve belki bu yzden bunlarn analizi dierlerinin analizinden
biraz daha hassastr- ortaadan beri Batda var olan, tam olarak
ne siyasi, hukuksal ve ekonomik bir iktidar biimi olan ne de bir
etnik tahakkm iktidan olan; ama buna ramen toplumlanmzn
yaplanmasnda byk etkilere sahip bir iktidar hedefler. Bu ikti
dar dinsel kkenli bir iktidardr, insanlarn varlm ayrntlaryla
ve doumlarndan lmlerine kadar geliimleri iinde stlenmek
isteyen ve bunu, onlar belli bir biimde davranmaya, dua etmeye
zorlamak iin yapan bir iktidar. Bu pastoraT iktidar denen eydir.
Etimolojik olarak -ve kelimeleri harfi harfine alrsak- pastoral
iktidar obann srs zerinde uygulad iktidardr. Oysa ok
dikkatli, kayg dolu, herkesin ve her bir kimsenin selametine bu
kadar bal bu tr bir iktidan eski toplumlar, Yunan ve Roma top-
lumlar tanmamlard ve anlalan istememilerdi de. Hristiyan
lkla, kilisenin kuruluuyla, hiyerarik ve toprakla ilgili rgtlen
mesiyle birlikte; ahireti, gnah, selameti, liyakat dzenini ieren
inanlarla birlikte; papazn rolnn tanmyla birlikte; Hristiyan
larn bir sr oluturduu dncesi ortaya kt; bu srnn ze
rinde zel bir statden yararlanan belli insanlarn pastoral ykm
llkler uygulama hakk ve grevi vardr:
Pastoral iktidar btn ortaa boyunca feodal toplumla sk ve
g ilikiler iinde geliti. On altnc yzylda, reform ve kar-re-
formla birlikte daha da youn bir ekilde geliti. Hristiyanlkla
birlikte balayan ve klasik an merkezine kadar, [Fransz] devri-
min[in] arifesine kadar devam eden bu tarih araclyla, pastoral
iktidar, dinsel veya siyasi tipteki herhangi bir baka iktidar gibi b
tn grup* zerinde uygulanrken, sadece her bir bireyi u ya da bu
biimde davranmaya zorlamak iin deil; ayn zamanda onu tan
yacak, kefedecek, znelliini ortaya karacak, kendisiyle ve ken
di vicdanyla olan ilikisini yaplandracak biimde zel olarak her
* Foucaultnun burada kulland Franszca terim"pouvoir pastoraledir. PastoraT
szc ise oban, ynetici, manevi ynlendirici (sa), papaz anlamlarn birlikte
tayan 'pasteur' szcyle ayn kkten tremedir, (y.h.n.)
211
bir unsurun, srdeki herkesin selametinegz kulak olmay grev
ve temel ama edinir. Vicdan ynlendiriciliim, ruh hakimim, ruh
tedavisini ieren Hristiyan retisi teknikleri; itiraftan vicdan mu
hasebesineve vicdan muhasebesinden gnah karmayakadar
uzanan tmbu pratikler, hakikat ve zorunlu sylemterimleriyle
insann kendi kendisiylebu zorunlu ilikisi; pastoral iktidar birey-
letirici bir iktidar yapan temel noktalarndan birinin bu olduu ka
nsndaym. Yunan sitelerindeve Komaimparatorluunda, iktida
rn bireyleri tek tek tanmak ve ancak itiraflaaydnlakavuabi
lecek ve papazn dikkatledinleyerek yardmedip yarglayabece-
i her bir bireyeilikin bir tr kk hakikat ekirdei oluturma
zorunluluu yoktu. ktidarn bu bireyletirici dzeninefeodal ikti
darn da ihtiyac yoktu. Mutlak monarinin veonun idari aygtnn
da ihtiyac yoktu. Bu iktidarlar ya tmylesiteyleya da gruplarla,
topraklarla, birey kategorileriyleilgileniyorlard. Bunlar grup ve
stat toplumlanyd; henz bireyletirici bir toplumdabulunulmu
yordu. Sanayi ve burjuvatoplumnun gelitii byk dnemden
ok nce, Hristiyanln dinsel iktidar, kendi kendilerineznellik
biimi altndabal bireyler oluuncayakadar toplumsal gvde
zerindealt; bu znellikten, hakikat terimleriyleve itiraf bii
mi altndakendisinin bilincinevarmas isteniyordu.
Pastoral iktidar konusundaiki saptamayapmak istiyorum. Bi
rincisi, pastorallii, Hristiyan toplumlanmn pastoral iktidarn,
Uzakdou tophmlanndaki KonfyslUn sahip olabilecei
etki ve rollerlekyaslamann abayadeer olduu kansndaym
kisinin de kronolojik olarak ksmen aktmsaptamak gerekir,
Tokutawalar dnemi Japonyasndaki Konfyslebiraz ben
zer biimde, Avrupada pastoral iktidarn rolnn on altnc ve on
yedinci yzyllardadevletin geliimindene kadar nemli olduu
nu saptamak gerekir. Ama, pastoral iktidar ile Konfyslk
arasndaayrmyapmak da gerekmektedir: Pastorallik esas olarak
dinseldir, Konfyslk dinsel deildir; pastorallik esas olarak
ahirettebulunan bir hedefeynelir ve bu dnyayao ahirefleiliki
li olarak mdahaleeder, oysaKonfyslk temeldednyevi
bir rol oynar; Konfyslk ya btn bireylereya da btn bi-
212
rey kategorilerinedayatlan genel kurallar toplamylatoplumsal
gvdenin genel dengesini hedefler, oysaki pastorallik obanlas
rs arasndabireyselletirilmi itaat ilikileri oluturur; son ola
rak, kulland teknikler (ruhsal ynlendiricilik, ruhlarn bakm,
vs.) nedeniylepastoralliin Konfysltiktebulunmayan birey
letirici etkileri vardr. Bu konuda, Japonyada Masao Maruyama
tarafndan yaplan temel almalardan yolakarak gelitirilebile
cek k saydanemli incelemebulunmaktadr.
kinci saptamamu: Pek beklenmedik ve paradoksal bir biim
de, on sekizinci yzyldan itibaren, kapitalist ve sanayi toplumlan
kadar onlaraelik eden ve onlar destekleyen modemdevlet bi
imleri de dinsel pastoralliin uygulamayakoyduu bireyletirici
yntemlere, mekanizmalara, zellikleprosedrlereihtiya duydu
lar. Belli dinsel kuramlarn grevineson verilmi olsa da, Bat in
sannn dinsel inanlarla ilikisini elbettederinlemesine deitir
mi olan ve ksaca ideolojik denen deiimler ne olursaolsun,
devlet aygtnn laik erevesinepastoral teknikler yerletirildi,
hatta oaltld ve yayld. Bu konuda pek az ey bilinmekteve pek
az ey sylenmektedir, nk kukusuz on sekizinci yzyldan
itibaren gelien nemli devlet biimleri kendilerimyerleik iktidar
mekanizmalarndan ok gvencealtnaalnm zgrlk terimle
riyle hakl gsterirler ve belki de bu kk iktidar mekaniklerinde,
analiz edilmeden ve sylenmeden ncekabul edilmeyen gsteri
siz ve itiraf edilemeyecek bir ey vard. Sradan Bir nsan adl ro
mann yazarnn dedii gibi, dzen kendi gereklemesini rgtle
yen; ama tmadalet eilimlerini ortadan kaldracak kadar iren
olan mekanizmay bilmezlikten gelmeyi tercih eder. .
zelliklebu gsterisiz ve ksmen iren kk mekanizmala
r, faaliyet gsterdikleri toplumdan ekip karmak gerekir; Avru
pa'da on sekizinci ve on dokuzuncu yzyllar boyuncapastoralli
in geleneksel hedefimolan her eyin yeni koullarauydurulma
sna, baka yere yerletirilmesinetank olundu. Modemdevletin
ve toplumun bireyi bilmezlikten geldii skasylenir. Biraz daha
yakndan bakldndaise, tersine, devletin bireylereynelik dik-
| [ ' 213-
kati insan artr; bireyin hibir biimde iktidardan, gzetimden,
denetimden, uysallatrmadan, slahtan, yola getirmeden kama
mas iin yerletirilen ve gelitirilen btn teknikler insan artr.
Btn byiik disipline edici makineler -klalar, okullar, atlyeler
ve hapishaneler- bireyi kuatmay, kim olduunu, ne yap
tn, onunla ne yaplabileceini, onu nereye yerletirmek gerek
tiini bilmeyi salayan makinelerdir. nsan bilimleri de bireylerin
kim olduklarm, kimin normal olduunu kimin olmadn, kimin
akl banda olduunu kimin olmadm, kimin neye yetenei ol
duunu ve ne yapabileceini, bireylerin ngrlebilir davranlar
nn neler olduunu, hangi davranlarn ortadan kaldrlmas ge
rektiini tanmay salayan bilgilerdir. statistiin nemi tam
da bireylerin davranlarnn kitlesel etkisini nicel olarak lmeyi
salamasndan gelir. Yardmve sigorta mekanizmalarnn ekono
mik rasyonelletirme ve siyasi istikrar hedeflerinin dnda birey-
letirici etkileri olduunu da eklemek gerekir; Bireyi, varlmve
davranm, yaam, sadece herkesin deil her bir insann
varlm, modem toplumlarda iktidarn uygulanmas iin akla yat
kn, hatta gerekli ve kanlmaz bir olay halini, getirirler. Birey,
iktidar iin temel bir koz halim, gelir. ktidar, ne kadar brokratik
ve devletle ilgili ise, paradoksal olarak, o kadar bire yletiricidir.
Pastorallik, dar anlamda dinsel biimi iinde yetkilerinin temelini
kaybetmi olsa da devlette yeni bir dayanak ve bir dnmilkesi
bulmutur.
Hapishane ve ceza sistemi etrafndaki mcadelelerin, rnekle
rinden ve mmkn durumlarndan sadece birini oluturduu
biraz nce szn ettiimbu mcadelelere, bu iktidar oyunlarna
geri dnerek szlerimi bitirmek istiyorum. Bu mcadeleler,
delilii, akl hastalm, ald ve akl-olmayan ilgilendiren mca
deleler de olsa, bireyler arasndaki cinsel ilikileri, cinsiyetler ara
s ilikileri ilgilendiren veya evreyle ve ekoloji denen eyle ilgili
mcadeleler de olsa, tbb, sal ve lm ierenler de olsa, bu
mcadeleler kendilerimnemli klan ok belirgin bir nesneye ve
koza sahiptir; bu koz, devrimci mcadelelerin hedeflediklerinden
214
tamamen farkldr ama en azndan onlar kadar ciddiye alnmay
hak eder. Yirminci yzyldan beri devrim diye adlandrlan
ey, devrimci denen parti ve hareketlerin hedefledikleri ey,
f znde, ekonomik iktidar oluturan eydir...
(Cilt m, s. 534-551)
er.: Ik Ergilden
S
215
XIII
Cinsellik ve iktidar*
ncelikle, buraya gelmemi ve sizinlebu toplanty yapmam sa
ladklar iin Tokyo niversitesi yetkililerine teekkr etmek isti
yorum; bu toplantnn birlikte tartabileceimiz, sorular sorabile
ceimiz, cevap vermeye alacamz, stelik sorulan evapla-
maktansa soracamz bir seminer olmasn isterim Yllardan beri
benimle ilikide olmay, Japonyadaki gelimelerden beni haber
dar etmeyi, Fransaya geldiinde benimle bulumay, ben Japon
yadayken bir baba -veya anne- zeniylebenimle megul olmay
seve seve kabul eden Bay Watanabeye zellikleteekkr etmek
istiyorum; yaptklar ve bugn hl yapmaya devamettii eyler
* 'Sei to Kenryoku"; Tokyo niversitesinde konferans, 20 Nisan 1978, ardndan
bir tartma, Gendm-shisd, Temmuz 1978, s. 58-77.
216
iin ona btn minnettarlm nasl ifade edeceimi bilmiyorum.
Bu leden sonra, bir kare biiminde olsa da yuvarlak masa de
nen bir masann etrafnda -srekli fikir alveriine ve eitlie im
kn tanyan bir masay kastediyorum- az sayda insanla tartma
frsatmz olacan dnmtm. Katdanlann fazla sayda olma
snn -elbette byle olmasna sevindim- beni bu retmen konu
munu, bu mesafeli konumu almaya zorlamak gibi bir sakncas ol
du ve konumam mmkn olduunca az dogmatik klmaya al
samda sizinle biraz daha kesintisiz biimde konumama neden ol
du. Her halkrda, size bir teori, bir doktrin veya bir ara tama so
nucu sunmak istemiyorum; nk Bay Watanabe de hatrlatt, bir
ok kitabmn ve makalemin Japoncaya evrildiini grme ans
na sahibim. Onlar yeniden ele almak ve bir dogma gibi size ak
etmek benim amdan patavatszlk ve grgszlk olur. u an bu
lunduumnoktay ve hangi tr sorunlarn kafam kurcaladmsi
ze aklamay ve almam fiilen desteklemeye hizmet eden hipo
tezlerden bazlarmszlere takdimetmeyi tercih ediyorum. Elbet
te, yaklak yarm saat ya da krk be dakika sreceimumduum
bu ksa konumadan sonra tartabilirsek ok mutlu olacamve
belki o zaman hava -nasl demeli- biraz yumuar ve soru-cevap
alveriinde bulunmak daha kolay olur. Elbette, sorulan Japonca
sorabileceiniz konusunda anlatk; onlar anlayacamdan deil,
bana tercme edecekler; ngilizce de sorabilirsiniz. Size karmaka
rk bir dille cevap vereceimve bu da halledilecek. Mademki siz
Franszca bir konferans dinlemeye gelme kibarlmgsterdiniz,
ben de mmkn olduunca ak seik konumaya alacam;
yetkin profesrlere sahip olduunuzu bildiimden dil dzeyiniz
den kayg duymamgerekmiyor, ama sonuta, yine de nezaket ge
rei anlalr olmalym, dolaysyla, eer baz sorunlar ve glk
ler olursa, eer anlamazsanz hatta sadece aklnza bir soru gelse
de, ltfen szm kesin, sorunuzu sorun; burada bulunuumuzun
esas nedeni ilikide olmak, tartmak ve allm konferans bii
mini mmkn olduunca krmay denemektir.
Bugn size sunmak istediimey, almamn deil; alma
hipotezlerimin bir bilanosudur. u anda, byk bir diincesizlik-
217
le alt cilt olacana dair sz verdiim bir tr cinsellik tarihiyle il
gileniyorum. Umarm sonuna varmam, ama yine de bu cinsellik
tarihi sorunu etrafnda nemli olan veya uygun biimde ele alnr
sa nemli olabilecek baz sorularn var olmaya devam ettii kan
sndaym. B unlan gerektii gibi ele alabileceimden emin olama
sam da yalnzca ortaya atmak bile tm abaya deer.
Niin bir cinsellik tarihine girimeli? Bana gre, bunun anlam
udur: Bir ey dikkatimi ekmiti, bu da Freudun ve psikanalizin
tarihsel k noktalarm -yola k noktalan- on dokuzuncu yz
yl sonunda psikiyatride ve hatta denebilir ki genel bir biimde
toplumda veya Bat kltrnde, ok byk nem tam olan bir
fenomenden alm olmalardr. Bu tekil -neredeyse marjinal- fe
nomen doktorlar byledi; ara turnaclar ve hatta psikolojinin
ok genel sorunlaryla u veya bu biimde ilgilenenleri de genel
olarak byledii sylenebilir. Bu fenomen, histeriydi. Tam anla
myla tbbi histeri sorununu isterseniz bir yana brakalm; histeri,
esas olarak, histeri sendromunun younluuna gre kendi gemi
inin tm bir blmn veya vcudunun btn bir ksmn bileme-
yebilen znenin kendini toptan bilmemesi, unutmas fenomeniyle
karakterize edilir, znenin kendini bilmemesinin psikanalizin ba
lant noktas olduunu ve bunun gerekte, znenin genel olarak
kendini deil; arzusunu veya belki pek uygun olmayan bir kelime
yi kullanrsak cinselliini bilmemesi olduunu Freud gsterdi. De
mek ki balang noktas, znenin arzusunu bilmemesidir. te psi
kanalizin k noktas bu ve buradan yola karak, znenin kendi
arzusunu bilmemesi Freud tarafndan hem teorik analizin hem de
bu hastalklarn pratik incelenmesinin genel arac olarak saptand
ve kullanld.
insann kendi arzularm bilmemesi ne demektir? Freudun b
kp usanmadan sorduu soru budur. Oysa, bu sorunun verimlilii
ve varlan sonularn zenginlii ne olursa olsun, bence, yine de bu
fenomenin neredeyse tersi olan, benim dikkatimi eken bir baka
fenomen var ve bu fenomene -burada, Franszca retmenlerinin
kulaklarn kapamalarm istiyorum, nk beni kk toplulukla
rndan srebilir, bir daha buraya asla ayak basmamam isteyebilir-
218
ler, olmayan bir kelimeyi kullanacam- bir st-bilgi (sursavoir)
fenomeni denebilir; sylemek istediim ey, bir anlamda am bil
gi, oalm bilgi, bireysel dzlemde deil; kltrel dzeyde, top
lumsal dzeyde, teorik veya basitletirilmi biimlerde hem yo
unlatrlm hem yaygnlatrlm cinsellik bilgisi fenomenidir.
Bat kltr, cinsellik syleminin bir tr geliiminin, an gelii
minin; cinsellik zerine teorinin, cinsellik zerine bilimin, cinsel
lik zerine bilginin damgasn tayor gibi geliyor bana.
On dokuzuncu yzyl sonunda, Bat toplumlannda ok nemli
ikili bir fenomenin varlndan sz edilebilir belki: Bu bir yanda,
genel ama sadece bireyler dzeyinde saptanabilen ve znenin ken
di arzusunu bilmemesinden oluan -ve zel olarak histeride ken
dini gsteren- bir fenomen ve ayn zamanda, tersine, cinselliin
kltrel, toplumsal, bilimsel, teorik st-bilgisi fenomenidir. zne
nin cinsellii bilmemesi fenomeni ile toplumda cinsellikle ilgili
st-bilgi fenomeni eliik deildir. Batda fiili olarak bir arada bu
lunurlar ve sorunlardan biri hi kukusuz, bizimki gibi bir toplum
da, ayn anda hem genel kltrel planda cinsellik zerine bu teorik
retimin, bu speklatif retimin, bu analitik retimin ve hem de
znenin kendi cinselliini bilmemesinin nasl olup da bir arada
olabildiini bilmektir.
Bu soruya psikanalizin dorudan cevap vermediini biliyorsu
nuz. Bu sorunu titizlikle ele almadm sylemenin hakl olaca
n sanmyorum, tamamen bilmemezlikten de gelmedi ve psikana
lizin eilimi, aslnda, Bat toplumlanndaki cinsellie ilikin bu te
orik, sylemsel retimin, st-tiretimin gerekte, bireyler dzeyin
de ve znenin kendisinde meydana gelen cinselliin bilinmemesi-
nin sonucundan, rnnden baka bir ey olmadm sylemektir.
Dahas, psikanalizin unu diyeceini sanyorum: Cinsellik zerine
sylemlerin, yanl sylemlerin, irrasyonel sylemlerin, duygusal,
mitolojik sylemlerin tm toplumsal retimi, znelerin cinsellikle
rinin ve arzularnn ne olduunu bilmemeye devam etmeleri iin
dir. Cinsellik zerine bilgiyi psikanalistlerin sadece iki yoldan ele
aldklarm syleyelim: Ya ocuklarn doumlarna ilikin, erkek
bir cinsiyete sahip olup olmadklarna ilikin, erkek ocukla kz
219
ocuk arasndaki farka ilikin iinl teorileri cinsellik zerine bilgi
nin bir anlamda k noktas, rnei, matrisi olarak alrlar. Freud
cinsellik bilgisini ocuklarda rastlanan bu fantazmatik retimden
yola karak dnmeyi denedi ya da psikanalistin cinsellik bilgi
sini Batnmbyk dinsel mitlerinden yola karak ele almay de
nedi, ama Bat toplumunda cinsellik zerine teorilerin retimi so
rununu psikanalistlerin asla ok ciddiyealmadklarn sanyorum.
Oysa ok gerilere uzanan, en azndan Aziz Augustinustan be
ri, Hristiyanln ilk yzyllarndan beri var olan bu kitlesel re
timciddiye alnmas gereken bir fenomendir ve bir mitoloji, bir
mit ya da bir fantazma teorisi olabilecek bu modellere basite in-
dirgenemeyecek bir fenomendir. Cinselliin tarihini yaparken be
nm projemperspektifi tersine evirmek olsa da, bu, psikanalizin
yanldn sylemek iin veya bizimtoplumlanmzda znenin
kendi arzusunu bilmemesi diye br eyin olmadmsylemek iin
hi deildir; amacmbr yandan, cinsellik zerine bu an sosyo
kltrel bilgi retimini, kkenleri ve kendine zg biimleri iin
de incelemeye almak gerektiini ve dier yandan kendini arzu
bilgisinin rasyonel temeli olarak sunan psikanalizin; psikanalizin
ta kendisinin hi kukusuz, cinsellie ilikin eletirel bilginin st-
retiminin bu byk dzeninin nasl ve hangi ller ierisinde
paras haline geldiini grmeye almak gerektiini sylemekti.
te yapmak istediimalmada nesrdmey bu; asla anti-
psikiyatrik olmayan, ama cinsellik sorununu veya daha dorusu
cinsellik zerine bilgi sorununu, znenin kendi arzusunu bilmeme
sinden deil; toplumsal ve kltrel bilginin, cinsellik zerine ko
lektif bilginin an-retiminden yola karak yeniden ele almaya
alan bir alma.
Cinsellik zerine bu an teorik bilgi retimi incelenmek isten
diinde, bana kalrsa karlalan ilk ey, Bat kltrnn cinsellik
zerine srdrd sylemlerde dikkati eken ilk zellik, bu sy
lemin bilimsel denebilecek bir biimi ok abuk ve ok erken al
m olmasdr. Bunu derken bu sylemin her zaman rasyonel oldu
unu kastetmiyorum, gnmzde bilimsel hakikat diye adlandrd
mz eyin ltlerine her zaman itaat ettiini sylemek istemiyo-
220
ram. Psikanalizden ok nce, on dokuzuncu yzyln psikiyatrisin
de, ayn zamanda on sekizinci yzyl psikolojisi diye adlandrla
bilecek olan eyde de ve dahas on yedinci yzyl ve hatta ortaa
ahlk teolojisinde, cinselliin ne olduu zerine, arzunun ne oldu
u zerine, o dnemde tensel isteklerin ne olduu zerine bir sr
tasavvura, rasyonel ve bilimsel olma iddiasndaki bir yn syle
me rastland ve bence bu noktada, Batl toplumlarla en azndan
baz Dou toplundan arasnda temel bir farkllk grlebilir.
Burada, Bay Watanabenin evirmek ltfunu gsterdii ve sa
nyorumbir dergide yorumlad Cinselliin Tarikinin birinci cil
dinde ana hatlanyla belirttiimbir analize gndermede bulunuyo
rum. Bu, bir yandan bizi Babda yaptmz gibi cinsellik zerine
bilimsel bir sylemtutturmay deneyen toplumlarla, te yandan
cinsellik zerine sylemin ayn zamanda ok geni bir sylem, ok
hzla oalp artan bir sylem, kendini ok fazla oaltm bir sy
lemolduu; ama bir bilimi temellendirmeye almad, tersine
bir sanat -mmkn olan en fazla younlukta, mmkn olduunca
gl veya mmkn olduunca uzun sreli klnmaya allan bir
zevk trn, cinsel iliki veya cinsel organlar yoluyla retecek bir
sanat- tanmlamaya alt toplumlar arasndaki kartlktr. Bir
ok Dou toplumunda, ayn zamanda Romada ve Antik Yu-
nanda, bu imkn zerine, cinsel zevki her halkrda younlatr
may salayacak yntemlerin aratrlmas zerine ok sayda sy
lemler dizisine rastlanr. Batda, en azndan ortaadan bu yana
rastlanan sylembundan tamamen farkldr.
Bahda, erotik sanat yoktur. Baka deyile, sevimek retil
mez, zevk vermek retilmez, bakalarnda zevk yaratmak retil
mez, kendi zevkini bakalarnn zevkiyle azamiletirmek, youn
latrmak retilmez. Ttimbunlar Batda retilmez ve bu erotik
sanatn sylemi ve eitimi yasad ve tamamen bireylerarasdr.
Buna karlk, insanlarn zevkleri zerine deil cinsellii zerine
bir cinsellik bilimi -scientia sexualis- vardr veya yaratlmaya a
llr; bu cinsellik bilimi zevklerin mmkn olduunca youn ol
mas iin ne yaplmas gerektii zerine deil, bireydeki bu cinsi
yet veya cinselliin hakikatinin ne olduu zerinedir: Cinselliin
221
r
f
hakikati zerinedir, yoksa zevkin younluu zerinedeil. Elimiz
de iki tflr analiz, iki tr aratrma, tamamen farkl ve yineok fark
l iki toplumtipindebulunan iki tr sylemolduunu sanyorum.
Yeniden kk bir parantez ayorum, kltrel ve tarihsel arka-
planlan benimkinden farkl insanlarla tartmay ok istediimbir
ey bu elbetteve Batda bu konu zerine ok az ey olduundan,
sizinki gibi, in toplumu gibi toplumlardaerotik sanatn nelerden
olutuunu, nasl ve hangi bilgiden yola karak gelitiini zellik
le bilmek isterimHer halkrda Dou toplumlarndaki erotik sa
nat ile Batda cinsel bir bilimin douu zerinekarlatrmal bir
incelemeyegirimenin olduka ilgin olacamsanyorum...
(sterseniz Batya geri dnelim. Cinselliin tarihi zerinebu
almada yapmak istediimey, zelliklebu cinsellik biliminin,
bu scientia sexualis'in tarihidir, ama tamolarak farkl kavramlar
nn, farkl teorilerinin veya farkl olumlamalarnn neler olduunu
sylemek iin deil; nk bu hakiki bir ansiklopedi olurdu. Ken
dimesorduumey. Bat toplumlarmn, AvrupalI diyebileceimiz
toplumlann bir cinsellik bilimine niin bu kadar gl ihtiya duy
duklar veya ha halkrda yzyllardan beri ve gnmzekadar
hangi nedenle bir cinsellik bilimi ina etmeyeallddr; baka
deyile, bizler, biz AvrupalIlar, binlerceyldan beri niin zevkin
younluuna erimek yerine cinselliimizin hakikatini renmek
istedik, istiyoruz? Bu sorunun zm iin karmza alldk bir
emann, insann aklna dorudan gelen ve ylesyleyen bir var
saymn kt apak ortadadr. te, imdi Batda, elbetteFreud
sayesinde-Freuddan beri- ve bir dizi eitli siyasi, toplumsal,
kltrel hareketten bu yana cinsellik iinde bulunduu klelik zin
cirinden yava yava kurtulmaya balyor, konumasna izin veril
meyebalanyor, oysa ki yzyllar boyunca sessizliemahkflm
edilmiti. Hemcinsellii zgrletirmek hemde bilincinevarmak
iin gerekli koulu yaratmak zereyiz, oysa ki, nceki yzyllarda,
bir yandan burjuva ahlknn, dier yandan Hristiyan ahlknn
arl -birincisi bir anlamda kincisinin eksikliini hissettirme
yerek ve srekliliini salayarak- bizi engellediler, Bann cin
sellik zerinegerekten kendimsorgulamasn engellediler. Baka
222
deyile, sk sk kullanlan tarihsel ema zamanda, vadede ve
dnemde geliir.
Birinci blm: Cinselliin zgr olduu Yunan ve Roma antik-
a zorlukla karlamadan kendimifade ediyordu ve fiilen geli
iyordu, her halkrda erotik sanat biimindebir sylemediniyor
du. Ardmdan Hristiyanlk; Babnn tarihinde ilk kez cinsellik ze
rine byk bir yasak koyan, zevkeve dolaysyla cinselliehayr
diyen Hristiyanlk mdahale edecekti. Bu hayr, bu yasak, cinsel
lik zerinde bir suskunlua yol at; cinsellik zerindeki suskun
luk esas olarak ahlki yasaklarla kuruldu. Ama on altnc yzyl
dan itibaren, ekonomik tahakkmve kltrel hegemonya kuracak
durumda bulunan burjuvazi, bu Hristiyan asetizmini, cinselliin
bu Hristiyanca reddini daha ar bir ekilde ve daha sert aralarla
uygulamak iin bir anlamda kendi hesabna geirecek ve sonu
olarak on dokuzuncu yzyla kadar getirecekti; nihayet bu yzy
ln son yllarnda Freudla birlikte cinsellik zerindeki rt kald
rlmaya balanacakt.
te, Batda bir cinsellik tarihi yapldnda genelliklekullan
lan tarihsel ema bu; yani bu tarilu ncetemelde bask ve yasakla
ma mekanizmalar, geri pskrten, dlayan, reddeden eyin me
kanizmalar incelenip, ardmdan Bat'nmcinsellii bu byk red
dinin sorumluluu Hristiyanla yklenerek yaplr. Bylece cin
sellie Hristiyanlk hayr demi olur.
Geleneksel olarak kabul gren bu tarihsel emann doru olma
dmve bir yn nedenle geerli olamayacamdnyorum
Bay Watanabenin bir blmn evirmek ltfimu gsterdii ki
tapta, zellikle yntemsorunlar zerineve cinselliin tarihi yapl
dnda yasaa ve olumsuzlamayatannan bu ayrcalk zerine
kendi kendime sorular sordum. Cinselliin tarihini, cinsellii ya
saklayan eyden ziyadegdiileyen ve kkrtan eyden yola ka
rak yapmann hi kukusuz daha ilgin ve daha zengin olacam
gstermeyealtm. Neyse, bunu bir yana brakalm. Szn etti
imgeleneksel emaya ikinci bir itirazn yaplabileceini sanyo
rumve sizeszn etmek istediimdaha ok bu: Yntemsel de
il, olgusal bir itiraz. Bu olgusal itiraz formleeden ben deilim,
223
tarihilerdir, daha ziyadeu anda Fransada alan, Paul Veyne
adndaki ve Hristiyanlktan nceki Roma dnyasnda cinsellik
zerine bir dizi incelemeyapmakta olan bir antika Roma tarih
isidir; Veynedikkate alnmas gereken birok nemli ey kefet
ti.
Cinsellieilikin Hristiyan ahlk belirlenmek istendiindeve
pagan ahlkla, 'Yinanveya Roma ahlkyla karlatrlmak isten
diinde, u izgilerin ileri srldn genel olarak biliyorsunuz:
ncelikle, antik toplumlara tekelilik kuraln dayatm olan Hris
tiyanlktr; ikinci olarak, nsellie sadece ayrcalkl ve temel i
lev olarak deil; zel, tek ve biricik ilev olarak remeyi, sadece
ocuk sahibi olmak iin sevimeyi veren Hristiyanlktr. Nihayet,
nc olarak, ki buradan da balayabilirdim, cinsel zevkin genel
bir diskalifkasyonu. Cinsel zevk bir gnahtr; saknlmas gereken
ve sonu olarak mmkn olan en kk pay vermek gereken bir
gnah. Cinsel zevke mmkn olan en kk pay vermek, bu zev
ki bir anlamda kendine ramen sadeceocuk yapmak iin kullan
mak ve bu ocuklar sadeceevliliin, meru ve tekeli evliliin
iinde yapmak, sonu olarak cinsel ilikileri sadece orada uygula
mak ve zevki orada bulmak. Bu zellik Hristiyanl tanmla
yacaktr. Oysa Paul Veynein almalar, cinsel ahlkn bu b
yk ilkesinin Hristiyanln ortaya kndan nce Roma dnya
snda var olduunu ve bunun, bu ilkeleri Roma dnyas sakinleri
ne, yani AvrupalIlarn bak asyla tmdnya sakinlerine Hris
tiyanlktan ok nce alamaya balam Roma mparatorluunun
toplumsal, ideolojik yaplarna dayanan, byk blm Stoac k
kenli bal bana bir ahlk olduunu gstermektedir: O dnemde,
bir erkein evlenmesi ve kansuu kendine saklamas, ocuk sahibi
olmak iin onunla sevimesi, cinsel arzunun zorbalndan mm
kn olduunca kurtulmas, daha Hristiyanln ortaya kndan
nce Roma imparatorluu yurttalarnn, sakinlerinin benimsedii
bir eydi. Demek ki Hristiyanlk, ska sylendii gibi cinsellik
zerindeki bir dizi yasan, cinsellii diskalifiyeetmenin, snrlan
drmann sorumlusu deildir. okelilik, evlilik d zevk, zevke
deer yklenmesi, ocuklara ilgisizlik Roma dnyasnda esas ola-
224
rak Hristiyanlktan nce yok olmutu ve oktan benimsemi ol
malarna ramen esas olarak bu ilkeleri uygulamayanlar sadece
ok kk bir sekin gnbu, ok kk bir tabaka, imtiyazllarn,
zenginlerin ve zengin olduklar iin sefih olanlarn oluturduu
kk toplumsal kastt.
Bu durumda, cinselliin bu tarihindeHristiyanln hi rol oy
namadmm sylemek gerekiyor? Hristiyanln elbette bir rol
oynadm, ama rolnn hi deyeni ahlki dnceler yerletir
mek olmadmsanyorum. Bu rol, yeni yasaklarn yerletirilme
si, getirilmesi, buyurulmas deildir. Bu cinsel ahlk tarihineH
ristiyanln getirdii eyin yeni teknikler olduu kansndaym.
Bu ahlk dayatmak iin yeni teknikler getirdi ya da gerei sy
lemde gerekirse, bu yeni ahlki buyruklar veya daha dorusu H
ristiyanln Roma mparatorluuna nfiz ettii ve ok hzl bir
biimde devlet dini haline geldii an yeni olmaktan kan bu ahl
ki buyruklar kafalara kazmak iin yeni bir iktidar mekanizmas
veya yeni iktidar mekanizmalar btn getirdi. Demek ki Hristi
yanlktan itibaren Bat dnyasndaki cinselliin tarihini ahlki d
nceler ve etik yasaklardan ok, iktidar mekanizmalar bakmn
dan yapmak gerekmektedir.
O halde, soru: Hristiyanln, Roma dnyasnda nceden bili
nen ve kabul edilmi bu yasaklan kullanarak, Roma dnyasna
yerletirdii bu yeni iktidar mekanizmalan nelerdir?
Bu iktidar benimpastorallik olarak adlandrdm, hayr, genel
de byle adlandrlan eydir, yani toplumun iinde ne sadece sta
tleriyle, ne sadecemeslekleriyle, ne sadecekiisel, entelektel
veya ahlki nitelikleriyletanmlanan; ama Hristiyan toplumunda
mminleri veya srleri gibi olan dier bireyler karsnda papaz,
oban rol oynayan bireylerin, tamamen spesifik ve tekil bireyler
kategorisinin varl. Roma toplumuna, antik toplumabu iktidar
trnn, bu bamllk trnn, bu tahakkmtrnn girmesinin
ok nemli bir fenomen olduunu dnyorum.
Gerekten de, bu konuda saptanmas gereken ilk ey, Yunan ve
Roma antikamdabaz bireylerin dierleri karsnda, onlan do
umlarndan lmlerinekadar, btn yaamlar boyunca gderek
P130N/EBtdE*adinSiyagilavi 225
T*
obanlk grevi oynayabilecekleri dncesinin asla olmaddr.
Yunan ve Roma yaznnda siyasetiler asla papazlar olarak, oban
lar olarak tanmlanmamlard. Platon Devlet Adamusta, kendi
kendine, bir kraln kim olduunu, bir patrisyenin kimolduunu,
bir siteyi ynetenin kim olduunu sorduunda; bir obandan deil,
toplumun farkl bireylerini gzel bir kuma meydana getirmek iin
dttiimatt iplikler gibi dzenleyen bir dokuma iisinden sz et
mektedir. Devlet, site, bir kumatr; yurttalar kuman iplikleridir.
Ne sr dncesi vardr ne de oban dncesi.
Buna karlk, bir oban srs karsnda neyse efin de em-
rindekiler karsnda yle olduu dncesine Roma dnyasnda
deil. Dou Akdeniz dnyasnda rastlanr, Msrda rastlanr, ayr
ca Mezopotamyada, Asurda da rastlanyordu. Srii ve oban te
masnn mutlak anlamda temel bir tema; dinsel, siyasi, ahlki ve
toplumsal bir tema olduuna zellikle brani toplumunda rastlanr.
Tanr, halknn obandr. Yehova'nmhalk bir srdr. srailoul-
lar inin ilk kral Davud, srs olacak bir halkn oban olma gre
vini Tannnn elinden kabul eder ve srnn nihayet ala girdii
ve cennetekavutuu gn, Yahudi halknn selameti gereklemi,
salama balanm olacaktr. Sonu olarak, pastoral tema Yunan
llarda ve Romallarda yokken, bir dizi Dou Akdeniz toplumunda
ok byk nemtar.
Msrda, Asurda, branilerde ok gelimi olarak bulunan bu
pastoral iktidar oluturan nedir ve nasl tanmlanr? Pastoral ikti
dar, esas olarak bir toprakla ilgili olmadndan, allm siyasi
iktidara kart olduunu syleyerek hzla tanmlamak mmkndr:
oban bir toprak zerinde deil, ok sayda birey zerinde hkm
srer. Koyunlara egemen olur, kzlere, hayvanlara egemen olur.
Bir sr, yer deitiren bir sr zerinde hkmsrer. Yer dei
tiren bir okluk zerinde hkmsrmek; ite oban niteleyen bu-
dur. Karakteristik pastoral iktidar olacak olan bu iktidardr. Temel
ilevi zafer salamak deildir, nk bir toprakla ilgili deildir; Bu
iktidarn esas belirdsi fetih deildir veya savatan getirilebilecek
zenginlik ya da kle miktar da deildir. Baka deyile, pastoral ik
tidarn temel ilevi dmanlara ktlk yapmak deildir, temel g-
226 FlSARKMcicklaadn Siy*J J}!cvi
revi gz kulak olduklarna iyilik yapmaktr. Terimin en maddi an
lamyla iyilik yapmak; yani beslemek, yiyecek vermek, yemver
mek, pnarlara kadar gtrmek, su imelerini salamak, bol ayr
bulmak. Sonu itibariyle, esas olarak boyun edirdikleri zerinde
ki zaferiyle kendini gsteren geleneksel iktidardan farkl olan pas
toral iktidar hem bireylerin hemde grubun geimini salayan bir
iktidardr. Muzaffer bir iktidar deil, yardmsever bir iktidardr.
Pastoral iktidarn, szn ettiimuygarlklarda grlen nc
zellii: Temel ilevi srnn var olmasn salamak olduundan
bu iktidar temelde bir ykmllktr; pastoral iktidarn ahlki
zellii esas olarak gerektiinde kendini koyunlanna adamak, fe
da etmektir. Yorumcular tarafndan sk sk yeniden ele alman n-
cilin birok nl metninde karlalan budur: yi yol gsterici
(pasteur), iyi oban yaammkoyunlan iin feda etmeyi kabul
eden kimsedir. Geleneksel iktidarda bu mekanizma tersine dner:
yi bir yurtta olmak iin, yksek memurun emri zerine kendini
nder iin feda edebilmek veya kral iin lmeyi kabul etmek ge
rekir. Burada ise durumtersidir: Kendini feda etmek iin lmeyi
kabul eden kraldr, obandr.
Nihayet vet>elki de en nemli izgi budur, pastoral iktidar bi
reyci bir iktidardr, yani kraln veya yksek memurun temel gre
vi devletin btnln, topra, ehri, btn olarak yurttatan
kurtarmak iken, iyi oban, iyi yol gsterici ise zelliklebireylere,
tek tek ele alnan bireylere gz kulak olma gcne sahiptir. Bu glo
bal bir iktidar deildir. oban elbette srnn selametini salamak
zorundadr, ama her bireyin selametini de salamak zorundadr.
brani metinlerinde ve baz Msr veya As ur metinlerinde bu oban
tematime kolaylkla rastlanr. Dolaysyla, oklua -yer deiti
ren, bir noktadan dierine giden bireyler okluuna- dayanan bir
iktidardr; kendini adamaya, kurban etmeye hazr iktidar, bireyci
iktidar.
Bence Hristiyanlk, Roma mparatorluunun iinde siyasi ve
toplumsal bir rgtlenme gc haline geldii andan itibaren, he
nz byle bir iktidardan tamamen habersiz bu dnyaya sz konu
su iktidar trn soktu. Olaylarn somut olarak nasl cereyan etti-
227
i, Hristiyanln nasl bir kilise halini ald, bir kilisenin iinde
papazlarn nasl ayrcalkl bir konum, bir stattt elde ettikleri, baz
ykmllkleri yerine getirnezorunluluunu nasl stlendikleri
ve Hristiyan cemaatin papazlar haline fiili olarak nasl geldikleri
zerindedurmayacam. Hristiyan toplumunda pastoralliin r
gtlenmesiyle, sa'dan sonra drdnc yzyldan ve hatta nc
yzyldan itibaren, Hristiyan Batnn ve zel olarak cinselliin
btn tarihi iin ok nemli olan bir iktidar mekanizmasnn geli
tii kansndaym.
Genel olarak, Batl insan iin, pastoral tr bir iktidarn var ol
duu bir toplumda yaamak ne anlama gelir?
Birinci olarak: Bir yol gstericinin varl, her birey iin kendi
selametini* salama zorunluluu anlamna gelir. Baka deyile, se
lamet Hristiyan toplumundaayn zamanda kiisel bir itir -herkes
kendi selametini salar- ama bir tercih ii deildir. Hristiyan top
lumu, Hristiyan toplumlar, bireyleri, yleyseben selameti iste
miyorum, demektezgr brakmaz. Her bireyden selameti ara
mas istenir: Ruhun gnahlardan arnacak veya daha dorusu ru
hunu gnahlardan arndrmak iin her eyi yapmak zorundasn,
bunlar yapmadn durumdaseni daha bu dnyadayken cezalan
dracaz. Papazn iktidarmoluturan ey, tamda insanlarn se
lameti iin gerekli olan her eyi yapmaya zorlayacak otoriteyesa
hip olmasdr: Zorunlu selamet.
kinci olarak, bu zorunlu selamet tek bana aranmaz. Elbette
herkes bunu kendisi iin yapar, ama ancak bir bakasnn otoritesi
kabul edilirseyaplabilir bu. Bir bakasnn otoritesini kabul etme,
birey ve bireyler zerindeotoritesi olan ve sonu olarak evet ya da
hayr diyebilecek, "byle yapmakla iyi oldu, baka trl olmama
s gerektiini biliyoruz, diyebilecek papaz tarafndan bireyin ya
pabilecei her davran bilmesi gerektii veya daha dorusu bile
bilecei anlamna gelir. Yani, btn toplumlarmok uzun sreden
beri bildii -ihlal edildiindeinsanlarn cezalandrld belli ortak
Burada "selameti Hristiyanlkta tOmgnahlardan arnma anlamna gelen
'salut" karl .olarak kullandk. (.n.)
228
yasalarn varl gibi- eski hukuksal yaplara, davran analizinin
bir baka biimi, sululuk duygusu vermenin bir baka biimi, ok
daha ince, ok daha sk, ok daha zorlayc bir baka lanetleme t
r eklenmitir: Papazn yapabilecei bir lanetleme. Papaz insanla
r selametleri iin gereken her eyi yapmaya zorlayabilir ve insan
lar karsnda her durumda srekli bir gzetimve denetimuygula
yabilecek, gzetleyebilecek konumdadr.
nc olarak: Bir Hristiyan toplumunda papaz tekilerden
mutlak bir itaat isteyebilen kiidir; bu da ok nemli ve ok yeni
bir fenomendir. Gal-Roma toplumlan, elbette, yasay ve yargla
r biliyorlard. Mutlak anlamda otokratik olan bir imparatorluk ik
tidarn biliyorlard. Ama aslnda. Yunan ve Roma antikanda
herhangi bir kimseden bir bakas karsnda eksiksiz, mutlak ve
koulsuz bir itaat isteme dncesi asla olmamt. Oysa bu, Hris
tiyan toplumunda papazn ve pastoralliin ortaya kyla birlikte
fiilen meydana gelen eydir. Genel kurallar veya yasalar olmaks
zn papaz bireylere kendi iradesini, kendi kararma gre dayatabi
lir; nk -ve Hristiyanlkta nemli olan da budur- belli bir sonu
ca ulamak iin itaat edilmez, rnein sadece bir alkanlk; bir ye
tenek veya rattabir deer edinmek iin itaat edilmez. Hristiyan
lkta mutlak deer itaatkr olmaktr. Itaatkrlk, itaatkarlk duru
muna yneltmelidir. taatkr kalmak, tmdier erdemlerin temel
kouludur. Kime kar itaatkr olmak? Papaz karsnda itaatkr
olmak. Genelletirilmi bir itaat sistemindebulunmaktayz ve H
ristiyanln nl alakgnlll bu itaatin bir anlamda iselle
mi biiminden baka bir ey deildir. Ben alakgnllym; bu
demektir ki, hebangi birinin emirlerini, bana emrettii anda kabul
ederimve tekinin bu iradesini -en arkadan izleyen ben- bizatihi
Tannnn iradesi olarak tanyabilirimanlamna gelir.
Nihayet ve sanyorumbizi balangtaki soruna, cinselliin ta
rihini bilmeye gtrecek olan da budur; pastorallik kendisiylebir
likte hakikati ve hakikat retimini ieren bir dizi teknii ve prose
dr deberaberinde getirdi. Hristiyan papaz retir; bu konuda,
elbette, rnein antika filozoflarnn, pedagoglarnn dahil edile
bilecei bilgelik veya hakikat hocalar geleneindeyer alr. Haki-
229
kati retir, kutsal kitab retir, ahlk retir, Tannnn buyruk
larn ve kilisesinin buyruklarn retir. Demek ki bu ynyle bir
hocadr, ama Hristiyan papaz bir baka anlamda da hakikat hoca
sdr: Hristiyan papaz, bir yandan, pastoral ykmll yerine
getirmek iin, elbette, mminlerinin yapt her eyi, srnn ve
srnn her yesinin her an yaptklar her eyi bilmek zorundadr;
ama ruhta, yrekte, bireyin en gizli srlarnda olan biteni de ieri
den bilmek zorundadr. Bireylerin iselliinin bu bgisi Hristiyan
pastoralliin uygulanmas iin kesinlikle zorunludur.
Bireylerin iini bilmek ne demektir? Bu, papaz olan biteni
analiz etme, dnme, bulup ortaya karma aralarna sahip ola
cak anlamna gelir, ama ayn zamanda Hristiyanm da ruhunun en
gizli yerinde olan biteni papaza sylemek zorunda olaca anlam,
na gelir; zel olarak, papaz karsnda Hristiyanln bence u ok
spesifik uygulamasna bavurmak zorunda kalacaktr: Eksiksiz ve
srekli itiraf. Hristiyan, iinde olup biten her eyi vicdann yn
lendirmekle ykml olacak birine srekli olarak itiraf etmek zo
rundadr ve bu eksiksiz itiraf bir anlamda, elbette papaz tarafndan
bilinmeyen, ama znenin kendisi tarafndan da bilinmeyen bir ha
kikati retecektir, vicdann ve ruhlarn ynlendirilmesi srasnda
gelien ve vicdan muhasebesiyle, gnah karmayla elde edilen bu
hakikat, bu hakikat iiretimi, bir anlamda, obann srsyle ve s
rsnn her bir yesiyle olan srekli bam oluturacaktr. Haki
kat, i hakikatin retimi, znel hakiktin retimi papazn yapt
iin temel bir unsurudur.
imdi tam olarak cinsellik sorununa geldik. Hristiyanlk ikin
ci ve nc yzyldan itibaren gelitiinde neyle ilikideydi? H
ristiyanln ahlkm, size szn ettiim bu tekelilik, cinsellik,
reme ahlkn z olarak zaten kabul etmi bir Roma toplumuyla
ilikideydi. Aynca, Hristiyanln nnde veya daha dorusu ya
nnda, ardnda Hindu monaizminden,* Budist monaizminden ve
nc yzyldan itibaren byk blm asetik pratikleri benim
semi Hristiyan keilerden oluan yaygn bir dinsel yaam mode
*Keilik dzeninden. (.n.)
230
li vard. Belli ahlki buyruklar benimsemi bir sivil toplum ile bu
eksiksiz asetizm ideali arasnda Hristiyanlk her zaman tereddt
etmitir; bir yandan, bu Budac asetizm modeline, denetleyerek
hkim olmaya, onu iselletirmeye ve dier yandan da Roma m-
paratorluunun bu siv toplumunu, ieriden ynetebilmek iin
ele geirmeye alt.
Hangi aralarla bu hedefine varacaktr? Dnyay reddeden
bir asetizm ile laik bir sivil toplum arasnda bu tr bir dengeyi
oluturmaya izin vermi, hizmet etmi olan eyin ok g, aynca
olduka da kapal bir anlay olan ten anlay olduunu sanyo
rum. Saknlmas gereken bir ey olarak, bireye her zaman batan
karlma ve gnaha girme ihtimalini dayatan bir ey olarak kav
ranan cinsellikleri yoluyla bireyleri denetleyen bir iktidar trn
ina etme aracm Hristiyanln bulduunu sanyorum. Ama ayn
zamanda, bedenden gelebilecek her eyi zararl diye, kt diye
reddetmek de kesinlikle sz konusu deildi; yoksa radikal asetiz-
me saplandrd. Bu vcudu, bu zevkleri, bu cinsellii; ihtiyalar,
zorunluluklar olan, aile rgtlenmesi olan, reme zorunluluklar
olan bir toplumun iinde iletebilmek gerekiyordu. Dolaysyla,
aslnda, grece lml bir anlay; Hristiyan tenini asla kurtulun-
mas gereken mutlak ktlk olarak kavramayan; ama bireyi, ev
lilik, tekelilik, tireme cinsellii ve zevkin snrlandrlmas ve dis-
kalifikasyonu gibi yaygm ahlk tarafndan konulan snrlamalarn
tesine gtme riski tayan bir gnaha girme eiliminin bireyle
rin iindeki, znelliin iindeki srekli kayna olarak bu teni kav
rayan bir cinsellik dncesi.
Demek ki Hristiyanln oluturduu ve tm bu pastorallik ay
gt dolaymyla uygulad sivil toplum ile asetizm arasndaki
lml bir ahlktr bu; ama bu ahlkn temel paralan hem i hem
de d bir bilgiye, bireyler hakknda kendileri ve bakalar tarafn
dan taman titiz ve ayrntl bir bilgiye dayanyordu. Baka deyi
le, insann kendi zayflklar zerine, kendi gnaha girme eilim
leri zerine, kendi teni zerine srekli olarak uyank bir kendik-
bilincinin, bir znelliin oluturulmasyla Hristiyanlk, asetizm
ile sivil toplum arasndaki, aslnda ortalama, sradan ve grece az
231
ilgin bu ahlk uygulatmay baarmtr. selletirme teknii, bi
linlenme teknii, insann kendi zayflklarna ilikin, kendi bede
nine ilikin, kendi nselliine ilikin, kendi tenine ilikin nefis ge
litirme teknii; cinselliin tarihinde Hristiyanln temel dayana
nn bu olduunu sanyorum. Ten, bedenin znelliidir; .Hristi
yan teni bu znelliin iine kapatlm cinselliktir. Roma toplumu-
na pastoral iktidarn girmesinin ilk sonucu olarak bireyin kendi
kendisini tabi klmasnn/znele rmesinin (assujetissemen) iine
kapatlm cinselliktir. Tabii bunlar bir dizi hipotez, ama cinselli
in tarihinde Hristiyanln rolnn ne olduu bylece anlalabi
lir sanyorum. Demek ki yasak ve ret deil, ayn zamanda bir bil
gi mekanizmas, bireylerin bilgisi, bireyler zerine bilgi ve de bi
reylerin kendileri zerine ve kendilerine ilikin bilgisinin meka
nizmas olan bi iktidar ve denetimmekanizmasnn yerletirilme
si. Btn bunlar Hristiyanln spesifik iaretini meydana getirir
ve ancak bu lde, iktidar mekanizmalarndan yola karak Bat
toplumlarmda cinselliin tarihinin yaplabileceini sanyorum.
te, baladmalmann ok ematik olarak genel izgile
riyle belirttiimerevesi bu. Bunlar varsaymlar, hibir ey kesin
deil, sadece bir ereve bu. Yzme kar ne kadar ok som so
rarsanz, bu varsaymlar yeniden ele almama o kadar yardmc
olursunuz. Elbette, soracanz sorular varsa -itirazlar, neriler,
eletiriler, onaylamalar- ok memnun olacam.
TARTIMA
S. Hasumi: M. Foucaultya somsormak bana pek kolay bir
i gibi gelmiyor, ama benimcehaletimya da utangalmyzn
den deil. Glk kesinlikle ksa konumasnn aklndan kay
naklanyor. Yazlan sayesinde bu akla hepimiz altk. Gerek
ten de btn kitaplarnda, her seferinde belirgin bir biimde hangi
sorunu ele alacamve almann hangi koullarda ve hangi du
rumlarda zorunlu hale geldiini tanmlamaya alarak hangi yn
temle analiz edeceimduyuruyor; ve dinlediimiz konuma da bu
anlalrk ve bu belirginlii dorulamakta. Bir kez daha, btn
sorulara nceden cevap verme ve formle edilebilecek hemen he
men btn itirazlan ortadan kaldrma tedbirimgsterdi Dolay
syla, aslnda ona soracak hibir eyimyok; ama srecek tartma
lar canlandrmak amacyla sadece unu sormak istiyorum.
Collge de France'm al dersinde, yanl hatrlamyorsam,
cinsellii, bastrma veya dlama bak asndan ilediniz: Cinsel
lik sylemi yasaklara balanmt ve etkisi azaltlmt. Ama Bilme
stenci'nden itibaren cinsellik sylemini basknn nesnesi olarak
deil, daha ziyade bilimsel alanda hzla oalan bir ey olarak ele
alyorsunuz. Bu konuda, Michel Foucaultnun deitiinden sk
sk sz edilmekteve bazlar da bu deiimden belli bir sevin
duymakta...
M. Foucault: ... ve pek honut olmayan bakalan da var.
S. Hasumi: Kiisel olarak olaylarn bu ekilde cereyan ettii
ni sanmyorum. Siz deimediniz, bask varsaymmterk etmedi
niz; ama iktidar sorununu baka trl formle etmek iin yemden
sorguladnz.:.
M. Foucault: Gerekten de nemli olan ve sorulmay hak
eden bu somdan dolay size teekkr ederim. Sanyorum, olabile
cek en iyi szcklerlesordunuz bu soruyu.
ok da eski olmayan metinlerimde bir anlamda hukuksal olan
bir iktidar ve iktidar mekanizmas anlayna gndermede bulun
duumdorudur. Yapmayaaltmanalizler -ki bunlan yapma
ya alan tek ben deilim, hatta tamtersine- hi kukusuz ksmi
analizlerdir, paral analizlerdir. Bir iktidar teorisi, genel bir ikti
dar teorisi kurmak, iktidarn ne olduunu sylemek veya nereden
geldiini sylemek deildir sz konusu olan. Yzyllardan beri ve
hatta binyllardan beri Bauda bu sora sorulmutur ve verilen ce
vaplarn tatminkr olduu kesin deildir. Her halkrda, benim
yapmaya altmey, empirik bir dzlemde, eyleri, bir anlam
da kendi ortamlarnda ele almaktr. ktidar nereden geliyor, nere
ye gidiyor? diye deil, ktidar nereden geiyor, bu nasl meyda
na geliyor, tmiktidar ilikileri nelerdir, toplumumuzda uygulanan
232 233
belli bal iktidar ilikilerinin bazlarn nasl tarif edebiliriz? di
yesormak gerekir.
Demek ki iktidar hkmet anlamnda, devlet anlamnda kullan*
myorum. unu diyorum: Farkl kiiler arasndan, bir aileden, bir
niversiteden, bir kladan, bir hastaneden, bir tbbi muayenehane
den geen iktidar ilikileri vardr. Hangileridir bunlar, neye yol
aarlar, bireyleri birbirinenasl balarlar, niin katlanlr bunlara,
baka durumlardaniin katlanlmaz. sterseniz bu analizi ortamdan
yola karak yapalmve bu iirik bir analiz olsun. Birinci ey bu.
kinci olarak, bunu ilk deneyen ben deilim, tamtersine. Psika
nalistler, Freud ve birok ardl, zellikleMarcuse, Reich, vs. gibi
bir dizi insan da aslnda iktidarn kkeni, temelleri, meruluu ve
ya global biimleri sorusunu sormay deil; bireyin ruhsal yaa
mnda veya bilindtmda veya arzularnn dzenindeiktidar iliki
lerinin nasl cereyan ettiini grmeyi denediler. rnein, bireyin
arzusunda babann ii nedir? rnein, ocuklarn ruhsal dnyas
na mastrbasyon yasa veya baba-ana ilikileri, rollerin dalm,
vs. nasl dahil olur? Dolaysyla onlar da iktidar mekanizmalarnn,
iktidar ilikilerinin analizini ortamdan yola karak ve empirik ola
rak yapyorlard.
Ama benimdikkatimi eken ey bu analizlerin her zaman ikti
darn ilevinin ve rolnn hayr demek, yasaklamak, engellemek,
snr ekmek olduunu ve sonu olarak iktidarn temel etkisinin
tmbu dlama, histerikletirme, tkama, gizleme, unutturmaveya
bilindnmkurulmas diyebileceiniz fenomenler olduunu kabul
etmeleridir. Bilind -psikanalistler ok hzl gittiimi syleye
ceklerdir, amaneyse...- bir iktidar ilikisinden yolakarak oluur,
iktidar mekanizmalarnn her zaman yasaklayc mekanizmalar ol
duu eklindeki bu anlay veya bu dncenin ok yaygn bir d
nceolduunu sanyorum. Siyasi avantaj olan, dorudan avantaj
l bir dnceolduu, bu yzden de biraz tehlikeli olduu sylene
bilir, nk unu demeyeimkn tanr: Yasaklan kaldralmsonra
s tamam, yasaklar kaldrdmz gn iktidar yok olur, biz zgr
oluruz. Biraz fazla hzl gitmeyeyol aan ey belki de budur.
Her halkrda, bu noktada ok deitim. On sekizinci ve on
234
dokuzuncu yzylda, zellikle on sekizinci yzyl sonunda Bat
toplumlanndaki hapishane, gzetleme ve cezalandrma sistemleri
zerine yapmaya altm, mmkn olduunca belirgin klmaya
altmbelirli bir incelemeden yola karak olduka deitim.
Bat toplumlannda, kapitalizmle birlikte, bireylerin davranlarn,
tavrlarm, bir ey yapma tarzlarn, bulunduklar yerleri, mesken
lerini, yeteneklerini, sorumluluu altna alacak, gzetleyecek, de
netleyecek bir dizi prosedrn, bir dizi tekniin gelitiinin grl
d kansndaym, ama bu mekanizmalarn temel grevi yasakla
mak deildi.
Elbette, yasaklyor ve cezalandnyorlard; ama bu iktidar bi
imlerinin temel hedefi -ve bunlar etkili ve salamklan ey- bi
reylerin etkinliklerini, glerini, yeteneklerini, ksacas onlarn
toplumun retimaygtnda kullanlmasn salayacak her eyi o
altmalarmsalamak, oaltmaya zorlamakt: Bireyleri tabiye
etmek, en yarad olduklar yere yerletirmek, u veya bu yetenee
sahip olsunlar diye onlar yetitirmek; gemitebilinmeyen byk
disiplinlerin dayatld on yedinci yzyldan beri orduda yaplma
ya allan da budur. Batl ordular disiplinli deildi, disipline
edildiler; askerler talimyapmak, dzenli olarak yrmek, tfekler
le ate etmek, tfei u veya bu biimde kullanmak zere arld
lar ki ordu en iyi ekilde kullanlabilir olsun. Ayn ekilde, ii s
nf da, daha dorusu henz ii snf olmayan, ama byk atlye
lerde veya sadecekk aile atlyelerindeveya zanaat atlyele
rinde alabilecek iiler, herhangi bir meskendeoturmaya, aile
lerini idare etmeyealtrlan iiler de terbiye edildi. Bireylerin
retimiyle, bireysel yeteneklerin retimiyle, bireysel retkenlik
retimiyle kar kary ayz; tmbunlar, iinde yasaklarn var oldu
u, ama sadece birer ara olarak var olduu iktidar mekanizmala
r tarafndan saland. Bireylerin tmbu disiplineedilmesinin z
negatif deildi.
Bunun korkun bir ey olduunu syleyebilir ve byledeer
lendirebilirsiniz, istediiniz btn ahlki ve siyasi olumsuz sfatla-
n kullanabilirsiniz, ama ben mekanizmann zndeyasaklayc bir
mekanizma deil; tersine, retim, yaygnlatrma, oaltma meka
23S
nizmas olduunu sylemek istiyorum. Buradan yola karak ken
di kendime yle diyorum: Ama, aslnda, yaadmz toplumlar-
da iktidarn esas biimi ve hedefi yasaklamak ve hayr demde mi
dir? ktidar mekanizmalar toplumlanmza daha gl biimde
kaydolmamlar mdr, bir ey retmeyi baaran, oaltmay, yay
gnlatrmay baaran onlar deil midir? Veunu diyerek gn
mzdebu varsaym cinsellieuygulamaya alyorum: Aslnda,
cinsellik, grnte, hayal edilebilecek en yasak eydir, ocuklarn
mastrbasyon yapmasna, yeniyetmelein evlilikten nce sevime
sine, yetikinlerin u ya da bu kiiyle u ya da bu biimde sevi
mesine yasak koymakla urar insanlar. Cinsellik dnyas yasak
larla tka basa dolu bir dnyadr.
Ama, Bat toplumlarnda, bu yasaklara ok yaygn, ok geni
bal bana bir sylem-bilimsel sylem, kurumsal sylem- re
timinin ve ayn zamanda ok ak olarak on altnc ve on yedinci
yzyl Hristiyan ahlknda, reformve kar-reformdnemindeor
tayakan bir cinsellik kaygsnn, hakiki bir takntnn -bugne
kadar yok olmam bir takntnn- elik ettiini fark ettim.
Bat insan -sizin toplumunuzdanasldr bilmiyorum- cinsel
lii her zaman yaamnn en nemli eyi olarak grmtr. Vebu
giderek daha da artmakta. On altnc yzylda, en byk gnah
tensel gnaht. O halde, eer cinselliin sadece yolu kesilmise,
yasaklanm, unutulmaya, redde, inkra mahkmedilmise, nasl
olur da byle bir sylem, byle bir hzl oalma, bylebir cinsel
lik taknt olabiliyor? Analizlerimden -ama belki bu analizleri so-
nulandramayacam, nk en iyi hipotez bu olmayabilir- kay
naklanan hipotez, Batnn aslnda cinselliin gerekten yadsyc-
s olmaddr. Bat cinsellii dlamaz, cinsellii getirir, cinsellik
ten yola karak bireyselliin oluumunun, znelliin, ksacas, bi
zimdavran tarzmzn, kendimizin bilincine varmzn sorun
edildii tmbir karmak dispositifi dzenler. Baka deyile, Ba
tda, insanlar, baz prosedrler sayesindebirey s elleirler ve bence
cinsellik, bireyin kendi dna att bir unsurundan ziyade, insan
larn znellik biimi altnda kimlikleriyleoluturmaya zorlandk
tan ba kurar.
236
Belki, Bay Hasuminin szn ettii nl aklk budur ve ak
olmay istemenin bedelinin bu olduunu syleyebilirim... Karanl
sevmiyorum, nk karanln bir despotizmbiimi olduu ka
nsndaym; yanl eyler sylemeyeak olmak gerekir, muhte
melen glkle ifade edilen ve insann kafasn elbette biraz kar
tran eyler sylemeye ak olmak gerekir ve bu noktada size ka
fas kark izlenimi vermi olmaktan korkarm. Eer bu izlenimi
edindiyseniz, gerekten kafamkark olduundandr!
(Ciftin, s. 5S2-S70)
ev.: Ik Ergden
r
Dnyay anlamak iin yntembilim:
Marksizmden nasl kurtulmal?*
XIV
R . Yoshim oto: Madem bugn sizinle konuma frsatm* var, il
gi alanlarm arasnda sizin dikkatinizi ekecek ve bylece bir ili
ki noktas oluturabilecek bir konu zerinde soru sormak isterim
Demek istediim, bununla yetineceim Sanrm her eye ramen
tikel temalar zerinde bir buluma noktas bulmak g olacak; Do
laysyla bizi en iyi bir araya getirecek ey zerinde som sormak
isterim
M. F o u ca u lt: Sizden sz edildiini daha nce iitmitim ve
bulunduum ortamlarda adnz sk sk geti. Dolaysyla bugn si
* Sekai-ninshiki no hh: marx-shugi wo d shimatsu suruka", R. Yoshimoto
3sylei, 25 Nisan 1978, Franszca'ya eviren R. Nakamura, Umi. Temmuz
1978, S. 302-328.
238
zi grmekten ok mutluyum ve onur duyuyorum Ne yazk ki eser
leriniz ne Franszcaya ne de ngilizceye evrildiinden onlar
dorudan okuma frsatm olmad, ama kendi kendime sizinle hi
kukusuz ortak noktalarmn olabileceini syledim nk Bay
Hasumi bana sizin almanzn bir tr zetini verdi ve baz ak
lamalarda bulundu: Baz eyler var ki bunlar zerine aydnlatc
bilgilere sahip olmay ok isterim ve bana yle geldi ki, iki ya da
ortak ilgi alanmz var. Elbette, bundan bir vn karmyo
rum; ama, benzer temalar ele aldmz bir gerek. Ben de size ba
z sorular sorma niyetindeyim. Yine de bu sorularn fazlasyla s
tnkr olmasndan endie ediyorum ve bundan dolay bana kz
mamanz rica ederim
R. Yoshim oto: Eserlerinizi okurken, zellikle Kelimeler ve
eyler'i, u dnemde beni ilgilendiren ve bir btn kapsayacak
bir ey, bir iliki noktas bulmaya altm Farkl biimlerde for
mle etmek mmkn olsa da u temay dndm: Marksizmden
nasl kurtulmal? Veya: Nasl kurtulmamak? Bu, benim zerinde
dndm ve u an bile aklamakta belli glklerle karla
tm bir soru. Kelimeler ve eyler adl kitabnzn bir blmnde
Marksizmi ele alyorsunuz. Aa yukan yle diyorsunuz: Mark
sizm, on dokuzuncu yzyl dncesi erevesinde, burjuva veya
klasik ekonomiye kart bir sorunsal ortaya att; oysa bu sorunsal
tamamyla on dokuzuncu yzyln btnselletirici entelektel
modelinin iinde yer alr; Marksizm on dokuzuncu yzyl dn
cesinin bir parasdr. Beni derinden etkileyen blm bu oldu. Bu
na paralel olarak, Marksizm de dahil, on dokuzuncu yzyl dn
cesinin en nemli katklarm sayyorsunuz. ncelikle, ekonominin
tarihselliini ne kard. Ardndan -iyi anlayp anlamadma
emin deilim- insan emeinin deerinin snrlan sorununu ortaya
att. Nihayet, tarihin ne zaman sona ereceini belirtti. Ve siz bun
larn on dokuzuncu yzyln getirdii ve ardndan gelen kuaklar
her zaman megul eden sorunlar olduunu ileri sryorsunuz.
Ben de, u anda, kendime u soruyu soruyorum: Marksizmden
kurtulabilir miyiz, kurtulamaz myz? Sizin sorunu nasl ele ald
nz anladm. Ben biraz daha farkl davranyorum. Ve bu konu
239
m
zerine biraz fikir alveriinde bulunmak isterim.
Bir ey daha ilgimi ekti: Marksizm, sizin ifadenizle, btnsel
letirici bir dncenin arkeolojik dzeni iinde yer alr tmyle
ve asla onun dna kmaz. Bu bak as ok uyarc ve sizinle
tamamen hemfikirim. Ama bana gre bu, Marksizmin veya
Marxin dncesinin kusuru deil; bir niteliidir. Marksizmin ve
ya Marxrn dncesinin klasik ekonominin sreklilii iinde yer
almas, bundan kurtulmaya almamas, daha ziyade olumlu bir
ey deil midir? Baka deyile, bence, Marxm dncesi bugn
bile imknlar sunuyorsa klasik ekonomiden kurtulmad iindir.
Marxm dncesini meslekta Engelsin dncesinden ay
ran baz nanslar olduu kansndaym Marxm dncesini e
matik olarak zetlersek, temelde bir doa felsefesi vardr, ardn
dan, bunun zerinde, ekonomik ve toplumsal yapnn (doa tarihi
terimleriyle) tarihsel bir analizi ve nihayet, tepede btn bir He-,
gelci isten teorisi alan dikkatleri eker. Hegelin bu teoriden an
lad ey tam bir btndr; yanirikukun, devletin, dinin, sivil
toplumun ve elbette ahlkn, kiinin ve kendilik bilincinin olutur
duu bir btn. Oysa bana kalrsa Marx, Hegelci isten teorisinin
tm bu alanm doa tarihi terimleriyle srdrlen bir toplum ana
lizinin zerinde ykselen bir ey olarak kabul etti. Bu ileyi tarz
Marxm Hegelden kurtulmad anlamna gelir: Marx Hegeli ne
tasfiye etti ne de bir yana att, analiz nesnesi olarak btnyle ko
rudu. Bana gre Engelsin durumu biraz farkldr. Engelste, te
melde doa tarihi kavram ve bunun zerinde toplum tarihi bulu
nur. Engels, Hegelci isten teorisinin kapsad alanlarn ok fazla
olduunu dnyordu. Engels, bu ekilde davranarak Hegelden
ustaca syrld. Yani, tm bu sorunlarn -bireysel isten, kendilik
bilinci, bireysel etik veya ahlk- tarihin itici gc olarak nemli
olmadklarm dnd. Engelse gre tarih, tm bir halk tarafn
dan veya bu halk oluturan snflarn istenci tarafndan deitiril
miti. Bireysel istenlerin dikkate deer olmadm ve bunlardan
kolaylkla vazgeebileceini kabul etmi olmal.
Bylece, Marxtan farkl olarak Engels, bireylere ilikin olanla
cemaate ilikin olan arasnda ayrm yaparak Tinin Fenomenoloji-
240
si9ni ustalkla yeniden dzenledi Ve tarihin belirleyici etkenine
gelince, bireysel istencin veya ahlkn gz ard edilebileceini;
nk bunun tamamen rastlantsal bir etken olduunu dnd.
Bence, Marxm Hegelden kurtulmam olmas ve Hegdin giri
tii isten teorisi sistemini olduu gibi korumu olmas bana her
zaman nemli bir sorun oluturuyor gibi geldi.
Kendime hep u soruyu sordum: Engelsin Hegeli kknden
silip atma tarznn bir yerlerinde bir hata yok mu? Bu hatay nasl
aabilir ve amza uygulayabiliriz? Bu isten teorisini dzeye
ayrmak bana nemli geldi: nce, bireysel fantazm alan diye ad-
landrabileceim bir alan, ardndan ailenin, akrabaln ve cinsel
liin, yani ikili fantazmn -sosyolojik ve etnolojik- alan ve niha
yet kolektif fantazm ieren alan. Bu ekilde ayrarak Hegelde
Marxm tasfiye etmek istemedii eyden yararlanlaca dnce
siyle sorunu derinletirmeyi denedim.
Bu konu zerine size sormak istiyorum. Marxtan bir kez kur
tulunca geriye hangi sorunun kaldm bilmek sz konusu oldu
unda, Hegelci isten teorisinin, genel dncesinin, baka deyi
le dnyay anlamak iin yntembilimin kapsad tm bir blgeyi
tamamen dladnz diye anlyorum. Ve bu blgeyi genel dnce
nizden bir kez karnca, aratrmalarnz zel sorunlar olduunu
kabul ettiiniz cezalandrmann tarihine veya deliliin tarihine y
nelttiniz. Bana yle geliyor ki bylece genel dncenizden He-
gerin isten teorisini dladnz ve Hegel iin byk bir sorgulama
oluturan bu alan bireysel temalara dntrdnz.
Dier yandan, Kelimeler ve eyler'i okurken ayrt edici buldu
um bir ey var: eylerin veya kelimelerin ifadesinin arkasndaki
anlam ekirdeini arama yntemini tamamen reddedip etmediini
zi ve bu olumsuzlayc tavr sorun olarak koyup koymadnz
sordum kendi kendime. Bu sorunsaln Nietzscheden kaynakland
m sanyorum.
Tarihin bir nedeni ve bir sonucu olup olmadm ve insan isten
cinin gerekleebilir olup olmadm bilmek sorusu zerine Ni
etzsche, nedenin sonu yaratt eklindeki bir fikrin ancak gster-
gebilimsel dzeyde mmkn olduunu, tarihin ne nedeninin ne de
F16N/Ensdckt<kU& S iy*i l{|evi 241
sonucunun bulunduunu ve neden-sonu ilikisinin var olmad
n aklar. Nietzschenin burada tarihin ancak rastlantya bal ol
duu, tesadfen meydana gelen olaylarn art arda dizilmesinden
baka bir ey olmad ve burada ne ilerleme ne de dzenlilik kav
ramna yer olduu dncesini nerdiini sanyorum. Sizin ynte
minizin de onunkine benzer olduu kansndaym. Bense, Hegelci
isten teorisinin alanmkorumaya ve bylelikle Marxa, yani top
lumun tarihsel yasalarna daha yakn olmaya alyorum, siz ise
bundan tamamen kurtulmua benziyorsunuz. Sonra, tesadfen, ne
densiz, sonusuz, balantsz meydana gelen saysz sorunlar dizi
si arasndan size bir tarih yaklam verebilecek olan birini sei
yorsunuz. Sizin dncenizin bu olduu kansndaym. Bu konu
zerine daha uzun bir analiz dinlemekten mutlu olacamve bu
nun benimiin k retici olacamdnyorum.
M. Foucault: Size toptan cevap vermek yerine, birok soru
sorduunuzdan, bu sorulan teker teker dnmeyi tercih ederim.
ncelikle, kitaplarmn bu kadar derinden okunup kavranm ol
duunu grmekten son derece mutlu ve minnettarm. Syledikle
riniz bu okumann derinliini eksiksiz olarak gsteriyor. te yan
dan, bu kitaba geri dndmde bir tr znt duyduumda ke
sindir. Kelimeler ve eyler'i imdi yazsaydmkitap baka bir bi
imalrd. imdi bir baka akl yrtme tarzmvar. Kelimeler ve
eyler, daha ok soyut ve mantksal deerlendirmelerle snrl bir
denemedir. Oysa, kiisel olarak, rnein psikiyatri veya hapishane
gibi somut sorunlar fazlasyla ekici buluyorum, imdi ancak bu
somut sorunlardan yola karak bir ey ortaya karlabileceini
dnyorum. Peki bu somut sorunlardan yola karak neyi aydn
la kavuturmak gerekir? Yeni bir siyasi tahayyl diye adlan
drmamz gereken eyi. Beni ilgilendiren ey, bu yeni siyasi tahay
yl yaratmaktr. Bizimkuamzn ayrt edici zellii -muhte
melen bizden ncekiler ve sonrakiler iin de ayndr- kukusuz, si
yasi tahayyl eksikliidir. Ne anlama gelmektedir bu? rnein, on
sekizinci yzyl ve on dokuzuncu yzyl insanlan en azndan insan
toplumunun geleceini dleme yeteneine sahipti. Tahayylleri
bu topluluun yesi olarak yaamak ne dnektir? veya toplnm-
^ FI6ARKAyEnlelekte!mSiysiIjlvi
sal ve insani ilikiler nelerdir? gibi sorular karsnda zaten ksr
deildi. Gerekten de, denebilir ki Rousseaudan Lockea veya
topik sosyalist diye adlandrlanlara kadar insanlk, daha dorusu
Bat toplumu toplumsal-siyasi tahayyl bakmndan zengindi.
Oysa gnmzde, bizde, ne byk bir siyasi tahayyl ksrl
var! Bu yoksullua ancak arabiliyoruz. Bu anlamda, biz on se
kizinci ve on dokuzuncu yzyl insanlarnn tamtersiyiz. 'Yinede
bugn analiz ederek gemii anlamak mmkndr. Ama, siyasi
tahayyl konusunda, ok yoksul bir dnyada yaadmz kabul
etmek gerekir. Yirminci yzyln toplumsal-siyasi dzlemine bu
tahayyl yoksulluunun nereden geldii aratrldnda, bence,
her eye ramen, Marksizmnemli bir rol oynamaktadr. Bu ne
denle Marksizmle urayorum. Dolaysyla, sizin sorduunuz so
ruya da bir anlamda ipucu olarak hizmet eden Marksizmden na
sl kurtulmal? temasnn benimdncemin de temeli olduunu
anlarsnz. Bir nokta belirleyicidir: Siyasi tahayyln yoksulla
masna Marksizmin katkda bulunmu ve hl katkda bulunuyor
olmas, k noktamz budur.
Siz, bir yanda Marxi ve dier yanda kurtulunmas gereken ey
olarak Marksizmi birbirinden ayrmak gerektii dncesinden
yola karak muhakemede bulunuyorsunuz. Sizinle tamamen ayn
fikirdeyim. Marxm kendisinden kurtulmay pek uygun bulmuyo
rum. Marx yadsnamaz bir varlktr, baz eyleri hatasz ifade et
mi bir kiiliktir, yani tarihsel olay olarak inkr edilemeyecek bir
olaydr: Tanm gerei, byle bir olay gz ard edilemez. rnein,
J apon Denizinde, Tsushima aklarndaki deniz muharebesi nasl
gerekten meydana gelmi bir olaysa, Marx da gz ard edileme
yecek bir olgudur: Marxi amak, Japon Denizindeki deniz muha
rebesini inkr etmek kadar anlamdan yoksun olur.
Oysa, Marksizmkonusunda durumtamamen fadddr. nk
Marksizm, biraz nce size szn ettiimsiyasi tahayyl kurulu
unun, yoksulluunun nedenidir; burnn zerinde iyi dnmek
iin Marksizmin temel anlamda bir iktidar kipliinden baka bir
ey olmadmaklda iyi tutmak gerekir. Baka deyile, Marksizm
bir iktidar ilikileri toplamdr veya iktidar mekanizmalar ve dina-
243
inikleri toplamdr. Bu noktada, Maksizmin modem toplumda na
sl faaliyet gsterdiini analiz etmemiz gerekir. Tpk gemi top-
lumlarda skolastik felsefenin veya Konfysln oynad
roln analiz edilmesi gibi, bunu yapmak da zorunludur. Bununla
birlikte aradaki fark, Marksizmin skolastik felsefe veya Konf-
yslk gibi bir ahlktan veya ahlki bir ilgiden domam olma
sdr. Marksizmin durumu daha karmaktr. nk, Marksizm,
rasyonel bir dncenin bamdan bilim olarak domu bir eydir.
Bat toplumu gibi rasyonel denen bir toplumun bilime hangi tr
iktidar ilikilerini atfettii, bilimin hakikat kabul edilen bir ner
meler toplam olarak faaliyet gsterdii dncesine indirgene
mez. Bu, ayn zamanda, zorlayc bir dizi nermeye znden ba
l bir eydir. Yani, -bir tarih bilimi, bir insanlk tarihi bilimi sz ko
nusu olduu lde- bilim olarak Marksizm, belli br hakikat ko
nusunda zorlayc etkileri olan bir dinamiktir. Sylemi, belli bir
hakikat zerine sadece gemi ynnde deil, insanln gelecei
ne doru zorlayc bir gc yayan bir kehanet bilimidir. Baka de
yile, nemli olan ey, tarihselliin ve kehanet niteliinin hakikat
le ilgili olarak zorlayc gler biiminde faaliyet gstennesidir.
Bir baka ayrt edici zellik daha: Marksizm, ister Avrupada
olsun ister baka yerde, siyasi hareket olmadan var olamad. Siya
si hareket diyorum ama, daha dorusu, Marksizm siyasi bir parti
nin varl olmadan faaliyet gsteremedi. Marksizmin, felsefe ola
rak kendisine ihtiya duyan bir devletin varl olmakszn faaliyet
gsterememesi, dnyada veya Bat toplumunda nceden asla g
rlmemi ender rastlanr bir fenomendir. Gnmzde, baz lkeler
ancak bu felsefeden yararlanarak devlet olarak faaliyet gstermek
tedir, ama Batda bunun gemi rnekleri yoktur. Fransz Devri
mi'nden nceki devletler her zaman din temelinde kuruluyordu.
Ama Fransz Devriminden sonraki devletler felsefe temelinde ku
ruldular, bu kktenci bir biimde yeni, artc, nceden en azn- *
dan Batda asla var olmam bir biimdi. Doal olarak, on seki
zinci yzyldan nce, tanrtanmaz devlet asla olmamt. Devlet
mutlaka din temelinde kuruluyordu. Sonu olarak, felsefi devlet
olamazd. Sonra, yaklak olarak Fransz Devriminden itibaren,
244
farkl siyasi sistemler, aka veya rtk biimde, felsefe arayna
ktlar. Bunun gerek anlamda nemli bir fenomen olduu kan
sndaym. Byle bir felsefenin ikiye blnmesi ve iktidar ilikile
rinin, devlet mekanizmalarnn dinamiinde srklenmeye kendi
ni brakmas doaldr. Tm bunlan zetlersek, Marksizmin ya
n, yani bilimsel sylem olarak Marksizm, kehanet olarak Mark
sizm ve devlet felsefesi veya snf ideolojisi olarak Marksizm,
znde, kanlmaz olarak iktidar ilikileri btnne baldr.
Marksizmden kurtulmann gerekip gerekmediini bilme sorunu
ortaya atlyorsa, bu Marksizmin bu yanlarnn meydana getirdii
iktidar dinamii dzleminde deil midir? Bu bak asyla bakl
dnda Marksizm gnmzde yeniden tartma konusu olacaktr.
Sorun, bu tip Marksizmden kurtulmak gerekip gerekmediini sor
maktan ziyade, bu ilevleri uygulayan bir Marksizme bal iktidar
ilikileri dinamiinden kurtulmaktr.
zin verirseniz, bu sorunlara zm olarak iki- ey ekleyece
im. Eer esas sorun benim belirttiimse, ona denk den yntem
sorunu da o kadar nemlidir. Benim iin temel olan Marksizmden
nasl kurtulunur sorununu elden karmamak iin geleneksel
zmlerin tuzana dmemeye altm. Bu sorunu die almann iki
y geleneksel biimi vardr. Biri akademik, dieri siyasi. Ama, ister
akademik bak asyla olsun ister siyasi, sorun Fransada genel
olarak u ekilde geliti.
Marx u nermeyi getirmiti. Bu nerme doru mudur yanl
mdr? eliik inidir deil midir? Bir ngr mdr, deil midir?
denir ve Marxin nermeleri eletirilir. Ya da eletiri u biimde
gelitirilir: Marxrn gereklik olarak grecei eye gnmzde
[ . Marksizm nasl ihanet etmektedir? Bu geleneksel eletirileri i
levsiz buluyorum. Sonuta bunlar, hakikatin ve sonularnn gc
denebilecek eyin -ne dorudur, ne doru deildir?- tutsa olan
bak alandr. Baka deyile, hakiki ve otantik Marx hangisi
dir? sorusu; hakikat etkileri ile devlet felsefesi olarak Marksizm
arasndaki ban ne olduunu soran bu tip bak as dncemi
zi yoksullatrr.
Bu geleneksel bak alan karsnda benim almak istediim
245
r
tavr ok bakadr. Bu konuda, ksaca tt ey sylemek istiyorum
tik olarak, biraz nce sylediim gibi, Marx tarihsel bir varlk
tr ve bu bak asyla, dier tarihsel varlklarla ayn yz tar. Ve
Marx'm bu yz, aka on dokuzuncu yzyla aittir. On dokuzun
cu yzylda Marxm zel, neredeyse belirleyici bir rol olmutur.
Ama bu rol aka on dokuzuncu yzyla zgdr ve ancak o d
nemde bir ilevi vardr. Bu olguyu belirterek, Marxm kehaneti
zelliine bal iktidar ilikilerini yumuatmak gerekecektir. Bu
nunla birlikte, Marx kukusuz belli bir tip hakikati de dile getir
mitir; buradan yola karak Marxin szlerinin evrensel olarak
doru olup olmad, hangi tr hakikati elinde bulundurduu ve bu
hakikati mutlak hale getirerek determinist bir tarih biliminin te
mellerini atp atmad sorusu ortaya kar: Bu tip tartmay b
rakmak yerinde olacaktr. Marxin hakikatin kesin sahibi olarak
kabul edilmemesi gerektiini kantlayarak, iktidar kiplii olarak
Marksizmin uygulad etkiyi yumuatmak veya azaltmak zorunlu
gibi grnyor.
Getirmek istediim ikinci sorun, Marksizmin bir partiyle iliki
iinde, yani siyasi kabul edilen bir partinin ifadesi olarak ortaya
kard iktidar ilikilerini de yumuatmak ve azaltmak gerektii
dir. Bu nokta, u talebi ierir. Marksizm bir siyasi partinin ifadesi
olarak faaliyet gsterdiine gre, bunun sonucunda reel toplumda
meydana gelen eitli nemli sorunlar siyasi ufuklardan silinir.
Dlanan tm bu sorunlar yeniden su yzne karma gereklilii
kendini hissettirir. Maksist partilerde ve geleneksel Marksist sy
lemlerde, rnein tp, cinsellik, akl ve delilik gibi btn bu sorun
lar dikkate alma yetenei yoktu.
Ayrca, bir siyasi partinin ifadesi olarak Marksizme bal ikti
dar kipliklerini azaltmak iin, belirttiim tm bu yeni sorunlar,
yani tbb, cinsellii, akl, delilii eitli toplumsal hareketlere
-bunlar ister itiraz isterse isyan olsun- yaklatrmak gerekecektir.
Siyasi partiler bu toplumsal hareketleri bilmezlikten gelme ve hat
ta glerini zayflatma eilimindedir. Bu bak asndan, tm bu
hareketlerin nemi benim iin aktr. Btn bu hareketler entelek
teller, renciler, mahkmlar arasnda, lmpenproletarya diye
246
adlandrlanlar arasnda grlr. Bunlarn hareketlerine mutlak bir
deer verdiimden deil; ama yine de hem mantk hem de siyaset
dzleminde, Marksizmin ve Marksist partilerin tekelindeki eyi
geri almann mmkn olduunu sanyorum. Dahas, Dou Avrupa
lkelerinde her gn meydana gelen eletirel faaliyetler dnld
nde, ister Sovyetler Birliinde olsun ister baka yerlerde,
Marksizmden kurtulma zorunluluu bana ok ak geliyor. Baka
deyile, devlet felsefesi olarak Marksizmi amay salayan unsur
burada grlmektedir.
te, kendi ufkumu ana hatlanyla izdiimi sanyorum. imdi,
Marksizmden nasl kurtulmal, onu nasl amal? somsu kar
snda btn geleneksel, akademik, siyasi ynlerden bamsz ola
rak hangi yne yneldiinizi ben size sormak isterim
Ama, belki de sorununuza hl yeterince cevap vermi deilim
Ortaya attnz sorunlar nemli noktalar ieriyordu; rnein, Ni
etzsche, anlamn ekirdei, sonra her eyin nedensiz meydana ge
lip gelmediini bilme sorunu ve ayn zamanda, on dokuzuncu yz
yl erevesinde kiisel fantazm ve isten sorunu; sizin sorunsal
nzn temel yanlarndan birinin bu olduunu sanyorum Hegel l e
ilgili olarak Marx ve Engels arasndaki farklla gnderme yapa
rak bireysel istenten sz ettiniz, nemli bir soru soruyorsunuz:
Bireysel isten dzleminde Marxm Hegeli, Engels'in yapt ka
dar radikal biimde altst etmemi olmas olgusunda, tam da bu
olguda bir imkn yok mudur? Size eksiksiz cevap verebileceim
den emin deilim. Ama deneyeceim. Bu, biz Batllar iin ok
g bir sorun. nk, gemite, Bat felsefesi istenten pek sz et
medi. Kukusuz, Bat felsefesi vicdandan, arzudan ve tutkulardan
sz etti; ama sizin szn ettiiniz istencin, Bat felsefesinin en
byk zayfl olduunu dnyorum
Bence, Bat felsefesi bugne kadar istenci ele almsa bunu an
cak iki biimde yapmtr. Bir yandan, doa felsefesi modeli er
evesinde ve dier yandan, hukuk felsefesi modeli erevesinde.
Baka deyile, doa felsefesi modelinde isten gtr. Leibnizci
felsefenin temsil ettii ey budur. Hukuk felsefesi modeli izlendi
inde isten, bir ahlk sorunu yani bireyin iyilik ve ktlk bilin
247
cidir ki bu modeli Kant temsil eder. Ya isten-doa-g terimleriy
le akl yrtlr ya da isten-yasa-iyi ve kt terimleriyle. Ne
olursa olsun, Bat felsefesinin isten sorunu zerine dncesi bu
iki emaya indirgeniyordu.
Oysa istenci ieren bu dnce emas, yani doa ve hukuk
zerine geleneksel ema, bir kopuklukla karlat. Bu kopukluun
on dokuzuncu yzyl balarnda konumlandnlabileceini sanyo
rum. Marxtan ok nce, gelenekle aka bir kopukluk meydana
geldi. Bu olay, gnmzde Batda biraz unutuldu, ama hl du
yarl olunan bir konu ve dndke daha &zla nemveriyorum:
Sz konusu olan, Schopenhauer. Doal olarak Marx Schopenha
ueri okuyamazd. Ama Bat felsefesine bu isten sorununu, Dou
felsefesiyle eitli karlatrmalar yoluyla yerletirmi olan Scho
penhauer in kendisidir. Bat felsefesinin isten sorununu doa ve
hukuk bak alarndan bamsz olarak yeniden dnmesi iin,
Bat ve Dou arasnda entelektel bir atma gerekti. Ama soru
nun bu ynde derinletirildii sylenemez, tam tersine. ok doal
olarak Schopenhauerin bak as Nietzsche tarafndan yeniden
ele alnd ki bu biraz nce sz konusu edildi. Bu konuda, Nietzsc
he'ye gre isten, bu anlamda, gereklii kuatmak iin -mutlak
olmasa da- bir entelektel deifre etme ilkesiydi, bir kavray ilke-
siydi. Gryorsunuz, istenten yola karak isten-tutkular, isten-
fantazmiftlerinin kavranabileceimdnyordu. Bilme istenci,
g istenci. Tmbunlar Batdaki geleneksel isten kavramm ta
mamen altst etti. Nietzsche isten kavrammaltst etmekle yetin
medi: Bilgi, tutkular ve isten arasndaki ilikileri de altst ettii
sylenebilir.
Ama, akas, dunm tmolarak altst olmad. nceki gibi
kalm olmas da mmkndr. Nietzscheden sonra Husserlci fel
sefe, varoluu filozoflar, Heidegger, btn bu kiiler, zellikle
Heidegger, isten sorununu aydnlatmak istediler; ama fenomeni
istencin bak asyla analiz etmeyi salayacak yntemi aka ta
nmlamay baaramadlar. Ksacas, Bat felsefesi isten sorununu
uygun biimde dnmekte her zaman yetersiz kald.
imdi, isten sorununu hangi biimaltnda dnebileceimizi
kendimize sormamz gerekir. Babnn, insan eylemleri ile isten
arasndaki ilikileri ele almak iin bugne kadar sadece iki ynte
me sahip olduunu biraz nce sylemitim. Ksacas, baka bir ifa
deyle, hem yntembilimsel hem de kavramsal bir bak asyla,
sorun ancak geleneksel biimlerde ataya konulmutu: Doa-g
veya yasa-iyi ve kt. Ama tuhaf bir biimde, istenci dnmek
iin askeri stratejiden dn yntemalnmad. Bana yle geliyor
ki isten sorunu bir mcadele olarak, yani eitli uzlamazlklar
gelitiinde bir atmay analiz etmek iin stratejik bir bak a
syla ele alnabilir.
rnein, doa alannda bir ey meydana geldiinde her eyin
bir aklamas vardr, ama her ey de bir nedensellii izleyerek ol
maz. Ama, henz tanmmvermediimiz bir tr rasyonel bak a
syla hesaplamak, ancak insanln tarihsel olaylarmveya insan
eylemlerini deifre edilebilir klan eyin, atma ve mcadele gi
bi stratejik bir bak as olduunu sylemekle olur. Bu bak a
s salamlabnldmda kullanlmas uygun olacak temel kavram
lar strateji, atma, mcadele, rastlantsal olay gibi kavramlardr.
Bu kavramlarn aydnlatabilecei ey, hasmlann kar karya gel
dikleri bir durum, kazanann veya kaybedenin olduu bir durum
ortaya ktnda var olan atkdr. Oysa, Bat felsefesine ilikin
genel bir dnce varsa, ne olay kavramnn, ne stratejiden dn
alnan analiz ynteminin, ne de atk, mcadele, atma kav
ramlarnn yeterince alda kavumu olduu grlecektir. So
nu olarak, gnmz felsefesinin sunmas gereken yeni entelekt
el deifre etme imkn, stratejik adan kavramlarn ve yntemle
rin btndr. Sunmas gereken dedim; ama bu sadece bu yn
de gitmeyi denemek gerektii anlamna gelir, baarszla ura
mak da mmkndr. Her halkrda, denemek gerekir.
Bu teebbsn Nietzscheci soybilimiinde yer ald sylene
bilir. Ama gsterili ve gizemli g istenci" kavramlaryla dei
iklie uratlm ve teorik olarak derinletirilmi bir ierik bul
mak gerekir ve gereklie Nietzsche iin olduundan daha iyi
denk den bir ierik de bulmak gerekecektir.
Sylediklerime kk bir not eklemek istiyorum. Marxm ku-
248
249
w
lcusuz kulland, ama gnmzde neredeyse artk kullanlmayan
bir terim var. Snf mcadelesi terimi. Belirttiim bak as
iinde bu terimi bundan byle yemden dnmek mmkn deil
midir? rnein, Marx, gerekten de tarihin itici gcnn snf m
cadelesinde yattm syler. Ye Marxin. ardndan ek kii bu tezi
tekrarlad. Gerekten de bu yadsnamayacak bir olgudur. Sosyo
loglar snfn ne olduu ve bir snfa kimlerin ait olduu tartma
sn canl tutuyor. Ama bugne kadar kimse mcadelenin ne oldu
unu renme sorununu ne inceledi ne de derinletirdi. Snf m
cadelesi dendiinde, mcadele ne demektir? Madem mcadele de
niyor, atma ve sava sz konusudur. Peki bu sava nasl gelii
yor? Hedefi nedir? Aralar nelerdir? Hangi rasyonel niteliklere
dayanmaktadr? Marxtan yola karak tartmak istediim ey, s
nf sosyolojisi sorunu deil; mcadeleye ilikin stratejik yntem
sorunudur. Benim Marxa olan ilgim bu noktaya balanyor ve so
runlar buradan yola karak ortaya koymak isterim.
Oysa, etrafmda, muhtelif hareketler biiminde mcadeleler
meydana gelmekte ve gelimektedir. rnein, Narita sorunu, son
ra 1960 ylnda J apon-Amerikan Gvenlik Anlamas konusunda
parlamentonun nndeki meydanda yrttnz mcadele. Fran
sadaki ve talya'daki mcadeleler de var. Bu mcadeleler, birer
muharebe olduklar lde benim analiz perspektifime dahildir.
rnein, bu mcadelelerin dayatt sorunlar zerine dnmek
iin Komnist Parti mcadelenin kendisini ele almamaktadr. Sor
duu tek ey, Hangi snfa dahilsiniz? Proletarya snfmtemsil
ederek mi bu mcadeleyi srdryorsunuz?dur. in, Mcadele
nedir? eklindeki stratejik yan kesinlikle sz konusu deildir.
Benim ilgim atk olaynn kendisine yneliktir: Mcadeleye
kim katlmaktadr? Neyle ve nasl katlmaktadr? Bu mcadele ni
in vardr? Neye dayanmaktadr? Sizin kitaplarnz okuma ansm
olmad, ama pratik faaliyetlerinizden ve eserlerinizden sz edildi-,
ini sk sk iittim. Dolaysyla, sylediklerim zerine sizin gr
nz iitmek beni ok mutlu edecek
R. Yoshimoto: Sylediklerinizde baz noktalar var ki soruyu
deecek durumda hissediyorum kendimi. Demek istediim, size
250
baka yorumlar nerebilirim. Dier yandan, Nietzsche ve Marx
konusunda isten sorununu ele aldnz, sonra snf mcadelesi
denen anlamdaki mcadelelere gte bu sorunu tanmladnz ve ni
hayet, gncellii olan bir dizi sorun ileri srdnz. Tm bu nokta
lar derinletirmek houma gider. Baka bak alan da tasarlaya
bilir ve sonra size yemden sora yneltebilirim.
Balangta, Marx tarihsel ve klasik bir gemite var olmu bir
varlk olduu lde Marxin kendi dncesini Marksizmden
ayrmak gerektiim sylediniz. Ben de, insan Marxin Marksizm
den faikl olduunu her zaman syledim Dolaysyla, bu konuda
tamamen hemfikirim. Bu bak am ok iyi anlyorum.
Marxin kulland kehaneti tona gelince, Marxin kehaneti-
lii u ekilde zetlenebilir. Devlet gibi, snflar da yok olacaktr.
Bu konuda, felsefeleri Marksizmolan devletler vardr. inde ve
Sovyet Rusyada olduu gibi Avrupa'da da vardr. Bu lkeler fel
sefi devleti paralamaya kesinlikle almyorlar ve zaten parala
mayarak iktidar uyguluyorlar. Sizin kullandnz ifadeyi dn
alrsam, bu durum, gncel siyasi tahayyl ciddi biimde yoksul
lamaya gtrmektedir. Bu konuda, tam da bu yzden Marksizmi
tasfiye etmek gerekir! demek yerine, savunmaya allrsa u de
nebilir: Snflar gibi devlet de bir gn yok olacaktr. Oysa gn
mzde, devletler, yok olmadan nce, geici bir biimde vardr. Bu
aslnda geici bir sorundur ve geici bir biim olarak kabul edile
bilir. Yalnz, kabul edilemez olan ey, geici bir biimden baka bir
ey olmayan devleti kalc klan, bu noktada taklp kalan ve dev
leti bir tahakkm kipi haline getiren iktidar trdr. Sosyalist dev
letler gerekten de bu kategoriye girmi ve bu ynde hi olmad
kadar kararl gibidir. Bununla birlikte, bence, olgularda geici bir
biimde var olan devlet felsefesi -veya felsefi devlet- ile bu felse
fenin kkeninin olumsuzlanmas ayn tr eyler deildir.
Bir felsefenin geici bir devlette gereklemesi olgusunun, bir
iktidar kipliinden baka bir ey olmayan, devlete gerekten de
hkim olan ve kendi kendim merulatran bir felsefeyi reddetme
olgusundan ayrt edilebileceini dnmmdr her zaman. Ayn-
ca, bu noktada sizin toplu olarak belirttiiniz ey bence u anlama
251
geliyor: Manc iyi ekilde anlamak sorusunu sormak bile gncel
siyasi tahayyl yoksulluuna katkda bulunmaktadr ve bu uzun
sreden beri btnyle halledilmi bir sorundur. Bu konuda benim
ekincelerim var ve sizi izleyemiyorum, ilkeden kaynaklanan ey
le Marksist devletlerde rel olarak var olan iktidar kipliklerini ke
sinlikle ayrmak gerektii kansndaym; bu iki eyin farkl oldu
unu dnyorum. Sorun, Maksizmin iktidarm bir devlet felse
fesine veya felsefi bir devlete dayandrarak kurmu olmas deil;
ncelikle bir dnce sorunudur. Tarihte, bireysel istenlerin ve
gerekleen pratiklerin toplam mutlaka toplumun itici gc olarak
grnmez. Niin tarih her zaman rastlant zerine kurulu olarak ve
dncelerin yenilgisi olarak grnmektedir? Tarihin bireysel is
tenlerle hi ilikisi yokmu gibi gzkmesi sorununu, Marksiz-
min tesinde, derinletirmek gerektii kansndaym. Oysa, birey
sel istenlerin toplam, Hegel gibi konuursak, ahlk ve pratik eti
i ierir. Bu sorunu genel istence veya snflarn istencine indirge
yerek tamamen ortadan kaldrmak felsefi bir yetersizlik yaratmaz
m? Sorun, iktidara yerlemi bireysel istenler toplamnn ve b
tnsel bir iktidar olarak ortaya kan istencin tamamen farkl ola
rak grnmelerinden kaynaklanmyor mu? Bir ilke olarak bu nok
ta zerinde duramaz myz? Dncelerimde biraz daha ileriye gi
dersem, tarihin geliiminin yalnzca rastlant tarafndan ynetildi
i dncesi bana pheli geliyor.
Aklayaym. Bu, rastlantlarn sonsuz sayda art arda gelii bir
zorunluluk yaratr anlamna gelir. Ve rastlantnn zorunluluu hra
zaman ierdii kabul edilirse, tarihin rastlant tarafndan m yoksa
zorunluluk tarafndan m ynetildiini bilme sorunu, rastlantlar
zincirinin zorunlulua dnt snr tanmlamak anlamna ge
lir. Bu durumda, bence, Marxm felsefi ve tarihsel kehaneti sizin
yaptnz gibi siyaseti yoksullatrd lde tasfiye edilmek ye
rine geerli kalr.
Bylece, Nietzschenin tarihin rastlant tarafndan ynetildii
ve ne zorunluluun ne de nedenselliin olduu eklindeki dn
cesini kolayca kabul etmekte glk ekiyorum. Bence, rastlant
ve zorunluluk arasndaki iliki zerine Nietzschenin batan savma
bir dncesi vard. Sezgisinin veya daha dorusu duyarllk so
runlarnn kendisini ynlendirmesine izin veriyordu. Rastlant ile
zorunluluk arasndaki iliki eklindeki bu sorunu derinletirmek
gerekecektir. Ve Maran dncesi bu sfatla canl ve gerek bir
siyasi model olarak kalabilir. Rastlant ile zorunluluk zerine bu
sorun hakknda, bir rastlant zincirinin zorunlulua dnt s
nr sorunu ve bu dnmn uzam ve blgesi sorunu hakknda bi
raz daha fazla durmak gerektiine ilikin beni dndrten sizin
eseriniz oldu. Size bu konuda semi somak istiyorum.
sten teorisine gelince, kinci Dnya Savandan sonra Mark-
sizmin J aponyadaki tarihesini size zetlemezsem, devlet felsefe
sinde dine, etie, kendilik bilincine uzanan sorunlar isten teori
sinin nasl ierebileceini anlamakta glk ekmenizden korka
rm. Sava sonras J apon Marksizmi, Marxn reddetmedii He-
gelin idealist atm -buna znel materyalizm denir-, Rus
yada gelien Marksist materyalizm kalbna dkerek diriltmeye
alt. Bunun, Fransz Marksizmi nin yntemiyle taban tabana zt
olduunu sanyorum. J apon znel Marksizmi tm bir Hegelci bl
geyi -devlet felsefesi, din teorisi, bireysel ahlk ve hatta kendilik
bilincini- btnyle Marksizmin iine katarak diriltmeyi denedi.
Hegelin tm sistemi, bir isten teorisi biiminde bu hareket ieri
sinde bir bileim haline getirilmeye alld.
Bu sorunu sizin belirttiiniz ynde gelitirirsem insan yolunu
kaybedebilir. Dolaysyla, dncemi biraz daha belirgin olarak
aklamay tercih ediyorum. Savatan bu yana materyalizmin J a
ponyadaki evriminde veya daha dorusu bu evrimin tesinde, is
ten teorisi alanm Hegel tarz pratik bilincin i belirlenimi olarak
ele almak istedim. Ve bu blgenin btnln ortak isten, ikili
isten ve bireysel isten diye e blerek kararszlk iindeymi
gibi grnen etik temadan kurtulmaya altm.
Biraz nce, Manctaki snf mcadelesinden sz edildiinde
vurguyu snflara yapmamak, mcadele sorununu isten asyla
zmek gerektiim sylediniz. unu sordunuz: Kim kime kar,
nasl savayor? Veya: Kiminle birlikte dvmek dorudur? Vebu
sorulann.gniimzde kendini dayattm eklediniz. Btn bunlar
252
253
w
t
kendi tarzmda gelitirebileceimi sanyorum, ama bu noktaya
varmadan nce Marksizmin ikili isten ve bireysel isten sorunla
rndan, smf mcadelesinin anlamm tarihin itici gc olan ortak
istence doru ynelterek, nasl kurtulduunu ilk elden zmesi ge
rekir. Ayrca, J apon Marksizminin geliimi ve ileyii srecinde s
nf kavramnn tanm, rnein Fransada Althusserin veya Al
manyada Lukcsm tanmyla ayn deildir. Biz snf dediimiz
de, snfn sosyo-ekonomik bir temelde tanmlanmas gerektiine
ve dnce olarak da byle olmas gerektiine inanyoruz. Her za
man snfn ikili bir sorun ierdiini dndm: Dnceyle ilgili
sorun ile gerek ve toplumsal olanla ilgili sorun.
Dolaysyla, ncelikle snf kavramn incelemek gerektiini
dndm. Bunun Avrupa Marksizminde farkl biimde gelitii
ni sanyorum. Somut sorunlara ilikin kinci Dnya Sava nce
sindeki on yla, savan kendisine ve sava sonras on yla, yani sa
va sonrasnn btn tarihine gnderme yapmak isterim Nietzsc
hedeki, doann g istenci araclyla belirlenmesi ile Engelsin
yaygnlatrd anlamyla doal durumun belirlenmesi birbirlerin
den o kadar da uzak mdr, merak ediyorum Nietzsche tarihi, in
sanlarn kendilerini aan bir g istendi tarafndan harekete gei
rildikleri bir sre olarak kabul etti. nsanlar savaa, iddete, kar
gaaya, lme, vs. doal halde katlanrlar. Nietzsche tm bunlarn
insan doasnda olduunu kabul eder. nsan bilincinin ve ahlknn
tm bu doa bastrldnda ortaya ktm dnr. Bu durumda,
insan doasm biyolojik Leben bak as altnda grr. Engels
ideal durumu doann belirlemesinin biraz daha zerinde konum
landryordu. rnein ilkel komnizmin oluturduu toplu yaama
yerletiriyordu. Byle bir durumun var olmu olduunu sanmyo
rum. Bence Engels bu idealin hem kkeni hem de nihai sonucu
oluturduunu kabul ediyordu. Bu iki dnce tarz, kinci Dnya
Sava etrafndaki entelektel deneyimime gnderme yaparsam,
J aponyadaki imparatorluk militarizminde v kendi aralarnda te
melde farkl olmayan faizmin ve Stalinizmin entelektel gsteri
lerinde ifadesini bulur. Bizim sorunsalmz, bu iki dncenin ger
ekten farkl olmadnn ve her ikisinin de reddedilmesi gerekti-
254
j inin saptanmasnda yatyordu.
Sizin sz ettiiniz, snf mcadelesi anlamndaki mcadele
hedefi olgulara yerletirilirse, bu mcadelenin kanlmaz olarak
kendini tamamen tecrit edilmi bulmasndan korkarm. J apon
yadaki ve muhtemelen dnyann her yerindeki durumun byle ol
duunu dnyorum. Neye kar dvld sorulduunda, sa
dece kapitalizme kar deil, sosyalizme kar da dvlr. By-
lece, sorun her yerde gereklii izler ve bunun, dnyada tecrit edil
mi bir mcadeleye varmas kanlmazdr. Hibir eye gvenil
mez, kanlmaz olarak pes edilmitir. Ama eer bu entelektel ve
ya felsefi bir sorun olarak gelitirilmeye allrsa, burada da dn
yadan tamamen kopmu bulur insan kendini Ksacas, byle pes
etmek bizim kaderimiz midir diye soruyorum kendime. Bu konu
daki dncelerimi byk bir karamsarlkla gelitiriyorum
Size bu noktada soru sormak istiyorum. Nietzsche, Hegelci is
ten teorisinin kapsad btn alan, insan doasm bask altnda
tutan deersiz kavram olarak sulayarak reddetti ve sizin de Ni
etzschenin reddettii tecridi, yalnzh, tutkular veya ktl
veyahut istediiniz her eyi, rnein katl ustalkla kknden
kazdktan sonra, ynteminizi ayn ekilde gelitirdiiniz izlenimi
ni edindim Tersine, eyler arasndaki ilikileri yapsal olarak cebi
re benzer kavramlara, yani gcl ey ve olgulara yakn bir dzey
de ustalkla ele alma benziyorsunuz. Ve bunu yaparak, kiisel
olarak dnyada bu tr tecrit olma duygusunu ustalkla savuturdu
unuzu hissediyorum. Bu konuyu size sormak isterim.
M. F o u ca u lt: Anladm kadanyia, akladm ey zerine,
baz ekincelerle, yeni bir soru ortaya atyorsunuz. Ama sizinle te
melde hemfikirim. Dncelerinizden ok ekincelerinize daha
yakn olduumu sanyorum. Sorular arasnda birincisi yaklak
olarak uydu: Srf devlet iktidar ilikilerine sk skya bal oldu
u iin Marksizmden vazgeilebilir mi? Soruyu biraz daha deebi
lir miyiz? u cevab vermek isterim: Bu, zaten, bir cevaptan ok
bir nermedir; ama biraz kaba biimde sunacam
Marksizmi, iktidarn u ya da bu biimde Marcn szleriyle
ilintili olarak ortaya k kiplerinin toplam olarak kabul ettiimiz
255
anda yirminci yzyln ikinci yansnda yaayan bir insann en ba
sit grevinin bu ortaya k kiplerinin her birini sistematik olarak
incelemek olduunu sanyorum. Gnmzde bu iktidara ya edil
genlikle ya alayla ya kaygyla ya da ilgiyle boyun eeriz, oysa
bundan tamamen kurtulmak gerekmektedir. Bunu, Marxtan tama- |
men bamsz olduumuz ynndeki gerek bir duyguyla, siste* t
matik olarak incelemek gerekir.
Elbette, Marksizm karsnda bamsz olmak; Marxin gerek
ten ne sylediini bilmek, szn saf halinde kavramak ve onu bi
ricik yasa olarak kabul etmek iin iin kaynana kadar gitmek an
lamna gelmez. Bu, kehaneti Marxin hakiki sznn nasl yanl |
yorumlandm rnein Althusserci yntemle ortaya karmak an
lamna da gelmez, nemli olan bu trden bir biim sorunu deil
dir. Ama size sylediim gibi, iktidarn Marxin szleriyle ilintili
olarak ortaya k kiplerinin toplam ilevlerini birbiri ardna tes
pit etmek bana geerli bir giri gibi geliyor. Elbette o zaman da ke
haneti nasl kabul etmek gerektiini bilme sorunu ortaya kyor.
Kiisel olarak, Marxm eserlerinde beni eken ey, Louis-Na-
poleon Bonapartem hkmet darbesi zerine* Fransada snf m
cadeleleri zerine veya Komn zerine denemeleri* gibi tarihsel
eserleridir. Bu tarihsel eserlerin okunmas iki eye gtil biimde
dikkat eker: ster koullar zerine olsun, st atk ilikileri,
strateji zerine, kar ilikileri zerine olsun, Marx tarafndan bu
rada yaplan analizler, btnyle doru olarak kabul edilemeseler
de, bunlarn kavraylanyla, etkinlikleriyle, analitik nitelikleriyle
adalarnn analizlerini ve sonraki ara trmalan her halkrda
kkl biimde geride braktklar inkr edilemez.
Oysa, tarihsel eserlerdeki bu analizler her zaman khince sz
lerle sona erer. Bunlar ok yakn bir gelecek zerine kehanetlerdir,
ksa vadeli kehanetlerdir: Gelecek yl veya hatta gelecek ay zeri
ne. Ama Marxm kehanetlerinin hemen hemen tamamnn yanl
olduu sylenebilir. Hkmet darbesinden hemen sonraki, 1851-
1852deki durumu analiz ederken imparatorluun knn ya-
* Kari Martn Louis Bonapartem 18 Brmairel, Fransada Snf Mcadeleleri ve
Fransada Sava adl eserleri sz konusu ediliyor, (.n.)
km olduunu sylemektedir; kapitalist sistemin sonundan bahset
mektedir ve burjuva diktatrlnn ne kadar srecei konusunda
yanlmaktadr. Tm bunlar ne anlama gelir? Az rastlanr bir zeki-
likte analizler- ve duyurduu olgular gereklik tarafndan annda
yal anlanm tr. Niin?
Benim dncem u. Marxm eserlerinde meyana gelen ey.
bence, bir anlamda, bir kehanetin oluumu ile bir hedefin tanm
arasndaki bir oyundur. Dnemin sosyalist sylemi iki kavramdan
oluuyordu, ama onlan yeterince birbirinden ayramyordu. Bir
yanda, tarihsel bir bilin veya tarihsel bir gerekliliin bilinci; ge
lecekteki falanca eyin her halkrda kehanete gre meydana ge
lecei dncesi. Dier yanda, saldrlacak bir hedefin belirlenme
sini ama edinen bir mcadele sylemi; isten teorisinden kaynak
land sylenebilecek bir sylem. Gereklikte, n. Napoleonun
d bir kehanetten ok proletaryann mcadelesiyle ulalacak
bir hedef oluturuyordu. Ama bu iki sylem -tarihsel bir gereklili
in, yani iin kehanet yannn bu bilinci ile mcadelenin hedef-
oyunlanm sonuna vardramadlar. Bu, uzun vadeli kehanetlere uy
gulanabilir. rnein, devletin yok olmas fikri yanl bir kehanet
tir. Benim dnceme gre, sosyalist lkelerde somut olarak mey
dana gelen eyler bu kehanetin gereklemesinin habercisi deil
dir. Ama, devletin yok olmasn bir hedef olarak belirlediimiz an
Marxn kelam ei grlmemi bir gereklik kazanr. Sosyalist l
kelerde olduu kadar kapitalist lkelerde de an bir iktidar by
mesi veya bir iktidar arl yadsnamaz bir biimde gzleniyor.
Ve artc karmaklktaki bu iktidar mekanizmalarnn gerekli
inin, bir direni mcadelesinin stratejik bak asyla, devletin
yok olmasn hedef alan belirlemeyi doruladm sanyorum.
Neyse, sorduunuz iki soruya gelelim. Bu sorular bir yandan
tarihte zorunluluk ile rastlant arasndaki ilikiyle ve dier yandan,
isten teorisiyle ilgili. Tarihsel zorunluluk konusundaki dncemi
daha nce hzla akladm; ama beni son derece ilgilendiren ey,
J apon Marksizminin sava sonras evrimi, bu evrimin spesifiklii
ve isten teorisinin igal ettii konum zerine anlattklarnz.
Bunun temel bir sorun olduunu sanyorum. En azndan sizi
256 FT7N/EntdefadinSiyasi ilevi 257
I F
anladm lde sizinle hemfikir olmak isterim. sten yaklam
n bu gr; asndan ele alan bu dnce tam temeldir: Benim gi
bi ortalama bir Kanszn zihninde kesinlikle byle bir dnce
yoktu. Ne olursa olsun, Fransz Marksizmi geleneinin, istencin
deiik dzeylerinin analizini ve temelinin spesifiklikleri zeri
ne bak am bilmedii aka ortadadr. Gerek u M bu alan
Batda tamamen bakir kalmtr. Bu konuda, isten sorununun
neminin neden hem anlalmam hem de analiz edilmemi oldu
unu gn na karmann gerekli olduunu sanyorum.
Bunun iin, ad Komnist Parti olan bir rgtn vaduu d
nmek gerekir. Bat Marksizminin tarihinde belirleyici olmu bir
olgudur bu. Ama bu durum asla derinlemesine analiz edilmemitir.
Daha nce benzeri olmayan bir rgttr: Hibir eyle karla tn
lamaz, modem toplumda Radikal Parti veya Hristiyan-Demokrat
Parti modeli dorultusunda hareket etmez. Bu sadece ayn griiii
paylaan ve ayn hedefe doru ayn mcadeleye katlan bir birey
ler grubu deildir. Daha karmak bir rgttr. Ypranm bir me
tafor ve bunu kullanrken zel bir kt niyetim yok, ama Kom
nist Partinin rgtlenmesi kanlmaz olarak bir manastr tarikat
n dndrmektedir. Bu partinin yaps ha bire tartlmaktadr:
Snf mcadelesi ve devrim karsnda hedefi nedir, rol, ilevi ne
olmaldr? Btn bu sorunlarn, tartmalarn merkezinde olduu
nu herkes bilmektedir. Polemik, Rosa Luxemburg u ve Alman sos-
yal-demokrasisinin ynetimini Leninden ayran ey zerinde te
mellenir. Zaten, daha Gotha Programnn Eletirisitide Partinin
ileyii sorunu ortaya atlyordu. Oysa, bence, Partinin varl ve
eitli sorunlar ne karlrsa isten sorunu tamamen terk edilir.
nk, Leninist parti kavram -yine de bu kavram ilk bulan Le
nin deildir, ama bu ad verilir, nk Leninin etrafnda tasarlan
mta:- izlenirse Partinin olmas gereken ey udur.
lk olarak, bu, varl sayesinde proletaryann snf bilinci edin
mesini salayan bir rgttr. Baka deyile, bireysel ve znel is
tenler Parti araclyla bir tr kolektif istence dnr. Ama bu
kolektif isten elbette bireysel bir istenmi gibi tek para olmal
dr. Parti, bireysel istenlerin okluunu kolektif bir istence dn-
25$ F17ARKA/atekkt4c!S iyui l}kvi
trr. Vebu dnmle, zne olarak bir snf ina eder. Baka de
yile, bir tr bireysel zne haline getirir. Bizatihi proleter dn
cesi bile byle mmkn klnmtr. Proletarya vardr, nk Par
ti vardr. Proletarya partinin varoluuyla ve bu varolu dolaysy
la var olabilir. Parti, sonu olarak, proletaryama bilincidir, ayn za
manda, biricik bireysel zne olan proletaryann varolu kouludur.
Faikl isten dzeylerinin laykyla analiz edilememesinin ilk ne
deni bu deil midir?
Bir dier neden, Partinin katmanlam bir hiyerariyle donan
m bir rgt olmasndan kaynaklanr. Ve kat biimde hiyerarik
bu dzen dahilinde u ya da bu eyi dlayarak, yasaklayarak -Al
man sosyal-demokrasisi Leninist teoriden ok- nce byle al
yordu- Parti iyi iledi. Parti, sapkn unsurlar dlayan ve byle
davranarak militanlarn bireysel istenlerini bir tr monolitik is
ten halinde younlatrmaya alan bir rgtlenmeden baka bir
ey deildi. Bu monolitik isten zellikle yneticilerin brokratik
istenciydi. Olaylar bu ekilde gelitiinden, buikinci nedenfcu. ta
dar nemli isten sorununun gerek anlamda ele alnmamasna yol
at. Baka deyile Parti, faaliyetleri, kararlar ve rol konusunda
kendini her zaman u veya bu biimde aklayabiliyordu. Durum ne
olursa olsun Parti, Marxm teorisini biricik hakikat olarak ileri s
rebiliyordu. Marx biricik otoriteydi ve bu nedenle Partinin faali
yetlerinin rasyonel temellerini Marxta bulduu dnlyordu.
ok saydaki bireysel isten, sonu olarak, Parti tarafnda n. c:n ili
yordu ve sras geldiinde, Parti'nin istenci de hakikat gibi gr
nen teoriye uygun rasyonel bir hesap maskesi altnda grnmez
oluyordu. Bu durumda, istencin farkl dzeylerinin analizden ka
mamas dnlemezdi. Devrimde ve mcadelede bireysel isten
lerin dier isten dzeyleriyle nasl eklemlendiini bilme sorunu
bence de, bizim zmemiz beklenen temel bir temadr. Ve gn
mzde, hakl olarak, bu ok saydaki isten geleneksel solun elin
deki hegemonyada alan gedikten dar frlamaya balyor: Ak
as, bu sorun benim eserlerimde yeterince aydnlatlmamtr ve
Bilme stenci'tl& devlet iktidar asndan strateji biiminde bu
konuya ok az deindim. Bu isten teorisi veya bu heterojen d-
259
zeyler analizi, J aponya'da baka hibir yerde olmad kadar etki
li iliyor olabilir. Belki J apon Komnist Partisinin bir spesifiklii
veya Dou felsefesiyle bir ilikisi vardr. Bu konuda sizin ele ald
nz baka bir sorundan sz etmek isterim: Mcadelelerin zorun
lu olarak ok kayg verici ve yalnz bir havaya brnmesi.
Mcadelenin bu yan Avrupa'da veya Fransada pek dnl
memiti. Her halkrda ok az dnld sylenebilir. Niin?
nceki soruya cevap vererek nedenlerden birine hafife deindim
Birincisi, mcadelelerdeki hedefin her zaman kehanet tarafndan
karanla itilmi olmasdr. Bylece, kehanet maskesi iin yalnz
lkla. ilgili yann da gizler. kinci neden udur: Mcadelenin asl
sahibinin sadece Parti olduu ve bu Parti'niarasyonel bir karar ve
rebilecek hiyerarik.bir rgtlenme olduu kabul edildiinden, i
karartc bir deliliin izini tayan blgeler, mesela nisan faaliyet
lerinin karanlk yan veya dahas karanlk bir ykpnn blgeleri
-btn mcadelelerin amaz ksmeti bu olsa da- gn ua k
makta zorlanr. Belki Nietzschenin eserleri hari, muhtemelen sa
dece teorik olmayan, edebi eserler bundan sz etmitir. Burada
edebiyatla felsefe arasndaki farkllk zerinde. srarla durmak ba
na anlaml gelmiyor; ama hi kuku yok ki teori dzleminde, m-
cedelelerin bu karanlk ve yalnz yannn hakk verilememitir.
Tam da bu nedenle teorinin bu yetersiz yanm aa karmak
gerekmektedir. Felsefenin tek normatif dnce olduu fikrini yk
mak gerekir. Konuan saysz znenin sesleri yanklanmahdr ve
saylamayacak kadar ok deneyimi konuturmak gerekir. Konuan
znenin her zaman ayn olmas gerekmez. Sadece felsefenin nor
matif kelimelerinin nlamas gerekmez. Her trl deneyimi ko
nuturmak, konuma yeteneini yitirmi olanlara, dlanmlara,
can ekienlere kulak vermek gerekir. nk biz darda bulunu
yoruz, oysa ki mcadelelerin karanlk ve yalnz yzyle gerekten
kar karya olanlar onlardr. Bat'da yaayan bir felsefe pratisye
ninin grevinin btn bu seslere kulak vermek olduu kansnda
ym.
R. Yoshimoto: Sizi dinlerken, birok noktada, bugne kadar
260
kitaplarnzda okuyamadm dncelerin farkna vardm. Birok
ey aydnla kavutu, bu benim iin ok reticiydi ve bundan
dolay size ok minnettarm
zellikle dncemi belirtmek istediim bir nokta var: Le~
nin'in ynteminden sz ettiniz. Lenin ne yapt? Leninin ardndan
Leninist parti ve Sovyetler Birlii nasl dnme urad? Bugn
durum nedir? Btn bu sorulan ele almak yerine, Leninin dn
celeriyle snrl kalmay ve sizinle olan gr ayrlklarm zerine
birka ey sylemeyi tercih ediyorum
Bu, isten teorisini canlandrmay denediimiz andan itibaren
doal olarak ortaya kan bir eletiridir: Lenini devlet istenciyle
devlet organm zdeletirmekle suluyorum.
Devlet nedir? sorusuna Leninin cevab snf basksnn orga
ndr oldu. Bundan kan sonu udur ki, baskya nasl direnilece-
ini bilmek sorunu btn devlet sorununu ierir. Oysa, devlet ta
rihsel olarak dine, felsefeye, hukuka, ahlka zorla el koymutur,
ama tm bu sorunsal hasralt edilmitir. Sorulan tek som, snf
basks organna kar snflarn kurtulu mcadelesinin nasl sr
drleceini bilmektir. Sonu olarak, devletin yol at btn ta
rihsel ve gncel sorunlar kefedilmeden kalmtr.
Buna karlk, devlet nedir? sorusuna oevap olarak unu d
ndk: Devlet iktidarnn yerletirildii an isten ortaya kar.
Bundan kastettiim ey, devletin snflarn bask organ olarak h
kmetle eanlaml olmaddr. Hkmet, bir anlamda, devlet is
tencinin gvdesidir; ama devlet istencinin kendisi deildir. San
yorum ncelikle devlet istencini devlet organndan ayrmak gere
kir. Bir snf mcadelesi kltrnden sz edilebilir: Ama arac
doruladndan ahlk sorunlarndan, iyilik-ktlk ve din soran
larndan tamamen uzak duruyorlard; bilmezlikten gelmeye var-
masalar da bunlara yardmc veya ikincil bir anlam veriyorlard.
Tm bunlar byleydi; nk, snflarn basksna dorudan gn
derme yaparak, muhtemelen daha batan devlet istencim devlet or
ganyla zdeletiriyorlard.
Bu, benim, dnce dzeyinde, Lenin'de devlet kavramna ili
kin olarak formle ettiim bir eletiridir. Sizin konumanz dinler-
261
ken, en azndan bu nokta zerine dncemi aklamam gerektii
ni dndm. Sizin gelitirdiiniz spesifik sorunlara gelince, size
sormay dilediim ok sorun var. Aynca birok yerde, yine size
sormak istediim baz temalar paylatmz belirttiimi sanyo
rum. Ama u an zerinde dnmekte olduum ve aydmlanmakta
belli bir glk ektiim temel sorunlara gelince, sanrm bana az
ok cevap verdiniz.
Zor sorularla sizi sktm iin zr dilerim Sabrnzdan dola
y size sonsuz minnettarm. Grlerimi yeterince ifade etp ve
syleimizi siz sonulandmrsamz memnun olurum
M. Foucault: Sizi dinlediim iin ok mutluyum ve itenlik
le teekkr ederim. Sylediiniz her ey benim iin ok yararly
d. nk, bir yandan, sorunlar ele al tarznz sayesinde benim
bugne kadar yrttm almann snrlarn ve ak seik d
ncelerim olmadndan hl eksik olan blmlerim bana tam
olarak gsterdiniz. Vehele, isten teorisi terimleriyle ortalatt
nz sorun beni zellikle ilgilendirdi ve bunun bir dizi sorunsala uy
gun bir k noktas oluturaca inancndaym.
almanzn basit zetim ve eserlerinizin listesini grdm
de, bireysel fantazm ve devlet sorununun sz konusu edildiim
gryorum Aynca, sizin de deindiiniz gibi, bir denemenizi dev
letin oluumunun matrisi olarak kolektif istence ayrmsnz. Bu
benim iin ok ilgin bir sorun. Bu yl, devletin oluumu zerine
bir ders veriyorum ve Bat'da on altnc yzyldan on yedinci yz
yla uzanan bir dnemde devletin gerekleme aralarnn temelle
rini veya daha dorusu hikmeti hkmet denen eyin olutuu
sreci analiz ediyorum. Ama basit bir ekonomik, kurumsal veya
kltrel ilikiler analiziyle zlemeyecek muammal bir yere ge
lip dayandm. Bu noktada, devlete doru dnmeye zorlayan bir tr
devasa ve nne geilemez istek var. Devlet arzusundan sz edile
bilir. Veya bunu, bugne kadar yararlandmz terimleri kullanr
sak, devlet istenci olarak yeniden formle edebiliriz. Her halkr
da, bu tr bir eyden kalamayaca ok ak.
Bir devletin oluumu sz konusu olduunda, despot trnden
kiilikler veya st kasta mensup insanlar tarafndan devletin mani-
262
plasyonu artk sz konusu deildir. Ama burada bir tr byk
sevginin, kavranlamaz bir istencin var olduu sylenebilir. Bunun
zaten tamamen bilincinde olduumdan dolay, bugn bana anlat
tklarnzdan renecek k eyim var ve devleti isten teorisinin
bak asyla tarttnz dier almalarnz byk bir merakla
tanmak istiyorum.
Kitaplarnzn Franszcaya veya ngilizceye evrilmesini cam
gnlden diliyorum. Aksi takdirde, madem ayn temalar ele alyo
ruz, Tokyoda, Pariste veya mektuplama yoluyla sizinle dnce
alveriinde bulunmak beni memnun edecek. nk byle bir
sylemi dinleyebilmek, biz B anllar iin ok deerli ve elzem bir
deneyimdir.
zellikle, amzda siyasi deneyim gibi bir sonnu tartmak
sadece benim mrm uzatmakla kalmayacak, sanrm, gelecekte
zerinde dnlecek eitli konular iin de soi derece zenginle
tirici bir tevik olacaktr.
(Cilt 10, s. 595-618)
ev.: Ik Ergden
XV
Ynetimsellik*
Baz gvenlik dispositiflerinin analizini yaparak spesifik nfus so
runlarnn nasl ortaya ktmgrmeye alm ve bu sorunlara
daha yakndan gz atarak, ynetimsorununa geri dnmtm.
Baka bir deyile, ilk derslerde sz konusu olan, gvenlik, nfus.
*ta 'gouvernementalit'": Collge Fransa'da verilmiders, 1977-1978: Scuri
t, territoireet population' 4. ders, 1ubat 1978. Bu eviri, metnin1991ylnda
talyanca'dan ("La 'governamentalil'" Aut-aul, no. 167-168, EyiOl-Aralk, 1978,
s. 12-29) ngilizceyeevrilerek yaymlanan fGovernmentality', The FoUcaull Ef
fect, G. Burchell, C. Gordon, P. Miller [yay.]. Chicago: Chicago UniversityPress,
1911iinde, s. 87-104.) versiyonundan yaplm, 1994ylnda Ditset crits (C.
Ill, s. 535-657) iinde yaymlanan Franszca aslyla karlatrlarak gereken ek
lemeler yaplmtr.
264
ynetim dizisini ortaya karmakt. imdi ynetim sorununa biraz
daha yalandan eilmek istiyorum.
Yunan-Roma antika kadar ortaa boyunca da, Prense
tler adyla sunulan ok sayda risaleye rastlarz. Bu risalele
rin konusu, prense doru davran kurallarm, iktidar kullanmas
n, tebaasnn kendisini kabul etmesini ve sayg gstermesini sa
lama aralarmretmek; ayrca, Tanr sevgisi. Tanrya itaat et
mek, insanlarn yaadklar ehirlere Tanr yasalarnn uygulanma
sn salamak, vb. konularda tler vennekti. Ne var ki, on altn
c yzyln ortalarndan on sekizinci yzyla kadar, artk kendileri
ni tam olarak Pirensetler ya da Siyaset Bilimi olarak de
il, prense t ile siyaset bilimi arasnda, ynetimsanatlar ola
rak sunan hatr saylr bir risaleler dizisinin ortaya kp gelime
si olduka arpcdr. Ynetim sorunu on altnc yzylda, ayn za
manda, ok eitli sorunlarla ilgili olarak ve ok eitli biimler al
tnda ortaya kmtr. rnein insann kendini ynetmesi sorunu.
On altna yzylda Stoacla dn, kendim nasl ynetmeli?"
sorununun bu yeniden gncelletirilmesi etrafnda dner. Ayn bi
imde, nhlann ve davranlarn ynetimi sorunu ve elbette bu da
Katolik ya da Protestan tm pastoralin sorunu olmutur. ocukla
rn ynetimi sorunu ve bu da pedagojinin, on altnc yzylda orta
ya kp gelitii biimiyle, byk sorunsaldr. Nihayet, belki de
nihayet sadece, devletlerin prensler tarafndan ynetilmesi. Kendi
ni nasl ynetmeli, nasl ynetilmeli, bakalarmnasl ynetmeli,
kim tarafndan ynetilmeyi kabul etmeli, olabilecek en iyi yneti
ci olmak iin ne yapmal? Bana yle geliyor ki btn bu sorunlar,
younluklar ve ayn zamanda eitlilikleriyle, fazlasyla on altn
c yzyla zgdr, bu da, ok ematik olarak konuursak, iki fark
l srecin kesime noktasnda olur. Elbette, bir yandan feodal ya
plan ortadan kaldrarak byk toprak, idare ve smrge devletle
rini ortaya karmakta ve dzenlemekte olan sre, te yandan, il
kiyle de kesien ve nce Reform, ardndan da Kar-Reformile in
sanlarn selamete kavumak zere dnyada manevi olarak idare
edilme biimini sorgulayan tmyle ayn bir hareket.
Demek ki bir yanda devletin merkezilemesi ile br yanda da-
265
Uma ve dinsel muhalefetten meydana gelen ikili bir hareket sz
konusudur "Nasl, kim tarafndan, ne lde, hangi amalarla,
hangi yntemlerle ynetilmeli" sorunu, bu on altnc yzyla zg
olan younluuyla, bence tam da bu iki eilimin kesitii noktada
kendini gstermektedir. Bu. genelde bir yfaetim sorunsaldr.
Ynetim konusunda on altnc yzyln ortasnda balayan ya
da patlak veren ve birazdan saptamaya alacam deiimle on
sekizinci yzyln sonuna kadar uzanacak olan bu mthi derece
de geni ve tekdze literatr iinde kayda deer birka noktay ay*
nrmak istiyorum. Devletin ynetiminden, gnmzdeki adlan-
dnmzla siyasi ynetim biiminden ne anlaldyla ilgili baz
noktalarn altm izmek isterim. Bunu yapmann en basit yolu. bu
literatrn hepsinin karsna, ynetim konusundaki btn literatr
iin ak ya (1rtk biimde bir tiksinti noktas oluturma konu
munu asla kaybetmemi tek bir metni karmaktr: Bu tiksinti ve
rici metin, ak ki Machiavelli'nin Prens'iB.1 Bu metnin kendi
sinden sonra yazlan, onu eletiren ya da tamamen reddeden btn
yaptlarla ilikisini aratrp izlemek eminim ok ilgin olacaktr.
Bizim ilk nce. Machiavellinin Prens'iam tiksinti verici bu
lunmadm, ilk bata adalan ve kendisinden hemen sonra ge
lenler tarafndan, gene on sekizinci yzyln sonunda, daha doru
su on dokuzuncu yzyln banda, tam da ynetim sanat zerine
bu literatrn yok olmaya yz tuttuu bir zamandaki etkili kiiler
tarafndan byk bir vgyle karlandm akimi7A>n karma
mamz gerekmektedir. Prens on dokuzuncu yzyln sonunda, da
ha dorusu on dokuzuncu yzyln balarnda, bilhassa Rehberg.1
Leo, Rankc,* Kellerman. vb. gibi insanlarn hem bir nsz hem de
bir yorum ekleyerek evirdikleri Almanyada yeniden ortaya kar.
\fe bir de talyada, ancak analiz edilmesi gereken bir balamda:
Bir yandan Napollonun. ama ayn zamanda Fransz Devriminin
ve ABDdeki devrim sorununun getirdii balam; yani bir hkm-
1. Matiavell, N llPtindpa. Roma: 1532.
2. Rahbarg. A W.. Das Buch von Frsten, Hannover: 1910.
3. Lao. H.. Dia Brlah das FtoranSriachen Kanzlers. Barin: 182.
4. Rank, L von. hSstorkh-potSisch Zeschrilt. Bortn: 1832-1833.
266
rann devlet zerindeki hkmranlnn nasl ve hangi koullarda
muhafaza edilecei sorunuyla urald balam. Bu ayn zaman
da Qausewitzle birlikte, siyaset ile strateji arasndaki iliki soru
nunun otaya kmasnn; g ilikileri ve bu ilikilerin anlalabi
lirlik ve rasyonellik ilkesi olarak hesaplanmasnn 1815'teki Viya
na Kongresi tarafndan sergilenmi siyasi neminin balamdr da.
Son olarak bu yapt. talya'nn toprak birliini salayabilmesinin
koullan zerinde kafa yoran ilk kiilerden birisi Machiavelli ol
duu iin. talya'nn ve Almanya'nn toprak birliini salama so
runuyla i ie getii bir yapttr.
te Machiavelli on dokuzuncu yzylda byle bir ortamda ye
niden ortaya kar. Ama. on altmci yzylda kendisine gsterilen
sayg ile on dokuzuncu yzyln banda yeniden kefedilmesi ve '
deer bulunmas arasnda geen srede, uzun bir Machiavelli kar
n literatr olduu da kesindir. Bu literatr bazen ak bir biim
al r Genelde Katolik ve hatta sk sk Cizvit evrelerden gelen bir
dizi lritap: rnein Ambrogio Politinin Disputationes de libris a
ehristiano detestandis5adl metni, yani Bir Huistiyamn irenmesi
Gereken Kitaplar zerine Tartmalar; sonra Gentillet soyadn ve
Innocent nadm tama talihsizliini gsteren birinin kitab var
dr: Innocent Gentillet, Discours sur les moyens de bien gouver-
ner, contre Nicolas Machiavet balyla Machiavelli kart Ok
kitaplardan birini yazmtr, daha sonra aka Machiavelli kart
olan literatrde II. Fttdiricin 1740 tarihli metni vardr. Ancak
Machiavelliye st kapal bir muhalefet durumunda olan tm bir
literatr daha vardr, rnein Thomas Elyot'un 1850de yaymla
nan The Govemour* adl kitab; Pantanm La Perfection de la vie
politiqiu* adl kitab; ve belki de ilk kitaplardan biri olan ve Oze-
6. PoM, L, Disputstones da tbris a ehristiano atastans. 1542. (dtoai Han-
t Grd, Padar Ambrogio Catarina 4a Stona).
6. GantOat. I. Dbcours sur las moyans da bkn gouvamar at malntanlr an bon-
na pak un myauma ou autta pdndpautf, contra Nkotas Machiaval, 1578.
7. FttMricW.A/id-MacNavaiouEssaldaCfiliquasur'LePrincedeHtacNavaL
La Haya: 1740.
8. EtyoCT.. Tha Boka Namad tha Qovamour. London: 1531.
9. Paruta P.. DaOa partasiona daU vttapoka. Vanica: 1579.
fx n
I
rinde aynca duracam Guillaume de la Perrirein 1567 tarihli Le
Miroir Politique19adl kitab.
Bu Machiavelli kart tavr ister ak olsun ister sinsi, burada
nemli olan, yalnzca engelleme, sansr, kabul edilemez olann
reddi gibi negatif ilevler tamyor olmasdr. Machiavelli kart
literatr kendi nesnesi, kavranlan, stratejisi olan pozitif bir trdr
ve ben de onu bu biimiyle, bu pozitiflik iinde deerlendirmek is
terim
Bu Machiavelli kart literatrde ak ya da tk olarak ne bu
luruz? Elbette, negatif olarak, Machiavellinin dncesinin yerle
ik hale gelmi bir temsilini buluruz. Kar klacak bir Machi
avelli bulunur ya da oluturulur. Zaten kar kanlarn sylemek
istedikleri eyi sylemek iin bu Machiavelliye ihtiyalan vardr.
Az ok oluturulmu olan ve mcadele edilen bu prens nasl ka-
rakterize edilir peki?
lk olarak, bir ilkeyle, Machiavelli iin prens kendi prensliiy
le bir dsallk ve tekillik ve aknlk ilikisi iindedir. Prens, ken
di prensliini miras ya da fetih yoluyla alr, ama gene de bunun bir
parasn oluturmaz; onun dnda kalr. Onu kendi prensliine
balayan ba, iddet, aile miras, antlama, baka prenslerin ibir
lii ya da ittifakyla kurulmutur -hi faik etmez-, aradaki ba
sentetiktir ve gene prens ile onun prenslii arasnda temel, zsel,
doal ve hukuksal bir ba bulunmaz. Prensin prenslie dsalh,
akmh; ite ilke budur. Bundan yle bir sonu karabiliriz: Bu
ban dsal olduu gz nne alndnda her an kopabilir ve s
rekli tehdit altnda olacaktr; dandan onun prensliini ele geir
meye ya da geri almaya abalayan dmanlarndan, ieride pren
sin otoritesini kabullenmeleri iin hibir a priori nedenleri olma
yan tebaasndan gelen bir tehdit Son olarak, bu ilkeden ve onun
doal sonucundan yle bir buyruk kar: ktidarn kullanlmasnn
amac prenslii pekitirmek, glendirmek ve korumaktr, ancak
prenslikten anlalan tebaas ve toprann oluturduu nesnel b
tn deil, prensin sahip olduu eyle, kendisine miras kalan ya da
10. De la Perrire, Q., Le Miroir politique, contenant diverses manires de gou-
venter et poicer les rpubliques. Paris: 1555.
268
fethettii toprakla ve tebaasyla ilikisidir. te korunmas gereken,
prensin tebaas ve toprayla ilikisi anlamndaki bu prensliktir, yok
sa dorudan ve temel olarak toprak ve o toprak zerinde yaayanlar
deil. te ynetim sanatnn ya da Machiavellinin sunduu ekliyle
prens olma sanatnn tamas gereken ama bu hassas badr.
Bunun sonucu olarak Machiavellinin metninin analizi iki par
adan oluacaktr: birincisi, tehlikeleri (nereden geldikleri, neden
olutuklar, ciddiyetleri: hangileri daha ok ciddi, hangileri daha
az ciddi) tanmlamak. kincisi, prensin, onu kendi topraklanyla te
baasna balayan ba anlamnda prensliini korumasn salaya
cak g ilikilerini gdmleme sanatm gelitirmektir. Ana hatla-
nyla, Machiavellinin Prens'inin, ak ya da rtk biimde Mac-
hiavelli kart olan btn incelemelerde resmedildii biimiyle,
znde prensin kendi prensliini elinde tutma becerisi hakknda
bir inceleme olduunu syleyebiliriz. Nitekim Machiavelli kart
literatrn baka ve yeni bir eyle, yeni ynetim sanatyla deitir
mek istedii de bu savoir-faire*dir.* Prenslii muhaf aza edebil
mek, hi de ynetim sanatna sahip olmakla ayn ey deildir.
Peki yleyse, ynetim sanatm oluturan nedir? Bu sorunu asli
biimiyle irdelemek iin, Machiavelli kart literatrn en eski
metinlerinden birisine, yani Guillaume de La Perrire'in Miroir
Politique, contenant diverses manires de gouverner metnine ba
kalm imdi.
Machiavellininkiyle karlatrldnda hayal knklna u
ratacak kadar s olan bu metinde, birok nemli eyin ana izgi
leriyle belirlendii grlr. Her ey bir yana, La Perrire ynet
mek ve yneticiyle neyi anlatmak istemekte, bu terimleri nasl
tanmlamaktadr? La Perrire, metninin 46. sayfasnda yle ya
zar: Ynetici terimi monada, imparatoru, kral, prensi, lordu, yar
gc, piskoposu, vb. gsterebilir. La Perrire gibi ynetim sanat
zerine yazan bakalan da, hep bir evi, nhlan, ocuklar, bir eya
leti, manastn, dinsel mezhebi ya da aeyi ynetmekten sz
edildiini anlatmaktadr.
Sadece szcklerle ilgili olan bu noktalar gerekte ok nemli
* Yetenek, beceri. (y.h.n.)
269
siyasi ierimlere sahiptir: Machiavellinin Prensi, en azndan bu f
yazarlarn yorumlad biimiyle, tanm gerei kendi prensliinde
tektir ve orada dsal ve akn bir konumdadr. Oysa, bir yandan i
ynetimpratiklerinin ok eitli olduunu ve ok sayda inam(ai- J|
ie reisi, manastrn papaz, ocuun ya da rencinin retmeni) |s
kapsadm, dolaysyla eitli ynetimbiimlerinin olduuna, %
prensin kendi devletiyleilikisinin bunlar iinde sadecetikel bir |
kip olduunu grebiliriz. biir yandan, btn bu dier ynetimbi
imleri devletlereya da toplumlara iseldir. Baba aileyi, papaz ma
nastn, vb. devletin iinde ynetecektir. Dolaysyla hembir yne
timbiimleri oulluu hemde bunlarn devleteikin olduunu
gryoruz: Bu etkinliklerin eitlilii ve ikinlikleri onlar Machi
avellinin prensinin akn tekilliinden radikal olarak ayrr.
Genede devlet ve toplumiinde birbiriylebantl olan btn :k
ynetimbiimleri arasnda zel ve kesin bir biimvardr; bu, bir '$
btn olarak devlete uygulanabilecek tikel ynetimbiiminin ta
nmlanmas sorunudur. Bu dorultuda La MotheLeVayer, yne
timsanat biimlerinin tipolojisini kurmaya alt ve bir sonra
ki yzyla ait olan metinde, veliaht iin hazrlanm bir dizi eitim
yazsnda, her biri belidi bir bilimya da disiplinleilgili olan te
mel ynetimtipi bulunduunu syleyecektir. Kendini ynetmesa
nat ahlkla; bir aileyi doru ynetmesanat ekonomiyle; nihayet
devleti ynetmebilimi siyasetleilgilidir. Ahlkla ve ekonomiyle
karlatrldnda. La MotheLe Vayer nin ok ak biimde be
lirttii gibi siyaset kendine zg bir doaya sahiptir. Ortaya byle
bir tipoloji kmasna ramen, burada nemli olan, ynetimsana
tnn daima bir tipin dier tiple, ikinci bir tipin nc bir tiple ta
d zsel bir sreklilii muhafaza etmesiylekarakterizedilme
sidir.
Toparlarsak, gerek prens doktrini gereksehukuksal hkmran
lk teorisi, aralarndaki esas sreksizlii aklamak ve hakllm
ortaya koymak gibi bir grevle kar karya oldua iin, prensin
iktidar ile dier her tr iktidar biimi arasnda hep bir ayrmiz
gisi ekmeyealrken; ynetimsanatndaki grev, han yukarya
doru hemde aaya doru bir sreklilik saptamaktr.
270
Yukanya doru sreklilik, devleti iyi biimde ynetmek isteye
nin ilk nce kendini, kendi mallarmve mirasmynetmeyi ren
mesinin gereklilii anlamndadr; nitekimdevleti baaryla ynet
mesi ancak bundan sonra mmkn olacaktr. Bu yukanya doru-
izgi, La Mothe Le Vayer rneinin gsterdii gibi o zamanlar
nemli bir mesele olan prensin eitimini karakteri ze eder. La Mot
he Le Vayer, veliahtn eitilmesi amacyla ilk olarak ahlk zerine
bir inceleme, daha sonra bir ekonomi kitab, ardndan da siyasi bir
incelemekaleme almt.11Demek ki, yukanya doru sreklilii
gvence altna alacak olan prensin pedagojik formasyonu olacak
tr. br yandan, bir devlet iyi idare ediliyorsa o zaman ailenin re
isinin de kendi ailesine, mallarna ve mirasna nasl bakacambil
mesi, yani bireylerin gerektii gibi davranmalan anlamnda aa
ya doru bir sreklilik de vardr. Devletin iyi biimde ynetilme
siyle ayn ilkeleri bireysel davranlara ve ailenin idare edilmesine
kadar gtren bu aaya doru izgi, tambu srada polis diye ad
landrlmaya balanmaktadr. Prensin pedagojik formasyonu yne
timbiimlerinin yukanya doru srekliliini, polis ise aaya
doru srekliliini gerekletirir. Bu srekliliin merkezi, ekono
mi terimiyleadlandrlan ailenin ynetimidir.
Bu literatrn btn rneklerindegrnd biimiyle yne
timsanat, esasnda, ekonominin, yani aile bnyesindebireyleri,
mallan ve sahip olunan varl ynetmenin (iyi bir babadan kars,
ocuklar ve hizmetilerine kar yapmas beklenen eyler) ve aile
servetini oaltmann don biiminin; babann ailesinegsterdii
bu titiz ilginin devlet ynetiminenasl sokulaca sorusuna cevap
vermekle ilgilidir.
Ynetimsanatnn yerlemesinin can alc noktas, ekonominin
siyasi pratik alanna sokulmasdr. Durumon altnc yzylda by-
leyken, on sekizinci yzylda da geerliliini korumutur. Bu so
run, Rousseaunun Ekonomi Politik balkl makalesindede ay
n erevedeilenir. Rousseau kabaca yleder: Ekonomi sz-
11. Do la MotheLeVayer, F., La Gographieot la Moraledu Prince, Paris, Co
urb, 1651; L'conomiquedu Prince. Paris: Courb, 1653, La PolitiqueduPrin
ce. Paris: Courb, 1653.
271
ctl yalnzca herkesin ortak refah adna ailenin akllca ynetil
mesi karlnda kullanlabilir ve kkendeki ilk kullanm da bu-
dur.a Soran, diye yazar Rousseau, bunu, mutatis mutandis ve aa
da gzlemleyeceimiz btn sreksizliklerle birlikte genel dev
let ynetimi sorununa uygulamaktr. Dolaysyla, bir devleti y
netmek, btn devleti kapsayan bir ekonomi kurmak anlamna ge
lecektir ve bu ekilde yurttalar da, herkesin serveti ve davranla
r da sk bir gzetimaltnda tutulacak, bir aile reisinin kendi evi
ni ve mallarm gzetmesi gibi daima denetlenecektir.
On sekizinci yzylda iz brakm bir deyi bunu ok iyi anla
tr: Quesnay iyi ynetimden ekonomik bir ynetim diye sz
eder. Ynetim sanatnn artk ekonomi modeli biiminde ve bu
modele gre iktidar kullanma sanatna dnt gz nne aln
dnda, bu nosyon totolojik hale gelir. Gelgdelim, Quesnay'in
ekonomik ynetmTden sz etmesinin nedeni, ileride aklayaca
m nedenlerden dolay, ekonomi szcnn modem anlamm
kazanmak zere olmasdr; kald ki, ynetimin znn, yani ikti
dar ekonomi biiminde kullanma sanatnn, gnmzde ekonomi
demeye altmz eyi kendine ana ama almas gerektii de ge
ne bu sralarda grlmeye balanmtr.
On altna yzylda bir ynetimbiimini gsteren ekonomi
szc, on sekizinci yzylda, kendi tarihimiz asndan kesinlik
le temel nemde saydmbir dizi karmak sreten geerde bir
gereklik dzeyini, bir mdahale alanm anlatmaya balayacaktr.
Demek oluyor ki ynetmekle ve ynetilmekle anlatlmak istenen
ey budur.
Guillaume de La Perrirem bu kitabnda yle bir blm var
dr: Ynetim, eylerin, uygun bir amaca gidecek ekilde dzen
lenmi olan doru dzenini gsterir.' Ben bu ikinci cmleyi yne
ten ile ynetilenin tanmyla ilgili olanlarn dnda, yeni bir dizi
12. "Ekonomi ya da oikonomi, okas (ev) vs noms(yasa) szcnden gelir ve
kken olarak, tmailenin ortak refah iinevin bilgeceve meru ynetimi anla
mn tar.* (Rousseau, J .-J ., Discours sur L'conomiepolitique[1755]; uvres
compltes, c. III, Ou contrat social. crits politiques. Paris: Gallimard, coll. 'Bib
liothque de la Pliade, 1964, s. 241.)
gzlemle ilikilendirmek istiyorum.
Ynetim, eylerin doru dzenidir. eyler szcnde bi
raz duralm. nk, Machiavellideki prensin gcnn nesneleri
ni oluturan btn ele alrsak, Machiavellinin gznde iktidarn
nesnesinin ve bir anlamyla hedefinin iki ey olduunu grrz:
bir tarafta topraklan ile br tarafta halk. Bu bakmdan Machi-
avelli, ortaadan on altnc yzyla kadar kamu hukukunda h
kmranl tanmlam olan hukuksal bir ilkeyi kendi zel amala
rna uyarlamtr: hkmranlk eyler zerinde deil, ncelikle bir
toprak paras ve buna bal olarak o toprak parasnda oturan te
baa zerinde uygulanr. Bu anlamyla, toprak parasnn hem Mac-
hiavellici prenslik hem de hukuk teorisyenleri ve felsefecileri iin
temel unsur olduunu syleyebiliriz. Aktr ki bu topraklar verim
li de olabilir verimsiz de; ayn ekilde, o topraklarda oturanlar zen
gin ya da yoksul, alkan ya da tembel olabilir. Ancak bu unsur
larn hepsi, prensliin ve hkmranln temelini oluturan toprak
parasyla karlatrldnda basit deikenlerden ibarettir.
Oysa La Perriirein metninde ise, tam tersine, ynetimtan
mnda toprak parasna hibir ekilde deinilmediini fark edersi
niz. Burada eylerin ynetimi sz konusudur. Peki, bu ne demek
tir? Bence bu, eylerle insanlan kar karya getirme sorunu de
il; tam tersine, ynetimin belirli bir toprak parasnda deil, in
sanlarn ve eylerin meydana getirdii karmak birimde etkili ol
duunu gsterme sorunudur. Dolaysyla, ynetimin ilgi alanna
giren eyler insanlar, ama ilikileriyle, balanyla, zenginlik kay
naklan, geimaralan, kendine gre zellikleri olan toprak para
s, iklim, sulama koullan, verimlilik, vb. baka eylerle i ie ge
mi olan; detler, alkanlklar, hareket etme ve dnme biimle
ri, vb. baka eylerle ilikilerindeki insanlar, son olarak, gene a
lk, salgn hastalk, lm gibi kazalar ve talihsizliklerle ilikilerin
deki insanlardr. Ynetimin bu ekilde anlalm eylerle, insanlar
ve eylerin bu ekilde i ie gitmesiyle ilgili olmas, ynetimko
nulu bu incelemelerde kanlmaz olarak kullanlan metaforla, ya
ni gemi metaforayla da kolaylkla dorulanmaktadr. Bir gemiyi
ynetme ne anlama gelir? Bu, o gemideki denizcilerin, aynca tek-
272 FlSNZEotekktfldinSiyasi levi 273
nenin ve tad eyann sorumluluunu stlenmeli: demektir; bir
geminin bamda dunnak ayrca rzgrlarla, kayalarla ve frtnalar
la boumak demektir; ynetilecek denizciler, idare edilecek ge- f !
mi, sa salim limana gtrlecek yk ile rzgrlar, kayalar, frt
nalar gibi olaylar arasnda bir iliki kurma etkinlii demektir. Bir
geminin ynetilmesi bu ekilde nitelenir. Ayn szleri bir hane iin
de syleyebiliriz. Bir haneyi, bir aileyi ynetmek znde ailenin ;
mlkn kollamak anlamna gelmez; bununla amalanan, aileyi
oluturan bireyler, onlarn sahip olduu zenginlik ve ulatklar re
fah dzeyidir. Bir aileyi ynetmek, doum ve lm gibi meydana
gelebilecek btn olaylarla boumak, baka ailelerle ibirliine
ginnek. gibi atlabilecek her trl adm baaryla yerine getirmek
anlamna gelir. Ynetimi karakterize eden ey bu genel idare bii
midir ve ailenin toprak mlkiyeti ya da bir prens iin bir toprak
zerinde hkmranlk kurmak ikincil eylerdir. Esas olan, insan
lardan ve eylerden meydana gelen bu karmak yapdr. Mlkiyet
ve toprak paras ise bu yapnn deikenlerinden sadece birisim
oluturur.
La Psrrirede rastladmz biimiyle eylerin ynetimi tema
s, on yedinci ve on sekizinci yzyllarda tekrar ortaya kar. r
nein, Ami-AacMavelinde bu soruna bir hayli sayfa ayrm olan
11. Frdric yle der; Hollanda 'yRusyala karlatralm; Rusya
Avrupa devletleri iinde en geni topraa sahip olabilir, ama o
unlukla bataklklardan, ormanlar ve llerden olumu olup, hi
bir faaliyeti ve sanayisibulunmayan sefil insanlarla doludur; oysa,
ufack bir blge olan ve ounlukla bataklklardan oluan Hollan
daya baktmzda, onu, nemli bir Avrupa devleti yapacak bir
nfusa, zenginlie, ticari faaliyete ve filoya sahip olarak grrz.
Rusya ise daha yeni byle olmaya balamaktadr.
Demde ki ynetmek, eyleri ynetmektir. imdi daha nce ak
tardmz La Perrirein metnine geri dnelim: Ynetim, eyle
rin, uygun amaca gidecek ekilde dzenlenmi olan doru dzeni
ni gsterir. Yani ynetimin kendine gre bir ereksellii vardr ve
bence bu bakmdan hkmranlktan ak biimde ayrlabilir. As
lnda bununla, hkmranln felsefi ve hukuksal metinlerde saf
274 F18ARKAnKkkinSly>3i^cvi
ve basit bir hak olarak sunulduunu sylyor deiliz; zaten hibir
hukuk'bilgini ya da a foniori hibir teolog imdiye kadar meru
hkmrann ereklerinden bamsz olarak saf ve basit biimde
kendi iktidarm kullanmaya yetkili klndm ifade etmi deildir.
Hkmran, iyi bir hkmran olmak istiyorsa eer, kendi amacm
daima, Herkesin ortak refah vs selameti diye koymak zorunda
dr:
rnek olarak, on yedinci yzyldan alnm bir metne bakalm.
Pufendorf bu konuda unlar sylen Hkmran otorite, onlara
[yneticilere] yalnzca yetkilerini kamu yararna olan eylerin el
de edilmesi ve korunmas amacyla kullansnlar diye verilmitir.
Ynetici, ayn zamanda devletin yaratma da olmadka, kendisine
yarar salayan herhangi bir eyle uraamaz. Peki, hukuk bilgi-
H lerinin dillerinden drmedikleri ve hkmranln sonu eklinde
sunduklar bu ortak iyi ya da genel selametin ierii nedir? Hukuk
bilginlerinin ve teologlarn buna ykledikleri asl ierie yaianda
bakacak olursak, ortak iyinm istisnasz btn tebaann yasalara
uyduklar, kendilerinden beklenen grevleri yerine getirdikleri,
kendilerine ayrlm alanda ticaret yapmay srdrdkleri ve Tan
rnn doaya ve insanlara dayatt yasalara uygun olduu srece
yerleik dzene kar saygl olduklar bir durumu anlattm gre
biliriz; baka bir deyile, ortak iyi znde, ya dnyevi hkmra
nn ya da mutlak hkmran olan Tanrmn yasalarna itaat etmek
demektir. Baka bir deyile, hkmranln ereini, bu ortak ve'
genel iyiyi niteleyen de, hkmranla boyun eilmesinden baka
bir ey deildir. Bu hkmranln ereinin dngsel olduu anla
mna gelir; hkmranln erei hkmranln uygulanmasdr.
yi yasaya itaattir, dolaysyla hkmranlk asndan yarad olan
da insanlarn itaat etmek zorunda olmalardr. Bu, teorik yaps,
ahlki gerekesi ya da pratik etkileri ne olursa olsun zsel bir dn-
gselliktir ve Machiavellinin prensin balca amacnn kendi
prensliini muhafaza etmek olduunu belirttii zaman syledikle
rine ok yakn der. Sonuta hep kendine gnderme yapan h
kmranlk ya da prenslik dngsne geri dnyoruz.
La Perrierem getirdii yeni tanmla ve onun bir ynetim tan-
275
m getirmegiriimiyle, yeni bir erekselliin ortaya ktn gre
bileceimize inanyorum. Ynetimeyleri, hukuk bilginlerinin
metinlerindesylenecei gibi, ortak iyi biimindedeil; yneti
len eylerin hepsi asndan uygun olan bir eree gtrecek e
kilde doru olarak dzenlemebiimindetanmlanmaktadr. 8u,
ok sayda spesifik amac ierimler. Szgelimi ynetim, olabilecek H
en byk miktarda zenginliin retilmesini, insanlara yeterli ge
imaralar sunulmasn, nfusun oalabilecek duruma gelmesi
ni, vb. salamak zorunda kalacaktr. Dolaysyla, geneldeyneti
min amac haline gelecek bir dizi spesifik ereksellik vardr. Bu e
itli ereklereulamak iin eyler dzenlenmelidir ve bu dzenleme
terimi nemlidir; nk hkmranln amacm, yani yasalara ita
ati gerekletirmesini salayan ey yasann kendisiydi. Yasave h- .
kiimranlk mutlak anlamda ayrlmazd. Ynetimrneindesz ko
nusu olan ise, tamtersine, insanlara birtakmyasalar dayatmak de
il; tersine eyleri ynlendirmek, yani yasalardan ziyadetaktikle
re bavurmak ve eer gerekirse de yasalardan taktikler olarak ya
rarlanmaktr. Yani eyleri, birtakmaralarla u ya da bu ereeula
labilecek bir ekilde dzenlemektir. ' |t
Burada bence nemli bir dnmnoktasna geliyoruz: Hiikm- .
ranlk, ereini kendi bamda tad ve kendi yasalar biiminde
ki isel aralara sahip olduu halde, ynetimin erei kendisinin
idare ettii eylerde, ynlendirdii srelerin mkemmelletiril
mesi ve younlatnlmasndadr; ve ynetimaralar artk yasalar
yerinebir taktikler dizisidir. Bu temaya on yedinci yzylda ok
rastland gibi, on sekizindi yzylda, ynetimin amalarna yasa
larla ulalamayacamaka ortaya koyan fizyokratlarn metin
lerinde de aka rastlanr.
Nihayet, drdnc bir saptamay da La Penirein metniyle il
gili olarak yapalm: La Perrire, iyi bir yneticinin sabrl, bilge ve
zenli olmas gerektiini syler. Sabrdan kastettii nedir? Bunu
aklamak iin arlarn kral olan, an kovanmtek bir any sokma
dan yneten an rneimverir. Bu rnekle, Tann bize, iyi yneti
cinin iktidarmkullanmak iin bir ineye, yani bir ldnne silah
na, bir klca sahip olmak zorunda olmadmmistik bir ekilde
276
gstermeyi amalamtr. yi ynetici fkeli olmaktan ok sabrl
olmak zorundadr; ve ynetici niteliine sahip kiinin zn olu
turan ey ldrme hakkna, zor kullanma hakkna sahip olmas de
ildir. Byle bir zehirli ine olmaynca geriyenasl bir olumlu ie
rik kalacaktr? Bilgelik ve zen. Bilgelik, artk geleneksel anla
myla, ilahi ve inamyasalant adaletin ve eitliin bilgisi olarak
deil; daha ok, eylerin bilgisi, ulalabilecek ve ulalmas gere
ken amalann ve bunlara ulamak iin gerekli eylerin dzeninin
bilgisi olarak anlalr; hkmrann bilgeliini oluturacak olan
bilgi bu bilgidir. Hkmrann zenine gelince, bu bir yneticinin
ancak ynetilenlerehizmet ediyormu gibi dnmesi ve ona gre
hareket etmesi ilkesidir. te bu noktada da, La Perrire, sabahlan
en erken kalkan, geceleri en son yatan, kendisini onlarn hizmetin
de grd iin hanesindeki herkesle ilgilenen aile reisi rneini
tekrar aktanr. Burada, ynetimin bu ekildenitelenmesi ile Machi-
avellide gzlemya da ona atfedilen prens fikri arasndaki faikl- V
l yakalayabiliriz. Kukusuz bu ynetimnosyonu, btn yenili
ineramen, burada hl ok hamve kaba kalmaktadr.
Ynetimsanat teorisi ve nosyonunun yukardaki ematik su
nuluu ( altnc yzylda salt soyut bir olay olarak kalmamt ve
onunla ilgilenenler yalnzca siyaset teorisyenleri deildi. Bence
ynetimsanatmn siyasi gerekliklevar olan balann aka ta
nmlamak mmkndr: Ynetimsanat teorisi bir yandan, on altn
c yzyln balangcndan itibaren, geni topraklara sahip monar
ilerin idari aygtlarnn gelimesi, ynetimaygtlarnn ortaya
kyla bantlyken; br yandan, on altnc yzyln sonundage
liip on yedinci yzylda nemkazanmaya balayan, znde, ikti
darnn btn farkl unsurlar, boyutlar ve faktrleriyledevlet bil
gisinden, istatistik terimiylekarlanan anlamyla devlet bilimin
den oluan bilgi biimleri ve analizleriylede bantlyd. nc-
s ve sonuncusu, bu ynetimsanat araymmerkantilizmve ka-
meralizmleilikilendirmeden yapamayacamz dnyorum.
ok ematik bir dille belirtecek olursak: Ynetimsanat kris
tallemi biimde ilk ifadesini on altnc yzyln sonu ile on ye
dinci yzylmbalangcnda bulur: Ynetimsanat, bizimbugn
277
yklediimiz olumsuz ve kltc anlamyla (sadece devletin
karna hizmet edecek ekilde hukuk, eitlik ve insanlk ilkelerini
ineyerek) deil; tam ve olumlu anlamyla anlalan hikmeti h
kmet temas etrafnda ykselir. Bu olumlu anlama gre, devlet
kendisine ikin olan ve sadece doal ya da Sahi yasalardan, bilge
lik ve saduyu ilkelerinden karlamayacak olan rasyonel ilkeler
dorultusunda ynetilir. Doa gibi devletin de, her ne kadar farkl
bir trde olsa bile, kendine gre bir rasyonellii vardr. Buna kar
lk ynetimsanat, kendini akn kurallarda, kozmolojik model
lerde ya da felsefi-ahlki bir idealde temellendirmeye almaktan-
sa, kendi rasyonelliinin ilkelerini devletin spesifik gerekliinde
aramak zorundadr: Ben dersimin bundan sonraki blmnde, dev
let rasyonelliinin bu ilk biiminin unsurlarminceleyeceim. Yal
nz daha ilk bata, hikmeti hkmetin bu biiminin on sekizinci
yzyln balangcna kadar etkisini koruyan ynetim sanatnn ge
limesine bir engel ilevi grdn syleyebiliriz.
Bunun pek ok nedeni vardr, tik olarak, kesinlikle tarihsel ne
denler vardr: On yedinci yzylda yaanan byk krizler: nce,
getirdii ykmla Otuz Yl Sava: daha soma, yzyln ortalarnda
patlak veren kyl ve ehir isyanlar; son olarak mali kriz, on ye
dinci yzyln sonunda btn Bat monarilerini sarsan geim
aralarndaki kriz. Ynetimsanat ancak bir genileme dnemin
de, yani on yedinci yzyla balangcndan sonuna kadar damgas
n vuran byk askeri, siyasi ve ekonomik skntlarn dnda ya
ylabilir ve geliebilirdi. Yani, ynetim sanatnn yaylmasn en
gelleyen youn ve temel tarihsel nedenler bulunuyordu. On altn
c yzylda formle edilen bu doktrinin, on yedinci yzylda, ayr
ca, fazla holanmadmifadeleri kullanacak olursam, zihinsel ve
kurumsal yaplar diye adlandrlabilecek bir dizi baka faktrle de
engellendii kansndaym. Bununla birlikte, hkmranln uygu
lanmas sorununun hem teorik bir sorun olarak hem de bir siyasi
rgtlenme ilkesi olarak ne k, hkmranlk merkezi sorun
olarak kald srece burada temel bir etkendi. Hkmranlk ku
rumlan temel siyasi kurumlar olduu ve iktidann uygulanmas h
kmranln uygulanmas olarak kavrand srece, ynetimsana
t spesifik ve zerk bir tarzda geliemezdi; bana sorarsanz, mer
kantilizm bunun iyi bir rneidir. Merkantilizm, siyasi pratikler ve
devlet bilgisi dzeyinde bu ynetim sanatna ynelik ilk giriim,
deyi uygun derse ynetim sanatnn ilk kez onaylanmasn tem
sil ediyordu; bu anlamyla, aslnda merkantilizmin. La Perri&tein
metninde gereklik dzleminden ok ahlki dzlemde tanmlanan
bu ynetimsanatndaki rasyonelliin ilk eiini temsil ettiim
syleyebiliriz. Merkantilizmiktidann bir ynetimpratii olarak
kullanlmasnn rasyonellemesinin ilk rneidir. Merkantilizmle
birlikte ilk defa bir ynetimtaktii olarak yararlanlabilecek bir
devlet bilgisinin gelimesine tank oluruz. Geri merkantilizm,
tam da hkmrann gcn temel ama olarak benimsemesi nede
niyle engellenmi ve gelimesi nlenmiti. Merkantilizmlkenin
sahip olduu zenginlii arttrmaktan ziyade yneticinin servet bi
riktirmesinin, hzinesini karmasnn ve siyasetini uygulamak iin
kullanaca orduyu oluturmasnn yolunu aramtr. Merkantiliz
min benimsedii aralar, yasalar, kararnameler ve dzenlemeler;
baka bir deyile hkmranln geleneksel silahlandr. Ama h
kmranln gc, ara hkmranln aralandr: Merkantilizm,
bilinli bir ynetimsanatnn getirdii imknlan, doas gerei on-
lan engelleyen zihinsel ve kurumsal bir hkmranlk yaps iine
sokmaya alyordu.
Sonu olarak diyebiliriz ki, ynetimsanat, btn on yedinci
yzyl boyunca ve on sekizinci yzyln balarnda merkantilizmin
kulland temalarn silinip yok olmasna kadar, iki kutup arasnda
hareket yeteneini kaybetmi bir durumda kalmtr Ynetimsa
nat, hkmranlk sorunu ve kurumunun ar lde geni, soyut,
kat erevesi iinde kapana kslmt. Bu ynetimsanat, byle
bir sanatn kurallarn hkmranlk teorilerinin yenilenmi bir ver
siyonundan treterek kendini, deyi yerindeyse, hkmranlk te
orisiyle uzlatrmay denemitir. Zaten szleme teorisini ifilde
eden ya da rite&etiren on yedinci yzyl hukukularnn devreye
girdii nokta da tam burasdr. Toplumsal szleme teorisi, kurucu
szlemenin, hkmran ile tebaann karlkl taahhtlerinin, y
netim sanatnn genel ilkelerinin tretilmesi iin bir tr teorik mat
c
278
279
ris olarak ilev grmesini salar. Gelgelelim, toplumsal szleme
teorisi, hkmran ile tebaa arasndaki iliki zerinde ok zla dur
duu iin kamu hukuku teorilerinde ok nemli bir rol stlenme
sine ramen; pratikte, Hobbes rneiyle de kantland gibi (Hob-
bes bir ynetimsanatnn ynlendirici ilkelerini anyor olsa da),
kamu hukukunun genel ilkelerinin formle edilmesi aamasndan
teye gidememitir.
Bir yanda, ok geni, ok soyut ve ok kat olan bu hkmran
lk erevesi, br yanda ise ok ince, zayf ve etkisiz olan baka
bir model, aile modeli vard. Ynetimsanat ya hkmranln ge
nel biimiyle birlemeye alyor ya da aymzamanda, aile yne
timi olan somut modeli benimsiyordu. Ynetenin devleti, bir aile
nin ynetilebilecei kadar kesin, titiz bir biimde ynetebilmesi
iin ne yapmalyd? stelik bu noktada da, o zamanlar hl aile ile
evin oluturduu kk btnden baka bir anlama gelmeyen eko
nomi fikri bir engel oluturuyordu. Bir yanda ev ve aile babas, di
er yanda devlet ve hkmran; ynetimsanat, bu ikisi arasnda
kendi boyutunu bulamyordu.
yleyse, ynetimsanat bu engellerden nasl kurtulabilmitir?
Burada devreye gene birtakmgenel sreler girer; Tarihilerin ya
landan bildii bir dizi dngsel sre sayesinde tarmsal retimin
genilemesiyle balantl olarak byyen para bolluuyla ilikili
olarak, on sekizinci yzylda grlen demografik byme. Eer bu
genel tabloyu yanstyorsa, o zaman, daha kesin bir dille, nfus so
rununun ortaya kyla ynetimsanatnn taze almlar bulduu
nu; daha dorusu, ynetimbilimi, ekonomi temasnn aileninkin-
den farkl bir dzlemde yemden merkezi bir neme kavumas ve
nihayet nfus sorununun birbiriyle bal olduu ve tek tek unsur
laryla yeni batan kurulmas gereken hassas bir srecin yaand
msyleyebiliriz.
Ynetimbiliminin gelimesiyledir ki ekonomi nosyonu, bugn
ekonomik diye nitelediimiz farkl bir gereklik dzleminde
odaklanmaya balamtr ve gene ynetimbilimi sayesinde nfusa
zg olan sorunlar saptamak mmkn hale gelmitir. Ama bunun
tersi ynde spesifik nfus sorunlarnn alglanmas ve ekonomi di-
280
ye adlandrdmz gereklik alannn dier alanlardan ayrlmas
sayesinde, ynetimsorununun da nihayet hukukla hkmranlk
erevesinin dnda dnlmeye, zerinde kafa yorulmaya ve
hesaplanmaya balandmsyleyebiliriz. stelik, merkantilist
gelmekte, yalnzca, hkmranln biimine gre ileyen monar-
ik bir ynetimierisinde ve bu ynetimin yararna var olan ista
tistik, imdi balca teknik etken ya da bu yeni teknolojinin ba
lca teknik etkenlerinden birisi haline gelmektedir.
Nfus sorunu ynetimsanat zerindeki snrlamalarn kalkma
sn nasl mmkn klmtr? Nfus perspektifi, spesifik nfus fe
nomenine yklenen gereklik, aile modelinin kesin olarak ortadan
kalknasmve ekonomi nosyonunun baka bir dzlemde yeniden
merkeze oturmasn salar. Aslmda, istatistik o zamana kadar ida
ri ereve iinde yani hkmranln iledii erevesinde srd-
rldyse, zamanla nfusun kendine gre dzenlilikleri, nfis
oranlan, hastalk oranlan, ktlk dngleri, vb. olduu da ortaya
kar; istatistik aynca, nfis alannn bir dizi ikin, bileik etkiler
tadn, rnein byk salgn hastalklar, yerel lmoranlan,
byyen emde ve servet sarmallan gibi fenomenlerin aile feno
menlerine indirgenemeyeceini; son olarak da kendi alkanlkla
ryla, etkinlikleriyle, vb. nfusun spesifik ekonomik etkilerde bu
lunduunu gsterir. statistik, nfusun spesifikliinin aile boyutu
na indirgenemeyeceini de ortaya koyar. Aile, dinsel ya da ahlki
deerlerin kalnts olan baz temalar dnda, artk ynetimmode
li olarak geerliliini kaybetmektedir. br yandan, artk n plana
kan nfusun isel bir unsuru, nfusun ynetiminin temel bir ara
c olarak grlen ailedir.
Baka bir deyile, nfusun ortaya kndan nce, ynetimsa
natnn, aile modelinin ve ekonominin bir ailenin ynetilmesi bii
minde tasarlanmasnn dnda bir modele dayanarak anlalmas
olanakszd. Oysa, nfusun kesinlikle aileye indirgenemeyecei
anlald andan itibaren de, aile nfusun karsnda ikincil bir
nemedinir ve nfusun isel bir unsuru olarak grnmeye balar;
yani artk bir .model deil, bir kesit olarak var olur. Ama gene de
ayncalkl bir kesit olarak kalr; nk, nfus hakknda (cinsel
281
davranlar, .demografi, tketim, vb. konularnda) bilgi edinmek
gerektii zaman, buna ancak aile kanalyla ulalabilir. Tabii aile
de bir modelden ziyade bir araca dnmektedir burada: yi yne
timin hayali modelini oluturmasa bile, nfusun ynetilmesi a
sndan ayrcalkl bir aratr. te bir model olmaktan bir ara ol
maya doru bu kay, bence mutlak anlamda temel nemtamak
tadr ve aile on sekizinci yzyln ortalarndan itibaren nfusun
karsnda bu ara olma boyutuyla grnmektedir: lmorann
drme, evlilie zendirme, alama, vb. kampanyalarn kurum
sallatrlmasnn kayna budur. Demek ki nfus temasnn yne
timsanat alanna bir engel oluturmamasn salayan etken, aile
nin ynetimmodeli olma konumunun sona ermesidir.
kinci olarak, nfus ncelikle ynetimin nihai amac olarak g
rnmeye balar. Hkmranln tersine ynetimin nihai amac y
netme ediminin kendisi deil; nfusun refah, nfisun koullarnn
iyiletirilmesi, zenginliinin, yaamsresinin, salnn, vb. art
masdr. Ynetimin bu amaca ulamak iin bavuraca aralar bir
anlamyla nfusa ikindir; bu aralarn hepsi nfusun kendisine
zgdr. Nitekimynetimde bu dorultuda ya dorudan geni
ap kampanyalarla ya da dolayl olarak, halk tamamen farknda
olmasa bile, doumoranlarnn ykseltilmesini, nfus aknn be
lirli blgelere ya da faaliyetlere doru ynlendirilmesini, vb.
mmkn klacak tekniklerle nfusun kendisi zerinde alacaktr.
Nfus artk hkmrann iktidarndan ok ynetimin amacmtem
sil etmektedir; nfus ihtiyalarn, zlemlerin znesidir, ama ayn
zamanda, ynetimin ellerinde bir nesne durumundadr; ynetim
karsnda ne istediinin farkndadr, ama kendisine yaplanlarn
farknda deildir. Gerek nfusu oluturan tek tek her birey dze
yinde olsun, gerekse bireysel karlar ve zlemleri bir kenara b
rakarak dorudan nfus dzeyinde olsun, nfusun ynetilmesinin
yeni hedefi ve temel arac kardr. Bu sre, yeni bir sanatn, da
ha dorusu kesinlikle yeni taktik ve tekniklerin douunu gsterir.
Son olarak on altnc yzyl metinlerinin hkmrann sabn ola
rak adlandrd ey nfusun evresinde rgtlenir, u anlamda ki,
rasyonel ve bilinli bir tarzda ynetebilmek iin ynetimin btn
gzlemlerinde ve bilgisinde dikkatealmas gereken nesne nfus
tur; Bir ynetimbilgisinin olumas, daha geni anlamda nfusla
ilgili tmsrelerin, yani bugn ekonomi dediimiz eyin bilgi
sinden hibir biimde ayrlamaz. Son konumamda ekonomi poli
tiin olumasnn, zenginliin tmunsurlar arasndan yeni bir z
nenin, nfusun ortaya kna bal olduunu sylemitim; eko
nomi politik diye adlandrlan yeni bilim, nfus, toprak paras ve
zenginlik arasndaki srekli ve ok eitli ilikilerin oluturduu
yeni an alglanmasndan ortaya kar. Vebuna da, ynetimin ka
rakteristik bir mdahalesi, yani ekonomi ve nfus alannda gr
len mdahalesi elik eder. Baka bir deyile, bir ynetimsanatn
dan siyaset bilimine, hkmranlk yaplarnn hkimolduu bir re
jimden ynetimteknikleriyleynetilen bir rejime gei, on seki
zinci yzylda nfus temas ve sonuta ekonomi politiin douu
evresinde olmutur.
Bununla, ynetimsanatnn siyaset bilimine dnmeye bala
d andan itibaren, hkmranln oynad rol srdremez hale
geldiini sylyor deiliz; tam tersine, hkmranlk sorunu hibir
zaman o anda olduundan daha etkili biimde gndeme gelmemi
tir. Bunun nedeni, hkmranln artk, on altnc ve on yedinci
yzyllarda olduu gibi, bir hkmranlk teorisinden bir ynetim
sanat karma giriimini deil; tersine, byle bir sanat zaten var
olduu ve yaylmakta olduu iin, bir devleti niteleyen hkmran
la hangi hukuksal ve kurumsal biimi, hangi yasal temeli ykle
yebileceimiz! anlama giriimini kapsyor olmasyd. Bunu gr
mek iin Rousseaunun iki metnini kronolojik srayla okumak bi
le yeter. Ansiklopedideki Ekonomi Politik" makalesinde, Rous
seaunun ynetimsanat sorununu aadaki saptamay yaparak
nasl ele aldmgrebiliriz (zaten metin bu adan bakldnda
karakteristik bir zellik tamaktadr): Ekonomi szc, baba
nn aile mlkn idare etmesini gsterir; oysa bu model, gemite
geerli olmusa bile, artk kabul edilemez. Rousseauya gre, bu
gn ekonomi politiin aile ekonomisi olmadmbiliriz; Rousse-
au, fizyokratlara, istatistie ya da genel nfus sorununa aka de
inmeden, ekonomi politikin ekonomisinin eski aile modeline
283
282
indirgenemeyecek olan btnyle yeni bir anlam kazanmasnda
somutlanan bu dnm noktasn ok iyi yakalar. Ve bu makalede
ynetim sanatna yeni bir tanm getirme grevine soyunur. Daha
sonra yazd Toplumsal Szleme t ortaya att sonn, doa,
szleme ve genel isten gibi kavramlar kullanarak, ayn zaman
da hem hukuksal bir hkmranlk ilkesine hem de bir ynetim sa
natnn tanmlanp nitelenebilmesini salayan unsurlara yer vere
bilecek genel bir ynetim ilkesi gelitirmenin nasl mmkn olabi
leceidir. Sonuta hkmranlk, yeni bir ynetim sanatnn ortaya
kyla, hatta siyaset bilimi olma eiini atlam bir ynetim bi-
iminin kendini gstermesiyle bile ortadan kalkm olmaz; tam
tersine, hkmranlk sorunu her zamankinden daha iddetli bir ni
telie kavuur.
Disipline gelince, bu da ortadan kalkm olmaz. Disiplinin r
gtlenme kipleri, on yedinci ve on sekizinci yzyllarda iinde ge
limi olduu btn kurumlar (okullar, imalathaneler, ordular,
vb.), btn bunlar ancak byk idari monarilerin gelimesi teme
linde anlalabilir; ancak br yandan da disiplin, hibir zaman bir
nfusu ynetmek asndan nemli hale geldii andan daha nem
li ya da deerli olmamtr. Nfusun ynetilmesi, sadece kolektif
olgular ya da onun bileik etkileri dzeyinde geerli deildir; ay
rca, nfusun en derin ynleriyle ve btn ayrntlaryla birlikte
ynetilmesini de ierimler. Nfusun ynetilmesi nosyonu hkm
ranln temeli (Rousseauyu dnn) sorununu olduu gibi, di
siplinlerin gelimesinin zorunluluu (baka bir yerde [Gzetleme
ve Cezalandrma] analiz etmeye altm btn disiplinler tarihi
ni dnn) da daha iddetli hale getirir.
Demek oluyor ki olaylar, hkmranlk toplununum yerine di
siplinci toplumun gemesi, daha sonra da disiplinci toplumun ye
rine ynetim toplumunun gemesi terimleriyle grmemeliyiz. As
lnda bir genle kar karyayz: Bu hkmranlk-disiplin-yne-
tim lsnn asli hedefi nfus, temel mekanizmas ise gvenlik
aygtlardr. Her halkrda, ynetim seimi sorununun sonucu ola
rak hkmranln sabitlerini yerle bir eden hareket, nfusun bir
bilgi kayna, bir mdahale alan ve ynetim tekniklerinin bir
284
amac olarak ortaya kn salayan hareket ile ekonomiyi ger
ekliin spesifik bir kesimi ve ekonomi politii de ynetimin bu
alandaki mdahalesinin bilimi ve teknii olarak tanmlayan sre
arasndaki derin tarihsel balanty gstermek istedim. Bu hare
ket, ynetim, nfus ve ekonomi politik hareketleri on sekizinci
yzyldan itibaren gl bir izgi oluturmutur ve bu izginin yok
olmas gnmzde bile sz konusu deildir.
Sonu olarak, yeniden dndmde bu yl baladm ders
dizisine koymak istediim kesin baln balangta setiim
Gvenlik, toprak ve nfus olmadna karar verdim: Yapmaya
altm eyi Ynetimsellik olarak adlandrmak isterim. Bu
szckle ey demek istiyorum:
1. Hedefi nfus, temel bilgi biimi ekonomi politik ve esas tek
nik aratan gvenlik aygttan olan bu ok spesifik ama karmak
iktidar biiminin uygulanmasn salayan kurumlar, prosedrler,
analizler ve dnceler, hesaplar ve taktiklerden oluan btn.
2. Bir yanda tm spesifik ynetim aygtlan dizisinin oluumu,
te yanda da tm bir bilgi kompleksinin geliimiyle sonulanan ve
ynetim olarak adlandrlabilecek bu iktidar trn uzun bir sre
iinde ve tm Batda dier tm biimler zerinde stnlk kur
maya gtren eilim.
3. On beinci ve on altnc yzylda idari devlete dnm
olan ortaa adalet devletinin yava yava ynetimselletii sre
ya da srecin sonucu.
Hepimiz devlet sevgisi ya da korkusunun gnmzde yaratt de
rin etkiyi biliyoruz; devletin douu, tarihi, ilerleyii, iktidan ve
yapt suiistimallere ne kadar dikkat edildiini biliyoruz. Devlet
sorununa yklenen an deer temelde iki biimde ifade bulur: Bi
rincisi dorudan, duygusal ve trajik biim, karmzdaki souk
yzl canavar lirizmidir. Ama devlet sorununa an deer ykle
menin bariz biimde indirgemeci olduu iin paradoksal olan ikin
ci bir biimi daha vardr: Bu da devleti retim gleri ile retim
285
ilikileri gibi belli ilevine indirgeyen analiz biimidir, ama dev
letin rolnn grece nemiyleilgili indirgeyici gr yine de dev
leti saldmlmas gereken bir hedef ve ele geirilmesi gereken ayr
calkl bir mevki olarak mutlak anlamda temel hale getirir. Ama i
devlet ne bu birlie, bireysellie, kat ilevsellie, ne de ak ko
numak gerekirse bu neme gnmzdetarihin hibir dneminde
olduundan daha fazla sahip deildir. Belki de aslnda devlet ne
mi oumuzun dndnden ok daha snrl olan bileik bir
gereklik ve mitletirilmi bir soyutlamadan tebir ey deildir.
Belki de modernlik iin -yani bugnmz iin- nemli olan top-
lumun devletletirilmesinden ok devletin ynetimselletir-
mesidir.
lk olarak on sekizinci yzyldakefedilen bir ynetimsellik
anda yayoruz. Devletin bu ynetimsellemesi benzersiz bi
imde paradoksal bir fenomendir; nk eer ynetimsellik sonlu
lar ve ynetimteknikleri fiilen tek siyasi mesele, siyasi mcadele
ve muhalefet iin tek mekn haline gelmise, bunun nedeni devle
tin ynetimsellemesinin ayn zamandadevletin varlmsrdr
mesini salayan ey olmasdr. Ayrcadevletin bugnk halini,
devlete hemisel hemde dsal olan bu ynedmsellieborlu ol
duu varsaylabilir; nk devletin neyi yapp neyi y apamayaca-
nn, kamusal olan ile zel olan arasndaki ayrmn vb. srekli ola
rak tanmlanmasn ve yeniden tanmlanmasn salayan ey yne
timsellik taktikleridir. Bylecedevlet yalnzcavarlmsrdre
bilmesinde, devletin snrlan ise ynetimselliin genel taktikleri
temelindeanlalabilir.
Belki de ok global, kaba ve eksik biimdede olsa, Batdaki
byk iktidar biimleri ile ekonomilerini bile u biimdekurabili
riz: lk olarak ve ncelikle feodal trde toprak rejiminden domu
olan ve genel hatlanyla tmbir ykmllk ve yasamaoyunuyla
birlikte bir yasa -geleneksel yasalar ya da yazl yasalar- toplumu-
na tekabl eden adalet devleti; ikinci olarak, on beinci ve on al
tnc yzyllarda, feodal trde deil, ulusal snrlarla evrili bir
toprakta domu olan ve bir dzenlemeve disiplin toplumunate
kabl eden idari devlet; son olarak da, artk znde topra kapla-
286
d alanla deil, bir kitleyle -hacmi, younluu vb elbettezerin
de uzand ancak yalnzca biletirici paralarndan biri olan ara
zisiyle nfus kitlesi zerinden- tanmlanan ynetimdevleti. Esas
olarak nfusa dayanan ve ekonomik bilgiye gndermeyapan ve bu
bilginin aralarmkullanan bu ynetimdevleti, gvenlik aygtlan
tarafndan denetlenen bir topluma tekabl eder.
Bundan sonraki derslerde ynetimselliin nasl bir yandan ar
kaik Hristiyan pastoral modelinden ve te yandan Westphalia
Antlamasyla Avrupaapnda mkemmelletirilmi bir diploma-
tik-askeri teknikten doduunu; ayrca ynetimselliin sahip oldu
u boyutlar ancak oluumu ynetimsanatylatamanlamylaa
da olan ve on yedinci ve on sekizinci yzyllardaki eski anlamy
la polis olarak bilinen bir dizi spesifik ara sayesindeedinebildii
ni gstermeye alacam. Pastorallik, yeni diplamatik-askeri
teknikler ve son olarak polis: BenceBat tarihindeki bu temel fe
nomeni, devletin ynetimsellemesini mmkn falan unsur bu
dun
er.: Osman Akmhay-FerdaKeskin
XVI
ah yz yl ge kald*
Tahran. Paristen yola kmsrasnda, bana herkes deiik bir
ekilde unlar syledi: ran bir modernleme krizinden geiyor.
. Kstah, beceriksiz ve otoriter bir hkmran sanayilemi lkeler
le yarmaya kalkyor ve gzlerini 2000 ylna dikmi durumda;
geleneksel topluma gelince, bu hkmran izleyemez durumda ve
izlemek.de istemiyor, kskn, hareketsiz duruyor, gemiine geri
ekilmi ve binlerce yllk gemii olan inanlar adna gerici bir
ruhban snfndan himaye istiyor.
* Lascia ha cento anni critardo, Corriere dalla sera, cilt 103, no. 230,1 Ekim
1978, s. 1. M. Foucault'nun verdii balk 'Modernlemenin Ayakbafdr. Bu ma
kale Farsa'ya evrilmi ve Tahran niversitesinin ekimaynn sonunda yeniden
al srasnda renciler tarafndan niversitenin duvarlarna aslmtr.
i
fej
Baarl analistlerin, gelecekte hangi siyasi biimin geleneksel
ran zorunlu modernlemesiyle uzlatracamciddi biimde
kendilerine sorduklarn defalarca iitim: Liberal bir monari mi,
parlamenter bir sistem mi, gl bir bakanlk sistemi mi?
Tahrana kafamda bu sorularla vardm. Bu sorulan yirmi kez
sormutum. Veyirmi cevap almtm: ah tahtta kalsn, ama y
netmesin. 1906 Anayasasna geri dnldn. Kesin kararlar al
madan nce bir sre naiplik oluturulsun. ah tamamen veya
ksmen ekilmelidir. Pehleviler lkeyi terk etmeli ve bir daha
kendilerinden sz ettirmemeli. Ama, tm bu cevaplarn altnda
hep aym nakarat: Her halkrda, bu rejime raz deiliz. Hi iler
leme kaydetmemitim.
Bir sabah, kapal perdelerinden arabalarn dayanlmaz bir hal
alm grltsnden baka bir eyin szmad byk bir bo da
irede, bana sylendiine gre lkenin nemli siyasi ehrelerinden
biri olan bir muhalifle grtm. Polis tarafndan aranyordu; ok
sakin, ok ihtiyatl biriydi; pek el kol hareketi yapmyordu, ama
elini atnda derin yara izleri grlyordu: Polise nceden de
dmt.
Niin mcadele ediyorsunuz?
Despotizmi ve kokumuluu ykmak iin.
nce despotizmi mi yoksa kokumuluu mu?
Despotizmkokumuluu ayakta tutuyor, kokumuluk da
despotizmi destekliyor.
ahn evresindekiler tarafndan sk sk ileri srlen, her
zaman geri kalm bir lkeyi modernletirmek iin gl bir ikti
darn. gerektii eklindeki dnceye ne diyorsunuz? Hl yetersiz
ynetilen bir lkede modernlemenin kokumulua yol amadan
edemeyecei dncesine ne diyorsunuz?
Bizimreddettiimiz ey de tambudur, modemleme-despo-
tizm-kokumuluk birliidir bu.
Ksacas bu rejim dediiniz ey bu. .
Kesinlikle.
Vebirden aklma, sekiz gnden fazla srm bir grevden son
ra henz alm pazan ziyaret ederken beni ok etkilemi olan k
288
F19N/E*ekktelinSiysi ilevi 289
k bir ayrnt geldi: On dokuzuncu yzyl gazetelerindeki reklam
larda grlebilecek trden byk ve ssl psl, inanlmaz diki
makinelerinden onlarcas sergilerdediziliydi; eski Fars minyatr
lerini kabaca taklit eden sarmak, eitli bitkiler ve gonca biim
deki kk desenlerlesslenmilerdi. Hkm kalmam bir Do
u'nun iaretini tayan kullanmd, Bat ii bu aletlerin hepsinin
zerinde u yazyordu: Madein South Corea.
O zaman, ksa sre nceki olaylarn, en geri kalm gruplarn
ok kaba bir modernlemekarsndaki geri ekilmesi olmadn;
kendisi bir arkaizm olan bir modernlemenin btn bir kltr ve
btn bir halk tarafndan reddi olduunu anladm dndm.
ahm bahtszl bu arkaizmlebtnlemi olmasdr. ah'n
suu, gemiin bu parasn, artk bunu istemeyen bir imdiki za
mann iinde kokumuluk ve despotizmyoluyla korumasdr.
Evet, siyasi proje olarak ve toplumsal dnmilkesi olarak
modernlemeranda gemie ait bir eydir.
ahmmodernlemeyevermek istedii son biimlerin hatalar
ve yenilgiler nedeniyle iflas ettiini sylemek istemiyorumsade
ce. 1963'ten beri iktidarn btn byk giriimlerinin imdi redde
dildii, stelik tmtoplumsal snflar tarafndan reddedildii do
rudur. Tarmreformundan byk toprak sahipleri ikyetidir, ama
kk bir toprak parasna sahip olur olmaz borlanan ve ehre
g etmek zorunda kalan kk kyller de ikyetidir. Zanaat-
krlar ve kk sanayiciler ikyetidir; nk bir i paza-nn ya
ratlmas esas olarak yabana rnlere yaramtr. Bugnk ehir
leme biimlerinin boduu eski tarz ar esnaf ikyetidir.
Ulusal bir sanayinin geliiminebel balayan, ama ellerinden ser
mayelerini Kaliforniya bankalarna veya Paristeki gayrimenkolle-
reyatrarak ynetici kast taklit etmekten baka bir ey gelmeyen
zengin snf ikyetidir.
Dolaysyla, artk istenmeyen modernleme, bu bir dizi iler
acs yenilgidir. Ama ayn ramanda daha eskiyedayanan bir ey
dir. Bugnk hkmrann bir parasdr ve onun varlk nedenidir.
Sadeceynetiminin deil, hanedanlnn da temelindeolan bir
eydir.
2-90 F19ARKA/EnldcktaclmSiyui if kvi
1921ylnda, Kazak alaynn bandaki Rza Han Ingilizler ta
ralndan iktidara tevik edildiindekendini Atatrkn dengi ola
rak gsterdi. Kukusuz bir taht gasp sz konusuydu, ama Musta
fa Kemalden dn alnan hedef iin: Milliyetilik, laiklik,,
modernleme. Oysa, ilk iki hedefe Pehleviler asla eriemezdi. Mil
liyetilik konusunda, jeopolitiin ve petrol hzinesinin neden ol
duu basklan ne nasl yumuatacaklarmbildiler ne de bu konu
da baard olabildiler; baba Pehlevi, Rus tehlikesini uzaklatrmak
iin ngiliz tahakkmnegirdi; oul Pehlevi, ngiliz varlnn ve
Sovyet szmasnn yerine Amerikallarn siyasi, ekonomik ve aske
ri denetimini geirdi. Laiklik konusunda da durumolduka gt:
nk ulusal bilincin hakiki kaynamfiili olarak oluturan ey
ii mezhebiydi; Rza ah, ulusal bilinle ii mezhebini birbirinden
ayrmak iin tek dayana, baka yerleri krp geirmekteolan Ari-
lerin kakszl miti olan bir Arilii canlandrmaya alt; hal
kn gznde, bir sabah kendinin Ari olduunu kefetmek ne anla
ma gelebilirdi ki? Bugfin, Persepolis harabelerindeiki bin yllk
monariyi kutlama trenlerinin yapldmgrmekten baka bir
ey deil.
Uluslararas siyaset ve i gler Pehlevilerebtn Kemalist
programdan kemirecek tek bir kemik brakt: Modernleme. Vei
te, derinlemesinereddedilen bu modernlemedir. Urad baan-
szlklar yznden deil sadece. Bizzat kkeninden, ilkesinden do
lay. Iran rejiminin bugnk skntsylabirlikte, balayal yaknda
altm yl olacak bir dnemin son anianna da tank oluyoruz: s
lamlkelerini Avrupatam modernletirme denemesi. ah, tek
varlk nedeniymi gibi hl buna sarlyor. 2000 ylna gz dikip
dikmediini bilmiyorum. Ama nl bakrmyirmili yllardan kal
ma olduunu biliyorum.
Avrupada olduu gibi randa da, grevi bir nceki kuak tek
nokratlarn hatalarmdzeltmek olan, koltuunu brakmayan tek
nokratlardan var; bymeden bahsediyorlar, ama ll; geli
meden bahsediyorlar, ama evreden de bahsediyorlar; toplumsal
dokudan ekinerek sz ediyorlar. lerinden biri, hl her eyin
dzeltilebileceini; kltrel kimlik dikkatealnarak makul bi-
291
imde bir modernlemenin uygulanabileceini aklad bana; ye
ter ki ah hayallerini terk etsin. Vegeri dnelken, duvadaki b
yk bir fotoraf gsterdi; fotorafta, kyafet deitirmi ufak te
fek bir adam deerli talarn serpili olduu bir tahtn nnde yar
daklk yapyordu: ran ynetmek iin bize lazm olan adam
bu, donenin Tocquevilleci tam.
Bu ihtirasl teknokrat ve onunla birlikte olan bakalar, ahn
yetkilerini snrlandrarak ve hayallerini suya drerek modem-
lemeyi hl kurtarmak istiyorlar. Gnmzde randa ayakba
olann modernleme olduunu anlamadlar
Haysz bunca insana cazip gelen kokumuluun namuslu in
sanlar bu kadar az ilgilendirmesine her zaman iizlmmdUr. Ti
caretimizin, sanayimizin ve mliyemizin nafakas olan speklas
yonlarn, rvetiliin, zimmete para geirmenin, dolandrcln
ciddi ve aynntl bir analizini size sunan bir ekonomi politik kita
b, tarih veya sosyoloji kitaplar biliyor musunuz?
Tahran'da, nihayet aradmadama rastladm: Muzip bakl,
etinceviz bir ekonomist.
Hayr, dedi, kokumuluk lkenin gelimesini tehlikeye
atan bahtszlk deildi, hanedann zaaf bu deildi: Kokumuluk
her zaman iktidar uygulama tarz ve ekonominin temel bir meka-
nizmasyd. Despotizmle modernleme kokumuluk sayesinde bir
aradadr. Kokumuluun burada az veya ok gizlenen bir ktlk
olmadn anlaynz. Rejimin kendisidir kokumuluk.
Bylece, Pehlevi kokumuluu zerine muhteem bir ko
numa dinlemeye hak kazandm. Yetenekli profesr ok ey bili
yordu: Doduunda, gemiin kurnazlklarn iyice tanyacak ka
dar lkenin geleneksel zenginliine balyd; ve mahareti sayesin
de bugnn yntemlerini iyice anlayabilmiti.
Rza ahn, yabanclardan baka destei olmadan iktidara ge
len bu mehul adamn, galibin srtndan geinerek nasl annda l
ke ekonomisine dahil olduunu bana aklad: Baz byk feodal
hzinelerin, ardndan, Hazar kylarndaki verimli geni toprakla
rn gaspedilmesi. Daha sonra bana imdiki ekibin sistemini anlat
t. Devlet ikrazlar, banka kaytlan, Pehlevi Vakfi1gibi ikraz m-
292
esseseleri numaralaryla uygulanan modem yntemler; ama ayn
zamanda da. bir akrabaya verilen imtiyazlar, bir yakna salanan
gelirler gibi ok arkaik biimi. Gayrimenkuller erkek kardele
rinden birine. Uyuturucu ikiz kz kardee. Antika eya ticareti bu
kz kardein oluna. eker Flix Aayana. Silahlar Tufanyana.
Havyar Davaluya." Fstk bile birine verilmitir. Btn modern
leme dev bir gaspa yol amtn Tarmreformunun krlar Om-
ran Bankas sayesinde ahn ve ailesinin ellerine gemitir; Tah-
ran'n ina edilecek mahalleleri ganimet gibi paylalmtr.
Krl kan ok kk bir klan, ekonomik geliimgiriimlerini
fatihin haklarna katar. Ve yabanc irketlerin braktklar btn
petrol gelirine hkmetin sahip olduu, bylece kendi polisini,
kendi" ordusunu donatabildii ve Batllarla aknlk verici ve
krl szlemeler imzalad da buna eklenirse, ran halknn Peh-
levileri bir igal rejimi olarak grmesini anlamamak mmkn m?
Yzyln bandan beri ran kleletirmi btn smrgeci rejim
lerle ayn biim ve ayn yataki bir rejim.
B u durumda, sizden rica ediyorum, Avrupada, ok yal bir l
ke iin ok modem bir hkmrann baht ve bahtszlklarndan ar
tk sz etmeyin bize. Burada, randa yal olan ahtr: Elli d,
yz yl gecikmelidir. Yamac hkmranlarn yandadr, laikle
me ve sanayileme yoluyla lkenin alaca eklindeki modas
gemi hayali tamaktadr. Gnmzde, arkaizm, ahm modern
leme projesidir, despotik silahlandr, kokumu sistemidir. Arka
izm, rejimdir.
(Cilt m, s. 679-683)
ev.: Ik Ergden
1. Balangta, rann grnmez btesi haline gelecek kadar nemli kamusal
ve zel katklar alan yardmrgt. 1978 EytOlOsonunda, erif Hamami hk
meti, itibann yeniden salamak umuduyla, Pehlevi ailesi yeleri tarafndan y
netilen vakf ve kunmlann mali durumunu bir komisyona inceletti. (Franszca
editrlerin notu)
293
Foucaultnun Lunitya mektubu*
XVII
Milanoda kan an sol dergi Aut-Aut'un yneticisi Aldo Rovatti nin
deyiiyle bir Foucault etkisi dnemindeyiz. 1977 ylnda Fou
caultnun siyasi metinlerinden yaplan dedeme, Einaudi yaymevinden
ktidann Mikrofizii ad altndaktktan sonra talyan an sol ha
reketlerinin bu kavram oka kullandktan sylenebilir. Eyll 1977de
(AutAut, no. 161), filozof ve komnist milletvekili Massimo Cacciari
Deleuzeve Foucaultda Siyasetin Rasyonellii ve rasyonellii ba
lkl bir makale yaymlad: -ktidarn artk bir snfn mlk olmama
s, bir ekonomik yapya tabi olmamas, spesifik kuramlarda yerlemi
olmamas ne anlama gelir? Moloch-devletimn, okuluslularn iktidan-
nn karsna zerklii, ordu-partiyi karma riskine yol amyor mu
* Letteradi Foucault ali'Urt"; Franszca'ya eviren A. Ghizzardi, LUnit, 55.
yl. no. 285,1 Aralk 1978, s. 1.
294
m
bu? diye sormaktadr. Cacciari bu dncenin karsna uzun bir d
nemdeyava yava hkimolan KPnin srdrd iktidarn hakiki
mikrofiziini karr. 19Kasm1978deLEspresso, hepsi de Gu-
lagm az ok hazrlaycs olan talyan komnistlerine saldrr ve Aut-
Autdayaymlanacak Foucaultnun bir syleisinin bir blmn tah
rif ederek yaymlar, bylece nemli bir terrist hareketle-Aldo Mo-
ronon karlp ldrld yldr- kar karya olan talyan solunun
i tartmasn Fransz-talyan atmasnadntrr. Komnist filo
zof Umberto Cerroni, Fransz kltrnn kstahlmtehir eder. Fo
ucault, bizzat kendisinin iktidar analizini ynetimteknolojeri analizi
ne dora deitirdii bir dnemde, terrizmzerine tartmay kendi
metinlerinin tahrif edilmesineizin vermeyecek kadar nemli olarak
deerlendirir ve dorudan KP ile tartmay nerir. Bu dnemde Du-
cio Trombadori, Foucaultyla bir dizi sylei gerekletirir.
19 Kasm 1978de LEspresso KP entelektelleriyle benim
aramda bir polemik sahneye koydu. Sahneye koymak m? retti,
demeliyim.
1) LEspresso, kimse benim onaym istemeden. Aut-Aut dergi
sine vermi olduum syleinin bir blmn yaymlad.
2) Ayrca, derginin tantm yazsnn yerine benim metnimin
anlamm bozan bir giri koydu: Metnim, genel olarak talyan kl
trne ve zel olarak KP entelektellerine kar kuralna uygun
bir saldn olarak sunuldu.
3) Bu sahtekrl desteklemek iin. LEspresso benim metnimi
arptt ve Bay Cacciariye ynelik bir imay, Bay Cacciarinin
eserlerini tanmadm gibi basit bir gerekeden tr yapmadm
bir imay ekleme cretini gsterdi.
Sadece sevimsiz olan bu ey zerinde durmak gereksiz. Dola
ysyla, LEspresso*yu ve davran biimini bir yana brakalm.
Ama, u noktalarda anlaabileceimizi dnmyor musunuz?
Bugn, nmzde, zerinde dnlmesi gereken geni bir al
ma var. Kapitalist devletlerin ve sosyalist devletlerin ileyii, bu
farkl lkelere zg toplum tipleri, dnyadaki devrimci hareketle
rin sonucu, Bat Avrupadaki partilerin stratejilerinin rgtlenme
si, bask aygtlarnn ve gvenlik kurumlanln hemen her yerde
geliimi, yerel mcadelelerle genel atmalar arasnda kurulmas
295
kolay olmayan iliki; tmbunlar nmzeok etin sorunlar koy
maktadr.
ktidar sorununun merkezi bir sorun olduunu sylemek elbet
te yetmez. Daha teye gitmek gerekir. Analiz aralarnn, var ol
duklar durumda bile gvenilmez olduunu gayet iyi biliyorsunuz.
Bu alanda, dncenin korkun riskler ierdiini de biliyorsunuz:
Dogmalarn, yanlsamalarn, batta kukuculuun ve cehaletlerin
bedeli koskoca halklar tarafndan denen sonulan oldu.'
te bu yzden polemikleri sevmiyorum; polemikten kastm
dmana nian alalm, suluyu tehir edelim, mahkmede
limve ldrelim gibi sava taklit eden ve adaletin parodisi olan .
trden tartmalar. Doru bir teorinin aklayabilecei l says
nn farknda olan insanlar tercih ederim; kendilerinin syleyebile
ceklerinden, zellikledoruyken, korkanlar tercih ederim. Syle
diimiz ve dndmz eyin ierdii tehlikeden kurtulmaya
alalm. Ama tehlikeli bireylerin peine dme grevini polisle
re brakalm.
Tartmak istiyorsanz, tartalm. Sizinle tartmak houma gi
der; nerede isterseniz orada ve size en ygun koullarda tartalm. l
Ama, tartmalan yarglamaya dntren kuramlarn dnda ve
komediyedntren bylesi gazetelerden uzakta tartalm. D
nceleri onlan dile getirenlerin kiiliklerine, dile getirenleri sa
valara ve mcadeleyi bir zafereindirgemektense, varsaymlar,
tartma zeminlerini, sorunlan ve muhataptan oaltmay, onlan
birbirinden ayran farkllktan ve dolaysyla aratrmann boyutla
rmaydnla kavuturmay ilev edinmi bir tartmay zlemle $: .
anyorum.
Bakalarnn yerine dnmek iin yalnz olmak yeter; birbiri
ne kar dnmek iin iki kii olmak yeter. En azndan gnmz
de olup biteni ve imdiden ellerimizden kap gitmekteolan d
nmeyebalamak iin -otomatik olarak bir benzerlik olmadan-
ka kii olmak gerekiyor?
(Ctffl, s. 717-718)
ev.: Ik Ergden
296
XVIII
Ayaklanmak faydasz m?*