Professional Documents
Culture Documents
Clifford Geertz
(1926-2006)
Hakan Gr, A nkara niversitesi D T C F ngiliz Dili ve Edebiyat blmnden mezun oldu. Srasyla TrkIngiliz Kltr D em ei ve Bilkent niversitesi Hazrlk O kulunda ngilizce retmenlii yapt. O rta Dou
Teknik niversitesinde ngilizcenin yabanc dil olarak retimi alannda eviri retimi konusu ile yksek
lisansn, A nkara niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnde Trkenin yabanc dil olarak retimi alannda
szlk oluturma almas ile de doktorasn tamamlad. A . . Sosyal Bilimler Enstitsne bal Trkenin
retimi blmnn lisansst programnda retim eleman olarak grev yapt. Halen akadem ik almalanna Alm anyada devam etmektedir.
G eertz, C liffo rd
K ltrlerin Y orum lanm as
ISBN 9 7 8 -9 7 5 -2 9 8 -4 1 9 - 6 / Trkes; H akan G r / Dost K itabevi Y aynlar
Mays 2 0 1 0 , A n ka ra , 4 9 6 sayfa
A n lro p o lo ji-K lt r A ntro p olo jisi-E tno g ra fya -D izin
Clifford Geertz
DOST
kitabevj
T he nterpretation ofCultures
CLIFFORD GEERTZ
Basic Books, A Member of the Perseus Books Group, 1973
First published in the United States by Basic Books
A Subsidiary of Perseus Books L. L. C.
indekiler
7
11
I.
K sm
1
17
II.
Ksm
2
3
51
74
III.
Ksm
4
5
109
152
6
7
169
198
IV .
K sm
8 Bir Kltrel Dizge Olarak deoloji
9 Devrimden Sonra: Yeni Devletlerde Ulusuluun Kaderi
10 Btnleyici Devrim: Yeni Devletlerde
lksel Duyarllklar ve Sivil Siyaset
11 Anlam Siyaseti
12 Gemiin Siyaseti, Gelecein Siyaseti: Yeni Devletlerin
Anlalmasnda Antropolojinin Kullanm Hakknda Baz Notlar
221
264
285
342
359
V.
Ksm
13 Ussal Yaban: Claude Levi-Straussun
almalar zerine Bir nceleme
14 Balide Kii, Zaman ve Davran
I 5 D erin Oyun: Balililerin Horoz Dv zerine Notlar
377
393
446
nsz
Bir antropolog, titiz bir yaym cnn zorlam asyla, yksek renim ini tam arnlad zam an izleyen on be yllk sre iinde neler yaptn ya da
yapm aya altn bir tr gem iin m akaleleri sergisi biim inde derlemeye
baladnda, karsna iki zor karar km akta: neler ierilmeli ve ierilenler
de on lara yakacak bir biim de nasl ele alnm al. T oplum bilim dergileri
ne yazlar yazan bizlerin iinde bir yaym lanm am kitap yer alm akta ve
gittike artan sayda toplum bilim ci de bunlar yaym lam akta; hepim iz de
bugnk halim izle gem iteki halim izden d ah a iyisini yapabileceim izi
hayal eder ve kendi alm am z zerinde baka bir editrn kalkm asna
asla taham m l edem eyeceim iz dzeltm eleri gerekletirm eye hazrda
bekleriz. Kiinin kendi yazlarnn girift yapsndaki ekilleri bulup karm a
ya abalam as o ekilleri kendi yaam nda bulup karm as kadar rktc
olabilir; her ey olup bittikten sonra, deseni dokuyuverm ek - ben aslnda
unu dem ek istem itim - old uka youn bir drtdr.
B en bu kararlardan ilkini, bu koleksiyona yalnzca kltr kavram yla
-a k ta n ya d a dolayl bir b iim d e- ilikili olan m akalelerim i alarak kar
ladm . Bu m akalelerin byk ounluu, aslnda, kuram sal tartm alar
olm aktan ziyade grgl alm alar niteliinde, nk toplum sal yaam n
Ksm
Youn Betimleme:
Yorumsal Bir Kltr Kuramna Doru
i
Philosophy in a New Key balkl kitabnda, S u san n e Langer, belirli fikir
lerin en telektel alan a inanlm az bir gle giri yaptklarn belirtir. Bir
an d a o kadar ok sayda tem el sorunu zm lerler ki san ki btn tem el
soru n lar zm leyecekm i, b t n b u lan k kon ular n etletirecekm i
gibi bir izlenim brakrlar. H erkes yepyeni bir pozitif bilim in sihirli kaps,
etrafnda kapsam l bir analiz dizgesinin oluturulabilecei kavram sal bir
od ak n oktas olduunu dnerek bu fikirlere drt elle sarlr. Bir sreli
ine kendisi dnda her eyi bir kenara itiveren byle bir m uazzam fikir
m odasnn aniden ortaya knn nedeni, L an gera gre, b t n duyarl
ve ak tif zihinlerin bir an d a on u kullanm aya ynelm eleri gereidir. O n u
her balan tda, her am a iin kullanr, on un kat anlam nn olas uzant
larn, genelletirm e ve trevlerini teker teker deneriz .
A n cak, bu yeni fikre ainalk kazanmamzn, bu fikrin kuram sal kav
ramlarmzn genel daarcnn bir paras haline gelm esinin ardndan,
beklentilerim iz on un gerek kullanm alanlarna ynelir ve fikrin ar
poplerlii son a erer. Birka ateli taraftar onun evrenin anahtar olduu
grnde direnmeyi srdrrse de, onlar kadar sabit fikirli olm ayan d
nrler bir sre sonra fikrin gerekte rettii sorunlara eilmeye balarlar.
hem d evreye hem de dier insanlara uyum salam ak iin bir teknikler
seti, (11) bir tarih keltisi ; ayrca, belki de um utsuzluk sonucu, bir
harita, bir elek, bir dizey olarak benzetm elere dn. Bu tr bir kuram sal
danklk karsnda, en azndan kendi iinde tutarllk tayan ve, dah a
nem lisi, tanm lanabilir bir gr tayan, bir p ara snrl olm asnn yan
sra tam am en de stan dart saylam ayacak bir kltr kavram bile (ak
as, K lu ckh oh n un kendisinin de farkna vard gibi) bir gelim e saylr.
Eklektikliin kendi kendisini rtm esinin nedeni, h areket etm esinin
yararl olaca tek bir yn bulunm as deil, birden ok yol bulunm asdr:
bir seim yapm a gerei ortaya kyor.
Benim benim sediim ve aadaki m akaleler yoluyla d a yararllm
gsterm eye altm kltr kavram tem el olarak gstergebilim sel bir
kavram . M ax W eber gibi ben de insann kendi rd anlam llk anda
otu ran bir hayvan olduu grne inanarak, kltr bu alarn kendisi
biim inde alglyorum ; bu nedenle de kltr analizi bir yasa arayan d e
neysel bir bilim deil, anlam arayan yorum sal bir bilim. Benim peinde
olduum ey, akla kavuturm ak, yzeysel anlalm azlklar karsnda
toplum sal ifadeleri anlam l klm ak.
II
lem selcilik, yntem bilim sel bir dogm a olarak, toplum bilimleri asn
d an asla fazla bir anlam ifade etm edi ve birka tan e old uka iyi ilenm i
konu dnda -S k in n e rn davranl, zek testleri ve d ierleri- byk
lde yok olm u saylr. F ak at bt n bunlara karn nem li bir sav bu
lunm aktayd ve bu sav da, bizler karizm ay ya d a yabanclam ay ilem ler
asn dan tanm lam aya alm a kon usun da neler h issedersek hissedelim ,
belirli lde gcn korum akta: bilim in ne olduunu anlam ak istiyor
sanz, her eyden n ce on u n kuram larna ya d a bulgularna ve kesinlikle
de onu savunanlarn neler sylediklerine bakm ayp onu uygulayanlarn
neler yaptklarna bakm alsnz.
A n tropolojide -y a d a en azndan toplum sal an tro p o lo jid e- uygula
m aclarn gerekletirdii eyin ad etnografya. V e de etnografyann ne
olduunun ya d a d ah a kesin olm ak gerekirse etnografya yapyor olmak
nedir kon usunun anlalm as yoluyla, antropolojik analizin bir bilgi biim i
olarak ne anlam a geldiini kavram a yolunda ilk adm lar atlabilir. A n cak,
h em en belirtm ek gerekir ki, bu bir yntem sorunu deil. Bir bak asna
bir biim deki gz krpm a abasn alaya alm aktadr. B urada d a toplum sal
ad an yerleik bir dzg m evcuttur (olan ab a gstererek, ar lde
vurgulayarak gz k rp acak , belki bu arad a suratn da buruturacaktr palyaolarn sradan n u m aralan ), tpk m esajn d a var olm as gibi. F ak at
im di bir srr paylam ak deil, alaya alm ak sz konusudur. Eer b ak alan
on un gerekten de gz krptn dnrlerse, projesinin tam am geri
tepm i olacaktr - bakalarnn on u n tiki olduunu zannetm eleri d u
rum undaki son ulard an d ah a farkl son ular elde etse bile. Bu kon uda
d ah a da ileri gidebiliriz: kendi taklit yeteneinden habersiz olan nc
olan evde aynann n nde altrm a yapabilir; bu durum da tik son ucu
gzn krptryor, gz krpyor ya d a alaya alyor deildir, yalnzca pro
va yapm aktadr. O ysa bir kam erann, radikal bir davranbilim cinin ya
d a protokol anlam lara in an an birinin gzyle o yalnzca dier bakalar
gibi hzla gzlerini krptrm aktadr. o k farkl seenekler olas -b e lk i
de sonsuz say d a - ve h epsi de m antk erevesinde. rnein, ilk bata
gz krpan olan aslnda sr nitelii tayan hibir ey yokken byle bir
eyin var olduuna bakalarn inandrm ak iin yalan cktan gz krpm
olabilir; bu durum da d a alaya alan olann neyi alaya ald ile prova ya
pann neyin provasn yaptna ynelik betim lem elerim iz bu durum lara
uygun olarak deiiklik gsterecektir. Fakat, konu u ki, Rylen altrm a
yapann (prova yapann, gz krpann, tiki olann) gerekletirdii eye
(gzlerini ab u cak krptrm ak) ilikin zayf betim lem esi ile yapt
eyin (bir arkadann m asum bir kiiyi gizemli bir eylerin var olduuna
inandrm ak iin yalancktan gz krpm asn alayc bir tarzda taklit etm e
nin altrm asn yapm as) youn betim lem esi arasnda etnografyann
hedefi yatm aktadr: tiklerin, gz krpm alarn, alaya alm alarn, alaya alm a
altrm alarnn (ve h atta bir kltrel kategori olarak nasl ki gz krpm alar
tik olm am a zellii tayorsa kendileri de o k ad ar gz krpm am a zellii
tayan sfr biim li tiklerin bile) retildikleri, alglandklar ve yorum
landklar ve bunlar o lm ad an d a retilm elerinin, alglanm alarnn ya
d a yorum lanm alarnn sz konusu bile olam ayaca, katm anlan m bir
anlam yaplar sradzeni aslnda varln srdrm ektedir - insan gz
kapaklaryla bir eyler yapsn ya d a yapm asn.
O xfo rd felsefecilerinin kendileri iin uydurm aya bayldklar kk
yklerin ou gibi, b tn bu gz krpm a, sahte gz krpm a, alayc sahte
gz krpma, prova trnden alayc sahte gz krpm a konusu bir para yapay
grnebilir. D ah a grgl bir not eklem ek am acyla, burada - n cesin e ak
layc herhangi bir yorum eklem ekten bilerek k a n a rak - kendi alanlm -
dan tipik olm ad pek de sylenem eyecek bir alnt eklem ek istiyorum ;
am acm , didaktik am alarla ne kadar dengelenm i olursa olsun, R ylen
rneinin bir etnografnn arasndan srekli yolunu bulm aya abalad
trden birikim lendirilm i karm ve karm a yaplarnn old u k a kesin
bir betim lem esini saladn gsterm ek:
Franszlar [muhbirin ifadesine gre] henz ulamt. Buras, yani kasaba
ile dalarn ortasndaki M armusha blgesi arasnda yirmi kadar kk
karakol oluturup krsal blgeyi denetimleri altnda tutabilmek amacyla
karakollar yksek yerlere yerletirdiler. Fakat btn bunlara karn g
venlii -zellikle de gece olduunda- temin edemiyorlard, bu nedenle
de mezrag, yani ticaret anlamas, yasal adan szmona bozulmu olsa
da aynen daha nce olduu gibi devam etmekteydi.
Bir gece Cohen (kendisi Berberi dilini akc konuur) Marmushadayken
yaknlardaki bir kabileyle ticaret yapan baka iki Yahudi mal almak iin
yanma geldi. Baka bir komu kabileye ait Berberiler Cohenin yerine zorla
girmek isteyince C ohen tfeiyle havaya ate at. (Aslnda, Yahudilerin
silah tamalar yasakt; am a o sralar her yan yle karkt ki birok
Yahudi yine de silah tayordu.) Bu da Franszlarn dikkatini ekince
saldrganlar kat.
Fakat ertesi gece geri dndler; ilerinden biri kadn klna girmiti
ve kapy alarak bir eyler uydurdu. Cohen kukuland ve kadn ieri
almak istemedi, ama dier Yahudiler sorun deil canm, alt st bir
kadn ite dediler. Kapy atklarnda saldrganlar ieri dald. Konuk
iki Yahudiyi ldrdler, am a Cohen yandaki odaya snmay baard.
Soyguncularn btn mallar boalttktan sonra onu dkknla birlikte
yakmay planladklann iitti; bunun zerine kapy at ve elindeki sopay
deliler gibi savurarak pencereden kamay baard.
Sonra, yaralarn sardrmak iin karakola kt ve Yzba Dumari
adndaki yerel kom utana ikayete gitti; ar-, yani ondan alnan maln
drt ya da be kat fazlasn istediini anlatt. Soyguncular henz Fransz
otoritesine boyun ememi bir kabilenin yeleriydi ve Franszlara kar
ak direni sergiliyorlard. Cohen mezrag gerekletirdii M armusha ka
bilesinin eyhiyle birlikte, kabile kurallanna gre, zaten eyhin kendisine
verilmi saylan hasar tazmin edebilmek iin izin istedi. Yzba Dumari
bunun iin resmi bir izin veremiyordu -nk mezrag ilikisi Franszlarca
yasaklanm t- ama szl olarak izin verdi ve, Eer ldrlrsen bu senin
sorunun olur, dedi.
Bylece, eyh, Yahudi ve tepeden trnaa silahl kk bir Manmha kabilesi grubu on ya da on be kilometre tedeki isyanc blgesine
girdi; bu blgede elbette tek bir Fransz bile yoktu ve gizlice yaklaarak
soyguncu kabilenin obann karp srsn aldlar. ok ksa bir sre
sonra soyguncu kabilenin yeleri at srtnda pelerine takld - tepeden
trnaa silahl ve saldrmaya hazr bir halde. A m a koyun hrszlarmn
kim olduunu grnce duraksadlar ve, Pekl, konualm dediler. Neler
olup bittiini -yani adam larndan bazlarnn C oheni soyup iki Yahudiyi
ldrdn- inkr etmiyorlard ve M armushalarla ciddi bir kan davas
balatp igalci glerin gz nnde geliigzel arpmaya hazrlkl
deillerdi. Bylece iki grup orada binlerce koyun arasnda konutu,
konutu, konutu ve sonuta verilen zarar karlnda be yz koyun
zerinde anlat. A rdndan bu iki silahl Berberi grubu sry aralarna
alarak dzln iki yamacnda atlaryla sraland ve Cohen simsiyah giysisi,
kck apkas ve ayanda terlikleriyle tek bana koyunlarm arasna
dalp tek tek, olduka da abuk saylacak bir hzla, deme karlnda
en iyi koyunlar semeye balad.
Bylece Cohen koyunlarn ald ve M arm ushaya koyunlanyla dnd.
Uzaklarda olsa da, Franszlar yukarlardaki karakollarndan onun geliini
iittiler ( Me, me, m e" diyordu C ohen byk bir mutlulukla, koyunlarn
anmsayarak) ve dediler ki, Bu da ne demek oluyor? Cohen de yle
dedi: te bu benim 'ar'." Franszlar onun gerekten de yaptn syledii
eyleri yaptna inanmadlar ve onu isyanc Berberilerin casusu olmakla
sulayp hapse attlar, koyunlarna da el koydular. K asabada ondan uzun
sre haber alam ayan ailesi ldn zannediyordu. A m a bir sre sonra
Franszlar tarafndan serbest brakld ve evine dnd, fakat koyunlar
olmadan. Sonra kasabadaki Albaya, yani btn yreden sorumlu olan
Fransza gidip ikyetini iletti. A m a Albay ona yle dedi: Bu konuda
hibir ey yapamam. Benim sorunum deil.
O ld u k a ksa, ie iinde bir n ot biim inde aktarlan bu m etin, benzer
biim de su n ulacak birok benzer m etinde de grlecei gibi, en tem el
trden etnografya ile ilgili betim lem enin bile ne k ad ar ok ey ierdiini
- b u betim lem enin ne kadar inanlm az dzeyde youn o ld u u n u - gzler
nne serm ekte. B u rada derlenenler de dahil olm ak zere, tam am lanm
antropoloji yazlarnda bu gerek -yan i, verilerimiz olarak adlandrdmz
eyin gerekte baka insanlarn kendilerinin ve yurttalarnn ne oldu k
larna ve neyin peinde olduklarna ynelik yaplarnn yaplar olm as
III
Kltr, yani zerinde allan bu belge, u halde, kam usal niteliktedir,
tpk talam a niyetli bir gz krp ya d a koyunlara kar sah te bir baskn
gibi. K avraysal olm asna karn, birilerinin kafasnn iinde var olm az;
fiziksel olm am asna karn, gizemli bir varlk deildir. A ntropoloji alannda
sonu gelm ez olduu iin tkenm ez zellik tayan ve kltrn znel mi
yoksa n esn el mi olduunu ele alan tartm a - v e on un beraberinde de
karlkl entelektel aalam alar ( id ealist!- m ateryalist! ; an lk ! d av ra n ! ; izlen im ci!- o lg u c u !) - tam am en yanl anlalm tr.
nsan davran sim gesel eylem -tp k kon um ad a fonasyonun, boyada
pigm entin, yazda satrn ya da m zikte sesin yapt gibi, anlam landrc
bir ey lem - biim inde grlm eye baladnda (ou zam an d a byle gr
lr: gerek gz krpm alar d a yok deil) kltrn kalplandrlm davran
m yoksa bir durum m u olduu ya d a h atta bu ikisinin bir karm m
olduu sorusu anlam n yitirm ekte. T ala m a am al bir gz krp ya da
koyunlara ynelik sah te bir baskn k on u sun da sorulabilecek ey bunlarn
varlkbilim sel statsn n ne olduu deil. Bunun bir elde kaya gibi som ut,
dier elde de dler gibi soyut bir eyin olm asndan bir fark yok - her
ikisi de bu dnyaya ait eyler. Sorulm as gereken, anlam larnn ne olduu:
oluum larnda ve tem silcileri yoluyla sylenm ekte olan ey nedir - alay
m, m eydan okum a m, alayslam a m, hiddet mi, zppelik mi, gurur mu?
Bu aikr bir gerek gibi grnebilir, am a onu bulanklatrm am n eitli
yollar var. B un lardan biri kltrn kendisine zg glere ve am alara
sahip bam sz sperorgan ik bir gereklik olduunu hayal etm ek, yani,
onu m addeletirm ek. D ieri de kltrn bizlerin tanm lanabilir u ya da
bu toplulukta gerekleirken gzlemlediimiz d ah a davransal yaplardan
olutuunu ileri srm ek, yani, onu indirgem ek. F ak at bu iki karklk
bugn de varln srdrse ve hi kukusuz d aim a bizlerle k alacak olsa
bile, ad a antropolojide kuram sal karkln tem el kayna bunlara bir
tepki olarak d oan ve gnm zde ok rabet gren bir gr - yani, onun
IV
A sla tam olarak baaram adm z cesaret krc bir i olan alm ak, kiisel
bir deneyim nitelikli etnografya tabanl aratrm ay oluturur; kiinin,
daim a ar llerde, altn hayal ettii tem eli form le etm e abas da
bilim sel bir giriim nitelikli antropolojik yaz aam asn oluturur. Bizler
ya d a en azndan ben, yerliler haline gelm eyi (bu zaten tehlikeli bir sz
cktr) ya d a onlar taklit etm eyi am alam ayz. Y alnzca rom antiklerle
casu slarn bunu yapm ak iin bir nedenleri olabilir. Bizim am aladm z
ey, kon um a kavram ndan ok d ah a geni bir ierim asndan, onlarla
iletiim kurm ak - stelik bunu yapm ak da, yabanc olm ayanlarla bile,
genellikle dnldnden ok d ah a zor bir itir. Eer b ak a biri iin
2) Budizmin IS 7. yzylda gelien yeni bir biimi, (.n.)
konum ak gizemli bir sre gibi grnyorsa, der Stanley C avell, bunun
nedeni bir bakas ile konum ann yeterince gizemli grnm em esi olabilir.
B u ad an bakldnda, antropolojin in am ac, in san sylem i evrenini
geniletm ektir. Bu elbette onun tek am ac deil - eitm e, elendirm e,
danm anlk salam a, ahlaksal ilerlem e, insan davranlarndaki doal
dzeni kefetm e de dier am alan ; ayrca, bunun ardndan koan tek
disiplin de antropoloji deil. Fakat, bu, kltre ilikin gstergebilim sel
bir kavram n zellikle ok uyum lu olduu bir am a. Y orum lanabilir gs
tergelerin (ben ise yerel kullanm lar gz ard ederek bunlara sim geler
dem ekteyim ) etkileim sel dizgeleri olarak kltr bir erk deil; toplum sal
olaylarn, davranlarn, kurum larn ya da srelerin nedensel biim de
atfedilebilecei bir ey deil. K ltr bir balam , b tn bunlarn iinde
anlalabilir -y a n i y o u n - bir biim de betim lenebilecekleri bir ey.
Egzotik (bizler asn dan egzotik) olanla -B erberi atllarla, Y ahudi sey
yar satclarla, Fransz lejyonerlerle- o nl antropolojik sourm a, bylece,
bizim birbirimizle algsal ad an iliki kurm a yeteneim izin gizemliliini,
bizlerden gizlem ekte kullanlan o donuk ainalk duygusunu gzler nne
serecek bir gere. Sradan olana -h i de alkn olmadmz biim ler ald
yerlerd e- bakm ak, ou zam an ileri srlenin aksine, insan davrannn
keyfiyetini ortaya karm az (F asta koyun hrszln saygszlk olarak
deerlendirm enin keyfi bir yn y o k ), fakat kendisini yaplandran yaam
biim ine gre anlam n deiiklik gsterm e derecesini ortaya karr. Bir
halkn kltrn anlam ak onlarn norm alliini, zelliini azaltm akszm ,
gzler nne serer. (Fasllarn neler yaptklarn izlemeyi ne kadar ok
baarrsam , o in sanlar d a o kadar m antkl ve o k ad ar tekil grnr hale
gelir.) O n lar eriilebilir hale getirir: onlar kendi banallikleri erevesine
yerletirerek donukluu o rtad an kaldrr.
G en ellikle fazlasyla sradan bir yaklam la olaylar aktr n bak
asn dan grm ek olarak, fazlasyla akadem ik bir yaklam la verstehen3
yaklam olarak, ya d a fazlasyla teknik bir yaklam la emic analiz4
olarak adlandrlan bu m anevra, insan, ou zam an, antropolojinin uzun
m esafeden zihin okum a etkinliinin ya d a ssz ad a hayali kurm ann bir
trevi olduunu dnm eye ynlendirir ve bu m anevra, bir dzine batk
7)
Hangi elden olma sorunu, bir kez daha, karmak. Baka antropolojik alm
lar, (rnein, Levi-Straussun eserlerine dayanan antropolojik eserler) elbette, drdnc
elden ya da daha st bir sralamadan olabilir; bilgi salayclar da ou zaman, hatta
alkanlk gerei, ikinci elden yorumlarda bulunurlar - bunlar yerli modeller olarak bilinegelmitir. Yerli yorumun daha st dzeylere kabilecei okuryazarlk bulunan kl
trlerde -ak la Mariple balantl olarak bn Haldun, Birleik Devletlerden de Margaret
Mead geliyor- bu konular aslnda daha da kark bir hal alyor.
V
im di, bu nerm e, yani in san davrann incelem eye b alam ad an nce
in san davrann bizi ilgilendiren niteliklerden arndrm ann bizim
karm za olm ad, bazen ok d ah a geni bir sav a dntrlm ektedir:
yani, bizi ilgilendiren yalnzca nitelikler olduuna gre, bizim -m e rak iin
olm as d n d a- davranla hi am a hi ilgilenm em iz gerektii savna. Bu
gre gre, kltrn en etkili biim de ele aln tam am en sim gesel bir
dizge biim inde grlm esiyle (burada asl n em tayan kendi bildii
gibi olm as), unsurlarnn yaltlm asyla, bu unsurlar arasn d aki isel
ilikilerin belirlenm esiyle ve ardndan d a dizgenin btnn genel bir
biim de -evresin d e yapland asl sim gelere gre, bir yzey ifadesi haline
geldii derinlerdeki yaplara gre ya d a dayand ideolojik prensiplere
g re - karakterize etm ekle gerekleir. K ltrn ne olduuna ilikin
renilmi davran ve zihinsel grng kavram lan karsnda belirgin bir
gelim e saylm asna ve ad a antropolojide en gl kuram sal grlerin
bazlarna kaynaklk etm esine karn, eylere ilikin bu sk skya kapal
yaklam b an a gre kltrel analizi on un gerek hedefinden, gerek ya
am n gayr resm i m antn dan uzak tutm a tehlikesini (ve gideren artan
8)
Ya da, bir kez daha, kaydeder. Etnografyann byk blm aslnda filmlerde
plaklarda, mze sergilerinde ya da benzerlerinde deil, kitaplarda ve makalelerde bulu
nabilir; ama onlarn iinde bile elbette fotoraflar, izimler, planlar, tablolar ve benzerleri
yer alr. Temsil kiplerine ynelik zbilinlilik (bu kiplerle yaplan deneyler bir yana) ant
ropolojide byk bir eksiklik.
VI
u halde, etnografya tabanl betim lem enin zellii bulunm aktadr:
yorum laycdr; yorum lad ey toplum sal sylem in akdr; sz konusu
yorum lam a bu trden sylem in sylenilenini evresindeki yok olm aya
yz tutan durum lardan kurtanp onu incelenebilir terimlerle sabitlem ekten
olum aktadr. Kula oktan yok oldu ya d a deiti; fakat, iyisiyle ktsyle,
The Argonauts o f the W estem Pacific11 varln srdrm ekte. A m a bu tr
betim lem enin ayrca bir drdnc nitelii bulunm akta - en azndan benim
uygulam alarm da: m ikroskobik olm as.
Bu, elbette, toplum lann tam am nn, uygarlklann, dnya olaylannn ve
benzerlerinin byk lekli antropolojik yorum lam alarnn bulunm ad
anlam na gelmiyor. A sln da, analizlerimizi genelin dikkatine sunup onlar
oluturm am z hakl karanlar d a -k u ram sal anlam larnn yan sra - bu
biim de geniletilm eleri. A rtk o koyunlar um ursayan kim se kalm ad,
9) Antropologun kendisine bilgi salayan insanlar kiiler deil de nesneler olarak
grme drtsn glendirdii lde, katlmc gzlemi kavram yararl olmaktadr.
Ama, antropologun kendi zihninde kendi rolnn ok zel ve kltrle snrlandnlm
doasn bloke etmesine ve kendisini konudan kan olan bir konuun tesinde grmesi
ne yol at dzeyde de kiinin aleyhine ileyen en gl kaynaklardan biri olmaktadr.
10) Dnya grleri, (.n.)
11) Malinowskinin 1922de yazd kitap, (.n.)
VII
Bu d a bizi, son olarak, kuram kon usu n a getirm ekte. H erhangi bir konuya
-yazn san at, dler, belirtiler, k lt r- yorum sal yaklam larda bu lu n
m ann rahatsz edici gnah bu yaklam larn kavram sal boum lanm aya
direnm e eilim i sergilem eleri - y a d a direnm elerine izin verilm esi- ve bu
yzden de dizgeli deerlendirm e kiplerinden kurtulm alardr. Bir yorum u
kavrarsnz ya d a kavram azsnz, anlam n grrsnz ya d a grmezsiniz,
onu kabul edersiniz ya da etmezsiniz. K endi ayrntlarnn ivediliine skp
kalm bir yorum kendi kendisini onaylayc olarak ya da, d ah a kts,
on u su n an kiinin szm ona gelim i duyarlklar tarafndan onaylanm
o lara k su n u lu r; on u n sylem ek isted ik lerin i ken d isin in k iler dn d a
kalanlar balam nda dile getirm eye ynelik her trl giriim gln bir
taklit olarak nitelendirilir - antropologun ahlaksal svg iin kulland
en iddetli terim kullanlacak olursa, etnikm erkezli olarak.
N e kadar ekingen bir tavrla olursa olsun (geri ben bu k on u da hi
de ekin gen saylm am ), kendisini bilim dal kabul eden bir alan alm as
asndan, bu sz konusu bile olam az. K ltrel bir yorum un kavram sal
yapsnn rnein biyolojik bir gzlem in ya da bir fizik deneyinin kavram sal
yapsndan d ah a az dzeyde form le oturtulabilir olm asnn ya d a aka
gsterilebilecek deer bim e ilkelerine d ah a az yatkn olm asnn hibir
nedeni yoktur - bu trden form le dayandrm alarn gerekletirildii
terim lerin, tam am en var olm am alar sz konusu olm asa da, bu trden
yatknlklar tayabilm esi dnda. st rtl kuram lara m ahkm uz,
nk onlar ifade etm e gcnden yoksunuz.
A yn zam anda, kltrel yorum un baz niteliklerinin kltrel yorum un
kuram sal geliim ini dah a d a zorlatrdn kabul etm em iz gerekm ektedir.
Bu niteliklerin ilki, kuram n, kendilerini hayal gcne dayal soyutlam aya
kaptrabilen bilimlerde olan a kyasla yere d ah a salam basan bir konum da
kalm asnn gerekm esi. A ntropolojide yalnzca ksack m uhakem e sram a
lar etkili olm a eilim i gsterir; d ah a uzun olanlar m antksal dlere, bi
im sel simetri ieren akadem ik karkla kaym a eilimindedir. Bilinmedik
bir sim gesel eylem evrenine girme gereksinim in ekiciliiyle kltr kuram
12)
Kabul etmek gerekir ki, bu bir idealletirme. Kuramlar klinik kullanmda ende
olarak reddedildikleri, bunun yerine gitgide tuhaf, retkenlikten uzak, zoraki ya da man
tksz bir hal aldklar iin, bir avu insan dnda (geri bunlar da en tutkun olanlardr)
herkes onlara ynelik ilgisini yitirdikten uzun sre sonra da varlklarn srdrrler. A s
lnda, antropoloji asndan, tkenmi fikirleri literatr dna karmak retken fikirleri
literatre katmaktan daha nemli bir sorundur; bu nedenle de insann tercih edecein
den ok daha fazla kuramsal tartma yapc olmaktan ziyade eletireldir ve lmek zere
olan kavramlarn cenazesini geciktirmeye adanm meslekler bile sz konusudur. Alanda
ilerleme gerekletike, insan bu trden bir yabani ot ayklama iinin etkinliklerimizin
daha az gze arpan bir paras haline geleceini umuyor. Ama, imdilik, eski kuramlarn
lp gitmektense ikinci basklarn yapmay tercih ettikleri bir gerek.
13)
Bunu izleyen blmlerin byk ksm Fastan ziyade Endonezya'y ele almak
ta, nk byk blm ok yakn zamanlarda derlenen Kuzey Afrika malzemelerimin
taleplerini karlamaya henz yeni baladm. Endonezyadaki alan almas 1952-1954,
1957-1958 ve 1971de gerekleti; Fastaki ise 1964, 1965-1966, 1968-1969 ve 1972de
gerekleti.
VIII
Bir H in t yksnde - e n azndan benim dinlediim k ad an y la bir H int
y k s n d e- dnyann bir platform zerinde ykseldiini, bu platform un
bir filin srtnda olduunu, filin de bir kaplum baann srtnda durduunu
renen bir ngiliz, kaplum baann neyin stnde durduunu sorm u
(belki de bir etnograft; onlar byle davranrlar). B ak a bir kaplu m ba
ann srtnda. Peki ya o kaplum baa? A a, Sahib, bun d an son ras hep
kaplum baa artk.
D urum aslnda bu n d an ibaret. C oh en , eyh ve D u m ari arasndaki
karlam a kon u sun da d ah a ne k ad ar k afa yorm ann yararl olabileceini
bilm iyorum (gereken sre artk m uhtem elen ald ); am a, bunu ne kadar
uzun bir sre yaparsam yapaym , konunun tem eline asla yaklaam aya
cam d a adm gibi biliyorum. H akkn d a yazlar yazdm hibir eyin
tem eline yaklaabilm i de deilim , ne aadaki m akalelerde ne de baka
yerlerde. Kltrel analiz, doas gerei, tam am lanm az niteliktedir. stelik,
d ah a da kts, ne k ad ar derine inerse o kadar az d a tam am lanm kalr.
Bizimkisi en belirgin savlar en sallantl tem ellere otu ran tu h af bir bilim;
bu bilim iinde el aldnz kon u da bir yerlerde varm ak, hem kendinizde
hem de b ak alan n d a greceinizin o bir eyleri yanl yapm akta olduu
nuz duygusunu youn latrm aktan b ak a ie yaram az. A m a, bu, youn
sorularla zeki in sanlan bezdirm enin yan sra, etn o graf olm ann ta kendisi.
B u n dan kanm an n eitli yollan var - kltr folklora dntrp
derlem ek, zelliklere dntrp saym ak, kurum lara dntrp snf
landrm ak, yaplara dntrm ek ve on un la oynam ak. A m a bunlar birer
ka. G erek u ki, kiinin kendisini kltrn gstergebilim sel kavram na
ve yorum sal yaklam d a b unun incelenm esine adam as, aslnda, kiinin
etnografya tabanl sav, W . B. G allienin artk ok iyi bilinen terimini
kullanm ak gerekirse, gerekte doruluu tartlabilir olarak grm eye
adam asdr. A ntropoloji, ya d a en azndan yorum sal antropoloji, yle bir
bilim ki ilerleyiini tartm alarn gitgide rafine olm as deil, anlam ann
kusursuzluu belirlem ekte. G itgide iyiye giden ise bizim birbirimizi bez
dirirken sergilediimiz kesinlik.
nsann dikkati tek bir taraf yznden tartm a zerine odaklandnda
bunu grm ek ok zor. B urada m onologlann pek az deeri var nk rapor
edilecek bir son u sz konusu deil; srdrlecek bir tartm a bulm ak
bile zor. B u rada derlenm i m akaleler bir deere sahipse, bu deer onlarn
sylediklerinden ziyade tank olduklarndan kayn aklanm akta: yalnzca
antropolojiye deil, ayn zam an da toplum alm alarnn geneline, in san
yaam nn sim gesel biim lerine ynelik ilgide byk bir art var. Bir za
m anlar urasnlar diye felsefecilere ve yazn eletirm enlerine terk etm ek
ten fazlasyla m em nun kaldmz anlam , o kaypak ve kt tanm lanm
sah te varlk, artk geri gelip disiplinim izin m erkezine yerlem i durum da.
M arkslar bile artk C assirerden alntlar yapm akta; O lguculuk yanllar
d a K en n eth B u rketen.
Btn bunlarn ortasnda benim konum um bir yan da znelcilik, dier
yan da d a kabalizm e kar direnm ek, sim gesel biim lerin analizini som ut
toplum sal olaylara ve durum lara, sradan yaam n kam usal dnyasna
elim den geldiince yakn tutm aya alm ak ve bunu d a kuram sal for
m lletirm eler ile betim sel yorum lar arasndaki balan tlarn karanlk
bilim lere snlm ak suretiyle bozulm alarn engelleyecek bir biim de
dzenlem ek oldu. Bu kon ularda tam bir nesnellik olanaksz olduuna
gre (ki bu gerekten de byle), en iyisinin kiinin duygularm serbest
brakm as olaca biim indeki grten oldum olas etkilenm em iim dir.
R obert Solow un belirttii gibi, bu tpk unu sylemeye benziyor: kusursuz
den ecek dzeyde m ikropsuz bir ortam olanaksz olduuna gre, biz iyisi
m i am eliyatlarm z lam da gerekletirelim . Y apsal dilbilim, bilgisayar
m hendislii ya d a baka tr bir ileri dnce biim inin bizlerin in san
lar tanm am za gerek k alm ad an onlar anlam am za olan ak salayaca
sav lan da beni etkilem iyor. K ltre ynelik gstergebilim sel bir yaklam
en abu k biim de rtm enin bir yolu d a on un bir sezgicilik ve sim ya
karm na kaym asna izin verm ek olabilir - sezgiler ne kadar gzel dile
getirilirse getirilsin; sim ya ne k ad ar m o d em gsterilirse gsterilsin.
o k derinlerde yatan kaplum baalar bulm a aray iinde, kltrel
analizin yaam n som ut gereklerinden -in san larn her yan da katldk
lar politik, ekon om ik ve katm an lam aya ilikin gerekliklerd en - ve bu
gereklerin dayan d biyolojik ve fiziksel gerekliliklerden u zaklam a
tehlikesi srekli m evcut. B u n a kar ve bu ekilde de kltrel analizi bir
Ksm
Kltr Kavramnn
nsan Kavram zerindeki Etkisi
2) A.g.e., s. 80.
3) Preface to Shakespeare, Johnson on Shakespeare (Londra, 1931), s. 11-12.
4) lphigeremn nsznden.
inie gem esine yol at. M odern antropoloji baka neleri ileri srerse
srsn - v e u ya d a bu zam an da ok eyi ileri srd de gr lm ek tegeleneklerin ya d a belirli m eknlarn hi deitirem edii insann aslnda
var olm ad, h atta hi var olm ad ve, d ah a da nem lisi, doas gerei
de asla var olam ayaca sav n d a kararldr. M a sc o u n u n aktrlerinin
gerek kiiler olarak sokak giysileriyle dolanm alarn, m esleklerinden
arnm alarn, san attan uzak bir sam im iyetle anlk tutkularn ve ezberden
dile getirilm eyen arzularn sergilem elerini gzlem leyebileceim iz hibir
sah n e gerisi yok, olam az da. R ollerini, oyun culuk biim lerini, h atta
oyunlarn deitirebilirler; fakat, S h ak esp earein kendisinin de belirttii
gibi, sergilem eden asla vazgem ezler.
Bu durum , insann doal, evrensel ve sabit nitelikleriyle trel, yerel ve
deiken nitelikleri arasndaki hatt belirlem eyi byk lde gletirir.
A sln da, bu trden bir h att oluturm ann insann durum unu tah rif e t
m ek ya da, en azndan, onu ciddi lde yanl deerlendirm ek anlam na
geleceini gsterir.
B alide karm za kan trans durum unu ele alalm . Balililer ar d
zeyde kendinden gem e durum larna kaplr ve bu esn ad a da her trden
tuhafl sergilerler - canl tavuklarn kafasn srarak koparr, kendilerini
baklar, kendilerini lgnca oradan oraya atar, tu h af sesler kanr, mucize
trnden denge becerileri sergiler, cinsel ilikiyi taklit eder, dk yer ve
b u n a benzer eyler yaparlar; hem de bizim uykuya dalm am zdan dah a
kolay ve d ah a an i bir biim de. T ran s durum u her trenin ayrlmaz bir
parasdr. Bazlarnda elli ya d a altm kii birbiri ardna tran sa geebilir
(bir gzlem cinin belirttii gibi, birbiri ardna patlayan havai fiekler gibi) ,
bu durum dan be dakika ile birka saat son ras gibi srelerde kar ve
neler yaptn kesinlikle anm sam azlar; bu insanlar, hibir ey an m sa
m am alarna karn, geirdikleri bu deneyim in bir insann yaayabilecei
en olaan st ve tatm in edici deneyim olduundan em indir. Bu tr bir
eyden ve antropologlarn kefettii, inceledii ve betim ledii d ah a bin
lerce benzer tu h af olaydan insan doas h akknda neler renm ekteyiz?
B ali halknn zel bir tr varlk olduklarn, G n ey D enizi M arsllar
olduklarn m? T em elde bizlerden farkl olm adklarn, yalnzca bizim
sahip olm adm z baz tu h af am a aslnda rastlan tsal geleneklere sahip
olduklarn m? A sln d a zel yeteneklere sahip olduklarm ve h atta ig
dsel olarak farkl ynlerde ilerlediklerini mi? Ya d a in san doas diye bir
eyin var olm adn ve insanlarn yaln olduklarn, insanlarn yalnzca
kltrleri onlar ne biim de ekillendiriyorsa o olduklarn m?
H epsi de tatm in edici olm aktan uzak bu trden yorum lar arasnda,
in san a ilikin d ah a uygulanabilir bir kavram a giden yolu bulabilm ek iin
antropoloji abalam ak ta; bu insan kavram nda kltr - v e kltrn d e
iken lii- bir kapris ya d a nyarg olarak gz ard edilm ek yerine dikkate
alnacaktr ve yine bu kavram a gre antropoloji alannda hakim olan
insanln tem el birlii prensibi bo bir ifadeye dntrlm eyecektir.
nsan d oasn a ynelik tekdzeliki bir grten uzaklam ak gibi byk
bir adm atabilm ek, in san zerine yrtlen alm alar asndan, cennet
bah esini terk etm ek gibidir. K ltrn zam an ve uzam iinde gsterdii
eitliliin yalnzca bir vitrin ve grn sorunu, yalnzca sahn e dekoru
ve kom edi m askeleri sorunu olm ad grn korum ak ayn zam anda
insanln znde olduu kadar kendi ifadesinde de eitlilik sergiledii
gr n k orum ak dem ektir. V e bu d n ceyle birlikte de baz sk
balanm h alatlar gevetilm ekte ve tehlikeli sulara doru hi de rahat
olm ayan bir yolculuk balam aktadr.
T eh likeli, nk eer byk ile yazlan n san n, geleneklerinin
arkasn d a , altn d a ya da tesin d e aranm as kavram terk edilip de
bunun yerine, artk byk harfle yazlm ayan in sann bu geleneklerin
iinde aranm as gerektii kavram getirilirse, insan tam am en gzden
yitirme riski dom aktadr. nsan ya hibir iz brakm adan kendi zam an ve
uzam iinde bir ocu a ve kendi ann kusursuz bir tutsana dnr
ya d a d evasa, T olstoyvari bir orduya asker olarak katlp H egeld en bu
yana kapld o berbat tarihi belirlenim ciliklerden birine ya d a dierine
bular. Bu sapnlarn her ikisini de toplum bilim lerde yaadk ve bir
lde h l yaam aktayz - bunlardan biri kltrel grecilik bayra al
tnda ilerlerken dieri de kltrel evrim bayran tam akta. A m a, ayn
zam an da - v e d ah a yaygn b o y u tlard a- kltrel kalplarn kendilerinde,
insann varoluunun ifade asn dan kalc olm asalar d a karakter asn
dan ayrt edici olan tanm layc unsurlarn arayarak bun lardan kanm a
abalar da sergilem ekteyiz.
II
nsan kendi geleneklerinin ortasn a yerletirm e abalar eitli ynlere
sapt, farkl taktikler benim sedi; am a bunlarn tam am , ya d a neredeyse
tam am , tek bir btnsel entelektel strateji ad altnda ilerledi: ben
buna, hi deilse can n a okuyabileceim bir hedefim olsun diye, insan
c ilan g ib i- ksm en ve pek kararsz bir biim de olsa bile bunu bir kez terk
etti mi, grecilik gerek bir tehlikedir; bu tehlikeden saknm ann tek yolu,
in san kltrnn farkllklarn, Zunilerin kstlaycl ile K w akiutllarn
tehirciliini doru ve eksiksiz bir biim de karlam ak ve bu farkllklar
kiinin in san kavram dahilinde benim sem ek, bu farkllklar m phem ,
gereksiz yinelem eler ve etkisiz bayalklarla grm ezden gelm em ek olabilir.
E lbette, ayn zam an da nem li o lan kltrel evren selleri ifade e t
m enin gl, consersus gentium yaklam nn karsnda duran ikinci
gereksinim in, yani bu trden evrenselleri biyolojik, psikolojik ya d a toplum bilim sel srelere dayandrm a gereksinim inin yerine getirilm esini de
engellem ektedir. A m a i bunun la d a bitmiyor: kltrel olan ve kltrel
olm ayan unsurlar arasndaki ilikinin katm anbilgisel kavram latrm as
bu trden bir tem elin oluturulm asn d ah a d a etkili bir biim de g le
tirir. Bir kez kltr, tin, toplum ve organizm a kendi iinde eksiksiz ve
otonom , apayn bilim sel dzeylere dntrld m , bunlar tekrar bir
araya getirm ek ok zordur.
B u n u yap m aya alm a n n en yaygn yolu deim ez g n d erm e
n o k talar olarak adlandrlan eyin kullanm olabilir. Bu stratejiyi dile
getirenlerin en nllerinden biri olan ve krkl yllann b alan n d a T a lc o tt
Parsons, K luckhohn, O . H . T aylor ve bakalar tarafndan retilen T ow ard a C om m o n L an gu age for the A reas o f the Social S c ie n c es balkl
m em orandum dan bir alnt y ap acak olursak, bu gnderm e noktalar
toplum sal dizgelerin doasn da, bileen bireylerin biyolojik ve p si
kolojik doasn da, bu bireylerin yaayp hareketlerini gerekletirdikleri
harici durum larda, toplum sal dizgeler iindeki egdm gereksinim inde
[bulunabilir]. [Kltr] iinde (...) bu yap odaklar asla gz ard edilmez.
Bun lar bir biim de ad ap te edilm eli ya d a dikkate alnm aldr.
K ltrel evrenseller bu kam lam az gerekliklere verilm i kristalize
yantlar, bunlarla badam an n kurum sallatnlm yollar olarak grlr.
u halde, analiz, varsaylan evrenselleri derinlerde yatan, gerek kabul
edilen gerekliliklerle eletirm ekten, bu ikisi arasnda bir tr uyum luluk
olduunu gsterm eye ab alam ak tan oluur. T op lu m sal dzeyde, bu tr
yadsnam az gereklere dn k gnderm e, btn toplum larm -v arlk lar
n srdrebilm ek i in - kendi yelerini retm eleri ya d a m al ve hizmet
tem in etm elerinin gerektii, bylece de bir tr aile biim inin ya d a bir
tr ticaret biim inin evrenselliinin gerekletii yolundadr. Psikolojik
dzeyde, kiisel gelim e gibi tem el gereksinim lere -dolaysyla d a eitim
kurum larnn her yerde m evcut o lm asn a- ya d a O edipus kom pleksiyle
istediim iz ey olup olm ad sorusu karm zda durm aktadr. Bu, elbette,
artk bilim sel bir soru olm aktan kp felsefi bir soru olm akta; fakat insan
olm ann ne anlam tadnn znn, in san kltrnn u ya da bu
h alka zg olm ayp evrensel olan zellikleri yoluyla en belirgin biim de
ortaya konulduklar dn cesi bizlerin paylam ak zorunda olm adm z
bir nyargdr. Bu tr genel gerekleri -in san larn her yerde bir tr d in e
sahip old u k larn - veya u ya d a bu dinsel grngnn zenginliini Bali
halknn transn ya d a H in t ritelizmini, A zteklerin insanlar kurban
edilerini ya d a Zunilerin yam ur d an sn - kavrayarak m insan kavrayacaz? Evlilik den en eyin evrensel olm as gerei (eer bu doruysa)
H im alayalard a grlen ok-kocallkla, A vu straly ann fan tastik evlilik
kurallaryla ya d a A frik adaki B antularn ayrntl balk paras dizgeleriyle
ilgili gerekler kadar bizler kon usunda d a derin bir yorum salam ak ta
mdr? C rom w ellin kendi zam annn en tipik Ingilizi olduu nk ta
m am en esiz olduu yorum u bu balantya uygun debilir: genel adan
in san olm ann ne anlam tadna ilikin en bilgilendirici aklam alar
d an bazlar insanlarn kltrel niteliklerinde -fark llk larn d a- m evcut
olabilir; antropoloji bilim inin insan kavram nn oluturulm asna - y a da
yeniden o lu tu ru lm asn a- tem el katks da, o halde, bize bu niteliklerin
nasl bulunacan gsterm ekte yatabilir.
III
Sz konusu olan in san tan m lam ak olduunda antropologlarn kltrel
niteliklerden uzak durup bunun yerine hi de sorun karm ayan evrensel
lere snm alarnn tem el nedeni, in san davrannn d ev asa eitliliiyle
kar karya kaldklarnda, bir tarihselcilik korkusundan, onlar her trl
ilintiden m ahrum klacak k ad ar sarsc bir kltrel grecelik girdabnda
yollarn yitirm e korkusun dan kurtulam am alandr. Bu tr bir korkunun
nedensiz olduu d a sylenem ez: R uth B en ed ictin Pattem s o f Culture
baln tayan ve m u h tem elen bu lkede yaym lanm en popler
antropoloji kitab olm a zelliini koruyan kitab, bir grup insann yapm a
eilimi sergiledii her eyin bir baka grup tarafndan sayg duyulm ay hak
ettii biim indeki tu h af sonucuyla, belki de M arc B loch un tekil eyleri
renm enin heyecan olarak adlandrd eye kiinin kendisini fazlasyla
kaptrm as son ucu n d a kendisini sokabilecei tu h af durum un en arpc
rneini oluturur. A m a bu korku bir cdr. K ltrel bir grngnn
rolnn bu trden form lletirilm elerinden kan ey, bir uzam dan dierine ve bir zam an dan dierine, kendi davran iindeki grgl ortak
nitelikleri deil, tem silcileri sayesinde kendi doal kapasitelerinin genilii
ve belirsizliini kendisinin gerek baarlarnn darlna ve zgllne
indirgeyen m ekanizm alan vurgulayan bir insan tanmdr. Bizim hakkmz d aki en nem li gereklerden biri, son u ta, bin eit yaam yaam ak iin
doal ynden donatlm bir biim de balam am z am a son u ta bunlardan
yalnzca birini yaam am z.
K ltre ilikin denetim m ekanizm as gr in san d ncesinin
tem el olarak hem toplum sal ya d a kam usal olduu -d o a l ortam nn evin
bahesi, pazar yeri ve ken t m eydan o ld u u - varsaym yla balar.
D nm ek kafa iindeki gereklem elerd en olum az (kafa iindeki
ve baka yerlerdeki gereklem eler dnm enin olum as iin gereklidir
e lb e tte ); dnm ek, G . H . M ead ve dierlerinin anlam l sim geler adn
verdikleri ey - o u zam an szckler am a ayn zam anda da jestler, izimler,
mzikal sesler, saat gibi m ekanik gereler ya d a m cevherler gibi doal nes
n eler- iindeki bir trafiktir. A nlam l simgeler, aslnda, yaln gerekliinden
alnm ve deneyim e anlam katm ak iin kullanlan her eydir. H erhangi
bir bireyin bak asn dan, bu tr sim geler byk lde belirlenm i
zelliktedir. Birey doduu zam an bu sim gelerin topluluk iinde zaten
geerli olduklarn grr ve bu sim geler, bireyin katksnn olduu ya da
olm ad baz eklem eler, karm alar ve ksm i deiikliklerle varlklarn
birey ld k ten sonra d a srdrrler. Birey yaad srece bunlar ya da
bu n lardan bazlarn ou zam an kendiliinden am a bazen de bilerek ve
zenle kullanr, am a her seferinde de ayn am a sz konusudur: yaad
olaylara bir yap kazandrm ak, Jo h n D ew eynin canl ifadesini ku llan acak
olursak, yaanm eylerin sregelen sreci iinde kendi yolunu bulm ak.
nsann bu dnyada tavrn belirleyebilm ek iin bu trden sim gesel
aydnlan m a kayn aklarn a byk bir gereksinim i vardr, n k kendi
bed en in d e y ap sal o lara k k k lem i, sim g esellik ten uzak k ay n ak lar
ok dank bir k yaym aktadr. D ah a alt dzey hayvanlarn davran
kalplar, en azndan ok d ah a byk bir oranda, kendi fiziksel yaplar
tarafn d an belirlenm itir; genetik bilgi kayn aklar onlarn eylem lerini
ok d ah a dar bir eitlilik snryla dzenler. yle ki, bu snr ne kadar
dar ve ne k ad ar fazla eksiksiz ise hayvan d a o k ad ar alt dzeydedir, in san
asn dan, d ou tan belirlenm i o lan ey, byk dzeyde genel yant
kapasiteleridir; bu kapasiteler, ok d ah a fazla esneklii, karm akl ve
her eyin yolunda gittii ender durum larda davrann etkililiini olanakl
IV
N e tr deiiklikler gsterirlerse gstersinler, insann doasnn tanm
konusunda A ydnlanm a dnem i ile klasik antropoloji tarafndan benim se
nen yaklam larn ortak bir yan bulunm aktadr: her ikisi de tem el olarak
tipolojiktir. Bu yaklam lar insann bir m odel, bir ilk rnek, P latonik bir
fikir ya d a A ristoteles tarz bir biim olarak grn tsn izmeye abalar;
bu adan, gerek insanlar -siz, ben, Churchill, H itler, Borneolu kelle
av c s- yalnzca birer yansm a, arptm a, yaklaklk olm aktayz. A y dn
lanm a yaklam nda, bu tem el tipin unsurlan, gerek insanlardan kltrn
sslem elerinin syrlp atlm as ve geriye neyin -d o a l in san n - kaldna
baklm asyla ortaya konulacakt. K lasik antropolojide ise, kltrdeki ortak
niteliklerin saptanp karlm as ve ardndan ortad a ne kaldna -u zlaan
in sa n - baklm asyla ortaya kon ulacakt. H er iki durum da da, sonu, b i
limsel sorunlarn geneline yaplan tipolojik yaklam larn tm nde varlan
son u la ayndr: bireyler arasn d aki ve bireylerin oluturduu gruplar
arasndaki farkllklar ikinci p lan a atlr. Bireysellik tuhaflk olarak, farkl
olm ak da gerek bilim in san iin tek m eru incelem e kon u su n dan - d e
rinlerde yatan, deim eyen, dzgsel tip lem ed en - ilineksel sapm a olarak
grlr. Bu tr bir yaklam da, ne k ad ar titizlikle form llendirilm i ve
beceriklilikle savunulm u olursa olsun, yaayan ayrntlar l b asm ak a
lplk iinde boulur: bizler m etafiziksel bir varln, byk ile yazlan
in san n arayndayz ve bu uurda d a aslnda karm za kveren kk
i ile andm z insan, o grgl varl feda etm ekteyiz.
A n cak , bu tr bir feda edi gereksiz olduu k ad ar baarszdr. G enel
kuram sal anlay ile k oula bal anlay arasnda, zeti gren gz ile
ayrntlara zen gsteren keskin bir gz arasnda hibir kartlk yoktur.
A sln d a, bilim sel bir kuram -b ilim in k e n d isi- belirli gr n g lerd en
genel nerm eler karm a gcyle yorum lanm aldr. nsann bir btn
olarak neye karlk geldiini kefetm ek istiyorsak, bunu an cak ve ancak
insanlarn ne olduklarnda bulabiliriz; ve insanlarn olduklar ey de, her
eyden nce, ok eitlidir. te bu eitlili i-o n u n boyutlarn, doasn,
temelini, anlam larn- anlam ak yoluyla kendisine zg zdek ve gereklie
sahip bir in san doas kavram n yaplandrm aya yaklaacaz; bu kavram
d a istatistiksel bir gsterim den dah a fazlasn ve ilkelcilik yanls olanlarn
dlerinden d ah a azn ierecek.
Nihayet, m akalem in balna gelirsek, ite bu noktada kltr kavram
nn in san kavram zerindeki etkisi yer alm akta. D avran denetleyecek
bir sim gesel gereler, bedend bilgi kaynaklar seti olarak grldnde,
kltr, insanlarn znl ad an ne olabilecekleri ile aslnda teker teker
ne haline geldikleri arasndaki balanty salar. nsan haline gelm ek birey
haline gelm ektir ve bizler de kltrel kalplarn, sayesinde yaam larm za
biim , dzen ve yn verdiim iz tarihsel ad an yaratlm anlam dizgele
rinin rehberlii altnda birey haline geliriz. V e bu srece katlan kltrel
kalplar d a genel deil, zeldir - yalnzca evlilik deil, kadnla erkein
neye benzediklerine, elerin birbirlerine nasl davranm alar gerektiine
ya d a kim in kim inle evlenm esinin uygun olacan a ilikin belirli bir k av
ram lar seti; yalnzca d in deil, karm a arkna, oru ayininin nem ine
ya d a sr kurban etm e uygulam asna duyulan in an. nsan ne yalnz
ca -A y d n lan m a ann am alad g ib i- d outan gelen kapasiteleri
asn dan tanm lanr, ne de ad a toplum bilim lerin ounun yapm aya
alt gibi yalnzca gerek davranlar yoluyla tanm lanr; in san bunlar
arasndaki balantyla, birincinin kinciye dntrlm esi biimiyle, genel
olanaklarnn zel perform anslarna odaklan m asyla tanm lanr. nsann
doasn ne k ad ar bulank olursa olsuninsann kariyerinde, o kariyerin
karakteristik izgisinde seebiliriz ve kltr bu izginin belirlenm esinde
yalnzca bir unsur olsa da, asla en az nem li unsur deildir. N asl ki kltr
bizleri tek bir tr olarak ekillendirdiyse - v e hi kukusuz bugn de ekillendiriyorsa- bizleri ayr bireyler olarak da ekillendirm ektedir. N e hi
8) For the Union Dead iinde, Hawthome, s. 19. Farrar, Straus & Giroux Inc. ve
Faber & Faber Ltd.in izniyle yaymlanmtr. Robert Lowell 1964.
I
D avran bilim lerinin entelektel tarihinde, zihin kavram tuhaf, ikili
bir rol oynad. Bu tr bilim lerin fen bilim lerinin yntem lerinin organik
alanna dorusal bir uzants olduunu dnenler onu eytans bir szck,
olduka kah ram ans bir nesnellik idealine ulam ay baaram ayan btn
o yntem lere ve kuram lara gnderm ede bulunan bir szck olarak kullan
dlar. Kavray, anlay, kavram sal dnce, im ge, fikir, duygu, dnce,
fantezi gibi terim ler anlklk yanls olarak, yani, bilincin znelliiyle
kirlenm i olarak dam galand ve bunlar kullanm ak d a bilim sel cesaretin
zc bir baarszl olarak hor grld.1A m a, bunun tersine, fiziksel bir
kon u dan organik bir konuya ve en nem lisi de in sanla ilgili bir konuya
geii kuram sal yaklam ve aratrm a yordam nda ok eitli son ulara
sahip revizyonlarn habercisi olarak grenler zihin szcn uyarc
bir kavram , bunlar on arm ak tan ziyade ilerindeki h atalara dikkatleri
ekm esi, pozitif bilimin snrlarn geniletm ek yerine bunlar vurgulam as
am alanm bir kavram olarak deerlendirdiler. Bu tr dnrler a
1)
M. Scheerer, Cognitive Theory, Handbook of Social Psychology iinde (Reading
Mass., 1954).
dntrm ektir: Zihin zihinlemektir, bir organizm ann bir btn olarak
tutarl bir biim de reaksiyonudur... [bu gr] bizleri ksr ve fel edici bir
metafiziin balarndan kurtanr ve verimli olabilecek bir alanda ekip bi
memize olanak verir.9 Fakat bu tedavi okullarda sk sk dile getirilen - v e
daha en bandan doru olm ayan - adlar bir kiiyi, yeri ya d a eyi gsteren
szcklerdir anlatm na ters dm ekte. A dlarn niteliksel terimler -y an i
varlklan ya da etkinlikleri deil de kapasiteleri ve eilimleri iaret eden sz
c k ler- olarak kullanlm alan ngilizcede standart ve yeri doldurulam az bir
uygulam a olm asnn yan sra, hem doal hem de bilim seldir.10 Eer zihin
buna uyacaksa, inan , um ut ve hayrseverlik unsurlarnn da berabe
rinde on a uymas gerekecektir, tpk n ed en , g , yerekimi , gd ,
rol ve kltr gibi. Zihin zihinlemektir bir lde kabul edilebilirse de,
bilim bilimlem ektire katlanm ak biraz d ah a zor.11 A m a sper ego sper
egolam aktr biraz tu h af kam akta. D ah a da nemlisi, zihin kavram n
evreleyen kanklk perdesinin bir blm nn gerekten de kiileri, yer
leri ve nesneleri adlandran adlarla gerekletirilen yanl m eksem eden
kaynakland doru olsa da, bu karkln tem el nedeni yaln dilbilimsel
gereklerden ok dah a derin kaynaklar. S on u olarak, zihin szcn bir
eyleme dntrm ek on u ksr ve fel edici bir m etafizik karsnda hi
de korum ayacaknr. M ekanistler gibi znelciler de sonsuz kaynaklara sahip
insanlardr ve gizemli bir etkinliin yerine gizemli bir varl yerletirmek
ok basittir, tpk retrospekt 12 rneinde olduu gibi.
Bilim sel ad an bakldnda, organizm ann bir b tn olarak tepkisi
diyerek zihni davranla bir tutm ak, zihni hayaletten d ah a hayalete bir
varlkla bir tutup onu yararsz bir biim de boa km kabul etm ek olur.
Bir gereklii baka bir gereklie dntrm enin onu bir gerekdla
dntrm ekten d ah a savunulur olduu kavram doru deildir: bir tav
an by yoluyla bir a ta dntrldnde nasl o rtad an kayboluyorsa,
tek boynuzlu ata dntrldnde de o rtad an kaybolacaktr. Zihin
bir beceriler, eilimler, kapasiteler, eitim ler, alkanlklar derlem esidir;
D ew eynin ifadesiyle, zihin, hazrda bekleyen ve yoluna kan her eyle
tem asa geen etken ve istekli bir artyetiim i iaret ed er .13 V e bu haliyle
9) L. A. White, The Science ofCulture (New York, 1949).
10) Ryle, The Concept ofMind.
11) White, The Science of Culture.
12) ngilizcede retrospect szc hem ad hem de eylem olarak kullanlabilmek
tedir. (.n.)
13) J. Devvey, Art as Experience (New York, 1934).
de zihin bir eylem ya da bir ey deildir; zihin, beliriini baz eylem lerde
ve baz eylerde bulan dzenli bir nitelikler dizgesidir. Rylem dile getirdii
gibi, eer sakar bir ad am yanllkla tkezlerse, eylem lerini zihninin ile
yiine atfetm eyi doru bulmayz; am a bir palyao bilerek tkezlediinde,
unu sylem eyi uygun buluruz:
Palyaonun akllln onun tkezleyip yuvarlanmas gsterebilir. Tpk
sakar insanlar gibi aya taklr ve yuvarlanr - tek farkla ki, o bilerek ve
birok provann ardndan, tam gereken anda, ocuklarn onu grebilecei
bir yerde ve kendisine zarar vermeyecek biimde tkezlenip yuvarlanr,
izleyiciler onun sakar gibi grnmesini alklar ama onlann alklad ey
palyaonun kafasnn iinde gerekletirilen fazladan bir baanm deildir.
Palyaonun grnr baaranna hayran kalrlar, fakat bu baanm a da gizli
isel nedenlerin bir etkisi olmasndan tr deil, becerinin bir uygulan
olmasndan tr hayran kalrlar. Unutmamak gerekir ki, beceri bir eylem
deildir. Bu nedenle de beceri tank olunabilir ya da olunamaz bir eylem de
deildir. Bir baarmn bir becerinin bir uygulan olduunu kabul etmek,
aslnda, onu bir kamera tarafndan aynca kaydedilemeyecek bir unsurun
altnda deerlendirmektir. Fakat bir baanm da uygulanan bir becerinin bir
kamera tarafndan aynca kaydedilememesinin nedeni, onun gizemli ya da
hayalet tr bir gerekleme olmas deil, daha en batan bir gerekleme
olmamasdr. O bir nitelik ya da nitelikler kompleksidir. Ve bir nitelik de
grlebilecek ya da grlmeyecek, kaydedilecek ya da kaydedilmeyecek
trden bir unsur deildir. Nasl ki grltl konumann kendisi grltl ya
da sessiz deilse -nk sayesinde grltl ya da sessizin belirtebilecei
trden bir terim deildir- ya da nasl ki baansna yatknlk ayn nedenden
tr kendi bana katlanlabilir ya da katlanlamaz deilse, ak ya da isel
operasyonlarla uygulanan beceriler, zevkler ve eilimler de kendi balanna
isel, tank olunabilir ya da tank olunamaz olamazlar.14
Benzer bir gr nesneler iin geerlidir; efsaneye gre, inli adam n
evinde patlak veren yangn sonucunda ortaya kan yanm dom uzdan,
metafizik anlam dnda, piirilmi diye sz edemeyiz -o tu ru p onu yemi
olm asna karn - nk piirme bilgisi diye adlandrlan zihinsel bir ye
tenein uygulanm asndan kaynaklanm am tr. A rtk ii renen inlinin
14)
Ryle, The Concept ofMind, s. 33. Alnt Bam es & Noble Books and Hutchinso
Publishing Group Ltd. izniyle yaplmtr.
bu kez evini bilerek yakm as sonucunda rettii bu tr bir ikinci dom uza
piirilmi diyebiliriz, nk, ne kadar ham dzeyde olursa olsun, bu trden
bir yetenekten kaynaklanm tr. Bu trden yarglar, grgl olduklar iin,
yanl olabilir; bir adam yalnzca palyaoluk yaptn dnrken gerek
ten de tkezlemi olabilir ya d a biz yalnzca yandn dnrken domuz
gerekten de piirilmi olabilir. Fakat, m esele u ki, zihni bir organizmaya
atfettiimizde ne o organizm ann eylemlerinden ne de onun rnlerinden
sz ediyoruz; bu durum da, o organizmann eitli trden eylemleri sergi
leme ve eitli trden rnleri retm e kapasitesine, yatknlna, onun
niteliine deinmekteyiz bu kapasite ve yatknl elbette kiinin bazen
bu tr eylemleri gerekletirdii ve bu tr rnleri rettii gereinden
karmaktayz. Bu kon uda m addesel dnyann dnda olan bir ey yok;
yalnzca, niteliksel terim lerden yoksun bir dilin insan davrannn bilimsel
betim lem e yoluyla analizini yapm asn olaanst dzeyde zorlatrdn,
kavram sal geliimini engellediini gsterir bu; tpk A rapeshlerin dilinde
saylar gsterirken bir, iki, iki ve bir, bir kpek (yani drt), bir kpek ve
bir, bir kpek ve iki, bir kpek ve iki ve bir, iki kpek... denm esi ve say
saym ann bu kadar sorunlu hale getirilip m atem atiksel gelim enin sekteye
uratlm as gibi. yle ki, insanlar iki kpek ve iki kpek ve iki kpek (yani
yirmi drt) nerm esinin tesine gem enin byk aba gerektirdiini
bildikleri iin dah a byk btn m iktarlar iin ok deyiverm ekteler.15
A ynca, byle bir genel kavram sal ereve dahilinde, hibir indirgemeci
varsaym da b ulun m ad an insann zihinsel yaam nn biyolojik, psikolojik,
toplumbilim sel ve kltrel belirleyicilerini tartm ak olanakldr. Bu byle,
nk bir ey olm ak, bir kapasiteye sahip olm ak ya d a bir eye yatkn
olm ak, yani bir varlk ya d a bir baarm olm am ak, indirgem eye yatkn
deildir. R ylem palyaosu durum unda, hi kukusuz, yanl bir biim de,
palyaonun yuvarlanm asnn koullandrlm refleksler zincirine indir
genebilir olduunu syleyebilirdim , am a becerisinin de bu biim de indir
genebilir olduunu syleyemezdim, nk on un becerisinden kastettiim
tek ey on un yuvarlanabilirliidir. Palyao yuvarlanabilir iin, basite
indirgese bile, (bu organizm a) (betim lenen refleks serilerini retebilir)
yapabilir denebilir, am a yapabiliri tm ceden kardm zda on un ye
rine bir tek baarabilir , kapasitesin e sahiptir vb. gelebilir; bu d a bir
indirgem e deil, yalnzca eylem den kaynakl biim den balayp sfattan
15)
M. Mead, Comment, Discussions in Child Development iinde; (yay. haz.)
Tanner ve B. Inhelder (New York, tarih belirtilmemi), 1: 480-503.
II
S o n yanm yzyl iinde insan zihnine ynelik -h e r ikisi de yetersiz- iki g
r geerliliini korudu. B un lardan ilki, F reud un birincil olarak ad lan
drd trden insan dnce srelerin in -o rn atm a (substitution), tersine
evirm e, younlatrm a ve dierleri- on un ikincil olarak adlandrd
srelerden -ynlendirilm i, m antksal ad an dzenlenm i, uslam lam al
ve dierleri- soyolusal ad an nce geldii tezidir.16 A ntropolojinin snr
lar dahilinde, bu tez, kltr kalplarn ve dnce kiplerini tanm lam ann
olanakl olduu varsaym na dayan r.17 Bu tr bir varsaym da, en azndan
16) S. Freud, The Interpretation of Dreams, ev.; The Basic Writings of Sigmund
Freud iinde; (yay. haz.) A. A. Brill (New York, 1938), s. 179-548; S. Freud, Formulations Regarding Two Principles o f Mental Functioning, Collected Papers of Sigmund Freud
iinde (Londra, 1946), 4: 13-27.
17) L. Levy-Bruhl, Primitive Mentality (Londra, 1923).
daki kritik n okta kuram, gitgide artan dzeyde zayf bir durum a geldi.
Benim grebildiim kadaryla, gnm zde herhangi bir saygn antropolog
tarafndan ciddi dzeyde sorgulanm ayan insanln tinsel birlii kuram yalm zca ilkel dn grnn tam kart konum undadr; insanln dnya
zerinde yaayan m evcut rklan arasnda dnce srelerinin temel doas
asndan hibir dikkate deer farkllk olm adn savunur. M odern zihin
tipinin varoluu kltrn edinilm esi iin n koul olarak kabul edilecekse,
kltrn btn ada insan gruplan tarafndan evrensel dzeyde edinilmi
olmas, elbette, tinsel birlik doktrinini basit olarak gereksizce yinelenen bir
ifade haline getirir; ama, gerek anlam da gereksizce yinelenen bir ifade olsun
ya d a olm asn, grgl geerliliine ilikin etnografya ve psikoloji tabanl
kantlar da ezici arlkta birer nerm edir.20
K ltrn ortaya kndaki kritik n okta kuram na gelince, bu kuram a
gre, kltre sahip olm a kapasitesin in geliim i prim atlarn soyoluunda
ani, ya hep ya hi tr bir oluum du.21 H om inid haline geliin yeni, tam
olarak belirlenem eyen tarihinde zel bir an d a gen ya d a anatom i asndan
m uhtem elen kk de olsa tatsz bir organik deiiklik -m u h tem elen
korteks y ap sn d a- gerekleti ve bu deiiklik son u cu n d a ebeveynleri
iletiim kurm a, ren m e ve retm e, farkl duygular ve tutum larn
sonsuz zincirinden bir genellem eye u lam a yeteneine sahip olm ayan
bir hayvan bu yetenee sahip oldu ve bunun ardndan bir alc ve verici
olarak h areket edebilm eye ve kltr adn verdiim iz birikime b alad .22
O n u n la birlikte kltr dodu ve bir kez doduktan sonra da kendi yoluna
koyularak insann dah a sonraki organik evrim inden tam am en bamsz bir
biim de byr hale geldi. M odern insann kltr yaratm a ve kullanm a
kapasitesi, yani on un en ayrt edici nitelii, yaratlm a srecinin tam am
radikal bir nitel farklla ulaan a k adar ilerleyen m arjinal nitel deiiklik
lerden biri olarak kavram sallatrlr, tpk akcln hi yitirm eden ss
derece derece azaltlan suyun sfr derecede aniden donm as ya da pist
banda bekleyen bir uan yeterli hza ulaarak u ua gem esi gibi.23
A m a biz burada ne sudan ne de uaklardan sz ediyoruz; aynca, sorun
da u: kltrlenm i insan ile kltrlenm em i insan arasna bu grn ima
20) C. Kluckhohn, Universal Categories of Culture, Anthropology Today iinde;
(yay haz.) A. L. Kroeber (Chicago, 1953), s. 507-523; ayrca bkz. Kroeber, Anthropology,
s. 573.
21) Kroeber, Anthropology, s. 71-72.
22) A.g.e.
23) A.g.e. \ White, The Science of Culture, s. 33.
ettii trden keskin bir hat gerekten de izilebilir m i ya da, eer rneksem elerden yola kacaksak, daha tarihsel bir yaklam, rnein m od em in
O rtaa ngilteresinden itibaren hi kesinti olm adan, aam alar sonucunda
ortaya k dah a uygun olm az myd? A ntropolojinin fiziksel dalnda,
nceleri yalnzca G ney A frikada rastlanrken gnm zde olduka yay
gn alanlarda bulunan A ustralopithecine fosillerinin hom inidlerin geliim
izgisindeki boluklar doldurm aya balam alanyla birlikte, insanln sanki
aniden albaylktan tugenerallie terfi ettirilmi ve bir gecede rtbe alm
gibi ortaya kverdiine ynelik kukular da artt.24 Y aklak ya d a drt
milyon yl ncesine denk den st Pliyosen ve alt Pleyistosen dnem lerine
ait bu fosiller ilkel ve gelimi m orfolojik niteliklerin arpc bir mozaii
ni gzler nne serm ektedir; bu m ozaikte en arpc zellikler m odem
insanm kine arpc dzeyde benzeyen bir pelvis ve bacak formasyonuyla
bugn yaayan kuyruksuz m aym unlarn sahip olduundan bir para daha
gelimi bir kafatasna ilikin kapasitedir.25 lk eilimler insan benzeri iki
ayaa dayal hareket ieren dizge ile kuyruksuz m aym un benzeri beyin
arasndaki bu balanty A ustralopithecinelerin hem hom inidlerden hem
de pongidlerden tam am en ayr, tipik olm ayan ve talihsiz bir geliim izgisini
yansttklan biiminde yorum lamak ynndeydi; ancak, gnmzde herke
sin zerinde uzlat nokta H ow ellsn vard sonucu izlemektedir; buna
gre, ilk hom inidler kk beyinli, henz iki ayak zerinde hareket eder
olm u, protoaustralopith insanslard ve bizim insandan kastettiimiz ey
de bu grupta dah a byk beyin ve ayn biim de deiiklie uram iskelet
dizgesi biim inde ortaya kan ikincil adaptasyonlar temsil etm ektedir .26
yukar ynde ilerleyen bir sreklilik deil, bir seri sram a km aktadr.32
Fakat, bu gr, pongidler insann en yakn akrabas olsalar bile, yakn
szcnn ok esnek bir terim olm as ve evrimsel bak asndan gereki
bir zam an izelgesi olm as durum unda insanlarla pongidlerin aslnda hi de
yakn olm adklar, en son ortak atann en azndan bir st Pliyosen (ve kt
olaslkla bir st O ligosen) olup soyolusal farkllam ann o zam andan beri
srekli artan bir hzla d evam ettii gereini gz ard etm ektedir. em p an
zelerin konum am alar gerei hem ilgin hem de nemli olsa da, gerekten
konum ann ya hep ya hi tr bir olgu olduu sonucunu karm ak bir ila
krk milyon yl aras bir sreyi tek bir zam an anna indirgem ektir ve ayn
biyologun ergenlii atlam as gibi sapiens ncesi hom inid izginin tm n
atlam aktr. H ayatta olan hayvanlara ynelik trleraras kyaslama, dikkatle
gerekletirilirse, genel evrimsel eilimlere ilikin karm lar iin meru ve
-a sln d a - yeri doldurulam az bir geretir; am a, nasl ki n snrl dalga
boyu fiziksel lm lerde ayrm olanakl klyorsa, insann hayattaki en
yakn akrabalarnn en iyi olaslkla uzak kuzenler (atalar deil) olm as da,
aratrm a yalnzca gnmze kadar gelmi biimler arasndaki kartlklarla
snrlandrldnda, insansdaki evrimsel deiim in llm esinde incelik
kazanm a derecesini snrlandrm aktadr.33
Eer, tam aksine, hom inid soyoluun u d ah a uygun bir zam an i
zelgesine yayar, in sanslarn yaylndan beri ve zellikle de Pliyosen
dnem inin son un a doru Australopithecus'un ortaya kndan bu yana
in san yznn grnnde nelerin deitiine dikkat edersek, zihnin
evrim sel geliim inin d ah a ince bir analizi olanakl hale gelir. D ah a da
nem lisi, bu durum da, organik gelim enin son a erm esinden ok zam an
n ce kltrel birikim in gereklem ekte olduu iyice belirginletii gibi,
bu tr bir birikim in byk olaslkla bu gelim enin son aam alarnn
ekillenm esinde ak tif bir rol oynad d a ortaya kar. U an icadnn
hibir grnr fiziksel deiiklie, (doutan gelen) zihinsel kapasitede de
hibir farklla yol am ad belli ki doru olsa da, tatan alet ya da kaba
dzeyde yontm a gereci yapldnda byle bir durum sz konusu deildi;
bunun hem en ertesinde, hem dik bir duruun, sayca azalm dilerin
32) L. A. White, Four Stages in the Evolution of Minding, The Evolution of Mani
iinde, (yay. haz.) S. T ax (Chicago, 1960), s. 239-253; bu gr ok yaygndr.
33) Tarihsel varsaymlar retmek amacyla ada biimler arasndaki kyaslamalarn
olduu gibi kullanmnn tehlikelerine ilikin genel bir tartma iin bkz. G. Simpson,
Some Principles of Historical Biology Bearing on Human Organisms", C old Spring Harbor Symposia on Quantitative Biology 15 (1950): 55-66 iinde.
36) Kurt ocuk ve dier yabani fanteziler konusunda bkz. K. Lorenz, Comment,
Discussions on Child Development iinde, (yay. haz.) J. Tanner ve B. Inhelder (New York,
tarih yok), I: 95-96.
37) Bkz. bu kitapta VI. Blm.
38) Yaltlmlk konusu iin bkz. H. Harlow, Basic Social Capacity of Primates, The
EvolutionofMans Capacity for Culture iinde, (yay. haz.) J. Spuhler (Detroit, 1959), s. 4052; taklide dayal renme konusunda bkz. H. W. Nissen, Problems of Mental Evolution
in the Primates, The Non-Human Primates and Human Evolution iinde, (yay. haz.) J.
Gavan (Detroit, 1955), s. 99-109.
39) B. I. DeVore, Primate Behavior and Social Evolution (yaynlanmam, tarih
yok).
40) Baz primat alt memeliler de kesinlikle toplumsal bir yaam biimi srdrdkleri
iin bu sre byk olaslkla primatlarn tmnden ncesine aittir. Ancak, baz kularla
bceklerin toplumsal davran daha az yakn ilinti tamaktadr, nk bu cinsler insann
geliim izgisine teet konumdadr.
III
D avran bilim lerindeki - t u h a f biim de gecikm i olsa d a - d ah a yreklen
dirici gelim elerden biri, fizyolojik psikolojinin, refleks em ecinin m u ci
46)
P. Weiss, Comment on Dr. Lashleys Paper, Cerebrcd Mechanisms in Behavio
iinde, (yay. haz.) L. A. Jeffress (New York, 1951), s. 140-42.
hayvann daha bol eitlilik ieren ilgi alanlar vardr ve yaanan ann ilgi
ekip ekmemesi de davranta daha byk bir rol oynar - bu da hangi
drtye tepki verilecei ve tepkiyi neyin oluturaca konularnda daha
fazla ngrlemezlik anlamn tar.47
B u evrim sel eilim lerin -d ik k a ti o d ak lam ak , ilgi alan larn e it
lendirm ek, am ac k orum ak ve, gen el olarak, m evcu t du ru m u n k arm a
klklaryla olum lu biim de ilgilenm ek k o n u su n d a yeten ein gitgide
artm as- b tn in san d a bir araya gelerek in san en a k tif-a y n zam anda
d a tah m in edilm esi en z o r- organizm a halin e getirir. K lu ck h o h n ile
M urraynin insan beynindeki egem en sreler adn verdikleri srelerin
ar dzeydeki anlalm azlk, esneklii ve kapsam ll - b u yetenek leri
fiziksel a d an olan ak l klan s re le r- en azndan selen terelere k ad ar
izi sr lebilecek tan m lan abilir bir soyolusal gelim enin so n u cu d u r.48
M erkezi bir sinir you n lam as -y a n i bir b e y in - b u lu n m am asn a ve bu
n ed en le de h ayvan n eitli paralar greli bir bam szlk iinde ilev
grm esin e, her birinin kendisine ait duyum sal, nral ve m otor unsurlar
setlerine sahip olm asna karn, m tevaz deniz analar, deniz anem onlar
ve benzerleri yine de artc dzeylerde znl sin irsel etkin lik d e i
m esi sergiler: gndz saatlerin d e aln an gl bir d rt n n ardndan ,
bu nu izleyen gece esn a sn d a h arek e t gelebilir; d eneysel olarak ar
drtye m aruz braklan baz m ercan lar bu n u n ard n d an birka d ak ik a
sreyle h id d etlen m eyi andran, kendiliinden bir coku n lu kla ld ar
lar; dzenli aralk larla verilen uyarclar da, h l tam o larak bilinm eyen
bir b ellek biim i yoluyla, farkl k aslard a bir etkinlik ed g m n e ve
zam an iinde etkinliin kalplam bir biim de yeniden ortaya km asna
yol a ar.49 D ah a st dzeydeki om u rgallard a (kabuklular vb.) oklu
yollar, derecelenm i sin aptik potansiyeller ve tetiklen en tepkilerin tm
gr lm ektedir; bunlar, rn ein karid esin yreinde old uu gibi, isel
ilevlerin am az bir dzende d en etlen m esin e o lan ak salar. D ah a alt
47) D. O. Hebb, The Problem of Consciousness and Introspection, Brain Mechanics and Consciousness" iinde, (yay. haz.) E. Adrian vd. (Oxford, 1954), s. 402-417.
Gndermeler karlmtr.
48) C. Kluckhom ve H. Murray, (yay. haz.), Personality in Nature, Society and Culture (New York, 1948); H. Bullock, Evolution of Neurophysiological M echanism s",
Behavior and Evolution, (yay. haz.) A . Roe ve G. Sim pson (New Haven, 1958), s.
165-177 iinde.
49) Bullock, Evolution.
nron nfusundaki net arta atfetm enin saflk olaca kon u su n da fikir
birlii diye adlandrlabilecek bir durum sz konusudur. Bu radaki fark,
taraflardan birinde kukularn artan beyin boyutu ile d ah a zengin baarm
arasndaki koutluun yine de ortaya kt gereinin vurgulanm asyla
su skunlam aktadr; bu arada, dier tarafta da, kukular, bu koutluun
tatm in edici dzeyde aklanabilir grnm esini salayacak bir eylerin
eksik olm as gereinin vurgulanm asyla d ah a gl dile getirilm ektedir.
Bu konu, sonuta, G erardn nerdii biimiyle, baanm n, birbirinin
ayn birimlerin basit oalm asyla gerekten de gelitii bilgisayar devreleri
zerindeki alm alarn ilerlemesiyle ya da, Bullockun nerdii gibi, sinir
hcreleri arasndaki kimyasal farkllklarn daha fazla incelik kazanm as
yoluyla netletirilebilir.54 Fakat, bu sorunun zm ne giden asl yolun,
bu yaklam larn her ikisinde de m evcut olduu grlen ve st dzey
hayvanlarda sinir dizgesinin ileyiine ilikin olarak tam am en doutanc
nitelik tayan kavram latrm ann terk edilm esinde yatm as daha byk bir
olaslk. Prim atlarda genilem i nbeynin, gelimi toplum sal rgtlenm e
biimlerinin ve, en azndan Australopithecinelerin ellerine alet alm alannn
ardndan, kltrn kurum sallam kalplarnn ayn anda ortaya km as
gsterm ektedir ki, biyolojik, toplum sal ve kltrel param etreleri seriler
halinde -birinci param etre kinciden nce gelir, ikinci ncden nce, ve
bu byle srp gid er- ele alm aya ynelik standart yordam tedbirsizdir. T am
aksine, dzeyler olarak adlandrlan bu aam alar karlkl olarak balantl
grlmeli ve topluca ele alnmaldr. Bu yaplrsa, merkezi sinir dizgesi iinde
arayacamz, prim atlarn geneli ve insann zelinde yinelenen nral uya
rmn otonom alanlarnn arpc gelim esi iin fiziksel bir taban hizmetini
grecek trden yepyeni nitelikler, aslnda, bu alanlar m antksal ve genetik
adan ncl olarak nitelendirseydik aryor olacam z niteliklerden farkl
olacak ve bu nedenle de yalnzca znl fizyolojik param etreler asndan
tam bir aklam a gerektirecektir. Belki de oranlardan ok ey bekliyoruz;
ya da, en azndan, ok fazla ey olm asa bile, yanl eyleri.
A sln da, in san sz konusu olduunda, insann m erkezi sinir dizgesi
nin en arpc zelliklerinden biri, sinir dizgesinin davran belirlerken
sergiledii ve yalnzca kendiliinden oluan param etrelerin snrlarnda
etkinlik gsteren greli eksikliidir. G enellikle, bir hayvan ne k ad ar alt
dzeydeyse, teh d itk r bir drtye znl yoldan b alan tl bir dizi
gerekletirilm i etkinlikle tepki gsterm e eilimi de o k ad ar fazladr; bu
54) R. W. Gerard, Brain and Behavior; Bullock, Evolution.
etkinlikler, bir arad a ele alndklarnda, greceli olarak basm akalp hale
getirilm i -b u renilm em i dem ek deildir- sav a ya d a sv tepkisini
oluturur.55 nsann bu tr bir drtye znl tepkisi, te yandan, dank,
eitli younluklarda bir korku ya d a h iddet uyarlm asndan oluur ve
bu n a bazen otom atik olarak n ced en ayarlanm , iyi tanm lanm d a v
ran ardlklar elik eder.56 K orkutulm u bir hayvan gibi, korkutulm u
bir insan da kaabilir, saklanabilir, diklenebilir, anlam azlktan gelebilir,
sakinleebilir ya d a pan ikten tr aresizlie kaplarak saldrabilir; am a
insann durum unda bu tr bariz eylem lerin tam anlam yla ekillendiril
m esi genetik ablonlar tarafndan deil de ncelikle kltrel ablonlar
tarafndan ynlendirilm ektedir. H er zam an tan sal nitelikler sergileyen
cinsiyet alannda -b u ra d a davrann denetim altnda tutulm as eeysel
bezden tkrk bezine, m erkezi sinir dizgesinin baatlna doru ilerleryerleik etkinlik ardlklarndan uzaklap genelletirilmi tahrik ile cinsel
kalplarn artan esneklii ve deitirilebilirliki ynnde ilerleyen benzer
bir evrim sel eilim grlm ektedir; bu eilim kon usun da insann pek de
haksz saylm ayacak dzeyde toplum sal bir ne sahip olan cinsel uygula
m alar eitlilii m antksal bir uzanty tem sil ediyor gibi grn ecektir.57
Bylece, apak bir atk halinde, artan bir otonom luk, sradzensel
karm aklk ve sregelen m erkezi sinir dizgesi etkinliinin egem enlii, bu
trden bir etkinliin m erkezi sinir dizgesinin kendi yaps -y a n i znl
o la ra k - tarafndan ayrntl bir biim de belirlenm esiyle el ele gitm ekte
dir. B t n bunlar, biyolojik ve sosyokltrel deiim arasndaki rtm e
dnem inde gerekleen nral evrim deki dah a nem li gelim elerden baz
larnn, m erkezi sinir dizgesinin baarm kapasitesin i gelitiren am a onun
ilevsel kendi kendisine yeterliliini azaltan niteliklerin grnm esinden
olutuunu ortaya kabilir.
Bu bak asn a gre, zihinsel ileyiin tem el olarak beyin ii bir
sre olduu, insann bu sre sayesinde icat etm eyi baard eitli
yapay gereler tarafndan ikincil olarak desteklenebilecek ya d a glendirilebilecek bir sre olduu biim indeki "kabul grm fikir olduka
h atal grnm ektedir. Bun un aksine, egem en nral srelerin tam am en
belirlenm i, uyarlam ac ad an yetkin tanm larnn znl param etreler
trnden ifade edilm esi olanaksz olduuna gre, in san beyninin ileyii
tam anlam yla kltrel kayn aklara bam l olm aktadr; ve bu kaynaklar
da, son uta, zihinsel etkinliin yardm clar deil, bileenleridir. A sln da,
bariz, kam usal bir eylem niteliini tayan, nesnel m ateryallerin am al
d en etim in i ieren d n m e, m u h tem elen in san lar a sn d a n tem el
niteliktedir; ve de rtl, kiisel bir eylem niteliini tayan ve bu tr
m alzem eleri kullanm ayan dnm e de, yararsz olm asa bile, tretilm i
bir yetenektir. O kul ocuklarnn hesap yapm ay renm e yollarnn da
gsterdii gibi, kafadan toplam a ilem i yapm ak aslnda saylar kalem k a
tla, say ubuklar kullanarak top lam aktan ya da, geleneksel yntem le,
el ve ayak parm aklarn sayarak top lam aktan aslnda d ah a karm ak bir
zihinsel beceridir. Y ksek sesle okum ak kiinin kendi kendisine o k u m a
sndan dah a tem el bir ilerlemedir; kiinin kendi kendisine okum a yapm as
aslnda yalnzca O rta a d a ortaya km bir uygulam adr.58 K on u m a
kon usunda d a benzer bir gr sk sk dile getirilir; en sa f olduum uz
zmne giden ilk adm [evreye ait] uygun niteliklerin bir model ya da
imgesini oluturmaktr. Bu modeller bedenin organik dokulanndan paralar
ve insan tarafndan salanacak katla kalem ya da dier gereleri de ieren
birok eyden yaplandrlabilir. Bir model oluturulduktan sonra, bu mo
del eitli varsaymsal koullarda ve snrlamalar altnda ynlendirilebilir.
Organizma bu durumda bu ynlendirmelerin sonucunu gzlemleyebilir
ve gzlemlemenin olanakl olmas iin de bunlar evre zerinde uygula
yabilir. Bu gre gre, bir havaclk mhendisi, rzgr tnelinde yeni bir
uak modelini ynlendirdii zaman dnmektedir. A ra kullanan bir kii,
parman bir haritadaki bir izginin stnde gezdirdii zaman dnmek
tedir ve parma otomobilin uygun ynlerinin bir modeli ilevini grrken
harita da yolun bir modelidir. Bu trden dsal modeller karmak [evreler]
hakknda dnmek iin sk olarak kullanlr. rtl dncede kullanlan
imgeler, modeller oluturmak iin kullanlmas gereken organizmann fizyokimyasal olaylarnn mevcudiyetine dayanmaktadr.61
D n cen in kafa iindeki gereklem elerden deil de sim gesel m o
dellerin durum ve srelerinin dnyadaki durum ve srelerle eleti
rilm esinden olutuunu sav u n an bu grn tad bir dier anlam da
zihinsel etkinlii b alatan n drt eksiklii, onu son a erdirenin de drt
kefi olduudur.62 Parm an haritann zerinde gezdiren srcnn
bunu yapm asnn nedeni, gitm ekte olduu yere nasl gidilecei bilgisinden
yoksun olm asdr ve bu bilgiye eritiinde de yapm akta olduu eylemi
brakacaktr. M hendis rzgr tnelindeki deneylerini m odel uann
yapay olarak oluturulm u eitli aerodinam ik koullarda nasl d av ran
dn bulm ak iin gerekletirir ve bunu bulduu an da deneyi bitirir.
C ebinde bozukluk arayan bir adam bunu yapar, nk elinde bozukluk
yoktur ve aram ay eline bozukluk geirdiinde keser - ya da, elbette,
cebinde bozukluk olm ad iin projenin tm nn beyhude olduu ya da
aram a eyleminin kendisi buna dem eyecek kadar zahm etli63 olduu iin
projenin hi de ekonom ik olm ad son u cun a vardnda. G dlenim sel
problem ler (bunlar d a n k nn b ak a bir anlam n ierm ektedir) bir
61)
Rev. 63
62)
(1953):
63)
yana, bildirim sel usavurm a anlalm az ile balar veya sorgulam ann terk
edilm esiyle ya d a anlalm azn bir son uca ulam asyla son a erer. D
nm se! dncenin ilevi (...) bir tr belirsizlik tayan bir durum u net,
tutarl, yerleik ve uyum lu bir durum a dntrm ektir.64
zetle, insann idrak etm esi, bildirimsel usavurm a anlam nda, belirli
trden kltrel kaynaklarn organizma tarafndan -h erh an gi bir n ed en legerek duyulan evresel drtlerin retilm esi (kefedilmesi, seilmesi) iin
uygun bir biim de ynlendirilmesine dayanr. V e bu aray organizmann
genetik kaynaklardan tr gerekte eriebildii bilginin yksek dzeydeki
genelliinden tr d aha ivedidir. H ayvan ne kadar alt dzeydeyse, d avra
nsal baanm ncesinde evreden aynntl bilgiler alm a gereksinim i de o
kadar dktr; kulann um ay renm eden nce aerodinam ik prensip
lerini snam ak iin rzgr tnelleri ina etm eleri gerekmez - bu prensipleri
zaten bilirler . nsann benzersiz yan, ou zam an ne kadar farkl trden
eyleri renebileceine gre ifade edilmitir. M aym unlar, gvercinler ve
h atta ahtapotlar ara sra d a olsa renebildiklerini kantladklar olduka
in sanca eylerle aklmz kantrsalar bile, genel bir adan bakldnda,
bu gerek kendi bana yeterlidir. Fakat tem el kuram sal adan, insann ne
kadar ok eyi renm ek zorunda olduu gereinin vurgulanm as da n em
lidir. nsann, ne kadar evcilletirilmi ve genellikle dayankl olursa olsun,
kltrden bamsz bir biim deyken fiziksel adan varln srdremez bir
hayvan olaca ou zaman dile getirilmitir.65 A yn zam anda zihinsel adan
da varln srdremez olaca ise seyrek bir biim de dile getirilmektedir.66
B t n bunlar insan dncesinin duygusal yan iin olduu kadar
anlksal yan iin de geerli. Bir seri kitap ve m akalede, H ebb, insann
sinir dizgesinin (ve d ah a az bir seviyede d ah a alt dzeydeki hayvanlann
sinir dizgesinin) esasl bir baarm iin bir n koul olarak, en uygun d
zeyde m evcut evresel drtlerin old uka srekli bir akna gereksinim
duyduu biim indeki ilgin kuram gelitirdi.67 Bir yandan, in san beyni
64) J. Dewey, Intelligence and the Modem World, (yay. haz.) J. Ratner (New York,
1939), s. 851.
65) rnein W. La Barre, The H uman Animal (Chicago, 1954).
66) Fakat bkz. J. Dewey, The N eed for a Social Psychology, Psychol. Rev. 24 (1917):
266-277; A. 1. Hallowell, Culture, Personality and Society.
67) D. O. Hebb, Emotion in Man and Animal: A n Analysis of the Intuitive Process
ofRecognition, Psychol. Rev. 53 (1946): 88-106; D. O. Hebb, The Chrganization of Behavi
or (New York, 1949); D. O. Hebb, Problem o f Consciousness and Introspection; D. O.
Hebb ve W. R. Thompson, Social Signifkance of Animal Studies.
71)
S. Langer, Feelirg and Form (New York, 1953), s. 372. zgn metindeki itali
yazlar korunmutur.
IV
Zihin terim i bir organizm ann belirli bir nitelikler seti iin kullanlr.
Say m a yetenei zihinsel bir niteliktir; kronik neelilik gibi; tpk - g d
lenim sorununu burada tartm ak olanakl olm adysa d a - agzllk gibi.
Bu nedenle de zihnin evrim i sorunu ne yanl alglanm bir m etafizik
tarafndan retilm i sah te bir konu ne de yaam n han gi n o ktasn d a g
rnm ez bir ruhun organik m ateryale katldn kefetm e konusudur. Bu,
organizm alarda belirli trden yeteneklerin, kapasitelerin, eilim lerin ve
zelliklerin geliimini izlemek ve bu trden niteliklerin dayand unsurlar
ya da unsur tiplerini betim lem e konusudur.
72) insan dnnn anlksal ve duygusal ynne hizmet eden kltrel simge
trleri farkllk sergileme eilimindedir - bir yanda dolambal dil, deneysel yollar, mate
matik ve dierleri, dier yanda da mit, ritel ve sanat. Fakat bu kartlk ok keskin belirlenmemelidir; matematiin duygusal, iir sanatnn da entelektel kullanmlar vardr ve
zaten aradaki farkllk da nemli olmayp yalnzca ilevseldir.
73) R. Granit, Receptors and Sensory Perception (New Haven, 1955).
74) J. S. Bruner ve L. Postman, Emotional Selectivity in Perception and Reaction,
]. Personality 16 (1947); 69-77.
75)
ok eitli biimlerde kullanlan zihin ve kltr gibi kavramlar kullanrken
soyolusal basamaklarda bu terimlerin ne kadar derinlere gtrlecei -yani tanmlarnn
ne kadar geni tutulaca- karan byk lde bir gelenek, siyasa ve zevk sorunudur.
Burada, belki bir para tutarsz bir biimde, ama yine de yaygn grnen kullanma uygun
olarak, zihin ve kltr iin kart seimler yaplmtr: zihin, geni anlamda, maymunla
rn iletiim kurmaya ya da farelerin labirentleri zmeye ilikin renilmi kapasitelerini
ierecek biimde tanmlanmtr; kltr de, dar anlamda, yalnzca alet yapm sonrasnn
simgesel kalplarn ierecek biimde tanmlanmtr. Kltrn im ve gstergelerin an
lamnn renilmi kalb olarak tanmlanmas ve yaayan organizmalann dnyasnn
tamamna yaylmas gerektiine ynelik grler iin bkz. T. Parsons, A n Approach to
Psychological Theory in Terms o f the Theory of Action, S. Koch, (yay. haz.) Psychology:
A Scudy of a Science (New York, 1959), 3: 612-711 iinde.
III.
Ksm
Belirli bir lisan konumakszn konum aya ynelik her trl giriim,
tanmlanm bir din olm ayacak bir dine sahip olm a abasndan daha
beyhude deildir. (...) Bylece, bugn yaayan ve salkl grnen
her din ayrt edici bir zellie sahiptir. Tad g, kendi zel ve
artc m esajndan ve bu m esajn yaam a kazandrd eilimden
oluur. A t ufuklarla ortaya att gizemler iinde yaanlacak bir
dier dnyadr; ve iinde yaanlacak bir dier dnya da - o n a tam a
men gemeyi um sak da um m asak d a - bizim bir dine sahip olm aktan
kastettiimiz eydir.
S A N T A Y A N A , Reason in Religion
I
ikinci D nya S a v a n d an bu yan a gerekletirilm i din konulu an trop o
lojik alm ann iki nitelii, bu tr bir alm a, ilk sav atan hem en nce
ve onun ardndan gerekletirilenlerin karsna karldnda, bana tu h af
geliyor. B u n lardan biri, byk nem e sahip hibir kuram sal ilerlem e yap
m am olm as. A ntropolojik alm a, atalarnn kavram sal serm ayesinden
geiniyor, bu serm ayeye belirli bir dzeyde grgl zenginlik dnda ok az
ey katm akta. kincisi de belirledii kavram lar ok dar anlam da tan m
lanm bir entelektel gelenekten alp kullanm as. Karm zda Durkheim ,
W eber, Freud ya da Malinovvski durm akta ve alm alarn herhangi birinde
bu stn kiilerin bir ya d a ikisinin yaklam izlenm ekte; stelik bu d a bu
deerli dnrlerin ulatklar aam aya ynelik doal bir eilim in ya da
gvenilir betim sel verilerin artm olm asnn gerekli kld birka m arjinal
dzeltm eyle yaplyor. A m a, kesinlikle, hi kim senin aklndan, analitik
fikirler iin, bu in san lan n yaptklar gibi baka yerlere -felsefeye, tarihe,
h ukuka, edebiyata ya d a dah a zor bilim lere- b akm ak gem iyor. V e,
ayrca, b an a yle geliyor ki, bu iki tu h af nitelik birbiriyle ilikisiz de deil.
N a sl ki dinin an tro p o lo jik a d an in celen m esi asln d a gen el bir
durgunluk hali sergiliyorsa, bu in celem en in klasik kuram sal tem alar
1) L. Steinberg, The Eye is Part of the Mind, Partisem Reviev 70 (1953): 194-212.
2) M. Janowitz, Anthropology and the Social Sciences, Current Arthropology 4
(1963): 139, 146-154.
en nem li balang sorunu, Step h en L eacock un3 atl polisi gibi, bunlarn
tm ne doru ayn an d a yola koyulm aktan kanm aktr. K en di am dan,
abalarm Parsons ve S h ilsin izinden giderek dinsel analizin kltrel
boyutu olarak adlandracam eyi gelitirm ekle snrl tu tacam .4 K l
tr terim i im diye k ad ar gndergelerinin okluundan ve gereinden
fazla birlikte kullanld, salam tem elli m phem likten tr toplum sal
antropoloji evrelerinde belirli bir kt n dzeyini yakalam bulunuyor.
(G eri bu nedenlerden tr n ed en toplum sal yap ya d a kiilikten
dah a fazla m ustarip olm as gerektiini de tam olarak anlayabilmi deilim.)
N e olursa olsun, benim bal kaldm kltr kavram nn ne oklu gndergeleri ne de, grebildiim kadaryla, herhangi bir srad m phem lii
bulunm akta: bu kavram sim gelerde yer alan anlam larn tarihsel ynden
aktarlm bir kalbn, sayesinde insanlarn iletiim kurduklar, iletiim i
srdrdkleri ve yaam a ynelik bilgilerim ve tutum larn gelitirdikleri,
sim gesel biim lerde ifade edilen ve bir kalt olarak edinilen kavraylar
dizgesini iaret etm ekte. Elbette, anlam , sim ge ve kavram gibi terim
lerin her eyden nce yorum a gereksinim leri var. A m a zaten genilem e,
genlem e ve yaylm a d a ite tam bu n o k tad a devreye giriyor. Eer Langer
anlam kavram , tm eitlem eleriyle birlikte, zam anm zn b aat felsefi
kavram dr derken, gsterge, sim ge, dzanlam , anlam landrm a, iletiim
(...) bizim dolam daki [entelektel] stokum uzdur derken haklysa, bel
ki de, toplum sal antropolojinin, zellikle de dini incelem ekle ilgilenen
parasnn, bu gerein farkna varm asnn zam an geldi.5
II
A nlam ele alacam za gre, ie bir paradigm ayla balayalm : yani, kutsal
simgelerin bir halkn ethosunu -yaam larnn tonunu, karakterini ve ni
teliini, onun ahlaksal ve estetik biem ini ve ruhsal d urum u n u - ve dnya
grn -insan larn olup bitenlerin gerekliine dair edindikleri izlenimi,
dzen konusundaki en kapsam l fikirleri- sentezlem e ilevi grdnden.
Dinsel inan ve uygulam ada, bir grubun ethosu dnya grnn betim
ledii gerek durum a ideal uyum salam bir yaam biim ini temsil ettii
8) K. Burke, The Phibsophy of Uterary Form (Baton Rouge, La.: Louisiana State
University Press, 1941), s. 9.
9) Simgeleri kendi gndergeleriyle bir tutma ya da simgelerin bu gndergelerden
olutuklarn ileri srme biimindeki bir dier yanllk da -zellikle de Cassirer gibi
neo-Kantlar arasnda sk rastlanr buna- bir o kadar zararldr. zellikle bkz. E. Cassirer,
The Phibsophy ofSymbolic Forms (New Haven: 1953-1957), 3 cilt. Yeni Zen ustalarndan
birinin unlar syledii varsaylr: nsan parmayla ay iaret edebilir, ama parma ay
zannetmek iin aptal olmak gerekir.
14)
15)
16)
17)
sreen bir nitelik verir. Bir nitelik bir etkinlii ya d a olay deil, sergilenm ekte olan bir etkinliin olasln ya d a belirli durum larda gerekleen
bir olay betim ler. Bir inein gevi getirenlerden olduu sylendiinde
ya d a bir adam n sigara iicisi olduu sylendiinde, inein u an d a gevi
getiriyor olduu ya d a adam n u anda sigara iiyor olduu sylenm em ektedir. G evi getirenlerden biri olm ak zam an zam an gevi getirm e eilimi
sergilem ektir ve sigara iicisi olm ak d a sigara im e alkanlna sahip
olm aktr. 18 Benzer ekilde, dindar olm ak dindarlk olarak adlandrabile
ceim iz bir eyi sergilem ek deil, bu trden eylem leri sergilem eye yatkn
olm aktr. K en d i balam lar iinde dindarln zn oluturan Kzlde
rilinin becerisi, M anularn utan m aya verdikleri nem ya d a Javallarn
sessizlie verdikleri n em iin de bu byledir. Bizlerin genellikle zihinsel
zellikler ya da, D escartes yandal grm ezden gelinirse, psikolojik
gler adn verdiim iz (her ikisi de itiraz edilem eyecek trden terimler)
bu tr bir grn erdemi, bunlar kiisel duyum un her trden karanlk ve
eriilemez alanndan karp cam n knlganlnn, kadn yam alnn ve,
eretilem eye g eecek olursak, ngilterenin nem liliinin yer ald, y ete
rince aydnlk olan ve gzlem lenebilir eylerin bulunduu dnyaya getirir.
D insel etkinlikler sz konusu olduunda (ve bir m iti ezberlem ek de
kiinin kendi parm an eklem inden kesm esi k adar dinsel bir etkinliktir),
iki farkl nitelik gerekletirilir: ruhsal durum lar ve gdlenim ler.
G dlenim belirli trden eylemleri sergilem ek ve belirli trden durum
larda belirli trden duygulan yaam ak ynnde kalc, kronik bir eilimdir;
sz konusu trler her durum da d a ok heterojen ve olduka eksik
tanm lanm snflar halindedir:
Bir kiinin kibirli olduunu [yani kibir tarafndan gdlendiini] duy
duumuzda, o kiinin belirli bir biimde konumasn (yani kendisinden
ok sz etm esini), hep n plana kmaya almasn ve bakalarnn
meziyetleri hakkm daki konum alardan uzak durmasn bekleriz. Kendi
baarlar hakknda pembe hayallere dalmasn, gemiteki baarszlk
larndan kanmasn ve kendi baarlarn planlamasn bekleriz. Kibirli
olmak bu ve buna benzer biimlerde davranma eilimi gstermektir. Ayn
zamanda bu kibirli kiinin belirli durumlarda belirli sanc ve heyecanla
hissetmesini bekleriz; sekin bir kii onun adn unuttuunda hayal krk
lna uramasn, rakiplerinin bana gelen talihsizlikleri duyduunda da
18) G. Ryle, The Concept ofMind (Londra ve New York, 1949).
yreinin hop etm esini ve onun havalara umasn bekleriz. Fakat incin
me ve neelenme duygular, kibirli olmay, bbrlenmeye zg kamusal
eylemler ya da hayal kurmaya zg kiisel eylemlerden daha dolaysz bir
biimde iaret ediyor deildir.19
A yns dier b t n gdlenim ler iin geerlidir. Bir gd olarak,
abartl cesaret, lde a kalm ak, dm an kam pna tek ban a saldr
d zenlem ek ve askeri b aar dncesiyle h eyecan lan m ak gibi kalc
eilim lerden oluur. A h lak sal tedbirlilik ar yem inlere deer verm ek,
ciddi kam usal itiraz karsnda gizli gnahlar itiraf etm ek ve m phem ,
genelletirilmi sulam alarda bulunulduunda kendisi sulu hissetm ek gibi
yerlemi eilim lerden oluur. Serin kanl sakinlik de kiinin her koulda
duruunu korum as, lml duygusal sergilem eler karsnda bile tepkisiz
yaam ak ve belirli niteliklerden yoksun nesneler h akknda ieriksiz d
ncelere dalm ak trnden kalc eilim lerden oluur. Bylece, gdler
ne eylem lerden (yani am al davranlardan) ne de duygulardan oluur;
gdler belirli eylem trlerini sergilem e ya da belirli duygu trlerine sahip
olm a yatknldr. V e, bir kiinin dindar olduunu, yani din tarafndan
gdlendiini sylediimizde, sylem ek istediim izin bir paras -g e r i
yalnzca bir p a r a s- ite budur.
Sylem ek istediim izin bir dier p aras da, bu kiinin, uygun biim
de uyarlandnda, bizim bazen saygl , arbal ya da dindar gibi
rtm ece terim lerle bir araya getirdiim iz belirli ruhsal durum lara y atk n
l olduudur. F ak at bu tr genelletirilm i adlandrm alar sz konusu
niteliklerin d evasa grgl eitliliini genellikle gizlem ekte ve, aslnda,
bunlar, bizlerin kendi dinsel yaantm zn byk blm ne hakim olan
allm adk dzeydeki gri ton a zmleme eilimini sergilem ektedir. Ruhsal
durum larn farkl zam anlarda ve farkl yerlerde m eydana getirdii kutsal
sim geler cokudan m elankoliye, zgvenden kendi kendine acm aya, iflah
olm az akaclktan kat bir ilgisizlie k ad ar uzanr - dnyadaki saysz m it
ve ritelin cinsel erkini saym azsak. N asl ki dindarlk olarak adlandrabile
ceim iz tek bir gdlenim tr yoksa, dindar olarak adlandrabileceim iz
tek bir ruhsal durum tr de yoktur.
R uhsal durum ve gdlenim ler arasndaki tem el fark, gdlenim lerin yneysel nitelikler olduu yerde ruhsal durum larn yalnzca leksel
19)
A.g.e., s. 86. Barnes & Noble Books and Hutchinson Publishing Group Lt
izniyle alnmtr.
nitelikler olm asdr. G dler ynsel bir kalba sahiptir, belirli bir btnsel
yn betimler, belirli trden, genellikle de geici bir son uca doru hareket
ederler. F ak at ruhsal durum lar yalnzca younluk asn dan deikenlik
gsterir: hibir yere gitmezler. Belirli durum lardan kaynaklanrlar am a
hibir son u tan sorum lu deillerdir. T p k sis gibi, kp kalkarlar; tpk
koku gibi, etraf kaplayp dalrlar. M evcut olduklannda her eyi kaplarlar:
eer kii zgnse her ey ve herkes skc gelir; neeliyse her ey ve herkes
ahane grnr. Bylece, bir kii ayn an d a kibirli, cesur, istekli ve bamsz
olabilse de, ayn an d a ak ac ve ilgisiz, cokun ve m elankolik olam az.20
A yrca, gdler uzunca bir sre kalc olsalar d a ruhsal durum lar yalnzca
az ya d a ok sklkla gerekleir, ou zam an anlalm az nedenlerle gidip
gelirler. A m a, bizim am zdan, ruhsal durum ile gdlenim ler arasndaki
belki de en nem li fark, gdlenim lerin n eden olm ak zere tasarlan
dklar hedefler asn dan anlam l klnm alar , ruhsal durum larn ise
iinden kayn aklanm ak zere tasarlandklar koullar asn dan anlam l
klnm alardr. G dleri sonular asndan yorum larken ruhsal durum
lar kaynaklar asndan yorum lanz. Bir kiinin alkan olduunu syleriz
nk baarl olm ay istem ektedir; endieli olduunu syleriz nk n k
leer bir felaketin m evcut tehdidinden haberdardr. V e yorum lar kusursuz
olduunda da bu durum sz konusudur. T an rnn am alarn a ynelik bir
kavrayla sarm alandnda hayrseverlik H ristiyan hayrseverlik halini
alr; T a n rnm doasn a ynelik belirli bir kavraya dayandrldnda
iyim serlik H ristiyan iyimserlii halini alr. N avah o larn alkanlnn
dayan ak noktasn, gereklik m ekanik dzeyde ilediine gre gereklik
zorlanabilirdir inanc oluturur; N avah olarn kronik korkularnn dayanak
noktasn, gereklik nasl ilerse ilesin, hem ok byk lde kudretli
hem de feci lde tehlikeli olduu in anc oluturur.21
ereveye otu rtan sim geler ya d a sim ge dizgelerinin ayn olm asnn bizi
artm am as gerekir. n k , saygyla kark bir korku halinin laik deil
dinsel olduunu sylerken, onun G ran d C an y on a yaplan bir geziden
deil de m ana gibi her eyi ieren bir ruha ynelik bir kavraya sahip
olm aktan kaynaklandndan baka neyi kastediyor olabiliriz? Y a d a belirli
bir ilecilik durum unun dinsel bir gdlenim olduunu sylerken, kilo
verm ek gibi koullu bir am acn deil de N irvan a gibi koulsuz bir am acn
gerekletirilm esine ynlendirildii dnda neyi kastediyor olabiliriz? Eer
kutsal sim geler insanlarda ayn an d a nitelikler m eydana getirip onlar -n e
kadar dolayl, anlalm az ve dizgesiz olursa o lsu n - dzenli dnceler
biim inde form lletirm eseydi, o zam an, dinsel etkinlik ya d a dinsel d e
neyim in grgl ayrt edici nitelii var olm azd. Bir kiinin golf kon usunda
dindar olduu sylenebilir, am a bu sporu tutkuyla ifa ettii ya d a Pazar
gnleri oynad iin deil; ayn zam an da golfu baz stn gereklerin
sim gesi olarak d a grm elidir. Bir W illam S teig karikatrn de ergenlik
andaki kzn gzlerine bakp S en d e yle bir ey var ki, Ethel, ban a
dini duygular hissettiriyor, diye m rldanan ergenlik andaki olann
da, pek ok ergen gibi, kafas karktr. H erhangi bir dinin gerekliin
tem el doas h akknda onaylad ey aprak, s ya d a ou zam an aksi
huylu olabilir; am a, eer bizim genellikle ahlaklk olarak adlandrdmz
trden uygulam alarn ve trel hislerin yaln bir derlem esinden ibaret o l
m ayacaksa, bir eyleri on aylam as d a gerekir. Eer bugn dinin m inim al
tanm n yapm am z gerekseydi, bu tanm , kuram sal ayrntlardan u sanan
G o od y nin son zam an larda bizleri yeniden benim sem eye ikna etm eye
abalad, T ylorm nl tinsel varlklara in an m a tanm olm az, bunun
yerine, Salv ad o r de M ad ariagan m T a n rnn deli olm ad biim indeki
greli dzeyde m tevaz d ogm a olurdu.22
Elbette, genellikle, dinler bu n d an ok d ah a fazlasn onaylar: bizler,
Jam e sin de dile getirdii gibi, inanabildiim iz her eye inanrz ve yapabilseydik her eye inanrdk.23 G rne baklrsa, en az katlanabildiim iz ey
de bizim kavray kudretim ize ynelik bir tehdit, bizim sim geleri yaratm a,
k avram a ve kullanm a yeteneim izin bizleri yanltabileceinin im a edil
m esi; zira, bu gerekleecek olursa, bizler, d ah a n ce de belirttiim gibi,
kunduzlardan bile dah a aresiz bir durum a deriz. nsann doutan gelen
22) J. Goody, Religion and Ritual: The Definition Problem, British Journal of
Psychobgy 12 (1961): 143-164.
23) W. James, The Principles ofPyschology, 2 cilt (New York, 1904).
kanm alarm salam tr.31 H ristiyan Bilim i m uhtem el bir istisna olarak
bir kenarda tutulursa, ister byk ister k k olsun, yaam n strap
verdii nerm esinin byk bir evkle onaylanm ad, h atta bazlarnca
tam anlam yla yceltilm edii pek az din vardr:
O , kadim bir soya sahip bir aileden gelen yal bir [Ba-lla] kadnyd.
Leza, kuatc olan, bu aileye kar tavr ald. O henz daha ocukken
annesini ve babasn ldrd ve ilerleyen yllarda da onunla balantl
insanlarn tm ld. Kadn kendi kendine yle dedi: Kucam a aldklarma bir ey olmaz artk herhalde. A m a hayr, onlar bile, ocuklarnn
ocuklar bile ellerinden alnd. (...) te, o an, T an ry bulma ve btn
bunlarn ne anlam a geldiini sorma konusunda kar konulmaz bir karara
vard. (...) Bylece, yollar amaya, lke lke dolamaya balad; aklnda
hep u dnce vard: Dnyann sona erdii yere ulap orada T an ry
bulacam ve ona unu soracam: San a ne yaptm ki beni bu ekilde
cezalandryorsun? Dnyann sona erdii yeri asla bulam ad, fakat
hayalkrklna uram asna karn arayna bir son da vermedi; farkl
lkelerden geerken insanlar ona sordular: Buralara ne iin geldin, yal
kadn? Ve her seferinde u yant aldlar: Lazay aryorum. Lazay m
aryorsun! N eden? Kardelerim, bana bunu mu soruyorsunuz! Bunca
lke iinde benim kadar strap ekmi biri daha var mdr?. Ve insanlar
bir kez daha soruyordu. Nasl strap ektin? Bu ekilde. Yalnzm.
Grdnz gibi, tek bana bir kadn; ite halim ! Ve onlar da u yant
verdi: Evet, gryoruz, ite halin! Dostlarndan ve kocandan mahrum
mu kaldn? Dierlerinden farkn ne; Kuatc O lan her birimizin srtnda
oturuyor ve biz de silkinip onu srtmzdan atamyoruz. Kadn arzusuna
asla ulaam ad; kalbi krk bir kadn olarak ld.32
D insel bir sorun olarak strap ekm e sorunu, elikili gibi grnse de,
straptan nasl kanlaca sorunu deil, nasl strap ekilecei sorun u
dur; fiziksel acnn, kiisel kaybn, dnyevi yenilginin ya d a bakalarnn
ektikleri acy hibir ey yap am ad an dnm en in nasl katlanlabilir, ta
ham m l edilebilir bir eye, yani strab ekilebilir bir eye dntrlecei
33)
C. Kluckhohn ve D. Leighton, The Navaho (Cambridge, Mass., 1946); G. Reic
hard, Navaho Religion, 2 cilt (New York, 1950).
tehditlerle ilgiliyken, ktlk sorunu d a salam ahlaksal yarglarda bulunm a yeteneim ize ynelik tehditlerle ilgilidir. K tlk sorun unda sz
konusu olan ey, sim gesel kaynaklarm zn duygusal yaam m z ynlendirm e kon usundaki yeterlilii deil, bu kaynaklarn eylemimizi ynlen
dirm ek iin ie yarar bir trel ltler, dzgsel rehberler seti salam a
yeterliliidir. B uradaki sorun, doruyla yanla ilikin kavraylarm z bir
anlam tayacaksa, ilerin olm a biim i ile ilerin olm alar gereken biim
arasndaki farktr: eitli bireylerin hak ettiini dndm z ey ile
elde ettiklerini grdm z ey arasndaki fark, grngy u etkileyici
drtlk zetlem ektedir:
Yamur adaletli olanlarn stne yaar
Bir de adaletsiz olanlarn stne;
A m a daha ok da adaletli olanlara,
nk adaletsiz olanlar sahiplenir adaletli olann emsiyesini.
Ya da, bu drtlk, farkl biim lerde, Eski A h it ile Bhagavadgitaya
c an k atan bir kon un un ifade edilm esi asn dan fazlasyla ciddiyetsiz
geliyorsa, Ja v a d a alt yan akn herkes tarafndan bilinen, sylenen ve
sk sk yinelenen aadaki klasik Jav a iiri konuyu -a h la k sa l buyruklar
ile m ad desel dllen dirm eler arasn d aki uyum suzluu, olm a biim i
ile olm alar gereken biim arasndaki tutarszl- ok d ah a zarif bir
biim de belirtm ektedir:
Dzensiz zamanlar grecek kadar yaadk
yle ki, herkesin kafas kark.
nsan bu delilie katlmaya katlanamaz,
A m a bunu yapmazsa da
Yamadan payn alamaz
Ve sonuta alk eker.
Evet, Tanrm , yanl yanltr:
N e kadar m utlu unutanlar,
N e kadar da daha mutlu anmsayanlar ve derin kavray olanlar.
D insel adan kltrl olm ak iin tanrbilimsel adan zbilinli olm ak
d a gerekm ez. D enetlenem ez trel atkya, kiinin ah laksal kavraynn
ah lak sal deneyim i asn d an yetersiz old u u biim in d ek i tedirginlik
uyandran duyuya ynelik ilgi, ilkel olarak adlandrlan din dzeyinde
tarafsz insan yarglar ile Dinka yaamnda olup bitenleri denetlemek iin
var olan Kudretin eylemleri arasndaki kartl gsterir. (...) Dinkalara
gre, ahlaksal dzen, sonuta, ou zaman insanlarn gznden kaan,
deneyim ve gelenein ksm en ortaya koyduu ve insan eylemlerinin
deitiremedii prensiplere gre yaplandrlr. (...) u halde, Kutsal V ar
ln uzaklamasn anlatan mit, bilindii biimiyle varolu gereklerim
yanstr. Dinkalar byk lde denetimleri dnda olan bir evrende yer
almaktadr ve bu evrende olaylar en aklc insan beklentileriyle eliebilir.37
Bylece, ktlk sorunu ya d a belki de ktlk hakkndaki sorun
dem ek g erek ir- tem el olarak strap ekm e sorunuyla ya d a strap e k
m e hakkndaki aknlkla ayn trdendir. Belirli grgl olaylarn tu h af
donukluu, youn ya d a etin acnn suskun duyusuzluu, d evasa a d a
letsizliin anlalm az aklanam azl belki de dnyann ve dolaysyla da
in sann dnyadaki yaam nn hibir gerek dzene -h i b ir grgl dzen
lilie, hibir duygusal biim e, hibir ahlaksal tu tarlla- sahip olm ad
kukusunu uyandrm aktadr. V e bu kukuya verilen dinsel yant da her
du ru m da ayndr: in san yaam ndaki bariz m phem likleri, bulm acalar
ve atklar aklayacak, h atta kabullenecek gerek bir dnya dze
ninin im gesinin -sim geler y olu yla- form lletirilm esi. G sterilen aba
inkr edilem ez olan -y a n i aklanm am olaylar olduunu, yaam n ac
verdiini ya d a yam urun adilane olanlar zerine y ad n - inkr etm ek
deil, aklanam az olaylarn olduunu, yaam n katlanlam az olduunu
ve adaletin de bir serap olduunu inkr etm eye yneliktir. A h lak d
zenini yaplandran prensipler ve, aslnda, L ien h ard tn dile getirdii
gibi, anorm al olaylara ynelik tam am en tatm in edici aklam alar ya da
duygunun ifadesin e ynelik etkili biim ler in san larn gz nden ayn
biim de kaabilir. D ah a nem lisi, en azndan dindar bir kii asndan,
bu kaam akla bir aklam a getirilir; bu kaam aklk, yaam n sam a
olduuna ve yaam d an ahlaksal, entelektel ya d a duygusal bir anlam
karm a abasnn gereksiz olduuna ilikin prensiplerin, aklam alarn
ya d a biim lerin var olm ad gereinin yerini tutar. D inkalar srdkleri
yaam n ahlaksal m phem liklerini ve elikilerini kabullenebilir, h atta
bunlar zerinde srarla durabilirler, nk bu m phem likler ve elikiler
uzak duran K u tsal V arlk m itinin resm ettii ya da, L ien h ard tn dedii
gibi, grntledii gerekliin ah laksal yapsnn nihai deil, aklc,
37) A.g.e.
38)
Fakat, bu, her bir toplumda herkesin bunu yapt anlamna gelmez; nk, lm
sz Don Marquisnin bir keresinde syledii gibi, gerekten de sahip olmay istemedike
bir ruha sahip olmanz gerekmez. Dinin insana zg bir evrensel olduu biimindeki sk
iitilen genelletirme, elimizdeki tanmyla ya da ona benzer bir tanmla, dinsel diyebile
ceimiz kltrel kalplarn tamamen eksik olduu hibir insan toplumunun bulunmad
biimindeki ve muhtemelen de doru (ama mevcut kantlarla da kantlanamaz) olan
nerme ile btn toplumlardaki btn insanlarn, terimin herhangi bir anlaml kulla
nmnda, dindar olduklar biimindeki kesinlikle doru olmayan nerme arasnda bir
karklk barndrr. Am a dinsel stenime ynelik antropolojik almalar yeterince ge
limemiken, dinsel yanszla ynelik antropolojik almalardan eser bile yok. Bir para
daha ince hale gelen Malinowski Vahi Bir Toplumda inanma ve nanmazlk (hatta
inan ve ikiyzllk) balkl bir kitap kaleme aldnda din antropolojisi olgunlua
erimi olacak.
nzca psikolojik deildir (zaten toplum sal hibir konu yalnzca psikolojik
deildir) ve bu sorunu ele alm ay baaram ayan hibir antropolojik din
kuram da bu ad hak etm ez. O ld u k a uzun bir zam andr Prens olm adan
H am leti sergilem eye alm aktayz.
B an a kalrsa, bu konuya ynelik her trl yaklam a, dinsel inann
gnlk y aan td an yola kan B aco n vari bir tm evarm deil - n k o
zam an hepim iz bilinem ezci o lu ru z- bunun yerine bu yaanty d n t
ren otoriten in kabullenilm esini ierdiini aka kabul ederek balam ak
en iyisi. aknlk, ac ve ah laksal atknn -A n la m S o ru n u n u n - var
olm as insanlar tanrlara, eytanlara, ruhlara, totem tr prensiplere ya
d a yam yam ln tinsel etkililiine ynlendiren eylerden biridir (dierleri
de san c bir gzellik duygusu ya d a kudretin etkileyici biim de alglanm a
sdr) , am a, bu inanlarn dayand tem el olmayp, bunun yerine, onlarn
en nem li uygulam a alandr:
Dnya durumunu doktrinin tanmlaycs olarak gsteririz, asla dnya
durumunun kant olarak deil. Belsen ilk gnahn olduu bir dnya
resmeder, am a ilk gnah Belsen gibi tezahrleri aklayacak bir varsaym
deildir. Bizler belirli bir dinsel inan onun btnsel dinsel kavray
iindeki yerini gstererek kantlarz; bir dinsel inan bir btn olarak
otoriteye gndermede bulunarak kantlarz. Otoriteyi kabul ederiz, n
k onu iinde tapndmz, bizlerden olumayan bir eyin efendiliini
kabul ettiimiz dnyada bir noktada kefederiz. Otoriteye tapnmayz,
fakat huu uyandran eyleri tanmlayan otoriteyi kabul ederiz. Bylece,
birileri tapnma olasln Reform kiliseleri yaantsnda kefedip Incili
de otoriter olarak kabul edebilir ya da Rom a Kilisesi yaantsn kefedip
papann otoritesini kabul edebilir.39
Bu, elbette, kon unun H ristiyanca bir ifadesidir, am a bu yzden hor
grlm em esi gerekir. K abile dinlerinde otorite geleneksel betim in ikna
kudretinde yatar; m istik dinlerde duyutesi deneyim in kan t gerektirm ez
gcnde; karizm atik dinlerde olaan st bir kiiliin hipnoza dayal eki
ciliinde. F ak at dinsel kon ularda otoriter bir kriterin kabullenilm esinin,
bu kabulleniten kaynakland dnlen esinlem e karsnda ncelik
kazanm as bir kitab olan ya d a bir papaz snf olan dinlerde de dierle -
39)
A. Maclntyre, The Logical Status of Religious Belief, Metaphysical Beliefs iin
de, yay. haz.: A. Maclntyre (Londra, 1957), s. 167-211.
sim gesel kavraylar asn dan ekillendirildii iin, elbette, kltrel bir
rn olan gnlk yaam dnyas bizim eylemlerimizin yerleik sahn esi
ve belirlenm i hedefidir. T p k E v erest D a gibi oradadr; yaplm as
gerek en de, eer in san bir eyler y ap lm as g erek tiin i hissediyorsa,
on a trm anm aktr. Bilim sel perspektifte ortad an kaybolan ite tam bu
belirlenm iliktir.42 Bilerek kuku duym a ve dizgeli sorgulam a, pragm atik
g d n n tarafsz gzlem uruna askya alnm as, dnyay saduyunun
gayr resm i kavraylar ile ilikileri gitgide artan dzeyde problem atik
haline gelen biim sel kavram lar asn dan analiz etm e abas - bunlar
dnyay bilim sel adan k avram a giriim inin iaretleridir. Estetik tutum
kural altnda, belki de, en derinlem esine incelenm i persp ektif tr olan
estetik perspektife gelince, bu perspektif n aif gerekiliin ve pratik ilginin
ertelenm esinin farkl bir trn ierir, yle ki, insan, gnlk yaam n
niteliklerini sorgulam ak yerine bu yaam grnlere byk bir hevesle
dayanm a, yzeylere kaplm a, nesnelere -y a d a sk kullandmz gibi kendi
kendilerine- bir sourm a uruna gz ard eder: S an a tsal yanlsam ann
ilevi, gibi olm ak deil (...) tam aksine, in antan kopm adr - duyum sal
niteliklerin ite san dalye, bu benim telefonum (...) ve dierleri gibi her
zam anki anlam lar olm adan dnlm esidir. (...) nm zde duran eyin
dnyada hibir pratik nem i olm ad bilgisi on un bu trden grnm leri
ne dikkatim izi vermemizi salam aktadr.43 V e tpk saduyusal ve bilimsel
(ya d a tarihsel, psikolojik, san atsal) perspektifler gibi, bu perspektif, bu
grm e biim i de bir tr gizemli D escartes kim yasnn rn olmayp,
aslnda kendilerini saduyunun som ut dnyasndan ayr tutm ak yoluyla
yalnzca katksz grnm n baarabilecei zel bir trden uzszll
benim seyen tu h af yarm nesneler -iirler, dram alar, heykeller, senfonileryoluyla dolaym lanr, h atta yaratlr.
D insel perspektif saduyusal perspektiften farkldr, nk, dah a nce
belirtildii gibi, gnlk yaam n gerekliklerinin tesine, bu gereklik
leri dzelten ve tam am layan d ah a geni gerekliklere geer ve dinsel
perspektifin tanm layc zellii bu d ah a geni gerekliklere gre eyleme
geilm esi deil, bunlarn kabullenilm esi, b un lara in an duyulm asdr.
Bilim sel perspektiften farkldr, nk, gnlk yaam n gerekliklerini,
dnyann belirlenm iliini bir olaslksal varsaym lar girdabna dnen
kurum sallam bir kukucu lu k tan tr deil, d ah a geni, varsaym sal
42) A.g.e.
43) S. Langer, Feelingand Form (New York, 1953), s. 49.
olm ayan gerekler olm ann ne anlam tad asn dan sorgular. Slogan
tarafszlk deil, stenim dir; analiz deil, karlam adr. S a n a tta n fark
da, gerekilik sorun u ndan ayrlmay etkilem ek, bilerek bir benzerlik ve
yanlsam a h avas retm ek yerine, ilgi alann gereklerle derinletirm esi
ve bir m utlak gereklik h avas yaratm aya alm asdr. D insel perspektif
ite gerekten gerek denebilecek bu anlam a dayanr ve bir kltrel
dizge olarak dinin sim gesel etkinlikleri de bu anlam retm eye, youn la
trm aya ve laik deneyim in uyumsuz esinlem eleri karsnda olabildiince
dokunulm az klm aya adanrlar. A n alitik bir ad an bakldnda, dinsel
eylemin zn oluturan d a belirli bir sim geler kom pleksini -form lletirdikleri m etafizii ve nerdikleri yaam biim in i- inandrc bir otoriteyle
doldurm aktr.
Bu d a bizi, son unda, ritel k on usuna getirm ektedir. n k dinsel an
laylarn geree sadk ve dinsel bildirim lerin salam olduklar ynndeki
bu kan, bir biim de ritel -y a n i kutsal d av ra n - iinde retilir. K u tsal
sim gelerin in san lara kazandrd ruhsal durum ve gdlenim ler ile bu n
larn in sanlar iin form lletirdii varolu dzeninin genel kavraylar
bir tr trensel biim de -g e r i bu biim bir m itin anlatlm as, bir khine
danlm as ya d a bir m ezarn sslenm esinden te bir ey olm ayabilir- bir
biriyle karlar ve birbirini glendirir. Bir ritelde sim gesel biim lerin
tek bir setinin aracl altnda birleen yaanlan dnya ile hayal edilen
dnyann ayn dnya olduu ortaya kar ve, bylece, S an ta y an ann
bu blm n giriinde yer alan yazsnda deindii gibi, kiinin gereklik
hissinin yapsal d nm retilir. T anrbilim in ancn yaratlm asnda bir
rol oynasn ya d a oyn am asn -b ilim adam nn grevi de bu konular u ya
d a bu biim de dile getirm ek d eild ir- dinsel kan in san dzlem inde, en
azndan ncelikli dzeyde, dinsel grenein som ut eylemleri balam ndan
km aktadr.
A n cak , grnrde ne k ad ar otom atik ya d a trel olursa olsun (gerek
anlam d a otom atik ya d a yalnzca trel olursa dinsel olm az), her trl
dinsel ritel ethos ile dnya grn n bu sim gesel kaynam m ierse
de, bir halkn ruhsal bilincini ekillendiren de byk lde d ah a ayrntl
ve genellikle de d ah a kam usal riteller olm aktadr - yani, ilerinde bir
yan da byk bir ruhsal durum ve gdlenim eitlilii, te y an da byk
bir m etafiziksel kavray eitlii barndranlar. Singer tarafndan ku lla
nlm yararl bir terim i kullanrsak, bu tam anlam yla gelim i trenler
kltrel perform anslar olarak adlandrlabilir ve bunlarn hem dinsel
yaam n niteliksel ve kavram sal ynlerinin in an an asn dan bir araya
47)
Rangda-Barong kilisi ok yetenekli birtakm etnograflar tarafndan enine boyu
na betimlenmi ve analiz edilmitir; ben bunu burada ematik biiminden daha tesinde
sunmaya yeltenmeyeceim. [Bkz. rnein J. Belo, Bali: Rangda and Barong (New York,
1949); J. Belo, Trance in Bali (New York, 1960); B. DeZoete ve W. Spies, Dance and
Drama in Bali (Londra, 1938); G. Bateson ve M. Mead, Balinese C haracter (New York,
1942); M. Covarrubias, The Island of Bali (New York, 1937).] Benim bu kiliye ynelik
yorumlarmn ou 1957-1958 civarnda Balide gerekletirdiim kiisel gzlemlere da
yanmaktadr.
B u rada bir R an gd a-B aron g perform ansnn ayrntl betim lem esini
yapm aya alm ak gereksiz. Bu tr perform an slar ayrntlarda byk
farkllklar sergilem ekte, pek de yakndan ilikili olm ayan birka p ara
d an olum aktadr; zaten yaplar d a o k ad ar karm aktr ki kolay bir zet
karlm asn d a olanaksz klarlar. Bizim u anki am acm z asn dan
vurgulanm as gereken asl n okta u: bu dram a, Balililer asndan, yalnzca
izlenecek bir gsteri deil, ayn zam anda d a rol alnm as gereken bir riteldir. A ktrleri izleyicilerden ayran ve canlandrlan olaylar girilemez bir
yanlsam a dnyasna yerletiren hibir estetik m esafe yoktur; eksiksiz bir
R an gd a-B aron g karlam as son a erene kadar d a bu karlam ay d e s
tekleyen grubun yelerinin byk ounluu, ou zam an d a neredeyse
tam am , perform ansa yalnzca hayal gleriyle deil, bedensel olarak da
katlm olur. Benim saym m a gre, B elonun rneklerinden birinde yet
m i be k adar insan -k ad n lar, erkekler ve o c u k lar- etkinliin herhangi
bir aam asn d a rol alm aktadr ve katlm clarn otuz ya d a krk k adar
olm as d a allm adk bir ey deildir. Bir perform ans olarak, bu dram a
tpk kitlesel bir ayin gibidir, am a M urder in the Cathedral'deki gibi bir
sunulu d a deildir: bu bir yaklam adr, geride durm a deil.
Ksm en, ritel dnyasna bu giri, seilm i kyllerin canlandrd e
itli destekleyici roller -d a h a nemsiz cadlar, eytanlar, trl eit efsanevi
ve m itsel fig rler- araclyla gerekleir. A m a, byk lde de, hazr
bu lu n an lan n ok byk bir kesim inin olaan st dzeyde gelim i psiko
lojik ayntrm a kapasitesi yoluyla gerekleir. H erhangi bir R angda-Barong
m cadelesin in kanlm az bir nitelii ya da drt dzineden birka d
zineye kadar ulaabilecek sayda izleyicinin eytanlardan birine kaplm as,
birbiri ardna patlayan havai fiekler gibi48 iddet dolu bir trans haline
gem eleri, palalar kaptklar gibi am ataya katlm ak iin kouturm alar
dr. T pk bir panik gibi bir an d a yaylveren kitlesel trans hali Balili bireyi
genellikle iinde yaad sradan dnyadan alp R an gd a ile B aron gun
yaad o hi de sradan olm ayan dnyaya savurur. T ran s haline girmek,
Balililere gre, baka bir varolu dzeninin eiini gem ektir - trans iin
kullanlan imdi szc genellikle olm ak biim inde evirisi yaplan am a
d ah a basit olarak haline gelm ek biim inde de evirisi yaplabilecek
dadi szcnden tretilm itir. stelik, her ne nedenle olursa olsun, bu
ruhsal geii gerekletirm eyenler de gelim elere katlrlar, nk trans
haline girenlerin lgnca etkinliklerinin tam am en denetim den km asn
48) Belo, Trance in Bali.
51)
Malinowski, Magic, Science and Religion; L. Levy-Bruhl, Hou> Natives Think (New
York, 1926).
birer indirgem eci haline geldiler (bir idealist zdeki olduu k adar indirgem ecidir d e ), nk in sann dnyaya baknn radikal lde kart
yollar arasnda, kolay denebilecek bir tarzda ve ok sk olarak hareket
edebildiin i grem ed iler; bu k art yollar birbirinin d ev am olm ayp
kltrel boluklar tarafndan birbirinden ayrlm aktadr ve bu boluklar
zerinde de her iki ynde K ierkegaard tr sraylar yaplm as gerekir:
Gereklik vurgusunu atfedebileceim birok farkl, sonsuz anlam alan
olduu kadar saysz trden farkl ok deneyimi de bulunm akta. Bunla
ra baz rnekler verelim: dler dnyasna sray biiminde, uykuya
dalm ann oku; sahne oyunlar dnyasna gei biiminde, tiyatroda
perde kalktnda geirdiimiz isel dnm ; resimsel dnyaya gei
biiminde, bir tablonun nnde grsel alanmz ereve iinde yer alanla
kstlanmaya braktmzda tutumumuzdaki radikal deiiklik; bir fkra
dinlediimizde, ksa bir sreliine de olsa fkrann kurm aca dnyasn
bir gereklik olarak kabullenmeye hazr olduumuzda ve bu gereklik
karsnda gnlk yaammz geirdiimiz dnya sam alk karakterini
edindiinde bir kahkahayla ifade edilen kararszlk ykl rahatlama; oyun
dnyasna gei biiminde, bir ocuun oyuncana sarlmas ve benzerleri.
Fakat, tm eitlilikleriyle dinsel deneyimler de -rnein, dinsel alana
sray biiminde, Kierkegaardn anlk deneyim i- bu tr bir okun
rnekleridir, tpk bilim adamnn bu dnyada olup bitenlere her trl
istekli katlmn yerine tarafsz [analitik] bir tutum yerletirme karan gibi.52
S a f din ile uygulanan din arasnda, szm ona gerekten gerek
ile karlam a ve bu karlam ann ortaya kar grnd eyin yla
sradan deneyim in gzlem lenm esi arasnda yer alan nicel farkn ayrdna
varlm as ve bu farkn incelenm esi, bu nedenle, bizleri, bir Bororo ben
bir p ap a an m dediinde ya d a bir H ristiyan ben bir g n ah k rm
dediin de ne denilm ek isten d iin i an lam aya yn len d irecek ve bunu
d a sradan dnyann tu h af fikirlerin oluturduu bir bulutun ardndan
gzden kaybolduu bir ilkel gizemcilik kuram ndan ya d a dinin yararl
kurm acalar derlem esine dnt bir ilkel pragm atizm den d ah a iyi baa
racaktr. Percyden aldm p ap aan rnei yerinde bir rnektir.53 nk,
III
Bir antropolog asndan, dinin nem i, on un bir birey ya d a bir grup iin
dnya, ben ve bunlar arasndaki ilikiye ynelik genel am a ayr kavray
larn -d in in ait m o d e li- ve kkl, bir o kadar ayr zihinsel niteliklerin
kavraylarnn -d in in iin m o d eli- kayna olarak hizmet grm e k ap a
sitesinde yatar. Bu kltrel ilevlerden de onun toplum sal ve psikolojik
ilevleri kaynaklanr.
D insel kavram lar zellikle m etafiziksel balam larnn tesine g ee
rek bir genel gr erevesi salarlar; bu ereve yoluyla ok geni bir
deneyim yelpazesine -en telek t el, duygusal, a h la k sa l- anlam l bir biim
kazandrlabilir. H ristiyan, N azi hareketini D artyetiim i balam nda
grr; bu balam , n edensel anlam da, bu h areketi aklam asa d a onu
ahlaksal, bilisel, h atta duygusal bir an lam a yerletirir. Bir A zan de bir
sam anln bir dostun un ya d a akrabasn n stne yklm asn som ut ve
olduka zel saylabilecek bir cadlk kavram balam nda grr ve bylece
hem felsefi ikilem lerden hem de belirlenmezciliin psikolojik geriliminden
kanm olur. Bir Jav al b ak a kltrlerden alp yeniden iledii rasa
(his-duyu-duygu-anlam ) kavram nda koreografik, tat alm a duygusuna
ilikin, duygusal ve politik grngleri yeni bir k altnda grm enin
bir yolunu bulur. Kozm ik dzenin bir zeti, bir dinsel inanlar seti, ayn
zam anda d a toplum sal ilikilerin ve psikolojik olaylarn sradan dnyas
iin bir aklam adr. O n lar kavranabilir klar.
F akat, bir ak lam ad an d a te, bu tr in anlar ayn zam an da bir
ablondur. Y alnzca toplum sal ve psikolojik sreleri kozm ik terimlerle
yorum lam akla kalm azlar -z a te n bu byle olsayd dinsel deil psikolojik
in an lar o lu rla rd - ayn zam an da bun lar ekillendirirler. lk g n ah
doktrininde ayn zam an da yaam a ynelik bir tutum nerisi, yinelenen
bir ruhsal durum ve kalc bir gdlenim ler seti gizlidir. A zan de cadlk
k av ray larn d an y aln zca gr n r ilin ek lerin ilin ek olm ad k larn
anlam ay deil, ayn zam anda bu sahte ilineklere onlara neden olan u n
su rd an tr nefretle tepki verm eyi ve o kiiye kar da uygun kararllkla
yaklam ay renir. Rasa, bir gerek, gzellik ve iyilik kavram olm asnn
yan sra, ayn zam an da tercih edilen bir yaam biim i, bir tr duygudan
yoksun tarafszlk, bir arbal ilgisizlik eitlilii, sarslm az bir skunettir.
Bir dinsel ynelim in rettii ruhsal durum ve gdlenim ler bir halkn
laik yaam nn kat nitelikleri stne trem i, soluk bir k tutm aktadr.
u halde, dinin toplum sal ve psikolojik rolnn izini srm ek, aslnda,
belirli ritel eylem ler ile belirli laik toplum sal balar arasnda bantlar
bulm a sorunu deildir - her ne k ad ar bu bantlar elbette var olsalar da
ve zellikle h aklarnda syleyebilecek yeni bir eyler tasarlayabildiim iz
srece devam l aratrlmay hak etseler de. D ahas, bu, insann gerekten
gerek kon usun daki kavram larnn - n e kadar kesin olsalar d a - ve bu
kavram larn in sanlarda m eydana getirdii niteliklerin aklc olana, pratik
olana, insanca olana ve ahlaksal olana ilikin duyularn nasl renklendirdi
ini anlam a konusudur. Bunu ne lde yaparlar (nk birok toplum da
dinin etkileri old uka snrlanm grnrken bazlarnda d a tam am en
yaygn grnm ektedir), ne derinlikte yaparlar (nk baz insanlar ve
insan gruplar laik dnya karsnda dinlerine hafife brnrken bakalar
d a in anlarn - n e kadar nem siz grnrse g r n s n - her bir durum a
uygular grnrler) ve ne kadar etkili yaparlar (nk dinin nerdikleri
ile insanlarn gerekte yaptklar arasndaki boluun genilii kltrler
arasn d a byk deikenlik gsterir) - btn bunlar karlatrm al din
toplum bilim i ve psikolojisinde nem li konulardr. D insel dizgelerin k en
dilerinin gelim e derecesi bile byk lde eitlilik gsterm ektedir ve
bu d a yalnzca tek bir evrim sel tem ele dayanm am aktadr. Bir toplum da
nihai gerekliin sim gesel form lletirilm esinin ayrm tlandrlm a dzeyi
olaan st karm aklk ve dizgesel boum lanm a derecelerine ulaabilir;
toplum sal ad an d ah a az gelim i olm asa da, bir b aka toplum da, bu tr
d en form lletirm eler gerek an lam d a ilkel kalabilir: p ara blk inan
artklarnn ve tek tek imgelerin, kutsal reflekslerin ve tinsel resimyazlann
yalnzca dzensiz bir yn biim inde. B u rada rnek olarak A vu straly a
lIlar ile Bushm anlar, T o rad jalar ile A loreseleri, H opiler ile A pacheleri,
H in d u larla Rom allar, h atta talyan larla Polonyallar dnm ek bile
dinsel konular ifade derecesinin benzer karm aklklara sahip toplum lar
arasn d a bile bir sabit olm adn grm ek iin yeterlidir.
B u nedenle, dinin antropolojik ynden incelenm esi iki aam al bir
ilem dir: birincisi, dinin zn oluturan sim gelerde yer alan anlam larn
I
D in asla yalnzca m etafizik deildir. B tn halklar asndan, tapnm ann
biim leri, aralar ve nesneleri derin bir ah laksal ciddiyet h avas iinde
etrafa yaylr. K u tsal olan, iinde znl bir ykm llk duygusunu b a
rndrr: sad ak ati yalnzca yreklendirm ekle kalm az, onu talep eder; e n
telektel onay yalnzca kazandrm akla kalm az, duygusal ball zorunlu
klar. ster m ana, ister Brahm a, ister K u tsal T eslis olarak form lletirilsin,
dnyevi tesi olduu gerekesiyle bir kenara ayrlann, in san davrannn
ynlendirilm esinde d ah a geni anlam lar olduunun dnlm esi k a
nlmazdr. A sla yalnzca m etafizikten olum ayan din, asla yalnzca trel
de deildir. A h lak sal diriliinin kaynann, gerekliin tem el doasn
ifade etm ekte kulland sad ak atte yatt dnlr. Byk bir zorlayc
g tayan olm alnn gereki nitelik tayan olurd an kaynakland
hissedilir; bu yolla, din, in san eylem inin en zgl gereksinim lerini insan
varlnn en genel balam laryla ilikilendirir.
Y akn zam anl antropolojik tartm alarda, herhangi bir kltrn ah
laksal (ve estetik) ynleri -deerlendirm eye ynelik u n su rlar- eth o s
terimiyle bir arad a zetlenirken bilisel, varolusal ynler iin de dnya
gr terim i uygun grlm tr. Bir h alkn ethosu, yaam larnn tonu,
nsan bed en i ile bitki sapnn, ay ile kalkann, tipi ile kam p dzeninin
ortak yuvarlakl bu in sanlara m phem dzeyde dnlm am a youn
biim de hissedilen bir anlam salar. V e bu anlam l ortak unsur da, bir kez
soyutlatrld m, artk ritel am alar iin kullanlabilecektir - rnein, bir
bar treninde toplum sal dayanm ann sim gesi olan piponun bilinli bir
biim de kusursuz bir daire iinde elden ele dolatrlm asnda, bu biim in
kusursuzluunun ruhlarn iyi ynn ortaya karm asnda grld gibi,
ya da, ah lak sal deneyim in tu h af atk ve anom alilerini m itolojik adan
anlam landrm ak iin, kiinin yuvarlak bir tasta iyinin ktye salad
stnl grm esinde olduu gibi.
II
Bir dilsel sistem i oluturan ey, bir tr dzenli btn biim inde rlm
kutsal sim geler km esidir. D ine bal olanlar asndan, bu tr bir dinsel
sistem gerek bilgiye araclk eder - yani, zorunluluk gerei, yaam n
yaanm as iin gerekli koullara ait bilgiye. zellikle de bu sim gelerin,
dnyann pek ok kltrnde olduu gibi, tarihsel ya da felsefi adan
eletirilm edikleri durum larda, sim gelerin form lletirdii ahlaksal-estetik
dzgleri gz ard eden, uyumsuz bir yaam biim i izleyen bireyler, kt
birileri olarak nitelendirilm eseler de, aptal, duyarsz, eitimsiz ya da, en u
boverm ilik durum unda, deli olarak grlrler. A la n alm am gerekletirdiim Ja v a da, k k ocuklar, ahm aklar, grgszler, akl h astalar
ve rezil den ecek derecede ahlakd d avran an lar iin henz Jav al deil
denir; henz Jav al olm am ak da henz in san olm am aktr. T rel olm ayan
davran alk d olarak nitelendirilirken d ah a ciddi sular (ensest,
byclk, cinayet) varsaym sal bir akl yanlm as biim inde aklanr;
dah a az ciddi olanlarda sank dzen nedir bilmiyor yorum uyla karlanr,
din ve bilim iin kullanlan szck ayndr. Bu yolla, ahlakllk basit
gerekilik, pratik erdem havas tar; din de bu trden davrann saduyu
olaca bir dnyay resm ederek uygun davran destekler.
Bu tr davran saduyudur, nk ethos ile dnya gr arasnda,
onaylanm yaam biim i ile varsaylan gereklik yaps arasnda bunlarn
birbirlerini tam am ladklar ve birbirlerine anlam kazandrdklar basit ve
tem el bir uyum olduu dnlr. rnein, Ja v a da, bu gr insann sk
sk kullanldn iittii tjotjog kavram ile zetlenir. T pk bir anahtarn
kilide uym as gibi, istenen sonucu verecek ilacn h astala deva olm as
III
Bir halk tarafndan ku tsal kabul edilen sim geler (ya d a sim ge kom pleks
leri) byk eitlilik gsterir. A vustralyalIlar arasnda olduu gibi ayrntl
toplum a kabul etm e alklar; M aoriler arasnda olduu gibi karm ak
felsefi ykler; Eskim olar arasnda olduu gibi dram a tr sam an g ste
rileri; A ztekler arasnda olduu gibi zalimce in san kurban etm e alklar;
N av ah o lar arasnda olduu gibi sert ted avi trenleri; eitli Polinezya
gruplarnda olduu gibi byk kom nal lenler b tn bu kalplar ve
ok d ah a fazlas u ya da bu halk asn dan o halkn yaam hakknda
bildiklerini en gl biim de zetlem ektedir. N o rm al koullarda tek bir
kom pleks de yoktur: Malinovvskinin nl T robriandllar bahecilik ve
ticaret ritelleriyle eit dzeyde ilgilenir grnrler. Jav allarn ki gibi
karm ak bir uygarlkta -b u uygarlkta H indu, slam ve paganlk kkenli
etkiler ok g l d r- eitli sim ge kom plekslerinden herhangi biri ethos
ile dnya grnn btnlem esinin ynlerinden birinin iareti olarak
seilebilir. F ak at Ja v a deerleri ile Ja v a m etafizii arasndaki ilikiye belki
de en n et ve en dolaysz kavray kazandran ey de ayn zam an da dinsel
bir alk olan, kkleri en derinlere uzanan ve ok gelim i san at biim
lerinden birinin ksa bir analizi olabilir: glge-kukla oyunu ya d a vajang.
G lge oyununa bu adn verilm esinin nedeni, deriden kesilip altn
rengine, krmzya, m aviye ve siyaha boyanm dz kuklalarn beyaz bir
perde zerinde geni glgeler biim inde oynatlm asdr. K uklac, yani
dalang, perdenin n nde, bir rtnn stnde oturur, arkasnda gamelan3 algclar yer alr, kafasnn yukarsndan d a bir ya lam bas sarkar.
n nde yatay durum da bir muz aac dal uzanm aktadr; bu dala, her
biri kaplum baa baasndan yaplm tutm alarndan kuklalar asldr. T ek
bir gsteri btn gece srer. O yun ilerledike, dalang, kendisine gereken
karakterleri aa daln d an alp ii bitince eski yerine yerletirir; k arak
terleri ellerinden birine alp kafa hizasnn yukarsnda kaldrarak k ile
perde arasnda tutar. Perdenin dalang tarafnda -gelen eksel olarak burada
yalnzca erkeklerin oturm asn a izin verilir- in san kuklalarn kendilerini,
glgelerinin arkalarndaki perdede yansm asn grebilir; perdenin br
yan ndan -b u ra d a kadnlarla ocuklar o tu ru r- in san yalnzca kuklalarn
glgelerini grebilir.
D ram atize edilen ykler ou zam an H in t epii M ah ab aratadan
alnp bir p ara uyarlanm ve Ja v a ortam n a yerletirilm i blm lerdir.
(Bazen R am ayanad an ykler de dram atize edilir am a bunlar o kadar
popler deildir.) Bu dng iinde tem el karakter grubu yer alr. Birinci
olarak, Siv a ile onun kars D urga liderliinde tanrlar ve tanralar vardr.
Y unan epiklerinde olduu gibi, tanrlar tektip biim de erdem li o lm ak tan
ok uzaktr, in sanlara zg kusurlara ve tutkulara sahiptir ve bu dnya
ileriyle de zellikle ilgilenir grnm ektedir. kinci olarak, krallar ve asiller
yer alr; bunlar, kuram sal olarak, gnm z Javallarnn atalardr. Bu
asillerin iki nem li grubu Pendaw alar ve Koraw alardr. Pendavvalar nl,
kah ram an be kardetir: Y udistira, Bim a, A rju n a ve ikizler N a k u la ile
Sadew a. Bunlara sklkla genel bir danm an ve koruyucu olarak Visnunun
yeniden hayata dn olan K risna elik eder. Yz kiiden olu an Korawalar, Pendaw alann kuzenleridir. Pendaw alardan N gastin a Kralln gasp
etm ilerdir, bu tartm al lke zerinden srdrlen m cadele uatangn
tem el tem asn oluturur: Bhagavadgitada anlatld biim iyle, ak rab a
lar arasnda byk B rataju d a S a v a y la son ulan an bir m cadele srer.
Bu m cadelede K oraw alar Pendaw alar tarafndan bozguna uratlr. V e
nc olarak, zgn H indu karakterlere yaplan Jav al eklem eler yer
alr; bunlar Pendavvalarm bazen hizm etisi bazen de koruyucusu olarak
srekli yan nda yer alan kom ik karakterler Sem ar, Petruk ve G aren gtir.
dier ikisinin babas olan Sem ar aslnda gereinden fazla insanbiim li bir
tanrdr, tannlar kral Siv ann erkek kardeidir. Btn Javallann ilk ortaya
3)
Gamelan orkestras Gneydou Asyaya zg, vurmal alglarn arlkta oldu
bir orkestradr, (.n.)
klarndan zam ann son una kadar koruyucu ruhu olan bu kaba ve sakar
kom edyen belki de vajang m itolojisinin btnn de en nem li figrdr.
W ajangn aksiyon karakterleri de tiptir: kon u m a blm lerinde
m uhalif iki asl grup kar karya gelip aralarndaki konular tartr (dalang
b t n sesleri taklit e d e r); k avga blm lerinde, diplom asinin baarszla
uram as zerine, iki asil grubu kavga eder (dalang bir yan dan kuklalar
birbirine vururken bir yan dan d a sava seslerini sim gelem ek am acyla
ayayla bir an a v u ru r); bir de kaba kom edi sahneleri yer alr. B u rada
palyaolar asilleri, birbirlerini ve, eer dalang akll biriyse, dinleyicilerden
bazlarn ya d a yerel erk sahibi kiileri alaya alrlar. G en el olarak, bu
tr blm gece boyunca eit biim de datlr. H itab etin olduu sahneler
genellikle balara doru, kom ik sahn eler ortalara doru, sava sahneleri
de sonlara doru yer alr. S a a t dokuzdan geceyarsna kadar, eitli krallk
larn politik liderleri birbiriyle kar karya gelir ve yknn erevesini
ifade eder - bir vajang kahram an kom u kraln kzyla evlenm ek ister,
igal altndaki bir lke bam szlk ister vb. G eceyarsndan saat yaklak
e kadar, eitli trden zorluklar belirir - kzla bir b akas d a evlenm ek
istem ektedir, em peryalist lke sm rgesine zgrlk verm eyi reddeder.
V e, son olarak, btn bu zorluklar h av a aydnlanrken son bu lacak olan
son blm de, kanlm az olarak sava yoluyla zm lenir. S av a ta kah ra
m anlar zafere ular - bunun h em en ardndan d a baarlan evliliin ya da
kazanlan zgrln kutland ksa bir tren gelir. B atda eitim grm
Jav allar genellikle vajang bir son atayla kyaslam aktadrlar; vajang bir
tem ann aklan m asyla alr, ard n d an bu tem ann gelitirilm esi ve
aynntlandrlm as gelir ve zm ve zetlem eyle sonlanr.
Pek fazla d nm eden yaplan ve B atl gzlem cilere tu h af gelen bir
dier kyaslam a da wajang ile Sh akesp earein tarih konulu oyunlan arasn
dadr. Saraylarda geen ve habercilerin girip kt uzun, ciddi sahneler,
orm anda ya d a yolda geen ksack, soluk solua balan t sahneleri, ikili
oynam alar, bu dnyann trel deerleriyle ykl kaba, sradan bir dili
kon uan, byk asillerin eylem biim lerini alaya alan palyaolar, onur,
adalet ve grev hakknda bo konum alar yapan asiller ve, sonuta, Shrewbury ve A gin cou rtta geen savalar gibi, yenilgiye urayanlarn yenilm i
olsalar d a hl soylu kald nihai sava - b tn bunlar S h ak esp earein
tarih konulu oyunlarn akla getirm ektedir. F ak at w ajangn dile getirdii
dnya gr tem el olarak hi de Elizabeth dnem ine zg deildir. Bu,
insan eylemlerinin tem el dekorunu salayan prensliklerin ve dier glerin
d dnyas deildir; bu, his ve isteklerin i dnyasdr. G ereklik benin
dnda deil, iinde aranr; sonu olarak, wajangm dram atize ettii ey,
felsefi bir siyasa deil, m etafizik bir psikolojidir.
Jav allar asn dan (en azndan J a v a nn ikinci yzylla beinci yzyl
arasndaki H indu-B udist dnem inin etkisinin bugn de hakim olduunu
d nen Jav allar asn dan ), znel deneyim ak, tm grngsel iv e
dilii iinde ele alndnda, evrenin genelinin bir m ikro-evrenini sunar;
dnce-duygu dnyasnn akkan i blgelerinde m utlak gerekliin
yansm asn grrler. Bu tr bir isel bak tr dnya grn en iyi
biimiyle Jav allan n yine H in d istan dan aldklar ve yine ilgin bir biim de
rasa olarak yeniden yorum ladklar bir kavram ifade etm ektedir. R asa ba
lca iki anlam tar: sezi ve an lam . Sezi olarak, Jav allan n geleneksel
be duyusundan -g rm e, iitme, konum a, koku alm a ve h issetm e- biridir
ve bizim be duyu anlaym zn ayr tuttuu sezinin ynn ierir:
dille tat alm a, bedenle dokunm a ve yrekle duygusal sezi - m utsuzluk
ve m utluluk gibi. M uzun tad on u n rasasdr; nsezi bir rasadr; ac bir
rasadr, tpk tutku gibi. A n lam olarak, rasa, Jav alla n n iletiim inde ve
toplum sal etkileim inde ok nem li olan, satr aralarn okurcasna dolayl
ifadeleri ve dokun d urm ak im alar gsterm ek iin bir m ektuptaki, bir iir
deki, h atta sradan bir k on um adaki szcklere uygulanr. V e davransal
eylemlerin geneline de ayn biim de uygulanm aktadr: kesin anlam , dans
hareketlerinin yan-anlam sal sezisini, nazik h areketleri ve dierlerini
gsterm ek iin. A m a bu ikinci, anlam bilim sel anlam da, ayn zam an da da
nihai n em anlam n tar: kiinin m istik ab a yoluyla ulat ve netlii
yoluyla d a dnyevi varoluun btn m phem liklerinin zm e ulat
en derin anlam . R asa, dem iti en kon ukan bilgi kaynaklarm dan biri,
yaam la ayndr; yaayan her ey rasaya sahiptir ve rasaya sahip olan her
ey yaar. Byle bir tm ceyi evirm ek iin iki eviri gerekir: yaayan her
ey hisseder ve hisseden her ey yaar; yaayan her eyin anlam vardr
ve anlam olan her ey yaar.
K asann hem sezi hem de an lam anlam na gelm esinden yola
karak, Jav allar arasnda bu konu zerinde d ah a fazla kafa yoranlar her
eyin balanabilecei, znel deneyim in old uka kapsam l bir grngsel
analizini gelitirm eyi baarm tr. T em el olarak sezi ve anlam ayn ey
olduuna gre ve bu nedenle de znel adan kabul edilen nihai dinsel
deneyim ayn zam an da nesnel adan kabul edilen nihai dinsel gerek
olduuna gre, isel alglam ann grgl bir analizi ayn zam anda dsal
gerekliin m etafizik bir analizini verir. Bu kesinletirildiine gre - v e ger
ekletirilen gerek aynm latrm alar, kategoriletirm eler ve balantlar da
ettikleri dnlr. M editasyon, yaptklar her eyde tek bir birey gibi
d avran an kah ram an kardeler arasndaki k ad ar ibirliini duyulardan
ister. Y a d a kuklalarn glgeleri insann dtan grnr davranlaryla ve
kuklalarn kendileri de insann i kiiliiyle zdeletirilir; bylece, hem
insanda hem de kuklalarda davrann grnr kalb derinlerde yatan psi
kolojik gerekliin dolaysz bir sonucudur. K uklalarn tasarm nn d a ak
sim gesel anlam lar vardr: B im ann krmz, beyaz ve siyah sarongunda,
krmz genellikle cesareti, beyaz safl ve siyah d a iradenin deim ezliini
anlatr. O y una elik eden gam elan orkestrasnn ald eitli paralarn
her biri belirli bir duyguyu sim geler; ayns dalang tarafndan oyunun b e
lirli yerlerinde sylenen arklar iin de geerlidir. kincisi, bu kaynam a
ou zam an rn ek bir yk olarak ortaya kar, B im ann berrak su yu
aray yksnde olduu gibi. O n u lm sz yapaca sylenen bu suyu
ararken, birok can avar ldrdkten sonra, kendisine tpatp benzeyen
am a kk parm ayla ayn boyda olan bir tanryla karlar. T patp
kendisi olan bu tanrnn azndan ieri girdiinde, tanrnn bedeninin
iinde en ufak ayrntsna k ad ar dnyann tam am nn yer aldn grr
ve o bedenden ktktan son ra d a tanr on a berrak su diye bir eyin
olm adn, kendi kudretinin kaynann kendi iinde olduunu syler;
bunun ardndan Bim a m editasyona ekilir. V e ncs, oyunun ahlaksal
ierii bazen kyaslam a yoluyla yorum lanr: dalangn k uklalar zerindeki
m utlak denetim inin T an rnn insanlar zerindeki m utlak denetim ine
kou t olduu sylenir; ya d a nazik kon um alarla iddetli savalarn bir
birini izlem esinin m odern uluslararas ilikilere kout olduu sylenir diplom atlar konum ay srdrdke bar hkm srer, am a grm eler
kesildiinde de sava gelir.
A m a ne ikonlar, rnek ykler, ne de ahlaksal m eksem eler Jav a sen
tezinin w ajangta ifade edilm esinin tem el yoludur; nk, oyun, bir btn
olarak, hem ahlaksal hem de gerek anlam da, bireysel znel deneyim in
bir dram atizasyonu olarak alglanm aktadr:
[Bir ilkokul retmeni] vajangm asl am acnn isel dnce ve duygu
nun bir resmini izmek, isel duyguya dsal bir biim vermek olduunu
syledi. D aha da nemlisi, onun, bireyin iinde yaanan ve ne istedii ile
ne yapmas gerektiini dnd arasnda gerekleen sonsuz atmay
resmettiini syledi. Diyelim ki, bir ey alm ak istiyorsun, ite, ayn za
manda iinden bir ey bunu yapmaman syler, seni engeller, seni denetler.
Bunu yapm ak isteyen eye irade denir; bunu kstlayan ey de egodur. Bu
IV
H em toplum sal bilim lerde hem de felsefede, son birka yl iinde gitgide
artan dzeylerde popler hale gelen, insann sim geler, kavram lar yaratan
ve anlam arayan bir hayvan olduu biim indeki gr hem dinin analizi
hem de din ile deerler arasndaki ilikilerin anlalm as asndan yeni bir
yaklam balatm aktadr. Y aam dan bir anlam karm ak, yaam a bir biim
ve dzen kazandrm ak drts, belli ki, d ah a bildik biyolojik gereksinim ler
kadar gerek ve ivedidir. V e, durum byle olunca, sim gesel etkinlikleri
-d in , san at, id eo lo ji- yalnzca grndklerinden baka bir eyin sahte
ifadeleri -an lay am ad bir dnyada yaayam ayacak bir organizm a iin
ynelim salam a a b a la r- olarak yorum lam aya d evam etm ek gereksiz
grnm ektedir. Eer sim geler, K en n eth B urken ifadesiyle, durum lar
ieren stratejilerse, o halde, insanlarn durum lar nasl tanm ladklarna ve
bu durum larla nasl uzlatklarna dah a fazla dikkatimizi vermemiz gerekir.
Bu tr bir vurgulam a, inan ve deerleri psiko-biyolojik ve toplum sal
balam larndan alp bir sa f anlam dnyasna getirm ek anlam na gelmez;
bu tr bir vurgulam a, bu tr inan ve deerlerin sim gesel m alzemeyle
ilgilenm ek iin tasarlanm kavram lar balam ndaki analizinin n plana
karld anlam na gelir.
A n trop olojin in birok alan n d a olduu gibi, ilevselcilik -iste r RadcliffeBrow nn verdii ad la toplum bilim sel isterse M alinow skinin verdii adla
top lu m sal'psikolojik o lsu n - dinin toplum iindeki rolne ynelik yakn
tarihli kuram sal tartm alara hakim olm a eilimi sergilem ekte. lk olarak
D urkh eim n The Elementary Forms o f the Religious Life ve RobertsonSm ith in Lectures on the Religion o f the Semites adl eserlerinden d oan
toplu m b ilim sel yaklam (ya d a, ngiliz an tro p o lo glarn tercih ettii
adyla, toplum sal antropolojik yaklam ) in ancn ve zellikle de ritelin
bireyler arasndaki geleneksel toplum sal balar glendirdiini vurgular;
bir grubun toplum sal yapsnn o yapnn dayand toplum sal deerlerin
ritel ya d a m istik sim gelenii yoluyla glendirilm esini ve kalc hale
getirilm esini vurgular.1 Frazer ve T ylor ncleri olsa d a en ak ifadesini
M alinow skinin klasik haline gelmi Magic, Science and Region adl eseriyle
bulan toplum sal-psikolojik yaklam dinin birey iin ne yaptn -bireyin
deimez, kapsayc ve zorlanabilir bir dnyaya ynelik bilisel ve duygusal
1)
E. Durkheim, The Elementary Forms of the Religious Life (Glencoe, 111., 1947); W
Robertson-Smith, Lectures on the Religion of the Semites (Edinburgh, 1894).
Ortam
Burada betim lenecek olan olay, M erkez Ja v a nn dousunda kk bir ka
saba olan M odjokutod a gerekleen bir cenazedir. Y aklak on yalarnda
bir olan birdenbire ld. lm , her zamanki aceleci, bastrlm, am a
yntem li denecek dzeyde etkin bir Jav a cenaze treni ve gm m e rutiniyle
karlanaca yerde, ok uzun bir sre toplum sal skntlara ve ciddi bir psi
kolojik baskya neden oldu. Javallann nesillerden beridir lm sonrasndaki
zor sreci sa salim atlatm alann salayan inan ve riteller kompleksi al
lagelmi etkinliini bu kez sergileyemedi. N ed en sergileyemediini anlam ak
10) T . Parsons, The Social System (Glencoe, 111., 1951), s. 6.
ve toplum sal artyetiim asn dan d ah a fazla heterojenlik ayn nedene yol
am a eilim indedir: kat corafi balar yerine dank ideolojik balarn
vurgulanm asna. K asabal in san asn dan, santri ile ab an gan arasndaki
ayrm d ah a d a keskin hale gelir, nk bu ayrm on un tem el toplum sal
referans olur. Y alnzca bir inan farkll olm ak yerine kiinin toplum sal
kim liinin bir sim gesi halini alr. K iin in ne tr arkadalara sahip olaca,
ne tr rgtlenm elere katlaca, ne tr politik liderlii izleyecei, kendisinin ya d a olunun ne tr bir in sanla evlenecei bu ideolojik atallan m a
tarafndan byk lde etkilenecektir.
Bylece, kasabad a - a m a yalnzca kasabad a d a d e il- kltrel snflan
drm ann deim i bir erevesi dahilinde dzenlenm i yeni bir toplum sal
yaam yaps ortaya km aktadr. Elitler arasnda bu yeni yap oktan
o ld u k a gelim i bir durum a geldiyse de, k asab a halknn ounluu
arasnda h l oluum srecindedir. zellikle kampong den en ve sradan
Javallarn kk bam bu evlerde karm akark bir gruh iinde yaadklar
kalabalk kenar m ahallelerde, kentsel yaam n geleneksel biim lerinin
gitgide zlm eye ve yeni biim lerin de gitgide yaplanm aya balad bir
gei toplum u grlebilir. Kyden indim k ente (peasants-com e-to-tow n)
niteliindeki bu blgelerde (ya d a kyden kente inenlerin ocuklarnn
ve torunlarnn yaad bu blgelerde), R edfieldn folk kltr srekli
olarak kentsel kltre dntrlm , am a kentsel kltr de dnyevi ,
bireysellem i ve kltrel ad an rg tlen m em i gibi olum suz ve
kalnt terim lerle kesin biim de karakterize olm am tr. K am ponglarda
gereklem ekte olan ey yeni bir yaam tarznn yaplandrlm as olsa da,
bu, geleneksel yaam yollarnn o rtad an kaldrld anlam na gelm ez; bu
alt snf m ahallelerinin niteliini oluturan kesin toplum sal kartlk, b a
site, bir kltrel anlam ann yitirilmesinin deil, henz tam am en baarl
saylm ayacak bir arayn, d ah a genelletirilm i ve d ah a esnek inan ve
deer kalplar araynn bir iaretidir.
Endonezyann byk blm nde olduu gibi, M o d jo k u tod a da, bu
aray, byk lde kadn kulpleri, genlik rgtleri, sendik alar ve
bunlarla resm i ya d a gayr resm i yolla balantl olan dier dayanm a
t rlerin in yan sra, k itlesel siyasal p artilerin top lu m sal b alam n d a
gereklem ektedir. Bu partilerden birka tane bulunm aktadr (geri son
yaplan [1955] seim lerde saylar byk lde azald) ve her biri de
eitim li kentli elitlerin -m em urlar, retm enler, tccarlar, renciler
v b .- ynetim indedir; bu partilerin her biri birbirleriyle yar kyl yar
kentli kam pong sakinlerini ve kyl nfusu politik ynden kendi yanna
uygun olm ayan bir rn olduunu ileri sren bu klt, s a f ve zgn Jav a
inanlarna geri dnlm esini istem ektedir; bun d an kastedilenin de slam
unsurlarndan arndrlm yerli badatrm aclk olduu anlalm aktadr.
B u n a kout olarak, bu klt parti hem ulusal hem de yerel dzeylerde laik
evlilik ve cenaze alklarn desteklem eye balam tr. M evcu t durum da,
H ristiyanlar ile Belili H indular dnda, herkesin evliliini M slm an
riteline gre yasallatrm as gerekiyor.11 C enaze alklar bireysel bir
konu olsa da, badatrm acln uzun gem iinden tr bunlar d a slam
gelenekleriyle ylesine kaynam tr ki gerek anlam d a slam i deerler
ierm eyen bir cenazeyi dzenlem ek olanaksz grnm ektedir.
Perm ainin slam i olm ayan evlilik ve cenaze trenleri aray yerel
dzeyde iki farkl biim ald. B un lardan biri yerel ynetim grevlilerine
bask yaparak bu tr uygulam alara izin verilm esini salam ak, kincisi de
kendi yelerine bask uygulayarak slam i unsurlardan arndrlm ritel'
leri kendi istekleriyle gerekletirm elerini salam akt. Evlilik sz konusu
olduunda baar zaten batan engellenm ekteydi nk yerel yneticilerin
merkezi ynetim in ynergelerinden tr elleri kollar balyd ve kltn
en fazla putlatrlan yeleri bile ak a gayr m eru bir evlilie cesaret
edem edi. Y asad a bir deiiklik olm adka, Perm ainin evlilik biim lerini
deitirm e konusunda pek az ans vard - geri abangan taraftar muhtarlarn him ayesi altnda resm i trenler uygulam aya ynelik birka baarsz
aba d a olm ad deil.
C enazeler sz konusu olduunda durum biraz farklyd, nk b urada
yasa deil gelenekler devreye girmekteydi. Benim alanda olduum dnemde (1952-1954), Perm ai ve M asjum i arasndaki gerilim byk lde artt.
B u n u n nedeni, ksm en, Endonezyann ilk genel seim inin yaklam as ve
ksm en de souk savan etkilerinin hissedilm esiydi. A yn zam anda eitli
olaylar d a etkili oldu - rnein, Perm ainin ulusal liderinin M u h am m ed i
aka sahte peygam ber olm akla sulad biim indeki sylenti; bir M asjumi liderinin blge bakentinin yaknlarnda gerekletirdii bir konum ada
Perm aiyi Endonezyad a bir piler nesli yaratm ay am alam akla sulam as
ve byk lde san tri karsnda ab an gan deerleri tem elinde gerek
li)
Aslnda, Javada evlilik alklarnn iki blm bulunmaktadr. Genel bada
trmacln bir paras olan birincisi gelinin evinde gerekleir ve buna bir slametan ve
gelin ile damat arasndaki ok ayrntl, trensel bir karlama da dahildir. Ynetim
indinde resmi tren yerine geen kincisi ise slam hukukuna uygun olarak o blgenin
din grevlisinin ya da naibin brosunda gerekleir. Bkz. C. Geertz, The Religion of Java
(Glencoe, 111., 1960), s. 61-203.
letirilen ve ok sert geen bir m uhtarlk seim i gibi. So n u ta, iki arada
bir derede kalm endieli bir brokrat olan yerel ynetici M odin btn
kyn din yetkililerini toplantya ard. Dier birok grevinin yan sra,
M odin, geleneksel olarak cenazelerin gereklem esinden de sorum ludur.
Ritelin tam am n ynlendirir, yas tutan in sanlara defin ilem inin teknik
ayrntlarn retir, K uran okum aya nderlik eder ve m ezar banda len
kii iin bir kon um a yapar. Yerel grevli M odinlere -b u n larn byk
ounluu kylerin M asju m i lid erleriyd i- bir Perm ai yesinin lm esi
durum unda yalnzca lenin adyla yan kaydedip evlerine dnm eleri
talim atn verdi; ritele katlm ayacaklard. nerdiinin aksini yaparlarsa,
sorunlarn balam as durum unda sorum lu olacaklar ve kendisinin de
yardm larna kom ayaca uyarsnda bulundu.
17 Tem m uz 1954 tarihinde, Perm ainin ak tif ve azimli yelerinden biri
olan K arm an n yeeni Paidjan benim de yaam akta olduum M odjokuto
kam pongta birdenbire ldnde m evcut durum buydu.
Cenaze
Bir Ja v a cenazesine hakim olan hava, histerik bir m atem , dizginlerinden
boanm bir alay ya d a len kiinin bu dnyadan ayrlna yaklan
znt dolu atlar h avas deildir. Bun un yerine, cenaze, sakin, sergilem eci olm ak tan uzak, neredeyse ruhsuz bir uurlam adr; artk olanak
k alm ay an bir ilikin in k sa, ritu elletirilm i bir terk edilii. G zya
dklm esi ho karlanm az ve kesinlikle tevik edilm ez; tm aba, ii
hem en bitirm eye, kederin zevkiyle zam an yitirmemeye yneliktir. C enaze
ilem inin teferruat, her yan dan b astran kom ularla gerekletirilen n a
zik, resm i toplum sal etkileim , yaklak yl boyunca eitli aralklarla
gerekletirilen bir seri anm a slam etan - Jav allan n ritel dizgesinin tm
m om entum u kiinin ciddi bir duygusal rahatszlk yaam adan strap dolu
anlar am asn a yneliktir. n k , yas tutanlarn, cenazenin ve cenaze
sonras ritelin bir iklas -irad i bir duygudan yoksunluk, nyargsz ve statik
bir aldr etm em e h a li- duygusu yaratt sylenir; kom u grubu iin
de rukur - kom nal uyum saladndan sz edilir.
A sli tren z olarak slam etan n bir dier versiyonudur ve defin t
reninin zel gereksinim lerine gre uyarlanm tr. lm haberi blgeye
duyurulduunda, m ahalledeki herkes yapm akta olduu ii brakp hem en
lenin ardnda braktklarnn evine kom aldr. K adnlar kselerle pirin
getirir; bu pirin slam etan olarak piirilir. Erkekler tah tad an m ezarta
yontm aya ve bir m ezar kazm aya balarlar. K sa sre son ra M odin gelir ve
etkinlikleri ynlendirm eye balar. B ed en trenle hazrlanan su kullan
larak akrabalar tarafndan ykanr (hem len kiiye olan sevgilerini hem
de kendilerini ne k ad ar iyi denetlediklerini gsterm ek am acyla ykam a
ilem ini yaparken cesedi kucaklarnda tu tarlar); ardndan m uslin kum aa
sarlr. M odinin liderliinde, yaklak bir dzine santri be on dakika kadar
cesedin banda durup A rap a dualar okur; bunun ardndan, eitli ritel
etkinlikler arasnda, beden trensel bir yryle m ezarla gtrlr ve
o rad a d a n ced en belirlenm i yollardan defnedilir. M odin len kii iin
mezar banda bir konum a yapar, bir M slm an olarak grevlerini anm
satr; ve lm n genellikle iki ya d a saat son rasnda cenaze son a erer.
C enazenin geri kalan, lm izleyen ilk gn, ilk yedi gn, ilk krk gn
ve ilk yz gnde lenin geride braktklarnn evindeki anm a slam etanlar
ile devam eder; sonra, lm n birinci ve ikinci yllarnda birer slam etan
ve, son olarak da, bedenin artk toza dntne ve yaayanlarla lenler
arasndaki boluun m utlak hal aldna inanlan bininci gn.
Paidjan ldnde devreye sokulan d a ite bu ritel kalpt. afak
sker skm ez (lm sabahn erken saatlerinde gerekleti), enite K a r
m an, olann yaknlardaki bir kentte bulunan ebeveynlerine bir telgraf
ekerek Jav allara zg bir dille oullarnn h asta olduunu bildirdi. Bu
saknm daki am a, bu insanlarn yava yava durum un farkna varm alarn
salayarak lm n etkisini yum uatm akt. Javallar, duygusal hasarn,
bir hsrann ne k ad ar ciddi olduundan deil, geliinin ani olm asndan,
hazrlkl olm ayanlar artm a kudretin den kaynaklandn d n r
ler. A sl korkulan ey, strap deil, o k tur. A rd n d an , ebeveynlerin
birka saate kadar geleceklerini dnerek, K arm an, trene balam as
iin M o d in i artt. B un un yaplm asnn nedeni de, kuram sal olarak,
ebeveynler gelene k ad ar bed en i defnetm ek dnda y ap acak pek fazla ey
brakm am akt; bylece, gereksiz yere gerilimi paylam am olacaklard. En
ge saa t on a kadar her ey bitm i olacakt; zc bir olay, am a riteller
uyarnca sessizce kap atlan bir olay.
A m a, ban a dah a sonra anlattna gre, M odin, K arm an m evine gelip
de Perm ainin siyasal sim gesinin yer ald posteri grnce K arm ana riteli
gerekletirem eyeceini syledi. N e de olsa K arm an baka bir dinin
yesiydi ve M odin de bu din iin geerli cenaze ritellerini bilm iyordu;
on un tek bildii, slam diniydi. Sen in dinini aalam ak istem em , dedi
dindar bir h avad a. T a m aksine, senin dinine byk sayg duyuyorum ,
nk slam da hogrszlk yoktur. A m a ben senin ritelini bilmiyorum. H ristiyanlarn kendi riteli ve kendi uzm an (yerel papaz) vardr,
am a Perm ai ne yapar? B edeni yakarlar m yoksa? (Bu, H indu gm m e
uygulam alarna yaplan sinsice bir gnderm eydi; belli ki, M odin bu kon u
m adan byk zevk alm aktayd.) M odinin anlattna gre, K arm an btn
bunlara ok zld ve akas ard, nk Perm ainin ak tif bir yesi
olm asna karn old uka bilgisiz saylrd. Partinin M slm anlara zg
cenazelere kar srdrd bask kam panyasnn asla som ut bir sorun
olarak karsna kabilecei ya d a M o d in in treni ynetm eyi gerekten
de reddedebilecei aklna bile gelm em iti. K arm an aslnda kt bir adam
deildi, dedi M odin, yalnzca liderlerinin elinde kolayca aldatlan biriydi.
A rtk iyice sinirleri bozulan K arm an n yan ndan ayrldktan sonra,
M odin, dosdoru blge yneticisine kp doru davranp davranm adn
sordu. Y netici zaten onun en dorusunu yaptn sylem ekle ykm lyd; bu destei de arkasna alan M odin evine dndnde K arm an
ve on u n aresizlik iinde gittii ky polisini karsnda buldu. K arm an n
kiisel dostu olan polis m em uru, M o d in e, uzun zam andr geerli olan
geleneklere gre, herkesi ayrm gzetm eden gm m ekle ykm l old u
unu, o kiinin kendi politik grn paylap paylam adna d a asla
aldr etm em esi gerektiini syledi. A m a yerel yneticinin de desteini
arkasna alan M odin bunun artk kendi sorum luluu olm adnda direndi.
A n cak , diye nerdi, eer isterse K arm an m uhtarn brosuna gidip dindar
bir M slm an olduunu ve M o d in in olan slam geleneklerine gre
gm m esini istediini belirten bir belgeyi m uhtarlkta yazabilir ve ardndan
d a iki tann huzurunda m uhtara imzayla onaylatp H km etin mhryle
m hrletebilirdi. Dinsel inanlarm resmi yollardan terk etm esine ynelik
bu neri karsnda K arm an hiddetlendi, bir Jav ald an beklenm eyecek
biim de evden dar frlad. N e yapacan dnerek evine vardnda
d a olann lm haberinin ilan edildiini ve b tn m ahallen in tren iin
toplan m akta olduunu grd.
M o d jo k u todaki pek ok kam pong gibi, benim iinde yasadm kam pong d a rasgele denebilecek bir yapda gruplam dindar san trilerden ve
ateli ab an gan lard an (ve her iki taraf, o k ad ar ateli olm asa da, yalnzca
destekleyenlerden) oluuyordu. K a sab ad a insanlar yaayabildikleri yerde
yaamaya, bulduklar kiilerle kom uluk yapm aya zorunludur; buna karn,
krsal alanlarda m ahalleler, h atta kyler, hl tam am en ya abanganlardan
ya d a san trilerden oluur. K am p on gd a santrilerin ounluu M asjum i
yesiydi ve abanganlarn ou d a Perm ai taraftaryd; toplum sal yaam da
bile yasak) . S on u n d a, saat 9.30 gibi, A bu adnda gen bir terzi durum
tam am en iinden klmaz bir hal alm adan bir eyler yapm aya karar verdi:
ayaa kalkp K arm an a da kalkm asn iaret etti; bu, sab ah tan beridir bir
eyler yapm aya ynelik ilk ciddi hareketti. M editasyon halinden kan
K arm an da iki grubun arasndaki alan geip A b u yla konum aya gitti.
A sln da, A bu, kam pong iinde old u ka zel bir kon um a sahipti. D in
d ar bir santri ve sadk bir M asjum i yesi olm asna karn Perm ai grubuyla
d ah a fazla balan ts vard, nk terzi dkkn K arm an n kah v eh a
nesinin hem en arkasm dayd. S ab a h akam diki m akinesinin bandan
kalkm ayan A bu, bu grubun gerek an lam d a yesi olm asa da, yaklak
on m etre teden, alt yerin arkasndan sk sk sze karrd. O n u nla
Perm ai grup arasnda din kon ularnda gerilim in sregeldii doruydu.
Bir keresinde, lm den son rasna ilikin inanlarn sorduum da, alayl
bir dille bunu A b u ya sorm am gerektiini, nk onun kon unun uzm an
olduunu sylediler; lm den sonrasna ilikin tam am en sam a olduuna
inandklan Islam i kuram lar hakknda da onu aka alaya aldlar. Yine de,
bu in sanlarla arasn d a bir tr toplum sal ba vard ve bu km az am aya
ab a gsterenin o olm as d a belki de m antklyd.
N eredeyse le o lacak , dedi A bu. ler byle gidem ez. B ak a bir
santri olan U m ar M o d in le konum aya gnderm eyi nerdi; belki gel
meye ikna edilebilirdi - bir p ara yum uam olabilirdi. Bu arada, o da
l bedeni ykayabilir ve sarm a ilem ine balayabilirdi. K arm an bunu bir
dneceini syledikten son ra iki Perm ai lideriyle tartm ak iin kendi
tarafna dnd. Birka d akika sonra ok istekli el kol iaretleri ve kafa
sallam alarn ardndan K arm an geri dnd ve ksaca konutu: T am am ,
yle yapalm . N e hissettiini anlyorum , dedi A bu. B en yalnzca en
gerekli olanlar yapp slam d a olabildiince iin dnda tutarm . San trileri toplad ve birlikte eve girdiler.
Yaplm as gereken ilk i bedenin soyulm asyd (kim senin ii tam aya
elverm edii iin h l yerde yatyordu). A m a o zam ana k ad ar beden o l
d u k a katlam t ve bu d a giysilerin bir bak la kesilerek karlm asn
gerektirdi - bu, herkesi, zellikle de etrafta top laan kadnlar derinden
etkileyen allm adk bir ilem di. San triler son u n da bedeni giysilerden
kurtarm ay b aard ve ykanm aya hazr hale getirdi. A b u ykam a iin
gnlller olup olm adn sordu; T an rnn byle bir ii deerli kabul
edeceini de ekledi. A m a, norm alde bu grevi stlenm eleri beklenecek
akrabalar o kadar ok sarslm ve kafalar d a o k ad ar karm t ki gele
neksel yollarla bedeni kucaklarn da tutm ay kabullenem ediler. nsanlar
kalkm ayan iki lider herkesin beklenti ykl baklar altnda bu neriyi
bir sre grt ve son un da d a reddetti; skntl bir ifadeyle, trenin
nasl yaplacan gerekten de bilm ediklerini sylediler. M odin omuz
silktikten son ra ekip gitti. O rad a hazr bulunan lardan biri, K a rm a n n
bir arkada, bedeni evden karp gm m eyi ve riteli falan d a unutm ay
nerdi; ileri bu haliyle brakm ak ok tehlikeliydi. Bu ah an e neri kabul
edilir miydi bilem iyorum , nk tam bu an d a len ocuun annesiyle
b abas kam ponga girdi.
O ld u k a arbal grnyorlard. l m den habersiz saylm azlard
nk, babann daha sonra bana anlattna gre, telgraf aldnda bundan
zaten kukulanm t; o ve kars kendilerini en ktsne hazrlamlard ve
vardklarnda d a soukkanl saylrlard. K am ponga ulap da kalabal g
rnce korkularnn yerinde olduunu anladlar. Karm ann alamas bir para
azalan kars len olann annesini grnce onu teselli edenlerden syrlp
lklar atarak ablasn kucaklam aya kotu. Bir saniye gibi bir srede, her
iki kadn da lgn bir histeriye kapld; kalabalk hem en araya girerek ikisini
ayrd ve kam pongun ayr ularndaki evlere gtrd. O n lan n dvnmeleri
ise hzn hi kaybetm eden devam etti; tedirginlik ykl yorum lar da iyice
artnca, defin ileminin u ya d a bu biimde halledilmesi gerei dodu - hem
de olann ruhu binlerini esir alm adan nce.
A m a im di de anne sarlm adan nce olunun bedenini grm e iste
inde srar ediyordu. B aba nceleri bunu kesin bir dille yasaklad, sinirli
bir ses tonuyla alam ay kesm esini em retti - byle bir davrann olunun
teki dnyaya alan yolunu karartacan bilm iyor muydu? A m a kadn
srar edince, son unda, K arm an m evinde, olann yatt yere getirdiler.
K adn lar onu fazla yaklam asn diye tutm aya altlarsa da ellerinden
kurtuldu ve olann cinsel organn pm eye balad. A n n d a kadnlar ve
kocas tarafndan uzaklatrldysa d a o henz bitirm ediini haykryordu;
kadn arka odaya tadlar. O rad a gzlerini bir noktaya dikip sakinleti.
Bir sre sonra -M o d in in pam uklarn nereye yerletirileceini gsterecek
kadar esneklik tanm asyla bedenin nihayet sanlm asnn ard n d an - kadn
artk iyice akln karm gibiydi; bahede dolanarak hepsi de on a yabanc
olan insanlarn elini skp her birine K usu rum a bakm ayn, kusurum a
bakm ayn, dedi. Bir kez daha zorla zaptedilm esi gerekti; insanlar, T oparla
kendini; dier ocuklarn d n - olunun ardndan m ezara gitm ek mi
istiyorsun? diyordu.
B ed en artk sarlm t ve hem en m ezarla gtrlm esi nerildi. Bu
noktad a, K arm an, olann babasnn artk trenin yasal sorum lusu olarak
yerini aldna inand iin, adam n yan na gitti. Bir hkm et grevlisi
olarak M odinin babaya yaklam ak konusunda kendisini zgr hissetmediini aklad; fakat M odin renm ek istiyordu: olunun nasl gm lm esini
isterdi islam i yoldan m b aka yollardan m? Bir p ara afallayan baba u
yant verdi: slam i yoldan elbette. B en pek dindar saylm am am a H risti
yan da deilim ; lm sz konusu olduunda d a defin slam i yoldan olmal.
T am am en slam i. A bu bir kez d ah a M o d in in babaya doru dan y ak laa
m adn aklad; am a A b u zgr biri olarak, dilediini yapabiliyordu.
Elinden geldii kadar yardm c olm aya altn am a baba gelm eden
n ce de slam i hibir ey yapm am aya gayret ettiini syledi. H av ad a bu
k adar fazla gerginlik olm as, siyasal ayrlklarn bu k ad ar fazla sorun a yol
am as ok ktyd. A m a ne de olsa cenaze kon usun da her eyin n e t
ve yasal olm as gerekirdi. Bu, olann ruhu iin nemliydi. Santriler, bir
para neeli bir h avad a, bedenin yannda dualarn okum aya balad ve
beden m ezarla tanp her zam anki tarzda defnedildi. M odin ocuklar
iin uyarlanm biim iyle m ezar bandaki konum asn gerekletirdi ve
tren nihayet tam am land. A krab alard an biri ya d a herhangi bir kadn
m ezarla gitm edi; am a eve dndm zde - s a a t leden sonray epey
gem iti- nihayet slam etan sunuldu ve P aid jan n ruhu da m uhtem elen
tek i dnyaya gitm ek iin kam pongdan ayrld.
U gn sonra, gece vakti, ly anm ak iin dzenlenen slam etanlarn
ilki dzenlendi; am a bu slam etana santrilerden tek bir kii bile katlm ad
gibi bir yas riteli olm asnn yan sra bir Perm ai siyasal ve dinsel kltne
dnt grld. K arm an, geleneksel tarzda, dzgn bir Ja v a dili ku l
lanarak, bunun P aid jan m lm n anm a am al bir slam etan olduunu
ilan etti. Perm ai lideri Sudjoko hem en araya girip, Hayr, hayr, bu yanl,
dedi. n c gn slam etan n d a in sanlar yalnzca yem ek yer ve len kii
iin de uzun dualar eder. Biz ise kesinlikle byle yapm ayacaz. A rdndan
d a uzun, dnp dolap ayn konuya gelen bir kon um a gerekletirdi.
H erkesin lkenin felsefi-dinsel tem elini bilm esi gerekir, dedi. Diyelim
ki, bu A m erikal [beni iaret etti; benim orada olm am dan hi de m em nun
deildi] gelip de size yle sordu: bu lkenin tinsel tem eli nedir? V e siz de
bilem ediniz - utanm az mydnz?
Bu konu zerinde d evam ederek, B ak an S u k arn o nun yeni cu m h u
riyetin resm i ideolojik tem elini o luturan Be N o k ta snm (Tektanrclk, T op lu m sal A d alet, nsancllk, D em okrasi ve U lusuluk) m istik bir
yorum u tem elinde m evcu t ulusal politik yapy hakl karm aya giriti.
K arm an ve dierlerinin de yardm yla, bireyin, devletin yalnzca kk
bir m odeli olarak grld ve devletin de bireyin geniletilm i bir imgesi haline geldii bir m ikro-m akro evren kuram gelitirdi. Eer devlet
dzenlenecekse, o halde, birey de dzenlenm elidir; biri o lacak sa dieri
de olm aldr. D evlet b akan m n Be N o k tas devletin tem eli olduuna
gre, bu durum da, be duyu d a birey iin tem eldir. H er ikisini uyumlu
klma sreci ayndr ve bizim de bunu bildiimizden em in olm am z gerekir.
T artm a din, felsefe ve siyaset konularna da uzanarak (h atta, benim
erefim e, R osen berglerin idam nn tartlm asn d a iererek) yaklak
yarm saat kadar srd.
K ah ve iin ara verdik ve tam Su djo k o yeniden balam ak zereyken
P a id jan n sessizce ve ifadesizce o tu rm ak ta o lan babas, san k i ken d i
kendisini ikna etm eye alyorm u am a pek de um utlu deilm i gibi,
aniden konum aya balad. K a b a kentli aksanm h ogrn, dedi, am a
bir ey sylem eyi ok istiyorum . O n u affetm elerini diliyordu; birazdan
tartm alarna d evam edebilirlerdi. P aid jan n lm nn ardndan iklas
[nyargsz, vak u r] olm aya alyorum . O n u n iin yaplabilecek her
eyin yapldna ve lm n n herkesin ban a gelebilecek bir olay o l
d u u n a em inim . H l M o d jo k u toda kaldn, nk yaad yerdeki
insanlarla yzlemeye, her birine neler olduunu anlatm aya henz cesareti
olm adn syledi. Sylediine gre, k an s da artk eskiye gre biraz dah a
iklas hissediyordu. A m a gerekten zordu. K en di kendisine srekli bunu
T a n rnn byle istediini syleyip duruyordu, am a bu ok zordu, nk
bu gnlerde insanlar artk her kon u da fikir birlii iinde deildi; biri bir
ey sylerken bir bakas baka bir ey sylyordu. H angisinin doru oldu
unu anlam ak, neye in anacan bilm ek zordu. C enazeye katlan btn
M od joku to halkna m innettar olduunu ve her ey birbirine kart iin
de zldn syledi. Ben pek dindar saylm am . M asjum i deilim , Perm ai de deilim . A m a olum un eski usullere gre defnedilm esini istedim .
U m arm kim senin duygulan in cinm em itir. Bir kez d ah a, iklas olm aya
altn, kendi kendisine bunun T a n rnn istei olduunu sylediini
anlatt, am a bu ok zordu nk bu gnlerde iler ok karkt. O lu nu n
lm esinin n ed en gerektiini an lam ak ok zordu.
K iin in duygularn bu ekilde herkesin iinde dile getirm esi -b en im
deneyim lerim e g re -Ja v a lla r arasnda ok allm adk bir eydir ve artk
kalplam geleneksel slam etan rn tsnde buna (ya d a felsefi veya
politik tartm alarda) yer yoktur. O rad a bulun an larn tm baban n
bu kon um as karsnda old u k a sarsld ve strap ykl bir sessizlik
oldu. So n u n d a Su d jo k o yeniden konum aya balad, am a bu kez olann
Analiz
M alinowski, D inin btn kaynaklar iinde, yaam n en st ve nihai krizi
- l m - en byk nem e sahip olan d r, d er.12 O n a gre, lm , h ayatta
kalanlarda sevgi ve nefretten oluan ikili bir tepkiyi, insann varlnn
psikolojik ve toplum sal tem ellerini tehdit eden, hayranlk ve korku kar
m derin bir duygusal karm aay aa karr. H ayatta kalanlar len kiiye
duyduklar sevgiden tr on a yaknlarken lm n getirdii korkun
d nm den tr de o n d an uzaklarlar. C enaze alklar ile bunlar
izleyen yas uygulam alar, hem lm e ram en balar koparm am a hem de
balar derhal ve kalc bir biim de koparm a ve yaam aya devam etm e
iradesinin um utsuzluk dourucu eilim i karsnda galip gelinm esini sa
lam aya dnk, atk ykl istekler evresinde odaklanr. lm sonras
ritelleri h ayatta kalanlarn o ortam dan panik iinde kam a drtsne ya
d a lenin ardndan m ezara gitm e drtsne boyun em esini engelleyerek
insan yaam nn srekliliini salar:
Ve duygusal glerin oynadklar bu oyuna, yaam ve lm arasndaki bu
en st dzeydeki ikileme, din admn atar; din, pozitif inanc, rahatlatc
12) Malinovvski, Magic, Science and Religion, s. 29.
ekim eler dam gasn vursa bile, yine de birok alan d a old u ka etkili bir
biim de ilerlem esini srdrr. Eer ynetim , ekonom i, aile, katm anlam a ve toplum sal denetim le balantl kurum lar P aid jan n cenazesinde
olduu k adar kt ileseydi, kam pong asln d a iinde yaanm as ok zor
bir yer haline gelirdi. A m a, kentsel karkln baz tipik belirtileri - k u
m arn, k k ap ta hrszlk ve fuhu olaylarnn artm as g ib i- bir lde
m evcut olsa da, kam pong toplum sal yaam kesinlikle k n eiinde
deildir; gnlk toplum sal etkileim , defin ilem i evresinde od ak lan d
n grdm z bastrlm hiddet ve derin kararszla ayak uydurarak
tekliyor d a deildir. K am pon gu n pek ok yesi asndan, ou zam an,
M o d jo k u tod aki yar kentsel ortam m addesel d ezavantajlarna ve gei
niteliine karn uygulanabilir bir yaam biim i sunm aktadr; Ja v a daki
krsal yaam n betim lem elerinde bol bol kullanlan btn bu duygusallk
karsnda, ky sz konusu olduunda d ah a fazlasn sylem ek herhalde
olanakl deildir. A sln da, en ciddi dzeyde rahatsz edici unsurlarn d in
sel inan ve uygulam alar -slam etan lar, tatiller, tedavi, byclk, klt
gruplar ve d ierleri- evresinde grupland grlr. B u rada din yalnzca
gerilim in toplum un herhangi bir kesim indeki yansm as deil, gerilimin
hem m erkezi hem de kaynadr.
F a k a t gerilim kayn a olm asn n n ed en i, m iras aln a n in an ve
ritel k alplarn a o lan balln zayflam as deildir. P aid jan n lm
evresinde gerekleen ekim enin nedeni, btn kam pong sakinlerinin
cenazeler kon usunda ortak, olduka btnleik bir kltrel gelenei pay
lam alaryd. S la m eta n kalbnn doru ritel olup olm ad, kom ularn
b u n a k atlm ak zorunda olup olm ad klar ya da ritelin dayandrld
d o a st k av ram larn geerli olup o lm ad klar k o n u su n d a h erh an gi
bir ta rtm a b u lu n m u y o rd u . K a m p o n g la rd a hem sa n trile r hem de
ab an g an lar asn dan , slam e tan gerek bir ku tsal sim ge olarak gc n
k oru m ak tadr; lm le k arlam a asn d an h l an lam l bir ereve
salam ak tad r - h atta ou in san iin de anlam l tek erevedir. R itelin
baarszla uram asn dnyevilem eye, d in d en u zaklam an n yaygn
lam asn a, gelen eksel korum a in a n la r n n artk ilgi ekm em esin e ya
d a dzgszle atfedem eyiz.
Bence, bunun yerine, bunu toplum sal yapsal (nedensel-ilevsel)
boyutta m evcut olan btnlem e biimi ile kltrel (m antksal-anlam l)
boyutta m evcut olan btnlem e biim i arasndaki sreksizlie -b u s
reksizlik toplum sal ve kltrel p aralanm aya deil, toplum sal ve kltrel
anlam azla yol am ak tad r- atfetmeliyiz. Bir para deyimsel olsa da, daha
som ut terim lerle anlatrsak, sorun toplum sal ad an kam pong halknn
kentli am a kltrel ad an hl kyl olm asnda yatm aktadr.
Ja v a kam pongunun bir tr gei toplum unu tem sil ettiini, kam pong
yelerinin de neredeyse tam am en kentlilem i elitler ile neredeyse tam a
m en geleneksel yapda rgtlenm i kyller arasnda skp kaldn zaten
belirttim . K atlm da bulunduklar toplum sal yapsal biim ler genellikle
kentsel biim lerdir. K rsal yreye zg neredeyse tam am en tarm a dayal
m eslek yapsnn yerine byk lde farkllam bir m eslek yapsnn b e
lirmesi; birey ile ussallam merkezi ynetim brokrasisi arasnda kiiliksel
bir tam pon grevi gren yan kaltsal, geleneksel ky ynetim inin tam am en
o rtad an kalkm as ve bunun yerine m odern parlam enter dem okrasinin
d ah a esnek biim lerinin gelm esi; kam pongun, kyn aksine, potansiyel
ad an bile yeterli bir varlk oluturam ayp yalnzca bam l bir alt paras
haline geldii ok snfl toplum un evrim lem esi - btn bunlar kam pong
insannn hayli kentsel bir dnyada yaadn gsterm ektedir. T oplu m sal
adan, onunki Gesellschaft14 bir varolutur.
F ak at kltrel dzeyde -a n la m dzeyinde- kam pong sakini ile kyl
arasnda ok d ah a az kartlk yer alr; bu kartlk kam pong sakini ile
kentsel elitin yesi arasnda ok dah a fazladr. K am pong insannn ballk
hissettii inan, ifade ve deer kalplar -o n u n dnya gr, ethosu,
etii ya d a bakalarkylnn bal olduklarndan yalnzca ufak tefek
farkllklar gsterir. R adikal dzeyde dah a d a karm aklaan bir toplum sal
evrede, kyl toplum da kendisine ya da ebeveynlerine yol gsterm i olan
sim gelere gzle grlr bir biim de sarlm aktadr. P aid jan n cenazesinin
evresinde gelien psikolojik ve toplum sal gerilimi trm andran da zaten
bu gerek oldu.
R itelin dzensizlii, alkya katlanlar arasndaki, alknn anlam na
ilikin tem el bir belirsizlikten kaynakland. En basit anlatm yla, bu belir
sizlik, slam etan oluturan sim gelerin hem dinsel hem de politik nem e
sahip olm alar, hem kutsal hem de dinsel olm ayan bir anlam yklenm i
olm alar gereine dayanyordu. K arm an n kendisi de dahil olm ak zere,
K arm an n bahesine gelenler olum lu eyle balantl kutsal nitelikli bir
etkinlie mi yoksa laik bir iktidar kavgasna m katldklarna em in deiller
di. te, bu nedenle, yal adam (aslnda kendisi m ezarlk bekisiydi) bana
bugnlerde lm enin politik bir konu olduu serzeniinde bulundu; ite, bu
nedenle, ky polisi P aid jan gm m eyi reddettii iin M o d in i dinsel deil
14) Toplum; toplumsal, (.n.)
politik adan taraf tutm akla sulad; ite, bu nedenle, ideolojik ballklan
birdenbire dinsel uygulam alarn karsna engel olarak dikilince dinsel
kltr eksik K arm an aknla urad; ite, bu nedenle, A bu, dzenli bir
cenaze gerekletirm e uruna politik farkllklardan vazgem e isteklilii ile
kendi kurtuluu adna kendi dinsel inanlarn tehlikeye atm a isteksizlii
arasnda kararsz kald; ite, bu nedenle, anm a alks, siyasal ekim e ile
neler old u u n a ynelik uygun bir aklam a bulm a am al dokunakl bir
aray arasn d a gidip geldi - zetle, ite, bu nedenle, slam etann dinsel
kalb, pozitif in an ve kltrel ad an deerli in an araya girm eye
kalktnda sendeledi.
D ah a nce de vurguland gibi, santri ile abangan arasndaki ekim e
nin gnm zdeki ciddiyeti byk lde yirminci yzyl Endonezyasnda
u lu su to p lu m sal h arek e tlerin o rtay a k m asn d an kayn aklan r. Bu
hareketlerin doduu byk kentlerde, ilk balarda eitli trler grl
m ekteydi: in rekabetiyle m cadele etm ek iin tccarlarn oluturduu
topluluklar; kltr tarm alanlarndaki sm rye kar direnen iilerin
sendikalar; asl kavram lar yeniden tanm lam aya alan dinci gruplar;
Endonezyann m etafizik ve ahlaki kavram larn netletirm eye alan
felsefe tartm a gruplar; Endonezya eitim dizgesini yeniden canlandrm ak
iin abalayan okul dernekleri; ekonom ik rgtlenm enin yeni biim lerini
bulup karm aya alan, ibirlii iindeki topluluklar; Endonezyann
san atsal yaam n da bir R n esan sa doru ilerleyen kltr gruplar; ve,
elbette, H o llan d a yn etim ine kar etkili bir m uh alefet olu tu rm aya
alan siyasal partiler. F akat, zam an ilerledike bam szlk m cadelesi
tem el olarak elit nitelikli bu gruplarn hepsinin gitgide d ah a fazla enerji
sini alm aya balad. H er birinin farkl am ac ne olursa olsun -ek o n o m ik
yaplanm a, dinde reform, san atsal R n e sa n s- bu am a dank bir siyasal
ideoloji iinde eridi; bt n bu gruplar d ah a fazla toplum sal ve kltrel
ilerlem e iin nkoul olarak tek bir am ala ilgilenir hale geldi: zgrlk.
1945 tarihinde devrim baladnda, siyasal alan dndaki fikirlerin ye
niden form lletirilm esi dikkate deer dzeyde yavalam t ve yaam n
birok yn de youn biim de ideolojik nitelik kazanm t - bu eilim
sav a sonras dnem de de srm ektedir.
Kylerde ve kk kasaba boyutundaki kam ponglarda, ulusuluun
ilk, kendine zg aam asnn yalnzca kk bir etkisi oldu. A m a hareket
tekil hale gelip de son u ta zafere doru ilerledike, kitleler de etkilen m e
ye balad ve, belirttiim gibi, bu etkinlem e ounlukla dinsel sim geler
yoluyla gerekleti. B yk lde kentlilem i elitler kyllerle olan
itici glerinin net bir biim de form lletirilm esi an cak ve an cak ilevselci kuram n d ah a dinam ik bir biim iyle yaplabilir; bu dinam ik biim ,
insann baz anlam lar atfedebilecei, tem el anlam n kavrayabileceini
hissettii bir dnyada yaam as gereinin genellikle insann ilev gren
bir toplum sal organizm ay srdrm e gereksinim inden ou zam an sap
tn h esaba katar. K ltr renilm i d avran olarak gren dank
bir anlay, etkileim in dengelenm i bir kalb olarak toplum sal yapy
gren statik gr ve bu ikisinin bir ekilde (dzenlenm em i durum lar
dnda) birbirlerinin yalnzca yansm alar olm alar gerektii biim indeki
ak a belirtilen ya d a belirtilm eyen varsaym , P aid jan n zc am a
bilgilendirici cenazesinin gzler nne serdii trden sorunlara yaklam
iin gereinden fazla ilkel bir kavram sal geretir.
arasnda seim yapm a ikilem i de, bu n edenle, grne gre, zellikle sert
bir ikilemdir. B en bu m akalede bu ikilemin, her durum da, sah te bir ikilem
olduunu, dininin tem el d oas tam am en dnm e uram o lsa d a Bali
uygarlnn srekliliinin salanabileceini ileri srm eyi am alyorum .
Byle bir dnm n aslnda gereklem ekte olduu n a ilikin de birka
tan e zor seilir, belirsiz iarete dikkatleri ekm ek istiyorum.
1) Weberin dine ynelik asl kuramsal tartmas henz evirisi yaplmam olan
Wirtschaft und Gesellschaft (Tbingen, 1925), s. 225-356 iinde yer almaktadr; ancak,
yaklamnn uygulamas Religionssoziologie adl eserinin The Religion of China (Glencoe,
111., 1958), Anciert Judaism (Glencoe, 111., 1952), The Religion of India (Glencoe, 111.,
1958) ve The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism (New York, 1958) evirilerin
de bulunabilir. Weberin almalarnn Ingiliz dilindeki en iyi eletirileri T. Parsons, The
Structure of Social Action (Glencoe, 111., 1949) ve R. Bendix, Max Weber: An Intellectual
Portrait (New York, 1960) balkl eserlerdir.
2) Parson, Social Action, s. 566 iinde.
5)
Dinsel deiim iinde stat gruplarnn rolnn Weber tarafndan analizine iliki
grler iin bkz. Bendix, M x Weber, s. 103-111. Benim burada ve bu makalenin baka
yerlerindeki formlletirmem byk lde Robert Bellahm Religion in the Process of
Cultural Differentiation balkl makalesine dayanmaktadr; ayrca bkz. Bellah, Tokugaua Religion (Glencoe, IH., 1957).
M im arinin hem en her tap m akta benzer olm as gibi, eitli tapnaklar
birbirine balayan dinsel biim ler neredeyse tam am en trenseldir. M ini
m al bir dzeyin tesinde, doktrinle ya d a neler olup bittiine ynelik genel
bir yorum la neredeyse hi ilgilenilmez. T utu cu lu k deil, saaltm vurgula
nr - nem li olan, her bir ritel ayrntnn doru ve yerinde olm asdr. Eer
deilse, cem aat yelerinden biri, istem d olarak, trans haline geecek
ve bylece tanrlarn seilm i habercisi haline gelerek lgnca szlerinin
de ortaya koyduu deh et durum u dzeltilene k ad ar trans durum undan
km ay reddedecektir. F ak at kavram sal yn, m om ent olarak, bunun ok
d ah a azdr: tap m an kiiler genellikle tapm aklarndaki tanrlarn kimler
olduunu bile bilmezler, zengin sem bolizm in anlam yla ilgilenm ezler ve
bakalarnn neye inanp inanm adna da kaytszdrlar. A sln da, neye is
tiyorsanz on a inanabilirsiniz, h atta btn bu ilerin bir sam alk olduuna
d a inanabilir ve bunu ak a syleyebilirsiniz. A m a sorum lu olduunuz
ritel grevleri yerine getirm ezseniz tam am en aforoz edilirsiniz - stelik
yalnzca tapnak cem aatin den deil, topluluun btnnden.
T ren lerin yerine getiriliinin bile tu h af denebilecek lde m ad
desel bir h avas vardr. Bu tr byk trenler her bir tapnan doum
g n n de , yani 210 gnde bir gerekleir; o gn, tanrlar adan n m er
kezindeki byk vo lkan d a bulunan evlerinden inerek tap m ak tak i bir
sunaa yerletirilmi ikonik figrlere girer, orada gn kalr, sonra d a geri
dnerler. G eldikleri gn cem aat elenceli bir tren alay oluturup onlar
kyn giriinde karlam ak iin yrye geer, onlar mzik ve dansla
karlayp arlan acaklar tapnaa kadar on lara elik eder; ayrlacaklar
gn de benzer am a biraz d ah a ciddi, biraz d ah a sihirli bir trenle uur
lanrlar. ilk ve son gn arasndaki ritelin ou yalnzca tap m ak rahibi
tarafndan yerine getirilir ve cem aatin tem el sorum luluu da inanlm az
lde karm ak sunaklar oluturup bunlar tapnaa getirm ektir. lk gn
dzenlenen nem li bir k olektif ritelde, avu ilerini alnlarna gtrm ek
suretiyle H indularn klasik tanrlara hrm et hareketini yapan cem aat
yelerinin stne kutsal su serpilir. A m a ilk bakta ayinsel denebilecek
bu trene bile hane halknn yalnzca bir yesinin katlm as yeterlidir ve
bu katlm c da, genellikle, erkekler byl ve koruyucu suyun birka
dam las ailelerinin yelerinden herhangi birinin stne dt srece
gerisiyle pek ilgilenm edikleri iin, aile iinden grevlendirilm i bir kadn
ya da yetikindir.
2.
11)
Bir rahibin takdis edilebilmesi iin genellikle kendisine Brahman bir e semes
gerekir ve rahibin lmnn ardndan da bu e tam yetkili rahip olarak onun yerini
doldurabilir.
yaam n istisnasz her bir kesine nfuz etm esine ve norm al durum larda
dengeli yaam lara heyecanl bir h av a katm asn a karn, en dolaysz ve
canl ifadesini iki tu h af m itolojik figrn esrik ritel arpm asnda bulur:
R an gd a ve Barong. C ad larn can avar kraliesi, yal dul, kullanlp bir
kenara atlm fahie, lm tanrsnn ocuklar ldren varlk biim inde
hayata dn ve, eer M argaret M ead haklysa, sevgisini gsterm eyi
reddeden annesinin sim gesel yansm as olan R an g d ada Balililer snrsz
ktln gl bir im gesini oluturm utur.13 S ak ar bir ay, ap tal bir k
pek yavrusu ve kasla kasla gezen bir in ejderhas karm gibi grnen
ve davran an , nispeten iyi huylu ve bir p ara d a m askara kon um undaki
B aro n g d a B alililer in san n g c n n ve zayflnn neredeyse p arodi
tr bir betim lem esini gerekletirm itir. K afa kafaya karlam alarnda,
Balililerin sakti adn verdikleri m ana benzeri glerle donatlm bu iki
eytann kanlmaz bir biim de yeniemem esi de, bu nedenle, tm bysel
som utluun a karn, nihai bir nem e sahiptir.
R angda ile Barong arasndaki savan gerek sahnelenileri, her zaman
olm asa da, bir lm tapnann doum gn treni esnasnda gerekleir.
Bir kyl (bir erkek) dehet uyandrc bir m aske ve irendirici bir kostm
kullanarak R an gd ay canlandnr; sirklerde at klna girenler gibi, biri
nde dieri de arkada duran iki erkek de zarif B arongu canlandnr. H er
ikisi de trans iindeki k ocak an ile ejderha, lanetlem eler, tehditler ve git
gide artan gerilim arasnda tapm ak bahesinin birer kenarndan birbirine
yaklam aya balar. n ce Barong tek bana savam aktadr, am a ksa sre
sonra izleyenlerden bazdan istemd olarak trans durum una geer, palalarn
kapp Barongun yardm na koar. R angda Baronga doru ilerlerken onun
yardm clan da byl kum an sallam aktadr. R angda iren ve korku
tucudur ve byk bir hiddetle on dan nefret etm elerine ve onu yok etm ek
istemelerine karn, geri ekilirler. Barongun sahip olduu sakti sayesinde
12) C. Du Bois, Social Forces in Southeast Asia (Cambridge, Mass., 1959), s. 31.
13) G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character: A Photographic Analysis (New York,
1942).
14)
Misyoner bir dilbilimcinin benzer grleri iin bkz. J. L. Swellengrebel, gir
blm, Swellengrebel vd., Bali, s. 68-76 iinde. Bu makale, henz Swellengrebel alana
varmadan nce oluturulduu iin, onun sunduu malzemelerden bazlarnn benimki
lerle yaknsamas burada anahatlan izilen srecin gereklii asndan bamsz destek
salamaktadr.
teler. Y eni Endonezyam n getirdii dnm ler eski elitleri B ali toplum undaki dier gruplar kadar kt arpt ve bunu d a kendi uralarna
olan inanlarn ve, dolaysyla, bu urasn tem ellerinde yattn d n
dkleri gerekliin doasna ilikin grlerini sorgulayarak gerekletirdi.
Elitlerin ik tid ard an uzaklatrlm as tehdidi, bu kiilere toplum sal deil,
tinsel bir konu gibi grnm ekte. Bu nedenle de aniden dogm a konusuna
m erak sarm alar, ksm en de olsa, yalnzca kitlelerin gznde deil, ayn
zam anda kendileri asndan, kendilerini ahlaki ve m etafizik alardan
kan tlam a ve hi deilse radikal dzeyde deim i bir toplum sal ortam da
yerleik B ali dnyasnn ve deer dizgesinin tem el niteliklerini korum a
endielerinin bir rn. D ier birok din yenilikisi gibi, bu kiiler ayn
zam an da hem reform hem de restorasyon yanls.
D insel kon ulara duyulan ilginin younlam as ve doktrinin dizgeli bir
hale getirilm esinden ayr olarak, bu ussallam a srecinin bir de nc
yn bu lu nm akta - toplum sal rgtlenm e. Eer yeni bir Balicilik serpi
lecekse, bunun yalnzca yreklerde ve yasalarda popler bir deiim e deil,
ayn zam an da toplum sal ad an yerleebilecei d ah a dzenli rgtlenm i
bir kurum sal yapya gereksinim i olacak. T em el olarak dinsel nitelik tayan
bu gereksinim dnp dolap B ali dininin ulus devletle, zellikle de bu
dinin D in B akanl iindeki yeriyle - y a d a yerinin olm am asy la- ilikisi
kon usu n a dayan m akta.
Bir kabine yesinin bakanlndaki bakanln m erkezi C a k a rta da,
am a lkenin genelinde brolar bulunuyor. B akanlk tam am en M sl
m anlarn elinde ve tem el etkinlikleri de cam i ina etm ek, K u ran n ve
yorum larnn Endonezya dilin de evirilerin i yaym lam ak, M sl m an
nikh m em urlar atam ak, K uran okullarn desteklem ek, slam k on u su n
da bilgiler yaym ak vb. B akanln ayrntl brokrasisi iinde ayr dinler
olarak P rotestanlar ve K atolikler iin de zel birim ler bulu nm akta (bu
dinsel gruplar ayrm c olduu gerekesiyle zaten bakanl boykot etm i
drm dalar). F ak at B ali dini genel kalnt kategorisine dahil edilm ekte;
ad yabani -y a n i pagan, putperest, ilkel v b .- olarak evrilebilecek k a
tegoriye ait olanlarn d a bakan lkta hibir haklar yok; bakanlktan hibir
yardm d a alm am aktalar. Bu yab an i dinler, kitap h alklar ile ceh alet
dinleri arasnda kesin bir ayrma giden klasik M slm an yaklam na
gre, gerek dindarlk asn dan birer tehdit ve bahse bile dem ez birer
konu olarak deerlendiriliyor.16
16) Bu konudaki baz parlamento grmeleri iin bkz. Swellengrebel, Bali, s. 72-73.
17)
1962de Bali Dini nihayet Endonezyada resmi bir byk Din olarak kabu
edildi. O zamandan beri, zellikle de 1965 katliamlanndan bu yana, slam dininden Bali
dinine gei Javada dikkate deer dzeyde artt. Btn bu gelimeler hakknda bkz. C.
Geertz, Religious Change and Social Order in Soehartos Indonesia, Asia 27 (Sonbahar
1972): 62-84.
IV.
Ksm
i
id e o lo ji terim inin k en d isin in tam am en id eo lo jikletirilm i olm as,
m odern entelektel tarihin kk alayslam alarndan biri. Bir zam anlar
-b e lk i bir p ara entelektellik kokup pratiklikten uzak olsa da, yine de
idealist say lab ilecek- politik nerm elerin derlem esi anlam na gelen bir
kavram -birileri, belki de N ap o leo n bu nerm elere toplum sal m acera
lar d e m iti- gnm zde, Websters szlndeki tanm yla, bir politiktoplum sal program olu tu ran ve ou zam an d a gerekd propagan da
anlam n ieren btnleik savlar, kuram lar ve am alar biim inde, rn e
in, A lm an yad a Faist N azi ideolojisine uyacak biim de deitirildi - yani
ok dah a azam etli bir nerm e oldu. Bilim adna, bu terim in tarafsz bir
anlam n kullandklann ileri sren alm alarda bile, terimin kullanmnn
etkileri yine de bir p ara polem ik zellikli olm a eilimi sergiliyor: rnein,
Su tto n , H arris, K aysen ve T o b in in birok ynden kusursuz The Ameri
can Business Creed adl alm asnda, nasl ki M olierein nl karakteri
btn yaam boyunca dzyaz biim inde konum u olduunu kefedince
kederlenm iyor ya d a kederli hissetm esi iin bir n ed en grm yorsa, hi
kim senin grleri id eoloji olarak nitelendirildi diye bu biim de his
setm esi iin bir neden bu lunm am aktadr gibi bir tem inatn ardndan,
ideolojinin tem el nitelikleri olarak eilim, ar dzeyde basitletirm e, duygulandrc bir dil ve kam u nyarglarnn benim senm esi sralanm aktadr.1
T o p lu m iinde dncenin rol kon usun da bir p ara farkl bir anlayn
kurum sallatrld kom nist blok dndaki hi kim se kendisini ideolog
olarak adlandrm ayacak ya d a bakalar tarafndan byle adlandrlm aya
sorgusuzca raz olm ayacaktr. O bildik alayc paradigm a artk neredeyse
evrensel dzeyde geerli: Benim bir toplum sal felsefem var; senin siyasal
grlerin var; on un bir ideolojisi v ar.
deoloji kavram nn kendisinin deindii kon unun bir paras haline
gelm esine n ed en o lan tarihsel sreci M annheim takip etm itir; sosyopolitik d ncenin bedensiz dncelerden km ad, bunun yerine, her
zam an, d n rn yaad m evcu t durum ile b alan tl old u u n u n
anlalm as (ya da, belki de, yalnzca byle olduunun kabul edilm esi),
bu dnceyi, ykselm ek iin avan taj salam aya yeltendiini itiraf ettii
kaba m cadeleyle lekeler grnd.2 A m a, dah a d a nemlisi, kendi gndergesinin iine bu ekilde ekiliinin on un bilim sel kullanlrln yok edip
etm edii, bir sulam a haline gelm esinin ardndan analitik bir kavram o la
rak kalm ay srdrp srdrem eyecei sorusudur. M annheim asndan,
bu sorun, alm asnn btnn n am acyd - on un deyimiyle, eletirel
olm ayan bir ideoloji anlaynn yaplandrlm as. Fakat, bu sorun la ne
k ad ar ok uratysa o sorunun m phem liklerine o k ad ar ok sapland,
ta ki, ilk bataki kendi gr asn bile toplum bilim sel analize terk etm e
varsaym nn m antkllnn etkisiyle, son uta, iyi bilindii gibi, k en d i
sinin bile pek m em nun kalm ad bir etik ve bilgikuram sal bantcla
ulancaya kadar. Bu alan d ak i d ah a sonraki alm as, fazlasyla eilimli
ya d a dncesizce grgl olm asnn yan sra, A khilleus ile kaplum baa
bilm ecesinde olduu gibi, ussal bilginin tem ellerini sarsar nitelikte olduu
iin, M annheim atks olarak adlandrlabilecek eyden syrlabilmek
iin bir dizi hayli d hice yntem bilim sel gere kullanm aktayd.
N a sl ki Zenon atks m atem atiksel usavurm ann geerlilii k o
n u sun d a rahatsz edici sorular ortaya kardysa (ya d a en azndan dile
getirdiyse), M annheim atks d a toplum bilim sel analizin tarafszl k o
n u su nda benzer sorular ortaya att. deolojinin nerede bitip (elbette byle
bir ey varsa) bilim in nerede balad konusu, m odern toplum bilim sel
dncenin byk blm asndan Sfenks Bilm ecesi haline geldi ve d
m anlarnn da paslanm az silah oluverdi. Tarafszlk sav lan , kiisellikten
uzak aratrm a yordam larna duyulan disiplinli ballk adna, akadem ik
kiinin gnn dolaysz gereksinim lerinden kurum sal yolla yaltlm as ve
bu kiinin tarafszla duyduu m esleki ballk adna, kiinin kendi eilim
ve karlar h ak k m d ak i incelm i farkndal ve bunlarn dzeltilm esi
ad n a irdelendi. Bu savlar, yordam larn kiisizliinin (ve etkinliklerin in),
yaltlm ln salam lnn ve z-farkm daln derinlik ve gerekliinin
inkryla karland. A m erikal entelekteller arasn d a ideolojik konular
yakn zam anlarda inceleyen bir aratrm ac, bir p ara tedirgin bir ifadeyle,
Birok okurun, benim konum um un kendisinin ideolojik olduu savnda
bulunacaklarnn farkndaym , son u cu n a varm aktadr.3 D ier tah m in
lerinin kaderi ne olursa olsun, bu tahm inin geerlilii kesindir. Bilim sel
bir toplum bilim in gelii sk sk dile getirilse de, on un varlnn kabul
edilm esi toplum bilim lerin kendi aralarnda bile evrensel olm ak tan ok
uzak. V e nesnellik savlar d a hibir yerde ideoloji alm alarnda olduu
k ad ar direnle karlam yor.
Bu direncin kimi kaynaklarna toplum sal bilim lerin a f dileyen litera
trnde tekrar tekrar deinilm ektedir. K on u n un deerle ykl doas,
belki de, en sk dile getirilen unsurdur: insanlar serinkanllkla incelenm i
byk bir ahlaksal nem atfedecekleri inanlara sahip olm aya aldrmazlar,
am a ne k ad ar sa f olursa olsun; ve eer kendileri byk lde id eo lo
jikletirilm i hale gelirlerse, tek yapacaklar, toplum sal ve siyasal inann
eletirel k on ulan n a dnk karsz bir yaklam n skolastik bir palavradan
te bir ey olabileceini olanaksz buluverm ektir. G irift sim gesel balarla
ifade edildii gibi m phem dzeylerde de tan m lanan ve duygusal ad an
da saldrya urayan ideolojik dncenin doal kaam akl; M arx tan
beridir ideolojik savu nm ann ou zam an bilim sel toplum bilim m askesi
altnda tantld gerei; fikirlerin toplum sal kkenlerini bilim sel yol
lardan aram a abalarn kendi konum lar asn dan birer tehdit olarak
gren yerleik entelektel snflarn savun m a durum una gem esi - btn
bunlar d a sk sk dile getirilm ektedir. V e, baka btn yollar tkendiinde,
bir kez d ah a, toplum bilim in gen bir bilim dal olduunu ve, ok yakn
zam anlarda kurulduundan, duyarl alanlardak i aratrm a zgrlne
3) W. White, Beyond Conformity (New York, 1961), s. 211.
II
G n m zd e toplu m sal bilim lerde saltan at sren id eoloji kavram nn
tam am en eletirel (yani, kk drc) olduu yeterince sergilenm ek
tedir. W erner bizleri [deoloji incelem esi] gerek rotasndan karlm
bir d nce kipiyle ilgilenm ektedir, diyerek uyarm aktadr; ideolojik
d n ce (...) glgeli, zihinlerim ize girm esi yasak lan m as ve zihinleri
m izden atlm as gereken bir ey. Y alan sylem ekle (tam am en) ayn ey
saylm az nk bir yalanc hi deilse kuku duyulm asna n ed en olm ay
baarrken bir ideolog yalnzca kendisini ap tal yerine koym ay baarr:
H er ikisi de gerek olm ayanla ilgilenir, fakat bir yalanc kendi kiisel
d n cesi doruyken, kendisi gerein ne olduunu biliyorken b ak a
6) E. Shils, Ideology and Civility: O n the Politics of the Intellectual, The Senauee
Reviev 66 (1958): 450-480.
7) T . Parsons, An Approach to the Sociology of Knowiedge, Transacticms of the Fourth
World Congress of Sociology (Milano ve Stressa, 1959), s. 25-49. zgn metindeki italik
yazlar korunmutur.
III
Bir aletin gizli kusurlannn o alet kullanldnda ortaya km as gibi,
ideolojinin eletirel kavram nn znl zayflklar d a kullanldnda
kendilerini gsterir. zellikle de, toplum sal kayn aklar ve ideolojinin
son ularn a ynelik alm alarda ortaya karlar, nk bu alm alarda
gc yalnzca kltrel (yani, sim ge dizgesi) tarafta benzer bir g ek
sikliini vurgulam aya hizm et eden ok gelim i bir toplum sal-dizge ve
kiilik-dizgesi analizi gereci bu kavram a elik eder. deolojik d ncenin
toplum sal ve psikolojik balam larnn (ya d a en azndan iyi olanlarn)
incelenm esinde, bu balam larn ele alnd ayrntl dnce irdelenir
k en sergilenen tuhafl iaret eder ve tartm ann btnn n am azl
stne glge drr - bu, itinal yntem bilim sel ab an n bile ortad an
kaldram ayaca bir glgedir.
G nm zde ideolojinin toplum sal belirleyicilerinin incelenm esinde
iki tem el yaklam bulu n m aktad r: kar kuram ve gerilim k u ram .12
10) Suttton vd., American Business Creed; White, Beyond Conformicy; H. Eckstein,
Pressure Group Poiitics: The Case of British Medical Association (Stanford, 1960);C . Wright
Mills, The New Men ofPouer (New York, 1948); J. Schumpeter, Science and Ideology,
American Economic Review 39 (1949): 345-359.
11) Aslnda, literatrde ideolojinin belirttii grngler iin kullanlan baz ba
ka terimler de bulunmaktadr: Platonun asil yalanlarndan Sorelin mitlerine ve
Paretonun tretmelerine kadar; fakat bunlardan hibiri ideolojiden daha byk bir
teknik tarafszlk dzeyine erimeyi baaramamtr. Bkz. H. D. Lassvvell, The Language
o f Povver, Lassvvell, N. Leites vd., Language of Poiitics (New York, 1949), s. 3-19.
12) Sutton vd., American Business Creed, s. 11-12, 303-310.
zayflm tam am en m antk d o lacak denli zgn d avran arak ifa etm ek ya d a gereki o lacak kadar genel yollu davran arak hibir psikolojik
kuram a sahip olm ad gereini gizlem ek seeneiyle kar karya kalr.
Profesyonel askerler iin lke iindeki [ynetsel] siyasalar nem lidir,
askeri yaplanm ann korunm as ve geniletilm esinin yollar olarak ncelikle nem lidir [nk] bu onlarn iidir; bunun iin eitim grm lerdir
biim indeki gr, ok yaln olm akla nlenm i asker zihniyetine bile
yeterince adil davranm saylm az; A m erikal petrolcler sa f ve yaln
petrolcler olam azlar nk karlarna gre (...) on lar ayn zam anda
siyasetidir gr de, afyonun insan uyutm asnn nedeninin uyutucu
gce sahip olm as biim indeki (M. Jo u rd ain in verim li zihninden km a)
kuram kadar aydnlatcdr.13
te yan dan, toplum sal eylem in tem el olarak sonu gelm ez bir erk
m cadelesi olduu gr de ideolojinin dah a yksek bir kurnazlk biim i
olduu eklindeki ar bir M achiavelli yanls gre ve son u ta d a onun
d ah a geni, d ah a az dram atik toplum sal ilevlerinin ihm al edilm esine
yol aar. T op lu m un , bir prensipler atm asn n karlar atm as olarak
sunulduu bir sava alan biim inde grlmesi, ideolojilerin toplum sal k a
tegorileri tan m lam akta (ya da bulanklatrm akta), toplum sal beklentileri
dengelem ekte (ya d a bozm akta), toplum sal anlam ay glendirm ekte
(ya da zayflatm akta), toplum sal gerilimi azaltm akta (ya d a kztrm akta)
oynad roln d ikkat ekm esini engeller. deolojiyi kalem or kavgas
iinde bir silaha indirgem ek, onun analizine taptaze bir saldrganlk h a
vas katar; fakat, ayn zam anda, bu tr bir analizin, taktik ve stratejinin
kstlanm gerekilii iinde ynn bulaca en telektel pusulann da
daraltlm as anlam na gelir. kar kuram nn younluu -W h iteh ea d den
bir benzetm eyi k u llan rsak - on un darlnn dldr.
k ar, m phem likleri ne olursa olsun, ayn zam anda hem psikolojik
hem de toplum bilim sel bir kavram dr - hem bir bireyin ya d a bir bireyler
grubunun avan tajn a, hem de bir bireyin ya da grubun iinde hareket
ettii nesnel frsat yapsna gnderm ede bulunur; tpk gerilim gibidir,
nk gerilim de hem bir kiisel gerilim durum una hem de bir toplum sal
kopm a koulun a gnderm ede bulunm aktadr. A rad ak i fark, gerilim
durum unda, hem gdlenim sel artyetiim in hem de toplum sal-yapsal
balam n d ah a dizgesel bir biim de ifade edilm esidir, tpk birbirleriyle
13)
Bu alntlar yakn zamanlarn en popler kar kuramcsna aittir: C. Wrigh
Mills, The Causes ofWorld War Three (New York, 1958), s. 54, 65.
ilikileri gibi. A sln da, kar kuram n gerilim kuram na d n t ren ey,
bir yanda, gelim i bir kiilik dizgesinin eklenm esi (tem el olarak Freud
izgisinde) ve bunlarn birbirinin iine ilem e kiplerinin eklenm esidir
(Parsons izgisinde bir ek lem e).14
G erilim kuram nn hareket n oktas olan n et ve belirgin gr, top
lum un kronik derecede h atal btnlem e sorunudur. H ibir toplum sal
dzenlem e kanlm az bir biim de kar karya kald ilevsel sorunlarla
b aa km a kon usun da tam am en baarl olam az. H epsi de zlem ez
kartlklarla ykldr: zgrlk ve siyasal dzen arasnda, istikrar ve
deiiklik arasnda, verim lilik ve insanlk arasnda, kesinlik ve esneklik
arasn d a vb. T op lu m u n farkl sektrleri - ekonom i, politika, aile ve di
erleri - iindeki dzgler arasnda sreksizlikler bulunm aktadr. Farkl
sektrler iindeki hedeflerde uyum suzluklar vardr - rnein, kr k on u
su n a yaplan vurgu ile i evrelerinin retkenlii arasnda ya d a bilginin
geniletilm esi ile bilginin niversitelerde yaygnlatrlm as arasnda. V e
de yakn zam an larda ustaba, alan evli kadn, san at ve siyaseti
kon ulu A m erikan toplum bilim literatrnde, hakknda ok ey yaplm
olan eliik rol beklentileri bulunm aktadr. T oplum sal srtnm e m ekanik
srtnm e k ad ar yaygn ve bir o k ad ar d a nlenem ezdir.
A yrca, bu srtnm e ya d a toplum sal gerilim bireyin kiilii dzeyinde
-b u kiiliin kendisi de kanlm az olarak elikili arzularn, eski hislerin
ve alelacele sav un m alarn tam olarak btnleem em i bir dizgesidirpsikolojik gerilim olarak ortaya kar. K o lek tif dzeyde yapsal tutarszlk
olarak grlen ey, bireysel dzeyde gvensizlik olarak hissedilir, nk
toplum un kusurlar ve kiilik atm alar toplum sal aktrn deneyim inde
karlap birbirini alevlendirm ektedir. A m a, ayn zam anda, hem toplumun
hem de kiiliin, eksiklikleri ne olursa olsun, yalnzca kurum ynlarndan
ya d a gd km elerinden olum ayp dzenli dizgeler olm alar, bunlarn
kazandrd sosyopsikolojik gerilim lerin de dizgesel olduu, toplum sal
etkileim den tretilen kayglarn kendilerine zg bir biim ve dzene
sahip olduu anlam n tar. En azndan m o d em dnyada, insanlarn ou
kalplam um utsuzluktan olu an yaam lar yayor.
u halde, ideolojik d nce bu um utsuzlua (bir tr) yant olarak
grlm ektedir: deoloji, bir toplum sal roln kalplam gerilim lerine
14)
Genel bir ema iin bkz. Parsons, The Social System (New York, 1951), zellik
blm 1 ve 7. Gerilim kuramnn tamamen gelimi hali iin bkz. Sutton vd., American
Business Creed, zellikle blm 15.
alm aya d evam edebilm ektedir. deoloji ilerin gerek olduklar halleri
ile kiilerin olm alarn tercih edecekleri halleri arasndaki aklkta bir
kpr grevi stlenir ve, bylece, aksi halde hayal krkl ya da duyar
szlk yznden terk edilebilecek rollerin yerine getirilm esini gvenceye
alr. D ayanm ac aklam a ile, ideolojinin bir toplum sal grup ya da
snf bir arada tutabilm e gc kastedilir. V ar olduu lde, em ek h are
ketinin, iadam lar topluluunun ya d a tp m esleinin birlii nem li bir
lde ortak ideolojik ynelm elere dayanm aktadr; toplum sal aresizlik
duygularyla ykl popler sim gelerin varl olm asayd G n ey istikam eti
asla A m erik an G neyi olam azd. S o n olarak, sav u n m ac ak lam a ile,
ideolojilerin (ve ideologlarn), ne k ad ar ksm i ve belli belirsiz bir dzeyde
olursa olsun, onlar zorunlu klan gerilimleri dile getirip bylece insanlarn
d ikkatini zorla on un zerine ekerkenki eylem i kastedilm ektedir. d eo
loglar toplum un dah a geni kesim leri iin sorunlan belirtir, ilgili konularda
taraflarn belirler ve ideolojik pazar yerinde bunlar sergiler .17 d eolo
jinin savunucular (yasal ortam d aki avukatlard an pek farkl olm akszn)
ilgili sorunlarn doasn netletirm ek k ad ar bulanklatrm ak eilim inde
olm alarna karn, hi deilse dikkatleri bu sorunlarn varlna ekerler
ve konular kutuplatrm ak yoluyla da srekli ihm al edilm elerini dah a zor
bir hale getirirler. M arkslarn saldrlar olm asayd, i reformu diye bir ey
olm azd; Zenci U lu su lar olm asayd, kam u alanlarnda rk ayrmclnn
hzla kaldrlm as gereklem ezdi.
A n cak , bu n oktada, ideolojinin belirleyicilerinden ayr olarak toplum
sal ve psikolojik rollerinin incelenm esinde, gerilim kuram atrdam aya
ve kuram n stn akgzll de, kar kuram yla karlatrldnda,
bu h ar olm aya balar, id eolojik sorun un yaylarnn yerinin tam olarak
sap tan m asn d a kaydedilen gelim e, bir biim de, analizin gevek ve m p
h em bir hale geldii sonularn ayrm ilem ini son lan drm adan brakmaz.
K en d i balarna ne kadar gerek olurlarsa olsunlar, zihinlerde yaratlan
sonular, hem en hem en beklenm edik biim de, aslnda baka bir yne
yneltilm i ve tem elde ussal olm ayan, neredeyse oto m atik bir ifade s
resinin rastlan tsal yan rnleri gibi grnrler - tpk ayak parm an bir
yere arp an bir adam n istem d olarak a h ! diye barm as ve hiddetini
istem eden da vurm as, skntsn belirtm esi ve kendi sesini iiterek kendi
kendisini teselli etm esi gibi; ya da, m etroda gecikm e olduunu duyunca
can skld iin o an d a bir lan et o lsu n ! patlatp dierlerinin de benzer
17) White, Beyond Conformity, s. 204.
IV
T oplum sal-bilim sel kuram n genel ak son bir buuk yzyln hem en
h em en btn tem el entelektel hareketleri -M ark slk , Darw incilik,
18)
Belki de bunun en etkili kullanm iin bkz. N athan Leiter, A Study ofBolshevism
(New York, 1953).
Y ararclk, dealizm, Freuduluk, D avranlk, Pozitivizm, lem selcilik - tarafndan derinden etkilenm i olm asna, ekoloji, etoloji ve kar
latrm al psikolojiden oyun kuram na, sibernetie ve istatistie kadar
her n em li y n tem b ilim sel yenilik alan n k u lla n m a sn a k arn , bu
balan tda ilgin olan nokta, ok az bir istisnayla, yakn zam anlarn en
nem li dnce akm lanndan biri tarafndan hi ele alnm am olm asdr:
K en n eth B u rken sim gesel eylem olarak adlandrd bamsz bilimi
yaplan d rm a ab as tara fn d an .19 N e Peirce, W ittgen stein , C assirer,
Langer, Ryle ya da M orris gibi felsefecilerin eserlerinin ne de C oleridge,
Eliot, Burke, Em pson, Blackm ur, Brooks ya d a A u erb ach gibi yazn sa
nat eletirm enlerinin eserlerinin toplum sal bilim sel analizin genel kalb
zerinde herhangi bir nem li etkisi olabilm itir.20 K im i o ld u ka giriim ci
(ve byk lde program a bal) dilbilim cilerin abalar -W h o rf ya da
Sap ir g ib i- dnda, sim gelerin nasl sim geledii, anlam lara nasl araclk
yaptklar sorusu kolayca grm ezden gelinm itir. Fiziki ve rom an yazar
W alker Percynin yazd gibi, U tan drc gerek u ki, gnm zde sim
gesel davran hakknda doal bir grgl bilim bulunm am aktadr. (...)
S ap irin bir sim gesel davran bilim inin eksiklii ve bu tr bir bilim e olan
gereksinim kon usun daki nazik paylam as, gnm zde, otuz be yl nce
olduuna oranla ok d ah a bariz bir biim de dorudur.21
T oplum bilim cileri ideolojileri ayrntl strap kaynaklar olarak gr
meye ynlendiren ey, bu tr bir kuram n yokluu ve figratif bir dilin
19) K. Burke, The Phibsophy of Literary Form, Studies in Symbolic Action (Baton Rouge, 1941). Ben bu tartmada simge terimini geni bir anlamda, bir kavray iin ara
grevi gren her trl fiziksel, toplumsal ya da kltrel eylem ya da nesne anlamnda
kullanmaktaym. Hem be hem de H am benzer biimde simgeler olduu bu gr
n ayrntlar iin bkz. S. Langer, Philosophy in a New Key, 4. basm (Cambridge, Mass.,
1960), s. 60-66.
20) Yaznsal eletiri geleneinin yararl, genel ierikli zetleri iin bkz. S. E. Hyman,
The Armed Vision (New York, 1948) ve R. Welleck ve A. Warren, Theory of Literatre,
2. basm (New York, 1958). Bir para daha farkl bir dorultudaki psikolojik gelimenin
benzer bir zetinin bulunmad grlmekte; fakat balca eserler unlar: C. S. Pierce,
C ollected Papers, yay. haz.: C. Hartshorne ve P. Weiss, 8 cilt (Cambridge, Mass., 1931 1958); E. Cassirer, Die Philosophie der symbolischen Fremen, 3 cilt (Berlin, 1923-1929); C.
W. Morris, Signs, Language and Behaviour (Englewood Cliffs, N. J., 1944); L. Wittgenstein,
Philosophical Investigations (Oxford, 1953).
21) W. Percy, The Symbolic Structure of Interpersonal Process, Psychiatry 24
(1961): 39-52. Burada sz edilen Sapir almas The Status of Linguistics as a Scien
ce, zgn yaymlanma tarihi 1929, yeniden basm D. Mandlebaum, (yay. haz.), Selected
Writings ofEduard Sapir (Berkeley ve Los Angeles, 1949), s. 160-166 iinde.
22) Bu eletiri asndan ksmen de olsa bir istisna iin, yazarn, erkin siyasetin
toplam ve z olduu taknts yznden hasara urasa da, bkz. Lassvvell, Style in the
Language of Politics", Lasswell vd., Language of Politics, s. 20-39 iinde. Ayrca, bura
daki tartmada szl simgeciliin vurgulanmasnn tek amacnn yalnlk olduunun ve
ideolojik dncede plastik, teatral ya da dilsel olmayan dier gerelerin -niformalarn
retorii, projektrle aydnlatlm sahneler ve yry yapan bandolar- nemini inkr
etmek amacn tamadnn da belirtilmesi gerekir.
23) 1947 ylnda kabul edilen yasada, alanlarn herhangi bir sendikaya ya da ben
zeri bir rgtl emek gcne katlmama haklar vurgulanmaktayd, (.n.)
25) Yakn tarihli, kusursuz bir deerlendirme iin bkz. P. Henle, (yay. haz.), Language,
Thoughc and Culcure (Ann Arbor, 1958), s. 173-195. Buradaki alntnn kayna Langer,
Philosophy, s. 117.
26) Henle, Language, Thought and Culture, s. 4-5.
H em bir figrn anlam bilim sel yaps yzeyde grn dnden ok dah a
karm aktr, hem de bu yapnn analizi insan on un la toplum sal gereklik
arasn d a gn d ergesel balan tlarn oklu un u aram aya zorlayacaktr;
bylece, ortaya kan nihai tabloda benzer olm ayan anlam larn bir konfigrasyonu belirm ekte ve bu konfigrasyonun karlkl ileyiinden de
nihai sim genin hem ifadesel kudreti hem de retorik gc dom aktadr.
Bu ileyiin kendisi de bir toplum sal sretir; kafann iinde deil, in
sanlarn konutuklar, nesneleri adlandrdklar, savlarda bulunduklar ve
bir lde birbirlerini an ladklar ortak bir dnyada geen bir olaydr.33
Sim gesel eylem in incelenm esi en az kk gruplarn, brokrasilerin ya da
A m erikan kadnlarnn deien rolnn incelenm esi kadar toplumbilimsel
bir disiplindir; yalnzca biraz d ah a az gelim itir.
V
id eo lo ji zerine alan ren cilerin ou n u n sorm ay akl edem edii
soruyu -so sy o p sik o lo jik gerilim ler sim gesel biim lerd e ifade ed ilir
sav n d a b ulunurken tam olarak ne d em ek istiyoruz?- sorduum uzda, bu
n ed en le, an n d a, gerek ten de derin su lara varm aktayz; asln d a, in san
d n cesin in d oasn - e n azndan tem el a d a n - kiisel bir etkinlik
olarak deil de kam u sal bir etkinlik olarak gren, bir p ara geleneksel,
uzak ve a k a atk tr bir k uram a varm aktayz.34 Byle bir k u ra
m n ayrntlar b u rad a tam olarak ele alnam az; bu kuram d estekleyen
herhan gi n em li bir kan t d a verilem ez. A m a, eer sim geler ve anlam bilim sel s recin ele gem ez d n yasn dan his ve ku ram larn (grnte)
d ah a som u t d n yasn a geri d n erken yolum uzu b u lacak sak , eer belirli
bir kou la ballk ile kltr, kiilik ve toplu m sal dizgenin birbirinin
iine ilem e kiplerini izleyeceksek, hi deilse ku ram n an ah atlarn n
ortaya k arlm as gerekir.
E n plein air d n c ey e d n k byle bir y ak lam n tan m lay c
n erm esine -b iz buna, G a la n ter ve G ersten h ab erin izinden giderek,
dsal k u ram diyebiliriz- gre, d n ce, sim ge dizgelerinin yap ve
ynlendirilm esinden; fiziksel, organik, toplum sal, psikolojik ve benzeri
sim ge dizgelerinin, bu dizgelerin -v e , tercihen, nasl i grd klerin in 33) Percy, Symbolic Structure.
34) G. Ryle, The Concept ofMind (New York, 1949).
an lalm asn salayacak m odeller biim inde iletilm esin den olu u r.35
D nm e, kavram latrm a, form lletirm e, kavram a, an lam a ya d a buna
benzer eyler, zihin iindeki hayalet benzeri oluum lardan deil, sim gesel
m odellerin durum ve srelerinin dnyadaki durum ve srelerle uyu
m asndan oluur:
mgelemsel dnme evrenin bir imgesini yaplandrmak, modeli evre
den daha hzl iletmek ve evrenin modelin yapt biimde davranacan
tahmin etm ekten baka bir ey deildir. (...) Bir sorunun zmndeki
ilk adm, [evrenin] uygun niteliklerinin modelini ya da imgesini yap
landrmaktan oluur. Bu modeller, bedenin organik dokulannn paralar
da dahil olm ak zere, birok eyle, insan, kat ve kalem ya da gerek
malzemeler kullanlarak oluturulabilir. Model yaplandrldktan sonra
eitli varsaymsal koullar ve snrllklar altnda ynlendirilebilirler.
Ardndan, organizma bu ynlendirmelerin sonucunu gzlemleyebilir
ve tahmine olanak salam ak iin evreye yanstabilir. Bu gre gre,
bir h avaclk m hendisi yeni bir uan m odelini rzgr tnelinde
ynlendirirken dnmektedir. Src parman bir haritadaki bir hat
stnde gezdirirken dnmekte, parma otomobilin uygun ynlerinin
bir modeli hizmetini grrken harita da yolun bir modeli olmaktadr. Bu
trden dsal modeller karmak [evreler] hakknda dnmek iin sk
sk kullanlr. rtl dnme srecinde kullanlan imgeler, organizmann
modeller oluturmak iin kullanlmas gereken fizyo-kimyasal sonulannn
mevcudiyetine dayanrlar.36
Bu gr, elbette, bilinci inkr etm ez; on u tanm lar. Bilinli her al
glam a, Percynin ileri srd gibi, bir tan m a eylemi, bir nesnen in (ya
da bir olayn, eylemin, duygunun) uygun bir sim genin oluturduu bir
artyetiim n n e yerletirilerek tanm land bir elem edir:
Bir kiinin bir ey konusunda bilinli olduunu sylemek yeterli deildir;
kii ayn zamanda bir eyin bir ey olmasnn da bilincindedir. Bir gestaitm
kavranm as (bir tavuk da Jastrow etkisini en az bir insan kadar iyi algla
mtr) ile getaltn kendi simgesel arac altnda kavranm as arasnda bir
fark bulunmaktadr. O dada etrafa baknrken adeta hibir aba gerektir
meyen bir seri eletirme eyleminin farkndaym: bir nesneyi grmek ve
onun ne olduunu bilmek. Eer gzme tandk olmayan bir ey taklrsa,
elemenin bir esinin eksik olduunu o an ayrmsarm, [bu nesnenin]
ne olduunu sorarm - son derece gizemli bir soru bu.37
Eksik olan ve aranan eyler, tandk olm ayan bir eyin ierilebilecei
ve bylece tannr klnabilecei uygulanabilir bir sim gesel m odeldir:
Eer biraz uzakta bir nesne grr ve ne olduunu pek karamazsam, onu
birbirinden farkl eylerin ardm olarak grebilirim, hatta grrm;
bunlarn her biri, ben yaklatka, uygunluk lt tarafndan reddedilir,
ta ki bir tanesi olumlu grlene kadar. Bir tarlada gne nn yans
masn aslnda bir tavan olarak grebilirim - onun bir tavan olabilecei
tahmininden daha da teye giden bir grmedir bu; hayr, algsal getalt,
tavan olmakln z tarafndan oka sezdirilmi, aslnda damgalanmtr: grdmn bir tavan olduuna yemin bile edebilirim. Yaklanca,
gne nn deseni deiir ve tavan olma ihtimali ortadan kalkar.
T avan gzden yiter ve ben baka bir kalp kurarm: o grdm ey bir
kesekaddr, ve bu byle devam eder. A m a, en nemlisi, en sondaki
doru alglama bile doru olmayanlar kadar dolayl bir kavramadr: o
da bir kalp, bir eleme, bir kestirimdir. Bu arada, unutmadan: doru
olm asna karn, btn iaretler tarafndan desteklenmesine karn, kefi
gizlemeye yetecek kadar etkili bir biimde de ileyebilir. T u h af bir kuu
bir sere olarak algladmda, grnr formlletirilii altnda sere der
geerim: yalnzca bir sere ite.38
Bu e itli rn eklerin bir bakm a en telek t el zelliklerine karn,
dsal d nce kuram in san d n n n duygusal yan m a doru da
geniletilebilir.39 N asl ki bir yol haritas yaln fiziksel konum lar n u m ara
41)
T. Parsons, An Approach to Psychological Theory in Terms of the Theory o
Action" Psychology: A Study of a Science, yay. haz.: S. Koch (New York, 1959), cilt 3
iinde. zgn metindeki italik yazlar korunmutur. Kyaslayn: Bu seicilii aklamak
iin, enzim yapsnn baz yollardan gen yapsyla ilikili olduunun varsaylmas gerekir.
Bu gr mantksal adan ileri gtrecek olursak, vardmz sonuca gre, gen, enzim
moleklnn bir betimlemesi, bir bakma ayrntl tasarm olmaktadr ve genin ilevi de
enzimin yaps asndan bir bilgi kayna olarak hizmet etmektir. Bir enzimin -belirli ve
benzersiz bir dzende birbirleri ardna sralanm yzlerce aminoasit biriminden oluan
dev bir protein moleklnn- sentezinin bir tr modele ya da ynergeler setine gerek
duyaca aikr grnmektedir. Bu ynergeler tre zg olmaldr; nesilden nesile otomatik olarak aktarlmaldr; evrimsel deiimi gerekletirebilecek ama evrimsel deiimde
sabit kalacak nitelikte olmaldr. Byle bir ilevi gerekletirebilecei bilinen tek varlk
gendir. Bir model ya da ablon olarak davranmak yoluyla bilgi aktardna inanmak iin
birok neden bulunmaktadr. N. H. Horowitz, The Gene, The Scientific American, u
bat 1956, s. 85.
42)
Bu unsur, yakn zamanlara ait, hayvanlarn renmesi konulu analizler a
tnda belki biraz fazla sert bir biimde dile getirilmektedir; ama asl tez -yani, daha st
dzeydeki hayvanlardan daha st dzeydekilere gittike znl (doutan gelen) para
metreler tarafndan davrann daha dank, daha az kesin bir biimde denetimine yne
lik genel bir eilimin olduu- yeterince salam bir biimde kantlanm grnmektedir.
43) Elbette, tamamen siyasal olanlarn yan sra, ahlak, ekonomi ve hatta estetik ide
olojileri bile vardr; fakat, herhangi bir toplumsal neme sahip pek az ideoloji siyasal ka
rmlardan yoksun olduu iin, belki de sorunun burada biraz dar bir erevede grlmesi
kabul edilebilir. Her ne olursa olsun, siyasal ideolojiler iin gelitirilmi grler ayn gle
siyasal olmayanlar iin de geerlidir. Bu makalede gelitirilene ok benzer biimde olu
turulmu bir ahlak ideolojisi iin bkz. A. L. Green, The Ideology of Anti-Fluoridation
Leaders, The Journal of Social Isstes 17 (1961): 11-25.
44) Bu tr ideolojilerin, Burke ya da de Maistrein ideolojisinin yapt gibi, gelene
in yeniden glendirilmesini ya da dinsel baatln yeniden dayatlmasn gerektirmesi
elbette bir eliki deildir. Gelenek konusundaki grler ancak ve ancak onun nitelikleri
sorgulandnda oluturulacaktr. Bu tr itirazlar, naif gelenekilie deil, baarl olduu
nispette, ideolojik yeni-gelenekilie geri dn getireceklerledir - bu da tamamen fark
l bir konudur. Bkz. Mannheim, Conservative Thought, Essays on Sociology and Social
Psychology, (New York, 1953), zellikle s. 94-98.
lerin yokluu karsnda, kiinin kendisini iinde bulduu, kam usal haklar
ve sorum luluklar evrenini kavrayabilm e yetersizliidir. Farkllatrlm bir
siyasal rgtlenm enin (ya d a bu tr bir siyasal rgtlenm e iindeki dah a
byk isel farkllam ann) geliim i beraberinde ciddi toplum sal k op m a
lar ve psikolojik gerilim getirebilir ve genellikle de getirm ektedir. A m a,
ayn zam anda, siyasal dzenin yerleik im geleri uygunluklarm yitirdike
ya d a gzden dm eye balad ka, kavram sal karm aay d a beraberinde
getirir. Fransz D evrim inin, en azndan gerekletii zam ana dein, hem
ilerlem eci hem de gerici nitelikli arlk ideolojilerin en byk
kuluka m akinesi olm asnn n edeni, kiisel gvensizliin ya d a toplum sal
eitsizliin d ah a n ceki birok d nem de oldu undan d ah a derin ve dah a
yaygn olm as deildi - geri yeterince derin ve yaygn olduklar doruydu;
bunun nedeni siyasal yaam n merkezi rgtsel prensibinin, krallarn ilahi
nitelikli haklarnn yok edilmi olmasyd.45 Gerilim den bir anlam karm ak
iin kullanlabilecek, sosyopsikolojik gerilim ile m antksal gerilim -b u ikisi
birbirini kztrm aktadr- arasndaki kavak, dizgesel (siyasal, ahlaksal ya
da ekonom ik) ideolojilerin ortaya km as iin ortam hazrlar.
deolojiler, aksi halde anlalam az o lacak toplum sal durum lar anlam l
klma, snrlar dahilinde am al bir yolla edim de bulunm ay olanakl kla
cak biim de onlar yorum lam a abasn, hem ideolojilerin byk lde
figratif doasn hem de, bir kez kabul edildiler mi, edindikleri younluu
aklar. N asl ki eretilem e anlam bilim sel erim ini genileterek ve onun
tam olarak ifade edem edii ya d a en azndan henz ifade edem edii a n
lam lar ifade etm esini salayarak dili geniletirse, ideoloji iindeki bire bir
anlam larn -alay slam a, abart, ar an titez- kafa kafaya arpm as da,
tpk yabanc bir lkeye yaplan bir gezi gibi, siyasal yaam n dnm leri
tarafndan retilen saysz tandk olm ayan eyleri eletirecek yepyeni
sim gesel ereveler salar. deolojiler baka ne olurlarsa olsunlar, - k a
bullenilm eyen korkularn yansm alar, gizli gdlerin rtm eceleri, grup
dayanm asnn szel ifad eleri- ideolojilerin en belirgin zellii, problem atik toplum sal gerekliin haritalar ve k olektif bilincin yaratlm as iin
dizeyler olm alardr. Belirli bir durum da bu haritann doru ya d a bilin
45)
Bu prensibin kraldan ok nce yok edilmi olduunu anmsamakta da yarar var
kral aslnda bunu izleyen prensibe ritel bir biimde kurban gitti: [Saint-Just] Sayesin
de, belki de, sann [16. Louis] lecei prensibi belirlemek, onu yarglayan toplumun
yaamn dzenleyen prensibi belirlemektir dediinde, Kral ldrecek olanlarn felsefe
ciler olduunu gstermektedir: Kralm toplumsal szleme adna lmesi gerekmektedir,
A. Camus, The Rebel (New York, 1958), s. 114.
VI
ideolojik karklk, elbette, m odern toplum da yaygn olsa bile, u anda
belki de en belirgin m ekn A sya, A frik a ve baz blm leriyle L atin
A m erik ann yeni (ya d a yeniden) devletleridir; nk, kom nist olsun
ya d a olm asn, bu devletlerde dindarlk ve zl sz tem elli geleneksel
siyasetten uzak ilk adm lar bugn atlm aya balyor. Bam szln elde
edilm esi, yerleik ynetici snflarn b ertaraf edilm esi, m eruiyetin p op
lerletirilmesi, kam u idaresinin ussallatrlm as, m odern elitlerin ykselie
geii, okuryazarlk ile toplu iletiim in yaygnlam as ve deneyimsiz hk
m etlerin eski katlm clarnn bile ok iyi anlam adklar, tehlikelerle dolu
bir uluslararas dzenin tam ortasn a atlverm eleri yaygn bir dynelim
duygusunu aa karm aktadr; bu dynelim karsnda, otorite, sorum
luluk ve k am usal am acn kabul edilm i im geleri radikal dzeyde yetersiz
grnm ektedir. ster ulusuluk, ister M arkslk, liberalizm, poplizm,
rklk, Sezarclk, kilise kurallarn savunm a ya da yeniden yaplandnlm
gelenekiliin bir tr (ya da, d ah a yaygn olarak, bunlardan birkann
karm) biim inde olsun, siyasal sorunlar form lletirm ek, zerlerinde
dnm ek ve on lara tepki verm ek iin kullanlacak yeni bir sim gesel
ereve aray bu nedenle byk younlukta srm ektedir.
Youn, am a belirsiz deil. ounlukla, yeni devletler hl kullanlabilir
siyasal kavram lar aram aktalar, am a bulabilm i deiller; ve hem en her
durum da, ya d a en azndan kom nist olm ayan her bir d evlette, varlan
sonu, yalnzca her trl tarihsel srecin m phem akbeti anlam nda
belirsiz olm akla kalm ayp, izlenecek yolun geni ve genel bir d eerlen
dirm esini yapm ann d a ok zor olm as anlam nda d a belirsizdir. En telek
tel ad an her ey hareket halinde ve siyasete m erak salan m srif air
L am artin ein on dokuzuncu yzyl Fran sas h akknda yazd szler de,
belki de, lm ekte olan T em m uz M onarisin d en ziyade, yeni devletlere
d ah a uygun dm ekte:
Bu gnler kaos gnleri; grler dank; partiler tepetaklak; yeni fikirlerin
dili yaratlmad; hibir ey kiinin kendisine din, felsefe, siyaset alannda
yeni bir tanm vermesinden daha zor olamaz, insan davasn hisseder,
bilir, yaar ve gerektiinde o dava iin lr, am a onu adlandramaz. Bu
gnlerin sorunu nesneleri ve insanlar snflandrmak. (...) Dnya onun
katalogunu tepetaklak etti.46
Bu gzlem bugn [1964] dnya zerinde hibir yerde Endonezya
iin olduu k ad ar gerek olam az; bu lkede siyasal srecin tam am bir
ideolojik sim geler bataklna saplanm durum da ve bu sim gelerin her
biri de cum huriyetin ehresin i dzeltm eye, d avasn adlandrm aya ve
siyasal rgtlenm esine anlam ve am a kazandrm aya alp imdiye kadar
baarsz oldu. Endonezya, h atal balan glar ve lgnca revizyonlarla,
tpk bir serap gibi yan m a yaklaldka im gesi d ah a d a hzl uzaklaan
bir siyasal dzenin um utsuzca aranm asyla dikkatleri eken bir lke.
B t n bu hsran arasnda duyulan slogan d a D evrim H enz B itm e d i!
B itm edi elbette. A m a srf devrim i bitirm e iinin nasl baarlacan hi
kim senin bilm em esi, h atta bildiklerini haykranlarn bile bilm em esinden
tr bitm edi.47
G eleneksel Endonezyad a en ok gelimi ynetim kavram lan, drdn
c ve beinci yzyllardaki, klasik, H indulatnlm devletlerin tem elini
o lu tu ran kavram lard; bu d evletler n ce slm latrlp ard n d an da
byk lde H ollan d a sm rge rejim i tarafndan ykldktan sonra bile
bu kavram lar bir p ara deitirilm i ve zayflam biim leriyle var olm ay
srdrd. V e bu kavram lar arasnda en nem lisi, rn ek m erkez olarak
adlandrlabilecek oland: yani, baken tin (ya d a d ah a dorusu kraln s a
raynn) ayn an d a hem doast bir dzenin m ikro evreni - d ah a kk
bir boyuttaki evrenin (...) bir im gesi- hem de siyasal dzenin dzenlem esi
olduu anlay.48 B akent yalnzca devletin ekirdei, m otoru ya da ekseni
olm akta kalm yordu; baken t devletti.
46) Alphonse de Lamartine, Declaration of Principles, Introduction to Contemporary Civilization in [he West, A Source Book (Nevv York, 1946), 2: 328-333 iinde.
47) Bunu izleyen ok ematik ve yetkin tartma benim kendi aratrmalarma dayan
maktadr ve yalnzca benim kendi grlerimi yanstmaktadr; fakat gerek malzeme iin
Herbert Feithin eserlerinden de byk lde yararlandm. zellikle bkz. T he Decline
of Constitutional Democracy in lndonesia (New York, 1962) ve Dynamics of Guided Democracy, lndonesia, yay. haz.: R. McVey (New Haven, 1963), s. 309-409 iinde. Benim
yorumlarmn konu ald genel kltrel analiz iin bkz. C. Geertz, The Religion of Java
(Nevv York, 1960).
48) R. Heine-Geldem, Conceptions of State and Kinship in Southeast A sia, Far
Eastem Quarterly 2 (1942): 15-30.
H indu dnem in de kraln saray tam anlam yla kentin tam am n iine
alyordu. H indu metafiziinin grlerine gre ina edilmi bu ok iyi koru
nan ku tsal k en t bir erk m ekn olm ann da tesindeydi; varoluun varlkbilim sel eklinin zet bir paradigm asyd. M erkezinde kutsal kral (kral
da bir H intli kutsal varln yeniden hayata geliiydi) ve on un tanrlarn
yaad yer olan M eru D an sim geleyen taht vard; binalar, yollar, kent
duvarlar ve h atta, trensel adan, eleri ve kiisel bakm n yapm akla
grevli olan lar bile kraln evresinde, drt kutsal rzgrn ynlerine gre
drt keli bir biim de yerletirilirdi. Y alnzca kraln kendisi deil, ayn
zam anda on u n riteli, ssleri, saray ve kalesi de karizm atik bir nem
tard. K ale ile bu kalenin yaam kralln zyd ve (genellikle uygun
tinsel kon um a gelebilm ek iin d oad a tek ban a uzun sre d u a ettikten
sonra) kaleyi ele geiren kii btn im paratorluu, ynetim in karizm asn
ele geirir ve artk bir kutsall kalm ayan kraln yerine geerdi.49
G rld gibi, ilk balardaki siyasal rgtlenm eler birbirini zincirleme
izleyen blgesel birimler olmayp ortak bir kentsel merkeze gevek bir bala
balanm kyler biim indeydi; her bir merkez itibar iin bir dieriyle
rekabet iindeydi. V ar olan blgesel ya da, kimi zam an, blgeleraras ege
m enliin derecesi, tek bir kralm altndaki geni blgenin dizgesel-ynetsel
rgtlenm esine deil, krallarn bakaldran m erkezleri b ertaraf edecek
etkili, arpc gc harekete geirm e ve kullanm a kon usundaki farkl
yeteneklerine, esas olarak dinsel -y an i, m istik - tem ellere dayandna
in an lan yeteneklerine balyd. Y apnn blgesel olm as durum unda,
bu yap, dinsel-askeri gcn oluturduu i ie gem i bir seri h alkadan
olum aktayd; bu halkalar eitli kent-devlet m erkezlerinin evresinde
radyo dalgalarnn bir ileticiden yaylm as gibi yaylm aktayd. Bir ky
kente ne k ad ar yaknsa, sarayn o ky stndeki ekonom ik ve kltrel
etkisi de o k ad ar bykt. V e, bunun kart olarak, sarayn -rahiplerin,
zanaatkrlarn, asillerin ve k raln - yaylm ne kadar fazla olursa, sarayn
kozmik dzenin som ut rnei olarak otantiklii, askeri gc ve da doru
yaylan gcnn halkalarnn etki menzili de o kadar bykt. Siyasal
saygnlk tinsel kusursuzlukla beslenirdi. Bysel g ile yrtm enin
etkisi kraldan dar ve aa, st rtbeden alt rtbeye gre sralanm
m aiyetin ve on un altn d a olan dier d ah a nem li sarayllarn vastasyla
akm akta, son uta hem tinsel hem de siyasal ad an alttak i kyl kitlelere
ulam aktayd. Bu, tpkbasm tr bir siyasal rgtlenm e anlayyd; bu
49) A.g.e.
50) Yawa-iand (Java) yaylmnn btn Prensin saltanat altndaki tek bir kentle kar
latrlabilir.
Kraliyet arazisini evreleyen Kraliyet hizmetlilerinin evleriyle karlatrldnda, in
sanlarn evleri binlerle [saylr].
Her trden yabanc ada mutlu ve huzurlu klnm ekili alanlarn toplamyla kar
latrlabilir.
Parklar sz konusu olduunda da, O nun hepsinde kayglanmadan dolat ormanlar
ve dalar vardr.
O n drdnc yzyldan kalma bir kraliyet epii olan Nagara-Kertagamadan. iir
17, kta 3. evirisi Th. Piegeaud, Java in the 14th Century (Lahey, 1960) iinde.
Nagara terimi, bugn de, olumlu ya da olumsuz bir anlam iermeden, Javada
saray, bakent, devlet, lke ya da hkmet -h atta bazen uygarlkanlamna gelmektedir.
51) Pantjasila konumasna ilikin bir betimleme iin bkz. G. Kahin, Nationalism and
Revolution in ndonesia (Ithaca, 1952), s. 122-127.
52) Buradaki alntlarn kayna, ad geen eser iindeki Pantjasila konumasdr; s.
badatrlm as zor o lan slam i siyasal dzen kavram larnn nfusun belli
kesim lerindeki gc g ib i- kltreldir. M akro evren-m ikro evren benzet
m esini ve Endonezya dncesinin geleneksel badatrm acln ku lla
nan P an tjasilad an am a, M slm anlarn ve H ristiyanlarn, soylularn ve
kyllerin, ulusularn ve kom nistlerin, ticaretle uraanlarn ve tarmla
uraanlarn, Javallarn ve Endonezyad a D A d a gruplarnn siyasal
karlarn bir arad a toplam ak, o eski tpkbasm ve srgit yapy, her biri
doktrinin u ya d a bu ynn vurgulayan bu farkl eilim lerin, ynetim in
ve parti m cadelesinin her bir dzeyinde bir yaam biimi bulaca m odem
bir anayasal yap halinde yeniden ilem ekti. Bu ab a bazen resm edildii
k ad ar d a etkisiz ve entelektel ad an bu d alaca deildi. Pantjasila klt
(sonuta alklan ve yorumlaryla eksiksiz bir klt haline dnt) bir sre
iin parlam enter kurum lann ve dem okratik duyarllklarn yava d a olsa
salam bir biim de, hem yerel hem de ulusal dzeyde ekillendirilm esinde
esnek bir ideolojik balam salad. F ak at ktye giden ekonom ik durum,
eski m etropolle kurulan iflah olm az dzeyde patolojik ilikiler, (prensipte)
totaliter bir partinin hzla bym esi, slam i kktendinciliin yeniden
olum as, liderlerin kitle destein i alm a kon usun da gelim i entelektel
ve teknik becerileri kullanam am as (ya d a kullanm aya isteksiz olm as) ve
bu tr bir destei kendi taraflarna ekm e kon usunda (gereinden fazla
hevesli grnseler de) baarl olanlarn ekonom i kon usundaki cehaleti,
yn etsel beceriksizlikleri ve kiisel zaaflar bir araya gelince, taraflar
ylesine bir atm a iine girdiler ki yapnn tam am bozuldu. 1957deki
A n ay asa K on gresine gelindiinde, P antjasila bir uzlam a dilinden bir
hakaret terimine dnm t; her bir fraksiyon, Pantjasilay, aralarndaki
oyunun kurallarn belirleyen ynlerini n p lan a kararak deil, dier
fraksiyonun uzlam aclktan uzak m uhalefetini gzler nne sererek ifade
etm ekte kulland; son u ta da, K ongre, ideolojik oulculuk ve anayasal
dem okrasi tek bir ham lede ykld.53
K en d isin d en n cek i P a n tjasila gibi, revize edilm i (ya d a h ayata
dndrlm ) bu yaklam , S u k a m o tarafndan 1959daki Bamszlk
G n nde (17 A u stos) yaplan nem li bir kon um ad a - D evrim im izin
Y eniden kefi- tantld; S u k am o dah a sonralar bu konum ay ve bu ko-
53)
Kongrenin ne yazk ki hl evirisi yaplmam belgeleri, yeni devletlerde ide
olojik mcadeleye ilikin eldeki en eksiksiz ve en bilgilendirici kaytlardr. Bkz. Tentang
Negara Republik Indonesia Dalam Konstituante, 3 cilt (yer belirtilmemi [Cakarta?], tarih
belirtilmemi [1958?]).
54)
Feith, Dynamics of Guided Democracy, s. 367. Manipol-USDEKilik in bi
para sert olsa da canl bir betimlemesi iin bkz. W. Hanna, Bung Kam os Indonesia (New
York, 1961).
iinde olunca, insanlar siyasal adan iyi olann dogm atik ve ematik
formllerini hevesle bekler hale geldi.55
B akan ve m aiyeti hem en hem en tam am yla m istik olann yaratlm as
ve yeniden yaratlm as ile ilgilenirken, bu m istik um ut beklenen etkiyi
yaratam ayp liderlie oynayan kar savlar ortaya knca, ordu, ba g ste
ren saysz protesto, kom plo, ayaklanm a ve isyanla savam akla m eguld.56
K am u hizm etinin baz kesim lerinde, ele geirilen H ollan da itiraklerinin
yn etim inde ve h atta (parlam enter olm ayan) kab in ed e yer alm asn a
karn, ordu, eitim eksikliinden tr, ite birlii, bir yn arayn,
ynetim in m aslahat, planlam a ve dzenlem e grevlerini ayrntlaryla ya
da etkili bir biim de stlenm eyi baaram ad. Bunun sonucunda da grevler
ya yerine getirilm em ekte ya d a ok yetersiz bir biim de yerine getirilm ek
tedir ve styerel siyasal rgtlenm e, ulus-devlet, gitgide geleneksel alan
kon um undaki baken tin -C a k a r ta n n - ve m erkezden uygulanan bask
son u cu n d a m inim al dzeyde sadakatlerini koruyan birka yar bamsz,
vergi ykm ls ken t ve kasaban n snrlarna ekilm ektedir.
rnek sarayn politikalann yeniden canlandrm aya ynelik bu abann
uzun sreli olm as epey kukulu. u an d a bile m odern bir devletin yne
tilm esinde sz konusu o lan teknik ve ynetsel sorunlarla b aa km aktaki
yetersizlikle ciddi biim de gerilimin iine dm ekte. Endonezyann d
eilimini dizginleyip S u k arn onun ifadesiyle onu yokolu uurum unana
hapsetm esi yle dursun, P antjasilann m tereddit, heyecanl ve tu h af bir
biim de ileyen parlam ento dizgesinden feragat edip karizmatik bir bakan
ile onun koruyucusu konum unda bulunan ordu arasndaki ittifak yanstan
M an ip o l-U SD E K e gei, m uhtem elen, bu d eilimini hzlandrd bile.
Fakat, grne baklrsa, bu ideolojik ereve de zldnde onun
yerine neyin geleceini ya d a Endonezyann ad a gereksinim leri ve
ih tiraslarna d ah a uygun bir siyasal dzen anlaynn nereden geleceini,
o d a gelirse elbette, sylem ek olanaksz.
Endonezyann sorunlarnn yalnzca ya d a byk lde ideolojik o l
duu ve bu sorunlarn - o k fazla sayda EndonezyalInn inand g ib i- bir
kkl siyasal deiim n cesinde eriyip gidecei doru deil. Dzensizlik
d ah a genel dzeyde ve m odern bir siyasal rgtlenm eyi ekillendirm ek
55) Feith, Dynamics of Guided Democracy, s. 367-368. Pagang tam olarak kavra
mak anlamm tar; pegangan da kavranabilir bir ey.
56) A.g.e.
iin k u llan lacak bir kavram sal ereve yaratm a baarszl, ksm en,
lkenin ve on un nfusunun kar karya kald d evasa toplum sal ve
psikolojik gerilim lerin bir yansm as. ler yalnzca tep etaklak grnmekle
kalm am aktadr - iler gerekten de tepetaklaktr ve durum u dzeltm ek
iin de ku ram dan fazlasna gerek vardr. Y netsel beceriye, teknik bil
giye, kiisel cesaret ve kararlla, sonsuz sabr ve hogrye, ok byk
zveriye, kesinlikle bozulm az bir kam u bilincine ve szcn tam an la
myla byk lde eksiksiz (ve bulunm as neredeyse olanaksz) iyi an sa
gerek vardr. N e kadar zarif olursa olsun, ideolojik form lletirm e bu
u nsurlardan hibirinin yerini tutam az; ve, aslnda, bu unsurlarn o lm a
d bir ortam da, Endonezyad a olduu gibi, ideolojik form lletirm e de
baarszlk karsnda gizleyici bir unsur, hayal krkln savm ak iin bir
saptrm a, gerekleri gzler nne seren bir e yerine gerekleri gizleyen
bir m aske haline gelir. Byk bir nfus sorunu, olaan st bir etnik,
corafi ve blgesel eitlilik, can ekien bir ekonom i, ok ciddi dzeyde
bir eitim li elem an eksiklii, en sert dzeyde yaygn yoksulluk ve yaygn,
o rtad an kaldrlam ayan bir toplum sal m em nuniyetsizlik gibi konular
ieren Endonezyann toplum sal sorunlar ideolojik bir karklk olm adan
kesinlikle zlem ez grnm ektedir. B ak an S u k arn o nun derinlerine
b akm ak ta olduunu syledii uurum gerek bir uurum .
F akat, ayn zam anda, Endonezyann (ya da, ban a kalrsa, yeni d evlet
lerden herhangi birinin) bu sorunlar orm anndan ideolojinin rehberlii
olm adan geebilm esi de olanaksz gzkm ektedir.57 T ek n ik beceri ve bil
giyi aram a (ve d ah a d a nem lisi kullanma) gdlenim m in, gereken sabr
ve kararll destekleyecek duygusal esnekliin ve yolsuzlua sapm am a
ynndeki zverili kararll salayacak ahlaksal gcn bir yerlerden,
toplum sal gerekliin zorlayc im gesine skca balanm bir tr kam usal
am a d ncesinden gelm esi gerekir. Bu niteliklerin tm nn de m ev
cu t olam ayabilecei; u an grlen yeniden dirilii ieren usdclk ve
dizginlenm em i fanteziye kayn d evam edebilecei; bir sonraki ideolojik
aam ann, uruna grnte devrim yaplan ideallerden im diki ideolojik
aam aya kyasla dah a d a uzak olabilecei; Endonezyann, B eg ah o tnun
57)
ideolojinin, ortaya kmaya balayan Afrika devletlerinde bizim burada ele al
dmza benzer biimdeki rolnn analizi iin bkz. L. A. Fallers, deology and Culture
in Uganda Nationalism", American Anthropologist 63 (1961): 677-686. Eksiksiz ideolojik
yeniden yaplanma srecinin nispeten baaryla ynetildii grlen bir yeni yetme ulusa
ilikin kusursuz bir inceleme iin bkz. B. Lewis, The Emergence of Modem Turkey (Londra,
1961), zellikle blm 10.
VII
Eletirel ve yaratc eserler, iinde doduklar durum tarafndan olu
turulan sorulara yantlardr. Bunlar yalnzca yant da deildir; bunlar
stratejik yantlardr, stilize yantlardr. nk, bir insan, T a n ry a
kr! ya da heyhat! anlam n tayan tonlam alarn ikisine de evet
diye yarat verirse, biem ya da stratejide bir fark vardr. Bu nedenle ben
stratejiler ile durumlar arasnda ie yarar bir ayrm nermekteyim;
bylece, bizler (...) eletirel ya da yaratc yapya sahip her eseri (...)
durumlarn ierilmesi iin eitli stratejilerin benim senm esi olarak
dnrz. Bu stratejiler durumlar lp bier, yaplarm ve gze
arpan bileenlerini adlandrr ve bu adlandrm ay da onlara ynelik
bir tutum ierecek biimde gerekletirir.
Bu bak as, kesinlikle, bizi kiisel ya da tarihsel znelcilikle
balamaz. Durum lar gerektir; bu durumlar ele alm ann stratejileri
kam usal ierie sahiptir; durum larn bireyselden bireysele ya da
bir tarihsel dnem den dierine rttkleri dzeyde, stratejiler de
evrensel geerlilik tarlar.
K E N N E T H BU R K E , The Phibsophy of Uterary Form
58) Ancak, bu nokta, bu iki etkinlik trnn uygulamada bir arada gerekletiril
meyeceim sylemek deildir, rnein, bir adamn hem omitolojik adan doru hem de
estetik adan etkili bir ku resmi izemeyeceinin sylenememesi gibi. Elbette, bunun
en gze arpan rnei M arxtr, fakat bilimsel analiz ile ideolojik tartmann daha yakn
tarihlere ait baarl bir senkronizasyonu iin bkz. E. Shils, The Torment of Secrecy (New
York, 1956). Ancak, farkl trleri birletirmeye ynelik bu tr abalarn ou bu kadar
baarl deildir.
59) Fallers, Ideology and Culture. Savunulan inan ve deer yaplar, elbette, top
lumsal adan alt bir gruba ait olabilecei gibi toplumsal adan baat bir gruba da ait
olabilir; bu durumda da reform ya da devrim iin bahane olacaktr.
Devrimden Sonra:
Yeni Devletlerde Ulusuluun Kaderi
1945 ile 1968 arasnda toplam altm alt lke -gereklik leri trnak imi
iinde yazlmalarn gerektirm ekte- sm rge ynetim inden bamszlklarn kazand. A m erikann bir bamszlk m cadelesi saylp saylm ayaca
tartlabilecek olan V ietnam m dahalesini saym azsak, ulusal zgrlk iin
en son byk m cadele 1962 yaznda Cezayirin zaferiyle sonuland. Bir
ka atm an n d ah a gereklem esi kanlm az gibi grnse de -rn ein ,
A frikann Portekiz idaresindeki blgelerinde n c D nya halklarnn
B at ynetim ine kar byk devrim i esas itibaryla tam am land. Siyasal,
ahlaki ve toplum bilim sel alardan son ular karm ak. F akat, K o n godan
G u y an aya kadar, em peryalizm in vesayeti altndaki blgeler, en azndan
biim sel olarak, zgr.1
1)
Balangta kesin olmayan yeni devletler terimi zaman getike ve aama
lar da eskidike daha da belirsiz bir hal almakta. Benim burada kastm, ikinci Dnya
Savandan bu yana bamszln kazanan lkeler olsa da, amalarma uyduu ve ger
eki grnd durumlarda, bu terimi, bamszlklarn daha nce kazanm olan, r
nein Ortadou lkelerini ya da szcn tam anlamyla asla birer smrge olmayan
Etiyopya, ran ve Tayland gibi lkeleri de ierecek biimde anlamn genileterek kullan
makta da tereddt etmiyorum.
d a dnya zerinde dikkate deer bir etki brakacaktr. Fakat, bir kom nist
ayaklanm a dalgas -b u n u n d a belirtileri ok az - tm nc D n y ay bir
C he G u evaralar ordusu dourarak kasp kavurm adka, yakn zamanlarda,
Bandung K onferansnn grkem li gnlerinde olduu gibi, baarl devrim
kahram anlarndan oluan bir galaksinin bir dah a gelm esi zor grnyor.
ou yeni devlet sradan yneticiler dnem inin tarafn tutm akta.
Liderliin grkem indeki azalmaya ek olarak, bu liderlii evreleyen ve
birok yerde de yutan beyaz yakal aristokratlarn som utlam as -A m erikal
toplumbilim cilerin yeni orta sn f, Franszlarn da daha az rtmeceyle la
classe dirigeante olarak adlandrdklar o lg u - gerek oldu. N asl ki smrge
ynetimi hem en her yerde toplumsal adan nfuzlu (ve taleplerine itaatkr)
olanlan ortaya kt anda imtiyazl m emur ve idareci taburlanna dntrdyse, bamszlk da hem en her yerde nfuzlu olan (ve bamszln ruhuna
yant veren) kiilerden buna benzer am a dah a geni taburlar oluturdu. Baz
durum larda yeni elitler ile eski elitler arasndaki snf sreklilii byk, baz
durum larda ise dah a az byktr; bunun yapsn belirleyen, devrim ci ve
devrim in hem en sonras dnem lerdeki tem el i siyasal m cadele olmutur.
Fakat uzlatrc, tredi ya d a bu ikisi arasnda bir yerlerde bulunan bu snf
artk yerli yerinde grnm ektedir ve bir an iin ok geni grnen devinim
serbestisi yollar d a artk, insanlarn ouna, o kadar geni gelmem ektedir.
Siyasal liderlik normaPe doru kaydka ya d a en azndan byle bir gr
nm sergiledike, katm anlam a dizgesi de benzer bir yolu izliyor.
A sln da, toplum un btn ayn yolu izlem ekte. Kitlelerin bilinlilii,
tek sesli ve kar konulam az bir hareket, hem en her yerde sm rgecilik
kart saldr son u cu n d a k oskoca bir nfusun bir an d a harekete geiril
m esi; bunlar tam am en ortad an kalkm deil, am a byk l de azald.
H em yeni devletlerin iinde hem de ilgili akadem ik literatrde, toplum sal
seferberlik kon u su n dan - o k deil, d ah a be yl ncesine o ra n la - ok
d ah a az sz edilm ekte (ve sz edilen eyin de bo olduu grlm ekte
dir) . B u n u n nedeni, aslnda, bugn ok az toplum sal seferberlik olm as.
D eiim d evam ediyor ve d ikkate deer hibir eyin gereklem edii
grntsne -b u grnt, ksm en, zgrle d ah a en banda elik eden
byk beklentiler tarafndan retildi- nazaran hzlanyor d a olabilir.2 A m a
2)
nc Dnyada ada toplumsal koullarn yerliler ve yabanclar asndan
deiimin alglanmasn nasl etkilediine ilikin bir para anekdot nitelikli olsa da ak
dilli bir aktarm iin bkz. A. Hirschman, Underdevelopment, Obstacles to the Perception of Change, and Leadership, Daedalus 97 (1968): 925-937. Yeni devletlerdeki de-
iimin u anki hzn Batllann -ve dolaysyla da nc Dnya entelektelleriningz ard etme (ve ynn yanl alglama) eilimi konusunda bkz. C. Geertz, Myrdals
Mythology, Encounter, Haziran 1969, s. 26-34.
olarak balanabilecei k olektif bir zneyi tanm lam ak ya d a tanm lam aya
alm aktan oluur. V e bu haliyle de, nde gelen iki soyutlam ann ierii,
greli arl ve bunlarn uygun ilikisi evresinde dnm e eilimi gsterir:
Yerli Y aam Biim i ve an R u h u .
B u n lard an ilkini vu rgulam ak, yeni bir kim liin kkleri iin yerel
trelere, yerleik kurum lara ve ortak deneyim birliklerine - gelenek ,
kltr, ulusal karakter , h atta rk- dnm ektir. kincisini vurgu la
m ak, gnm z tarihinin genel an ah atlarn dan ve zellikle de bu tarihin
btnsel yn ve nem i olarak alglanan n o k talard an m edet um m aktr.
Bu tem alardan ikisi de (srf birer adlar olm as asndan, bunlar zclk
ve rclk olarak adlandracam ) m evcut hibir yeni devlette bir
arada bulunm am aktadr; bu ikisinin birbiriyle tam am en i ie olm ad
sad ece birka yeni devlet bulunuyor; ve bu ikisi arasndaki gerilim in dil
seim inden d siyasete k ad ar ulusal yaam n her ynn ele geirm edii
yalnzca kk, sm rgecilik sreci henz tam am lanm am aznlklar var.
Dil seim i aslnda iyi, h atta pragm atik bir rnek. Bu konunun u ya
d a bu biim de ulusal siyasa dzeyine ulam ad tek bir yeni devlet bile
dnem iyorum .3 Bu sorunun yaratt rahatszln younluu ile sorunun
ne lde etkili bir biim de ele alnd d a byk farkllklar gsterm ekte;
fakat, ifade biim lerindeki byk eitlilie karn, dil kon usu zclkrclk ikilem ini de yanstm aktadr.
Belirli bir dil, o dili kon uan herhangi bir kii asndan, ayn anda
ya aa yukar kendisinin ya da d ah a az lde bir bakasm ndr ve ya
aa yukar kozm opolittir ya d a aa yukar blgeseldir - dnlem e ya
d a m iras; bir p asap ort ya d a bir kale. Bylece, dilin kullanlp kullanl
m ayaca, ne zam an ve ne am alarla kullanlaca sorusu ayn zam anda
halkn kendi kendisini ne lde dehalarnn yaklam larna gre ve ne
lde de zam ann gereklerine gre ekillendirm esi gerektii sorusudur.
D il k on usuna bilimsel ya d a el yapm bir dilbilimsel adan yaklam a
eilimi bu gerei bir biim de apraklatrm aktadr. Yeni devletin iinde
ve dnda, belirli bir dilin ulusal kullanm iin uygunluuna ynelik
tartm alarn ou bu uygunluun dilin doal doas - o dilin dilbilgisel,
m etinsel ya d a kltrel kaynaklarnn karm ak felsefi, bilim sel, siyasal
ya d a ah laksal fikirlerin ifadesine uygun luu- evresinde geliecei a n
layndan m ustariptir. A m a dil asn dan asl konu -y aln zca yabanc
3)
Genel bir izlenim iin bkz. J. A. Fishman vd. (yay. haz.) Language Problems o
Developing Nations (NewYork, 1968).
snrl kalma eilimindedir. (Bir rnek iin bkz. D. H. Bums, Bilingual Education in the
Andes of Peru, Fishman vd., Language Problems, s. 430-413 iinde.) spanyolcann (ya
da, daha da byk llerde, Portekizcenin), ne lye kadar, modem dnceye giden
bir yol olduunu dndrecek denli o modem dncenin taycs olduu ve, aslnda,
onun -modern dnceye giden iyi bir yol olamayacak denli- sradan bir taycs oldu
u, Latin Amerikann entelektel yaylmnda ne kadar rol oynad -ve, bylece, Latin
Amerikann farknda bile olmadan bir dil sorununa sahip olmasn salad- ilgin ve
apayr bir sorudur.
zclk ve rclk
Bu nedenle, zclk ve rcln karlkl etkileim i bir tr kltrel
diyalektik, soyut fikirlerin bir lojistii deildir; bu karlkl etkileim
endstrilem e kadar som ut ve sava kadar d a som ut bir tarihsel sretir.
M cadele yalnzca doktrin ve tartm a dzeyinde deil -geri hem doktrin
hem de tartm a bol m iktarda m evcu ttu r-, d ah a d a nem lisi, b t n yeni
devletlerin toplum sal yaplarnn gem ekte olduu m addesel dn m
lerde de yaanm aktadr. deolojik gelim e toplum sal sre boyunca akan
ve on u yan stan (ya d a belirleyen) bam sz bir dnce ak deildir; bu
srecin bir boyutudur.
Yeni devletlerdeki toplumlardan herhangi birinde, bir yanda tutarllk ve
sreklilik, te yanda da dinamizm ve adalk iin duyulan arzunun etkisi
hem an dzeyde dengesiz hem de byk lde nansldr. Yerli gelenein
etkisi de en ok onun atanm - v e bu gnlerde olduka kuatlm - muhafizlan -keiler, mandarinler, bilgeler, efler, ulem a ve benzerleri- tarafndan
hissedilm ektedir: shabb, pemuda vejeunesse gibi szcklere enerji, idealizm,
sabrszlk ve ktlk havas katan kentli genler, Kahire, C ak arta ya da
K in asann sorunlu okul ocuklannn genellikle (tam am en doru olm asa
da) B at olarak adlandrdklar eyin etkisidir. Fakat, bu gereinden fazla
.dzeyde grnr nitelikli iki ar u arasnda nfusun byk bir blm
yer alm aktadr; bu insanlar arasndaki zcler ve rclar, yalnzca top
lum sal deiim akm nn zebilecei- n k onu toplum sal deiim akm
retm itir- byk bir grnm karm aas biim inde datlm aktadr.
Bu karm aay zm ek iin, bu karm aann yaratlm asna rnek g ste
rilen, tarihsel an ekdot boyutlarna indirgenm i v akalar olarak Endonezya
ve F as en az dierleri k adar iyi i grebilir. Benim bu lkeleri sem em deki
neden, buralarla ilgili birinci elden bilgiye sahip olm am ve kurum sal d e
iim ile kltrel yeniden yaplanm a arasndaki karlkl etkileim i ele
alrken, ikin bir gr yerine sinoptik bir gr getirilebilm e derecesinin
snrl olm as. B u lkelerin deneyim leri, b t n toplum sal deneyim ler
6)
S. P. Huntington, The Political Modernization of Traditional Monarchies", Dae
dalus 95 (1966): 763-768; ayrca bkz. Huntington, Political Order in Changing Societies
(New Haven, 1968). Huntingtonn, modern a ncesi Avrupasnm kral-aristokrat snf
mcadelesi benzerliinden gereinden fazla etkilenmi olan genel analizine tam olarak
katlmyorum. En azndan Fas asndan, ilerlemeci reformun karlar adna kitlele
re yerel karlar, tzel otonomluk [ve] feodal erki kullanarak yaklaan ve orta snf
evrelerde moda olmayan bir poplist monari grnts bana gerein tam tersi gibi
grnmekte. Fasta smrge sonras siyasete ilikin daha gereki grler iin bkz. J.
Waterbury, The Commander o f the Faithful (Londra, 1970).
Kltr Kavramlar
W eberin A lm an idealizmini ve M arks materyalizmi birlikte reddediini (ve
birlikte kabulleniini) ileri tayan T alcott Parsons uygulanabilir bir alternatif
sunana kadar, A m erikan toplum sal biliminde egem en olan kltr kavram,
kltr renilmi davranla bir tutm aktayd. Bu kavram yanl olarak
adlandrlam azd -yaltlm kavram lar ne yanl ne de dorud u r- ve
birok olduka rutin am a iin de ie yarar konum dayd ve hl da yledir.
A m a ilgi alan betim selin tesine uzanan herkesin bugn aka grebil
dii gibi, bylesine dank, grgc bir kavram dan kuram sal gce sahip
analizler retm ek ok zor. T oplum sal grnglerin kltrel kalplar olarak
yeniden betimlendikleri ve bu tr kalplarn nesilden nesile aktanldklannn
ifade edildii gn neredeyse gerilerde kald. V e Parsons, o ciddi ve ifadesiz
sesiyle, bir yandan bir grup insann davran biim ini on lan n kltrnn
bir ifadesi olarak yorum larken, dier yandan d a bu insanlann kltrn
nasl davranacaklann renme yollanm n toplam olarak tanm lam ann pek
de bilgilendirici olm adnda, bunun gereklem esinden ada toplum sal
bilimlerdeki herhangi bir figr kadar sorumlu olduunda srar etm ektedir.
Bu eksik gr yerine, Parsons, yalnzca W eberi deil, en azndan
V icoya k ad ar uzan an bir d n ce zincirini izleyerek, bir kltr bir
sim geler dizgesi olarak gren bir kavram n ayrntlarn belirledi; bu dizge
yoluyla, insan, kendi deneyim ine anlam atfetm ektedir. nsan tarafndan
yaratlan, paylalan, geleneksel, dzenli ve gerekten de renilen simge
dizgeleri in san lara kendilerini birbirleriyle, evrelerindeki dnyayla ve
kendileriyle uyum lu hale getirm eleri iin anlam l bir ereve salam ak
tadr. A yn an d a toplum sal etkileim in hem rn hem de bir belirleyicisi
olan bu dizgeler, tpk bir bilgisayar program ile bilgisayarn ileyii, gen
helezonu ile organizm ann geliimi, ayrntl tasan m ile kprnn yapm,
n otalar ile senfoninin icras ya da, d ah a m tevaz bir benzetm e seersek,
piirm e tarifinin kekin piirilm esi ile ilikisinde olduu gibi, toplum sal
yaam n sreci ile ayn iliki iindedir - bylece, sim ge dizgesi, h esap
lanabilir bir boyutta, sregelen bir etkinlik akna ekil, yn, zellik ve
anlam kazandran bilgi kaynadr.
F akat, bir srece kendi dndan biim veren, n ced en m evcu t ab
lonlar akla getiren benzetm eler, bu d ah a ayrntl yaklam n merkezi
kuram sal sorunu biim inde ortaya kan meseleyi olduka usta bir biim de
geitirir: yani, bu tr bildirim sel anlam kalplar ile toplum sal yaam n
som ut gidii arasndaki diyalektiin nasl kavram sallatrlaca sorununu.
9)
T. Parsons, The Social System (Glencoe, 01., 1951), s. 349. talik yazl blmle
zgn metinde italik yazlmamtr.
sorunlarnm laik rnekleri de gitgide dah a um utsuz hale gelm ekte. lerin
yalnzca orada ve gereklem ekte olm ayp ayn zam anda bir anlam a
sahip ve bu an lam d an tr o rad a old u u n u syleyebileceim iz tek
yer din deil; bu, politikada ve zellikle yeni devlet olm a politikasnda
d a geerli. B tn bunlar n ed en ? , N e ie yaryor? ve N e d e n devam
edelim ? sorular kitlesel yoksulluk, resm i yolsuzluk ya d a kabileleraras
iddetin yan sra, aresiz hastalk, yitirilen um utlar ya da zam ansz lm
gibi balam larda da ortaya km aktadr. Bunlara verilecek iyi bir yantn ne
olduu sylenem ese de, bir yant bulacaklarsa bunu da korum aya deer bir
m irasn im gelerinden ya d a elde tutm aya deer bir v aatten alm aktadrlar;
bunlarn her zam an ulusu im geler olm as gerekm ese de, hem en hem en
tam am -M a rk s olanlar da d a h il- aslnda yledir.10
D in gibi ulusuluun d a m odern dnyada kt bir n var ve yine
din gibi o d a bunu aa yukar hak etm ekte. D insel banazlk ve ulusu
nefret (bazen bu ikisinin bileim i), m uhtem elen, tarihte insanla baka
herhangi iki gten ok d ah a fazla zarar verdi ve hi kukusuz gelecekte
ok d ah a fazlasn verecek. A n c ak , yine din gibi, ideoloji, tarihteki en
yaratc deiikliklerden bazlarnn d a tetikleyicisi olm utur ve hi k u
kusuz gelecekte de biroklarnn tetikleyicisi olacaktr. O halde, ideolojiyi
ktlem eye -z a te n bu bo yere sylenm ekten te bir ey d eild ir- dah a
az zam an ayrp ideolojinin ald biim leri n eden aldna ve iinden
doduu toplum lan ve bunun d a tesinde m odern uygarln tm yapsn
yaratrken bile bunu paralara ayrm asnn nasl engellenebileceine daha
fazla zam an ayrm ak d ah a iyi olacaktr. n k yeni devletlerde ideoloji
a devam etm ekle kalmyor, ayn zam anda, son krk yln byk olaylar
tarafndan ekillendirilen, henz geliim ini tam am lam am deiim ler
anlanm doktrinin altn d a ortaya ktka, d ah a yeni balyor.
Kendim izi onu anlam aya ve ele alm aya ya d a yalnzca on un karsnda
hayatta kalm aya hazrlarken, P arsonsn kltr kuram , uygun bir biim de
yeniden dzenlenm i haliyle, en gl entelektel gerelerim izden biridir.
10)
Markslk ile ulusuluk arasndaki iliki sorunu srf anahatlarn bile oluturma
iin baka bir makaleyi gerektirecek kark bir sorun. Burada, yeni devletler sz konusu
olduunda, komnist olsun ya da olmasn Marks hareketlerin hem ama hem de slup
asndan hemen her yerde youn biimde ulusu olduklarn ve bu ulusu zelliklerin
de bir azalma olacana ilikin herhangi bir izin de grlmediini sylemekle yetinelim.
Aslnda, ayn yorum dinsel-siyasal hareketler -Mslman, Budist, Hindu ya da dierleriiin de yaplabilir; onlar da prensipte ne kadar mekansz ise gerekte o kadar snrldr.
10
Btnleyici Devrim:
Yeni Devletlerde
ilksel Duyarllklar ve Sivil Siyaset
I
1948 ylnda, bam szlnn stnden henz bir yl k ad ar gem iken,
P an d it1 N ehru kendisini son u n da iktidara gelen bir m u h alif siyasetinin
hep tedirgin edici kon um unda bulduunda, uzun zam andr kabullendii
am a asla holanm ad bir siyasay uygulam aya koym ak zorunda kald.
Patel ve Sitaram ayya ile birlikte Dilsel Blgeler K o m ite sin e atand.
K ongre H in d istan iinde devlet snrlarnn dilsel ynden belirlenm esini neredeyse devletin kurulm a aam alarn da desteklem i, Ingilizlerin
oluturduu keyfi -y an i dilsel olm ayan -yn etsel birimlerin bl ve ynet
siyasasnn bir paras olduunu alayslam al d en ebilecek bir biim de
savunm utu. 1920de, gerekten de, kendi blgesel snrlarn, halk d e s
teini gvenceye alm ak iin dilsel h atlar boyunca yeniden dzenlem iti.
A m a, belki de, ayrln yanklan hl kulaklannda nlayan N ehru, Dilsel
K o m itedeki deneyim lerinden tr byk lde sarslm t ve on u yeni
devletlerin liderleri arasnda bir benzeri dah a olm ayan bir konum a getiren
bir sam im iyetle unlar itiraf ediyordu:
1) Bilge, (.n.)
Seylan d a T am il aznlk S ih oun luktan din, dil, rk, blge ve toplum sal
gelenek asn dan ayrlm aktadr; Iraktaki ii aznlk b aat kon um daki
S nnilerden yalnzca slam n kendi iinde var olan bir m ezhep farkll
ile ayrlm aktadr. A frik ad aki ulusuluk yanls hareketler byk lde
rka, K rdistanda airetilie dayanr; Laos, Sh an Eyaletleri ve T aylan dda
dile dayanr. Fakat btn bu olgular da bir bakm a tek bir para halindedir.
Bun lar tanm lanabilir bir aratrm a alan oluturm aktadr.
Y ani olutururlard, eer ki onlar tanm layabilseydik. U lu s, uyruk
ve u lusuluk terim lerini evreleyen kavram sal m phem liin sersem
letirici h avas, kom n ve siyaset asn dan sad akatler arasndaki ilikiye
saldrm ay am alayan hem en her eserde youn bir biim de tartlm ve
her ynyle reddedilm itir.4 Fakat, tercih edilen ted avi yolu -s z konusu
sorunlarn ok ynl d oasn a hakszlk yapm am a abas i in d e - siyasal,
psikolojik, kltrel ve dem ografik unsurlar kartrm a eilimi gsteren
kuram sal bir eklektiklii benim sem ek olunca, bu m phem liin gerek
anlam da indirgenm esinde henz fazlaca bir ilerlem e kaydedilem edi. O r
tadou konulu yakn tarihli bir sem pozyum , hibir ayrm gzetmeksizin,
A rap Birliinin m evcu t ulus-devlet snrlarn yok etm e abalarndan,
S u d a n h k m etin in bir p ar a keyfi ve rastlan t so n u cu n d a snrlar
belirlenm i bir egem en devleti bir araya getirm e abalarn d an ve A zeri
T rklerin ran dan ayrlp Sovyet A zerbaycan C um h uriyetine katlm a
abalarndan ulusuluk diye sz etm ektedir.5 Benzer biim de ok am al
bir kavram kullanan C olem an da N ijeryallann (ya d a bazlarnn) ayn
anda be farkl trden u lu su lu k -A frikal , Nijeryal, blgesel, gruba
dayal ve kltrel- sergilediklerini grm ektedir.6 A yrca, Em erson, bir
ulusu bir nihai topluluk ( ...) bir kriz an n d a insanlarn sad akatin i etkili
bir biim de elinde tutan, hem iindeki d ah a kk topluluklarn hem
de bunlar kesen ya d a d ah a byklerinin iine dahil eden topluluklarn
taleplerini aan en byk topluluk... olarak tanm lar; bu tanm m p
hem lik konusunu ulus terim inden sad ak a t terim ine ak tarm ak ta ve
ayn zam an da H indistan, Endonezya ya d a N ijeryann birer ulus olup
4) rnein, bkz. K. Deutsch, Nationalism and Social Communication (New York,
1953), s. 1-14: R. Emerson, From Empire to Nation (Cambridge, Mass., 1960); J. Cole
man, Nigeria: Background to Nationalism (Berkeley, 1958), s. 419 ve bunu izleyen sayfalar;
F. Hertz, Nationalism in History and Politics (New York, 1944), s. 11-15.
5) W. Z. Laqueur, The Middle E ast in Transition: Studies in Contemporary History (New
York, 1958).
6) Coleman, Nigeria, s. 425-426.
baka bir rakip etnik, rksal ya da dilsel topluluun egem enlii altna girmek
yoluyla gerekleebilir. A m a, ayn zam anda, bu tr toplum lann en bilgisiz
yeleri dndaki herkes, byk bir isteklilikle arzuladktan ve elde etm eye
ok kararl olduklan toplum sal reform ve m addesel ilerleme olanaklannn
gitgide artan oranlarda kendilerinin m akul dzeylerde geni, bamsz,
kudretli ve iyi dzenlenm i bir siyasal rgtlenm e iinde yer alm alannda
yattnn az ya ok farkndadr - liderleri ise bunun tam am en farkndadr.
G rnr ve nem li biri olarak tannm a konusundaki srarclk ile m odem
ve dinam ik olm a istei, bylece, sapm a eilimindedir; yeni devletlerdeki
siyasal ilerlemenin byk bir blm de bunlan ayn izgide tutm a yolundaki
kahram anca abann evresinde dner.
II
Burada sz konusu olan sorunun doasn dah a kesin bir dille belirtmek
gerekirse, yeni devletler, toplum lar olarak gz nnde bulunduruldukla
rnda, ilksel ballklara dayanan ciddi bir dm anla anorm al dzeyde
aktr.10 lksel bir ballk ile, toplum sal varoluun verilerinden -y a da,
dah a ak konum ak gerekirse, kltr bu tr konularla kanlm az biim de
i ie getiine gre, varsaylan verilerd e n - kaynaklanan bir ballk kas
tedilm ektedir: ncelikle dolaysz benzeim ve akrabalk ba, am a bunlarn
tesinde, belirli bir dinsel topluluk iinde dom u olm aktan, belirli bir dili ya
d a h atta bir dilin lehesini konum aktan ve belirli toplum sal uygulam alan
izlemekten kaynaklanan belirlenmilik. Kan, dil, gelenek ve dier trden
niteliklerin benzeimlerinin anlatm olanaksz ve kimi zam an d a ezici bir
baskcla sahip olduu grlr. Kii akrabasna, kom usuna, dindana srf
bu balardan tr baldr; bu ballk yalnzca kiisel ballk, gereksinim,
ortak kar ya d a zorunlu ykm llklerden tr var olmayp ayn zam an
da, byk lde, bu ban kendisine atfedilecek aklanam az, m utlak bir
anlam dan tr vardr. Bu tr ilksel balann gc ve nemli olanlan kiiden
kiiye, toplum dan toplum a ve zam andan zam ana deiiklik gsterir. Fakat,
neredeyse tm zam anlarda, her toplum iinde, neredeyse tm kiiler iin,
baz ballklar toplum sal etkileim den ziyade bir doal -bazlar tinsel de
diyebilir- yaknlktan kaynaklanr grnmektedir.
10)
E. Shils, Primordial, Personal, Sacred and Civil Ties, British Journal of Sociology
8 (1957): 130-145.
11)
Ambedkar, Thoughts on Linguistic States, s. 11. Bu syledikleri karsnda Kanad
svire ve (beyaz) Gney Afrika gibi ikidilli devletlerin rnek gsterilebileceinin farknda
olan Ambedkar u eklemede bulunur: Unutulmamas gerekir ki, Hindistann zellikleri
bazen birbirleriyle am alar akr. Yaln, betim sel bir dzeyde, bunlar,
yine de, kolay saylabilir niteliktedir:12
V arsaylan K an Balar. B u rada tanm layc unsur szde akrabalktr.
S zd e , nk bilinen biyolojik iliki (geni aile, soy ve benzerleri) e v
resinde oluturulm u akrabalk biim leri, geleneklere en bal olanlar
asn dan bile, tad snrl n em d en dah a fazlasna sahip olduunun
ileri srlebilm esi iin fazlasyla kktr ve sonuta gnderge bir kabilede
olduu gibi izi srlem eyecek durum da am a toplum bilim sel adan gerek
bir akrabalk kavram na yneliktir. N ijerya, K ongo ve S ah rann gneyin
deki A frik ann byk bir blm bu trden bir ilkselliin niteliklerini
tar. F ak at ayns O rtad ou nun gebeleri ya d a yar gebeleri -K rtler,
Beluciler, P atanlar ve dierleriiin de geerlidir; ya d a H in d istan da N agalar, M undalar, San tallar ve dierleri ve Gneydou A syad a a kabileleri
denen gruplarn ou iin.
Irk. A k as, rk, varsaylan akrabalk ile benzerlik tar, nk budundirim sel bir kuram ierir. A m a tam am en de ayn ey deildir. Burada,
yaplan gnderm e, birok kesin ortak soydan ziyade soyserim sel fiziksel
zelliklere dnktr - elbette zellikle ten rengine am a ayn zam anda
da yzn biim ine, durua, sa tipine ve benzerlerine dairdir. M alay ada
toplum sal sorunlar byk lde bu trden farkllklara, aslnda soyse
rimsel olarak birbirine ok benzeyen iki M ool halk arasndaki farkl
lklara od aklan m aktadr. Siyah tenlilik , sahip olduu gcn kesinlikle
tam am n olm asa d a belli ki ounu rkn nem li bir ilksel nitelik olm as
k av ram n d an alm ak tad r; d lanm ticari aznlklar d a G n eydou
A sy adaki inliler ya da A frik adaki H intliler ve L bnanllar g ib i- benzer
biim de belirlenir.
Dil. D ild en k ay n ak lan an ayrm clk -u y g u n biim de ak lan m as
gereken nedenlerden t r - H in d istan Y arm adasnda zellikle youn
dur, M alayada tartlm tr ve baka yerlerde de dank llerde boy
gsterm itir. Fakat, dil bazen ulusuluk atm alarnn tem el ekseni olarak
deerlendirildii iin, dilden kayn aklanan ayrmcln dilsel eitliliin
kanlm az bir son ucu olduunu vurgulam ak gerekir. A krabalk, rk ve
aada sralan acak dier unsurlar gibi, dil farkllklarnn kendi balarna
blc olm alar gerekm ez; T an gan y ik ada, ran d a (tam anlam yla yeni
12)
Benzer ama olduka farkl bir biimde tasarlanp dzenlenmi bir listeleme i
bkz. Emerson, Empire to Nation, Blm 6, 7 ve 8.
sahip olsalar da, im diye kadar, hibir ilksel huzursuzluk sergilem em eleri
d ik k at ekicidir.
Fakat, bir yerde olm asa bile dierinde politize olm a eilim i sergileyen
bu ilksel ba trlerinin bu yaln listesinin de tesine geip, aslnda, eitli
yeni devletlerde var olan ve bu balarn birer bileen grevini stlendik
leri ilksel eitliliin som ut yaplarn d a snflandrm ak ya d a bir biim de
dzenlem ek gerekir.
Siyasal etnografyada grnrde rutin nitelikli bu uygulam a, oysa, ilk
bata grn dnden d ah a incelikli bir grevdir - hem u an d a ak a
bastrlan sivil devletin btnlne ynelik eyaletilik yanls sorunlarn
grlebilm esi gerektii iin, hem de ilksel kim liklerin kalc yapsnda
gizlenm i bekleyen, uygun trden top lu m sal koullarn geeklem esi
duru m u n d a ak a siyasal bir biim alm aya hazr olan unsurlarn d a
ortaya konulm as gerektii iin. M alay ada H intli aznln u an a kadar
devletin yaayabilirlii asn dan ciddi bir tehdit oluturm am as, dnya
kau u k fiyatlarnda ters bir gelim e olm as ya d a B ayan G an d h inin baka
lkelerdeki H intlilerle btnlem em e siyasasnn yerine M a o nun baka
lkelerdeki inlilere dnk yaklam na benzer bir yaklam n ba verm esi
halinde durum un byle devam edecei anlam n tam az. B irka W est
Point neslinin seilmi yelerinin lisansst eitim lerine ev sahiplii yapan
M oro sorunu gnm zde Filipinlerde duraandr am a bu durum sonsuza
kadar srmeyebilir. zgr T aylan d hareketi u an d a durulm u grnse de
T ay lan d n d politikasnda, h atta P ach etin L ag o sta baar kaydetm esi
durum unda bile yeniden canlanabilir. Birka kez grnte yattrlan
Irakl K rtler huzursuzluk iaretleri gsterm eyi srdrm ektedir. V e buna
benzer rnekler m evcuttur. lksel tabanl siyasal d ayan m alarn yeni
devletlerin oun da sonsuz denebilecek bir gc olsa da bu her zam an
ak tif ve h em en grnr bir g deildir.
lk olarak, yararl bir an alitik ayrm , sivil d ev letin snrlar dah ilinde
aa yukar eksiksiz bir biim de ileyen ittifaklar ile ilem eyen am a bu
snrlar aa n ittifaklar arasn d ak i bir snflan drm a asn d an ge rek
letirilebilir. Y a da, b ak a bir ifadeyle, rksal, kab ilesel, dilsel vb. tem elli
gnderm e, grubun bir olm an n duyarll ile ykl olduu durum lar
ile bu gru bu n d ah a geni olduu ya d a en azndan bir biim de sn rla
rn at durum lar balam n d a karlatrlabilir. lk duru m d a, ilksel
huzursuzluk siyasal ad an bastrlm olm a d uygusun d an kayn aklanr;
kincisinde de siyasal a d an p aralan m lk duygusu ndan. B u rm ada
K aren, G a n a d a A sh a n ti ya d a U g a n d a d a B a an d a ayrlkl ilkine
yzde 7 0 i Sin h ala olduu iin; Sin h alalar d a Seylan ad asn daki nfuslar
topu topu sekiz m ilyon olduu, oysa ad ad aki 2 m ilyon T am ilin yan sra
G ney H in d istan d a 28 milyon T am il yaad iin. F asta hem A rap lar ile
Berberiler arasnda d evlet iinde blnm e, hem de N a srn byk A rap
birlii doktrininin partizanlar ile B urgibam n regroupement maghrebin
doktrininin partizanlar arasnda devlet-tesi bir blnm e sz konusudur.
lm ne kadar yeni devletlerin ilksel san atlarda en baarl virtz olan
N asrn kendisi de B an du n g K onferan snn gl uluslann rnek alarak
M srn egem enlii uruna byk A rap , byk slam ve byk A frika
ynndeki duyarllklar kullanm aya dalm t.
A m a, baz ballklar devletin snrlarn asn ya d a am asn, balca
ilksel m cadelelerin ou im dilik snrlar iinde verilm ektedir. lksel
konular evresinde od ak lan an ya d a en azndan bu konular tarafndan
canlandrlan belirli dzeyde uluslararas anlam azlklar da yeni devletler
arasnda m evcuttur. srail ile on un A rap kom ular arasndaki dm anlk
ve H in d istan ile P ak istan n K em ir yznden ekim eleri elbette en b e
lirgin rneklerdir. Fakat, dah a eski iki devlet olan Y un an istan ve Trkiye
arasnda Kbrs yznden sregelen karklk bir dier rnektir; Som ali
ile Etiyopya arasnda aslnda genilem ecilik yanls sorunun dourduu bir
gerilim; Endonezyadaki inlilerin ifte vatandal konusunda Pekin ile
Endonezya arasn d a d oan sorunlar ve d ah a nicesi. Y eni devletler siyasal
adan som ut nitelik kazandka bu tr anlam azlklar dah a d a sklaabilir
ve d ah a youn bir hal alabilir. A m a im dilik -srail-A rap anlam azl ve
arad a srada d a olsa K em ir sorunu d n d a- bu gereklem edi ve ilksel
farkllklarn yakn n em i hem en her yerde birer i m esele - geri, bu
nedenle nem li uluslararas etkileri olm ad an lam n a gelmez b u .15
Yeni devletlerin genelinde grlen ilksel eitliliin som ut kalplarnn
bir tipolojisini oluturm ay ise rneklerin byk ounluunda ayrntl
15)
lksel duyarllklarn devletleraras nemi tamamen bu duyarllklarn blc g
cnde yatmaz. Zayf ve eksik tanmlanm olsalar da, byk Afrika yanls tutumlar bal
ca Afrika lkelerinin liderlerinin yzlemesi iin elverili bir yumuak dayanma balam
salad. Burmann, 1954te Yeguda dzenlenen Altnc Byk Konsey'de olduu gibi
uluslararas Budizmi glendirme ve yeniden canlandrmaya ynelik byk (ve pahal)
abalar, en azndan geici bir sre iin bile olsa, bu lkenin dier Theravada lkeleri olan
Seylan, Tayland, Laos ve Kamboyayla daha etkili balar kurmasna hizmet etti. Ayrca,
ortak bir Malay olma kavramnn mphem, byk lde rksal hisleri de Malaya ile
Endonezya ve Malaya ile Filipinler arasndaki ve hatta, daha yakn tarihlerde, Endonezya
ile Filipinler arasndaki ilikilerde olumlu bir rol oynad.
iiler. B at blgesi kendi iinde hom ojenlik ierm ekten ok uzak o lsa da,
P akistann iki blgesi bu lkeye ok keskin bir ilksel kalp verm ekteydi ve
lke ikiye blnd. Blnm e n cesinde V ietnam d a bu kalba uygundu
- T on kin ler karsnda C ochinler; bu sorun byk glerin yardm ile
zm e kavum u olsa da, yeniden birlem e yoluyla lke bu sorunu ye
niden canlandrabilir. N fusu gerek anlam da grup ekim eleri y aratacak
in san saysn zorlukla karlayabilen Libya bile Kuzeydou Libya-Trablus
kartlyla bu kalbn bir benzerini tam akta.
4- A rdndan, gruplarn baz byke gruplardan baz orta boy gruplara
ve oradan d a d ah a kk gruplara doru nispeten dzgn bir biim de
sraland kalp gelm ektedir; bu kalpta egem en gruplar yoktur ve gruplar
arasnda d a keskin h atlar yer almaz. B u n a rnek olarak belki H indistan,
Filipinler, N ijerya ve K en ya verilebilir.
5. S o n olarak, ok fazla kk grubun yer ald ve W allersteinn basit
etnik p aralan m a olarak adlandrd kalp yer alm aktadr; bu bir bakm a
tortu nitelikli yapya A frikann byk bir blm n dahil etm ek gerekiyor
- en azndan bu kta hakknda d ah a fazlas renilene k ad ar.16 D eneysel
nitelikli Leopoldville H k m etinin getirdii ve K ongo C um h uriyetinde
yer alan yaklak iki yz elli k ad ar kabilesel-dilsel grubun nce seksen
ad et oton om kabile blgesi halinde gruplandrlm asm ve bunun d a on
iki ayr federal eyalet halinde dzenlenm esini konu alan neri bu tr
bir paralan m an n ulaabilecei boyut ve ierebilecei ilksel ittifaklarn
karm akl kon usun da bir fikir verebilir.
Bylece, k o lek tif dzeyde o n ay lan an ve a k a ifade ed ilen kiisel
kim lik dnyas dzenli bir dnyadr. M e v cu t yeni d evletler iinde ilksel
kim lik ve blnm e k alp lan ak kan , ekilsiz ve sonsuz sayda eitli
olm ayp k esinlikle snrlar belirlenm i ve dizgesel yollardan farkllklar
sergilem ektedir. V e bu k alp lar eitlilik gsterd ike bireyin toplum sal
benlik sorun u da, bireyin bu kalp tiplerinden h erh an gi biri iindeki
k on u m u n a bal o larak, eitlilik gsterir. D ik k ate alnm as gereken bir
kimse olarak tannm ann gvenceye alnm as, Seylan daki bir S in h alaya,
Endonezyadaki bir Ja v a lya ya d a M alay adaki bir M alaya gr n d n
d en farkl biim de grn ecektir, n k bir aznlk grubu k arsn d aki
byk grubun yesi olm ak, bir k k gruplar km esi ya d a b ak a bir
16)
I. Wallerstein, The Emergence of Two West African Nations: Ghana and th
Ivory C oast, (Doktora tezi, Columbia University, 1959).
byk grup karsn d a yine byk bir grubun yesi olm ak tan old u k a
farkldr. K b rstak i bir T r k e bir Y u n an a grn dn d en , B u rm ada
bir K a re n e bir B u rm alya gr n d n d en , N ije ry a d a bir T iv e bir
H a u sa ya grn dn d en farkl biim de grn ecektir, n k bir aznlk
grubunun yesi olm ak kiiyi bir byk grubun yesi olm ann yerletirdii
k on u m d an farkl bir k on u m a yerletirir, h a tta tek bir dizge iinde bile
bu b y led ir.17 Y eni d evletlerin birou n d a b u lu n an y ab an c t ccarlarn dlanm topluluklar - B a t A frik ad a L bn an llar, D ou A frik a da
H intliler, G neydou A sy ad a inliler ve, biraz farkl bir biim de, G ney
H in d istan d a M arw ariler- tan nm bir kim liin srdrlm esi sorunu
asn d an , ayn top lu m lar iin d eki yerleik tarm sal gru p lard an - b u
gruplar ne k ad ar k k ve nem siz olurlarsa o lsu n la r- tam am en farkl
bir top lu m sal evren iin d e y aam ak tad r. lksel ittifak ve m u h alefet a
youn, girift am a ayn zam an da tam olarak anlalm bir adr ve ou
du rum d a d a yzyllarn getirdii aam al k ristallem en in bir rndr.
D a h a dn, tkenm i bir sm rge rejim in in bereketsiz kaln tlarn d an
d o an ve hi de tan dk olm ayan sivil devlet, bu in ce d oku nm u ve
sevgiyle k oru n an gurur ve kuku d ok u su n u n st n e yerletirilm ekte
ve bu d evletin bir ekilde bu dokuyu m od ern siyasetin ku m a h alin de
dok u m as gerekm ektedir.
III
A n cak , ilksel duyarllklarn sivil dzene indirgenm esini d ah a d a zorlatran gerek, siyasal m odernizasyonun ilk balarda bu tr duyarllklar su s
turm a deil, abuklatrm a eilimi gsterm esidir. Egem enliin bir sm rge
rejim inden bam sz bir rejim e aktarlm as, erkin yabanc ellerden yerli
ellere aktarlm asyla snrl deildir; bu siyasal yaam n tm d okusunun
dnm , tebaann v atan d aa dnm dr, sm rge ynetim leri, tpk
rnek aldklar m odern a n cesi A v ru p ann aristokrat ynetim leri gibi,
souk ve tepkisizdir; ynettikleri toplum larm dnda dururlar ve keyfi,
dzensiz ve dizgesel olm aktan uzak davranrlar. Fakat, yeni devletlerin y
17)
Bu sorunun Endonezya asndan ksaca ele alnd bir alma iin bkz. C. Ge
ertz, The Javanese Village, Local, Ethnic and Natioal Loyalides in Village Indonesia, yay.
haz.: G. W. Skinner, Yale University, Southeast Asia Studies, Cultural Report Series, No.
8 (New Haven, 1959), s. 34-41.
22) Tamillerin yaklak yars devletsiz Hintli Tam ildir - yani, on dokuzuncu yz
ylda ngiliz ay alanlarnda almak zere Seylana getirilmi ve imdi de Seylanda ya
adklar gerekesiyle Hindistan tarafndan vatandalk verilmeyen, Hindistandan geici
bir sre kalmak zere gelmi insanlar olduklar gerekesiyle de Seylan tarafndan vatan
dalk verilmeyen kiilerdir.
23) Sir Ivor Jenningsin 1954te yapt ve Bandaranaikenin ulusu hareketin
liderliini kazanmasnn olanak d olduu, nk onun bir Hristiyan gibi eitilmi
olsa da bir siyasal Budist olduu biimindeki tahmininin yanl kmas konusunda
yorumda bulunan Rangenekar unu sert bir dille belirtir: Asya ortamnda kendisinin
Batl deerlerini reddeden ve yerli kltrle uygarl n plana karan, Batda eitim
grm bir siyaseti, tamamen yerli deerler iinde yetimi ve en dinamik siyasetinin
umut edebileceinden ok daha fazla etki salayacaktr. Rangenekar, Nationalist Revolution in Ceylon.
24) A.g.e.
25)
H. Wriggins, Impediments to Unity in New Nations - The Case of Ceylon
(yaymlanmad).
26) H. Fieth, Indonesia", G. McT. Kahin (yay. haz.), Government and Politics of SoutheastAsia (Ithaca, N.Y., 1959), s. 155-238 iinde; ayrca Kahin, G. McT. (yay. haz.), M a
jr Govemments ofAsia (Ithaca, N.Y., 1958), s. 471-592. Bu, elbette, blgesel dmanln
kristallemesinin Padang isyannn tek nedeni olduu ya da Java ile d adalar kartlnn
muhalefetin tek ekseni olduu anlamn tamaz. Bu makalede yer alan btn unsurlar,
istekleri, umutlar ve dnceleri dikkate alnan sorumlu bir etken olarak tannma arzusu
ile zenginlik, erk, prestij gibi daha bildik arzular i ie gemektedir. Yaln ilksel belirlenim
cilik de, ekonomik belirlenimcilik gibi, savunulabilir bir konumda deildir.
27) D. Apter, The Gold Coast in Transition (Princeton, N.J., 1955), s. 68.
28) W. Lewis, Feuding and Social Change in Morocco", Journal ofConflict Resolution
5 (1961): 43-54.
29) R. Nolte, The Arab Solidarity Agreement, American University Field Staff
Letter, Southeast Asia Series, 1957.
30)
P. Talbot, Raising a Cry for Secession, American University Field Staff Letter
South Asia Series, 1957.
Ilm l bir h ale getirilebilse bile, ilksel duyarllklar ile sivil siyaset
arasn d ak i bu gerilim m uh tem elen asla tam olarak o rtad an kaldrlam az.
Yer, din, kan , grn m ve yaam biim i gibi unsurlarn v erilerinin
bir bireyin en tem elde kim old u u n a ve, ayrlm az bir biim de, kim inle
birlikte old u u n a ilikin d n cesin i ekillendirm e gc kiiliin ussal
olm ayan tem ellerinde yatm aktadr. V e, bir kez yerleti mi, ulusal devletin
istikrarl bir biim de genileyen siyasal srecin deki bu dnceye d ay an
m ayan k o le k tif benlik duygusu kesindir, n k bu srecin o laan st
dzeyde eitlen m i k on u lara gnderm ede bulun d uu grlm ektedir.
O h alde, ilksel ballklar sz kon usu old u u n d a, yeni d evletlerin -y a
d a b u n larn lid e rle rin in - yap m ay p la n la m a la r g e re k e n ey, o u
d u ru m d a y ap m aya ab a la d k lar gibi, on lar k lterek ya d a h atta
gerekliklerin i in kr ederek on larn o rtad an kaybolm alarn dilem ek
deil, on lar evcilletirm ektir. Bu ballklar olum aya balay an sivil
dzenle bad atrm al ve bunu d a on lar yn etsel otorite k arsn d aki
m erulatrc glerinden arndrarak, on larla ilikisi asn dan devletin
gerecin i tarafszlatrarak ve bu ballklarn k o p m asn d an k ay n aklan an
huzursuzluu siyaset d ifade y ollan yerine uygun siyasal ifade yollarna
y n lendirerek gerekletirm elidirler.
B u h ed ef de tam olarak ulalabilir trden bir h ed ef deil, ya da en
azndan henz tam olarak ulalabilm i deil - h atta, sahip olduklar
varsaylan birletirici zek ya k arn A m b e d k a rn K a n a d a sn d a ve
svirede bile ulalabilm i deil (bu k on uda G n ey A frika h akknda ne
kadar az kon uulsa o k ad ar iyidir). A m a, greli de olsa, baarlm olduu
sylenebilir ve yeni devletlerin zgr ilksel yanllar tarafndan btnlk
lerine ve m eruluklarna yneltilen saldry pskrtebilm e um utlar da
bylesine greli bir baar olaslnda yatm aktadr. T pk bu devletlerin
yaam ak zorunda kaldklar endstrilem e, kentlem e, yeniden tab akala
m a ve dier toplum sal ve kltrel devrim lerde olduu gibi, eitli ilksel
topluluklarn tek bir egem en g altn d a toplanm as da bu topluluklarn
halklarnn siyasal kapasitesin in en son snrnda -b az durum larda, hi
kukusuz, bunun d a te sin d e - kullanlm asn v a at etm ektedir.
IV
Bu btnleyici devrim , elbette, zaten balad ve d ah a kusursuz bir birlii
yaratm ann yol ve aralarna dnk aray d a her yerde srm ekte. A m a
yalnzca bir balan g ve henz yeni balayan bir aray sz konusu; yle
ki, yeni devletler olduka geni, karlatrm al bir tem ele gre incelenecek
olursa, dsal grnm deki her trl eitliliine karn, aslnda herkesin
ortak sorunu olan m eseleye verilen ok farkl kurum sal ve ideolojik tep
kilerin artc tablosuyla karlalr; bu sorun, ilksel huzursuzluklarn
siyasal ad an norm alletirilm esidir.
G n m zd e, yeni d ev letler k en d ilerin e uygun biem i, k en d i o r
tam larnn yaratt zorluklara kar kendilerine zg zm yollarn
aram ak talar - tpk n a if ya d a rak ressam lar, airler ya d a b esteciler
gibi. T ak liti, kt dzenlenm i, eklektik, frsat, ar h evesli, eksik
tan m lan m , gven siz - tip o lo jik a d an , klasik k ateg o rilere ya d a
bunlarn tersine evrilm i biim lerine gre sralan m alar g erek ten ok
zor; tpk henz olgun lam am san atlar ekoller ya d a geleneklere
gre snflan drm an n kendilerine zg biem ve kim lii bulm u olan
olgun san atlar snflandrm aktan ok d ah a zor olm as gibi. Endonezya,
H in d istan , N ijerya ve dierleri, sz kon u su alan d a, yalnzca birer kt
rn ei pay lam ak tad r; am a bu kt rn ek de bu lkeler iin siyasal
yaratcln tem el d rtlerin d en biri, bu lkeleri o n d a n syrlabilm ek
ve on u n karsn d a zafere u lam ak iin yollar bu lm ak am acyla srekli
denem eye yn len d iren kt bir durum dur. Bir kez d ah a, bu, b t n bu
yaratcln so n u ta b aarl o laca an lam n tam az. F ran sann belki
de gayet iyi sergiledii gibi, baarsz san at la r old uu gibi baarsz
d evletler de vardr. F ak at, kesintisiz siyasal ve h atta an ayasal yenilem e
srecin i d ev am ettiren ve yeni devletlerin siyasetlerini dizgesel olarak
snflandrm a ab alarn a radikal dzeyde geici, belki de yalnzca o lg u n
lam am bir nitelik kazan d ran ey de, dier her eyin yan sra, ilksel
m eselelerin inatldr.
B u g n yeni d evletlerde ortaya kan eitli ynetim dzenlem elerini
dilsel, rksal ve b ak a bir tr k atm ad an k ay n ak lan an soru n lar olarak
sralam a abasnn, bu nedenle, bu trden eitli dzenlem elerin basit bir
grgl incelem esiyle, m evcu t deneylerin m odel biim inde dzenleniiyle
b alam as gerekir. Byle bir in celem eden yola klarak, en azndan sz
kon usu eitliliin b oyutlarn a ilikin bir fikir sahibi olm ak, bu d zen
lem elerin gereklem ekte old uu top lu m sal alan n genel boyutlarn
genel an lam d a k av ram ak olan ak l olabilir. Bu y ak lam d a bir tipolojik
olu tu rm ak, ideal olsun ya d a olm asnlar, yaplandrlm tipleri (bunlar
o la an st eitliliin karkl iinde yapnn tem el deim ezlerini
izole edecektir) kullanm akla deil, bu eitliliin gereklem e snrlarn,
iinde etkin old uu alan belirlem ekle ilgili bir m eseledir. Bu n o k tad a,
bu m esafelere, boyutlara ve snrlara ynelik bir fikir, belki de, en iyi
biim de, kaleyd oskop gibi i grerek, ilksel eitlilik asn d an farkl
som u t k alp lar ve bu k alp lara d air farkl siyasal tepki kipleri sergileyen
yeni devletler arasn d an setiim iz lkelerde, btnleyici devrim in bir
dizi fotorafn bu devrim in ilerleyiiyle birlikte, birbiri ard n a su n m akla
edinilebilir. K lt rel a d an ayr ve corafi ad an d a birbirinden uzak
lkeler o lan Endonezya, M alaya, Burm a, L bn an , F as ve N ijery a; bu
lkeler varsaym gerei birlem e y olu n d a o lan b l n m uluslara
ynelik bu trd en bir pnii in celem e asn d an uygundur.35
35)
Endonezya'nn [ve imdi de -1 9 7 2 - Fasn] ksmen istisna oluturmas dnda, bunu izleyen zetlerin tm de alan aratrmasna deil, literatre dayand iin,
kaynaklarn eksiksiz dkm bu makalenin boyutlar asndan ok uzun olacaktr. Bu
nedenle, aada yalnzca olduka youn olarak kullandm kaynaklar sraladm. Ele al
nan lkelerin tartld en iyi genel aratrma Almond ve Colemandan Poiitics of Devebping Areas; Asya iin de Kahin'in editrln yapt Govemments and Poiitics of Southeast Asia ve Majr Govemments ofA sia balkl eserleri ok yararl buldum. Emersondan
Empire to Nation da karlatrma iin baz deerli malzemeler salamaktadr.
ENDONEZYA: H. Feith, The Wilopo Cabinet, 1952-1953 (Ithaca, N.Y., 1958); H.
Feith, The lndonesian Elections of 1955 (Ithaca, N.Y., 1952): G. Pauker, The Role of Political Organization in Indonesia", FarEastem Survey 27 (1958): 129-142; G. W. Skinner,
Local, Ethnic, and National Loyalties in Village Indonesia.
MALAYA: M. Freedman. The Growth of a Plural Society in Malaya, Pacific Affairs
33 (1960): 158-167;N. G nisburgveC. F. R oberts.Jr.,Malaya (Seattle, 1958): 161-168;J.
N. Parmer, Malayas First Year of Independence, FarEastem Survey 27 (1958): 161-168;
T. E. Smith, The Malayan Elections of 1959, Pacific Affairs 33 (1960): 38-47.
BURMA: L. Bigelow, The Growth o f a Plural Society in Burma, Far Eastem Survey
29 (1960): 70-74; G. Fairbairn, Some Minority Problems in Burma, Pacific Affairs 30
(1957): 299-311; J. Silverstein, Poiitics in the Shan State: The Question of the Secession from the Union of Burma, The Journal of Asian Studies 18 (1958): 43-58; H. Tinker,
The Union of Burma.
H N D STA N : Ambedkar, T hughts on Linguistic States; S. Harrison, India; R. L. Park
ve I. Tinker (yay. haz.), Leadership and Political nstitutions in India (Princeton, N.J., 1959);
Report of the States Reorganization Commission (New Delhi, 1955); M. Weiner, Party Poiitics
in India (Princeton, N.J., 1957).
L B N A N : V. Ayoub, Political Structure of a Middle East Community: A Druze Vil
lage in Mount Lebanon (Doktora tezi, Harvard University, 1955); P. Rondot, Les Institutions politujues du Liban (Paris, 1957); N . A. Ziadeh, Syria and Lebanon (London, 1957);
N. A. Ziadeh, The Lebanese Elections, 1960, Middle East Journal 14 (1960): 367-381.
FA S: D. Ashford, Political C hange in Morocco (Princeton, N .J., 1961); N. Barbour
(yay. haz.), A Survey of North West Africa (New York, 1959); H. Favre, Le Maroc A
LEpreuve de la Democratisation (yaymlanmad, 1958); J. ve S. Lacouture, Le Maroc A
L Epreuve (Paris, 1958); W. Lewis, Rural Administration in Morocco, Middle Eastjour-
ENDONEZYA
1957nin balarnda, Jav a ile d adalar arasndaki gerilim, devrim dayanm asnm ivm esinin d evam ettirilm esi, ok geni bir ok-partili dizge ve
Endonezyaya zg olarak yrtm e yetkisinin D w i-Tunggal -k a b a c a ikili
liderlik ; bu rada iki eski ulusu lider olan Jav al Suk arn o ile Su m atral
M uham m ed H atta bakan ve bakan yardm cs olarak ynetim i p ay lataltnda ift elden srdrlm esi sayesinde snrland. O zam an dan beri de
dayanm a soluklat, parti dizgesi kt, D w i-T unggal ayrld. 1958de
blgesel ayaklanm ann ordu tarafndan etkili bir biim de bastrlm asna
ve S u k arn o nun ynetim i 45 ruhunun yeniden h ayata gelii sfatyla
kendi kiiliinde o d aklam a abalarn a karn, yitirilen siyasal denge k u
rulam ad ve yeni d evlet ad eta btnleyici baarszln klasik bir rnei
haline geldi. M odernite yolunda atlan her bir adm la birlikte artan bir
blgesel huzursuzluk ba gsterdi; blgesel huzursuzluun her artyla
birlikte siyasal yetersizliin yeni bir tezahr belirdi ve siyasal yetersizli
in her bir tezahryle birlikte de siyasal cesaretin yitirilm esine varld,
askeri bask ile ideolojik yeniden uyann dengesiz bir karm na dah a
um utsuzca sarlnd.
P arlam enter dizgenin genel an ah atlarm tam am layan ve 1955te d
zenlenen ilk genel seim ler, konu zerinde kafa yoran EndonezyalIlara n e
redeyse isteksizce yarattklar m odern sivil dzen erevesinde sorunlarm
zm lem enin bir yolunu bulm azlarsa ilksel huzursuzluk ile siyaset d
anlamazln gitgide artan kargaasyla yz yze kalacaklar gereini artk
kanlm az bir biim de gsterdi. O rtam durgunlatrm as beklenen seim
her eyi d ah a d a kartrd. Seim lerde arlk m erkezi D w i-T unggaldan
partilere kayd. H em toplam oylarn yzde 16sn alan hem de Ja v a dan
yzde 9 0 a yakn bir oran d a destek alan K om nist Partinin dizge iine
nal 14 (1960): 45-54; W. Lewis, Feuding and Social Change in Morocco, The Journal of
Conflict Resolution 5 (1961): 433-54.
NJERYA: J. Coleman, Nigeria: Repon of the Commission Appointed to Enquire into the
Fears of Minorities and the Means of Allaying Them (Londra, 1958); H. Ve M. Smythe, The
Ne w Nigerian Elite (Stanford, Calif., 1960).
Gncel olaylar iin, American University Field Staff Letters, zellikle de Endonezya
(W. Hanna), Malaya (W. Hanna), Hindistan (P. Talbot), Fas (C. Gallagher) ve Nijerya
(R. Frodin) konulu olanlar.
[Yukarda yer alan listenin on yl kadar nce derlenmesinden bu yana konumuzla
ilgili ok sayda yeni alma ortaya kt. Ancak, benim bildiim kadaryla, bu alanda
kapsaml bir kaynaka henz yok.]
yerlem esi de blgesel ve ideolojik gerilim i artrd. Seim ler, toplum daki
d ah a nem li erk m erkezlerinden bazlarnn -o rd u , inliler, belirli d
adalarn dsatm yapan t ccarlar- siyasal dizge iinde yeterince tem sil
edilm edikleri gereini n p lana kard. A yrca, siyasal liderlik iin gere
ken niteliklerin tem elini, devrim de n plana km aktan halkn tercihine
kaydrd. Seim ler, eer m evcut sivil dzen k oru n acak ve gelitirilecekse,
bak an , b ak an yardm cs, p arlam en to ve kabine arasn d a tam am en
yeni ilikilerin kurulm asn, giriken, ok iyi rgtlenm i, dem okratik ve
ok-partili siyasetin kendisine d m an ca yaklaan totaliter bir partinin
de dizgeye dahil edilm esini, parlam ento erevesi dndaki nem li grup
larn parlam ento ile etkili bir iliki iine sokulm asn ve 1945-1949un
paylalan deneyim lerinden farkl bir elit dayan m a tem eli salanm asn
gerekli h ale getirdi. A r lde denetim den kan ekonom ik sorunlar,
souk savan uluslararas ortam ve yksek m evkidekiler arasndaki kalc
kan davalarn n bolluu d nldnde, bu talepler karlanabilm i
olsayd gerekten artc olabilirdi. Fakat, gerekli siyasal yetenekler de
gz nne alndnda, asla gerekletirilem ezdi diye dnm ek iin de
bir n eden yoktur.
S o n u ta, gerekletirilem edi. 1956nn son u n a gelindiinde, Su karn o
ile H a tta arasndaki zaten hep pam uk ipliine bal olan ilikiler o kadar
gerginleti ki H a tta istifa etti; bu hareket d ad alarn nde gelen askeri,
finans, siyasal ve dinsel gruplarndan ounun m erkezi hkm ete v e r
dikleri m eruluk onayn geri ekm esi anlam n tayordu. kili bakanlk
dizgesi cum huriyetteki ok sayda Jav al karsnda d ad a halklarnn
tam ve eit ortaklar olarak tannm alar iin sim gesel ve byk lde de
gerek bir tem inat olm u, Javallann Endonezyada ipleri ele geirm emeleri
iin bir tr yar anayasal denetim salam t. K sm en Jav al bir m istik ve
ksm en de eski bir eklektik olan Su k arn o ile ksm en S u m atral bir priten
ve ksm en de iin banda olm ay seven bir ynetici olan H atta birbirlerini
yalnzca siyasal ad an deil, ilksel ad an d a desteklem ekteydi. Su k arn o
k aam ak d avran an Jav allan n badatrm ac yksek kltrnn, H atta
d a d ah a az incelikli d adallarn slam c tccarlnn bir rneiydi.
B alca siyasal partiler -zellikle de M arks ideolojiyi geleneksel Ja v a
halk dini ile btnletiren kom nistler ile Ja v a dndaki d ah a tutucu
blgelerde halkn oyunun neredeyse yarsn alarak onlarn balca szcs
haline gelen M slm an M a sju m i- kendilerini bun a gre ayarlam aktayd.
Bylece, b ak an yardm cs istifa edip bakan d a 1945 n cesinin (yani
seim ler ncesinin) gdm l dem okrasi anlayna uygun olarak E n
donezya ulusal yaam nn tek ekseni haline gelince, cum huriyetin siyasal
dengesi bozuldu ve blgesel dm anlk ynndeki gelim eler radikal bir
aam aya girdi.
O zam an dan beri de ara sra patlak veren iddet olaylar ile siyasal
areler bulm ak iin um utsuzca verilen m cadele birbirini izledi. B oa
karlan darbeler, hedefine ulam ayan su ik ast giriim leri ve baarsz
ayaklanm alar birbirini izledi ve bunlar inanlm az sayda id eolojik ve
kurum sal deney takip etti. Y eni Y aam hareketinin ardndan gdm l
dem okrasi hareketi, gdm l dem okrasinin ardndan 1945 anayasasna
geri d n hareketi geldi; bu arada d a ynetim yaplar -u lu sal konseyler,
devlet p lan lam a kom isyonlar, anayasal kurulular ve d ierleri- ihm al
edilmi bahedeki yabani otlar gibi oald. Fakat, on ca tedirgin aratrm a
ve soluk solua retilen slogann ardndan, lkenin eitliliini kapsam aya
yetecek hibir form bulunam ad, nk bu trden rasgele doalam alar
lkenin btnleyici sorunlarna bir zm arayn deil, gelii srekli hissedilen siyasal kargaann gitgide artan varln gizlem ek iin um utsuzca
gerilen bir perdeyi tem sil etm ektedir. im dilik, yeni, fiili bir ikili ynetim
liderliini paylayor: birliin devrim ci ruhunun yeniden canlandrlm as
iin hi olm ad k ad ar ok ar yapan Sukarn o ile ksm en kam u hizmeti
grevini de stlenen askeri birim leri yneten, sav u n m a b ak an ve eski
genelkurm ay b akan (ve dier bir ak tenli Su m atral profesyonel) olan
K orgeneral A . H . N asution . Fakat bu ikisinin birbirleriyle olan ilikileri ile
sahip olduklar kudretin boyutlar, Endonezya siyasal yaam n daki dier
her ey gibi, belirsizdir.
"Gelii srekli hissedilen siyasal kargaann gitgide artan varl ifadesinin
ok doru olduu ortaya kt. Bakan Su kam onun lgn ideolog yn 30
Eyll 1965 gecesine kadar artarak devam etti; bu tarihte bakanlk muhafzlannn komutan bir askeri darbe giriimi balatt. Alt general ldrldyse
de (General Nasution son anda kaabildi) bir dier generalin, Suhartonun
ordunun bana geip isyanclar ezmesiyle darbe baarszla urad. Ardndan
da askeri darbenin arkasndaki g olduuna inanlan, Endonezya Komnist
Partisinin taraftan olduu dnlen bireylere kar -ncelikle Jav a ve B alide,
am a yer yer de Sum atrad a - halkn da katld, aylarca srecek olaanst bir
vahet sergilendi. Birka yz bin insan katledildi; genellikle de kyller kylleri
katletti (geri arada ordunun gerekletirdii idamlar da vard) ve, en azndan
Ja v a da, yukarda anlatlan ilksel ilikiler erevesinde -dindar Mslmanlarn
Hindu badatrmaclan ldrmesi biiminde-katliamlar gerekleti. (zellikle
M ALAYA
kaplan M C A ittifaktan ayrlnca tam anlamyla kriz ba gsterdi. Ayn ay bakent K uala Lumpurda iddetli toplumsal ayaklanmalar patlak verdi ve yaklak
150 kii, ounluu vahice denebilecek yollardan, ldrld; inli ve M alay
topluluklar arasndaki iletiim neredeyse tamamen koptu. Olaanst durum
ilan edildi ve durum sakinleti. Eyll 19 7 0 te, kuruluundan beri U M N O ile
ittifakn bakanln yrten Teunku Abdul Rahman ayrld ve yerine onun
uzun sredir yardmcln yapan, rejimin en gl adam T un Abdul Razak
geldi. O laanst hal sonunda sona erdi ve yirmi bir ay sonra, ubat 19 7 i de,
parlamenter ynetim yeniden oluturuldu. u an iin durum istikrarl grnmekte ve ittifak hl ondan bir eyler yontmaya ynelik eyaleti abalara kar
direnmektedir (ancak, Saravakta bir inli komnist gerilla ayaklanmas da
devam ediyor); yine de, lkenin btn aslnda toplumsal uyuma varoluunun
ilk yllarnda olduu kadar yakn bulunmayabilir.
BURM A
H N D S T A N
37)
E. Shils, The Intellectual Bettueen Traditbn and Modemicy: The Indian Solutio
Comparative Studies in Society and History, Supplement I (Lahey, 1961), s. 95. [Bugn
ise onun yerinde ok daha az istekli olsa da Bayan Gandhi var; ama ayn yap devam
ediyor.]
38)
Kerala Komnist Partisinin Hindistanda bir eyalette ynetimi eline geiren i
blgesel komnist parti olma baars, her eyin tesinde, bu partinin Keralann tama
mnda blgesel vatanseverlie hitap edebilmesinin yan sra dinsel snrlar dahilindeki
siyasal adan stratejik snf lobilerini de ynlendirebilmi olmasyla aklanabilir - Harrison, India, s. 193. Bombayda hem komnistler hem de sosyalistler Maharatra dilsel
cephesine katld; muhalif Guceratta ise Gucerat dilsel cephesine.
39)
Ambedkar, Thoughts on Unguistic States, s. 12. Ortak dman konumundaki in
lilerin saldrs, elbette, Nehrudan daha gl bir tutkal grevi grebilir.
me balad; bundan lndira Gandhi kesin biimde galip kt. Devlet dzeyinde
srekli bakaldrlarla karlamasna karn, lndira Gandhi, M art 19 7 1deki
seimlerde byk bir zafer kazand ve ynetimi itiraza mahal brakmayacak
bir biimde ele geirdi. imdiye kadar yeni devletlerde gerekleen en dramatik
ve kesinlikle en baarl ilksel ayrmclk hareketi olan Banglade ayaklanmas o
yln sonlarna doru ba gsterdi; Hindistan soruna mdahale etti ve Pakistanla
ksa sren am a zaferle sonulanan bir savaa tututu. Btn bunlar sayesinde,
Kongrenin birok ilksel grubu denetim altnda tutma yetenei en azndan geici
sreyle de olsa artt. Fakat sorunun hl devam ettiini A ssam daki N aga
ayaklanmasndan Pencaptaki Sih ayaklanmalarna kadar bir seri olay" aka
gstermektedir. Aslnda Banglade rneinin uzun vadede Hindistan asndan
yalnz Bengalde deil, baka yerlerde de iki ynl bir m ek olduu ortaya
kabilir: bu yln ( 1972) ubat aynda Dravidyan Kalknma Partisi Gney
Hindistan'da otonom bir Tam il eyaleti olan Tam il N aad u iin bir kampanya
balatt ve Bangladele aka koutluk kurmann yan sra lndira G andhiyi
de General Yahya H an gibi davranmakla sulad. Bylece, Kongrenin merkezi
hkmetinin artan gc Hindistann ilksellie kar verdii ok cepheli sava
bir sreliine dondursa da, bunu sona erdirmekten ok uzaktr.
LBNAN
Phillip H ittinin de belirttii gibi, Lbnan , Yellovvstone Park k ad ar bir
alan kaplar am a oradan ok d ah a hayret uyandrc bir yerdir. N fusun un
neredeyse tam am A rap a k on uan in sanlardan olum asna ve genel olarak d a L ev an ten bir eth o su paylam asna karn, L bn an yedi tem el
M slm an (Snni, ii ve Drzi) ve H ristiyan (M aruniler, R um O rtodokslar, R um K atolikler ve Erm eni O rtodokslar) m ezhep ile bir o k adar
ok sayda aznlk m ezhep (Protestanlar, Y ahudiler, Erm eni K atolikler,
dierleri) arasnda blnm durum dadr; bu dinsel heterojenlik hem
bireyin kendisini on unla zdeletirm esinin tem el kam usal erevesini
oluturur, hem de devletin yapsnn btnne dorudan ilemi haldedir.
Parlam entodaki koltuklar, yasa tarafndan belirlenm i ve bam szlktan
bu yan a dzenlenen be seim de de tem el olarak deim eden kalm ,
nfus oranlarna gre belirlenen m ezhepi bir dizgeye gre datlm ak
tadr. D evletin en yukarsndaki yrtm e yetkisi iki m ezhepten deil,
m ezhepten olum akta: lkenin cum hurbakan geleneklere gre bir
M aruni. B abakan Snni, parlam ento bakan da ii. K abinedeki grevler
de titizlikle, dinsel bir tem ele gre datlm akta ve bakanlk sekreterlikleri,
blge yneticilikleri ve diplom atik grevlerden sradan ktiplik grevleri
ne kadar btn kam u hizm etinde de bu denge korun m akta. Yarg dizgesi
de ayn oran d a bir dinsel oulculuk labirenti; hem yasalar hem de bu
yasalan uygulayan m ahkem eler m ezhepten m ezhebe farkllk gsterm ekte
ve kiileri ilgilendiren hukuk ilerinde nihai otorite bazen lke snrlar
dna tam akta. Bir A rap blgesi ve H ristiyan ileri karakolu, m o d em
ticari antrepo ve O sm anllarn m illet dizgesinin son kalnts olan Lbnan
bir devlet olduu k ad ar ad eta bir an lam a (en ten te).
Bu anlam ann destekledii siyaset tr old uka tuhaf. R esm i adan
var olm alarn a karn siyasal p artiler henz yalnzca m arjinal bir rol
oynam aktalar. Para ve iktidar iin yrtlen m cadele, bunun yerine,
ya nem li toprak aalarn d an ya da, lkenin serbest m lkiyet bulunan
blm lerinde, byk ve saygn geni ailelerin balarndaki in sanlardan
oluan gl yerel liderlerin etrafnda gerekleiyor. Bu hizip liderlerinin
her birinin ad am lar lidere ideolojik ad an , tem el olarak geleneksel
ad an ballk duym akta; bu liderler yerel dzeyde tem sil edilen benzer
liderlerle ittifaklar oluturm akta ve seim kam panyasn T am m an y H ail40
usul bir rlandal, bir Y ahudi, bir talyan biim inde bir oy dengelem e
iine dntrm ekteler.
Bunu tevik eden bir dier unsur d a herhangi bir blgedeki sem en
lerin, m ezhepleri hi nem li olm akszn, btn yerel seim lerde oy k u l
lanm alarn salayan sre. Bylece, M aruni adaylarn yan sra Snni,
R um O rtod ok s ve Drzi tem silciliklerin de bulunduu bir blgede oy
kullanan bir M aruni, M aruni adayn yan sra Snni, R um O rtod ok s ve
Drzi adaylar da sem ekte. Bu d a her bir m ezhepten adayn ihtiyac
olan drak oylar alabilm ek iin dier m ezheplerin popler adaylaryla
balar kurm asn salayacak listeler oluturm asna yol ayor. Bir adayn
etkili ittifaklar oluturm as, beraberinde sadk sem enlerini de getirebilm e
becerisine bal olduu iin (ve zaten sradan sem enlerin de dier m ez
heplerin adaylar h akknda ussal yarglarn dayan dracak k ad ar bilgiye
sahip olm am alar yznden) listeler ender olarak blndnden, bu da
dem ektir ki, belirli bir koltuk iin M aruni M arun iye kar, ya d a S n n i
S n n iye kar yarm aktaysa da, aslnda, seim e katlan, listenin ken d i
sidir. Bylece seim sreci eitli m ezheplerden belirli liderleri kendileri
40)
1789 tarihinde New York kentinde kurulan bir topluluk. 13 boy halinde rg
lenen toplulukta her bir boy bir Kzlderili kabilesinin adn tamaktayd.
gibi baka liderlerin karsna karm akta ve bylece siyasal balar mezhep
balarn am a eilimi gsterm ekte. Farkl m ezheplerin yeleri dinleraras
koalisyonlar iinde birbirlerine m uhta hale gelirken ayn mezhebin yeleri
de dinlerii hizipler iinde birbirlerinden ayrlm aktadr.
n em li siyasal kiilikler arasndaki ittifaklarn bu biim de ince h e
saplarla oluturulm as (ya d a bozulm as) yalnzca kam panya taktikleriyle
snrl olmayp siyasal yaam n tam am na uzanm aktadr. U lu sal lde st
dzey konum lar sz konusu olduunda, en gl liderler arasnda ayn
prensipler ilem ektedir; bylece, rnein, b ak an olabileceini dnen
n de gelen bir M aruni kam u yaam n da babakan l hedefleyen nde
gelen bir S n n i ile ibirliine gid ecektir - hem S n n ilerin d estein i
kazanm ak iin, hem de bakan lk iin adayln koyan dier M aruni
rakiplerinin de benzer trden etkili ittifaklar oluturm alarn engellem ek
iin. Benzer yaplar dizgenin her aam asnda, ynetim in her dzeyinde
ve alan n d a ilem ektedir.
Bu tr koalisyonlar ideolojik tabanl olm aktan ziyade oportnist tem el
li olduklar iin sk sk bir gece iinde bozuluverm ektedir - tpk ihanet,
yolsuzluk, yetersizlik ve sadakatsizlik sulam alar ve kar sulam alaryla
can cier dostlarn aniden d m an olm as ve kan gd en dm anlarn
birbirine dm esinde grld gibi. Byle olu n ca da bu yap geleneksel
dinsel, ekon om ik ve akrabalk gruplanm alarna otursa da, siyasal erk
peinde koanlar dizgeyi beceriyle ynlendirerek kendi karna kullanm a
yolunda olunca, yap da aslnda bireyci, h atta egoiste bir nitelik k azan
m aktadr. H em gl kiilerin aday adayl hem de oylarn kendisi satn
alnm aktadr (1960 seim lerinde h arcan an para m iktar 3 milyon Lbnan
lirasna u lat); rakiplere kara alnr, h atta ara sra fiziksel saldrda b u
lunulur; ister kayrm aclk biim inde ister baka trl olsun, tara f tutm a
sradan kabul edilir; rvet siyasal grevin norm al dl olarak grlr.
A y ou b a gre41 L bn an Drzileri L bn an d a h ak sz konusu deildir,
derler, yalnzca gm ve ike vardr.
Y ine de, b u n ca k an d rm acad an A rap dnyasnn yalnzca en d e
m okratik devleti deil, ayn zam an da en gnen li devleti km aktadr;
ayrca, bu devlet, radikal dzeyde en m uhalif, m evcut devlet-tesi ilksel
zlem lerden ik isinden gelen youn m erkezka basklar altnda dengesini
- b ir dikkate deer istisna d n d a- korum ay d a baarm aktadr: H risti
yanlarn, zellikle de M arunilerin A v ru p ann bir paras olm a zlem i ile
41) Ayoub, Political Structure, s. 82.
FAS
O rtad o u nun tam am n d a N il N eh rine bam l olan M sr d n d aC o o n un ifadesiyle uysal ile isyanc, evcil ile bamsz arasnda, byk
retken kentlerin siyasal, ekonom ik ve kltrel yrngesinde yaayanlar ile
bu yrngenin tam am en dnda olm asa da kenarlarda yaayan ve Bronz
a ndan bu yana kentsel uygarlklar taptaze ve devinim iinde tutm u
olan isyanclara destek salayanlar arasnda eskilerden kalm a bir toplumsal
szleme yrrlktedir.42 ah ve sultanlann merkezi erki ile bunlan evre
leyen kabilelerin inat zgrlkl arasnda nazik bir denge vard (ve
bir lde bugn de v a r). D evlet bir h ata yaptnda kabileler devlete en
azndan hom urdanarak da olsa onay verm ek ve anarik drtlerini dizgin
lemekle ykmlyd; devlet zayf dtnde, kabileler onu yam alam akta
42) C. Coon, Caravan (Londra, 1952), s. 295.
44)
Bu kavram ve onun analitik anlamlan iin bkz. D. Apter, The Political Kingdom i
Uganda (Princeton, N .J., 1961), s. 20-28.
45) Favre, Le M aroc. Fasta altmdan beri, artk bu konulardan bazlarn bir
para farkl formlletirmekteyim: bkz. C. Geertz, slam Observed: Religious Developments
in Morocco and Indonesia (New Haven, 1968, zellikle blm 3).
46) Bu tmcedeki alntlarn kayna Lahcen al-Youssi, bunu izleyen tmcedekinin
kayna ise Lacouture, Le Maroc, s. 90 iindeki Addi ou Bihidedir.
yaam ak tan alkoyan bir partiye boyun em eyi reddederek hem de krala
sonsuz balln ilan ederek bir tr bakaldr gerekletirdi. K ral on un
d a ksa sre iinde kan dklm eden teslim edilm esini salad ve onu
krallk saraynn yaknlarnda zorunlu ikam ete gnderdi. F ak at, 1958
ile 1959un balarn d a da kuzey ve gneydouda ara sra ayaklanm alar
yaand; bunlar d a kraln poplerlii, diplom atik becerisi, askeri gc ve
dinsel karizm as sayesinde snrl llerde tutuldu.
F ak at, yeni F as d evletin in m odernize ed ici yn saltk yn k ad ar
gl ve byk o laslkla d a d ah a kalcdr. K abilelerin huzursuzluu
yalnzca gem i ve blge k arsn d a gelecek ve u lu s soru n u deil,
ayn zam an da gelen eksel kesim in, bab olu k alan gruplarnn g e le
cek endieleri ile ulus iinde gvenilir ve k ab ul edilm i bir yer edinm e
en d ielerid ir.47 K rsal zlem lerin a ra c o lara k yeni bir u lu sal siy asal
p artin in - H a lk H are k e tin in - n ce gizli k ap ak l bir biim de ve ard n
d an d a -k a b ile le rin m em nuniyetsizliinin eitli siyaset d ifadeleri
k n c e - ak a gerek leen geliim i, yalnzca ken tsel m erkeze kar
d m an lk ile m erkezi otoriteye kar k n lam ay an diren iin yerini, k e
n arlard a y aayan h alk lar arasn d a, m od ern bir sivil dzen iin d e ikinci
sn f v a ta n d a a d n t r lm e k o rk u su n u n alac a n n d a h a belirgin
ia re tle rin d e n birid ir. zg rl k O r d u su n u n e sk i lid eri A h a rd a n e
b ak an ln d a ak la gelebilecek en m phem program - slam T o p lu m
cu lu u ve kraln yalnz F a sn deil, b t n M arip lkelerinin im am
olduu yeni bir b irlik - benim seyen yeni p arti bu yeni dzene az d a olsa
uyum gsterm ektedir. F akat, ok ciddi siyasal deiim lerin birbiri ardna
hzla gelim esi -y e re l seim lerin dzenlenm esi; V . M u h am m ed in hi
beklenm edik, an i lm ; on u n k ad ar p op ler olm ayan olu n u n on un
yerine g e m e si- so n b irk a yl iin d e m on ari yn etim in in gelecei
zerinde belirsizlik b ulu tlarn n birikm esine n ed en old uu iin, bu yeni
d evlet, kendisini, gitgide arta n bir lde, gelen ek sel siba duyarllklar
ve A h a rd a n e nin bkp u san m ad an yineledii bam szlm z, zgr
l yitirm ek iin k azan m ad k 48 sloganyla zetlen en m od ern siyasal
ih tiraslarn ince karm m h on ut etm e basksyla kar karya bulabilir.
Uzun vadede yeni F as devletinin modernize edici yn saltk ynnden
daha kalc olsa da, son on yl iinde belirginleen de bu saltk yn oldu.
47) A.g.e., s. 93.
48) Ashford, Political Change, s. 322 iinde.
N JE R Y A
50)
Bu tabloyu daha da karmaklatran ey, hem byk grup iindeki kabil
kimliklerinin daha geni budun-dilbilimsel sadakat karsnda tamamen terk edilmemi
olmas, hem de baka birimler iine, zellikle de kentlerde g etme ya da dalma yo
luyla birer nemli aznlk halinde yerlemelerinden tr, bu tr geni birimlerin btn
yelerinin de bir arada yaamyor olmalar gereiydi. Btnleyici sorunlarn ilksel ne
me sahip blgesel alt eyaletler yaratmak yoluyla zmlendii btn yeni devletlerde
kendi yurt blgesi dnda yaayan bir bireyin ball sorunu ok nazik bir konudur
- tpk N ehrunun, rnein, M adrasta yaayan bir Bengallinin eyalet dzeyinde bir
Bengal vatanda deil de Madras vatanda olmas gerektiinde ve Hindistanda baka
yerlerde yaayan etnik gruplar iin ulusal yurt ile ilikili tm kavramlarn da yok
edilmesi gerektiinde srar etmesinin gsterdii gibi. Bu tr baz gruplarn dierlerinden
daha hareketli olmas (Nijeryada Ibo; Hindistanda Marwari vb.) bu sorunu daha da
derinletirmektedir.
V
Endonezyad a m erkez ve evresi eksenindeki blgecilik, M alay ad a tek
partili rklararas ittifak, B urm ad a anayasal m eruiyetle rtlm youn
asim ilasyon politikas, H in d istan da bilinen her tr blgeselcilie (bazla
rna sad ece H indularn ain a olduu) kar ok cepheli bir sava blgesel
olan ak larla verm eye alan kozm opolit bir m erkezi parti, L b n an da
m ezheplere dayan arak seim blgesi yaratm a ve rakibini desteklem e,
F asta ift ynl saltk ynetim , N ijeryad a bir oda olm ayan denetlem e
11
Anlam Siyaseti
i
H erkesin bildii am a hi kim senin nasl aklayacan bilm edii eyler
den biri, bir lkenin siyasetinin o lkenin kltr yapsn yansttdr. Bir
bakm a, bu nerm e kuku duyulm az niteliktedir - F ran sa siyaseti Fransa
dnda baka nerede var olabilir? A n cak , bunu yalnzca ifade etm ek de
kukular beraberinde getirir. 1945ten beridir Endonezya devrim e, parla
m enter dem okrasiye, i savaa, bakanlk otokrasisine, kitlesel cinayetlere
ve askeri ynetim e ev sahiplii yapm bir lke. Y ap bunun neresinde?
S iy asal y aam olu tu ran olaylarn ak ile bir klt r o lu tu ran
inanlar a arasn d a bir orta yol bulm ak zor. Bir yanda, her ey plan ve
srprizlerin bir dankl gibi grnm ekte; te yanda d a yerleik yarg
larn d evasa bir geom etrisi gibi. Bylesi bir dzen kaosu nu bylesi bir his
evrenine balayan ey byk lde bulanktr ve nasl form lletirilecei
dah a da bir bulanktr. H er eyin tesinde, siyaset ile kltr ilikilendirme
abasnn gereksinim duyduu ey, siyasete ynelik d ah a az soluksuz bir
gr ile kltre ynelik d ah a az estetik bir gr.
Culture and Politics in Indonesia balkl eseri oluturan eitli m ak ale
lerde, bylesine bir persp ektif deiikliini retm ek iin gereken trden
kuram sal yeniden yaplandrm a B en edict A n d erso n ve T au fik A bdu llah
1) Bkz. C. Holt (yay. haz.), Culture and Policics in Indonesia (Ithaca, 1972); bu makale
bu eserde bir sonsz olarak yer almtr (s. 319-336).
2) Siyaseti kltrle ilikilendirmeye ynelik bu yaklamn belki de en nde gelen ve
en tavizsiz uygulamacs Nathan Leitestir. zellikle bkz., Leites, A Study of Bolshevism
(Glencoe, 111., 1953) ve The Rules ofthe Game in Paris (Chicago, 1969).
II
Endonezya byle bir araya kalkm ak iin kusursuz bir yer. Polinezya,
H in d u , slam , in ve A v ru p a geleneklerinin m irass olarak, byk
olaslkla, m etrekare bana dnya zerindeki dier byk kara p ara
larnda oldu undan ok d ah a fazla sayda sradzensel sim geye sahip;
ayn zam anda, Endonezya bu sim geleri yeni oluturulm u cum huriyet
iin retisel bir Staatsreligion halinde bir araya getirm eye ok istekli ve
yeterince de yetenekli S u k a m o ya sahipti (Su k arn o nun d eh as dnda
zelliksiz biri olduunu dnm ek yanl olur). 1921de orduya dnk
ve gazetelerde kan bir sesleniinde, T oplum culu k, Kom nizm , Vishnu
M urtinin yeniden hayata gelii dem ekteydi. K lesi olan em peryalizm
tarafndan donatlan kapitalizmi yok ed in ! T anr slam a baanl olm as iin
g versin .3 S u k arn o birka on yl son ra d a B en K ari M arx n izinden
giden biriyim. (...) B en ayn zam an da d a dindar bir ad am m , dem ektey
di. K endim i btn eilim lerin ve ideolojilerin toplandktan yer haline
getirdim . O n lar kartrdm , kartrdm , kartrdm ; ta ki son u n da u
anki S u k arn o haline gelene k ad ar.4
F akat, te yandan, sim gesel gnderim in younluu ve eitliliinin
Endonezya kltrnden yaratt benzetm e ve im geler girdabnda birden
fazla tedbirsiz gzlem ci yolunu kaybetti.5 O rtad a bu k ad ar ok anlam d a
nk halde yatarken, siyasal olaylar anlam n anlalabilirlikten tam am en
yoksun u ya d a bu gerilim i ile ilikilendirecek bir gr belirlem ek n ere
deyse olanakszdr. Bir bakm a, siyasal etkinliklerdeki kltrel yansm alar
grm ek Endonezyada ok kolaydr; fakat bu d a kesin balantlarn belir
lenm esini bir o k adar zorlatrr. Bu eretilem e bahesinde eylem iindeki
bir d nce biim ini ayrt eden hem en her varsaym n belirli bir m ant
olduu iin, ayn zam an da gereklie sahip olan varsaym lar gelitirm ek,
frsatlar yak alam ak tan ziyade, ayartm alara diren gsterm eyi gerektirir.
D irenilm esi gereken balca ayartm a hem en bir son uca varverm ektir,
bu n a kar tem el sav u n m a yolu d a kltrel tem alar ile siyasal gelim eler
arasndaki toplum bilim sel balarn ak a izini srm ektir - birinden di
erine karsam al biim de ilerlem ek yanl olacaktr. Bakalarnn yan
sra M ax W eberin bkp u san m ad an dile getirdii gibi, fikirlerin -d in sel,
ahlaksal, uygulam aya ynelik, e ste tik - gl toplum sal etkilere sahip
olm alar iin gl toplum sal gruplar tarafn d an tan m alar gerekir;
3) Utusan Hindia adl eserden alnan bu alntnn getii yer, B. Dahm, Sukarno and
the Struggle for lndonesian Independence (thaca, 1969), s. 39.
4) Alntnn getii yer, L. Fischer, The Story oflndonesia (New York, 1959), s. 154.
Sukarnonun halka ynelik gerekletirdii bir konumada geen benzer ifadeler iin bkz.
Dahm, Sukarno and the Struggle, s. 200.
5) Bir rnek olarak bkz. H. Luethy, ndonesia Confronted, Encounter 25 (1965):
80-89 ve benim yorumum Are the Javanese Mad? ile Luethy'den Reply, a.g.e., Aus
tos 1966, s. 86-90.
birilerinin bu fikirlere sayg gsterm esi, onlar kabullenm esi, savunm as,
sunm as gerekir. Fikirlerin yalnzca toplum iinde entelektel bir varla
kavum alar deil, bir bakm a, m addesel bir varla d a kavum alar iin
kurum sallatrlm alar gerekir. S o n yirmi be yldr Endonezyay sarsm akta
olan ideolojik savalarn, ou zam an yapld gibi, kart dnlerin
- J a v a daki gizem cilike kar S u m a tradaki uygulam aclk , H indulara
zg b a d atrm a clk a k ar slam d ak i d o g m ac lk - arp m as
olarak deil, yeterli sayda v atan d an onu ilev grm eye yetecek kadar
badatrc bulm as iin lkede kurum sal bir yap yaratm a m cadelesi
olarak grlmelidir.
Siy asal nedenlerle lm yz binlerce in san n d a kan tlad gibi,
hibir yerde yeterli sayda v a tan d a bunu yapm deildir ve u an d a
ne lde yaptklar da tartlr. Kltrel bir karm aay iler bir siya
sal rgtlenm eye d n ecek biim de dzenlem ek, on u n eitliliini
kreltm ek iin karm akark bir sivil din icat etm e sorun u ndan te bir
sorundur. Bu, ya m uh alif gruplar iinde gvenle ileri srebilecei siyasal
ku ram larn yaplandrlm asn ya d a biri dnda tm siyasal gruplarn
siyaset sah n esin den silinm esini gerektirir. Bu iki yaklam dan ne biri ne
de dieri, im diye kadar, Endonezyad a m arjinal dzeyde kullanlm tr;
Endonezya btncllk k on usunda olduu k ad ar anayasalclk kon u su n
d a da yeteneksizliini kantlad. B u n dan ziyade, toplum iindeki hem en
her kurum -o rd u , brokrasi, m ahkem eler, niversiteler, basn, partiler,
din, k y ler- ne bir am aca ne de bir yne sahip olduu grnts izen
ideolojik ihtirasn byk sarsntlar tarafndan silinip sprld. Eer
Endonezyadan edinilebilecek genel bir izlenim varsa, o d a bir gereklem em ilik izlenimidir - halknn ruh haline uygun bir siyasal biim i
bulam ayndan tr bir kurum sal ayarlam adan dierine endieyle salnp
du ran bir lke Endonezya.
Soru n u n byk bir blm , elbette, lke corafyasnn takm ad alar
dan olum asdr. Yaygn bir karakter sergilem esi yannda, i kartlklar
ve elikilerle de i iedir. B lgesel farkllklar sz kon usudur (rnein,
M inan gkabaularn sz san atlarn d aki hrnl ile Jav allarm dnceye
dayal kaam ak l); kaynayan kazan D ou S u m a trada olduu gibi, en
yakndan ilikili gruplar arasnda bile in an ve gelenekten kaynaklanan
etn ik farkllklar vardr; d ou tan c h areket m ateryaline yansyan snf
atm alar ile ilerlii olan bir yasal dizge iin verilen m cadeleye yansyan
m esleki atm alar sz konusudur. Irksal aznlklar (inliler ve Papuallar),
dinsel aznlklar (H ristiyanlar ve H in d u lar), yerel aznlklar (C ak artada
bastrlm bile denebilir), ani siyasal sapm alarn neden olduu sanc verici
sradanlklar gibi grnm ektedir.
K am u yaam nn dah a eriilir o lay lar-e n dar anlam da, siyasal gerek
le r- bu yn ortaya serm ek k adar bulanklatrm ak iin de ellerinden gele
ni yaparlar. O n u yanstm alan sz konusu olduunda -kukusuz yanstm ak
tadrlar d a - b u n u tam am en dolayl ve arpk bir biim de gerekletirirler,
tpk ryalarn arzular ya d a ideolojilerin karlar yan stm asnda olduu
gibi; bu yn ayrt etm ek, bir nedenler zincirini izlem ekten ziyade, bir b e
lirtiler dizisini yorum lam aya benzer. Bu nedenle de [H oltun editrln
yapt] kitaptaki alm alar lp tahm in etm ekten ziyade tanda bulunup
deerlendirm ektedir. Parti dizgesindeki p aralan m a etnik z-bilinliliin
younlam asn, resm i hukukun zayflam asn, anlam azlklar zm le
meye ynelik uzlatrc yntem lere yeniden dn gerektirir. Blgesel
an lam d a m odernize edici unsurlarn ah laki kararszlklarnn ardnda,
kabile tarihinin geleneksel an latm n daki karm aklklar yatm aktadr;
krsal yredeki itirazlarn ardnda, deiim in karm ak im gelerine duyu
lan ilgi yatm aktadr; gdm l dem okrasinin sah te heyecannn ardnda,
otoritenin kaynaklarna ynelik eski kavraylar yatm aktadr. Bir arada ele
alndklarnda, siyasal yorum ekseninde yrtlen bu altrm alar, E n d o
nezya D evrim inin aslnda ne dem ek olduuna ynelik solgun anah atlar
gzler n ne serm eye balar: vatan d alarn n trel bilin ile iliki iinde
olan m o d e m bir devlet oluturm a abas; vatan d alarn tam anlam yla
anlay iinde olabilecekleri bir devlet. S u k a m o nun aklndan olduka
farkl eyler gese de, hakl olduu bir nokta, bu devrim in bitmediiydi.
III
M eruiyet anlam ndaki klasik sorun -b az insanlarn nasl olup d a b a k a
larn ynetm e hakkn elde ettikleri so ru n u - uzun sren sm rge ege
m enliinin alan asn dan ulusal am a grn asn dan ulusal olm ayan
bir siyasal dizgeyi yaratt bir lkede tu h af den ecek biim de akuttur. Bir
devletin yn etm ekten te ilev grebilm esi ve kendisini kendi halkna
kar koruyabilm esi iin, o devletin eylem lerinin, devleti olduunu ileri
srd kiilerin, yani vatan d alarn n b en leri ile sreklilik sergilem esi
gerekir - ykseltilm i, artrlm bir anlam da, onlarn eylemleri olm aldr.
Bu yalnzca bir an lam a sorunu deildir. N asl ki bir insann kendi eylem
lerini gerekletirdiini kabullenm esi iin kendi eylem lerini onaylam as
IV
Zihnin byle bir toplum sal deiim geirdiini hissetm ek onu belgelem ek
ten d ah a kolaydr - hem belirileri ok eitli ve dolayl olduu iin, hem
8)
Endonezya ulusuluu hakknda benim buradaki grlerim ksa yorumlardan iba
ret; Endonezya ulusuluunun tarihi iin bkz. J. M. Pluvier, Overzicht van de Ontwikkeling
der Nationalistische Beu/eging in ndonesie in dejaren 1930 tot 1942 (Lahey, 1953); A. K.
Pringgodigdo, Sedjarah Pergerakan Rakjat Indonesia (Cakarta, 1950); D. M. G. Koch, Om
de Vrijheid (Djakarta, 1950); Dahm, Sukamo and the Struggle; G. M cT. Kahin, Nationalism
and Revolution in Indonesia (Ithaca, 1952); H. Benda, The Crescent and the Rising Sun: Indonesian slam under the Japanese Occupation, 1942-1945 (Lahey, 1958); W. F. Wertheim,
Indonesian Society in Transition (Lahey, 1956).
9)
Altml yllarn ortalarna kadar cumhuriyetin devlet ideolojisi iin bkz. H. Feith, Dynamics of Guided Democracy, R. T. McVey. (yay. haz.), Indonesia (New Haven,
1963), s. 309-409 iinde; yaygn fikir ayrl konusunda, R. R. Jay, Religion and Politics in
Rural Central Java, Southeast Asia Studies, Cultural Reports Series no. 8 (New Haven,
1959); R. W. Liddle, Ethnicity, Party, and National Integration (New Haven, 1970). Boylece yaratlan olduka ie kapank siyasal atmosfer 1957-1958'de gerekleen anayasa
tartmalarndan sezilebilir; bkz. Tentang Dasar Negara Republik Indonesia Dalam Konstituance, 3 cilt [Cakarta (?), 1958 (?)].
erk iin bir rekabet -d e v le tin ynnn, h atta yalnzca resm i varoluunun
bahedildii kou llan belirlem e h ak k -, ortak m cadele, tarihsel kimlik
ve ulusal kardelik gibi tan tan al ifadelere sarm alan arak d evam etti.
Yani, siyasal yaam 1 Ekim 1965 tarihine kadar yol ald. A cem ice
giriilen darbe ile on un son rasndaki vah et -b e lk i eyrek m ilyon insan
ya d a drt ay iinde ld - elli yllk siyasal deiim in yaratt, g e
litirdii, dram atize ettii ve zerinden beslendii kltrel dzensizlii
gzler nne serdi.10 U lusu klielerin dalgas ksa srede sahneyi yeniden
bulanklatrd; nk, insan nasl gnee uzun sre bakam azsa bolua
d a bakam az. Fakat, ne kadar bulank olursa olsun, boluun orada o ld u
undan ve kendilerinin de o boluun kenarnda rpndklarndan haberi
olm ayan pek az EndonezyalI olsa gerek; bunun farkna varm alar d a yeni
oluturduklar m odern dn ynnde en byk adm oluturabilir.
V
T oplu m bilim ciler her ne arzuluyor olurlarsa olsunlar, etkisi yakn ve
kalc, h atta kesin olan, am a gerekleene k ad ar da nem i tam olarak
d eerlen d irilem ey ecek baz to p lu m sal gr n g ler vardr; b u n lard an
biri de, hi kukusuz, lke iinde aniden p atlak veren byk iddettir.
10)
lmlere ilikin tahmin iin bkz. John Hughes, The End of Sukamo (Londra
1968), s. 189. Tahminler 50.000 ile bir milyon arasnda deimektedir; hi kimse tam
sayy bilmiyor ve cinayetler o kadar ileri dzeydeydi ki saylar tartmak duygusuzluk
olacaktr. Hughesun darbe, katliamlar ve Sukam onun grevden alnmasna ilikin an
latlar, ok analitik olmasa da, byk olaslkla 'bulunabilecekler arasnda en gvenilir
ve tarafsz olanlardr. Farkl bak alarndan dier grler iin bkz. R. Shaplen, Time
Out of Hand (New York, 1969); D. S. Lev, Indonesia, 1965: The Year of the Coup,
Asian Survey 6, no. 2 (1966): 103-110; W. F. Wertheim, Indonesia Before and After the
Untung Coup, Pacific Affairs 39 (1966): 115-127; B. Gunavvan, Kudeta: Staatsgreep in
Djakarca (Meppel, 1968); J. M. Van der Kroef, Interpretations of the 1965 Indonesian
Coup: A Review of the Literatre, Pacific Affairs 43, no. 4 (1970-1971): 557-577; E,
Utrecht, Indonesies Nieuue Orde: Ontbindingen Herkolonisatie (Amsterdam, 1970); H. P.
Jones, Indonesia: The Possible Dream (New York, 1971); L. Rey, Dossier on the Indonesian Drama, Nev Left Revieu (1966): 24-40; A. C. Brackman, The Communist Collapse in
Indonesia (New York, 1969). Bence, darbe, sa, sol ve merkeze ilikin literatr darbenin
hemen ardndan gelien olaylarda Sukam o ile Endonezya Komnist Partisinin tam ola
rak rollerinin ne olduuna (bunlar da nemsiz konular saylmaz ama lkeyi anlamak iin
deil, o an anlamak iin nemliler), darbenin Endonezyada siyasal bilincin gelimesi
iin ne anlam tad feda edilerek, saplant dzeyindeki bir ilgi yznden bulandrlyor.
11)
Katliamlar hi kimsenin nceden tahmin edememi olmas gerei bazen top
lumsal bilimlerin yararszlna bir rnek olarak gsterilmektedir. Birok almada En
donezya toplumundaki olaanst gerilim ile iddet potansiyeli aslnda vurgulanyordu.
Ayrca, henz hibir ey gereklememiken ay srecek bir kym sonucunda yaklak
eyrek milyon insann pirin tarlalarnda ldrleceini ilan edecek herhangi bir kii
de, hakl olarak, akl hastas olarak deerlendirilirdi. Akln mantkszlkla kar karya
kalmas konusunda bu gerein ne anlam tad karmak bir konu; ama tamad
bir anlam varsa, o da akln gelecekten haber verir nitelikte olmasndan tr kudretten
yoksun olmasdr.
13)
Harici parametrelerin de ok fazla deimediini belirtmek gerekebilir - in, Ja
ponya, Birleik Devletler ve Sovyetler birlii hl daha nce aa yukar neyse o; bu a
dan, ticaret koullar da deimi deil. Eer [Holtun kitabnda] d unsurlar i unsurlar
uruna arka plana atldysa, bunun nedeni, nemsiz kabul edilmeleri deil, yerel etkilere
sahip olmak iin nce yerel ifadelere sahip olmalarnn gerekmesi ve onlarn kaynan bu
ifadelerin tesinde arayacak her trl giriimin de, bu boyuttaki almalarda, ksa sre
iinde denetimden kacak olmasdr.
14)
J. Burckhardt, The Civilizacion of the Renaissance in Italy (New York, 1954); zg
basm (1860), s. 318.
i
S o n yllarda, belirsiz bir biim de toplum sal bilimleri oluturan eitli bilim
dallarnn tem el bulum a n oktas n c D nyann incelenm esi olm u
tur: A sya, A frika ve Latin A m erik ad a ekillenen uluslar ve em ekleyen
devletler. Bu gizemli ortam d a antropoloji, toplum bilim , siyaset bilimi,
tarih, ekonom i, psikoloji ve bir de disiplinlerim izin en eskisi olan k e h a
net kendilerini hi de alkn olm adklar bir biim de ayn veri tabanyla
ilgilenir halde buldu.
Bu deneyim her zam an rah at bir deneyim olm ad. Bulum a alan ou
zam an bir sava alanna dnt ve profesyonel snr hatlar d a keskin
leti: bir Ingiliz yurtdm dayken L o n d rad a old uun d an d ah a ngilizdir;
yurtdm daki ekonom istler de genellikle M .I.T .de olduklarndan dah a
sk ekonom isttir. A yrca, ok d ah a hevesli olan bazlar, gerekten de
ok tu h af ve kan atl atlar reten bir tr skenderiye Ekol eklektiklii
uruna kendi m esleklerini tam am en terk eder: Freud, M arx ve M argaret
M ead bu h avaleli p akete dahil.
F akat, genel etki kesinlikle olum lu oldu. Entelektel ad an kendi
kendisine yeterlilik duygusu, kiinin tam am en kendisine ait kck
bir evrenle (A m erikan i evresi, Fransz parti siyaseti, svete snflarn
3) Bu dnce akmn temsil eden bir rnek iin bkz. A. Southall, Alur Society
(Cambridge, ngiltere, 1954).
4) R. Coulburn (yay. haz.), Feudalism in History (Princeton, 1956) bu tr almalarn
yararl bir incelemesini sunmaktadr. M. Bloch iin bkz. Bloch, Feudal Society (Chicago,
1961).
5) S. M. Eisenstadt, The Political System of Empires (New York, 1963); K. Polanyi, C.
Arensberg ve H. Pearson (yay. haz.), Trade and Markets in Early Empires (Glencoe, 111.,
1957).
II
U zak diyar Bali; ilgin rnek de on dokuzuncu yzylda var olan haliyle
devlet. Sanrm 1750 olarak belirleyebileceim iz bir tarihten itibaren,
resm i ad an H o llan d ann D ou H in t A d a la rnm bir paras olm asna
karn, Bali, gerek an lam d a an cak 1906d a ad an n gney parasn n
igali son rasn da H ollan d a m paratorluunun bir paras haline geldi.
B ali devleti on dokuzuncu yzylda, her adan, yerli bir yapyd; ve, her
toplum sal kurum da olduu gibi, yzyllar iinde deiim den gem iti - bu
deiim Ja v a d a H ollandallann varlndan kaynaklanm yordu; yava am a
m arjinal bir deiim olm utu.
A slnda, basitletirm eye kesinlikle direnen bu betimlem eyi basitletire
bilm ek iin, ncelikle devletin kltrel tem ellerini ele alacam - devlete
hayat, yn, anlam ve biim veren inanlar ve deerler, ncelikle de dinsel
olanlar; ikinci olarak da, devletin byle bir zellii korum ak ve byle
bir biim e kavum ak iin sreksiz bir baaryla abalam asn salayan
toplum sal-yapsal dzenlem eleri, siyasal kurum lan ele alacam . Fikirler
ve kurum lar arasn d aki ayrm n yalnzca grn d k ad ar pragm atik
olm ad, fak at tartm asz biim de ekseni oluturduu ortaya kacak.
D evletin kltrel tem elleriyle balan tl olarak, etnografya tabanl
im diki zam an da kon uursak, blgesel-tesi siyasetin kon usunu olu
turan B ali kavram n ksaca sunm ak gerekir. B en bunlardan ilkini
rnek m erkez doktrini olarak adlandracam ; kincisine sn m stats
(sinking status) kavram ve ncsne de am layc siyaset kavray
diyeceim - ynetim in tem el aralarnn ynetim tekniklerinden ziyade
tiyatro sahnelerinde yatt inanc.
rn ek m erkez doktrini tem el olarak egem enliin doas ve tem eline
ilikin bir kuram dr. Bu kuram a gre, saray' ve serm aye, ayn anda, d o
ykm llk -askeri-ritel destek, toprak kiras, v e rg i- tek bir ynde toplanm ayp farkl ba arasnda paylatrlm t. Bir kii bir efendiye ritel
ve askeri destek salayabilir, bir dierine kira deyebilir, bir ncsne
de vergi verebilirdi. D ah a d a beteri, bu tr balar ou durum da blgesel
adan odaklanm deildi; bu nedenle de bir ad am ve on un kom usu - b u
kom u p ek l on un kardei de olab ilird i- siyasal ynden farkl efendilere
bal olabilirdi ve genellikle de durum zaten byleydi.
Byl orm anda yolumuzu tam am en yitirm eden bu meseleyi bu ra
d a brakacak olursak, asl m esele udur: B alideki blgesel-tesi siyasal
rgtlenm e birbirinden kesin bir biim de aynlm ve ok iyi belirlenmi
snrlar boyunca d ileri ile uraan, sradzensel biim de dzenlenmi
dzenli egem en devletlerden olumuyordu. H idrolik olsun ya d a olmasn,
m utlak bir despotun ynetim inde bir tek merkezli geresel devletin salt
egem enliinden de olumuyordu. Balide blgesel-tesi siyasal rgtlenmeyi
oluturan ey, ok yksek oranda birbirinden farkl olan ve corafi koullara
uygun olarak stratejik noktalarda boyut ve katlk asndan younlap
ardndan, m kem m el denebilecek dzeyde helezonik biim de, her eyi her
eyle yeniden birletirmek zere younluunu yitiren siyasal balar serisiydi.
H em eitlilik hem de hareket ieren bu alann her bir noktasndaki
m cadele toprak iin deil, insan iin, insanlarn uyum u, destei ve ki
isel sad ak ati iindi. Siyasal erk m lkten ziyade in san a dayanm aktayd;
siyasal erk blgeye sahip olm aktan ziyade prestij sahibi olm a sorunuydu.
eitli prenslikler arasndaki anlam azlklar asla snr sorun lanndan deil,
karlkl staty, zellikle de devlet riteli ve (aslnda bunun la ayn ey
dem ek olan) sava hali iin belirli halk kitlelerini ve belirli in sanlar h a
rekete geirm e hakkn ilgilendiren nazik m eselelerden kaynaklanyordu.
K o rn un siyasal dzenlem eler asn dan B ali ile byk benzerlik sergi
leyen G n ey C elebes ile ilgili bir an ek do tta geleneksel zek kvraklnn
dourduu byk alayslam a bu noktay ok iyi vurgulam aktadr.10 H er
zam anki ynetim sel nedenlerden tr iki k k prenslik arasndaki
snr bir d ah a deim eyecek biim de belirlem ek isteyen H ollan dallar sz
konusu prensleri arp snrlarn nereden nereye uzandn sordular. H er
iki prens de A prensliinin snrnn bataklklarn grlebilecei en uzak
noktaya k ad ar uzand, B prensliinin snrnn d a denizin grlebilecei
en uzak noktaya kadar uzandnda hemfikirdi. Peki arada kalan ve ne b a
takln ne de denizin grlebildii toprak konusunda aralannda hi kavga
10) V. E. Kom , Her Adatrecht van Bali (Lahey, 1932), s. 440.
III
im d i de, bu verilerin tesinde bir genellem eye varm a kon usunda ver
diim sz tutm ak iin, son u olarak, antropolojin in kyl toplum lara
ilikin genel bir kyaslam ak siyaset bilim ine katks h akknda iki noktay
belirteceim .
Bun lardan birincisi, geleneksel devletlerin kltrel ihtiraslarn, bu
kltrel ihtiraslarn genellikle olduka eksik bir biim de karlanm alarn
salayan toplum sal kurum lardan ayrt etm enin, bizim toplumbilim sel ger
ekilik diye adlandrabileceim iz eyi oluturduudur. Profesr S u tto n n
daha yakn tarihli gelimeleri anlam ak iin ngrd tem el nokta, geriye
dnk bir ideal tip, tasanm csm m bugnn dah a ilgin zellikleri sayd
eyleri aklam ak iin yaplandrlm bir m odel olm a niteliini yitirip kendi
zaman ve yeriyle balantl bir tarihsel gereklik haline gelir - iinden
kitaplarda deil de dnyada m evcut olanlan n kt bir gereklik.
kincisi, toplum bilim sel gereklikteki bu art bu alan d ak i tem el so
ruya -Y e n i D evlet siyasetinin davran biim i ile geleneksel devletlerin
siyasetinin davrand biim arasnda ilikiler gerekte n e d ir- ikisi de eit
lde yanl ynlendirici (ayn an d a d a eit lde popler) iki nermeye
sap lan m ad an yaklam am za o lan ak salar: ad a devletlerin yalnzca
gem ilerinin esiri ve eski dram alarn m odern kostm ler iinde yeniden
canlandrlm as olduklar biim indeki nerm e ya da bu tr devletlerin
gem ilerinden tam am en katklar, kendisinden baka hibir eye borcu
olm ayan bir an m utlak rnleri olduklar biim indeki nerm e.
Birinci n o k ta asn dan, sylediim biim de olm alar durum unda,
B alinin salad veriler, gerek o lm aktan ziyade arzulanm bir ihtiam a
sahip simgelerle bezenmi, dengesiz bir erk piram idinden oluan geleneksel
siyasalar biim inde blm lenm i devlet anlayn W ittfogePin D esp ota
Erk - Btnsel am a iyiliki deil biim indeki grnden dah a iyi destek
lem ektedir. F akat, buradaki sorun, W ittfogelin (grlerini desteklem ek
kon u su n da B a lid en sz ed ecek k ad ar tedbirsiz d avran m aktadr) bize
uygulanabilir bir kuram sunup sunam ad deildir. Ben sunam adn d
nyorum ; fakat in hakkndaki savlara d a B ali hakkndaki gereklerle
karlk verm eye alm ay d a istem iyorum . B enim grm u ki, yn e
ticilerin ihtiraslarn, bu yneticileri tatm in edici bir hedefe doru eken
fikirleri ve idealleri bu am alarn peinden gidilm esini salayan toplum sal
aralard an ayrrken, gerek geleneksel siyasalara ynelik her trl yakn
etnografya tabanl alm ann yapm as gerektii gibi, antropoloji, m od em
devletlerde olduu kadar geleneksel devletlerde de bir siyasetinin hedefi
ile gerekletirdiinin ayn ey olm adnn anlalm asna katk salar.
B u biim de dile getirildiinde, m esajm , antropolojinin hakl biim de
kt bir n edindii bildik m esaj gibi grnebilir: Easter A d a snda byle
bir ey yok. 11 A sln da, bence, blm lenm i devletler hakkndaki alm a
geleneksel siyasal rgtlenm elerin d ah a dzgn bir im gesi konusunda,
11)
Geertz kltrn Easter Adas doal bir deney alan iin modeldir biimind
basite indirgenmesine deinmektedir. Bkz I. Blm: Youn Betimleme: Yorumsal Bir Kltr
Kuramna Doru, (.n.)
12)
Shilluklar konusunda, E. E. Evans-Pritchard, The Divine Kinship ofthe Shilluk o
[he Nibtic Sudan (Oxford, 1948). Mayalara ilikin tartmalar daha dank ve hl geli
iyor, ama daha yararl bir zet iin bkz. G. Willey, Mesoamerica, Braidwood ve Willey,
Courses toward Urban U f e, s. 88-401 iinde.
Ksm
I
Peki yabanlara ne demeli? Konuya ilikin yz yllk tartm ann ardndan
-yabanlar asil midir, hayvans mdr, hatta sizin ve benim gibi insanlar mdr;
yabanlar bizim gibi mi akl yrtrler, lgnca bir gizemcilie m i gmlrler,
yoksa bizim agzllmz yznden yitirdiimiz dah a yksek gerek bi
im lerine m i sahipler; yam yam lktan anayanlla (matriliny) kadar uzanan
gelenekleri yalnzca bizim geleneklerimize, iyi ya d a kt, alternatif midir,
bizim bugn m odas gem i geleneklerimizin ham m jdecileri midir, yoksa
yalnzca derlenmesi heyecan verici, gelip geici, tuhaf, anlalmaz gariplikler
midir; onlar baml, biz zgr myz, yoksa onlar zgr de biz m i bam l
yz- bugn bile bir ey bilmiyoruz. M eslei dier kltrleri incelem ek olan
antropologlar asndan bu bulm aca her zam an el altnda. A ntropologun
aratrm a konusu ile kiisel ilikisi, belki de dier hibir bilim adam iin
olm ad kadar, kanlm az bir dzeyde problem atiktir. O n u n bir yaban
hakknda ne dndn biliyorsanz, iinin an ah tan n biliyorsunuz de
mektir. Kendisinin ne olduu hakknda ne dndn biliyorsanz, onun
kendisinin ne olduu hakknda ne dndn bilmekle, genel olarak
incelem ekte olduu kabile hakknda ne tr eyler syleyeceini bilirsiniz.
Etnografya, ksm en, felsefedir, geri kalann byk blm de itiraflardr.
etm eye ynelik zekice ve bir p ara dolam bal bir ab a olabileceine
ynelik m eslek ii kukuya d a aklk getirir.
B u n da belki o k ad ar d a kt bir ey olm ayabilir, fakat, M arx k on u
su nda olduu gibi, yine de, yaam a ynelik bir tutum un yaam n basit
bir betim lem esi olarak alnm am as iin, on u aklda tutm ak en iyisidir.
H er insann kendi am alar dorultusunda kendi yabann yaratm a hakk
vardr. Belki her in san yapar bunu. A m a bu biim de yaplandrlm bir
yabann A vustralya yerlilerine, A frika kabile halklarna ya d a Brezilya
yerlilerine denk dtn gsterm ek tam am en farkl bir konudur.
L evi-Straussun kendi alm a konusuyla, yabanlarla uram ann onun
asn dan ne anlam ifade ettiiyle karlam asnn tinsel boyutlarn k e
fetm ek old u ka kolay, nk bunlar, byk bir antropoloji kitab, h atta
zellikle iyi bir kitap olm aktan ok te, bir antropolog tarafndan yazlm
kesinlikle en iyi kitaplardan biri olan eserinde -H znl Dnenceler- en
ufak ayrntlaryla kaydetm itir.1 K itabn tasarm K ah ram an lara zg
A ray efsanelerinin stan dart form undadr: insann atalarnn d a yaad
artk ok iyi bilinen, sersem letici ve nedensizce rktc sahillerden ilk
ayrl (Le B runun F ran sasndaki sradan bir lisede felsefe o k u tu rk en );
dah a karanlk, srprizlerle, snavlarla ve aydnlanm alarla dolu byl bir
dier ortam a yaplan seyahat (C uduveo, Bororo, N am bikw ara ve TupiKaw ahib halklarnn Brezilya orm an ); ve bezmi, bitkin bir halde, sradan
varolua, gereklie ilikin d ah a derin bilgilerle ve rendii eyleri geride
kalan d ah a az m aceraperest kiilere aktarm a ykm llyle geri dn.
Kitap otobiyografi, seyahat ykleri, etnografya tabanl rapor, sm rgecilik
tarihi ve khinlik m itinin bir bileim i gibidir.
Sonu olarak, dinlediim ustalardan, okuduum felsefecilerden, inceledi
im toplumlardan ve Batm n gurur duyduu Bilimden neler rendim?
Yalnzca para blk bir ya da iki ders, ki onlar da birbiri ardna eklesem
[Budamn] aacn dibindeki meditasyonlarn yeniden bir araya getirir.
D eniz yolculuu olaysz geti, tam bir balang. Yirm i yl son ra bu
yolculuk zerinde yeniden dnen Levi-Strauss, iinde bulunduu konu
m u klasik gezginlerinkiyle kyaslar. O n lar bilinm eyen, insan eli dem em i
bir dnyaya, yaklak on ya d a yirmi bin yldr tarihin tahripkrlndan
1)
Tnstes Tropiques (1955). ngilizceye birka blm atlanarak John Russell tarafn
dan evrilmitir (New York, 1964)-
kiisel yolla katlm aktan baka bir yolla d ah a yaklalabilir - yani, derlen
m esi h l olanakl olan (ya d a zaten toplanm olan) paracklar ve yknt
p aralarn d an toplum un kuram sal bir m odelini yaratm ak; bu m odel,
gereklikte gzlem lenebilecek baka hibir m odelle denklik tam asa da,
yine de, insann varoluunun asl tem ellerinin anlalm as kon usunda bize
yardm edebilecektir. B un u n olanakl olm asnn nedeni, ilkel insanlarn
ve toplum larnn, yzeysel bir tuhafla karn, d ah a derin bir dzeyde,
psikolojik bir dzeyde hi de yabanc olm am alardr. nsan zihni, tem elde,
her yerde ayndr: bylece, yanna yaklam a, belirli yaban kabilelerinin
dnyasna kii olarak girm e yoluyla elde edilem eyenler, bunun yerine,
biraz geri durarak, genel, kapal, soyut, biim selcilik dorultusunda bir
d nce bilimi, zekya ynelik evren sel bir dilbilgisi gelitirerek elde
edilebilir. G eerli bir antropoloji yabanlarn yaam nn surlanna dorudan
saldrarak, onlarn zihinsel yaam na grngbilim sel adan nfuz etmeye
(bu tam am en olanakszdr) alarak yazlamaz. A ntropoloji, bu yaam
biim ini kirle kapl arkeolojik kalntlar iinden entelektel balam da
yeniden oluturarak, o yaam a hayat ve ekil veren kavram sal dizgeleri
yeniden oluturarak yazlabilir.
K aranln yreine yaplan bir yolculuun retem ediini, yapsal
dilbilim, iletiim kuram , sibernetik ve m atem atiksel m antn derin
liklerine inm ek gerekletirebilir. Hznl Dnenceler'in hayal krkl
yanstan rom antizm inden L evi-Strau ssun dier byk eseri olan Yaban
Dncenin (1962) cokun ilim cilii dod u.2
II
Yaban Dnce aslnda ilk kez Hznl Dnenceler iinde dile getirilen
bir fikirden, C ad u veo lar ve onlarn toplum bilim sel dvm elerinden yola
kar: yani, bir halkn geleneklerinin btnn n dzenli bir btn, bir
2)
Kitabn ngilizce evirisi (dier kitapta olduu gibi baz blmleri atlanarak)
The Savage Mind (Londra, 1966) ad altnda yaymland. Fakat, bu eviri, acmaszca,
Russell'n Tristes Tropiques sz konusu olduunda sergiledii duyarl eviri ileminin ak
sine, berbat bir eviridir ve ou yerde de bu eviriden yararlanmak yerine alntlarm
kendim ngilizceye aktardm. Levi-Straussun daha yakn tarihli almalarnda n plana
kan temalarn ounun ele alnd makaleler derlemesi olan Anthropologie Structurale adl eseri Structural Anthropology (New York, 1963), Le 7ocemisme Aujourd'hui (Paris,
1962) ise La Pensee Sauvage iin bir tr kuru ifade olan Totemism (1963) adyla evrildi.
oksa, boldur am a sonsuz deildir. K alplar renk paracklarnn birbirleriyle karlkl ilikisinden oluur (yani, kalplar, tek tek renk paracklarnn
ayn ayr ele alnacak bireysel niteliklerinin deil, bu renk paracklar
arasndaki ilikilerin bir ilevidir). V e olas dnm lerinin m enzili de
kaleydoskopun yaps, on un ileyiini denetleyen isel yasa tarafndan
sk bir biim de belirlenir. A yns yabann dncesi iin de geerlidir.
H em an ek do t biim li hem de geom etrik olan bu dnce psikolojik ya
d a tarihsel sreten geriye kalan p a r a c k la rd a n tutarl yaplar oluturur.
Bu paracklar, kaleydoskop iindeki renk paracklar, mit, ritel,
by ve grgl bilgiden alnm im gelerdir. (Bunlarn tam olarak nasl
ortaya ktklar konusu L evi-S trau ssun tam aklayam ad k on u lar
dan biridir; bunlardan yalnzca olaylarn kalnts (...) bir bireyin ya da
bir toplum un tarihinin fosil kalntlar olarak sz eder.) Bu tr im geler
kanlm az olarak d ah a byk yaplar iinde -m itlerd e, trenlerde, snf
landrm alarda ve ben zerlerin d e-yer alrlar nk, kaleydoskopta olduu
gibi, insan renk paracklarn, ne kadar bozuk dzenli ya d a dzensiz olsa
da, daim a bir tr kalp iinde dalm biim de grr. Fakat, kaleydoskop
ta olduu gibi, bunlar bu yaplardan ayrlabilir ve benzer biim de farkl
yaplar halinde yeniden dzenlenebilir. Franz B o asn yle grnyor
ki, m itolojik dnyalar oluturulup yeniden yklm akta, ve yeni dnyalar
da bu paracklard an ina edilm ekte szn an m satan L evi-Strauss,
dnceye ilikin bu deiim sel gr yabanlarn dncesinin tm ne
genelletirir. Bu, farkl (ve som ut) im geleri -to te m hayvanlar, kutsal
renkler, rzgrn yn, kutsal varlklar ya d a b a k alar- k arm ak ta ve
bylece de toplum sal ve fiziksel dnyann nesnel (am a bu kesin dem ek
deildir) analizlerini form lletirm e ve iletm e yeteneine sahip sim gesel
yaplar retm e m eselesidir.
T otem izm i ele alalm . U zun ca bir sre otonom , niter, u ya d a bu
trden m ekanik kuram lar yoluyla aklanabilecek bir tr ilkel doaya
tapnm a kurum u olarak nitelendirilen totem izm , L ev i-S trau ssa gre,
yalnzca belirli im gelerden kavram sal em alar oluturm aya ynelik bu
btnsel eilim in zel bir durum udur.
T otem izm de, biri doal dieri de kltrel olan iki seri arasnda m an
tksal bir koutluk (olduka bilinsiz bir biim de) kurulur. Bu koutluun
bir tarafnda bulunan terim ler arasndaki farkllklarn sralan ile dier
taraftaki terimler arasndaki farkllklarn sralan izdmseldir. En basit
durum da, hayvan trleri -ay , kartal, kaplum baa ve dierleri- arasndaki
belirgin farkllklar toplum sal gruplar - A , B, C vb. k lan lar- arasndaki
toplum bilim sel farkllklarla denk tutulm aktadr. B urada nem li olan, ay,
kartal ve kaplum baann zel nitelikleri deildir - tilki, tavan ve karga da
o lde ie yarayabilir; nem li olan, herhangi bir ift arasndaki m antkl
kartlktr. Y aban, bu kartlk zerine kendi klan dizgesinin yapsn, ken
disi ve dierleri asn dan entelektel dzeyde tem sil edebilecei yapy
oturtur. K en di klannn yelerinin ay soyundan geldiklerini am a kom u
klan n yelerinin k artal soyun dan geldiklerini sylerken, cah illik ten
kayn aklanan bir biyoloji bilgisini dile getiriyor deildir. A sl sylem ek
istedii ey, som ut bir eretilem eli yoldan, kendi klan ile kom u klan
arasndaki ilikinin trler arasnda alglanan ilikiye benzer olduudur.
T erim terim ele alndklarnda, totem izm izgisindeki inanlar yalnzca
keyfidir. O n lar tarih ekillendirm itir ve tam am en tarih yok edebilir,
rollerini deitirebilir ya da yerlerine yenilerini yerletirebilir. A m a dzenli
bir set olarak grldklerinde tutarl hale gelirler, nk o zam an benzer
biim de sralanm baka bir tr seti sim gesel ad an tem sil edebilirler:
mttefik, devlilik temelli, ataerkil klanlar. Bu konu geneldir. Bir simgesel
yap ile on un gndergesi, anlamnn tem eli arasndaki iliki tem el adan
m antksaPdr, bir biim akm asdr - duygusal, tarihsel ya d a ilevsel
deildir. Y abann dncesi dnp kalm usavurm adr ve antropoloji,
tpk mzik ve m atem atik gibi, birka gerek uratan biridir.
Y a d a dilbilim gibidir. nk dilde de kurucu unsurlar -sesbirim ler,
biimbirimler, szckler- anlam bilimsel bir adan bakldklarnda keyfidir.
N ed e n Franszlarn belirli bir hayvana chien derken Ingilizlerin d og
dedii ya d a neden ngilizcede s ekleyerek oul oluturulurken M alay
dilinde oulun kkn yinelenm esi yoluyla oluturulduu, dilbilim ci
lerin - e n azndan yapsal dilbilim cilerin- artk, tarihsel ynler dnda,
sorm ak ta bir yarar grdkleri sorular deildir. N e zam an ki dil dilbilgisi
kurallar ve szdizim tarafndan szceler - n erm eler tayan konum a
dizgeleri- biim inde dzenlenir, o zam an anlam ortaya kar ve iletiim
olanakl hale gelir. V e dil iinde de bu ynlendirici dzen, farkl biim lerin
sesi konum aya d n t recek ekilde karlm alarn salayan bu biim ler
dizgesi, bilinaltnda gerekleir. Bir dilbilimcinin, yzeysel belirilerinden
h areketle yeniden yaplandrd bir derin yapdr. nsan bir kiinin dilbil
gisel kategorilerini dilsel tezleri okuyarak renebilir; bir kiinin kltrel
kategorilerini de etnolojik tezleri okuyarak renebilir. Fakat, birer eylem
olarak, hem kon um a hem de davran, yeralt kayn aklarndan beslenen
spontane baarm lardr. S o n olarak, ve en nem lisi, dilbilim alm as
(ve, bunun yan sra, bilgi kuram ve snf m ant) ayn zam an da tem el
birim leri, yaplandrc unsurlar tanm lar - ortak zellikleri asn dan
deil, farkllklar asn dan; yani, onlar iftler halinde karlatrarak.
kili kartlklar -b ilgisay ar teknolojisinin m odern bilim in dnya dili h a
line getirdii, art ile eksi arasndaki diyalektik u u ru m - dilin olduu gibi
yabann dncesinin de tem elini oluturur. V e onlar aslnda ayn eyin
farkl biim leri haline getiren ey de budur: her ikisi de iletiim dizgeleridir.
Bu kap aldktan sonra, her ey olanakldr. A rtk yalnzca totem ik
snflandrm ann deil, her tr snflandrm a yapsnn m ant -b itk i snf
landrm alar, kii adlar, kutsal yerler, evrenbilim ler, O m ah a Kzlderilileri
arasndaki sa biim leri ya d a A vustralyada bull-roarer5 zerindeki desen
m otifleri- prensipte ortaya konulabilir. nk, hepsi de, her zam an te
sine gem enin, znl nedenlerden tr hem yararsz hem de olanaksz
olaca som ut im geler, som ut kavram lar ile ifade edilen ikili terim lerin
-y k sek ve alak, sa ve sol, bar ve sava ve dierleri- kartlnda bulu
m aktadr. A ynca, bu em alann ya d a yaplarn belli bir ksm belirlendikten
sonra, bunlar birbiriyle ilikilendirilebilir - yani, her ikisini de kavrayan
dah a genel, d ah a derin bir yapya indirgenebilir. M antksal operasyonlar
-terslem e, aprazlam a, orn atm a: her trden dizgesel d eitirm e- yoluyla
karlkl olarak birbirlerinden tretilebilir olduklar gsterilir; tpk, tm
sim geleri deitirm ek yoluyla ngilizce bir tm cenin M ors kodunun nokta
ve kesik izgilerine dntrlm esi ya d a m atem atiksel bir ifadenin onun
tm leyenine evrilm esi gibi. H atta, bu eitli kurum larm m antk yapla
rnn, iletiim em alar olarak dnldklerinde, izdm sel olduklar
sergilenerek, toplum sal gerekliin farkl dzeyleri -ev lilik te kadnlarn
alnp verilm esi, ticarette m allarn alnp verilm esi, ritelde sim gelerin
alnp verilm esi- arasnda bile h areket edilebilir.
Toplum -bilim konulu bu m akalelerden bazlar, totemizmin analizini
ele alan m akale gibi, olabildikleri lde ikna edici ve aydnlatcdr. (Bu
inanlarn sahip olabilecei metafizik ierik ya da duygusal etkinin dlan
d dnlrse, ok teye gidebildikleri sylenem ez.) Dierleri, rnein
totem izm ile kastn derinlerde yatan ayn tr genel yapnn eitli ifadele
rine (ok basit bir dnm yoluyla) indirgenebilir olduklarm gsterm e
abasn ieren m akaleler, tam olarak ikna edici olm asalar da en azndan
ilgi ekicidir. V e dierleri, rnein atlarn, kpeklerin, kularn ve srlarn
adlandrlm alarnn farkl yollarnn terselm i sim etri ilikileri tarafndan
ksa yoldan eriilmi tm leyici im gelerin tutarl bir boyutlu dizgesini
3) Trenlerde kullanlan ve kendisine zg bir ses karan basit bir dzenek, (.n.)
III
n k , L evi-Strau ssun kendisi iin oluturduu ey, eytani bir kltr
m akinesidir. T arih i fesheder, duyguyu en telektin glgesi kon um una in
dirger ve belirli orm anlardaki belirli yabanlarn zihinleri yerine hepim izde
var olan yaban Zihini yerletirir. Bu m akine Brezilya aratrm a gezisinin
yol at bozgunu -fizik sel a d an yaknlk am a en telek t el ad an
u zaklk- belki de hep istedii ey -en telek t el yaknlk ve fiziksel uzaklkyoluyla atlatm asn salam aktadr. Hznl Dnencelerde O zam anlar
[yani 1934te] m etafizik d nce alannda ekillenm eye balayan yeni
eilim lere kar durdum dem ekte ve akadem ik felsefeye kar hissettii
honutsuzluu ve antropolojiye yneliini aklam aktadr.
Grngbilimi kabul edilemez buldum, nk deneyim ile gereklik ara
snda bir sreklilik gerektirmekteydi. Birinin dierini ierip akladn
kabul etmeye hazrlklydm, am a rendim ki (...) bu ikisi arasndaki
geitte hibir sreklilik yokmu ve gereklie erimek iin ncelikle
deneyimi reddetmemiz gerekiyormu - oysa, daha sonra, bu deneyimi
duygusalln hibir rol oynamad bir nesnel sentez iinde yeniden
btnletirebilirmiiz.
Varoluulukta ergi bulacak olan dnce eilimine gelince; znelliin
yanlsamalanna dnk hogrl tutumundan tr o da bana gerek d
ncenin tam am en kart gibi grnd. Kiisel meseleleri felsefi sorunlar
aamasna ykseltmek tehlikelidir (...) retme srecinde bir unsur olarak
ho grlebilir, am a eer felsefecinin kendi misyonuna srt evirmesine
yol aacaksa ar dzeyde tehlikelidir. Bu misyon (felsefeci bu misyonu,
bilim onu felsefeden devralacak kadar glenene kadar koruyacaktr) var
olmay kendi asndan anlamaktr, kii asndan deil.
Yaban Dnce iinde yer alan yksek bilim ile Hznl Dnenceler
iinde yer alan K ahram anlara zg Aray, tem el olarak, birbirlerinin ok
basit dnm leridir. T em elde yatan ayn derin yapnn farkl ifadeleridir:
yani, Fransz A ydnlanm a ann evrensel usuluunun. Y apsal dilbili
m e, bilgi kuram na, snf m antna, sibernetie, oyun kuram na ve dier
gelim i doktrinlere yaplan tm gnderm elere karn, L evi-S trau ssun
asl gurusu, Sau ssu re, S h an n o n , B oole, W einer ya d a von N e u m an n (ya
da, dram atik etki yaratm a kon usun da ritel deer tam alarna karn,
M arx ya d a Buda) deildir; R ou sseau dur.
Rousseau bizim ustamz ve aabeyimiz. (...) nk antropologun konu
muyla ilikili kavramda mevcut olan anlamazlktan kurtulmamzn tek bir
yolu var ve o da, kendi yaranmza, Rousseaunun Discours sur lOrigine de
lInegalite tarafndan braklan ykntlardan Toplumsal Szlemenin yeterli
tasanm na gemesini salayan ve Emile'de srr aklanan entelektel
yordamlar yeniden formlletirmektir. M evcut dzenimizi yok ettikten
sonra, yine de, bunun yerine yeni bir dzen kurmamza olanak salayacak
prensipleri nasl kefedebileceimizi bize gsteren odur.
R ou sseau gibi, L evi-Strau ssun aray d a -z a te n fazla aldr etm edi
i- in sanlar iin deil, - o n u b yleyen- nsan iindir. Yaban D ncede
olduu k ad ar Hznl Dnencelerde de, arad ey, bulunm az cevherdir.
nsan topluluunun sarslm az tem eli gerekte toplum sal deil, psikolo
jiktir - ussal, evrensel, kalc, dolaysyla d a (Fransz ahlaklnn byk
geleneine gre) erdem li bir zihin.
R ou sseau ( an trop olog olm aya en fazla yak laan btn felsefeciler
arasn d a) antropoloji odakl seyyaha ilikin atknn -b u seyyah ya
yabanilii bulm a kon usun da ok ge kalr ya d a on u takdir edem eyecei
kadar erken ular o n a - nihayet zlebilecei yntem i gsterir. Bizim,
on u n yapt gibi, (zaten yeterince terim e sahip olan L evi-Strau ssa bir
tane d ah a kazandrarak) bilgikuram sal em pati olarak adlandrlabilecek
eyi ku llanarak yaban zihnin iine nfuz edebilm e yeteneim izi gelitir
memiz gerekm ektedir. Bizim dnyam z ile (nesli tkenm i, anlalm az ya
d a yalnzca paralanm ) deneklerim izin dnyas arasndaki kpr kiisel
karlam ada yatm az - zaten bu karlam a, gerekletiinde, hem on lara
hem de bize zarar verm ektedir. Bu kpr bir tr deneysel zihin okum a
biim idir. V e bunu ilk stlenen de (her insan zihninin san al deneyim in
uzamn oluturduunu ve bu uzam iinde insanlarn zihinlerinden geen
IV
Fakat, belki de, (H o ok ern ifadesiyle) in sanlarn kesintisiz ve genel
sesine klasik bir in an beslem eye ynelik bu m odernize uratan dah a
ilgin olan, Kral A kF ussal yaban klnda tahtna yeniden oturtm aya
ynelik byle bir giriim in kaderinin gnm z dnyasnda ne olaca
konusudur. Sim gesel m antk, dizey cebir ya da yapsal dilbilimle ne kadar
ok desteklenirse desteklensin, bizler - 1 7 6 2 den beri gerekleen on ca
eyin ard n d an - hl an lak denen eyin egem enliine inanabilir miyiz?
M evcu t karlar, o cu k a duygular ya d a hayvans itah n neden
olduu bir kaosu tehir eden, insan bilincinin derinliklerine dzenlenen
bir bu u k yzyllk aratrm alarn ardndan , artk, elim izde, h erkeste
6) Kusursuzluk, (.n.)
Bu alanda, B ali kaynakl fikirler allm adk dzeyde iyi gelim i old u
u gibi, bu fikirler, ayn zam anda, Batl bir bak asndan, gereinden
fazla tandk gelen kendi erevem ize in san ve yar in san bireylerin ta
nm lanm as, snflandrlm as ve ele alnm as iin baktm zda, kltrel
kavram sallatrm ann bizden gizlenen farkl dzenleri arasndaki baz genel
ilikilere k tu tacak kadar d a tuhaftr. zellikle de bir halkn kendisini
ve bakalarn alglam a biim i ile zam an ve k olektif yaam n duygusal
ynn yaam a biim i arasndaki hi de aikr saylm ayacak balan tlara
-yalnzca Bali toplum unu deil, ayn zam anda in san toplum unun genelini
an lam ak iin bir anlam a sahip olan balantlariaret etm ektedir.
Kltrn ncelenmesi
Y akn zam anlarda toplum sal bilim sel kuram lar oluturm ann byk bir
blm iki tem el analitik kavram birbirinden ayrm aya ve belirtmeye
ayrld: kltr ve toplum sal yap .1 Bu abann gds toplum sal sreler
iindeki kavraysal biim leri ne H egel ne de M arx yanls indirgem ecilik
biim lerine dalm akszn dikkate alm a arzusundan kaynakland. Fikirleri,
kavram lar, deerleri ve ifadesel biim leri, toplum un rgtlenii tarafn
d an tarihin sert yzeylerine drlen glgeler ya d a ilerlem esi yalnzca
isel diyalektii zm lem ekten ib aret tarih ruhu olarak ele alm aya
m ah al verm ekten kanm ak iin, bunlar bam sz am a kendi kendine
yeterli olm ayan gler -u y u m saladklar, tarafndan gdlendikleri am a
zerinde de az ya da ok belirleyici bir etki braktklar zel toplum sal
balam lardan baka bir yerde etkinlik gsterm eyen ve bir etkiye sahip
olm ayan g ler- olarak deerlendirm enin gerekli olduu ortaya kt.
M arc Bloch, The Historians C raft balkl kk kitabnda, R n esans
1)
En dizgesel ve ayrntl tartmalar iin bkz. T. Parsons ve E. Shils (yay. haz.), To
uard a General Theory ofAction (Cambridge, Mass., 1959); T. Parsons, The Social System
(Glencoe, IH., 1951). Antropoloji iinde hepsi de ayn gr paylamayan en belirgin
yaklamlardan bazlar iin: S. F. Nadel, Theory of Social Structure (Glencoe, 111., 1957);
E. Leach, Political Systems of Highland Burma (Cambridge, Mass., 1954); E. E. EvansPritchard, Social Anthropology (Glencoe, IH., 1951); R, Redfield, The Primidve World
and Its Transformation (Ithaca, 1953) ; C, Levi-Strauss, Social Structure, Levi-Strauss,
Structural Anthropology (New York, 1963), s. 277-323; R. Firth, Elements of Social Organization (New York, 1951) ve M. Singer, Culture, International Encyclopedia of the Social
Sciences, cilt 3 (New York, 1968), s. 527.
2)
G. Ryle, The Concept ofM ind (New York, 1949). Burada zerinden geilmeyen
ve dsal dnce kuramnn ortaya kard felsefi konulardan bazlarn III. blmde
ele aldm; bu nedenle, burada yeniden vurgulamakla yetineceim: bu kuram ne yntembilimsel ne de bilgikuramsal biimlerinde davranla bir stenim ierir; dnenin
topluluklar deil de bireyler olduu biimindeki kaba gerein tartlmasna stenim de
iermemektedir.
sel gereleri olan sim gelerin tad anlam lar ou zam an kaam akl,
m phem , dalgal ve dolam baldr, fak at hidrojenin atom arln ya d a
adrenalin bezlerinin ilevini dizgeli, grgl bir aratrm a yoluyla kefetm ek
nasl olanaklysa, prensip olarak, bu anlam lar d a -zellikle de onlar
alglayan in sanlar bir p ara ibirlii y ap arlarsa- ayn biim de kefetm ek
olanakldr. nsan yaad olaylardan kltr kalplar, anlam l sim gelerin
dzenli km eleri yoluyla anlam karr. Kltrn, yani bu trden kalplann
birikim lenm i btn n n incelenm esi de, bu n edenle, bireylerin ve birey
gruplarnn aksi halde anlalm az kalacak bir dnyada ynlerini bulm ak
iin kullandklar m ekanizm ann incelenm esidir.
H erh angi bir toplum da, genel anlam d a kabul gren ve sk sk kulla
nlan kltr kalplarnn says ok byktr; yle ki, en nem li olanlar
ayklam ak ve birbirleriyle nasl bir iliki iinde olduklarn izlemek bile
insan yolda b rakacak trden bir analitik alm adr. Fakat, bu alm a
nn yk, belirli tr kalplarn ve kalplar arasndaki belirli tr ilikilerin,
hizmet ettikleri ynelim sel gereksinim lerin insancl olm asndan tr her
toplum da karm za kt gerei tarafndan bazen hafifletilm ektedir.
V arolusal tem elli sorunlar evrenseldir; in san a zg zm ler ise eitli
dir. Fakat, an cak benzersiz zm lerin koula bal biim de anlalm as
yoluyla - v e bence bir tek bu y o lla- kyaslanabilir bir yant rettikleri baat
sorunlarn doas gerek an lam d a kavranabilir. B urada, bilginin birok
brannda olduu gibi, bilim in byk soyutlam alarna giden yol, tekil
gereklerden olu an allarn arasn d an kvrlarak gem ek zorundadr.
Bu yaygn ynelim sel gereksinim lerden biri, hi kukusuz, in san bi
reylerinin nitelendirilm esidir. H em en her yerde, halklar, kiilerin yalnzca
kiiler, yalnzca in san rknn sad e yeleri olarak alglanm ayp kiilerin
kimi ayrt edici kategorilerinin, belirli trden bireylerin tem silcileri olarak
alglanm alar iin sim gesel yaplar gelitirm itir. H er durum da, bu tr
yaplarn kanlm az olarak oulluu sz konusudur. Bazlar, rnein
akrabalk terminolojileri, benmerkezlidir; yani, bir bireyin statsn belirli
bir toplum sal aktr ile ilikisi asn dan tanm lar. Bakalar toplum un alt
dizgelerinden ya da ynlerinden birini merkezine alr ve bireysel aktrlerin
perspektifleri asn dan d a eitlilik gsterm ez: asalet unvanlar, ya-grup
statleri, m eslek kategorileri. Bazlar -k ii adlar ve lak ap lar- gayr resm i
ve kiinin niteliklerine gredir; dierleri -b ro k ratik unvanlar ve kast
b elirlen im leri- resm i ve stan dartlatrcdr. H erh an gi bir topluluun
yelerinin iinde h areket ettikleri gndelik dnyada -y a n i bu yelerin
sradan kabul ettikleri toplum sal hareket a la n n d a - yaayanlar bir hi
deildir, nitelikleri olm ayan, yzleri olm ayan insanlar deildir. Bunlar birer
kim sedir; olum lu biim de karakterize edilm i ve uygun biim de e tik et
lenm i, som ut snflara ait kesin kiilerdir. Bu snflar tanm layan simge
dizgeleri de doal yollardan gelmez - bunlar tarihsel ad an yaplandrlr,
toplum sal ad an korunur ve bireysel ad an uygulanr.
Fakat, kltrel analiz alm asn yalnzca bireylerin karakterize edil
mesiyle ilgili kalplarla irdelenm esine indirgem ek de onu yalnzca biraz
dah a az korkulur hale getirir. Bun un nedeni, bu alm ay srdrm ek iin
kusursuzlatm lm bir kuram sal erevenin olm am asdr. Toplum bilim ve
toplum sal antropolojide yapsal analiz olarak adlandrlan ey, bir toplum
iin kii kategorilerinin belirli bir dizgesini bulup karabilir ve kim i zam an
byle bir dizgenin belirli toplum sal srelerin etkisi altnda nasl deiebile
ceini tahm in bile edebilir; am a, ancak ve an cak bu dizgenin -kategoriler,
onlarn anlam lar ve m antksal ilikileri- zaten bilindii varsaylabilirse.
T op lu m sal psikolojide kiilik kuram byle dizgelerin oluum u ve onlarn
kullanm nn altnda yatan gdlenim sel dinam ikleri ortaya karabilir ve
o n lan gerekte kullanan bireylerin karakter yaplar zerindeki etkilerini
deerlendirebilir; fakat, yine, bir bakm a, an cak ve an cak zaten biliniyor
larsa ve sz konusu bireylerin kendilerini ve bakalarn nasl grdkleri
bir biim de n ced en belirlenm ise. Neyin belirlenm i olduunu, kiilerin
alglanm as iin gereken sim gesel biim lerde yer alan kavram sal yapnn
gerekte ne olduunu kefetm ek zere gereken ey, yalnzca yaznsal ya
d a izlenim sel olm ak yerine dizgesel bir yoldur. stediim iz ve henz sahip
olam adm z ey, belirli bir zam anda belirli bir toplum daki sim gesel yeler
tarafndan kavrand biim iyle deneyim in (burada, kiilerin deneyim i
nin) anlam l yapsn betim lem ek ve analiz etm ek iin gelitirilm i bir
yntem dir - yani, kltrn bilim sel bir grngbilim i.
felsefeci ve toplum bilim ci A lfred Sch u tzun giriim i yer alm aktadr.3 o k
eitli k o n u lan d ikkate alan -b u n la rn neredeyse hibirini zel top lu m
sal srelerin h erh an gi bir geni ya d a dizgesel balam asn d an ele
a lm a y a n - Sch utz, d aim a, in san deneyim inde en st gereklik olarak
nitelendirdii eyin anlam l yapsn ortaya karm aya alt; yani, in san
larn karlatklar, iinde devindikleri ve yaadklar biim iyle gnlk
yaam n dnyasn. Bizim am alarm z asn d an , k uram sal toplum sal
grngbilim alan n d a srdrd altrm alard an biri - h em cin sler
olarak bilinen kapsam l kavram n selefler , ad alar , top lu m d alar
ve h alefler biim inde blm len m esi zellikle deerli bir balan g
n o k tasd r. B alililerin bireyleri bu b l m lem e asn d an k arakterize
etm ek iin kullan d klar kltr kalplar d em etin i gzlem lem ek, o lab i
lecek en anlam l biim de, kiisel kim lik kavraylar, zam an sal dzen
kavraylar ve, greceim iz gibi, bunlarn iinde sakl olan d avran
biem i kavraylarn ortaya karr.
Bu ayrm lar kendi balarn a ap rak deildir, am a tan m ladklar
snflarn rtt ve birbiri iine nfuz ettii gerei, bunlar analitik
kategorilerin gerektirdii kesinlikle form lletirmeyi zorlatrr. T op lu m
d alar , gerek an lam d a karlaan bireyler, gnlk yaam esnasnda bir
yerlerde birbirleriyle kar karya gelen kiilerdir. Bu nedenle de, ne kadar
ksa ve yzeysel olursa olsun, hem bir topluluk zam anm hem de uzam
paylam aktadrlar. En azndan asgari dzeyde birbirlerinin biyografisine
karm olurlar; en azndan anlk dzeyde birlikte yalan m olurlar;
egolar, benler olarak dorudan ve kiisel olarak etkileim de bulunurlar.
klar, aklarnn srd srece, toplum datr, tpk ayrlana k adar e
ya da d an lan a kadar d ost olanlar gibi. T pk orkestra yeleri, oyunlardaki
oyuncular, bir trende sohbet eden yabanclar, bir pazardaki satclar ya da
bir kyn sakinleri gibi: yakn, yz yze ilikileri olan tm in san dizileri.
A n cak , bu kategorinin tem elini oluturanlar, bu tr ilikileri yalnzca
deiik zam anlarda ya d a rastlan tsal olarak deil, aa yukar srekli bir
biim de ve kalc bir am ala gerekletirenlerdir. D ierleri ise ikinci bir
hem cinsler grubuna dahil olm aktadr: ad alar .
a d a la r bir top lu luk zam an n p ay laan am a top lu lu k uzam n
paylam ayan kiilerdir: tarihin (aa yukar) ayn dnem inde yaarlar
ve birbirleriyle (ou zam an ok zayf) toplum sal ilikileri vardr; fakat
3)
Schutzun bu alandaki almalarna giri iin bkz. Schutz, The Problem of Socia
Reality, Collected Papers, 1, yay. haz.: M. Natanson (Lahey, 1962).
5)
Bir yanda ataya tapnma"nn, dier yanda da hayalet inanlarnn var oldu
bir ortamda, haleflerin (ritel anlamda) selefleriyle karlkl etkileime geebildikleri ya
da seleflerin (mistik adan) halefleriyle etkileime geebildikleri dnlebilir. Fakat, bu
tr durumlarda, sz konusu kiiler, karlkl etkileimin gerekletii varsaylan sre
de, grngsel anlamda selefler ya da halefler deil, adalar ve hatta toplumdalardr.
Burada unutulmamas gereken nokta, hem burada hem de bunu izleyen tartmalarda,
farkllklarn dardan birinin, nc kii konumundaki bir gzlemcinin deil, aktrn
bak asndan formlletirildiidir. Toplumsal bilimlerde aktr ynelimli (bazen yanl
bir biimde znel olarak adlandrlr) yaplar iin bkz. T. Parsons, The Structure of Social
Accion (Glencoe, 111., 1937), zellikle de Max Weberin yntembilimsel yazlarn konu
alan blmler.
6) Bu adan, toplumda-ada-selef-halef formlletirmesi tremi olduu umveltmitwelt-vorlwet-vogelwelt formlletirmesinin en azndan baz versiyonlarndan nemli l
de farkldr, nk burada Husserl tarz akn znellikin kant gerektirmez anlatmlan
deil, Weber tarz anlama biimlerinin sosyo-psikolojik adan gelimi ve tarihsel adan
iletilmi kant gerektirmez anlatmlar bulunmaktadr. Bu kartla ynelik, bir para karar
sz olsa da, aynnth bir tartma iin bkz. M. Merleau-Ponty, Phenomenology and the Sci
ences of Man, Merleau-Ponty, The Primacy ofPerception (Evanston, 1964), s. 43-55 iinde.
7) Bunu izleyen tartmada, Balililerin uygulamalarn ematize etmek ve bunla
r gerekte olduklarndan ok daha homojen ve daha tutarlym gibi sunmak zorunda
kalacam. zellikle de olumlu ya da olumsuz trden kategori ifadelerinin (Btn Ba
lililer...; Hibir Balili...) kullanld yerlerde ...benim bildiim kadaryla ifadesinin
de kastedildiinin ve hatta anormal saylan istisnalarn da bazen genele katldnn
gz nnde bulundurulmas gerekir. Burada zetlenen verilerin bazlarnn etnografya
tabanl daha ayrntl halleri iin bkz. H. Ve C. Geertz, Teknonymy in Bali: Parenthood,
Age-Grading, and Genealogical Amnesia, Journal of the Royal Anthropological lnstitute
94 (blm 2) (1964): 94-108; C. Geertz, Tihingan: A Balinese Village, Bijdragen tot de
taal-, land- en volkenkunde, 120 (1964): 1-33; C. Geertz, Form and Variation in Balinese
Village Structure, American Anthropologist 61 (1959): 991-1012.
K A D L A R I
8)
Sradan insanlarn adlar yalnzca kendi balarna anlamsz birer ad iken orta s
nfn adlan genellikle Sanskrit kaynaklardan alnmtr ve bir anlam tar - genellikle
de erdemli sava ya da cesur eitmen gibi iddial anlamlar tar. Ama, bu anlam
gsterici olmaktan ziyade ssleme niteliklidir ve ou durumda da adla kastedilen ey
(tek bir anlama sahip olmas gibi basit bir geree karn) genellikle bilinmez. Kyl nfus
arasnda yalnzca anlalmaz szcklerden oluan adlarn kullanlmas ile orta snf arasn
da bo gurur ykl ifadelerin kullanlmas arasndaki kartln kltrel bir anlam vardr;
fakat, bu anlam, kiisel kimlik alannda deil, ifade ve toplumsal eitsizliin alglanmas
alanlarnda yatmaktadr.
bir yerleim - iinde kii adlannn yinelenm esinden zenle kanlr. Byle
bir yerleim (bandjar, yani kk ky), ailenin evsel alannn tam am en
dnda, bire bir grup yaantsnn tem el ortam dr ve baz alardan aileden
bile daha mahremdir. Genellikle i evlenmeye dayal ve her zaman byk l
de btnleik olan bandjar, Balililerin toplum da dnyasdr; ve bu dnya
iinde, her bir kii -top lu m sal dzeyde vurgulanm am olsa d a - tam am en
benzersiz bir kltrel kimliin en azndan tem eline sahiptir. ncs, kii
adlan tek szckten ibarettir ve byle olunca da aile ilikilerini ya da, hatta,
herhangi bir grup iindeki herhangi bir yelii iaret etm em ektedir. V e, son
olarak, (ok ender ve zaten eksik bir istisna bir kenara brakldnda) hibir
lakap, asiller arasnda A slan Yrekli R ichard ya d a Korkun van tr
hibir yaktrma, h atta ocuklar iin hibir kltm e ad, sevgililer, eler
ve benzerleri iin hibir takm a ad bulunmaz.
Bylece, kii tanm lam ann kii adlandrm a dizgeleri tarafndan belir
lenmi sim gesel dzeninin Balilileri birbirlerinden ayrma ya da Balililerin
toplum sal ilikilerini dzenlem edeki rol ne olursa olsun, bu rol, doas
gerei tortuludur. Birinin kiiliine atfedilm i, toplum sal adan ok daha
gze arpan dier tm kltrel etiketler atldktan sonra geriye kalan ey,
kiinin addr. A dn dolaysz bir biim de kullanlm asndan adeta dinsel bir
grevmi gibi kanlm asnn da gsterdii gibi, bir kiinin ad ok byk
lde kiisel bir konudur. Aslnda, yaam nn sonlanna doru, lm nden
ve bedeninin yaklm asndan sonra, kutsal varlk haline gelmeye bir adm
kalm ken, adnn ne olduunu yalnzca o kii (ya d a o kiinin yan sra
kendisiyle ayn yalardaki birka dostu) bilebilir; o ortadan kalktnda ad
da onunla birlikte ortadan kalkar. G nlk yaam n aydnlk dnyasnda,
bir bireyin kltrel tanm nn tam am en kiisel blm , toplum da grup
balam nda, tam anlam yla ve yalnzca bireye ait olan bu blm byk
lde susturulur. V e, onun beraberinde, baz dah a tipik, yksek dzeyde
trelletirilmi ve sonuta kalc ynler uruna susturulan, bir insan olarak
varoluunun dah a kiisel, yalnzca biyografik ve son uta geici ynleridir
(bizim bencil erevem izde kiilik olarak adlandrdmz ey).
n o k tad a baz yerel ve stat tem elli grubu farkllklar o lsa d a, en yaygn
dizgede birinci ocu k iin W ayan, ikinci iin N jom an, n c iin M ade
(ya d a Nengah) ve d rd n c iin de Ktut ad verilm ekte, b ein ci d o
d u u n d a d a yeniden W ayan ile b alan arak bu sra ayn biim de d evam
izlenm ektedir.
Bu doum sras adlar ky iinde ocuklar ile delikanllar ve henz
doum yapm am gen kzlar iin hem hitap hem de deini am acyla en sk
kullanlan terimlerdir. Seslenirken, hem en her zam an yaln olarak kullan
lrlar; yani, kii ad eklenm ez: W ayan, apay versen e gibi. G ndergesel
adan, ky iindeki dzinelerce W ayan ya N jo m an iinden hangisinin
kastedildiini anlatm ak zere baka hibir uygun yol kalm adnda, bu ad
lar kii adyla desteklenebilir: Hayr, W ayan Rugrug deil, W ayan K epig
gibi. Ebeveynler kendi ocuklarna ve ocuksuz evlatlar d a birbirlerine,
hem en hem en istisnasz biim de, kii adlar ya d a akrabalk terimleriyle
hitap etm ek yerine, bu adlarla seslenirler. A n cak , ocuklar olan kiiler
iin bu adlar asla aile iinde ya d a dnda kullanlm az; bu n u n yerine,
greceim iz gibi, ocu ksan lar kullanlm aktadr. Bylece, kltrel adan,
olgunluk yam a ocuksuz erien Balililer (kk bir aznlk) ocu k olarak
kalr - yani, sim gesel olarak ocu k olarak grlr; bu hem kendileri hem
de toplum dalar iin byk bir utan tr ve toplum dalar ou zam an bu
kiilere seslenm ekten tam am en kanm aya alrlar.9
Bu n ed en le, kii tan m lam ad a d oum sras dizgesi, bireylerin a d
lan d rlm asn d a bir tr plus a change10 yaklam n tem sil etm ektedir.
Bireyleri ierikten tam am en yoksun olan , ne gerek snflar tanm layan
(n k bir toplum iinde tm W ay an lara ya d a tm K tu tla ra ynelik
h ib ir k a v ram sal ya d a to p lu m sa l g e r e k lik b u lu n m a m a k ta d r) ne
de u ygulandklar bireylerin h erh an gi bir som u t zelliini ifade eden
(n k W ay an larn N jo m an la r ya d a K tu tla r k arsn d a o rtak laa bir
psik olojik ya d a tinsel zellie sah ip old u klarn a ynelik bir anlay b u
lu n m am ak tad r) drt ad a gre ayrt etm ekted ir. K en d i b alarn a hibir
anlam tam ayan bu adlar (say ya d a saylardan tretilm i adlar deildir)
9) Bu, elbette, bu tr insanlarn toplumbilimsel (ya da psikolojik) adan ocuk rol
oynamalar gerektii anlamna gelmez, nk, toplumdalar tarafndan, eksikli olsalar
da yetikin kabul edilmektedirler. Ancak, ocuk sahibi olamamak ileri dzeyde yerel erk
ya da prestij peinde koan herkes iin apayr bir handikaptr; ben, ahsen, ky konsey
lerinde fazla arl olan ya da, aslnda, genel olarak toplumsal adan marjinal olmayan
ocuksuz bir adamla hi karlamadm.
10) Plus a change, plus a reste meme chose. Deitike ayn kalr. (.n.)
AKRABALIK TERMLER
e k ilsel olarak, B alililerin akrabalk terim leri tr asn d an o ld u k a
basittir ve teknik ad an H aw aii tr ya d a Soysal (generational)
olarak bilinir. Bu tr bir dizgede, bir birey, kendi akrabalarn, kendi
nesline kyasla ait olduklar nesil asn dan snflandrr. Yani, kardeler,
yan kardeler ve kuzenler (ve onlarn elerinin kardeleri vb.) ayn terim
altnda gruplanr; tm am ca/day ve teyzeler/halalar, anne ve baba ile
birlikte snflandrlr; erkek kardelerin, kz kardelerin, kuzenlerin ve
benzerlerinin btn ocu klar (yani tm yeenler) kendi ocuklaryla
snflandrlr ve bu byle aaya doru, torunlar, torunlarn ocuklar
biim indeki nesiller halinde, yukanya doru da byk anne ve byk baba,
onlarn ebeveynleri biim indeki nesiller halinde d evam eder. H erhangi
bir aktr asn dan genel tablo akrabalarn ok katm anl bir p asta gibi
sralan m asndan oluur; her bir k atm an farkl bir akraba neslinden oluur
- aktrn ebeveynleri ya d a kendi ocuklarnn katm an, bykanne ve
11) Yalnzca kkenbilimsel adan bakldnda, aslnda, belli belirsiz birer anlamla
r bulunmaktadr; szckler bugn ortadan kalkm olan ve nde gelen, ortanca ve
sradaki anlamlarna gelen kklerden tretilmitir; fakat, bu belli belirsiz anlamlarn
gnlk yaamda hibir geerlilii bulunmamakta ve ok ikincil dzeyde alglanmaktadr.
12) Oyuncu kadrosu, (.n.)
13)
Aslna baklrsa, Bali dizgesi (ya da olaslklar dnldnde dier herhangi b
dizge) tam olarak nesillere dayanmamaktadr; ama, burada ama, yalnzca dizgenin kesin
yapsn deil, genel biimini de ortaya koymaktr. Terminolojik dizgelerin tamam iin
bkz. C. Geertz, Teknonymy in Bali.
14)
Akraba terminolojilerinin sralama ile kural atam a ynleri arasnda yaplan
buradakine benzer bir ayrm iin bkz. D. Schneider ve G. Homans, Kinship Terminology
and the American Kinship System, American Anthropology 57 (1955): 1195-1208.
15) len kiiyle ayn nesilden olan yal insanlar da ayn nedenden tr dua et
mezler.
16) Terimleri kumpi dzeyinden teye gtrmenin bu gre kar kmak anlamn
tayaca dnlebilir. Fakat, aslnda, onu desteklemektedir. nk, bir adamn cena
zesinde ona tapnabilecek kadar ya ilerlemi bir (gerek ve snflamaya katlabilir)
torunun torununa (kelab) sahip olduu ok ender durumlarda, ocuun tapnmas yine
yasaktr. Am a bu kez len kiiyle ayn yata olmasndan tr deil, (bir nesil) daha
byk olmasndan tr - yani, len adamn babas ile ayn nesilden olduu iin.
Benzer biimde, yal bir adam torununun torununu grecek kadar uzun sre yaarsa ve
bu kelab bebeklik dnemini getikten sonra lrse, yal adam -tek bana- ocuun me
zarnn banda tapnacaktr, nk onun asndan bu ocuk ondan (bir nesil) byktr.
Prensipte, ayn yap daha uzak nesiller iin de geerlidir; Balililer lenlerden ya da l
doanlardan sz ederken akrabalk terimleri kullanmadklar iin, bu durumda sorun ta
mamen kuramsal bir hal almaktadr: Eer byle akrabalarmz olsayd onlara byle hitap
ederdik ve onlara byle davranrdk, ama bu hi olmad.
artzam anl bir form lletirm e olarak, nesillerin kesintisiz devam n vurgular grnen ey, aslnda, byle bir kesintisizliin gerekdlnn -y a
da n em sizliin in- savdr. Zam an iinde ayn soydan gelenlerin birbirini
izlem esinden oluan sralam a hissi bir yanlsam adr ve bunu y aratan ey
de term inoloji dizgelerinin san ki kii ile akrabalar arasndaki karlkl
etkileim lerin kii yalanrken deien niteliini form lletirm ek iin kullanlm gibi grlm eleridir - tpk hepsi olm asa d a bu tr ou dizgenin
kullanld gibi. nsan bu dizgeye, Balililerin yapt gibi, in sanlarn sahip
olabilecekleri olas aile ilikilerinin saduyulu snflandrlmas, akrabalarn
doal gruplar halinde snflandrlm as olarak baktnda, silindirin stndeki eritlerin tem sil ettikleri eyin, yaayan in sanlar arasndaki soyaac
kaynakl kdem sralam asn dan te bir ey olm ad akla kavuur. Bu
eritler, yinelenm eyen bir tarihsel sre iinde birbirini izleyen nesillerin
konum unu deil, bir arada var olan nesillerin tinsel (ve ayn anlam a gelen
yapsal) ilikilerini gsterir.
OCUKSANLAR
K ii adlar askeri srm gibi saklanyor, doum sras adlar ncelikle o
cuklar ve ergenlik andakiler iin ve akrabalk terimleri de ender olarak
kullanlyorsa ve bu d a srf ikincil belirtim iin yaplyorsa, o halde, ou
Balili birbirlerinden nasl sz eder? Kyl nfusun ou asn dan bunun
yant bellidir: ocu ksan lar yoluyla.17
Bir iftin ilk ocuu n a ad verilm esinin h em en ardndan, insanlar ebe
veynlerden sz ederken Regregin, Pulann Babas ve A n as diyecektir.
Ebeveynler ilk torunlar douncaya k ad ar d a bu biim de adlandrlrlar
(ve kendilerini bu ekilde ad lan d rrlar); torunlar d oduunda d a bu kez
S u d a nn, Lilirin Bykbabas ve Bykannesi olurlar ve torunlarnn
ilk ocu u nu grecek k ad ar yaarlarsa yine benzer bir dnm yaanr.18
17) Dier bir olaslk da kii adllardr, bunlar da kii tanmlamann apayr bir simge
sel dzeni olarak deerlendirilebilir. Fakat, aslnda, bunlarn kullanmndan da olanaklar
elverdiince kanlr - hatta ou zaman ifadede baz tuhaflklar olmas pahasna.
18) ocuksann bir paras olarak halefin kii adnn kullanlmas, benim kii adlar
nn aka kullanlmasnn rabet grmediine ilikin nceki ifademle elimez. Burada,
ad, ocuksam tayan kiiye verilen adn bir paras olup, trev anlamda bile, kii adl
ocuun bir paras deildir; ocuun ad yalnzca bir gnderme noktas olarak alnr
ve -bildiim kadaryla- herhangi bir bamsz simgesel deeri yoktur. Eer ocuk lrse
Bylece, kum piden kumpiye uzanan doal drt nesillik yaam sresinde,
bir kiinin tanm land terim kez deim ektedir - n ce kendisinin,
ardndan ocuklarndan en az birinin ve son u n da da torunlarndan en
az birinin ocuu olm asyla birlikte.
Elbette, birok insan, haleflerinin dourganlk yana geldiini grecek
k adar yaam a an sna eriem eyebilir. A yrca, bu yalnlatrlm tabloyu
d ah a d a karm aklatracak baka unsurlar d a devreye girebilir. A m a, ufak
ayrntlar bir yana, asl nem li konu, burada, karm zda kltrel adan
istisnai dzeyde iyi gelim i ve toplum sal ad an da istisnai dzeyde etkili
bir ocuksanllk dizgesinin bulunm asdr. Peki, bunun Balililerin kendi
lerini ve yaknlarn alglam alar zerinde ne etkisi vardr?
lk etkisi, bizim toplum um uzda olduu gibi, gelinin kocasnn soyadn
alm as yerine, k an kocay bir ift olarak tanm lam aktr; u farkla ki, burada
tanm lam ay gerekletiren ey, evlenm e eylem i deil, ocuu dnyaya
getirm edir. Sim gesel adan, kar k oca arasndaki ba, kadnn erkein
ailesine katlm as biim inde deil, (evlilik byk lde kabile ii d
zeyde olduu iin, bu katlm a eylemi zaten gereklem ekted ir), ikisinin
ocuklar, torunlar ya d a torunlarnn ocuklar yoluyla tadklar ortak
iliki asn dan ifade edilm ektedir.
K ar-k o ca - y a da, d ah a dorusu, an n e -b a b a - kilisinin ok byk
ekonom ik, siyasal ve tinsel n em i vardr. Bu ikili, aslnda, tem el nitelikli
toplu m sal yap m alzem esidir. B ek r erkekler evli iftlerin yer ald ky
konseylerinde yer alam az; ve, ok ender istisn alar dnda, konseylerde
yalnzca ocu k lu erkeklerin oto ritesi sz kon u su du r (asln d a baz ky
lerde ocu u olu n caya k ad ar erkekler konseylere aln m azlar). A yns,
soy gruplar, gnll kurulular, su lam a dernekleri, tap n ak cem aatleri
ve benzerleri iin de geerlidir. D in sel alan d an tarm sal a lan a k ad ar
top lu m u n b t n etkinliklerin de ebeveyn ift bir birim olarak katlm
salar; erk ek belirli grevleri yerine getirirken kad n da bun lar tam am
layc grevler yapar. K ar kocay to run larn d an birinin ad m kendi
ad larn a k atm ak yoluyla birletiren ocu ksan llk, hem yerel toplu m d a
-Katta henz bebek yatayken lrse- ocuksan genellikle deimeden korunur; kii adl
ocuk kendi annesinden ve babasndan sz ederken ve bu kiilere hitap ederken bilinsiz
bir biimde kendi adn da ieren ocuksanll kullanr. Ebeveynlerinin, ebeveynlerinin
ebeveynlerinin ya da onlarn da ebeveynlerinin ocuksanllnda ad yer alan ocuun,
bu adan, bu ocuksanllkta ad gemeyen dier kardelerinden farkl ya da ayrcalkl
olduu anlay sz konusu deildir; daha ok sevilen ya da daha becerikli kardein adn
ierecek biimde ocuksanll deitirmek sz konusu olamaz.
19)
Aynca, burada tartlan kii tanmlama dzenlerinin tmn kapsayan bir baka
temann da altn izer: toplumsal rollerin ou asndan kesinlikle birbirlerinin yerine
geebilecekleri biimde temsil edilen cinsiyetler arasndaki farklln en aza indirgenme
sini. Bu temaya ynelik ilgin bir tartma iin bkz. J. Belo, Rangda and Barong (Locust
Valley, N.Y., 1949).
/ \
/
\
Joe'nun Byk
Bykbabas
<
\ \\
\
Bykbabas
Don'un \ \
Babas
\ \
\
\
/ rr^
/ \
<
Joe'nun
Bykbabas
\ \\
\
\
^
\
\
>
\\
Mary'nin \ ^
Babas
\ \
I / > x\
\M a ry /-
Babas
n
Jane
V '
E K L 1
Bali ocuksanll
N O T : Mary, D on dan daha byktr; Joe, M aryden, Ja n e den ve D on dan daha b
yktr. Dier btn insanlarn yalan, elbette selef ya da h alef olm alarm belirleyen
unsur olm alar dnda, ocuksanllk asndan nemsizdir.
20) Bu adan doum sras terimleri, daha zarif bir analizle, sfr ocuksanhlklar
olarak betimlenebilir ve bu simgesel dzene katlabilir: Wayan, Njoman vs. olarak ad
landrlan bir kii hi kimseyi retmemi olan, en azndan imdilik hibir halefi olmayan
kiidir.
21) G. Bateson, Bali: The Value System of a Steady State, M. Fortes (yay. haz.)
Social Structure: Studies Presented to Radcliffe-Broum (New York, 1963), s. 35-53. Bateson,
bir para dolayl bir biimde olsa da, Bali dncesinin zamansal olmayan tuhaf doasna
ilk dikkatleri eken kiiydi ve benim daha dar odakl analizim de onun genel grlerin
den kaynaklanmaktadr. Ayrca bkz. Bateson, A n Old Temple and a New Myth, Djaua
(Jogiakarta) 17 (1937): 219-307. (Bunlar gnmzde yeniden yaymland: J. Belo (yay.
haz.) Traditional Balinese Culture (New York, 1970), s. 384-402; 111-136).
STA T UNVANLARI
Kuram sal adan, Balide herkes (ya da yaklak olarak herkes), onu tam a
m en B aliye zg stat basam aklarnda belirli bir konum a yerletirecek u
ya d a bu unvandan birini tar - 1da Bagus, Gusti, Pasek, Dauh vb.; her bir
unvan toplum un her bir yesi karsnda kltrel adan belirli bir dzeyde
astlk ve stl temsil eder ve bylece nfusun tam am dzgn bir biimde
derecelendirilmi bir kast dizgesiyle dzenlenir. Aslnda, dizgeyi bu ynleriyle
analiz etmeye alanlann d a kefettii gibi, durum ok dah a karmaktr.
D urum , dk kon um lardaki birka kylnn kendilerinin (ya da
ebeveynlerinin) unvanlarnn ne olduunu unuttuklarn ileri srm ele
rinden ibaret deil; unvanlarn derecelendirilm esinde yerden yere, h atta
kimi zam an bilgi kaynandan bilgi kaynana farkllklar grlm esinden
de ibaret deil; ya da, kaltsal tem ellerine karn, unvanlarn d a deitiri
lebilm esinin yollar olm asndan d a ibaret deil. B un lar yalnzca dizgenin
gnlk ileyiiyle balantl (nemsiz saylm ayacak) ayrntlar. A sl nem li
olan, stat unvanlarnn gruplara deil, bireylere atanm asdr.22
S ta t unvan dizgesi sa f bir prestij dizgesidir. Bir kiinin u nvanndan
yola karak, kendi unvannz d a dikkate alarak, kam usal yaam n her
alannda bu kiiye kar nasl bir tavr sergilem eniz gerektiini ve on un
size nasl davranm as gerektiini, aranzda baka hangi toplum sal balar
olursa olsun ya d a onu insan olarak nasl tanrsanz tanyn, bilirsiniz. Balililerin nezaketi ok st dzeyde gelim itir ve gnlk yaam n tam am nda
toplum sal davrann d yzeyini sk bir biim de denetler. K onu m a
biem i, duru, giyim, yem ek yem e, evlenm e, h atta ev ina etm e, lnn
gm lecei yer ve l yakm a kipi kesin bir davran kodu dizisi tarafndan
yaplandrlr; bu dizinin kayna, toplum sal zarafet salam aktan ziyade,
ok d ah a uzak erim li m etafizik konulardr.
S tat unvan dizgesinin tad trden in san eitsizlii ile bunun ifa
de ettii etiket dizgesi ahlaksal, ekonom ik ya da siyasal deil, dinseldir.
G n l k etkileim in bu tr bir ritualistik bak asn dan m odel ald
dnlen ilahi dzenin yansm asdr. Bir kiinin unvan o kiinin zengin-
22)
Balide ka tane unvan bulunduu (yzden fazla olabilir) ya da her bir unvana
ka bireyin sahip olduu bilinmemektedir, nk bu alardan bir saym gerekletirilmi
deildir. Benim Gneydou Balide youn bir biimde incelediim drt kyde toplam
otuz iki farkl unvan ortaya kt; bunlardan en yaygn olanna yaklak iki yz elli birey,
en dar erimli olanna da yaklak elli ila altm birey sahipti. Bkz. C. Geertz, Tihingan:
A Balinese Village.
deer yitimine neden olm alandr. Bunlar, olaylann im diki halini douran
srelerin ya d a bu halin ahlaksal yorum unun form lletirilm eleri deildir
(Balililer bu entelekt el uralarn ikisiyle de fazla ilgilenm ezler): bunlar,
insan toplum unun biim i ile on un kusursuzluktan uzak bir ifadesi -b az
n o k talard a dierlerine oranla kusursuzluktan d ah a da u z a k - o lan kutsal
yap arasndaki ilikinin imgeleridir.
Fakat, un van dizgesinin otonom luu kon usu n da her eyin sylenm esinin ardndan, kozm ik yaplar ile toplum sal biim ler arasnda byle bir
ilikinin var olduu dnlyorsa, bu tam olarak nasl anlalr? Yalnzca
dinsel kavraylara, bireyler arasndaki tinsel deerin doal farkllklarna
ilikin kuram lara dayan an un van dizgesi, toplum a dardan bak an kiiler
olarak, em ein toplum sal paylam nda m evcut olan ve erk, etki, zenginlik,
n ve dierlerinin gereklikleri olarak adlandrabileceim iz eyle nasl
balantldr? K sacas, gerek anlam d a toplum sal yetki dzeni on dan
tam am en bamsz olan bir prestij dizgesinin iine nasl yerlem ekte ve
aralarnda m evcu t olan gevek ve genel banty nasl aklam ak ta ve
srdrm ektedir? Y ant udur: Bu, H in d istan d an ithal edilm i ve yerel
zevke gre uyarlanm nl bir kltrel kurum a dayan an u staca bir hile,
bir el abukluu yoluyla m m kn olur; bu kurum V arn a Dizgesidir. V arn a
Dizgesi sayesinde, Balililer, doal yolla o n d an n eet ettii var saylan am a
aslnda keyfi olarak on a em poze edilen yaln bir karakterle, ok dzensiz
bir stat kutucuklar derlem esini aa karr.
H indistanda olduu gibi, V arn a Dizgesi, gitgide azalan prestij dzeyle
rine gre sralanan drt tem el kategoriden oluur Brahmana, Satria, Wesia
ve Sudrave bunlardan ilk (Balide Trivangsa halk) aa tab a
kadan olan drdncye kar tinsel bir patriyark yetkesini tanm lam aktadr.
B alide V arn a Dizgesi kendi bana stat ayrmlarn gerekletirm ek iin
kltrel bir gere deil, yalnzca unvan dizgesi tarafndan zaten gerekle
tirilmi olanlar balantlandran bir kltrel geretir. Bu dizge, iinde ima
yoluyla dile getirilen saysz ince kyaslamay dzgn bir ayrmlam a (baz
bak alarna gre gereinden fazla dzgn) biim inde zetler - koyunlar
keilerden, birinci kalite koyunlar ikinci kalite olanlardan, ikinci kalite
olanlar nc kalite olanlardan ayrarak.23 in sanlar birbirlerini Satria
23)
V am a kategorileri, genellikle, ou yksek konumlardaki kiiler tarafndan, ka
demeli snf biiminde adet alt gruba ayrlr - st (utama) , orta (madia) ve alt {nista);
kategorinin btnndeki eitli unvanlar da buna gre alt gruplara ayrlr. Balililerin Polinezyal olduu kadar Hint kkenli olduu da sylenebilecek toplumsal katmanlama
dizgesinin tam bir analizi burada verilememektedir.
KA M U SA L U N VA N LA R
Kii tanm nn bu sonuncu sim gesel dzeni, yzeysel adan, bizim bireyleri
tan m lam a ve karakterize etm eye ilikin d ah a belirgin yordam larm zdan
birini anm satr.24 Biz de, ska (belki de fazlasyla sklkla) insanlar bir
m eslek kategorileri perdesinin ardndan grmekteyiz - yalnzca u ya d a bu
ura yerine getiriyor olarak deil, postac, arabac, siyaseti ya d a satc
olm as cihetiyle neredeyse fiziksel ad an kaynam olarak. T op lu m sal
ilev kiisel kim liin alglanm asn salayan sim gesel ara gibi iler; insan
ne yapyorsa odur.
24)
Cinsiyet belirleyicileriyle balantl olan (kadnlar iin Ni, erkekler iin I) b
dier dzenin varlna da en azndan deinmek gerekir. Sradan yaamda, bu unvanlar
yalnzca kii adlarna (bu adlarn ou cinsiyet asndan yanszdr) ya da kii adlar ile
doum sras adlarna birer ek olarak eklenirler, ama bu ok sk grlmez. Bunun sonu
cunda, bu unvanlar, kiiyi tanmlama asndan yalnzca rastlantsal bir neme sahiptir;
bu nedenle de bunlar ayrca ele almaya gerek olmad kansndaym.
25)
Bu ynde bir makale iin bkz. C. Geertz, Form and Variation in Balinese Villag
Structure.
bir terim o lab ilir- ve bunun son u cu n d a bu n lan n tad belirli u nvanlar
bulunm aktadr: Klian, Perbekel, Pekaseh, Pemangku, A nak A gung, Tjakorda, Deua Agung, Fedanda ve belki elli k ad ar un van d ah a. V e -n fu su n
ok k k bir yzdesini o lu tu ran - bu in san lara bu resm i unvanlaryla
h itap edilir ve deinilir; bazen doum sras adlar, stat u n v an lan ya da,
Su d ralar sz konusu olduunda, ocuksan lar ikincil bir belirtim am acyla
bu unvan lara eklenir.26 Su d ra dzeyinde eitli ky efleri ve halk ra
hipleri ile T riw an gsa dzeyinde eitli krallar, prensler, efendiler
ve barah ipler yalnzca bir role sahip deildir. Bunlar, kendilerinin ve
evredekilerin gznde, bu roln iine ekilm i hale gelir. O n lar gerek
anlam d a kam usal kiilerdir, kii olm ann dier ynleri -b ireysel kiilik,
d oum sras, akrabalk ilikileri, ocuk dnyaya getirm ekle balantl
stat ve prestij sralam as- on lar asndan, en azndan sim gesel dzeyde,
ikincil konum a der. Bizler, psikolojik zellikleri kiisel kim liin tem eli
kabul ederek, bu kiilerin gerek kiiliklerini rolleri uruna feda ettiklerini
syleyebiliriz; on lar ise, toplum sal konum a odaklan arak, rollerinin gerek
kiiliklerinin kendisi olduunu syleyeceklerdir.
K am u unvan tam a roln stlenebilm e, stat unvanlar dizgesiyle
ve on u n V arn a kategorileri iindeki dzenleniiyle yakndan balan tl
dr; bu balan t tinsel m eruiyet doktrini olarak adlandrlabilecek ey
tarafndan salanr. Bu doktrine gre, blgeleraras -b lg ese l ya d a Bali
a p n d a - nem e sahip siyasal ve dinsel kon um lara yalnzca Triw angsalar getirilebilir; yerel nem e sahip olanlar ise Subralara braklr. st
dzeylerde doktrin ok katdr: yalnzca S atrialar -yan i, S atria derecesine
uygun den unvanlar tay an lar- kral ya d a en st dzeydeki prens
olabilir, yalnzca W esia ya d a S atrialar efendi ya da d ah a alt dzeyde
prens olabilir, yalnzca Brahm analar barahip olabilir. D ah a alt dzeylerde
doktrin bu k ad ar sk deildir; fakat ky eflerinin, sulam a derneklerinin
balarnn ve rahiplerin Su d ra olm as ve Trivvangsalarn d a konum larn
korum alar gerektii kesindir. A n cak , her iki durum da da, kam u unvanla
rnn ilikili olduu vekilharlk rollerine kuram sal ad an h ak kazanm ,
V arn a kategorisi ya d a kategorilerinin stat unvanlarn tayan kiilerin
byk ounluunun byle rolleri yoktur ve byle rollere sahip olm alar
26)
Unvann ifade ettii ilevle ilikili yer adlar ikincil belirtim olarak belki dah
yaygndr: Klian Pau; burada Pau kiinin klian (e f, ileri gelen) olduu kyn
addr. Anak Agung Kaleran; burada Kaleran" - kuzey ya da kuzeyli- efendinin
saraynn ad (ve konumu) olmaktadr.
27)
Tanrlarn etkinlikleri hakknda, kimi ok uzun geleneksel metinler bulunmak
tadr ve yklerin paralar bilinir. Fakat, hem bu mitler benim karakterize etmeye a
ltm tipolojik kiilik grn, statik zaman grn ve trenselletirilmi etkileim
biemini yanstmaktadr, hem de yklerin ele aldklar kutsal varlklar tartmak ya da
bunlar hakknda dnmek konusundaki genel suskunluk Balililerin dnyay anlama
ve uyarlama abalarna ok az katk salamaktadr. Yunanlar ile Balililer arasndaki fark,
tanrlarnn -her iki durumda da skandal nitelikli- yaamlarndan ziyade, bu insanlarn
bu yaamlara kar taknd tutumda yatar. Yunanlar asndan, Zeus ile beraberindeki
lerin zel yaamlar insanlarnkine ok benzer ve bu nedenle onlar hakknda dedikodu
yapmann felsefi bir anlam vardr. Balililer asndan, Batara Guru ile beraberindekilerin
zel yaamlar yalnzca birer zel yaamdr ve onlar hakknda dedikodu yapmak yakk
sz, hatta, prestij sradzenindeki yerleri dnldnde terbiyesizlik olacaktr.
ayin deiim lerine ya d a bitki yaantsnn ilerlem esine dikkat kesilm ek;
alklarn, tarm sal ilerin ya da ev ilerinin dnglerini h esaplam ak;
hedeflenen eylemler hazrlayp program lam ak ve gerekletirilm i olanlar
anm sayp deerlendirm ek; soyaalarn korum ak, efsaneleri ezberden
okum ak ya d a kehanetleri ezberlemek. Fakat, hi kukusuz, en nem lileri
arasnda, kiinin kendisinde ve evresindekilerde biyolojik yalanm a,
olgunlam a srecini, som ut bireylerin ktlem esi ve o rtad an kalkm as
srecini gzlem lem esi yer alr. Kiinin bu sreci nasl grd, bu nedenle,
kiinin zam an nasl yaadn derinden etkiler. Kiilerin, bir kii olm ann
ne dem ek olduu hakkm d aki kavraylar ile tarihin yaps hakkndaki
kavraylar arasnda yok edilem ez bir isel ba m evcuttur.
V u rgu lam ak ta olduum gibi, Balililerin kiisel kim lik anlaylarn
ieren kltr kalplar hakkm d aki en arpc ey, kesinlikle, h erkesi dostlar, akrabalar, kom ular, yabanclar; yallar ve genleri; stleri
ve astlar; efleri, krallar, rahipleri ve tanrlar; h atta llerle dom am
o lan lar- basm akalp bir biim de adalar, soyut ve adsz hem cinsler
olarak betim lem eleridir. G izlenen ad lard an gsterili unvanlara kadar,
kiiyi tan m lam ann her bir sim gesel dzeni, tem el balan ts ayn zam an
dilim inde yayor olm aktan ibaret bireyler arasndaki ilikiye ikin sta n
dartlatrm ay, idealletirmeyi ve genelletirm eyi vurgulayp glendirecek
ve bir kiinin gem iinde yeri o lan toplum dalar ya d a birbirlerinin doal
vasiyetisi veya durum dan habersiz vrisi olan seleflere ve haleflere ikin
ilikide yer alan kim seleri sessizletirecek ya d a anlayacak biim de i
grr. Elbette, B alideki insanlar birbirlerinin yaam n da doru dan ve
bazen de derinden yer alm aktadr; elbette, dnyalarnn kendilerinden
nce gelm i olanlar tarafndan ekillendiini hissetm ekte ve eylem lerini
de kendilerinden sonra geleceklerin dnyasn ekillendirecek biim de
ynlendirm ektedirler. A m a, kltrel ad an sergilenen, sim gesel adan
vurgulanan, onlarn birer kii olarak varolularnn bu yn -dolayszlk
ve bireysellikleri ya d a tarihsel olaylar zerindeki zel, asla yinelenem ez
etkileri- deildir; kalc, hatta, aslnda sonsuz bir m etafizik dzen iindeki
toplum sal konum lam lar, kendilerine zg konum lardr.28 Balililerin
28)
Deimez olduu dnlen ey, dzenin btndr; bireyin, belirli eksenler er
evesinde bile olsa, hareketli olduu dnlen konumunun deimez olduu dnl
mez. (Baz eksenler erevesinde -rnein doum sras- aslnda deimez konumdadr.)
Ama, burada nemli olan nokta, bu hareketin bizim zamansal olarak adlandrabilecei
miz alardan alglanmamasdr: birinin babas" gnn birinde bykbabas haline gel
diinde, gerekleen deiiklik, yan ilerlemesi biiminde deil de toplumsal (ve burada
indirgeyen Balililer, ikinci bir atky d a beraberinde retm ektedir. Balililerin kii olm aya ilikin kiisellilikten an n d n c kavray ile balantl
olarak, zam an d a (yine bizim bak am zdan) zam an dan arndrlm
bir kavraytr.
31)
Bunu izleyecek olana bir giri ve bundan nce yer alana bir ek olarak unu be
lirtmek gerekir: nasl ki Balililerin birbirleriyle toplumda ilikileri ve atalar ile torunlar
arasnda bir tr maddesel balant bulunduuna ilikin bir inanlar mevcutsa, gerek
takvim anlaylar diyebileceimiz baz anlaylara da -C ak a ad verilen dizgedeki mutlak
tarihler, birbirini izleyen dnemlere ilikin Hindu kavray ve, dahas, Miladi takvime
eriim- sahiptirler. Fakat, bunlar (yaklak 1958) gnlk yaamn sradan ilerleyiinde
vurgulanmaz ve ikincil derecede neme sahiptir; bunlar ara sra belirli kiiler tarafndan
belirli amalarla, ok snrl balamlarda uygulanan apayr kalplardr. Bali kltrnn
eksiksiz bir analizinin -eer byle bir ey olanaklysa- aslnda bunlar da dikkate almas
gerekir; baz bak alarndan, kuramsal ynden nemsiz olduklar sylenemez. Fakat,
burada ve baka almalarda, bu olduka yetersiz analizde asl nokta, Balililerin, sy
lenceye gre Macarlar gibi, bizimkine kesinlikle benzemeyen bir gezegenden g etmi
kiiler olmalar deil, yalnzca, toplumsal adan gerek neme sahip belirli meseleler
hakkndaki dncelerinin asl parasnn, en azndan imdilik, bizimkinden belirgin bir
biimde farkl bir ynde yol almasdr.
32) iki yz on gnlk sper dngy oluturan otuz iki adlk dngler de (uku) adlandrld iin, bunlar be ve yedi gnlk adlarla birlikte kullanlabilir -kullanlmaktadr
d a - ve bylece alt adlk dngdeki adlarn kullanlmas gereksinimini de ortadan kald
rlabilir. Fakat, bu yalnzca gsterimle ilgili bir konu deildir: otuz ve krk iki gnlk sper
dnglerin adlar bu ekilde belirsizletirilse bile, sonu tamamen ayndr. Balililerin tak
vimle ilgili saptamalar gerekletirmek ve bunlarn anlamlarn deerlendirmek iin kul
landklar gereler -tablolar, listeler, saysal hesaplamalar, anmsatclar- hem karmak
hem de ok eitlidir ve hem teknik hem de yorum asndan bireyler, kyler ve adann
blgeleri balamnda farkllklar bulunmaktadr. Balide basl takvimler (hl ok yaygn
bir yenilik olmasa da) ayn anda ukuyu, birbirinin yerine geen on dngnn her birin
deki gn (hi deimeyen de dahil!), ay-gne dizgesindeki gn ve aylar, Miladi takvim
ve slam takvimlerindeki gn, ay, yl, in takvimindeki gn, ay, yl ve yl adn -stelik
bir de bu eitli dizgelerin tanmlad biimde N oelden Galungana kadar btn nemli
tatillerin gsterimlerini- ierme abasndadr. Balililerin takvimlere ynelik grleri ile
takvimlerin toplumsal-dinsel anlam iin bkz. R. Goris, Holidays and Holy Days, J. L.
Swellengrebel (yay. haz.), Bali (Lahey, 1960), s. 115-129 iinde.
33) Daha kesin sylemek gerekirse, tanmladklar gnler size bunun ne tr bir zaman
olduunu syler. Dngler ve sper dngler -dng olduklar iin- yinelenseler bile,
nemli olan ya da nem atfedilen nitelikleri bu gerek deildir. Otuz, otuz be, krk iki ve
iki yz on gnlk evrimler ve dolaysyla iaret ettikleri aralklar bu biimde alglanmaz
- ya da yalnzca evresel olarak byle alglanr; bunlar reten temel evrimlerdeki, yani
asl dnglerdeki aralklar da byle alglanmaz - bu gerek ilk deinilen aralklara ay
ve yl, sonrakilere de hafta denmesi yznden bazen yanl anlalmaktadr. Sk sk
vurgulanmas gerektii gibi, gerekten de nemli olanlar yalnzca gnlerdir ve Balilile
rin zaman anlay dngsel olmaktan ziyade srelidir: paralardan oluur. T ek tek gnler
iinde belirli miktarda ksa vadeli, ok da titizlikle dzenlenmemi sreli hesaplamalar
yer alr: gnlk dng iindeki belirli noktalarda (sabah, le, gn batm vb.), kamusal
yerlerde gonglarm alnmas biiminde ve bireysel katlmlarn kabaca dengelenmesinin
pm aklan n her biri -a ile tapnaklan, ardl-grup tapnaklan, tarm tapnaklan, lm tapn aklan , d evlet tapnaklar vb - kendisine has, odalar diye
bilinen bir bayram gnne sahiptir; sklka ve yanllkla doum gn
ya da, d ah a kts, yldnm diye evrilse de, gerekte, gn yzne
k , beliri , tezahr anlam na gelir; yani, tapnan kurulduu gn
olm aktan ziyade, tapnan faaliyete getii gn (ki var olduu gnden
beri hep faaldir), tannlarn orada ikam et etm ek zere gklerden yeryzne
indii gndr odalan. O d alan lan n arasnda kalan zam an dilimi hareketsiz,
m etruk, botur; dahas, rahip tarafndan hazrlanan birka kk sunu
saylm azsa, tap n akta hibir h areket yoktur.
T a p n a k la rn byk bir ou n lu u asn d a n , o d a la n d eiim sel
takvim e gre belirlenir (geri kalanlar asn dan d a odalanlar ay-gne
takvim ine gre dzenlenir; bu takvim , greceim iz gibi, zam an alglam a
kipleri asn dan aa yukar ayn kapya km aktadr) ve yine be, alt
ve yedi adlk dnglerin etkileim i kullanlr. Bu d a dem ektir ki, tapnak
trenleri -b u n la r inanlm az lde ayrntl olan lard an hi gze arpm ayanlara kadar farkllk gsterm ektedir- B alide ok sk gereklem ektedir;
stelik, bu n o ktad a, bu tr trenlerin yaplm ad belirli gnlerin yan
sra, zellikle m etafizik nedenlerden tr hibir trenin dzenlenm edii
gnlerin varlna karn.37
Bylece, Bali yaam , hem herkesin kutlad ve sk sk gerekleen
bayram lar tarafndan hem de, ok d ah a sk bir dzeyde, yalnzca tap( nan -gen ellik le d ou tan itib a ren - yesi olanlarn katld tapm ak
kutlam alar tarafndan dzensiz bir biim de blnm ektedir. Balililerin
ou yarm dzine k ad ar tapnan yesi olduu iin, bu d a -lg n ca
denem ese b ile - inanlm az dzeyde youn bir ritel yaam dem ektir; geri, bu yaam ritmik olm ayan bir dzende ar etkinlik ile devinim sizlik
arasnda gidip gelm ektedir.
Bayram lar ve tapnak festivallerini konu alan bu dah a dinsel konulara
ek olarak, deiim sel takvim , yaam n d ah a dnyevi m eselelerini de bn-
toplam 2.170 milkarelik alanyla Delaware kadar yer kaplayan bir ada olan Balide (kuku
douracak kadar kesin bir say belirterek) 4.661 byk ve nemli tapnak olduunu
rapor etmitir.
37)
Eksiksiz bir odalanm (bunlar tek bir gn yerine gn srer) betimlenmesi i
bkz. J. Belo, Balinese Temple Festival (Locust Valley, N.Y., 1953). Odalanlar byk oun
lukla alt adlk dng yerine, be ve yedi adlk dnglerle birlikte uku kullanm yoluyla
hesaplanmaktadr. Bkz. 31. dipnot.
yesine alr.38 Ev ina etm ek, i giriimini balatm ak, konutunu deitirmek,
yolculua km ak, rn h asat etm ek, silah tak i horoz m ahm uzlarn
keskinletirm ek, kukla gsterisi dzenlem ek ya d a (eski zam anlarda)
sava b alatm ak veya bara karar verm ek iin iyi gnler ve kt gnler
bulunm aktadr. Kiinin doduu gnn -bizim anladm z anlam d a doum gn deildir, o kiinin odalandr (bir B aliliye ne zam an doduunu
sorsanz dokuzuncu gn, Perem be gibi bir yant alrsnz ve bunun d a o
kiinin yan belirlem ek asndan pek bir yarar o lm az)- kaderinin byk
bir blm n denetlediine ya da, d ah a dorusu, gsterdiine inanlr.39
u gn d oan in sanlar intihara eilimlidir, bu gn doanlar hrsz olur,
u n d a doanlar zengin, bun da doan lar d a yoksul; u nda doan lar iyi, ya
d a uzun m rl ya d a m utlu, bu n d a doanlar ise hastalkl, ksa m rl
ya d a m utsuzdur. H uy ve yetenek de benzer biim de deerlendirilir. H a s
taln tans ve tedavisi tam am yla takvim e dayal karm ak kararlarla
balantl olabilir; bu kararda hem h astann hem de tedavi iini stlenenin
odalanlar, h astalanlan gn, aynca belirtiler ve ilala metafizik ilikisi olan
gnler de etkin olm aktadr. Evlilik son uca b alan m ad an n ce, bireylerin
odalanlar karlatrlr ve birlem elerinin uurlu olup olm adna baklr;
deilse, ve taraflar hi deilse ihtiyatl ise (taraflar her zam an ihtiyatldr),
evlilik gereklem ez. l gm m enin ve l yakm ann, evlenm enin ve
boanm ann -Ib ran ice den B ali ortam n a ak tarrsak - duaya ve alverie
km ann, toplum dan elini ayan ekm enin ve toplum a katlm ann bir
zam an vardr. Ky konseylerinin, sulam a birliklerinin ve gnll derneklerin toplantlar hep deiim sel takvim e (ve d ah a ender durum larda da
ay-gne takvim ine) gre dzenlenir; tpk sessizce evde oturup beladan
uzak durm aya allacak zam anlar gibi.
Farkl bir tem ele oturm asna karn, ay-gne takvim i, aslnda, dei
im se! takvim le ayn m anta gre zam an hesaplam aktadr. B alca fark
38) Ayrca, farkl adlar tayan gnlerin neden bu niteliklere sahip olduklarm akla
yan eitli metafizik unsurlar da bulunmaktadr -eitli tanrlar, eytanlar, doal nesneler
(aalar, kular, hayvanlar), erdemler ve kusurlar v b .- fakat bunlarn burada ele alnma
sna gerek yok. Bu alanda ve metin iinde betimlenen falclk uygulamalaryla balantl
konularda, kuramlar ve yorumlar standart bir dzene kavumu deildir ve hesaplama da
yalnzca be, alt ve yedi adlk dnglerle snrl olmayp dierlerinin eitli deiimlerine
de yaylmaktadr; byle olunca da olaslklar snrsz dzeye ular.
39) Bireysel farkllklar da gz nnde bulundurulduunda, genellikle kullanlan te
rim odalan deil, otonan olmaktadr, ama kk anlam ayndr: beliri, tezahr, gn
yzne k.
ve belirli am alar asn dan av an taj, aa yukar belirli bir tarih ten
balam yor olm asdr; m evsim lere gre srklenm ez.
Bu takvim , yeni aydan yeni aya k ad ar uzanan, num aralan m on iki
aydan oluur.40 A rd n d an , bu aylar (yine num aralard an oluan) iki tr
gne ayrlr: ay (tithi) ve gne (diwasa). Bir ay iinde daim a otuz ay gn
bulunur, fak at ay ve gne yllar arasndaki uyum suzluktan tr, bir
ayda bazen otuz gn, bazen de yirmi dokuz gn vardr. Yirm i dokuz gn
olm as durum unda, ay gnlerinin bir gne gnne d enk dt kabul
edilir - yani, bir ay gn atlanr. Bu her otuz gnde bir gerekleir; fakat,
bu h esaplam a astronom ik ad an o ld uka doru olsa da, gerek sap tam a
astronom ik gzlem ve kuram a gre yaplm az - zaten Balililerin bu i iin
(ilgi duym ak dnda) gerekli kltrel donanm lar bulunm am aktadr;
bu dizge deiim sel takvim in kullanm yoluyla belirlenir. H esaplam aya
elbette ilk b ak a astronom ik yollardan ulald; fakat bu son u ca H indular
ulat ve on lar da takvim i ok uzak bir gem ite Balililerden alm t. Balililer asndan, ikili ay gn -a y n an d a iki gn birden o lan g n - yalnzca
deiim sel takvim in dng ve sper dnglerinin ileyiiyle silinen zel
bir gndr - sonul deil, n cl bir bilgidir.
H er ne olursa olsun, bu dzeltm e, yine de, gerek ay ylndan dokuzon bir gnlk bir sapm ay ortaya karm aktadr ve bu durum d a her otuz
ayda bir, bir artk ayn eklenm esiyle telafi edilm ektedir; bu uygulam a da,
zgnlk asndan, H indularn astronom ik gzlem ve h esaplam alarnn
bir son u cu o lsa d a b u rad a yalnzca m ekan ik bir niteliktir. A y-gne
takvim i astronom ik grnse ve dolaysyla doal zam ansal srelerin,
doal saatlerin bir tr alglan zerine oturtulm u grnse de, bu, onun
kullanm ndan ok kken inden kayn aklanan bir yanlsam adr. T ak vim in
kullanm lar, gn gzlem lenm esinden olduu kadar -y a d a geen za
m ana ilikin dier herhangi bir d en eyim d en - sk skya tabi tutulm aya
alld deiimsel takvim den de baktr. Deiim sel takvim de olduu
gibi, gnlerden han gi gn (ya da ne tr bir gn) olduunu, syleyen ey
otom atik, parackt, tem elde m etrik deil, sm flandrc olan dizgedir;
ayn grnm bunu sylem ez, nk bu grnm , banz kaldrp aya
ylesine baktnzda, takvim i belirleyen ey olarak deil, takvim in bir
yansm as olarak grlr. G erekten gerek olan ise gnn addr - ya
40)
lk iki ayn ad numaralardan oluurken son iki ayn Sanskrit dilinen alnma
adlar saylardan olumaz. Fakat, Balililerin alglay asndan bu adlar on birinci ve on
ikinci anlamna gelir.
41)
Aslnda, Hinduizm kaynakl bir dier dnleme sonucunda yllar da numara
landrlr; fakat, bu numaralandrmay bilmenin yalnzca akademik bir prestij, kltrel
bir ssleme nitelii tad din evreleri dnda, yllarn numaralandrlmas aslnda tak
vimin kullanlmasnda hibir rol oynamaz ve ay-gne tarihleri de hemen her zaman yl
belirtilmeden verilir; zaten yl da, ok ender istisnalar dnda, ya bilinmez ya da nemli
saylmaz. Eski metinler ve yaztlar bazen yla deinirse de yaamn gnlk ak iinde
Balililer asla, bizim anladmz biimiyle, tarih tutmazlar; olsa olsa, bir olay iin -bir
yanarda patlamas, bir sava ve benzerleri- ben kkken, HollandalIlar buradayken
gibi ifadeler kullanr ya da Balililere zg belirsiz zaman ifadesini kullanarak Madjapahit
zamannda derler.
azimli, h atta ok gayretli bir tr oyn am aya dnm esin den; din, san at
ve etiketin yalnzca her eyin benzerliine duyulan btnsel bir kltrel
dknln farkl biim de ynlendirilm i belirileri o lm asn d an - Bali
yaam nn duygusal yn nn en belirgin (en fazla hayranlk duyulan)
zellik lerin d en ikisini d a h a kesin bir biim d e an lam ak o lan ak ld r:
kiileraras ilikilerde (hatal bir biim de) u tan olarak adlandrlan
duygunun nem i ve k olektif etkinliin dinsel, san atsal, siyasal, e k o
n o m ik - tanm lanabilir son ulara varm am as - yani (doru bir tanm la)
doruk (clim ax) eksiklii olarak adlandrlan durum .42 Bu tem alardan
ilki dolaysz bir biim de kiilik kavraylarna doru ynelirken, dieri
de, bir o kadar dolaysz bir biim de, zam an kavraylarna doru ynelir
ve bylece B alinin davran sal biem ini iinde devindii fikirsel ortam la
bad atran m etafizik genim izin dzeylerini salam a alr.
U tan kavram , ahlaksal ve duygusal kuzeni sululuk ile birlikte
literatrde bol bol tartlm, koskoca kltrler utan kltrleri olarak
dam galanm tr, nk sululuk k lt rlerin d e baskn olduu dnlen
gnah, isel deer ve benzerlerine duyulan ilgi karlnda, ilerin
de on ur, n ve benzerlerine ynelik youn bir ilgiyi barndrdklar
dnlm ektedir.43 Bylesine btnsel bir kategoriletirm enin yararlar
ile karlatrm al psikolojik dinam iin karm ak sorunlar bir yana, bu tr
alm alarda u tan terimini dildeki en yaygn anlam ndan - sululuk
duygusun d a n - syrmann ve bylece onu byle bir sululuktan aypla
n acak bir ey yapm olm a eylemi ya d a duygusu- tam am en ayrmann zor
olduu ortaya kmtr. Genellikle, bu kartlk, utan kavramnn kusurlu
davrann aka ortaya serildii durum lara uygulanm a eilimi gsterm esi
ve sululuk kavram nn da bunun byle olm ad durum lara uygulanm a
eilimi gsterm esi gereine dayandrlr. U tan , ortaya kanlan bir k ab a
hatin ardndan gelen kk dm e ve aalanm a duygusudur; sululuk ise
kiiye elik eden ve ortaya kanlm am , ya d a henz ortaya karlmam,
gizli bir ktlkle balantl bir duygudur. Bu durum da, utan ve sululuk,
bizim etiksel ve psikolojik szck daarcmzda ayn ey olm asa da, ikisi de
ayn ailedendir; biri dierinin yzeye vurmasdr, dieri birinin gizlenmesidir.
42) Bali kltrnde utan temas iin bkz. M. Covarrubias, The Island of Bali (Nevv
York, 1956); doruk eksiklii iin G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character (New
York, 1942).
43) Kapsaml bir eletirel alma iin bkz. G. Piers ve M. Singer, Shame and Guilt
(Springfield, 111., 1953).
44)
Bir kez daha, beni burada ilgilendiren psikolojik dinamik deil, kltrel grng
bilimdir. Kantlamak ya da rtmek iin kantlarn mevcut olduunu dnmesem de,
elbette, Balililerin sahne korkusunun u ya da bu trden bilinalt sululuk duygularyla
balantl olmas olanakldr. Benim vurgulayacam tek nokta, lek kavramn sululuk
ya da utan terimleriyle -b u terimlerin genelde kullanlan anlamlar dikkate ahnarakevirmenin hata olacadr; sahne korkusu - izleyicilerin nne kldnda hissedilen
tedirginlik duygusukavram, Balililer hep yaptklar gibi lek kavramndan sz ettikle
rinde neden sz ettiklerine ilikin hl pek kusursuz saylmayacak, daha iyi bir fikir verir.
youn trensellik ve riteller girer. R angda-B arong gibi heyecan ykl bir
trende bile, deh et saan cad ile ap tal ejderha arasndaki sav a tam bir
zm szlk havasnda, her eyi aynen balan gta olduu gibi brakan
bir m istik, m etafizik ve ahlaki belirsizlik kon um unda son a erer; izleyici
de - e n azndan yabanc bir izleyici- sonlandrc bir eylerin gereklem ek
zere olduu am a asla gerekleem edii hissine kaplr.45
K sacas, olaylar tpk bayram lar gibi gerekleir. O rtaya kar, o rta
d an kaybolur, yeniden ortaya kar - her biri de tedbirli, kendi kendine
yeter bir biim de, ilerin belirli dzeninin belirli bir tezahr biim inde.
T op lu m sal etkinlikler ayr perform anslardr; belirli bir ynde ilerlemez,
belirli bir son u ca doru km elenm ezler. Z am an nasl sreli ise yaam da
yledir. D zensiz olduu sylenem ez, am a nicel adan, tpk gnlerin
kendileri gibi, snrl sayda yerleik dzene uyacak biim de dzenlidir.
Balililerin toplum sal yaants d oruktan yoksundur, nk hareketsiz bir
im diki zam an iinde, tem el bir h attan yoksun bir im di iinde gerekle
m ektedir. Y a da, yine doru bir saptam ayla, Balililerin zam an devinim
den yoksundur, nk Balililerin toplum sal yaam doruk noktasn d an
yoksundur. Bu ikisi birbirini gerektirir ve yine bu ikisini Balililerin ayn
zam an dilimine yerletirm esini gerektirir, tpk onlarn da bu yerletirmeyi
gerekli klm alar gibi. H em cin sler anlay, tarihin alglan ve kolektif
yaam n h av as -b a z e n dile getirildii biim iyle e th o s- tanm lanabilir
bir m antk erevesinde birbiriyle skca balantldr. F akat, bu m antk
tasm sal deildir; toplum saldr.
Kltrel Btnleme,
Kltrel atma, Kltrel Deiim
H em u savurm an m biim sel prensiplerine hem de gerekler ile olaylar
arasn d aki ussal balan tlara gnderm ede b u lun an m an tk tehlikeli
bir szcktr hele kltr analizinde d ah a d a bir tehlikelidir. A nlam l
biim lerle uraldnda, bu biim ler arasndaki ilikiyi her yerde m evcut,
birbirleri iin tadklar bir tr znl eilim den (ya d a eilim eksikli
inden) ibaret grm e eilim i ok gldr. te, bu nedenle, kltrel
45)
Rangda-Barong savann betimlemesi iin bkz. J. Belo, Rangda and Barong; t
renin ruh halinin gzel bir deerlendirmesi iin bkz. G. Bateson ve M. Mead, Balinese
C haracter.
46)
J. Levenson, Modem China and Its Confucian Past (Garden City, 1964), s. 212
Burada ve baka yerlerde, dnmeyi yalnzca amal bir biimde kafa yorma iin deil,
ayn anda her trden zek etkinlii iin kullanmaktaym; anlam terimiyle de yalnzca
soyut kavramlar deil, her trden anlam kastetmekteyim. Bu belki bir para keyfi ve
biraz gevek bir yaklam olabilir, ama genel konulardan sz edecekseniz genel terimler
kullanmak gerekir, bu tr konulara dahil olanlar homojenlik iermekten ok uzak olsalar
bile.
47)
Her bir gsterge kendi bana l grnr. O na yaam veren nedir? - Kullanmd
yaam bulur. Yaam m bahedilir ona orada? - Yoksa onun kullanm yaam mdr? L.
Wittgenstein, Philosophical lnvestigations (New York, 1953), s. 128e. zgn metindeki
italik yazlar korunmutur.
biim indeki anlay, kltrn p ara blk birim lerden olutuu bii
m indeki, M alinow skinin otuzlu yllarn balarndaki devrim inden sonra
ikam e ettii eski gr kadar hataldr. Dizgelerin dizge olm ak iin son
noktaya kadar birbiriyle balantl olm alan gerekmez. Y oun ya da zayf bir
biim de birbiriyle balantl olabilirler, am a ne lde birbiriyle balantl
olduklar - n e k ad ar dzgn bir biim de tm leik o ld u k lar- grgl bir
konudur. H er trl deikende grld gibi, yaantsal kipleri arasnda
balan tlar olduunu ileri srm ek iin, onlar yalnzca varsaym ak deil,
bulm ak (ve onlar bulm a yollarn bulm ak) gerekir. Ayrca, hem -herh an gi
bir kltr g ib i- karm ak hem de tam am en balantl bir dizgenin ilev
grem eyeceine inanm ak zere baz olduka ikna edici kuram sal nedenler
bulunduu iin, kltrel analiz sorunu, bamsz ynleri olduu kadar ba
lantlar da, uurum lar olduu k ad ar kprleri de belirlem e sorun udur.50
K ltre uygun bir im ge -e e r m utlaka bir im ge gerekiyorsa- ne rm cek
a ne de kum yndr. Bu im ge d ah a ok ah tap o ta benzer: ah tapotu n
d okunalar byk lde birbirinden ayr biim de btnletirilm itir,
sinirsel ad an aralarnda ok zayf bir balan t yer alr ve her ne varsa
beyne bununla iletilir, am a, yine de, ahtapot, en azndan bir sreliine, bir
p ara h an tal d a olsa yaayabilir bir varlk olarak var olm ay ve kendisini
savunm ay baarr.
Benim savm a gre, bu m akalede nerilen, kii, zam an ve eylem k av
raylar arasndaki yakn ve dolaysz karlkl bam llk, on un Balililere
zg biim i bir lde tu h af olsa bile, genel bir grngdr, nk byle
bir karlkl bam llk insan deneyim inin dzenlenm esine ikindir, insan
yaam nn srdrld koullarn gerekli bir etkisidir. Fakat, bu trden
byk, bilinm eyen sayda ok genel karlkl bam llklarn yalnzca
biridir; bu karlkllk bam llklardan bazlaryla aa yukar dolaysz
50)
Bylece gsterildii gibi, adaptasyonlarn birikimi iin (...) baz deikenlerden
(...) dierlerine (...) kanallar olmamal. (...) Psikolojik yazlarda ou zaman ima edilen,
eer ki yeterli sayda karlkl balant mevcutsa her eyin yolunda gidecei gr (...)
olduka yanltr. W. R. Ashby, Designfor a Brair, gzden geirilmi II. basm (New York,
1960), s. 155. zgn metindeki italik yazlar korunmutur. Elbette, burada, dolaysz ba
lantya -Ashbynin birincil bitiim dedii eye- gnderme yaplmaktadr. Dizge iindeki
dier deikenlerle hibir ilikisi bulunmayan herhangi bir deiken bu dizgenin paras
olamaz. Bu konudaki kuramsal sorunlara ilikin tartma iin bkz. Ashby, s. 171-183,
205-218. Kltrel kesintinin hem ynettikleri toplumsal dizgelerin etkili ilev grmesiy
le uyumlu olabilecei, hem de -h a tta - byle bir ilev grmeyi destekliyor olabileceine
ynelik bir gr iin bkz. J. W. Fernandez, Symbolic Consensus in a Fang Reformative
Cult, American Anthropologist 67 (1965): 902-929.
51)
ilgintir ki, cumhuriyetin ilk yllarnda, merkezi Endonezya ynetiminde fazlac
neme sahip tek Balili -bir sreliine dileri bakanl yapan- Balinin geleneksel kral
lklarndan biri olan Gianjarm en st dzeydeki Satria prensi oldu; prens Balililere zg
o ahane adiardan birini tayordu: Anak Agung Gde Agung. Anak Agung Gianjar
hanedannn yeleri tarafndan tanan bir unvandr; Gde bir doum sras unvandr
(Wayann Triwangsa arasndaki dengi) ve Agung da bir kii ad olmasna karn asln
da kamusal unvann yinelenmesinden baka bir ey deildir. Her gde agung, yani
byk anlamna geldii ve anak da insan anlamna geldii iin, adm tamam b
yk, byk, byk insan gibi bir anlam ierir - aslnda, gerekten de, yle biriydi, ta ki
Sukarnonun gznde itibarn yitirene kadar. Balide, daha yakn tarihlerde, siyasetiler,
Sukarnonun yapt gibi, kiiselletirilmi adlar kullanmaya ve unvanlar, doum sras
adlarn, ocuksanlarm ve benzerlerini feodal ya da eski moda olduklar gerekesiyle
brakmay tercih etmektedir.
52)
Bu satrlar 1965in balarnda yazld; hemen 1965in sonlarnda gerekleen b
yk deiiklikler iin bkz. XI. Blm.
Baskn
1958in N isan aynn balarnda, eim ve ben, birer antropolog olarak
incelem eyi am aladm z bir Bali kyne stm al ve ekingen bir halde
vardk. Yaklak be yz insann yaad, dier yerleim yerlerinden olduk
a uzaktaki bu ky, bir bakm a, kendi kendine yeten bir dnyayd. Bizler
yabanclardk, hem de profesyonel trden; kyller bize kendi yaam larna
ait olm asa d a zorla kendilerini kabul ettirmeye alanlara davrandktan gibi
davrandlar: sanki orada deilmiiz gibi. O nlar asndan ve bir lde bizim
amzdan, biz, orada olmayanlardk, birer hayalettik, grnmez insanlardk.
Ky yaam n daki drt tem el hizipten birine ait olan geni bir ailenin
h aneler topluluun a girdik (gereken dzenlem eler yresel konsey tara
fndan yaplm t). A m a ev sahibimizle onun kuzeni ve kaynbiraderi olan
ky efi dnda, herkes bizi an cak Balililerin becerebilecei bir biim de
grm ezden geldi. A ralarn d a kararsz, hevesli, hem de in sanlar m em nun
etm eye hevesli bir h alde dolatm zda, in sanlar bize baktklarnda sanki
baklar bizi delip gem ekte ve biraz arkam zdaki aa ya d a ta gibi
d ah a gerek nesnelere odaklanm aktayd. N eredeyse hi kim se bize selam
verm edi; am a hi kim se de bizi aalam ad, sevimsiz eyler sylem edi
- bu nlara bile razydk. Birisine yaklam aya kalktm zda (byle bir
ortam da insann hi de iinden gelm eyecek bir giriim di bu), o kii bizi
grm ezden gelerek am a kesin bir ifadeyle bizden uzaklayordu. Eer bir
yerde oturm u ya d a d u vara yaslanm olduu iin kam a ans yoksa, ya
hibir ey sylem iyor ya d a Balililerin aslnda bir ey sylem ek istediklerinde kulland szc kullanyordu - ev et . Bu kaytszlk elbette ok
hesaplyd; kyller yaptmz her hareketi izliyordu ve kim olduum uza,
neler yapacam za ilikin inanlm az lde fazla bilgiye sahiptiler. F ak at
biz yokm uuz gibi davranyorlard ve bu davrann d a bize gsterdii gibi
on lara gre bizler yoktuk, en azndan henz yoktuk.
B e lirtm e m g erek ir ki, bu y a k la m B a lin in g e n e lin e zg d r.
Endonezyada ve yakn zam anlarda F asta nereye gittiysem , ne zam an
yeni bir kye girsem in sanlar b an a yakndan bakabilm ek ve ou zam an
d a dpedz dokunabilm ek iin drt bir yandan akn ederler. B ali kyle
rinde - e n azndan turist akm ndan uzakta o lan lard a- hibir ey olmaz,
insanlar tahl ayklam aya, sohbet etm eye, adak verm eye, bolua gzlerini
dikm eye, bir yerden bir yere sepetler tam aya d evam ederler; bu arada
siz de kendinizi ad eta cisimsiz hissederek ortalard a dolanrsnz. A yns
bireysel dzeyde de geerlidir. Bir Baliliyle ilk tantnzda, sizinle k e
sinlikle ilgilenm ez bir havadadr; Gregory B ateson ile M argaret M e ad in
ne kavuturduu terim i kullanrsak uzaklardadr.' S o n r a bir gn, bir
hafta, bir ay sonra (baz insanlar bu byl an a hi denk gelmez) - asla tam
olarak kavrayam adm bir nedenle sizin gerek olgunuza kadar verir ve o
an d a d a scak, neeli, duyarl ve anlayl, am a Balili olduu iin de daim a
denetim li bir kii haline gelir. N asl olduysa, bir tr ahlaki ya d a m etafizik
glge hattn getiniz dem ektir. T a m olarak bir Balili kabul edilm eseniz de
(bunun iin B alide dom anz gerekir), hi deilse bir bulut ya d a rzgr
esintisi olarak deil, artk in san olarak deerlendirilirsiniz. likilerinizin
tm yaps, birdenbire, ou durum da, yum uak, hem en hem en scakkanl
bir ilikiye dnr - sam im i saylabilecek, olduka akac, olduka kibar,
olduka iten bir gleryzllk.
Eim ve ben hl ok can skc olan ve insann kendisinin gerek
olup olm adndan kuku duym asna bile neden olabilen o rzgr esin
tisi eiini aam am ken, varm zdan yaklak on gn kadar sonra, yeni
bir okul iin para toplam ak am acyla ky m eydannda byk bir horoz
dv dzenlendi.
1)
G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character: A Photographic Analysis (New York
1942), s. 68.
B irka zel durum bir yana, cum huriyet dnem inde (hem en hem en
ayn nedenlerle H ollan d a dnem in de olduu gibi), radikal ulusuluun
horoz dvn e getirm ek istedii pritanizm den tr, B alide horoz
d v leri yasaktr. K en dileri pek de priten olm ayan elitler, yoksul,
cahil kyllerin b t n paralarn b o a h arcam alarn dan , yabanclarn
ne d n e ce in d en , lkeyi in a etm eye ayrlabilecek zam an n b o a
h arcan m asn d an endie duyarlar. Elit kesim horoz dv n ilkel ,
geri , ilerlem e kart bulm akta ve bunun ilerlemeye istekli bir ulusa
yakm adn dnm ektedir. V e dier utan galk kaynaklarn olduu
gibi -a fy o n kullanm , dilencilik ya d a gsleri akta b ra k m a k - horoz
dvn de, olduka dizgesiz bir biim de, sonlandrmay am alam aktadr.
Elbette, ki Y asa dnem inde iki kullanm ak ya d a bugn m arihu
an a kullanm ak gibi, horoz dv de Balililerin Y aam B iim i nin bir
paras olduu iin devam etm ektedir, hem de inanlm az bir sklkla. V e
ki Y asa ya d a m arih uana durum larnda olduu gibi, zam an zam an
polisler (en azndan 1958e k ad ar neredeyse tam am Balililerden deil,
Jav allard an olum aktayd) baskn dzenlem e, horozlarla m ahm uzlara el
koym a, birka kiiye ceza yazma, h atta kim i zam an d a ele geirdiklerinin
birkan ibret olsun diye - o ibret dersi de bir trl aln m az- tropik g
nein altnda birka gn tehir etm e - a r a sra, h atta d ah a sk olarak, kii
o g nein altnda lm ek ted ir- gereini hisseder.
S o n u ta, horoz dvleri genellikle yar gizlilik iinde kyn izbe
bir kesinde yaplr ve bu d a etkinliin hzn fazla deilse de bir p ara
yavalatr; zaten tm den yav alaa bile Balililerin um urunda deildir.
A n cak , bu kez, belki ynetim in tedarik edem edii okul paras top lan a
ca iin, belki son zam anlarda fazla baskn gereklem edii iin, belki
de -tartm alard an anladm kad aryla- gereken rvetlerin dendiine
inanld iin, anslarn ky m eydannda deneyebileceklerine, yasalarn
dikkatini ekm eden d ah a byk ve d ah a istekli bir kalabaln bir araya
getirebileceine inanm aktaydlar.
Yanlyorlard. n c m an ortasnda, yzlerce insan ve hl grnm ezliini koruyan eim ve ben, bir em berin etrafnda, ad eta benzersiz bir
organizm a halinde bir araya gelm iken, ellerinde m akineli tfekler olan
polislerle dolu bir kam yon grleyerek alan a girdi. K alabalk tan ykselen
pulisi! p u lisi! lklar arasn d a polisler kam yon d an inip em berin
m erkezine ilerlediler; ellerindeki tfekleri film lerdeki gangsterler gibi
tutuyorlard, am a ate aacak k ad ar ileri gitm ediler. Bileenlerinin drt
bir yan a dalm asyla, o benzersiz organizm a bir an d a dald. nsanlar
dah a n ce de ban d an gem i olan kars hem en bir yerlerden bir m asa,
m asa rts, sandalye ve ay buluverdi; ve m z, aram zda ak
hibir iletiim olm adan, aylarm z yudum lam aya ve biraz sakinlem eye
koyulduk.
Biraz sonra, polislerden biri, san ki ok nem li bir i yapyorm u gibi,
avluya geldi; kyn efini anyordu. ( e f horoz dvn e katlm am am a
dv d zenlem iti. K am yon gr n d n d e h em en nehre kom u,
giysisini syrm ve son u n da nehrin kysnda on u stba srlsklam bir
halde bulduklarnda bt n olanlar boyunca banyo yapm akta olduunu
ve haberi bile olm adn syleyebilm ek iin suya dalm t. nanm adlar
ve onu yz rupi cezaya arptrdlar; cezasn ky halk aralarnda para
toplayarak dedi.) B eni ve eimi, Beyaz n san lar o rad a grnce, polis
m em uru, bildik bir tavrla durum u ge kavrad. S e si yeniden eski halini
aldnda, toparlayabildii kadaryla, o rad a ne halt ettiim izi sordu. Be
dakikadr ev sahibim iz olan adam hem en bizi savunm aya geti ve bizim
ne ve kim olduum uz h akknda aklam aya giriti; yapt aklam a o
kadar ayrntl ve doruydu ki bu kez arm a sras geen bir h afta iinde
ev sahibim ile kyn efi dnda tek bir kiiyle iletiim kuram am olan
bana gelmiti. Jav alnn gzlerinin iine baka baka orada olm ann tmyle
hakkmz olduunu syledi. Biz A m erikal profesrlerdik; hkm et bize
izin verm iti; kltr aratrm as yapyorduk; A m erikallara B aliyi an lat
m ak iin kitap yazacaktk. V e btn leden son ra boyunca birlikte ay
iip kltrel kon ulardan sz ettiim iz iin horoz dv hakknda en
ufak bir bilgimiz yoktu. A yrca, kyn efini de btn gn grm em itik;
herhalde kasabaya gitm iti. K afas iyice karan polis m em uru ekip gitti.
U ygun bir arann ardndan, akn am a h apishaneden kurtulduum uz iin
de rahatlam bir biim de, biz de ayrldk.
Ertesi sabah, ky bizim iin artk apayr bir dnyayd. H em artk g
rnm ez deildik, hem de birdenbire btn dikkatlerin oda, byk bir
sam im iyetin, ilginin ve zellikle de elencenin konusu haline geldik. Ky
deki herkes bizim de dierleri gibi katmz biliyordu. N azike, anlayla,
am a srarc bir tavrla ineleyerek, tekrar tekrar (o gnn son u n a kadar
yky en ufak ayrntsna dek elli kez anlatm olm alym ) ayn sorular
sordular: N ed en orada kalp polislere kim olduunuzu sylem ediniz?
N ed en yalnzca izlediinizi, aslnda bahse tutum adnz sylem ediniz?
O kck silahlardan gerekten de korktunuz m u? H er zam an olduu
gibi, kafalar devinduyum sal biim de ileyen ve hayatlarn kurtarm ak
iin kaarken bile (ya d a sekiz yl son ra olduu gibi, hayatlarn kaarak
kurtaram azken bile) dnyann en zgvenli halk olan Balililer, bizim hi
u tan m ad an nasl d a katm z ve -o n la ra g re - yaadm z paniim izi
olduu gibi yan stan yz ifadelerim izi tekrar tekrar neeyle taklit ettiler.
A m a, her eyin tesinde, bizim orada durup katlarm z gsterm ek
(bu n d an d a haberleri vard) ve sekin ziyareti k on um u n a snm ak
yerine, artk kydalarm z diyebileceim iz insanlarla dayanm a sergile
memiz onlar hem fazlasyla m em nun etm i hem de artm t. (A slnda
sergilediim iz ey korkaklkt, am a bun d a bile paylalacak bir ey vard.)
te dnyayla olan balan tsn d an tr horoz dvyle uzaktan bile
ilgilenm eyen ve dier Balililerin bile kolayca huzuruna kam ayaca,
yal, ciddi, cen n ete giden yolu zaten yarlam bir kii olan Brah m an
rahip bile neler olup bittiini sorm ak iin bizi avlusuna artt ve tm
anlatlanlarn olaan stlne h afif hafif gld.
B alide alaya alnm ak kabul grm ek dem ektir. Bu bizim toplulukla
ilikimiz asn dan dnm n o k tas oldu ve tam anlam yla kye d ah il
olduk. B t n ky nm zde alverdi, belki de baka trl olabilece
inden d ah a fazla (aslnda o rahibe asla ulaam ayabilirdim ve kazara ev
sahibimiz olan ad am d a en iyi bilgi kaynaklarm dan biri haline geldi) ve
kesinlikle ok d ah a hzl bir biim de. K tcl bir baskn a bu lam ak ya da
neredeyse bulam ak, antropolojik alan alm asnn o gizemli gereksinim i
ni -d o st a ilikiyi- salam ak iin pek de genel bir uygulam a saylmaz, am a
benim am dan ok ie yarad. D ardan gelenlerin ieri nfuz etm esinin
ok zor olduu bir toplum a aniden ve allm adk bir biim de tam am en
Horozlar ve nsanlar
Bali, belki de zellikle B ali olduu iin, ok fazla incelenm i bir yerdir.
Balinin m itolojisi, sanat, riteli, toplum sal rgtlenm esi, ocuk yetitirme
kalplar, yasa biimleri, h atta trans biem leri Jan e B elonun Balili T a v n "
olarak adlandrd kaam akl zn izlerini bulm ak iin ad eta m ikroskobik
dzeyde incelenm itir.2 Fakat, ylesine birka ifade dnda, horoz dv
ender olarak dikkat ekm itir; oysa, erk tketim inin popler bir sap lan t
sn oluturan horoz dv, Balili olm ann gerekten neye benzediinin
ortaya konulm asnda dah a fazla kabullenilen grngler kadar nem lidir.3
N asl ki A m erikann byk bir blm bir oyun sahasnda, golf sahasnda,
yan alannda ya da poker m asas evresinde yzeye km aktaysa, B alinin
byk bir blm de horoz dv alannda yzeye km aktadr. n k
grnte dvenler horozlardr. A sln da, dven ler erkeklerdir.
B alide uzunca bir sre kalm herkesin bildii gibi, Balili erkeklerin
horozlaryla bir tutulm alarnn derin psikolojik anlam ok yerindedir.
Bu radaki ifte anlam m aksatldr.4 B ali dilinde de ngilizcede olduu gibi
i grm ekte ve h atta ayn trden bezdirici akalar, zorlam a benzetm eler
ve yaratclktan uzak m stehcen szler kullanlm aktadr. H atta, B ateson
ve M ead, Balililerin insan bedeninin ayr ayr can lara sahip paralard an
olutuu anlayna d a uygun olarak, horozlarn ayrlabilir, kendi kendi
2) J. Belo, The Balinese Temper, Traditional Balinese Culture, yay. haz.: J. Belo (New
York, 1970) (zgn basm 1935), s. 85-110.
3) Horoz dv hakkmdaki en iyi tartma yine Bateson ile M eadin Balinese Character balkl eserinde, s. 24-25; 140 iinde bulunabilir; fakat bu da genel ve ksaltlm
bir anlatmdr.
4) ngilizce'de cock szc horoz ve penis anlamlarna gelmektedir, (.n.)
lerine etkinlik gsteren penisler, kendilerine ait bir yaam lar olan, ayrlp
gezebilen cinsel organlar olarak alglandklarn ileri srm ektedir.5 B en
bu ilgin gr onaylayacak ya d a rtecek trden som ut m alzem eye
sahip olm asam da, horozlarn kusursuz birer erkeklik sim gesi olduklar,
suyun devim aa akt kadar phe gtrm ezdir ve Balililer asn dan
bir o kadar aikrdr.
G n l k ahlak dil, erkekler asndan, horozlarla ykl bir betim
tam aktadr. H oroz anlam na gelen ve IS 922 kadar eski tarihlerde de
kullanld grlen sabung szc, eretilem eli balam da, kah ram an ,
sava , yetenekli ad am , siyasal aday, bekr erkek, hanm evlad,
kadn avcs ya d a sert erkek anlam larnda kullanlm aktadr. Sah ip
olduu k on um dan d ah a fazlasna sahipm i gibi d avran an kibirli bir erkek, san ki kocam an, gsterili bir kuyruu varm gibi ortalard a gezinen
kuyruksuz bir horozla karlatrlr. K endisini olanaksz bir durum dan
k urtarm ak iin son ve usd bir ab ad a b u lun an bir adam , galip gelen
tarafa son kez saldrarak onu d a kendisiyle birlikte yokolua srkleyen,
lm ekte olan bir horoza benzetilir. o k fazla v aatte bulunup ok az ey
veren ve bunu bile ok bulan cim ri bir adam , kuyruundan tutulduunda
kardaki horoza saldran am a o n a bir trl ulaam ayan horoza benzetilir.
Evlenm e am a gelen am a kar cinse kar u tan ga davran an bir erkee
ya d a yeni bir ie balayan ve iyi bir izlenim brakm ak isteyen bir adam a
ilk kez kafese tklm horoz denir.6 M ahkem elerdeki davalar, savalar,
siyasal ekim eler, m iras anlam azlklar ve sokak kavgalar hep horoz
dvleriyle kyaslanr.7 H a tta ad an n corafi ekli bile, geni, zelliksiz,
ekilsiz Ja v a yla karlatrldnda kk, gururlu, boynunu ileri uzatm,
srtn kabartm , kuyruunu dikm i bir horoza benzetilir.8
Fakat, erkeklerin horozlaryla yaknl eretilem eli olm ann da tesin
dedir. Balili erkekler -y a da en azndan Balili erkeklerin byk bir ou n
lu u - en sevdikleri horozlaryla ok fazla zaman geirir, on lan okar, besler,
horozlar hakknda tartr, birbirleriyle boy ltrr ya da, bunlarn hi
biri olm asa, hayranlk ve dalgnlk kanm bir ifadeyle horozlann seyre
derler. N e zam an bir grup Balili erkei bir konsey sundurm asnda ya d a yol
kenarnda m elm i halde bo bo pineklerken grseniz, en az yansnn
yannda horozu da vardr; hayvan bacaklannn arasnda tutar, bacaklarn
glendirm ek iin hafife aa bastrr, byk bir duyarllkla tylerini k a
bartr, hayvan kztrmak iin kom unun horozuna doru itekler, sonra da
sakinletirm ek iin bacaklarnn arasna kstrrlar. A ra sra, bir bakasnn
horozunu yoklam ak iin o kim senin horozuna d a btn bunlar yaplabilir,
am a bu i genellikle horoz yalnzca bir hayvanm gibi onu elden ele geir
m ek yerine kalkp hayvann arkasnda m elm ek yoluyla gerekletirilir.
insanlarn yaad yksek duvarl m eknlar olan evin avlusunda dv
horozlar hasr kafeslerde tutulur ve bu kafesler de g neten ve glgeden
en iyi ekilde yararlanabilm ek iin sk sk oradan oraya tanr. H orozlara,
bireysel e saslara gre ufak tefek deiiklikler gsterse de, ou zam an m
srdan olu an ve insanlarn yiyecei m srdan ok d ah a byk bir titizlikle
ayklanan zel bir beslenm e rejim i uygulanr; bu m sr d a h ayvana tek tek
yedirilir. H orozlar kztrm ak iin gagalarna ve anslerine krmz biber
tklr. A yn trensel h avad a, ocuklarn d a ykanm asnda kullanlan lk
su, ifal otlar, iekler ve soanlar iinde ykanrlar; srekli galip gelen
horozlar en az ocuklar kadar sk ykanr. bikleri dzeltilir, tyleri taranr,
m ahmuzlar tralanr, bacaklarna m asaj yaplr, bir elm as tccarnn titiz
liiyle bir h ata var m diye baklr. H orozlara kar tutku besleyen, terim in
tam anlam yla tutkulu bir adam yaam nn byk blm n horozlarla
geirebilir; bu denli olm asa d a yine tutku ykl byk bir ounluk ise
7) Bunlar iin bkz. V. E. Korn, Het Adatrecht von Bali, II. basm (Lahey, 1932), dizin
iinde toh bal.
8) Efsaneye gre, Java ile Bali adalarnn birbirlerinden ayrlmas, horoz dvlerinde
bahse girmeye baylan bir Balili kltrel kahramana (iki Ksatria kastnn atasna) kar
kendisini korumak isteyen kudretli bir Java dinsel figr tarafndan gerekletirildi. Bkz.
C. Hookkaas, Aama Tirtha (Amsterdam, 1964), s. 184.
9)
Ensest yapan ift boyunlarna domuz boyunduruu takmaya, bir domuz alm
gidip azlaryla yemeye zorlanr. Bu konuda, bkz. J. Belo, Customs Pertaining to Twins
in Bali, Traditional Balinese Culture, yay. haz.: J. Belo, s. 49; hayvan olmann geneline
duyulan tiksinti konusunda bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 22.
Dv
H oroz dv (tetadjen, sabungan) yaklak be m etre ap n d a bir em ber
iinde gerekleir. G enellikle leden sonrann ge saatlerinde balar,
gnbatm m a kadar da drt saa t devam eder. Bir program dokuz ile
on ayr m a (sehet) oluturur. H er bir m a genel kalp asn dan dier
lerinin tam am en ayndr: an a m a diye bir ey yoktur, m alar arasnda
bir balan t yoktur, m alarn biim inde hibir eitlilik yoktur ve her bir
m a d a kendi zel tem eline gre dzenlenir. Bir m a bittikten ve duygusal
ykntlar tem izlendikten -b ah isler dendikten, lanetler savru ldu ktan ve
hayvann ls ruhlarca sahiplenildikten - son ra yedi, sekiz adet, bazen
10)
nemli olmayan, kk bahislerin yaand dvler dnda (nemli olmayan
meselesi biraz ileride tartlacaktr), mahmuz takma iini genellikle horozun sahibinden
bakas yapar. Horozun sahibinin kendi horozunu tutup tutmayaca da bu konuda ne
kadar baarl olduuna baldr ve bu da yine kavgann nemine gre greli bir konudur.
Mahmuz takan ile tutucu horozun sahibinden bakalar olduunda, bu kiiler hemen
her zaman olduka yakn akrabalar -erkek karde ya da kuzen- ya da ok yakn dost
lar olmaktadr. Bylece, bu kiiler de horozun sahibinin kiiliinin birer uzants olurlar;
her nn de horozdan bahsederken benimki demesi, ben A horozuyla dvtm
demesi de bunun kantdr. Ayrca, sahip-tutucu-mahmuz takc geni neredeyse hi
deimez - geri bireyler bylesi birden fazla gene dahil olabilirler ve her biri iindeki
rolleri de deiebilir.
sim geleyen etkinliin bu ikili nitelii, horoz dvn toplum bilim sel
bir varlk haline getirir. H oroz dv, grup olarak adlandrlabilecek
bir belkem iine sahip olm ayan am a kalabalk olarak adlandrlm ak iin
de yeterince yapdan yoksun olm ayan bir eye bir ad bulm a araynda,
Erving G o ffm an n odaklan m to p lam a -o rta k bir etkinlik akna
kaplm ve bu akla balantl olarak birbirleriyle iliki kuran kiilerin
birliktelii- adn verdii eydir.11 Byle toplam alar bir araya gelir, sonra
d a dalr; iindeki katlm clar dzensiz bir biim de deiir; odak lan m ala
rn salayan etkinlik zenlidir - sreklilik ieren bir sre deil, yeniden
gerekleen bir sretir. Biim lerini onlar harekete geiren durum dan,
G offm anm ifadesiyle, zerinde durduklar zem inden alrlar; am a yine de
bir biim , hem de anlalr bir biim sz konusudur. n k, bu durum , bu
zemin, jri kararlarnda, cerrahi operasyonlarda, kon ut ii toplantlarda,
oturm a eylem lerinde, horoz dvlerinde hem oda belirleyen hem de,
aktrleri toplayp sahneyi de dzenleyerek, od an h ayata gem esini
salayan kltrel m eseleler -b u rad a, greceim iz gibi, stat rekabetinin
o n ay - tarafndan yaratlr.
K lasik dnem de (yani H o llan d ann 1908deki igali n cesin d e), p o
pler ahlak gelitirm ek iin brokratlan n olm ad bir zam anda, horoz
dv dzenlem esi aka toplum sallam a m erkezinde bir meseleydi. Bir
horozu nem li bir dve getirm ek, yetikin bir erkek asndan, v a ta n
daln zorunlu bir greviydi; genellikle pazarn dzenlendii gn yaplan
dvlerin vergilendirilm esi kam u gelirleri iin nem li bir kaynak salad;
horoz d v san atn a d estek salam ak prenslerin a k a belirtilm i
sorum luluklarm dand; horoz dv em beri ya d a ivant ilan, Balililerin
sivil yaantlarnn dier antlarnn -k o n sey binas, kken tapna, pazar
yeri, sinyal kulesi, banyan a a c - yannda, kyn m erkezinde dururdu.
G nm zde, birka zel istisna dnda, yeni ilikiler, kolektif yaam n
zevkleriyle bu kanl sporun zevkleri arasndaki ilikiyi olanaksz klacak
trden bir am lam ad a bulun sa da, bu iliki, dolayl yollardan ortaya
konularak, bozulm adan durm aktadr. A n cak , bunu anlatabilm ek iin,
horoz dvnde dier tm m eselelerin evresinde odakland, sayesinde
gcn ifa ettii ve benim bu an a kadar bilerek gz ard ettiim konuya
d nm ek gerekiyor. Bu, elbette, bahis konusu.
11)
E. Goffman, Encounters: Two Studies in che Socobgy of Interaction (Indianapoli
1961), s. 9-10.
12) Tam olarak silinemez bir leke ya da iaret -doum izi ya da bir tan iindeki
damar gibi- anlamna gelen bu szck, ayn zamanda, bir davada denen depozito, bir
rehin, bir bor durumunda denen gvence iin, yasal ya da trensel bir balamda yer
alamayan bir kii iin, iyeliin tartmal olduunu gstermek zere tarlalara yerletiren
tabela iin ya da sadk olmayan bir kadnn sevgilisinden kocann tazminat almas ya da
kadm ona teslim etmesi durumu iin de kullanlmaktadr. Bkz. Korn, Het Adatrecht van
Bali; Th. Pigeaud, Javaans-Nederlands Handuoordenboek (Groningen, 1938); H. H. Juynboll, Oudjavaansche-Nederlandsche Woordenlijst (Leiden, 1923).
13) Dv ncesinde her iki taraf da merkezdeki bahse nakit parayla gelmelidir.
Paralar, karar verilene kadar hakemin elindedir; hakem paray kazanan tarafa vererek,
kazanan tarafn kaybeden tarafa paray kendisinin vermesi durumunda her iki tarafn da
yaayaca byk utan duygusunu da nlemi olur. Kazanan tarafn kazancnn yaklak
yzde 10u hakemin ve dv dzenleyenlerin pay olarak ayrlr.
am a, herhangi bir hileye karm adn gsterm ek iin, asl katlm clardan
biri olm ak zorundadr.
M erkezi bahis h akknda kesin ve gvenilir verilere sahip olduum elli
yedi m a iinde, ortalam a rakam on be ringgitten be yze kadar uzanyor,
ortalam as seksen be ve dalm da dikkate deer bir biim de eklem li:
ar ulardaki ok kk ve ok byk birka bahsi saym azsak, toplam
saynn yaklak yzde 4 5 ini oluturan kk dvler (her iki taraftan
35 kiinin katlm yla 15 ringgit); toplam saynn yaklak yzde 2 5 ini
oluturan orta lekli bahisler (her iki taraftan 70 kiinin katlm yla 20
ringgit) ve yaklak yzde 2 0 sini oluturan byk bahisler (her iki taraftan
175 kiinin katlmyla 75 ringgit). Bir el em ekisinin -d u v a r ustas, sradan
bir tarm isisi, pazarda h am al-g n l k gelirinin yaklak ringgit olduu
bir toplum da, ayrca dvlerin benim incelediim blgede neredeyse her
iki buuk gnde bir dzenlendikleri dnldnde, bireysel olarak deil
de ortak laa bahse tutuulsa bile, bu ak a ciddi bir kum ardr.
K en arlard aki bahisler ise apayr bir konu. M erkezde grlen arbal,
kurall anlam alarn yerine, bahse tutum ak bir zam anlar tahvil borsasnn sok ak ta iledii biim de iler. K sa uta on a dokuzdan, uzun uta
ikiye birden, srekli bir seri biim inde giden, belirli ve herkese bilinen
bir pey paradigm as bulunur: 10-9, 9-8, 8-7, 7-6, 6-5, 5-4, 4-3, 3-2, 2-1.
K aybedecei dnlen horozu (favori horozlar -k eb u t- ile kaybedecei
d nlen horozlarn -n g a i- nasl belirlendiini im dilik bir kenara bra
kacaz) desteklem ek isteyen adam , verilmesini istedii peyi belirtm ek iin
ksa u tak i sayy barr. Yani, eer gasal, b e diye barrsa, bu horoza
bee drt (ya d a on un asn dan drde be) istem ektedir; eer d rt
diye barrsa drde istem ektedir (yine, kendisi koym aktadr);
eer dokuz diye barrsa, dokuza sekiz vb. Favori horozu destekleyen
ve bu nedenle yeterince dk olm as durum unda pey srm eyi dnen
ad am d a bunu horozun rengini bararak gsterir - kahverengi , illi
ya da dierleri.14
14)
Aslnda horozlarn ok ayrntl snflandrlmalar (ben yirmiden fazla snf der
ledim ama bu bile eksiksiz bir liste deil) yalnzca renklerine deil, ayn zamanda bir
dizi bamsz, etkileimsel boyuta da baldr; bunlar arasnda -rengin yan sra- azamet,
kemik kalnl, tyler ve huy da yer almaktadr. (Fakat ecere bunlar arasnda yer almaz;
Balililer ayn horoz trlerini nemli boyutlarda gelitirmemektedir ve, benim kefedebil
diim kadaryla, tarihte de bunu yapm deiller. Bu sporun grld her yerde temel
dv snf olan asil horoz ya da orman horozu Gneydou Asyaya zg bir hayvandr
ve herhangi bir Bali pazarnn civciv satlan blmnden, drt ila be ringgitten elli ring-
Pey alan lar (kaybetm esi bek len en horozu destekleyenler) ile pey
verenler (favori horozu destekleyenler) bir yan dan barp bir y an dan da
kalabal dolanrken, potansiyel bahis eleri olarak birbirleri zerinde
odaklan m aya balarlar - genellikle de em berin iki ayr u cu n d an h are
ketle. B ararak alan vereni d ah a yksek peye ekm eye, veren de alan
d ah a dk peye ekm eye alr.15 Bu durum da, akl elm eye alan kii
konum undaki alan, barm akta olduu pey karlnda ne lde bir b ah
se girm ek istediini gsterm ek iin yznn h em en nnde parm aklarn
gsterir ve byk bir hevesle sallar. Eer veren, akl elinm eye allan kii
ayn biim de yant verirse, bahis yaplm olur; eer yaplm azsa baklarn
bak a yne evirirler ve aray d evam eder.
M erkezde bahis yapldktan ve boyutu ilan edildikten son ra gerek
leen kenar bahsi, kaybetm esi beklenen horozu destekleyenlerin kabul
edebilecek herkese nerilerini haykrd, favori horozu destekleyenlerin
de, nerilen fiyat beenm eyerek, bahse girm ek iin can attklarn am a
dah a dk pey istediklerini gsterm ek iin ayn cokuyla horozun rengini
haykrd gittike ykselen bir uultu iinde gerekleir.
git ve daha zerine dek bu horozlardan bir tane alnabilir.) Renk, normalde sadece tr ad
olarak kullanlan unsurdur; ama ayr trden iki horoz -prensip gerei de ayr trlerden
olmalar gerekir- ayn renge sahipse, bu durumda, dier boyutlardan hareketle ikinci bir
tanmlama eklenir (kk benekli karsnda byk benekli gibi). Trler, eletirme
lerin yaplmasna yardmc olacak eitli kozmolojik grlerle egdmlenir; bylece,
rnein, karmak Bali takviminin belirli bir gnnde kk, dikbal, kahverengi stne
beyaz benekli horozun karsna emberin dou kenarndan tyleri yatk ve ince bacakl
bir horoz karlr; baka bir gnde iri, dikkatli, simsiyah bir horozun karsna emberin
kuzey kenarndan kabark tyl ve kaln bacakl bir horoz karlr. Btn bunlar yine
palmiye yapraklarndaki yazmalarda kaytldr ve (hepsi de benzer dizgelere sahip olma
yan) Balililer bunlar sonu gelmez bir biimde tartmaktadr; tam lekli, bileenlere
ve simgelere dayanan bir horoz snflandrma analizinin hem horoz dvnn hem de
horozlarn betimlenmesinde bir ek olarak byk yardm olurdu. Fakat, benim bu konuda
derlediim veriler, byk lekli ve eitli olsa bile, burada byle bir analizin yaplabilmesi
iin eksiksiz ve dizgeli grnmemektedir. Balililerin kozmolojik grlerinin geneli iin
bkz. Belo (yay. haz.), Traditicmal Balinese Culture ve J. L. Swellengrebel (yay. haz.), Bali:
Studies in Life, Thought, and Ritual (Lahey, 1960).
15)
Etnografik btncllk amacyla belirtmem gerekir: favori horozu destekleye
adamn -pey verenin- yer alaca bahiste, eer horozu kazanrsa ya da dv berabe
re biterse, pey bir para dk tutularak, kendisinin kazanm saylacan belirtmesi de
olanakldr (kesin konuabilmek iin yeterince dv izlemedim ama grne gre her
on be ya da yirmi matan biri berabere bitmektedir). Bunu yapmak istediini, horozun
trn barmak yerine sapih (berabere) diye bararak belirtir, ama bu tr bahisler pek
sk gereklemez.
16)
Bahse girme ediminin kesin dinamii, dvn en ilgin, en karmak ve, iind
gerekletii karmaa dnldnde, incelenmesi en zor ynlerinden biridir. Konu
yu ele almak iin muhtemelen filmle kayt yapmak ve birden fazla gzlemci kullanmak
gerekecektir. zlenimsel adan bile -zaten btn bunlarn ortasnda tek bana kalan
etnografn elindeki tek yaklam da budur- belirli adamlarn favori horoza karar vermek
(yani, alta sreci balatan horoz trlerini duyurmak) ve pey hareketini ynlendirmek
asndan nderlik etmekte olduklar grlmektedir; daha baarl horoz dvleri ve
arbal vatandalar olan bu sayg duyulanlar aada ele alnacaktr. Bu adamlar yap
tklar duyurular deitirirse, dierleri onlar izler; bahse tutumaya balarlarsa, dierleri
de balar ve -sonuta daima daha ksa ya da daha uzun peyler iin baran hl umutlu
byk sayda bahisi olsa d a - hareket bir bakma durulur. Fakat btn bir srecin anlal
mas iin ne yazk ki bulunmas pek de olas grnmeyen bir eye gereksinim duyulmak
tadr: bireysel davrann kesin gzlemleriyle donatlm bir kuramc.
17)
Yalnzca ikili deikenlik olduunu varsaydmzda, altm ringgit ve daha aa
snn olduu durumda, bire bir beklentiden grlen sapma 1.38 standart sapma biimin
dedir; ya da (tek ynl bir testte) tek bana yzde sekizlik bir ihtimaldir bu. Krk ring
gitin altndaki durumlarda, 1.65 standart sapma ya da yzde be grlr. Bu sapmalarn
gerek olmalarna karn ar olmamas gerei bir kez daha gstermektedir ki, kk
dvlerde bile horozlan hi deilse makul dzeyde eletirme endiesi hl mevcuttur.
Bu, eitlik salama basklarn ortadan kaldrmak deil, bir lde azaltmak sorunudur.
Yksek bahisli dvlerin yaz-tura bahsine benzer olmas elbette arpcdr ve Balililerin
ne yaptklarn iyi bildiklerini gsterir.
18)
Kk bahislerde bahsin azalmas -bu, elbette, kendi kendisini yaratan bir du
rumdur; insanlarn kk dvleri ilgin bulmamasnn nedenlerinden biri, byk d
vlerin aksine, az parann bahse konmasdr- birbirini karlkl olarak gerekli klan
ayr yoldan gerekleir. Birincisi, insanlarn bir fincan kahve imek ya da bir arkadala
ryla sohbet etmek iin bir keye ekilmesine bal ilgi eksiklii yer alr. kincisi, Balililer
peyi matematiksel olarak azaltmayp yalnzca belirlenmi peyleri kullanarak bahse girer
ler. Byle olunca da, dokuza sekiz bahsi iin bir kii dokuz ringgit srerken dieri sekiz
srer; bee drt bahsi iin biri be verirken dieri drt verir. Herhangi bir para birimi,
rnein ringgit asndan, bir ona dokuzluk bahis iinde ikiye bir bahis iinde olduundan
6.3 kat daha fazla para sz konusudur ve, daha nce belirtildii gibi, kk dvlerde
bahisler parann daha az azalmas ynnde geliir. Son olarak da, girilen bahisler iki, ya
da (baz ok byk dvlerde olduu gibi) drt ya da be parman gsterildii bahisler
deil, yalnzca tek parman gsterildii bahislerdir. (Parmaklar kesin saylar deil, sz
konusu bahis peyinin katlarn gstermek iin kullanlr. Altya belik bir durumda, iki
parmak, bir adamn kaybetmesi beklenen horoz zerine on ringgit koymay, kar tarafn
da on iki ringgit koymasn istediini gsterir; sekize yedi durumunda parmak, yani
yirmi bire kar yirmi drt vb.)
deil, yalnzca dah a tem el nitelikli bir dizgenin paralandr; bu dizgede, bir
bakm a, merkezi bahis yerekimi merkezi olarak kenar bahisleri rayicin
daha ksa peyine doru eker ve merkez bahis ne kadar bykse bu ekim
de o kadar fazla olur. Bylece, merkezi bahis oyunu belirler, oyunu tanm
lar, Jerem y Ben tham n terimini kullanrsak, oyunun derinliini gsterir.
Balililer olabildiince byk bir m erkezi bahis oluturarak ilgin ya
da, baka bir deyile, derin bir m a yaratm aya ve bylece de horozla
rn olabildiince eit bir biim de eletirm eye alrlar; bylece, sonu
d a olabildiince tahm in edilem ez hale gelecektir. H er zam an baarl
olam azlar. M alarn neredeyse yars nispeten nem siz, nispeten ilgin
o lm aktan uzaktr - yine dn bir terim kullanrsak, sdr. F akat, nasl
ki birok ressam , air ve oyun yazarnn v a sat olm as san atsal abann bir
derinlik tad ve byk lde bun a yaklat grne kar bir kant
olarak kullanlam azsa, bu gerek de benim yorum um a kar kullanlam az.
S an a tsal tekniin im gesi aslnda kesindir: m erkezi bahis, m alarn ilgin
olm asnn nedeni ya d a en azndan asl nedeni olm ayp ilgin, derin
m alar yaratm ak iin bir yol, bir geretir - m alarn h eyecan verici
olm asnn kayna, derinliklerinin m alzem esidir. Bu m alarn asln d a
neden ilgin -h a tta Balililer asn dan byleyici- olduklar sorusu, bizi
biim le ilikili konulardan uzaklatrp d ah a toplum bilim sel ve toplum salpsikolojik konulara, oyunlarda derinlik kavram nn ne anlam tadna
ilikin o k adar d a iktisat tem elli olm ayan bir gre gt r r.19
19)
Bahis dnda, horoz dvnn ilave baka ynleri de bulunmaktadr - ze
likle, bahsin getirdii gdlenim ve ilev dnldnde ikinci planda kalsa da, horoz
dvnn yerel pazar dizgesiyle yakn ilikisi de yabana atlamaz. Horoz dvleri her
isteyenin, hatta olduka uzak blgelerden gelenlerin bile katlabilecei etkinliklerdir, fa
kat dvlerin yzde 90ndan fazlas, belki de yzde 95inden fazlas yerel etkinliklerdir
ve sz konusu yerellik de ky ya da ynetsel blge asndan deil, yerel pazar dizgesi a
sndan tanmlanr. Balinin bildik gnee dayal dizge tipinde bir rotasyona gre ileyen
gnlk bir pazar bulunmaktadr. Pazarlarn kendileri hibir zaman ok byk lde
gelimemi, ky meydannda dzenlenen kk boyutlu sabah etkinlikleri olsa da, byle
bir rotasyonun genellikle belirledii asli ey, mikro dzeydeki blge olmaktadr - horoz
dvn izleyecek olanlarn byk ounluunun, genellikle de tamamnn gelecei on
ya da on iki milkarelik yedi ya da sekiz komu kylk bir alan (bu da ada Balide ge
nellikle on ile on bir bin insan demektir). Dvlerin ou kk yerel tccarlarn kk
birlikleri tarafndan, hem onlarn hem de Balililerin geri kalannn itenlikle inand,
horoz dvleri ticaret asndan iyidir nk paray evden karp dolama sokmak
tadr grne dayandrlarak rgtlenmekte ve desteklenmektedir. ok eitli ans
oyunlarnn (aada aklanmaktadr) yan sra, trl eit eyler satan tezghlar alann
kenarlarnda kurulur ve bylece kk bir panayr grnmn alr. Horoz dv ile
Atele Oynamak
B en th am m derin oyun kavram on un The Theory o f Legislatior adl
eserinde geer.20 B u terimle kastettii ey, riskler ok yksek olduu iin,
on u n yararc bak asndan, insanlarn katlm asnn aklszlk olaca
oyundur. Eer serveti bir sterlin (ya d a ringgit) olan bir ad am bunun be
yzn bire bir bahse yatnrsa, kazanm as olas tu tan n m arjinal yaran, belli
ki, kaybetm esi olas tutarn m arjinal yararszlndan ak a d ah a azdr.
G erek bir derin oyunda, bu, her iki taraf iin de geerlidir. H er ikisi de
boylarn aan bir ie girm itir. Zevk aray iinde bir araya geldiklerinde,
kolektif adan dnldnde, katlm clanna yaln zevkten ziyade yaln
strap verecek bir ilikiye girm ilerdir. B en th am m vard son u ca gre,
bu nedenle, derin oyun d ah a en batan ahlakszlktr ve -B e n th a m dan
beklenecei g ib i- yasal ynden engellenm elidir.
Fakat, bizim am zdan, etik sorun dan d ah a d a nem lisi, B en th am m
m an tksal analizine karn, in sanlarn hem byk bir istekle hem de
byk bir sklkla ve stelik de yasalarn ngrd cezalara aldrm a
d an bu tr oyunlara girdikleridir. B en th am ile on un gibi dnenlere
gre (gnm zde genellikle avukatlar, ekonom istler ve birka psikiyatri
uzm an), bu n u n aklam as, belirttiim gibi, bu tr kiilerin aklsz o lm a
sdr - m ptelalar, fetiistler, ocuklar, aptallar, vahiler, kendilerine kar
korunm alar gereken insanlar. F akat, Balililer asndan, doal olarak
durum u bu kadar ok szckle form lletirm eseler de, bunun aklam as,
bu tr oyunlarda paran n elde edilen ya d a um utla b eklenen bir yararllk
lt o lm aktan ziyade, alglanan ya da em poze edilen bir ah laksal anlam
sim gesi olduudur.
A slnda, s oyunlarda, yani d ah a kk m iktarlarda parann dnd
oyunlarda nakit p aran n artm as ve azalm as, sradan, dar an lam d a yarar
llk ve yararszlk ile eanlam ldr - zevk ve strapla, m utluluk ve m utsuz
lukla. Para m iktarnn byk olduu derin oyunlarda, m addi kazantan
ok d ah a fazlas riske atlm aktadr: yani sayg, onur, eref, saygnlk - yani,
B alide ok derin anlam lar ykl bir szck olsa da, stat .21 Sim gesel
ad an risk altndadr, nk (m ptela dzeyinde kum arbaz olduklar
iin ykm a urayan birka rnek bir yana) aslnda bir horoz dvnn
son u cu n d an tr kim senin stats deim ez; yalnzca, o d a bir an iin,
teyit edilir ya d a ktlenir. Fakat, birilerini im a yollu incitm ekten ok
byk zevk alan ve im a yollu incitilm ekten byk strap duyan -zellikle
karlkl tanlar onlar ak biim de izlem ekteyse- Balililer asn dan bu
tr bir deer biici dram gerekten de derindir.
H em en belirteyim ki, bu, p aran n hi n em tam ad, Balililer a
sndan be yz ya d a elli ringgit kaybetm i olm ann hi nem tam ad
anlam na gelmez Byle bir sonu sam a olurdu. Kesinlikle zdeki say
labilecek bu toplum da para nem lidir; h atta o k ad ar nem lidir ki in san
ne k ad ar ok paray riske atarsa, dier eyleri, gururunu, konum unu,
kaytszln, erkekliini o kadar byk lde riske atm ak tadr - bir
an iin bile olsa, herkesin gz nnde. D erin horoz dvlerinde, bir
horoz sahibi ile on u n yandalar ve, greceim iz gibi, on un dardaki
destekleyicileri, d ah a az lde olsa d a gerek boyutlarda, statleri yerine
paralarn ortaya koym aktadr.
B ah sin st dzeylerinde kaybetm enin m arjinal yararszl ylesine
byk olduu iindir ki, bu tr bahislere girm ek, ayn zam anda, horoz
araclyla, kiinin kendi benini, antrm al ve m etaforik anlam da, ortaya
koym asdr. V e, B en th am a in an an biri asndan, bu yalnzca giriim in
aklszln bu raddeye varacak lde artm as anlam n tasa da, Balili
asn dan artan ey durum un anlam lldr. V e (B en th am bir kenara
brakp W eberin izinden gidersek), yaam a anlam katm ak in sann v aro
luunun balca am ac ve tem el koulu olduuna gre, bu anlam fazlal
sz konusu ekonom ik kayplar fazlasyla tazm in etm ektedir.22 A sln da,
21) Elbette, Balide bile yararllk normalde bir kavram olarak yalnzca parasal kayp
ya da kazanla snrl deildir; benim buradaki grlerim de, daha dikkatli davranlrsa,
Balililer asndan, dier herhangi bir halk asndan olaca gibi, yararlln (zevk, mut
luluk...) yalnzca zenginlikle tanmlanabilir olduunun inkr biiminde de dile getirilebi
lir. Fakat, bu trden terminolojik sorunlar asl mesele karsnda ikinci plana dmekte
dir: horoz dv rulet deildir.
22) M. Weber, The Sociology ofReligon (Boston, 1963). Elbette, para yoluyla anlamn
derinletirilmesi konusunda Balililere zg bir nitelik bulunmamaktadr, tpk Whyten
Bostonda ii snf blgesindeki sokak ocuklar rneinde gsterdii gibi: Kumar so
kak ocuklarnn yaamnda nemli bir rol oynar. Hangi oyunu oynarlarsa oynasnlar,
hemen her zaman sonu zerine bahse tutuurlar. Riske atlacak hibir ey olmadnda,
oyun gerek bir mcadele kabul edilmez. Bu, finansal unsurun her ey olduu anlamna
eitli tem ellere oturan gruplam alar (ve bunlann yeleri) arasndaki stat
ekim elerinin katm anl sradzeni tam anlam yla geneldir.
u halde, horoz d vn n, zellikle de derin horoz d vn n,
tem elde stat endiesinin bir dram atizasyonu olduu biim indeki genel
teze bir d estek olarak, aada sunacam olgular gzden geirelim (ay
rntl etnografik betim lem eden kanm ak iin b un lara olgular dem eyi
srdreceim , am a bunlan desteklem ek iin getirilebilecek her trl kesin
kant, rnek, ifade ve say d a hem yararl hem de dorulayc o lac ak tr):
1. Bir erkek asla kendi akraba grubundan birinin sahip olduu bir
horoza k ar b ah se girm ez. G en ellikle horozun st n e oynam ay bir
ykm llk kabul eder ve akrabalk ba ne k ad ar glyse dv de
o k adar derindir. Eer aklndan horozun kazanam ayaca geiyorsa, bu
durum da bahse hi girm eyebilir - zellikle de horoz ikinci kuzenine aitse
ya da s bir dv sz konusuysa. A m a, hi istisnasz, onu desteklem esi
gerektiini hisseder ve derin oyunlarda d a hem en her zam an destekler.
Bu nedenle, aka b e ya d a illi diye baran adam lar, bu horoza
ynelik deerlen dirm elerini, olaslk kuram n d an ne an lad k larn ya
da kazanlacak gelire ynelik beklentilerini deil, aslnda, akrabalaryla
aralarndaki dayanm ay sergilem ektedir.
2. Bu prensip m antksal adan geniletilir. Eer akraba grubunuz horoz
dvn de yoksa, siz de ittifak iinde olduunuz bir akraba grubunun
yan nda akraba olm ayan bir ak raba grubuna kar yine ayn biim de
davranrsnz; bu tr ittifak yaplar, belirttiim gibi, bu ve dier Bali
kylerinin yapsn oluturm aktadr.
3. A yns kyn geneli iin de geerlidir. Eer dardan getirilm i bir
horoz sizin kynzn horozuna kar dvyorsa, yerel horozu d estek
lersiniz. Eer, ok ender gereklem esine karn ara sra grld gibi,
sizin horoz dv evrenizden olm ayan bir horoz o evreden olan bir
horozla dvyorsa, yine yaknlarn horozunu desteklersiniz.
4. U zak lardan gelen horozlar hem en her zam an favoridir, nk,
kuram a gre, eer horoz iyi olm asayd sahibi onu getirm eye cesaret e d e
mezdi; m esafe ne k ad ar uzarsa favori olm a ans d a o kadar artar. O n u
izleyenler, elbette, onu desteklem ekle ykm ldr ve d ah a byk lekte
horoz dvleri (tatil gnlerinde ve benzerlerinde) dzenlendiinde de
ky halk kyde en iyi olduu kabul edilen horozlar, sahiplerinin kim
olduuna bakm akszn, alp son un a kadar destekler - hi kukusuz, bu
horozlar zerine pey srecek ve kylerinin pinti bir ky olm adn g s
26)
B. R. Berelson, P. F. Lazersfeld ve W. N. McPhee, Voting: A Study ofOpinion For
madan in a Presidential Campaign (Chicago, 1954).
ynnn kendi kendisini dengeleyen bir unsur olduunu dnrler ciddi horoz dvlerin den olu an ok iyi tanm lanm bir grup iinde
paran n dolam iin bir yoldur. G erek ten nem li olan kayp ve kazanm lar baka yerlerde ararlar ve bahse girerken taknlan genel tavr da
(yine m ptela kum arbazlar hari tutulursa) servete kon m a ya d a keyi
dnm e um udu deil, at yarlarna katlanlarn d u as biim indedir: T a n
rm, bari kaybettiim le kazandm denk olsu n . Fakat, prestij asn dan
binleriyle denk olm ak istem ez, bir an d a darbeyi indirm ek, kesin kaza
n an olm ak istersiniz. T m sohbetler (hi kesilm eden d evam eder) sizin
horozunuzun can n a okuduu bilm em kim in bilm em ne adl horozuyla
yaplan dvleri konu alr; sizin ne k ad ar kazandnz hi konuulm az
ve zaten in sanlar da, byk bahisler sz konusu olduunda bile, bir sre
son ra bunu anm sam ayacaktr bile; am a Pan L o h un en iyi horozunun
dvt gn yllarca unutm azlar.
16. S rf sad ak at yznden kendi grubunuzun horozlar zerine bahse
girmelisiniz, nk, bunu yapm azsanz, insanlar, N asl? Bizimle gurur
duym uyor m u yoksa? B ahse girm ek iin Ja v a ya ya da D en P asara [ba
kent] gitm esi m i gerekiyor, bu k ad ar nem li bir ad am m u? diye sorarlar.
G rld gibi, hem yerel lde nem li olduunuzu gsterm eniz hem
de insanlar rakip bile olam ayacak kadar nem siz grecek dzeyde nem li
olm adnz gsterm eniz iin bahse girmeniz kon usun da genel bir bask
sz konusudur. Benzer ekilde, ayn kyn in sanlar dardan getirilen
horozlara kar bahse girmelidir; aksi halde, dardan gelen kiiler, onlar,
kibirli ve aalayc olm ann yan sra, yalnzca giri cretini toplayp horoz
dvyle ilgilenm em ekle sulayacaktr - ve bu ok ciddi bir sulam adr.
17. S o n olarak, Balili kyller btn bunlar ok iyi bilm ektedir ve
benim ifade ettiim biimiyle - e n azndan bir etnografya u zm an n a- an la
tabilm ektedir. Konuyu tarttm neredeyse btn Balililerin sylediine
gre, horoz dvtrm ek atele oynam ak am a yan m am ak gibidir. Ky ve
akraba gruplarn tm ekim e ve dm anlklaryla am a tam am en oyun
biim inde, tehlikeli ve rktc biim de birbirine yaknlatrp kiiler ve
gruplar arasndaki saldrganln aktan ve dolaysz ifade edilebilecei bir
ortam a yerletirm ektesinizdir (bu, gnlk yaam n norm al aknda asla
olabilecek bir ey deildir); am a hibir sorun km az, nk, ne de olsa,
bu yalnzca bir horoz dv .
Bu tr gzlemler dah a da gelitirilebilir am a belki de asl noktann, tam
olarak belirtilm ese bile, en azndan anahatlaryla sergilenm esi ve bylece
tartm ann btn n n biim sel bir paradigm a biim inde zetlenm esi
sz konusu olabilir:
BR M A N E K A D A R ...
1. Yakn statye sahip denk kiiler (ve/veya kiisel dmanlar) arasn
day sa...
2. Yksek statl bireyler arasndaysa...
M A O K A D A R D ERN D R.
BR M A N E K A D A R D E R N S E ...
1. Horoz ile erkein zdeletirilmesi o kadar yakndr (ya da, daha do
rusu, m a ne kadar derinse erkek de kendisinin en iyi, kendisiyle en
yakndan zdeletirilen horozunu ne srecektir).
2. Sz konusu horozlar o kadar iyidir ve o kadar kesin bir biimde eletirileceklerdir.
3. D aha fazla heyecan olacak ve m aa katlm daha fazla olacaktr.
4. Merkez ve kenarlardaki bireysel bahisler o kadar yksek olacak, dar
daki bahisler daha ksa olma eilimi sergileyecek ve btnsel anlamda
daha fazla bahis olacaktr.
5. Kum ara ilikin daha az ekonomik ve daha fazla stat tabanl bir g
r geliecek ve kumara katlan bireyler de daha arbal olacaktr.27
Bu n u n kart d a ele alndnda, dv ne k ad ar s ise, sonu, tam
tersi gstergeler biim inde, yaz-tura ya d a zar atm a gibi bo elencelerdir.
D erin dvler iin m utlak st snrlar olm asa da, elbette, uygulam ada
byle snrlar bulunm aktadr ve klasik dnem lerde efendilerle prensler
arasndaki (nk horoz dv halkn olduu k ad ar her zam an elitlerin
de ilgisini ekm itir) o byk G n ete D ello tr m cadelelere ilikin
efsan evi anlatm lar bulunm aktadr; hem de, bugn B alide hi kim senin,
aristokratlarn bile aynsn retem eyecei kadar derin dzeyde.
B alinin byk kltrel kah ram anlarndan biri spora duyduu tu t
ku dan tr horoz dv s adyla anlan bir prenstir; prens kom u
27)
Bu biimsel bir paradigma olduu iin horoz dvnn nedensel deil, ma
tksal yapsn sergilemesi amalanmtr. Bu meselelerden hangisinin hangisine, hangi
sralamaylaa ve hangi mekanizmalarla baland apayr bir konudur - genel tartma
blmnde bir para k tutmaya altm bir koni bu.
31)
Bir para deiiklik gsteren drt yaklam iin bkz. S. Langer, Feelirg and Form
(New York, 1953); R. Wollheira, Art and Its Objects (New York, 1968); N. Goodman,
Languages of Art (Indianapolis, 1968); M. Merleau-Ponty, The Eye and the Mind,
Merleau-Ponty, The Prmacy of Perfection (Evanston, 111., 1964), s. 159-190.
32)
Ingilizlerin horoz dvleri (1840ta yasakland) aslnda bundan yoksun grn
mektedir ve bu nedenle de ok farkl ekiller retildii grlr. Ingiliz horoz dvlerinin
ou turnuva biimindeydi: nceden belirlenen sayda horoz iki takma ayrlmakta ve
seri halinde dvtrlmekteydi. Skor tutulur ve bahisler de hem tek tek malar iin
hem de turnuvann tamam iin dzenlenirdi. Ayrca, hem ngilterede hem Avrupa'da
byk muharebeler dzenlenirdi; ayn anda birok horoz ortaya salnr, ayakta kalan
tek horoz galip ilan edilirdi. Gallerde, Galler horoz dv olarak adlandrlan dizgede
bugnn tenis turnuvalarn andran bir eleme yaps kullanlrd; kazanan bir st tura
geerdi. Horoz dv, bir tr olarak, belki de, rnein Latin komedyasndan daha az
yapsal esneklie sahiptir, ama esneklikten tmyle yoksun deildir. Horoz dvnn
geneli konusunda bkz. A. Ruport, The Art of Cockfighting (New York, 1949); G. R. Scott,
History of Cockfighting (Londra, 1957); L. Fitz-Barnardi Fighting Sports (Londra, 1921).
35)
Bir yanda dakik bir zamansallk ve dier yanda dizginsiz bir saldrganlkla balan
tl iki Bali deeri ve kart-deeri de mevcuttur ve bunlar horoz dvnn ayn anda
hem sradan toplumsal yaamn devam hem de onun dorudan kart olduu hissini
glendirmektedir: Balililerin rame dedikleri ey ile paling dedikleri ey. Rame kalabalk,
grltl ve etken anlamn tar ve ok aranlan bir toplumsal durumdur: kalabalk pa
zarlar, kitlesel festivaller, kalabalk sokaklar hep rame olmaktadr - tpk, elbette, en ar
uta yer alan horoz dv gibi. Rame dolu zamanlarda gerekleir (bunun kart sepi
- sessiz- i s e bo zamanlardr). Pa/ingbir kiinin toplumsal uzamn koordinatlar iindeki
yeri kesin olmadnda hissettii toplumsal ba dnmesi, yolunu yitirmilik duygusudur
ve ok byk lde uzak durulan, byk lde endieye neden olacak bir durumdur.
Balililer uzamsal ynelimin (kuzeyin neresi olduunu bilmemek deli olmaktr), denge
nin, uygun davrann, stat ilikilerinin ve benzerlerinin kesin bir biimde korunmasn
dzenli bir yaamn (krama) temeli olarak nitelendirirler ve kapan horozlarn en iyi
rneini oluturduu tam bir karmaa hali olan paling bu dzenli yaamn en byk d
man ve kartdr. Rame konusunda bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 3, 64;
paling konusunda, a.g.e., s. 11 ve Belo (yay. haz.), Traditional Balinese Culture, s. 90 ve
bunu izleyen sayfalar.
36)
Stevensa ilikin gnderme onun The Motive for Metaphor (Sonbaharda
aalarn altn seversin. / nk her ey yar ldr. / Rzgr yapraklar arasnda dolanr
bir ktrm gibi. / Ve tekrar eder anlamsz szleri.) balkl almasmadr [The Collected
Poems of Wallace Stevens, 1947. Alfred A. Knopf, Inc. ile Faber and Faber Ltd. izniyle
alnmtr]. Schoenberge ilikin gnderme onun Five Orchestral Pieces (Opus 16) balkl
eserinin ncsnedir ve H. H. Drager, The Concept of 'Tonal Body', Reflections on
Art, yay. haz.: S. Langer (New York, 19961) s. 174ten alnmtr. Hogarth ve bu soru
nun tm -orada oklu dizey eletirme olarak adlandrlmaktadr- iin bkz. E. H.
Gombrich, The Use of Art for the Study of Symbols, Psychology and the Visual Arts, yay.
haz.: J. Hogg (Baltimore, 1969), s. 149-170. Bu tr bir anlambilimsel simya iin daha sk
kullanlan terim ise eretilemeli aktanmdr ve bunun teknik ayrntlar iin de bkz. M.
Black, Models and Meuphors (Ithaca, N. Y., 1962), s. 25 ve bunu izleyen sayfalar; Good
man, Language as Art, s. 44 ve bunu izleyen sayfalar; W. Percy, Metaphor as Mistake,
Sevanee Review 66 (1958): 78-99.
41) Avrupahlar asndan, alg iin doal grme terimlerini - grmek, izlemek
ve benzerleri- kullanmak genellikle yanltc olmaktadr, nk, daha nce de belirtildii
gibi, Balililerin man ilerleyiini gzleriyle olduu kadar bedenleriyle de izlemeleri (belki
de dven horozlar aslnda yalnzca bulank devinimler biiminde grlebildii iindir),
kafalarn, kollarn ve bedenlerini horozlann her bir manevrasnn birer taklidi biiminde
oynatmalan gerei, bireyin dve ilikin deneyiminin byk blmnn grsel deil, devinduyumsal olduu anlamn tar. Horoz dv, Kenneth Burken simgesel bir eylemi
bir tutumun dans edii [The Phibsophy of Litemry Forms, gzden geirilmi basm (New
York, 1957), s. 9] olarak tanmlayna uygun bir rnektir. Bali yaamnda devinduyumsal
alglamann byk rol iin bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 84-88; estetik
alglamann genel anlamda etkin doas iin bkz. Goodmann, Language of Art, s. 241-24442) Nasl ki gemite baz antropologlarn Hristiyanlk ile totemizmi ayn kefeye koy
ma abalan baz tannbilimcileri rahatsz ettiyse, kudretli Batly madun Douluyla bu bi
imde eletirmek de hi kukusuz baz estetizm yanllarn rahatsz edecektir. Fakat, nasl
ki varlkbilimsel sorular din toplumbilimi altnda snflandnlyorsa (ve snflandrlmas da
gerekirse), yargsal sorunlar da sanat toplumbilimi alanda snflandrlmaktadr (ve snflan
drlmaldr). Zaten, sanat kavramn yerinden etme abas, aslnda, btn nemli kavram
larn -evlilik, din, hukuk, ussallk- yerinden edilmesine ynelik genel antropolojik plann
bir parasdr; bu durum toplumbilimsel analizin belirli sanat eserlerine eriemeyeceini sa
vunan estetik kuramlar asndan bir tehdit olutursa da, Robert Gravesin Cambridgeteki
lisansst snavnda azarlanmasna yol at sylenen, baz iirlerin dierlerinden daha iyi
olduklar biimindeki kans asndan bir tehdit oluturmaz.
kltrel m etin yer alm akta, hem de Balililerin yaam ndaki katm anlam ann ve siyasi atknn bu ekilde yorum land alanlarn yan sra baka
birok nem li alan bulunm aktadr. Bir B rahm an rahibinin takdis edildii
tren -so lu u n denetlenm esi, tam am en hareketsizlik, kendi benliinin
derinlerine bakabilm esi- toplum sal sradzenin radikal dzeyde farkl am a
Balililer asn dan ayn dzeyde gerek bir niteliini gzler n ne serer ku tsal aknla eriim. H ayvanlarn kinetik duygusallnn dizeyi iinde
deil de kutsallk dnnn duraan tutkusuzluu iinde gerekleen
tren, tedirginlii deil, dinginlii ifade eder. K y tap m aklarn d a dzenlenen ve ziyarete gelen tanrlara ev sahiplii yapm ak iin yerel halkn
tam am n harekete geiren -arklar, danslar, iltifatlar, hediyeler- kitlesel
festivaller, kyllerin stat eitsizlii karsnda sergiledii tinsel birliktelii
gsterir ve dayanm a ile gven ruhunu yanstr.43 H oroz dv Balililerin
yaam nn a n ah tan deildir, boa greinin spanyol yaantsnn anahtar
olm ad gibi. Y aam a dair anlatt ey, bir o k ad ar uzdilli b ak a kltrel
belirlenim lerce deerden drlm yor veya tartlm yor deildir. A m a,
bu durum da artc bir ey yoktur, tpk R acine ile M olierein ad a
olm alar ya d a krizantem leri tertip edenlerle kalba kl dkenlerin ayn
insanlar olm asnda artc bir ey olm ad gibi.44
43) Takdis treni iin bkz. V. E. Korn, The Consecration of the Priest", Swellengrebel (yay. haz.), Bali: Studies, s. 131-154 iinde; biraz abartl da olsa, ky cemaati
iin bkz. R. Goris, The Religious Character of the Balinese Village", a.g.e., s. 79-100
iinde.
44) Horoz dvnn Bali hakknda anlattklarnn tamamen algdan yoksun ol
mad ve Bali yaamnn genel kalb konusunda ifade ettii tedirginliin tamamen ne
densiz olmad gereini, 1965 ylnn Aralk aynda, iki hafta iinde, Cakartada ger
ekleen baarsz darbe giriiminin ardndan kan karklkta -lkede kan en byk
ayaklanma srasnda- yaklak iki milyonluk nfustan krk ila elli bin kadar Balilinin
byk lde yine Balililer tarafndan ldrlmesi aka gstermektedir. [J. Hughes,
Indonesian Upheaval (New York, 1967), s. 173-183. Hughesun verdii saylar elbette
byk lde tahminlere dayansa da en ar tahminler arasnda yer almamaktadr.]
Burada, elbette, lmlere horoz dv neden oldu, horoz dv temel alnarak
lmler engellenebilirdi ya da ilenen cinayetler aslnda gerek insanlarn horozlarn
yerine getikleri bir tr horoz dvyd demek amalanmyor - btn bunlar sama.
Asl sylenmek istenen, eer Baliye yalnzca danslar, glge oyunlar, yontular ve kz
lar araclyla deil de -Balililerin kendilerinin de yaptklar gibi- bir horoz dv
araclyla baklrsa, katliamn gereklemi olmas gereinin pek de doa yasalarna
aykr grnmeyeceidir. Birden fazla hakiki Gloucestern kefettii gibi, bazen insan
lar tam da hi de istemedikleri trde bir yaamla kar karya kalyor.
Dizin
Abduh 330.
Abdullah, Taufik 304, 342, 344, 351, 357.
Adams, R. M. 362.
Afrika 37, 44, 62, 6 6 ,8 3 , 198, 251, 259, 264, 287,
290-292, 295-299, 308,359-362, 371,379.
Al-Afghani 330.
Allport, Gordon W. 75.
A lm o n d.G . 3 0 1 ,3 0 6 ,3 1 0 .
Ambedkar, B. R. 286, 290, 308, 310, 323.
Anderson, B. 342, 344, 351, 353, 357.
Andhra 286, 321-322.
Angkor 361.
Angola 295.
Armam 293.
Apter, D. 304, 330.
Aristoteles 70, 168, 340, 485, 487.
Aron, R. 227-228.
Ashanti 269, 294, 300, 304, 362, 371.
Ashford, D. 3 1 0 ,3 32.
A ssam 321-322, 324.
Asya 159, 174, 198, 202, 251, 292, 299, 302, 310,
359-360,461.
Auden, W. H. 479.
Auerbach, B. 237.
Avustralya 62, 84, 113, 379, 387.
Awolowo, O . 334, 336.
Eckstein, H. 229.
Egba 338.
Einstein, A . 123.
Eisenstadt, S. M. 361.
Eliot, T . S. 237.
Emerson, R. W. 287 -2 8 8 ,2 9 2 ,3 1 0 .
Empson, W. 237.
Endonezya 7, 13, 38, 44, 174, 177-179, 193, 209,
211, 213-216, 218, 252, 254-259, 268, 270,
272-276, 279, 283, 286-287, 291, 293, 295299, 301, 303, 305-306, 309-313, 315-317,
337, 342-349, 351-358,371 ,4 4 4 -4 4 5 , 447.
Erasmus 395.
ethos 44, 137, 143, 152-153, 155, 158, 163, 168,
324, 422, 438,445.
Etiyopya 264, 293, 296, 362.
Evans-Pritehard, E. E. 123, 200, 371, 394.
Camus, A . 250.
Cassirer, E. 46, 114, 237.
C astro, F. 265.
Cavell, S. 29.
Cayal, R. 90.
Cezayir 264, 268, 273, 372.
Chapm an, L. F. 101.
Childe, G. 361.
Churchill, W. 7 0 ,2 5 1 ,2 6 2 .
Cinnah, M. A . 265, 270.
Cochin 293.
Codere, C . 441.
Coleman, J. 287, 301, 306-307, 310-311, 334.
Coleridge, S. T . 237.
Comte, A . 228.
Fairbaim, G. 31 0 ,3 1 9 .
Fallers, L. A . 259,261.
Fanon, F. 270.
Fas 24, 27-31, 34, 38, 44, 274, 276-279, 283, 286,
291, 293, 296, 304, 306, 310-311, 329-333,
3 3 7 -3 3 8 ,3 7 1 ,4 4 7 .
Faizm 209, 251.
Favre.H . 31 0 ,3 3 1 .
Feith, H . 2 5 2 ,2 5 7 -2 5 8 ,3 1 0 ,3 5 3 .
Fem andez, J. W. 442.
Filipinler 272-273, 293-294, 296, 298, 305, 316.
Firth, R. 126, 138, 394.
Fischer 345.
Fishman, L. 271-273.
Fitz-Bamard, L. 481.
Coon, C . 328.
C oulbum , R. 361.
Covarrubias, M. 139, 204, 435.
Craik, R. 115, 116.
Cromwell, O . 62.
Crowley, J. 241 *
Cuduveo 379.
in 139, 193, 201, 208, 210, 275, 295, 305, 3143 1 5 ,3 4 4 , 3 5 7 ,3 7 0 ,4 2 7 .
Dahm, B. 345, 352.
Dale, A . M . 127.
de Jouvenel, B. 350.
de M aistre, J. 249.
Deutsch, J .A . 99.
Deutsch, K. 287.
Dewey, j. 6 4 ,7 7 , 100,397.
Dickens, C . 487-488.
Dinka 126, 132.
Drager, H. H. 484Du Bois, C . 208.
Duleng 338.
Durkheim, E. 109-110, 169, 190, 347, 439.
Dwi-Tunggal 311-312,315.
Ford, C . S . 96.
Forester, C . S . 98.
Forster, E. M. 320.
Fortes, M. 171, 413.
Fortune, R. F. 117.
Fransa 35, 260, 279, 309, 342, 399.
Frazer, J. G. 169.
Freedman, M . 3 1 0 ,3 3 8 .
Freud, S. 80, 109-110, 232, 359, 485, 490.
Frodin, R. 311.
Frye, N. 483, 487.
Fulani 293, 362.
Fuller, L. L. 468.
Gabon 306.
Galanter, E. H. 76, 99, 243-244.
Gallagher , C . 2 7 2 ,311.
Gallie, W . B. 45.
G ana 270, 273, 294, 297, 304, 362, 371.
Gandhi, I. 2 9 4 ,3 2 1 ,3 2 3 .
Gandhi, M . K. 265, 270, 273, 323-324.
Geiger, T . 225.
Gelgel 364-366.
Gerard, R. W. 90, 93, 95.
Gerstenhaber, M. 99, 243-244.
Ghosh, A . 321.
Goffman, E. 459.
Golding, W. 68.
Gombrich, E. W. 484.
Goodenough, W. 26.
Goodm an, N . 480, 482, 484.
Goody, ]. 121.
Goris, R. 427, 428, 468, 489.
Granit, R. 103.
Graves, R. 489.
Green, A . L. 249.
G ucerat 322.
G uem ica 113.
Guevara, C . 266.
Gunawan, B. 354.
Guyana 264.
Gney Afrika 83, 290-291,308.
H a e ck e l, E. H. 81.
Hallowell, A . I. 81, 84, 100.
H anna, W. 2 5 7 ,3 1 1.
Harlow, H. 88.
Harries, L. 272.
Harrison, S. 2 8 6 ,3 1 0 ,3 2 2 .
Hartm ann 81.
Haan, Moulay 2 9 1 ,3 2 1 .
H aan (Kral II.) 278-279, 333.
Hatta, M. 72, 116, 125, 140, 217, 311-312, 387,
4 5 1 ,4 5 3 ,4 9 0 .
H ausa 299, 334-335, 337.
Havvthome, N . 73.
Hebb, D. O . 91, 92, 96-98, 100-101.
Hegel, G .W . F. 5 5 ,3 9 4 ,4 4 1 .
Heine-Geldem , R. 252, 364.
Henle, P. 240-241.
Herskovitz, M. J. 59.
Hertz, F. 287.
Hindistan 13, 161, 163, 201, 214, 257, 268, 272273, 275, 285-287, 290-293, 295-296, 298299, 301-302, 305-307, 309, 311, 320-324,
335, 337-338, 347, 355, 372, 416.
Hinduizm 138, 432.
Hristiyanlk 174, 209-210, 352, 488.
Hirschman, A . 266.
Hitler, A . 70, 262.
Hitti, P. 324.
Hogarth, W. 484Holbein, H. 395.
Holloway, R. L. 84Holt, C . 343-344, 347-348, 350, 355, 357.
Hom ans, G. 407.
Hooker, R. 391.
Hooykaas, C . 452, 470, 478.
Hopi 68.
Hopkins, G. M. 246.
Horowitz, N . H. 247.
horoz dv 9, 447-449, 451-452, 454-455, 458459, 464, 469, 471-473 , 475-477, 479-484,
486-490.
Howells, W. W . 83.
Hughes, J. 354, 489.
Hull, C . L. 7 5 ,9 0 .
Huntington, S . 278.
Husein, Z. 323.
Husserl, E. 27, 135, 397, 401.
Hyman, S. E. 237.
Iatmul 125.
Ibo 269, 335-337.
Irak 279, 287, 297, 327.
bn Haldun 31.
ndus 361.
ran 264, 287, 292, 295, 297.
slam 58, 158, 174-176, 178-179, 181-182, 184185, 209-210, 215-216, 218, 254-255, 276,
279, 287, 296, 329-332, 344-346, 350, 352,
427.
spanya 356.
srail 35, 2 0 1 ,2 9 6 ,3 0 4 ,3 2 8 .
svire 290-291, 308.
Jam es, W., 121.
Janowitz, M. 110.
Japonya 242, 347, 357.
Jastrow etkisi, 245.
Java 9, 72, 117, 130, 144, 148, 155, 158-159,
162, 164-165, 169, 173-175, 179-180,
185, 187, 190-192, 203-204, 213, 216,
252, 254, 272, 275-276, 293, 303-304,
314, 346, 351, 353, 357, 363-365, 371,
453 ,4 7 6 .
Jay, R. R: 353.
161183,
218,
311444,
Jennings, I. 302.
Johnson, S. 53.
Jones, H. P. 354.
Jourdain, M. 231.
Juynboll, H. H. 460.
Kachin 338.
K afk a.F . 102.
Kahin, G .M c T . 2 5 5 ,3 0 4 ,3 1 0 ,3 5 2 .
Kamboya 273, 296.
Kanada 290-291.
Karenler 293.
K asuvubu,J. 295.
Kaysen, C . 221-222.
Kenya 298.
Kenyatta, J. 265.
Kerala 322.
Kbrs 296-297, 299.
Kierkegaard, S. 146.
Kluckhohn, C . 18-19, 57-61, 82, 92, 120, 128,
170.
Klungkung 365, 418, 472.
Koch, D. M. G. 1 0 4 ,2 4 7 ,3 5 2 .
Koentjraningrac, R. M. 472.
Kongo 264, 286, 292, 295, 298, 355.
Kontum-mali, 125-126.
K om , V. E. 203, 368, 453, 460, 472, 489.
Kris, E. 81.
Kroeber, A . L. 5 7 ,5 9 ,8 1 -8 2 ,8 4 -8 5 .
Krtler 292, 294.
Kwakiutl 5 9 ,4 4 1 .
La Barre, W. 100.
Lacouture, J. ve S. 311,331.
Lamartine, A . de 251-252.
Langer, S. 17, 102, 111, 113, 122, 136-237, 240,
2 4 5 ,4 8 0 ,4 8 4 .
Laos 287, 296.
Laqueur, W. Z. 287.
Lashley, K. S. 76,90-91.
Laski, H. D. 372.
Lasswell, H. D. 229, 238.
Latin Amerika 2 5 1,2 7 2 -2 7 3 ,3 5 9 .
Leach, E. R. 170-171,394Leacock, S. 111.
Leighton, D. 128.
Leites, N . 2 2 9 ,3 4 3.
Lev, D. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 4 ,3 5 7 .
Levenson, J. 439.
Levi-Strauss, C . 31, 51, 377-380, 382-385, 3883 9 0 ,3 9 2 , 3 9 4 ,4 8 6 .
Levy-Bruhl, L. 80, 145.
Lewis, B. 255.
Lewis, W. 304, 311.
Li An-che 441.
Libya 298.
Liddle, G. W. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 3 ,3 5 7 .
Lienhardt, G . 126,131-132.
Lorenz, K. 88, 96, 116.
Lovejoy, A. D. 52-53.
Lowe!l, R. 73.
Lovvenstein, R. 81.
Lowie, R. H. 117.
Lbnan 293, 297, 306, 310, 324-328, 337-338.
Luethy, H. 345.
Luther, M . 395.
Lyautey, L. H. G. 34, 330.
Machiavelli, N . 2 1 4 ,2 3 1 ,3 2 7 ,4 1 5 .
M aclntyre, A. 134.
Madariaga, S. de 121.
Madhya Prade 322.
M adras 1 3 8 ,3 0 5 ,3 2 1 -3 2 2 ,3 3 5 .
Marip 332.
Makhzen 330,371.
Malaya 286, 292-298, 301, 305, 310-311,314-317,
321,337-338.
Malinowski, B. 32, 36, 57-58, 109-110, 126-127,
133, 145, 158, 169-171, 189-190, 442.
mana 121, 140, 152, 208.
Mannheim, K. 222, 224-226, 249, 261.
Maruniler 324.
Marx, K. 223, 227, 261, 345, 359-360, 379, 389,
394, 485.
Mascou, P. 52, 54, 57.
Mayalar 371.
Mazzini, G. 279, 288.
McCarthy, J. 251.
McPhee, W. N . 475.
McVey, R. T . 252-353.
Mead, G. H. 64M ead, M. 31, 79, 89, 139, 144, 208, 359, 435, 438,
4 4 7 ,4 8 3 ,4 8 8 .
M ekong Lao 297.
Mendeleyev, D. I. 384.
Merleau-Ponty, M. 4 0 1 ,4 8 0 .
Msr 273, 296, 328-330, 347, 361.
Miller, G. A . 76.
Mills, C . W. 229,231.
M inangkabau 3 3 8 ,3 4 3 ,3 5 1 .
mit 67, 103, 119, 123, 132, 147, 174, 200, 333,
364, 385, 454.
Moliere, J. B. Z. 221,489.
Montagu, M. F. A . 89.
Moore, G . E. 168.
Morris, C . W. 237.
Muhammed (V.) 1 7 6 ,1 7 9 ,2 0 9 ,2 1 6 ,2 6 5 , 277-279,
311,330-332.
Murdock, G . P. 57.
Muray, H. 92.
N adar, K. 321.
Nadel, S . F. 126,394.
N aga 32 1 ,3 2 4 .
Nambikwara 379.
N apoleon (I.) 221.
Nasakom 353.
Nasr, G . A . 2 6 5 ,2 9 6 ,3 2 7 .
N asution, A. H. 3 1 3 ,3 5 0 .
N avajo 59.
Nazizm 2 2 8 ,2 5 1 .
N e Win 320.
Nehru, J. 13, 265, 273, 285-286, 290-291, 302,
3 2 1 ,3 2 3 , 335.
nesnellik 46, 74, 158, 223, 227, 344.
New D eal 241.
Newton, I. 52, 76, 230.
Nietzsche, F. W. 485.
Nijerya 13, 268, 287, 292-293, 298-299, 301, 305,
30 7 ,3 0 9 -3 1 1 ,3 34-338, 347, 362.
Nissen, H. W. 88.
Njepi 432, 455.
Nkrumah, K. 265, 304, 372.
Nolte, R. 304odalan 429-430.
Oglalalar, 154, 165.
O m aha Kzlderilileri, 387.
Orissa 321-322.
Pakistan 13, 268, 293, 295-296, 298, 305, 324.
Pareto, V. 229.
Park, R. L. 310.
Parmer, J. N . 310.
Parsons, T . 60, 104, 111, 171, 173, 199, 226, 228,
232-233, 247, 280-281, 28 4 ,3 0 0 , 39 4 ,4 0 0 .
Patel, V. 285-286.
Pauker, G. 310.
Pavlov, I. 75.
Peirce, C . S. 237Pencap 293, 306, 320-322, 324.
Percy, W. 135, 146-147, 237, 240, 243-245, 484.
Pers, G. 435.
Platon 229.
Pleyistosen 83, 87, 89.
Pluvier, J. M. 352.
P olan yi, K. 361.
Portekiz 264.
Postman, L. 103.
pozitivizm, 145, 237.
Pribram, K. H. 7 6 ,9 3 ,9 6 .
Pringgodigdo, A. K. 352.
Racastan 321-322.
Racine, j. 5 3 ,4 8 9 .
Radcliffe-Brown, A. R. 1 2 4 ,1 6 9 ,4 1 3 .
Radin, P. 127,1 5 3 -154,203.
Rahman, T . A. 317.
Rangda-Barong 139, 141-142, 144, 438.
Rangenekar, D. K. 301-302.
Razak, T . A . 317Redfield, R. 170,177,394Reichard, G. 128-129.
Rey, L. 354.
Ricoeur, P. 35, 485.
Roberts, C . F. jr. 310.
Robertson-Smith, W. 169.
Rodezya 306.
Rondot, P. 310.
Rousseau, J. J. 381,389-391.
Ruport, A . 481.
Russell, B. 123.
Russell, J. 379.
Rustow, D. 306.
Ryle, G. 20-22, 24, 44, 76-79, 97, 118, 237, 243,
246, 395.
Sabah 184,316.
Saint-Just 250.
Sanskrit 40 2 ,4 3 1 .
Santayana, G. 137.
Sapir, E. 237, 242.
Sarawak 316-317.
Sartono, K. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 3 ,3 5 7 .
Sartre, J.-P. 372.
Saussure, H. B. de 389.
Scheerer, M. 74.
Scheler, M. 397.
Schneider, D. 407.
Schoenberg, A . 484.
Schumpeter, J. 229.
Schutz, A . 135, 144, 146, 398, 424.
Scott, G. R. 481.
Senghor, L. S. 270.
Seylan 273, 287, 295-298, 301-303, 307, 315.
Shakespeare, W. 53-54, 160.
Sham un, C. 327.
Shannon, C . 389.
Shaplen, R. 354.
Shastri, L. B. 323.
Sherm an, W. T . 240-241.
Sherrington, W. 75,90-91.
Shils, E. 111, 171, 226, 228, 261, 279, 288-289,
321,394.
Sihler 293.
Silverstein, J. 310.
Simpson, G. 86, 89, 92-93, 96.
Singapur 295,316.
Singer, M. 1 3 7 ,1 3 8 ,3 9 4 ,4 3 5 .
Sjahrir, S. 300.
Skinner, G. W. 1 9 ,2 9 9 ,3 1 0 .
Smith, C. W. 127.
Smith, T . E. 310.
Smythe, H. ve M. 311.
Solomon, P. 7 6 ,9 0 ,9 6 , 101, 116.
Solow, R. 46.
Som ali 273, 295-296.
Sorel, G. 229.
Sorokin, P. 172.
sosyalizm, 226, 322.
Southall, A . 361.
Sovyetler Birlii 242, 295.
Spies, W. 139.
Spinoza, B. 168, 485.
Stark, W. 225-226.
Steig,'W . 121.
Steinberg, L. 110.
Stevens, W. 484.
Sudan 2 8 7 ,3 7 1 .
Suharto 216, 313-314.
Su kam o 187, 255-256, 258-259, 265, 270, 276,
291, 311-314, 345, 348-350, 352, 354-355,
372, 444.
Sum atra 2 1 6 ,3 1 3 -3 1 4 ,3 4 6 ,3 5 1 ,4 4 4 .
Suriye 2 9 5 ,3 2 7 .
Sutton, F. X. 221-222,229,232-233,238-240,360,
363, 369.
Snniler 297.
Swahili 272.
Swellengrebel, L. J. 203, 210, 213, 215, 364, 4274 2 8 ,4 6 2 ,4 8 9 .
Szinyei-Merse, E. 84.
amanizm 148.
iiler 298.
Tafilelt 331.
Taft-Hartley Yasas 238-239, 242.
Talbot, P. 3 0 5 ,3 1 1 .
Tam il, 296-297, 301-303, 3 0 7 ,3 2 0 -3 2 1 ,3 2 4 .
Tanganyika 292.
T ao 202.
Tayland 264, 287, 294-296, 320.
Taylor, O . H. 60, 66.
Telugu 286.
Teotihuacan 361.
T h ak in N u 318.
Thom pson, W. R. 96-97, 100-101.
Thoreau, H. D. 32.
Tibet 58, 362.
Tinker, H. 307, 310.
T iv 299.
Tobias, J. 83.
Tobin, J. 221-222.
Tonkin 293.
totemizm 148, 385-387.
Toure, S. 265.
Tunus 270, 273.
Tup-Kawahib 379, 381.
Trkiye 295-296.
Tyler, S. 27.
Uganda 259, 293-294, 297, 330, 362.
Ulster 291.
Urdu 305-306.
Utrecht, E. 354.
U ttar Prade 321-322.
rdn 297, 304, 328, 355.
V an der Kroef, J. M. 354.
V am a Dizgesi 416, 418.
V ico .G . B. 280.
Vietnam 264, 293, 298.
Vishnu Murti 345.
von Frisch, K. 116.
von Neum ann, J. 389.
uajang 158, 160, 163-166.
W alker,J. 237.
W allei5tein, I. 298, 306-307.
Warren, A . 237.
W ashbum , S. L. 84, 87.
Waterbury, J. 278.
Weber, M. 19, 109-110, 128-129, 133, 157, 199
203, 212, 280, 283, 345, 360-362, 397, 400
4 0 1 ,4 3 9 ,4 4 1 ,4 6 9 .
W einer, M. 3 0 1 ,3 0 6 -3 0 7 ,3 1 0 ,3 8 9 .
W eiss, P. 91, 237.
W elleck,R . 237.
W ertheim, W. F. 352, 354.
W estermarck, E. A . 28.
W hite, L. A . 7 7 ,8 2 , 86, 223, 229, 234.
W hitehead, A . N . 5 2 ,2 3 1 ,2 8 1 .
Whorf, B. L. 237.
W illey,G . 36 2 ,3 7 1 .
W instedt, R. 217.
W issler,C . 57.
Wittfogel, K. 360-362, 370.
W ittgenstein, L. 27-28,33, 237 ,4 4 0 .
W ollheim, R. 480.
Wriggins, H. 303, 307.
Yahudilik 201.
Yeats, W. B. 479.
yoga 72, 162, 202.
Yoruba 335-336, 338.
Yucatan 170.
Yunanistan 5 3 ,2 1 0 ,2 9 6 .
Ziadeh, N . A . 310.
Zuni 59, 441.
KLTRLERN YORUMLANMASI
Clifford. Geertz
Trkesi: H akan G r
antropoloji
kiiltiir antropolojisi, etnografya
789752 984196