Professional Documents
Culture Documents
..
Adem'in
Dili
A.
ADEMiN DiLi
NSAN LSANI NASIL YARATII
LSAN NSANI NASIL YARATII
Derek Bickerton
eviren: Mehmet Doan
A BOGAZiC
'
V'
INiVERS TESi
YAYINEV
Derek Bickerton
Adam's Tongue
How Humans Made Language, How Language Made Humans
lD Derek Bickerton, 2009
Adem 'in Dili
nsan Lisan Nasl Yaratt, Lisan nsan Nasl Yaratt
CO BTEK A.. 2010. Tm haklar sakldr.
BTEK Boazii Eitim Turizm Teknopark Uygulama ve
Dan. Hiz. San. Tic. A..
Boazii niversitesi Gney Kamps, 7. Lojman,
Ynetim Yeri:
Boazii niversitesi Yaynevi
Boazii niversitesi Uaksavar Kamps
Garanti Kltr Merkezi, 2/3A, Arka Giri
Etiler/stanbul
bupress(ajboun.edu.tr
www.bupress.org
Telefon ve faks: (90) 212 257 87 27
Sertifika No: 10821
Bu kitabn yayn haklan Kay Telif ve Lisans Haklan Ajans araclyla alnmtr.
Genel Yayn Ynetmeni: Murat Glsoy
Kapak Tasarm: Kerem Yein
Yayma Hazrlayan: Nvart Ta
Baskya Hazrlayan: Ergun Kocabyk
Bask: G.M. Matbaaclk ve Ticaret A..
208 p.
23
cm.
lncludes index.
ISBN
!.
978-605-42:8-88-0
Language
1. Doan, Mehmet.
P!Ofl'J
an
languages.
2.
Human evolution.
3.
Psycholinguistics
indekiler
GR, 7
1. SORUNUN BOYUTU, 20
2. MHENDS GB DNMEK, 43
3. ARKI SYLEYEN KUYRUKSUZ MAYMUNLAR MI?, 62
4. GEVEZE KUYRUKSUZ MAYMUNLAR MI?, 80
5. NLER HER EY DEGLDR (ONLAR YEGANEDR), 100
6. KEND NLERNDE ATALARIMIZ, 117
7. EY TEMBEL K, GT KARINCALARA BAK, 137
8. BYK PATLAMA, 156
9. CHOMSKY'DEN GELEN MEYDAN OKUMA, 180
10. AKLiMiZi TOPARLAMAK, 204
11. PALAMUT FDANA DNYOR, 224
12. FDAN MEEYE DNYOR, 245
Kaynaka, 263
Teekkr, 279
Dizin, 281
GiRi
8 Ademin Dili
( ;,, . \,
10 Ademin Dili
200J.
( ;,,,.,,
1 1
Bu sorunun zmn zorlatran iki etken sz konusudur. Asbu ikisinin lisanla pek ilgisi yok, fakat sorunun gerekten ne
olduu (ve ne olmad) konusunda ak bir fikrimiz olsun istiyorsak,
bu etkenlerin stesinden gelmemiz art. Etkenlerden biri, genelde
evrimin , dolaysyla da zelde insan evriminin, geen yzyldaki yeni
Darvinci mutabakat tarafndan nasl sunulduuyla ilgili. Buna biraz
sonra deineceim. nce , pek ok kiiye ya da belki ounlua daha
nemli ve ivedi gelen bir meseleyi ele almak istiyorum: bizzat insan
trnn stats.
Lisann evrimiyle bunun ne ilgisi var?
Haklsnz, hi ilgisi yok. Ancak, lisann evrimi meselesi ister
istemez kltr savalarnn6 iine ekilmitir, yani eyann olduu
gibi kalmasn isteyenlerle deiimin mevcut hzyla yetinemeyenler
arasndaki, zme kavuturulmam epik mcadelenin iine ekil
mitir bu mesele .
Geen yzyla kadar, "insann evrendeki yeri"ne dair yerleik
grten rahatsz olan pek kimse yoktu. Bir yars kuyruksuz may
munlarla bir yars meleklerle zdeletirilen insan tr , bu ikisi ara
snda bir yere oturtuluyordu. lmsz bir ruhla donatlm olduu
(hayvanlarn aksine) , sonsuz hayata yazgl olduu (hayvanlarn ak
sine) , trnn tek rnei olarak yce bir stats bulunduu, Kadiri
mutlakn zene bezene yaratt sevgilisi olduu dnlyordu.
Aynca, tpk gnein ay parlaklyla bomas gibi, bu yce varln
fikri (ve manevi) glerinin alelade hayvanlarn kabiliyetlerini glgede
braktn sylemeye gerek bile yok.
Darwin'in gr yaygnlk kazandka, insann statsne dair
yukarda bahsettiim dnce, gcn yitirmeye balad. nsanla
ilikin yava yava baka bir gr belirmeye balad; insan, kuyruk
suz maymun tr olarak kabul ediliyor, doal seilim deirmeni ta
rafndan tm teki trler gibi tld syleniyor, teki trlerden
daha deerli olmad belirtiliyor ve insan baka trlerden ok farkl
klan gerekten nemli bir eyin bulunmad anlatlyordu.
En bata bu gr , insanlar stn sayan dnceyi dzelt
mek asndan faydal olmutu. Fakat bu iki gr ksa sre iinde
1 nda
'' Kltr savalar: atan kltrel deerleri, yani muhafazkar deerler ile li
beral deerlerin atmasn temel alan siyasi atmalar iin Amerikallarn
kulland mecazi anlatm -ev. notu.
12 Ademin Dili
topyekn bir savaa tututu. Savata verilen ilk kayp her zaman
hakikattir; hemen yan bandaki tabuttaysa nesnellik ya t a r.
Belirli bir gndem sz konusuydu (bu batl samalkt an kurtu
lun!) . Bir dogma da mevcuttu (evrim her yerde ve her zaman ok
yava ve kademeli bir sretir) . Aklc bilimsel tarafta ise (teki taraf
takilere gre bu , tanrsz maddeciliktir) , gndem ve dogma birleip
tek bir programa vcut verdiler. nsanlarla teki trler arasnda olup,
insann stn olduunu gsteriyor diye yorumlanabilecek her trl
farkll yadsmak zorunlu olmutu. Daha nce bu ekilde yorum
lanm olan her ey, atasal trlerdeki ve akraba trlerdeki minik de
iikliklerin bir neticesi olarak yeniden yorumlanmalyd; bu trlerin
gemii, salt insana zg addedilen herhangi bir yetinin "nclle
riyle," "srama tahtalaryla," dolup tamak zorundayd. Sreksizlik
diyebileceimiz hibir ey olamazd. Bir avu oyunbozan, lisan konu
sunda bir nebze sreksizlie gnlszce imkan tanyordu , fakat bu
meselede bile, lisanszlktan lisana ncler sayesinde, srama tah
talaryla, geri dn olmayan bir snn amadan falan bir ekilde
geildiine geni kesimlerce inanlyordu.
Bunun dnda kalan her ey tabuydu; iyiden iyiye dman ola
rak alglanan kiilerin, yani insann esiz bir yaratc eylemle orta
ya ktna hala inananlarn gnln rahatlatacak her ey, hatta
mulak aklamalar tabu saylyordu. Baka bir yerde yazdm gibi,7
lisan ile lisanszlk arasnda bir kesintinin olduunu varsaymak, po
litik doruculuk cetvelinde, Yahudi soykrmn yadsmak ile kresel
snmay reddetmek arasnda bir yere denk gelir. Buna ramen, gz
kara bir aratrmac lsnn yazd gibi, "tm hayvanlar iinde,
ate yakp teker yapanlar, birbirlerinin hastalklarn tehis edenler,
simgelerle iletiim kuranlar, haritalarla yol bulanlar, lkleri uruna
hayatlarn tehlikeye atanlar, birbirleriyle ibirlii yapanlar, dnyay
varsaymsal nedenler balamnda aklayanlar, kurallar ineyen
yabanclar cezalandranlar, olas senaryolar hayal edenler ve tm
bunlar birbirine retenler sadece insanlardr."8 ok daha fazlas da
saylabilir; Derek Penn ve meslektalarnn derledii liste, insanlarn
baarabildii ama teki trlerin hibir yesinin yanna bile yaklaa
mad ilerin ancak minik bir ksm.
nsanlar ile teki hayvanlar arasndaki uurum bize anlatld
kadar kkse, tm teki hayvanlarn pek iine yaramayan ama bize
7 Bickerton 2008.
8 Penn ve dierleri 2008.
( ;,,, ...
1 .1
14 Ademin Dili
yi baaramamlard.
Hi mantkl deil. Bir tanesi yeterince kt olurdu zaten. Bu
kitapta ilk defa olarak, size sadece lisann nasl evrimletiini deil,
ayn zamanda insan zihnini nasl evrimletirdiini de gstereceim.
Fakat bu deiimler neden gerekleti?
Eer n-insanlar yarm milyar yl boyunca teki trlere gayet
gzel hizmet etmi iletiim kalplarndan ayrlmsa, bir nevi ihtiya
onlar zorlam olmal; byle kkl neticeler dourduuna gre ok
gl bir gereksinim olmal bu. Belki de gelitirdikleri yeni bir davra
n tr, nceki iletiim sistemlerinin tesinde bir yolla iletiim kur
malarn gerektirdi. Fakat yirminci yzyln yeni-Darvinci mutabakat
bu tr bir gelimeyi gz ard etmi gibi duruyor.
ada evrim biyolojisinin nde gelen ahsiyetlerinden George
Williams'a gre, "uyarlanm (adaptasyon) daima bakmszdr; 10 orga
nizmalar kendi evre artlarna uyum gsterir, evre ise organizmaya
uyum gstermez. " Grnte, bu ifade tartmasz doru gibi geliyor;
evremiz, yani kayalar, aalar, rzgar, yamur, gn falan nasl
olur da sana bana uyum salayabilir? Fakat Williams 'n bu gr
nn sonularndan biri, ki evrimciler arasnda oka kabul grr,
evrimin tek ynl bir yola dntdr. "Uyarlanm" kavram sanki
organizmalarn olumlu bir ey yaptn artrr, fakat asl anlam
bu deil. Uyarlanm, biz de dahil tm hayvanlarn kendi kaderlerinin
znesi olmad, daha ziyade, otomatikman rastgele genetik rekombi
nasyonlar ve tesadfi mutasyonlar yaratan varlklar olduklar ve ev
renin bunlar arasndan bazlarn setii anlamna gelir. Doal seilim
budur. Hayvann fiili davranlarnn hibir etkisi ya da kayda deer
neticesi yoktur. Bu tarz bir evrim grnn mantk snrna, Richard
Dawkins 'in "gen bencildir, 11 genler her eydir," yaklamyla ulald.
Evrim, yukarda betimlediim gibi gereklemise, insann ev
rim srecinde lisan tetiklemi olan zel, esiz bir davrann izini
aratrmaya gerek yok. Bulamayz. Atalarmz iftlemi, genlerini
birletirip durmu, tuhaf mutasyonlar balarndan atm olmal, ta
ki bir gn piyangoyu tutturup yakaladklar bir gen kombinasyonu,
lisan, en azndan basit bir biimini mmkn klana dek. Lisan yetisi
kazandklar andan itibaren, Franszlarn embarras du choix dedii
durum olumutur, yani yeni seeneklere boulmulardr; lisann ie
10 Williams 1992.
11 Dawkins 1976.
( ;,, :..
1 '.)
2003.
16 Ademin Dili
( i111.:.
1 I
18 Ademin Dili
( ;,,, . .
1"
H, z
1 SORUNUN BOYUTU
Hauser 1996.
So111111111 /lH/1111
') 1
22 Ademin Dili
,';"""""' '''"'"'" . ).
v;111a evri l ir, by l ece hedef haline gelir. Fakat o hayvanla epey ortak
24 Ademin Dili
6 Dawin 1871.
7 Tomasello 2007.
k:rnca aslan adl bceklerin topra kazarak tuzak kurmas gibi dav
ranlar, fillerin, zrafalarn ya da tavus kularnn fiziksel biimleri
kadar esizdir. Fakat teki trlerde bulunan esiz zelliklerin hibiri,
evrimin geri kalanndan lisan kadar yaltlm deil.
ki ayak zerinde yrmek o kadar da zel saylmaz. Bu iin
stesinden kular da geliyor. Kangurular bu beceriye yaklamtr.
Yakn akrabalarmz kuyruksuz maymunlar zaman zaman arka ayak
larnn zerine dikilir ve melerek oturur. Elimizin kavrama yetisinin
kuyruksuz maymunlarn parmaklarnn kavrama yetisinden fark, el
hakimiyetimizin eitlilik ve nicelik farkdr. Bizim zelimizde bedenin
tyszl esizdir, nk mr boyu srer; pek ok memeli tr
nn yavrusu rahimden rlplak kar, tyleri ancak sonra geliir.
Bunun yerine, insanlara zg olmayan fakat hakikaten zgn
olan bir zellii kyaslayalm: Fil hortumunu kastediyorum. Ruh
dilbilimci Steven Pinker, The Language lnstict [Dil gds) isimli ki
tabnda fil hortumunu rnek verip lisan gerekte olduundan daha
az aykr gstermeye alr. Okuyucularna sorar: "Kimi biyologlar
fil olsayd ne olurdu bir dnn;"8 dil meselesinde olduu gibi ki
mileri, hortumun evrimleemeyecek kadar esiz olduunu sylerdi,
bakalar ise hortumun hi de esiz olmadn ileri srerdi. Fakat
doal seilimle emsalsiz eylerin evrimlemesi de mmkn; dolay
syla Pinker, "lisan igdsnn ada insanlara zg olmasnn,
hortumun fillere zg olmasndan daha byk bir eliki tekil et
mediinde" srarcdr.
Bu konuda yanlyor. Fil hortumu, fillerin ve yaban farelerinin
ortak atas olan canlda burnun ve burna komu yz blgelerinin
an gelimesiyle tremitir; anatomi uzmanlar da bu yapya katlan
fiziki bileenleri eksiksiz olarak belirleyebilir. Fakat Pinker lisann
yapsna hangi bileenlerin katldndan bahsetmez. (Ayrca, davra
nla bedensel bir zellii kyaslamak zaten tuhaf deil mi?)
Burada mesele lisann esiz olmas deil, ona yakn bir benzeri
nin dahi bulunmaydr. Lisann evrimi hakknda yazan herkes gibi
Pinker da bu meseleyle boumaya kalkmaz. Evrimleen her "esiz"
zellik iin, o zelliin nclnn ne olduunu, bunu retmek iin
evrimin nasl bir aba sarf ettiini grebilirsiniz, fakat lisanda byle
bir ncle rastlayamazsnz.
Grnrde en salam olan adaya bakalm, geri tek aday bu
deil: Son ortak atann iletiim sistemi. Fakat herhangi bir HS'ten
8 Pinker 1994, s . 333.
26 Ademin Dili
28
Ademin Dili
: :1 11 1 u 1 1 1 /1111111111
.. ' '
9 Wilson 1972.
10
30 Ademin Dili
.\ 1
32 Ademin Dili
,' ,'" ' " " ' " ' J '" ' ' " ' "
34 Ademin Dili
Esizlik
Ekoloji
Gvenirlik
Bencillik
s.
:l4 H .
36
Ademin Dili
l luutu . /
20
Zahavi 1975, 1 977. (Eletirel bir gr iin baknz: Maynard Smith 1 976.)
38 Ademin Dili
mesine yol aabilir, fakat bencil gen kavram, kolaylkla bir kenara
atlabilecek pek ok davran alann aydnlatmtr.
O halde her trl lisan eylemini bu bak asndan deerlendi
relim. A bireyi B bireyine bilgi veriyor. Bu eylemden nce, o bilgi ta
mamen A'ya aitti. A bundan srf kendi menfaati iin faydalanabilirdi.
Artk bu mmkn deil. O bilgiden B de yararlanabilir. A'nn bundan
kazanc ne? Eer yant "sfr"sa, hatta eksi bir getirisi varsa, rnein
A lezzetli bir lokmay B 'yle paylamak zorunda kalmsa, o zaman
A bu bilgiyi neden aktarsn ki? Eer yant, "B bu iyiliin karln
der" ise, B 'nin bu iyilii karlksz brakmayaca, hile yapmayaca
konusunda A'nn ne gibi bir gvencesi var?
Baka bir deyile, ilk lisan eylemleri, artk bunlar ne idiyse, yle
olmalyd ki dinleyen kadar (en az!) konumac da bu eylemin fayda
sn grmeliydi.
BYK BEYN SAFSATASI
Lisann evrimine dair her kuramn gemesi gereken drt snav, yani
esizlik, ekoloji, gvenirlik ve bencillik snavlarn gzden geirdii
mize gre, beyinleri bydke atalarmzn gitgide zekiletiini ve
nihayetinde lisan icat edecek kadar akllandklarn syleyen kuram
dan kurtulalm.
Yksek nitelikli pek ok bilim adam bu kuramn o ya da bu
biimine inanr. rnein Nina Jablonski, ki kendisi Penn State
niversitesi'nin antropoloji blm bakan olmann yan sra, New
York Times'a gre, "hem primatalog hem evrim biyolou hem de
paleontolog"dur; ksa sre nce verdii bir mlakatta unu demitir:
"lk insanlar, ekvator gneiyle baa kmak iin beyinlerini sout
malyd. Bu amala ilk insanlar ok sayda ter bezi evrimletirdi, bu
da beyin boyutunun artmasna olanak tand . Daha byk beyin
ler gelitirince, tasarlama kabiliyetimiz ykseldi, bylece insanlar
Afrika'dan kp etrafa yayld."2 1
Kulaa fazlasyla makul gelen bu yknn nesi yanl? Dorusu
pek ok eyi. Birincisi, sryle hayvan , ter bezleri saysn artrma
dan ekvator gnei altnda yayor. kincisi, beyin boyutunun artma
sna olanak tanmak, beyin boyutu artn zorunlu klmak anlamna
gelmez. Jablonski yle konuuyor ki sanki beyin bymeye can at
yormu da dzgn terleyememek gibi salaka bir ey yznden n
21 Jablonski 2007.
'
c p y
m a l iyet l i d i r ;
22 Macphail 1 987.
40 Ademin Dili
23 Bickerton 1 990, s. 8 .
42 Ademin Dili
2 . MHENDS GB DNMEK
ITAYI KOYMAK
Lisan mhendisi olduumuzu farzedelim. Bize, lisansz bir tre lisan
kazandrma grevi verilmi olsun.
Standart, ortalama primat HS'ine sahip bir tr zerinde al
yoruz. lk aamada bu tr tam teekkll lisana kavuturma
yacaz; bu safhaya daha sonra gememiz gerekecek, ama imdilik
HS'ten muhtemelen lisana giden yolu gsteren bir noktaya ulama
lyz. Devasa bir adm olmas art deil. Kk bir adm olsa ok ama
ok daha iyi, nk bu adm ne kadar kk olursa, evrimsel bak
asndan o kadar makul olacaktr.
Fakat balang yapmadan nce , ynmz nereye evirdiimizi
bilmek zorundayz. Lisana ve HS'lerin elinden gelmeyen hangi ii
yaptna bakmalyz.
Bu ii pek ok insan denemitir, fakat tay hep fazla yksee
koydular.
HS'leri bugn konutuumuz trde lisanlarla karlatrrlar.
Ayrca, lisann, snrlar olduka kesin izgilerle ayrlm fark
l seviyeden olumas gibi bulgulara iaret ederler. Bunlarn zerk
seviyeler olduunu sylerler; yani, ne zaman konusak bu seviyeler
etkileime girer girmesine ama hepsinin kendi kural kmesi mevcut
tur, stelik bu kural kmeleri birbirlerinden farkldr.
nce anlamsz seslerin olduu seviye var: ses bilgisi. Lisanda
kullandmz sesler znde bir anlam ifade etmez. Fakat sz konusu
anlamszlk, homurtu, ksrk, haprk gibi seslerin anlamszln
dan farkldr. Homurtuyu, ksr, hapr yan yana dizerseniz,
ne elde edersiniz? Souk algnl m? Pekala, anlaml bir ey elde
edemezsiniz. ki konuma sesi birimini yan yana dizin, elde ede
ceiniz ey bir kelime olabilir. En azndan byle bir potansiyeli olur;
kelime olup olmadn anlamak iin ikinci seviyeye kmanz gerek.
Bu seviye, anlaml ses dizilerinin seviyesidir: morfoloji. Yani ke
limeler ve kelimelere bititirdiimiz ekikler, rnein -ler, -lar ya da
-de, -da gibi kk kelimeye eklendiinde anlam kazanan ekler. Artk
44 Ademin Dili
Bickerton 2008,
Arends
ve
d ierleri 1 99 4 .
2 Slobin 200 .
46 Ademin Dili
1\11 1 1 1 1 , " l . < 'l11 / '""' ' " ' " " '"
I '/
48 Ademin Dili
l'J
50 Ademin Dili
l\ l l 11 / 1 . c iln J )1 1 .. 1 1 1 1 , , 1 1 J...
zgn metinde yazar, ngilizcede hem 'banka' hem de 'nehir kys' anlam
na gelen bank ile 'tecavz' ve 'kanola bitkisi' anlamna gelen rape szckle
rini rnek gstermitir -ed. notu.
52
Ademin Dili
1 99 2 .
'. J. \
54
Ademin Dili
: :
56
Ademin Dili
Mu l u n l "
a t a l a r m z n
( i l J 1 1 .. 1 1 1 1 1 1 1 t.
.l
58 Ademin Dili
Armstrong
1 98 :1 .
akla getirebilir) .
Bu sinyal snfn, yansmalar, gstergeleri ve simgeleri,
Deacon' n The Symbolic Species kitabndaki yaklamndan olduka
farkl bir ekilde ele alacam. Ona gre, bu sinyaller bir hiyerari te
sis eder: 1 6 en dipte yansmalar, ortada gstergeler, en stte simgeler
yer alr. Etraflca dnmediim bir iki sefer, bu gr ben de be
nimsemitim. Fakat yerdeiimin bak asndan, burada hiyerari
falan yoktur.
lk olarak, tm kelimelerin simge olmadn aka ortaya ko
yalm.
Kelimeler yansmal olabilir. "Kedi" ya da "kpek" kelimelerinde
dorudan bu hayvanlar akla getiren hibir unsur yok. Fakat "vzlt"
ya da "tslama" gibi kelimeler, betimledikleri sesleri aklmza taklit
yoluyla getirir. Dahas, "vzlt" illa belirli bir hadisede belirli bir sese
gndermede bulunmaz, oysa HS'lerin yansmal iaretleri byledir.
Tylerin dikilmesi yansmal bir iarettir; o hayvann tam o anda ve
o yerde kzgn olduu anlamna gelir, fakat "vzlt" kelimesini ayrm
gzetmeden kullanmak mmkn; sizi u an rahatsz eden bir arnn
kard sesi bununla anlatabilirsiniz ya da arlarn , eek arlarnn ,
kn kanatllarn ya da teki bceklerin cinsine zg o sesten bahse
derken yine ayn kelimeye bavurabilirsiniz; heyecanl bir sohbete
dalm bir insan kalabal bile vzltaya benzer bir ses karr.
Kelimeler gstergesel de olabilir. "Bu" ve "u" kelimeleri, zellikle
belirli nesneleri iaret etmek iin kullanlr. Fakat maalesef ok bilgi
lendirici deiller; imlenen varlklar ancak gemi bir konumann ya
da yaznn aknda belirlenmise bunlar kullanmak mmkn, fakat
"kpekler" ya da "masalar" gibi gerek dnyevi varlklarn zgn s
nflarnn yerini akas alamazlar, oysa simgesel kelimeler bu i iin
birebirdir.
Ayrca, kelime saylan dilbilgisi eleri de var: "ki," "bir," "deil,"
"iin" vesaire. Yansmalarn, gstergelerin ve simgelerin aksine bun
lar bir eye gndermede bulunmaz; gndermede bulunan kelimeler
arasnda iliki kurmakla yetinirler. Dolaysyla, "kelimeler simgedir"
gibi basit beyanlar bizi kesmez.
Ancak, ou kelimenin simgesel olduu ve simgesel kelimeler
olmakszn lisana kavuamayacamz doru. O halde The Symbolic
Species kitabnn asla yant vermedii (hatta sormad) soruyu sora
lm; Simgesel kelimeler nereden geldi?
l a n d<:
60
Ademin Dili
h1
imdi akla u soru geliyor: Bunun iin evrimsel bir model bula
bilir miyiz? Tamamen insan atalarmza zg bir eyden mi bahsedi
yoruz yoksa teki trlerde bize klavuzluk edebilecek benzer bir ey
var m? Eer byle bir klavuz yoksa, sadece bu alana zg olarak,
amur tarafndan yutulmamz engelleyecek bir deney zemini olmak
szn speklasyon bataklnda debelenme tehlikesine giriyoruz de
mektir. Bizden nce pek ok kiinin bana gelmitir bu.
O halde mhendis gibi dnmeyi brakp biyolog gibi dn
meye balayalm. Kyaslama yntemi, evrimsel biyoloj inin zdr ve
lisan karlatracak bir eyin olmay ta bandan beri lisann ev
rimi alann altst etmitir. Yukarda belirttiimiz artlar ile gerekte
olan biten arasnda bir balant kurmak iin evrime ve gemite nasl
ilediine bakmann imdi tam zaman.
Geri nereden balamal?
Byk kuyruksuz maymunlar, neredeyse herkesin ilk bakt ve
ilk akla gelen yerdir. Nihayetinde onlar en yakn akrabalarmz; ge
netik yapmz hemen hemen ayn. Lisann ortaya knda bir srek
lilik sz konusuysa, bu srekliliin dzayak bir genetik temeli falan
olmal.
Pekala, nmzdeki iki blmde buna gz atacaz.
MAYMUNLAR MI?
Morris 1 999, The Third ClimtHrzrr: l > i ; o d ' J < J 2 , 'f'l l l '
Spoke: McCro c l <J<J2 , T<1/k i11<1 ll w : l l l i '. .'OO '. .
. .. . . , . .
., .
. .
. . . . ., . .
Mithen
2005,
s. 1 1 3 .
, ,.,
: \ /1 111111 /)/i
66 Ademin Dili
ve
de Waal 200 7 .
Waa l 'in pheli tek iddias deil. Seslenilere kyasla el kol hareket
lerinin balam bakmndan daha esnek olduunu belirtirler; yani, el
kol hareketlerinin anlam, kullanldklar balama gre deiir deme
ye getiriyorlar. rnein, "nazik dokunu" olarak betimlenen hareket,
kzm bir diinin nnde, erkek tarafndan yaplrsa cinsellik da
veti olabilir, oysa yavru annesine bu ekilde dokunursa st istiyor
demektir. te yandan , "lk" seslenii, daima ve sadece, birey tehdit
ya da saldn altndaysa (iki trn de yeleri tarafndan) kullanlr.
Dolaysyla, el kol hareketlerinin, kelimelere benzer ekilde fakat
uyan seslenilerinin aksine, belirli koullara bal olmad, bylece
HS 1erin kat kstlamalarndan kaabildikleri neticesine varrlar.
Fakat uyar seslenileri en azndan anlam bakmndan tutarldr,
oysa el kol hareketlerinin tutarl bir anlam ekirdei bulunmaz; ke
limelerin aksine bu hareketler, anlamlarn tamamen kullanldklar
koullardan alr. (Elinizden geliyorsa unu dnn; diyelim ki bir
kelime var, erkek kadna sylediinde "hadi sevielim" anlamna ge
liyor, bebek annesine syledii zaman "bana st ver" anlamna geli
yor.) El kol hareketlerinin uyan arlarndan tek fark, tek koul ye
rine farkl farkl koullarla balantl olmalar ve her koulda olduka
farkl bir anlama gelmeleridir. Kelimeler bu ekilde ilemez.
Dahas, bu el kol hareketlerinin ve seslenilerin hedefleri, lisan
benzeri hedefler falan deildir. Sadece iki hedefleri bulunur. Bir tane
si duygulan davurmaktr. rnein, "yiyecek ciyaklamas" seslenii,
besinin yerini grubun teki yelerine gstermek iin pek kullanlmaz;5
bunun "anlam" "Gelin, aln! "dan ziyade, "Hm, leziz! "dir. Yukarda "na
zik dokunu" rneinde bahsettiimiz gibi ikinci hedef, grubun baka
bir yesini ynlendirmektir. Kuyruklu maymunlarn uyan seslenileri
en azndan somut bilgi verir (ya da bu ekilde yorumlanabilirler) , fa
kat bonobo ya da empanze repertuannda, evresel artlar hakknda
nesnel bilgi aktarar hibir sesleni ya da el kol hareketi yok.
Dolaysyla, byk kuyruksuz maymunlarn HS1erinin yelpaze
si, kuyruklu maymun HS 1erine kyasla daha kstl. Lisan merdiveni
yaklamna gre, bunun tersi olmalyd. Fakat bu kitabn bak a
syla tam da beklediimiz eyi gryoruz. Her trn kendi sistemi,
kendi ihtiyacn karlar. Maymunlarn yrtclara kar uyar sinyal
lerine gereksinimi var, nk kuyruksuz maymunlara kyasla ufak
tefekler, zeminde epey vakit geirmeleri gereken alanlarda yaarlar,
dolaysyla kuyruksuz maymunlara kyasla daha fazla zarar grebilir" Knmkelsven ve dierleri. 1 996.
68 Ademin Dili
:_;, , , '4, , .'i"l " l\ r 1 111 1 1 /.. . ,11z Mr1111111111/u, 1111 . '
f ,q
6 Darwin
1 8 7 1 , s. 5 7 3 .
Jesperson 1 92 2 , s . 4 3 4 .
8 Mithen 2 0 0 5 .
9 Miller 1 997, 2000 .
1 0 Deputte 1 98 2 .
70
Ademin Dili
1 '
Morgan 1 98 2 .
G c i s c m a n n 2000.
72 Ademin Dili
11
'
l:I
74 Ademin Dili
1s
Tallerman
2007, 2008.
76 Ademin Dili
' '/'/
78 Ademin Dili
2004.
1 7 Bickerton 2004.
Pepys
2000,
'
Hays
ve
s. l 6 0 .
N i s s c n 1 97 1 .
H1
82 Ademin Dili
' Muller
1 870.
( ; '/I '
l\ , , , , , , , 1. . . 1 1 /
" '' " ' " ' " " '' " "" ' H ,
7 Miles 1 978, s . 1 1 4 .
8
Parterson 1 985, s . 1 .
s.
73.
84 Ademin Dili
' ;, ., ., . / ' l\uJt11J.. . 1 1 .'. ''"'" " " l u " " '
H:l
86 Ademin Dili
88
Ademin Dili
( f ' l 'l '/ I ' /\ 11 1 1 h . 1 1 / l\1t l ll " ' ' " ' ' " ' '" ' 1 r.
Hebb 1 949.
90 Ademin Dili
t 11 - 1 ' ,- 1
.... . .,. . . . . . . . . . .
nak ist iyorsanz, olas l lklar ne kadar akl elici olursa olsun , hak
knda kesinlikle hi bulgu olmayan bir eye dair olaslklar gz ard
etmeniz gerekir.
O halde kar sava gz atalm: "Eer gerekten bu yeteneklere
sahiplerse, neden yaban hayatta hi kullanmyorlar?" (u ima edi
liyor: Bu becerilerini kullanmyorlarsa, demek ki byle bir becerileri
yok; bunlar, deneylerde ortaya km yapay olgular olmal .)
Bunun gibi yorumlar, biyolojinin nasl ilediine dair ciddi bir
yanl anlamay gsterir. Bu yorumu yapmak iin, genlerde bulunan
her potansiyelin davranlar balamnda da vurulmas zorunlulu
una inanmanz gerekir. zerinde bir an bile dnmek, byle bir
inancn her trl yenilii devre d brakacan anlamaya yeter. Bu
durumda hayvanlar, hem sadece doann verdii iskambil destesiyle
oynamak hem de aresiz otomatlarmasna bu destedeki her kart
ileri srmek zorunda kalrd. Sadece bir mutasyon, yani genetik des
tede yeni bir kart yenilik dourabilirdi.
Elbette en ufak zerresine kadar programlanm kimi basit var
lklar iin yukardaki durum geerli olabilir. Fakat yuvarlak solucan
(nematod) aamasn geince, farkl bir oyuna girmi olursunuz.
Daha karmak hayvanlar deneyimlerinden bir eyler renebilir;
topyekun ve mutlak bir genetik belirlenimcilik sz konusu olsayd,
renme iini gerekletiremezlerdi. evre artlar deitii zaman,
trlerin baz yeleri hayatta kalr; genetik donanmlarnn izin verdii
fakat mecbur kalmadklar iin daha nce hi yapmam olduklar
ileri yapabildikleri iin hayatta kalrlar. Her hayvan, bir potansiyel
klfna sarnmtr; mecbur kalrlarsa, lmemek iin bir ekilde ha
yata geirebilecekleri , fakat zellikle o i iin programlanmadklar bir
potansiyelleri bulunur.
Bir sonraki blmde, genler, davranlar ve evre artlar ara
sndaki girift ilikilere uzun uzun deineceim . imdilik unu be
lirtmekle yetinelim: Washoe, Lana, Kanzi ve eitilen tm kuyruksuz
maymunlar, evre artlarnda kkl bir deiim yaamt; pek ok
evresel deiiklik gibi bu deiiklik de, farkl bir trle temas etme
leriyle birlikte olutu; bu vakada o farkl tr bizdik. Onlardan nceki
pek ok hayvan gibi kuyruksuz maymunlar da bu deiiklie uyum
salad; hayatta kalmak ve palazlanmak iin gerekli grnen davra
n cinsini, yani kk-lisan davrann retebildiler (iareti oku, muz
dilimlerini ve bonbon ekerlerini kap) .
Bu, elbette davranlarn inancndan ok uzak; geen yzy
ln ortalarnda adeta kutsal kitap haline gelen bu inanca gre, her
92 Ademin Dili
ve
94 Ademin Dili
f\1u f/11/ f l l l fl l t
f/11
'
) '. 1
s.
367.
96 Ademin Dili
ve
M l l o 2 0 0 0 , St ricct t r r 1 9(J4 .
1 6 www . iowagreatapes.org/index.php.
1 7 de Waal 1 988, 1 995, 1 997, Kano 1 992.
98 Ademin Dili
(ONLAR YEGANEDR)
N NASI KURAMI
Sanrm baz insanlar, gitgide zekileen atalarmzn bir gn uyanp,
o kk zeki kafalaryla lisan doalama icat ettiklerini dnyor
hala.
Fakat sadece tek tr, karmak ve hayli gelimi lisanlar barnd
ryorsa ve baka hibir tr, yardm almad takdirde lisana benzer bir
eye sahip deilse, o zaman lisan, bizim trmzn biyolojisinin bir
ekilde paras olmal, tpk iki ayak zerinde dik yrmek gibi. Tam
olarak insan biyolojisine nasl yerlemitir . . . Peki, hepimizin yantla
maya alt son bu . Fakat bugnlerde hibir ciddi akademisyen,
lisann nihayetinde kltrel deil biyolojik bir zellik olduundan,
dolaysyla yaratlmayp bir ekilde evrimletiinden phe duymaz.
En gzelini Theodosius Dobzhansky sylemitir: "Biyolojide hi
bir ey, evrimin yla baklmadka anlam kazanmaz. " 1 Fakat tam
olarak ne tr bir evrim sz konusu?
On sene nce neredeyse herkes, "Ne aptalca bir son! Sadece
bir evrim tr var," derdi. Bu, zerinde mutabakata varlm yeni
Darvinci grt; yine nemli bir ahsiyetin, George Williams'n
szlerinde yle zetlenmitir: "Uyarlanm daima bakmszdr; or
ganizmalar evre artlarna uyum salar, tersi asla gereklemez."2
Dondur, bu grn daha incelikli bir eidini benimseyen biyo
loglar var, fakat ounlua gre, organizma gsz, evre ise kadiri
mutlakt ve bu ikisi arasnda cereyan eden her trl mnasebet tek
ynl bir yolda ilerliyordu.
Bu yaklam, ni inas kuram denen grn etkisiyle deii
yor; bu kurama gre, hayvanlar kendi evrimlerinde byk rol oynar.
Pek ok faydasnn yan sra bu kuram, hem Stephen Jay Gould'un ,
kesintili denge kuramn ileri srmesine yol aan art arda gerekle
mi hzl deiiklikleri, hem de ilk bakta yepyeni bir eymi gibi g1 Dobzhansky 1 964, s. 449 .
2 Williams 1 992 , s. 4 8 4 .
1()1
1 02
Ademin Dili
EVRMN EVRM
Darwin'den elli yl nce evrim hakkndaki grlerini kaleme a l m
olan Fransz doa bilimcisi Jean-Baptiste Lamarck' bir d n t> l i m . 1
Packard
1 90 1 .
l l. I
1 04
Ademin Dili
l (J:,
0 Simoon 1 969.
1 06
Ademin Dili
6 Dennett 1 996.
7 Odling-Smee ve dierleri
200J.
1 ( )'/
Dawkins 1 982, s . 2 3 3 .
1 08
Ademin Dai
1 0 Odum
1 9 S9 .
1 ( )t )
1 1O
Ademin Dili
12 Dawkins 2004.
1 12
Ademin Dili
ve
Bwsch CJCJO.
N .. l l l
:. ;, . ,,
, ,, . ,,,111
1 1 .\
1 Bickerton 1 990, s. 2 3 2 .
1 5 Lscher 1 96 1 , Abe v e dierleri 2000.
1 14
Ademin Dili
,,
J n/ , l 1 ., ,, , , , , .,,,, J
1 1 :)
maymun larn
1 1 6 Ademin Dili
NN YARATIIGI FARK!
nc ve Drdnc Blmlerde uzun uzun bahsettiimiz en ya
kn akrabalarmz empanzelerden ve bonobolardan bizi farkl klan
ey, atalarmzn yaratt niler dizisidir. Bu dizi, en az alt farkl
ni ieriyordu: karasal hepil nii, alt kademe leil nii, st kademe
leil nii, avc-toplayc nii, hayvanclk nii ve tann nii. sterseniz,
kentsel-snai nii ekleyip sayy yediye tamamlayabilirsiniz.
Bunun aksine, bonobo-empanze soyu, ortak atamzdan ayrld
ndan beri birden fazla ni yaratamamtr. En azndan eldeki bul
gular bunu gsteriyor. te yandan, insan atalarnn grlmemi bir
lekte ve grlmemi bir hzla yeni niler ina ettiini gsteren tonla
bulgu var. Kaderimizi, teki kuyruksuz maymunlarn kaderinden bu
kadar farkl klan etken bu olmaldr.
imdi sylediim ey, ok yakn gemie kadar size anlatlan
yk deil. Oysa, deien evre artlarnn genler arasnda bir eleme
yapt, deien iklimlerin esneklii ne kard ve bu kombinasyo
nun insan atalarn zekiletirip alet yapmalarn salad, sonra bu
aletlerin gelitirildii, nk atalarmzn daha da zekiletii anlat
lrd; ite hepsi bu.
Akademik kaynaklar damtp hap haline getiren yar popler
kaynaklardan, bu evrimin mekanii hakknda genelde unu reniriz
(bu zet MSN Encarta nternet sitesinden, fakat benzerlerini her yer
de bulabilirsiniz) : "Zamanla, genetik deiiklik trn yaam tarzn
btnyle farkllatrabilir, rnein yedii eyleri, geliim biimini,
yaayabildii yeri deitirebilir. Genetik deiiklikler, organizmala
rn hayatta kalma, reme ve hayvanlarn yavru yetitirme yetilerini
iyiletirebilir. Bu srece uyarlanm denir. . . Yeni uyarlanmlar pek
ok etken ne karabilir, fakat evre artlarndaki deiikliklerin bu
ite ounlukla rol olur. Atasal insan trleri, genleri deitike yeni
evre artlanna uyum gsterdiler; anatomilerini (fiziksel beden ya
ps) , fizyolojilerini (sindirim gibi bedensel ilevler) ve davranlann
1 18
Ademin Dili
l\ u l N .,. /, 1 1 1 1 l A t l l u 1 1 11 1 1 z
1 l 'I
1 20
Ademin Dili
sahip deiller.
Ortak atann zamannda, ormanlar Orta Afrika'y bir utan bir
uca kaplyordu; atasal trlerin geni bir alana yayldklarn varsa
yabiliriz. Sonra, yedi ya da sekiz milyon yl nce iklim deimeye
balad;5 bu iklim deiikliinin sebebi iin paleoiklimcilerin muh
telif kuramlar bulunur, fakat burada o kuramlarla ilgilenmemiz ge
rekmiyor. Kongo havzas ve Bat Afrika ovalar ekseriyetle nemini ve
ormanlarn kaybetmedi, fakat ktann dou ksm gitgide kurudu.
Miadn doldurmu kimi aklamalarn aksine, ktann bu kesimi bir
gecede savana dnm deil. oraklama sreci milyonlarca yla
yaylmtr (yamurun artt uzun yal safhalarla blnmtr) .
Kesintisiz orman rts, orman kalntlarndan, aralkl korulardan
ve ayrlardan meydana gelen bir mozaie kademe kademe dnt.
Cennet bahesinin yitmesiyle, bu tuhaf yeni sahnede yaayabilecek
bir tr ortaya kt: australopitekus1ar, 6 yani "gney kuyruksuz may
munlar" (byle adlandnlnn sebebi, gneyle zel bir ba olmasn
dan deil, ilk kez bir Gney Afrikal, Raymon Dart tarafndan memle
ketine yakn bir yerde kefedilmesidir) .
Australopitekus 1ar iki cinsten ileri gelir, her birinin eitli nite
likleri bulunur; bunlar kimdi, ka kiiydiler, hangisi hangisiydi ve bu
olmusa hangisi, Hama ekiyle onurlandrdmz tr dourmutur
gibi sorulara dair tartmalarn sonu muhtemelen hala gelmedi. (Bo
vakitlerimde unu dnmeyi seviyorum: Bizimkine benzemeyen bir
tre mensup dnyad bir paleontolog acaba fosil kemiklerini tpk
bizim gibi mi tahlil edip ayrrd; verimsiz bir beyin jimnastii, ama
kendimizle ilgili yrttmz herhangi bir aratrmada kanlmaz
bir gizli znelliin olduunu hatrlatyor insana.)
Bu iki cins, elimsiz ve grbz diye bilinir; elimsizler, nispeten
hafif ve sskayd, grbzler ise etine dolgundu . Paleontologlann fikir
birliine vard az sayda konudan biri, grbzlerin bizimle alaka
s olmamasdr. Byk dileri, i yumru kkleri yemeye uygundu;
muhtemelen etrafta dolanp kazklarla kk kartyorlard. 7 En so
nuncusu yaklak bir milyon yl nce lmtr. Belki etrafta yumru
kk kalmamt, belki de anlan atalarmz yedi ; kim bilir?
Bizi burada ilgilendiren sadece tekiler, yani elimsizler. En
azndan atamz olma ihtimalleri var. Hepsi olmasa da bir ksm iki
5 deMenocal 1 995.
6 Dart 1 925.
1 Wol poff
l\1 1 1 l N... l 1 1 1 1 l l\ t l t t z
..
1 2 2 Ademin Dili
santimdi, slak arlklar bile yaklak elli kilo, hatta daha azd. Yer
yer aalkl ve savan olan arazide, bugnklerden iri ve korkun,
muhtelif yrtc trlerinin tehditlerine maruz kalyorlard. Yarm dzi
ne byk kedi cinsi vard; cinsi diyorum, tr deil; her cins birka
tr ieriyordu. simleri bile insann iinde korku uyandrmaya yeter:
Vampyrictis, Machairodus, Dinofelis, Megantereon.9 Boyutu kk bir
aslan kadar olan Percrocuta dediimiz bir srtlan tr vard. Devasa
gelincik Ekorus'un omzunun yerden ykseklii yaklak altm san
timdi; bu hayvan, domuzlan ve kk atlar avlayabildii iin , ata
larmzdan bazlarnn gelincik tarafndan mideye indirilme gibi rezil
bir kaderi tatm olmas kuvvetle muhtemel. Baz atalarmzn kular
tarafndan ldrld ise kesin.
lk kefedilen australopitekus 1ardan biri, Taung ocuu, iki bu
uk milyon yl nce yandayken lm. 1 Kafatasnn arkasnda
anahtar delii ekilli bir yark bulunur; kartal saldrsna dair tipik bir
gsterge. Gzyuvalar yontulmu ve izilmi durumdadr, yani kartal ,
lezzetli birer lokma olan gz yuvarlarm karm olmal. (Umuyorum
ki kartal gzn kartrken ocuk canl deildi.)
Bir bunun gibi sahneleri gznzde canlandrn, bir de atala
rmzn toplumsal yaam gitgide zenginleirken toplumsal yaamla
baa kabilmek iin lisann doduunu anlatan imdinin revataki
senaryolarn dnn. Bu tezi savunan saysz nerme okudum
ve hi birinde, "giderek karmaklaan" toplumsal yaamn ekolojik
balam hakknda tek kelime dahi yoktu . Aktr ki bu yazarlar u
kuyruksuz maymun kalbn kullanmt; kuyruksuz maymunlardan
yola kp dorudan bize uzanan dz bir izgi ekin ve ceddimizin bu
izgide seyrettiini, ilerlerken toplumsal zekalarn keskinletirdik
lerini ve youn toplumsal yaamlarnda asla arza yaamadklarn
hayal edin.
e gereklik dahil olduu zaman bu tablo bozulur. Australo
pitekus 1ar ar yrtc basks altnda inlerken, yiyecein oraya bura
ya salm olup zar zor bulunduu bir arazide, yrtclar gzetleyip
onlardan saknmak ve yeterli gday bulmak iin uramak, fazlasyla
zamanlarn alrd. Gnmzn kuyruksuz maymunlar gibi aylaklk
edecek ne zamanlar ne de gvenli ortamlar vard ; dolu mideleriyle
ve gevemi bir ekilde bo konumuyor, entrikalar evirmiyorlard.
Girift "Makyavelci stratejiler," yani bireylerin halini vaktini dzeltmek
" Carroll 988, Turner
' " Berger ve Clark 1 lJlJ S .
1 99 7 .
l\ n t l N .. /1 1 1 n d
\ fuln 1 11111z
I ') . \
1 24
Ademin Dili
Reed 1 997.
126
Ademin Dili
11
C l : zn n ve H o rw i t z 200f.
1\- nd N .. / 1 1 n t 1 1 !\ f f l ft U , , 1 1 1 /.
k i p avcldr. 1
1 - I
Tak i p av c l nn,
1 2 8 Ademin Dili
/\ ''"''
1 30 Ademin Dili
J\ n l N .,./, , , n l 1\ f 1 1 1r 1 1 1 1 1 1 z
1J1
A.g. e. ,
s.
1 66.
1 32 Ademin Dili
1 996.
Uzm a n la r
G r l n
'.2007
I .
1, , 1 1 ' 11 N .. l 1 1 u l A t 1 1l 1 1 , , , z
I .\.
1 34 Ademin Dili
l\ n t l N _. /1 , , 1 1 t l
:\ r 1 1 h u 1111 1/.
1 .1:1
1 36 Ademin Dili
.>x cn t t on 1 9 7 1 .
OMURGALILARIN TESNDE
Bundan birka yl nce itibarl bilim dergisi Science, normalde lisana
pek ilgi gstermese de, Marc Hauser, Noam Chomsky ve Tecumseh
Fitch'in birlikte yazdklar "Lisan Melekesi: Nedir, Kimde Vardr, Nasl
Evrimlemitir?" balkl bir makale yaymlad. 1 Bu makale, derginin
"Bilimin Pusulas" adl blmne yerletirilmiti ve aslnda, yllardr
lisan evrimi aratrmalar batanda debelenen biz zavall cahillere
(makalenin yazarlarnn aksine) yn gstermek zere tasarlanmt.
Dokuzuncu Blm'de bu makaleyi gzden geireceiz; neden gele
cekteki aratrmalarn yol haritas falan olmadn, bilakis insanlar
yanl ynlendiren zararl bir yapt olduunu o zaman gstereceim.
Ancak, makalede yararl bir tavsiye de vard: "Sinirbilimde , mo
lekler biyolojide ve geliim biyolojisinde mevcut dnce, sinirsel
ve geliimsel ilevin pek ok ynnn trden tre pek deimediine
iaret ediyor; bu durum, karlatrmal yntemin tm omurgallara
( ve belki tesine) varacak kadar geniletilmesini tevik ediyor" (vur
gular bana ait) .2
Peki, Alexander Haig'in3 tabiriyle, yukardaki ifadeyi akla ka1 Hauser, Chomsky ve Fitch 2002.
2 A.g.e. , s . 1 572.
1 Alexander Haig ( 1 924-20 1 0 ) : Amerikan Bakanlar Richard Nixon ve Geral
Ford dnemlerinde beyaz saray kurmay bakanl yapm, Ronald Reagan
dneminde ise devlet bakan olmu kara kuvvetleri generali. Resmi komite
nnde konuurken , ngilizce dilinin teamllerine aykr olarak bu "akla
kavuturma" [caveat] tabirini kullanm, yazar burada ona gnderme yap
yor -ev. notu.
1 38 Ademin Dili
s.
lO' l .
1 , \'
1 40 Ademin Dili
1 1 1
ZARKANATLILAR ARASINDA
nsanlar, anlarn HS 1erinden ok uzun zamandr haberdar; yarm
yzyl nce Karl von Frisch'in, bal anlarnn iletiimini aratrma
sndan beri. O zaman bile, an HS'inin yerdeiim zellii olduu
biliniyordu. 7 Son aratrmalarda, von Frisch'in almalarn doru
lamann tesine geilmi, anlarn nasl mesafe lm yapt hak
knda arpc bilgiler bulunmutur (uarken, arazideki nesnelere ait
imgelerin gz retinalanndan gei hzlarn kyaslyorlar) .
Fakat "vay be!" demenin tesinde, insanlar, anlardaki yerdei
im zelliinin lisanla bir ilgisi olduunu dnmemitir. Soyaac
bakmndan anlar bize ok uzak. Aynca, her ey gibi davranlar da
genlerin tekelinde grld iin, aralarnda bir balant mmkn
olamazd . Ni inas kuram boy gsterene kadar duruma farkl ba
klmad. Fakat bu kuram devreye soktuunuz zaman, resim byk
oranda deiir.
O halde, anlara, nasl davrandklarna ve bunun sebebine gz
atalm .
Anlarda toplumsal doku, kat bir ekilde hiyerariktir (sosyal
dirler) ;8 her toplulukta sadece tek dii, yani kralie ve bir avu erkek
an dl verebilir ve ancak bunlar iftleir. Yani topluluun geri kalan
tmyle ksrdr ve birbirlerinin kardeidirler. Buna ilaveten haploid
diploid bir genetik yaplan olduu iin (kralie arnn tm hcrelerin
de her kromozomdan bir ift varken, damzlk erkek anlarda sadece
tek kromozom bulunur) , normal kardelere kyasla anlarda ok daha
fazla gen ortaktr. imdi kapsayc evrimsel zindelik ilkesini hatrla
yalm; bu ilkeye gre hayvanlar sadece kendi bedenlerindeki genleri
deil, nerede ortaya km olursa olsun yine ayn genleri korumaya
urar. Uyan arlan rneinde, ayn genlere sahip yakn akrabala
rna faydas olsun diye hayvanlarn kendi hayatlarn nasl tehlikeye
attn hatrlayn. Dolaysyla, dnebileceiniz gibi, insanlar dn
da kalan neredeyse her tre kyasla, anlar arasnda ok daha sk bir
dayanma ve ballk var.
Eer bireyin menfaati herkesin menfaati anlamna geliyorsa, ki
yledir, nk yeterince bal istiftemezlerse bir sonraki k tm anlar
lr, o zaman besin kaynaklarna dair bilgiyi paylamak herkesin
karnadr. Pek ok trde bu geerli deil. ou trde bireyler, lezzetli
1 42 Ademin Dili
bir besin kayna bulduu zaman bunu kendine saklar, hatta baz
trlerde bu kaynaktan beslenmek isteyen grup yelerinin dikkatini
datmak iin sahte uyan seslenileri kullanlr. Anlar iin besin kay
na, hepsi ayn anda ieklenen bitki bekleridir; bu besin kayna
nn mr bir iki gnle snrl. Tek bir ar bylesi bir besin kayna
tespit ettiinde, bu kayna tek bana tamamen bitiremez. Kendisi
nin ve btnn menfaati adna, yardmc olmalar iin yuvadalann
toplamak zorundadr.
Adam toplamak; lisann douunda kilit bir kelime olduunu
anlyoruz.
Anlarn yuvadalarn toplamas gereken mevkiler kovandan ki
lometrelerce uzakta olabilir. Arnn bu yeri tespit etmesi ile gerekli
bilgiyi aktarmas arasnda llebilir bir zaman, en azndan dakika
lar gemek zorunda. Dolaysyla, etkin bir an, yerdeitirme ilemini
yapabilmeli; yani, farkl bir mekanda ve farkl bir zamanda cereyan
etmi durumlar ve hadiseler hakkndaki bilgiyi nakledebilmeli. teki
HS'lerin aksine, an HS'i imdiki zamana ve mevcut mekana mahpus
kalrsa ilevini yerine getiremez. Fakat imdiki zamann ve mekann
tesine taarak, yukarda bir nceki baln sonunda belirttiim se
ilim basksna tepki vermi olur; lisan istikametinde ilerlemesi en
muhtemel seilim basksdr bu .
Etkin bir ekilde adam toplamak iin, anlar, besin kaynaklarnn
yerini ve ne kadar uzakta olduunu teki arlara anlatabilmeli. ki
farkl dans trnden birini seerek yiyecein uzakta m yaknda m
olduunu belirtirler. Eer yiyecek, diyelim ki kovandan yetmi be
metrelik mesafe iindeyse, daireler izerek dans ederler ve buna "da
iresel dans" denir. Daha uzaktaysa, elips eklinde halkalar izerek
dans ederler ve dansn ortasnda dz uarken vcutlarn sallarlar,
dolaysyla buna da "sallanma dans" denir. Ne kadar hzl dans edi
yorlarsa, yiyecek o oranda uzaktr. zerinde dans ettikleri eksenin,
besin kaynann ynn iaret ettiini dnmsnzdr belki ,
ama yle deil; danslar, kovann dikey yzeyinde yaplr. Kovann
zemininde yaplrsa, an kovandan kt zaman hangi yne gidece
ini bilemez. (Koca bir binann karanlk ve penceresiz bir odasnda
size belirli bir ynn gsterildiini, baz koridorlardan ve salonlardan
getikten ve merdivenle birka kat aa indikten sonra, darda gn
nda ayn yn bulmaya altnz tahayyl edin .)
Anlar, gnein mevcut konumunu temel alan inanlmaz bir bilgi
aktarm gerekletirir. Gnein konumu ile besin kayna nn mev k i
s i arasndaki ay hesa plarlar v e bunu yatay eksenden d i key eks<'ll<'
l I.
1 44 Ademin Dili
amak zorundaydlar.
Atalanmzn yiyecek arama usul, anlardan ziyade karncalarn
usullerine benziyor.
KARINCA MiYiZ BZ?
Karncalar bizi daima bylemitir. Geleneksel olarak tutumluluk ve
alkanlk timsali olarak grlmlerdir. Ezop'un masal, sorumlu
luk sahibi karncayla btn yaz saz alan, k gelince de alktan kv
ranan sorumsuz austos bceini karlatrr. Bu blmn banda
verdiim alnt, Kitab Mukaddes'te, Kuran'da ve baka dini metinler
de sk sk geen kannca gndermelerinden sadece bir tanesi. stelik
elinizdeki kitabn sonuna doru, karncalar ile insanlar arasndaki
baz tekinsiz koutluklan da greceiz; insann geleceine dair hi de
mantk d olmayan , fakat oumuzun dnmek bile istemeyecei
bir ihtimalden bahsedeceiz.
imdilik sadece kanncalarn iletiimine odaklanalm.
Arlar gibi karncalar da ztle beslenir;9 yuvalarn merkez
alarak, nispeten geni bir alana dalp yiyecek ararlar. Trden tre
yedikleri gdalar deiir, fakat pek ok tr, hareket etmeyen neredey
se her trl organik maddeyi ya da fazlasyla byk ve canl deilse
hareket edenleri de yer. Baka bcekleri, karncalar, l trtllar,
rk meyveleri, ite aklnza ne gelirse mideye indirirler. Tatl baml
sdrlar; kazara mutfanzda yere eker dklm ve kalmsa, bunu
kendiniz de grmsnzdr, fakat protein de severler. Sevdikleri
eylerin byk ksm kendilerinden ok daha iridir.
Arlar gibi kanncalar da sosyaldir. Bunun tesinde, bilinen
on bir bini akn karnca tr olduu iin, genelleme yapmak zor.
Bazlar, Ezop'un masalnda anlatld gibi k iin yiyecek istifler,
bazlar ise k hazrl yapmaz. Kimileri teki karnca trlerinin yu
valarna saldrr; ou tr ise saldrmaz. Bazlan hayvanclk yapar,
bazlar iftilik, kimileri ise etraftan yiyecek toplar, tpk son birka
bin yldr insanlarn yapt gibi. Fakat hepsi kimyasallar araclyla
iletiim kurar.
Karncalar o minik bedenlerinde eit eit kimyasal retir, ki
bunlardan bazlarn kimyagerlerimiz henz taklit edememitir. r
nein, baka yuvalara saldrp sakinlerini kendi kleleri haline getiren
ve
Holldolll'r
1 <J7S,
l l ol ldolln
10
1 46 Ademin Dili
,... , , , ., . , , , , , , . , h .. . , ,. , ,
12
1 48 Ademin Dili
ve ka r nca l a r ,
t i" rl<'r i ?
u : Arlar
: d : n
13 Heinrich 1 99 1 .
1 50 Ademin Dili
l< l i fl l l l\ .. . (
t i r.
Pekala, bir tarafn beyni toplu ine ba kadar, teki tarafn beyni
hindistan cevizi boyutundayken baka ne beklerdiniz ki? Bunun
ya n sra, herhangi bir iletiim sistemi ancak sahibinin ihtiyalar
n karlar ve bunun tesine gemez. Karncalar dedikoduya ihtiya
duymaz; hakknda dedikodu yapacak bir zel hayatlar bile yok. Cin
sel yeterliklerini sergilemek iin lisana gereksinim duymazlar; zaten
ou cinsellik yaamaz. Kendi iktidarlarn ve statlerini ykseltecek
Makyavelci stratejiler iin lisana ihtiyalar yok; iktidarlar ve statle
ri ta doutan geri dnlmez biimde sabitlenmitir. O halde, neden
"lisanlarn" daha fazla gelitirsinler ki?
ise
1 52 Ademin Dili
yon
1 54
Ademin Dili
J, 1 '1 111/,, . / l\ _ ., f it " " " ' " '' ' /" ' " l lu k
1 >1
..
..
8 BUYUK PATLAMA
l >'/
1 58 Ademin Dili
/ lu u l.
l 11 1 f lt 1 ' 1 l t 1
1 ,q
BR TRLEME MODEL
Trleme ne kadar nemli olsa da, tamamen anlalm olmaktan
uzak; yaradllar ve Akll Tasarm savunucular, kar taraf sk
trmak iin bu meseleden faydalanr. Hem yaradllar hem de Akll
Tasarm yanllar , mikroevrim ve makroevrim diye bir ayrm yapar.
i mikro boyutta kald mddete, mikroevrimi, hatta doal seilimi
sann etmezler.4 Ortamlar daha kun , daha slak, daha souk, daha
scak hale gelebilir; doal olarak mevcut trler, u ya da bu evresel
deiikliklere uyum gsterir. Fakat yaradllar ve Akll Tasarm
yanllar , makroevrime ve yeni trlerin ortaya kna ayak direr. Ta
sarmcnn harika elini grdkleri nokta burasdr; trler arasndaki
ara biimlerin ktl da ekmeklerine ya srer.
O halde, trleme hakknda ne bildiimize bir gz atalm ;5 son
rasnda, ni inas bak asyla trlemenin nasl grndn ele
alrz.
nsanlar ounlukla "trleme hadisesi" ifadesini kullanr; sanki
bu hadiseye, yani etkinlie biletle katlp, hava kararmadan da eve
dnebilirmisiniz gibi. Bu terimi kullanma suunu ben de ilemi
tim. Fakat ne talihliymiim ki, Cambridge niversitesi'nden Robert
Foley'in ve Marta Lahr'n, bir sebepten yazl programda yer alma
masna ramen konuma yaptklar bir toplantya katlmtm.6 Ne
utant benim iin; fakat o konuma gzlerimin almasn salad ve
bundan biraz bahsetmek iyi olur.
Foley ve Lahr'a gre trleme, bir hadise deil, milyon yl akn
sre devam edebilecek bir sretir. (Bu gr donlamak adna
unu belirteyim: Bu konumadan sonra ortaya konan genetik bulgu
lar, insan ve empanze atalarnn, ilk ayrlmalarndan sonra milyon
yl akn sre birbirleriyle iftleip melezletiklerini gsteriyor. 7)
ou biyoloa gre bu sre, belirli bir tre mensup bir gnbun, ana
gvdeden ayn dmesiyle balar. Bu gelime, bir zincirleme deiik
likler alayann harekete geirir.
ncelikle, bu kk topluluun genetik malzemesi, ait olduu
trn btn genetik malzemesini iermez. Kk topluluk, eksik
li bir numunedir, dolaysyla, ksa sre ierisinde iki topluluk gze
arpacak ekilde farkllar. Bu farkllama gerekletikten sonra, bu
4 www . antievolution . org/ features/ nas_ohio_20040209.pdf.
5 Foley ve Lahr 2005.
6 Mellars ve arkadalar 2007.
7 Disotell 2006.
1 60
Ademin Dili
l '.M l '. I J .
I i 1 1 l ' lv.;
/ l h / 'ut/uu
1 ( 1
1 62 Ademin Dili
/ 11 1 11 k / '1 1 1/1 1 1 1 1 1 1
1 f : 1
1 64 Ademin Dili
W!'gc w r 1 C J 2'1 .
/ l l k l 'r/1111111
1 1 :
1 h6 Ademin Dili
1 11 1 1 / l l f\ 1 H l fl l fl H I
1 ' J 1
15 Dahlberg 1 975.
16 Lee ve DeVore 1 968, Stanford 1 999 .
1 7 Stanford 1 999, s. 1 06 .
1 68 Ademin Dili
l f )' I
1 70
Ademin Dili
20
1 72 Ademin Dili
1 74 Ademin Dili
bacakl bir etil uzun sre yaayamaz. Byle bir yara iyilese bile,
hayvan yeniden avlanmaya balayana kadar aradan haftalar geer.
ltihap kapma ihtimali de yksek. Etillerin kafasnn zerinde d
nce balonlar yok elbette, fakat ilerinde bilind bir kar-zarar
tahlili yaplyor. Hrlayarak geri ekiliyorlar. Fakat ta isabet eden bir
tanesi fkeden kuduruyor ve zerimize atlyor.
Aramzdan iki kiinin icabna bakyor. Kldi , bir tanesini boy
nundan yakalyor. Onu yle bir eviriyor ve arka ayaklarnn pen
esiyle barsaklarn deiyor. Hayvann zerine doru gidiyoruz, git
gide daha ksa mesafeden ta atyoruz. Elindeki ta frlatan hemen
geri sryor. Kldi sendeliyor, arka bacaklar krld iin kendini
srkleye srkleye geri ekiliyor. imdi hepimiz lein bana topla
nyoruz; kadnlar lein tepesine trmanyor, deiyorlar. Kesiklerden
kan ve lenf szyor, etraftaki hayvanlar kokuyla lgna dnyor. lk
saldrlarnda kii daha yere dyor, onlardan kaacak kadar
hzl deillerdi. En azndan bir tanesi bir daha ayaa kalkmayacak,
fakat imdi yrtclarn da bir ksm topallyor ve kanayan yaralan
var. Saldrdmz ilk kldi durdu ve yere kt. Dndmz
den daha ciddi yaralamz. Gz ap kapayana kadar teki yrtclar
yaral kldiin zerine ullanyor, hayal krklklarn ve alklarn
defediyor, hayvan parampara ediyorlar.
Artk onlar pskrtebiliyoruz. Ne zaman zerimize doru gelse
ler, lk atyor, ta frlatyoruz. Kadnlarn eli hzl alyor, etin en
iyi ksmlarn seiyorlar, iri paralar kesip ayryorlar, gerektiinde
kemikleri krp geiyorlar, kestikleri et paralarn altlarndaki topra
a yyorlar.24 Etler alp gitmeye hazr.
in pf noktas fazla hrsl olmamak; arkamzda yeterince et b
rakmalyz ki yrtclar peimize dmesin.
Belirli bir nizam falan yok, pek rgtlenmi de deiliz; nizam iin
lisan beklemek gerekecek. Kadnlardan biri kucana byk bir et
paras alyor ve kouyor. tekiler de ardndan gidiyor. Biz erkekler
geri ekilmeye balyoruz. Yrtclar glerini toplam . Bazlar ard
mzdan geliyor. Kayoruz, ta atyoruz, arkamz dnp kayoruz,
tekrar ta atyoruz. Talarmz bitti bitiyor. teki yrtclar lein zeri
ne trmanyor, atmz yarklara yumulup akam yemeklerini ka
ryorlar. Bizi izleyenler yavalyor, kar-zarar tahlilleri hala alyor.
nlerinde, elde etmek iin savamalar gereken, hatta savasalar bile
belki ele geiremeyecekleri et var; artlarnda, kendilerinden ka<:,: rn
... , 11 u n n
ve
K roll 1 '>8<>.
/ lt l //llh / 't f f t t l / U
J '/ )
1 76 Ademin Dili
/ 11 1 11 1 1 A / '1 1 1/1111111
1 '/'/
1 7 8 Ademin Dili
''' Boyd
V('
r iclwrso n , t : ri h s i z , s. IJ .
/ l h / ' ll .
l '/l J
27
TEKZP
Chomsky'nin ileri srd lisan evrimi kuramna girmeden nce, bir
meseleyi akla kavuturmalym.
Davran bilimlerinde, "hoyrat Chomsky kartl" diyebilecei
miz yaygn bir ura mevcut. Sanrm zirveye kanlarn bana hep
gelen ey bu; onlar alaa etmek, insann benliine ok iyi gelir.
Fakat bunun tesinde, Chomsky, haince eletirilerin bilhassa hede
finde olmutur, nk ada dncede bulunan uursuz bir at
lan bir tarafnda yer almtr; sz konusu atlak, insan doasnn
byk oranda biyolojik etkenlerle belirlendiine inanan (Chomsky
gibi) insanlarla insan doasnn byk oranda insan kltr tara
fndan belirlendiine ve kltrn biyolojik kstlamalardan ekseri
yetle zgr olduuna inanan insanlar arasndadr. Trmzle ilgili
her bilimsel tartmada olduu gibi bu tartma da aydnlktan ok
hararet retiyor. Kar tarafta ancak bir avu kiinin kendisi kadar
zeki olmas Chomsky'nin talihi. Kar tarafn ounluu, Chomsky'yi
yanl anlamtr, hem de bazen bile isteye. Geri kalanna gelecek
olursak, Chomsky usta bir polemikidir; rakipleri karsnda kendi
konumunu korumaktan fazlas gelir elinden.
Peki, imdi hemen burada kendimi hoyrat Chomsky kartln
dan ayrdm sylemeliyim. Bunun aksine, szdizimci apkasn
takt zaman ona sadece hayranlk ve sayg duyuyorum. O, benden
daha iyi bir szdizimci. B. F. Skinner' ve Skinner davranln pay
layarak davran bilimlerine en byk hizmeti yapmtr. 1 Giriimleri
sayesinde lisan hakknda rendiimiz eyleri elli yl nce hayal bile
edemezdik. Chomsky olmasayd, kendi lisan biyoprogram hipotezimi
grcye karamaz, hatta kuramazdm (bu hipotezin ne olduunu
bilmiyorsanz A Diller balkl kitabma bakn) . Chomsky'nin varl ,
yokluuna kyasla dilbilim iin ok ama ok daha iyi olmutur.
Geen yllarda onunla ilgili hi eletiri yapmyor deildim , f;
kat ou meseledeki duruum, onun duruundan o kadar da fa rk l
deildi, stelik isimlerimiz zaman zaman dou tancl n i k i z ey
1
IH I
1 82
Ademin Dili
C h o n sky 1 'HH ,
s.
!'l ' l .
c 'J1111 1 . k ( l1 1 1 ' ;, -/, 1 1 A11 11 l 1 1 1 1 ' '" " " " '
1 K.i
1 84 Ademin Dili
( 'J n . . 1'. {d n ( ;,.,, . , , At tlun < '"' " " " '
1 M:l
amala
HAUSERCHOMSKY-FITCH NERMES
Hal altna sprlen belki de en artc ey insann evrimidir.
Hauser-Chomsky-Fitch grnn bu kitabn duruundan ne
kadar uzak olduunu size daha ak bir ekilde anlatamam. Eliniz
deki kitap der ki, lisann evrimi, insan trnn evriminin bir para
sn tekil eder ve bunlar birbirinden ayn dnmek, Danimarka
prensi olmayan bir Hamlet oyunu, kraldan, kralieden, hayaletten,
Ophelia'dan, Polonius'tan, Leartes'ten ya da mezarcdan hi bahset
meyen Hamlet replikleri dnmek gibidir. Bunlar harika repliklerdir
ama iin esas oyunun kendisidir. Yine de o makalede insan evrimi
bir an olsun anlmamtr. Atasal trlerimizden hi birine atfta bulu
nulmamtr; paleoantropolojinin mevcut belirsiz durumundan tr
zaman zaman kullanmak zorunda kaldm "n-insan" ya da "ilk
insan" gibi temkinli adlandrmalara bile rastlanmaz. Hibir zaman
diliminin ya da mekann bahsi gemez, bunlardan tereddtle bile
bahsedilmez. Sanki T zamannda Z gezegeninde Y trnde evrim
leen X lisann anlatr gibi yazan dilbilimcilerden ikayet etmitim,
fakat bu makalede yazarlarn ikisi biyolog.
Sonunda anlald ki, bu makale pek de gerek Evrim hakknda
deil. Bunun yerine makalenin yaklam, zamannn dilbilim duayeni
Charles Hockett'n yaklamyla birok ortak nokta barndryor (yeri
gelmiken belirtelim, Hockett'n tamamen dilbilimle ilgili kuramlary
la Chomskyciler dalga gemitir) ; 1 960 ylnda Hockett, lisan on
zellie ayrm , bir ikisi hari her zelliin baka trlerde bulunabile
ceini iddia etmiti1 0 (Hauser, The Evolution of Communication balkl
kitabnda Hockett'n bu almasn vgyle anar) . Aralarndaki ba
lca fark, Hockett'n, keyfilik, anlam kazanabilme (belirli bir manann
aktarlabilmesi) , kltrel aktarm ve benzerleri gibi lisan zellikleriyle
10
Hockett 1 960.
1 86 Ademin Dili
Rams
ve
d i . 2000.
IH/
1 2 Kojima 1 990.
13 Bickerton 1 98 1 , 1 984 .
14 www . sciencedaily.com/ releasesho07/ 1 2 / 07 1 2 1 4094 1 06.htm.
1 88 Ademin Dili
1 996 ylnda Nature adl dergi ( Science 'n Britanya muadili) ben
den Hauser'in The Euolution of Communication kitabn incelememi
istedi. 1 5 ncelemem yaymlandktan sonra, Marc bana sitemle kank
arkadaa bir mektup yazp, yazmn neredeyse yars boyunca li
sandan bahsetmemin nedenini merak ettiini syledi. Buna yantm
iki katmanl oldu . lk olarak, eer Nature dergisinin kitap editr,
hayvan iletiimi konusunda bir uzmandan ya da en azndan meslek
ten biyolog birinden deil de benden bir kitap incelemesi yazmam
istemise, bunun tek sebebinin , lisan balantsn o kitabn en can
alc ksm olarak grmesi olduunu belirttim. kinci olarak, yine ayn
mdrn biyolog yerine dilbilimci semesinin olas nedeninin, hay
van iletiimine evrimsel adan bakan genel bir aratrma olarak bu
kitabn lisana yeterli ilgiyi gstermemesi olduunu syledim.
nsan lisan elbette ismen bir hayvan iletiimi biimidir, geri bu
snfta olsa olsa hayli yalnz bir aykr olurdu . Sonra, normalde bu
tr bir kitapta, o snfn teki yelerinden lisann hangi bakmlardan
farkllk gsterdiini zetleyen ksa bir blm olur. Fakat, hayvan ile
tiimi konulu bir kitabn, ok ksa bir giriin ardndan be dilbilimci
nin ve iki biyoloun lisan evrimi hakknda sylediklerini zmlemeci
ve eletirel bir slupla ele ald krk sayfaya dalmasn, sonrasnda
yirmi sekiz sayfasn insan lisannn nasl ilediine ayrmasn, me
tin boyunca lisan ile baka hayvan sistemlerinin karlatrmalannn
serpitirilmesini, son olarak da lisann en azndan baz zelliklerini
bnyesinde banndran yeni bir iletiim sisteminin nasl tasarlanaca
n anlatan on iki sayfalk bir blmle kapanmasn beklemezsiniz,
hatta bir dilbilimci olarak ben, bu ekilde yazmay aklmn kesinden
bile geirmem.
Hauser'in, hayvan iletiim sistemlerinin bir tr piramit (merdi
ven) tekil ettiini ve hayvanlarn o kaln kafal halleriyle ve ar ak
sak bir ekilde zirveye, yani lisana ulamak iin yukar trmanmaya
altklarn falan syleme niyeti olmadndan eminim. Yine de by
le bir anlat kanlmaz olarak akla bu emay getiriyor. Benim gibi siz
de ortaya neden byle bir anlat koyduunu merak ederseniz, belki
u cmlelerinde bir ipucu yakalayabilirsiniz:
Lisann evrimi aratrmalannn ortak meselelerinden biri, "Acaba
lisan melekesinin belirli bileenleri zellikle insan lisan iin m i
evrimleti, dolaysyla d a . . . insanlara m zg?" sorusudur. M a
c
nickcrt o 1 C)CJ( .
J '""" 1 8< )
s.
1 572.
1 90 Ademin Dili
iin her trl hayvanla her trl deneyi yapmak, lisan evrimcileri
nin boa krek ekmesi anlamna gelir. Umarm ki hibir hayvanda
bu yetiler yoktur. Her ne kadar makalenin yazarlar, olur da LMD 'yi
fazlasyla dar kapsaml tanmlamakla sulanrlarsa diye makaleye,
gelecekte ortaya konabilecek, ki sonradan konmutur, bir yedek lisan
dahil etmi olsalar da, makalenin btnnn tonundan aka anla
lyor ki LMD'nin zyinelemeden baka bir ey olmadna, aslnda
teki tm trlerin bariz ekilde yoksun olduu bu zyineleme zelli
inin gerekten baka trlerde de bulunduuna, fakat yalnzca yn
bulma, toplumsal mnasebetler ya da ite birey iin kullanldna
inanyorlard, hatta daha kts yle olmasn umuyorlard.
Eer baka trlerde zyineleme zellii varsa, neden bunu lisa
nn teki nc yaplaryla bir araya getirip bizden ok daha uzun sre
nce lisan oluturmadlar?
Peki. . . bunun sebebi belki, "hayvanlarda zyinelemenin belirli
bir ilev (rnein yn bulma) iin tasarlanm blmeli bir sistemi tem
sil etmesi ve teki sistemlere kyasla iine nfuz edilemez olmasdr.
Evrim srasnda, [bu sistem] nfuz edilebilir ve genel kapsaml hale
gelmi olabilir. . . . zgl bir alandan genel kapsaml bir alana doru
gerekleen bu dnme, bizim evrimsel gemiimize zg belirli
seilim basklar klavuzluk etmi olabilir ya da bu dnm, sinir
sisteminin baka trl bir ekilde yeniden rgtlenmesinin netice
sinde (yan rn olarak) gereklemi olabilir. " 1 7
Pekala ocuklar, nfuz edilemez blmeli bir sistemin nasl nfuz
edilir hale geldiini basit bir dille aklayn.
"Her halkarda, bunlar snanabilir hipotezlerdir. .. "
Bunlar nasl snayabiliriz?
Alt yl geti ve imdiye kadar baka bir canl trnde zyineleme
bulan yok. Elbette bildiim kadaryla yok, belki u dakika birileri
bulmak zeredir. Fakat bunun olacan sanmam.
CHOMSKY AGZINDAK BAKLAYI IKARIYOR
Hauser-Chomsky-Fitch makalesi elbette eletirilmitir. Lisann evri
mi konusunda aamal modelleri benimsemi olan iki yazar Steven
Pinker ve Ray Jackendoff ile malum Science makalesinin yazarlar
arasndaki tartma, Cognition adl derginin sayfalarnda yllar iin
l)I
1 92 Ademin Dili
1 t).\
1 94 Ademin Dili
1 96 Ademin Dili
1 t)'/
25 Jenkins 2000.
26
Botha 999.
1 98 Ademin Dili
.'!
C ho s k y
1 <Jc S .
( 'l u n .. , J... ( / 1 1 1 ( i l n /H l r 1 1 1 (
s.
364.
( ) I
CHOMSKY'N N K
B R NC ZAMAN D L M : Hayvanlar
da kaynamayan kavramlar var.
B R NC ZAMAN D L M : Hayvanlar
da, kaynamayan kavramlar var.
K NC ZAMAN D L M : lk-insanlar
konumaya balar.
NC ZAMAN D L M : Konu
mak, insana zg kavramlar retir.
D RD NC ZAMAN D L M : Kay
nama ortaya kar ve insana zg
kavramlar kaynamaya balar.
D RD NC ZAMAN D L M : Kay
nama ortaya kar ve insana zg
kavramlar kaynamaya balar.
BE NC ZAMAN D L M : Girift d
nce, planlama vesaire gibi yetiler
geliir.
10 AKLiMiZi TOPARLAMAK
!\ J dunz '/'upu r f u 1 1 u k
'20!1
"Gl" dnn.
"Krmz"y dnn.
Bu ikisini bititirin.
- ( )'/
lir. evrim d dizide, son aama diye bir eyin olmasna bile gerek
yok. Bu konuda eyleme gemek bir yana, krmzy ya da gl ya da
ikisini, bunlar bir araya getirmeksizin de dnebilirsiniz.
Belki bu gevek yapdan tr ve "gl krmzdr" gibi dn
celerin temel bir sadelik tayor gibi grnmesinden dolay, pek ok
insan bunlar bedavadan, yani sadece bir beyne sahip olarak elde et
tiimizi varsayar. Bu da baka bir yaygn inanc besler: Dncelerin
bir ekilde mantken cmlelerden nce geldii, lisann dnceleri
ifade etmek iin doduu, kelimeden kyafetlerini giydirip d dn
yaya gndermeden nce bir eyin dnlmesi gerektii inancndan
bahsediyorum ; lisan, insan zekasnn ana motoru olarak gren ki
mileri bile bu inanc tar. Unutmayn, beyinde sadece kelimelerle
imgeler deil, ayn zamanda dceler de yok; sadece, sinyal hznn
azalp artt, sinyallerin her yne gnderildii kesintisiz bir sinir sis
temi etkinlii var.
Bence, evrimsel zamanda dnmenin konuma yetisinden nce
ortaya kt ve gndelik hayatlarmzda da konumadan nce geldii
inanc, balangta makulm gibi grnen, fakat a tutulduun
da ve dikkatli bir ekilde irdelendiinde herhangi bir olgusal ya da
kuramsal temeli olmayan o inanlardan biridir. Aslnda, konuma
ya balamadan nce "gl krmzdr" diye bile dnemediimizi ileri
sreceim. Fakat sizi buna ikna etmek, benim ikna olmamdan daha
etin olabilecei iin, hem insanlarn hem de insan olmayan canllarn
zihinlerinde ve beyinlerinde gerekte ne olup bittiine bakalm.
NSAN Dii ZHNLERE KARI NSAN ZHN
u soruya verilebilecek en basit yant dnerek balayalm : Neden
teki hayvanlar imdiki zaman ve mekan hapishanesine skp kal
mtr?
En basit yant, ellerinde sadece bunun olmasdr.
imdiki zamann ve mekann tesinde bulunan eyler hakkn
da iletiim kuramazlar, nk dncelerini imdiki zamann ve
mekann tesine ynlendiremezler. Bunu beceremeyilerinin sebebi,
ayn zamanda, sadece zgl ve ivedi olaylara atfta bulunabilmeleri
nin de sebebidir. Onlarda soyut kavramlar yok, bizde var.
Uyaryorum, imdi anlatacaklarm aykr eyler. aykr ara
trmac dostun (Louisiana niversitesi'nden Derek Penn ve Daniel
Povinelli, Los Angeles California niversitesi'nden Keith Holyoak)
yakn tarihli bir makalede belirttii gibi, "Darwin'den bu yana, kar-
'}.()l)
2 1O
Ademin Dili
)I I
2 12
Ademin Dili
Zuberbhlcr
ve
di. 1 ! J <)!J .
s.
227.
:2 1 . \
2 1 4 Ademin Dili
'.2 1 l
2 1 6 Ademin Dili
2 1 8 Ademin Dili
i\ l...J m z
Fu n 1 1 /t1111t1h '2 1 q
17
').' }. )
/\ l d1111z l i u u l1 1 1 1 1 1 1 k
... . \
..
..
L KOPU
Sekizinci Blm'n sonunda, ilk-insanlarn iletiim usulndeki by
le kk bir deiiklik, yani adam toplama iin gerekli olan bir avu
iaret, nasl olur da bugnn lisan gibi karmak bir eye dnr
diye sormutum.
Bu soruyu iki kelimeyle yantlayabilirim.
Azami zorlukla.
Hayvanlarn zihninde bizimkiler gibi kavramlar olduuna ina
nyorsanz, bu dnmn kolaylkla gereklemesi gerekir. ou
insan, bir lisan simgesinin ne olduu fark edildii an , her eyin basit
ve kolay olacan varsayar; zerinde gerekten dnmeden nce
ben de yle varsayyordum. Bir nevi kk-lisan doar domaz, bu kk
lisan geliecektir. Tek yaplmas gereken, orada oturmu, lisan eti
ketlerini bekleyen kavramlarn zerine bu etiketleri yaptrmaktr.
Nihayetinde kuyruksuz maymunlar, bataki aknlklarndan
kurtulduktan sonra, iaretlerden asgari dzeyde faydalanmad m?
Eer onlar bu ii bizimkinin te biri kadar bir beyinle baarabili
yorsa, neden atalarmz, kuyruksuz maymun beyninin iki kat olan
beyinleriyle, 1 aynsn yapm olmasn?
Uyarlanm bakmndan faydal olduu su gtrmez. Lisann fii
len douuna ynelik olas seilim basks kapsamndan kardm
btn o eyler, rnein genleri eitmek, toplumsal rekabet, cinsel
gsteriilik, yaptlar retmek, dedikodu , ayinler icra etmek vesaire,
bir kere elinizde lisan olduktan sonra lisandan faydalanabileceiniz
ilerdir. Sylemi zamanda gelecee ve gemie, mekanda oraya bura
ya uzanan bir canl tr , bu etkinliklerin bazlarn bir para, bazla
rn lsz biimde, ama sonuta hepsini gelitirir. Birbiri ardna bu
etkinliklerin hepsi kendi mnasip kelimelerine kavuacaktr. Dzenli
bir yapnn yokluu yznden tek seferde azdan kan szler birka
kelimeyle snrl kalsa da, ksa sre iinde olduka saygn bir kk
lisana eriilecektir.
Bu gre inanmaya bizi zorlayacak tek sebep grcn iyoru , ; y
1
M c l l rv 1 ' l < J 1 . l i r i w i t : l l .
!.'2 )
.
.
rca baka ynlere iaret eden pek ok bulgu mevcut. Lisann uzun,
yava gebelik dnemine dair en etkileyici bulgu, elimizdeki en somut
veriler iinde bulunabilir; son iki milyon yl boyunca atalanmzdan
kalan fosillere ve arkeolojik kaytlara baklmas yeterli.
UZUN DURAGANLIK DNEM
Paleontologlar halktan okuyucular hedef alan kitaplarda bu iki mi
yon yl betimlerken, genelde karmza u resmi kanr:
Beynin uzun sren boyut ve giriftlik artna, muhtemelen iki
milyon yl boyunca devam eden, kltrn rafnelemesi ve
"karmaklama"s elik etti. Bu iki hadise arasndaki geri bil
dirim ilikisi, zamana yaylm olmas kadar muhakkak. [Phillip
Tobias, Gney Afrikal paleontolog] .2
Homo fosilleri ve bu trlerin arkeolojik sicili Dou Afrika'da yak
lak iki milyon yl ncesinden balyor. Ne sicil ama! Beyin bo
yutu adeta "uua gemitir" ve ikiye katlanp yaklak 700 san
timetre kpten 1 400 santimetre kbe kmtr. . . Homo'da alet
imalatnn da hzlandn sicilinde gryoruz, bataki o hantal
ta aletlerden gnmzn bilgisayarlarna, uzay ve biyoloji m
hendislii seviyesine varmtr [Dean Faik, Florida State niver
sitesi antropoloj i profesr ve blm bakan] .3
Bu hikayeyi bir Marslya anlatsanz, ta kpr gibi eylerin mil
yon sene nce (o zaman Ta Devriydi deil mi?) , tekerin (akmakta
tarz) yarm milyon sene nce ve buharl trenlerin yz bin sene nce
icat edildiini varsayar. Bu alann saygn uzmanlarnn , doru olma
dn gayet iyi bildikleri eyleri neden sylediklerini asla anlamadm.
Acaba bunun sebebi, insan evrimiyle ilgili gereklerin beklentilerle
tamamen ters dmesi ve paleontologlarn bu olgular kabul etmek
istemeyii mi? Aklma baka bir aklama gelmiyor.
Gemi iki milyon yln byk ksmnda beyin boyutunun artt
n sylerken Tobias haklyd, fakat ayn dnemde "kltrn" raf
neletiini ve karmaklatn iddia ederken btnyle yanlyordu.
Faik, beyin boyutunun iki katna ktn sylerken haklyd, ki asln-
2 Tobias 1 97 1 .
3 Faik 1 993, s . 226.
; .
Jc l l i n c k 1 'l 7 7 .
' '"'" " ' " ' Jo' r lt 1 1 1 t 1 ' '"" " -''"' .
) ) '/
') q
; S: t s s n
'.WO l .
'2 . \ 1
8 Rochr
V<'
di. 2002 , M o ; l ;
J C J ' l ( , l ,; r i c k
V<'
...
.1.1
" Dc s s n l l c s 2008.
1 0 Brown 1 973 .
( k l l IH't t J !J!J J .
S . : \ 1 ( .
/ 11 1 /u n u l V l1 1 1 u / )'1 1 1 1 1 t
. . \ '/
12 Bickerton 1 98 1 , 2008.
'' . J d l i c k
J <J77,
s.
28.
'2 J l )
14 Bowie 2008.
'.2 L \
16
Robinson 2006.
Traill 1 98 1 .
244
Ademin Dili
Marshack 1 98 1 .
1 C a l v i n vr 11icknt on 2 000.
248
Ademin Dili
(B)
(A)
I 1 \
1
I
'
'
'
Ben
'
'
I
'
ikolata
I \
severim
5 Dogil ve di.
200 2 .
" Croft
ve Deligianni 2 00 1 .
.> 1
2!2
Ademin Dili
Ncvi n s v d i. 2007.
Jo'/1 111 My
I >ii111l1
'.2 ]
Chomsky
1 957.
dilbilgisi diyordu .
Baka ilerinin yan sra dnm, iki basit cmleyi alp bun
lardan girift bir cmle oluturur. rnein, "senin dn tantn o
kz Franszca konuur," cmlesini ele alalm . Aslen bu cmlenin,
nce u iki basit cmle kurularak meydana getirildii varsaylr:
"O kz Franszca konuur" ve "Sen dn o kzla tanmtn." Sonra
dnm, ikinci cmleyi birinciye ilitirir; bu srece de "yerletir
me" denir. Bu ekilde, "O kz, sen dn o kzla tanmtn, Franszca
konuur," cmlesini elde edersiniz. Kz kelimesi iki kere yazlmasn
diye bir tanesi "der" ve ite, karmak cmlenizi elde ettiniz. Tm
karmak cmlelerin bu ekilde basit cmlelerden yola klarak ku
rulduu varsaylr.
Acele etmeyelim. Keif ve eitim amacyla, dnmlerin kelime
zincirleri zerinde ilediini gstermi olsak da, asl ileri bu deil.
Aslnda ok daha soyutlar. Kelimeler sadece "yzey yaps"ndaki
nesnelerdir, oysa dnmler "derin yap" seviyesinde yer alr. De
rin yap, fiili cmlelerin yzeysel seviyesinin zemini deyen soyut
biimlerden, kelime snflarndan ve yap trlerinden oluur. Bu bi
imlerin temsilcisi olan simgeler, dnm talimatlarnda kullanlr:
cmle iin C, isim iin , isim tamlamas iin T (nk her isim bir
tamlamada yer alabilir) , fiil iin F, fiil tamlamas iin FT vesaire. Son
dnme kadar cmleler, bu terimlerle kurulur ve kelimeler, cmle
kurma srecinin en son admnda ie dahil olur.
Gerekli derin yaplan ina etmek iin, "tekrar yazm kurallar"
denen birtakm kurallara ihtiya var. Tekrar yazm kurallar, derin
yap etiketlerini elerine u ekilde ayrtrr:
C --> T FT
T --> (Bel) (ET)
FT --> F (T) (T) (ET)
ET --> E T
"Bel," belirtici anlamndadr, mesela "bir" ya da "bu" gibi; ET,
edatl tamlama anlamna gelir, parantezler ise o bileenin istee bal
olduunu gsterir; T ve FT iin srasyla srf bir ya da F yeterlidir.
Bu aamada sfatlar ie dahil edilmemitir; sfatl cmleler, hatta en
basitleri, dnm tarafndan "yaratlr"; "Kzgn adam terk etti" c m
lesini kurmak iin nce "adam terk etti" ve "adam kzgnd" cmleleri
kurulur, sonra bunlarn i ie geirilm esiyle deva m ed i l i r; ";cb n kz
gnd adam terk etti"; ardndan silme i l c m i ;cl i r ; ";drn kz; d t nk
Chomsky
1 96 5 .
2 56 Ademin Dili
hibir eye ilgi gstermez. Aslnda nasl bir i baardn fark etme
mi ya da en azndan kamuoyu nnde kabul etmemi olmas gibi
adeta inanlmaz bir olgunun aklma gelen tek aklamas bu.
Kaynama srecini ileri srd an, zyinelemenin ipini ekmi
oldu .
GEREKTE OLAN BTEN
Son konu balnn ilk rnek cmlesine dnelim:
Senin dn tantn o kz Franszca konuur.
"Dn o kzla tantn" cmlesini "O kz Franszca konuur" cm
lesi iine yerletiren incelikli mekanizma, zyineleme sreci iin kla
sik bir rnektir ve her ne kadar bu mekanizma gzden yiteli uzun
zaman gemi olsa da, herkes bu cmleyi halen, baka bir cmle
iine ya da daha dorusu, tam ve girift bir cmlenin bileeni olan bir
isim tamlamasnn iine gml bir cmle olarak grr:
C 1 [T[O kz C2 [dn tantn] C2] T Franszca konuur] C 1
Peki, Kaynama srecini art arda uygulayarak cmle kursak ne
olur?
Birinci aama (muhtemelen cmleler kout kurulur, nk
beyin kout alan bir ilemcidir) : Her fiili tamlayan ile
kaynatr.
[dn tantn] [Franszca konuur]
kinci aama: [dn tantn] ifadesini znesiyle kaynatr.
[senin [dn tantn]) [ Franszca konuur]
nc aama: "kz" kelimesini son kaynatrmann rnyle
birletir.
[ [senin [dn tantn] ] kz] [Franszca konuur]
Drdnc aama: son kaynamann rnyle , belirtici eyi
kaynatrarak bir sonuca bala.
[ [senin [dn tantn] ] o [kz]) [Franszca konuur]
Beinci aama: ki bileeni kaynatr.
[ [ senin [dn tantn]] o [kz]] [Franszca konuur]
Herhangi bir eyin iine yerletirilen ya da ilitirilen bir ey oldu
mu? Olmad. Srf eklemeli bir sre sayesinde kelimeler kelimelerle
kaynatrld. Son rne baktmz ve buna ulam etiketleri ekleme-
1 1
s.
S:l .
/.'r/u
'.2 5<)
TAM EKLENME
Elbette, bu kitapta deindiim kadar, lisann, hatta dilbilgisinin
eksiksiz bir anlatmndan epey uzak. Kaynam, hiyerarik cmle
yaplan kurmann mmkn olduu aamaya kadar ulatk. Ardn
dan ok daha fazlas gelecekti. Fiil ekimleri, ekim uyumu , ismin
halleri, bo ulamlar, yinelemeler ve ok ama ok daha fazlas var.
Fakat, betimlediim unsurlarla, ie yarar tam teekkll bir insan
lisannn en azndan iskeletini elde edebilirsiniz.
Bu safhaya varldktan sonra, baarlabilecek eylerin snr yok
mu gibi grnr. Simgesel-szdizimsel lisann tam gc hizmetinde
olan trmz, yeni yaptlar ortaya karmaya balad. Balangta
yavat, nk ncesinde belirli admlar atlmad takdirde almas
mmkn olmayan pek ok adm vard.
Bu , insan trnn ortaya k ile bu tr Avrupa'ya vardnda
yaratclnn filizlenmesi arasndaki bariz gecikmeye dair aklama
nn bir ksm. Fakat sadece bir ksm; aynca, Byk Srama1 5 gibi
grnen olgu byk oranda, numune toplamayla ilgili bir hatadr.
imdiye kadar incelenen arkeolojik kaz alanlarnn byk ounlu
u Avrupa'dayd; Afrika'da daha fazla kaz yapldka, bu tablo dei
iyor ve insan icatlar gitgide daha eskiye uzanyor. stelik nc
ve belki daha bile gl bir etken sz konusu.
nsanlar, elikili zellikler barndrmaya meyillidir. Hem daya
nmacyz hem de rekabeti. Bir taraftan ok yenilikiyiz, bir taraf
tan sadk muhafazakarlanz; burada geerli olan bu eliki. Bildiimiz
kadarna tutunmaya, deiimi arzulamaktan ziyade ondan korkma
ya ynelik gl bir eilim mevcut. Unutmayn, biyolojik gelimeler,
yeni davranlar dayatmaz; bu davranlar sadece mmkn klarlar.
Bu olaslklarn hayata geirilmesi bir tercih meselesidir ve tamamen
bize baldr.
Troki, "sava, tarihin lokomotifidir," demiti. kinci Dnya Sa
va nasl ngilizlerin ve Amerikallarn tm enerjisini ve maharetini
ortaya karmsa, neredeyse denk becerilere sahip olan Neandertal
tryle atmalar, Kro-Magnonlann tm enerjisini ve mahareti
ni gn yzne karmtr. Herhangi bir mutasyondan ziyade, be
cerilerdeki bu ani ykseli, kuvvetle muhtemel Byk Sramann
aklamasdr. 1 6
1 5 Byk Srama, aslnda, in Halk Cumhuriyeti'nin
11
Od l i ng-S wl'
d i. 2 00. . D i a o n d :.rno s .
d i >, . 200( .
KAYNAKA
Abe, Takuya, David Edward Bignell ve Masahiko Higashi, hazrlayanlar.
2000. Termites: Evolution, sociality, symbioses, ecology. New York:
Springer.
Aboitiz, Francisco ve Ricardo Garcia. 1 99 7 . The evolutionary origin of the
language areas in the human brain: A neuroanatomical perspective.
Brain Research Reviews 2 5 : 3 8 1 - 9 6 .
Alcock, J. 200 1 . Animal behavior. 7 . bask. Sunderland, Mass. Sinauer
Associates.
Allies, A. B . , A. F. G. Bourke ve N. R. Franks. 1 9 8 6 . Propaganda substances
in the cuckoo ant Leptothorax kutteri and the slave-maker Harpagoxe
nus sublaevis . Joumal of Chemical Ecology 1 2 : 1 2 8 5 - 9 3 .
Arbib, Michael A. 2008. Holophrasis and the protolanguage spectrum. Inter
action Studies 9 : 1 5 1 - 6 5 .
Arends, Jacques , Pieter Muysken ve Norval Smith, hazrlayanlar. 1 99 4 . Pid
gins and creoles: An introduction. Amsterdam: Benjamins.
Armstrong, David F. 1 98 3 . Iconicity, arbitrariness, and duality of patterning
in signed and spoken language . Sign Language Studies 3 8 : 5 1 -69 .
Asfaw B . , T. White, O. Lovejoy, B . Latimer, S. Simpson ve G. Suwa. 2000.
Australopithecus garhi: a new species of early hominid from Ethiopia.
Science 284: 629- 3 5 .
Balter, M . 2 0 0 5 . Are humans stili evolving? Science 309:234-37.
Barnard, A. J . , hazrlayan. 2004. Hunter-gatherers in history, archaeology
and anthropology. Oxford, U . K . : Berg.
Berger, L. ve R. Clark. 1 99 5 . Eagle involvement in accumulation of the Ta
ung child fauna. Joumal of Human Evolution 2 9 : 2 7 5-99.
Bermudez, J . 2003. Thinking without words. Cambridge, Mass . : MIT Press.
Best, Ann. 2003. Regional variation in the material culture of hunter-gatherers.
Oxford, U . K . : British Archaeological Reports International Series
1 1 49.
---
---
---
---
264 Kaynaka
C a ra mazza, A l fo n s o . 1 99(. The brai n 's dict i o a ry . N< f r< ' : I HO : I H :i SOS.
---
---
2007.
200 1 .
266 Kaynaka
---
---
---
268 Kaynaka
---
Hauser, M. D .
Press.
1 99 6 .
270 Kaynaka
272 Kaynaka
---
---
274 Kaynaka
276
Kaynaka
Simoon, E J . 1969. Primary adult lactose intolerance and the milking ha bit:
A problem in biological and cultural interrelations. Digestive Diseases
and Sciences 14 :819-36.
Slobin, D. L. 2001. Language evolution, acquisition and diachrony: Pro
bing the parallels. u kitapta: The evolution of language out of pre
language, hazrlayanlar T. Givon ve B. F. Malle, 375-92. Amsterdam:
Benjamins .
Spoor, F. , M. G . Leakey, P. N. Gathego, F. H. Brown, S . C . Anton, I. McDou
gall, C. Kiarie, F. K. Manthi ve L. N . Leakey. 2007. Implications of new
early Homo fossils from Ileret, east of Lake Turkana, Kenya. Nature
448 :688-91.
20 : 4 1 0-33.
Tobias ,
Ph i l i p .
University Press.
Tomasello, M. 2007. Far human eyes only. The New York Times, 13 Ocak, 2007.
Torigoe, Takashi ve Watan Takei. 2002 . A descriptive analysis of pointing
and oral movements in a home sign system. Sign Language Studies
2 (3) :28 1 -95.
Traill, Anthony. 1 98 1 . Phonetic and phonological studies of !X Bushman.
Doktora tezi, University of the Witwatersrand, Johannesburg.
Tulving, E. 2002 . Episodic memory: From mind to brain. Annual Review of
Psychology 53: 1 -2 5 .
Turner, Allen. 1 997. Prehistoric mammals. National Geographic Society.
Ulijaszek, Stanley J. 2002. Human eating behaviour in an evolutionary eco
logical context. Proceedings of the Nutrition Society 6 1 : 5 1 7-26.
Velasco, J . ve Millan, V H . 1 998. Feeding habits of two large insects from a de
sert stream: Abedus herberti (Hemiptera: Belostomatidae) and Themo
nectus mamoratus (Coleoptera: Dytiscidae) . Aquatic Jnsects 20:85-96.
Voight, 8., S . Kudaravalli, X. Wen ve J . K . Pritchard. 2006. A map of recent
positive selection in the human genome . PLoS Biology 4(3) :e72 .
Waddington, C. H . 1 969. Towards a theoretical biology. i kinci cilt. Edin
burgh , U . K . : Edinburgh University Press .
Walker, A. 1 98 1 . Dietary hypotheses and human evolution. Philosophical
Transactions of the Royal Society of Landon. B 292 : 57-64.
Wegener, Alfred. 1 924. The origin of continents and oceans. Londra: Meth
uen.
Weizenbaum, J . 1 966. ELIZA, a computer program far the study of natura!
language communication between man and machine. Communications
of the ACM 9 : 2 5-36.
Wescott, R . W 1 976. Protolinguistics: The study of protolanguages as an aid
to glossogonic research. Annals of the New York Academy of Sciences
280( 1 ) : 104- 1 6.
Williams, G. C. 1 957. Pleiotropy, natura! selection, and the evolution of se
nescence. Evolution 1 1 : 398-4 1 1 .
, 1 992. Gaia, nature worship, and biocentric fallacies. Quarterly Re
view of Biology 67:479-86.
Wilson, E. O. 1 962. Chemical communication in the fire ant Solenopsis Sae
vissima. Ani mal Behavior. 1 O : 1 34-64 .
, The insect societies. Cambridge, Mass . : Belknap Press of Harvard
University Press.
, 1 972. Animal communication. u kitapta: The emergence oflanguage:
Development and evolution, hazrlayan. WS.-Y. Wang, 3 - 1 5 . New York:
Freeman and Co.
---, 1 980. Caste and division of labor in leaf-cutter ants (Hymenoptera:
Formicidae: Atta) Behavioral Ecology and Sociobiology 7: 1 57-65.
Wolpoff, Milford H . 1 973. Posterior tooth size, body size, and diet in Sou t h
---
---
---
278 Kaynaka
TEEKKR
Dizin
A
Akll Hans 8 2 , 83
Alex (papaan) 93, 208
Ascher, Robert 52
Alyen el baltas 1 52 , 2 2 6 , 233
Ateriyen ular 2 1 6 , 226
australopitekus 1 2 0 , 1 2 1 , 1 22 ,
1 23 , 1 24 , 1 2 5 , 1 2 6, 1 2 7 , 1 2 8 ,
Diderot, Denis 8 1
Dobzhansky, Theodosius 1 00 , 1 58
Dunbar, Robin 3 2 , 1 9 6
E
Eldredge , Niles 1 63
ELIZA program 1 8 1
Everett, Dan 2 5 1 , 252
1 4 3 , 1 4 5 , 1 56 , 1 60
Cochrane, Johnnie 1 4 6
Condillac, Etienne Bonnot de 8 1
D
Dart, Raymon 1 2 0
Darwin, Charles 9, 1 1 , 2 3 , 30, 34,
64, 69, 8 1 , 9 4 , 9 5 , 102, 1 03 ,
1 09 , 1 58 , 207
Foley, Robert 1 59
Forrest, Nathan Bedford 1 3 6
Frisch, Kari von 1 4 1
G
Galapagos Adalar 1 09
Gardner, Ailen 80
Gardner, Beatrice 80
Goodall, Jane 64
Gould, Stephen Jay 1 00 , 1 63 , 1 64
Griffn (papaan) 93
H
Haig, Alexander 1 3 7
Hausen, Jimmy Van 3 4
Hauser, Marc 2 0 , 5 7 , 1 37 , 1 8 1 ,
1 82 , 1 83 , 1 84 , 1 86 , 1 89 , 1 9 1
H ayes, Cathy 80
Hayes , Keith 80
Hebb , Donald 89
Heinrich, Bernd 1 49
Herman, Lou 92
Herrnstein, Richard 2 1 0
Hockett, Charles 5 2 , 1 8 5
Holyoak, Keith 207
Hama erectus 5 6 , 2 2 6
Hama ergaster 1 57 , 2 3 7
282 Dizin
Homo habilis 1 2 8 , 1 56
Homo sapiens 8, 1 52 , 236
Hlldobler, Bert 1 46
Hurford , Jim 208, 2 1 2
O'Connell, James 1 75
Odling-Smee, John 1 06, 1 1 1 , 1 1 3 ,
260
Odum , Eugene 1 0 8
p
Itard, Jean 8 1
vanov, lya 1 60
J
Jablonski, Nina 38
Jackendoff, Ray 1 90
Jespersen, Otta 69
K
karma diller 4 4 , 4 5 , 46, 4 7 , 7 2 , 96,
1 9 9 , 200, 2 3 7 , 2 4 2 , 2 4 5 , 247
Knight, Chris 36
Kro-Magnonlar 227, 2 59
L
Lahr, Marta 1 59
Laland, Kevin 1 06
Lamarck, Jean-Baptiste 1 02
Leakey, M aeve 1 6 1
Lenneberg, Eric 1 0
Lewontin, Richard 1 07
Linnaeus , Car 8
Lorenz, Konrad 2 1
M
Macphail, Euan 39
Marcus , Gary 204
M ayr, Ernst 1 3 8
M cArthur, Robert 1 3 5
Mende!, Gregor 1 03
Miller, Geoffrey 69
Mithen, Steven 63, 69, 70, 7 2 , 75
Mller, Max 8 1 , 8 2
N
Neandertaller 69, 1 56 , 1 5 7 , 2 2 6 ,
2 59
Savage-Rumbaugh, Sue 8 5 , 97
Schick, Kathy 1 3 1
Schusterman, Ron 92
Skinner, B . F. 1 80
Slobin, Dan 4 5
Smith, John Maynard 92
Stanford, Craig 1 67
Studdert-Kennedy, Michael 1 83
Szathmary, Ers 9 2 , 1 40
T
Tinbergen, Nikolaas 2 1
Tobias, Phillip 2 2 5
Toth, Nicholas 1 3 1
v
Viki (empanze) 8 0
Dizir 28:3
Wegener, Alfred 1 64
Weinzenbaum, Joseph 1 8 1
Whiten, Andrew 3 1
Williams, George 1 4 , 1 00 , 1 1 3
Wrangham, Richard 1 1 9
Wray, Alison 7 3 , 74 , 76
z
Zahavi, Amotz 36
Zuberbhler, Klaus 4 8 , 2 1 2
Adem'in Dili
, .
, -1
011/ ' -
S8S88Z .
:
f:: >
ISBN 978-605-4238-88-0
',
-
. .,. . . .
B O A Z
N V E R S T E S
9 786054 238880
Y A Y I N E V