You are on page 1of 320

AK BUDUR!

(Ak Bu mi!)
Vcudum mbtely derdi hicran oldu ser-t-p
Bana alayn ki, yrin asistanndan cdym ben
Acep mi gelse emimden sirikim byle mahzundur
Cierde onulmaz bir derde mbtelym ben.

Leyl Hanm
Ak ateiyle varln terk ederek Hakka yryenler
ehittir.
Semha Ceml Hanmefendi de ak ehitlerinden bir
tuhfedir.
Ne zaman ehide hanmefendinin eserlerini ele aldysam
topramzn zerine zahiren bile kar yamtr.
Allah Tel, rahmetinden ruhniyeti/miz dayansn diye
yaan karn altnda eserlerini mtalaa ettirmitir.. Bu
ylesine bir iki defa tesadf olmu bir vakia da deildir.
Berhayat olan mbarek asliyetine vefann kaybolduu
zamanmzda onu unutmayan dostlar olarak
sinelerimizi hissedar etmek ve hallerinden yol
kardelerininde tekraren haberdr olmas dilei ile
eserlerini paylamaya altm.
hramczde smail Hakk
ubat-2015-
ROMAN HAKKINDA MLAHAZALAR: 1

Roman nasl vcuda geldi.

Smiha Ayverdi imzasyla 1938 ylnda yaynlanan


ve yazarn daha sonra baslmasna izin vermedii
AK BUDUR!, (Ak Bu mi!) [Yazar, romanndan
Ak Bu mi diye bahsediyor. (sh: 271)Kitabn
kapanda ise, eserin ad [sehven] Ak Budur
eklinde yazlmtr.] isimli ilk roman hakknda,
kim ya da kimler tarafndan ve nasl yazldna
dir, uzun zamandan beri ortaya atlan bir rivyet
vardr. lk defa elli ksur yl nce [] H. Hanmdan
duyduum bu rivyeti, [] iki hanmn []
htralarnda da grdm. yle ki:

Ak Bu mi adl roman, Kenan Rifnin


talebelerinden Semiha Ceml Hanm yazyormu,
fakat mr vef etmeyince yarm kalan eseri
tamamlama vazfesini hocas Kenan Rif, Smiha
Ayverdiye vermi, devmn o yazm.

Bir mddet evvel yaynlanan S. Ayverdinin


eserlerinden derlenmi bir kitapta [(zcan
Ergiydiren, "Ak Bu mi Romann Kim Yazd?
Akademi Mecmuas, Ekim 2012, s. 56-59)] da
unlar yazlm:

Ak Budur Smiha Annenin ilk evlddr. Semiha


Ceml Hanmla ortak kitabdr. Ve gene Smiha ve
Semiha ilikisinin i ie gemesiye zuhr etmi bir
kitaptr.
6 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ak Budur ortaya k tibriyle ok farkl bir


eserdir. Eser, Kenan Rifnin rencilerinden
Semiha Ceml Hanm tarafndan yazlmaya
balanr. Fakat kendisi ok gen yata Allah
cebesine tutulup bu lemden gider olunca, kitab
tamamlama grevi Smiha Ayverdiye verilir.

[]

Romann yaynlanmasndan bu yana, ara sra


zuhr eden ve yukardaki gibi ok ho bir hle
brnen bu hikyenin asl neydi?

[]

Yazar [SA], krk yla yakn bir zaman boyunca


talebeleriyle yapt sohbetlerde, ilk romann
neden yazdn yle anlatmt:

Ak Bu mi isimli romanm beni rencde eden


bir yazya akslamel olarak on be gnde yazdm.
Kendilerine [Kenan Rif Hazretlerine ] gtrdm
ve [] takdim ettim. [] Bu kitap baslsn. dediler.
Benim ismimle olmasn, mstear isim konsun
diye istirham ettim; Hayr, dediler, senin isminle
ksn. Bir mddet sonra basld.

[]

Yazar, Mlkatlar adl kitabnda da bu konuya


temas etmi: 78. sayfada:

Ak Bu mii yazmadan evvel hislerimi rencde


eden bir kitap okumutum. Bu, o tehevvrn
Ak Budur 7

tekaazasyla [sktrmasyla] yazlmtr. diyor.


151. sayfada tekrarlyor:

lk eserim olan Ak Bu mii o zaman okuyup


da hislerimi rencde eden bir eserin reaksiyonu ile
on be gnde yazmtm. Neretmeyi tasavvur
etmezken, sznden kamayacam bir
bymn arzusu neticesi olarak nerettim.

Gazeteci Kandemirin Smiha Ayverdi ile yapt


14 Temmuz 1949 trihinde Edebiyt leminde
yaynlanan bir rportajda da bu hakkati teyit
ediyor. Kandemir soruyor:

-lk eser?

Dncelerimi, duygularm rencde eden bir kitap


okumutum Tam on bir sene evvel

-Neydi?

imdi hatrlamyorum Onun ilk reaksiyonu


olarak, cevb mahiyette ilk kitabm, gyet ksa
zamanda yazmtm. []

Yazar, kendisiyle yaplan mlkatta Tam on bir


sene evvel diyerek Ak Bu mi romann 1938
ylnda yazdn belirtiyor. Semiha Ceml Hanm
[] 1 ubat 1936da veft etmi, roman ise
1938de yaynlanm. Eer gerekten romann
yarsn Semiha Ceml yazm, Smiha Ayverdi
tamamlam olsayd, 1936 ylnda veya 1937
balarnda ve Semiha Ceml imzasla yaynlanrd.
8 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Kendi kitaplarna dahi adn yazmak istemeyen bu


mstesn insan, ocukluundan beri ok sevdii
yol arkadann eserini asla kendine ml etmezdi.

[]

Bz kimseler [] dim sessiz sedsz kap


dibinde oturan[ Bu ifade S. Ayverdinin kendisine
ittir.] Smihann bu kitab yazm olduuna
inanamamlar; Semiha Ceml Hanmn yarm
kalm romann, belki hocasnn yardmyla,
Smiha tamamlam, demiler.

Smiha Ayverdinin ard ardna neredilen eserleri,


bu zann, tamamyla silmise de, [] uzun yllar
stanbuldan uzakta kalm birka kii bu zann
gnmze kadar tamlar.

Netice: Ak Bu mi romann, Smiha Ayverdi


1938de yazm ve yaz haytna bu eserle
balamtr; gerisi hikyedir. [Rana zkan ve
Rzgr zge]

*************

ROMAN HAKKINDA : 2

(Yakn zamanda yaymlanan bu takrir hakikate


daha muvafk grnmektedir hzl: hramczde)

Ak Budur Semha Ceml Hanm ve Smiha


Ayverdi Hanmn ortak kitabdr. Smiha ve Semha
ilikisinin i ie gemesiyle zuhur etmi bir
kitaptr.
Ak Budur 9

Ak Budur ortaya k itibariyle ok farkl bir


eserdir. Eser, Kenan Rifnin rencilerinden
Semha Ceml Hanm tarafndan yazlmaya
balanr. Fakat kendisi ok gen yata Allah aknn
cezbesine tutulup bu lemden gider olunca, kitab
tamamlama grevi Smiha Ayverdiye verilir.

Bu meynda anlatlan bir hadise vardr. Semha


Ceml hanmn hastal arlat ve zten ok
zayflam olan vcudunun buna daha fazla
dayanamayaca anlalnca, Smiha Ayverdi,
Hocas Kenan Rifye gelerek, Efendim, dua
buyursanzda onun yerine ben gitsem diye
niyazda bulunur. Kendileri, bunun sebebini
sorduunda, Semha Ceml Hanmn faydal bir
vcut olduunu ve yazarl ile insanla hizmet
ettiini syler. Sonrasnda gelen cevap ok nettir:
yleyse bundan byle kalemi sana veririr sen
yazarsn.
Smiha Ayverdi bu emir zerine kalemi eline
alarak Ak Budur adl kitab tamamlar ve neredeyse
yarm yzyl srecek olan yazarlk hayat da ite
bylece balam olur. Kitap dikkatle
okunduunda, belli bir yerden sonra eserin
slbunun farkllat grlr. Bu, saf ve yakc bir
aktan, akn aklna doru seyreden bir deiimdir.
Semha Ceml Hanmn Allah akyla ekillenen ve
det yazan ve okuyan yakp yoklua mlhak
eden anlatm, Smiha Ayverdinin Hocasndan
10 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

alm olduu Yan, ama ttme! dstruyla


ileyen kaleminde daha ok lh akn yapc ve
oldurucu ehresini taknr.

KONUSU

Roman, M.. Arabistann Kuzeyinde yaam olan


gl ve aaal Hayre Hkmetinin saray ve
aristokrat evresinde geen bir ak anlatyor. Bu
dnemde Hayreliler, Araplar arasnda ok yaygn
olan putperest inancna sahipler. Hkmdar
Menzerin bahekimi Hamza, yine hkmdarn
katnda nemli bir mevkide bulunan amcas
Zeyyadn biricik kz Meryeme ktr. Fakat
Meryem, ona istedii cevab vermez. Romanda
Hamza, beer akn zirvesini temsil eder fakat
akna karlk beklemek zaafna dm olmas
onu bu duygunun hakikatine ulamaktan men
etmektedir.

Meryem, ise yanmak ve yakmak tabiatnda


yaratlan ate gibi, bu dnyaya sevmek ve sevilmek
kabiliyetinde gelmi asil ve gzel bir kzdr. Fakat
hayat boyunca cann nne koymaya deecek bir
eik bulamamann da azb iindedir, ierisinde
bulunduu madd dnyann zevkleri onu doyurmak
bir yana, gnlnde en ufak bir ilgi bile
uyandrmazlar. Bylesine aka kabiliyetli bir insan
olur da, hilkat eli hi onu unutur mu? Roman
yazan kalem de unutmamtr.
Ak Budur 11

lerleyen blmlerde, kaderin bir cilvesi ile lke


menfaatlerini korumak adna, hkmdarn emriyle
Hamza ve Meryem, szde bir evlilik yaparlar.
Bahekim Hamza, bu evliliin ilk aylarnda bir
grevle Msra gider. Geri dnerken orada tanp
klelikten kurtard ve dost olduu meri de
beraberinde getirir. mer Hayrede yaarken bir
vesileyle Msrl tccarlarn eline dm bir esirdir.
Fakat kendisine yaktrlan bu esir sfatn kabul
etmeyecek kadar da zgr bir ruhtur. nk
merin, kendisini nefsin zaaflar esretinden
kurtarp, tek Allahn kulu olma zgrlne
gtren bir hocas vardr: Ebu-ettar areti reisi
Yusuf.

Yusuf, lh nurun o devirde kendisinden


grnd kmil insandr. Szyle, haliyle,
gsterdii madd ve mnev cmertliklerle yalnz
kendi airetinin deil btn Arap kabilelerinin
gnlnde taht kurmutur. Kurn- Kermin en
gzel kssasnda anlatlan Yusuf peygamber gibi o
da Allahn ceml tecellsine mazhar olmu bir
sultandr. Romanda bu ismin kullanlmas tesdf
deildir. Kuranda Kenan illerinde kaybolan Yusuf
Allahn zt gzelliini temsil ettii gibi Ak
Budurdaki Yusuf da, kalem sahiplerinin, gizli ve
aikr her an hocalar Kenan Rifinin varlnda
seyrettikleri Allah tecellsini sembolize eder.

Ak Budur Semha Ceml hanmn Ak kitabnn


12 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

geniletilmi hlidir.

Sh: 81-83

Kaynak: Cemlnur SARGUT, Smiha Ayverdi le


Srra Yolculuk-, Derleyen: Sadk Yalszuanlar,
Nefes, 2009, stanbul

Eserleri:
Telif Eserleri: Ak Peygamberi , Ak ve Gldemeti

Tercme Eserleri: Epiktet, Hayt- Beer yahut


KevsinTablosu, Fedon, Alkibyad, Apoloji, Kriton,
Hipyas, Otifon, Mark Orel
AK BUDUR!
Ak Ulhiyet abidesidir.
Ak insan ve hilkat muammasnn anahtardr.
Var olan ancak aktr, onsuz hayat yoktur.

Semha Ceml -Smiha Ayverdi

1938-STANBUL
Marifet Basmevi

BRNC KISIM

Palmir hkmetinin Romallar tarafndan inkraza


uratlmas zerine Hayre hkmeti, bilhassa nc
Menzer zamannda gerek Bizansllarla ranllar arasndaki
mtemadi harblerin kendi lehlerine bir evket ve ikbal
devresi am olmasndan ve lsz hzinelerin
memleketi servete gargetmi bulunmasndan, gerekse
beldenin coraf vaziyetinin ark ve cenub ticaretinin
merkezinde bulunuundan ve civar medeniyetlerle de
sk temaslar neticesi olarak bu kavmin fikr ve tima
seviyesi ok ykselmiti. O kadarki, cenub Arabistandan
Antakyaya kadar uzanm olan Hayreliler, Roma ve
Kostantiniyelilerin debdebe ve hametile rekabet edecek
bir saltanat devri yayorlard.

Irak ve Elcezire Arablar tamamen Hayre hkmdarlarna


tbi olmulard. Yalnz Gassanilerle Hayreliler arasnda
16 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

baz yar mstakil airetler, reisleri tarafndan idare


edilir, fakat siyas tasnifte gene hepsi Hayre
hkmdarna tbi bulunurlard. Bunlar, ticar, zira ve
edeb faaliyetlerile memlekete daima faydal ve yardmc
bir snf tekil ederlerdi. Onun iin Hayre hkmdarlar
bu airetlere ananev bir msamahakrlk re itimad
gsterirdi.

Hayreliler, milddan evvel hemen btn Arabistanda


olduu gibi, gnee, puta taparlard.

Bu tarihte Hayre saray, ihtiam ve debdebede, misli


bulunmaz bir halde idi.

Saray, bir mddetten beri yolu beklenen Bizans elisi


Marksn erefine byk bir resmikabul hazrlyordu.
***

Irak llerinde gene bir akam balyor. Ufuk, kanl bir


kl gibi boydan boya uzanm yatyor. Gnein adm
adm alalan muazzam ve ebed ba, nerede ise
kumlarn sinesine dp kaybolacak...

Hayre Hkmdar nc Menzerin bahekimi Hamza,


maliknesinin penceresinden, alk olduu bu lvhaya,
ok okunmu ve ezberlenmi bir kitabeye bakar gibi
kaytsz, fakat dnceli bakyordu. Belki baktnn da
farknda olmayarak, gk yznn bu ten arhna,
parmandaki lal yzk kadar bile kymet vermeyen
bigne, hatt hrn bir bakla bakyordu. Otuz iki
senelik hayatnn, her batan gnele bir az daha
mitsizleen bir sevdaya doru gittiini grerek, bu ak
Ak Budur 17

hep menf teselsllerle, gittike mkl safhalara sokan


gnlerin taakubunu, elinden gelse durduracakt. Gne
te bir rakkas gibi, zahmlarla dolu olan bu gnlere, her
batyla bir aded daha zam ederek onunla istihza ediyor
gibi idi.

Hamza, ruh bir tezebzb ile, kendini veya sevgilisini bu


ite mesul edecei yerde, zaman itham ediyordu.
Hamzann tahakkuk etmemi madd bir istei yoktu.
Hemen Hkmdarn sarayna muadil bir maliknede
geen mreffeh hayatnn yegne byk acs, aknn bir
tarafl oluu idi. Fakat bu ac, onun iin strabn en
yaman, en dehetlisi idi. Zira gnden gne derinleen,
kuvvetlenen, her menf darbeden hz alan bu aktan
kurtulmann imknszl, Hamzann sarahatle bildii
yegne hakikatti. Bu sevda onun her zerresine kk
salm, cihangirane bir saltanatla yerlemiti.

Gen adam, az kimseye nasib olan erefli hayatnn


btn kymetlerini, Hkmdarn tevecchn, muhitinin
alka ve muhabbetini, servetini, erefini bu aka
deiebileceini dnyordu.

Ayni zamanda hislerinin ihtilli gen hekimi baka eyler


dnmeye de sevkediyordu. Hamza, genti, gzeldi;
kadnlarn mtehalik emberinden zorluklarla kurtulacak
kadar sevimli idi. Bilhassa bunlarn iinde kendisini
samim bir akla seven Hkmdarn kznn gsterdii
alaka ne kadar kuvvetli ve derindi.

Sonra alicenapl, drst ve nsan hisleri, halk arasnda


18 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dilden dile dolaan nam, iftihara deer eyler deilmi


idi? Hkmdarn kendisine verdii kymet dnyann drt
tarafnda anlan ismi, arlnca altnla veznolunarak,
satlan, kaplan tb kitaplar, btn bunlar bir insan iin
ne byk eylerdi. Hamza, bunlara istinat ederek,
hayatn zevkli ve msterih bir hale sokamaz myd ?
Btn bu tesbit ettii esaslar, pek ok kimsenin
muhayyelelerini ssleyen, tahakkukunu bin can ile
bekledikleri emellerdi. Hlbuki btn bu mebzuliyet,
servet, hret, alklar ve cihann nmayikr syt-
sadasndan Hamza, kendisine ancak bir iftihar ve inkr
edemedii bir gurur hissesi karabiliyordu. Bunlar ancak
ona, yeilbal bir rdein suda ykan zevkini
veriyordu. Eer sevgilisinin akn kazanmak iin bir
karlk icab etse, Hamza, malik olduu her eyi fedaya
hazrd.

Kervanlar Hekim Hamzann hazakatndan [htisas]


istifade etmek isteyen dertlileri akn akn tayorlar,
ondan istifa [ifa istemek. Hastalktan kurtulup iyi
olmay arzulamak. ] etmek her dertlinin irin hlyasn
tekil ediyor, maliknesine yabanc diyarlardan gelen
illetlileri tayan klavuzlar, bu yollarn tan topran
ezbere biliyorlard. Onun akll ba, herkese deva
bulmakta, her dertliye yetimekte ne kadar samim, ne
kadar hasb idi. Fakat leme ifa ve deva olan bu ba,
neden kendi aresiz ve mahzun, mkl cevapsz
kalyordu ?

Hekim Hamzann pek byk bir derdi vard.. Ne


Ak Budur 19

macunlar, ne bin trl mualeceler [Hastaya bakmak. l


kullanmak, il vermek.] onu bu dertten, bu ibtiladan
kurtaramazd. Bilkis gn getike bu dert onu drt
taraftan kuatyor, mitsiz ve perian ediyordu. Hem o,
bu aktan kurtulmann aresini bilse bile gene istemezdi.

Hamza, demek sevgilisi, Meryem, demekti. Meryem,


Hamzann hayatndan ekilirse, o, bir ceset gibi cansz,
manasz ve ifadesiz kalrd. Onun btn varl
Meryemden ibaretti.

Hamzann Meryeme olan gnl ba, hayatnn te-


merkz [bir yere toplanma; merkezleme, birikme. ] ve
istinat [dayanma, gvenme. ] noktas idi. Meryem, onun
iin kalb gibi idi, malik olduu dier kymetler ise birer
cz gibi idiler. Bu kalb dursa, dier btn uzuvlarda
birer birer rmeye mahkm olmayacaklar myd ?

Hamza, iin, erefleri, kymetleri, ihtiraslar ile


saltanatlanm hayat, Meryem, olmasa, manasz bir
ykten baka ne olabilirdi? Hamza, muhitini evrelemi
olan hasut, samim takdirkr hasl her trl insanlardan
kamak, uzaklamak, ona, sevgilisine, hep ona, her
zaman ona mteveccih olmak istiyordu.

Hamza, ufukla pen gnee bir daha bakt. Artk


gnlyle sulh yapm, aknda tahassun etmi, mev-
cudiyetini bu sevda bir armak gibi sarmt. Hamza,
bu icazkr kudretle kendini mahsur ve zebun hissediyor,
iradesinin, kudretinin, bu akn edit kudretine taklp
srklendiini gryordu.
20 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ak..

nsan beer ktlesinden temyiz eden kuvvet..

Ak., tkenmez bir sermaye!.

Ak, lsz sevgi..

Ak, sevdann kemli..

Ak, garezsiz muhabbet...

Hamza, bir solukta bunlar dnrken birdenbire


durdu. Zira o, sevgisinde garezsiz deildi. Sevilmek,
sevgisine mukabele grmek talebi deil miydi ki onu bir
glge gibi takip ediyor ve Hamza, daima, aknn bir
tarafl oluundan muztarip oluyor, elem ekiyordu.

Hamzann Meryemin akna doru akan msbet


ihtisaslar, bu crmle dondu kald. phe yok ki akn
azametine kar bu bir crm, bir leke idi.

te Hamza, bile bile akn, bu talep lekeleriyle


beneklemekten, kirletmekten hali olmuyordu.

Byle zamanlarda kendi kendini ( seven fakat sevilmeyen


Hamza!) diye arr ve bir an durup bekler, sanki bu
cmleyi Meryemin sesinin tekzip edecei zehabna
derdi.

Ne olurdu Hamza, Meryemden karlk istemeyecek


kadar byk ve yksek olsayd da kendi akna erik
komasayd. Halbuki o, Meryemin, akna mukabele
etmesine karlk, erefini, faziletlerini, mefkuresini,
temellk ettii her trl varln, hasl Meryem, neyi
Ak Budur 21

isterse hepsini vermeye hazrd. Demek ki Hamzada ne


varsa ireti bir libas gibi ekilip karlabilirdi. Demek
kendi mal olarak hi bir eyi yoktu.

Yalnz ak, yalnz o... Hislerini incelten, iliyen gnl


hayatna istikamet ve ekil veren, onu en mutena bir
ekilde tanzir eden bu aka bir mnteha tasavvur
edemiyordu. Hamza, bir ilh gibi takdis ettii, drt elle
sarld bu ak, neden karlk beklemek zahmiyle
sakatlyordu? Fakat gen adam bu suali binlerce defa
daha sorsa faydaszd; zira bu ibtila da, o akla beraber
her bir zerresine ilemiti.

Hamzann gzleri ufukta tekrar gnei arad. Fakat o,


oktan kaybolmu, gkyznn yeil fanusunda yer yer
yldzlar uyanmt.

Hamza, znt ile yerinden kalkt. Meryem, iin Babile


ipekli kuma smarlamt. Bugnn kervan gn
olduunu unutarak dalm kalmt. Sratla kalkt ve
hemen hediyeyi almak zere kt.

Hekim Hamzann anas ve babas, onu kkken yetim


brakmlard. O, amcas Zeyyadn himayesinde byd.
Btn aile gibi Zeyyad da zengindi. Hamzaya kendi kz
Meryeme ettii muameleyi eder, fakat samim bir efkat
gstermezdi. Zira mizac olduka hain ve duygusuzdu.
Zeyyad, hislerinden ziyade akliyla hareket ederdi; akl-
dsturlar da, muayyen ve ezberlenmi fikirlerden
ibaretti. Bu dsturlar yanl da olsa Zeyyad bildiinden
amazd.
22 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Zeyyad, ftr bir istidad ve taazzumla, [Kibirlenmek.


Byklk taslamak.] kendini muhitine fazla
saydranlardand. Esasen hkmdarn musahiblii gibi
deerli ve yksek mevkii, onu mra hrmetkrlar hlesi
ortasnda brakmaya kf bir sebepti.

te Meryem, bu baba ile, pek az tand his ve zek


enmuzeci [rnek. ] bir anann ilk ocuklar idi.

Annesinin lmnden sonra babas birok defalar


evlenmi, fakat kiminden ayrlm, kimi ise lmt.
Onun iin Meryem, bu byk sarayn kadnln kk
yandan beri, babasnn iddetini tadil eden hassas bir
mvazene ile yapyordu. Belki herkes iin mkl olan
bu i, onun ok zek yaradlna byk bir zahmet
vermiyordu. Hem de gen kzn byle dar ilere meyli
ve onlardan bir zevk hissesi olmamakla beraber, zarur
bir insiyakla bu ii baaryordu. Meryem, babasnn
nazarnda da, halkn kanaatnda da Hamzann nianl
idi. Hamzann, ilk genlik senelerine kadar amcas
Zeyyadn evinde, Meryemle ayn at altnda yaam
olmas, sonra Meryeme kar izhar ettii iddetli alka,
hakl olarak herkeste bu umum kanaati uyandrmt.
Fakat bu keyfiyet imdiye kadar ne Zeyyad, ne de
Hamza, tarafndan aleniyete konulmam, Meryemin
mtalas alnmamt. Zeyyad, kzn gznden
uzaklatrmak onun dirayetli ve uurlu mevcudiyetinin
kendi hayatnn stnden ekilmesinin mklatyla
babaa kalmamak iin bu ite acele etmiyordu.

Hamzannki ise bsbtn ayr sebeplerdendi. O, her


Ak Budur 23

eyden evvel Meryemin kendisine meyletmesini


bekliyordu. Zira kendi ifrat sevgisine mukabil,
Meryemde buna kar bir niane bile grmyordu. te
Hamza, srf kz rktmemek, bsbtn kendinden
uzaklatrmamak, daha dorusu menf bir cevab
almamak iin bu ihtiyata lzum grmekle beraber gn
getike yese kaplmaktan da kurtulamyordu.

Geri Meryem, gzeldi, fakat ondan ok gzeller de


vard. Bununla beraber, deil yalnz Hamzann, btn
Hayre erkeklerinin gnl bu kzn kalbini tavaf ederlerdi.
Meryemi bir ilahe kadar gzelletiren bir sr varki, bunu
kimse bilmiyor, grmyordu. Cisimdeki can nasl
grlmyorsa, Meryemi fevkaladeletiren bu sr da
bilinemiyordu.

Meryemin solgun bir ay gibi beyaz bir rengi vard. Sabah


sislerde buulanm bir iek gibi taze olan bu yze,
harikulade bir mahiyet veren iki esrarl siyah gzden,
ruhunun nihayete varlmayacak derinlii kr
grlrd.

Meryeme babas, itinal bir terbiye vermi, Bizanstan, ve


Acemistandan getirttii hocalarla, bu terbiyeye zengin
bir malmat ilve etmiti. Gen kzn seciyesini ileyen
bu saikler,[ Sebep. ] kabiliyetini zam derecede inkiaf
ettirmiti. Meryemin sz sylemesini, fikirlerinin selbet
ve isabetini, tefekkr ve zek hamlelerini, yal ve
tecrbeli Hkmdar bile takdir eder ve Msahibi
Zeyyadn kzn, kendi evldlarndan fazla severdi.
24 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Saray elencelerinin ekserisini Hkmdar Meryemin


namna izafe ederdi. Zira sk bir mecburiyet olmadka
Meryem, bu kalabalk ve umum itimalara itirak
etmezdi. Onun balca hususiyetlerinden biri de, rkek
bir gazal gibi herkesten kamas ve cemiyetin zevk ald
eylerden zevk duymamas, kendi gnlyle babaa
kalmay tercih etmesi idi. Muvazeneli ve makul Meryem,
bu bahiste hrn ve tekti.

Meryemin cemiyetten kamas sebebsiz deildi. Zira o,


uzaktan yakndan kendi etrafnda dnen saysz
perestikrlardan hi birisinin gnl stnde tevakkuf
edemez, sratla evrilen bir kitabn yapraklar gibi, her
sahifesinde bir sevdal ba olan bu yapraklan, bir daha
almamak zere kapatrd. Hamza, da dahil olduu
halde btn perestilerin, bann stnden geen
tuyanna kar daima mstani, daima bigne oluunu
bir trl muhit izah edemiyor, fakat kzn gnlnn,
baka bir gnle takl olduunu da kabul edemiyordu.

Hasl Meryem, memleket iin en hararetli bir mevzu, en


parlak bir tat. Erkekler onun iin gnlsz Meryem
derlerdi. O, gnlsz deildi. Bilkis bu gnl, pek nadir
kimseye nasib olan edid bir ak duygusuyla hisli ve
uyankt. Bu yakc duygu, bir kaftan gibi kz batan
ayaa kaplam, onun iindir ki, muhitiyle arasna kavi
bir hail olmu ve onu yalnzla srklemiti.

Meryemin byk bir ak iin hazrlanan gnl, mamur


bir ak payitaht idi. Fakat, henz bu payitahtn asl
hkmdar gelmemiti. phe yok ki, bu teshiri mkl,
Ak Budur 25

hatt mitsiz gnl, Hamzann da olamayacakt.


Teyzesinin olu Halid, Bizansl heykeltra Franklen,
bnisseyfler, Musa Taviller, says hesab unutulmu
balar, hatt kendisini ok sevdiini bildii Hamza, bile
bu resmigeide dahildi.

Meryem, gnl muammasn kendi de bile bilmiyordu.


Herkese olduu gibi bu gnl kendi iin de byk bir sr
idi. Bir ak kayna olan Meryem, nasl oluyor da hi bir
sevdann zerinde tevakkuf edemiyordu? u muhakkak
ki Meryem, kendini sarm olan ak kudretine, seddini
ykmaya mheyya bir sele bakar gibi korku ile bakyor ve
bir gn gelip bu eddin yklnn ne dehetli olacan
dnyordu. Meryemin gnl seli, o zaman kim bilir
neleri devirip paralayacak, nne katp bir p paras
gibi srkleyecekti. Belki bizzat kendi de bu mukavemeti
mmkn olmayan kuvvetin bir kurban olacakt.

Meryem, fikren yorulmutu. Kapdaki cariyeye


seslenerek:

Gamzeyi ar ! dedi.

Gamze, doduu gndenberi beraber yaadklar bir


kzd. Annesi babas da Zeyyadn yannda alrlard. Bu
kz, hislerinde ve hareketlerinde, kendi aleyhine bile olsa
doruluu tercih eden ciddiyetiyle temayz etmi zarif
ve ho bir kzd. Bahusus Meryeme samim bir takdir
hissi ile bal idi. Meryem, onunla undan bundan
konuarak dinlenirdi...

Bu gece Bizans elisi Marksn erefine sarayda ziyafet


26 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

vard. Dolgun bir hazine tekil eden kervanla


hkmetinin dostluunu arz etmeye gelen eli iin
parlak elenceler hazrlanmt. Hkmdar nc
Menzer, bu ilere bizzat tekayyd etmi, bu cemiyete
Meryemi de davet etmei ihmal etmemiti. Onun
mevcudiyetinin tetvic [Tac giydirme. ] etmedii bir
cemiyette nee ve zevk tamam olmazd ki... Meryem,
herkes iin, kendi iindeki manay tahrik eden sihirli bir
kabiliyetti.

Hamza, saraya giderken amcasna urayarak Meryemi


ald. Havada gndzden kalma fazla bir hararet vard.
Gece parlak ve mehtabl idi. Meryem, sanki bir ikence
yerine gidiyormu gibi sknt ile konumadan yryordu.

Bak Meryem, gkte ay var. Sen ona bakmy seversin.

Evet, aya yalnzken bakmak houma gider Hamza.

Hamza, sarard, cevab vermedi. Ho bu cevabn cevab,


skttan baka ne olalabilirdi? Hamza, Meryemin bunun
gibi daha ne ar szlerine tahamml ederdi. O, kendi
mevcudiyetinin, Meryemin her msbet hissinin engeli,
her gzel hissini mecruh eden bir diken olduunu
anlyordu. Meryem, bedi duygularnda bile Hamzann
itirakine tahamml edemiyordu.

Sarayn kapsna kadar konumadan geldiler. Kendilerini


karlayan hademe, byk avluyu meale ile rehberlik
ederek geirdi ve onlar gene elinde mealeli bir cariyeye
brakt. Bu cariye her gece Hamzay ayni yollardan, ayni
merdivenlerden geirerek yukarya karlmaya memur
Ak Budur 27

olan kzd. Etraf iyice aydnlatabilmek iin onlardan iki


basamak ilerde gidiyordu. Bu, esmer, uzun boylu,
tombulca bir kzd. Mealeyi tutan kolu, ufk olarak yana
alm, bileklere doru mevzun bir hatla incelen bu kol,
gergin ve sert grnyordu. Bu kolun mntehasndaki
kk esmer eli, mealenin sapn smsk tutmu bir
heykel kadar hareketsiz ve sabitti.

Kz vakur ve cidd idi. de konumadan yryorlard.


Yalnz postlarn emdii ayak sesleri yanak yanaa
konuan iki sevdalnn fslts gibi birbirine karyordu.
Meryem, :

Ne ho bir kz Hamza, dedi.

Hamza, hemen :

Evet., ismi de kendi gibi gzeldir: Tebessm!

Meryem, kz daha iyi grebilmek iin merdivenleri hzla


karak ona yaklamt; cariye bu alka zerine hafife
glerek Meryeme bakt. Hakikaten isminin manasna
sahib bir kzd. Dudaklarnda tesbit olmu tebessm o
kadar tatl ve scakt ki, Meryem, de ona ayni candan ve
arkadaa bir glle mukabele etti.

Sarayda daha bunun gibi nice Tebessmler, nice


yzlerce gzeller vard. Meryem, Hamzann bu demet
demet ieklere, bu devirilmesi kendi arzusuna bal
mebzul ve gzel kokulu gzellere uzak kalp kendi
midsiz sevdasnn esiri oluuna hayret ediyordu.
Hamza, bunlardan biriyle telezzz etse, ne iyi olacakt.
Mmkn olsa Meryem, onu zorla bu vadiye sevk ederdi.
28 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Yukar ktklar zaman kalabalk onlar selmlamak iin


bir n donmu gibi durdular. Fakat derhal canlanarak
mbalaal cmleler ve nmayikr hareketlere
baladlar:

Ho geldin Meryem, ho geldin bahtiyar Hamza, ! Diye


barmaya baladlar.

Meryem, bu gece gkten dm bir melek gibi gzel!

Meryem, ebed fecir..

Meryem, hayat..

Meryem, bizim tacmz..

Hayrenin kalbi Meryem...

Fakat Meryemin kalbi kimin, ak kime bu belli deildi...

Arap airlerinin ilham-kr Meryem, varol bizim


sevdamz...

Bir kadn sesi, kskan ve huysuz bir ses :

Hamza, Meryemden gzel !

Bir baka ses :

Elbette gzel.. Ben Hamza, olsam yz Meryemi


etrafmda pervaneye dndrrm.

Bir erkek sesi araya giriyor :

yi ki olmamsn.. nk sen de bizim gibi onun


etrafnda pervaneye dnerdin.

Haydi oradan mnasebetsiz.. ok imisin galiba..


Ak Budur 29

Keki sarho olsaydm, sizi memnun edecek daha


neler sylerdim.

Erkek bir kahkaha frlatarak uzaklat.

Sesler devam ediyordu.

Meryem, vekarla ve hakikaten tecesst etmi bir ruh l ti


fesi gibi masum ve harikulde ayakta duruyor, bu sihirli
kameti evreleyen halka gittike daralyordu. Her
azdan bir trl takn seda fkryor.

Her hitap, hedefe dm bir ok gibi kzn kalbini


deliyor. Meryem, bu sahneleri, bu nmayileri bildii ve
bu dadaadan zevk yerine elem duyduu iin deil
midir ki, tenhal kendine hemhal etmi, yalnzlkta
gnlne istirahat ve selmet bulmutu. Kz, byle resm
davetlere, bir taraftan hkmdarn, bir taraftan da
babasnn tazyiki ile naar srklenirdi.

Meryem, iin kalabaln iinden kmak, kurtulmak


hemen imknszd. Gzleriyle Hamzay arad. Burada en
emin melce onun dostluu ve refakati idi.

Meryemin gzleri bir kerre daha Hamzay arad. O da


kendisi gibi asab ve ezilmi bir halde, bu skk halkay
zmek iin beyhude urayordu.

Bereket versin ki bir ses, Hkmdarn eli ile beraber


birinci divanhaneye gemekte olduunu haber verdi.
Meryemin etrafn evreleyen muazzam halka, hatiften
emir alm gibi birden gevedi, kz da yavaa
aralarndan szlp kt. Fakat ilk karlat,
30 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hkmdarla, kendine takdim edilmek istenen eli oldu.

Bizansn bykelisi Marks, ufak tefek, sar sal, sar


benizli, hatta amur rengi sarmtrak gzl bir adamd.
Yanaklarnn soluk rengi stnde henz tokat yemi gibi
yol yol krmzizgiler vard. Azn etraf, bir dudaktan
ziyade mor bir eritle evrilmi gibi idi.

Eli Marksn simasnda en dikkate deen nokta, bu


amur rengi gzlerin itimatszlk veren cretli ve
mstehzi baklar idi. Maamafih, bu baklarda inkr
edilemeyecek eytan bir zek ve kurnazlk vard.

Meryemin tahammlszl son haddine varmt. Bir


kolayn bulup bir an evvel bu zevk ve safa maherinden
kamak istiyordu. Fakat Marks, Meryeme adeta
neideler sylemeye balamt. Bu muhavere, ilk tanan
kimselerin riayet edecei resmiyet hududunu oktan ap
tamt.

Hkmdarn raks iin emir vermesi ile herkes gibi eli de


Meryemin yanndan ayrlarak yerine oturdu.

Bu gece ilk oynayacak kz, sarayn en gzel cariyesi ve


Hkmdarn en ziyade beendii Selime idi. Bu kz
Markse, Bizansa hareket edecei zaman hediye edi-
lecekti.

Selime levend bir gzeldi ve gzellik sfatn temsil eden


emsali az bir na malikti. Yznn ve vcudunun her
parasnda mbalaal, takn bir cazibe vard. Yalnz,
srtn ve omuzlarn smsk rten, sonra kat
helezonlarla dizlerine den salar bir hazine sayla-
Ak Budur 31

bilirdi. Ular birbirine yakn iki kumral kan altnda,


gene o renkte gzleri, tombul bir kzlck gibi kp krmz
dolgun dudaklar vard Bu mstesna ban kaidesi olan
muntazam omuzlardan balayan vcud hatt, kusursuz
ller ve nisbetlerle topuklarna kadar iniyordu. Bu
gzel bala, bu gzel vcudu birbirine balayan, uzun
beyaz boyunda esatiri, bir sanemin bakir letafeti vard.

Marksn mstakbel cariyesi en clk oyunlarndan


birini oynuyordu. Cariyenin deta kemiklerinden tecrid
edilmi gibi yumuak, seyyal vcudunun hareketleri,
bilhassa Marksn nnde merkezileerek akla gelmez
meharetler gsteriyordu. Btn gzler kzn oyununu
sonuna kadar adesev [Mercek. Uza yakn veya yakn
uzakta grmee yarayan drbn veya mikroskop cam. ]
bir hassasiyetle takib etti.

Yemekle beraber dier cariyelerin oyunlar ve grltl


bir musiki de balamt. Meryem, sofrada, en sude, en
emin yer olarak Hamzann yann intihab etmi ve bunu
yle sratle yapmt ki, kimse bu emri-vakii tashihe
imkn bulamamt.

Meryem, ikinin ve ryan kzlarn ehev hareketlerine


dalan cemiyetin izacndan hemen hemen kurtulmu gibi
idi. Herkes raksla ve kzlarla alkadard. Yalnz Elinin
dudaklarna gtrd her kadehle, Meryemi tecesss
eden bak ziyadeleiyordu.

Gitgide mtehevvir bir alayan gibi coan sazn ahengi,


yar bitab davetlilere, mavera bir ufuktan gelen adalar
32 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gibi derin, mphem tahasssler veriyordu. Hemen btn


cemiyet yarm uurla kalmt.

Byle zamanlarda hisli bulularyla Meryemin imdadna


yetien Gamze, gene bir kolayn bularak kzn yanma
sokuldu :

Hademeye syledim; st kattan baheye kan


kprnn kapsn at, istersen Hamza, seni oradan g-
trsn. Hkmdar skldn hissetti, bir ey demez Ben
kalr vaziyeti idare ederim, dedi.

Meryem, sarayn st katn baheye balayan kprye


kt vakit, parmaklklar saran gllerin havay iba
haline getirmi kokusuyla karlat.

Bu tabi ve bol tr, bir az evvelki izdihamn vcudunda


teksif ettii sknty ilk hamlede tadil etti. Bol, geni bir
nefes ald.

ok skldn deil mi Meryem, ?

Hem de pek ok...

Gamze bu kolayl bulmasayd, biraz sonra sarholar


sznca ben seni karacaktm.

Bu kprden bir kere daha kamtk, hatrlyor musun


Hamza?

Hi hatrlamaz olur muyum? Fakat o zaman gl


mevsimi deildi. stnde pembe bir elbise vard, etein
alya taklp yrtlmt...

Meryemin tamamen unuttuu bu teferruat, Hamza,


Ak Budur 33

henz olmu gibi canl ve mselsel bir irtibatla hatrlyor


ve sylyordu. Meryem, bir az daha msamahakr olsa
gen adam kim bilir daha neler syleyecekti. Fakat kz
bu msaadeyi vermedi, kesif bir cisimden ziyade u
baygn kokulardan dzlm kadar ltif olan kpry,
bir rya gibi sratle geerek, sk aalarn
esmerletirdii yola girdi.

Gece mehtabl idi. Her yer bembeyazd. Top top alm


gller, yeil yaprklar, uzun byk kpr, hasl btn
tabiat ayn renkte grnyordu. Her taraf dumandan,
yahud ince tlden bir kaftan giymi gibi beyazd. Havada
mutlak bir sessizlik ve rahavet vard.

Yalnz gkten suhuf iner gibi den tek tk yapraklar, bu


sahnenin yegne sadasn tekil ediyordu.

Onlar imdi bahenin st ksmnda idiler. Sarayn


avlusuna giden aadaki bahe, byk fenerlerle yer yer
aydnlatlm, byk havuzun etrafna mealeler
konmutu. ki byk mealenin ziyas, bu durgun suyu,
altndan bir kpr gibi batan baa katediyordu. Bunlar,
sanki stmden yrnecek sabit yollard.

Hamza, bulunduklar hkim mevkiden bu manzaray


grmek bahanesiyle durdu. Meryem, de bir aaca
dayanarak onu bekledi.

Hamzann bir n olsun Meryemle ba baa kalmann


zevkinde yaamak istedii grlyordu. Ne olurdu,
Meryem, bir ey sylese, li olmazsa deminki gibi bir
hatradan bahsetseydi.. Bu hatralarn hepsi, gen adama
34 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

can veriyordu.

Fakat Meryem, dayand aata, kendi gnlnn sesini


dinleyerek bekliyor ve konumuyordu.

Karlarnda sarayn heyulas, her aydnlk penceresiyle


yer yer parlyordu. Tabiat, szm bir sarho gibi skta
dalm... u ep evre grn, efsanev bir lemden
kopup dm bir sihir, dehet verici bir by myd?
Zira bu gecenin gzellii ve skneti, hakikati vehim
zannettirecek kadar kat ve muannid...[ inat, inat eden.
] u saraydan taan sesler de olmasa, Hamza, dnyada
olduunu bsbtn unutacak...

Bu sesler ona, bir az evvel yaad mkl, azabil


saatlar hatrlatyor. Yreini dalayan kskanl belli
etmemek iin zavall Hamzann renkten renge giren
ehresi, ka nikahn altnda gizlenmi bulunuyordu.

Hamza, sevda bahsinde, kendisiyle yar edebilecek,


Meryemi kendi kadar sevilecek bir insan tasavvur ede-
miyordu. te Meryemi iddetle benimsemesi de bu
sevdadan ileri geliyordu.

Hamza, etrafna bakt. Ay iyice ykseklerde idi. Yldzlar


bile bu gecenin mahremiyetine hrmet ederek
derinliklere ekilmi gibi idiler. Havada o kadar mutlak o
kadar kai bir essizlik vard ki, hava tabakalar, sarayn
grltl atsnn hayhuyunu olduu gibi aksettiriyordu.
kisi de biraz evvel kendilerinin de iinde bulunduklar
bu karmakark sedalar dinlediler Meryem:

Gidelim mi Hamza, ? Dedi.


Ak Budur 35

Peki, Meryem, nasl istersen.

Yava yava yrmeye baladlar. Yol, tatl bir meyille


hurmalklarn arasna giriyordu. Dua eden birer el gibi
gk yzne kalkm yapraklarn arasndan ayn beyaz
evki, her ikisinin de stne gelii gzel, firar naklar
vuruyordu.

Hamza, bir adm geride kalarak, yandan, bu klarn, bu


beyaz lekelerin, sevgilisinin yznde dolamasna
bakyordu. Bu saf ve temiz yzde, ne ezici, ne harab
edici bir dnce vard. Meryem, acaba ne dnyordu?
Halbuki Hamzaya sorsalar, o, Meryemden baka bir ey
dnmyor, bir ey bilmiyordu. Hamza, maddeten
kendine bu derece yakn olan bu vcudun hissen
kendinden ne kadar uzak olduunu dnerek ihtiyarsz
bir hareketle titredi.

Gkyznde kopuk kopuk bulutlar oalmt. Ay baz


baz bunlardan birinin arkasna gizleniyordu. Gene bir
defasnda karanln ve yorgunluun tesirile Meryemin
aya bir taa ilierek sendeledi ve bir aaca arpt.
Hamza, gsne hanerle vurulmu gibi baracak, ne
yaptn bilmez bir halde Meryeme doru atld ve kza
sarld. Hamza, bu halile, srf sevgilisini tehlikeden
kurtarmak isteyen bir samimiyetiyle masumdu. Fakat
Meryemin hi bir yerim acmad, zlme Hamza,
diyerek verdii mkerrer teminatla akl bana geldikten
sonra da Hamza, gnlnn verdii hiss bir emirle
Meryemi bir trl kollarnn iinden brakamyordu.
Fakat, kendi mteheyyi hisleri ve edit heyecanna
36 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ramen Meryemin heyecansz ve sakin kalbi, bu kollarn


mtehallik [Bir huy edinen, huylanan. Huyu olmayan bir
ey ile tekellf edip o ahlka alan.] savletini [Saldrma.
Ani ve iddetli atl.] hissetmeyip, bilkis bu emberden
kurtulmak iin kat bir azmla gerilen vcudu, sarih ve
canl bir ihtar gibi Hamzann kollarn gevetti. En beli
bir ifade ile Meryemi brakmak, hem de bir daha
yaklamamak zere brakmak lzm geldiini anlatm
oldu.

Duygular manzumesinin sezdii hakikatlar, ok defa


kelimelerin izah ettii szlerden daha yanlmaz
hkmler tar. Hamza, da daima, hassas bir ibre gibi,
Meryemin hislerinin mmessili olan hareketlerine dikkat
eder, onlar, szle ifade edilmiten daha iyi anhyarak, bu
arzularn icab ettirdii taraf tevecch ederdi.

u muhakkakt ki, Meryemle gnden gne aralarndaki


mesafe geniliyor ve gen kz, istikameti mehul bir
semte doru alabildiine gidiyordu. Bu gidi nereye idi?
Hamza, Meryemin her hangi bir gnln arkasndan
gittiini asla tasavvur edemiyor, bununla beraber
Meryemdeki ak kabiliyetinin de gnden gne tekml
ederek onu dayanlmaz cazibesine doru ektiinde de
phe etmiyordu.

imdi u nnde yryen sevgilisini nasl gryorsa, bu


hissinde de ayn vzuh [Saldrma. Ani ve iddetli atl.]
ve katiyetle aldanmadn seziyordu. Gzel, atein,
gmrah duygulu Meryem, Hamzadan uzaklat
nisbette aka, Hamzay rkten mehul bir aka doru
Ak Budur 37

gidiyordu.

Aralarnda artk sk sk vukua gelen vakalarn, kendi


aleyhine kaydettii neticeler, bu hkmleri katiletiren
birer imza gibi inkr gtrmyordu.

***

Hamza, o geceyi ok buhranl geirdi. Sabahleyin


erkenden uyand. Gne yava yava, sabah sisini bir
gelin duvan kaldrr gibi ekip ald.

imdi her taraf daha vazh, daha sarih hatlarla tebellr


etmeye balyor, tatl inhinalarla [Eilme, mnhani olma,
yay biimine girme, kavislenme. ] oymalanm tepecikler,
bahenin musanna [sanatl bir ekilde yaplan, ok ssl]
tarhlar, bir gzelin yzndeki gamzeyi hatrlatan, u bir
noktas batm, ukurlam kum da... henz
yapraklarndaki rutubet kurumam hurma aalar, artk
hep meydanda idi... tabiat, rehavetli hlyasndan
uyanyor Hamza, bu gzellii hrpalayacakm gibi
soluklarn korkarak alp veriyordu.

Bu tabi gzellik, onu bir an iin mteselli etmiti. Fakat


bu, bir nevi sahte siperdi. Dn geceki vakann acsn
unutmak iin kendi kendini avundurmak istedii bir
kaamak yolu... Hi Meryemin szlerini, hareketlerini
unutmak iin tabiat gzellikleri ona bir deva olabilir
miydi? Hamza, bunlardan ne kadar kasa, ne kadar
unutmak yollarn aratrsa, artk gnden gne gerilen bu
vaziyeti bir neticeye balamak lzm olduunu, btn
dehetine ramen zarur gryordu.
38 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hamza, muhakemesini zorluyor, fakat bir karare doru


gidemiyordu. Ya Meryemle evlenmeli yahut ta ondan
ayrlmal, bu gln vaziyete bir nihayet vermeli idi.
Birinci ihtimali dnrken, buna kendi bile gld.
Meryemin kocas olmak, ona Kafdan amaktan da
mkl grnerek hemen ikinci kka atlad; yani
Meryemi terk etmek !

Fakat Meryemi terk etmek, Hamzann elinde mi ki,


bunu dnebiliyor ve bunu velav bir an iin olsun
hatrna getirebiliyordu? Sevgilisini kendi ihtiyariyle
brakmak! Bu nasl kabil olabilirdi?

Hamza, bunu da iddetle reddetti. O halde, gene mi bir


karar veremeyecek, gene mi bir erkek gibi hareket
edemeyecekti ? Birden bire gen adam bearet alm gibi
ferahlad. Olsa olsa bir mddet iin Meryemi arayp
sormaz, ondan bir mddet iin olsun uzak yaard. Kim
bilir belki Meryem, de bu suretle onu zlerdi.

Bu karar onu, biraz evvel dnd ayrlk tehlikesini


bertaraf etmi gibi sevindirdi. Hemen yerinden kalkt, st
babasna gitmek zere atna bindi.

Stbabas, Hamzann vasi hurma fidanlklarnn bir


ksmnn idare eden bir ihtiyard.

nce bir dereboyunun iki tarafnda uzayp giden hurma


aalar, stbabann kendi gayretiyle bir iftlik haline
koyduu kk evine mntehi olurdu.

Hamza, gnein iddetinden yorgun ve bitab, iin iin


yanan dereboyundan gidiyordu. Her zaman yeille sar
Ak Budur 39

rengin halitasndan mlevven olan sular, imdi gnein


kuvvetli ziyasndan adeta beyazlam, beyaz alevlerle
yanp duruyordu. Sonra kkleri suda, fakat balar gene
suya eilmi sazlarn ne snmez bir atei, ne byk bir
ak vard. Su, hep su.. Ortada ise, sudan tenebbt
[Bymek. Yerden kp biten nebat gibi yetimek. ]
etmi ve gene zuhur ettii bu masdara [kaynak, bir eyin
kt yer.] ba uzatm narin bir mnhani, yay gibi ince
bir vcud.. Onlarn btn varlklar, bu suya kanmayan
varlktan ibaret...

Hamza, niyazkr bir tenelikle mihveri bklm, atein


bir dudak gibi dereye ebed bir buse ile birleen sazlara
gbta ile bakt ve kendi gnl ile bunlarn arasnda sk
bir mabehet buldu. Onun vcudu da Meryemin
sevdasnda yayor ve gene hayat emmek iin ona doru
btn varl ile sarkp uzanmyor muydu ?

Hamza, iradesiz bir hareketle, atnn karnna iki ayan


da vurdu ve dizginleri iddetle ekti. Hayvan geri dnd,
geldii istikamete doru mtehevvir bir savletle komaya
balad. O kadar ki nallarn kabartt kum tabakas,
svariyi de, hayvan da kaln bir perde gibi rtmt.
Ortada, yolun imtidadnca [Uzanmak. Uzayp gitmek. ]
uzayan bir dumandan baka bir ey grnmyordu. G-
ne, Hamzann takib ettii yolun tam karsnda idi.
Gen adam sanki dnyadan atlayp, turuncu, mor,
krmz boylar pskren gnee yetimek, onun aten
arhna dahil olabilmek iin byle sratle kouyor,
kouyordu. Amcasnn evine geldii zaman kendi de,
40 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hayvan da harab bir halde idiler. Hamza, Meryemi


grmemek iin biraz evvel verdii kararn oktan unut-
mua benziyordu. uursuz bir kafa, Meryemden baka
her eyden boalm bir idrakle kapdan ieri girdi.

Her vakit attan inmesine yardm eden kapcdan itibaren,


dehlizlerde, talklarda tesadf ettii kadnl erkekli
btn hizmetkrlar, onun toz toprak iinde bu heyecanl
geliine bir mana vermeye alarak hayretle birbirlerine
bakyorlar, korkudan seslerini karamyorlard.

Hamza, doruca Meryemin dairesine kotu. Kap


aralkt. Meryem, byk geni sedirin stnde oturu-
yordu.

Ban bir kolunun stne koymu, yz bu kolun kavsi


iinde grnmyordu. Bol ve beyaz elbisesinin geni
etekleri sedirden aa sarkm, yalnz ayaklarnn ucu
meydanda kalmt. Bir zambak demeti kadar beyaz ve
temiz Meryemin tam karsna gelen bir kk minderde
Halid, elindeki kitabtan iir okuyordu. Bu iirler
muhakkak ki Meryem, iin, hem de bizzat Halid
tarafndan yazlm olacakt. Memleketin en yksek
airlerinden olan Halid, kimbilir Meryem, iin neler
sylyordu. Hamza, iitiyor, fakat anlamyordu. Halidin
azndan kan her bir heca, gen adamn menf
duygularna arparak dklyor, samiasna yol
bulamyordu. Hamza, bugn Meryemin yannda, deil
rakiblerinden birini grmek, hatt kzn holanabilecei
her hangi camid bir cisme bile tahamml edemiyecek bir
halde idi.
Ak Budur 41

Yerdeki postlar Hamzann ayak seslerini emdii iin,


yava yava ilerleyerek odaya giriini ikisi de duymadlar.

Meryemin esasen yz rtl idi. Hamza, bu sahnenin


neticesine metanetle intizar ediyordu.

Her halde bir ka saat evvel Hamzann, kurtulduunu


zannettii tehlike tahakkuk etmek zere idi.

Halid bir iirden tekine gemek iin bir lhza durmutu.


Meryem, bunu frsat bilerek ve vaziyetini hi bozmadan ;

Halid kitab gtrme belki okurum! dedi.

Meryem, bu nazik ihtarla Halidin gitmesinden memnun


olacan anlatmak istediin phe edilmezdi. Her halde
bir insan bundan daha nezaketle istiskal olunmazd.
Halid de bunu anlam gibi kalkt, fakat ban evirdii
zaman, Hamzann cansz bir kaya gibi sert, renksiz
ehresiyle karlat.

ki erkek te ayn gayzl nazarlarla birbirlerine ba-


ktlar.

kisi de, byk mcadelelerin balangcn gsteren


korkun sktlarnda devam ediyorlard.

Meryem, Halid gitmeden vaziyetini bozmamaya karar


vermi olacak ki, teyze zadesinin veda etmesini
bekleyerek hi kmldamyordu.

Halit bir aralk Meryemin bu hareketsiz bana bakt.


Hamza, da onu takib etmekte gecikmedi. Bu ba
gnahszd. Burada cereyan edecek herhangi bir hadise,
onu iddetle mteessir edecekti. Her ikisi de bu
42 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

mterek hissin tesirile biraz sknet buldular. Hem


Halit, Hamzann dillerde dolaan sevdas karsnda
uzaklamaktan baka ne yapabilirdi?

Gidiyorum Meryem..

Gle gle Halit..

Halit Hamzann biraz evvel girdii aralk kapdan bir


hayal gibi szlp kt.

Meryem, biraz sonra ban kaldrp Halidin bo


minderinin yannda Hamzann mtehayyi kametini
grnce, u azck zaman iinde mhim bir hadisenin
gemi olduunu hissetti.

Hamzann halinde, imdiye kadar hemen hi grmedii


mteadd bir cret vard. Sanki hakik hviyeti, mehul
bir el tarafndan ihtilas edilmi, onun yerine Meryemin
tanmad korkun bir ahsiyet getirilmiti. Hamzann
sesi de, drt ve cretkrd.

Meryemin:

Ho geldin Hamza!

Diye selmlamasna, bozuk, raeli ve anlalmaz bir sesle


mukabele etti.

Meryem, bu adamn senin odanda ne ii var ?

Meryem, dorudan doruya bu sualin cevabn ver-


meden, Hamzann hasta olup olmadn anlamak istedi.

Hamza, ne oldu sana bugn, hasta msn yoksa?


Ak Budur 43

Bu seni alkadar etmez. Bana cevap ver !..

Hamza, bu szleri Meryeme sylediine kendi de

inanamyordu. Fakat sylyordu, daha da syliyecekti.

Niin cevap vermiyorsun ?

Benim vereceim cevap, senin sualinin iinde olduu


iin susuyorum : Sen amcamn olu isen, o da teyzemin
oludur. Sen hangi sfatla bu odada bulunuyorsan, o da
ayn karabet icabiyle geldi. Benim iir sevdiimi bildii
iin bir kitap getirmi okuyordu.

Ya o, btn gn gelen kstah heykeltra Franklen ?

Biliyorsun ki heykelimi yapmas iin Yunanistandan


buraya onu siz getirttiniz. Babam ve sen. imdi de kendi
kabahatinizi bende aryorsunuz yle mi ?

Meryem, Hamzay yattrmak midiyle tekrar sesini


tatllatrd ve szn mecrasn deitirmek iin:

Bak Hamza.. Heykel urada.. Perdenin arkasnda.. O


kadar gzel oluyor ki... Bu heykeli btn Bizans ve Roma
san'atkrlar merak ediyorlarm.. Gel bakalm ok bir
ey kalmad, bitmek zere...

Meryemin byle sknetle izahat verii, Hamzay saran


phe ve kskanlk kaftann ekip karmak iin
mracaat ettii bu uslu ve samim tavrlar, erkei
bsbtn ileden kard.

Meryem! Sz lzumsuz istikametlere evirme! Sana


sorduum suallerin cevabn ver. Ne Halit akrabalk
44 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yznden, ne de Franklen vazife dolaysile gelmiyorlar.


Bunlar zahir bahaneler... Ben onlarn sana olan hakik
izafetlerini soruyorum.

Meryem, Hamzay aldatmak iin sahnev bir mrailikle


hakikati tahrif etmiyordu. Srf Hamzann akna
hrmeten, bu kl kadar ince ba imdiye kadar koparp
atmamt. Fakat mademki Hamza, bunu anlamyordu, o
halde Meryem, ne diye hl ona acmakta devam
edecekti ?

Hamza, kendine gel.. Bana hangi salhiyetle sual


soruyor ve niin cevap bekliyorsun ? Bunu bana izah et...
Ben syliyeceklerimin hepsini syledim. Keki senin
pheleri doru olsa, keki Meryemin bir sevdii
olsayd...

Hakikatin ac tokma, Hamzann bana btn


iddetiyle indi. Evet, Meryeme bu mirane sualleri neden
ve ne hakla sorabilmiti? Meryemle btn rabtas, kan
hareketinden sonra bir kuru vehimden ibaretti. Onun
Meryeme ne nisbeti vard ki, byle kstaha kafa
tutabiliyordu? Hem Meryemin masumiyetinden phe
ettirecek bir vakaya m ahid olmutu ki onu
hrpalyabiliyordu?

Hamza, vaziyeti ksaca tahlil edince, byk bir


mahcubiyetle ba nne dt.

Meryem, Hamzann bu hissini duymakta gecikmedi.


Sesini tekrar tatllatrd. Artk o da bu sahnelere bir
nihayet vermek, Hamzann kendi stnde tasavvur ettii
Ak Budur 45

hal ve istikbal midlerini kknden keserek bu ii


bitirmek istiyordu. Hamza, bilerek bilmeyerek buna
muvafk bir zemin hazrlam bulunuyordu. Hemen bu
vaziyetten istifade etmek lzmd. Belki de Hamza,
Meryemi temellk midlerini kat olarak kaybederse, h
mevve ve helecanl vaziyetten kurtularak rahat eder,
hayatna yeni bir istikamet izerdi. Meryem, aralarndaki
bu mevhum ba koparacak olursa Hamzaya bir iyilik
etmi, onu bir derdden kurtarm olacan
dnyordu.

Hamza, bana kar olan hissiyatn bence malm ve


hrmete ayandr. Fakat seninle imdi iki arkada,
dertleen iki dost gibi konualm. Zira bundan sonra da
senden yalnz bu dostluu, bu arkadal amcamn olu
Hamzay arayacam. Bana kar olan hislerine artk bir
had ekmek, onlar baka bir istikamete dndrmek
zaman geldi

Sen, tandm ve takdir etiin insanlarn en


bandasn. nsan hislerin, dostluun, merd arkadaln
hayatmn kymetli bir ksmn igal eder. Fakat yalvarrm
sana Hamza, artk bu mevzuu halledilmi bilelim.

Belki szlerim seni rencide etti. Fakat buna sen sebeb


oldun.

Sonra unu da syleyebilirim ki etrafm evreliyen


adamlar, Halidler, Franklenler, hasl btn insanlarn
sevgisi, stnde bir nefes bile tevakkuf etmediim
oyuncaklardr.
46 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Meryem, yerinden kalkt. Biraz evvel iaret ettii perdeyi


ekti. Bitmek zere olan heykel meydana kt.

Bak Hamza, emin ol ki bana ithaf edilen her hangi bir


eyle ne alkadarm, ne de onlar kaybetmekle bir
teessr duyarm.

Meryem, narin vcuduyla heykelini kucaklad, sratla


pencereden darya frlatt, Heykel talkta byk bir
grlt ile paraland

Hamza, kzn hareketine mani olmak iin komu, fakat


yetiememiti. Heykeltra Franklenin aheseri, bir toz
yn halinde uraya buraya dalm kalmt.

Meryem, ayni eviklikle gene kotu ve Halidin brakt


kitab da paralad. Kzn kitab almak iin istical eden
eli, Hamzann Babil kervanndan kendisi iin ald Acem
sanat eseri bir ieklii de devirmi, o da bu ift'rak
faciasnn kurban olmutu.

Hamza, donmu kalmt.

Meryem, mteheyyic devam etti. Sanki bakas sylyor


da Meryem, dinliyordu. Hamzaya mid verecek szler
sylemiyor, bilkis tam bir samimiyet halinde, adeta
kendi kendine hitab ediyormu gibi konuuyordu.

Hamza... ben imdiye kadar hi bir tarafa gnl


balamadm. u paralanan kymetli eserler gibi, o
eserlerin canl birer nshas olan vcdlardan da
gnlme karargh aramyorum. Nafile, benim zerime
thmet koyma. Sen, mizacmn byk bir ak istidadyla
Ak Budur 47

yuurulmu olduunu en yakn bilenlerdensin. Fakat bu


inkiaf etmemi duygu, belki de mrmn sonuna kadar
hi kimseye srayamyacaktr. Zira bu ak ihtiyac, his
kaytlarnn esaretine mtehammil deildir. Benim
endiem, bu serab duygularn esaretine balanamaz.

Ben kimseyi sevmedim. Seveceimi de zannetmiyorum,


msterih ol Hamza!

Hamza, artk nasl msterih olabilirdi? Meryemin (kimse)


kelimesiyle ifade ettii zmre iinde kendi de dahildi.
Hem msterih olabilmesi iin Meryemin tavsiyesini
tutabilmesi, sevdasn baka istikamete dndrebilmesi
lzmdr. Halbuki Meryem, ona, en yapamayaca eyi
teklif etmiti. Eer Meryem, ak bilseydi ona aktan
vazge,, diyemezdi. Hamzaya her ey teklif edilir, her
ey sylenir, fakat bu asla !

Biraz evvelki kkremi arslana benzeyen Hamza,


sevgilisinin bu sarih tenbihiyle kendi vaziyetini ve bir
gn olup onun gnlne sabih [Gzel, latif, irin. ] olmas
ihtimalinin nasl kat bir darba ile ykldn gryordu.

Hamza, Meryemden muvakkat olsun uzak bulunmak


kasdyla krlara doru ba bo giderken, niin atnn
dizginlerini ksarak Meryeme, kat, saknd bu
tehlikeye doru azam suratla komutu. Bu vaziyeti bir
an evvel tahakkuk ettirmek, iddetle itinab ettii bu
hadiseye n ayak almak iin mi?

Meryemden kaan Hamza ile, Meryeme koan Hamza,


ayn ahs deillerdi ki... Birincisi, bir his sahtekr,
48 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kendini bile hile ile aldatmak isteyen bir mrai idi.


kincisi, olduu gibi grnen, nikabsz, drst ve samimi
idi.

Hamza, imdi bu iki ahsiyeti mukayese ederken hangi


Hamzay yaatmak, hangisini ldrmek lzm geldiini
dnyordu. Meryemi memnun etmek iin, her halde
kinciyi ldrmek lzm gelecekti. Akn saklayamayan,
her ne bahasna olursa olsun onu itiraf eden Hamza,
artk yaayamazd. Meryemin yaad dnyada, ancak
birinci, nikhl Hamza, yaayabilirdi. Ho bir gn
bunlarn ikisini de ldrmek Meryemi bsbtn
Hamzadan kurtarmak ne iyi bir fikirdi.

Hamzann ak artk her zamankinden daha mkl,


daha acnacak bir safhaya girmiti. Meryemin hislerine
alenen muttali olmak, onu akndan vaz geirmek yle
dursun, mstear bir hviyet iinde daha sinsi, daha
derun yanp yaklmaya sevk ediyordu.

Bu gne kadar Meryemin evine bir amcaolundan daha


salahiyetli, daha serbest, deta sevgilisine yar sahihmi
gibi girip kyordu. Meryem, de onun akrabalk ve
dostluk perdesi altnda gizlenen alkasn msamaha
ediyor ve ona hrmetkr davranyordu.

Eer byle bir vakaya sebebiyet vermeseydi, yani


Meryemi aka hislerini sylemeye mecbur etmeseydi,
belki de uzun bir zaman, belki de ebediyen bu evin
mdavimi ve sevgilisinin mahremiyetinin en yakn bir
ainas olarak kalacakt.
Ak Budur 49

Meryem, de bu hadiseden, ok mteessir olmutu. O,


Hamzaya her zaman acr, straplarn giderememek
aresizlii karsnda, her zaman znt hissederdi.

Meryem, akn sebebiyet verdii hatalarn ayan af


olduunu, bu gnahlarn kefareti kendi iinde olduunu
bilirdi. Onun iin Hamzay bu drst harektndan
dolay mazur gryordu.

Hamza, arasra gelip kendisini grmeliydi, eer ondan


bu hak ta alnrsa tahamml edemez lrd.

Meryem, bu msaadeyi Hamzaya mnasib bir lisanla


syleyebilmek iin onun kendinden itina ile kaan
gzlerini arad. Fakat gen adam Meryeme bakmad, hi
bir ey sylemeden kapdan kt.

Giderken, Meryemin her zaman arkadandan cebr bir


nezaketle :

Daha erken deil mi Hamza, ? Demesini bekledi.

Hamza, bu basmakalp cmlelerin Meryemin


dudaklarndan zorla ktn bildii halde, srf bu sesle
teyi olmak, bu sesin mest edici ahengini duymak iin
onun samim olmadn bildii halde gene duymak is-
terdi. te imdi de ayn hisle bunu beklerken, gnlnde
hl mit kvlcmlarnn yanp snmesine at.

Fakat Meryem, ondan, bu bir damla hayat suyunu da


esirgemiti.

Benimle beraber gmlecek sr nedir biliyor musun


Zbeyde ?
50 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ne bileyim sultanm sylerseniz elbette byk bir


alka ile dinlerini.

Eer bilirsen seni azad ederim.

Ben artk azad olmaktan ziyade bu srr renmek


istiyorum.

stiyorsan bul..

Nasl bulaym, sylemiyorsunuz ki...

Dn de bul..

Hi dnmez olur muyum ? Ne olur syleyeyim artk.

Sylemem, sylemem, ben bu srr kendime bile


sylemem. Ben nereye o oraya... Ben mezara o da
mezara...

Bu gen yanzda byle fena eyler sylemeyiniz...


Hem anneniz de dadnz da duymasn,..

Nereden duyacaklar? Sen sarayn en sk azl kzsn.


Sen sylemedikten sonra...

nc Menzerin en gzel kz Kamerle, cariyesi


Zbeyde, tpk masallarda olduu gibi, hemen her gn
ayn kelimeler iinde dnen bu muhavereyi tekrar
ederlerdi. Byle sylenmeyen sr, bir gnl srrndan
baka ne olabilirdi? Cariye hemen hemen buna karar
verecek olurken gene vaz geerdi. Zira Kamer gibi
marur ve kimseyi beenmeyen, taazzumyle hret
bulmu bir Sultann cariyesini karsna alp byle
mevzular zerinde konuacan, cariye asla havsalasna
Ak Budur 51

sdrmazd.

Halbuki Kamer, Hkmdarn marur kz, bu srr


sylemekte bir fayda mit etmi olsayd, onu deil yalnz
cariyesine, hatta babasna, anasna, btn cihana iln
eder, gururunu hanerleyerek para para ederdi.

Her varla meydan okuyan ak gelince, gurur ne oluyor


ki, Kamerin yolunu balasn? Onun bu srr iln etmemesi
gururundan deil, sylemekte msbet bir semere
ummadndand. Bu hususta kimsenin delleti faydal
olamazd. Zira bu, zorlua gelmiyen bir gnl, bir ak
srr idi. Bunu yalnz Kamerle sevdii adam biliyordu. O
adam ki gen sultana kar mermerden daha kat bir
kalbin sahibi, Kamerin kendisine olan iddetli alkasn
oktan beri hissetmi olduu halde bu aka bir
yabancdan daha kaytsz olan bir zalimdi. Bu adam bir
kz seviyordu. Fakat Kamer her vehile kendini bu
kzdan st gryordu.

Bu kz, babasnn msahibinin [Beraber sohbet eden.


Arkada. Arkadalk eden. Birlikte bulunan. ] kz
Meryemdi.

Halbuki Kamer, belki ondan daha gzel fazla olarak bir


Hkmdar kzyd. Hamza, istese, Kamer bu akla onu
iddetle mes'ut edebilirdi. Halbuki Meryemin Hamzaya
sarih bir alka ile bal olduunu kimse iitmemiti.
Kamer bugn her vakitkinden daha ziyade Meryemi
kskanyor ve ona sonsuz bir kin hissediyordu. Zira
Hkmdarn gzel kz Kamer, Hamzay her vakitten
52 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

daha ziyade zlyor ve seviyordu. Gen hekimi


grebilmek iin, gene yalandan hasta olmaktan baka
are bulamyordu.

Zbeyde, dadma syle Hekim Hamzay buldursun ok


fena bam aryor.. Dedi.

Zbeyde Kamerin emrini yerine getirmek iin hemen


dar kt. Biraz sonra gen sultan kapnn kmldadn
grd. eriye dads 'girdi, elinde bir ie vard. Saf
kadn Kamerin hastalna inanm, tel ve znt ile
yaklat.

Ne oldun gene yavrum ? Bir eye mi cann skld ?

Kamer, dadsnn suallerini duymuyordu bile...

Hekim Hamzay artnz m dedi ? Dedi.

Yavrum, Hekim Hamza, ok uzakta bir hastaya gitmi.


Geen gn bana bu ieyi verdi: Sultann ba aryp
beni artt zaman bu iltan bir kak iirirsin. Dedi.
Haydi yavrum al u iltan, bir eyin kalmaz ! Diyerek
Kamere ilc uzatt.

Gzel Kamer bu darbeyi asla beklemiyordu. Demek ki


Hamza, bunu da yapmt. Dadya ilc brakmakla,
Kamere aka, artk beni taciz etme, demek istemiti.
Kamer ne kadar hsnzan sahibi de olsa, bu remizli
ihtar tevil edecek kadar budala deildi. Keki Hamza,
il yerine zehir braksayd... Maamafih Kamere, bu ilc
grmek bile bir zehirden daha messir, daha tahribkr
bir sille oldu.
Ak Budur 53

ie, dadnn elinden kamerin eline geerken birden bire


derek krld ve iindeki mayi dkld.

Eyvah kzm ne yaptn. Ya hekim Hamza, ge gelirse,


sana imdi kim il verecek ?

Elimden kayverdi, dad... Hem bamn ars hafifledi,


sakn Hamza, geldii zaman hasta olduumu syleme !

Eli Marks, Hayreye geleli on be gnden fazla


olmutu. On be gndenberi memleketin her tarafnda
tertib edilen elenceler, ziyafetler, gezintilerle, izaz
edilmiti. Bir hafta sonra da nc Menzerin Bizans
mparatoruna gnderecei hediyeleri ve elinin ahs
namna hazrlanan kymettar eyalar, bilhassa gzel
cariye Selimeyi hamilen Bizansa hareket edecekti.

Marks bu gn, ziyaret mutad olmayan bir saatte nc


Menzere mhim bir maruzat olduunu syleyerek
kabulun rica etmiti.

Eli Hkmdarn huzuruna girdii vakit, yznde hep


ayni mstehzi nikh vard. Misafireti esnasnda grd
hsn kabulden, sarayn gsterdii tevecchten, halktan
grd alka, ikram ve itibardan, alkan ve yar resm
bir lisanla uzun uzun bahsetti. Bir eliye yakan souk
teekkrden sonra da birdenbire maksadna girdi.

Hametmaab !

Benim iin ltfen hazrlattnz cariyenin yerine,


intihab ettiim baka bir kz istersem vermek ltfunda
bulunur musunuz? Beni reddetmiyeceinizi kuvvetle
54 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

mid ederek huzurunuza bu emniyetin etaretiyle


girdim.

Syleyiniz, bu bahtl kadn kimdir ?

Musahibiniz Zeyyadn kz Meryem..

Hkmdar nc Menzer, Marksten ne daha az akll,


ne de daha az kurnazd. Elinin resm bir insicamla
tabiye ettii szlerinin arkasnda gizli bir maksad
olduunu esasen sezmiti. Onun iin bu damdan dme
teklif karsnda hi armad. Bilkis sahnev bir
teessrle ciddileerek :

Maalesef bu mmkn deildir dostum., dedi.

Niin Hametmaab? Ben kendisine lyk olduu refah


temin edemez miyim ? Bizanstaki saraym byle bir
gzel iin zannederim lyk bir makamdr. Esirlerim,
mcevher hzinelerim, btn debdebe ve hametim hep
onun olacaktr. Tesadf ettiim kadnlar iinde ben onun
kadar harikuladesine, kendimi de, servetimi de
ayaklarna atabileceim bir kincisine rast gelmedim.
Emin olunuz ki onu, tahminimin fevkinde izaz ederim.

Meryemin sizinle evlenmeyeceini, madd istirahatinin


temin edilememesi ihtimalini dnerek sylemedim. O,
Hamzann nikhlsdr da ondan. Dn hazrlklar
bitmek zere.. Bir haftaya kadar evlenecekler. Bizansa
hareket etmezden evvel, bu cemiyete eref vermenizi
esasen rica edecektim.

Hkmdarn gsterdii bu kat ve meru mazeret, eliyi


Ak Budur 55

malb etmiti. Hemen kendini toplad :

Mesut olsunlar... demek ki kzn istinal tavrlar


gnlnn Hamzada oluundanm, dedi.

Hkmdar Menzern yerinde bir bakas olsayd, elinin


dmanln celbederek siyas bir gaileye yol amamak
iin, istenen kadn, kendi kz da olsa tereddtsz
verirdi. Fakat hkmdar vicdanl bir adamd. Meryemi
evladlarndan fazla sever ve takdir ederdi. On be gnlk
msafereti esnasnda daima pheli, menf hisler
uyandran bu yabancya bu kz nasl verebilirdi, esasen
verse de kz kabul eder miydi? Eli Marksn fena
hreti, daha kendi gelmeden evvel Arabistana
yaylmt. Hkmdar, on be gndr onu darltmadan
selmetlemek iin tetik stnde bekliyordu. Akbet gider
ayak en hatra gelmez bir teklifte bulunmutur.

Hkmdar Meryemi bu adamn elinden kurtarmak iin,


onun Hamzaya meyli olmadn az ok bildii halde bu
hkm vermeye mecbur olmutu. Eli, bu szn
shhatini adamlar vastasyla tahkik ettirse bile kimse
Meryemin Hamzann nikhls olduunu taaccble
karlamazd. Zira herkes bu izdivac bir emri mukadder
gibi bekliyordu.

Hem hkmdar, byle makul bir sebeble ikna etmeden


elinin teklifini reddetseydi, bu adam, daha burada iken
byk bir cidalin esaslarn hazrlamaya balayacakt.
Eliyi Hayreden fena intibalarla gndermek, memleketin
bana byk bir derd amak demekti.
56 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

***

Eli ile cereyan eden bu muhavereyi mteakb,


Hkmdar baz yaknlarn, bilhassa Zeyyad ve Hamzay
alarak eski saraya gitti.

Buras, kk bir dan zirvesine kurulmu acaib bir


bina idi. Uzaktan grn, kablet-tarih yaam cesim
bir hayvann tahaccr etmi mstehasesi hissini verirdi.
Fakat ii, bilhassa bahesi fevkalde gzeldi.

Hkmdar Menzer, dinlenmek istedii zamanlar buraya


gelir, bir ka gn kalr. Hamzay da beraber getirirdi.
Zaten Hamza, iin hangi gn evinde kalmak nasib olurdu
ki?

Hkmdarn vcudu iin onun hazakati, en mhim bir


istinadght. Hem Hamza, hkmdar iin yalnz bir
hekim deil, bir dost, samim, temiz bir varlkt. H-
kmdar, kendi resm musahibi Zeyyaddan ziyade, bu
gencin husus fikirlerinden istifade ederdi.

Hkmdarn bu gn eski saraya gidii, dinlenmek iin


deildi. Orada Hamzaya bu mhim haberi mjdelemek
ve bu meseleyi hemen file koymak arelerini konuup
kararlatrmak iindi. Hamzann her eye tok olan
gnln, bu haberden baka sevindirecek bir eyin
olmadn Hkmdar biliyordu. Onun iin saraya gelir
gelmez hemen Harazay karsna ald ve eli Marksle
aralarnda geen muhavereyi bandan sonuna kadar
anlatt. Nihayet neticeyi de tebir etti.
Ak Budur 57

Fakat Hkmdarn tahmini hilfna, Hamzann yz


gittike kapanyor, usaresi boalm bir cisim gibi cansz
takallslerle [Ksa olmak, ksalmak. * Toplanmak,
cem'olmak. ] doluyordu. Gzlerinde sabit bir kederin
acl imek gibi kapanp alyor, Hamza, her bir
mesamesinden ate fkrdn hissediyordu.

Gen hekim, alnnda toplanan ter tanelerini, elinin sert


bir hareketiyle sildi. Yanan vcudu, ayn zamanda
mekten titriyordu.

Bir trl dimayla hisleri ve uzviyeti arasnda muvazene


tesis edemiyor, maneviyetini de, uzviyetini de, haraca
balayan ihtilale kar koyamyordu. uuru, battal ve
bozuk bir let gibi bir keye yklp kalmt.

Meryemin : bana kar olan hislerine bir had ekmek,


onlar baka bir istikamete evirmek lzm...,, deyiini
hatrlamak, bu topraklam vcuda bir az can verdi.
Daha ne duruyordu. Hkmdara cevab vermek, bu
korkun sktu bir nihayete erdirmek lzmd.

Hkmdarm, bu izdiva olamaz. Ben Meryemle


evlenemem ! dedi.

Ay, neden ?

Evlenemem, nk Meryem, beni sevmiyor.

Emin misin ?

Maalesef hem de ok eminim...

O halde sevdii kimdir ?


58 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hi kimse...

nanyor musun ?

Kendime ne kadar inanyorsam, ona daha fazla


inanyorum.

Hamza, artk bir ocuk gibi alyordu. Hkmdarn


dostluu onu hem mtehassis etmi, hem de sonsuz bir
kedere atmt. nc Menzer, bu rndan km
adamn sknet bulmas iin epey bir zaman bekledi.

Fakat daha fazla kaybedecek vakit yoktu. Elinin me-


selenin i yzn renmesine vakit kalmadan bu i
halledil eli idi.

Hamza, ocukluu brak. Bu izdiva olacak.

Hem memleket iin, hem de Meryemi o adamn


penesinden kurtarmak iin senin onunla evlenmen
zaruridir.

Meryem, Meryem!... o, buna asla raz olmaz!

Meryem, akll bir kzdr. Bu ide hem vatannn


selmeti, hem de kendi selmeti mevzubahistir. Meryem,
beni bir eliye yalanc kararak Hkmdarnn erefini
krmak hususunda inad edecek bir kz deildir.

Ho o da, sen de ne kadar srar etseniz ben kendimi


bu mevkie drtmem.

Haydi Hamza, sen biraz baheye k, hava al; ben


amcanla bu iin alt tarafn dnrm.

Hamza, birden bire uykudan uyanm gibi kendini


Ak Budur 59

bahede buldu. Hkmdarn yanndan nasl ayrldn,,


nerelerden geip te buraya kadar geldiini hi hatr-
lamyordu. uuru onu tamamyla terk etmi gibi idi.

Tabiatn kucanda oluu, ona teselli vermiti. Hamza,


tabiat gzelliklerini ok severdi. Etrafna tecesssle
bakmaya balad. Buraya bir defa, leyleklerin hicret
mevsiminde Meryemle beraber gelmilerdi. Gene byle,
nar aalarnn glgesinde oturmular, konumular ve
leylek gazalarnn yeknesak tasavvutunu dinlenilerdi.

Hamzann gzleri, burann bugnk halini grmyor,


Meryemle beraber yaadklar mazinin hkmnde
seyrediyordu. Sanki gzleriyle tabiat arasna bir perde
ekilmi, ona, iinde bulunduu bu hariklde
manzaralar gstermiyordu.

Hamza, yalnz, bu perdeye nakolmu maziyi gryor,


onu okuyor, onu seyrediyordu.

Hayr, Hamza, maziyi okumuyor, onu ezbere biliyordu.


Meryeme aid hatralar, Hamzann hafzasna o kadar
salam ve eksiksiz yerlemitir ki, o her istedii zaman
bunlar yeniden yaatrd.

Yazla baharn mltekasnda [Kavuup buluulacak yer,


iki eyin birletii yer. * Kavak. ] bir gnd. Durgun ili
bir hava, tabiat yer yer boyanm ve canlanmt. Eski
Sarayn bahesinde ar bal, mahzun, bir az da
mnzev bir cazibe vardr. Buras, grm geirmi
kimselerin, aranp sorulmayan iztirabiyle daima
hznldr. Fakat gzel bir yz iin hzn de bir nevi
60 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

cazibe menba, dier bir kymet deil midir? Alayan bir


gzn, glen bir yzden daha teshir edici bir nfuzu
olduu inkr olunur mu ?

Meryemle uradan, ok uzaklarda grnen dalarn


zengin teselslne beraberce bakmlar, Meryem, bun-
lar el ele yryen yaramaz ocuklara benzetmiti. Sonra
u karki vadiye inmiler, bir tebessm kadar ince,
effaf bulutlarn hareketlerini seyretmilerdi.

Grnmeyen bir yelpaze ile flenerek, ekillerini,


yerlerini deitiren bu bulutlar bile Hamza, imdi btn
vuzuhuyla gryor gibi idi.

Sonra yava yava balayan akam, gnein yalnz


dalarn ve yksek aalarn tepelerinde kal ne g-
zeldi. Damla damla ken gece, esmer bir libas gibi
tabiat saryor, perek, okayarak nvazile [Okayc,
taltif edici, iyi edici" mnsna kelimenin sonuna
gelebilir] rtyordu.

Eer kabil olsayd, bu ken geceyi Hamza, eliyle itip


durduracak, gitne zamann ihtar eden bu kara tehlikeyi
defedecekti. Zira Meryemin

Haydi Hamza, gidelim artk !

Diyen sesini duyuyor, kalkyorlar, yrmeye balyorlar.

Gkyznde damar damar renkler var... Bunlar birbirinin


iine gemi, birbirinin ismine tecavz etmi mahlt
renkler, gkyznn fif [Temiz. Gzel. Nezih ]
boyalar...
Ak Budur 61

Meryem, kumlarn arasndan, kimini iee, kimini


bcee, kimini yree benzeterek talar topluyor,
avucunda sim sk saklyor. Bunlar Meryemin o kadar
houna gidiyor ki, kaybolur diye Hamzann cebine
koymak teklifini bile kabul etmiyor.

Saraydan ne kadar da uzaklamlar, hep yryorlar,


yryorlar... Meryem, dalarn urasnda, burasnda
prldayan su birikintilerini grnce duruyor. Bunlar tpk
krlm bir aynann, uraya buraya frlatlm paralar
gibi mcella ve durgun.. Yaklaan gecenin yaz
ehresinde bsbtn parlak grnyorlar.. Meryem,
hemen kouyor, bunlardan birine eilerek bakyor. Kendi
hayalini aynen tekrarlayan bu suya bakarken kz glyor.
Meryemin bu scak neesi Hamzaya cret veriyor, o da
suya eiliyor. Meryem, kendi hayalinin yannda beliren
Hamzann bam grnce, elindeki talar, uyuyan suya
iddetle frlatyor ve ba baa duran bu iki glgeyi
karmakark edip bozarak hzl hzl yrmeye balyor.

Hamza, bu gibi darbelerle hurdaha olmaya alkt.


Maamafih bugn sevgilisi ile geen u birka saatin
sarholuu, onu bu hadise yznden fazla bir eleme
drmedi; bu ie kendi hesabna mteessir olaca
yerde, Meryemin kendi eliyle toplad, her birine bir
isim koyduu talarnn ziyama acd.

Saraya varncya kadar, msbet tahasssleri zengin


teselsllerle devam etti.

te imdi Hamzann dima, o hatralar tekrarlyor ve


62 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yayordu. Maamafih bu hatralar onu doyurmamt :


(Meryemle geen zaman ne kadar ksa, bir nefes gibi...)
Diye sylendi..

Sidi, sidi... Hkmdar sizi istiyormu...

Hamza, yanna kadar sokulan hademenin sesiyle


kendine geldi.

ok yorgunsunuz galiba Sidi... kerre seslendim


duymadnz. Ben de, sizin gibi hastalarla urasam byle
olurdum. Siz olmasanz memleketin hali ne olur ?
Karmn on senedir ektii sancy sizin ilcnz geirdi.

Hamza, bu kendi syleyip kendi dinleyen hademeyi


takib ederek saraya girdi.

Meryemle Hamza, bu gn evleniyorlar. Btn ehir,


hatt civar airetler bile ayakta.

Bu an izdiva, herkeste hayretle kark bir teheyyc


uyandrm. Meryemde midi olan erkekler, bu
darbeden sersemlemi gibi... geri Meryemle Hamzann
bir gn olup evlenecekleri hemen hemen mukadder bir
keyfiyetti, fakat bu kadar tepeden inme oluuna hayret
etmemek te mmkn deildi.

Bu merasime hemen btn ehir davetli idi. nk


Hamzay da Meryemi de sevmeyen kim vard ki istisna
edilebilsin? Yalnz bu izdivatan dolay, dn deil
matem yapanlar, kan alayanlar da vard.

Saray kalabalk, Hamzann evi kalabalk, sokaklar,


meydanlar kalabalkt, izdihamdan kimse kimse kimseyi
Ak Budur 63

grmyor, tanmyordu.

Byk meydandaki yzlerce adra, dolup boalan


sofralar kurulmu... baranlar, bir azdan ark
syleyenler, sarholar, hasl her tabakadan, her snftan
halk var...

Hkmdar, bu dnn mbalal bir etaret [enlik.


atr ve uh olmak. * Yarm olmak. * Gz ucuyla bakmak.
* Hafiflik. (Arballn zdd.) ] iinde gemesi iin
akllara hayret verecek mikyasta geni ve mtenevvi
surette elenceler hazrlatmt.

Bir sarho baryor:

Buras Hekim Hamzann sofrasdr, yiyin, iin...


burada araplar bardakla iilmez, destisiyle iilir...

Baka bir sarho arkadann hitabesini tamamlamaya


alyor :

Korkmayn arkadalar iin, iin! Hasta olursanz


Hamza, size il verir. Siz ona gidemezseniz o size gelir.

Bir bakas :

Eer midemde bir kak il iin yer olsa, bir kadeh


daha arab ierdim., diyor.

Meydann her tarafnda yer yer algclar, oynayan


delikanllar var..

Saraya davetli olanlar iin daha baka, daha ar


elenceler tertib edilmi. Meryem, de bunlarn arasnda..

Marksle, heykeltra Franklen bir kede


64 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dertleiyorlar. Franklen de Elinin kafilesiyle beraber


artk Bizansa dnecek. Mademki Meryem, heykeli krd,
bu san'at eserini tahrib etti ve bir bakasn da yaptr-
maktan ictinab ediyor, o halde srf bu i iin gelen
Franklenin buralarda artk ne ii olabilir?

Marks st ste iiyor ve arada bir iini ekerek :

Kz kardk! Diyor.

Franklen ise bir khin gibi tefel ederek :

Meryemin, heykeli tahrib ettiini duyduum gn,


onun Hamzaya tutkun olduunu, aralarnda geen bir
ak sahnesinin bu neticeye sebeb olduunu anlamtm.
zlmeyiniz, bu kz esasen size yaramazd. Diyor.

Franklenin bu anlaysz hkmn eli tasdik ediyor :

yle, yle amma, kz ok gzeldi! Diyor.

Biraz sonra bu iki dost ta, dier davetliler gibi arabn


tesiriyle, ayarsz, bozuk bir nee dalgasna kaplyorlar.

artc bir neenin uursuz haleti ruhiyesi, bir kaftan


gibi halkn stne geirilmi. Bu rtnn altnda bariz
bir adale nmayii var.

Ziyade nee, zaten ruhun asil bitarafln ve s-


knetini ihll eder onu sindirir, vcudda hkm
srmesine mani olur.

Herkes glp eleniyor, fakat kimse de, asl bu


hadisenin merkezi olan Meryemle Hamzann ruh
manzarasn seyretmiye, aratrmaya lzum grmyor.
Ak Budur 65

Zira halkn nazarnda onlarn saadetleri, phe


edilmeyecek kadar kat. Hatta iin az ok i yzn
bilen Hkmdarla Zeyyad bile bu meseleyi kapanm
farzediyorlar.

Fakat Hamza, o harab.. O, hereyi biliyor. Meryeme


ismen olsun kendi zevcesi olmak elemini vermeye raz
olmas, gene Meryemin selmeti iin olmasayd, o, bunu
kabul eder miydi? Fakat Meryem, bunu biliyor mu? Yoksa
bu ii Hamza, tarafndan tertib edilmi alaka bir emri
vaki mi telkki ediyor ?

Hamza, u, bir hafta zarfnda bir trl gidip Meryemi


grmeye ve vaziyeti bir defa olsun yzyze anlatmaya
cesaret edememi, ii tabi cereyanna brakmt.

Bu akam Meryemin yzne nasl bakacak ve ona ne


syleyecekti ?

Bu evlenme hadisesinden dolay Hamza, Meryemin


hesabna teessr hissetmekle beraber, bundan sonra
onunla, tpk ocukluklarnda olduu gibi, ayn at
altnda yayacaklarn dnerek, sinsi, korkak bir se-
vin te hissediyordu. Fakat bu hissini kendine bile itiraf
etmekten ekiniyor, Meryemin duygularna hrmetsizlik
ettiini anlayarak, fazla dnmek istemiyordu.

Maamafih bir lhza olsun, Meryemle beraber olmak


dncesi, gen adama btn ztrablarn tatil ettirdi. Bir
zevk dalgas btn vcudunu berk [imek gibi parlak. ]
bir sratla dolap ekildi ve Hamza, tekrar kendi haliyle
kald. phe yok ki, Hamza, da, Meryem, de, kendilerine
66 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

izafe edilen bu grltl merasimin en yabancs, en


bignesi idiler. Geri ikisinin de teessrleri ayr ayr men*
balardan geliyordu; fakat ikisi de birbirinden elemli ve
periand.

Meryem, saraydan Hamzann evine geldikten sonra,


odasna ekildi. Kzn her bir damar ayr bir kalb gibi
vuruyor, deta bu hayecan maddlerek vcudunun her
hangi bir tarafndan, zabtolunmaz bir feveranla
fkrarak, ortal istil edecekmi gibi geliyordu.
Gnlnden mteselsil bir sratle geen hisler, btn
sknet kabiliyetini kapyor, alp, alp kayordu.

Gen kzn her bir uzvu seiriyor, titriyor, sanki on


senelik mr, sratle bir saatte yayormu gibi btn
vcudu yanyordu. Korkulu hisler, birer cesim krk gibi
bu atei flyor, alevlendiriyor, bir an evvel, yakp
bitirmek istiyordu...

O, bir hafta evvel cereyan eden ayrlk hadisesi tamam


olup ta, tam Meryem, kalb istirahata varacan
zannettii bir zamanda kopan bu kyamet neydi? Te-
sadf m, kader miydi bunlar?

Meryem, bu hayat muammalarnn meneini bilmek,


renmek istiyor. Zira bunlar bilinmedike, insan
kendini gurbete dm bir yalanc hissediyor. Ben-
liine, ruhuna, hasl hilkatin srrna bigne olan kim-
senin bir diyar garibinden, bir yabancdan ne fark
alabilir ?

Mehuller iinde yaamak, kendine, ve kendini


Ak Budur 67

yaratana yabanc olmak kadar azabl bir ey olur mu ?

Meryem, ite daima bu azab, bu zntleri eker. Fa-


kat nerede ona bu yolda yardm edecek, bilgisi, bilgileri
malb edecek vcud nerede?

Meryem, ite, hasretini ektii bu vcudu aryor ve


kanmayan ruhu, tabiatn fevkindeki azamete yetimek
istiyor. Bu atein kabiliyetli kz, ancak o zaman rahat
edecek, kendine sahib olacak....

Hamza... O da bir diyar garibi... O da bu yolda yardma


ve nura muhta bir zavall... hatt unsur zaaflarna
mukayyed olmu basit bir mahlk... Meryem, bu hususta
da onun yabancs...

Gen kzn uuru gittike snyor. Dnmek istiyor,


fakat kabil deil, muttasl rpnyor.

Bahede ve ierde, hatta sokaklarda sesler lklar,


hareketler o kadar ziyadeleiyor ki, kahkaha sanaklar
nareler, velveleler, uursuz bir savletle kabaran izdihaml
hareketler, ftursuzlukla koan bir sel gibi akyor.

Meryemin ba aryor. Sanki vcudunun uzv ve hiss


btn mvazenesizlii banda toplanm... Ufak eki
darbeleri gibi yeknesak vurularla beynini den bu
sessiz straptan adeta memnun oluyor; bir trl (ne fena
ba ars) diyemiyor.

Yalnz alamak, btn mteksif elemlerini aktp


dkmek istiyor, fakat alayamyor da. u kadar var ki,
gz ya, arzu halinde iken bile ona bir teselli, bir ifa
68 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gibi geliyor...

Nerede ise sabah olacak... hl darda bin bir azdan


kan sesler var...

Birden bire Meryemin kaps alyor, Hamza, ieri


giriyor. Odann ortasna kadar korkarak ilerliyor.
Meryem, akn, bir kelime sylemiyor. Hamza, da ondan
farkl deil. Fakat gen adamn mstear bir ciddiyetle
kendini tahkim etmi olduu besbelli. Esasen u bir
hafta zarfnda Meryemin yanna hi gelmemesi, onu
arayp sormamas da, hakik duygularnn tamamen zdd
olan bir hareket...

Odana daha evvel gelecektim Meryem. Fakat Kamer


sultan tehlikeli bir baygnlk geirmi; beni arttlar.
Onun iin ge kaldm.

Belli ki, Hamzann asl sylemek istedii szlere bu


bir mukaddeme idi. O, szlerini ezberlemi, fakat bu
ezberlenmi szleri de imdi sylemek iin mklt
ekiyor, azm ve gayret sarf ettii halde syleyemiyordu.
Nihayet kendine bile yabanc gelen titrek bir sesle
balad:

Meryem... Seni ismen olsun karm olmaya icbar eden


bu emrivakiden dolay ok mteessifim. imdiye kadar
gelip bu teessrm bizzat anlatmadm iin beni affet.
zrm senin malmundur.

Bu izdivatan dolay hissettiim teessrn


samimiyetini tahmin ettiini bildiim iin fazla bir ey
sylemek istemem.
Ak Budur 69

Teessr, diyorum; zira seni mteessir eden bir vaka,


her ne kadar benim canla arzu hissettiim bir ey de
olsa, gene teessr duyarm.

Maamafih zlme Meryem, heykelini paraladn gn,


kstahlma verdiin cevabla, hemen senden nasl
uzaklamsam, beni bundan sonra da daima kendinden
uzak ve hislerinin hrmetkr bil! Bu izdivatan dolay
hayatnda yegne deiiklik, babann konandan benim
evime nakletmi olmandan ibaret kalacaktr. u resm
vaziyetimizden istifade ederek, senden akma cevap
bekleyecek kadar beni pek aa bir adam farzetmezsn
deil mi? Esasen u saatte odana bunlar sylemek ve
seni daima msterih grebilmek iin geldim.

Hamza, fazla bir ey sylemedi. Ziyaretini uzatmak


istemiyordu. Bir adm geri ekildi. Kapdan karken
birdenbire hatrlam gibi:

Yarn amcamdan msaade alalm da Gamzeyi buraya


getirelim. Sen ona alknsn. Yoksa burada ok yalnz
kalacaksn, dedi.

Meryemin istirahatini en ince noktalarna kadar dnen


gen adamn szleri artk boaznda tkanp kalyordu.
Hemen buradan kmas lzmd. Yoksa bir haftadan beri
u szleri syleyebilmek iin bin zorlukla toplad
kuvveti, cesareti, gnein kapt bir su damlas gibi
mehul fezalara doru uup gitmek zere idi.

Gelin elbiseleri iinde bir melek gibi masum kzn


gzellii, gen adamn metanetini iddetle tehdid
70 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ediyordu. Tam odadan karken, Meryemin bir konca


letafetiyle alan dudaklarnn hareketi, Hamzay tekrar
yerinde durdurdu.

Beni Marks badiresinden kurtardnz iin H-


kmdara da, sana da hangi szlerle teekkr edeceimi
bilmiyorum. Dostluun benim en kymetli
istinadghmdr Hamza.

Benim iin ok zldn ve ztrab ektiini de


biliyorum. Fakat bu znty, bu ztrab paylamann
aresini bulamadm iin de ayrca ac duyuyorum.
Susmak ve dinlenmek sras Hamzaya gelmiti.
Meryemin bahsettii ac, Hamzann sevgisine mukabele
edememek azabndan ibaretti. Demek ki Meryem, u
nazik dakikada bile ayn eyi tekrar etmek lzumunu
hissetmiti.

Kabil olsa Hamza: Biliyorum, biliyorum; yeter syleme !


diye haykracakt, sustu; fakat bu sktu devam
ettirebilmek iin elleriyle, rast gele vcudunu koparyor,
cann actarak cmle-i asabiyesini tembih ediyordu. Bir
an kendi kendine: u kzn eline bir haner versem de hi
olmazsa beni ldrverse diye dnd.

Fakat o zaman lm bir kerre gelmi olacakt. Halbuki


Meryem, onu, gzn grmedii hanerle senelerden
beri, her nefes yz lmle ldrmyor muydu ? Hamza,
yz hayata bedel olan bu lme cihan deimezdi.
Ondaki lezzet ve sekri, bir Hamza, bilirdi.

Ne olurdu gen adam Meryeme mteveccih olan ezel


Ak Budur 71

ibtilsnn, nne geilmez zaafnn bir zerresini Kamere


kar da hissetseydi. Kendi iin her gn biraz daha solan,
eriyen Kamere, o ancak, yumuak tyl bir kediye acd
gibi acyordu.

Hamza, son gayretiyle geri dnd. Artk Meryeme


bakmaya cesareti yoktu. Aktan kavrulmu dudaklar:

Meryem, Meryem.. Diye sayklayarak odadan kt.

Meryem, sessizce uzaklaan bu merd adamn ar-


kasndan takdir ve minnetle bakt. O mahud sahneden
sonra Hamzadan baka, kimse bu fedakrla, hayr bu
zillete katlanamazd.

Yazk ki bu zavallnn sevdas gnlnde daima solmaya


mahkmdu. Meryem, kendini ne kadar zorlaa,
Hamzann harareti karsnda bir kerre bile gnlnde
msbet bir hissin douunu gremeyecekti. O, bu ada-
mn insanlnn ve fedakrlnn bacn ebediyen de-
yememeye mahkmdu.

Anlalan bu da mukadder bir emirdi. Demek ki bu da,


gen kzn akl erdiremedii kaderden ileri geliyordu.
Aceba putlara daha fazla kurban kesse, kaderi istedii
cihete ekebilir miydi ? Gene Gamzenin szn hatrlad.
Bu sz Gamzenin deildi, yolda birisinden duyarak,
gelmi Meryeme sylemiti :

Kader, insann kendi varl ile beraber yourulmutur.


Ondan itinap [Saknma, ekinme, kanma. ] edilemez.
nsan, kamak istedii kaderini beraberinde gtrr.,,
72 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hadisat, bu vecizeyi Meryeme bilfiil kabul ettirmiti.


Fakat gen kz, okumasn beceremedii bu mukadderat
sahifalarn, lh uurun akl erdiremedii gizliliklerini
renmeyi ne kadar isterdi. O, undan bundan duyduu
tek tk szlerle kanaat edecek yaradlta deildi.
Meryem, hakikata kar daima a, daima mtehassir,
daima tene idi.

Tpk, anasnn boynuna kotlarn dolamak, yzn


pmek iin ayaklarn kaldrarak uzanan, fakat gene de
yetiemeyen bir ocuk gibi, o da son gayretile hakikata
yetimek iin uzanr, uzanr btn akl kudretini kullanr
fakat hereye ramen ona eriemeyerek yeisle dnerdi.

Hakikatin nurlu yz, Meryemin anas idi. phe yok ki


Meryemi yaratan ve onu sinesinin saf st ile besleyen
bu anann boynuna kollarn dolamak, onu pmek iin ne
yapmak mmknse yapacakt. Ya kendisi byyp ona
yetiecek, yahut anas onun gz yalarna acyarak
eilecek ve gzel yzn ptrecekti.

Meryem, gene dalmt. Birdenbire silkinti. Herkes onun


saadetini tesit ederken, gen kzn ruhu gene mavera
bir cevelana kmt.

Ban pencereye evirdi. Ebed bir yara gibi fecirle yava


yava moraran, kzaran ufka bakt. Btn vcuduna
ken dermanszlkla dizleri bklerek, kendini
yatann stne brakt.

Meryemle Hamzann hayatlarnn mhim bir hadisesini


tekil eden bu izdivatan sonra, Meryemin iman ettii
Ak Budur 73

mukadderat, onlar iin yeni ve hi beklenmedik bir safha


daha hazrlyor, belki de hayatlarnn dnm yerini tekil
edecek kat bir zaviye iziyordu.

zdiva merasiminin stnden yirmi drt saat


gememiti ki, Msr Firavununun, nc Menzere
gnderdii bir ricac heyeti, hkmdarlarnn tehlikeli bir
devreye giren hastalna, ne Msr tabiblerinin, ne de
khinlerin bir are bulamadn, gene khinlerin
ifadelerine nazaran bu hastal ancak Hayre
hkmdarnn Ba Hekimi Hamzann bir are
bulabileceini ileri srerek, Hekim Hamzay Msra
gndermesi iin Firavunun, nc Menzere ricasn
bildiriyorlard.

Beraberlerinde ok kymetli hediyelerle gelen bu heyet,


Hamzay salimen memleketine getireceklerini de
vadediyor, ayn zamanda bu ricay reddetmemesi iin
Hkmdarlarnn her trl dostlua hazr olduunu da
ilve ediyorlard.

Meryemi bir zek oyunuyla Marksn elinden kurtaran


Hkmdar imdi ne yapacakt. Kurnaz eliyi mat eden bu
ba, imdi hakl olarak arm kalmt. Hkmdar bu
haberle alayacak kadar mteessir olmutu.

nc Menzer, Hamzann vcuduna iddetle muhtat.


Hamza, onun eli aya, hem de memleketin kymetli bir
uzuv idi.

Hkmdar bir an, bahekiminin gaybubetiyle duyaca


sahs zntsn unutarak, ona muhta olan halk
74 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dnd. Hamzann Hayreden drt be ay uzaklamas


elim bir boluk brakacakt. O giderse halk kime ba
vuracak, uzak diyarlardan ifa aramaya gelen derdlilere
kim are bulacakt?

nc Menzerin geirdii tereddd an epeyce uzun


srd. Bir tarafta kendinin ve halkn ferd menfeatlar,
dier tarafta memleketin umum selmeti mevzuu
bahisti. Memleketinin refah iin taassubla alan
Hkmdara, phesiz umum menfeat tercih etmek icab
ediyordu. Hatta icab etse o, kendi hayatn dah vatannn
selmeti yolunda feda etmekte tereddd etmezdi.
Nihayet, sefer heyetinin reisine :

Hkmdarnzn hatr benim iin pek kymetlidir.


Kendi shhatleri benim shhatim demektir. Ba hekimin
Hamzay gndermeye muvafakat ediyorum. u kadar var
ki Hamza, benim indimde, resm mevkiinden ziyade
husus kymetiyle, sarslmaz bir deer kazanm bir
vucuddur. Onun istirahat, benim rahatm demektir.
Vazifesi biter bitmez, hemen iade edilmesi balca
artmdr.

Siz de uzak yollardan geldiniz. Bir ka gn kalnz,


istirahat ediniz sonra yola karsnz.

Sefer heyetinin reisi Amazis, Hkmdarn bu


alicenablna tomturakl bir lisanla teekkr ettikten
sonra, hasfa Firavunun intizarda kalmamas iin, hemen
bir gn sonra hareket etmelerine msaade istedi.

Hkmdar nc Menzerin, uzun saltanat senelerinin


Ak Budur 75

isbat ettii deerli hasletleri arasnda, metanet ve


dirayeti de kuvvetle zikredilirdi. Fakat imdi, be on gn
iinde st ste gelen bu emrivakilerden bunalm
kalmt.

Avunmak iin bu gece bir az elenceye ihtiyac vard, bu


suretle hadiselerin mtekasif tesirlerinden syrlmak
istiyordu. Ayni zamanda bu mkl haberi Hamzaya
sylemek iin kuvvet toplamas da lzmd.

Hkmdara bu gece her eyde bir mell varm gibi


geliyordu. Yzlerce gen kzn, kh canl bir yay gibi
vcutlaryla izdikleri mnhaniler, kh bu diri ve taze
vcutlarn frlamaya hazrlanm bir ok gibi gergin ve
sert hareketleri, musiki, her ey, ona yabanc dille
konuan kimselerin ifadesizliini veriyordu.

Hkmdarn dnceli neesizlii, muhitinin de dikkatini


celbediyor, bunu, Msrdan gelen sefer heyetinin
getirdii bir harb haberine, yahut Akdeniz kylarna
hkim olan Msrllarn ticar bir tazyikine ham-
lediyorlard.

Hkmdarn neesizliinin dourduu souk hava,


hemen btn saraya suratla sirayet etti. Rakseden kzlar
bile bu ie hayret etmekte idiler. Her zaman gzel ve
muattar salarn okayarak onlara iltifat eden Hkm-
darn bu gece nesi vard ?

Bahusus muhitin endiesi, Menzerin mutaddan evvel


divanhaneyi terk ederek Hamza, ile beraber ekilmesiyle
bsbtn artt.
76 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Bizans elisi Marks, gzel cariyesi Selime ve zengin bir


hediye kervan ile Bizansa mteveccihen hareket
ederken, garib bir cilve eseri olarak Hamza, da, heyetle
beraber Msra mteveccihen yola kyordu.
Ak Budur 77

KNC KISIM

Bugn hava ne kadar scak... htiyat sularmz da


bitmek zere. Bana yle geliyor ki biraz daha suya rast
gelmezsek, biz de, develerimiz de leceiz...

lde su olan yerleri klavuzlar bilir, sen keyfine bak


Menes !

Tam keyfe bakmann sras.. ldryorsun sen galiba.

Bu ne metanetsizlik Menes ? Hem bu iklime, hem de


bu tarzda yolculuklara alk olduun halde,
mukavemetsizliin alacak ey!. Bak hekim Hamzann
hi sesi kyor mu ?

Hekim Hamza, byk adamdr Apikos. Herkes ona


benzeye bilir mi ? Oyle olmu olsa herkesin bir Hamza,
olmas lzm gelirdi. Bahusus ben hi zorlua gelemem.
Dostum Apikos, bir damla suyum kalmad, iyilik etmek
istiyorsan testini bana uzat !

Apikos, arkada Menese suyundan verdi ve sz


Hamzaya evirdi.

Ben hekim Hamzann bu uslu duruuna bir mana


veremiyorum. Sen ne dersin Menes? Yola kal bu kadar
gn oldu, bizimle hemen hi konumad. Yalnz tektk
klavuzla konuuyor, ikisi de arab da onun iin..

Bizimle konuacak deil ya...

Kendim sordun, kendin cevap verdin Apikos.. Sen de


olmasan kafilenin hi neesi olmayacak..
78 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ben imdi neeli eyler sylemedim ki...

Biraz daha konusan arkasndan alay gelir, ben seni


bilmez miyim ?

Ltifeyi brak Menes, git Amazise syle de bir kere


Hamzay yoklasn. Belki bir syliyecei vardr.

Fakat biliyor musun Apikos, Menzer de yaman h-


kmdarm ; veda edeceimiz srada Amazise neler
syledi.. Sanki Hamzay Msra bedava m gnderiyor?
Akdeniz kylarnda Arab ticaretine Msrllarn mdahale
etmemesini, mevzi arpmalarda arab hukukunun
himayesini istedi. Eer elimizde bulunan Arab
esirlerinden de haberi olsa, onlarn da serbest
braklmasn artlar arasna koyard.

Menes, hkmdarn bu noktay bilmemesine


muzafferane gld.

Rzgrn iddetle savurduu scak kum tabakas, ikisinin


de szlerini kesmiti. Gzlerini yumarak, balarn
uutuftan ieri soktular. Hakikaten gne, btn
azemetiyle arza inmi gibi idi. l, gnein kursu kadar
yakc idi. Esen rzgr, yaln ateti. Menzile yetiebilmek
iin, bu gnein altnda akama kadar yrmek lzm
geliyordu. Susuzluun tehdidi cidd idi.

Hayreden kalkan kervanlar, Lut denizinin cenubundan


geerek, Gazeye gelecek, orada, kendilerini bekleyen
gemilere binerek, Dimyata, oradan da Helyopalise
muvasalat edecekti.
Ak Budur 79

Bu seyahat tabi eraitte getii surette, birbuuk ay


devam edecekti. .

Mevsim, ln en scak zaman idi. Gnein kuvveti


oalm, oalm yer, gk, hava, hatta u sonsuz ln
sinesini ben gibi ssleyen kafile bile ate kesilmiti.
Suhunetin iddeti her eyi eritmi, kavurmutu. Denebilir
ki, btn kafilenin iinde scaktan, susuzluktan
mteessir olmyan yalnz Hamza, idi. Hamza, o kadar
kendinden mnselih ve varlna yabanc idi ki, Meryeme
taklp kalan gnl ve hakik hviyeti, orada, Meryemle
babaa kalm, Hamza, bu ssz, yakc llere bo bir
cesedlegelmiti. Onun iin hi bir ezadan mteezz
olmuyordu.

Meryeme mektup gndermek arzusu, btn imkn-


szl ile gnlnde alevlendii zaman, Hamza, avucuna
noktalar koyuyor, bu noktalarda kalbinin btn hararetli
ifadesi, btn suzii [Yakma. Yanma. * Dokunma, te'sir
etme, etki yapma. * Byk ac. Yrek yanmas. ] ve ak
mevcud olduuna inanyordu.

Bu noktalar sanki kendi kendine tafsil olacak, semada


teker teker uup, birer ak namesi gibi Meryeme kadar
gidecekti.

Hamza, bu ruh emirde bsbtn de haksz deildi.

Btn bu mevcudatn bile asl, basit bir noktadan


baka neydi ?

Uzv ve manev varl ile, koskoca bir hilkat bidesi


olan insann da asl, bir noktadan baka nedir ?
80 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Sonra mkevvenatn azameti iinde, arz da bir nokta


deil midir ?

Ya o, insanlarn vcuda getirdii eserler, mabedler,


saraylar, bideler, kervansaraylar, heykeller, henz
vcuda getirilmeden evvel, yani daha insan kafasnda,
tasavvur halinde iken, bir noktada gizlenmi deil midir
?

Hsl mana, noktadadr; tafsilt, teekklt [meydana


gelmeler.] ise klkal [Dedikodu, sylenti:] ve
teferrattr.

Hamza, dalgn dalgn, gene avularna bu noktalardan


koyduu srada, kafilede bir kaynama oldu. Yollar ok
iyi tanyan klavuzlar:

Su, su... diye barmaya baladlar

Ufka doru bir ka ihtiyar hurma aac grnyordu.


Develer bu haberi insanlardan evvel almlar gibi iddetle
komaya baladlar.

Hamza, kafilenin grltsnden ve sevin avazelerinden


kendine geldi. Ancak o zaman, btn vcudunun edid
bir su ihtiyacyla yanmakta olduunu hissetti. Dili,
aznn iinde kaskat olmu, dudaklar patlam ve kan
iinde kalmt.

Hamza, imdiye kadar bu derece susam, vcudunun


bu derece kurumu olduumu hissetmemi olmamasna
taaccb etti. Sanki ln kzgn havas, vcudundaki kan
bile massetmi, onu kup kara brakmt.
Ak Budur 81

imdi, o da herkes gibi bir an evvel suya yetimek iin


bitab bir tela iinde idi. Bu hale gelinceye kadar bir
zerre hararet hissetmemi olmasna tekrar at. Fakat,
dima birden bire gerilere, ta uzaklara [giden gen
adam, hafife gld ve tebessmyle mklne cevab
vermi gibi ban sallad. atlam, kanl dudaklar
hafife kmldad ; birbirinden snk, birbirinden bitab
bir sesle :

Meryem, Meryem..., dedi.

Meryemin suziiyle dalanan bu vcud, tabiatn madd


ateini duymamakta mazurdu. Hamza, iin onun sevdas
yle bir suziti ki bunun yannda ateler birer kvlcm
gibi fersiz kalrd. Bu dudaklarda, gen adamn u
kavrulmu dudaklarnda bir akn tarihi gml idi. Bu
dudaklar, o sevdann kilidi idi. Bu dudaklar, akn
tekazsn bile yenmeye urar, sevgilisine bile,
sevdasndan bahsetmezdi. Bu dudaklar, o sevgilinin
karsnda zamirini gizlemesini bilir, tpk iki mtak
vcud gibi smsk birbirine kavuur, kenetlenip susard.

Aalarn altna geldikleri zaman, herkes develerden


kendini atyor, bir an evvel suya erimek heyecanyla
kimse kimseyi grmyordu. O zamana kadar iki
hkmdarn emaneti olarak izaz etmekte paylama-
dklar Hamzay bile kimse hatrlamyordu. Maher bir
grlt ile kouuyor, baryorlard. Deveciler
develerini brakm, efendi ile hizmetkr, snf, seviye
fark kalmamt. Hatta suya, insanlarla beraber diz
ken develer bile, bu mterek ihtiyata insanlarla ayn
82 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

safta idiler. nsan, hayvan, btn balar scuda varm


gibi suyun etrafn evrelemi iiyor, iiyorlard.

Su... hayat malzemesinin ruhu, lezzetten tattan


muarr, renksiz, kokusuz su... her eyden, enisi,
kokusu olan her eyden bklr, fakat sudan
bklmaz; ona doyum yoktur ki... O, her eyin
aslidir, hayatdr. Hamza, akla suyun arasnda sk
bir mabehet bulduu iin onu ok sever. Su da,
ak gibi, evsaf hi bir eyde olmayan yegne
keyfiyettir. Hayatn mayesi su, ruhun mayesi de
aktr. Suda, kesif unsurlarn evsafndan bir hatra
olmad iin sevgilidir. Akta da, sevgiliden baka
kasd olmad iin nihayetsiz derecede eriksizdir.
[ortaksz]

Hey... arkadalar, akam yaklayor. Macora boaz


tehlikelidir, gn kavumadan oradan gemeliyiz.

Kafile, devecilerin ihtarile hareket etti. Hakikaten git gide


manzara vahileiyor, arzal, kayalik saha balyordu.
ok eski zamanlardan kalma harabelerin, sarp, korkun
kayalklarn arasndan geiyorlard.

Hamza, gnein yava yava kslan evkine bakt. O,


artk, ihtirak kabiliyeti tkenmi, kor olmu muazzam bir
cisim gibi ate halinde ufka doru sarkmt. Nerede ise
kanl bir kl gibi yatan ufuk, bu atein kursu kapacak,
Ak Budur 83

gk yznn bu ezel ah kendini gizleyecekti.

Hamza, tam Macora boazndan geerken, dik bir


yamata bir cismin hareket ettiini grd. Burann
tehlikeli olduunu esasen klavuzlar sylemilerdi.

Kayadan kayaya atlayan bu cisim gittike yaklayordu.


Geit olduka karanlkt. Hamza ile beraber arkadalar
da bunu grmlerdi. Deveciler:

Hazr olun! Diye muhafzlara bardlar. Fakat gene


Hamza, herkesten evvel, kendilerine doru koann,
kk bir kz olduunu ve ellerinin hareketlerinden, bir
eyler istemek iin kafileye doru geldiini anlad. Kzn
glerek gelmesi ve zararsz bir mahlk olmas, yolcularn
korkudan gerilen sinirlerini tatl bir akslmelle gevetti.
Ona develerden boncuk, hurma, eker kam attlar. Kz,
evik ve alkan hareketlerle bunlar eteine doldurdu,
koa koa bir kayann stne karak hemen eker
kamn emmee balad.

Manzara tekrar munisleiyor, gene ln mstev


nihayetsizlii balyordu. Arkada kalan dalar, siyah
lekeler gibi, gkyznn muhteem minasna [ie, cam,
billur. * Parlak saray. * Sra. Kuyumcularn kullandklar
lcivert renkli sra. ] doru sivrilip kalmt. Gnein son
aydn bu ryan tabiat kesine alaca renkler
zammediyor, dalarn birbirlerini kesen ukurlarna,
gittike koyulaan sincabi glgelerle doluyordu.
Hatlarda, renklerde, gittike vuzuh silinip kayboluyor,
onun yerine yldzlarla beneklenmi tabiatn muazzam ve
84 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

heybetli hayali douyordu.

Menzile geldikleri zaman, her vakitkinden daha yorgun,


daha btab idiler. Dinlenmek, uyumak iin her kes bir
keye ekildi. Hamza, yalnz kalnca, eyalar arasndan
ihtimamla bir ie kard; iindeki mayiden, yzne,
gzlerine srerek tekrar kapad, kaldrd. Bu ie,
Meryemin kendi eliyle eyalar arasna yerletirdii gl
suyu iesi idi.

Bu an seyahat haberi kz ne kadar artmt.. Hamza,


Meryemin bu haberi, belki de bir mjde gibi telakki
edeceini dnmt. Hlbuki o, yenemedii bir
aknlktan baka hi bir hissini belli etmemi,
Hamzann eyalar hazrlanrken, yolda ihtiyac
olabilecek btn teferruat dnm, o meyanda bu gl
suyu iesini de bizzat yerletirmiti.

Konuk yerlerinde Hamza, ne ierde ne de adr altnda


yatard. Onun iin gene abucak hurma lifinden yatak
yaptlar. Esasen kafilenin mhim bir ksm da akta
yatacaklard.

Hamzann derun ve madd szilerle yorgun den


vcudunu, ok gemeden uyku kapt, bu sefer de
karsna bir rya lemi ald. Bu, yle bir rya idi ki,
kalbe den bir ok gibi, Hamzann yreini delip geti:

Ryasnda mehul bir el gryor, mehul bir ses


duyuyor, fakat bu elin ve bu sesin sahibini gremiyordu.
Bu el ona, semada, aya iddetle yaklam bir yldz ve
ay gsteriyor : Bak sevgilin kimin sesinde ! diyordu.
Ak Budur 85

Hamza, o anda Meryemi hakikaten, sevdii bir kimsenin


sesinde grseydi de, ancak bu kadar harab olur, bu
kadar perian edici bir kedere derdi.

Bu korku ile birden bire uyand. Bu uyan ta, ona


ryadaki korkusunu tekzib [yalanlamak, bir ie
inanmayp inkr etmek, yalan olduunu sylemek.]
edecek mahiyette deildi. Zira bir lhzada uykunun
afyonlu tesirinden silkinerek baklaryla gkyznn
taraynca, ziyadar bir yldzn aya iddetle yaklam
olduunu grd. Demek ki bu manzara, ryasn filen
teyid ve tabir eden bir hakikat, ac bir ihtard.

Hamza, biran, iinden klmas mkl bir uur


ihtilatna kapld. Gaybin bu sarih ihtarna ramen,
dima, hakikati tahrif etmeye bu hadiseyi, akl
sebeblerle izah etmeye abalyordu. Mesel, imdi u
grd ay ve yldz, biran uyanarak grp, tekrar
uykuya dald iin unuttuu ve tahdesuuruna [uuralt]
malettii bir hkye olamaz myd ? Belki de bu rya,
alelde bir cevv hadiseden mlhem olduu bir hadise
idi.

Hamza, aklnn bu mdafaasndan kuvvet, teselli verici


bir mid bulmaya abalyor, fakat hakikatin sesini
susturmaya muvaffak olamyordu. Zira gen adam o
manzaradan ziyade tedhi eden bir bedahet [aklk,
ispata ihtiya duymamak, ikr] vard ki bu: Bak sevgilin
kimin gsnde! Diyerek gk yzne uzanan el, ve bu
elin sahibinin sesi idi. Hamzann ryada yarm yamalak
uurunun ne bu eli, ne de o sesi icad etmesi
86 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

imknszd. nk o elde de, bu seste de yle sadk bir


mna vard ki, Hamza, imdi bile bu iki mehul
karsnda titriyordu. O el, kimin eli idi, bilmiyordu.
Fakat bildii bir ey varsa, bu elin, hi kimse de
grmedii ruhan bir halvetle manalam, gzel bir el,
oluu idi.

Karanlk gecede gne sanki bu elin stne domu,


yahud gne bu elden domutu.

Bu elde ve seste, Hamzay, kaderin nne geilmez


buyruuna altrmak isteyen mfik ve himayekr bir
tatlk vard.

Hamza, bir kere daha gkyzne bakt. Muz ve hayatdar


yldz, zevkten ve hazdan mest, ayn sinesinde
parlyordu.

Ay ile dudak dudaa gelmek zere olan ve ona bu kadar


mahrem bir imtiyazla sokulan bu yldz, demek ki,
sevgilisiydi, Meryemdi. Tpk ayn kendi vcudundan
kopmu, rak [Gne domak. Iklandrmak.
Parlatmak. ] iddetinden sram bir zerre gibi ak
heyecanlaryla parlayan bu yldzn taht kimdi ?

Hamzann bir lhza bile temellk edemedii sevgilisine,


sinesinden taht dzen bu sman [ Beer olmayan.
Semav olan. Ge it ve mteallik.] vcud kimdi ? Bu
bahtl insan bilmek iin Hamza, u anda cann verirdi.

Hamza, iradesiz bir hareketle ban saa sola evirdi.


Ancak bunu bir az evvel ryasnda kendisine hitab eden
sesten, o nuran elin sahibinden sorup renebilirdi.
Ak Budur 87

Fakat gen adam etrafnda kimseyi gremedi.

Hamza, btn vcudunun, topraktan bir kle gibi


arlatn, yataa yaptn, hissediyordu.

Artk yava yava sabah oluyor, etraftan tek tk sesler


balyordu. Nbetiler, dolaarak kafileyi
uyandryorlard. Hareket zamann ihtar eden bu seslerin
davetine icabet lzmd. Hamza, yatandan kalkmadan
evvel bir kere daha ban gke evirdi. Btn ac ihtarna
ramen bir kere daha onlar, Meryemle sevgilisini temsil
eden ayla yldz grmek istiyordu. Fakat gzlerine dolan
yalar, bu manzara ile bu gzlerin arasn perdelemiti.
Hamza, bu yalar silmeden yataktan frlad kalkt.

**

Bu rya hadisesini takibeden on gn, gen adam ok


hmmal, ztrabl geirdi. Ftraten kav ve mukavim bir
mizaca sahib olmakla beraber, ztrab onu, kuvvet ve
mukavemet kabiliyetlerinden boaltm, nasl, demircinin
bazusu demiri istedii ekle sokarsa, ak ztrablarnn
penesinde yumuak bir demirden fark olmayan Hamza,
da, bu kav bazunun iinde ayn zebun teslimiyetle
atein gnler geiriyordu.

Gene bu ak deil mi ki, yelesi kabarm nice aslanlar


bir kuzuya evirir. Bir zamanlar Hamza, da aslan gibi
kkremi, fakat ne de abuk bir kuzuya dnmt. Hatta
imdi bu ie gayb alemi bile mdahale etmi, bu yaral
adama, sevgilisinin elinden gittiini iaret etmiti. Bu
ryay ona kim gstermiti ?
88 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Meryem, acaba hakikaten bir sevgilinin sinesinde mi idi ?

llerde eli, kolu bal Hamza, bunu nasl anlasn


bunu nasl rensin?

Gen adam, aknn bir kasrga dehetiyle gnl


aacndan skp kopard mid yapraklarnn uraya
buraya uup kayboluunu melalle seyrediyor ve bir gn
olup bu aacn bir k manzaras gibi rplak kalacan
da dnyordu.

Hamza, Meryemi kaybettiini itiraf etmek iin daha ne


bekliyordu ?

Onu bu sevdadan dndrmek iin ite, sevgilisinin


zahmlarna gayb lemi de itirak etmi, Hamzay
yaralamak iin, grnmeyen kuvvetler de Meryemle
birlemiti.

Bu sevda ile gen adam, damla damla eriyor, fakat her


zamanki gibi bu duya duya lmekte de gizli bir zevk
buluyordu.

Hayr, hayr, her eye ramen bu aktan vaz


gemeyecek, Meryemin akna iftikar [Yoksulluunu,
fakirliini aa vurmak. * ok ihtiyac olmak. * Tevazu'.
Alak gnlllk. ] etmekten yz dndremeyecekti.

**

Bugn gene zgnsn Meryem..

yle Gamze...

Nen var, ne oldun, hasta msn yoksa ?


Ak Budur 89

Hayr hasta deilim. Bir ey de olmad. Ham2anm bu


tehlikeli ve zahmetli yolculua kmasnda kendimi mes
ul gryorum. Bu manev yk beni yoruyor. Onu buradan
benim gnlm uzaklatrd Gamze.

Bu benim de hatrma gelmiti.

Bu manev mesuliyetten kurtulmam, onun Hayreye


selmetle avdeti ile mmkndr. Meryem: Geri o
[Hamza] gelince, hayatm bir ikence olacaktr. Zira
insann, manas olmayan bir kimseyle bulunmas kadar
byk azab yoktur. Onunla bir evde bulunmann benim
iin cehennemi bir hayat olacan biliyorum. Fakat insa-
niyet duygusu bana bunlar bile dndrmyor.

Gamze, Meryemin nsan hislerinin meftunu id, kzn


dncesini ve zntsn hakl buluyordu. Fakat onu
bu hususta teci etmedi. Bilkis oyalamak ve unutturmak
iin szn mecrasn deitirdi:

Haydi Meryem, kalk st babann evine gidelim.


Aylardan beri insan yzne kmadn. Bizi grnce
sevinir. Dn sana bal getirdi, Hamzay sordu, gitti.

Gezinti tekliflerine kar her zaman somurtan Meryem,


bu defa uslu uslu :

Peki.. Babama da urayalm; gitmiyorum diye beni


Hkmdara ikyet ediyormu, dedi.

Gamzenin dedii gibi Meryem, Hamza gittiinden beri


evinin iinde, tam kendi istedii gibi sessiz, grltsz
bir hayat geiriyordu. Arabn atein erkekleri de, artk
90 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Harazann kars olan Meryemi taciz edemiyorlard.


Hatta teyzesinin olu Halit bile ziyaretlerine nihayet
vermiti. Hamza, olmad bahanesiyle Meryem, saray
elencelerine de itirak etmiyordu. Fakat Zeyyad, glp
elenen cemiyetin, zevklerine kznn itirak
etmemesine, bir trl mana veremiyor, onun bu inzivada
gnlnn mahss olmayan vicdan zevklere kar
mbtela olduu snmez itiyaka bir cevab, kendini
kendine yaklatran bir kuvvet bulduunu
anlayamyordu. Halbuki Meryem iin, mahsus
duygularnn zebunu olan cemiyet, iren ve krd. ki
gzden mahrum kimseler gibi nn ve tevecch ettii
yeri grmeyerek ulu orta srklenip giden uursuz bir
sr idi. Nitekim, bu dnya illetinin mbtelalar, tpk
aacnda rm bir yemi gibi, kk bir sarsnt, hafif
bir rzgr ile dklp, toprakta iren manzaralaryla bir
ka gn durduktan sonra kaybolup gidiyorlard. Fakat
kimse kimsenin akbetinden mtenebbih olmuyor, gene
btn iddetiyle dnya ve onun kendi gibi geici zevkleri
tarafndan tekrar srkleniyorlard. Bu madd ve sath
hayatn esas vasf vefaszlk ve nankrlkt. Herhangi bir
sebeble bir ferdini kaybeden cemiyet, onu derhal
unutuyor ve baka fertlerle bu eksiklii kapatyor, tamir
ediyor ve bu silsile bylece devam edip gidiyordu.

Meryem, dnya hayatna yksekten bakabildii iin,


onun bu hayvan cebhesini grebiliyor ve mmkn ol-
duu kadar ondan uzak olmaya alyordu. Eer o da bu
rzgra kaplanlardan olsayd, aacndan henz kopmu
iekli bir dal gibi, rzgr nnde akn ve perian,
Ak Budur 91

saa sola arpacak, uursuz bir gidile srklenecek,


nihayet yapra da, iei de trl takallblerle yolunup
topraa karacak ve unutulacakt.. Meryem, bu hayatn
nesini istesin, hangi mstakar zevkine bel balasn da
kendini onun iine salversin ? Onun gnl ihtiyac,
vicdaniyatn hududu grnmeyen vsatine dayanyor,
sath ve firar zevklere kanamyordu.

Meryem, dncelerinin cokun tevalisi ile yolun farkna


varmadan, babasnn evine kadar geldi. Sokak
kapsndan itibaren, bahede, avluda, mutaddan fazla bir
tel ve grlt ile karlat. Kapc onlar merasimle
selmlarken, Hkmdarn ierde misafir olduunu
syledi. Meryem, bu haber zerine girip girmemek iin
bir an terddt etti. Fakat geldiini grenler, koup
geliyor, evinle kendisini selmlyorlard. . Bir kerre
grldkten sonra geri dnmek olmazd, Gamzeyi din-
leyip sokaa ktna piman olarak ieri girdi.

Hkmdar nadiren msahibi Zeyyadn [Beraber sohbet


eden. Arkada. Arkadalk eden. Birlikte bulunan. ] evine
gelir, bir ka saat kalrd.

Meryem, daha yukar kmadan koarak bir cariye geldi


ve Hkmdarn Meryemi ardn syledi.

Geldii, ne de abuk duyulmutu...

Meryem, kapdan admn atarken Hkmdar :

Vay ipekkurdu, nasl oldu da kozan delip dar


kabildin? Diye ltife ile karlad.
92 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hkmdar neeli zamanlarnda Meryeme, ipekkurdu,


diye hitab ederdi. Meryem, de bu tabirden holand
iin tebessmle mukabele eder, ses karmazd. Fakat bu
sefer glmedi ve susmad.

pekkurdu, yani kendi kendini habseden mahlk


demek deil mi Hkmdarm?

Niin glyorsunuz?

yle.. Bu maksatla kullanlan bir hitab bu !

Anlamadm bir ey varsa, sizin gibi zek ve d-


ncelerini tartabilen byk bir kimsenin, tecerrdn
[syrlma, soyunma, plak olma. ] manasn anlamamas
ve onu istihfafla [hafife alma, kk ve aa grme,
kmseme. ] karlamasdr.

Ben, eas itibariyle dnyadan nefret etmiyorum. Bilkis


dnyay gzel, hem de pek gzel buluyorum. u kadar
var ki, her gzel eyin, iren cepheleri de olmas
tabidir, ite ben, dnyann bu mlevves [kirli, bulak. ]
ksmndan istikrah [Bir eyi kt ve kerih grmek.
Beenmemek, nefret etmek. Bir eyi cebir ve ikrah ile
ilemek. ] ediyorum. te ben bundan tiksiniyor, bu
takn, yorucu ve manasz hayattan uzak olmaya a-
balyorum.

pekkurdu, diye hor grdnz o bcein koza iinde


geen mahbus hayat, manada azadlktr. Zira gklere
umaya mstaid [istidat ve kabiliyet sahibi olan. Zeki ve
akll kimse, uyank, anlayl. ] kanatlar o, bu esarette
tedarik eder. Onun iin bu tecerrde, esaret deil,
Ak Budur 93

hrriyet demelidir.

Siz, ipekkurdunun havadan, gneten, sudan, hasl


her bir ihtiyatan mstani olarak geirdii bu sarholuk
lemini neden istihfaf ediyorsunuz?

O hayatn tadn, o sarholuun zevkini bilmediiniz


iin deil mi ?

pekkurdu kendini, kendinden baka skini olmayan


bu darack hcreye, ihtiyariyle mukayyed [bal, kaytl,
snrl. ] eder. Zira ona bu yalnzlkta, fezalarn ihata
edemeyecei bir genilik vardr.

**

Zeyyad, kznn dudaklarndan birbirine engellenmi


gibi kan szlerden korkuyor, hkmdara gstermeden
susmas iin iaretler ediyor, el ve gz hareketleriyle onu
skta davet ediyordu.

Musahibin de hakk vard; nk Meryem, daha se-


lmlamadan sze balamt. Hem de ne szler ?

Zeyyadn zihniyetine gre, kstah, irkin bir ifade !

ocukluundan beri ekil perest olan Zeyyad, Meryemin


laubali telakki ettii szlerinden dolay onu daima sulu
karrd. Halbuki Hkmdar, Zeyyadn kznn bu l-
sz ve merasimsiz hareket ve szlerine alk ve mem-
nundu. Meryemin byle ak ve samim konumas ona,
gzel bir besteden daha ho gelirdi. Zira bu kzn sz-
lerinde gnlnn harareti, sarahatle grnrd. O, ya
hi konumaz, yahut da syledii vakit, duygularn
94 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

tervih [Ryiha verme. Kokutma. Kokusunu artrma. *


Rahatlandrma. ] eden derun bir ibramla sylerdi.

Hkmdar, Meryemin susmamas iin soluklarn bile


yava yava alp veriyordu. O imdi baka bir mevzua
girmiti:

Sratle cereyan eden bir nehri bir sed, insan zeksnn


dzd bir hail durdurabilir. Fakat grnmeksizin akan
mr nehrini durduracak bir kuvvet cihanda yoktur. Bu
nehrin koup gittii son merhale lmdr.

Dnya ile sk fk dost olmadm iin beni neden


ayplyorsunuz ?

Dnya vefaszdr Hkmdarm!, bu byle olduu , gibi


dnyada bulunan her ey de tabi olarak vefaszdr.
Dnya dalna sk yapmaya gelmez, zira rktr; en
beklenmeyen zamanda kopar, tutunmu olan da dp
para para olur. O, kedi gibi dourduunu yer.

Sonra karnzda rakseden bir gzelin yznde


saltanat sren taravet ve genlik, ariyet bir libas gibidir.
Mddeti gelince vefasz dnya onu ekip alr ve bir
bakasna giydirir. Dnya, ne gzeli irkinletirmeye ne
zengini sokak dilencisi etmeye, ne de mamureleri viran
eylemeye sklmaz. Dnyann durmadan dnen ark, her
saniyede bir can vcuda getirdii gibi bir dierini de alp
gtrr.

Beni, fettan [Fitneci. Kurnaz. Fitne karan. Kartran. *


Hrsz. * eytan. * Altn eriten kuyumcu.] bir kadna
benzeyen, bu iki yzl dnyaya gnl balamadm iin
Ak Budur 95

mi ayplyorsunuz ?

Bir az sabredin en beendiiniz bir gzeli, senelerin


haneri o hale sokar ki, iki sevgili birbirinizi tanmaz
olursunuz. Btn ltif ve ho eyler, avdet edecekleri
toprak tarafndan istihfafla beklenmektedir. Eer bana
payidar ve ebed zevki bulup getirir de, gene ona gnl
vermezsem o vakit kellemi kesiniz razym...

Hkmdarm seni severim. Merdsin, adilsin; hem hal


inde saltanat kbusu yoktur.. Onun iin....

Artk Zeyyad dayanamad, kznn cretkrl hadden


amt. Ka defa Hkmdarla byle arkadaa
konumamasn ihtar etmiti. Bir Hkmdara kar, seni
severim merdsin... ne demekti ?

Demek ki sevmese, seni sevmem., diyecekti.

Zeyyad, Hkmdarn ahsna olacak hrmetsizlikten


ziyade, gnn birinde bu lubaliliin, kendi mevkiini
sarsacandan endie ederek kzn byle pervaszca
konumaktan menetmek istiyordu. Halbuki zavall adam,
asl Hkmdarn Meryeme olan sevgisinin, kendi
mevkiini kuvvetlendiren millerden biri olduunu
bilmiyordu.

Hkmdarm, msaade edermisiniz Meryem, bir para


darya ksn. Yorgun geldi, ne sylediini bilmiyor.

Ne istiyorsun Meryemden ? Cann skldysa sen k.

Gzel Meryem, benim gzel kzm., seni ok zle-


mitim. Ne iyi oldu da geldin. Bu gn iimde bir darlk
96 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

vard, seni grnce ferahladm. Hamzann gaybubeti


beni ok sarst. Gnleri sayyorum. Her halde bu gn-
lerde Gazeye varmlardr.

yle olmal Hkmdarm.

Bu gn bir para dolamak istiyordum. Hava da ok


gzel., istersen hep beraber kalm Meryem!

Peki Hkmdarm. Ben de Hamzann stbabasna


gitmek istiyorum.

Beraber gidelim o halde. Haydi, Zeyyad syle atlar


hazrlasnlar. Meryem, iyi ata biner.

Hep beraber yola ktlar. Meryem, kendini, tabiatn


ahenkdr manzumesi iinde bulunca geni bir nefes ald.
Gnlndeki menei mehul atei biraz olsun teskin
edecek, avunduracak yardmc vesilelere ne kadar
ihtiyac vard. Tabiatn canl ifadesi, hislerine intizam,
gnlne kuvvet verdi. Sanki btn tabiat susmu, huula
bir ak neidesi dinliyordu. Meryem, de tabiat gibi
mestti.

Hava o kadar durgun ve yorgundu ki, mesafeler adeta


ksalm, yaknlam, uzak dalarn rengine berrak bir
aydnlk kmt.

ki da birletiren dar ve meyilli vadiden bir koyun


srs szlerek iniyordu. Bu geid o kadar dard ki,
koyunlar teker teker, tpk dalarn sinesine geirilmi
inciden bir gerdanlk gibi dizi dizi geiyorlard.

Bir az tede, rzgrn okar gibi rikkatle dalgalandrd


Ak Budur 97

ekin tarlalar balyor. Her hareketiyle renkleri kh


koyulaan, kh filizleerek alan, gnein kuvvetli
akisleriyle vakit vakit beyazlaan tarlalar...

Hkmdar, Zeyyad ve Meryem, nden gidiyorlar, maiyet


svarileri de uzaka bir mesafeden onlar takib
ediyorlard.

Meryemin kafile ile gitmekten ii sklmt. Atn


mahmuzlad, rzgarn nne dm bir bulut gibi uup
gitti.

Hkmdar onun arkasndan bakarak :

Senin kzna yaamak iin buradan baka bir dnya


lzm.. Hamzaya acyorum! dedi.

Akam dnte Meryemi evine braktlar.

***

Bir denei bile bkpte birden bire braknca yaylanr,


frlar. Hekim Hamzann gnl ise sevdann sz anlamaz
eliyle, teessr ve ztrablaryla yle bklm, yle
kvrlmt ki, bu gepgergin mnhani bir braklsa, her
manii, her haili, hatt mesafeleri ve zaman mefhumunu
ap, doruca sevgilisinin civarna decekti. Hamza,
daha Msra vasl olmadan, avdet zamann hesap ediyor,
ve bu yaman lleri tekrar gemek, Meryeme gitmek iin
kendinde iddetli bir kuvvet buluyordu. Bu kaygu, gen
adamn gsnde ikinci bir kalb gibi arpyor, ve gittike
artan eki sesleri gibi, bu korkun daraban,
maneviyetinde olduu gibi, aynen uzviyetinde de
98 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hissediyordu.

Hamza, teheyycten bunald zamanlar, sadan soldan


avunacak areler aramaz, teselliyi de gene aknda, hep
onda arard. Kim bilir belki Meryem, de onu zlemiti. Bu
bir byk teselli idi.

Bir akam vakti, Hayreden kalkan kervan, lleri aarak


tam bir ay yolculuktan sonra Gazeye girdi. Buras, Arona
ve Askalondan sonra, Akdenizin cenubunda son mhim
limand. Hamza ile arkadalarn Dimyata gtrecek
gemiler, burada oktan bekliyordu.

Hamzay, istirahat edebilmesi iin sahilde bir hana


misafir ettiler. Ertesi gn gemiler afakla beraber hareket
edecekti.

Bu sevimli liman bir ihracat ve ticaret merkezi idi. Onun


iin ehirde her kavimden kark bir kalabalk
grlyordu.

Hamzann istirahatine memur olan Firavunun terifat ve


saray memurlar, onu denize kar gzel bir odaya
yerletirdikten sonra, gezmek, elenmek iin birer tarafa
ekildiler.

Hamza, denizi ok severdi. Byle vasi su sahasn, ancak


seyahatleri esnasnda grebiliyordu. Hamza, geri
seferin meakkatine metanetle mukavemet gstermise
de, nihayette o da bir insand, yorgun, hatt hasta gibi
idi; istirahate iddetle ihtiyac vard. Sabahleyin fecirle
beraber hareket edeceklerine nazaran, bu geceyi sakin
geirmesi lzmd.
Ak Budur 99

Pencerenin nne oturdu. Gurubun yaklam olmasyla


gkyz alev alev yanan bir kubbeye benzemiti. Bu
aten [ateli] renk, aynen mcella sulara da aksetmiti.
Sular tututurup yakan bu kzllk, sahillere doru git
tike, lacivert, mor, turuncu yanar dner harelerle yava
yava snyordu. Sanki tabiat, grnmiyen bir sevgilinin
hasretiyle byle yanp tutuuyordu.

Tabiat yanyor da Hamza, yanmyor muydu? Hem onun


hasreti, tabiatnki gibi gizli de deildi.

Yanyordu, anlatlmaz, dile gelmez bir iddetle


yanyordu. Hamzann gnlndeki atee, hasret atei de
demek mmkn deildi. Zira gen adam, o kadar
Meryemle dolu, o kadar sevgilisiyle ittisalde idi ki, akla
mebu olan her zerresi Meryem, kesilmiti. Eer kendini
onunla bu kadar mebu hissetmemi olsa, bu ar zevki
nereden bulurdu ? Hem ayrlk, hem ittisal.. Hamza, buna
kendi de ayordu.

Eer hasretle ittisal, elle tutulan, gzle grlen mahsus


bir vcuda malik olsalar, birini tekinden fark etmek
mmkn olmazd. Bu iki hal, o kadar birbirinin ei,
birbirinin mtemmimi idi ki, birlikte sz syleyen iki
dudan hareketi gibi, bunlar da ayn gayeyi itmam eden
ayr fakat ayn vcud idiler.

Hamza, dardan gelen ince bir sesi dinlemek iin ban


pencereden kard. Sahilde bez rpan bir kadn alak
fakat yank bir sesle ark okuyordu :

Sular haldam oldu.


100 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Gnl srdam oldu.

Sanma ki yalnzm ben,

Akn yoldam oldu!

Hamza, kendi gnlnn, karsndakine sram bir


ifadesi gibi olan bu muhteriz sesi huula dinledi. Bu ses,
erguvan sulara dalp kyor, sekerek kaybolup
gidiyordu. Nerede ise ay da kacakt. Fakat Hamza,
rya gecesinden beri aya bakarken iddetli bir korku ve
rkeklik hissediyor, yle ki, ayn ykseklerden bak
onu, eriilemeyecek kadar kendinden yksek bir rekib ile
kar karya olduu zehabna dryordu. Ay, o
geceden beri Hamzann mehul rakibi idi. Gen adam
artk bu kalamyacak semav rakibe ve nereye gitse
kendisini takib etmek mukadder olan bu nuran ehreye
gbta ile bakyordu.

Pencerenin pek yaknndan geen bir mart, Hamzann


nazarlarn tekrar denize ekti. Oturduu yumuak
minderin stnde tatl tatl gerindi. Etrafn daha iyi
grebilmek iin ban pencereden darya kard. Ne
tuhaf, sokak o kadar kalabalkt ki... Bilhassa
bulunduklar hann n. Burada her lisandan konuan,
kark bir insan kalabal gze arpyordu. Hamza,
konuulan szlerin bir ksmn anlyor, bir ksmn
anlamyordu.

Grlt gittike skyor, her trl mdahale, bu sz


anlamaz insanlar datamyordu. Hamzay pencerede
gren birisi :
Ak Budur 101

Mutlaka budur. Bu gzel yzl delikanl...

Bir adam, kollarnda sska, buruuk yzl bir ocuu


kaldrarak baryor:

Delikanl, bize merhamet et. u ocuum, len


ocuklarmn dokuzuncusudur.

Bir bakas:

Hey arkada! Hekim Hamza, sen misin?

Hamza, teredddsz cevab veriyor:

Evet benim ! Hepinize bakacam gelin !

Herkesten evvel ieriye Apikos girdi. Mahcub, sulu, ba


nnde idi :

Arkadalardan biri sizin buraya geldiinizi ve bir gece


kalacanz naslsa azndan karm. Bu yzden sizi
rahatsz ediyorlar. Bir kana baknz, kalanlar ben
savarm, dedi.

Hayr, hayr., satamayn zavalllara.. Sabaha kadar


bakabildiim kadarn tedavi ederim.

Hamza, taliin garib bir cilvesi olarak o gece sabaha


kadar hastalarla urat. Gemiler, afakla beraber yelken
aarken, sahilden fkran kran sesleri, minnetle dolu
yzlerce kalbin sayhalar, yava yava uzaklaan
gemilere kadar geliyor, sonra bu sesleri bulutlar emerek,
gklerde snyordu. Hamza, bu seslerden yalnz bir
tanesini unutamyr ve kendi kendine tekrarlyordu :

Senin derdine de Allah derman olsun temiz yrekli


102 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gen!

***

Msr, bir haftadan beri tatl bir heyecan ve mid iinde.


Hayre Hkmdarnn bahekimi Hamzann, Firavunun
shhati ile alkadar olan bir haftalk mesaisi, gnden
gne msbet neticeler vermektedir. Sarayn etraf gece
gndz, Firavunun shhatndan haber bekleyen bir
kalabalkla kenetlenmi, rlm... Halk, Msrn tarihine
anl sahifeler ilve eden Hkmdarlarnn shhatiyle
alkadar. Bu alkadan yalnz, hayvanlardan daha fena
eraitte, daha zorlu, feci ve vah mkllerle altrlan
esirler mstesna... Yalnz onlar Firavun iin gayz ve kin
besliyorlar...

Hamzann Msra geliinin onuncu gn, hastann


vaziyeti adeta nekahat safhasna girdi. Hemen bir
seneden beri yataktan kamayan Firavun, dnyaya yeni
domu gibi seviniyor.

Hamzaya gelince o, u on gn zarfnda geceli gndzl


alm, hep hasta ile megul olarak hemen bir gece bile
istirahat edememitir... Firavunun iyilemekte olduunu
grerek, istirahat nbetinin kendine geldiini dnerek
memnun oluyor.

Msra geldiinden beri ilk defa kendine tahsis edilen


byk ve muhteem odada, ku tyl sedirin stnde
dinleniyor. Bu odada neler yok... her kede
sanatkrane bir acaiblik, saltanat zevkim temsil eden
remizler var. Bedi lvhalar, oymalar, heykelcikler, altn
Ak Budur 103

yaldzla ilenmi duvar ve tavan naklar, yerlere


mebzulen serilmi postlar, bilhassa birbiriyle
dvecekmi gibi ba baa konmu arslan postlar...
Mermerden oyulmu byk bir rafn stne dizilmi tr
dolu ieler, gl yalar ve saire,.. Nihayet Hamzann
tahta benziyen yata...

Kemerleri, stunlaryla bir meydan kadar geni olan bu


byk odann dahil manzaras, ksa bir zamanda
gzden geirilecek gibi deil ki...

Hamza, abucak gzlerini bu kymetli eyadan ayrp


darya eviriyor. Msrn tabi manzarasna, bilhassa
efsanev Nile, ta ocukluundan beri iittii saysz hi-
kyelerin mevzuu olan ve Msr rahiblerinin
muhayyelelerinin trl trl menkbeler izafe ettikleri bu
azametli nehre bakyor.

Msrda halkn byk bir ksm, Nilin semadan kt


kanaatndadr. Nil, semav nehirlerin yeryznde bir
timsali olarak kabul edilir. Feyezanlar ise (zis) in gz
yalar olduu iin byle bol ve feyizli olduu sylenir.

Firavun biraz iyiletikten sonra Hamza, Msr


medeniyetini yakndan grmek, bilhassa ina edilmekte
olan Ehram tedkik etmek istiyordu.

Gen hekimin, sarayda grd ikram o kadar ar idi


ki, bu kadar kendisine holuk yerine sknt veriyordu.
Bilhassa Firavunun, cariyelerden, beendiini semesi
iin st ste vaki olan tekliflerini batan savmak ne
kadar eziyetli idi. Esasen Hamzann Msr sarayna ayak
104 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

basmas, kadnlar rasnda iddetli bir rekabet ve


mukaseme tela uyandrmt. Bunlarn iinde bilhassa
bir tanesi vard ki, srarla gen hekimin yzne dalan
gzlerinde mtecaviz bir alka grlyordu. Bu, gzel
bir kzd. Bilhassa, Hamzann grmeye almad
yabanc bir gzellii vard. Baak renginde salar, deniz
renginden alnm yeile bakan tatl ekik gzleri,
buulu pembe cildi ve ehresinin umum hatlar, onun
yabanc rktan bir imal kz olduunu belli ediyordu.

Bir gece Hamza, uyurken, banda yumuak ve scak bir


temasla uyand. Yatan baucunda yanan ya
kandilinden odaya mbhem ve korkak bir k hatt
akyordu. Oda sisli ve lotu. Maamafih Hamza, eliyle,
bana temas eden eyi araynca, avucunun iinde
yumuak bir kadn eli kald. Yeil gzl cariye Hamzann
yatana oturmutu. Uyandn hissedin :e, ban gen
adamn yzne doru idi.

Krk, yarm bir Arapa ile :

Bekledim, bekledim beni armadn; sana ben geldim,


dedi!

Eli hl Hamzann avucu iinde idi. Hissedilen bir


rperme ile cevap bekliyordu.

Gel!

Kz, gen hekimin bu davetine kar hi tereddt


etmeden yorgannn ucunu aarak yanna uzand.

Uyku iinde balayan bu vakann artc dolakl ile


Ak Budur 105

Hamza, rya ile hakikatin mezcolmu hatlarn


seememiti. Fakat imdi pheye decek bir nokta
yoktu. Kz arm, o da gelmiti. Teninin hararetini,
salarnn ba dndren kokusunu kuvvetle hissediyor-
du. Hamza, gsne gittike sokulan bu altn ba
iddetle itti ve yataktan frlayarak kendini yerdeki posta
att. Kz arm kalmt. Btn saray erkeklerinin
alkadar olduu gzellii, ilk defa tahkire maruz kalyor,
ilk defa reddediliyordu. Kz, bunun sebebini, gen
adamn dudaklarndan inilti gibi kan kelimelerde gizli
olduunu tahmin ederek, btn duygularn toplayarak
dinledi; fakat bir ey anlayamad. Hamza, elan :

Meryem, Meryem! Diye sayklayarak alyordu.

Cariye, artk bu mkl adama yaklamaya korkuyordu.


Maglb ve fakat hrn olarak odadan kat.

***

Hamza, saraydaki st ste ziyafetlerden, elence ve


merasimden yorgun dmt. Msra geleli tam yirmi
gn olmutu. Firavunun bahede dolaabilecek kadar
iyilemi olmas, halk, cokun bir nmayi tufan iinde
coturuyordu. Hamza, gezmek niyetiyle ne tarafa ksa,
halk ta arkasndan sel gibi akyordu.

Gen hekim artk sefer tedarikine balamt. Alt gn


sonra memleketine mteveccihen Msr terkedecekti.
Evvel Msrn arsn gezdi. Sokaklar darack,
dkknlar babaa, esnaf ise komuluk oynayan
ocuklar gibi peykelerin stnde birbirleriyle konuuyor,
106 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

akalayorlard. Bunlar, dkkndan ziyade, kapaklar


ak braklm antika kutular gibi kk kk, sra sra
hcrelerdi. Bu dkknlarn iinde en ziyade kadn eyas,
kadn ziynetleri satlyordu.

Her yerde, her zaman kadnlar... Her ey onlara, her ey


onlar iin!

Hamzann da bir kadn var. Sevdii, tapt bir kadn.


Hem de eklen olsun kars!

Gene adam, bu vadide alabildiine inkiaf etmek


istidadn gsteren hissiyat silsilesini durdurdu. Sanki bu
tahassslerini Meryem, duyup ta can sklacakm gibi
ileri gitmedi.

Hekim Hamza, o dkkndan o dkkna giriyor, alyor,


alyordu. Mmkn olsa Msrn btn gzelliklerini
sevgilisine tayacakt. Saraya dnd zaman bu
eyalar kendi eliyle yerletirdi.

Hamzann Msrda bir ka mhim gezintisi daha vard.


Bir gn, inaat epeyce ilerlemi olan Ehramlar, bir
baka gn de Menfis mabedini ziyaret edecekti. Fakat bu
iki gezintiyi de mmkn olduu kadar muhitin dikkatini
tahrik etmeden yapmak istiyordu. Zira daha sokaa
kaca ayi olurken, sarayn etraf muazzam bir
kalabalkla kapanyordu. Onun iin kimseye
grnmeden, yalnz bir klavuzla gitmeye karar verdi. Bir
az dinlenmek, mtemadi mesaisinin verdii taab bir az
atabilmek iin bu gezintilere ihtiyac vard.

Ehramlara gitmek zre yola kt gn hava ok scakt.


Ak Budur 107

ehrin kalabalndan muvaffakiyetle uzaklatktan sonra


atlara binerek doruca inaat sahasna gittiler. Buradaki
faaliyet ta uzaklardan itibaren grlyordu.

Hamza, atn klavuza brakarak, yaln gnein altnda


karnca faaliyetiyle alan esirlerin arasna dald.

Tatan bir bidenin ykselmesi iin binlerce hayatn sel


gibi akp kaybolduu bu ldrc, zecr alma
karsnda ararak, bu ne yaman ikence, diye
dnd.

***

Esirler, stlerine kirli paavralar sarlm birer iskelete


benziyorlard. Bu kirli paavralar, onlarn kendi
derilerinden ibaretti.

plak, rplak vcutlarnn yegne libasn tekil eden


bu deriler, o kadar kirlenmi, kh kam darbelerinden,
kh talarn at berelerden yle mstekreh bir hal
almt ki, nesicleri [Dokunmu, nescolunmu. ]
hakikaten tabi manasndan km, mlevves bir paavra
manzaras almt.

Bunlarn gzleri, baklar da bambaka mahiyet almt.


Ftr ve midsizlikten, nereye ve niin bakt
anlalmayan korkak, akn, hatt tazallm ve itik
hislerinden bile uzak, bo, fersiz, ifadesiz nazarlarla
bakyorlard. Bunlar, adeta beeriyetin tabi haklarndan
insilh etmi, insan olduklarn bile unutmu ve
hayvanlam mahluklard.
108 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ellerindeki krbalarla bu sry tahrik eden azl


muhafzlarn, ikenceden ve zulmden, uuru boaltlm
bu esirlerin aralarnda dolamalar, srtlarna lzumlu
lzumsuz krba yemesinden daha az korkun deildi.
Zira bu azametli dolamalarn, o kadid vcudlara sald
korku, bunlar fevkalbeer bir gayretle almaya
sevkediyordu.

Hamzaya bu hazin manzaradan elem geldi. Ka


zamandr merakla bekledii bu gezintiden daha ilk
admda piman oldu.

Bir hkmdar hayat ile bunlarn, bu esirlerin hayat


arasnda yaradl itibariyle ne fark vard? urada, gz
nnde snen binlerce hayati, Firavun, nasl ve hangi
vicdan salhiyete istinatla dnmyordu. Kendi can
iin hazineler feda eden bu adam, neden bakalarnn
hayatna kymet vermiyordu.

Ne garib, kendi eteindeki bir tozun bulunmasna


tahamml etmeyen insan, bakalarnn srtna eki ta
yklemekte, nasl ve nereden gelmi bir hak ve imtiyaz
bulabiliyordu ? Hamza, bin trl fedakrlk ve me-
akkatlerle memleketinden gelerek, byle bir adamn
imdadna yetitiine teessf etti.

Bu dnceler onu, olduu yerde balam, ne ileri ne


geri gidebiliyordu. Gnein tahamml fersa harareti,
beynini kavuruyor, ate dken bu hzmeler sanki
bann stnde toplanm, gene adam ateten bir
heykel halinde olduu yerde tesbit etmiti. Sanki
Ak Budur 109

ayann altndaki kumlar bir saa bir sola gidip geliyor,


onu da hir rakkas gibi mihaniki hareketlerle iki tarafa
sallyordu. .

Hamza, byk bir cehd ile kendini toplamaya urat.


Artk zulmun bu canl ve mcessem lvhasn daha
fazla grmeye tahamml kalmamt. Bu ac
manzarann iinden bir an evvel kurtulmak iin Ehramlar
grmekten vazgemee karar vermiti. Geri dnmek iin
ban evirdii zaman, gzleri, kendisine lkayd bir
nazarla bakan bir esirin gzlerine iliti. Bu bak,
tekilerin korkulu ve gayr uur nazarlarndan bambaka
idi. Bunda, azim, tevekkl, ztrablar yenen edid bir
irade grnyordu. Bir an baktlar. Hamza, mnferid
ve herkesten uzakta alan bu esire doru, iradesiz bir
hareketle yryordu.

Esir mer ile Hamza


Arkada adn ne senin ?
Esir, Hamzann Arapa sorduu suali anlam olacak ki
tam bir Arap lehesiyle :

mer! dedi.

Arab esirlerindesin, demek?

Arabm, fakat esir deilim.

Hamza, bir an bu sze inanr gibi oldu.

Mademki esir deilsin, neden seni bu zorlu ide


altryorlar ?
110 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Esir, karsndakinin anlayszlna taaccub eder gibi


onu szd ve :

Senin anlayacan manada esirim; fakat kalbim, yani


hakik varlm her bir hrden daha azad, daha addr.
Hatta hkmdarnzdan da, senden de hrm. Ben esir
deilim delikanl... Esir, sizlersiniz. Zira siz, eref hret,
gurur, taazzum [Kibirlenmek. Byklk taslamak.] ve
tahakkuku iin haris olduunuz bin trl ibtilann, bin
trl zaafn kulu ve hizmetkrsnz.

Dman harite olsa, onu ezmek kolaydr; fakat


iimizdeki dmana are yamandr. Hariteki dmanlar
cismi tahrib eder, cana iliemez; ierdeki dman ise
can rtr, ruha aman vermez.

Esir sustu ve akaklarndan szlen ter hattn, parma


yukardan aaya yznden geirerek yere aktt, tekrar
ta krmaya devam etti.

Hamza, arm kalmt. Bu adamn tekrar ko-


numasn, sylemesini istiyordu. Fakat gene hekim, u
klksz, esirin karsnda adeta arp kalmt. Esirin
ehresinde sarih bir asalet vard; esasen Hamzaya alka
vererek ismini sorduran da bu mana olmutu.

Gizli olan manay gammazlayan ayna, simadan baka


ne olabilir?

ehre, kalbin iriliini ve rastln ifa etmekte asla


ketm deildir. Hamza, da, esirin yznde ruhan asl
izgiler grmt. Ona biraz daha yaklaarak :
Ak Budur 111

Elindeki kazmay brak ta seninle konualm! dedi.

Olmaz!

Niin olmuyor ?

Merak etme sana bir ey yapamazlar, ben muhafzlara


sylerim.

Olmaz eliyorum sana !

Korkma canm., bir ey diyecek olsalar bile ben


mdahele ederim.

Ben insanlarn muahazesinden [Azarlama. kma.


Darlma. Alay eder tarzda karsndakini kmseme.
Tenkid. ] korkmam, Allah Teldan korkarm. Eer ben
elimden kazmay atar da burada seninle, yahut herhangi
vazifemin haricinde bir ile megul olursam, insanlarn
itabna uramasam bile Allah Telnn muahazesine ve
hi olmazsa kalbimin itabna mstahak olurum. Zira
herkese vazifesini veren Allah Teldr, insanlar deil...

Beni bu zorlu ile mkellef edenleri, sen insanlar m


zannediyorsun ?

Hayr, hayr... Bil ki, Allahn tasarrufuna, insanlar birer


alettir. Beni burada ta krmaya memur eden Firavun,
yahut srtma krba vuran u biare muhafzlar m
zannediyorsun ?

Hayr, bu nasibi bana Allahm mnasib grm ve


onlar vastasyla da bu arzusunu tahakkuk ettirmitir.
Amma, senin gibi bir adama bu nasibi neden vermi,
diyebilirsin. Bu, onun bilecei itir. Bil ki Yaradann iki
112 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

trl hikmeti vardr. Biri aikr ki bunu, akl olan herkes


bilir, dieri de gizli hikmetidir ki, onun sebebini yalnz
kendi bilir.

Kim bilir vaktiyle ne kabahat ilemiimdir ki, beni


burada ta krdrmakla terbiye ediyor. Bil ki
sebepsiz hi bir ey olmaz. Btn ektiimiz
eylere vaktiyle biz, kendimiz mteri olmuuzdur.
nsana her ne gelirse kendinden gelir ve bakas
tarafndan maruz kald sitem ve cefalarla, gene
kendi amellerinin neticesini eker.
Binaenaleyh benim bu amelimin de mkteseb
[Kazanlm. Elde edilmi. ] bir vazife olduuna phe
etme !

Allah Tel istemedike kimse kimseye ne iyilik


ne fenalk yapamaz.
Hem, onlar, dediin de kim oluyor ?
Onlar da, her kes te, birer vazife ile tavzif olunmu
emir kullardr. Hakikatte ileyici ve buyurucu
Yaradandr; sade o...

Onun iin delikanl, beni, iimi terletmeye tevik etme.


Zira insan, mkellef olduu vazifede kusur ederse itaba
lyk olur, insanlar tarafndan muaheze edilip
edilmemenin ehemmiyeti yoktur, elverir ki o kimseden,
vazife ve nasibini veren Allah honutsuzluk getirmesin.
Mademki adma, esir, diyorlar esaretin icab ta krmak
ve bunun gibi zahmetli ilerde almaktr. Mademki
Ak Budur 113

esareti kabul etmiim, o halde onun icabatn da seve


seve ve kusur etmemeye alarak yapmay da taahhd
etmiim demektir. Kalbim, her nefes harektm teftiten
hali deildir; beni fiillerimden dolay o muatab [azarlama
] etmezse, gnlm daima msterih ve kaygusuzdur.
Elverir ki Yaradana kar sznden dnm olmayaym.
O benden honut olduktan sonra, ha ta tam, krm,
ha kaba dekte yatm, istirahat etmiim, bence ikisi de
birdir.

Ey, yeter artk, syletme beni... Hem benimle konuup


ne yapacaksn ?

Ben seninle konumak istemiyorum ki...

Esir gene sustu. Bandan akan terler daha oalmt.


Bu ter izleri, patlayacakm gibi kabarm damarlarnn
stnden atlayarak geiyor, yrtk, kirli gmlei bunlar
bir snger gibi emiyordu.

Esirin semav bir vecd ile nlayan sesi, hl Hamzann


kalbine batp kyor, gene hekim ne yapacan
bilmeden ona bakyordu.

Fakat esir, hi te bir az evvelki derun ve deerli hitabeyi


okuyan cokun adama benzemiyordu. Simas tamamen
kapanm, tabi ve skin izgilerle dolmutu. Tpk,
bulunduu muhite gre renk deitirerek kendini,
mtecessis nazarlardan gizlemenin yolunu bilen
bukalemun gibi, ser bir istihale ile deitirivermiti.
Hamza, en ummad yerde, en umulmayan bir azdan
iittii bu szlerden garib bir zevk, izah edemedii bir
114 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

incizab [cezb edilme, kaplma, ekilme. ] duymutu.


Gnlnde uyanan bu msbet ihtisaslar, esire bir az daha
sokulmakla ifade etmek istedi. Esir imdi hadid ve cidd
idi. Hamzann muhavereyi uzatmak isteyiini sezmi
gibi sert ve imekli bir bakla bakt.

Benden ne istiyorsun? Var iine git! siz kim, biz kim ?

Sizin bir tek ssl pabucunuz, benim gibi yz esiri


satn alr. Git kendi denginle konu., senin mevziin
esirler karargh deil, kibar meclisleridir. Buraya yanl
gelmiin delikanl...

Hamza, bu tavsiyeyi menf cihetten tatbik ederek


gneten ve heyecandan bitab dm vcudunu kum-
larn stne brakt. Deil koulmak, dlse de bu-
radan gidecek deildi.

Esir onun bu samim hissini okumu gibi birdenbire


tavrna mlayemet, sesine efkat doldu ve sylemiyle
balad :

Delikanl, bak u srtm krba darbelerinden ne kadar


sertlemi, nasrlanmtr. Grnteki bu edid esarete
ramen, hi bir yabanc eli demeyen, deil krba
zahm, [ Yara, ceriha ] hatta bir nazarn bile
rselemeyecei kalbim, yle bakir ve temiz bir akn
kararghdr ki, ite oraya, mtecaviz bir elin uzanmas
asla mmkn deildir.

Bam, vcudum, elim ayam sille tokat yiyebilir;,


fakat kalbime kimse el uzatamaz, oradaki zevki, hi bir
buyruk tatil edemez. Ben, u grdn vcud deilim,
Ak Budur 115

ben bir grnmeyen zevk ve holuum. Mademki gizli


olan hakik hviyetime tecavz imkn yoktur, O halde
ben nasl esir olurum ?

Benim bir tek muharrikim,[ tahrik eden, harekete


geiren. ] bir tek gayem, bir tek zevkim bir tek
Allahm vardr : Ak!
te ben, ona taparm; beni o idare eder, o ya-
atr.
Hamzann dudaklar da ihtiyarsz olarak ( ak, ak) diye
kmldad ve gzlerinden, haberi olmadan iki damla
dt.

Esir, gene adamn bu suziine pheli bir bakla bakt


ve muhatbnn zaafn sezerek hararetli bir sesle szne
devam etti :

Ak sen hangi manda kabul ettin de, ak, ak.,


diyorsun ?

Bir gzelin ilham ettii aktan m bahsediyorsun


yoksa?

Ak, bir gzele mukayyed [bal, kaytl, snrl. ]


grmek, onun hakikatna kar kfrdr. Bahvann,
bahe itinin dna att bir gl, glistann kemalini
ifade eder mi hi ?

Geri o glde de ltif bir koku vardr, fakat zamann


tagallbat [Zorbalklar, tahakkmler.] bunu ondan
arabuk alr, soldurur, mahveder. Fakat iti atlayp gl
116 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

bahesine girersen, orada, solan bir gln yerine, pembe


dudakl yz koncann almak iin mheyya [hazr hale
getirilmi.] olduunu grrsn. Senin gnln de o
zaman bu gllerden bir gl olur ve akn ebed bahar ile
lmezlerden olur.

unu bil ki, akn hakikati bulunmadka, hilkatin


maksudu ele gelmez ve insan aknn kemali derecesine
gre mkemmel olur. Hilkatin ve kinatn manasn
bulmak istersen ak bul. nk insan ak bulmak iin
dnyaya gelmitir. Hayatn sebebi aktr; mkevvenat ta
akn tekazas sebebiyle tekevvn [Vcuda gelmek.
Meydana geli. * ekillenmek. * Var olmak. ] etmitir.
Ancak ak bulandr ki, maksuduna ve hilkatinin
manasna kavumutur. Ak deyip te geme, zira kya-
met tarihine, bir hudud vardr, ama aka had ve gayet
yoktur.

Cismi gzel gsteren ruh ve aktr; akn taalluku ise


ruha ve ruhla husule gelen gzelliedir. Btn g-
zelliklerin menba- aktr; lkin ok kimselere ak
mkevvenat aynalarndan yz gstermitir. O, herkese
vastasz ve ryan olarak yz gstermez, meer ki o
kimse akn satvetinde kendini yok etmi, ak kesilmi,
yani onunla lm, onunla dirilmi olsun!

Birok kimseler grdkleri ve gnl verdikleri


gzellikleri ve holuklar bu mteayyin [Karar verilmi. *
leri gelen kimse. Eraftan olan kii. * Belli, ikr ve
meydanda olan. Taayyn eden.] vcutlardan zannederek
onlarn mesti ve sevdals olurlar. Fakat u demde ki bu
Ak Budur 117

vcutlar mahvolur ve akn hakikati tezahr eder o


kimse buna mlaki olunca, musavver olmayan hakikat
ona der ki : Beeriyet kirleri ve iktizalaryla zebun ve
mest olan sen, o gzellikleri bu vcutlardan sandn,
halbuki o gzellikler benim mutlak, gzelliimin
aksinden ibaretti. Asl benim, halbuki sen onlar asl
zannetmekle yanldn !

Esirin tekrar susmas, bir kle halinde oturan Hamzaya


biraz hareket verdi; sanki bu adamn szlerde yaad
dnyay deitirivermi, havas, mrekkebat [terkipler,
bileikler. ] lah bir nefhadan ibaret olan tanmad bir
seyareye [gezegen; gezen, dolaan. ] atlayvermi gibi
idi. Hi ummad bir kimse ile olan u ksack muhavere,
Hamza, iin karanlk bir gecenin bir imek akmasyla
aydnlanp, tekrar zulmete gmlmesi gibi oldu. O,
tekrar ve srekli bir aydnlkla nurlanmak istiyordu. Zira
Hamza, bu muvakkat fecir esnasnda, ruhunun
tanmad gizli bir kesini grmt. Bu kede, esirin
syledii ebed ve lyemt [lmsz. ] ak, inkiaf
etmemi bir nve halinde khne, metruk duruyordu.

Esirin szleri hakikat kadar doru idi. Zira Hamza,


biliyordu ki, kzib [Yalanc. Yalan syleyen. ] szler,
gnlde iz brakmadan geip gider. Rast ve sadk szleri
ise, kalb, mihenk gibi haber verir.

Esirin dedii gibi, hakikatin, kucana atlmak, orada


muhalled [Ebed. Dim. Bki. Srekli olarak kalan. ]
olmak ne cazib, ne doyulmaz bir hayaldi. Fakat bu hayali
tahakkuk ettirmek iin Meryemin akn feda etmek
118 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

lzmd nk iki ak bir kalbde olamazd. Halbuki bu-


ak onda, hkim ve yenilmez bir aaa ile tekaza [Baa
kakmak. * Sktrmak. * Hakkn isterken borluyu
zorlamak.] etmekte idi. Geri esirin szleri batan aa
doru idi, ne are ki Hamza, iin, Meryemin akna
hakikati bile tercih etmek bir emri muhaldi. Meryemsiz
Hamza, kn kamsn yemi bir aa gibi plak, kuru
ve mahsulsz demekti.

Hi Hamzay Meryemin akndan koparacak bir kuvvet


olabilir miydi ?

Gene adamn dima, bir taraftan bu hkmleri vermeye


alrken bir taraftan da esirin szlerine bigne
kalamyordu. Zira onlardan gnlne, bilmedii bir haz ve
tesell edici bir ifa hzmesi szmt. Bu ziyadar yoldan
esire doru gizlice ekildiini hissediyordu.

Gene hekimin insicam bozulmu dnceleri baka bir


safhaya atlad. Bir esir bu mnal nkteleri nasl ve ne
suretle renmiti ?

Syle bana mer, sana bu hakikati kim alad?

Yoksa, kendi kendine biten bir nebat gibi, btn bun-


lar kendiliinden mi buldun?

Bu sual, merin elinden kazmasn drd. Elleriyle


beraber btn vcudu da titremeye balad. Esirin
ehresi, hasret, ztrab, zevk ve ak ayn zamanda temsil
eden bir mahere dnmt. Ruhunu dudaklarna
balayan bir sesle :
Ak Budur 119

Ben, gne gibi ziyay kendinden nereden bir


varlk deilim. Ne bildim, ne buldumsa hepsini,
hatta kendimi, kendi hakik varlm da ondan,
kabilemin reisinden iktibas ettim. Onun vcudu
gneinden kaptm. Sana onun...
mer szn tamamlayamadan yz st dt bayld.

Demindenberi fevkalbeer bir kudret ve salabetle alan


esirin, en zaif, en hassas cebhesinin bu kabile reisi
olduunu anlamakta Hamza, tereddd etmedi.

Esirin aylmas uzun srmedi. Derin bir haz leminin


sarholuu iinde kendi kendine gzlerini at. merin
baylmas, Hamzann hekimlik gayretini tahrik ettii iin
hi olmazsa, bileklerini, kollarn ovmak suretiyle
iyilemesine yardm ediyordu.

mer gzlerini aar amaz, ba ucunda onu grnce, bu


rikkata [acma; incelik; yufka yreklilik, yumuaklk. ]
glmsedi ve Hamzann avular iindeki ellerini
yavaa ekerek :

zlme delikanl, bana il fayda vermez; benim


dermanm kendi derdimdedir.

Dedi ve gene hekimin itimad veren samim teces-


ssnden kurtulamayacan anlam gibi, daha o bir ey
sormadan, macerasn sylemeye balad :

Ben bir tacirdim. Memleketim buraya ok uzaktr,


senede, yahut bir ka senede bir ticaret etmek iin ap
denizi kylarna gider gelirdim. Gene bir defa kervanla
120 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

henz gelmitik ki, birdenbire bir karklk oldu,


Araplarla Msrllar, arptlar bu esnada ben de esir
dtm. Tam iki sene oldu, Allahm bana burada ta
krdryor. Fakat unu da bil ki gnlmdeki zevk, lsz
bir mebzuliyetle beni her eyden mstani etmektedir.
Yalnz hasret, yalnz o, ite bir eye benzemiyor. Bu
gzlerin hakkn hi bir zevk deyemiyor.

Hamza, alayacak kadar mteessirdi. Esire son bir sual


daha sormak iin ellerini tuttu. Bu sefer mer kendine
uzanan bu dost ellerin iinden, bir aa kadar
sertlemi, atlam, btn evsafn kaybetmi ellerini
ekmedi.

Nerelisin mer ?

Hayreliyim !

Hamza, taaccbden bir an kekeledi. Hemen kendini


toplayarak acele ile :

Ben de Hayreliyim! dedi.

kisinin de baklar, birer sorgu engeli gibi birbirine


kenetlenmi kalmt. Hamza, bu garib bulumann
zevkiyle :

Ben hekim Hamzaym, sarayn ba hekimi., dedi.

mer, rikkat dolu bir tebessmle glmsemiti.

Seni tandm imdi delikanl. Bir ka defa aramzda


ismin gemiti.

Kiminle ?
Ak Budur 121

Airetimin reisile...

Hangi airettensin ?

Ebettar aireti...

Reisi kimdir?

Taaccb etmek sras mere gelmiti. Nasl oluyordu da


bir Hayreli, bunu bilmiyordu ? mer, Hamzann merakla
alm gzlerine bakarak :

Yusuf, Yusuf ! dedi.

Hamza, memleketinde sanki bu ismi iitmemi miydi?

Hem yzlerce defa... Yusufu herkes bilir, herkes


severdi... Fakat Hamza, Meryemin sevdasndan, biraz
evvel merin sayp dkt unsur ve beer kaytlardan
vakit bulup ta bir kerre bile, herkesin sevdii Yusufu
grebilmi miydi ?

Onu tanmyor musun ?

merin bu sualine Hamza, hayr, derken, yznn


utantan kp krmz olduunu hissetti.

Yusufun yzn grmenin kymet ve saadetini, o,


Msrn llerinde mi renmeliydi?

Gene hellime bu airet reisinin ruh kemli, merin


vcudundan aikr olmutu. merin vcudu seli,
Yusufun gnl deryasna mnteh [Sona eren. Son. Bir
eyi tamamlayan. Biten] oluyordu. Hamzann vcudunu
kapan bu sel, ona imdiden bu deryann inci ve mercan
hzinelerinin kapan amt. Amt, fakat Hamza, bu
122 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hzinelerden istedii gibi istifade edebilecek miydi ?

Zira Meryemin sevdas, onun elinin, kolunun kav


kemendi idi. Hi Hamza, bu ibtildan ba ekip, kendini
o deryann nihayetsiz derinliine brakabilir miydi ?

Fakat merin, hakikatin hudutsuz azametinden kopup


gelen szleri ve gnlnn zevki tuyan da, Hamzaya
yabanc ve rak grnmyordu.

Ne tuhaf mer, Hamzaya ne Msrda bulunuunun


sebebini, ne de memleketinin haberlerini merak edip
sormuyordu.

mer, bak ben sana bu kadar sualler sordum; hlbuki


sen, yurdunun haberlerini bile sormuyorsun?

Sen Hayreden kal iki sene olmu; ben kal daha iki
ay oldu. Sana taze, yeni havadisler verebilirim.

mer gnlnn sziini toplayan bir adam sonra :

Benim sana soracam yegne sual, Yusufa aid


olacaktr. Mademki sende buna verilecek cevap yoktur, o
halde neyi soraym?

Beni dnyada ondan baka hi bir ey alkalandrmaz;


yalnz onu tanr, onu bilir, onu grrm., ben onun
yank bir sevdalsym.

Birden bire balayan bir davul sesi, btn sahay


dolduran esirleri birbirine kartrd. Her biri, ellerindeki
kazmalar, tokmaklar, krekleri atarak, yemek da-
vulunun sesine doru komaya baladlar.
Ak Budur 123

mer de, sanki Hamzadan kamak iin frsat


bekliyormu gibi bir kelime sylemeden sratle bu kafi-
leye kararak kaybolup gitti.

Hamzann: Dur gitme mer! diye baran sesi, esirlerin


uultulu grltleri arasnda, denize den bir damla
gibi iz brakmadan yok oldu.

Bir anda btn saha boalm, Hamza, lde tek bana


kalmt.

Gene hekim saraya dner dnmez Firavunun yanna


kt. Hkmdar neeli idi. Onu :

Bu zamana kadar Ehramlarda mydn Arabn iftihar


Hamza, canma can katan delikanl! diye karlad.
Hamza, yirmi gndr Firavunun minnetle kendisine trl
trl iltifatlarnn ganisi olmutu. Fakat imdi bunlar
dinleyecek vakti yoktu.

Hkmdarm, sizden bir ey istiyorum, dedi.

Syle., ne istersen syle. Sen bana yeni bir can


baladn, ben de sana hazineler, mcevherler vereyim.
Elverir ki sen iste, sen syle! gnlerden beri sana neler
teklif etmedim.. Haydi hi bir eye ihtiyacn olmadn
farzedelim, ya o gzel cariyeleri redde ne sebep var?
Herkesin malmudur ki bu saraydaki gzel kzlar,
dnyann hi bir yerinde bulunmaz.

Firavun gene mutad hitabesine balamt. Hamzann


sabrszlandn anlayarak, bu defa ksa kesti ve :

Haydi, syle bakalm istediin nedir ? dedi.


124 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Bir esirin aff !

Bir esir mi, bu kadarck m ? Ben senin iin btn


esirlerimi affederim, kimdir bu esir, syle bakalm ?

mer isminde bir hemehrim!

Firavunun emriyle atllar, inaat sahasnda alan


esirlerin arasnda meri bulup getirmek iin hemen
uup gittiler.

Taze bir kz gibi hicabla uzanm Nile bakan pencerenin


nnde, Hamza, ile mer, sabahtan beri kar, karya
oturuyor ve iki dost gibi tatl tatl konuuyorlard.

mer arasra, stndeki temiz ve yeni elbiselere bakarak


oktanberi unuttuu bu tabi kyafeti yadrgayarak
glmsyordu. Bir gnde Hamza, ile merin aralarnda
yle bir anlama yle candan bir kaynama hasl olmutu
ki, beikten balayan rabtalarda bile byle derin ve iten
gelen bir dostluk olamazd. Hamza, bu hissini mere
syledii zaman o da ayni fikri teyid etmi ve :

Asl akrabalk, ruh arkadaldr. nsann kendi


manasn bulduu kimsenin yakndr; demiti.

Mesel Hamza, kendi amcasile, bu kadar hukuk ve kan


karabetine ramen, merin u bir gnlk dostluunun
binde birini hasl edememiti.

Bu ne acaib bir srd ki Hamza, esaretten kurtard bir


yabancya, en gizli, kendinden bile kskand srrn
tevdi etmi, Meryeme aid akn bandan nihayetine
kadar sylemiti.
Ak Budur 125

mer bu hikyeyi alka ile dinlemi, fakat hi bir


mtalea ilve etmemiti. Hamza, muhatabnn bu sessiz
dinleyiindeki manay az ok hissetmiti. Fakat
Meryemden bahsetmek, hem de, dostluunda lhi bir
kuvvet olan byle bir kimseye syleyerek tesellilenmek
ihtiyac gnlnde iddetle tekaza ediyordu. Hamza,
yalnz rya hadisesini sylememi, sz oraya dayannca,
bunu mere sylemeyi, Meryemi gaybettiini ahid
huzurunda itiraf etmek gibi telakki ederek susmutu.
Halbuki Hamza, merin asl bu husustaki tesellisine
muhtat. Maamafih o, teselliyi de aknda aryor, bu
akn azametine gmlerek, her menfi ve maks ihtimali
unutmaya abalyordu.

mer, daha Hamza, ile ilk buluularnda, ona hakikatin


yakasn ap, hakik ve lyemt aktan bahsetmekte ok
acele etmi olduunu anlyordu.

Fakat bu hareketinde mer de mazurdu. Zira Hamzann


yznde grd man yaknl, grm geirmi
olgun meri bile coturmu, iki seneden beri kimseye
amad gnln ona gstermiti. Ho merin
Hamzaya syledikleri, bu gnln muhtevasnn zengin
fihristine nazaran bir zerre bile deildi. Yusufun, insan
iki cihan zevklerinden de mstani eden ak ile yanp
yaklan, dolup taan bu gnlde daha neler, ne el
srlmemi hazineler vard.

Fakat o, bu kadarn da sylememeliydi. Zira Hamza,


henz sevgilisinin akndan rlm bir klf iinde
mahbustu. Ban bu an iinden karamyordu ki,
126 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

merin at lemi grp, hissetmesi mmkn olsun?


Onun, merin szlerini anlayp zevk etmesine bile im-
kn yoktu. Hamza, belki bir gn, hakikati gstermeyen
bir klf delip kar, yahut da ebediyen onun iinde
zebun olarak snp giderdi.

Fakat u muhakkak ki mer, bu gene adamda, hakikata


kar byk bir istidad ve itiyak, ruhunda bariz bir
ulviyet grmt. Hem Allah Tel meri kurtarmak iin
Hamzann vcudunu vesile intihab [Semek. Ayrp
beenmek. htiyar ve mde eylemek. * Bir ey yerinden
kmak. ] etmiti. Onun iin mer kendini esaretten
ekip kurtaran bu adamn selmeti iin lnceye kadar
ve elinden gelirse lmden sonraki hayatta da ne
mmknse yapmaya alacak, ona dost ve yardmc
olacakt. Zaten Yusuf mere ve daha nice yzlerce
merlere, dostluk mefhumunu izah ederken, insan
Allah Telya yaklatran, btn yaratlm olanlara
efkattir; halk Allahn ailesidir. Halka en sevgili olan,
ailesi iin fayda verendir diyerek, btn mahlkata
temil ettii umum bir dostluk fikri telkin etmemi
miydi? mer imdiye kadar kime fenalk etmiti ki
Hamzaya bundan bir hisse karabilsin ?

Elbette o, herkese olduu gibi, Hamzann da dostu


olacakt. Fazla olarak Hamzay, halaskar olmas itibarile
tebcil de edecekti.

Fakat zavall gencin, akn hakikati zevkini tadabilmesini


henz mkl gryordu.
Ak Budur 127

Meryem teranesi, gene adamn sinesinde alm


onulmaz bir yara idi.

Vakit le olmutu. Konumalarnn bitecei yoktu.


Hamza, ayaa kalkt.

mer, ben Yusufa bir armaan almak iin arya


gidiyorum. Geri Firavunun benim iin hazrlatt
eyalar arasnda ok deerli eyler var, fakat ben Yusuf
iin kendi elimle bir ey semek istiyorum. Sen beni
burada bekle. leden sonra seninle Menfis mabedine
gidelim. md ederim ki iki sene zarfnda bu muazzam
abideyi grmeye frsat bulamamndr.

Evet, doru., grmedim. Ho bu frsat bulmu


olsaydm bile, kendi gnlm mabedini dolamaktan, ta
ve topra ziyaret etmeye vakit ayramazdm,

Fakat mademki sen yle istiyorsun, gidelim. Hem artk


Msrda bir ka gnmz kald, deil mi? Firavun bu gn
ilk defa sokaa kacakm. Gzlerine mil ekilecek
esirler de senin efaatinle bu gn affediliyor. Allah seni,
iyi ilerin memuru etmi. Fakat bundan kendine gurur
hissesi karma. Sen ortada bir vastadan ibaretsin. Sana
den, hayrl ilerin memuru ellii iin Allahna
kretmektir.

Allaha kretmek te nasl olur biliyor musun? Onun


sana verdii iktidar fenalklarda kullanmayp iyi ilere
sarf etmek ve Yaradandan korkmak, iine karmamaktr.

yi kimseden iyilik, fena kimseden de fenalk zuhuru


tabidir dostum...!
128 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hamza, ile mer Menfis mabedindeler... Hava o kadar


scak ki nefes almak iin mklt ekiliyor, Msrn
hemen en scak bir gn..

Mabede girer girmez nisbeten serin bir hava onlar


karlad. Bu hava, ruhan bir tr ile mebu idi. Nereden
szd belli olmayan, gl, d aac, amber ve buhur
kokularnn halitasndan yaylan bir dalga, mabedin
havasn iba haline getirmiti.

Kubbeden sarkan dizi dizi kandiller, semav bir tuhfe


[hediye] gibi helecanla muallkta bekleiyorlard.
Pencerelerin rengrenk camlarndan akan sar, yeil,
krmz renklere boyanarak szan gne, mabedin
fezasn epevre kuatan bu kandillere, alaimisema
renkleri zammediyordu.

Buras, yz binlerce insann ruhan istinadgh olan


muazzam Menfis mabedi! mer Hamzay kolundan
tutarak ekti :

unlara bak Hamza.. u zavalllara bak! mid ederim


ki, sen bunlarn inandklar manaszlklarn giriftar
deilsin !

Atee, kze, taa, gnee tapan u yavan fikirlere bak


ta onlara ac...

Hamza, iin putlara tapmaktan vaz gemek kolayd.


nk bunlarn dzme ve ibtida vhimelerin [Vehim
veren, vesvese veren. ] mahsul olduunu zaten
biliyordu. Bunlara tapmaktan, kurtulmak bir ey deildi.
O, Meryeme tapyordu. te ondan vaz gemek muhaldi.[
Ak Budur 129

imknsz; olmas mmkn olmayan]

mer, Hamzann cevab vermek istemediini grerek


tekrar szne devam etti :

Ey, zislere, zirislere, Pahtlara, Hapilere, daha


yzlerce mabudlara ba koyan insan!

Nedir bu senin dar dncen, khne fikrin ?

nsan kendi hizmetkrna, kendi muhayyelesinin icad


ettii eylere tapar m ?

O insan ki, mahlukat iinde en kymetli eser, hakikatin


srr, hikmetlerin muammasdr, bal bana bir lem,
uzv, hiss ve manev tezahrlerile bir kinata bedeledir,
nasl olur da, kendi hayalinin dourduu maymunlara
bile tapacak kadar klr?

Tapacaksan kendi aslna tap, secde edeceksen


ona secde et! nk insan ancak aslna, hakikata
tapt zaman, insanln manasn iktisab etmi
olur.
Aslna tap, aslnn nnde secdeye var!
te bu secde, ne tazm ne de mid veya korkudandr.
Belki akn heybet ve istilasndandr ki, ba, ihtiyarsz
olarak yere der; bu yere kapannda zemini bile yk-
sek bulur ve tapmak iin daha, daha alalmak, daha yok
olmak, kendini unutmak ister.

te aczin iddeti iinde eilen bu ba, manada


ykselir ; zaten onun akyla kendini alaltan her
130 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ey ykselir, kymet ve mana kazanr.


leceini dnerek yaamak, kalb istirahat, kalb zevki
verir; fakat lm gibi yaamak, zevkin, istirahatn
kendisidir. te, Mabudu bilerek ve grerek tapan, ve
onun iin yere kapanan ba ta, kendinden lm, hakik
istirahata ve rahata kavumutur.

mer, tekrar ibadet edenlere szn evirdi.

Kalkn ey zavalllar!

Bo yere yerlere kapanmayn. Bu mabudlar sizden


de ciz, sizden de kudretsizdir. Taplacak,
bilinecek, grlecek hep hep kendi hakikatindir. O,
her mevcudun can, her mahlkun kt ve
kavutuu noktadr.
iten, gren, tasarruf ve tedebbr [Bir eyin sonunu
dnmek, tefekkr etmek. Mdebbir olmak, tedbirli
olmak. * Arkasn dnmek. ] eden sade o dur. Kinat
tedvir eden buyruk, onun iaretinden ibarettir. Onun
azameti, lye, hesaba gelmeyen bykl, gzlere
perde, onu grmeye muhkem hail olmutur.

Bu hakikat ki sizi ve beni ve btn mkevvenat,


iinden dndan sarm, azametine mstarak etmitir,
ite bu nihayetsiz byklk, onu gzlerden gizleyen
perde olmutur. Onu grmek isterseniz, akla banz
yere koyun. Onu grmek iin, gene onun ak nurundan
gzlerinize fer, gnlnze cevher isteyin. Suziiniz
beeriyetin ari olan gmleini yaksn, sizi asl
Ak Budur 131

insanlnza kavutursun.

Dnyaya ryan gelen insan, hakikatine da her e-


yinden soyunduu vakit varabilir.
merin gitgide heyecanlanmas Hamzay tela
drd. Geri arabca syledii iin szlerini hemen
kimse anlamyordu; fakat ne de olsa, sesinin samim
heyecan, mselsel ve takntsz bir ahenkle sylemesi,
etraflarna olduka kalabalk bir merakl kitlesi
toplamt. Hamza, tannmaktan korkuyordu. Hem mer
alenen onlarn akidelerini baltalyan szler sylyordu.
yle bir syleyile sylyordu ki tamamen kendisinden
insilah [Soyulma. Derisi yzlme. Syrlp kma. * Ayn
sonu gelme. ] ediyor, derun ve gizli bir lemin kasrgal
esilerinden haber getiriyordu. Fakat, Hamzann iki
gnlk dostu mer, ne kadar doru sylyordu. Hamza,
da, Arablarn taptklar putlar daima manasz bulur, bu
mahhus ve gayr mahhas mabudlara inanan halka,
baka bir seyareden batan yabanc bir mahlk gibi
hayretle bakard. u kadar var ki bu meseleyi ne fazla
dnmeye vakit bulabilmi, ne de onu kendi kendine
tebellr ettirecek selhiyeti kendinde grebilmiti.
Hamzann mer gibi bir dosta, dnya gecesini
aydnlatacak bir mealeli ele ne kadar ihtiyac vard.
Hamza, imdi, bu merd ve vefal arkada bulmasna
vesile olan Firavuna adet minnetdar idi.

Hamza, yava yava Omerin arkasn okayarak :

Haydi gidelim artk mer, ge oluyor. Yol uzak., dedi.


132 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

mer, dalgn dalgn Hamzann yzne bakyordu. Gene


adam tekrar etmeye mecbur oldu :

Kalk dostum, haydi yr.. Bizi aramaya kmalarn m


istiyorsun ?

mer kalkt, yolda tek tk konuuyorlard. Hamza,


kaybolmu anasn bulan bir ocuk gibi merin
refakatinden zevk duyuyordu. Ak ve doru szleriyle,
madd kymetlerden mstani mer., beer ihtiyalarn
insan sefilletiren, klten arpmalarndan kur-
tulmu, hasl unsur zaaflar yenmi, lh serhadde ayak
basm bir yolda...

Fesliene rselenmekten, d aacna atee dmekten


ne gam ? Bilkis bu mihnet, onlarn gzel kokularnn
daha ziyade meydana kmasna bir vesiledir. mer de,
esaretin ikenceli tazyki altnda, ruhunun gzel
kokusunu Hamzaya nefyetti. nk bu ruh, aslnda
temiz ve gzel kokulu idi.

Gene hekim, bu dncelerin tevlid ettii bir feveranla :

mer, senin dnyada mislin yok, ne ho, ne gzel bir


adamsn sen,.. Dedi.

Sus, sus Hamza.. Misilsiz olan, yalnz Allah Teldr.


Beni yaratan, benim gibi nicelerini yaratmaya
muktedirdir.

Hamza, bil ki Yaradann, sahrann kumlarndan ok


merleri vardr. .

Hem benim nemi methetmek istiyorsun ?


Ak Budur 133

Eer ekil ve simam methetmek istiyorsan, bu


taravet,[ Tazelik. Krpelik. ] en ok lnceye kadar srer.
Eer szlerimi methediyorsan, lm gelince bu da
kalmaz. Fakat, bende Allahmn akn grp onu
methetmek istiyorsan, ehadetinde sadksn; nk onun
letafet ve taravetine halel gelmez, hi bir suretle ona
zeval ve kesafet yoktur; nk o, odur.

Vaz getim, vaz getim seni methetmiyorum. Gece


oluyor biz hl yollardayz, onu dnelim. Hakikaten
gne oktan kaybolmu, llerin hisli ve mbhem
glgeleri iine dalp gitmiti.

Gnn son aydnl, gk yznde yeilimsi bir renk


halinde kalmt., Bu yeil gn kucaklad ehre
gittike yaklayorlard. Bu klar Msrn boydan boya
uzanm esmer, cazib vcuduna pskrlm benler gibi
latfet veriyordu.

Bu ziyadar noktalar, gk yznden gizlice kap gelmi


korkak yldzlara da benziyordu.

Saraya girdikleri zaman gece yars oluyordu. Hamza,


yatmadan evvel, Meryem, iin ald eyalar birer birer
eline alp bakt, tekrar yerlerine koydu. Bunlar, alnd
gndenberi hep byle okanyor, takdis olunuyordu.

Hamza, iin Meryeme aid olan her ey gibi, ona izafe


ettii bu ufack tefecik eyler de mukaddesdi...

Gene adam artk, sevgilisine kavuaca gnn


yaklamasyla bsbtn mteheyyiti... O kadar ki,
hisleri ve dima, Meryemden baka vadide ilememek,,
134 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ondan baka bir ey dnmemek sraryla deta muattal


gibi idi... Btn vcudu bu aka teslim olmu,, btn
varl bu sevdadan ibaret...

yle ya, u anda onu yaatan ne kalbi, ne dima ne de


mrekkebatndaki unsurlarn itidali... Hamzann btn
havsn bu ak durdurmu, ldrm.. Bu smit
mezaristanda yalnz bir ses var ! Meryemin sesi !

***

Hamza, ile merin Msrdan hareketleri pek aal


merasimle yapld. Kafileleri, evvelkinden daha kalabalk,
daha muazzamd. Minnettar Firavun, Hamzann
istirahat iin her eyi dnm, hi bir klfeti
esirgememiti.

Hareketlerinin ilk gnnden itibaren yolculuk, ev-


velkinden ok kolaylkl ilerliyor, adeta gnler, yar yarya
ksalm gibi abuk abuk geiyordu.

Bir an evvel Meryeme kavumak arzusu ve merin can


gibi yakn ve uyank dostluu, gnl sahifalarnn atein
ifadesi, hep bunlar, Hamzay tervih ediyor, zorluklar
duyurmuyordu.

Nili takiben Dimyata kadar olan yolculuklar esnasnda


grdkleri bedi lvhlar ne hotu. Artk on gnden beri
lde idiler. Fakat Hamza, vakit vakit arkada kalan o
mebzul gzellikleri, biri tekini unutturacak kadar
sevimli tabiat sergilerini hatrlyordu.

Sessiz, hatta nefessiz vadilere yaylm srlerin


Ak Budur 135

birbirine cevab veren melemeleri, ngrak sesleri ne


gzeldi! Onlar bu srlere ka defa tesadf etmilerdi.
Bir keresinde bir yamatan aa doru, iki sral inen
koyunlar, akar su gibi vadide birleerek bir hat tekil
etmi ve her hareketleriyle bu hattn eklini deitirerek
nihayet yeilliklerin arasna dalmlard.

Her taraf, gzel, gzeldi!

Belki de Hamza, her adm ile Meryeme biraz daha


yaklat iin btn gzergh onun fsunuyla
revnaklanm olarak gryordu.

mer, Nil boyu ne kadar gzeldi deil mi ?

Herkesin lmden sonra arad cennet, sanki onlard.

Hayr Hamza, hayr, ben sana cenneti iki kelime ile


syleyeyim: Cennet, gnl zevkidir. Bu zevke kavumu
olanlar, her yerde, her zaman cennettedirler. Cenneti
bulmak iin lmeye hacet yok! Esasen onu burada
bulamam olanlar, ldkten sonra da bulamazlar.

Beni korkutuyorsun mer...

Hakikata mteallik szler korkun olamaz dostum..


her ne kadar dndrc iseler de, mid ve tesellisi de
iindedir. Hakikattan korkma Hamza, zira yegne
fenalk grmeyecein dostun, hakikattir.

Korkulacak ey nedir, bilir misin?

Hakikati bilmemek ve yalnz cismin muktezasnn


zebunu olmaktr.
136 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ki dostun daha fazla konumalarna vakit kalmadan,


Hamzaya, can skacak kadar ikram eden Amazise her
zamanki teranesiyle yanlarna geldi.

Hekim Haza, bir ey istiyor musunuz?

Firavunun memurlar soluk almadan sra sra gelip


Hamzadan, bir arzusu olup olmadn sorarlard. l
ortasnda sudan baka ne istenebilirdi? Onlar da bunu
bilmekle beraber, Firavundan aldklar iddetli emrin
tesirile byle hareket etmiye mecbur oluyorlard.

Hamza, her zamanki gibi Amazisi gnderdi. Fakat artk


merle de konumadlar.

Bir mddet sonra bir menzile gelmilerdi. Herkes,


istirahatin verdii bir memnuniyet iinde neeli idi.
Birbirlerine yol hikyeleri, tesadf ettikleri garibeleri
arlatyorlard.

O kadar acaib, yar vah kabileler aracndan gemilerdi


ki, Hamza, hl bu intihalardan kurtulamyordu. Bilhassa
kendi muhitlerinden, kendi yaadklar evreden baka
bir lem olduunu bilmeyen kabileler vard. Bu, tabiatla
gs gse yaamaya alm ve tabiatlan insanlar,
bir insandan ziyade, uursuz bir cismin insanlamaya
zenii gibi, Hamzann yadrgad garib ve basit
hareketlerde bulunuyorlard. En ehemmiyetsiz bir eye
kar, fikr seviyeleri hayret ve korku izhar ediyor, kendi
akl lleriyle telif edemedikleri eylerden iddetle
uzaklayorlard.

Hamza, bunlardan bazsna tahta kutu iinde ekerli


Ak Budur 137

buday ikram etmiti. Fakat onlar, buday avucunla


verseydin yerdik, kutuda belki eytan vardr. Diye kabul
etmemilerdi. Hamza, bu vakay her hatrlaynda
glyordu. Gene glerek mere anlatt.

Glme Hamza.. bu kara cehalet, insanlarn hemen her


snfnda trl trl ekillerde tezahr eder.

Bu kk misali, hayatn her safhasna tatbik edebi-


liriz.

Mesel, kendi gayesinin hakikattan uzak olan mahdud


emberi iine taklp kalan her hangi meden bir
ehirlinin bunlardan mana itibarile ne fark vardr ?

Biri ibtida cehalet, dieri meden cehalet. Fakat netice


ayn.

Hatt yle akll geinen kimseler vardr ki, onlara


hakikatin parlak yzn ne kadar gstersen, ne kadar
anlatsan, arlar gibi dururlar, fakat ne grr, ne de an-
larlar. Belki, grlerinin ksalndan, en aaal
bedahati [an, erefi yce, yksek ve byk olan.] bile
tekzibe kalkrlar. Fakat sen bunlar mazur bil Hamza!..

Zira kii, cahili olduu eyin mnkiri olmakla


beraber, hakikati iitmek ve anlamak ta bir istidat
meselesidir. Ruhlar kk olanlar kendileri byk
te olsalar bir ey anlayamazlar.
zah et mer!
Yani demek istiyorum ki hayvanlk derecesinde olan
138 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kimselerin hisleri ve idrakleri kendilerine mahsus


dairenin darsna kamaz. Bunlar hayvaniyet hu-
dudunda ilerisini grmeye muktedir olamazlar.
Binaenaleyh, havas ve idrakleri mahsusat
basamandan yukar kmad iin kalbleri cehil
karanl ve uursuzluk damgasile mhrlenmitir
de ondan...
al Hamza, her iki dnya iin de al., cemiyetin ve
ailenin saadetine almak ta ibadettir. al Hamza,
zira insann kymeti, almann derecesiyle
mtenasibdir. Bak ben mesel memleketin en ok i ya-
pan tacirlerinden biriydim; fakat bu saym hi te kendimi
slah iin olan sayime (almama) ve kalb zevkime mani
olmamtr. Sonra Yusuf un bir nefes bo vakti yoktur.

Amazis gene Hamzay megul etmek iin geliyor ve


onun geliile de mer susuyor, Amaziz sylemiye
balyor. Bilhassa o, ln yakc havasile, deniz
kylarnn yosun kokulu tatl serinliini hasretle
mukayese ediyor. Bu gre Hamza, da itirak ediyordu.

Bu sahillerin gzellii, iveli bir kzn artc, mebzul


letafetiyle bezenmiti. Sanki bu fettan gzel, gz ap
kapayncaya kadar bir libasn karp, bir bakasn
giyerek mtemadiyen bezeniyor, kh ise rplak
kalyordu.

elale gibi ykselerek gelen dalgalar, bembeyaz


kpklerle dne dne sahile arpyordu. Nihayet en son
mehtabsz gece, geminin Gaze limanna girdii gece,
Ak Budur 139

sahilde yanan iki fenerin altn rengi akislerinin, gene bir


ban iki tarafndan den iki srma rg gibi sularda
alkalan ne gzeldi. Tabiat o gece, gizli bir uyku
dalnp gibi hlyal ve meali.

Gaze ehri, byk kk birok ziyal noktalarla


naklanm, zulmetleri bezeyen rusini bir ayin yapyor
gibi idi.

Sahilde, tek lk balk sesleri iitiliyor, bu mnferid


sesler bile o muhteem gecenin sknetini, tabiat saran
cerihasz sktu yer yer yrtyor, hrpalyordu.

Amazisin gevezeliiyle Hamza, hakikaten dalm,


avunmutu.

Hava bu gn rzgrl. ugutuftan dar kamyorlar. Bir


aydan beri devam eden yolculuklar, artk nihayete
ermek zere.. Hamza, mes'ut.. nk mid ve hlya
iinde. Hatt nereden bulduu bilinmeyen bu msbet
hirslerinin tazyikiyle mere, lde grd o ryay bile
anlatt.

mer ryay dinledi. Hamzann heyecanl intizarna


ramen :

Bunun cevabn Yusuf syleyebilir.. dedi ve baka bir sz


ilve etmedi.

Artk Hayreye varmak iin saatlik bir mesafe vard.


Hamzann bir gn bir gecedir su imek bile aklna
gelmiyordu. Bir an, yle bir hale geldi ki, uurla his,
irade ile muhakeme, mantkla muvazene arasndaki
140 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

btn mevhum izgiler silindi ve bunlarn hepsi birbirine


kart. Hamzann varln yakp ykan bu ihtillde,
Meryem, yegne hayatdar ve mecruh olmam varlk
olarak kald.

Hamzann kervan ehirden girerken, onlar ilk gren bir


atl muhafz, nc Menzere mjde gtrmek iin bir
duman paras gibi uup gitti.

Gene hekimin avdeti haberi, bir anda btn ehire


sirayet ederek halk ayaklandrmt. yle ki Hamza,
saraya giden yolu, grlmemi tezahrlerle geti. Onun
memlekete ayak basmas, her frsatta iyiliini grm
halk, deniz gibi coturup dalgalandrmt. Hamza,
sama soluna selm veriyor, herkesle alkadar oluyor,
tandklarn isimlerile aryordu.

Sarayda kald mddete halk onu meydanda beklediler


ve nihayet ayn iddetli nmayilerle evine kadar takib
ederek daldlar.

Hamza, byk avluda attan indi. Kap nne biriken


hizmetkrlar arasndan koa koa geerek Meryemin
dairesine girdi.

O da, herkes gibi Hamzann geldiini duymu, odasnn


kapsnda her zamanki tebessm ile, uzun beyaz
elbisesinin iinde melek gibi masum, harikulade
gzlerinin btn safvetile Hamzay bekliyordu.

Fakat bu manal yzn ifadesinde, Hamzann bekledii


hi bir deiiklik, hi bir tahassr ifadesi yoktu. Drt
aylk faslann, tapt bu yze, eskisinden fazla bir
Ak Budur 141

tahasss noktas bile zammetmemi olduunu gene


adam dehet iinde grd. Halbuki bu seyahat kendisi
iin, ne mtehalik, ne hr, ne vecidli bir devre olmutu.

Meryem, Hamzann aknln grerek, ona ellerini


uzatm, o da bu ellerle, btn ihtisasna, btn akna,
btn tuyanna ramen, bir dost, bir arkadatan fazla
bir hararetle musafaha etmeye cesaret edememiti.

Esasen Hamzann evvelce de Meryemin gyabnda


verdii iddet kararlar, ona kar daha cerbezeli, daha
cretli olmak niyetleri, bu byk siyah gzlerin kudreti
atei ile derhal eriyip, btn kararn nne katarak
srp gtrmez miydi ?

ite ayn sahneler tekrar balyordu. Bunda hayret


edilecek ne vard ? Hamza, neden midlere kaplm, ve
bu midleri hangi menbadan bulmutu? Meryemin
hislerinde kendi lehine bir cereyan baladn ona kim
fsldamt? Bilkis, grd rya, gayb leminin bu
hazin ihtar bile, bu midlerin stne gaibane bir sille
gibi dt halde, o gene, hereyi anlamamazlktan
gelerek, marazlemi midlerini kr krne takviye
etmiti.

Hamzann hasta haleti ruhiyesi, bu noktaya gelince


birden aksyor, ileri gitmiyordu.

Hamza, ile Meryem, kar karya, yollardan, Msrdan,


Firavundan, merden, hasl btn seyahat intihalarnn
hulsasndan sath bir ekilde konutular. Bu tafsilat
bittikten sonra, aralarnda konuacak mevzu da bitmiti.
142 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

O zaman Hamza, ruh bir buhranla, yeisini ve


midsizlini hulsa eden bir cmleyi saklayamayarak :

Skldn m Meryem, gideyim mi ? Diye sordu.

Ne olurdu gene kz hislerini biraz, nikahlamasn


bilseydi.. Halbuki ak ve drst cevab verdi:

Darlma Hamza.. Zaman olur ki ben kendi


mevcudiyetime bile tahamml edemem; kendimden bile
sklrm!

Hamza, drt ay kh mid, kh ftur, kh hasret ve


aresizliklede ok strab ekti. Fakat bu dakikadaki
elemi, mrnn hi bir ztrab gnyle mukayese
edilecek gibi deildi. Bu dakikadaki elemini lecek bir
l olamazd. Arkada kalan drt aylk hasret gnleri,
ona imdi daha ehven, daha msaadekr geliyordu. Zira
onlarda, biraz olsun mid, biraz teselli kokusu vard.
imdi ise bu hlya, hayal bir sura ile dalp boluklara
karmt.

Fakat Hamza, buna ramen gene ricat kaps arad.


Gene Meryemden uzaklamak iin kendinde kuvvet
bulamad. Zillet, tahkir, meskenet, gzya, onu
terketmekten daha kolayd.

Hamza sz anlamayan gnlnn mukavemet krc


ikramna, bu sefer de kar koyamad. Kendini cereyana
brakmaya karar vererek Meryeme cevab vermedi ve bu
suretle, korkun bir mahiyet almak istidadm gsteren
bahiste devam etmedi.
Ak Budur 143

Yalnz Hamza, btn kuvvetini derleyek:

Meryem, ister misin demin sylediim merin


airetine gidelim ?

Ebettar aireti ehrin hemen dndadr. Ben bu


airet reisini grmei ok merak ediyorum. Sen de vakit
geirmi olursun dedi..

Peki, Hamza, gidelim.

Ben imdi gidip amcam ziyaret edeyim. O vakite kadar


hazrlan, beraber karz.
Ak Budur 145

NC KISIM

Yusufun evini uzaktan grmek, Hamzaya helecan


vermiti. Buras bir katl, odadan ibaret kk bir
evdi. Binann stnde geni bir stun vard. Hamzaya bu
ev, kendilerinin her biri birer saraya benzeyen kaneleri
yannda pek mtevaz, pek sade grnd.

Meryem, de mphem bir heyecan hissediyordu. Bu


airete ilk gelii idi. Belki de bu yabanc muhitte,
tanmad kimseler arasnda sklacakt. Fakat hem
Hamzann arzusunu yerine getirmek, hem de onunla
ba baa kalmamak iin bu ziyareti kabule mecbur
olmutu.

mer onlar kapda karlad. Meryem, bu yank yzl,


muntazam beyaz dili adamn yzndeki itimad ve kalb
rahat veren manaya bakarak bir az ferahlad. mer
onlar, krk yllk bir dost gibi tehassrle [ hasret ekmek,
elde edilmesi istenen ve ele geirilemeyen eye zlmek,
kalben ve ruhen hissetmek] selmlad.

Ho geldiniz aziz misafirler... Gzm yollarda idi.


Meerse sana ne kadar almm Hamza...

mer, Meryeme de Hamza, gibi ismile hitab ederek


selmlad. Kzn bir az mtehayyir [am, hayrette
kalm. ] ve yadrgayan baklarn grnce, yar cidd,
yar ltife zahat vermeye mecbur oldu :

Sanki bu memlekette Meryemi kim tanmaz ki ben


bilmeyeyim ? Hem, yolculuumuz esnasnda Hamzadan,
146 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gndzleri terane, geceleri ninni yerine hep bu ismi


dinledim durdum. Yalnz Meryem, bizi bilmez! diye
glmseyerek, yol gstermek iin nden yrmeye
balad. Hamza, ile Meryem, de onu takib ettiler.

Hep beraber, ceylan ve kei derisiyle denmi uzunca


bir dehlizden geerek, sada, baheye bakan bir odann
aralk kapsnn nnde durdular. mer ieri seslendi :

Gelelim mi Sidi ? ki kymetli misafir geldi.

Bu sualin cevabn, ierden bir el filen verdi. Yusuf kapy


am, onlar ayakta bekliyordu.

Bir nefeslik bir zaman, Hamza, da, Meryem, de kapnn


eiinde kaldlar.

Hamzann gzleri, Yusufun musafaha iin kendisine


uzatt ele taklp kalmt. O, bu eli tanyordu.

merin dostlar, ocamz ereflendirdiniz,


buyurun...

Hamza, bu sesi de tanyordu.

Bu el ona, ryasnda ayn koynundaki yldz gsteren


eldi. Bu ses te ite sevgilin,, diye o iareti tekid eden
sesti.

Hamza, ne yanlyor, ne de evhama kaplyordu. Yusufun


eli, o elin kendisi idi. Hamzann hkm o kadar kat idi
ki, bu hususta ufak bir phe ve tereddd bile
geirmedi. Yalnz onu dndren, bu elin sahibine,
lde soramad suali hemen sorup soramamak
Meryemin sevgilisi kimdir? Diye Yusufun malmatna
Ak Budur 147

mracaat edip etmemekti. Kimsenin bilmedii bu srr,


onun bildiinde Hamza, phe etmiyordu. Sahrada o
semav hadiseyi iaret eden elin sahibi, mutlaka
Meryemin sevgilisini, Hamzann rakibinin kim olduunu
biliyordu. Esasen mer de bu rya hakknda sz
sylemei Yusufa brakmam myd ?

Fakat yazk ki gene adam, kalbini sktran bu tecesss


yenmeye mecburdu. Hi bu kadar srasz, bu kadar
damdan dme sual sorulur muydu?

Yusuf cevabiyle Hamzann tecesssn tatmin edecek


olsa bile, daha ilk telkide byle bir eyi sormak pek
abes olurdu.

Hamza, Yusufun bal bana bir lem olan ellerine


tekrar bakt. Zaten o geceden beri, bunlar asla
unutmam, hayr unutamam, onlar kendilerini
unutturmamlard. Bunlar hakikaten, dertleilecek, sz
sylenecek, hitab edilecek birer varlktlar.

Hamza, bu tereddd ve aknlk ann geirinceye kadar,


Yusufun eli musafaha iin onu bekledi.

Meryem, Hamzann bu duruunun ve ruh bir buhran


geirdiinin farknda olmad. Zira o da, anlalmaz bir
saikle sersemlemi gibi idi.

Hamza, Yusufla selmlatktan sonra, ancak ban


kaldrp bu asl ehrede lh bir tuhfe [Hediye, armaan ]
gibi akan manaya, bakt.

Yusuf, merin bir buuk aylk arkadal esnasnda her


148 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

vesile ile and Yusuf, demek ki, bir bakla gnlde


maher bir tel uyandran, varl muzmahil [km.
Darmadan olmu. Perian olmu. ] eden, tefekkr
kabzeden bu harika idi!

Hamza, merin Yusuf hakknda syledii szleri,


Yusufa nazaran snk, hatta yavan buldu. Fakat
merin de hakk vard. Yusuf, anlatlmaktan balater [Pek
yksek, daha yksek ] bir mucize idi.

merin aylardan beri Hamzaya alamaya urat ilah


mefkure, bu gzlerin bir tek banda hlasa edilmiti.

Yusufun geni omuzlarn ortasnda ykselen ba,


hilkatin esrariyle yklyd. Baklar, insana bir lhzada
hudutsuz bir vsatn kaplarn aarak sonsuz, derin bir
leme gtryordu. Kalarnn ortasnda, tesbit olmu
bir imek remzi gibi, iki mnkesir hattan mrekkeb
derin bir izgi vard. Sanki bu harikulde ehrenin btn
esrar bu kati hatt toplanm, istediine esrarn
gammazlyor, istemediinden de saklyordu.

Yusufun sesi Hamzann dncelerini tatil etti :

meri ne kadar memnun etmisiniz. Onun gibi ben


de sizi tehassrle bekliyordum.

Ziyaretiniz iin ne kadar ge kalm olduduumu


imdi anlyorum Sidi. Sizi Msrda tanmak, benim iin
yz kzartc bir keyfiyettir. Bu mlkat senelerce evvel
de olabilirdi. Gemi zamanma acyorum..

Her ey iin merhn bir vakit vardr ve o eyin vukuu,


Ak Budur 149

bu mukadder zamann gelmesine baldr. Danenin


baak olmas, bir muayyen zamann safahatna tabi
olduu gibi, insan da vaki olacak eyler vukuu anna
kadar bylece, zamann tekallbatna [Bir halden baka
bir hale deimek. ] maruzdur.
Sonra, gemi zamana acmak, onunla mukayyed olmak,
vakit ziyamdan baka bir ey deildir. Gemi de,
gelecek de insann mal olamaz, ancak yaanan nn
faydal geirmenin arelerini aramak lzmdr. nk,
gemi te, gelecek te, halin iindedir.

Yusuf szn tamamlar tamamlamaz mer, Hamzann


Yusuf iin Msrdan kendi eliyle ald murassa klc
getirdi :

Hamza, bunu msrdan senin iin almt Sidi! dedi.


Yusufun yznde ince ve manal bir tebessm dolat.:

Bana en gzel ve en kymetli hediye, merin vcududur.


Madem ki onu getirdiniz, ikinci bir hediyeye ne lzum
vard ? Maamafih beni hatrladnza teekkr ederim.

Bu kk hediye, ziyarete bir vesiledir Sidi !

Ziyarete vesile ve sebeb, sevgidir. Asl bahane ve


vesile, ondan ibarettir. Muhabbeti olann eli bo olamaz.
Zira sevgi, sebebin, vesilenin kendisidir Hamza...

Fakat bu kl, ayn zamanda dmanlarnza kar iyi


bir silh ta olabilir diye dnmtm.

Benim dmanm yoktur ki Hamza. hem ben hi silh


tamam. nk muhafz hakikatta tedbir deil,
150 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

takdirdir. Maamafih kul tedbir eder Hlk takdir eder ve


ancak olan, onun istediidir. Farzet ki sahrann btn
kumlar dmanm olmu, o, istemedike, hi biri
bir zarar yapamaz, zira mahlk, Yaradann bu
cihan meydanndaki tasarrufunun bir letidir. Emri
veren Hlktr. Bu emri tatbik eden, file getiren let
de insandr.
mer de daha Msrda iken Hamzaya byle sylemiti.
Yusuf ise ayn umdeyi ok keskin ve parlak bir talkatla
mdafaa ediyordu.

Yaradan, filiyle, kavliyle, gizli ve aikr tasarrufuyla


insandan zuhur etmitir. Binaenaleyh Yaradann gazab
da, ihsan da, insanlara gene insanlar vastasyla gelir.

te insan, Yaradann olan bu tasarrufu kendinden


bildii iin cahildir. Hlbuki bu tasarruf, onda emanet ve
ariyettir. Bir gn olup Yaradan bunu o kimseden alnca
ne tasarruf kalr, ne de vcud... nsan, fiilin, kavlin ve
tasarrufun hep Ondan olduunu bildii vakit Yaradan
bilmi olur.

Yani, kendi vcudunun hakikatta bir vasta olduunu


bilen, Yaradann varln bilmi olur. te insan bu
bilgiyi iktisab etmek iin yaratlmtr.

Bu bahis uzundur. Zira hilkat srrnn esasl bir di-


reidir. Ksmet olursa daha geni bir zamanda konu-
uruz.

Yusuf, dnceye dalan Hamzay tabi hailine ekmek,


Ak Budur 151

hem de hediyesinin reddedilmi olmadn bildirmek


iin :

Hekim Hamza.. Bu kl benim iin husus bir kymeti


haiz olacaktr. Zira o, sizin gibi varl aranan bir dostun
buraya ilk geliinin hatrasdr.

mer al onu, duvara, tam karma as! dedi.

Yusufun sz syleyii harikulde ahenkli idi. Bir ok


hkmdarlar grm, resm, gayr resm ahsiyetlerle
karlam, daima byklerin meclislerinde yaam,
hasl gn grm Hamza, bu sapsade kyafetli,
mtevaz samim, fakat rabban kudretle heybetlenmi
bir airet reisinin karsnda titriyordu.

Yusuf konuurken karsndakinin hislerinin inbisat


etmemesi, ruhunda ba dndrc bir tegayyr hasl
olmamas imknszd.

Hamza, da, Meryem, de, hemen hi konumadan bu


sesin, szlerin manasna gre brnd ahengi, semav
bir name gibi dinlediler. Hamza, bu sesin kudretli ak
karsnda, kalbinde dalgalanan, rakibim kimdir, sualinin
med cezirini bile hissetmemeye balad. Yusuf artk hafif
mevzulardan konuuyor, bilhassa Meyillini hikyeleri
anlatyordu. Onun neesi de ciddiyeti kadar cazibdi

Meryem, Yusufu yandan gryor, bu yze, ezel bir


bilmeceyi, kimsenin zemedii bir muammay halle-
decekmi gibi bakyor, hi bir hareketini gzden ka-
rmyordu.
152 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Yusufun baklar, faslasz zya huzmeleri dken bir


menur gibi, endaze ve hesab gelmeyen bir kuvvetle
karsndakilerin mevcudiyetlerine bol ve nihayetsiz zevk
dalgalar dkyordu. Bu ziyafetten Meryem, de
hisselenmiti; hatt o, bu meclisin en smit, fakat en
ar zevkine batmakla teferrd eden tek varl olmutu.
yle ki gen kz, bir gz ap kapama mddetinde, sanki
btn kinat dolam kadar mtehayyirdi.

Meryem, Yusufun szlerini, muhayyelesinin tebellr


etmi hakik nshas gibi dinliyordu. Meryemin arayp
bulamad hakikat ve birlikten, salhiyetle bahseden
Yusuf, gen kzn tecessd etmi mefkuresi idi.

Bir aralk Yusuf yzn Meryeme evirdi :

Airetimizi ilk ziyaretiniz deil ini Meryem, ? dedi.


Konuurken baklar birbirine demiti. Nazarlarn bu
arpmas Meryemi zeminden semavata, oradan gene
iddetle zemine att. Kz sadece:

Evet Sidi..

Diyerek ban ihtiyarsz bir hareketle pencereye evirdi.

Hamza, dnya iinde dnya olduunu, ancak masallarda


iitilen bir hurafe zannederdi. Fakat bunun bir hakikat
olduunu, imdi anlayordu.

Beer zaaflar ve ihtiraslarn arpmalyla donmu


hisleri, Yusufun harareti ile nasl gevemi ve onu bir su
damlas gibi berk bir sratla, bu, dnya iindeki kalb
dnyasnn gizli asumanna ekmiti. Bir aralk gz
Ak Budur 153

Meryeme iliti. Onun da yznde zevkten rlm kesif


bir nikab vard.

Hamza, Yusufa dnerek:

Sizinle olmak, cennette olmaktan daha gzel! Fakat


artk bize msaade adin de gidelim. Gece sarayda
bulunacaz! dedi.

Meryem, bu sze kar, ilk defa tazallmkr, Hamzaya


bakt. Yzn, tatl bir nefes gibi kucaklayan zevk hatlar
silindi ve bu gzel ehre hznle doldu. Hamza, bu
ikinci menfi nikab da kzn yznde grmt.

Fakat o, ilk defa sevdiine szn geirmekten zevk alan


bir zaferle, kzn yalvaran baklarn grmemezlikten
gelerek ayaa kalkt; onun kendisini takib eden ayak
seslerini, ak uyandran bir manay dinler gibi alka ile
dinleyerek yrd.

Biraz evvel, ayn yollardan Ebattar airetine doru


gelirken, sklacan dnen Meryemi, u ksack
zaman faslas, imdi oradan ayrlmaktan mtevellid
garib bir hzne brakmt.

Eve gelip saraya yetimek iin acele acele elbise


deitirirken, orada geirecei gecenin arln
dnerek imdiden yorulmaya balamt. Bereket
versin ki sarayda merasim ve ziyafet yaplmayacakt.
Hkmdarn kz Kamer sultann lm, bir zaman iin
olsun elenceleri tatil ettirmiti.

Meryem, kumral salarn telala rerken, bir taraftan da,


154 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Kamerin vasiyetini yerine getirmekle mkellef olduunu


dnyordu.

Bu gzel kz, lmnden bir ka gn evvel Meryemi


artm, elini kendi ateli avular iinde smsk
tutarak:

Sen dnyann en bahtl kadnsn!. Diye alam,


alamt. Kamerin o zamana kadar kimseye sylemedii
srrn, Meryem, kadnlk hissinin intikal kabiliyeti ile bu
tek cmleden anlam ve lm halinde yatan bu kz
teselli etmek, ona sevdii adam bulup getirmek, kendi
elile vermek saadetinden mahrum olduu iin
aresizlikten gelen bir yese dmt. Uzun zamandan
beri hasta olan Kamer, demek ki Hamza, iin lyordu.
Hem de byk bir duygu asaleti gstererek bunun
kimseye sylememiti.

Meryem, Kamerin derdini renmekten mtevellid


mellli hislerinin gzlerinde toplanan samim ifadesile
gene sultana bakt. Hastaln kavurduu bu yz ne saft.
Maraz bir hassasiyetle duygu lemi genilemi olan
Kamer, Meryemin yzndeki bu mfik ifadeden kuvvet
alarak:

Gelir gelmez ona syle, beni arasra hatrlasn!

Dedi.

Bu gnl faciasndan acaba Hamzann haberi yok


muydu? Fakat sevilen insan, ne kadar lakayd da olsa,
bunu bilmemesi imknszd. O halde Hamza, neden bu
gzel ve temiz kz bile bile lme srklemiti?
Ak Budur 155

Kamere acyp Hamzaya thmet koyan Meryem, gnl


gaddarlnda kendisinin yz Hamzay getiini hatrna
getirmiyordu.

Artk Hamza, gelmiti. Binaenaleyh Kamerin vasiyetini


yerine getirmek zaman da gelmiti.

Meryem, cariyeye seslendi:

Sidiye hazr olduumu syle!

Haber gittikten bir an sonra Hamza, geldi, fakat kapda


durdu, ieri girmedi.

Hamza, saraya gitmeden evvel sana syleyeceim var.


stersen imdi, istersen giderken, yolda syleyeyim.

Syle Meryem, dinliyorum.

Kamer Sultann lmn iittin mi?

Evet biare kz !

Ge acyorsun !

Ne yapmalydm?

Akna mukabele ve hrmet etmeliydin.

Hrmet ettim. Fakat elimden ne gelirdi onu sevmedim


ki mukabele edeyim? Sevilmeyen kimsenin akna
mukabele edilebilir mi Meryem, ?

Hamza, bu son suali, hrn bir kuvvet ve sevgilisinin bu


sitemkr suali hak etmi olmasnn verdii hnla
sormutu.

Meryem, byle bir sorguya r at iin kendini


156 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

sulu buldu. Hamza, doru sylyordu. Kendi de bu


zavall adamn akna hrmet ediyor, fakat mukabele
edebiliyor muydu ? O halde yapamad ve yapamayaca
eyi, bir bakasndan nasl ve ne hakla isteyebiliyordu ?

Hamza mteheyyiti. Sualinin, sevgilisini mahcub eden


arl, ona, zafer zevki vermiti. Gene kzn
pembelemi ltif yzne hasretle lgn gibi bakt. Fakat
her bir hissin fevkinde olan ak, gene adam, Meryeme
kar kazand u zaferden de gm aldrmad. Sevgilisini
zm olmak, onu iddetle piman etmiti. Meryemin
bir nefeslik istirahati iin, kabil olsa, bin yllk zahmete
katlanrd. Mkl bir vaziyete den kz kurtarmak iin
en iyi are bahsi kapatmak.

Gidelim artk ge oluyor. Dedi.

Gideriz, yalnz szm tamamlamadm.

Kamer sultan, sana sylemem iin bana bir sz emanet


etti : Gelir gelmez ona syle, arasra beni hatrlasn, dedi.

Hamza, ihtiyarsz olarak ac ac gld :

yle amma, bu anm, bir hasret zedenin vasiyetini


tutmak ve akna hrmet etmekten baka bir ey
olmayacaktr, bu anta derun bir alkann ibram
olamaz ki.. Fakat mademki onun arzusuna senin
dudaklarn tercman oldu, bunu senin emrin telakki
ederek yerine getireceimden phe etme!

Bir gnln iki sahibi olmaz Meryem. Beni bu hususta


mazur greceini biliyorum. Hem bu bahsi burada
Ak Budur 157

brakalm, yeter artk. Zaten Meryem, de bunu istiyordu.

Hamzann avdetini ge haber alanlar kapnn nne


toplanmlard. Trl trl szlerle etraflarn saran bir
kalabaln ortasnda saraya kadar gittiler.

***

Yusuf geri Ebettar kabilesinin reisi idi. Fakat civarda


bulunan btn kabilelerin sevgi noktas idi. Onun
mesaisi, umum ve ahenkdr, ahlak salaml zerine
kurulmu bir hayatn teminine matuftu. Muhitine
ihtiraslardan uzak, temiz, rselenmemi yekpare bir
skn lemi tesis etmiti.

Yusufun dostluunun en deerli bir sermaye olduunu,


btn yaknlar tadarak renmilerdi. Onun sevgisi, ka
kiiyi melf [Alm, huy edinmi. ] olduklar
fenalklardan kurtarm, onun mdahalesi, birbirinin
kanma susam mtehevvirlerin [Hiddet ve kzgnlkla
neticeyi dnmeden saldran. ] ellerinden hanerlerini
drmtr. Ondan gelen bir haber, bir selm birok
kimseleri, doru yola dellet eden bir rehber olmutur.
rmek zere olan kalpler, onun sevgisiyle hayat
bulmu, dirilmitir.

Birbirleriyle de de gelenler, bu sulh ve asayi


ocandan, iki candan dost olarak el ele karlard.

Bundan baka, Yusufun malen hayrhh olduu


kimselerin saysn da kimse bilmezdi. Yusufa babas
Malik bin Halimden byk bir servet kalmt; fakat o,
babas gibi debdebeli yaamaktan holanmad iin,
158 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

istedii gibi muhitine yardm ederdi. Malik bin Halim,


mal vaziyetinin msaadesinden istifade ederek olu iin
her taraftan hocalar getirterek tahsiline ehemmiyet
vermi ve bu bilgisini takviye etmesi iin onu, uzun
seneler komu memleketlere gndermitir.

Yusuf daha pek gene yanda iken, beyaz sakall adamlar


ondan akl danmaya gelirlerdi. Hatta Kocalarndan biri:
Sen mi benim hocamsn, yoksa ben mi senin hocanm
aklm ermiyor, derdi. Malik bin Halim marur ve ar
bal bir adamd, fakat o da gene olunun hayran
olmaktan ve iin iin onu takdir etmekten kendini
kurtarmazd.

Babasnn lmnden sonra Yusuf airete reis olmu,


fakat hayatn daha sadeletirmi, daha basit eraite
balamt. Civar airetlerin reisleri muntazam gnlerde
Yusufun evinde toplanrlar, kabilelerinin ticar, ictima,
bilhassa ahlk ve edeb cereyanlar hakkndaki
mzakerelerden sonra, hkmdara bu mzakerelerin
hlsasn bildirmek iin ilerinden birini gnderirlerdi.

Yusufun aireti, bilhassa iir ve fesahatta ok ilerlemiti.


Yusuf nazariyatc deildi. Takrir ve telkin ettii esaslar,
daima canl misallerle izah eder, bilhassa ahsnda tatbik
ve filen tahkik etmemi olduu umdeleri kimseye tavsiye
etmezdi.

Ebettar aireti, Hayrenin kalbiydi. Bu airette, Yusufu


mteaddid seyahatleri esnasnda takib etmi
yabanclarn says da mhim bir yekn tekil ederdi.
Ak Budur 159

Bunlardan biri, Yesribli Halildi. Yusufu takib etmek iin


anasnn babasnn, hatta Yusufun mmanaatn [engel
olmak. ] krarak, Yesribden kalkan kervana gizlice
iltihak etmi, o zamandan beri Hayrede yerleip
kalmt. Halil, lbali tavrl, szlerini dnmeden
syleyen temiz yrekli bir adamd. Konuurken kavga
eder gibi barmas, zorba ve teklifsiz halleri, hoa giden
hususiyetlerindendi. Yusufla ekseriya pencereden
konuur, szn daima tell ve yksek sesle sylerdi.
Hemen btn zntsn, ok sevdii kars ile,
ocuunun hastalklar tekil ederdi.

Yusuf, zevcesi Umml Bedr, klesi Mahbub ve Mahbubun


kars Sude ile otururdu. Yusufun, Billi diye ard
zevcesi Umml Bedr, ayn zamanda akrabas idi. Yusuf,
bu saf ve gler yzl ve ocuk ruhlu kadnla, ocukluk
refakatinin merbutiyeti, temiz kalbinin durgun ve
teressbsz [Dibe kmek. Tortulanmak, ayrlmak.
Durulmak. Szlmek. ] safiyeti iin evlenmiti. Umml
Bedr gzeldi de.. Fakat Yusuf kendi takn aknn
cevabn bu sade ruhta bulamayacan bildii iin
zevcesini olduu gibi kabul etmi, onun iin Umml Bedr
daima kaygusuz, neeli ve telsz bir mrle mesud
olmutur.

Yusufla ayn at altnda yaayanlardan biri de


Mahbubdur. Bu gene adama kim, kle, derse Yusufun
can sklr, o yz kere azadldr, derdi. Yusuf ona arazi
ve ev balayarak azad etmi ve evlendirmiti. Fakat
Mabbub, Yusufun yannda kalmay azadla ihtiyar
160 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ederek karsyla beraber bu atnn altnda yerlemiti.


Mahbub, kk bir ocuun anasna kar mecbul
[Yaratlm. Yaratlnda bir hl veya sfat bulunan ]
olduu zaaflarla Yusufa dknd.

Geri Mahbub da bir insand, fakat masum va mfik


mizac, dost, drst, namuskr hareketleri, onu ayan
hayret bir itimadn sahibi etmiti. Her muhite intibak
eder, kimseyi fena bilmez, dost, dman diye iki ayr
mefhum tanmazd. Onun, hakikatta Yusuftan baka
arzusu, ondan baka vcudu yoktu.

Gece gndz onun arzularna kar uyank ve fevkalbeer


bir hassasiyetle nigehband.[ Gzc, gzetici, beki.]

Mahbubun yegne zaaf, gezmek, elenmek, bilmedii


yerleri grmekti. Her elence meclisine Yusuf onu
gnderir, bir enlik, bir dn ihtimali konuulurken
Mahbubu da unutmayn ! derdi.

Mahbubun kars Sude, merin kzdr. Yusuf bu kzdaki


nsan hislerin ayan hayret tekmln takdir ettii iin
onu ok sevdii Mahbubla evlendirmiti.

Fakat Sude de bu fazileti Yusufun terbiyesinden bulmu,


onun telkin ettii, mahlkata efkat dsturunu kendi
kabiliyetiyle kartrarak, mkemmel bir insan numunesi
olarak meydana gelmiti.

Sude Yusuftan ne rendiyse, onu eksiksiz olarak tatbik


ederdi. Hastalara, ocuklara, garib ve muhtalara, hsl
kendinden yardm ve efkat isteyen her mahlka,
gaibane bir vecd ile atlr, kudretini son damlasna kadar
Ak Budur 161

harcard.

Sude, kimseden minnet ve karlk beklemez, ondan


yardm ve iyilik grenler, asla minnet ve kran
ykleriyle mahcub olup ezilmezlerdi.

Sude, sanki dnyaya Allah Telnn rahmet ve


rikkatinden gnderilmi bir mahlktu. Kalbi, bu cihann
btn ztrabn ve feryadlarn iine almak isterdi. Aleme
bir muamma olan gnl Yusufun ayaklan uundayd.,
zira Sude Yusufu, kendini bile dehete veren yenilmez
bir akla sever, fakat bu sevdasn, lemden saklad
kadar Yusuftanda gizlerdi. Sude gnln ve akn da
bakalarnn sinelerinde yaatrd.

merin kz Sude, ite byle, hislerine hkmedebilen


feragat ve fedakrlk timsali bir kadnd.

Yusufun dostluu ve sevgisi halkasnda, daha nice


Sudeler, merler, Mahbublar vard ki, o, her birini bir
fazilet ve ahlk abidesi olarak ilemi, yetitirmi,
hilkatin sinesine birer aheser olarak hediye etmiti.
Bunlarn her biri, kymette, fazilet ve kemalde, yzlerce
insana bedel kimselerdi.

Gene kz, grd andan Beri bir lhza karsndan


eksilmeyen bu baklardan korkarak gzlerini yumuyor,
fakat gzleri kapal iken Yusufun gzlerini daha
sarahatle gryordu. Meryem, ne yapdysa bu baklarn
tesirinden kurtulamad.

Yusufun airetimize hu ilk geliiniz deil mi


Meryem? derken, baklarnn kendi gzlerine bir an
162 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

deip kaan atei, hl gnlnde, hl dedii yerde


mstakard.

Bak, insana bilmediini retir, bildiklerini de


unuttururmu. Meryem, de yeni bir ey renmi ve pek
ok eyler unutmutu. Belki de bu unutulanlar
kafilesinde, bizzat kendi de vard.

Meryem, yeni bir ey renmiti, bu muhakkakt. Fakat


rendii eyin mahiyetini bilmiyordu.

Gene kz o gece alad. Fakat o, bu gzyalarnn da


mahiyetinden habersizdi.

***

Hamza, meri akam yemeine armt. Fakat


kendisi, Hkmdarn gsterdii bir lzum zerine
sarayda kalmaya mecbur olduu iin, misafiri arlamak
ii Meryeme kald... Meryemle mer, zaten ahbab
olmulard. merin grne nazaran Meryem,
hakikatin gzel yz saklanmayacak aten bir
kabiliyetti. Geri mer Hamzada da mna yaknl
grerek, esarette ta krarken ona munis olmu, bir
cinsiyet ibramiyle [Israrla rica etmek. Usandrncaya
kadar zerine dmek. * Usandrmak, yldrmak. * pi
salam bkmek. * Muhkem klmak. ] gnln amt
fakat bu cinsiyet ve mana biliiklii Meryemde, olanca
vuzhile kendini gsteriyordu.

Meryem, bugn merin Yusuf tan bahsetmesini istiyor


fakat heyecandan buna nasl bir girizgh bulacan
bilmiyordu. Nihayet:
Ak Budur 163

Yusuf niin gelmedi mer? Dedi.

Fakat bu tepeden inme sualini kendi de beenmedi.

u kadar var ki mer szn eklinden ziyade, ifade


edilmek istenen manasna ehemmiyet verdii iin
Meryemin sualini yadrgamad. mer iin Yusufu
sylenek zaten bir ihtiyat. Bu sorgu onu canlandrd.

Megul de ondan, Meryem, her alayann gznn ya


onu gider. Airet gaileleri ondu, ahsi mracaatlarn
tatmini onda.. Boy vakitleri de tefekkrle geer. Sunu
onu nasl anlatabilirim ki, Yusufun gnl, ezel ak
ateinin ocadr. Onu bilmek ve sylemek, yaln
zirveleri amaktan, daha gtr.

Yusuf bizden bir ey beklemez ve istemez; zira onun


hi bir eye ihtiyac yoktur. O yalnz, telkin ettii hakikat
umdelerinin nemalanm, smblelerini devirmekle
zevklenir. O, ya istifade etmeliyim, yahut da
ettirmeliyim der.

Yusufun manasz megaleleri ve zevkleri yoktur.

Maamafh Meryem, onun, u izah ettiim byklklerinin


fevkinde, akln uzanamad mestur bir vehesi vardr ki
onu bilmek iin Yusuf olmak lzmdr.

Yusuf daima tahassr iindedir, fakat hasreti kimedir, bu


bilinmez. Ona k derler; fakat ak kimedir bu da
bilinmez.

mer, belki de daha ok eyler syleyecekti. Fakat


Meryemin bir sonbahar yapra kadar sararm cehresi
164 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

onu ikaz etti ve sustu.

Bu burumu yzde, canl iki siyah gz mere

Daha, daha! Der gibi yaranarak ve yalvararak bak-


yordu.

Fakat mer bu atei alevlendirmeye korktu ve


sylemedi.

***

Meryem, artk gnln tefti edemiyordu. Bu gnl


evvelce tand souk, avare, ba bo gnl deildi.

Orada, gnden gne byyen dehet engiz hakikati artk


rt bas edemiyordu. Gne nasl klf iine
saklanamazsa, bu satvetli hakikat ta, inkr etmekle tevil
edilemez saklanamaz bir hale gelmiti.

Bir hrsz, faraza hurma alan bir kimse, bu hareketini


bakalarna kar inkr edebilir; fakat byle bir su
ilemediine bizzat kendini inandrabilir mi? Meryem, de
imdi kendi kendinden hesap sorunca, boynunu
bkmekten ve zamirini itiraf etmekten baka are
gremiyordu.

Meryemin gnl artk bo ve aktan tehi deildi. Bu


gnln imdi bir sahibi, bir hkmran vard: Yusuf !

Yusuf onu btn azametiyle istil etmiti. Meryem,


gnlne bakt zaman orada, ondan baka bir varlk
gremiyordu.

imdiye kadar avare bir kelebek gibi, kokulu kokusuz hi


Ak Budur 165

bir iein sinesini intihab etmeyen bu gnl, nasl


olmutu da mkltsz, mcadelesiz, zorluksuz,
Yusufun gnl maherinde konuklamt?

Meryem, gnln saran bu ihtillden korkarak bir keye


sinmi, bu hakikati bu gne kadar kendine bile itiraf
edememiti. Fakat artk, onu, ister istemez, her bir
zerresinin ahid olduu bir kalabalk huzurunda ilan
ediyor, itiraf eyliyordu. imdi, Meryem, saklasa da bu ak
kendi kendini itiraf edecek, kendi kendini f edecekti.
Zira gene kzn her bir damar ayr bir kalb gibi iddetle
Yusufu syleyerek atmya balamt. Meryemin imdiye
kadar hi bir tarafa taklmadan muallakta bekleyen
gnl, nihayet aradn bulmu, akn bizzat kendi
tarafndan yakalanmt.

Mtemadiyen deien madde, bir taraftan inhilal, bir


taraftan teekkl eden eya, bunlarn hepsi, Meryemin
gnln kapacak kuvvete malik olmayan eylerdi.
Meryem, ak, akn manasn aryordu; ite aradn
bulmutu.

Ak, ebed sanatkr!

Ancak ona zeval yok. Her eyin terkibi ondan, her


eyin mayesi o, her ey onun huruundan kopmu, her
mevcudun can, varl, manas, ibtida ve intiham o... Arz
paralansa, onu istihlaf [Halef brakmak. Birisini kendi
yerine geirmek. Kendi yerine bakasn tayin etmek.
Kuyudan su ekmek. ] edecek yzlerce seyyare, bu
aktan zuhur emrini bekler. O olduktan sonra Ademle
166 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Havvann kssas hi te bitmez, tekerrr eder durur. Her


eyin bir nihayeti vardr, onun asla.

Meryem, alamak istiyordu. Fakat onun sevdasna kar


gz ya ne olabilirdi?

Bulutlardan nem kapmak, denizlerden bir damla almak


gibi bir ey... Gene kzn btn mesameleri birer gz
olsa ve her birinden binlerce ya dklse, gene bu ak
ifade ve izah edemez, gnln saran bu atein bir
zerresini sndremezdi. Ne gz ya ne feryad, hi, ki
[arka blmde olan ] bir tezahr, kabna smayan bu
ahlanm kuvvete bir ifade, bir remiz olamazd. Ak
aktan baka hi, amma hi tarif eden yoktur. merin,
Yusufu bilmek iin Yusuf olmaldr dedii gibi, ak
sylemek, ak anlamak ve anlatmak iin de ak
olmaldr. Bir eyin hakikati olmaynca o ey, hakkiyle
nasl bilinebilir?

Gene kzn btn varln yakan bu gizli aktan henz


kimsenin haberi yoktu; gnlndeki kyameti, hayretengiz
bir tuyanla tap kabaran bu sevday muhakkak ki
yalnz ve yanlz Yusuf biliyordu, bu gnl kyametini
koparann ondan haberi olmamas kabil miydi ? Onun
ak ocandan srayan bir ate bu gnl tututurmutu.

Meryem, ak kuvvet ile Yusufun kendi hakkndaki


hislerini tecesss ediyor ve kanaatlerinde aldanmadn
gryordu, nk bunlar, aldanmayan ak teyid
ediyordu.

Beer anasrn muhkem bendinden ekip kurtaran, onu


Ak Budur 167

ufuksuz dnya, hudutsuz cihana ulatran aktr. Yalnz,


yalnz odur. Aklla renilebilen btn kisb ilimler, ak
ilminin mebadis'ne [Mebdeler, balanglar, ilk unsurlar.
* ekirdekler. * Prensipler. ] bile varamaz. Bir ilim ki
dnyann krndan [Kra, kabua dair. D yce ait ve
mteallik. Yznden. Derinden ve esastan olmayan.
Knh ve esas olmayan. ] tecavz etmez, o ilmin ce-
hilden fark yoktur. Akln bildii ve bildirdii ilimler
anasr hududundan ileri geemez, nk yanar. Halbuki
akn talim ettii ilimde, mtenahiyet [sonu belli olan,
snrl. ] ve kyasat [Benzetme ile olan. * Genel kaideye
uygun ve muvafk olan. ] kokusu yoktur, zira ak hakler
[toprak] gibi zemin zre seyr etmez ki ona arza ve
hudud tasavvur olsun! O, taalluk ettii vcudu da
kendine benzetir; kendi gibi lah ve lyemt [lmsz]
eyler...,,

Meryem, bir gece Yusufun perakende olarak syledii


bu szlerini, kendi kanaatlerinin icmali, dncelerinin
derlenip toplanm hulsas olarak dinlemiti.

Bu konumadan sonra Yusuf baheden ieri girmek


zere ayaa kalkm, Mahbubun yolu aydnlatt
mealenin, nda hep beraber yrmeye balamlard.
Mealenin arkadan gelen kuvvetli evki, Meryemin
bann glgesini, Yusufun tam arkasnn ortasna,
aksettirmiti. Salarnn, ban tabi hududundan darda
kalan dank ksm, Yusufun arkasna izilmi gibi tel
tel seiliyordu. Meryem, bu mcessem levhay bahenin
karanl silmeden, Yusufun vcuduna intibak etmi
168 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

olan hayalinin kaybolduunu grmeye vakit kalmadan,


gzlerini yumarak geri dnd zaman bir adm arkadan
gelen Hamza, ile gs -gse arpt. Gene adam bu
teln sebebini bilmedii iin ararak:

Ne oldun Meryem, ? diye sordu. Kz ;

Bir az daha bahede kalmak istiyorum, dedi.

Meryemin bu sz samim deildi. O, sevdii eylerin


kaybolduunu grmeye tahamml edemezdi. Bahusus
Yusuf uzaklarken de arkasndan bakamyor, onu,
nazarn yetiemeyecei bir mesafeye kadar gzleriyle
takib edemiyordu. Yusufun atnn gittike klen bir
cisim gibi uzaklamas, yahud sokan bir zaviyesinden,
grnmeyen bir kesine gemesini seyredemiyordu.
te imdi de ayn hissin tazyikile ondan kamt. Bu
hareketler belki bir teselli, ruhunun kendi kendine icad
ettii tedafi bir telkindi; fakat ne de olsa, o, byle
tesellilere muhtat.

Meryem, imdi, snk ve bo hayatnn istikametini


deitiren ilhamkr ak, ruhunda cilveen inklbn
safahatn seyre dalmt. Yusufun ismini anmak bile bu
gnl ahlandrmt.

Meryemin Yusufla eriyen varl, muti ve teslimiyetkr


bir kabiliyetle yumuayan hisleri, ondan uzaklanca
birdenbire souyor, katlayor, adeta donuyordu. nkiaf
etmek iin gnein domasn bekleyen bir nvenin
itiyak gibi, gene kz, ne zamandan beri bu ak
bekliyor, bu ak iin yaamyor myd ?
Ak Budur 169

Bu itiyak, onu bulamamasnn verdii hrnlk, cemi-


yetten de edid bir akslamelle kamasna, teferrd
etmesine sebep oluyordu. Yusuftan baka Meryem, iin
kim olabilirdi? Onu ilk grd gnden beri, bu akn
nne geilemeyen incizabna doru, ba dndrcu bir
sratle ilerliyordu. Zaten Yusuf la bir mecliste: ak yolu,
gnl yoludur, bu yolda giden yolcu sensin. Bu
gitmekten maksat da kendini bulmak ona kavumaktr,
dememi miydi ?

Meryem, de berk [imek akmas. Parlama.* Yldrm. *


Zinetlenme, sslenme. * Tas: Tecelli-i lhiye ile
kurbiyyete mazhariyyet. * Ahmak olmak. ] bir sratle
san solunu grmeden gnl yolunu geiyor ve Yusufa
gidiyordu. Onun baka trl kendini bulmasna imkn
var myd ?

Yusufun aknda btn mkevvenatn hlsasn bulmak


iin kouyor, kouyordu. Meryem, artk hi bir kaytla
mkellef deildi. Zira varln saran bu ate, onun
Yusuftan baka herkese kapal olan kalbinden maada
[baka] her eyi yakp kl etmiti.

***

Meryem, Yusuf bize niin bu kadar seyrek geliyor ?

Bilmem ki Hamza...

Bu akam amcam gelecek, eer erken giderse Yusufa


gidelim.

Niin cevab vermiyorsun; bir iin mi var? Ben kendi


170 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hesabma onu gremeyince byk bir eksiklik


duyuyorum. imdiye kadar onun icazkr nefesi iden nasl
da uzak yaamm ?

Peki Hamza gidelim.

Hamza Yusufu grmeyince byk bir eksiklik hissettiini


sylyordu. Meryem ne desin, o ne sylesin? Gene kz
Hamzaya hislerini nasl izah edebilirdi? Neden Hamza
Yusuf hakkndaki hislerini Meryeme sylemi te, o kendi
hislerini Hamzadan saklyordu? Geri Meryem
masumdu; nk akla ismetlenmiti. Meryem Yusuf
Hamzay telaa ve pheye drecek hi bir ey
istiyemezdi bu ak temiz, tertemizdi, fakat gene kz
hislerinden Hamzaya bahsetse, o bu aktaki bykl,
phe yok ki anlayamayacakt. te bunun iin mmkn
olduu kadar Hamzann kendi hislerine aina olmamas
lzmd.

Meryeme bu dakikaya kadar, Yusufla aralarnda madd


bir irtibatn tahakkuku, bir fikir halinde bile gelmemiti.
O Yusuftan ne istiyordu? te ilk defa dnd, fakat
cevabn bulamad bir sual! Bostanlarn etrafn, her
geenin ieriye atlamamas iin al rpdan itlerle
rerler. Akn etraf da, ite bu gibi ibtida mlhaza
dikenleriyle evrilmitir; tak oraya girmek mkl ve can
yakc dnceler ve korkularla haillenmi olsun diye...
Fakat Meryem, ker kes gibi ne byle bir itten atlam,
ne de eteini eken bir dikene tesadf etmiti.. O, ilk
solukta kendini akn mutlak ve arzasz mihraknda
bulmutu. Oraya nasl ve nelerden aarak girmiti?
Ak Budur 171

Burasn kendi de bilmiyordu. Bildii bir ey varsa, o da,


herkesi ieri germiye brakmayan bu itlerin, onu bir
daha darya brakmayacak gibi etrafn rm olmas
idi.

te Meryem bu ak, farknda olmayarak Hamzadan


gizlemiti ve daima da gizleyecekti. Geri onun
Hamzaya kar bir gnl borcu, mkellef olduu bir
sadakat vadi yoktu ; bu izdiva oyununda her ikisi de
kaytszdlar. Fakat ne de olsa gene kz bu temiz ve
fedakr adamn akna hrmet etmeyi vicdan bir emir
telakki ediyordu.

Babas erken gittii iin Meryem sevinmiti; bu neesini


uzun zaman muhafaza etti. Yusufa giderken yolda
Hamza ile mutaddan fazla konutular. Gene adam bu
beklenmeyen scaklk karsnda mesuddu. Sk sk
ziyaretlerle etrafn dikkatini ekmemek iin airete ekseri
yaya gidiyorlard.

Yusufun odasnda Meryem her zamanki yerine,


amdann durduu rahlenin yanma oturdu. Umml
Bedirle Sude do onun yanna oturarak U kadn
konumaya baladlar.

Umml Bedr Meryemi ok seviyordu. O da bu sevimli


kadnn her halini, uysal ve ocuk safvetile dolu tabi
hareketinin her safhasn benimsemiti. Sudeye gelince,
bu hisli, fakat duygularna hkim kadnla anlamalar
daha derin, daha umull idi. Sude Meryemi uurla
seviyor, Meryem onu anlayarak takdir ediyordu. Esasen
172 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dedikodu bilmeyen Meryem, bu her biri bir fazilet rnei


olan insanlarn iinde bsbtn muhitin bignesi
olmutu. Meryem bu gece konumaktan ziyade Yusufla
Hamzann hararetle devam ettikleri szleri karmamak
istiyordu. Onun iin Umml Bedrin masum bann
omuzuna doru kayarak uyumaya hazrlanmasyla adeta
sevindi.

Yusufla Hamza hep konuuyorlard. Meryemin yannda


duran amdan, bu lahut geceyi aydnlatan bu yar erimi
memun titrek, mbhem ve sisli aydnl, odann
eyasnda geziniyor, Yusufun ehresine srtnerek
sanki taabbd ediyordu. Yanmakta kendi gnlyle
itiraki olan bu klm, yar erimi mumun etrafnda,
donuk gzyalar gibi damlacklar vard. Meryem uzand,
onlar ohad. Parmaklarnn ucu heyecandan buz gibi
olmutu. Zira bu bitmek, can vermek zere olan mum,
onu, yabanc bir dncenin gurbetine atmt : kim bilir
bu amdan bu mumdan evvel daha nicelerini byle,
sinesinde yakp eritmi,, nicelerinin yokluuna ahid
olmutur... Kz, ihtiyarsz olarak gzleriyle Yusufu arad.
Bak ztrab ve phe ile dolu idi. Kim bilir bu odada
Meryemden evvel, daha nice Meryemler gelip gemitir,
diye dnd.

Fakat bu bir dnceden ziyade tufeyli bir Hisli; her


maks hissin lm olan akn nnde bu menfi
dnce do abucak snp gitti.

Bu srada Hamza Yusufa, mehur mneccim Ebu-


nadire, hastalndan kurtulabilmesi iin arab
Ak Budur 173

imemesini tavsiye ettii halde, mneccimin, imeyeyim


de leyim mi ? dediini anlatyordu. Yusuf:

Yaamak, arab imek zevkinden mi ibarettir,, zavall


Ebunadir? dedi. Fakat ayblanmaz Hamza.. onun kalbinin
daha vasi manalar olmak iin istiab kudreti yoktur ki,
hayat telkkisindeki hkm de, bu ibtidai grten
ykselebilsin... .

Bu adamn, zamann byk limlerinden olduuna phe


yoktur; fakat ona lim demek ne kadar gln bir ey
deil mi? Zira ilim o dur ki, insana mkln
hallettirsin, kendisini tantsn ve bildirsin. Btn ilimlerin
ruhu, lmden sonraki hayatta kendinin ne olduunu ve
ne kymette bulunduunu bilmektir!

Bir ilim ki mahsusattan ileri gitmez, bu ilim, cehille


msavidir. Mahsus olan ve aklla idrk edilen ilimler
itibar ve zafdir; ruhun tekmlne hizmeti yoktur. te
byle, bir bardak arabn esaretinden kendini kurtaracak
azmi, iradeyi bile tesis edemez.

Hlbuki gnl hayatnn bir nefeslik zevkinde, flarla


arabn hsl edemeyecei zevk genilii vardr. Yaamak
zevkini, yiyip imciye tahsis etmek, ruhun zrtln,
hatt iflsn iln eder.

Kiinin kymeti, talebinin manasyla llr. Bir kimsenin


talebi sfl ise, kendi de yledir. Ulv ise kendi de ulvidir.

Esasen mahss olan varlklarn stnde durmak ve


onlara bel balamak bo bir emektir; zira mahss olan
her ey zevale ayak basmtr. nsann kendinden, kendi
174 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

benliini, kendi asln tecesssten vaz geip gklerdeki


yldzlar, denizin ve yerin altndaki mehulleri
aratrmas ne garibdir. Hlbuki ilk aratrlacak mevzu,
kendi ynl, manev hviyeti, arddr. Eer insan
dikkatini bu noktada teksif ederse ok eyler renebilir.
Fakat insann, Yaradann varlna temas etmesi iin,
akl kfi deildir. nsan, ancak ak nuruyla Yaradan
grebilir. Yoksa akln cz nuru, kll grmeye kadir
deildir. Eer an rabbani bir nur grmez ve ruhan bir
zevk tatmazsa, bil ki o ldr. te demin sylediin
gibi, hayatn zevkini bir bardak arabta veyahut meluf
olduu bir baka ibtilada farz ederek, onu terk etmeyi
lmle msav sayar.

Akl, kalb ilmini tefti edemez Hamza. Halbuki Ebunadir


gibi bir ok kimseler, mahsusat kurcalayan, tabi
hadisat izah ve tahlil eden bilgiye ilim derler.

Biz de bu itibarla onlara lim diyoruz. Yani bunlar ilmin,


gzle grlen, elle tutulan, kulakla iitilen, hal
meairimizle hissolunan eylerden ibaret olduunu
zannnederler. Halbuki bu ay, bu gne, bu yldzlar ki
seyrediyoruz, bunlarn seyri yalandr. Mesel, tabiatn
muhteem manzaralar, trl trl renkleri ki gryor ve
hayran olup kalyoruz, hepsi yalandr. Bunlar muzlim
esirin harektndan ibarettir.

Dnyada yalnz hareket vardr; bu hareketin iddeti,


ziyay ve rengi hasl ediyor. Yalnz muzlim, esr
hareketler ki sab basarmza arparak bu ihtisaslar
douruyor.
Ak Budur 175

ittiimiz henkdar sesler de yalandr. Hayr byle ey


de yok. Bu sesler, aslnda sakin mevcelerin harekete
gelmesinden ibarettir.

Mesel atee bastn zaman, ayan yanyor; fakat bunu


dimanda hissediyorsun.

Hsl hayat, ihtizaz hareketlerden ibarettir. Bir varl


olduunu zannettiin, mahsus ve mevcud gibi grdn
bu eylere, bu yalanlara nasl bel balarsn? Gznle
grdn bu yalanlara bile bile nasl tutunur da, bunlar
bana yeter, dersin? Hepsi yalan, hepsi serab bir varlktan
baka bir ey deildir.

Halbuki mkevvenatta gzle grnmeyen daha bir ok


eyler vardr ki, onlar grmemekle beraber
mevcudiyetleri inkr olunamaz. Mesel arzn etrafndaki
buhar ve rzgr gzle grnmyor, peki bunlar nasl
inkr edersin? O halde gznn grmedii ve aklnn
yetmedii daha yksek, daha byk varlklar da hemen
inkra kalkma!

Demek istiyorum ki Hamza, ilim denen mahsus bilgiler,


bir insann insanln bulmas iin kfi deildir. Bunlar
da renmeli ve bilmeli, fakat onlara taklp
kalmamaldr; beerin istihdaf ettii gaye, bu mahsus
ilimlerin esaretine mukayyed olmamaldr. Gnl lemine
gel ki, onun hudutsuz vsati iinde, maddiyet leminin
bir nokta kadar kk kalan hlsas da vardr.

Beeri insaniyet basamana ykselten kudret, akn


hakikatidir. uuru ak istil ettii zaman, hakikatn
176 Semha Ceml -Smiha Ayverdi
yzndeki rt der. Aktan baka her eyden tecerrd
edenlerdir ki, hikmet ve hakikat dalgalarn elsiz
kaparlar.

te insan, ancak o vakit kendini, hakikat leminin hayret


verici nihayetsizlii iinde zevk kesilmi bulur.

Bu zevkin, madd ve mahsus zevkler gibi nihayeti yoktur.


nk o zaman sen zevk olur, kendin zevk kesilirsin.
Ariyet, arz olan eyler bir gn olup insandan kaybolur,
gider ; fakat sen, o eyin kendi olursan,, hi bir ey
aslndan ayrlmaz.

Hamza, her zaman Yusufla blbl gibi konuan Hamza


bu gece yanlz dinliyordu. Dnceli ve aknd.

Sylediklerin doru, hem pek doru., fakat tatbiki


mkl., dedi.

Gene adam duyduklarn hazmetmek, sindirmek istiyor,


ne are ki Meryemin akn hakikata balayamyordu.

Hamza, iddetlenmek istidadn gsteren teheyycn


datmak iin yerinden kalkt:

Biraz baheye kacam Yusuf! dedi.

Odann iinde bir tayf gibi sessiz dolaan Mahbub da


Hamzay takib etti.

Meryemin ehresi bu szlerle yle ykl ve zevk ifade


eden izgilerle rlmt ki Yusuf ihtiyarsz olarak:
Deminden beri ben bu kz iin konumuum! Diye
dnd.
Ak Budur 177

Yusuftaki bykle hayran olan Hamza, ondaki mnay


tamamyla anlayacak, onun aaal ve cihanmul akna
makes olacak kadar cill ve uyank bir ruha mlik
deildi. Fakat Meryemde, gz kamatran bir ruh safas,
ele avuca smaz ak teheyyclerinin iddeti vard.

Meryem imdi ayaa kalkmt. Sude de kalkarak


amdandaki erimi mumu deitirdi. Umml Bedr bu
mumlar kendi elile yapar, tavanda ihtiyat saklard. Onun
elencesi de byle ev ve el ileri idi. Meryem hl ayakta
duruyor, halinden bir eye karar vermek zere olduu
anlalyordu. Yusuf da, kzn yznde dolaan zevk
dalgalarn, his ve zek rnei Meryemin ak kadar
suzili ve aina yzn seyrediyordu. Kz nihayet
kararn vermi gibi tekrar yerine oturdu ve:

Yusuf, farz edelim ki Hamza buradadr. Demin onunla


konutuunuz bahse, gene o dinliyormu gibi devam
edemez miyiz?

Ebed, hakik ak, benim kendimi hissettiim


zamanlardan beri dnyann geici zevkleriyle aram aan
ve beni kendinden bakasna gnl verdirmeyen
mabudumdur. Fakat bende imdiye kadar bu gayenin
tebellr etmemi bir tasla vard. Onu akl cihazmla
kendi kendine tahakkuk ettirememitim. Artk bu hayali
mphemletiren kesafet kalkyor ve o, canlanarak
meydana kyor. Syleyin, Hamzaya sylediklerinizin
mabadini bana sylesin...

Yusuf Meryemin aten mizacn daha ilk gnden


178 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

grd iin, mmkn olduu kadar bu kzn tehlikeli


yaknlndan ekiniyordu. Fakat imdi bu kat arzusunu
reddeder ve onu tatmin edecek szleri esirgerse belki de
menfi bir tesirle onu daha ak konumaya sevketmi
olacakt. Onun iin :

Konualm Meryem., dedi :


Ak Budur 179
Ak, isimle yad edilir. Seven, sevilen ve sevgi. Fakat
hakikatte her de bir eyi ifade eder. Sevilen sevenin
aynas, sevgi de mecmuudur. Aynaya bakan bir
kimsenin karsnda grd ahsn bir vcudu yoktur;
bu, bakann glgesidir.

Keza, sevenin de sevilene kar incizab ve meftuniyeti


gene suretine, kendi aknadr. Yekdierini seven iki
ahs, bunun esas ve mahiyetinden bigne olduklar iin
bu muameleyi iki tarafl grrler. Hlbuki seven,
sevilen; sevilen de sevendir.

te ak budur Meryem!

Bu ittihad idrk edemeyenlerin ise ak czidir. Bunlar,


hakikatta kendilerinin bu ide tesirleri olmadn ve
aklarnn kendilerinden kendilerine, daha dorusu
akn hakikatna aidi olduuna ihtimal vermezler.
Hasl bir insan, mevhum olan varl ile mahlk ve
akta mahv olduu halde ayn haliktr.

Mahlk, bizim zan ve zehabmzdr. Btn kinatta


Yaramandan baka mevcut, ondan baka mutasarrf
olmad halde, bir de ayrca mahlkun mevcudiyetini
isbat etmek ne budalalktr. Mahlk denen ey, senin
zannndan ibarettir. Mesel el ve ayak vcudun
eczasndan olduklar halde, onlar ileten dima ve
kalbtir. Onlar, vkf olmayarak dima ve kalbin
emirlerini yerine getirirler. Faraza ayanda bir ban
kyor, dima ve kalb bunu duyarak, hemen; oraya ila
ve merhem koy! diye emirler veriyor. Eller de farik
olmayarak bu emirleri yerine getiriyor.
180 Semha Ceml -Smiha Ayverdi
te el ve ayan ve sair azann, o kalb ve dima
mecmuasndan olduklarn bilmemeleri mahlkiyettir.
Dima ve kalbin bilgisi ise hlikyettir.

Bundan u anlalyor ki, insan da insanln bulup


irfan ve ak noktasna dahil olarak kendinden tecerrt
ettii vakit haktr. El ve ayak mesabesinde olan mahlk
bu bilgiyi idrk edince mahlkiyetten kar.

Yusuf sustu. Meryemin yz sermedi zevkten


rtlmt. Cevap verecek, yahud sual soracak kuvveti
boalm, bitmi gibi idi. Yusuf ta onun gibi kendi
aknn zevkiyle mahmul ve sarhotu.

Bir zaman konuamadlar. Esasen baheye kanlar da


glerek, akalaarak geliyorlard. Vakit ilerlemiti.

Nitekim her zamanki gibi gitme zamann hatrlatan gene


Hamza oldu :

Vakit geti Yusuf., bize msaade et te gidelim.

Hava o kadar gzel ki siz de bizimle beraber biraz


yrseniz...

Bu srada odadan ieri giren Umml Bedr Yusufun


yerine cevab verdi :

Haydi gidelim; hem mehtab da var..

Sen uyumadn myd Billi ?

Yatmtm ama bunlarn bahede seslerini duyunca


dayanamadm kalktm.

Mahbub da her zamanki gibi kmak taraftar oldu.


Ak Budur 181

Yusuf, ekseriyetin arzusuna uymay severdi. Hep beraber


ktlar.

Hamza, ile Umml Bedr nden yryorlar, kh a-


kalayor, kh konuuyorlard. Meryem, Hamzadaki bu
tabilie hayret etmekten kendini ekemiyordu. Biraz
evvel Yusufla konutuklar, o, her hecas kalbe ate gibi
den szleri ne abuk unutmu, onlarn hkmnden
nasl km, syrlmt ? Yarm saatlik bahe elencesi,
Yusufun yllar srecek sohbeti zevkini nasl silip
gtrmt ? Hamza, onlar unutmam olsa, imdi byle
kahkahalarla glp syleyemez, bir az olsun o
bykl mtalea ederek zevkine dalard.

Geri Yusuf ta tabi grnyordu. Fakat onun tabiliinin


bambaka sebebden ileri geldiini Meryem, renmiti.
Yusuf devaml olarak ne tefekkr leminde ne de
beeriyet hkmnde kalmak istemiyordu. Eer Yusuf,
kendini kapan ak zevkine bir had ekmemi olsa, beer
umuru muattal kalacakt. Onun iin kendini zorla bu
sarholuk vaktinden ekip alyordu. Yusuf iin srf beer
umur ile oyalanmak ta muhal bir emirdi. O, bu iki
veheyi tam bir itidalle tevzin eder, birinin hakkn
tekine tarmamaya dikkat ederdi.

te bu gece de gene ayn sebepten dolay o ak lemini


unutmu gibi herkesle undan bundan konuuyordu.
Maamafih her zamandan az sylyor, Meryemden de
itina ile uzak yryordu.

Meryem, ise hemen hi bir sze itirak etmiyor,


182 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

konumuyordu. Fakat sylenmeyen duygular, ok defa


ifade edilenlerden daha beli, caha fasih olur. Meryemin
de ketum belgatinin neler ifade ettiini Yusuf anlyor,
bu her ifadenin fevkinde olan gnl dilini yalnz o iitiyor
ve hissediyordu. .Sanki iki kalbin arasnda kurulmu bir
gizli kprden gnlleri birbirine gidip geliyordu. Fakat
bu al verii ne bir gz gryor, ne de bir kulak
duyuyordu. Yusufun her nefesi, ateten bir tufan
halinde Meryemin gnlne akyordu.

Onun aka susam varlnn her zerresi, bu cokun


seli massediyor ve tekrarn sayklyordu. Kurak bir
zemine den yamurun, hemen ybusede tahavvl
etmesi gibi, bu gn'1 de hep ayn tahassr, ayn
eksilmeyen itiyakla Yusufu, hep onu bekliyordu.

Yusuf, her mkln cevab, Yusuf, her eksiin tamam...


Meryem, Yusufu, akln yetmedii bir keyfiyetsizlikle
istiyor ve onun lye, hesaba gelmiyen akna tehalkle
kouyor, kouyor... Onun her tavr bir vecize, her
hareketi akn kahhar belagatnn keskin bir ifadesi...
Meryem, bu yaman ve aten ifadeyi okuyor, ezberliyor,
onu gnlne hakkediyor...

Yusufun ak, gzn grmedii, akln bilmedii


asumanlardan szlp ebed bir elle gibi gnlne do-
luyor. Yusufun szleri, bu szlerin her bir hecesi, akl
kapan bir kudrete brnm te gelmitir. Bu szlerde
mestedici ak kokusu ttyor. Meryem, ban, bu
mestedici kokuya gmyor, orada kalmak, orada lmek
istiyor. Yusufun her tavrnda, akn fasih beyann
Ak Budur 183

nereden bir hususiyet var.

Bunu Meryemden baka kimse grmyor mu? Gryor ;


grmler de her biri birer mer, birer Mahbub ve
Yusufun says bilinmeyen yaknlar olmular.. Fakat
Meryem, onu sade gzleri, hisleri, hatt gz kesilmi her
bir mesamesiyle de grmeye kanaat etmiyor. Onu ak,
aknn nuru ile gryor. Yusufun sevdasna iftikar eden
her zerresi haykryor, onu leme bildirmek, bu endaze
ve lye gelmiyen ak tufann anlatmak iin rpnyor.
Ne olur keki sevdiimi btn cihan sevse de hep
szlerimiz onun kssalar olsa, diyor.

Meryem, Yusufla geen dakikalarn ne demek olduunu,


onlarn ne bedelsiz kymetlerle mcehhez bulunduunu
biliyor. Bildii iindir ki ite onlar ekip uzatmak, btn
bir mre vasletmek ihtiyac ile zebun olup rpnyor...

Meryem, Yusuftan uzakken yaamyor ki... Onsuz geen


zamanlarn, onunla yaad dakikalarn art, ile yle
byle geiriyor.

Yusufun zevcesine hitab eden sesi ile Meryem, titredi :

Dnelim ini artk Billi ?

Niin sesin kmyor ? Epeyce yol yrdk..

Hi de duymadm... Hem biliyor musun, Meryem, Sude


ile beni yarn evine davet etti.

yle mi, ne zaman konutunuz, karar verdiniz ?*

Sen Hamza, ile konuurken...


184 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Pekl Billi...

Hamza, sze kararak :

Sen de gelsen ne iyi olur Yusuf...

Benim yarn ilerim var Hamza...

Meryem, ses karmadan bu muhavereyi dinliyordu.


Hi Yusuf Meryemin evine gelir miydi? Yannda bile
yrmemek iin itina ederken, kendi aya ile bu
tedbirsizlii yapar myd.

Sen de bir ey syle Meryem; beraber olursak belki


kandrrz. Yarn sarayda iim de az., ben de yemee
gelirim.

Yusufun ilerine mani olmayalm Hamza; mademki


meguliyeti varm...

Yusuf Meryemin sznn hakik hedefi olan sitemi


anlamam gibi ses karmad.

Onlar airete doru geri dndkten sonra, Hamzann


etareti, yalnz kalmann verdii msaadekr frsatla
kendisine meftniyetle bak, Meryemin hayretini
bsbtn arttrd. Zavall adam, Yusufla geen zaman
ne kadar ucuza satyor, ondan baka eylerle nasl
avunuyor, diye dnd.

Eer bilse, Yusufla beraber, onunla ayn at altnda


bulunmann zevkini Meryem, gibi bilse, hi ondan
uzaklarken, gz baka eylerle telezzz edebilir
miydi?
Ak Budur 185

Gene kz batrmak ahlamak istiyor: Beni niin onun


yanndan koparp aldnz?

Beni nereye ve niin gtryorsunuz?

Benim ondan baka kimsem olmadm bilmiyor


musunuz?

Kasem ederim ki ben yaamyorum, merhamet edin


bana, bu lm vcuda merhamet edin. Onun sevdasila
yanmayan, bu sevdaya batmyan, bu akla muaaka
etmiyen bir zerrem mi var ?

Ona, btn varl ile mftekir olan bu vcudu niin,


niin ondan uzaklatryorsunuz. Btn dehetiyle beni
istil eden bu akn uryanlna olsun hrmet edin!

Meryem, sabahtan beri pencerenin nnde Umml


Bedrle Sudenin gelmelerini bekliyordu. O bu gn yalnz
dinlemek istiyor. Konuacak, syleyecek Meryem o kadar
uzaklarda ki... istiyor ki onlar sylesinler de kendi
dinlesin.. Kalbinde, her bir damarnda, vcudunun her
zerresinde sar olan Yusufu sylesinler ve o dinlesin,
dinlesin...

Hayr, hayr..

Yusuf ve Meryem, diye iki ayr varlk yok ki... Cihanda


ne Meryem, var, ne de baka bir mevcud... Hatt cihan
da yok.. Meryem, iin yer, gole, her ey yalnz, yalnz
Yusuf, yalnz o... Meryem, Yusuf tan baka bir ey
grmyor ve bilmiyor... Onun iin Yusuftan baka bir
ey yok ki bilsin! Esasen hi bir gzelliin cazibesine
186 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

iltifat etmeyen mstani nazarlarndan btn cihan


silinmi Yusufun istilakr yarl, mkevvenatn btn
naklarn silmi gtrm. Hat't gen kzn kendi
vcudu bile oktan bu adem kafilesinin arasna karp
kaybolmu...

Gamzenin koarak ieri girmesiyle Meryem, pencereden


ekildi. Arkadan Umml Bedr, Sude ve mer girdiler.
Umml Bedr hem glyor, hem de konuuyordu :

Aman Meryem, bu ne dalgnlk?

Sana selm vermekten kollarmz ard. Kuzum bizi


nasl grmedin ?

Sizi sabahtan beri pencerede bekliyorum. Yoksa baka


yoldan mi geldiniz ?

Hayr hayr, tam pencerenin karsna gelen, her


zamanki yoldan geldik; biz seni grdk, selm da verdik,
ama senin gzn bizi grmedi. Seslendik, iaretler ettik,
nafile, grmedin, grmedin..

Bak hesabda yoktu ama, memnun olursun diye sana


meri de getirdik.

Meryemin mdafaasz sktu Umml Bedri tela


drd:

Rahatsz msn yoksa Meryem, neden rengin uuk?

Umml Bedr kinaye sylemiyordu; bilkis tam bir


samimiyetle konuuyordu. Meryemin ruh buhranna
dikkat etmi olsayd, o da merle Sude gibi susar ve
onlarn hissen olsun gen kzn gnlndeki kyameti
Ak Budur 187

sezilerine itirak ederdi.

Umml Bedrin sualine, Gamze cevab verdi :

Meryem, hasta deil; fakat siz o kadar ge geldiniz ki


bekliye bekliye pencere nnde uyumu kalmtr, dedi.

Gamze Meryemin neesizliini telfi etmek iin


gevezelik ediyor, ho, szlerle bu eksiklii kapatmaya
alyordu.

Meryeme taabbdkr bir sevgi ile bal olan Gamzenin


hisli gzleri, gene kzdaki deiiklii balangcndan
itibaren grm ve bunun ne derece mhlik olduunu
da, kendi anlay mizanyla lmt.

Belki Gamze Yusufu grmemi olsayd, Meryemi bu


kadar harab eden bu ak kaynana muber olacak, belki
de kin besleyecekti. Fakat Yusufu grdkten sonra onun
hakknda menfi bir his beslemek imknszd. Yusuf, hem
bir ocuktan da masum, hem de akllar durduracak
kadar teshir edici bir kudrete sahibdi.

Bereket versin ki Meryemin misafirleri merasim perver


kimseler deildi. Hepsi de berrak bir su gibi kalbleri
grnen temiz, olgun insanlard. Onlar buraya ne ikram
grmeye, ne de Hamzann muhteem kanesinin
kymetdar eyalarna hayran hayran bakmaya
gelmemilerdi. Onlarn gnllerini ssleyen skn ve
asayi, dnyann her bir varlndan msteni edecek
kadar mutlak ve gani idi. .

Hemen biribirleriyle konuuyorlar, biribirlerine


188 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yetiyorlard. Meryem, de byk bir cebr ile bunlara


itirak etmeye gayret ediyordu.

Sana Yusufla ocukluk hatralarmz ve evleniimizin


hikyesini anlatacaktm Meryem, ister misin syliyeyim ?

Elbette Umml Bedr..

Bu izdivac ben de senin kadar bilirim, isterseniz ben


anlataym ocuklar..

Ltifeyi brak da mer beni dinle.. Meryeme


syleyeceklerimin iinde senin de bilmediin ksmlar
vardr. Zannediyor musunuz ki Yusuf benim yalnz
zevcimdir? O benim her eyimdir: Anam, babam,
kardeim, dostum. Yusufun babas Mlik bin Halim,
annemin daysdr. kszlm yznden ben daymn
yannda bydm. ocukluktan gen kzla kadar hep
beraber geen bu mterek hayatmz iinde o bana bir
byk karde muamelesi yapmtr. Fakat yle bir karde
ki, bir anadan, bir babadan beklenen efkatle dopdolu...
Her vesile ile himayesini, her suretle yardmn ve
dostluunu grdm. Zaten Yusuf yalnz bana deil,
btn insanlara, eksik syledim, btn mahlkata kar
mfik ve hayrldr.

Kkken Yusuf iin ben, ayn zamanda bir elence


idim. O, baka genler gibi harite elenmez,.

eskiden beri kendi leminin zevki iinde yaard. Be-


nimle masum ltifeleri pek oktur, hatt bazen bu
yzden alardm da... Bilhassa bahemizde bir aacn
stnde leylek yuvas vard. Yusuf ekseriya : Billi Billi !
Ak Budur 189

diye arr, ben de aldanp gidince kolumdan tutar zorla


yuvann altna srkler, leyleklerin yukardan braktklar
mayi ile stm bam kirlenince o gler, ben alardm.

Kkken rek severdim, hl da severim ya... bana o


kadar ok getirirdi ki, ka defa bu yzden hasta oldum.
Kendisi bunlardan bir lokma bile tatmazd. Zaten Yusuf
eskiden beri az yemek yer; o zamanlar btn gdas bir
anak stle biraz ekmekten ibaretti.

Bir kere de Frat tamt, o zaman evimiz nehrin


sahilinde idi. Sular ieriye kadar yrd, ben alamaya
baladm, evde de o gn ikimizden baka kimse yoktu.
Yusuf beni arkasna alarak evden dar kard.

Umml Bedr bir lhza durdu. Belli ki dima maziden


sahifalar eviriyordu.

Yusuf scak ve uzun gnlerde le zaman yatard;


beni de odasna arr, oturturdu. Onun uyumasn
seyretmeye doyamazdm. O kadar uyank gibi uyurdu ki
uyuduunu bildiim halde bir trl inanmak istemez ve
yzne bakarken kendim uyuyup kaldm.

Bir gn daymn ayak sesile uyandm. Tella koarak


yanma geliyordu. Meerse bam pencerenin iinde yle
muhataral bir vaziyette uyumuum ki, ufak bir hareketle
dmek tehlikesinde olduumu grdm. Uyku sersemi
kalktm, Yusufu yatanda aradm; o oktan kalkn,
gitmiti.

Umml Bedr gene durdu ve :


190 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ocukluk hatralaryla vakit geirmeyelim; bunlar


anlatmak uzun, pek uzun srer.

Kadnlar Yusufu hi rahat brakmazlard; geri o, bu


alkadan ve gzel kadnlardan holanrd, fakat ev-
lenmek iin hi birini intihab etmezdi. Hele lm bir
airet reisinin dul ve zengin kars vard ki, haber haber
stne gnderirdi. Etraftan yaan tekliflere ap ap
kalrdk. Ben o zaman kktm, byle eylere pek aklm
ermezdi ama, daymn ok sevdii bir cariyesi vard,
btn bunlar bana o anlatrd. Yusufu herkes davet
eder, bir vesile ile arrd.

Babas bu davetlerde gen ve gzel olunun bu-


lunmasn, ark sylemesini hi istemezdi. Yusuf ta
babasnn bu arzusuna riayet ederdi. Yusufun sesi o
kadar yakcdr ki, bu kadar senedir dinlediim halde,
hl her duyuumda alarm. Sonralar artk bu davetleri,
tamamen ihmal etti.

Nihayet hi umulmadk bir zamanda babasnn zoru ile


evlendi; fakat kadn ok kskant. Yusufun hayatna ac
su gibi kart. Bir mddet byle yaadlar, mr de
azm, ok yaamad.

Yusuf, kars ldkten sonra Badada gitmiti. Onun


gaybubeti esnasnda daym da beni, iki gnlk bir
mesafede oturan bir tacirle nikhlad. Dn alay ile
giderken, nikhlmn vurulup ld haberi ile kar-
laarak geri dnmeye mecbur olduk. Bu giri k
patrtlar arasnda daym da vefat etti..
Ak Budur 191

Badatdan anszn dnen Yusuf, babasnn yerine airete


reis oldu. Az bir zaman sonra da bana bir gn birden
bire :

Benimle evlenir misin Billi ? dedi. Bu beklemediim


sual, beni ziyade mtehayyir etmekle beraber, evet,
dedim.

Hemen her arab erkeinin sekiz, on kars vard. Kendi


kendime: Muhakkak ki Yusuf, huysuz olmadm bildii
iin, isledii kadnlarla evlenmek yahut elenmesine gz
yumacam bildiinden beni intihab etti, diyordum.

Fakat tahminim doru kmad, yirmi senedir, hep


ocukluumda gsterdii efkatli alkasn bir gn
kaybetmedi.

Yirmi sene zarfnda, yaamayan ocuun anas


oldum. Byk kzm sa olsayd, imdi on dokuz yanda
olacakt.

Meryem, kendi kendine: Benden ya kk ! dedi.

Sude, Yusufa aid szleri Meryemin nasl nne


geemedii bir heyecanla dinlediini artk renmiti.
te imdi de dikkatle Meryemin yzne bakarken gene
kzn denize koan bir sel gibi Yusufa doru ne kadar
sratle ilerlediini hisleriyle adm adm takib ediyordu.

Sude iin Meryem, Yusufun akna karargh olabilecek


tek ve hakik menzildi.. Onun iin Mahbubun kars, bu
gzel vcuda ihtiram ediyor, onun kendisi iin yenilmez
bir rakib olduunu bildii halde, fedakrlk ve feragat
192 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

timsali olan Sude, bu ahs zaafm da mat ve malub


etmeye alyordu. Zaten o, gnln ve akn bile
bakalarnn sinelerinde yaatmaya alk deil miydi ?
Hatt icab ederse Meryemin akna da mzaharet
[Arkadan yardm etmek, korumak.] etmeliydi. Zira
Sudeye bu yakrd. O, ancak bu mkl, bu yaman
feragati da gsterirse, feragata hakik bir remz olabilirdi.
Lkin Sude bu hareketi kendi tekml namna deil,
sevdii Yusuf iin yapmak istiyordu.

Hamzann muhteem sofrasnda artk yemekler yenmi,


misafirleri yelpazeleyen cariyeler nbet deitiriyorlard.
Meryem, yalnzken bunu asl yaptrmazd; fakat imdi
misafirlerine hrmetsizlik olmamas iin ses
karmyordu. Bir aralk mer:

Meryem, msaade eder misin cariyeler ekilsinler. Biz


istersek kendimizi yelpazeleriz. Onlarn ayak st bu ii
yapmalarndan azab duyuyorum, dedi.

Hay hay mer.. zaten ben yalnzken hi te bu ii


yaptrmam.

Peki bizi yabanc yerine mi koydun da bu merasime


lzum grdn ? nsan, sahib olduu mevkiin
salhiyetlerini suiistimal etmemelidir. O esirler, cariyeler
arasnda ne temiz kalbi i insanlar vardrki,-bir tanesi yz
asilzadeye bedeldir. Esasen esirle efendinin, yaradl
itibarile bir fark yoktur. Yaradan kalbe bakar, nesebe
deil., kimin gnl temiz ise, Yaradan indinde efendi o
dur, azad o dur, hr o dur. mer gene dertlenmiti;
Ak Budur 193

fakat birden bire Hamzann ieri girmesiyle sustu.

Hamza, yorgun grnyordu. Ge kald iin mi-


safirlerine zr diledi ve hemen Meryemin yanna otu-
rarak cebinden bir kutu kard :

Bak Meryem, sana bir gerdanlk yaptrttm. Yeil, rengi


sevdiin iin hep zmrtle ilettim.

Hamza, hem sylyor, hem de gerdanl kzn boynuna


takmya urayordu.

Meryemin beyaz bir su kuunun boynuna benzeyen


ykselt ve ltif gerdann bu yeil kular sanki sra sra
pyorlard. Hamza, krlerine kadar ykselen
heyecann gizleyemeyerek tahassrle bu gzel kza ba-
kyordu.

mer kendi kendine :

Zavall adam, lde grdmden daha sevdal., diye


dnd.

Hamza, gzlerini zorla Meryemin plak boynundan


kurtararak gzlerine evirdi :

Meryem, bu akam Hkmdar bizi istiyor. imdiden


syleyeyim ki, gitmemek olmaz.

Sonra Umml Bedre dnerek:

Artk bu gece bizi beklemezsiniz deil mi? dedi.

Ben kendi hesabma sizi her zaman beklerim ve


isterim; fakat zaruret karsnda ne denir?
194 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Nenden hemen sz verdin Hamza?

Byle deme Meryem! Biliyor musun sen saraya


gitmeyeli ne kadar zaman olmu? Tam krk gn. Bunu
ben de bilmiyordum da, baban syledi. Gnleri sayacak
kadar bu ile alkadar ve fkeli. Bereket versin
Hkmdar bu sralarda haric iyinle megul dc senin
yokluunu lykile duymuyor. Maamafih, Meryemi
bahsettin hi grnmyor,, diye can skldn his-
settirdi. Amcam da sz sylememe vakit kalmadan :

Merak etmeyim Hkmdarm, Hamza, onu


habsetmiyor. Her gn Yusufun evindeler., dedi.

Diyorum ya bereket Hkmdar ok dalgnd da,


kurcalamad ; yalnz :

-Bizi de ihmal etmesin canm! diye gelii gzel cevab


verdi.

Hamza, henz szn tamamlamamt ki Meryem, bir


lkla yerinden frlad :

Yusuf, Yusuf!

Yusufun geldiini herkesten evvel o grm ve


kendine hkim olamayarak barmt. Yusuf;

Hem hatrndan kamadm, hem de misafirlerini


almaya geldim Hamza.. diyerek ieri girdi.

Var ol Yusuf, ben de imdi Meryeme bu gece saraya


gideceimizi sylerken, seni grememek zntsn
duymutum. Sonra, misafirlerimizi alabilmen iin senin
de bir parack olsun .misafir olman icab eder. Hem otur
Ak Budur 195

da misafirlerimi heyecanlandrmamak iin sylemediim


bir eyi sana anlataym.

Yusuf sanki kaacakm gibi Hamza, hemen sylemeye


balad.

Bugn bir hastaya gidiyordum. Yolda bir fakire rast


geldim ; para istedi, vermek zere durdum. Tam bu
esnada iki adm ilerdeki duvar yklmaz m ? Eer o
adama tesadf etmeseydim, tabi duvarn altnda ka-
lacaktm. Bu nasl i, syle bana Yusuf? Bir tesadfle
koca bir hayat kurtulur veya sner mi? Nasl olur da bir
insann akbetini kr bir tesadf tayin eder?

Geirdiin kaza iin evvel, gemi olsun diyelim


Hamza.. Sonra, bu kazadan kurtulman tesadfe
hamletme. Zira cihanda vaki olan hi bir hdise tesadfe
mbteni [Bina edilmi, kurulmu, kurulu. * Dayanan,
istinad eden, mstenid ] deildir. Her ey bir sebebe
mbteni olduu gibi bir gayeye, o da daha yksek bir
baka gayeye mteveccihtir.

Binaenaleyh hi bir ey tesadfe braklmamtr. Her


eyde lh bir sebeb ve varlk olmakla beraber onlar, bu
ekilsiz maddeden, bu karklklardan karp intizama
sokan ve her olana emir veren bir hakik mir vardr.
Sana evvelce de sylediim gibi bu hakik mir, her
yerde hazr ve galib ve her yerde mevcuttur. Demek
oluyor ki, tesaduf bir ey yoktur; her olan ey mutlak
evvelden kararlatrlmtr. Her olan ey, muazzam bir
akln emir ve hkmne hizmet etmektedir. Onun
196 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

emrinden hari bir ey olamaz.

Senin camid [Ruhsuz, sert, kat madde. Cansz]


zannettiin talar, yahud her hangi bir cismin ii hayat
doludur. Zira btn mevcudattan grnen Yaradandr.
Hi bir ey yoktur ki bundan hari olsun.. Camd
zannedilen her ey hayattadr. Gnein etrafndaki
yldzlar gibi, bu zerrat ta merkezine mncezib olarak
harekettedir. Harekette olan her ey ise hayattadr. Hayat
ta, Yaradanla kaimdir. Hayatta olan her eyden phesiz
Yaradan zuhur eder. te her eyde Yaradann bu
hviyetini gren yani her eyde o eyin manasn
seyreden, kmil insanlardr. Demek oluyor ki, Allah Tel
senin kurtulman istemi, karna o fakir kulunu
karm, mesele bundan ibaret!

unu da bil ki Hamza, Yaradanla dostluu olann her


eyi kolay olur.

Sen onunla dost olursan, o da seninle dost olur; dostu


Allah Tel olann ise neden korkusu olur?

Onun iin, bir ey yapacan vakit daima dnerek


yap.

Dnk gnn dil bir ahit olarak senden ayrld.


Girdiin gn de seni gzetici olarak duruyor. Eer giden
gn ktlkle geirmisen kincisini iyilikle geir
yapacan sakn yarna brakma, olur ki yarn gelirde
seni bulamaz. Onun iin her nefesini kendinin nigehban
[Bekilik, gzclk. ] olarak al ve her ne yaparsan onu
kendine yaptn bil !
Ak Budur 197

Eline batan dikene kzma, bil ki onu sen kendin


batrdn, bu zahm tesadften ve yahud baka bir a-
hstan zannetme!...

Ya bir saniye, ya bir dakika, ya bir sene, hasl bir


zaman evvel yapm olduun bir ey sebebiyle o zahm,
bu dikenden yedin.

Hlsa yaptn ey, iyilik olsun, fenalk olsun asl


kaybolmad iin zaman gelir, seni bulur. nk her
taraf aynadr; her ne suret balarsan o suretin bu aynada
belirecei aikrdr. Aynaya kar yumruk skarsan o da
sana yle yapar, glersen o da gler. Mademki btn
cihan insann fiillerine ayna gibidir, o halde aynann
nnden kamak elbette muhaldir.

Bu szlerinden sonra tesadf kelimesini kullanmamak


lzm geliyor..

Kelimeyi deil, kelimenin dellet ettii manay


kullanma !

Yusuf gitmeye hazrlanrken Hamza, glmseyerek


elinden tuttu :

Bitmedi; bir derdim daha var Yusuf.

Benden daima yardm gren birisi vardr belki siz de


bilirsiniz, hekim Sleyman derler. Mal vaziyeti pek iyi
deildir. Her zaman benden yardm ister, eline para
geince de sarholukla yer bitirir, oluu ocuu sefalet
iindedir, gelip para isteyince, dayanamam veririm. Bu
defa yardm ederken bir az da nasihat ettim. Her halde
198 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

buna can sklm olacak ki gezdii yerde benim iin


sylemedii fena sz yokmu. Hlbuki ben onu hakik
bir dost zannederdim. Ama bilseniz bu adama ne
mkl vaziyetlerinde yetitim. Maksadm yaptm,
iyilikleri sayp dkmek deildir; fakat hl una hayret
ediyorum ki, yaplan iyiliin cevab neden byle oluyor ?

Dnya dedikodu, hayat ise, can ekimek demektir,


Hayat takip edenler bunu her gn, her vesile ile
grebilirler.

Dnyann her hangi bir eyine vefa midiyle balanan


kimse, mutlaka ondan cefa grr. Bu kaide deimez,
bunda herkes msavidir. nk btn hayat, gelmek,
ekmek, lmek kelimeleriyle ihtisar olunabilir ve herkes
ne ederse onu bulur. Yalnz, kimine er, kimine ge!
Dnya vefasz olduu ve kedi gibi dourduunu yedii
gibi tabi olarak adamlar da vefaszdr. Onlarn sana
yaklamas, ya senden korkularndan ve yahud da
senden bir ey beklediklerindendir.

Neden herkesin kendi merebinde olduunu istiyorsun


ve olmaynca kzyorsun?

Sen onu aybladn gibi, o da seni ayblar. Baz


kimseye iyilik yapmak, ona tokat vurmak gibi gelir. yi
bir kimseye fenalk yapmak ne tesir ederse, ona da bu
iyilik ayn tesiri yapar, nk merebi, istidad buna
msaiddir.

Bir kimseden istidadnn fevkinde bir ey istemek,


biberden eker lezzeti aramak kadar muhal bir eydir.
Ak Budur 199

Bir biber fidanna ne kadar ihtimam etsen, onun za-


tndaki hasiyetini kemale getirmekten, yani acln
ziyadeletirmekten baka bir ey yapamazsn. Dnya
tezadlarla doludur; bunlardan birine tesadf ettiin
zaman taaccb etme Hamza..

Peki ama, madem ki herkes dnyada bir vazife ile


mkellef olarak yaradlmtr; o halde fenalk eden neden
ceza gryor ?

Bu ince bir meseledir, Hamza. Dediim gibi dnyada


namtenahi [sonsuz] zd fiillerin vazifedarlar vardr.
Mesel zuliim yapan olduu gibi, intikam alc da vardr.
ifa veren olduu gibi, zehir sac da vardr.

Affeden olduu gibi, kahreden de vardr. O halde


zulm yaptn vakit karnda intikam alcy grrsn.

Bir kimseye fenalk yaparsan, seni kahredici ile


karlarsn. Zira evvelce de dediim gibi Allah
Telnn tasarrufu, insanlara gene insanlar vastasyla
vaki olur. Eer bu hakikati bilirsen, niin bu byle
oluyor, filan kimse neden byle yapyor, diyemezsin. te
bu noktadan, hakik failin Allah olduu manas kyor.

Onun iin fenalk yapan bir kimseyi, mesel demin


sylediin adam, neden byle yapt, ben olsam byle
yapmam, diyemezsin. Doru, sen olsan byle
yapmazdn, nk sen o vazife ile dnyaya gelmemisin.
Yaradan seni o vazifenin memuru etmemi. Herkesin
kendi vazifesini ifa ettiini bildikten sonra davaya ve
zntye lzum kalr m ? Sen ona yardm etmekle
200 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kendine den vazifeyi iledin; o da sana nankrlk


etmekle kendine den vazifeyi iledi. Neticede ikiniz de
vazifenizi ifa etmi oldunuz.

Bunun iin, nasl gzel bir musiki, gzel eyler, ltif


ehreler sende inirah uyandryorsa, byle birisi
tarafndan zemmedilmek, tahkir ve tezyife maruz kal;
makta da ayn o zevki duyman ve bu muameleyi gr-
dn kimseyi affetmen lzmdr. Eer bunu yapabi-
lirsen, gzel sesten, gzel yzden, hasl gzelliklerden
bulduun zevki, bu affedite de bulur ve kalbini
cerihasz [Yara. rklk. ] bir skn ve istirahata
kavuturmu olursun.

Bilsen Yusuf, karna ne kadar derdli gelsem, onlar


sen bir anda yok ediyorsun. Dnyann birok yerlerini
gezdim, dolatm, saysz kitablar okudum. Fakat senin
ifa verici szlerine hi bir tarafta tesadf etmedim. Ho
senin yzn grmek te, szlerini dinlemek kadar kalb
skntsn yok eder. Ne garib seni grr grmez
gnlmdeki sknt dalp gidiyor.

Geri imdi beni mskit [Dren, skat eden. ] bir


cevabla ilzam [delille muhatab susturma, sz ve
dncede stn gelme. ] ettin ; fakat niin skldn
Hamza?,, diye bir tek cmle, basit bir sz de syleseydin
gene ferahlar, skn bulurdum.

Sana bunun da sebebini ksaca anlataym Hamza... Sz


cisme, mana da ruha benzer. Ruhun cisme taalluku,
lfzn manaya taalluku gibidir, ruh cismin ne iinde ne
Ak Budur 201

de dndadr. Manann da lfza mnasebeti byledir;


mana ondan ne bakadr ne de onun ayndr. Gz
manadan zevk alacak kuvveti haiz olursa, lfz
dinlemeden de bu zevki alabilir. nsann cismi bir kelime,
bir szdr; ondaki mana da asldr.

Fakat sz byk eydir ; nasl ruh cisme lzmsa mana


iin de harf ve savt (ses) ylece lzmdr.

O senin kitablarda bulamadn ilh ilim, akln


istidlalat [stidlaller. Muhakemeler ] nazariyesine
mracaat edilmeksizin kesbolunan ve ancak ak ile hasl
olan kalb ilmidir. nsan bizzat kendinden ve her eyden
samim bir feragat ile getii vakit gayb leminin nuruna
mstarak olur. Bu birlii bulan gnl sade enfs deil,
afaki bile tasarruf eder.

Mahsus olan eyaya hkmetmek kolay ve baya bir


hnerdir. Dnyann her tarafnda, bilhassa Hindde bu
hokkabazlardan pek ok vardr. Eyay yerinden
oynatmak hner deildir Hamza, , gnlleri yerinden
oynatmakta, gnllere hkmetmektedir.

Hasl gerek bu dnyada, gerekse tekinde refah ve


rahatn mili, kendini bilmek ve kimseyi incitmemektir.
Fazilet ve kemlin de en bariz almeti, kimsenin aybn
grmemek ve sylememektir.

Yusuf, szlerini tatbik edebilmek iin bana bir keye


ekilmek ve bu alayili hayat terk etmek lazm gibi
geliyor...

Niin yanl anlyorsun Hamza? Bilkis, bilkis.. Gnl


202 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hayat, Hind fakirleri gibi a kalmak, yrtk yamal elbise


giymek, yoksul olmak veya bir keye ekilip miskin
miskin oturmak deildir. Ye, i, gez, elen, cemiyete
faydal ol; istifade ettiin gzellikler ve faydan dokunan
insanlar da Allah Telnn varlndan birer paradr.
Bunu da bil ki insann kymeti sayi nisbetinde ykselir.

Maksat bu alayie, bu patrdlara kalben balanmamak


ve her el uzattn ve her grdn eyde Yaradan
grmektedir.

Yusuf ayaa kalkt :

Haydi ocuklar, akam oluyor gidelim. Hamza, ile


Meryem, bu gece saraya davetliler, dedi.

Hamza, tella:

Daha ok vaktimiz var, biraz daha otur Yusufbir az


daha...

Yusuf Hamzann srarna tebessmle mukabele ederek


Umml Bedri elinden tutup kaldrd :

Haydi Billi, yr, Sude babasyla gelir ! diyerek hemen


uzaklatlar. merle Sudeyi teyi etmek iin ayakta
bekleyen Hamza, :

Boboazlk ettim, saraya gideceimizi Yusufa


duyurmamalydm. Gelmiken biraz daha otururdu.
Halbuki ona daha ne kadar syleyeceklerim vard; diye
teessf ediyordu. O zamana kadar sesi kmadan din-
leyen mer :

Yusuf syleyeceini syledi; onu daha m yoracaktn ?


Ak Budur 203

Ho o, faydal sz sylemekten ne usanr ne de yorulur,


karsndakini istifade ettirmeye enmez, O, bizi talime,
bizden daha haristir.

Bu dnya ne kahbedir bilmezsin Hamza... Ben de bir


vakitler bilmezdim; bana onun da kendimin de i yzn
Yusuf gsterdi. Dnya, bir ivebaz kadn gibi insan en
ummad bir zamanda aldatr. Binbir gzellikleri,
cilveleriyle seni kendine ram eder. Halbuki o varlk
gsteren bir yokluktur. Arzularna ermemek zere bu
aldanlar insan iin ne acdr. Han hamurdan devecikler,
oyuncaklar, beikler, bebekler yaparak ekere
benzetirler; ocuklarda bunlara baylr ve alp yemek iin
rpnrlar. Hlbuki onun tad eker deil, hamurdur;
fakat bunu sen bilirsin, ocua anlatamazsn ki...

ocuk, ekerden deve, beik yiyeceim diye onlar


ister.

Her ne kadar: bunlar hamurdur, eker deildir, desen


de ikna edemezsin. Ancak srnca ii anlar ve atar.

Eer sen de byyp ocukluktan karsan, bu dnya


zevklerinin bir aldattan ve bir avu amurdan ibaret
olduunu anlar ve onlar kendiliinden atarsn.

mer tatl tebessm ile kapdan karken, Hamza:

Dur mer, bari sen gitme beraber kalm? dedi.

Sude, babasnn, Hamzann teklifine temayl ettiini


grnce:

Olmaz Hamza, benim de ilerim var, msaade et te


204 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gidelim! diyerek yrd ve kapdan karken, Meryemle


buluan baklar, her zamankinden daha birbirinin
derdine yakn ve hisli idi.

***

Meryem, o gece saraydan dnerken, Hamza, ile beraber


Marksten katklar ziyafet gecesi, bahenin eddinden
byk havuzu seyrettikleri yerde durdu. Gene havuzun
etrafndaki mealeler yanmt. Ziya hatlar, manzum bir
kitabenin yaldzl msralar gibi sra sra durgun suya
dmt.

Hamza, bu asil adam, Meryemi Marksten kurtarmakla


ne byk bir iyilik etmi, sonra da ona kar btn
vaidlerinde durmu, btn dknlne ramen bu
ahdi hll etmemiti. Fakat hu hayaln sonu ne olacakt?
Eer Meryemin ak Yusuftan baka bir vcuda aid
olayd, kz Hamzaya kar kendini sulu ve mes'ul
tutard; fakat imdi asla! Zira Yusufun ak bir emri
muhakkakt. Ondan ne itinab edilir, ne de
uzaklalabilirdi ?

Meryem, Yusufu niin seviyor? Onun iin


mkevvenatta Yusuftan baka sevilmiye deer bir
mevcud yoktur da onun iin seviyor...

Meryem, Yusufu sade sevmiyor.. Ona deta tapyor.

Sevmek lfz, akna nazaran ne kadar ibtida, ve


ifadesiz bir mefhum !.

Meryem, bir gn olup bu iddetli suziin bir tarafndan


Ak Budur 205

fkracandan, kendini ele vereceinden korkuyor...

Meryem, hakikaten Yusufa tapyor! kendini tan-


mayacak, uzv ve manev btn kuvvetlerini darma
dank eden bir iddetle kendini bilmiyor... Bildii,
grd bir ey var : Yusuf !

Sabahleyin gn, pembe dudan ufukta kmldatrken,


Meryem, de ilk defa, herkesten ve Hamzadan da
habersiz olarak Yusufa gitmeyi kendi kendine
kararlatryordu. Bu kararla bir az sknet buldu ve
ancak, kendini Yusufa giden yolda grnce biraz akl
bana geldi.

Bu yollar, onun tan topran, kedisini, kpeini her


bir zerresini sevdii bu yollar, ne gzel, ne anlatlmaz bir
fsunla dolu idi. Meryemin hareket halindeki ayaklarm
kimin idare ettii, istikametini kimin tayin ettii belli
deildi. Gen kz bunlar bir an dnecek oluyor, fakat
uuru da mehul bir kuvvet tarafndan emilmi,
kurutulmu...

Meryem, bir aralk, Yusufa ne zamandan beri byle


iddetle balanm olduunu dnmek istiyor. Kzn
yarm uuru, zorla ilk telakkilerine kadar gidebiliyor.
Fakat hayr... bu kadar byk akn tarihi, zaman
llerine mukayyed olamaz ki... Yusufla Meryem,
ebediyet gklerinin ebed amalardr. Yazk ki ruhun,
getii merhaleleri unutmak nasibi vardr. O yalnz
bulunduu devrin hkmn bilir. Ba ve son itibar da
gene bu devrin evvelinden hrna kadar olan vaktin
206 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ls iinde saylr. Her ey gibi, bu ba ve son telakkis


de zaf ve nisbdir. Yoksa ruh iin ibtida ve intiha olur
mu ? Kezalik ruhun seferlerinin de sonu ve ba yoktur.
Ruhun mazideki hatralar, ancak tedailerle baz baz
tenevvr eder. Unutulmu bir ryay, ona benzer bir
vakann, yahud bir szn hatrlat, gibi... Meryem,
katiyetle Yusufun kendi hislerine lakayt olmadn
biliyordu. Fakat, neden gen kzn akna sarahaten
cevab vermiyor, hatta bu ak anlamamazlktan
geliyordu? Hislerinin ve hareketlerinin miri olan Yusuf,
neden mtekabil hislerini ona sylemiyor, hatta
Meryemin bu husustaki tuyanna msamahakr
olmuyordu ?

Bu ihtimam, bu ekiniler, hep Hamza, iin, hep onu


aradan karmamak iindi. Yusuf, bu byk ak hep bu
dnce ile fedam edecekti? Meryemin Hamzaya bir
gnl borcu olmadn Yusufun bilmemesi de imknsz
grnyordu.

Gene kz birdenbire, hayatnn sonuna kadar zindanda.


habsedilen bir krek mahkmu gibi naar bir yeisle
kendini balanm kalm grd.

Btn bir belde erkeklerinin maglbane bir itaatla


eteklerine srnmeyi minnet bildikleri, bu duygusuz
kzla, imdi biran evvel sevdiine ulamak iin ken-
dinden gemi Meryemin, o ham, o marur kzla ne
alakas vard ? Yusuf bu vcuda, bu yanm bu ak
kesilmi vcuda hep mi lakayd kalacakt ? Onu byle
ldrtan o deil miydi ?
Ak Budur 207

Hayat, mtemadi bir inkilb, mutemad lp di-


rilmeden ibaret... Meryem, de imdi, samim bir itikadla
o, eski Meryemin lm olduunu gryordu.

***

Sude Meryemin tek bana, bir bulut gibi uarak


geldiini grmt. Bu geli, her vakit ki tabi grnen
gelilere hi benzemiyordu. Gene kzn yzndeki
duygularn rten mstear nikahlar dm, yalnz edid
bir akn hummal sarahati kalmt. Meryemin bu
perian gelii, Sudeye, kendi kendine vermi olduu
feragat ve yardm vadini hatrlatt. Artk fedakrlk
zaman gelmiti. Evde, Yusufla kendinden baka kimse
yoktu. Yusuf odasnda olduu iin kzn bu acaib
geliinden haberi yoktu.

Geirecek vakit yoktu; Sude kararn tatbik etmek zere


hemen yerinden kalkt; yavaa Yusufun kapsnn
nnden geti, ayn ihtiyatla belli etmeden sokak
kapsn aarak aralk brakt, gene ihtiyatkr fakat seri
admlarla geri dnerek baheye kt ve arka kapy
aarak evden kat.

Meryem, sokak kapsn aralk bularak ieri girdi; evin


iinde hi ses yoktu. Kap ak braklm olduu iin evin
bo olmadn tahmin ediyordu. Yusufu bulmamak
korkusu, kalbine haner gibi batp kyordu.

Btn odalara, hatt baheye de bakt, kimseler yoktu.


En sonra eli Yusufun kapsna uzand zaman, gen
kzn vcudu aktan ve raeden dzlm bir zevk
208 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kesilmiti. O anda bu vcuda yz haner vurulsa o, bu


zevkten bir zerre kaybetmezdi. Btn varl, lyemt bir
kudret tarafndan kabzolunmu, Meryem, Yusuftan
baka her eyden boalm, bitmiti.

Nihayet bu titreyen el, kapy hzla itti. Yusuf ilk grd


gnk gibi gene ayakta idi. Meryem, bu ak rzgr,
kotu, taze bir hurma fidan gibi yukar kalkm kollar,
aten bir halka olarak Yusufun boynu etrafnda sim sk
doland...

Yusuf, akn suziinden, akn ryan ve mukavemet krc


tezahrnden rlm bu halkay zmedi, zmek
istemedi. Ebediyet ateininin timsali olan dudaklar, kzn
salarna itiyak ve akla cevab verdi.

Birbirine karan bu iki ba, bir an, akn mcessem bir


ifadesi oldu.

Fakat Meryemin hi bir eyden haberi yok, o hi bir


eyin farknda deil, hi bir ey bilmiyordu. Yusufun
zmeye kyamad kollar, bitab bir teslimiyetle
kendiliinden ald. Dmek zere olan bu vcudu
kollar iine alarak yavaa, bir ceyln postunun stne
brakt.

Yusuf, bir ak demeti kadar gzel kza, semavattan


derlenen ak ieklerinin usaresinden szm aten
Meryemin ltif ehresine bakyor: ruhumdan kopan bir
yldz, akmn konuklad bir vcud.. diye
dnyordu.

Eln baygn yatan kzn yznde akn iddetinden


Ak Budur 209

gergin ve suzili bir ifade vard. Gzleri smsk rtl,


kirpikleri ratb, dudaklar, almaya hazrlanm bir konca
gibi yar aralkt.

Yusuf mteheyyic, bir az daha eilerek, bu yze kendi


akndan ibaret olan bu ak klesine meftuniyetle bakt,
bakt...

Meryemin vcudunda dirilme hareketleri balarken


Yusuf ta ayaklarnn ucuna basarak odadan, sonra da
evden karak gitti.

***

Meryem, Yusufun odasnda tek bana gzlerini at


zaman, yarm yamalak bir uurla, buraya gelii
hadisesinin teferruatn zihninde tasnif etmeye
urayordu. Elinin Yusufun kapsna kadar uzandn
ve odada Yusufu grdn hatrlyor, baka bir ey
bilmiyordu.

imdi, burada niin yatyordu? phe yok ki fevkalde bir


hal onu byle yere sermiti. Yusuf nerede idi? Niin ve ne
zaman gitmiti? Meryem, onunla ne konumu, Yusuf
ona nereden bahsetmiti.

Dnd, dnd, hi bir ey bulamad. Meryemin


btn bu mselsel dncelerinden kan netice artk
bu byk ak, darack gsnn gizlemesine imkn
kalmadn kendine itiraf etmesi oldu.

Yusufu sevmek, zaaf deil, kuvvet, meziyet, faziletti.


Unsur varlklara kar olan ibtilalar kalbi ne kadar
210 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

sefilletirir, bayalatrr, alaltrsa Yusufun aknn


mbtelas olmak ta insan o nisbette ykseltir ve
kymetlendirirdi. Esasen Meryem, iin her hangi bir
kimsenin kymeti, Yusufa olan sevgisi nispetiyle
llmeli idi. Meryem onun iin bu akn tezahrlerde
zevkten zevke dyordu.

Yusuf, nce, her hangi bir yaratlmla mukayese


edilemeyecek esiz bir vcuttu. Mukayese, benzeri olan
eyler arasnda yaplabilirdi. Halbuki, ne Meryem, ne de
btn cihan iin bir Yusuf daha olamazd ki, o,
bakasyla mukayese edilebilsin!.. O, bir tane idi, o
btn cihand!

Meryem, ezel bir meale gibi yanan gnlnn ateile,


deil yalnz kendini, kinat bile yakp kl edecek kadar
yakc idi. Meryem, Yusufla kendini bulmu, gene onunla
kendini kaybetmiti. Meryemin ifrat aknn ismi,
Yusuflu!

***

Zeyyad, Hamzann da, Meryemin de Yusufu sk sk


ziyaretlerinden hi memnun deildi. nk o, her
eyden phe eden gayr samimi bir mizaca malikti.
Tand ve kymet verdii eyler, hayatn yalnz madd
cebhesi, kabuu idi. Zeyyadn duygu ebekesi, ham bir
kle gibi lenmemiti. Maamafih mau [Katk.
Kark. Saf olmayan. ] ve zahmete delmez bir katlkla
oluu yzndn, ilenmek ihtimali do pek azd.

Yusufun dilden dile dolaan mtevaz ve sakin hayatn,


Ak Budur 211

o bir tuzak telakki ediyor, zengin Hamzann da bu


tuzaa drlm bir zavall olduuna iman ediyordu.
yle ya., hi bir eye ihtiyac olmayan Hamza,
kendinden tima derecesi dun [uzak] olan bir airet
reisne neden iftikar ediyor, meclb oluyordu ? Zeyyada
gre ihtiya, daima madd eylere olabilirdi. O halde
Hamzann Yusufa deil, Yusufun Hamzaya boyun
emesi, ihtiya gstermesi lzmd.

Zeyyad bu meseleyi daima kendi grg ile gryor,


baka nokta-i nazardan mtala ve izah edemiyordu.
Hamza, ise amcasnn ksa ve bulank nazarlarn pekiyi
tand iin itirazlarna, bir sinek vzltsnn mzi
sadas kadar bile ehemmiyet vermezdi. Zaten onu
sevmezdi ki szleri messir olsun...

Hamza, gene amcasn ziyaret ettii srada, Zeyyad onu


karsna alm mutat szlerini sylyordu.

Syle Hamza, senin neye ihtiyacn var ki Yusufa


gidiyorsun ? Paraya m, hrete mi, neye, syle bakaym
hana ! Herkes lleri, denizleri aarak dnyann her
tarafndan akn akn senden ifa bulmaya geliyorlar.
hretini uan kular bile biliyor. Neye ihtiyacn var,
ondan ne renebilirsin ki gece demiyor, gndz
demiyor gidiyorsun ? Syle, bana makul sebeb gster!
Seni niin davet ediyor ?

Maksadn ilim ise, eyhlhikeme git.. Yaldr,


tecrbelidir, onunla konu.. Yusufun putlara bile ibaret
ettii malum deil. Dinsiz olduuna hi phe yok!
212 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Hamza, amcasnn itirazlarn her defasnda skutla,


hazan da batan savma szlerle geitirirdi, Fakat bu
defa Zeyyad ok ileri gitmiti; gene adam dayanamad:

Amca, sen ne sylyorsun ?

eyhlhikemdeki ilim bende de var. Belki ben ilim


cihetile ondan da stnm, benim bu ilimlere ihtiyacm
yok... Fakat Yusuftaki ilim, ne eyhlhikemde, ne
bende, neende, ne de bir bakasnda var..

Yusuftan kaynayan ilim, senin benim bileceimiz bir


menbadan gelmiyor. Onlarn usulleri ve kitablar ile
Yusufun bilgisinin elifbasn renmek iin bile insann
mr kifayet etmez. eyhlhikemlerin, Hamzalarn
sabahlara kadar rahle banda meakkatle rendikleri,
kylkali Yusufun azndan kan basit bir kelimeye
deimem.

Sonra beni, onun ardn m zannediyorsun ? Merak


etme o, kimseyi armaz. Ona ben, kendim gidiyorum.
Yusufun ne bana, ne sana ne de kimseye ihtiyac yoktur
ki arsn, davet etsin ?

Yusufun babas Malik bin Halimi tanrsn; zengin bir


adam olduunu da bilirsin. O, babas gibi ihtiamla
yaamyorsa, bu gidi, fakrndan ve bakalarna
ihtiyacndan deil, madd varlklara kymet
vermeyiindendir.

Evet, senin tama ettiin bilgilerden, tb, heyet


ilimlerinden bende hesabsz bir mebzuliyet vardr. Ben
bu ilimlerle imdiye kadar binlerce insann cismine deva
Ak Budur 213

ve ifa oldum; fakat bir gnle asla ! Ben, kendi


gnlmn, kendi derdimin illetini tedaviden acizim, nasl
olur da bakalarna imdat eylerim ?

te Yusuf benim canma, ruhuma ifa veriyor. Ben,


mahsus ve aikr olan dertlerin hekimiyim. Yusuf ise
ziyade gizli olan can derdinin hekimidir. Ben devay
anasrdan toplarm ;o doruca Allahdan getirir. Benim
dimam bilgilerle dolu, fakat gnlm a ve muhtacdr.
Bu boluu Yusuftan baka dolduracak bir vcuda
tesadf etmedim. te ona, bu boluu dolduracak
hakikati aramaya gidiyorum.

O, dediin gibi dinsiz deildir ; belki din, kendisidir


amca !

Kzn Meryeme olan yenilmez dknlm bilirsin


ne olur bir az da onun bana olan duygusuzluunu,
yabancln bilmeye niyet etseydin!.

Meryem, Msrdan avdetim [dn] gn, btn mid


ve hlyam da son ve kat bir darba ile ykt. te o gn
kendimi ldrmeye karar vererek bu kararla bir az
skunet bulmu. Meryemle son bir gezinti yapmak
arzusunun nne geemeyerek, ayamn tozuyla
Yusufa gitmitim. Fakat onu grmek, an ve kat olarak
vermi olduum hu karar, bir nefeste yok etti; szleri
bana yaamak kuvveti verdi, hakikatin leziz enisinden,
tattrd. Yalnz ve yalnz Meryemi gnlmden silemedi
Bu da onun kudretsizliinden deil, benim
iradesizliimdendr.
214 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Yusufun gnllerde uyandrd evkten ve sermedi


hayattan haberdar olsan, ona, gnlndeki suziin
iddetinden, ayaklarnla deil, banla koup giderdin.

te amca benden istediin makl cevabi stersen daha


syleyeyim.

Fakat Zeyyad yeeninin bu hitabesinden, fikirlerini


deitirmemi bilkis, Hamzann bylendiine
hkmetmiti. Gene hekim amcasnn muannid [inat,
inat eden.] sktu karsnda Yusufun bir szn
hatrlad. O, insan, kendi manasn, kendi cinsiyetinin
cazibesini bulduu kimselerin sznden mteessir ve
mtehassis olur, demiti. te Hamza, ile Zeyyadn ayn
nesebden olmalar da ruh ihtilflarna mani olmuyordu.
gene adam bunu dnerek amcasna bakt. Geri
Zeyyad artk yeenine mukabele etmiyor, cevab
vermiyordu; fakat odann iinde titiz ve asab adamlarla
dolamas, kendisine lkrd anlatmamasnn mecbur
ettii sinirli bir skttan baka bir ey olmadn gen
adan anlyordu. Belli ki Zeyyad Yusufa kzdka kyyor
ve onu ortadan kaldrmann bir aresini aryordu.

Zeyyad, yeeninin syledii yksek szlerin mevzii


deildi.

Onun iin Hamza, szlerinin akslamelinin amcasnda


galiz hisler eklinde tecelli ettiini grerek, keki bu
duygusuz adamla konumasaydm, diye teessf
ediyordu.

Gitmek zere ayaa kalkaca srada, kapda beliren bir


Ak Budur 215

kle, saray haznedar Ebukasmn ziyarete geldiini


haber verdi. Zeyyad, esasen Yusuf bahsinin istemedii
bir ekilde devam etmesinden bunalmt. Misafirin
geliini bir nimet telakki ederek kleye :

Buyursun! Dedi ve geip yerin oturdu.

Haznedar Ebukasm kalender bir adamd. Bo


vakitlerinde basit iirler yazar, etliye stlye karmaz,
her kesin itimadn kazanm ho mereb ve neeli bir
adamd.

Herkes ona derdini syler, fakat o, kimsenin srrn


kimseye sylemezdi. Yegne zaaf kadnlard.
Memlekette en ok kars olan Ebukasmd.

Zeyyadn hem oukluk arka, hem de aa yukar


meslekda idi. kisi de uzun senelerden beri sarayda
bulunmuyorlard.

Ebukasm ieriye her vakitki gibi bol nee ile girdi.


Fakat Zeyyadla Hamzann birer keden cansz birer
heykel gibi kalkarak kendisini somurtmu yzle
selmlamalar, ona, bu odann bir az evvel bir
mcadeleye sahne olduunu haber verdi.

Sr sylemek iin Ebukasmdan korkulmazd. Zeyyad


nihayet kendisine mzaharet edebilecek bir arkada
bulmakta bir az canland. Bu inatc gence belki o messir
olabilir, artk kendisinin anlatmakta ciz olduu eyleri o
ikmal edebilirdi. Zeyyadn demindenberi kendisine
yardm etmeleri iin yalvard putlar, ite ona Ebukasm
gibi bir yardmc, eski bir dost gndererek mzaharat
216 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

etmiler, taaruz cebhesini kuvvetlendirmilerdi.

Haznedarn, dost bir alka ve srarla neniz var,


sylesenize ne oldunuz?,, Diye sorularn Zeyyad frsat
bilerek, biraz evvel Hamzaya Yusuf hakknda
sylediklerini, daha heyecanla, daha hararetle anlatt.

Hamza, amcasnn szlerini ses karmadan dinlemiti.


Ne desin, ne sylesin ki bu adam tadan da berbad bir
inad gsteriyordu. Sz anlamakta ta, bu adamdan daha
kabiliyetli idi; zira hi olmazsa o, aklla mcehhez
deildi.

Zeyyad szlerini tamamlayarak, arkadann cevabn


beklerken mesut ve rahatt. Hamzann malubiyeti ona
imdiden lsz bir zevk veriyordu.

Ebukasm ciddileti ve dedi ki :

Bilirsin ki Zeyyad, ben kimsenin srrn kimseye


anlatmam. Fakat bende bir sr vardr ki, sahibinin izni
olmamakla beraber onu size anlatacam. yle tahmin
ediyorum ki bu vakann dellet ettii hkmler, size bu
mesele hakknda kfi bir kanaat verecektir.

Ne tuhaf, Ebukasm Hamzaya deil Zeyyada hitab


ediyordu.

yi ki gelmiim dostum Zeyyad.. nk bu hususta


seni tenvir edecek bilgilerim vardr.

Ben Yusufu ok eskiden tanrm.

Evvela unu syleyeyim ki, benim bildiim Yusuf, senin


bildiini zannettiin Yusuftan bambakadr. Ben onun
Ak Budur 217

merd, alicenab, hayrhah, cmerd ve cevval bir zeknn


sahibi olduunu biliyorum. Putlara kurban kesib
kesmemesi beni alkadar etmez ; o kendi bilecei bir
itir.

Bu szleri Ebukasm m sylyordu ?

Zeyyad kulaklarna inanamyor, hiddetini, hncn belli


etmemek iin avurdlarn sryordu.

Ebukasm, balad sze telsz, emniyet ve itidal dolu


olan bir sesle devam etti

Yusufu bana tantan, bir vakadr. Bundan hemen yirmi


sene evvel bir gece sabaha kar bir elenceden
dnyordum. Yolda iki kiiye tesadf ettim; birisi
yalca, deeri ok genti.

Yalca olann yedeinde bir deve vard; hem yryor,


hem de bara bara alyordu. Gene, ona yavaa bir
eyler sylyor, fakat bir trl susturamyordu. Tabi
gece yars bu garib manzara beni alkadar etmi olduu
iin bir trl ekilip gidemiyordum. Meseleyi anlamak
iin iimde iyice merak uyanmt. Deveyi ekenin
alamasn bahane ederek yanna sokuldum.

Arkada, ne oldun, ocuun mu ld, niin


alayorsun ? dedim.

Daha beter., keki ocuum lseydi de, bu ii


yapmasaydm! Adamn bu cevab bsbtn merakm
arttrd. Yanndaki gene, mtemadiyen onu susturmaya
urayor, fazla bir ey sylemesine mani olmak iin
218 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kolundan ekerek benden uzaklatrmaya alyordu.


teki ise hl bir ocuk gibi alayarak:

Syleyeceim, syleyeceim., btn memlekete iln


edeceini ! diyordu. Nihayet sert bir hareketle kolunu
gencin elinden kurtard, sratle yanma kotu. Sanki
gen arkada, szlerini dudaklarndan kapacak,
syletmeyecekmi gibi acele ile azn kulama
yaklatrd. Zavallnn halinden, kuvvetli bir buhran
geirdii belli idi.

Dinle beni yolcu, iyi dinle ! sen dinlemezsen, daa,


taa syleyeceim ! Dinle, beni bir insan gibi dinle ve
hakkmda hkmn ver ! dedi.

u grdn gen, Ebettar airetinin reisi Malik bin


Halimin olu Yusuftur. Ben de bu gece bu delikanlnn
devesini almak isteyen hrszm ! Bir az evvel baheye
girdim; tam hayvan alp gtreceim zaman duyuldum
kamaya vakit bulmadan yakaladlar. Kleler, bama,
srtma vurduklar yumruklar, tekmelerle beni
sersemlettiler. Bizim grltmz btn evi uyandrm
olacak ki, bu gen te geldi. Uaklardan hl dayak
yiyiyordum. Onun sesi bararak araya girdi :

Ne yapyorsunuz?, biare adama ne vuruyorsunuz ? O


benim adammdr; ben onunla bu gece gizlice bir yere
gidecektim, uyumu kalmm; kabahat bende, brakn
onu, brakn!, dedi ve beni uaklarn elinden kurtard.

Neye uradm, ne syleyeceimi, ne yapacam


armtm.
Ak Budur 219

Sen bir az dur! Diye, beni brakt ve hemen giyinmi


olarak yanma geldi. Ses karacak halim kalmamt.
Evin civarndan uzaklanca bana bir kese uzatt :
Bundan sonra rzkn helalden ara; bir eye ihtiyacn
olursa gel benden iste, deve de senin olsun!,, dedi.

Bu gencin luvv cenab beni bitirmiti; ayaklarna


kapandm kendisini evime ardm. Geldi, benim gibi
bir hayduttan korkmayarak geldi. Beikte uyuyan olumu
sevdi. Ona bir misafir gibi kahve piirdim, iti; sanki krk
yllk dost imi gibi benimle hep baka eylerden
konutu. Gene bir misafir gibi izin isteyerek kalkt. Ben,
deveyi de, paray da geri vermek iin yalvardm,
yakardm, raz edemedim.

Sen syle, sen hkmet ey yolcu ne yapaym? diye


ellerime sarld.

Benim kim olduumu bilmedii halde bu namus


lekesini tereddtsz syleyen u adam, hakikaten dedii
gibi, onu daa taa ve btn leme iln etmekten
ekinmeyecek kadar ruhen altst olmutu.

Ne syleyeceimi armtm. Yusufa dedim ki :

Delikanl, deveni geri almazsan, bu adamn ev


halknda uyandrd phe, teeyyd [Kuvvetlenme.
Kuvvet ve metnet bulma. Te'yid olunma. ] etmi olur.
Para onda kalsn, senin dostluun bundan sonra ona yz
deve satn alr..

Yusuf, bu srar zerine devesini ald. Adam orada?


Alayarak terk ettik, Yusuf la beraber yolumuza devam
220 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ettik. O, bu nsan hareketini unutmu gibi, hakikaten


hrszn da bir az evvel syledii gibi hep bu meseleye
temas etmeyen eylerden konumak istiyordu. Ben de
hi olmazsa onu evine kadar takib ederek bir az olsun
konumak, bu ulv hareketini izah edecek sz zemini
aryordum. Nihayet dedim ki

Ben, saray memurlarndan Ebukasmm, msaade


eder inisin arasra sana geleyim ?

Hay, hay., fakat bir artla : bu geceki vakann srr,


mz tecavz etmeyecek! Yusuf bunu tebessmle,
adeta rica ederek sylemiti.

Peki, dedim. Fakat bu ulvv cenaba seni sevkeden


nedir ?

Cemiyete bir insan kazandrmak gayesi...

Eer bu adamda ktlk asl deil de arz ise, onun


bu illetini teday etmek iin u ac ders, kfidir.

O zaman phe yok ki, bu adam hem dnya ka-


zanacak, hem de o kendini ve Yaradann sevgisini ka-
zanacaktr. Ben ortada bir letim. Bana da, iyilie vesile
olmann zevki yeter:

Fakat o, eer anadan doma bir kr veya sar gibi bu


derdle mayalanarak yaradlm ise, onu kimse iyi
edemez. Maamafih bana den, vazifemi yapmaktr,
tesini Yaradan bilir. Belli olmaz ki, iyi fena olur;, fena
da iyi olur. Yani fenal ariyet olan, bir vesile zuhur
edince bu fenalktan kurtulur. Keza iyilii ariyet olan da
Ak Budur 221

gene bir sebep zuhur edince bu iyilikten tecerrd


[syrlma, soyunma, plak olma. ] edebilir.

Mademki insan olarak yaratlmz, o halde insaniyetin


icabatiyle hareket etmek ve etrafmza faydal olmak,
bizim iin bir hilkat ve limanlk taahhddr.

Beeriyet basama yksek bir merhaledir; byk


nimet ve frsattr. nsan, elinden gelen her iyilii, bu
frsat bulmuken yapmaldr. Bu basamaa ykselmi-
ken mevkiinin kadrini bilmemek, ruhun nuran ehresini
amurlu rtlerle perdelemek yazk deil midir?

Eer insan ld vakit cisminin, hevasnn, iktizalar-


nn galebesile giderse, insan ekli de gaybolup trl
trl hayvan ekline girer ve o ekillerde muazzeb olur.

nsann dnyaya gelii, birok taahhdlerin, vazifelerin


hamili olmas demektir. Benim o adama kar yaptm
muamele, bu vazifelerin iinden kk bir numunedir.
Buna o kadar byk bir mahiyet vermeyiniz!

Yusuf, bu yksek hareketini tabi gstermek iin sz,


baladmz noktaya evirmiti. Maalesef evinin kapsna
da gelmitik. Tan yeri yava yava aaryordu. Birden
bire susmasyla tatl bir ryadan uyanm gibi esef ettim.

te dostum Zeyyad, imdiye kadar, bu vakay kimseye


sylemedim. Fakat onu bir an da unutamadm.

Bu garib macerann sonunu takib ettim. Sonra bu


hrsz, vaka gecesi uykuda Yusufun okadn syledii
kk olunu ona satt. Bu ocuk, elan Yusufun
222 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yannda bulunan Mahbubdur. Belki de babasnn ma-


cerasn bile bilmez. Mahbubun babas olunu Yusufa
verdikten sonra, kendi de o kapnn en vefakr bir dostu
oldu. Yusuf en mhim ilerini bu adama emniyet eder,
yaptrrd. Zavall be alt sene evvel ld.

Bu vakadan sonra Yusufu ziyarete baladm. Baz baz


o da bana gelirdi.

Kasem ederim ki, onun bir sz, bir bak, putlara


kesilen yzlerce kurbandan daha tesirlidir.

Bir gn Yusufun evine gitmitim. O, karsna, nne


gelene kafa tutan zorbalardan birini alm nasihat
ediyordu.

Adam, bir meseleden dolay sulu idi. Fakat kendini


kurtarmak iin :

Ne yapaym vaz geemiyorum; Allah beni byle


yaratm, yapmamak elimde mi? diyordu. Yusuf ta ona :

Bak olum, diye sokaktaki bir inek pisliini gsterdi


ve:

Dikkat ettim, u pislie dnden beri kimse basmad,


dedi. Onlar bu pislie, iyiyi fenadan temyiz ettiren cz
irade bastrmyor. nk bastklar takdirde ayaklarnn
kirleneceini biliyorlar. Fakat uradan, iki yanda
kk bir ocuk gese idi, o basar, belki de onunla
oynard bile... nk ondaki cz irade kabiliyeti inkiaf
etmemi bir haldedir. Bu harekette o mazurdur. Fakat
madem ki sen ocuk deilsin, fark ve temyiz edecek
Ak Budur 223

kabiliyetin var, bir pislie bile basmayp atlyorsun, o


halde neden, fenal yaptran Allahtr, diyorsun ? Bu
hususta da iradeni kullansana.

Bak mesel, maietini temin etmek, para kazanmak


iin trl trl zahmetlere katlanyor, keza zevkin iin
gzn daldan budaktan esirgemiyorsun. O halde,
fenalk yapmamak hususunda da kendini zorla sana
Allah, iyi niyetle hareket edenlerin yardmcsdr. Fakat
evvel senin feragat gstermen arttr.

nsan tpk bir gemi kaptan gibi kendi dmenini idare


edici ve iine gelmeyen eylerden ba dndrcdr.

Sylediim gibi bir pislie, bir uuruma basmak ve


atlmak istemez. O kimsenin bir pislie basmas, bir
ukura atlmas iin ya yrrken baka bir tarafa bakm
olmas, yahud da m olmas lzmdr.

Hlbuki fenalk yapanlar, yani bu pislie bile bile


basanlar, uuruma gre gre atlanlar, bu mlevvesat
[kirli, bulak. ] ile melf olanlar, iradelerini fenalk
cihetinde kullananlar, ve yahud iyiyi fenadan tefrik
ettirmeyen manev krle mbtel olanlar gibidir.
Yahudda cismen bym olduklar halde ruhen inkiaf
edememi, ocuk kalm ahmaklardr.

Sulunun ba gittike ne dyordu. Onu


mevcutiyetimle bsbtn mahcub etmemek iin, bu
muhaverenin sonunu feda ederek dar ktm...

Benim ocukluk arkadamsn Zeyyad.. Onun iin sana


acrm, Yusufa thmet koymaktan vaz ge, kendine
224 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yazk edersin. nk yle temiz bir adam itham etmek,


kendini yakmak demektir. Tavsiye ederim biraz
gururundan fedakrlk yap, onu davet et, yahud kendin
git evinde gr.. Emin ol ki onu grmek, hakknda
beslediin btn fena hislerini tekzib edecek ve seni
sana kazandracaktr. Yusuf herkese kar efkatle
mtehassistir; eer, kendisi hakknda beslediin menf
hislerden haberdar olsa, seni bu yanllklardan
kurtarmak iin bizzat gelip dncelerini tashih etmek
isterdi.

O, kin ve intikam bilmez. Bu yzden kendi de, et-


rafndakiler de daima msterih ve sakin yaarlar. O, ne
sevilmekten sevinir; ne de sevilmemekten yerinir.

Onun insaniyete hizmeti, herkese drst ve salam


ahlk alamaktr. Bilhassa o, bu hayatn sonu kabirdir
teki hayatn ise ba kabirdir. Allaha sevgili olmak
isteyen gzel ahlk sahibi olsun. nk btn amellerin
en iyisi, gzel ahlktr; insanlarn hayrls gzel ahlk
olanlardr, der.

Sen onu grmedin Zeyyad o halde sus, sylenme.


Onun vcudu batan ayaa bir mucizedir.

Zeyyad artk herkesten korkacakt. ocukluktan beri


tand Ebukasmn Yusuf hakkndaki dncelerini
bugne kadar bilmedikten sonra, artk kime bavurabilir,
kime dert yanabilirdi? Demek ki memlekette kimin
hislerini yoklarsa, kimin iini aratrsa, mutlaka Yusufun
muhabbeti kacakt?
Ak Budur 225

Zeyyad kendi kendine: Keki dilim tutulayd da bu


herife derd yanmayaydm diyordu.

Ebkasm, szleriyle mtemerrid arkadan


yumuatamadn hissederek, burada daha ne
duruyoruz, der gibi Hamzaya bakt. Gene hekim de bu
bak bekliyormu gibi haznedarn szlerine bir kelime
bile ilve etmeden ayaa kalkt. kisi de Zeyyad
selmlayarak msterih ve pr zevk, kapdan ktlar.

Mermerden bir heykel gibi hl yerinde donmu duran


Zeyyad, onlarn bu gidiiyle, krba yemi gibi yzn
buruturarak olduu yere kt.

***

Hamza, o gece Yusufa, amcasnn hislerini anlatmaktan


kendini alamad. Yusuf onu sknetle dinledi ve :

Bare adam.. Onu kurtarmak ok mkl, zira hastalk


kalbinde.. Dedi.

Maamafih hem bir insan, hem de senin akraban olmas


dolaysyla onun hayrhah ve dostuyum. O, seni bana
balayan ba gremez; zira gzlerinde illet var. Zavall
Zeyyad bouna kendini yoruyor.

Hamza, amcasnn daha ne kadar gizli ayplarla dolu,


sz anlamaz dik bir adam olduunu syledi. Daha da
neler syleyecekti, fakat bu izahat, Yusufun simasnda
an bir tegayyur hsl etmiti.

O zaman phe yok ki, bu adam hem dnya ka-


zanacak, hem de o kendini ve Yaradann sevgisini ka-
226 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

zanacaktr. Ben ortada bir letim. Bana da, iyilie vesile


olmann zevki yeter:

Fakat o, eer anadan doma bir kr veya sar gibi bu


derdle mayalanarak yaradlm ise, onu kimse iyi
edemez. Maamafih bana den, vazifemi yapmaktr,
tesini Yaradan bilir. Belli olmaz ki, iyi fena olur;, fena
da iyi olur. Yani fenal ariyet olan, bir vesile zuhur
edince bu fenalktan kurtulur. Keza iyilii ariyet olan da
gene bir sebep zuhur edince bu iyilikten tecerrd
[syrlma, soyunma, plak olma. ] edebilir.

Mademki insan olarak yaratlmz, o halde insaniyetin


icabatiyle hareket etmek ve etrafmza faydal olmak,
bizim iin bir hilkat ve limanlk taahhddr.

Beeriyet basama yksek bir merhaledir; byk


nimet ve frsattr. nsan, elinden gelen her iyilii, bu
frsat bulmuken yapmaldr. Bu basamaa ykselmi-
ken mevkiinin kadrini bilmemek, ruhun nuran ehresini
amurlu rtlerle perdelemek yazk deil midir?

Eer insan ld vakit cisminin, hevasnn, iktizalar-


nn galebesile giderse, insan ekli de gaybolup trl
trl hayvan ekline girer ve o ekillerde muazzeb olur.

nsann dnyaya gelii, birok taahhdlerin, vazifelerin


hamili olmas demektir. Benim o adama kar yaptm
muamele, bu vazifelerin iinden kk bir numunedir.
Buna o kadar byk bir mahiyet vermeyiniz!

Yusuf, bu yksek hareketini tabi gstermek iin sz,


baladmz noktaya evirmiti. Maalesef evinin kapsna
Ak Budur 227

da gelmitik. Tan yeri yava yava aaryordu. Birden


bire susmasyla tatl bir ryadan uyanm gibi esef ettim.

te dostum Zeyyad, imdiye kadar, bu vakay kimseye


sylemedim. Fakat onu bir an da unutamadm.

Bu garib macerann sonunu takib ettim. Sonra bu


hrsz, vaka gecesi uykuda Yusufun okadn syledii
kk olunu ona satt. Bu ocuk, elan Yusufun
yannda bulunan Mahbubdur. Belki de babasnn ma-
cerasn bile bilmez. Mahbubun babas olunu Yusufa
verdikten sonra, kendi de o kapnn en vefakr bir dostu
oldu. Yusuf en mhim ilerini bu adama emniyet eder,
yaptrrd. Zavall be alt sene evvel ld.

Bu vakadan sonra Yusufu ziyarete baladm. Baz baz


o da bana gelirdi.

Kasem ederim ki, onun bir sz, bir bak, putlara


kesilen yzlerce kurbandan daha tesirlidir.

Bir gn Yusufun evine gitmitim. O, karsna, nne


gelene kafa tutan zorbalardan birini alm nasihat
ediyordu.

Adam, bir meseleden dolay sulu idi. Fakat kendini


kurtarmak iin :

Ne yapaym vaz geemiyorum; Allah beni byle


yaratm, yapmamak elimde mi? diyordu. Yusuf ta ona :

Bak olum, diye sokaktaki bir inek pisliini gsterdi


ve:

Dikkat ettim, u pislie dnden beri kimse basmad,


228 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dedi. Onlar bu pislie, iyiyi fenadan temyiz ettiren cz


irade bastrmyor. nk bastklar takdirde ayaklarnn
kirleneceini biliyorlar. Fakat uradan, iki yanda
kk bir ocuk gese idi, o basar, belki de onunla
oynard bile... nk ondaki cz irade kabiliyeti inkiaf
etmemi bir haldedir. Bu harekette o mazurdur. Fakat
madem ki sen ocuk deilsin, fark ve temyiz edecek
kabiliyetin var, bir pislie bile basmayp atlyorsun, o
halde neden, fenal yaptran Allahtr, diyorsun ? Bu
hususta da iradeni kullansana.

Bak mesel, maietini temin etmek, para kazanmak


iin trl trl zahmetlere katlanyor, keza zevkin iin
gzn daldan budaktan esirgemiyorsun. O halde,
fenalk yapmamak hususunda da kendini zorla sana
Allah, iyi niyetle hareket edenlerin yardmcsdr. Fakat
evvel senin feragat gstermen arttr.

nsan tpk bir gemi kaptan gibi kendi dmenini idare


edici ve iine gelmeyen eylerden ba dndrcdr.

Sylediim gibi bir pislie, bir uuruma basmak ve


atlmak istemez. O kimsenin bir pislie basmas, bir
ukura atlmas iin ya yrrken baka bir tarafa bakm
olmas, yahud da m olmas lzmdr.

Hlbuki fenalk yapanlar, yani bu pislie bile bile


basanlar, uuruma gre gre atlanlar, bu mlevvesat
[kirli, bulak. ] ile melf olanlar, iradelerini fenalk
cihetinde kullananlar, ve yahud iyiyi fenadan tefrik
ettirmeyen manev krle mbtel olanlar gibidir.
Ak Budur 229

Yahudda cismen bym olduklar halde ruhen inkiaf


edememi, ocuk kalm ahmaklardr.

Sulunun ba gittike ne dyordu. Onu


mevcutiyetimle bsbtn mahcub etmemek iin, bu
muhaverenin sonunu feda ederek dar ktm...

Benim ocukluk arkadamsn Zeyyad.. Onun iin sana


acrm, Yusufa thmet koymaktan vaz ge, kendine
yazk edersin. nk yle temiz bir adam itham etmek,
kendini yakmak demektir. Tavsiye ederim biraz
gururundan fedakrlk yap, onu davet et, yahud kendin
git evinde gr.. Emin ol ki onu grmek, hakknda
beslediin btn fena hislerini tekzib edecek ve seni
sana kazandracaktr. Yusuf herkese kar efkatle
mtehassistir; eer, kendisi hakknda beslediin menf
hislerden haberdar olsa, seni bu yanllklardan
kurtarmak iin bizzat gelip dncelerini tashih etmek
isterdi.

O, kin ve intikam bilmez. Bu yzden kendi de, et-


rafndakiler de daima msterih ve sakin yaarlar. O, ne
sevilmekten sevinir; ne de sevilmemekten yerinir.

Onun insaniyete hizmeti, herkese drst ve salam


ahlk alamaktr. Bilhassa o, bu hayatn sonu kabirdir
teki hayatn ise ba kabirdir. Allaha sevgili olmak
isteyen gzel ahlk sahibi olsun. nk btn amellerin
en iyisi, gzel ahlktr; insanlarn hayrls gzel ahlk
olanlardr, der.

Sen onu grmedin Zeyyad o halde sus, sylenme.


230 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Onun vcudu batan ayaa bir mucizedir.

Zeyyad artk herkesten korkacakt. ocukluktan beri


tand Ebukasmn Yusuf hakkndaki dncelerini
bugne kadar bilmedikten sonra, artk kime bavurabilir,
kime dert yanabilirdi? Demek ki memlekette kimin
hislerini yoklarsa, kimin iini aratrsa, mutlaka Yusufun
muhabbeti kacakt?

Zeyyad kendi kendine: Keki dilim tutulayd da bu


herife derd yanmayaydm diyordu.

Ebkasm, szleriyle mtemerrid arkadan


yumuatamadn hissederek, burada daha ne
duruyoruz, der gibi Hamzaya bakt. Gene hekim de bu
bak bekliyormu gibi haznedarn szlerine bir kelime
bile ilve etmeden ayaa kalkt. kisi de Zeyyad
selmlayarak msterih ve pr zevk, kapdan ktlar.

Mermerden bir heykel gibi hl yerinde donmu duran


Zeyyad, onlarn bu gidiiyle, krba yemi gibi yzn
buruturarak olduu yere kt.

Meryem, Yusufun odasnda bayldndan beri, Yusuf


da, Meryem, de, inkr edemedikleri bu ak taziz
ediyorlard. Meryemin Yusufa akan, Yusufa giden a-
knn kayna gene Yusuftu! Meryem, onun ak
huruundan [Coma. Grlt. amata. Tel ] kopmu bir
paradan baka bir ey deildi ki....

Ummandan ayrlan bir katra, bir mddet bulutlar da,


rmaklarda aylarda seyretse de, akibet varaca son
merhale, gene denizden baka neresi olabilir ?
Ak Budur 231

Meryem, arasra kimseye grnmeden Yusufa geliyor,


Sudenin yardmnn bu yolda da byk kymeti
oluyordu. Meryeme, Yusufun evde yalnz olduu gn-
leri hep o haber veriyordu.

Sude, fedakrlk ve feragat sahibi gzel kadn, ha-


yatnn en mkl safhasn yayor, bizzat Meryemin
akna hizmet etmekle, feragatin en mklne katla-
nyordu. Fakat o, bu gnl bacn, akla hayret veren bir
soukkanllk ve vazife hissi ile dyordu.

Sudenin vcudu, tecessd etmi feragat ve hayrn


kendisi idi. Gen kz ona, minnet ve krann fevkinde
bir hisle mtehassisti. Meryem, iin Sude, semadan bir
deva idi.

Meryemin elleri, Yusufun elleri iinde yanyor; basz


ayaksz szleri, seke seke yryen yaramaz bir ocuun
oradan oraya atlay gibi dudaklarndan dklyordu. O
sylyor Yusuf dinliyor; Yusuf sylyor, o dinliyordu.
Nihayet Meryem, bu kesik szlerden vazgeerek

Yusuf, sana bir ey soracam, bana ruhun bu dnyaya


neden geldiini syler misin ? Dedi.

Dinle Meryem, vcudda iki trl ruh vardr. Biri ahltn


letafetinden hasl olandr ki, bu, hayvan ruhtur. kincisi
de ilhi ruhtur ki, bedenden zuhur eden letafet, fesahat,
belagat, ilim, sanat, marifet, her ne varsa, hep bu ruhun
maldr.

Bir binay kurmak iin, nasl malzeme, talar vesaire


lazmsa, bu hakikati anlamak iin de lzm olan itibar
232 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

varlndan tecerrd [syrlma, soyunma, plak olma. ]


etmektir. nk bu ite en byk gaye yokluktur, ite o
vakit gizli olan asl varln gzle de grrsn.

Yusuf susmutu.

Bu kadar m syleyeceksin Yusuf? Herkesle o kadar


derin ve uzun konuuyorsun da..

Seninle konumaz olur muyum Meryem? Syle, ne


istersen syle de konualm...

Szlerin beni tahmin etmedi, tahrik etti; bana ruhun,


bu endaze ve hesaba gelmeyen safnin,[ saf, temiz, pk,
duru. ] bu kesif cisme mbdel olmasnn, orada karar
etmesinin sebebini syle !

Yaradan, ruha cesed lemine gelmek ve orada lfet ve


karar etmek iin evk ve muhabbet verdi ve dedi ki :

Ey ruh, sana seyr ve sefer etmek gerektir. stical


[Sonraya braklmasn istemek. ] et ki seferde yoldan
benim yardmmdr. Korku ve muhataralarda koruyucun
gene benim muavenetimdir. Ey ruh, ayrlk gamn
tatmam kimse, birlik zevkine ulaamaz.. Hemen git ve
bil ki her durakta sana ben yol gstericiyim. Senin
vcudun daima benim kudretim ve iradem elindedir.

Biare ruh bu fsun ve kssalar iitince, ihtiyarsz


olarak birlik leminden hareket edip kalba ve dnya
yuvasna lfet etti. Bunlarn oklar da, geldikleri yeri,
asl vatanlarn unutarak hsranda kald.

Ruhtan, sz ve lisanla haber vermek mmkn deildir


Ak Budur 233

Meryem, . unu syleyeyim ki saf ve mcerred ruhun


bedene taallk etmesinde birok faydalar vardr. Bir
manay, harf ve savttan uzak iken, bir harfe balarsn
hatta o harf lfz ve savtu getirip, fikrinin mahzeninde
mevcud olan mana ve muradlar muhataba bu suretle
bildirirsin. nk harf, savt ve lfzsz, manada zuhur
yoktur. Bir mimar da bir binay kurmak iin evvela onu
izer; yani dimandaki manay bir ekle kaydettikten
sonra onu tatbik eder.

Sen de mcerred manay ve mukayyed olmayan


nefesleri, harfe ve lfza balamyor musun ? Bunu
phesiz bir fayda iin yapyorsun deil mi ? Madem ki
ruh, mcerred mana gibi iken onun bedene geliinin
sebebini soruyorsun, o halde, sz iitmeye samia
[Duyma, iitme duygusu, iitme kuvveti.] kuvveti lzm
olduu gibi, senin de bunu anlaman iin kalb kulann
ak olmas lzmdr..

Biz insanlar, bir fayda ve lzum grmesek, bir manay


bir kelimeye talik etmez ve zamirimizde olan manay,
harf ve kelime vastasyla leme syleyemezdik. Madem
ki mahlk iken bizde bu fayda grlm oldu. O halde
Yaradann, mana leminde olan ruhlar dnya hayatna
getirmesinde niin fayda grlmesin? Ruhun bu topraa
taalluk etmesinde bir fayda da budur ki, insann kalb
zemininde bir istidad vardr ki, ruhaniyet tohumu,
cisimler tarlasna salnca yle ak glleri hsl olur ki,
akl, onun miktarn idrk edemez ve hesabn bilemez.
Her ne kadar ruh, birlik leminde de zevkte, izzet ve
234 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

erefle idiyse de, bu istidadnn tamam, insan cesedine


taallk edip, cisim zemininde tekml ettikten sonra
hasl olur ve ak lezzetinin kemali de, mfarekatn [ki
eyin veya iki kiinin birbirinden ayrlmas, uzaklama
bir yeri brakp gitme] aclarn ektikten sonra duyulur.

nsann sair mevcudattan mmtaz olmas da, onda


Allah Tely grmeye kabiliyet olmasndandr.
Binaenaleyh insan, Allah Tely grendir. Onu
grmeyen gz, gz olmaz ve gz derecesine kmayan
insan da insan olmaz.

Ruhun cesede gelmesindeki fayday sana bir misalle


daha izah edeyim Meryem..

Mesel, saf billrda, bakann yz temessl


[benzeme, cisimleme, ekillenme; bireyin bir yerde
suret ve mhiyetini aksettirmesi. ] eder mi? Aynann bir
yzne kesafet gelmedike, o gsterici olmaz. Bunun
gibi mcerred ve saf ruhlar da, aynann arkasndaki
kesafet gibi, cisimler kesafetiyle birlemedike, onda,
Yaradann rabbani kemali grnmez.

Demek oluyor ki, saf ruhlar ve grnmeyen lah


vasflar, insan cesedinde zuhura geldi ve bu vcud
aynasnda yz gsterdi.

Ruhun cesede gelmesinde saysz faydalar vardr;


saymakla bitmez ki Meryem...

Saf ruh bedene gelmekle kemal tahsil eder; zira onun


vcudunda bilkuvve olan hasiyet, cisimler leminde file
gelir ve sabit olur.
Ak Budur 235

Hsl ruhun bedene gelmesi, Allah Tely kemaliyle


bilmesi iindir. Her ne kadar birlik leminde de onu
istidad kadar bilip ikrar etmise de, icmali bilgi ile ikrar
eylemitir. Tafsili ve bilgili ikrarn yeri, tabiat lemidir.
Esasen tabiat, Allah kelimesinin ahsiyetinden ibarettir.
Ruhun cesede gelmesinde fayda yoktur, diyen kimseye
o halde szn de sylenmesinde fayda yoktur, niin
sylyorsun? demek, kfi bir cevabdr.

Bu insanlarn kalplarna ve mkevvenatn suretlerine


bak ki, bunlarn her biri, kendinde mevzu olan manaya
dellet eder. Eer bilgin varsa bilgi sahiplerinin, teki
dnya, dediklerini bu lemde grrsn ve Allah
Telnn bu suretten ne murad ettiine vakf olursun.

Allah grlmez, derler; yle ey olur mu?

Sen de gz olduktan sonra, Allah her yerdedir. Btn


bu mkevvenat o dur. Ondan baka bir ey yoktur ki,
grlmemi olsun ! Akil olan kimse, grlmemi Allah
Telya tapmaz, nk hak, halktr gzn varsa; halk,
haktr, akln varsa...

Yusuf, Yusuf....

Yusuf Meryemin fazla bir ey sylemesine meydan


brakmadan devam etti :

Meryem, sen beni okuyan ve anlayan sevgili bir


vcudsun. Senin bana akn, bende akn mutlak
zuhurunu grdn iindir; benim sana akm da, sende
kendimi grdm iindir.
236 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Sen o kadar ben olmusun ki ok defalar sende sz


sylenecek vcud bile gremem. Ben seni mkltsz
fethettim Meryem.. Ak seni evvelden piirmi, hazr bir
hale sokmutu. Onun iin seni ilk hamlede yanmda ve
kendi canmda buldum. Seni henz gzmle
grmediim zamanlarda da daima benimleydin !

Dn Hamza, gelmiti. Yalnz senden bahsetti. Gzel


Hamza, ak yalnz senin vcudunda ezberlemi ve senin
cismine, yani cisme mukayyed bilmi. Halbuki akn
hakikati ona ryan olarak yz gsterse, onun iinde cilve
eden ne Meryemler grr ve bu tuyan iinde garg olup
giderdi.

Bir gn Meryem, lse, Yaradan onu kendine ekse,


Hamzann cihanda aksz kalmas yazk deil mi?

Maamafih [bununla beraber. ] ona, sana sylediim u


hakikati sylemedim. Esasen sylesem de anlamazd;
nasl ki imdiye kadar bu yolda ne syledimse
anlayamad.

O senin gzel gzlerinin, harikulade endamnn, hasl


cisminin meftunu... Sen de bunlarn zevalini grse, bu
akn da zevali mukarrerdir; nk onu avlayan, srf bu
geici sermayedir. O, sendeki cismi ruha, ruhu cisme
mezceden, menban ak gklerinden tutan lmez ak
grmedi. Halbuki ak budur Meryem! Fakat Hamza, da
mazurdur, zira o henz, madde dnyasnn arzalaryla
ksteklenmekten kurtulamamtr.

Hlbuki akn hakikatini bulmak iin btn bunlardan


Ak Budur 237

kendini syrarak ok gibi frlamas, tabiatn mtenah


hududunu ap, akn intihaszlna [sonsuzlua]
atlmas lzmdr. Hamza, bu hususta istidadsz
olmamakla beraber kendini tabiatn penesinden
kurtaramyor.

Hakik aka sahib bir vcuddan hikmet ve hakikat


tefeccr [Yerden su kaynayp akma. * Tan yeri aarma. *
atlama, yarlma. ] eder. Perakende kuvvetleri, duygular,
akn lyemt ve tevhidkr kudretinde temerkz eden
vcud, nihayetsiz surette kudretlidir. Eer Hamza, da bu
kuvvete malik olsayd, sana aikr olan hakikatin, ona da
yz gstermesi icab ederdi.

Hlbuki seven ve sevilen birbirlerinin hakikatim


bilmedike, ak, srf tene mteallik ihtisasattan ibaret
kalr. O kimseyi savdnn kann, gznn verdii zevk
avlamtr; halbuki onu avlayann hakikatte Yaradann o
vcuda akseden gzellii olduunu bilmez. u bastn
topraklar iinde ne kadar gzelin gz, ka, yanaklar
ve endam vardr.

Dnyada ne kadar gzel eyler varsa, hep Yaradann


nurudur. Manay brakp ekilden gzellik grenler, her
trl eklin geici olduuna gre, phesiz sonunda
hsrana atlrlar.

Maamafih Hamzada senin cinsiyetinden bir zerre


olmasayd, o senin madd varln da sevemezdi. Zira
her incizab, kendi benzerine tesadfn neticesidir, in-
san, kendi manasn grd kimselerin meclb ve mec-
238 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

zubudur ve bir kimse her neye meylederse, o eyle


aralarnda gizli bir ittihad olduu muhakkaktr.

Meryemin Yusufa bakan gzlerinde iki ate yol


szlerek iniyordu.

Niin alyorsun Meryem?

Sen bu vcud deilsin ki... Bu vcud, akan suya


emedir. Su kesilince emenin ne hkm kalr?

Hamza, o emeye, Yusuf ta suya gnl verdi. Bir gn


olup eme yklp, berrak ve ltif su, bir zaman iin
toprak altnda mestur kalsa da, suyun cuii [Kaynama,
coma. ] tekaza [sktrarak] ederek baka bir yerden
fkrr. Byle leziz ve saf suya eme eksik olur mu
Meryem, ?

Meryem, de lm dnyordu. Artk lse de ne gam ?


Ak bu vcudu ebed bir kaftan gibi sarm, Meryem, bu
atein iinde yanm, yanm erimi...

Bir el, varln rten bu atein kaftan ekip alsa


Meryemi altnda bulamayacak. Ancak bu bo rtnn
iinde akn ebedi ve nuran ehresi belirecek...

Meryemin Yusufun yzne takl duran gzlerinden


hl byk yalar dyor.

Yusuf ona tekrar soruyor.

Niin alyorsun, syle bana Meryem, ?

Korkuyorum Yusuf !

Neden, kimden korkuyorsun?


Ak Budur 239

Senin iin korku kald m ?

Kimseden korkmuyorum. Cihanda benim iin kimse


yok ki... Herkes, herey sensin. Cihann varl nedir?

Ben bu serab ve itibar cemiyet bnyesinin nesinden


korkaym ?

Esasen bana imdiye kadar onlardan ne msbet, ne de


menf bir seyale, bir duygu gemedi. Ben insanlarda
vcud grmedim ki, onlardan mtezevvik [Zevk ve saf
eden. * Tadna bakan. Birka defa tadan. ] veya
mteessir olaym...

Bir aacn rzgarla ileri geri sallanmasna kzmaz veya


glmezsek, keza hareketlerinde bir aa kadar hilkatin
fermann dinlemekten baka kr olmayan mahlka da
kzmamak veya glmemek icab eder. nsanlarn
hareketlerine bel balamak, korkmak, kzmak veya
sevinmek, onlarn bir mevcudiyet, bal bana bir varlk
sahibi olduu zannndan ileri gelir. Hlbuki bunlar da,
hareketlerinin hkimi olan bir mteharrikin arzusuna
tabidirler.

Herkes yok. Yusuf! Yalnz, yalnz sen varsn. Ben


senden korkuyorum.

Ben korkun muyum gzelim ?

Sen bilmezsin, benim korkumu, bilemezsin.. Onu


anlatmak ta istemem...

Anlat, syle Meryem.. Benden niin korkabilirsin ?


Yazk gzyalarna, syle niin alyorsun?
240 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

lmden korkuyorum.

Sen mi ?

Hi Meryem, bu mtekmil vcud, lmden korkar m


?

lm korkulacak bir ey deildir ki... lm, insann


sadk, vefal bir yolda ve msteardr. Sen, bu
dnyada, lm bir insann hi bir eyle mukayyed
olmadan yaaynn zevkini de bilirsin..

Bana lmn lezzetini anlatma Yusuf, onu bana


bildirdin ve tattrdn. Ben bu lmden korkmuyorum...

lm nedir bilir misin Yusuf?

lm, sensizliktir. te ben bu lmle lmekten


korkuyorum. Sensiz kalmaktan korkuyorum.

Bir nefes sensiz yaamak, asrlarca azab ekmekten


daha yaman, daha korkun.. Benim sensiz kalmaktan
baka hi bir korkum yok. Varlm, hayatm senden
ibaret.. Kaacak, snacak bucam sen, grdm
bildiim sade sen! Yzme bak Ysuf! Ben senin bu uslu
duruundan, bu kaamakl hallerinden de korkarm. Bak,
yzme bak da gzlerini greyim... Ben onlarn ezel
perestikr, [ ar derecede ballk. Riyakr
gsteriten. ] esiri, kuluyum. Onlar benim mabudum,
mihrabmdr.

Niin sesin kmyor ?

Syle, sen: beni aldatmazsn. Syle, her ne dersen


inanacan. Artk bu szlerle beni lbli etme., bu
Ak Budur 241

kadarn syleyebilmek iin her nefesde yz kerre


lyorum...

Yusuf dnceli idi; kzn kirpiklerini ssleyen yalara


bakt. Ban, hafife bu tutumu baa doru kaydrarak

zlme Meryem.. Sen bensiz kalmazsn !. nk sen


bensin.. dedi.

Kzn hkran ba, Yusufun dizlerinde bitab alad,


alad. Sanki bu gzyalar onu maddiyetinden
boaltyor, Meryem, hafifliyor, ltif bir cisim gibi dn-
yadan Yusufun kalbi gklerine doru ykseliyordu.

* **

Ebukasm Yusufun odasna girdii zaman Hamza ile


konumalarn kesmemek iin her zamanki bol neesile
grlt yapmadan bir keye oturdu. Kendisinin ieri
girmesiyle hasl olan ksa bir fasladan sonra Yusuf
szne devam etti :

Bak Hamza, mesel bana, yahud baka bir sevdiine


konumak, hoa vakit geirmek, munis olmak iin
gidiyorsun, deil mi? te bu munis olmak, vicdan bir
emirdir. Vicdan emir ise manadadr.

Demek oluyor ki senin oraya, o kimseye gitmen,


manaya, mana lemine gitmen demektir. u halde sen,
vcud lemine deil, Allaha, gayr mteayyin leme
gidiyorsun. Amma bunu bilerek te yapsan, bilmeyerek te
yapsan, bu budur.

te bu vicdan zevkin kemaline ermek, manadr


242 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hakikattir. Sen de bu zevki, his dudaklarn gzlerinle


deil, gene mananla elde ediyorsun. Mesel, elin, ayan,
kulan, gzn ve btn hislerin muattal olsa,
konumaz, duymaz sylemez misin ? Soruyorum, cevap
ver !

Tabi kalbimle duyarm !

Demek oluyor ki, grr, iitir ve sylersin. te buna da


en byk delil, mana , lemidir. Ryada tattn zevkleri,
elin, ayan, gzn ve dier hislerinle mi duyuyorsun?
Demek ki bunlar kalkt vakit te insan mteayyin
vcudundan baka ve fakat gene kendisinin bir ikinci
vcuduyla konuuyor, hissediyor zevk ediyor veya sknt
ekiyor. te bunun gibi k, dallar budaklar, yapraklar
nasl yere dryor, indiriyor ve onlarn lm
oluyorsa, insann da bu suretle hislerini ve kuvvetlerini
dren, kran lm k vcuda saldrd vakit, o insan,
bahardan meded umamaz.. Meer ki cannda manann
vcudu bahar ola I.

Mana leminde bu vcud leminin saylamayacak kadar


stnde gzellikler vardr. Esasen dnyaya geliten
maksad, o neelere istidad peyda etmektir. Asl hayat
lmden sonradr. Lkin kazan bu vcudda olur. Senin
ana karnnda iken de bir hayatn vard. Orada iken o
rahmdan byk bir yer tasavvur edebilir miydin?
Halbuki, dnyaya ktn vakit ne genilikler, ne zevkler
buldun, o zamanla bu zaman arasnda ne byk farklar
grdn.. O halde ldkten sonraki hayat, niin bundan
vas ve l olmasn? Suya ta attn vakit hasl olan
Ak Budur 243

halkalar nasl gitgide genilerse, bilgi de gittike tekml


etmektedir. Bilgiye doyum olmaz Hamza... Bilginin,
nihayeti de yoktur. Bir ka sene evvel ap denizi
kylarnda seyahat ediyordum. Bir ocukla babas denize
girmilerdi. Baba yzmek bildii iin alm, dinlenmek
iin arkas st yatyordu. ocukcaz ise sda, babas
boulacak diye rpnyor, haykryordu. Halbuki baba,
yzme ilmine vakf olduu iin elini ayan bile kml-
datmadan su stnde arkas st hareketsiz ve rahat
yatyordu.

te deniz stnde ilmiyle hareketsiz durmak, cehille


yz binlerce savamaktan evldr. Zira ilimsiz, bilgisiz
abalamak o kimseyi denizin dibine gtrr. Bunun gibi
bir limin uyumas bile, cahilin ibadetinden yksektir.

Szmzn mecrasn bir az deitirdik Hamza..


demek istiyorum ki, bilerek manann talibi ol, neticesi
le olan unsur zevklerde kalma! Eer insan, bu dnya
hayatnda o lemin zevkini elde edebilse, manasyla
bulumu ve gayeye ulam olur.

Hamza, yerinden kalkarak Yusufun yanna gelip


oturdu.

Yusuf, ben eski Hamza, deilim., fakat henz senin


istediin Hamza, da olamadm. Szlerinin zevki ile, emin
ol ki hi bilmediim bir lemde yayorum ve bu lemde
karar etmek iin gnlmde anlatamyacam bir zevkle
rpmyorum.

O rpnma sana, aslnn verdii bir evktir Hamza.. O


244 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

rpn, muhakkak aslnla irtibatn olmasndandr. Hakiki


bir arayc, elbette istediini bulucu olur.

Akam st saray meydanndaki kalabala bir


kalabala bir bak, kimi uraya, kimi buraya, kimi saa,
kimi sola, hasl oca, meskeni nerede ise oraya gidiyor
ve neticede vazifesini bitirip evine kavuunca rahat
ediyor. Hi bir kimse yanlpta bakasnn evine gidiyor
mu ?

Tabi akl banda olmayanlara szm yok. Sanki


herkes gizli bir iple bal imi gibi doruca kendi, oca-
na, kendi meskenine ekiliyor. Fakat bu meskenine
avdet edenlerin kimi saraya, kimi bir kaneye, kimi
kiiiik bir eve, kimi kulbeye, adra izbelere, ukur
ilerine gidiyor.. Fakat unu da dnelim ki, bir sa-
rayda, bir kanede edilen istirahatle, kulbede yahud
izbede edilen istirahat bir midir ?

te bu kimseler nasl kendi mesleklerine


ekiliyorlarsa, insan da kendi aslna, manasna itab
etmek ve onunla irtibat peyda etmek zaruretile
mkelleftir. Zira o asl ve mana, ona gizliden der ki: Ey
bilgisiz ahmak, bir ka gn daha gez..gene gelecein yer
benim ! Fakat bilerek gelmekle, bilmeyerek gelmek bir
midir?

te, insaniyetin manasna ermek, bu bilgiyi hasl


ederek, o manaya kendi ihtiyarile gitmektir.

Varol Yusuf.. Cenneti dnyaya naklettin., bana yle bir


saat yaattn ki, bunun ei olamaz !. Dudaklarm bugne
Ak Budur 245

kadar kimse iin medhiye okumamtr, fakat senin


medhini sylemek iin keki btn vcudum dudak
kesilse !

Haydi Hamza, kalk artk.!. Ge oldu, evine git!

Peki gideyim.. Hem Meryem, de beni bekler, saraya


gideceiz...

Sude Meryeme, bu akam Umml Bedrle beraber uzak


bir yere davet olduklar haberini gndermiti. Sudenin
bu haberle, Yusufun evde yalnz olduunu bildirmek
istedii anlalyordu.

Meryem, yollar, duymadan geiyordu. Gece yldzl idi.


Ona u anda birisi, nereye gittiini sorsa ancak, Yusufa!
diyebilirdi. Fakat Yusuf kimdir ve ona bu tehalkle, adeta
uarak neden gidiyorsun, syle, anlat! deseler, ite
Meryem, bunu yapamazd.

Yusuf bilinmez, Yusuf tarif edilmez, anlatlmaz


sylenemezdi ki bu tehalkle gidiin srr da anlatlsn.

Meryem, kendine dil uzatacak olanlara: Ey


zavalllar, ben eer Yaradann nuru kandili olan
Yusufa tapyorsam beni ayblamayn ki, benim,
Yaradanm, imanm, dinim hep aktr. Onu grmek
hayat, onu grmemek lmdr. Onu grmek en
byk zaferdir, onu grenler, vcutlar ak derdiyle
gz kesilmi olanlardr. Zulmet, azab, cehennem,
ondan uzak olanlar, onu grmeyenler iindir. Geri
onun da herkes gibi mteayyin bir varl vardr;
246 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

fakat bu ehrenin en bedi hatlarla izilmi


mvazeneli gzellii iinde yle teshir edilmez bir
mana gizlidir ki, hi bir beer onu fethe muktedir
olmamtr. Geri onun da bir sinesi vardr fakat
maher bu sinenin yannda tenha ve ssz kalr.
Meryem, Yusufa bir an evvel gitmek iin admlarn
sklatryor...

Evet bir kimse ona: niin gidiyorsun? diye sorsa,.


Meryem, buna cevab bulamayacak.. Zira o, Yusufa gi-
diinde, henz domu bir ocuktan da masum... Hi
olmazsa ocuun tehalk, kendisini besleyen sinenin
stnedir; halbuki Meryemin rpnnda bu kadarck
bile bir garaz lekesi yok... Onun tehalknde hi bir
sebep yok. Bu akn ne kadar renksiz ve keyfiyetten uyal
olduunu bir Yusuf, bir o bilir !

Stuha [Yorgun, bezgin. * Skntl, kederli. *


Beceriksiz. ] kan merdivenler karanlkt. Yusuf bu saatle
orda bulunurdu. Meryem, karanlk merdiveni bir solukta
kt. Yusuf hurma lifinden yaplm yatann stnde
oturuyordu. Bu atsz odada, yldzlarn tabi evkinden
baka bir k yoktu. Sanki bu klar, yldzlarn
koynundan kap gelmi ziya zerreleri gibi gk yznden
toz halinde yayordu. Meryem, bu tabi aydnlkta
Yusufu grebilmek iin bir nefes durdu.

Meryem., sen misin ?

Evet., beni nasl tandn ?


Ak Budur 247

Ayak seslerinden !

Yusuf bir az durdu :

Evde kimse olmadn biliyor musun ?

Bu sual acaba niin geldin, yahud, git!,, demek miydi?


Meryem, Yusufun sualine cevab vermedi, tekrar bir sual
sormasn, yahud baka bir sz sylemesini bekledi ;
fakat o, uzun bir zaman ses karmamakta devam etti.
Meryem, bu srarl ve dnceli skta bir nihayet
vermek iin gitti Yusufun, yanna olurdu. Fakat kzn hu
hareketi de ayn kskn vaziyetin mabadi olarak kald.

Meryem, zevkten o kadar sarhotu ki, msbeti menfiden


seecek temyiz kudreti de dier hisleri gibi, dalm,
kaybolmutu. ok kerre saadetin kemali, nsana hzn
verir. iddetle mesrur olan kimsenin alamas bu
demektir. Esasen hzn ve srr, ayn elamann ok
gne grm yz ile tamamen glgede kalan dier
yz gibidir. Aslnda ise, bunlar bir vcuddurlar.
Meryemin gzlerinde zevk iddetinden ya vard. Fakat
Yusuf ona bakmyordu, dnceli idi.

Gen kz yava yava bunun farkna varyor ve


heyecandan altst, olan hislerini inzibat altna almak iin
kendini zorla oyalamaya alyor, etrafna, balarnn
stndeki yldzl atya bakarak avunmaya abalyordu.
Bu atnn plak gzellii, onlarn muhteem
saraylarnn insan sanatyla bezenmi kubbelerinde,
ihtiama boulmu kanelerinde de yoktu.

Meryem, gozleriyle tabiatn sunduu badeyi imeye


248 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

alyordu. Gece o, kadar sesessiz ve ltifdi ki, bir


zaman bu derin sknetin gizli meramn dinledi. Bcek-
lerin muttarid sesleri, sanki tabiatn suziini temsil eden
yegne remz gibi dolak ve i ie bir ahenkle szlp
akyor, bu ses, ainalklardan, aktan, ateten haber
getiren bu ses, tabiat uyuturup bsbtn sus-
turuyordu.

Mensur bir iir gibi danklk, fakat ahenkdar gzellii


iinde saltanat sren u tabiat paras, byk bir
meveret arifesindeymi gibi samit! Meryemin
gzlerindeki yalar, birer yldz gibi szlp yere akyor.
Yusuf dargn m neden konuamyor? Kzn kalbi bu
korkulu suallerin heyecanyla o kadar hzl arpyor, o
kadar korkun darbelerle vuruyor ki, intizamn
kaybetmi uzviyetine, fevkattabtabia bir irade ile hkim
olmaya alyor.

Yusufun darlmadn bilse, bir lhzada dirilecek,


canlanacak...

Kendi kendine teselli vermeye alyor : ne oldu, ne var,


bu skta bir sebeb yok ki., diyor.

Fakat bu telkin de ie yaramyor. O korku, Yusufun bir


sebebden darlm olmas korkusu, tekrar yukar
frlayarak msbet telkinlerinin stnde kesif bir sath
tekil edip onlar kapatyor.

Belki de Yusuf onun burada bulunmasn istemedii iin


konumuyor. Meryem, btn ztrabna ramen Yusufun
arzusunu yerine getirmek iin kalkp gitmek istiyor., bir
Ak Budur 249

kelime bile sylemeden yerinden kalkmaya davranyor.


Fakat Yusufun eli, onu ekip tekrar yerine oturtuyor. Bu
hareket, kzn hep menf tarafa giden hislerinde
birdenbire msaid bir cereyan ayor; cesaret, kuvvet
geliyor.

Yusuf bana bir ey syle! diye baryor.

Canm, gzelim I

Yusufun eli, kzn gzlerindeki yalar kurutuyor...

Meryem, bu elleri dudaklarna, sonra yanaklarna,


bastryor. Yusuf, biraz evvelki kskn ve dnceli
tavrlarn kaybetmi.

Bak Meryem, gl satan ocuklar geiyor I ieklerin


kokusunu duyuyor musun? diye soruyor.

Arabistan da iekleri, hararetten bozulmamas iin


gece salarlar. Satclar li ses karmadan da gese,
gllerin stuhlara kadar ykselen kokular, kendilerini
haber verir.

Meryem, derin derin nefes alyor. Yusufun eli hl


dudaklarnda kapal., nefes aldka gl ve ful kokularn
bu elden kokluyor.

Satc ocuklarn birbirlerile akalaan incecik sesleri


yava yava uzaklayor:

Elvird, elful, elvird, elful!..

Nihayet bu ince, taze sesler snp kayboluyor....

Yusuf gene birdenbire ciddileerek :


250 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Haydi Meryem, artk ge oldu., seni drt yol azna


kadar geireyim.

Beraberce merdivenlerden inerek gene beraber sokaa


kyorlar. Yusuf daima dnceli.. Nihayet Meryem,
dayanamyor, soruyor :

Niin konumuyorsun Yusuf? Yoksa bana m cann


skld?

Sana canm sklmaz Meryem sen, ezeliyet gklerinin


bana bir hediyesisin. Senin benden baka bir vcudun
mu var ki, ondan, .beni zecek yabanc ve aykr bir fiil
zuhura gelsin...

O hade niin dncelisin, onu syle!

Dnce deil ikyet...

ikyet mi? Senin iin ikyet kaplar baldr Yusuf..

Her vaki olan zevkle karlamay cihan senden renir.


Nasl olur da sen ikyet edersin ? Sen her kaba gre
mteayyin olan hayat suyusun...

Tel etme Yusuf bilinmez, Yusuf tarif edilmez,


anlatlmaz sylenemezdi ki bu tehalkle gidiin srr da
anlatlsn.

Meryem, kendine dil uzatacak olanlara: Ey zaval-


llar, ben eer Yaradann nuru kandili olan Yusufa
tapyorsam beni ayblamayn ki, benim, Yaradanm,
imanm, dinim hep aktr. Onu grmek hayat, onu
grmemek lmdr. Onu grmek en byk
Ak Budur 251

zaferdir, onu grenler, vcutlar ak derdiyle gz


kesilmi olanlardr. Zulmet, azab, cehennem, ondan
uzak olanlar, onu grmeyenler iindir. Geri onun
da herkes gibi mteayyin bir varl vardr; fakat bu
ehrenin en bedi hatlarla izilmi mvazeneli
gzellii iinde yle teshir edilmez bir mana gizlidir
ki, hi bir beer onu fethe muktedir olmamtr.
Geri onun da bir sinesi vardr fakat maher bu
sinenin yannda tenha ve ssz kalr.
Frat kys, hurdebin [gzle grlmeyecek kadar kk,
mikroskobik. ] nebatlarn yekparelemi kesafetiyle o
kadar yeil, o kadar taze idi ki...

Yalnz, murassa bir libas gibi topra rten bu yeillik,


yer yer srlm olduu iin zeminin tabi rengi
grnyordu.

Darack vadiyi rten bol ve sk otlar, deta iki yamacn


arasnda yeil bir dere akt hissini veriyordu.

Bu mcessem lvhann iinde iki inek otluyor, di-


lerinin otlar muntazam ve yeknesak seslerle kopar, bu
rusta aheserin, tabi ve hakik musikisini tekil
ediyordu.

Meryem, etraf dinliyor, dinliyor, fakat bu tecesssne,


muannid ve srarl bir skt cevab veriyordu. Kzn
vcudu zevk iinde hafifleyerek, adeta maddiyetini
kaybediyor, bir duman paras, esir bir nee gibi umak,
yok olmak arzularda karyordu.
252 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Nereye, nereye fakat ? Yusufun ak ralar tu-


tuturan kalbi gklerine ekilmek, orada karar klmak
istiyor... Yusuf kimi istese, kimi arsa, o vcud, yakt
gnln meale yaparak yollara der. Meryem, o esin
davetine, o gzelliin incizabna mukavemet edecek bir
vcud tasavvur edemez ki..

Meryem, Yusufun kolunu iki eliyle tutuyor, byle


yapmasa hakikaten uacak, grnmeyen bir el,
grnmeyen bir Aleme gtrecek gibi geliyordu. Onun
iin Yusuf ekseri zaman bu gnln istirak iddetine
mani oluyor, ondaki ezel itiyakn, her nefes yelpazele-
nen ve tazelenen ateinin nne geiyor, kz ileri
atlmaya brakmyordu.

Sen bana lzmsn Meryem, o vcud senin deil benim


diyerek bu ak selinin bir zaman iin iddetine mani
oluyordu. imdi de gene kz zorla hava mevzulara
evketmi, Meryem, de ona maziden bahsetmeye
balamt.

Geen gn seni bulmadan evvelki halimi dndm


Yusuf... Ham, basit, ruh bnyesi teekkl etmemi,
ibtida ve ilenmemi bu malzeme ynndan utandm.
uur yok, mana, hakikat yok., yalnz uzviyetiyle yaayan,
niin ve neden yaadn bilmeyen, hayat dmeni evki
tabisinin elinde bir mahlk... Bu itibarla btn mazim
tarihsiz, intibasz [izlenimsiz], kitabesiz ve hatraszdr.
Zira bu mazi o kadar kymetsiz ve uursuzdur ki, ona en
kk bir varlk bile izafe edemiyorum. Onda yalnz bir
ftret devrinin ruh ihtillleri, kemekeleri doludur.
Ak Budur 253

Btn bu hayat, medlul ac ve ztrabl vakalarn


birbirine kartrlm yeknundan ibaret... Gemii
dnmekle, kekremsi bir ey tatm gibi yzm
tekallslerle [kaslma. ] doldu.

Geri, bu hayat, bu manasz hayat ihtiam iinde idi,


elenceler, ziyafetler, her ey bir mecburiyet, sahnev bir
sunlikten ibaretti, Ben ise btn bu safahata,
mahkmane bir itaatle ba idim. te hayat msellesinin
kesi: gelmek, ekmek, lmek ! Bu fiil insanda
ihtiyar deil, sevk bir hareket, ztrar bir itaat! Hi
kimse bu emrin kemendinden boynunu kurtaramyor.

u kadar ver ki, ak hayatnn keyfiyet yakc zevkine


ayak koyanlar iin, ne gelmek ne ekmek, ne de gitmek,
hi, hi bir ey yok. Onlar ne douyor, ne ekiyor ne de
lyor.. Yalnz akn mutlak vcudunda seyrediyor.
Yahud da gelen de ben, giden de ben, bozulup toplanan
da ben diyerek btn mevcudat tek vcud olarak
gryor.

Meryem, gene gnlnn dizginlerini brakmt. Halbuki


Yusuf onu bugn ba bo brakmak istemiyordu.

Hani maziden bahsedecektin Meryem, ? Gene atladn,


aldn.. u maziyi tamamlasana...

Geri halin zevkini brakp maziyi sylemek veya


dinlemek istemem; fakat mademki o mazi sana aiddir,
senin olan her eyi sever ve hrmet ederim... Syle
Meryem, bana gemi zamanlardan bahset!

Doru sylyorsun Yusuf.. Halin kymetini brakp


254 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gemiin yadyla vakit geirmek abes bir ey... Hatta onu


dnmek bile manaszlk!.. Fakat ben bu maziyi niin
dndm, biliyor musun? Gemile aramda ibirar ve
soukluk vard. Ben, deil mazime, hi kimseye ve hi
bir eye kar kinim, nefretim ve ibirarm olmasna
tahamml edemem. Bahusus bu gnk Meryem, o mazi
kprsnden bu hale gemitir. Onun iin bu dargnl,
bulank bir su gibi tortulu olan bu gemie aid ibirar
[Krlmak. Gcenmek. * Toz ile paslanmak. * Boz benizli
olmak. ] temizlemek lzmd. te bu yzden dndm
ve bu ruh tesviyeye lzum grdm.

Ben btn cihanla sulh yaptm Yusuf., nasl olurda


arkamda kalan bir hayat parasiyle cenkte ve nefrette
kalrm ? Mademki seni buldum, aclklar, teharrler
[Trmalanma.], elemler, seyyieler, hep seni bulmak, seni
grmekle tazmin olup gitti. Her fenalk seninle snd...
O mazi de artk acsz, elemsiz, taharrsuz oldu. Ben
artk eski ben deilim ki... ok defalar gayet samim bir
hisle kendimi lm ve yepyeni bir hayatla dirilmi,
gemiinden bir iz bile kalmam zannederim.

Beni sen ldrdn! Eer imdi yayorsam, bu hayat


sensin Yusuf !

Ben neyim Meryem, ?

Sen aksn, ak sensin Yusuf! Senden daha gzel bir


ey yok ki seni ona benzeteyim..

Gen kzn dayand aacn yapraklar, birer ak ilm


gibi bann stnden arh [ark, tekerlek. * Felek, gk,
Ak Budur 255

sema. * Ok yay. * Elbisede yaka. * Tef.* Devreden,


dnen. * akr doan. * Talih.] evire evire dyordu.

Yusufla yan yana oturmulard. Konumalarndaki


hararet ve iddet, hangisinin syleyen hangisinin din-
leyen olduunu belli etmeyecek kadar yakc idi.

Filhakika grnteki bu iki vcuda ramen, ne


mtekellim ne de muhatab vard. Zira Yusuf Meryem,
Meryem, de Yusuftu.

Bir zaman konumadlar. Geri bir gn evvel Yusuf kz


buraya yarm kalan bahse devam etmek iin armt;
fakat onun gsterdii iddet ve tehalk, adeta Yusufu
korkutmu ve sylememeye sevketmiti.

Gidelim mi Meryem, ?

Yusuf...

Ne istedim Meryem, ?

Sana bir ey syleyeceim..

Syle gzelim..

Niin sylemiyorsun ? Haydi gidelim yle ise...

Hayr, hayr sana bir ey syleyeceim..

Meryem, Yusufun gideceini hissettii zamanlar onu


byle, bu szle oyalar, bir az daha beraber kalabilmek
iin bu masum hileye ba vururdu. Yusuf ta bunu bilir,
fakat bile bile gene bir an beklemekten hli olmazd.

Hakikaten Meryemin Yusufa syleyecei birok eyler


256 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

olsa bile, onunla olmak, onu grmek, dudaklarndan


btn szleri kapp kaard.

Fakat bu defa Meryem, sznde durdu; nk


sylemese, Yusufun hemen kalkp gideceini biliyordu.

Ana karnndaki cenin, nasl bir tek yoldan vcudunun


gdasn, takviye ve nemasn temin ediyorsa, ben de bu
dnyada yalnz, seninle yaamak yolunu buluyorum. Zira
beni dnyaya balayan serrite [baa kakmak; ipucu.]
Sensin Yusuf... Duram, menzilim hep sensin. Senden
benim, glm nur buldu, yksek grc oldu. Onun iin
artk bu gze hi bir gzellik kalmad.

Ben Allahtan nur istemitim, sende nurun nurunu


grdm. Btn nurlarn merkezi ve esiz gnei olan
sana eritim. Ben bir Yusuf isterdim, senin vcudunda
Yusufistan grdm.

Ben, gnlmn ateini dkmek iin kemale sahib bir


vcud, mana ve hakikat dostu isterdim, senin vcudunda
btn gzelliklerin, hakikat ve akn kaynan grdm.
Bana senin her bir cznden yle bir cennet grnd ki,
yarnki cennetlerle bir alkam, onlara bir ihtiyacm
kalmad.

Yusuf, Meryemin harikulade bir letafetle konuan


dudaklarna bakyordu. Onlar byle perian bir talala
tahrik eden, yalnz, yalnz ak idi, Bu ince vcud, ltif bir
hlya gibi gzeli.

Yusuf gen kzn sz silsilesini durdurmamak iin bir


zaman dinledi. Fakat artk gitmeli idiler., ekseri zaman
Ak Budur 257

yapt gibi birden bire ayaa kalkt ; Meryemin de


elinden tutarak kaldrd. Artk gidiyorlard, are yoktu.

Yollar tal ve bozuktu. Meryem, Yusufun elini tutmu,


iki masum mektep ocuu gibi yan yana yryorlard.

Yusuf, arasra talara taklan kzn elini avucunun iinde


skyordu. Bylece hurma fidanlna kadar beraber
geldiler. Artk ayr yollardan gitmeleri icab ediyordu.
Yusuf gene birden bire kzn elini brakarak :

Haydi Meryem., dedi ve arkasna bakmadan hemen


ilerledi.

Ne de abuk uzaklamt...

Yusuf, Yusuf !

O, gen kzn sesini duyarak durdu.

Yusuf sana bir ey syleyeceim..

Yusuf mtebessimdi :

Gene mi Meryem? Peki dinliyorum..

Haydi syle, syle canm, ge oldu gidiyorum.

Yanma gel de syleyeyim!

Yusuf Meryeme bakt. Ondan ayrlmak kendisi iin de


mkl, her zorluu yenen iradeli ve azimkr Yusufa da
zordu. Tekrar kzn yanna geldi. Fakat Meryemin
dudaklar smsk kapal, ba hafife yukar kalkm,
syleyecek hi bir eyi olmadn itiraf eden mazlum bir
durula duruyordu.
258 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Yusufun ba eildi, bu ate dudaklarn stnde bir


lahza durdu.

Ak onlara ateten damgasn bastrmt. Onlarn


raedar [doru yollarnn] sath, akn atein nakyla
mhrlenmiti. Bu dudaklar ak gklerinden gelen atele
yanp kavruldu. Bu dudaklarn kck crmne bir
cihan sd. Onlar artk bir ziyaretgah kadar temiz ve
masum oldu. Bu ate onlara, ebediyet serhadlerinden
ap geldi. Meryemin dudaklarn akn germiyeti
[Hararet, scaklk, kzgnlk.] , ezel bir ocak gibi bitip
tkenmeyen alevlerin mihrak [ok hareket eden. *
Hareket leti. Kartracak nesne. ] eyledi.

***

Umml Bedr Aynl Kameri ok sever. Buras, Ebettar


airetine fersah mesafede bir kaynaktr. Civar
meskn deildir; yalnz kk bir kahvesi vardr;
kahvecinin ailesi burann yegne sakinidir. Umml Bedr
buraya senede bir veya iki defa gelir, bu gezintiye bazen
Yusuf ta itirak eder.. Bu defa Umml Bedr Mahbubla
bitlik olarak Hamzay da kandrmlar, Yusufun
gelmesini de temin etmilerdi.

Hamza, Meryemle sabahleyin erkenden airete geldii


zaman hazrlklar tamamlanmt ; hemen yola ktlar.
Yol, evvel nar bahelerinin arasndan geiyor, sonra
byk sk aalarn arasna giriyordu. Baz taraflarda
aalar o kadar skt ki, gne bu znrd kesafetten yer
Ak Budur 259

yer szyor, yapraklarn mesamelerinden tereuh [szma,


sznt, yalk. ] eden ratb, mayho koku, adeta havann
scan hafifletiyordu. Meryemin at, kafilenin nnde
yryordu.

Aynlkamere hepinizden evvel ben gideceim !

Niin acele ediyorsun Meryem?

Hava ok scak Hamza.

Gneten gitme. Hem o kadar acele etmiye ne lzum


var ? Hep beraber gidelim !

Siz de ok ar gidiyorsunuz., nerede ise atlarnz


sizden ikyet edecek. Hkmdarn dizinin dibinde otura
otura tembel oldun Hamza!

Tembellikten deil, konumak iin ar gidiyoruz.


Meryem, atnn dizginlerini gerdi. Demek ki ok ilerden
yrd iin bu muhavereyi duyamamt. Yusuf,
Hamza, gibi Meryemin de intizar vaziyetinde yzne
baktn grnce, szne kald yerden devam etti :

te Hamza, gne ve ay, yldzlar ve feleklerin devran,


ulv ve sfl btn eyann hareket ve cmb, insan
suretine yol bulup orada, yani insann kalbinde Allahn
nurunu, gene Allah nuru ile grmek iindir. Madem ki
Allah sana bu ekmel olan insan suretini verdi, sen de,
insaniyetin kymetini ve kadrini bilip ecel rzgr mrn
gln perian ve derbeder etmezden ve bu cemiyeti
datmazdan evvel durmayp aslna kavumaya bak!
yoksa sonra nihayetsiz istihaleler geirmiye ve ok acl
260 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hsranlara katlanmaya mecbur kalrsn..

Ben mrmn en gzel zamanlarn an, eref ve


dnya zevklerile, israf ettim.. Akl ve istidlali bahislerle
kendi yolumu kendim kentim. Ho, bu senden
duyduklarm da kimseden duymayacaktm ya ne ise..
Her ne kadar kendimi halkn tazimine kulak vermez
zannediyordum, fakat beer zaaflardan kurtulmayan
insan iin bu da mmkn deilmi. Meer kendi kendimi
aldatm, kendi gnahm kendim olmuum Yusuf!

Yeter Hamza, maziyi yad ederek mrn zayi etme.


Gemii, gelecei syleyerek mteesif olmak, mr
ziyan etmektir. Bu hal o kimseden izale olmadka birlie
ve istirak haddine varmak mmkn olamaz. Gemi ve
gelecek kaydi ukde gibidir. nsan bu ukdelerle bal
kaldka beeriyet serhaddini aamaz. Bu suretle
nedametin doru olmaz. Haline bak, halini elden
karma ki, her alp verdiin nefes, son nefesindir.

Hamza, Yusufa gemi zamann ayblarndan ve


zaaflarndan samimiyetle bahsederken, yalnz bu
zaaflarn iinde esef edemedii, piman olamad bir
ey vard ki, o da Meryemin ak idi. imdiye kadar
hakikatin peesi olan bu akla gene adamn gzleri kr
idise, bundan sonra da gene o gzler bu akn nuruyla
hakikt nurunu grebilirdi.

Gzde nur olmazsa gnein nuru grlr m? te


Hamzann gznn nuru da Meryemdi.

Meryemin sevdas ona, akn medhalini gstermi


Ak Budur 261

tefekkr ve vicdan zevki tattrmt. Meryem, Hamzann


hayatnda, Yusufun hakikata at kapnn anahtar idi.
Gene adam henz kendini bu kapnn eiinde
farzetmekle, tahmininde pek yanlmyordu. Bu kapdan
ieri girebilmesi iin gene hekimi arkasndan kuvvetli bir
bazunun itmesi lzmd. Halbuki Yusuf asla bunu
yapmazd. O gsterir, bildirir fakat zorlamazd.

Hamza, bu kapdan kendini itecek elin de, gene


Meryemin eli olmasn temenni ediyordu.

Aynlkamer, karki kemir [ekirdeksiz zm tr]


tepenin eteinde...

Esatiri birer hayalet gibi imtidat [Uzanmak. Uzayp


gitmek. Gerilip ve ekilip uzanmak. ] eden dalar,
mselsel bir cokunlukla uzayp gidiyor.. Bu tabiat g-
zellii Hamzaya, pek az evvelki dncelerini kaybet-
tirdi :

Yollar ne kadar gzelmi Umml Bedr..

Bir de su ban grsen Hamza..

Nihayet uzaktan su ba grnd. Abanozlam ba


baa mlask [Bitiik. Yapk. Yanyana bulunan ]
aacn altndan kaynayan Aynlkamer burasyd demek !

Sanki aalarn yeillii kfi gelmiyormu gibi, en


yksek dallara kadar kan sarmaklar tekrar geri d-
nerek birer yeil akl halinde aaya sarkm, sadan
sola, nden arkaya geen dallar birbirine balamt.

Suya yaklatka, aalarn altnda kme kme oturan


262 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kimseler grlyordu. Umml Bedr bu kalabala


aarak :

Bugn buran ne kadar dolu, halbuki her zaman kimse


bulunmazd... Bunlar bedeviler galiba... dedi. Onlar ilk
gren bir ocuk oldu.

Baba, baba.. Yusuf geliyor baba! diye haykrarak


kahveye girdi.

Bu, kahveci Ebucaferin alt yedi yalarndaki olu Caferdi.


Yusufu o kadar severdi ki, en haan zamanlarnda
annesi : Sonra Yusuf seni sevmez, yapma ! diye her
hangi bir eyden Caferi kolaylkla menederdi. Ebucafer
bir ii iin airete gittii zaman bu olan da beraber
gtrr beraberce Yusufun evinde misafir olurlard.

Bunlar, Umml Bedrin tahmin ettii gibi bedevilerdi.


Yusuftan her zaman, her frsatta iyilik gren, onu
fedekr, temiz bir muhabbetle seven bedeviler...

Anlalan bugn ho bir vakit geirmek, biraz elenmek


iin buraya gelmi olacaklard.

Bedeviler bir anda Yusufun etrfn sardlar. Onlar


Yusufa eken hisde, ne pervanenin atee, ne ocuun
anasna, ne de bir sevgilinin sevgilisine gidiinin evki
yoktu. Bu yle saf ve tahlil edilmez bir incizabdr ki,
bilen syleyemez, bilmeyene de anlatlamaz. Bu garam [
Dnceden ok canl duygulara ve aka dayanan (sanat
eseri).] emir, telkin ile, retilmek ile temin edilemez ki
sylenilebilsin... Yusuf, hayatn srr.. Yusuf, hayatn
manas...
Ak Budur 263

O, kendini evreleyen kalabalkla beraber hem yryor


hem de mfik, tatl, konuuyor, derdlerini, hallerini
soruyor, gnllerini alyordu.

Meryem, ise dnyor ve sevdallar ile halelenmi olan


Yusufa bakyordu. Cihan ondan hayat emerek yayor Bu
rabbani ehrenin her hatt, insan ba dndrc bir
sratle ak girdabna ekip gtryor, Onun sevdasnn
kol atmad, kk salmad yer mi var, diyordu.

Yusuf onlarla beraber, kahvecinin serdii hasra oturdu.


Bedeviler onu bulmu olmak frsatndan istifade ederek
derd yanyorlar, Berr kabilesinin reisinden ikyet
ediyor, haklarn vermeyerek onlar zorla altrdndan
bahsediyorlard. Yusuf ta karlk olarak onlara metanet
ve itaat tavsiye ediyordu. lerinden biri:

Bize fenalk etmekle eline ne geecek bilmem ki., dedi.

Ylan zehrini brakmakla eline ne geer? Brakr, gider.

Yalnz siz kt nazar sahibi olmayn, onun zulmne


mukabele etmeyin, olur ki bir gn gelir, ettiklerine
nedamet eder.

yle amma bize ok eziyet ediyor, biz de ona...

Durun, eer kurtulmak iin isyan eder, ona bir fenalk


yaparsanz, o gider, bakas gelir ve size onun yaptn
aratacak kadar zlim olur. Dnya bu gibi insanlardan
hal deildir.

Fenalk grdnz kimselerin cezasn kendiniz


tertib etmeye kalkmayn Yaradana brakn. Onlar
264 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

esasen, o hallerin leti olduklar iin cezalanmlar


demektir; onlarn cezalar kendilerindedir.

Bedeviler Yusufu grmekten ve nasihatlerinden


ferahlam olarak kalktlar. Hem gidiyorlar, hem de
konuuyorlard :

Bu sene tarlamn tohumunu Yusuf ald; yoksa


ocuklarm a kalacakt.

Bana da len devemin parasn verdi.

Onun bir sz ile katil olmaktan kurtuldum.

Bedeviler adeta bara bara yerlerine daldlar.


Hamza, :

Bedeviler seni ne kadar seviyorlar Yusuf! dedi.

Ben de onlar severim Hamza.. Onlar iin, vah derler.


Halbuki asl medeniyet onlardadr. Onlarda yle bir ruh
asaleti, yle bakir bir safvet vardr ki hayran olmamak
kabil deildir. ec merd ve saf ruhlar ve tabi harslar,
ariyet ve mstear ekillerle tahrib olmamtr. Beeriyetin
iftiharla tezeyyn ettii kirli nikahlardan, yalan, siyaset,
mdahane ve kibirden bedevide yoktur. -Bedevi, olduu
gibi grnen insandr.-

Zavalllarn haklar da var; ben Berr airetinin reisini


tanrm, yle zalim, ve gaddar bir adamdr ki... Keki
nne gemeseydin de biraz korkutsalard..

Hamza, sen bedeviler gibi yan ocuk deilsin ki, bu


szlerinde seni mazur greyim..
Ak Budur 265

Onlarn, bu adamn zulmn kenelerinde aramalar


icab eder. Fakat bu hakikati onlara anlatamazsn, halbuki
senin bilmen icab eder.

Servetin varken fakre dmen, muhta olman, shhatte


iken hasta olman, sevinte iken kedere dmen, zulme
uraman, bunlar hep senin kt amellerinin harite
tecessd ve temessl etmesi ve bir frsatla zuhura gelip
sana bu suretle zahmet vermesinden ibarettir, insan,
duar olduu zahmetlerin mesuliyetini kendinde
aramaldr. Sen iyi olursan herkes te iyi olur. Demek ki,
grdrn ve bulduun,, kendi amellerinin akisleridir;
bakalarna atp tutmaya, lzum yok., mademki hkim
Yaradandr, hkmnn de dilne olmas tabidir. Amma
affederse ona kim ne diyebilir ?

te Hamza, gryorsun ki sana sylemekten ekin-


miyorum; hakikatten uzak szlerine derhal taklyorum.

Syle Yusuf syle, benim canmn ifas sensin !

Biliyorsun ki dertliyim, dayandm mesnedim sensin !


Sen, benim gibi ne kadar Hamzalar dnya balndan
selmete kardn ve karyorsun.. Hem de bana
verdiin, emeklerle. deil,. Bir szle, bir bakla...

Bu, senin gnahl Hamzan, o ktlklere ne sk


balanm, ne muhkem sarlm ki daha hl onlar
koparp hakikat gklerine uamad.

Biliyorum, kendimi biliyorum; amma bu amelsiz bilgi


bana bir ey kazandrmyor. Fakat Yusuf, Hamzan da
artk o eski ham adam deil! yle hissediyorum ki dnya
266 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ile bir tek rabtam kald. Tpk kuyuya sarktlp bir


karlk bir ip noksanndan dolay suya yetiemeyen bir
kova gibi, ben de hakikat suyuna bu kadar yaklamken
bu eksiklik yznden ona eriemiyorum. Deil bir kar,
bir soan zar kadar da mesafe olsa, o suya
dalamadktan sonra ne fayda ?

Yusufla Hamza, daha fazla konumadlar. Zira


kahvecinin olu Cafer, kahve fincanlarn toplamak iin
elinde bir tepsi ile koa koa geliyordu. ocuk fincanlar,
henz parlatlm olan bakr tepsiye yerletirirken, bu
mcella sathta kendini grerek beyaz dilerini gsteren
bir tebessmle gld ve hayaline selm verdi.

ocuun bu tatl hareketi herkesi gldrd, yalnz


Yusuf bir an dndkten sonra:

Bak Hamza, u ocuun hareketi ne manidar., dedi :


Esasen her olan eyde hisse alnacak bir mana ve
keyfiyet vardr.

imdi ocuk tepside kendini grerek, hayaline selm


verdi, deil mi? nsan da Yaradann aynasnda kendi
manasn grnce anlar ki, kendinin istedii ve tapt
yine kendi imi.

Demek uluyor ki, hakikatte o hakiki aynaya bakan,


tapanla taplann, sevenle sevilenin kendi olduunu
anlar. Caferin ayna gibi olan tepsiye bakmasile, selm
kendine vermesi gibi...

yle ise alalm ki gnee tapm olmayalm da


Yaradana tapalm! Zira seven iin sevgi, gndz iin
Ak Budur 267

gne gibidir. Halbuki insann gnde, gnei de


Yaradandr.

Gne gibi olan cz sevgiler ise, Yaradann yzn


gstermeyen perdelerdir. Kim ki bu perdeyi kalbinin
yznden ekmezse o gnee tapc demektir.

Hamza, biraz evvelki szlerine bundan veciz bir cevab


olamayacan dnd. Daha da bir ok eyler
dnecekti, fakat Meryem, de dhil olmak zere
gezmeye kanlarn sesleri duyuldu. Umml Bedr daha
uzaktan :

Karnmz ackt., hl konuuyor musunuz? diye


sesleniyordu.

Bize sz sylemeye ne hakkn var Billi ? Sizde gezip


eleniyordunuz ?

Ne yapaym, Mahbub iin iine girdi mi byle olur.


Bilsen bizi peinden gtrd. meri bile srkledi.

mer herkesten evvel kendini hasra att. Kahveci


Ebucafer sofray hazrlarken, hem i gryor hem de
konuuyordu:

Bilsen Sidi.. dn akam yemek yerken ne oldu?

Bizim Cafer yemek sinisinin kann sapla iziyordu

Ne yapyorsun Cafer? dedim.

Yusufa mektup yazyorum, gelsin diye aryorum,


dedi. Bacakszn hakk varm meer, seni gnlden
arm...
268 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Caferin annesinin sesi :

Ebucafer, bedeviler seni istiyor!

Geliyorum, geliyorum., tencereyi ateten ek!

Ebucafer szn yarn brakarak gitmeye mecbur


oldu. Kk Caferin bu hareketi de mecliste tatil bir
rzgr gibi esmiti.

mer: Saf ve masumlarn kalbi hakikati syleyicidir,


diyordu. Umml Bedirde:

Bu ocuk kyamet ccesi midir, nedir ? Byk adam


gibi konuuyor, diyordu.

Yusuf

imdi buna, tesadf diyebilir miyiz Hamza? diye


sordu.

Eski Hamza, diyebilirdi; imdiki phesiz diyemez.

ocuklar, size her frsatla sylerim ki. Tesadf yoktur.


Her olan ey, mutlak gaybn kararyla olmutur. ocuun
kalbine bu arzuyu veren de Yaradan, bizi buraya getiren
de o...

Birok grnmeyen mukarrarat [Kararlatrlan eyler,


kararlar. ] vardr ki, bunlar gzlerimiz grmez. Eer
insan, ruhuna kesafet veren rp, ruhun yznden
kaldrabilirse, o zaman lemin ve demin manasn
bulmu olur ve bu safvet vaktinde gayb leminin
kararlarn grp onlara muttali olur. Varlk, yoklukta
grlmek mukarrerdir. Bir kalbdeki varlk gubar vardr,
Ak Budur 269

onda cila ve safiyet nasl olur? Btn eyann zuhuru


zddyladr. Amma Yaradandan baka bir mevcud yoktur
ki tezad ve benzeyi vastasile kendi zuhuruna sebeb
olsun !

Binaenaleyh Yaradandan baka mevcud olmadna


gre, bizim acz ve yokluumuz onun kudret ve birlik
saltanatna ar ve taht olmutur. Gece olmasa gndz,
nur olmasa zulmet bilinmedii gibi, her zd da birbirine
karlkl birer ayna olmutur.

Yusuf bu mhim bahsi devam ettirmedi.

Billi ackm, yaman yemek yiyeceiz ? dedi,

Ebucafer orbay ortaya koyarken :

Sidi hazr buraya gelmiken, urada bir su ba daha


vardr, Aynsselm derler, yemekten sonra oraya da
gidelim; yollar pek gzeldir, diyordu. Yusuf:

Ne dersiniz? diye meclise sordu.

Hem yol, hem de bir az evvelki gezmeden herkes


yorulmutu kimse gitmek tarafdan olmad. Yusuf kah-
veciyi,

Bu gnlk bu kadar yeter Ebucafer.. Baka zaman


gideriz! diye holad.

Gezmekten holanmyan Sude Yusufun bu szne


hemen itirak ederek :

Zehra geldii zaman gidelim, olmaz m Yusuf ? dedi.

ok mnasib Sude...
270 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Zehra, Sudenin yeenidir, merin kardeinin kz.


Ebettar airetinden uzakta oturur. Kocas senede bir
kerre onu akrabalarna gnderir. Son iki senedir ailev
baz mkllerden dolay gelemiyen Zehra, bir ka gne
kadar gelmek istediini bir yolcu ile bildirmi olduu iin
Sude her vesile ile sevincini belli ediyordu. Bu gzel ve
temiz kadndan, Meryeme o kadar sevgi ile bahsetmiti
ki, Meryem, onu grmeden, Sude sevdii iin seviyordu.

Sude Zehra iin: ocuk kadar temiz ve masum, semav


bir mahlk gibi gnahszdr, derdi.

Yemekten sonra Umml Bedrin tevikile herkes uykuya


ekildi. Hasrn kesinde Yusuf, Hamza, ve Meryem,
kaldlar. Gen kz, arkasn bir aaca dayamt. Gzlerini
kh kapayp kh aarak hem muhitile alkasz grnyor
hem de, kendisile megul olmamalarn ihtar eden bir
kaydszlk gsteriyordu. Zira sabahtan beri zorluklarla
devam ettirdii skneti, dalmak tehlikesini
gsteriyordu. Halbuki Yusufla undan bundan konuan
Hamzann, bir taraftan dit kendisini hissen takib ediile
bsbtn skld iin onlarn konumalarna itirak
etmiyordu. Halbuki iin iin yanyor, yanyordu. Pek te
iin iin deil.. Zira gzlerinden dmesine mani
olamad damlalara, altnda glgelendii aacn binlerce
yapra ahid olduu gibi, bunlar Hamza, da gryordu.

Meryem, bir an, Yusufun kendisine znt ile baktn


farkederek biraz dzeliyor ve bu gizli ihtarndan dolay
oa hak veriyordu. yle ya, tima bakmdan ona kar
ne izafeti vard ?
Ak Budur 271

Hi deil mi ?

Halbuki Meryemin Yusufa kar gnl, nisbet ve izafet


nedir bilmiyor ki... Madd bir keyfiyet deil ki, nne
gene madd bir haille geilebilsin? Meryemin, akn
mukavemet olunmaz ahkmna mahkm olmaktan baka
ne gnah var?

Cihanda en doru en salim hareket Yusufa olan ibtildr.


Czn aslna tehalknden, tabi ne olabilir ?

Irmak denize gidiyor, aslna kavuuyor, diye kzlr ve bu


tehalk kskanlr m ?

Fakat lem onun Yusufla olan ezel ban bilmiyor. Bu


akn, ocuk dudandaki tebessmden daha temiz
olduunu kim isterse bilmesin, Meryem, biliyor ya!.
Fakat Yusuf byle dnmyor. O, halkn seviyesine
inerek yle mtalea ediyor lemi kt zanna sokmamak
iin Meryemi, mazbut olmayan haraketlerinden dolay
daima ikaz ediyor.

Avdetle Hamza ile Yusufun atlar gene babaa gidiyor


ve gene hekim, kuvveden file geiremedii bilgilerin
derun mcadelesile megul olduu iin konuuyordu.-

Bu durgunluk Yusufun dikkatine arpt iin :

Ne dnyorsun Hamza, ? diye sordu.

Muvaffak olmak iin yalnz istemek kfi gelmediini


dnyorum.

Evet talebde sdk ve hulus arttr Hamza...


272 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Sana bir hikyecik syleyeyim: Bedevinin biri, yzne


mendil rterek yatar ve yatar yatmaz da uyurmu. Bu hali
gren binbir vesveseli bir kimse de, onun yle yapmaya
zenerek, onun gibi yere uzanm, mendilini de yzne
rtm.

Fakat yatar yatmaz, hayalen kendisini, alt ite


farzederek, mevkiini ekemeyen bir arkadan i baya
ikyet ediyor, sonra o adam iinden karyorlar, oluu
ocuu perian oluyor vesaire, vesaire...

te bu dncelerle saatler gemi ve yatndan bir ey


hsl olmam, yani uyuyamam.

Bunun gibi, talebde de karklk olursa elbette muvaffak


olunamaz.

O adam da bedev gibi yzn rtm; mendil o mendil


amma, kafa o kafa deil.

Hulus ile istenen eyde muvaffak olunur Hamza. Elverir


ki bu istek Allahn arzusuna muvafk olsun. Fakat
isteyeceksen Yaradan iste, zira ondan baka ne varsa
beldr, srf can ekitirici bir ibtiladr.

***

Meryem, kapdan ieri girerken Yusufun sesile, olduu


yerde kald. Sanki bir adm atsa, kh kslan, kh elle
gibi nne geleni srp gtrerek akan bu ses,
susacakm gibi kapnn eiinde nefessiz durdu.

Yusuf, Meryemin ilk defa iittii bir arki okuyordu,

Gne desem deilsin.


Ak Budur 273

Denizden de enginsin!

Benzetecek, ein yok.

nk aksn, ak serisin!

Bu ses, gene kzn kalbine dalp kyor., bu ses bir dalga


gibi yava yava ekiliyor, uzaklar gibi olurken daha
kuvvetli savletlerle kalbine arpyor, bu kalbi ateliyordu.
Bu ses, yalnz Meryemde deil, her yaratlmn, her
cismin cannda gizli bir rae gibi titriyor, hatta
mezarlarnda ller bile bu sesi iitiyorlard. Sonra
ihtizazile her varl deragu eden, bu gzle grlmeyen
temas, bir tayf gibi uzaklap kayboluyordu.

Hayr, hayr, kaybolmuyor. Meryemin kalbinde karar


eden bu mana, bu hakim varlk, hi fena bulur, kaybolur
mu ? Perde perde snen, ancak onun suretidir. Manas,
akn sinesinden coup geliyor, oradan kaynyor, gene
oraya avdet ediyor. Bu ses bir ly diriltmeye, tekrar
canndan geirerek yz lm istetmeye kfi idi. Bu ses
ta ta stnde brakmayacak bir kyametti.

Meryem, imdi buradan kamak, bu sesin sustuunu


duymamak iin ban alp geri gitmek istiyor. Sratle
geri dnerken eteiyle su testisini deviriyor. Mahbubun
odas kapya yakn olduu iin grlty duyarak hemen
dar kyor ve gene kzn sokak kapsndan kmak
zere olduunu grnce :

Niin gidiyorsun Meryem? Umml Bedrle Sude baheye


kmlard, imdi gelirler. Yusuf ta evde..
274 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Sidi, Sidi, Meryem, gelmi, kimseyi bulamam,


dnyor... Diye ieriye seslenince, Yusuf Mahbubun
sesiyle odasnn kapsnda bekliyor ve Meryemi ieri
alyor :

Niin bu kadar ge geldin Meryem, ?

Bilmem ki, yle oldu...

Sonra, hatrlam gibi ilve ediyor:

Hamza, bu akam sarayda kalacak da...

Billi imdi burada idi, grmedin mi? Bir az evvel


senden bahsediyor, Meryem, bu gnlerde ok zaif,
diyordu. Sana nar urubu kaynatt., haydi gidelim
bahededir, seni grnce memnun olur.

Belli ki Yusuf, baz zaif gren kimselerin nokta-i


nazarna hrmet ederek Meryemle yalnz kalmak
istemiyordu.

Yusuf ayaa kalkt, fakat kz oturuyordu. Yusuf bir az


bekledi, kz gene kalkmad ; nihayet elini uzatt, Meryem,
bu eli iki elile smsk tuttu. Daha bin tane kolu olsa,
onlarla da tutacak, hi, hi brakmamak iin btn
gcyle yapacakt. Bu elden btn zerrelerine geen
mstevli rae, gittike tazelenen kuvvetile, kalbinin
darbelerine, vcudunun umum ahengine el uzatyor,
mvzenesini alt st ediyordu.

Bu el onun istinadgh dnya ile tek rabtas, yolunun


me'alesi, her temas gnln haraza veren, aka satan
sahibi idi !
Ak Budur 275

Meclbu olduu bu el, onu tutup kaldrrken, kz hi


sesisini karmad. Ne bir itiraz, ne bir serzeni, ne bir
sada... Sanki Yusuftan vaki olan yalnz kalmamak
arzusu, mtekabilen kendinden de vaki olmu gibi,
sakin, sessiz, kalkt. Fakat kapdan karken:

Yusuf sana bir ey syliyeceim ! diyerek durdu.

Syle Meryem, !

Otur da syliyeyim.

Nereye oturaym ?

Nereye istersen..

Yusuf bir kei postunun stne oturdu; fakat Meryem,


mutad zere hi bir ey sylemedi.

Yusuf Meryemin arzusunu yerine getirdikten sonra


tekrar kalkt, beraber baheye ktlar.

Gne batmt. Umml Bedri bahenin urasnda


burasnda aradlar, bulamadlar.

Mahbuba sormalydk, nereye gittiini o bilirdi.


Yusufun bu sz Meryemin tahammln tarmt.

Bu kaydlar niin, nedir bu teln ?

Yoksa benden ekiniyor musun Yusuf ?

Bu sual, havaya frlatlan bir ta gibi geri dnerek kzn


kalbine dt. O, bu ta farknda olmayarak frlatmt.
Ancak onun geri dnmesiyle kendine geldi ve byle bir
sualin dudaklarndan ktna, belki Yusuftan ziyade
276 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kendi at.

Fakat artk geri almak mmkn deildi ki... Yusuf durdu.


Meryem, helecanla bekliyordu. Fakat kzn bekledii,
Yusufun cevab vermesi deil, vermemesi idi. Yusuf onun
rengi umu yzne, hi koklanmam bir konca gibi
buulu ratb dudaklarna bakt. O sual, bu gzel
dudaklardan m kmt? Bu smsk kapal dudaklar
imdi, alamaya hazrlanm bir ocuk gibi masum,
susuz ve uslu idi. Gen kzn ehresinde derin bir
zevkin izleri, grift, seilmez manalar gibi birbirine
dolanmt.

Acaba Meryem, nasl bir hisle byle bir sual vazetmiye


lzum grmt? Yoksa hakikaten Yusuf u dakikada
Meryemden, bu aten ve pervasz kzn kendisiyle
babaa kalabilmek iin btn tima kaydlara meydan
okuyacak cretinden mi korkuyordu?

Eer Meryem, byle bir harekette bulunursa Hamza, ne


olur, bu darbe, onu ldrmekten baka ne olabilirdi ?

Meryem, harektn muvazene edemiyor; lkin Yusuf bu


hareketleri lyor, onlar ekle ve inzibata balyor.
Meryem, ne kendisini ne de bakalarn dnmyor,
lkin Yusuf hem onu, hem de etrafn dnyor. Nasl ki
bir sairi fil-menam, uykudaki fiillerinde tehlike ve
muhataralardan habersizse, Yusuftan baka her eye
uyumu olan Meryem, de, iradesiz seyr ve
hareketlerinde, yalnz Yusufun kefaleti zamannda idi-

Meryem, iin her ey itibar ve zaf idi. Bu mevhum


Ak Budur 277

varlklar ortadan kalknca kendini Yusufla yz yze ve


elele buluyordu.

Yorgunsun galiba Meryem, istersen u aacn altnda


biraz oturalm! Belki Billi buradan geer.

Meryem, bu sefer uysal :

Yusuf, benim ihtiyatszlm m seni byle titiz bir


ihtiyatkr olmaya sevkediyor ?

Ben bir gnah mym ki benden kayorsun?

Syle cevab ver!

Hayr sen syle., daha syle Meryem... Seni dinliyorum


ve sylemeni bekliyorum.

Fakat Meryem, sylemedi; biraz evvel pervasz konuan


kz, imdi o deildi ki...

Artk hava iyice kararmt. Btn gnn bakiyesi ufukta


mor, mstevi bir izgi halinde kalm boluklara sincab
glgeler dolmutu.

Karanlkta yan yana oturuyorlard. Meryem, Yusufa bir


eyler sylemek, cevab vermek iin bir haraket yapyor,
fakat kelimeler dudaklarnda eriyip dalyor, hi bir ey
syleyemiyordu.

Akn mukavemet edilmez penesi bu iki ba yarm bir


mnhani ile birbirine yaklatryor, mcessem birer ak
ifadesi olan bu iki hayal bir noktada bir an birleip gene
yarm bir mnhani izerek mihverlerine dnyorlar.

Bu hareket niin ?
278 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

te cevab olmayan bir sual! Yahud da anlalmas


mkl bir cevab: nsana Yaradann sevgisi, asln
kendine olan sevgisi gibidir. nsann da Yaradana olan
ak ve itiyak, eyin aslna olan itiyak ve ak gibidir.

Karanlkta aalarn arasndan ayak sesleri duyuyorlar.


Yusuf sesleniyor:

Billi, Billi sen misin ? Biz buradayz, gel!

Umml Bedr elinde kk bir sepet, Sude ile beraber


geliyor...

Ne zaman geldin Meryem, ?

Bir az evvel!

Sana burma topladm. Haberin var m, bu gnlerde ok


zayifladn.

Farknda deilim Umml Bedr...

Sen deilsin amma, ben farkndayn.

Hem yryorlar, hem de konuuyorlard. Yusuf onlar


brakm, epice nden gidiyordu.

Umml Bedr Sudeden uzaklaarak Meryemin yanna


geldi.

Meryem, sana minnettarm.

Meryemin baklar byyerek kendisine evrildi :

Niin Umml Bedr ?

Sen bana Yusuftan sonra en kymetli vcudsun!


Ak Budur 279

Beni ok sevdiini bilirim zaten...

Niin sevdiimi de bilir misin ? Sen Yusufu her keten


iyi anlyan insansn da onun iin !

Meryem, beklemedii bu belagat karsnda ne yapsn,


ne cevab versin? Acaba imdiye kadar Yusufla yar gizli,
yar aikr geen hayatlarndan tamamen habersizmi
gibi hareket ederek, bu ak hissetmemi grnen
Umml Bedrin her eyden haberi mi vard ? Yoksa bu,
Meryemi artmak iin hazrlanm bir imtihan myd ?
Fakat temiz yrekli Umml Bedr bunu yapmazd. Esasen
imdi kendinin bu meselede bir mevkii yokmu gibi
heyecansz bir safvetle baka eyden konuuyordu.
Meryemin Yusufu grmekten, baka ey grmeye,
muhitinin duygular ve hkmleriyle uramaya mecali
yoktu ki olup bitenlerden haberi olsun...

Meryem, Umml Bedrin elini tutuyor ve dudaklarna


gtryor, Yusufun zevcesi, gen kzn hem inkra, hem
itirafa benzeyen cevabn; bu busede toplanm olarak
hissediyor.

Fakat Umml Bedr, samim olan bu duygusuna ramen,


gene yreinde gizli bir noktann szsna mani olamyor,
Ne olsa, onun da bir kadnlk cephesi var. Meryem, o
kadar gzel ki !..

Maamafih hemen kendini topluyor ve:

Meryem, bu Akam seni brakmam. Ka zamandr ardak


altnda oturmadk... yemekten sonra da Settarlarda
elence var, gideriz.,.
280 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

zin yer de bu akam kalmyaym Umml Bedr.

Gece gitmei dnyorsan, seni mer de, Mahbub da


gtrr.

Bu gece babama gidecektim de...

Sen bilirsin Meryem.

Meryem, Umml Bedrin srarna ramen o akam


kalmad.

***

Kahveci Ebucafer Yusufun vadini unutmam, onlar


Aynsselma gtrmek iin bizzat gelmiti. O gece
Ebucafer Yusufun evinde misafir oldu. Ertesi gn iin de
hazrlklar yapld.

Sabahleyin Meryemle Hamza, atlarna binerlerken


Hkmdardan gelen bir haber zerine Hamza, saraya
gitmeye mecbur oldu.

Sen git Meryem, hava al, kurtulabilirsem ben de


gelirim! diye zlerek ayrld.

Zehra geleli gn olmutu. Meryem, ona kar bu


gn iinde senelerin hsl edemeyecei bir muhabbet
hissetmiti. Bu gen ve sade kadnn mevcudiyeti, adeta
hissedilmeyecek kadar effaf ve nuran idi. Fazla skin ve
uslu mizacna ramen, kendi aten ve helecanl
mevcudiyeti ile ahenkli bir tezad tekil ediyordu.

Meryemin bir nefes rpnmaktan kurtulmayan gnlne,


bu kadn tatl bir dinlenme ve rahatlk vermiti.
Ak Budur 281

Ebucafer bu defa onlar baka bir yoldan gtrmek


istiyordu. Bu fikre mer de itirak etti. Ebucaferin teklif
ettii yolun manzara itibar ile daha gzel olduunu o da
biliyordu.

Meryemle Zehrann atlar nde babaa gidiyordu.


Yusuf onlarn arkasndan bakyor, Meryemdeki ucu
buca olmayan sonsuz ak, kzn durup dinlenmeden
akan gnl seli, kendinin mcella bir nshas olduunu
dnyordu. Meryem, aknn bu kudretli hzyla, bir
solukta tekaml devresini geirmi, rabbani bir vecd
iimle Yusufun kalbi dmn zm ve kendini bu
ezel serriteye [baa kakmak; ipucu. ] balamt.
Yusufun ak buruundan kopmu, olan Meryem, aktan
baka bir ey deildi. .

Meryem, bal bana bir lem, sonsuz bir vsat, akn


mcessem ve mkl bir ifadesiydi. Onu mtalaa etmek
iin Yusuf olmak gerekti. Yusufun yere, ge smayan
ak, bu kzn gnlne sn ve onu teshir eden u ltif
vcud, aktan ibaret olan manas olmutu. Yusuf atn
srerek Meryemle Zehrann arasna girdi. Yusuf, buras
dolatmz, grmeye altmz yerlerin hi birine
benzemiyor. Hele u yol, hi insan aya basmam bir
diyara kan acaip bir dehliz, gibi..

Sen seyahat etmedin ki Meryem... Seyahatlerde buna


benzer ne acayiplikler, ne gzellikler grlr.

Ben mi seyahat etmedim ?

yle deil mi ya!


282 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Amman, Yusuf ne diyorsun ?

Yusuf glerek:

-Syle bakaym nerelere gittin ?

Senin gittiin her yere...

Meryem, o kadar cidd sylyordu ki, Yusuf bir an


inanmak istedi. Kz hararetle devam etti:

Sen nerelerde gezdinse, ben oralar tanyorum.


Yesriblilerin seni harikulade tezahratla karlama
sadalas hla kulamda... istersen orann byklerini de
sayaym? Azerin olu brahim'in yaptrd mabedi de
grdm.

Sonra Akdeniz kylarndaki muhataral [ Korkulu,


tehlikeli: ] seyahatlerin, her hatrlaymda kalbimin
darbelerini artacak kadar benim malimdir. Acaba
oralarda doup ihtiyarlayanlar, benim kadar
memleketlerini bilirler mi ?

te, valisi harabeleri, muazzam, heybetli dalgalarn


arpt ssz kayalklar, karma kark korkun
sahillerde tek bana dolatn rpererek gryorum.

Sonra, yakc, atein ller.., sesine dayanamayan


devenin ugutuftan ieri ban sokup bu sesi dinleyiini
belki sen unuttun, fakat ben unutmadm. Ne gzel
gzleri vard, deil mi?

Bu llerde susuz geen gnlerini dnrken, btn


vcudumun kuruduunu duyarm.
Ak Budur 283

Meryem, bir dua kitab okur gibi ibadetle, Yusufun


seyahatlerine aid paralar, o kadar benimsemi bir
lisanla sylyordu ki, aykr bu parlak tezahrn Yusuf
hrmetle dinledi.

Gen kz, Zebrann mevcudiyetine ramen btn bunlar


sylemiti. Bu kadn sanki yanllkla insan, kalb giymi
bir melekti ve btn mevcudiyeti sanki bir isimden
ibaretti.

Ebucaferin syledii gibi, yollar hakikaten ok gzeldi.


Hi bir tarafla insan sanatnn ariyet tezeyyn yok...
hakik yaradlndan uzaklatrlmam gzel bir tabiat
kesi... ryan bir gzel gibi tabi, fakat keskin, avlayc
bir gzellik...

Yol, bir noktada o kadar darald ki, atlar teker teker


srmeye mecbur oldular. Etraf aalarla smsk rtl
idi; yeilliklerin tadl ettii gne, buralara hite
teklifsizce sokulamyor, ancak yeilimsi huzmeler
halinde szabiliyordu. Hatt burada rzgr bile yoktu.
Yalnz, aalarn tepelerindeki rpnmalardan, havann
esii hissolunuyordu. Yolun boyunca ykselmi sk
aalar, sonsuz bir atnn altna yerletirilmi stunla?
gibi bu sanat eserini andryordu.

Bu sr diyarna, bu yar vah topraa Zehrann gelmesi


ne iyi olmutu. Meryem, bu rkek., bakir toprakla, beer
levsleri tanmayan u gzel kadn arasnda sk bir
mabehet buluyordu. Zehra yzn aydnlatan
tebessmlerle glmseyerek :
284 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ne gzel bir yermi buras, ne iyi ettik de geldik!


diyordu.

Ormann iine girdikleri zaman atlardan indiler, incecik


bir derenin stne gelii gzel uzatlm odundan
kpry zorlukla getiler. Ayn ince su hatt, kk
meydan hendesi ekillerle dolayordu. Pnar, bu
dolaan suyun ortasnda idi. Esasen bu derecik te
pnardan akan sudan hasl oluyordu.

Nihayet incecik rltsna onlar aran subana


geldiler. Sanki bu ses, suyun suya ak sesi, lah bir
hitabe gibi insan ister istemez tabi safvetine yaklatran
kudretli bir ahenkli. Yahut bu ses, gklerin devranndan
alnm bir beste idi.

Meryem, bu sesi yakalamak, bu sular pmek istiyordu,.


Fakat hi mmkn m? Onun ak da tpk byle yoklukla
varln izdivacndan domu, ele avuca smaz bir ltife
deil miydi? Bu seste de o akta da, iki muasr
mukaddesin birbirine benzeyen rabbani evsaf vard.
mer;

ocuklar daha yorulmadnz m? Biraz oturalm... Hem


artk su imeyin, yeter!

Peki mer oturalm. Fakat bu scakta su imemek


olmaz...

Siz bilirsiniz; mideniz bozulursa karmam.

Sularn midenize gittii yok ki daha fazla onu


vcudumuz emiyor...
Ak Budur 285

Aman Umml Bedr sen zaten suya dayanamazsn...

Bak, Yusuf aacn altna oturmu bile... bari ona da bir


beradiye gtrelim...

Yusuf vakitsiz su imez, bilmiyor musun?

Burada iilir... hem bana bak mer, yemekten sonra


bize uymak iin glgeli bir yer aratr; gece yarsna
kadar sepetleri ben hazrladm.

Peki Umml Bedr. O ii ben de yapmak istiyorum.

Ben de, ben de...

Niin o kadar yava sylyorsun Zehra? Uyumak ayb


m ?

Uzun yollara deve ile gitmeye alktn; at stnde


gelmek beni yordu.

Buras Aynlkamerden daha gzelmi, deil mi Yusuf ?

Umml Bedr sesini duyurmak iin hem baryor, hem


de Yusufa doru gidiyordu.

Evet Billi ok gzel bir yer ; fakat oras da gzeldir.

Yemek yesek te bir uyusam... sende uyu! Senin iin


zaten ne yemek ne uyku,..

Burada da m bana sataaksn Billi?

Yalan m sylyorum Yediin yemekle ocuk duymaz;


uyuduun uykudan kular kanmaz. stersen meri
syleteyim de bak...

Ne oluyor bu gn sana Billi? Bari abuk olalm da uyu...


286 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

yle amma, sen de bu gn bir az dinlenmelisin.. Bak


Meryeme teklif ediyor muyum? Bilirim, o gndzleri
uyuyamaz...

Yusuf zevcesine kar pek uysaldr:

Peki Billi, ben de yatarm, zlme !

Meryem buraya geldiklerinden beri suyun iinde bir asa


gibi duran yosunlu kk bir tan zerine zorla ki
ayan sdrm, kh eteklerini toplayarak meliyor,
kh ayaa kalkarak bu sesi dinliyordu, nun iin ancak
bu muhaverenin sonuna yetiti.

Umml Bedrin Yusufa gsterdii efkatli alka, gen


kza rikkat vermiti. Seven kadn, ne kadar basit ve saf ta
olsa, icabnda hisli ve fedakr da olabiliyordu.

Yemekten sonra kadnlar bir tarafa, erkekler bir tarafa


ekildiler. Sude de bunlarla beraber gitmek istiyordu.
Geceleri bile uyku ile hemen bir alkas olmayan bu
kadn niin onlara iltihak etmek istiyordu? Yusuf onun da
gitmeye hazrlandn grnce:

Sen de mi Sude? dedi.

Gen kadn, yavrusuna kanat aan bir ku gibi


Yusufun mdahalesinden korkarak kararn mdafaa
eden cidd bir sesle:

Evet!

Dedi ve yrd.

Yusufun Sudeyi niin, hlbuki bu duygulu kadnn


Ak Budur 287

gitmek isteyiinin sebebini Meryem, pek al bilmekle


beraber hi sortini karmad.

Meryem, imdi bu mnzev tabiat kesinin tesiri altnda


kalmt. Arkada kalan cemiyet takntlar, Hamza,
babas, saray, hasl kendisile iliii olan her ey,
ypranm bir tarih yaprana gmlm gibi idi.
Yusufun sesi :

Bak Meryem, u bcee bak...

Yusufun gsterdii bu uucu bcekler, glgede


simsiyah grndkleri halde, gne hattna doru
utuklar zaman kumru gs gibi yanar dner renklerle
parlyorlard.

Yusuf! suyun sesini iitiyor musun ?

Evet Meryem...

Ak gibi keyfiyetsiz bir ifade deil mi ?

Ak gibi, evet onun gibi...

nsan akla diri, aksz l... akla dirilmi olan da,


btn varln deimi, ona kaptrmtr.

Akla hayat bulan ve terbiye grenin hemdemi de


Allah Teldr Meryem... Herkes aka lyk olmaz, nk
aka lyk olan Allaha lyk olur. Bu byle olunca ak
kesilmi vcuddan Allah Telnn byklklerinin
zuhuru bedihi deil midir ? Eer ak insan namesaz
[Ahenkle syleyen, terennm eden. ] etmeseydi, Allah
Telnn esrar namelerini kimseler iitemezdi. Bu
vcud ak encmeninde her nefes haber syleyici ve
288 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

dnya amuruna batm olanlar asllarna manalarna


arcdr. Fakat her tab' [tabiat] buna kabil deildir ; her
kabil de arayc deildir. Bu da ezel bir vergidir
Meryem... iki dnyann da zevk ve bazlarndan gemi
olanlar, Yaradann haberlerini verici ak dudaklardrlar.
te, arh ve eflkin henz olmad, su ate ve topran
henz bulunmad gn ak vard._

Ak, ak... bilirsin Yusuf, benim mrmn hasl senin


akndan baka bir ey deildir. Alp verdiim her nefes
senin yardmnladr. Benim her iki lemde de istediim,
taptm akdr. Baka bir ey, baka bir ilh bilmiyorum.
Yalnz, yalnz ona tapyorum.

Seni yalnz Yusuf bilir, deil mi Meryem, ?

Evet, sade o bilir., nasl bilmesin ki, benim l


vcudumu o diriltti gene onu ak ocanda baroldm.

Yusuf birden bire bir ey hatrlam gibi Meryemin


szn kesti.

Meryem, Billiye sz vermitim, bir az yataym dedi.

Uyuyacak msn ?

Hayr, sade yatacam...

Uyumadktan sonra...

stirahat edeceimi vadetmitim. Geri u anda


szm yerine getirip getirmediimi o grmyor; fakat
benim grmem kfi deil mi ? Harektma bakalarnn
nigehban olmasna ne var? Onlarn en yakn mfettii
kendi vicdanimdir Meryem.
Ak Budur 289

Yusuf, geen seneden kalma kuru yapraklarn stne


uzand. Bir zaman, gzlerini yumarak yattktan sonra:

Haydi konualm Meryem, bana o her zaman sorduun


suallerden sor; sana istediin kadar cevap vereyim,, diye
doruldu.

Meryemin u anda ne suale ne de cevaba ihtiyac yoktu


ki... O imdi, sualle cevabn birletii lemde yayordu.
Zira Meryemin her mkl, Yusufun bir bakndan
hallolur. Meryem, hi sesini karmyor, Yusufla yalnz
kalmann, onun baklarnda harolmann zevkini, bu
leziz ak sarholuunu, bir sz, bir bir nefesle bile
rselemekten ekiniyor, korkuyordu.

Yusuf, gideyim Billiyi bulaym,,, diye ayaa kalkarken


de gene Meryem, sesini karmad ve gene kz yalnz
kalnca, kuru yapraklardan bann altna koyarak yere
uzand.

Yusuf Umml Bedrin yanna gittii zaman, onun henz


uyanm buldu. Aalarn arasndan Ebucaferin sesi

Sidi orada m? Sidi, aidi, haydi sterseniz sizi


gezdireyim? Diye baryordu.

Bu teklif merden baka herkesi sevindirdi. Onun bir


gn evvelden yorgunluu vard.

Meryemi herkesten evvel zehra hatrlayarak :

Gidelim Meryemi alalm! dedi. Zebrann bu teklifine


mer cevap verdi :

Meryem, belki de imdi size uymaz., o kadar yere


290 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

naille gitmi olursunuz., onu kendi haline brakn; ben


yalnz kalmamas iin onunla otururum.' Zaten bugn
sizinle da ta gezecek dermanm da yok., dedi.

Yusuf ta dhil olmak zere herkes merin fikrine


itirak ederek Meryemi braktlar.

mer uzaktan gene kzn gzel ban topraklarn


stnde zebun grrken, bu hadisenin yan banda
duran ve onu byle perian eden kahhar ak da
grmekte teahhur edemezdi. Aalarn, dallarn
hareketini gren mer, bunlar tahrik eden rzgr
grmez, her mteharrikle bir muharrik olduunu bilmez
olumuydu ? Meryemin karsnda daima hrmet ve huu
hisseden mer, onu rktmemek iin uzaka bir aa
dibine oturdu. Meryeme mfik bir alka ile bal olan
bu grm geirmi dost adam, Yusufun elle gibi
peyapey coan hikmetlerini liyakat ve istidatla kapm
olan mer, pek ksa bir zaman iinde, kendinin yllardan
ben rendiklerini renmi olan bu gen vcudun
karsnda, ihtiyarsz olarak hayret ve heybet duyar ve
Yusufun sevdii mer, bu gene kza retilecek
sylenecek bir sz bulamazd. Dncelerinin kudretiyle
Msrn llerinde Hamzaya meale tutan, yol gsteren
bu adam, u kzn karsnda daima ll olur, onu
dinlemeyi tercih ederdi. phe yok ki bu kz, Yusufun en
byk eseri, meleklerin gpta ettii mbarek bir
aheserdi. Gezmeye gidenler avdet ederlerken, hl
yerde yatan Meryemi evvel Umml Bedr grd ;

Yava olun ocuklar Meryem, de uyumu., beni yalanc


Ak Budur 291

kard., diyordu.

Meryem, onlarn grltsnden kalkt :

Bam aryor da onun iin yattm, diyerek subana


gitti. Avdette mer onu yalnz brakmak istemiyor, atn
mahmuzlayarak sk sk yanna geliyordu. mer nedense
gen kzla bu gn bir eyler konumak, onu megul
etmek lzumunu hissediyor, fakat szne ne taraftan
balayacan da kestiremiyordu. Nihayet:

Bak Meryem, bu gn de geti, elendik, gezdik, oldu,


bitti., diyebildi.

Evet mer yle...

Her madd gaye de bunun gibi geip gider. Zaten her


ey, her kes, gayeye eriip devrini tamam ettikten sonra,
devrini tekil eden unsurlara ayrlp onlara karacaktr.

Her mevcud iin bir mnteha, zuhur ettii mebdee


[balang ba taraf balama, kaynak, kk, temel, esas.]
sefer mukarrerdir.

Yol birden bire darald iin mer geride kald. Yava


yava gn kararyor, gkyz benek benek
yldzlanyordu.

Meryemin gnlnn srda geceler, hummal bir


intizarn iddetiyle arpan bir yrek gibi helecanl ve
perian geceler... Meryem, onlar ne kadar, ne kadar
sever..

Meryem, merin szlerini yeni duymu gibi cevab


veriyor:
292 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

O kadar birden kesip atma mer., bu solan, tahavvl


eden lem iinde bir baka lem daha vardr k onun
saltanat, inhill ve inkisamdan [ksmlara, blmlere
ayrlma.] masundur. nk o vicdandir, ebeddir.

Bir gn olup merin vcudu binas yklr; fakat onun


vcdan zevki-bak ve payidar kalr.

Meryem, sylediklerine piman olmu gibi atn srerek


ileri, ok ileri, herkesten uzaa gitti.

**

Hamza, senin ok tandn vardr. lerinde en itimat


ettiin kimdir ?

Yusuftur Hkmdarm... Ebettar airetinin reisi


Yusuf... Benim iin cihanda en itimada deen vcud
odur.

Hamza, Yusuf iin daha neler sylediini kendi de


bilmiyordu. Hkmdar bahekiminin bu kat' hkm
karsnda :

Onu ben de iittim; mademki bu derece itimadn var, o


halde bu gece saraya getir. Fakat bu ziyaretten kimsenin
haberi olmamaldr, dedi.

Hamza, bu davetten biraz mtehayyir olmutu.

Niin arldnn sebebini sorarsa ne diyeyim


Hkmdarm?

Sadece benim ardm sylersin!

Hamza, Hkmdarn huyunu bildii iin fazla bir ey


Ak Budur 293

sormad.

Fakat niin Hkmdara Yusufun ismini vermiti?

Onu neden gece yars rahatsz etmeye, bir kayda tabi


klmaya vesile olmutu? Velev Hkmdar ehemmiyetsiz
bir iin bile arm olsa, Hamza, gene zlecekti. Bu
zntsn gidip Yusufa syledii zaman o, gayet tabi
karlam :

Ben geri merasimli ve debdebeli yerlere girmekten


ictinab ederim; fakat senin hatrn iin buna seve seve
katlanrm, demiti Hamza, ise muttasl:

Bilsen Yusuf, Hkmdar sorunca dnmeye vakit


kalmadan ismin dudaklarmdan kt. ok piman oldum
amma olan oldu! Diyordu.

Gece kimseye belli etmeden beraberce saraya gittiler.

Bir mddetten beri Medayin civarndaki asayisizlie


Zeyyadn n ayak olup, bu havalinin emirliini bide
edebilmek iin birok kimseleri de elde elmi olmas,
hkmdar, mukabil ve kal' tedbirlerle bu ii
bastrmann helecan iinde bulunduruyordu.

Geri Zeyyadn saraydaki mevkii gpta edilecek kadar


yksek ve rahatt; fakat onun haris mizacnn, resen
hkm srmenin dadaal zevkini tercih etmesi pek te
alacak bir ey deildi. Hakikaten Zeyyad, maksadna
bir an evvel kavumak iin alrken, bir taraftan da
Hkmdarn bu gizli faaliyetten haberi olup olmadn
aratryordu. Hkmdar, msahbinin bu endesini de
294 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

sezdii iin, bu mlakat gecesi, bir vesile ile onu


saraydan uzaklatrmt. Hkmdar Hamzann :

Geldik Hkmdarm! diyen sesini duyunca ocuk gibi


sevindi ve :

Yusuf nerede? diye sordu.

Darda...

ar !

Hamza, Yusufu Hkmdarn yanma getirerek odadan


kt.

Selm merasiminden ve ksa bir skttan sonra

Hkmdar:

Hangi airetin reisisin? diye sordu.

Bunu renmeden mi beni arttnz Hkmdarm ?

Hayr, biliyorum amma usulen soruyorum. Hem ne


tuhaf cevab veriyorsun sen ?

Belki Hkmdarm!

Hakknda gzel eyler duyarm., onun iin sana


muhabbetim vardr Yusuf..

Lutfunuza teekkr ederim..

Maamafih halk tarafndan bu kadar sevilmene ramen,


seni ekemeyenler, fenalk etmek istiyenler de varm.,
kimlerdir bunlar ?

Ben kimseye fenalk etmedim ki bana fenalk, eden


Ak Budur 295

bulunsun..

Yusufun ak ve tasallufsuz [Kibirlenmek, vnmek, sz


atmak] konumas, Hkmdara, bu muhavereyi
uzatmann, tahmininden daha zevkli olaca kanaatini
verdii iin sz kesmedi:

Hamza, senin iin bana o kadar ok eyler syledi ki,


onun gibi bir adam teshir etmek iin byk bir kuvvet
ve bilgiye malik olmalsn., bu kuvvet ve bilgiden bana da
anlat, dedi.

Benim bilgim, kuvvetim yok; ben insanlarn en


aciziyim; o yle grm...

Kaamakl szlerle elimden kurtulamazsn Yusuf, bu


bilgi ve kuvveti nereden aldn bana sylemelisin.

Mademki emrediyorsunuz bu hususta sizi tenvire


alacam Hkmdarm. On dokuz yanda iken bana
ryada nurlu bir ehre grnm ve kendisinin ceddim
ve isminin de brahim Peygamber olduunu syleyerek
seni, asln buldurmaya geldim, bil ki sen.

Evvelce madendin, sonra toprak oldun, sonra da bu


imdiki kalb buldun. te seni bu kalptan da karp
aslna ulatrmaya geldim ! demiti. O zamandan beri
hep benimle alkadardr. Ben, aslmla al veriten bir
nefes uzak deilim ki.. Fakat kum, suyu nasl eker ve
peyda etmezse benim manev hviyetim de aslmdan
gelen hakikat suyunu ylece emer ve kendinde gizler,
gstermez. Hamza ve Hamzalar ise bu manev hviyet
iinde birer kum danesi olduklar iin, tattklar bu
296 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

hakikat enisinden haber syleyicilerdir.

Pekl Yusuf, senin iin putlara inanmaz diyenler de


var, doru mu bu ?

ok doru sylemiler Hkmdarm!

Ya... demek ki putlara inanmyorsun? nandn bir ey


yok mudur senin ?

Allah!

O da nedir ? Putlardan baka Allah m var?

Sen var msn Hkmdarm ?

Tabi !

O halde Allahn mevcudiyeti de tabidir. Sen ki


yaradlmsn, her yaradlmn bir Yaradan olmasndan
daha tabi ne olabilir? Allah var mdr? demek, ben var
mym, bu dnya ve grdm eyler var mdr? demek
gibidir. Allah olmasayd ne sen ne de bu lemler
olmazd.

Bir putun ne ye iktidar vardr? Aya, gnee, kze, atee


tapan insan ne kadar biare ve acnacak bir haldededir.

Ben de mi Yusuf? .

Eer putlara inanyorsan sen de Hkmdarn !

Bu inanc benden kaldracak iktidarn varsa gster de


grelim !

nsan, kanaatlarnn yanl olduunu bilse de, doup


byd muhitin tesirlerinden zor kurtulur; bunda
Ak Budur 297

elbette mazursun Hkmdarm. Fakat asl felket, doru


yolu grdkten sonra ondan ba evirmektir.

Siz bahtl insanlarsnz Yusuf.. Sen de, Hamza da..

Bakarm da o, ok yerde beni ihtiras ve zaaflarmn


penesine dmekten alkoyar. Hayatn aclar, benim
kadar onun cann yakmaz. Bana teselli verir, fikren
yardm eder, lm bile istihkar eder. Halbuki ben,
Hayrenin ihtiyar Hkmdar, lmek istemiyorum. nk
lmden sonra bir hayat olup olmadn bilmiyorum.

Asl hayat, lmden sonraki hayattr. imdiki hayat, o


hayatn hazrldr. lm, insann dnyada
kalndklarnn hesab grld yerdir. Buradan oraya
iyi iler gtrld takdirde lm, korkulacak deil,
arzu olunacak bir nimettir. Zira tekml lmdedir.

Tabiat, bu kaziyeyi her nefes tekrarlamak suretile isbat


etmektedir. yle deil mi, mesel cemad, cemadlktan
lr, bir derece daha tekml ederek nebat olur. Nebat,
nebatlktan lr hayvan olur; hayvan hayvanlktan lr
insan olur; insan da beeriyetten lnce tekml
tamam olur ve aslna ular.

Cemad olan topran nebat olmas, nebat da hayvan Ve


hayvan da insan yemek suretile, bir avu topran bu
suretle insanla ykselmesi hep lm sayesinde deil
mi? O halde niin lmden korkmal?

Mademki insan ne bulduysa lmekle bulmutur o halde


beer mukteziyatndan yani nefsin, Yaradan unutturucu
ifrat ehvet ve lezzetlerinden lerek Yaradanla kalanlara
298 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

ne mutlu!

Bu kadar istihalelerden sonra beeriyete kavuan insan,


son ve hakiki-istihalesi olan bu ruhan inklb yapamaz,
yani, beeriyetten ilhiyete atlayamazsa; o, Yaradan
unutup kendine ve mukteziyatna tapm ve her vakitte
halkla cenkte ve mcadelede kalarak Yaradandan uzak
kalmak ateine kendini atm olur.

Fakat her kim ki Yaradann nuruna kavuur, o kimse


hakikata ermi olduundan, gam unutmu olmakla
ebed rahata kavumutur. Hasl Hkmdarn lm,
Yaradann insanlara verdii en byk hayrdr. lmden
korkma; kendinden, kendi fiillerinden kork! Eer onlar
bozuksa, yani beer ibtillarn esareti altnda isen,
zaten, hayatta iken lsn demektir. Kendini beer
ahkmn buyruundan kurtaramam kimseleri diri, mi
zannediyorsun? Hayr, ne gezer! Diriler ve ebediyen
lmeyecek olanlar, hayatlarm Yaradann varl ile
birletirmi, kendini bu sonsuz azamette yok etmi
kimselerdir.

Hkmdarm, eer sen, Yaradann mutlak vcudu ile


hayatlanrsan, o korktuun lm sana ebediyen gelmez
ve o vakit lm, bir diyardan bir diyara gmekten ibaret
kalr. Eer lsen de gene diri, bir avu toprak olsan da
gene idraki ve uurlu kalrsn. lmden korkma,
kendinden kork Hkmdarm !

Allah mevcudat ibda ederken bunlarn tabiatlarnn


ihtilaf ve hallerinin tebayn cihetiyle her birine garib
Ak Budur 299

hassalar ve acib menfaatler koydu ve bu hassalarn


hepsini, kendini bilme, ilham olarak bildirdi ve bu iline
sahib ettii vcudu da insan nevinin ba- tac etti.

Bu dnyada grlen tasarruf, ve tezahr eden eyadan


maksud Allahtr.

Ya, bu grnen suret nedir, dersen Hkmdarm,


bunlarn hepsi deniz stndeki rcp gibidir. rpn
su stnde olan raks ve cnb, denizin hareketinden
meydana gelir. Binaenaleyh Yaradann arzusu, kinat
suretlerinden birini susturmak istese, tpk deniz
rp sahile att ve saa sola hareketten muattal
brakt gibi, onu hayat denizinden karp lm sahiline
atar.

Keza ak denizi de bir, gnln suziini susturmak istese,


onun mteayyin olan gnl kpn beeriyet sahiline
ekip burutan alkoyar ve tekrar onu tahrik etmek
istese, ak dalgalar bu gnl kapar ve hurua brakr.

Hareket ve skndan kimsenin elinde bir ey yoktur


Hkmdarm.

Cihan, demde mzmahil ve trl eniyetler gaybn


sineninde gizli iken, gizlenmekten ve aikr olmaktan
mstani olan mutlak ak, gzelliini, sununu ve
kemalini gstermek iin birlik yuvasndan kalkp, vcud
ve ademe aksederek, gzelliini trl trl ekillerde ve
yzlerde seyretti. Bu zuhurat dalgalarnn kimi seven,
kimi sevilen kimi eytan kimi insan, kimi sultan kimi
kle, kimi zalim kimi mazlum, kimi zengin kimi fakir,
300 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

kimi gizli kimi aikr, zulmet nur, ztrab nee, gzya


tebessm ve btn zd isimler yzlerinde ve muhtelif
grnler safhalarnda meydana geldi ve btn
bunlarn hepsi, ak mecmuasna aikr oldu.

Erilik olsun, doruluk olsun, iman olsun kfr olsun,


hepsi o birlik deryasnn iradeti dalgalarndan harekete
geldi. Fakat bu birliin yzn gren de gene kendi
nurundan bakas olmad. te bu nuru ele getirmek iin
de kendini zaf ve nisb varlklardan, bu mteayyin
vcudun evsafndan, kirlerinden temizleyip saf, etmek
ve ak sahibi olmak lzmdr; zira Yaradandan haber
veren ancak, akla cilalanm gnldr. Bu gibi kimseler
her bir nefeste bir gzellik grrler, bunlar ilmin nakn
ve kabuunu koyup, manasn ve asln bulmulardr.
Bunlar iki defa domu kimselerdir ki, cenin olarak ana
rahmndan doduklar gibi, tabiat anasnn da karanlk
rahmndan doarak beeriyetin dar ve mahdud
hududundan km hakkat dnyasnn hududsuzluuna
ayak basm kimselerdir. Onun iin Hkmdarn, biraz
evvel de sylediim gibi, lm bunlara zevk ve nimettir.
Zira lm, onlarn kalbine yol bulmaz; zarar cisme gelir,
ruha erimez.

Yusuf n Menzerin kr sakallar arasndan


gzyalarnn yuvarlandn grerek sustu ve ihtiyar
Hkmdarn kav gibi yanmaya ziyade istidad karsnda
fazla bir ey sylemedi.

Bunca senelerden beri mihaniki hareketlerin yeknesak


faaliyeti ile katlam, nasrlanm zannedilen bu kalb,
Ak Budur 301

alamay unutmu bu gzler, krk yllk bir hasretten


sonra anasna kavuarak ocukluk saffeti tazelenen,
canlanan bir kimse gibi, birdenbire uyanm ve dirilmiti.
Yusuf kalkmaya hazrlanarak:

Bana msaade et te artk gideyim Hkmdarm! dedi.

Nereye gideceksin? Ben daha syleyeceklerimi


sylemedim ki... Bu konumalarmz esas meseleden
haritir. Fakat mademki gitmek istiyorsun o halde, bu
can bahsini baka bir zamana brakalm da, seni buraya
armn sebeblerine temas edelim.

Sana iki teklifim var Yusuf., bunlardan birini kabul


etmeye vatan namna mecbursun. Birincisi, ba
musahibim Zeyyadn bir mddetten beri Medayin
emirliini elde etmek iin gizlice faaliyette olduunu
biliyorum. Onun iin ortal karkla veren bu adam
vazifesinden uzaklatrarak bu ii sana vermek
istiyorum.

Maalesef bu emrini kabul edemem Hkmdarm, beni


bundan affet! Ben, vcudumu tamamen milletime
balammdr; fakat bunu bir karlk mukabilinde
yapmak istemem. Esasen bo ve isiz deilim ki., btn
bir airetin yk benim omuzlarmdadr. Yalnz, bir
vazife ile mkellef olmak, kayd altna girmek istemem !

Peki amma Yusuf, Hkmdarn ba msahiblii erefli


bir itir!

Benim telakkilerim, madd llerin dar emberine


mukayyed deildir. erefi, ruh ve ahlk tekml
302 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

nisbetlerile lmek daha muvafk deil midir ?

Zeyyad ne zamandan beri zan altnda bulunuyor ?

Zan deil Yusuf, zan deil., onun suu tahakkuk etti.


Artk bu hareketini kanyla demek borcudur.

Hamzann amcas, Meryemin babas Zeyyad, emirlik


gibi gaileli, zorlu bir ie kendi isteiyle kendini
mukayyed edecek kadar budala m imi? Fakat
Meryemle Hamzann bu meselede ne mkil br
vaziyete deceklerini dnmyor musunuz?

Ne yapaym Yusuf? Esasen imdiye kadar onu


muhafaza ediim de bu iki kuvvetli sebebden dolaydr.
Bu meselede de srf o iki deerli vcud iin azam hsn
niyet gsterim. Fakat maalesef bu vicdansz adamn
hyaneti sabit oldu.

Yusufun, Hkmdarn bu kati hkmnden mteessir


olduu sarahatla; grlyordu. Birdenbire:

Hkmdarm, bu vazifeyi yapamam; fakat ikinci


teklifini her ne ise ,kabul edeceim ; yalnz ricam yerine
getirmen artile... dedi.

Syle bakalm !

Zeyyadn aff!

Sen mi bunu teklif ediyorsun ? Fakat o mevcudiyetile


memlekete zehir saan bir adamdr.

Sen istersen onun da aresini bulurum Hkmdarm.,


nufuzunu mevkiini elinden al, takat Meryemin babasnn
Ak Budur 303

bir vatan haini olduunu iln etme ve onu ldrtme !

Buna mukabil sana ne teklif etsem kabul edecekmisin ?

Biraz evvel vaadetmitim. Hkmdarm !

O halde ben de senin istediini yapmay


vaadediyorum. Fakat syle bana dmann olan bu
adam cezalandrmak elinde iken onu niin kurtarmak
istiyorsun ?

Bir dmann bir kabahatinin aff, onu cezalandrmak


kuvvetini sana veren Allaha kar krdr.

Ama onun senin hakknda olan dncelerini


bilmiyorsun, eer Zeyyadn senin iin fiile koymak
istedii tasavvurlardan haberin olsa, onu kurtarmak
teebbsnde bulunmazdn.

Onun, hakkmdaki dncelerini, pekiyi bilirim.


Hamza, bunlar bana gn gnne syler. ahsma vaki
olan taarruz beni rencide etmez ki Hkmdarm.
Biarenin gzlerinde ve kalbinde illet var, tabiidir ki ba
trl grp dnemem; ne yapsn? Onun vazifesi byle
baya ve sfl bir ey olmakla, benim ona krlmam ve
kendime den vazifeyi ihmal etmem mi icab eder? Bu,
kendisine ayrlan ezel vazifedir.

Eer onun akl olsayd bunu yapmazd. Akl kadar


zenginlik, cehil kadar fukaralk edeb gibi de byle
miras olamaz.

Zeyyad kurtarmak neden senin vazifen oluyor.

Evvela bir insandr; yaradlta birbirimizin


304 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

mtemmimiyiz. Efradi beerden her ferd, cinsiyet


cihetiyle beraberimiz olduu gibi insaniyet cihetile de
kardeimizdir. Fazla olarak bu zavall, Meryemin babas,
Hamzann da amcasdr.

Yusuf szn bitirmemiti ki, gecenin sknetini


yrtan bir grlt ile bir cismin d duyuldu. Kapda
nbet bekliyen bir kle dayanamayarak yere
yuvarlanmt.

Vakit te ok ge olmutu. Hkmdar bir an dnceden


sonra :

Gece ok ilerledi Yusuf, hlbuki meselenin


neticelenmesi iin epeyce zamana ihtiyacnz var. Yarn
sabah erkenden gel de bu iin son safhasn karar-
latralm.

Bu suretle Hkmdar vaktin ilerlemi olmasndan


dolay, ikinci teklifini ertesi gne brakt.

***

Yusuf, gne domadan tekrar Hkmdarla kar karya


bulunuyordu. Bu ikinci ziyaretten Hamzannda haberi
yoktu.

Daha saray halk uykuda iken Hkmdarla Yusuf


mzakerelerini bitirmi ve meseleyi neticelendirmi
olduklarndan, artk muhtelif mevzu zerinde
konuuyorlard.

Yusufun gitmek iin her msaade isteyiinde Hkmdar:

Daha erken !
Ak Budur 305

Diyerek onu brakmak istemiyor, bununla beraber derin


bir dnce ile engellenmi olduunu gammazlayan bir
durgunluk gsteriyordu. Nihayet:

Szlerin beni sarho etti Yusuf., kendimi dinliyorum ;


onlar yedirmeye alyorum, diyerek kalbimin samimi
bir cephesini bir hkmdar gibi gstermekte tereddt
etmedi ve Yusufun cevabn beklemeden :

Hkmdar:

Senin medhedilen hallerin iinde houma gidenlerden


biri de cmertliindir. Ben de cmerdim, onun iin
cmertleri severim Yusufun ehresinde bir tebessm
oldu.

Cmertlik nedir Hkmdarm?

Cmertlik, herkesin kabul ettii manada, una buna


para vermek, servetinden etrafn istifade ettirmek,
hal, madd varlndan leme hisse ayrmak deildir
ki., bu, nsan hislere malik olan ve mal kudrete sahib
bulunan her insann tabi vazifelerinden biridir.

Paray, mal sana veren Allah Teldr. O halde onun


verdiini, gene onun kullarna vermek, bir hayrda
bulunmak, gururu mucib olacak bir hareket midir? Buna
nasl cmertlik denebilir?

Cmertlik, nefsinin arzularndan, ihtiras ve zevk-


lerinden fedakrlk yapmaktr. tekini yapmak
kolay, fakat bu gtr.
306 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

imdiye kadar sen nerede idin Yusuf ?


Yok, yanl syledim, ben nerede idim ?

Beni seninle grtrmeyen hep Zeyyaddr. Halbuki


onu, ihsanlarma gark etmiimdir. Kapmda iyilikten
baka bir ey grmedi. Btn bunlara mukabil ondan
sadakatten baka bir ey beklemedim. Sadakat byk
ey., hi Zeyyad gibi bir adam hu bykl yapabilir mi
?

Evvelce konumutuk Hkmdarm, her kaptan szan


kendi iinde bulunandr. Mehur meseldir: duvar kendine
kaklmakta olan iviye demi ki: be ivi, bana niin bu
kadar zahmlar [yara ] ediyorsun ? ivi de cevap olarak :
be duvar beni greceine, beni kakan grsene.. ben
onun mahkmuyum; sana ne hasl olursa benden deil,
ondan gelir demi.

Yusuf:

Hkmdarm! Sadakat insan iin, zannedildii kadar


yksek ve deerli bir marhale deildir. Grd iyilie
kar bir kpek te sadakat gsterir. Hem yalnz sahibi
iin deil, sahibinin dostlarn, dostlarnn dostlarn
tanr. Halbuki ok insan vardr ki, dorudan doruya
sahibine, yani Yaradana havlar ve onun bilvasta uzatt
eli, iyilik grd kimsenin elini srr ve bir hayvann
bile kabilecei basamaa ykselemez. Kpek, deil
sahibi iin, hatta onun bir emri iin bile cann vermekten
ekinmez. O halde insan sadk, hem can verecek kadar
sadk bile olsa,, bir kpein yapabilecei bu hareketle
Ak Budur 307

iftihar etmesi gln olmaz m ?

nsan, ancak hayvanlarn yapamayaca eyle iftihar


etmekte hakldr. O da, bilgi ve aktr. Bu varln evveli
de ak, sonu da aktr. nsan, nihayette Yaradana
kavuacan zannederken gz ak nuru ile grmeye
balaynca, Allah Telnn kendinde olduunu grr ve
bu grg onda, kenar ve nihayeti olmayan bir zevk hasl
eder. Esasen zevk denen eyin hakikati aktr; yani
hakik zevk, aktr.

htiraslar ve nefsinin arzu ve zaaflar hususunda


insan, ne kadar klr, ne kadar sfli olursa, faziletleri,
kymetleri, kemale uzanm manev ahsiyeti ve ak ile
de o nisbette ykselir ve azamet bulur.

Bu iki insan, ayn cemiyet srlarnda, ayn hayat artlar,


ayn hilkat kanunlar ile yaar. Doup bydkleri dnya
birdir, fakat aralarnda o kadar byk bir mana fark, o
kadar sonsuz bir ayrlk vardr ki, zerlerinden beeriyet
rtsn kaldrsanz, onlar, gece ile gndz kadar
birbirlerinden ayr ve farkl bulursunuz. Biri nur teki
zulmettir.

te zulmetten baka bir ey olmayan insann, bu


Zeyyadlarn, bir bcek kusuntusundan ibaret olan ipek
elbiselerinin, parmaklarnda tadklar ve asl birer
kmr paras olan mcevherlerinin guruda bir yangnn,
bir zelzelenin mahvedebilecei Kaaneleri iinde,
dnyaya smayacak kadar byk olduklarn, ihtiraslar
ve arzular iin her uygunsuzluu yapabilecek kadar
308 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

gzlerinin hakikati grmekten kr olmasn hayretle


karlamamaldr.

nsan batan karan ve artan, maddeyi asl


zannedii, manaya verilecek kymeti maddeye
bahetmesidir. Halbuki suretin ve mahsusatn med ve
cezirinde alkanan insan, ite bunu yapamyor, bunu
bilemiyor.

nsann her alp verdii nefes, vcudu binasndan bir


ta drr ve bu mamureyi yava yava kemirir; her
nefes, can, cihann hepsinden azar azar uurlar. Geen,
zaman deildir, kendisidir, fakat bilmez. te, her
nefesiyle ister istemez harcad canna mukabil, bir
baka solmayan ve kaybolmayan can almal, gnl zevki
ele getirmelidir ki, bir gn olup iflstan ve uursuzluktan
kurtulsun.. Zira cihanda tebeddl ve tahavvle
uramayan bir tek muzaffer varlk vardr: mana! Bu da,
vicdan zevkle bilinir. O zevki de hasl edecek aktr!

Her ey, btn varlklar ondan domu ve ona


ulamak iin yaratlmtr.

Bir insan karsna bir ta alp dertleemez. Ey ta, bak


u iek ne gzel! Yahud, bu gn bam aryor!
Diyemez, dese de szlerini mevziine sarf edemediinden
heba etmi olur. Keza, duygular talam, mana ve
hakikatten nasibsiz yaratlm kimselerde de ta evsaf
vardr.

Onlara da doruluktan ve iyilikten, mana ve hakikatten


syliyemezsiniz, syleseniz de derdinizi anlatamazsnz.
Ak Budur 309

Nasl ki bir ta her hangi bir uzvunuza dt zaman


orada bir zahm [Yara, ceriha.] , bir ar hasl ederse,
onlarn da size temasnn keza bir ztrab ve naho bir
tesir brakmas tabidir.

Yoksa bu gibi kimseler, gzelliin ve iyiliin, mana ve


hakikatin zevkini tatm olsalar ve iyilie mstaid olarak
yaratlm bulunsalar, phe yok ki bu mukavemet krc
gzellie iddetle peresti ederlerdi.

lh muvazene, rabbani uur, mana ve ak ile kvam


bulmu bir vcuda malik olmay kim istemez?

Onun zeval bulmayan satvet ve hkmne sahip olmay


kim dilemez?

Ancak bunu istemek te ezel bir vergidir.

Gzellii isteyen, mutlak gzeldir; zira insan kendi


benzerine meclb [Celbolunmu. ekilmi. Kaplm. *
Tarafdarl kazanlm kimse. * Ak. Tutkun. ] olur ve
kendi manasn bulduu eyin hayran ve msahibi olur;
lfet ve nsiyeti de onunla eder.

Binaenaleyh her kesin kendi cinsine meyletmesi


tabidir. Aikr ki blbl blblle, karga da karga ile
uar.

imdi Hkmdarm, emrini yerine getirmek iin bana


msaade et te gideyim..

Yolun ak olsun Yusuf., avdetini [dnn]


sabrszlkla bekliyecein.

Dn gece nerede idin Yusuf ?


310 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Ebulkasma gitmitim..

Eve ok ge dnmsn.

Evet, konutuk, lkrdya daldk..

Niin zgn gibi duruyorsun yle ise ?

Sana yle geliyor, her zamanki gibiyim !

Deilsin ! yoksa bana m cann skld ?

Sana m, ne mnasebet Meryem, ? Niin bunu ikide,


birde sylyorsun benim sana canm sklr m?

Bilmem ki...

Meryem, ellerini okayan Yusufun eline bakt. Yusuf,


unutmamak istedii mhim bir ey olunca, yzn
kk parmandan karp yanndaki parmana
geirirdi. Gene yle yapmt.

Bak Yusuf yznn yerini deitirmisin. Mhim bir


iin olduu bundan da belli ?

Birine mi bir ey syleyeceksin, yoksa bana m


syleyeceklerin var?

Hayr Meryem, nereden karyorsun bunlar?

Hayr deme, syle Yusuf... Hani sen bana, derd


ortam, dersin; imdi niin sylemiyorsun? Ben ise sana
en basit hadiseleri bile sylerim. Hlbuki sen imdi...

Sylenecek bir ey olsa elbette sylerdim...

Szn iki tarafl kl gibi Yusuf! Sylenecek bir ey


olsa ne demek! zah et sylenmeyecek kadar mhim bir
Ak Budur 311

i demek mi bu?

Meryemin grs, Yusufa taalluk eden ilerde


aldanmazd. Gene kz onun, kendinden saklamak istedii
bir muammann ucunu tuttuuna kanidi. Fakat bunu,
Yusufu tazyik ederek syletmenin imknszlna kanaat
getirerek sustu. Belli etmeden evin iindekilerin bilip
bilmediklerini aratrd; fakat herkes skin ve msterihti.
Hatt Yusufun ilerinden en fazla haberli olan mer bile
tamamen kaygusuzdu. Meryem, nne geemedii bir
znt ile evine dnd. Yzn bulutlayan elemli mna,
Gamzenin, dikkatini celbetmit; daha kapdan girerken:

Nen var Meryem, rengin sapsar? diye sordu.


Hamzann gzleri de kzn yzn dikkatle tarad. Fakat
gen adam hi bir ey sormad, sofrada itihaszln
[alktan gelen istek, meyil, haz, fazla istek; arzu.] da ilk
defa itirazsz kabul etli.

Meryem, yataa girdii zaman o kadar kuvvetli alyordu


ki, Hamza kzn sesini kendi odasndan duydu ve bu
sevdii vcudu hrpalayan hkrklara tahamml
edemiyerek, yavaa Meryemin kapsn at.

O, hi bir ey farkedecek halde deildi; gen adamn


geldiini de duymad..

Hamza, lm halindeki hastalarnn banda bile bu


aresizlii, bu yesi, bu fturu hissetmezdi. Meryemin
derdi, lmden de beterdi. Hamza, gene yavaa kapy
rterek ekildi.

***
312 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

Gamze sabahleyin Hamzay kendi odasnda grnce


mutad olmayan bir durum olduunu anlad. Hamzann
yznde bir asabiyet dalgasnn cezir ve meddi
grlyordu. Onun neden bahsetmek istediini, Gamze
hemen hemen anlamt. Nitekim Hamza, kzn tahmin
ettii bahse hemen temas ederek :

Meryem, nerede Gamze ? diye sordu.

Bahede..

Bu scakta baheye klr m ?

Ben de syledim amma dinlemedi.

Meryem, hasta deil mi Gamze ?

Hayr Sidi !.

Saklama Gamze, Meryem, hasta. Hem sen, onun


hastaln benden iyi biliyorsun.

Meryemin hasta olmakta hakk var. Amma ben de


hastaym. Benim hasta olmaya hakkm yok mu Gamze?

Syle, syle, ak konumak bana istirahat ve teselli


verir. Sen, Meryemin yakn olduun iin fikirlerinden
istifade etmek istiyorum; niin cevab vermiyorsun?

Meryem, hasta., fakat bu hastalk uzv deil ki onu


tedavi edeyim... Onun gnl hasta..

Benim de gnlm hasta., elimde olsa kendi gnlm


tedavi ederdim. Fakat benimki bir kvlcm, onunki bir
volkan !
Ak Budur 313

Ben bu kvlcma tahamml edemiyorum da deli divane


oluyorum; sonra onun drt tarafa kol atan alevlerini nasl
grmemezlikten geliyorum? Meryemi hasta eden benim!
Ben hodbin ve hain bir adamm Gamze.. Siz hepiniz,
Meryemin derdini biliyor ve ona acyorsunuz.

Onun derdini ben de biliyorum, fakat acmyorum.


Hepinizden ziyade onu ben sevdiim halde kendime
daha ziyade acyorum. Eer ona acm olsaydm...

Gamze heyecandan nefes tutulmu Hamzann


dudaklarnda yarm kalan cmleyi tamamlamasn
bekledi. Fakat gen adam:

Sen syle Gamze, ona acsaydm ne yapardm? dedi.

Niin susuyorsun? Sen Meryemin dostu isen ben


dman deilim. Syle diyorum, ak konulalm!

Gamze hakikaten ne syleyeceini, ne tarzda


konumak lzm geldiini armt. imdiye kadar
Meryemin akna dair bir tek imade bile bulunmam
olan Hamzaya ne olmutu? Yoksa onun mu azn
aryor, onu mu syletmek istiyordu? Gamze hi bir ey
sylememeyi mnasib grerek sktta srar etti. Fakat
Hamza, da bu hususta musirdi.

O halde gidip Yusuf, yoraym., dedi ve yrd.

O zamana kadar bir heykel gibi dilsiz duran Gamze an


bir telala:

Niin ona soracaksn, niin? Sidi dur biraz.. Diye


bard, fakat gene hekim kapdan kmt bile...
314 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

***

Hamza, Yusufu daha ilk grd gn, ldeki ryasn


ona anlatmak ve cevabn renmek sevdasna
dmken, muhtelif ruh sebeplerle bir trl bu
zamana kadar kendinde kuvvet bulup ondan
bahsedememiti.

Bu cesaretsizlik, Yusufun hakikati saklamas


korkusundan deil, bilkis, duyaca hakikate kar
kendinde, tahamml kuvveti grmediindendi.

te nitekim deminden beri Yusufla kar karya


oturduklar halde, hep ayn cesaretsizlii gsteriyordu.
Esasen bu sualin artk kymeti de kalmamt; ortada
mehul kalmamt ki istifham olsun ?

Hamza, ihtiyarsz bir hareketle Yusufun elini tutup pt.


Bu el de, bu elin sahibi de masumdu. Hamza, bu ak
davasnda ona nasl bir thmet koyabilirdi ti, bu ii gayb
kararlatrm ve kaderin bu gizli sahifesi, ne kadar
zaman evvel ona rya halinde ilm [bildirmek, retmek.
] edilmiti.

Artk Yusufa Meryemin sevgilisi kimdir ? Diye soracak


olsa, phe yok ki bu el geri dnecek ve kendini
gstererek : Ben diyecekti.

Hamzaya hayatn, hilkatin manasn ve srrn reten,


onu uursuzluk karanlndan, bilgi ve hakikat fecrine
kavuturan Yusuf, ancak byle merdce cevab verebilirdi.
Meryem, onundu. Onun ak iin yaratlm bir vcud,
hayr, hayr, Yusufun ruhundan kopmu bir nurdu.
Ak Budur 315

Hamza, bu hakikati pek ok zamandr bildii halde,


bilmemezlikten geliyordu.

Bu derun badirede de ona gene Yusuf yardm edebilirdi.


Fakat bu gn Yusufun halinde, gze arpan bir
durgunluk vard. Gen adam bu mcadelede iken o :

Ne iyi ettin de geldin Hamza, ben de seni imdi


artacaktm.. dedi ve ksa bir dnceden sonra sesine
koyduu byk bir irade ile:

Hkmdardan aldm emr zerine bu akam


Medayine hareket edeceim ve orada bir sene
kalacam. Bundan kimsenin haberi yok, hem de
olmamaldr...

Hamza, Yusufa niin gelmi ve nasl beklemedii bir


emrivaki ile karlamt...

Bu haber, gen hekimi yldrmlam, divaneye


dndrmt. Artk Yusuftan hi bir ey saklayacak
halde deildi.

Kendine bile korkun gelen bir sesle haykrd :

Medayinde ne iin var ? Sen bizi nasl brakrsn ?

Bu meselenin teferrratn Hkmdar sana bizzat


anlatacak. Senin itimadn kazanm bir kimse olduum
iin beni oraya memur etmek istedi; ben de kabul ettim.
Hamza, nihayet gnlnn en gizli yapran da at:

Hayr, benim bildiim Yusuf, byle bir ii bir


mecburiyet olmadka yklenmez. Demek ki Hkmdar
seni bunun iin istemi? Niin hemen raz oldun ? Bu
316 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

meselde muhakkak gizli bir sebeb var, belki de bir deil


bir ok, pek ok sebebler var...

Yoksa Meryemi bana brakmak iin mi gidiyorsun!


Gitme Yusuf.. sen gidersen o yaamaz., gitme.. bize ac
da bu ii yapma! stersen Hkmdara ben syleyeyim, o
beni krmaz!

Olmaz Hamza, sz verdim. Bilirsin ki Yaradandan


baka, kimse benim szm eviremez.

O halde sebebini syle, niin, kimin iin gidiyorsun ?


Eer bu gidi onu bana terk etmek iinse, o, seni
grmeden evvel de, sen onunla benim aramda idin.
Meryem, seni tanmad zamanlarda da gene senin iin
yayordu. O sende, akn, manasn, asln grd.
Evvelce de gene bu manaya, aka ve aslna gnl
vermiti. Sen nereye gitsen, nereye kasan o benim
olamaz.

Bunu sen benden iyi bilirsin., o halde bu gidi niin?


Benim akm bu byk fedakrla demez. Sen
gidersen Meryem, yanar, sevdiim o gzel vcudu harab
olur, biter.

Hamza, Yusufun sarslmayan azimli, karar ve tabi,


skin ehresi karsnda bsbtn itidal ve sknetini
kaybetmiti. Szn yarm brakarak tella yerinden
kalkt, bir ok gibi hzala odadan frlad. Ayn tella
kapda duran atna bindi. Onun uar gibi gidiini
grenler,

Hekim Hamza, gene bir can, kurtarmaya gidiyor! diye


Ak Budur 317

arkasndan takdir ve minnetle bakyorlard. Hamza,


hakikaten can kurtarmaya gidiyordu. Bu kurtaraca can,
sevgilisinin can idi. phe yok ki bu, onun en byk
muvaffakiyeti olacakt.

Meryemin odasna girdii zaman helecandan,


yorgunluktan, tel ve ztrabdan konuamyor, byk
soluklarla dinlenmeye urayordu.

Meryem, onun bu ar heyecanndan korkmu, mermer


stne srtn dayam, bekliyordu. Nihayet gene adamn
dudaklar kmldad :

Meryem, gel! seni ilk defa Yusufa gtrdm gibi


gene gtreceim., hem bu defa bir daha geri almamak
zere., zira sen benim iin deil onun iinsin. Sus,
olmaz, deme Meryem! gel diyorum sana., yr, yr de
gidelim. Siz, ikiniz birbiriniz iinsiniz,. Allah beni, sizi
birbirinize tantrmaya vesile ettii iin mteekkirim.
imdiye kadar bile bile sana ztrab ektirdiim iin beni
affet Meryem...

Bugne kadar seni, akn manasna, hakikatna tercih


ettim. Fakat artk sen, hakikat oldun, akn manas,
kendisi oldum. Biliyorum, artk Meryemin vcudu kuru
bir namdan ibaret... O, hviyetini akla tebdil etti. Gel
Meryem, o byk manann zarf olan u vcudu da o
aka gtrelim. Brak, bu erefte benim olsun. Hem ben
seni bu suretle, kaybetmemek zere kazanacam
Meryem. Sen, evvelden olduundan fazla imdi
benimsin. Zira, artk madd olarak senden bir ey
318 Semha Ceml -Smiha Ayverdi

beklemiyorum...

Dudaklarmdaki ismin, artk bildiim, ihtirasla arzu ile


sevdiim Meryeme aid deildir. imdiden sonra bu ismi
ibadetle anacam ve seni zlediim zaman, Yusufun
kalbi maherinde arayp bulacam...

Haydi Meryem., seni hemen, imdi Yusufa gtrmem


lzm, yr!

Yalnz, peki, de; baka sz istemem!

Hayr Hamza, !

Hayr m ? Yusuftan ekiniyorsun; beni muztarib


etmemeyi sana o telkin etti, deil mi ?

Fakat ben artk muztarib deilim! u anda,


yllardanberi unuttuum bir rahatlk hissediyorum...

Haydi Meryem, abuk ol, kaybedecek zamanmz yok...

Olmaz Hamza, !

Olacak; olmas lzm ! Yusuf bu memleketi terketmek


zre.., ko, yetielim., seni bana brakmak iin uzaklara
gidiyor... Seri de, sen de onunla git! Bunu ben isliyorum,
sana ben yalvaryorum !

Hamza, Meryemin ztrab ve aknlndan istifade


ederek kolundan zorla srklemek istedi. Fakat o, bir
adm bile atmad.

Hi Meryem, bu mteayyin varl ile Yusufa gidebilir


Ak Budur 319

miydi ? Ondan da ayrlamazd. Hamzann dudaklarnn


tebli ettii bu haber, bir haner gibi gen kzn kalbine
sapland.

Haydi Meryem, abuk ol.. Yusuf gidecek, belki de yola


kt, gidiyor.

Gen kz yrek delici bir lk kopararak ileri doru


atld.

Manas, Yusufun ak maherine [gitmesi gereken


toplanma yerine ]uup gitmiti bile..

Beyaz elbiselerinin bir kpk gibi rtt bu vcud,


nurdan dzlm bir ak tuhfesi gibi yere dt.

Akn bu canl belgat gene adamn dudaklarn kat' bir


te, ak bu imi, cann;
hkmle kmldatt:
aka vermekmi, dedi.
O Meryemi, bu mcessem ak vecizesini, bundan daha
veciz bir kararla damgalayamazd.

Hamza, yamalanan duygularnn kyameti iinde


perian ve harab, bu byk lnn yanndan, nereye
gideceini bilmeden frlayp kt. O, imdi, rzgrn
nne dm bir yaprak gibi llere doru kouyor,,
kouyordu.

EL FATHA

You might also like