Professional Documents
Culture Documents
O
Cem
yaynevi
CD A. EHOV
B T N YKLER
(1888 - 1891 )
5
D) NY A KLASKLER
BTN YKLER
(1888-1891)
Anton ehov
Tilrkesi: Mehmet zgl
1. Basm, Kasm 1997
Dizgi: Cem Yaynevi
Bask: Umut Matbaclk
ISBN: 975-406-643-4
Cem Yaynevi: Kkparmakkap pek Soka No: 11
80060 Beyolu - stanbul
ANTON EHOV
B t n y k l e r
(1888 - 1891)
Trkesi
Mehmet zgl
cem m
yaynevi V #
i in d e k il e r
B A Y A N X N A NILARI 7
A D SIZ Y K 13
U Y U M A K STYORUM 18
BOZKIR 26
TATSIZ BR O L A Y 148
G Z EL L ER 171
BR YA G N 181
BU N A LIM 220
K U N D U R A C I LE BLS 248
BAHS 256
PRENSES 264
YLESNE BR Y K 279
HIRSIZLAR 347
G U SE V 367
-I-
II
1 Bilti. (Latince).
land. Kurum aya yz tutm u otlar, geen yldan kalma kangal
lar kpr kpr ettiler, rzgrn slna hrtyla karlk verdiler.
Y oldan kalkan bir toz bulutu helezon gibi kvrld, bozkrda
koturm aya balad, ardndan samanlar, bcekleri, kutyleri-
ni srkleycreklcn kvrlan bir direk olup gkyzne ykseldi,
gnein yzn karartt. Bozkrn drt bir yannda hoplayan,
zplayan kevenler arasnda bir kovalam acadr gidiyordu. T o p
kevenlerden biri hortum un burgacna kaplarak dne dne
ykseldi, ykseldi; ta yukarlarda kara bir nokta olup gzden si
lindi. B unun peinden kincisi, sonra ncs havaland. Ye-
goruka, iki kevenin mavi yksekliklerde nasl arptklarn,
dello yapyorlarm gibi nasl birbirine girip ayrldklarn sey
retti bir sre.
Tam yolun kysndan bir toy havaland. Kanallar, kuyru
u gnete parlayan ku, suyun iinden gelirken prl prl oy
nayan bir balk zokasna benziyor; suyun zerinde uarken
kanallar byklaryla karan, d rt bir yanndan byklar k
yormu gibi grnen bir su kelebeini andryordu. Kk bir
bcek gibi gkyznde kmldayan, kmldadka kanallarnda
gnein yansmasyla alaca bulaca gzken toy kuu, dik bir
izgi boyunca ycelere ykseldi; orada kvrlp d uran to z bulu
tundan rkm olacak ki, yana doru kayd, bylcce gkyzn
de art arda parlayp snmesi srd gitti...
le, kargaadan kayglanan bir alkuu neye uradn
anlayamad iin ollarn arasndan frlad bir anda; br kular
gibi rzgra kar utuka tyleri havaya kalkyor, kabaran ty
leriyle irileerek fkeli, korku verici bir grnm alyordu.
Bozkrdan baka bir yere gitmeyen, tm yaamlarn bozkrda
geiren saksaanlar ise hibir eyi um ursam adan rahata uu
yorlar ya da kaln gagalaryla sert topra eeliyorlard.
T epelerin ardnda gk bouk bouk grledi, ortala serin
bir hava yayld. Keyfe gelen D eniska neeli bir slk tutturdu,
atlar krbalad. P e d e r K ristofor ile Kuzmiov elleriyle apka
larn tutarak bulutun ykseldii tep e lere baktlar. Y am ur bi
raz serpitirse iyi olacakt.
Bozkr biraz daha dayansa, stn gelm ek iin biraz daha
dirense istediini elde ederdi. N e yazk ki, grnm eyen bir g
yavayava rzgr bastrd, havay dinginletirdi, toz bulutlar
n yattrd, az sonra hibir ey olmam gibi ortala bir sessiz
lik kt. Bulut bir yerlere gizlendi, yank rengi tepeler so
m urtkanlat, hava durgunlat. Yalnzca rahatlar kaan kular
uzaklarda alayor, balarn gelenlerden dolay iin iin szla
nyorlard.
Sonra abucak akam oldu.
111
IV
VI
VII
1 Yera, Yegoruka asl Georgi olan, Yegor. Yegori olarak halk arasnda
kullanlan adn, ocuklar, yakn arkadalar arasnda sylenen biimi. (.N.)
Of! Skntdan patlayacam!
Y em clyann yanndan geerken:
Yemelyan, kusura kalm a, e mi! dedi. Sen benim kusuru
ma bakma! Bizler mahvolmu insanlarz. Bizimkine de yaama
m denir?
Sa yanda bir imek akt, sanki aynada yansm gibi he
m en uzaklarda da baka biri parlad.
Panlelcy arabann yanndan yukarya kara, byk bir ey
uzatt.
Ycgori, al unu!
Nedir o, dede?
Hasr. Birazdan yamur yaacak, rtnrsn.
Yegoruka doruldu, evresine baknd. E nginler gze
arpacak derecede kararmt, solgun bir k uzaklarda art ar
da yanp yanp snyordu. Koyu karanlk, sanki arl olan bir
cisim gibi hep saa doru kaymaktayd.
Yegoruka:
Dem ek, frtna m kacak? diye sordu.
Pantcley ocuun ne dediini iitmedi, ayaklarn y ere vu
rarak, ark syler gibi:
A h, hasta bacaklarm! Arl bacaklarm! diye szland.
Birisi gkyznde bir kibrit akmasna, fosforlu, soluk
bir k parlayp snd. o k uzaklarda bir yerde sa dam ze
rinde yryorlarm gibi yukardan grltler geldi. Damda ge
zinenler yalnayak olmalydlar, nk sa bouk bouk gm
brdyordu.
Kiryuha:
Frtna geliyor! diye bard.
Ufkun sa yarsnda ylesine parlak bir imek akt ki,
bozkrn bir blm , gkyznn karanlkta rtlen yerleri p
rl prl aydnland. K orkun bir bulut hi acele etm eden, byk
bir ktle halinde gn stne kyordu. Bulutun d rt bir ya
nndan kocam an kocam an saaklar sarkmt. A yn saaklar
birbirine dolanp sarm alayarak ufkun sandan, solundan u
zanmlard. B ulutun bu salkm saak, yrtk prtk grn bu
koca ktleye sarho bir dilenci grnm veriyordu. Yegoru-
ka istavroz kard, paltosunu abuk abuk giyinmeye balad.
ndeki arabalardan birinin yanndan D m ovun fkeyle
can sknts kark hom urtular iitildi:
Of, of! o k canm sklyor! Of!
R zgr hi beklenm edik bir anda, ylesine gl esli ki, az
kald Y egorukann smsk tuttuu hasr ile elindeki kn e
kip alyordu. Hasr savrularak ocuun bir yanna kayd; orada,
dengin stne, bir ucuyla da Y cgorukann yzne hzl hzl
arpm aya balad. R zgr kvrla kvrla bozkrda kotu, n n
de otlar, kuru yapraklar hrdatarak srkledi. Bu hrtda
bir an ne gk grlts iililcbildi, ne de tekerleklerin gcrts,
ierisinde toz bulutlar, yamur ve toprak kokusu getiren bu
iddetli rzgr la kara bululun yanndan esip gelmiti sanki. Ay
pusland, kirli bir renk ald, yldzlar daha som urtkan bir
havaya brndler, to z bulutlar ile bunlarn yere den glge
leri gerilere doru koturdular. Pek olasdr ki, kasrga ilerde
bir yerde kvrlarak, yerden toz, kuru ot, tyleri tslcri srk
leyerek ta gklere ykseliyordu. K ara bulutun yresinde lop
kevenler uuuyordu herhalde. T o p kevenler orada da yksek
lerde kim bilir nasl korkuyorlard! Fakat gzkapaklarn yap
tran tozdan topraklan dolay im eklerin parltsndan baka
hibir ey grnm yordu.
Yam urun stne boanm ak zere olduunu dnen
Yegoruka diz kp olurdu, hasr zerine ekti.
U zaklardan biri baryordu:
Pantclccy! Beni duyuyor musun!
Panlclcy arabann yanndan ezik, dalan bir sesle karlk
verdi:
Hccy! Sesin p e k iyi iitilmiyooor!
Gkyz hrn bir sesle gm brdedi; ilkin sadan-sol-
dan, sonra gerilere doru patr patr patlayarak kervann nle
rinde sessizlie gmld.
stavroz zerine istavroz karan Y egoruka fsr fsr dua
okuyordu:
Tanrm! Tanrm! Tanrm , sen bizi koru! Bizi esirge Aziz
Savaof! Y erler, gkler senin annla dolsun.
G kteki koyuluk azn al, darya beyaz bir k pskr
d. B unun ardndan gkyz gmbr gm br gmbrdedi.
G k grltsnn kesilmesiyle birlikle imek bir daha ylesi
ne geni bir alanda akt ki, Yegoruka stne ektii hasrn
aralndan la uzaklara doru giden yolun tm n, btn ara
baclar, hatla Kiryuhann srlndaki gm lee varncaya kadar
h er eyi aka grd. Kara saaklar yerden yukar doru uzan
mt; iri iri parmakl, biimsiz, kaba saba bir kol aya doru yak
layordu. Korkuya kaplan Y egoruka gzlerini smsk yum
du.
A rlk evresinde olup bilen hibir eye aldrmayacak, her
ey geip gidinceye dek bekleyecekti.
Y am ur nedense bir trl boanmaml. Yegoruka kara
bululun geip gittii umuduyla hasrn aralndan bir daha
bakt: rktc bir karanlk vard darda; ne P anteleyi, ne s
tnde yatt yn dengini, ne de kendi ellerini grebildi. Bunun
zerine az nce ayn bulunduu y ere gzlerini evirdi; orada
da arabann yaknndaki gibi karanlk vard. imekler karan
lkla st sle, gz kamatrc bir parlaklkla akyor: H er ak
la insann gzne ar giriyordu.
Yegoruka:
Panteley dedec! diye bard.
Y anl yoklu. Gl bir rzgr hasr son kez savurdu, son
ra da hzla uzaklap gitti. Dzgn, grltsz bir akrt du
yuldu bunun ardndan, iri, souk bir damla Y egorukann di
zine dt, bir bakas elinin stnden yuvarland. ocuk, diz
lerinin akla kaldn fark elli, fakat bu srada gkyznden
bir eyler dkld, bu dklen eyler yolun stnde, oklarda,
yn denklerinde tprdad. Y am urdu bu. Y am ur ile hasr her
konuda birbirlerini ok iyi anlyorlarm gibi, iki saksaann
irkin sesiyle, abuk abuk, neeli bir konumaya tututular.
Y egoruka dizlerinin stnde duruyordu, daha dorusu
izm elerinin boazlarna oturm utu. Y am ur hasra hzl hzl
arpnca, birdenbire slaklaan dizlerini rtm ek iin gvdesini
ileriye verdi. A rtk dizlerini gvdesiyle rtm t, ama bir daki
ka bile gem eden, srlndan aa doru, baldrlarnda dondu
rucu, rpertici bir slaklk duydu. Eski duruuna geli, dizlerini
isler islem ez yamurun altnda brakt; bu arada Nasl edip de
karanlkla gzkm eyen hasr dzeltm eli? diye dnyordu.
Fakat rpertici yalk kollarna yaylmt. Y akasndan, kol u
larndan ieri yamur sular giriyordu. Az sonra krek kemik
leri souklan szlamaya balad. Bir daha kprdanmamaya,
yamur geip gidinceye dek hareketsiz oturm aya karar verdi.
Bir yandan da:
Tanrm! Tanrm ! Tanrm! diye fsldyordu.
Anszn, lam bann stnde kulak sarlatrc bir atrt
koptu. Y egoruka ne kapakland, tepesinde paralanan e
yin, ensesine, srlna dklmesini beklerken soluunu tuttu. E-
linde olmakszn gzlerini al ve ellerinde, slak yenlerinde,
hasrdan aa akan selciklcrdc, dengin stnde, arabann drt
bir yannda gz kam alrc-balc bir n st sle be kez a
kp sndn grd. B unun ardndan yeni bir atrt, nceki
kadar gl ve korkun bir atrt daha koptu. A rlk gk grle
miyor, gm brdem iyor; krlan kuru aa atrtsna benzer,
gevrek atrtlar karyordu.
Trrak! T a k -la k -ta k -ta k -ta k !
T ok zngrtlar takr takr ediyor, gkte yuvarlanp gidiyor,
bir yerlerde tkezliyor, ndeki arabalarn dolaylarnda ya da
gerilerinde fkeli, kesik kesik trraklarla birleiyordu.
Balangta im ekler yalnzca korkuntu, ama takrtlarla
karnca tyler rpertici bir hal ald. Byl parltlaryla gz-
kapaklarndan ieri szyor, insann bedeninde souk bir yel o-
lup geziniyordu. Bu im ekleri grm em ek iin ne yapmalyd?
Y egoruka ban geriye evirdi; arkadan birinin onu gzetle-
meinden korkarak, drtayak olup dengin stnde em ekleye
rek, slak, kaygan dengin stnden yuvarlanmamaya alarak
olduu yerde geriye dnd.
Baka bir atrt T rrak-tak-tak! diyerek bann st n
den geti, arabalarn altna dt ve Trrak! diye patlad.
G zleri gene elinde olm adan ald. Yegoruka yeni bir
tehlikeyle kar karya gelmiti: A rabann yaknnda, om uzla
rnda uzun uzun karglar bulunan dev yryordu. imek
karglarn sivri ularnda parlad, devleri tm irilikleriyle aydn
latt. Bunlar, ar aryryen, balar nlerine dm, yzleri
rtl, kocam an kocam an insand sanki. zgn, umutsuz,
dncelere dalm grnyorlard. Belki de arabalara bir za
rar verm ek iin gelmemilerdi buraya, gene de yaknlarnda r
ktc bir ey vard.
Yegoruka arabuk ileriye, eski durduu yne dnd, b
tn bedeni zangr zangr titreyerek bard:
Dede! Panteley dede!
G kten ona baka bir yant geldi: T rrrak-tak-tak!
Arabaclarn yerlerinde durup durm adklarna bakm ak i-
in Y egoruka gzlerini aralad. O anda da imek iki yerde
birden akarak la uzaklara dek btn yolu, arabalar, src
lerini aydnlatt. Y oldan derecikler akyor, kabarcklar hoplu-
yordu. Panteley hem en arabann yanndayd; tm sek apkas,
om uzlar ufak bir hasrla rtlyd. G k grltlerinden sar
lam, im eklerden krlemi gibi, yznde ne bir korku izi
vard, ne de en ufak bir tasa...
Dede! D evler geliyor!..
Yegoruka durm adan bard, alad h a ld e n e y a zk ki,
dede onu iitmedi. D aha ilerden de Yem elyan yryordu. B a
ndan ayaklarna doru sarkan kocam an bir hasrlartnm -
t. Bu duruuyla gen biimindeki bir cismi andryordu. Ba
na hibir ey rtm em i bulunan Vasya her zamanki gibi, diz
lerini krm adan, ayaklarn f azla yukar kaldrm adan, oklava
yutm u grnyle dim dik yryordu gene. imek akt
anda kervan hareket etm iyorm u, arabaclar durduklar yerde
donup kalmlar, Vasya kalkk baca havada yle talam gi
biydi.
Y egoruka,dedeye bir daha seslendi. O ndan bir karlk a-
lamaynca kmldam adan oturdu, evresinde olanlarn sonu
nun gelm esinden um udunu kesti. G k grltsnn bir an ge
lip onu ldreceinden, isler islem ez gzlerini ap devleri ge
ne greceinden arlk kukusu kalmamt, istavroz karm
yor, dedeye seslenmiyor, annesini dnm yordu; frtnann
hi kesilmeyecei inanc iinde ve iliklerine ileyen souktan
dolay oturduu yerde katlp kalmt.
D erken birdenbire kulana sesler alnd. Panteley dede
aadan:
Ycgori, uyuyor m usun, delikanlm? Hadi, in aa! diye
baryordu.
ocuktan ses kmaynca, bir daha bard:
Hey, sar msn, ocuk? D urm a, hadi, in artk!
Yabanc bir erkek, tok sesiyle:
Ne frtna ya! dedikten sonra bir bardak iyi cins votka i
mi gibi keyifli keyifli haykrd.
Yegoruka canlanarak gzlerini at. A rabann yannda
Panteley, gen grnl Yem clyan ile dev duruyordu. A-
ma devlerin boylar onlar ilk grd zam ankine gre ok k-
salmt. Y egoruka bu devlere dikkatle baknca, om uzlarnda
karg deil, dirgen tutan basil birer kyl olduklarn grd.
Panteley ile gen Y em clyann arasnda bask bir ky evinin
aydnlk penceresi gze arpyordu. Anlalan, araba kervan,
bir kyn iinde konaklam t. Y egoruka, hasn zerinden at
l, yanndaki kn ald, arabadan aa syrld indi. Gk gene
eskisi gibi gevrek atrtlar kartyor, st ste im ekler ak
yordu, ama aydnlanm bir pencerenin nnde konuan insan
lar grdkten sonra Y egorukann tm korkusu dalmt.
Panteley:
Frtna iyidir, kimseye bir zarar dokunm az, dedi. Aya-
cklarm yam urdan biraz sland ama zarar yok... Ee, araba
dan indin mi, Y egori? Hadi, gir ieriye...
Yem elyan hrltl sesiyle dua okuyordu:
Tanrm sen bizi koru! Tanrm sen bizi koru! Bir yerlere
yldrm dm tr m uhakkak. (D evlerden birine dnd.) B u
ral msnz, arkada?
Yoo, G linovoluyuz. Glinovo kyndcniz biz. P later a-
gann yannda alrz.
H arm an m sryorsunuz?
I ok imdi... nce harm an kaldracaz. N e ok im
ek akt! st ste, st ste durm adan parlyor! oktandr by-
lcsi bir frtna olmamt.
Y cgoruka arabadayken grdg bask ky evine girdi. O-
nu orada sivri eneli, kam bur, clz m clz, yal bir kadn kar
lad. Kadn elinde bir yag kandili tutuyor, gzlerini ksyor,
durm adan iini ekiyordu. Y cgorukaya:
Ulu Tanr yle bir frtna gnderdi ki, dedi. Bizimkiler
bozkrda geiriyorlar geceyi. Kim bilir ne glklerle karla
mlardr! ok slanmsn, yavrum . Hadi, soyun, soyun!
Souktan rperen, zangr zangr titreyen Y cgoruka, slak
paltosunu srtndan karp att. Sonra kollarn ap bacaklar
n aralayarak odann ortasnda durdu, uzun sre bu duruunu
bozm ad. nk en ufak kprdanm a, iliklerine ileyen slakl
, sogugu rpererek yeniden duymasna neden oluyordu.
Y enleri, gm leinin srt srlsklamd, pantolon paalar
bacaklarna yapyor, bandan sular szyordu.
Yal kadn:
N e diye bacaklarn ayrm duruyorsun, yavrum? dedi.
G el de o tu r uraya.
Y egoruka gene bacaklarn ayra ayra masaya yaklat; o-
rada, sedirde yatan birinin bann yanna oturdu. Ba kml
dand, burnundan fsltlar kard, az gevi geliriyormu gibi
oynad, sonra sakinleti. P steki bir gocukla rtlm bir lm-
seklik kafadan balayp sedir boyunca ayaklara doru uzan
yordu. Uyuyan bir kadnd bu.
Yal kadn iini eke eke dar kt, az sonra elinde bir
dilim kavun, bir dilim de karpuzla geriye dnd. Esneyerek:
Al, ye bunlar, iki gzm, dedi. E vde yiyecek baka bir
ey kalmam.
ekm ecenin gzn kartrd, hanlarda haydutlarn tc
carlar kestikleri cinsten uzun, sivri bir bak karp verdi.
Y egoruka stmal gibi tir tir titreyerek bir dilim karpuzla
bir dilim kavunu esm er ekm ekle birlikle yem eye balad; bun
dan dolay mesi daha da oald.
Y egoruka verilen eyleri souktan zangrdayarak yerken
kadn szlanyordu:
Th, th! Bizimkiler geceyi nasl geiriyorlar acaba?
T a n n mn fkesi tuttu. Tasvir kutusuna mum diksem iyi olacak.
Nereye koymu mumlar Slcpanida? Ye, ocuum , ye sen. Ba
na bakma...
Yal kadn esnedi, sa elini geriye alt, sol om zunun arka
sn kad.
Saat iki midir, nedir? N erdeyse kalkp ie koyulmak za
man. Bizimkiler de bozkrda geiriyorlar geceyi. yice slan
m lardr imdi...
Yegoruka:
Nine, uyumak isliyorum, dedi.
Yal kadn bir ah daha ekti, esnedi.
Uyu yavrum, uyu... Sen bizi esirge sa H azretleri!.. U-
zandm yerde uyuyakalmm. Bir de baktm, birisi kapya tk
tk vuruyor. H em en toparlanp kalktk. O ne frtnayd yle?
Ulu Tanr ne frtnalar verirmi? Bir mum yakmal aziz resim
lerinin nne. Am a mumu da bulam yorum ki!..
Kendi kendine sylenerek sedirden b ir ul (pek olasdr ki
kendi dei) ald, frnn yanndaki ividen iki psteki gocuk
kard, bunlarla Y egorukaya yatak yapmaya balad. Bu ara
da durm adan syleniyordu:
Frtna da kesilmedi gitti. Tanr korusun, imdi bir yan
gn kacak olsa kimse sndrem ez. Bizimkiler bozkrdan d
nem ediler, orada kaldlar btn gece... Yal yavrum sen, uyu
mana bak... Isa korusun seni. Bakyorum, kavununu bitirm e
misin. i e ri gtrm eyeceim , kalknca yersin.
Yal kadnn sonu gelm ez ahlar, esnem eleri, sedirde uyu
yan kadnn dzenli soluk allar, odann alacakaranl, ya
m urun darda tekdze tkrts insann uykusunu geliliyordu.
Y egoruka, ninenin yannda soyunm aktan utand iin izme
lerini kardktan sonra gsterilen yere uzand, koyun postu
gocuu sarnd.
B ir dakika bile gem eden P antelcyin fsldayan sesi duyul-
du:
Bizim delikanl uyudu mu?
Nine de fsltyla karlk verdi:
Y att, yatt. imdi yatt... Ulu T an rnn fkesi gemedi
daha. D urm adan grlyor, bir trl sonu gelmiyor.
Panlelcy ile nine, Y cgorukann ayakucunda yan yana o-
turuyorlar, konum alan ikide bir esnem elerle, i ekm elerle
kesilerek, disiz azlarnn aprtsyla fiskos ediyorlard. Yc-
gorukann mesi gememiti hl. zerine ar, kaln bir
p slck ig o cu k rl ld halde kollar, bacaklar titriyor, btn
i organlar zonkluyordu. G ocuun altna girince stndeki s
lak giysileri karmt, fakat btn bedeninin sarslmas gene
de gemedi. mesi gitgide artyordu.
Panteley arabalarn banda nbet srasn geirip geldi
inde Y egoruka hl zangr zangr titriyor, gzlerine uyku gir
miyordu. Sanki bir ey bana, gsne basarak arlk yapyor,
onu bu arln altnda eziyor gibiydi. Y egoruka onu ezen e
yin ne olduunu anlayamad bir trl; bu, ihtiyarlarn bitm eyen
fiskosu muydu, yoksa koyun postunun ar kokusu mu? Yedii
karpuz ile kavundan aznn iinde ho olmayan bir dem ir tad
kalmt. B tn bunlarn stne, bir de pireler sryordu.
Y egoruka:
D ede, yorum, dedii zaman kendi sesini tanyamad.
Yal kadn uzaktan gelen sesiyle:
Uyu yavrum, uyu, dedi.
rp bacakl Til, usul usul yalana yaklat, ona ellerini
sallad, sonra byd byd, ba tavana vard, ondan sonra
da yel deirm enine dnd. Peder Krislofor, arabadaki giysile
riyle deil de, resmi papaz giysisi ve elinde kutsal su serpm e
pskl ile deirm enin evresini doland, dnen kanallarna
kutsal su serpti, deirm en birdenbire durdu. D grmeye, sa
yklamaya baladn anlayan Y egoruka gzlerini al.
D ede! Su ver! diye inledi.
Am a dededen karlk gelmedi. Yalan ii dayanlmaz d e
recede scak, o yzden de rahatszd. Y egoruka kalkp giyindi,
odadan dar kt. Sabah olm utu artk. Hava gene bulutlu ol
makla birlikle yamur yamyordu. Y egoruka litreye litreye,
slak paltosuna sarnarak, am urlu avludan yrm eye balad.
Bir yandan da evin evresindeki sessizlie kulak kabartyordu.
O srada kaps yar aralk, als sazla rtl bir ahr arpt g
zne. Kapda durup ieriye bakt, sonra eikten admn all,
karanlk bir kedeki tez e k ynn stne olurdu.
Arlaan kafasnn iinde dnceler birbirine karyor
du. dem ir tadndan dolay aznn ii kurum u, bir tu h af olm u
tu. Y egoruka apkasn karp gzden geirdi, stndeki ta
vus teleini svazlad, bu apkay almak iin annesiyle birlikle
arya gidilerini anmsad. Sonra elini cebine soktu, oradan
kahverengi, yapkan bir m acun topa kard. Nasl girmiti
bu macun topa cebine? Tam am , imdi anmsyordu, Yahudi
kadnn verdii rekti bu. Zavallck, nasl da slanp ezilmiti!
Sonra paltosunu gzden geirmeye balad. Pards bii
m inde dikilmi, iri kemik dm eleri olan, kuruni bir paltoydu
bu. Evin giriinde deil, btn yeni ve deerli giyecekler gibi
yatak odasnda, annesinin entarisiyle yan yana asl dururdu.
Bayramdan bayram a, bir de nem li gnlerde giyilmesine izin
verilirdi. Y egoruka paltosunu o durum da grnce iinden bir
acma duygusu geti. Hem kendisi, hem paltosu yazglaryla ba
baa braklmlard. ocukcaz eve bir daha dnem eyeceini
dnnce, ackl bir alam a tutturdu, bu srada az kald tezek
ynndan aa yuvarlanyordu.
O srada, kllar tokayla toplanm gibi suratna tutam tu
tam yapm, yamurdan srlsklam, iri, beyaz bir kpek ahr
dan ieri girdi; gzlerini m erakla Y egorukaya dikli. Hayvan
caz havlamak m, yoksa havlam am ak m gerekliine karar ve-
rcm iyorm u gibi duruyordu. Sonunda havlam am ak gerekliine
karar klarak, ekine ekine Y egorukaya sokuldu, onun uzat
t macunu yedi, sonra geldii gibi sessizce kp gitti.
S okakla birinin yle bard duyuluyordu:
V arlam ovundur bunlar!
Alamas son bulan Y egoruka ahrdan kt, sokaktaki bir
su birikintisinin evresini dolanarak ar ar yrd. A rabalar
avlu kapsnn nne sra sra dizilmiti. Ayakkablar am ura
batm. slanm, gz sinekleri gibi uyuuk, uykulu arabaclar
ortalkla dolayor, ya da oklarn stnde oturuyordu. Y ego
ruka yolculukta tand bu adam lara bakt ve Kyl olm ak
ne berbat, ne can skc bir ey diye dnd. Sonra Panle-
lcyin yanna gitti, onun yanna, okun stne olurdu. Elleri
ceplerindeydi.
D ede, yorum, dedi titreyerek.
Panteley gevek gevek esnedi.
Z arar yok, delikanlm. Y olculuum uzun bitm esine az
bir ey kald...
Kervan vakit geirm eden yola koyuldu, nk o gn hava
scak deildi. Yegoruka gene dengin stne yatmt. Az son
ra doan gne slak giysisini, yn denklerini, ya topra abu
cak kuruttuu halde onu stamyor, bu yzden tir tir titriyordu.
Bir ara gzlerini kapadnda gene ince bacakl T iti, yel deir
m enini grd. bulantsyla birlikte btn bedenine ken a-
rlktan kurtulm ak iin olanca gcn kulland zaman bu
grntler uzaklayor, fakat bunlarn ardndan gzleri fke
den kzarm, yum ruklar skl, satakan Dm ov karsna diki
lerek; Of, canm sklyor! szleriyle gene ban artmaya
balyordu. O nun ardndan V arlam ov grnyordu Kazak ay
grnn srtnda, sonra da elinde bir toy tutan, m utluluktan az
kulaklarnda Konstantin... N e bkknlk verici, ne can skc a-
dam lard bunlar!
A radan hayli zaman gemi, akam yaklamt. Y egoru-
ka su istem ek iin ban dorulttuunda araba kervan geni
bir nehir zerindeki kprde durmaktayd. Aada kara kara
dum anlar arasnda ise yedeinde mavna eken bir atan a... D a
ha ilerlerde, nehrin tesinde kiliselerle, evlerle tklm tklm
dolu koskoca bir da vard. Bu alacal bulacal dan eteinde,
yk vagonlarnn yannda bir lokom otif yryordu.
Y cgoruka o gne dein ne vapur, ne lokomotif, ne de
bunlara benzer eyler grm t, fakat imdi bunlarla karla
nca en ulak bir korku ya da aknlk duymad gibi, ne ol
duklaryla da fazla ilgilenmedi. O anda tm duyduu ey iinin
bulanmas, bann dnmesiydi. Kusm amak iin karnn dengin
kenarna dayad, oraya ylece yatt. ocuun bu durum unu g
ren Pantclcy aknlk, can sknts anlam nda ban iki yana
sallayarak bard;
Th, bizim delikanl hastalanm! Karnn m tt, ne
etti, yavrucak!.. Elin m em leketinde ne yapacak imdi? K t
olann durumu...
V III
II
1 1860- 1890 arasnda birka kez babakanlk yapm ngiliz devlet adam.
(.N.)
srebilirsiniz, ama zgr dnceliler (liberaller) aleyhinde
kimse sizin tek laf sylem enize izin verm ez! T anr korusun!
Bence zgr dnceli adam rm bir m antara benzer,
elinizi srm eye kalktnz m, ortalk toza-dum ana boulur.
A ranzda nasl bir olay geli? A nlatr msnz?
nem li bir ey deil. Bir hi yznden koptu btn
am ata. Basil bir retm en, babas kilisenin an alcs mym,
neymi, bir gn yarg Voslriyakovun grcvyapl blge mah
kem esine bir dileke vererek bir meyhanecinin kendisi hakkn
da aalayc szler kullandn, bakalarnn yannda hakaret
elliini ileri srer. D urum dan anlald kadaryla retm en
de, m eyhaneci de bulul gibi sarhomu, ikisi de yakksz
davranmlar. O rtada bir hakaret varsa, karlkl olmu. V osl
riyakovun yapaca ey, huzuru bozduklar iin ikisini de ceza
landrp durum a salonundan almak. Am a bizde kimse byle
davranmaz. Kiiden, olayn znden nce d grn, etiket
nem kazanr. retm en ne kadar edepsiz biri de olsa ret
mendir diye hakl karlr, m eyhaneci ise azyla ku tutsa mey
hane ilettii iin sulam adan kurtulam az. Voslriyakov byle-
ce meyhaneciyi hapse m ahkum eder, o da karar st m ahke
meye gtrr. Sonula st m ahkem e V oslriyakovun kararn
onaylad. Ben st m ahkem e yesi olarak karara ekim ser kal
dm, hkm n altna da kendi grm yazdm, ayrca iki yar
gca verip veritirdim. te btn olay bu...
Piolr Dmitri sakin sakin, ama ineli, alayc bir dille konu
uyordu. Aslna baklrsa kendisi hakknda alan dava ko
nusunda hayli tedirgindi. Olga M ihaylovna o nun o uursuz st
m ahkem e toplantsndan eve dndkten sonra cannn ok
skldn, durum u saklamaya altn hi unutam yordu.
Kocas zeki bir adamd, ekimser oyunu aklarken fazla ileri
gittiini anlamaz myd? K orkusunu belli etm em ek, bunu hem
kendisinden, hem bakalarndan saklam ak iin ok uramt.
Gln olm ayan bir ey iin atlan yapmack kahkahalar, ge
reksiz konumalar, yerli yersiz hom urdanm alar bu yzden d e
il miydi?.. O nu m ahkem eye verdiklerini rendii zaman tm
keyfi kam, uykular azalm, evde h er zam ankinden ok p e n
cerenin nnde dikilerek parm aklaryla camda tram pet al
maya balamt. A ncak cannn skldn karsndan gizle
m eye almas, bundan utanm as Olga M ihaylovnay ok
zmt.
Poltava iline gitmisiniz, yle mi? diye sordu Liyuboka.
Evet, gittim. D neli gn oluyor.
Nasl, gzel mi oralar?
Gzel, hem de ok gzel. Asln sylem ek gerekirse
Poltavaya otlar bitirm ek iin gitmitim. Ukrayna ot bime
mevsiminde iirsel bir gzellie sahiptir. imdi bakn, u gr
dnz ev, bahe ok byk bir yer. Ayrca insan, i-g
kaynar; o yzden otlarn ne zaman biildiini anlayamazsnz.
Oysa orada topu topu 150 dnm yerimiz var, hangi p en
cereden baksanz avcunuzun iindeymi gibi btn trpanclar
grrsnz. ayrlkta ot biilir, bahede ot biilir, eve gclen-
giden olmaz, fazla kouturm aca yoktur; ister istem ez yalnz ot
bienleri grr, iitirsiniz. Evin ii, darlar, her yer biilmi ot
kokar; tan vaktinden gn batm na dein trpanclar ar kovan
gibi alr... Szn ksas, U krayna gzel m em lekettir! nanr
msnz, tapncakl kuyudan su ekip itiimde, ucuz ft mey
hanelerinde votka yuvarlarken, o sessiz akam lar kulama ky-
trk Ukrayna kem an ile basit tef sesleri gelince yreim cz e-
der, Kal, ulan, u iftlikte, yaa yaabildiin kadar! derim.
st m ahkem e durum alarndan, zekice konum alardan, fel
sefe yapan kadnlardan, sonu gelmez yem eklerden uzak bir
yaamn zlemini ekerim.
Piyotr Dmitri doru sylyordu. lerden dolay hayli
bunalmt, dinlenm ek istiyordu. Pollavaya son gidiinin tek
nedeni, evdeki alma odasn, hizm etileri, gelip giden tan
dklar grm em ek; ona yaralanan onurunu, yapt yanllar
anm satacak eyleri unutm ak isteiydi.
Liyuboka birden ayaa frlad, korkuyla elini sallamaya
balad.
Ah, ar, ar! Sokacak!
D urun, canm, sokmaz! Siz amma da korkakmsnz!
G en kz, gzleri arda;
Hayr, hayr, sokar! diyerek geriye doru yrd.
Piyolr Dm itri de kzn arkasndan kalkt; kza acrcasna,
hznl bir yzle bakt. O srada U kraynadaki iftliini, yal
nzln, kim bilir, belki de u gen, tertemiz, renimle, ge
belikle bozulmam, krpecik kzla evlenip onunla nasl mutlu
yaayacan dnyor olmalyd.
Konum alar, ayak sesleri kesilince Olga Mihaylovna ala
cktan kt, eve doru yrd. Kocasn kskand iin ala
mak geliyordu iinden. Piolr D m ilriin yorulduunu, yaa
mndan honut olmadn, durum undan dolay utan duy
duunu biliyordu. Bildii bir ey daha vard, o da insanlar k en
dilerinden ulandklar zaman yaknlar olan kiilerden ka
lklar, ilerini bakalarna dktkleriydi. Aslnda ne Liyu-
bokadan, ne de imdi evde kahve ien leki kadnlardan ona
bir tehlike gelmeyecei aka ortadayd. G en e de iin iinde
anlalmadk, korkutucu bir eyler vard; kocasnn yar yarya
bakasnn olduunu hissediyordu.
Kocasn kskanmasna, o yzden cannn sklmasna bir
anlam verm eye alarak;
Hayr, buna hakk yok! dedi. Bana kar byle davran
mamal! O nunla ak ak konuacam!
H em en kocasn bulup onunla her eyi konumaya karar
verdi. Baka kadnlarn houna gitmesi, buna en kolay yoldan
erimesi yakkszd. Karsnn hakk olan bir eyi ondan esir
geyip baka kadnlara verm esi dpedz hakszlkt, drstle
smazd, ilk karsna kan gzel kadna alabilmek iin ken
dini karsndan saklamas, ruhunu, vicdann ona amamas ok
irkindi. Kars ne yapmt ona? Suu neydi? Son zam anlar
daki ikiyzl tavrlar da kabak tad verm eye balamt artk.
Srekli naz yapyor, kaamakl davranyor, dndklerinden
baka eyler sylyor, aslnda neyse, nasl biri olmas gere
kiyorsa ondan baka trl grnm eye alyordu. B tn bu
yalanlar ne iindi? Akl banda bir adam a yalan sylem ek
yakr myd? E er yalan sylyorsa hem kendini, hem yalan
syledii kiiyi kk drm olm uyor muydu? Y alan
syledii eye kar da saygszlk deil miydi bu? M ahkem ede
yarg masasnda num ara yapp dndklerinden baka trl
konuuyorsa, evde sofradayken daysn g durum da brak
m ak iin resmi m ercilerin ayrcalklarn kendine gre yorum-
luyorsa, bu tavryla hem m ahkem eye, hem kendine, hem de o-
nu dinleyenlere be paralk deer verdiini gstermi olm uyor
muydu?
Bahedeki ana yola gelince Olga M ihaylovna bir i iin
evden ayrlm da geri dnyorm u gibi yapt. Terasla erkekler
likr iip yaban yemii yiyorlard. Bunlardan nkteciliiyle
tannan, geveze, iman, yalca sorgu yargc belden aa bir
fkra anlatyor olmal ki, evin hanmn grnce kaln dudak
larn eliyle kapatt, gzlerini belertti, ayakla duruyorken is
kem lesine olurdu.
Olga M ihaylovna iledeki m em urlarn hibirinden holan-
mazd. O nlarn terifat dkn hantal karlarndan, dediko
dularndan, birbirlerinin evine sk sk gidip gelm elerinden, bit
leri kad ar sevm edikleri halde kocasn pohpohlam alarndan
nefret ederdi. imdi bile evinde yiyip ilikten sonra gitm eye
hazrlandklar bir srada varlklarna zor katlanyordu.
Sorgu yargcna kar kabalk elm i olmamak iin parm a
n ona gzda verircesine sallad, yapmackl bir tavrla s
rtt. Salondan sonra oturm a odasndanyryp geerken san
ki ev ileriyle ilgileniyormu gibi davranyordu. Bu srada Ya
beni biri durdurursa. Tanr korusun! diye dnd. N e var ki,
sonunda kendisi durdu. O turm a odasnda piyano alan bir
genci nezaket gerei biraz dinledi, ardndan Bravo, bay Jorc!
diyerek iki kez el aklatt, sonra yryp gitti.
Kocasn alma odasnda buldu. M asada oturm u, bir
eyler dnyordu. S ert yznn dalgnlk yannda sulu bir
grn vard. Sanki O lga M ihaylovnann karsndaki adam
sofrada daysyla tartan, darda herkesin tand Piyolr D-
milri deil, yalnz karsnn bildii, yorgun, sulu sulu bakan,
yaam aktan bezgin baka bir adamd. Odasna sigara almak
iin uram olmalyd. Tka basa sigara dolu tabaka n n d e a-
k duruyordu, bir elini ekm ecenin gzne sokm utu. Bu poz
da donup kalm gibiydi...
O lga M ihaylovna ona o k acd. Kocasnn perian bir du
rum da olduu, snacak baka bir y er bulamad, kendi k e n
disiyle m cadele ellii aka belliydi. Olga M ihaylovna ses
sizce onun yanna sokuldu; sofra bandaki tartm alar oklan
unutm u, fkesi gemi gibi bir tavr taknarak tabakasn ka
patt, yan cebine koydu.
Ona ne sylesem? diye geirdi iinden. Yalann, iine
daldka geri klmas zor, karanlk bir orm ana benzediini mi
sylesem? En iyisi ona yle diyeyim: Yapm ackl rolne k en
dini kaptrarak yle ileri gittin ki, sana balanan, susuz, za
rarsz insanlar ok incittin. Hadi, git de onlardan zr dile.
Ciddilii brakr, her eyi akaya vurursan rahatlarsn. E er
tmyle sessizlik, yalnzlk istiyorsan seninle islediin yere gel
m eye hazrm.
Piyotr Dm itri karsyla gz gze gelince sofrada, konuk
lar arasndaki yz anlatm n yeniden taknd. G evek, biraz
alayc, her eye bo veren... E sneyerek oturduu yerden do
ruldu. Saatine baktktan sonra;
Oo, 5 olmu! dedi. K onuklar ltfedip saat l l de gider
lerse onlarla 6 saati daha birlikle geirmemiz gerekecek. A-
man, ne keyif! Ne keyif! Bundan iyisi can sal!
Bir yandan slk alarak, bir yandan da h er zamanki gibi
ar ar yryerek alma odasndan kt. nce salondan,
ardndan oturm a odasndan getii, bir eylere gld, piyano
alan gence, Bravo! Bravo! dedii duyuluyordu. Sonra ayak
sesleri p diye kesildi. Baheye km olmalyd. Artk ks
kanlk deil, znt deil, gerek bir n efret bu yrye, g
le, sese kar Olga M ihaylovnann yreini nefretle doldur
du. Pencereye yaklaarak baheye bakt. Kocas bahe yoluna
varmt. Bir eli cebinde, br elinin parm aklarn tlatarak,
ba geriye atlm durum da, o ar yryyle iki yana sallana
sallana yryordu. Sanki evresinden, yaam ndan ok mem
nundu, gzel bir yem ek yemili, midesi iyi sindiriyordu...
Kardan, bahe yolundan iki ilkokul rencisi grnd.
A nneleri iftlik sahibi bayan ijcvskayann yanna kentten
yeni dnmlerdi. Yanlarnda da beyaz ceketli, dar panlolonlu
niversite rencisi eilm en vard. ocuklar ile eilmen,
Piyotr D m ilrilc kar karya gelince durdular; pek olasdr ki,
onun doum gnn kutladlar. Piyotr Dm ilri omuzlarn
gzel bir hareketle oynatarak ocuklarn yanaklarn okad,
yzne bakmakszn gence elini uzatt. niversiteli havay pek
beendiini syleyip P elersburgun havasyla karlatrm
olmal ki, Piyotr Dm ilri evinde bir konukla deil de icra
m emuruyla ya da bir tankla konuuyorm u gibi yksek sesle;
Nasl? P elersburgda hava m souk? diye sordu. Aman,
azizim, bizim burada havalarn en gzeli var! M eyvelerin de en
bolu... Mmm! yle deil mi?
G ene bir eli cebinde, br elini tlatarak yrmesini sr
drd. Kocas ceviz aalarnn ardnda gzden silininceye
dein Olga M ihaylovna ona hep arkasndan bakt, ama tavr
larna bir trl anlam verem edi. Bu oluz drt yandaki adam
oturakl general yryn nereden almt? Ar, alml
adm allar neyin nesiydi? Sesindeki, am irlere zg titreyile
birlikte azizim, mmm, yle deil mi deyiler kim den gel
meydi?
Olga M ihaylovna evliliklerinin ilk aylarnda evde tek b a
na kalm am ak iin kocasyla birlikte onun grev yapt m ah
kem eye gider, durum alar izlerdi. yle zam anlar olurdu ki,
Piyotr Dm ilri vaftiz babas kont A leksey P etroviin yerine
bakanlk ederdi. Bakanlk koltuuna oturunca srtnda
niformas, gsnde zinciriyle tmyle deiir, bam baka bir
adam olurdu. G sterili hareketler, gk grlts gibi bir ses,
mmm, nasl, yle mi deyiler, herkese bo veren tavr
lar... Olga M ihaylovnann evde grmeye alt sradan, insan-
sal zellikler o dep d eb c iinde kaybolur gider; koltukla sanki
Piyotr Dm itri deil, h erkesin sayn bakan dedii bir adam
oturm aya balard. K endisinin etkili bir kii olduu bilincine
vardndan olacak, hi rahat durmazd. Z ile basmak, insanlara
sert sert bakm ak, birine barp azarlam ak iin frsat kollard
sanki. G zleri grmez, kulaklar iitmez olurdu birdenbire. Bu
krlk, sarlk n ered en gelirdi acaba? G rkem li bir biimde
alnn buruturarak herkese, yksek sesle konum alarn, m a
saya yaklamalarn sylerdi. O turduu makamn yceliinden
olmalyd; yzleri, sesleri ayrt edem ezdi kolay kolay. O srada
kars Olga M ihaylovna masaya yaklam olsa, ona da Adnz
nedir! diye sorard herhalde. Kyl tanklara sen der,
durum a salonundakilere bazen yle barrd ki, sesi ta sokak
tan iitilirdi. A vukatlarn ise ondan ekmedii kalmazd.
E er avukatlardan biriyle konumas gerekirse ona biraz
yan dner, gzlerini ksarak tavana bakard. Bununla, D uru
m ada avukatn ne ii varm? Ben onlar kabul etm iyorum .
Bylelerini adam yerine koymam! der gibiydi. A vukat biraz
gsterisiz giyinmise yand gnd. Onu dinlerken sanki
kulak kesilir, baklaryla lp bierek adam karsnda e z
m eye alrd. una bakn, bir d e avukat olmu! dcrcesine...
Bununla ne dem ek istiyorsunuz, azizim? diyerek sk sk s
zn keserdi adam cazn. E e r karsna adal konuan bir
avukat kar da bir sz yanl sylerse bir anda canlanr,
karaku kesilirdi. Nasl? Ne dediniz? Ne anlam a geliyor o sy
lediiniz? diye adam a hayli ullandktan sonra, Bilmediiniz
szleri kullanmayn! diye akl verirdi. Savunmasn bitiren
avukat yz kpkrmz, kan-ter iinde yerine oturduunda
Piyotr Dm itri kendinden m em nun glmser, utku kazanm
bir kom utan edasyla iskemlesinin arkasna yaslanrd. O nun
avukatlara byle davranm as biraz k o n t Aleksey Petroviten
kapmayd. A ncak kont yal, babacan bir adam olduu iin,
Savunma, biraz susunuz! dediinde doal karlanrd. Pi-
y otr D m itriin klar ise kabayd, yapm ack kayordu.
II
III
IV
II
III
IV
VI
V II
1 nl bir general.
2 nl bir Gzel Sanatlar Fakltesi profesr.
3 Adelina Patti: Zamann nl talyan opera sanats.
Piyotr gnatyeviin baka bir zellii de bilimin kusursuz
luuna, Almanlarn yazd h er eye sarslmaz inancdr. G erek
kendisinden, gerekse hazrlad preparatlardan son derece
em indir. D eha, yetenek sahiplerinin salarn aartan kuku
culuu, hayal krkln tanm az. nllere kar klece bir hay
ranlk duyar, kendi kendine bamsz dnm e diye bir eyden
h aberiyoktur. O nunla tartm ak, kafasna koyduunun tersine
inandrm ak olanakszdr. Tbbn geleneklerinin yceliine, h e
kimliin stnde baka bilim bulunm adna, doktorlarn insan
st varlklar olduuna k r k rne inanm bir adam la tart
abilir misiniz? Oysa hekim liin pek d e parlak olmayan ge
m iinden gnm ze u beyaz kravat geleneinden baka ne
kalmtr? Aslnda bir bilgin iin ya da herhangi bir aydn iin
tp, hukuk vd. ayrm yapm adan genel niversite gelenekleri
varlklarn srdrmelidir. A m a siz gelin de bunu Piyotr Ignal-
yevie anlatn. Sizinle kyam ete dek tartm aya hazrdr herif
iolu.
O nun gelecei apak gzm n nndedir: Yaad
srece birka yz eli-yz dzgn preparat hazrlayacak, te
mizce ama kuru raporlar yazp be-on eviri yapacaktr, ite
hepsi o kadar... Bundan tesi iin hayal gc, bulu yetenei,
leb dem eden leblebiyi anlam a yetisi gerekir. Oysa Piyotr Ig-
natyevite bunlarn hibiri yoktur; ksacas o, bilimin yaratc
efendisi deil, uadr.
Ben, Piyotr Ignalyevi ve Nikolay pes p erdeden konuu
yoruz. iimiz pek rahat deil. K apnn br yanndan, yani
rencilerin bekledii ders salonundan denizin uultusu gibi
sesler geldike insan bir tu h af oluyor. O tuz yldr bu durum a
bir trl alamadm, h er sabah yreim de ayn tedirginlik var.
R edingotom u sinirli sinirli ilikliyor, N ikolaya gereksiz sorular
sorup bou bouna kzyorum. G rnte korkuyor gibiyim,
ama aslnda bu, korku deil, adn verem eyeceim , betim len
mesi zor bir duygu.
Hi gerei yokken saate bakp;
Eh, gitmeli artk, diyorum.
A rt arda dizilerek yryoruz. nde preparatlar ya da
atlaslar tayan Nikolay, arkasndan ben, en arkadan, ban
uysalca emi yk beygirimiz gidiyor. Bazen gerekliyse nden
sedye zerinde bir kadavra gtrrler. Kadavray N ikolay izler
vd... Biz ders salonuna girince renciler ayaa kalkp o tu ru r
lar, deniz uultusu birden kesilir. Ortal tam bir sessizlik kap
lar.
Dersimizin konusunu, neler anlatacam bilirim, ama na
sl konuacam, nereden balayp n ered e bitireceim i kes-
tirem em . Kafamda tek bir hazr tm ce yoktur. G ene de anfi
biimindeki salonda sralara oturm u rencilerim e bakar bak
maz, G een d e rste filan konuda kalmtk... diye basmakalp
bir giri yaparm. Eh, ondan sonras kolaydr. Tm celer a
zm dan ard aras kesilm eden yle hzl dklm eye balar ki,
durdurana akolsun! ok da cokulu konuurum . Bir k ere
baladktan sonra szlerim in akn durduracak hibir g
yoktur, diyebilirim. Krsden iyi, baka bir deyile renciyi
skmayacak, yararl bir konum a yapm ak iin yetenein ya
nnda deneyim, ustalk ister. H em kendi gcnz, hem kar-
nzdakilerin anlay derecesini, hem de dersin konusunu tam
anlamyla kavram olmalsnz. Ayrca son d e re c e uyank, te
tikte durarak, dikkatinizi bir an bile rencilerden ayrmaya
caksnz.
yi bir orkestra efi bestecinin dncesini dinleyicilere
aktarrken ayn anda yirmi eit i yapar. Partisyonu okur, dey-
neini sallar, solistin sesini izler, yerine gre davula, flemeli
alglara dnerek iaretler verir. Krsdeyken ben de orkestra
efi gibi davranrm. nnde birbirine benzem eyen yz elli
ehre, yzm e dikilmi yz gz vardr. Am acm bu ok bal
canavar altetm ektir. D ers verirken onun dikkatini, anlay
derecesini kesintisiz gz nnde bulundurursanz canavar
egem enliiniz altna alrsnz, ikinci hasmm dorudan doru
ya kendi iimdedir. Bu, doadaki olgularn, yasalarn,
biim lerin sonsuz dereced e eitlilii, bunlardan kaynakla
narak kendim izin ve bakalarnn rettii dnce bolluudur.
H er zaman bu byk yndan e n can alc, e n gerekli m alze
meyi yakalayp ortaya karabilmeliyim. Ayrca konum ann
akn bozmayacak bir hzla dncelerim i ok bal canavarn
anlayna uygun, onun dikkatini ekecek bir kalba sokmam
gerekir. le yandan dncelerim i aklma geldii gibi, geli
igzel bir biimde deil, benim izm ekle olduum tabloyu o r
taya karacak bir btnlk iinde aktarmalym.
Konum amn edebi, betim lem elerim in ksa ve eksiksiz,
tm celerim in elden geldiince sade, gzel olm asna alrm.
H e r an kendimi ayarlayarak nm de yalnzca bir saat krk
dakikalk bir ders sresi olduunu aklmda tutarm . Ksacas,
hayli uralnc bir itir benim yaptm. Ayn zam anda hem
bilgin, hem retm en, hem d e konumac olduunuzu u n u t
m adan, bunlardan herhangi birinin ar basmasna gzyum m a-
yacaksnz.
Bir eyrek, yarm saat konutuktan sonra bir de bakarsnz,
rencilerin gzleri tavana ya da Piyolr Ignalyeve kaymaya
balamtr. Biri mendilini karr, br oturduu yerde ya
yldka yaylr, bir bakas aklndan geenlere glm ser durur.
Bunlar dikkat yorgunluunun belirtileridir. H em en bir kar
yol bulunm aldr, ilk frsatta araya bir szck oyunu sk-
trveririm. Y z elli e h re az kulaklarna v ararak glm ser,
gzler neeyle parlar, ardndan bildiim ksa bir deniz uultusu
duyulur... B e n d e kendim i tutam az glerim. D ikkatler tazelen-
mitir, artk dersimi srdrebilirim ...
H ibir sp o r gsterisinde, elencede ya da oyunda kr
sden verdiim dersin tadn bulam adm . A ncak derslerde ken
dimi tam bir tutkuyla yaptm ie verebiliyorum , b y leceesin
d e n e n eyin ozanlarn uydurmas olmadn anlam bulun
maktaym. Bana yle geliyor ki, H erkl bile e n hayranlk verici
kahram anlklarnn sonunda benim her ders bitim inde duy
duum yorgunluun tatl gevekliini hissetmemitir.
A ncak btn bunlar eskidendi. imdi ders boyunca n e re
deyse azap ekiyorum. Yarm saat gem eden om uzlarmda,
dizlerim de dayanlnz bir halsizlik hissetm eye balyorum. H e
m en arkam daki koltua kyorum. F akat o tu rarak konu
maya almadm iin bir dakika sonra kalkyor, ayakta srd
ryorum dersi; ok gem eden yeniden oturuyorum . Azm ku
ruyor, sesim przlenip bam dnyor... rencilerden d u ru
mu saklam ak iin ikide bir su iiyor, ksryor, burnum u sili
yorum. Sanki nezlem varm da konum am a engel oluyorm u
gibi bir tavr taknyorum . Yerli-yersiz birka szck oyunun
dan so n ra sresi dolm adan dersi bitiriyorum . B undan sonsuz
bir utan duyuyorum.
Vicdanm ile aklm bana bu durum da yapacam e n iyi
davrann ocuklara bir veda dersi ile son tlerim i verip
m utlu yarnlar dileyerek yerimi benden daha gen, daha din
bir m eslektam a brakm ak olduunu sylyor. A m a gnahm
itiraf edeyim ki, vicdanmn buyurduu biimde davranm a
yiitliini gsteremiyorum .
Yazk ki, n e filozofum, ne de dinbilimciyim. Alt aydan
fazla m rm kalmadm pek gzel biliyorum. Bu durum da
beni en ok gm t (m ezar) tesindeki karanlk ile gm t uy
kusunun dleri gibi konular ilgilendirmeliydi, deil mi! Ama
nedense beynim bunlarn nem ini kavrad halde iime sindir
m ek olanaksz. Bir ayam ukurdayken tpk yirm i-otuz yl
nceki gibi yalnzca bilimle ilgileniyorum. Ecel yatam da bile
bilimin insan yaam nn e n gzel, e n gerekli, en sevilmeye d e
er esi; insanolunun kendi nefsini ve doay yenm esi iin
biricik a ra olduuna inanacam. Belki bu safa, aslnda doru
olmayan bir inantr, gelgelelim yapacak baka bir ey yok,
buna inandm iin su benim deil. b r trl dnm ek
elim den gelmiyor.
A ncak asl konu bu deil. N e olur, zayflm anlayla
karlayp beni ho grn! Benim gibi dnyann n e amala
kurulduundan ok kemik iliinin oluum uyla ilgilenen bir
adam krssnden, rencilerinden koparm ann o n u n lm e
sini beklem eden diri diri tabuta ivilemeyle ayn anlam a gel
diini anlatm ak istiyorum.
ektiim uykusuzlukla, gittike a rta n halsizlikle etin bir
boum a iindeyken garip eyler oluyor bana. D e rs ortasnda
birdenbire boazm tkanyor, gzlerim kanyor, kollarm
ileri u zatarak bara bara szlanm ak geliyor iim den. Felek
benim gibi tannm bir adam lm e yarglad iin, belki alt
ay sonra bu salonda benim yerim e dersi bakasynetecei iin
acyla haykrm aktan zor alkoyuyorum kendim i. B arm ak is
tiyorum, nk zehirlendiimi, d aha nceden bilmediim yep
yeni dncelerin m rm n son gnlerinde beni auladk-
larn, beynim e sivrisinekler gibi zehir akttklarn dn
yorum. Byle anlarda durum um bana o d erece korkun gr
nyor ki, rencilerim in de rknt duyarak yerlerinden fr
lam alarn, ac lklarla kendilerini dar atm alarn bek
liyorum.
Byle anlar yaam ak kolay deil.
II
1 yi. (Lat.).
K atyann tuttuu mum nda beni antreye dein geiri
yorlar. Paltom u giyerken M ihail Fiyodorovi;
Son zam anlarda iyice zayflayp ktnz, Nikolay
Stepanovi, diyor. N eniz var? H asta msnz yoksa?
Evet, biraz hastaym.
K atya zgn bir sesle;
Tedavi olmak istemiyor, diye szm tamamlyor.
Nedenm i? Niin tedavi olm uyorsunuz? Byle ey olur
mu, canm ? K endini koruyan T an r da korur. Sizinkilere ok
selam syleyin, urayamadm iin zr dilerim. A vrupaya
gitm eden nce bugnlerde veda ziyaretine gelirim. M uhak
kak! br hafta yola kyorum.
Hastalm la ilgili konum alardan sonra korkm u, canm
skkn, sinirlenmi olarak ayrlyorum Katyadan. K endi ken
dime soruyorum : G ereklen arkadalarm dan birine bavur-
sam m acaba? O anda gzm n nnde beni m uayene eden
arkadan grnts canlanyor. Beni dinledikten sonra ses
sizce yryecek, grm em em iin yzn pencereye dndk
ten sonra kaytsz bir tavrla, imdilik tehlikeli bir durum
grmyorum, meslektam. G en e de hocal tm yle brak
manz salk veririm... diyecek. Son um utlarm da yok olup
gidecek bylece.
Oysa um utsuz insan yaamaz. Son zam anlarda kendi ken
dime tan koyup tedavimi yaparken bilgisizliimin beni aldat
tn dndm oluyor. K an incelem elerinde kan kolest-
rolde, ekerde, yrek arlarmda, iki kez farkna vardm i
kinliklerde yanldm um uduna kaplyorum. H astalk hastas
korkusuyla i hastalklar kitaplarn hatm ederken, boyuna ila
deitirirken belki bir kurtulu yolu bulurum avuntusu iin
deyim . D pedz miskinlik benimkisi!
G erek hava kapalyken, gerekse gkyz ay ve yldzlar
dan dolay kr kr aydnlkken ev e her dnm de gzlerim
yukarlara kayyor, lm n beni alp gtreceini dnyo
rum. Oysa bu srada dncelerim in de gkyz gibi derin,
aydnlk, olaanst gzel olmas gerekm ez miydi? Ama hi de
yle deil! Kendimi, karm, Lizay, G n ek k k eri, rencilerimi,
genelde btn insanlar aklmdan skp atamyorum. D n
celerim ktlk, basitlik, kendim e kar ikiyzllkle dolu. O
srada dnyaya bak am nl A rakayevin1 zel m ektup
larndan birinde belirttiklerine nasl da uyuyor! Yeryzn-
deki iyi eylerin hibiri ktlklerden tmyle syrlmamtr.
stelik kt eyler iyilerden ok daha fazladr, diye yazyor
Arakayev. Ksacas her ey tiksinti verici, yaamaya deer bir
ey yok, geride braktm altm iki yl boa harcanm gibi...
Kendimi bu dnceler iinde yakalar yakalamaz bunlarn
ylesine aklma gelmi, geici, iimde kklememi olduklarna
inanm ak istiyorum. F ak at hem en, M adem yle, ned en h e r ak
am o iki kurbaaya gitm eden edem iyorsun? diye geiriyorum
iimden.
K alyaya bir daha uram am aya yemin ediyorum. Halbuki
hem en ertesi gn oraya yeniden koacam adm gibi bili
yorum.
Aada kapnn ngran hzl hzl ekip m erdivenler
den karken artk ailem kalmadn, onlar yeni batan kazan
m ann iimden gelm ediini hissediyorum. Anlalan, A raka
yev tarz dnceler bende ne raslantsal, ne de geicidir;
benliim e sinmi bunlar. H asta bir vicdanla, keyifsiz, uyuuk
bedenim sanki drt batm anlk bir arlk altndaymasna
glkle km ldanarak yatam a girip hem en uyuyorum.
Az sonra uykusuzluk saatleri balyor...
IV
1 Aevi.
dmz, yaratcln ba esi olan kiisel zgrlk duygusuna
onlarda sklkla Taslayabilirsiniz. K endini daha yaptnn ilk
sayfalarnda trl trl vicdan sorumluluklaryla smsk bala
mayan tek gen yazarmz yoktur. Kendilerini bir lkye ada
m gibidirler. Biri plak bedenden sz etm eye ekinir, teki
ruhsal irdelem eler yapmay balca grevi sayar, bir bakas
insanlarla kucak kucaa scak ilikileri zorunlu grr, d r
dncs de bir eye eilimli olduu kukusundan kurtulm ak
iin sayfalar dolusu doa betim lem eleri sralar. Kimisi, yapt
larnda sade gzkm ek kaygsndadr, kimisi de tam tersine
soylulua zenir. Sinsilik, tedbirlilik, iten pazarllk alabildi
ine.... iinden geldii gibi yazmay hibiri gze alamaz. Bu
yzden gerek yaratclk yoktur.
B unlar edebiyat zerine dncelerim .
Toplumbilimle, sanalla vd. ilgili ciddi yazlara gelince,
bunlar okum aktan korkuyorum . ocukluumda, halta ilk
genliimde kapclardan, tiyatrolarda grev yapan yer gsteri
cilerden korkardm. Ho, imdi bile korkuyorum ya... D erler ki,
biz yalnz anlamadmz eylerden rkermiiz. G erekten de
kapclarn, tiyatrodaki salon grevlilerinin neden bu kadar
gururlu, kibirli, kstahlk derecesinde kaba olduklarn anla
mak gtr. te ar m akaleler okurken de ayn belirsiz kor
kunun etkisinde kalrm. Olaand bir bbrlenm e, oynak bir
general tavr, yabanc yazarlara kar senlibenli tavr, botan
alp doluya koyarken ustaca iinmeler; btn bunlar benim
iin anlalmaz, rktc eylerdir. H ekim , doabilimci yazar
larmzn arbal, durm u-oturm u biem ine altktan sonra
bunlar bana son derece yadrgatc gzkyor. Bizdeki ciddi a-
ratrm aclarn yalnz kendi yazdklarn deil, evirdikleri ya
ptlar o k u rk en de irkilm ekten kurtulamyorum . nszlerin
adal dili, okura tepeden bakan tavr, evirenin koyduu not
larn bolluu dikkatimi datyor. evirenin makale ya da kitap
boyunca cm erte sralad kmalar, aklam alar bence hem
yazarn kiiliine, hem de okuyucunun zgvenine kasttan
baka bir ey deildir.
Bir keresinde blge m ahkem esine bilirkii olarak arl
mtm. Benim gibi bilirkiilik yapan bir arkadam duruma s
rasnda savcnn sank iskem lesindeki kltrl iki kadna ne ka
dar kaba davrandna dikkatim i ekti. Ona, bu davranlarn
ciddi m akale yazarlarnn birbirlerine kar taknd tavrdan
daha kaba olmadn sylerken abarttm sanmyorum. G er
ekten karlkl ilikilerde sergilenen kabalk derecesine zl
m em ek elden gelmiyor. B irbirlerine ya da eletirdikleri yazar
lara kar ya onurlarn ayaklar altna alarak ar sayg gs
terirler, ya da tam tersine, gelecekteki gveyim G n ekker hak
knda gemi sayfalarda kullandm, ou kez iimden geir
diim dilden daha beterini kullanrlar. Cezai sorum luluk ta
mamakla, kt niyetli olmakla, hatta ar sularla sulam alar
ciddi m akalelerin allm eleridir. G en doktorlarm zn
iziktirdikleri m akalelerde ou kez bavurduklar yntem
budur. Bu tr davranlarn yeni nesil yazarlarmzn kalem ine
yansmas elb ette kanlmazd. Son 10-15 yln yaznsal yapt
larnda erkek kahram anlarn boyuna votka ien, kzlarn ise
olduka iffetsiz gzkm eleri hep bu yzdendir.
Franszca kitaplar okurken arada bir bam evirir, ak
p en cered en dar bakarm. Bahem izi evreleyen ilin stn
deki sivri knllar, iki- clz aa, ilin arkasndaki yol gz
kr. D aha telerd e tarlalar, geni bir erit gibi uzayp giden o r
man... Bazen msr pskl sal, st-ba yrtk bir kz ile bir
erk ek ocuun ite trm andklarn grrm . Y um urcaklar
dazlak kafamla dalga geerler. Il l parlayan gzlerinde,
Dazlak kafal m orua bak! diyen alay okurum . hretim in,
generalliim in vz geldii tek iki insan belki de onlardr.
A rtk her gn kapm alan konuum yok. A m a Nikolay ile
Piyotr Ignatyeviin ziyaretlerinden sz e tm e d en geem eyece
im. Nikolay yalnzca tatil gnlerinde, bir i bahane ederek,
aslnda salt beni grm ek iin gelir. ou zam an akrkeyiftir,
oysa k gnleri byle bir alkanl yoktur.
O nu karlam ak iin antreye ktmda;
N e var, n e yok? diye sorarm .
Nikolay gnlden sevenlerin hayranlyla yzm e bakar,
elini gsne bastrr.
Beyefendiciim, T anr cezam versin ki, beyefendici-
im... uradan sa kmayaym ki, gaudeam us igitur juvene-
tus!1
Beni smsk kucaklayp om uzlarm dan, kollarmdan, ce
ketim in dm elerinden per.
E, faklteden n e haber? H er ey iyi gidiyor mu?
Vallahi, beyefendi hazretleri! T anr cezam versin ki!
O nun gerekli gereksiz durm adan yemin etm esi ben i ksa
srede bktrr, karnn doyurmas iin hem en mutfaa yolla
rm.
Piyotr Ignatyevi d e tatil gnleri, salt beni yoklayp kafa
sndan geenleri paylamak iin gelir. T ertem iz giyinmi olarak
m asann yanna sokulur, uysal uysal, arbal bir tavrla oturur.
Bacak bacak stne atmaya ya da rahata ileri abanmaya hibir
zam an cesaret edem ez. Odam da kald srece usul usul, sesini
ykseltip alaltmadan, kitap okur gibi hep ayn tonda konuur.
K itaplardan, dergilerden devirdii, aklnca gayet ilgi ekici,
heyecan verici haberler anlatr. B tn bu haberler tpatp bir
birinin ayns olup bir konuda toplanr: Franszlardan birinin
bilimsel bir buluu varm, bir Alm an bunun daha 1870te bir
Am erikal tarafndan ortaya konulduunu berikinin yzne
alm; nc bir Alman ikisinden d e baskn km, m ikros
kopta grdkleri hava kreciklerini pigm ent sanmalaryla alay
etmi...
Piyotr Ignatyevi beni gldrm ek istedii zaman bile ay
rntlara dalarak, uzun uzun konuur. Sanki tez savunuyormu
VI
H arkovdaym.
Bugnk ruhsal durum um da aileme kar direnm ek bir
yarar salamayaca gibi buna gcm d e yetm ez. O bakm dan
son gnlerde yaantmn da dnk ynyle kusursuz ge
mesini istiyorum. Karm la kzma kar anlayszlklarm ol
musa -byle olduunun bilincindeyim - bundan sonra p r z
leri ortad an kaldrmaya alacam. H arkova m gitm em gere
kiyor, peki, onlarn istedii gibi olsun! Z aten son zam anlarda
her eye kar yle kaytszm ki, gideceim yer Paris de olsa,
H arkov da, Berdiev de; bir ey fark etm ez.
H arkova le vakti geldim, katedralin karsndaki bir
o te le yerletim. Y olculuk boyunca tre n tutm u, cereyanda kal
mtm. Bam ellerim in arasnda yatakta oturuyor, tikin bala
masn bekliyorum. H em en kalkp tandm profesrlere git
sem iyi olur, am a isteim d e yok, halim de...
O daya giren yal bir uak yatak takm getirip getirm e
diimi soruyor. Adam birka dakika yanmda alkoyuyor, b u
raya geliimin asl sebebi olan G nekker hakknda birka soru
soruyorum . U ak H ark o v un yerlisiymi, kenti avcunun ii gibi
bilirmi. B ununla birlikte G nekker soyadn tayan bir aile
tanmadn syledi.
K oridordaki saat atlak sesiyle l i, sonra 2yi, 3 vurdu...
lm m beklediim yaammn son aylan b t n m rm den
uzun geliyor. Saatlerin yava gem esine bu d e re c e uysallkla
katlandm kesinlikle anmsamyorum. Eskiden istasyonda
tre n beklerken ya da snava girdiimde eyrek saat gem ek bil
mezdi. H albuki imdi b t n gece yatan st n d e kprdan
m adan, tam bir um ursam azlk iinde o tu ru rk en nm de yarn
da, br gn de b u n u n gibi uzun, renksiz g eceler olacan
rah ata dnebiliyorum .
K oridorda saat 5i, 6y, 7yi ald... Hava kararyor.
Y anam da kunt bir ar var; bu, tikim balayacak dem ek
tir. Bir eyler dnerek oyalanm ak iin, h er eye bylesine
um ursamaz olmadm zamanki bak amla kendi kendim e
soruyorum : Benim gibi tannm bir kiinin, general rtbesin
deki bir profesrn u kk otel odasnda, boz renkli b at
taniyeyle rtl, bakasna ait yatakta ne ii var? N e diye o tu
rup u ucuz ten e k e el ykama leenine bakyor, koridordaki
klstr saatin tiktaklarn dinliyorum? B tn b unlar yaygn
nm e, toplum daki yksek mevkiime yakr m?
Sorular karsnda ister istem ez glyorum. Tpk genlik
gnlerim deki saflma gldm gibi. O zam anlar n sahiple
rine gereinden fazla deer verir, olaanst durum larndan
bol bol yararlandklarna inanrdm. Evet, nlym, adm
saygyla anlyor. Fotorafm Nivada, Resimli Dnyada
kt. Y aam ykm bir Alm an dergisinde bile okudum . Am a
sonu ne? te, yabanc bir k e n tte yapayalnz, yadrgadm bir
y atakta oturm u, aryan yanam outuruyorum ... Aile dr-
drlar, alacakllarn insafszl, trendeki hizm etlilerin kabal
, adm ba nfus kad denetim i, istasyon bfelerindeki
yemein pahal, stelik sala aykr oluu, h e r yerde insanla
rn birbirine kar davranndaki hmbllk, saygszlk ve daha
saymakla bitm eyecek bir sr aksaklk yalnz kendi sokanda
tannan sradan bir adam kadar bana da dokunuyor. yleyse
durum um un olaanstl n erede? Benim bin kat daha
nl, yurtalarm n gsn k ab artan bir kahram an olduum u
varsayalm. B tn gazeteler hastalm stne hab erler yayn
lasn, arkadalarm dan, rencilerim den, halktan gemi ol
sun m ektuplar alaym... B tn bunlar beni yabanc bir yatak
ta, znt iinde bir bana lm ekten kurtarr m? Kukusuz
bunda kim senin suu yok, ama ne yalan syleyeyim, u nl
adm hi sevmiyorum. Ey, gnahkar adam , n konusunda bi
raz yanldm m ne?
Saat 10 olunca uyku bastryor, tikim e karn derin bir uy
kuya dalyorum. E er uyandrmam olsalar uzun sre uyuya
bilirdim. A ncak gece yarsndan sonra kapm alyorlar.
Kim o?
Telgrafnz var.
Telgraf alrken koridor grevlisine;
Y arn verem ez miydin? imdi bir daha gzm uyku
tutmaz, diye kyorum.
Balayn, odanzda k yandn grnce uyanksnz
sandm da...
Telgraf anca nce kimden geldiine bakyorum. Karm
dan. N e istiyor acaba?
G nekker ile Liza dn gizlice evlendiler. Gel.
Ksa sren bir korkuya kaplyorum. K orkm am Liza ile
G n e k k e rin davranlarndan deil, evlilik haberine kar duy
duum ilgisizlikten dolay. Filozoflar ile gerek bilginlerin her
eye ilgisiz olduunu sylerler. Yalan! lgisizlik bir ruh felci,
zam anndan nce lm dr.
Y eniden yataa girip oyalanacak dnceler aram aya ko
yuluyorum. imdi n e dnm eli? yle sanyorum ki, her eyi
enikonu dndm , beynimi harek ete getirecek hibir ey kal
mad.
G n aarrken yataa oturm u, dizimi kollarm la sararak
kendim i tanmaya alyorum. Baka yapacak bir eyyok n
k. Kendini tan! ok yararl, gzel bir t! Yazk ki eskiler
bu tten yararlanm ann yolunu gsterm em iler.
nceleri, bakasn ya da kendim i tanm ak istediim za
man anlam kiiden kiiye deien (grece) davranlar deil,
istekleri gz n n e alrdm. Bana ne istediini syle, sana kim
olduunu bildireyim.
imdi kendi kendimi snava ekiyorum: stediim nedir?
stediim, karlarmz, ocuklarmz, dostlarmz, rencileri
mizin bizde ad, etiket, yafta deil, sradan insan sevmesi... Ba
ka? G eride yardmclarmn, m esleksel ardllarm n kalmas...
D aha baka? yle yzyl so n ra uyanp bilimin hangi durum da
olduunu grm ek... O n yl kadar daha yaamak da kt ol
mazd... O ndan sonra?
Sonras hi... D nyorum , uzun uzun dndm hal
de aklma bir ey gelmiyor. N e kadar dnrsem dneyim,
dncelerim nerelere uzanrsa uzansn, isteklerim de gene de
nemli bir eksiklik bulunduu benim iin gn gibi ak. Bilime
dknlm de, yaama tutkum da, u yadrgadm yatakta
oturuum da, kendim i tanm ak iin rpnm am da, dncele
rimde, duygularmda, evrem dekileri kavram ada h er eyi bir
araya toplayan, btnletiren bir ey eksik. H er dnce, her
duygu iimde ayr ayr yaam akta. Bilim, tiyatro, edebiyat ala
nndaki dncelerim de, rencilerim le ilgili tasarlarm da,
d gcm n izdii tablolarda en usta irdeleyici bile asl
amacm, insanolunun tapnd lky bulamaz.
B unlar olmaynca da hibir ey yok dem ektir.
Byle bir dnce slnda bugne dein dnya grm
saydm, yaamn anlam, sevinci olarak grdm her eyin
bir anda tepetaklak olmas, paralanp dalmas iin ciddi bir
rahatszlk, lm korkusu, evrem deki olaylar ile insanlarn
basks yeter de artar bile. O bakm dan yaammn son aylarn
bir kleye, bir barbara yakacak dnce ve duygularla ka
rartm am da, tam bir umursamazlk iinde afan aydnln g
rem ez oluumda alacak bir ey yok. Bir insann ruhunda d
etkilere baskn kacak, daha yksek, daha gl duygular
yoksa onun pes etm esi iin hatr saylr bir nezle bile yeterlidir.
H em en dengesini yitirir; her kutan bayku t, h er seste
kpek ulumas duymaya balar. Bir insann iyimserlii ya da
ktmserlii ile bunlara bal irili-ufakl dnceler hepsi bir
hastaln belirtisi olup, asl hastalk daha derindedir.
Ben de pes ettim. D urum byle olduuna gre dnmeyi
srdrm em in, konum ann bir anlam yok artk. O turup ses
sizce ne olacan bekleyeceim.
K oridor grevlisi sabahleyin bir fincan ay ile kentte
yaymlanan bir gazete getiriyor. Dalgn bir halde ilk sayfann
balklarn, bayazy, eitli gazete v e dergilerden semeleri,
gnn olaylarn okuyorum... G nn olaylar arasnda yle bir
haber gzm e arpyor: D nk ekspresle H arkova tannm
bilgin, deerli profesr Nikolay Stepan bilm em kim gelerek
falanca otele inmitir...
Anlalan, byk adlar sahiplerinden ayr yaamak zere
yaratlrlar. u anda adm H arkovda korkusuzca dolayor, iki-
ay sonra bir m ezar tanda yaldzl harflerle ldayacak. H al
buki ben o srada otlarla, yosunla rtl olacam...
H afif bir kap tkrts. Birisi beni aryor.
Kim o? Giriniz!
K ap alyor, aknlk iinde bir adm gerileyerek, ace
leyle sabahlmn eteklerini kavuturuyorum. Karmda Kalya
duruyor. M erdivenden kt iin ar ar soluyarak;
M erhaba! diyor. Beklem iyordunuz, deil mi? te ben
de... ben de buradaym...
Oturuyor; yzm e bakmakszn, kekeleyerek srdryor
konumasn:
Niye bana ho ge-geldin demiyorsunuz? te karnz
daym. Bu-bugn geldim. Bu otelde kaldnz rendim, g
reyim, dedim.
Omuzlarm silkerek;
ok memnun oldum, diyorum. Fakat ardm, dorusu.
G kten der gibi, birdenbire... N e iin var burada?
Benim mi? Hi... ylesine geliverdim ite...
O rtala bir sessizlik kyor. K alya yerinden koparcasna
srayarak bana yaklayor. Sapsar bir yzle, ellerini gsne
bastrarak;
Nikolay Stepan! diyor. Byle yaayamam artk! D aya
namayacam! Tanr akna, n e yapm am gerekiyorsa syleyin,
Nikolay Stepan! Syleyin, ne yapaym?
N e syleyebilirim sana? Elim den bir ey gelm ez ki.
Tkanarak, btn bedeni titreyerek konum asn srdr
yor:
Bir ey syleyin, yalvarrm size! Y em in ediyorum , byle
yaayamam artk! D ayanacak gcm kalmad!
Sandalyeye kp hkrklarla alamaya balyor. Ban
geriye alm, ellerini birbirine kenetleyerek skyor, ayaklar
yeri dvyor. Bandan kayan apkas lastiine asl olarak
sallanyor, salar darm adank.
Yardm edin bana! Dayanamyorum ! Y ardm edin!
antasndan mendilini karrken birka m ektup frlyor.
M ektuplar dizlerinden kayarak yere dyor. T oplarken Mi-
hail Fiyodoroviin el yazsn tanyorum, ister istem ez tu t
kuyla szcn okuyorum .
Ben hibir ey syleyemem, Katya, diyorum.
H krarak yakalad elimi pyor.
Yardm edin, n e olur! Babamsnz, biricik dostum sunuz.
Zekisiniz, bu kadar okudunuz, uzun bir m r yaadnz. H e r
kese hocalk ettiniz. Syleyin, n e yapm am gerekiyor, syle
yin!
D orusunu sylem ek gerekirse bir ey bilmiyorum.
G e r ek te n afallam, ne diyeceimi arm durumdaym.
Alamas iime dokunuyor, glkle ayakla durabiliyorum...
Z oraki bir glmsemeyle;
Hadi, kahvalt edelim, Katya; diyorum. Aladn yeter
arlk!
A rkasndan krk bir sesle;
Y aknda aranzda olmayacam, diye ekliyorum.
O, ellerini bana uzatarak;
Bir ey syleyin, tek bir sz syleyin! N e yapmalym?
diyerek alamasn srdryor.
Tuhafsn vallahi! Seni anlamyorum. Bu kadar akll bir
kz olduun h ald e durm adan alyorsun.
Y eniden susuyoruz. Katya salarn toplayp apkasn gi
yiyor. Sonra dalan m ektuplar avcunda buruturarak anta
snn iine tkyor. B tn bunlar sessizce, acele etm ed en ya
plmtr. Yz, gs, eldivenleri gz yalarndan srlsklam
olmu; yz anlatm g e n e de sert, souk. Kzcaza bakarak o n
dan daha m utlu olduum u dnyor, bundan dolay utan
yorum. B ende filozof arkadalarm n ana fikir diye adlan
drdklar eyin yokluunu yaammn gurubunda, lm eden az
n ce fark edebildim. u zavall kzn ruhu ise m r boyunca
huzur bulamam, bulmayacak da...
Hadi, kahvalt edelim, Katya, diye yineliyorum.
Souk bir tavrla;
T eekkr ederim , istemem, diyor.
Sessizlik iinde bir dakika daha geiyor.
Beenm edim u H arkovu diyorum. H er ey boz renkte.
Sanki boz bir kent.
Evet, yle... irkin bir kent. ok kalmayacam burada
zaten... yle bir uradm. Bugn ayrlyorum.
N ereye gidiyorsun?
Krma... ey... Kafkasyaya.
yi, ok kalacak msn?
Bilmem...
Ayaa kalkp yzme bakm adan souk bir glmsemeyle
elini uzatyor.
Ona, Dem ek, cenazem de bulunm ayacaksn? diye sor
mak istiyorum. Ama bana bakmyor, eli souk, yabanc... Ses
sizce kapya dein geiriyorum. te odam dan kt, arkasna
bakm adan uzun koridoru yryor... A rkasndan baktm bil
dii iin dnerken ban evirip bakacak sanyordum.
Hayr, bakm ad. Siyah giysisi son kez grnp gzden
silindi, ayak sesleri duyulmaz oldu... Elveda, bir tanem!
HIRSIZLAR
II
IV