You are on page 1of 401

ANTON EHOV

BTN YKLER (1888

BTN YKLED 1888-1891

O
Cem
yaynevi
CD A. EHOV
B T N YKLER
(1888 - 1891 )

5
D) NY A KLASKLER

BTN YKLER
(1888-1891)
Anton ehov
Tilrkesi: Mehmet zgl
1. Basm, Kasm 1997
Dizgi: Cem Yaynevi
Bask: Umut Matbaclk
ISBN: 975-406-643-4
Cem Yaynevi: Kkparmakkap pek Soka No: 11
80060 Beyolu - stanbul
ANTON EHOV

B t n y k l e r
(1888 - 1891)
Trkesi
Mehmet zgl

cem m
yaynevi V #
i in d e k il e r

B A Y A N X N A NILARI 7

A D SIZ Y K 13

U Y U M A K STYORUM 18

BOZKIR 26

TATSIZ BR O L A Y 148

G Z EL L ER 171

BR YA G N 181
BU N A LIM 220

K U N D U R A C I LE BLS 248

BAHS 256

PRENSES 264

YLESNE BR Y K 279

HIRSIZLAR 347

G U SE V 367

KYL K ADINLARI 384


BAYAN XN ANILARI

B u n d a n dokuz yl kadar nce ot bim e m evsiminde bir ak


am st sorgu yargc Piyotr Sergeyevile birlikte m ektup
larmz alm ak zere atlarla istasyona gitmitik.
Hava ok gzeldi, ama d nte uzaktan uzaa gk grl
tleri duyuldu, fkeli kara bir bulutun zerim ize doru yr
dn grdk. Bulut bize, biz ona yaklayorduk.
B ulutun koyu zem ininde bizim ev ile kilise beyaz beyaz g
zkyor, yksek kavaklarn gm rengi yapraklar ldyor
du. Havaya yamur ve biilmi o t kokusu sinmiti. Yol arka
dam neeli bir gnndeydi nedense. D urm adan glyor, sa
ma sapan eyler sylyordu. Diyordu ki: B irdenbire yolum u
zun stne surlar mazgall, sarm aklarla rl, baykularn
yuva yapt, ortaadan kalma bir ato ksa, yam urdan kap
oraya snsak, sonra yldrm dp bizi ldrse ne gzel olur!
te ilk rzgr dalgas yulaf tarlalarn yalayarak geti, ar
dndan bir kasrga koptu, yoldan kvrla kvrla bir toz bulutu
ykseldi. Piyotr Sergeyi bir kahkaha atarak atn mahmuzlad.
N e gzel! Y aam ak ne gzel!.
Neesi bana da gemili. Bir anda iliklerim e dein slana
cam, yldrm arpmasyla lebileceim i dnerek ben de
glmeye baladm.
Frtnada at stnde drtnala koarken rzgrdan solu
unuzun tkandn sanrsnz, kanatlanarak utuunuzu his
setm ek size byk bir coku verir, gsnz tu h af bir gcklan
mayla dolar. te byle at koturarak bizim evin bahesine gir
diimizde rzgr p diye kesildi, iri dam lalar otlar, damlar
dven akrtl bir saanak boand. Ahrn evresinde kimse
cikler kalmamt.
Piyotr Sergeyevi atlarn kantarm alarn kard, kendi
eliyle gtrp yerlerine balad. Onun iini bitirmesini bek
lerken ben eikle dikiliyor, yamur dam lalarnn havadaki
yatay izgilerini seyrediyordum . Tarlalardakinden daha youn
biilmi o l kokusu doldurm utu havay; bulutlardan, saanak
tan dolay alacakaranlk km t her yere.
G kyznn ikiye ayrldn sandracak, iddetli bir atr
tnn ardndan Piyotr Sergeyevi yanma yaklaarak;
te ben gk grlem esi diye buna derim! dedi. Nasl, be
endiniz mi?
Yanbam da, eikte duruyor; biraz nceki lgn kounun
etkisiyle derin derin soluk alarak beni seyrediyordu.
Natalya Vladim irovna, dedi. Uzun zaman yle durup
size bakabilm ek iin neler verm ezdim ? Bugn ok gzelsiniz!
Baklarndan hayranlk, yalvar okunuyordu. Y z so
luklu; sakalnda, byklarnda ldayan yamur dam lalar da
sanki beni sevgiyle seyrediyor gibiydi.
Sizi seviyorum, diye srdrd konumasn. Sizi seviyo
rum, yznz grebildiim iin ok mutluyum! Biliyorum, ka
rm olmayacaksnz; onun iin sizden hibir ey istemiyor, hi
bir ey beklemiyorum. Sizi sevdiimi bilmeniz yeter bana. H a
yr, hayr, susun, bir ey sylemeyin! Benim neler dediim e de
aldrmayn, benim iin ok deerli olduunuzu bilip sizi sey
retm em e izin verin! ite sizden tek islediim bu...
Cokusu bana da gemiti. Heyecan dolu yzne bakyor,
yamur grltsne karan sesini bylenm iesine dinliyor,
yerim den kprdayamyordum. O nun l l gzlerine bakmak,
sylediklerini doya doya iime sindirm ek o anki tek isleimdi.
Susun, bir ey sylemeyin! dedi. Sizi sessiz seyretm ek
houma gidiyor.
Benim de ylesine houma gidiyordu ki, sevincim den gl
dm , btn hzyla yaan yam urun altnda e v e kotum. Piyotr
Scrgeyi de glerek, su birikintileri arasnda zplaya zplaya
kotu arkam dan.
ocuklar gibi grlt-patrt ederek, koa koa m erdiven
lerden yukar ktk, hzla oturm a odasna girdik. Srlsklam ol
mu, kom aktan dolay soluk solua kalmtk. Benim kahka
hayla glm em e alk olmayan babam ile aabeyim akn a
kn baktlar yzme, onlar da glmeye baladlar.
Frtna bulutlar dalm, gk grlem eleri kesilmiti, gene
de Piyotr Scrgcyiin sakalnda yam ur damlalar ldyordu. O
gn akam yem eine dein ark syledi, slk ald, grlt
kararak k p ek le oynad, hatta kpekle birlikte odadan odaya
koarken az kald sem aver tayan bir ua deviriyordu. Y e
m ekte de tka basa karnn doyurdu, gene sam a-sapan eyler
syledi, k gn insan hyar yerse aznn bahar kokacan ile
ri srd.
G ece yatama yatarken mumu yaktm, p encere kanat
larn ardna dein atm, iim de tarif edilmesi zo r duygular
vard. zgr, salkl, zengin olduum u, soylu bir aileden gel
diimi, herkesin beni sevdiini dnyordum . En nemlisi de
soylu, zengin olmamd. Soylu ve zengin olm ak ne gzel bir ey
di, Tanrm ! Sonra baheden esen nemli souk havann etkisiy
le yatamda bzerek Piyotr Scrgcyii sevip sevmediimi
sordum kendime. A ncak kesin bir sonuca varam adan uyuya
kalmm...
Sabahleyin yatamn stne den gne lekeleri ile
hlamur yapraklarnn glgesi arasnda gzlerimi atmda bir
gn ncesinin olaylar canland zihnimde. Y aam bana h er za
m ankinden daha zengin, binbir renkte, son d erece gzel g
zkt. ark syleyerek abuk abuk giyindim, baheye ko
tum.
Peki, so n ra ne oldu? diye soracaksnz. Hi, hibir ey...
K e n te tandmz k aylarnda Piyotr Sergeyi a ra sra ky
den gelip bizi ziyaret ediyordu. Aslnda kyden tandklar,
dostlar ancak yazn, ky yerindeyken ilgin gelir insana, k
aylarnda ise gzelliklerinin yarsn yitirirler. K en tte onlara
ay ikram ettiiniz zaman giydikleri setrenin bakasnn srtn
dan dn alndn, aylarn gerektiinden fazla kartrdk
larn dnrsnz. Piyotr Alekseyi k en tte d e beni sevdiini
sylyordu, ama bu, kydekinden ok farklyd. K en tte onunla
aram zda bir duvar rlm gibi hissediyorduk. Ben soylu bir
ailedendim , zengindim. O ise yoksuldu, soylulukla ilgisi olm a
yan bir papazn oluydu, yarglk yapyordu, hepsi o kadar...
ikimiz d e - b e n geliimden dolay, o da kim bilir n e d e n - a ra
mzdaki bu duvar ok kaln, ok yksek buluyorduk. Piyotr
Sergeyi bize geldii zam anlar glm sem eleri zorakiye ka
yordu, toplum un ileri gelenlerini durm adan eletiriyor gibiydi.
E er konuk odasnda yabanc biri varsa bu sefer d e som urtup
oturuyordu. B ence almas zor duvar yoktur; ancak ok iyi
tandm, amzn rom an kahram anlar fazla ekingen, gev
ek, tem beldirler, kendilerine gvenleri yoktur. Bir ii baa
ram ayacaklarna abucak inanp zorluklar karsnda boyun
eerler, zel yaam larnda sk sk aldatldklarn ileri srerler.
Zorluklarla boumak yerine kendilerinin dndaki dnyay
basitlikle sulayp eletirirler, oysa eletirileri ok gem eden
yavanlar, bunun farknda bile deillerdir...
Sevildiimi biliyordum; m utluluk hem en yanbamda,
benim le om uz omuzayd. A ncak kendim i anlamaya alma
dan, yaam dan ne beklediimi, ne istediimi bilm eden gamsz,
kedersiz yayordum. Zam ansa hzla akp gidiyordu. Y rekleri
sevgi dolu insanlar yanm dan gelip geiyorlar, aydnlk gnler,
lk g eceler birbirini kovalyor, blbller tyor, havay biilmi
o t kokular dolduruyordu... Ama ben sanki aldrmyordum
hibirine. imdi anlarda kalan bu sevimli, ho gnler fazla iz
brakm adan, deeri bilinm eden abucak geip gittiler. Hani,
nerede o gnler?
Babam ld, ben gitgide yalandm. O holandm, gnl
m okayan, yreimi um utla dolduran saanak akrtlar, gk
grltleri, m utluluk dnceleri, sevgi szleri hepsi birer an
oldu. imdi nm de sonsuz, pssz bir boluk uzanyor, orada
tek canl yaratk yok, ufukta her ey karanlk, korkun...
...te gene ngrak ald. Piyotr Sergeyi gelmi olmal.
Kn aalara baktm zam an onlarn yazn yalnz benim iin
yeerdiklerini dnr, yle fsldarm:
Ah, sevgili aalar!
Yaammn baharn birlikte geirdiim insanlar grd
m zam an ise iimi bir hzn kaplar, yreimde bir lklk
duyar, ayn eyleri fsldarm.
Piyotr Sergeyi babam n araya girmesiyle yllar nce grev
yerini k en te aldrmt. imdi o da biraz yalanp kt. A rtk
eski ak szlerini sylemiyor, sam alklar yapmyor, grevini
de sevmiyor... Belli ki gizli bir hastal var; d krklna u
rad, yaamda her eye bo verdii aka ortada. G en e gelip
minenin nne oturdu, sessizce alevlere bakmaya balad.
Ben ne diyeceimi bilemediim iin;
E, ne var, ne yok? diye sordum .
O da;
Ne olsun? dedi.
O rtala bir sessizlik kt, atein kzll hznl yzne
vurdu.
Birden gemi gnlerimizi anmsadm, om uzlarm titredi,
bam nm e derek sarsla sarsla alamaya baladm. Hem
kendim e acyor, hem karmdaki adam iin byk bir znt
duyuyordum. G em ite kalan, imdi yaantmzn bize vermeyi
reddettii o gzel eyleri ylesine ok istiyordum ki! A rtk
soyluluumu da dndm yoktu, zengin olduum u da...
Ellerim i akaklarm a bastrarak yksek sesle hkryor,
yle mrldanyordum:
Tanrm , Tanrm , m ahvettim h e r eyi!
O ise suskun oturuyor, bana Alamayn! bile demiyor
du, nk alam ann gerektiini, bunun iin zam ann geldiini
biliyordu. O nun da bana acdn gzlerinden okudum . Ona
tm yreim le acyor, hatta n e benim , n e kendisinin yaamn
bir dzene sokamayan bu ekingen, baarsz adama kar iin
iin kin besliyordum.
O nu geirm ek iin hole geldiim zaman paltosunu giy
mekte ardan alyormu gibi geldi bana. Birka kez elimi ses
sizce pt, gz yalarndan slanan yzm e uzun uzun bakt.
Sanyorum, yaadmz o frtnal gn, yamurun yatay iz
gilerini, kahkahalarmz, o zaman yzm deki mutluluu d
nyordu. Bana bir ey sylem ek istiyormu gibi geldi, syle
meye can atyordu, ama hibir ey sylemedi, ban sallayp
elimi serte skt. Hadi, yolun ak olsun!
O nu uurladktan sonra salona dndm , m inenin n
ne serili halnn stne oturdum .
Kjzi korlar kllenip kararm aya balamt. Dardaki aya
zn atrts pencereye vuruyordu sanki, m inenin bacasnda
rzgr kendi arksn tutturm utu.
Hizmetim girdi ieriye, halnn stnde uyukladm sa
narak bana seslendi...
ADSIZ YK

V. yzylda imdiki gibi gne her gn sabahleyin doar,


akamleyin de batard. Sabahlar gne nlar iyle pt
nde to p ra k yeniden dirilir, hava sevin lklar, coku ve u-
mutla dolar; akamlar ise her ey sessizleerek koyu bir ka
ranla gm lrd. G ndzler gndzlere, geceler gecelere
benzerdi. A rada bir bulutlar toplar, gk fkeyle grler ya da
yolunu aran bir yldz gkyznden kayar giderdi. Solgun
yzl bir kei koa koa m anastra gelir, kei kardelerine
yolda bir kaplan grdn anlatrd, hepsi o kadar. Bunun d
nda gn gnn, gece gecenin aynsyd.
Keiler durm adan alr, T an ry a dua ederlerdi. Bake-
i ise bir yandan iir yazarken, bir yandan da org alp kutsal
mzik bestelerdi. Bu olaanst ihtiyarn inanlm az yetenek
leri vard. O rgu yle gzel alard ki, en yal keiler bile ku
laklar iyice arlat halde enfes mziin ezgileri hcrelerine
ulanca gzyalarn tutam azlard. Bakei en olaan eyler
den, diyelim aalardan, hayvanlardan, denizden sz ettiinde
keiler onu dinlerken ya glm ser ya da alarlard. Sanrdnz
ki, orgun telleri gibi onlarn gnl telleri de titreiyor. Bakei
fkelendiinde, kar konulm az bir sevince kapldnda ya da
ok korkun, ok yce bir eyden sz etm eye baladnda tu t
kulu bir esin sarard tm benliini; gzlerinde yalar ldar,
yz pem beleir, sesi grleirdi. O zam an onu dinleyen kei
ler yal pirin esinlenm esinin onlarn ruhlarn da tutsak ettiini
hissederlerdi. Byle olaand, grkem li dakikalarda ulu ih
tiyarn etkisi snrsz gzkrd. Keilerine D enize atn ken-
dinizi! dese gzlerini krpm adan yerine getirirlerdi buyruu
nu.
O nun Y ce Tanry, yeri, g vd mzii, sesi, iirleri
keilerin srekli sevin kayna gibiydi. yle gnler olurdu ki,
yaamn tekdzelii iinde aalar, iekler, birbirini kovala
yan mevsimler, denizlerin gm brts can sknts verirdi o n
lara, ku tleri tatsz gelm eye balard. te byle gnlerde
yal pirin yetenekleri onlar ekm ek gibi doyurur, su gibi kan
drrd...
Bylece aradan 20-30 yl akt gitti. G nn gnden, gece
nin geceden hibir fark yoktu. M anastrn kapsnn nnden
yaban hayvanlarndan, yrtc kulardan baka kim se gelip ge
miyordu.
E n yakn insan yerleim birimi ok uzaklardayd; oradan
manastra, m anastrdan oraya gitm ek iin insann lde e n a-
zndan yz fersah yrmesi gerekiyordu. l amak isteyen
biri ya yaam aktan nefret em eli ya bile bile lm gze alarak
mezara g ire r gibi le salmalyd kendini.
te bu yzden bir gece m anastrn kapsn yabanc bir a-
dam ald zam an keilerin aknln grmeliydiniz. Adam
uzak kentlerden birinden gelmiti; stelik yaamay seven,
sradan gnahllardan biriydi. M anastrdan ieri girer girmez
bakeiin dua okuyup onu kutsamasn isteyecei yerde arap
ve yem ek verm elerini syledi. Byle uzak bir kentten nasl o-
lup da yolunun le dtn sorm alar zerine uzun bir
avclk yks anlatmaya balad. Szde avakm , getii yer
lerde ikiyi fazla karp yolunu ararak ta buralara kadar
gelmi... Kendisine kei olmasn, bylece ruhunu k u rtar
masn nerdikleri zaman ise glerek, Ben szlere yolda ola
mam! diye karlk verdi.
Karnn doyurup bir gzel kafay ektikten sonra an lat
tklarn ilgiyle dinleyen keilere dnd, onlar sularcasna
ban sallad.
Ey keiler, sizler burada n e yaptnz sanyorsunuz?
Bana kalrsa yiyip im ekten baka bir ey yaptnz yok. n
sann ruhu byle mi kurtulur? Siz burada huzur iinde yer i-
erken, m utluluk hayalleri kurarken d dnyada yaknlarnz
yok olup gidiyor, sonunda cehennem i boyluyorlar. Bir blm
alktan krlyor, bir blm de altnlarn nereye harcaya
caklarn bilem edikleri iin, irete dalarak, bala saplanan sinek
ler gibi geberip gidiyorlar. nsanlarda ne inan kalm, ne de
gereklik duygusu! Peki, onlar kurtarm ak kimin ii? D oru
yolu onlara kim gsterecek? Sabahlan akam a dek iki ien be
nim gibi biri mi? Ulu Tanr drl duvar arasnda o turup bir ey
yapmayasnz diye mi szlere derin bir inan, dingin bir ruh,
seven bir yrek verdi?
Kentli adamn sarholuktan dolay syledii bu cretli sz
ler terbiye snrlarn ayordu, gelgeldim bakeii garip bir bi
imde etkilem iti. Keileriyle yle bir baktktan sonra sap
sar bir yzle dedi ki:
Kardelerim , adam doru sylyor! G ereklen zavall
insanlar aklszlklar, zayflklar yznden gnaha giriyor,
inanszlk iinde yok olup gidiyorlar. Bizler de sanki hibi
rimizi ilgilendirmiyormu gibi klmz kprdatm adan oturuyo
ruz. Bu durum a gre ben niin onlarn arasna karp u nuttuk
lar Isay akllarna gelirmeyeyim?
E rtesi gn bastonunu ald, kei kardeleriyle uurlal,
yabancnn geldii kentin yolunu tuttu. K eiler ise onun m
ziinden, konum alarndan, iirlerinden yoksun, m anastrda
yalnz balarna kaldlar.
A radan bir ay geli, ikinci ay geli, bakeii ok zlediler,
ama ondan lek haber yoklu. nc ayn bilim inde basto
nunun lam dk tkrtsn duydular m anastrn kapsnda. Bln
keiler bakanlarn karlam ak zere kapya tler, onu
soru yam uruna tuttular, bakei ise onlar sevindirecek yerde
ac ac alamaya balad, azndan lek sz kmad. Keiler
bakanlarnn iyice yalanp ktn fark etm ilerdi, yzn
den yorgunluu yannda derin bir znt okunuyordu, ala
mas gcendirilmi bir adam n alamasna benziyordu.
B unun zerine keiler de alamaya baladlar, ona niin
aladn, yznn niin ask olduunu sordular. Am a ba-
kei gene bir ey sylemedi, gidip hcresine kapand. Bylece
tam yedi gn bir ey yiyip imeden kald orada; yalnz org ald,
hkrklar duyuldu... Keiler kapsn alp zntsn pay
lamak istediklerini syledikleri zaman derin bir sessizlikle
karlatlar.
Sonunda kt hcresinden...
B tn keileri evresine toplad; alamakl, fkeli, zn
tl bir yzle son ayda bandan geenleri anlatmaya ba
lad. M anastrdan kente kadar geen yolculuunu anlatrken
sesi sakindi, yznde glckler oynayordu. K ente dein
kularn tn, derelerin altsn dinlemi; yreini tatl
genlik um utlar doldurm u. Tpk savaa giden, utku kaza
nacana inanan bir sava gibi hissediyormu kendini. Byle
hayaller kurup iirler dizer, marlar sylerken yolun nasl bit
tiini farketmemi...
Sra kentte insanlar arasnda geirdii gnleri anlatmaya
gelince birden sesi titredi, gzlerinde bir fke parlad. K ente
girerken karlat grnty daha nce n e grm, ne de
byle bir eyi tasarlamaya kalkm. A ncak orada bu gekin
yanda ilk kez eytann bunca gl, insanlarn ise bylesine
zayf, zavall olduklarnda grp anlayabilmi. u bahtsz ras-
lantya bakn ki, ilk karlat yer ahlakszlk yuvas bir evmi.
Buraya bol paral elli kadar adam dolumu, lsz biimde
yiyip ierek eleniyorlarm. araptan kafalar dum anlandk
tan sonra arklar-trkler arasnda yle iren szler syle
meye balamlar ki, T anrdan korkan insanlar bu szleri az
larna almaya ekinirlermi. Snrsz d erecede mutlu, atak, z
gr sarholarn eytandan da, lm den de korktuklar yokmu.
H er istediklerini yapyor, ehvetleri onlar nereye srklerse
oraya kouyorlarm. zerinden altn rengi zerreler uuan
kehribar duruluundaki arap ylesine lezzetli ve gzel koku
luymu ki, ienler bir daha im ek isler, yzlerinde m utlu gl
ckler oynarm, iinde saklad eytanca gzellii biliyor
mu gibi neeli kvlcmlar saan arap, onu ienlerin yzn
deki glcklere sanki glckle karlk verirmi...
Bakci kzgnl gittike artarak, fkesinden alayarak
grdklerini anlatmay srdryordu, ire te dalan bu insanlar
ortaya bir masa koymular, zerine de yar plak bir kadn
karmlar. Bylesine gzel, bylesine byleyici bir kadn ta
savvur etm ek, yeryznde onun gibisine raslam ak zormu. U-
zun sal, kara gzl, kara kal, etli dudakl, esm er tenli kadn
kar gibi beyaz dilerini gstererek; Gryorsunuz, ben ne
kadar gzelim, ne kadar cesurum ! dercesine utanm azca, ks
taha glmsermi. Kadnn giydii atlaslar, ipekliler gzel
liini rtm ek istercesine om uzlarndan aa dklyormu,
ama gzellik kolay kolay gizlenem eyecei iin bahar topra--
nn altndan fkran k rp e yeillikler gibi onun genlii, g
zellii de giydiklerinin kvrmlar arasndan grnrm , ite
utanm az kadn byle glm seyerek arap iip ark sylerken
her istiyene de teslim olurmu...
Yal bakci iffetsiz kadn brakp fkeyle ellerini sal
layarak at yarlarna, boa grelerine, tiyatrolara, plak
kadn resim lerinin izildii, am urdan yontularnn yapld
sanat iliklerine geli. K endinden geercesine, orgunun
grnm ez tellere vururcasna, okuyla, ballandra ballandra
anlatyordu; keiler ise donup kaln bir halde onun anlat
tklarn can kulayla dinliyor, heyecandan soluklar kesiliyor
du. Bakei bylece errin gzelliklerini, eytann ba dn-
drcln, iren kadn bedeninin byleyiciliini bir bir
ortaya dktkten sonra iblisi lanetleyerek hcresine ekildi,
kapsn smsk kapatt.
Ertesi gn hcresinden ktnda m anastrda tek bir kei
bile kalmamt. H epsi kente kap gitmilerdi.
UYUMAK STYORUM

G e c e yars. O n iki-on yalarnda bir kz ocuu olan


V arka bakcln yapt bebein beiini sallyor, m rldana
rak ninni sylyor:
Uyusun da bysn, ninni,
Tp tp yrsn, ninni..
K ede kutsal tasvirin nnde yeil bir lamba yanmakla.
O dada bir utan br uca ip gerili, ipin zerine ocuk bezleri
ile kocam an siyah bir pantolon aslm. Lam badan tavana yeil
bir k lekesi derken ocuk kundaklarnn, pantolonunun
glgesi sobann, beiin, dad kz V ark ann zerinde uzayp gi
diyor. Lam bann alevi arada bir titriyor kendiliinden. O za
man tavandaki k halkas ile glgeler rzgra tutulmu gibi
yalpalyor. O dann boucu bir havas var; lahana orbas ve pis
deri kokusu birbirine karm.
Beikteki bebek alyor. Alamaktan bitkin dp sesi k
slm, gene de durm adan baryor. Sesinin ne zaman kesile
cei belli deil. Oysa dad kzn yle uykusu var ki! G z kapak
lar kavuuyor, boynu szlyor, ba aaya dt decek...
Kzcaz gz kapaklarn, dudaklarn oynatamyor; sanki yz
nn derisi gerilip uyumu, ba klerek toplu ine ba ka
dar kalm.
Uyusun da yavrum uyusun, ninni
Sana ninni syleyeyim, ninni..
diye ninni sylyor bir yandan da.
Sobann iinde bir crcr bcei crldyor. Bitiik odadan
ev sahibi adam ile kalfas A fanasinin horultular gelm ekte...
Sallanan beiin ackl gcrts, V ark ann mrldanmas, br
sesler birbirine karnca insann uykusunu g e tiren tatl bir nin
niye dnyor. A m a dad kzn uyum asyasak. Uyumaya kalk
sa bir gzel sopa yiyecektir. O yzden oturduu yerde kvra
nyor, ac ekiyor.!.
G ece lambas gz krpyor, glgeler ile tavandaki yeil k
lekesi kprdanyor, btn bunlar kzcazn, yar ak gz ka
paklarndan ieri girerek uyuklayan beyninde sis iinde
hayallere dnyor. G znn n n d e koyu bulutlar canla
nyor birdenbire. Bulutlar gkyznde birbirini kovalayarak
bebek viyaklamasyla alamaya balyorlar... D erken, anszn
bir rzgr esiyor, dalan bulutlarn ardndan geni bir ose
alyor. ose vck vck amurla kapl. Dizi dizi arabalar, srt
torbal insanlar, koyu glgeler ileri-geri gidip geliyorlar yol
boyunca... Y olun her iki yann kuatan souk, som urtkan sisin
arasndan kapkara orm anlar gzkyor. G lgeleri yola den
srt torbal insanlar hepsi birden yola uzanyorlar. V arka a
m urun iine niin yatyorsunuz? diye soruyor onlara. Uyu
mak istiyoruz... diyorlar, sonra da derin bir uykuya dalarak m
l ml uyuyorlar. T elgraf tellerine konan kargalar, saksaan
lar adam lar uyandrm ak iin bebek sesiyle alyor, lk
la baryor.
Varka hayalleri brakp havas boucu, yar karanlk odaya
dnyor:
Uyusun da bysn, ninni,
Tp p yrsn, ninni...
D erken, yerde can ekien babas Yefim Stepanov canla
nyor gznn nnde. V arka onu tam olarak seem iyorsa da
ardan kvrandn iitiyor. Babas kask ftnn tuttuunu
sylyor iniltiler arasnda. D ileri birbirine kenetli, havay de
rin derin iine ekerek;
B uu-buu-buu! diye sesler karyor...
A nnesi Pelageya. kocasnn lm ek zere olduunu haber
verm ek iin bey konana kouyor. Yefim lmek zeredir.
Pelageya gideli ok olduu halde bir trl dnm ek bilmiyor.
V arka frnn zerinde yatarken bir yandan da babasnn buu-
buu-buu seslerini dinliyor. D erken, bir araba yanayor kap
ya. iflik sahibi, evine konuk gelen gen bir d o k to ru hastaya
bakmas iin gnderm itir. D oktor kapdan ieri giriyor, karan
lkta yz grnm em ektedir, ama onun kapy ap kapadn
iitiyor Varka.
I yakn! diyor doktor.
Babasnn buu-buu-buu sesleri yanl veriyor ona.
A nnesi frnn yanna kouyor, bir saks parasnn zerine
koyduu kibritleri aryor. Bylece bir dakika kadar geiyor ses
sizlik iinde. N eden sonra doktor cebinden kendi kibritini
karp akyor.
Annesi;
imdi mumu getiririm! diyerek dar kouyor, elinde bir
mum dibiyle dnyor.
Babas Y cfim in yanaklar pem be pem be, odann iinde
her eyi yeni grm gibi dikkatle baknyor evresine. D oktor
hastasnn zerine eilerek;
E, nen var, bakaym? diye soruyor. D urup dururken
hastalanm ay da nereden kardn? oktan beri mi yatyorsun?
Ah, beyim, a rtk lm e zamanm geldi. Benim gibiler
yaayp da ne olacak?
Hadi, samalama! Bu d e rtte n kurtaracaz seni!
Oras sizin bileceiniz i. beyciim. Tanrm sizden raz
olsun. A ncak anlamadm bir ey var. nsann eceli gelmise
kim ne yapabilir?
D oktor bir eyrek saat urayor, sonra dorularak diyor
ki:
Anlald, bu durum da benim yapacam bir ey yok...
Bir an nce hastaneye gtrlp am eliyat edilm en gerekiyor.
H em en gitmelisin! V akit biraz ge, imdi herkes uyumutur,
ama eline bir pusula yazp veririm. Beni iitiyorsun, deil mi?
Beyim, hastaneye nasl giderim ben? N e atmz var, ne
arabamz...
O ras nem li deil. iftlik aasna sylerim, sana bir a-
raba verirler.
D oktorun gidiinin ardndan mum snyor, yeniden buu-
buu-buu sesleri balyor. A radanyarm saat geiyor-gemiyor,
bir araba yaklayor kapya. Bey konandan gnderilen ara
badr bu. Yefim hazrlanp yola kyor...
Aydnlk, gzel bir sabah. Annesi yok evde, V arka onun,
babasnn durum unu renm ek iin hastaneye gittiini biliyor.
ocuk alamas geliyor bir yerlerden, V arkann sesiyle biri
ninni sylyor:
Uyusun da yavrum uyusun, ninni,
Sana ninni syleyeyim, ninni...
N eden sonra annesi hastaneden dnyor. stavroz
kardktan sonra;
Baban g ece ameliyata aldlar, ama sabaha kar ruhunu
teslim etti, diye fsldyor. Tanrm rahm et eyleye, huzur iinde
yatsn. ok ge kalmz. D aha erken gtrsek kurtarrlarm ...
V arka orm ana atyor kendini, orada doya doya alaya
caktr. A m a biri ensesine yle iddetle vuruyor ki, kzcazn
aln kaynaacna arpyor. V arka gzlerini anca karsnda
ev sahibini gryor.
H orul horul uyursun, deil mi? Beii sallamazsan
ocuk byle alar, seni aalk! diye baryor ayakkabc.
A dam kulan ekiyor, V arka kurtulm ak iin ban sil
keliyor, bir yandan da beik sallayarak ninni sylyor. T avan
daki yeil halka, ipte asl pantolondan, ocuk bezlerinden
duvarlara den glgeler kprdanyor, dad kza gz trpyor,
yeniden beynini uyuturuyor. V arka karsnda vck vck
amurla kapl ayn oseyi gryor. Srt torbal adamlar, baka
glgeler bir batan bir baa yollara serilmiler, ml ml uyu
yorlar. O nlar gren V arka da uyumak istiyor ama uyuyamaz
ki... Y annda annesi var, birlikte kente dilenm eye gidiyorlar.
Gelip geenlere;
Allah rzas iin bir sadaka verin, diye el ayor annesi.
T an rnn iyilii zerinize olsun. Yardm edin yoksula!
O srada tandk bir ses;
ocuu bana ver! diyor. ocuu versen e! diye steliyor
daha serte. Uyursun, deil mi, srtk!
V arka silkelenip kendine geliyor, ayn anda da durum u
anlyor: O rtada ne ose var, ne annesi, ne de gelip geen adam
lar... Odann ortasnda ev sahibi kadn durm aktadr. Bebeini
em zirm eye gelmitir. E rk ek gibi geni omuzlu, iman kadn
ocuu emzirip yattrmaya alrken V arka ayakta dikilerek
bebei geri vermesini bekliyor. Bu arada d iarda yava yava
hava bozaryor, tavandaki, duvarlardaki glgeler soluklayor.
Belli ki, sabah olm ak zere...
Ev sahibi kadn entarisinin nn ilikleyerek;
Al unu! diyor. Alyor... Gz m deirmiler, nedir!
V arka bebei alyor, beie yatryor, sallamaya balyor.
Yeil halka ile glgeler tm yle yok oluyorlar, artk V ark ann
beynini sislendirecek bir ey kalmamtr. Bununla birlikte hep
uyum ak istiyor, hem de ne uyumak! B unun zerine ban bei
in kysna dayyor, uykuyu yenm ek iin btn gvdesi ilcri-
geri gidip geliyor, ama gz kapaklar kavuuyor gene de, ba
arlayor.
K apnn arkasndan ayakkabcnn sesi duyuluyor:
Varka, sobay yak!
Ayaa kalkp ilere svanmak gerektiini anlyor V arka.
Beii olduu gibi brakyor, odun getirm ek zere km rle
kouyor. Bu durum a seviniyor ne de olsa. Koup yrrken in
san o kadar uyumak istemiyor. O dun getiriyor, sobay yakyor,
bu arada gerilip uyuan yznn gevediini, dncelerinin
netletiini hissediyor.
Varka, semaveri koy! diye sesleniyor ev sahibi kadn.
Varka ta kryor, bunlar tututurup sem averin iine sok
tuu anda yeni bir buyruk geliyor:
V arka, ustann ayakkabsn boya!
Varka yere meliyor, ustann ayakkblarn boyarken
ban kocaman, derin ayakkablarn iine sokup biraz kestir
m ek istiyor. D erken, ayakkablar daha bir irileiyor, ie ie
odann iini dolduruyor. Fra elinden dyor kzcazn, ba
n silkeleyip gzlerini b elerterek kendine gelm eye alyor.
stiyor ki, evresindeki nesn eler bymesin, gzlerinin nnde
kprdanp durmasnlar...
Varka, m terilere kar ayp oluyor, d m erdiveni yka!
V arkack m erdiveni gzelce ykyor, odalar topluyor, ikinci
sobay yakyor, al-vcri etm eye dkkna kouyor. Bo geen
bir dakikas yok, hep bir eyler yapyor...
Ama oturduu yerde kprdanm adan m utfak masasn-da
patates ayklamak en zoru. Ba arlap masaya der, pa
tatesler gznde pul pul olur, bak elinden frlar... Yanba-
nda dikilen iman ev sahibi kadn, kollar sval, fkeyle yle
barp arr ki, kulaklar n n ter zavall kzn. Sofrada
hizm et etmek, amar ykamak, diki dikmek de kolay deildir.
yle dakikalar olur ki, insan hibir eye aldrmadan dem eye
devrilsin, horul horul uyusun ister...
Bylcce gndz sona erer. Pencerelerin kararm asna ba
kan V arka uyuan akaklarn ellerinin arasnda skar, hibir
neden yokken kendi kendine glmser. Akamn alacakaran
l kavuan gzlerini okam akta, sanki yakn, tatl bir uyku
sz verm ektedir. Akam ev e konuklar gelir.
Varka, semaveri koy! diye barr ev sahibi kadn.
Sem aver ufack bir eydir, konuklarn kana kana ay i
meleri en azndan be kez doldurulup kaynatlmas gerekir.
aydan sonra V arka bir saat daha ayakta dikilir, konuklarn bir
buyruu var m, diye bekler.
V arka, ko, ie bira getir!
V arkack ileri atlr, uykusunu datm ak iin olanca h
zyla koar.
Varka, votka al bakkaldan! V arka, ie aaca nerede!
V arka, ringa bal aykla!
Neyse, konuklar evlerine gitti, klar snd, ev sahipleri
yataklarna girdiler. Son buyruk duyulur yan odadan:
V arka, bebei salla!
Snen sobada crcr bcei crldar, tavandaki yeil halka
ile pantolonun ve ocuk kundaklarnn duvardaki glgesi ye
niden oynamaya balar, kzcazn yar ak gzlerine girerek
ban dndrp dum anlandrr. Ninni syler bir yandan:
Uyusun da bysn, ninni,
Tp tp yrsn, ninni...
Zavall bebek barr durm adan, alaya alaya kendinden
geer. am urlu soe ile srl torbal adam lar canlanr V ark ann
gznde. Babasn, annesi Pelageyay grr. H er eyi anla
m akla, tanm akla, ama yar uykusu arasnda ellerini, kollarn
balayan, cann skan, yaamasn engelleyen eyin ne oldu
unu bir trl kavrayamam aktadr. Bu eyi grm ek, ondan
kurtulm ak iin evresine baknr, ama grem ez. Sonunda ca
nndan ylesine bezer ki, tm dikkatini toplayarak tepesinde
krpp duran kl halkaya bakar, bebek lklarna kulak
kabartrken yaamasn engelleyen dm ann kefeder.
D m an bebektir.
G ler... Nasl olmu da bylesine basit bir eyi daha nce
anlam am tr? Yeil halka, glgeler, sobadaki crcr bcei de
tanr onun dmann, dt durum a ap kalrlar.
Bu bir yanlgdr, gelgeldim tm yle duygularna egem en
olmutur. D ad kz oturduu tabureden kalkar. Y znde bir
glmseme, gzlerini krptrm adan odann iinde bir-iki kez
dolanr. Ellcrini-kollarn balayan b ebekten az sonra kur
tulaca dncesi houna gider, onu rahatlatr. nce ocuu
ldrecek, sonra uyuyacak, uyuyacak, hep uyuyacak...
Y znde ayn glm sem e, yeil lekeye gz krpp par
mayla tehdit ed e re k yava yava beie sokulur, bebein
zerine abanr. ocuun, boazn skp ldrr, sonra de
m eye uzanr, uyuyabilecei iin sevincinden gler, bir dakika
sonra da ktk gibi uyur...
BOZKIR
(B ir Y olculuun yks)

-I-

B i r lem m uz sabahnn erken saatlerinde Z. iline bal N.


kasabasndan kan, Nuh Nebiden kalma, yaysz, khne bir a-
raba, kasabann nndeki ana yola sapl. Brika ad verilen bu
lr ufak arabalara imdi R usyada yalnz tccar khyalar, ce
lepler, bir de yoksul papazlar binerler.
A raba en ufak bir h a re k e tte takur tukur sesler karyor,
czrtlar koyveriyor, arkaya bal bo bir kova da tangrtlarla
bu grltye katlyordu. Yalnz bu grltlere, arabann gv
desinden sarkan deri paralarna bakarak, bu klstr binek a-
racnn hani nerdeyse krlp dklvercccini sanrdnz.
Brikada N. kasabasndan iki adam oturuyordu. Bunlar
dan biri, gzlkl, hasr apkal, yz sinekkayd tral, ilk ba
kla tccardan ok m em ura benzeyen, tccar Ivan Ivani Kuz-
miovdu. teki ise, yelken bezinden kuruni bir kaftan ile ge
ni kenarl bir silindir apka giyen, beline renk renk ilemeli bir
kem er lakm, uzun sal, ufak tefek bir ihtiyar, Nikolayevsk
Kilisesi vaizi Papaz K rislofor iriyski... Ivan Ivani dalgn dal
gn dnyor, bir yandan da uykusunu dalm ak iin ikide bir
ban silkeliyordu. Y znde, iten baka bir ey dnm eyen
bir adamn kuruluu yannda, yaknlarndan yeni ayrlm bir
sarhoun duygusall vard. Papaz K ristofor ise slak gzlerle,
T anrnn yaratt bu gzel dnyaya hayran hayran bakyordu.
Y zne ylesine tatl bir glm sem e yaylmt ki, glmseme,
sanki silindir apkasnn kenarlarna dein tam sanrdnz. -
yimser yz m gibi kpkrmzyd.
Kuzmiov ile Peder K ristofor yn satmaya gidiyorlard.
Evlerinden ayrlmadan nce tka basa puf brei yemiler, sa
bahn erken saatine bakmadan iyice kafalar ekmilerdi. im
di ikisi d e akrkeyifli, neeleri yerindeydi...
A nlatlan bu iki kiiden ve arabaya koulu bir ift kvrak
doru at yorulm adan krbalayan arabac D eniskadan baka
bir yolcu daha vard. Bu, yz gneten yanm, gzyalaryla
slanm bir ocuktu. Y cgoruka adndaki bu ocuk da onayn
aldktan sonra uzak bir k en tte Gim naziyay a1 girm ek iin gt
rlyordu. Okumu insanlara, soylular topluluuna hayranlk
besleyen, Kuzmiovun kk bir devlet m em urundan dul kal
m kz kardei Olga vanovna, yn satmaya giden aabeyin
den, olu Y cgorukay d ay an m a almasn, gidecei yerdeki o-
kula verm esini istemiti. le imdi Yegoruka arabann nn
de D cniskann yannda oturuyor; nereye gittiini bilm em enin
aknl iinde, aa dm em ek iin sk sk arabacnn dirse
ine tutunurken, kaynayan sem averin stndeki demlik gibi
hop hop hopluyordu. A rabann hzndan dolay al gmlei sr
tnda iip kabaryor, tavus ty taklm yeni apkas ikide bir
ensesine kayyordu.
A raba, kasaba dndaki hapishanenin nnden geerken
Ycgoruka yksek beyaz duvar dibinde sessiz sessiz gezinen
nbetilere, parmaklkl kk pencerelere, dam da parlayan
haa bakt ve bir hafta nce Kazan M eryem Anas gnnde an
nesiyle birlikte buraya gelilerini, yortuyu hapishane kilisesin
de kutlam alarn anmsad. Paskalya yortusunda da a Lyud-
milya ve D eniska ile birlikte gene buraya gelmilerdi. Y anla
rnda brek, halanm yum urta, kzarm sr eti ve eit eit
rekler getirmiler; bunlar verdikleri m ahpuslar teekkr e

1 Bugnk ortaokul-iise dengi ortarenim kurumu. (. N.)


dip istavroz karmlar; m ahpuslardan biri, yiyeceklere kar
lk olarak Y cgorukaya kalayla kapl bir ift kol dm esi arm a
an etmiti.
ocuk tand bu yerlere bakt; densiz araba hzla savuup
gidiyor, her eyi geride brakyordu. H apishaneden sonra islen
kararm demirci dkknlarn, bunlarn ardndan para ta
lardan rlm bir duvarn evreledii, suskun, yeil mezarl
geip gittiler. D uvarn arkasndan, vine aalarnn yeillikleri
arasna gizlenmi beyaz m ezar talar, sra sra halar gzk
yor; uzaktan baklnca bunlar beyaz benekler gibi duruyordu.
Y cgoruka, vineler iek anca m ezar talar ile halarn vi
ne ieklerinden oluan beyaz bir denize kartn, vineler
olgunlanca da beyaz talarn kan krmzs beneklerle kaplan
dn anmsad. O rada, vinelerin altnda babas ile ninesi Z i
naida D anilovna gccc-gndz bilm ez bir uykuya dalmlard.
Ninesi ld zaman onu uzun, dar bir tabuta koymular, ka
panmak bilmeyen gzlerini iki bakr belikle kapatm lard.
Yal nine lm ne kadar din kalm bir kadnd, pazardan
haha tohum u serpili yum uak sim itler aldrr, yerdi. imdi ise
uyuyor, uyuyordu... M ezarln ilerisinde tula frnlar t t
yordu. U zun kamlarla rtl bask dam larn altndan kan
koyu, kara dum anlar iri km eler oluturduktan sonra usul usul
ge ykseliyorlard. Frnlar v e m ezarlk zerindeki gkyz
esmerlemiti; dum an beklerinin geni glgeleri yolda, tarla
larda srnyordu. D am larn yresinde, koyu dum an iinde
krmz tozla rtlm gibi grnen insanlar, atlar kmldan
yordu.
Frnlarn hem en yannda kasabann son canll da biti
yor, krlar balyordu. Y cgoruka son bir kez dnp kasabaya
bakt, bunun ardndan yzn D eniskann dirseine dayaya
rak ac ac alamaya balad.
Kuzmiov, yeeninin alam asna fkelenm iti.
Hadi, hadi, gene hngrdem c, hngrdek! markl
brak da salyan aktm a bakaym! dedi. M adem gitm ek istemi
yorsun, gitme! Seni zorla gtren yok!
P eder K ristofor ise abuk abuk unlar syledi:
Alama yavrum, yok bir ey. Y egor, olum, yok bir ey.
Y ok bir ey... T an rya sn, olum. K tlk iin deil, iyilik i-
in gidiyorsun. O kum a aydnlktr demiler, cahillik de karan
lk. Ya, ite...
Kuzmiov ayn fkeyle sordu:
Hadi, syle! G eriye dnm ek istiyor m usun?
Y egoruka hkrklar arasnda yant verdi:
1-istiyoruuuum L
D n yleyse! Z aten b o u bouna gidiyorsun. Okum aya
niyeti olan byle davranmaz.
Peder Kristofor tlerini elden brakmyordu.
Y ok bir ey, yok bir ey, olum. Tanrya sn sen. Lomo-
nosov da senin gibi gitmiti okula, onu balklarn yanna kat
mlard. N e var ki, Avrupa apnda bir adam oldu sonunda. I-
nanla kazanlan bilgi Tanry sevindirecek rnler verir. H a
ni, du ad a bile nasl syleriz: Y aradann anna, ana-babam -
zn avunmasna, yurdum uzun, kilisenin yararna olsun. yle
deil mi?
U cuz yaprak sigaralarndan bir tanesini yakan Kuzmiov:
Y arar dediin eit eittir, dedi. Bakarsn adam yirmi
yl okur okur da kafas gene nah, mermer!
ylesi de var...
Bilim kimisinin iine yarar, kimisinin de yalnzca akln
kartrr. Dncesiz bir kadndr kz kardeim, soylulukla
bozmu akln. Olu okuyacakm da adam olacakm. Oysa bil
m ez ki, mal varlm, kazancm olunun yaam boyu rahat e t
m esine yeter d e artar bile... unun iin sylyorum bunlar: E-
er herkes okuyacak olsa, tarlay-tapan kim ekecek, kim tica
retle uraacak? Kimse rn yetitirip mal satm azsa acmzdan
lrz...
yle diyorsun ama herkes tarlada, dkknda almaya
kalkarsa bu sefer de bilimle uraacak kimse kalmaz.
O turakl laflar ettiklerine inanan Kuzmicov ile Peder
Kristofor, her ikisi de yzlerini ciddiletirdiler, ayn anda k
srdler. Konum alara kulak kabartan Dcniska bunlardan faz
la bir ey anlamad iin ban sallad, hafife dorularak doru
atlara krba sallad, sonra ortala bir sessizlik kt.
Bu arada yolcularn gzleri nnde, tep eler zincirinin art
arda uzayp gittii sonsuz bir ova alm bulunuyordu. Birbiri
nin arkasndan sklaarak gzken bu tepeler, yolun sanda ta
ufka dein uzanrken, m eneke rengi enginlerde gzden yiten
bir ykseklie karyorlard. Gidersiniz, gidersiniz, bu yksek
liin nerede balayp nerede bitliini anlayamazsnz... G ne
de gerilerden, kasabann stnden bir yerden domu; kendi
sessiz, acelesiz iine koyulmutu. lk gne nlar, yerin gkle
birletii tepeciklerin ve uzakta kollarn sallarken minicik bir
adam andran ykseke yel deirm eninin yresinde geni, par
lak, sar bir erit olup boylu boyunca uzand. Bir dakika sonra
byle bir erit, daha berilerde saa doru kayd, yakndaki te
peleri sard. A radan fazla bir zaman gem eden lk bir ey Ye-
gorukann srtna dokundu; bir k dem eti arkasndan gizlice
szlp, atlarn, arabann zerinden at, kardan yaylarak
gelen eritlerle birleti. G eni bozkr, zerinden sabahn lolu
unu atp birdenbire glmsedi, iler l l ldad.
Bir gn nce gneten kavrulm u olan, yank rengi, yar
canl, imdi ise ilerin ykayp gnein ilk klaryla okad,
biilmi avdar, kangal, stleen, da kenevirleri yeniden i
eklenm ek iin dirildiler. D edem en kular yolun stnden en
lklara uutu, geleniler ollarn arasndan seslendi, sol yan
dan, uzak bir yerden tarla kularnn cvldat duyuldu. A ra
badan rken bir keklik srs kanat rpt, gevrek prr ses
leriyle te p e le re doru utu. ekirgeler, crcrlar, austos b
cekleri, ayr ekirgeleri otlarn iinden czrdayan tekdze t r
klerini tutturdular...
F akat zam an ilerledike iler buulap utu, hava d o
nuklat, aldatlm bozkr gene o hznl, lgn tem m uz g
rnm ne brnd. O tlar prsd, yaam snd. Glge gibi
yum uak renkleriyle uzaklardaki yank yeil, kavrulmu, m or
tepeler; puslu enginlere gm lm dz ova; btn bunlarn te
pesindeki, orm anlarn, yksek dalarn bulunmad bozkrlar
da ok daha derin, ok daha duru gzken gkyz, o sonsuz
luk iinde skntdan donup kalm gibiydiler.
N e boucu bir scak, n e skntl bir hava! Y egoruka kar
snda durm adan ayn eyleri gryor: Gkyz, ova, tepeler...
O tlarn arasndaki mzik son buldu, dcdcm cnlcr sustu, keklik
ler bir yerlere ekip gitti. Yalnz saksaanlar solmu otlar ze
rinde i olsun diye uuuyor, hepsi de birbirine benzedikleri i-
in, bozkra daha tekdze bir grnm veriyorlar.
Kanatlarn usul usul sallayan bir aylak tepede szlyor,
yaamn skcln anlam gibi havada bir an duruyor, sonra
kanat rpyor ve bozkrn stnde ok gibi kayyor. Niin utu
u, nereye utuu belli deil... U zaktaki yel deirm eni durm a
dan kanatlarn oynatyor.
T ek deiiklik, yabani o tlar arasnda beyaz bir kafatasnn
ya da kaya parasnn birden grnp kaybolmas. ri bir ta,
dallarna gkerge konm u kuru bir akst bir an iin gz
nzn nnde beliriveriyor, bir geleni, koarak yoldan geiyor;
sonra yeniden yabani otlardan, yayvan tepelerden, ekin karga
larndan baka bir ey grlm ez oluyor.
ok kr, ite kardan ekin dem etleriyle dolu bir araba
geliyor. Ynn ta tepesine bir kz ocuu yatm. K k kz s
caktan bitkin, uykulu; kardan beliren arabay grnce ban
kaldrp bakyor. D cniska da ona bakyor, Brikaya koulu d o
ru atlar balarn dem etlere uzatyorlar. Ekin arabas gcrdaya
rak berikine bindirdi bindirecek, klkl baaklar P eder Kristo-
forun silindir apkasn sprge gibi syrp geiyorlar. D eniska
barmaya balyor:
A raban doru sr, iik! una bak, suratn eek ars m
sokmu ne! Davul gibi imi!..
Kz uykulu uykulu glmsyor, dudaklarn kprdatp
kendi kendine bir eyler m rldandktan sonra ynn stne
yeniden yatyor... Hah, ilerdeki tepede bir kavak gzkt. O nu
oraya kimin diktiini, te k bana orada niin durup durduunu
T anr bilir! Yeil giysileri iindeki sln gibi kavaktan gzleri
ayrmak zor. M utlu m udur bu gzel yaratk durduu yerde?
Yazn yakc scandan, kn donundan, tipisinden, gzn ka
pal havalarndan baka ne grr bu yerlerde? O korkun ge
celer, fkeyle uuldayan azgn rzgrlardan baka bir ey iitil
meyen k geceleri, daha da nemlisi m r boyu hep yalnz,
yalnz... Kavan tesinde bir tepeden balayp aada yola ka
dar uzanan sapsar bir buday tarlas var. T ep ed e ekin biilip
yn yaplm, aada ise yeni biiliyor. Alt trpanc yan yana
durm ular, trpanlarn sallyorlar. T rpanlar gnete parlyor,
hepsi ayn tem poda Vjj! Vjj! diye sesler karyor. D em et
balayan kadnlarn terlerini silm esinden, trpanclarn yzle
rinden, trpanlarn prl prl parlam asndan sar scan yakt,
bunaltt belli. Dili bir kar dar km kara bir kpek, belki
havlamak niyetiyle trpanclarn yanndan arabaya doru kou
yor, fakat yar yolda duruyor, kamsn ok scak, sakn hav
lama ha! dercesine sallayan D cniskaya kaytszca bakyor.
D cm cti kadnlardan biri doruluyor, arm belini iki eliyle
birden tutarak, Y egorukann al gmleini gzleriyle izliyor.
Krmz renk mi dikkatini ekmiti, yoksa evde brakt ocuk
larn m anmsamt? ylece, uzun sre km ldam adan durup,
geenlerin ardndan bakyor.
te ekin bienler de arkada kald. Yine kavrulmu ova,
yanm tepeler, scak gkyz uzanyor gzler nnde; yine bir
aylak tepede szlyor. U zaktakiyel deirm eni hl kollarn
sallyor, gene eskisi gibi kollarn sallayan kk bir adam an
dryor. U zakta dikilip durmas ne can skc! Sanki yanna va
rlamazm, arabadan kaarm gibi bir grn var.
P eder K ristofor ile Kuzmiov hep susuyorlar. D eniska do
ru taylar arada bir krbalarken baryor, alamasn kesmi
bulunan Y cgoruka saa-sola umursamazca bakyor. Scan,
skc bozkrn onu yorduu, canndan bezdirdii belli. Sanki
oktandryol gidiyormu, oktandr arabada sarslyormu, g
ne oktandr srtn yakyormu gibi bir duygu iinde. O n vers-
ta bile ilerlem edikleri halde, Dinlenm e zaman geldi, diye
dnyor. Daysnn yzndeki duygusallk silinmi, iten ba
ka bir ey dnm eyen bir tccarn katl kalmt. zellikle
gzlkl olduu, burnunun, akaklarnn toza buland u s
rada bu katlk, tral yzne acmasz bir zalimin havasn ve
riyordu. P eder K ristofor ise T an rnn zne bezene yaratt
dnyaya bakmaya doyamamt daha, yznden eksilmeyen
glmsemesiyle evresini hayran hayran seyrediyordu. Kafas
nn iine ne kadar i ac, nee verici dnceler dolm u olmal
ki, glm sem e yznden hi silinmiyordu. Y znde donm u
gibi duran glmsemeye bakarak kafasndaki i ac, nee ve
rici dncelerin scaktan beynine piip yaptn sanrdnz.
Kuzmiov bir ara:
Hey, D eniska, bugn araba kervanna yetiir miyiz? di
ye sordu. H ani dn kasabadan gemilerdi ya? O nlar sylyo
rum...
D eniska gkyzne bakt, yerinden hafife dorulup atla
r krbalad, ancak ondan sonra soruyu yantlad:
G ece bastrdktan sonra yetiebiliriz belki de...
O srada k p ek havlam alar duyuldu. B unun ardndan alt
tane iri bozkr oban kpei pusudan frlarcasna azgn, uluyan
havlam alarla arabaya saldrd. rm cek a gibi kll suratlarn
dan kin kusarak, fkeli gzleriyle arabadakilcrc ycrccsinc ba
karak arabay d rt bir yandan kuattlar; sanki avlarn birbir
lerinden kskandklar iin itiip kakarak hep bir azdan b o
uk bir uultu tutturdular. fkeden kudurm u gibiydiler; atla
r, arabay, arabann iindeki insanlar bir anda param para

1 Versta; 1060 m. (.N.)


etm eye hazr grnyorlard. K pekleri kamlayp kzdrmay
seven D eniska karsna kan bu frsattan tr son d erece k
vanlyd. O da suratn fkeyle buruturup ne doru eilerek
om arlardan birine esasl bir krba yaptrd. tler hep bir a-
zdan uludular, atlar hzlarn artrdlar. A rabann nnde
zorlukla tu tu n an Y egoruka kpeklerin kinli gzlerine, sivri
dilerine bakarken, bo bulunup aa yuvarlanversc bu cana
varlarn onu bir anda para para edeceklerini dnd. Ama
nedense hibir korku duymuyor, Deniska gibi o da kpeklere
fkeli fkeli bakyor, onun da elinde bir krbacn bulunmay
na yeriniyordu.
A raba byk bir koyun srsyle ayn hizaya gelince Kuz-
miov, D cniskaya bard:
Dur! D urdur arabay! Durrr!
D eniska btn gvdesini geriye verdi, atlar glkle d u r
durdu. A raba sarslarak durunca Kuzmiov obana barmaya
balad:
Hay, krolas, gel buraya! Sustur u kpekleri!
Klk bir apka giyen, st-ba yrtk prtk, kalasndan
kirli bir uval sarkan, ucu engelli sopasna dayanm yalna
yak, Nuh N ebidcn kalma yal bir oban, azgn kpekleri yat
trd; apkasn kararak arabaya yaklat. Tpk onun gibi eski
psk giysili biri de srnn br banda km ldam adan duru
yor, arabayla geenlere vurdumduym azca bakyordu.
Bu sr kimin? diye sordu Kuzmiov yal obana.
V arlam ovun!
Srnn br bandaki oban, ayn soru kendisine sorul
mu gibi:
V arlam ovun, diye karlk verdi.
D n V arlam ovun, buradan getiini grdnz m?
Hayr, efendim . D ah a dorusu khyalar getiler.
Hadi yleyse, sr arabay!
Kuzm iovun buyruu zerine araba yeniden yola koyul
du, kudurgan kpekler ile obanlar geride kaldlar. Y egoruka
elinde olm adan ilerilere, m or renge brnm enginlere bak
yordu. K anatlarn sallayan deirm en gittike yaklayormu gi
bi bir duyguya kaplmt. nk gittike byyerek kocaman
bir ey olm utu sonunda. imdi dnen iki kanadn da aka
grebiliyordu. K anatlardan biri eskiydi, urasna burasna ya
m alar konulm utu; teki kanat ise yeni yapld iin gnete
parlyordu.
A rab a yolda dm dz gittii halde deirm en hep sola kay
yor gibiydi. Gidiyorlar gidiyorlar, deirmen durm adan sola ka
yyor, bir trl gzden kaybolmuyordu.
D eniska da ayn eyleri dnyor olmal ki:
Boltva oluna iyi bir yel deirmeni kurdu, dedi. Kendi
iftlii de yakndadr.
iftlik mi dedin? H ani, nerede?
urada. Deirm enin arkasna der.
G erekten, ok gem eden Boltvann iftlii de gzkt.
D eirm en bir trl gzden uzaklamyor, prl prl parlayan
kanadyla Y cgorukaya bakyor, hep dnyordu. Ne yaman
bir bycyd bu?

II

leye doru araba ana yoldan saa sapt, yava yava bi


raz daha ilerledikten sonra durdu. Y cgoruka i rahatlatc, ok
ayc bir su rlts duydu. Sanki baka yerlerden gelen bir ha
va, kadife yumuaklyla yzne srnd. D oann kocaman,
biimsiz talardan oluturduu bir tepeden gelip, bilinmeyen
birinin soktuu baldran otu sapndan yaplm bir oluktan a-
kan incecik bir pnarn banda durm ulard. G nete l l
parlayan, duru, neeli pnar ince bir rltyla topraa dkl
yor; kendini gr, cokun bir sel sanarak hzla sola kvrlyordu.
Oysa tep en in ilerisindeki su birikintisine karan bu cokun sel,
parm ak inceliinde bir eydi. lerki birikintisine doru kotu
ran bu incecik derenin hz, gnein yakc klar altnda sm-
scak toprakta giderek azalyor, sonra kendisi gibi baka bir d e
recikle birleerek biraz canlanyordu. A raba geerken ul
luun utuu, gr kamlarla rtl bir glck grnm ndey
di su birikintisi.
Yolcular biraz dinlenm ek, atlar yem lem ek iin dereciin
kysnda mola verdiler. P eder K ristofor, Kuzmiov, Yegoru-
ka; araba ile koum larndan karlm atlardan yere den ak
glgeye bir kee sererek oturdular, yol azklarn karp yem e
ye baladlar. Scak yznden Peder K ristoforun beyninde ka
tlap kalan iyi, neeli dnceler, saygdeer papaz halanm
bir yum urta yiyip bir bardak da su iince birdenbire zlver-
di. Peder, Y egorukann yzne okayc baklarn evirdi,
bir yandan yemeini yerken bir yandan da anlatm aya balad:
Bak, olum, okula ben de senin yanda gitmi bir ada
mm. D aha kckten T anr iime nasl bir akl, anlam a yete
nei koymusa, anam, babam, retm enlerim i akna evirir
dim. Evet yleydim, arkadalarm benim gibi deillerdi. O n be
yama bastmda R usann yannda Latince de okur, iirler
yazardm. O yllarda Bapiskopos Aziz K ristoforun asa tay-
csydm. Sanki dn olm u gibi hi unutm am : Bir gn im parator
A leksandr Pavloviin doum gnn kutlarken kilisede duay
bitirmi, soyunuyorduk. Bapiskopos Aziz K ristofor m ihrapta
yanma geldi, bana glerek baktktan sonra sordu: Pucr bone,
quam appcllaris?1. B en hem en atldm: Christoforus
sum.20 da: Ergo connom inati sumus, yani biz adaz, d e
di. G en e Latince olarak kim lerden olduum u sordu. B en de
L atince, Lebcdino kynden Zango Siriyakinin olu olduu
mu syledim. Aziz Bapiskopos benim bu okbilmiliini, ko
num alarm n abukluu karsnda pek m em nun kalm ola

1 yi ocuk, adn nedir?


2 Kristofordur.
cak ki, kutsad beni, sonra da; Babana yaz, kendisini unutm a
yacam seni de hep gz n n d e bulunduracam , dedi. M ih
rapta toplanan piskoposlar, papazlar bizim L atince konum a
mz azlar bir kar ak dinliyorlard.
H er biri bana vg dolu szler sylediler. te olum, daha
byklar yeni terlem i bir delikanlyken Latince, Y unanca,
Franszca okur; felsefe, m atem atik, anayurt tarihi gibi bilim ler
den anlardm. Tanr bana ylesine artc bir bellek vermi ol
mal ki. bir kez okuduum yazlar ou kez ezberleyiveriyor-
dum. retm enlerim , bana yardm edip elim den tutanlar hay
ran kalrlard bu durum a. Hepsi de benim ilerde byk bir bil
gin, kilisenin ras olacama inanrlard. P apaz okulunu bitir
dikten sonra Kiycve gidip ilahiyat okuluna girm ek istediysem
de anam -babam uygun bulmadlar. Babam ayrla katlanam a-
yacaa benziyordu. Bana, Bak olum, braksam yaam boyu
okum aya heveslisin. Seni daha ne kadar bekleyeceim? dedi.
O nun azndan bu szleri iitince renimimi yarda kestim,
kiliselerden birinde greve baladm. Sonunda bilgin bir adam
olmadm ama anam n-babam n gnln de krmadm. Onlar
dkn dnem lerinde rahat ettirdim , ldklerinde anlarna
yakr biim de gmdm. Byklere sayg; orutan, her trl
tapnm adan stndr.
Kuzmiov o srada dndklerini aa vurm adan d u ra
mad:
H erhalde zamanla rendiiniz btn bilimleri unut-
m usunuzdur.
Nasl unutm azsnz? ok kr seksenindeyim . Felsefe
ve sylev bilim lerinden kimi eyler hatrmda. A m a yabanc dil
leri, m atematii tm yle unuttum gibi bir ey...
K ristofor bunlar syledikten sonra gzlerini yum du, ksk
sesiyle unlar ekledi:
M adde nedir? M adde, b t n olmas iin baka bir eye
gerek duymayan, kendi bana, bamsz bir varlktr. (Sevecen
bir glmsemeyle gld, ban sallad.) R u h u n besinidir mad-
dc. M adde bedenim izi besler, bedenim iz de ruhum uzu barn
drr.
K uzm iovdaha fazla dayanamad:
P eder, imdi felsefenin sras deil. V arlam ova yetie
m ezsek felsefeyi siz o zaman grrsnz.
insan ine deildir, istediimiz zam an buluruz. Varla-
mov buralardan baka bir yere gidecek deil ya...
Glcn kysna geldikleri srada kam alarn arasndan
kaan ulluklar bir daha gelip suyun stnde dolandlar, sonra
tedirginliin verdii telala bara bara utular gittiler. A tlar
yemlerini byk bir itahla iniyorlar, pofur pofur sesler ka
ryorlard. Deniska. efendilerinin m ndeki yum urta, brek ve
hyarlara aldrmyormu gibi tavrlar taknrken atlarn evre
sinde dolayor; hayranlarn srtlarna, karnlarna en kara
sinekleri, at sineklerini kovma iine fazlaca dalm grnyor
du. Sinekleri kyasya vururken boazndan kard fkeli h
rltlar, oflam a-pullam alar, kard bir sinein ardndan -
zntylc bak grmeye deerdi...
Karnn tka basa doyuran Kuzmiov:
Hey, D eniska. gel yemeini ye! diye seslendi.
D eniska korka korka yaklat, turuluk denilen sarar
m, iri hyarlardan be tane seti (ufak ve krpelerini almaya
kyamamt), iki tane kara, atlak, halanm yum urta ald,
sonra ekine ekine, sanki uzatt eline biri vuracakm gibi,
breklerden birine dokundu.
Hadi, korkm a, al al! diye kt Kuzmiov.
Bunun zerine D eniska brei ald, azn kucana y
dktan sonra arabadan uzaka bir yere, srtn onlara dnerek
oturdu. Az sonra oturduu yerden yle az aprtlar yksel
meye balad ki, atlar bile kukuyla balarn o yana evirip bak
tlar.
Kuzmiov arabadan, iinde bir eyler bulunan bir torba
kard, Y egorukaya:
B en yatp uyuyacam. G zn d rt a, torbay bamn
altndan ekip almasnlar, dedi.
P eder K ristofor cppesini, kem erini, kaftann kard.
Y cgoruka ona baknca aknlktan donakald. Bir papazn
pantolon giydiini kendi gzleriyle grm ezse, byle bir eye l
drseler inanm azd. nanm azd ama P e d e r K ristoforun pan to
lonu vard ite, hem de paalarn izmeleri iine soktuu, yel
ken bezinden, esasl bir pantolon. B unun stne de alacal bu
lacak bir ceket giymiti. akn baklarn papazdan ayrama-
yan Yegoruka, onun byle anna pek yaramayan cicili bicili
giysileri, uzun sa ve sakalyla tpk R obenson C ruzoeye b en
zediini dnd. Soyunma ii bitlikten sonra P eder Kristofor
ile Kuzmiov arabann altndaki glgeye yz yze uzandlar,
gzlerini yumdular. O srada az aprtlar kesilen Dcniska,
gne altndaki bir yere srtst uzand, gzlerini kapatrken
Y egorukaya:
Am an atlara iyi bak, birisi gelip gtrm esin! dedikten
sonra hem en horlamaya balad.
A tlarn yem yerken kardklar ktr ktr sesler, pofurda
malar, uyuyanlarn horultular dnda ortala bir sessizlik k
t. A rada bir uzaklan bir kuun alar gibi lmesi, arsz ko
nuklarn gidip gitm ediklerine bakm ak iin gelen ulluklarn
lklar duyuluyordu. Pnarn derinden gelen, gevrek, yu
m uak bir rlts vard. Fakat btn bu sesler evredeki dur
gunluu bozm uyor, donakalan havay canlandrm yor, tam ter
sine, doay derin bir uykuya gmyordu.
Y em ekten sonra scan etkisini daha ok hisseden Y cgo
ruka iyice bunalarak kamla kotu, oradan evreyi seyret
m eye balad. Yolculuunun bandan beri grd ayn eyler
vard drt bir yanda: Engin ova, alak tepeler, m ora alan ufuk
lar, btn bunlarn stnde sonsuz gkyz... T ep eler buradan
daha yaknm gibi duruyordu, gerilerde kalan deirm en de g
rnrlerde yoktu. D ibinden pnarn kt kayalk tepenin ar
kasnda daha dzgn, yayvan bir tep e daha ykseliyordu. Bu
yayvan tep en in stnde beall evlik bir ky vard. Ufack bir
ky le scann altnda kurum u, uyuup kalm gibiydi. Ye-
goruka i olsun diye otlar arasndan bir crcr bcei yakalad,
avcunun iine koyup kulana tuttu. Bcek, tekdze kemann
alarken Y egoruka onu uzun uzun dinledi. M zik dinlem ek
ten bknca kargla, su bana konan bir km e sar kelebein
ardna dt. O nlar byle kovalarken dne dne arabann ya
nna nasl geldiine kendisi de pek at. Days ile P eder Kris-
lofor horul horul uyuyorlard. Atlar dinleninceye kadar, birka
saat uyumaya niyetleri vard anlalan. Bu uzun zaman nasl
geirecek, sar scaktan nereye kaacakt? Y egoruka bilinsiz
bir hareketle azn rl rl akan pnara dayad, aznn ii bir
anda byk bir serinlik ve baldran sap oluktan gelen bayltc
kokuyla doldu. Yegoruka buz gibi suyu nce istekle, sonra so
uk iliklerine iledii halde kendini zorlayarak, gmleinin -
n srsklam slanncaya kadar iti. Sonra arabaya yaklat, uyu
yanlar seyre koyuldu. Daysnn yznde, iinden baka bir ey
dnm eyen bir adam n katl vard gene. G erekten de Kuz-
miov uyankken olsun, uyurken dlerinde olsun, hatta kilise
de ije hcruvimi duasn okurken olsun, ilerini nasl dzene
koyacan dnrd hep. imdi de anlalan dnde yn
denklerini, arabalar, yn pazarn, V arlam ovu gryor olm a
lyd. T atl szl, yum uak yzl, gle bir adam olan P eder
K ristofor ise onu boa ylan gibi skacak hibir tasa ya da dert
tanmazd. Yaam boyu tuttuu ilerin hepsinde de onu, iin
kendisinden ok, karlat insanlarla ilikiler ekmiti. Bu i
yolculuunda da onu yn piyasasndan, byk yn reticisi
V arlam ovdan ok yol syleileri, arabann glgesine ekilip u-
yumalar, zamanl zamansz yem ekler ilgilendiriyordu. U yurken
bile yznn glm sem esine baklrsa, dnde Bapiskopos
K ristoforla Latince konumasn, karsn, karsnn piirdii
p u f breklerini ve daha Kuzm iovun grem eyecei bir nice
eyi gryor olmalyd.
Y egoruka uykulu yzlere bakarken birdenbire, hafiften
bir ark duydu. U zaklarda bir yerde bir kadn ark sylyordu.
Ama nered en geliyordu bu ses, hi belli deildi. G lkle du-
yulabilen, arkdan ok alamaya benzeyen bu durgun, ezik,
hznl ark, bir sadan, bir soldan, bir yukardan, bir yerin al
tndan geliyor gibiydi. Yegoruka evresine baknd, tu h af ar
knn hangi ynden geldiini anlayamad. Sonra iyice kulak ka
bartnca, bunu otlarn syledii sansna kapld. Prsm, ya
r lm otlar, syledikleri bu szsz fakat ackl, ili arkyla
kendilerinin hibir sular olmadn, gnein onlar bou bo
una yaktn anlatyor gibiydiler. Daha yaamak istediklerini,
lm ek iin ok gen olduklarn, kuraklk ile yakc scak onlar
kuruttm aya almasa, daha uzun sre gzel kalabileceklerini
dile getiriyorlard. Hibir sular yoktu onlarn, gene de binle
rinden balanmalarn diliyorlar; dayanlmaz aclarn, dertle
rini ili ili anlatyorlard.
Y egoruka bir sre sessizce dinledi; bu hznl, ezik ar
kdan dolay havann daha boucu, daha scak, daha durgun bir
hale geldiini dnd. arknn etkisini azaltm ak iin o da bir
trk tutturdu ve ayaklarn patr p a trv u ra ra k kargla doru
kotu. Kamlara varnca arky kimin sylediini birden gr
verdi. Kyn kysndaki evlerden birinin yannda ksa eteklik
ti, uzun bacakl, balkl gibi dizlerini krm bir kadn, elindeki
kalburla bir ey eliyor; kalburun altndan kan toz, boz bir erit
gibi tepeden aaya szlyordu. arky o kadnn syledii
kesindi. K adndan birka adm ilerde, srlnda i gm leinden
baka bir ey olmayan, ba kabak, ayaklar plak bir olan o
cuu, bylenmi gibi dikilmekleydi. O nun, gzlerini Yegoru-
k ann al gm leinden ayrm adan bakmas, arkdan daha ok
gmlein arpc renginden etkilendiini gsteriyordu.
ark sona erince Y egoruka da, yapacak baka bir ii ol
mad iin sallana sallana arabann yanna gitti, yeniden pna
rn suyuyla oynamaya balad.
D erken baygn ark ayn eziklikle bir daha duyuldu. K
yn yannda kalburuyla i gren kvrk bacakl kadn olmalyd
gene. Y egorukann iine bir bezginlik, bir can sknts kt,
baldran boruyla oynamay brakarak ban kyden yana evir
di. Fakat evirmesiyle birlikte karlat g rntden rp er
mesi bir oldu. Kayalardan birinin stnde, demin ark syle
yen kadnn yannda grd, srlnda i gm leinden baka
bir ey bulunm ayan, iri frlak karnl, incecik bacakl, iik yzl
ocuk az ilerde aklm gibi dikiliyordu. K k olan, sanki
karsnda baka dnyadan gelen insanlar varm gibi, Yego-
rukann al gm leine, arabaya, arabann dibinde uyuyanlara
az bir kar ak, gzlerini krpm akszn, yznde korku ve
aknln donukluuyla aval aval bakyordu. Y cgorukann
krmz gmlei, arabann altnda uyuyan insanlar onun iin ne
kadar ilgi ekici eylerdi, kim bilir! ocuk, belki d e onu kyden
beri ekip getiren eyin gmlein krmzs ileyabanc insanlara
kar duyduu m erak olduunu bilmiyordu bile. imdi korkm a
dan buralara nasl geldiine kendisi de ayor olmalyd. Yego-
ruka ile karlkl birbirlerine baktlar; sonunda ikisi de bun
dan sklmaya, ulanm aya baladlar. U zun bir sessizlikten sonra
Y cgoruka dayanamad, sordu:
Adn ne senin?
Kn yanaklar daha bir iti, srtn kayaya yaptrd,
gzlerini belertti, dudaklarn oynatt, azndan ksk, kaln bir
ses kt:
Tit...
ocuklarn arasnda bundan baka bir konum a gemedi.
Kk olan bir sre daha sessizce bekledikten sonra gzlerini
Y egorukadan ayrmakszn bir ayan arkaya, yukar doru
kaldrd, topuuyla arkasndaki kayada bir knl arad, arad
eyi bulup yoklayarak ayan oraya bast, ykseldi; sannki Ye-
gorukann onu dvm esinden korkuyorm u gibi, baklar hep
onda, br ayan arkaya kaldrp biraz daha ykseldi, bylece
kayadan kayaya trm anarak geldii gibi gizemli bir biimde te
penin ardnda gzden silinip gitti.
Kyl ocuk tepeye byle arka arka trm anrken Yegoru-
ka da oturduu yerde bacaklarn kucaklam, ban dizlerinin
stne koymutu. Kzgn gne ensesini, omuzlarn, srtn ya
kyordu. H znl ark bir kesilip, bir yeniden balyordu. P
narn tekdze rlts hep aynyd. Yem lerini geveleyen allar
dan ayn ktrtlar, pofurtular duyuluyordu. Zam an, byk bir
durgunluk iinde donm u kalm gibiydi; sabahtan beri sanki
koskoca bir yzyl gemiti. Yoksa Tanr, Y egorukann, atla
rn, arabann, arabann altnda uyuyanlarn bu durgunluk iin
de katlam alarn, yredeki yayvan tep eler gibi talap kalm a
larn m istiyordu?
Y cgoruka ban kaldrd, arlaan gzkapaklarn arala
yarak ilerlere bakt. O zamana dein kprtsz duran m or e n
ginlikler salnmaya, gkyzyle birlikle yava yava uzaklama
ya balad anszn. G neten kavrulan kangal dikenleri, sarar
maya yz tutmu kamlar da onlarla birlikte srkleniyordu.
Yegoruka hibir aba harcamad halde kendisinin de onla
rn ardna takldn hissetti. Kar konulm az bir g onu zorla
ekip gtryor, kavurucu scak ile bezdirici ark da onu b
rakm akszn arkasndan geliyordu. Y egoruka ban edi, gz
lerini yumdu...
nce Deniska uyand. U yurken bir ey srm olmal ki,
birden hoplad, elini om zuna gtrp hatr hatr kanmaya
balad.
T h, m endebur hayvan! T anr cezan versin, e mi? diye
svyordu bir yandan da.
Sonra kalkp pnara yanat, kana kana su itikten sonra
ellerini, yzn ykad. Onun ykanrken atlar gibi pofurdam a
s, su prtlar Y cgorukay da uykusundan uyandrd. ocuk,
D eniskann iri illerle, su damlalaryla kapl, m erm eri andran
slak yzne bakarak:
Ne zaman gideceiz? diye sordu.
D eniska ban kaldrp gnein yksekliine bakt.
ok gemez gideriz herhalde...
Y zn gm leinin eleine sildikten sonra birden ciddi
leti, sanki nemli bir ey yapyormu gibi tek ayann stnde
srayarak:
Hadi, kargla kadar kim daha abuk sekecek? dedi.
Y egoruka scaktan, anszn bastran uykudan bitkin d
m t; gene de D eniskanan arkasndan sekm eye balad. De-
niska arabaclkla geimini salayan, yaknda evlenm eyi tasar
layan, yirmi yalarnda kocam an bir herifti ama, ocukluu bir
trl elden brakm yordu. Uurtm a uurmaya, kavga etm eye
baylrd. Efendilerinin azck bir yerlere uzaklamalar ya da u-
yumalar, onun tek ayak stnde srama, ta frlatm a cinsin
den bir oyuna dalmas iin yeter de artard bile. D cniskann
kklerle byle kendinden geercesine oynadn grenler,
Vay srk vay! dem ekten alamazlard kendilerini. ocuklar i-
sc aralarna koca bir herifin karm olmasna hi aldrmazlar,
onunla kendi arkadalarym gibi oynarlard: Ne olacak, varsn
oynasn, yeter ki dvmesin de!.. Kk kpekler de aralarna
karan akac, iri bir kpekle dalam akta yadrganacak bir ey
grm ezler.
D cniska tek ayak stnde sekm e yarnda Y egorukay
gemi, bundan da son derece m em nun kalmt. B unun zeri
ne Y cgorukaya gz krparak, her uzakla tek ayak zerine
gidip gelebileceini, isterse onunla birlikte yolun tesine dek
sekebileceklerini syledi. O kadar byk m esafeye sekmeyi
gze alamayan Yegoruka onun bu nerisini geri evirdi; ok
yorgundu, bacaklarnn gc kesilmiti.
Tam o srada D eniska, Kuzmiov onu dverken ya da so
pasn vurm ak iin kaldrd srada yapt gibi, yz anszn
ciddileerek tek dizi stne kt; gzlerini bir noktaya dikip
yavaa eildi; yznde rkm, biraz da kzm bir adam n ger
ginlii ile, ukurlatrd avcunu havaya kaldrp ileri atlarak
bir km e otun stne boylu boyunca kapakland.
Yakaladm! dedi byk i baarm bir adam n coku
suyla.
Kalkt zaman avcunun iinde kocam an bir ot ekirgesi
tutuyordu. D eniska ile Y egoruka, ekirgenin pek holanaca
n dnerek geni, yerl srtn svazladlar, byklarna d o
kundular. Sonra D eniska kan em e em e imi, semiz bir sinek
yakalad, yemesi iin bunu ekirgenin azna yaklatrd. ekir
ge, sanki Deniska ile oktandr tanyormu gibi, um ursamaz
bir tavrla, kskaca benzeyen enelerini oynatt, sinein karnn
tuttuu gibi kopard. ekirgeyi saldlar, zgrlne kavuan
hayvan pem be krm alarn at, az ilerdeki bir o t km esine ko
narak crlamaya balad. Sinei braktklar zaman beriki rse
lenen kanatlarn dzeltti, karnsz kalmasna aldrmakszn, at
larn yanna doru utu gitti.
A rabann altndan derin bir i eki iitildi. Kuzmiov u-
yanmt. Adam gzlerini anca ilk yapt hareket, ban kal
drp uzaklara tasayla bakm ak oldu. Onun byle D eniskay,
Y egorukay grmeksizin gzlerini uzaklara evirmesi uyanr
uyanmaz gene V arlam ovu, yn piyasasn dndn gste
riyordu. Vaktin hayli ilerlediini anlaynca telaa kapld.
Hadi P eder Kristofor, kalkn artk; gitm e zaman geldi!
H erkes iini-gcn dnrken biz uyumu kalmz. D enis
ka, atlar ko abuk!
Peder Kristofor, uyurken yznde donup kalan ayn g
lmsemeyle uyand. Y z uyku srasnda krp prsm ,
sanki yar yarya klm t. Elini-yzn ykayp giyindikten
sonra hi tela etm eden cebinden kk dua kitabn kard,
yzn douya dnd, fsr fsr bir eyler okuyup istavroz
karmaya balad. Bu srada Kuzmiov telatan ne yapacan
bilemiyordu.
Hadi, P eder Kristofor! G e kalyoruz! Bakn, atlar da
hazr. Siz de tam zam ann buldunuz!..
H em en, imdi. Kofizma duasn da okuyaym. Bugn ki
tabn yzn amadk...
Kofizmanz da eksik kalayd...
Ivan van, beni niin her gn yaptm bir eyden al
koyuyorsunuz? Olur mu hi?
Tanr balaycdr. Bu seferlik kusuruna bakmaz. Ne
olacak...
P e d e r K ristofor eyrek saat daha yz douya dnk, k
prdam adan dua okudu. Bu srada Kuzmiov dokuz doruyor;
Peder K ristofora arkadan kin dolu baklarla, yiyecekmi gibi
bakyordu. P e d e r K ristofor duasn bitirip derin derin iini e
kerek istavroz karmaya, tekilerin d e istavroz karmas iin
yksek sesle;
Alliluya! Alliluya! Alliluya! diye barmaya balaynca i-
yice deliye dnd.
En sonunda peder glmsedi, gkyzne sevinle bakt,
dua kitabn cebine sokarak;
Fini!1 dedi.
Bir dakika sonra yeniden yola koyuldular. Sanki ileriye d e
il de geriye gidiyor gibiydiler, nk sabahki getikleri ayn
eyler uzanyordu gzleri nnde. M or tepeler gene art arda
sralanyor, bir trl sonu gelm ek bilmiyordu. Yabani ot km e
leri, iri talar, biilmi tarlalar ayn srayla birbirini izliyor; daha
nce grdkleri saksaanlar tarlalara inip inip kalkyor, gene
tek aylak gkyznde dnp duruyordu. G ittike snan, ses
sizleen hava daha durgun bir hal alyordu sanki, gnein scak
lna kar koyamayan doa, sessizlik iinde donup kalm gi
biydi. N e ufak bir esinti, n e kk bir trt, ne d e kprdayan
bir bululuk...
F ak at itegnein batya doru yneldii bir srada bozkr,
yayvan tepeler, durgun gkyz; arlk zerlerindeki baskya
dayanam ayp ba kaldrmaya, bu katlanlm az basky kaldrp
alm aya niyetlenm i gibi kprdanm aya baladlar. T epelerin a r
kasndan anszn bir bulut syrld; bu kl rengi, boz, katm er
katm er bulul, Ben hazrm! dercesine bozkrla bakt, sura
tn iyice asl. D urgun havada bir km ldanm a oldu, birdenbire
kan bir yel hrdayarak, slk alarak bozkrda yle bir d o

1 Bilti. (Latince).
land. Kurum aya yz tutm u otlar, geen yldan kalma kangal
lar kpr kpr ettiler, rzgrn slna hrtyla karlk verdiler.
Y oldan kalkan bir toz bulutu helezon gibi kvrld, bozkrda
koturm aya balad, ardndan samanlar, bcekleri, kutyleri-
ni srkleycreklcn kvrlan bir direk olup gkyzne ykseldi,
gnein yzn karartt. Bozkrn drt bir yannda hoplayan,
zplayan kevenler arasnda bir kovalam acadr gidiyordu. T o p
kevenlerden biri hortum un burgacna kaplarak dne dne
ykseldi, ykseldi; ta yukarlarda kara bir nokta olup gzden si
lindi. B unun peinden kincisi, sonra ncs havaland. Ye-
goruka, iki kevenin mavi yksekliklerde nasl arptklarn,
dello yapyorlarm gibi nasl birbirine girip ayrldklarn sey
retti bir sre.
Tam yolun kysndan bir toy havaland. Kanallar, kuyru
u gnete parlayan ku, suyun iinden gelirken prl prl oy
nayan bir balk zokasna benziyor; suyun zerinde uarken
kanallar byklaryla karan, d rt bir yanndan byklar k
yormu gibi grnen bir su kelebeini andryordu. Kk bir
bcek gibi gkyznde kmldayan, kmldadka kanallarnda
gnein yansmasyla alaca bulaca gzken toy kuu, dik bir
izgi boyunca ycelere ykseldi; orada kvrlp d uran to z bulu
tundan rkm olacak ki, yana doru kayd, bylcce gkyzn
de art arda parlayp snmesi srd gitti...
le, kargaadan kayglanan bir alkuu neye uradn
anlayamad iin ollarn arasndan frlad bir anda; br kular
gibi rzgra kar utuka tyleri havaya kalkyor, kabaran ty
leriyle irileerek fkeli, korku verici bir grnm alyordu.
Bozkrdan baka bir yere gitmeyen, tm yaamlarn bozkrda
geiren saksaanlar ise hibir eyi um ursam adan rahata uu
yorlar ya da kaln gagalaryla sert topra eeliyorlard.
T epelerin ardnda gk bouk bouk grledi, ortala serin
bir hava yayld. Keyfe gelen D eniska neeli bir slk tutturdu,
atlar krbalad. P e d e r K ristofor ile Kuzmiov elleriyle apka
larn tutarak bulutun ykseldii tep e lere baktlar. Y am ur bi
raz serpitirse iyi olacakt.
Bozkr biraz daha dayansa, stn gelm ek iin biraz daha
dirense istediini elde ederdi. N e yazk ki, grnm eyen bir g
yavayava rzgr bastrd, havay dinginletirdi, toz bulutlar
n yattrd, az sonra hibir ey olmam gibi ortala bir sessiz
lik kt. Bulut bir yerlere gizlendi, yank rengi tepeler so
m urtkanlat, hava durgunlat. Yalnzca rahatlar kaan kular
uzaklarda alayor, balarn gelenlerden dolay iin iin szla
nyorlard.
Sonra abucak akam oldu.

111

Akam n alacakaranlnda tek katl, dam nn sa pas tu t


mu, pencereleri karanlk, byk bir ev gzkt. Evin evre
sinde avlu cinsinden bir ey yoktu, fakat buras nedense han o-
larak adlandrlmt, bozkrn ortasnda yalnz bana dikilip
duruyordu. Evin biraz gerisinde alak illi, bakmsz bir vine
bahesi gze arpyordu. Karanlk pencerelerin dibinde srayla
dizili ayiekleri iri balarn nlerine emi, yar karanlkta uy
kulu uykulu dikiliyorlard. Y aknlarda, herhalde takrtsyla
tavanlar rktsn diye kurulm u ufak bir deirm en vard. E-
vin yresinde bozkrdan baka bir ey grlm yor, deirm enin
takrtsndan baka bir ses iitilmiyordu.
Brikagiri kapsnn n n d e durur durm az, biri kadn, bi
ri erk ek iki kiinin sevin lklar ykseldi evin iinden. Bu
nun ardndan bir kap czrdad, elleriyle birlikle eleini de sal
layan uzun boyluzayf bir adam bir anda arabann yannda bi
tiverdi. Bu solgun benizli, biimli sakal ini m rekkebiyle b o
yanm gibi kapkara, ya da hayli ilerlemi adam, hann sahibi
M oisey M oiseyili. Srtna eski bir redingot geirmiti; redin
got adam n dar om uzlarnda askdaym gibi duruyor, yal han
sahibi sevinten ya da korkudan ellerini rparken eteklerinin
ilerisi birden kanat gibi havaya kalkyordu. R edingotun altna
geni paal, beyaz bir pantolon; krmz iekleri uzaktan dev
tahtakurularna benzeyen kadife bir yelek giymiti.
M oisey Moiseyi gelenleri tanynca, bir an, yreini dol
duran duygularn cokusuna dayanam ayarak yerinde dondu
kald, sonra ellerini sevinle aklatt, inledi. R edingotun e te k
leri havalanp salland, yal adamn srt yay gibi bkld, ara
bayla gelenleri grm esi onun iin ok ho, ok tatl bir eymi
gibi, solgun yz sevin glmsemesiyle kr kr oldu. Kvra
nan, gelenlerin n n d e eilip kalkan gvdesiyle yolcularn ara
badan inm esine engel oluyor, soluu tkanarak bir oraya bir
buraya koturuyor, bir yandan da ince sesiyle ark sylyor
mu gibi;
Ah, aman Tanrm , aman Tanrm! Benim iin ne m utlu
bir gn bu! A h, imdi ben ne yapacam? Ivan Ivan? Aziz
Kristofor! Ah, gzm kr olsun, az kald grmyordum, araba
nn nnde gzel bir de beyzade oturuyorm u! A h, nedir b e
nim bama gelenler! Y erim de kvranp duruyorum da konuk
lar ieri buyur etm ek aklma gelmiyor!.. Buyursunlar, yalvar
rm efendim! L tfen eyalarn tarm ben. Hadi, girin ieri!
A h, hey Tanrm! diyordu.
M oisey Moiseyi arabann iini didik didik ederek yolcu
larn tm teberisini dar kard, sonra sanki boulm ak ze
reymi de yardma aryormu gibi barmaya balad:
Hey, Salamon! N erdesin Salamon?
Evden de bir kadn sesi ykseldi:
Salamon! Salamon!
D kap czrdad; kzl, sert, kvrck salarnn tam orta
yerinden kafas dazlaklam, o rta boylu, iri gaga burunlu gen
bir Yahudi eikte gzkt. Gen Yahudi kendisini ksa boylu,
tyleri yolunm u bir ku gibi gdk gsteren, deirmi etekli,
ksa kollu, eskiyip tiftimi dar bir ceket; paalar ksa ve dar, a
yak bir pantolon giymiti. Moiscy M oiscyiin ard Sala-
m on buydu iti. Han sahibinin z kardei. Salamon yeni gelen
lere tek szsylem eksizin, hatta selam bile verm eden, yalnzca
kendi kendine tu h af tu h af glm seyerek arabaya yaklat. M o
iscy Moiseyi, kardeinin kendisine inanm ayacandan korku-
yorm u gibi bir tavrla:
Ivan Ivan ile A ziz K ristofor onurlandrdlar bizi. dedi.
Ay, ay, olaanst bir ey bu! Byle iyi insanlar tutsunlar da an
szn hanm za geliversinler! Hadi, Salam on, al eyalar! D eer
li konuklarm , ieri buyurun!
Biraz sonra Kuzmiov, p e d e r K ristofor ve Y egoruka i
karartc, geni, hem en hem en bo bir odada klstr bir mee
m asann evresinde toplanmlard. O rdada bundan baka da
masa yoktu; zaten koca odada bu masayla birlikte muambas
yrtk, geni bir sedirden ve sandalyeden baka eya gzk
myordu. Ho, sandalyelere de sandalye denem ezdi ya! m r
n oktan tketm i m uambalar, ocuk kza gibi geriye yatk
arkalklaryla birer sandalye kalntsyd bunlar. Sandalyeleri
yapan m arangozun, arkalklar byle insafszca geriye em ekte
ne gibi bir rahatlk gzettiini anlam ak olanakszd. nsan bun
larn byle olmasnda bir m arangozdan ok, g gsterisi ya
parken sandalyelerin arkalklarn bken, sonra dzelteyim
derken daha ok bken pehlivan yapl bir yolcunun sulu ol
duunu dnyordu ister istemez. O da yar karanlkt. D uvar
lar zam anla kuruni bir renk alm, tavan kararm, korniler
eskimiti. D em ede boylu boyunca atlaklar uzanyor, ura
snda burasnda nasl ald bilinmeyen kara kara delikler g
ze arpyordu. (Ayn pehlivan kesiyle am olamaz myd bu
delikleri?) G eni odaya bir deil, tam on lam ba aslsa herhalde
gene loluktan kurtulam azd. P encerelerde olsun, duvarlarda
olsun sse benzer tek nesne yoktu. B ununla birlikte duvarlar
dan birine, aa erevesi kararm, tepesinde iki bal kartal
resmi bulunan bir han ynetm elii ile baka bir duvarda da ge
ne byle bir erevede, altna insanln vurdumduymazl
diye yazlm ta basmas bir resim aslyd. nsanlar neye kar
ve niin vurdumduymazdlar, oras pek anlalmyordu, nk
resim zam anla siliklemi, sinekler tarafndan cm erte kirle
tilmiti. O dann ii sasm, ekimsi bir kokuyla doluydu.
K onuklarnn nnde iki kat yere eilen, sklm pklm
dolaan, ellerini rpan, sevin lklar atan , krtan Moisey
Moiseyi bu hareketleri konukseverliin bir gerei olarak yap
tna inanyordu herhalde. A dam byle nlerinde kvranp du
rurken Kuzmiov sordu:
Yn ykl arabalar geti mi buradan?
Evet, kafilelerden biri bu sabah geli. Baka bir kafile
de sizin nnzden kalkt gitti. le dinlenm esini handa yap
tlar.
ey... Varlam ovu m erak ediyorum en ok. G elenler a-
rasnda o da v a r myd?
Y oktu, Ivan Ivan! Khyas G rigori Y egoridn sabah
geldi hana. V arlam ovun belki de bugn M alakovun iftliine
urayacan sylyordu.
ok gzel. lk yapacamz i, nce ndeki yk arabala
rna yetimek. Sonra da v er elini M alakovun iftlii!..
van vam n sylediklerinden byk bir korkuya kaplan
M oisey Moiseyi ellerini rpmaya balad.
Tanr korusun, Ivan Ivan! G ece yars han brakp da
nerelere gidiyorsunuz? A kam yem eini yersiniz, geceyi birlik
te geiririz, yarn sabah da erkenden gideceiniz yere gidersi
niz.
Balayn, M oisey Moiseyi, hi vaktimiz yok. eyrek
saat kadar dinlendikten sonra yola diziliriz, isler islemez gece
yi M alakovda geireceiz.
M oisey Moiseyi bir lk all:
eyrek saat mi? T anrdan korkun, Ivan Ivan! apka
larnz saklatp, kaplan kilitleteceksiniz bana. Bari bir eyler
yiyip ay iseydiniz!
P e d e r Kristofor iini ekti, ackl bir sesle:
ay imekle yolum uzdan geri kalmayz herhalde, dedi.
Bir ay molas verelim bari.
Ivan van da raz olmu grnyordu.
Hadi, getirin ay yleyse.
M oisey Moiscyi canland, sevinle ah ekti. Souk sudan
yeni km gibi titreyerek kapya seirtti. Salam onu ard
zam anki yabani sesiyle bir daha bard:
Roza! Roza! Sem averi hazrla!
Bir dakika sonra kap ald, elinde byk bir tepsiyle Sa-
lam on girdi ieriye. Tepsiyi masaya koyarken gzlerini baka
tarafa karyor, yolcularla ilk karlat zam anki gibi garip
garip glmsyordu. O dann tek lambas altnda delikanln^
yz daha belirgindi, birok duyguyu aa vuran bu tu h af g
lmseyiin balca zellii, karsndakilere kmsemesiydi.
Sanki aklndan gln, budalaca eyler geiyor, karsndaki a-
damn hareketlerine dayanam yor, onu hor gryor, alayla i
nelem ek, glm ekten katlm ak iin uygun bir frsat kolluyor gi
biydi. U zun burnu, kaln dudaklar, iri iri alm sinsi gzleri
kahkaha atmak iin gerilmiti sanki.
Kuzmiov, Salam onun yzne baknca kendini tutam ad,
gld.
Salamon, bu yaz bizim N. panayrna ftlar temsil e t
m ek iin neden gelm edin?
Y egoruka ok iyi anmsyordu: iki yl nce Salam on, N.
kasabas panayrnda bir barakada Y ahudi yaayndan sahne
ler anlatm, bunda da byk baar kazanmt. Bu olayn a-
mmsatlmas, Salam onun houna gitmemi olmalyd, nk
suratn buruturarak.soruyu yantsz brakt, biraz sonra da gi
dip semaveri getirdi.
Masadaki iini bitirince yana ekildi, ellerini gsnde
aprazlayp bir ayan ileri alarak durdu, alayl baklarn P e
der K ristofora dikli. D uruunda bbrlenen, hor gren, mey
dan okuyan, ayn zam anda son derece zavall, gln bir hal
vard. O nun o rad acak al cakal dikilii; gdk ceketi, ksa p an
tolonu, karikatrm s burnu ve tyleri yolunmu ku grn
yle birleince, glnl daha bir gze arpyordu.
M osiyc Moiseyi ieriden bir tabure getirip m asann biraz
ilerisine oturdu, szde konuklarnn gnln ho tutm ak iin
konumaya balad:
Afiyet olsun. aynz afiyetle iin. yle az bulunan ko
nuklarsnz ki, sizler gibisini h er zaman arlayamam. Aziz
K ristoforu grmeyeli be yl olm utur herhalde... ey, biriniz
kp da bu beyzadenin kim olduunu sylem eyecek misiniz?
Kuzmiov;
Yccnim dir. Kz kardeim Olga vanovnann olu, de
di.
N ereye gtryorsunuz onu?
Okumaya. Gim naziyaya girecek.
Moiscy Moiseyi, nezaket gerei, arm gibi bir tavr ta
knd, ban anlaml anlam l sallad. T ehdit edercesine.parm a
n sem avere doru kaldrarak:
Oh, iyi iyi! Gim naziyay bitirince hepimizin sayg duya
ca bir beyefendi olursun, inallah. Akll, zengin, onurlu kii
ler kar gimnaziyadan. Anneciin de sevinir. ok iyi! ok iyi!
Sustu, dizlerini svazlad, saygl, yar akac bir tavrla ko
numasn srdrd:
Aziz K rislofor, kusurum a bakmazsnz, piskoposlua
bir m ektup denip, tccarlarn ekmeini ellerinden aldnz
yazacam. Aziz Peder, diyeceim, parasn oaltm ak iin
yn satma iine el atmtr.
Ya, yle. G ekin yamzda bu da geldi bamza. Papaz
snfndan tccar snfna kaydolacam nerdeyse. Evde oturup
T anrya dua etm ek varken, sava arabasna kurulan firavun gi
bi ekm ek kavgasna ktk. in yoksa ura, didin...
Bouna uraacak edilsiniz ya, para kazanacaksnz.
yle mi sanyorsun? Para yerine birisi burnum uzun di
bine yum ruunu dayamasn da... Satacam mal benim deil ki,
gveyim M ihaylonun.
Peki, neden kendisi gitmiyor ynn satm aya?
N eden olacak, aznda daha annesinin st kokuyor da
ondan... Y n almasna alm ama satmaya gelince becerem e
yecei ortaya kt. Dedik ya, anne kuzusu, toy delikanl. ste
lik ok da aklsz... Para kazanmak, gsteri yapmak iin gtr
d tm parasn yne yatrd; ondan sonra yn satm ak iin sa-
a-sola ne kadar koturduysa eli boa kt, kimse ona dedii
fiyat bile verm edi. Bir yl kadar byle srtt k ten sonra geldi
bana: Ee, babacm, ne o lur yn siz satn. Ben bu ilerden
anlamyorum. Yem in ederim , tpk byle syledi. i dnce
babac oluyoruz, oysa eskiden yzmze bakm yordu. i
dm ese yeryznde bir babac olduunu bile unutup gide
cekti. Ho. babac da ie yarar bir adam olsa bari! van van
yardm etm ese benim kvracam ey deil bunlar. B tn ka
p komamz onlar iin...
yle yle, ocuklar iin kap kouyoruz. Benim de alt
ocuum var. Birini okut, brnn hastalyla ura, bir ba
kasn kucanda ta. Byynce zahm etleri azalsa bari! Yal
nz bu zam anda olmuyor bunlar, kutsal kitapta da ayn eyleri
yazyor. Yakup Peygam ber ocuklar olunca alad, ocuklar
byynce daha ok alad.
Peder K ristofor nndeki ay bardana dnceli dn
celi bakt.
D oru sylyorsun. T an rnn bildiini kulundan niin
saklayaym, artk son gnlerimi yayor saylrm. T anr bu yaa
gelmeyi herkese nasip etsin... Kzlarm iyi insanlarla evlendir
dim, oullarm adam ettim , imdi ise unum u elemi, eleimi as
mm, kular gibi zgrm, istersem canm n istedii yerde g e
zer dolarm. Kocakaryla son gnlerimizi huzur iinde ya
yor, yiyor, iiyor, uyuyor, torunlarm la avunuyor, Y arad an a
dua ediyorum. Bundan baka ne gibi bir isteim olabilir? Y a
am boyu sknt yz grmedim, hibir eyden yaknacak dei
lim. Karma yce ar ksa da; Dile benden ne dilersen? di
ye sorsa nasl bir istekle bulunabilirim ? ok kr, her eyim
var, hibir dileim olamaz. Kasabamzda benden daha mutlu
bir insan arasanz bulamazsnz. Yalnz bir ey var ki, ona z
lyorum. Bu da gnahm n ok olmas. D orusunu isterseniz,
gnahsz olan yalnz T anrdr... yle deil mi?
D orusu yle...
Eh, ya dolaysyla diler dkld, bel arlar, nefes dar
l, ne ararsan hepsi var... Beden gsz dt iin sk sk
hastalanyorum .
D esenize ki, nfus kdn iyice eskidi, artk senden ha
yr gelmez!
O ras yle, seksenindeyim... Bundan tesini isteyip yz
yam bulacak deilim ya. Haddini bilmeli insan...
P e d e r K ristofor anszn bir ey anmsam gibi kkrdad,
azndaki ay bardaa pskrtt, glmesi ksrm eye dnt.
M oisey Moiseyi de nezaketen glmeye, ksrm eye balam
t.
P ed er Kristofor:
Anlataym da siz de gln! dedi. Byk olum birka
gnlne kalmak iin bize gelmiti. Kendisi doktordur, hk
m et tabiplii yapar. Neyse... O na dedim ki; Bak olum, bende
nefes darl, u, bu, ne hastalk ararsan bulursun. Hazr gel
miken baban bir gzel gzden geir, gerekli tedaviyi yap. O
lan beni hem en soydu, uram a-buram a tak tak vurdu, karnma
bast, aklnza ne gelirse hepsini yapt. Sonra bana ne dese be
enirsiniz? Babacm, seni sktrlm havayla tedavi etm ek
ten baka yol yok!
P ed er K ristofor kahkahayla glmeye balad. G lerken o-
turam ad iin ayaa kalkt, sonra da sarsla sarsla, gzlerin
den yalar gelesiye kadar gld. K ahkahalar arasnda bir yan
dan elini-kolunu sallyor, bir yandan da konumaya alyor
du:
iittiniz mi olum un szlerini? Basnl havayla tedavi
edilmeliymiim? Tanr m stahakn versin sktrlm havas
nn! O nasl eymi!
K ristoforun ayaa kalkmas zerine M oisey Moiseyi de
kalkm, karnm tuta tuta, fino kpeinin havlamasn andrr
bir gl koyvermili. K ahkahalar arasnda P ed er Kristofor
hep ayn eyi sylyordu:
Sktrlm hava verecekm i bana! T anr m stahakn
versin senin sktrlm havann! K a h -k a h -k a h L
Pederin kahkahalar durm ak bilmeyince M oisey Moiseyi
de sesini iki nota ykseltti, onun gibi sarsla sarsla kahkaha a t
maya balad. Bu srada az kald aya kayp dyordu.
O h, aman am an, o k gldrdnz aziz peder! Brakn
da biraz dinleneyim! G lm ekten kasklarm patlayacak!
M oisey Moiseyi kahkahalar arasnda bir yandan konu
maya alyor, bir yandan da kukuyla Salam ona bakyordu.
Beriki balangtaki duruunu hi bozmaml, yzndeki garip
glm sem e donup kalm gibiydi. G lm sem esine, m eydan o-
kuyan baklarna baklrsa evresindeki insanlar kmsedii,
onlardan nefret ellii aka belliydi. Fakat onun bu tavrlar,
ty yolunmu duruuyla ylesine elikiliydi ki, Y cgoruka,
bir an onun maskaralk etm ek, konuklar elendirm ek iin
byle tuhaf tavrlar takndn dnd.
Konum adan ard ardna all bardak ay ien Kuzmiov al
tnc bardaktan sonra nn temizledi, arabann altnda yalar
ken bann altna koyduu torbay ald, ban zd, ters e
virip iindekileri masann stne silkeledi. T orbadan masaya
banknot desteleri sald.
Hadi, P e d e r Kristof or, vaktimiz varken yne verecei
miz paray sayp ayralm.
Moisey Moscyi paralar grnce utanarak kalkt, baka
larnn gizlerine renm ekten kanan terbiyeli bir insan tav
ryla ayak ularna basarak, kollarn iki yana ap kendini den
geleyerek odadan sessizce kt gitti. Salam on yerinde kalmt.
P eder Kristofor:
Bir rublelik destelerde ka banknot var? diye sordu.
Elli... rublelikler doksanlar, yirmi be ve yz ruble
likler biner ruble olarak deslelenm ilir. V arlam ov iin yedi bin
sekiz yz ruble sayn. Ben de G useviin parasn ayracam.
Sakn yanl saymayn!
Yegoruka bunca paray birarada hi grmemiti. M asa
daki para pek ok olmalyd, nk P ed er K risloforun V arla
mov iin ayrd para geriye kalan ynla karlatrlnca k
ck kalyordu. Belki baka bir zaman olsa bu kadar parayla
ka simit, pasla, hahal rek alabileceini dnrd. Fakal
imdi paralara aknlk duymadan, kaytszca bakyor; para y
nndan burnuna alnan gaz ya ve rk elma kokusundan
baka bir ey hissetmiyordu. Arabayla yapt sarsc yolculuk
tan sonra yorulmu, bitkin dmt; braksalar bir gzel uyur
du. Ba nne dyor, gzkapaklar yayor, dnceleri ip
lik iplik birbirine dolayordu. Elinden gelse byk bir ilekle
ban masann stne koyar, masada, lambann aydnlnda
kpr kpr oynayan parm aklar grm em ek iin gzlerini kapar,
geveyen, karan dncelerinin daha da karmasna raz o-
lurdu. Uyumamaya altka lambann alevi, ay bardaklar,
para sayan parm aklar atallayor; oday dolduran rk elma
kokusu daha pis, daha dayanlmaz bir hal alyordu.
P ed er K rislofor glmseyerek:
Ah, para para! dedi. Bamzn belas! Gveyim M ihaylo
imdi tatl lall uyuyor, dnde kendisine byle bir yn para
getireceimi gryorlar.
Bana kalrsa M ihaylo Timofcyevi cieri be para etm e
zin biri. Kafas byle eylere hi almyor. Oysa siz onun gibi
deilsiniz, alveri ilerine aklnz eriyor. D aha nce de syle
diim gibi, ynnz bana brakp geri dnm ek islerseniz, al
dnz fiyattan yarm ruble fazlasn seve seve veririm. Bunu da
size kar duyduum saygdan lr yapyorum...
Peder K rislofor iini ekli:
T eekkr ederim , Ivan Ivan. Bizim iyiliimizi dn
dm z anlyorum. A m a siz de biliyorsunuz ki, mal benim
deil, bu konuda bir ey syleyemem...
Moisey Moiseyi gene parm ak ularna basarak usul usul
ieri girdi, terbiyelilik gerei para ynna bakmam aya ala
rak Y egorukaya sokuldu, arkasndan gmleini yavaa ek
ti.
Gel, beyzadem, ieri gidelim. Sana yle gzel bir ay
gstereceim ki, baylacaksn! Kzgn m kzgn, korkun bir ay
bu! Uuuh!
M asada pinekleyen Y egoruka kalkt, ayya bakm ak iin
M oisey M oiseyiin arkasndan yrd. G zleri henz karan
la iyice almamt ki, sasm, ekimsi bir kokunun burun di
reini szlatt ul ak bir odaya girdiini anlad. Bu koku byk
odaya, evin her yerine buradan yaylyor olmalyd. Kk o d a
nn yars, yadal bir yorgan rtlm byk bir karyolayla, -
br yars ise, kom odinle ve sar kolal elekliklerden balayp
ocuk pantolonlar, asklaryla bilen bir paavra ynyla dol
durulm utu. Kom odinin stnde bir ya kandili yanyordu.
Y egoruka sz edilen korkun ay yerine, entarisinin be
nekleri krmz, salar dank, iriyar, ok iman bir Yahudi
kadnyla karlat. Kadn, kom odin ile karyola arasndaki dar
bolukla glkle kmldanyor, dii aryormu gibi uzun inil
tiler, ahlar koyveriyordu. Y egorukay grnce alamakl bir
yz laknd, uzun uzun iini ekli, daha n e re d e bulunduunu i-
yice kestirem eyen ocuun azna bal srlm bir ekm ek di
limi tkt.
Ye, ocuum, ye. Burada annesizsin, seni doyuracak
kismeciin yok.
Y egoruka evden ayrlmadan nce tka basa yedii akide
ekerleri ve hahal reklerden sonra, yar yarya balmumu,
ar kanatlaryla kark balda fazla bir tat bulamadysa da, isle
m eye islemeye yedi. O, ekm ek dilimini inerken, Moisey M o
iseyi ile kars bakyorlar, ah ekiyorlard.
Byle nereye gidiyorsun, ocuum?
Okumaya.
A nnenin ka ocuu var?
Yalnz ben. Baka yok.
Kadn ahlarla, oflarla ban yukar kaldrd.
Zavall anne! Zavall anne! Kim bilir ne zlyor, ne a-
lyordur! Bir yl sonra biz de N aum umuzu okum aya gtrece
iz. Ah, ah!
M oisey Moiseyi iini ekti, solgun yznn derisi sinirli
sinirli gerildi.
Ah Naum, ah Naum! yle de clz ki!
Yadal yorgan kmldad, altndan, ipince boyun zerin
de, kvrck sal bir ocuk ba grnd; parldayan bir ift kara
gz m erakla Y cgorukanm yzne dikildi. Moisey Moiseyi i-
le kars ahlara, oflara ara vermeksizin kom odine yaklatlar, a-
ralarnda Y ahudice bir eyler konumaya baladlar. Moisey
Moiseyi kaln sesle, alaktan alaktan konuuyordu; onun ko
numas genellikle ard arkas kesilmeyen gal gallara srp
gidiyordu. Kars ise ona tiz hindi sesiyle karlk veriyor, tu
tu eidinden bir eyler karyordu. O nlar byle karlkl da-
nadursunlar, kirli yorgann altndan incecik boyunlu ikinci bir
kvrck ba, sonra ncs, drdncs gzkt. Yegoru-
kann zengin bir hayal gc olsayd, yorgann altnda yz bal
bir devin yattn dnebilirdi.
Gal gal gal, diyordu M oisey Moiseyi.
Tu tu tu, diye karlk veriyordu kars da.
Bu uzun sreli danma, kadnn ahlar, oflarla komodine
yanamas, oradan ald yeil bir apulu zp, iinden yrek
biiminde, avdar unundan yaplm, iri bir rek karmasyla
son buldu. Kadn rei Y egorukaya verirken:
Al, ocuum, dedi. imdi anneciinin yannda deilsin,
sana tatl eyler v erecek kimsen yok.
Y egoruka rei cebine soktu, geri geri yryerek oda
dan dar kt; artk, ev sahiplerinin iinde yaad sasm,
eki havay daha f azla soluyacak gc kalmamt. Byk odaya
dnnce sedire rahata oturdu, kafasna en dnceleri
kendi haline brakt.
Kuzmiov para saymay yeni bilirmi, desteleri gerisin ge
riye torbaya dolduruyordu. H areketlerine baklrsa paralara
kar son de re c e umursamazd, nk kl sprnts lkl-
ryormu gibi banknot destelerini alp alp sokuyordu kirli to r
baya.
Peder Krislofor, Salam onla konum aya dalmt. Tam es
nedii srada aznda istavroz kararak sordu:
Syle bakalm, H azrcli Sleyman, iler nasl gidiyor?
Salam on yanl verm eden nce sanki iledii bir suu ima c-
diyorlarm gibi kukulu kukulu bakl.
Hangi ilerden sz ediyorsunuz?
G enel olarak canm!.. N eler yaptn, nasl vakil geir
diini soruyorum .
Salam on om uz silkti, yan l verecei yerde o da bir soru sor
du:
N e mi yapyorum? H erkes ne yapyorsa... G ryorsu
nuz, uaklk ediyorum. Aabeyimin uaym ben. Aabeyim
han yolcularnn, yolcular V arlam ovun uadr; eer on mil
yonum olsayd V arlam ov da benim uam olurdu.
D ur hele! V arlam ov senin nereden uan oluyormu?
Bunu anlamayacak ne var? Fazladan birka m etelik ka
zanmak iin pis bir ftn elini pm eyecek bey ya da milyoner
yoktur da ondan. imdi ben pis bir ftm, dilenciyim; herkes
uralm a kpee bakar gibi bakyor. Am a cebim para dolu ol
sayd o Varlam ov dediiniz adam, M oiseyin sizin nnzde
yapt gibi, kvr kvr dnerdi nm de.
P eder K rislofor ile Kuzmiov bakllar. Salam onun ne
dem ek islediini anlamamlard. Kuzmiov seri baklarn Sa
lam onun yzne dikerek sordu:
Nasl olur da senin gibi bir aplal, V arlam ovla kendini
bir lular?
Salam on da karsndakilcri dik dik szd.
M erak etm eyin, kendim i V arlam ovla bir lulacak denli
aplal deilim. Kendisi soyca R u stur ama ruha pis bir fttan
fark yoktur. Adam n var-you para, tek dncesi kazan na
sl salanr... Oysa ben paralarm sobadayakverdim . N e p a ra -
pul isterim, ne toprak, ne koyun, ne de nm den geerlerken
benden ekinip apka karmalarn... D em ek oluyor ki, sizin
V arlam ovunuzdan daha akllym ve insana daha ok benziyo
rum.
A radan bir sre daha geince Y cgoruka, uykusunun o r
tasnda, Salam onun nefretten tkanm, ksk, bouk sesiyle,
peltek peltek, Y ahudilcrdcn, Y ahudi yaamndan szelliini i-
illi. nceleri tem iz bir R usayla konuuyordu, ama kendisini
anlatt yklerin havasna kaptrdka, panayrlardaki Y ahu
di taklitilerin bozuk ivesiyle konumaya balad.
O nun konumas Peder K risloforun houna gitmedii i-
cin:
D ur bir dakika, dedi. M adem dinini beenmiyorsun, h e
m en deitir. D inle alay etm ek gnahtr, dinini kmseyen,
en aalk adamdr.
Bu sefer Salanon, pederin szn kabaca kesti:
Benim n e dem ek islediimi anlam yorsunuz ki! Ben ne
diyorum, siz n e anlyorsunuz!..
P e d e r Krislofor iini ekti.
Anladm kadaryla sen aptaln birisin. Sana elim den
geldiince t verm eye alyorum, sen gene kendi bildiini
okuyorsun. Yal bir kii olduum iin yava yava konuuyo
rum. Ya sen ne yapyorsun! Gulu gulu gulu diye stm e yr
yorsun. T u h af adamsn dorusu...
O srada Moiscyi ieri girdi. A dam nce Salam ona, sonra
konuklara bakt, yznn derisi yeniden sinirli sinirli titredi.
Bir ara uyanan Y cgoruka ban kaldrp evresine baknd.
Salam on un ona dnk yzne vuran lgn lamba uzun
burnunun glgesini sol yanana drm t. G en Y ahudi
nin yar glgeli yzndeki km seyen glmseme, gzlerinin
alayc, l l baklar, cakal tavrlar, btn bunlarn yannda
ty yolunmu ku grn, Y egorukann uykulu gzlerin
de atallaarak birbirine kart. Salam on o anda hir panayr
m askaras deildi artk, ocuklarn dlerine giren cinlere ben
ziyordu.
P eder K ristofor glm seyerek konum asn srdrd:
Sizinki iyice akln oynatm, M oisey Moiseyi. Tanr
yardmcsnz olsun. E n iyisi bunu evlendirin ya da bir ie yer
letirin. insana benzeyen bir yan kalmam.
Kuzmiov fkeyle som urtuyordu. Moiseyi, kardeine,
konuklara bir daha baktktan sonra kardeine serte kt:
Salamon, k dar. k diyorum sana!
Bu kmann ardndan Y ahudice bir eyler daha ekledi.
Salam on giderken kesik kesik glmsyordu.
M oisey Moiseyi yznde bir korkuyla P eder K ristofora
dnd:
Ne oldu? B ir ey mi geli aranzda?
O na yant, Kuzmiov verdi:
Kim olduunu unutuyor, kaba herif! Kendisini bir ey
sanyor!
M oisey M oiseyi telaa kapld, ellerini korkuyla rpmaya
balad.
Byle olacam biliyordum. Ah, aman Tanrm , aman
Tanrm ! Sizz onun kusuruna bakmayn, kzmayn ona, ne olur!
Kardeim in patavatszln ho grn! N edir benim ektikle
rim bu heriften! z kardeim dir ama zntsnden baka bir
eyini grmedim. Z a te n biliyorsunuz, biraz eydir...
M oisey Moiseyi byle diyerek parman alnnn n n d e
evirdi.
Akldan noksandr yani... M ahvetti kendini. O n u ne ya
pacam bilemiyorum. Kimseyle badamyor, kimseyi sevip
saymyor, kimseden korkm uyor. H erkesle alay elliini, neler
samaladn, herkese sen dediini kendiniz grdnz. I-
nanmayacaksnz, bir gn hana Varlam ov gelmiti; Salam on o-
nun yannda neler yumurtladysa, adam kamsn hem bana,
hem terbiyesiz kardeim e yaptrd. Peki, ama neden bana?
Benim ne suum vard? Tanr onun akln bandan aldyasa,
bunda benim suum ne?..
A radan be-o n dakika gemiti. M oisey Moiseyi hl sz
lanyor, kardeini ekitiriyordu.
G eceleri uyku tnek bilmez, hep dnr, dnr... Ne
dndn T an rdan baka kimse bilmez. G ece yars yan
na gidersin, kzar alayl alayl gler. B enden de holanm az. Bari
sevdii, istedii bir ey olsa! N erdee?.. Babacm lrken ona
da, bana da all biner ruble braktyd. Ben kendim e bir han al
dm, evlendim, oluk ocua kartm. Ama bizimkisi paralar
sobaya att. Y azk deil mi? Para yaklr m hi? M adem senin
iine yaramyormu, ver bana! Paray yakm ak da ne oluyor?
O srada odann kaps czrdad, dem enin tahtas birinin
adm larndan titredi. Y ar uyku arasnda hafif bir rzgrn y
zn okadn hissetti Yegoruka. Sanki kocam an kanatlar
n aarak uan kara bir kuun gelip yanna konduunu sand,
birden gzlerini at. Days, para torbas elinde, gitmeye hazr,
sedirin yannda duruyordu. P eder K ristofor geni kenarl silin
dirini elinde tutarken selam verircesine eiliyor; yzne pek
yaraan o yumuak, sevecen glle deil, saygl, zoraki bir g
lmsemeyle srtyordu. M oisey M oiseyi ise, sanki paraya
blnm de bedeninin dalp para halinde yere dm esi
ni nlem ek iin kollaryla dengeyi salamaya alyor gibiydi.
Odaya geri gelmi bulunan Salam ondan baka herkes gergin
bir bekleyi ierisindeydi. G en Yahudi h er zam anki gibi u-
m ursamazd; bir kede kollarn aprazlam dururken, y
znde ayn km seyen, arpk glm sem e vard.
P ed er K ristoforu da, Kuzmiovu da gze grm eyen, e
blnp paralanm am ak iin kollaryla dengesini salamaya
alan Moisey Moiseyi ylk bir glckle:
Bizi balayn, hanm efendi, size gre odam z yok, diye
inledi. Basit insanlarz biz, hanm z temiz deildir.
Y egoruka gzlerini ovuturdu. Odann ortasnda hasr
apkal, siyah giysili, tom bul ve gzel bir kadn, g erek bir ha
nm efendi duruyordu. K adnn yz izgilerini iyice incelem eye
frsat bulam ayan Y egorukann aklna nedense gndzleyin
tepede grd, tek bana duran, ince, uzun kavak aac gel
di.
Kadn:
Bugn buradan V arlam ov geti mi? diye sordu.
M oisey M oiseyi ylt, saygyla eildi.
H anm efendi hazretleri, gelm ediler bugn.
E er yarn urayacak olursa beni grmesini syleyiniz.
O lur mu?
Y egoruka hi beklem edii bir srada, yznden bir kar
tede, anszn, siyah kadife kalar, iri iri bal rengi gzler, tom
bul yanaklar ve bu yanaklar gne saarcasna tatl tatl g
lm serken ukurlaan bir ift gamze grd. Mis gibi bir koku
geldi burnuna.
N c e k e r ocuk, dedi yabanc kadn. Kimin olu bu? Ka-
zimir Mihaylovi, bakn, ne olaanst bir ey! N e de gzel u-
yuyor? A m an, tatlm benim!
Kadn eilerek Y egorukann yanana bir pck kon
durdu, Yegoruka, uyuyormu ss vererek gzlerini yumdu,
glmsedi. O srada kap yeniden gcrdad, telal ayak sesleri
duyuldu, birilcri girip kt.
Birisi, herhalde D cniska olacak, gelip Y egorukay ayaa
kaldrd, elinden u tutp dar doru ekti. Yegoruka sendele
yerek yrrken gzlerini aralad, kendisini pen siyah giysili
kadn bir daha grd. Kadn, odann ortasnda dikilirken Ye-
gorukaya bakyor, ban dosta sallyordu. Y egoruka kapya
iyice yaklat srada kadnn yannda, apkasn bana smsk
geirmi, tozluklu. yakkl, dolgun vcutlu, esm er bir adam
grd. G zel kadnn yol arkada olmalyd bu.
Avludan durrr diye sesler geliyordu.
Admn eikten dar atarken, Y egoruka avluda bir ift yaz
atn ektii lks bir kupa arabasnn durduunu grd. nifor
mal, eli kaml bir uak oturuyordu src yerinde. H andan
ayrlan P e d e r K ristoforu, Kuzmiovu, Y egorukay yalnz Sa-
lamon uurlam aya kt. G en adam n yz kahkaha atm ak -
zercymi gibi gergin duruyordu. K onuklar gittikten sonra arka
larndan rahata alay etm ek iin bir an nce ekip gitmelerini
gzlyordu sanki.
Brikaya binerlerken P e d e r K ristolo r saygyla fsldad:
K ontes Dranistkaya!
K ontesle karlamalarnn etkisi ne derece byk olm a
lyd ki, D eniska bile, araba, versta yol aldktan, han yerine
gerilerde snk bir k kaldktan sonra doru allara krbacn
sallayp, neeyle haykrmay gze alabildi.

IV

Salam onun adam yerine koymad. K ontes D ranilskaya-


mn bile arayp sorduu bu gizemli, bu ele gemez Varlam ov
kimdi acaba? Arabann nne, D cniskannyan bana oturan
Y cgoruka her eyden nce bunu dnd. H akknda ok ey
ler iittii, ad sk sk anlan bu adam bir kcrccik grmemiti,
ama onu gzlerinin nnde birok kez canlandrm aya alm
t. O nunla ilgili olarak bildii eyler; 200-300 dnm lk arazisi
ile yz bin baa yakn koyunu ve p ek ok paras olduu, durm a
dan dolat iin arand zam an kolay kolay bulunamadyd.
Y cgoruka evde daysndan. K ontes Dranistkaya hakkn
da da ok eyler renm iti. O nun da 200-300 dnm lk ara
zisi, koyun srleri, tavlas ve ok paras vard. Fakat o, V arla
mov gibi durm adan dolamaz; onu arayanlarn kolayca bula
caklar, ii gerei birok kez onu grm eye giden Ivan Ivann
vgyle szn ettii, bir ei daha bulunm az iftliinden pek
dar kmazd. A nlatlanlara baklrsa, duvarlarnda L eh kral
larnn portreleri asl bulunan kontesin konann byk salo
nunda sivri kaya biiminde bir saat varm. Kayann zerinde
gzleri prlanta kakmal, altndan bir at duruyorm u; ata ise, sa
at aldka elindeki klc sa a - sola sallayan, altndan bir svari
binmekteym i. te bu zengin kontes, ylda iki kez, il snrlar i-
indeki tm to p rak aalarn, btn devlet m em urlarn ar
d, bu arada Varlam ovun da katld grkem li balolar verir
mi. K onuklara gm sem averlerde ay kaynatlr, kn o rta
snda bulunup getirilen ahududu, ilek cinsinden esiz yiyecek
ler sunulur, baloya gelenler gece-gndz alan mzik eliin
de dans eder, elenirlerm i.
Y egoruka, kontesin yzn, tatl glm sem esini anm sa
d: Ne gzel kadn! diye dnd.
Kuzm iovun da aklnda hep kontes olmalyd, nk ara
ba iki versla daha yol aldktan sonra:
u Kazimir Mihoylavi, kadn soyup soana eviriyor,
dedi. A nm sar msnz, birka yl nce kontesten yn almtm.
te, yalnz bu alveriten bin ruble kazancm oldu.
P eder Kristofor:
Bir Polonyaldan baka ne beklenir? karln verdi.
D erdi yok kadnn. G en olduu iin ok toy. Kal asnda
kavak yelleri esiyor.
Y egorukann dnceleri hep V arlam ovla, K ontes D ra-
nitskaya ile, zellikle bu kincisiyle doluydu. Uykulu zihni ola
an eyler zerinde durm ak istemiyor, aklna byle eyler g e
lince dum anlanp karyordu. O anda kafasn kurcalayan d
nceler, kendiliinden geliverip, kafasn silkeleyince de d u
man iz brakm adan dalan, m asalm s,dm s konularla ilgi
liydi. O srada evresindegrdeylerde olaanst zellik
ler tayordu. Sa yanda, rknt verici, akl almaz gizler sakl-
yorm u gibi ykselen, kara kara tep eler vard. Sol yanda, ufkun
stndeki gkyz eridi boylu boyunca krmz renge b r n
mt; bu kzlln uzaklarda kan bir yangndan m, yoksa
domaya hazrlanan aydan m yansdn anlam ak gt. E n
ginler sanki gndzm gibi gzkyordu, fakat akam pusu
nun glgeledii hafif m orluklar kaybolmu, b tn bozkr, M o-
isey M oiseyiin ocuklarnn yorgan altna saklanm alar gibi,
lo bir sis altna gizlenmiti.
Tem m uz gecelerinde bldrcnlar, alkular tmez, o r
man vadilerinde blbller akmaz, yaam doludur. G ne ba
tar batm az gndzki eziyetler unutulm u, boucu scan ek
tirdikleri balanm gibi, ince bir sis doay kaplar, engin boz
kr geni gsyle hafif hafif solur. Karanlkta prsm l
gzkmeyen otlar arasndan gndzleyin iitilmeyen akrak,
gr sesli bir am ata ykselir. trtlar, slklar, crltlar, bozkr
baslar, tenorlar, sopranolar birbirine karr; akna kendini
zi kaptrp iyi eyle anmsayacanz, hznlenip duygulanaca
nz kesintisiz, tekdze bir curcuna oluur. Bu gzlerinize uy
ku arlnn ktn hissedersiniz, bir ara, anszn, uyum a
m bir kuun kesik kesik lklar ya da aknla kaplan bi
rinin Aaa! diye barmasn andran belirsiz bir ses alnr ku
lanza; sonra uyku yava yava gzkapaklarnz kavuturur.
allklarn bulunduu dere bklerinin yanndan geerken,
bozkrda yaayanlarn splyu!1 diye seslenir; bir bakas sanki
kahkahayla gler, ardndan kaprisli bir alay tutturur. Bay
kutur bu. Bu yaratklarn kime seslendiklerini, onlar kimin
dinlediini Tanr bilir; fakat alaylarnda, lklarnda insana
hzn v eren bir szlan vardr. D rt bir yanda kurum u ot, ge
am krpe iek kokar; bu kokular keskin, i bayltc d erece
de tatl, kimi zaman da taptazedir.
Sis arasndan her ey grlr, fakat cisimlerin biim ve
renkleri tam olarak seilemez. Gidersiniz, gidersiniz, birden
yolun kysnda keie benzeyen bir karaltnn dimdik ayakta
durduunu grrsnz. Sakn yol kesen bir haydut olmasn
bu? Siz ilerledike karalt da yaklar, byr, arabanzla ayn hi
zaya gelir; o zaman haydut sandnz eyin yol kysnda dikilen
bir al ya da kaya paras olduunu anlarsnz. Byle kmll-

1 Splyu: Uyuyorum. Bu ses benzerliinden dolay byle baran kulara spl-


yuk ad verilmi. (. N.)
sz, birilerini gzleyen karaltlar tepelerde dururlar, tm sekler
de saklanrlar, yabani otlarn arasna gizlenirler; bunlarn hepsi
de insana benzer, kuku uyandrr.
A y dounca, gece solgun, donuk bir aydnla brnr, sis
ortadan kalkm gibidir. Hava saydam, taze ve lktr. H er yer
aka gzkr, hatta yol kenarndaki o l saplarn bile sem ek
olanakldr. T a uzaklardan kayalar, talan, allar, hayvan ka-
fataslarn grrsnz. K ara giysili keie benzeyen karaltlar
gecenin parlak fonunda daha belirgin, buna karlk daha so
m urtkandr. T ekdze bcek curcunas arasnda uykusu kaan,
sayklayan ku sesleri, binlerinin akn A aalan daha ak-
seik iitilir. Dzlk yerlerde, gkyzndeki bulutlar benzeri
geni glgeler dolar. Bu glgeler uzaklarda st ste ylp
ykselerek bulank, dsel biimlere girer... Bunlara baktka
korku basar insann yreini. Banz kaldrp zerinde tek bu-
lutuk. ufack bir leke bile bulunm ayan saysz yldzlarn ser-
pitirildii donuk yeil gkyzne bakarsnz ve lk havann ni
in durgun, doann niin kmltsz, kula kirite bekler du r
duunu anlarsnz: Yeriyle, gyle tm doa byk bir kor
ku iindedir, bir an olsun yaam dan kopm ak istem em ektedir.
G kyznn eriilmez derinlii, usuz-bucakszl konu
sunda yalnz engin denizlerde, bir de gece ay kl bozkrlarda
fikir sahibi olunabilir. Byle zamanlarda gkyz rknt v e
ricidir, gzeldir, okaycdr, insan byleyerek kendine eker,
okamas ba dndrr.
Saatlerce ilerlersiniz... Y olunuza, suskun, yal bir tepe; ki
min, ne zaman diktiine akl erdirem ediiniz bir kilom etre ta
kar. Bir gece kuu anszn prr diye havalanr; rpertiyle
birlikte hatrnza bozkr sylenceleri, bir zam anlar yollarda
dinlediiniz ykler, ocukluunuzda kyl dadnzn anlatt
masallar, o anda hayal gcnzle canlandrabileceiniz h e r ey
gelir. te o zaman bceklerin curcunasnda, kuku verici k a
ralt ve tm seklerde, mavi gkyznde, hlyal ay nda, ge
ce kuunun anszn uuunda, grp iitebildiiniz h er eyde
genliin, gzelliin grkem ini, doadaki canllarn geliip ser
pilme zlemini, yaama kar duyduklar doyumsuz tutkuyu, ta
derinden sezerseniz; anayurdun bu kat yrekli ama gzel par
asna, bozkra kar iinizde bir yaknlk duyarsnz, gece ku
uyla birlikte sizin de havalanp uasnz gelir. Gzelliin gr
keminde, doann bu cokulu m utluluunda bozkrn gene de
bir eylerin zlem ini ektiini, bir tedirginlik duyduunu hisse
dersiniz.
Bozkr, yalnzlnn bilincinde gibidir, sanki zenginlii, il
ham gc kimsenin iine yaramad, kimse arklarda bu n ite
liklerini yceltmedii iin kendini bo yere harcadna inan
m aktadr. Bceklerin canl curcunas arasnda onun zlemle
yanan um utsuz arsn iitirsiniz; Bir ozan, ne olur bir o-
zan! diye seslenir gibidir.
Durrr! Selam Panteley! ler iyi gidiyor mu?
ok kr, van van.
H ey ocuklar, V arlam ovu grm ediniz mi?
Hayr, rastlam adk ona.
Y egoruka uyand, gzlerini at. Brika yolun ortasnda
duruyordu. lerde, sada art arda dizilmi uzun bir araba ker
van gzkyor, birtakm adam lar arabalarn yresinde gidip
geliyorlard. zerlerinde byk yn denkleri bulunduundan
arabalarn hepsi de son derece yksek ve kabark, allar ise u-
fack ufack, ksa bacakl grnyordu.
Kuzmiov:
Anlaldna gre doruca M alakova gideceiz, dedi.
Hanc ft, V arlam ovun M alakovda geceleyeceini sylyor
du. Sizlere iyi yolculuklar dileyelim. Hoa kaln, aalar!
Birka arabac birden karlk verdi:
G le gle, Ivan ivan!
Kuzmiov birden canland.
Ha, ocuklar, bizim k d e alr msnz yannza?
Y ollarda bizimle bouna yorulmasn. Panteley, denklerden bi
rine o turtuver unu! Sizinle birlikte yava yava gitsin. Biz ar-
kanzdan yetiiriz. Yegor, hadi git! Korkm a, bir ey olmaz.
Y egoruka arabann nnden indi. Yaklat arabalarn
yannda birka el onu smsk yakalad, yukar doru kaldrd;
iyden hafife slanm, yum uack, kocam an bir eyin stne
otu rttu . ocuk kendini birden ge yaklam, yerden ise uzak
lam hissetti.
D eniska aadan, uzaktan gelen bir sesle baryordu:
Hey, paltonu unuttun. Alsana unu da!
knyla birlikle frlatlan palto yanna dt. O anda uyu
m aktan baka bir ey dnm eyen Y egoruka kn hem en ba
nn altna koydu, paltoyla rtnd, bacaklarn boylu boyunca
uzatt, iyin verdii serinlikten rperip bzerek keyifle g
lmsedi.
Aadan D cniskann yle bard duyuluyordu:
Bakn arkadalar, bizim delikanly gcendireyim d em e
yin!
Kuzmiov da:
Eh, hoa kaln aalar! dedi. Y olunuz ak olsun. G re
yim sizi, olana iyi bakn!
G znz arkada kalmasn, Ivan Ivan!
D eniska atlar haylad, khne brika, gcrtlar kopararak
yrd. Fakat yoldan deil de yana doru gittiler. Yegoruka
byk bir sessizlik iinde, daysnn arabasnn uzaklatn, ar
kaya bal kovann gittike azalan tngrtlar kardn iiti
yordu.
D u ran araba kervannn nnden de biri bard:
Kiryuha, hadi, sr arabay!
E n ndeki araba gcrtlar koyverdi, onun ardndan kinci
si, ncs... Y egoruka, tepesinde uzand arabann gcr
dayarak sarsld hissetti. Btn kervan yola koyulmutu. Y e
goruka balyalar saran sicime tutundu, bir daha keyifle glm
sedi, cebindeki rei dzeltti; evde, yatanda uyuyormu gibi
rah a t bir uykuya dald.
G zlerini at zaman gne douyordu. T e p e le rd en biri
gnein nne gerilmi, yeryzn aydnla bomaya hazrla
nan klar tutm aya alyor gibiydi. Ama d rt bir yana k
pskren gne uzun nlarn saa-sola uzatyor, ufku parlak
yaldzyla boyuyordu. Bir gn nce gnei hep ensesinde hisse
den Y egoruka, onun bugn solundan doduunu grnce o-
nun dou yerini niin deitirdiini anlayamad. Z aten evre
sindeki grnt de deimiti. T epecikler yol olmu, gz alabil
diine uzanan, tekdze yank rengiyle insann iine sknt ve
ren, dm dz bir ova bu yayvan tepelerin yerini almt. u rad a-
burada ufak tm sekikler gze arpyor, bunlarn stlerinde i-
se bir gn nceki saksaanlar uuyordu. le uzakta bir kyn
an kulesi ile beyaz beyaz evleri gzkt. Pazar gn dolaysy
la evlerinde oturan UkraynalIlar tatilde bol bol yiyecekleri ye
m ekleri piiriyor olmalydlar. Bu, her evin bacasndan kan,
sonra kyn stnde saydam bir rt gibi toplanan toz dum an
lardan anlalyordu. Evlerin arasndaki boluklardan bakln
ca, kilisenin arkasndan gms bir rman getii, rm ak uf
ka doru yaklatka puslar iinde gzden silindii grlyor
du. Btn bunlar arasnda bir gn nceki grntlere en az
benzerlii olan ey yoldu. Burada bozkrn barndan geen
yol, genilii, dzgnl, bozkr boydan boya ayla masal
kahram anlarnn getikleri yollar andryordu. G e r ek te n de
3 0 -4 0 sa je n 1 geniliindeki, arabalarn gide^gele kerttii,
tozla kapl, koyu renkli yoldan bir zam anlar Ilya M urcom els,
H aydut Solovey gibi devlerin, masal kahram anlarnn gelip
gemediini, kheylan atlarn bu yollar iri nallaryla ezm edi
ini dnm em ek zordu. Y egoruka eilip aaya bakt ve
kutsal tarihtaki resim lerde grd arabalar cinsinden alt ta
ne heybetli sava arabasn hem en yannda yryor o larak d
nd. H er bir arabaya altar yabanl at koulmutu; dev teker
lerden kan tozlar gklere ykseliyor, atlarn yannda, ancak
dlerde Taslanabilecek trden, masals adamlar, geni admlar

1 Sajen: 2,13 m. (. N.)


la yryorlard. E er destanlarda yaayan bu kahram anlar, at
lar ve arabalaryla birlikle bugn de var olsalard, bu engin
bozkrda, bu geni yola ylesine yararlard ki!
Y olun sanda iki telli telgraf direkleri dizilmiti. D irekler
gitgide klerek kyn yresindeki yeillikler, evcikler yak
nnda gzden yitiyor, sonra yeniden ortaya karak topraa
saplanm minicik kurunkalem ler biiminde m or enginliklere
doru uzayp gidiyordu. T ellerde sralanm atm acalar, bozdo
anlar, kargalar yoldan geip giden araba kervanna kaytszca
bakyorlard.
A rabalardan sonuncusunda yalan Y cgorukann btn a-
rabalar grm esi bylece kolaylam oluyordu. Yirmi kadar a-
rab a vard kervanda, h er arabaya bir src verilmiti. Yc-
gorukann bindii sonuncusunun banda Peder K rislofor gi
bi ksa boylu, sska, fakat gne yan yznn tasal, sert an
latmyla ona hi benzem eyen, sakall bir ihtiyar vard. Bu ihti
yarck belki de aslnda ciddi, sert yzl biri deildi, ama kzar
m gzkapaklar, uzun sivri burnu istese de istemese de yz
ne ciddi eyler dnm eye alkn, sert bir adam anlatm veri
yordu. Bu ihtiyar da bana, P ed er K ristoforunki gibi geni k e
narl, fakat soylu kiilerin giydii cinslen deil de, halktan tip
lerin giydii cinsten k e e bir silindir, silindirden ok kesik ko
niye benzeyen bir apka geirmiti. Ayaklar plakt. A rabas
nn banda giderken birok kez donm a tehlikesiyle karlat
souk k gnlerinden kalma bir alkanlktan dolay ellerini
kalalarna, ayaklarn da yere vuruyordu. htiyar, Y cgoruka-
nn uyandn fark edince souklan titreyen sesiyle unlar
syledi:
E, delikanlm , uyandn m? van vann olu mu o lu
yorsun?
Hayr, yeeniyim.
D em ek yeeni oluyorsun... B en de izmelerimi kar
dm da, yalnayak zplayp duruyorum ite... Ayaklarm hasta
lkl, bir zam anlar tm tm , onun iin izmesiz daha rahat
yrnyor. Ayaklarm rahat ediyor, delikanlm... izmesiz iyi...
Yeenisin dem ek ki... yi adamdr, tanrm . Tanr m rler v er
sin... Bir ktln grmedim... Dayndan, van Ivantan
sz ediyorum ... M alakova gitmesi gerekiyormu... Tanrm , sen
bizlcri esirge!..
Yal adam sanki hava ok soukmu da soluk alm ada g
lk ekiyorm u gibi, szlerine ara vererek , azn fazla am a
dan konuuyordu. Belki d e dudaklarnn uyumasndan olacak,
dudak nszlerini (sessizlerini) lam karamyor, bir syledii
ni bir daha syleyerek kekeliyorm u izlenimi veriyordu.
ki araba ilerde uzun kzl pallolu, kasketli, ayaklarnda k
sa konlu izm eler bulunan, eli krbat bir adam yrm ekley
di. Ya krk ya var, ya yoklu, ilk bakla fazla yal gsterm iyor
du. Adam bir ara geriye dnnce, Y cgoruka, seyrek kei sa
kall, sa gznn altnda snger gibi bir ilik bulunan, uzun,
krmz bir yz grd. Bu irkin ilen baka adamn hem en g
ze arpvercn bir zellii daha vard: Krbac sol eliyle tutuyor,
sa elini ise, sanki koro yneliyormu gibi, saa-sola sallayp
duruyordu. Kimi zaman krbac kolluunun altna kstryor, o
zaman da iki kolunu birden sallamaya balayarak, kendi kendi
n e bir eyler m rldanyordu.
O nu izleyen arabac, tahta gibi dz srt, fazlaca dk o-
muzlar ile sivri, uzun bir insan grnts veriyordu. Sanki as
kerlik eitimi yapyorm u ya da oklava yutmu gibi dik yryor,
sallanm ayan kollar iki yannda sopa gibi sarkyordu. O nun
byle gvdesini dik tu tu p , dizlerini krm adan, adm larn elin
den geldiince geni atarak yrdn grenler, adamcaz
tahtadan yaplm oyuncak bir askere benzetebilirdi. Yegoru-
kann yaknndaki yal src ile gznn all urlu arabac iki
adm atarlarken beriki yalnzca te k adm atyor, bundan tr
onlara gre daha yava yryerek geride kalm izlenimi veri
yordu. Yz enesinin altndan bir sargyla balanmt, ban
da kei klah cinsinden bir apka vard. Bol alvarnn stne
krk yamal bir Ukraynal gmlei giymi, ayaklarna da dolak
sarmt.
Y egoruka daha ilerki arabaclar seem iyordu. Y zko
yun yatp denkle bulduu bir delie parm an soktu, eline ge
en yn parasn kvrarak ip yapt. A rabann dibinde yryen
ihtiyar, yznn duruundan sanld gibi sert biri kmad; a
zn bir kez amt ya, arlk kapatm ak bilmiyordu. Ayaklarm
hep y e re vurarak yrrken:
Ee, nereye gidiyorsun bakalm? diye sordu.
Okum aya gidiyorum.
Okum aya m? Eh, hadi bakalm, M eryem A na yardm
cn olsun. yle ya. bir akl iyi, iki akl daha iyi. Tanr, kullarn
dan kimine tek akl, kimine iki, kimine de tane birden verir...
H em de tane birden... Bunlardan biri doarken aldn akl,
biri okum aktan, biri de yaarken grp kazandn akl... ile
yavrum, akl birden kazanana ne mutlu! Byle insanlara d e
il yaamak, lm ek bile kolay gelir. Ya, lmek bile... Nasl olsa
bir gn hepim iz leceiz...
htiyar alnn kad, ban kaldrp kzarm gzlerle Y e
goruka ya bakt.
Slavyanoscrbsk kasabas aalarndan M aksim Nikolayi
bldr olunu okum aya gtrdyd. D elikanlnn kafas bilim
almaya yeterli mi, orasn bilmem ama iyi ocuktur dorusu...
Ne yalan syleyeyim, bir ktln grmedim. A ilece iyi in
sanlardr hepsi de. Y a ile, bu delikanly okusun diye
kente gnderdiler. D em ek oluyor ki, Slavyanoserbskle bi
lim v erecek okul yokmu, o yzden k en te gnderm iler, iyi
dir, iyidir. G itti de kt m yapt? Kasabada kk rtbeler i-
in basil okul varm, olann yksekrenim almasn isti
yorlarm. Olur ya, yoktur yle bir okul orada... Adn neydi
bakalm?
Y egoruka.
Y egori d e se n una. D oum gnn nisann yirmi , a
ziz Yegori P obedonosetsin adn verm iler sana.1 Benim adm
da Pantcley... Panteley Z aharov Holodov... H olodovlarda-
nz... Belki bilirsin, Kursk diye byk bir kent vardr, ite bu
kentin Tim kynde domuum. Kardelerim esnaf snfna
kaydoldular, kente yerleip kendi zanaatlaryla urayorlar.
Bense kyde kaldm. Yedi yl nce gidip grdm orasn. Eve
gittiimi sylem ek istiyorum. Kendim kyde de olurdum , ken t
le de... Anla sen canm, Time gittiimi sylyorum. kr
T an ry a o zaman hepsinin sal ycrindeydi. imdi nasllar,
bilmem... Belki lenler olmutur. A rtk lm ek zaman oklan
geldi, hepsi de yalbal insanlar. A ralarnda benden byk
leri bile var. lm sanld gibi kt deildir, gel gelelim lv-
bcsiz lmemeli insan. Tvbcsiz lm den kts yoktur. Tv-
besiz lm yalnz eytan kvrandrr. E er Tanr kalnn sana
yasak klnmamas iin tvbe edip lm ek islersen Azize Varva-
raya duan eksik etme. Balaycdr, inananlar korur. H er
kes tvbe edip yalvarsn diye Tanr ona yce kalndan yer ver
di.
Y cgorukamn, kendisini iitip iitmediinden en ufak bir
kukuya dm eyen Pantcley mrldanp duruyordu. Sesini yk
seltip alallmakszn srdrd bu tekdze, lgn konum a
syla ksa zamanda ok ey anlatmt. A nlattklarnn hepsi de,
aralarnda en ufak balant bulunmayan, Y egorukaya ise hi
de ilgi ekici gelm eyen eylerdi. Adam caz belki de susarak
geirdii bir geceden sonra yksek sesle dnp, bylece d
ncelerinin yerlerinde durup durm adklarn yoklam ak isliyor
olabilirdi. Tvbe konusunu bitirince Slavyanovserbskli bil
mem hangi toprak aas Maksim Nikolayeviey eniden dnd:
Ya, delikanly alp gtrdler okumaya. G trdler de
iyi etliler...

1 Takvimin her gn biry a da birka Hristiyan azizinin doum gn saylm


tr. (.N.)
lerde yryen arabaclardan biri krlara doru kotu, yere
eilerek krbacn vurmaya balad. Bu, 30 yalarnda, geni o-
muzlu, uzun boylu, sar kvrck sal, grne baklrsa son
d e re c e salkl, gl-kuvvetli bir adamd. Krbacyla birlikte
kolunun inip inip kalkmasndan, gvdesinin duruuyla anlatt
fkeden, krbacn vurduu eyin canl bir yaratk olduunu an
lalabilirdi. Adam n yanna; srlnda yelei, elekleri dar k
m gmlegi ile, alak boylu, tknaz, kopkoyu tahta sakall bir
'arab ac daha kotu geldi. O raya varnca ksrkl tok sesiyle
bir kahkaha all.
Am ann ocuklar, Dm ov bir ylan ldrm . Bakn,
boylu boyunca serm i yere!
Sesinden, glnden zek durumu konusunda yargya
varabileceimiz kiiler vardr. le kara sakall da bu talihliler
den biriydi: Sesinden, glnden szme bir aptal olduu an
lalyordu. Sar sal Dm ov krbacyla vurm aktan vazgeti,
yerden ipe ben zer bir ey takp ald, kahkahalar arasnda bunu
arabalara doru frlatt.
Arabaclardan biri bir lk atl.
Yazk be! Zehirli degil, karaylan bu!
Yz enesinin altndan bal, oklava yutm u yryl a-
dam koar admlarla l ylann yanna vard, ona bakt, sopa
biimindeki kollarn sallamaya, bouk bouk kan, alamakl
sesiyle barmaya balad:
Th, T an rnn cezas! N eden ldrdn ylancagz? Sa
na ne yapt, m endebur herif? V ah vah, acm adan kyverdi y
lancn canna! Seni de byle birinin geberttiini grm eyecek
miyim?
Karaylan ldrm em eli, diye sylendi Panlcley de du r
gun bir sesle. Olmaz... E ngerek deildir ki... G eri grn y
landr ama zararsz yaratktr. nsanlar sev er karaylanlar...
H erhalde Dmov ile kara sakall src yaptklarndan do
lay utanmlard, nk sulu sulu glerek, arkadalarnn ya
knmalarna karlk verm eden, arabalara doru tem bel tem bel
yrdler. Sonuncu araba ylann ldrld yerle ayn hiza
ya gelince, ylann baucunda dikilen, yz enesinin altndan
bal adam Panlclcye dnd, alamakl bir sesle sordu:
D ede, sylesene, bu adam ne diye ldrd ylancaz?
Yegoruka, iyice yaklanca fark etmiti. A dam n ufak u-
fak donuk gzleri, solm aktan kl rengi alm, hastalkl bir y
z, kzarp imi bir enesi vard.
Panlclcylc yan yana yryerek sorusunu steledi:
N eden ldrd karaylan, syler misin, dede?
N eden olacak, budalann elleri kanmlr da ondan.
Bilirsin, hi rahat durm az. Karaylann ldrlm eyeceini her
kes bilir. Ama vz gelir D m ova. Bylesi az bulunur yeryzn
de, eline geeni ldrr. Ama Kiryuha da hayvancaz onun c-
lindcn almamakla iyi etm edi. O nun engel olmasn beklerdim.
stelik k a h -k a h -k a h , kih-kih-kih! Vasya, sen cann skma!
Bunda zlecek bir ey yok. O nlar bir yaratn canna kydlar,
T anr cezasn verir bylelcrinin. Dmov yaram azn tekidir,
Kiryuha ise kafaszlndan uyar ona... Aldrma sen o haylazla
ra! Akl kl insanlar anlam az yle eylerden... Tanr kusurlarn
balasn. Bak, Ycm clyan onlara benziyor mu? Kendisine za
rar verm eyene dokunm uyor. Ben bylesine iyi insan derim.
nk iyi terbiye grmtr, brleri gibi aklszca iler yap
maz. Ycm clyan dem iler ona, kimsenin girdisine ktsna ka
rmaz.
G rnm ez koroyu ynelen, gznn all urlu, kzl palto-
lu arabac, adnn sylendiini iitince durdu; Panteley ile Vas
ya kendi hizasna gelene dek bekledi, sonra onlarla birlikte y
rd.
Konum anz ne zerineydi? diye sordu, ksk, atalla
m bir sesle.
Bizim Vasya, diyorum, bou bouna cann skyor. C a
nn skmamasn sylyordum ona... Of, hasta ayaklarm, arl
bacaklarm! O -o fL Kutsal pazar gn gene karncalanp du
ruyor.
Y rm ekten olacak, dedi Vasya.
Hayr, delikanlm, hayr, yrm ekten deil. Yrdm
zam an ty gibiyim, ama yatp snnca szlamaya balar. Y r
dke alyor, bir eycii kalmyor.
Kzl pallolu Yem clyan, Panteley ile Vasyamn arasnda
yrrken, sanki ark sylemeye hazrlanyorm u gibi kollarn
sallamaya balad, ama bir sre sonra kollarn sallam aktan vaz
geerek:
Ah, gzel bir sesim olayd! dedi. Alnmn karayazs! Bir
zam anlar vard ama kalmad imdi. M aronivski B cyin nikhn
da sesli koroyla okuduum uz Yarabbi, esirge bizi ilahisini
unutam yorum , gece sabaha dek hatrm dan kmad, imdi bi
le azn asam, sylcyivcrccckmiim gibime geliyor. Oysa ya
pamam arlk, o gzel ses oklan gitti...
Aklna bir ey gelmi olmal ki, bir sre sustu, konumasn
srdrd:
Kiliselerde 15 yl ilahicilik yaptm, koskoca Lugansk
fabrikasnda benimki gibi gzel sesi kimsede bulamazdnz.
Gel gelelim yl nce D onels rmanda ykandm bir gn
boazm ttm , o gnden beri tem iz ses karamyorum, ii
kolunu yitirince ne durum a derse, ile ben de ayn durum da
ym.
D orudur, dedi P anteley iini ekerek.
A rlk benden hayr gelmez; ben bunu bilir, bunu syle
rim.
Bu konum alar srasnda Vasyanm gz arabann te p e
sindeki Y egorukaya takld; o anda gzleri sland, minicik
minicik kald. U lanm gibi yeniyle yzn rterek:
Aa, beyzadem de bizimle birlikle mi gidiyor? dedi. A-
man, arabann tepesine ne gzel de kurulm u! Sen hep bizimle
kal, olm az m? Kervanclk eder, yn tarsn.
Bir beyzade ile arabacnn ayn kiide birlem esi dncesi
ona ok tuhaf, ayn zamanda zekice bir bulu olarak grnmeli
ki, adam kkr kkr gld, bu dnceyi gelitirm ek iin byk
bir istek duydu. O nun ardndan Ycm elyan da ban kaldrp
bakt Y cgorukaya, fakat bu, souk, ksa bir bakt. H erhalde
o anda gm ld kendi dnceleri iinde rpnp duruyor
du. Vasya olmasa arabada kimin bulunduunu grmez, grse
bile aldrmazd. A radan be dakika gem eden kolunun birini
yeniden sallamaya balad, btn gece hatrndan kmayan
Yarabbi, esirge bizi ilahisini bir zam anlar ne denli gzel ol
duklarn yol arkadalarna anlatrken kamsn kolluunun
altna ald, bu sefer iki kolunu birden sallad.
A raba kervan yol kysndaki bir kyn bir versla ilerisin
deki tapncakl bir kuyu banda mola verdi. En bala koan k a
ra sakall Kiryuha, kuyunun stne yzkoyun kapand; karan
lk delie lapncan ucundaki kovayla birlikle kll ban, o-
muzlarn. gvdesinin yarsn soktu. Darda yalnzca srl, ksa
bacaklar, ular yere zor dokunan ayaklar kalmt. Adam ku
yunun derinliklerinde kendi bann yansmasn grnce pek
houna gitti, aptalca, tok bir kahkaha koyverdi; kuyunun yan
ks ayn kahkahalara karlk verdi. Kova elinde kalktnda
yz, boynu al bezler gibi kzarmt. Su imeye ilk koan D-
mov oldu. Azn kovadan ikide bir ayrarak, Kiryuhaya g
ln eyler anlatp kahkahayla glerek ili; sonra geriye dnd,
tm bozkra bara bara, aza alnmayacak irkin kfrlersa-
vurdu. Yegoruka bu kfrlerin ne anlam a geldiini bilmiyor
du, fakat bunlarn kt eyler olduunu da anlamyor deildi.
Akrabalarnn, yakndan tand kiilerin bu szlere kar duy
duklar tiksintiyi bilir, nedenini anlam adan o da ayn tiksintiyi
paylard. Byle irkin szleri bara bara sylem e yetkisini
yalnz sarholarla kopuklarn tadn dnm eye almt
arlk. Karaylann ldrlm e olayn anmsad, D m ovun
svgl kahkahalarn dinledi ve bu adama kar n efret ei
dinden bir duygu beslem eye balad. Terslik bu ya, tam o srada
Dmov da su imek iin arabadan inen Y egorukay grd; bir
kahkaha atarak barm aya balad:
Am ann, ocuklar, bakn! Bizim m oruk geceleyin bir o
cuk dourmu!
O nun ardnda Kiryuha tok sesiyle gld, ama fazla gle-
m eden ksre tutuldu. O nlarn peinden bir ncs kah
kahay bast. Y egorukann yz kpkrmz kesti. D m ovun
kt bir insan olduuna iyice inanmt imdi.
Kvrck sar sal, apkasz, m intannn n ak, son d ere
ce gl grnen, yakkl D m ovun her hareketinden bir ka
badaynn, deerini bilen bir yiidin cakas okunuyordu. K onu
urken om uzlarn oynatyor, ellerini kalalarna koyuyor, sesi
ni herkesten ok ykseltiyor, kahkahalarla glyor, bir eliyle a-
r bir ey kaldracakm da bununla tm dnyay akna d n
drecekm i gibi tavrlar taknyordu. A rsz baklar yoldan a-
rabalara. arabalardan gkyzne kayyor; hibir yerde uzun-
boylu kalamad ve yapacak baka bir ii olmad iin sataa
cak, alay edecek, ldrecek birini ararcasna u n a-b u n a takl
yordu. Dmov belli ki hibir eyden korkmuyor, kendine hibir
eyi d ert etmiyor, hele Y egorukann, onun hakknda neler
dndyle hi mi hi ilgilenmiyordu. P eki, Ycgoruka n eler
dnyordu o srada? A dam n sar salarndan, aydnlk, g
le yznden, kendisine gvenen, cakal duruundan tm y
reiyle nefret ediyor, kahkahalarn tiksintiyle, korkuyla dinli
yor; o n d an alm ak iin n e le r sylemesi gerektiini tasarlyor
du. Kuyuya yanaan sonuncu arabac P antcleydi. Yal adam
cebinden yeil bir kandil mlei kard, bunu bir bezle gzel
ce sildi, kovadan suyla doldurdu ve tepesine dikti. Sonra m
lee biraz daha su doldurdu, beze zenle sard, gerisin geriye
cebine soktu.
Y cgoruka bu ie ok armt.
D ede, suyu niin kandil mleiyle iiyorsun? diye sor
du.
Kimi dorudan doruya kovadan ier, kimi de kandille
alr ier. H e r yiidin bir yourt yiyii vardr, derler... E er cann
kovadan im ek istiyorsa salkl i, sana kim se karmaz...
Vasya kimsenin beklemedii bir anda, sevinli, alamakl
bir sesle bard:
Oy, iki gzm benim, anacm, canm, canm n ii!
Uzaklara evirdii gzleri yaarmt, glmsyordu. Y
z, daha nce Y egorukaya bakarken brnd ayn anlat
ma brnm t.
Kime sylyorsun bu szleri? diye sordu Kiryuha.
Tilkiye... K pek encii gibi yatm, kendi kendine oynu
yor.
Arabaclar gzlerini uzaklara evirdiler, Kirhuyann gr
d tilkiyi aram aya baladlar, fakat kimse ona benzer bir ya
rata rastlamad. Yalnzca Vasya donuk bakl, kl rengi, mi
nicik gzleriyle bir eyler gryor; bu grntden dolay da se
vincinden kabna samyordu. Y egoruka daha sonra durum u
rendi. Vasyann alas keskin gzleri vard. O denli uzak
lardaki eyleri gryordu ki, boza bulanm, yank rengi bozkr
onun iin h er zaman yaam dolu, merakl eylerle kaynaan bir
yerdi. Bir tilkiyi, bir tavan, gkteki bir akbabay, insanlardan
kaan baka bir hayvan grm esi iin uzaklara yle bir bak-
verm esi yeterdi. Kaan tavan ya da gkte szlen akbabay
grm ek zor deildir, bozkrda yolculuk yapan herkes byle ey
leri grebilir; fakat kamadklar, saklanm adklar, kaygyla sa-
a-sola bakmadklar zaman yaban hayvanlarn kendiyuva ya
amlar iinde grm ek pek kolay olmaz. O ysa Vasya neler ne
ler grm ezdi ki bozkrn ortasnda! Oynaan tilkiler mi, patile-
riyle yzlerini ykayan tavanlar m, kanatlarn dzelten akba
balar m, konduklar yeri eeleyip duran toy kular m?.. G
znn bu keskinlii sayesinde Vasyann, herkesin grdn
den ayr, kendine zg baka bir dnyas, kimsenin eriem edi
i, o bakp sevinirken de kskanm aktan kendilerini alam adk
lar, gzelin gzeli bir dnyas vard.
A raba kervan yeniden yola koyulduunda ky kilisesinin
an le ayinini vuruyordu.
Kervan, rman kysndaki bir kyn yanna konaklad.
G ne bir gn nceki gibi cayr cayr yakyordu; hava durgun,
skntlyd. Kyda birka tane salkm st vard, fakat bunla
rn glgesi topraa deil, suya dt iin boa gidiyordu. A-
rabalarn altndaki glge ise bunaltc, o d erece de i kapaycy-
d. iinde gkyz yansd iin masmavi grnen suyun yze
yi gel bana! dcrcesine insan kendine kendine aryordu.
Y egorukann daha nce farketm edii, yrrken paala
r bayrak gibi sallanan bol bir alvar ile uzun bir m intan giymi,
18 yalarnda bir UkraynalI olan Styopka abuk abuk soyun
du, rman dik kysndan aa doru kotu v e kendini suyun
iine atverdi. Su yzne ktktan sonra birka kez daha batp
kt, sonra srtst yzmeye balad, zevkten gzlerini yumdu.
Sudan gdklanyormu, bir yerleri aryormu, serin suda yz
m ek tuhafna gidiyormu gibi glmsyor, yzn buruturu
yordu.
Boucu, bunaltc scaktan kap kurtulamadm z byle
bir gnde su prts, serin suda ykanan birinni hzl soluk al
lar kulaa ho gelen, gzel bir mzik etkisi yapar insana.
Styopkaya bakarak Dmov ile Kiryuha da abuk abuk soyun
dular. D aha rmaa dalm adan, suyun tadn duyarcasna nla-
tc kahkahalar atarak rm aa atldlar. D urgun akan, arbal
rmak onlarn pofurdam alarna, prtlarna karlk veriyordu.
Kiryuha ksryor, glyor, kendisini bom ak isteyen biri var
m gibi baryordu. Dm ov ise arkadan kovalyor, ayaklarn
dan yakalamaya alyordu.
Heeeey! Yakalayn, tu tu n unu!..
Kiryuha her ne kadar keyifli kahkahalar atyorsa da yz
nn anlatm karadakinin aynsyd. Birisi gizlice arkasndan
yaklam da baltann dvdsn kafasna indirivermi gibi ap
talca, akn bir grn vard. Y egoruka da soyundu, teki-
ler gibi kyya inmedi, sarp yarn tepesinden geriye ekilerek
hzla kotu, bir buuk m etre yukardan suya atlad. Bu atlayla
biraz daha ykselerek havada bir yay izdi, suyun ta derinlerine
gm ldyse de dibini bulamad. D okunuu serin, ho bir g o-
nu suyun altndan kapt gibi gerisin geriye yukarya, suyun y
zne kard. Y ze knca derin bir soluk verdi, beyaz kabar
cklar arasnda gzlerini at. G zlerini amasyla kamamas
bir oldu: Tam bann yannda gne yansyordu suda. Parltl,
kr edici kvlcmlardan sonra gkkuaklar, kara kara ben ek
ler doldurdu gzlerini. Bunun zerine yeniden dibe dald, su
yun iinde gzlerini bir daha at, ay kl gecelerdeki gky
zne benzeyen, bulank yeil bir younlukla karlat. G en e
ayn g, dibe varm asna frsat verm eden, Yegoruka, serinlii
bedeninde doya doya duymadan onu yukar itti. Y egoruka su
yzne knca derin bir soluk ald; soluklanmasyla birlikte
gs, karnnn ii rahatlayp serinledi. Bundan sonra sudan a-
lnabilccck eitli zevklere kaptrd kendini: Srtst yatt,
suyun iinde debelendi, takla att, suyu azna doldurup ps
krtt; yoruluncaya, bkncaya kadar karnst, yan, srtst
yatarak, diklem esine d u rarak yzd yzd... Irman kar ya
kas silme kamlarla rtlyd, kam yapraklar gnete prl
prld, salkm salkm kam iekleri suya sarkmt. Bir ara ka
mlar kart, titreyen yapraklarn arasndan hrtlar ykseldi.
Styopka ile K iryuha yenge yakalyorlard.
Kiryuha bbrlenerek:
Y enge, yenge! Bakn ocuklar, yenge diye bard.
G erekten de elinde bir yenge tutuyordu.
B unun zerine Yegoruka da kaml kyya yzd, dibe
dalarak kam kkleri arasn aratrmaya koyuldu. Cvk, kay
gan gm (am uru) elleriyle didiklerken sivri, iren bir ey,
belki de bir yengece dokundu, fakat bu srada biri ayandan
yakalad, yukar ekti. Y utkunarak, ksrerek gzlerini at
nda Y egoruka, satakan D m ovun srtan, slakyzylekar-
lat. D m ov yava yava soluyor, yaramazl elden brakm a
yaca gzlerinden okunuyordu. Bir eliyle Y egorukann b a
candan smsk yapmt. br elini, boynundan da yakala
mak iin kaldrmt ki, Y egoruka bu gl-kuvvetli adamn
kendisini boacandan korkarak tiksintiyle, n efretle rpnd,
iren herifin kollarnn arasndan syrld.
A ptal, suratna patlatrsam ! diye haykrd olanca gcy
le.
Sonra, bunun fkesini anlatm ada yetersiz kaldn gre
rek biraz dnd;
Namussuz! l olu il! diye bard.
Dmov, sanki bu kfrler kendine deilmi gibi, Yegoru-
kaya aldrm adan Kiryuhaya doru yzd. Bir yandan da:
Heecy, ocuklar! G elin balk avlayalm. H adi balk av
na! diye baryordu.
Kiryuha da ona katld:
Durmayn hadi! Burada okb alk v ard r...
Dmov, rm aktaki gen U kraynalya seslendi:
Slyopka! abuk kye git! Kyllerden bir a isle!..
V erm ezler!
Niin verm esinler? Sen isle hele! Isa Peygam ber adna
de! Biz de burada garibiz!
Peki, isleyeyim!
Yegoruka:
N eden ykanmyorsun? diye sordu Vasyaya.
Hi... Sevmiyorum da ondan...
enen niin ili? Bu yzden mi ykanmyorsun?
Hastalkldr enem , beyzadem. Kibrit fabrikasnda a
lrken hastaland. D oktor enem in ieceini sylediydi, d e
dii gibi de kt. Orasnn havas sala zararlym, ou kii
ye dokunurm u. Benden baka kiinin daha enesi ili. H e
le birisinin enesi bsbtn sakal kald.
A rad an fazla bir zam an gemedi, elinde bir ala Slyopka
kyden dnd geldi. Dm ov ile Kiryuha suda uzun sre kal
m aktan dolay m osm or kestikleri, sesleri d e ksld halde ba
lk avlama iine drt elle sarldlar; kamln dibinden ayrla
rak derin yerlere gittiler. Burada su D novun grtlana geli
yor, ksa boylu Kiryuhay ise boyluyordu. Kiryuha a eker
ken yutkuna yutkuna, kabarcklar karta karta ilerliyor; D-
m ovun ayaklar aa dolayor, kklere taklyordu, iki delikan
lnn su iinde debelenm esinden, cbldamasndan dolay, yap
tklar i balk avndan baka h er eye benziyordu.
Kiryuha ksk ksk barrken:
Buras ok derin! Bu suda balk avlanmaz! dedi.
G ergin aa gerek en durum u verm ek iin suyun iinde do
lanan Dmov br utan bard:
D ikkat e t ulan! Smsk tut u mereti!
O nlarn byle bouna rpndklarn gren Pantelcy o tu r
duu yerden seslendi:
O rada balk filan yakalayamazsnz! Balklar rktm ek
ten baka bir i yapmyorsunuz, budalalar! Sola doru gidin. O-
rada s y erler var.
Bir ara an stnde iri bir baln prldad grld. H ep
birden derin bir ah ektiler, Dmov baln srayp kaybolduu
yere yum ruunu savurdu, yz zntden burutu. Ayaa fr
layan Pantelcy tep in erek haykrd:
Th. aptallar! Koca bir bal kardnz!
Sola doru gide gide Dm ov ile Kiryuha s yerlere vard
lar, gerek balk av orada balad. Bu arada arabalardan da 300
m etre kadar uzaklamlard. ki kii a s yerden kamla
doru ar ar ekerek, bir yandan da balklar rktp an i-
inc srm ek iin suyu am arlayaraktan, kamlar hrdatarak-
tan ilerlediler. Kamlarn yanna yaklanca geriye dndler,
yeniden s yere vardklar zaman da a kyya ektiler. inden
bir ey kmadn grnce d krkl iinde te k ra r kamla
ra doru yrdler. Byle dizlerini yukar kaldra kaldra gider
lerken aralarnda konuuyorlar, fakat ne konutuklar kydan
iitilmiyordu. G ne, srtlarn iyice kzdrm, srgan sinekler
balarna mt. Balangta serin sudan m osm or kesen
tenleri imdi kpkrmzyd. M intann om zuna kadar svayan
Styopka eteinin bir ucunu diiyle tutarak, elinde kova, a e
kenlerin peinden yryor, eer adan balk karsa, gnete
parlayan bal havaya kaldrp kydakilcre gsteriyordu.
Hey, bakn n e iri bir balk! Kovada bunun gibi be tane
daha var!
A kenara ektikten sonra Dmov, Kiryuha ve Styopka-
nn h er seferinde am uru didik didik ellikleri, kovaya bir eyler
frlattklar, adan kardklar bir nesneyi bazen elden ele gez
direrek ilgiyle inceledikleri, sonra da kovaya allklar grl
yordu.
Styopka sudan kt, abuk abuk giyindi, ba plak, bol
alvarnn paalarn savura savura kye doru kotu.
D m ovla atmasndan sonra rmak, Y cgoruka iin tm
ekiciliini yitirmiti. O da dar kt, giyinmeye balad. Pan-
teley ile Vasya ayaklarn sarktarak dik sahilde oturuyorlar,
yzenlere bakyorlard. Ycm elyan hem en kyda diz boyu suya
girmi, dmemek iin bir eliyle kenardaki otlara tutunurken
bir eliyle de gvdesini ovuyordu. K upkuru krek kem ikleri ve
gznn altndaki ile, besbelli sudan korktuu iin ne aban
m dururken ok gln bir grn vard. Y znn anlat
m ciddi, sertti: bir zam anlar D o n ctsle tp sesini ald iin,
azarlyormu gibi suya fkeli fkeli bakyordu.
Kydan:
Hey, nedir o kardnz? diye baryorlard.
Buna Kiryuha karlk veriyor, fakat onun ne dedii pek
anlalmyordu. En sonunda Styopka sudan kt, m intann
bolamay unutup kovay iki eliyle birden tu ta rak arabalara
doru kotu. G lkle soluk alrken yle baryordu:
A rkadalar, bu kova doldu, bakasn verin!
Yegoruka kovaya bir gz att: ierisi balkla doluydu.
G en bir apakbal irkin suratn sudan dar karyor, o-
nun yannda yengeler, kk balklar kaynayordu. Yegoru-
ka elini suya daldrd, kartrd; apakbal avcunun iinden
kayd, onun yerine yukarya bir sudak ile ayr sazan kt. Vas-
ya da yaklap bakt kovaya, bakar bakmaz gzleri sland. Til
kiyi grd zam anki gibi yzne sevecen bir yum uaklk ya
yld. Az sonra kovann iinden bir ey kard, bunu azna atp
inemeye balad. Dilerinin arasndan ktr ktr sesler geli
yordu.
Styopka ararak barmaya balad:
Amann kardelerim! Vasya kayabaln i i yiyor!
Th sana, e mi!
Vasya hi istifini bozmad, i bal inerken:
Y ok canm! Bu, kayabal deil, kilbal, dedi.
Azndan baln ezilmi kuyruunu kard, sevgiyle bak
tktan sonra yeniden azna soktu. O byle bal ineyip tr
tr sesler karrken, Yegoruka, insandan baka bir yaratkla
kar karya bulunduunu dnd. iik enesi, donuk bak
l, olaanst keskin gzleri, azna tktrd balk kuyruu,
i bal inerken yznn ald yumuaklk onu insandan
ok bir hayvana benzetiyordu. Vasyann yannda dikilm ekten
Y egorukann can sklmt. Z aten balk av da son bulmutu.
A rabalarn yannda tem bel tem bel biraz gezindi, baka yapa
cak bir ey bulamad iin kye doru yolland.
Kilisedeydi imdi. Bir kylnn kenevir kokan srtna aln
n dayam, m im berde okunan ilahiyi dinliyordu kmldamadan.
le ayini bitm ek zereydi. Yegoruka kilise arksndan bir
ey anlamyor, o yzden kaytsz duruyordu. Az nceki rmak
elencesinden dolay slak kzl salarndan Y em elyan hem en
tand. Ensesi tostoparlak, salar hayli yukardan kesilmiti; a
kaklar da yle, gereinden fazla ksayd. Krmz kulaklar iki
aslanaz yapra gibi yanlara almt, yerlerini pek yadrga
m grnyorlard. Yusyuvarlak ensesine, kepe kulaklarna
bakarken Y egoruka, Y em elyann ok m utsuz bir insan oldu
unu dnd. Y rrken kollarn sallamasn, hrltl sesini,
rm akta ykanrken rkek rkek otlara tutunuunu gznn -
nne getirince ona kar sonsuz bir acma duydu, iinden ona
okayc eyler sylem ek geldi. Adam yeniden ekerek:
Yem elyan, ben de buradaym, dedi.
Kilise korosunda ten o r ya da bas sesle ilahi syleyenler, -
zellikle bir kerecik olsun koroyu ynetm e m utluluuna erien
ler ocuklara sert sert bakma, gerektiinde d e azarlam a al
kanln edinirler. K oro arkclndan ayrldktan sonra bile
bu alkanlklar s re r gider. Yem elyan da yzn Y cgoruka-
ya evirip kalarnn altndan sert sert bakt:
Kilisede marklk edilmez! dedi.
Y cgoruka orada fazla kalmad, kalabalk arasndan ilerle
y erek aziz tasvirlerinin bulunduu keye ulat. B urada ilgin
insanlar arpt gzne. H erkesten nce, y ere serili halnn sa
nda bir bay ile bir bayan dikiliyorlard. H er ikisinin arkasnda
birer bo sandalye vard. stnde yeni tlenmi keten bir giy
si bulunan bay, selam veren bir asker gibi dimdik, tral, ma
vimsi grnen enesini yukar kaldryordu. Dik yakasnda, ma
vimsi enesinde, tepesindeki ufack dazlanda, elindeki bas
tonda son d erece kibirli bir hava vard. A dam n kurumlanmas
o denli aryd ki, boynu geriye doru iyice gerilmiti. enesini
arkaya ilip boynunu geriinden kafasnn h e r an kopup havaya
frlayvereceini sanrdnz. Beyaz ipek all, tombul, yalca ba
yan ise ban yana emi: sanki az nce birine bir iyilikte bu
lunmu da, berikinin teekkr etm esi zerine, A h, teekkre
.> o ' ' *

ne g erek var? Ben byle eyleri sevmem! dem ek istiyormu


gibi bakyordu. Haly drt bir yandan Ukraynal kyller ku
atmt.
Y egoruka, aziz tasvirleri blm esine yaklat, tand aziz
lerin resim lerinin nnde eilmeye balad. H er azizin nnde
tela etm eden yere dein eiliyor, dorulm adan nce arkada
duranlara yle bir gz gezdiriyor, sonra kalkp resmi pyor
du. Alnnn souk ta dem eye demesi ok hoa gidici bir
eydi. E linde uzun mum maasyla kilise bekisi mumlar sn
drm ek iin m ihraptan knca Y egoruka ayaa frlad, ona
doru se irterek sordu:
E km ek-arap ayini tam am land m? arapl ekm ek da
tld m?
Beki som urttu.
Hayr, hayr! Byle bir gnde arapl ekm ek datlmaz.
Nikh treni sona erm iti. Y egoruka ardan alarak kili
seden kt, kyn arsn gezmeye gitti. Eskiden de birok
ky grm, arlar gezmi, eit eit insan tanmt; o yz
den burada karlat eyler pek ilgisini ekmiyordu. I olsun
diye, kapsnn nnde geni, krmz kuma paras asl bir
dkknn kapsndan ieri girdi, ierisi geni, yar karanlkt;
dkkn iki blm den oluuyordu. Blm lerden birinde tu h a
fiye ve bakkaliye m allan satlyordu. brne katran flar di
zilmiti: tavandan ham utlar, koum kaylar sarkyordu. H er i-
ki blm e de ho bir katran ve mein kokusu sinmiti. D kkn
serinletm ek iin yerleri sulamlard; bu ii yapan kii d gc
zengin, ayn zamanda zgr dnceli biri olmalyd, nk ta
ban batan baa naklarla, by iaretlcriylesslyd.grn-
c baklrsa kuzeyli bir R us olan, ablak suratl, deirmi sakall,
iko dkkn sahibi, gbeini tezghn arkasndaki yaz m asa
sna dayam, ayakta dikiliyordu. Adam n elinde ktlama itii
bir bardak ay vard. ay yudum larken ofluyor, derin derin i-
ini ekiyordu. Yznden byk bir vurdumduymazlk okun
makla birlikte her i ekiiyle; Sen biraz dur hele! Ben de se
nin gzn patlatm azsam ! der gibiydi.
Yegoruka, adam n almna aldrmakszn:
Bana bir kapiklik ayiei verir misiniz? dedi.
Dkknc kalarn kaldrd, tezghn arkasndan kt, Ye-
gorukann cebine bir kapiklik ayiei doldurdu. lek gre
vini bo bir pom at kutusu yapmt. Y cgorukann can
dkkndan kp gitm ek istemiyordu. rek dolu gzlerle u-
zun uzun bakt, bir eyler dnd, yllarca beklem ekten zer
lerine to z ken, ufak Vyazemsk reklerini gstererek:
B unlar kaa? diye sordu.
ifti bir kapik.
Yegoruka bir gn nce Y ahudi kadnn arm aan ettii
rei cebinden kard.
Peki, byleleri sizde kaa?
D kknc rei eline ald, evirdi-evirdi, bir kan kald
rarak:
Byleleri mi? diye sordu.
Sonra br kan da kaldrd, byle bir sre daha dn
d, sonra yant verdi:
ifti k apiktir.
Ortala bir sessizlik kt. Krmz bakr aydanlktan
kendine bir ay daha dolduran dkkn sahibi, gbeini yeni
den masaya dayadktan sonra:
Kimin olusunuz? diye sordu.
van vann yeeniyim ben.
Hangi van van? H er yerde van van dolu...
Dkknc iini ekti, Y cgorukann bann stnden ka
pya bir gz att, ksa bir sessizlikten sonra:
ay ister misiniz? dedi.
Y cgoruka ay im ek iin byk bir istek duymuyordu.
Eh, iebilirim...
A dam ona da bir bard ak ay doldurdu, bir topak ekeri di
leriyle paralayarak ay tabana koydu. Krma sandalyelerden
birine oturan Y egoruka ayn imeye balad. imdi de ba
dem ekerlerinin ederini sorm ak istiyordu. Sz tam bu konu
ya getirm ek zereydi ki, ieriye bir m teri girdi, bardan bir
kenara iten dkknc, adam a doru kotu. O nlar mteriyle
birlikte keskin keskin k a tra n kokan blm e gittiler, konum a
ya baladlar. M teri iini bilen, inatnn biri olmalyd, nk
e d e r konusunda bir trl pazarla yanamyor, olmaz anla
mnda ban sallarken kapya doru geri geri yryordu. So
nunda dkkncyla bir anlam aya vardlar, beriki byk bir u
vala yulaf doldurm aya balad.
M teri bir yandan m rn krn ediyordu:
Siz buna da yulaf m diyorsunuz? Y ulaf deil, harm an e
lentisi bu. Tavuklarn nne atsanz onlar bile gler. Hayr,
ben B ondarenkonun dkknna gideceim.
Y cgoruka rmak kysna dnd zaman suya yakn yer
de ate yakmlard. A rabaclar yem ek hazrl yapyorlard.
Styopka elinde byk bir kevgirle dum anlar iinde dikiliyor,
durm adan nndeki kazan kartryordu. Biraz tede de Kir-
yuha ile Vasya vard; balk ayklayan bu ikisinin gzleri dum an
dan kzarmt. Y erde, am ura, yosunlara bulanm , zerinde
balklarn parlad, yengelerin oynat slak a duruyordu.
Biraz nce kiliseden dnen Yem elyan gelip Pantcleyin
yanna dikilmiti. Adam bir yandan koro ynetir gibi kollarn
sallyor, bir yandan da zor iitilir, hrltl sesiyle Senin iin
Tanrm ... ilahisini okuyordu. Dmov, atlarn yanndayd.
Balk ayklamay bitiren Kiyuha ile Vasya, tem izledikleri
balklar, canl yengeleri bir kovaya doldurdular, bol suyla al
kaladlar, sonra hepsini birden kazandaki kaynar suya boca e t
tiler.
Kevgirle kpkleri toplayan Styopka:
Ya da koyaym m? diye sordu.
Kiryuha:
N e diye bounaya harcayacaksn? dedi. Balk kendi su
yunu brakr.
Kazan aateten ekm eden nce Styopka suya avu do
lusu dar ile bir avu tuz att. Kazan kartrp biraz bekledik
ten sonra orbann tadna bakt, dudaklarn aprdatt, kevgiri
yalad, yapt iten kvanl, boazn temizledi. Balk orbas
yenmeye hazr dem ekti bu.
Panteley dnda arabaclar kazann evresini kuattlar,
kaklarn daldrp daldrp karmaya baladlar.
Panteley, kazann bandakilere kl:
Hey, delikanlma da bir kak verm ek yok mu? Belki o-
nun da karn ackmtr.
Kiryuha iini ekerek:
Bizim azmz kylcedir, belki beenm ez, dedi.
Y em ein kylccsi mi olurm u? Can eken o tu ru r yer.
Eline bir kak tututurulan Y egoruka, kazann bana -
brleri gibi kmedi; ayakta durup bir ukura bakar gibi kaza
na bakarak, kaklamaya balad. Y em ekten taze balk kokusu
yaylyor, ara sra darlar arasndan pullar kyordu. Yengeleri
kakla ekip karm ak zor olduundan, arabaclar dorudan
doruya ellerini orbaya daldrp alyorlard. orbann suyuna
yalnz ellerini deil, yenlerini bile sokmu bulunan Vasya bu
konuda zellikle becerikliydi! orba gene de Y egorukaya
pek lezzetli geldi, perhiz gnleri annesinin piirdii yenge
orbasn anmsatt. Panteley, kazandan uzak bir yerde o tu ru
yor, kendi kendine ekm ek geveliyordu.
Ycm elyan dayanam ad, sordu:
D ede, orbadan sen niye yemiyorsun?
I! Y engeten irenirim ben!
Yal adam gerekten de tiksintiyle yzn geriye evirdi.
Y em ek yenirken havadan-sudan konuuluyordu. Y ego
ruka arabaclarn bu konum alarndan, aralarnda ya ve huy
ayrm olmakla birlikte, onlar birbirlerine yaklatran bir ey
lerin varln hem en sezdi: Hepsi de ok iyi gemileri olan,
buna karlk geirm ekte olduklar gnlerden hi honut kal
mayan kimselerdi. Gemi gnler hakknda her biri cokuyla
konuuyor, ama iinde bulunduklar gne gelince azlarn b
ak amyordu. yledir her zaman. R us insan yaamay deil,
anmsamay sever. Yegoruka daha bu gerei bilmiyor; orba
kazan bana toplanm bu insanlarn hepsinin de binlerince
incitildiklcrinc, dnyaya kstrldklerine inanyordu. P ante
ley, gemi zam anlarda, henz demiryolu yokken at arabalary
la M oskovaya, Nijine yk tadklarn, kazandklar bol paray
koyacak yer bulam adklarn anlatyordu. O zam ann tccarlar
bir bakaym, balk bile daha bol, her ey ucuzmu. Ya imdi?
Son zam anlarda yollar ksalm, tccarlar pintilemi, halk yok
sullam, tahl pahalanm, her ey ufalp klm t. Yem el-
yan da dertliydi. Bir zamanlar Lugansk fabrikasnda kilise ar
kcl yaptn, ama imdi o gzel sesten; notaya bakp ark
okum adan eser kalmadn syledi. imdi bir kyl parasna
dnm, geimi ise, onu arabalarn bana koyup yollayan, yol
dan dndkten sonra da kazancnn yarsn elinden alan aa
beyinin insafna kalmt. Vasya eskiden bir kibrit fabrikasnda
alyor, ok da iyi kazanyorm u. Kiryuha iyi insanlarn yann
da arabaclk yapm, yrede l at koulu arabalar onun gibi
sren baka bir arabac daha yokmu. Varlkl bir kylnn o
lu olan Dmov ise gnlerini zevk, elence iinde geirmi, gez-
m i-lozm u, znt nedir tanmam. Fakat sert yapl bir a-
dam olan babas, ocuk 20 yan doldurunca, daha fazla aylak
dolam asndan korkmu; olunun bir baltaya sap olmasn iste
diinden, kimsiz-kimsesiz ocuklar gibi arabaclarn yanna ka
lvcrmi. tekilerin arasnda konumayan yalnz Slyopkayd,
ancak onun yznn duruundan da esik yaamnn imdikine
g re bin kat iyi olduu anlalabilirdi.
Aklna babas gelen Dmov, som utarak yemei brakt, a
tk kalarnn altndan arkadalarn te k e r teker szd, arsz b a
klar Y egorukann zerinde durdurdu.
Hey, apkan karsana sen! dedi. Gavur m usun yoksa?
Y em ek yerken apka giymek nerede grlm? Bir de efendi
olmaya niyetleniyor!
Y cgoruka tek sz bile sylem eden apkasn kard. A r
tk ne yedii orbann tad kalmt, ne de Pantelcy ile Vasya-
nn ona arka km alarn iitiyordu. O nu gcendiren kabaday
ya kar iinde kabardka kabaran bir kin vard imdi, ilk fr
satta bu kstah adam dan hncn karacakt.
Y em ekten sonra arabaclar arabalarn yanna gidip altla
rndaki glgelik yerlere yuvarlandlar.
Y egoruka, P anteleyin yanna yaklat.
D ede, ne zaman gideceiz?
Ulu Tanr ne zaman izin verirse biz de o zaman gideriz,
delikanlm. imdi yola klmaz, scaktr... Oh, Ulu Tanrm , sen
bizi esirge! M eryem A na k oru bizi!.. Hadi, sen de yat, oul!
ok gem eden arabalarn altndan horultular ykseldi.
Y egoruka yeniden kye gitmeyi dndyse de uyuyanlarn
arasnda biraz daha oyaland, sonra kendisi de ihtiyarn yanna
kvrld.

VI

Kervan, gn boyu rm ak kysndan ayrlmad, ancak gne


batarken yola koyuldu.
Y egoruka gene dengin stnde yatarken araba czrd-
yor, iki yana ar ar rgalanyordu. Panlclcy arabann yann
dayd gene. Yal adam yrrken ayaklarn yere, ellerini de
kalalarna vuruyor, bir yandan da kendi kendine m rldanyor
du. H avada bir gn nceki mzik, bozkrn tekdze curcunas
vard.
Y egoruka arabann tepesinde srtst yatt, ellerini ba
nn altna koydu, gkyzn seyre koyuldu. A kam kzll ya
va yava azalyor, koruyucu m elekler, ufku drt bir yandan
yaldzl kanatlaryla rterken, gece yats iin yerlerini alyor
lard. Olaysz geen bir gndzden sonra beklenen, istenen ge
ce bastrmt; m elekler gklerdeki evlerinde rahata o tu rab i
lirlerdi... Y egoruka havann yava yava karardm, karanlk
la birlikte bozkra sis ktn, yldzlarn birbiri ardndan
gkyznde parladn grd.
U suz-bucaksz gkten gzlerinizi ayrm adan bakarken,
her nedense dncelerinizde, duygularnzda yalnz olduu
nuz bilinci uyanr. Kendinizi umarszlk iinde yalnz, en yak
nnz saydnz kim selerden uzak, ok uzak bulursunuz. Koca
evrende deersiz bir varlk ofarak grrsnz kendinizi. Bin
lerce yldr gkyznden bakan yldzlar, insann ksack yaa
mn um ursamayan, bilinm eyenlerle dolu gkyz ve karanlk,
siz onlarla gz gze gelip anlam larn zmeye altka sus
kunluklaryla iinizi ezerler. le o anda m ezarda bizlcribcklc-
yen yalnzlk aklnza gelir; yaam gerei, lm korkunluu, u-
marszlyla beyninizde akar.
Y egoruka gm tlkle, vine aalar altnda sonsuz uy
kusuna yalan ninesini dnd. G zlerini bakr beliklerle ka
payp tabuta koyduklarn, sonra tabutun kapan rt p g-
m te indirdiklerini anmsad. T oprak keseklerinin tabutun ka
pandan kard tok sesler kulaklarnda nlad. K aranlk dar
tab u t iinde herkesin tckbana brakpgittii zavall ninesi g
znn n n e geldi, ninesinin, birdenbire uyanp nerede oldu
unu anlayamadn, amalar iin kapaa vurduunu, onu
kurtarm alarn isteyerek yalvardn, sonunda korkudan bit
kin dp yenidenldncanlandrd zihninde. D aha sonra
annesini, P eder K ristoforu, kontes D ranitskayay. Salam nu
l olarak dledi, fakat kendisini evden uzaklarda, karanlk
bir gm tte yalnz bana braklm, gsz ve l olarak hayal
etm eye ne denli altysa da baaram ad. Kendisinin lebilcce-
ine inanmyor, hibir zaman lmeyecekmi gibi duyguya kap
lyordu...
te yandan lm e vakti oktan gelmi bulunan Pantelcy, a-
rabann yannda, ayaklarn yere vurarak yryor, bir yandan
da dncelerinin yerlerinde durup durm adklarn yokluyor
du:
... Bir ktlklerini grmedim, iyi efendilerdir dorusu.
Delikanly okum aya gnderdiler, ama olan iyi okuyor mu, o-
rasn bilm em arlk... Slavyanoserbskte yksek bilim renebi
lecek okul yokmu, yokmu ya... Onun iin kente gnderm iler
delikanly... Olan da iyi olandr ha!.. Bysn, adam olsun,
anasna-babasna yardm eder... Sen de yle, Yegori, imdi da
ha kksn, byynce anana-babanabakacaksn. Ulu T an-
rnn buyruudur bu... A nan-baban sayacaksn. Benim d e o
cuklarm vard, yandlar... Karm da yand, ocuklarm da... Ya
ile, byle... N oel gecesi yangn km. Y oklum ben evde, Ar-
yola gitmitim. K eke gitmez olaydm. Yangn grr grmez
M arya sokaa frlam, sonra ocuklarn ierde kaldklarn a
nmsaynca gerisin geriye ieri komu. H epsi birlikte yanm
lar, hibiri kurtulamam... Y a ile... Ertesi gn kem iklerinden
baka bir ey bulamamlar...
G ece yans olmalyd; arabaclar, Y egoruka gene ufak bir
atein evresinde oturm aklaydlar. K uru yabani otlar atr atr
yanarken Kiryuha ile Vasya dereye su getirm eye gittiler. Az
sonra karanlkla gzden kaybolan iki kiinin konumalar, ko
valarn suya daldrlar duyulduuna gre d ere pek uzakta de
ildi. O koyu karanlkla ate, durm adan kprdayan koca bir
krmz leke gibiydi. G k le her ne kadar ay ldyorsa da, kr
mz lekenin tesinde her ey k geirmez bir karanln iine
gm lm t. Alevler arabaclarn gzn kamatrdndan
yolun bir blm nn dnda hibir ey gzkmyordu. Yn
balyalar ykl arabalar, ayakla dikilen allar yan karanlkla y
ce dalar andryordu. A tein 20 adm tesinde, yol ile tarla s
nr arasnda, yana yalm bir m ezar ha vard. A te yaklma
dan nce uzaklar daha iyi gzkt iin Y egoruka bu eik
han orada durduunu grm t.
D olu kovalarla geriye dnnce Kiryuha ile Vasya kazan
tara tara doldurdular, atein stne oturttular. Elinde ke
narlar kertik kertik olmu bir kak, Slyopka kazann yannda,
dum anlar iindeki yerini ald; suya dnceli dnceli baka
rak kpn kmasn beklem eye balad. Y an yana oturan
Panlclcy ile Ycm clyan da byk bir suskunluk iinde dnce
lere dalmlard. Dmov, yum ruklarn bana destek yapm,
yzkoyun yalyor, atee bakyordu. O byle uzanm yatarken
ayakla dikilen Slyopkann glgesi onun zerinde sryor, g
zel yz bazen lolua brnrken bazen de aydnlanp parla-
yvcriyordu. Kiryuha ile V asya yaknlarda dolayorlar, atee
almak iin kuru ot, kaynaac kabuu topluyorlard. Ellerini
ceplerine sokan Y egoruka, P anlclcyin yannda durm utu. A-
tee dalp gitmiti gzleri, atein kuru ollar yutu-yutuverm esi
grlecek eydi...
Y orgunluk gideren arabaclarn hepsinin durular da d
nceliydi. A rada bir balarn evirip, zerinde krmz benek
lerin oynat tahta haa abuk abuk bakyorlard. Karanlk
taki bu tek mezarn hznl, hlyal, son d erece iirsel bir g
rn vard. G ecenin sessizlii iinde suskunluu, bu suskun
luk iinde ise toprak altnda yatan, tanm adklar kiinin ruhu
nun varl tam anlamyla seziliyordu. Acaba bu ruh, bozkrn
ortasnda huzurlu muydu? Aykl gecelerde yalnz bana s
klmyor muydu? Bozkr daha bir hznl, keder verici, dn
celiydi gm ln yannda. O tlar daha bir zntl grnyor,
ekirgelerin trtlar daha neesiz geliyordu insana. Yoldan
geerken bu tek bana kalm ruhu dnm eyen, gm t ok
gerilerde kalp sisle rtlnceye dek dnp dnp arkasna
bakmayan tek yolcu kmamtr herhalde...
Dede, neden dikmiler bu ha? diye sordu Y egoruka.
Panteley ilkin haa bakt, sonra gzlerini Dm ova evire
rek sordu:
Hey, M ikola, trpanclarn tccarlar evirip ldr
dkleri yer buras m?
Dmov isteksiz isteksiz dirseklerine dayanp doruldu, m e
zara bir gz atarak:
Ta kendisi, dedi.
O rtala bir sessizlik kt. Bir tutam kuru o l alan Kiryu-
ha, ollar trdata lrdala topak yapt, bunu kazann altna
soktu. A te canland, alevler ykseldi, alevle birlikle ykselen
bir yum ak dum an Styopkann stne svand. Han glgeleri
uzayarak yar karanlktaki arabalara doru kotu.
Dmov balad sz srdrm ek isterken bir yandan da is
teksiz grnyordu.
Evet, ldrdkleri yer buras. ki tccar, biri baba, biri
oul, kutsal tasvirler, aziz resim leri satm aya kmlar. lerde,
imdi gnat Fom iin ilettii bir han vardr, geceleyin orada
konaklam lar. Baba ikiyi biraz fazla karm anlalan, para
snn okluuyla vnm eye balam. Bilmez misiniz, tccar
milleti vnm eyi sever... Sanki herkesten stn olduklarn or-
laya koyacaklar da ellerine bir ey geecek!.. H er neyse, o gece
handa buralara ekin bim eye gelen trpanclar da varm. Tc
carn vndn duyunca kulaklarn dikmiler...
Pantelcy iini ekti.
Sen byksn Tanrm ! Bizleri k oru, M eryem Ana!
E rtesi gn, gn ucuyla birlikle tccarlar yola koyulmu
lar, trpanclar da onlarn peinden... Efendim , birlikte yolcu
luk yapalm, zaman abuk geer, hem tehlikeleri de azaltm o-
luruz. Ku umaz, kervan gem ez yerler buras, dem iler. A-
ziz tasvirleri zedelenm esin diye tccarlar yava yol alyorlarm,
bu da trpanclarn iine yaram...
Dmov dizlerinin stne oturdu, gerindi esneyerek anlat
masn srdrd:
Ya ile... Balangla gzel gzel konum ular, ahbaplk
etm iler. Ama buraya gelince rgatlar anszn trpanlarn kald
rp baba-ogula saldrmlar. Olan yiit bir delikanlym, tr
panlardan birini kapt gibi o da tekilere veryansn etmi. Ne
var ki, sekiz kiiymi trpanclar, sonunda tccarlar delik-deik
etm iler, kesm edikleri yerlerini brakmamlar. kisinin de iini
bitirince srkleye srkleye gtrm ler, yal tccar buraya,
olunu da yolun br yanna gm m ler. u han karsnda
birka daha vardr. Salam kalm mdr, bilmem ama karanlk
ta grlmez...
Kiryuha gzlerini karanla dikti.
Salam, duruyor yerinde...
Tccarlarn fazla paras kmam, dedi Dmov.
O nu Panteley de onaylad:
D oru, ok paralar yokm u. T o p u lopu yz ruble k
m stlerinden.
Sonra trpanclardan da kii lm. G en tccar o n
lar iyice hrpalam m eer. Y arallardan ok kan kaybet
miler. Birinin kolu kopmu, anlatlanlara baklrsa drt versta
gittikten sonra Kurikov ky yaknlarnda bir tm sekte bul
mular. m elip ban dizlerine dayam, onu oturduu yerde
dnyor sanmlar. Bir de bakm lar ki, can yok, lm a-
dam...
Pantclcy:
Kanl izlerden bulm ular onu, dedi.
Hepsi birden dnp haa baktlar, ortala bir sessizlik
kt. B iryerlerden, belki de d e re kysndan bir kuun hzn
l l ykseldi: Splyu, splyu,splyu!..
Yem elyan:
Dnyada kt insan ok! dedi.
rkm bir yzle atee doru sokulan Pantclcy:
Evet, oktur, pek oktur, diye onaylad onu. Bylelcriy-
le her yerde karlammdr... te yandan iyilerini, anasndan
temiz st cm m ilcri d e grdm , insanlarn gnaha girmileri
daha oklur yeryznde... G klerin Kraliesi, M eryem A na
mz esirgesin, korusun bizlcri... Hi unutm am , 30yl, belki daha
da nceydi; M oanskydan bir tccarbinm iti arabam a, iyi bir
adam d dorusu, yrenin varlkl, tannm tccarlarndand.
Bir ktln grmedim, nem e gerek, iyi insand. te bu tc
carla yola ktk, hayli gittikten sonra hanlardan birinde konak
ladk. R usyada hanlar buradakiler gibi deildir.1 Hanlarn ahr
gibi stleri kapaldr orada, zengin iftliklerinin am barn an
drr biraz. Y alnz, am barlarn tavan ykseke olur, ite byle
bir hana indik, ikimizin de keyfine diyecek yok, dorusu... Tc
car odasnda, ben atlarn yannda; gel keyfim gel! Neyse, vakit
ilerledi, yatm a zaman geldi. T a n ry a gereken duam yaptm,
yapm adan n c e avluyu yle bir dolaaym, dedim . imdiki gibi
kapkaranlk bir g ece bastrm, gz gz grmyor. Usul usul
yrdm , szn gelii u arabalara kadar gittim, gitmedim. Bir
de baktm: ilerisi ate yakmlar gibi aydnlk. O lur ey deil!
G ecenin bu saatinde kim ate yakabilir? H erhalde han sahibi

1 Yolculuk, Ukraynada, ehovun doup byd blgeye yakn yerlerde


gemekledir: Rusya olarak adlandrlan yerler, Ukraynann kuzeyinde-
dir. (.N.)
oktan yatmt, tccarla benden baka yolcu da yoktu. Beni bir
kukudur ald... iyice sokuldum , aydnln nereden geldiini
grm ek istedim. A m an Tanrm , sen bizi koru, G klerin Krali
esi!.. Bir de ne greyim: H ann altndaki parm aklkl bir p en
ce red en gelmiyor mu k? Y e re yattm usulca, bam uzatp
baktm. Nasl baktysam btn tylerim ayaa kalkt, buz gibi
oldum...
G rlt etm em eye alarak a te e bir tutam ot att, otun
trtlar, czrtlar geinceye dek b ck lcd ik lcn so n ra atlatm as
n srdrd.
eriye baktm: G enie, isli, karanlk bir bodrum . F
nn stnde bir fener konulm u. D em ek, k bu fenerden ge
liyormu... O dann ortasnda krmz gmlekli on kadar adam
duruyor; kollarn svamlar, ellerindeki baklar biliyorlar.
Ya, dem ek byle! Tam da etenin kucana dmz!.. Bu du
rumda ne yapmak gerekir? H em en tccarn yatt odaya ko
tum, yavaack uyandrdm. Byle byle... Sakn korkaym
deme, efendim , ama haydutlarn eline dtm z de bil...
Beti benzi att adamcazn. D ur, Pantelcy, ne yapacaz im
di? diye sordu. Yanm da kszlerin hakk, pek ok para var.
Canm dan korktuum yok. Tanr verdi, T anr alr, ama benim
tm korkum kszler iin kazandm paralar... Tccar bana
gveniyor ya, benim elim den ne gelir? Btn kaplar kapal, d
ar kaacak tek delik yok. Avlu yalnz duvarlarla evrilmi ol
sayd kolayd, duvarn stnden amaya alrdk. Ama avlu
nun st kapal. Tccara dedim ki: Efendim , sen yreini
berk tut. Korkuya kaplm adan, yerini deitirm eden dua et Ya-
radana. Belki Ulu Tanr kszleri yerindirm ek istemez. B ura
da kal, hi renk verm e. Ben elim den geleni yapmaya alaca
m. te byle dedim tccara. O turup dua ettim , Tanr bana
akl verdi. Usulcack arabaya ktm, oradan da yukar trm an
dm. Kim secikler duymasn diye yava yava tavandaki sam an
lar ekmeye baladm. Ellerim le ektim , ektim, bir adam sa
cak genilikte bir delik atm. O radan ktm darya, atya d e
mek isliyorum yani. aldan aa alladm, var gcm le koma
ya baladm. Kolum, kolum, kolum... Az kald dp bayl
yordum. Bir solukla be versla, belki de daha ok komuum.
T an rya kr, bir de bakyorum: Bir ky... Koa koa evlerden
birine yaklatm. An kapy Orlodokslar! diye bardm. Bir
Hristiyann cann kurtarn! H erkesi ayaa kaldrdm. Kyl
ler toplandlar, yollara dkldler. Kimisinde sicim, kimisinde
sopa, kimisinde dirgen... H ann kapsn krdk, oradan doruca
bodrum a. H aydutlar baklarn iyice bilemiler, tccar kesm e
ye hazrlanyorlarm. Kyller tm n de yaka-paa toplad
lar, m uhtara teslim elliler. T ccar yle sevindi ki, yardma ge
lenlere yz ruble balad. Bana da be alln verdi. U nutm a
m ak iin adm deflere yazd. Sonra o bodrum da birok insan
kemii bulmular. Kemik, kemik... D oldurm ular h ery eri. D e
m ek oluyor ki, hana gelenleri soyuyorlar, sonra kimse ren
mesin diye ldrp gmyorlarm... ile byle, haydutlar
M oanka gtrdler, cellatlar cezalarn verdi.
Panlcley yksn bitirince dinleyenlere bakl. Onlar da
il karmadan gzlerini ihtiyara dikmilerdi. Su durm adan
kaynyor, Slyopka bir yandan kpn alyordu.
Kiryuha sesini ykseltm ekten korkarak:
Ya hazr m? diye sordu.
Bekle bir dakika. Hem en getiririm.
O nun yokluunda yeni bir ey anlatm asn islemedii iin,
gzlerini P anlcleyden ayrmayan Slyopka arabalara doru
kolu, ufak lahla bir anakla birlikle abucak geriye dnd.
anan iinde dom uz ya vard.
Panteley gene alak sesle, gzlerini krpm adan anlatmaya
balad:
Baka bir seferinde gene bir tccar almtm arabam a.
Dn olmu gibi anmsarm, ad Piyotr Grigoryiti. iyi adamd,
dorusu. Ayn biimde, onunla da bir hana indik. O gene o d a
snda, ben de atlarn banda. K ar-koca han sahipleri iyi insan
lara benziyorlard, yanam alar da yle. H er ey iyi, gzel de,
benim iim rahat deil. G en e iime bir kurt dt. Byle
yerlerde sen gel de huylanma! Kaplar ak, giren-kan pek
ok ama gene de korkuyorum , iim rahat etmiyor... A radan za
man geti, yolcular yatp uyudular. V akit hayli ilerledi, n e re
deyse sabah olacak. A rabada tek bama yatyorum, bayku gibi
gzlerimi krpmyorum... D erken, am ann yavrularm, tap
tap, tap diye sesler iitmeyeyim mi yattm yerden? Birinin a-
rabaya yaklatn anladm. Bam karp baktm: stnde
gecelikten baka bir ey bulunm ayan bir kadn dikiliyor karm
da. Ne var, ne istiyorsun kadn? diye soruyorum . Scninkisi
zangr zangr titriyor, bet beniz atm, abuk kalk! diyor.
Canna kurban. T ccar tehlikede, han sahipleri onun iin hi
de iyi eyler dnm yorlar. Adamn, karsyla fiskos ettiklerini
kendi kulaklarmla iittim. Ya, ite... Yreim bouna szlayp
durmam, bouna ikillenmemiim... Peki, sen kimsin? diye
soruyorum . Ben mi? Ben onlarn asym, diyor. B unun -
zerine doruca tccarn yanna vardm, onu usulca uyandrdm.
Byle byle, Piyotr Grigoryi, durum un hi de i ac deil.
Bak, efendim , sen hem en kalk yataktan. Uykunu sonra alrsn.
Vakit varken buradan uzaklap gidelim, dedim. Tccar kalk
t, giyinmeye balad. Tam o srada kap ardna kadar ald. Ee,
gznz aydn... Am an Ana Kraliem, bu gzlerim neler gr
yor? O daya han sahibi kar-koca ile tane da yanam a gir
m ezler mi? D em ek, krolaslar uaklar da kandrm lar... Pa
ras oktur, tc-ar ldrr, parasn paylarz, dem iler. B e
inin de ellerinde uzun birer bak... H an sahibi adam kapy ar
kadan kilitledikten sonra; Ee, hadi bakalm, ecel saatiniz gel
di, abuk duanz yapn! dedi. E er barmaya kalkarsanz dua
etm enize de izin verm em . Barp da ne olacakt sanki? ste
lik korkudan soluum uz kesilmi, bu durum da baracak g
kalr m insanda? Tccar alamaya, yalvarmaya balad: Ey,
Ortodokslar! Siz, dedi, parama gz dikip beni ldrm eyi ta
sarladnz. Aklnza koyduunuzu yapm anza engeli olamam.
Ben yolcu hanlarnda ldrlen ne ilk tccarm, ne de son...
Benim gibi ka tccar kardeim can verm itir bu yerlerde! Ama
arabacm n bunda suu ne? Benim param yznden ona ne e-
ziyet ektiriyor, kesmeye kalkyorsunuz? Tccarn bu ackl
konumas karsnda han sahibi ne dese beenirsiniz? Eer
arabacy kesm ezsek yarn m ahkem ede ilk tankl o yapar. O-
nun iin diri brakamayz. Z a te n bizim iin pek fark etm ez; ha
bir kii ldrm z, ha iki kii... O n gnah ilesen de bir tvbe
yeterli. Siz imdi konumay brakn da duanz bitirin. Bouna
vakit yitirtiyorsunuz bize. Tccarla yan yana durarak, gzleri
m izden yalar aka aka Ulu T an rya yakarm aya baladk. T c
carn aklndan ocuklar kmyordu. Bense daha gentim, ya
amaya doyamamlm. Azizlerin resim lerine bakyor, yle ac
ac alyorduk ki, dndke imdi bile gzlerim yaaryor.
H an sahibi ile kars bize acmaya baladlar nerdeyse. D ediler
ki; Ey, T anrnn garip kullar! Y arn br dnyada yakamza
yapmayn. Tanr katnda bizler iin kt dua etmeyin! Size bu
ii yapyorsak, geim zorluu yznden yaptmz bilin! B un
dan baka kyolum uz yok. T anrya yalvardk, yakardk, a
ladk, szladk, ama sonunda Yce Tanrm dualarmz iitti, a-
cd bize... Han sahibi, tccarn sakalndan yakalayp lam ba
boazna alaca srada biri avlu penceresine k l-k l vurm a
ya balamasn m! Tccarla ben aknlikl " donakaldk. H an
sahibinin iki eli yanna dt. D ardan pencereye vuruyorlar,
bir yandan da baryorlard; Piyolr Grigoryi! Piyotr Grigor-
yi! Hadi, abuk hazrlan, gidiyoruz!.. Tccar alm ak iin a-
dam larnn geldiini sanan han sahipleri hem en oradan taban
lar yaladlar, biz de doruca avluya kotuk, oradan arabay.
alladmz gibi artk bizi koydunsa bul!..
Dmov:
Pencereye vuran kimmi? diye sordu.
Pencereye vuran m? Kim olacak! M eleklerden ya da
erm ilerden biri... nk avludan dar ktmzda kimseyi
grem edik. T an rn n hikmeti, bize yardma gndermitir...
Panteley bunun gibi daha birok yk anlatt dinleyenle
re. yklerinin hepsinde de uzun bakllar balca rol oy
nuyor, hepsinden de bir uydurma kokusu geliyordu. Bu yk
leri bakalarndan m iitmiti, yoksa bir zam anlar kendisi uy
durup bellei zayfladka gereklerle uydurduklarn kartr
maya m balamt, oras pek belli deildi. Ancak, hangisi do
ru olursa olsun, insann tuhafna giden bir ey var: Yal adam
g e re k yolda giderken, gerekse dinlenirken bir eyler anlatm a
istei duyduu zam an, yaadklarn deil de, uyduruk olaylar
anlatmay aka yeliyordu. H er iittiini geer ake sayan saf
Y egoruka, P anleleyin anlattklarna hem en inanyor, fakat
gn grm, btn Rusyay gezmi, birok olay yaam, bu a-
rada oluunu ocuunu yangnda yitirmi bir adam n, sanki
btn bunlar onun bandan gememi gibi, kendi yaantsyla
ilgili konulara gelince susmasna, uyduruk eyleri bol bol anla
trken o konulara aldr etm em esine ap kalyordu.
Piirdikleri lapay yerken hepsi susuyor, az n c e dinledik
leri ykleri dnyorlard. Yaam korku vericidir, mucize
lerle doludur; o nedenle R uslarn lkesinde anlatacanz y
k ne denli korkulu olursa olsun, yklerinizi haydut yuvala
ryla, uzun baklarla, m ucizelerle ne denli ok sslerseniz ss
leyin, anlatacanz ykler dinleyiciler zerinde olm u eyler
etkisi brakr, belki yalnz okum u-yazm kiiler size inanm a
dklarn gslerircesinc yan yan bakarlar, fakat onlar bile kar
kmaz, susmay yelerler. Y olun kysndaki ha, karanla g
mlm yn denkleri, grnm eyen koyu enginlikler, atein ba
nda toplanm insanlarn karanlk gelecekleri; topu birden a-
lnnca ylesine rknt verici, mucizeli grnyordu ki, uy
durm a olaylarn, m asallarn korku vcricilii bunlarn yannda
soluklayor, gerek gibi gzkyordu.
A rabaclar kaklarn ayn kazana daldrp karyorlar,
yalnz Panteley lapasn bir kede tek bana tahta anandan
yiyordu. P anteleyin ka da tekilerinki gibi deildi; selvi a
acndan yaplm, zerine ha resmi ilenmiti. Yegoruka
yal adamn kan grnce hatrna su itii kandil mlei
geldi. Styopkaya sokularak usulca sordu:
D ede niin ayr yiyor yemeini?
Styopka ile Vasya bir ayptan, gizli kalm bir sutan sz e-
diyorlarm gibi birbirlerine bakarak fsltyla:
Eski tarikattandr da ondan, karln verdiler.
Hepsi de susuyor, dnyorlard. A nlatlan korkulu y-
klerden sonra olaan eylerden sz etm ek gelmiyordu ilerin
den. Bu koyu sessizlik ortasnda Vasya birdenbire doruldu,
donuk gzlerini bir noktaya dikerek kulak kabartt.
Ne var? Bir ey mi oldu? diye sordu Dmov.
Bize doru biri geliyor uzaktan.
Hani, nerede?
Bak, ite orada. Belli belirsiz parlyor.
Vasyann bakt ynde koyu karanlktan baka bir ey g
zkmyordu, hepsi birden kulak kesildiler, hibir ses de yoktu.
Dmov:
Yoldan m geliyor? diye sordu.
Y oo, tarladan. Bize doru yaklayor.
Bir dakika kadar sessizlik iinde geti. Dmov:
Belki tccarlardan biri hortlam tr da tarlada dolayor-
dur, dedi.
Balarn haa dndrp rkek rkek baktlar, sonra gz
lerini birbirlerine evirip gltler. Duyduklar korkudan do
lay utanmlard.
te ayak sesleri iitildi, birisi hzl hzl yryordu onlara
doru.
Vasya:
Elinde de bir ey var, dedi.
Y ryen kiinin ayaklar altnda otlarn hrdad, atr
dad duyulmaya balad, fakat atein aydnlatt blgenin d
nda tek canl varlk gzkmyordu. Sonunda ayak sesleri iyi
ce yaklat, birisi ksrd, sanki atein titreyen aydnl bir
denbire genileyerek arabaclarn gzlerindeki sis perdesi d
verdi: nlerinde koskoca bir adam duruyordu.
A tein aydnl m adamn yznde bir koyunu yapm
t, yoksa ona bakanlar nce bu yz m dikkatle incelem iler
di, oras pek belli deil; fakat her eyden nce adam n yzn
deki glm sem enin etkileyicilii hepsinin dikkatini ekli. Uy
kusundan yeni uyandrlm bir ocuun glcklerine benze
yen, bakar bakm az insann iini stan, btn yze yaylm, ho
bir glmsemeydi bu. G rr grm ez bu glte glm se
meyle karlk verm ek gelirdi iinizden. A dam a daha yakndan
baknca olaanst bulunmayan, 3 0 yalarnda, irkince biri ol
duu gze arpyordu. U zun boylu, uzun burunlu, uzun bacak
l. uzun kollu bir U kravnalyd bu: ksa olan yalnz boynuydu,
bu da ona kam burum su bir grn veriyordu. Yakas ilemeli,
tertem iz, beyaz bir mintan, beyaz bir alvar, beyaz izm eler giy
miti. Beyazlar iindeki yabanc evresine k sayor gibiydi.
lk bakta ne olduu anlalmayan, iri, beyaz bir ey tutuyordu
elinde; srlnda uzun namlulu tfei vard.
K aranlklan k harm annn ortasna knca m h n m
asna durdu; Bakn ben ne gzel glmsyorum! dcrccsinc,
yarm dakika kadar arabaclar gzden geirdi, sonra atein ya
nna yryerek:
Afiyet eker olsun aalar! dedi.
aknlktan azlarn bir kar aan arabaclar adna Pan
teley karlk verdi:
Ho geldiniz. Buyurun...
Y abanc elinde tuttuu eyi atein yanna b ra k t- l bir
toydu b u - oturanlar bir daha selamlad.
A rabaclar toyun bana toplandlar. Dmov:
Aman ne byk bir ku bu! Neyle vurdunuz! dedi.
Kurunla... Sama ulamaz o ykseklie... Satn almak
ister misiniz? Yirmi kapie brakrm size.
Toyu ne yapalm biz? A ncak kzartmas ie yarar. H a
lamas yaplmaz bunun, di gemez etine.
ok yazk... uradaki iftlie glrlebilseydim efendi
ler en azndan 50 kapik verirlerdi. Ama uzak, 15 versladan a-
a deil.
Y abanc adam olurdu, tfeini karp yanna koydu. Y
z yorgun, uykulu grnyor, durm adan glmsyor, atee ba
karken gzlerini ksyordu. G lm sem esine bakarak zihnin
den hep iyi eyler getii dnlebilirdi. O na da bir kak ver
diler, yem ek yiyenlere o da katld.
Dmov:
Kim lerden oluyorsun arkada? diye sordu.
Adam soruyu iilmemili, nk Dm ova yanl vermedi,
h a tla dnp bakmad bile. D urm adan glmseyen yabanc, la
pann tadn dahi almyor olmalyd; ka bazen dolu, bazen
bo, azna getirip gtrm esinden anlalyordu bu. Azn
tembel tembel, makine gibi oynatm asndan, sarho deilse bi
le, kafasnda sersemlelici dncelerin dola kestirilebilirdi.
Dmov:
Sana soruyorum; kimsin, kimlerdensin? diye sordu bir
daha.
Yabanc irkildi.
Ben mi? Adm K onslanlin Zvonk, R ovnlym. Ky
mz drt versla ilerdedir.
Yeni tant bu insanlara baka kyllere benzemediini
gsterm ek istercesine:
Kovanlarmz var, domuz yetitirir salarz, dedi bbrle
nen bir tavrla.
A nanla-babanla birlikle mi yayorsun, yoksa ayr m
sn?
imdi ayr yayorum. Bu ay Pelrov Y orlusunun ardn
dan evlendim. Evlenince ayrldm anadan-babadan. Evleneli
bugn lam 18 gn oluyor.
Eh, iyi bir i yapmsn oul, dedi Panleley. Evlenm ek i-
yidir. Ulu Tanr da byle buyurm utur.
Kiryuha glmeye balad.
K ah-k ah -k ah ! G en kars evde tek bana uyuyor, se-
ninkisi da-bayr dolayor. Bylesi de grlm m?
K onstantin, en nazik yerinden imdiklenmi gibi irkildi,
sonra gld, yz utantan kpkrmz kesildi. Azna soktuu
ka gerisin geriye karp evresindekileri aknlkla, sevin
le szerek:
Ama karm yok ki evde! dedi. Y ok, gitti... ki gnlne
anasnn evine gnderdim . nanm yor m usunuz yoksa? Sanki
hi evlenm em i gibiyim imdi. Vallahi doru sylyorum.
Nasl olup da durum unu anlam adklarna aarcasna elle
rini rpt, ban iki yana sallad. B tn dncelerini aa
vurm ak isliyor, fakat yzn aydnlatan sevin buna engel olu
yor gibiydi. O turduu yer balm asna kalkp baka bir y e re o-
turdu, gld, ellerini bir daha rpt. Bir yandan, iini dolduran
ho dnceleri evresindekilere am aktan utanyor, bir yan
dan da yreindeki sevinci paylam ak iin kar konulm az bir
istek duyuyordu.
fkelenm i gibi bir tavrla tfeini alp baka bir yere koy
duktan sonra:
Dem idova kyne, annesinin yanna gitti, dedi. Yarn
dnecek. le yem eine kalm az dnerim , dediydi.
Karn ok mu zledin? diye sordu Dmov.
zlenm ez olur m u? Evleneli daha dn bir, bugn iki...
Evlenir evlenm ez anasnn evine kotu. Benim iin cehennem
azab canm! Y alan sylyorsam gzm ksn! A h, ne gzel,
ne cana yakn, n e gler yzl, ne neeli kadndr, karcm! K
sacas bir yudum su... Y anm da durduu srece bam frl frl
dnyor, ayrlp gittii zaman da byle serseri serseri bozkrda
dolayorum. T a le vakti kmtm evden, gzm e uyku gir
miyor.
Gzlerini uykulu uykulu ovuturdu, atee bakt, glm se
di.
Panteley:
Karn seviyorsun, dem ek ki, dedi.
K onstantin, yal adamn sylediklerini iitmemiti.
Ah, ne eker, ne tatl eydir o! stelik ok da akll, d
nceli bir kadndr. Koskoca ey alette onun gibisini araan bir
daha bulamazsn. Ama gitti ite. A m a o da zlyordur beni.
Ben malm bilmez miyim? leye dneceini sylediydi, d
neceini adm gibi biliyorum.
O turuunu deitirdi, sesini bir ton inceltip daha da yk
selterek:
Fakat siz u ie bakn! dedi. imdi onun da beni sevdii
ni, zlediini biliyorum. Ama, ne haber, balangla bana var
mak istememiti!..
Kiryuha, gen evlinin yemek yem eden oturduunu grn
ce:
Hadi, yesene yahu! dedi.
Beriki onun ne sylediini iitmemiti.
Ya ile, varm ak istem em iti bana. yl peinde dola
tm. Kalaik panayrnda grmtm onu, grr grm ez lesi
ye vuruldum . Bir uurumun tepesine k, at kendini aaya da
ha iyi. Ben R ovndanm, o D cnidovodan; aram zda tam 25
versta uzaklk var. Elim den bir ey gelmiyor ki! D nr gnde
riyorum. Nuh diyor, peygamber demiyor. Ah, o ne kurnaz, ne
eytand yle! Durm adan eit eit teberiler, kpeler, rek
ler, kilo kilo ballar gnderiyorum; islem em olu islemem! Sen
gel de rah at oturabilirsen olur! Aklma neler gelmiyordu ne
ler?.. H e r eyden nce ben byle bir kza e olabilir miydim?
Bir dnsene, kz gencecik, stelik gzel mi gzel, civelek!..
Oysa benim yam ilerlemi, nerdeyse otuzum a yaklamm.
G zellik dersen, ite karnzda grdnz adam! Yuvarlack
bir sakal yerine ivi gibi sivri bir tutam kl! Przsz yz yerine
de iler iinde bir surat! Byle bir adam o kza denk der mi?
G eriye kala kala zenginliimiz kalyor. A m a kzn ailesi V ahra-
m enkolar dersen, onlarn da bizden aa kalr yanlar yok.
ift mandayla ift srerler, iki de yanam a tutarlar. Y a ite, a-
alar, iin iin yanmaya baladm ben. Y em eden-im eden ke
sildim, gzlerim e uyku girmez oldu. Kafam da yle bozuk ki,
T anr dm anm n bana verm esin. O nu grm eden duram yo
rum. G el gelelim ben burada, kz da ta D em idovoda. E er ya
lan sylyorsam gzm ksn, onu grm ek iin haftada
drt kez D em idovoya yol teptiimi bilirim. Z am an geldi, ayr
la dayanam az oldum, kza daha da yaklam ak iin D em ido
voya yanamala girmeye raz oldum. B ende hayr kalmamt
arlk. A nam byclere mi gsterm edi beni, babam fkesin
den sopa m ekmedi!.. Babamn en azndan on kez dayan
ycmiimdir. Ya ile, yl eytan azab ektim. Sonunda baktm
olmayacak: L anet olsun! K ente gideyim de bir yere arabacl
a girerim, dedim. Bu karar zerine onu grm ek iin Paskalya
Y orlusunda son bir kez D em idovoya gittim. D em ek ki yazg
mz yazlm.
Ban arkaya all, sanki birini az nce kurnazca kandrm
da, bu ii ok houna gitmi gibi neeli bir glckle, kkr kkr
glmeye balad.
Baktm, kyn delikanllaryla birlikle rm ak kysnda
dolap duruyor. Bu durum a ok canm skld... O nu bir kenara
ektim, iki saat dil dktm . N eler sylemedim, neler! B irden
bire holand benden, yl yzm e bakm ayan kz p diye sev
meye balad.
Dmov:
Neler syledin ona? diye sordu.
N eler sylediimi ben nereden bileyim! G ldr gldr
akan bir em e gibi dkld szler azmdan. imdi bir tekini
syle, desen syleyemem. Ya ite, byle oldu... imdi de gzel
kuum anasn grm eye gitti. Ben de onsuz kalnca krlara d
tm. Evde otu ru n ca skntdan patlyorum, durm adan dola
yorum grdnz gibi...
Ayaklarn beceriksizce altndan ekip oraca uzand,
sonra yeniden toparlanp oturdu, ban ellerinin stne koy
du. A rabaclar onun hem k, hem m utlu, zlem den yanp
kavrulurken bile mutlu bir adam olduunu imdi ok iyi anla
mlard. Glmsemesi, baklar, her hareketi zlem den, m ut
luluktan bitkin dtn gsteriyordu. Adam, diken stn
deydi; nasl oturacan, ellerini nereye koyacan, yreini
dolduran duygularn onu yiyip bitirm esini nlem ek iin ne ya
pacan bilmiyor gibiydi. K aranlkta karsna kan yabanc
insanlara iini dktkten sonra biraz rahatlam , atee gzleri
ni dikerek hayallere dalmt imdi...
A ralarnda mutlu bir adam gren arabaclarn ilerine bir
sknt kt, ayn mutluluu kendileri de duymak isteiyle k a
ra kara dnm eye baladlar. Dm ov ayaa kalkt, atein ileri
sinde ar ar yrd. Y rrken krek kemiklerinin oynay
ndan onun da byle bir m utluluu ne denli zledii anlal
yordu. Byle biraz dolatktan sonra K onstantinin yzne
bakt, gelip eski yerine olurdu.
A te snmeye yz tutm utu. A rtk alevler gz krpmyor,
ortadaki krmz leke gittike daralyor, donuklayordu... A te
snkletike ay kl gece de gitgide parlaklayordu. Atein
ilerisindeki yol, arabalarn oklar, stlerindeki denkler yem le
rini geveleyen atlar aka seilmeye balamt; yolun kar ya
nndaki gm l ha belli belirsiz gzkyordu.
D m ov elini yanana dayad, ar ar ackl bir trk tu t
turdu. Uykulu uykulu glmseyen K onslanlin de ince sesiyle
ona katld. Trk yarm dokika srd srmedi, ondan sonra i-
kisi de sustular. Yem elyan silkindi, dirseklerini saa-sola salla
d, parm aklarn kmldatt, yalvaran bir sesle:
Aalar, gelin dini bir ark syleyelim, dedi.
Elini gsne koymutu, gzlerinde yalar parlyordu.
N e olur, arkadalar, hep birlikte bir ilahi okuyalm.
K onstantin:
Ben ilahi okuyamam, karln verdi, brleri de buna
benzer szler sylediler. B unun zerine Yemelyan ilahisini tek
bana sylem ek zorunda kald.
Adamcaz iki elini birden sallayarak ban nne edi,
azn at, fakat boazndan hrltl, ksk bir sesten baka bir
ey kmad. O da ilahisini ellerinin, bann, gzlerinin, hatta
gznn altndaki urun yardmyla okum aya balad; hatta b
tn gcn kullanarak, kendini hrpalayarak boaznda tka
np kalan sesi karmaya alt. N e var ki, o byle kendini zor
ladka, tem iz bir nota karm aya uratka hrlt sesi daha bir
lgnleli, soluu iyice kesildi.
brleri gibi Y egorukann zerine de bir uyku arl
km t. ocuk, batan beri bindii arabann yanna gitti,
d enklerin stne trm and, hem en oraca kvrld. U yum adan
nce gkyzne bakarken K onslanlin'i, karsn dnyordu,
insanlar niin evleniyorlar, kadnlar u dnyada ne ie yaryor
du? Y egoruka kendi kendine yanllayamayaca bu gibi so ru
lar yneltirken bir yandan da gnl okayc, en akrak gzel
bir kadnn bir erkei rahat ettirebileceini, onu yaam boyu
m utlu klacan dnyordu. Bu dnceler arasnda her n e
dense hatrna K ontes D ranislkaya geldi, byle bir kadnla ya
am aktan bir erkein her zam an holanacan hayal etti. Eer
ayplamasalar onunla seve seve evlenirdi. K ontesin kara
kalarn, gzlerini, hann n n d e bekleyen kupa arabasn, e-
vindckisvarili atm gzlerinin nne getirm eye alt... Ses
siz, lk gece Y egorukann zerine eilmi, kulana bir eyler
fsldyor gibiydi. ocuk, o gzel kadnn gelip zerine eildii
ni, ona glerek baktn, pm ek islediini dledi...
A tein yerinde gittike klen krmz iki beneklen bir
ey kalmamt. Y ar karanlkla km ldam adan o turan arabac
lar ile onlarn yanndaki K onstanlin, eskiye gre daha iri, birer
koyu glge gibi gzkyordu. imdi her iki ha da ayn d erece
de belirginlemiti. Anayol boyunca hayli uzaklarda krmz bir
a te parlyordu. Birileri yem ek piriiyor olmalydlar.
K iryuha anszn, A nayurdum uz Rusya btn dnyada en
ndedir diye vahi bir sesle trk sylemeye balad, ama h e
men ardndan ksre tutularak trky yarda kesti. Bozk
rn yanks Kiryuhann sesine katld, uzaklara doru yuvarlana
yuvarlana gitti. Sanki aptalln ta kendisi ar tekerlekli araba
syla bozkrda yryorm u gibiydi.
Panteley:
Yola kma zaman geldi. Haydi, kalkn bakalm, yiitle
rim! dedi.
Arabaclar koum larndan zdkleri atlar yeniden k o
arlarken K onstantin onlarn yannda dolanyor, karsnn ha
yaliyle m utluluktan kabna samyordu.
K ervan h arek et edince arkalarndan bard:
G le gle, aalar! ikram nzdan dolay teekkr e d e
rim! Ben de u atein bana gideyim bari. Kye yryecek g
cm yok.
ok gem eden yar karanlkta gzden silindi; onun, m ut
luluunu baka insanlara aktarm ak iin atee doru yrrken
kard ayak sesleri uzun sre nlad.
Y egoruka ertesi gn gzlerini atnda sabahn erken bir
saatiydi, henz gne bile domamt. A rabalar srayla d uru
yorlard. Kuruni, ucuz bir kum atan giysisi olan, beyaz apkal,
kazak kan bir ata binmi bir adam en bataki arabann yannda
D m ov ve Kiryuha ile konuuyordu. A raba kervanndan iki
v ersta kadar uzakta, alak tavanl, uzun uzun am barlar, dam la
r, kirem it deli kck evler vard. Bu evciklerin nlerinde
bir tane aa bile grlm edii gibi evrelerinde avlular da yok
tu.
Yegoruka:
Buras n e kydr, dede? diye sordu.
Panteley:
Erm eni iftlikleridir buras, karln verdi. Erm eniler
yaar burada, delikanlm. K t bir ulus saylmazlar, bir zararla
rn grmedim...
Kuruni giysili adam Dmov ve Kiryuha ile konumasn bi
tirince iftliklere doru bakt.
Serin sabah havasnda bzen Panteley iini ekti, o da
gzlerini iftlik ynne evirdi.
Nasl i bu, anlayamadm. Adam bir kt getirm eleri i-
in iftliklere adam gnderdi, daha gelen-giden yok... Bir de
Slyopkay m gnderm eli, ne yapmal?
Yegoruka:
Bu adam kim, dede? diye sordu.
Varlamov.
Aman Tanrm ! Y egoruka yatt yerden doruldu, dizle
rinin stne olurdu, adam n beyaz kasketine gzlerini dikli.
leri tkrnda btn insanlarn uyuduu byle bir saatle kt
K azak beygirinin srlnda kyllere laf anlatm aya alan, bu
kocam an izmeli, ksack boylu, kuruniye brnm adamn,
K ontes D ranislkayadan daha ok paras olduu halde dur
m adan gezen, ii iin herkesin arayp sorduu, ama kolay ko
lay ele geirem edii Varlam ov olabileceini dnm ek gerek
len zordu.
G zlerini iftliklerden ayrmadan bakan Panlelcy:
Kt bir adam deildir, ne yalan syleyeyim, bir zararn
grmedim, dedi. T anr salk versin, z-sz doru bir kii u
Semyon A leksandri Varlam ov. Dnya ile bylelerinin yz
suyu hrm etine ayakla duruyor. G ryorsunuz, daha horozlar
lm eden ayaa frlam. Bakalar onun yerinde olsa ya yalar ya
uyur, ya da konuklaryla vur patlasn, al oynasn elenir. Se-
ninkisi yle biri deildir. Y az dem ez, k demez, gece-gndz
bozkrda dolar; hep iini kovalar. Onun gibisi az bulunur, ya
man adam dr dorusu...
D urm adan iftliklerden yana bakan V arlam ov bir eyler
mrldanyor, sabrszlanan aygrck, altnda kpr kpr oynu
yordu.
Panteley apkasn kararak bard:
Semyon Aleksandri, em ir buyurursanz iftlie bir de
bizim Slyopkay gnderelim . Yem elyan, ar u Styopkay da
buraya gelsin. B akn ite, iftliklerden bu yana doru bir atl
kt.
Adam , atnn stnde iyice yana yatmt; eitli hnerler
gsterip atak biniciliiyle herkesi artm ak istercesine, krba
cn bann stnde sallayp sallayp atna yaptryor, arabala
ra doru hzla geliyordu.
Panlelcy:
iftliklere gnderdii ulaa benziyor, dedi. Bir deil,
yz ula vardr onun, h er yere haberci koturur.
Binici en bataki arabayla ayn hizaya gelince aln durdur
du, apkasn kardktan sonra V arlam ova bir d efter uzatt.
Varlam ov defterin iinden birka kt kard, bunlar okudu.
Peki, Ivanukun gnderdii pusula nerede?
All, defteri geriye ald, iindeki ktlara gz gezdirdi, o-
muz silkti, kendi k en d in e hom urdand. Kendinin bu ile bir
suu olmadn, izin verilirse iftliklere bir daha gidebileceini
sylyor olmalyd. Binicisi birdenbire arlam gibi Kazak ay
gr kprdand; V arlam ov fkelenm i; elini kolunu sallamaya
balamt. Krbacn ulana vurm ak iin kaldrrken:
Defol karmdan! diye bard.
Sonra Kazak aygrn geriye evirdi, kervan boyunca ar
ar srerek elindeki defteri incelem eye koyuldu. Sonuncu a-
rabaya yaklatnda Y cgoruka gzlerini d rt at, yal adama
btn dikkatiyle bakm aya balad. U fack sakalna kr dm,
yz gne yan, basilin basili bir adamd bu. iden slanm,
kzark, tipik R us yz mavi dam arcklarla rtlyd. Ivan va-
nn yz gibi onunkinde de ilen baka bir ey dnmeyen,
titiz bir adam n kuruluu, katl okunuyordu. G ene de o n u n
la Ivan Ivan arasnda belirgin bir ayrm gze arpyordu. Kuz-
miov daynn yznde hep i dnen bir adam n kuruluu ya
nnda; Aman Varlam ovu karmayaym, piyasa yksekken
yetieyim, herkesten geri kalmayaym! diyen bir adamn kay
gs vard. Oysa V arlam ovun ne yznde, ne tavrlarnda k
k adam lara zgbyle bir tasann izineraslanabilirdi. nk
piyasay bu adam yaratr, kendisi kim senin peinde komaz,
kimseye baml olmazd. H er ne kadar grnnde bir orta-
hallilik varsa da, btn davranlarnda, elinde krbacn tu tu
unda bile bir gllk, ilidl yaad bozkra kesinkes eg e
m en oluunun bilinci okunuyordu. Y egorukann yanndan
geerken ban evirip ona bakm ad bile. Yalnz aygrck, o
cuu iltifatndan yoksun brakm ak islemedi; iri, aptal gzlerini
evirerek bn bn bakt. Varlam ov yaknna gelince Panteley
eilip selam verdi. Yal adam bunu fark elli, gzlerini incele
dii ktlardan ayrmakszn:
M eyhaba, ihliyay! dedi peltek diliyle.
V arlam ovun, ula ile azarlarcasna konumas, vurm ak i-
in krbacn kaldrmas arabaclar stnde iyi bir etki brakm a
mt. O nedenle hepsinin suratlar bir kar askl. G l efen
disinin fkesi karsnda afallayan ulak imdi alnn dizginlerini
brakm, ndeki arabann yannda ba ak dolayor, azn
bak amyordu. G nn byle bir olayla balam olm asna bir
trl inanamyor gibiydi.
Panteley kendi kendine konuuyordu:
ok sert bir adamdr. Siz onun ne denli sert olduunu
grm ediniz daha. S erilir ama iyidir, durup dururken kimseyi
incitmez. Z arar yok, iyi adamdr.
Ktlarn hepsini de inceleyip bitiren Varlam ov defteri
katlayp cebine soktu. K azak aygr, sanki sahibinin dncele
rini anlam gibi kprdand, herhangi bir uyar beklem eksizin i-
leri frlad, geni yolda hzla komaya balad.

VII

A rabaclar ancak geceleyin mola verdiler, arabalar durur


durm az lapa piirmeye baladlar. Bu konuklam ada da ban
dan beri belirsiz bir sknt vard hepsinin iinde. Hava boucu
derecede scakt, durm adan su itikleri halde bir trl kanm ak
bilmiyorlard. Kzl hastalna yakalanm gibi kpkrm z so
m urtkan bir ay ykseldi gkyznde. Yldzlar da som urtuyor
lard. Bir gece ncesine gre sis daha koyu, enginler daha bu
lankt. Sanki doa, karlaaca ac bir olayn im diden zn
tsn ekiyor gibiydi.
A tein evresinde bir gn nceki kprt, can kulayla din
lenen konum alar yoktu. H epsinin de canlan sklyor, bezgin
bezgin, byk bir isteksizlikle konuuyorlard. Bacaklarnn
szladn syleyen Pantclcy durm adan arlardan yaknyor,
sz dndrp dolatrp lm e getiriyordu.
Yzkoyun yatm bulunan Dmov susuyordu hep, azn
da bir saman p gevelemekleydi. Yznde, sanki saman
pnden kt bir koku geliyormu gibi tiksinen, bkkn bir anla
tm vard. Vasya hasta enesinin zonklam asndan yaknyor;
bunun, havann bozaca anlam na geldiini sylyordu. Kolla
rn sallamay oklan brakan Yemelyan, gzleri atee akl, a-
sk suratla kprdam adan duruyordu. Y egorukann da ii sk
knd. A rabalarn yava yava gidiinden yorulmu, gndzn
sar scandan bana ar girmiti.
Lapa pitii srada Dmov cannn skntsndan ne yapaca
n iyice ard, sataacak birini aramaya balad, ilk kurban
da Yem elyan oldu. Y em ek yem eye hazrlanan adama fkeyle
bakarak:
Yayld oturdu, aalar aas! dedi. Kan herkesten
nce banmazsa ii rahat etm ez! A gzl, ne olacak! Kan
kapt gibi kazann bana reklenir. I lahi sylermi kiliseler
de! itenler de bir ey sanrlar! Senin gibi ilahicilerin bin tanesi
yollara dklm, gclcndcn-gecndcn ba dileniyor.
Yem elyan da fkeli gzlerini Dm ova evirdi.
Suum yokken niye satayorsun bana?
Kazana herkesten n ce yanna sen de! Kendini bir ey
mi sanyorsun?
Yem elyan hrltl sesiyle:
A ptaln birisin sen! B unu bilir, bunu sylerim, dedi.
D aha nceki rneklere bakarak bu gibi konum alarn na
sl sonulanacan bilen Panteley ile Vasya araya girerek D-
mova bo yere saa-sola alm am asn, azn bozmamasn
sylediler.
Ama kavgac Dmov yatmak bilmiyordu. Karsndakini
kk gren, alayc bir glle:
Hh! Ilahiciymi! dedi, ilahiyi senin kadar herkes syler!
Git, kiliselerden birinin sahanlna oluruver, ondan sonra da
elini ap, Ne olur, H azrcli sa adna bir sadaka! diye bar
maya bala! le senin yapacan bu! Ah sizler yok m usunuz
ya!..
Y cm elyan sesini kesmiti. Bu suskunluk Dmov zerinde
kkrtc bir elki yapl. Eski ilahiciyi daha byk bir nefretle s
zerek:
Sana ilimek islemiyorum, yoksa kendini bir ey sanm a
nn ne dem ek olduunu gsterirdim! dedi.
Ama bu sefer de Ycm elyan parlad.
N c satap duruyorsun, yczil! Ben sana dokunuyor mu
yum?
Dm ov birden diklendi. G zleri kan anana dnm t.
Ha, nc dedin bana, nc dedin?! Ben yezidim, yle mi? Al
yleyse! Gil de ara!
Dm ov byle diyerek Y cm clyann lapa yedii ka elin
den kapl gibi uzaklara frlll.
Kiryuha, Vasya, Slyopka, yerlerinden kalktlar, ka a ra
mak iin kotular. Ycm elyan ise yalvarrcasna sanki Nc olur
bir eyler yap! dcrccsinc Panlelcye bakl. Bu arada yz ufal
d ufald, burutu, gzleri krp krp elli, eski ilahici kk bir
ocuk gibi alamaya balad.
oktandr Dm ova kar tiksinti duyan Yegoruka hava
nn birdenbire, dayanlmaz derecede bouculaln, atelen
gelen scakln yzn cayr cayr yaktn h isselli. Karanla,
arabalarn yanna kap gitm ek isliyor, fakal nefret etlii kaba
daynn skntdan patlayan, fkeli baklar onu kendine doru
ekiyordu. Yegoruka, iinde ona son derece incitici bir ey
syleme istei kabararak Dm ova doru yrd, soluu tka-
nrcasna yle haykrd:
ok aalk bir adamsn! Seni gzlerim grmesin! A n
ladn m!
Bu szlerden sonra arabalarn yanna kamas gerekirken
yerinden bile kprdayamad, barmasn srdrd.
C chenpcm de yanacaksn! Bu yaptklarn van vana
syleyeceim! Y cm elyan gcendirem czsin! Pis herif!
D m ov ocuu umursamazca gld.
imdi d e sen mi ktn? Bak u dom uz yavrusunun sy
lediklerine! Az st kokar ama kocam an adam terslem eye
kalkar! imdi kulan bir ekersem!..
Y egoruka soluunun tkandn hissetti -byle bir ey ilk
kez bana geliyordu-, btn bedeni zangr zangr titrem eye
balad, ayaklarn yere vurarak tiz bir sesle haykrd:
Dvn onu! Dvn onu!
G zlerinden yalar fkrd, syledii szlerden utand,
sendeleyerek arabalara doru kotu. Haykrnn ne gibi bir
etki braktn grmemiti. D engin stne yatarak alarken
kollarn, bacaklarn sallyor; bir yandan da Anne! A nneci
im! diye fsldyordu.
Btn bu insanlar, atein evresindeki glgeler, kara kara
denkler, uzaklarda her saniye akan im ekler imdi gzlerinin
nnde yabanl, korkun bir grnm almt. U m utsuzluk i-
indc, byk bir rkntye kaplarak, nasl olup da bilmedii
bu yerlere, bu korkun kyllerin arasna dtn soruyor
du kendi kendine. Days, P eder Krislofor nerelerdeydiler? Ni
in hl gelmiyorlard? Yoksa unutm ular myd onu? Yego
ruka unutulduu, kendi yazgsyla ba baa brakld dn
cesinden ylesine byk bir rperti duydu ki, birka kez denk
lerin stnden atlayp ardna bakmadan oradan kamaya, geri
sin geriye geldii yerlere gitmeye niyetlendii halde yolda kar
sna km asndan korktuu som urtkan halar, enginlerde sk
sk akan im ekler onu niyetinden caydrd. Y att yerde
Anne! Anneciim! diye fsldarken biraz yenileiyor gibiy
di.
A rabaclar da buna benzer bir korkuya kaplm olmalyd
lar. nk Y egoruka atein aynndan katktan sonra ilkin
sessizlik iinde oturdular, sonra kendi aralarnda kslm bir
sesle onun gelm ekte olduunu, hem en hazrlanp ondan ka
mak gerektiini konumaya baladlar. Akam yem eklerini ar
abuk yiyip bitirdiler, yaktklar kr ateini sndrdler. Bir fe
laketin gelm ekte olduunu sezdikleri, aralarndaki isteksiz, ke
sik kesik konum alardan anlalabilirdi.
A rabalar yola km adan nce Dmov, P antelcye yaklat;
alak sesle:
Neydi ocuun ad? diye sordu.
Yegori.
Dmov bir ayan Y egorukann bindii arabann tek eri
ne bast, denkleri sk sk sard, sicimlere tutunarak ykseldi.
Y egoruka tiksindii kabadaynn yzn, kvrck salarn an
szn karsnda grnce irkildi. Bu yz, solgun, yorgun, ciddiy
di, ama fke izi tamyordu.
Dmov usulca;
Hey, Y e ra ,1 hadi vur! D v beni! dedi.
ocuk, adamn yzne aknlkla bakt, tam o srada bir
imek akt.
Dmov bir daha:
Bakma sen ona! Vur! dedi.
O ndan sonra da Y egorukann vurmasn ya da kendisiyle
konumasn beklem eden aaya atlad:
Of! Skntdan patlayacam! diye bard.
Bir bacandan brnn stne ykla ykla, krek k e
miklerini oynata oynata kervan boyunca tem bel tem bel yr
d; alamakl, hem de skkn bir sesle steledi:

1 Yera, Yegoruka asl Georgi olan, Yegor. Yegori olarak halk arasnda
kullanlan adn, ocuklar, yakn arkadalar arasnda sylenen biimi. (.N.)
Of! Skntdan patlayacam!
Y em clyann yanndan geerken:
Yemelyan, kusura kalm a, e mi! dedi. Sen benim kusuru
ma bakma! Bizler mahvolmu insanlarz. Bizimkine de yaama
m denir?
Sa yanda bir imek akt, sanki aynada yansm gibi he
m en uzaklarda da baka biri parlad.
Panlelcy arabann yanndan yukarya kara, byk bir ey
uzatt.
Ycgori, al unu!
Nedir o, dede?
Hasr. Birazdan yamur yaacak, rtnrsn.
Yegoruka doruldu, evresine baknd. E nginler gze
arpacak derecede kararmt, solgun bir k uzaklarda art ar
da yanp yanp snyordu. Koyu karanlk, sanki arl olan bir
cisim gibi hep saa doru kaymaktayd.
Yegoruka:
Dem ek, frtna m kacak? diye sordu.
Pantcley ocuun ne dediini iitmedi, ayaklarn y ere vu
rarak, ark syler gibi:
A h, hasta bacaklarm! Arl bacaklarm! diye szland.
Birisi gkyznde bir kibrit akmasna, fosforlu, soluk
bir k parlayp snd. o k uzaklarda bir yerde sa dam ze
rinde yryorlarm gibi yukardan grltler geldi. Damda ge
zinenler yalnayak olmalydlar, nk sa bouk bouk gm
brdyordu.
Kiryuha:
Frtna geliyor! diye bard.
Ufkun sa yarsnda ylesine parlak bir imek akt ki,
bozkrn bir blm , gkyznn karanlkta rtlen yerleri p
rl prl aydnland. K orkun bir bulut hi acele etm eden, byk
bir ktle halinde gn stne kyordu. Bulutun d rt bir ya
nndan kocam an kocam an saaklar sarkmt. A yn saaklar
birbirine dolanp sarm alayarak ufkun sandan, solundan u
zanmlard. B ulutun bu salkm saak, yrtk prtk grn bu
koca ktleye sarho bir dilenci grnm veriyordu. Yegoru-
ka istavroz kard, paltosunu abuk abuk giyinmeye balad.
ndeki arabalardan birinin yanndan D m ovun fkeyle
can sknts kark hom urtular iitildi:
Of, of! o k canm sklyor! Of!
R zgr hi beklenm edik bir anda, ylesine gl esli ki, az
kald Y egorukann smsk tuttuu hasr ile elindeki kn e
kip alyordu. Hasr savrularak ocuun bir yanna kayd; orada,
dengin stne, bir ucuyla da Y cgorukann yzne hzl hzl
arpm aya balad. R zgr kvrla kvrla bozkrda kotu, n n
de otlar, kuru yapraklar hrdatarak srkledi. Bu hrtda
bir an ne gk grlts iililcbildi, ne de tekerleklerin gcrts,
ierisinde toz bulutlar, yamur ve toprak kokusu getiren bu
iddetli rzgr la kara bululun yanndan esip gelmiti sanki. Ay
pusland, kirli bir renk ald, yldzlar daha som urtkan bir
havaya brndler, to z bulutlar ile bunlarn yere den glge
leri gerilere doru koturdular. Pek olasdr ki, kasrga ilerde
bir yerde kvrlarak, yerden toz, kuru ot, tyleri tslcri srk
leyerek ta gklere ykseliyordu. K ara bulutun yresinde lop
kevenler uuuyordu herhalde. T o p kevenler orada da yksek
lerde kim bilir nasl korkuyorlard! Fakat gzkapaklarn yap
tran tozdan topraklan dolay im eklerin parltsndan baka
hibir ey grnm yordu.
Yam urun stne boanm ak zere olduunu dnen
Yegoruka diz kp olurdu, hasr zerine ekti.
U zaklardan biri baryordu:
Pantclccy! Beni duyuyor musun!
Panlclcy arabann yanndan ezik, dalan bir sesle karlk
verdi:
Hccy! Sesin p e k iyi iitilmiyooor!
Gkyz hrn bir sesle gm brdedi; ilkin sadan-sol-
dan, sonra gerilere doru patr patr patlayarak kervann nle
rinde sessizlie gmld.
stavroz zerine istavroz karan Y egoruka fsr fsr dua
okuyordu:
Tanrm! Tanrm! Tanrm , sen bizi koru! Bizi esirge Aziz
Savaof! Y erler, gkler senin annla dolsun.
G kteki koyuluk azn al, darya beyaz bir k pskr
d. B unun ardndan gkyz gmbr gm br gmbrdedi.
G k grltsnn kesilmesiyle birlikle imek bir daha ylesi
ne geni bir alanda akt ki, Yegoruka stne ektii hasrn
aralndan la uzaklara doru giden yolun tm n, btn ara
baclar, hatla Kiryuhann srlndaki gm lee varncaya kadar
h er eyi aka grd. Kara saaklar yerden yukar doru uzan
mt; iri iri parmakl, biimsiz, kaba saba bir kol aya doru yak
layordu. Korkuya kaplan Y egoruka gzlerini smsk yum
du.
A rlk evresinde olup bilen hibir eye aldrmayacak, her
ey geip gidinceye dek bekleyecekti.
Y am ur nedense bir trl boanmaml. Yegoruka kara
bululun geip gittii umuduyla hasrn aralndan bir daha
bakt: rktc bir karanlk vard darda; ne P anteleyi, ne s
tnde yatt yn dengini, ne de kendi ellerini grebildi. Bunun
zerine az nce ayn bulunduu y ere gzlerini evirdi; orada
da arabann yaknndaki gibi karanlk vard. imekler karan
lkla st sle, gz kamatrc bir parlaklkla akyor: H er ak
la insann gzne ar giriyordu.
Yegoruka:
Panteley dedec! diye bard.
Y anl yoklu. Gl bir rzgr hasr son kez savurdu, son
ra da hzla uzaklap gitti. Dzgn, grltsz bir akrt du
yuldu bunun ardndan, iri, souk bir damla Y egorukann di
zine dt, bir bakas elinin stnden yuvarland. ocuk, diz
lerinin akla kaldn fark elli, fakat bu srada gkyznden
bir eyler dkld, bu dklen eyler yolun stnde, oklarda,
yn denklerinde tprdad. Y am urdu bu. Y am ur ile hasr her
konuda birbirlerini ok iyi anlyorlarm gibi, iki saksaann
irkin sesiyle, abuk abuk, neeli bir konumaya tututular.
Y egoruka dizlerinin stnde duruyordu, daha dorusu
izm elerinin boazlarna oturm utu. Y am ur hasra hzl hzl
arpnca, birdenbire slaklaan dizlerini rtm ek iin gvdesini
ileriye verdi. A rtk dizlerini gvdesiyle rtm t, ama bir daki
ka bile gem eden, srlndan aa doru, baldrlarnda dondu
rucu, rpertici bir slaklk duydu. Eski duruuna geli, dizlerini
isler islem ez yamurun altnda brakt; bu arada Nasl edip de
karanlkla gzkm eyen hasr dzeltm eli? diye dnyordu.
Fakat rpertici yalk kollarna yaylmt. Y akasndan, kol u
larndan ieri yamur sular giriyordu. Az sonra krek kemik
leri souklan szlamaya balad. Bir daha kprdanmamaya,
yamur geip gidinceye dek hareketsiz oturm aya karar verdi.
Bir yandan da:
Tanrm! Tanrm ! Tanrm! diye fsldyordu.
Anszn, lam bann stnde kulak sarlatrc bir atrt
koptu. Y egoruka ne kapakland, tepesinde paralanan e
yin, ensesine, srlna dklmesini beklerken soluunu tuttu. E-
linde olmakszn gzlerini al ve ellerinde, slak yenlerinde,
hasrdan aa akan selciklcrdc, dengin stnde, arabann drt
bir yannda gz kam alrc-balc bir n st sle be kez a
kp sndn grd. B unun ardndan yeni bir atrt, nceki
kadar gl ve korkun bir atrt daha koptu. A rlk gk grle
miyor, gm brdem iyor; krlan kuru aa atrtsna benzer,
gevrek atrtlar karyordu.
Trrak! T a k -la k -ta k -ta k -ta k !
T ok zngrtlar takr takr ediyor, gkte yuvarlanp gidiyor,
bir yerlerde tkezliyor, ndeki arabalarn dolaylarnda ya da
gerilerinde fkeli, kesik kesik trraklarla birleiyordu.
Balangta im ekler yalnzca korkuntu, ama takrtlarla
karnca tyler rpertici bir hal ald. Byl parltlaryla gz-
kapaklarndan ieri szyor, insann bedeninde souk bir yel o-
lup geziniyordu. Bu im ekleri grm em ek iin ne yapmalyd?
Y egoruka ban geriye evirdi; arkadan birinin onu gzetle-
meinden korkarak, drtayak olup dengin stnde em ekleye
rek, slak, kaygan dengin stnden yuvarlanmamaya alarak
olduu yerde geriye dnd.
Baka bir atrt T rrak-tak-tak! diyerek bann st n
den geti, arabalarn altna dt ve Trrak! diye patlad.
G zleri gene elinde olm adan ald. Yegoruka yeni bir
tehlikeyle kar karya gelmiti: A rabann yaknnda, om uzla
rnda uzun uzun karglar bulunan dev yryordu. imek
karglarn sivri ularnda parlad, devleri tm irilikleriyle aydn
latt. Bunlar, ar aryryen, balar nlerine dm, yzleri
rtl, kocam an kocam an insand sanki. zgn, umutsuz,
dncelere dalm grnyorlard. Belki de arabalara bir za
rar verm ek iin gelmemilerdi buraya, gene de yaknlarnda r
ktc bir ey vard.
Yegoruka arabuk ileriye, eski durduu yne dnd, b
tn bedeni zangr zangr titreyerek bard:
Dede! Panteley dede!
G kten ona baka bir yant geldi: T rrrak-tak-tak!
Arabaclarn yerlerinde durup durm adklarna bakm ak i-
in Y egoruka gzlerini aralad. O anda da imek iki yerde
birden akarak la uzaklara dek btn yolu, arabalar, src
lerini aydnlatt. Y oldan derecikler akyor, kabarcklar hoplu-
yordu. Panteley hem en arabann yanndayd; tm sek apkas,
om uzlar ufak bir hasrla rtlyd. G k grltlerinden sar
lam, im eklerden krlemi gibi, yznde ne bir korku izi
vard, ne de en ufak bir tasa...
Dede! D evler geliyor!..
Yegoruka durm adan bard, alad h a ld e n e y a zk ki,
dede onu iitmedi. D aha ilerden de Yem elyan yryordu. B a
ndan ayaklarna doru sarkan kocam an bir hasrlartnm -
t. Bu duruuyla gen biimindeki bir cismi andryordu. Ba
na hibir ey rtm em i bulunan Vasya her zamanki gibi, diz
lerini krm adan, ayaklarn f azla yukar kaldrm adan, oklava
yutm u grnyle dim dik yryordu gene. imek akt
anda kervan hareket etm iyorm u, arabaclar durduklar yerde
donup kalmlar, Vasya kalkk baca havada yle talam gi
biydi.
Y egoruka,dedeye bir daha seslendi. O ndan bir karlk a-
lamaynca kmldam adan oturdu, evresinde olanlarn sonu
nun gelm esinden um udunu kesti. G k grltsnn bir an ge
lip onu ldreceinden, isler islem ez gzlerini ap devleri ge
ne greceinden arlk kukusu kalmamt, istavroz karm
yor, dedeye seslenmiyor, annesini dnm yordu; frtnann
hi kesilmeyecei inanc iinde ve iliklerine ileyen souktan
dolay oturduu yerde katlp kalmt.
D erken birdenbire kulana sesler alnd. Panteley dede
aadan:
Ycgori, uyuyor m usun, delikanlm? Hadi, in aa! diye
baryordu.
ocuktan ses kmaynca, bir daha bard:
Hey, sar msn, ocuk? D urm a, hadi, in artk!
Yabanc bir erkek, tok sesiyle:
Ne frtna ya! dedikten sonra bir bardak iyi cins votka i
mi gibi keyifli keyifli haykrd.
Yegoruka canlanarak gzlerini at. A rabann yannda
Panteley, gen grnl Yem clyan ile dev duruyordu. A-
ma devlerin boylar onlar ilk grd zam ankine gre ok k-
salmt. Y egoruka bu devlere dikkatle baknca, om uzlarnda
karg deil, dirgen tutan basil birer kyl olduklarn grd.
Panteley ile gen Y em clyann arasnda bask bir ky evinin
aydnlk penceresi gze arpyordu. Anlalan, araba kervan,
bir kyn iinde konaklam t. Y egoruka, hasn zerinden at
l, yanndaki kn ald, arabadan aa syrld indi. Gk gene
eskisi gibi gevrek atrtlar kartyor, st ste im ekler ak
yordu, ama aydnlanm bir pencerenin nnde konuan insan
lar grdkten sonra Y egorukann tm korkusu dalmt.
Panteley:
Frtna iyidir, kimseye bir zarar dokunm az, dedi. Aya-
cklarm yam urdan biraz sland ama zarar yok... Ee, araba
dan indin mi, Y egori? Hadi, gir ieriye...
Yem elyan hrltl sesiyle dua okuyordu:
Tanrm sen bizi koru! Tanrm sen bizi koru! Bir yerlere
yldrm dm tr m uhakkak. (D evlerden birine dnd.) B u
ral msnz, arkada?
Yoo, G linovoluyuz. Glinovo kyndcniz biz. P later a-
gann yannda alrz.
H arm an m sryorsunuz?
I ok imdi... nce harm an kaldracaz. N e ok im
ek akt! st ste, st ste durm adan parlyor! oktandr by-
lcsi bir frtna olmamt.
Y cgoruka arabadayken grdg bask ky evine girdi. O-
nu orada sivri eneli, kam bur, clz m clz, yal bir kadn kar
lad. Kadn elinde bir yag kandili tutuyor, gzlerini ksyor,
durm adan iini ekiyordu. Y cgorukaya:
Ulu Tanr yle bir frtna gnderdi ki, dedi. Bizimkiler
bozkrda geiriyorlar geceyi. Kim bilir ne glklerle karla
mlardr! ok slanmsn, yavrum . Hadi, soyun, soyun!
Souktan rperen, zangr zangr titreyen Y cgoruka, slak
paltosunu srtndan karp att. Sonra kollarn ap bacaklar
n aralayarak odann ortasnda durdu, uzun sre bu duruunu
bozm ad. nk en ufak kprdanm a, iliklerine ileyen slakl
, sogugu rpererek yeniden duymasna neden oluyordu.
Y enleri, gm leinin srt srlsklamd, pantolon paalar
bacaklarna yapyor, bandan sular szyordu.
Yal kadn:
N e diye bacaklarn ayrm duruyorsun, yavrum? dedi.
G el de o tu r uraya.
Y egoruka gene bacaklarn ayra ayra masaya yaklat; o-
rada, sedirde yatan birinin bann yanna oturdu. Ba kml
dand, burnundan fsltlar kard, az gevi geliriyormu gibi
oynad, sonra sakinleti. P steki bir gocukla rtlm bir lm-
seklik kafadan balayp sedir boyunca ayaklara doru uzan
yordu. Uyuyan bir kadnd bu.
Yal kadn iini eke eke dar kt, az sonra elinde bir
dilim kavun, bir dilim de karpuzla geriye dnd. Esneyerek:
Al, ye bunlar, iki gzm, dedi. E vde yiyecek baka bir
ey kalmam.
ekm ecenin gzn kartrd, hanlarda haydutlarn tc
carlar kestikleri cinsten uzun, sivri bir bak karp verdi.
Y egoruka stmal gibi tir tir titreyerek bir dilim karpuzla
bir dilim kavunu esm er ekm ekle birlikle yem eye balad; bun
dan dolay mesi daha da oald.
Y egoruka verilen eyleri souktan zangrdayarak yerken
kadn szlanyordu:
Th, th! Bizimkiler geceyi nasl geiriyorlar acaba?
T a n n mn fkesi tuttu. Tasvir kutusuna mum diksem iyi olacak.
Nereye koymu mumlar Slcpanida? Ye, ocuum , ye sen. Ba
na bakma...
Yal kadn esnedi, sa elini geriye alt, sol om zunun arka
sn kad.
Saat iki midir, nedir? N erdeyse kalkp ie koyulmak za
man. Bizimkiler de bozkrda geiriyorlar geceyi. yice slan
m lardr imdi...
Yegoruka:
Nine, uyumak isliyorum, dedi.
Yal kadn bir ah daha ekti, esnedi.
Uyu yavrum, uyu... Sen bizi esirge sa H azretleri!.. U-
zandm yerde uyuyakalmm. Bir de baktm, birisi kapya tk
tk vuruyor. H em en toparlanp kalktk. O ne frtnayd yle?
Ulu Tanr ne frtnalar verirmi? Bir mum yakmal aziz resim
lerinin nne. Am a mumu da bulam yorum ki!..
Kendi kendine sylenerek sedirden b ir ul (pek olasdr ki
kendi dei) ald, frnn yanndaki ividen iki psteki gocuk
kard, bunlarla Y egorukaya yatak yapmaya balad. Bu ara
da durm adan syleniyordu:
Frtna da kesilmedi gitti. Tanr korusun, imdi bir yan
gn kacak olsa kimse sndrem ez. Bizimkiler bozkrdan d
nem ediler, orada kaldlar btn gece... Yal yavrum sen, uyu
mana bak... Isa korusun seni. Bakyorum, kavununu bitirm e
misin. i e ri gtrm eyeceim , kalknca yersin.
Yal kadnn sonu gelm ez ahlar, esnem eleri, sedirde uyu
yan kadnn dzenli soluk allar, odann alacakaranl, ya
m urun darda tekdze tkrts insann uykusunu geliliyordu.
Y egoruka, ninenin yannda soyunm aktan utand iin izme
lerini kardktan sonra gsterilen yere uzand, koyun postu
gocuu sarnd.
B ir dakika bile gem eden P antelcyin fsldayan sesi duyul-
du:
Bizim delikanl uyudu mu?
Nine de fsltyla karlk verdi:
Y att, yatt. imdi yatt... Ulu T an rnn fkesi gemedi
daha. D urm adan grlyor, bir trl sonu gelmiyor.
Panlelcy ile nine, Y cgorukann ayakucunda yan yana o-
turuyorlar, konum alan ikide bir esnem elerle, i ekm elerle
kesilerek, disiz azlarnn aprtsyla fiskos ediyorlard. Yc-
gorukann mesi gememiti hl. zerine ar, kaln bir
p slck ig o cu k rl ld halde kollar, bacaklar titriyor, btn
i organlar zonkluyordu. G ocuun altna girince stndeki s
lak giysileri karmt, fakat btn bedeninin sarslmas gene
de gemedi. mesi gitgide artyordu.
Panteley arabalarn banda nbet srasn geirip geldi
inde Y egoruka hl zangr zangr titriyor, gzlerine uyku gir
miyordu. Sanki bir ey bana, gsne basarak arlk yapyor,
onu bu arln altnda eziyor gibiydi. Y egoruka onu ezen e
yin ne olduunu anlayamad bir trl; bu, ihtiyarlarn bitm eyen
fiskosu muydu, yoksa koyun postunun ar kokusu mu? Yedii
karpuz ile kavundan aznn iinde ho olmayan bir dem ir tad
kalmt. B tn bunlarn stne, bir de pireler sryordu.
Y egoruka:
D ede, yorum, dedii zaman kendi sesini tanyamad.
Yal kadn uzaktan gelen sesiyle:
Uyu yavrum, uyu, dedi.
rp bacakl Til, usul usul yalana yaklat, ona ellerini
sallad, sonra byd byd, ba tavana vard, ondan sonra
da yel deirm enine dnd. Peder Krislofor, arabadaki giysile
riyle deil de, resmi papaz giysisi ve elinde kutsal su serpm e
pskl ile deirm enin evresini doland, dnen kanallarna
kutsal su serpti, deirm en birdenbire durdu. D grmeye, sa
yklamaya baladn anlayan Y egoruka gzlerini al.
D ede! Su ver! diye inledi.
Am a dededen karlk gelmedi. Yalan ii dayanlmaz d e
recede scak, o yzden de rahatszd. Y egoruka kalkp giyindi,
odadan dar kt. Sabah olm utu artk. Hava gene bulutlu ol
makla birlikle yamur yamyordu. Y egoruka litreye litreye,
slak paltosuna sarnarak, am urlu avludan yrm eye balad.
Bir yandan da evin evresindeki sessizlie kulak kabartyordu.
O srada kaps yar aralk, als sazla rtl bir ahr arpt g
zne. Kapda durup ieriye bakt, sonra eikten admn all,
karanlk bir kedeki tez e k ynn stne olurdu.
Arlaan kafasnn iinde dnceler birbirine karyor
du. dem ir tadndan dolay aznn ii kurum u, bir tu h af olm u
tu. Y egoruka apkasn karp gzden geirdi, stndeki ta
vus teleini svazlad, bu apkay almak iin annesiyle birlikle
arya gidilerini anmsad. Sonra elini cebine soktu, oradan
kahverengi, yapkan bir m acun topa kard. Nasl girmiti
bu macun topa cebine? Tam am , imdi anmsyordu, Yahudi
kadnn verdii rekti bu. Zavallck, nasl da slanp ezilmiti!
Sonra paltosunu gzden geirmeye balad. Pards bii
m inde dikilmi, iri kemik dm eleri olan, kuruni bir paltoydu
bu. Evin giriinde deil, btn yeni ve deerli giyecekler gibi
yatak odasnda, annesinin entarisiyle yan yana asl dururdu.
Bayramdan bayram a, bir de nem li gnlerde giyilmesine izin
verilirdi. Y egoruka paltosunu o durum da grnce iinden bir
acma duygusu geti. Hem kendisi, hem paltosu yazglaryla ba
baa braklmlard. ocukcaz eve bir daha dnem eyeceini
dnnce, ackl bir alam a tutturdu, bu srada az kald tezek
ynndan aa yuvarlanyordu.
O srada, kllar tokayla toplanm gibi suratna tutam tu
tam yapm, yamurdan srlsklam, iri, beyaz bir kpek ahr
dan ieri girdi; gzlerini m erakla Y egorukaya dikli. Hayvan
caz havlamak m, yoksa havlam am ak m gerekliine karar ve-
rcm iyorm u gibi duruyordu. Sonunda havlam am ak gerekliine
karar klarak, ekine ekine Y egorukaya sokuldu, onun uzat
t macunu yedi, sonra geldii gibi sessizce kp gitti.
S okakla birinin yle bard duyuluyordu:
V arlam ovundur bunlar!
Alamas son bulan Y egoruka ahrdan kt, sokaktaki bir
su birikintisinin evresini dolanarak ar ar yrd. A rabalar
avlu kapsnn nne sra sra dizilmiti. Ayakkablar am ura
batm. slanm, gz sinekleri gibi uyuuk, uykulu arabaclar
ortalkla dolayor, ya da oklarn stnde oturuyordu. Y ego
ruka yolculukta tand bu adam lara bakt ve Kyl olm ak
ne berbat, ne can skc bir ey diye dnd. Sonra Panle-
lcyin yanna gitti, onun yanna, okun stne olurdu. Elleri
ceplerindeydi.
D ede, yorum, dedi titreyerek.
Panteley gevek gevek esnedi.
Z arar yok, delikanlm. Y olculuum uzun bitm esine az
bir ey kald...
Kervan vakit geirm eden yola koyuldu, nk o gn hava
scak deildi. Yegoruka gene dengin stne yatmt. Az son
ra doan gne slak giysisini, yn denklerini, ya topra abu
cak kuruttuu halde onu stamyor, bu yzden tir tir titriyordu.
Bir ara gzlerini kapadnda gene ince bacakl T iti, yel deir
m enini grd. bulantsyla birlikte btn bedenine ken a-
rlktan kurtulm ak iin olanca gcn kulland zaman bu
grntler uzaklayor, fakat bunlarn ardndan gzleri fke
den kzarm, yum ruklar skl, satakan Dm ov karsna diki
lerek; Of, canm sklyor! szleriyle gene ban artmaya
balyordu. O nun ardndan V arlam ov grnyordu Kazak ay
grnn srtnda, sonra da elinde bir toy tutan, m utluluktan az
kulaklarnda Konstantin... N e bkknlk verici, ne can skc a-
dam lard bunlar!
A radan hayli zaman gemi, akam yaklamt. Y egoru-
ka su istem ek iin ban dorulttuunda araba kervan geni
bir nehir zerindeki kprde durmaktayd. Aada kara kara
dum anlar arasnda ise yedeinde mavna eken bir atan a... D a
ha ilerlerde, nehrin tesinde kiliselerle, evlerle tklm tklm
dolu koskoca bir da vard. Bu alacal bulacal dan eteinde,
yk vagonlarnn yannda bir lokom otif yryordu.
Y cgoruka o gne dein ne vapur, ne lokomotif, ne de
bunlara benzer eyler grm t, fakat imdi bunlarla karla
nca en ulak bir korku ya da aknlk duymad gibi, ne ol
duklaryla da fazla ilgilenmedi. O anda tm duyduu ey iinin
bulanmas, bann dnmesiydi. Kusm amak iin karnn dengin
kenarna dayad, oraya ylece yatt. ocuun bu durum unu g
ren Pantclcy aknlk, can sknts anlam nda ban iki yana
sallayarak bard;
Th, bizim delikanl hastalanm! Karnn m tt, ne
etti, yavrucak!.. Elin m em leketinde ne yapacak imdi? K t
olann durumu...

V III

Kervan, iskelenin az ilerisinde, byk bir hann avlusunda


durdu. A rabadan sarkan Y cgoruka, arkadan tandk birinin
sesini duydu. Birisi onun inm esine yardm ederken:
Biz dn akam dan beri buradayz, sizin yolunuzu gzl
yorduk, dedi. Yolda arkanzdan yetim ek istedik, sonra baka
iler kt, oralara gitm ek zorunda kaldk... Vay-vay-vay, palto-
nu da nasl buruturm usun! Daycndan azar iiteceksin!
Y egoruka onunla konuan adamn m erm er yzne bakt,
bunun Deniska olduunu anmsad.
Daycnla P eder K ristofor oteldcler. Ben ayrldmda
ay iiyorlard. Hadi, gidelim.
Deniska byle diyerek Y cgorukay, N. kasabas yardm
kurum unun binasna benzeyen, karanlk, i skc, iki katl, b
yk bir yapya gtrd. G eni girii, karanlk m erdivenleri, u-
zun dar koridoru getikten sonra Yegoruka ile Deniska, ie
risinde gerekten Ivan Ivan ve Peder K ristoforun ay itik
leri kck bir odaya girdiler. ocuu grnce iki ihtiyar ok
ardlar, yzlerinde sevin izleri belirdi.
P ed er Kristofor:
Oo, Y cgor Nikolaycvi! Bay Lomonosov! diye bard.
Days da:
Ho gelmiler, benim kiizadem! dedi.
Yegoruka paltosunu kard, daysnn, P eder Kristo
forun ellerini pt, onlarla birlikte ay imeye oturdu. Ycgo-
rukann nne bir bardak ay koyan Peder K ristofor, her za
manki gibi yznden sevin parlts saarak ocuu soru ya
m uruna tuttu:
Ece, yolculuk nasl geti bakalm, puer bone? ok yo
ruldun, deil mi? Tanr kimseye arabayla ya da m anda srtnda
yolculuk ksmet etm esin! G idersin gidersin, drt bir yanda u-
cu-buca bulunm az, dm dz bozkr uzanr. Bylesine, yol
culuk deil pskll bela derler... Ne o, ay imiyor musun?
Hadi, i, i! Sen kervanla ar ar gelirken biz k e n te daha nce
ulatk, senin ilerini yoluna koyduk. ok kr, ynm z de
tccar erepahine satverdik. Tanrm herkese bylesini nasip
eylesin, az kazancmz olmad bu iten...
Y egorukann iinde, yaknlk duyduu bu iki insann ya
nnda byk bir dert yanma istei uyand. P eder K ristofor dur
madan konuurken o hibirini dinlemiyor, yaknm alarna nce
nereden balayacan dnyordu. N e var ki, P ed er Kristo-
fo run o srada kulaklar trmalayan, rahatsz ed en sesi dn
celerini toplam asn zorlatryor, kafasnn iini karm akark
ediyordu. ay sofrasnda be dakika bile oturm adan kalkt, o-
dadaki divana giderek uzand.
P eder K ristofor armt.
Al sana ite! ayn niin imedin, ocuum ?
Szlanm alarna nereden balayacana bir trl karar v e
rem eyen Y egoruka alnn duvara dayad, hngr hngr ala
maya balad.
O turduu yerden kalkarak divann yanna gelen Peder
Kristofor:
O da nesi? Sana ne oldu, G eorgi? Niin alyorsun? d e
di ayn aknlk iinde.
Y egoruka:
Ben... Ben hastaym, diyebildi.
Peder K ristofor daha da ard.
Ne, hasla m? ite bu olmad, ocuum! insan yolculuk
srasnda hastalanr m? Y aptn ii hi beenm edim , doru
su...
Elini Y egorukann alnna koydu, yanana dokundu.
Evet, alnn cayr cayr yanyor. Y olda ya tm ola
caksn, ya da yaram az bir ey yedin. Dua e t U lu T an rya, yav
rum...
Ivan Ivan da ok armt.
Kinin mi versek, ne yapsak? dedi.
Hayr, scak bir eyler yesin, daha iyi... Georgi, sana or
ba getireyim mi? orba ier misin?
Y egoruka hkrarak:
iste... istemiyorum , diye karlk verdi.
yor musun yavrum? Y oksa bir yerin mi aryor?
nce yordum, imdi... imdi ateim var. H er yerim
aryooor.
Ivan Ivan da divann yanna geldi, elini Y egorukann al
nna dedi, akn akn hom urdanarak sofraya dnd.
Peder Krislofor, Y egorukaya:
Yapacan ilk i, yalp gzelce bir uyku ekm ek, dedi. I-
yice uykunu al bakalm, ne olacak!..
Y egorukamn soyunmasna yardm elli, bann allna
yaslk koydu, zerine yorgan, yorgann stnden d e Ivan Iva-
mm paltosunu rtt, sonra da ayak ularna basa basa ay
masasna dnd. Y egoruka uyumak iin gzlerini yumdu, fa
kat yum ar yummaz kendisini otelde deil de, bozkrdaki yolda,
atein banda grd. Yem elyan kollarn sallyor, kzark gzl
Dmov ise yzkoyun yerde yalarken ona alayc gzlerle bak
yordu.
D vn onu! Dvn onu! diye bard Yegoruka.
P eder Krislofor:
ocukcaz sayklyor, dedi fsltyla.
Ivan Ivan ise iini ekti.
Hi yoktan bamza i kl. imdi bir d e hastalkla u
raacaz, dedi.
ocuun srtna sirke srelim, yala ovalm. Y arna bir
eyi kalmaz, kalkar ayaa.
Y egoruka korkulu dlerden kurtulm ak iin gzlerini a
t, a bakmaya balad. Peder Krislofor ile Ivan Ivan ayla
rn imiler, aralarnda fsl fsl bir eyler konuuyorlard. Bi
rincisinin yznde, yn alveriinden iyi kazan saladn u-
nulmayan bir adam n mullu glmsemesi vard. Ancak, eveva-
rr varmaz byk ailesini bana toplayp, onlara kurnaz kurnaz
gz krptktan sonra neeli bir kahkaha atmak dncesi ona
para kazanm ann kendisinden daha byk bir m utluluk veri
yordu. ilkin yn, al ederinden (fiyatndan) daha ucuza satt
syleyerek hepsini kandracak, sonra da gveyi M ihaile ka
bark czdan verip; Al bakalm! G r, i nasl yaplrm! di
yecekti. Kuzmiov hi kvanl grnm yordu. Y znde eskisi
gibi, yalnz i dnen bir adam n katlndan, tasadan baka
bir ey yoklu.
Alak sesle:
Tccar e rap ah in in byle yksek e d e r vereceini n e
reden bilecektim ? dedi. Bilseydim 300 p u d luk1 yn kasaba
dayken M akarova sa ta r mydm? N e byk ansszlk! Piyasa
nn byle ykseleceini kim bilebilirdi?
Beyaz m inlanl bir adam ay ilikleri sem averi kaldrd, a-
ziz tasvirinin nndeki kandili yakt. P e d e r K rislofor adam n
kulana eilerek bir eyler fsldad; beriki, Anlyorum anla
m nda ban sallad, kom ploya hazrlananlarn gizemli tavrn
taknarak dar kt. Az sonra elinde lazmlkla geriye dnd.
van Ivan yatan dem eye serdi, birka kez esnedi, isteksiz
isteksiz dua etti, soyunup yatt.
Yarn katedralde dua etm eye niyetliyim, dedi. Katedral
anahtarcs (korucusu) tandmdr. le ayininden sonra da
piskoposu ziyaret etm ek istiyordum ama kendileri hastaym...
Esnedi, lambay sndrd. Oday imdi yalnz kandil
aydnlatyordu. P e d e r K rislofor bir yandan soyunurken, bir
yandan da konuuyordu:
Hastalk dolaysyla kimseyi kabul etm iyorm u. Bu du
rum da aziz piskoposu grm eden gideceiz...
Peder kaftann karnca Y egoruka n n d e g e n e Robin-
son C ruzoe yu grd. Robinson imdiki kapla bir eyler kar
trarak ona yaklat.
Lom onosov, uyuyor musun? Hadi, kalk! Srlna sirke
srp yala ovaym biraz. ok iyi gelir. Sen de duan eksik e t
me...
Y egoruka doruldu, yatan iinde oturdu. P ed er Kristo-
for ocuun i gmleini kardktan sonra, sanki gdklanan
kendisiymi gibi ezilip bzlerek, sk sk soluyarak gsn,
srtn ovmaya balad. Bir yandan da dua okuyordu:
Babasnn v eo lu n u n v e kutsal ruhun adyla... Y atim di
ocuum. Srtst yat. H a yle... Y arna bir eyciin kalmaz.

1 Pud: 16 kg. (.N.)


Yalnz, bir daha gnah ileme! A te gibi de yanyorsun. K orka
rm o frtnada yoldaydnz?
Evet, yoldaydk.
Hastalk durup dururken gelecek deil ya, her eyin bir
nedeni var. Babasnn ve olunun ve kutsal ruhun adyla... Has-
talanmayp da ne yapacaktn? Yam urda kalmsn...
Y cgorukay gzelce ovduktan sonra i gmleini yeni
den giydirdi, zerini smsk rtt, stnde istavroz kard. Y e
goruka onu daha sonra dua ederken grd. Yal adam pek
ok dua biliyor olmalyd, nk kutsal tasvirin nnde dikilir
ken fsl fsl dua okum asnn sonu gelmeyecekmi gibi grn
yordu. En sonunda dualarn bilirdi, pencerelere, kapya, Ivan
Ivana dnp istavroz kard, bann altna yastk almakszn
kk bir divana uzand, stne kaftann rtt.
K oridorda saat 10u vurdu. Y egoruka sabaha k a d a rd a h a
bir sr zam an kaldn dnrken can skntsyla ban di
vann arkalna dayad. Bulank, eziyet verici kbuslardan kur
tulmaya almyordu artk. Fakat sabah um duundan da erken
geldi.
Aln divann arkalna dayal, ksa bir sre yatm gibiydi
sanki. G zlerini atnda eik gne nlar her iki p encere
den birden ieri girerek oday aydnla bom utu. P eder Kris-
tofor ile Ivan Ivan gitmilerdi. O da derli-toplu, cvl cvl g
nele doluydu, fakat bu aydnlk huzur veriyordu insana. Ayr
ca havasna, p ed er K ristoforun kuru peygamberiei ve selvi
kokusu sinmiti. (Evde peygam berieklerinden kutsal su
serpm e psklleri v e tasvir kutularna ssler yapt iin p ed e
rin btn giysilerinden evreye bu koku yaylrd.) Y egoruka
bann altndaki, P eder K ristoforun kendisi kullanmayp ona
verdii yasta, pencereden y e re d e n e ik klara, divann di
binde duran, yeni boyanm izm elerine bakt, gld. O anda
arabada, dengin stnde bulunmayna, evresindeki tm e
yann kuruluuna, tavanda imeklerin akmayp gn grle-
m eyiine hem ayor, hem d e seviniyordu.
Divandan aa atlayp giyinmeye balad. Kendini ok iyi
hissediyordu; bir gn nceki hastalktan bacaklarnda, boynun
da az bir kesiklik kalmt. Sirkeyle, yala ovulmas beklenen
etkiyi gstermiti, dem ek ki... Bir gn nce belli belirsiz grd
atana, lokomotif, geni nehir aklna geldii iin, bunlar ye
niden seyretm ek niyetiyle, bir an nce giyinip kmaya can at
yordu. Elini-yzn ykayp silindikten sonra tam krmz gm
leini giyecei srada kapnn kilidi krdad; yelken bezi kafta
nnn stnden giydii, kahverengi ipekten papaz cppesi, bas
tonu, silindir apkas ile P eder Kristofor eikte gzkt. Peder
glmseyerek, yznden k saarak (kiliseden yeni km ih
tiyarlarn hepsi de yzlerinden byle k saarlar), masaya bir
paskalya rei ile bir paket brakt, duasn okudu.
Gryorum ki, T anr ltfunu gnderm i... Nasl, iyile
tin mi?
Y egoruka pederin elini pt.
iyiyim imdi...
kr Y aradana... B en de yle ayininden dnyordum .
Tandm anahtarcy buldum, beni ay imeye ard ama is
tem edim gitmeyi. Kimseyi erkenden rahatsz etm ekten holan
mam. Tanrm ondan raz olsun!
C ppesini kardktan sonra gsn svazlad, hi acele
etm eden masann stndeki paketi at. Y egoruka bir dilim
tuzlu balk srt, ierisinde taneli havyar bulunan bir ten ek e ku
tu, bir francala grd.
Balk dkknnn n n d e n geerken alverdim bunla
r. Baka zaman olsa bunca masrafa girmezdim. O telde hasta
mzn yattn dndm de... Byle zam anlarda yaplan mas
raftan kimseye zarar gelmez. ok iyi bir havyardr bu, mersin
bal yum urtasndan yaplmtr.
O srada beyaz m intanl adam bir sem aver ile ay takmn
getirdi. P e d e r K ristofor bir dilim ekm ee havyar srd, Yego-
rukaya uzatt.
Al, ye u ekm ei. imdi bol bol ye, i, gez, sonra zaman
gelince okursun. O kula girince ok alacaksn ki, sonunda bir
yarar olsun. E zberlenm ek mi isteniyor, ezberle, bir eyi ezb er
lem eden, znn kavranp anlatlmas m isteniyor, o zaman da
zn kavrayp kendi szlerinle anlatmaya al. Bilimlerin
hepsine ayn nem i ver, hepsini de en iyi derecede renecek
gibi aba gster. Kimileri ok iyi m atem atik bilir, ama Pyoytr
Mogila kimdir? diye sorunca aval aval bakar. Kimileri de
Pyotr M ogilay tanr da, aydan, gneten haberi yoktur. Bana
kalrsa sen her eyden anlayacak biim de okumalsn. Latince,
Franszca, Almanca... Corafya, tarih, ilahiyat, felsefe, m ate
matik... Hibirini km sem eden al, ren. Acele etm eden,
sindire sindire, dua ed e re k rendin mi, okulunu bitirince bir
greve girersin. B tn bilimleri zmsediin zaman her ite
kolaylkla karlarsn. Sen yalnz oku, al, bir gn gelir, e-
m cklcrinin karln devirirsin. Ulu Tanr hangi meslei s e
eceini gsterir sana. D oktor mu olacaksn, yarg m, m hen
dis mi, zam annda belli olur.
U fak bir ekm ek dilimine havyar srp azna att.
H avarilerden Aziz Pavcl trl trl, tu h af bilimlere -
ncm vermemizi tler. Byclk, frklkyapm ak, aul
gibi gaipten ruh armak ya da ne kendine, ne de bakalarna
bir yarar dokunm ayan bilimlerle uram ak insana yakmaz.
Byle bilimlerle uraacaksan hi urama daha iyi. T anrnn
sana ren! dediini ren, akln bana devir, yeter bu sa
na... A zizhavariler her dili konuurlard. Sen de yabanc dil
ren. Ulu Vasili m atem atik ve felsefe renm iti, onlar sen de
ren. Aziz N cstor tarih yazard. Sen de tarih ren ve yaz.
K endine onlar rnek al...
Tabaa dkt ay yava yava yudumlad, byn sildi,
ban iki yana dndrd.
Ya, ite byle ocuum... B en eski usule gre okudum ,
stelik imdi rendiklerim in ounu unuttum . G en e de yaa
ym bakalarna gre deiiktir. H em de ylesine deiik ki!
Sz gelimi bir yerde, byk bir topluluk arasnda, yem ekte ya
da bir toplantda Latince birka sz, tarih ten ya da felsefeden
ilgin birka tm ce sylersin, bu hem herkesin houna gider,
hem de kendin honut kalrsn. Diyelim ki, kentle ceza m ahke
mesi kurulm u, jri toplanm, tanklara kutsal yemin ettirm ek
gerekiyor. Baka papazlar olsa sklrlar, yaptrm aktan ekinir
ler. Am a ben bu ii gzelce kvrdktan baka, yarglarla, sav
clarla, avukatlarla ahbaplk ederim , bilgin bir kii olarak onlar
la birlikle ay ier, akalar, gler, bilm ediklerimi d e onlardan
sorarm . H olanrlar byle eylerden. le byle, olum... Bil
m ek aydnlk, bilm em ek ise karanlktr. O ku, oku; durm adan
oku! Biliyorsun zor bir itir benim ana sylediim, byle za
m anda ok da para isler. Sana gelince, anneciin dul kald, d u l-
yelim aylyla geinm ek zorundasnz. G e n e de... ey...
Peder rkek rkek kapya bakt, sesini alaltarak ekledi:
Ivan Ivan yardm e d e r sana. D estek olur... Kendi o
cuklar olmadna gre yardm etm eyip de ne yapacak? O ko
nuda hi m erak etm e.
Y zn ciddiletirdi, alak sesle konum asn srdrd:
Ama, bak Gcorgi, T anr sana uzun m rler versin, za
man gelince sen de ne anneni unutursun ne de Ivan Ivam .
A nneleri saymak Ulu T a n n mn buyruudur. Ivan Ivan veli
nim etindir, byle olduuna gre senin baban yerine geer, onu
da sayman gerekir. Bir gn okuyup adam olursan, T anr gster
meye, senden daha geridedirler, bilgisizdirler diye insanlar
yksnm eyc kalkarsan, vay senin haline, vay senin haline!
P e d e r K rislofor ellerini yukar kaldrd, ince sesiyle:
Vay sana ki vay, vay! diye steledi.
P eder K rislofor konumaya dalm, byle durum larda d e
nildii gibi, konumann lam tadna varmaya balamt. Ama o
srada kap ald, Ivan Ivan ieri girdi. Ivan day abuk abuk
selm latktan sonra masaya olurdu, byk bir acelesi var
m gibi, hzl hzl ayn imeye balad. Y udum lar arasnda
da:
B tn ileri bitirdim, dedi. Kasabaya hem en dnebilir
dik, gel gelelim daha Y cgorukayla ilerimiz var. O nu yerle
tirmemiz gerek. Kz kardeim buralarda bir yerde arkada
Naslasya P clrovnamn oturduunu sylyordu. Belki de unu
Yyanna alvcrir.
Czdannn iini kartrd, buruuk bir kt paras bulup
kard.
Malaya Nijnaya Soka, kendi evinde otu ru r Naslasya
Pelrovna Toskunovaya. Hem en gidip arasak iyi olacak. I-
g bilmiyor ki!..
aylarn bitirince Ivan van ile Yegoruka birlikle kt
lar. H andan dar admlarn allklarnda Ivan ivan hl sy
leniyordu:
I-g, durm adan isg! A l sinei gibi yaptn zeri
me! Okuyacam! diye tutturdun. Tanr sana akl-dncc
versin! Okuyunca temelli balan kacaksn ama ikenceyi hep
biz ekeceiz!
Han avlusundan geerlerken Y egoruka birlikle yolculuk
yapt arabalar da grem edi, arabaclar da. Sabah erkenden
iskeleye gitmi olmalydlar. Avlunun uzak bir kesinde ok
yakndan tand khne Brikaya gzleri takld. Brikann
yanna balanm doru allar yulaflarn geveliyorlard. Y ego
ruka, Elveda, araback! diye geirdi iinden.
lkin sonu gelmez gibi grnen bir bulvardan yokuyukar
trmandlar, sonra arnn ortasndan getiler. Burada Ivan I-
van bir polisten Nijnaya Sokann bulunduu yeri sordu.
Polis glmeye balad.
Ohoo! D aha ok yryeceksiniz. T a oradaki ayrl
gein bakalm!
Yolda karlarna sk sk faytonlar kyordu, fakat days
faytona binm ek gibi bir lkse ancak bayramlarda, kimi zel du
rum larda izin verirdi.
Days ile Y egoruka nce parke ta denmi yollardan,
sonra yalnz yaya kaldrm bulunan toprak sokaklardan yr
dler. Bacaklar ile dilleri bu iki kiiyi Malaya Nijnaya Sokaf-
na ulatrd zam an ikisinin de yzleri kzarmt. Yakalarn
karp terlerini sildiler.
Ivan Ivan bir kapnn nnde iskem lesinde o tu ran yal
bir adam a sordu:
L tfen syler misiniz, Nastasya P etrovna Toskunova-
nn evi buralarda nerededir?
Yal adam biraz dnd.
B uralarda Toskunova diye birisi yok. Sakn Tim oenko
olmasn?
Hayr, Toskunova...
yleyse Toskunova yok.
O nlar biraz uzaklanca yal adam arkalarndan seslendi:
Bosu bouna aramayn. Y ok diyorsam yoktur.
Ivan Ivan bu sefer ayn soruyu, tablasnda ayiei ve a r
mut salan yal bir kadna sordu:
Bakar msn, teyze! Nastasya Petrovna Toskunovay a-
ryoruz. Evi buralarda nerededir? K endi evinde oturur.
Kadn ona akn bir yzle baktktan sonra gld.
Nastasya Petrovna imdi kendi evinde oturm uyor ki!
Kzn kocaya verip evi de gveyine brakal sekiz yl oluyor.
imdi gveyi oturuyor onun evinde.
K ocam an kocam an alm gzleri; A ptallar, nasl olup
da byle basit eyleri bilmezsiniz? dercesine glmsyordu.
Peki, imdi nerede oturuyor?
Kadn ok arm gibi ellerini rpt.
A h, Tanrm , bu da sorulur mu? K irada imdi. Evini g
veyine brakal tam sekiz yl oldu. Siz n e le r sylyorsunuz?
Kadncaz Ivan Ivamn da, Ya yle mi? Bak ite bunu
bilmiyordum! dem esini beklediyse d e, beriki hi istifini boz
mad.
Y a kirada oturduu yer neresi?
Satc kadn kollarn em redi, plak kollarn uzatp iki ki
inin gidecekleri yeri tarif e d e rk e n bir yandan da ince, kulak
nlatan bir sesle baryordu:
D osdoru gidin, gidin, gidin... Bylece krmz bir evce-
ize varp onu da geince sol kolda bir ara sokak greceksiniz.
Bu ara sokaa sapn, soldan nc kap aradnz evdir.
van van ile Yegoruka krmz evcie vardlar, soldaki
ara sokaa saptlar, nc kapya yneldiler. Yneldikleri
kuruniye boyanm, khne kapnn h er iki yannda koca koca
atlaklar bulunan, kuruni ren k te bir tahta il uzanyordu.
T ahta itin kapya gre sada kalan blm ileri doru aban
m; Ha ykldm, ha yklacam diye korku veriyordu insana;
soldaki blm ise geriye, avluya doru yatmt. ki blm n a-
rasnda dik durmaya alan kapy ileriye mi, yoksa geriye mi
eilmesi gereklii konusunda kararszlk geiriyor gibiydi. van
van kapy at, kangal dikenleri, kelollar brm geni av
lu kt nlerine. D kapdan yz adm kadar ilerde krmz ka
pl, yeil pancurlu bir evceiz vard. Kollarn svam, eteini
toplam iman bir kadn, avlunun ortasnda duruyor; yere bir
eyler saarken, lablac kadnnki gibi ince, nlalc bir sesle
baryordu:
G el bilibilibili!..
Kadnn arkasnda sivri kulakl, kzl tyl bir kpek dur
maktayd. K pek, konuklar g r r grm ez kapya kotu, tenor
sesiyle havlamaya balad. (B tn kzl tyl kpekler tenorla
havlarlar.)
Kadn, gzlerini elleriyle siperleyerek bard:
Kimi aryorsunuz?
van van sopasn, kzl tyl kpee sallad.
yi gnler! Syler misiniz, Naslasya Petrovna Taskuno-
va burada m oturuyor?
Evet, burada oturuyor. N e yapacaksnz onu?
van van ile Y egoruka, kadna doru yaklatlar. Bu s
rada kadn onlar kukuyla szyordu.
Niin aryorsunuz, syler misiniz?
Naslasya Petrovna siz misiniz yoksa?
Ee, benim. N e olacak?
ok iyi... ey, anm sar msnz, bilmem. Eski arkadanz
Olga Ivanovna Knyazyeva selam gnderdi size. Bu da onun o
lu. Belki unutm ussunuzdur, ben de kardei Ivan Ivam cm... Bi-
a j j

zim N. kasabasndan olduunuzu biliriz biz. Kasabamzda do


dunuz, kasabam zda bydnz...
O rlala bir sessizlik kt. iman kadn gzlerine inana-
myormu, birden neye uradna arm gibi Ivan Ivam e
anlamsz, bn gzlerle bakt bakt; sonra anszn canlanarak el
lerini rpmaya balad. Byle iki elini birden braknca ete in
deki yulaflar yere sald, gzlerinden yalar boand, kulak n
latan bir lk att.
Olga Ivanovnann olu mu? Ah, iki gzm benim , cie
rim! Aman, bana da neler oluyor? A ptal gibi dikiliyorum! Ah.
benim meleim, canm!..
Y egorukay kucaklad, ocuun yzn gzyalaryla s
latarak pt pt. Sonra ellerini ovuturm aya balad.
Am ann Tanrm , O lgann oluymu! G vercinim b e
nim! Ne sevimli, ne tatl bir ocuk! Tpk da annesi! Hk demi,
burnundan dm! E e, avlunun ortasnda ne dikilip duruyor
sunuz? Hadi, ieri buyursanza!..
iman kadn eve doru hzl hzl yrrken bir yandan a
lyor, bir yandan da durm adan konuuyordu. ki konuu da ar
kasna dmt.
birden aziz tasvirleriyle, iek sakslaryla bezenmi,
kk, havasz bir odaya girdikleri zam an kadn durm adan ko
nuuyordu:
O rtalk da toplanm ad daha! A M eryem Ana!.. Kzm
Vasilisa! abuk gel d e pancurlar a!.. O lika'nn byle cici bir
olanc olduunu bilmiyordum. D em ek byle!..
iman kadn konuklarna biraz alp sessizleince, Ivan I-
van onunla yalnz bana konum ak istediini bildirerek bir
keye ekti. B unun zerine Yegoruka baka bir odaya gitti.
Burada ilkin bir diki m akinesi arpt gzne. P en ceren in -
nnde, iinde srck bulunan bir kafes aslyd. O dann ura
snda-burasnda en azndan teki odadaki kadar ok aziz tas
virleri, iek sakslar vard. M akinenin yannda Tit gibi tombul
yanakl, a k -p a k basma entarili, yz gne yan, kk bir kz
ocuu kprdanm adan duruyordu. G zlerini Y egorukann
gzlerine dikip kirpiklerini krpm adan bakan ocukcaz bu
karlam adan dolay son derece rahatsz olmalyd. Yegoruka
da ona bakt, uzun bir sessizlikten sonra sordu:
Adn ne senin?
K k kzn dudaklar hafife kprdand, yz alamakl
oldu, titrek bir sesle:
Atka; dedi.
Kalka dem ekti bu.
b r odadan Ivan Ivann fsl fsl konumas geliyordu:
Sizde kalacak. E er kabul ederseniz ayda 10 ruble d e
riz. Ltfen kabul edin. Sessiz, martlmam bir ocuktur.
Nastasya Petrovna alamakl alamakl iini ekiyordu.
Size ben imdi ne syleyeyim, bilmem ki... O n ruble iyi
para, ne var ki, elin ocuunun sorum luluunu alm ak kolay d e
il. Anszn hastalanverir, baka bir ey olur.
Az sonra Y cgorukay b r odaya ardklarnda Ivan I-
van ayaa kalkm:
Eh, yleyse hoa kaln, diyordu. Ha, ey, iyi oldu da ak
lma geldi. ocuu geriye gtrm eyeceim , imdi de sizde kal
sn. (Y egorukaya dnd.) Yegor, kalrsn, deil mi? Hadi,
kal, kal. Sakn yaram azlk etm e, Nastasya P etrovnann szn
den kma. H oa kaln. Y arn g ene grrz...
Ivan Ivan byle diyerek kt gitti. Nastasya Petrovna,
Y egorukay bir daha kucaklad, M eleim! diyerek pt,
okad. O ndan sonra da alamakl bir yzle sofra hazrlamaya
kotu.
Y egoruka yeni tant iman kadnla sofrada yan yana
otu ru rk en onun sonu gelm ez sorularna yant yetitirm eye a
lyor, nne konulan scak, yal lahana orbasn iiyordu.
Akamleyin diki m asasnn banda Nastasya Petrovna ile
kar karya, ban ellerinin arasna alarak o tu ru rk e n gene o-
nun konum alarn dinlem ekteydi. Kadn, alam alar glm ele
rine kararak annesiyle birlikle geen genlik gnlerini, evlili
ini, ocuklarn anlatyordu Y egorukaya. O cakta bir crcr
bcei crlyor, lam bann fitili belli belirsiz czrdyordu. Alak
sesle konuan kadn heyecandan ikide birde yksn d
ryor, yks almak iin m asann altna giren torunu K atyao-
rad a Y egorukann ayaklarn seyre koyulduundan olacak,
m asann altna girdikten sonra bir trl kmak bilmiyordu.
Zavall Y egoruka dinliyor, dinliyor, uyukluyor, iman
kadn yzn, kll e t benini, yzndeki gzya izlerini seyre
diyordu. O anda duyduu hzn sonsuzdu. Y atm a zaman ge
lince yatan sandn stne serdiler, e e r can bir ey yemek
isterse gece koridora kp, pencerenin nndeki st rtl
tabakta duran pili kzartm asn yiyebileceini sylediler.
E rtesi gn sabahtan Ivan Ivan ile P e d e r K ristofor veda
lamaya geldiler. O nlarn geliine ok sevinen Nastasya P et
rovna sem aver kaynatm ak iin kotuu srada Ivan Ivan elle
rini sallamaya balad.
Yok, yok, imdi ayla, ekerle vakit harcamayalm! Biz
hem en gideceiz.
V edalam adan nce oturdular, bir dakika kadar kimseden
ses kmad. Bu srada bakt. Sessizlik bitm eden Ivan Ivan a-
yaa kalkt.
E h, dem ek artk kalyorsun, dedi.
Y zndeki i adam kuruluu bir anda silindi, bunun yeri
ne hafif bir kzarklkla, zntl bir glm sem e yayld.
Bak, yeenim, oku ite... A nneni unutm a. Nastasya Pet-
rovnann szn'dinle. E e r iyi okursan seni her bakm dan
destekleyeceim i aklndan karm a.
C ebinden para kesesini kard, Y egorukaya srtn d
nerek kartrd kartrd, iinden bir 10 kapiklik bularak bunu
Y egorukann avcuna sktrd. P e d e r K ristofor iini ekti, hi
acele e tm e d e n Y egorukay kutsad.
Babasnn ve olunun ve kutsal ruhun adyla... O ku o
lum, ok al... Bir daha grm eden lecek olursam beni ha
yrla an. Al, benden de sana bir 10 kapiklik, kabul e t bunu.
Yegoruka, papazn elini pt, alad, iinde bu ihtiyarla
bir daha grm eyecekm i gibi bir duygu vard. Ivan van o-
dada bir l varm gibi sesini alaltarak:
Nastasya Petrovna, Gimnaziyaya dilekeyi verdim, d e
di. 7 austosta ocuun giri snav var. Size zahm et oraya g-
trverirsiniz. Eh, esen kalnz. Sen de hoa kal, Yegor. Alla
hasmarladk!..
Nastasya Petrovna onlar giderken arkalarndan:
Bir aym iseydiniz, diye inledi.
G zlerini bryen yalar arasndan Y egoruka, daysyla
P eder K ristoforun kp gittiklerini bile grmedi. Bir an to p ar
lanarak pencereye atldysa da avludan da kmlard. Az nce
havlayp duran kzl tyl kpek borcunu dem ilerin rahatl
yla geriye dnyordu. Niin yaptn bilm eden Y egoruka
yerinden frlad, odadan dar koarak kendini sokak kapsna
att. O hzla sokaa kt zam an Ivan van ile P e d e r Kristo-
for, birincisi engelli sopasn, kincisi ise bastonunu sallayarak
dnem eci yeni kvrlyorlard. Yegoruka o ana kadar bu insan
larla birlikte yaad h er eyin bir dum an gibi birdenbire yok
olduunu anlad. Geriye dnerek umarszlk iinde bir iskem
leye kt, kendisi iin o andan sonra balam bulunan, yeni,
bilmedii yaam ac gzyalaryla selamlad.
Nasl bir yaam olacakt bu?
TATSIZ BR OLAY

ift ile r Birlii H astanesi tabiplerinden G rigori vanovi


O vinnikovo sabah koularda viziteye kmt. Otuz be ya
larnda, sska, sinirli bir adam olan Ovinnikov salk istatistii
alannda yapt katklar, toplum sal konulara duyduu yakn
ilgi dolaysyla m eslektalar arasnda iyi tannrd.
D oktorla birlikte her zam anki gibi salk m em uru Mihail
Zaharovi de hastalar dolayordu. Mihail Zaharovi tombul
suratl, yal salar dz taranm , bir kulanda kpesi olan
yalca bir adamd.
Ovinnikov viziteye henz balamt ki, pek de nemli ol
mayan bir durum dikkatini ekti. H astabakcnn srtndaki ye
lek buru burutu, stelik ikide bir ucundan aa ekip d
zelttii halde hep yukar toplanyordu. H astabakc gmlei de
krklar iindeydi, zerinde dzgn oturm uyordu. U zun siyah
redingotu ile pantolonunda, halta kravatnda beyaz beyaz ty
ler vard. Anlald kadaryla hastabakc o gece giysilerini -
zerinden karm adan uyum utu; yznn anlatm na, sk sk
yeleini ekitirip kravatn dzeltm esine baklrsa srlnda
kilerin durum undan dolay pek sklyordu.
D oktor adam dikkatle inceleyince her eyi anlad. H asta
bakc ayakta sallanmyordu, sorulara yerli yerinde yantlar
veriyordu, gelgeldim ask bn surat, bulank baklar, bann,
ellerinin titrem esi, giyimindeki dzensizlik, en bata da d uru
munun aa kmamas iin gsterdii olaanst aba onun
yataktan yeni kalktn, henz uykusunu alamadn, dnden
kalma bulut gibi sarho olduunu aka ortaya koymaktayd.
Aznn le gibi iki kokm as da caba. Adam n durum undan
son derece rahatsz olduu kesindi.
Hastabakcy ted en beri sevmeyen, bunun iin d e yeterli
nedeni olan doktor, adama Bugn ok sarhosunuz! de
m em ek iin kendini zor tuttu. Srtndaki biimsiz yelekten, u-
zun redingotundan, etli kulanda sallanan kpeden nefret
ettii halde yumuak bir sesle;
G crasim in stn verdiniz mi? diye sordu.
Beriki de ayn yumuaklkla;
Evet, efendim, verdim, dedi.
D oktor hastas G erasim le konumas srasnda derecenin
yazld kada gz atnca fkesi yeniden kabard, bir ey
sylem emek iin kendini tuttuu halde boulurcasna;
D erece niin yazlmam? diye bard.
Mihail Z ahar gene yum uak bir sesle;
Hayr, yazld, dediyse de kada bakp durum u grnce
omuz silkti, aknlk iinde mrldand:
Bilmem, vallahi. N adejda O sipovnaya sormal...
Bakn, dnk de yazlmam! Sizin sarholuktan baka
yaptnz bir ey yok! imdi de krktk sarhosunuz! N adej
da Osipovna nerede?
H astalara pansum an yapm ak iin doktorla birlikte do
lamas gereken hem ire N adejda Osipovna yoktu ortalkta.
evresine baknan d o k to r kouta her eyin dank, bakmsz,
yataklarn toplanp dzeltilmem i, hastabakcnn yelei gibi
buruuk, tyler iinde olduunu grnce stndeki gmlei
kard gibi hastaneyi yz st brakp gitm ek istediyse de
kendini tuttu, hastalar dolamay srdrd.
G crasim dcn sonra vizite sras sa kolu ameliyat edilmi,
sargs deitirilm esi gerek en bir hastaya geliyordu. D oktor bu
hastann karsna geti, kolunu amaya balad.
Sargy zerken, Anlalan dn birinin ya gnn kut
ladlar. diye geirdi iinden. Ben size ya gnn gsteririm.
Ama ne yapabilirim ki onlara? Hibir ey...
H astann kolundaki kpkrmz ilie dokunarak:
Bistri! dedi.
Ayakta durabildiini, ie yaradn gsterm ek isteyen
hastabakc ileri atld, bir bistri uzatt.
O deil! Y enilerden birini verin!
Mihail Z ahar abuk abuk masaya yrd, iinde pan
suman malzemesi bulunan kutuyu kartrmaya balad. Bis-
triyi ararken hem ire yardmcs kzlarla fsr fsr konuuyor,
kutuyu m asann stnde ileri-geri itiyor, hr hr sesler ka
ryordu. Bu srada iki kez elinden alet drd. Hastann kar-
snda'oturup bistri bekleyen doktorun ise fsldamalardan,
hrtlardan dolay kan beynine sramt. Sonunda dayana
mayp sordu:
Hadi, bistriyi ne zaman vereceksiniz? Yoksa aada
m unuttunuz?
H astabakc kotu, elinde tuttuu iki bistriyi uzatt, bu s
rada tedbirsizlik edip soluunu do ktorun yzne verdi.
D oktor iyice ileden kt.
Bunlar istemiyorum! Size ak ak sylemedim mi, ye
nilerden birini getirin diye? En iyisi gidin de gzelce uykunuzu
aln. Aklnz banzda deil bugn. M eyhane gibi de kokuyor
sunuz.
Hastabakc da sinirlenmiti. Hafife om uz silkerek;
Anlamadm, sizin istediiniz hangisi? dedi.
D oktor gzlerinin dolduunu hissetti, parm aklarnn ucu
karncaland. Kt bir ey yapmamak iin byk bir aba har
cayarak, titreyen bir sesle;
Siz gidin de uyuyun! dedi. Sarholarla konuacak dei
lim.
Benden yalnz grevle ilgili istekte bulunabilirsiniz,
doktor bey! E er ikiliysem bu konuda soru soramazsnz! G
ryorsunuz, grevimi yapyorum. Yapm yor muyum? yleyse
baka ne isteyebilirsiniz benden!
D oktor oturduu yerden frlad, ne yaptnn kendisi bile
farkna varm adan var gcyle hastabakcnn yzne bir yum
ruk att. N eden byle yaptn anlamamt, ancak yum ru
unun adamn tam suratnn ortasna gelm esinden; evli barkl,
dindar, oturakl, deerini bilen hastabakcnn geri geri sen
deleyerek arkadaki tabureye km esinden dolay byk bir
kvan duydu. Bir yum ruk daha almay ylesine isliyordu ki, a-
ma n efret ettii herifin yannda hemire yardmcs kzlarn a
kn, sararm yzlerini grnce bu niyetinden vazgeti, elini
sallayarak koutan kt.
B ahede N adejda O sipovnay grd. O nun yz de soluk
saryd, salar toplanm am t, hastaneye yeni geldii belliydi.
Yirmi yedi yalarndaki hem irenin pem be basma entarisi elei
de ylesine dard ki, adm larn kk kk atyordu... Y rr
ken om uzlarn oynatyor, adm atlarna uygun olarak ban
sallyor, sanki iinden neeli b ir ark mrldanyordu.
H astanede herkesin hemireye deniz kz dediini d u
yan doktor, G erekten denizkz! diye geirdi aklndan. G
zel giyinmeye dkn, kendine ak bu zppeyi paavraya e
virm ekten byk bir zevk duyacakt. O nunla kar karya ge
lince;
O o, nerelerdesiniz, hanm efendi? dedi. N eden grevi
nizin banda deilsiniz? H astalarn derecesi yazlmam, her
yer bakmsz, dzensizlik diz boyu, hastabakc sarho... A ncak
on ikide kalkp hastaneye geliyorsunuz... Bu durum a g re ken
dinize baka bir i arayn! Sizin gibilerle alm ak islemiyorum!
H astanedeki dairesine varnca beyaz gmleini srtndan
syrd att, beline sard havluyu bir keye frlatt, odada hzl
hzl dolamaya balad.
Am an Tanrm , ne biim insanlar bunlar! Szde alma
larmda bana yardm edecekler! Hayr, yardmc deil, dm an
hepsi de! O nlarla hibir i yaplmaz! Dayanamayacam artk!
En iyisi buradan ekip gitmek!
Yrei kt kt atyor, tm bedeni titriyordu. D okunsanz
alayacakt. Bu duygulardan kurtulup kendini yattrm ak iin
davrannda hakl olduunu, hastabakcya vurmakla iyi ellii
ni dnm eye balad. Asl irenlik uradan kaynaklanyordu
ki, hastabakc denen bu herifin teyzesi iftiler Birlii Baka-
m mn ocuklarna dadlk ediyordu, yeenini norm al yoldan
deil, torpille hastaneye aldrmt. (Etkili teyze berbat bir ka
dnd, hastaneye m uayeneye geldiinde sraya girmeyip evin
deymi gibi hareket ederdi.) ite o yzden bir trl disipline
girmeyen Mihail Z ahar mesleini de iyi renem em iti. Ay
rca hep sarho dolar, saygszca davranr, hastaneye tem iz
lenm eden gelir, hastalardan rvet alr, iftiler Birliinin
ilalarn gizli gizli salard. Sylendiine gre adam doktorlua
soyunup cahil esnafn aa vurmaya ekindii hastalklarn
iyiletirmeye alyormu. H e r yerde ska raslanan bir arla
tan olsa gene neyse, ama herif yaptndan emin, aka tbba
kar bir tavr iindeydi. D oktora gsterm eden hastalara ie
eker, kanlarn alr, ameliyata ellerini ykamadan yardm eder,
yaraya pis sonda koyard. Bunlar, onun doktorluk mesleini
tm bilimsellii ve kurallaryla ne d erece kk grdn an
lamaya y e le r de artard.
Parm aklarnn uyumas geince d oktor masaya olurdu,
iftiler Birlii Bakanna yle bir m ektup yazd:
Sayn LevTrofim ovi,
M ektubum u alr almaz hastaneniz hastabakclarndan Si-
m irnovskinin iine son verm ez, ayrca bana kendi yardmc
larm sem e hakk tanmazsanz, zlerek bildireyim ki, kuru
luunuz hastanesi tabipliinden ayrlmak zorunda kalacam.
O zaman kendinize baka bir doktor bulursunuz.
Einiz Liyubov Fiodorovna ve Yusa sayg ve sevgilerimle.
G. Ovinnikov
M ektubu okuyunca yeterince souk olmadm anlad, s
telik ok ksayd. H ele bakann ei ile Y usa (ailenin kk o-
lu) sayg ve sevgilerini bildirmesi resmi bir i m ektubunda
tmyle yersiz kayordu.
Y usun burada ii ne? diyerek m ektubu yrtt, bir yeni
sini dnm eye balad. Saygdeer Beyefendi... byle mi
deseydi? Ak pencerenin n n d e oturuyor, bahede tkez
leyerek, belli ki paytak paytak havuza doru koan rdekleri,
rdek yavrularn seyrediyordu. Yavrulardan biri yolda bul
duu bir barsak parasn yularken bir bakas allp gaga
sndan kapt, kendisi yutmaya alt, telaa kaplarak bir lk
att. B unun zerine baka bir rdek yavrusu barsa onun a
zndan kapt, o da yutamad... U zakla, bahe duvarnn dibin
de, yere den aa glgelerinin altnda a kadn D arya yapa
ca sebze orbas iin kuzukula topluyordu... Sesler duyu
luyordu sadan-soldan... Elinde yular tutan arabac Z o l ile has
tanede alan, nl kirli bir adam odunluun yannda dikil
miler, glerek bir eyler konuuyorlard.
Hastabakcya vurduum u konuuyorlardr. diye dn
d doktor. Ksa srede btn ilenin haberi olur... H a, m ek
tuba gelelim... Saygdeer Beyefendi. Banda bulunduunuz
kurulu m ektubum u alr almaz...
D oktor ad gibi biliyordu ki. iftiler Birlii Y netim i ke
sinlikle onu bir hastabakcya deimez, Ovinnikov gibi d e
erli bir adam harcam aklansa birka hastabakcy gzden
karrd. M ektubu okuyunca L evTrofim ovi arabasna allad
gibi hastaneye gelecek, yle konumaya balayacakt: Azi
zim, siz de ayrlmay nereden kardnz? iki gzm, bo verin
o adama! yle ey olmaz, canm! Hani, nerede o hergele?
G nderin bana! O nu hem en kovaym! Bir dakika bile kala
maz! Y arndan tezi yok, gitsin!
Sonra o tu ru p le yemei yiyecekler, yem ein ardndan
ite u krmz kum ala kapl kanepeye srt st yatp yzn
gazeteyle rte rek horul horul uyuyacak, uyannca ay iecek,
sonra gece kalm ak zere doktoru evine gtrecekti. Bylece
olay, hastabakcnn hastanede kalmas, doktorun ise istifadan
vazgemesiyle son bulacakt.
O ysa doktorun istedii sonu hi de yle deildi. O istiyor
du ki, hastabakcnn teyzesi bu olayda da gcn gstersin,
iftiler Birlii sekiz yllk d rst hizm etine aldrm adan dok
toru kulandan tuttuu gibi kapnn n n e koysun. Ovin-
nikov yllardr benimsedii hastanesinden ayrldn gznn
nne getirdi. A rdndan Tp dergisine olayla ilgili bir m ek
tup yazdn, m eslektalarndan onu destekleyici birok m ek
tup aldn hayal etti.
O srada bahede deniz kz gzkt. D arack ete i y
znden ufack adm lar atarak, hr hr sesler kararak pen
cereye doru yryen hemire;
G rigorilvan, dedi. H astalara siz mi bakacaksnz, yok
sa biz kkendim iz mi bitirelim?
Byle derken gzlerinden unlar okunuyordu: nce ok
fkelenm itin, imdi fken geti, yattn. Ben bunlar biliyo
rum, ama byklk gsterip farknda deilmiim gibi yapyo
rum.
Peki, hem en geliyorum, dedi doktor.
Gmleini giydi, belinden havluyu sard, hastaneye yollan
d. Yolda giderken, Adam a vurduktan sonra kamakla iyi e t
medim. Sonula yaptmdan utanmm ya da korkm uum gibi
bir durum kt ortaya. Liseli renci gibi davrandm akas...
ok kt! diye dnyordu.
Koua girdii zaman hastalarn onun yzne bakm aktan
utanacaklarn, ayn utanc onun da duyacan sandysa da
ieri girdiinde hastalarn yataklarnda sakin sakin yattklarn,
ona aldr etm ediklerini grd. V erem li G erasim in yznden
um ursamazlk okunuyordu, O sana saygszlk etli, sen de ona
bir kerecik patlattn. Byle eyler olur, beyim, d er gibiydi.
D oktor iki hastann bann patlatp gzelce sardktan
sonra kadn hastalar blm ne geti. O rada da bir hastann
gzn am eliyat elti. Btn bu iler srasnda deniz kz
yanndan bir adm bile ayrlmad; aralarnda bir ey gememi,
her ey eski dzeniyle gidiyormu tavryla ona yardm etti.
Koularn dolalmas bitmi, sra yeni hastalar kabule
gelmiti. D oktorun kk kabul odasnn penceresi ardna de
in akt. nsan pencerenin iine o tu ru p biraz eilse bir m etre
aada krpe otlarn ykseldiini grrd. Bir gn nce ak
amleyin frtnann ardndan saanak boanmt, bu yzden
o tlar biraz rselenmiti, ama imdi l l parlyordu. P en
cerenin ilerisinden geip yara doru uzanan lga yol sanki
zenle ykanm gibiydi. lgann iki yanna atlan cam kavanoz
paralar yamurda tertem iz ykanm olarak gnete parlyor,
insann gzn kamatryordu. Y olun arkasnda birbirine
yakn ykselen kknar fidanlar saanan hrpalad taze, gr
yapraklarla donanm t. K knarlarn biraz ilerisinde ise kar
gibi beyaz gvdeleriyle kaynaalar vard. Kaynlarn yem
yeil yapraklarnn arasndan masmavi, sonsuz bir gkyz
gzkyordu. Pencereden lga yola baknca sraya sraya
koturan srcklar grrdnz. A ptal kular kafalarn p en
cereye dndrp bakyorlard: O rada o turan adam dan kork
m ak m gerekir, yoksa korkm am ak m? Sonunda korkm ak ge
rektiinde karar klp doktorun umay bcccrcm cm csiyle alay
edercesine neeli bir lk koyverdiler, birbiri ardndan kay-
naalarnn st dallarna utular.
A r iyodoform kokusunun arasnda bahar mevsiminin
taze, trl kokular hissediliyordu... B aharn serin havasn
derin derin solum ak ne gzeldi!
D o k to r hastalardan birincisini ard:
A nna Spiridonova!
Krmz ba rtl gen bir kyl kadn ieriye girdi, du
vardaki kutsal tasvire dnp dua etti.
N ereniz aryor? diye sordu doktor.
Kadn n c e iinden getii kapya, sonra eczaneye ala:
kk kapya kukuyla bakt, do k to ra yaklaarak;
ocuum olmuyor, dedi.
O srada hem irenin sesi duyuldu:
Kaydn yaptrmayan hasta var m? Varsa hem en adn
yazdrsn!
Kyl kadn m uayeneye balayan doktor dnyordu:
Hastabakcnn hayvann biri olduu uradan belli ki, beni
kavga etm eye zorlad. Ben bugne dek kimseyle kavga elmi
deilim.
H asla A nna Spiridonova kt. A rdndan kt bir hastal
olan yal bir kyl girdi. Sonra da uyuza yakalanm ocu
uyla bir kadn... I bilm ek bilmiyordu. Bu arada hastabakc
ortalkta hi gzkmedi. D eniz kz eczaneye alan kapnn
arkasnda neeli neeli konuuyor, giysilerinin hrts ta o ra
dan iitiliyor, arada bir m uayene odasna girerek doktora am e
liyatta yardm ediyor ya da onun yazd reeteyi alyordu. Bun
lar yaparken doktor ile aralarnda bir ey olmam gibi bir tavr
iindeydi.
Hem irenin en akrak sesine kulak veren doktor, H asta
bakcya vurduum iin ok mem nun. Oysa bir zam anlar on u n
la kar-koca gibi yaadlar. Adam hastaneden kovsalar bayram
edecek. H em ire yardmclar da ok sevindiler. f, ne iren!
diye dnd.
H astalarn kaynat bir saatte aklna birden hem ire de,
hem ire yardmclar da. hatta koutaki hastalar da mahsus
byle yapyorlar gibi geldi. Yani olanlara aldrmakszn neeli
grnm ek... D oktorun utandn, ac ektiini bildikleri halde
bilm ezlikten gelmek... Kendisi de utanm adm gsterm ek iin
arada bir fkeyle baryordu:
Hey, oradakiler, kapy kapatn bakaym! G rm yor
musunuz, cereyan yapyor!
Oysa ok utanyor, acdan yrei burkuluyordu. Krk be
hastaya baktktan sonra acele etm eksizin m uayene odasndan
kt. H em ire bu arada evine uram a frsat bulmu, bana
ak krmz earbn atp dank salarna bir iek ilitirerek
aznda sigarayla hzl hzl gidiyordu. Ya darda zel h asta
larna bakacakt ya da bir arkadana urayacakt. H astanenin
m erdiveninde birka hasta oturm ular, gnete sessizce sn
yorlard. Vcr vcr baran srcklar ise b cek peindeydiler.
D ok tor durup evresine baknd. B tn bu tasasz, amatasz
yaam ierisinde bozuk piyano tuu gibi srtan iki ey vard:
H astabakc ile onun bir ie yaram ayan yaamlar. H astabakc
imdi evinde yatm tr, ama bir trl uyuyamam akladr. Sulu
olduunu, incilildiini, ilen atldn unutam ad iin btn
huzuru kamtr. D aha n c e kimseyle kavga etm em i bulunan
d oktor ise saflna lek e srlm gibi hissediyordu kendini.
Bir yandan hastabakcy sularken bir yandan da kendinin
hibir suu olmadn dnyordu. A m a anlam ad bir ey
vard: Nasl olmu da kpek bile dvmemi onun gibi biri, bu
adam a el kaldrmt?
Evine v;nr. varm az kanepeye uzand, yz kanepenin
arkasna dnk, yle dnm eye balad: Belli ki herif ie
yaram azn, cieri be para etm ezin biri. Burada alt yl
ierisinde fkeden kudurttu beni. G ene de benim bu davra
nm ho karlanamaz. Gl oluum dan yararlandm d p e
dz. A dam benim buyruum altnda alyor, kusurlu, stelik
sarho, oysa ben onun amiriyim, haklym, ayk durumdaym.
D em ek oluyor ki, daha glym ondan. kincisi, beni otorite
sayan kiilerin yannda dvdm onu. Bu durum a gre onlar
iin iyi bir rnek olmadm...
le yem eine ardlar. D oktor lahana orbasndan bir
ka kak altrdktan sonra gene gelip kanepeye uzand. Olay
bir trl aklndan kmyordu: Ne yapacam imdi? Fazla
gecikm eden adam tatm in edici bir ey yapmalym. Am a nasl?
Basit bir adam olduundan delloyu aptallk sayar ya da byle
eylere akl ermez. Ayn koula hem ire yardmclar ile hasta
larn yannda ondan zr dilesem bu sefer de yalnz kendi k e n
dimi tatm in etm ek le kalrm. nk pis herif korktuum u, be
ni iftiler Birliine ikayet etm esinden ekindiim i sanacak
tr. Ayrca ondan zr dilemek hastanenin disiplinini bozar.
Peki, karp para versem ? Hayr, ahlakszlk bu, adam parayla
satn alyormuum gibi olur. Ya durum u yetkililere aktarp
onlarn kararna braksam ? Belki bana bir uyar cezas verirler,
onu oda grevden atarlar. Hayr, biliyorum, byle ey yapmaz
lar onlar. stelik kendilerini ilgilendirmeyen bir konu iin
yukardakileri i ilerimize kartrmak pek uygun kamaz...
saat kadar sonra yzmek amacyla bende giderken ayn
eyleri dnyordu: Ya da adam byledurum larda yaplacak
ileme bavursun. Y ani m ahkem eye versin beni. Sulu oldu
um iin kendimi savurmaya almam, bylece hapis cezas
alrm. Sonuta hem gcendirilen kii tatm in olur, hem de ben
gl olduum halde hakszlmn cezasn ekerim .
Bu dnce aklna yatt. Sevinerek konunun en iyi zme
kavuturulduunu, bundan daha uygununun olamayacan
dnm eye balad.
Bendin sularna dalp kk balk yavrularnn yanndan
katklarn grerek, Eh, bylesi en gzeli! diye geirdi
iinden. Versin m ahkemeye... G rev ilikilerimiz iyice bozul
duuna gre ikimizin birden hastanede kalmas uygun ka
maz... diyordu kendi kendine.
G arnizon kom utannn yanna gidip birlikte bri oynamak
iin tek atl arabay komalarn syledi. alma odasnda pal
tosu ve apkasyla gitm eye hazr, eldivenlerini giyerken d
kap gcrdayarak ald, hole sessizce birisi girdi.
Kim var orada? diye sordu.
Benim, efendim , diye bouk bir sesle karlk verdi giren
kii.
D o k to ru n yrei hzl hzl arpm aya balad; utantan,
nedenini bilmedii bir korkudan dolay h e r yeri buz keti.
Hastabakc M ihail Z ahar (gelen oydu) hafife ksrd,
ekine ekine odaya girdi. Bir sre sessizlikten sonra bouk
sesiyle, sulu sulu;
Grigori Ivan, beni balayn! dedi.
D o k to r yle ard ki, ne diyeceini bilemedi. O nun
buraya Hristiyanca alakgnlllk dolaysyla ya da alttan
alp onu kk dren kiiyi utancndan kahretm ek amacyla
gelmediini anlyordu. O n u n hesab bakayd. Kendimi zor
lar, ondan zr dilersem belki beni iten kovmazlar, bylece
ekm eim elim den alnmaz, diye dnyor olmalyd, insan
o nuru iin bundan daha alaltc n e olabilirdi?
Balayn, beyefendi, diye steledi hastabakc.
H enz ne syleyeceini bilem eyen doktor adamn yzne
bakm adan;
Bakn, beni dinleyin, dedi. Size h a k a re t eltim , bundan
dolay yaptmn cezasn ekmeliyim, yani sizi tatm in etm e
liyim. Biliyorum, delloyu kabul etm ezsiniz, ho, yle bir eyi
ben de islemem... Size hakaret etliim e gre beni m ahkem eye
verin, cezam ekeyim. B undan byle hastanede ikimizin bir
den kalmas olanaksz, ikim izden biri ekip gitmeli. (A m an
Tanrm , sylemek islediklerim bunlar deil! N e sama! diye
dnd doktor.) Ksacas, verin beni m ahkemeye! ikim iz bir
den kalamayz arlk! Ya siz gideceksiniz, ya ben... Dilekenizi
yarndan tezi yok verin!
Hastabakc doktora ters ters bakt; kararm, bulank gz
lerinde nefretin en koyusu akt. O na gre d oktor beceriksizin
biri, nazl bir ocuklu. K onuurken titrem esi, gereksiz tela
karsnda fkeyle;
Hayr, dileke filan vermem! dedi.
Y ok, yok, verin!
Ya!.. D em ek yle, verm eyeceimi mi sanyorsunuz?
V ereceim ite! Bana vurm aya hakknz yoklu! U lanm adnz
m yaptnzdan? A ncak kyl paralar, cahil insanlar sizin
gibi davranr.
D oktorun yreinde adam a kar byk bir n efret kabar
d.
D efolun karmdan! diye bard.
K endi sesini tanyamamt. Hastabakc isteksiz isteksiz
yle bir kprdand (syleyecei baka eyler var gibiydi), hole
doru yrd, dnceler iinde duraklad. O rada bir sre ka
rarsz bekledikten sonra kt gitti.
A h, ne aptallk! N e alaka, aptalca bir ey bu!
O nun gidiinin ardndan byle hom urdanan doktor hasta
bakcya kar ocuka davrandn hissediyordu. M ahke
meyle ilgili dnceleri de ok yersizdi, sorunu zm ek yle
dursun, iyice kartrm aktan baka ie yaramazd.
A rabayla garnizon kom utanna giderken, orada bri oy
narken de ayn eyleri dnyordu: Aptalln daniskas bu
yaptm! D oru-drst eitim grmemi biri miyim ben, in
sanlar bylesine az m tanyorum ? Peki, yleyse ne yapmam
gerekiyor?..
Ertesi sabah hastabakcnn karsnn bir arabaya binerek
hastaneden ktn1 grd. Teyzelerine gidiyordur yzde
yz. N ereye giderse gitsin! dedi iinden.
Hastabakc olmadan almalar srdryorlard. D oktor
durum u iftiler Birlii ynetim ine bildirmek istediyse de ya
zya nasl balayacana karar verem edi. Asl sulu ben ol
makla birlikte hastabakcnn grevden uzaklatrlmasn rica
ederim, mi demeliydi? Yazaca yaznn hem aptalca, hem de
utan verici biimde olmamas gerekirdi. Am a bu, akl banda
bir adam iin hem en hem en olanakszd.
Birka gn sonra hastabacnn iftiler Birlii Bakan
Lev Timofeyie onu ikayete gittiini duyurdular doktora. A-
ma Bakan adamn daha azn amasna frsat vermemi, a-
yaklarn yere vurarak kovmu yanndan. Tanrm seni! Ykl
karmdan! Seni dinlem ek istemiyorum! diye barm. Bu
nun zerine hastabakc Birlik ynetim ine bavurarak dok
torun kendisine tokat attndan sz etm eden, kendisi iin de
herhangi bir dilekte bulunmakszn ona bir sr iftira ya
drm. Szde d oktor bakalarnn yannda Birlik ynetimi ile
Bakan hakknda olum suz eyler sylemi, hastalar gerektii
gibi tedavi etmiyormu, Birlie bal blgelere doru-drst
gitmiyormu falan filan... D o k to r bunu renince glerek Sa

1 Doktor ve hastanede alan birok kiinin kendilerine ayrlan hastane


lojmannda kaldklar anlalmaktadr. (.N.)
lak herif! diye sylendi. H astabakcnn byle davranm asn
dan dolay ona hem acd, hem d e o nun adna utand. D em ek
ki, insan kendini savunm ak amacyla sam aladka zayflayp
daha savunmasz bir durum a dyordu.
Bir hafta sonra sulh yarglndan m ahkem eye ar yazs
geldi. ar yazsnn alnd belgesini imzalayan doktor, By-
lcsi salaklk grlmemitir! N e haltlar kartryor bu adam?
diye dnd.
H avann kapal olduu durgun bir sabah m ahkem eye gi
d e rk e n arlk utan duymuyordu; yalnzca can sklyor, her
eyden n efret ediyordu. K endine d e, hastabakcya da, oluan
ortam a da kzmaya balamt.
M ahkem ede tutaym, Hepinizin can cehennem e! T o
punuz eeksiniz, aklnzn bir eye erdii yok! diyeyim, diye
sylendi.
Sulh yarglna yaklarken tank olarak arlan hem
ire yardmcs ile deniz kzn grd m erdivenlerde. Cvl
cvl kaynayan hem ire sabrszlktan durduu yerde duram
yordu. O nlar grnce, hele durum ann ba kahram annn
geldiini fark ederek sevinten yz kzaran deniz kzna
baknca doktor kplere bindi; alm aca gibi zerlerine atlp,
Size hastaneden ayrlmanz iin kim izin verdi? H em en oraya
dnn! diye barm ak geldi iinden. A ncak kendini tuttu,
sakin grnm eye alarak kyl kalabal arasndan durum a
salonuna girdi.
Salon bom botu. Sorgu yargcnn saat zinciri koltuunun
arkasnda asl duruyordu. B unun zerine d oktor yazc bl
m esine girdi. O rada zayfa yzl, evde dokum a kaba kum a
tan bir ceket giymi, ceplerinin kapa frlak gen bir adamla
karlat. Yazcyd bu. H astabakc ise bir m asaya oturm u,
yapacak baka bir ey olm adndan, yarglamayla ilgili bir
kitab kartryordu. D o k to r ieriye girince yazc ayaa kalkt,
nasl davranacan aran hastabakc da kalkt.
A leksandr Arhipovi daha gelmedi mi? diye sordu dok
to r utanarak.
Hayr, gelmediler. Sulh yargc henz evindeler, efen
dim.
D urum a salonu sulh yargcnn oturduu konan yan
blm elerinden birinde bulunuyordu. D o k to r salondan ayrlp
yargcn evine yolland. A leksandr A rhipovii yem ek oda
snda, sem averden ay alrken buldu. niform asnn ceketini,
yeleini henz giymemi bulunan yarg, gmleinin n ak
olarak m asann yannda dikiliyor, iki eliyle birden tuttuu
sem aver aydanlndan bardaa kahve koyuluunda bir ay
dolduruyordu. D oktoru grnce nne ikinci bir bardak ekli,
selam verm eden sordu:
D oktor, aynz ekerli mi istersiniz, yoksa ekersiz mi?
Yarg ok, ok eskiden svari birliklerinde subaylk yap
mt. Seim ler sonucunda yarglk grevine gelip uzun hiz
m et sonunda m stear rtbesine ykseldii halde srtndan ne
askerlik niformasn karmt, ne de subaylk alkanlklarn
brakmt. Em niyet m drlerininki gibi burm a byklar vard,
pantolonunun diki yerleri zhlyd, tm davranlar, konu
malar subaylk inceliinin izlerini tayordu. Ban hafife
arkaya atarak, generaller gibi gevrek bir sesle ikide bir mmm
diyerek konuur, o srada om uzlar oynarken gzleri vel fecir o-
kur, birine selam verir ya da sigara ikram ed erk en topuklarn
birbirine vurur, yrrken izm elerinin m ahm uzlarn hafife ve
yle zenle akrdatrd ki, sanki yrm ek ona dayanlmaz ac
lar veriyor sanrdnz.
D oktoru ay m asasna o tu rtu p geni gs ile karnn
svazlayarak derinden bir soluk ald;
Mmm, evet, dedi. V o tk a ile erez getirteyim isterseniz.
Mmm... getirteyim mi?
Hayr, istemem. K arnm tok.
H astanedeki olayla ilgili konum ann kanlmaz olduu
nu ikisi de hissediyorlar, bu yzden biraz sknt duyuyorlard.
Yarg zarif bir el harekeliyle, ak gsn sran bir sivrisinek
yakalad, sivrisinei elinde evirip evirerek hayli inceledikten
sonra brakt, derin derin gs geirdi, baklarn doktorun
yzne dikerek, ar ar;
Dinleyin, o adam niin kovm uyorsunuz? dedi.
D o k to r yargcn sesinde kendini desteklediini hissettiren
bir ton sezdi, bu yzden acd kendine. Z aten son hafta iinde
yaad tatsz olaylar nedeniyle hayli ypranp yorgun d
mt. A rtk sabrnn tatn gsteren bir tavrla masadan
kalkt, yzn fkeyle buruturup om uz silkerek;
Kovaym m? diye sordu. Nasl byle dnebildiinizi
anlamyorum! alacak bir is, byle bir eyi nasl aklnzdan
geirirsiniz! G erekten kovabilir miyim? O turduunuz yerde
benim hastanenin patronu olduum u, istediim her eyi ya
pabileceimi sanyorsunuz. Pes, dorusu! H astabakcnn tey
zesi L cv Timofcyiin evinde dadlk yaparken. Birlik Bakan
Bay Z ahar gibi uaklardan, m zcvirlcrdcn honutken onu
iinden alabilir miyim? iftiler Birlii ynetim i biz doktorlar
adam yerine koymaz, adm ba elm e takarsa byle bir eyi
nasl yaparm ? Y ok yok, hepsinin can cchcnm cm c! Byle bir
yerde almam, almak istemiyorum!
D urun, durun! Bana kalrsa siz bu ie gereinden fazla
nem veriyorsunuz.
Birlik Bakan bizim birer nihilist1 olduum uzu kant
lamaya alyor, bize kar casus kullanp hepim izi elinin altn
daki yazclarymz gibi ho r gryor. Syler misiniz, benim
yokluum da hastaneye gelip hem ire yardmclarn, hastalar
sorguya ekm eye hakk var m? Bizi kk drm ez mi bu?
Sizin u Sem yon Alekseyi adndaki kak dostunuz iftilikle
urat iin karn tok, boa gibi de salkl olduundan tbba
inanm ayp bakalarnn yannda biz doktorlar asalak olarak

1 ehov dneminde tm dnce akmlarna, inanlara, geleneklere kar ge


len kii, yoksayc. (.N.)
adlandrr, ekmeimizle oynarsa iin sonu neye varr? H epsinin
can cehcnm e! Dinlenm ek nedir bilm eden sabahn krnden
gece yarlarna dek alyorum; u kaklarn, softalarn, re
formcu bozuntularnn, btn teki soytarlarn topundan bir
den daha ok ie yaryorum. ok almaktan dolay salm
yitirdim, am a teekkr edecekleri yerde bir lokma ekm ei ba
m a kakyorlar. Y eter artk, o da sizin olsun! H epiniz b u rn u
nuzu bakasnn iine sokuyor, akl verm eye alyor, ne yapt
mz denetlem eye kalkyorsunuz. iftiler Birliinde yneti
me soktuunuz bay Kamatski, Birlik toplantlarndan birinde
ok potasyum iyodr harcadmz iin biz doktorlar knad,
kokain kullanmada daha dikkatli olmamz salk verdi. Sorarm
size, byle eylerden anlar m o adam? Niin sizin yarglama
iine de karmyor? Buna hakk var m?
Bilmiyor musunuz, Kam atski kstahn, anak yalayc
nn biridir. O na deer vermeyin.
Am a bu kstah, anak yalaycy Birlik ynetim ine sz
ler setiniz, bakasnn iine burnunu sokmasna da izin ve
riyorsunuz. Glmeyin, ltfen! Size gre ufak tefek, nem siz
eyler bunlar, ama biliyorsunuz, dalarn kum taneciklerinden
olumas gibi, yaam da byle vr zvr eylerden oluuyor.
Hayr, artk dayanamayacam! G cm kalmad, A leksandr
Arhip! Biraz daha diimi skmaya zorlanrsam suratlara yum
ruk atmay brakp insanlara ate etm eye balayacam. A nla
yn artk, benim sinirlerim telden deil! Ben de sizin gibi in
sanm!
D oktorun gzleri doldu, sesi titredi. Bunun zerine yz
n pencereye evirip darya bakmaya balad. Bir sessizlik
kt ortala. Yarg dnceli dnceli;
D em ek, durum byle, azizim, dedi. G e n e de olaya baka
bir adan bakp daha soukkanl dnrsek... (byle derken
baka bir sivrisinek yakalad, bunu parm aklarnn arasnda in
celedikten sonra ezip yz ykama leeninin iine att) bu adam
iinden kovmann da bir anlam yok. Kovsanz bile yerine
alacanz kii onun ayns kacaktr, belki de daha kts...
Y z adam deitirseniz bile daha iyisini bulamazsnz. Hepsi
hergele bunlarn! (K oltuunun altn kad, bir sigara yakt.)
Bylelerine katlanm aktan baka kar yolyok. Size dorusunu
syleyeyim mi, gnm zde h er ynden gveneceiniz drst,
iki im eyen bir adam isterseniz aydnlar ya da kyller a ra
snda arayacaksnz. ki ar, birbirine kart topluluk arasnda
yani... Kesinlikle syleyebilirim ki, ok drst bir doktora, en
has retm ene, onlarn kart olarak en onurlu iftiye ya da
demirciye raslarsnz da, bunlarn ortasndaki ktleden, yani
halktan kopm u ama aydnlar katm a ulaamam insanlar a ra
sndan gvenilir tek adam bulamazsnz, ite bu yzden drst,
iki imeyen bir hastabakc, yazc, tezgahtar zor bulunur, hem
de ok zor! Krk yldr adliyede grev yapmaktaym, bugne
dek bir tan e olsun namuslu, sarholuk yapmayan yazcyla
almadm. Oysa kovduum yazclarn srsne bereket! Bu
insanlar ah la k deerlerini tm yle yitirmiler, artk br
ilkeleri unutun!..
D ok to r, Yarg bunlar niin sylyor? zerinde durdu
um uz kon u bu deil ki! diye dnd.
ok uzaa gitmeye gerek yok, daha geen cum a benim
yazc Diyujinski yle bir halt iledi ki, tem izleyinceye dek akla
karay zor setim . Akamleyin tand birka iti-kopuu topla,
btn g ece onlarla birlikte durum a salonunda kafay ek!
Nasl, beendiniz mi? iki imeye kesinlikle kar deilim. Z k
km lanm ak istiyorsan zkkmlan, ama yabanclar durum a sa
lonuna niin sokarsn? H eriflerden biri dosyalardan bir belger
senet filan karsa ne yaparsn? Bir dakikalk i! O nlar istedik
leri gibi keyif attlar, bense iki- gn bir ey alnd m, diye
dosyalarn hepsini gzden geirdim. Byle ahlakszlara ne ya
plr? Kovar msnz? Diyelim yle olsun, geleni n daha kt ol
mayaca belli mi?
K ovm ak kolay m sanki? Szde kolay... H e rif evliyse,
oluk ocuu varsa a brakmay gze alabilir misiniz? Ailesiyle
nereye gider bu adam?
D o k to r byle d e rk e n bir yandan da, Of, ben de n eler
samalyorum! diye geirdi iinden. Bilincini belirli bir d
nce ya da duygu zerinde o tu rtu p srekli ayn konu zerinde
tutam yordu. Bu durum kendisine tu h a f gzkt iin, D e
rin bir adam olmadm ak, ben daha dnm esini b ecere
m iyorum. dedi iinden.
Sizin adlandrdnz gibi o rta snf insana gerekten g
venilmez, diye srdrd konum asn. sterseniz kovun, a z ar
layn, suratna yum ruk atn, ama sonunda onun yerine k e n
dinizi koymak, onu anlam ak zorundasnz. Byle bir adam ne
kyldr, ne dc beydir; baka bir deyile belirli bir zellii yok
tur. Gemii aclarla doludur aslna baklrsa, imdiki durum da
ayda 25 rubleye alr, ailesinin karn doymaz, hep ezik yaar.
G elecekte de islerse yz yl alm olsun, ayda alaca gene 25
rubledir, stlerine bamllktan kurtulam az. Ne doru drst
bir renimi, ne de mal-mlk vardr; okumaya, kiliseye git
meye vakit bulamaz; yanmza sokulm asna izin vermediimiz
iin ne dediimizi ona anlatamayz... Bylece ilerisi iin bir u-
mul beslem eden, yar a, yar tok gezerek, h er an devlet lojm a
nndan kovulacandan korkarak, ocuklarn nereye yerleti
receini bilem eden lnceye dek gn gnne yaar. Byle bir
adam sarholuk etm esin, bakasnn maln almasn da n e yap
sn? Bylesinden ilkeli olm ak beklenir mi?
Biz galiba toplum sal sorunlar tartyoruz burada. ste
lik ne yersiz bir zamanda! Bir ie yarasa bari! diye dnd
doktor.
A raba ngraklar duyuldu o srada. A raba nce durum a
salonunun nne, sonra konan m erdivenlerine yaklat. P e n
cereden bakan yarg;
te hastabakcnz da geldi, dedi. Hadi bakalm, ondan
ekeceiniz var!
Sayn yargcm, b e n i bir an n c e salverseniz! M m kn
se bizim dosyay sraya koym adan en bata bitirin. Hi zamanm
yok, vallahi!
Peki, peki... Ancak, azizim, dosyanz yarglamaya hazr
m, orasn pek bilmiyorum. H astabakc ile grev ilikisi iin
deyken, adam grevini yapt srada pataklamsnz onu. Ney
se, bilmiyorum daha, dosyay inceleyince grrz. ey, nce
bakana soralm.
O srada ar ayak seslerinin peinden derin i ekiler
duyuldu, ardndan kr sal, dazlak kafal, uzun sakall, gz ka
paklar krmz krmz bir ihtiyar olan iftiler Birlii Bakan
Lcv Trofim ovi gzkt kapda. Bakan glkle soluk alarak;
Oo! Sayglar! dedi. Yargcm, hadi abuk syle de bana
bir bardak kvas getirsinler! Susuzluktan dilim-damam kuru
du!
Kendini bir koltua brakt, am a hem en yerinden sraya
rak doktorun yanna kotu, gzlerini fkeyle belerttikten
sonra crtlak bir sesle;
Size son derece m innettarm , G rigori Ivan! dedi. Beni
m utlu ettiniz! Saolun! Yaadm srece duacnz olacam.
Azizim, bana baksanz a, dostlar byle mi yapar? K endiniz bi
lirsiniz, am a bu yaptnz arkadala smaz! D aha n c e niin
bildirm ediniz bana? Ben kimim size gre? Syler misiniz, ki
mim? Dm annz mym, yoksa yabanc biri mi? Dm annz
mym gereklen? Bugne dek bir dediinizi iki ellim mi? H a
di, syleseniz e!
G elen kvas gzlerini belertip parm aklarn kprdarak
ilikten sonra abuk abuk dudaklarn sildi, g en e balad:
Evet. Size ok teekkr ederim ! n ced en niin bana'
bildirm ediniz? Bana kar iyi duygular tasaydnz dosta ya
nma gelir, ki gzm, Lev Trofimovi, durum yle yle...
derdiniz. Ben de p diye sorunu zerdim , o zaman bu rezalete
gerek kalmazd. O salak ne halt ettiini bilmedii iin btn
ileyi dolap iftira yadryor, karlar gibi dedikodu yap
yorm u. Beni balayn, ama siz de bir ey yaptnz sanarak
o aptal zorlayp sizi m ahkem eye verm esini salamsnz. By-
lesi rezillik grlmemi! H erkes bana sorun nedir, bu nasl bir
ey, diye soruyor, benim se bakan olarak bir eyden haberim
yok. D kapnn d mandalym nk. Size ok ok teekkr
ederim , G rigori van!
Bakan byle derken yerlere kadar eilip selam verdi, bu
srada yz kpkrmz kesildi. Sonra pencereye yaklaarak ba
rd:
Hey, Jigalov, Mihail Z ahara syle, buraya gelsin! H e
men gelsin, ge kalmasn! (P encereden uzaklat) Yaptnz
iyi bir ey deil, azizim! Karm bile bu ilen dolay hayli krld,
oysa size kar byk yaknl vard. H epinizin akl bir kar
havada! Kendi banza i grm eye kalkarken szde birtakm
ilkelere, akllca yntem lere bavurarak ortal toza-dum ana
katarsnz. G z gz grm ez olur...
Siz akllca yntem lere bavurmadnz da elinize ne ge
li?
Bizim elimize mi ne geli? Eer u anda burada bulun-
masaydm hem kendinizi rezil edecektiniz, hem bizi... B ereket
versin ki, iittim de geldim.
H astabakc ieri girerken eikte bir an duraklad. O na yan
duran bakan ellerini cebine soktu, birka kez ksrdkten
sonra;
D oktordan zr dile, bakalm! dedi.
D o k to r ylesine utand ki, hem en br odaya kat.
Bak, d o k to r bey zr dilemeni bile kabul etm ek iste
miyor. Senin szde deil, gerekte pim anlk duym an istiyor
da ondan. Bugnden balayarak onun dediklerini dinleyece
ine, ayk gezeceine sz veriyor musun?
H astabakc skntl bir sesle;
Sz veriyorum, dedi.
Bak, bir daha b y leey ler iitmeyeyim! K t bir ey ya
parsan b enden sana acmam beklem e! O an iinden kovulur
sun! imdi dn iinin bana!
Bana geleceklere oktan raz olmu bulunan hastabakc
iin ilerin bu ekle dnm esi sevindirici bir srprizdi. yle ki,
kvancndan ne yapacan ard. Bir ey daha sylem ek niye
tiyle elini uzatt, ama azndan tek sz kmad, bn bn g
lm seyerek dar kt.
Eh, gznz aydn! dedi bakan. M ahkem eye filan ge
rek kalmad.
R ah at bir soluk ald, nemli iler becerm i bir insan tav
ryla semaveri, bardaklar gzden geirdi, ellerini keyifle bir
birine srd.
Ee, bar salayanlar m utluluk bulsun! imdi sra ikide!
aa, bana bir bardak votka doldursan a! Am a nce m eze getir
sinler, ardndan votkamz ieriz.
Y znn kzarkl hl gememi bulunan doktor e l
lerini silkeleyerek, heyecanla ieriye girdi.
Baylar, byle ey olmaz! Sizin oynadnz dpedz gl
dr! irkin bir oyun bu, bylesine katlanam am! Sorunlar
vodvil oynar gibi zm ektense yarglanmak en iyisi! Hayr,
gnlm raz deil buna!
Bakan fkelendi.
D aha baka ne istiyorsunuz, azizim? Herifi kovmam is
terseniz hem en kovaym!
Hayr, kovmanz istediim filan yok. Aslnda ne iste
diimi ben de bilmiyorum, ama insanlara byle davranm am ak
gerekir. ok kt!
D o k to r sinirli sinirli saa-sola baknd. apkasn arad
belliydi, ancak bulam ayarak bir koltua kt.
ok irkin! diye sylendi.
Sulh yargc alak sesle;
Bakn, iki gzm, dedi. Sizi tam olarak ben d e anlam
deilim.
Biliyorsunuz, bu olayda hayli sulusunuz. O n dokuzuncu
yzyln sonuna gelmiiz, bu ada adam n suratna yum ruk
atana pek iyi gzle bakmazlar. Belli, adam hergelenin teki,
ancak kabul ediniz ki, siz de iyi davranmadnz...
yle, dedi bakan.
V otkalar geldi, masaya m ezeler kondu. O nlardan ayrl
madan nce doktor kurulm u makine gibi bir bardak iki yu
varladktan sonra bir dilim turp att azna. H astaneye dn
dnde kafasnn ii hayli dumanlyd, tpk bahar sabah
otlarn zerine sis kmesi gibi.
Bir hafta boyunca bunca ac ekm em , her eyi ince ince
tartp lm em , durm adan dil dkm em ilerin bylesine aptal
casna, alakasna bitm esi iin miydi? N e aptalca, ne salaka
iler bunlar! diye dnyordu.
zel ilerine bakalarn kartrd iin, o insanlara sy
ledii szler iin utanyordu; iki alkanl, amasz yaama
yznden onlarla birlikte votka im ekten dolay utanyordu;
anlay kt, derin dnm esini becerem eyen zekas yznden
utanyordu...
H astaneye dner dnm ez koulardaki hastalar dola
maya balad. Hastabakc da onunla birlikteydi. St dkm
kedi gibi sessiz yryor, sorulan sorulara yum uak yantlar
veriyordu. G erek hastabakc, gerekse hem ire ile yardmclar
bir ey olmam, h er ey eski dzeninde sryorm u gibi dav
ranyorlard. D oktorun kendisi de olanlarn farknda deildi
sanki. Yardm clarna ne istediini sylyor, kzyor, hastala
ryla akalayordu. Ama bir yandan da beyninin ii, Ah, ne
aptallk, n e aptallk, ne aptallk! diye kaynyordu.
GZELLER

H i unulm am ; sekizinci snfla mydm, yoksa dokuzunda


m, yle bir ey ile, dedem le birlikle D on blgesindeki Boloy
K rcpkoy kasabasndan R oslov-D ona gidiyorduk. K orkun
derecede scak, skntl, yorucu bir auslos gnyd. Y z
mze lo z-loprak savuran kuru, yakc rzgrdan, kavurucu
scaklan gz kapaklarm z birbirine yapyor, azmz kuruyor
du. Ne evremize bakmak, ne konumak, ne de bir ey dn
m ek isliyorduk. D urm adan uyuklayan arabacm z Ukraynal
K arponun arada bir allarn srlnda aklatt krbacn ucu kas
ketim e dokunduu zaman bile sesimi karmyordum. Yar
uykulu bir halde bazan gzlerimi ap isleksiz isleksiz engin
lere baklm oluyordu. A caba loz bulutlar arasnda bir ky
grebilir miyim diye...
Sonunda allarmz doyurm ak iin bir kyde durduk. B u
ras Bahe-Salah adnda bycek bir yerdi, dedem in tand
varlkl bir E rm eninin evine inmitik. Bugne dein bu E r
meni kadar karikatre benzeyen baka bir adam grmediimi
syleyebilirim. yle bir gznzn nne gelirin: Salar ksa
kesilmi kck bir ba, gr, sarkk kalar, uzun kr byklar,
gagams bir burun, kiraz aacndan yaplm bir ubuk sokulu
kocam an bir az... Bu m inik ban sska, kam burum su, garip
urbal bir bedenin slne beceriksizce oturtulduunu d
nn. slle gdk krmz bir ekel, altta crtlak mavi bir al
var... Adam bacaklarn iki yana aarak, pabularn srye s
rye yryor, azndan ubuunu karm adan konuuyor, lam
bir Erm eni gururuyla davranyordu. G ururlu davranmas da u:
Y z hi glmyor, boyuna kalarn alyor, biz konuklaryla
elden geldiince az ilgilenmeye alyordu.
G eri E rm eninin evinde rzgr, toz bulutlar falan yoklu,
ama odalarn ii bozkrn, gezip geldiimiz yollarn boucu
scandan, skntsndan hi de geri kalmyordu. Hi unutmam,
slm-bam toz iinde, scaklan bitkin bir halde, kedeki ye
il bir sandn zerinde oturuyordum . Boyasz ahap duvarlar
dan, krmz toprak boyal dem eden, mobilyalardan gnele
kavrulan kuru bir aa kokusu yaylyordu. Ayrca nereye bak
san d rt bir yan sinek doluydu; sinek, sinek, sinek... D edem le
yal Erm eni alak sesle nadastan, yaylaklardan, davarlardan
konuuyorlard. Biliyordum ki, sem averin hazrlanm as en
azndan bir saat srer. B unun zerine dedem yarm saat ay i-
er, iki- saat de yatp uyur. Bylece gnm n d rtle biri bek
lem ekle geecek; sonra yeniden yolun sar scan, tozunu, a-
rabann sarsntsn ekecektim . D urm adan iki sesin tekdze
mrlts arpyordu kulama. Yal E rm eniyi, iinde kap
kacak bulunan dolab, sinekleri, stne gne vuran pencereyi
oklan beridir gryorm uum gibi geliyordu. Onlar ancak
uzak bir gelecekle grm ekten kurtulacam sanyordum. B oz
kra, gnee, sineklere kar iimde derin bir nefret kabarmaya
balamt.
Bartl bir kyl kadn, zerinde ay takm bulunan bir
tepsiyle ieri girdi; sonra geriye dnp semaveri gelirdi. Yal
Erm eni ar ar sofaya yrd, oradan seslendi:
Maya! Hadi gel de aylar koy! N eredesin, Maya?
Patr patr ayak sesleri duyuldu, on alt yalarnda bir kz
girdi odaya. Gen kzn stnde sade bir basma entari, banda
beyaz bir yazma vard. ay fincanlarn alkalayp ilerine ay
koyarken srt bize dnkl. Yalnzca ince beli, pantolon
paalarnn yar yarya rtt minik plak to p u k lan ekti dik
katimi.
E v sahibi beni de aya ard. Sofraya o tu ru rk e n bana
barda uzatan kza baktm, bakar bakm az sanki ruhum da bir
frtna kopm u, bu frtna gnn btn skntlarn, tozu-top-
rayla btn kt izlenim lerini sprp atm gibi bir duyguya
kapldm. Yaamm sresince grdm ya da dlerim e giren
yzlerin en gzeli tm byleyici izgileriyle karmdayd. G
zmn nnde gerek bir dilber duruyordu, bunu daha o anda,
insann imei grm esi gibi alglamtm.
M aann ya da babasnn deyiiyle M ayann gerek bir
dilber olduuna yemin etm eye hazrm, ancak bunu size nasl
anlatacam bilmiyorum. Hani, bazan gurup vakti bulutlar
ufukla karm akark bir biim de toplanr: gne, arkasnda
sakland bulutlar, gkyzn trl trl ren k lere boyar. Ki
rem it krmzs, turuncu, altn sars, eflatun, toz pembe... Kimi
bulutlar keie, kimisi bala, kimisi de sarkl bir T rk e b e n
zer. Gn balmnn kzll gn le birini kaplam tr; e
itli renkler kilisenin handa, bey konann pencerelerinde
parlar; rman yzeyinde, su birikintilerinde yansr; aa dal
larnda titreir... ok ok uzaklarda bir sr yaban rdei gu
rubun kzllna bulanarak tneyecekleri yere doru uarlar...
inek gden bir srtma ocuk, bendin kysnda arabasyla
giden bir kadastro memuru, hava almaya km beyler hepsi
gnein bataca yere bakarlar, gkyzn olaanst gzel
bulurlar, ancak bunun gizini zp birbirine anlatam azlar...
E rm eni kznn gzellii de tpk byleydi ile.
Onu gzel bulan yalnz ben deildim. Seksen yalarnda,
kat, kadn ve doa gzelliklerine kar kaytsz bir adam olan
dedem bile M aay bir dakika kadar sevecenlikle szdkten
sonra;
Kznz m, A vet Nazar? diye sordu.
Evet, kzm.
ok gzel, dorusu...
Bir ressam Erm eni kznn gzelliini fazla llere uygun,
klasik bulabilirdi. Karmda yle bir gzellik vard ki, insan onu
seyrettike yz izgilerinin kusursuzluu konusunda herhangi
bir kukusu kalmazd; salar, gzleri, burnu, az, boynu, g
s, gen bedeninin tm devinim leri tam bir uyum iindeydi. Bu
uyumda doann te k bir yanl yapmadn grrdnz. l
ksel (ideal) gzellikte bir kadnn m utlaka M aann burnu
gibi hafif kemerli bir burnu olaca kans uyanrd iinizde.
G zleri onunki gibi iri, koyu; kirpikleri onunkiler gibi uzun;
baklar onun baklar gibi baygn olmas gerekliini d
nrdnz. Yeil bir kam durgun akan bir dereye nasl yak
rsa, onun simsiyah, dalgal salar ile kara kalar yanaklar
nn, alnnn przsz beyazlna yle yakyordu. M aann
kar beyaz boynu ile k rp e gsleri yeni yeni gelimekleydi.
Btn bu gzellikleri yaratan doann ne byk yete
nekte bir sanat olmas gereklii geldi aklma. Onu seyrettike
yava yava bu dilbere olaanst ho, ilen, gzel, hem de
onun kadar gzel bir sz sylem ek istei kabard iimde. Oysa
nceleri M aann bana hi dikkat etm eyiinden, gzlerini s
rekli nne eiinden dolay canm sklmt, garip bir utanm a
duygusuna kaplmtm. Sanki kz kuatan mutlu, gururlu bir
hava onu benden ayryor; baklarmdan kskanlkla koruyor
du. Belki de slm n-bam n toz-toprak iinde, yzmn
gne yan oluundan, karsnda beni ocuk buluundan,
diye dndm .
Fakat yava yava her eyi unuttum , bu gzelliin seyrine
verdim kendimi. Arlk bozkrn ektirdii sknty, tozu, sinek
leri dnmyor; ayn tadn almyor, sofrann br yannda
gzel bir kzn durduundan baka bir ey hissetmiyordum.
Bu gzellii garip bir biimde alglyordum; bende herhan
gi bir istek, heyecan, zevk alma duygusu deil, ar, fakat tatl
bir hzn uyandryordu. Belirsiz, karmak, ryay andran bir
hznd bu. N edense hem kendim e, hem dedem e, hem yal
E rm eniye, hem de kza acyordum. Bana yle geliyordu ki,
drdm z de ok nem li, yaam iin gerekli, bir daha bulam a
yacamz bir eyler yitirmitik. D edem in baklarna da bir
hzn km t. A rtk nadas tarlalardan, davardan sz e t
miyor, boyuna susuyor, dnceli dnceli M aaya bakyor
du.
aylarmz itikten sonra dedem yatmaya gitti. Ben de
kp evin nndeki m erdivenlere oturdum . B ahe-Salahlaki
btn evler gibi E rm eninin byk evi d e gnein altnda kav
ruluyordu. Koskoca avluda ne dikili bir aa vard, ne de glge
veren bir yer, bir sundurm a all... G ene de avluyu balan baa
rten karapazlardan, labadalardan bir canllk, yaama sevinci
yaylyordu ortala. Avluyu aprazlam asna kesen alak il
lerin ayrd blm elerden birinde bir harm an vard. Y an yana
koulmu on iki at geni harm ann ortasndaki direin evre
sinde durm adan dnyordu. A l dizisinin ucunda ise uzun
yclekli, bol alvarl bir U kraynal yryor; kamsn arada bir
aklatarak, sanki allarla alay etm ek, onlar zerindeki egem en
liiyle gururlanm ak isteiyle baryordu:
Hayl. gz kr olascalar! D aha ne duruyorsunuz?
Y ryn, bakalm!
Alaca bulaca, kr, d o ru atlar ayn yerde niin dnp dur
duklarn, buday saplarn niin toynaklaryla ezdiklerini
anlamakszn, isteksiz isteksiz, zorla kouyor; kuyruklarn dar
gn dargn sallyorlard. A llarn nallarnn altndan rzgr altn
sars sam an bulutlar kaldryor, illerin zerinden la uzaklara
gtryordu.
ile rd e elleri dirgcnli kadnlar yeni ylm sap tnazlarnn
arasnda dolayor, arabalar gidip geliyordu. Bitiik avluda ise
gene bir dzine at bir direin evresinde dnyor, baka bir
kyl, elinde krba, allarla eleniyordu.
O turduum m erdivenin basam aklar cayr cayr yanyordu.
Seyrek parm aklklardan, p encere erevelerinden yer yer rei
neler szmt. Krmz krmz bcekler scaktan kap basa
m aklarn altnda, pancurlarn dibinde minik glgelere sn
mlard. G ne bam, gsm, srtm yakyordu. Am a ben
bu sca hissetmiyor, arkam daki evde tahta dem elerde do
lap duran plak ayaklarn sesini dinliyordum. ay takmn
toplayan M aa bir ara yanm dan geip arkasnda hafif kokulu
bir esinti brakarak, koa koa m erdivenden aa indi; avlu
daki kk, islen kararm bir dama girdi. Buras evin mutfa
olmalyd, iinden kzarm koyun eti kokusu ile fkeli E r
menice konum alar geliyordu.
M aann girdii kapnn eiinde krmz yzl, kamburca,
yeil alvarl, yal bir Erm eni kadn belirdi az sonra. Birine
kzd belliydi, durm adan svp sayyordu. ok gem eden
Maa gzkt eikte, onun da scaktan yz kpkrmzyd.
Om zundaki tepside kocaman bir avdar ekm ei vard. E km e
in arl altnda biraz eilerek, bedeninin tm ince kvrl
laryla avludan harm an yerine doru kotu. ili aarak har
mana vard, oradan gene ilin zerinden geti, saman tozla
rnn arasndan sap ynlarna doru szld. A llar sren
Ukraynal krbacn sallamay brakt, sessizce dikilerek yn
larn, arabalarn bulunduu yne bakt. Maa iti allayp yeni
den allarn yannda gzkt zam an onu gzleriyle izledi,
sanki allara ok kzm gibi;
G ebercsiceler! N e duruyorsunuz? Haydi, yrseniz e!
diye bard.
A rlk hep M aann plak ayaklarnn patrtsn duyuyor
dum. Ciddi, dnceli yzyle avluda oradan oraya kotu
ruyordu hep. Kah arkasnda bir esinti brakarak basam aklar
dan aa iniyor, kah m utfaa seirtiyor, kah harm ana bir ey
yyetiliriyor, kah avlu kapsndan dar frlyordu. Bam bir o
yana, bir bu yana dn d rerek onu izlem ekte glk ekiyor
dum.
O gzel kzn gzlerim in nnden byle sk sk gelip ge
mesi hznm daha da artryordu. Kendim e de, ona da, saman
savrunlusu arasndan arabalara doru her kouunda onu hay
ran gzlerle szen, atlarn srcs kylye de acyordum. K
zn gzelliini mi kskanyordum acaba, yoksa onun benim ol
madn, hibir zam an da olmayacan, onun beni yabanc
grdn bildiim iin canm m sklyordu? Y oksa onun
esiz gzelliinin yle bir raslant olduunu, kimsenin iine
yaramayacan, dnyadaki her ey gibi uzun srmeyeceini
belli belirsiz hissettiim den zlyor muydum? Y a da bu hz
nm gerek gzelliin insanda brakt o bam baka duygunun
ta kendisi miydi? Orasn bilemem...
Bylece saatin nasl getiini hi fark etm edim . Bana
yle geliyordu ki, daha M aaya doya doya bakm adan Karpo r
m aa gitmi, al ykam, arabay hazrlam aya balamt. Islak
hayvan keyfinden kiniyor, ayaklaryla yeri eeliyordu.
K arpo;
Bas geri! diye bard.
D edem uyanp gelmiti. M aa avlunun byk kaplarn
gcrdata gcrdala al. A rabaya bindik, avludan ktk. Sanki
birbirimize dargnmz gibi konum adan yola koyulduk.
A radan iki ya da saat kadar geip de uzaktan Roslov ile
N ahievan gzkt zaman srekli susm akla olan srcm z
K arpo ban geriye evirip dedi ki:
u E rm en inin kz da ok gzeldi, dorusu.
Kamsn aln srlnda aklatt.

II

Baka b ir seferinde gen bir niversite rencisi olarak


trenle gneye gidiyordum. A ylardan mayst, istasyonlardan
birinde, sanyorum B elgorod ile H arkov arasnda, peronda bi
raz dolam ak iin irenden indim.
stasyonun kk bahesine, perona, krlara akam lo
luu km t; istasyon binas nn kapatt iin gnein
batp batmad gzkmyordu. A ncak lokom otiften kan du
mann st katlarna vuran kzllktan gnein henz batmad
anlalabilirdi.
P e ro n d a gezinirken yolcularndan ounun ikinci mevki
vagonlardan birinin nnde dnp dolatklarn fark ettim.
D urularndan vagonda nem li birinin nu'.unduun sanrdnz.
Bunlarn arasnda yol arkadam olan bir topu subay da vard.
Hani u yolculuk srasnda ksa bir sreliine tantmz
insanlarn hepsi gibi cana yakn, sevimli, zeki biri.
Kim e bakyorsunuz yle? diye sordum ona.
Subay yant verm ediyse de gzleriyle vagondaki bir bayan
imar etti. O n yedi-on sekiz yalarnda, gencecik bir kzd bu.
zerinde geleneksel bir R us giysisi vard, ba akt. Y eldir
mesini zensiz biimde bir omzuna atmt. Kendisi yolcu d e
ildi herhalde, istasyon efinin kz ya da kardei filand. V agon
penceresine yakn dururken yal biryolcu kadnla konuuyor
du. D aha durum u iyice kavram adan hani o Erm eni kynde
kapldm ayn duygulara kapldm.
Kz son derece gzeldi; bundan ne benim , ne de benim le
birlikte onu seyredenlerin kukusu vard.
E er her zaman yapld gibi onun gzelliini para para
tanmlamaya kalkarsak, onun en gzel yerinin sar, gr, dalgal
salar olduunu syleyebiliriz. O m uzlarna geliigzel d k
len salar bann stnde siyah bir kurdeleyle balanmt.
br yerlerine gelince, fazla bir olaanstl yoktu, hatta
sradan bile saylabilirdi. Y a cilve yapm aya alt iin ya da
miyop olduundan, gzlerini ksarak bakyordu. B urnunun
ucu yukar kalkk, az kckt. Y andan bakld zam an yz
izgilerinin belli bir zellii yoktu. Om uzlar ise yana gre
dard. G ene de btn olarak ele alndnda gerek bir dilberdi
karmzdaki. O na bakarken, Rus kadnlarnn gzel gzk
mesi iin yz izgilerinin hi de dzgn olmasna g erek yok,
diye dndm . H atta diyebilirim ki, kzn kalkk burnunun
yerine Erm eni kznn burnu gibi biimli, kusursuz bir burun
konsayd, bu yz gzelliini tmyle yitirirdi.
Pencerenin nnde konuan kz akam serinliinde
yerek bzyor, dnp dnp bize bakyor, beline dayad
ellerini ikide bir salarn dzeltm ek iin bana gtryor,
glyor, yznden kah aknlk, kah korku okunuyor, bedeni
de, yz de bir an bile rah a t durm uyordu. Gzelliinin gizi,
bys bu kk, zarif el hareketlerinde, glm sem esinde,
yznn mimiklerinde, bize frlatt baklarnda sakl gibiydi.
Tm gzellii onun zarif hareketlerinin genliiyle, toyluuyla,
sesi ile glnden belli olan masumluuyla, hani o ocuklar
da, kularda, karacalarda, fidanlarda grp sevdiimiz o ken
dini koruyam am a haliyle birlem esinden ileri geliyordu sanki.
Bu gzellik n evresinde uuan pervanelerin gzel
liiydi bir bakma. O na dans etm ek, bahelerde koturm ak, ne
eyle glmek, kahkaha alm ak yarard; le yandan koyu koyu
dnm eyle, hznle, durgunlukla ise hi uyumazd. Bana
yle geliyordu ki, o srada peronda gl bir rzgr ksa ya da
iddetli bir yamur yasa bu narin iek birdenbire solacak, o
nazl gzellik toz olup uuacakl.
ikinci kam panadan sonra vagonum uza doru yrd
mz srada yol arkadam subay iini ekerek;
Byle ile! dedi.
Bu Byle ilc!nin ne anlama geldiini uzun uzun a-
klamaya kalkmayacam. Belki o da hznlenm iliya da g
zel gen kzdan, bahar akam ndan kopup skntl vagona dn
m ek islemiyordu. Benim gibi o da gzel kza, kendisine, bana,
tem bel tem bel vagonlarna dalan br yolculara acyor ola
bilirdi...
stasyon binasnn pencerelerinin nnden geerken telg
ra f m asasnn banda soluk yzl, dank kvrck kzl sal,
elm ack kem ikleri kk telgrafy grdk. Subay iin ekerek
dedi ki:
Bahse girerim, u telgraf vagondaki gzel kza srl
sklam aktr. Byle da banda m elek gzelliinde bir kzla
ayn at altnda oturup o n a ak olm am ak insann gcn aar.
Am a dostum , alm aktan kam buru km, yz solmu, sala
rna bile bakamayan, ama nam uslu, zeki grnl bir adamn
bylesine bir ku beyinliye, gzel olduunu bildii iin kimseye
aldr etm eyen byle bir kza gnl vermesi ne byk bir fela-
kel, ne kadar gln bir eydir, bilir misiniz? Bir de daha kt
sn dnn: Telgraf hem ak, hem de evlidir; kars da
onun gibi kam bur, sl-ba dklen, te yandan akl banda
bir kadndr. le gerek ikence!
K ondktr bizim vagonun ucunda, sahanln korkulu
una dayanm, gzel kzn durduu yere bakyordu boyuna.
ok iki im ekten ypranm , uykusuz gecelerden, tren sarsn
tsndan yorgun dm, prsyp sarkm yznde sevecen
likle kark derin bir hzn vard. Sanki bu kzda genliini,
m utluluunu, daha ikiye almad gnleri, safln, karsyla
ilk evleniini, ocuklarn gryor gibiydi. Sanki yaptklarndan
pimanlk duyuyor, btn varlyla bu gen kzn kendisine ait
olmadn hissediyordu. O nun, vaktinden n c e gelen yall,
hantall, ya balam surat yznden her yolcuya zg do
al m utluluktan bile gkyz kadar uzak olduunu dnyor
sanrdnz.
nc kam pana da ald. D dkler tt, tren ar ar
hareket etli. Pencerem izden nce hareket m emuru, sonra is
tasyon efi, ardndan bahe, ardndan da yznde ocuksu-
kurnaz bir glmsemeyle o nefis kz gzkt.
Bam pencereden uzatp geriye baknca onun gzleriyle
treni izledikten sonra peronda telgrafnn penceresinin n n
den getiini, salarn dzelttiini, baheye d oru kotuunu
grdm.
nnde istasyon binas bulunmad iin gnein batt
yer akta kalmt, krlar tm enginliiyle gzkyordu. G ne
oktan batm, lokom otifin dum an nm zde yeil bir kadife
gibi serilen gz ekinlerinin zerine kara kara km eler halinde
kyordu. H em bahar havasnda, hem kararm aya yz tutan
gkyznde, hem de vagonum uzun iinde bir hzn vard.
Tandk kondktr vagona girdi, klar yakmaya balad.
BR YA GN

S e k iz eit yem ek ve bilm ez tkenm ez sofra ba konu


m alarndan oluan ya gn leninden sonra O lga M ihaylov
na baheye kt. Kocasnn ya gn dolaysyla durm adan g
lmseyip konum ak zorunda kalmas, labak-anak angrts,
hizmetilerin aknlklar, yem ee uzun uzun ara verm eler,
konuklarn gzlerinden gebeliini saklam ak amacyla takt
korse onu dayanlmaz derecede skmaya balamt. Elinden
geldiince evden uzaklamak, bahede bir glgelie oturm ak,
iki- ay sonra dom asn bekledii bebeini dnerek biraz
dinlenm ek istiyordu.
Bebeiyle ilgili dnceler geni bahe yolundan sola sa
pp dar bir clgaya girdiinde gelirdi zihnine. Burada erik ve vi
ne aalarnn koyu glgesinde boynuna, om zuna kuru dallar
deer, yzne rm cek alar yapr, cinsiyetini bilmedii k
k bir bebein tam seem edii yz izgileri belirirdi gzle
rinin nnde. Sonra yzn, boynunu gdklayan ey rm cek
a deilmi, onu okayan bebekm i gibi gelm eye balard. Cl-
gann sonunda seyrek rgl il gzkp, ilin d e arkasnda
geni karnl, to p rak sval kovanlar ortaya ktnda, hele
bahenin durgun havasnda bal kokusuyla kark o l kokular
ile birlikte uysal ar vzltlar duyulmaya baladnda kk
adam tm yle Olga vanovnann hayal gcne egem en olur
du. O rada asma dallarndan rl alan (ardan) yann
daki sraya oturur, kendini dncelerine brakrd..
Bu sefer de oraya doru yrd, sraya oturdu, dn-
elere dald. Ancak hayalinde kk adam yerine yanlarndan
kat byk adam lar canland, konuklarn yalnz brakm ol
m aktan dolay byk bir tedirginlik duydu. yi anmsyordu,
yem ekte kocas Piyotr D m itri ile days Nikolay Nikolayi
m ahkem e jri yeleri, basn ve kadnlarn eitimi konusunda
sk bir tartmaya tutum ulard. Kocas genellikle bakala
rnn yannda tutucu grleriyle caka satm ak, en bata da sev
medii insanlarla ayn dnceyi paylamadn gsterm ek
amacyla tartrd. Days ise kocasnn her dediine kar
kyor, ikide birde ona satayordu. B unun bir nedeni vard: 59
yanda bir day olarak dnce zgrln savunacak kadar
gen ruhlu kaldn kantlam ak. Olga M ihaylovna yemein
sonuna doru dayanamad, pek bccercm ese de kadnlarn ei
timini savunmaya kalkt. Asl amac, kadnlarn eitilmesinin
nem ini vurgulam aktan ok, haksz bulduu kocasn zor du
rum da brakm akt. Tartm ann uzayp gitmesi herkesi cann
dan bezdirmiti, ancak ne m ahkem e jri yelerine, ne de k a
dnlarn eitimine ilgi duymadklar halde konuklardan hibiri
konuyu deitirmeye yanamad, stelik bol bol konutular.
Olga Mihaylovna itin bu yannda, alan yanndaki sra
da oturm aktayd. G ne bulutlarn arkasna gizlenmi, aalar
ve gkyz yamur ncesi loluuna brnm t. A ncak ayn
boucu scak srp gidiyordu. Petrov yortusundan bir gn n
ce biilip aalarn altna serilen otlar bek bek duruyor, s
caktan rengi atp prsm bir halde ortala ar tatl kokular
yayyordu. Sessizlikte arlarn tekdze vzltlar duyuluyordu
ilin te yanndan...
Birdenbire ayak sesleri, konum alar duyuldu. Kovanla
doru giden clga yolda birilcri yryordu.
Bir kadn sesi;
Hava ok scak! dedi. N e dersiniz, yam ur yaar m?
Y akndan tand bir erk ek sesi de;
Bana kalrsa yaar, gzelim. A ncak geceden nce bek
leme. yi bir yamur yaacak, karln verdi.
Olga Mihaylovna elini abuk tutup alan iine sak
lanrsa gelenlerin onu fark etm eden geip gideceklerini,
bylece kimseye glm sem ek zorunda kalmayacan dn
d. Giysisinin eteini toplad, ban eip alaa girdi, ieri
girer girmez de boynuna, kollarna buhar scaklnda bir hava
arpt. E er bu boucu scak ile soluunu kesen avdar, d e re
otu, asma kokular olmasa Olga Mihaylovna alan sap rt
s altnda, alacakaranlkta gizlenip drt gzle bekledii kk
adamn bol bol dnebilirdi. Bylesine rahat ve sessizdi ie
risi.
Kadn sesi;
Ah, buralar ne kadar gzelmi! dedi. G elin, Piyotr D-
mitri. biraz oturalm!
Olga Mihaylovna al rp arasndan gelenleri gzlemeye
balad.
Kocasnn yanndaki gen bayan o gn konuklar arasnda
bulunan Liyuboka cllerdi. Liyuboka enstity yeni bitir
miti, 17-18 yalarndayd. apkas ensesine kayan kocas ok
im ekten dolay gevemiti, baygn baygn bakyordu. ki yana
dcvrile dcvrilc yryerek ite yaklatktan sonra otlar ayann
ucuyla bir yana itti. Scaktan yz pem be pem be ve her za
manki gibi gzel olan Liyuboka ise ellerini arkasnda bala
yarak dikiliyor, yanndaki yakkl iri erkein ar hareketlerini
izliyordu.
Kadnlarn kocasn ok beendiklerini bilen Olga M ihay
lovna bundan hi honut deildi. Aslnda Piotr D m itriin
otlar ayayla toplayp gzel bir kzla yan yana oturm asnda,
onunla havadan sudan gevezelik etm esinde k t bir ey yoktu.
G en kzn hayran hayran ona bakm asnda da... G ene de Olga
Mihaylovna kocasnn vurdumduymazl yznden zld;
gizli gizli dinleyecei konum alar iin im diden hem korku,
hem de sevin duymaya balad.
Biilmi ot ynnn stne oturduktan sonra tatl tatl
gerinen Piyotr Dmitri;
Hadi, siz de otu ru n , bir tanem , dedi. Ha, yle. imdi bir
eyler anlatn, bakalm.
Yaa! Ben anlatacam , siz de uyuyacaksnz, yle deil
mi?
Ben mi uyuyacam? Tanr korusun! Sizin gzleriniz
gibi gzel gzler bana bakarken nasl uyuyabilirim?
Kocasnn sylediklerinde, bir bayann yannda apkas e n
sesine kaym olarak oturm asnda da nem senecek bir ey yok
lu. Kadnlarn onu beendiklerini, bu yzden onu m art
tklarn kendisi de bilirdi. O nlarla konuurken yle tavrlara
girerdi ki, herkes ona ok yaktn sylerdi. Liyubokaya
kar taknd tavr teki kadnlara kar takndklarndan pek
farkl deildi. Bununla birlikle Olga Mihaylovna onu kskan
m aktan kendini alamad.
Ksa bir suskunluktan sonra Liyuboka;
Ltfen syler misiniz? dedi. G eenlerde m ahkem elik
olduunuz doru mu?
Benim mi? D orudur, m ahkem eye dtm .. A rtk beni
de sulular arasnda sayabilirsiniz, gzelim.
Ne yzden?
Piyolr Dm ilri esnedi.
N e yzden olacak... Siyaset hevesi yznden... Bildi
imiz sa-sol atmas. Benim gibi dzenin koruyucusu, gerici
bir yarg resmi bir belgede blge m ahkem esinin yarglar
Kuzma Grigoryevi V oslriyakov ile Vladimir Pavlovi Vladi
mirov gibi kusursuz G lad sto n elar1 hakknda kk drc
deyim ler kullanrsa...
Piyolr Dm itri bir daha esnedi, sonra konum asn srdr
d:
Toplum um uzda yle garip bir tulum vardr: G ne, ay
ve daha aklnza gelen her konuda olumsuz dnceler ileri

1 1860- 1890 arasnda birka kez babakanlk yapm ngiliz devlet adam.
(.N.)
srebilirsiniz, ama zgr dnceliler (liberaller) aleyhinde
kimse sizin tek laf sylem enize izin verm ez! T anr korusun!
Bence zgr dnceli adam rm bir m antara benzer,
elinizi srm eye kalktnz m, ortalk toza-dum ana boulur.
A ranzda nasl bir olay geli? A nlatr msnz?
nem li bir ey deil. Bir hi yznden koptu btn
am ata. Basil bir retm en, babas kilisenin an alcs mym,
neymi, bir gn yarg Voslriyakovun grcvyapl blge mah
kem esine bir dileke vererek bir meyhanecinin kendisi hakkn
da aalayc szler kullandn, bakalarnn yannda hakaret
elliini ileri srer. D urum dan anlald kadaryla retm en
de, m eyhaneci de bulul gibi sarhomu, ikisi de yakksz
davranmlar. O rtada bir hakaret varsa, karlkl olmu. V osl
riyakovun yapaca ey, huzuru bozduklar iin ikisini de ceza
landrp durum a salonundan almak. Am a bizde kimse byle
davranmaz. Kiiden, olayn znden nce d grn, etiket
nem kazanr. retm en ne kadar edepsiz biri de olsa ret
mendir diye hakl karlr, m eyhaneci ise azyla ku tutsa mey
hane ilettii iin sulam adan kurtulam az. Voslriyakov byle-
ce meyhaneciyi hapse m ahkum eder, o da karar st m ahke
meye gtrr. Sonula st m ahkem e V oslriyakovun kararn
onaylad. Ben st m ahkem e yesi olarak karara ekim ser kal
dm, hkm n altna da kendi grm yazdm, ayrca iki yar
gca verip veritirdim. te btn olay bu...
Piolr Dmitri sakin sakin, ama ineli, alayc bir dille konu
uyordu. Aslna baklrsa kendisi hakknda alan dava ko
nusunda hayli tedirgindi. Olga M ihaylovna o nun o uursuz st
m ahkem e toplantsndan eve dndkten sonra cannn ok
skldn, durum u saklamaya altn hi unutam yordu.
Kocas zeki bir adamd, ekimser oyunu aklarken fazla ileri
gittiini anlamaz myd? K orkusunu belli etm em ek, bunu hem
kendisinden, hem bakalarndan saklam ak iin ok uramt.
Gln olm ayan bir ey iin atlan yapmack kahkahalar, ge
reksiz konumalar, yerli yersiz hom urdanm alar bu yzden d e
il miydi?.. O nu m ahkem eye verdiklerini rendii zaman tm
keyfi kam, uykular azalm, evde h er zam ankinden ok p e n
cerenin nnde dikilerek parm aklaryla camda tram pet al
maya balamt. A ncak cannn skldn karsndan gizle
m eye almas, bundan utanm as Olga M ihaylovnay ok
zmt.
Poltava iline gitmisiniz, yle mi? diye sordu Liyuboka.
Evet, gittim. D neli gn oluyor.
Nasl, gzel mi oralar?
Gzel, hem de ok gzel. Asln sylem ek gerekirse
Poltavaya otlar bitirm ek iin gitmitim. Ukrayna ot bime
mevsiminde iirsel bir gzellie sahiptir. imdi bakn, u gr
dnz ev, bahe ok byk bir yer. Ayrca insan, i-g
kaynar; o yzden otlarn ne zaman biildiini anlayamazsnz.
Oysa orada topu topu 150 dnm yerimiz var, hangi p en
cereden baksanz avcunuzun iindeymi gibi btn trpanclar
grrsnz. ayrlkta ot biilir, bahede ot biilir, eve gclen-
giden olmaz, fazla kouturm aca yoktur; ister istem ez yalnz ot
bienleri grr, iitirsiniz. Evin ii, darlar, her yer biilmi ot
kokar; tan vaktinden gn batm na dein trpanclar ar kovan
gibi alr... Szn ksas, U krayna gzel m em lekettir! nanr
msnz, tapncakl kuyudan su ekip itiimde, ucuz ft mey
hanelerinde votka yuvarlarken, o sessiz akam lar kulama ky-
trk Ukrayna kem an ile basit tef sesleri gelince yreim cz e-
der, Kal, ulan, u iftlikte, yaa yaabildiin kadar! derim.
st m ahkem e durum alarndan, zekice konum alardan, fel
sefe yapan kadnlardan, sonu gelmez yem eklerden uzak bir
yaamn zlemini ekerim.
Piyotr Dmitri doru sylyordu. lerden dolay hayli
bunalmt, dinlenm ek istiyordu. Pollavaya son gidiinin tek
nedeni, evdeki alma odasn, hizm etileri, gelip giden tan
dklar grm em ek; ona yaralanan onurunu, yapt yanllar
anm satacak eyleri unutm ak isteiydi.
Liyuboka birden ayaa frlad, korkuyla elini sallamaya
balad.
Ah, ar, ar! Sokacak!
D urun, canm, sokmaz! Siz amma da korkakmsnz!
G en kz, gzleri arda;
Hayr, hayr, sokar! diyerek geriye doru yrd.
Piyolr Dm itri de kzn arkasndan kalkt; kza acrcasna,
hznl bir yzle bakt. O srada U kraynadaki iftliini, yal
nzln, kim bilir, belki de u gen, tertemiz, renimle, ge
belikle bozulmam, krpecik kzla evlenip onunla nasl mutlu
yaayacan dnyor olmalyd.
Konum alar, ayak sesleri kesilince Olga Mihaylovna ala
cktan kt, eve doru yrd. Kocasn kskand iin ala
mak geliyordu iinden. Piolr D m ilriin yorulduunu, yaa
mndan honut olmadn, durum undan dolay utan duy
duunu biliyordu. Bildii bir ey daha vard, o da insanlar k en
dilerinden ulandklar zaman yaknlar olan kiilerden ka
lklar, ilerini bakalarna dktkleriydi. Aslnda ne Liyu-
bokadan, ne de imdi evde kahve ien leki kadnlardan ona
bir tehlike gelmeyecei aka ortadayd. G en e de iin iinde
anlalmadk, korkutucu bir eyler vard; kocasnn yar yarya
bakasnn olduunu hissediyordu.
Kocasn kskanmasna, o yzden cannn sklmasna bir
anlam verm eye alarak;
Hayr, buna hakk yok! dedi. Bana kar byle davran
mamal! O nunla ak ak konuacam!
H em en kocasn bulup onunla her eyi konumaya karar
verdi. Baka kadnlarn houna gitmesi, buna en kolay yoldan
erimesi yakkszd. Karsnn hakk olan bir eyi ondan esir
geyip baka kadnlara verm esi dpedz hakszlkt, drstle
smazd, ilk karsna kan gzel kadna alabilmek iin ken
dini karsndan saklamas, ruhunu, vicdann ona amamas ok
irkindi. Kars ne yapmt ona? Suu neydi? Son zam anlar
daki ikiyzl tavrlar da kabak tad verm eye balamt artk.
Srekli naz yapyor, kaamakl davranyor, dndklerinden
baka eyler sylyor, aslnda neyse, nasl biri olmas gere
kiyorsa ondan baka trl grnm eye alyordu. B tn bu
yalanlar ne iindi? Akl banda bir adam a yalan sylem ek
yakr myd? E er yalan sylyorsa hem kendini, hem yalan
syledii kiiyi kk drm olm uyor muydu? Y alan
syledii eye kar da saygszlk deil miydi bu? M ahkem ede
yarg masasnda num ara yapp dndklerinden baka trl
konuuyorsa, evde sofradayken daysn g durum da brak
m ak iin resmi m ercilerin ayrcalklarn kendine gre yorum-
luyorsa, bu tavryla hem m ahkem eye, hem kendine, hem de o-
nu dinleyenlere be paralk deer verdiini gstermi olm uyor
muydu?
Bahedeki ana yola gelince Olga M ihaylovna bir i iin
evden ayrlm da geri dnyorm u gibi yapt. Terasla erkekler
likr iip yaban yemii yiyorlard. Bunlardan nkteciliiyle
tannan, geveze, iman, yalca sorgu yargc belden aa bir
fkra anlatyor olmal ki, evin hanmn grnce kaln dudak
larn eliyle kapatt, gzlerini belertti, ayakla duruyorken is
kem lesine olurdu.
Olga M ihaylovna iledeki m em urlarn hibirinden holan-
mazd. O nlarn terifat dkn hantal karlarndan, dediko
dularndan, birbirlerinin evine sk sk gidip gelm elerinden, bit
leri kad ar sevm edikleri halde kocasn pohpohlam alarndan
nefret ederdi. imdi bile evinde yiyip ilikten sonra gitm eye
hazrlandklar bir srada varlklarna zor katlanyordu.
Sorgu yargcna kar kabalk elm i olmamak iin parm a
n ona gzda verircesine sallad, yapmackl bir tavrla s
rtt. Salondan sonra oturm a odasndanyryp geerken san
ki ev ileriyle ilgileniyormu gibi davranyordu. Bu srada Ya
beni biri durdurursa. Tanr korusun! diye dnd. N e var ki,
sonunda kendisi durdu. O turm a odasnda piyano alan bir
genci nezaket gerei biraz dinledi, ardndan Bravo, bay Jorc!
diyerek iki kez el aklatt, sonra yryp gitti.
Kocasn alma odasnda buldu. M asada oturm u, bir
eyler dnyordu. S ert yznn dalgnlk yannda sulu bir
grn vard. Sanki O lga M ihaylovnann karsndaki adam
sofrada daysyla tartan, darda herkesin tand Piyolr D-
milri deil, yalnz karsnn bildii, yorgun, sulu sulu bakan,
yaam aktan bezgin baka bir adamd. Odasna sigara almak
iin uram olmalyd. Tka basa sigara dolu tabaka n n d e a-
k duruyordu, bir elini ekm ecenin gzne sokm utu. Bu poz
da donup kalm gibiydi...
O lga M ihaylovna ona o k acd. Kocasnn perian bir du
rum da olduu, snacak baka bir y er bulamad, kendi k e n
disiyle m cadele ellii aka belliydi. Olga M ihaylovna ses
sizce onun yanna sokuldu; sofra bandaki tartm alar oklan
unutm u, fkesi gemi gibi bir tavr taknarak tabakasn ka
patt, yan cebine koydu.
Ona ne sylesem? diye geirdi iinden. Yalann, iine
daldka geri klmas zor, karanlk bir orm ana benzediini mi
sylesem? En iyisi ona yle diyeyim: Yapm ackl rolne k en
dini kaptrarak yle ileri gittin ki, sana balanan, susuz, za
rarsz insanlar ok incittin. Hadi, git de onlardan zr dile.
Ciddilii brakr, her eyi akaya vurursan rahatlarsn. E er
tmyle sessizlik, yalnzlk istiyorsan seninle islediin yere gel
m eye hazrm.
Piyotr Dm itri karsyla gz gze gelince sofrada, konuk
lar arasndaki yz anlatm n yeniden taknd. G evek, biraz
alayc, her eye bo veren... E sneyerek oturduu yerden do
ruldu. Saatine baktktan sonra;
Oo, 5 olmu! dedi. K onuklar ltfedip saat l l de gider
lerse onlarla 6 saati daha birlikle geirmemiz gerekecek. A-
man, ne keyif! Ne keyif! Bundan iyisi can sal!
Bir yandan slk alarak, bir yandan da h er zamanki gibi
ar ar yryerek alma odasndan kt. nce salondan,
ardndan oturm a odasndan getii, bir eylere gld, piyano
alan gence, Bravo! Bravo! dedii duyuluyordu. Sonra ayak
sesleri p diye kesildi. Baheye km olmalyd. Artk ks
kanlk deil, znt deil, gerek bir n efret bu yrye, g
le, sese kar Olga M ihaylovnann yreini nefretle doldur
du. Pencereye yaklaarak baheye bakt. Kocas bahe yoluna
varmt. Bir eli cebinde, br elinin parm aklarn tlatarak,
ba geriye atlm durum da, o ar yryyle iki yana sallana
sallana yryordu. Sanki evresinden, yaam ndan ok mem
nundu, gzel bir yem ek yemili, midesi iyi sindiriyordu...
Kardan, bahe yolundan iki ilkokul rencisi grnd.
A nneleri iftlik sahibi bayan ijcvskayann yanna kentten
yeni dnmlerdi. Yanlarnda da beyaz ceketli, dar panlolonlu
niversite rencisi eilm en vard. ocuklar ile eilmen,
Piyotr D m ilrilc kar karya gelince durdular; pek olasdr ki,
onun doum gnn kutladlar. Piyotr Dm ilri omuzlarn
gzel bir hareketle oynatarak ocuklarn yanaklarn okad,
yzne bakmakszn gence elini uzatt. niversiteli havay pek
beendiini syleyip P elersburgun havasyla karlatrm
olmal ki, Piyotr Dm ilri evinde bir konukla deil de icra
m emuruyla ya da bir tankla konuuyorm u gibi yksek sesle;
Nasl? P elersburgda hava m souk? diye sordu. Aman,
azizim, bizim burada havalarn en gzeli var! M eyvelerin de en
bolu... Mmm! yle deil mi?
G ene bir eli cebinde, br elini tlatarak yrmesini sr
drd. Kocas ceviz aalarnn ardnda gzden silininceye
dein Olga M ihaylovna ona hep arkasndan bakt, ama tavr
larna bir trl anlam verem edi. Bu oluz drt yandaki adam
oturakl general yryn nereden almt? Ar, alml
adm allar neyin nesiydi? Sesindeki, am irlere zg titreyile
birlikte azizim, mmm, yle deil mi deyiler kim den gel
meydi?
Olga M ihaylovna evliliklerinin ilk aylarnda evde tek b a
na kalm am ak iin kocasyla birlikte onun grev yapt m ah
kem eye gider, durum alar izlerdi. yle zam anlar olurdu ki,
Piyotr Dm ilri vaftiz babas kont A leksey P etroviin yerine
bakanlk ederdi. Bakanlk koltuuna oturunca srtnda
niformas, gsnde zinciriyle tmyle deiir, bam baka bir
adam olurdu. G sterili hareketler, gk grlts gibi bir ses,
mmm, nasl, yle mi deyiler, herkese bo veren tavr
lar... Olga M ihaylovnann evde grmeye alt sradan, insan-
sal zellikler o dep d eb c iinde kaybolur gider; koltukla sanki
Piyotr Dm itri deil, h erkesin sayn bakan dedii bir adam
oturm aya balard. K endisinin etkili bir kii olduu bilincine
vardndan olacak, hi rahat durmazd. Z ile basmak, insanlara
sert sert bakm ak, birine barp azarlam ak iin frsat kollard
sanki. G zleri grmez, kulaklar iitmez olurdu birdenbire. Bu
krlk, sarlk n ered en gelirdi acaba? G rkem li bir biimde
alnn buruturarak herkese, yksek sesle konum alarn, m a
saya yaklamalarn sylerdi. O turduu makamn yceliinden
olmalyd; yzleri, sesleri ayrt edem ezdi kolay kolay. O srada
kars Olga M ihaylovna masaya yaklam olsa, ona da Adnz
nedir! diye sorard herhalde. Kyl tanklara sen der,
durum a salonundakilere bazen yle barrd ki, sesi ta sokak
tan iitilirdi. A vukatlarn ise ondan ekmedii kalmazd.
E er avukatlardan biriyle konumas gerekirse ona biraz
yan dner, gzlerini ksarak tavana bakard. Bununla, D uru
m ada avukatn ne ii varm? Ben onlar kabul etm iyorum .
Bylelerini adam yerine koymam! der gibiydi. A vukat biraz
gsterisiz giyinmise yand gnd. Onu dinlerken sanki
kulak kesilir, baklaryla lp bierek adam karsnda e z
m eye alrd. una bakn, bir d e avukat olmu! dcrcesine...
Bununla ne dem ek istiyorsunuz, azizim? diyerek sk sk s
zn keserdi adam cazn. E e r karsna adal konuan bir
avukat kar da bir sz yanl sylerse bir anda canlanr,
karaku kesilirdi. Nasl? Ne dediniz? Ne anlam a geliyor o sy
lediiniz? diye adam a hayli ullandktan sonra, Bilmediiniz
szleri kullanmayn! diye akl verirdi. Savunmasn bitiren
avukat yz kpkrmz, kan-ter iinde yerine oturduunda
Piyotr Dm itri kendinden m em nun glmser, utku kazanm
bir kom utan edasyla iskemlesinin arkasna yaslanrd. O nun
avukatlara byle davranm as biraz k o n t Aleksey Petroviten
kapmayd. A ncak kont yal, babacan bir adam olduu iin,
Savunma, biraz susunuz! dediinde doal karlanrd. Pi-
y otr D m itriin klar ise kabayd, yapm ack kayordu.

II

Alklar ykseldi. G en adam piyano almay bitirmiti.


Konuklarn anm sayan Olga Mihaylovna oturm a odasna
koarak piyano alan gencin yanna yaklat.
Ah, kulaklarm hep szdeydi, dedi. ok gzel alyor
sunuz. Byk bir yeteneiniz olduu belli. Bizim piyanonun
ayar biraz bozuk, yle deil mi?
Tam o srada iki ortaokul rencisi ile niversiteli eilm en
ieri girdiler. Olga Ivanovna onlarn yanma kotu, sevinle;
A, Milya ile Kolya gelmiler! dedi. Ne kadar by
msnz! Tanm akla glk ektim. Hani, anneniz nerede?
niversiteli gen ar serbest bir tavrla;
Einizin doum gnn kullarm, diye karlk verdi,
ikinize de m utluluklar! Y ekalerina A ndreyevna da ya gn
nz kutluyor. Gelem eyecei iin zr diledi. Biraz rahatsz
da...
G elm em ekle hi iyi etm edi. Btn gn onu bekledim.
P etersburgdan geleli ok oluyor mu? O rada havalar nasl?
Sorularnn yantn alm adan kk rencilere dnd,
sevecen bir tavrla;
Ah, ne kadar da bymsnz! dedi. nceleri hep da
dnzla gelir giderdiniz, imdi ikiniz de koskoca adam ol
musunuz. Eskiler yalanyor, genler ise byyor... Y em ek ye
diniz mi? Karnnz tok mu?
O nu niversiteli gen yantlad:
O konuda rahatsz olmayn, ltfen!
le yemei yememisinizdir ama!
G ereklen rahatsz olmayn!
Olga M ihaylovna sesinde sabrszlk ve can skntsyla,
kabaca;
Y em ek yem ek istiyorsunuz, deil mi? diye sordu.
Elinde olmakszn azndan kan szlerin seriliini an
layarak ksrd, glmsedi; yum uak bir sesle;
Nasl da bym snz! dedi. Hadi, gidelim de bir
eyler yiyin.
Eitm en gen bir daha steledi:
Tanr akna rahatsz olmayn!
O nun rahatsz olmayn dem esine karlk kklerin
hep susmas nn de karnlarnn a olduunu gsteriyordu.
O lga Mihaylovna onlar yem ek odasna gtrd, Vasiliye sof
ra kurmasn buyurdu. n masaya oturturken;
A nneniz gelm em ekle hi iyi etm edi, dedi bir daha. Bizi
unuttu arlk. H o bir harek et yapmadn syleyin kendisine.
O lur mu?
G ence dnd.
Hangi fakltede okuyorsunuz?
Tp fakltesinde.
Biliyor musunuz, doktorlara kar byk bir yaknlm
vardr. Kocamn da d o k to r olmasn ok isterdim. Ameliyat ya
da otopsi yapm ak iin insann ne kadar cesur olmas gerekir,
dnebiliyor m usunuz? Siz byle eylerden korkm az msnz?
Bu genler yaman, vallahi! Ben olsam korkudan lrdm .
V otka ier misiniz?
Rahatsz olmayn!
Yoldan geldiinize gre iersiniz. Kadn olduum halde
ben bile ara sra iiyorum. Mitya ile Kolya da arap ierler. ok
hafiftir, bir ey olmaz. Ne kadar da bym ler, unlara bakn!
Bugn evlendirseniz evlenirler.
Olga M ihaylovna durm adan konuuyordu. Bu konuda i-
nand bir ey vard: K onuklar oyalarken konum ak onlar
dinlem ekten daha kolayd, durum a daha uygun kaard. K onu
urken insan sorulara ne yant vereceini dnm ez, dikkatini
toplam asna gerek kalmaz, yznn anlatm n deitirm ek
iin uramazd. niversite rencisi ev sahibesinin iyi bir
renim grdn bildii iin onunla konuurken ciddi davran
maya alyordu.
Olga M ihaylovna daha ncede sorduunu unutarak;
Hangi faklteye gidiyorsunuz? diye sordu bir daha.
Tp fakltesine.
Ya! D em ek ki d o k to r olacaksnz?
Birden, oktandr bayan konuklarla ilgilenmediini anm
sad. skem leden kalkarak;
ok iyi, ok iyi! dedi. Kendim de tp fakltesine gitm e
diim iin zgnm. ey, yemeinizi yedikten sonra baheye
karsnz. O rada sizi gen bayanlarla tantrrm.
O dadan knca saatine bakt, 6ya 5 vard. Zam ann by-
lesine yava gemesine ard. K onuklarn evlerine dala
caklar gece yarsna dek daha tam 6 saat kalyordu. Nasl gei
recekti bunca zaman? K onuklara ne syleyecek, kocasna kar
nasl bir tutum taknacakt?
Y em ek odasnda, terasta tek insan yoktu. H erkes baheye
dalmt. Seslerin, glm elerin geldii, kroket oynayanlarn
yanna doru hzl hzl yrrken, ay vaktine dek ya kayn
korusunda gezm elerini nerm eli, ya da onlar sandal gezisine
gtrm eli. Yallar da iskambil oynarlar... diye dnyordu.
K roket oynayanlarn bulunduu yerden bo ielerle
dnen ua grerek;
H anm lar neredeler? diye sordu.
A hududu aalarnn yanndalar, efendim . Beyefendi
de orada.
K roket alanndan birinin yle bard duyuldu:
Tanrm , unun yaptna bakn! Size bin kez syleme
dim mi, Bulgarlar hakknda bir dnce ileri srebilm ek iin
nce onlar yakndan tanm ak gerekir diye? G az e te okuyarak
dnce sahibi olunmaz!
Ya bu haykrtan olacak ya da baka bir nedenden, Olga
M ihaylovna tm bedeninde, zellikle bacaklar ile om uzla
rnda byk bir yorgunluk hissetti. A rlk ne konum ak isliyor
du, ne birini dinlemek, ne de olduu yerden kprdanmak...
G rigori, diye seslendi byk bir aba harcayarak. Ko
nuklara ay ya da baka bir ey verirken bana bir ey danm a
yn, soru sormayn, benim le konumayn. G erek en her eyi
kendiliinizden yapn, ltfen. Ayaklarnz da yere vurmayn.
A rlk dayanamayacam...
Konumasn bitirm eden krokcl oynayanlarn yanma y
rd, ancak son anda aklna bayanlar gelerek ahududu a-
alarnn bulunduu yere doru yneldi. evrede her ey,
gkyz eskisi gibi yamur beklentisi iinde som urtuyordu,
bunaltc bir scaklk vard, havann bozacan hisseden karga
srleri barp ararak uuyordu aalarn tepesinde.
B ahenin derinliklerine gidildike yollar daralp koyulayor,
daha bir sszlayordu. A hlat, eki elm a, m ee fidanlarnn,
yaban allarnn sklat byle darack bir yolda Olga Mi-
haylovnann evresini sr sr tatarcklar sard. Kadncaz
elleriyle yzn kapatt, karnndaki kk adam dnm eye
balad. Grigori, Milya, Kolya, o sabah kocasnn doum g
nn kutlam aya gelen kyllerin yzleri geti gzlerinin
nnden...
Birilerinin ayak seslerini iiterek gzlerini al. Kardan
hzl hzl days Nikolay Nikolayi geliyordu. Adam caz soluk
solua kalmt. O nu grnce sevindi.
Ah, gzelim, sen miydin? Karlatmza ok m em nun
oldum.
Sana bir ift szm var, fazla zamann almayacam...
Sinekkayd tral, terden kzarm yzn mendiliyle sildi,
birka adm geriledi, ellerini rpt, gzlerini kocam an koca
man al. Z orlukla yutkunarak;
Sevgili yeenim, bu rezillik daha ne kadar srecek! dedi.
Sorarm sana, bunun bir snr yok mu? O senin kocann
herkesin moralini bozan, benim gibi akl banda, dnen
insanlarn kutsal sayd deerleri ayaklar altna alan saplk
grlerinden sz etm eyeceim. Am a artk edebini taknsn!
N edir onun o yaptklar? Barp aryor, boyuna hom ur
danyor, trl trl num aralar evirerek kendini Napolyon
Bonaparl yerine koyuyor... Kimseyi konuturduu yok! O ne
gsterili hareketler, general tavrlar, kk gren ses tonu?
Sylcrm isin, necidiro? Kim sanyor kendini? ans eseri zengin
bir kzla evlenmi, kk toprak sahibi bir devlet memuru!
A dm ba raslanan gsteri dkn bir zppe! edrinin
rom anlarnda byle tipleri o k bulursunuz. Yem in ederim ki,
kafasnn bir tahtas eksik. O Alckscy Pctrovi adndaki yal
kont, o tarla san hakl! G nm zn ocuklar ile genlerinin
kolay bym ediklerini, krk yana dein araba srcl ile
generallik arasnda bocaladklarn sylememi miydi? yle
deilse bile byklk hastalna yakalanm senin kocan.
Doru sylyorsun, daycm. izin ver de geeyim.
Yal adam yoldan ekilmedi.
Bunun sonunun neye varacan hi dndn m?
T utuculuk oyunu ile generallik taslamasnn sonu neyle b ile
cek? M ahkem eye de dt en sonunda. Ne diyeyim, hayrl
olsun! ylesine ileri gitti ki, kendini zorla sank sandalyesine
o tu rttu .. Davas Y ksek Y arglar K u ru lu n d a grlecek. B un
dan kts gelmiyor insann aklna. kincisi, herkesle bozutu.
Bak, doum gnne gelenler arasnda ne Vostriyakov var, ne
Y ahonlov, ne Vladimirov, n e cvud, ne de kontun k e n d is i...
Tutuculukla Aleksey Pelrovile at ba gittii halde o bile gel
medi. G receksin, bir daha da gelmez!
Bunlar bana niin sylyorsun, day? Benim le ne ilgisi
var?
Nasl ne ilgisi var? Sen onun kars deil misin? Akllsn,
yksek renim grdn, onu drst bir insan yapm ak senin
elinde deil mi?
Olga M ihaylovna serte;
O kullarda zor insanlar nasl etkileyeceinizi retm i
yorlar, daycmldedi. Bu durum da beni yksek okula gn
derdiiniz iin hepinizden zr dilemeliyim. Beni dinler misin,
day, h e r gn senin de kulann dibinde ayn bktrc vzlt
srer giderse, sen de brakp kamaz msn? Bir yl boyunca ay
n eyleri dinledim, hep ayn eyleri. Bizim de canmz var, bize
de acyn!
Daynn yz ciddileti, yeenini m erakl baklarla szd,
az alayl bir glle arpld. ark syler gibi szckleri uza
tarak;
Ya, dem ek yle! dedi. ok zr dilerim!
B unun ardndan gsterili b ir biimde yerlere dein eildi.
Sevgili yeenim kocasnn etkisi altna girdiini, gr
lerinin deitiini daha nce syleseydi ya! Niin sylemedi?
ok zr dilerim!
O lga M ihaylovna bard:
Evet, grlerim deiti. Buna bir diyecein v a r m?
ok ok z r dilerim!
Bir k e re daha yerlere dein eildi, ayaklarn birbirine
vurarak yana ekildi, geriye dnp yrd.
Olga M ihaylovna Bunak! E vinegitseya! Niye gitmiyor?
diye sylendi.
Bayanlar, genleri ahududu aalarnn y e r ald bahe
kesinde buldu. Kimileri ahududu yiyor, ahududu yem ekten
bkanlar karklarda dolayor, fiy topluyordu. A hududu aa
larnn biraz yan tarafnda, elma ykl dallan srklarla destek
lenmi elma aacnn yaknnda PiyotrD m itri o t bimekteydi.
Salar alnna dm, kravat zlm, saatinin zinciri yelek
cebinden sarkmt. H er adm atta, her trpan sallayla be
ceriklilii, fiziksel gc kendini belli ediyordu. Liyuboka ile
kom ulan albay Bukreyevin kzlar Natalya ile V alentina
hem en orackta dikiliyor, onu seyrediyorlard. Natalya ile Va-
lcntinaya da onlara herkesin dedii gibi N ata ile V ata kansz,
hastalkl d e re c e d e iman, 16-17 yalarnda iki gen kzd. Bir
birine ok benzeyen kardelerin giysileri de aynyd. Piyotr D-
mitri onlara o t bimeyi reterek;
G rdnz gibi ok kolay, dedi. Trpan iyi tutm ak, bir
d e heyecanlanm am ak gerekir. Yani gereinden ok eneji
harcam am aksnz. Bakn, ite byle...
T rp an Liyubokaya uzatt.
Bir d e siz denem ek isler misiniz? Aln, hadi!
Liyuboka trpan beceriksizce tuttu, yz kzard, kah
kahayla glmeye balad.
O lga M ihaylovna onlarn yanna geldiini herkes iitsin
diye sesini ykseltti.
Korkmayn, Liyubov Aleksandrovna! ekinm enize ge
rek yok. Hem en renirsiniz. Bir Tolstoycuyla1 evlenecek o-
lursanz ister istemez ot bieceksiniz.
Liyuboka trpan kaldrd, yeniden bir kahkaha att, gl
m ek gcn azaltt iin o t bimeyi denem eden yere brakt.
Bir yandan utanyor, bir yandan da kendisiyle byklerle ko
nuur gibi konumalar houna gidiyordu. K orkm adan trpan
N ala ald eline. Y z souk ve ciddiydi, glmsemiyordu.
A ncak ilk sallayta ucunu otlara saplad. B unun zerine kar
dei gibi ayn soukkanllkla, glmeden V ata ald trpan, o da
topraa saplad. ki kz karde bir ey olmam gibi kol kola gir
diler, ahududu aalarna doru yrdler.
Piyotr Dm itri durm adan glyor, kk olanlar gibi ak
labanlklar yapyordu. O nun ocuksu-aklabanca tavrlar, saf
davranlar ok yakyordu ona, bu da Olga M ihaylovnann
pek houna gidiyordu. A ncak genellikle fazla srm ezdi o-
uksu tavrlar. Bu sefer de trpanla bir sre oyalandktan sonra
oyuna ciddi bir hava vererek;

1 Doa iinde kyller gibi sade yaamay seven anlamnda. (.N.)


T rpanla ot bierken kendim i her zam ankinden daha
normal, daha zinde hissederim, dedi. Beni yalnz zihin al
masyla yetinm eye zorlasalar ok gem ez ldrrdm. K ltr
adam olarak domadm biliyorum. O t bimek, ift srmek,
ekin ekm ek, atlar gezdirm ek en holandm ilerdir.
Bylece kadnlarla onun arasnda bedensel almann s
tnlkleri, kltr, sonra parann zararlar, m lkiyet stne bir
konum a balad. Kocasn dinleyen Olga M ihaylovna isler is
tem ez evlenirken ona getirdii drahom ay dnd.
Bir gn gelecek, kendisinden daha varlkl olduum iin
bana kin besleyecek. G ururlu, onuruna dkn bir adamdr.
ok bakm dan bana borlu olduunu dndke beni ba-
lamayacaklr. diye geirdi iinden.
Gidip ahududu yem ekte olan albay B ukreycvin yannda
durdu, konum alara o da katld. Kocas da onunla birlikleydi.
Albay yana ekilerek ikisine yer al.
Buyurun, burada daha olgunlar var. (Sesini daha da
ykseltti.) Ha, ne diyordum?.. Prudon mlkiyetin hrszlk ol
duunu belirtir. Asln sylem ek gerekirse ben P ru d o n u filo
zof saymam. Bence Franszlar felsefe konusunda biraz yaya ka
lrlar.
Piyolr Dmitri;
P rudonlardan, Bokllerdcn sz alnca tm bilgisizli
im ortaya kar, dedi. Bu konuda karma ba vurm ak en iyi
sidir. Fakltede openhaurlar, Prudonlar didik didik etm i
lerdir.
Bu sz zerine Olga M ihaylovnann yeniden can skld.
Birtakm nem li ileri km, bunlar bir an nce bitirm esi ge
rekiyorm u gibi bir tavr taknarak arm ut, elma aalarna do
ru yrd, dar clgadan geip bahvann evine yneldi. Eikte
bahvann kars V arvara oturuyordu, yannda da salar
ksack kesilmi, koca kafal drt olan vard. Kadn beinci
ocuuna gebeydi, hesabna gre Ilya yortusunda dourmas
gerekiyordu. Selam verdikten sonra Olga M ihaylovna kadna,
ocuklara uzun uzun bakt.
E, naslsn bakalm?
Eh, yle byle...
O rtala bir sessizlik kt, iki kadn konum adan birbir
lerini anlyorlard sanki. Sonra Olga Mihaylovna;
ilk kez ocuk dourm ak korkun bir ey gibi geliyor ba
na, dedi. Dayanamayp leceim sanki...
Bana da hep yle gelirdi, grdnz gibi yayorum.
Korkmayn, bir ey olmaz...
st sle gebe kalan V arvara hanm na biraz tepeden ba
kar, onunla t verir bir tavrla konuurdu. Olga Mihaylovna
ise ister islemez onun stnln kabul eder, o yzden
korkularndan, doacak ocuundan sz amak isledii halde
bunun V arvarann gzne nemsiz, safa eyler gibi gzk
m esinden ekindii iin susarak konuyu berikinin amasn
beklerdi. G ene byle beklerken ahududu aalarnn oradan
Piyolr Dm ilri seslendi:
Olya, hadi e v e gidelim!
Konum adan oturm ak, beklem ek, V arvaray seyretm ek
Olga M ihaylovnann ok sevdii bir eydi. B raksalar hibir ey
yapm adan akama dek orada kalabilirdi. Am a armlard
ite, gitmesi gerekiyordu. Tam bahvann evinden ayrlmt
ki, kardan Liyuboka ile N ala, V ata kardelerin ona doru
kotuklarn grd. Son ikisi birka adm kala yerlerinde
aklp kaldlar; Liyuboka ise yanm a gelerek boynuna sarld,
yanaklarn, boynunu pm eye balad.
Sevgili Olga Mihaylovna! Bir tanem , anacm! ay
imeye adaya gidelim! N e olur, gidelim, ha?
O zam an iki karde de yzleri glmeksizin;
Adaya gidelim! Adaya gidelim! diye tutturdular.
Ama gzellerim, yam ur yaacak.
Liyuboka alamakl bir yz laknd.
Hayr, yamaz! Y am ur yamayacak! H erkes gitm ek i-
in can atyor, sevgili O lga Mihaylovna!
O srada Piyotr Dm itri geldi yanlarna.
H erkes piknik yapm ak iin adaya gitm eye hazrlanyor,
Olya. G erekli nlem leri alr msn? Bizlcr sandallarla gideriz,
sem averler filan da hizmetilerle birlikte arabayla gnderilir.
Byle diyerek karsnn koluna girdi, ikisi yan yana yr
dler. Olga M ihaylovnann ii iine smyor, kocasna tatsz
bir ey sylem ek iin byk bir istek duyuyordu. E n azndan
drahom a trnden ineleyici bir ey sylemeliydi. D nrken
birden aklna geldi:
K ont Alckscy Pclrovi niin gelm edi? diye sordu. G el
m ediine ok zldm.
Kocas hem en bir yalan kvrd.
Tam tersine, ben sevindim. oktandr konum alar ka
bak tad verm eye balamt.
A m a yem ekten nce sabrszlk iinde yolunu gzl
yordun...

III

K onuklar yarm saattir sandallarn bal bulunduu kazk


larn yannda bekliyorlard. D urm adan konuuyorlar, glyor
lar, o tela iinde bir trl sandallara samyorlard. Kayklar
dan tklm tklm dolm utu, iki tanesi ise bo duruyordu.
Bunlar balayan zincirlerin kilitlerini aam adklar iin anah
tar alm ak z e re birka kez e v e adam gnderm ilerdi. K onuk
lardan kimisi anahtarlarn G rigoride, kimisi kahyada olduu
nu ileri srd; bazlar da demirciyi artp kilitleri krdrtmay
nerdi. H er kafadan bir ses kyor, kimin ne dedii anlalm
yordu. Sabr taan Piyotr Dm itri rmak kysnda dolaarak ba
rmaya balad:
Kimsenin bir eye aklnn erdii yok! A nahtarlar evin
giriindeki pencerenin nnde dururdu. Onlar kim alm ola
bilir! Kahya aldysa o adam a syleyin, gitsin kendisine baka
sandal bulsun!
Sonunda anahtarlar bulundu, bu sefer de kreklerin eksik
olduu ortaya kt. Y eni bir tela balad bunun zerine.
Kyda dolamaktan sklan Piyotr Dmilri kavaktan oyma da
rack kayna atlad gibi sahilden ald, bu srada az kald
dengesini yitirerek suya dyordu. O nun peinden bayanlarn
kahkahalar, lklar arasnda br sandallar kydan ayrl
dlar.
Beyaz bulutlarla kapl gk, kydaki aalar, sazlar, insan
dolu sandallar, krekler aynada yansr gibi yansyordu suyun
zerinde. Sandallarn altnda, la derinlerde gkyz sanki son
suz uurum un dibindeymi gibi gzkyor, orada kular uu
uyordu. iftliin bulunduu sahil yksekeydi, kyya doru
dimdik iniyordu, her yerde aalar vard; br sahil ise dzd,
sulak ayrlarla rtlyd, yer yer glekler ldyordu. Sandal
lar kydan yz adm kadar uzaklanca dz sahilde hznl
salkm stlerin arkasnda ky evleri, hayvan srleri g
zkt; arklar, sarho lklar, arm onika sesleri duyulmaya
balad.
Geceleyin a germi balklarn kayklar rman ura
snda- burasnda karlarna kyordu. Bunlardan birinde e
lenen algclar kendi yaptklar kem anlar, viyolenselleri
alarak geip gittiler.
Sandallardan birinin dm eninde Olga Mihaylovna vard.
G en kadn bir yandan glmseyip konuarak konuklarn
oyalamaya alrken bir yandan da kocasn izliyordu. Piyotr
Dm ilri en nde gidiyordu; ayakta, tek krekle ynetiyordu
bindii kay. K onuklarn cankurtaran, kendisinin ise Pen-
darakl diye adlandrd sivri ulu hafif kayk uarcasna
gidiyordu. Kayk sinsi grnyle sanki yolcusundan nefret
ediyor, bir yolunu bulup ar binicisinin ayaklarnn altndan
kam ak iin frsat kolluyor gibiydi. Olga M ihaylovna kaam ak
baklaryla kocasna bakarken onun btn kadnlarn houna
giden yakkllndan, biimli ensesinden, duruundan, ka
dnlarla senli benli konum asndan dolay kendi kendini yiyor
du. Bir yandan sandalla giden kadnlardan onu kskanyor, bir
yandan da kocasnn kay devrilip bana bir felaket gelecek
diye korkudan d patlyordu.
K orkudan titreyerek;
Biraz yava git, Piyotr! Ayakta durm a, otur! Senin gz
pek olduunu hepim iz biliyoruz! diye baryordu.
Birlikte ayn sandalda gittii insanlar da tedirgin ediyordu
onu. Hepsi de bildii, tand, her zamanki insanlard, gclgclc-
lim o srada olaand, kt olarak gzkyorlard gzne.
Sanki her biri gerek yzn ondan gizliyor gibiydi. le u
krek eken, altn ereveli gzlkl, sakal biimli, kumral
delikanly ele alalm. diye geirdi iinden. Varlkl bir aile
nin ocuu; karn tok, srt pek. Y aam ndan m em nun gz
kyor, dediklerine gre drst bir ocukmu. zgr dnceli,
ileri grl bir gen olduu belli. niversiteyi bitirip ileye
geleli bir yl oldu. iftiler Birliindcki grevinden dolay
vn duyuyormu. Ama bir yl daha gesin, biroklar gibi
onun da Petersburg burnunda ttm eye balayacak, bakente
kapa atmak iin can atarken, iftiler Birlii bir ie yara
myordu, ok yanlmm! diyerek kendini hakl karmaya
alacak. Y andaki sandalda o tu ran gen kars da onun
iftiler Birliimde almasndan dolay m utludur herhalde,
ama bir yl sonra o da birliin be para etm ediine inanacaktr...
G elelim u, panam a apkasna kurdele lakm, dilerinin
arasnda pahal bir puro tutan, sinekkayd tral tom bul beye.
O nun da azndan dm eyen bir sz vardr, Hayal kurmay
brakp ie sarlmalyz! der durur. Y orkayr dom uzlar bes
ledii, B uller arlar, kolza, ananas yetitirdii bir iftlii, ya
hanesi, peynir m akineleri vardr; iletm esinde Italyan yntemi
ikili m uhasebe tutulur. Ama gzn Krm da m etresiyle rahat
yaayabilmek iin her yaz orm anndan tom ruk kestirip satar,
topran para para rehine koyar... imdi de daym Nikolay
Nikolayii alalm. O da kocamla geinemedii halde, nedense
akl edip kendi evine gitmez...
Olga M ihaylovna br sandallara bakt. O nlarda da
birtakm abuk sabuk tiyatro oyuncular, arpk adam lar grd.
lede tand insanlarn hepsini yle bir zihninden geirdi:
H akknda iyi eyler dnebilecei, Tamam, bu lam islediim
gibi! diyebilecei bir kii bile bulamad. H epsinin kendine
gre bir kusuru vard; yeteneksizdiler, basilliler, yavandlar,
dar grlydler, yapmacktlar, acmaszdlar. D ndkleri
gibi konum azlar, yaptklar ile yapm ak isledikleri birbirini
tutmazd...
C an skntsndan, um utsuzluktan boulacak gibiydi. Saa-
sola srtmay brakp kendini sandaldan aa atarak, Bktm
hepinizden! diye barm ak geldi iinden. Hepsini orada bra
kp yze yze sahile gitm ek istedi.
O radan biri yle bard:
A rkadalar, Piyotr Dm itrii yedee alp ekelim!
Y edee alalm! Y edee alalm! Olga Mihaylovna,
kocanz yed ek te ekin! haykrlar ykseldi.
D m ende oturan Olga M ihaylovnann bir an bile gecik
m eden sandaln kndaki zinciri frlatp Pcndarakli burnun
dan yakalam as gerekiyordu. A ncak bu, byk bir beceri ister
di. Tam zinciri almak zere eilmiti ki, Piyotr Dm ilri yzn
buruturdu, korkuyla ona bakt.
Bu gidile leceksin! diye seslendi.
Olga M ihaylovna M adem beni, ocuum uzu dnyor
sun, ne diye bugne dek karn zp durdun? dedi iinden.
Piyotr D m itri darack kaykla daha fazla gidemeyeceini
anlamt. Y ed ek te ekilmeyi de istemedii iin anszn ka
yktan karsnn bulunduu sandala atlad. Z a te n tklm tklm
dolu olan sandal onun dikkatsiz atlay yznden daha bir
yana yatt, korku iinde kalan yolcular lk la barmaya
baladlar.
Olga M ihaylovna, Kadnlarn houna gitm ek iin atlad.
H er harekelin kendisine yaktn nasl da biliyor! dedi
kendi kendine.
Tam da dnd gibi, zntden, cannn skntsndan,
saa-sola srtp durm aktan kollarnda, bacaklarnda bir titre
m edir balamt. Tm bedeninde rahatszlk hissediyordu. T it
rediini gsterm em ek iin yksek sesle konumaya, glmeye,
durm adan harek et etm eye alrken, Kendimi tutam az alar
sam diimin ardn sylerim, diye karar verdi.
E n sonunda sandallar mit B urnuna yanatlar. Irm a
n keskin bir dnem e yapt knlya bu ad verilmiti. B ura
da kaynlarn, m eelerin, st ve kavak aalarnn olutur
duu yal bir koru vard. Aalarn altna m asalar konulm utu;
beyaz frakl, beyaz rm e eldivenler giymi Vasili ile Grigori
dum an llen sem averlerin banda urayorlard. Kar sa
hilde, mit B urnunun hizasna gelen yerde ise erzak geti
ren arabalar duruyordu. Pendaraklc tpatp benzeyen bir
kayk erzak dolu sepetleri, knlar alp alp onlarn bulunduu
yarmadaya tayordu. Uaklarn, arabaclarn, hatla erzak
tayan sandaldaki kylnn yznde yalnz bayram gnleri
ocuklarda, uaklarda grlen trden cokulu, grkemli bir
hava vard.
Olga M ihaylovna ay dem leyip bardaklara srayla doldur
duu srada konuklar reel ve tatllar altrmaya balamlard
bile. Pikniklerde ev sahibi hanm larn en korktuu, canlarn
en ok skan ey buydu ile. Bu yle bir kargaayd ki, G rigori
ile Vasili dolu bardaklar herkese dalmaya frsat bulam adan
O lga M ihaylovnaya boalm bardak tutan eller uzanyordu.
stelik kimisi ekersiz ay isliyordu, kimisi dem li, kimisi ak...
Kadncaz bardaklar doldurduktan sonra kim in ne tr ay
islediini anm sam ak ya da Ak ay hanginiz istediniz? gibi
sorular sorm ak zorundayd. Bu kargaada ay nasl istediini
unutup, yamndakiyle ho bir syleiye dald iin kendisine
uzatlan ilk barda kapanlar da oluyordu. M asalarn biraz
uzanda sessizce dolaarak otlarn arasnda m antar aryormu
ya da kutularn zerindeki yazlar okuyorm u gibi yapan bir
takm ask suratl insanlara Taslanyordu. Bunlar, kendilerine
bardak yetimeyen anssz konuklard. Olga M ihaylovna arada
srada Siz aynz itiniz mi? diye soruyordu. Soru sorulan
kii ou kez Rahatsz olmayn, beklerim ... diyordu. Sanki
beklerse kendisine ay dcckm i gibi...
Konumaya dalanlar barda elinde tu tarak ayn yarm
saatte bitiremiyor, ay ok sevenler ise masann yanndan
ayrlmakszn bardak bardak stne yuvarlyordu. Bu gibilere
ay yetitirebilene ak olsun! Ktlama ay ien akac genler
den biri derin derin soluyarak ikide birde bardan uzatyor;
Ne yaparsnz, ben gnahkar in otundan zevk alrm. Bir
bardakk daha doldurabilir misiniz? diyordu. ekeri dileri
nin arasnda ktr ktr krarken ktlama ay ien Rus tc
carlarn iyi taklit ettiine, bundan dolay hareketlerini her
kesin ok beendiine inanyor olmalyd. Oysa bu gibi vr zvr
eyler Olga M ihaylovnay son derece skyordu. A ncak kimse
anlayamazd bunu, nk kadncaz durm adan glmsemek,
habire iltifat edip herkesin gnln almak zorundayd.
te bu yzden kendini hi iyi hissetmiyordu. Kalabalktan
sklm, h er eyden bezmiti; K ahkahalardan, sorulardan, a
kac genten, m asalarn evresinde kotururken uaklarn a-
yaklarna dolaan akn ocuklardan, birbirinin kopyas V ata,
Nata kardelerden, kimin ay iip kimin imediini sorm ak
tan... Tm korktuu, yapmack glmsemesinin bir an gelip
fkeye dnm esi, birdenbire alamaya balamasyd.
D erken, biri oradan bard:
Y am ur geliyor!
H erkes ge bakt. Piyotr Dm ilri yanan silerek;
Evet, yamur balad, dedi.
G kten henz birka damla yamur dm t, ancak
kalabalk ay imeyi brakt gibi her biri bir yere atld. nce
arabalara doru kotular, sonra sandallarn yanna tler.
Akam yemei hazrlna girieceini bahane ed en Olga
M ihaylovna topluluktan ayrlarak onu buraya getiren arabaya
doru yrd. Arabasna binince yapt ilk i, glmsemeyi
brakarak yzn dinlendirm ek oldu. Kyden geerken,
karlat kyllerin selam na karlk verirken surat hep
askt. Eve varr varm az yan kapdan ieri girdi, doruca yatak
odasna karak kocasnn karyolasna uzand.
Am an Tanrm! diyordu. Bu eziyetler niye? Bunca insa
nn bir araya toplanmas, ok eleniyorm u gibi davranm as ni
ye? Ben de niin durm adan glm syor, yalan sylyorum?
Anlamyorum, anlamyorum!
Bu srada dardan ayak sesleri, konum alar gelmeye ba
lad. K onuklar piknik yerinden dnm lerdi.
Olga M ihaylovna, G elirlerse gelsinler! Ben biraz daha
yataym, dedi.
Tam o srada hizmeti ieri girdi.
H anm efendi, Marya G rigoryevna gidiyorlar.
Kadncaz ayaa frlad, san dzelterek yalak odasn
dan kt. Evden ayrlmakla olan konuunun yanna gelerek,
gcenik bir sesle;
M aya Grigoryevna, aceleniz neydi? dedi. N e gzel
oturuyorduk.
Ah, iki gzm! Z a ten ok oturduk. Daha fazla kala
mam, evde ocuklar bekliyor.
Keke ocuklar da getirseydiniz. Bu bir eye b en
zem edi ki...
Cancazm, baka bir gn e rk en d en getiririm onlar.
Am a bugn...
Olga Mihaylovna onun szn kesti:
Ltfen getirin... M em nun olurum . ok sevimli ocuk
larnz var. Benim adma hepsini teker teker pn. Am a gene
de gcendirdiniz beni, byle aceleye ne gerek vard?
G ereklen daha fazla oturam am . Hadi, hoa kaln,
ekerim! Z a ten sizin de daha dikkatli olmanz gerekiyor...
Kucaklap ptler. O n u arabaya dein geiren Olga
Mihaylovna oturm a odasndaki br kadnlarn yanna dnd.
Iklar yanmt, erkekler iskambil oynamak z e re masalara o-
turuyorlard.

IV

K onuklar dalmaya baladklarnda vakit gece yarsn ge


iyordu.
O lga M ihaylovna m erdivenlerde bir aileyi uurlarken
kadna;
alnz niin almadnz? isterseniz benimkini vereyim,
dedi. Hava soudu, tebilirsiniz.
Rahatsz olmayn, Olga Mihaylovna! Hadi, hoa kaln!
Bize de bekleriz. Gelirim , deyip de aldatmayn sakn!
Src;
Tprr! diyerek atlar tutm aya alyordu.
Haydi, Denis, sr atlar! Esen kaln, Olga Mihaylovna!
ocuklar perim !..
H arek et eden araba az sonra karanlkta gzden silindi.
Lam bann yolda brakt krmz yuvarlan iine sabrsz a t
larn ektii ikinci bir araba girdi. Elini ileri uzatan arabacnn
glgesi yolun zerine dyordu. Y eniden sarlp pm eler,
al alma konusunda srarlar, Olga Ivanovnaya gecikm eden
gelmesi iin yaplan arlar... Piyotr Dmitri ikide birde m er
divenden aa kouyor, bayanlarn arabaya binm esine yardm
ediyordu. Yapt baka bir i daha vard: Srcye nasl
gideceini tarif etm ek.
Sen en iyisi Y efrcm ovina zerinden git! M ankinodan
gidersen yol ksadr, ama bozuktur, sonra arabay devirsin. Eh,
gle gle gidin, gzelim! Bizim ressama mille complimenls\l
Hoa kaln, Olga Mihaylovna, tatlm! H em en ieriye
girmezseniz teceksiniz. Hava ok rutubetli.

1 Binlerce selam! (Fr.)


T prr! Yaramazl brakn!
Piyotr Dm itri srcye sordu:
N ereden aldnz bu atlar?
Byk perhizde H aydarovdan almtk.
O o, gzel hayvanlarm, dorusu!
Piyotr Dm itri byle diyerek yana koulu atn sarsna
eliyle vurdu.
Hadi, yolunuz ak olsun!
Son araba da evden ayrlnca yoldaki krmz k yuvarla
yle bir titredi, yana doru kayd, klerek tmyle gzden
silindi. U ak Vasili m erdiven bandaki lambay ieri gtr
mt. E skiden byle uurlam alardan sonra Piyotr Dm itri ile
Olga M ihaylovna salonda kar karya geip zplamaya balar
lar, ellerini birbirine vurarak Oh, ok kr, gittiler! ok
kr gittiler! diye ark sylerlerdi. Ama bu sefer Olga Mi-
haylovnann yle bir niyeti yoktu. H em en odasna giderek
soyundu, yatana girdi.
ok gem eden uykusunun geleceini, derin bir uykuya
dalacan dnyordu. Bacaklar, om uzlar szm szm szl
yor, tm bedeninde gn boyu sren ayn rahatszl duyuyor
du. Y organ bana ekti, dakika kadar ylece yatt, sonra
yorgann altndan gece lambasna bakt, sessizlie kulak kabar
tarak glmsedi. Bunca yryten sonra uzam gibi gelen
bacaklarn ikiye bktkten sonra;
yi, iyi! diye fsldad. imdi tam uyuma zaman!
Bacaklar sanki yataa smyordu, bedeni rahatszd, ya
tn dzeltm ek iin br yanm a dnd. O daya iri bir sinek
girmiti, tavana arpa arpa vzldayarak uuyordu, ikinci bir
grlt de dikkatle yryerek m asalar toplayan Grigori ile
Vasiliden geliyordu. O lga M ihaylovna bu grltler dinince
rahata ereceini, ml ml uyuyacan dnd. Y eniden
kprdanp br yanna dnd.
Tam o srada oturm a odasndan kocasnn sesi geldi. Evde
yatm ak zere birisi kalm olmalyd, nk Piyotr Dm itri yk
sek sesle onunla konuuyordu:
Aleksey Petroviin baka trl grnm eye alan biri
olduunu sanmyorum. B ence siz onu o gzle gryorsunuz.
B unun nedeni, szlerin onda gerekte olmayan eyler aram a-
nzdr. Adam n kaklnda zgn bir zek, senli senli davra
nlarnda babacanlk, herhangi bir gr sahibi olmaynda
tutuculuk buluyorsunuz. A dam n biraz tutuculuu varsa bile
bu, dk ayarda bir tutuculuk olup hibir ie yaramaz!
Piyotr Dmitri, K ont Aleksey Petrovie de, az nce giden
<konuklara da, kendine d e ok kzd iin, belli ki arkadana
iini dkyordu. C annn skntsndan konta, konuklara, k en
disine atp tuttuktan, aklna gelen her eyi syledikten sonra
yatya kalan konuu odasna uurlad, salonda birka tu r att,
yem ek odasnda gezindi, oradan koridora, alma odasna ge
ir, yeniden salona dnd, en sonunda yatak odasna girdi. Olga
M ihaylovna o srada, scak geldii iin yorgan beline dein
itmi, tavana arparak uan sinei fkeli gzlerle izlemekteydi.
Birisi mi var ierde? diye sordu.
Evet, Yegorov.
Kocas byle diyerek soyundu, kendi yatana uzand.
A rdndan bir sigara yakt, vzldayan sinei izlemeye koyuldu.
Baklar sert v e tedirgindi. O lga M ihaylovna be dakika kadar
kocasnn gzel yznn yandan grnn seyretti. E er Pi
yotr Dmitri ona dnse de Olya, artk bu durum a katlanam
yorum! dese, hem en alamaya ya da glmeye balar, rahatlar
d. Bacaklarnn ruhundaki gerginlikten dolay szladn,
bedeninde rahatszln ondan ileri geldiini sanyordu.
Piyotr, byle derin derin ne dnyorsun? diye sordu.
Hi... Hibir ey...
Son zam anlarda benden gizlediin bir eyler var. Byle-
si iyi deil.
Piyotr Dmitri biraz bekledi, sonra souk bir sesle;
Ben bunda bir ktlk grmyorum, dedi. H erkesin
kendi kiisel yaants vardr, bundan dolay bakasndan giz
ledii eyler de olabilir.
-Kiisel yaant... bakasndan gizledii eyler... L a f b u n
lar!
Yatanda dorularak oturdu.
Bu szlerle beni gcendirdiini biliyor m usun? G e r
ekten baz eylerden t r cann sklyorsa niin benden
saklyorsun? Karnla deil de baka kadnlarla dertlerini pay
laman anlamyorum. Duydum , kulaklarmla duydum, kovan
ln yannda Liyubokaya iini dkyordun.
Kutlarm seni! Bizi dinlediine ok iyi elmisin!
B unun anlam, Beni rahat brak, dnm em i engelle
me! dem ekti. Olga M ihaylovna byk bir fkeye kapld. G n
boyunca biriken nefret, kin, can sknts artarak yreinde
kaynamaya balad; daha sonraya ertelem eden kocasna a
zna geleni sylemek, ondan almak, onu kk drm ek i-
in byk bir istek duydu. Barm aktan kendini zor alkoyarak;
unu iyi bil ki, senin bu yaptn ok irkin, ok yak
ksz! dedi. G n boyu davranndan tr senden nasl nefret
ettiimi anlatam am!
Piyotr Dm itri de yatanda toparlanarak oturdu. Olga
M ihaylovna titriyordu.
Yaptn ok irkin! diye srdrd konumasn. Niin
beni kutluyorsun? Sen kendini kutla? Ayp birey,yaptndan
utan duymalsn! O d e re c e yalana daldn ki, karnla ayn
odada kalm aktan bile utanyorsun! Sen ikiyzl bir adamsn!
Senin ruhunu okuyorum arlk, attn h er admn anlamn
biliyorum!
Olya, keyifsiz olduun zam anlar nceden bildir, ltfen.
Ona gre ben de alma odam da yataym.
Byle syleyerek yastn ald, apar topar yatak odasndan
kt. Olga M ihaylovna byle bir sonucu ngrm em iti, do
rusu. Birka dakika titreyerek, sus pus olmu bir halde, az bir
kar ak, kocasnn arkasndan bakakald; bunun n e anlam a
geldiini bulmaya alt. Haksz olduklarn bilen ikiyzl
insanlarn tarttklar kiilere kar kullandklar bir yntem
miydi bu, yoksa onun gururunu incitm ek amacyla giritii bir
h arek et mi? Kuzeni olan bir subayn anlattklar geldi hatrna.
Neeli bir genti kuzeni, kars drdr etm eye balaynca yas
tn kapt gibi slk alarak alma odasna kaarm. Zavall
kars gln bir durum a der, n e yapacan arrm. K u
zeni bunu anlatrken kahkahayla glerdi. Zengin, kaprisli,
aptal bir kadn olan karsna fazla sayg duymazd; ona katlan
maya altn sylerdi.
Olga M ihaylovna yalandan aaya allad. Anlad ka
daryla ona imdi yapacak tek bir ey kalyordu: Elden gel
diince abuk giyinip evden ayrlmak! Evin onun kendi evi
olmas Piyotr Dm ilri iin daha ktyd. Nasl davranmas
gerektiini iyice dnm eden, kararn bildirmek zere hzla
alma odasna girdi. (Kadn mant ite! diye geti zihnin
den o srada.) Kocasna en ar, incitici szleri syleyecekti.
Piyotr Dm itri gazete okuyormu ss ve re re k kanepede
yatyordu. Yanndaki iskemleye bir mum dikmiti, yz gaze
tenin arkasndayd, gzkmyordu. Olga Mihaylovna;
Yaptnzn anlamn bana aklar msnz? dedi. Size
soruyorum!
Kocas yzn gsterm edi.
Siz mi? Bktrdn artk, Olya! D oru sylyorum, ok
yorgunum , seninle uraacak durum da deilim. stersen yarn
kavga ederiz, ne dersin?
Seni ok iyi anlyorum! N efret ediyorsun benden! Evet,
evet, senden daha varlkl olduum iin n efret ediyorsun. Bu
yzden beni balamyor, yalan stne yalan kvryorsun!
(G e n e zihninden K adn m anl ite! diye geti.) K arnla iin
iin alay e t bakalm! Benim le baz haklar e ld e etm ek, ala-
arabaya sahip olmak iin evlendiini syle! M eer ne bahtsz
kadnmm ben!
Piyotr D m itriin gazete elinden dt, hzla doruldu.
Beklemedii bu aalama onu allak bullak etm iti. Savun
masz bir ocuk gibi glmsedi, karsna akn akn bakt.
Y um ruklardan korunm ak istercesine elini ona doru uzatr
ken yalvaran bir sesle;
Olya! dedi.
Bu srada karsnn daha kt eyler sylem esinden korku-
yormu gibi kanepenin arkasna sindi; o kocam an gvdesiyle
bzld, bzld, kck bir ocuk kadar kald.
Olya, bunlar bana nasl sylersin? diye fsldyordu bir
yandan da.
ite Olga M ihaylovnann o zam an akl bana geldi. Bu
adam lgncasna sevdiini, onun kocas Piyotr D m itri oldur
unu o zam an anlayabildi. Evet, onu delicesine seviyordu, o ol
madan bir gn bile yaayamazd. Ellerini salarnn arasna
geirerek yatak odasna kotu. Oraya varnca yatana kapan
d: hkrklardan boulurcasna, kollan-bacaklar tutulm u bir
halde, sarsla sarsla alamaya balad. yle yksek sesle al
yordu ki, kendi sesini tanyamad. Birka oda ilerisinde konuk
ettikleri adamn uyuduunu anm sayarak hkrklarn bastr
m ak iin ban yastn altna gm dyse d e yastk yere dt.
Yast alm ak zere eildiinde az kald kendi d e aaya
yuvarlanyordu. Yorgan bana ekm ek istediyse de elleri tu t
mad, neyi yakaladysa uyuan parm aklarnn arasndan kayd
gitti...
Byk bir tedirginlik iindeydi; elinde n e varsa hepsini
yitirdiini, kocasn incitm ek iin syledii yalann yaamn
darm adan ettiini sanyordu. K ocas onu balamazd artk.
O na yle kltc szler sylemiti ki, hibir okam a, hibir
yemin onun krgnln giderem ezdi. Nasl edip de syledik
lerine kendisinin de inanmadn anlatmalyd?
Yastn yeniden yere kaydn fark etm eksizin;
Bitti! H er ey bitti! diye haykrd. T anr akna anla beni
Petya!
Kayola altnda yklm, yorgan ayaklarna dolanm gibi
geliyordu. O srada elinde mumla Piyotr D m itri girdi ieriye.
Olya, kes artk.
Olga Ivanovna doruldu, yatakta diz st kalkp mum
ndan dolay gzlerini ksarak, hkrklar arasndan;
Anla beni! Anla! diye inledi.
K onuklarn onu canndan bezdirdiini, kar-koca ikisinin
de yalanlarnn onu m ahvettiini sylem ek isliyor, ama azn
dan Anla beni! A nla beni! den baka bir ey kmyordu.
Piyotr Dm ilri elindeki barda uzatt ona;
Al. i u suyu!
Olga M ihaylovna barda ald, dudaklarna gtrd, ancak
su alkalanarak ellerine, gsne, dizlerine dkld. Kim bi
lir. imdi ne kadar irkin gzkyorum dur! diye geirdi zih
ninden. Piyotr Dm ilri onu yalaa yatrd, stne yorgan
rll, mumu alarak kt. Olga Mihaylovna;
Tanr akna, Piyolr! Anla beni, anla beni! diye bard
bir daha.
sle o srada karn ile srlnn aasnda yle bir burulm a
oldu ki, alamasn kesm ek zorunda kald, acdan yal di
ledi. Az sonra ar kesildi, yeniden alamaya balad.
Hizmeti kz girdi ieriye. stndeki yorgan dzeltirken;
Hanmcfendiciim, neniz var? diye sordu.
Piyolr Dm ilri karyolaya yaklaarak hizmetiye;
Hem en kn buradan! dedi serle.
Olga Mihaylovna;
Anla beni, ne olur? diye hkryordu.
Olya, rica ederim , kes arlk! Seni gcendirm ek ilem e
mitim. Sana bu d erece dokunacan bilsem yatak odasndan
gitmezdim. Dayanamadn iin giltim. D oru sylyorum.
Anla beni, ne olur! Sen de yalan syledin, ben de.
Piyolr Dm itri yataa, onun yanna oturdu.
Anlyorum, tam am , anlyorum, dedi yattrc bir sesle.
ikelcndiin iin yle sylediini biliyorum. Yem in ederim ki,
dnyada en ok seni seviyorum, seninle evlenirken zenginliini
aklmn kesinden bile geirm edim . Yalnz seni sevdim, hepsi
o kadar! inan bana! Ne paraya fazla gereksinm e duydum, ne
de deer verdim; o bakm dan ikimizin serveti arasnda bir fark
grm edim , ikim iz de ayn d e re c e d e zenginmiiz gibi geldi ba
na. Evet, ufak tefek eylerde yalana saptm dorudur. Y aa
mm bugne dek tam bir ciddiyet zerine kuramadm iin
kk yalanlara ba vurm adan edem edim . imdi yanlm ken
dim de anlyorum. En iyisi brakalm bu konumalar. T anr a
kna!
Y eniden iddetli bir ar hisseden Olga M ihaylovna k o
casnn koluna yaparak;
Ah, acyor, ok acyor! Dayanamyorum! diye inledi.
Piyotr Dm itri ayaa kalkt.
Kahretsin! N ered en de ardk bunca insan! Sen de
adaya gitm ek zorunda deildin! Ne aptallk ettim ben! Seni
niin durdurm adm ? A h, Tanrm !
zntyle ban kad, elini sallad, odadan kt.
Sonra birka kez daha yatak odasna girip kt, kimi za
man yumuak bir sesle konutu, kimi zaman bard, fakat ka
rsnn onu pek dinledii yoktu. Hkrklar ardan dolay in
lem elerle kesiliyor, her yeni ar nbeti eskisinden daha id
detli gelip daha uzun sryordu. nceleri ar geldiinde
soluunu tutarak yast srrken zamanla acya dayanam ayp
bet bet barmaya balad. Bir keresinde kocasn yannda g
rnce onu gcendirdiini anmsad; yanndakinin gerek ko
cas m, yoksa bir hayal mi olduunu anlam adan iki eliyle bir
den onun eline sarld, pt, pt...
Sen de yalan syledin, ben de! diyordu. A nla beni, ne
olur! Canm dan bezdirdiler, sabrm tardlar!
Piyotr Dm itri onu yattrmaya alyordu:
Olya, rica ederim! Evde yalnz deiliz...
Olga Mihaylovna ban kaldrnca V arvaray grd. B ah
vann kars kom odinin n n e km, alt gz ekiyordu.
st ekm eceler daha nce ekilmiti. ini bitirince Varvara
ayaa kalkt, hzl h a re k e tte n dolay yz pancar gibi kpkr
mz, ekm eceden ald kutuyu amak iin urat.
Marya, aamadm! dedi hizmeti kza. unu bir d e sen
dener misin?
Elindeki m akasla am dandaki mum dibini karp yenisini
koymaya alan M arya bahvann karsna yaklat, kutuyu
amasna yardm etti.
Varvara;
H ibir ey kapal kalmamal, diye fsldyordu. Bak, ana
cm, u kutuyu da a. (Piyotr D m itrie dnd) Beyefendi!
Kilisenin cem aat kapsn amas1 iin peder M ihalie adam
gnderseniz... iyi olur.
Piyotr Dm itri sk sk soluyordu.
Ne isterseniz onu yapn. Ancak abuk d oktor ile bir ebe
arn. Vasili mi gitti? Bir bakasn daha gnderin! Kocan git
sin, Varvara!
O lga Mihaylovna, D ouruyorum galiba, dedi iinden.
Sonra;
Varvara! diye inledi. B ebek l doacak...
yle ey olur mu, hanmcfendiciim? T urp gibi bir o
cuunuz olacak. Sa douracaksnz...
Olga Mihaylovna ardan bir k ere daha kendine geldi
inde arlk kvranmyor, alamyor, yalnzca inliyordu. H alta
ar tmyle dindii zam anlar bile inlemesi kesilmiyordu.
M um lar snmt, bununla birlikte pencerelerde aydnlk
vard. Sabahn 5i filan olmalyd. Y a la k odasnda yuvarlak
sehpann banda beyaz nlkl, ciddi yzl, tanmad bir
kadn oturm aktayd. D uruuna, tavrlarna baklrsa epeyden
beri oturuyordu orada. Olga M ihaylovna onun e b e olduunu
anlam akta gecikmedi.
Yaknda biler mi? diye sordu e b e kadna.

1 Btn bu ekmece, kutu, kap amalar szde doumu kolaylatracana


inandklar iin. (.N.)
Sesinin yle bir havas vard ki, daha nce byle bir eyle
karlamamt. D oum dan dolay lyor olmayaym? diye
geirdi iinden.
Piyolr Dm ilri dikkat e d e re k oday girdi, srl karsna d
nk, pencerenin nnde dikildi. stnde gndzk giysi vard.
Perdeyi hafife kaldrarak darya bakt.
N e yayor! dedi.
Sesindeki gariplii bir daha iitmek iin Olga Mihaylovna;
Saat ka? diye sordu.
6ya eyrek var, dedi ebe kadn.
Kocasnn bana, cam dan szlerek inen yamur dam la
larna bakan Olga Mihaylovna; Yoksa gereklen lyor m u
yum? diye geirdi iinden. Pclya bensiz nasl yaayacak? Ki
minle ay iecek, yem ek yiyecek, akamlar kiminle konuacak,
kiminle uyuyacak?
Kocasn ksz kalan kk bir ocuk gibi dnd. Bir
denbire iinde bir acma duygusu kabard; ona ho, okayc,
avutucu bir eyler sylem ek isledi. Kocas baharda bir ift laz
alm ak ilemiti, ama Olga M ihaylovna av acmasz, tehlikeli
bir elence olarak grd iin onu engellem i, bu yzden ta
zlar alamamt. Bu olay anmsayarak;
Pclya, tazlar al! diye inledi.
Piyolr Dm ilri perdeleri indirdi, yalaa, karsnn yanna
geldi; keskin bir sanc daha hisseden Olga M ihaylovna ise
canhra bir lkla haykrd.
sl sle gelen sanclardan, lklardan, inlem elerden ser
seme dnm t. H er eyi gryor, iitiyor, hatla konuuyordu;
gelgelelim her konuulan anlad sylenem ezdi. T ek bildii
bir ey vard, o d a sancsnn olduu ya da az sonra geleceiydi.
Sanki ya gn dn deil, bir yl nce kullanp bilmi; arlar
la ocukluundan beri, ilkokul, enslil, niversite yllarndan,
evliliinden beri sryorm u, daha da srecekm i, sonsuza dek
srecekm i gibi geliyordu. E be kadna sabah ay verdiklerini,
onu le yem eine, akam yem eine alkoyduklarn; Piyolr
D m itriin odaya girip ktn, pencerenin dibinde uzun uzun
dikildiini; yabanc erkeklerin, hizm eti kzn, V arvarann
ieri-dar gidip geldiklerini gryordu. Varvara durm adan
ok gem ez doar! ok gem ez doar! diyor, kom odinin
ekm eceleriyle birisi oynarsa sinirleniyordu. O lga Mihaylovna
p encerelerde n art arda deiimini izliyordu. Akamn ala
cakaranl, puslu sabah mas, bir gn ncesinin aydnlna
benzer kr kr gne parlakl, sonra yeniden akam lo
luu... Pencerelerdeki h er k deiimi ocukluk, okul yllar,
niversite kurslar gibi uzayp gidiyordu...
Akamleyin iki d oktor birden biri dazlak kafal, kemikli,
deirmi kzl sakall: br Y ahudilere benzer, kara yaz, ucuz
gzlk ereveli onu ameliyat etliler. T enine yabanc e rk e k
lerin dokunm as onu hi irkiltmedi, buna aldrmad bile. H er is
leyen ona islediini yapabilirmi gibi bir duygu iindeydi. E er
birisi ona bakla saldrsa, Piyolr D m ilrii aalayacak bir ey
yapsa, kk adam zerindeki haklarn elinden almaya kalksa
gene sesini karmazd.
Ameliyat srasnda kloroform vermilerdi. Ayldnda da
yanlmas zor arlar iindeydi. V akit gece olmutu. Tpks tp
ksna byle bir gece; odada gece kandilinin yand, baucunda
ebenin kprdamadan oturduu, kom odin ekm ecelerinin ak
brakld, pencerenin dibinde Piyolr D m itriin dikildii ses
siz bir gece sanki ok ok nceleri gemi gibiydi.

evresinde olup bilenleri anlam aya balam, ars t


myle dinmili. D em ek ki, lmemiim! diye sevindi.
Y alak odasnn ardna dein ak iki penceresinden g
neli bir yaz gn gzkyor; bahede sereler, saksaanlar
ard arkas kesilmeden tyordu.
Kom odinin ekm eceleri ieri sokulmu, kocasnn yata
toplanmt. erde ne ebe kadn vard, ne V arvara, ne de hiz
meti kz. Yalnzca Piyolr Dm ilri pencerenin nnde eskisi
gibi kprtsz dikiliyor, baheye bakyordu. ocuk ad iilil-
mediine, kimse onu kutlamadna, kimse sevinm ediine gre
kk adam sa domamt.
Piyolr! diye seslendi kocasna.
Piyolr Dm ilri dnp bakt. Evdeki son konuk gittiinden,
Olga Mibaylovna kocasn krdndan beri ok uzun bir zaman
ecmis olmalyd, nk kocas zavllavp km t. Pivolr
t j ^ ^ ^ ^ l j o *

Dmilri yanna gelerek:


Bir ey mi isledin? diye sordu.
Yzn yana dndrm t, dudaklar oynuyordu, savun
masz bir ocuk glmsemesi vard dudaklarnda.
H er .ey bitli mi?
Piyolr Dm ilri bu soruya yanl verm ek isledi, ama d u
daklar titredi, az disiz days Nikolay Nikolayiin az gibi
arpld. Ellerini ovutururken gzlerinden iri iri yalar fkrd.
Olya! dedi. Olya! Senin bana tandn haklar da isle
mem. m ahkem e durum alann da umursamyorum! (H kr
maya balad.) Ne kendim e z dncelerin, ne konuklarn,
n een in drahom ann, hibir eyin nem i yok! Niin bebeimizi
koruyam adk? Niin?
Elini sallayarak yalak odasndan kt.
O lga M ibaylovna arlk her eye bo veriyordu. Kafasnn
iinde kloroform un verdii sersem lik vard, ruhu boalm <i-

J c J j C

biydi. ki d o k to r onu ameliyat ellikleri srada yaama kar duy


duu ilgisizlik, um ursam azlk srp gidiyordu.
BUNALIM

B ir akam tp rencisi M ayer ile M oskova Gzel Sanat


lar Akademisi rencilerinden Rbnikov arkadalar hukuk
O o

rencisi Vasilycvc uradlar; ona hep birlikte S. m ahallesine


gitmeyi nerdiler. Vasilycv ilkin uzun uzun direndi, ama so
nunda giyinip kt.
Vasilycv dm kadnlar yalnz kitaplardan, iittiklerin
den bilirdi; onlarn oturduu evlere admn atmamt. Bu ka-
O o

dnlarn ortam , kt eilim, yoksulluk gibi birtakm olumsuz


koullar nedeniyle namuslarn sattklarn bilirdi. Bylclcri saf
sevgi nedir tatmamlard, kendi ocuklar, yurttalk haklar
yoktu; anneleri, kz kardeleri onlara lm gibi gz yas dker,
bilim bylclcrinc ktlk gzyle bakar, erkekler onlarla
sen diyerek konuurlard. G ene de onlar T anrnn sevgili
kullar sayarlard kendilerini; hepsi gnahlarn bilir, bir gn
kurtulua ereceklerini um arlard. nsanlar kurtulua ulatran
yollardan onlar da geni lde yararlanrlard. G eri toplum
insanlarn gemiini balamaz, ama Ulu T anrnn kalnda
Msrl azize M eryem teki azizelerden daha aa saylmaz.
Vasilycv dm bir kadn sokak giysilerinden, tavrlarndan
tanynca ya da mizah gazetelerinde resm ini grnce h er se
ferinde eskiden bir yerde okuduu bir yky anmsard: T e
miz, zverili bir gen, dkn bir kadna gnl vermi, ona ev
lenm elerini nermi; kadn ise kendisini byle bir m utlulua
layk grmedii iin zehir ierek canna kyml.
Vasilyev, Tver caddesine kan ara sokaklardan birinde bir
pansiyonda kalyordu. Arkadalaryla evden kt zaman saat
gecenin biriydi. Mevsimin ilk kar yamt, doada her ey bu
ilk karn etkisi altndayd. H avada kar kokusu vard; ayaklar
altnda yumuack kar ktrdyor, toprak, damlar, aalar cad
dedeki sralar, her ey beyaz, pam uk gibi taze karla rtlyd.
Evler her zam ankinden daha deiik gzkyor, sokak fener
leri daha parlak yanyor, arabalarn takrts daha bouk k
yor; insann ruhu bu diri, insan len hafif ayazla birlikte ta
ze, beyaz, yum ak yum ak kara benzeyen bir duyguyu zlyordu.
Tbbiyeli ho, ten o r sesiyle;
Bu hznl kylara doru beni,
Bilinmez bir g srklyor...
diye bir ark tutturdu.
Ressam da;
ite deirmen, ama yklm...
diyerek o n a katld.
Tbbiyeli kalarn kaldrp ban zntyle sallayarak na
karat yineledi:
Ite deirmen, am a yklm...
ark szlerini anmsamaya alarak alnn ovuturdu;
gelip geenleri kendisine baktran gzel, gr bir sesle;
Burada beni, bu zgr adam,
zgr bir sevgi karlard...
diye haykrd.
birlikte bir lokantaya girdiler, paltolarn karm adan
bfede ikier kadeh votka yuvarladlar. Vasilyev ikinci kadehi
ierken votkann iinde yzen bir m antar parac grd. Ka
dehi gzlerine yaklatrd, uzun uzun bakt, miyop adam tavry
la kalarn att. Tbbiyeli bunun nedenini anlamad.
Hey, gzn dikmi, n e bakyorsun? B urada felsefe
yok! Votka, im ek iindir; mersinbal, yemek iin; kadn, e-
vine gitm ek iin; kar, stnde yrm ek iin... Bir akam olsun
insan gibi yaa, b e arkada!
Vasilyev gld.
Bir ey dediim yok. mem mi dedim sanki?
V otkadan ii snmt. D ostlarna hayranlkla, tatl tatl
bakyor; onlara zeniyordu. Bu gvenilir, salam, neeli insan
larla h e r ey birbirine denk dyor; kafalarda, ruhlarda her
ey yerli yerine oturuyor; h er ey dzene giriyordu. Arkadalar
ark sylyor, tiyatroyu ldrasya seviyor, resim yapyor, bol
bol konuuyor, iki iiyorlard; btn bunlardan sonra ertesi
gn balar armyordu. H em hovardaydlar, hem ozan ruhlu,
hem kibar, hem delidolu... almay da biliyorlard, kzmay
da, hi neden yokken kahkahayla glmeyi, sama sapan ko
numay da... Ateli, drst, zverili ocuklard, insan olarak
da ondan, Vasilyevden hi aa kalmazlard. Oysa Vasilyev
ikilliydi, titizdi; her admn, her szn hesaplard, pireyi
deve yapm aktan ekinm ezdi. te o da bir akam olsun arka
dalar gibi yaamak, almak, ipten-kazktan boalm ak istiyor
du. Votka imesi mi gerekiyor? ecekti. O nu kadnlara m
gtrm ek istiyorlar? G idecekti. Kahkahayla glecek, akla
banlk edecek, gelip geenlerin taklm alarna neeyle kar
lklar verecekti...
kili lokantadan glerek kt. O gn h er eyden keyif al
yordu. Arkadalar houna gidiyordu. Birinin banda geni
kenarl, buruuk, sanat dankl savnda (iddiasnda) bir
apka, brnn banda ise aybal derisinden bir kasket
vard. kisi de ep ey varlkl saylrd, gelgelim bohem zentisiyle
m ala-m lke deer verm ez grnrlerdi. Kar, fenerlerin parlak
, yayalarn ilk kar zerin d e braktklar belirgin ayak izleri
houna gidiyordu. H ava houna gidiyordu. zellikle havann
ylda iki ayr durum u; biri, her yerin karla rtl olduu, biri de
baharda gneli gnlerde ya da aykl gecelerde rmaklarn
buzlar zlrken dusduru, yum uak, saf, hi el dememi gibi
gzkt durum...
Vasilyev arkadalarnn syledii arky mrldanmaya
balad:
Bu hznl kylara doru beni,
Bilinmez bir g srklyor...
Btn yol boyunca bu nakarat onunla arladalarnn dilin
den hi dmedi, her de kurulm u m akine gibi, birbiriyle
uyum salam adan ayn nakarat sylyorlard.
Vasilyevin zihnine yle bir tablo yer etmiti: 10 dakika
sonra arkadalaryla birlikte bir evin kapsn alacaklar, karan
lk koridorlardan, odalardan geerek kadnlarn bulunduu
yere varacaklar, karanlklan yararlanp bir kibrit aktnda
utanan, ac eken bir kadnn sulu glmsemesiyle karlaa
cakt. Tanmad sarn ya da esm er kadnn salar zk o-
lacakl, zerinde de beyaz bir gecelik... Kadn klan rkerek
diyecekti ki: Ne yapyorsunuz Tanr akna? Sndrn! B
tn bunlar korkun ama m eraka deer eylerdi...

II

D ostlar Trubnaya alanndan sapp G raevkaya ynel


diler. ok gem eden de Vasilycvin bakalarndan iittii S.
sokana girdiler. Pencereleri prl prl aydnlanm, kaplar
ardna dek ak iki sra ev grp, sanki karanlkla dam lar -
zerinde grnm eyen bir orkestra ak ort ediliyorm u gibi, her
evden taan karm akark piyano, keman sesleri duyduu za
man ard kald.
O o, amm a da ok ev varm!
Tbbiyeli:
Bu da bir ey mi? L ondradakiler bunun on katdr.
O rada bu eit kadnlardan en azndan yz bin tane bulur
sunuz.
br sokaklarda olduu gibi burada da arabaclar yer
lerine rahat, tasasz kurulm ulard; yaya kaldrm larndan bir
sr insan gelip geiyordu. N e acele e d e n bir kii vard, ne
yzn yakasnn iine gizleyen, ne bakasn ayplayan... Bu
umursamazlk iinde, piyanolarn, kem anlarn karm an orm an
sesleri arasnda, kl pencerelerde, ardna dein ak kap
larda iten, kstah, kabadayca, savruk hareketlere raslyordu.
H erhalde eskiden kle pazarlar byle neeli, grltlyd;
insanlarn yzleri, yryleri ayn umursamazl tard.
Ressam;
Gelin, en batan balayalm! dedi.
arkada aynal bir lam bann aydnlatt dar bir
koridora girdiler. K oridorda bir kapy atklarnda gzlerin
den uyku akan, tra edilm em i uak suratl bir adam, oturduu
sar kanepeden tem bel tem bel kalkt. O dann havasna a
mar, sirke kokusu sinmiti. Sofadan bol kl b ir odaya gei
liyordu. Tbbiyeli ile ressam ieri girm eden kapda durdular,
kafalarn uzatarak baktlar. R essam eilip selam vererek ar
tistler gibi;
Bona sera sinyora! R igoletto hugena traviyata! dedi.
Tbbiyeli apkasn gsne bastrp yerlere kadar eilerek
buna benzer eyler sralad:
H avana tarakana pistoleto!
Vasilyev ikisinin arkasnda dikiliyordu. O da tek iler gibi
eilip sama sapan bir eyler sylemek istediyse de utanga
utanga glmsedi, sonunda ne olacak bakalm, diye bekle
meye balad. O srada kapda 17-18 yalarnda, salar ksack
kesilmi, ksa mavi entarili, gsne beyaz kurdele ilitirilmi,
ufak tefek bir sarn belirdi.
Kapda niin dikiliyorsunuz! eri girip paltolarnz
karsanz a! dedi gen kz.
Tbbiyeli ile ressam szde talyanca bir eyler daha syle
yerek salona girdiler. Vasilyev de kararszlk iinde arkala
rndan yrd.
U ak sert bir sesle;
Niin paltolarnz karmyorsunuz? Byle olmaz! dedi.
Sarn kzdan baka salonda iman m iman, iri yapl,
plak kollu, yz Rus tipine benzem eyen bir kadn daha vard.
Kadn piyanonun yannda oturuyor, dizinin stnde iskambil
fal ayordu. Salona giren konuklara aldr bile etm em esi
zerine tbbiyeli sordu:
Hani, teki kzlar n erede?
Sarn;
ay iiyorlar, dedi. Stepan, git d e kzlar ar. niversi
teliler geldi.
ok gem eden salona nc bir kz daha girdi. Mavi
izgili, atlak krmz bir en tari giymiti. Y z bol boyalyd,
acemice srp srlrm t, aln gr salarnn altnda g
zkmyor, gzlerini krpm adan rkek rkek bakyordu. eri
girer girm ez gl, derinden gelen kontralto sesiyle bir ark
tutturdu. A rkasndan drdnc, beinci kzlar skn ettiler...
B tn bunlarda Vasilyev ne yeni, ne de ilgi ekici bir ey
buluyordu. yle bir duygu iindeydi ki, bu salonu, sanki pi
yanoyu, erevesi yaldzl ucuz aynay, gse takl kurdeleyi,
mavi izgili entariyi, um ursam az do n u k yzleri daha nce bir
y erlerde grm t. H em d e birok kez... B urada bulacan
sand kuku verici karanlktan, sessizlikten, gizlilikten, sulu
sulu glm sem elerden eser yoklu. Tam tersine, h er ey baya
yd, sradand, skcyd... Yalnzca bir ey, kornilerde, basit
tablolarda, giysilerde, kurdelelerde grd o rktc, m ah
sus seilmi izlenimi veren zevksizlik hafife m erakn gck
lyordu. Evet, bu zevksizlikte gze arpan, zel bir ey vard.
Vasilyev, Btn bunlar ne budalaca, ne aalk eyler!
diye dnd. Burada grdm btn bu sam alklarda akl
banda bir insan batan karacak, canl bir insan bir rubleye
satn almaya srkleyecek, bile bile gnah iletecek ne var?
atafat, gzellik, incelik, tutku, zevk adna ilenen gnaha ak
lm erer, ama hani burada byle eyler? insanlar burada ne di
ye gnaha girerler? Neyse, en iyisi dnm em eli bunlar...
Sarn kz ona dnerek;
Hey, sakall, dedi. arap sm arlasan a!
Vasilyev app kald, nezaketle selam verdikten sonra;
Hay, hay! dedi. Yalnz, balayn beni, hanm efendi,
ben... ben sizinle iemeyeceim, nk iki imiyorum.
Be dakika sonra dostlar baka bir evin yolunu tutm u
lard. Tbbiyeli fkeyle;
Niye ona porto smarladn sanki? dedi. Belli, miras ye
dinin birisin. Alt rubleyi sokaa attn. Senin yaptn dpedz
savurganlk!
Vasilyev kendini hakl karmaya alyordu:
Kadn m adem ki istedi, onu niin bu zevkten yoksun k
laym?
Sen o zevki ona deil, mamaya tattrdn. K adnlara s
marlamamz asl m am a istiyor, nk bundan kazan salayan
odur.
Ressam;
ile deimen, ama yklm...
arksn sylemeye balad.
Sonraki eve gelen arkada sofada biraz dikildiler, am a
salona girm ediler. Birinci evde olduu gibi uzun ceketli, gzle
rinden uyku akan, uak yzl bir adam kanepede o tururken
toparlanarak kalkt. Vasilyev uan yzne, ypranm ceke
tine baknca dncelere dald: Bu sradan, basit Rus, yazgs
onu buraya uak olarak drnceye dek, kim bilir, neler g r
m, neler geirmitir? Buraya gelm eden nce nerelerdeydi,
neler yapyordu? Onu gelecekte neler bekliyor? Evli midir?
A nnesi var mdr, onun burada uaklk yaptn biliyor m u?
Vasilyev her eve girite ister istemez n ce sofada bekleyen
uaa dikkat ediyordu. G en e byle evlerden birinde, d r
dncsnde miydi neydi, ksa boylu, kupkuru, yeleinin cebin
den zincir sarkan bir uakla karlat. K ede gazetesini o k u
yor, girenlere aldr bile etm iyordu. Vasilyev onun yzne ba
knca, nedense, byle bir yz olan bir adamn insan ld
rebileceini, hrszlk yapp yalan yere yem in edebileceini
dnd. Y z gerekten ilgi ekiciydi: G eni bir aln, mavi
gzleri, yass, kk bir burnu, smsk kapanm ince dudaklar
vard. Kovalad tavan yakalam ak zere olan gen bir taz-
nnki gibi kstah, bn bir anlatm okunuyordu yznden. Va-
silyev Bu uan salarna yle bir dokunm ak nasl olur;
acaba sert mi, yum uak m? diye dnd. H erhalde bir k
pein tyleri gibi sert olmalyd.

III

ki bardak arap ien ressam n birdenbire ba dum an


land. Hi de doal olm ayan bir canllkla elerini sallayarak;
Gelin, baka bir eve gtrceim sizi! Hem de en iyi
sine! dedi.
Dostlarn kendince en iyi sand eve gtrdkten sonra
bu sefer de kadril dans yapacaz, diye tutturdu. Tbbiyeli nce
algclara deyecekleri bir rubleden dolay hom urdand, an
cak sonunda arkadayla birlikle iki kadn dansa kaldrdlar.
Evlerin en iyisinin durum u da en klsnnkinin ayn
syd.. Ayn tablolar, aynalar, ayn sa biimleri, ayn giysiler...
Vasilyev artk iyice anlyordu ki, eyalarda, giysilerde grlen
ey zevksizlik deil, tam tersine m ahallenin kendi zevki, kendi
biemiydi. Bylesi, baka bir yerd e grlem ezdi. irkinlikler
rasgele olmayp zam anla gelierek kendi iinde bir btnlk
oluturm utu. Sekiz evi gezdikten so n ra onu artk n e kadn
giysilerinin rengi, ne y e rd e srnen uzun etekler, n e parlak
kurdeleler, ne denizci zentisi giyimler, ne yanaklara bol bol
srlen m or boyalar artyordu. A nlam t ki, burada her
eyin byle olmas gerekirdi. K adnlardan birinin insan gibi
giyinmesi ya da duvara doru-drst bir kabartm ann aslmas
sokan genel havasn bozm aya yeterdi.
Bu kadnlar kendilerini satm ay bile becerem iyorlar,
diye dnd. lenen gnahn ancak gzel olduu, gizli kal
d, erdem kisvesine brnd zam an insan ekeceini an
lam yorlar m? Sade siyah bir giysi, solgun bir yz, hznl g
lm sem eler, kapallk yaldzl samalklardan daha ok do
kunur insana. Budalalar! H adi kendileri anlamyorlar, gelip gi
denler de mi retm iyor onlara?
K enarlar beyaz krkl bir Polonya urbas giymi bulunan
bir bayan yaklap yanna oturdu.
E sm er yakklm, niye dans etm iyorsunuz? Niin can
nz skkn?
H er ey can skc da ondan.
Bana arap sm arlarsanz skntnz geer.
Vasilyev karlk verm edi, susmakla yetindi. Sonra anszn;
Saat kata yatarsnz? diye sordu.
Sabah 6da.
Peki, kata kalkarsnz?
Kimi zaman 2de, kimi zaman da 3te.
Kalknca ne yaparsnz?
Kahve ieriz, 7de de yem ek yeriz.
Neler yersiniz yem ekte?
G enel olarak... lahana ya da baka bir orba, biftek, ta t
llardan biri. Bizim mama kzlarna iyi bakar. Niin soruyorsu
nuz bunlar?
Hi... Konum a olsun diye.
Aslnda Vasilyev kzla daha ok ey konum ak istiyordu.
N erede dom utu, anas-babas sa myd, burada altn
biliyorlar myd, bu ev e nasl dmt, yaamndan honut,
m utlu muydu, yoksa zlyor, kt eyler mi dnyordu, bir
gn iinde bulunduu durum dan kurtulacan umuyor
muydu?.. Ama sze nasl balamas, fazla m erakl gzkm e
mek iin sorusuna nasl bir biim verm esi gerektiini bir trl
keslirem cdi. U zun uzun dndkten sonra;
Ka yandasnz? diye sordu.
G en kz ressam n elleriyle ayaklaryla yapt aklaban
lklara bakp bakp glerek;
Seksen, diye alay etti.
A rdndan baka bir eye kahkahayla gld, herkesin
iitecei kadar yksek sesle utandrc uzun bir sz syledi.
Vasilyev afallad, nasl bir yz taknacan bilemedii iin
akn akn glmsedi. A ncak glmseyen yalnz o olmutu.
N e arkadalar, n e algclar, ne de br kzlar bu irkin sz
syleyene dnp bakm adlar bile. Sanki iitmemilerdi. Kz;
Bana niin arap smarlamyorsunuz? diye tutturdu.
Vasilyev o n u n giysisinin krkl frfrlarndan, sesinden
tiksinti duyarak hem en yanndan uzaklat. Sanki hava birden
bouculam, ona scak gelm eye balamt; ekile vuruyor-
larm gibi yrei gm gm atyordu.
Ressam kolundan ekerek;
B uradan gidelim! dedi.
D ur, hele u dans bitirelim de.
Ressam ile tbbiyeli kadril dansn bitirene d e k Vasilyev
kadnlar gz grm esin diye algclara bakmaya baladf. Pi
yanoya yz m areal B azene benzeyen sevimli bir ihtiyar o-
turm utu. K em an ise kzlms sakall, en son modaya uygun
giyinmi gen bir adam alyordu. G encin yz iki d
knlerinin yz gibi budalaca deildi; tam tersine diri, taze,
zeki bir yzd. z e n e bezene, zevkle giyinmiti.
Kem an da duyarak alyordu. te kafaya taklan birka
soru daha: Bu gen ile sevimli, kibar ihtiyar buraya nasl
dm lerdi? Niin burada alg alm aktan utanm yorlard?
Kadnlara bakarken ne dnyorlard?
Piyanoyu, kem an stleri-balar yrtk, al yzlerinden
okunan, ask suratl, sarho ya da bn grnl insanlar
alsayd bu eit insanlarn burada bulunm alarna akl ererdi.

1 Fransua Ail Bazen (1813-1888), 1870-1871 Fransz-Prusya savana kat


lan Fransz mareali.
Oysa iki algcnn durum unu Vasilyevin havsalas almyordu.
Eskiden okumu olduu o dkn kadn yksn anmsyor,
sulu sulu glmseyen o kadn hayalinin imdi burada kar
lat grnt ile hibir ilgisi olmadn anlyordu. Ona yle
geliyordu ki, karsnda grd kadnlar yalnz dm ka
dnlar deildi; ona tmyle yabanc, anlalm az grnen ayr
bir dnyann insanlaryd. Bu dnyay daha nce sahnede grse
ya da kitaplarda okusa asla inanmazd!..
Urbasnn kenarlar krkl kadn yeniden kahkahayla gl
d, yksek sesle irkin bir tm ce syledi. Vasilyevin yreini
bir tiksinti kaplad, yz kpkrmz kesildi, kendini dar att.
R essam arkasndan;
Dur, biz d e geliyoruz! diye bard.

IV

de sokaa knca tbbiyeli;


Biraz nce dans ettiim kadnla aram zda bir konum a
geti, dedi. Bana ilk akn anlatt. G nln feth ed en adam be
ocuu olan Smolenskli bir saymanm. Kendisi o zam an 17
yandaym, sabun, mum satarak geinen ailesiyle birlikte ya
yormu.
Kz nasl eld e etmi? diye sordu Vasilyev.
Elli rublelik amar alarak... Akl e re n beri gelsin!
Vasilyev tbbiyeli iin, Bak ite, kadnn azndan yaam
yksn alm. Ben bunu becerem em . diye dnd.
Birdenbire;
Baylar, ben eve gidiyorum! dedi. nk size ayak uydu-
ram adm , nasl davranacam bilmiyorum. Ayrca canm sk
lyor, tiksiniyorum da. B urada elenceli olan nedir sanki? Bari
karmzdakiler insan olsalar! Hepsi de hayvan, insan bozun
tusu! N e yaparsanz yapn, ben gidiyorum.
R essam Vasilyeve sarld, alamakl bir sesle;
Canm Gria, Grigori, kardeim! dedi. G el, bir eve daha
girelim! O n dan so n ra hepsinin can cehennem e! Yalvarrm,
Griacm!
Bylece Vasilyevi kandrdlar, m erdivenlerden yukar
kardlar. H allara, cicili bicili trabzana, kapy aan niform al
kapc ile sahanl ssleyen panoya hep o sokan havas sin
miti. A ncak grntler daha m kem m el, daha etkileyiciydi..
Vasilyev paltosunu karrken;
Ben eve gitsem daha iyi olur, dedi.
Ressam sarlp onu boynundan pt.
Ah, benim canm kardeim! Hadi, nazlanm a. Birlikle
geldik, birlikte gideceiz. Bana bakar msn, bu yaptn sana
hi yakmyor!
sterseniz sizi sokakta bekleyeyim. B uradan ne kadar
tiksindiimi bilemezsiniz.
Sen de sktn, b e Gria! Tiksinirsen tiksin! A m a gittiin
yerleri incele! A nlyor musun? ncele!
Tbbiyeli d e ciddi bir yzle;
Olaylara nesnel bakmal, dedi.
Vasilyev salona girdi, oturdu. O rada onlardan baka bir
ok konuk daha vard. ki piyade subay, altn gzlkl, dazlak
kafal, kranta bir bay, byksz iki renci gen, aktr gr
nl, zilzurna sarho bir adam... Kzlar b t n bu baylarla ya
kndan ilgileniyorlar, Vasilyeve aldr bile etm iyorlard. Tam
o srada Aida gibi giyinmi bir kz ona yan yan bakt, glmsedi,
esneyerek;
E sm er yakklm gelmi, dedi.
Vasilyevin yrei arpyor, yz alev alev yanyordu. Bu
insanlar arasnda bulunm ak onun iin zc, utan vericiydi.
Tiksiniyordu byle eylerden. te yandan akl banda, insan-
sever biri olarak (kendini hep yle sayard) bu kadnlardan
n efret etm esi, onlara kar tiksintiden baka bir ey duymamas
ona azap veriyordu. Evet, ne kadnlara acd vard, ne al
gclara, n e de uaklara...
Onlar anlam aya almyorum da ondan, diye geirdi
iinden, insandan ok hayvana benzetiyorum , oysa hepsi bi
rer insan, insan ruhu tayorlar. n ce onlar anlamal, sonra
yarglamalym...
Ressam ;
Gria, gitm e sakn! Bizi bekle! diye bardktan sonra
ortalktan kayboldu.
Az sonra tbbiyeli de yoklara kart.
O o turduu yerde, Evet, anlam aya almal, baka trl
olmaz, diye dnyordu.
B unun zerine her kadnn yzn dikkatle incelemeye,
grm ek istedii sulu glmsemeyi bu yzlerde aramaya ko
yuldu. A ncak ya yzleri okumay bilmiyor ya da inceledii ka
dnlar kendini sulu saymyordu. Bu yzlerde her gnk can
skntsndan, rahatln budalaca izlerinden baka bir eye
raslayamad. Bn bn bakan gzler, aptalca glmsemeler,
anlamsz crlak sesler, baya davranlar, hepsi o kadar... H er
birinin gem iinde bir saymanla elli rublelik amarla balayan
bir ak serveni yatyordu, anlalan. imdi d e kahve im ekten,
eit yem ek yem ekten, araptan, kadril dansndan, leyin
2ye dein uyum aktan baka bir ey dnm yorlard.
Vasilyev yzlerde sulu sulu glmseme grem eyince ze
ki bir yz yok mu, diye aram aya balad. G zleri biraz uykulu,
yorgun bir yz zerinde duraklad. Ya gekince, giysisi pul
larla ssl, esm er bir kadnd bu. K oltukta oturuyor, dem eye
bakyor, d erin d erin dnyordu. Salonun bir ucundan br
ucuna yryen Vasilyev rasgele o tu ru r gibi gidip onun yanna
o turdu. H avadan-sudan balam al, sonra ciddi konulara
gemeli, diye dnd.
K adnn bartsnn srma pskllerine dokunarak;
N e gzel giysileriniz var! dedi.
Kadn isteksiz isteksiz;
Eh, ne varsa onu giyiyoruz, diye karlk verdi.
Nerelisiniz!
Ben mi? U zaktan... ernigov ilindenim.
G zel bir il. yi bir yerdir ernigov.
Bizim bulunmadmz her yer iyidir.
Ne yazk ki, doa betimlemeyi (tasvir etm eyi) pek be
cerem em . ernigovun doasn betim leyebilsem kzn en du
yarl yerine dokunurdum . M adem ki orada domu, m utlaka
doduu yeri sever, diye dnd.
C annz sklyor mu burada?
Sklmaz olur mu?
yleyse niye gitmiyorsunuz?
Buray brakp da nereye gideyim! Dileneyim mi yoksa?
Byle bir yerde alm aktansa dilenm ek daha iyidir.
N ereden biliyorsunuz? D ilendiniz mi hi?
renim grdm srada param yetim eyince dilendi
im olm utur. Aslnda dilenm edim de, szn gelii yle. N e ka
dar kt olursa olsun dilenci g en e d e zgrdr, sizinki ise kle
lik...
E sm er kadn gerindi, bir tepsi z e rin d e soda ile birka bar
dak g tren ua uyku akan gzlerlerle szerek;
Bana arap smarlasanz a! dedikten sonra bir daha ge
rindi.
Vasilyev arap smarlaym! dedi kendi kendine. Ya
imdi buraya aabeyin ya da annen geliverse n e derdin? O nlar
n e derlerdi? arap smarlamay o zam an grrdn!
Anszn hkrk sesleri iitildi. Biraz n ce uan soda g
trd bitiik odadaf yz kpkrmz, gzleri fke dolu sa
rn bir adam kt. A rkasndan uzun boylu, iman ev sahibi
m am a yryor; lk la baryordu:
Siz ne hakla kzlan tokatlyorsunuz? Buraya gelen ko
nuklarn hepsi sizden iyi, dayak atan bir tan e bile kmad. D
zenbaz herif!
Bir kzlca kyam ettir koptu. Vasilyev yle korktu ki, beti
benzi att. Kom u o d ad an aalanan bir kadnn hkrklar
ykseliyordu. Vasilyev bu evlerde d e gerek insanlarn yaa
dn bylece renm i oldu. B urada da h e r y e rd e olduu gibi
hakaret g ren , ac eken, alayan, yardm isteyen insanlar var
d. O ana dein yreinde yer eden iddetli fke, tiksinm e duy
gusu yerine acma, h ak aret e d e n e kar kin duygular kabard.
H krklarn geldii odaya kotu. M asann m erm eri zerin
deki dizi dizi ieler arasndan gz yalarna boulm u, ac e
ken bir yz grd. Bu yze doru elini uzatt, masaya yaklat,
ayn anda da irkilerek geriye srad: Alayan kadn fitil gibi
sarhotu.
Vasilyev geriye d n te sarn adam n evresini saran
grltl kalabalk arasndan kendine yol aarken ocuk gibi
korktu, k en d in e olan tm gvenini yitirdi. O na yle geldi ki,
bu yabanc evrede onu kovalam ak, dvm ek, pis szlerle onu
aalamak istiyorlard. A sklktan paltosunu kapt gibi k e n
disini ap ar to p ar sokaa att.

Evin yannda ite yaslanarak duruyor, arkadalarnn d


ar kmasn bekliyordu. Piyano ile kem ann en akrak, c
retli, hrn, hznl sesleri havada birbirine karyor; u cur
cuna gecenin karanlnda biraz nce dam lar zerindeki g
rnm ez orkestrann akordunu andryordu. O srada yukarya
doru karanla bir gz atlsa gecenin siyah zemini zerinde
beyaz beyaz beneklerin uutuu grlrd. Lapa lapa yaan
kard bu. K ar tanecikleri k altna girince tyler gibi, tem bel
tem bel dnyor; yere yaklanca daha bir yavalayarak iniyor
du. Vasilyevin sakalna, kalarna yapan, kirpiklerine taklan
karlar onun d rt bir yannda dnp duruyorlard. A rabaclar,
atlar, yolcular bembeyaz kesilmiti. Vasilyev, Bu sokaa nasl
kar yaar? L anet olsun bu evlere! diye dnd.
M e rd iv e n le rd e n aa koa koa indii iin dizleri tir tir
titriyordu. Sanki daa trm anm gibi s o lu k soluayd, yreinin
g m b rt leri duyuluyordu. B ir yandan u pis so k a k ta n kap
evine snm ak, bir y andan da ark ad alarn b e k le y ip fkesini
o n lard a n karm ak istiyordu. H a tta ikinci istei d a h a gly-
d.
E v le rd e o lu p b ite n le rd e n p e k b ir ey anlam deildi. R u h
sal y n d en k m k a d n la r o n u n iin g e n e b ir giz yum ayd.
A ncak u d a bir g erek ki, d u ru m sandndan d a ktyd. B u
yolla kendini zehirleyen kadn dm saylyorsa, m zik d e
nen karm aaya kendini k a p trara k hoplayp zplayan, azn-
dan am ur gibi irkin s zler akan yaratklara n e dem eliydi!
D m enin d e tesin d e b ir eydi bu.
H ep. .n gnah iledikleri bal gibi o rta d a . G e lg e ld im n e
sululuk duyduklar var, n e d e k u rtu lu um u tlar kalm . M al
gibi alnp satldklar, boazlarna d e k pislie gm ld k lere
halde koyun gibi kaytszlar, h e r ey onlara vz geliyor. A m an
Tanrm ! A m an T anrm ! diyordu kendi k endine.
K ardan bem beyaz olm u bir ren ci kalabal o srada k o
nuarak, neeli k a h k ah alar a ta ra k n n d e n geiyordu. le
rinden biri, ince uzun boylu bir g e n duraklayp uzun uzun V a-
silyevin yzne bakt, sarho sarho;
le bizlerden biri daha! dedi. Nasl, fazla m kardn,
ark ad a? V ay gidi vay, be! A ldrm a sen , e le n m e n e bak, olur
byle eyler!
S onra Vasilyevi om uzlarndan tu ttu , ken d in e ek ip slak,
souk byklarn o n u n yanaklarna s rd . T am o srada ayak
lar kayd, sendeledi. ki elini birden sallayarak yle bard:
Sakn dm e arkada! yi tutun!
A rdndan bir kahkaha att, arkadalarna yetim ek iin
kom aya balad.
G r lt p atrt arasnda yukardan bir ses duyuldu. R essam
durm adan baryordu:
K adnlan dvm eye hakknz yok! T a n r hepinizin ceza
sn versin! Byle eylere izin vereceim i mi sanyorsunuz! Sizi
aalk herifler sizi!
Evin kapsnda br arkada gzkt az sonra. Tbbiyeli
sokaa kar kmaz evresine baknd, itin yannda Vasilyevi
grnce heyecanl heyecanl;
Sen burada miydin? diye sordu. Y ahu, u Y egorlad a bir
yere gidilmiyor. N e biim adam , anlamyorum! Biliyor musun,
g e n e bir rezalet kard.
Sonra kapya doru bard:
iitiyor musun, Y egor?
st kattan ressam n barm alar geliyordu:
Kimsenin kadnlan dvm esine izin vermem!
D erken, ar, hantal bir eyin yukardan aa yuvarland
iitildi. Bu, kap dar edilen nc arkadalaryd. Ressam
kendini sokakta bulunca ayaa kalkt, apkasn silkeledi, yum
ruunu yukarya doru sallayarak fkeyle bard:
Rezil herifler, alaklar, yamyamlar! D ayak alm anza
izin vermem! Sarho, zayf bir kadn dvm ek erkek olana
yakr m? Sizi drzler!
Tbbiyeli yalvarr gibi;
Y egor, beni dinler misin! dedi. Bir k e re daha seninle
byle yerlere gelirsem namussuzum! Bu son olsun!
Ressam biraz kendine gelince hep birlikle evlerinin yolu
nu tuttular.
Tbbiyeli;
Bu hziinlii aylara beni,
Bilinmez bir g srklyor...
diye balad. A rkasndan ressam ona katld:
ite deirmen, ama yklm...
N e kar yayor ya, anasn sattmn! Grika, syler mi
sin, niin katn yanm dan? Senin korkak bir kadndan farkn
yok, anladn m?
Vasilyev arkadalarnn biraz arkasndan yryor, onlarn
srtlarna bakarak yle dnyordu:
G erek u ikisinden biri olmal: Ya fuhu d e n e n olay bize
kt grnyor, bunu gzm zde bytyoruz ya da gerek
ten ktdr ve benim u sevgili arkadalarm n Niva der
gisinde resimleri izilen Suriye, M sr kle tccarlarndan bir
farklar olmayp onlar gibi zorba, ahlak dm andrlar. Bakm a
yn, imdi ark sylyorlar, glyorlar, adam gibi konuuyor
lar, ama az nce bilgisizliklerinden, alklarndan, aptallkla
rndan yararlanp zavall kadnlar sm ren o n lar deil miydi?
Evet, onlard; gzlerim le grdm . Hani bunlarn insanl,
doktorluu, ressaml n ered e kald? Byle eylerle bir ilgileri
var m? O nlar bilgileri, sanallar, yksek duygularyla bana bir
yky anmsatyorlar. ki haydut bir gn orm anda bir dilenciyi
ldrp giysilerine el koymular. O srada dilencinin an ta
sndan bir to p ak dom uz ya km. Biri dem i ki: Hadi arka
da, unu blp yiyelim! br dehetle irkilmi: Nasl
olur? Bugn kutsal aram ba deil mi? Bylece oru tu t
tuklarn anmsayp ya yememiler, szm ona perhizleri bo
zulmam. Bizimkiler de adam kesen iki haydut gibi kadnlarn
bedenlerini saln aldktan sonra kendilerini hl doktor, res
sam sanyorlar.
Bu dncelerle arkadalarna dnd. Serte;
Bana bakn! dedi. Siz niin bu evlere geliyorsunuz? B u
nun ne korkun bir ey olduunu dnm ediniz mi hi? Tp
biliminiz bu t r kadnlarn gen yata verem den ya da baka bir
hastalktan ldn yazmyor mu? Sanalnz onlarn ruha
daha nce ktn sylemiyor mu? Diyelim, bir kadn
yaad srece ortalam a be yz erkekle dp kalksn. Bu d e
mektir ki, be yz adam bir kadnn kanna giriyor. Bu be yz
ler arasnda siz de varsnz. H er biriniz m rnzde iki yz elli
kere byle evlere gitmi olsanz ikiniz bir kadn ldryor
sunuz dem ektir. B unu da m anlam yorsunuz? K orkun bir ey
deil mi? ki kii, kii, be kii bir araya gelip zavall bir
kadnn canna kyyorsunuz! Bundan daha korkun ne olabi
lir? A m an Tanrm!
Ressam yzn buruturdu.
Sonunda byle olacan biliyordum , dedi. Bu bobo
az ne diye yanmza aldk sanki! Kafasnda byk dnceler
var sanyor, enayi. Bak arkada, senin kafanda dnce deil,
eytan bilir, neler var! K endi kafana g re bana hnla, tiksine
rek bakyorsun. Byle bakacana, gezdiklerim ize benzeyen
yirmi ev daha kursaydn en iyisini yapm olm az miydin? A nla
m yor musun, senin bu baknda tm sokaktakinden daha faz
la ktlk var! Hadi, Volodya, biz gidelim, bu aptaln can
cehennem e! B udalann teki, ne olacak!
Tbbiyeli;
Biz insanlarn birbirimizi ldrdm z dorudur,
dedi. A ncak felsefeyle bu ahlakszl nleyem ezsin. Hoa
kal!
Trubnaya alannda ahbaplar vedalap ayrldlar. T ek
bana kalan Vasilyev bulvarda hzl hzl yrm eye balad.
K aranlktan rkyordu, tm yeryzn kaplam ak istercesine
lapa lapa yaan kardan korkuyordu. H a tta kar burgalar ara
sndan belli belirsiz gzken soluk fener klarndan korku
yordu. Tm benliini anlatlmas g bir korku kaplamt.
A rada bir yayalara raslyordu, ama onlardan da ekinerek h e
men uzaklayordu. yle bir duygu iindeydi ki, kadnlar, hep
kadnlar onu d rt bir yandan sarmlard, gzlerini ona dikerek
bakyorlard.
Balyor, nbetim balyor... diye sylendi kendi k en
dine.

VI

Evde yataa uzanm yatarken zangr zangr titriyor;


Sa, hepsi d e capcanl, sa! diye mrldanyordu.
Hayal gc trl trl biim lerde alyor; kendisini
den kadnlarn kimi zam an aabeyi, kimi zam an babas ola
rak gryor; kimi zam an da kendisi yanaklar boyal o kadn
lardan biriymi gibi gzlerinin nne geliyordu. B u hayallerin
hepsi d e birbirinden daha irkiltici eylerdi.
Sanki kadnlarn yrekler acs durum u o n u n kendi soru
nuydu, n e pahasna olursa olsun bunu bir an n ce zmeliydi.
Tm gcn toplayarak iindeki um utsuzluktan kurtulm aya
alt. Y ataa oturdu, ban ellerinin arasna ald, zm
yollar aram aya balad. Bugn grd o kadnlar nasl
kurtaracakt? H ukuk okum u bir insan olarak bu gibi sorun
larn zm yollarn biliyordu. N e kadar atp tutsa da kendisi
bu dzenin bir parasyd, ona sk skya balyd. yleyse bir
k yolu bulacakt. zerine dt konunun tarihesini, bu
konu hakknda yazlanlar hatrna getirm eye alt. Sabahn
4 olduu halde odasnda bir aa, bir yukar dolayor; d
m kadnlarn kurtarlm as zerinde yaplan denem eleri bir
bir anmsamaya balad. Falsfeyn, Neayev, Y ekin gibi pan
siyonlarda otu ra n sekin arkadalar, yakn dostlar vard. B un
larn ou nam uslu, zverili insanlard; kadnlarn kurtarlm as
konusunda em ek vermilerdi.
Anmsadma g re says fazla olmayan bu denem eler
blm e ayrlyor, dedi. Birincisinde bataa saplanm kadn
oradan kurtarldktan sonra kendisine bir oda tutuluyor, diki
m akinesi satn alnyor, terzilik yapmas salanyordu. A ncak
bu olana ona salayan gen, niversiteyi bitirdikten sonra
kadn isteyerekya da istem eyerek m etres tutuyor, onu bir sre
kullanarak bir eya gibi bakasna devrediyordu. Sonuta kadn
g en e dkn olarak kalyordu, ikinci d en em ed e bataklktan
kurtarlan kadna g e n e ayn bir oda ile kanlmaz diki maki
nesi veriliyor; ardndan okum a-yazm a retm eler, t ver
meler, kitap okum alar geliyordu. K adn bu i kendine yeni, ilgi
ekici geldii srece nam uslu yayor, diki dikiyor, am a eski
yaamn zleyince akl hocasndan gizli, ieri erk e k alma
yoluna gidiyor ya da lenin 3 n e d e k uyumak, kahve imek,
bol bol yem ek yem ek iin geldii o yere kayordu. nc d e
nem ede bu ie en ok canla bala sarlanlar, en zverili dav
rananlar daha gz pek, daha kararl adm atarak onlarla ev
leniyordu. O mark, arsz ya da ku beyinli, zavall kadn
evinin hanm, sonra anne olunca yaam tarz, dnya gr
tm yle deiiklie uruyordu. A rtk o hanmda, annede eski
dm kadn bulmak olanakszd. Evet, evlenm e en iyi, belki
tek kurtulu yoludur...
Vasilyev haykrarak kendini yataa att.
Ama bu nasl olur? Szn gelii ben byle bir kadnla
evlenem em . nsan erm i olmal ki, bu ii yapabilsin! B unu ya
pacak kii kin, tiksinm e nedir, bilmemeli. Diyelim ki, tbbiyeli,
ressam arkadam, b en duygularmz yenerek byleleriyle ev
lendik, btn teki kadnlar da kocaya vardlar. Peki, sonuta
sorun zlecek mi? Hayr! O nlar burada, M oskovada ev
lenirken, Sm olenskleki sayman efendi yeni yeni kadnlar
batan karacaktr. S aratovdan, N ijninovgoroddan, V aro
vadan dkn kadnlar M oskovaya erek gidenlerin yerini
dolduracaktr. Ya L ondradaki iki yz bin kadn n e yapmal?
H am burgdakileri nereye yerletirm eli?
Gaz t k en en lamba is salmaya balamt, ancak Vasilyev
bunun farknda deildi. D nm esine ara verm eden yeniden
oday arnlamaya koyuldu. imdi sorunu baka bir bak a
sndan ortaya koyuyordu: D kn kadnlara gereksinm e d u
yulmamas iin n e yapmalyd? B unun iin onlarn bedenlerini
satn alp kanlarna giren erkeklerin kle tccar gibi ahlak
szlk yaptklarn anlam alar, bundan rkm eleri gerekiyordu.
Bu durum da onlar da kurtarlmalyd.
Vasilyev Bilimle, sanatla bir ey elde edilem eyeceine
g re te k kar yol bir havari gibi vaaz etm ektir, dedi kendi
kendine.
E rtesi akam S. sokann banda durmay, oraya gelen
lere;
N ereye, niin gidiyorsunuz? Hi T a n n dan korkunuz
yok m u? demeyi hayal etm eye balad.
V urdum duym az arabaclara dnp yle syleyecekti:
Burada niin arabayla bekliyorsunuz? N ed en iinizden
bir fke kabarm yor? Y aplanlara kzmyor musunuz? T anr-
nn varlna inanyor, bu iin gnah olduunu, bu yzden
ceh en n em e gidileceini biliyorsunuz da niin susuyorsunuz?
K adnlar sizin yaknnz deil, ancak onlarn da sizler gibi
babalar, kardeleri var...
Vasilyevin bir arkada onun iin yetenekli bir gen, d e
miti. Yazarla, tiyatroya, ressamla yatkn yetenekler vardr;
Vasilyevin yetenei ise bambaka bir eye dnkl, onun
yetenei insanlkla ilgiliydi. Y reinde bakalarnn ektii
acya kar ince, olaanst bir duyarlk vard. yi bir oyuncu
oyunuyla nasl baka bir insann hareketlerini, sesini yanstrsa
o da ruhunda bakalarnn acsn yanstyor, gz ya grnce
alyor, hastann yannda kendisi hasta olup inliyordu. E er bir
zorbala tank olursa o zorbalk kendisine yaplmasna e t
kileniyor, bir ocuk gibi korkuya kaplyor, zorbala urayann
yardm na kouyordu. te bakasnn acs onu bylesine ile
den karp heyecanlandryor, hatta kendinden geiriyordu.
A rkada hakl m, bilmiyorum, ama Vasilyev soruna bir
zm yolu bulduuna inand anda byk bir cokuya ka
pld. Alyor, glyor, ertesi gn sokan banda syleyecei
szleri im diden yksek sesle tekrarlyordu. O nun szlerini
dinleyip ona katlacak insanlara derin bir sevgi besliyor, sz
lerini kada dkm ek iin masaya oturuyor, kendi kendine and
iiyordu.
Ancak bu esinlenm enin verdii coku fazla srmedi, ok
gem eden yorgunluk duymaya balad. D alarn arl top
ra nasl ezerse L ondradaki, H am burgdaki, V arovadaki
yoldan km kadnlarn arl da onu eziyordu. O nlarn ok
luu karsnda rkntye kapld, n e yapacan ard. K en
disinde konum a yetisi bulunmadn, uyuuk, korkak bir a
dam olduunu dnd. U m ursam az insanlarn hukuk nc
snf rencisi ekingen, gsterisiz bir genci nem sem eyip
onu dinlem ek istem eyecekleri saplantsna girdi. Havarilik yal
nz vaaz verm ekle kalm azd, bunu eylem le de gsterm ek ge
rekirdi.
O rtalk aydnlanp so k ak tan ara b a grltleri gelm eye
balad zam an Vasilyev kanepeye uzanm, gzlerini bir nok
taya dikmi, kprdam adan yatyordu. A rtk aklnda n e ka
dnlar, n e erkekler, n e d e havarilik vard. B tn dikkati ken
disini yiyip bitiren o i szsna ynelmiti. Bu yle nedensiz,
kt, tanm lanm as zo r bir szyd ki, hem zntye, hem byk
bir korkuya, hem d e ylgnla benziyordu. Sznn n e re d e n
geldiini gsterebilirdi: G snde, tam kalbinin altndayd.
A ncak onu baka bir aryla karlatrm a olana yoktu.
nceleri ok di ars, kas arlan ekmi, zatlcenp geir
miti, ama b t n bu arlar imdiki i szsnn yannda hi
kalrd. B u sz d pedz yaamay z e h ir ediyordu. o ktan ha
zrlayp bitirdii niversite tezi, sevdii insanlar, dm k a
dnlar kurtarm a tasarlar cinsinden dne dein gnl verdii
eyler ile kaytsz kald baka eyler aklna geldike tpk
arabalarn grlts, kald pansiyondaki uaklarn k o tu r
mas, gn gibi ileden karyordu onu. Birisi zverili bir
davranta bulunsa ya da gzlerinin n n d e birine satasa i-
kisine d e tepkisi ayn o lurdu. Kafasnn iinde tem bel tem bel
dolaan dncelerden yalnz ikisi o n u sinirlendirm iyordu:
Birisi, istedii anda kendini ldrebilecei, tekisi ise i sz
snn gnden fazla srm eyeceiydi. kincisini kendi d e n e
yim inden biliyordu.
B ir s re yattktan so n ra kalkt, heyecandan ellerini ovu
tu rarak od ad a gidip gelm eye balad. A ncak h e r zam anki gibi
k ed en keye deil, d rt duvar boyunca dolayordu. A yna
nn n n d e n geerk en k e n d in e b ir gz a tt. S ararp solm utu,
yz szlerek avurtlar km , gzleri irilemiti. Bir yaban
cnn gzlerine ben zey en k aranlk bakl, d u rg u n gzleri
derinden gelen, dayanlmaz i szsn yanstyordu.
leye doru ressam arkada kapsn ald.
Grigori, evde misin?
Karlk alam aynca bir dakika kadar bekledi. Sonra U k
raynaca;
Yok, m endebur! niversiteye gitmi olmal, diye syle
ne sylene gitti.
Bunun zerin e Vasilycv g en e kanepeye uzand, ban
yastn altna gm erek alamaya balad. G z yalar n e denli
bol akarsa i szs o denli ok artyordu. Hava kararnca kendi
ni bekleyen o korkun geceyi dnd, m thi bir um utsuzlua
kapld. O um utsuzlukla apar topar giyinip odadan frlad. K a
psn ardna dein ak brakm t, sokaa km ak iin hibir
amac yoktu. te byle nereye gittiini bilm eden hzl hzl
Sadovaya soka boyunca yrd.
D nk gibi lapa lapa kar yayordu, ancak hava lkt. E l
lerini yenlerine sokan Vasilyev titreyerek, sokan karga
asndan, atl tram vaylarn ngraklarndan, araba grlt
lerinden, gelip geen insanlardan rk erek Suharev kulesine
doru yneldi, oraya vardktan sonra K rasnaya kapsndan
geip Basm an sokana sapt. Bir m eyhaneye urayp byk bir
bardak votka yuvarlad halde ferahlk duym ad. S onra R az-
gulyaya varnca saa sapt, yaam nda hi ayak basmad so
kaklardan geti. Bylece altndan Y avuzann akt, stnden
Krasnaya klasnn aydnlk pencerelerinin bir k dizisi gibi
gzkt eski kprye vard. I szsn yeni bir duyula ya da
baka aclarla bastrm ak amacyla, ne yaptn kendisi d e bil
meksizin, alaya-szlaya, litreye litreye paltosunun, setresinin
dm elerini zd; plak gsn souk kara, kesici rzgra
verdi. A ncak bu da acsn dindirm edi. O zaman kprnn
korkuluu zerin d en eildi; aaya, o k ap k ara, burgalanarak
akan Y avuzaya bakt. K endisini tep e tak la k aa atm ak is
tiyordu. B unu yaam aktan bkt iin, c a n n ak y m ak iin deil,
yalnzca bir yerini in cite re k , bir acnn etkisiyle b r acy
azaltm ak iin yapacakt. A m a kopkoyu sular, karla kapl ssz
kylar pek korkun grnyordu. B irden rpererek yrme
sini srdrd. Krasnaya klasnn yanndan geti, oradan
gerisin geriye ark etti. Dik yam atan fundala indi, yrye
yrye tek ra r kprye kt.
Y ok, yok! Eve gitmeli! diye dnyordu. Evde h e r
halde kendimi daha iyi hissederim.
Bylece evinin yolunu tuttu. O raya varnca slak paltosu
ile apkasn frlatp att, drt duvar boyunca yrm eye balad,
bylece sabaha dek yrd, yrd...

V II

E rtesi sabah ressam ile tbbiyeli ona geldikleri zaman


Vasilyev, gmlei yrtlm, kollar srk iinde, kendini oradan
oraya alyor, acdan inliyordu. Arkadalarn grnce hkra
rak alamaya balad.
Tanr akna, nereye isterseniz gtrn beni, ne ister
seniz yapn! Ama n e olur, abuk kurtarn! Kendimi ldre
ceim!
Afallayan ressam sapsar kesildi. Tbbiyeli d e neredeyse
alayacakt, ama hekim lerin her zam an soukkanl, arbal
olm alar gerektiini dnerek, souk bir sesle;
Fazla bir eyin yok, bunalm geiriyorsun, dedi. Hadi,
d o ktora gidiyoruz.
N ereye gtrrseniz gtrn! Am a elinizi de abuk
tutun!
yle heyecanlanm a! nsan kendini tutm asn bilmeli.
R essam ile tbbiyeli Vasilyevi telal telal giydirdiler, bir
likte sokaa ktlar. Tbbiyeli yolda anlatyordu:
imdi gittiimiz M ihail Sergeyi seninle oktan beri
tanm ak istiyor. ok ho bir adam dr, iini d e iyi yapar. F a
klteyi 1882de bitirdi, ama daha im diden pek ok hastas var.
rencilere arkada gibi davranr.
Vasilyev;
abuk olun, abuk! diye sktryordu.
imanca, sarn bir adam olan d oktor Mihail Sergeyi
arkada nazik, ama arbal, souk bir tavrla karlad.
Y znn yalnz bir yanyla glm seyerek;
Ressam ile M ayer hastalnz bana anlatmlard, dedi.
Sizin iin yararl olabilirsem ne mutlu bana. E, naslsnz, b a
kalm? O turun, ok rica ederim .
Vasilyevi m asann yanndaki byk koltua o tu rttu , si
gara kutusunu n n e srd. D izini svazladktan sonra;
E, artk balayalm m? dedi. nce yanz soraym.
O soruyor, tbbiyeli yant veriyordu. Vasilyevin babasnn
zel bir hastalk geirip geirmediini, fazla iki iip im e
diini, bakalarna kar kat davranlarda ya da garip h a re k e t
lerde bulunup bulunmadn sordu. ki dedesi, annesi, kar
deleri iin de ayn eyleri sordu. A nnesinin gzel bir sesi o l
duunu, arad a bir tiyatroda oynadn renince birden c a n
lanarak;
Sorduum iin beni ho karlayn, dedi. A nneniz tiyat
roya gerekten dkn myd?
A radan yirmi dakika kadar geti. D oktorun srekli dizle
rini ovuturm as, h ep ayn tr sorular sorm as V asilyevin ca
nn skt iin daha fazla dayanamayp;
Sorularnz anlyorum, d oktor bey, dedi. Hastalmn
soydan gelip gelmediini renm ek istiyorsunuz. unu belir
teyim ki, soydan gelm e deildir.
B undan so n ra d o k to r Vasilyevin genliinde bakala
rndan gizledii baz ayplar olup olmadn, kafasn bir yere
arpp arpmadn, baz eylere kar tutkuyla balanp ba
lanmadn, garip harek etlerd e bulunup bulunmadn sordu.
nsan gayretke doktorlarn sorularnn yarsna yant verm ese
bundan dolay salna bir zarar gelmez. Ama M ihail Sergeyi,
tbbiyeli, ressam yle bir yz taknmlard ki, Vasilyev tek so
ruya karlk verm ese sanki her ey yok olup gidecek. D oktor
yantlar alnca nedense bir kada yazyordu. Vasilyevin doa
bilimleri fakltesini bitirdiini, imdi de hukukta okuduunu
renince dncelere dald.
Tbbiyeli;
G een yl gzel bir tez yazd, dedi.
Doktor;
Affedersiniz, ltfen szm kesmeyin. D ncelerim i
bir noktada toplamama engel oluyorsunuz, diyerek gene y
znn yarsyla glmsedi. Doaldr ki zihinsel almalar
hastaln ilerlem esinde rol oynar. Ar dereced e beyinsel e t
kinlik sonunda ister istem ez yorgunluk gelir. Evet, yle...
Vasilyeve dnd.
Peki, votka ier misiniz?
Ayda, ylda bir...
A radan yirmi dakika daha geti. Tbbiyeli alak sesle bu
nalmn yakn nedenleri zerinde kendi dncelerini akla
maya koyuldu. ki gn n c e ressamla, Vasilyevle birlikte S. so
kana gidilerini anlatt.
A rkadalar ile d o k torun o sokan bahtsz kadnlar hak
knda nem verm eden, kaytsz, souk bir sesle konum alar
Vasilyeve p ek garip geldi. K aba davranm am ak iin kendini
tutarak;
D oktor, dedi. Syler misiniz? Fuhu size gre kt bir
ey mi, yoksa deil mi?
D o k to r sanki bu tr sorular sanki oktan bir zm e ba
lam gibi rahata;
Dostum , byle eyleri tartan yok ki! dedi. T artan var
m?
Bunun zerine Vasilyev kabaca sordu:
Siz sinir doktoru m usunuz?
Evet, sinir doktoruyum .
Vasilyev ayaa kalkt, odada bir keden tek in e dolam a
ya balad.
Belki d e sizler haklsnz. G e n e de aklmn almad bir
ey var. iki fakltede okum u olm am dan dolay bana kahra
man gzyle bakyorlar. yl sonra bir keye atlp u n u tu
lacak bir tezyazdm i in d e ve ve gklere karyorlar. A m a
dm kadnlardan u sandalyeler gibi soukkanllkla konu
amadm iin beni deli yerin e koyuyor, tedaviye alyor, ac
maya kalkyorlar.
Vasilyev kendisine, arkadalarna, nceki gn grd
btn insanlara, karsndaki doktora yreinde derin bir
acm a duydu; koltua ylarak alamaya balad.
A rkadalar do k to ra sorarcasna baktlar. D o k to rd a sanki
gz yalarn, um utsuzluu pek iyi anlyormu, bu ite kendini
uzm an sayyormu gibi Vasilyeve yaklat. Bir ey sylem eden
ona dam lalar iirdi, hastas biraz yatnca stndekileri kar
d, derisinin duyarln, diz reflekslerini, daha bilmem nelerini
lp incelem eye koyuldu.
Bu arada Vasilyev biraz rahatlam t. D o k to rd an kt
zam an iine dt durum dan dolay utanyordu. A rtk ara
balarn grlts onu ileden karmyor, yreinin altndaki
arlk gitgide eriyorm u gibi her dakika hafifliyordu. E linde iki
reete vard. la olarak birinde m orfin, brnde brom ral...
in garibine bakn ki, bu ilalar daha nce de kullanmt.
Sokakta biraz durdu, dncelere dald. Dostlaryla
vedalatktan sonra niversitenin yolunu tuttu.
KUNDURACI LE BLS

N o e ld e n nceki gece. K unduracnn kars M ariya scack


frnn stne yatm, horul horul uyum akta. Lam bann gaz
bitm ek zere, ama Fiodor Nilov usta hl harl harl almak
ta. O na kalsa ii oktan brakp sokaa kard, gelgelelim bir
ift izm e smarlayan Kolokolnaya sokandaki m teri bir gn
n c e o n a urayarak bir gzel halam, N oel sabah izmeyi bi
tirip verm esini sylemiti.
F iodor almasna ara vermeksizin;
eytan azab! diye hom urdand. Bakalar oktan yatp
uyusunlar ya da elensinler, sen ise otur, durm adan al, Kain
gibi bilmem kime izm e dik!
Bana vuran uykusuzluktan korktuu iin bir yandan da
m asann altna gizledii ieden azck azck votka iiyor, her
yudum alta ban sallayarak;
L tfen syler misiniz, n e hakla m teriler gnllerince
eleniyorlar da b en izm e dikmek zorunda kalyorum? Yoksul
olduum iin mi? diyordu.
B tn m terilere ate pskryordu, zellikle d e Kolo-
kol sokanda oturana. M ahkem e duvar gibi ask suratl, sa
lar salkm saak, sar benizli, ksk sesli, iri mavi gzlkl bir
adam d bu. Alm an filand herhalde; yle etrefil bir soyad
vard ki, sylerken insann dili dolard. Ayrca n e i yapt da
belli deildi. ki hafta n c e Fiodor ayaklarnn lsn alm ak
amacyla adam n evine uradnda dem eye oturm u, hava
nn iinde bir eyler dvyordu. Fiodor daha selam verm eye
frsat kalm adan havandaki nesne gm diye patlad, krmz par
lak bir k saarak alev alev yandktan sonra havaya kkrt,
yanm ty kokusu yayld, ortal pem be bir dum an kaplad.
Zavall Fiodor st ste be kez haprd, evine d n erk en de,
Y reinde Tanr korkusu olanlar bu gibi eylerle uram az
lar! diye sylendi durdu.
V o tk a bitince F io d o r ieyi bir yana koydu, ar ban
yum ruuna dayayarak koyu dncelere dald. Z rtl,
um utsuz yaam, kentin zengin insanlar, onlarn byk evleri,
arabalar, czdanlarndaki deste teste banknotlar geldi gzle
rinin nne. Ulu Tanr kahretsin hepsini! K onaklarnn yerle
bir olduunu, atlarnn geberdiini, krklerinin, sam ur apka
larnn liym e liyme dkldn grm eyecek miydi? O pis
para babalar bir lokma yiyecee takla atan birer dilenciye d n
seler, kendisi d e birdenbire zenginleerek N oel sabah zavall
kundurac ustalarnn n n d e bbrlense, alm satsa n e gzel
olurdu!
Bu dnceler iinde b irden aklna izm eler geldi, gz
lerini at. Evet, ne gzel olurdu! dedi. Eh, izmeler hazr,
ben de daha ne oturuyorum ? H em en gidip izmeyi sahibine
gtreyim!
Bitirdii ii krmz bir bohaya sard, skca giyindi, sokaa
kt. nsann yzne ine gibi batan, incecikten sert bir kar
yayordu. H ava souk, yerler vck vck, ortalk karanlkt. Fe-
n erlerler lgn lgn yanyordu. H e r yeri pis bir gaz kokusu
doldurduu iin F iodorun boaz gckland, ksrm eye ba
lad. Y aya kaldrm larnda adm ba zengin bir adam, h er biri
nin elinde iri bir dom uz budu ile alt litrelik votka iesi, kos
taklanarak yryorlard. A rabalardan, kzaklardan Fiodora laf
atan bir sr zengin hanm ;
Dilenci! Dilenci! diye alay ediyor, dillerini karyorlar
d.
A rkadan yryen iki niversite rencisi ile subaylar, tc
carlar, g eneraller d e yle:
Sarho! Dilenci! Kundurac! Pabucu yarm! Yarm k
e! Dilenci!
B tn bu szler ona ok dokunm akla birlikte acsn iine
atyor, saa-sola tkrm ekle yetiniyordu. N eden sonra kar
sna Varoval kundurac ustas Kuzm a L ebed kp da, Bili
yor m usun, ben zengin bir hanm la evlendim. Buyruum un
altnda imdi birka kalfa alyor. Sen yan a, y a n tok gez
bakalm! Dilenci! dedii zam an daha fazla dayanam ayp ada
m kovalamaya balad. O nu Kolokol sokana varana dek ko
valad. Kolokol sokanda o tu ran m terisinin dairesi ap art
mann son katndayd. U zun, karanlk bir avludan getikten
sonra ayaklar altnda sallanan yksek, kaygan bir m erdivenden
trm anm as gerekiyordu. Fiodor adamn evine girdiinde b e
riki iki hafta nceki gibi g en e y ere oturm u, havanda bir eyler
dvm ekteydi.
Fiodor, surat bir kar ask;
Beyefendi, izm elerinizi getirdim ! dedi.
A dam ayaa kalkt, d enem ek iin izm elerini giym ek iste
di. Fiodor ona yardm etm ek amacyla adamn nnde diz k
t, eski izmelerini ekm eye balad. Ancak ayn anda korkuyla
havaya srad, kapya doru geri geri sendeledi. M terisinin
ayak yerine tpk atlarnki gibi toynaklar vard.
D em ek, bu i byle! Vay anasn! diye sylendi.
O anda tek yapaca i istavroz karm ak, sonra tabana
kuvvet m erdiven aa komakt. A ncak byle bir frsat ilk kez,
belki d e son kez yakalam ken bundan yararlanm am ann ap
tallk olacan dnd. Kendini yenmeye, orada kalp m ut
luluunu bulmaya karar verdi. stavroz karm am ak iin el
lerini arkasna balayarak saygyla ksrd.
Bakalar iblislerin en iren, en berbat yaratk oldu
unu sylerlerse de bana sorarsanz en kltrl varlklardr,
dedi. Beni balayn ama, eytann toynaklar ile arkasnda
kuyruu bulunm akla birlikte kafasnda niversite rencisin
den ok akl vardr.
M terinin koltuklar kabard.
ite bu szlerden ok holandm! T eek k r ederim ,
kundurac. Dile benden n e dilersen!
Frsat kaar m? K undura ustas hem en kara yazgsndan
yaknmaya balad. E n bata da ocukluundan beri zenginleri
kskandn syledi. B tn insanlarn byk evlerde oturm a
m alar, k arabalarda gezm em eleri gcne gidiyordu. Niin
kendisi hep m etelie kurun atyordu? Kendi evinde oturan,
kars krk apka giyen Varoval kundurac Kuzm a L ebedden
neresi eksikti? B tn zenginler gibi o n u n da burnu, elleri, a-
yaklar, ba, srt olduu halde bakalar gezip tozarken neden
o hep almak zorunda kalyordu? N eden M arya ile evliydi de
mis gibi esans kokan bir hanm n kocas deildi? Niin zengin
evlerinde gzel gzel bayanlar ona aldr bile etm iyorlar; tam
tersine, onu grnce glerek Bak, u kunduracya! Amma
da krmz burnu var? diye fsldayorlard? G eri M arya gibi
alkan, iyi yrekli kadn az bulunurdu, gelgelelim cahilin
tekiydi, yannda siyasetten ya da derin bir konudan konuu
lurken sze karr, sama sapan eyler sylerdi. H ele fke
lendiinde eli ard, ok kt pataklard adam.
O nu dncelerinden iblis uyandrd.
Evet, ne istiyorsun benden? H e r dilein yerine
getirilecektir!
Bay eytan Ademovi, beyefendiciim, sizden tek
isteim, beni varlkl bir adam yapmanzdr!
O ndan kolay ne var? Y apm asna yaparm da karln
da bana ruhunu verm en gerekecek. Al u kad! Bana ruhunu
teslim edeceini bildiriyor. H orozlar tm eden nce imzala
getir!
Fiodor nazik bir sesle;
Am a, beyefendiciim, dedi. Bana izme smarladnz
da ben parasn pein dem enizi istedim mi? Siz de nce
sznz yerine getirin, sonra karln isteyin.
D oru sze ne denir? M teri ister istemez;
Peki, dedi.
H avandan gene parlak bir alev fkrd, pem be koyu bir
dum an ykseldi, ortal yanm ty ve kkrt kokusu kaplad.
D um an daldnda F iodor grd ki, o artk eski kundurac
ustas Fiodor deildi; yelekli, n zincirli, gcr gcr pantolonlu
bir beyefendiydi. Byk bir m asada, yum uack koltukta otu ru
yor; iki uak n n d e yerlere dein eilerek hizm et ediyorlard.
Beyefendi hazretler, buyurunuz! Afiyet olsun!
te zenginlik diye b en buna derim! U aklar iri bir para
koyun kzartmas, bir kase dolusu hyar turusu, ardndan
tavada czrdayan btn bir kaz, sonra acl bir dom uz hala
mas getirdiler. A m an bu n e soyluluk, ne incelik! Bizim Fiodor
hepsini gvdeye indiriyor, tpk kontlar ya da generaller gibi
h er tabaktan nce e n nefisinden koca bir bardak votka yu
varlyordu. Dom uz halamasnn ardndan kaz yayla piirilmi
lapa geldi, ardndan dom uz yal om let ile cier kzartmas.
F iodor hepsini yiyip bitirdi, bundan byk bir keyif duydu. E,
daha var m? Olmaz olur m u?.. Soanl brek ile iine kvas
katlm pancar buulam as geldi arkasndan. Bunlar yerken
bir yandan da Beyefendiler nasl olup da atlamyorlar? diye
dnyordu. Y em eklerin sonunda uaklar bir mlek dolusu
bal getirdiler. Yem ein bitim inde mavi gzlkl eytan kt
ortaya, yerlere dek eilerek sordu:
E e, Fiodor Panteleyi, yem ekten m em nun musupuz?
F iodorun karn davul gibi itiinden konuamyordu.
Karn doym aktan da te, tka basa dolm utu. Oyalanm ak iin
sol bacan saran izm eye bakmaya balad.
Byle bir izme iin ben en azndan yedi buuk ruble
alrdm. Kim dikti bunu? diye sordu uaklardan birine.
Kuzma L ebedkin dikti, efendim .
arn u madrabaz!
Az sonra Varoval Kuzma L ebedkin dikildi karsna. K a
pnn giriinde saygyla durarak;
Beyefendiciim, beni istetmisiniz, dedi.
Fiodor ayaklarn y e re vurdu.
Kes sesini! H er eyden nce nasl bir adam olduunu
bil! Sen bir kundurac parasndan baka bir ey deilsin, bunu
hi unutm a! Vay seni nam ussuz seni! D aha izm e dikmesini
renem em isin! Suratna bir vurursam grrsn! N e d iy eg el-
din buraya?
ey. Param alacaktm da...
N e paras! Ykl karmdan! G eleceksen cum artesiye
gel! Hey, oradaki, patlat unun ensesine!
ile o anda m terilerin kendisine kar nasl davrandklar
geldi aklna, birden yrei burkuldu, olanlar unutm ak iin
kaln czdann kard, paralarn saymaya koyuldu. Paras
oklu, gelgeldim F iodor daha ounu isliyordu. Mavi er
eveli iblis daha ikin bir czdan getirdi. Fiodor bunlar sayd,
daha ok, daha ok isledi, paralarn saydka keyfi kal.
Akam st iblis uzun boylu, iri memeli bir kadn getirdi;
onun yeni kars olduunu syledi. G ece yarsna d e k Fiodor
karsyla pt, ekerlem e yedi. B tn gece yumuack kul-
y yalakta dnd durdu, bir trl gzne uyku girmedi, iinde
byk bir korku vard.
Param z hrszlar alacak! Karcm, m um u alsan da
sanda baksan! dedi durdu.
B tn g ece uyum ad, kendisi de ikide bir kalkt, sandn
yerinde olup olmadna bakt. Sabaha doru kalkp kilisedeki
ayine katlmas gerekiyordu. Kilisede btn insanlar birdi, zen
gini de, yoksulu da... Yoksulluk srasnda Tanrm , ben
gnahkar kulunu bala! diye dua ederdi. Z engin olduktan
sonra imdi de ayn eyi yapt. Z enginle yoksul arasnda hibir
ayrm yoktu, dem ek ki... ld zam an zengindir diye Fio-
d o ru altna, elmasa gm ecek deillerdi, tpk yoksullara yap
tklar gibi kara topran altna koyacaklard. C ehennem de ya
nacaksa gene kunduraclarn yand yerde yanacakt. B tn
b unlar F io d o run baya gcne gitti. stelik yedii bunca
yem ekten sonra stne bir arlk kmt. Ayrca dua yerine
aklna para dolu sandkla, hrszlarla, satlm ruhuyla ilgili bin
bir trl dnce geliyordu.
C inleri tepesinde, kiliseden kt. Kafasndaki kt d
nceleri kovm ak iin h e r zam an yapt gibi bir t rk tu ttu r
du. A ncak trkye yeni balamt ki, yerden b iter gibi bir polis
dikildi karsna. Eliyle selam vererek;
Beyefendi, sizin gibi beylerin sokakta trk sylemesi
yasak! dedi.
Fiodor srtn bir evin duvarna verdi, nasl oyalanacan
dnm eye balad. Tam o srada apartm ann kapcs kt.
Beyim, duvara yaslanmayn! diye bard. Krknz
kirleteceksiniz!
Fiodor dkkna girip kendine en iyi arm onikay satn ald.
Niyeti doya doya almakt. Bu sefer d e gelip geenler parm ak
larn ona uzatarak kahkahayla glmeye baladlar. Arabaclar;
Bir d e beyefendi olacak! Tpk kunduraclar gibi! diye
laf attlar.
Polis de;
Size hi yakyor mu? dedi. M eyhaneye gidin siz en iyi
si!
D ilenciler evresini kuatt.
Beyim, bir sadaka! sa adna bir sadaka! diyorlard.
Eskiden yalnzca sade bir kunduracyken ona kimse aldr
etm ezdi, oysa imdi dilenciden geilmiyordu.
E vde onu yeni kars karlad. Yeil bir hrka, krmz bir
e te k giymi gerek bir hanmefendiydi bu. Fiodor onu yle
biraz okamak, srtna esasl bir yum ruk indirm ek zere ku-
lalanmt ki, kadn fkeyle sylenmeye balad:
Kyl bozuntusu! Cahil herif, n e olacak! D aha bayan
lara nasl davranlacan bilmiyor! Beni seviyorsan elimi p.
D vm ene kesinlikle izin vermem!
Bu yaam da ekilir mi? Ben bylesine dayanamam! N e
trk syletiyorlar, n e arm onika aldryorlar, n e karlar
okatyorlar! T h sana! diye sylendi Fiodor.
Tam gzel karsyla ay imeye oturm ulard ki, mavi gz
lkl iblis dikildi karsna.
E, F iodor Panteleyi, dedi. Ben zerim e denleri ek
siksiz yaptm. imdi sra sizde. Kad imzalayn, peime dn!
Z engin yaam ann n e anlam a geldiini anlamsnzdr, bunun
karln deyeceksiniz.
Byle diyerek Fiodoru cehennem in en kaynar yerine att.
D rt bir yandan cinler, eytanlar t;
Budala! Aptal! Eek! diye hep bir azdan haykrmaya
baladlar.
C ehennem ylesine gaz kokuyordu ki, boulm ak iten bile
deildi.
D erken, h er ey anszn yok oldu. Fiodor gzlerini at, es
ki masasn, diktii izmeleri, ten e k e lambasn grd. Lam ba
nn cam isten kapkara olm utu, fitilin minik alevinden pis ko
kulu dum anlar kyordu. M asann yannda mavi ereveli gz
lkl m teri duruyor, fkeyle baryordu:
Budala! A ptal! Eek! Senin gibi m adrabazlara gsteri
rim ben! ki hafta n ce aldn siparii daha yerine getirm em i
sin! G nde be kez kapn andrm ak iin vaktim var m san
yorsun? A lak herif! Hayvan!
Fiodor ba silkelem ekle yetindi, hem en ie koyuldu.
fkesi gem eyen m teri daha uzun sre svd-sayd. S onun
da fkesi yatnca Fiodor utana skla sordu:
Beyefendiciim, siz n e i yaparsnz?
Ben m aytap yaparm, havai fiek retirim . Bu ilerin us-
tasym.
O srada sabah ayini iin anlar almaya balad. Fiodor
iini bitirdi, izm eleri teslim etti, parasn ald, kiliseye yolland.
Sokaklarda arabalar, ay krk serili kzaklar bir o yana,
bir bu yana koturuyordu. Y aya kaldrm lardan da birbirine
karm bir halde basit halkla birlikte tccarlar, hanm efen
diler, subaylar geiyordu. Ama artk F io d o run kara yaz
gsndan dolay szlanmas son bulm utu. imdi hem zenginlik,
hem yoksulluk ayn d e re c e d e kt gzyordu gzne. Kimisi
arabalara kurulm u gidiyor, kimi avaz ktnca trk syl
yo r ya da arm onika alyordu. lm den sonra herkesi bekle
yen yer ayn gm tlkt. eytana deil ruhunun tm n, yar
sn bile verm eye de ecek bir ey yoktu yeryznde...
BAHS

K a ra n lk bir gz gecesiydi. Yal banker, evinin alma o-


dasnda bir aa, bir yukar dolayor, 15 yl nce evinde ko
nuklarna verdii akam lenini dnyordu. O yem ekte pek
ok kltrl adam arlyd, ilgin konum alar yaplmt. Bu
arada lm cezasn da tartmlard. A ralarnda bilim adam
lar, gazeteciler bulunan konuklardan birou lm cezasna
kar kmt. Hepsi de lm cezasn eskimi, Hristiyan dev
letleri iin gereksiz, hatta ahlakd buluyorlard. Kimi konuk
lara g re de lm cezasnn yaam boyu hapis cezasyla dei
tirilmesi daha uygun bir zmd.
Ev sahibi banker;
Beyler, sizlere katlmyorum, demiti. Bamdan ne bir
lm cezas geti, ne de m r boyu hapislik, ama im diden
syleyebilirim ki, b en ce lm cezas sresiz hapislie g re ah
laka daha uygun, daha insanidir. nk idamla insanlar bir
denbire ldrlr, yaam boyu hapislikte ise yava yava lm ek
sz konusu. Sizce hangi cellat daha insanca davranm olur:
Sizi birka dakikada ldren mi, yoksa cannz uzun zaman ac
ektirerek alan m?
H er ikisi de ayn d erecede ahlaka aykrdr, dedi konuk
lardan biri. N eden derseniz, ikisinde de yaama hakk insann
elinden alnyor. D evlet T anr deildir. G eriye verem edii bir
eyi zorla alamaz.
K onuklar arasnda 25 yalarnda bir hukuku da vard.
O na dncesini sorduklarnda yle dedi:
G erek idam cezas, gerekse m r boyu hapislik ikisi de
ayn derecede ahlaka aykrdr. G ene de bana ikisinin arasnda
bir seim yapmam ilenseydi ben kincisini seerdim . nk
bir biimde yaamak hi yaam am aktan daha iyidir.
B unun zerine hararetli bir tartm a balad. O zamanlar
daha gen ve ateli bir adam olan banker birden sinirlendi,
yum ruunu masaya vurarak gen hukukuya bard:
Yalan! iki milyon rublesine bahse girerim ki, zindana
be yl bile dayanamazsnz!
Bunun zerine hukuku da;
Sznzde ciddiyseniz ben deil be, tam on be yl
hapis yatmaya razym, dedi.
On be yl m? Kabul! Baylar, ortaya iki milyon koyuyo
rum!
Peki, siz iki milyon koyun, ben de zgrlm!
Bylece akl almaz, anlamsz bir bahse tututular. O za
m anlar mark, uar bir adam olan banker milyonlarnn hesa
bn bilmiyordu, o bakm dan girdii bahis onu baya keyiflen
dirdi. Y em ek boyunca hukukuyla akalat, ona;
D aha vakit varken aklnz banza toplayn, delikanl!
dedi. Benim iin iki milyonun byk bir nem i yok, oysa sizin
-drt ylnz gme gidecek. -drt yl diyorum, nk bun
dan fazla kalamazsnz kodeste. unu da unutm ayn ki, kendi
isteiyle hapis yatm ak zorunlu olarak kalm aktan daha ardr.
H er an zgrle kavuabileceiniz dncesi benliinizi
kemirir, kendi kendinizi yer bitirirsiniz. Acyorum size!
te banker btn bu olanlar anm sayarak alma o d a
snda dolayor, kendi kendine yle soruyordu:
Bahis kimsenin iine yarad m? H ukukunun 15 yln
bo yere h e d e r etm esi, benim iki milyonu savurmam n e gibi bir
sonu dourdu? dam cezasnn m r boyu hapislikten daha
m iyi, yoksa daha m k t olduu anlald m? Hayr, hayr! Bu
yaptmz dpedz samalk! B enim ynm den czdan ikin
bir adamn kaprisiydi, hukukunun ynndense agzllk,
paraya dknk!
B anker anlatlan o akam dan sonra olanlar bugnk gibi
anmsyordu. Varlan anlamaya gre hukuku hapis cezasn
bankerin konann yan blm elerinden birinde en sert bir
biim de ekecekti. Ceza koullarndan birka unlard: H u
kuku yan blm enin eiinden dar admn atmayacak, kim
seyle grm eyecek, insan sesi iitmeyecek, gazete, m ektup al
mayacak. Buna karlk alg almasna, kitap okum asna, yaz
yazmasna, iki, sigara im esine izin veriliyordu. D dnyayla
ilikisini, bu amala yaplm zel pencereden, hi konum ak-
szn srdrecekti. Neye gereksinmesi varsa, kitaplar, notalar,
arab vd. bir n ot yazarak isledii m iktarda bu pencereden alp
verecekti. Anlam ada btn ayrntlar en ince noktasna dein
belirlenmiti, hukuku 15 yl 14 Kasm 1870 saat 12den ba
lamak zere 14 Kasm 1885 saat 12ye dein kesintisiz ayn o-
dada geirecekti. Bu srenin dolmasna iki dakika kala hu
kukunun bu koulu bozma giriiminde bulunmas bile bankeri
iki milyonu dem e ykm llnden kurtaryordu.
Yazd ksa pusulalardan anlaldna gre hapisliinin
ilk ylnda hukuku en ok yalnzlktan, can skntsndan
ekmiti. O bir yl boyunca kald blm eden gece-gndz pi
yano sesleri eksilmedi. Ne iki istedi, ne de sigara. Y azdklarna
baklrsa iki insann arzularn uyandryordu, heyacan ise
m ahpusun balca dmanyd, iin bir baka yn daha vard:
D ostla iilm cdiklen sonra en gzel arabn zevki kalmazd. T
lnse odann havasn bozm aktan baka bir ie yaramazd. Bi
rinci yl ierisinde hukukuya ounlukla okunm as kolay ki
taplar; ierisinde etrefil ak oyunlar bulunan, vurdulu-krdl,
hayal rn konular ileyen romanlar, gldrler gnderildi.
Hapisliinin ikinci ylnda hukuku pusulalaryla yalnz
klasik rom anlar islemeye balad, odasndan piyano sesleri
kesildi. Beinci ylda ise gene mzik sesleri duyuldu, bunun
ardndan iki ime istei belirdi. Pencereden ieriyi gzleyen
ler m ahpusun yl boyunca yalnz yiyip itiini, yatanda yat
tn, sk sk esneyip kendi kendisiyle fkeli fkeli konu
tuunu sylediler. K itap okum ay da brakmt. Kimi geceler
sabahlara dein oturup yaz yazd, sabah olunca da yazdk
larn param para ettii grld. Birok kez de aladn iit
tiler...
A ltnc yln ikinci yarsnda dil renm eye, felsefeye, tari
he m erak sard. Bu bilimlerle ylesine hevesle uramaya ba
lad ki, banker kitap yetitirm ekle glk ekiyordu. D rt yl
ierisinde onun adna 600 cilt kadar kitap getirtildi. H ukuk
unun bu m erak srasnda banker ondan ylebir m ektup ald:
D eerli zindancm! Size bu satrlar all dilde yazyorum. Yal
varrm, m ektubum u anlayan insanlara okulun ve sonucunu
bana bildirin. T ek yanl bile bulam azlarsa evinizin bahesinde
silah patlatlsn. Silah sesi em eklerim in boa gitmediini bildi
recektir bana. Deiik alarda, deiik lkelerde yaayan d a
hiler eitli dillerde konumulardr, ama hepsinin gnlnde
yanan alev ayndr. Onlar anlayabildiim iin nasl gksel bir
m utluluk duyduumu, nasl sevindiimi anlatamam size!
M ahpusun isteine uyularak bahede iki el silah patlatld.
O nuncu yln tam am lanm asnn ardndan hukukunun
m asada kprdam adan oturduu, yaln z Incil okuduu grld.
D rt ylda 600 kadar karm ak kitabn stesinden gelen bir
adam n bir yl sresince anlalmas kolay, ince bir kitabn
bandan ayrlmamas b an k ere tuhaf gzkt. Incili dinbilgisi,
dinler tarihi kitaplar izledi...
Hapisliinin son iki ylnda hukuku herhangi bir ayrm
yapm adan, ha bire okudu. Kimi zaman fen bilimleriyle ilgile
niyor, kimi zam an Bayron, ekspir okuyordu. Bazen yle pusu
lalar gnderiyordu ki, kimya ile tp kitaplarnn yannda ayn
zam anda rom an, felsefe kitab, dinbilim aratrm alar istedii
oluyordu. O nun byle karm an orm an okum as balan bir g e
minin paralar arasnda yzen bir adamn kimi zaman u par
aya, kimi zaman teki paraya tutunm asna benzetilebilirdi.
B t n bunlar anm sayan banker dnm eye balad:
Y arn saat 12de hukuku zgrln kazanacak. A ra
mzdaki anlam ann koullarna gre ben de kendisine iki mil
yon ru b le deyeceim. B u paray dersem yandm dem ektir,
iflas bayran ekerim !
15 yl nce milyonlarnn hesabn bilmeyen bir adamd,
oysa imdi kendi parasnn m, yoksa borlarnn m daha ok
olduunu kendi ken d in e sorm aktan korkuyordu. K um ar ben
zeri borsa oyunlar, tehlikeli karaborsa giriimleri, gekin
yana karn kendini ateli atlm lardan geri alamamas onu
ykm noktasna getirmiti. O korkusuz, kendine gvenen, gu
rurlu para babas pay senetlerinin her ini-knda korkudan
titreyen orta boy bir bankere dnm t.
Ylgnlk iinde-elleriyle salarn kavrayarak;
Kahrolas! N ered en de bahse tututum ? diye hom ur
dand. u herif lse de kurtulsaydm! Ama adam krk yanda.
Son kalan meteliimi elim den alacak, evlenip yaamn tadn
karacak, borsada benim yerim e oynayacak. Ben de dilencilik
yapp onu kskanarak yaayacam. stelik h er gn bana, Bu
m utluluu size borluyum, izin verin de size yardm edeyim!
diyecek. Hayr, bu kadar da fazla! flastan, utantan ku rtu l
m ann tek yolu bu adam n geberm esi!
S aat gecenin 3yd. B anker kulak kabartt; evde herkes

tek ses iitilmiyordu. G rlt karmam aya alarak kasadan


15 yldr almayan kapnn anahtarn ald, paltosunu giydi,
baheye yrd.
Bahe karanlk, souktu. Y am ur yayordu. Bak gibi
kesen sert rzgr aalar tartaklyor, to zu dum ana katyordu.
B anker dikkat kesildi, ancak ne yeri grebiliyordu, ne g, ne
bahedeki beyaz yontulan, n e aalan, n e de yan blmeyi...
Yan blm enin bulunduu yere yaklarken iki kez bekiye ses
lendi. O ndan da yant gelm edi. Anlald kadaryla beki kt
havadan kap bir y e re snmt. Belki m utfakta, belki limon
lukta uyuyordu.
Niyetimi gerekletirm eye gcm yeterse kukular en
bata bekinin zerinde kalr, diye dnd.
K aranlkta el yordamyla m erdiven basam aklarn buldu,
kapy ap yan blm enin holne girdi. O rad an elleriyle yok-
layayoklaya kk koridoru geti, bir kibrit akt, ie rd e in cin
top oynuyordu. K ede yataksz bir karyola duruyor, dem ir
dkm soba kapkara gzkyordu. M ahpusun odasnn kap
sndaki m hre el bile srlm em iti.
K ibrit snnce yal banker heyecandan titreyerek kk
pencereden m ahpusun odasna bakt. erde lgn lgn bir
mum yanyordu. M ahpusun kendisi m asada oturm aktayd. A-
damn yalnz srt, salar, bir de elleri gzkyordu. Bir sr
kitap m asann stne, dibine, iki koltua, halnn stne, u
raya buraya alp braklmt.
A radan be dakika kadar zaman geti, ama m ahpus hi
kprdanm ad. O n beyllkhapislik adamcaza kprdam adan
oturm asn retm iti. B anker parmayla pencerenin camna
vurduu halde hi h arek et belirtisi gsterm edi. B unun zerine
yal adam kapnn m hrn kopard, anahtar kilidin deliine
soktu. A nahtar evirince paslanm kilit bouk bir ses kard,
kap gcrdayarak ald. Birileri aknlkla barr, biri koar
gelir diye birka dakika beklediyse de ayn sessizlik srp gi
dince odaya girm eye karar verdi.
M asada o tu ran adam bilip grdm z insanlardan ok
farklyd, iskeletinin stne deri ekilmi, sa sakalna kar
m, kadnlarnki gibi salar kvrm kvrm bir yaratkt bu.
Y znn derisi sararp to p ra k rengi alm, avurtlar km t.
Uzun srt darackt, saakl ban dayad kollar ylesine
zayf ve inceydi ki, insan bakm aya korkard. Uzun salarnn
arasnda krlam alar balamt, adamcazn bitkin yzne
bakan hi kimse onun krk yanda olduunu syleyemezdi.
O turduu yerde ylece uyuyup kalmt. nnde, masann
stnde ise kk kk yazlarla yazl bir tabak kat vard.
Zavall adam! diye dnd banker. Uyurken dnde
milyonlar gryor olmal. imdi u yar ly alsam, yataa
yatrdktan sonra yaslkla boazna hafife bastrsam e n uyank
bilirkiiler bile onun boularak ldrldn anlayamaz. A-
ma nce u yazy okuyalm. Bakalm, neler yazm...
B anker m asadan kad ald, okum aya balad:
Y arn saat 12de zgrlm e kavuacam, g e n e insan
larn arasna karacam. Am a u oday brakp gnin yz
n grm eden n c e sizlere b irka sz sylem ek isliyorum. T e r
tem iz bir vicdanla ve beni gren T an rnn n n d e aka belir
teyim ki, zgr yaam aktan, salktan, sizin u kitaplarnzda
m utluluk diye adlandrdnz h er eyden nefret ediyorum.
Tam 15 yldr yeryz yaamn dikkatle incelemekteyim.
Y eryzn, insanlar grp tandm syleyemem, ancak si
zin yazdnz kitaplarda kokulu araplarn en iyilerini itim,
arklar syledim, orm anlarda geyik, yaban dom uzu avladm,
en gzel kadnlar sevdim. D ahi ozanlarnzn yaratt, bulut
gibi uucu, byleyici gzellikteki kadnlar geceleri ziyaretime
geldiler, kulama nefis masallar fsldadlar, zevkten bam frl
frl dnd. Bu kitaplarda E lbrusun, M ont Blancn doruk
larna trmandm; oralardan bakarak gnein sabahleyin dou
unu, akamlar g, okyanusu, da tepelerini kzl bir parl
tyla aydnlaln seyrettim . Bamn zerinde bulutlar para
layarak akan imekleri, yeil orm anlar, tarlalar, rmaklar,
glleri, kentleri grdm ; sirenlerin trksn, obanlarn ka
val aln dinledim. T anr zerine benim le sylemeye gelen
gzel meleklerin kanallarna dokundum . Sizin kitaplarnzda
dipsiz uurum lardan ba aa alladm, m ucizeler yarattm,
vurdum-krdm, kentleri atee verdim, yeni dinler icat ettim,
koca koca krallklar fethettim ...
Kitaplarnz bana bilgelik alad. nsanlarn yorulm az bey
ninin alar boyunca yaratt eylerin hepsini beynim in iinde
kk bir yumaa sdrdm. H epinizden daha akll olduum u
biliyorum.
B tn kitaplarnzdan, btn dnya nim etlerinden, bilge
liinizden nefret ediyorum . Y eryznde her ey botur, gei
cidir, serap gibi aldatcdr. stediiniz kadar gururlu, bilge, g
zel olun, g e n e d e lm sizleri yeralt sanlaryla birlikte yer
yznden silecek. G elecek kuaklarnz, tarihiniz, dahileri
nizin lm szl ya donup kalacak ya da yer yuvarlayla bir
likte yanp kl olacak.
H epiniz ldrmsnz, gitm eniz gereken yoldan gitmiyor
sunuz. Y alan gerek, irkinlii gzellik sanyorsunuz. B irta
km durum lar sonunda elm a, portakal aalarnda meyve yeri
n e kurbaalar, kertenkeleler yetiseydi ya da gller terlemi at
kokusu verm eye balasayd hepiniz aknlktan d o n ar kalr
dnz, yle deil mi! ite ben de yeri ge deien szlerin iine
ayorum. A rtk anlam ak istemiyorum sizleri.
D e er verdiiniz eylerden n e denli tiksindiimi gster
m ek iin bir zam anlar cennet nimetiymi gibi hayal ettiim , a-
ma imdi irendiim u iki milyondan vazgeiyorum. ki milyon
zerindeki hakkm dan yoksun kalm ak iin belirlenen srenin
bitim ine be saat kala buradan kacam, bylece anlamay
bozmu olacam....
Bunlar okuyan banker kad m asann stne brakt, ga
rip adam bandan pt, gzlerinden yalar akarak yan bl
m eden kt. D aha n c e hibir zam an, borsada kaybettii daki
kalarda bile kendisine kar byle byk bir n efret duymamt.
Evine gelince yataa yatt, heyecan, gz yalar uzun sre
uyumasna izin vermedi...
Ertesi gn yzleri sapsar bekiler koa koa ona geldiler;
yan blm ede kalan adamn kk p en cered en dar ktn,
baheden geip d kapya yneldiini, sonra gzden kay
bolduunu sylediler. U aklarla birlikte yan blm eye giren
banker m ahpusun kan tanklarn yannda belgeledi. D edi
kodulara neden olmasn diye de masann zerindeki kad al
d, evine dnnce kasasna kilitledi.
PRENSES

D r t tane besili, gzel atn ektii gsterili bir kupa a ra


bas N. erkekler m anastrnn ana kapsndan ieri girdi. M a
nastrn konuklara ayrlan binasnn soylular blm nn n n
de bekleyen bakeiler, keiler, kei mezleri arabann s
rcsn, atlar daha uzaktan g r r grm ez kupa arabasyla
gelenin prenses V e ra Gavrilovna olduunu anladlar. Prensesi
yakndan tanrlard.
niformal yal src arabadan aa atlad, hanm e
fendinin inm esine yardm etti. Prenses yzndeki koyu peeyi
kaldrd, yava hareketlerle bakeilerin nnde durup k e n
disini kutsamalarn bekledi, m ezlere ban sallayarak g
lmsedi, sonra ona ayrlan odann yolunu tuttu.
Arkasndan eyalarn getiren keilerle konum aya ba
lad:
E, ben yokken prensesinizi zlediniz mi? Bir aydr a ra
nzda yoktum. te geldim, artk prensesinizi doya doya gre
bilirsiniz. Hani, m anastr bakan peder nerede? Byle bir ba
kannz olduu iin gurur duymalsnz.
M anastrn bapapaz ieri girince prenses heyecanl bir
lk att, ellerini gsnde apraz balayp kutsam as iin
pederin nnde durdu. Sonra bapapazn eline sarlarak;
Elinizi pm em e izin verin! dedikten sonra kez pt.
Kutsal peder, sizleri grdm iin ylesine kvanlym ki!
U lu Tanr bilir ya, prensesinizi tm yle unuttunuz, ama ben
h e r dakika kendimi aranzda, sevimli m anastrnzda hissettim.
Buras yle gzel bir yer ki!.. D nya karm aasndan uzak, T a n
r yolunda srdrdnz bu yaam ierisinde pek ok gzel
likler var. Ben bu gzellikleri ta derinden hissediyorum, ama
szlerle anlatm am g.
Byle derken yanaklar al al oldu, gzleri doldu. D urm a
dan gevezelik ediyor, ateli szler sylyor; yetm i yalarnda,
ciddi grnl, irkin, utanga bir adam olan m anastr ba
papaz ise hep susuyor, arada bir askerce, kesik kesik eyler
sylyordu:
Buyurduunuz gibi... hay hay, hanmefendiciim... ba
stne... anlyorum...
Sonunda;
B urada uzun sre kalacak msnz? diyesordu. Bizi m ut
lu edersiniz.
Hayr, bu geceyi aranzda geirdikten sonra Klavdiya
Nikolayevnay grmeye gideceim. Kendisiyle oktandr g
rm yoruz. O radan dnte yeniden buraya gelip birka gn
kalacam. M anastrnzda ruha dinginlie kavumak istiyo
rum, kutsal peder...
Prenses, N. m anastrna gelip kalmay severdi. Son iki ylda
buraya iyice almt. Yazn her ay gelir; iki gn, gn, bazen
bir hafta kalrd. rkek kei m ezleri, sessizlik, tavanlarn
alakl, m anastra sinen selvi kokusu, sade yem ekler, pence
relerdeki ucuz perdeler ona pek dokunur, duygulandrr, ken
dini dinlem esine, iyi duygulara kaplm asna neden olurdu. O na
ayrlan o d ad a yarm saat bile kalm as kendini ekingen, al
akgnll biri gibi hissetm esine, ondan da selvi kokusu geli
yorm u gibi duygulara kaplmasna yeterdi. D epdebeli yaan
ts ok ok uzaklarda kalarak tm anlam n yitirir, yirmi do
kuz yanda bir kadn olm asna karn tpatp yal bapapaza
benzediini dnm eye balard. Sanki zenginlik, gsteri, s e
vip sevilmek iin domamt; tam tersine d dnyaya kapal,
sessiz, m anastr keleri gibi yar karanlk bir ortam iin yara
tlm gibi hissederdi kendini.
yle zam anlar olur ki, duaya dalm keiin lo hcresine
anszn gne szar, penceresine bir ku konup neeyle
akmaya balar. te o zaman ask suratl kei elinde olm ak
szn glmser, gnah dncesinin verdii zntyle darplan
gsnden ar bir tan altndan akarcasna sessiz, masum bir
sevin fkrr. te prenses de buraya geliiyle gne , ten
ku gibi m anastra dardan nee getirdiini dnrd. en
glckleri, uysal baklar, sesi, akalar, genelde ufak tefek
yaps, biimli bedeni, siyah sade giyimi, ho grnyle bu a-
sk suratl sade insanlarn gnlnde cokuyla kark sevin u-
yandrdna inanrd. Btn keiler onu grnce, Ulu Tanr
gene meleimizi gnderdi, diye dnsn isterdi. O nlarn
ister istem ez byle dndn hissettii iin daha bir
gleryzl olur, kendini daha ok neeli ku yerine koyard.
ayn iip biraz dinlendikten sonra gezintiye kt. G ne
batm ak zereydi. T arhlardan yeni sulanm m uhabbet iek
lerinin mis gibi taze kokusu geliyordu. Kiliseden erkek ses
lerinin oluturduu korodan ilahiler duyuluyor, uzaktan din
lenince ilahiler ho bir hzn veriyordu insann iine. M anastr
kilisesinde ayin vard. Kandil klarnn lgn lgn pldad
karanlk pencerelerde, glgelerde, elinde bir marapayla kilise
kapsnda kutsal tasvirin dibinde oturan yal keiin duruun
da yle dingin bir hava vard ki, prensesin iinden anszn bir
alam a istei geldi.
M anastr kapsnn dnda, m anastr duvar ile kaynaa-
lar arasndaki yolda ortalk iyice kararmt. Akam karanl
hzla bastryordu. Prenses m anastrdan kp aal yolda biraz
yrd, oradaki sralardan birine o tu rarak dncelere dald.
H e r eyi, h e r eyi brakp, yaz akamlar gibi kaygsz, din
gin bir yaamn srp gittii bu m anastra yerlem ek ne gzel
olurdu, diye dnd. Y oldan km kocas nankr prensi,
hesabn bilmedii maln-mlkn, h er gn kapsn andran
alacakllarn, mutsuzluunu, bu sabah durup dururken ona su
rat asan hizmetisi D aay unutm ak ne gzel olurdu! m r
boyu akamlar u srada oturarak, aa gvdeleri arasndan,
enginlerde dolaan sis km elerini seyretm ek ne gzel olurdu!
Bu arada karga srleri kara bir pee gibi gkyzn rten bir
bulut grnm nde uzaklarda orm ann zerinden aarak ge
celeyecekleri yerlere giderlerdi. Biri alacal bir ata binmi, b
r yaya yryerek atlar gece otlamaya gtren iki papaz
mezi zgrle kavuunca ocuklar gibi sevinirler, akalarlar,
diri sesleri durgun havada n n ter, h e r syledikleri n et bir
biim de iitilirdi. O durgunlukta arada bir kan esinti kayn
larn tep e dallarn kprdatr, bir kurbaa geen yldan kalma
yapraklar hrdatr, m anastr saati gongunun eyrek saatleri
vurduu duyulurdu. B tn bu sesleri dinleyerek srada o tu r
mak, dnm ek, dnm ek ne gzel olurdu!
Srtnda bir torbayla yal bir kadn nnden geiyordu. P-
rensesin iinden yal kadn durdurm ak, ona iten, gzel y-
ler sylemek istei uyand. A ncak kadn bir kerccik olsun ona
dnp bakmad, keyi dnerek gzden silindi.
Az sonra aal yolda uzun boylu, kr sakall, panam a ap
ka giymi bir adam belirdi. A dam prensesin hizasna gelince
apkasn karp eilerek selam verdi. Prenses kafasndaki
dazlaktan, kem erli sivri burnundan onun, be yl kadar nce
kendi ky D ubovkide grev yapm olan doktor M ihail Iva-
novi olduunu anlad. Bakalarndan iittiine gre doktorun
ei bir yl n ce lm t. Bu olay anmsayan prenses doktorun
acsn paylamak, ona avutucu szler sylem ek istedi. G lm
seyerek;
D oktor, beni tanm adnz galiba? dedi.
D o k to r apkasn bir kez daha kard.
Tandm , prenses. Tanm az olur muyum?
T eekkr ederim . Ben de sandm ki, prensesinizi t
myle unuttunuz, insanlar yalnz dm anlarn anm sarlar,
dostlar ise akllarndan kar gider. M anastra dua etm ek iin
mi geldiniz?
H er cum artesi gecesini burada geiririm . G rev dolay
syla... H ekim lik yapyorum.
Prenses iini ekti.
Eh, naslsnz, bakalm? iittiim e gre karnz rahm etli
olmu. Banz sa olsun!
Evet, prenses, benim iin byk bir ykmd bu.
N e gelir elden? H epim iz bamza gelen m utsuzluklara
boyun eip katlanmalyz. Ulu T an rnn buyruu olm adan tek
klmz dklm ez, h er ey O nun isteine bal.
Evet, prenses.
Prensesin i ekm elerine, glm sem elerine, gnl alc
szlerine karlk doktorun karl hep Evet, prensesten
baka bir ey olmuyordu. Y zn n duruu da souk ve katyd.
O na daha baka ne sylesem? diye dnd prenses.
A radan ok zam an geti, dedi. Sizinle grm eyeli ne
kadar oluyor? Be yl m? Bu sre ierisinde kprlerin altn
dan ok sular akt, byk deiiklikler oldu. D nm ek bile
korkun! Biliyorsunuz ben evlendim, kontesken prenses ol
dum. Sonra da ayrldm kocam dan.
Evet, iitmitim.
Ulu T anr bana ok aclar ektirdi, iflasn eiine geldi
imi d e duym usunuzdur m utlaka. Baht kara kocamn takt
borlar yznden kylerim den Dubovki, Kiryakovo, Sofyino
satld. yle gemi gnlere dnp baktm zam an korkudan
tylerim rperiyor. N e deiiklikler oldu, bilseniz! T rl trl
m utsuzluklar, yanllklar yaand!
Evet, prenses, ok yanllklar yapld.
Prenses biraz bozuldu. K endi yanllarn biliyordu e l
bette, ancak bunlar iinde saklard; yapt yanllar d n
mek, szn etm ek hakk yalnz kendine aitti. Elinde olm ak
szn sordu:
Hangi yanllardan sz ediyorsunuz?
D o k to r ac ac gld.
Szn ettiinize gre biliyorsunuz dem ektir. Bir de
b enden duysanz ne olacak?
Hayr, hayr, syleyin, ltfen! M innettar kalrm. Bunda
sklacak bir ey yok! G erekleri renm ek houm a gider.
Sizi yarglayacak deilim, prenses.
Yarglam ak m? Sesinizin tonuna baklrsa bir eyler
bildiiniz anlalyor. N e biliyorsanz syleyin!
M adem istiyorsunuz, syleyeyim.' A ncak zlerek belir
teyim ki, konumasn pek becerem em , ayrca beni anlam ak
h er zam an kolay deildir.
D o k to r biraz dndkten sonra balad:
Bana kalrsa yanlnz pek ok, zellikle d e m lkleri
nizde yaanm olan... yaanan hava ho deil... G rdnz
gibi dem ek istediklerim i doru-drsl anlatam yorum . Baka
bir deyile h er davrannzda sezilen sevgi eksiklii, insanlara
kar duyulan nefret herkesi irkiltiyor. Sizin yaam tarznz
tmyle nefret zerine kurulm u. nsanlarn sesine, yzne,
ensesine, adm atna, ksacas insanla ilgili ne varsa hepsine
kar n e fre t duyuyorsunuz. H e r kapya niform a giymi zebel-
lah gibi adam lar dikmisiniz. H epsi de karn tok, grgsz, ie
yaram az birer haydut bunlarn... Am a, klksz adamlar evi
nize sokmam ak. Verdiiniz davetlerde kapnn giriinde
o turarak efendilerini bekleyen uaklar enselerini dayayp d u
var katlarn kirletm esinler diye sandalyelerin arkalklarn
yksek yksek yaptrmsnz. O dalarnzda kaba saba hallar
serili, insanlar gelip geerken ayak sesleri iitilmesin diye... Sizi
grmeye gelen herkes yksek sesle konum am alar, gereksiz
eyler sylememeleri, keyfinizi karacak konular amamalar
iin n ced en uyarlr. alma odanza biri girdiinde elinizi
vermezsiniz, oturacak y e r gsterm ezsiniz. Tpk imdi bana
davrandnz gibi...
Prenses glm seyerek elini uzatt.
Aman doktorcuum , buyurunuz. Elinizi skmadm diye
kzmaya deer mi?
Hayr, size kzdm filan yok!
D o k to r byle sylem ekle birlikte yz kpkrmz kesildi,
apkasn karp havada sallayarak fkeli fkeli konumaya
balad:
D orusunu sylemem gerekirse oktandr sizinle ko
num ak iin frsat kolluyordum... D em ek istediim u ki, siz in
sanlara N apolyonun yapt gibi toplara kar e tte n bir kale
gzyle bakyorsunuz. Hi olmazsa N apolyonun bir lks
vard, sizin ise insanlara kar duyduunuz tiksintiden baka bir
eyinizyok.
P renses aknlkla om uz silktikten sonra glmsedi.
insanlara kar tiksinti mi duyuyormuum! Ben mi?
Evet, siz! Kant m istiyorsunuz? Syleyeyim... M ihalt-
sev kynde konanzn mutfanda alrken frn ateinden
gzleri kr olan eski ah dilenerek yayorlar. O n binlerce
dnm lk topraklarnzda yaayan ne kadar salkl, ie yarar,
eli-yz dzgn insan varsa hepsi sizin ya da anak yalay
clarnz tarafndan uak, arabac, korumac yaplmak zere
topland. B tn bu iki ayakl yaratklar uak olarak yetitirildi,
semirtildi, ksacas, yozlatrlp insan klndan karld...
G encecik hekim ler, tarm uzm anlar, retm enler, genelde
beyniyle alanlar ilerinden koparld, o n urlu grevlerinden
zorla alnd. Neymi, efendim , karn tokluuna gnlnz
elendiren ilerde alacaklarm. Akl banda her insan
bunlar grnce utancndan yerin dibine geer. G en bir adam
sizin hizm etinizde yl altktan sonra ya sahtekar oluyor ya
dalkavuk ya da iftirac. yi bir ey mi bu yaptklarnz? Kahya
lnz yapan aalk Lehli casus Kazim irlerin, K aetanlarn
hepsi gece dem ez, gndz dem ez on binlerce dnm lk to p
raklarnzn altn stne getirerek size yaranm ak iin bir man
dadan post karmaya alrlar. Belki size sylem ek istedik
lerimi dank biimde iletiyorum, ama ne nemi var? Sade
halk sizde insan yerine koymuyorlar. K onanza gelen prens
leri, kontlar, bapapazlar da ss kpei gibi gryorsunuz.
Sizin gznzde onlar da canl insan deil. E n nemlisi... en
nemlisi... beni en ok kzdran milyonluk servetiniz olduu
halde insanlarn yararna bir kuru harcamam anz...
Prenses afallam, korkm u, gcenm i olarak oturuyor;
doktora kar nasl davranacan, ne yapacan bilemiyordu.
D aha nce kimse onunla bu ekilde konumam t. D oktorun
fkeli, irkiltici ses tonu, arada bir kekeleyerek patavatsz pa
tavatsz konumas kulaklannda, kafasnda dan dan eden bir
grlt gibi nlyordu. Konum a uzadka ellerini-kollarm
sallayan d o k to r sanki apkasyla kafasna vuruyorm u gibi
geldi.
N eden sonra kendini toplayarak, yalvaran bir sesle;
Syledikleriniz doru deil! dedi. Kendiniz de biliyor
sunuz ki, insanlar iin gzel eyler yaptm.
D o k to r bard:
Brakn bu laflar! Hayrseverlik ad altnda yaptnz
eyleri ciddi, yararl iler olarak m gryorsunuz yoksa? O nlar
olsa olsa sizin gnl elencenizdi! Beni szde bahekim diye
grevlendirip kendinizin de koruyuculuunu stlendiiniz,
kimsesiz yal kadnlarn kald gszler evini ele alalm...
Sevsinler, ne gzel yerdi oras! atsnda rzgr gl bulunan,
parke dem eli bir ev yaptrdnz; kylerden on kadar koca
kary toplayp tyl battaniyeler altnda, H ollanda arafl
yataklarda yatmaya, akide ekeri yem eye zorladnz.
D o k to r glmesini gizlemeye alarak yzn apkasnn
iine gm d.
D pedz maskaralk! ok gem eden gszler evinin
hizm etileri, kirlenm esin diye araflar toplayp kilit altna
koydular. G eberesi m oruklar plak dem ede zbarsnlar
gibisinden! Zavall kadnlar ne karyolada oturabiliyor, ne hrka
giyebiliyor, ne de cilal parkeler zerindeyryebiliyordu. H r
szdan mal karrcasna h er ey kadnlarn elinden alnp tren
gnleri iin saklanmt. Kadncazlar ne yapsnlar? Bakala
rnn eskilerini giyinip zar zor karnlarn doyuruyorlard.
G szler yurdunun denetim ini ellerine braktnz karn tok
zorbalardan, onlarn tlerinden bir an nce canlarn k u rtar
mak iin gece-gndz duaya baladlar. Peki, hizm etiler
byleydi de st dzey yneticiler ne yapyorlard? B u d a ayr bir
alem! H aftann iki gn daha akam dan krk atl koar gelir,
ertesi gn prensesin, yani sizin dknler evini onurland
racanz haberini getirir. Bu dem ektir ki, dkn kadnlar
sabahtan giydirilip kuatlacak, t re n yerine gtrlecek.
Buyursunlur, gelsinler, efendim! K ocakarlar tertem iz giydiri
lir, sraya sokulup bekletilm eye balarlar. Suratnda dalkavuk
a bir srtmayla eski bir asker, kadnlarn evresinde grevli
sfatyla dolanr durur. Kadncazlar fsldamaya korkarlar,
esneyerek birbirlerine bakarlar. Bylece uzun sre bekleriz.
N eden sonra kk yneticilerden biri gelir, ardndan daha
by, sonra daha by... G elenlerin ard arkas kesilmez.
H erkesin gizemli bir yz, gsterili bir duruu vardr. Arl
mz bir ayamzdan tekine aktararak bekler dururuz, hep
saatlerim ize bakarz, t karmayz. nk orada dikilirken
birbirimizden nefret etm ekteyizdir. Bir saat geer, iki saat ge
er, en sonunda hanm efendinin kupa arabas uzaktan gz
kr.
D oktor ince sesiyle bir kahkaha att.
Siz arabanzdan karsnz. Yal cadlar asker em ekli
sinin kom utu zerine, Ulu Tanr byktr, onun bykl
n hepim iz sayarz.,. ilahisini okum aya balarlar. Nasl?
G zel, deil mi?
D oktor bu sefer kaln bir sesle kahkaha att, glm ekten
konuamyorm u gibi elini sallad. K t niyetli insanlar gibi
dileriniskarak kesik kesik glyordu. Sesine, yzne, kstah
a parlayan gzlerine bakarak insan o n u n p ren sesten de,
dknler yurdundan da, kocakarlardan da n e kadar nefret
ettiini anlayabilirdi. Kaba saba szlerle beceriksizce anlatt
eylerde aslnda elenceli, glnecek bir tara f yoktu, gelgele-
lim o byk bir zevk duyarak, hatta neeyle glyordu.
K ahkahadan boulurcasna;
Ya okula ne dem eli? dedi. H ani u, retm enlik yapp
ky ocuklarn eitm eye altnz Qkul! yle gzel eitmi
olmalsnz ki, ocuklar ilk frsatta kap kylerine sndlar.
Sonra hepsini sra dayana ektiler, ellerine birka kapik tu
tuturup gene karnza getirdiler. Ya anneleri tarlada alan
kadnlarn bebeklerini topladktan sonra kendi elinizle bes
lem ek istediiniz gnleri unuttunuz mu? K y sokaklarnda
dolap iki gznz iki em e alyordunuz, A nneler bebek
lerini benim bakmma brakm yorlar! diye.. Sonra ky m uh
tar srayla kadnlarn ocuklarn kucaklarndan alp gnl
elendirm eniz iin size verm eye balad. N e akl almaz eyler,
deil mi? Siz iyilik yapm ak istiyorsunuz, o nlar sizden kayor
lar! Neden byle oluyordu acaba? ok basit! Sizin sylediiniz
gibi, halkmzn cahilliinden, deerbilm ezliinden deil, beni
h o g r n ama, btn bu giriimlerinizde sevgi, acma duygusu
olmadndan. Sizin tek istediiniz, canl kuklalarla gnl
elendirm ekti. nsanlar ss kpeklerinden ayrt etm esini be
cerem eyenler iyilik yapmaya kalkmamal. Emin olun, insan
lar ile ss kpekleri arasnda byk fark vardr!
Prensesin yrei gm gm atyor, d o k to r apkasyla kala
sna vuruyorm u gibi kulaklar uulduyordu. D oktorun keke
leyerek, ellerini-kollarn fazlasyla sallayarak, hzl hzl, ateli,
irkin bir konum as vard. Prenses, karsnda kaba, eitilm e
mi, fkeli, deerbilm ez bir adamn konutuunu anlyor; bu
nun tesinde onun kendisinden ne istediine, nelerden sz
ettiine p e k akl erm iyordu. Ban doktorun apkasndan
korum ak istercesine ellerini kaldrarak;
Gidin! Gidin! dedi alamakl bir sesle.
imdi gelelim yannzda alan adam lara nasl davran
dnza... Siz onlar insan yerine koymuyorsunuz, tam tersine
hepsine soyguncu gzyle bakyorsunuz. M adem bu konuyu
atk, sz niin beni iten attnza getirelim . Bayram dem e
den, seyran dem eden, bir gn bile dinlenceye km adan baba
nza, size tam on yl hizm et ettim ; yz fersah uzaklkta e p e
evre herkesin saygsn, sevgisini kazandm; ama bir gn geldi
ki, artk sizin yannzda almayacam sylendi. B unu neden
yaptnz bugne dek anlam deilim. Soylu bir aileden
gelme, M oskova niversitesini bitirmi, evli barkl bir tp dok
to runu herhangi bir aklam a yapm adan kulandan tu ttuu
nuz gibi iten kovdunuz. yle ya, beni ned en adam yerine
koyacaktnz? Sonradan rendim ki, karm benim haberim ol
m adan balanmam iin iki- kezkapnz alm, am a siz onu
yannza sokmamsnz. R ahm etli, beni balamanz iin
alayp szlad diye onu hibir zam an balamadm, bala
m ayacam da...
D o k to r hncn daha ok belli eden, aalayc szler bul
m ak amacyla diini skp bir s re bekledi. Sonra aklna gelen
bir dnceden dolay ask surat aydnland.
u m anastrla ilikilerinize bakalm biraz da. B ugne
dek kim senin gznn yana bakm deilsiniz, bunu biliyo
ruz. A m a m anastr gibi kutsal bir yer sizin m elek yum uakl
nzdan, acma duygularnzdan bence en byk pay almtr.
Sorarm size: Buraya niin gelip gidiyorsunuz? Papazlarla,
keilerle ne alveriiniz olabilir? Bana Sorarsanz g en e gnl
elendirm e, oyun, insan kiiliine saygszlk... Baka bir ey
deil! Sizin, m anastrn inand T an rya bir yaknlnz yok,
gnlnzde kendi T an rnz yatyor. R u h arm a seanslarnda
aklnzla ulatnz kendi T a n rnz... Kilise ayinlerine k
m seyerek baktnza, leye kadar uyuyarak sabah, le
dualarna katlm adnza g re buraya niin geliyorsunuz?
B akalarnn m anastrna kendi T a n n nzla gelirken byk bir
i yaptnz m sanyorsunuz? Sanki geliinizle buraya o n u r
mu verdiniz? K esinlikle hayr! Z iyaretlerinizin keilere kaa
patladn d n d n z m hi? M anastr b u akam o n u r
landrdnz, am a hazrlklar eksiksiz olsun diye gn n ced en
atl haberciniz geldi. D n b t n gn odanz hazrland,
yolunuz d rt g z le beklendi. Bugn n c o larak grevlen
dirdiiniz h o y rat hizm etiniz avluda bir oraya bir buraya
koturdu durdu, hr hr giysileriyle herk ese sorular sordu,
buyruklar yadrd... A m an n e kstah ey! Keiler hep diken
stnde beklediler, trensiz karlanrsanz balarna gelecek
vard. nk hem en m etropolite yaknrdnz. Saygdeer
m etropolit, nedense keiler beni sevmiyorlar. O nlar niin
kzdrdm bilmiyorum. G nahm n ok olduu bir gerek,
ama ok m utsuzum ! diye... M anastrlardan birinin bana
byle bir bela atnz za te n . M anastrn bapapaz bilge kii, bir
dakika b o vakti yoktur, hep alr, am a siz ikide b ird e onu
odanza arrsnz. N e yal insanlara saygnz var, n e nvana,
ne m akam a... M anastra byk paralar balam olsanz g en e
iim yanmazd. Oysa buraya admn attnz gnden beri
keiler sizden yz ruble ba bile alam adlar.
Prenses gcendirildii, rahatsz edildii, syledikleri sz
ler anlalmad, arp n e yapacan bilemedii zam anlar h e
m en alamaya balard. imdi de yle yapt, yzn elleriyle
k ap atarak ocuk gibi incecik sesiyle bir at koyverdi. B unun
zerine d o k to r konum asn p diye kesti, prensesin yzne
bakt. K adnn yz kararm , kaskat kesilmiti.
Balayn, prensesim , dedi. K endim i unutup fazla ileri
gittim. G ereksiz bir fkeye kaplm olmalym.
Sulu sulu ksrd, apkasn giymeyi bile u n u tara k p-
rensesin yanndan hzla uzaklat.
Yldzlar ldamaya balamt. M anastrn b r yanndan
ay epeyce ykselm i olacak ki, gkyz kr kr aydnlkt.
Y arasalar beyaz m anastr duvarlar boyunca bir oraya, bir
buraya sessizce gidip geliyorlard.
Kilise saatinin gongu alak sesle eyrek saati vurdu,
vakit 9 a eyrek kala olmalyd. Prenses o tu rd u u sradan kalk
t, ana kapya yneldi. G cendirildii, h e p alad iin aalar,
yldzlar, yarasalar o n a ayorlarm gibi geliyordu. S aat gon-
gunun tatl bir ezgiyle vurm as da o n u n acsna katlm ak iindi
sanki. B ir yandan alyor, bir yandan da, D nyadan elimi-
eteim i ekip m anastra kapansam n e gzel olurdu! insanlarca
anlalmam, gcendirilmi, incitilmi olarak bahe yollarnda
tek bama gezer, ac eken kulunu yalnz Ulu Tanr grrd,
bir de gkyz... diye dnyordu. A kam ayini bitmemiti
henz. P renses durarak sylenen ilahilere kulak kabartt.
Kmltsz, karanlk havada kulaa ne gzel geliyordu sesler!
lahiler sylenirken alamak, acsn iine atm ak n e gzeldi!
O dasna dnnce aynaya bakt, alam aktan kzarm
yzne pudra srd, akam yem eine oturdu. Keiler onun
tuzlanm a baln, kk kk m antarlar, zm arabn,
azda selvi yapra kokusu brakan ball kurabiyeleri sevdiini
bildikleri iin her geliinde yem ekte bunlar verirlerdi. Prenses
m antarlardan yiyip arabn yudum larken evresindekilerin
onu iflas ettireceklerini, sonra tm yle kendi bana braka
caklarn kuruyordu. iftliklerindeki yneticiler, kahyalar,
iletm elerinin brolarnda alanlar, bir dediklerini iki
etmedii, konandaki hizm etiler ona ihanetin yannda yap
madklarn brakmayacaklard. Karsna kan btn insanlar
ona saldracak, alay edip az dolusu sveceklerdi. Bunun
zerine kendisi de prenseslik nvann brakacak, debdebeli
yaantsn tepip dnyadan elini-eteini ekecek, kimseye h e r
hangi bir sitem de bulunm adan m anastra kapanacakt. O rada
dm anlarnn m utluluu iin dua edecekti, ite o zam an onun
deerini anlayacaklar, o n d an zr dilemeye kalkacaklard,
ama i iten gemi olacakt...
Y em ekten sonra kede kutsal tasvirlerin n n d e diz
kp Incilden iki para okudu. B unun ardndan hizmetisi
yatan serdi, o da uyum ak zere yatt. Kar beyaz yatak r
tsnn altnda gerinerek derinden, tatl tatl iini ekti,
gzlerini kapad, uyumaya balad.
Sabahleyin uyanp saatine baktnda 8.30tu. Karyola
snn dibinde halnn ucuna parlak bir gn dem eti d
mt. P en cered en den bu k odasn hafife aydnlat
yordu. K apkara perdelerle pencerenin cam arasnda vzr vzr
eden sinekler vard.
D aha erken, diyerek gzlerini yumdu.
Y atanda gevek gevek gerinirken doktorla dnk k a r
lamalar, uyum adan nceki dnceleri geldi aklna. M utsuz
bir kadn olduunu dnd. P etersburgda yaayan kocas,
iftliinin yneticileri, kom ular, doktorlar, tand m em urlar
geldi hatrna... Y akndan tant birok erkek yz gelip ge
ti zihninden. Kendi kendine glmsedi, btn bu insanlarn,
onu anlayp ruhunun derinliklerine inseler nnde yere k ap a
nacaklarn dnd.
O n ikiye eyrek kala ngra alp hizmetisini ard.
Uykulu uykulu;
Daa, giyinmeme yardm edin, dedi. Hayr, nce haber
verin de arabay kosunlar. KJavdiya Nikolayevnaya gidece
im.
Kupasna binm ek zere odasndan kt zaman parlak
gn ndan gzleri kam at. H ava ylesine gzeldi ki! O nu
karlam ak iin konuklar blm nn m erdiveninde toplanan
keilere gzlerini ksarak bakt, bayla selam verdi.
Dostlarm, imdilik hoa kaln! Yarn deil br gn
gene greceiz.
Ayn anda ho bir srprizle karlat: M erdivende bekle
en keiler arasnda d o k to r da vard. A ncak yz ask, solgun
du.
D o k to r sulu sulu glmseyip apkasn kararak;
Prensesim, sizi oktan beridir burada bekliyorum, dedi.
Beni balamanz dilerim. K t dncelerin etkisiyle hn
karrcasna dn size gereksiz bir sr ey syledim... sam a
ladm... zr diliyorum.
Prenses tatl tatl glmsedi, elini doktorun dudaklarna
uzatt. D o k to r uzatlan eli pt, kzard.
Sanki minik bir kum u gibi prenses drt bir yana ban
sallayarak arabasna kotu. T y hafifliindeydi; yrei aydn
lanm, ii snmt. G lm sem esinin ne d erece tatl, cana ya
kn olduunu kendisi de hissediyordu. Arabas m anastrn ka
psndan kp tozlu yolda bahelerin, kyl evlerinin, art arda
dizilmi kirli tccar arabalarnn, m anastra sr sr gelen
gezginci duaclarn arasndan ilerlerken hl gz szyor,
glmsyordu, iinde ho dnceler kpr kprd. G ittiin her
yere scaklk, k, sevin gtrm ek, kabalklar unutm ak, d
mana bile glmsemek kadar byk bir zevk yoktu yeryzn
de. Kardan gelen kyller apkalarn karp selam veriyor
lar, arabas hafif hafif gcrdyor, tekerlerin altndan kalkan toz
bulutlar altn rengi avdar tarlalarna doru uzanyordu. P ren
ses bir an arabadaki yastklar zerinde deil, bulutlar zerinde
salnarak utuunu, kendisinin de bu saydam, ince bulutlara
benzediini dnd. Gzlerini yumarak;
Ne kadar mutluyum! dedi. N e kadar mutluyum!
YLESNE BR YK

Yal bir adamn gncesinden

R u s y a da Nikolay Stepanovi adnda, en st dereceden


devlet m em uru olan, R us ve yabanc birok niann sahibi, say
gdeer bir profesr vardr. T renlerde gs nianlarla d o
nannca niversiteliler onu aziz tasvirlerine benzetirler. P ro fe
sr yakn evresini hep kalburst kim selerden semitir, en
azndan u son 25-30 yl ierisinde R usyada tannm btn
bilim adamlaryla sk ilikileri vard. H e r ne kadar im dilerde
arkadalk edecei pek kimse kalmamsa da, gem ie dnp
bakacak olursak, nl dostlarnn listesinde Pirogov1, Kave-
lin2, ozan N ekrasov3 gibi adlara raslarz. H epsi profesre en i
ten, en scak duygularla balydlar. P rofesr btn Rus ni
versitelerinin, ayrca Avrupa niversitesinin bilim yesidir...
vbg. vbg...
te bunlar ve benzeri pek ok eyi art arda sralarsanz
benim zelliklerimi tanmlam olursunuz.
Adm geni evrelerce bilinir. R usyada okuma-yazmas
olan herkes adm tanr, d lkelerde ise krs sahipleri ad
mn bana nl, saygdeer sfatlarn eklem eden benden
sz etm ezler. Tadm bu ad pek az talihliye nasip olm utur;

1 Nikolay vanovi P. (1810-1881): nl bir operatr.


2 Konstantin Dmitriyevi K. (1818-1885): Eletirmen, filozof.
3 Nikolay Al. N. (1821-1878): Yoksullarn yaamn dile getirdi.
bu bakm dan toplum iinde ya da basnda beni haksz yere
diline dolayanlara, am ur atm aya kalkanlara pek iyi gzle bak
mazlar. Aslnda byle olmas gerekir, nk adm anlnca h er
kesin zihninde nl, eit eit yetenekleri olan, toplum a yz
de yz yararl bir adam canlanr. alkan bir adamm, deve gibi
dayanklym. Bunlar az eyler mi? Y etenekli oluum da ok
nemli. Sras gelmiken belirteyim: Efendi, alakgnll, d
rst bir insanm. Burnum u edebiyata sokmadm gibi, siyasete
de bulamadm; cahil adam larla dalaarak ucuz hret peinde
komadm. lenlerde, arkadalarm n mezar banda sylev
ekmedim. Ksacas, bilgin olarak tadm bu ad tertem izdir,
admn benden hibir yaknmas olamaz. N e m utlu byle bir ad
tayana!
Bu ad tayan bendeniz, altm iki yanda, takm a dili, tiki
gemek bilmeyen, dazlak kafal bir adamm. A dm n parlak,
gsterili olmas yannda aslnda irkin mi irkin biriyim, baka
larnn yannda silik kalrm. Zayflktan bam, ellerim titrer;
boynum Turgenyevin kadn kahram anlarnn biri gibi arm ut
sapn andrr. Gsm ieri kk, srtm daracktr. K onuur
ken, bir ey okurken azm arplr; glerken btn yzm
yal insanlarnki gibi l buruuklar kaplar. Zavall bedenim
gz doldurucu olmak yle dursun, tikim balaynca yzmn
grn daha bir deiir. O anda beni grenlerin aklndan,
Adam yaknda yolcu olacaa benzer gibi bir dnce gese
gerek...
K rsden ders veriim eskisi gibi etkileyicidir, dinleyi
cilerimin dikkatini iki saat boyunca ayakta tutabiliyorum . Co
kum, nktelerim , edebi anlatm tarzm sesimin kusurlarn rt
meye yetiyor; oysa sesim kurudur, softalarnki gibi makaml, in
sanlar irkilten bir konum am vardr. te yandan yazdm ya
zlar da hi etkili deil. Beynimdeki yaz yazma yeteneini y
neten blm epeyce hasar grm olmal. Belleim hayli za
yflad, dncelerim in aknda tutarllk kalmad, dn
dklerimi kada dkerken aralarnda balant kuramyorum.
Yazlarm n kuruluu gitgide tekdzeleti, tm celerim yoksul
lap dank bir durum ald. Sk sk kalem im den asl sylemek
istediklerim den baka eyler kyor, yaznn sonuna gelince
banda neler dediimi anmsamyorum. ou kez e n basit sz
ckleri bile unutuyorum , uzun deyilerden, dolam bal anla
tm lardan kanm ak iin byk aba harcam am gerekiyor. Bu
da gsteriyor ki, beynim artk eski gcn yitirmi. in garibi,
konu ne denli sade olursa benim onu yazya dkm em o derece
zorlayor. Bilimsel bir makaleyi kalem e alrken kendim i bir
kutlam a m ektubu ya da ksa bir rapor yazdm zam andan daha
rahat hissediyorum. Bir ey daha var: Alm anca ya da ngilizce
yazmak Rusa yazmaktan daha kolay geliyor bana.
Bugnk yaam a tarzm a gelince, en bala, bir trl yaka
m kurtaram adm uykusuzluktan sz etmeliyim. Birisi yaa
mmn belli-bal, en tem el zellii nedir, diye sorsa, ekinm e
den Uykusuzluk! derim. E skiden beri altm zere tam ge
ce yars soyunarak yatama giriyorum. abucak uyuyor, ama
2ye doru, sanki hi uyumam gibi bir duyguyla gzlerimi
ayorum. Kalkp lambay yakm aktan baka arem kalmyor.
Bir-iki saat oday bir keden b r n e arnlayp duvarlarda
oktandr ezberlediim resimleri, tablolar seyrediyorum. D o
lam aktan usannca yaz masama geiyorum. K prdanm adan,
hibir ey dnm eden, hibir istek duym adan oturuyorum .
O radan elim e bir kitap geerse nm e ekiyorum, ilgi duy
m adan okuyorum . G een lerd e Krlang Nice ter diye
garip bir ad tayan, koskoca bir roman ap okum uum da
farknda deilim. Bazen zihnimi oyalam ak iin bine dek
saymaya balarm ya da arkadalarm dan birini dnerek y
zn gzm n nne getirm eye alrm. A rkadam n hangi
yl, ne gibi koullarda ie girdii gelir hatrma. uradan-bu-
radan gelen seslere kulak kabartm ak da bana zevk verir. Kah
iki oda te d e kzm Liza uyku arasnda abuk abuk bir eyler
mrldanr, kah karm elinde mum, salondan geerken kibriti
drr. A rad a bir dolabn kuru tahtalar trdar, lambann
fitili anszn vzldamaya balar. B tn bu sesler nedense bende
heyecan uyandrr.
G ece uyumamak dem ek her an norm al olmadm hisset
m ek dem ektir. O yzden uyumamay hak saydm gndz
n iple ekerim . H orozlarn tne dein zntl, bitm ek-
tkenm ek bilmez bir zam an geer. H oroz sesi ilk mjdecimdir.
Bir saat sonra aada kapcmzn uyanacan, fkeli bir
ksrm eyle i iin st katlara kacan bilirim. D aha sonra
yava yava ortalk aarr, sokaktan sesler duyulmaya balar...
Benim iin gnn balangc karm n odam a girdii andr.
etekliiyle, sa-ba dank, ama yzn ykam, evresine
iek kolonyas kokusu saarak, sanki ylesine uram gibi
girer. H er zaman;
Kusura bakma, bir dakika urayaym dedim, diye balar.
G en e mi uyumadn?
Sonra lambay sndrp masann yanna ilierek laf aar.
Falc deilim ama n e syleyeceini nceden kestiririm. H er
sabah ayn nakarat. Salmla ilgili m erakl sorulardan sonra
birdenbire V arovadaki olumuz gelir hatrna. H er ayn yir
misinden sonra ona 50 ruble gndeririz. Konum am zn ba
konusu neredeyse yalnz budur. Karm iini ekerek;
Doallkla bu, bizim iin kolay deil, der. Fakat ocuk
kendini kurtarana dek ona yardm etm ek boynum uzun borcu...
Yavrucak yaban ellerde, ayl kendine yetmiyor. A m a istersen
br ay 50 yerine 40 gndeririz. N e dersin?
Yaadmz olaylar masraflarmz zerinde h e r gn ene
yormann bunlar azaltmadn gsterm eye yelmeliydi. Gel-
gelelim karm bunu kabul etm ez; her sabah subay olumuzdan,
ok kr ekm ein ucuzladndan, ama ekerin iki kapik
frladndan konuur durur. Bunlar bilmediim bir eyi haber
verircesine syler.
Onu dinler, kurulm u bir m akine gibi sylediklerini onay
larm. G ece uyumadmdan olacak, tuhaf, gereksiz dnce
ler doldurur zihnimi. Karm a bakp bakp ocuk gibi aarm. O
aknlk iinde kendi kendim e derim ki: Bu yal, iko, han
tal kadn, durgun baklarndan yalnz vr zvr eyler iin kayg,
bor korkusu, yokluk znts okunan, hep m asraflarmzdan
konuan, yz yalnz ucuzluk duyduunda glen, vaktiyle ca
nm gibi sevdiim o incecik, zarif Varya m? Kafal, iyi dnen,
tem iz ruhlu, gzel bir kadn olduu iin O te llo nun D esdem o-
n a y sevdii gibi bilim adamlm zerinde titrem esi yznden
gnl verdiim kadn bu mu? Bir zam anlar bana erkek evlat
douran V arya ayn V arya m?..
Peltelem i, iri gvdeli kocakarnn yzn olanca dik
katim le incelerken eski V aryam aryorum. Gem i gnleri
m izden yalnz salmla ilgili korkusu, bir de konuurken ayl
m yerine aylmz, apkam a apkamz demesi kalm.
M orali bozulm asn diye diledii gibi konum asna gz yum u
yorum . H atta bakalar hakkndaki haksz yarglarna; m uaye
n eh an e amadm, okul kitaplar yazmadm iin beni azarla
m alarna sesimi karmyorum. Konum alarm z hep ayn tarz
da sona eriyor. ay imediimi anm sayarak karm birdenbire
telalanyor.
A, burada ne diye o turup duruyorsun? Hadi kalk, kalk!
Sem aver n e zam andr m asada bekliyor. Ben de oturm u,
gevezelik ediyorum... Vallahi, kafa kalmad ben d e artk.
karken kapda duruyor.
Y eg o ra be aylk borluyuz, haberin var m? H izm et
karlarn aylklarn ihmal etm em eli, ka k ere syledim sana!
H er ay on ruble verm ek, biriktirip biriktirip be ay sonra elli
ruble birden dem ekten daha kolaydr.
Dar knca bir daha duraklyor.
u bizim zavall Lizaya acdm kadar kimseye acm
yorum. Y avrucak konservatuvara gidiyor, iyi insanlarla temas
ediyor. Halbuki st-ba yrekler acs... Srtndaki palto
sokakta insan utancndan yerin dibine geirir. Baka bir gen
kz olsa gene neyse, ama onun babasnn nl bir profesr, en
st dereceden devlet m em uru olduunu bilm eyen yok...
nm , rtbem i bama kaklktan sonra eker gider. G
nm n balangc byledir ile, devam da bundan daha iyi
deildir.
aym ierken kzm Liza girer. Paltosunu, apkasn giy
mi; elinde notalarla konservatuvara gitm ek zeredir. Yirmi
iki yandadr Liza, ama daha kk gsterir. G zel kzdr, ka
rmn genliini andrr. Beni elim den, yanamdan p t k ten
sonra;
Gnaydn, babacm. Naslsn? diye hatrm sorar.
K kken dondurm aya baylrd. Onu sk sk dondurm a
cya gtrrdm . Sevdii her eyi dondurm aya benzetirdi.
Beni bile, Benim kaymakl dondurm a babacm! diye sever
di. Parm aklarna amfstkl, kaymakl, ahududulu... diye ad
takmt. Sabahlar gnaydna gelince kucama oturtur,
parm aklarn bir bir perken sayardm:
Bu kaymakl... u amfstkl... u da limonlu...
Gemi gnlerin ansyla hl kzmn parm aklarn p
yor; amfstkl... kaymakl... limonlu... diye mrldanyorum.
Am a eski tat kalmad artk. D ondurm a gibi bir soukluum var,
kendim den utanyorum . Kzm yanma gelerek dudaklarn ya
nama dedirdiinde ar sokmu gibi rperiyor, yzm teye
evirip zoraki glmsyorum.
Uykusuzluk illetine tutulduum dan beri beynim e ivi gibi
bir dnce sapland: Kzm ben ihtiyarn, tannm bir adam
olan babasnn, uaa olan borcu yznden nasl zntden
kvrandmn farkndayd yzde yz. U fak tefek borlarn e t
kisiyle iimi-gcm brakp saatlerce odam da bir keden
brne gidip geldiimi bilmekleydi. A caba annesinden gizli
olarak bana gelip, Baba, ite saatim le b ileziklerim, kpelerim ,
giysilerim... Paraya gereksinm en varsa bunlar rehine koy...
diyem ez miydi? Bo bir gurura kaplarak annesiyle benim ,
durum um uzu herkesten sakladmz bildii halde, neden
mzik gibi pahal bir zevklen vazgem ek islemiyordu! Aslnda
ne saatini, ne bileziklerini kabul ederdim , ne de ondan baka
bir zveri beklerdim . T anr korusun, istem em yle ey!
Bu arada V arovadaki subay olum gelir aklma. Zeki,
drst bir gentir; azna iki koymaz. Gelgelelim bu kadar
yetm ez bana. yle sanyorum ki, yal bir babam olsa, onun
sknt ekliini, bu yzden kimsenin yzne bakamadn bil
sem subaylktan vazgeer1, baka bir ie girerdim . ocuklarm
la ilgili bu eit dnceler sanki beni zehirliyor. N eden byle
dnyorum , dersiniz? Sradan insanlara birer kahram an
olm adklar iin kin beslem ek ancak dar grl, dnyaya
kskn insanlarn harc deil midir? yleyse brakalm bunlar.
10a eyrek kala sevgili genlerim izin dersine girm ek
zere yola kmam gerek. Giyinirim, otuz yldr ezberlediim,
benim iin ansal deeri olan yollardan geerek niversiteye
giderim, ite altnda eczane bulunan byk boz apartm an. E s
kiden onun yerinde birahane olarak kullanlan kk bir ev
vard. D o k to ra tezimi, Varyaya gnderdiim ak m ektuplarn
hep bu birahanede yazdm. lk m ektubum u H istoria m orbi2
balkl bir kada kurunkalem le dktrm tm . u da bakkal
dkkan... O zam anlar bana veresiye sigara satan bir ft i
letirdi. Sonra hepsi ana kuzular olduu iin niversitelileri
seven iman bir kadnn eline geti. imdi kzl sal, dnyay
um ursam ayan bir adam tezgahn banda oturur; bo vaktini
bakr aydanlkla ay demleyip im ekle geirir.
le niversitenin oktan boya yz grmemi, insana
keder v e re n giri kaps. Y alnzlktan can sklan, srt gocuklu
avlu bekisi, kar ynlar, sprgeler... Bu bilim yuvasn ha
yalinde tap n ak gibi canlandran taral toy bir gen zerinde
byle bir kapnn nasl bir etki brakacan Tanr bilir. G en el
likle niversite binalarnn khnelii, koridorlarn i kararl-
cl, isli duvarlar, n yetersizlii, m erdivenler ile vestiyerin,

1 Subaylk geliri gsteriine yetmeyen bir meslek olarak dnlyor.(.N.)


2 Hastaln tarihesi.
sralarn hzn verici grnts Rus karam sarlnn olum a
snda balca yeri tutar.
te bahemiz. Benim renciliim den beri n e iyilemi,
ne de daha ktye gitmitir. Hi sevmem buray. u clz h
lam urlar, sar akasyalar, seyrek, gdk leylaklar yerine upuzun
amlar, grbz m eeler yetitirilseydi daha akllca bir i ya
plm olurdu. Ruhsal durum u alt yerin dekoruyla ergin
leen her niversiteli, renim grd yerde adm ba yalnz
yksek, gl, zarif eylerle karlamaldr. Tanr onu sska
aalardan, camlar krk pencerelerden, boz duvarlardan, m u
amba kaplamas yrtk kaplardan saklasn!
Bizim blm n giriine yaklar yaklam az kap alr, eski
dostum, yatm, adam Nikolay beni karlar. Ben ieri girince
boazn temizleyerek;
Hava ok souk, beyefendi! der.
Paltom slaksa syledii tmce;
Y am ur yayor, beyefendi! dir.
D aha sonra nm sra koarak yolum un stndeki btn
kaplar aar. alma odam a girince zenle paltom u alr, o
ksa arada niversite haberlerini yetitirmeyi becerir. niver
site kapclaryla, btn ham edem elerle sk fk olduu iin
drt fakltede, kalem de, rektrn odasnda, ktphanede
olan-biteni herkesten iyi bilir. K rk dereden haber getirir.
rnein rektrn ya da dekann istifas gnn konusu olduu
zamanlar N ikolayn gen hadem elerle konumas kulama
alnr. Bizimki bir yandan yeni adaylar sralar, bir yandan da
bakann filancay onaylamayacan, falancann kendisinin
grevi kabul etm eyeceini ayrntlaryla anlatr. Sonra kalem e
gelen birtakm gizemli belgeler, bakan ile niversite m tevelli
kurulu bakan arasndaki gizli konum alar konusunda artc
aklamalar yapar. U fak tefek ayrntlar dnda syledikleri
ou zaman doru kar. R ek t r adaylaryla ilgili tahm inleri
de... niversitede kimin hangi yolla doktorasn verdiini,
hangi koullarda greve baladn, n e zam an emekliye
ayrldn ya da ldn renm eniz gerekiyorsa bizim k
demli odacnn yam an belleine bavurun! Size yalnz ylyla,
ayyla tarihini sylem ekle kalmaz, olayn tm ayrntlarn an
latr. A ncak mesleini seven biri olaylar byle incelikleriyle
belleinde sakl tutabilir.
Nikolay niversite sylencelerinin saklaycsdr. K en
disinden nceki odaclardan o n a niversite yaamyla ilgili bir
sr m enkbe miras kalmtr. Uzun hizm et yllarnn bu serveti
daha da zenginletirdii bir gerek. stediiniz zam an Nikolay
size uzunlu, ksal bir sr yk anlatabilir. Hem de nc ykler!
Her eyi bilen olaanst zekalardan, haftalarca gz krp
mayan ei bulunm az, ham arat bilginlerden, bilim yolunda ac
ekenlerden, saysz bilim kurbanlarndan, kim lerden, kim ler
den sz etm ez ki!.. O nun yklerinde iyilik ktl, zayf
gly, akll aptal, alakgnll kibirliyi, gen yaly alt
eder. B tn bu sylenceler ile m asallara tm yle inanm ak
gerekm ez; ancak anlatlanlar biraz elerseniz geriye ie yarar
eyler kalr. B unlar bizim gzel geleneklerim iz, herkese kabul
gren gerek bilim kahram anlarnn adlardr.
Toplum um uzda genelde bilginler dnyasyla ilgili olarak
yal profesrlerin olaanst dalgnl hakknda birka fkra
ile kah G ru b e re, kah bana, kah B abuhine mal edilen iki-
nkte anlatlr, hepsi o kadar. Aydn bir evre iin bunlar yet
mez. nsanlarm z bilimi, bilginleri, rencileri Nikolay kadar
sevmi olsaydlar o n u n anlatt t rd en m enkbe, yk ve bil
gilerden oluan koca bir edebiyat zenginlii ortaya kard.
H aberleri verdikten sonra Nikolayn yznde ciddi bir
anlam belirir, hem en i konusuna geeriz. konumalarmz
srasnda birisi onun kulland bilimsel terim leri duysa Ni-
kolay odac klna girmi bir bilim adam sanrd. Sras gel
miken belirteyim: niversite hadem elerinin bilgileri hakkn-
daki ykler hayli iirilmitir. G eri Nikolay yzden fazla
L atince terim bilir, iskelet kem iklerini bir araya getirm esini b e
cerir, bazen prep arat hazrlar, herhangi bir konuyla ilgili bilim
sel bir konum a yaparak rencileri glm ekten krar, gelge
ldim yirmi yl nce neyse imdi de hl kan dolamnn zn
kavram deildir.
alma odam a girdiimde masa banda kam burunu ka
rarak kitap okuyan ya da bir preparat hazrlayan asistanm
Piyotr Ignatyevii bulurum . alkan, kendi halinde, yetenei
kt bir adamdr. H enz o tu z beinde olduu halde sa d
klm, gbek salmtr. Sabahtan gece yarlarna dein alp
abalar, durm adan okur, okuduklarnn hepsini eksiksiz akln
da tutaf. Bu bakm dan paha biilm ez bir arkadatr, am a baka
bakm lardan yk beygirinden bir fark yoktur. Kaln kafal
aratrm acnn biridir asln sorarsanz. Byle bir yk beygirini
yetenekli bir kiiden ayran belli-bal zellikler dar grl ol
malar, yalnz konularyla snrl kalmalardr. K onunun dna
knca bebek gibi saftrlar.
Hi unutm am , bir gn alma odama girince;
Kara haberi duydunuz mu? Skobelevin 1 ldn sy
lyorlar, dedim.
Nikolay istavroz kard, Piyotr Ignalyevi ise bana d
nerek;
Kimmi bu Skobelev? diye sordu.
Baka bir gn de profesr Perovun2 ldn haber ver
dim. Sevimli Piyotr Ignatyevi;
Ne dersi verirdi? diye sorm asn m?
Kulann dibinde P atti3 ark sylese, in ordular R us
yaya saldrsa, lkem iz deprem den yerle bir olsa bizimki kl k
prdam adan gzlerini ksarak m ikroskobuna bakmay srd
rrd. Ksacas, Bana n e el olunun girdisinden-klsn-
dan? diye dnrd. Bu ruhsuz adamn geceleyin karsnn
koynunda nasl yattn grm ek iin neler vermezdim!

1 nl bir general.
2 nl bir Gzel Sanatlar Fakltesi profesr.
3 Adelina Patti: Zamann nl talyan opera sanats.
Piyotr gnatyeviin baka bir zellii de bilimin kusursuz
luuna, Almanlarn yazd h er eye sarslmaz inancdr. G erek
kendisinden, gerekse hazrlad preparatlardan son derece
em indir. D eha, yetenek sahiplerinin salarn aartan kuku
culuu, hayal krkln tanm az. nllere kar klece bir hay
ranlk duyar, kendi kendine bamsz dnm e diye bir eyden
h aberiyoktur. O nunla tartm ak, kafasna koyduunun tersine
inandrm ak olanakszdr. Tbbn geleneklerinin yceliine, h e
kimliin stnde baka bilim bulunm adna, doktorlarn insan
st varlklar olduuna k r k rne inanm bir adam la tart
abilir misiniz? Oysa hekim liin pek d e parlak olmayan ge
m iinden gnm ze u beyaz kravat geleneinden baka ne
kalmtr? Aslnda bir bilgin iin ya da herhangi bir aydn iin
tp, hukuk vd. ayrm yapm adan genel niversite gelenekleri
varlklarn srdrmelidir. A m a siz gelin de bunu Piyotr Ignal-
yevie anlatn. Sizinle kyam ete dek tartm aya hazrdr herif
iolu.
O nun gelecei apak gzm n nndedir: Yaad
srece birka yz eli-yz dzgn preparat hazrlayacak, te
mizce ama kuru raporlar yazp be-on eviri yapacaktr, ite
hepsi o kadar... Bundan tesi iin hayal gc, bulu yetenei,
leb dem eden leblebiyi anlam a yetisi gerekir. Oysa Piyotr Ig-
natyevite bunlarn hibiri yoktur; ksacas o, bilimin yaratc
efendisi deil, uadr.
Ben, Piyotr Ignalyevi ve Nikolay pes p erdeden konuu
yoruz. iimiz pek rahat deil. K apnn br yanndan, yani
rencilerin bekledii ders salonundan denizin uultusu gibi
sesler geldike insan bir tu h af oluyor. O tuz yldr bu durum a
bir trl alamadm, h er sabah yreim de ayn tedirginlik var.
R edingotom u sinirli sinirli ilikliyor, N ikolaya gereksiz sorular
sorup bou bouna kzyorum. G rnte korkuyor gibiyim,
ama aslnda bu, korku deil, adn verem eyeceim , betim len
mesi zor bir duygu.
Hi gerei yokken saate bakp;
Eh, gitmeli artk, diyorum.
A rt arda dizilerek yryoruz. nde preparatlar ya da
atlaslar tayan Nikolay, arkasndan ben, en arkadan, ban
uysalca emi yk beygirimiz gidiyor. Bazen gerekliyse nden
sedye zerinde bir kadavra gtrrler. Kadavray N ikolay izler
vd... Biz ders salonuna girince renciler ayaa kalkp o tu ru r
lar, deniz uultusu birden kesilir. Ortal tam bir sessizlik kap
lar.
Dersimizin konusunu, neler anlatacam bilirim, ama na
sl konuacam, nereden balayp n ered e bitireceim i kes-
tirem em . Kafamda tek bir hazr tm ce yoktur. G ene de anfi
biimindeki salonda sralara oturm u rencilerim e bakar bak
maz, G een d e rste filan konuda kalmtk... diye basmakalp
bir giri yaparm. Eh, ondan sonras kolaydr. Tm celer a
zm dan ard aras kesilm eden yle hzl dklm eye balar ki,
durdurana akolsun! ok da cokulu konuurum . Bir k ere
baladktan sonra szlerim in akn durduracak hibir g
yoktur, diyebilirim. Krsden iyi, baka bir deyile renciyi
skmayacak, yararl bir konum a yapm ak iin yetenein ya
nnda deneyim, ustalk ister. H em kendi gcnz, hem kar-
nzdakilerin anlay derecesini, hem de dersin konusunu tam
anlamyla kavram olmalsnz. Ayrca son d e re c e uyank, te
tikte durarak, dikkatinizi bir an bile rencilerden ayrmaya
caksnz.
yi bir orkestra efi bestecinin dncesini dinleyicilere
aktarrken ayn anda yirmi eit i yapar. Partisyonu okur, dey-
neini sallar, solistin sesini izler, yerine gre davula, flemeli
alglara dnerek iaretler verir. Krsdeyken ben de orkestra
efi gibi davranrm. nnde birbirine benzem eyen yz elli
ehre, yzm e dikilmi yz gz vardr. Am acm bu ok bal
canavar altetm ektir. D ers verirken onun dikkatini, anlay
derecesini kesintisiz gz nnde bulundurursanz canavar
egem enliiniz altna alrsnz, ikinci hasmm dorudan doru
ya kendi iimdedir. Bu, doadaki olgularn, yasalarn,
biim lerin sonsuz dereced e eitlilii, bunlardan kaynakla
narak kendim izin ve bakalarnn rettii dnce bolluudur.
H er zaman bu byk yndan e n can alc, e n gerekli m alze
meyi yakalayp ortaya karabilmeliyim. Ayrca konum ann
akn bozmayacak bir hzla dncelerim i ok bal canavarn
anlayna uygun, onun dikkatini ekecek bir kalba sokmam
gerekir. le yandan dncelerim i aklma geldii gibi, geli
igzel bir biimde deil, benim izm ekle olduum tabloyu o r
taya karacak bir btnlk iinde aktarmalym.
Konum amn edebi, betim lem elerim in ksa ve eksiksiz,
tm celerim in elden geldiince sade, gzel olm asna alrm.
H e r an kendimi ayarlayarak nm de yalnzca bir saat krk
dakikalk bir ders sresi olduunu aklmda tutarm . Ksacas,
hayli uralnc bir itir benim yaptm. Ayn zam anda hem
bilgin, hem retm en, hem d e konumac olduunuzu u n u t
m adan, bunlardan herhangi birinin ar basmasna gzyum m a-
yacaksnz.
Bir eyrek, yarm saat konutuktan sonra bir de bakarsnz,
rencilerin gzleri tavana ya da Piyolr Ignalyeve kaymaya
balamtr. Biri mendilini karr, br oturduu yerde ya
yldka yaylr, bir bakas aklndan geenlere glm ser durur.
Bunlar dikkat yorgunluunun belirtileridir. H em en bir kar
yol bulunm aldr, ilk frsatta araya bir szck oyunu sk-
trveririm. Y z elli e h re az kulaklarna v ararak glm ser,
gzler neeyle parlar, ardndan bildiim ksa bir deniz uultusu
duyulur... B e n d e kendim i tutam az glerim. D ikkatler tazelen-
mitir, artk dersimi srdrebilirim ...
H ibir sp o r gsterisinde, elencede ya da oyunda kr
sden verdiim dersin tadn bulam adm . A ncak derslerde ken
dimi tam bir tutkuyla yaptm ie verebiliyorum , b y leceesin
d e n e n eyin ozanlarn uydurmas olmadn anlam bulun
maktaym. Bana yle geliyor ki, H erkl bile e n hayranlk verici
kahram anlklarnn sonunda benim her ders bitim inde duy
duum yorgunluun tatl gevekliini hissetmemitir.
A ncak btn bunlar eskidendi. imdi ders boyunca n e re
deyse azap ekiyorum. Yarm saat gem eden om uzlarmda,
dizlerim de dayanlnz bir halsizlik hissetm eye balyorum. H e
m en arkam daki koltua kyorum. F akat o tu rarak konu
maya almadm iin bir dakika sonra kalkyor, ayakta srd
ryorum dersi; ok gem eden yeniden oturuyorum . Azm ku
ruyor, sesim przlenip bam dnyor... rencilerden d u ru
mu saklam ak iin ikide bir su iiyor, ksryor, burnum u sili
yorum. Sanki nezlem varm da konum am a engel oluyorm u
gibi bir tavr taknyorum . Yerli-yersiz birka szck oyunun
dan so n ra sresi dolm adan dersi bitiriyorum . B undan sonsuz
bir utan duyuyorum.
Vicdanm ile aklm bana bu durum da yapacam e n iyi
davrann ocuklara bir veda dersi ile son tlerim i verip
m utlu yarnlar dileyerek yerimi benden daha gen, daha din
bir m eslektam a brakm ak olduunu sylyor. A m a gnahm
itiraf edeyim ki, vicdanmn buyurduu biimde davranm a
yiitliini gsteremiyorum .
Yazk ki, n e filozofum, ne de dinbilimciyim. Alt aydan
fazla m rm kalmadm pek gzel biliyorum. Bu durum da
beni en ok gm t (m ezar) tesindeki karanlk ile gm t uy
kusunun dleri gibi konular ilgilendirmeliydi, deil mi! Ama
nedense beynim bunlarn nem ini kavrad halde iime sindir
m ek olanaksz. Bir ayam ukurdayken tpk yirm i-otuz yl
nceki gibi yalnzca bilimle ilgileniyorum. Ecel yatam da bile
bilimin insan yaam nn e n gzel, e n gerekli, en sevilmeye d e
er esi; insanolunun kendi nefsini ve doay yenm esi iin
biricik a ra olduuna inanacam. Belki bu safa, aslnda doru
olmayan bir inantr, gelgelelim yapacak baka bir ey yok,
buna inandm iin su benim deil. b r trl dnm ek
elim den gelmiyor.
A ncak asl konu bu deil. N e olur, zayflm anlayla
karlayp beni ho grn! Benim gibi dnyann n e amala
kurulduundan ok kemik iliinin oluum uyla ilgilenen bir
adam krssnden, rencilerinden koparm ann o n u n lm e
sini beklem eden diri diri tabuta ivilemeyle ayn anlam a gel
diini anlatm ak istiyorum.
ektiim uykusuzlukla, gittike a rta n halsizlikle etin bir
boum a iindeyken garip eyler oluyor bana. D e rs ortasnda
birdenbire boazm tkanyor, gzlerim kanyor, kollarm
ileri u zatarak bara bara szlanm ak geliyor iim den. Felek
benim gibi tannm bir adam lm e yarglad iin, belki alt
ay sonra bu salonda benim yerim e dersi bakasynetecei iin
acyla haykrm aktan zor alkoyuyorum kendim i. B arm ak is
tiyorum, nk zehirlendiimi, d aha nceden bilmediim yep
yeni dncelerin m rm n son gnlerinde beni auladk-
larn, beynim e sivrisinekler gibi zehir akttklarn dn
yorum. Byle anlarda durum um bana o d erece korkun gr
nyor ki, rencilerim in de rknt duyarak yerlerinden fr
lam alarn, ac lklarla kendilerini dar atm alarn bek
liyorum.
Byle anlar yaam ak kolay deil.

II

D ersten sonra eve gelip alyorum. T p dergilerini, dok


to ra tezlerini okuyorum , bir sonraki dersi hazrlyorum . Bazen
da bir eyler karaladm oluyor. G elip gidenler yznden a
lmama ara veriyorum.
K apnn ngra alyor. grm eye gelmi bir arka
datr bu. Odam a apkasyla, bastonuyla girip h er ikisini birden
bana uzatarak;
Bir dakikalna geldim, diyor. Bir dakikack... Hi ra
hatsz olm ayn, meslektam! ki satr konuacam , hepsi o
kadar.
E n bata ikimizin de yapt, birbirim ize elden geldiince
nazik davranm ak, grm ekten dolay kvanl olduum uzu
belirtm ek. Ben onu, o beni koltua otu rtu rk en birbirimizin sr
tn svazlyor, bu srada elimizin yanm asndan korkuyorm u
gibi ekine ekine birbirimizin ceketinin dm esine dokunu
yoruz. O rtada glnecek bir ey olmad halde ikimizin de
yzne bir glmseme yaylmtr. O turduktan sonra bala
rmz yaklatrarak alak perdeden konum aya balyoruz.
Senlibenliliimiz ne d erece ileri olsa gene de konum alar ara
snda hakl olarak buyurduunuz gibi, hani arzetm itim
gibi dou sayglln gsteren yaldzl szleri elden brakm
yoruz. Birimizin azndan pek de ho olmayan bir nkte hem en
ksa kahkahay basyoruz. konusu bitince arkadam yerin
den frlyor, apkasn m asann stndeki yazlarma doru sal
layarak vedaya balyor. Y eniden birbirimize zenle dokunup
glyoruz. Konuum u kapya dek geiriyor, orada paltosunu
giymesine yardm etm ek istiyorum . Am a o, bu byk onurdan
kurtulm ak iin byk aba harcyor. D aha sonra Y egor kapy
anca arkadam souk alacam diye telalanrken ben onu
sokaa dek uurlayacakmm gibi bir tavr taknyorum . Btn
bunlar sona e rip alma odam a dndm de elim de olm adan
glmeyi srdryorum .
Az sonra bir ngrak sesi daha. Birisi evin giriinde uzun
uzun ksrm ektedir.Y egor bir rencim in geldiini haber
veriyor.
ieri al! diyorum.
A radan bir dakika geince sevimli bir gen alma odam a
giriyor. O nunla bir yldr yldzmz barm am aktadr: O,
snavlarda sorduum sorular berbat bir biimde yantlyor, ben
de ona 1 verm ekten bkmyorum. Snavda dndrdkleri
min ya da renci diliyle aktrdklarm n says ylda alt-yedi
kiiyi gemez. B unlardan zek yetersizlii, hastal yznden
baaram ayanlar sabrla boyunlarn bkerek benim le n o t pa
zarlna kalkmazlar. Pazarlk etm ek iin evim e kadar gelen
tipler ise h er eye bo verm i tem bellerdir, byle deilse bile
keyiflerine ok dkndrler... Takntlarnn uzam as itahla
rn karr, opera zevklerini bozar. Birincilere anlayl davran
dm halde kincileri yl boyunca dndrr dururum .
Y eni konuuma;
Buyurun oturun! derim . N e var, ne yok?
Beriki yzm e bakm adan kekelem eye balar:
Balayn, ho... hocam, sizi rahatsz ediyorum . N e di
yecektim hele... ey... aslnda buraya kadar gelmezdim. Ama
beinci keredir... snava girdiim halde... gene dnm m . N e
olur bana... hmm... geer bir not verseniz.
B tn tem bellerin snd m azeret ayndr: br s
navlarn hepsini verm ilerdir, onlar yalnz ben aktrmmdr.
Bu ie kendileri de ok armlardr, nk dersim e yle
almlar, konular yle iyi biliyorlarm ki, baarszlklarnda
anlalm az bir terslik varm...
Kendisine;
K usura bakmayn, olum, size geer not verem em , d e
rim. D erslere biraz daha alp gelin, o zam an dnrz.
Bir sessizlik. Bira imeyi, operay bilim den ok seven
rencim e bir sre daha eziyet etm ek gelir iimden. G s
geirerek;
B ence sizin yapacanz en iyi i tp fakltesini temelli
brakm aktr, derim . Bu zeknzla snavda baaramadnza
gre ne d oktor olma isteiniz var, ne de yeteneiniz...
Y anaklarndan kan fkran delikanlnn surat aslr.
Sonra glm ser.
Beni balayn, ama bunu yapm ak biraz tuhaf olmaz m,
hocam ? Be yl gz nuru dktkten sonra faklteyi brakmak...
Oras yle de m r boyu sevilm eyen bir m eslekte al-
maktansa be yl gzden karmak yelenmelidir.
O anda g ence acyor, hem en arkasndan diyorum ki:
G en e siz bilirsiniz, isterseniz biraz daha alp gene
gelin.
T em bel rencim bouk sesle;
N e zaman geleyim? diye soruyor.
N e zam an isterseniz. Y arn gelebilirsiniz.
O nun sevimli bakndan, G elm esine gelirim de beni
gene aktrrsn, hayvan herif! diye iinden geenleri oku
yorum.
O na;
E lbette krk k e z st ste snava girseniz bundan dolay
bilginiz artmaz, ama hi olmazsa iradeniz geliir. Bu da sizin
iin bir kazantr, diyorum.
Bir sessizlik kyor ortala. Ayaa kalkp konuum un
gitmesini bekliyorum . O da ayakta, yeni bitmi sakaln ekiti
rerek derin dncelere dalyor. Skntdan patlam ak zere
yim.
Kanl-canl delikanlnn gevrek, gr, ho bir sesi, zeki, alay
c baklar, sk sk bira im ekten, tem bel tem bel yatm aktan bu
rumu, babacan bir yz var. H erhalde bana operayla, yaa
d ak servenleriyle, arkadalaryla ilgili epey merakl ey
anlatabilirdi. B en kendi hesabm a onu zevkle dinlerdim, ama
byle eylerden sz etm ek adet olmam nedense.
Hocam! diyor. E er bana geerli not verirseniz yemin
ederim ki!..
Sz yemin etm eye gelince ellerim i sallayarak masaya o tu
ruyorum. Benim iin baka yapacak bir ey kalmamtr. O za
man rencim kara kara dnyor, keyfi kam bir halde
kem km ediyor:
Eh, yleyse hoa kaln... zr dilerim...
G le gle, delikanl. Y olunuz ak olsun.
Kararszca antreye gidip ardan alarak giyiniyor. Pek
olasdr ki, sokaa knca g e n e uzun uzun dnyor. Sonra
iinden bana, Koca domuz! diye bir kfr savurarak kt bir
m eyhaneye uruyor, o rad a bira iip yem ek yedikten sonra
evinin yolunu tutuyor. U urlar olsun, ham arat delikanl!
nc ngrak. O dam a gen bir d o k to r giriyor. Srtnda
gcr gcr bir takm giysi var, altn ereveli bir gzlk takm,
doal olarak beyaz bir kravat balam. Kendini tantm as
zerine oturm as iin buyur ediyor, geli nedenini soruyorum.
Gen bilim hayran olduka heyecanl bir sesle bu yl doktor
ktn, henz tezini vermediini anlatyor. Benim gze
timimde almak istermi, kendisine bir tez konusu verirsem
son d erece m innettar kalrm.
Size yararl olmay ok isterdim , sayn meslektam, di
yorum. A ncak nce tezin n e anlam a geldiini yle bir d
nelim. Tez, genellikle bir kiinin kalem inden km, bam
sz bilimsel almaya verilen addr. K endisine ait olm ayan bir
konu zerinde bakasnn yardmyla yazlm bir yapt baka
trl adlandrlr.
G en bilim aday susuyor. B unun zerine ben parlayarak
yerimden frlyor, sinirli sinirli barmaya balyorum:
Ne diye h e p b a n a geliyorsunuz? D kkn m atk bu
rada? Ben konu satcs deilim! Beni rahatsz etm em eniz iin
ka kez yalvarp dil dkeceiz? Nezaketsizliimi balayn,
ama bktm artk!
Karmdaki t karmyor, yalnz elm ack kem iklerinin
evresi hafife pem beleiyor. Y znden admn byklne,
bilim alanndaki nm e derin bir sayg okunuyor. Fakat ba
klarndan sesimi, bedenim in sskaln, sinirli sinirli el sal
lamalarm kmsediini anlyorum. fkeden titrem em i g
ln bulduu belli.
B en fkelenm eyi srdryorum :
D kkn deil buras, anlald m? H em tuhaf, dorusu,
ne diye bamsz alm ak istem iyorsunuz? Niin zgrlkten
kayorsunuz?
U zun uzun konuuyorum , o hep susuyor. Sonunda yat
yor, yava yava teslim oluyorum . G en aday benden be para
etm ez bir tez konusu koparyor, benim gzetim im de kimseyi il
gilendirm eyen bir tez yazyor. C an skc bir bilimsel tartm a
sonunda kimsenin iine yaram ayan bilim doktorluu nvann
kazanyor.
B undan o n sekiz yl nce bir gz d o k toru arkadam l
mt. A rkasnda yedi yalarnda kz Katya ile altm bin ruble
brakt. Vasiyetnam esine g re kznn koruyucusu bendim.
Katya on yana dek bizimle birlikte kald, sonra onu yatl bir
kz enstitsne yerletirdik. Bize ancak yaz tatillerini geir
meye gelirdi. ocuun eitimiyle ilgilenecek hi vaktim yoktu,
kendisini pek az gryordum . Bu yzden ocukluuyla ilgili
p e k bir ey syleyemeyeceim.
Onunla ilgili aklma ilk gelen, anmsamay en ok sevdiim
anm evim ize girerken, hastaland zam anlar doktorlara duy
duu sonsuz gvendi. Yz h er zam an bu gvenin yla
parlard. Diyelim dii aryor, yana sarl bir halde bir kede
oturm aktadr. O anda masada almam, kitaplar kartrm a
m tm dikkatiyle izlerdi. Ben yoksam karm n ev ileriyle
uramasn, ah kadnn m utfakla patates soymasn, kpein
oyun oynamasn byk bir ilgiyle seyrederm i. Y znde de
deimez bir anlatm: Bu dnyada yaplan h er ey ne kadar
gzel, ne kadar zekice! yle m erakl bir ocuktu ki, benim le
konumaya baylrd. M asama yaklar, karm a geip soru sor
maya balard. Neler okuyordum, niversitede ne yapyordum,
kadavralardan korkuyor muydum, aylm nerelere harcyor
dum?.. H er eyi renm ek isterdi.
Syler misiniz: niversitede renciler dvrler mi?
Dvrler, gzelim.
Onlar diz st kede o tu rtu r m usunuz?
O turturum , ya...
niversitelilerin dvmesini, benim ceza verip onlar diz
st oturtm am pek gln bulduu iin glm ekten katlrd.
Yum uak huylu, sabrl, iyi bir ocuktu. Elinden bir eyi zorla
aldklar, haksz yere cezalandrdklar ya da sorduu sorulara
kar m erakn giderm edikleri zam an grrdm de, yzndeki
gven duygusunun yanna bir de hzn eklenirdi. Onu koru
may becerem iyordum . A ncak yznn durgunlatn grn
ce iimden kk kz barma basmak, yal dadlar gibi, Z a
vall kszm benim! diye szlanmak gelirdi.
G zel giyinip lavanta srmeyi sevdiini de anmsyorum.
Bu bakm dan tpk bana benziyordu. Ben de gzel giysileri,
gzel kokular severim.
K alya 14-15 yalarna girdii srada birdenbire ona
egem en olan tutkunun nasl doup gelitiini izleyemediim
iin zgnm. O zaman bunu yapmak iin ne vaktim vard, ne
de isteim. Tiyatroya kar duyduu tutkulu ak sylem ek is
tiyorum. Y az tatillerinde yatl okuldan bize geldiinde piyes
lerden, oyunculardan yle zevkle, yle cokuyla sz edii vard
ki, hepim ize bir bkknlk geldi, onu dinlem ekten yaka silkme
ye baladk. Karm ile ocuklar onu hi dinlemiyorlard, yalnz
ben kyamyordum. iindeki taknl paylamak istei duyun
ca odam a girer, yalvaran bir sesle;
Nikolay Stepan, ne olur, biraz tiyatrodan sz edelim!
derdi.
Saati gstererek;
Ama yarm saat, fazla deil, diye karlk verirdim . Hadi
bala!
D aha sonra byk hayranlk besledii kadn-erkek oyun
cularn resim lerini yannda getirm eye balad. Bir aralk am a
t r topluluklarda tem sile kmay denedi. Enstity bitirince
de bana kesinlikle oyuncu olmak iin yaratldn bildirdi.
K atyann tiyatroya duyduu ilgiyi onunla tam anlamyla
paylatm syleyemem. Bana yle geliyor ki, piyes gzelse
onun insanlar zerinde iyi bir izlenim brakmas iin oyuncular
zahm ete sokmann hi gerei yoktur. Piyesi okuyarak aldnz
zevk size yeter. A m a piyes ktyse hibiroyuncu onu gzelle
tirm eye yetmez.
G enliim de sk sk tiyatroya giderdim. imdi d e ailem
ylda bir-iki k e re loca tutup kafam dinlendirm em iin beni
tiyatroya gtryor. Tiyatro konusunda kesin yarglara var
mam iin bunlar yetersizdir kukusuz, ben de fazla bir ey
sylecek deilim zaten. Bence bugnk tiyatrom uz 30-40 yl
ncekinden daha yi bir durum da deildir. Eskisi gibi n e tiyatro
koridorlarnda, ne de fuayede iecek bir bardak temiz su b u
lamam. Paltom la salona girdim diye grevliler eskisi gibi 20
kapik ceza kesm ekten bkmadlar, kn kaln giymek su sanki.
Eskisi gibi perde aralarnda gereksiz y e re mzik alarak
piyesin brakt etkiye kim senin istemedii, yeni bir etki kat
maya alyorlar. E rk e k le r gene bfeye gidip alkoll iki
iiyorlar. Ayrntlarda ilerlem e olm adktan sonra bunu esasta
aram ak bounadr. Bir oyuncu tiyatroculuun khnelem i
geleneklerine, kr inanlarna uyarak O lm akya da olmamak
gibi sade bir m onolou m utlaka tslayan bir sesle, ispazmoza
tutulm u gibi btn bedeni sarslarak okursa; bir sr bu
dalayla durm adan konuan v e ap tal bir kz seven alskinin
ok zeki bir insan, Akldan B elann1 ise skma; an bir yapt
olduuna inandrlmak istenirsem tiyatro sahnc^.ni krk yl
nceki gibi eski ham am eski tas olarak grm ekte hakl say
lrm. Krk yl nce de izleyicilere bol bol klasik ulumalar, gs
yum ruklam alar sunulurdu. Tiyatroya h er giriimde girdiim
den daha tutucu olarak kmaklaym.
Duygulu, kolay kanan halk ktlesini bugnk durumuyla
tiyatronun bir okul olduuna inandrabilirsiniz, ama okulun
gerek anlamn bilenler b u n a kesinlikle kanmazlar. Bundan
50-100 yl sonra ne olacan bilmem, ama bugnk koullarda
tiyatro yalnz elence aracdr. Am a bize pek pahalya patlayan
bir elence arac. lkem izin binlerce grbz, yetenekli genci
kadn-erkeiyle kendini tiyatroya adamtr. O insanlar bu
yola girm eseler yetkin birer doktor, tarm uzman, retm en,
subay olabilirlerdi. Beyniyle alanlar iin en verimli, arkada
syleileri iin en yararl saylan akam saatleri bu yzden boa
harcanm aktadr. Tiyatro iin dklen paradan, sahnede cina
yet, zina ya da iftirann yalan yanl yorumlanmas dolaysyla
izleyicinin urad moral zarardan sz etm eyeceim artk.

1 Griboyedovun klasiklemi oyunu, atski oyunun ba kahraman.


Halbuki Kalya baka trl dnyordu. Tiyatronun bu
gnk durum uyla bile konferanslardan, kitaplardan, yery
znde her eyden daha stn olduuna beni inandrmaya
alyordu. Tiyatro btn sanatlarn birlem esinden doan bir
g, oyuncular bir eit misyonermi. Hibir sanat, hibir bilim
yalnz bana insan ruhuna sah n e kadar gl, olum lu etkide
bulunam azm . Ho, lkemizde o rta kratta bir oyuncunun en
byk bilgin ya da ressam dan daha ok n salamas ondan
ya... Bu yzden toplum sal alanda hibir etkinlik sahne al
mas kadar zevk verici, doyurucu deildir.
D erken, gnn birinde K alya bir kum panyaya girip, sa
nrm, U faya gitti. Y annda epeyce para, bir yn parlak umut,
mesleiyle ilgili pek soylu dnceler gtrd.
Y oldayken gnderdii iki m ektup olaanstyd, okur
ken hayranlk iinde kaldm. Bu kat paralarna byle bir ruh
temizlii, genlik, kutsal saflk, ayn zam anda erk ek zeksna
ta kartacak bir ibilirliin nasl sdna ayorum. V olgay,
doay, gezdikleri kentleri, arkadalarn, baarlarn, baar
szlklarn yle bir betimleyii vard ki, sanki m ektup deil, des
tan yazyordu. M ektuplarnn her satrnda yznde grmeye
altm gven seziliyordu. Y alnz yazs bir yn dilbilgisi
yanlyla doluydu, noktalam a da hak getire!..
Alt ay gem eden son derece iirsel, coku dolu bir m ektup
aldm. Seviyorum diye balyordu. Banda geni kenarl ap
kas, om zunda aa sarkm e k o se atksyla sinek kayd tral,
gen bir e rk e k fotoraf vard m ektubun iinde. O ndan sonra
gelen m ektuplar da birbirinden gzeldi; bunun yannda tek tk
noktalam a iaretleri ortaya kt, dilbilgisi yanllar azald,
ilerinden erk ek kokusu gelm eye balad. K alya, V olga ky
snda bir yerde byk bir tiyatro binas yaptrm ak dncesin
den sz ediyordu. Tiyatro zengin tccarlar, gemi sahipleriyle
ortak kurulacakt. Sadan-soldan katlmlarla byk paralar
salanacak, oyuncular da pay alacaklard. Sonuta byk gie
geliri elde edeceklerdi. Tasar akla yatkn gzkyordu, gel-
gelelim byle bir dnce ancak erkek kafasndan kard.
H e r neyse, bir buuk, iki yl kadar h er ey yolunda gitti.
K alya seviyor, iine gveniyor, m utluluk iinde yzyordu.
A ncak zam an getike m ektuplarnn cokulu havas azalmaya
balad. Bu, ilkin K atyann, arkadalaryla ilgili szlanm a
larnda kendini gsterdi. G e n bir bilgin ya da edebiyat da
m eslek yaamnn ilk adm larnda baka bilgin ya da edebiyat
lardan dolay szlanmaya balarsa, onun im diden yorulup ie
yaram az bir duruma dtn anlayabilirsiniz. Katya m ek
tuplarnda arkadalarnn provalara gelm ediklerini, rollerini
ezberlem ediklerini yazyordu. Sama sapan piyesler sahneye
konuyor, oyuncular sahnedeki durularyla seyirciyi hie say
dklarn aka gsteriyorlard. Azlarndan drm edikleri
byk gelir uruna anl-anl dram aktrisleri sokak arklar
sylyor, nl alat (trajedi) oyuncular boynuzlu kocalar
konu alan, kocalarm aldatan kadnlarn gebeliiyle vd. alay
eden gldr oyunlarna kyorlard. H em de tarada byle bir
tiyatronun nasl batmad, pamuk ipliine bal olarak nasl
ayakta kald alacak eydi.
K atyaya uzun, dorusunu sylem ek gerekirse, hayli can
skc b iryant verdim. M ektubum da yle satrlar vard: B en
den ilgilerini esirgem eyen, yce ruhlu, deneyimli aktrlerle
hobe ettiim zamanlar olm utur. Bu konum alardan ren
diime g re onlar alm alarnda zeklar ile zgr arzularn
dan ok gnn modas, toplum un iinde bulunduu ruhsal
durum ynlendiriyormu. E n iyileri bile zam an zam an ala
tlarn yan sra op eretlerd e, Paris farslarnda, cin-peri masal
larnda rol almlar. A dam lar ne oynarlarsa oynasnlar doru
yolda yrdklerine, yararl bir hizm ette bulunduklarna
inanyorlard. G ryorsun ya, ktln kkn oyuncularda
deil, daha derinde, sanaln kendisinde, toplum un sanata
yaklamnda aram ak gerekir.
M ektubum Katyay kzdrm aktan tey e gem edi. Y an
tnda, Sizinle anlaamyor, ayr trkler aryoruz, diyordu.
Ben, size ilgilerini esirgem eyen, son derece soylu insanlardan
deil, soyluluun fersahlarca uzandan geen ilkel bir gruh
tan sz ediyorum . Bunlar hibir yerde diki tutturam adklar
iin sahneye gemi, toplum la alay edercesine oyuncu adn
alm kim selerdir, ilerin d e tek yetenekli insan yok; aralarnda
bol bol beceriksiz, ayya, entrikac, dedikoducu bulursunuz.
Bunca sevdiim sanatn bylesine tiksindirici bir sr yaratn
eline gem esine nasl zldm anlatam am !.. N e yazk ki,
en iyi insanlar bile ktl uzaklan seyreder, biraz olsun
yaknna sokulm ak istem ezler. Bunun yerine skc bir biem de
(slupta) basm akalp szler, gereksiz tler sralam akla
yetinirler... M ektup bu tarzda srp gidiyordu.
Az zam an sonra yle bir m ektup aldm: nsafszca alda
tldm. A rtk yaayamayacam. Param gerekli grdnz
biimde kullann. Sizi babam ve biricik dostum olarak sevi
yorum. E sen kaln!
Anlalan o adam da ilkel gruha giriyordu. Sonralar
baz dokundurm alardan K atyann intihara kalktn anla
dm. Z e h ir imi, sanyorum. Tahm inim e gre bunu ar bir
hastalk izledi. nk bir sonraki m ektubu Y altad a n 1 geldi.
Oraya doktorlarn tavsiyesiyle gitmi olmalyd. Son m ektu
bunda en abuk yoldan kendisine bin ruble gnderm em i isledi.
M ektubunun sonunda, Bu kadar karam sar olduum iin beni
balayn. Dn ocuum u topraa verdim. diyordu. Krmda
aa-yukar bir ay kaldktan so n ra bizim k en te dnd.
D rt yla yakn bir sreyi darlarda geirmiti. Bu d rt yl
ierisinde o n a kar tulum um , itiraf edeyim ki, olduka garipti.
G erek bana oyuncu olacan haber verdii zaman, gerekse
daha sonralar bir adam sevdiini yazarken, israf buhranlarna
tutularak istedii biner, iki biner rubleyi gnderdiim sralar,
lm ek islem esinin ardndan ocuunu topraa veriini ren
diim zaman akna dndm belirtmeliyim. Ona kar

1 Hastalarn o zamanlar dinlenmek iin gittikleri yazlk kent.(.N.)


gsterdiim btn ilgi yalnzca onu ok ok dnm ek, uzun,
skc, yazlmasna hi g e re k olmayan m ektuplar gnderm ekti.
Oysa babasnn yerini almtm, onu z kzm gibi seviyordum.
Katya imdi bizim evden yarm fersah uzakta oturuyor.
Be odal bir apartm an dairesi tuttu; buray kendi zevkine
uygun, olduka konforlu dedi. Birisi evinin resm ini yapsa
tablodaki egem en hava tem bellik olurdu. Uyuuk bir beden
iin yum uak koltuklar, puflar, tem bel ayaklar altna hallar,
amasz baklar rah at ettirm ek iin uuk, donuk renkler...
D uvarlara aslm ucuz yelpazeler ile konularndan ok yapl
tarzlaryla zgnlk tayan ufak tefek tablolar; zerleri
deersiz vr zvrla tklm tklm dolu sehpa, ra f kalabal; p en
cerelerde p e rd e yerine aslm biimsiz bez paralar hep onun
ruhunun tembelliini yanstyordu. Canl renklere, simetriye,
ferahla kar ak bir korku ruh tem belliinin yan sra tam bir
zevk yozluunu da ortaya koyuyordu.
Katya kanepede uzanarak gnlerce kitap okur, okuduk
lar ise ou zaman rom anlar ile uzun yklerdir. Evden gnde
bir k ere, leden sonralar, onu da benim le grm ek iin
kar.
Ben alyorum; Kalya ise yanbamdaki kanepede, hi
konum adan, yorm u gibi alna sarnarak oturuyor. O nu
sevdiimden mi, yoksa kklnden beri altm iin mi,
odam da bulunuu almama hiengel olmaz. A rasradalgnca
ona bir eyler sorarm . Katya ksack yantlar verir. B azen din
lenm ek iin yzm ona dner, dnceli dnceli bir tp
dergisine ya da gazeteye gz gezdiriine bakarm . O srada
yzndeki o eski kendine gvenin kalmadn grrm . Yz
uzun sredir tren bekleyen yolcularnki gibi bezgin, souk,
kaytszdr. Giyinii eskisi gibi gzel, sade, am a zensiz. G n
lerce kanepede, salncakta yatm aktan giysilerinin b u ru buru
olduu, salarnn rselendii belli. A rtk hibir eye m erak
kalmam. Yaam da h e r eyi tatm, yeni bir ey iitm ekten
um udunu kesmi gibi bana sorular sormuyor.
Saat 4 vurduunda salonda, oturm a odasnda bir k
prdanm a balad. Liza arkadalaryla birlikte konservatuvar-
dan dnd. Piyano tngrtlar, ses denem eleri, kahkahalar du-
yuluyor.Yegorun yem ek odasnda atal, bak, tab ak ngr
tlar arasnda sofray kurduu belli.
Katya;
H oa kaln, diyor. Bugn ieriye, sizinkilere urayama-
yacam. K usura bakm asnlar. Vaktim yok. Siz d e bana gelin.
A ntreye kadar onu uurluyorum . Katya beni sert bir ba
kla tep e d e n trnaa szdkten sonra;
D urm adan zayflyorsunuz, diyor. N e diye tedavi ol
m uyorsunuz sanki! Gidip Sergey Fiyodorovii araym da
size bir baksn.
stem ez, Katya.
Ailenizin nasl bu denli kaytsz kalabildiini anlam
yorum . Gam szlklarna diyecek yok, dorusu!
M antosunun dm elerini koparrcasna giyinirken gelii
gzel toplanm salarndan iki- firk ete dyor. Salarn
yeniden toplam aya vakti yok. stelik eniyor da. D klen
perem lerini apkasnn altna tktrarakyola koyuluyor.
Y em ek odasna girdiim zam an karm;
Katya senin yanndayd, deil mi? diye soruyor. Niye
bize uram ad? G arip, dorusu!
Liza sitemli bir sesle sze karyor:
A m an anne! stemiyorsa yalvaracak deiliz.
Oras yle d e tenezzl etm em ek gibi bir ey bu. alma
odasnda tam saat otur, ondan sonra da sanki biz evde
yokm uuz gibi kalk git! Can nasl isterse...
Karm V arya ile kzm Liza, Katyadan n efret ederler. Bu
nefretin nedenini b ir trl anlam am , herhalde anlam am iin
kadn olmam gerekirdi.
D ers verdiim snfta hem en hem en h er gn grdm
yz elli gen ve h e r hafta karlatm yz kadar yal-bal
adam arasnda K atyann gemiine kar, yani nikah d ge-
belii ile yasal olmayan ocuuna kar nefret, tiksinti duyacak
birini bulursam kellemi keserim. te yandan tandm ka
dnlar, gen kzlar arasnda ister bilinli olsun, isterse iinden
geldii gibi, kzcaza kar yreinde kt duygular besle
m eyecek tek kii dnemiyorum . Bu, kadnn e rk e e gre e r
demli, iffetli olduundan deildir. K t duygulardan arn
mam erdem , iffet bence ahlakszlkla a t ba gider. B unu salt
kadnlarn geriliiyle, yetimemiliiyle aklayabiliriz. Z am a
nmz erkeinin bir felaket karsnda acma duymad, vicdan
azab ekmesi, onun nefret, tiksinti duymasndan daha ok kl
t rnn gelikinliini, ahlaknn yceliini gsterir. Z am an
mz kadn sulu gzllkte, kat yreklilikte ortaa kadnna
ta kartr. O bakm dan kadnlarm zn e rk e k gibi yetitiril
m esinden yana olanlara hak veriyorum. '
Karm n Katyay sevmemesi bir zam anlar onun tiyatroda
oynay, iyilik bilmezlii, burnu bykl, gariplikleri, ka
dnlarn birbiririne yaktrd saysz kusurlar yzndendi.
Sofram zda ben ve ailemden baka kzmn birka kz ar
kada ile A leksandr Adolfovi G n ek k er var. G nekker, Lizaya
kur yapan, onunla evlenm ek isteyen, otuz yalarnda, sarn,
o rta boylu, geni omuzlu, imanca bir gen. Kulana kadar
uzanan kzl-sar favorileri, kozm etikli byklar, l l tombul
yzyle tpk oyuncak bir bebee benziyor. G ayet ksa bir ce
ket ile renkli yelek giyer; iri damal, yukars bol, aas inadna
dar bir pantolonu ile topuksuz sar kunduralar vardr. Gzleri
yenge gzleri gibi frlak, boyunba ise yenge kuyruunu
andrr. H a tta bana kendisi de yenge orbas kokuyorm u gibi
geldi. G ece-gndz bizden kmaz, bununla birlikte hibirimiz
bu adam n kimin nesi olduunu, hangi okulu bitirdiini, neyle
geindiini bilmeyiz. ark sylemez, hibir alg almaz, gel-
gelelim hem mzikle, hem anla ilgilidir. O rada-burada b in le
rinin piyanolarn satar, sk sk konservatuvara urar, btn
nlleri tanr, konser dzenlem e kurullarnda boy gsterir,
mzik alannda yetkiye sahipm i gibi konuur. O nun dn
celerine kar ktklarn pek grmemiimdir.
Z engin adam larn olduu gibi bilim ve sanatn da dal
kavuklar bulunur. Y eryznde herhangi bir bilim ya da sanat
tanmyorum ki, bay G n ekker gibi bir yabanc m addeden a-
rnm olsun. H epsinin byle katkl vardr. K endim m
zisyen deilim, o bakm dan pek az tandm G n ekker konu
sunda yanlm olabilirim. A ncak onun mzik alanndaki uz
manlndan, birisi piyano alarken ya da ark sylerken pi
yanonun yannda ciddi, kendinden emin duruundan baya
kukuluyum.
stediiniz kadar grgl bir adam olun, isterseniz devlet
m em urluunda en st dereceye ykselin, eer kz babasysanz
basit birtakm kur yapmalarn, nianlanm a, evlenm e oyunla
rnn evinize, i dnyanza kadar girmesini nleyemezsiniz.
rnein G n ek k erin bize her geliinde karmn yznn, sanki
bir trendeym iiz gibi, azam etli duruunu iim e sindire
miyorum. Zengin, gsterili bir yaam srdm z herifin
gzne sokarcasna soframza konulan Lafitte, P o rto , X eres
araplarn da._ Lizann konservatuvara balayal beri kesik
kesik glmeleri, evim ize gelen e rk ek lere gz szerek bakmas
da iime oturuyor. Fakat en ok, alkanlklarma, bilim adam
lma, yaay tarzm a tm yle yabanc, sevdiim insanlara hi
benzem eyen bu yaratn h e r gn evim e gelmesi, sofram da boy
gsterm esi sinirlerim e dokunuyor. Karm, hizm etilerim iz o n
dan gizemli tavrlarla gvey diye fsldaarak sz ediyorlar;
gene d e ben onun evim de bulunm asna bir trl alamyor,
soframza bir Z ulu oturtm ular gibi yadrgyorum. H ep ocuk
gibi grm eye altm kzmn onun boyunban, gzlerini,
tom bul yanaklarn beenm esini d e tu h a f karlyorum.
Eskiden evdeki yem ei ya severdim , ya da um ursam az
grnrdm . Oysa imdi yalnz can sknts duyuyor, hrn
layorum. Beyefendilik payesine erdikten, fakltede d e k a rlk
yaptktan sonra ailem n e hikm etse yediimiz yem ekleri, sofra
dzenimizi kknden deitirm eye gerek duydu. niver
sitede renciyken, doktorluum un ilk yllarnda altm sade
yem ekler yerine beni, iinde beyaz beyaz paracklar yzen
pre orbalar, araba yatrlm bbreklerle doyuruyorlar.
G enerallik rtbesi ile eritiim nn ardndan lahana orba
sndan, nefis breklerden, elmal kaz dolmas ile lapal apak-
bal kzartm asndan tmyle yoksun kaldm. K onukan, g
le yzl yal hizmetimiz A gaay da onlar elim den aldlar.
Sofra hizmetimizi A gaann yerine imdi sa eli beyaz eldiven
li, bn, burnu havada Y egor gryor. Y em ek aralklar uzun
srmedii halde boluu doldurmay becerem ediim iz iin
sofra ba oturm alarm z gem ek bilmiyor. Eski nee, tatl tatl
konum alar, akalap glm eler, yem ek odasnda birletii
miz zaman ocuklar, karm, beni saran sevin dolu heyecan
hepten yok oldu. Benim gibi alan bir adam iin yem ek ye
m ek hem dinlenm e, hem de ailem le bulum a zamanyd. Karm
ile ocuklarm bilimsel almalara, rencilere deil de yalnz
onlara ait olduum o yarm saati ksa da olsa tatl, neeli bir
bayram sayarlard. A rtk bir kadehle sarho olamyorum. A-
gaa yok, lapal apakbal kzartmas yok, yem ekteyken ma
sann altnda kediyle kpein hrlamas ya da K atyann yana
ndaki sargnn torba tabana dmesi gibi glnecek olaylar
yok...
imdiki yem ekleri anlatm ak da insana yemesi kadar tatsz
geliyor. Karmn yznden resmi, yapmack bir azam et, srekli
bir kayg anlatm eksik olmuyor. Tabaklarmz m erakla gz
den geirip, Kzartmay beenm ediniz galiba... D oru sy
leyin, beenm ediniz mi? diye sorm adan edem iyor, iste r iste
m ez yantlam ak durumundaym. Bouna zlyorsun, canm.
K zartm a pek nefis olmu. diyorsam da o hem en sesini yk
seltiyor: Sen de hep bana arka karsn, Nikolay Stepan, hi
doruyu sylemezsin, iyi olmusa A leksandr Adolfovi niye bu
kadar az yedi? Y em ek boyunca srer gider bu.
Liza kesik kesik glerek gz szer. Karm la ona baktka
ancak imdi sofrada ikisinin i dnyalarnn bana ne kadar
yabanclatnn farkna varyorum, ikisinde d e belirgin d e
iiklikler var, deiiklik srecini izleyemedim. O nlar anlaya
m am am n nedeni bu olmal, iim de gerek ailem gem ite kal-
masna bir duygu var. Karmdaki kadn gerek karm dcii
sanki, Liza da eski kzm deil. Bu deiikliin n e d e n ileri gel
diini bilmiyorum. Belki btn felaket T anrnn bana verdi.
gc karmla kzmdan esirgem esinden douyor. B en kk
lm den beri h er trl d etkiye kar kendimi korum aya a
ltm, zorluklara kar tavlanarak bydm. nlenm ek, g en e
rallik rtbesine ykselm ek, kendi yamzla kavrulurken ola
naklarm zn stnde bir yaam tarzna gemek, kalburst in
sanlar arasna karm ak bana fazla dokunm adan yanm dan
geip gitti. Aslm yitirm eden kaldm, hi bozulmadm. A n a
ruha zayf, zorluklarn piirmedii karm ile kzm tepelerine
dm gibi arln altnda ezildiler.
Liza ile kz arkadalar, G n ckker fglerden, kontpuanlar-
dan, solistlerden, piyanistlerden, Bachtan, B rahm slan sz
ediyorlar. Karm m zik konusunda cahil grnm em ek kayg
syla glm seyerek btn konuulanlar onaylyor: Ya, ne
gzel sylediniz! G erekten doru! yle, yle... G n e k k e r a-
rbal bir tavrla yemeini yiyor, nkteler savuruyor, kzlarn
sylediklerini ltfen dinliyor. A rada bir kt Franszcasyla
konum aya yelteniyor, o zam an nedense bana beyefendi haz
retleri diye hitap etm ek gerei duyuyor.
Keyfim yerinde deil, genleri sktm biliyorum, onlar
da beni skyor. Eskiden insanlar arasnda ayrlk-gayrlk bil
mez, snf ayrm gzetm ezdim , oysa imdi buna benzer bir duy
gu iimi kemiriyor. G n e k k e rde yalnz kt zellikler bulmaya
alyor, kolayca da buluyorum . Karmda kzmla evlenecek
bir gen olarak kendi evrem in dndan birisi oturduu iin
kendi kendim i yiyorum. A ram zda bulunuu baka bir bakm
dan da b en d e kt etki brakyor. G enellikle yalnz bama
kaldm ya da sevdiim kim seler arasnda bulunduum zam an
kendi deerimi hi dnm em . D nsem bile toplum a yarar
larm nem siz gzkr, bilim payesini daha dn almm gibi
gzm de bytm em . A ncak G nekker gibilerin yannda baar
larm, doruu bulutlara ykselen bir da gibi grrm . Bu
dan eteinde G nekker gibi ufack insanlar kaynap durur.
Y em ekten sonra alma odam a geip pipom u tttryo
rum . Eskiden sabahtan akam a dein dum an savururdum .
imdi bu kt alkanlmdan yalnz yem ekten sonra bir
k erecek pipo im ek kald. B en pipom u t tt r rk en ieri karm
girer, konum ak iin karma oturur. Sabahki gibi imdi de
hangi konuyu aacan bilmekteyim.
Ciddi konum am z gerek, Nikolay Stepan, diye balar.
Lizadan sz ediyorum... U m urunda bile deil...
N e dedin?
Hibir eyin farknda deil gibi gzkyorsun, ama
olmaz bu. Bylesinekaytsz.davranam azsn. G nekker, Liza ile
ilgileniyor... N e dersin?
O nun kt bir adam olduunu syleyemem, nk tan
myorum. Ama houma gitmediini binlerce kez syledim.
yi ama olmaz bu. Olmaz!
Y erinden kalkarak odam da heyecanla dolamaya balyor.
Ciddi bir itir bu, akaya gelmez. O rtada kzmzn m ut
luluu varken kiisel duygularn bir yana brakm an gerekir.
Adam dan holanmadn biliyorum. Peki, geri evirip bu ii
bozarsan Lizann m rnn sonuna dek bizi balamayaca
aklna geliyor mu hi? Evlenm ek isteyen erkei arada bul bu
zam anda. Baka biri kmazsa n e yapacaksn? G n ek k er Lizay
seviyor, kzmz da onu beeniyor, sanrm. Geri ahm-ahm
bir mevkisi yok ocuun ama... zamanla bir y e re girmesi iin
kayrlr. yi aile ocuu, varlkl da...
N ereden biliyorsun?
Kendisi syledi. Babasnn H arkovda iyi bir evi, H arkov
yresinde de iftlikleri varm. Szn ksas, H arkova gitm en
gerekiyor, Nikolay Stepan.
N eden?
Gidip soruturursun. O rada tandn profesrler var,
sana yardm ederler. B en giderdim, ama kadnm, becerem em .
G itm em b en H arkova.
Karn birden irkiliyor. Y zn dayanlm az d ereced e ac
duyduunu gsteren bir anlatm kaplyor. H krklar arasnda
yalvarmaya balyor.
T anr akna, Nikolay S tep an L T anr akna! N e olur,
beni bu y k ten kurtar!.. A zap iindeyim.
D urum una baktka acm am ak elden gelm iyor. Y um ua
yarak;
Peki, Varya, diyorum . Bu kadar istiyorsan olur, H ar
kova gider, dediklerini yaparm.
M endilini gzlerine bastrarak alam ak iin odasna gi
diyor. Y alnz kalyorum.
Az sonra kalpakl lambay getirirler. K oltuklardan, lam ba
nn kalpandan duvarlara, yere glgeler uzanr. Bildiim,
oktandr bkknlk v e re n glgeler... Btn bunlar gecenin,
bamn belas uykusuzluun baladn anm satr bana. Y a
tama uzanr, sonra kalkp odada dolar, ardndan gene ya
tarm... G enellikle le yem einden sonra, akama doru sinir
lerim iyice ayaa kalkar. D urup d u rurken alamaya balar, ba
m yastn altna sokarm . O anda birisi odam a giriverecek,
leceim diye yle kokarm ki! G z yalarm dan utanrm ,
dayanlm az duygular doldurur yreimi. A rtk n e lambay, n e
kitaplarm , n e yerdeki glgeleri grecek durumdaymdr.
O turm a odasndan gelen sesleri d e duym az olurum . G r n
m ez, anlalm az bir g beni evden dar itm ektedir. Kalkp
abuk abuk giyindikten sonra evdekilere iittirm em eye al
arak yavaa sokaa karm.
imdi nereye gitmeli?
B unun yant kafamn kesinde oktan hazrdr: Katyaya
gideceim.
Katyay h er zam anki gibi divana ya da kanepeye uzanm,
bir eyler o k u rk en bulurum . Beni g r n ce tem bel tem bel ba
n kaldrr, o tu rarak elini uzatr.
Dinlenm em srasnda geen ksa bir sessizlikten sonra;
H ep yatyorsun, derim. Salkl bir ey deil bu. K endine
bir ura bulmalsn.
Efendim ?
Bir eylerle uramalsn, dedim.
Neyle? Kadndan ya basit bir ii olur ya da artist.
i olmadna g re artistlik yap bari.
Susuyor. Y ar ciddi, yar aka;
Evlensen e! diyorum.
Evlenecek adam nerede! H em bir gerei var m?
Byle de yaanm az ama.
Kocasz m? T ek tasam oydu sanki! stedikten sonra
e e rk e k te n bol n e var?
ok irkin!..
Neymi irkin olan?
imdi sylediin.
zldm grnce kt etkiyi giderm ek iin;
Gelin, size bir ey gstereyim, diyor. urada, ite...
Beni ufak, ok sevimli bir odaya sokarak yaz masasn gs
teriyor.
Bakn... Sizin iin hazrladm. Burada alrsnz. H er
gn almanz alarak buraya gelin. Evinizde rahat verm iyor
lar. alr msnz burada? iste r misiniz?
Hayr diyerek onu zm em ek iin dediini yapacam,
oday ok beendiim i sylyorum. Sonra irin odada oturup
konumaya balyoruz.
Scak, sevimli oda, candan bir insann varl iimde eskisi
gibi haz, kvan duygular deil, szlanma, yerinm e istei uyan
dryor. Szlanr, iimi dkersem ferahlarm gibi geliyor.
ekerek;
iler kt, kzm, diye balyorum. ok kt...
Neymi k t olan?
Bak, sana anlataym... K rallarn en iyi, en kutsal hak
larndan biri balama hakkdr. Bir zamanlar b en d e bol bol
baladm iin kendim i kral gibi hissederdim. Kimseyi sula
mazdm, herkesi ho grrdm , saa-sola seve seve af da
trdm. Bakalarnn isyana kalkt, ileden kt zam an ben
aadan alr, karm dakini yattrmaya alr, t verir,dim.
m rm boyunca aralarnda bulunduum insanlara yararl ol
maya altm; ailem in bireylerinin, rencilerim in, arkadala
rmn, evdeki hizm etilerin suyuna gittim. ok iyi biliyorum,
insanlara bu t r yaklamm yaknmda bulunanlar eitmitir.
Am a artk kral deilim ben. K lelere yarar bir ey oluuyor
ruhum da. Kafamn iinde gece-gndz kt dnceler do
layor, iimde imdiye dek bilmediim duygular yer etm i du
rum da. insanlardan n efret ediyor, kk gryor, fkeleniyor,
isyan ediyor, korkuyorum . Bakalarna ar derece kat, kuku
cu davranyorum ; sinirli, hrn, geim siz bir adam oldum. E s
kiden gldren bir sz oyununa, zararsz bir taklmaya vesile
olan eyler imdi iimde yalnz ar, ezici duygular uyandryor.
M antm n ileyii de deiti. V aktiyle yalnz paray km
serdim, imdi, sanki bir sular varm gibi, fkem paradan zen
ginlere dnd. E skiden zorbadan, kaba gten n efret ederdim ,
oysa artk zorbalk ed en d en ireniyorum . Sanki bunda birbi
rimizi eitmesini bilm eyen hepim iz deil, yalnz onlar suluy
mu gibi Niye byle oldum ? Kafam da oluan dnceler, i-
imdeki duygular kanlarm n deim esinden ileri geliyorsa ka
nlarm n deim esinin sebebi ne? D nya ktleti de ben mi
iyiye gittim, yoksa nceleri kr, ar bir um ursam azlk iinde
miydim? Y ok, e e r bu deiiklik bedensel v e zihinsel gem -
deki genel dten ileri geliyorsa - n k hastaym, gnden
gne kilo kaybediyorum - acnacak bir durum daym dem ektir;
yeni dncelerim norm al deil, marazl saymam, onlardan u-
tanm am gerek...
Katya szm kesiyor:
Hastalnzn bununla bir ilgisi yok. G znz ald,
hepsi o kadar. E skiden nedense grm ek istemediiniz eylerin
farkna vardnz. B ence h e r eyden nce ailenizle btn ba
larnz koparp onlardan uzaklamaksnz.
Samalama!
Z a ten onlar sevmiyorsunuz, kendinizi kandrmmaya
kalkmayn! Am an ne aile! Bugn kklerine kran girse yarn
yokluklarn fark edecek kim se kmaz!
Karmla kzm Katyadan ne kadar n efret ederlerse Katya
da onlar o d erece kmser. Bilmem, zamanm zda insanlarn
birbirlerini km sem e hakkndan sz edilebilir mi? K atyann
bak asndan byle bir hakkn varln kabul edersek onlar
Katyadan n efret ettikleri kadar K atyann da karmla Lizay
kmseyebileceim kabul etmeliyiz.
A m an ne aile! diye yineliyor. Y em ek yediniz mi bugn?
Nasl oldu da sizi sofraya armay akl ettiler? imdiye dek
varlnz unutm am alarna amak gerek.
Sert bir sesle szn kesiyorum:
Rica ederim , bunlar brak, Katya!
D urm adan onlardan konumaya bayldm m sanyor
sunuz? K eke hi tanmam olsaydm! Kuzum , ne olur, sz
m dinleyin: H er eyi yz st brakp gidin buradan! A vru
p a ya gidin. H em bir an n ce gidin!
Sama! niversite n e olacak?
O nu da brakn. niversite neymi sanki! Kimsenin bir
kayb olmaz. O tuz yldr ders veriyorsunuz, hani n e re d e o okut
tuunuz renciler? A ralarnda evreye n salm bilginler var
m? D nn, bakalm! Cahilliklerinden yararlanp insanlarn
srtndan yz binler kazanan doktorlarn saysn artrm ak iin
ne fazla yetenee, ne de iyi bir insan olmaya g e re k v a r. Byle-
leri iin mi alacaksnz?
rpererek;
A m an, Tanrm ! N e kadar da acmaszsn! diyorum. By
le konumay srdrrsen kalkar giderim. Bu tarz konum ala
ra gelem em ben!
H izm eti girip ayn hazr olduunu sylyor. Sem aver
bandaki konum am z deiiktir, ok kr, iim i dktkten
sonra sra baka bir yallk zaafma, anlara geliyor. Katyaya
gemi gnlerden sz ediyorum . oktandr belleim den silin
diini sandm eyleri yle ayrntlaryla anlatyorum ki, k e n
dim de ayorum. Soluunu tutarak beni dinleyen Katya duy
gulanyor, sanki gs kabaryor. En ok ruhban okulunda o-
kuduum yllarla ilgili anlarm anlatm aktan, niversiteye gir
m ek iin kurduum dleri aktarm aktan holanyorum .
Bazen okulun bahesinde dolardm. B irdenbire rz
gr uzak bir m eyhaneden kt bir akordeon ya da ark sesi
getirir veya bir kzak ngraklarn ngrdata ngrdata bahe
duvarnn yanndan uarcasna geerdi. Bu sesler bile yalnz
gsn deil, karnn, bacaklarn, kollarn m utlulukla dol
durmaya yeter! A kordeonu ya da ngraklar dinlerken haya
limde kendimi d o k to r olarak grr, gzm n nnde birbirin
den gzel tablolar canlanrd. G ryorsun ya, dlerim in hepsi
gerekleti. H atta hayalimden geirmeye cesaret edem ediim
eyleri bile elde ettim . O tuz yldr herkesin sevdii bir profesr
oldum, olaanst d e erd e arkadalarm , gs kabartan bir
nm var. lgnca severek evlendim, iki ocuum dnyaya
geldi. Szn ksas, geriye dnp bakacak olursam yaamm
batan baa gzel, esiz bir ustalkla dzenlenm i bir kom po
zisyon olarak gryorum . imdi bana kalan, sonunu bozm adan
bitirm ek. Bunun iin insanca lmem gerek. lm istedii ka
dar korkun olsun, onu bir retm ene, bilgine, H ristiyana ya
raacak biimde, yiite, dingin bir ruhla karlarnalym. Ama
ben sonum u irkinletiriyorum. Dibe batarken sana kouyor,
yardmn diliyorum. Sen de, Boulursanz boulun, byle ge
rekliydi zaten! diyorsun.
A n tred e ngrak alyor. Bu sesi ikimiz de biliyoruz. Bir
azdan;
G aliba M ihail Fiyodorovi geldi, diyoruz.
G erek ten de biraz sonra odaya arkadam filolog Mihail
Fiyodorovi giriyor. Elli yalarnda, boylu boslu, dzgn yapl
biri olan arkadam n krlam gr salar vardr, yz srekli
traldr. O nun gibi iyi kalpli bir insan yeryznde az bulunur.
Talihin yzne gld, zengin, yetenekli, eitim ve edebiyat
tarihim izde epey hizm etleri dokunm u kkl bir slaleden
gelir. te yandan zeki, yetenekli olduu, gayet iyi bir renim
grd halde kendine gre tuhaflklar vardr. Ho, bunlar az-
ok hepim izde vardr ya... Bir dereceye kadar hepimiz acayip
tipler saylrz. Fakat onunki benzerine pek Taslanmayan, arka
dalar iin ok da tehlikeli olan tuhaflklardr... A hbapla
rndan kimileri bu tuhaflklar yznden Mihail Fiyodoroviin
hi d e az olmayan erdem lerini grm ezlikten gelirler.
O daya girince ar ar eldivenlerini kardktan sonra ka
dife yumuaklndaki kaln sesiyle;
M erhaba, diyor. ay iiyorsunuz, ha? ok gzel. Dar-
da dondurucu bir souk var.
M asaya o tu rarak bir bardak ay dolduruyor, hem en ko
numaya balyor. M ihail Fiyodoroviin konum asndaki bal
ca zellik szlerinde srekli gldr havas bulunmas, Shakes-
peare m ezarclarnn konum alar gibi felsefeyi laf cambazl
yla kartrmasdr. H ep ciddi eylerden sz ettii halde ko
num a tarz hi d e ciddi deildir, ileri srd dnceler kat,
kavgacdr, ama bunlar yle yumuak, dingin, akac bir sesle
dile getirir ki, yadrgamaz, hem en alrsnz. H e r ziyaretinde
niversite yaamyla ilgili be-alt yk getirir, masaya otu ru r
oturm az anlatm aya koyulur.
K ara kalarn alayc bir anlatm la oynatarak;
A m an Tanrm, dnyada n e gln insanlar var! diye
iini eker.
Katya ilgilenir:
N e oldu, Mihail Fiyodorovi?
Bugn dersten knca bizim bunak N.N. ile karlam a
yaym m? H erif her zam anki gibi beygir enesini ileri uzatm,
gidiyor. Akl-fikri birini bulup ektii yarm ba arsndan,
karsndan, derslerine girm ek istem eyen rencilerden dert
yanmak. Beni grp lafa tutacak diye dm koptu...
Bylece anlatr da anlatr. Bazen de yle balar:
D n bizim Z .Z .nin halka ak konferansna gitmitim.
u alma mr j z 1 Z .Z . gibi dangalaklar bilim adam diye
halkn karsna ekinm eden nasl karyor, anlamyorum! A-
dam dpedz aptal, ahmakl yznden akyor. Bylesini b
tn A vrupada mumla arasalar bulam azlar. S-s-s diyerek
yle bir konum as var ki, aznda akide ekeri em iyor sanr-
sniz. K alabalk karsnda korkusundan elindeki notlar do-
ru-drst okuyamyor, dncelerinde ancak bisikletle giden
papazn hz kadar ilerlik var. E n kts, n e dem ek istedii
anlalmyor. C an skntsndan patladk. Yl sonu toplan
tlarnda dinlem ekten bktmz alma rap o ru n u n okunm a
sndan daha b e rb a t deilse kellem i atarm!
B uradan baka bir konuya geer:
alma raporu dedim d e aklma geldi. N ikolay Stepa-
novi de ok iyi anm sar, yl nce byle bir raporu ben oku
mutum . Salonda boucu bir scak var, redingotum da koltuk
altlarndan skyor... Baladm okum aya. Y arm saat, bir, bir
buuk, iki saat okudum . Bir aralk, H ele kr, galiba on sayfa
kald, diye dnyordum . Son d rt sayfa olduka nemsizdi,
okumasam da olurdu. Fakat bakn, n e oldu! n srada yan yana
oturan, gs nian kurdeleli bir general ile bir bapapaz

1 Latince: Besleyen ana. niversite iin kullanlan eski bir deyim.


gzm e iliti. Zavalllar can skntsndan sanki donmu gibi
kprtszdlar. Uyum am ak iin gzlerini iri iri amlard. S-
zm ona dikkatle dinlediklerini, okuduklarm anladklarn
gsterm eye alyorlard, iim den, Pekiyi, m adem hounuza
gidiyor, sonuna dein dinleyin, keratalar! dedim. nadna o
drt sayfay da okudum .
K onuurken btn alayc adam larda olduu gibi yalnz
gzleri ile kalar glerdi. O anda bu gzlerde kin, nefret ya da
fk e deil, yalnzca bol bol n k te yapma zevki, dikkatinden
hibir ey kamayan insanlarda raslanan, tilkilere zg kurnaz
lk sezdirdi. Gzleriyle ilgili baka bir zellii daha dikkatim i
ekm iti. Mihail Fiyodorovi, K atyann elinden ay alrken,
onun sylediklerini dinlerken ya da Katya bir ey alm ak iin d
ar kt srada gzleriyle onu izlerken baklarndan uysal
lk, hayranlk, yalvar okunurdu.
Hizmeti semaveri kaldrp masaya byk bir para peynir,
meyve, bir ie Krm arab koyuyor. Bu berbat araba Katya,
Krm dayken alm. M ihail Fiyodorovi etajerden bir deste
iskambil kad alp fal ayor. leri srdne gre kimi fallar
son d erece dikkat istermi. Buna karn fal aarken enesini
tutam ayp konuur durur. Katya onun byk bir zenle dizdii
katlar izler, szden ok mimikleriyle fal amasna yardm
eder. Byle bir akam da K atyann itii iki kadehi gemez,
benim ki ise eyrek kadehtir ancak. ienin kalan Mihail
Fiyodoroviin payna dt halde adam bir trl sarho
olmaz. O nun iki iiine aarm.
Fal ama srasnda eitli konulardan sz ederiz. oun
lukla yksek konular zerinde dururuz, doallkla e n ok e
kitirdiimiz alan hepim izin sevdii bilimdir.
Mihail Fiyodorovi ta n e tan e konuarak;
ok kr, bilim a kapand, diyor. Bilim son szn
syledi. yledir, efendim... insanolu onun yerini baka bir
eyle doldurm a gereksinim i duyuyor artk. Bilim k r inanlar
ortam nda domu, kr inalarla beslenip gelimitir; imdi de
kr inanlarn aababalar olan simyann, metafiziin, fel
sefenin zn oluturm akladr. Oysa bunlarn a geeli ok
oluyor. G erek ten bilim ne verdi insanoluna? Okum u Avru
palIlar ile bilim nedir bilm eyen inliler arasndaki fark ok
nemsiz olup yalnz grntedir. inliler bilime ulaamadlar,
peki, bundan dolay bir eksikleri var m?
Sineklerin de bilim den haberi yok, yantn veriyorum.
Bana bo yere kzyorsunuz, Nikolay Stepanovi. Bunu
burada, aram zda sylyorum. Sandnzdan daha ok tem kin-
liyimdir. Bu dncelerim i herkesin ortasnda aklayacak
deilim. T anr koruya! insanlarn yle khne bir inan var
dr: Bilim ve sanat hem tarm dan, hem tecimden (ticaretten),
hem d e zanaattan stndr. Bizim m eslektekiler d e bu inan
tan doyurur karnn. Byle bir inanc ykmak n e size der, ne
de bana... Tanr gsterm esin!
Fal am a srasnda genlerimizi d e hrpalamay unutm az
dk. Mihail Fiyodorovi i ekerek;
Bugnk genlik be para etm ez! diyor. lkcl
filan brak imdi bir yana! Hi olmazsa tam anlamyla alma
sn, dnm esini bilseler! Hani, nasl demi ozan: H znle
bakyorum u yeni nesle...
Kalya da katlyor ona:
Evet, deersiz bir genlik yetiiyor. Syler misiniz, son
be-on yl ierisinde parlak bir renciniz kt m?
Vallahi, baka profesrleri bilmem, ama bende yle bi
rini anmsamyorum.
Kalya srdryor szn:
Yaadm srece epey niversiteli, birok gen bilgin,
artist grdm . N e diyeyim, bir kerecik olsun bir dahiye, stn
bir yetenee, hatla ilgin bir insana raslamadm. H epsi donuk,
Tanr vergisinden yoksun, cakasndan yanna varlmayan tip
ler...
G en neslin deersizlem esi zerin e yaplan bu konu
m alar b en d e h e r seferinde kendi kzmla ilgili kt szler din-
liyormuum gibi bir izlenim brakr. En ok da toptan sulam a
lara ierliyorum. Genliin deersizlem esi, lk yokluu gibi
basmakalp karalam alar ya da gemi gnlerin gzelliklerini
anmalar... H erhangi bir sulama, kadnlarn bulunduu bir o r
tamda bile yaplsa, mmkn olduunca belirli tem ellere dayan
drlmak; deilse sulama olm aktan kar, akl banda insan
lara yakmayan, zararl bir gevezelik durum una der.
Grm -geirmi bir adamm, otuz yldr ders veriyorum;
n e bir deersizlem e, ne de lk yokluu fark etmi deilim.
H e r eyin eskisinden daha ktye gittiini de syleyemem. Bu
konuda gzlem lerine deer verdiim odacm Nikolaya gre
bugnk niversiteli dnknden ne daha iyi, ne de daha
ktdr.
Bana da imdiki rencilerim in en ok hangi ynlerinin
houm a gitmediini sorsalard bu soruyu hem en yantlayamaz-
dm kukusuz, ama vereceim yantlar kesin olurdu. O nlarn
kusurlarn biliyorum, o bakm dan kafa kartran belirsiz laflar
edecek deilim. rencilerim in sigara imeleri, alkoll iki
kullanmalar, ge evlenm eleri houma gitmiyor. evrelerinde
olup bilenlere kar ylesine vurdum duym azlar ki, alarla hi
ilgilenmiyorlar, yoksul renci yardm sandklarna destekte
bulunm uyorlar. M odern dilleri renem edikleri gibi R usay
da doru-drst konutuklar yok. D aha dn hijyenci m eslek
tam rencilerinin fizikten ok zayf, m eteorolijiden bsb
tn habersiz olularndan d ert yand. Adamcaz derslerde iki
kat uram ak zorunda kalyormu. rencilerim in yeni dnem
yazarlara yle bir dknlkleri var ki, onlardan ok etkile
niyorlar. te yandan Shakespeare, M arkus Aurelius, Epic-
tetos, Pascal gibi klasiklere kar tm yle ilgisizler. Bu konuda
by kkten ayrt etm e beceriksizleri onlarn yaam yo
lunda yaya kaldklarn gsterm ektedir. yle ya da byle top
lumsal bir zellik tayan (rnein g olaylar gibi) konularda
niversiteliye daha o k yaraan ve onlara ak olan bilimsel
aratrm a, deney .yapma yolundan ok yardm toplayarak so
runlar zm eye alrlar. H astanelerde blm bakanl, he
kim yardmcl, laborantlk gibi bakasna baml grevleri
krk yana dein dardan gelip yrtm eye razdrlar da ba
msz olarak bilimsel bir almay balatmaya yanamazlar.
Oysa bamszlk, kiisel zgrlk, giriimcilik sanatta ve te
cimde olduu kadar bilim alannda da gereklidir. rencilerim,
dersimi dinleyenlerim var ama yerimi brakacam yardmcla
rm yok. B u yzden hepsini sevdiim, hepsine kar iyi duygular
beslediim halde hibirinden gurur duymuyorum...
Saylar ok da olsa bu gibi kusurlar ancak tabansz, dlek
insanlarda karamsarlk, hrnlk yaratabilir. Hepsi de yaam
koullarnn sonucu olan bu przlerden aradan on yl geince
eser kalm ayacaktr. A ncak kusursuz toplum olmayaca iin gi
denlerin yerine yenileri peydah olacak, bu sefer b unlar dlek
ler iin dert kaps aacaktr. rencilerim in kusurlar, eksik
leri beni de fkelendiriyor. Bununla birlikte kzgnlm otuz
yl boyunca onlara ders verm enin, onlarla tatl tatl syle
menin, aralarndaki ilikileri gzlemleyip onlar renci ev
resi dndaki kiilerle karlatrmann verdii zevk yannda -
nemsiz kalr.
M ihail Fiyodorovi zehir saa saa konum asn srd
ryor. Kalya da onu dinliyor. kisi de yaknlarndaki insanlar
knam ak gibi masum bir elencenin onlar nasl derin bir uu
ruma srklediinin farknda deiller. Basit bir konum ann
yava yava irkin bin alaya dntnden, ikisinin de yerine
g re yalana, kara almaya bavurduklarndan haberleri yok.
M ihail Fiyodorovi bir ara;
yle gln tiplere Tasladmz oluyor ki! diyor. Dn
bizim Y egor Petrovie uramtm. Y annda bir renci, tb
biyeli, sizinkilerden. nc snfta mym neymi... Yz tp
k D obroliyubovu n 1 yz gibi, zek fkryor. Havadan-sudan

1 Tannm bir Rus dnr, eletirmeni.


konumaya baladk. D edim ki: te byle, delikanl. G een
gn okum utum , adn unuttum , bir Alman, insan beyninden
idiotin denilen yeni bir alkoloid elde etmi. N e dese beenir
siniz? nand ocuk szlerim e. Y znde, Bilim nasl da iler
liyor! gibilerden, icad yapana kar bir sayg anlatm belirdi.
G en e geenlerde tiyatroya gitmitim. Y erim e oturuyorum . Bir
de baktm, nm deki srada bizimkiler koltuklara kurulm ular.
Biri hukuku, teki sa-ba dank bir tbbiyeli... Tbbiyeli
zil-zurna sarho, sahneye bakt bile yok, yerinde uyuklayp
duruyordu. O yunculardan biri konumaya balaynca ya da
sesini ykseltince-tbbiyeli birden silkinip, iittin mi? N e
diyor? N e soylu szler, deil mi? diyerek arkadan drlm eye
balad! Beriki onu onaylad srada birdenbire, Bravo! B-
ravo! Soylu szlere bravo! diye haykrmaya balamasn m?
Sarho budala, tiyatroya sanal iin deil, soylu szler din
lem eye gelmi, anlalan. Soyluluk ona pek gerekliydi sanki!
Kalya meslektam n anlattklarn dinledike glyor.
G l bir tuhaf, soluk alp verilerinde tpk akordeonun
krn ap kapatr gibi hzl ykselip alalmalar var. Ayrca
yalnz burun delikleriyle glyor sanki. yice moralim bozulu
yor, fkeyle yerim den kalkarak barmaya balyorum:
Susun artk! O turduunuz yerde zehirli iki kurbaa gibi
soluunuzla tem iz havaya m ikrop sayorsunuz. Y eler!
Fesat dolu konum alarna son verm elerini beklem eden
e v e gitm eye hazrlanyorum . Vakit ok ge zaten, 11e geli
yor.
M ihail Fiyodorovi;
Ben biraz daha oturacam , diyor. zin verir misiniz,
Y ekalerina Vladim irovna?
Oturabilirsiniz.
B ene!1 yleyse bir iecik daha ltfedin!

1 yi. (Lat.).
K atyann tuttuu mum nda beni antreye dein geiri
yorlar. Paltom u giyerken M ihail Fiyodorovi;
Son zam anlarda iyice zayflayp ktnz, Nikolay
Stepanovi, diyor. N eniz var? H asta msnz yoksa?
Evet, biraz hastaym.
K atya zgn bir sesle;
Tedavi olmak istemiyor, diye szm tamamlyor.
Nedenm i? Niin tedavi olm uyorsunuz? Byle ey olur
mu, canm ? K endini koruyan T an r da korur. Sizinkilere ok
selam syleyin, urayamadm iin zr dilerim. A vrupaya
gitm eden nce bugnlerde veda ziyaretine gelirim. M uhak
kak! br hafta yola kyorum.
Hastalm la ilgili konum alardan sonra korkm u, canm
skkn, sinirlenmi olarak ayrlyorum Katyadan. K endi ken
dime soruyorum : G ereklen arkadalarm dan birine bavur-
sam m acaba? O anda gzm n nnde beni m uayene eden
arkadan grnts canlanyor. Beni dinledikten sonra ses
sizce yryecek, grm em em iin yzn pencereye dndk
ten sonra kaytsz bir tavrla, imdilik tehlikeli bir durum
grmyorum, meslektam. G en e de hocal tm yle brak
manz salk veririm... diyecek. Son um utlarm da yok olup
gidecek bylece.
Oysa um utsuz insan yaamaz. Son zam anlarda kendi ken
dime tan koyup tedavimi yaparken bilgisizliimin beni aldat
tn dndm oluyor. K an incelem elerinde kan kolest-
rolde, ekerde, yrek arlarmda, iki kez farkna vardm i
kinliklerde yanldm um uduna kaplyorum. H astalk hastas
korkusuyla i hastalklar kitaplarn hatm ederken, boyuna ila
deitirirken belki bir kurtulu yolu bulurum avuntusu iin
deyim . D pedz miskinlik benimkisi!
G erek hava kapalyken, gerekse gkyz ay ve yldzlar
dan dolay kr kr aydnlkken ev e her dnm de gzlerim
yukarlara kayyor, lm n beni alp gtreceini dnyo
rum. Oysa bu srada dncelerim in de gkyz gibi derin,
aydnlk, olaanst gzel olmas gerekm ez miydi? Ama hi de
yle deil! Kendimi, karm, Lizay, G n ek k k eri, rencilerimi,
genelde btn insanlar aklmdan skp atamyorum. D n
celerim ktlk, basitlik, kendim e kar ikiyzllkle dolu. O
srada dnyaya bak am nl A rakayevin1 zel m ektup
larndan birinde belirttiklerine nasl da uyuyor! Yeryzn-
deki iyi eylerin hibiri ktlklerden tmyle syrlmamtr.
stelik kt eyler iyilerden ok daha fazladr, diye yazyor
Arakayev. Ksacas her ey tiksinti verici, yaamaya deer bir
ey yok, geride braktm altm iki yl boa harcanm gibi...
Kendimi bu dnceler iinde yakalar yakalamaz bunlarn
ylesine aklma gelmi, geici, iimde kklememi olduklarna
inanm ak istiyorum. F ak at hem en, M adem yle, ned en h e r ak
am o iki kurbaaya gitm eden edem iyorsun? diye geiriyorum
iimden.
K alyaya bir daha uram am aya yemin ediyorum. Halbuki
hem en ertesi gn oraya yeniden koacam adm gibi bili
yorum.
Aada kapnn ngran hzl hzl ekip m erdivenler
den karken artk ailem kalmadn, onlar yeni batan kazan
m ann iimden gelm ediini hissediyorum. Anlalan, A raka
yev tarz dnceler bende ne raslantsal, ne de geicidir;
benliim e sinmi bunlar. H asta bir vicdanla, keyifsiz, uyuuk
bedenim sanki drt batm anlk bir arlk altndaymasna
glkle km ldanarak yatam a girip hem en uyuyorum.
Az sonra uykusuzluk saatleri balyor...

IV

Yaz gelince yaam deiiyor.


Bir sabah Liza odam a girip akac bir sesle yle diyor:
Buyurun, beyefendi hazretleri! H er ey hazr, gidiyoruz.

1 ar I. Aleksandr dneminde orduyu sk bir disiplin altna alan sava bakan.


Beyefendi hazretlerini sokaa karyorlar, arabaya bin
dirdikten sonra alp gtryorlar. Yolda can skntsndan
gzm e ilien dkkn tabelalarn tersinden okum aya bal
yorum. Traktir1 ritkart oluyor. Tam baroneslere uygun bir
soyad: B arones R itkart! Krlara knca yolumuz bir gm t
ln nnden geiyor. Buras bende hi de iyi bir etki brak
myor, oysa yaknda ben de oraya gideceim. O rm an getikten
sonra yeniden dzle kyoruz. lgi ekici bir ey grem iyo
rum evrede, iki saatlik yolculuktan sonra beyefendi h azret
lerini yazlk bir evin alt katnda duvarlar mavi katla kapl,
ufak, ipirin bir odaya yerletiriyorlar.
G eceleri h er zam anki uykusuzluk. Yalnz sabahlar horoz
gibi dikilm eden yatam da kalyorum, bylece karm n drdr-
larndan kurtulm u oluyorum . Uyumadm halde son d erece
uyuuk, dalgnm; sanki dteymiim gibi hissediyorum ken
dimi. leyin kalkp alkanln etkisiyle yaz m asasnn bana
geiyorum. Am a almyorum, K atyann yollad sar kapl F-
ranszca kitaplar okuyarak oyalanyorum. Kukusuz Rus ya
zarlarnn yaptlarn okum ak daha yurtseverce bir davran o-
lurdu, ama ne yalan syleyeyim, gnlm ekmiyor onlar. Bir
ka eski kuakyazansaym azsakgnm zyazn bana sanattan
ok el zanaatlarn anm satyor. H ani u, srekli desteklenen,
ama rabet grm eyen el zanaatlar var ya, onlar ite. El zanaat
ilerinin en iyilerini bile m kem m el olarak nitelem ek olanak
sz, vmeye kalktnz zaman bir ama dem eniz gerekiyor.
Son 15-20 yl ierisinde okuduum yaznsal yaptlarn hepsi
byle. H epsinde zek, soyluluk, yetenek gibi erdem lerden bi
rinden biri kesinlikle eksik. B unlardan ikisini bulursanz n-
cs iin ama dem ek zorundasnz.
Franszca yaptlarda da yksek bir zek, soyluluk, y etenek
bulduum u syleyemem. O nlar da beni doyurm uyor. Fakat hi
olmazsa bizim kiler kadarskc deil. R us yazarlarnda bulam a

1 Aevi.
dmz, yaratcln ba esi olan kiisel zgrlk duygusuna
onlarda sklkla Taslayabilirsiniz. K endini daha yaptnn ilk
sayfalarnda trl trl vicdan sorumluluklaryla smsk bala
mayan tek gen yazarmz yoktur. Kendilerini bir lkye ada
m gibidirler. Biri plak bedenden sz etm eye ekinir, teki
ruhsal irdelem eler yapmay balca grevi sayar, bir bakas
insanlarla kucak kucaa scak ilikileri zorunlu grr, d r
dncs de bir eye eilimli olduu kukusundan kurtulm ak
iin sayfalar dolusu doa betim lem eleri sralar. Kimisi, yapt
larnda sade gzkm ek kaygsndadr, kimisi de tam tersine
soylulua zenir. Sinsilik, tedbirlilik, iten pazarllk alabildi
ine.... iinden geldii gibi yazmay hibiri gze alamaz. Bu
yzden gerek yaratclk yoktur.
B unlar edebiyat zerine dncelerim .
Toplumbilimle, sanalla vd. ilgili ciddi yazlara gelince,
bunlar okum aktan korkuyorum . ocukluumda, halta ilk
genliimde kapclardan, tiyatrolarda grev yapan yer gsteri
cilerden korkardm. Ho, imdi bile korkuyorum ya... D erler ki,
biz yalnz anlamadmz eylerden rkermiiz. G erekten de
kapclarn, tiyatrodaki salon grevlilerinin neden bu kadar
gururlu, kibirli, kstahlk derecesinde kaba olduklarn anla
mak gtr. te ar m akaleler okurken de ayn belirsiz kor
kunun etkisinde kalrm. Olaand bir bbrlenm e, oynak bir
general tavr, yabanc yazarlara kar senlibenli tavr, botan
alp doluya koyarken ustaca iinmeler; btn bunlar benim
iin anlalmaz, rktc eylerdir. H ekim , doabilimci yazar
larmzn arbal, durm u-oturm u biem ine altktan sonra
bunlar bana son derece yadrgatc gzkyor. Bizdeki ciddi a-
ratrm aclarn yalnz kendi yazdklarn deil, evirdikleri ya
ptlar o k u rk en de irkilm ekten kurtulamyorum . nszlerin
adal dili, okura tepeden bakan tavr, evirenin koyduu not
larn bolluu dikkatimi datyor. evirenin makale ya da kitap
boyunca cm erte sralad kmalar, aklam alar bence hem
yazarn kiiliine, hem de okuyucunun zgvenine kasttan
baka bir ey deildir.
Bir keresinde blge m ahkem esine bilirkii olarak arl
mtm. Benim gibi bilirkiilik yapan bir arkadam duruma s
rasnda savcnn sank iskem lesindeki kltrl iki kadna ne ka
dar kaba davrandna dikkatim i ekti. Ona, bu davranlarn
ciddi m akale yazarlarnn birbirlerine kar taknd tavrdan
daha kaba olmadn sylerken abarttm sanmyorum. G er
ekten karlkl ilikilerde sergilenen kabalk derecesine zl
m em ek elden gelmiyor. B irbirlerine ya da eletirdikleri yazar
lara kar ya onurlarn ayaklar altna alarak ar sayg gs
terirler, ya da tam tersine, gelecekteki gveyim G n ekker hak
knda gemi sayfalarda kullandm, ou kez iimden geir
diim dilden daha beterini kullanrlar. Cezai sorum luluk ta
mamakla, kt niyetli olmakla, hatta ar sularla sulam alar
ciddi m akalelerin allm eleridir. G en doktorlarm zn
iziktirdikleri m akalelerde ou kez bavurduklar yntem
budur. Bu tr davranlarn yeni nesil yazarlarmzn kalem ine
yansmas elb ette kanlmazd. Son 10-15 yln yaznsal yapt
larnda erkek kahram anlarn boyuna votka ien, kzlarn ise
olduka iffetsiz gzkm eleri hep bu yzdendir.
Franszca kitaplar okurken arada bir bam evirir, ak
p en cered en dar bakarm. Bahem izi evreleyen ilin stn
deki sivri knllar, iki- clz aa, ilin arkasndaki yol gz
kr. D aha telerd e tarlalar, geni bir erit gibi uzayp giden o r
man... Bazen msr pskl sal, st-ba yrtk bir kz ile bir
erk ek ocuun ite trm andklarn grrm . Y um urcaklar
dazlak kafamla dalga geerler. Il l parlayan gzlerinde,
Dazlak kafal m orua bak! diyen alay okurum . hretim in,
generalliim in vz geldii tek iki insan belki de onlardr.
A rtk her gn kapm alan konuum yok. A m a Nikolay ile
Piyotr Ignatyeviin ziyaretlerinden sz e tm e d en geem eyece
im. Nikolay yalnzca tatil gnlerinde, bir i bahane ederek,
aslnda salt beni grm ek iin gelir. ou zam an akrkeyiftir,
oysa k gnleri byle bir alkanl yoktur.
O nu karlam ak iin antreye ktmda;
N e var, n e yok? diye sorarm .
Nikolay gnlden sevenlerin hayranlyla yzm e bakar,
elini gsne bastrr.
Beyefendiciim, T anr cezam versin ki, beyefendici-
im... uradan sa kmayaym ki, gaudeam us igitur juvene-
tus!1
Beni smsk kucaklayp om uzlarm dan, kollarmdan, ce
ketim in dm elerinden per.
E, faklteden n e haber? H er ey iyi gidiyor mu?
Vallahi, beyefendi hazretleri! T anr cezam versin ki!
O nun gerekli gereksiz durm adan yemin etm esi ben i ksa
srede bktrr, karnn doyurmas iin hem en mutfaa yolla
rm.
Piyotr Ignatyevi d e tatil gnleri, salt beni yoklayp kafa
sndan geenleri paylamak iin gelir. T ertem iz giyinmi olarak
m asann yanna sokulur, uysal uysal, arbal bir tavrla oturur.
Bacak bacak stne atmaya ya da rahata ileri abanmaya hibir
zam an cesaret edem ez. Odam da kald srece usul usul, sesini
ykseltip alaltmadan, kitap okur gibi hep ayn tonda konuur.
K itaplardan, dergilerden devirdii, aklnca gayet ilgi ekici,
heyecan verici haberler anlatr. B tn bu haberler tpatp bir
birinin ayns olup bir konuda toplanr: Franszlardan birinin
bilimsel bir buluu varm, bir Alm an bunun daha 1870te bir
Am erikal tarafndan ortaya konulduunu berikinin yzne
alm; nc bir Alman ikisinden d e baskn km, m ikros
kopta grdkleri hava kreciklerini pigm ent sanmalaryla alay
etmi...
Piyotr Ignatyevi beni gldrm ek istedii zaman bile ay
rntlara dalarak, uzun uzun konuur. Sanki tez savunuyormu

1 Asl Latince Gaudeamus igitur, juvenes dum sumus!: Elenelim, madem


ki genciz! olan eski niversite marnn ilk dizesi.
gibi, yararland kaynaklarn hibirini unutm am aya alarak
bilimsel dergilerin tarih ve num aralarn doru verm eye dikkat
eder. P e titd en 1 sz ed e rk e n m utlaka Jean Jacques P etit der.
Bazen yem ee kalnca o n a gre son d erece ilgin, aslnda h e r
kesin neesini karan ykler anlatr. G n ek k er ile Liza fg-
lerden, kontpuanlardan, B rahm stan, Bachtan laf anca Pi-
y o tr Ignatyeviin yz kzarr, gzlerini arbal bir tavrla -
nne indirir. Benimle kendisi gibi ciddi insanlarn byle zrta-
bozca eylerden konum asnn yakk almayacan dn
m ektedir.
iinde bulunduum ruhsal durum dolaysyla adam be
dakika dinlem ek onu yllardr grp dinliyormuum gibi beni
canm dan bezdirm eye y e te r de artar bile. Bir n efret kabarr
iimden. A r aksak, tekdze sesinden, kitap okur gibi konu
masndan bunalrm; anlattklar beni sersem e evirir. A dam
caz bana en iyi duygularla baldr, beni honut etm ekten
baka dncesi yoktur. Gelin grn ki, ben onu ipnotize e t
m ek istercesine gzlerim i yzne dikmi, iimden Git! Git!
t! diye sylenir d ururum . A m a bizimki bu telkinin etkisine
girmeden oturduka oturur...
Bizde kald s rece, Ben lnce belki yerim e onu ge
tirirler, dncesinden kurtaram am kendimi. O zam an zavall
dersanem i suyu ekilmi vaha gibi grr; aklm dan geenler
den dolay Piyotr Ignatyevi suluymu gibi ona su rat asar, ko
numaz, nezaketsiz davranrm . Adamcaz her zam anki gibi
Alm anlar vm eye kalknca eski zararsz taklmalarmn yeri
ne;
Brakn u e e k Alm anlar! diye krm.
Bir zam anlar Nikita K rlovdiye bir profesr vard, topra
bol olas R evalde2 Progovla birlikte denize girip suyu souk

1 Bir fransz bilim adam.


2 Almanyada kaplca kenti.
bulunca, Hay namussuz Alm anlar! diye svm. Benim de
ondan pek farkm yok galiba.
Piyotr gnatyevi bylece epey zlgt yedikten sonra evden
ayrlrken pencerem den gzken v e gittike uzaklaan apka
sna bakarak, Balayn beni, iki gzm! diye barm ak gelir
iimden.
Y em ek fasl ktan daha skcdr. imdi daha ok km
sediim, n efret ettiim G n ek k er efendi her gn sofram dan
eksik olmuyor. E skiden ona ses karm adan katlanrdm , ama
imdi onu, karmla Lizay ren k ten renge sokan bir biim de i
nelem ekten kendimi alamyorum. Bu zehirli duyguya kendimi
kaptrarak bazen farkn varmadan anlamsz eyler sylyor,
davranmn nedenini kendim d e anlamyorum. rnein bir
keresinde G n ekkeri km ser bir bakla uzun uzun szdk
ten sonra dam dan dercesine;

Kartallarn bazan tavuklara kadar alald olur,


A m a tavuklarn ge ykseldii
grlmemitir...1

diye bir iir okuyuverdim .


in garibi u ki, tavuk G n ekker kartal profesrden daha
stn durumdayd. Karmla kzmn kendinden yana oldukla
rn bildii iin beni pek umursad yok. M oruk, n e olacak!
yice bunad! diyednyor olmal ki, inelem elerim i hog
rl bir suskunlukla geitiriyor. Bazen d e babacan bir tavrla
bana taklyor. Bir insann bu d e re c e basitlemesi alacak ey,
dorusu! Yem ek boyunca G n e k k e rin sonunda bir m adrabaz
ktn, Liza ile karm n yanllarn anladklarn, benim de
onlarla alay ettiim i kuruyorum . Bir ayam ukurdayken u
ratm samalklara bakn!
B ugne dein yalnzca adn duyduum anlamazlklarla

1 Krlovun Kartal ile Tavuklar adl masalndan.


da kar karya kaldm oluyor. Size aktarm aktan utan duya
cam byle bir durum geenlerde yem ekten sonra bam a gel
di.
O dam da oturm u, pipom u iiyordum. Bir ara h er zamanki
gibi karm yanm a geldi. H avalarn scaklndan, henz bo
vaktim varken H arkova gidip G n ek k erimizin nasl bir kii ol
duunu aratrm am n yerinde olacandan dem vurm aya ba
lad.
Hay, hay! N e yapalm, gideriz, dedim.
Karm m em nun oldu, kalkt. karken kapdan dnd:
ey... S enden bir ricam daha var. Kzacan biliyorum,
ama seni uyarm ak bana der. K usura bakm a, Nikolay Stepa-
n, fakat e-dost, kom ular K atyaya pek sk gittiinden sz e t
m eye baladlar. Biliyorum, okum u bir kzdr... O nunla ho
vakit geirilebilir. G en e d e senin yanda, senin m evkiinde bir
adam n onunla ili-dl olmas biraz tu h af kamyor mu? ev
rede onun hakknda sylenenlere baklrsa...
B irden kan beynim e srad, gzlerim den a te saarak ye
rim den frladm. Bam ellerim le tu tarak avazm kt kadar
haykrmaya baladm:
Brakn beni, brakn! Y alnz kalmak istiyorum!
Y zm korkun, sesim tu h a f olmalyd, nk karm bir
d en b ire sarard. O da bam baka, ac bir sesle haykrd. Bar-
malarmz duyan Liza ile G nekker, sonra Y egor koa koa gel
diler.
Brakn beni! D efolun! ekilin karmdan! diye bar
may srdrdm .
B irden bacaklarm uyutu, birisinin kollarnn arasna
dtm hissettim. Bir an iin bir alama sesi duyar gibi ol
dum, sonra tmyle kendim i yitirdim. Baygnlm iki- saat
srm...
imdi d e gelelim Katyaya. A rtk h er akam st beni yok
lam ak z e re bize uruyor. Doallkla bu durum u kom ularm
zn, ahbaplarm zn grm ezlikten gelmesi olanaksz. Katya bize
gelince oturm uyor, hem en beni alp gezmeye gtryor. Bu
yaz b ir at ile iki tekerlekli, yesyeni, kk b ir binek arabas ald.
G enelde bol paral yayor. Byk bir bahe iinde, bamsz,
pahal bir yazlk tuttu. K entteki btn eyasn buraya tad.
ki hizm etisi ile arabacs var.
Sk sk ona;
Babandan kalan para bittiinde neyle yaayacaksn,
Katya? diye sorduum da;
O zaman dnrz, karln veriyor.
Paran arur etm ek doru deil, yavrum, iyi bir insann
aln teriyle kazanlm bir paradr bu.
Biliyorum. B unu kanc kez sylyorsunuz!
lkin krlardan, sonra pencerem den grdm am orm a
nndan geiyoruz. D oay eskisi gibi gzel buluyorum. Oysa
eytann kulama fsldadna gre bu amlar, kular, beyaz
bulutlar, ben iki- ay sonra ldm de yokluumun farkna
bile varmayacaklar.
Katya araba srm ekten honut; havann gzel olmas,
yannda benim oturm am neesini artryor. Keyfi yerinde olun
ca da hrnlamyor.
ok iyi bir insansnz, Nikolay Stepan, diyor. Az ras-
lanan bir tipsiniz. S ahnede sizi canlandracak bir oyuncu
bulunacan sanmyorum. Beni ya da M ihail Fiyodorovii k
t bir aktr de oynayabilir, ama sizi hi kimse canlandram az.
Sizi kskanyorum, dehetli kskanyorum. imdi dnp bir de
bana bakn? Sizin yannzda benim ne deerim var?
Bir an dnp;
Ben karam sar bir insanm, deil mi? diye soruyor.
yle...
Hmm... Bu durum da ne yapmalym?
Tutsam kendisine, al!, Varn younu yoksullara
dat! ya da Kendini tan! desem kolay. Am a bunlarn hepsi
ancak szde kolay olduu iin ona ne karlk vereceim i bi
lemiyorum. T edaviyntem leridersini veren m eslektalarm ,
Her olgunun kendi bana d e erlen d irilm esin i tavsiye eder
ler. Bu tavsiyeye uymak gerekir. N eden derseniz, kitaplarn bir
tr hastala en uygun gelir diye tavsiye ettii iyiletirme ynte
minin kimi zel durum larda bir ie yaramad ortaya kmtr.
Bu, ruhsal sorunlar iin de geerlidir.
G e n e de ona bir karlk verm em gerektii iin;
Sen isiz-gsz oturuyorsun, K alya, diyorum. Bir ile
uramalsn. Sahnede yetenein olduuna g re ne diye bir
tiyatroya girmiyorsun?
Yapamam.
Hakszla uram, hakkn yenmi gibi bir grnn
var. B unu hi beenmiyor, bunda seni sulu buluyorum . unu
hi unutm a, kzm: S en insanlara, yaamn kurallarna ks
m ekle baladn. Ama bunlarn dzelm esi iin hibir ey yap
madn. K tlklerle boum ak yerine kendi derdine dtn,
bana kalrsa sen kendi gszlnn kurbansn. Neyse, o za
m an gentin, deneyimsizdin, ama imdi durum deiik. G er
eklen, dn tiyatroya! alrsn, kutsal sanata hizm et e d e r
sin...
Katya szm kesiyor.
Beni kandrm aya almayn, Nikolay Stepan. Gelin,
sizinle bir anlamaya varalm: O yunculardan, piyes yazarla
rndan sz edelim, ama sanat konusuna dokunmayalm. M
kemmelsiniz, esiz bir insansnz, oras yle, ama sanat iten
duyacak, kutsalln kavrayacak kadar tanmazsnz. Bu du
yarllk, anlay gelimedi sizde. Kendi ilerinizle urarken bu
duyarl elde etm e olanana kavuamazdnz zaten. Sanat
zerin e konumay brakalm, bu konum alardan zevk almyo
rum.
K atya sinirleniyor birden.
Sevmiyorum stelik. nk y e te r d erecede bayala
trdlar bu konuyu.
Kim bayalatrd?
Kimileri sarholuuyla, gazeteler laubali yaklamyla,
akll insanlar felsefeleriyle.
Felsefenin bununla bir ilgisi yok.
Var. iin felsefesine sapm ak konuyu anlam am aktan ile
ri gelir.
ii kavgaya vardrm adan konuyu deitiriyor, konum adan
oturuyorum . A ncak orm andan kp onun evine yaklarken
deminki konuya dnyorum :
Ama sen b an a tiyatroya niin dnm ek istemediini sy
lemedin.
Katya birden kzarak;
Ne kadar insafszsnz, Nikolay Stepan! diye baryor,
ille gerei btn plaklyla sylememi istiyorsunuz, deil
mi? Pekiyi, m adem ki bunu istiyor... m adem ki hounuza gidi
yor, hay hay, syleyeyim: Y eteneim yok, anladnz m? Y e te
neim yok, ama gururum dalar kadar! ite gerek bu!
Bu itiraftan sonra yzn benden karyor, ellerinin
titrem esini saklam ak iin dizginleri hzla ekiyor.
Evine yaklarken, ta uzaktan kapnn nnde gezinerek
bizi sabrszlkla bekleyen Mihail Fiyodorovii gryoruz.
Katya fkeyle;
Aman, gene M ihail Fiyodorovi! diye syleniyor. Ne
olur, defedin unu bamdan! Bktrd artk, canm dan bezdir
di... ffL
Mihail Fiyodoroviin A vrupa yolculuunun zaman ok
tan gelmi, geiyor. Ama o, her seferinde hareketini bir hafta
sonrasna erteliyor. Son zam anlarda epey deiti: B edence
kt, gr kara kalar krlamaya balad, eskisinin tam te r
sine, araptan sarho oluyor... Arabamz kapda durunca sevin
cini, sabrszln saklayamyor. Tela iinde Katya ile bana
arabadan inmemiz iin yardm ediyor, abuk abuk bir eyler
soruyor, glerek ellerini outuruyor. Eskiden yalnz bak
larnda grdm uysal, tem iz yalvar imdi b t n yzne
yaylm. H em seviniyor, hem de sevincinden utanyor. K atya-
ya her akam uram a tutkusu da, belli ki, rahatsz ediyor onu.
O yzden her geliini, Bu yrede bir iim vard... Gelm iken
bir dakikack urayaym, dedim... gibisinden gze batacak
kadar anlamsz bir bahaneyle aklama yoluna sapyor.
m z ieri giriyoruz. Sonra ay iiyoruz. A rdndan
altmz iki deste iskambil kad, kocam an bir peynir par
as, m eyveler ile Krm arab geliyor. K onutuum uz konu
larda bir yenilikyok, kn konutuklarm zn hem en hem en ay
ns. niversite, renciler, edebiyat, tiyatro srayla payn al
yor. O dann havas zehirli laflardan iyice arlap boucu bir
hal alyor; kn olduu gibi havay iki kurbaa deil, arlk
kurbaa zehirliyor. Soframzda hizm et eden kz kadife sesli bir
baritonun glnden, arm onik sesine benzeyen kahkahalar
dan baka vodvillerdeki generallerin kikirlisine benzeyen,
lalsz, atlak kih-kih-kihler duyuyor...

Halkm zn sereler gecesi dedii gk grltl, im


ekli, frtnal, korkun geceler vardr. Buna b en zer bir sereler
gecesini ben de yaadm.
G ece yarsndan sonra uyanp birdenbire yatamdan fr
lyorum. N edense hem en orackta lecekmiim gibi geliyor.
N eden byle bir duyguya kaplyorum? Oysa bedenim de byle
anszn lm gsteren bir belirli yok. Korkun bir yangnn
alevlerini grm m gibi ruhum dehet iinde...
abucak yakp dorudan doruya srahiden su iiyor,
kendim i ak pencerenin n n e atyorum. B aheden kuru ot
kokusu ile baka gzel kokular geliyor. B ahe itinin sivri
kntlarn, pencerenin ilerisindeki uykulu, clz aalar, daha
ilerde yolu, koyu orm an eridini seebiliyorum. G kte sakin,
parlak bir ay var, tek bulutuk gzkmyor. epeevre sessiz
lik iinde, yaprak kprdanmyor. Sanki her ey gzlerini bana
dikmi, nasl leceim i dinliyormu gibi...
im rperiyor. Pencereyi kapattm gibi yataa atyorum
kendimi. Nabzm yokluyorum; bileimde bulamaynca akak
larmda, enem in altnda, sonra yeniden bileim de aryorum.
N ereye dokunsam h er yanm souk, terd e n vck vck. So
luum sklayor, bedenim i bir titrem edir alyor, iim kpr k
pr; yzme, sasz kafam a rm cek a yapm gibi bir his i-
indeyim.
N e yapsam? Bizimkileri arsam m? Hayr, gerekm ez!
Karmla Lizann odama girince n e yapacaklarn gzm n -
nne getiremiyorum. Bam yastn altna sokuyor, gzlerimi
yum up bekliyor, bekliyorum... Srtm yor, derim in sanki ie
ri ekildiini hissediyorum . lm n arkam dan sincise yaklap
zerim e ullanaca gibi bir duygu iindeyim.
G ecenin sessizliinde birdenbire Kivi-kivi! diye incecik
bir crlt ykseliyor. B unun sokaktan m, gsmn iinden mi
geldiini kestiremiyorum.
Kivi-kivi!
Nasl korkuyorum , bilseniz! Biraz daha su imek isterdim,
ancak gzlerimi ap bam kaldrm aktan rkyorum. Bilin
siz, hayvanlara zg bir rknt kaplyor yreimi. N eden
korktuum u da bir trl anlam yorum. D aha yaamak istedi
im den mi, yoksa yeni, henz tatmadm bir acdan ekindi
im iin mi?
Tepem den, st kattan birisinin inliyormu; glyorm ugi
bi seslendiini iitiyorum. A z sonra m erdivenden ayak sesleri
geliyor. Birisi hzla aa inip sonra yukar kyor. Bir an sonra
ayak sesleri g en e aadan duyuluyor, kapnn nnde durup
dinleyen biri var sanki.
Kim o? diye baryorum.
Kap alyor. Bir an duyduum bir cesaretle gzlerimi a-
nca karmda karm gryorum . Y z sapsar, gzleri yal.
Uyuyor musun, Nikolay Stepan?
Bir ey mi var?
T anr akna git d e Lizaya bak. Bir eyler oluyor ona.
Peki, hay hay! diye mrldanyorum. Hem en geliyorum.
A rtk yalnz olmadm iin bir sevinliyim.
Karmn arkasndan yukar karken sylediklerinden hi
birini anlamyorum. te bylesine heyecanlym! M um n
dan basam aklara den aydnlk lekeler zplyor, upuzun gl
gelerim iz titreiyor. Bacaklarm sabahlmn etek lerin e dola
yor, soluum daralyor, arkam dan kovalayan biri srtma yap
acakm gibi rperiyorum . te imdi, urackta, m erdiven ba
nda lvereceim . imdi... diye dnyorum .
Sonunda m erdiven bitiyor. talyan tarz penceresinin
bulunduu karanlk koridoru geip Lizann odasna giriyoruz.
Kzm srtnda gecelii, plak ayaklarri aa sarktm, yata
nda oturarak inliyor. Karmn elindeki m um un ndan gz
lerini ksarak;
A m an Tanrm ! A h, aman! Dayanamayacam artk! di
yor.
Liza, yavrum! Sana ne oldu, bakaym? diyorum.
Karsnda beni grnce bir lk atp boynum a sarlyor.
H krklar arasnda;
Babacm, benim eker babacm! diyor. Benim iyi,
tatl babacm!.. Bir eyler oluyor bana. Bilmiyorum, ok kt
durumdaym.
Sarlp pyor, kkken beni severken sralad ocuk
lara zg tatl szleri yineliyor.
Sakin ol, kzm, diyorum. Tanr yardmcn olsun! Ala
ma, ben d e pek iyi deilim.
Y atrp stn rtm eye alyorum. Karm da bir bardak
su veriyor, ikim iz kzn yatann n n d e dolanp duruyoruz.
Dolatka omuzlarmz tokuuyor, kkken birlikte ocukla
r banyo yaptrdmz geliyor aklma.
Karm yalvaryor durm adan:
N e olur, bir eyler yap onun iin! Y ardm et!
B en ne yapabilirim? Elim den gelen bir ey yok ki... o
cuun ruhunda bir arlk var, am a ben bunu anlamyor, bil
miyorum. Elim den yalnzca;
Bir ey deil... imdi hepsi geer... S en uyum ana bak,
kzm, diye m rldanmak geliyor.
Terslik bu ya, tam o srada bizim avludan bir kpek ulu
m as duyuluyor. nceleri alaktan, ekingen, sonra gitgide
ykselen, iki ayr perdeden... K pek ulumas, bayku tmesi
gibi eylere eskiden kt bir anlam verm ezdim . Fakat bir anda
yreim acyla burkuluyor, kendi kendim e bu ulum aya bir
anlam verm eye alyorum.
Sama! diye dnyorum az sonra. Canl bir varln
teki zerindeki etkisi. Sinirlerimin iddetli gerginlii benden
karma, ondan da Lizaya, kpee geti. A ncak byle akla
nabilir. nceden sezm eler, hissetm eler sinirsel gerginliklerin
canldan canlya aktarlmasyla gerekleiyor.
Az sonra reete yazmak iin odam a dnnce artk yaknda
leceim i dnm yorum . Ama iimde yle bir eziklik, bunalt
var ki, birdenbire lvermediim iin zlyorum . O daln or
tasnda uzun sre kprtsz dikiliyor, Lizaya yazacam ilalar
dnyorum . O srada yukardaki iniltiler kesiliyor, bunun -
zerine reete yazm aktan vazgeiyorum. A ncak durduum yer
den kprdamyorum.
O rtalkta bir l sessizlii, bir yazarn dedii gibi, insann
kulaklarn sar e d e n bir sessizlik var. V akit gem ek bilmiyor.
Ayn pencerenin pervazna vuran lts orackta donup kalm
gibi hi deimiyor. T an vaktine daha epeyce zaman olmal...
B irdenbire b a h e kapsnn gcrts iitiliyor, birisi t
karm amaya alarak baheye giriyor. Sonra sska aalardan
bir dal kopararak, usulcack pencerem e vuruyor. Bir sesin;
Nikolay Stepan! N ikolay Stepan! diye fsldad
duyuluyor.
Pencereyi anca bir d grdm sanyorum. P encere
nin dibinde duvara iyice sinmi, kara giysileri ay nda par
layan bir kadn iri gzlerini bana dikmi, bakyor. Soluk, ciddi
yz ay nda sanki gerek deil, m erm erden yontulm u gibi.
enesi titriyor.
Benim, diyor, ben... Katya!
Ay nda b t n kadnlarn gzleri iri, koyu gzkr.
nsanlar genellikle daha uzun, solgun benizlidir. Besbelli, bu
yzden K atyay ilk anda tanyamadm.
N e istiyorsun?
Balayn, diyor. E vde birdenbire zerim de bir arlk
hissettim, dayanam ayp buraya geldim. P encerenizde k g
rnce... vuraym dedim. K usura bakmayn, nasl kt bir d u
rum da olduum u bilseniz. N e yapyorsunuz?
ey... H er zam anki uykusuzluk...
iim de bir nsezi var. G eri sam alk ama...
Kalarn kaldryor, gzleri yatan l l, b t n yzn
bildik am a oktandr grmediim saf bir gven duygusu aydn
latyor. Yalvarrcasna ellerini bana uzatarak;.
Nikolay Stepan! diyor. Kuzum , n e olur, ok rica
ederim , yalvarrm... Size olan dostluum u, saygm hor gr
m ezseniz bu ricam kabul edin.
N edir o?
Bu paray aln!
D ah a neler? N e yapacam sen in paran?
Tedaviniz iin bir yere gidersiniz. Tedavi olm anz ge
rekiyor. Alacaksnz, deil mi? Aln, hadi, iki gzm!
Gzleri yzme aklm sanki.
Alacaksnz, deil mi? diye soruyor bir daha.
Hayr, kzm, alamam. T eekkr ederim .
Bana srtn d n erek ban nne eiyor. P ek olasdr ki,
nerisini geri evirirken sesimin ald ton para konusunu bir
daha amamasn anlatm tr ona.
Hadi, e v e dn, Katya. Y arn grrz.
H znle;
Anlald, dostluum u kabul etm iyorsunuz, diyor.
Hayr, bunu dem ek istemedim. Parann bana bir yarar
yok.
Sesini bir perde daha alaltyor.
zr dilerim... Haklsnz. Benim gibi eski bir aktristten
yardm kabul etm ek... Neyse... Hoa kaln!
yle hzl uzaklayor ki, ona gle gle dem eye bile vakit
bulamyorum.

VI

H arkovdaym.
Bugnk ruhsal durum um da aileme kar direnm ek bir
yarar salamayaca gibi buna gcm d e yetm ez. O bakm dan
son gnlerde yaantmn da dnk ynyle kusursuz ge
mesini istiyorum. Karm la kzma kar anlayszlklarm ol
musa -byle olduunun bilincindeyim - bundan sonra p r z
leri ortad an kaldrmaya alacam. H arkova m gitm em gere
kiyor, peki, onlarn istedii gibi olsun! Z aten son zam anlarda
her eye kar yle kaytszm ki, gideceim yer Paris de olsa,
H arkov da, Berdiev de; bir ey fark etm ez.
H arkova le vakti geldim, katedralin karsndaki bir
o te le yerletim. Y olculuk boyunca tre n tutm u, cereyanda kal
mtm. Bam ellerim in arasnda yatakta oturuyor, tikin bala
masn bekliyorum. H em en kalkp tandm profesrlere git
sem iyi olur, am a isteim d e yok, halim de...
O daya giren yal bir uak yatak takm getirip getirm e
diimi soruyor. Adam birka dakika yanmda alkoyuyor, b u
raya geliimin asl sebebi olan G nekker hakknda birka soru
soruyorum . U ak H ark o v un yerlisiymi, kenti avcunun ii gibi
bilirmi. B ununla birlikte G nekker soyadn tayan bir aile
tanmadn syledi.
K oridordaki saat atlak sesiyle l i, sonra 2yi, 3 vurdu...
lm m beklediim yaammn son aylan b t n m rm den
uzun geliyor. Saatlerin yava gem esine bu d e re c e uysallkla
katlandm kesinlikle anmsamyorum. Eskiden istasyonda
tre n beklerken ya da snava girdiimde eyrek saat gem ek bil
mezdi. H albuki imdi b t n gece yatan st n d e kprdan
m adan, tam bir um ursam azlk iinde o tu ru rk en nm de yarn
da, br gn de b u n u n gibi uzun, renksiz g eceler olacan
rah ata dnebiliyorum .
K oridorda saat 5i, 6y, 7yi ald... Hava kararyor.
Y anam da kunt bir ar var; bu, tikim balayacak dem ek
tir. Bir eyler dnerek oyalanm ak iin, h er eye bylesine
um ursamaz olmadm zamanki bak amla kendi kendim e
soruyorum : Benim gibi tannm bir kiinin, general rtbesin
deki bir profesrn u kk otel odasnda, boz renkli b at
taniyeyle rtl, bakasna ait yatakta ne ii var? N e diye o tu
rup u ucuz ten e k e el ykama leenine bakyor, koridordaki
klstr saatin tiktaklarn dinliyorum? B tn b unlar yaygn
nm e, toplum daki yksek mevkiime yakr m?
Sorular karsnda ister istem ez glyorum. Tpk genlik
gnlerim deki saflma gldm gibi. O zam anlar n sahiple
rine gereinden fazla deer verir, olaanst durum larndan
bol bol yararlandklarna inanrdm. Evet, nlym, adm
saygyla anlyor. Fotorafm Nivada, Resimli Dnyada
kt. Y aam ykm bir Alm an dergisinde bile okudum . Am a
sonu ne? te, yabanc bir k e n tte yapayalnz, yadrgadm bir
y atakta oturm u, aryan yanam outuruyorum ... Aile dr-
drlar, alacakllarn insafszl, trendeki hizm etlilerin kabal
, adm ba nfus kad denetim i, istasyon bfelerindeki
yemein pahal, stelik sala aykr oluu, h e r yerde insanla
rn birbirine kar davranndaki hmbllk, saygszlk ve daha
saymakla bitm eyecek bir sr aksaklk yalnz kendi sokanda
tannan sradan bir adam kadar bana da dokunuyor. yleyse
durum um un olaanstl n erede? Benim bin kat daha
nl, yurtalarm n gsn k ab artan bir kahram an olduum u
varsayalm. B tn gazeteler hastalm stne hab erler yayn
lasn, arkadalarm dan, rencilerim den, halktan gemi ol
sun m ektuplar alaym... B tn bunlar beni yabanc bir yatak
ta, znt iinde bir bana lm ekten kurtarr m? Kukusuz
bunda kim senin suu yok, ama ne yalan syleyeyim, u nl
adm hi sevmiyorum. Ey, gnahkar adam , n konusunda bi
raz yanldm m ne?
Saat 10 olunca uyku bastryor, tikim e karn derin bir uy
kuya dalyorum. E er uyandrmam olsalar uzun sre uyuya
bilirdim. A ncak gece yarsndan sonra kapm alyorlar.
Kim o?
Telgrafnz var.
Telgraf alrken koridor grevlisine;
Y arn verem ez miydin? imdi bir daha gzm uyku
tutmaz, diye kyorum.
Balayn, odanzda k yandn grnce uyanksnz
sandm da...
Telgraf anca nce kimden geldiine bakyorum. Karm
dan. N e istiyor acaba?
G nekker ile Liza dn gizlice evlendiler. Gel.
Ksa sren bir korkuya kaplyorum. K orkm am Liza ile
G n e k k e rin davranlarndan deil, evlilik haberine kar duy
duum ilgisizlikten dolay. Filozoflar ile gerek bilginlerin her
eye ilgisiz olduunu sylerler. Yalan! lgisizlik bir ruh felci,
zam anndan nce lm dr.
Y eniden yataa girip oyalanacak dnceler aram aya ko
yuluyorum. imdi n e dnm eli? yle sanyorum ki, her eyi
enikonu dndm , beynimi harek ete getirecek hibir ey kal
mad.
G n aarrken yataa oturm u, dizimi kollarm la sararak
kendim i tanmaya alyorum. Baka yapacak bir eyyok n
k. Kendini tan! ok yararl, gzel bir t! Yazk ki eskiler
bu tten yararlanm ann yolunu gsterm em iler.
nceleri, bakasn ya da kendim i tanm ak istediim za
man anlam kiiden kiiye deien (grece) davranlar deil,
istekleri gz n n e alrdm. Bana ne istediini syle, sana kim
olduunu bildireyim.
imdi kendi kendimi snava ekiyorum: stediim nedir?
stediim, karlarmz, ocuklarmz, dostlarmz, rencileri
mizin bizde ad, etiket, yafta deil, sradan insan sevmesi... Ba
ka? G eride yardmclarmn, m esleksel ardllarm n kalmas...
D aha baka? yle yzyl so n ra uyanp bilimin hangi durum da
olduunu grm ek... O n yl kadar daha yaamak da kt ol
mazd... O ndan sonra?
Sonras hi... D nyorum , uzun uzun dndm hal
de aklma bir ey gelmiyor. N e kadar dnrsem dneyim,
dncelerim nerelere uzanrsa uzansn, isteklerim de gene de
nemli bir eksiklik bulunduu benim iin gn gibi ak. Bilime
dknlm de, yaama tutkum da, u yadrgadm yatakta
oturuum da, kendim i tanm ak iin rpnm am da, dncele
rimde, duygularmda, evrem dekileri kavram ada h er eyi bir
araya toplayan, btnletiren bir ey eksik. H er dnce, her
duygu iimde ayr ayr yaam akta. Bilim, tiyatro, edebiyat ala
nndaki dncelerim de, rencilerim le ilgili tasarlarm da,
d gcm n izdii tablolarda en usta irdeleyici bile asl
amacm, insanolunun tapnd lky bulamaz.
B unlar olmaynca da hibir ey yok dem ektir.
Byle bir dnce slnda bugne dein dnya grm
saydm, yaamn anlam, sevinci olarak grdm her eyin
bir anda tepetaklak olmas, paralanp dalmas iin ciddi bir
rahatszlk, lm korkusu, evrem deki olaylar ile insanlarn
basks yeter de artar bile. O bakm dan yaammn son aylarn
bir kleye, bir barbara yakacak dnce ve duygularla ka
rartm am da, tam bir umursamazlk iinde afan aydnln g
rem ez oluumda alacak bir ey yok. Bir insann ruhunda d
etkilere baskn kacak, daha yksek, daha gl duygular
yoksa onun pes etm esi iin hatr saylr bir nezle bile yeterlidir.
H em en dengesini yitirir; her kutan bayku t, h er seste
kpek ulumas duymaya balar. Bir insann iyimserlii ya da
ktmserlii ile bunlara bal irili-ufakl dnceler hepsi bir
hastaln belirtisi olup, asl hastalk daha derindedir.
Ben de pes ettim. D urum byle olduuna gre dnmeyi
srdrm em in, konum ann bir anlam yok artk. O turup ses
sizce ne olacan bekleyeceim.
K oridor grevlisi sabahleyin bir fincan ay ile kentte
yaymlanan bir gazete getiriyor. Dalgn bir halde ilk sayfann
balklarn, bayazy, eitli gazete v e dergilerden semeleri,
gnn olaylarn okuyorum... G nn olaylar arasnda yle bir
haber gzm e arpyor: D nk ekspresle H arkova tannm
bilgin, deerli profesr Nikolay Stepan bilm em kim gelerek
falanca otele inmitir...
Anlalan, byk adlar sahiplerinden ayr yaamak zere
yaratlrlar. u anda adm H arkovda korkusuzca dolayor, iki-
ay sonra bir m ezar tanda yaldzl harflerle ldayacak. H al
buki ben o srada otlarla, yosunla rtl olacam...
H afif bir kap tkrts. Birisi beni aryor.
Kim o? Giriniz!
K ap alyor, aknlk iinde bir adm gerileyerek, ace
leyle sabahlmn eteklerini kavuturuyorum. Karmda Kalya
duruyor. M erdivenden kt iin ar ar soluyarak;
M erhaba! diyor. Beklem iyordunuz, deil mi? te ben
de... ben de buradaym...
Oturuyor; yzm e bakmakszn, kekeleyerek srdryor
konumasn:
Niye bana ho ge-geldin demiyorsunuz? te karnz
daym. Bu-bugn geldim. Bu otelde kaldnz rendim, g
reyim, dedim.
Omuzlarm silkerek;
ok memnun oldum, diyorum. Fakat ardm, dorusu.
G kten der gibi, birdenbire... N e iin var burada?
Benim mi? Hi... ylesine geliverdim ite...
O rtala bir sessizlik kyor. K alya yerinden koparcasna
srayarak bana yaklayor. Sapsar bir yzle, ellerini gsne
bastrarak;
Nikolay Stepan! diyor. Byle yaayamam artk! D aya
namayacam! Tanr akna, n e yapm am gerekiyorsa syleyin,
Nikolay Stepan! Syleyin, ne yapaym?
N e syleyebilirim sana? Elim den bir ey gelm ez ki.
Tkanarak, btn bedeni titreyerek konum asn srdr
yor:
Bir ey syleyin, yalvarrm size! Y em in ediyorum , byle
yaayamam artk! D ayanacak gcm kalmad!
Sandalyeye kp hkrklarla alamaya balyor. Ban
geriye alm, ellerini birbirine kenetleyerek skyor, ayaklar
yeri dvyor. Bandan kayan apkas lastiine asl olarak
sallanyor, salar darm adank.
Yardm edin bana! Dayanamyorum ! Y ardm edin!
antasndan mendilini karrken birka m ektup frlyor.
M ektuplar dizlerinden kayarak yere dyor. T oplarken Mi-
hail Fiyodoroviin el yazsn tanyorum, ister istem ez tu t
kuyla szcn okuyorum .
Ben hibir ey syleyemem, Katya, diyorum.
H krarak yakalad elimi pyor.
Yardm edin, n e olur! Babamsnz, biricik dostum sunuz.
Zekisiniz, bu kadar okudunuz, uzun bir m r yaadnz. H e r
kese hocalk ettiniz. Syleyin, n e yapm am gerekiyor, syle
yin!
D orusunu sylem ek gerekirse bir ey bilmiyorum.
G e r ek te n afallam, ne diyeceimi arm durumdaym.
Alamas iime dokunuyor, glkle ayakla durabiliyorum...
Z oraki bir glmsemeyle;
Hadi, kahvalt edelim, Katya; diyorum. Aladn yeter
arlk!
A rkasndan krk bir sesle;
Y aknda aranzda olmayacam, diye ekliyorum.
O, ellerini bana uzatarak;
Bir ey syleyin, tek bir sz syleyin! N e yapmalym?
diyerek alamasn srdryor.
Tuhafsn vallahi! Seni anlamyorum. Bu kadar akll bir
kz olduun h ald e durm adan alyorsun.
Y eniden susuyoruz. Katya salarn toplayp apkasn gi
yiyor. Sonra dalan m ektuplar avcunda buruturarak anta
snn iine tkyor. B tn bunlar sessizce, acele etm ed en ya
plmtr. Yz, gs, eldivenleri gz yalarndan srlsklam
olmu; yz anlatm g e n e de sert, souk. Kzcaza bakarak o n
dan daha m utlu olduum u dnyor, bundan dolay utan
yorum. B ende filozof arkadalarm n ana fikir diye adlan
drdklar eyin yokluunu yaammn gurubunda, lm eden az
n ce fark edebildim. u zavall kzn ruhu ise m r boyunca
huzur bulamam, bulmayacak da...
Hadi, kahvalt edelim, Katya, diye yineliyorum.
Souk bir tavrla;
T eekkr ederim , istemem, diyor.
Sessizlik iinde bir dakika daha geiyor.
Beenm edim u H arkovu diyorum. H er ey boz renkte.
Sanki boz bir kent.
Evet, yle... irkin bir kent. ok kalmayacam burada
zaten... yle bir uradm. Bugn ayrlyorum.
N ereye gidiyorsun?
Krma... ey... Kafkasyaya.
yi, ok kalacak msn?
Bilmem...
Ayaa kalkp yzme bakm adan souk bir glmsemeyle
elini uzatyor.
Ona, Dem ek, cenazem de bulunm ayacaksn? diye sor
mak istiyorum. Ama bana bakmyor, eli souk, yabanc... Ses
sizce kapya dein geiriyorum. te odam dan kt, arkasna
bakm adan uzun koridoru yryor... A rkasndan baktm bil
dii iin dnerken ban evirip bakacak sanyordum.
Hayr, bakm ad. Siyah giysisi son kez grnp gzden
silindi, ayak sesleri duyulmaz oldu... Elveda, bir tanem!
HIRSIZLAR

Y o rtu gnlerinden birinin akam sularyd. lede sarho


luu, bo kafall, vngeliiyle n salan salk m em uru
Y ergunov hastane iin alverie gittii R epino kasabasndan
dnyordu. G e kalmasn, hastaneye e rk e n d e n dnsn diye
doktor ona en yiit atlardan birini vermiti.
Balangta hava baya durgundu, kar filan da yamyor
du, ancak hastaneye yedi-sekiz fersah kala anszn iddetli bir
tipi kt, salk m em uru yolunu ararak ne y n e gideceini
bilemedi.
A t kullanm aktan pek anlamazd, yol-iz de bilmiyordu, hay
vann yolu kendi bana bulup karacana gvenerek dizgin
leri sald. B ylece aradan iki saat kadar geti, at yoruldu, k en
disi ayazdan buz kesti, bir yandan da hastaneye deil de gerisin
geriye R ep in o ya gidiyorlarm gibi bir duyguya kaplmaya ba
lad. N e var ki az sonra kar frtnasnn uultusu arasndan k
pek havlamalar duyuldu, gittii yne doru bulank, krmz bir
leke belirdi, biraz daha ilerleyince yksek bir atal kap ile
uzun bir duvar, bunun arkasndan bir kuyu tapnca gzkt.
Duvarn stne boydan boya, sivri ular yukar doru dizi dizi
iviler aklmt. D akikalar ilerledike rzgr kar bulutlarn
datt, n n d e kamla rtl yksek atl, bask bir ev
gzkt. Evin yola dnk penceresinden birinden krmz
bir k szyordu.
Buras nasl bir yerdi? Salk m em uru dnnce has
tanenin alt-yerdi fersah uzanda, yolun sanda A ndrey iri-
kovun han bulunm as gerektiini anmsad. A dam arabaclar
la girdii bir kavga srasnda ldrlm, geriye yal kars ile
Liyubka adnda bir kz kalmt. ki yl kadar nce hastaneye
m uayeneye geldiinden, Liyubkay tanyordu. G ene de iyi bir
n olm ayan bir hand buras, byle akam n ge bir saatinde
bakasnn atyla snlacak tekin bir yer deildi. A ncak yapa
cak baka bir ey kalmyordu. Salk m em uru torbasndaki ta
bancay yoklad, se rt sert ksrd, aydnlk pencerenin camna
kam nn sapyla vurdu.
Hey, kim var ierde? Hanc ana, kapy a da girip biraz
snalm!
K apkara bir kpek topa gibi dn erek ayaklarnn altna a-
tld, ardndan beyaz bir tane, o n u n ardndan kara bir tane, by-
lece on kadar kpek birbiri arkasndan saldrdlar. Salk m e
m uru bunlardan en irisini gzne kestirdi, kamy havaya kal
drd gibi olanca gcyle hayvann srtnda aklatt. Saldran
kpekler arasndan uzun bacakl olan kulak nlatan ince s e
siyle bir ulum adr tutturdu.
Y ergunov pencereyi bir sre daha tklatt. N eden sonra
evin nndeki aalarn dallarna ylan karlar pembeleti, ka
p gcrdayarak ald, kaln rt le re sarnm eli fenerli bir ka
dn karalts avluya kt.
Salk m em uru;
Nineciim, avlu kapsn an da girip snalm! dedi.
H astaneye dnyordum , yolumu ardm. H avann durum unu
gryorsun... K orkulacak bir ey yok, yabanc deiliz.
Kadn fkeli bir sesle;
Bu havada oktan evli evine, kyl kyne dnd, dedi.
Sonra n e diye dem inden beri pencereye vuruyorsun? Avlu k a
ps o rad a ak duruyor...
Salk m em uru atyla avluya girdi, m erdivenin nnde
durdu.
Nine, adamna syle d e hayvan ahra ekiversin.
Ben nine deilim.
G erekten de yal bir kadn deildi karsndaki. Feneri
sndrp karn aydnlnda yz belirginleince salk m em u
ru kara kal Liyubkay tand.
G en kz e v d en ieri girerken;
Bu vakitte iiyi nered en bulacaksn? dedi. Kimisi R e-
p in o ya yortuyu kutlam aya gitti, handa kalanlar da iip iip sz
dlar. Bayram gn imeyip d e n e yapacaklar?
Sundurm ann altnda atn balarken Y ergunov karanlkta
baka bir aln kinediini iitti, eliyle eyerini yoklaynca bunun
bir Kazak at olduunu anlad. Bu durum a gre han sahiplerin
den baka biri daha vard ierde. H er olasla kar atnn eye
rini zd, ieriye satn ald teberiyle birlikte eyeri d e g
trd.
Sofadan sonra girdii oda genie bir yerdi, smscak stl
mt, dem eler yeni ykand iin mis gibi kokuyordu. Aziz
tasvirlerinin asl olduu duvarn dibindeki m asada mavi min-
lanl, ufak sarn sakall, o rta boylu, zayf yapl, krk yalarnda
bir kyl oturuyordu. evrede eline g een h er eyi alp rp
makla n yapan, Kalanikov adndaki hrszd bu. A dam n ba
bas ile amcas Bogalyovka kynde han iletirler, kim getirirse
alnt atlar alr satarlard. Kalanikov birok kez hastaneye
uramt; ancak m uayene olm ak iin deil, d oktor bey hasta
nenin atlarndan bir-ikisini satm ak ya da doru ksran idi bir
atla deitirm ek ister mi diye onunla grm ek iin... Briyan-
tinlenm i salar, kulaklarndan birine takl l l gm k
pesiyle bayram lk bir havas vard kylnn. Kalarn atp alt
dudan sarktarak, m asann stndeki hayli eski, resimli, b
yk bir kitab ilgiyle inceliyordu. Sobann yannda yere serilmi
yatan bir kyl daha vard. Adam n yz, om uzlan, gs bir
gocukla rtlyd; uyuyor olmalyd. Bacaklarndaki, tabanla
rna parlak nal akl izm elerin ucunda karn erim esinden
dolay sular birikmiti.
Salk m em uru ieri girince Kalanikov selam verdi.
yen dizlerini avularnn iiyle ovalayan Y ergunov;
Bu hava ne b erbat byle? dedi. Tipi nasl da savuruyor,
bilsen! Boynuma dolan kardan srlsklam slandm. Kim bilir,
tabancam n e durumdadr!
Byle diyerek tabancasn kard, elinde evirip evirdi,
sonra yeniden torbaya soktu. A ncak tabanca adamn zerinde
herhangi bir etki brakmad, eskisi gibi m erakla kitabn resim
lerine bakyordu.
Tipi ki, ne tipi! O kargaada yolum u ardm, uradaki
kpekler olmasa lp gitmitim. D urup dururken al sana bir o-
lay! Peki, hann sahipleri nerede?
Kocakar R e p in o ya gitti, kz da akam yemei hazrl
yor.
O rtala bir sessizlik kt. Salk m em uru burnunu ekip
titreyerek durm adan ellerine hohluyordu. ok yorulduunu,
dn anlasn istiyordu karsndaki adam. Avludaki k
peklerin ulumalar, havlamalar kesilmemiti. Skntl bir du
rum vard.
Sonunda salk m em uru dayanam ayp serte sordu:
Nerelisin? Bogalyovkal msn?
Evet, Bogalyovkalym.
Y apacak baka bir ey olmad iin salk m em uru a d a
mn kyn dnm eye balad. Buras ukurun dibine kurul
mu bycek bir kyd. G ece ay aydnlnda bykyoldan ge
erken kyn bulunduu karanlk ukura bakp sonra ban
gkyzne kaldrdn m, aydedenin sonsuz bir uurum un te p e
sinde asl durduunu, burann dnyann bitim noktas oldu
unu dnrdn. D arack bir yol kvrla kvrla dik aa iner,
arabayla giden biri dnem elerde durup haykrmaz, slk al
mazsa kardan gelen arabann atlaryla yle bir arprd ki,
iki arabann atlarn birbirinden ayrana akolsun! Bogalyov-
kal kyller bahecilikleriyle, bir de a t almalaryla n yap
mlard. Zengin vine baheleri baharda bembeyaz ieklerle
donanr, yaz geldiinde iri iri vineler kovas be kapie alc
bulam azd. stersen be kapik de, yiyemeyecein kad ar vine
toplayp gtr... H eriflerin k a n la n karn tok, srt pek, gzel
yaratklard; isizlikten gndzleri bile sslenip otururlar, ev
lerinin nndeki toprak setlerin zerinde vakit geirirken bir
birinin banda bit ayklarlard.
Y ergunov bunlar dnrken birtakm ayak sesleri duy
du, ardndan yirmi yalarnda bir gen kz, Liyubka girdi ie
riye. Kzn banda krmz bir earp vard, ayaklar plakt, i e
riye girince salk m em urunu yan gzle szerek odada birka
kez doland. M em elerini ileri kara kara, kk admlarla
yryordu. T ertem iz ovulmu dem elere yaln ayak ap ap
basm ak houna gidiyorolm alyd, belki de bu yzden ayaklarn
platmt.
Kalanikov durup dururken kendi kendine glerek Liyu-
bokay imarla yanna ard. G en kz masaya yaklat, beri
ki ona peygam ber llyasn atl arabasyla ge ykseliinin
resmini gsterdi. Liyubka masann stne abanmt, ucuna
kurdele bal kzl sa rgs nerdeyse yere deiyordu. Kala-
nikovun gsterdii resm e bakarak o da gld.
N e gzel bir resim, deil mi? B undan daha gzeli zor
bulunur.
Kalanikov bunlar sylerken Ilyas peygam ber yerine ken
disi atlarn dizginlerini kavram ak istercesine ellerini oynat
yordu.
Sobann iinde bir uultu koptu, kpekler birka tarla s
an boazlyormu gibi lklar, haykrlar ykseldi.
una bakn, cinler eleniyor! dedi Liyubka.
Y ok canm, rzgrn uultusu, karln verdi Kalani
kov.
Sonra gzlerini balk m em uruna dikerek sordu:
Siz ne dersiniz, Osip Vasilyi? Bilime gre yeryznde
cin denen yaratk var mdr?
Salk m em uru bir om zunu oynatt.
Sana nasl sylesem, bilmem ki... Bilimsel olarak akla
nacak olursa cin diye bir ey yok, bunlarn hepsi bo inan,
ancak kendi aram zda konuursak vardr, hem d e bal gibi
vardr. Yaadm srece onlarla birok kez karlatm. Bakn,
anlataym: Salk okulunu bitirdikten sonra bir svari alayna
atandm , alayla birlikte katldm savata yararlklar gstere
rek Krmz Ha kahram anlk nian aldm. Sanstefanos and-
lam asndan sonra da R usyaya d n erek iftiler Birlii has
tanesindeki bu greve verildim. te byle, yaadm frtnal
yllarda bama yle eyler geldi, yle ilgin olaylarla karla
tm ki, bakas dnde zor grr. Dediim gibi, cinlerin, ey
tanlarn her trlsne rasladm. A ncak bu dediklerim boynuz
lu, kuyruklu cinsinden deil, szn gelii yle. Benim grdk
lerim gene de iblisin ta kendisiydi...
N erede karlatn rnein? diye sordu Kalanikov.
Hangisini anlatsam , bilmem ki... Pek uzaa gitm eye ge
rek yok, bu hann yresinde karlatm bir keresinde. G ecenin
ge vaktinde anm ak uursuzluk getirm esin ama, o gn Gol-
ino kyne iek as yapm aya gidiyordum. H er zam anki gibi
binek arabasna binmi, yanma takm taklavat, gerekli btn
malzemeyi almtm. Yeleim in cebinde deerli saatim de var.
Bir yandan da korkuyorum . Hi belli olmaz, evrede bir sr it-
kopuk dolayor. Kahrolas Ylan deresine geldim, yoku aa
iniyorum, bir de baktm, kardan biri grnd. Salar, gzleri
kapkara, yz kurum la svanm gibi... D orudan doruya ata
yaklat, sol dizgini kavrayarak, D ur bakalm! dedi. G eri
kt bir ey sylemedi ama at, beni tepeden trnaa szdkten
sonra dizgini brakarak, N ereye gidiyorsun? diye sordu.
Dileri beyaz beyaz srtyor, gzleri sanki kan ana... Th,
eytann ta kendisine attk! diye geirdim iimden. iek
as yapmaya. karln verdim. A dam kolunu svad, getirip
burnum a dayayarak, yleyse bana da bir a yap! dedi. O-
nunla orada tartacak deilim ya, bir an nce yakay syrmak
iin asn yaptm. O srada bir de baktm, n eter pas rengi
alm...
Sobann yannda uyuyan kyl yatt yerde saa-sola
dnm eye balad, stndeki gocuu att ve salk m em uru
karsnda bir sre nce Y lan deresinde karlat yabancy
grd. U yanan kylnn salar, sakal, gzleri kurum gibi
kapkara, yz esmerdi; sa yananda da m ercim ek iriliinde
koyu bir ben vard. Kyl salk m em uruna alayl alayl
baktktan sonra;
Dizgini elinden kaptm doru, ama a konusunda pa
lavra atyorsun! dedi. iek asyla ilgili aram zda konum a
bile gemedi.
Salk m emuru bozuldu.
Burada senden sz eden mi var? Y at, yattn yerde!
Kyl daha nce hastaneye hi gelmemiti, o bakm dan
salk m em uru onun kim olduunu bilmiyordu, ancak esm er
yzne bakarak ingene olmas gerektiine karar verdi. Adam
yatt yerden doruldu, gerinerek, esneyerek Liyubka ile Ka-
lanikova yaklap yanlarna olurdu, resimli kitaba bakmaya
balad. Uykulu yznde bir duygusallk belirdi birdenbire.
Liyubka;
Bak, M erik, dedi. B ana byle atlar getirirsen ben de
gklere karm.
Yalnz erm iler kar gkyzne. Senin gibi gnahkar
lar deil.
Bunu serte syleyen K alanikovdu.
Liyubka sofray kurmaya balad. nce iri bir dom uz ya
topa, hyar salatas ile tahta bir tabak ierisinde ince ince
dilinmi halama et koydu masaya, sonra tavada czr czr eden,
lahanayla kark sucuk paralar getirdi. A rdndan kristal bir
srahide votka geldi, kadehlere boaltlan ikiden mis gibi por
takal kokusu yayld evreye.
Kalanikov ile esmer M erikin hep kendi aralarnda ko
numalar, sanki o hi odada yokmu gibi ona aldr etm e
m eleri salk m em urunun onuruna dokunuyordu. Oysa can
onlarla konum ak, birlikte yiyip im ek, kyllere kar vnp
caka satmak, frsat bulursa Liyubkayla biraz gnl elendir
m ek istiyordu. G en kz yem ek sresince birka kez gelip ya
nna oturm u, farknda deilmi gibi biimli omuzlaryla ona
srnm , elleriyle geni kalalarn svazlayp durm utu. Sa
lkl, civelek, oynak, kprdak bir yaratkt. O turduu yerde bir
dakika durm uyor; yanndakine sokularak gsyle, srtyla
srtnyor; dirseini, dizini dediriyordu.
A dam larn birer dubleden sonra imeyi brakm alar da ho
una gitmedi salk m em urunun, kendi bana ise o ortam da
uygun kamazd. A ncak dayanam ad, ikinci dubleyi itikten
sonra ncy de yuvarlad, tavadaki sucuu sildi-sprd.
ki kylnn uzak durm ayp onu da aralarna alm alar iin
adamlar ponpohlam aya karar verdi.
Ban iki yana sallayarak;
Sizin Bogalyovkallar yiit adam lar vallahi! dedi.
Ne bakm dan? diye sordu Kalanikov.
H er bakm dan. sterseniz atlar ele alalm. A t alma
Iconusunda kim se elinize su dkemez!
Sen buna yiitlik mi diyorsun? Heriflerin hepsi sarho,
hrszlktan baka bir ey bilmezler.
Bir sre suskunluktan sonra M erik lafa kart:
Bir zam anlar yleydi, yiit d enecek adam lar vard, ama
imdi Filyadan bakas kalmad. O nun da gz grmyor.
Kalanikov iini ekti.
yle, Filyadan baka kimse kalmad. E n azndan yetmi
yandadr imdi; bir gzn Alman gm enler kardlar, b
r ise iyi grm yor. Eskiden yle miydi ya? Ky korucusu ona
eyh amil adn takmt, herkes yle derdi. Oysa imdi
krpk Filya diyorlar da baka bir ey demiyorlar. Ben onun
gibi bir adam tanmadm. Liyubkann babas rahm etli A ndrey
Grigoryi ile ikisi bir gece R ojnovo kasabas yaknndaki svari
alayna baskn yaptlar, nbetilerden korkmayp en iyisinden
dokuz at kardlar, sonra da ertesi sabah gtrp ingene
A fonkaya hepsini yirmi il altna sattlar. G rdnz m? Y a
imdikiler ne yapyorlar? T a n n dan korkm adan uykudaki sa r
holarn atn alyorlar, iip iip szanlarn ayandaki izmeyi
ekiyorlar. K orkudan klar skmad iin d e aldklar at iki
yz fersah uzaktaki bir pazarda satm aya alrken, stelik
ftlar gibi sk pazarlk yaparken yakay ele veriyorlar. Bu sa
laklarn elenm eleri de ayr bir rezillik. Elenm eyi bile bece
rem ediklerine gre tkr gitsin suratlarna!
M erik d e yle mi? diye sordu Liyubka.
M erik, Bogalyovkal deil, o H arkovun Mijiri kyn-
dendir. M ertliine, yiitliine gelince, o konuda stne yoktur.
Bitirim adam dr ksacas.
Liyubka, M erikin yzne sevinerek, kurnaz kurnaz bak
tktan sonra;
O nu buz deliinin iine sokm alar bouna deilmi, d e
di.
Salk m emuru m erakla sordu:
Nasl bir olay bu? A nlatsanz a...
M erik gld.
u ey, canm . Bir gn Filya, Samoylovkal M alakan
yarclarn atn alm, onlar da bunu benim yaptm san
mlar. Y arclarn hepsi on kiiydi, yanlarna adam larn da a-
larak otuz kii toplanm lar. B en n ered en bileyim? Bunlardan
biri pazarda yanm a sokulup dedi ki: M erik, gel de sana pa
nayrdan getirdiimiz yeni atlar gstereyim . Bilirsiniz, atlara
meraklymdr. A dam larn yanna gittiimde otuzu birden te
pem e ullandlar. Ellerimi arkaya kvrp rm ak kysna gtr
dler. imdi sana atlar gsteririz! dediler. Irm an buz tut
mu yzeyinde hazr bir delik vard, birka m etre ilerisinde bir
delik daha atlar. Sonra bir urgann ucuna ilmik attlar, getirip
kollarm n altndan geirdiler. U rgann b r ucuna iki delie
ulaacak uzunlukta bir srk baladlar. Sr bir delikten sokup
brnden kardlar. Sonra beni tekm elerle, sopalarla ite-
kaka birinci delie soktular. stm deki gocukla, izm elerim le
cum burlop, buz gibi suyun iine daldm! Srn ucundan beni
e k e e k e br delikten kardlar.
Liyubka rperdi, sanki m gibi bzt.
Y a, ite yle... nce buzun altnda souktan her yerimi
ate bast. Dar kardklarnda tm gcm tkendii iin
karlarn stne serilip yattm. M alakanlar gene zerim e saldr
dlar; sopalarla dirseklerim e, dizlerim e vur babam, vur! Kolla
rm, bacaklarm krld sandm. Nasl da acd! Bir sre sonra
stm dekiler dondu, kazk kesildim. O nlar gidince glkle a-
yaa kalkabildim. Neyse, oradan arabayla bir kadn geiyor
mu, bana acd da alp e v e gtrd.
Bu arada salk m em uru beinci ya da altnc kadehini bi
tirmiti. Bunca ikiden sonra kafasnn ii birden aydnland, o
da olaanst eyler anlatarak tekilerden aa kalmadn,
onlar gibi gz pek bir adam olduunu gsterm ek istedi.
Penza ilinde bir keresinde...
Byle balamt ki, fitil gibi sarho olduunu ya da daha
nce bir-iki kez yalannn ortaya ktn gz nne alan a-
dam lar onu dinlem ek bile istem ediler. H atta sorduu birka
soruyu yantsz braktlar. Bu da yetmemi gibi, onun yannda
aralarnda laubalice bir konumaya daldlar. D em ek oluyor ki,
onu adam yerine koymuyorlard. Salk m em uru buz gibi kas
kat kesildi, cam konum ak istemedi.
K alanikovun davranlar ar balyd. D eerini bilen,
oturakl adam lar gibi konular can alc noktalaryla anlat
yordu. Esnedii zaman da aznn zerinde istavroz kar
yordu. O n u n bu davranlarn grenler, onun yoksullar soyup
soana eviren azl bir hrsz olduunu, iki kez hapse dt
n, m ahkem enin verdii Sibiryaya srgn cezasndan ise
son anda kendisi gibi soyguncu, yaram az adam lar olan babas
ile amcasnn dedii parayla kurtulduunu akllarna bile ge
tirm ezlerdi.
M erike gelince, anasnn gz, atik bir herifti. Liyubka ile
K alanikovun kendisini hayranlkla szdklerini grdke o r
talkta cakal cakal dolayor, ellerini kurum la yanlarna day
yor, gsn iiriyor, oturduu yerde atr atr geriniyordu...
Y em ek bitince Kalanikov yerinden kalkm adan kutsal tas
vire dnp dua etti, M erik in elini skt. teki d e dua edip Ka-
lanikovun elini skt. B unun zerine Liyubka sofray topla
yarak naneli ku rab iy elerd e kavrulm u fndk, kabak ekirdei
getirdi. A rdndan iki ie tatl arap koydu masaya. Kalanikov
kadehini doldurup M erikin kadehiyle tokuturarak;
Topra bol olas A ndrey Grigoryi nur iinde yatsn!
dedi. R ahm etli daha saken burada ya da kardei M artnn
yerinde toplanr, am an n e elenirdik, ne elenirdik! Ah, ara
mzda geen o gzel konum alar bir bilsen! ikisinden baka
elenceye Filya, S tukotey Fiyodor da katlrd. B en elenm ek
diye buna derim!..
Dar kan Liyubka az sonra banda yeil bir earp, boy
nunda boncuklarla geri dnd.
M crik, bak, K alanikov bana neler getirdi? dedi.
Gidip aynann karsna dikildi, boyundaki boncuklarn
krdamas iin birka kez ban sallad. Sonra oradaki san
dn kapan aarak iindeki giysileri art arda karmaya ba
lad. Krmzl-mavili benekleri olan basma bir entari, elinde
oynarken kat gibi hr hr ed en krmz, krmal baka bir
entari, parltyla harelenen lacivert bir earp gsterdi. Bunca
gzel giysileri olm asndan dolay kendisi de inanam yormu
gibi ellerini rpyor, sevinle glyordu.
Kalanikov balalaykay akord ed erek bir ark almaya
balad. ald ey hznl bir ark myd, yoksa neeli mi,
salk m em uru bir trl anlayamad. nk insan alatacak
derecede hznl bir ezginin ardndan neeli bir ezgi geliyor
du. M erik anszn ayaa srad, durduu yerde keleriyle d
emeyi dvm eye balad. Sonra ellerinin parm aklarn at, ma
sadan sobaya doru to p u k lan zerinde hzla yrd, sobadan
sanda doru sekti, oradan bir yerini srmlar gibi havaya
zplad, nal akl tabanlarn birbirine arpt, m elerek ba
caklar zerinde yrm eye balad. Liyubka her iki elini birden
havaya kaldrd, mthi bir lk atarak M erikin peinden y
rd... nce sanki birisinin arkasndan gizlice sokulup vurm ak
istercesine yan yan ilerledi, sonra M erikin yapt gibi topuk
laryla demeyi talcr takr dvmeye balad, yle bir an geldi
ki, olduu yerde topa gibi dnerek yere kt, bu srada kr
mz entarisi an gibi ald. O byle gsteri yapar da M erik du
rur m u? O da dizleri zerine kt, korkun gzlerini dikip di
leriyle srtarak sanki gen kz ayaklar altnda tepelem ek is
tercesine hzla ona doru yrd. Bunun zerine Liyubka aya
a frlad, ban arkaya devirdi, kollarn havada kuun ka
natlar gibi birka kez salladktan sonra dem enin zerinde
szlrcesine odada birka tu r att.
Sandn stnde oturarak dans edenleri seyreden salk
m em uru, Kz deil, ate paras, ate! Byle biri iin elinde-
kilerin hepsini versen gene yetmez! diye dnd.
ok zlyordu: Niin basit bir kyl olarak kalmayp
salk m em uru olm utu? Srtna ceket giyip yeleinin gsne
ucunda yaldzl kk bir anahtar bulunan zincir ilitirecei
yerde beli ip kuakl mavi bir m intanla dolard o zaman.
Cannn istedii kadar ark syler, dans e d er, iki ier, M erik
in yapt gibi Liyubkann beline sarlrd...
Topuklarn demeyi dvm esinden, barm alardan,
lklardan dolabn iindeki kap kacak angrdyor; m um un alevi
hop hop zplyordu.
Liyubkann boynundaki gerdanln ipi koptu, boncuklar
dem eye sald, bandaki yeil yazma kayarak yere dt. Li
yubka deil, odada dnp duran krmz bir buluttu sanki, yal
nzca kzn kara gzleri ldyordu. M erikin kollar ile bacak
lar hani neredeyse kopacak gibiydi.
te M erik son kez ayaklarn yere vurarak dem enin s
tnde aklm gibi durdu. yice yorgun den, soluk solua ka
lan Liyubka diree yaslanrcasna gelip ban onun gsne
dayad. B unun zerine M erik gen kz kucaklad, yzne dik
dik bakt; yumuak, tatl bir sesle, aka edercesine;
Senin kocakarnn paralar nered e sakl, ok iyi biliyo
rum, dedi. A nan ldreceim , senin boazn kesip han atee
vereceim . H erkes szlerin yangnda yok olduunuzu dne-
dursunlar; ben aldm paralarla K ubana gideceim, at s
rs besleyip koyun yetitireceim...
Liyubka karlk verm edi, adam n yzne sulu sulu bak
tktan sonra;
M erik, K uban iyi bir yer midir? diye sordu.
Beriki yant verm edi, sandn yanna giderek zerine o-
turdu, derin dncelere dald. Belli ki, K uban dlyordu.
Kalanikov;
Eh, artk ben gideyim! diyerek ayaa kalkt. Filya ok
tandr yolumu gzlyordun Hoa kal, Liyubka!
K alanikov giderken atn da gtrm esin diye salk m e
m uru onun peinden avluya kt. Tipi hzn azaltmamt. B e
yaz kar bulutlar avludaki al rpy, yaban otlarn nne
katm, kovalayp duruyordu. Avlu duvarnn dnda, krlarda
ise beyaz kefen giymi devler geni yenlerini savura savura o r
talkta dolayorlar, birileriyle kavga ediyorm uasna de kal
ka koturuyorlard. O ne iddetli frtnayd yle? planm ka-
ynaalar, vineler frtnann nobran okam alar karsnda
y ere eilip eilip doruluyorlar, sanki Tanrm , bizleri niin
topraa baladn? zgrlm z niin elim izden aldn!
dercesine alayorlard.
Kalanikov;
Tprrr! diye bardktan sonra atnn stne srad. Y
r, aslanm!
Avlu kapsnn kanatlarndan biri akt, b r yarsnn ar
kasna tepelem e kar ylmt. Kalanikovun ksa boylu, ksa
bacakl at karnna dein karlarn iine gmld, binicisiyle bir
likte az sonra beyazlklar arasnda gzkm ez oldular.
Salk m em uru odaya geri dndnde Liyubkay de
meye salm boncuklar yerde s r n erek toplarken buldu.
M erik ortalkta yoktu.
Srann stne uzanp gocuunu bann altna koyan sa
lk m em uru; Ho kz! imdi M erik olmayacakt ki! diye ge
irdi iinden.
Yatt srann nnde yerde srnen Liyubka onu bs
btn kkrtyordu. u ingene paras olmasa hem en kalkar,
kzn beline sarlrd. O ndan sonra ne olacaksa olsun! Geri
kzd daha, ama anasnn kz olduu belliydi. Bozulmam olsa
bile byle bir batakhanede onun nasl biri olduunu kim arayp
sorard? Liyubka boncuklar topladktan sonra odadan kt.
Mum dibi sonuna dek yanp bittii iin alev amdann iindeki
kad tututurdu. Bunun zerine salk m em uru tabanca ile
bir kutu kibriti yanna koyduktan so n ra mumu sndrd. K ut
sal tasvirin nndeki kandil lgn lgn gz krpyor, bundan
dolay insann gzleri aryordu. Kandilin alevi yalpaladka
tavanda, dem ede, dolabn stnde glgeler oynayor; iri
memeli, ta gibi Liyubka ise ortalkta dolayordu. G en kz
danstan iyice yorgun dm t.
Ah, u M erik olmayacakt ki... Kahrolas! diye dnd
salk m em uru.
Kandil son kez gz krpt, trtlar kararak snd. Bir s
re sonra biri, belki de M erik odadan ieri girerek srann ucuna
oturdu. Bir ara azndaki pipodan derin derin ekti, zerinde
koyu ben bulunan esm er yana bir an aydnland. T tnn
b erbat bir kokusu vard, salk m em urunun boaz gck yapt.
Piponun dum an ne pis kokuyor, y e re batas! dedi. una
bak, midem buland!
yle dem e! Pipo tt n n n iine yulaf iei kartr
yorum. nsann gsne iyi gelir.
Piposunu sonuna dek itikten sonra yere tkrd, odadan
kt. A radan yarm saat kadar geti-gemedi, sofa birdenbire
aydnland; srtnda gocuu, banda apkas ile M erik gzkt;
yannda da elinde mumla Liyubka vard.
Liyubka yalvaran bir sesle;
G itm e, M erik, bu gece burada kal! dedi.
Hayr, Liyubka, beni yolum dan alkoyma!
G en kzn sesi daha bir yumuad.
Beni dinle, M erik. Biliyorum, anamn paray saklad
yeri bulacaksn, beni de, onu da ldrdkten sonra baka kz
lan sevmek iin K ubana gideceksin. Ama buna aldrdm yok.
Senden tek istediim, bu gece yanmda kalm an, bir tanem !
M erik gocuunun kuan sararken;
Hayr, beni tutm a! dedi. kp biraz dolaacam!
Neyle dolaacaksn? Buraya yaya geldin, binip gidece
in bir ey yok ki...
M erik gen kzn kulana eildi, bir eyler fsldad. B u
nun zerine Liyubka kapya bakt, gz yalar arasnda bir kah
kaha att.
K r olas, ktk gibi szm, uyuyor!
M erik kz kucaklad, p t, kapdan dar kt. Salk m e
m uru tabancasn cebine soktuu gibi yerinden frlad, adamn
arkasndan yrd. A ncak Liyubka sofada n n e dikilerek d
kapy srgledi.
nm den ekil! dedi Yergunov. Brak da dar ka
ym!
kp da ne yapacaksn?
A ta bakacam.
Liyubka onu tep e d e n trnaa kurnaz kurnaz szd, tatl
bir sesle;
A ta bakp da ne yapacaksn, bir tanem ? dedi. A ta baka
cana bana bak!
B unu syledikten so n ra adam n yeleinin gsndeki zin
cirin ucuna takl yaldzl anahtara dokundu.
Brak! A dam benim at gtrecek!
Kzn om zuna fkeyle bir aplak indirdi, onu kapnn
nnden uzaklatrm ak iin gsyle itti. A ncak Liyubka sr
gye smsk yapmt, elik gibi kenetlenm i parm aklaryla
brakm yordu.
Brak diyorum sana! A dam at gtrecek.
Bir yere gtrm ez!
G en kz derin derin soluk alarak aryan om zunu ovalad,
adam kurnaz kurnaz, tep ed en trnaa bir daha szd, yz
kzard, glmeye balad.
Gitme, ekerim! Yalnz canm sklr...
Salk m em uru gen kzn gzlerinin iine bakt, bir an d
ndkten sonra onu kollarnn arasna ald. Beriki kar koy
muyordu.
Brak da kaym! Hadi, yaramazlk etme! dedi yalva
rrcasna.
Kzdan t yoktu.
Am a demin M erikle konutuklarn iittim. O nu sevdi
ini sylyordun.
Sylemisem ne olmu? Canm kimi isterse onu seve
rim.
Byle diyerek parmayla y eniden anahtara dokundu, al
ak sesle;
Bunu bana versen e! dedi.
Salk m em uru anahtar zincirinden karp verdi. Bu sra
da gen kz boynunu ileri uzatt, kulak kabartt, yz birden
ciddileti. Salk m em uru onun baklarnn souklap sin
siletiini anlad hem en, aklna at geldi, kz kolayca iterek d
ar kt. Uyuyan dom uz sundurm ann altnda tem bel tem bel
horulduyor, inek boynuzunu tak tak duvara vuruyordu. Salk
m em uru bir kibrit akt, dom uz ile inekten baka d rt bir yan
dan a doru atlan bir sr kpekle karlat. Am a ortalkta
at yoktu. Ellerini sallayp kpeklere bararak, kar ynlarna
bata ka glkle yryerek avlu kapsnn dna kt, karan
ln derinliklerine bakmaya balad. A m a ne kadar dikkatli ba
karsa baksn uuan kar tanelerinin eit eit grntler olu
turm asndan baka bir ey grem edi. Karanln iinden o ra
dan bir lnn beyaz surat srtyor, buradan beyaz tller iin
de am azon kz binm i bir kr at aha kalkyor, uradan sryle
beyaz kuular havalanyordu. fkeden, souktan titreyen sa
lk m em uru ne yapacan bilem eyerek tabancasn ekti,
kpeklere birka el ate etti, ama tekini bile vuram adan gerisin
geriye eve kotu.
Sofaya girdiinde ilk dikkatini eken, birinin odadan dar
frlad, kapy arkasndan arptyd. erisi zindan gibi ka
ranlkt. Salk m em uru odaya girm ek iin kapya yklendi, a-
ma aamad, kap kilitlenmiti. B unun zerine kibrit stne
kibrit akarak m utfaa yrd, m utfaktan geip kk bir
odaya girdi. O dann duvarlarnda e tek ler, entariler aslyd, ie
risi dereotu, peygam ber iei kokuyordu; kede ise zerinde
bir yn yastk bulunan bir karyola vard. Burada Liyubkann
annesi kalyor olmalyd. Salk m em uru buradan geip baka
kk bir odaya girinceL iyubka ile karlat. G en kz bir san
dn stnde, kk basma paralarndan dikilmi, alacal bu
lacak bir y; ula rtnm olarak yatyor; uyuyor numaras
yapyordu. Baucunda bir kandil vard.
Salk m em uru serte;
Atm nerede? diye sordu.
G en kz istifini bile bozmad. Bunun zerine salk m e
m uru kzn stndeki yorgan ekerek daha sert bard:
Sana soruyorum , atm n ere d e ? Hadi, yant versen e, ey
tann dl!
Liyubka yataktan aa atlad, dizleri zerine kp bir
eliyle gmleini, bryle yorgan tutm aya alarak srtn du
vara dayad. Salk m em urunun yzne yakay ele vermi vah
i bir hayvan gibi korkuyla, tiksintiyle bakyor; adam n her
hareketini kurnaz baklarla kolluyordu.
ingenenin atm nereye gtrdn abuk syle!
Y oksa cann karacam!
G it karmdan, kahrolas herif!
Y ergunov kzn gmleini boynuna yakn yerd en btn
gcyle tu tu p ekti, gm lek yrtlnca dayanam ayp kz kucak
lad. Liyubka fkeyle kvranyor, kollar arasndan syrlmaya
alyordu. Bir frsatn bulunca kolunun birini kurtard - b
r yrtlan gmlein iinde kalm t-, yumruuyla adamn te p e
sine vurdu. Bir an ardan Y ergunovun gzlerinin n ka
rard, kulaklar nlad, kafasnn ii allak bullak oldu. Adm
adm gerilerken bu sefer akana ikinci yum ruu yedi. Ayakta
sendeleyerek, yere dm em ek iin kap pervazna tutunm aya
alt, bu srada kendini eyalarn brakt birinci odada bul
du. O rackta srann stne uzand, biraz kendine gelince,
gerei olmad halde kibrit stne kibrit akmaya balad.
Kibriti yakyor, fleyip sndryor, sonra masann stne fr
latyordu. Bylece hepsini yakp bitirdi.
Bu arada ortalk aydnlanm, horozlar tm eye balamt.
Ba eskisi gibi aryor; sanki demiryolu kprsnn altnda
duruyorm u gibi, tepesinin stnde uultular dolayordu.
G ocuunu srtna geirdi, apkasn giydi, gitmek iin
kalktnda atn eyeri ile hastane iin satn aldklarn yerinde
bulamad. T orbann ii tamtakrd. Az nce avludan odaya
dnerken birinin dar frlamas bouna deildi, dem ek ki...
K peklere kar kendini korumak iin m utfaktan ocak
dem irini ald, evin kapsn ardna dein ak brakarak avluya
kt. K ar frtnas dinmi, ortalk st liman olm utu. Avlu ka
psndan dar yrdnde epeevre l sessizliiyle kar
lat. Sabahn durgun havasnda tek bir ku bile yoktu gk
yznde. Yolun iki yanndan balayan seyrek orm an bozararak
enginlere doru uzanyordu.
Salk m em uru hastanede nasl karlanacan, doktorun
neler syleyeceini aklna getirince can skld. Bu konuyu eni
konu dnmeli, sorulacak sorulara n ceden yant hazrla
malyd. A ncak kafasn toparlayam yordu, dnceleri uuup
gidiyordu. Aklnda yalnz Liyubka ile geceyi birlikte geirdii
iki kyl vard, baka bir ey gelmiyordu. Liyubka kafasna i-
kinci kez vuruunda yere kayan yorgan alm ak iin eilmi,
zlen sa rgs yerlere salmt. Z ihnine bu grnt tak
lnca salk m em urunun akl bandan gitti. D oktorlarn, salk
m em urlarnn, tccarlarn, yazclarn, kyllerin ne ii vard bu
dnyada? zgr kular, vahi hayvanlar, ingene M erik gibi in
sanlar da bana buyruk yaayamaz myd? O zam an hibir ey
den korkm azlar, kim seden ekinm ezlerdi. Sabahleyin kalkla
can, len d e le yemei yeneceini, akam leyin yatlaca
m, do k to ru n salk m em urundan daha stn olduunu, h er
kesin kendi evinde yaamas, kendi karsn sevmesi gerektiini
kim karm, byle eyleri kim uydurm utu? Belki d e bunun
tam tersi daha doruydu, insanlar geceleyin le yemei yiyip
gndzleri uyuyamazlar myd? Ah, imdi kimin olduunu sor
madan bir atn srtna atlasa, rzgrla yarrcasna krlarda, o r
m anlarda, dalarda kotursa, kzlarla cannn istedii gibi gezip
tozsa, insanlarla ekinm eden alay e tse ne gzel olurdu!
Salk m em uru elindeki ocak dem irini karlarn st n e fr
latt, oradaki bir kaynaacnn buz gibi beyaz gvdesine alnn
dayad, dncelere dald. T ekdze renksiz yaants, ald
ufack aylk, bakalarna bamll, eczanenin ileri, hastalarla
bitip tkenm eyen uram alar tiksindirici, rt verici geli
yordu ona.
Baka kadnlarla gnl elendirm enin gnah olduunu
kim sylemi? diye sordu kendi kendine. B unu syleyenler
M erik gibi, Kalanikov gibi zgr yaamam, Liyubka diye bir
kz sevmemi insanlardr. Byleleri, yaadklar srece azla
yetinmiler, yaamdan zevk almadan m r tketm iler, kurba
aya benzer karlarndan baka kadn sevmem ilerdir.
imdi dnyordu da, e e r bugne dein hrsz, soygun
cu, hatta haydut olmamsa ya becerem edii ya da uygun bir
frsatn bulam ad iindi.
...A radan bir buuk yl geti. H astanedeki iinden kovul
mu, bota gezen Yergunov, Paskalya yortusundan sonraki bir
bahar gn gece ge vakit R ep in o daki bir m eyhaneden k
m, sokaklarda sarsak sarsak dolayordu.
Y rye yrye krlara kt. B aharn kokusu sinmiti her
yere; lk, okayc bir rzgr esiyordu. Y ukarda yldzlar sn
m, sessiz bir gkyz vard. Tanrm , gkyz n e kadar derin
di, dnyay boydan boya nasl da sarmt! Y eryznn kuru
luu bunca gzeldi de ne diye insanlar ayklar ile sarholar, a
lanlar ile isizler diye ikiye ayrmlard? Niin ayklarla a
lanlar huzur iinde kendi evlerinde yatp kalkyordu, ama tj
yandan isizler yurtsuz-yuvasz ortalkta dolayordu? Bir yerde
almayanlar neden aylk almyorlard, a kalyorlard, istedik
leri gibi giyinip kuanam yorlard? Bu kurallar kim koymutu?
Kular, orm anlardaki hayvanlar ne diye bir yerden aylk
almadklar halde kendi zevklerince yayorlard?
U zaklarda, ufkun bir kesinde gzlere ho gelen bir k
zllk titreiyordu. Y ergunov durup uzun uzun bu kzlla bak
t, sonra dnm eye balad: Bir gn nce akamleyin baka
sndan ald bir semaveri gtrp m eyhaneye ikiye yatr
mt. G nah myd bu yapt? G nahsa niin gnaht?
O srada nnden, yoldan iki araba gemekteydi; birinde
bir kyl kadn, brnde ise yal, apkasz bir adam vard.
Y ergunov yal adama dnerek sordu:
D ede, kardaki u yangn n ered e kt, biliyor musun?
Andrey irikovun han yanyor, oul.
Y ergunov bir buuk yl nce bir k gn bu handa ba
ndan geenleri, M erikin vnp alm satm alarn anmsad.
ingenenin boazlarn kestii Liyubka ile anasnn yangnda
ittir atr yan geldi gznn nne, M eriki kskand. Geriye
dnp yeniden m eyhaneye yollanrken, sokak boyunca grd
zengin meyhanecilerin, celeplerin, toptanclarn, dem ir
cilerin evlerine bakarken yle dnyordu: G eceleyin kimse
grm eden bunlardan birini soysa ne gzel olurdu!
GUSEV

H ava kararm t, gece bastrm ak zereydi.


H ava deiimine gnderilen e r G usev yatt ranzadan
dorularak, alak sesle;
Beni dinliyor musunuz, Pavel Ivan? diyor. Suanda
bir askerin anlattna g re bindikleri gemi kocam an bir bala
arpm, geminin dibi delinmi.
V apurun revirinde herkesin Pavel Ivan diye ard,
ama rtbesini, mesleini kimsenin bilmedii adam syleneni
iitmemi gibi susuyor.
Y eniden bir sessizlik kyor ortala... R zgr vapurun
gvertesindeki donanm larn zerinde uuldayarak esiyor, us
kurun grlts duyuluyor, dalgalar hrdyor, ranzalar gcr
dyor, ancak btn bunlara kulak oklan alm olduu iin,
sanki vapurda herkes uyuyormu, derin bir sessizlik varm gibi
geliyor insana. H astalar iin skntl bir durum . Koutaki te
ki hasla -ikisi karac er, birisi denizci- bln gn iskambil
oynadktan sonra yalaklarna uzanmlar, uykularnda saykl
yorlar.
V apur sallanmaya balyor. G usevin tepesindeki ranza
kalkp kalkp iniyor, soluk alyor sanki. Bu sallantda yere takr
tukur bir ey dyor, m arapa olmal.
G rltye kulak kabartan Gusev;
R zgr zincirlerinden boand, diyor.
Pavel Ivan bu sefer fkelenerek karlk veriyor:
Sen de durm adan garip garip eyler sylyorsun. Bil
mem, gemi bala arpm, rzgr zincirden boanm... R zgr
vahi hayvan m ki, zincirinden boansn?
nanm Hrstiyanlar yle d erler de...
nanm Hristiyanlar da senin gibi cahil de ondan... n
sanlar n e le r sylemez ki! A dam san kafan altr, neyin doru,
neyin yanl olduunu dn! Kafasz herif!
Pavel Ivan ok abuk deniz tutuyor. V apur sallanmaya
baladnda h er eye sinirleniyor, e n vr zvr ilere bile kz
yor. Oysa G useve sorarsanz ortada kzacak bir ey yok. yle
ya, vapur kocam an bir bala arparak dibi delindi ya da rzgr
zincirinden boand dediyse bunda kzacak ne var? Da irili
inde bir baln kaya gibi sert srt olam az m? D nyann bittii
yerde niin kaln kayalk duvarlar bulunm asn, fkeli rzgrlar
kayalara zincirlenmi olmasn? E er rzgrlar zincirinden b o
anmyorsa ne diye denizin zerinde kudurm u kpekler gibi
uluyor, oradan oraya koturuyorlar? Biri onlar zincire vur
m uyorsa hava dinginletiinde n ered e duruyor bu rzgrlar?
G usev uzun sre da iriliindeki balklar, paslanm kaln
zincirleri dnyor. Bundan can sklnca doup byd
kyn dlem eye balyor. U zak D ouda be yl askerlik g
revinden sonra imdi m em leketine dnm ektedir. G znn -
nnde karlarn drt bir yandan evreledii byk glet canla
nyor... G letin bir yannda uzun bir bacas olan, tula rengi bir
porselen fabrikas ykseliyor, fabrikann tepesinde kapkara
dum an bulutu asldr. G letin br yannda ise ky... Sokan
bandaki beinci evden kzaa binmi aabeyi Aleksey k
maktadr. Kzan arkasnda iri kee izmeleriyle aabeyinin
olu V anka ile gene kee izmeli kz A kulka oturm akta. A lek
sey fitil gibi sarho, V anka glyor, iyice sarnp sarmaland
iin A kulkann yz gzkmyor.
Bu havada ocuklar souktan dondurm asa bari. Tanrm
yavrucaklara akl versin, analann-babalarn saysnlar, byk
lerinin sznden kmasnlar, diye bir dua mrldanyor G u
sev.
H asta denizci uykusunda kaln sesiyle sayklyor o srada:
Bak, arkada, bu ayakkabya yeni taban aktrm ak gere
kir!
G usevin akl karyor birden, glet d urup dururken gz
leri olm ayan kocam an bir dana kafasna dnyor, at ile kzak
bir yere gitm eksizin koyu bir dum an iinde dnm eye balyor.
Ancak G usev yaknlarn grd iin gene d e kvanldr.
D uyduu sevinten soluu daralyor, srt rperiyor, parm ak
lar titriyor.
Ulu T anrm akrabalarm la grmeyi nasip etti, diye sa
yklamaya balyor.
Am a hem en gzlerini aarak karanlkta iecek su aryor.
Suyu bulup itikten sonra yatana yatyor; gene kzak, gzsz
dana ba, dum an, bulutlar canlanyor zihninde. Bylece o r
talk aydnlanana dek srp gidiyor...

II

Karanln ortasnda nce mavi bir yuvarlak belirginle


iyor; bu, vapurun lom bozudur. Sonra G usev yava yava ya
nndaki ranzada yatan Pavel Ivan seiyor. Adam yatanda
oturarak uyum aktadr, nk yatsa hem en soluu daralacak...
Adam n yz toprak rengini alm, burnu sivrilip uzam,
gzleri zayflktan irilemi, akaklar km , salar uzam.
Seyrecik bir sakal var. O nun yzne bakarak hangi snftan
geldiini anlam ak olanaksz: Beyefendi takm ndan m, tccar
m, kyl m? A m a duruuna, salarnn uzunluuna baklrsa
dindar bir adam, m anastr m ezi filan olabilir. Konum asna
gre d e keiten bakas deildir. ektii hastalktan, srekli
ksrm ekten, boucu scaktan tkenm i, zorlukla soluk alyor,
durm adan kuruyan dudaklarn oynatyor. G usevin kendisine
baktn fark edince yzn o n a evirerek;
A rtk anlam aya baladm... Evet, evet, imdi her eyi
anladm, diyor.
Neyi anladnz, Pavel van?
Sizin gibi ar hastalarn bir keye ekilip dinlenecek
yerde boucu scan, susuzluun, srekli sallantnn bulundu
u, ksacas lm n hazr bekledii byle bir vapura bindiril
m enize ap kalyordum, ama imdi h er ey aka ortada...
D oktorlar sizden kurtulm ak iin vapura koymular hepinizi.
Sizin gibi hayvanlarla uram aktan bkmlar, besbelli. Para
demezsiniz, adam lar uratrr durursunuz, stelik ellerinde
lrseniz hastanenin anna lekesrersiniz; yleyse hayvandan
ne farknz var? Ayrca szlerden kurtulm ak yle zor bir i deil
ki. B unun iin iki ey yeterli: Birincisi, insanda vicdan, insanlk
d e n e n n e sn e olmamal; kincisi, vapur iletm ecilerini atlatm a
nn bir yolunu bulmal. Birincisini gz nne almasak da olur,
n ed en dersen, bu konuda zaten zerim ize yoktur; ikinci du
rum a gelince, biraz becerikliysen kolayca iini yrtrsn.
D rt yz tan e turp gibi salam erin, denizcinin arasna -e
hasta katsan gze arpm az nasl olsa. Bylece szleri salkl
yolcular arasnda vapura bindirdiler, o kargaada bir eyin
farkna varmakszn sayma girdiniz, am a vapur is k e l^ e n ay
rlp gvertede fellilerin, verem lilerin srndn gprdkle-
rinde oktan i iten gemiti...
Gusev, Pavel vann neler sylediini anlamyor, ada
mn onu suladn sanyor. i
G vertede yatmamn nedeni, kalkp yryecek gcm
yoktu da ondan... Bizi vapura bindirdiklerinde ok mtm,
diye kendini savunmaya alyor.
Byle rezillik grlmemi! Uzun bir yolculua .dayana
mayacanz bile bile sizi vapura bindirdiler. O lacak'ey mi?
B elki H int okyanusuna varrsnz, ya ondan tesi? nsan d
nm ek bile istemiyor. Y urdunuza ballnzn, onurlu hiz
m etinizin karl byle m i denm eliydi?
Pavel vann gzleri fkeden ate sayor, yzn tiksin
tiyle buruturduktan sonra soluk alm akta glk ekerek yle
diyor:
Bylelerini gazeteye yazmal! Ayplarn yzlerine vu
rup rezil etm eli!
H asta iki karac e r ile denizci uyanmlar, g en e iskambil
oynuyorlar. Denizci ranzasna yar uzanm durum da, karac
e rler ise denizcinin yannda rahatsz bir biim de dem ede
oturuyorlar. E rlerden birinin sa kolu sarglar iinde, sargl eli
kolunun ucunda kocam an bir ap k a gibi. ocukcaz bu elini
kullanamad iin katlar sol eliyle sa kolluunun altna ya
da dirseinin bklm ne sokarak oynuyor. V apurun sallants
dayanlacak gibi deil. nsan n e ayaa kalkabiliyor, ne ay
iebiliyor, ne de ila yutabiliyor...
Emireri miydin askerdeyken? diye soruyor Pavel van,
G useve.
E vet, emireriydim.
Pavel ivan zntyle ban sallyor.
A m an Tanrm ! D nn ki, bir ocuu baba evinden
koparyor, onu be bin fersah uzaa gnderiyor, verem illetine
teslim ediyorsunuz. Peki, btn bunlar n e iin? Yzba bil
m em kim ya da tem en falancaya hizm et etsin diye mi? Bunda
nasl bir m antk aramal?
Em irerilik zor deil ki, Pavel van... Sabahleyin kal
karsn, kom utann izm elerini boyar, odasn toplarsn, ondan
sonra yapacak bir i kalmaz. T em en btn gn plan izmekle
urat iin istersen evde o tu r dua et, kitap oku, istersen
sokaa kp dola. H erkesin askerlii byle kolay olsa...
Y a, ya, p ek gzel! Tem en plan izm ekle urasn, sen
de btn gn m utfakta otur, m em leket zlemi ek! nemli o-
lan plan izmek deil, insanca yaamaktr! H erkesin tek bir ya
am vardr, o n u iyi kullanm ak gerekir.
Oras yle d e ktlk yapm azsan kim se sana bir ey de
m ez ki... K tler ise ne kendi evlerinde, ne de asker ocanda
rahat yz grm ezler. D zgn yaadn srece sana kim ne
yapacak? Subaylarmz okum u adam lar, bizleri anlarlar. Be
yl boyunca bir gn olsun disiplin odasna girmedim. Yalnz bir
kerecik tem enim den dayak yedim.
O da neden?
Kavga kardm iin. Benim elim ok ardr, Pavel
Ivan. Kaldmz eve drt inli gelmi, odun tayorlard. N a
sl oldu, imdi pek anmsamyorum, canm m skld, nedir?.. A-
dam larla kavgaya tututum , drdne birden sopa ektim, bi
rinin burnundan arl arl kan geldi. T em en pencereden bizi
gzlermi. yle kzd ki, gelip beni pataklad.
Sen budalann birisin! Hibir eye aklnn erdii yok!
Senin gibilere acmak gerekir!
A ndrey Ivan vapurun sallamasndan tr iyice yorul
mu durum da, gzlerini kapayarak susuyor. Ba bazen arkaya
devriliyor, bazen de gsne dyor. R ah at etm ek iin ran
zaya uzanmay deniyorsa da nefes darl buna engel oluyor.
Bir sre sonra;
D rt inliyi neden dvdn? diye soruyor.
N e bileyim. Odun tam ak iin eve geldiler diye her
halde...
Ortala bir sessizlik kyor. skambil oyuncular iki saat
kadar hevesle, birbirlerine svp sayarak oynamay srd-
ryorlarsa da sonunda vapurun sallam asndan dolay yorulu
yorlar, katlar atarak yataklarna uzanyorlar. G usevin gz
lerinin n n d e glet, fabrika, doduu ky canlanyor yeniden.
Aabeyi kzakla gidiyor, V anka glyor, A kulka krknn -
nn am, ayaklarn dar karm. Sanki, Ey insanlar, ba
kn, benim kee izm elerim V ankannkilerden d ah a yeni!
dercesine.
Alt yana girdin, ama hl akllanmadn! Soukta a-
yaklarn dar karacana am cana su getir de kana kana
isin! Sana eker veririm, diye sayklyor Gusev.
imdi de kyls A ndron om zunda akmakl tfek: elinde
vurduu tavanla yolda gidiyor. A rkasnda ise yal t Isayik,
bir kalp sabun verip tavan almak iin onu kandrm aya al
yor. Evlerinin giriinde kara bir dana, aabeyinin kars Dom na
bir yandan gm lek dikiyor, bir yandan da alyor. O srada
gzsz dana ba ile koyu dum an geliyor gznn nne...
V ap u ru n st katnda birisinin bard, birka kiinin rap
rap k otuu duyuluyor. Y a gvertede ar bir ey tayorlar ya
da bir patlam a filan oldu. Y eniden kouturuyorlar. K t bir o-
lay m geti yoksa? G usev ban dikletiriyor, kulak kabartyor,
iki asker ile denizcinin iskambil oynadklarn gryor. Pavel
van ise yatanda oturm akta, dudaklarn kprdatm akta.
Hava ldresiye scak, soluk almak g, insann can su imek
istiyor, am a su kan gibi scak, iren... Sallant dersen, bitm ek
bilmiyor.
iskam bil oynayan askerlerden biri tuhaf h arek etler yap
maya balyor birdenbire. spatilere k aro diyor, saylar ar
yor, katlar elinden dryor. Sonra korku iinde, aptal
aptal glmsyor; herkesi dikkatle szerek;
D urun, ben biraz yataym, dedikten sonra dem eye
uzanyor.
teki karac er ile denizci bundan bir ey anlamyorlar.
A skere sesleniyorlar, ama ondan yant gelmiyor.
Eli sargl asker;
Y oksa kendini iyi hissetmiyor m usun, Stepan? diye so
ruyor. stersen papaz aralm. N e dersin, aralm m?
D enizci de;
Stepan, su i biraz. te su, diyor.
G usev yatt yerden fkeyle baryor:
M arapay dilerine ne vurup duruyorsun, odun kafa ?
ocuun durum unu grmyor m usun?
N e olmu durum una?
G rm yor m usun, soluk almyor, lm! Nah, kaln
kafal! yle cahilsiniz ki, ayor insan!..
V apurdaki sallanma durdu. Pavel vann keyfine diye
cek yok, artk saa-sola atmyor. Y znn canl, alayc, mey
dan okuyan bir anlatm var, imdi size yle gln eyler an
latacam ki, glm ekten krlacaksnz! dem ek istiyor sanki.
Yuvarlak pencere ak, Pavel vann zerine lk bir m eltem
esiyor. D ardan insan sesleri, krek prtlar geliyor. Tam
lombozun dibinde birinin incecik, berbat sesiyle ark syledii
iitiliyor, vapura yanaan inlilerden biri olmal.
Pavel Ivan alayl alayl glerek;
Iskele^aklarnda demir attk, diyor. nm zde topu
topu bir ay kald, ondan sonra v er elini Rusya! Evet, deerli as-
kercikler! O dessaya varr varm az doruca H arkovaa geece
im. H arkovda edebiyat bir arkadam var. O nu grnce di
yeceim ki, Bak dostum , sen imdi u vck vck ak konula
rn, doa gzelliklerini anlatmay brak da iki ayakl rezillerin
ne haltlar kartrdna bak biraz! Sana yle konular vere
ceim ki!
Bir an dndkten sonra;
Gusev, herifleri nasl atlattm biliyor musun? diyor
heyecanla.
Kimi atlattn, Pavel Ivan?
V apur iletm ecilerini, canm... Anlyor musun, vapurda
yalnz birinci m evki ile nc mevki bulunuyor. Kylleri,
yani aa tabakadakileri nc mevkiden bakasna bindir
miyorlar. te yandan stn-ban biraz dzgn, efendi klkl,
m em ur grnl oldun mu, hadi bakalm, birinci mevkiye! A-
cndan gebersen de be yz rubleyi verip oraya bineceksin. Bu
dzen neyin nesidir, kimin iine yarar? Y oksa Rus aydnlarnn
onurunu byle mi yceltiyorsunuz? diye soruyorum . yle bir
ey de deil.... Neymi efendim ? A kl banda insanlar nc
mevkiye yakmazlarm, oras b erb at bir yermi. A kl banda
insanlar dndkleri iin onlara teekkr etmeliyim. Ama
ben d e be yz ruble yoksa ne yapabilirim? D evleti yama
lamadm, yabanclar sm rm edim , kaaklk yapmadm, zorla
kimsenin parasna el koymadm... Ayrca birinci m evkide yol
culuk yapacak adam mym ben? R us aydn snfndan m
saylyorum yani? B unlar adamlara anlatm ak mmkn deil!
Ben de ister istem ez aldatm aca yoluna saptm. Srtma partal
bir c e k e t giydim, ayaklarma hantal izm eler geirdim , suratm
sarholarnki gibi arptarak vapur acentasnn yolunu tuttum .
Beyefendi hazretleri, bana bir bilet! dedim .
Aslnda siz hangi snftansnz, Pavel Ivan?
Ruhban snfndan. Babam drst bir papazd. lke
mizin ileri gelenlerine kar gerekleri ekinm eden savunduu
iin zam annda ok eziyet ekti.
K onum aktan yorgun dt, soluk alm ada zorluk
ektii halde konumasn srdryor:
Ben de gerekleri insanlarn yzne kar sylemeyi se
v e rim - Hi kim seden, hibir eyden korkum yoktur. Bu ba
km dan seninle aram zda dalar kadar fark var. Szler kara
cahil, kr, sinmi insanlarsnz; gznz bir ey grmez, gr
dklerinizi de anlamazsnz. Size bir zam anlar rzgrn zincir
lerinden boandn sylemiler, onu yle bellemisiniz. n
k ilkelsiniz, hayvandan bir farknz yok. Size ktek atann eli
ne sarlrsnz. Srt krk paltolu bir zibidi sizin gibileri cascav
lak soyar, sonra da nnze birka kuru atnca, Beyim, eli
nizi peyim! diye yalvarrsnz. Paryasnz hepiniz, acnacak
durumdasnz. A m a ben bakaym. Bilinli yaarm. Bir karta
ln, atm acann uarken grd eylerin hepsini tek tek grr,
anlarm. K tlklere kar durmay kendim e ama edindim.
Birinin bana buyruk davrandn, ikiyzllk ettiini, yalan
sylediini, bo yere bbrlendiini grdm m, hem en kar
karm. Bu konularda benim le kimse ba edem ez, spanyol
engizizyonu gelse susmam! Dilimi kesseler m imiklerimle ba
rrm, topran altna gm seler bir mil ted e n duyulacak bir
sesle haykrrm. D aha olmad, a kalr, ldrrm kendimi;
kara vicdanlarna glle gibi otururum . Beni ldrrlerse bu
sefer de glgem pelerini brakmaz. Tandklarm bana Siz
ekilmez bir adamsnz, Pavel van! derler. Byle bir n yap
tm iin ne kadar vnsem azdr. Uzak D ouda yl grev
yaptm, am a arkam da yz yla yetecek kadar an braktm . a
tmadn kii kalmad. Rusyadaki dostlarm , Sakn buraya
gelme! diye yazyorlar. Yazsnlar, inat olsun diye gidiyorum
ite! Yaam n asl anlam bence budur! B en ancak byle ya
amaya deer veririm.
G usev onu dinlemeksizin lombozdan darya bakyor. Fi
ruze rengi duru sularn zerinde, gnein gz kamatrc, ya
kc klarnn altnda bir kayk salnp duruyor. Kayn iinde
belden yukars planm inliler kafesler iindeki kanaryalar
yukar uzatarak;
tyor! lyor! diyerek satmaya alyorlar.
Sandala baka bir sandal arpyor, buharl bir atana yan
larndan geip gidiyor. D erken, nc bir sandal yanayor va
pura, sandalda o turan iman inli elindeki kk sopalarla pi
rin pilav yiyor. D enizin sular tem bel tem bel ykselip iniyor,
beyaz m artlar sandaln stnden ar ar szlerek geiyor
lar.
G usev iman inliye bakyor, Elime gese d e u ikoya
bir gze] sopa eksem ! diye dnerek tembel tem bel es
niyor. B tn doa uykuya yatm gibi bir duygu iindedir, o
geveklikle uyuklamaya balyor. Z am an hzla akp gitm ekte
dir. Farkna varm adan gn sona eriyor, farkna varm adan ka
ranlk bastryor. V apur artk limann anda deildir, yoluna
devam etm ektedir.

IV

A radan iki gn daha geiyor. Pavel van oturm uyor


artk, srekli yatyor. G zleri kapal, burnu d ah a bir sivrilmi
gibi.
Pavel Ivani! Hey, Pavel Ivan! diye sesleniyor Gusev.
Pavel Ivan gzlerini ayor, dudaklarn kprdatyor.
H asta msnz?
Adam caz glkle soluk alyor.
nem li deil... H atta... daha iyiyim imdi... G ryor
sun... yatabiliyorum... Hastalm azald...
T anrya krler olsun, Pavel Ivan.
Kendimi szlerle karlatrnca siz zavalllara acyorum.
N e de olsa cierlerim salam... benim ksrm em mideden...
Kzl D eniz deil cehennem olsa vz gelir bana! Ayrca kendi
hastalma, itiim ilalara eletirel bir gzle bakyorum . Ya
siz? H epiniz cahilsiniz. D urum unuz g sizin, ok g!
D eniz sallamyor, ama hava boucu scak, sanki h er yer h a
mam gibi. Yalnz konum ak deil, bakasn dinlem ek bile zor.
G usev dizlerini kucaklayp ban kolunun zerine koyuyor,
m em leket dlerine dalyor. Byle scak havada karlar, sou
u dnm ek ne ho! Kn kzakla gittiinizi gznzn n
ne getirin, atlar anszn rkerek gemi azya alyorlar. Yol, hen
dek, yar dem eden kudurm uasna kouyorlar. Ky batan
baa getikten so n ra donm u gletin stnden, fabrikann
nnden krlara yneliyorlar. Fabrikadaki iiler, kardan
gelenler, Tutun! T utun! diye baryorlar, ama atlar tutup
da ne olacak? Brakn, souk rzgr yznz bak gibi kes
sin, ellerinizi dondursun; at nallarnn yerden kopard kar
km eleri apkanza dsn, ensenize dolsun, gsnze arp
sn, koum lar kopsun, falakalar paralansn, kzak vn vn in
lesin! H ele sonunda kzak tepetaklak olunca o hzla yz st
kar ynlarna kapaklanm ak ne byk zevk! Ayaa kalkarsn,
stn-ban kara bulanm tr, b urnundan buz salkmlar sarkar.
Banda apkan, ellerinde eldiven yoktur, kuan zlm
tr. H erk es gler, kpekler havlar...
Pavel van gzlerini aralyor, G useve bakarak alak
sesle;
Senin kom utann alp rpmas myd? diye soruyor.
Ben nereden bilirim, Pavel van? Byle eylerden ha
berim iz olmazd.
U zun bir sre suskunluk iinde geiyor. G usev dalp gittii
srada arada bir sayklyor, su iiyor. H em konum ak, hem din
lem ek zor geliyor ona, bu yzden konum ann uzayp gitmesini
istemiyor. Birbiri ardndan saatler geiyor, n ce akam , sonra
gece oluyor, ancak o, bunlarn fakna varmad iin oturduu
yerde hep kn ayazn dlyor.
R evire birilerinin girip kt anlalyor, ksrm eler du
yuluyor, ancak birka dakika sonra her ey sessizleiyor. Eli
sargl hasta;
Tanr rahm et eylesin, nur iinde yatsn, diyor. ok hu
zursuz bir adamd.
K im den sz ediyorsun? diye soruyor Gusev.
len adam dan. Az nce alp yukar gtrdler.
Ha, evet... N ur iinde yatsn.
G usev byle diyerek esniyor.
Eli sargl asker ksa bir suskunluktan sonra;
Gusev, sence cennete gider mi? diye soruyor.
Kim?
Pavel van, canm...
G ider, gider... o k eziyet ekti. Sonracma, ruhban s-
nfndanm, papazlardan epeyce akrabas vardr. O nun iin
duay eksik etm ezler.
Sargl asker kalkp G usevin yanna, ranzaya oturuyor, al
ak sesle;
Gusev, sen de bu dnyada kalc deilsin, diyor. R us
yaya kadar dayanabilir misin, bilmem...
Yoksa doktor ya da hem ire byle bir ey mi syledi?
O nlarn sylem esine gerek var m? Aka gzkyor.
lecek adam duruundan belli olur... N e yiyorsun, ne iiyor
sun; korkun derecede zayfladn. V erem in sonu byledir ite.
Seni ikillendirm ek deil amacm, dinsel gereklerini yerine ge
tiresin diye sylyorum. Koynunda paran varsa subaylara tes
lim et.
G usev iini ekiyor.
Geleceim i eve de yazmamtm. ldm den kimse
nin haberi olmayacak.
H asta denizci kaln sesiyle;
H aberleri olur, diyor. ldn zaman n b et defterine
kaydederler, O dessaya varnca da askerlik ubesine bilgi verir
ler. O radan bal olduun bucaa pusulan gider.
Byle bir konum a G usevin iine korku salar, yaama is
teiyle yanp tutum aya balar. A ncak ne itii kan gibi lk su
dan, ne ak lombozdan cierlerine doldurduu scak havadan,
ne de m em leketiyle, souk kla ilgili hayallerden zevk alr...
Sonunda yle bir durum a girer ki, revirde bir dakika daha kalsa
leceini sanr.
Oh, dayanamyorum, arkadalar! d er. Y ukar km ak is
tiyorum. sa ak iin gtrn beni!
E li sargl asker raz olur.
Peki, ben seni gtrrm . Boynuma sarl.
G usev askerin boynunu kucaklar, beriki onu salam ko
luyla belinden tu tarak gverteye gtrr. Hava deiimine
gnderilen askerler, denizciler' gvertede st ste yatm akta
drlar. yle oklar ki, aralarndan geip gitm ek neredeyse ola
naksz.
Eli sargl asker;
Ayaklarn yere sk bas, der. G m leim den tu ta rak usul
usul arkam dan yr.
H ava karanlk. N e gvertede, ne direklerde, ne de epe
evre denizde tek k var. V apurun tam ucunda bir nbeti
heykel gibi kprtsz dikilm ektedir, sanki ayakta uyuduunu
sanrsnz. V apur ise kendi bana braklm, istedii y ere gidi
yor gibidir.
Eli sargl asker;
Pavel van denize atarlar, diyr. uvala koyarlar,
sonra cumburlop suyun iine!
Evet, dzen byle.
M em leketine gtrp topraa gm seler daha iyi. Hi
olmazsa annesi gm lne gelir, gz ya dker.
Oras yle...
G bre v e kuru o t kokusu yaylyor evreye. Balar nle
rinde, kzler dikilm ektedir vapurun bordasnda. Bir, iki, ...
tam sekiz tane. A ralarnda da ufak boylu bir at vardr. Y ukarda
parldayan yldzlaryla, sessiz, dingin bir gkyz ykselir, tp
k kydeki gibi. Aada ise karanlk ve azgn deniz. Y ksek
dalgalarn niin grltyle kalkp kalkp indikleri belli deildir.
D algalardan hangisine baksanz nndekinden daha yksee
kmak, onu bastrp ezm ek istercesine arkasndan kovalar. O-
nun hem en ardndan beyaz yelesi yakamozlanan, azgn, irkin
baka bir dalga gelir...
Denizin ne bir anlam vardr, n e acmas. V apur satan ya
plm, kk bir tek n e olsa dalgalar onu iindeki gnahkar,
gnahsz insanlarla birlikte kapt gibi yutuverirdi. V apurun
grn de yle, anlamsz, acmasz... Bu uzun burunlu dev
n n e kan milyonlarca dalgay yararak ilerlem ektedir. Ne
karanlk, ne rzgr, ne uzaklk, ne yalnzlk, hibirine aldrmaz
yrr. O kyanusun stnde insanlar serili olsa bu acmasz dev
gnahkar, gnahsz ayrt etm eden hepsini tep eler geerdi.
Neredeyizdir imdi? diye soruyor Gusev.
Bilmem, herhalde okyanustayz.
Kara grnmyor.
D aha nerde? Y edi gn sonra grnecek kara.
ki asker fosfordan yakam ozlanan beyaz k p k lere bak
yorlar; ikisi de suskun, dnceler iinde. Sessizlii ilk bozan
G usev oluyor.
Aslnda korkulacak bir ey yok, gene de karanlk bir o r
mandaymm gibi rkyorum , diyor. B ununla birlikte denize
bir filika indirseler, kom utan denize yz fersah alp balk ya
kalam am buyursa ekinm eden giderdim. Y a da denize inan
m bir Hristiyan dse, onu kurtarm ak iin hem en arkasndan
atlarm. Bir A lm ann ya da inlinin dm esine aldrm am , ama
inanm Hristiyana acrm.
lm ekten korkuyor m usun?
Korkm az olur muyum! Beni en ok evin durum u zp
korkutuyor. Geri evde aabeyim var, ancak kendini bilmezin
biridir. Sarho gezer, karsn dver, anam a-babam a saygszlk
e d er. Ben olmasam evin alt stne gelirdi, anam -babam dilen
cilik ederlerdi... Eh, arkada, ayakta duracak gcm kalmad,
gidelim de yatalm.
R evire dndklerinde G usev hem en yatana uzanyor.
Eskisi gibi birtakm isteklerle yanp tutum aktadr, ancak ne
istediini kendi de bilmez. Gs skr, bann ii gm gm
ed er, az kurum utur, dilini oynatamaz... Biraz uyuyunca h e
m en sayklamaya balar; ksrkten, scaktan, grd kara
basanlardan (kabus) yorgun derek ancak sabaha kar uyu
yabilir.
D nde asker ocan, klasn grr.. Frndan taze taze
ekm ek karmlardr. G usev frna girmi, te r atm ak iin kayn-
aac kabuundan yaplm bir sprgeyle her yerini dvm ek
tedir.
ki gn hi kprdanm adan uyur, nc gn le vakti
gverteden iki denizci inerek onu revirden alr gtrrler.
Arlamas iin lsn birka dem ir parasyla birlikte
yelken bezine sarp d rt bir yanndan dikerler. Y elken bezine
sarl cenaze havu ya da turp biimini almtr: Ba geni, a-
yaklara doru dar... G ne batm na doru G usev gverteye
kartlarak bir tahtann zerine yatrlr. T ahtann bir ucu
vapurun bordasnda, br ucu ise bir tabureye dik konm u bir
kutunun stndedir. C enazenin d rt bir yanna hava deii
mine giden erler ile apkasz bir manga asker dizilmitir.
Papaz;
Ulu Tanr balaycdr, bizleri esirger, diye dua okur.
Amin! diyerek denizci ilahi sylerler.
Hava deiimine gnderilen erler ile selam ktasndaki as
kerler istavroz karrlar, balarn yana evirip aaya, dal
galara bakarlar. Bir insann yelken b ezine sarlmas, az sonra
dalgalarn arasna braklacak olmas onlara tu h af gelir. lnce
onlara da byle mi yapacaklar acaba?
Papaz G usevin zerine bir avu to p rak serper, eilerek
selam verir. A rdndan gene ilahi okunur.
V ardiya subay tahtann ucunu havaya kaldrr, G usev ya
va yava kayarak ba aa denize uar, havada bir takla a t
tktan sonra cum p sulara gm lr. K pkler kapla r her yerini,
bir an dantellerle kuatlm gibi gzkr, sonra dalgalar ara
snda gzden kaybolur.
Hzla aaya doru iner. D ibe varr m acaba? D edikle
rine gre okyanusun derinlii burada d rt bin metreymi.
Sekiz-on kula indikten sonra ilerleyii yavalar, aaya gitti
ine pim an olmuasna saa-sola yalpalamaya balar, aknt
ya kaplarak aa inm ekten ok yana doru kayar.
ilerledii yolda klavuzbal ad verilen bir sr balkla
karlar. Sularn iindeki koyu nesneyi gren balklar bir an
rkerek dururlar, sonra hep birlikte gerisin geriye kamaya
balarlar. A radan eyrek dakika bile gem eden her biri ok
hzyla G usevin gvdesine ynelirler, zigzaklar izerek yann
dan geerler.
Tam o srada baka koyu bir cisim ortaya kar. Bu bir k
pekbaldr. Canavar isteksizce, sanki G usevi farketm em i gi
bi, ar ar onun altndan geer; karn yukarda lk, saydam su
larn iinde keyifle dner, iki dizi sivri diin bulunduu azn
tem bel tem bel aar. Klavuzbalklar heyecan iindedirler, Ne
olacak? diye durup bakarlar. K pekbal G usevin gvdesiy
le bir sre oynadktan sonra gene isteksizce azn aar, koyu
nesneyi usulcack srr, yelken bezi cart diye yrtlr, demir p ar
alarndan biri dar frlar, klavuzbalklarn rktp kpek-
balnn gvdesine arptktan sonra hzla dibe doru szlr.
O srada yukarda, gnein batt y e rd e bulutlar st ste
ylmaktadr. Biri zafer takna, br aslana, ncs m aka
sa benzeyen bulutlardr bunlar... Bu koyu ktlelerin arkasn
dan gn ortasna doru uzanan geni, yeil bir k dem eti
parlyor nce; bunun ardndan altn rengi, pem be ltlar yan
syor... U fkun bats tatl bir leylak rengine dnyor. G k
yznn byleyicilii, grkem i karsnda okyanus nce so
m urturken zam anla gnl okayc, sevinli, tutkulu, dile ge
tirilmesi zor baka renklere brnyor.
KYL KADINLARI

R a y b u je kynde tam kilisenin karsnda iki katl, tem eli


tatan, ats sa kapl bir ev vardr. Kyde daha ok Diyudya
lakabyla anlan ev sahibi Filip vanovi Kain alt katta oluk
ocuuyla birlikte oturur. st katta ise yolu kye den m e
m urlar, tccarlar, iftlik aalan birka gnlne kalrlar. B u
ras yazn bunaltc d erecede scak, kn da ok souk olur.
Diyudya iini bilen bir adamdr; yanc olarak tarla kiralar, ana
yolda m eyhane iletir, katran, bal, byk ba hayvan alp satar,
isteyene saksaan bile salar. Bu yolla biriktirdii sekiz bin
ru b le paray kent bankasna yatrmtr.
D iyudyann fabrikada m akine ustas olarak alan byk
olu Fiyodor kyllerin dediine gre becerikli bir adam olup
dnyaln im diden dzm tr. Fiyodorun kars Sofya ise
irkin mi irkin, hastalkl bir kadndr. Kar-koca baba evinde
otururlar, kadn her pazar hastaneye tedaviye gider, karlat
h erkese d ert yanar, ikinci oul kambur Alyoka gene baba
snn yannda yaar, babas onu geenlerde yoksul bir ailenin
kz olan V arvara ile evlendirdi. V arvara eltisinin tersin e gen,
salkl, gzel, giyinip kuanmaya dkn bir kadndr. Evin st
katnda kalan m em urlar, tccarlar sem averi V arvarann getir
mesini, yata hep onun sermesini isterler.
Bir tem m uz akam Diyudyann evine basit bir kyl ara
basyla kii indi. O srada gne batm ak zereydi; havaya ku
ru ot, taze gbre, mis gibi yeni salm st kokusu sinmiti. G e
lenlerden 30 yalarnda gsteren adam srtna yelken bezinden
bir takm giymiti. Yannda da iri iri kemik dm eli uzun bir
setre giymi, yedi-sekiz yalarnda bir olan ile krmz yelekli
gen arabacs vard.
A rabac atlar koum undan zdkten sonra yorgunluu
nu giderm ek iin dar dolatrmaya kard, adam ise ykanp
tem izlendi, yzn kiliseye dn erek dua etti, arabann dibine
bir yayg serd ik ten sonra kiik olanla birlikte akam yem e
ine oturdu. Yem eini hi acele etm eden yiyordu, arbal biri
olduu belliydi. O n u n yem ek yiyiini gzleyen Diyudya grm
geirmi biri olarak konuunun becerikli, deerini bilen, o tu
rakl bir adam olduunda karar kld.
Diyudya srtnda yelei, apkasz, alt katn m erdiven sa
hanlnda otu ru rk en kiracsnn konumaya balamasn bek
liyordu.! Evine kalmaya gelenler uykuya yatm adan nce eit
eit ykler arlatrlar, o da buna alt iin bayla bayla din
lerdi. Yal kars Afanasyeva ile byk gelini Sofya sundur
m ann altnda inek sayorlar, br gelini Varvara ise st kaln
ak penceresi nnde oturuyor, ayiei ekirdei tlatyor
du.
Diyudya laf am ak iin;
ocuk kendi olunuz olmal, dedi.
Hayr, evlatlmdr. Yetim kald, sevaba girm ek iin ya
nma aldm.
Bylece konumaya baladlar. K onuk, sz, syleiyi se
ven, gzel konuan bir adamd. Diyudyann anlad kadaryla
k en tte evi bark vard, tecimle (ticaretle) urayordu, kendini
M atveySavvidiye tantrken yanndaki ocuun adnn K uzka
olduunu syledi. A lm an gm enlerden kiralayaca baheye
bakm ak zere bu yolculua kmt. Hava scak, dayanlmaz
derecede nemli olduu iin kim senin can uyum ak istemiyor,
konuma uzadka uzuyordu. O rtalk iyice kararp gkte yl
dzlar pl pl parlam aya baladnda M atvey Savvi ocuu
evlat ediniini anlatm aya balad. Afanasyeva ile Sofya uzakta
dikilerek anlatlanlar dinliyorlard, K uzka o srada avlu ka
psnn yanna oynam aya gitmiti.
Bu yle bir ykdr ki, dedeciim, ayrntlaryla anlat
sam kk dilinizi yutarsnz.. A ncak hepsini anlatmayacam,
nk sabaha dek bitm ez. O n yl kadar nce bizim sokakta,
tam evimizin bitiiinde -im di o yerde m um ve sabun fabrikas
b u lunuyor- M arfa Sim onovna K apluntseva adnda yal bir dul
kadn otururdu. K adnn oullarndan byk olan dem iryol
larnda kondktr olarak alr, kk olu, benim yatm
V asya ise anasnn yannda kalrd. Kadnn kocasnn zam a
nnda be atlar vard, bunlar k e n tte faytonculara kiraya verir
lerdi. Kocas lnce M arfa ayn ii srdrd, stelik fayton
cular ekip evirm ede kocasndan geri kalmad. Kimi gnler
be rubleye para dem ezdi. Olu Vasyann da kendine gre
kazanc vard. Cins gvercinler yetitirir, avclara satard. Ne
zaman baksam onu evlerinin atsnda grrdm, slk alp
elindeki sprgeyi havaya frlatarak taklac gvercinlerinin
daha ykseklerde umasn isterdi sanki. Ayrca kafes yapar, is
kete, srck yakalard. Byle vr zvr ilerle para kazanl
mayacan sanrsnz, am a ocuk ayda on rubleyi kvrrd.
Bir zam an geldi ki, yal anann bacaklar tutm az oldu, ka
dncaz yataa dt. Bir evin orta direi kerse aile n e du
rum a der? Yal kadn kk olu Vasyay everm ekten ba
ka kar yol bulamad. Eve patanlar arld, saa-sola ha
ber uuruldu, sonunda gelin adaylarn grm ek zere bizim
Vasya yollara dt. D nlp tanldktan sonra gene bir
dul kadnn kz olan M aenkayla sz kesildi. ki an n e o
cuklarn kutsadlar, bir hafta iinde genleri bagz ettiler.
M aenka on yedi yalarnda, t pt, ak tenli, eli yz dzgn,
hanm hanmck bir kzd. Drahom as da yeterliydi; gelin g e
lirken be yz ruble para, bir inek, bir d e yatak getirdi. Sanki
nceden sezmi gibi kocakar dnden gn sonra ld,
ruhu kutsal K udse ekildi gitti. Oysa grnrde ne baka bir
hastal vard, ne bir sknts. ki gen, anneleri iin gereken
cenaze trenini yaptktan sonra normal yaam larna dndler.
Alt ay kadar gl gibi geindiklerini syleyebilirim, am a altnc
ayn sonunda beklenm edik bir bela ald kaplarn. Vasya ku
raya katlacak, ans yoksa askere gidecekti. Tam dediim gibi
oldu, ekilen kurada Polonya krallndaki birliklere dt.
ocukcaza hibir kolaylk gsterm eden, hem en salarn t
ra edip yola koydular. Bu bir eit T anr buyruu gibiydi, ba
ka ne yaplabilirdi? Vasya avluda karsndan ayrlrken her ey
norm al gzkyordu, am a gvercinlie son kez bakarken gz
yalarn tutam ad. Zavall ocuk! O gidince M aenka ilk gn
ler yalnzlk ekm em ek iin anasn yanna ard, doum g
nne, ite u K uzka douncaya dek annesi onun yannda kald.
Sonra kadn O boyana, br evli kznn yanna gitti; bebeiyle
M aenka ba baa kaldlar. A tlar, evdeki araba bakm ister,
devrilen iti onarm ak, kurum balayan bacay tem izlem ek
hepsi e rk e k ii. Bir de allarn kiraya verdikleri paytoncular sar
ho, irret olunca kzcaz komusu olarak sk sk bana ba vur
maya balad. Bilinen durum : Varrsn, tavsiyelerde bulunur
sun, gerekiyorsa yardm edersin. Eh, gidince ay imeden, ko
num adan da olmuyor. D ah a o zam andan h er eye akl eren
biriydim, deiik konulardan anlar, konumay severdim; M a
enka da yle, nazik, terbiyeli, okum u bir kzd... T ertem iz gi
yinir, yaz gnleri emsiyeyle gezerdi. B en dinden, siyasetten
sz anca azmn iine bakard; ay, reel ikram nn sonu gel
mezdi...
Sz fazla uzatm adan syleyeyim ki, dedeciim, aradan
bir yl bile gem eden insan soyunun dm an olan eytan yol
dan saptrd beni. M aenkann evine gitmediim gnler can
mn skldn, onu zlediimi fark etm eye baladm. Nasl e t
sem de onunla daha sk grsem , diye yollar aryordum. Bir
gn, K iin pencerelere ift ereve taklsa iyi olur. diye i
karyorum, erevenin ikisi ertesi gne kalsn diye abal
yorum. Baka bir gn, Vasyann gvercinlerini sayalm, kay
bolursa ocukaz zlr, diye tutturuyorum . Bunlar ona
bahelerim iz arasndaki itin zerinden sylyordum, sonunda
kolaylk olsun diye ite kk bir kap atm. H ani, nasl derler,
kadn soyundan her trl ktlk, pislik bular. Biz gnah
karlan brakn, T anrnn en tem iz kullan bile bundan k u rtu
lamazlar. M aenka da yle, bile bile gidi gelilerimi kesmedi.
Kocasn sayaca, h er an onun adn anaca yerde beni sevdi.
O nun da b en yokken cannn skldn, gzn itin yarna
uydurup evimi gzlediini gryordum . O byle yapar da
benim gibi kan kaynayan bir delikanl hayallere kaplmaz m?
Kutsal perhiz haftasnn perem be gnyd, sabah erk e n
den pazara gitmek zere kalkmtm. eytan drtt ite, onun
kapsnn nnden geerken stteki parmaklkl pencereden
avluya yle bir gz atlm . M aenka da uyanmt, rdeklere
yem veriyordu. Kendimi tutam ayp seslendim. Kapya yaklat,
parm aklk arasndan bana bakt. Y z aka paka, gzleri bay
gn, uykulu... yle houm a gitti ki, sanki kapnn nnde deil
de doum gnn kutluyorm uum gibi ona iltifatlar yadr
maya baladm. Yz kzard, gld, gzlerini gzlerimin iine
dikti. Baklarn bir trl b enden ayramyordu. Aklm bam
dan gitti bir anda, ak szleri sralamaya koyuldum. Bunun -
zerine kapy at, beni ieri ald. O g n d e n so n ra kar-koca gibi
birlikte yaamaya baladk.
M atvey Savvi bunlar anlatrken kam bur Alyoka sokak
tan geldi, soluk solua, kimsenin yzne bakmakszn doruca
ev e girdi. Bir dakika bile gem eden elinde akordeonla dar
kt; cebindeki madeni paralar krdatarak, ayiei tlata
rak avlu kapsndan dar kotu.
Kim bu? diye sordu M atvey Savvi.
Diyudya;
Olum Aleksey, dedi. Kahrolas, gezmeye gitti gene. U-
lu T anr ona kam bur belas vererek gcendirdi diye kendisin
den f azla bir ey beklemiyoruz.
A nnesi Afanasyeva da unlar ekledi:
i-gc arkadalaryla glp elenm ek. Akl bana ge
lir diye paskalyadan nce everdiysek de sonu daha kt kt.
Ne yarar oldu ki! Bo yere elin kzna m utluluk sala
dk, dedi babas da.
Kilisenin arkasndan gzel bir ark duyuldu o srada. Sz
leri pek anlalmyorsa da iki ten o r bir de basn syledii h
znl bir arkyd bu. Diyudyann avlusunun ii sessizleti bir
den; herkes kulak kesilmi, arky dinliyordu A radan bir sre
geince iki ses kahkahayla glerek sustu; nc ses, ten o r ise
yle ince bir perdeye ykseldi ki, avluda o turanlar elde ol
makszn ban yukarya evirerek sanki sesi ykseklerde ara
maya baladlar. V arvara st kattan avluya indi, gzn g
neten siper ederm i gibi elini alnna koyarak kilise ynne
bakt.
Papazn iki olu ile retm en sylyorlar, dedi.
ses yeniden baladlar arkya. M atvey Savvi iini
ekti, yksn anlatm aya koyuldu:
ite byle, dedeciim . iki yl sonra V arovadan, Vasya-
dan bir m ektup aldk. K om utanlarnn onu hava deiimine
eve gndereceini yazyordu. Hastaym. Benim bu arada ka
famn iindeki bulanklk dalm, ayrca gzel bir kzla ni
anlanmtm. A n c a k m etresim den nasl kopacam bilmiyor
dum. H er gn M aenkayla konumaya hazrlanyor, bir yan
dan da konuyu nasl aacam kestirem ediim iin zrlt koy-
verm esinden korkuyordum , ite m ektubun o srada geliver
mesi elim i-kolum u zd. M ektubu birlikte okum aya baladk,
kzcazn yz kire gibi aard. O na dedim ki, G rdn
gibi, bundan byle davranm za eki-dzen vermeliyiz, sen
gene kocana dneceksin. Ben artk onunla yaam ak iste
miyorum! dem ez mi? H em en sesimi ykselttim: Nasl olur,
kocan o senin! B unun zerine, Sen yle san. O nu hibir za
m an sevmedim, gnlsz vardm. A nnem in stelem esi zerine
evlendim onunla. Ben seni istiyorum! diye tutturdu. Aptallk
etm e, byle kvrtm ann yarar yok. O nunla kilisede nikahlan
m adnz m? dedim . Evet, kilisede nikahlandk, ama imdi
seni seviyorum, sonuna d ek seninle yaam ak istiyorum. Ister-
lerse bana glsnler. Vz gelir! karln verdi. Th! de
dim, Okum u yazm bir kadnsn, kutsal kitapta n e yazdn
bilmiyor musun?
Diyudya;
K itapta kocaya varan onunla yaamak zorundadr diye
yazar, diye sze kart.
Evet, yle, kar-koca tek bedendir. O na dedim ki: Se
ninle bunca gnaha battmz yeter, bundan byle vicda
nmzn sesini dinleyelim, T anrdan korkalm. Vasya gelince
nnde diz ker, kendim izi balatrz. Y um uak ocuktur,
ekinir, seni ldrm ez. Ayrca bu dnyada kocann elinden
eziyet ekm ek br dnyada T an rnn gazabna uram aktan
yedir. Kadn N uh dedi, peygam ber demedi, kendi bildiini
okudu. Beni seviyormu, benden bakasn istemezmi. Neyse,
ler yortusunun arafesinde, cum artesi gn sabah erkenden
Vasya kt geldi. itten her eyi gryorum . Vasya koarak
ev e girdi, bir dakika sonra K uzkay kollarna alp dar kt.
Bir yandan glyor, bir yandan alyor; bir yandan Kuzkaya
bakarken gzlerini de gvercinlikten ayramyor. Olunu mu
sevip okasn, gvercinleriyle mi ilgilensin? Duygulu, uysal bir
genti. O gn kazasz belasz, kt bir ey olm adan atlattk.
Akam ayini iin kilise anlar ald srada bir de baktm , daha
kaplar, iti yeillikle sslem em iler. Ertesi gn ler yor
tusu, iler iyiye gitmiyor! diye dndm . H em en evlerine
kotum . Baktm, Vasya odann ortasna oturm u, sarho, iki
gz iki eme, arm aan olarak ailesine ne getirdiyse hepsini
evresine sap savuruyor. K uzka - o zam anlar yana yeni
basm t- yerde em ekleyerek babasnn getirdii kurabiyeler
den birini kemiriyor. M aenka ise sobann yannda dikilmi,
yz solgun, bir yandan titrerk en bir yandan da Ben senin
karn deilim, seninle yaamak istemiyorum. diye hom urda
nyor. Vasyann nnde yerlere dein eildim, Biz ettik, sen
etm e! Sana kar suum uz byk, Vasili Maksim, Isa akna
bizi bala! diye dil dkm eye baladm. Sonra dorulup
M aenkaya dedim ki: Bakn, M ariya Sem yonovna, Vasili
M aksim a kar boynunuz kldan ince, her gn ayaklarn y
kayp eve yavan orba da getirse ieceksiniz. B undan byle ko
canza bal kaln, benim iin gece gndz T an rya yakarp
V asyann beni balamasn salayn! Sanki bu szleri bana
gkteki m elekler syletmiti, ona bu tleri verirken yle
duygulanmtm ki, gzlerim den yalar akyordu. Aradan iki
gn geti gemedi, bir de baktm , Vasya evim e geldi. Bana dedi
ki: M atyua, seni de, karm da balyorum. T anr szleri k
t grmesin. M aenka asker karsyd, genti, kendini tu t
masn bilemedi. Bylesi ne ilktir, ne de son olacaktr. Senden
dileim, aranzda bir ey gememi gibi davranm an, hi kim
seye belli etm em en. Benim de bundan sonra tm abam, ka
rma yaranarak beni yeniden sevmesini salam ak olacaktr.
Elimi skt, aym iti, neeyle evine dnd. ok kr, her
ey yerli yerine oturdu! diye seviniyorum. A ncak daha Vasya
bizden yeni kmt ki, M aenka dikildi karma. yle bir bela
ki, hi sorma! H em en boynum a atlp balad alamaya, yalvar
maya. Tanr akna brakm a beni, sensiz yaayamam! diyor,
baka bir ey demiyor.
Diyudya;
Ne aalk karym? diye yeniden sze kart.
zerine yryerek svp saydm, sofadan zorla
kardktan sonra kapy kilitledim, T anrdan kork, beni
bakalarnn yannda rezil ediyorsun! K ocann yannrdn, seni
bir daha gzm grmesin! diye bardm arkasndan. G n
gemiyordu ki, ayn sahne yinelenm esin. Bir gn ahrn yann
da duruyor, atn kantarm asn onaryordum . Bir de baktm, i
tin kapsndan girmi, hkra hkra alayarak bana doru
kouyor. stnde yalnz etei, yaln ayak, ba kabak, st-ba
katran iinde. Bir miskinle yaamak istemiyorum . A rtk daya
nacak gcm kalmad. Beni sevmiyorsan ldr daha iyi! diyor
bir yandan da. Kantarm ay kaptm gibi birka kez patlattm .
O srada V asya itin kapsndan ieri girerek, Vurm a! Sakn
vurma! diye haykrd. A m a sonra karsnn zerine saldrd,
balad yumruklamaya. B ununla da yetinmedi, tekm e tokat gi
riti.. Ben kadn korum aya alrken bu sefer atn dizginlerini
kapt gibi stne yrd. Bir yandan vuruyor, bir yandan at
gibi kiniyordu.
Kk gelin V arvara oradan atld:
Ah, dizgini elim e geirsem d e b en onu gebertseydim ya!
Kzcaz byle dvmeye hakk var m?
Kaynatas bard bu sefer:
Sen bu ie ne karyorsun, kaltak! Kes sesini!
Neyse, Vasyann evinden bir paytoncu kt geldi, ben
d e evdeki iiyi ardm, m z bir olup M aenkay koca
snn elinden zorla aldk, gtrp evine soktuk. yle? bir rezillik
ki, sormayn! O akam evlerine yoklamaya gittim. M aenka ya
tak yorgan serilmi yatyor, yz sarglar iinde, yalnz gzleri
ile burnu gzkyor, baklar tavana ivilenmi sanki. M er
haba, M ariya Semyonovna! dediysem de hi ses karmad.
Vasya ise br odada oturuyor, ba ellerinin arasnda, zrl zrl
alyor. Ben katilin biriyim. H e r eyi m ahvettim. Tanrm bana
lm gnder de kurtulaym ! diyor da baka bir ey sylemiyor.
M aenkann yannda yarm saat kadar o turup gene t v er
dim, biraz da gzn korkuttum . D oru yolda gidenler cen
n e te kavuurlar, senin gibi yoldan kmlarn yeri cehennem
dir. Niin kocan saymyorsun? Git hem en ayaklarna kapan!
dedim. Sanki bunlar o n a sylememiim; karmda p u t gibi
duruyor, tyn bile kprdatm yor. E rtesi gn Vasya anszn
hastaland, akam a doru bir d e duyduk ki, lm... G t r p
topraa verdik zavally. M aenka gm tle bile gelmedi. Be
sbelli, rkler iindeki utanm az yzn kimseciklere gster
m ek istememiti. ok gem eden esn af arasnda bir sylenti
yayld, szde Vasya kendi eceliyle lmemiti, onu kars
ldrm t. H km et bu ie el koydu hem en. V asyagm tten
karld, karn yarld, m idesinde san zehiri bulundu, ilenen
cinayet apak ortadayd. Polis e v e gelip M aenkay oluyla
birlikte gtrd, hapishaneye tktlar. Kadnn yaptklar so
nunda ayana dolamt...
A radan sekiz ay getikten sonra yarglam aya baladlar.
Sanki bugnm gibi, hi unutmam: Banda beyaz yazma, sr
tnda boz gmlek, sank sandalyesinde oturuyor. B edeni yle
zayf, yz yle solgun, baklar yle dik ki, insann acyas ge
lir. A rkasnda da tfekli bir asker. Sulamay kesinlikle kabul
etm edi. Tanklarn kimisi kocasn onun zehirlediini, kimileri
de adamcazn zntden zehir itiini ileri srdler. T a
nklardan biri de bendim . Sorgulanm a sras bana gelince elimi
vicdanma koyup doruyu syledim. Su onun. Saklamaya
gerek yok, kocasn sevmiyordu, huysuz bir kadnd, dedim.
Sabahleyin balayan durum a gn boyunca srd, o gece
hkm verdiler: O n yl Sibiryaya srgn! H km verildik
ten sonra M aenkay bizim kent hapishanesinde ay daha
tuttular. Z iyaretine gidiyor, insanca ay, eker filan gtr
yordum . A m a o beni grr grm ez titrem eye balyordu. E l
lerini sallayarak, Git, git! Bir daha gelm e! diye hom urdan
yordu. Bir yandan da ocuu elinden alacakmm gibi sarl
yordu oluna. A h, M aa, Maa! Y aptklarn grdn m? D e
diklerimi dinlem edin, verdiim akl yabana attn, imdi ek
bakalm cezan! Kimseyi de sulama! diyordum. Sanki kt
bir ey sylemiim gibi beni yanndan kovuyor, oluyla birlikte
duvara bzlerek tir tir titriyordu. II hapishanesine gndere
cekleri srada istasyona onu uurlam aya gittim, bohasnn
iine sevaptr diye bir ruble sktrdm. A ncak Sibiryaya kadar
dayanamam, il hapishanesinde hastalanp hum m adan l
m...
K pee de kpeke lm yarar! diye sylendi Diyud-
ya.
K uzkay baba evine gnderdiler daha sonra. D n
dm tandm, baktm ki olmayacak, aldm onu yanma. N e ya
parsnz? H apishaneye dm birinin ocuu, ama insan yav
rusu ne de olsa. stelik Hristiyan... Acdm olana. Benim
yanmda tezgahta alr, kendi ocuum olmazsa onu zamanla
tccar yaparm. Gittiim her y ere onu da gtryorum , im
diden her bir eyi rensin diye...
M atvey Savvi yksn anlatt srece Kuzka avlu k a
psnn yannda ban ellerine dayayarak tan stnde o tu r
mu, hep gkyzne bakmt. K aranlkta uzaktan kk bir
kte benzetilebilirdi.
M atvey Savvi;
Kuzka, git de yat artk! diye seslendi ocua.
Diyudya yerinden dorulurken;
Evet, yatm a zaman geldi, dedi. Kadnlar byledir, kim
seyi dinlem ez, hep kendi bildiklerini okurlar; sonu da ona
gre olur.
A ydede avlunun tepesinde szlyordu. G kyznde o
bir yana giderken onun altndaki bulutlar br yana kayor
gibiydi. A ncak bulutlar gitgide uzaklatklar halde ay hep ayn
yerde ldayp duruyordu. M atvey Savvi yzn kiliseye d
np dua etti, herkese iyi geceler diledi, geldikleri arabann
altnda y ere uzand. Kuzka da dua etti, arabann stne kt,
kuru otlarn arasnda rahat uyumak iin kendine bir ukur at,
dirsekleri dizlerine deecek biimde kvrlp yatt, zerine
setresini ekti. Avludan Diyudyann alt kattaki odasnda mum
yakt, gzln takt, eline bir kitap alarak keye dikil
dii grlyordu. O rada uzun sre ncil okudu, eilip eilip se
lam verdi.
K onuklar uyumulard. Afanasyeva ile Sofya arabaya
yaklatlar, ocuun yzne bakmayla baladlar.
Yal kadn;
Y etim ml ml uyuyor, dedi. Nasl da sska, bir deri bir
kem ik kalm. z anas olmazsa onu kim doyuracak?
Benim G riutkam bundan iki ya byk olmal. imdi
fabrikada anasz ne zorluklar ekiyordur! Kim bilir, fabrika
sahibinden dayak bile yiyordur. Dem in unun yzne baktm
da G riutkam geldi aklma. Y reim kan alad.
Sofyann bu szlerinin ardndan ortala bir sessizlik k
t.
Belki d e annesini bile anm sam yordur yavrucak, dedi
yal kadn.
Anm sayabilir mi?
Byle d e rk e n Sofyann gzlerinden yalar szld. Bir
yandan z n t d en hkryor, bir yandan da duyguland,
acd iin glyordu..
Nasl da kvrlp yatm! Zavall yetimim benim .
K uzka birden irkilerek gzlerini at. Karsnda irkin,
buruuk, alamakl bir yz; onun yannda disiz, sivri eneli,
burnu kem erli daha buruuk bir yz; bunlarn tepesinde son
suz bir gkyz ile ay ve kayan bulutlar grnce korkusundan
bir lk alt. Sofya da irkilerek lk all, ikisinin lklar av
luda yanklannca bir tedirginlik yaand, gece bekisi yaknda
bir yerde sopasyla talara vurdu, bir kpek havlamaya balad.
B unun zerine M atvey Savvi uykusunda bir eyler m rldan
dktan sonra br yanna dnd.
G ece ge vakit Diyudya, yal kars, yakndaki beki uyu
yunca Sofya avludan dar kt, evin nndeki sraya oturdu.
H ava boucu scakt, alam aktan banda bir ar vard. Evle
rinin nnden geen sokak ok geniti, stelik ylesine uzun
du ki, iki ynden en azndan ikier fersah uzadktan sonra
grnm ez oluyordu. G k te parlayan aydede avlunun zerin
den ayrlp kilisenin arkasna gemiti. Sokan bir yan ay
dnlk, br yan ise glgelerden dolay koyuydu. D ireklerin
tepesine aklan srck yuvalar ile kavaklarn glgesi geni
sokan bir yanndan br yanna uzanyor, kilisenin kapkara,
korkun glgesi Diyudyann evinin avlu kaps ile evin yarsn
kaplyordu. O rtalksessiz, psszd. A ncaksokan bir ucundan
belli belirsiz iitilen bir m zik sesi geliyordu. A lyokann al
d akordeon olmalyd bu.
Kilise duvarnn dibinden biri sinerek yryor gibiydi. Bu
bir inek miydi, insan myd, yoksa kimse yoktu da aalara ko
nan iri bir kuun hrts myd, belli deildi. te glgelerin
arasndan bir karalt syrld, az ilerde durdu, kaln sesiyle bir
eyler syledi, sonra kilisenin yanndaki ara sokakta gzden
silindi. Biraz geince kilise kapsnn yanndaki glgeden bir
karalt daha kt, Diyudyann evine doru yrd, evin nn
de srada oturan Sofyay grnce durdu.
Varvara, sen misin? diye sordu Sofya.
Bensem benim. N e olmu yani?
G e r ek te n V arvarayd gelen. Bir an durakladktan sonra
gelip sraya oturdu.
N ereden geliyorsun?
V arvara karlk vermedi.
Bu gezm elerinle bana bela aacaksn. D em in duydun,
adam tekm elerle, dizginle M aenkay kocasnn nasl dvd
n anlatt. Ayn ey senin de bana gelm esinden korkmuyor
musun?
G elirse gelsin!
V arvara byle dedikten sonra bandaki yazmay kard,
bununla azn kapatarak glmeye balad.
Papazn oluyla ho vakit geirdik, dedi fsltl bir sesle.
Y alan sylyorsun.
ki gzm ksn ki.
G nah! Gnah!
Gnahm ... V z gelir bana! B yle bir yaam a katlan-
m aktansa en iyisi yldrm arpsn! Gencim, gzelim, kocamsa
kam burun, mymntnn biri. Kahrolas Diyudyadan beter!
K zken yiyecek ekm ei zor bulur, yaln ayak dolardm; bun
lardan kurtulm ak iin zenginliine kanp Alyokaya vardm.
Niye vardm ki? imdi aa dm balklar gibi rpnyorum,
Alyoka uyuzuyla yatp kalkm aktansa leyim daha iyi. Peki,
senin yaantn neye benziyor? O nu bana hi anlatmaya kalk
ma! K ocan olacak rezil seni fabrikadan kovup babasnn evine
gnderdi, ocuu da elinden alarak rak olarak verdi. Kendisi
imdi bakasyla yayor. Bu mu yaant dediin? Eek gibi
alyorsun, tek tatl sz iitmiyorsun. Byle yaam aktansa
k ek e kz kalaydm, ekm ek dileneydim, kendim i kuyuya alay
dm. N e yapalm, keyfimi dnrm ben de. Bir yandan da
papazn olundan birka kuru koparyorum .
yle dem e, gnah!
G nah olursa olsun.
Kilisenin arkasndan g e n e iki ten o rla bir bas sesin syle
dii hznl ark duyulmaya balad. arknn szleri nceki
gibi anlalmyordu.
V arvara;
G ece kular eleniyorlar, diyerek gld.
Bunlar syledikten sonra papazn oluyla gezmelerini,
onun kendisine sylediklerini, baka arkadalklarn, st katta
kalan m em urlarla, tccarlarla dp kalkm alarn anlatmaya
balad. H znl arkdan bir eit zgr yaam esintisi geli
yordu. Sofya neelenip glmeye balad. Eltisinin anlattkla
rndan bir yandan gnah korkusuyla irkiliyor, bir yandan da
onu kskanyor, zevkle dinliyordu. G enken, gzelken keke
kendisi de gnl elendirse, gezip tozsayd...
M ezarlktaki eski kilisenin an gece yarsn vurdu. Sofya
ayaa kalkarak;
Yatm a zaman, dedi. Diyudya grrse bize demediini
brakmaz.
iki gelin sessizce avludan ieri girdiler.
V arvara yata pencerenin dibine sererken;
Adam n anlattklarnn sonunu dinleyemedim. M aen-
kaya ne olmu? diye sordu.
Hapiste lm. Kocasn zehirledii iin...
Ayn yataa yan yana uzandlar. V arvara biraz sonra;
Frsat gese ben d e Alyokay ldrrdm , dedi.
Hadi, canm! N eler samalyorsun?
Sofya uyumaya balad srada V arvara eltisine iyice
sokularak kulana yle fsldad:
Gel, seninle Diyudyay da, Alyokay da zehirleyelim!
rkilerek uyanan Sofya bir ey sylemedi; gzlerini krp
madan, uzun uzun gkyzne baktktan sonra;
renirlerse sonum uz ne olur? diye sordu.
Kimse bir ey renem ez. Diyudya kocad artk, lme
zaman oktan geldi. Alyokann da ikiden geberdiini sa
nrlar.
Sen byle dedike tylerim diken diken oluyor. Ceza
mz br dnyada ekeriz.
ekersek ekelim...
kisi de suskun, dncelere daldlar. Sofya titrem eye
balad.
yorum, ok souk. Sabah olmak zere herhalde. U-
yuyor m usun?
Yok... ey... sen benim sylediklerim e aldrma.. Kah-
rolaslara kzdm iin samaladm. Kendim de n e dediiimi
bilmiyorum. Hadi, uyu artk, neredeyse afak skecek... Uyu...
ikisi de seslerini kestiler, sakinletiler, uyudular.
Kocakar herk esten nce uyand. Kalkp Sofyay uyan
drd, ikisi birlikte sundurm ann altna inekleri samaya gittiler.
O srada Alyoka geldi. Zil-zurna sarhotu, akordeonu yann
da deildi; yolda dt iin olacak, gs, dizleri toz-toprak,
saman iindeydi. Sallana sallana sundurm ann altna yrd,
soyunm adan oradaki kzan zerine devrildi, hem en hor
lamaya balad. Kilise kulesinin halar ykselen gnein k
laryla alev alev yanmaya balamt; aalarn, kuyu tapn-
cann glgesi zeri iyle kapl otlarn zerinden kayarak p en
c e re le re ulat zaman M atvey Savvi yatt yerden telala
srad.
Kuzka! Kuzka! Kalk hadi! Arabay koup hem en yola
kacaz!
Sabah kargaas balad az sonra. Suvarmak iin getirdii
atla birlikte gen bir Yahudi kadn girdi avluya, srtnda etei
krmal kahverengi bir entari vard. K uyunun tapnca ackl
ackl gcrdad, kova duvara arpa arpa kuyudan aa indi.
H en z uykusunu alam ayan yetim ocuk yava yava to p ar
lanyor, tem belce setresini giyiyor, souktan bzrken kuyu
dan kan suyun akrtsn dinliyordu. st-ba iy iindeydi.
O srada M atvey Savvi yal kadna;
Nine, u bizim arabacy d rt de kalkp at arabaya ko
sun! dedi.
Diyudya da pencereden seslendi:
Sofya, ft karsndan suvarm a paras almay unutm a
sakn! K t dadandlar buraya!
M eleyen koyunlar sokakta ileri-geri koturuyor, kadnlar
obana baryorlard. obansa kavaln alyor, krbacn ak
latyor, kadnlara bouk, kaln sesiyle karlk veriyordu..
koyun Diyudyann avlusuna girm ek iin geri katlarsa da
kapy bulam ayarak ite skp kaldlar. Bu grltler zerine
V arvara uyand, yatan toplayarak ieri yrd.
Yal kadn;
Bari koyunlar srye katsaydn! diye bard. H anm e
fendi, hibir ie elini srmez.
V arvara eve girerken;
Baka i mi yok? Sizin gibi yezitlere alacam m san
yorsunuz? diye hom urdanyordu.
A rabann dingili yaland, at kouldu. Elinde hesap tah
tasyla Diyudya kt evden, m erdivene oturdu; gece yats, yu
laf, suvarm a creti olarak ka para alacan hesaplam aya ko
yuldu.
M atvey Savvi yulaf parasna itiraz etti:
Dedeciim, ok alyorsun!
Pahalysa koydurmasaydn sen de! Biz bu iin ticaretini
yapyoruz, bedava veremeyiz.
Y olcular binip gitm ek zere arabaya doru yrm lerdi
ki, bir sorun kt. K uzkann apkas kaybolm utu. M atvey
Kuzmi fkeli bir sesle;
D om uzun dl, apkan n erey e soktun! abuk bul onu!
diye bard.
K orkudan ocukcazn surat arpld, ne yapacan a
rarak arabann evresinde dnd, avlu kapsna, oradan sun
durm ann altna kotu. Yal kadn ile Sofya ona yardma
kotular.
M atvey Savvi;
Kulaklarn koparrm senin! Pis velet! diye haykryor
du.
apka arabann dibindeki kuru otlarn arasnda bulundu.
K uzka apkasn koluyla tem izleyerek giydi, sonra sanki arka
sndan birinin patlatm asndan korkuyorm u gibi ekine ekine
arabaya bindi. M atvey Savvi istavroz kard, src dizginleri
ekti, araba hareket ed erek avludan dar doru yrd.
eh o v un Btn yklerinin bu cildinde
"B ozkr adl uzun yk yer alm aktadr. B oz
kr A vrupa R usyas orta-gney blgesi doas
nn ve krsal insanlarnn destandr. B ir ocuun
gzyle bir araba yolculuu anlatlr. Hepim izin
yakndan tand doa olaylar, sade insanlarn
dnyas arpc bir biim de betim lenir. Ciltteki
br yklerde de evrensel insan karakterleri
yannda Rus toplum una zg deiik karakterler
kar karm za.
A n t o n e h o v u n B t n y k l e r i P r a v d a
Y a y n e v i n in M o s k o v a 1 970 b a s m l 8 ciltlik
A n t o n P a v l o v i e h o v u n B t n Y a p t la r a d
l y a y n e s a s a l n a r a k e v r ilm i tir . T r k e y e
y e n i d e n k a z a n d r l a n b u y k le r i n te ikisi ilk
k e z T r k o k u r u n u n k a r s n a k m a k t a d r . e
h o v u n t m y k le r i n in y a y m l a n m a s C e m Y a
y n e v i iin b ir v n k a y n a o la c a k tr . C u m h
r iy e t im iz in y e t m i y llk k lt r b ir ik im in e b y -
le s in e n e m li b ir k a tk d a b u l u n m a k k a n l m a z
d . T r k e m iz s re k li g e l i m e k t e , eitli en g e l
le m e l e r e k a r n u lu sa l d il k im li in i k a z a n m a k
ta d r. M e h m e t z g i i l ' n e v irisi T r k e d ek i bu
z e n g in le m e y i b a a r y la y a n s ty o r . Ar Trke
k u lla n r k e n a r lk la r d a n , ta m y e r l e m e m i s z
c k l e r in k u lla n l m a s n d a n k a n lm tr.

You might also like