You are on page 1of 260

Seymour Chatman (1928], Amerikal film ve edebiyat eletirmeni ve

Berkeley, California niversitesinden emekli retorik profesr.


Amerikan anlat kuramnn en nemli figrlerinden ve bu ekoln
yapsalc ya da "klasik" dalnn nde giden temsilcilerinden biri ola
rak deerlendiriliyor. yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat
Yaps (1978] adl almasnn yan sra, birok dile evrilen yaptlar
arasnda The Later Style of Henry James (1972], Michelangelo
Antonioni, or, the Surface ofthe World (1986], Corning to Terms. The
Rhetoric of Narrative in Fiction and Film (1990] ve Paul Duncan ile
yazd Michelangelo Antonioni: The Complete Films (2004] adl a
lmalar bulunuyor.

zgr Yaren, 1995 ylnda Samsun Anadolu Lisesini bitirdi. Ankara


niversitesi letiim Fakltesinden mezun olduktan sonra, ayn okul
da yksek lisansn Devrim Sonras ran Sinemas zerine, doktorasn
Avrupa Gmen Sinemas* zerine yapt. Trik Trak isimli ksa filmle
1999'da Ankara Uluslararas Film Festivalinde dl ald. Ksa bir sre
TRT'de yapm asistan, Ankara niversitesinde aratrma grevlisi
olarak alt. Halen Yznc Yl niversitesi Gzel Sanatlar Faklte
sinde retim eleman olarak grev yapyor.
*Altyazl Ryalar (2008], Ankara: De Ki Basm Yaym
Seymour Chatman

YK VE SYLEM
Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Story and Discourse:


Narrative Structure in Fiction and Film

eviren:

zgr Yaren
De Ki / 40

yk ve Sylem :
Film de ve Kurm acada A nlat Yaps
(Story and Discourse: Narrative Structure in Fiction and Film)

Seymour Chatman

De Ki Basm Yaym Ltd. ti., 2008


Cornell University Press, 1978
5846 Sayl Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyannca her hakk sakldr. De Ki
Basm Yaym Ltd. ti.'nin yazl izni olmakszn ksmen veya tamamen o-
altlamaz.

ngilizce'den eviren: zgr Yaren


Yayna Hazrlayan: Sinem Umman
Teknik Hazrlk: Binaii Mansur
Kapak Tasarm: LEF Reklm Atlyesi
Kapak Resmi: Alfred Hitchcocldun Vertigo (1958) filminden bir ayrnt.

Bask: Cantekin Matbaas (0 312 384 3435)


Birinci Bask: Nisan 2009 (1100 Adet)

ISBN: 978-9944-492-43-0
Bandrol Seri No Aral:
SKB-VOE 622686'dan, SKB-VOE 623785'e kadar.

De Ki Basm Yaym Ltd. ti.


ilkyerleim Mahallesi, 1938 Sokak, Gzel Sla Sitesi, B Blok No: 8
OSTM-BATIKENT/ANKARA
r Tel-Fax: + 90 312 386 27 58

i- bilgi@deki.com.tr www.deki.com.tr
i
indekiler

t Giri 13
Anlat ve Kuram 15
Bir Anlat Kuramnn eleri 17
Anlat Gstergebilimsel bir Yap mdr? 20
Ortaya Konulu ve Fiziksel Nesne 23
Anlatsal karm, Seme ve Tutarllk 24
Anlat Yapsnn bir Tasla 27
Bir Karikatr Band rnei 31
Okumak ve "Okuma Yapmak 37
2 YK: Olaylar 39
Ardklk, Olumsallk, Nedensellik 41
Gerekgibilik ve Gdlenme 44
ekirdekler ve Uydular 48
ykler ve Antiykler 51
Geciktirim ve Srpriz 54
Zaman ve Olay rgs 57
Sralama, Sre ve Sklk 58
Zaman Ayrmlar Nasl Ortaya Koyulur 73
Anlat Makroyaps ve Olay rgs Tipolojisi 77

3 YK: Varlklar 89
yk Uzam ve Sylem Uzam 89
Sinemasal Anlatda yk Uzam 90
Szl Anlatda yk Uzam 94
yk Varlklar: Karakter 99
Aristonun Karakter Kuram 100
Biimci ve Yapsalc Karakter Anlaylar 102
Karakter zerine Todorov ve Barthes 105
Karakterler Ak Yaplar mdr, Kapal Yaplar m? 108
Ak bir Karakter Kuramna Doru 111
Karakter: Bir Karakteristik zellik Paradigmas 117
Karakter Trleri 123
A. C. Bradley ve Karakter Analizi 123
Zaman/Uzam 129

4 SYLEM: Anlatlmam ykler 137


Gerek Yazar, Ben Anlatc, Anlatc, Gerek Okur, ma Edilen
Okur, Muhatap 138
Bak As ve Bak Asnn Anlat Sesiyle ilikisi 142
Sinemada Bak As 148
Anlatclarn ve Karakterlerin Sz Edimleri 151
Anlatlmam Temsilin Genel ilkeleri 155
Anlatlmam Kaytlar: Yazl Tipler 158
Saf Konuma Kaytlar 162
Kendi Kendine Konuma 166
Dnce Kaytlar: Dorudan Serbest Biem = Monolog 169
Bilin Ak = Serbest arm 174
Sinemada Monolog 181

5 SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar 183


rtk Anlatclar 184
Dolayl Etiketlenmi ve Serbest Biem 185
Anlatsal Amalar Dorultusunda Cmlelerin Ynlendirilmesi:
Varsaym rnei 195
Anlat Aktarmnda Yetki Snrlamas 197
Deiken Snrl Eriime kar Her eyi Bilen Zihinsel Eriim 201
Ak Anlat: Zaman/Uzam Betimlemeleri 204
Ak Anlat: Zamansal zetler 207
Karakterlerin Dnmediklerine ve Yapmadklarna ilikin
Raporlar 210
Ethos ve Yorum 211
Yorumlama 213
rtk Yorumlama: ironik Anlatc ve Gvenilmez Anlatc 213
yk zerinde Yorumlama: Anlamlandrma 221
ykdeki Yorumlama: Yarglama 225
ykdeki Yorumlama: Genelleme 227
Sylemde Yorumlama 231
Muhatap 235

SONU 245
Dizin 250
Trke - ngilizce Kavram Karlklar 256
evirmenin nsz

Seymour Chatman, alannda referans haline gelmi Story and


Discourse adl kitab yazal otuz yldan fazla zaman gemi. Ancak
onun kulland, birou ok daha nceleri de kullanlan edebiyat
kuram ve sinemaya ilikin teknik kavramlarn Trke karlklar
hala oturmu deil. Bu nedenle her kaynakta farkl karlk buluyorlar.
Bu karlklar da her nedense byk lde yeniden yarattmz z
Trke paradigmas iinde tretilen, saydam (anlamn artrma
yan) szckler oluyor. Belki de on birinci yzylda at binip kl ku
anan atalarmzn roman okumadklarn ya da film seyretmediklerini
hatrlayp, bu alanlardaki kavramlara nereceimiz karln kulaa
aatayca gibi gelmesi zorunluluunu bir kenara atmalyz. Sizleri
bilmem ama ben ne zaman alma lafn duysam, aklma kamera
deil, nceki cmledeki adamlarn heybesinde sakl tuhaf aletler geli
yor. Buna ramen birok kavrama -sel, -sal ekleriyle tretilmi
karlklar nerdiimi (edimsel, deyimsel vb) ancak zorlama bir ar
lkla kendimi kstlamayp, dilimizin muhatap, tezahr gibi ola
naklarm da doya doya kullandm belirtmeliyim. Bu tartma bir
yana, okura kolaylk salamas iin elinizdeki eviride dilimizde kar
l oturmam kavramlarn orjinalleriyle, kullanlan karlklarn
verildii bir kavram indeksi yer alyor.
Chatmanin kuram sklkla anlatsal ya da sinemasal gramerle
doal dilin grameri arasnda koutluk aryor. Doal dildeki belli kul
lanmlarn, zellikle de zaman kiplerinin kullanmndan yola karak
anlat gramerine ilikin karmlarda bulunuyor. Chatmanin ngiliz
cenin gramer yapsna dayanarak kurduu bu ilikiyi dilimize olduu
gibi evirmek pek olas deil. nk ngilizce ve Trkenin rnein
zaman kipleriyle ilgili birbiriyle tamamen rtmeyen farkl olanakla
r var. Bu nedenle Chatmanin kuramm Trkeye evirmek yerine
Trke ii yeniden dzenlemek belki de daha anlaml olurdu. Ancak
bu grev evirmenin sorumluluk alanm ayor.
Bir alnt iinde .n. notu olmayan bir keli paranteze rast
larsanz, ieriinin bu kitabn orjinal yazarna ait olduundan emin
olabilirsiniz. Ancak yukarda bahsettiim eviri/uyarlama sorunlar
nedeniyle metinde zaman zaman evirmenin notlarna da rastlaya
caksnz. Bu nedenle dorudan yazara ait metinler iinde yer alan
ve tabii .n. ksaltmasyla balayan keli parantezlerle zaman
zaman metne mdahale etmekten kanamadm ama bunun zo
runluluktan tr olduunu belirtmem gerekiyor.
zgr Yaren
Van

8
nsz

Franszlar son zamanlarda edindikleri etimolojik cokularyla,


anlat yaps almalar iin narralologie szn icat ettiler. Anglo-
Amerikan entelektel topluluu ise belki de hakl nedenlerle, -oloji
taksnn olur olmadk yerlerde kullanlmasna pheyle yaklayor
du. Yine de bu adlandrmann sorgulanabilirliiyle konunun geerli
lii birbirine kartrlmamaldr. Ktphaneler ngilizcede yazlm
belirli trler, szgelimi romanlar, epikler, ksa ykler, masallar,
fabllar, vs zerine yaplan almalarla dolup tasa da genel olarak
anlat konusunda ok az kitap bulunur. Trsel farkllklarn analizi
nin tesinde geni olarak anlatnn kendi iinde ne olduunun sap
tanmas yatar. Edebiyat eletirmenleri szl ortam zellikle ve faz
lasyla dikkate alma eilimindedirler. Oysa onlar da gndelik yaan
tlarnda filmler, karikatr bantlar, resimler, heykeller, dans hareket
leri ve mzik yoluyla ykler tketirler. Bu farkl yaplar arasnda
bir ortak payda olmaldr, yoksa Uyuyan Gzefin filme, baleye ya
da bir mim gsterisine dnebilmesini aklayanlayz.
Bana gre bu sorunlar en ilgi ekici biimde ele alan, Aristocu
gelenekten gelen dalist ve yapsalc yaklamdr. Ben, Roland
Barthes, Tzvetan Todorov ve Gerard Genette gibi Fransz yapsalc
lar takip ederek kafamda ne ve hangi yolla sorularn oturtuyorum.
Anlatnn nesi, onun yksdiir, yoPu ise onun sylemi. Birinci
blm argmanmn zet halindeki aklamasn ve varsaymlarn
ieriyor. kinci ve nc blmler, yknn bileenlerine, olayla
ra ve varlklara (karakter ve zamanAzam) odaklanyor; Drdnc ve
beinci blmler sylemi, yknn aktarlmasnda kullanlan yol
lar ele alyor. Kitab dzenlerken sadece iki ana grubun sralama
snda keyfi davrandm. Sylemle balayp ykyle bitirmek de
mmknd ancak anlatnn kuramsallatrlmas tarihini daha iyi
yansttn dndm iin, bu dzenlemenin tersini setim (ku
ramsal tarihle dorudan ilgilenmek istediim iin deil; konunun

9
nsz

tarihsel boyutuna sadece argmanm iin geri plan olarak, asgari


dzeyde eilebilirdim). Ancak okuyucuya kendi blmlerini seip
istedii srayla okumas gibi popler bir seenei istesem de nere-
meyeceim. Paralarnn bir anlam ifade edebilmesi iin, ne pahas
na olursa olsun, kuram bir btn olarak okunmal.
Bir kuram okumak, onu yazmak kadar zordur. Kuram, titiz, kat
ve skcdr. Yine de ben elimden geldiince onu canl tutabilmek,
ayrmlarn kafa kartrc olmadan kkrtc klabilmek iin ura
tm ve hepsinin de tesinde uygulanabilirliini deerlendirmek ve
gstermek iin mmkn olan her yerde rneklerden alntlar yaptm.
Kitabn yazm aamasnda bazen rnek nce gelip ayrm berrakla
trd. Sanat, kuramn kuramnn dile getirdiklerini belgeleyerek yar
dm etti bana. Szgelimi dolayl serbest edebi biemin olumlu ve
olumsuz yanlar hakknda yazarken, akademik dzyazya bir para
Joseph Conrad alaycl kartrmak okumay kolaylatrr. Bu ara
da kitab satn alnabilir ve okunabilir snrlarda tutabilmek iin bir
ok ho ve zor bulunan rnei elemek zorunda kaldm.
Bu almayla ilgili en ok denge ve ama sorunlarn yaa
dm. Neden tam bu kadar kuram (daha fazlasn deil) ortaya koy
duumu aklamak durumundaym. lk amacm elimden geldiince
ak bir ekilde yk-sylem dikotomisinin snflandrma mesele
sini zmek ve konunun bakalarnn ve kendimin aklna getirdik
lerini ortaya koymak oldu. Bu nedenle edebiyat zerine alan
akademisyenleri ilgilendiren, anlatya ilikin birok bal dar
da braktm. Bulu, mimesis, trlerin tarihsel geliimi, anlatlarn,
edebiyatn dier boyutlaryla, antropolojiyle, felsefeyle, dilbilimle
ve psikolojiyle olan ilikileri gibi balklar bylece darda kald.
nk anlatya bir kenarndan deen her ilgin konuyu tek bir cilt
altnda toplamak mmkn deildi ve belki de onlardan bahsetme
mek, bahsedip de asl tartmayla ilikilendirmemekten daha iyiy
di. Anlat Nedir? sorusuna makul ve modern bir karlk neri
yorum. Anlatnn gerekli ve yardmc bileenleri nelerdir ve bun
lar aralarnda nasl bir iliki kurarlar? Ancak anlatda yer alabile
cek her eyi hesaba katmak istemiyorum (buna gcm de yetmezdi
zaten). Ben ierikten ok biimle ya da bir biim olarak ortaya
konulabilen ierikle ilgileniyorum. Benim asl nesnem anlat bii
midir, szel nans, grafik tasarm, bale admlar gibi anlatlarn
yzey formu deil. Biem, slup ya da stil, bu anlamda ortamn
dokusu, etkileyicidir ve almam okuyanlar bunun zerinde ok
zaman harcadm bilirler. Yine de biemsel detaylarla ancak

10
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacaaa Anlat Yaps

kendilerinden daha geni, daha soyut anlatsal hareketlere katldk


lar ya da onlar aa kardklar lde ilgileniyorum.
Anlat yapsyla ilgili balklarn bana zellikle arpc, tartma
l ya da zor gelenleri zerine odaklandm. Eletirel tartmalarda
"bak as, bilin ak, anlatnn sesi, nc kii anlatm
gibi kavramlar ok sk suistimal edilirler. Terminolojiyi aklarken,
eletirel kavramlar mmkn olduunca uygulanabilir ve tutarl
olarak tanmayabilmeyi, ancak skntl konular, avangard ykleri,
konunun snrlar olarak deerlendinneyi umuyorum.
Kuram dediiniz ey aslnda meta eletiri olduundan, hi e
kinmeksizin Wayne Booth, Mikhail Bakhtin, Barthes, Genette,
Todorov gibi eletirmenlerin ve kuramclarn yazlarndan olduka
byk boyutlarda alntlar yaptm. Amacm polemikletirmek deil
en gl kavraylar, Anglo-Amerikan, Rus ve Fransz anlayla
rn sentezlemekti. Belirli bir ekol savunmadm. Benfilgilendiren,
sanatlarn ve seyircilerin olduu kadar kuramclarn ve eletir
menlerin pratii (davranlar diyesim geliyor) idi.
Son olarak zel bir nedenle ilgilendiim sanlabilecek kadar ok
alnt yaptm belli bir ykden, James Joyceun Evelineinden
bahsetmek istiyorum. Elbette bu ykyle aramda bir tr ak ilikisi
var: Eveline, benim anlat kuramyla ilgilenmeye ilk cret ediimin;
Roland Barthesin 1966da gelitirdii fazlasyla detayl teknii
uyguladm nesnesidir. Ancak bu ykye kar sren ilgim, duygu
sal olmaktan daha fazlasyd. Bu ykyle karlamalarmn tarihini
izleyerek, kuramsal merakn baz analitik katmanlarn ortaya kar
tabildim. Yeni bir materyalle muhtemelen gereklemeyecek bir
durumdu bu, Dahas orjinal makaleyi bu kitapla karlatran Fran
szca bilmeyen okurlar, narratolojisfler arasnda benzer gelimeler
bulabilir. Her durumda, aksi belirtilmedike eviriler bana aittir.
Nazik eletirileri ve tavsiyeleri nedeniyle Zelda ve Julian
Boydu, Eric Rabkin, Jonathan Culler, Bernhard Kendler, Barbara
Herrnstein Smith, Susan Suleiman ve Thomas Sloaneu burada
anmak isterim. Bu almann son msveddesini okumasalar da
Robert Alter, Robert Bell, Christine Brooke-Rose, Alain Cohen,
Umberto Eco, Paolo Fabbri, Marilyn Fabe, Stanley Fish, Gerard
Genette, Stephen Heath, Brian Henderson, Frederic Jameson, Ro-
nald Levaco, Samuel Levin, Louis Marin, Christian Metz, Bruce
Morrissette, Ralph Rader, Alain Robbe-Grillet, Robert Scholes,
Tzvetan Todorovdan ve Boulder, Colorado, 1977 Estetik Yaz
Enstits, Irvine, California, 1977 Eletiri Okulu katlmclarndan

11
nsz

ok ey rendim. Roland Barthesin almalar benim iin zel


bir ilham kayna oldu.
Berkeley, California niversitesi Aratrma Komitesine, bu
kitabn yazm aamasnda saladklar fnansal destek nedeniyle
minnetarm. Judith Bloch ve Margaret Ganahl, kitabn hazrlanma
snda paha biilmez yardmlarda bulundular.
Bana daha nce yaynlanm materyalleri kullanma izni veren
editr ve yaynclara da teekkrlerimi bildirmek isterim. 2. Blmn
baz ksmlar, L Esprit Createur, 14(1974)de Genettede Zaman
likileri Analizi adyla; 1. Blmn baz ksmlar New Literary
History, 6 (1975)de Bir Anlat Kuramna Doru adyla; 4. Bl
mn baz ksmlar Poetica, 1 (1974)de Kurmaca ve Sinemada An
lat ve Bak As adyla yaynlanmt. 5. Blmn baz ksmlar
ise Roger Fowlerin editrlnde yaynlanan Style and Structure in
Literatre: Essays in the New Stylistics (c) Basil Blackwell 1975
(Edebiyatta Biim ve Yap: Yeni Biembilimde Metinler) kitabnda
Anlat letiminin Yaps adyla yer almt. Bu son yaz Comell
University Press ve Basil Blackwellin izniyle kullanld.
Seymour Chatman
Berkeley,California

12
1 Giri

Bandan balayn diye buyurdu kral


tm vakaryla, ve sonuna varana dek
gidin: Sonra durun.
Lewis Carroll,
Alice Harikalar Diyarnda

Bir kavram trettiinizde gerek bir tre iaret etsin,


ve kesin bir farklla; aksi halde bo ve anlamsz
laf kalabalndan baka bir ey elde edemezsiniz.
Aristo,
Retorik

Edebiyat kuramlarnn ve daha geni bir anlamda iirin- birok


acil ihtiyacnn arasnda anlat yapsnn, yk anlatmnn elerinin,
bunlarn kombinasyonlarnn ve dolamlarnn makul bir aklamas
yer alr. Bu grev Aristotales tarafndan betimlenmitir ancak onun
yapt sadece grevi betimlemektir, daha fazlas deil. Poetika yant
ladndan daha ok soruyu aa karr. Henry James, Percy
Lubbock, Wayne Booth gibi isimleri anarak, anlat zerine alma
larda belirgin bir biimde kendini gsteren Anglo-Amerikan ekoln
den sz edilebilir. Son zamanlarda Rusya ve Fransada yaplan bir
yn alma ise daha az bilinse de byk nem tar.
Rus Biimci gelenei, zellikle Vladimir Proppun almas
halk masallar1, mitler, romans policiers (polisiye roman) gibi basit
anlatlara vurgu yapar. Ancak modem kurmaca anlatlar, yapya
yeni karmaklklar katar. Kukusuz birok modern anlatda Rus1

1 Trkesi iin bkz. Masaln Biimbilimi, ev. Mehmet Rifat, Sema Rifat, BSF
yaynlar [.n.] Morfologia Skazi (Leningrad, 1928), ngilizce evirisi iin Laurence
Scott, The Morphology of the Folktale, (Austin, 1970). Propp'un analizinin zetlendii
bir makale iin bkz. "Les Transformations des contes fantastiques," Theorie de la
litterature, ed. Tzvetan Todorov (Paris, 1966), s. 234-262; ayrca Claude Bremond,
"Le message narratif, Communications, 4 (1964), 4-10.
I - Giri

masallarnda rastlanan olay rgsnn kat homojenlii ve karak


ter sunumunun basitlii, tipik olarak yer almaz. Yine de b sorgu
lamalardan, zellikle olay rgs kuram ve anlat yapsn onun
salt belirtilerinden, dilbiliminden ve baka ynlerinden ayrmann
gereklilii konusunda ok ey renilebilir. Bu sorgulamalarn
belli dezavantajlarn, zellikle snflandrmac indirgemeciliini
de dikkate almak gerekir. Her eyi gz nnde tutarak soralm,
uygulanabilir ve modern bir anlat kuramn ne oluturur?2

2 Rus Biimcilerinin metinleri zerinde en geni derleme, yakn zamanda yaynlanm


Almanca bir eviri olan iki ciltlik Texte der Russischen Formalisten, ed. (uri Striedter
(Munich, 1969) adl yapttr. Daha kk lekli bir derlemenin Franszca evirisini
Tzvetan Todorov, Theorie de la litterature (Paris, 1966) bal altnda yapmtr. Bu
derleme Jakobson'un toparlayc nsz ve Todorov'un giri yazsyla birlikte
Eichenbaum, Shklovsky, Jakobson, Vinogradov, Tynianov, Brik ve Proppun nemli
metinlerini kapsar. Bu metnin Trkesi iin bkz. Yazn Kuram Rus Biimcilerinin
Metinleri, ev. Mehmet Rifat, Sema Rifat, YKY. [.n.] Aynca bkz. Lee Lemon ve
Marion Reisin daha kk bir derlemesi Russian Formalist Criticism, (Lincoln, Neb.,
1965), L. Matejka ve K. Pormorska'nn derlemesi Readings in Rusian Poetics,
(Cambridge, Mas., 1971) ve L. Matejka ve I. Titunik'in derlemesi Semiotics of Art:
Prague School Contributions (Cambridge, Mas., 1976).
Fransz Yapsalclarn bu konuyla ilgili saysz almas vardr. Aada sadece bir
sekiye yer verdim: Claude Levi Strauss, "La structure et la forme", Proppun talyan
ca evirisinde; Morphotogia della fiaba, ed. Gian Bravo (Turin, 1966); Levi-Strauss,
Anthropologie structurale (Paris,1958); Claude Bremond, "Le Message narratif,"
Communications, 4 (1964), 4-32, ve "La Logique des possibles narratifs,
Communications, 8 (1966), 60-76, her iki makale de Bremondda mevcut; Logique du
recit (Paris, 1973); Roland Barthes, Introduction a l'anaiyse structurale des
recits,1"Communications, 8 (1966), 1-27, ngilizce evirisi iin; Lionel Duisit, New
Literary History (1975), 237-272; A.-J. Greimas, Semantique structurale (Paris, 1966);
Gerard Genette, "Frontieres du recit," Communications, 7 (1966),152-163, ve zellik
le "Discours du recit," Figures III (Paris, 1972), 67-282 (Cornell niversitesi tarafn
dan ngilizce evirisi yaynlanacak), bkz: Narrative Discourse, ev. fane E. Lewin,
Cornell UP (1983) [.n.]; benim almam zerinde byk bir etkisi olan Tzvetan
Todorov, "Les Categories du recit litteraire," Communications, 8 (1966), 125-151,
Litterature etsignification (Paris, 1967), "Poetique," ed. Osvvald Ducrot, Qu 'est-ce que
le structuralisme? (Paris,1968), s. 99-166, "Structural Analysis of Narrative," Novel, 3
(Gz 1969),70-76, ve Grammaire du Decameron (The Hague, 1970); Christian Metz,
"Remarques pour une phenomenologie du narratif," Essais sur la signification au
cinema ,1 (Paris, 1968) s. 25-35 iinde, bu kitabn ngilizce evirisi iin Film
Language, ev. Michael Taylor (New York, 1974), s. 16-30; ve Roland Barthes, S/Z,
ngilizce evirisi iin ev. Richard Miller (New York, 1974). Trke evirisi iin bkz.
S/Z, ev. Sndz ztrk Kasar, YKY, (1996) [.n.]
Almanya ve Hollandada bir semiyoloji ekol, modern dilbiliminin prosedrlerini
cmlenin tesine geerek daha byk sylem birimlerine geniletmeye giriir
ler ve anlat analizine "metin grameri" bak asyla yaklarlar.Bkz. Teun Van
Dijk, Some Aspects of Text Grammars (The Hague, 1972), bu alma son derece
zengin bir bibliygraf ierir. Ayrca bkz. Van Dijk'in dergisi Poetics.

14
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Balang iin mevcut kuramn kavrad biimle, genel olarak


edebiyat ve sanat kavramlarn ksaca tarif edelim.
Anlat ve Kuram
Biimciler ve yapsalclar edebiyat kuramnn konusunun edebi
metnin kendisi deil -Roman Jakobsonun deyimiyle- edebilii
olduunu ileri srerler. Kuram iin sorun (edebiyat eletirisinde
olduu gibi) Machbef i mkemmel yapan nedir? deil Bu yapt
trajedi yapan nedir? sorusuyla aklanr. Tzvetan Todorovun sz
leri bu durumun iyi bir zetini sunar:
Edebiyat kuram [poetika, poetique] edebi yaptlarn betim
lemesine her bilim dalnn olduu kadar uzaktr. Ancak betimle
mek iin saptamak gerektiinden belli kuramsal ncller temelin
de, aratrma konusunun makul bir sunumu yaplr. Zira bilimsel
bir almay sunmak, betimlenen nesnenin deneyimlenmesinden
sonra kuramsal ncllerin kendilerini tartmak ve dntrmek
demektir. Betimleme edebiyatta makul bir zet anlamna gelir;
nesnenin temel esaslar ihmal edilmeden, hatta daha da vurgulana
rak yaplmaldr. Betimleme kendi dzeninin mantksal ilkelerini
gizlemek yerine sergileyen bir aklamadr. Bu anlamda herhangi
bir alma kendisinin mmkn olan en iyi betimlemesidir: en ay
rntl biimde kendi iinde yer alr. Eer betimlemeyle tatmin
olamyorsak bunun nedeni doktrinimizin ok farkl olmasdr.
Zamanmzda edebi yaptn betimlenme teknikleri giderek
daha da mkemmelletiler. rnein bir iirin tm kurucu ve ilgi
li eleri tanmlanyor, daha sonra bunlarn tavr ortaya konulu
yor, nihayet ayn iirin anlamna daha iyi nfuz edebilmemizi
salayan yeni bir sunum yaplyor. Ancak bir yaptn betimleme
si asla kendi ncllerimizi deitirmemize yol aamaz, sadece
onlar rnekleyebilir.
Edebiyat kuramcsnn [poetiki] prosedr ise olduka
farkldr. Kuramc bir iiri analiz ederse, bunu kendi ncllerini
rneklemek iin deil (yleyse bile bunu bir kereliine, bilgi
lendirme amal yapar) bu analizin temelini oluturan nclleri
dorulayan ya da deitiren sonular elde etmek iin yapar.
Baka bir deyile edebiyat kuramnn nesnesi yaptlar deil ede-

Amerika'da bu gelimeleri ele alan iki kitap yazld. lki Robert Scholes,
Structuralism in Literatre: An Introduction (New Haven, 1974), ve dieri
Jonathan Culler, Structuralist Poetics (lthaca, N.Y., 1975). Gerald Prince, A
Grammar ofStories (The Hague, 1973)'de Chomsky'nin satrlar arasndaki "y
kleri' biimlendirmeye giriti. Bu konuda daha nceki grlerim iin bkz.
"New Ways of Narrative Analysis, Language and Siyle, 2 (1968), 3-36, ve "The
Structure of Fiction, University Review, 37 (1971), 199-214.

15
/ - Gjri

bi sylemdir ve edebiyat kuramnn yeri her tr iin ayrca yap


lanmas gereken dier sylem bilimlerinin arasndadr.
Edebiyat kuram kendi zel ve birbirinden farkl amalar
iin edebiyattan kamamaz; ayn zamanda bu amaca ulaabil
mek iin somut yaptn tesine geer.3
Bu gre gre edebiyat kuram edebiyatn doasn aratrr.
Herhangi bir edebi yaptn deerlendirilmesi ya da betimlenmesiy
le kendi uruna ilgilenmez. Edebiyat eletirisi deil, eletirinin
belurli verilerinin incelemesidir. Rene Wellek ve Austin Warrenin
vurgulad gibi bir metodlar sistemidir.4
Modem dilbilim gibi edebiyat kuram da bildik ampirik yakla
m yerine rasyonalist ve tmdengelimci bir yaklam sergileyebilir.
Kuram, tanmlamalarn kefedilmek yerine yapldn, edebi kav
ramlarn tmdengeliminin, tmevarmlarndan daha iyi snanabildi
im, bu nedenle daha ikna edici olduunu varsaymaldr. Edebiyat
kuram edebi sylemin yaps ve ileyiine ilikin bir kuram ina
etmelidir. Bu kuram olas edebi nesnelerin bir setini [tablosunu]
ortaya koyabilmeli ve bu tabloda varolan edebi yaptlar ayr vakalar
olarak grnmelidir.5 Aristo bir ilk rnek salar; Poetika belirli bir
edebi sylem trnn zelliklerini ortaya koyan bir kuramdan daha
az deildir. Northrop Frye Anatomy o f Criticisr, [.Eletirinin Ana
tomisi] yaptnda belirgin bir biimde tmdengelimcidir. Varolan
edebi yaptlarn, kategorilerimizin pr rnekleri olmasn bekleye
meyiz. Kategoriler tek tek yaptlarn yerlerini bulduu bir soyut a
izerler. ster roman olsun, ister izgi-roman ya da epik, hi bir yapt
belirli bir trn kusursuz bir rnei deildir. Tm yaptlar az ya da
ok jenerik karakter iinde karmlardr.
Baka trl ortaya koymak gerekirse, trler zelliklerin yapla
r ya da alamlardr. rnein roman ve drama, lirik iirde gerekli
olmayan olay rgs ve karakter gibi zelliklere ihtiya duyar.
Ancak bu tr de figratif dil zelliini kullanabilir. Dahas,
yaptlar her zaman olduu gibi zellikleri deiik dozajlarda kar
trrlar: Hem Gurur ve nyarg [.n. yaygn eviri balyla Ak
ve Gurur], hem Mrs. Dalloway dolayl serbest biemin zellikle
rini tar ancak Mrs. D aliow ay' de bu zelliin dozaj ok daha
fazladr ve bu onu nitelik olarak daha farkl bir roman yapar. Me
tinlerin kanlmaz olarak karmlar olduu gerei bizi artma-

3 Litterature et signification, s, 7.
4 Theory of Literatre, 3d ed. (Harmondsvvorth, England, 1963), s. 19.
5 Todorov, ''Po6tique", s. 103.

16
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

maldr; bu anlamda metinler organik nesnelere benzerler. Rasyo


nel sorgulamaya konu olan, metinlerin genel eilimleridir.
Anlat kuramnn amalar bellidir. Minimal anlat kurucu
zelliklerin saptanmas yoluyla bir olaslklar ablonu oluturmak
ve tek tek metinleri bu ablona yerletirerek, uyum salamak zere
ablonun ayarlama gerektirip gerektirmeyeceini sorgulamak.
Kuram, yazarlarn ne yapp ne yapmamas gerektiiyle ilgilenmez.
Daha ok yle bir sorunun peindedir: Anlat gibi yaplarn kendi
lerini dzenleme yollar hakknda neler syleyebiliriz? Bu sorunun
ardndan yeni sorular gelir. Anlatcnn varln ya da yokluunu
fark etmemizin yollar nelerdir? Olay rgs nedir? Peki ya karak
ter? Zaman, uzam? Bak As?
Bir Anlat Kuramnn eleri
Edebiyat kuramn rasyonalist bir disiplin olarak alrsak, bir
dilbilimcinin dil hakknda sorduuna benzer biimde sorabiliriz:
Bir anlatnn gerekli bileenleri (ve sadece gerekli olanlar) neler
dir? Yapsalc kuram her anlatnn iki blm olduunu ileri srer:
bir yk (histoire); ierik ya da olaylar zinciri (eylemler, olan bi
tenler), bunlarla birlikte varlklar diyebileceklerimiz (karakterler,
zaman ve uzamn eleri) ve bir sylem, yani ifade; ieriin akta
rlma yolu. Basit deyimiyle, yk bir anlatnn nesidir, sylem ise
nasl' . Aadaki diyagram bu ayrm ortaya koyuyor:
Eylemler

r Olaylar

k Olan Bitenler
C yk -<
C Karakterler

Anlat Metni -< Varlklar

Zaman/uzam
Sylem

Kukusuz bu tr bir ayrm Poetika'dan beri bilinmektedir. Aristo


iin gerek dnyadaki eylemlerin taklidi, praksis bir iddia oluturmak,
logos olarak anlalyordu, olay rgsn oluturan birimlerin seildi
i (ve muhtemelen yeniden dzenlendii) alan ise mitos idi.

17
I - iri

Rus biimcileri de bir ayrm yapm, ancak sadece iki terim kul
lanmlard: fabl (fabula) ya da temel yk malzemesi, anlatyla iliki-
lendirilebilecek olaylann btn ve (dier ayrmlarn aksine) olay
rgs (sjuzet), olaylar birbirine balayarak anlatld biimiyle y
k.6 Biimcilere gre, fabl, yaptn gidiat srasnda bize iletilen, birbi
rine balanm olaylar kmesidir, ya da aslnda ne oldu sorusunun
yantdr. Olay rgs ise ne olup bittiinden okuyucu nasl haberdar
oluyor sorusunu yantlar. Bu basite olaylann yapt iinde hangi s
rayla grndn,7 anlatr. Bu sralama normal (abc), geriye dnl
(acb) olabilir ya da in medias res, ortadan (bc) balayabilir.
Fransz yapsalclar da bu ayrmlara katlrlar. Claude Bremond
mesajn btnnden yani ykden [recit] yaltlabilen bir yapyla
donatlm zerk bir anlam katmam bulunduunu ileri srer:
Bylece her eit anlat mesaj (sadece halk masallar deil)
kulland ifade srecinden bamsz olarak aym dzeyi ayn bi
imde ortaya koyar. Dayand tekniklerden bamszdr. Gerekli
zelliklerini yitirmeden bir medyumdan dierine uyarlanabilir: bir
yknn konusu balede anlatlabilir, bir roman perdeye ya da
sahneye uyarlanabilir, bir film onu hi izlememi birine szlere
dklerek anlatlabilir. Bunlar okuduumuz szckler, grd
mz grntler, deifre ettiimiz hareketlerdir ancak bunlarn ara
clyla izlediimiz bir ykdr ve bu pekala ayn yk olabilir.
Anlatlann [raconte] kendine has nemli eleri vardr. Ancak
yk eleri [racontants] ne szcklerdir, ne grntler, ne de ha
reketler. yk eleri, szcklerle, grntlerle ya da hareketlerle
gsterilen olaylar, durumlar ve davranlardr.8
yk formunun uyarlanabilirlii, anlatlarn herhangi bir med
yumdan bamsz yaplar olduunun en gl kantdr. Peki ama
yap nedir ve neden biz anlatlar, yaplar olarak snflandrmakta bu
kadar istekliyiz? Bu konuya iyi bir giri olarak Jean Piaget, matema
tik, sosyal antropoloji, felsefe, dilbilimi ve fizik gibi farkl disiplinle
rin yap kavramn nasl kullandklarn ve her durumda anahtar
nosyonun, btnln, dnmn ve z dzenlemenin nasl devre
ye girdiklerini gsterir. Bu karakteristik zelliklere sahip olmayan
herhangi bir nesneler grubu, bir yap oluturamayp sadece kme

6 Victor Erlich, Russian Formalism: Histoy, Doctrine, 2. bask (The Hague, 1965), 240-241.
1 Boris Tomashevsky, Teorija literatury (Poetika) (Leningrad, 1925). Konuyla ilgili
blm, "Thematique", Todorov'da (ed.) yer alr, Theorie de la litterature, s. 263-
307. Ayrca bkz. Lemon ve Reis, (ed.) Russian Formalist Criticism, s. 61-98. Bura
daki alntlar Todorovdaki (ed.) Franszca metnin eviriidirler, s. 268. Fabula
ve sjuzet arasndaki ayrm Lemon ve Reis'de sayfa 68'de yer alr.
8 "Le message narratif, s. 4.

18
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

olarak kalr. sterseniz anlatlar bu zellikle ilgili olarak ele ala


lm ve gerekten bir yap olup olmadklarna bakalm.
Anlat aka bir btndr nk bir araya gelerek kendilerin
den daha farkl bir btn oluturan elerden; olaylardan ve varlk
lardan meydana gelir. Olaylar ve varlklar tekil ve zerktirler an
cak anlat eleri ardk bir bileiktir. Dahas, anlatdaki olaylar
(ans eseri meydana gelmenin aksine) birbirleriyle ilgili ya da kar
lkl etkileim halindedir. Eer mahallenin dedikoducusundan
farkl zamanlarda, farkl yerlerde olan ve farkl kiilerin bandan
geen bir takm olaylar rastgele seseydik, elbette bu bir anlat
olmazd (Tabii, bir sonu karmak iin srar etmediimiz srece;
bu olaslktan ileride sz edeceim). te yandan gerek bir anlat
daki olaylar Piagetnin deyimiyle sahneye dzenlendikleri gibi
karlar. Rastgele olaylardan meydana gelmi bir ynnn aksi
ne, farkedilebilir bir dzen ortaya koyarlar.
kinci olarak, anlatlar dnm ve z dzenleme gerektirir.
z dzenleme yapnn kendi kendini srdrmesi ve kapatmasdr.
Piagetnin deyimiyle bir yapnn doasnda yer alan dnmler
asla sistemin tesine gemezler ancak her zaman sistemin elerini
meydana getirir ve yasalarn korurlar... Herhangi iki tam sayy
birbirine ekleyerek ya da birbirinden kararak baka bir tam say
elde edilir. Ortaya kan bu say tam saylarn toplamsal grup
yasalarna uygundur. Bir yap bu anlamda kapaldr.9 Bir anlat
olaynn ifade edildii sre, anlatnn dnmdr (dilbilimin
de derin yap iindeki bir enin yzey temsilinde bulunabilmesi
iin dntrlmesi gerektii gibi). Ancak bu dnm -
rnein, yazar ister olaylarn aktarlma srasn gerek dizilimlerine
gre, ister geri dn efektiyle ters evirerek yapsn- ancak belli
olaslklar gerekleirse meydana gelebilir. Dahas, anlat kendi
sine ait olmayan olaylar ya da baka tr fenomenleri kabul etme
yecek, kendi yasalarn koruyacaktr. Kukusuz dorudan doru
ya ilgili olmayan belli olaylar ve varlklar anlatya dahil edilebilir.
Ancak bir noktadan sonra ilgileri ortaya kmak durumundadr,
aksi halde anlat gramerinin sorunlu olduunu iddia ederiz.
Toparlayacak olursak, anlatlar yaplar olarak grmek iin ya
psalclarn titizlii dnldnde bile deliller yeterince gldr.

9 Jean Piaget, Structuralism, ev. Channnah Maschler (New York, 1970), s. 14.

19
/ - Giri

u ana kadar anlatlarn sadece yk bileeninden bahsettik.


Anlat sylemi, yani nasl sorusunun yant iki alt bileene bl
nr. Anlat formunun kendisi -anlat aktarmnn yaps- ve -onun
ortaya konuluu- szl, sinemasal, mzikal, ya da bale, pandomim
vs. gibi belirli bir medyumda maddelemesi. Anlatnn aktarm,
yknn kayna; anlat sesi; gr as vb. ile ve yknn
zamannn, yknn nakledildii zamanla olan ilikisiyle ilgilenir.
Doal olarak medyum, aktarm etkiler ancak kuram iin medyum
la aktarm ayrt edebilmek ok nemlidir.
Anlat Cstergebilimsel bir Yap mdr?
Anlat bir yapdr: ancak soru sormaya devam edebiliriz. Anla
t bamsz olarak bir anlam ifade eder mi? Yani anlatt ykden
ayr olarak kendi iinde ve kendisi iin bir anlam tar m? Dilbi
lim ve gstergebilim, gsterenlerin (sign) genel bilimi, ifade ve
ierik arasndaki basit bir ayrmn, iletiimsel durumun tm
elerini kapsamakta yetersiz kalacan retir. Bu ayrm kesen
z ve biim kavramlar mevcuttur. Aadaki ekil Ferdinand de
Saussure ve Louis Hjelmslev okuyanlara tandk gelecektir:

fade erik
z

Biim

fade alannn birimleri anlam tadndan ierik alannn bi


rimleriyle benzeir. Dillerde ifadenin z dilbilimsel elerin ma
teryal doasdr, sesler ya da kat zerindeki iaretler gibi. te yan
dan ieriin z (ya da anlam), konutuu farkl dillerden bam
sz olarak insana zg tm dnce ve duygu yndr.101yleyse
her dil (kendi kltrn yanstarak) bu zihinsel deneyimleri farkl
yollarla bltrr. Bu durumda ieriin biimi altta yatan ayn
zn zerinde belirli bir dilin dayatt ilikilerin soyut yapsdr.n

10 John Lyons, Introduction to Theoretical Linguistics (Cambridge, 1969), s. 56.


11 A.g.e., s. 55. John Lyon'un rnei: ngilizce bir szck olan brother-in-law [Trk
e'ye enite ya da bacanak olarak evrilebilir] Rusa'ya ziatj, shurin, svojak ya da
deverj olarak evrilebilir; "ve . . . zjatj bazen ngilizce'ye son-in-law [damat, kz
ocuun kocas] olarak evrilmelidir. Ancak buradan zjatj szcnn iki anla
m olduu ve bu anlamlardan birinin dier szce karlk geldii karl
mamaldr. Rusa'da bu drt szck de farkl anlamlara sahiptir. Rusa zjatj sz
c altnda hem kz kardein hem de kz ocuun kocas anlamlarn bir araya

20
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Ses organlar ok byk bir ses eitliliine elverilidir ancak her dil
anlamlarn ifade edebilmek zere grece az sayda ses seer. ngi
lizce yksek-n sesli harfler arasnda l bir ayrm yaparken (beat,
bit ve bait szcklerinde olduu gibi) bir ok dier Avrupa dili ayn
ses aralnda yalnzca iki birim kullanrlar. rnein Franszcada
qui ve quai szcklerinde sesli harfler vardr ancak aralarnda baka
bir sesli yoktur. Dilbilimciler sesli ifadenin ztfn, yani herhangi bir
dil tarafndan kullanlan ok sayda iitilebilir sesi, ifadenin bi
imimden, yani ayrk ses birimlerinin (fonem) kk kmesinden ya
da dile zg ses kartlklar aralndan ayrrlar.
Eer anlat yaps gstergebilimsel ise (yani anlamla, yks
nn analatlabilir ieriinin zerinde ve tesinde, kendiliinden
iletiim kuruyorsa) yukarda verilen drt paral diziyle aklanabi
lir olmaldr. Yani anlat hem (1) ifadenin hem (2) ieriin biimini
ve zn iermelidir.
Bir anlatda ifadenin snrlar iinde neler bulunur? Tam olarak
anlat sylemi! yk anlat ifadesinin ierii, sylem ise ifadenin
biimidir. Sylemi ve onun ortaya konulduu materyali (szckler,
izimler vs.) ayr ayr ele almamz gerekir. Materyalin tezahr
bamsz bir gstergebilimsel kodken, materyal aslnda anlat ifade
sinin zdr. Ancak genel kodlar, dier kodlara z olarak hizmet
ederler. rnein Barthes, moda dnyasnda giyinme kodlarnn,
ancak gsterilenlerini (kullanmlar ya da gerekeler biiminde)
aktaran dilin dzenleyiciliinden getikleri lde sistemlerin stat
snden faydalandklarn gsterir. Barthes, gsterilenleri dilden
bamsz olarak var olabilen bir imgeler ve nesneler sistemi ortaya
koymann zor olaca12 grne varr. Tam olarak ayn biimde
anlatlar somut szl iletiimin ya da baka iletiim yollarnn
paroles [szjleri araclyla nakledilen langues [dil]lerdir.
Anlat ierii de bir ze ve biime sahiptir. Olaylarn ve varlk
larn z tm evrendir, ya da bir yazar (ynetmen vs.) tarafndan
taklit edilebilen, olas nesneler, olaylar, soyutlamalar vd. kme
sidir. Bylece:

getirir ancak karnn erkek kardei; bacanak (shurin), baldzn kocas (svojak) ve
kocann erkek kardei (dever/) anlamlarn farkl szcklere ayrr. Yani aslnda
Rusa'da brother-in-law anlamna gelen bir szck olmad gibi ngilizcede de
zjatj anlamna gelen bir szck yoktur.
12 Roland Barthes, Elements o f Semiology, ev. Annette Lavers ve Colin Smith
(Boston, 1967), s. 10.

21
I - Giri

fade erik

Bir anlat ortamnda yazarn


ykyle iletiim kurabildikleri toplumunun kodlarndan filtre
z srece; ortamlar (baz ortamlar edilerek taklit edilen, gerek ve
kendi balarna gstergebilimsel hayali dnyalardaki nesne ve
sistemlerdir.) eylem temsilleri.

Anlat sylemi (anlat aktarm Anlatsal yk bileenleri; olay


Biim nn yaps); herhangi bir ortamda lar, varlklar ve bunlarn ilikile
yer alan her anlatnn paylat
ri-
eleri ierir.

Peki anlatnn kendi bana anlaml bir yap olduunu sylemek


pratikte ne anlama gelir? Burada sorulmas gereken Herhangi bir
yk ne anlama gelir? deil, Anlatnn kendisi (ya da anlatm
yapan bir metin) ne anlama gelir? sorusudur. Signifes ya da gste
rilenler tam olarak tanedir: olaylar, karakterler ve zaman/uzam
detaylar. Signifants ya da gsterenler ise anlat ifadesi iinde (han
gi ortamda olursa olsun) bu gsterilenin yerine geen eler, yani
olaylar iin her tr fiziksel ya da zihinsel eylem, karakterleri iin her
insan (ya da kiilik kazandrlabilen her tr varlk) ve zaman/uzam
iin her tr uzam betimlemesidir. Sanrm anlat yapsnn bire bir
temsil ilikisi iinde, aksi halde anlam tamayacak bir asl metine
olay, karakter ve zaman/uzam nosyonu salayabildiini sylemekle
bu yapnn yukarda sralanan eit e ile anlam barndrdn
dorulam olduk. Btnyle ierikten yoksun bir nesnenin karakte
re brndrld izgi filmler vardr. Burada nesne uygun bir (ek
randaki hareketin insan hareketine benzetildii) antropomorfk ey
lemle ilikilendirildiinden karakter anlam kazanr. Chuck
Jonesun The Dot and the Line adl filmi buna iyi bir rnektir. Film
de bir izgi bir noktaya kur yapar ancak nokta eri br, akac bir
izgiyle dolamaktadr. Nokta ve izgi hakknda dndklerimiz
geometrik olarak tandk durumlardr ancak eri br izgi hareket
edene kadar kesinlikle anlamsz durumdadr yle ki, perdeye yans
tlan izilmi bir nesne olarak erilip bklen izgilerin rastgele bir
araya geldii bir kmeden baka bireye benzetilemez. Ancak ba
lam iinde, nokta ve dier izgiyle olan hareket ilikisiyle birlikte
eri br izgi bir karaktere dnr (Geri yk ayn zamanda bir
anlatcnn st sesiyle aktarlr ancak ses kua olmadan izlesek de
anlalabilecek durumdadr).

22
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Bu kitap, anlatnn znden ok biimiyle ilgilidir ancak anlat


biimini anlamay kolaylatrd durumlarda z de tartlacaktr.
rnein szl anlatlar zaman zetiyle ilgili anlat ieriini sine
masal anlatlardan daha kolay ifade ederken, sinemasal anlatlar
uzamsal ilikileri daha iyi ifade eder. Tamamen nedensiz bir grsel
balant iki ekimi birbirine balayabilir. Yurtta Kane'de Charles
Foster Kanein ocukluunu geirdii evin at desteinin izgisi,
kat yrekli gardiyan tarafndan Kanee noelde verilen bir hediye
paketini saran sicime dnr. Fellininin La Dlce Vita [Tatl
Hayat] filminde St. Petersin tepesindeki Hollyvvood yldznn
vcudunun kvrm bir gece kulbnde alman saksafonun kvr
mna dnr.
Bu durumda ilk diyagrammz yeniden izmemiz gerekiyor:
Eylemler
r Olaylar
{ Olan bitenler
eriin Biimi
Karakterler
Varlklar
( yk ^ Zaman/uzam
(erik)
Yazarn kltrel
kodlarnca nceden
= eriin z
biimlenen insan-
^ 1ar, eyler, vs.
Anlat <

Anlat aktar = fadenin Biimi


mnn yaps }
f
^ Sylem < Szl
(fade) Sinemasal
Tezahr < Bale = fadenin z
Pandomim
vs.

Ortaya Konulu ve Fiziksel Nesne


yk, sylem ve ortaya konulu, anlatlarn salt fiziksel yer
deitirmelerinden (kitap basklar, aktrlerin, danslarn ya da
kuklalarn hareketlerinden, kat ya da tual zerindeki izgilerden
vs.) ayr ele alnmaldr.
Bu konu fenomenolojik estetikte, estetik nesne ile mzelerde, k
tphanelerde, tiyatroda vs. bize sunulan gerek nesne arasndaki kk

23
/ - Giri

ten farkll ortaya koyan Roman Ingarden tarafndan zlmtr13.


Gerek nesne d dnyadaki eydir. Bir para mermer, zerinde bir
parann boyann kuruduu bir tual, belli frekanslarda titreen hava
dalgalar, bir dikilip cilt haline getirilmi bir kat yndr. Estetik
nesne ise gzlemci, gerek nesneyi estetik olarak deneyimlediinde
varolur.Estetik nesneler bir gerek nesnenin yokluunda varolabilirler.
nsan btnyle kurmaca nesneler araclyla estetik bir deneyim ya
ayabilir. rnein bir iiri ezberimizden tekrarlarken sadece harfleri ya
da onlara karlk gelen sesleri hayal edebiliriz. yleyse bir materyal
olarak kitap (ya da hemeyse) bir edebi yapt deil sadece yapt sabit-
lemenin ya da okuyucunun eriimine amann bir aracdn. Belli bir
noktaya kadar bir kitabn (ya da baka bir nesnenin) fiziksel durumu,
kitapta sabitlenen estetik nesnenin doasn etkilemez. ster k bir k
tphane hastas olsun, ister kirli, lekeli, karton kapakl bir basta, David
Copperfield, David Copperfeld olarak kalmaya devam eder. Ayrca,
bir kitab salt okumak, ya da bir heykele sadece bakmak estetik bir
deneyim deildir. Bunlar sadece estetik deneyim iin bir balangtr.
Kavrayacak kiinin bir noktada estetik nesnenin dnyasn ya da
alanm zihinsel olarak ina etmelidir.
Bir anlatnn estetik nesnesi, sylem tarafndan dile getirilen y
kdr. Susanne Langer buna anlatnn sanal nesnesi adn verir.14
Bir ortam (dil, mzik, ta ve tual, vs.) anlaty gerekletirir. Onu ger
ek bir nesneye, bir kitaba, mzik kompozisyonuna (bir oditoryumda
ya da bir disk zerinde titreen ses dalgalan halinde), heykele, resme
dntrr. Ancak okuyucu, ortam yzeyine dalarak sanal anlaty
kazp kannaldr (Aada yer alan, okumak ile seslendirmek
arasndaki tartmaya baknz).
Anlata! karm, Seme ve Tutarllk
Eer sylem, ykdeki tm ifadelerin tabakasysa, ona uygun
ortam hangisi olursa olsun (doal dil, bale, program, mzik, kari
katr bantlar, mim vs.), bunun soyut bir tabaka olmas ve herhangi
bir yolla ortaya konulan anlatlarn sadece ortak zelliklerini ierme
si gerekir. Bu zelliklerin balcalar dzen ve semedir. lkinden
zaten bahsetmitim, kincisi herhangi bir sylemin hangi olaylar ve

13 Roman Ingarden, Aesthetic Experience and Aesthetic Object", Nathaniel Law-


rence ve Daniel OConner (ed.) Readings in Existential Phenomenology iinde
(Englevvood Cliffs, N.J., 1967], 304.
14 Susanne Langer, Feeling and Form (New York, 1953), s. 48, ve dolaylan. AnlaU
zerine olan ksm sayfa 260-65 arasnda.

24
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Inlat Yaps

nesneleri gerekten ifade etmek zere seip hangilerini sadece ima


edeceine karar verebilme kapasitesidir. rnein yknn b-
tnnde ana fikir ya da logos asla tm detaylaryla verilmez, belli
ki nce her karakterin domas gerekir. Ancak sylemin karakterin
doumundan bahsetmesine gerek yoktur, karakter amaca gre on,
yirmi be, elli yanda balatlabilir. Bu durumda yk bir anlamda
tm alda yatkn (fiziksel evrenin normal kurallar uyarnca tahmin
edilebilen) detaylar kmesinin nceden varsayan olay srekliliidir.
Pratikte bu sreklilik ve kme aslnda okuyucu tarafndan
karmsanr, yani yorum farkllna her zaman yer vardr.
Anlat bir iletiimdir, bu nedenle iki taraf ngrr, bir gnde
ren ve bir alc. Her iki taraf da farkl kiilik gerektirir. Gnde
ren tarafnda bir gerek yazar, bir ben-anlatc ve (eer varsa) anla
tc bulunur; alc tarafnda ise gerek seyirci (dinleyici, okuyucu,
izleyici), yazarn dinleyicisi ve muhatap yer alr (Bu ayrmlar 4.
blmde ayrntl olarak ele alnacak).
Anlatnn etki ettii duyu biimi grsel, iitsel ya da hem gr
sel hem iitsel olabilir. Grsel kategoride szl olmayan anlatlar
(resim, heykel, bale, saf ya da balonsuz karikatr bantlar, mim,
vs.) ile birlikte yazl metinler yer alr. itsel kategoride ozan ar
klar, mzikal anlatlar, radyo oyunlar ve dier szl performans
lar vardr. Ancak bu ayrm, yazl ve szl metinler arasnda nem
li bir ortak noktay gizlemektedir. Tm yazl metinler szl olarak
ortaya konulabilirler; u anda olmasa da her an szl olarak sergi
lenebilirler. Yani doalar gerei sergilenmeye elverilidirler.
Anlat ister bir performans ister bir metin araclyla sergilen
sin, seyircilerin bir yorumla karlk vermeleri gerekir; bu ileme
katlmaktan kanamazlar. Seyircilerin anlatdaki boluklar, eitli
nedenlerle bahsedilmemi ancak kanlmaz ya da olas olaylarla,
kiilik zellikleriyle ve nesnelerle doldurmalar gerekir. Eer bir
cmlede Johnun giyindii, bir sonraki cmlede havaalanndaki
bilet giesine koturduu syleniyorsa, bu zaman aralnda anta
sn kaptn, yatak odasndan oturma odasna ve sokak kapsna
yrdn, arabasna, otobse ya da bir taksiye yneldiini, ara
bann kaps atn, arabaya bindiini, yani bir dizi sanatsal ola
rak nemsiz ancak mantksal olarak gerekli olay tahmin ederiz.
Seyircinin akla yatkn detaylar tamamlama kapasitesi neredeyse
snrszdr. Elbette bunu normal okuma srasnda yapmayz. Bura
da sadece anlatnn mantksal bir zelliinden, bir oundan bah
sedilmemi ancak tamamlanabilir, potansiyel olay rgs detayla

25
I - Giri

rndan bir dnyay akla getirebilmesinden bahsediyoruz. Ayn ey


karakter iin de geerlidir. Bir karakter hakknda sylenenlerden
yola karak snrsz sayda ek ayrnt tasarlayabiliriz. Eer bir kz
sarn, mavi gzl ve zarif olarak tarif ediliyorsa, onun ak
ve lekesiz bir cildi olduunu, yumuak ve nazik sesle konutuu
nu, ayaklarnn grece kk olduunu ve bunlara benzer ayrntla
r varsayarz. Bu kz hakkndaki gerekler farkl olabilir ancak
bunun bize anlatlmas gerekir, bylece sonu karma kapasite
mizden birey yitirmeden, kzdaki uyumsuzluun nedeni olan
bir dizi ayrnty karsamaya devam ederiz.
Anlatlarn setiini syleyebileceimiz zel bir eilim vardr.
Anlatsal olmayan resimlerde seme, evrenin tamamndan bir bl
m ayrmak demektir. Bir ressam ya da bir fotoraf doann bu
kadarnn taklidini ereveleyecektir, geri kalan ne varsa erevenin
dnda kalr. Bu ereve iinde belirgin olarak sunulan ayrntlar,
genel bir yapsal sorun deil biemsel bir sorundurlar. Natrmort
resimler yapan bir Felemenk ressam, nnde serili manzarann bir
ann gsterdii detayl reprodksiyonunda, bir eftali zerindeki i
tanesine yer verebilir. te yandan bir izlenimci, uzaktan geen bir
yayay tek bir fra darbesiyle oluturabilir. Ancak belli sayda ifa
denin rn olarak bir anlat, akla yatkn ara eylemlerin ya da zel
liklerin says neredeyse sonsuz olduundan, szgelimi fotoraf
rprodksiyonunun aksine asla btnyle tamamlanm olamaz.
Son derece gereki bir tabloda gsterilenleri, ressamn grebildii
nesneler belirler. Ressamn betimlenen sahneye olan uzaklnn
ilevi budur. Bu durumda aynnt says lee baldr. Ancak anla
tlar uzamsal lekle snrl deildir, byle bir denetim geirmezler:
bir grsel anlat, bir karikatr band ya da bir film, yakn plandan
genel plana kolaylkla geip, geri dnebilir. Meydana gelen olaylar
arasnda neredeyse sonsuz sayda hayal edilebilir ayrnt sreklilii
bulunur. Bu ayrntlar genellikle ifade edilmeseler de her zaman
edilebilirler. Yazar gerekli sreklilik duygusunu salamaya yetece
ini hissettii olaylar seer. Normal olarak seyirci ana hatlarn ara
sndaki boluklar gnlk yaamdan ve sanat deneyiminden elde
ettii bilgilerle doldurmay memnuniyetle kabul eder.
Buraya kadar ortamna bakmakszn tm anlatlara zg bolukla
r deerlendirdik. Ancak bir de ortamn kendine zg doasndan
kaynaklanan belirsizlikler kategorisi vardr ki fenomenolojistler buna
Unbestimmtheiten derler. Bir ortam belli anlatsal etkiler zerinde
uzmanlaabilir. rnein sinema kolayca ve sklkla karakterleri onla

26
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

rn zihinlerinin iindeki ifade etmeden sunar. Genellikle karakterlerin


kafalarnn iinden geenleri, aka sylediklerinden ve yaptklarn
dan karmak gerekir. te yandan szl anlat iin byle bir snrlama
zordur. Karakterlerinin dncelerini ve alglarn aka ifade etmek
ten binbir zahmetle kaman Emest Hemingvayin kalemi bile bazen
bu ynde kayabilir. Tam aksine, szl anlat baz grsel ynleri,
szgelimi bir karakterin giysilerini vermemeyi seebilir. Giysiler ta
mamen unbestimmt kalabilir ya da genel bir tanmlamayla geitirile-
bilir: zerinde sokak giysileri vard. te yandan sinema daha belir
gin bir grsel ayrnt temsilinden kamamaz. Kolayca odaya bir
adam girdi diyemez, adam belli bir biimde giyinmi olmaldr.
Baka bir deyile giyinmek szl anlat iin unbestimmt, sinema iin
bestimmt olmaldr.
Seme ve karm zerindeki bir baka snrlama ise tutarllktr.
Bir anlatdaki varlklar, bir olaydan tekine ayn kalmaldrlar. yle
deillerse de, bunun ak ya da gizli bir aklamas olmaldr. Eer
yle bir ykmz varsa; Peter hasta oldu. Peter ld. Peter g
mld, bu ykde geen PeterTerin hepsinin ayn kii olduunu
varsayarz. E. M. Forsterin rneinde; Kral ld ve sonra kederin
den kralie ld, kralienin, kraln kars olduunu varsayarz. Eer
yle deilse, kralienin lmnn bir aklamas olmaldr, rnein,
Kralie, onu [kral] tanmasa da, sarayn gten d iin duydu
u kederden ld. Yani olaylar arasndaki nedensellik ilikisi ok
ak olmasa da, tutarllk ilkesi devreye girmeli, varlklarn kimlii
nin belirli ve srmekte olduu duygusu korunmaldr.
Okuyucu tarafndan bir anlat iinde yaplan karm, dk
dzeyde bir tr yorumlamadr. Hatta yorumlama szcnn
edebiyat eletirisinde exegesis [kutsal metinlerin tefsiri] kavra
mnn eanlamls olarak yer bulduunu hesaba katacak olursak,
belki bu ad bile hak etmez. Anlatda boluk doldurma eylemi
kolaylkla unutulur ya da hi bir nem tamad, okuyan zihnin
refleksinden baka birey olmad varsaylr. Ancak lirik, akla
yc metin ve dier yaznsal trlerin ihtiya duyduu karm-
tasarmm radikal olarak farkllk gsterdii dikkate alnrsa, bu
eylemi ihmal etmek kritik bir hata olur.
Anlat Yapsnn bir Tasla
Anlat sylemi birbirine bal anlatsal ifadeler zincirini ierir.
fade, anlatan ortamn hangisi olduundan olduka bamszdr.
Dans ifadesi, dilbilimsel ifade, grafik ifade vs gibi (bu ilikinin

27
I - Giri

doas ikinci blmde ayrntl olarak ele alnacak). Anlat ifade


si ya da anlatsal olarak ifade etmek, burada bir anlat esinin
sergilenen znden bamsz olarak, herhangi bir anlatm iin
teknik bir kavram olarak kullanlmaktadr. Kavramn gramer ala
nnda deil sylem alannda geni bir anlam vardr. rnein bir
anlat ifadesi doal dilin bildirim yaplaryla olduu gibi sorularla
ya da emirlerle de ortaya konulabilir.
Anlatlar birer iletiim yolu olduklarndan, yazardan seyirciye,
basite oklarn soldan saa hareketi olarak canlandrlabilirler.
Ancak gerek yazar ve ben anlatcyla seyirciyi birbirinden ayr
malyz. Sadece ben anlatclar ya da yazarn dinleyicileri yap
ta ikindirler, yani metin iindeki anlat ilevini gren yaplardr.
Gerek yazar ve seyirci sadece ben anlatclar ve yazarn dinle
yicileri araclyla iletiim kurarlar. Burada zerinde iletiim
kurulan ey yk, yani anlatnn biimsel ierik esidir; yk,
sylem araclyla, yani biimsel ifade esi yoluyla iletiim ku
rar. Sylem, yky ifade eder. Bu ifadeler iki trldr, sreen
(process) ve duraandrlar (stasis). Sreen sylem biri birey
yaptnda ya da bireyler olduunda sz konusudur. Duraan ise
basite ykde var olanlara ilikindir. Sreen ifadeler YAPMAK
ya da MEYDANA GELMEK biimindedirler. Bu eylemler ngi
lizcedeki ya da herhangi bir doal dildeki (ifadenin zn olutu
ran) gerek szckler deil, ok daha soyut ifade kategorileridir.
ngilizcede yazlm Kendisini baklad cmlesi ve bir mim
sanatsnn hayali bir haneri kalbine saplamas, ayn sreen
anlat ifadesini ortaya koyar. Duraan ifadeler OLMAK biimin
dedirler. Tamamen duraan ifadelerden oluan bir metin sadece bir
dizi eyin varln ifade eder ve anlaty ancak ima edebilir. Olay
lar ya mantksal olarak gereklidir ya da deildir (ekirdeklere
kar uydular). Dahas ya bir varln, bir olayn arac olduu
davran veya eylemler dir ya da varln maruz kald olan biten
ler\r. Bir varlk, srayla ya bir karakter ya da zaman/uzam'm bir
esidir. Bu ayrm, varln olay rgs iinde belirgin bir eylem
sergileyip sergilemediine gre yaplr. Duraan ifade, iki boyutla,
bir varln kimliiyle ve/ya da niteliklerinden biriyle szgelimi
kiilik zelliiyle iletiim kurabilir (Bkz. 3. Blm).
Sreen ifade bir olayn aka sunulup (bir anlatc tarafndan
dile getirilmesi) sunulmadna gre olay ya hikaye eder ya da
canlandrr. Doru anlatmla yani bir olayn hikaye edilmesiyle (5.
blmn konusu) olayn aracsz sunumu yani canlandrma (4.

28
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

blmn konusu), Platocu anlamda diegesis ile mimesis arasnda


yaplan klasik ayrma karlk gelir. Modem terimlerle sylemek
gerekirse bu ayrm anlatmak ve gstermek arasndadr. Diyalog
elbette stn bir canlandrma yoludur. Doru anlatmla canlandr
ma arasndaki kartlk bir karakterin konumasn gstermenin iki
temel biiminde yani dolayl anlatma kar dorudan anlatmla
rneklenebilir: John, yorgun olduunu syledi ifadesine kar
Yorgunum, dedi John. ifadesi. lk ifade, Johnun ne sylediini
anlatacak birine ihtiya duyar, kincisinde ise basite John, seyirci
lerin huzurunda bireyler syler.
Buna benzer olarak duraan ifade dolaysz, ya da dolayl olabilir
yani tehir edebilir ya da sunabilir. Bu fark, u iki rnekle aklanabi
lir: John kzgnd ve Maalesef, John kzgnd. Bu ayrm ortadan
ikiye blen baka bir boyut da sz konusudur. Duraan ifade ya ta
nmlar (John bir memurdu) ya da niteler (John kzgnd).
Dahas, olaylar varlklar ima edebilir ya da iaret edebilir; ve
bunun tersi olarak, varlklar olaylar ortaya koyabilir. rnein
John, Maryi taciz etti ifadesi John adnda bir karakter var ve
John bir tacizci ifadelerine iaret ederken, John bir zavall ifade
si John ok zaman kaybetti ve kaybetmeye de devam edecek ifa
desini iaret eder. Sonunda bir olay dierini, bir varlk baka bir
varl ima edebilir: John, Maryi ldrd ifadesi ya Daha sonra
yakaland ya da Adaletten kat ifadesini ima eder. John bir
katil ifadesi John pek ho biri deil ifadesini ima eder.
John kp gitti ya da John uzun boyluydu ifadeleri birbirleri
ne, anlatnn sahne canlandrmasna olabildii kadar yakndrlar. Bir
aktr sahneden kar ya da ksa boylu bir aktr yerine uzun boylusu
seilir. Bylece bunun gibi eylem ve sunularla ilgili anlat ifadelerine
yklenmemi (unnarrated) ad verebiliriz. Ama John maalesef
kp gitti ya da John maalesef uzun boyluydu ifadeleri, bireyin
talihsiz olup olmadna karar verebileceini dnen bir konumac
gerektirir. Bunlar belirgin bir biimde yorumlamaya ak ifadelerdir
ve yorum bir anlatcnn varln ima eder.
Dar anlamya tabii ki tm ifadeler, baka biri tarafndan dzen
lendikleri iin dolayladrlar. Diyaloglarn bile bir yazar tarafn
dan uydurulmalar gerekir. Ancak anlatc veya konumacyla ya
zar arasnda bir ayrm yapmamz gerektii olduka aktr. Bu
ayrm, kuram ve eletiride salam olarak kurulmutur. Anlatc ya
da konumac, mevcut yky anlatandr. Yazar ise bu fabln
nihai tasarmcsdr, bir anlatcnn varlna, anlatcnn ne kadar

29
I - Giri

n plana kacana ve baka birok eye o karar verir. Yazar


grmezden gelerek anlatcy dikkate almak temel bir uylamdr.
Anlatcnn kimlii belli olabilir, anlatc gerek bir kiilik olabilir
(Conradm Marlowu gibi) ya da dardan gelip araya giren bir
taraf olabilir (Tom Jonesun anlatcs). Hemingwayin ya da
Dorothy Parkerin sadece diyalog ve yorumsuz eylem barndran
yklerinde olduu gibi kayp da olabilir. Anlatc ortaya k
tnda, anlatya ikin, sergilenebilir, ayrt edilebilir bir varlk hali
ne gelir. Her anlat, tamamen gsterilen ya da dolaysz olanlar
bile nihayetinde bir yazara, onu kuran birine sahiptir. Ancak anla
tc sadece bu anlamda kullanlmamaldr. Anlatc (sesini ne ka
dar az dikkat ekici hale getirse de) aslnda yky seyirciye anla
tan birisi (insan ya da varlk) anlamna gelmelidir. Byle bir varlk
hissini vermeyen, onu uzun bir sre anlatnn yzeyinden silebilen
bir anlatya makul olarak yklenmemi anlatlar denebilir. Bu
rada grnen sadece terminolojik bir paradokstur. yklenmemi
anlat basite aka yklenmemi ya da yklyor gibi g
rnmekten kaman bir anlatnn ksa syleniidir. Yani yk
lenmemi anlat iin (dramatik, objektif gibi) nc bir an
lat kategorisi oluturmaya gerek yoktur.
Varlklar hakkndaki bir tartma gereksiz ya da en azndan mi
nimal bir anlat kuram iin ikincil nemde grnebilir. Ancak olay
lar, neden olduklar ya da etkiledikleri eylerin varl dikkate alnma
dan anlatlamaz. Sylem dzeyinde, konusu olmayan bir olay, hibir
ortamda ifade edilemez. Anlatlar ak tanmlamalara ya hi yer ver
mezler ya da ok az yer verirler, ancak bir takm eylemler gerekleti
ren bir etmen olmakszn bir anlat oluturmak mmkn deildir. Yine
de minimal dzeyde bir tanmlama gereklidir. rnein birisi hakknda
bir kadn sevdiinden baka hibirey anlatlmyor ya da gsterilmi
yorsa, elimizde en azndan rtk bir tanmlama vardr: Adam ak
(karakter sreen ifadeyle indekslenmi).
Bu konuyu rneklemek, anlat bileenlerinin ortakln (doal
dilin yan sra her ortamda gerekleebilirler) altn izmek zere,
biraz da kitabn geri kalannda sadece szl ya da sinemasal rnek
lerden alnt yaplaca iin, szck anlatsn deil resim anlatsn
ele alalm. Bayeux duvar hals ya da Benozzo Gozzolinin
Salome nin Dans ve Vaftizci Yahya nn bann uurulmas resmi
gibi rneklerin de gsterdii gibi, resim anlatlar elbette yzyllar
dr yaygn olarak biliniyorlard. En basit formunda resim anlats
olaylar anlalr bir srayla, rnein bat alfabelerine benzer olarak

30
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

soldan saa gsterir. Ancak dzen farkl olabilir. rnein


Gozzolinin resminde Salome, resmin sa tarafnda Herod iin
dansederken, daha sonra gerekleen bir olay -Yahyann bann
zerinde klcn kaldrm asker- resmin sol tarafnda sunulur. Son
olay ise ortada yer alr; Salome kesik ba annesine verir.
Bir Karikatr Band rnei
Resim anlatlar modem karikatr band tekniinde olduu gibi
karelere blnebilir. Diyalogsuz, yazsz ya da balonsuz karikatr
bantlar, resim formundaki anlatlarn grece saf (ve sradan) rnekle
ridir ve anlat durumu diyagramma uygun bir rnek olutururlar.
Setiim karikatr band 1970 ylnda, San Francisco
Chronicle gazetesinin Pazar ekinde yaynland. Bahsederken ko
laylk salamas iin on kareyi Odan IXa kadar numaralandrdm.
1. karedeki dnce balonu, IV., VI. ve VII. karelerdeki tabelalar
dnda bu anlatda szckler yer almyor. stelik tabelalardaki
yazlar yerine, tefeciyi kumarhaneden ayrt etmek zere grsel
iaretlere yer verilebilir, ilki iin geleneksel top, kincisi iin iki
zar iareti kullanlabilirdi. Ancak grld gibi bu bir karma or
tamdr. Bu ortamda temsili ya da stilize-uylamsal olarak (1) i-
zimleri, szcklerin iki farkl kullanmndan, (2) diyalogdan (kari
katr band uylam olarak balon) ve (3) lejand (iki binay ta
nmlayan iaretler) ayrt etmeliyiz.
Bu yk aadaki gibi szcklere dklebilir: Bir zamanlar
bir kral varm. Kalesinin kulesinde drbnyle baknrken e
lenceli gibi grnen birey fark etmi. Merdivenlerden koturup
kalesinden km ve ok gemeden kumarhaneye varm. Zar
atm ve kaybetmi. zntyle dar km ve tefeci dkkanna
rastlam. Kraln akima kurnazca bir fikir gelmi. Kral, tacn bir
kese para karlnda rehin vermi, bylece kumarhaneye geri
dnp biraz daha kumar oynayabilecekmi.

31
/ - Giri

Salome nin Dans ve Vaftizci Yahya nn bann uurulmas, Benozzo


Gozzoli, National Gallery o f Art, Washington, D.D., Samuel H. Kress
Collection.

32
vk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Short Ribs, Frank ONeal. Nevvspaper Enterprise Associationun izniyle


yeniden basld.
Bunlar soyut anlat ifadeleri olduu iin italik olarak yer verdim.
ngiliz dilindeki bu versiyon asla yknn ta kendisi deil, sadece
farkl (ve daha zayf) bir tezahr temsilidir. yk, szcn teknik
anlamyla sadece soyut bir dzeyde varolur; Herhangi bir tezahr

33
I - Giri

verili bir ortamda gerekleirken sylemin seme ve dzenlemesini


gerektirir. Bu bakmdan ayrcalkl bir tezahr yoktur.
Dahas, bence yukardaki paragraf, ykde ne olduunu ek
siksiz olarak dile getirse de sonsuz saydaki olas olaylar arasndan
sadece bazlarn aktarr. rnein kraln varln, onun doumu ve
kral oluunu, daha nce kral olan bir babann ya da atalarn varln,
ta giyme trenini ve benzeri olaylar nceden varsayar. Bunlar
gerek yky anlayabilmek iin gereklidir. Bu basit anlatda bile
nemli olaylar okuyucunun karmna braklmtr. Kritik olay -zar
masasnda oyunun kaybedilii- V. ve VI. kare arasndaki bolukta
gerekleir (tpk Robbe-Grilletnin Le Voyeur romannda cinayetin
bir delikte gereklemesi gibi). Burada karikatrist kraldan paray
alan bir krupiyeyi gsterebilirdi ama karm ykn okuyucuya
brakarak gstermemeyi tercih etti. Esas olay varlklardan karyo
ruz, kraln VI. erevedeki zgn grnm, sarkm kollar, b
zlm az, II. ve IV. karedeki hareketleriyle tezat oluturuyor.
Baka bir deyile, diyagrama gre duraan ifade olarak Kral z
gnm, kraln kumarda kaybetmesi olayn yanstyor.
imdi de bu ykdeki soyut anlat ifadelerini ele alalm.
lk (0) karede anlarz ki; Bir kral varm (dolaysz duraan ifa
de, bir karakteri sergiler (tanmlar). Karakter, basit bir temsili i
zimle, zellikle sivri ulu tac, krk yaka ve manetlerle ortaya
konmutur). Kral meraklanm (duraan ifade karakterin duygusal
durumunu sergiler. Bu an uylamsal bir ablonla, gzler zerinde
havada izili yaylarla ortaya konur). Kral drbnnden bakyor
mu (sreen ifade, temsili bir izimle ortaya konan bir eylemi
canlandryor). Bu olaylar ykde yer alr. Sylem daha ok dolay
szdr, yani iitilir ya da grnr bir anlatc yoktur. Bununla bir
likte, kraln drbnnden grd grntnn bilinli olarak bu
erevenin dnda brakld olgusuyla ilgili nemli bir sylemsel
zellik sz konusudur. Bu grnty biz de gremeyiz. Burada
aka kraln bak asn veya perspektifini paylamaya, ya da
sinemaclarn tercih edecei biimde sylecek olursak, ekran d
bak uyumuna davet ediliriz (Bak as iin bkz. 4. blm).
Daha sonra zellikle IV. kareden balayarak, kralla birlikte bak
mak yerine, nesnel olarak b-ala bakarz; yani bak as kayar.
I. kareden itibaren una benzer anlat ifadeleri okuruz; Gneli
bir gn. Kral kulesine km. Kendi kendine dnyor... (uyla-
msal ablonla yani dnceyi temsil eden, ucuna giderek k
len balantsz balonlar eklenmi diyalog balonuyla ortaya konulu

34
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

yor); ... Elenceli gibi gr n yo r' (kraln dnceleri basl harf


lerle ortaya konuluyor); ve Aada sada bir bina var.
Burada belli dzeyde ek karmlar da yaplabilir. Eliptik (kr
mz) nesneye bakarak, gneli bir gn olduunu varsayarz. Bu
nesnenin daha dzgn bir daire olmamas ilk bata kafa kartrcdr
ancak zamana aykr drbn ve kulenin sama eimini dikkate ala
rak bu olaylarn tuhaf bir dnyada getii yorumunu yaparz.
Krallar hakknda, Barthesn gnderim kodu, atasz (gnom ic ) kodu
ya da Kltrel Kod dedii, herkesin malumu bilgilere dayanarak
kraln kulesini tanrz.15 Szel ifade, Elenceli gibi grnyor 0
numaral karedeki kalkk kalarn heyecanl merakn aklar. Szler
ve kalar, I. karede hevesli bir ilgiyi gsteren glmsemeyle; azn
yukar kvrlan izgisiyle desteklenir. Bu noktada hala kraln bak
asn paylarz ancak henz onun ilgisini eken nesne belirgin
deildir. Kral binann olduu tarafa bakt iin, elence ya orada
ya da hala erevenin tesinde biryerlerdedir.
II. karede Kulenin penceresinde tnem i bir ku var , Kral
m erdivenlerden a a ... kouyor (iki ayan da yerden kesildii bir
an olarak betimleniyor);... hzla ... (uylamsal iaretlerle; arkasn
daki toz bulutu ve bann stnde eimlenen hareket izgileri
ile ortaya konuyor).
III. karede K ral elenceli gibi g r n e n binaya dor kou
y o r (toz bulutu uylam yine hz anlamna geliyor). Bu binann
elenceyle ilikilendirilmesinin nedeni etrafta baka binann g
rnmemesi ve bu binann I. karedeki binaya benzemesi. IV. karede
Kral, kraliyet kum arhanesine girm ek zeredir (Tabelada lejand
olarak doal dil kullanlyor). lk kareden beri kraln erimek iin
can att (yn olarak) hedef olduu iin Kraliyet kumarhanesinin
elenceli gibi grnen yer olduu yorumuna varyoruz. Kral
elenm eye heveslidir (yzndeki glmsemeden).
V. karede K ral zar atar (zara yklenen iki hareket trn gs
teren uylamsal aralar), zarn kumarhanelerde atldna ilikin
kltrel bilgilerimize dayanarak kraln IV. ve V. kareler arasnda
kumarhaneye girdii yorumuna varyoruz. Bu eylem grsel bir
synecdoche (sinemasal dilde ayrnt lek ya da uclose-up )
iinde gsterilir; sadece kraln zar atan eli ve kol az grnr.

15 S/Z ev. Richard Miller, s. 18: "geleneksel insan deneyiminden kaynaklanan, kolektif
ve anonim bir sesle..." [.n.: Trkesi iin bkz. ev. Sndz ztrk Kasar, s. 28]

35
I - Giri

VI. karede Kral yavaa terk eder (her iki ayak da yerdedir);
Kral zgndr (azn aa doru erilmesi, kollarn iki yana
dmesi). Yine atasz koduyla, kraln tm parasm kaybettii
yorumunu yapyoruz. Bir varla ilikin duraan ifadeden yola
karak daha nce olmu bir olay karsyoruz. VII. Karede Kral,
kraliyet tefecisine rastlyor (kraln bu rastlanty ge farkettiini
gsteren kavisli izgiler var. Tefeciyi gsteren lejand doal dilde).
VIII. karede Kraln aklna bir fikir geliyor. Aslnda bu yorum
Kral dnceli grnyor gibi bir duraan ifadeden kartlyor
(kraln bireyler dndn elini azna gtrmesinden anlyo
ruz). Kral bir kurnazlk yapacaa benziyor (bu ifade bir jestle,
kalarn eytani asyla naklediliyor; bu jestten metonimi yoluy
la Kraln aklnda fena fikirler var karm yapyoruz; bylece bir
duraan ifadeden baka bir duraan ifadeyi karsyoruz). IX. ka
rede Kral kraliyet tefecilik irketini bir kese parayla (lejand ilevi
gren simgesel ara)... ancak banda tac olmadan terk ediyor
(daha nce sunulan bir aksesuarn yokluu). Buradan kraln tacn
tefeciye rehin verdiini karyoruz; ve Kral kumarhaneye doru
yola koyuluyor... Buradan da kraln biraz daha kumar oynayacak
olduunu karyoruz.
yky okuyup bitirdiimizde kraln karakterini yorumlama
ya, onun budala olduunu, en azndan kralln hafife aldn
dnmeye ikna ediliyoruz. Bylece bir karakterin niteliini ey
lemin tamamndan karsyoruz yani olaylar dizisi, kraln karakte
rine iaret ediyor. Elbette yorumlarmz bu noktada bitirmek zo
runda deiliz. Kraln tm abasnn bouna olduu sonucuna vara
biliriz nk eer tabelalardaki Kraliyet yazs szcn anla
mn kastediyorsa, kral zaten hem kumarhanenin hem de tefecinin
sahibidir. Tm anlatdaki tek insan figr olarak karmza kral
kyor. Tm kralln sahibi o ve grne gre kralln tek saki
ni de kral. Paray kendisine kar kaybediyor ve kendi parasndan
daha fazla alp yine kaybedebilmek iin tacn rehine veriyor. Ken
disine kar kaybedebilmek iin. Ancak zaten yknn tuhaf bir
dnyada getii konusunda uyarlmtk. Daha derinlerde yatan
yorumsal maynlar (diyelim Freudu ya da Marksist yorumlar)
aratrmaya merakl olanlar buyursunlar efendim.16

16 Bilgili bir okuyucu bu karikatr bandyla ilgili ok farkl bir yorumla kageldi.
Kraliyet kumarhanesinin son karedeki yn levhasnda sadece "kumarhane" ola
rak grnmesinin ok ey deitirdiini hisseden okuyucu, tabelalardaki "Krali

36
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yt/n

Okumak ve Okuma Yapmak"


Kitabn bu blm yky bir nesne olarak ele aldysa da,
bunun bir okuyucunun (bu kavram sadece koltuklarnda kitap
okuyanlar deil, sinemada, bale salonlarnda, kukla gsterilerin
deki izleyiciyi vs. ierecek biimde kullanyorum) bilincinde orta
ya kan sreten ayr, somut kabul edilen bir nesne olduu kaste
dilmiyor. Burada bir okurun, bir tr szsz tezahrden, yani kari
katr bandndan ilgili anlat zelliini okuma srecini canlandr
maya giritim. Bu tr okuma yapmak, nitelik olarak sradan
okumadan farkldr, bu nedenle tamamen doal grnmesi ok
bildik bir durumdur. Ancak burada uylamlar -hem de kanlmaz
olarak- karmza kar. Bunlar ok ak ve kendi kendine reni
lebilir dzeydedirler; keyfi olarak biimlendirilmi figrler, karika
tr kareleri, hz gstermek iin kullanlan duman bulutlar, diya
loglar ya da dnceler iin kullanlan baloncuklar ok kk o
cuklar tarafndan bile kolaylkla renilebilirler. Yine de bunlarn
birer uylam olduu gayet aktr. Uylamlar okumann yzeyin
den ya da tezahr dzeyinden, daha derin bir anlat dzeyine doru
ilerlik gsterirler. Teknik olarak okuma yapmak diye adlandrd
m sre budur. Salt okumak dzey ii bir kavramken, oku
ma yapmak dzeyler arasf'dr. Teknik sz daarcndan mm
kn olduu kadar kanmaya alyorum ancak bunun gerekli bir
ayrm olduunu dnyorum. Zaten okuma yapmak, yzeyden
derine doru anlat yaplarnn deifre edilmesinden grece daha
effaf bir kavram gibi duruyor. Bu nedenle bir ortamdan baka bir
ortama anlat uyarlamak, kabaca ayn olaylar ve varlklar dizisinin
okumas yaplabildii iin mmkndr.
Akas bu kitap basite anlatlarn yzeylerinin okunmasn
dan ok anlatlarn okumasnn yaplmasyla ilgilidir. Yzeysel

yet adna ramen kraln ne kumarhaneye ne tefeciye sahip olduunu dn


yor. Kral bunlara sahip olsayd "a) her eyden nce tefeci dkkanna ihtiya
duymazd ve b] tefeci, rehin olarak kraln tacn istemezdi. ShortRibs (Dana Ka
burga) dnyas ilk nce drbnnden merakla etraf seyreden kral tarafndan
kurulur. Bu modern bir dnyadr. Kral gelimi teknolojik aygtyla birlikte ku
lesinde yalnz kalmtr. inde bulunduu durumu dzeltme umuduyla kendisi
ne ait gibi grnen dnyaya iner. Ancak bu dnyann krala ait olmadm re
niriz. Buradaki gerek hepimiz iin geerlidir, Marksgil ya da baka sosyoeko
nomik yorumlar gerektirmez (ancak onlar destekleyebilir]1'. rencilerimden
ve meslektalarmdan bu bant zerine baka birok derin yorumlamalar da gel
di. Belli ki, yorumbilimi pazar kahvaltlarnda krep yannda yemek iin yeni,
grkemli bir ortam bulmu durumda.

37
I - Giri

okumayla ilikili sorunlar gz ard ediyor deilim, bu hibir bi


imde doal deil, balbama derinlikli bir kltrel sretir.
Antropologlarn raporlar aborij inlerin, bize gayet ak ve belir
gin gelen video ve sinemasal grntleri grmekte bile zorlandk
larna tanklk eder. Ancak okuma yapma dzeyinde, balang
seviyesindeki edebiyat derslerinde ortaya kan sorunlar (renci
lerin yaltlm olarak, ayr ayr her cmlenin anlamn anlasalar da
anlat metninin tamamndan hibir -tatmin edici- anlam karama-
malar) kendini gsterir.
imdi dilerseniz ncelikle olay-boyut ya da olay rgsn ele
alarak, yknn ok daha ayrntl bir incelemesine geelim.

38
2 YK: Olaylar

Olay rgs ne demeye gelir,


ho eyler sunmaktan baka?
Buckingham Dk,
The Rehearsal

Geleneksel olarak bir ykde olaylarn olay rgs ad verilen


bir dzen oluturduu sylenir. Aristo olay rgsn (mythos) olay
larn dzenlenmesi olarak tanmlar. Yapsalc anlat kuram dzen
lemenin tamamen sylem tarafndan gerekletirilen bir etkinlik oldu
unu ileri srer. Bir ykdeki olaylar, yknn sylemi yani sunu
mun biimi tarafndan olay rgsne dntrlr. Sylem trl or
tamlarda ortaya konur ancak olas tezahrlerinden farkl bir niteliksel
i yaps vardr. Bu da olay rgs, yani syleme konu olmu yk
dr. Olay rgs, herhangi bir somutlatrmadan, herhangi bir filmden
ya da romandan ys ok daha genel bir dzeyde varolur. Sunu dzeni,
yknn doal mantnn dzeniyle ayn olmak zorunda deildir.
levi belli yk olaylarm vurgulamak ya da nemsizletirmek, baz
larn yorumlamak bazlarn karsamaya brakmak, gstermek ya da
anlatmak, yorum yapmak ya da sessiz kalmak, bir olayn ya da karak
terin u veya bu ynne odaklanmaktr. Yazar bir ykdeki olaylar
saysz yolla dzenleyebilir. Baz olaylar ayrntlaryla ele alrken,
dierlerinden ok az bahsedebilir hatta Sofoklesin Tebaideki salgn
dan nce Oidipusun bana gelen her eyi atlamas gibi bahsetmeden
geebilir. Kronolojik sray dikkate alabilir ya da onu bozabilir, haber
ciler, geri dnler kullanabilir. Her dzenleme farkl bir olay rgs
retir ve ayn ykden saysz olay rgs retilebilir.1

1 0. B. Hardison, Jr., "A Commentary on Aristotles Poetics, " Aristotle's Poetics


[Englevvood Cliffs, 1968), s. 123.
II YK: Olaylar

Aulaki mini olay rgsn ele alalm: (1) Peter hasta oldu.
(..) ld, (a) li arkada ya da akrabas yoktu. (4) Cenazesine
yulmzc bir kii geldi (Bunlar aslnda ngilizce cmleleri deil,
(iyk"nn soyut dzeyindeki birimleri temsil ediyor; yani bir
sessiz lilm birinci birimi, Peteri sokakta baylrken ya da yatakta
can ekiirken gstererek ifade edebilir). Birinci, ikinci ve drdn
c ifadeler aka olaylar anlatrlar; bunlar benim deyimimle s
reen ifadelerdir. Zaman temsil eden yatay bir dzlemde bu ifa
deleri noktalarla gsterebiliriz:

Buna karn nc ifadenin farkl bir trde olduuna dikkat


edin: Bu ifade kronolojik ya da daha iyisi, krono-lojik [.n. za-
man-mantksal] dizi iinde deildir (tire iareti sadece zaman hak
knda deil zamann mant hakknda konutuumuzu gsterir).
Elbette bu hibir ekilde bir sreen ifade deildir. Peterin ya da
baka birinin yapt birey, meydana gelen bir olay deil, Peterin
zelliklerinden ya da ynlerinden yaplan bir aktarmadr, yani ta
nmlama yapan bir duraan ifadedir. Yaznsal anlatda tanmlama
ak bir biimde yaplmaldr ancak tiyatroda ya da sinemada basite
Peteri canlandran aktrn fiziksel grnne tanklk ederiz.
Peki anlatsal anlamda olay nedir? Olaylar ya eylemler {hareket
ler) ya da olan bitenlerdir. Her ikisi de durumdaki deiikliklerdir.
Eylem, bir eyleyicinin meydana getirdii bir durum deiiklii ya da
maruz kalan bir kimseyi etkilemektir. Eer eylem, olay rgs iinde
kayda deer bir nem tayorsa, eyleyen ya da maruz kalan kimse bir
karakterdir.2 Yani karakter, anlat ykleminin anlat znesidir (ille de
dilbilgisine uygun olmak zorunda olmadan). Tartmamz hala her

2 "Olay, Rus biimcilerin metinlerinde motif olarak adlandrlr: bkz Boris


Tomashevsky, Tzvetan Todorov (ed.) iinde, Theorie de la litterature (Paris, 1966), s.
269: "Fabl \fabula] kendi kronolojik ardklnda, nedenden etkiye doru dizilen
motiflerin topluluu olarak ortaya kar; konu [sjuzet] ise ayn motiflerin topluluu
olarak ancak yapt indeki sralamaya uygun biimde ortaya kar. Durum - "olay
ve olan biten-olay - eylem-olay kavramlar arasnda yaplan ayrmn kusursuzca
ele alnd bir alma iin bkz. Zelda ve Julian Boyd, "To Lose the Name of Action:
The Semantics of Actiof and Motion in Tennyson's Poetry, PTL, 2(1977), 21-32. Bu
almada ayn zamanda "hareketler'' ve "eylemler" arasnda da bir ayrm yaplr. Bu
kavramlarn ilki belli bir anda olan, kincisi sregiden bir edime iaret eder.

40
Oyki ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

hangi bir tezahr trnden bamsz olarak, yknn soyut dzeyinde


seyrediyor. Szel tezahrde, rnein ngiliz dilindeki gerek bir cm
lede karakter, dilbilgisi anlamnda zne olmak zorunda deildir: El
maslar bir hrsz tarafndan alnd ya da Polis baz elmaslarn a
lndn rendi. Son rnekte karakter tezahr iinde grnmez bile;
burada karakterin varl karsanmaldr.
Bir karakterin ya da baka bir varln sergileyebilecei balca
eylem trleri szsz fiziksel hareketler (John sokaktan aa ko
tu), konumalar (John am, dedi ya da John a olduunu
syledi), dnceler (zihinde szel olarak dile getirme; John
gitmem gerek, diye dnd ya da John gitmesi gerektiini
dnd), duygular, alglamalar ve duyumsamalardr (szcklerle
dile getirilemeyenler; John huzursuzluk hissetti, ya da John
arabann uzaktan belirdiini grd). Anlat kuram bunlar basit
kavramlar olarak, n tanmlama yapmakszn kullanabilir (ancak
belki de konumalar edimsellik ya da sz edimi felsefesi ere
vesinde kullanl olarak analiz edilebilirler: bkz. 4. blm).
Olan bitenler, karakterin ya da zerinde odaklanlm dier
varln anlatsal nesne olduu bir eylemlilii gerektirir. rnein,
Frtna Peteri srklyor. Burada yine genel anlat kuram iin
nemli olan, kesin dilbilimsel tezahr deil yk mantdr. Bu
nedenle Peter yelkenleri indirmeye alt ancak seren direinin
krldn hissetti ve tekne kocaman bir dalgaya yakaland ifade
sinde Peter yzeyde, tezahr dzeyinde bir dizi eylemin znesidir.
Daha derin bir yk dzeyinde ise Peter anlatnn nesnesidir, etki
eden deil, etkilenendir.
Ardklk, Olumsallk, Nedensellik
Aristodan bu yana anlatlardaki olaylarn radikal olarak ban
tl olduklar, zincirleme olarak gelitikleri ve birbirine yol atklar
ileri srlmtr. Geleneksel savlar, olaylarn ardklnn basite
dorusal deil nedensel olduklarm syler. Nedensellik belirgin,
aikar ya da rtk, imal olabilir.
E. M. Forsterin (u anki amalarmz iin hafife deitirilmi)
rneini tekrar ele alalm. Forster, Kral ld ve sonra kralie ld
ifadesinin sadece bir yk (salt tarihsel kayt anlamnda) olduu
nu ileri srer. Kral ld ve soma zntsnden kralie ld ifadesi
olay rgsdr, nk iin iine nedensellik ekler. Burada ilgin
olan zihinlerimizin bamllar gibi srekli olarak bir yap aramasdr.
Gerekirse zihin bu yapy kendisi salayacaktr. Aksi sylenmedii

41
II - YK: Olaylar

takdirde okurlar Kral ld ve soma kralie ld ifadesinin nedensel


bir balant sunduunu, kraln lmnn kralienin lmyle bir
ilikisi olduunu varsayma eiliminde olacaklardr. Ayn eyi grsel
alanda tutarllk ararken yaparz. nsan doas, ham duyumu algya
evirmek zere dzenlenmitir. Bu durumda saf tarihsel kayt yapa
bilmenin zor olduu ileri srlebilir. Kral ld ve sonra kralie ld
ve Kral ld ve sonra zntsnden kralie ld ifadeleri anlatsal
olarak sadece yzeydeki aklk derecesinde farkllk gsterirler. Daha
derin yapsal dzeyde nedensel ge her iki ifadede de yer alr. Okuyu
cu anlar ya da karlar; kraln lmnn, kralienin lmnn ne
deni olduunu karsar. Burada nk, konumann belli bir amaca
ynelik olduuna dair varsaym gibi, dnyaya ilikin gndelik varsa
ymlar yoluyla karsanr.
Klasik anlatlarda olaylar belli bir blmle meydana gelir:
her olay bir dierine neden sonu ilikisiyle baldr, sonular ba
ka sonulara neden olurlar. ki farkl olay birbiriyle belirgin bir
iliki iinde grnmese bile, bir iliki olabileceini karsarz ve
daha genel bir kural olarak bu ilikiyi daha sonra kefederiz.
Aristo ve Aristocu kuramclar nedensellii bir olaslk modeli
zerinden aklarlar. rnein Paul Goodman: Daha nce sunul
mu paralan izleyen para olma ve dier paralara yol ama ili
kisine olaslk diyoruz. Macbethin cadlar tekrar aramaya gide
cei, I.-III. perdelerde sunulan olaylar, karakterler, konumalar ve
atmosferden sonra bir olaslk olarak ortaya kar. Elbette salt
sonraki para olmak ya da tam tersi, nceki para olmak, ola
sl nitelemeye yeterli deildir. Burada nemli olan, nedensellik
imas tayan yol amak szcdr. Goodmann aksiyomu
belki de yle balamalyd: Takip eden (ya da sonra gelen) par
alarn sunulmu paralarla ilikisi ve bu ilikinin dier paralara
yol amas... Goodman yle devam eder: Bir iirin biimsel
analizi daha ok, tm paralar arasndaki olasln sergilenmesi
dir. Ya da daha iyisi, balangta her ey mmkndr; ortada ey
ler olas hale gelir; sonda ise her ey gereklidir.'1 Bu nemli bir
kavraytr: olay rgs (en azndan baz olay rgleri) olaslklar
azaltma ve daraltma sreci olarak i grrler. Seenekler giderek
daha fazla snrlanr; sonuncusu bir seenek deil, kanlmazlktr.
Aristo, balang, orta ve son kavramlarm, anlatya,
gerek eylemler yerine onlar taklit eden yk olaylarna uygular3

3 Paul Goodman, The Structure o f Literatre (Chicago, 1954), s. 14.

42
ykii ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

nk bu kavramlar gerek dnyada bir anlam ifade etmezler.


Gerekte hibir son, bir romann ya da filmin SONu gibi deil
dir. lm bile, szc biyolojik, tarihsel, hangi anlamla alrsanz
aln, bir son deildir. Byle bir kavram ancak olay rgsne, yani
sylemletirilmi ykye iaret eder. Son, ham yk malzemesinin
(kayna ister gerek, ister bulunmu, ne olursa olsun) bir ilevi
deil, tam olarak kompozisyonun bir yapsdr.
Ardklk ve nedensellik arasndaki iliki gereklilikten mi
kaynaklanr yoksa olaslkla m ilgilidir? Tek bana ardklk,
yani sadece birbiri ardna gelen ancak hibir anlamda varlklarn
birbirlerine borlu olmayan olaylarn tasviri mmkn olabilir mi?
Baz modem yazarlar kat nedensellik kavramn reddetme ya da
dntnne iddiasndadrlar. Birok eletinnen, nodem beenideki
deiimi aklyor.4 Peki o zaman bu metinleri birarada tutan nedir?
Jean Poillon ekstrem modem durumlar kavrayabilecek olumsallk
terimini neriyor.5 Bu kavram belirsizlik ya da rastlant anlamn
da deil, daha kat felsefi anlamnda, varl, gereklemesi, karakte
ri vs henz belli olmayan bireye bal olmak (The American
College Dictionary) anlamnda kullanlyor. Olumsallk fikri cazip
derecede geni olduu iin Robbe-Grilletnin birikmi betimleyici
tekrarlamas gibi yeni dzenleme ilkelerine yer verebilir.
Olumsallk gibi tek bir kavramn herhangi bir anlatnn dzen
lenme ilkesini ele alp alamayaca bir kenara, kuramn en ilgisiz
olaylar bile birbirine balama eilimimizi dikkate almas gerekir.
Okuyucunun bir kutu dolusu basl sayfay kartrarak kendi yk
sn ortaya kartt anlat deneyi,6 zihnimizin eyleri bir araya
toplamaya artlanm olmasna dayanr. Bu noktada sayfalarn
rastgele yan yana gelmesi gibi tesadfi koullar bife bizi yldrmaz.
Olay rgs olamayan bir anlat mantksal bir olaslkszlktr.
Olay rgsnn olmamas deil, anlalmaz bir bulmaca olmamas,
olaylann byk nem tamamas, hibireyin deimemesi sz
konusu olabilir. Geleneksel olarak anlatnn zm ksmnda bir tr
sorun-giderme eilimi vardr. Bir takm eyler ya bir tr mutlak d
nceyle ya da duygusal teleolojiyle halledilirler. Roland Barthes bu
ilevi aklamak iin yorumsal [hermentik] tanmn kullanr. Yo
rumlama, bir soruyu, onun cevaplarn, soruyu oluturan ya da yan

4 rnein, A. A. Mendilow, Time and the Novel (New York, 1965), s. 48.
5 )ean Pouillon, Temps et roman (Paris, 1946), 26-27.
6 Marc Saporta, Composition N. 1 (Paris, 1962).

43
II-YK: Olaylar

tn geciktiren olaylarn farkl olaslklarn, trl yollarla dile getirir.7


Burada temel soru ne olacak? sorusudur. Ancak modem, aa
karan olay rgsnde vurgu baka bir yerdedir; sylemin ilevi bu
soruyu sormak hatta onu ortaya koymak deildir. Ksa zamanda ey
lerin hemen hemen ayn kalacan anlarz. Olaylar mutlu ya da trajik
biimde zleceklerine, bir ilikiler durumu aa kar. Aa ka
ran olay rglerine kyasla zmlenen olay rglerinde gl bir
zamansal dzen duygusu belirgindir. Gelimeler ilkinde sergilenirken
kincisinde zmlenir. Aa karan olay rgleri daha belirgin bir
biimde karakter merkezlidir, olay rgs varlklarn sonsuz ayrntla
ryla ilgilenirken olaylar grece kk, betimleyici bir role indirgenir.
Elizabeth Bennetin evlenip evlenmemesi kritik bir durumdur ama
Clarissa Dallovvayin zamann alverile, mektup yazmakla ya da
gndz dleri grmekle geirmesi, bu eylemlerin hibiri onun karak
terini ve durumunu doru olarak gz nne sermeyecei iin bylesi-
ne kritik bir zellik tamaz.
Gerekgibilik ve Gdlenme
Bu blme olaylarn bir anlat oluturmak zere birbirleriyle
nasl iliki kurduklarna (bu ilkeye ister nedensellik, ister olum
sallk isterse baka birey diyelim) bakarak baladk. Akas
genel eilim geleneksel (uylamc) bir ilikiden yanadr ve her
hangi bir anlat kuramnn temelinde uylamn doasnn kavran
yer alr. Bu blmde yer alan dier balklarn hepsi ve kitabn geri
kalan, uylam kavramn olaylarn grece neminden, aratrma
clarn olay rgs makroyaplarm nasl niteleyeceklerine ilikin
kararma dek, trl alardan ele alyor. Gerekgibilii kullanarak
eksiklii doldurma uylam, anlatsal tutarlln temelinde yer
ald iin bu tartmada ilk olarak ele alnd. Bu uylamn tart
lmas dier anlat uylamlar zerine yaplacak sonraki tartma
lar iin fikir verici bir prototip oluturabilir.
Seyirciler uylamlar doallatrma (Levi-Strauss tarafndan
ortaya konulan antropolojik doa/kltr dikotomisindeki doa)
yoluyla tanyp yorumlarlar.8 Bir anlat uylamn doallatrmak,
onu sadece anlamak deil, onun uylamsal karakterini unutmak,

7 Bkz. Roland Barthes, S/Z, s. 17.


8 Bu konunun mkemmel bir zetini yapan Jonathan Culler'a kendimi borlu
hissediyorum. Bkz. Structuralist Poetics (thaca, N.Y., 1975), 7. Blm,
"Convention and Naturalization, ayrca Communications (Vraisemblance zel
says), (ed.) Todorov, 11 [1968).

44
yk ye Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

okuma srecinde o uylam zmsemek, kendi yorumlama ama


katmak, onu ortaya koyan medyumdan, diyelim ngiliz dilinden ya
da oyun sahnesinden daha fazla dnmemek anlamna gelir.5*9
Doallatrma, gerekgibilik kavramna ok yakndr. Eski
den beri gerek olandan ok, akla yatkn grnen cazip gelir. Ya
psalclar, gnlk yaam beklentilerinin geerliliinin sorguland
metinlerde bile, okuyucunun olaylar ve varlklar tutarl bir btn
le uyarlayarak metindeki boluklar doldurma, tekniini ak
lad iin, doallatrma yerine tat verme kavramn kullanrlar.
Olay rgsnn zel balamndan 1. blmde bahsetmitim an
cak bu konuda syleyecek daha ok ey vardr. Bir anlat kuram ne
den anlat elerinin gerek hayattaki olgulara ve olaslklara uygun
olarak doallatrlmas zerine bir tartmaya gerek duyar? nk bir
anlatnn iyi biimlendirilmesi (bir anlaty iyi ya da kt yapan ve
baka tr metinlerden ayran da budur) bu tr sorunlarla ilgilidir.
Gereklii ya da olabilirlii ina eden ey, kurmacann yazarlar
onu doal klsalar da, tam anlamyla kltrel bir fenomendir. Geri
doal olan, bir toplumdan dierine ve ayn toplum iinde farkl
dnemlerde deiir. I. Dnya Sava ncesinin okurlar, hatta ada
Anglosakson okurlar, Joseph Conradn Gizli Ajanmn bir devrim-
ciyi anlattm (bu anlatmn bak asyla uyumasalar bile: Dev
rimcilerin ou disiplin ve angaryann dmandrlar) dnrler.
Oysa Sovyetler Birlii ya da in vatandalan iin bu gr sadece
tartma gtrr bile deil, muhtemelen akl almazdr. Jonathan
Cullerin verdii rnei alalm: Madam de Lafayette, Kont de Ten-
dein karsnn bir baka adamdan hamile kaldm renmesi zerine
Kontun bu koullarda doal olarak akla gelebilecek her eyi dn
dn ...yazarken, bu tr bir yaznn ima ettii biimde, okuyucula
rna duyduu engin gveni ortaya koyuyor.10
Okuma yapmak herhalde, Cullerin ileri srd gibi referans
almak ya da referans ina etmektir. Ancak akas modern Avru

5 Bu durumu anlatabilmek iin Culler tarafndan derlenen baz e anlaml szck


ler unlardr: "Yeniden kazanmak" (iyiletirmek, kullanma sokmak),
"gdlemek', Rus Biimcilerinin kulland anlamla "enin geliigzel ya da
anlamsz deil makul olduunu gstererek eyi merulatrmak", "okuyucunun
bilgi alanna yerletirmek", "tuhafl, iletiimsel bir ileve dntrmek, asi
mde etmek", "gariplii metne indirgemek", "mesafeyi (ve farkll, Derrida'nn
deyimiyle differance'i] ortadan kaldrmak", "konumlandrmak", "uygun beklenti
ler anlamnda bir ereve oluturmak".
10 Structuralist Poetics, s. 134.

45
II YK): Olaylar

pal ya da Amerikan okuyucu, yukardaki duruma uygun, ak bir


referans ina edemez. Modern cinsel adetlerin nasl olduklar bir
yana, okurlar tek bir uygun karlk zerinde, hatta byle bir kar
ln olup olmayaca zerinde anlaamayacaklardr. Yukardaki
cmle gnmzn gerekgibiliinde pek az ey ifade eder. Bu
cmle yzeyde yeteri kadar ak bir anlama gelse de, cmlenin
daha derin bir anlat dzeyinde okumasnn yaplabilmesi iin
onyedinci yzyl adetlerini bilmek gerekir.
Peki sanatsal olarak olasnn, muhtemel olann temeli nedir?
Genette, ufuk ac almasnda bu temelin kamuoyu, saduyu
ideolojisi, Aristocu sradanlk ya da topoi11 olduunu gsterir.
Kavram eninde sonunda platoniktir. Gerekgibilik sadece kazara
gerek olanla deil, aslen ideal olanla; eylerin ne olduklaryla
deil, ne olmalar gerektiiyle (lAbbe dAubignac)112 ilgilidir.
Yapsalclara gre gerekgibiliin kurallar nceki metinlerde;
sadece gerek sylemlerde deil, genel olarak toplumda uygun
bulunan davran metinlerinde belirlenmitir. Gerekgibilik bir
corpus etkisizdir, metinleraras, dolaysyla znelerarasdr.
Etkiden nedeni gsteren, hatta bir kurala indirgenebilen bir ak
lama biimidir. Dahas, kurallar kamusal olduklar, sylenmeden
ilerlik gsterme eiliminde olduklar iin rtk olabilir, kendile
rini gstermeyebilirler. Jonathan Wild, Miss Laetitiaya evlenme
teklif ederken okuyucunun kolaylkla tahmin edebilecei, bu ne
denle buraya almadm szler eder. Yazar Fielding, geleneksel
gerekgibiliin sessiz yoluyla, okuyucunun Jonathan Wildn ko
numasn tahmin edebileceini varsayar. Onsekizinci yzylda bir
adam Sevgili Hanmefendi. . ,den baka ne diyebilir ki?
Klasik anlatlarda ak tanmlamalara, sadece (kamusal ve ge
nel) davran standartlarn kullanarak tahmin edilemeyecek ey
lemler iin bavurulur, o zaman da bu bir de rigueur, yani zorunlu
luktur. Bylesi durumlarda ak tanmlamalar, benim genelleme
dediim anlatsal yorumlama biimini alrlar; bu egzantrik grnen
fenomeni akla kavuturabilmek iin baz genel gerekler
yorumlanr. Bu ifadeyi trnak iine aldm nk gerek bylesi
durumlarda ilgin bir biimde deikendir, hatta kantlanacak

11 "Bugn ideoloji olarak anlan ey, ortaya bir dnya gr ve deerler sistemi
koyan bir kurallar ve nermeler birliidir", Gerard Genette, "Vraisemblance et
motivation," Communications, 11 (1968), 6.
12 A.g.e.

46
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

noktaya gre tersine bile dnebilir. Sahtekar Kontla kumar oynar


ken, Gen Wildn elleri, Kontun cebini sk sk ziyaret ediyor
du. Yaygn kanya gre bu durumda kurban fke duymaldr. Bir
Amerikan Westerninde byle bir durumda aniden silahlar patlard.
Ancak Fieldingin plan bu deildir. Yazar, Kontu Wildn arka
da ve duruma gre ibirlikisi olarak tutmak istemitir. Bu ne
denle genelletirilmi bir aklamaya ihtiya duyar:
Bu farkedi, iki hrszn arasnda bir tartmaya neden ol
maktan ok uzakt. Aksine, akll bir adam, diyelim ki bir d
zenbaz gerek hayattaki bir kad, bir kumarbazn oyunda hi
le yapmasna benzeteceinden, bu durum ikisinin birbirini be
enmesine yol at.
Belli ki Fielding, yazarn okuyucusunun kendi aklayc kural
larn oluturamayacan, Hrszlarn da gururu vardr ya da Hr
szlarn gururu olmaz nermelerinin hangisinin geerli olduunu
unutmu olabileceklerini sezmitir. Burada nemli olan, yaplan
genellemenin doru olup olmamas deil, bir aklama salayabil
mesidir. Sonunda gereken tek ey akla yatknlktr. Aklanabildii
ya da nedeninin ortaya konabildii lde ngrlemeyen eylemlere
yer vardr. Bu nedenle klasik kurmacada genel yorumlama, zor anla
r normalletirmeye yaryordu. Aklama ne kadar geliigzel ya da
gln olursa olsun, sadece sunulmu olmas, allagelmi akla
yatknln ihtiyalarn karlamaya yeterliydi.
Yine de belirgin aklamalara sadece ekstrem durumlarda ihti
ya duyulurdu. Burada kural nedensiz gerekgibilikti. Birok olay
aklama gerektirmezdi nk herkes (yani tm saygdeer
okurlar) byle eylerin nasl olabileceini kolaylkla anlayabilirdi.
Ancak tarih, ge onsekizinci yzyl ve ondokuzuncu yzyln yak
c siyasal ve sosyal olaylar, zellikle Fransada genel anlayn
temelini deitirecekti. Tarih gizemli hale geldiinden, en gereki
romanclar bile gizemli, anlalmaz oldular. Ondokuzuncu yzyl
boyunca anlatda ar bir keyfilik giderek yaygnlat. Julien Sorel
Mme. Renala saldrr ancak hibir aklama verilmez, [.n.
Stendhal, Krmz ve Siyah] Roderick Hudsonn davranlar en
yakn arkada iin bile anlalmazdr, [.n. Henry James, Roderick
Hudson] Bir de Raskolnikovu dnn.1.

13 Ancak orta ya da Balzac'gil anlat trnde aklama devam etti; "kamuya gr


nr ve effaf olmak iin fazlasyla orjinal (fazlasyla 'gerek')" [akla yatkn du
rumlarn ngrlemez olmas anlamnda], yine de Stendhal'in, Dostoyevskinin
ya da James'in "k geirmezliine [anlalmazlna] hkmetmek iin fazlasyla

47
II - YK: Olaylar

Eylemlerin gerekgibiliine ilikin tutumlarn farkllamas, si


nemann hzla deien dnyasnda son derece belirgindir. rnein
basit yer deitirmeler: yirmi yl nce yaplan filmlerde karakterin
bir yerden baka bir yere nasl gittiini gstermekle ne kadar vakit
harcandn grmek ok arpcdr. 1956 ylnda yaplm kk
bteli bir film olan Pattems (yn. Fielder Cook), meslektann
lm zerine bir barda oturup dncelere dalan bir mdr sunar.
Kars, adam bulur ve adam ona istifa dilekesini, meslektann
lmnden sorumlu genel mdrn suratna arpmaya karar verdi
ini syler. Kars ona elik etmek iin srar eder. Burada ynetme
nin mantksal sorunu sadece mdr ve karsn bardan karp genel
mdrn sitine gtrmektir. Modem standartlarda bar sahnesinden
site dorudan kesmeyle geebilir. Ancak filmde aradaki olaylar
tam be ekimde sunulur: (1) mdr ve kars barn kapsndan
karlar; (2) ikisi arabalarna binerler ve gnmzde kurgucularn
gereksiz bulaca bir kararmayla, hedeflerine varmak iin geen
zaman vurgulanr; (3) ehrin fmansal blgesindeki gkdelenler; (4)
genel mdrn siti; ve (5) genel mdrle yzlemek iin ofis kap
sndan ileri atlan kahramanmz. Gkdelenin baskc atmosferini (3)
ve irket dekorunu (4) vurgulamak iin sunulan ekimlerin uygun
luunu onaylasak bile, ilk iki ekim yersiz grnmektedir. Eylemi
gereksiz biimde yavalatrlar ve kendi kendimize anlayabilecei
miz eyleri gstererek zekamza hakaret ederler. Buna karn, belli
ki ynetmen 1956 ylnda yukarda nerilen araekimin fazla eks
trem, kafa kartrc vs. (bundan krk yl nce, D.W. Griffthin
tm film grameri [perdedeki noktalama iaretleri] aygtlarn geli
tirmeye balad gnlerden bu yana, film stdyosu ynetimlerinin
bildik ikayetleri) olabileceini dnmtr.
ekirdekler ve Uydular
Anlat olaylar sadece balant mantna deil hiyerari mant
na da sahiptir. Baz olaylar, dierlerinden daha nemlidir. Klasik
anlatda sadece nemli olaylar olumsallk zincirinin paralardr.
nemsiz olaylarn farkl bir yaps vardr. Barthesa gre her nemli
olay (Barthesn noyau kavramn evirerek ekirdek diyeceim)
yorumsal kodun bir parasdr; sorunlar karp bu sorunlar zerek

tutuk ya da kaytsz". Bundan dolay Balzac'n fazlasyla sk kullanlm "pedago


jik cmleleri, nsanlk Komedisindeki aklayc sunularn kudretli arlm
tar: Voici porquoi Ceci veut une explication', vb." ) (Genette,
"Vraisemblance et motivation," s. 13).

48
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlpt Yaps

olay rgsn gelitirirler. ekirdekler, olaylarn ald yn dorul


tusunda dm noktalarn ortaya koyan anlat anlardr. Yapnn
dm ve dayanaklar: olarak, hareketi iki ya da daha fazla olas
yoldan birine sevkeden kavaklardr. Akhilleus sevdii kzdan vaz
geebilir ya da bunu reddedebilir [lyada]; Huck Finn evde kalabilir
ya da rmaa doru yola koyulabilir [Mark Twain, Huckleberry
Finn'in Maceralar]-, Lambert Strether, Chade Parisde kalmasn
ya da geri dnmesini tavsiye edebilir [Henry James, The
Ambassadors]', Bayan Emily vergileri deyebilir ya da vergi memu
runu gnderebilir [Faulkner, Emily in Bir Gt]; vb. ekirdekler
kartldnda anlat mant ker. Klasik anlat metinlerinde, olay
larn herhangi bir anda uygun biimde yorumlanmas, bu sregiden
seimleri izleyebilme ve daha sonraki ekirdekleri, daha ncekilerin
sonucu olarak grebilme yeteneinin, bir ilevidir.
Olay rgsndeki nemsiz bir olay, yani bir uydu ise bu an
lamda vazgeilemez deildir. Uydunun eksiklii elbette anlaty
estetik olarak yoksullatracaktr ancak bu ge, olay rgsnn man
tn zedelemeden metinden karlabilir. Uydular hibir sonu
gerektirmez, onlar sadece ekirdeklerde varlan kararlarn sonular
drlar. ster istemez ekirdeklerin varlklarn ima ederler ancak bu
nun tersi geerli deildir. Uydularn ilevi boluk doldurma,
ayrntlandrma, ekirdei tamamlamadr; iskelet zerindeki eti olu
tururlar. ekirdek-iskelet, kuramsal olarak snrsz dzeyde
aynntlandrmaya izin verir. Flerhangi bir eylem ok sayda paraya
blnebilir, bu paralar da alt paralara ayrlabilir. Sylem ykye
denk olmad iin, uydular ekirdeklerin tam yaknlarnda ortaya
kmak zorunda deildirler. ekirdeklerden nce meydana gelebilir
ya da belli bir mesafeden onlar izleyebilirler. Ancak olaylar ve var
lklar, yk ve sylem daha derin bir yapsal dzeyde, ortamdan
bamsz olarak ilediinden, verili bir metinde kimse szcklerin14

14 Bu szck Fransz yapsalclarn catalyse kavramnn evirisidir. "Catalystin


dilimizdeki karl, neden-sonu zincirinin kendini izleyen para olmakszn
meydana gelemeyeceini ancak uydunun her zaman mantksal olarak gzden
karlabileceini nerir.
Tomashevskynin ekirdek iin kulland kavram Todorov, m otif associe olarak
evirir, uydu iin de m otif libre kavramn nerir [Theorie de la litterature, s.
270). Bu son kavramn yanltc olduunu dnyorum nk uydular tam
olarak ekirdeklere tabidirler ve onlara nemli biimlerle balanrlar. Barthes
S/Z kitabnda, noyau-catalyse ayrmn gereke gstermeden terk etmitir, yine
de bylesi bir ayrmn, Barthes'm "Sarrasine' deki olaylar listelerken tutunduu
tavrda rtk olarak yer alr grnmektedir.

49
II-YK: Olaylar

(grntlerin vs) arasnda ekirdeklerin evresini aramaz. Uydular


sadece metnin baka szcklerle akland (metnin baka bir teza
hr), analizcinin metadili iinde tartlabilirler.
Aada ekirdeklerle uydularn ilikilerini betimleyen kulla
nl bir diyagrama yer veriliyor:
balang

Diyagramda her emberin tepesinde yer alan kareler, ekirdek


lerdir. ember anlat blounun tamamdr. ekirdekler yk mant
nn ana ynelimini gstermek zere dikey bir izgiyle birbirlerine
balanmlardr. Eimli izgiler olas olduu halde izlenmeyen anla
t yollarn gsterir. Noktalar ise uydulardr: dikey izgi zerinde yer
alanlar yknn normal sralamasn izlerler; izgi dnda oklara
bal olanlar, okun ynne gre daha sonraki ya da daha nceki
ekirdeklerin geleceine ya da gemiine aittirler.
Yapsal anlat kuramndaki bu ayrmlar tamamen terminolojik
ve mekanik olmakla eletirilmilerdir: yeni birey katmadklar,
okumay gelitirmedikleri, en iyi ihtimalle sadece normal okuma
srasnda hepimizin bilinaltnda isabetle yaptmz eyi aklama
nn kullansz ve skc bir yolu olduu sylenir.13 Ancak kuram,15

15 Frank Kermode, "Literatre and Linguistics," The Listener, Aralk 2, 1971, s.


769-770. Jonathan Culler'n cevab, "The Linguistic Basis of Structuralism",
David Robey (ed.) iinde, Structuralism: An Introduction; Wolfson College
Lectu es 1972 (Oxford, 1973), Culler, Barthes'dan alnt yapar: "Barthes, anlam

50
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

eletiri deildir. Kuramn amac, yaptlarn yeni ya da gelitirilmi


okumalarn nermek deil, tam da normal okuma srasnda bilin
altnda isabetle yaptmz eyin ne olduunu aklamaktr. Byle-
si bir aklama kmsenemez. Bu eer gerekten bir aklama ise,
anlat biimlerini ve genel olarak metinleri anlamamza nemli bir
katk salayacaktr. Noan Chomsky ve dier modern dnrler
bizim sezgisel dzeyde zaten bildiimizin ne olduunu belirleme
nin yaamsal nemini gstermilerdir. Herkes nasl yryeceini
zaten bilir ancak bu durum fizyoloji bilimini utandrmaz. Bir anla
tda yer alan nemli dayanak olaylaryla nemsiz tamamlayc olay
lar arasndaki ayrm, herkesin kendi kendine kantlayabilecei bir
psikolojik gerekliktir. Verili bir ykde hangi olaylarn ekirdek,
hangilerinin uydu olduu zerinde ne kadar kolayca fikir birliine
varlabilecei grlebilir. Bu belirli kavramlarn kullansz ve skc
olmalar bir yana, nemli olan anlat elerinin varolduu ve elbette
anlat kuram iin ok nemli olduklardr.16
ykler ve Antiykler
Yukardaki ekirdeklerle ilgili diyagramn en ilgin taraflarn
dan biri, klasik anlatyla modernist anlatnn bir tr arasndaki
farka dikkat ekmesidir. Eer klasik anlat sadece birinin mmkn

lar yaptlara tahsis eden bir eletiriyle, edebiyat 'bilimi' ya da poetika arasnda
bir ayrm yaparken, sonuncunun, anlamn koullar zerinde bir alma olmas
gerektiini syler (s. 31). Bu koullar bir yorumlama vermez ancak yorumla
malarn ulat mant tanmlar.
16 te yandan ekirdeklerin tam olarak nasl tanmlanp adlandrldklan, meru
bir sorudur. Birka yl nce bu sreci Joyceun "Eveline"ini analiz ederken be
timlemeye almtm. Jsnathan Culler, "Defining Narrative Units", Roger ,
Fovvler (ed.) iinde, Siyle and Structure in Literatre (Ithaca, N. Y 1975), s.
136'da benim ekirdekleri saptayp etiketlememin herhangi bir tanmlanabilir
prosedre uymadn, sezgilerimin sadece yllar iinde benimsediim ve metin
lerin yorumu iin ardm (a) gemie dnk, (b) kltrel modellere dayal
olabileceini, akllca ortaya koymutu. Cullera gre, "okuyucu, eylemleri bir
dizi iinde yerletirmeye baladnda, organize yaplar teleolojik olarak alg
lamaya baladnda, olay rgsn kavramaya balar. 'Eveline' rneinde olay
rgs ancak biri al cmlesinde aktarlan pencere nnde oturma eylemini
geriye dnk olarak tehis ettiinde biimlenmeye balar. Pencere nnde
oturma, derin dncelere dalma srecinin bir parasdr ve bu da dier sekans
taki 'bir karara varma' eyleminin nemli bir bileenidir. Burada eylemden olay
rgsne doru bir hareket ina edilir". Baka bir deyile, ilk ekirdek iin uy
gun ad ya da mot-clef i, ancak tm anlaty bitirdikten sonra yaltp belirleyebi
lirim. Eveline'in pencere nnde oturmas baka bir ykde tamamen farkl bir
ileve sahip olabilirdi. Bu sekans adlandrana kadar ne ekirdei, ne de bu e
kirdein iinde yer ald sekansn snrlarn doru olarak tanmlayabildim.

51
II - YK: Olaylar

olduu seenek yollarn meydana getirebilen ekirdeklerden olu


an bir a (ya da zincirlenme) ise, tm seenekleri eit olarak
deerlendiren antiyk bu uylama ynelik bir saldr olarak ta
nmlanabilir.
Jorge Luis Borges bu tr antiyky The Garden of Forking
Paths adl yaptnda ok gzel bir biimde tanmlar. Balk Tsui
Pen adl bir yazarn ayn adl bir romanna gnderme yapar. Yaza
rn yntemi bir ngiliz sinolog tarafndan anlatcya, aslnda onu
ldrmek zere olan inli bir casusa tarif edilir. Sinolog yle der:
Derken u cmle ilgimi ekti, trl gelecek zamanlara git
tim ama hepsine deil, benim atallanan patikalar bahesi.
Cmleyi okuyuum zerine, hayli zaman getikten sonra anla
dm. . . trl gelecek zamanlar ama hepsi deil deyimi, uzam
iinde deil, zaman iinde atallanma imgesini neriyordu. Tm
yapt tekrar okumak bu kuram dorulad. Tm kurmacada bir
adam alternatiflerle karlatnda dierleri pahasna birini se
er. Akl ermez Tsui Pende, adam ayn anda hepsini seiyordu.
Bylece trl gelecekler, sralar geldiinde baka zamanlar
iinde atallamp iki kola ayrlacak trl zamanlar yaratyordu.
Romandaki elikilerinin nedeni buydu.
Diyelim ki Fangn bir srr var. Bir yabanc, kapsn alar.
Fang, yabancy ldrmeyi tasarlar. Doal olarak eitli olas
sonular doabilir. Fang yabancy ldrebilir, yabanc Fangi
ldrebilir. Her ikisi de kurtulabilir. Her ikisi de lebilir, vesaire
vesaire. Tsui Penin yaptnda tm olas zmler meydana ge
liyor, her biri baka atallanmalar iin k noktas oluyor. Ba
zen bu labirentin patikalar bir noktaya yneliyor. rnein sen
bu eve geliyorsun; baka olas gemilerde sen benim dma-
nmsn; tekilerinde ise dostum. 7
Byle metinler, bir eyin baka bir eye ama tek bir eye, onun bir
kincisine, onun da bir ncsne yol at ve bylece finale varlan
anlat mantm sorunsallatrdklar iin gerek anlamda antianlatlar
olarak adlandrlrlar. Ancak etkileri geleneksel anlatlardaki seenek
izgisi varsaymna bal olduu iin antianlatlann olay rgsne sahip
olmadklarn sylemek doru olmaz.1718

17 ngilizce'ye eviren, Anthony Kerrigan.


18 Bir okuyucu u gzlemde' bulunuyor: '"atallanan Patikalar Bahesi' sadece
Ts'ui Penin romanna deil, kendine, yaftalad ykye, Yu Tsun'un evinin ol
duu blgenin manzarasna, Yu'nun zel bahesine ve nihayet Borgesin bu ad
tayan yksne gnderme yapar". Bu doru: ben sadece bu alnty yaptm
nk sonsuz atallanma kuramn ok iyi bir biimde dile getiriyor ve Borgesin
yks bu noktada ok ak bir anlat-kuramsal bildiride bulunuyor.

52
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Alain Robbe-Grilletnn gz alc romanlar baka tr bir antiyk


(ya da en azndan yk-manque) rnei oluturuyorlar. Yazar sonsuz
seeneklerle ilgilenmiyor ancak nemli olaylardan bahsetmek iin bul
duu kastl kusur yntemini kullanyor. rnein Kskanlkda var
lk, elbette anlatc-karakterin, isimsiz kocann varl asla belirtilmiyor.
Szdizimi btnyle kiiliksiz; anlatc birje-neant [varolmayan]; onun
varln sadece tahmin yoluyla kavryoruz. Ama o, orada: anlat, on
suz pek anlamsz olurdu. Yine de ona ynelik isim ya da adl olarak
herhangi bir ima engellenmi durumda. yleyse onun eylemleri, en
basit fiziksel hareketleri nasl iletilebilir? Bu ancak baka varlklarn
adn anma yoluyla yanstlarak yaplabilir. A... ve Franckin nnde
olduu srece, anlatcnn eylemleri grece daha kolay tahmin edilebi
liyor. Onlarn yarmdan ayrldnda ise ne yaptm ancak yanlarndan
getii nesneler hakkmdaki duraan ifadelerden yola karak karsa-
yabiliyoruz. rnein:
Bu ikinin yeterince souk olmadn sylemek iin bir
yudum yeter. Oysa imdiden iki yudum almasna ramen,
Franck hala yle ya da byle bir cevap vermi deil. Ayrca
buzdolabndan yalnzca bir ie geldi: yeilimsi yzeyi, parmak
lar giderek incelen bir elin iz brakt solgun i tabakasyla
kapl bir soda iesi.
Konyak her zaman bfede saklanyor. Her gn kadehlerle
birlikte buz kovasn da getiren A... bugn byle yapmad.
Szlanmaya demez, dedi Franck.
Kilere gitmek iin en kolay yol evin karsnda. Bir kere
eii getin mi yan karanla bir de serinlik duygusu elik eder.
Sada yar aralk ofis kaps var.
Hafif, lastik tabanl ayakkablar, koridorun karo zemininde
hi ses karmyorlar. Kap, menteeleri etrafnda gcrdamadan
dnyor. Ofisin zemini de karo talaryla deli. pencere de
kapal, le scan odann dnda tutmak iin yalnzca panjur
lar yar ak...
Ofis, yatak odalar ve banyo gibi koridora alrken, koridor da
arada bir kap olmakszn yemek odasnda bitiyor. Masa kii iin
hazrlanm. ...Bugn le yemei iin misafir beklememesi gere
kirdi, herhalde A... Franckin yerini ocua az nce hazrlatm.
Kilerde ocuk imdiden buz kplerini kalplarndan kar
yor. Su dolu bir srahi yere konulmu, metal kalplarn altlarn
stmaya yaryor. ocuk bu yana bakp genie glmsyor.19
Kskanlk da ilerlerken anlatc-kahramann eylemlerini, dier
karakterlerin eylemleri zerinden okumay reniyoruz. Baka karak-

19 ngilizce'ye eviren Richard Hovvard.

53
II - YK: Olaylar

terlerin eylemlerinin bir biimde dorudan anlatc-kahramana yne


lik olmad durumlarda, anlalmaz olduunu ve zellikle gerekli
varolu d ifadelerin ancak ima edilen bakahramann fiziksel ko
numundaki bir deiiklikten elde edilebileceini kavryoruz. Peki
bakahramann buz almaya gittiini nereden biliyoruz? Kilere giden
yolun farkl blmlerinin uzun betimlemelerinden, koridorun serinli
inden, karo zeminde ayakkablarn sessizliinden, ofisin kapsndan
grnen avlu manzarasndan, yemek odasndan ve kii iin hazr-
lanm yemek masasndan, ocuun bakp glmsedii kilerden vs.
Bu betimlemelerin yapl sras ok nemlidir: bakahramann mut
faa gidip verandaya dnn (teknik anlamda) yanstrlar.
Geciktirim ve Srpriz

Geciktirim ve srpriz arasndaki ayrm ok eskiye dayanr. Bu


kavramlar olay rgs ekirdekleri ve uydularyla belirgin olarak
ilikilidirler. Yeni bir edebiyat terimleri szlnde geciktirim iin
aadaki tanm veriliyor:
Belirsizlik ou zaman endieyle karakterize edilir. Gecikti
rim genellikle ac ve hazzn merakl bir karmdr... Birok b
yk sanat yapt srprizden daha ok geciktirime dayaldr. Srp
rize bal yaptlar nadiren yeniden okunabilir; bir kez srpriz or
taya knca ilgi kaybolur. Geciktirim genellikle nceden gster
me yoluyla, nelerin gelmekte olduuna dair ipular vererek elde
edilir... Geciktirim ... trajik ironiyle ilgilidir. Trajik karakter kendi
kt yazgsna adm adm yaklar ve felaketiyle aknlk iinde
yzleir ancak gecikitirimin farknda olduumuz iin biz bu du
ruma armayz. Aslnda kahraman aniden, beklenmedik bir bi
imde felaketinden kurtulursa (bir melodram kahramann bana
gelebilecei gibi), kendimizi aldatlm hissederiz.20
Peki eer karakterin felaketine armayacaksak belirsizlikten
nasl bahsedebiliriz? En iyi olaslkla bir para belirsizlik gerekli
dir. Son bellidir ancak nasl olaca belirsizdir. Tpk boa grele
ri gibi: sonunda boa mutlaka lecektir ama nasl lecei bilinmez.
Yani endie sonu hakkndaki belirsizliin refleksi deildir, sonu
zaten kanlmazdr. Endienin kayna bizim ne olacam bilme
miz ancak bu bilgiyi kendileriyle zdeletiimiz karakterlerle
paylaamamamzdr. Tm kariyerini bu etki zerine kuran bir film
ynetmeni bu durumu yle ifade eder:

20 Sylvan Barnet, Morton Berman ve VVilliam Burto, A Dictionary o f Literary Terms


(Boston, 1960), 83-84.

54
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Geciktirim zerindeki dikkati datt ve gizemle ilikili ola


rak ele alnd iin polisiye roman (katil kim?) tekniini hi kul
lanmadm. Seyircinin katilin kim olduunu bandan beri bildii
bir oyunda ya da filmde neredeyse dayanlmaz bir gerilim kurmak
mmkndr. Seyirciler yaptn bandan itibaren olay rgsndeki
dier karakterlere bararak onlar uyarmak isterler, Aman una
una dikkat et. O bir katil! Bu noktada gerek bir gerginlik yaar,
ne olacam bilmek iin dayanlmaz bir arzu duyarsnz. Bu, bir
insan satranc probleminde bir grup karakterin kullanlmasna
benzemez. Bu nedenle seyircilere tm gerekleri mmkn oldu
unca erkenden vermek gerektiine inanrm.212

nceden gstenne (uydularn ileriye ynelik olarak tohumlanmas)


ve seyircilere tm gerekleri mmkn olduunca erkenden verme
arasnda ilgin bir iliki vardr. nceden gsterme, varlklardan derle
nen sonular biimini alabilir. Bu yukarda bahsettiimiz gibi bir tr
yanstmadr. Ancak geciktirim her zaman daha dk ya da yksek
derecede nceden gsterime gerek duysa da, tersi byle olmak zorun
da deildir. Anlatlar geciktirimden baka yollar kullanarak nceden
gsterebilir. Eer kahraman iin ufukta bir tehdit grnmyorsa, ileri
ye ynelik uydular ok daha normal bir olayla, zaman gelen bir
olayla sonulanabilirler. Anlatnn ilerlemesinin btnyle geciktirim
ilkesine bal olduunu savunmak hata olabilir.22 Bir anlat karakte
rin nasl tepki vereceini geciktirim kullanmadan gizli tutabilir. Elbet
te geciktirimsiz anlatlar da vardr.
Geciktirim ve srpriz kart deil birbirlerini tamamlayc kav
ramlardr. Anlatlarda her ikisi de karmak biimlerde birarada
alabilirler: olaylar zinciri bir srpriz olarak balayabilir, gecikti
rim modeline dnebilir ve beklenen sonucun boa kt, baka
bir srpriz olan bklme {twist) ile sonulanabilir. Bu konuda
Byk Beklentilerde klasik rnekler vardr. Romann olay rgs
geciktirim-srpriz bileiminin gerek bir a gibidir. Karmakla
eklenmek zere bu bileim hem yk hem sylem dzeyinde ilerlik
gsterir. Bir rnek dizilimi ele alalm. lk srpriz, mezarlkta
Magvvitchle karlatklarnda Pipin yaad oktur; bu olay, yiye
ceklerin ve eenin alnmasn gerektiren geciktirim kreendosuna
yol aar (yolumun stnde ahap demedeki her para, her para

21 Alfred Hitchcock, "Pete Martin Calls on Hitchcock"da alntlanm. Harry Geduld


(ed.), Film Makers on Film Making (Bloomington, 1971), s. 128. Kenneth Burke,
geciktirim, srpriz ve aa karma hakknda ksa ancak akllca szler etmi,
"Lexicon Rhetoricae, Counterscatement (Nevv York, 1931), s. 145.
22 Eric Rabkin'in Narrative Suspense (Ann Arbor, 1973)'de yapt gibi...

55
11-OYKU: Olaylar

daki her atlak arkamdan baryordu, Hrsz var!, Uyann Bayan


Joe!). Yiyecekler Magvvitche iletildiinde geciktirim ksmen din
dirilir. Artk Pipin kalbi ve cieri iin endie etmesine gerek yoktur.
Burada hem Pipin kendi korkularyla ilgili olarak ykden kaynak
lanan, hem de onun farknda olmad belay nceden gsteren sy
lemden kaynaklanan ifte geciktirim yaarz. Pip eline ne gelirse
alr, biraz ekmek, bir para peynir kabuu, yarm kavanoz kadar
kyma... bir ta iede biraz brendi. Yiyecekler arasnda kymal
pay zel bir ilgi iin ayrlmtr. Kymal pay noel yemei iin hazr
lanmtr ve bu yeni koullarda Pipin planlarnn istedii gibi git
meyeceinden korkarz. Nitekim endiemiz yersiz kmaz. Puding
den sonra, tam da Pipin en azndan imdilik kurtulduunu dn
d srada, kz kardei aniden Joeya souyan tabaklar temizle,
der. Gecikirim duygumuz imdi dorulanmtr ancak bu durum
Pipde srpriz etkisi yaratr. Bylece sylemde geciktirim, ykde
srpriz ortaya kar. Pipin srprizi dayanamayaca bir geciktirime
dnr: masann ayan brakp canm kurtarmak iin katm.
Bu kou ancak yeni bir (yk) srprizle, kapdaki askerlerle kesile
cektir. Kitabn bu blm burada sona erer. Askerler de bizi artr
lar ancak farkl nedenlerle: gen Pipin hrszl ortaya ksa bile,
bir takm askerin orada olmasn gerektirmeyeceini biliriz (elbette
yorum yapmaktan kanan anlatc, yetikin Pipin bildii gibi). Peki
ama askerler neden buradadrlar?
Yeni karmaklklar ortaya kar. Yiyecein ve eenin iletil
mesindeki geciktirim bir srprizle; Pipin Magwitch sand ada
mn baka bir hapishane kaa olduu gereiyle yarda kesilir.
imdi geciktirim Magvvitchin dier adamla ilgili merakna iliti
rilmitir. Pip bu adamn, eer yiyecek getirmezse kalbini ve cieri
ni deecek Magvvitchin yolda olduunu dnr. Ancak Pip
yalnzca saf bir ocuktur. Burada asl iletiim, erikin bir anlatc
olarak Pipin betimledii Magvvitchin reaksiyonuyla anlatnn
muhataplar arasndadr. Gen Pipin aksine, biz Magvvitchin gen
adamla ilgili yapt zalim akay anlarz ve onun kimliiyle ilgili
geciktirimimiz balar.
Bu, birok srpriz ve geciktirimden oluan ve snrl bir d
zeyde ilerlik gsteren bileimlerden sadece biridir. Bir de byk
ve genel bir bileim vardr; Pipin Byk Beklentilerinin gizemi.
Burada anlatnn muhataplar, anlatc Pip tarafndan kastl olarak
yanl ynlendirilir, bylece karakter Pipin inandn kabul eder
ler. Miss Havisham, Estellei Pipin kalbini krmas iin tembihle-

56
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat yaps

se, Joe'ya Pipin hizmetilik szlemesi uyarnca alaca yirmi


be pounddan baka tek metelik bekmemesi gerektiini sylese de
Pip, kendisine miras brakann Bayan Havisham olduuna inanr.
Ancak Jaggersn Pipe kendisini iyi bir servet beklediini syle
mesinden, Magwitchin ziyaretine ve srrn aa kmasna kadar,
yani yirmi bir blm sonra bile gen Pip kendisine yeni mlkn
verenin Bayan Havisham olduuna inanr. Anlatc olarak yetikin
Pip yorum yapmaz; ayn zamanda Jagger tesadf eseri hem Bayan
Havisham hem de Magwitch iin almaktadr. Ayrca ortada ok
daha gl bir szl tesadf bulunmaktadr. Jaggersin unu an
lamalsn ki, emirlerimi aldm ahsn istei, senin her zaman Pip
adn kullanmandr demesinden sadece birka gn sonra Bayan
Havisham Pipe yle der:
...Yani yarn gidiyorsun?
Evet, Bayan Havisham.
Ve zengin bir insan tarafndan evlatlk alndn?
Evet, Bayan Havisham.
Bu adamn ismi belli deil?
Hayr, Bayan Havisham,
Ve Mr. Jaggers sizin korumanz olacak?
Evet, Bayan Havisham.
"... Gle gle Pip! - Her zaman Pip adn koruyacaksn, bi
liyorsun deil mi?
Evet, Bayan Havisham.
Bayan Havisham bu diyalogda sadece gzlem yapyor, ancak
bu artlar altnda onun sylediklerini biz de Pip gibi mirassnn
emri olarak yorumluyoruz.
Zaman ve Olay rgs
ki tr zamandan bahsedilebilir, okuma zaman ve olay rgs
zaman ya da benim tercih ettiim gibi ayrrsak, sylem zaman;
sylemi okuyup anlamak iin gerekli zaman ve yk zaman; anla
tda ifade edilen olaylarn sresi.223

23 Mendilow okuma zamanm "kronolojik" zaman, olay rgs zamann ise


"psdo-kronolojik ya da "kurmaca" zaman olarak tanmlar (s. 65-71). Gnther
Mller ise kullanl bir ayrm nerisinde bulunur, "Erzhlzeit und Erzhlte Zeit"
Morphologische Poetik (Tbingen, 1968) iinde. Christian Metz ise anlatlan e
yin zamanyla anlatma zaman (gstegenin ve gsterenin zaman) arasnda bir
ayrm yapar. Bkz. Film Language: A Semiotics ofthe Cinema, ev. Michael Taylor
(New York, 1974), s. 18. Brooks ve VVarren bu ilikiyi "lek" olarak anar.

57
II - YK: Olaylar

Bu ikisi arasndaki ilikiden birok ilgin kuramsal soru doar.


rnein yk gncel zamana nasl balanr? Balang ne zaman
dr? Anlat belli bir andaki duruma yol aan olaylar hakknda nasl
bilgi salar? ykdeki olaylarn doal sralamasyla, sylemin
sunduu sralama arasndaki iliki nedir? Peki ya sylemsel sunu
mun sresiyle ykdeki olaylarn sresi arasndaki iliki? Sylem,
yinelenen olaylar nasl betimler?
Anlatlar bir imdiki zaman duygusu kurarlar. Buna anlatsal
MD diyebiliriz.24 Eer bir anlat aksa, zorunlu olarak iki
MD vardr, syleminki, yani anlatc tarafndan imdiki za-
man/geni zaman kipinde megul edilen an (Size bir yk anlata
ym) ve yknnki, yani eylemin gereklemeye balad, genel
likle gemi zamanda bulunan an. Eer anlatc tamamen eksik ya
da gizliyse, sadece yknn MDsi belirgin olarak ortaya kar.
Demek ki diyaloglarn, d ve i monologlarn imdiki zaman
hari, anlatnn zaman gemi zamandr.
Sralama, Sre ve Sklk
Gerard Genettenin yk ve sylem zaman arasndaki zaman
ilikileri zerine yapt akllca analiz, bu konuda yaplacak her
hangi bir tartmann temelini oluturmaldr.25 Genette bu ilikileri
kategori altnda ele alr: sralama (ordre), sre (duree) ve sklk
(frequence).
A. Sralama. Sylem, yk diziminin anlalr kalmas kaydy-
la, ykdeki olaylarn sralamasn diledii gibi dzenleyebilir.
yk diziminin anlalrl bozulursa klasik olay rgs birlii
salayamaz. Bu zellikle sinema iin bir sorun olabilir. Sinemann
normal dzenleme teknii montage ya da kurguda kullanlan kes
medir. Bazen bir kesmenin geridn, srama ya da sadece yk
de yer alan sonraki (uzamsal olarak yer deitirmi) olay tarafn
dan izlenen bir eksilti olduunu sylemek zor olabilir.
Genette yk ve sylemin sralamasnn ayn olduu (1 2 3 4)
normal dizilim ve anakronik dizilim arasnda bir ayrm yapar.
Anakroni ise iki trl olabilir: sylemin daha nceki olaylar a
rmak iin yk akn krd (2 13 4) geridn (analepsi) ve

24 Mendilovv: "ykdeki zamann referans noktas olarak kullanlabilecek bir noktas".


25 G. Genette tarafndan zetlenmi, "Time and Narrative in A la recherche du
Cemps perdu", ev. Paul de Man, J. Hillis Miller (ed.) AspecCs o f Narrative [New
York, 1970). S. 93-118 iinde.

58
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat yaps

sylemin ortadaki olaylar atlayarak ileri getii srama (prolepsi)


biiminde.26 Ortada yer alan olaylar daha sonra tekrar anlatlmal
dr, aksi halde srama bir eksilti oluturur. Sramalar sadece ge
riye dnk olarak anlalabilirler. Srama mutlaka ekirdek gerek
tirdiinden, ileriye ynelik uydu ya da ehovun duvarda asl
tfei gibi anlat tohumundan farkldr.
Ancak geridn ve srama kavramlar belki de sadece si
nemasal ortamla snrlandrlmaldr. lk sinemaclar bu renkli meta-
forlarla tanmaya ynelten, sadece edebiyat geleneinin cahillii
deildi. Sinemada geridn geriye giden bir anlat pasajdr.
Ancak bu pasaj, kendi zerklii iinde yani dier blmlerden kes
me ya da zincirleme gibi belirgin bir geile ayrlan bir sahne olarak
zellikle grseldir. Geleneksel zet pasajlarm geridn olarak
nitelemek doru deildir. Geridn ve sramalar, genel olarak
analepsi ve prolepsinin sadece ortama zg rnekleridir.
Sesli filmler, iki ileti kuandan birini, grnt ya da ses ku
an imdiki zamanda tutup dierinde geriye dnerek, ksmi ya
da blnm geridnler de sunabilirler. Buna uygun en yaygn
rnekler d ses anlatmlardr. st ses, perdede gsterileni szl
olarak tantr, yorumlar ya da yeniden retir. st ses, imdiki an
dadr ancak grntler yk zaman iinde gemite kalmlardr.
Bu durumun tersi de mmkndr (ancak daha seyrek bavurulur):
grsel imgeler imdiki anda kalrken ses geriye dner. Henning
Carlsenin The Cats filminde bir grup amarhane iisi kadn
yanl yere sulanr. ilerin mdireleri kzlardan birini lezbiyen
ilikiye zorlar. Bir sobal amarc kz Rika ie gelir, felekten al
d bir gecenin ardndan hasta ve yorgundur. Mdire kza du
aldrr ve onu scak bir battaniyeyle sarmalar; iki kadn bir sre
birbirlerine bakarak ancak dudaklarn kprdatmadan otururlar.
Ayn anda, bu grntnn zerine onlarn seslerini duyarz ancak
sylenenlerden bu szlerin i monologa ait deil, iki kadnn dost
luklarnn nceki bir aamasnda yaptklar bir konumann duyu
labilir hale getirilmi ekosu olduu bellidir.

26 The Anderson Tapes filminden tipik ve basmakalp bir rnek verilebilir: Bir ete
tm bir apartman igal eder ve her daireyi sistematik olarak yamalar. Soygun
lar MD gerekleirken, sramalar apartman sakinlerinin balarndan geen
leri anlattklar karakol sahnesine geerler. Bu geiler geridnlerle soygunla
ra dnen MD deil, sramalar olmaldr nk bakahramanlara, soyguncu
lara sonunda ne olduunu henz bilmeyiz.

59
11 - YK: Olaylar

Genette, bir anakroninin uzakl (portee) ile genilii


(amplitude) arasnda bir aynm yapar. Uzaklk zamann MDden,
anakroninin balangcnn ncesine ya da sonrasna olan mesafeyi ta
nmlar. Genilik ise anakronik olayn kendi sresidir. Sregiden ykde
anakroniye katlmann farkl yollar vardr. Bunlar dardan, ieriden ya
da kark anakronilerdir. Dardan anakroninin balangc ve sonu
MDden nce meydana gelir. eriden anakroni MDden sonra
balar; kark anakroni ise MDden nce balayp MDden sonra
biter. eriden anakronilerin, yarda kesilen ykye karmayan
(heterodiegetic) ya da karan (,homeodiegetic) trleri vardr. Da
rdan anakroniler ise tamamlayan (completive ya da renvois) ve tekrar
layan (repetitives ya da rappels) biimlerde kendini gsterebilir. Ta
mamlayan anakroniler gemiteki ya da gelecekteki boluklar doldu
rurlar. Bu boluklar ya dorudan eksiltilerdir ya da Marcelin aile ye
lerinden birinin varln sistematik olarak saklamas rneinde olduu
gibi, karlan yerlerin olaylarla deil ortaya kmakta olan durumun
bileenleriyle ilgili olduu, yan eksiltilerdir (paralipse). te yandan,
tekrarlayan anakroniler daha nce ifade edilmi bireyi tekrar ederler.
Anlat bazen belirgin biimde geriye, kendi ayak izlerine geri dner.
Ancak bu geri dn, orijinal olaylar zerinde farkl bir yne sapmasy
la gerekleir. Bu yntem Eisensteindan beri sinemada bilinir.
Genettein achrony (ve syllepsis paralel figr) adn verdii
nc olasl, yk ve sylem arasnda hibir zaman-mantk
ilikisine (tersine dahi) izin vermez. Burada gruplama ya rastgele ya
da baka tr metinlere (uzamsal yaknlk, sylemsel mantk, konuyla
ilgililik ve benzeri) uygun dzenleme prensiplerine dayal olarak
yaplr. rnek olarak Kskanlk gibi olaylarn gerekleme sras
hakknda bizi artan anlatlardan bahsedebiliriz. Burada gizemli-
letirme, anlatnn gvenilmezliinin bir ilevi olarak ortaya kar.
Bu ayrmlar (diyelim ki) zamansal arlk merkezine dayanan
tek bir yk-kanal varsaymna dayaldr. Tm anakroniler ve
akroniler, merkezde yer alan bu kanala gre anlalr. Ancak anla
tlar ok eski zamanlardan beri, iki ya da daha fazla yk kanal
ierirler ve bazen byle bir ncelik varsaym arzulanmayabilir.
Her kanaln kendi arlk merkezi, kendi MDsi vardr. Bu du
ruma uygun klasik bir sinemasal rnek olarak D. W. Griffthin
Hogrszlk filmi gsterilebilir. Filmde drt yk kanal vardr:
(1) Modem yk (Ana ve Yasa), yanl yere cinayetle sulanan
bir gen adam son anda kurtulur; (2) Yahudilerle ilgili yk
(Nasral) sa ve Ferisiler arasndaki atma hakkndadr; (3)

60
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Ortaa yks, Protestan Franszlar olan Huguenotlarn


1572de Aziz Bartolome gnnde Parise gelilerinin ardndan
katliama uramalarn anlatr; ve son olarak (4) Babilin D,
Babilin Persler tarafndan istila ediliini anlatr. Film hogrsz
ln sonsuza kadar ortadan kalkaca kehanetinde bulunan bir
epilogla sona erer. Film boyunca yukardaki ykler arasnda s
rekli apraz kurgu yaplr. Griffth tipik olarak bir kanalda karak
terleri ok ksa sreliine umutsuz darboazlarda brakp baka bir
kanala geer. Bu drt kanaldan hibiri, dierlerine gre zamansal
bir ncelie sahip deildir. Daha nceki dnemlerde geenler hi
bir anlamda modern ykye yol amazlar, ancak ona kuramsal
olarak paraleldirler. Bu nedenle her biri kendi MDsine, yk
ve sylem arasndaki zamansal ilikiler dizisine sahiptir.
Hogrszlkdeki gibi farkl yk-kanallarnn eit ncelie
sahip olmasna ya da Madame Bovarydeki Yonville fuar sekan
snda olduu gibi kanallardan birinin dierini arka plana atmasna
gre olaylarn iki olas dzenlemesi olduu nerilebilir. Ya her iki
farkl olay sekans zamansal olarak st ste biner ve bir sonraki
saniyede her kanal sanki hi kesintiye uramam gibi devam eder
{Madame Bovaryde olduu gibi);27 ya da iki kanal ayn zamanda
geer, yk-kanal B deki zaman geii, belirgin biimde anlatlan
kanal Adakiyle ayn orandadr, bylece araya giren olaylar anla
tlmaz. kinci olasla kaydedilmemi byme uylam denir.28
Sergileme kavram anlatsal sralama tartmasna nasl dahil
olur? Sergileme, analepsis ya da prolepsisin bir alt snf olmaktan ok
bir ilevdir. Bu ilev bir ykdeki eylemler tam olarak balamadan
nce varolan karakterlerle ve olaylarla ilgili gerekli bilgiyi salamak
tr.29 Vurgunun btnyle aklama zerinde olduu sergileme, gele
neksel olarak zet biiminde yaplr. Ondokuzuncu yzyl romanlar
tipik olarak gemi zaman kipinde sunulan bu tr zetleri romann en
banda bir yn halinde ortaya koyarlar: Emma Woodhouse, alml,

27 Joseph Frank, "Spatial Form in Modem Literatre, Sevjaee Revievv 53 (1945) (Mark
Schorer, (osephine Miles ve Gordon McKenzie (ed.), Criticism [New York, 1948], s. 384
iinde): "sahne sresi boyunca en azndan anlatnn zaman ak durur".
28 Cari Grabo, Technique of the Novel (New York, 1928), s. 215: yk bir yan olay
rgsnden dierine kayd zaman karakterler kaydedilmemi varl takip
etmeyi brakrlar'.
29 Cleanth Brooks ve Robert Penn VVarren, Understanding Fiction (New York, 1959),
s. 684. Meir Sternberg'in metni bu zellik iin Tomashevsky'nin fabula ve sjuzet
arasndaki ayrm iinde sk kriterler nerir. Bkz.: What is Exposition?" John
Halperin (ed.), The Theory of Novel (NevvYork, 1974), s. 25-70.

61
II - OYKU: Olaylar

akll ve zengin bir kadn olarak konforlu bir evde mutlu bir mizala
yaarken varolmann getirdii en iyi nimetleri kendisinde toplam
grnyordu. Bylece onu zecek ya da cann skacak hibir tasas
olmakszn dnyada yaklak yirmi bir yl geirdi. Bir baka seenek
de Bizi sisli bir gnde adalet sarayna getiren ksa bir giri sahnesin
den (in medias res) sonra Dickensn Kasvetli Ev romannda yapt
gibi zete gemektir: Jamdyce ve Jamdyce davas sryor. Bu rezil
dava zaman iinde yle kannak hale geldi ki yaayan hi kimse ne
anlama geldiini bilmiyor.
Yn halinde sunulan zet uylam gnmzde romanclar
ve roman kuramclar tarafndan sorgulanr olmutur. Ford Madox
Ford, nceki olaylar ortaya karmak iin kronolojik dngleme
adn verdii teknii nerir. Fordun nerisi sergilemeyi datmak,
ncelikle gl bir izlenim oluturacak biimde karaktere girip,
daha sonra onun gemii zerinde ileri geri giderek almaktr.0
Geridnler az ya da ok aklayc biimde i grrler, ancak ksa
ve beklenmedik olular, asl anlatnn hangi ynlerinin aydnlatld
hakknda bir belirsizlik dourabilir.
B. Sre. Sre, anlaty okuyup bitirmek iin gereken zamanla
yk olaylarnn sona ermeleri iin gerekli zaman arasndaki ili
kiyle ilgilidir. Bu noktada karmza be olaslk kar: (1) zet:
sylem zaman yk zamanndan ksadr; (2) eksilti: ilk olaslk
gibi, yalnzca burada sylem zaman sfrdr; (3) sahne: sylem
zaman ve yk zaman eittir; (4) esnetme: sylem zaman yk
zamanndan uzundur;J (5) duraklama: bir nceki gibi, ancak bura
da yk zaman sfrdr.
1. zet: Sylem, anlatlan olaylardan daha ksa srer. Anlat ifa
desi bir grup olay zetler; szl anlatda bu bir eit sreen eylem
ya da belirte gerektirir (John New Yorkda yedi yl yaad) ve
tekrarlayan formlar da kapsar (irket grevi sona erdirmek iin yine
zaman zaman giriimlerde bulundu ancak baarl olamad).301

30 Mendilovv'da aktarld gibi, Time and the Novel, s. 104.


31 Genette sadece drt olasla yer verir, ancak o da zaman ilikilerindeki asimet
riden sz eder. Proust'daki rneklerden yola karak "yavalatlm sahne" kav
ramm ileri srer. Ancak bunlar ona gre anlatd elerle" ya da "betimleyici
duraklamalarla" uzatlmtr. "Eylemlerin ve olaylarn ayrntl anlatsnn, bun
larn sergilenmesinden ya da gereklemesinden daha uzun srmesi... phesiz
bilinli olarak tasarlanm ve gerekletirilebilir deneylerdir ancak bunlar
kanonik bir biim oluturamazlar ("Discours du recit", s. 130). "Kanonik olsun
ya da olmasn, bylesi biimler modern kurmacada ve zellikle filmde yaygndr
ve kuramsal olaslklar listesinin dnda tutulmamaldr.

62
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Dil, zet bildirmek iin gramerle ve szcklerle ilgili eitli


zelliklere sahiptir (eylemlerde ve eylem trlerinde zaman ilikin
ayrmlar gibi). Baz eylemler anlamsal doalar gerei belli bir
(ksa) anda olup biterler. Bir anda ya da grece ksa bir zamanda
gerekleen ve yinelenmeyen olaylar anlatrlar. rnein atlad,
karar verdi ya da evlendiler. Bu eylemler sadece dsal aralar
yoluyla sreen ya da yinelenen hale getirilebilirler. Bu aralar
srekli eylem formlar (atlyordu), yardmc fiiller (atlamaya
devam etti), yinelemeler (tekrar tekrar atlad) vb. te yandan
anlamlar gerei doal olarak sreen eylemler vardr; bekledi,
dnd, gezindi. Bu eylemlerin ifade ettikleri anlamlar sade
ce zaman belirteleriyle snrlanan zaman uzunluuna sahiptirler
(bir saatliine, Sal gnnden beri).
zet rnekleri, sylem ve yk arasndaki mutlak ezamanll
n bir zorunluluk olduu durumlarda (szgelimi diyaloglarda) bile
ortaya kabilir. Jane Austen gibi erken dnem romanclardan bu
yana karakterin sylediklerinin zn veren zetlenmi diyalogun,
tek bir alntyla birlikte kullanldna rastlanr.
Romancnn muhtemelen birok farkl konumada dile getiri
lenleri tek bir konumada toplamaya hakk vardr. Bu yntemle
elde edilen hz ve etkinin younlamas kayda deer ldedir...
[rnein Northanger Abbeyde:] Kaygyla arkadalarn
beklerken saatin 12ye vurduunu duyan Catherine Morland:
Henz umudumu yitirmedim. 12yi eyrek geene dek de yi
tirmeyeceim. Gnn bu vakti tam da onun belirdii zamandr.
Sadece imdi biraz fazla aydnlk gibi. te, imdi 12yi yirmi
geiyor, imdi tamamen vazgeebilirim... Burada romanc hi
yz kzarmadan krk taneden az szcn telaffuz edildii sre
iinde yirmi dakika gemesine izin verir.32
Sinemada ise zet sorunludur. Ynetmenler sklkla zel aralara
snrlar. Montaj sekans uzun sreden beri poplerdir: Bu, genellik
le sregiden bir mzik eliinde sunulan, bir olayn ya da sekansn
farkl aamalarndan seilmi ekimlerin bir koleksiyonudur. Bunun
yannda yapraklan dklen takvim, grnt zerine bindirilen tarih
yazlan ve st ses anlatclar gibi daha ham metodlar da kullanlr. Baz
ynetmenler bu sorunu zmede ok beceriklidirler. rnein Yurtta
Kane, bakahramanmn yaamn zetleyen bir haber filmiyle alr.
Clouzof nun filmi Wages o f Fear' da, bir grup serserinin hiliin orta-
sndaki bir Orta Amerika kasabasnda aklp kalmas ve baka bir yere

32 Norman Page, Speech in the English Novel (Londra, 1973), s. 29-30.

63
II - YK: Olaylar

gidememesi, filmin alnda yeni gelen biriyle orann eskilerinden bir


adam arasnda geen diyalog yoluyla aklanr. Ancak Marionun
Joeya anlattklarnm uzun gnlere yaylm bir diyalogun zeti oldu
unu biliriz. Bu zet, iki adamn kasabanm farkl yerlerinde, farkl hava
koullarnda, farkl ynlerde gezinirlerken vs. ekilmi grntleri ze
rine ses kuana sregiden diyalogun yerletirilmesiyle gerekletirilir.
Bu durumda duyduumuz konuma, iki adamn gnlere yaylm diya
loglarnn zn sunan uylamsal bir temsil olmaldr.
Asl ilgin olan, bir filmdeki sorunu zmek iin gelitirilen
montaj sekans tekniinin, ayn zamanda szel kurmacada da ken
disine yer bulabilmesidir. L oliada zetlenen dnemin nasl oldu
unu ifade etmekten ok betimleyen vinyet benzeri ksa karakteris
tik ykler araclyla bir zet sunulur. Humbert bize Beardsley
Kolejindeki yaamn kesik kesik kamera ekimlerini anmsatan
ksa, temsil edici sahneler halinde sunar:
Lolitann souk yatak odasndaki umutsuzluk ve tapnma se
ansndan sonra, stdyomdaki dar kanepeme yattmda, kendi g
rntm zihnimde dolanp durur gibi gzden geirir, biten gn
anmsardm. Karanlk ve gzel, Keltik olmayanlardan deil, muh
temelen yksek bir kilise, belki de ok yksek bir kilise izledim, Dr.
Humbert kznn okula gittiini gryor. Onu ar glmsemesi ve
ho bir biimde kvrlm kaim siyah kalaryla, felaketin kokusunu
alan (ve biliyorum ki ilk frsatta doruca patronunun cinine ynele
cek olan) Mrs. Holigan selamlarken izledim. Emekli cellat ya da
dini risale yazan (kimin umrunda) Mr. West ile birlikte komuyu
grdm. Neydi onun ad, sanrm Fransz ya da svireliydiler,
transz pencereli alma odasnda, daktilosu nnde dncelere
dalm, sska vcutlu, solgun alnna nerdeyse Hitlerinki gibi bir
perem dm. Haftasonlar, Profesr H. iyi dikilmi paltosu ve
kahverengi eldivenleriyle, kzyla birlikte Walton Inne (aralarna
oturup hala sizden ncekilerin artklaryla kirli iki kiilik bir masa
iin beklediiniz mor kurdelal in tavanlar ve ikolata kutularyla
nl) doru gezinirken grlebilir. Hafta iinde, leden sonra bir
gibi, arabasn garajdan karp kahrolas am aalarnn arasnda
manevra yapp kaygan yola kaca srada Argus gzl Easti asa
letle selamlarken grlr... Dolly ile kasabada akam yemeinde,
Mr. Edgar H. Humbert bifteini AvrupalI atal bak hareketleriyle
yerken grld. Bir konser, benzerlie bakp elenme, iki ask su
ratl, yerlerinde akl Fransz, yan yana oturuyorlar, Msy H.
H.nin kk mzikal kz, babasnn sanda. Profesr W.nin k
k mzikal olu (babas Providenceda hijyenik bir akam geiri
yor), Msy H. H.nin solunda. Garaj anca, bir k karesi arabay
yutup snyor. Parlak pijamal, Dollynin yatak odasnda pencere
nin perdesini hzla ekiyor. Cumartesi sabah, k solgunu kz g
rlmeden, arballkla banyoda tartlyor...

64
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Bu cmleler Hmbertin zamann nasl geirdiini gsteren film


ekimlerini eit olarak blyor. smi zarif bir ekilde eitlendirilse
de, eylemlerinin getii ortak alanlar tekrarlanarak, dizilim grece
sabit tutuluyor. Bylece bir anlat ortamnda bilinen eksiklii kapat
mak zere (faute de miecc) gelien bir teknik gryor ve bu tekniin
heyecan uyandrc yeni bir olaslk olarak, ayn biimsel snrlamalara
tabi olmayan baka bir ortamda kullanlmasna tanklk ediyoruz.
2. Eksilti: ykde zaman gese de sylem duraklyor. Heming-
wayin Gne de Doar kitabnn 5. blmnn sonunda Jake Bames,
Robert Cohn ile le yemeine kyor: sonra, undan bundan konu
tuk ve sonra ofise gelmek zere yanndan ayrldm. 6. blm yle
balyor Saat bete Hotel Crillonda Bretti bekliyordum. Burada
bahsedilmeyen drt saat bulunuyor; bu zaman diliminde Jakein
ofiste her zamanki gazetecilik ilerini yaptn, daha sonra otele gittii
ni varsayyoruz. Ayrntlardan bahsetmeye gerek yok.
Eksilti lyada kadar eskidir ancak birok eletirmenin dile ge
tirdii zere, zellikle geni ve beklenmedik biimde eksiltiler,
modern anlatlara zgdr. Genette, Proustun Kayp Zaman'nda-
ki eksiltilerinin giderek daha fazla beklenmedik hale geldiini
gsterir. Herhalde bunun nedeni aradaki sahnelerin gittike daha
az yk zamann kaplasalar da, git gide daha detayl hale gelmele
rini telafi etmektir. Bu da sylem zamanyla yk zaman arasnda
giderek byyen bir sreksizlik etkisi dourur. Ayn tr sreksizlik
Mrs. Dallowayde de kendini gsterir.
Sinemada eksilti bazen ekimler arasndaki kesme ile tanmla
nr. Birbirlerine balanan iki ekim arasndaki gei, gsterim srasn
da ilk ekimin aniden kincisiyle yer deitirdii izlenimi uyandran
basit bir birlemeyle salanr. (Kesme tam olarak kurgucunun yap
t itir. Kurgucu A ekiminin sonundaki ve B ekiminin bandaki
uygun karenin kenarn makasla keser ve birbirine yaptrr). Ancak
eksilti ve kesme kavramlar dikkatlice ayrt edilmelidir. Arada bir
dzey fark vardr. Eksilti anlatdaki yk ve sylem arasndaki srek
sizlikle ilgilidir. te yandan kesme, belli bir ortamdaki sre olarak,
basl sayfadaki bolua ya da yldz iaretine benzer biimde ger
ekletirilen eksiltinin tezahr biimidir.
ok daha kesinlikle bir kesme, eksiltiyi ifade edebilir ancak
sadece uzamdaki bir deiimi de temsil edebilir yani kesinlikle ya3

33 Proustun Contre Sainte-Beuve'de bahsettii "Beyaz boluk, bir geiin glgesi


dmemi, engin beyaz boluk" (aktaran Genette, s. 132).

65
II - YK: Olaylar

da neredeyse birbirinin pei sra gelen iki eylemi birletirebilir. A


ekimi, eliyle kap kolunu eviren ve kapy da doru aan bir
adam gsterirken, kesmeden sonra kart B ekimi dardan, ko
ridordan ayn kapnn bu kez ieriye, kameraya doru aln ve
adamn ortaya kn gsterir. Bu rnekte sylem yk kadar
sreklilik tar; kesme, kamerann duvardan geememesiyle ilgili
uzamsal sorun nedeniyle gerekmitir. Bir kesme ayn zamanda
sonraki ekimin karakterin zihninde getiini, yani hayali olduu
nu vs. gstennek iin de kullanlabilir. Zincirleme, silinme, diyaf
ram alma ve kararma ve bunlar gibi dier geiler ya da sinema
sal teknoloji iin de ayn ey geerlidir. Bunlarn hepsi sinemasal
tezahrn repertuarnda yer alr, bunlar anlat syleminin paralar
deildirler. Kendi kendilerine barndrdklar belli bir anlatsal
anlam yoktur. Sadece balam bize verili bir zincirlemenin hafta
lar sonra, haftalar nce ya da bu arada kasabann baka bir
yerinde demek olduunu syleyebilir.
3. Sahne: Sahne, dramatik ilkelerin anlatda birlemesidir. y
k ve sylem burada grece eit srededir. Sergilemesi anlatmak
tan daha uzun srmeyen iki olaan bileen, diyalog ve grece ksa
sreli ak fiziksel eylemlerdir. John Dos Passosun USA romann
dan bir rnek verelim:
i et suratl bir adam basamaklar trmandnda Fainy ofi
si spryordu. Adam, Fainynin daha nce hi grmedii ince,
siyah bir puro iiyordu. Buzlu camdan kap>, tklatt.
Bay OHarayla konumak istiyorum. Timothy OHara.
Henz burada deil ama her an gelebilir, beyefendi. Bek
leyecek misiniz?
Emin ol bekleyeceim.
imdi de sylem zamannn yk zamanndan yava olduu
durumlara bakalm.
4. Esnetme: Burada sylem zaman, yk zamannda uzundur.
Yavalatlm devinimle, yani kamera, gsterim srasndaki projek
siyondan daha hzl altrldnda, sinema iyi bilinen ar ekim
yntemiyle esnetmeyi gerekletirebilir. Ancak sylem zamann
uzatmak iin baka yollar da vardr; yk zaman rnein bir eit
bindirme ya da yinelenen kurguyla esnetilebilir.4 Bununla ilgili kla-34

34 Noel Burch, Praxis du cinema (Paris, 1969), s. 17de retour en arriere [.n. geriye
dn] olarak adlandrm. (ngilizceye "time reversal" [zaman tersine evir
me] olarak kt biimde evrilmi, Theory o f Film Practice [New York, 1973]).
Burch ilgin bir biimde, gnmzdeki anlat kuramyla aka ayn yolda retour

66
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

sik bir rnek Eisensteinn Ekim filminde yer alr. Filmde Bolevikle-
rin Petrogradda aldklar ilk yenilginin dokunakll alarak
proleteryanm nehri geip Klk Saraya varmalarn engelleyen kpr
ile ilikilenirilir. Bindirme kurguyla kprlerin almas bitmez t
kenmez bir uzunlukta verilir; yenilginin yaratt d krkl, daha
nce Boleviklerin yk arabasn ekmi l bir atn, ykselen kpr
nn ortasnda grotesk bir biimde asl kald grntnn yinelenme
siyle vurgulanr. Ayn teknik seyircilerin, askerlerin eziyet etme nok
tasna alalmalarn izleme deneyimi esnetilerek Potemkin Zrhl
s' nda nl Odessa basamaklar sekansnda kullanlr.
Edebi anlatlarn bindirme kurgu ya da ar ekim gibi kaynak
lar olmad aktr ancak szckler de tekrarlanabilir, anlattklar
baka szcklerle aklanabilir, bylece verili olaylar ok kereler
szl ifade edilebilir. Robbe-Grilletnin Kskanlk yksnde
belki de A... yan grdnde yalnzca bir kez alar ancak bu
olayn sylem tarafndan ifadesi birok defa tekrarlanr.
Szl ifadeler, en azndan izlenimci bir lyle, olaylann kendisin
den dala uzun srebilir. Zihinsel olaylar konusu zellikle ilgintir. D
ncelerinizi dile getirmek, onlar dnmekten daha uzun srer, yaz
mak ise ok daha fazla zaman ister. Yani bir anlamda szel sylem,
karakterin zihnindekileri, zellikle ani alglamalar ve igrileri aktar
maya kalktnda her zaman daha yavatr. Birok yazar bu eitsizlik ve
szcklerin yol at gecikme nedeniyle af diler.5 Esnetme zerine
klasik bir rnek de Ambrose Biercenin Occurence at Owl Creek
Bridge yksdr. ykde casusluk yapt iin aslacak olan bir
adam, tm ayrntlaryla cellatlarndan katn, zincirlerini krdm,
mermi saana altnda nehirde yzdn, srnerek kyya ktn
ve eve dnene dek kilometrelerce kotuunu hayal eder. Sonunda eve
varp karsna sarldnda kr edici bir k adam sarmalar ve top
patlamas gibi bir ses duyulur. Sonras sadece karanlk ve sessizliktir.
Peyton Farquhar lmtr; boynu krlm, bedeni Owl Creek kprs
nn kalaslar altmda bir yandan dier yana hafife sallanmaktadr.
Onlarca szckten oluan fantezi, bilincin bir ann betimler.35

en arrierenin uzamsal olarak ayr iki ekim arasnda meydana gelebilecek be


olas zaman ilikisinden biri olduunu dile getirir.
35 Joseph Conrad, kendi anlat szcs Marlovva (kendisi hibir biimde kuramc
deildir) yakn evresine anlatt bir sahne hakknda unlar dedirtir: "Grsel
izlenimlerin ani efektlerini sizin iin ar konumaya evirmeye altmdan,
tm bunlarn olup bitmesi, olanlar anlatmaktan ok daha ksa srd".

67
II OYk il Olvl

S. Duvaklama', betimleyici pasajlarda olduu gibi, yk zama


n durur ancak sylem devam eder. Anlat zellikle zamanla ilgili
bir sanat olduu iin baka bir sylem biimi n plana kar.
Lolitaya bakalm:
... Mrs. Hazein yukarlara km kontralto sesi geliyor...
Sanrm onu hemen anlatsam daha iyi olacak. Zavall kadn
otuzlu yalarnn ortalarndayd, parlak bir aln, yolunmu kala
r vard ve Marlene Dietrichin zayf bir rnei olarak tanmla
nabilecek bir tipin gayet basit ancak irkin saylmayacak zel
liklerine sahipti.
Yukardaki pasajda olduu gibi bilinli olarak, zevk iin ya-
plmyorsa, modem anlatlar betimleme yapmak iin gstere gste
re duraklamaktan kanr, dramatik bir mod tercih ederler. Yeni bir
makalede belirtildii zere, Zola gibi yazarlar gerekli grdkleri
aktarmlar iin dzenli formller gelitirmilerdi. Kurmaca dnya
nn yzeyini olabildiince ayrntlandrmak isteyen ancak szck
leri bir anlatcnn azndan vermeyi reddeden Zola, bu ii karak
terlerine yaptryordu. Tipik olarak merakl ya da bilgili biri (res
sam, estet, casus, teknisyen, kaif vb.) bo bir zaman buluyor (ge
zintiye kmak, bir buluma iin beklemek, iinin ortasnda mola
vermek gibi), bu frsat herhangi bir nedenle (dikkat datmak,
bilgilik, merak, estetik haz, gevezelik), bir takm karmak nesne
yi (bir lokomotif, bir bahe vs.), onu hi bilmeyen birine (gen
olduu iin, cahillikten, deneyimsizlikten), anlatarak (reterek,
iaret ederek, gstererek) deerlendiriyordu. Baka bir deyile
herhangi bir eyi abucak tanmlamak iin bir diyalog, karakterler
arasndaki bir etkileim yaratlyor, bylece anlatc zerinden bu
grevin yk kalkm oluyordu/6
Genellikle anlatsal filmlerde betimlemenin kendiliinden im
kansz olduunu dnyorum. Filmlerde perdeye grntler yan
stld srece, kamerann almay srdrdn hissederiz ve
yk zaman akmaya devam eder. Stanley Kubrickin Lolita uyar
lamasnda, yukarda aktarlan pasaja karlk gelen sekansta
Humbert sadece merdivenlerden inen Charlotteu izler; odak olay
zerinde kalr. Filmdeki Humbert iin zaman nasl geiyorsa yk
zaman da bizim iin yle gemeye devam eder.
Salt betimleme etkisi sadece film gerekten durursa, yani do
nuk kare etkisi kullanlrsa (projektr almaya devam eder ancak36

36 Philippe Hamon, "Qu'est-ce quune description?", Poetique, 12 (1972), 465-487.

68
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

tm kareler ayn grnty gsterirler) ortaya kabilir. Joseph


Mankiewiczin Ali About Eve (Perde Alyor) filminde byle bir
rnek vardr: Evee (Anne Baxter) gpta edilen bir tiyatro dl su
nulduunda, aktrisin elleri dle uzand anda grnt donar. yk
zaman dururken alayc drama eletinneni (George Sanders) anlatc
d ses olarak Evein hrete ykseliinin karanlk ynlerini ima eder
ve yemek masas etrafnda oturan dier oyunculara onu takdim eder.
Eletirmenler (szgelimi Percy Lubbock) klasik romanlarda sahne
ve zetin grece istikrarl bir biimde yer deitirdiini vurgularlar.
Buna karn Virginia Woolf un yaptlar gibi modemist romanlarn hem
kuramda hem de pratikte zetten kandklar, bunun yerine bir dizi
sahneyi, okuyucunun doldurmas gereken eksiltilerle ayrarak sunmay
setikleri gzlenir. Yani modemist roman (sinemann etkisi altnda
deitiini ileri srmesem de) ok daha sinemasaldr.
Eer Gurur ve nyarg gibi erken dnem bir romandan rastgele
bir blm sesek, diyelim 6. blm; sahne ve zet diye tanm
ladmz paralarn klasik yer deitirme ritmini bulabiliriz. Blm,
bir al zeti (Janenin Bingleyle giderek derinleen ilikisi); bir
sahne (Charlotte ve Elizabethin sohbeti); baka bir zet (Darcynin
Elizabete ynelik artan ilgisi); bir sahne (Sir William Lucaslarn
evindeki parti) biiminde ilerler. Bu son sahne bir dizi farkl sahne-
cie blnmtr. Elizabethin ikayeti ve Darcye satamas,
Elizabethin piyano performans (bu para Marynin mzikal tutku
su zerine betimleyici bir ara sz ve ksa bir zetle ayrlm), Sir
Williamn Darcy ile yldrc konumas ve onu dans iin
Elizabethle eletirmeye yeltenmesi, Darcynin dalgnl ve son
olarak onun Miss Bingley ile zetlenen konumas.
Ancak ritm przldr, yaklak olarak biimlenir ve sahne
daha ok uzamsal boyutuyla tutarllk iindedir. Bir eit sabit
uzamsal ereve (Sir Williamn evi), sylem zamannn aka
yk zamanndan daha ksa srd anlarda bile (Darcynin dal
gnlat ya da Miss Bingleyle konutuu zaman-uzam) sahne
duygusunun srekliliini garanti eder. Bylece zetin baka ilev
lerini de (eilimlerin ve eylemlerin ana fikrini sahneler iinde
vermek) ayrt edebiliriz.
Bunun tersi de geerlidir. Yaltlm ksa bir sahne, iinde
meydana geldii genel zeti canlandrmaktan ve rneklemekten
daha fazla ie yarar. Gurur ve nyargda bu tr sahneler oklukla
uzamszdr. Bunlar sadece salt zamansal anlamda sahnedir: sylem
zaman, yk zamannn hzna dek yavalar. rnein:

69
II-YK: Olaylar

Gllere yapt gezi imdi en mutlu dncelerinin kayna


yd; annesinin ve Kittynin honutsuzluklarnn kanlmaz
kld tm o rahatsz saatlerin olabilecek en iyi avuntusuydu.
Bu plana Janei de katabilseydi, gezi her anlamda tamamen m
kemmel olacakt.
Ama dileyebileceim bir ey olmas da bir ans, diye d
nd. Tm dzenleme eksiksiz olsayd, hayal krklm daha
kesin olacakt. Ama imdi, kzkardeimin eksikliinden gelen
bitmek bilmez znt kaynam beraberimde tayarak tm ke
y if beklentilerimin gerekleeceini umabilirim. Her paras ke
y if veren bir plan asla baarl olamaz; genel hayal krkl an
cak belli kk dertlerle savuturulabilir.
Lydia gittiinde ona annesi ve Kitty hakknda sk sk yaza
cana sz verdi.
Ortadaki paragraf Elizabethin zihninden geen edebi szck
leri temsil ediyor; bu paragrafn sylem zaman aka yk zama
nna eit, bundan dolay, tanm gerei bu bir sahne olmal. An
cak bu szlerin ortaya kt yer ve zaman noktasnn belirsiz
olduu da ak, yani pasaj bamsz bir olay gerektirmiyor; sadece
zetlenen periyod boyunca Elizabethin kafasnda oluturduu
dncelerin biimini betimliyor.
ada kurmacada zetleme yapmak iin kullanlan yaygn
yntem, bu ii karakterlere brakmaktr. zetleme ya karakterlerin
zihninde ya da d diyaloglarnda gerekleir. Ancak byle pasajlar
klasik anlamda zet deildirler nk burada, olaylarn sresiyle
onlarn betimlenmesi iin gereken sre arasnda deil, karakterle
rin o olayla ilgili anlarnn sresiyle, onlar okumak iin gereken
sre arasnda bir orant vardr ve kabaca bu orant eit yani sahne
ile ilgilidir. zet boyutu, ise dnsel eylemin bir yan rn olarak
ikincil derecede nemlidir.
Mrs. Dalloway'm byk bir blm, karakterlerin hatralaryla
geer. Ancak bu hatralar yalnzca Clarissa, Peter ve Lucrezia gibi
nemli karakterlere deil, tek bir kez, ksa bir sre iin ortaya
kan, kahramanlarla ya da asl eylemle ya ok az ilikili ya da ta
mamen ilgisiz karakterlere de aittir. Gelip geenlerin bilinlerine
yaplan dallar, kitabn ilgin yeniliklerinden biridir. Yapt ehrin
grntlerinin ve seslerinin modernist sunumuyla (otobsler, Big
Ben, pankart tayan uaklar, Regents Parkdaki bankta oturan
hanmefendi), tesadfen oradan geen, ilgin ve provokatif biim
de isim tayan Moll Pratt, Mr. Bowley, Mrs. Coates gibi insanla
rn i yaamlarn birletirir. ehrin i ve d yaam romann sy
lemsel teknii sayesinde biraraya gelir. zetin anlatdan karlma-

70
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

s belirgin bir biimde kentsel deneyimin hzna ve aniliine katk


da bulunur. Gemi, ana karakterlerin anlarna son derece egemen
olduu iin, anlatcnn zetleme yapmasna gerek yoktur:
Ona bir takm szckler borluydu: duygusal, uygar;
hayatnn her gnne, onun tarafndan korunuyormu gibi bal
yordu. Bir kitap duygusald; hayata kar bir yaklam duygusal
d. Belki de gemii dnd iin duygusafd.
imdi elli yan aan Clarissa alveriden eve, hcresine eki
len bir rahibe gibi dnyor, stn deitiriyor, gemie, Bour-
tondaki genliine ve daha sonra Peter ile yaad ilikiye dair
derin dncelere dalyor. Burada uzun bir dnem kapsanr ancak
sylem zaman yk zamanna eittir; yk zaman, hayatn geride
kalm otuz yl deil, Clarissann bu dnem zerinde dnd
zamandr. Yapsal olarak zetlenen malzeme, bizim zerinde
odaklandmz birincil anlat olayna, yani Clarissann hatrlama
eylemine gre ikincil dzeydedir.
1925de yaynlanan bir eletiride, Mrs. Woolf un ... kk mal
zemeler zerindeki mthi almasnn insana yaamn dokusunun
sonsuz bir zenginlii olduu duygusunu verdii ileri srlr. Kk
malzemeler zengin hatralarn orkestrasyonu yoluyla nemli hale
gelir: heyecannn getiini ve bir tr esriklik halinde san tarad
n (imdi tokalarn karp tuvalet masasna koyduunda ve salarn
taramaya baladnda, akima bu eski his geliyor), pembe akam
nda aylaklarn yukar aa dolap caka sattn, tarandktan sonra
giyindiini, aa indiini, hol geerken imdi lseydim mutlu gi
derdim! dediini hatrlayabilir. Bir anlamda tm kitap gndelik
hayatn harala grelesinden kaan anlarn yeterince yalanm ve
bunu yapabilecek zaman olmu karakterler tarafndan yakalannn
kutlanmasdr. Elbette anlar birincil anlat etkinliidir; dierleri yal
nzca grnen yzleri ifade ederler.
Bu tr bir anlatda ve bylesi karakterler iin sergileme bir sorun
deildir. Proustda olduu gibi gemi, gnmzden daha az canl
deil, hatta genellikle daha da canldr. MDnin konumu artk
nemli deildir. Olay rgsn aydnlatmak iin bilgiye gerek yoktur.
nk olay rgs ortaya hibir problem koymaz. zlenecek dnsel
bir patika yoktur. Ulamak iin ynlendirilmemiz gereken bir ama
yoktur. Romann son satrlar, bandan beri nasl bir resimle kar
karya olduumuzu gayet ak bir biimde gsterir.
Bu Clarissa, dedi adam.
O orada olduu iin.

71
II-YK: Olaylar

Bu durumda, Mrs.Dallowayin modernist ritmi, zet ve sahne


arasndaki bir salnm deil, yalnzca sahnelerin ritmidir. ykdeki
karakterler birbirlerini tanmasalar, sadece farknda olmadan bir
birlerinin yaknlarnda ortaya ksalar da, bayrak yarndaki gibi
bayra bir elden dierine geirirler.
C. Sklk. Sylem zamanyla yk zaman arasndaki nc
olas iliki sklktr. Bu noktada Genette yle bir ayrm yapar: (1)
tekil; tek bir yk annn tek bir sylemsel temsili. rnein, Dn
erken yattm; (2) oklu-tekil; her biri birok yk anndan birine
ynelik birok temsil. rnein, Pazartesi gn erken yattm; Sal
gn erken yattm; Perembe gn erken yattm, vs. (3) yinele
nen; ayn yk annn farkl birok sylemsel temsili. rnein,
Dn erken yattm; dn erken yattm, dn erken yattm; (4) dn-
gsel; birok yk annn tek bir sylemsel temsili. rnein, Haf
tann her gn erken yattm.
Genettein ilk kategoriyle ilgili savlarna ekleyecek birey yok
tur. Doal olarak tekillik, temel ve belki de zorunlu fonndur. En azn
dan klasik anlatlarda durum byledir. Genettein ikinci ve nc
kategorileri ise, zel etkiler yaratmak zere, grece nadiren kullanlan
ar rneklerdir. Ancak biz de an zamanlarda yaadmzdan, bu
rnekleri deerlendirmemiz gerekir. Robbe-Grilletnin Kskanlk
yaptndaki olaylarn yorucu tekrarn hatrlayn: yann ezilmesi,
A...nn iki sunmas ya da salarn fralamas, nehrin yzeyinde
melmi yerli, vs. Bu ok kafa kartrcdr. Bunlar birbirlerine ok
benzeyen ayr yk anlarnn tekil sylemsel temsili midir (1), ayn
yk annn birden ok sylemsel temsili mi (3)? rnein A... veran
dada Francke ve anlatcya ka kez iki sunar, bir kezden fazlaysa,
her ifade hangi durumlara karlk gelir?
Genettein drdnc kategorisi daha fazla yorum gerektirir.
ngilizcede ve dier dillerde dngsel formlarn belli kavramlar
vardr. Sresince, boyunca gibi ilgeler, zaman aralklarn
ifade eden adlar ve zellikle baz yardmc fiiller ve eylem zaman
lar araclyla anlalabilirler. Thomas Hardynin Adsz Sansz
Bir Jude romannn banda Sonraki yllar boyunca, acayip ve
esiz bir arabann Marygreen yaknlarndaki patikalarda ve yol
kenarlarnda acayip ve esiz bir biimde srldne tank oluna
bilirdi (italikler bana ait). Buradaki etki, bizim balam kavray
mzn bir rndr ve sadece srekli deil tekrarlaycdr: araba
nn yolculuu Marygreen dolaylarndadr ve dz bir izgi zerinde
deil, btn bir evre etrafndadr. Buradan tekrarlama zelliini

72
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

karrz. Rotann kendisi devamlla sahiptir: Bundan sonra


haftada kez kyllere ve Marygreen evresindeki yalnz
renberlere ekmek somunu tamak Judeun ii haline geldi. Bu
rada tank olunabilirdi fiilinin ilevi, gr sadece uzamsal
olarak (sinemasal geni plann edebiyattaki karl) deil, za-
mansal olarak da belli bir mesafede tutmaktr. Bylelikle grmenin
tesadf eseri oluu vurgulanr. Bylece eer araba grnmyorsa,
bakan kiinin ya yanl zamanda, ya yanl yerde bulunduu,
Judeun rotasnn ise kusursuz bir dzende olduu ima edilir.
Zaman Ayrmlar Nasl Ortaya Koyulur
Szl anlatlar yk zamanna, zaman kipleri (konumacnn,
yklemin yerine getirilmesine ilikin eilimi), durumlar (zamanda
bir nokta, genilik vs olarak eylemin sresi) ve belirteler gibi dil
bilgisine ait bir dizi enin yan sra, anlam yoluyla da vurgu yapar.
Sinemann da gramer gibi bireye eit olup olmad tartlabilir
olsa da, yk iindeki zamansal deiimleri belirtmek zere gelitir
dii yollar vardr. Christian Metz, bu yollar noktalama sistemi
olarak ele almann daha uygun olacan savunur.
ngilizcedeki kip sistemi pek zengin deildir ancak belirtelerin
yardmna gerek duymadan, bir olaylar dizisi iindeki en az drt za
mansal durumu belirtebilecek olanaa sahiptir: (1) en erken olay iin
pas t perfect, (2) onu izleyen bir periyod iin pas t progressive, (3)
daha sonraki bir periyod iin imdiki zaman (ya da present
Progressive) ve (4) en son olay iin gelecek zaman (ya da gelecek
zaman ilevine gre simple present, present progressive) [.n. ngiliz
cenin gramer yaps Trkeninkinden hayli farkldr. Aslnda ngi
lizceyle karlatrldnda Trkenin eylem kiplerinin daha zengin
anlatm olanaklarna sahip olduu grlr. Bununla birlikte, anlatsal
ya da sinemasal gramerle konuulan dilin grameri arasnda koutluk
arayan bir kuram Trkeye evirmek yerine Trke iin yeniden
dzenlemek daha anlaml olacaktr]. imdi anlat periyodlarn en
nceki zaman, gemi zaman, imdiki zaman, ve gelecek za
man olarak adlandralm. Ayn zamanda zamansz bir referansn
varln da kabul etmemiz gerekecek. Genel bir durumu belirten
ifadelerin zaman (ya da zamann eksiklii) oklukla geni zaman
dr [simple preseni tense]; Hayat gzeldir, Altn deerlidir, Za
man akar (Anlatlarda bu zaman, gemi zaman kipleriyle verilir).
ou anlat, yklerinin MDsini yukardaki durumlarn kincisi
ne, gemi zamana ayarlar. Szl anlatlar da genellikle gemi
zaman kullanrlar. Ancak ok seyrek grlmekle birlikte, baz anlat-

73
II YK): lllylr

liiKii yknn tfMDsi, yukarda sunulan nc duruma ayarldr,


l a/,da bir romanda ise gelecek zaman kullanlr.7 Sylemin
SMDsi genellikle nc durumda yani imdiki zamandadr. Bu
nun istisnas ereve anlatlardr. rnein, Marlowun en nceki
zamanda ne olduunu anlatmas.
Bu dzeni kartrabilecek ey ise, zaman belirtelerinin eylem
formlaryla ilikisidir. Bu konu anlat analizi iin ilgin bir malzeme
oluturur. imdiki zamana ilikin belirtelerin gemi zamandaki
eylem formlaryla birlikte kullanlmas rastlanmadk ey deildir. Bu
kez, onun iin hi umut kalmamt. Bu nc kalp kriziydi... Bana
sk sk bu dnyada kalc deilim derdi de, yersiz konutuunu d
nrdm. imdi doru sylediini biliyordum. Normal koullarda,
burada imdiki zamana ait belirte fonnlar yerine o zaman ve son
ra kullanlr. Bu kez ve imdi aka, bak asn daha sonraki
somutlaan duruma kar hareketlendinnek iin karakter olarak
Benin ve geri dnp ocukluk duygularna bakabilmesi iin anlatc
olarak Benin MDsini vurgulamaya hizmet eder. Bu kullanma
karakter ezamanlamas diyebiliriz. Bir kuramc bu kullanm, do
layl serbest biemin ana bileeni olarak kabul eder,3 73839baka biri ok
daha gl bir savla, bu kullanmn kurmacay kurgusal olmayandan
ayrdm, gemi zaman kiplerinin de zel bir epik kip olutunnak
iin kullanldn ileri srer.0 Bu sonuncu gr aka abartldr;
gemi zaman kipleriyle imdiki zaman belirtelerinin karm, her
konumacnn kullanabilecei bir ifadedir. Hayalgcn zorlamaya
gerek kalmadan kurgusallk denen youn kuramsal varl tanm
lamak iin kullanlabilir.40
Bir nceki sorun daha geerlidir ancak anlatsal aktarmla, yani
sylemle ilgili olduu iin, sylemin serbest trlerinin tanmn

37 Michael Frayn'n A Very Private Life (Londra, 1968) roman W. J. M. Bronzvvaer


tarafndan Tense in t he Novel (Groningen, 1970), s. 70. kitabnda tartlr.
38 Franz Stanzel, "Episches Prateritum, Erlebte Rede, Historisches Praesens,
Deutsche Vierteljahfeschrift fr Literaturwissenschaft und Geistesgeschichte, 33
(1959), 1-12. Bronzvvaer bu gr destekler.
39 Kte Hamburger, Die Logik der Dichtung (Stuttgart, 1968), birok yerde. Stanzel
kendi kavramlatrmas iinde "epik" etkinin yalnzca okuyucunun "yn belir
leme merkezinin, bir figrn bilincinde ya da kurgusal eylem sahnesindeki ha
yali bir gzlemcide" yer ald durumlarda meydana gelebileceini ileri srer.
40 Hamburgerin kuram birok eletiri almtr ancak bunlarn en kapsamls
Bronzvvaerin dilbilim zerine yazlm bir makale, bir dergiye gnderilmi oku
yucu mektubu, popler bir tarih kitab gibi aka kurgusal olmayan metinler
den derledii ikna edici rneklerle donanm eletirisidir.

74
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

daha sonraki bir blme brakp burada yalnzca zaman problemiy


le ilgili ksm tartabilirim.
imdiye dek birok kez yk zamanyla sylem zamann ayr
dm. Buna kout bir ayrm ise karakterin MDsi (karakterin imdiki
zamanndaki an) ile anlatcnn MDsi (yknn anlatl iinde,
anlatcyla ezamanl olan an) arasndadr. Peki bu durumda zamanla
eylem kipi, durum gibi salt dilbilimsel fenomenler arasndaki iliki
nedir? Zaman, anlatnn, yknn, sylemin, eylem kiplerinin ve
gramerin bir meselesidir. Zaman iindeki noktalar ve periyodlar yk
iinde yer alr, sylem tarafndan ifade edilirler. Buna karlk sy
lem, bir ortam tarafndan ortaya konur. Szel anlatda verili bir zaman
esi, eylem formlar, zaman belirteleri, sz daarc vb. arasndan
farkl seeneklerce ortaya konur. Genellikle gramere ilikin seenek
ler mutlak biimde minimaldir. Dublinliler'in ikinci yks Bir
karlamada, neredeyse her zamansal durum, basit gemi zamanla
damgalanmtr. yk zamansal ve tekrarlayc referansla balar:
Vahi Baty bize tantran Joe Dillondu. Joenun The Union Jack,
Pluck ve Halfpenny MarveT in eski saylarndan oluan kk bir
kitapl vard. Her akam okuldan sonra onun arka bahesinde bulu
ur ve kzlderili savalar dzenlerdik. Joe Dillonun bir kzlderili
gibi sramasnn renkli betimlemesi, att sava lnn dorudan
alntlanmasyla (Ya! Yaka, yaka, yaka!) bittikten sonra u cmleyi
okuruz, Joenun rahiplik iin davet ald haber verildiinde kimse
inanmamt. Ancak bu doruydu. Metinde ok daha sonra, bir gele
cek zaman periyodunda meydana gelen olaylar anlatlr ancak eylem
formu hala basit gemi zamandr [simple past tense]. Bunu anlamak
iin daha sonra ya da bunun gibi bir belirtee bile ihtiya duymayz.
Bunun iin balam yeterlidir.
Elbette [gemite tamamlanm bir eylemi haber veren] past
perfect, ngilizcede olaylarn gemite olup bittiinin vurgulan
mas gereken durumlar bir yana, konuma srasnda, sofistike ko
numaclar tarafndan bile grece az kullanlr. st dzey edebi
dilde ise ok daha sk rastlanr ve kullanlp kullanlmamas, karak
ter ezamanlamas gibi eitli biimsel imalar ierebilir.
Karakter ezamanlamasnn baka bir iareti, gemi zaman
kiplerinin genel ya da zamansz anlam tayan ifadelerde ve ata-
szlerinde kullanlmasdr. Gemi zaman kullanlan bir anlatda
Sava cehennemdir gibi bir ifade okuduumuz zaman, bu genel
lemenin karakter kadar (hatta onun yerine) anlatc iin geerli
olduunu dnrz. Ancak Sava cehennemdi ifadesi, karakte-

75
II-YK: Olaylar

rin yle dnd anlamna gelir (ronik genellemelerde bu her


zaman byle olmaz. Gurur ve nyarg yle balar: Herkesin
bildii bir gerek vardr ki iyi bir serveti olan bekar bir adamn,
kendisi iin bir e istiyor olmas gerekir). Bu gr ne kadar ev
rensel olursa olsun anlatc ve muhataplar, onu kabul etmemeyi
bilirler. Eer bu cmle ...herkesin bildii bir gerektr biiminde
olsayd, ironi ancak karakterler iin geerli olurdu.
ngilizcede szl anlatlar bazen geni zamanda yazlrlar. Ancak
yk zaman hala daha ok gemi zaman kipindedir. Bu nedenle bu
kipe tarihsel imdiki zaman kipi de denir. Ancak bu durum sadece
gemi zaman kipiyle yaplan bir yer deitirmeden ibarettir: Anlatc
yknn sonunu bildiinden ve anlatcnn imdiki zamannn ykdeki
karakterlerin zamannn sonrasnda yer ald aikar olduundan, yk
nn MDsi ile sylemin MDsi arasndaki ayrm ak bir biimde
devam eder. Truman Capotenin Bir Noel Hatras adl yks ilgin
bir rnektir. Sylemin MDsi, anlatcnn imdiki zaman, bir kolej
ya da hazrlk okulu rencisi bir okulun kampsnde yrrken,
metnin son paragrafnda zel bir Aralk sabah olarak, yknn (ka
rakter yedi yandayken gerekleen) asl olaylarndan on onbe yl
sonrasnda kurulur. Bu olaylar (altm ksr yalarndaki evde kalm
kuziniyle seve seve beraber yaplan noel hazrlklar), saatten uzun
haftalara kadar deien eksiltilerle birbirinden ayrlm yedi yk
MDsinde betimlenmitir. lk MD son paragrafta meydana gelir
(gen adama kuzininin ld haberinin verilmesi). Bylece sekizinci
bir yk MDsi, sylem MDsinin anna denk gelir. Capote, da
kiklik boyutunu yani yk zamanndaki kesin an vurgulamak zere
imdiki zaman kipi kullanr nk gemi zamann aksine geni zaman
yineleme, alkanlk vb. ima eder. Bu ykde gemi zaman, her yl
sergilenen eylemlerin anlar iin ayrlmtr. Bu nedenle ikili bir etki
ortaya kar: Olaylar bu belirli noel dnemine aittir ancak daha nce
ki noel dnemlerindeki olaylarla benzerlik tar. Ancak bu alveriler
yaplmadan nce para sorunu sz konusu olur. Hibirimizde tek kuru
para yoktur. Bu sadece belli bir an deil, hibir zaman anlamna
da gelir. Geni zaman (atein etrafnda alrken yansmalarmz
ay na karr), imdiki zamanla yer deitirir (Mutfak giderek
karanla brnyor). Zaman mesafesi gemiten gnmze ve tesi
ne uzandnda her eylem kipi kullanlabilir: Tam bugn mine se
zonluk gmbrtsne balad, apka bulundu, dardan toplanm
kadife gllerle sslenmi hasr ember soldu, ona bir uurtma yapyo
rum, vb. Gemite balayp biten zamansal etkinlikler present perfect
kiplerle (...[ceviz] bulabilmek ne kadar gt (aac sallayan ana

76
ykii ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

mahsl, meyveliin sahipleri tarafndan satlmt)) ya da aklayc


belirtelerle birlikte basit gemi zaman kipleriyle ([apka] bir zaman
lar ok daha k bir akrabaya aitti) anlatlmtr. Geni zaman kipi
gelecei de kastedebilecei iin bu tr bir ykde gelecek zaman an
latmak bal bana bir sorundur. Bu nedenle belirteler byk nem
kazanrlar: Akam yemeini yedik ve ertesi gn hakknda konutuk.
Yarn en sevdiim i balyor [.n. ngilizcede; balar]: alveri.
Capote, bu sorunu akla kavuturmak iin ayn zamanda gerek
gelecek zaman kipini de ykye dahil eder: ...neden? ocuk arabasn
eve ekmek iin bir midilliye ihtiyacmz olacak.
Sinemann sadece imdiki zamanda (present time) varolabi
leceim sylenir. Szel ortamn aksine film kendi saf, kurgulanmam
haliyle kesinlikle gerek zamana baldr. John kalkt, giyindi, ha
vaalanna gitmek iin bir taksi tuttu cmlesini bir anda okuyabilirsi
niz ancak seyretmek, kuramsal olarak yapmak kadar vakit alabilir.
Elbette hemen tm filmler eksiltili olarak kurgulanr (Andy
Warholun ve Michael Snowun deneyleri nadir istisnalardr). Yazar
gibi sinemac da gstermenin fazlasyla gereksiz olaca eksiltilmi
materyali izleyicinin yeniden ina etme ya da salama kapasitesine
gvenir. Bunu ne kadar ok ya da ne kadar az yapt ise biemle ilgili
bir sorundur. Seyircilerin kltr arttka sinemaclar da eksilti konu
sunda daha radikal olabilirler.
Anlat Makroyaps ve Olay rgs Tipolojisi
imdiye kadar olay rgsnn molekler birimlerinin biimsel
doas ve negatif olaslklar (antiykleri) ve bu olaslklarn gn
cel ortamda sergilenmeleri de dahil olmak zere, bu birimlerin
dzenlenme ilkeleri zerinde younlatk. Bu konular anlatlarn
mikroyaplarm ve tek tek paralarn nasl bir araya geldiklerini
kapsar. Elbette genel bir anlat kuram ayn zamanda makroya-
plar, yani olay rgsnn genel tasarmlarn da dikkate almay
gerektirir. Makroyap, olay rgs tipolojisi zerine bir kuram
gerektirir. Bu tipolojiyle, olay rglerini yapsal benzerliklerine
gre nasl gruplandrabileceimizin cevabn arayabiliriz.
u anki bilgi dzeyimiz sadece speklasyon yapmaya olanak
veriyor. Bu konuda genel kabul gren emalarn birkan incele
mek, problemin zorluunu ortaya koyacaktr.
Geleneksel olarak kuramclar makroyapsal kriterler belirle
mek iin ifadeden ok ierie arlk vermilerdir. rnein trajedi
deki klasik peripeteia (baht dn), eylemin bir noktasnda bir

77
II )\KII Illyl

lnnuliin lam aksi bir duruma geii anlatr. Anagnorisis (aydn


lanma), kahramann cahillikten bilgiye geiini bildirir. Bunlar,
cahillik ve bilgi gibi geni tavr kategorilerini gerektiren olay
lar deerlendirmeyi varsaydklarndan, tam anlamyla ierik ge
nelletirmeleridir.
Aristodan bu yana edebiyat almalar, olay rgs
makroyaplarnn analizinde kahramandaki deiimi temel aldlar.
Aristo, kahramann durumunun iyilemesine ya da ktlemesine
gre, talihli ve lmcl olay rgleri arasnda bir ayrm yapard.
Onun iin en ilginci, karmak yani yn deitiren formlard: Tra
jik ya da lmcl olay rgs izgisine kar komik ya da talihli
izgi. Bu olaslklar, kahramann karakterindeki deiimlere gre
geniletilirdi. Aristo, snflandrmasnda tipe izin vermiti: snr
sz iyi, snrsz kt ve ikisinin arasnda bir yerde bulunan asil.
Asil tip yeterince iyi olmalyd ki hatal seimi ya da hamartia
yznden baarszla urayaca iin ona kar acma ve korku
duymamz engellemesin. Buradan alt tip olay rgs kyordu.
lmcl taraftaki olay rgleri;
1. Snrsz iyi kahraman baarszla urar: olasla aykr ol
duundan, bizim iin ok edici derecede anlalmazdr;
2. Hain bir kahraman baarszla urar; adalet yerine geldii
iin, dnden tatmin salarz;
3. Asil bir kahraman hatal seim sonucu baarszla urar; bu
durum acma ve korku duygularmz uyandrr;
Talihli taraftaki olay rgleri:
4. Hain bir kahraman baarl olur; ancak olaslk duygumuzu
ihlal ettii iin, bu durum bizde nefret uyandrr;
5. Snrsz iyi kahraman baarl olur, bu durum ahlaki tatmin
salamamza neden olur;
6. Asil bir kahraman (Orestes gibi) nce geii olarak hatal
seim yapar ancak son anda verdii doru karar tatmin edicidir.41
Elbette bu snflandrma sadece iyi ya da baarl olmak
gibi kavramlarn kesinlikle belirli olduu kk bir grup anlatya
uygulanabilir.
Northrop Frye, Ronald Crane ve Norman Friedman gibi isim
lerin makroyap ve tipoloji analizine ynelik modern giriimleri

41 Hardison ve Golden'den uyarland, s. 179-185. Aslnda Aristo son iki tipi kay
detmese de, bunlar onun sisteminde aka ima edilirler.

78
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

parametrelerin saysn artrm, bylece olaslklar am daha yeni


anlat trlerine doru geniletmitir.
Frye bir deil iki farkl makroyapsal analiz yaklam nerir. lk
yaklam karakter merkezlidir ve Fryem mod dedii tarihsel dizi
iinde birbirini izleme eilimdeki kurmaca edebiyatn ba karakterle
rinin sahip olduu varsaylan uylamsal bir eylem gcdr.42 Karak
tere vurgu Aristoyu hatrlatr ancak burada deerlendirme kriteri
iyilik ya da ktlk deil, kahramann izleyicilerle karlatrlan g
leridir. Eer kahraman tamamen glyse ycedir, bu durumda
makroyap mitsefdir; eer izleyiciden daha glyse, kahraman
insansa ancak olaanstyse, makroyap romatiktir; eer daha g
l ancak hala yalnzca bir insanoluysa, rnein asilse, yksek
mimetik; izeyiciye eitse alak mimetik; iimizden biriyse
ironiktir. Bu kategoriler ayrntl bir karakter tipleri, dolaysyla olay
rgs tipleri a salamak zere baka parametrelerce (Trajik olana
(toplumdan srlm) kar komik (toplumla btnlemi), naif
olana kar sofistike, zavallya kar rktc) enine kesilirler.
Fryein ikinci formlasyonu, olay rgs tipolojisine cephe
den saldran, dorudan mitos kuramdr.43 Frye drt mythoi ileri
srer: komedi, romans, trajedi ve ironi-satir. Her mitos, kendisine
komu iki mitosa olan mesafeye gre deien alt aamaya bl
nr. Bylece toplam yirmi drt kategori elde edilir. Bunlar
...sradan edebi trlerden daha geni ya da mantksal olarak onlar
nceleyen anlat kategorileridir. Baka bir deyile, trlerle birle
en bir zellikler dizisidir. Romanlar, oyunlar kadar komik, trajik,
romantik ya da ironik-satirik olabilirler. Szgelimi Humphery
Clinker'm ana karakterlerinin geirdikleri araba kazasndan sonra
kurulanrlarken birbirlerini tandklar sahne, Fryein gln top
lum zafer kazanr ya da asla yenilmez olarak aklad ironinin
snrlarndaki komedi aamasdr.

42 Anatomy o f Criticism (Princeton, 1957), First Essay, "Historical Criticism:


Theory of Modes".
43 A.g.e. s. 158-239. Aslnda Frye'n Fourth Essay, "Rhetorical Criticism: Theory of
Genres" [s. 303-314) almasnda, olay rgs tipolojisi iin nc bir temel
nerilir. Trler seyirciye aktarm tiplerine gre ayrlr. rnein ''epos"da [des
tan] "sunuun esas", "szl olarak ezberden okuyacak yazar ya da ozan iken,
kurmacada basl ya da yazl szcklerdir. Kurmacann alt tipleri roman ve
romans [First Essayde kullanldndan farkl bir anlamda) ierir. Bunlar ka
rakterlerini ileyilerine gre (gerek insanlara kar stilize insanlar) birbirle
rinden ayrlrlar. Dier kurmaca tipleri arasnda itiraflar, Menippusu satir ya da
anatomi yer alr. Hepsinde toplam onbir olas kombinasyon bulunmaktadr.

79
ll-OYKU: Olaylar

Fryein hem kavramsal olarak geni, hem de lyadadan


Luciann Sale of Livesine, Huckleberry Finnden Finnegans Wakee
birok rnekle donanm kategorileri yazarn bilgeliinden izler tar.
Dahas, bu snflandrmann temeli imrendirecek kadar tmdengelim-
cidir. Ancak Frye bu tmdengelimin kavramsal temellerine ilikin hi
deilse bile ok az ey anlatr, snflandrmann keyfi olduunu bile
sylemez. Neden alt tip, drt aama ya da on tip, on aama yerine
drt tip ve alt aama vardr? Balklarda mythoi drt mevsimle
zdetirilir. Komedi baharla, romans yazla, trajedi gzle ve ironi-satir
kla eletirilir. Ancak kutsal lemenin , erdem ve gnahlann
yedisi, burlarn on ikisi gibi belli anlamlar ykl baka saylar da
vardr. Bir metafora dayanan ancak bu metaforu aklamayan bir
tipoloji rahatsz edicidir. Hennetik olarak mhrl, ayrmlarna kar
rneklerle itiraz edilemeyen, yani dzeltmeye kapal bir sistemi kabul
etmeye arlmak rahatsz edicidir.
Ronald Cranein taksonomisi de gelenee dayanr: Aristonun
ileri srd poetikanm alt zelliinden n kullanr. Crane
eyleme dayal, karaktere dayal ve dnceye dayal olay rgleri
arasnda bir ayrm nerir. Eyleme dayal olay rgs kahramann
durumunda bir deiim gerektirir (Karamazof Kardeler), karakte
re dayal olay rgsnde, kahramann ahlaki karakterinde bir dei
im sz konusu olur (Bir Kadnn Portresi), son kategori ise d
nce ve duygulardaki deiime dayaldr (Paterin Marius the
Epicurean roman gibi).44
Norman Friedman tm bunlara Aristonun eit kahraman
ve iki eit kader arasnda yapt ayrmn ekleyip on drt tipe
ular (insan, matematiksel olarak daha ok bekliyor). Bylece
rnein hayranlk olay rgs, iyi kahramann karakterinin
asilliinden kaynaklanan daha iyiye doru deiimi kapsayan bir
eylem olay rgsdr (rnein Thomas Heggenin Mister Roberts
roman). Olgunlama olay rgs, yanl hedeflere ynelen iyi

44 "The concept of Plot and the Plot of 'Tom Jones", Critics and Criticism (Chicago,
1957), s. 66-67. Cranenin formlasyonu baz ilgin sorular dourur. Kimin "d
nceleri", ben anlatcnn m, karakterin mi, anlatcnn m? Bu dnceler ne
hakkndadr?: Yaptn dnyas, bu dnyadaki olaylar, karakterler, durumlar hak
knda m? Ya da genel olarak her ey hakknda m? Aristonun mfik hayaletini
tatmin etmek dnda "dnce"yi dier eylemlerden ayrmann bir nedeni var
mdr? Eer konuma eylemi, eylem trlerinden biriyse, dnce eylemi neden
olmasn? Peki neden ilk kategoride duruyoruz? Neden szgelimi Gertrude
Stein'in yazlar ya da Finnegans Wake gibi anlatlar iin syleyim olay rgs
yok? Ya da seyirlik olay rgs, melodik olay rgs sz konusu deil?

80
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

kahramann daha iyiye doru deimesini ieren karakter olay


rgsdr (Lord Jim). Eitim olay rgsnde kahramann d
nceleri geliir ancak bu olumlu deiimin etkileri davranlarna
yansmaz, zaten yanssayd, o zaman olgunlama olay rgs
olacakt (bunun rnekleri de Kraln Tm Adamlar ve Graham
Greenein Confidential Agent kitab).45
Burada tartabileceimiz baka emalar da vardr,46 ancak bu
kadar ierik temelli olay rgs tipolojisinin getirilerini ve riskle
rini gstermeye yeter. Belki de bu tr snflandrmalar iin yapla
cak ilk gzlem, bunlarn kayna belirtilmemi kltrel varsaym
lara dayal olduudur. yilie dayanan kuramlar, eylem ve
dnce arasnda yaplan ayrmlar, bu szcklerin aslnda genel
olarak anlalan ve zerinde fikir birliine varlm basit kavramlar
olduunu varsayarlar. Bu genel olarak ya da yalnzca belli bir dizi
klasik metin iin doru olabilir. Bu durum yalnzca biz de izleyici
nin doru varsaylan geri plan nasl bildiini ve kabul ettiini
grmezden gelirsek sz konusu edilebilir. Ancak kltrel varsaym
izleyici davrannn ilgin bir bileimini gerektirdiinden, btn-

45 "Forms of the Plot", Journal o f General Education, 8 (1955), 241-253. Dier on


bir kategori ise eylem olay rgs (R. L. Stevenson'un romanlar), patetik olay
rgleri (7ess), trajik olay rgleri (Oidipus Rex), cezalandrc olay rgleri [III.
Richard), duygusal olay rgleri (Cymbeline), reformcu olay rgleri
(Hawthorne'dan Kzl Harf], snayan olay rgleri [anlar Kimin in alyor],
dejenerasyon olay rgleri (F. Scott Fitzgeralddan Geceler Gzeldir], aa
karma olay rgleri (Roald Dahi, Bevvare o f the Dog], dokunakl olay rgleri
[Gurur ve nyarg] ve kahramann gznn ald olay rgleri (Eugene
O'Neill'den The HairyApe],
46 rnein E. M. Forster uzamsal metaforlar nerir [Aspects o f the Novel, s. 151):
"kum saati biiminde bir kitap ve eski zamanlarda, kadril dansndaki byk zinci
re benzeyen bir kitap. Anatole Francein Thais'i ve Henry James'in The
Ambassadors'u "kum saati romanlardr. te yandan Percy Lubbockun Roman
Pictures adl yapt "byk zincir tasarmna rnektir. Dier modeller Catherine
tekerlei ve Procrustesin yatadr. Dier kuramclar, olay rgs yaplarnn
retorik trope ve figrlere olan benzerliine dikkat ekmilerdir. Bkz. T.
Todorov'da Shklovskyden alntlar, "LHeritage methodologique du formalisme,
L'Homme, 5 (1965), 76, ayrca The Poetics ofProse (thaca, N. Y., 1977; ev. Richard
Hovvard) iinde. Bahsi geen makale, 0 teorii prozy (Dzyaz Kuram) (Moskova,
1929) iinde bir blmdr. Franszca evirisi iin bkz. "La Construction de la
nouvelle et du roman, Theorie de la litterature, s. 170-196. Ancak bu benzerliin
nedensel ya da genetik olmas dk ihtimaldir. Daha ok zihinlerimizin son dere
ce genel biimli modeller iermesi, bu modellerin de anlatlarn (ve elbette genel
olarak metinlerin) hem dar hem genel dzeyinde ortaya konulabilmesi sz konu
sudur. Kenneth Burke, 1931 gibi erken bir tarihte, Lexicon Rhetoricae",
"Psychology and Form" ve "The Poetic Process" [Counterstatement] adl yaptla
rnda bu noktaya deinir.

81
II M MI lilirim

lik li m kurumda bu olgunun bir biimde dikkate alnmas gere


kli ll insan iyi klan kiisel zellikler btn yzyllar boyunca
ve loplmdan topluma deiir. Verili bir eylemin ya da kiisel
zelliin aslnda iyi olup olmadn anlamak, kiinin kendi gele
nekleri dndaki geleneklere ainaln ve yaratc sempatisini
gerektirir. Helen ve Hristiyan erdemler, birbirlerine benzeme ve
Afrikal ya da Amerikan yerli uygarlklarnn ycelttiklerinden
farkllama eilimi gsterirler. Ancak bat gelenei iinde bile bir
ok varsaym renmemiz gerektiini unutmak ok kolaydr.
Oidipusun yol ayrmlarnda kendisinden yal insanlar ldrme
tutkusuna ramen, temelde iyi ve asil biri olduunu kavrayabilmek
iin bildiklerimizi yeniden gzden geirmek gerekebilir.
Analiz etmek ve snflandrmak bir yana, herhangi bir anlaty
kavrama eyleminin znde grecilik kendisini hissettirir. Eer
kuram hakknda ciddiysek, bu tr kararlar nasl aldmz sorgu
lamamz gerekir. Modern karakterlere ya da durumlara uymasalar
da Aristonun ahlaki nermelerine sonsuza kadar mecbur muyuz?
Eer mecbur deilsek, yeni ve ok daha yeterli taksonomik zel
likleri bulmak iin ne yapmalyz? te yandan snflandrmada
arya kamay nasl engelleriz? Kontrol aygtmz nedir? ok
sayda potansiyel deiken arasnda ok az sayda ikna edici tan
yntemiyle nasl yolumuzu buluruz? Bir yantm olduunu syle
yemem ancak bence biimcilerin ve yapsalclarn belli homojen
metinler zerinde yaptklar makroyapsal analizlerin baarsna
bakmak retici olabilir. Aratrmalarna temel oluturan ilkelerin
baka anlat trleri zerindeki uygulanabilirliini sorgulayabiliriz.
Yapsalc taksonom iler anlat ieriiyle ilgili m addeler yerine
biimlere dayanr. Vladim ir Propp bu grn ilk savunucusudur:
Masallarla ilgili [daha nceki] en yaygn snflandrmada...
fantastik ierikli masallar, gndelik yaama ilikin masallar ve
hayvan masallar ayrtrlr. lk bakta her ey dzgn grn
mektedir. Ancak insann aklna elinde olmadan yle bir soru
taklr, hayvanlarla ilgili masallarda da bazen bol miktarda fan
tastik eye rastlamaz myz? Ya da tam tersi, Fantastik ma
sallarda aslnda hayvanlar da nemli bir rol oynamazlar m?
Byle bir gstergenin yeterince ak olduunu ileri srmek
mmkn mdr?4
Propp, birbiriyle ilgisiz biyolojik ve fiziksel zelliklerin ve
farkl karakterlerin (szgelimi yal bir kadn, bir ay, bir orman47

47 Morphology of the Folktale, s. 5 [Masaln Gstergebilimi]

82
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

perisi, ya da bir ksrak ba), farkl ancak birbiriyle ilikili masal


larda, ayn eylemi (rnein bir kahramann snanp dllendiril
mesi), sergileyebildiim, ksaca ayn ilevi yerine getiren benzer
zneler olabildiklerini farketmiti. Propp bunu, her yknn gv
desinde gizli bir kural olduunu kefederek ve ortaya koyarak
baarmt. Bunlar Rus masallarna tutkun olanlarn bildii ve her
masalda olmasn bekledii kurallard. Bir dili konuanlarn o dil
deki bir sesin farkl telaffuzlarnn ya da en kk anlam biriminin
farkl biimlerinin ayn kapya ktn bildikleri gibi, Rus ma
sallarnn dinleyicileri de farkl aktrlerin ve eylem gruplarnn
ayn kapya ktn renmiti. Onlara verilen adn nemi yok
tur, nemli olan bir ilevi yerine getirenlerin birbirleriyle yer de
itirilebilir olmalardr. Aslnda seyircisi iin bir tr ayakta tutan
ey, tam olarak yer deitirebilirliktir. Trn seyircisi hem eskinin
rahatln (ilevin ta kendisi) hem yeninin yaratc tatlarn (bir
Marsl da kt adam olabilir) fark eder. Bir aratrmac olarak
Propp, Rus masalnn anlat d ifini konuanlarn davranlarna
bakmtr. Propp, baarsn ekirdeklerin dizisi ve doas hakknda
hipotezler retip onlar snamaya yetecek kadar ok sayda masal
olmasna ve masallarn grece basitliine borludur.48 Benzer bir

48 Propp'un kendi analizi hakknda, bu analizin kaldrabileceinden daha fazla


iddiada bulunmak durumunda oluu talihsizliktir. Veselovskijin ngrsn
kabul edip Masaln Gstergebilimi'ni bu ngryle bitirmesinden ancak piman
lk duyulabilir: " 'Bu alanda rnek emalarla... yeni oluumlar yaratabilecek...
emalarla ilgili bir sorun ortaya atlabilir mi? ada anlat yazn, konularnn
karmaklyla ve gerei fotoraf gibi yeniden yaratmasyla byle bir sorunun
olasln bile ortadan kaldryor gibidir; ama bu sorun, gelecek kuaklarn g
znde, bizlerle Eskia (Tarihncesi'nden Ortaa'a kadar) arasndaki bir uzak
lkta yer aldnda, her eyi son derece yalnlatran zamann bireimi, olgularn
karmakl stnden geerek onlar derinlere gmlen bir nokta boyutuna
indirgediinde ve de bizler bu ok uzaklardaki iirsel yaratma bakmak iin ge
riye dndmzde, bu olgularn izgileri, u ana dek ortaya kardklarmzla
kaynaacaktr. Ve gerek emalar, gerekse yinelemeler btn bu srece yayla
caktr." (s. 116). [.n. Masaln Gstergebilimi, ev. Mehmet Rfat, Sema Rfat, s.
121] Neyse ki Propp bu absrd gr daha sonra, kitabnn talyanca evirisin
de dzeltti: "Bu kitapta yapsalcln kndan nce nerilen yntemler... uygu
lama alanlaryla snrldr. Dilde ya da folklrde olduu gibi geni bir lekte
tekrarlanabildii takdirde bu yntemler akla uygun ve yararldr. Ancak sanat
tekrarlanamayan bir dehann eylem alan haline geldiinde, bu yntemler yal
nzca tekrarlanabilir elerle ilgili almaya, bilinemeyen bir mucize tezahr
olarak gzlemlediimiz, benzersiz olanla ilgili alma elik ederse olumlu sonu
vereceklerdir (ngilizce'ye eviren D'Arco Silvio Avalli, Proceedings o f the First
International Congress o f Semiotics).

83
II - YK: Olaylar

teknii Decameron zerinde ikna edici bir biimde uygulayan


Todorov, ak bir biimde tekniinin ilkelerini ortaya koyar:
likilerin tekrarlanmas bir anlat yapsn tanmlamak iin ok
nemlidir... Kendimizi yalnzca ksa bir ykyle snrladysak, o
yknn yaps hakknda konuamayz... ok sayda rnek bir tr
garantidir. Bize hipotezlerimizi dorulayacak ya da yanllayacak
kantlara erime olana verir. Yalnzca kapsaml bir gvde, siste
min dzenleniine ilikin somlar sormaya izin verir. Eit derecede
gvenilir iki tanmdan birini semenin lt sadeliktir.49
Propp (ve dier yeni anlatbilimciler) gibi Todorov da Decameron
yklerindeki olay rgs tekrarlamalarn cebir formlleriyle sunar.
nce bir yky aklama cmlesine indirger. Aklama cmlesinden
temel simge karr. Bunlar karakterler iin anlat ad-zneleri, ka
rakterlerin zellikleri ya da durumlar iin anlat sfatlar ve sergilenen
eylemler iin anlat yklemleridir. Elbette simgeler kendi balarna
nem tamazlar. Sadece adlar ve szckler byk ya da kk harf
lere, art, eksi iaretlerine, oklara vb simgelere evrilerek anlaml bir
analiz elde edilemez. Bu indirgemeler yeni bir anlaya yol amadk
lar srece gereksizdirler. Ancak indirgeme karmak bir ltuftur. in
iyi tarafnda indirgeme bir karar oluturur, hatta bu kararda srar eder;
karakterler, nitelikler, durumlar, eylemler simgelerle yer deitirmeli
dir. Bu simgelerin diziliiyle, aksi halde grnmeyecek rntler
(modeller) ortaya kabilir ve bu rntler yaptn gvdesindeki dier
yklerle kontrol edilebilir. Bu tr bir snflandrma, snamaya ak
birok hipotez oluturmaya olanak verir. Yeni Decameronesk yk
ler yaratlabilir. Ancak yaplan indirgemenin gereinden fazla gl
olup olmadnn hibir garantisi yoktur. Aklama cmlesi olutur
mak zararsz bir prosedr deildir. Bu prosedrn ilkelerinin iyi anla
ld da sylenemez. Bu ilem srasnda potansiyel olarak eletirinin
yararlanabilecei bir ge, aklamadan karlabilir. Propp ve
Todorov, srtlarn gl sezgilerine dayarlar. rntnn nasl al
mas gerektiini, simgelerin bu sezgiyi snamak zere nasl ortaya
konulduunu bilir, bu dilin konumacs olma avantajn kullanrlar.
Bu nedenle kullandklar gramer keifi bir prosedr deildir: Ce
bir, Rus masallarnn ve Decameronesk yknn yaplarn gn
na kartmam, yalnzca aratrmacnn nceden edindii rnt duy
gusunun aklamasn yapmaya yaramtr.

m 49. Tzvetan Todorov, Grammaire du Decameron (The Hague, 1969}, s. 11. ayrca
bkz. Todorov, "Narrative Transformations," The Poetics ofProse, s. 218-233, ve
A.-J. Greimas, Du Sens (Paris, 1970].iitde II!. Blm.

84
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

(Aristonun yapt da (kural koyucu olmasnn yan sra) ayn


eydi. Aristo, antik dramatik olay rglerinin, metinlerin tutarl bir
evrenini oluturduunu varsayyordu. Bylece erkekler gibi
znelerden, asil, talihli gibi zelliklerden ve k, d
gibi eylemlerden oluan sabitleri bir araya getirebildi. Ancak ku
rallarm formlletirmeden nce bu yap zerinde sezgilerini kul
lanm olmaldr. Aristonun kurallar tm Yunan dramalar iin
geerli ve sadece bu alanla snrldr).
Ancak Proppun ve Todorovun yntemini herhangi bir anlatsal
makroyapya aktarmaya kalkmak her durumda tartmaya aktr.
Birok makroyapda kapsayc tekrarlar yoktur. Modem kurmacann
ve sinemann dnyalar, Rus masallarnda ya da Decameronda oldu
u gibi iki-deerden ibaret, siyah ve beyaz deildir. Mauriacn Enge
rek Dm romannda ya da Unamunonun Abel Scmchez'inde ki
min kahraman, kimin kt adam olduunu syleyebilir misiniz? Ya
da Aristonun dikotomisini tersine evirecek olursak, Sartren zgr
ln Yollar romannda olduu gibi ele ald toplumun deerlerini
sorgulamay amalayan bir anlatda, bir karakterin durumunun iyile
tiini ya da ktletiini nasl bilebiliriz?
Snrlar dardan izilmi yapt gvdesinin balamsal desteini
de alabileceimiz phelidir. Gnmzde ou anlat, Decame-
rondaki evreleyen ve aklayan ereveler iinde deildir. Modem
kltr birok anlat iin, en azndan edebi nitelie sahip olanlar iin
karakter ve eylem sterotipleri salamaz. Yine de Hollyvvoodda (ve
Moskovada) gevelenen ykler, Rus masallarnda olduu gibi ayn
kat format izlerler. Sanatsal anlatlara tam da bu yzden deer verilir
nk bunlar belli bir formle indirgenemezler.
Biimci-Yapsalc makroyapsal analiz kuramlarnn deersiz ol
duunu, uygulanabilecekleri durumlarda da srdrlmemelerini kas
tetmiyorum. Yalmzca bu kuramlarn, tek tek anlatlarn zerinde uyu-
yamayacaklar Procrustesin yata haline gelmemeleri gerektiini
sylyorum. Dikkat ekici iki rnek verelim: (1) Robert Scholesin,
Todorovun cebir yntemini Evelinee50 uyguladnda elde ettii
baar, Scholesun daha nce gelen Dublinliler'in tematik erevesine
ilikin bilgisine dayaldr. Belli ki, hangi simgelerin ne anlama gele
ceine dair karar verilirken, [kitaptaki] tm yklerin ne hakknda
olduklarna ilikin bir kuramdan esinlenilmitir. rnein Evelinee

50 "Semiotic Approaches to a Fictional Text: Joyce's 'Eveline," University o f Idaho


Pound Lectures in the Humanities, 8 Nisan, 1976.

85
II il) l\H lUiylm

nllllr zelliklerin seimi (A = Dublinli, B = Bakire) belli ki


Iil koleksiyona gz alldktan sonra yaplmtr. Neden rlandalI bir
kmln", Avrpair, kadn, yerine bir Dublinli kullanlm? Neden
"lk ir ya da alakgnll yerine bakire? Scholes bu durumu
yle aklar: Bu nitelik [bir Dublinli olmak], kitapta yer alan tm
yklerin zerinde kurulmutur. Aslnda tm ykler bu nitelik hak
kndadr... Dublinliler ya bakiredir ya da mutsuz bir evlilik yapmlar
dr... Ancak elbette anlatlarn daha geni tematik btnlerin bir par
as olmalar gerekmez. Bu durumda niteliklerin seilmesi ok daha
sorunlu hale gelir. Yorum zerindeki denetim belirsizleir. Cebir mo
deli kullanacak en yanl model olabilir. (2) Claude Bremond gibi
baz Fransz yapsalclar, Propp ve Todorovu da ap, taksonomik
yntemin tm anlatlar zerinde uygulanabileceini ileri srerler.
Bunlar, ne olursa olsun her trl eylemin ilerine yerletirilebilecei
genel kategori kmeleri olduu sayndadrlar. Bu gre gre eninde
sonunda her anlat, yaklak bir dzine kadar sabit ve belli bal
yaam durumlarna (hileli, szleme, korunma vb.) karlk
gelen mikroanlat esinin bir bileimi olarak analiz edilebilir. Anlat
y analiz edecek kiinin grevi, bu temel durumlar kmesi zerinde
almaktr. Her hipotez gibi bu da zerinde dnlmesini hak eder.
Bu gr ilgin fikirlere ve kkrtc kar rneklere yol aabilir, yani
Bremondun dzinesiyle ngrlemeyen anlatlar bu durumda potan
siyel olarak yeni ve daha kapsayc kategoriler nerebilirler. Yine de
insan huzursuz olmaktan kendini alamyor. Genel kategoriler salt olay
rglerini aklamak iin deil, onlar gerekelendirerek, karmaklk
larm, nceden hazrlanm bir formln basitliine indirgemek iin
de kullanlabilir. Ya da kategoriler neredeyse anlat yapsnn kendi
siyle (yani varlk art olay) zde hale gelebilecek kadar geni tutulup
anlamszlaabilirler.
Benzer biimde, anahtar szckleri ya da daha geni bir grup
anlatnn ekirdeklerini adlandran betimleyici kavramlar kmesini
de herhangi bir yknn indirgenebilecei kategoriler olarak de
erlendirmek hata olur. ekirdekler olay rglerine aittir. Varolur,
yaltlabilirler ve adlandrlmalar gerekir. Birok anlat iin gerek
bir analizin detayl ve ince karmakl, indirgemenin gl basit
liinden daha nemlidir. Culler ve dierleri verili bir olayn, zel
likle final olayn, balamndan ayr olarak snflandrlmayacam
ileri srerler. ldrmek cinayet deil, merhametlilik, kurban etme,
yurtsever bir eylem, bir kaza ya da bir dzine baka ey olabilir.
nceden kurulmu hibir kategori, yknn tamam okunmadan
ya da ykden bamsz olarak bir eylemi karakterize edemez.

86
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Edebiyat kuramcs, olas anlat olaylarnn nceden verili seman


tik snflandrlmasnda bir yarar grmeyecektir. Ya da antropolo
gun aksine (bu tr sorularn meru faydalarn reddetmeden) verili
bir olay intikam, reddetme, ayrlk ya da baka baz hazr
kavramlarn hangisinin en iyi tanmlayacana ilikin zorlama
kararlar almaktan zevk almayacaktr. [Bir yap] kurmak tam
anlamyla, btne ilikin bir yorumun parasdr. Edebiyat kuram
cs, analizci tarafndan yknn btn dikkate alnarak ekirdek
lerin nasl adlandrldn, her ekirdein dierleriyle nasl ba
landn anlamak ister. Baka tr bir aratrmac olarak antropolo
gun, genel davran snflandrmas konusundaki yetkinliine g
venmek ister. Onu ilgilendiren, kurallar snflandrmak deil, bu
kurallarn, anlatlarn kendi aralarndaki benzerliklere nasl iaret
ettiini renmek, Thomas Mannn Tonio Kroger romannn ne
den Sava ve Bar'tan ok Huckleberry Fimi'e benzediini bil
mektir. Bir edebiyat tarihisi, Bildungsroman tipindeki bir olay
rgsn byle tanmlar. Belki de taksonomileri anlamann en iyi
yolu, tarihiyi ya da eletirmeni bir dilin konuan, belli bir ko
dun usta kullancs olarak grmekten geer. ncelememiz gereken,
yaptn kendisi kadar kuramcnn davrandr. Bu, anlat kuram
nn edebiyat tarihi iinde eridii anlamna gelmez. Aksine, kuram
c edebiyat tarihini, geerlilii gerek doasna deil uylama
dayal ayrmlarn haznesi olarak almaldr. Otellonun kskan
lnn hamartia [hatal seim] leinde uygun bir dzey tuttur
mas nemli deildir; nemli olan, seyircinin ne dnddr,
yani seyircinin kskanln, kocalar cinayete yneltebilecek gte
bir duygu olduu kuraln anlamas ve kabul etmesidir.
Ksacas olay rgsnn makroyaplar ve tipolojiler zerinden
snflandrlmas, kltrel yasalara ve bunlarn edebiyatla, sanatsal
yasalarla ve gnlk yaama dair yasalarla olan etkileimine bal
dr. Bu snflandrma byk lde gerekgibilie dayanr. Tm
kltrel yasalar formle edebileceimiz gne dek, bu konu ze
rindeki dncelerimiz Proppun ve Todorovun almalaryla
karlatrldnda izlenimcilikle snrl kalmaldr. Olay rglerini
snflandranlar, olay rgsnn en temel birimlerinin uylamsal
doasn dikkate almaldr. Bu birimler yalnzca seyirci ve yazar,
bilinen ya da renebilinen uylamlar temelinde bir szleme
yapt zaman gereklik kazanr. Bu, ayrntlar hakknda ok az
ey bildiimiz bir mekanizmadr. Olay rgs tiplerinin snfland
rlmasnn, anlat almalarnn en sorunlu alan olduu aktr. Bu
alanda S/Z gibi derinlikli bir dizi analiz yaplp genel gstergebilim

87
II - YK: Olaylar

kltrne dahil olana kadar beklenmesi gerekebilir. O zaman bile


amacmz indirgemecilik olmamaldr.
imdilik, tm anlatlarn birka olay rgs-ierik biimine gre
baaryla smflandrlabilecei fikri bana ok sorunlu geliyor. Byle
bir almada, anlatlarn ierik-biimsel bak asndan karlat
rlmasnda renmemiz gereken ok ey olduu iin, trler tek tek
ele alnmaldr. Zira henz olay rgs makroyaps ve snflandr
mas sorununa kar topyekn bir saldrya hazr deiliz.

88
i

3 YK: Varlklar

Davranlarmz belirlediimiz kadar davranlarmz da bizi belirler


George Eliot.
Adam Bede

yk Uzam ve Sylem Uzam


yk olaylarnn boyutunun zaman olduu gibi, yk varlklar
nn boyutu da uzamdr. Bu nedenle yk zamann sylem zamann
dan ayrdmz gibi yk uzamn da sylem uzamndan ayrmamz
gerekir. Bu ayrm kendini en ak biimde grsel anlatlarda gsterir.
Filmlerde ak biimde sunulan yk uzam, perdede gsterilen dn
yann bir parasdr, ima edilen yk uzam ise erevenin dnda
kalan ancak karakterlerin grebildii, onlarn iitme mesafesinde olan,
ya da eylem yoluyla ima ettikleri her eydir.
Bir dizi nesneyi gerek yaamda grmekle sinemada grmek
arasndaki en byk fark erevenin getirdii kanlmaz snrla
madr. Gerek yaamda, grsel bir alan keskin bir biimde snrla
yan siyah, dikdrtgen bir ereve yoktur. Bunun yerini grd
mz kadarn farkedebileceimiz kademeli bir netsizleme alr.
Bamzn hafif bir hareketiyle evrede yer alan nesnelere odakla
nabiliriz. Son olarak elbette gerek yaamda eyleri karanlk bir
odada otururken grmeyiz.
yk zaman olaylar ierdii gibi yk uzam da varlklar
ierir. Olaylar uzamsal deildir ancak uzamda meydana gelirler.
Uzamsal olan, olaylar gerekletiren ya da onlarn etkisi altnda
kalan varlklardr.1

1 ans eseri bu kitab hi okumayacak olan fizikiler, hakl olarak bu ayrmn


naiflii karsnda glmsemeden edemeyeceklerdir. Elbette evrendeki her ey
bir anlamda bir olaydr. Yalnzca gne deil her ta paras da sonunda belli
lde elektrik akmna sahiptir. Olay - varlk ayrm kltrmzn kodlarnca
bize retilen ve btnyle "halk arasnda" kullanlan bir ayrmdr. Kltr, olay-
lll-YK: Varlk

Sinemada yk uzam szc szcne verilir, yani nes


neler, boyutlar ve ilikiler en azndan iki boyutlu olarak gerek
dnyadakilerle benzeirler. Szl anlatda ise uzam soyuttur, zi
hinde canlandrma gerektirir. Bu nedenle, yk uzamyla ilgili bir
tartmaya balamak iin en uygun alan sinemadr.
Sinemasal Anlatda yk Uzam
Sinemada ykyle ilikili uzamsal ltleri ele alalm. Yukar
da deinildii gibi bunlar aka belirtilmi olmaldr nk sine
mann bestimmf i yani kesin zellikleridir. Sinemayla ilgili birok
referans kitabnda bu tr ayrmlara geni yer ayrlr.*2 Ben burada
sadece yk ve sylem uzam arasndaki farkn altn izmek isti
yorum.
1. lek ya da boyut. Her varln kendi boyutu vardr. Bu bo
yut, varln gerek dnyadaki (dier nesnelerle karlatrldn
da) normal boyutuna ve kamerann merceine olan uzaklna
gre biimlenir. Uzakla doal ya da doast efektlerle mdaha
le edilebilir. Kk lekli bir spanyol kalyonu maketi kvette
yzdriilrken grece yakn lekte grntlendiinde, gsterim
srasnda gerek gibi grnecektir. 5 santimetrelik bir kertenkele,
yakn planda ekilip back-projection (geriden gsterim) ile grn
tye bindirildiinde Tokyo gkdelenlerine saldran fkeli bir dino
zora dnecektir.
2. Kontur, doku ve younluk. Perde zerindeki izgisel hatlarla
fotoraflanan nesneler arasnda-tam bir benzerlik vardr. Ancak
sinema iki boyutlu bir ortam olarak nc boyutunu kendisi kur
maldr. Yzeylerin dokusu dz perde zerinde yalnzca glge
modellemesiyle ifade edilebilir.
3. Konum. Her varlk (a) erevenin dikey ve yatay boyutunda (b)
erevedeki dier varlklarla iliki iinde, kamera nnde belli bir
ayla, kamerann tam karsnda ya da arkas dnk, kameraya gre
daha yksekte ya da alakta, solda ya da sada konumlanmtr.

lar varlklara "dntrebilir": "yumruk" dilimizde bir addr, bu nedenle onun


bir nesne olduunu dnrz ancak baka dillerde eylem yani bir olaydr. An
lat analizi bilime, fizie deil folka dayaldr.
2 rnek olarak bkz Alan dkty, The Dramatic Art o f the Film (New York, 1971), 4.,
5., 6., 7., 11. ve 12. blmler; Raymond Spottisvvoode, A Grammar o f the Film
(Berkeley ve Los Angeles, 1965); Noel Burch, Theory o f Film Practice (New York,
1973).

90
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

4. Yanstlan aydnlatmann derecesi, eiti ve alan (ve renkli


filmlerde renk esi). Varlk gl ya da zayf olarak aydnlatlr.
Ik kayna odaklanm ya da dalmtr, vb.
5. Optik znrln berrakl ya da derecesi. Varlk ze
rinde keskin ya da yumuak netlik (resimdeki sfumato efektine
karlk gelecek biimde) vardr, varlk net ya da netsizdir ya da
bozucu bir mercekle grntlenir.
yk uzam ve sylem uzam arasndaki snrlar, yk zaman ve
sylem zaman arasnda olduu kadar kolay izilemez. Zamansal
sralanmann aksine, yerletirmenin ya da fiziksel konumlandrmann
gerek dnyada doal bir mant yoktur. Zaman hepimiz iin ayn
saat ynnde ilerler (psikolojik deerlendirme sz konusu deilse)
ancak bir nesnenin uzamsal konumlandrlmas dier nesnelere ve
izleyicinin uzam iindeki kendi konumuna gre gerekletirilir.' A,
mesafe ve dierleri, ynetmenin kameray yerletirmesi yoluyla kont
rol edilir. Yaam bu konumlandrmalar iin nceden belirlenmi hi
bir mantksal temel nermez. Bunlarn hepsi seimler yani ynetme
nin sanatnn rnleridir. Yurtta Kane'de Jed Lelandn Inquirer
gazetesinin ikago brosuna tayin edilmeyi istedii sahneyi ele ala
lm. Normal anlat zaman-mant tarafndan yaplan bir anlat se
imi ortaya konur. Kane bu istei kabul edebilir ya da geri evirebilir.
Kane istei geri evirmeyi seer. Daha sonra Leland, Incjirer'm New
York brosunda kalmay ya da istifa etmeyi seebilir. Leland istifa
tehdidinde bulunur. Bundan sonra Kane ya Lelandn istifasn kabul
edebilir ya da transferini onaylayabilir. O kincisini yapmay seer.
Burada anlat olaylarnn zamansal yapsnn tipik olarak nasl dallan
dn gryoruz. Ancak bize, Lelandn isteini iletirken Kanenin
solunda ya da sanda durmas gerektiini hatta erevede yer alp
almayacan syleyecek karlatrlabilir bir mantk yoktur. Her ey
Kanenin yzne odaklanp Lelandn isteini d ses olarak duydu
unda taknd yz ifadesini izleyerek de yaplabilir.
Aada bu sahneden alt ayla ekilmi bir kare yer alyor.
erevede iki adam zerimize doru geliyor. Burada aka an
daha da dramatikletiren ve birbirine yabanclam iki arkada
arasndaki atmay pekitiren bir efekt sz konusu. Leland
Kanenin satldn dnyor, dolaysyla atmann kiisel ol
duu kadar ideolojik bir boyutu var. Alt a figrleri ykseltiyor,3

3 E. H. Gombrich bu fenomeni Art and lllusion (Princeton 1972) [.n. Trkesi iin bkz.
Sanat ve Yanlsama] ve dier almalarnda ok gzel bir biimde aklamtr.

91
111 - OYKU: Varlk

olduklarndan daha byk bir konuma getirip zel bireyler yerine


ilkelerin simgesi olarak gsteriyor.

Orson Wellesin Yurtta Kane filminden bir kare (RKO General


Picturesn izniyle).
Dilerseniz bu kareyi aada sralanan ltler dorultusunda
ele alalm (varlklarla ilgili bilgilerin yalnzca bu zellikler yoluyla
salandn kastetmiyorum ancak bu zellikler diyalogdan, yk
nn balamndan ve benzeri olgulardan derlediimiz bilgileri g
lendiriyor). lek: Hollywood jargonunda buna two-shot (ikili e
kim) deniyor. Bu ekimde perde iki kiinin bedeniyle olabildiince
dolduruluyor, orta-yakn kamera uzaklyla kabaca kafalarn tepe
sinden balayp kalalara kadar inen bir ereve elde ediliyor. Be
denlerin erevenin iki kenarnda oluturduu yn, iki karakter
arasndaki atmann gerekletii bo alan abartarak bir gerilim
duygusu yaratyor. Kontur: Lelandn meydan okumas sarho bede
ninin dikilmesiyle pekitiriliyor. te yandan Kane bu balamda
yenilgi tavr olarak okunabilecek biimde ban hafife emi. ki
figrn de perian ve dank bir dokusall var. Leland sarholu-

92
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps
(
uyla (ana benzeyen bir apka, yakasz gmlek), Kane ise yorgun
luuyla (yine de giysileri zarafetini biraz koruyor) bu perianl
sergiliyorlar. Konum: Leland solda yer alyor ve (Kanein kafas
hari) her iki figr de erevenin dikey hatlarna paralel olarak ko
numlanyorlar. Lelandm paltosu, n ak olsa da erevenin kenar
larna paralel olarak uzanrken Kanein yeleindeki, ceketindeki ve
pantolonundaki boyuna izgilerin erilii belki de Lelandn mo
ralinin dim dik drstln destekliyor. ki karakter arasndaki
arkadaln kopmasn dile getiren fiziksel boluk viski iesinin
varlyla yumuamyor. ienin belirsiz bir as var, bu nedenle
aradaki boluu kapatabilmekten uzak. ki adam birbirlerine yalnz
ca tavandaki iki kiriin dmanl artran verev hatlaryla ba
lanyorlar. Kirilerin kesimesi Lelandm gvdesince engelleniyor.
Figrlerin gvdeleri kameraya yar dnk bir ayla ykselseler de
Lelandn yz sulayc bir biimde dnm durumda. te yandan
Kanein gzleri, kavga iin isteksizliini onaylar biimde aa ba
kyor. Aydnlatma: Yabanclama hissi arttrlm. Derin glgeler
Lelandn gzlerini gizlerken burnunu sivriltiyor (kirilerin asnn
tersten sergilenmesi gibi), kalarn ve ac bir ifadeye brnm
enesini vurguluyor. Kanenin yznde de spot aydnlatma var.
Yzndeki izgiler, zellikle akaklarnda ve sol elmack kemii
zerinde keskinleerek yorgunluunu ve savamak iin isteksizliini
gsteriyor. Odak: Keskin ve ak. Lelandn adem elmas ve yaka
dmesi, Kanenin yeleinin ilikleri gibi detaylar aka seilebili
yor. Bu sertlik, ann sert gerekliini, eski bir dostluun kesin bir
biimde kopuunu yanstyor.
Filmler elbette tek tek karelerin oluturduu bir diziden ibaret
deildir: varlklar ereve d da dahil olmak zere her yne hare
ket eder, kamera hareketi iin de onlarla birlikte ya da onlarn aksi
ynne doru sonsuz bir olaslk vardr. Dahas kurgulama yoluyla
da hareket gsterilebilir. Srekli hareketlilik sinemasal yk uza
mn gerekli ilzyona (yknn aslnda orada getii) zarar ver
meden son derece esnek hale getirir. yle ki bir szl anlat iine
bir baka anlatnn gmlebilecei gibi, varsaylan sylemsel li
mitlerimizi oluturan ekran zerinde ikinci bir kurmaca ekran da
gmlebilir. Yurtta Kane bylesi bir i yky alta Kanenin
yaamn anlatan haber filminde kullanr. Haber filmi boyunca
seyircinin haberi olmadan iki ekran akr, daha sonra ancak ger
ek kamera sola doru kayp haber filminin jenerik yazlarn eri
bir ayla gsterdiinde bu numara kendisini belli eder. Projekt-

93
III - OYKU: Varlk

rn konik yanss, gsterim salonunda iilen sigarann dumanyla


vurgulanr.
Szl Anlatda yk Uzam
Szl anlatda bir perdeye yanstlan fotoraflanm imgelerin
salad ikon ya da analoji sz konusu olmadndan, yk uzam
izleyiciye gre okuyucudan daha uzaktadr. Varlklar ve onlarn
uzam grlyorsa bile bu ancak szcklerden zihinsel tasarm
lara dntrlen hayal gcyle mmkn olabilir. Sinemada oldu
u gibi varlklarn standart bir grn yoktur. Kitap okurken
herkes szgelimi Uultulu Tepelerin kendi zihinsel imgesini
yarartr. Ancak William Wylerm perdeye uyarlamasnda, Uultu
lu Tepelerin grnts hepimiz iin belirlenmitir. Bu anlamda
szl yk uzamnn soyut olduu sylenir. Bu, szl yk uza
mnn varolmad anlamna gelmez ancak bir analogon (benzer)
olarak deil, zihinsel bir yap olarak varolduu anlamna gelir.
Szl anlatlar ayn zamanda hareketi yk uzam zerinden
(hatta sinemasal yollarla) anlatrlar. William Goldingin Sineklerin
Tanrs romannda yk uzam, ocuklarn mahzur kald orak
adann sahilleriyle snrlandrlmtr. Bu verili uzamda roman bir
filme benzer biimde sklkla erevelenir.
Piggy perian bir halde pastel rengi kumsaldan karanlk
dalara bakt.
Emin misin? Yani gerekten emin misin?
imdiye kadar on defa syledim, dedi Ralph, onu gr
dk. '
Burada gvende miyiz sence?
Nereden bileyim?
Ralph ani bir hareketle onun yanndan ayrld ve kumsal
boyunca gezinmeye balad. Jack diz km, ayak ba parma
yla kumda daireler iziyordu. kisi Piggynin fsldayan sesini
duydular.
Emin misin? Gerekten?
Burada filmdeki pan (yatay evrilime) hareketine benzer bir
efekt vardr. Hareket PiggyTe karlamasndan Jackle karla
masna kadar Ralph izler. lgi odamz aralksz hareket edip
Piggyi geride brakr. kisi Piggy'nin fsldayan sesini ereve .
dndan duydular.
Sylem uzamnn genel bir zellii uzamsal ilginin oda olarak
tanmlanabilir. Yazarn dinleyicisinin ilgisi, sylem tarafndan ere
veli alana yneltilir. Tm yk uzamnn bu paras, ortamn gereksi

94
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

nimlerine gre, bir anlatc ya da kamera gz araclyla (szel anla


tda betimleme yoluyla, sinemada olduu gibi) gz nne getirilir.
Szel anlatlar zihinsel imgeleri nasl yk uzamna sevk eder
ler? Bunun en az yolu olduu sylenebilir: szel niteleyicilerin
dorudan kullanm (kocaman, torpido biiminde, kabark
tyl); ltleri doalar gerei standartlam yani kendi nite
leyenlerini tayan varlklara gnderme (gkdelen, 1940 model
Chevrolet, vizon krk); ve bu standartlarn karlatrma iin
kullanlmas (at kadar byk bir kpek). Bunlarn yan sra im
geler baka imgeleri ima etmek iin de kullanlabilir (John 100
kiloluk bir halteri tek elle kaldrabilirdi ifadesi Johnun pazlar
nn bykln ima eder).
Baka bir nemli nokta ise uzamn kimin bak asyla betim-
lendiidir. Biz anlatcnn, karakterin, ben anlatcnn gzyle
grrz. Peki biz karakterin iinde miyiz yoksa dnda m? Hangi
anlamda karakterin dnda oluruz? Tamamen ayr m, yoksa
onunla yan yana m oluruz? Bu noktada bak asnn karanlk
sahasna dalm oluyoruz. 4. Blmde bak asnn anlamlarn
ve bak asyla sk sk kartrlan anlat sesi arasndaki ilikiyi
ayrtrmaya alacam.
Bir karakter sadece yknn dnyasnda olan eyleri, algsal
anlat eylemi araclyla alglayabilir. Bu eylemin nesnesi, karak
terin alglad yk uzam iinde ortaya kar ve karakterin bak
as, onun doldurduu yk uzamndan kaynaklanr: Richard
Dallovvay ve Hugh Whitbread... bir maazann vitrininden ieri
baktlar... Richard, bakt eyin I. James dnemine ait iki kulplu
gm bir kupa olduunun farkndayd... Hugh Whitbread ise bir
spanyol gerdanla hayran kalmt... Bu metinden Dallowayin
ve Whitbreadin gr alannn mesafesini (yaklak bir metre)
asn (aa doru eik), boyutunu (bir maaza vitrini, diyelim
metrekare) ve benzerini karsayabiliyoruz.
Bir kez szl anlat, karakterin zihninde bir mekan yarattn
da, bu mekan karakterin algsal uzamyla ak algsal yklemler
olmakszn temasa geebilir (tpk szl anlatda ak bilisel yk
lemler kullanlmakszn i mekanlarn anlatlabilecei gibi). Rezia
ve Septimus perian bir halde Regents Parkn banklarnda oturur
larken Edinburghdan yeni gelmi Maisie Johnson onlara metro
istasyonuna nasl gidileceini sorar:
... Kzn adres sorduu bu ift ne acayipti. Kz irkilip hzla
elini ekti. Adam fena halde tuhaf grnyordu; tartyorlard,

95
III-YK: Varlk

belki de sonsuza dek ayrlmak zereydiler, belki bireyler olmak


zereydi ve kz bunu biliyordu; imdi tm bu insanlar (nk
kz gezinti yoluna geri dnmt), ta havuzlar, iekler, ou
tekerlekli sandalyede oturan hasta yal adamlar ve kadnlar, tm
bunlar Edinburghdan sonra ok acayip grnyordu.
Bu paragrafta anlatlan eyleri kzn grdne dair tek bir
eylem yoktur. Ancak salt iftten bahsedilmesi, ta havuzlar, iek
ler ve tekerlekli sandalyede oturan yal insanlarn oluturduu
sylemsel beklentiler dizisi, Maisienin tm bunlar ve etrafndaki-
leri grmesini gerektirir.
te yandan bir anlatc, yk uzamn ya dorudan betimleme
yoluyla ya da dolayl yoldan en passant snrlandrabilir. nsanlarn
ve yerlerin tantlmas gerektiini dnen bir anlatc tarafndan
gzlemler aktarlabilir. Anlatc her zaman ve her yerde hazr bulu
nabilir (her eyi bilme gcnden ayr bir g) Her yerde olma, anla
tcnn karakterlerin eriemeyecei ka noktalarndan bahsedilme,
bir yerden baka bir yere atlayabilme ya da ayn anda iki yerde bir
den bulunabilme yeteneidir. Adsz Sansz Bir Jude romannn al
cmlesinde dikkatimiz ilk nce bir okulun nnde bir atn ve onun
ektii kk bir arabann durduu Marygreen kyne ekilir. Anla
tcnn nesnelerle grsel ilikisi belirsizdir. Pasaj eylerin nasl g
rndn deil nemlerini ve tarihlerini (Millerin arabas ve at,
okul mdrnn hi almad piyanosu vs.) vurgular. Anlatcnn
tam olarak nerede durduunu ya da herhangi bir yerde durup dur
madn bilmeyiz. kinci paragraf yine uzamsal olarak belirsiz
braklmtr; Papaz o gn iin yerinde yoktu... Papazn uzam
allotopicdir; hala yk dnyasnda biryerlerdedir. nc parag
rafn uzam ise somuttur. Sadece okul binasnn iinden ibarettir.
Hayali grsel erevemiz imdi tam olarak adam ve bir piyano
yu iine alabilecek geniliktedir (daha fazlas deil).4
Bu durumda szl yk uzam, karakterlerin alglamalar ve /
ya da anlatcnn verdii bilgiler dorultusunda okuyucunun yn
lendirilerek hayalinde canlandrd (tabii, yapabilecei lde)
eydir. Madame Bovaryden alnan bu rnekte olduu gibi, karak-

4 "Butor yle aklar: Bir anlat ya da mzik kompozisyonu iindeki her zaman
dilimi dzenlemesinin... yalnzca okumak ya da dinlemek iin gereken zamann
geciktiriminin etkisiyle var olabilecei gibi, bana anlatlan tm karakterlerin ya
da maceralarn uzamsal ilikileri de yalnzca iinde bulunduum ve beni sarma
layan mekanla ilikili olarak koyduum bir mesafenin dolaymyla bana ulaabi
lir". Aktaran F. Van Rossum-Guyon, Critique du roman (Paris, 1970), s. 25 ve
dolaylar (ilk olarak "L'Espace du roman", Repertoire II, 43 iinde).

96
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

terlerin ve anlatcnn uzam rtebilir ya da odak ileriye ya da


geriye doru serbeste kayabilir:
Bir gn saat gibi eve geldi. O srada herkes tarladayd.
Mutfaa girdi, ilkin Emmay fark etmedi. Panjur kapalyd;
panjurun talarndan szlen gne, zemini, mobilyann kele
rinde krlan uzun ince izgilerle kaplayp tavanda titreiyordu.
Masada sinekler yeni kullanlm bardaklarn azlarna trman
yor, bardaklarn dibindeki tatl elma arabna dmemek iin v
zldayarak aba harcyorlard. Bacadan gelen k minenin ku-
rumunu kadifeye dndryor, souk kllere mavimsi bir renk
veriyordu. Ocakla pencere arasnda Emma diki dikiyordu, bon
cuk boncuk terleyen omuzlar aktayd.
Burada ilk iki cmle, kat algsal bak as ynnden belir
sizdir. Charlesm girii ya dardan, yani anlatcnn bak asn
dan, ya da karakterin bak asndan grlr (onun eve dnmesiy
le ilgili duyumunu paylarz. Onunla birlikte kapy grr ve ieri
gireriz). Ancak nc cmlede yk uzam kesinlikle anlatcnn
bak asndan verilir: ... ilkin [Charles] Emmay fark etmedi.
Halbuki Emma odadadr. Ancak sonraki cmleler Charlesm alg
lamasn ima eder. Sunumun sralamas (kapal panjurlar, talar
dan szlen gn hzmeleri vs.) bu grntlerin Charlesn
grne girme srasna uyar. Bu ember pencere zerinde tamam
landnda Charlesm bak sonunda Emmanm zerine der.
Okuyucu kitab okurken bu tr speklatif dngleri izlemez an
cak yk uzamn kavrama mant herhalde aa yukar byledir.
Sylem uzamnn benzer (analog) olduu sinemasal anlatlar titiz
likle incelemenin avantajlarndan biri, bizi sahnelerin nasl deitii,
karakterlerin bir noktadan dierine nasl gittikleri vb. zerine bilin
lendirmesidir. Szl ve sinemasal anlatlar, uzam betimlemede gele
neksel sahnede mmkn olmayan eviklikte bir akkanl paylar
lar. Klasik sahne oyununda tek bir set, bir sahne, bir perde hatta tm
oyun iin yeterli olabilir. Dier ksmlar yalnzca diyalog ima
edecektir. Dahas, karakterlerin mesafesi, gr as vb. arasndaki
ilikiler grece sabitlenmitir. Bir karakter sahnenin izin verdii en
uzun mesafeye hareket etse, diyelim sahnenin arka sa ucundan n
sol ucuna yrse bile, seyirci, karakter yerinde kalsayd grecein
den ok daha fazlasn gremeyecektir. Ancak sinemada olduu gibi
(romanda ise betimleme yoluyla) karakterin yzndeki gzenekleri
bile, kamera gstermek isterse grebiliriz.
Sinemasal ve szl anlatm arasndaki akrabala sklkla dein
dik. Elbette kamera gz geleneki edebiyat eletirisinde konforlu bir
metafordur: Kasvetli Ey romannn birinci blmnde sahneyi tarayan

97
III - YK: Varlk

her eyi bilen gz, hareket halindeki bir kamerann mercei gibidir.
Geni bir panoramik manzaray evreleyebilir ya da bir cmle iinde
baz karakter ya da mekan ayrntlar zerine dikkatle ullanabilir.5
Peki sanatnn sadece szcklere hkm geirebildii szl anlatlarda
bu tam olarak nasl yaplr? Cevap, szcklerin iinde yatmaldr. Kas
vetli Evin ilk sayfasnda anlam yaylma ve kaplama ima eden adlar
kullanlarak Gney ngiltere taranr: Sis her taraf... nnak boyunca...
rman aasnda... Essex bataklnda... Kentish tepelerinde, sokak
larn farkl noktalarnda kendini gsteren gaz, sisle karyor..., sanki
daha nce burada su varken, imdi yeryznden ekilmi gibi, sokak
lardaki amur... Bunlar (engin bir sreklilikte varolmak anlamna ge
len) yn ima eden adlardr. Var olan sayma adlar belirsiz bir
oulluk tar ve yine yaylma ima eder, birbirinden tamamen farkl
eylerin geni bir koleksiyonunu ortaya koyarlar: sokaklar, bataktan
ayrt edilemeyen kpekler, atlar, birbirlerinin emsiyesini itip ka
kan yayalar, yulaflar ve ayrlar, yk istifleri, bataklklar ve tepe
ler, kmr tayan gemilerin kadrgalar ve mavnalarn, kk tekne
lerin kpeteleri Anlatcnn gz her yerdedir, kubak perspektifte
ve ku uuu hareketle caddelerden ayrlara, yk istiflerinden Gren-
wich tahsildarlarnn minelerine gezer. Eisenstein, Dickens roman
larnn, D. W. Griffth filmleri iin ilham kayna olduunu bulmaya
iten de bu sinematografik gzetim (salt fotografik yeniden retim
deil) kapasitesinin yaratt, kanvas statik deil dinamik tablodur.
Ancak szel ve sinemasal yk uzam arasnda nemli farkl
lklar da vardr. ereveyi hatrlayn. Szel betimleyici pasajlarn
zihnimde uyandrd imgeler, ereve iinde deildirler ancak bir
filme kendimi ne kadar kaptrsam da grdm eyin, perdenin
kenar tarafndan snrlanm olduu duygusunu asla yitirmem.
Dahas, okuyan zihnimin gzlerinde yalnzca ad verilen eyleri
grrm. Oysa filmlerde hem odaktaki nesneleri, rnein vahi
batnn uzak bir kasabasnda, bo bir caddede yryen bir kovbo
yu, hem de evredeki nesneleri, gkyzn, binalar, bal atlar
fark ederim. Eer film zerindeki dikkatim dalmsa ilgim odak
tan kyya keye kayabilir. Kydaki alan ntr gri ya da siyahla
silinmi olsa bile ereve, yaptn dnyasn uzamsal olarak istee
gre paralara blmeye devam eder. Dahas szl anlatlar tama
men mekansz olabilir, herhangi bir yerde deil dnceler alann
da varlk bulabilirler. Filmler bu tr bir mekanszlk duygusunu

5 W. J. Harvey, Character and the Novel [Ithaca, N. Y 1966), s. 95.

98
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacad Allal Yt/rn

uyandrmakta zorlanrlar. Tamamen siyah, gri ya da beyaz bir fon


bile geceyi, sisli bir yeri, cenneti, ar aydnlatlm bir oday a-
rtrabilir ancak hibir yer etkisini ok nadiren uyandrabilir.
Son olarak sinema, szcn dar anlamyla eylemi kesip betim
leme yapamaz. Sadece grlmesini salar. Betimleme iin eitli
numaralar vardr; yakn ekimler, belli kamera hareketleri vb. gibi.
Ancak bunlar tam anlamyla betimleme deildirler. Sinemaclar bir
anlatcnn st sesini kullanabilirler ancak bu efekti ok sanat d
bulurlar ve genellikle bu kullanm giri blmleriyle snrl tutarlar.
Fazla aleni szl aklamalar, Doris Lessingin teessf edecei trden
ortama dair inan eksikliini akla getirir. Elbette sinema ak grsel
simgesel set materyali kullanmann yolunu aratrmaldr. Georgy
Girl adl ngiliz filminde olduu gibi annelik gdleri kabarm gen
bir kz rnek alalm. Ynetmen bu durumu anlatmak iin kz ift
odakl gzlklerle ve sanda bir Mother Hubbard fileyle televizyo
nun karsnda oturmu, doum hakmda bir program seyredip kk
bireyler rerken gsterir. Nesnelerin sinemasal sunumuyla szel
betimlemesi arasndaki farkn nemli bir sonucu da udur: Bir nesne
ne kadar byk, paralar ne denli kannak olursa olsun, bu nesnenin
filme alnm imgesi perde zerinde tm olarak grnebilir. Bu nok
tada dolaysz bir grsel sentez olutururuz. te yandan szl betim
leme zaman iinde izgisel bir ayrntlandrmadan kamamaz: By-
lece her para... tekillemi, vurgulanm ve bamsz olarak... kalr....
Film nesnesi gl bir otonomiye sahipken,... betimlenen nesnenin ...
[sadece] greceli otonomisinden sz edilebilir.6
Dilerseniz imdi yk uzamndaki nesneleri, varlklar, yani
karakterleri ve zaman/uzam ele alalm.
yk Varlklar: Karakter
Edebiyat tarihi ve eletirisinde karakter kuramndan ne kadar az
sz edildii dikkate deerdir. Standart bir referans kitabna bavurur
sak, byk olaslkla karakterin janr (genre) tanmn buluruz
(Thomas Overbury, La Bruyere). Eer karakterletirme maddesine
dnersek unu okuruz: Yazda bir insann grnmn, eylemlerini,
dncelerini ve yaamla ilgili davranlarn aka betimlemek. Bir
insann doas, evresi, alkanlklar, duygular, arzular ve igdle
ri; bunlar insanlar olduklar gibi klan zelliklerdir ve yetenekli yazar
lar nem verdii kiileri bu elerin portrelenmesi yoluyla bizim iin

6 Jean Ricardou, Problemes du noveau roman (Paris, 1967], s. 70.

99
111 - YK: Varlk

daha belirgin hale getirirler.7 Ancak genellikle karakterlerin yazda


betimlenen kiiler ya da insanlar olarak tanmlanmalarndan yal
nzca biraz daha fazlasyla ba baa kalrz.8
Karakterler, bir biimde kitaplarn iki kapa arasnda tutulan,
sahnedeki ya da perdedeki aktrler tarafndan zellikleri alnan in
sanlar olarak dile getirilmemi bir aksiyom, simgesel mantktaki 3
simgesini izleyen sessiz varlk gibi grnrler. Belki de aksiyom ka
nlmazdr ancak bugne dek kimse yle olup olmadn, karakter
ve insanlarn Kenneth Burken diyebilecei gibi ayn z payla
p paylamadklarna karar vermek gerektiini tartmamtr. Anlat
kuramnn en azndan bu ikisinin ilikisi zerinde dnlmesi gerek
tii aktr. Karakterlere kiilik psikolojisinin yasalarn uygulamamz,
sadece alternatifleri zerinde dnmediimizden deil, bilinli ola
rak yaptmz birey olmaldr. u anda karaktere ilikin tartmak
zere elimizde yalnzca karakteristik zellik kavram vardr. Ancak
karakteristik zelliin kurmaca varlklara aktarlmasnn (kanlmaz
lndan ok) uylamsallma daha k nem verilmelidir. Kuram,
anlatsal inann gereksinimlerine daha iyi uyabilecek dier olaslkla
ra ak bir zihne gerek duyar.
Aristo'nun Karakter Kuram
Poetika'nn II. blm u ifadeyle balar, Sanatlar eyleme giri
en insanlar taklit eder. O. B. Hardisona gre Yunanlarda vurgu,

7 William F. Thrall ve Addison Hibbard, A Handbook to Literatre (New York, 1936),


s. 74-75. W. J. Harvey, Character and the Novel, s. 192. u yorumda bulunur: "Mo
dern eletiri, genellikle karakter ynetimini ilgi alannn uzana itmi, bu konuda
kibarlkla alel acele ban sallayp, bunu genellikle yanl ynlendirilmi ve yanl
yola sapm bir soyutlama olarak deerlendirmitir. Hala birok "karakter tasla",
bylesi bir dmanla kolay hedef olmaktan baka bir ie yaramaz grnmekte
dir. rencilerimi kurmacada akll ve gl bir genel karakter ynetimine yn
lendirmek istesem de, E. M. Forster'm otuz yl nce sergiledii aldatc hafif zne
ynetiminden bu yana nerebileceim grece az sayda rnek vardr".
8 M. H. Abrahams, A Glossary o f Literary Terms (New York, 1958), s. 69. ayrca
"insanlar zerinde durur: "Olay rgs, bir dramatik ya da anlatsal yaptta
sunulan eylemler sistemidir; karakterler ise belirli moral nitelikleri ve mizala
donatlm, eylemi tayan insanlardr... 'Karakter alan, bir kiinin karakteri
tarafndan gdlenen fiziksel eylemlerden yola karak, karakterin kendisini
ortaya koyduu dnce ve konumalar da ierecek biimde geniletilebilir.
Fiziksel eylemlerin, dnce ve konumalarn karakter tarafndan sergilenen
etkinlikler deil, karakterin bir paras olduklarn renmek kalarn kalkma
sna neden olabilir. Ancak daha zc olan, karakterin tam olay rgsnn (bir
"eylemler sistemi" olarak) yapay ve kurmaca karakterinin aka ortaya konul
duu anda "insanlar ve "kiiler tarafndan aklanmasndaki rahatlktr.

100
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacade Anlat Yaps

eylemi sergileyen insanlar zerinde deil, dorudan eylem zerinde


dir... Eylem, taklit edilen ey olduu iin nce gelir. Eylemi sergileyen
araclar ikinci plandadr. Hardison, Aristonun kuramndaki nemli bir
aynmn da altn izer: Araclar {pratton) karakterden (ethos) dikkatli
bir biimde ayrlmaldrlar nk eylemi sergileyen insanlar olarak
araclar bir drama iin gereklidir ancak teknik Aristocu anlamda karak
ter, daha sonra eklenmitir ve aslmda VI. blmde (1.59) rendiimiz
gibi, baarl bir trajedi iin gerekli bile deildir. 9 Varsa bile... daha
sonra eklenmitir: Aristoya gre baz karakteristik zellikler sadece
ikincil nemde deil gereksizdirler. Ancak her aracnn ya da
pratton'un kesinlikle en az bir karakteristik zellii olmaldr. Bu zel
lik, aracnn sergiledii eylemden karlmal, nomina agentis'de gizli
bir gerek olmaldr: Cinayet ileyen ya da tefecilik yapan biri (en azn
dan), katil ya da tefecidir. Bunun aka ifade edilmesine gerek yoktur;
karakteristik zellik, salt eylemin ortaya konulmasndan elde edilebilir.
Hardisona gre, araclarn anahtar karakteristik zellikleri, karakter
[ethos] eklenmeden nce belirlenir.
Bununla birlikte Aristo (II. Blmde) pratton'a. yeni bir karakte
ristik zellik ykler: Arac ya asil ya da adi olmaldr nk' insan
karakteri dzenli olarak bu ayrma uyar, hepimiz iyilik ya da ktlk
ten belli lde nasibimizi aldmz iin farkl karakterde oluruz.
Asillik (spoudaios) ve adilik (phaulos) nitelikleri; sadece bunlar, do
layl yoldan ya da ek olarak karakterine {ethos) deil de dorudan
araclara (pratton) ait balca niteliklerdir nk bunlar giritikleri
eylemler nedeniyle araclarn doasnda olan niteliklerdir.10 Ey-
lemin tek yansmasnn neden sadece adi/asil karakteristik zellikleri
olduklarn sormak akla uygun der. Eer bir karakteristik zellik bir
eyleme ayrlmsa burada neden bent kapaklan almyor? Odysseus
eylemleriyle kurnaz olarak gsterilir. Bu ne asildir ne de adi.
yleyse neden kurnazlk Odysseusunpratton'una atfedilmez?
Asil ya da adi olmann yan sra, bir aracnn karakteri, bir
ethos'u, rnein iyi bir kalbi (chrestos) olabilir ya da olmayabilir.

9 Golden ve Hardison, Aristotles Poetics, s. 4, 82. Eylemin ncelii Poetika iinde


birok kez vurgulanr. rnein 6. blmde olay rgs "bir resmin tm plan
na", karakter ise boluklar dolduran "renklere" benzetilir. Ancak bu resimde
desenler de tek bana tatmin edicidir. Sadece renklerin olduu bir resim bizi
"bir figrn siyah beyaz tasla kadar honut etmez.
10 A.g.e. s. 5, 83. Dier yorumcularn aksine Hardison "asillik ve adiliin hibir
biimde karakterin bir paras olamayacam kaydeder. Bu iki zellik olay r
gs ve karakter arasndaki bir t r 'sahipsiz topraklarda' yer alrlar.

101
111 - YK: Varlk

Aristo karakterle, belli bir tipin araclarna uygun eleri kas


tettiini syler. Buradaki ge, Nikomakhos 'a Etik gibi kaynaklar
dan ve zellikle klasik retorikte bulunan tip formllerinden (rnein
gen, yal, zengin, gl) derlenen kiilik zellikleri ya da karakteris
tik zelliklerin bir bileenidir.11 Aristo karakter tasarmnn drt boyu
tundan bahseder. lk boyut olan iyilikten (chreston) bahsettik. kincisi
harmotton, Hardisona gre [karakterin] zelliklerinin eylemle iliki
li ve / ya da gerekli biimlerde, daha ayrntl olarak tasarlanmasna
izin veren, uygun karakteristik zellikler anlamna gelir. Karakter
tasarmnn nc ilkesini evirmekteki zorluu teslim ederek
homoios' un genellikle benzer olarak evrildiini syleyebiliriz.
Hardison bir birey gibi karln nerir. Baka bir deyile bu, ge
nel tasla belirsizletinneden yumuatan kiisel huylara sahip olmak
demektir. Yunan trajedisi gibi son derece geleneki bir sanat formun
da szn ettiimiz benzeme, doann ve yaayan modellerin sk
bir taklidi demek deildir. rnein air, Agamemnonu betimlerken,
efsanedeki Agamemnonla geleneksel olarak zdeletirilmi nitelik
lere benzer karakteristik zellikler kullanmaldr.112 Son ilke
homalon ya da tutarllktr: oyunun sonundaki konumalarla ortaya
kan karakteristik zellikler, oyunun bandaki konumalarda ortaya
kanlarla ayn trde olmaldr.13
Aristonun karakter ve karakter tasarm zerine genel
formlasyonunun, genel anlat kuramna tamamen uygun olmad
aktr. Yine de Aristo her zamanki gibi, ortaya grmezden geli
nemeyecek sorular atar.
Eylemin bir karakteristik zellik kayna olarak nceliine
ilikin hibir ak gereke yok gibi grnmektedir. Tabii bunun
tersi iin de ayn ey sylenebilir. Peki arac ve karakter arasndaki
ayrm gerekten gerekli midir? Dilerseniz, olay rgs ve karakte
rin eit derecede nemli olduunu ileri srelim ve karakterin
(ethos) karakteristik zelliklerinin nasl ve ne zaman araclara ek
lendiini aklama tuhaflndan kanalm.
Biimci ve Yapsalc Karakter Anlaylar
Biimcilerin ve (baz) yapsalclarn grleri arpc derecede
Aristonun grlerini andrr. Onlar da karakterlerin, olay rgle

11 A.g.e., s. 199.
12 A.g.e., s. 203.
13 A.g.e., s. 204.

102
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

rinin rnleri olduunu, ilevsel bir statleri olduunu, ksaca


personnage [kiilik] olmaktan ok katkda bulunan ya da actant
[eyleyen] olduklarn, karakterlerin gerek varlklar olarak deer
lendirilmesinin hatal olduunu ileri srerler. Onlara gre anlat
kuram psikolojik niteliklerden kanmaldr. Karakterlerin farkl
boyutlar sadece ilevler olabilir. Bu nedenle karakterlerin ne
olduklaryla (dsal psikolojik ya da moral ltlerle aklanan
boyutu) deil yalnzca ykde ne yaptklaryla ilgilenirler. Dahas
iinde bir karakterin hareket ettii eylem alanlarnn grece kk
sayda, tipik ve snflandrlabilir olduunu ileri srerler.
Vladimir Proppa gre karakterler, bir Rus masalnn onlardan
yapmalarn bekledii eyin rndrler.14 Buna gre ya, cinsiyet,
yaamla ilgili kayglar, konum gibi grnteki farkllklar salt fark
llk olarak tanmlanrlar. nemli olan tek ey ilevin benzerliidir.
Tomashevskynin koullar karlatrmal halk bilimcilerin
koullarna benzemez, ancak onun iin de karakter olay rgsne
gre ikincil derecede nemlidir: Karakterlerin sunumu, farkl
motive'ler iin bir tr yaam destei olarak sregiden, karakterleri
gruplama ve birbirleriyle ilikilendirme srecidir... Karakter, y
lan ayrntlarn iinde yolumuzu bulabilmemiz iin, ipularn bir
letirme grevini stlenir ve belli gdleri snflandrp dzenle
meye yarayan bir yardmc ara olarak i grr.15 Tomashevsky,
anlatlar, hisler ve ahlak duygusu yoluyla ilgi ektikleri iin, seyir
cilerin karakterlerle ilgileri ve kartlklar paylamas gerektiini
kabul eder. Bu noktadan, zmleri, gerilimleri ve atmalaryla
yknn konumu ortaya kar. Karakterler hala olay rgsnn bir
rn olarak ikincil nemdedir. Niteliklerin bileimi, kahrama
nn psikesini (yapsalclarn reddeddii bir szck) oluturan,
ona ayrlmaz bir ekilde bal motifler sistemi olsa da, kahra
man, yk (fabula) iin neredeyse hi nemli deildir. yk, bir
motifler sistemi olarak kahraman ve onun karakteristik zellikle
rini batan sona hazrlayabilir.16
Fransz narratologist' ler daha ok karakterlerin yknn ama
c deil arac olduunu savunan Biimci konumu izlemilerdir.
Geri Claude Bremond, Proppun masallarnn bu kurala kar gele

14 Vladimir Propp, Morphology o f the Folktale, s. 20.


15 B. Tomashevsky, "Thematique," Todorov, (ed.), Theorie de la litterature, s. 293 iinde.
16 A.g.e. s. 296. Barthes, Communications, 8:16, Tomashevskynin daha sonra bu u
konumunu deitirdiini kaydeder.

103
/// - YK: Varlk

bildiini ve aslnda bu masallarn genellikle bir karakterin psikolo


jik ya da ahlaki evrimini gstermek zere17 dzenlendiklerini gs
terse de onun sistemi karakterleri tamamen ihmal ederek yalnzca
olas olay dizilimleriyle ilgilenmitir. Ancak bir karakterin oynad
rol, seyircinin ilgisini eken konularn yalnzca bir blmn olutu
rur. Karakterlerin olan bitenle ilgisiz ya da ok az ilgili karakter
zelliklerini, sadece kayda deer olduklar iin deerlendiririz. Belli
rollerin zelliklerinin durumlar ya da yardmc, intikamc, yar
g gibi temel kategori kompleksleri olarak nasl aklanmas ge
rektiini grmek zordur. rnein Lambert Strether tarafndan oyna
nan eli rolnn (lkeyi terk eden birini geri getirmek iin grev
lendirilen ancak pazarlk srasnda ikna olup kendisi de geri dn
memeyi seen eli) btnyle ironik olduunu nasl aklayabiliriz?
Deniz Feneri'nde Mrs. Ramsayin rol nedir? Ya da Gidein Kalpa
zanlar' mda Edvvardn rol, Samuel Beckettin karakterlerinin her
hangi birinin rol nedir? Bu kavramn uyumsuzluu, her durumu
karlayacak yeterli genel kategoriler bulmann olanakszlnn ya
da her karakterin ayr bir durum olduunun gstergesidir.
Leopold Bloom ve Marcel gibi modem karakterlerle Beyaz Atl
Prens ya da Ivan gibi karakterler arasnda niceliksel olmaktan ok,
byk lde niteliksel farkllklar vardr. Modem karakterler hem
ok daha fazla sayda karakteristik zellie sahiptirler, hem de [olay
rgsne] eklenme yerine onu krma eilimindedirler; tek bir
boyuta ya da modele sdrlamazlar. Modem karakterler dallanp
budaklanan dikotomilerle anlalamazlar. Bunu zorlamak, yalnzca
onlarn kimliklerinin biricikliini yok etmeye yarar. Modem kurma
ca karakterine modem beeniye uyan bir yanlsama olana veren
ey, tam olarak onun kiiliindeki heterojenlik hatta blnmedir.
Baz eletirmenler dengeyi yeniden kurmaya giriirler. Henry
James Karakter, olaylarn belirlenmesi deil de nedir? Olay, ka
rakterin betimlenmesi deil de nedir? diye sorar. Anlat iin man
tksal olarak hem karakter hem de olay gereklidir. Asl ilginin han
gisine yneldii, tamamen yazarlarn ve onlarn toplumlarnm
farkl beenileriyle ilgili bir sorundur. Modern sanat anlatsnda
ar basan tercih, karakter zerinde younlamaktr. Bu da bireyin
biriciklii uylamayla ilgilidir. Ancak bu da sonunda, eylemin ar
bast biimindeki eski srar gibi bir uylamdr.

17 "Le Message narratif, Communications, 4:15 [yeni basm; Logique du recit,


Paris, 1973).

104
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Aristo ve Biimciler ve baz yapsalclar karakteri olay rg


sne tabi klmlar, karakteri olay rgsnn bir ilevi, gerekli
ancak yknn zaman-mantndan treyen bir sonu olarak ele
almlardr. Buna benzer olarak hibir eyin olup bitmedii, yani
olaylarn bamsz bir ilgi alan olarak, rnein bir bilmece gibi
biimlenmedii modern anlaty merulatrmak zere pekala ka
rakterin stn, olay rgsnn tretilmi olduu ileri srlebilir.
Ancak bana gre ncelik ya da egemenlik sorunu ok anlaml
deildir. ykler sadece hem olaylarn hem de varlklarn hazr
bulunmasyla ortaya kabilir. Bir metinde olaylar olmakszn var
lklara yer verilebilecei doruysa da (bir portre, tanmlayc bir
makale gibi), kimse o metni anlat olarak dnmez.
Karakter zerine Todorov ve Barthes
Sofistike anlatlarla ilgilenen dier yapsalclar ilevsel olma
yan, daha ak bir karakter dncesini benimserler.
Todorov, Decameron, Binbir Gece Masallar, Denizci Sinbad ve
fkra tarznda dier anlatlar zerine yapt almalarnda karakterle
ilgili olarak Proppu yaklam savunur ancak aym zamanda iki geni
kategori, yani olay rgs merkezli ya da psikolojik olmayan anlatlarla
karakter merkezli ya da psikoloji anlatlar arasnda bir ayrm yapar:
Jamesin kuramsal ideali her eyin karakterlerin psikolojisine hizmet
ettii bir anlat olsa da, edebiyattaki eylemlerin yalnzca karakterleri
betimlemek iin orada olmad, aksine karakterlerin, eylemlerin
hizmetinde olduu bir tarza ynelik eilimi grmezden gelmek zor
dur.18 Binbir Gece Masallar ve Zaragozada Bulunmu El Yazmas
gibi metinler, edebi psikolojik diiliin u rnekleridir. u anlat ifade
sini ele alalm; X, Y.yi grr. Jamesinki gibi psikolojik anlatlarn
Xin deneyimini vurgulayaca noktada apsikolojik anlatlar grme
eylemine odaklanrlar. Psikolojik anlatlar iin eylemler, kiiliin ifa
deleri hatta belirtileridir, bu nedenle eylemler geilidir;
apsikolojik anlatlarda ise eylemler bamsz haz kaynaklan olarak
kendi balarna varolurlar, dolaysyla geisizdirler. Anlat grameri
terimleriyle syleyecek olursak, ilki zneye odaklanrken kincisi fiile
odaklanr. Sinbad kahramanlarn en kiiliksizidir: onun masallarndaki
model cmle Sinbad, Xi grr deil, X, grlr biimindedir.
Todorov bir apiskolojik anlatda herhangi bir karakteristik zel
likten bahsedildiinde sonularnn hemen ardndan ortaya kmas

18 "Narrative Men", The Poetics o f Prose, s. 66.

105
III - YK: Varlk

gerektiini ortaya koyar (Eer Haim agzlyse, bir an evvel para


arayna giriecektir). Ancak bu durumda karakteristik zellik yol
at eylemle tam anlamyla i ie geer: bu durumda potansi-
yel/yerine getirme ilikisi deil srekli/dakik ya da tekrarlayc/anlk
iliki sz konusudur. Fkrams karakteristik zellik her zaman ey
lemi beraberinde getirir; zerine bir eylemin gerekletirilmedii bir
arzu ya da motif olamaz. kinci olarak, yalnzca psikolojik anlat bir
karakteristik zellii farkl biimlerde ortaya koyar. Eer bir psiko
lojik anlatda X. F yi kskanyor ifadesi geerse, X (a) inzivaya
ekilebilir, (b) kendini ldrebilir, (c) F ye kur yapabilir, (d) Fye
zarar vermeye alabilir. Binbir Gece Masallar gibi bir apsikolojik
anlatda iseX yalnzca F ye zarar vermeye alr. Daha nce sadece
ima edilen (bir potansiyel, dolaysyla znenin bir zellii olarak),
imdi eylemin bir alt parasna indirgenir. Karakterler seenekten
mahrum braklm ve gerek anlamda salt olay rgsnn otomatik
ilevleri haline gelir. Apsikolojik anlatlarda karakterin kendisi ger
ek yk, yani kendi yaamnn yksdr.19
Roland Barthes da dar ilevsel karakter anlayndan, psikolojik an
laya benzeyen bir karaktere doru kaymtr. Communications dergi
sinin nl 1966 saysnn giriinde Barthes karakter kavramnn ikincil
olduunu, karakterin tamamen olay rgs kavramna bal olduunu
ileri srer ve psikolojik ze olan inancn tarihsel olarak yalnzca sap
kn burjuva etkisinin bir rn olduunu ima eder. Ancak o zaman bile
karakter sorunun kolaylkla zlemeyeceini kabul eder:
Bir yandan karakterler (onlara ne ad verilirse verilsin:
dramatis, personae ya da actants) gerekli bir aklama alan
olutururlar. Bu alann dndaki sradan eylemler, anlalabilir
olmaktan karlar. Bylece dnyada karakterlerin ya da en
azndan aktaranlarn yer almad tek bir anlatnn olamayaca
n rahatlkla varsayabiliriz. Yine de... Kii, ister belli trlerle
snrl, saf tarihsel bir form olarak... ister... aslnda tamamen an
lat aktaran olduu halde, iinde bulunduumuz dnem tarafn
dan uygulanan kullanl bir ussallatrlma olarak ele alnsn, bu
saysz aktaranlar, ne kiiler olarak tanmlanabilirler ne de
byle snflandrlabilirler.
Barthes yine de Bremond, Todorov ve Greimasn isabetli bir bi
imde bir karakteri, eylem alanna katlmyla tanmlad, bu snrl
sayda alann tipik ve snflandrmaya ak olduu sonucuna varr.
Bylesi bir formlasyonun sorunlan (ok sayda anlatnn stesinden

19 A.g.e., s.68-70.

106
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

gelememe, perspektif asndan analiz yaplrken, katlmc eylemle


rin eitliliini hesaplamaktaki glk, Ve karakterler sisteminin par
alar ayrlmas) olduka hzl bir biimde dzeltilebilir.20 Bu tahmin
hibir makul deerlendinneye gre gereklemi deildir. Nitekim
Barthesn kendisi de burada kulland tonu daha sonra deitirir.
Barthesn Balzacn Sarrasinei zerine yapt analiz olan S/Z,
antsal, parlak ve biraz da kendi eliptik, tek kullanmlk slubu iinde
delice bir yapttr. Bu analizin kendisi, kitap uzunluunda bir alma
y hakeder ancak burada kendimi bu yaptn karakter analizi zerinde
ki etkileri konusunda yapacam yorumlarla snrlayaym. Artk
Barthes karakter ve zaman/uzamn eylemin hizmetinde olduu iddia
snda deildir. Bunlar kendi kodlaryla, Barthes'in deyimiyle
anlambirimcik (semic) koduyla (ksaltmas SEM) ortaya konan
anlatsal zelliklerdir.21 Onun 1966da psikolojik ze kar giritii
saldr, karakteristik zellik, kiilik gibi szcklerin S/Zdeki
kullanmlaryla eliir: Karakter, kombinasyonlarn bir rndr.
Kombinasyon grece kararl (anlambirimciin yinelenmesiyle belir
lenir), az ya da ok karmaktr (az ya da ok uyumlu, az ya da ok
elien figrleri [karakteristik zellikler] kapsar); bu karmaklk,
karakterin kiiliini belirler. Bu da hemen hemen yemein tadyla
arabn bukesinin kombinasyonu gibidir.22

20 "Introduction...", s. 256-259.
21 S/Z, ev. Richard Miller, s. 17 ve dolaylan [Trkesi iin bkz, S/7\. "Seme"
[anlambirimcik] kavramnn kullanm birok durumda tartmaya aktr.
Hjelmslevci-Greimasc kuramda seme, Amerikan dilbiliminde "temel anlamsal zel
lie" karlk gelir ve szcn genel anlamnn tek bir bileeni olarak i grr. rne
in ngilizce'deki"colf gibi bir szck (ya da Greimas'n terminolojisinde "sertante-
me") en az iki seme'den oluur; /gen/ ve /atla ilgili/ (Buradaki gen (young),
youngster (delikanl) szcnde olduu gibi fonetik bileen /yat)/ deil, "olan,
"buza", "civciv" szcklerinde olduu gibi anlamsal bileendir). Barthes tam olarak
neden yaptn aklamadan kavram metafor olarak karakter zerinde kullanr.
Karakteristik zelliklere "anlambirimcik" olarak yaklamann ardnda, bunlarn an
laml bir btnn paras olduu imas yatar. Peki ama bir karakter, hangi anlamda
olursa olsun "semanteme midir? Anlambirimcik, bir ifade esi olmaktan ok ierik
esidir ve bir dereceye kadar anlatdaki karakteristik zelliklerle, uygun adn biri
cik gndergesinin bir bileeni "kastedilir" (Bu konuda Barthesn verimli bir tart
masn aada bulabilirsiniz). Son olarak neden "anlambirimcik sadece varlklara
gndermede bulunur ancak eit derecede olaylara bulunmaz (Barthesn "eylem"
kodu eleri)? Oysa bir anlat eylemi de, ayn "anlanbirimsel" yolla bileenlerine ay
rlabilir. Szgelimi "birisine kitap hediye etmek", yle analiz edilebilir; /vermek/ +
/sahiplik vermek/ + /onurlandrmak/, vb. Yani "anlambirimcik" kavramnn anlat
analizi iin aydnlatc olup olmad ok ak deildir.
22 S/Z, s. 67. Richard Miller zaten zor bir metin olan 5/Zde, Franszca traits szc
ne ngilizce "figures" [figrler] karl vererek kafa karkl yaratmtr

107
III - YK: Varlk

1970 ylna geldiimizde Barthes karakteristik zellik ve kii-


lik-'-gibi kavramlarn meruluunu vurgulamakla kalmaz, anlat oku
mann bir adlandrma srecinden daha az olmadn, adlandrla
cak bir enin de karakteristik zellik olduunu savunur. Okumak,
bir adla uramak, metnin cmlelerini anlamsal bir dnme maruz
brakmak demektir. Bu kararsz, deiken bir dnmdr; birok ad
arasnda kararsz kalmay da ierir. Eer bize Sarrasinein hibir
engel tanmayan gl bir iradesi olduu sylense, okuyacaklarmz
neler olur? rade, enerji, hrnlk, inat, vb.?.23
Karakterler Ak Yaplar mdr, Kapal Yaplar m?
Karakter zerindeki baka bir snrlama, yk ve sylemin s
zel tezahrn birbirine kartrmaktan kaynaklanr. u ok yaygn
bir dncedir; Kendisine baz sorularn uygun bir biimde'soru-
lamamas, kurmacann zelliidir. Lady Macbethin ka ocuu
olduunu, Hamletin Wittenberg niversitesinde hangi dersleri
aldn soramayz.24 Ancak bir sorunun yersiz olmas, karakter
lerle ilgili her sorunun yersiz olduu anlamna gelir mi? Peki
Lady Macbeth iyi bir anne midir, eer yleyse hangi anlamda
iyidir? ya da Macbethin karakterinde, kana susam tutkusuna
ramen bir kez sava baladnda gc elinde tutmakta grece
yetersiz kaln aklayacak ne vardr? Ya da Hamlet hakknda,
Nasl bir renciydi? Akademik ilgileriyle genel mizac arasnda
ki iliki nedir? sorular sorulamaz m? Ksacas tanrnn verdii
anlam karma ve hatta dilediimizde karakterler zerinde spek
lasyon yapma hakkmz dizginlemeli miyiz? Bylesi bir dizginle

[.n. bu szck elinizdeki eviride "karakteristik zellik olarak karlk bulur].


Ancak ayn blmn sonunda "figre" daha ok, "geici kiilik zellii, "rol" ya
da "duru olarak kullanlr. Elbette figre tam olarak actantiel [eyleyenle ilgili]
bir ge olabilir. Yani olay rgs tarafndan o an iin gerek duyulan ancak ka
rakterin znde olmas gerekmeyen bir zellik olabilir. Barthes yle yazar:
"Figr tamamen farkldr: yasal bir Ad iinde bir araya gelmi
anlambirimciklerin bir kombinasyonu deildir. Biyografi, psikoloji ya da zaman
da onu ele geiremez... Karakter, figr olarak iki rol arasnda gidip gelebilir. Bu
bocalamann hibir anlam yoktur... Bylece ocuk-kadm ve anlatc-baba... kra-
lie-kadn ve anlatc-kle olarak ortaya kabilirler" [S/Z, s. 68]. Figr "simgesel
bir lksellik (SYM [Trke'de SM] ksaltmas kullanlr] olarak muhtemelen
karakterin "anlamsal gerekliine" kar konumlanr. Bu da belirgin bir biimde
sonraki trat-Barthesla, nceki actantiel-Barthesn arasnda mesafe oluturur
ve bu kuramn daha zengin anlatlar ele almasn salar.
23A.g.e., s. 9 2
24 Aktaran David Lodge, The Language o f Fiction (Londra, 1967), s. 39, (.M. Cameron'un
ders notu, "Poetry and Dialectic", The Night Battle (Londra, 1962) iinde.

108
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

me, estetik deneyimin yoksunlamas kadar ykc olurdu. Akl


yrtme ve sonu karma, olay rgs, tema ve dier anlat
elerinin yorumlanmasyla olduu kadar, karakter yorumlanma
syla da ilikilidir. Dolaysyla, O. B. Hardisonun bu konudaki
gzlemleri beni tedirgin eder:
nsan eylemlerini ele aldmza, bunlarn karakter ve zekann
yani onlar sergileyen bireylerin kiiliklerinin rn olduunu d
nrz. Karakter ve dnce, eylemin doal nedenleridir. Bir tra
jedi okurken bu pein hkm beraberimizde tarz. Hamlet ya da
Macbethin eylemlerini, bu iki dramatik figrn kiiliklerinin bir
sonucu olarak deerlendiririz. Ancak bu konuda birazck dn
mek, bunun yanl bir gerekelendirme olduunu gsterecektir.
Hamlet ve Macbeth yalnzca basl bir kattaki szckler olarak
var olurlar. Onlarn bilinci yoktur, oyun yazar ne isterse onu yerine
getirirler. Onlarn yaayan birer insan olduklar ve kiiliklerinin ey
lemlerini belirledii duygusu bir yanlsamadr.25
Bu noktada birazcktan daha fazla dndm ve Hardisona kat
lamadm. Elbette Hamlet ve Macbeth yaayan insanlar deildirler;
ancak bu hibir biimde onlarn ina edilmi taklitler olarak basl
sayfadaki szcklerle snrl olduklar anlamna gelmez. Elbette onla
rn tamamen szl dzeyde yer alan varlklar grece yzeyseldir.
Neden Hamlefin inasnn iyzn kavramak iin Shakespearein
szckleri arasnda araya kmaya, szgelimi Samuel Johnsonn
inasnn iyzn kavramak iin Bosvvellin szckleri arasnda
araya kmaktan daha az eilimli olmamz gereksin ki? Elbette
Samuel Johnson yaam bir kiilikti ancak onu bilmek iin yapla
cak herhangi bir yeni giriim, yeniden ina, sonu karma ve spek
lasyon gerektirir. Boswellin salad gereklerin ve fikirlerin,
Shakespeare tarafndan salananlardan ok daha fazla olmasnn
nemi yoktur. Her zaman yeniden ina edecek ve speklasyon yapa
cak bireyler bulunur. Kiiliin ufuklar her zaman bizden nce geri
ekilir. Corafyaclarn aksine, biyografi yazarlarnn isiz kalmamak
iin endielenmelerine asla gerek yoktur. Kimse biyografi yazarlarm,
nesneleri salt szcklerden ibaret olduu iin sulamaz. Ayn ilke
yeni tantmz insanlar iin de geerlidir: Onlarn satr aralarn
okuruz, bildiklerimize ve grdklerimize dayanarak hipotezler geliti
ririz; onlar anlamaya, eylemlerini ngrmeye alrz, vb.
Karakterlerle salt szcklerin denklii baka zeminlerde de
yanltr. Onca pandomimci, onca yazsz sessiz film, onca bale

25 Hardison, Aristotles Poetics, s. 122.

109
III - YK: Varlk

temsili, bylesi bir snrlamann budalaln gstermitir. Geldik


leri metindeki tek bir szck canl olmasa bile, ok kereler, kurma
ca karakterleri gayet canl bir biimde hatrlarz. Hatta okuyucula
rn genellikle karakterleri byle hatrladn syleme riskini de
alabilirim. Lubbockun dedii gibi, snkle ve belirsizlie
den, tam olarak metnin kendisidir.26 Yoksa Clarissa Harlovve ya
da Anna Kareninayla ilgili anlarmz asla snklemez.
Biemle ilgilenen biri olarak, ortamn ilgin dzenlemelerinin
ve szl anlatda karakteri sergileyen szcklerin, zerinde al
lmay, anlat bileeninin dier paralarndan daha az hak ettikle
rini syleyecek son kii ben olurum. Ancak bunlarn ayrlabilir
olduklarn, olay rgs ve karakterin birbirinden bamsz olarak
hatrlanabildiklerini ileri srebilirim.
Sofistike anlatlardaki baz karakterler, ak yaplar olarak ka
lrlar. Bu tpk gerek dnyada baz insanlarn haklarnda ne kadar
ok ey bilirseniz bilin, gizemli kalmalar gibidir. Herhalde bu
nedenle filmlerde iyi bilinen karakterlerin zorunlu grselletirilme
si sknts ortaya kar. Fazlasyla grnr oyuncular; Emma
Bovary rolnde Jennifer Jones, Elizabeth Bennet rolnde Greer
Garson, hatta Heathcliff rolnde Laurence Olivier gibi stn bir
aktr bile, sergiledikleri parlak performansa ramen, haksz yere
canlandrdklar karakteri snrlam gibi grnrler.27 Karakterin
daha basit, dz olduu durumlarda bu sorun daha az iddetlidir.
Basil Rathboneu Sherlock Holmes olarak kabul etmek daha ko
laydr nk Conan Doyleun karakteri balang olarak ok daha

26 Lubbock, Craft ofFiction, s. 4.


27 Ayrca bkz. VVolfgang ier, The mplied Reader (Baltimore, 1974), s. 283: "Gzleminin
doruluu, ..bir romann filmini seyreden birok insann deneyiminden kaynaklanyor.
Tom Jones'u okuyanlarn kafalarnda kahramann aslnda neye benzediine dair ak
bir fikir olmayabilir. Buna karn filmi grdklerinde bazlar 'Bu benim hayal ettiim
gibi d e p ' diyebilir. Buradaki mesele, Tom Jonesun okuyucusunun, kahraman tama
men kendisine gre grselletirebilmesidir. Okuyucunun hayal gc snrsz sayda
olasl kapsayabilir. Bu olaslklarn tek bir tamamlanm ve sabit resme indirgendii
an, hayal p c devre d kalr ve bir biimde aldatldmz hissine kaplrz. Belki de
sreci fazlasyla basitletirmi oluyoruz ancak bu aklama kabaca roman kahraman
nn betimlenmesi gerektii ancak grlemeyecei olgusundan d o p n potansiyel zen
ginlii ortaya koyar. Roman okuyucusu, kendisine verilen bilgiyi sentezlemek iin
hayalgcne ihtiya duyar, bylece alg yetenei zenginleir ve daha kiisel hale gelir;
oysa film izlerken salt fiziksel algyla snrlanr ve kafasnda canlandrd dnya hak
knda hatrlad her ey iddetle silinir (s. 283). Flaubert ayn nedenle kitaplarnn
resimlenmesini reddetmitir: "Bir kadn izimi, bir kadna benzer, hepsi bu kadar. On
dan sonra dnce kapanr, tamamlanr ve tm cmleler gereksiz hale gelir (Emest
Duplan'a mektup, Ricardou tarafndan alntlanm, Problemes, s. 79).

110
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

snrldr. Holmesun davranlarnn kestirilebilirlii (ipucu top


lama yetenei, Watsonla alay edii) aktrn kestirilebilir grn
yle olduka makul bir biimde uyum salar.
Ak bir Karakter Kuramna Doru
Yaayabilir bir karakter kuram akl korumal ve karakter
leri salt olay rgs ilevleri olarak deil, otonom varlklar olarak
ele almaldr. Byle bir kuram, seyircinin hangi ortamda olursa
olsun sylem tarafndan orjinal yapda bildirilen ya da rtl bul
gular kullanarak karakteri yeniden ina ettiini savunmaldr.
Peki yeniden ina ettiimiz ey nedir? Balang iin pek karma
k olmayan bir cevap gerek: Karakterlerin neye benzedii sorusu
nun cevabn yeniden ina ederiz. Burada benzemek, karakterlerin
kiiliklerinin ak ulu olduunu, sonraki speklasyonlara ve zengin
letirmelere, hayallere ve gzden geirmeye ak olduunu ima eder.
Elbette bunun snrlar vardr. Eletirmenler, yknn snrlarndan
taan speklasyonlara ve gereksiz, fazla somut ayrnt arayma hakl
olarak direnirler. Bu anlamda, kendine dkn hayali uularn so
nunda tutarsz derecede geni ya da gereksiz dzeyde zgl kavray
lar yerine, yaam ve sanatta elde edilen deneyimle zenginlemi de
rin kavray biimleri arzulanr. Dubline yapacamz bir yolculuk,
mutlaka Joyceun ehrin sakinlerine zel bir nitelik olarak atfettii
fel olma halini anlamamza yardm edecektir. Burada ii snfndan
bir kzla tanmak bugn bile bize Evelinein iinde bulunduu duru
mu ve kiilii zerinde daha derin dnme ans verecektir. Byle
likle atladmz ya da emin olamadmz karakteristik zellikler
hakknda daha kesin yorumlar yapabiliriz. Bunun yan sra, bir tr
kapana kslma halinin, dinsel tonlar, sk aile balar, sululuk duygu
su, bu hapishaneyi ekilebilir klan duygusal karmlar (elence
duygusu - ocuklar gldrmek iin babas, annesinin bonesini kendi
kafasna geiriyordu) vb. gibi rlandallara zg boyutlarn rene
biliriz. rlandaya hi gitmedim ancak orada bulunsaydm Evelinein
babasnn da yapt, oraya has caka satmay bilirdim. Anlat bir
dnyay artrr ve bu bir armdan daha fazlas olmad iin,
daha nce edindiimiz gerek ya da kurmaca deneyimlerimizle onu
zenginletirme olanamz vardr. Yine de speklasyon yaparken bir
biimde nerede duracamz biliriz. Emest sigara iti mi? Evelinein
sa ne renkti? Elbette kayda deer olan, nemsizden ayran bir izgi
bulunur (Ancak eer sememiz gerekirse, karakterler hakknda potan
siyel olarak zengin karsamalar ve speklasyonlar darda braka
camza, konu dna kma riskini gze alalm, derim).

111
III - YK: Varlk

Biz [anlatnn muhataplar] karakterlerin neye benzediini


yeniden kurgularz. Peki bu nasl olur? Gerek ve kurmaca kiilik
arasndaki iliki nedir? Dictionary o f Philosophy' de28 karakter
iin yaplm u ksa tanmla karlarz: Bireysel kiilii ya da
kendisini biimlendiren zihinsel karakteristik zellikler btn.
Bkz Kendi". Yazarn tanm iinde tanmlanacak szc kullan
masn balayp kendi maddesine baktmzda amacmz iin
en uygun tanm buluruz: Herhangi bir insann kendisini dier
kiilerden ayrp ben olarak adlandrmasnn getirdii deiimler
yoluyla salanan ve kendim, kendin, kendisi, vb gibi szcklerle
ima edilen biriciklik ve sreklilik nitelii.29 Burada zel ilgi ge
rektiren kavramlar, btnlk, zihinsel karakteristik zellikler ve
dier kiilerden ayrlmaya yol aan... biriciklik'dir.
Btnlk: Bu kavram akla iki soru getirir: (1) Bu btnln
doas nedir? Bu btnlk anlatda yakalanabilir mi? Elbette hayr.
Btnlk kuramsal bir yapdr, asla ulalamayacak bir snr, ona
doru entelektel ve duygusal olgunluumuzu artrmak umuduyla
yolculuk ettiimiz bir ufuktur. (2) Btnlk bir biimde dzenlen
mi midir? Amasal bir kme midir yoksa salt yndan m oluur?
Bu soru tam bir deerlendirmeye ihtiya duyar. u anda, ak bir
kuram, muhtemelen her iki olasl da ileri srebilir. Aslnda edebi
yat tarihinde her iki durumun da rneine rastlanr.
Karakteristik zellikler. Kiilik, zihinsel karakteristik zellik
lerle mi snrldr? Felsefeden psikolojiye dndmzde psiko
loglara genellikle bu kavram snrlandrmadn grrz. Bizim
de kurmaca karakterler iin byle bir snrlandrmaya gitmemizin
gerei yoktur. Bir karakteristik zellik nedir? Bu, bir kurmaca
karakterin minimal nitelii iin iyi bir ad mdr? Bununla ilgili
bulduum en iyi tanm J. P. Guilforda aittir; bir bireyi dierinden
ayran herhangi bir ayrt edilebilir ve grece kalc yol.30 Karak

28 Dagobert Runes (ed.) (Totovva, N.J., 1975], s.230. Burada belki de yanllkla
"kiilik yerine "kii yazlmtr: Bu szlk "kii szcnn "eylemlerin somut
birlii" anlamna geldiini syler. Bu da bizi Aristo ve Biimcileri tatmin edebi
lecek denli radikal davran bir gre gtrr ancak yukardaki tanm hibir
biimde gene! ve ak bir anlat kuram iin uygun deildir.
29 A.g.e., s. 288.
30 J. P. Guilford, Personality (New York, 1959), aktaran E. L. Kelly, Assessment o f
Humar Characteristics (Belmont, Ca., 1967), s. 15. Dier baz tanmlar: "bir bire
yin evresine uyumunu salayan kalc ve kararl yntemler" (Gordon W. Allport
ve Henry S. Odbert, Trait-Names: A Psycholexical Study, Psychological
Monograms, vol. 47 [Princeton, 1936], s. 26); "bir insann ayrt edici davranla-

112
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

teristik zelliin klasik psikolojik nitelendirilmesi, Gordon W.


Allport tarafndan yaplmtr. Allportun verdii sekiz zellikten
drd, anlat kuram iin nemli grnyor:
1. Bir karakteristik zellik, alkanlktan daha genelletiril
mitir... [Bu] birbirine bal alkanlklardan oluan byk bir
sistemdir... Eer di fralama alkanlnn... satcy bastrp
ona stn gelme alkanlyla ilgisiz olduu gsterilebilirse, bu
iki alkanl ierecek bir ortak karakteristik sz konusu ola
maz... Ancak eer satcy bastrp ona stn gelme alkanl
nn... bekileri atlatma alkanlyla ilikili olduu gsterilebi
lirse, bu iki alkanl ieren karakteristik zellii tayan bir
kiiliin olduu varsaylabilir...
2. Bir karakteristik zelliin varl ampirik ya da istatistik
olarak kurulabilir... Bir bireyin karakteristik zelliini bilmek
iin yinelenen reaksiyonlarn oluturduu kanta gerek duyulur.
Yine de belli bir tipte olmayan reaksiyonlar da ayn belirleyici
etkenin bantl ilevi olabilir...
3. Karakteristik zellikler birbirlerinden yalnzca grece olarak
bamszdrlar... [rnein] bir almada yaylma, da dnklkle
+.39 derecesinde; stnlk, muhafazakarlkla +.22 derecesinde, mi
zah, sezgi ile +.83 derecesinde ilikilendirilmitir...
4. Bir karakteristik zellikle uyumsuzluk gsteren davran
lar hatta alkanlklar, karakteristik zelliin olmadna kant
olamaz... Tek bir kiilikte birbirine zt bileimler, kart karakte
ristik zellikler bulunabilir... Her kiilikte, varolan karakteristik
zelliklerle ilgisiz, btnyle belli bir andaki durumun ve uya
ranlarn rn olan davran anlar vardr.31
Karakteristik zelliin birbirine bal alkanlklardan oluan
byk bir sistem olarak nitelenmesi gibi, karakteristik zellik ve
alkanlk arasndaki ayrmn anlat kuramna byk yardm

rnn taycs birim ya da ge" (Allport, "What Is a Trait of Personality?,


Journal of Abnormal and Social Psychology, 25 [1931], 368]; "btnsel kiilik
yapsnn birimlerini kapsayan eylem eilimleri sistemiyle birlemi... kiisel
yaratl", "genelletirilmi bir dzenin 'eylem iin kalc olaslklar... zgl evre
reaksiyonlarn denetleme ya da ynlendirme kapasitesine sahip korteks, kor-
teks alt ya da postural eilimler... Karakteristik zellikler... 'algsal tepki eilim
leri', kiisel yaplar ve 'bilisel stiller' gibi deikenleri olduu kadar, uzun va
deli setleri ve eilimleri de ierir". (Allport, "Traits Revisited", The Person in
Psychology [Boston, 1968], s. 43, 48); "bir bireyin tepkisel doasyla ilgili kav
ramsal bir zellik ya da tanm... (1) toplumun tanmlamak ve adlandrmak zere
yeterince nemli bulduu, (2) bireyin yapsal doasyla ilgili ifadeler ya da teza
hrler olarak deelendirilen zellikler [zerinden].... gzlemlenebilir.."; "Gerek
doutan gelen, gerekse edinilmi bu zellikler "verili bir bireyi karkterize eder
ve evresinden farkllatrr..." (H. A. Carr ve F. A. Kingsbury, "The Concept of
Traits, Psychological Review, 45 (1938], 497).
31 "What Is a Trait of Personality?" birok yerde.

113
li - YK: Varlk

dokunur. Anlatlar, alkanlklar mikroskopik olarak inceleyemez


ancak izleyiciden belli alkanlklar, bir karakteristik zelliin
belirtileri olarak kavramasn bekler: Eer bir karakter srekli elle
rini ykyor, zaten temiz grnen yerleri paspaslyor, eyasnn
tozunu alyorsa, seyirci takntl gibi bir karakteristik zellii
karsamaya zorlanr.
Bir karakteristik zelliin grece sreklilii kritiktir. Anlat seyir
cileri istatistik analizler yapmazlar ancak kantlarn gzleme dayand
rrlar. En azndan klasik anlatlar iin karakteristik zelliklerin genel
likle rtt gzlemi eit derecede anlamldr. Bu rtme, karak
terlerin muhtemel tutarll duygusuna katkda bulunur ki bu da
kurmacann, en azndan klasik trde olan kurmacalarm ketan
oluturur. Davranlarn ve hatta alkanlklarn bir karakteristik
zellikle tutarszlk gsterebilecei gzlemi ve bunula ilikili olarak,
verili bir kiilikte doas gerei birbirleriyle atan karakteristik zel
liklerin bulunabilmesi, modem karakter kuram iin kesinlikle yaam
sal zelliklerdir. lk nokta Tehlikeli likiler'deki Valmont gibi ger
ekten ktcl bir karakterin nasl olup da erdemli bir davran sergi
leyebildiim aklar; ikinci nokta ise Hamlet ya da Leopold Bloom
gibi yuvarlatlm, karmak karakterleri aklar.
Dier kiilerden ayrlmaya yol aan... biriciklik. Genel karakter
kuramnn byle bir lte ihtiya duyduunu sylemeye gerek yok.
Yalnzca belli karakterlerin adn akla getirmek, szgelimi Othello,
Tom Jones, Heathcliff, Dorothea Brooke, Mr. Micavvber, Julien Sarel,
Mart Tavan ve Augie March hatrlamak, bu adlarn bize tandkla
rmzdan ya da (heyhat) eski rencilerimizden daha tandk geldiini
anlamamza yeter. Bir karakterin karakteristik zellii unutulsa bile,
onlarn biricikliine dair duygumuz nadiren sner.
Karakteristik zelliklerin nasl ad kazandklar zerine dn
mek ilgintir, nk sonunda onlarn da kltrel olarak kodlanm
olduklar ortay kar. Psikologlarn gzlemlerine gre:
nsan niteliklerini dnemin standartlar ve ilgileri nda
karakterize etmek her toplumsal dnemin eilimidir. Tarihsel
olarak olarak karakteristik zellik adlarnn tantlmasnn arp
c bir derecede kltrel (psikolojik deil) belirlenim ilkesini iz
ledii grlebilir. nsanlk herhalde saysz yllar boyunca zve
ri, acma ve sabr gibi nitelikleri sergilemitir ancak bu kavram
lar, Kilise onlar tannan ve dile getirilen hristiyan erdemler ha
line getirmeden nce imdiki anlamlaryla yerlememilerdir.32

32 Trait-Names, s. 2.

114
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Karakteristik zellik adlar iin dier kaynaklarmz astroloji (ne


eli, somurtkan), bitkisel tp (gler yzl, soukkanl), Reformasyon
(samimi, banaz, fanatik; kendinden emin), Neoklasizm (budala,
duyarsz, taral), Romantizm (kederli, duygusuz, utanga), psikoloji
ve psikoanaliz (ie dnk, nevrotik, izoid), vb oluturur. Bunlar gs-
tergebilimciler iin ilgin malzemelerdir. Tm nemli felsefi sorunlar
gibi bunlar da gerekiliin ve adcln zt kutuplarnn perspektifle
riyle ele alnabilirler. Gerekilik, hangi kaynaktan gelirlerse gelsinler
bu kavramlar, tek tek olaylardan farkl olarak varolan genel olgula
r iaret etmek zere kullanr.3 Adclk ise karakteristik zelliklerin
adlardan baka birey olmadklarn, genel olgulara dilbilimsel
simgelerin karlk gelmesine gerek olmadn, zaten genel olgu
diye bireyin de sz konusu olmadn ileri srer.4 Gerekiler, adc
larn kabul ettii gibi adlarn bir dizi alglanm benzerlikleri gster
mesinin... genel olgularn nesnel geerliliinin kant olduunu... [ad
larn ve genel olgularn] belli ynlerden benzer olduklarn ve genel
olgularn varlklarn bu benzerlik ieren ynlerde srdrdn ileri
srerler.5 Bununla birrlikte adclar karakteristik zellikler iin kulla
nlan adlarn toplumsal olarak bulunmu iaretler olduu, doann
derinliklerinden maddesel olarak neler olup bittiini mkemmel bir
biimde aklamaktan uzak olduu ve karakteristik zellik adlarnn
kendilerinin karakteristik zellik olmad konusunda hakldr. 6
Psikolojik gr zerine yaplan bu alakgnll derleme, anlat
kuram zerine alanlarn gndelik dilin tarihsel belleinde sakla
nan karakteristik zellik adlarnn zengin kodlamasna hakl olarak
gvenebileceklerini gsteriyor. Ad repertuar, kiileri kltrel adan
yani gerekgibilik yoluyla (dil engeline ramen) analiz eden seyirci
ye hitap eden jana mkemmel bir biimde uyar. Psikologlar,
Francis Baconla hemfikir olarak, geleneksel adlardan daha iyisini
neremeyeceklerini kabul ederler: nsan yaratl sorunu... insanla
rn ortak syleminin kitaplardan daha bilgece olduu (nadiren olabi
lecek birey) durumlardan biridir. Ludvvig Klages ise Dil, bilinal-3456

33 A.g.e., s. 5.
34 A.g.e., s. 6. A. P. Weiss, szgelimi yardmseverlik gibi bir karakteristik zellik
olduunu reddeder: "sensimotor [duygusal ve motor aktivite] bak asndan
bu eylemlerin hepsi ["yardmseverliin" varsaylan biimleri] farkldr". Ya da
Allport ve Odbert, adc konumdan yle seslenirler: "Bir karakteristik zellik
ad... davranlarda kestirilen baz benzerlikleri kapsar ancak benzerlikler kes
tirmek... oklukla analitik kestirim srasnda yaplan bir hatann rndr".
35 Trait-Names, s. 8
36 A.g.e., s. 17.

115
li - YK: Varlk

t dncede en yetenekli dnrn sezgilerinden daha stn gelir,


ileri srebiliriz ki doru yetenee sahip olmak kaydyla, her kim
insan ruhuyla ilgili szckleri ve deyimleri incelerse, insan ruhu
hakknda bu incelemeyi yapmam her bilgeden daha fazla bilgili
olur ve belki de insan zerine gzlemle, aygtlarla ve deney yoluyla
bulunmu her eyden bin kez daha fazla bilgi sahibi olur.j7
Bu durumda anlatyla ilgili amalar iin karakteristik zelliin
anlatsal sfat olduu ve yknn bir blmnde ya da tmnde
(niteliin alan) srd biimiyle bir karakterin kiisel nitelii
ni, konuma dilinde edindii etikete gre niteledii sylenebilir.
yk dzeyinde olay anlatsal yklemlerle (YAPMAK ya da
OLMAK) tanmladmz gibi, karakteristik zellii de, normal
geili yklemin yerini aldnda anlat yapsna balanan anlatsal
sfat olarak tanmlayabiliriz. Elbette asl szel sfatlarn kullanl
masna gerek yoktur. Modernist anlatlarda kullanlmayacaklardr.
Ancak bu sfatlar ifade edilse de edilmese de metnin derin yapsna
ikindirler. rnein Evelinede tutuk ya da felli gibi bir
szck gemez. Yine de anlaty anlamak iin bu karakteristik
zellikleri karsamamz gerektii aktr. Anlayan okuyucular da
byle yaparlar. Yani karakteristik zellikler yk dzeyinde yer
alrlar: elbette tm sylem onlarn okuyucunun bilincinde belirme
lerini salamak zere zellikle tasarlanmtr.
Kiisel bir nitelik olarak tanmlanan anlatsal karakteristik
zelliin sfat olarak da tanmlanmas sorgulanmaya muhta olarak
grlebilir ya da salt adlar deitirmek olarak anlalabilir. Ancak
anlat ve seyirci arasndaki anlamay kullanl bir biimde vurgu
lar. Seyirci gerek dnyadaki karakteristik zellik klavuzu bilgisi
ne gvenir. Bu klavuz devasa byklktedir.3738 Adlandrma sra
snda kltr tarafndan kabul edilen karakteristik zellii tanmla

37 A.g.e., s.4 [The Advencemert ofLearning, cilt VIII, bl. 3'den) ve s.l [The Science
o f Character), aktaran Allport ve Odjjert.
38 Allport ve Odbert, Webster's Unabridged Dictionaryden 17.953 karakteristik
zellik derlemitir. Bu zelliklerden oluan listede drt blml bir ayrm yapl
mtr (s. 38): I. "Olas uygun karakteristik zelliklere iaret eden tarafsz kavram
lar" (rn. kaba, unutkan, kanaatkar); II. "zellikle geii ruh hallerini ve etkinlikle
rini tanmlayan kavramlar" (utanm, bulunmayan, dikkat vermi); III. "Kiisel
tavr zerine toplumsal ya da karakterle ilgili yarglamalar ya da bakalar ze
rinde etki gstermeyi ifade eden arlatrlm kavramlar" [bkz. Allportun yuka
rda verien karakteristik zellik nitelikleri listesinin altnc maddesinde "ahlaki
nitelikleri" darda brakmas] (anormal, ilgi ekici, absrd, makul); ve IV. Muhte
lif kavramlar:"Fizik, yetenek ve gelimeye ilikin durumlarn aklamalar; Metafo-
rik ve belirsiz kavramlar" (becerikli, baarsz, rahatsz edici, eksiksiz).

116
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

rz. Anlat kuram psikologlarn ahlaki erdemler ve ahlakszlklar


arasnda yapt ayrmlara, davransal yatknlklara, eilimlere,
gdlere vb. gerek duymaz. Eer tek derdimiz karakterlerin neye
benzedii ise, tm grece kalc kiilik zellikleri, karakteristik
zellikler olarak kabaca ve hazr biimde biraraya getirilebilir.
Yine de ben seyirciden ve karakteristik zellik klavuzundan yar
dm isteyerek bu sorunu savuturabileceimizi sanmyorum. Aksi
ne, bu seim karakter yorumlamasnda karar verme ilevini tam
olarak anlat anlamasnn anlat kuran [yazar] tarafna verir ve
yarglama mekanizmalar zerinde almay dierlerine; okuyucu-
tepki kuramclarna, yorumbilimcilere vb brakr.
Karakteristik zellik gibi geleneksel kavramlar, yeniliki ve
titiz olma iddasndaki bir kuram iinde eski moda ve dolaysyla
pheli grnebileceklerinin tamamen bilincinde olarak kullandm.
Bunun iin grece basit nedenlerim var. lk olarak yeni kavramsal
ayrmlarla gerekelendinlmedikleri srece yeni kavramlar ortaya
srlmemelidir. Anlat seyircisinden karakterleri gerek insanlarla
karlatklarnda yaptklar gibi deerlendirmesi bekleniyorsa,
karakteristik zellik ve alkanlk gibi szckler gayet makul
dr. Bu durumda daha ok ya da daha az gizemli eanlaml sz
ckleri ortaya srmek iin hibir gereke bulamyorum. Anlat
biimini gerek yaam olayndan ayrmak iin anlat ya da
kurmaca szcklerini eklemek yeterlidir. Bu ayrm bizim psiko
lojik gerekliklerle deil sanatsal yaplarla ilgilendiimizi hatr
latmak iin i grr. Yine de bu yaplar, sanatla olan deneyimle
rimizi de kapsayan gnlk yaamdan toplanan fazla kodlanm
psikolojik bilgiler yoluyla kavrarz.
Karakter: Bir Karakteristik zellik Paradigmas
Bunu ilk syleyen ben olmasam da gayet kararl bir biimde, ka
rakterin bir karakteristik zellikler paradigmas olarak kavramsallat
rlmas gerektiini ileri sryorum; karakteristik zellii geliebile
ceini yani yk aknn erken ya da ge aamalarnda ortaya kabi
leceini ya da kaybolup yerini baka bir zellie brakabileceini
(yani alannn sona erebileceini) aklda tutarak grece kararl ve
kalc kiisel nitelik anlamnda kullanyorum. Pipin utanga karakte
ristik zellii, kendisine miras kaldktan sonra yerini snoblua brak
yor, Pip servetinin kaynan kefettiinde ise son olarak minnettarlk
ve alakgnlllk dier zelliklerin yerini alyor. Yine de karakte
ristik zelliklerin duygular, ruh halleri, dnceler, geici gdler,
eilimler gibi daha ksa mrl psikolojik fenomenlerden ayrt edil-

117

III - YK: Varlk

raesi gerekiyor. Bunlar karakteristik zelliklerle rtebilir ya da r-


tmeyebilir. Aslnda nazik ve cmert bir insan olan Elizabeth
Bennetin nyargl davrand anlarn da biliyoruz. te yandan Knut
Hamsunun Alkdaki karakterinin youn huzursuzluu, salt aln
getirdii bir abart olarak arpclk kazanyor. Burada youn duygula
ra ve romantik cokuya sahip genel ve kalc bir yaradl deil, al
n etkisiyle beliren geici delilik nbetleri sz konusu olduundan,
tutkulu ve adanm bir karakteristik zellikten farkl bir durum ortaya
kyor.
Geici ruh halleri ve duygular herhalde Aristonun dianoia,
dnce olarak adlandrd zelliklere giriyor. Bunlar belli bir
anda bir karakterin zihninden geenlerdir. Karakterin ahlaki yarat
lndan yani kalc bir nitelik olmaktan ok duruma uygun ola
rak yeri geldiinde devreye girerler. Ayn biimde topoi ile; ka
rakterden hayli bamsz olarak varolan tezler ve genel dorularla
ilikilidirler.
Karaktere ilikin paradigmatik gr, karakteristik zellik dizi
sini, metaforik bir biimde dile getirmek gerekirse, olay rgsn
oluturan dizimsel olaylar zinciriyle kesien dikey bir montaj ola
rak grr. Bu dnce ile dilbilimsel analizdeki paradigma arasn
da nemli bir fark vardr. Yapsal dilbiliminde tek bir birimin;
szck, morfem vb., kendisinin kaplad konumu potansiyel ola
rak doldurabilecek tm dier paralarn yokluunda ya da onlarn
yerine, belli bir konumda ortaya kmas dnlr. Yani:

Kedi gizli ce kouyor


Kpek dzgn ce
Adam yava a
At Ara hzl ca
ba [vb] kzgn ca
[vb]

Gndelik sylemde verili tek bir para, szgelimi adam ya da


gizli, ifadenin geri kalann akla getirmez. Ancak I. A. Richards ve
dierlerinin gsterdii gibi, iirde duyarlln genel olarak yksel
tilmesi, sessel arm gibi nedenlerle, dier olaslklarn yan sra
yanklanma ya da akla getinneyle de mmkn olabilir.39 Anlatlar
da da karakterin o ana kadar oturtulmu tm karakteristik zellik

39 "Poetic Process and Literary Analysis, Style in Language (New York, 1960).

118
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

leri seyirciye aktr. Bel bir eylem iin hangi karakteristik zelli
in geerli olduunu bulmak iin paradigmay tararz, eer bula
mazsak, listeye baka bir karakteristik zellik ekleriz (ya da en
azndan atfettiimiz karakteristik zellie dair daha sonra kabile
cek kantlar beklemeye koyuluruz). Ksacas karakteristik zellik
paradigmas, iirsel paradigma gibi ancak dilbilimsel paradigma
dan farkl olarak in absentiada [gyabnda] deil in praesentiada
[huzurunda] varlk gsterme eilimindedir.40
Bu pratik, gerek dnyada rastladmz insanlara ilikin gn
delik deerlendirmelerimizden ok da farkl deildir. Percy
Lubbockun belirttii gibi:
Bir kii, figr ya da karakter hakknda, bir ka ksa bak ve
anektoddan yola karak insann kendisi iin bir fikir oluturmas
kadar kolay birey yoktur. Her gn bu tr yaratmlar yaparz. Srek
li olarak etrafmzdaki insanlar hakkmdaki paral delilleri birleti
rip kafamzdaki imajlarn bir kalba dkeriz. Bu yolla dnyamz
kurarz; kusurlu, eksik, geliigzel ancak yine de durmadan, srekli
olarak. Bu deneyimi herkes bir sanat gibi yaar.41
imdi olaylar ve karakteristik zellikler arasnda kkten farkl
l kavrayabiliriz. Olaylarn ykdeki (en azndan klasik anlatlar
da) konumu kat bir biimde belirlenmitir: X olur, sonra X nede
niyle Y olur ve sonu olarak Z meydana gelir. yknn dzeni
sabittir; sylem farkl bir sralama sunsa da, doal dzen her za
man yeniden ina edilebilir. Dahas olaylar ayrktr; akabilir ya
da st ste gelebilirler ancak her birinin belirgin bir balangc ve
sonu vardr, alanlar snrldr. te yandan karakteristik zellikler
bu snrlamalara tabi deildir. Yapt boyunca ve elbette belleimi
zin iini yapt lde, yaptn tesinde hkm srebilirler.
Evelinein Dublin dndaki dnyaya duyduu korku bu anlamda
kalcdr. Oysa gelip geen ya da geici ruh halleri metin iinde

40 Barthes anlat elerinin huzurunda olularn bir t r serap gibi gizemli bulur:
"Burada Kodu bir tr liste anlamnda deil, yeniden ina edilmesi gereken [yani
daha nce ina edilmi] bir paradigma olarak kullanyoruz. Kod bir alntlar
perspektifi, bir yaplar serabdr; biz sadece onun gidi ve dnlerini biliriz,
ondan kaynaklanan birimlerin kendileri (daha nce kaydettiklerimiz] her za
man metnin klardr, bir katalogdan geri kalanlara ynelik konu d bir gs
tergenin belirtisi, ilk admlardr (Adam karma, daha nce yazlm btn
adam karmalara gnderme yapar] Bunlar hep daha nce okunmu, grlm,
yaplm, yaanm bireylerin krk dkk paralardrlar. Kod, bu 'daha n-
cenin uyandr [S/Z, s. 20].
41 The Craft ofFiction, s. 7. Kenneth Burke, "Lexicon Rhetoricae"deki karakteristik
zellik rneklerinin soyktii hakknda yazar, Counterstatement, s. 152.

119
III - YK: Varlk

belli zaman aralklaryla snrldr. Eveline sadece yknn ban


da yorgundur, devamnda deil. Yorgunluun yknn hangi
aamasna kadar eritii belli deildir. Belki Frank ve onun an
meselesi olan gidiini dnmeye baladnda, belki daha da n
ce, tarlada ocuklarn koturduu iyi zamanlar hatrladnda yor
gunluunu unutmutur. Yorgunluk kalc deil geicidir; yani bir
karakteristik zelik deildir; varlk gsterdii alan ksa srelidir.
Olaylarn aksine, karakteristik zellikler zaman zinciri iinde de
ildir ancak bu zincirin tamam ya da byk bir blm ile birlikte
varolur. Olaylar vektrler gibi daha nceden daha sonraya doru
yatay olarak ilerlerler. Karakteristik zellikler ise olaylarla snr
lar belirlenen zaman mesafeleri zerinde yaylrlar. Olay zincirine
gre parametrikdtlet .42 Varlklarn ilikisi zaman-mantka olay
larn olduu kadar titizlikle bal deildir. Peter hakkndaki basit
ykmz (1. blm) ve bununla ilgili gzlemimizi hatrlayalm.

1 2 4

yk, dz izgi diyagramna uymuyordu nk nc ifade


(Peterin hi arkada ya da akrabas yoktu) bir olaydan sz et
miyordu bu nedenle olay dorusu zerinde gsterilmemeliydi.
imdi hibir anlat hareketi nc noktadan gemedii iin, ok
larla ikinci noktay ncye, ncy drdncye balamann
bile hata olduunu gryoruz. u izim daha geerli grnyor:

* 3 -

-------------- * -------

1 2 4

Ancak eer karakteristik zellik tek bana (nc nokta)


ardk olarak olaylara bal deilse (birinci, ikinci ve drdnc
, nokta), niteliin tek bana anlatya girdii an kesin olarak belli

42 Barthes, ''Introduction..., s. 249, Nicole Ruvvetin mzikal referansn analojik


olarak alntlar: "bir mzik parasnn sresi boyunca sabit kalan bir ge".

120
yk ve Sylem: Filmde ve.Kurmacada Anlat Yaps

olamayaca iin, diyagramda ona herhangi bir biimde yer ver


mek bile yanltc olabilir.
Bir karakteristik zelliin ya da baka bir varln bir alanda
bulunmadn sylemek, sylem iinde onun ifade edildii ann
nemsiz olduu anlamna gelmez. rnein Peter hasta oldu; hi
arkada ya da akrabas yoktu; Peter ld dizilimi pekala Peterin
hi arkada ya da akrabas olmad iin hastalyla ilgilenilmedi,
bu nedenle ld anlamn ima edebilir. Ayn ekilde Peterin hi
arkada ya da akrabas yoktu. Hasta oldu. ld biiminde bir
dizilim, ayn mantkla hasta oldu nk ona bakacak kimsesi yok
tu gibi bir imaya sahip olabilir. Yine Peter hasta oldu. ld. Hi
arkada ya da akrabas yoktu ifadesi kimsenin Peterin yasn
tutmadn da akla getirebilir. Bir karakteristik zelliin duraan
ifadesinin ilgili konumunun olay-dzeyinde de anlaml olduu
ortaya kabilir. Bu durum nceki nitelememizi geersizletirmez.
Sylem ifadeleri sklkla ayn anda hem olay hem varlk boyutlar
n bildirir. Bu nedenle Peterin arkadasz, ailesiz durumu duraan
bir zellliktir; olay zincirine ait olan sadece nk esidir.
Bu durumda belki de karakteristik zellikleri en iyi gsterecek
ekil aadaki gibidir:

C = T"
gen
yalnz
fakir...

r \
1

Burada C = karakter, T = verili bir karakteristik zelliktir.


Trnakl parantez, varlklar, yknn zamansal diziliminden ayrr
ancak onlarn yknn zamansal dizilimine yaptklar parametrik
gndermelere karmaz. Bu ekil karakteristik zelliklerin hem
paradigmatik hem parametrik olduunu aka gsterir. Karakte
ristik zellik paradigmas, ak ululuunu gstermek, henz bi
linmeyen karakteristik zelliklerin kendilerini ilerleyen aamalarda
gstermelerine olanak vermek iin T" ile simgelenir. Anlatda iler
ledike giderek daha geerli betimleyici sfatlar kullanabiliriz.
Karakter bir sfat, bir zellik, bir yklemdir... Sarrasine,
taknlk, sanatsal yetenek, bamszlk, arlk, kadnslk, ir

121
III - OYKU: Varlk

kinlik, karma doa, dine saygszlk, kesip bime dknl,


irade vbnin bir toplam, buluma noktasdr. Bu da toplama de
erli bir kalnt (niteliksel, szle anlatlamaz olup oluturucu ni
teliklerin baya muhasebecilikten kaabilmesi asndan birey
sellik gibi bir ey) eklendii yanlsamasn yaratr. zel Addr
bu, farkll kendisine zg olan ey tarafndan kapatlr. zel
ad, kiinin anlambirimciklerin dnda varolabilmesine olanak
tanr, yine de onu tmyle oluturan bu anlambirimciklerini
toplamdr. Kendisine doru aklacak ve balanacak bir adn
(hatta bir zamirin) varolduu andan itibaren anlambirimcikler
gerei getiren yklemlere dnrler, Ad da zneye dnr:
Diyebiliriz ki bir anlatnn z eylem deil zel Ad olarak ka
rakterdir. Anlambirimsel hammadde... z varlkla tamamlar,
ad sfatlarla doldurur ,43
Bu anlamda zel ad, tam olarak birinci blmde tartlan kimlik
ya da kiiliin en zl zelliidir. zel ad, ayn zamanda Aristonun
homoios olarak adlandrd olgu da olabilir. Bu kiiliin son kona
dr, bir nitelik deil, niteliklerin bir araya geldikleri bir yerdir.
Anlat adlarna doutan sahiptir ama asla niteliklerden yani anlat
sfatlarndan kartlmaz. Yansma szckler (onomatopoetic) ya da
simgesel karlklar gibi adn bir nitelie son derece uygun olduu
durumlarda bile (Pecksniff, Volpone, Allvvorthy [.n. kiyzl,
Koakurt;/ Pekdeerli gibi adlaryla kiilikleri rten roman karak
terleri]) deerli kalntlarn yitirmez. Pecksniff olarak adlandr
lan karakter yine de bir insandr ve baka dier nitelikleri de olmas
gerekir ancak Dickens onlardan bahsetmekten titizlikle kanr (ma
edilen okurun dier karakteristik zellikler iin srar edeceini sy
lemiyorum. O elbette ben anlatcnn dileklerini izleyecektir).
Adlar deiktikdir yani dorudan bir kesinlii iaret eder, snr
szl kesilmi, somutlatrlm ve (ok minimal dzeyde de olsa)
kataloglanmtr. Bu nedenle anlatlar kat anlamda uygun adlara
gerek duymazlar. Nasl olsa herhangi bir deiktik iaret; kiisel bir
zamir, bir epitet [takma ad gibi kullanlan betimleyici bir szck
ya da tmce] (sakall adam, mavili kadn gibi) hatta bir iaret
zamiri ya da harftarif [.n. artikeller gibi dilimizde bulunmayan
bir takm szde szckler] (lk cmlede bir kereliine bir adam
olarak tanmlanan karakterin daha sonra o adam olarak adland
rlmas) i grecektir.

S/Z , s. 190-191.

122
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Karakter Trleri
levsel ya da actantiel kuram yetersizse, bu durum karakter trle
rini ayrt etmek iin yaplan tm giriimlerin ayn kaderi paylaaca
anlamna gelir mi? Edebi tartma frtnalarn atlatan nerilerden biri
E. M. Forsterin ember ve dz karakter ayrmdr. Peki bu ayrm
ak bir yapsalc kuramda uygun bir ifade bulabildi mi?
Anladm kadaryla, karakteristik zellikler anlamnda kesin
bir biimde formle edilebildii iin, bu ayrmn uygun bir ifade
bulabildii sylenebilir (Forster fikir ya da nitelik szcklerini
kullanr ancak bunlar aka edeerdirler). Bu formlasyon iki
yn vardr. lk olarak, bir dz karaktere tek (ya da ok az) karak
teristik zellik bahedilmitir: uradaki Mrs. Micawber -Mr.
Micavvberi terk etmeyeceni sylyor; etmedi de, ite orada.44
Bu, dz karakterin byk bir canlla ya da gce yetkin olmad,
hatta tipletirilmesi gerektii (sklkla yle yaplsa da) anlamna
gelmez (Tipletirilmi demekle Forster, gerek ya da kurmaca
dnyadaki bildik tiplere gnderme yapldnda kolaylkla tanna-
bilirlii kastetmi olmal). kinci olarak ortada sadece tek bir ka
rakteristik zellik (ya da bir karakteristik zelliin dierlerine
aka egemen olduu durumlar) olduu iin, dz karakterin dav
ranlar byk lde ngrlebilir. te yandan ember karakter
ler, bazlar birbirleriyle atan hatta elien farkl karakteristik
zelliklere sahiptir. Onlarn davranlar ngrlemez. Deiebilir,
bizi artabilirler. Yapsalc sz daarcn kullanarak, dz karak
terin paradigmas yneltilmi ya da amasal iken, ember karakte
rin paradigmasnn yn halinde olduunu syleyebiliriz. Dz
karakterin etkisi, onun belirli bir ynelimi olmasndan gelir. By-
lece Forsterin saptad zere, dz karakter daha belirgin olarak
(eer daha kolay deilse) hatrlanr; hatrlayacak daha az ey var
dr, olanlar da ak seik yaplanmtr. ember karakterler ise
eklenmemelerine ramen ok daha gl bir yaknlk uyandra
bilirler. Onlar gerek insanlar olarak hatrlarz. Tuhaf bir biimde
tandktrlar. Gerek arkadalarda ya da dmanlarda olduu gibi,
onlarn tam olarak neye benzediini tanmlamak zordur.
Karakterlerin bizi artma yetenei olmasndan bahsetmek,
onlarn ak ull olduklarn sylemenin baka bir yoludur. [An
latlarda] yeni ve umulmadk karakteristik zellikleri kefetme

44 Aspects ofthe Novel (Harmondsworth, 1962], s. 75.

123
III - YK: Varlk

olasln umar ya da isteriz. Bu nedenle ember karakterler ak


yaplar olarak ilerler, ilerleyen aamalarda zerlerinde dnl
meye elverilidirler. Okumalarmz metinle gerek dolaysz ili
ki sresiyle snrl deildir.
Kendimize ve etrafmzdakilere dair deiip gelien kavraymz
la. bir karakterin elikilerini ve boluklarn anlamlandrmaya alr
ken, karakter gnlerce hatta yllarca aklmzdan kmayabilir. Byk
ember karakterler derin dncelere dalmak iin bitmez tkenmez
nesnelerdir. Onlan bizden ayr varlklar olarak deil, birlikte ya da
iinde yaadmz nesneler olarak bile hatrlayabiliriz.
ember karakterlerin szeklerle ifade edilemezlii, bir lde ka
rakteristik zelliklerin geni bir yelpaze olarak iinde barndrd
farkllklardan ve hatta elikilerden kaynaklanr.Ancak dier etkenler
de katkda bulunabilir. Karakteristik zelliklerinin bulgular bir bi
imde belirsiz olabilir. rnein ortam yalnzca yaamsal bir bilginin
ipucunu vermekle yetinebilir. zellikle filmler karakterlerin sz
edilmeyen i yaamlarn zl bir biimde sergilemekte beceriklidir
ler. Michelangelo Antonioninin L Avventura, La Notte, L'Eclisse
[Tutulma], II Deserto Rosso [Kzl l], Blow-Up gibi filmlerinin
bitkin, kaytsz, gizemli bir biimde dertli kadn ve erkek kahramanla
r, tam olarak onlarn zihinlerine dorudan eriemediimiz iin eki
cidirler. Bu kahramanlarn diyaloglar, yzeyin altndaki karmaklk
lar sezdirdii halde sunmayan salt ipulardr.
Ortam derin psikolojik dallara olanak verse bile, sylem tara
fndan ayrntlar bulandrlabilir. Conradm Lord Jim'i bunun ak bir
rneidir: Jim hakkndaki tm bilginin kayna olarak, srekli onun
derinliklerine inemediini, tutarszlklarm badatramadn itiraf
eden bir anlatcy gstermekle, yazar kahraman zerinde olas bir son
muhasebenin nn tkar. Bylece Jimin karakteristik zelliklerinin
en sonuncusu olan gizemli, en gls haline gelir. Daha modem
anlatlar arasnda ise Hemingwayin ve Robbe-Grilletnin ketumlukla
r. "'sessizlik yoluyla zenginletirmenin ak rnekleridir.
Bir karakter eer ak uluysa; bu bizim speklasyonumuz el
bette, bu durumda yalnzca karakteristik zelliklerle deil, gelecek
teki olas eylemlerle de snrldr. Pekala Evelinei rhtmda bir tr
zaman balonu iinde braktmz dnrz. Ya da Giulianann
Kzl o/ deki kalc kaderi ocuuyla birlikte kirli gkyz altnda
yrmektir. Elbette Truffaut Drt Yz Darbe'nin son karesini buna
benzer bir etkiyi amalayarak dondurup gen kahraman Antoine
otoriteden kaarken sabitlemitir. Ancak zihinlerimiz ille de balonun

124
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

snrlamalarn kabul etmeyebilir. Otoriteden kamann Antoinen


gelecekteki davranlarn byk lde nitelediini anlayabiliriz
ancak bu kan ayrntlar (Antoinen kendine zg tatllna ve
terbiyeli karakterine karn akrabalarla, arkadalarla, iyiliini iste
yenlerle decei yeni yanl anlalmalar, yasalarla bann belaya
girmesi gibi) zerine dnme hakkndan vazgemeyi reddederiz.
Federico Fellininin 8 Z2 filmindeki ynetmen-kahraman Guido gibi
biz de fantezi dnyamza katlan bu sevgili yaratklara ne olacan
merak etmekten kendimizi alamayz. Halkn devam kitaplar/filmleri
ve dizilere ynelik isteklerini naif cahillik olarak alamayz. Bu istek
ler, yanlsamay srdrmek, kaderin, duygularmz ve ilgimizi
sarfettiimiz karakterler iin neler hazrladn bulmak gibi kuram
sal ilgi iin meru olan arzuyu temsil eder. Yazarn bu isteklere kar
lk verip vermeyecei tabii ki onun kendi estetik meselesidir.
A. C. Bradley ve Karakter Analizi
Barthes belirsiz karakteristik zellik takibini kkrtc bir bi
imde dzdeimece (metonymic) kaya olarak tanmlar. Ka
rakteristik zellikleri (anlambirimcikler) ararken, ounlukla ken
dimizi adlar deil eanlaml bileikleri kefederken buluruz,
sylem bizi baka olaslklara, baka benzer gsterilenlere
doru ynlendirirken bile [eanlaml bileiklerin] ortak ekirde
ini hissedebiliriz: okuma bylece bir tr dzdeimece kaya
iinde emilir, her eanlaml yanmdakine yeni bir karakteristik
zellik, yeni bir kalk noktas ekler... Bu yaylm, anlamn de
viniminin ta kendisidir: anlam ayn anda hem kayar hem kendi
sini yeniden toplar, hem de ilerler; onu zmlemek yle dur
sun, tersine onun yaylmlaryla, szlksel aknlyla, hep
[oluturmaya] alt trsel szckle betimlemek gerekir.45
Kayma gds, karakterin z iin yaplan bir aray, onu
btnyle kavrayacak karakteristik zellik adlarnn kesin kombi
nasyonudur. Bu trden eletirel etkinliin kt dnemleri de ol
mutur. A. C. Bradley, Shakespeare trajedileri zerine yapt nl
almasyla doruk noktasna eritikten sonra, szel yzeyi ihmal
ettii gerekesiyle eletiri bombardmanna tutulur. Ancak Brad
leyin almas, bir tr ak karakteristik zellik analizi modeli
olarak zerinde yeniden dnlmeyi hakeder.
Badleyin yntemi basit ve etkilidir. Temel olarak metnin
zellikle gelenein sadeletirici eilimleriyle bizi kr ettii yerle

45 S/Z, s. 92.

125
li-YK: Varlk

rinin titizlike yeniden taranmasn ierir: lago ktdr, ite o ka


dar. Bradley lagonun tam olarak ne eit bir kt olduunu belir
lemek ister, bu yolla karakterin gerek kaynana ulamay umar.
Bylece lagonun yaptklarnn ve yapmadklarnn, syledikleri
nin ve sylemediklerinin, ona sylenenlerin ve onun iin sylenen
lerin, okumasn yapmak ve elde edecei bilgiler hakknda spe
klasyonlarda bulunmak iin dikkatle deerlendirir. Eer lagonun
karakteristik zelliklerinin bamsz olarak tutarl bir grnmn
ortaya koyabilirse, onun Othelloya kar evirdii entrikalarn
arkasndaki gdy kefedebileceini hissetmitir. Bradleyin a
balar hazr ve son derece gelikin bir karakter formlasyonuyla
sonulanr. Bu nedenle onun betimleyici sfatlar kmesinin zerin
den gitmek yararl bir egzersiz olacaktr.
Bradley, lagonun kamu nndeki itibaryla ilgili karakteristik
zelliklerinden, bakalarnn onun hakkndaki dncelerinden
yola kar. nsanlar onun korkusuz, kaba, dobra ancak ne
eli, samimi... ve... bu nedenle sevilen, mizah ve hiciv duygu
su gl ancak gerektiinde ciddi ve her eyin tesinde d
rst olduunu dnrler. Buradan, insanlarn ounlukla onun
ikiyzllne kand ortaya kar.
Iago elbette olduka farkl bir insandr ve gerek karakteri ala
cak derecede gl z denetim ve duygularn saklama mekanizmas
na sahip olduunu gsterir. Bu durumda ineleyici konumas,
akszl drstlnn bir rn deil, derin ikiyzllnn skn
tsndan kurtulmak iin kulland bir tr gvenlik subabdr. Elbette
Bradley onun gl duygularn ve tutkularn adam deil son kez
eytana uyacan bilse su ilemekten kanabilecek souk biri ol
duunu sezer. Yaptklarnn etkili olabilmesi iin lagonun son derece
zeki olmas, insan doasn iyi bilmesi ve bunun zerinde tutkulu bir
biimde almas, ani zorluklar ya da frsatlar karsnda abuk ve
beceriyle tepki verebilmesi, engelik ya da duygusallkla elinemez
olmas, vicdan, onuru ya da bakalarna kar saygs olmamas
gerekir. Bu karakteristik zellikler, olumlu bir garezle deil l
duygularla ilikilidir. Bradley, Ialgonun allmadk derecede ks
kan ya da tutkulu biri olduunu reddeder. O daha ok kendi guru
runa ya da z saygsna dokunacak her eye kar son derece duyarl
bir adamdr. Dierlerine kar stnlk hisseder ve duyduu stn
lk hissini rahatsz edecek ya da yaralayacak her ey onu fkelendirir.
yilik bir tr aptallk olarak Ialgonun zihnini rahatsz eder.

126
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Ialgonun karakteristik zelliklerini kurduktan sonra Bradley


asl iine, yani Ialgonun Othelloya kar kurduu adi entrikay
aklayan gdlerin arayna geri dner. Ialgonun nasl biri oldu
u dnlecek olursa, ne yapacan neden seiyor diye sorar?
Birok eletirmen onun Othelloya duyduu nefretle ve askeri
gelime arzusuyla harekete getiini dnr ancak Bradley,
Ialgoyu tutkularnn ynlendirmediini, onun keyif beklentisinin
cazibesine kapldn ileri srer: Byle birisi iin en keyiflisi,
onun g ve stnlk duygularnn en u noktada tatminini sala
yacak bireydir; kincisi eer devreye girmilerse, yeteneklerinin
zaferle sonulanan abas, ncs ise ald zevki tamamlayacak
tehlike heyecandr.46 Tabii Bradley, Ialgoyu arpk bir sanat
gibi grr: onun eytani hileleri Ialgoya sanatsal yaratmn geri-
limini ve hazzn verir.47
Bradleyin lalgonun kiiliini deerlendirmesi, lirik bir iirin
ya da The Turu o f The Screw gibi gizemli bir romann olay rg
snn yakn okunmas gibi bir yorumlama eylemidir. Bradley
nceki yorumlamalarn hatal olabileceini dnd iin byle
bir yorumlamaya girimitir. Onu yorumuyla ilgilenmemin nedeni
bu yorumun zn savunmak deil (bu edebiyat eletirisinin soru
nudur), bir operasyon olarak meruluudur (bu metakritik ya da
kuramsal bir sorundur).
Bradley, Shakespearin iirinin szel dokusunu ihmal etmek pa
hasna karakteri vurgulad iin Detayl nceleme grubunun, zel
likle L. C. Knightsn eletirilerine maruz kalmtr. Knightsa gre
Bradleyin dille ilgili her tr ciddi kaygy darda brakarak, a
lmasnn birok sayfasn oyunlardaki karakterlerin ayrntl psiko
lojik ve ahlaki analizine adamas ve zellikle Shakespearein
dramatis personaesi zerine, sanki onlar gerek insanlarm ve
yaamlarnn, bulunduklar oyunun tesine genileyebilecei ciddi
ciddi dnlebilirmi gibi yazma geleneini srdrmesi, Shakes
pearein kemiklerini szlatmtr. Knights, bir dramann ya da
romann karakterlerinin ve olay rgsnn, okuyucunun belle
inde okuduklarndan geride kalan bir tortudan baka bir varlk
olmadn ve bunlarn salt eletirel soyutlamalar olduunu, bu
soyutlamalara ancak yapta kar btncl tepkimizi yoksullatr
mak pahasna dikkat verebileceimizi ileri srer.

46 A. C. Bradley, Shakespearean Tragedy (New York, 1955), s. 185.


47 A.g.e., s. 187.

127
W - YK: Varlk

Elbette kimse Shakespearein oyunlarn, onlarn enfes biemsel


yzeyinden syrmak istemez. Ancak eer savmz doruysa, poetika,
tezahrn iinde yani ifadenin znde varolur. Ortama ynelik ilgi,
eletirel eylemin bir biimi olarak btnyle merulatrlyorsa da,
hibir biimde oyunlardaki ve anlatlardaki dier yaplarn (karakter,
zaman/uzam, olay rgs) gerek varln ya da eletirmenlerin bu
yaplarla ilgilenme hakkn dikkate almaz. Bradleyin almasnn
hibir yerinde poetikay reddettiine dair bir veriye rastlamadm.
Onun almalar hakknda sylenebilecek en kt ey, baka bir yere
odaklanmasdr. R. S. Cranenin ortaya koyduu gibi, iki taraf aslnda
iki farkl eyden bahsediyor. Karakterlere, her biri dramann tama
mnda sergiledii belli eylemlerden az ya da ok bamsz varlklar
olan gerek adam ve kadnlarn somut benzerliklerinden yola kan
oyunlarn szcklerinden soyutlamalar olarak deil de trajik ol-
gunun ana kayna olarak younlamann hibir kt taraf yok
tur.48 Bu, eletirmenler arasnda, sanat yaptlarnn belli ynlerinin
aslnda dierlerinden daha deerli olduuna ilikin gereksiz tartma
lardan biridir. Karakterleri szcklerden soyutlamalar ya tortular
olarak tanmlamak absrd bir durumdur. Bu tpk bir heykelin mermer
tortusu olduunu sylemek gibi bireydir. Karakterlerin de bir par
as olduu yk yaps, sylem yaps ve tezahr yaps, yalnzca
birbirlerinden bamsz bir biimde sistematik olduklar iin birbirle
rine balanabilirler. Bu yaplarn arasnda bir hiyerari bulunmaz.
Bunlarn her biri yaptn btnnn ortak amacna hizmet ederler.
Szckler karakterleri canlandrr ancak ayn eyi sessiz filmlerde
aktrlerin ya da sahnede mim sanatlarnn grsel imgeleri yapar ve
kimse onlarn soyutlamalar ya da szel tortular olduunu ileri srmez.
Crane isabetle onlar somut benzerlikler olarak adlandrarak onlarn
hem gerek hem kurmaca doalarn vurgulamtr. Onlar bir ada, hi
varolmam birinin (gerek olduu iddia edilmeyen, edilemeyen biri
nin) adna ilitirilmi bir dizi karakteristik zelliktir.*
45

48 Ronald Crane, The Language o f Criticism and the Structure ofPoetry (Toronto,
1953), s. 16.
45 Bir karakter, "dilin rn ya da oyunun genel balam iinde bir ilev olmaktan
fazlasn ifade eder. 'Byle bir durumda yle davranacak biimde biridir. Bu,
gerek yaamda birinin karakteri hakknda tartrken sklkla kullandmz bir
yorum biimidir. Bu yorum biimi, bir Shakespeare karakteri iin kullanlabili-
yorsa, daha geni bir lee sahip romanda kullanlmas ok daha merudur.
Romancnn daha ok zaman ve uzam olduu iin, durumu okuyucunun yle
yle yapar yorumunu hakl karmak zere tasarlayabilir. Elbette bundan fazla
sn da yapabilir. rnein aslnda romanda varolan durumdan farkl baka du-

128
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Kiilii karakteristik zellik klavuzu olarak ele alan gr,


karakterleri analiz etmenin yararl ve doal bir yoludur. Elbette bu
gr hibir ekilde karakterlerin yaamlarnn, iinde olduklar
[kurmacalarn] tesine getiini ima etmez. Karakterlerin ya
amlar yoktur; biz ancak kiiliin bizim iin yaamda ve sanatta
tandk bir yap olmas erevesinde karakterlere kiilik veririz.
Bunu reddetmek, kesinlikle kkten bir estetik deneyimi reddetmek
gibidir. Fantastik anlatlar bile, normal insanlarn nasl olduklarna
ilikin dncelerimiz uyarnca gerekleecek karmlara, tahmin
lere ve beklentilere gerek duyar. Davranlarmzn resmi psikoloji
almalar asndan bir anlam olabilir ya da olmayabilir; bu ko
nunun dndadr. Benim sylemek istediim, basite seyircilerin
karakter yorumlayc davrannn dzenlenmi olduudur. Bu,
karakterlerin canl olduunu deil, az ya da ok canl gibi oldu
unu sylemek demektir. Kurmaca karakterlere, gerek insanlar
m gibi psikoanaliz yaplsa, dik bal eletirmenlerin bu abaya
kar saf almalar doru olabilir. Ancak karakterler, anlatsal
inaalar olarak betimlenmek iin kavramlara gerek duyarlar. Bu
kavramlarn psikolojinin, ahlakn ve insan deneyiminin dier ilgili
alanlarnn genel daarcndan derlenmesine itiraz etmenin bir
anlam yoktur. Kavramlarn kendileri psikolojik geerlilik savnda
deildir. Geerlilik burada sz konusu deildir. Bir kurmaca karak
terinin karakteristik zellii, gerek bir insann karakteristik zel
liinin aksine, yalnzca anlat inaasnn bir paras olabilir. Bize
gereken yalnzca trnak gibi noktalama iaretleridir. Trnak iareti
bize u gerei hatrlatr: Iago souktur, souk deil.
Zaman/Uzam
Karakterler soyut olarak derin anlat dzeyinde yer alan bir
uzamda varolur ve hareket ederler. Bu uzam, iki boyutlu sinema
perdesi, boyutlu tiyatro sahnesi, hayalgcnn kurgulanm
uzam gibi her eit maddeletirmeden nce gelir. Soyut anlat
uzam ak bir kutupluluk halinde bir figr ve bir zemin ierir. Bir
portre resimde, fonda duran bir insanla ona poz veren arasndaki

rumlar tasarlayabilmemiz ve speklasyon yapabilmemiz iin frsat hazrlayabi


lir. Baka bir deyile, bazen akla uygun olarak bir karakterin zerkliini varsa
yabiliriz ve anti-Bradleyci eletirmenlerin saldrsna dayankl speklasyon ve
karsama biimleri iin uygun bir yer olabilir. Bylesine speklatif bir etkinlik
aslnda bizim iin karakterin gerekliinin byk bir blmn oluturur" (W. J.
Harvey, Charater and the Novel, Ithaca, N.Y., 1966), s. 204-205.

129
III-YK: Varlk

fark nasl ayrt ediyorsak, bir ykde de karakteri zaman/uzamdan


yle ayrabiliriz. Zaman/uzam, ifadenin olaan figratif anlamyla
karakteri belirginletirir; karakterler eylemlerini ve duygularn,
nesnelerin topland yer olan zaman/uzama kar uygun bir
biimde ortaya kartrlar.
Ancak bu blmlenmenin ayrntlar zerinde durulduunda ba
z sorular akla gelir. nemsiz karakterlerle salt zaman/uzamm esi
olan insanlar yani figranlar birbirinden ayrmak iin ak bir
lt var mdr? Bu sorun kritik bir snr oluturur ve herhangi bir
kat snflandrmann kaderi, onun dile getirilmesine dayanr. Bu
alanda hibiri kendi iinde yeterli olmasa da en az lt dn
lebilir: (1) biyoloji, (2) kimlik (yani ad verme), (3) nem.
1. Biyolojik ltn kendi bana tatmin edici olamayaca ak
tr. Figran kalabaln karakter gibi ele almann bir anlam yoktur.
Mezbaha No: 5de anlatc anlarn aktarr, Nbet tutan Rus askerle
ri... ngilizler, Amerikallar, HollandalIlar, Belikallar, Franszlar,
KanadalIlar, Gney Afrikallar, Yeni ZelandalIlar, AvustralyalIlar,
binlercemiz. Bu kalabalklar insan olmalarna karn elbette karakter
lerden olumaz; onlar yamur gibi, pancar tarlas gibi, anlatc ve
badisi OHaren karsnda durduklar Elbe Irma gibi, kasvetli za-
man/uzamn birer paralardr. Bu durumun ztt da eit lde doru
dur. Kahramanlan hayvanlar olan anlatlar (Ezopun fabllar gibi)
hatta cansz kahramanlan dnmek zor deildir. Sadece bilim-kurgu
romanlarndaki dost ya da dman robotlar deil, ate, rzgar, frtna,
gne ya da ay bile karakter olabilir. Dnyann ba kahraman olduu,
gne sisteminin tarihini anlatan bir anlat hayal edilebilir. Bu nedenle
karakterlerin insan sfatnda olmas gerektii kesin deildir (ou
durumda yle olsalar da).
2. Kimlik ya da adlandrmayla, yani Barthesn yukarda sz edi
len tortu kavramyla gizemli zellik bir ada kavuur. Eer ad, etra
fnda karakteristik zelliklerin dolat bir yrnge ya da atom ekir
dei ise, karakterliin lt olarak zellii nerebiliriz. zerinde
ksa bir an dnerek bu kuram da rtebiliriz. Kurmacada, karakter
olarak anlmas beklenemeyecek birok adlandrlm insan rneine
rastlayabiliriz. Bunlar ancak karakterin iinde bulunduu evrenin
paralandr. Andre Gidein Vatikann Zindanlar roman yle ba
lar: 1890da 13. Leonun papal srasnda inansz ve farmason
Anthime Armand-Dubois, tannm romatizma uzman Dr. Xe mua
yene olmak zere Romay ziyaret eder. Her ikisinin de adnn ge
mesine ramen 13. Leonun ya da Dr. Xin bu romanda (szcn

130
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

herhangi bir anlam uyarnca) karakter olmadklar aktr. Anthimein


aksine, almann dnyas iinde bir biimde varolduklar halde ikisi
de eyleme girmezler. Onlarn karakter olmamalar, yeniden ortaya
kmamalaryla ilikilidir. Yani yokluk olarak tanmlayabilecei
miz, yaptn dnyas iinde, bir sahnede kendi bana ortaya kmama
lar, Eveline'de olduu gibi yalnzca bir karakterin hayallerinde ya da
anlarnda yaayan bu adlandrlm insanlar karakter olmaktan alko-
yar. Evelinein bellei, annesi, babas, kardeleri, aile rahibi, eski
oyun arkadalar vb gibileriyle doludur. Birou adlandrlm olsalar
da, bunlara karakter demek istemeyiz. Bunlar eyann bir paras,
Evelinein zihnindeki biblolardr ancak sadece Eveline bir karakterdir.
3. Olay rgsne gre taman nem en verimli lt gibi gr
nebilir. nemi, varln olay rgsndeki kayda deer eylemi (bir
ekirdek olay) gerekletirme ya da ondan etkilenme derecesiyle
tanmlayabiliriz. Ancak burada da kar rnekler hemen kendilerini
gsterirler. Nesneler de bir olay rgs iin mutlak nem tayabilir
ler. Yine de onlar aksesuarn bir paras, kk birer aygt olarak
kalrlar. Hitchcock bu tr aygtlarn byk ustasdr. Bunlara
MacGuffns adn verir. Bir MacGuffn, filmdeki karakterin b
yk deer verdii bireydir. Bu, zehirli bir fincan, uranyum cevhe
riyle dolu bir viski iesi, bir kalenin plan, bir uan motoru ya da
bomba kapadr.50 Yazar, MacGuffn cismini uygun biimci k
msemeyle ele alr. Cisim sadece karakterleri tehlikeye sokmaya
yarar. Bu tehlike, lm kalm meselesi olarak addedilse de tad
nem, MacGuffni karakter yapmaya yetmez.
Burada araya girilebilir: Peki eylem iin nem tayan bir insana
ne demeli? Ancak insan MacGuffnler olduunu da dnebiliriz.
rnein Godot, bir Beckett karakterinin olabilecei kadar insandr ve
karakterlerin... nemsedii birey ltn karlar. Peki bu onu
karakter yapar m? Herhalde en iyi ihtimalle bir potansiyel karakter,
bir eksik karakter olabilir. Eksik olan ey, Godotun varldr.
Sanrm bu fikir jimnastii, anlat elerini belirleyen zellik
leri aratrmaktan ok bu elerin snflandrlmasyla ilgili sorun
lar grmemize yaryor. Yukardaki maddeler karakter olmann
ltleri olamasalar da zellikler olarak amalarna uygun gr
nrler. Ayrca anlat elerinin, eitli zelliklerin bileeni olduu
da kantlanr. zellikler ne kadar karakterliyse, karakterler de o
kadar belirgindir. Karakter olmak bu adan bir derece sorunu ola

50 Focus on Hitchcock, ed. Albert J. La Valley [New York, 1972), s. 43.

131
III - YK: Varlk

rak grlebilir; adlandrlm, mevcut ve nemli bir insan, karakter


olmaya (kk de olsa), adlandrlm, mevcut ve nemli bir nes
neden ya da adlandrlm, mevcut ancak nemsiz bir insandan vb
daha yatkn grnr. Tek bir zellik olamayacana gre, bir dizi
toplanm zellik de ayn ii grebilir. Anlat varlklar snfnn iki
alt snf ierdii, bunlarn basit bir izgiyle deil yine bir srekli
likle ayrld sylenebilir.
Karakterler ve zaman/uzam eleri arasndaki son bir farkllk
ise karakterlerin daha zor ngrlebilir olmasdr. Karakterler sa
dece varlklar duyurulduunda ya da gl bir biimde ima edil
diklerinde orada, sahnede yer alrlar. Ancak her zaman za-
man/uzam tanmlayabilmek iin gerekli eksiklikleri tamamlayabi
liriz. Bir romanda sahnenin bir New York sokanda getii syle
niyorsa, gerekli ayrntlar, arabalar, yayalar, maazalar, polisleri
zihinsel olarak salayabiliriz. Ancak bir kahraman salayamayz:
Kahraman, eksiklikleri doldurulamayacak kadar zeldir.
Zaman/uzamn normal ve belki de ncelikli ilevi, anlatnn ruh
haline katkda bulunmaktr. Evelinein ksal onu yine iyi bir
rnek yapar. yk sakin, dnceli, gemii hatrlatan bir ruh haliy
le balar. Zaman/uzam akam vaktidir, sokakta pek az insan kalm
tr ve evler dikkati zerlerine ekerek anlara dalmak iin zemin
hazrlarlar. Az saydaki insan soka tenha gsterir, Evelinein karar
da yalnzlktan yanadr. Perdeler tozludur ama Eveline yoksul bir ev
sahibi olduu iin deil, kap gitmek istedii, kmekte olan bir
mahallede eski bir ev olduundan. Perdeler kretondur, ucuz bir ku
matr, baka bir ey deil. kn izleri baka yerlerde de gr
nr; fotoraf sararmtr, harmonyum ise krk.
Evelinede manzarayla ilgili sahne donanm eittir.
Evindeki her ey kirli ve yoksul grnr. Kreton perdeler ve krk
harmonyum, maann tamam, yedi iling, siyah deri antas
(kendisine daha neeli bir renk iin izin vermezdi), pazardaki kala
balk, erzak ykleri (onun iin bir hamal ocuk verilmez), sorum
luluu altnda iki ocuk, koridorun dier tarafndaki, annesinin
ld kapal karanlk oda vb. Ancak Evelinein i dnyasnda,
zihinsel zaman/uzamnda, yangndan ncesi, Howth tepesindeki
piknik, babasnn akaclkla kafasna geirdii, annesinin bonesi
gibi baz ho, rahat eler buluruz.
Evelinein evinin dnda her ey yabanc, korkutucu ve so
nunda kabul edilemezdir. Bunlarn en banda ise, karanlk gvdesi
ve aydnlatlm lombozlar, ambarn geni kaplarnn ardna sak

132
yk ve Sylem: Filimle vr Krm l Aht 1u / i i m

lanm gece teknesi gelir {gndz teknesi deil). Tekne, sisin anl
na gizlenmitir. Kahverengi antalaryla askerler uzaklara, anlam
sz bir iddete ve korkuya arldr.
Zaman/uzamn eleri birden fazla ileve sahip olabilir. Later
nann uyandrd zengin armlar, mekann bileeninden,
yoksulluktan, ev rahatlndan ve yabanclktan kaynaklanr. La
terna, polisin dilencileri sokaklarna yaklatrmad ehrin zengin
kesimlerinden ok yoksul kesimlerinde yaygndr. Eveline, later
nay zellikle annesinin lmnn acl hatrasyla zdeletirir.
Yine de laternann sesinde, onu hayat boyu bir ii mahallesinin
grlt patrtsn bastrrken dinlemi biri iin rahatlatc bir yan
vardr. Son olarak laterna yabancdr. Aleti kullanan bir talyandr
ve talyan ezgileri alar. Finalde zaman/uzamn simgesel bir boyut
kazanmas da eit derecede ilgi ekici bir durumdur. Normalde
kendisini unutturan anlatc, tam olarak kahramann kederinin do
rua kt anda birok can alc metafor kullanmaktan kendisini
alamaz. Evelinein durumunun vehameti, birdenbire ortaya kan
bu akn syleyi tarzn geerli klar: Kalbinde bir zil nlad...
Dnyann btn denizleri kalbinin stne kapand. Adam onu de
nizlere sryordu: Sularda boacakt onu... Denizlerin ortasndan
bir keder l kopartt. Bu arada gerek bir zil teknenin kalk
n haber verir, limann tesinde gerek bir deniz uzanmaktadr.
Metaforlar ard arda dizilirler: Denizler kalbinin stne kapand,
adam onu boacakt. Burada metaforlarn karakter ve za-
man/uzamla kaynamas onlar gl klar. Karakterin, za-
man/uzamn saldrsna maruz kalmas, zaman/uzam neredeyse bir
karaktere dntrr. Frank ve denizler, yabanc ve tekinsiz d
dnyayla Evelinei ezmek iin gizlice anlamtr. Anlatc bu y
kde byle salkm salkm metafor kullanmak iin yalnzca bir
defalna, en etkili noktada kendisine izin vermitir.
Baz eletirmenler, zaman/uzamn olay rgs ve karakterle
ilikili olarak snflandrlmasn nermitir. Robert Liddell, doal
zaman/uzam zerinde younlaarak be ayr tip nerir.51 lk tip kul
lanl, basit ve gsterisizdir. Eylem iin gerekli asgari koullardan
ibarettir, genellikle duygusal bir etki barndrmaz. Jane Austenin
romanlarnda bu tipe uygun rnekler bulabiliriz. kinci tip simgesel
dir, eylemle sk bir ilikiyi vurgular, burada zaman/uzam ntr de
ildir, eyleme benzer. alkantl olaylar alkantl yerlerde geer,

51 Robert Liddell, A Treatise on t he Novel (Londra, 1947], 6. blm.

133
W - YK: Varlk

Byk Beklentilerdeki bataklk buna rnektir. Kasvetli Evde ya


murlu hava, Lady Dedlockun kalbindeki kederin karldr.
Liddelin nc tipi ilgisizdir; Etrafn grnm bir anlam ifade
etmez. Karakterlerin zellikle farknda olduklar bir uzam sz konu
su deildir. Madame Bovaryde Charles Bovaryyi krsalda izleyen
blm bu tipe rnektir. lgisiz tipe yakn ya da onun alt snf olabi
lecek ironik tipte ise zaman/uzamn, karakterin duygusal durumuyla
ya da hakim atmosferle kartlk iinde olduu grlr. The
Ambassadorsda Strether, kendine zg ferahlatc yeilliiyle...
Fransz krlarnn, yllar nce Bostonda bir sanat galerisinde gr
d Lambinetnin bir doa manzaras tablosuna olan benzerliini
fark ettii iin heyecana kaplmken, kayk gezintisine km
Mme. Vionnet ve Chade rastlar. Strether iin bu raslant ryaday
m gibi birden bire patlak veren keskin ve fantastik bir krizdir.
Liddellin drdnc tipi zihindeki lkeler, Evelinein anlar gibi
bir tr isel manzaray anlatr. Son olarak kaleydoskopik beinci
tip, fiziksel d dnyayla hayalgcnn dnyas arasndaki hzl
gidi gelileri anlatr. Virginia Woolf un romanlar bu tipe rnek
oluturur. phesiz baka zaman/uzam tiplerine ilikin ayrmlar
yaplabilir. Burada yine snflandrmayla ilgili yntemsel ilkelere
gereksinim kendini gsterir.
Roland Barthes, zaman/uzam sadece klasik (lisible) anlatlarn bir
ilevi olarak tartmann anlaml olabileceini ileri srer. Bu dnce
bizi gerekgibilie geri gtrr ve zaman/uzam olay rgs ve karak
terle birbirine balar. rnein Flaubertin Un coeur simple yksnde
Madam Aubainin odasnda bir piyano, onun zerinde istiflenmi bir
ka kutu ve onlarn destekledii bir barometre bulunur. Barthesa gre
barometre ayrnts gereksiz ve anlat iin lkstr. Piyano Madam
Aubainin bujuvaln vurgular, kutular ise evinin dzensizliini gs
terir ancak barometrenin geree, gerekgibilie katk salamak
dnda bir ilevi yoktur. Bu nedenle anlat bilgisinin pahasn arttrr,
onu bir biimde daha deerli klar (stelik sadece anlaty geciktirme
anlamnda deil). Bu aklama tam olarak anlat asndan ele alnd
nda olduka anlalmaz grnr. Barthesa gre anlat kendiliinden
kestirilebilir zellie sahiptir. Anlatda yle bir akl yrtme vardr:
Kahraman X eylemini yapar, bunun sonucu Y olur. Geri kalan her ey
aklama... ya da benzerliktir. Aka gereksiz ayrntlarn kayna,
antik retorik tr olan epideictic, yani grkem ve gsteri sylemi, ko
numac iin hayranlk uyandracak bir gsteri paras, zellikle de bu
tr iinde parlak bir kendi kendi yeterli, ayrlabilir para rnei olan
ecphrasis figrdr. Madame Bovaryde Barthes, Rouen kentinin salt

134
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

szel portreleme hazz iin betimlendiini hisseder. Bu betimlemenin


varlk nedeni, olay rgs ve karakterlerle olan ilikisinden bamsz
olarak, temsilin [temsili ina eden] kltrel kurallaryla aklanabilir.
lgisiz ancak gereki ayrntlarn betimlenmesi, anlatnn denetimden
kmasn engellemek iin fanteziyi dizginlemeye yarar. Bylesi betim
lemeler, duyularn dizginlenmemi zekya kar, gerekte yaananlann
entelektel bakmdan potansiyel olanlara kar sergiledii bir direnitir.
Burada talihin kunnaca anlatlar zerinde yaratt nemli bir etkiyi
grrz. Antik dnrler saf gerei, yani tarihin alann, olas olan,
gerekgibi, gerek grnenle, yani kurmacann alanyla kesin biimde
ayrmlard. Kurmacann alan her zaman toplumda yaygn olan muh
temellik fikrine dayanrd. Geneldi ve her zaman kartmca el verilirdi.
Her klasik sylemin banda, muhtemel olana ynelik sarf edilen ol
mazsa olmaz bir byk sz vard: Esto '(Hepimiz kabul edelim
ki...).52 Barthes, modem sylemin bu girii ortadan kaldrdn ve
sadece nesnel olan gerei kabul ettiini ileri srer. Ancak bylece
yeni bir tr muhtemellik, bir kendi kendine gerek yaratlr. Barthesa
gre bu yeni biem gsterileni aradan karr, doruca gsterenden
gndergeye ynelir. Bu yeni gerekgibilik bir gndergesel yanlsama
dr. Anlam, anlatlan eyler iin bir ihtiya deildir artk. Sadece var
drlar, onlarn anlam budur. Bu, kendi kendine gerein kategorisidir
(ve salt onun tesadfi ierii deildir) ve sonunda gsterilendir.
Zaman/uzamn karakterle, karakterin doasyla, onun kimlii
nin ve karakteristik zelliklerinin niteliklerinden meydana gelen
bedeniyle olan ilikileri ve ilevleri nasl formle edilirse edilsin,
varlk kavramnn, olaydan daha az nemli olmad ve anlat ku
ramnn varlklar ihmal edemeyecei grlr.

52 Roland Barthes, "L'Effet du reel", Communications, 11 (1968), s. 88. Kenneth


Burke benzer szler eder ancak betimlemeyle salt kendisi uruna megul olma
y, anlat biiminin bir "hastal" olarak anar (Counterstatement, s. 144).

135
4 SYLEM: Anlatlmam ykler

Sessizlik onun anadili oldu.


Oliver Goldsmith,
The Good-Natured Man

Her anlat (bu kuram byle gidiyor) bir ierik (yk) ve bir
ifade (sylem) dzlemine sahip yapdadr. 2. ve 3. blmlerde
yky inceledikten sonra anlat dikotomisinin dier yarsna dne
biliriz. fade dzlemi anlat ifadelerinin kmesidir. fade ise her
hangi bir tezahrden bamsz ve daha soyut olarak, dile getirme
biiminin en temel bileenidir. Yani her sanat dalnda deien dile
getirmenin zdr. Baledeki belli bir duru, bir dizi film ekimi, bir
romandaki paragraf ya da tek bir szck, bunlarn her biri tek bir
anlat ifadesini ortaya koyabilir ya da onun tezahr olabilir. Derin
anlatnn (dilbilimsel yzeyin deil) varlk (OLMAK) ya da eylem
(YAPMAK) bildirmesine gre, duraan ve sreen olmak zere
deien, iki eit anlat ifadesi olduunu ileri srmtm.
Bu dikotomiyi enlemesine kesen bir baka dikotomi vardr:
fade seyirciye dorudan m sunulur yoksa anlatc dediimiz ba
ka biri araclyla m? Dorudan sunum seyircinin kulak misafiri
olduunu varsayar. Dolayl anlat ise anlatcdan seyirciye az ya da
ok belirgin bir iletiim olduunu varsayar. Bu aslnda Platonun
mimesis ve diegesis ayrm,1 modern kavramlarla syleyecek olur
sak gstermek ve anlatmak arasndaki ayrmdr. Anlatma olduu
srece bir anlatan kimse, anlatc ses olmak zorundadr.1

1 Gerard Genette bu kavramlar yeniden dolama sokmutur. Bkz. "Frontieres du


recit, Communications, 8 (1966).
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Anlatan kimse yani aktaran kaynak, en iyi biimde, sesi en az


iitilir anlatcdan en ok iitilir olana kadar uzanan bir olaslklar
yelpazesi olarak tanmlanabilir. Anlatclm negatif ucuna ilitiri
len yaftann ne olduu, onun yelpaze iindeki gerekliinden daha
nemli deildir. Ben anlatlmam diyebilirim, okuyucu ise mi
nimal olarak anlatlm demeyi tercih edebilir ancak bu tr bir
aktarmn varl sorgulanmaz.
Anlatcnn varl, seyircinin sergilenebilir iletiim duygusun
dan kaynaklanr. Bieyler anlatld hissi, bir anlatcy varsayar.
Bunun alternatifi ise eyleme dorudan tanklk etmektir. Elbette
drama ve bale gibi sahne sanatlarnda bile pr mimesis bir yanlsa
madr. Ancak olas benzerliin derecesi deikendir. Burada asl
soru yanlsamann nasl elde edildiidir. Hangi uylamla bir seyirci
ya da okuyucu, bir tiyatro koltuunda oturuyor ya da bir kitabn
sayfalarn eviriyor olsa da, sanki kendisinin de orada, sahnede
olduu fikrini kabul eder? Yazarlar, olaylarn tam olarak okuyucu
nun gz nnde gelitii yanlsamasn korumak iin, ounlukla
ortaya kabilecek ifadeleri snrlayarak zel aba harcarlar.
Anlatcnn sesi kavramn (yokluu da dahil olmak zere)
anlamak iin balang olarak sorunu ele almak gerekir: birok
tarafn anlatda karlkl etkileimi, bak asfnn anlam, sesle
ve genel olarak eylemler snfnn bir alt snf olarak konuma ve
dnce eylemlerinin doasyla olan ilikisi. Bu balklar, herhangi
bir anlat sylemi tartmasnn dayand anlatcnn sesi analizi
iin gerekli bir balang olutururlar.
Gerek Yazar, Ben Anlatc, Anlatc, Gerek Okur, ma Edilen
Okur, Muhatap
Yazar ve anlatcnn kartrlmamas gerektiini sylemek,
edebiyat kuramnda sradan bir i haline gelmitir. Monroe
Beardsleyin ileri srd gibi, yazar pragmatik bir balam sa
lamad ya da anlatcyla kendisini ilikilendiren bir iddiada bu
lunmad srece, bir edebi yaptn anlatcs yazarla zdeletiri
lemez. Bu nedenle karakter ve anlatcnn durumu yalnzca isel
bulgularla bilinebilir.2 Ancak uygun balamda bile anlatc yazar

2 Aesthetics (New York, 1958), s. 240 iinde. Ayrca bkz. VValker Gibson, "Authors,
Speakers, Readers, Mock Readers", College English, 11 (1950), 265-269; ve
Kathleen Tillotson, The Tale and the Teller (Londra, 1959).

138
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

deil, yazar (szde anlam veren trnak iaretleri) ya da daha


iyisi, olas birok eitten biri, yazar-anlatcdr.
Buna ek olarak Wayne Booth tarafndan uygun bir biimde ad
landrlm, sergilenebilir nc bir taraf sz konusudur; ben
anlatc [ima edilen yazar]:
[Gerek yazar], yazarken sadece bir ideal, kiisel olmayan
ortalama bir insan yaratmaz, kendisinin ima edilmi bir tre
vini, bakalarnn yaptlarnda karlatmz ben anlatclardan
farkl bir ben anlatcy da yaratr... Bu ben anlatcya ister res
mi yazar, ister Kathleen Tillotson tarafndan yakn zamanda
canlandrlan kavram benimseyerek, yazarn ikinci kendisi di
yelim, okurun bu varlktan edinecei izlenim, yazarn en nemli
etkilerinden biridir. Ancak yazar ne kadar kiisellikten uzak
kalmaya alsa da okuyucusu kanlmaz olarak resmi yazarla
ilgili bir izlenim gelitirecektir.3
Yazarn ima edilmesi, okur tarafndan anlatdan yola karak
yeniden ina edilmesi demektir. O, anlatc deil, anlatdaki her eyle
birlikte anlatcy da bulan, kartlar kendine gre dizen, bu szckler
ya da imgeler iinde karakterlerin bana bireyler gelmesini salayan
ilkedir. Anlatcnn aksine ben anlatc bize hibir ey anlatamaz.
Onun kendi sesi, dorudan iletiim kurabilecek aralar yoktur. Bt
nn tasarm yoluyla, tm seslerle, kendi setii, renmemizi sala
yacak tm yollarla bizi sessizce bilgilendirir. Ben anlatc kavramn
anlamann en iyi yolu, ayn gerek yazarn farkl anlatlarn, farkl
ben anlatclar varsayarak karlatrmaktr. Boothun rneinde,
Jonathan Wilcf m ben anlatcs, kamusal sorunlarla ve dnyada gce
ulam byk adamlarn kontrolsz tutkularnn etkisiyle yakndan
ilgili grnrken, Amelianm ilk sayfasnda bizi karlayan ben
anlatc, daha ok zl, arbal bir hava tar.4 Joseph Andrews'da
yalnzca anlatc deil, tasarmn tamam, Jonathan Wild ya da
Amelia'dan btnyle farkl bir biimde i grr. Henry Fielding,
farkl ben anlatc modeli ortaya koyar.
Ayrm bir lde gvenilmez anlatc (Boothun uydurduu
baka bir neeli szck) rneinde kendini belli eder. Bir anlatcy
gvenilmez yapan ey, onun deerlerinin, ben anlatcnn deerle
rinden arpc bir ekilde ayrlmasdr. Bu durumda anlatnn geri
kalan (yaptn normu) anlatcnn sunuuyla atr ve bylece
anlatcnn iin asln anlatma yetenei ya da drstl sorgula-

3 Rhetoric of Fiction, s. 70-71.


4 A.g.e., s. 72

139
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

nr hale gelir. Gvenilmez anlatcnn, ben anlatcyla elimesi


gerekir, aksi halde gvenilmezlii ortaya kmaz.
Ben anlftc, anlatnn nonnlarn ortaya koyar ancak Boothun,
bunlarn ahlaki olduu kousundaki srar gereksizdir. Normlar genellik
le ykyle olan ilikilerini daha nce ele aldmz kltrel kurallardr.
Gerek yazar, ben anlatcs yoluyla istedii normu ortaya srebilir.
Gerek Celinei ya da Montherlant, Gecenin Sonuna Yolculuk' z ya
da Les Jeunes Filles'de ben anlatcnn neden olduu eylerden tr
sulamak, gerek Conad Gizli Ajan ya da Batl Gzler Altnda ro
manlarnn ben anlatcsnn gerici eilimlerinden sorumlu tutmaktan
(ya da ayn biimde, Danteyi, lahi Komedya' nn ben anlatcsnn
katolik dnceleri iin sulamaktan) daha anlaml deildir. Kimse
ahlaki bakmdan, oyunbaz ben anlatclar tarafndan batan kartla
maz. Onlarn evrenini etik olarak deil estetik olarak kabul ederiz.
Ben anlatey bir yapsal ilke olarak, ahlaki, politik ya da kiisel ola
rak takdir edebileceimiz ya da edemeyeceimiz belli bir tarihi figrle
kartrmak, kuramsal giriimimizi ciddi anlamda baltalayacaktr.5
Her zaman bir ben anlatc olsa da allagelmi anlamda tek
bir gerek yazar olmayabilir: Anlat bir komite tarafndan
(Hollywood filmleri), uzun bir zaman aralnda bambaka insan
lar tarafndan (birok halk trks), rastgele say treten bir bilgi
sayar tarafndan vb. biimde yazlabilir.6
Ben anlatcnn karl, ima edilen okur'dur. Bunlar odasnda otu
rup kitap okuyan, etten kemikten insanlar deil anlatnn varsayd
seyircilerdir. Ben anlatc gibi, ima edilen okur da her zaman mevcuttur.
Yan sra, nasl bir anlac var olabilir ya da olmayabilirse, onun muha
tab da ayn ekilde var olabilir ya da olmayabilir.7 Yapta dnyas
iinde bir karakter olarak somutlaabilir: Bu rnein, Marlow, Jim ve
Kurtzun yksn aklarken onu dinleyen birisi olabilir. Ya da varl
hissedilse bile ona ilikin hi bir ak gndeme yaplmayabilir. Byle
durumlarda yazar arzulad okur duruunu ak eder. Bizim de eer

5 Bu sorunla ilgili ilgin bir tartma iin bkz. Susan Suleiman, "deological Dissent
from Works of Fiction: Toward a Rhetoric of the Roman these", Neophilologus
(Nisan, 1976), 162-177. Suleiman, ben anlatcnn da anlatc gibi gvenilmez
olabileceini, bu nedenle ideolojik olarak reddettiimiz bir anlaty hayal gcne
dayanarak kabul edebileceimizi dnr.
6 Christian Metz, Film Language, s. 20.
7 Bildiim kadaryla muhatap kavram ilkin Gerald Prince tarafndan ne srl
mtr, "Notes Tovvard a Categorization of Fictional Narratees, Genre, 4
(1971), 100-105. Booth'un "kabul edilen okur"u (157) benim ima edilen okur
kavrammn karldr.

140
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

devam edeceksek, ona istediini vermemiz gerekir. Muhatap karakter


sadece, ben anlatcnn gerek okura nasl ima edilen okur olarak dav
ranacan, hangi fVeltanschaumg' a uyacan gsteren bir aygttr.
Muhatap karakter, Conradnki gibi ahlki dokusu zellikle karmak
olan, iyinin ktden kolayca ayrt edilemedii anlatlarda ortaya kma
eilimindedir. Ak muhataplarn olmad anlatlarda ima edilen oku
run duruu sadece allagelmi kltrel ve ahlaki kurallardan kar-
sanabilir. Bu nedenle Hemingvvayin Katiller yks, bizim de ete
nin yeleri olduumuzu varsaymamza izin vermez nk aksi halde
yk ilemeyecektir. Elbette gerek okur nihayetinde kendisine biilen
rol reddebilir. nanszlar Cehennem' i ya da Kayp Cennet' i okumakla
birden hristiyan olmazlar. Ancak bylesi bir itiraz, ima edilen okurlu
un hayali ya da m gibiliini kabul etmenin, anlatnn temel kavra-
m iin gerekli olmasyla elimez.
Muhataplar arasnda ima edilen okurlarla (anlatya ikin taraf)
gerek okurlar (dtan gelen ve anlatya tesadf eden taraf) ayrt
etmek, anlatc, ben anlatc ve gerek yazar ayrt etmek kadar
gereklidir. Tom Jones'un anlatcs tarafndan hitap edilen siz ya
da sevgili okur, artk Seymour Chatman deildir. Kurmaca sz
lemesine girmekle kendime yeni bir ben ekler, ima edilen okur
olurum. Anlatc kendisini ben anlatcyla birletirip birletirme
mek konusunda tercih yapabilecei gibi gibi gerek okurun sala
d, ima edilen okur da kendisini bir muhatapla birletirebilir ya
da birletirmeyebilir. Tom Jones'da ya da Tristram Shandy'de bu
ittifak epey yakndr. te yandan Tehlikeli likilerde ya da
Conradn Karanln Yrei'nde arada byk bir mesafe bulunur.
Muhatabn konumu anlatcnmkine paraleldir. Btnyle ta
nmlanm bir bireyden hi kimseye uzanan geni bir yelpazede
yer alabilir. Yine yokluk ya da belirtilmemilik trnak iaretiy
le anlmtr nk her yk bir biimde bir anlatc gibi dinleyici
ya da okur da ima eder. Ancak yazar trl nedenlerle bu bileen
lerden bahsetmeyebilir ve elbette kendi yoluna gidip, bunlarn
varolmadklarn ileri srebilir.
imdi tm anlat-iletiim durumunun tablosunu aadaki e
kilde izebiliriz:
Anlat Metni

Gerek Ben ma edilen Gerek


yazar - anlatc"*- (Anlatc) (Muhatap)-^ Qkur okuyucu

141
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Burada ereve sadece ben anlatc ve ima edilen okurun anla


tya ikin olduunu, anlatc ve muhatabn ise istee bal olduu
nu gsterir (parantezler). Gerek yazar ve gerek okur, elbette
sonunda pratik anlamda varlklar zorunlu olsa da anlat srecinin
dndadrlar.
Bu blmde anlatlmam, [yklenmemi] biimleri ele ala
rak, rtk ya da ak anlatclar ve muhataplarla ilgili tartmay
sona brakacam.
Bak As ve Bak Asnn Anlat Sesiyle likisi
Anlat kuramnn grevi, her kuramda olduu gibi, alanna akta
rlm kavramlarn belirsizlikleriyle ve bulanklklaryla uramaktr.
Anlatcnn sesi kavramn (onun olmad ya da minimum dzeyde
varolduu durumlar da kapsayacak biimde) anlamak iin nce onu
en sorunlu eletirel kavramlardan biri olan bak asndan ayrma
mz gerekir. Bak asn titiz bir tartmada kullanmak isteyen biri
nin ncelikle, kavramn ok anlamllm engellemesi gerekir. Al
lagelen kullanmnda en az farkl anlam ayredilebilir:
Dz anlam: birisinin gznden (alglama);
Simgesel: birisinin dnya grnden (ideoloji, dnsel sis
tem, Weltanschauung, vb.);
Aktarlm: birisinin karyla ilgili bak noktas (kiinin genel
karn, kazancn, refahn, iyiliini niteler).
Aadaki cmleler bu ayrmlar rnekler:
Johnun bak asyla Coit Kulesinin tepesinden bakldnda
San Francisco krfezinin manzaras nefes kesiciydi.
John kendi bak asndan, Nixonun konumunun taraftarla
rnca desteklense de asillikten uzak olduunu syledi.
Zamannda farkna varmasa da, Johnun bak asndan bu
boanma bir felaket olmutu.
lk cmlede, krfezin manzaras, Johnun grd biimde an
latlr; John, grntnn oluturduu yarm dairenin ortasndadr.
Dilerseniz buna algsal bak as diyelim. kincisinde, Johnun ger
ek dnyadaki fiziksel konumuna deil, onun eilimlerine ve dn
me tarzna, dnsel aygtna ve olgularla izlenimleri nasl szdne
gnderme yaplr. Buna dnsel bak as diyebiliriz. nc cm
lede Johnun zihnine, algsal ya da dnsel yetilerine ilikin hibir
gndermede bulunulmaz. Bahsedilen sonularn farknda olmadna
gre, John gerek ya simgesel anlamda grmyordur. Bu durumda

142
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

kavram Johnun ilgilendii lde ifadesinin basit bir eanlamls


dr. Buna da karla ilgili bak as diyelim. Kafa kartrc olan,
bak asnn bir tr eyleme (alglayan ya da kavrayan) ya ,da n
c anlamda olduu gibi duraan bir konuma iaret edebilmesidir.
Metinler, her tr metin hatta sradan konumalar bile bu anlam
larn birini ya da herhangi bir kombinasyonunu ierebilir. Bir dene
yin basit bir aklamas ya da bir kaifin yeni bir ada zerine yazdk
lar, yalnzca yazarn edebi alglamalarn kapsayabilir ancak bunun
yan sra yazarn Weltanschauung' unu ya da pratik karlarn da
ierebilir. Soyut konular zerine yazlm bir felsefi yapt genelikle
algsal bak asn iermez ancak pekala yazarn ideolojisiyle bir
likte konu zerindeki kiisel karlarn da gzelce ileyebilir.
Anlatsal metinlere dndmzde ok daha karmak bir durum
la karlarz. nk anlatlarda, aklayc metinler, vaazlar, politik
nutuklar, vbde olduu gibi tek bir varlk deil iki (karakter ve anlat
c) varlk sz konusudur (ben anlatcdan bahsetmeye bile gerek yok).
Bunlarn her biri bir ya da daha fazla bak as tr sergilerler. Bir
karakter dz anlamyla belli bir nesneyi ya da olay alglayabilir;
ve/ya da kendi dnce sistemi dorultusunda sunulabilir ya da ka
rna bavurulabilir (kendisi bu karn farknda olmasa bile).8
Bak a ile anlat sesi arasndaki nemli fark yle ak
layabiliriz. Bak as, anlat olaylarnn iliki iinde olduu fiziksel
yer, ideolojik konum ya da pratik yaam-ynelimidir. te yandan
ses, olaylarn ve varlklarn seyirciyle iletiim kurmak zere arac
olarak kullandklar konumaya ya da dier ak yollara iaret eder.
Bak as ifade demek deildir. Sadece ifadeyi biimlendiren pers
pektiftir. Perspektif ve ifade ayn insanda bulunmak zorunda deil
dir.9 Birok kombinasyon mmkndr. Sadece dz anlaml yani

8 "Bak asyla ilgili baka bir belirsizlik, Sister Kristin Morrison tarafndan
saptanmtr. "James's and Lubbock's Differing Points of View, Nineteenth-
Century Fiction, 16 (1961], 24S-256. Lubbock ve takipileri bu kavram konu
macnn (anlatc] anlat perspektifi anlamnda kullanrlarken, James, bilen ya da
okurun perspektifi anlamnda kullanmtr. Boris Uspensky, Poetics of
Composition (ngilizce'ye ev.] Valentina Zavarin ve Susan VVittig (Berkeley,
1974] almasnn birinci blmnde, bak alarnn eitli trlerini, ana hat-
laryla benimkine benzeyen bir snflandrmayla ayrt eder. "Bak as iin
baz alternatifler nerilmitir: rnein James'in "merkezi .bilinlilii", Ailen
Tate'in "gzlemleme sonras" ve Todorovun "grnt" kavram bu alternatifler
dendir (Jean Pouillon tarafndan derlenmitir). Ancak son iki ad, kavrama ve
kar birbirine kartrmaya devam etmilerdir.
5 rnein yakn zamanda yaynlanan bir makalede karakterin bak asyla anla
tcnn sesi kartrld iin "Eveline" yanl deerlendirilir (Clive Hart,

143
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

algsal bak asn dnelim. Olaylar ve varlklar anlatc tarafn


dan kendi birinci tekil kiisi ile alglanp anlatlabilir: Tepeden
aa yuvarlandm hissettim ya da Jackin tepeden aa yuvar
landm grdm (ilk durumda anlatc kahraman, kincisinde ta
nktr). Ya da bak as, anlatc olmayan bir karaktere devredilmi
olabilir; daha sonra ayr bir anlatc ses duyulabilir (Mary, zavallm
benim, Jacki tepeden aa derken grd) ya da duyulmayabilir
(Mary, Jacki tepeden aa derken grd). Ya da olay, birisi
grdyse kimin grd belli edilmeden (ya da grme sz konusu
edilmeksizin) sunulabilir; Jack, tepeden aa dt.
Kamera gz, olaylarn ntr bir kayt cihaz huzurunda ger
eklemi gibi yapan bir uylamn (mimesis yanlsamas) addr.
Bu tr anlat aktarmn kstl nc kii anlatm olarak tanm
lamak doru olmaz nk bu ad anlat sesini deil, sadece bak
asn tanmlar, rtk bir anlatc tarafndan seslendirilmi kstl
nc kii bak asn, ak bir anlatc tarafndan seslendirilmi
kstl nc kii bak asndan ayrt etmek gerekir, vb.
Alglama, kavrama ve karla ilgili bak alar, nasl ifade
edildiklerinden gayet bamsz olarak varolurlar. fadeden bahse
derken, sadece bir perspektif ya da duru olarak bak asndan,
anlat sesinin alanna, alglama, kavrama ve dier her eyin anlatl
d ortama geeriz. Bylece bak as yknn iindeyken (karak
tere ait olduunda), ses her zaman darda, sylemle birliktedir.
Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Portresi'nden bir rnek: Ksa
bir sre sonra kendisini sahnede, parlak klarn ve soluk dekorun
tam ortasnda buldu. Burada algsal bak as Stephena aittir
ancak ses, anlatcnndr. Karakterlerin alglarnn dile getirilmesine

"Eveline", James Joyce's Dubliners: Critical Essays, Londra, 1969, s. 51 iinde).


Yazar Eveline'in s ve sevme yetenei olmayan biri olduunu ileri srer [ki bu
doru olabilir). Ancak argmanm kukulu bir kantla destekler: "Eveline,
Frank'le olan arkadaln fazla dramatize eder, ona gre bu bir 'iliki', Frank
ise onun sevgilisidir. Kendisini beyaz roman kavramlaryla, 'tarifsiz' derecede
usanm olarak dnr. Ancak en belirgini, ayrlmak zere verdii karar yeni
den ileri srd pasajn dilindeki gl yanllk belirtisidir: Annesinin yaa
mnn ackl hayaliyle dncelere daldnda, bu hayalin etkisini can evinde
hissetti... Dublin, Eveline'in duygularn ylesine fel etmiti ki, kz sevmekten
aciz kalm, kendisini ve durumunu yalnzca bir dizi ucuz klie yoluyla dne
bilir hale gelmiti". Burada kukusuz itiraz edilebilir szckler Eveline'in deil,
anlatcnndr. Ucuz klielerle beyaz roman duygusallnnn parodisini yapan
anlatcnn kendisidir (tpk Ulysses'in "Nausicaa blmnde anlatcnn yapt
gibi). Eveline elbette ar duygusalla kaplm olabilir ancak "dncelere
dalmak, "ackl hayal", "can evinde hissetmek" onun szleri deildir.

144
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

gerek yoktur. Stephen parlak klar ve soluk dekor szcklerini


kendi kendine sylemez; bu szckler anlatcnndr. Bu, anlatcnn
anlatmdr. Ancak Bir para rperdi ve sanki yukardan uzanan
gl bir el salarndan tutup ekiyormu gibi, onun sandalyeden
yavaa dorulduunu fark ettim (Lord Jim) rneinde sadece ses
deil, algsal bak as da Jimin deil, anlatcnn yani
Marlowundur. imdi de tabuta koyun. Buraya bizden nce geldi.
lm de bizden nce olsun. At, tepesinde ty sorgucu, kafasn
evirip bakyor. Bo baklar: Boynunu skan yaka bir damara falan
bask yapyor. Buraya her gn ne tadklarn biliyorlar m?
(Hades, Ulysses). Burada algsal bak as ve szckler Leopold
Blooma ait olsa da anlatc o deildir. Bir muhataba birey anlat
maz. Elbette kendi kendine bile konumaz: uylam, Leopold
Blooomun dorudan tabutu ve yal beygiri algladn baka da
birey yapmadn iddia eder. Bir anlatc yoktur.
Tm bu rneklerde alglayan karakterdir. yk dnyasmda da
yneltilen onun duyumlardr. Ancak ilk iki rnekte olduu gibi, bu
alglama anlatldnda, bamsz bir bak asna sahip baka bir
grme eyleminin varsaylmas gerekir. Bu bak as, karakterin
zihninin iindekilere bakan (kanlmaz metaforlar) ve eritii ierii
kendi bak asndan aktaran anlatcya aittir. Bu tr bir bak asna
algsal denebilir mi? Bu szck kulaa tuhaf geliyor. yle olmas da
ok doaldr. Karakterin, yaptm dnyas iinde (Genette, homodi-
egetic olarak derdi) tam anlamyla bireyler algladn sylemek
anlamldr. Ancak anlatcnn kendi perspektifinden aktardklar her
zaman yknn dndadr (heterodiegetic), yalnzca geriye yenlik
olsa bile, bu zamansal bir mesafeye iaret eder. Genellikle anlatc, bir
karakter olarak daha nce deneyimledii alglamalarna dnp bakmak
tadr. Ancak geriye dn bir alglama deil, dncedir. Tamamen
dsal anlatc ok daha saf bir dnsel bak sunar nk yaptn dn
yasnda hi bulunmamtr, sylem zaman, yk zamannn sonrasnda
yer alan bir uzants deildir. Bir karakter gibi dorudan ya da diegetic
anlamda alglamamtr. Dar anlamyla konuacak olursak, bahsetti
imiz dier dnyada hibir ey grmemitir.
Bu nedenle bak ve grmek gibi kavramlarn kullanl teh
likeli derecede metaforik olabilir. Meseleleri baz kltrel ya da psi
kolojik eilimlerimiz dorultusunda grrz; buradaki mekanizma,
rnein kedileri ya da otomobilleri grmemize olanak veren meka
nizmadan btnyle farkldr. eitli nyarglarn btnyle fizyolo
jik grmz de etkiledii doru olsa da (insanlar zorunlu kiisel

145
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

nedenlerden tr tam anlamyla burunlarnn dibindekileri bile gr


meyebilirler), alglamalar ve dnceler arasnda nemli bir farkllk
sakl kalr. Ayrca, anlatcnnki ykye dair ikinci dereceden ya da
heterodiegetic kavramsallatrmayken, yk iindeki karakterin d
nceleri birinci dereceden kavramsallatrmadr. Bu ayrmlar en iyi
biimde, anlatcnn karakterinkinden btnyle farkl bir eilimler
dizisi iinde i grd, yani anlatcyla karakterin att durumlar
da ortaya kar. Byle bir durumda anlatcnn dnsel bak as
(anlatcnn gvenilmez olduu durumlarn dnda), karakterinkine
ar basma eilimindedir. Yine de karakterin dnsel bak as ilgi
odanda kalmaya devam eder. rnein Conradn Gizli Ajan' nda
anlatc aka Verloca kar souktur. Daha ak biimde dile getir
mek gerekirse, karakterin bak as, anlatcnn onu aktarma biimiy
le baltalanmtr. Verlocun ideolojisi (yleymi gibi) uyuukluk ko
kar; anlatc onu bu ekilde nitelemek iin szckleri dikkatlice seer:
rnein Verloc sadece yatakta kalmaz, iinde yuvarlanr. Ancak
anlatc (Conradn tm anlatclar gibi) canl ve gl performansn
tarafmdadr. Bunun gibi anlatc bize Verlocun d grnm hak
knda hibir biimde estetik endie duymadn anlatr. Anlatcnn
dnsel bak as rtk olarak Verlocun fiziksel danklnn
azarlanmay hak ettiini, aka politik sahtekarlk ve ahlaki tembelli
i artrdn dile getirir. Verlocun ve anlatcnn, kadn psikoloji
sine ynelik eilimleri arasndaki fark da ele alabiliriz. Verlocun Mr.
Vladimirle hi de ho olmayan karlamas, onu byk bir fke
iinde eve getirir. Karsnn, lmnden kendisinin sorumlu olduu
kardei iin yas tuttuunu unutarak, kendisini teselli etmedii iin
hayalkrklna urar. Yine de hzl bir biimde pek az sz eden bir
kadn olduunu farkeder. Ancak Verlocun kzla ilikisi zerinde
dnceleri yani kendi dnsel bak as, anlatcnn stn gelen
ifadesinde alntlanr: [Winnienin] birbirlerine olan derin gveni
ifade etmekteki ekingenlii, ayn zamanda ilikilerine bir lde
belirsizlik getiriyordu.Birbirlerine lan derin gven, szel biemi-
nin bu kadar zarif olmadn bildiimiz Verlocun deil anlatcnn
ifadesi olsa da, bu duygular sadece Verloca ait olabilir. Elbette onun
halinden duyduu honutluk intihara yol aacaktr.
Karakterin bak asyla anlatcnn bunu ifade etmesi arasnda
ki uyumsuzluun ironik bir ztlk iermesine gerek yoktur. Anlatc,
karakterin dile getiremediini tarafsz olarak hatta belli bir sempa
tiyle (genlik, eitim ya da zeka eksikliiyle ilgili gerekelerle) sze
dkebilir. rnein Jamesin What Maisie Knew romannn btn
yaps bu ilke zerine kuruludur. Maisienin annesini gelecek sefer

146
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

ne zaman ziyaret edecei konusundaki pheleri u ekilde ifade


edilir: Bunula birlikte annemin ats ocuk iin uzak bir olaslk
olarak grnmeye balad... Bu ifadeler elbette Maisienin daarc
ndan gelmez. Yine de, hassas kk bir kzn, anlatcnn zarif
szlerine uyabilecek bu tr duygulan olabilecei iin bu ifadeleri
kabul ederiz. Yani ok daha ocuksu szlere tercme edebiliriz
(Bir daha ne zaman anneme gideceimi bilmiyorum). Bu syleyi
ancak gzel konuan anlatc uylamyla kabul grebilir.
Birisinin karn ifade eden bak as, simgesel bir gr
me bile sz konusu olmad iin, ok daha radikal olarak mesa
felidir. zne, olaylarn kendi karlarna (zenginlik, baar, mutlu
luk) uygun mu yoksa onlara kar m gelitii konusunda btny
le bilgisiz olabilir.'karla ilgili bak asnn tanmlanmas, ka
rakterin algsal ve dnsel bak asnn net olarak belirlenmesi
nin ardndan yaplabilir. Bir kez algsal ve dnsel bak as
oturtulduunda, karakterin karlarm, o baz eylerden haberdar
olmasa da eylemsizlik sreciyle tanmlamaya devam edebiliriz.
The Ambassadors'da anlatc Maria Gostreyin sevgili lmlle
rini snflandrma yeteneinden bahseder: Stretherin aksine, bu
konuda iyi donanmlyd, Strether bu konuda aralarndaki kartl
n farknda olsayd, teklifte bulunmaktan ekinebilirdi. Anlatc
bizi Mariann karakterinin, Stretherin bilmedii ynleri konusun
da bilgilendirir. Yine de bu ifadenin Stretherin bak asyla
dile getirildiini sylemek doru olur. Mariann karakteristik
zellikleri yalnzca Stretherle ilgili olarak (o bunlarn farknda
olmasa da) anlam ifade eder.
Karakterin bilinci, onun bak asnn standart giri kapsdr.
Onunla zdelemenin en yaygn ve hzl yolu budur. Karakterin
dncelerini renmek, sk bir balanty temin eder. Dnce
ler, bilerek kendini aldatma durumlar dnda samimi ve dorudur.
Anlatcnn aksine, yalnzca karakterler kendilerine kar gve
nilmez olabilirler.
Ayn zamanda karla ilgili bak as gayet bamsz olarak
kurulabilir. Bak as, dncelerine ilikin hibir gnderme ol
masa da, bir ekilde izlenen bir karakterde bulunabilir. lk sah
nede Jack ve Peter var diyelim. kincisinde Jack ve Mary, nc
sahnede ise Jack ve Joseph; bu durumda srekli olarak sahnede yer
ald iin Jackle zdeleiriz. Bu durumun bizim Jacki herhangi
bir anlamda umursayp umursamamzla hibir ilgisi yoktur.

147
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

karla ilgili bak as fikri bir d anlatcya pek anlaml bir


biimde uygulanmaz. D anlatcnn tek derdi anlatmaktr. Sadece
ayn zamanda karakter olan anlatclarn baka dertleri olabilir.
Byle durumlarda anlatc, anlaty savunma, kefaret, ussallatr
ma, sulama vb. arac olarak kullanabilir. Bir yk anlatmann
yzlerce gerekesi vardr ancak bu gerekeler, kiilii, hatta varl
olmayan ben anlatclara deil, anlatclara aittir. Ben anlatclarn,
anlatnn kendisini ina etmek gibi btnyle kuramsal bir moti
vasyonun dnda hibir gdleri yoktur. Anlatcnn karlar ise
fazla vurgulanm olabilir ki bu durumlarda onun gvenilmez ol
duu dncesine varrz.
Farkl bak alan genellikle bir araya gelir ancak nemli ve il
gin durumlarda bu geerli olmaz. Byk Beklentiler' de olduu gibi
otobiyografik ya da birinci kii anlatm ele alalm. Anlatc olarak
kahraman, olaylan kendi genliinin algsal bak asndan aktarr.
te yandan ideolojisinin yallk dnemine ait olduu grlr. Anlat
c, daha yal ve edindii deneyimlerden tr daha bilgedir. Baka
anlatlarda ideoloji deimeyebilir; anlatc byk lde kendi gen
liinde nitelenen ayn karakteristik zellikleri sergileyebilir. Kahra
mandan farkl bir insan olduu durumlarda anlatc, yarglad kah
ramann eylemlerine kar kendi ideolojisini sunabilir. Bu durum ya
Tom Jonesda olduu gibi aka ya da The Ambassadors'da olduu
gibi rtk ve dolayl olarak gerekleebilir. Anlatc, ku bak bir
manzaray, kimsenin olmad bir sahneyi ya da karakterin fark etme
dii bireyi betimlerken, hibir karakter iin mmkn olamayacak bir
algsal bak asn devreye sokabilir.
Sinemada Bak As
Filmler, bir deil iki ezamanl bilgi kanalna sahip olduklar
iin (grnt kua ve ses kua; stelik ses kuanda sadece
konuma sesleri deil, mzik ve grlt de yer alr) anlaty, bak
asn ynlendirmeye yarayan yeni ve ilgin olanaklarla donatr.
Bu kanallar birbirinden bamsz olarak kullanlabilecei gibi (si
yah ekran zerinde ses kua ya da btnyle sessiz grntler),
trl yollarla bir araya getirilebilirler. Ses tamamen senkronize
edilebilir; dudak hareketleri, konuann szleriyle rtr ya da
elemesiz olabilir: kimsenin duda kprdamasa da bir ses duyarz.
Bu durumda, dile getirilmemi dnceleri vb dinlediimize ilikin
bir uylam sz konusudur. st ses ve ses bindirmenin ezamanl
kullanmyla, durum daha da kark hale getirilebilir. Flatta Robert
Bressonun Le Journal d m cre de campagne [Bir Ky Papaznn

148
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada A ll Y/s

Gnl] filminde olduu gibi ayn ses de kullanlabilir. Filmde


st ses papazn tam kendi roln izlemekte olduumuz eylem hak
knda gnlnde yapt yorumu sunar.
En basit film durumu, Katillerdeki gibi, orada ne olduu
nun grsel bir kaydn sunmakla yetinir. Byle bir rnekte kamera
hareket etse de tek bir konumdan ekim yapmaldr. Bu konum
herhangi bir karakterin algsal bak asyla rtmemelidir. B
tn film tamamen grsel bir nesnellik iinde gzmzn nnden
gemelidir. Kamera hibir biimde herhangi bir karakterle zde-
lememelidir. Karakter iin hissettiimiz zdeleme tamamen
tematik empatiden kaynaklanmal ya da belki de onun herkesten
daha fazla kamera nnde kald gereine dayanmaldr.
Ancak eer ynetmen bir karakterin bak asn vurgulamak
isterse, nnde iki seenek bulur. Aktr ereveye, onunla olan
bamz artracak ekilde yerletirilebilir. rnein srt ya da pro
fili, perdenin en kenarnda grnebilir. Karakter geriye bakarken
biz de onla birlikte bakarz. Dier uylam (ya da montaj) basit
bir uyum kesmesi kullanr. Eer ilk ekimde karakter ereve d
nda, saa, sola, ileriye ya da geriye bakyorsa, bir kesmeyle onun
bakna konu alann ekimine geeriz. Bylece aslnda karakterin
kendi algsal bak asndan bu sahneye baktn varsayarz. Biz
de ayn sahneyi onunla birlikte grrz (bu durumun tam tersinde,
bireyi nce biz grrz, ikinci kesme karakterin bizim grd
mz eye baktn gsterir).
Her eye ramen bizim nesneleri karakterlerden ayr olarak, on
larla birlikte ya da onun araclyla grp grmediimiz her zaman
ak deildir. Sadece karakterle algsal bir paylamdan emin olabili
riz. Yurtta Kane de gazeteci Thompson, banker Thatchern anlarn
dan Rosebudn smn bulmaya alr. Kamera alalan heykele
odaklanr ve WALTER PARKS THATCHER yazsna doru kayar.
Krator Bertha kameraya Thatcher Memorial Kitaplnn ynetici
leri bana yle sordular... derken, kamera geri ekilir ve arka planda
Thompsonu ve masasnda oturan Berthay gz nne getirir. Ba
lam iinde seyirci bu gsterili ve zengin kendini yceltme biimi
karsnda korkuyla kark sayg, keyif ve hafif bir bunalt hisseder.
Heykele bakan Thompsonu gstermek zere geri ekilen kamerann
hareketi, onun da ayn duyguyu hissettiini ortaya koyar. Elbette bu
bir karmdr. Thompsonu da tpk heykeli grdmz gibi gr
rz. Ancak heykeli onunla birlikte grrz; onun algsal bak as
sahneye egemendir. Bu tuhaf fenomene, yani bir karakterin, bakm-

149
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

zn hem nesnesi hem de ynlendiricisi olmas durumuna grsel anlat


sanatlarnda ska rastlanr. Szel anlatda, anlatcnn yer ald bir
sahneyi normal olarak onun gzlerinden gzlemlemediimiz iin bu
durum ok daha nadirdir. [Karakter], anlatcnn izdii resimdeki
algsal bir nesne olarak, ayn zamanda algsal bir zne olamaz. The
Pit and the Penduium ya da The Tell-Tale Heartda olduu gibi
karakterle anlatc ayn kii olsalar da, anlatan taraf, karakter olarak
dier tarafn durumunu olaydan sonra ve zne olarak deil nesne
olarak aktarr. Sylem anlatsnn zamanyla yk olaylarnn zaman
arasndaki fark nemlidir. ou birinci kii anlatm geriye dnktr.
Ancak eer isterse, ynetmen kamerasnn merceini karakterin
yan bana deil iine, tam olarak gzlerinin ardna yerletirerek,
bakmz tamamen karakterin bakyla zdeletirebilir. znel
kamera denilen bu teknik bir ok filmde yer yer kullanlr ancak bu
tekniin srekli olarak kullanldn bildiim tek bir rnek vardr,
The Lady in the Lake. Filmde kahraman canlandran aktr kameray
gsne balanm halde tamtr. Film, bak asn belli yollarla
snrlandrr. rnein karakter aynaya bakmad srece bir an iin
bile grnmez; yalnzca zaman zaman uzuvlar erevenin kenarla
rnda (elbette olduka arptlm olarak) grnr; onunla konuan
dier karakterler dorudan kameraya bakarlar ve ona yaklaan nes
neler, rnein yumruklar mercei bloke ederler.
Kamera; herhangi bir yne hzla ya da yumuak bir biimde hare
ket edebildii iin, bak asn kolaylkla deitirebilir. Bak asn
daki deiim, basit bir kesmeyle, kamerann grsel bir glissando [kay
ma] iinde kaydrma ya da pan [evrinme] hareketiyle salanabilir. La
Dlce Vita filminde bununla ilgili klasik bir rnek yer alr. Kahrama
nmz Marcello, arkada Steinerin dairesine gider. Biz sadece alan
kapy grrz. Sonra Steinerin kars doruca kameraya bakar, byle-
ce ekimin znel olduunu, algsal bak asnn Marcelloya ait oldu
unu, onun gzlerinden grdmz anlarz. Odaya getiriliriz,
Marcello, kendisi de kameraya bakan Steiner tarafndan karlanr an
cak daha sonra Steiner gzlerini saa evirir ve kamera zarif ve kusur
suz yumuaklkta bir hareketle sola doru pan yaparak Marcelloyu
erevenin solunda gsterir. Burada znel ekimden nesnel ekime
doru bir gei olmutur ve bundan sonra Marcello partide btnyle
grnr kalr. Bak asn deitiren buna benzer kaymalar bazen
modemist szl anlatlarda, rnein Mrs. Dalloway,de meydana gelir.
Alglama bazen tek bir cmlenin snrlar iinde bile bir karakterden
dierine ya da anlatcnn anlattklarna kayabilir.

150
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Anlatclarn ve Karakterlerin Sz Edimleri


Sonraki iki blmn ana balklarna yani anlatc araclyla
ya da anlatcnn aracl olmakszn yk aktarmna gemeden
nce son bir konuya deinelim. lkin konuma, dnme ve genel
olarak fiziksel eylem aklamalarnn doas zerinde duralm.
nk bunlar seyircinin, konuann, dnenin ya da hareket ede
nin anlatc m yoksa karakter mi olduuna karar verebilmesine
yarayan yegane gerelerdir.
Yakn zamanda felsefede gelien bir alan olarak sz edimi
kuram, bylesi ayrmlar iin uygun bir temel salar. Sz edimi,
kat anlamya dilbilimiyle ilgili deildir. Bir dildeki cmlelerin
gramer bileimleriyle deil, konumaclarn gerek eylemleri an
lamnda iletiim durumundaki rolleriyle ilgilenir. ngiliz filozof
John Austine101borlu olduumuz bu kuram, kabaca cmlelerin
yapmay amaladklarnn (Austin edimsel olarak adlandrr) salt
gramer ya da deyimsel boyutundan, yaptklarnn, aslnda yap
m olduklarndan, dinleyici zerindeki etkilerinden ya da etkisel
boyutundan kesin biimde ayrlmas gerektiini ileri srer. Buna
gre bir konumac ngilizcede (ya da herhangi bir doal dilde)
bir cmleyi dile getirdiinde, en az iki, muhtemelen ayr ey
yapar: ( 1 ) 0 cmleyi kurar yani onu ngilizce gramerinin kuralla
rna gre biimlendirir (cmleyi syler), (2) Cmleyi syleme
srasnda, dilbilimsel olmayan yollarla da ortaya konulabilecek
olduka farkl bir eylem sergiler (edimde bulunur). rnein eer
Suya atla! derse, (1) Suya atla szn, emir kipi yaplaryla
ilikili vb standart ngilizce kurallar uyarnca oluturmu olur.
Ayn zamanda (2) emretme edimi sergiler ki bu eylem havuzun
kenarnda atlama hareketleri yaparak da anlatlabilir. Eer edim
amacn gerekletirirse, eer muhatabnn havuza atlamasn sa
layabilirse, (3) ikna etme etkisini elde etmi olur.
Tek bir edim, geni bir eitlilikte deyim ve etkileri ierebilir.
Aada ngrmek edimsel eylemi iin betimleyici bir tablo veril
mitir. 11

10 John Austin, How to Do Things with Words (New York, 1962).


11 VVilliam Alston, Philosophy o f Language (Englewood Cliffs, N.J., 1964), s.25'de
bunu bir dizi edimsel eylemden biri olarak nerir. Dier eylemler arasnda bil
dirmek, duyurmak, kabul etmek, gr belirtmek, istemek, paylamak, rica et
mek, nermek, emretmek, teklif etmek, ifade etmek, tebrik etmek, sz vermek,
teekkr etmek ve yreklendirmek bulunur.

151
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Deyim Edim Olas Etkiler

John mutlaka deli ngr retme


recek. ikna
Johnun sonunda kandrma
ldraca muhte- kzdrma
mel. korkutma
Johnun delilii elendirme
herhalde kendini vb.
gsterecek.
John keileri ka
ryor,
vb.
Tabloda grld zere, ngrmek gibi verili herhangi bir edim,
farkl szdizimsel ve anlamsal eler kullanlarak bir dizi deyimden
herhangi biriyle ifade edilebilir. Bylece muhatabnda balamna gre
(hibir efekt iermeksizin) ok eitli etkilere yol aabilir.
Sz edimi kuram, anlat seyircisinin karsnda anlatcnn di
lini, karakterlerin birbirlerinin karsndaki dillerinden ayrmaya
yarayan kullanl bir gere salar. Karamazof Kardeler' in ilk
cmlesini ele alalm:
Aleksey Fyodorovi Karamazof, on yl nceki hznl ve
feci lm sayesinde evremizde hala hatrlanan, zamannda
blgemizde herkesin bildii toprak aas Fedor Pavlovi
KaramazoPun nc oluydu. Babasnn lmn yeri geldii
zaman anlatacam. imdilik, hayat boyunca iftliinde hemen
hemen hi oturmam olsa da toprak aas olarak andmz bu
adamn sadece ilgin bir tip olduunu sylemekle yetineceim.
Yine de olduka sk rastlanan yalnz rezil ve ahlaksz deil ste
lik kafasz, fakat kendi dnyevi ilerini gayet iyi beceren kafasz
tiplerdendi. Baka ilere de akl ermiyordu galiba.
Paragrafta farkl szdizimlerinin kullanlmasna karn aa
daki kimlik tanmlama edimleri yer alr:
Aleksey Fyodorovi Karamazof adnda bir adam vard.
Fedor Pavlovi Karamazof adnda bir adam vard.
Aleksey, Fedorun nc oluydu.
Fedor toprak aasyd.
Szcn mantksal anlamyla bu nermeler anm b oldu
unu, a ve bnin varlk olduklarn tanmlar. Dier varolu ifa
deleri edimsel betimlemelerdir (ya da nitelemelerdir). Yani ykle
min bir nitelii, zne olarak bir varla atfedilir:
lgin bir tipti.

152
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Rezil ve ahlaksz, stelik kafasz biriydi.


Szdizimlerine bakarak sreen ifadeler olduklarm dndren
belli baka ifadeler de aslnda betimlemelerdir:
Zamannda blgemizde herkes Fedoru bilirdi.
Fedor evremizde hala hatrlanr.
Sz edimi kuram bize kkten anlat birimlerim, yani ne yzeyde
ne de altta yatan derin yaplarda cmlelerle bir tutulamayacak olan
yk ifadelerini anlamakta yardmc olur. Burada bilinme ve hatr
lanma eleri, Fedora atfedilmi belirgin nitelikler ya da karakteris
tik zellikler olarak i grr. Anlat iin nemli olan bizim onu
bilmemiz ya da hatrlamamz deil onun bilinmesi ve hatrlanmasdr.
Yzey nitelikleri, bilinmek ve hatrlanmak fiilleri, anlat ifadesi
iinde karakteristik zelliklere tercme edilirler. Onu toprak aas
olarak anardk ve Hayat boyunca iftliinde hemen hemen hi
oturmamt ifadeleri, anlat iin benzer biimde klk deitirmi
lerdir. yk iin nemli nokta, onu bizim toprak aas olarak
anmamz deil, onun genetikle yle anlmasdr nk bu onun nite
liklerinden biridir. Cmle, cmle olmaklyla bir olay iin biimlen
dirilir. Bu da onun deyimsel boyutudur. Ancak edimsel olarak ayn
cmle betimleyici grevini grr.
te yandan hznl ve feci lm sayesinde, ifadesi betim
leyici olarak i grmez. Bu daha ok Fedorun lm olayn bildi
ren bir sz edimidir. Saf anlat ifadesi, Hznl ve feci bir biimde
ld gibi birey olmaldr (Elbette Dostoyevskinin bu yaptn
yeniden yazmaya cret etmiyorum. Yaptm sadece bu cmlelerin
anlat itkisini vurgulamaktr).
Bu pasajdaki dier sz edimleri genelletirir ya da fikir belirtir.
rnein yine de olduka sk rastlanan ve ...kafasz tiplerdendi
ifadelerinin kincisi diyelim Baz kafasz insanlar vardr ki... gibi
kimlik tanmlama biimini alm grnebilir. Ancak rnein Fedor
Pavlovi Karamazof adnda bir adam vard gibi ak seik yaplm
bir kimlik tanmlamasndan, nemli lde farkldr. Gerek bir ta
nmlama her zaman yknn ayrlmaz bir parasdr ve okur tarafn
dan sorgulanamaz nk onu sorgulamak anlatnn ilerlemesini engel
lemek, yk malzemesini reddetmek demektir. Uylam gerei, yaza
rn tm bu gerekli varlklar ve eylemleri anlatsna yerletirmeye
hakk olsa da anlatcnn dncelerini tayan ifadelerin byle bir
garantisi yoktur. Anlatcnn dnceleri, gerek dnyadaki grleri-

153
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

ne ilikindir, yknn i dnyasna deil. Okur, yk dnyasnn


gerekliliklerinden uzaklaldm hemen anlayabilir.12 Anlatc kafasz
ama bir yandan da kendi dnya ilerini gayet iyi becerebilen (imdiki
zaman kullanmna dikkat) insanlar olduunu ve bylelerine olduka
sk rastlandn sylerken, muhtemelen 19. yy Rusyasnn gerek
dnyasna gndermede bulunmaktadr. D dnyaya dayandna gre
fikir belirtmek, dar anlamyla sz edimi anlamnda ak bir doruluk
iddias ortaya koyar. Anlatcnn bamsz zeminde hakl olup olma
dn sorgulamak gayet makuldr. Ancak Fedor Pavlovi Karamazof
diye bir adamn gerekten varolup olmadn sonnak anlaml deil
dir. 19. yzylda Rus kiilik tipleri zerine yaplm istatistiksel bir
aratrma, mantksal bir olaslktr ancak kimse Fedorun gerekten
varolduunu ileri srmediine gre, onun ahlaksz biri olup olmad
na karar vermek mmkn deildir (5. blmde, yorumlama konu
sunu ilerken bu soruna geri dneceiz).
Karakterlerin sz edimleri mantksal olarak anlatclarnkinden
farkldr. Bir karakter asl yk iinde bir yk anlatrken bile, ana
sylemden ok karakterin sz edimleri yk iinde varolmaya
devam eder. Karakterin dier eylemleri gibi sz edimleri de muha
tap ya da ima edilen okurla deil, dorudan baka karakterlerle
etkileime geer. Bu nedenle anlatcya kyasla karaktere ak daha
geni bir edim alan vardr. Clarissa Harlovve Size daha nce ya
zamadm iin balayn diye yazarken belirtilmek istenen edim
zr dilemekth. Clarissanm annesi Einizin kibarl konusunda
uyarlarm yinelemeden edemeyeceim diye cevapladnda, bir
uyar vardr vb. Elbette anlatc zr dileyebilir ya da uyarda bu
lunabilir (Fieldingin ve dier yazarlarn anlatclar bunu sklkla
yaparlar da) ancak bu sadece ve ister istemez muhatapla anlatsal
karlamalarnda sz konusu olabilir. Sadece anlatnn kendisi
hakknda zr dileyebilir ya da uyarda bulunabilirler. Tom
Jonesun ikinci kitabnda anlatc niyetlenme sz edimini sergiler
ancak buradaki niyet aka anlatyla ilgilidir: Yaptmz yaam,
hatta moda olduu zere yaam iin bir apoloji deil de tarih ola
rak yeterince uygun bir biimde adlandrmamza karn, dertli ve
verimli tarihileri taklit etmektense lkelerin devrimlerini aka
dile getiren yazarlarn yntemini izlemeye niyetlendik. Akas

12 "Dnce belirtmek", Barthes'n gndergesel", "kltrel" ya da "atasz" kod


larnn bir rneidir (S/Z, ev. Richard Miller, s. 20). Bu eylemin "gndergesel"
olmasnn nedeni, sylemin darya, gerek dnyaya, bir tr bilimsel ya da ah
laki otoriteye gndermede bulunmasna izin vermesidir.

154
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

niyetlenmek ve buna benzer dier sz edimleri bir anlatcnn asl


sz edimine yani anlatma'ya yardmc roldedirler. Oysa bir karak
ter, anlatc olmad yani yky terk edip ikinci bir syleme
girmedii srece, anlatmak onun asl ilevi olamaz.
Karakterler dili tartmak, sevimek, i yapmak, vmek, uzun
uzadya dnmek, sz vermek, sorumluluk almak, yalan sylemek
vb iin ve her zaman yk dnyasnn snrlar iinde kullanrlar.u
Anlat syleminin taraflar, bak asnn anlam, edimsel ey
lemler olarak konuma ve dncenin doas gibi balang iin
gerekli alanlar inceledikten sonra anlatcln aamalarnda iler
lemek zere, anlatcnn szel tezahrlerine geebiliriz. Bu noktada
asl ilgi alanmzn sabit janrlar yani trler deil, eitli biimlerde
biraraya gelebilen sylem nitelikleri olduunu hatrlamalyz (geri
nitelikleri yalttktan sonra niteliklerin bileimi olarak trleri kaba
ca snflandrmak mmkn olabilir). Sylem nitelii demekle anla
t syleminin tek bir zelliini, szgelimi anlatcnn birinci tekil
kii zamiriyle kendisine yapt gndermeyi ya da zaman zetinin
kullanlp kullanlmamasn kastediyorum. Sylem biemleri ara
sndaki eitlilik, bamsz niteliklerin karm anlamnda ele al
nabilir. Anlat kuram kategorilere fazlasyla gvendii iin zarar
grmtr. yle ki bazen anlatlarn tam sylemsel karmaklklar
srf kategorilere uymadklar iin atland olmutur.
"Anlatlmam" Temsilin Genel lkeleri
Anlatc varlnn zt kutbunda karakterlerin davranlarnn el
dememi belgeleri gibi i gren anlatlar tarafndan temsil edilen
pr mimesis yer alr. te yandan pr diegesisin pozitif kutbunda
anlatc kendi zel sesiyle konuur, ben zamirini ya da benzerini
kullanr, genel ya da ahlaki gzlemler yapp yorumlarda bulunur vb.
Dolaysz ya da en alt dzeyde dolaylanm anlat kaytlar, karak
terlerin konumalar ya da dile getirilmi dncelerinden te birey
deildir. Anlatnn varlna ilikin kk imler ya da diye dnd,
dedi ki gibi etiketler metinden kartlabilir. Bu etki genellikle serbest
biem olarak adlandrlr. Ancak etiketler kullanlyor olsa da bu durum
btnyle uylamsaldr. Yoksa metnin paragraflara ayrlmas bile ko
laylkla konumacnn deitiini gsterebilir.13

13 Karakterlerin sz edimlerinin bir analizi iin bkz. Richard Ohmann, Literatre


as Act", Seymour Chatman (ed.) Approaches to Poetics, English Institute Essays
(New York, 1973) iinde.

155
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Yalnzca karakterlerin konumalarnn ya da dncelerinin taklit


edildiini sylemek, mimesisin salt szdizimini vurgulad anlamna
gelmez. Mihail Bahtin nemli bir kuramsal almasnda trnak iaret
lerinin aslnda iki ynl ilediklerini gsterir. Bir yandan dier uyla-
msal iaretler gibi gsterilenlerine ynelmilerdir. Gazeteler, ders
notlar gibi gndelik metinlerde byle kullanlrlar. Dier yandan
nesneletirilirler yani sadece... nesnelerinin bak asndan anla
lmazlar, ayn zamanda [kendileri] de karakteristik, tipik ya da pito
resk nesnelere yani bir anlamda karakterlerin yansmasna dnr
ler. Bu nedenle ben anlatc bir anlatc kullanmasa da bir karakterin
her sz ya da dncesi her zaman iki sz merkezi ve iki sz birli
i gerektirir. Ben anlatc yani pr nesne ynelimli bir anlay ge
rektiren asl szdizimsel otorite her edebi yaptta bulunur ancak her
zaman dorudan yazarn szckleriyle temsil edilmez.
Ben anlatcnn farkl niyetleri nesneletirilmi [konuma]
elerine nfuz edemez. Onu bir btn olarak alr ve anlamn veya
tonunu deitirmeksizin onu kendi grevlerine tabi klar. [Konu
may] baka bir nesne ynelimli anlamla donatmaz. [Konuma] bir
nesne haline geldiinin farknda deil gibidir; kendi iine dalan ve
bu arada gzlendiinin farknda olmayan biri gibidir.14
Kuramsal olarak kopyalanm bir metin minimal bir durumdur,
as! Sylem sadece nceden yazlm materyali, rnein mektuplar ya da
karakterin gnln aktaryormu gibi grnr. Baka bir durum da
I sadece birisinin karakterlerin konumalarn yazya dkt varsay
mna dayanan alntlanm diyaloglardr. Bunlar bize sadece bir ses
:::;! kaydnn yazl versiyonunu sunarlar yani bir stenograf gibi olduklar
varsaylr. Binlerinin bu konuulanlar sze dkt imasndan ka
nanlayz ancak uylam bu eylemi grmezden gelerek ifadenin pr
mimesis olduunu varsayar. Yine de mantk olarak szl biimden
yazl konumaya ynelik bir dnm sz konusudur.
Pr nesnel kutuptan daha uzak bir baka durum ise sz eylemleri
dir. Bunlarn iine beden hareketleriyle birlikte dnceler, duygular,
duyu izlenimleri gibi dier hareket ve isel sreler girer. Uylam, bir
karakterin zihninde olup bitenlerin szcklere dklebileceini sy
ler. Bu ise stenograftan daha karmak bir aygt gerektirir. Bu sadece

14 Mikhail Bakhtin, Problems o f Dostoevsky's Poetics, tng. ev. R. W. Rotsel (Ann


Arbor, 1973), s. 154, 155, 156. [.n. Trkesi iin bkz. Mihail M. Bahtin,
Dostoyevski Poetikasmm Sorunlar, Metis, 2004, s. 261] Bahtin'in ilgi alan ere
vesinde gereksizce metaforik olduunu dndm iin evirmenin "szck"
kulland yerlerde "konuma terimini kullanmay yeledim.

156
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

szel dnceleri deil alglamalar, duyumlar, dile getirilmemi


duygular okuyan ve onlar dilsel bir bieme sokan bir aygt olmaldr.
Anlat, dramanm aksine d fiziksel eylemler iin dorudan fizik
sel hareketleri taklit edemez. Bir aktr oturduunda bedeniyle karak
terin hareketlerini taklit etmi olur. Karakteri somutlatran aktrdr,
oyun yazar deil. Szl anlatda ise John sandalyeye reklendi ya
da John iyice yayld ifadeleri bir yorum verir. Bu yorum elbette bir
anlatcya aittir. Yayld yerine daha ntr olabilecek oturdu sz
nn kullanlmasnda bile ayn mantk geerlidir. Oturdu, anlamca
daha ykl dier kavramlarn saknd bir ntr betimleme sunar.
Ancak ifade bu haliyle de yorum olarak adlandrlabilir: John [sade
ce] oturdu; ancak uylam gerei, eylemler iin kullanlan ntr sz
ckler, anlatc dolayanndan bilinli olarak saknma eilimini yans
tr. Fiziksel eylemin plak betimlenmesinin zellikle dolaymsz
olduu, ak tematik bir yorum iermedii hissedilmelidir. Okuyucu
saf dsal davranlarn plak anlatmndan ierii karsamaldr.
Hemingvvayin Katiller yksndeki yklemler, katksz rporta
jn standart rnekleridir. Bunlar sadece aka grnr eylemleri ifade
eder, isel davranlara ilikin en ufak bir ipucu vermekten bile zenle
kanrlar: Nick sokak boyunca arabalarn yan sra yrd ve bir
sonraki sokak lambasnn nnden yan sokaa sapt ya da Nick
karanlk sokakta, sokak lambasnn altna kadar yrd, sonra da
arabalarn arasndan Henrynin aevine gitti. Ya da Ole Anderson
hibir ey sylemedi. Nickin ya da Olenin ne dndn her
zaman tahmin etmemiz gerekir.
Hemingvvayin yksnde, uzam kendi iinde ayr ayr betimle
yen cmlelerden de saknlma benzer. yk sadece Nickin eylem
lerini erevelemeye yaradklar iin arabalardan ve sokak lambala
rndan bahseder. Bunlar Nickin hareketlerinin uzamsal iaretleridir.
Belli bir amala ve dayanakla bahsedilerek szdizimi iinde bir yerle
re sktrlmlardr. Bunlar asla Flaubertin Rouen betimlemesi hak
knda Barthesn syledii gibi, olay rgs iinde grkemli bir bi
imde ilgisiz kalabilen kurulmu betimlemeler deildirler.
Bir baka kiilik tamayan anlat biemi de belli noveau ro
manslarda bulunur. Bunlarda betimleme son derece yaygn hatta
hakimdir. Jean Ricardou13 bu romanlarn bazlarnda yaz yazma
ii yazardan (ya da ben anlatcdan) alnp otonom hale getirilmi
gibidir. Ricardou buna scriptural [.n. kutsal metinlere gnderme15

15 Jean Ricardou, Problemes du nouveau roman (Paris, 1967), 2. blm.

157
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

yapan kitaba ait kavram] der (bu kavram Barthesn scriptible


[yazlabilir] anlatlar dncesiyle karlatrn). Daha nceki bir
dnceden yola kp onu szcklere dkmek yerine kalem, ey
lerin ana hatlarn kendi kendine takip eder. Byle dz biimde
betimlenen eylerde insana dair bir iz bulunmaz. Yaznn eylerin
ilevi olaca yerde eyler yaznn ilevi haline gelirler. Philippe
Sollersin Drame roman krmz renge takktr. Ricardounun
L Observatoire de Cannes roman genden gene koar. Claude
Mauriac, Alain Robbe-Grillet, Claude Ollier ve dierlerinin ro
manlarnda da benzer eler bulunabilir.
Anlatlmam Kaytlar: Yazl Tipler
Anlatc dolayannda en alt dzeyden en st dzeye; anlatc
nn sesinin duyulabilirliini vurgulayan zelliklerin en azndan en
ouna geite, ilkin nceden yazlm belgeler incelenmelidir.
Bulunmu mektuplarla ve gnlklerle oluturulmu gibi yapan tm
edebi anlat biimlerinde en azndan bir anlatc olduu varsaylr.
Eer ben anlatcnn tesinde bir arac iin srar edeceksek, bu
arac yalnzca bir koleksiyoncu ya da dzenleyici olabilir. Bu ara
cnn mektuplar ya da gnl edinmek (ve belki de dzenlemek)
ve dizgiciye iletmekle snrl bir gc vardr. Karakterlerin fiziksel
eylemlerinin dolaysz kaytlarndan bile sorumlu deildir, yalnzca
onlarn yazl yaptlarn sunar. Anlaml gibi grnen tek deiim,
yazlarn elyazsndan baskya aktarlmasdr. Arac, noktalama ve
imla gibi stenografn tercihi olabilecek konular iin bile kendisine
serbeste davranmak iin izin vermeyebilir. Varlm sadece dip
notlar ve nsz araclyla ortaya koymay seebilir. Laclosun
Tehlikeli likiler yaptnn redaktr bize mektuplardaki kii isim
lerini deitirdiini ve gereksiz grnen yerleri kartabilmek iin
izin aldn syler. La Nauseenin editr, Roquentinin ilk sayfa
larn tarihlendirmede yaad sorunlardan, yazmalarn fiziksel
durumlarndan ve belli szcklerin yorumlarndan bahseder. Ka
rakterleri (Kendini eitmi adam) tanmlar ve Roquentinin oku
duklarna dair bir kaynaka sunar.
Ancak eer dardan anlatc indirgenmi durumdaysa ya da hi
yoksa, bir tr ieriden anlatc varsayamaz myz? Birok mektup
lama ya da gnlk anlatsnn, bir anlatnn erevelerini belirlemek
zere, mektuplaanlar ya da gnlk tutanlar tarafndan ina edildii
doru deil midir? yleyse bunlar neden sadece birinci kii ya da
otobiyografik anlatnn bir alt snf olmasnlar? Mektuplarda ya da
gnlklerde ykleme yaplabilir, oklukla yaplr da. Yine de bu

158
yk ve Sylem: Filmde ve Kumtnl Alt Yaps

bir zorunluluk deildir. Dier yandan bir yk mektuplama gibi


biimlendirilebilir. yle ki her cmle sadece mektuplaan taalla
arasndaki ilikinin o anki halini ifade eder. Byle bir rnek, trnak
iaretleriyle snrlar izilen saf diyalog yoluyla yaplan aktarmdan
daha az dramatik deildir. Mark Harrisin son roman Wake Up,
Stupid byle bir rnektir. Romanda kahramann mektuplar o an iin
ona nemli gelen sorunlarla ilgilidir, yoksa bunlar son mektuptan
beri neler olduunu anlatan raporlar deildir. Olup bitenleri anlamak
iin okuyucunun paralar birletirmesi gerekir.
Mektuplar nemli lde ykleme ierse de ilerinde o anla
ilgili birok eye rastlayabiliriz. rnein Pamelada anlatlar ve
ykye zg dier sz edimleri (dilekler, emirler, hayflanmalar,
sorular vb) arasnda az ya da ok sabit bir hareket vardr.
Pamelann ilk sz edimi, o anki niyetlerini duyurmaktr: ok
dertli ama seninle tanmaktan dolay biraz da huzurluyum. Sonra,
daha nceki zette sunulan duyurunun balnda sunulduu zere,
ykleme durumuna geilir: Derdim, benim iyi hanmefendimin
size daha nce bahsettiim gibi hastalktan vefat etmesidir. Hanme
fendim kaybndan tr bizi derin keder iinde brakt. Daha sonra
bir karakteri betimleme gelir: iyi ve canayakm bir hanmefendi
olduu ve biz hizmetilerine iyi davrand iin. Biraz daha yk
lemeden sonra annenin durumu hakknda bir deerlendirme sunulur:
...sizlerin geimini salamak iin elinden geleni yapan... Bu de
erlendirme, anlat (sylem) deil gerektir (diegetic) yani yk
dnyasnn u anki durumuyla ilgili bir kestirimdir. Pamela babas
na ve annesine bilmedikleri bir yky anlatmaz, onlarn anlattkla
ryla olan ilikilerini ele alp bu konunun nemini tartar. Baka bir
nemli nitelik ise gerek anlatclarn aksine, mektup ya da gnlk
yazarnn sonunda ne olacan bilmemesidir. Neyin nemli neyin
nemsiz olduunu da bilmez. yknn geleceini deil yalnzca
gemiini anlatabilir. Gelecee ynelik sadece endieleri ya da tah
minleri olabilir. Burada geciktirim, mektup ya da gnlk yazarnn
umutlarnn ya da korkularnn gerekleip gereklemeyeceine
dair merakmzdan kaynaklanr. Pamela endielerini dile getirir ve
ancak sonraki mektuplarda sonunda ne olduunu renebiliriz.
Elbette anlatlan olaylarla bunlarn mektupta ya da gnlkteki
kaytlar arasnda belli bir zaman olmaldr. Ancak bu zaman aral,
gemie ynelik gerek bir anlatnn, szgelimi otobiyografik bir
romann yk zaman ve sylem zaman arasndaki farktan ok daha
ksa olma eilimindedir. Olaylarn derlenmesi genellikle ykdeki

159
IV - SYLEM: Arlatlmam ykler

frtnalarn arasndaki durgunluk anlarnda gerekleir. Pamelann


bazen soluklanmaya bile frsat olmaz, mektuplar dzenli olarak
Mr. B. Richardsonun saldrlaryla yarda kesilir ve gen kz mek
tubunun sonuna ekledii bir notla durumun aciliyetini bildirmek
zorunda kalr: liklerime kadar rperdim, az nce tam rahmetli
hanmmn giyinme odasnda bu mektubu katlarken gen beyefendi
ieri girdi! yi kalpli baym! Nasl da korktum!
Sonu olarak mektuplama anlats bir tr canlandrma, dolaymsz
bir anlat metnidir (ikinci dolaym her zaman mmkn olsa ve genellik
le yaplsa da). Ancak Jean Roussetin yapt gibi,16 mektuplama anla
tlarnda karakterlerin yaamlarnn yklerini, onlar yaarken anlat
tklarm, okurun eylemle ezamanl hale getirildiini ve karakterin
yaamn tam onu yaayp yazd srada grdn sylemek hatal
ya da en azndan fazla basitletirilmi bir argmandr. Yazma an doru
olabilir ancak yaama anndan sz etmek doru deildir. Yazmak ya
amaktan sonra gerekleir. Yazma eylemiyle yazanm yaam arasnda
ne kadar az olursa olsun her zaman bir mesafe bulunur. Yazan yaa
yann yaamnn arasna girer. Olay ve onun yazya dklmesi arasn
daki gecikme ok ksa olsa bile, olaylar henz scaklm korurken
sunulsa bile (Roussetnin deyimiyle saisie d chaud), yine de bu bir
gecikmedir. Mektuplama ve gnlk anlatlarn i monolog gibi gerek
e zamanl yk formlarndan ayran bu gecikmenin ta kendisidir.
Ayrca mektuplama ve gnlk anlatlar aklamalardr, ke
sinlikle seyirciye gerek duyarlar. te yandan i monologun kastl
anlamda seyircisi yoktur. monolog karakterin dncelerinin
anlatlmas deil davurulmasdr.
Gnlk anlats muhatab asndan mektuplamalardan farkl
dr. Bir mektubun muhatab, mektubun gnderildii taraftr. zel
bir gnln muhatab ise, genellikle yazarn kendisidir. Yine de
bazen sonunda baka birisinin grmesi de amalanabilir (Engerek
Dm, Zamann Bekileri: Anahtar, Abel Sanchez). Gnlk
yazar olaylar kendi ahlaki geliiminden ve belleinden hareketle
anlatabilir ya da sorunlarn kat zerinde ele alabilir. Yine de her
durumda kendisiyle konumaktadr. La Nausee'de Roquentinin
gnlnn pek ok sayfas anlatsal deil aklayc biimdedir:
Tarihinin iinin psikolojik analize ok bal olduunu d
nmyorum. almamzda yalnzca Tutku ve lgi gibi genel
adlar verdiimiz duygulara ihtiya duyuyoruz.

16 Jean Rousset, "Le roman par lettres", Forme etsignifcation (Paris, 1960), s. 67.

160
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Anlat kendisini gsterdiinde genellikle aadaki rnein ilevini grr:


Bu nadiren dndm bir mesele; kk dnmlerden
oluan bir yn farkna yaramadan iimde birikiyor ve gzel bir
gnde gerek bir devrim meydana geliyor. Bu durum hayatma ne
kadar aptalca ve abuk sabuk bir boyut katyor. rnein Fransadan
ayrldmda birok insan geici bir heves uruna gittiimi syledi.
Alt yl gezdikten sonra bir gn aniden kp geldiimde buna hala
geici heves diyebiliyorlard. Kendimi geen yl Petrou iinden son
ra istifa eden u Fransz memurun ofisinde Mercierle birlikte gr
dm. Mercier Bengale gidiyordu ve benim de onla gitmem iin s
teliyordu. imdi neden byle yaptn merak ediyorum.17
Sinemann gnlk uylam iin baz ilgin zmleri vardr.
Grdm en iyi rnek, Georges Bemanosun Bir Ky Papaznn
Gnl (1950) adl yaptnn Robert Bresson versiyonudur.18 zel
likle balangta papazn gnle yazan elinin ekimleriyle papaz
evindeki kasvetli yaamnn nasl olduunu gsteren ksa ekimler i
ie geer (ektii fiziksel ve ruhsal skntlar sk mrekkep lekeleriy
le yanstlr). Ayn zamanda kendi st sesi, elin gnle yazdklarn
okur. Ancak kamera onu terkedip o anda anlatt eyleme dnse
bile gnlk st ses efektiyle konumaya devam edebilir. Byle
anlarda perdenin bildik imdiki zaman iinde grdmz ey
lemler, papazn grnt d sesi gnl okurken gemite duyduk
larmzn grsel karlklardr. Szlerin varl korunur yine de rutin
bir sinemasal uylamla karlk geldikleri geridn grntlerine
dntrlrler. Bu arada baz acayip efektler de uygulanabilir. Bir
yerde papazn gnle yazan elinin grntsne elik eden st ses
aniden kesilir ve papaz bu olanlar derhal gnle geirmesi gerek
tiini syler. Ancak st ses szkonusu eylemi betimlerken grnt
gnle yazan eli deil eylemin kendisini gsterir. Yaamn anla
ts yaamn kendisi tarafndan bastrlr.
Bir baka ilgin efekt ise papazn zihninin kendisine sylenen
leri kavrayamadn (sorun sadece papazn hastal deil naiflii-
dir; byk bir kederle, insanlar asla anlayamayacan syler)
gstermek zere pek ok kez kullanlr. Anlat tamamen dramatik

17 ngilizce'ye eviren Lloyd Alexander


18 Raymond Durgnat'a gre bu romanda "Papaz (a) ya romanc olarak dnyaya
gelmi (b) ya da zamannn ounu gnle yazmakla geiriyor olmaldr. Yani
gnlk 'aka' bir uylamdr (The Films of Robert Bresson, New York, 1969, s.
46). Durgnat bu adan film gnlnn daha gereki olduunu ileri srer. Bir
ka szck karalayan papazn grntsn bir kesme takip edebilir, bu sergi
lemenin ykn oltadan kaldran, pr "gsteren" bir sinemasal yntemdir.

161
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

biimde devam eder yani papazn (karakter olarak) kontesle konu


tuu sahnede olduu gibi st ses sesi kapaldr. Kamera desi
dinleyen papaza odaklanr, duyduumuz ses de kontese aittir. Son
ra kontesin sesi alalr yine de duyulabilir dzeydedir, bu arada
papazn gnlk st sesi daha yksek bir sesle olduu halde konte
sin konmasyla birleir ve neden yknn o annda kontesin sy
lediklerini anlayamadn aklar.
Saf Konuma Kaytlar
Yukardaki durumlarn bir adm tesinde konumann yazya
dklmesi iin sadece bir diziciye deil ayn zamanda bir stenog
rafa da ihtiya duyulur. Konumann kayd klasik dramatik mono
logda olduu zere tek bir karaktere ya da dolaymz diyalogda
olduu zere iki ya da daha fazla karaktere ait olabilir.
Dramatik monologlar bir karakterin baka bir sessiz karaktere
konumasn da kapsar.19 Gerekli snrlama, konumacnn asl et
kinliinin anlat olmamasdr nk bu onu anlatc yapar ve byle
bir sahne ikinci anlat iin bir ereveden baka bir anlam ifade et
mez. Gerekten saf bir dramatik monolog rnei, Dorothy Parkerin
Lady with a Lamp yksndeki adsz karakterin sinir krizi geiren
arkada Monay grnrde yattrmak iin yapt ancak ileri
daha da ktletiren konumasnn kayddr. ykde karakterin
dolaysz serbest anlatm kullanlr (imdiki zamanda, birinci kii
zamirine gndermeyle ve trnak iaretleri ya da dedi ki gibi diya
log etiketleri olmakszn yaplan anlatm):
Ah, Mona! Ah, seni zavall hasta ey! Ah u koca yatakta
yatarken ne kadar ufak, ne kadar solgun ve ufak grnyorsun.
Kendini yle ocuksu yle zavall klyorsun ki seni azarlamaya
kimsenin yrei dayanmaz. Ama ben seni azarlamalym Mona.
Hem de yle azarlamalym ki. Hasta olduunu bilmezmi gibi.
(Hem de yle azarlamalym ki ifadesi bu noktada Monann
azarlanmas gerektiine itiraz ettiini gsteriyor. Monann szl
tepkileri yazda hi yer almyor ancak arkadann sylediklerinden
kartlabiliyor)15

15 Sadece en iyi rneklerini Browning'in iirlerinde grdmz iin "dramatik


monologu iirle snrlandrmann anlam yoktur. Joseph Shipley basit ancak
kullanl bir tanm sunar: "Dramatik monolog bir karakter eskizi ya da tek bir
blme sktrlm bir dramadr ve bir insann baka birine ya da bir gruba
ynelik olarak yapt tek tarafl bir konuma biiminde sunulur. Bkz. Dictionary
ofVVorld Literatre (Paterson, N.J., 1960) s.273. Bahtin dramatik monologu "gizli
diyalojiklik fenomeni" olarak anar (s.163).

162
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Hatalydm, hepsi bu. Sadece bu daha sonra aklma geldi. -


Aa, imdi byle yapmana hi gerek yok. Benden zr dilemek
zorunda deilsin. Seni anlyorum.
(Monann zr konumay geldfden sonra blm olmal)
Sonunda konumac Monay yle zer ki ald tepki kendisini de
telalandrr:
Yapma Mona! Mona, dur! Ltfen, Mona! Byle konuma
malsn, byle eyler sylememeksin.
(Herhalde Mona onu intiharla tehdit eder) aresizlik iinde
konumac Monann hizmetisi Edieye seslenir, konumacnn
muhatabnn deimesi italik yazyla bildirilir:
Edie, Ah Edie! Edie, Dr. Brittonu arayp aa gelmesini ve
Miss Morrisona sakinletirici bireyler vermesini sylesen iyi
edersin. Galiba Miss Morrison kendisini biraz zd.
Elbette dramatik monolog, ok byk bir neden olmadka kulla
nlmayacak, zel bir efekttir. Lady with a Lampde bir karakterin
ahlaki ve psikolojik adan kaln kafall ve olas art niyetleri onun
muhatabn (kurbann) duyulmaz klan bir teknikle desteklenir.
Dramatik monologlarn ounda muhataplarn yantlar bt
nyle metnin dnda braklr ancak Katherine Mansfeldin Two
Tuppeny Ones, Please adl ksa yksnde muhataplarn sesleri
nin hayalleri eksilti noktalarla verilir:
Hanmefendi.... Teddy hakkndaki haberleri duydui, deil
mi?
Arkada.........
Hanmefendi. eyini alm... eyini... Neyini yahu? Ne ola
bilir? Ne glncm ben!
Arkada.. . . ?
Hanmefendi. Yok, olur mu? O yllardr binba.
Arkada. . .. ?
Hanmefendi Albay m? Ah, hayr canm, ondan ok daha
byk bir ey...
Burada sanki bizden baka tarafa dnm ve sadece ifadeleri
nin sonundaki sorulu tonlamay yakalayabilirmiiz gibi, yalnzca
hanmefendinin arkadann tonlama yapmasna izin verilir.
Karakterler arasndaki saf diyalog, dramatik monologdan daha
yaygn olsa da, diyalogun grnteki yapsal basitlii bir yanlsa
madr. Diyalog hakknda, bir anlat bilgilendirme kayna olduun
dan ok daha fazlas sylenebilir ancak kendimi karm ve snflan
drma sorunlaryla snrlamalym. Btnyle diyaloglardan oluan
ya da byk lde onlara dayal ykler, ima edilen okurun dier
trlerde olduundan daha fazla karsama yapmasna gerek duyar.

163
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

yle deilse bile en azndan zel bir trdr. Sz edimi kuram bu


konuyu akla kavuturur. Karakterlerin birbirlerine sarf ettikleri
cmlelerin edimsel gcn kendiliinden sezebilmek iin okurlarn
normalden daha fazla abalamas gerekir. Edimsel g, karakterlerin
yaptklarnn dorudan raporlar olmad iin, eylem balamnda
yaptklarnn bir ilevi olarak cmlelerin ne anlama geldiklerini
belirtir. Burada sz edimini stmetinsel olarak doru fiil etiketiyle
(yaknd, ileri srd, yalvard) nitelememiz beklenir. rnek
olarak Hemingvvayin Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler yksn
den alnan u cmleleri ele alalm:
Tepelere bakyordu kz. Tepeler gne altnda ak, arazi boz
ve kurakt.
Kz beyaz fillere benziyorlar dedi.
Hi beyaz fil grmedim Birasn yudumlad adam.
Grmemisindir, elbette
Grebilirdim dedi adam. Grmediimi sylemen hibir
eyi kantlamaz.
Edimsel olarak ilkin kz iirselletirir ya da buna benzer bir
edimde bulunur. Adam cehaleti kabullenir gibidir ancak daha son
ra parann balam bize kzn kurduu hayali adamn reddettiini
syler. Daha sonra kz adam eletirir ya da kmser. Karln
da adam kendisini savunur ve kzn onun hakknda hkm verme
sine kar kar.
Konuann tanmlanmas diyalogun sunumunda vazgeilmez
bir edir. En az gze batan iaretleme basit konumdur. Genel
uylam konuanlarn paragraftan paragrafa deimeleridir. Beyaz
Fillere Benzeyen Tepeler pasajnda Grmemisindir, elbette
diyenin kz olduunu biliriz nk bu onun srasdr. Tek sral
paragraflar kza aittir. Eer metin yle okunsayd;
Kz beyaz fillere benziyorlar dedi. Hi beyaz fil grme
dim
Birasn yudumlad adam. Grmemisindir, elbette
Tersindense, adamn kz yeterince hayalgticne sahip olma
makla suladn dnrdk.
Sz edimlerine ilikin bu karmlar da okuma srasnda yap
tmz tm karmlar gibi dnyaya ilikin genel kodlanm bilgi
lerimizden ve insanlarn toplum iinde davranlarna ilikin bek
lentilerimizden yola karak yaparz. Bu nedenle byk kltrel
farkllklar sz konusu olduunda saf konuma aktarm anlatlarn
anlamak zellikle zordur.

164
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Tm anlat kuramclar arasnda diyalog sorunlaryla en ok il


gilenen isim Bahtindir. Bahtin diyalog szcn sklkla ok
geniletilmi bir anlamda kullansa da (rnein, yazarn toplumla
olan diyalogu) olaan yk ii durum zerinde de dikkatle a
lmtr. Diyalogla ok eitli efektlerin mmkn olduunu,20
szgelimi Dostoyevski karakterlerinin zihinlerinin muhataplarnn
olas cevaplaryla nasl youn bir biimde megul olduunu
farketmitir. Hemingvvayin yukardaki pasajnda da muhataptan
gelmekte olan her konumadan kaynaklanan byk bir gerilim
aka hissedilir. Hi beyaz fil grmedim aka kavga karmak
iin meydan okunmasn bekleyen bir yorumdur. Kz, meydan
okumakta gecikmez. Bu sert cevap da daha sert bir karl kkr
tr. kili birbirlerinin zayf noktalarn bildikleri ve sonuna kadar
mcadele ettikleri iin bitmek bilmez bir az dalana girerler.
Bu rnekten ok daha farkl bir eilim, Bahtinin kle ruhlu
ya da yaltak adn verdii davran, yani meydan okumann
rkek ve sklgan l Dostoyevskide ok yaygndr. nsanck
lar' dan bir rnek:
Mutfakta yayorum ya da daha dorusu burada, mutfan
yanndaki kk odada (ancak mutfamzn temiz, aydnlk, iyi
bir mutfak olduunu vurgulamak isterim), kk bir kuytuda,
mtavazi bir kede... Yaa, ite bu da benim kk kem...
Duraklayan konuma,... yarda kesilmeler [ve] ekinceler,
Devukinin mektuplama muhatab Varenka Dobroselovaya, eki
nerek bakmasn simgeler ve Devukinin horgrlebilecei korku
suyla gerginliini yanstr. Dier insann szckleri konuma iinde
bir yere skrlar ve aslnda orada olmamalarna karn etkileri bu
konumann radikal bir biimde yeniden dzenlenmesine yol aar.
Bylesi diyaloglar daha derinlere gidebilir, iki muhatap ayn
kiiliin farkl yzlerini oluturabilir. Golyadkin, teki romannda
alter egosuyla diyaloga girer. Kendi tonu, kendisine gven vermek
iin tasarlanmtr, bamsz ve kaytsz gibi davranr (o, onun
kendi adam, onda bir sorun yok). Kendi kendine yaratt, daha
yal, kendine daha ok gvenen biri olan ikizi onu rahatlatarak,
teselli ederek ie balar ancak sonunda (ironik anlatc ilevine el
koyarak) Golyadkinin kendi yaygarac, fkeli szcklerini kendi
sine kar kullanr. Ayn etki Yeraltndan Notlar, Budala, Su ve
Ceza ve Karamazof Kardeler romanlarnda da grlr.

20 Bakhtin, Dostoevsky's Poetics, s. 110 ve dolaylar.

165
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Metinsel ve anlamsal analiz konusunda daha ok ey bilebilir


sek, diyalog tiplerinin geerli bir snflandrmasn gelitirme ola
na bulabiliriz. Hali hazrda Maurice Blanchot, bu konuda kulla
nl olabilecek l bir ayrm nermitir. Blanchot, rnek olarak
Malraux, James ve Kafkay alr. Malrauxnun yaptnda diyalog,
Sokratik anlamda gerek bir tartma ilevi sunar. Malrauxnun
karakterleri, tutkulu keskinliklerine ramen berraklk anlarnda...
aniden ve doallkla tarihteki byk dncelerin sesi olurlar.
Zaman basks onlarn uzlamalarn engellese de gerei bulmak
iin tartrlar. te yandan Jamesin karakterleri diyaoglar bo bir
konuma ruhuyla, Havvthomeun syledii gibi yal bir kadnn
fincanndaki ay etrafnda srdrrler. Ancak byle bir diyalog
iinde aniden kahramanlarn bilmeye haklar olmadklarn d
ndkleri bir gizemin ardndan, ahlatlmaz olanlarn arasnda
anlaarak, kendilerini evreledikleri ekinceler ve konuur gibi
grnmeksizin konumalarna izin veren karlkl anlay sayesin-
de, birbirlerini alacak bir biimde anladklar, srad bir ak
lama ortaya kabilir. Kafkann karakterlerinin payna da birbir
lerini atlayp, sonsuza kadar kart amalarla konumaya lanetlen
mek der. Kafkada karakterler aslnda birbirlerinin muhatab
deildir; karlkl bir konuma yaplamaz ve yzey anlamnda bir
benzerlik olsa da konumalar ayn anlama ve ayn gereklie sahip
olamazlar: bazlar szcklerin zerindeki szckler biimindedir,
yarg, emir, otorite ve ayartma szckleridir; dierleri ise onlara
karlk verilmesini engelleyecek zelliklere sahip hile, ka, do
landrclk szckleridir.21
Kendi Kendine Konuma
Anlat kuramclar kendi kendine konuma kavramn, Virgina
Woolfdan Dalgalar ve Faulknerden Deimde lrken gibi
yaptlar anarak, karakterin konumasnn baka bir tr dolaymsz
sunumu olarak kullanrlar.22 Kavramn anlat yapsna aktarlmas

21 Maurice Blanchot, "La douleur du dialogue", Le Livre venir (Paris, 1959), s.


223-234. Jonathan Cuiler'a dikkatimi bu kaynaa ve dierlerine ektii iin
minnettarm.
22 rnein Robert Humphrey, Stream o f Consciousness in Modern Novel (Berkeley
ve Los Angeles, 1959), s. 35-38. adl yaptnda kendi kendine konumay "bir
karakterin ruhsal ieriini ve srelerini, karakterden okura, bir yazarn varl
olmakszn, dorudan ancak seyirciye (aka dile getirilmeden) gerek duyarak
sunma teknii" olarak tanmlar (i monolog ise seyircinin varlna gerek duy
maz). Karakter zellikle bir seyirciye hitap etmez ancak ne olup bittiine dair

166
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

yararl mdr? Kavram geerli bir anlat nitelii midir? Dilerseniz


kendi kendine konumann drama dalndaki anlamn hatrlayalm.
Bu konuda standart rnekler olan Hamlet ve Macbeth (en azndan)
aadaki nitelikleri kapsar:
(1) karakter aslnda konumaz (sinema versiyonunda teknik bir
hile ile dudaklar kapal kalmaya devam eder ancak karakterin
sesini duyarz);
(2) karakter sahnede ya yalnzdr ya dierleri tavr ve eylemle
riyle onu duymadklarn gsterirler;
(3) karakter geleneksel olarak seyirciye yzn dner;
(4) ancak ille de seyirciye hitap etmez; ikinci kii zamirini ya
da emir kipini ya kendisine ya da orada bulunmayan, olmayan
birisine (Siz tanrlar vb) yneltir;
(5) Seyirciye hitap edilmez ancak seyirci, karakterin kendisine
ya da olmayan birisine hitap ediine kulak misafiri olur.
(6) Genellikle kendi kendine konumann biem ve syleyi
ekli, karakterin sradan diyaloglarnn bir parasna ok benzer.
Bu nedenle eer karakter, dier karakterlerle resmi ve iirsel bir
tavrla konuuyorsa, kendi kendine konumann biemi de byle
olacaktr. Kendi kendine konumann bir i fenomen olduunu
gsterecek biimde kullanlan dilde deiiklik yapmak gibi bir
giriim yoktur;
(7) erik genellikle karakterin durumuna ilikin bir aklama
ya da yorum ina eder.
(1) ve (2) numaral nitelikler zorunlu, geri kalanlar ise istee
bal ancak yaygndrlar.
Peki anlatdaki pasajlar neye gre kendi kendine konuma ola
rak adlandrlabilirler? Aslnda Dalgalar ve Deimde lrken
bu niteliklerin bir ksmn sergiler.23 Dalgalar' da karakterlerin
konutuu bildirilir: dedi ki etiketi genellikle yer alr ve karak
terlere atfedilen pasajlar her zaman trnak iine alnmtr. Bu ne
denle dorudan etiketlenmi biem sz konusudur (etiketlenmi,
verbum dicendi [konuma alnts bildiren szckler] tarafndan
iaretlenmi demektir).

bir aklama ya da yorum yaptna gre bu konumay birisi iin yaptn var
sayarz.
23 Bu nedenle L. E. Bovvling, Dalgalar' bir i monolog roman olarak tanmlamakla
hataya der ("VVhat s the Stream of Consciousness Technkjue? PMLA,
65[1950], s. 339). monologla ilgili tartma aada grlebilir.

167
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Susan nmzden geti, dedi Bernard. Alet edevat oda


snn kapsnn nnden geti, mendilini buruturup top top et
miti. Alamyordu ama gzleri, o gzel gzleri sramaya hazr
kedilerin gzleri kadar kskt. Onu izlemeliyim, Neville. Usulca
arkasnda gitmeli, yaknnda olmalym. Bir fkeyle patlayp
Yalnzm ben diye dndnde onu ilgimle teselli etmeli
yim.
Deimde lrken etiket yerine, konumaclar tanmlamak
iin ad balklar kullanr:
DARL
Jewel ve ben patikay tek sra haline izleyerek tarladan dn
dk. Onun be metre nnde olmama ramen bizi pamuk evden
izleyen biri Jewelin ypranm ve krk hasr apkasn benimki
nin tam arkasndaym gibi grebilirdi.
Her iki romanda da dier karakterler konumacnn syledikle
rine dorudan karlk vermezler. Bu nedenle dierlerinin onlar
duymadna hkmederiz. Bu durumda rnekler dramatik mono
log biiminde olamazlar. Bemad dorudan Nevillee hitap edi
yormu gibi grnse de, Nevillein (drt sayfa ve on konumac
sonra ortaya kacak olan) kendi konumasnda, Bernardm syle
diklerini iittiine dair hibir iaret yoktur. Hatta konumadan
Bernardn orada olmad bile kartlabilir:
Bernard nerede? dedi Neville. Bam onda kald. Alet
edevat odasnda tekne yapyorduk, Susan kapnn nnden ge
miti...
Dalgalar ve Deimde lrken romanlarnda okurlara da hi
tap edilmez. Louisin okulu bitirdikten sonra yapt konumada
olduu gibi ok az durumda sen ortaya kar ve orada olmayan
birine hitap etme grevi grr:
Siz kara cppeliler ve sen, l, size yol gsterdiiniz iin,
koruduunuz iin minneta m...
Sonu olarak, etiketlenmek, konuma olduklarnn ak bir bi
imde anlalmas gerektii gibi basit bir nedene dayal olarak asla
serbest olmamak kaydyla, ancak salt dncenin ve konumann
stilize edilmi davurumcu bir biimi olmaya indirgenmeksizin,
anlatlarda kendi kendine konumalar da olasdr. Bu anlamda
Deimde lrken, yalnzca ad balklar verdii ve balklarn
altndaki szlerin, ad geen karakterin dnceleri ya da konu
malar olduunu belirtmedii iin, Dalgalar'dan ok daha belirsiz
bir yapttr. Kendi fikrim, Faulknerin romanlarndaki szcklerin
sylenmi ya da dnlm olduklarn deil, doa d bir bi
imde karakterlere atfedilmi olduklarm varsaymamz gerektii-

168
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada All l ' / m

dir. Ancak ifade etme her zaman dsaldr bu nedenle buraya,


dolaymsz konuma tartmasna aittir.
Kendi kendine konuma belki de en iyi doalc olmayan ya da
davurumcu anlatlarla ilikili olarak kullanlabilecek bir kav
ramdr. Bu anlatlarda tek bilgi kayna karakterlerin eyleri bi
imsel olarak sunmalar, aklamalar ve onlar zerine yaptklar
yorumlardr. Bunlar bildik anlamyla dnce ya da konumalar
deil, bu ikisinin stilize edilmi bir bileimi olan biimsel hitaplar
dr. Dramatik monologda ve diyalogda olduu gibi burada da uyla
m, bu szlerin birileri tarafndan duyulduklarn ve yazl met
ne dntrldklerini varsayar.
Dnce Kaytlar: Dorudan Serbest Biem = Monolog
imdi de karakterlerin dncelerine dnelim. Bir karakterin bi
lincinin temsili de dolaysz yaplabilir (geri sadece ortaya karlmas
bile, harfi harfine yaplm bir konuma kaydna kyasla biraz daha
fazla dolaym ima eder). Ancak bilin bir anlat kavram olarak
dikkat ve snrlama gerektirir. Baz dz anlaml gzlemler sklkla
birbirleriyle kartrlan durumlar ayrt etmeye yarayabilir.
Psikolojiye dalmadan,24 iki tr zihinsel etkinlii, szelletir
me gerektiren ve gerektirmeyen etkinlikleri birbirinden ayrabili
riz. Bu ayrm kabaca bilisel olanla algsal olan arasndaki ayrma
karlk gelir. Bazen marketin nnden geerken kendi kendime
st ve ekmek almalym szlerini ettiimi farkederim. Ancak bir
baheden geerken pek u gl krmz renkli ya da u krmz
gle bak ya da u gln krmzl gibi laflar etmem. kinci tip,
sylenmekten ok hissedilen bireydir.
Bir kavray [bili] halihazrda szel bir yap olduundan ya da
kolaylkla byle bir yapya indirgenebileceinden, szel anlatya
aktarlmas basit ve dolaysz olur. Ancak alglarn aktarlmas dile

24 Erwin Steinberg byle yapar. Bkz. "The Stream-of-Consciousness Novelist: an


Inquiry into the Relation of Consciousness and Language, Ete. 17 (1969), 423-
439. Steinberg, yeni eski bir dizi psikolojik kuram arasnda aratrma yaptktan
sonra bilincin baz blmlerinin szel olmadn gzlemlemekten daha fazla
ey bulamaz. Bu nedenle yazarn grevi szel eleri olduu kadar, karakterin
zihninden geen szel olmayan eleri de benzetirmektir. Ancak Bovvling daha
nce de bu noktay piskologlarm belgelemesine ihtiya duymadan onaylanm
tr (s. 342). Anlat kuram iin nemli olan, yazarlarn, sinemaclarn, karikat
ristlerin ve onlarn seyircilerinin zihnin nasl olduuna dair varsaymlardr.
Onlarn varsaymlar bilimsel olarak yanl olabilir ancak yine de muhtemelen
kltrel bir basmakalp olarak i grr.

169
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

doru yaplacak bir dnm gerektirir. Sinema gibi grsel bir


ortam krmz bir gl dorudan, szel olmayan yollarla ve taraf
szca taklit edebilir ve ereve dna bakan karakterden kesmeyle
gln kendisine gemek gibi basit uylamlarla o gln, bir karak
terin alglad nesne olduunu gsterebilir. Ancak szel ortam,
z gerei szel olmayann szelletirilmesini gerektirir.
Burada nemli bir sorun ortaya kar, szelletirme szcklerin
bir anlatcyla ilikilendirilmesini gerektirir mi, gerektirmez mi?
Szel olmayan duyumlar, ilikilendirilmemi szcklere dnt
rlebilir mi? Cevap olumludur; i monolog yoluyla yaplabilir.
Bir karakterin dncelerini ele almann en belirgin ve doru
dan yolu, onlara seslendirilmemi konuma gibi davranmaktr,
onlar trnak iine alp diye dnd gibi etiketlerle elik etmek
tir. Gurur ve nyarg'dan bir rnek; u gelen Mr. Darcy olabilir
mi? diye dnd. Bu dorudan etiketlenmi dncedir. Bildiri
len cmle, dolayl biimdeki gibi gemi zaman deil, imdiki
zaman kipindedir. Bir etiket kullanlm ve dnce trnak iine
alnmtr. Stenografln yanma zihin okuma ilevi eklenmitir.
Ancak bundan fazlas sz konusu olmaz. Yorumlama yaplmaz.
Yalnzca szckler, karakterin zihninde konuulduu gibi ayn
szckler, ayn syleyi ve sralamayla alnr. Anlatc bu ilevi
stlendii iin yalnzca bir para daha stndr. Bu da bizi yelpaze
zerinde sadece bir iki yaprak ilerletir.
Ayrca trnak iaretlerini kaldrmak ok kolaydr ve aslna ba
kacak olursanz bu bat kurmacasnda uzun zamandr sradan bir
uygulamadr. Daha yakn zamanlarda etiket de ortadan kalkmtr.
Elde edilen sonu dorudan serbest dncedir. Bu da geniletil
mi haline i monolog dediimiz canlandrma biimidir.23 Bu
biimin lt nitelikleri unlardr:
(1) Karakter eer kendini anyorsa, birinci kiiyi kullanr.25

25 Karlatrmak iin bkz. Scholes'in ve Kellog'un tanm: "karakterin seslendiril


memi dncelerinin, anlatcnn mdahalesine uramakszm dorudan, arac
sz sunumu" (s. 177]. Ancak yetersiz tanmlar istisna deil kuraldr. Dorothy Van
Ghent'in tanm buna tipik bir rnek oluturur: '"i monolog' teknii, znel bak
asnn hafife deitirilmi bir versiyonudur. Geleneksel uylamdan uzakla
ma saylamaz. Fielding bile bir karakterin zihninin nasl altn 'ieriden'
gstermek iin bak asn kullanmtr. Ancak bu yntem, znel bak asnn,
yaptn btn iinde dank olarak deil, tm roman boyunca kullanlmasn
ierir". [The English Novel: Form and Function, New York, 1953, s. 267]. Ancak
buradaki "deiim" kesinlikle salt niceliksel olmaktan fazlasdr.

170
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

(2) Mevcut sylem an, yk anyla ayndr; bu durumda mev


cut ana gndermede bulunan herhangi bir yklem imdiki zamanda
olacaktr. Bu gemi zaman anlatan epik imdiki zaman deil,
eylemle ayn zamana iaret eden gerek bir imdiki zaman kipidir.
Anlar ve gemie yaplan dier gndermeler pas perfect kipinde
deil simple preterite [dili gemi zaman] kipinde olacaktr.
(3) Baka bir yerde anlatc devreye girse de girmese de i mo
nologda dil (deyim, syleyi, szck ve szdizim seimi) belirgin
bir biimde karaktere aittir.
(4) karakterin dnrken kendi yaantsna dair yapaca
antrmalar iin gerekenden daha fazla aklama yaplmaz. Yani,
(5) kendi kendine dnen karakter dnda hibir seyirci var-
saylmad iin, bir muhatabn belli konulardaki bilgisizlii ya da
aklama gereksinimleri dikkate alnmaz.
(1), (2) ve (4) numaral koullar elbette dorudan serbest d
nceye zg deildir. Bunlar herhangi bir dolaymsz konuma
biimine, i monologa, diyaloga ve kendi kendine konumaya eit
olarak uygulanabilir (ancak anlatc dolaymyla gerekleen do
layl serbest dnceye ve konumaya uygulanamaz. Geri en az
dzeyde ya da bazen belisiz bir biimde uyguland da olur).
monologun bu biimde nitelendirilmesi, hem alglarn hem
de kavraylarn devreye girmesini ierir. Bu anlamda, yukarda
bahsettiimiz niteleme, i monologu bilin akndan ayrmak
iin alg/kavray ayrmn kullanan Lavvrence Bowling gibi ku
ramclarn grlerinden farkldr.
Dorudan serbest dnceye rnek olarak Ulysses' in
Calypso blmnden aadaki paray ele alalm. Leopold
Bloomla ilk olarak mutfakta karlarz (okurlara kolaylk sala
mas iin cmleleri numaralandrdm):
[1] Mutfaa girip kahvaltlklarn tmsekli tepsiye yerleti
rirken aklnda bbrekler vard. [2] Mutfakta souk bir hava ve
souk bir k hakimdi ama darda lk bir yaz sabah kendisini
gsteriyordu.
[3] Biraz a hissettirdi.
. [4] Kmrler kzleniyordu.
[5] Bir dilim daha tereyal ekmek: , drt: doru [6] Ta
ban dolu sevmedi o. [7] Doru. [8] Tepsiden uzaklat, ay
danl ocaktan alp atein yanna yerletirdi. [9] Bodur ve ar
aydanlk oraya yerleti. aydanln az darda kald. [10]
Yaknda bir bardak ay. [11] Gzel. [12] Az kurumas. [13]

171
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

Kedi kuyruunu havaya kaldrp masann bir aya etrafnda


gergince doland.
[14] -Mkgnao!
[15] -A h , buradasn ite, dedi Mr Bloom, ateten ban e
virip.
Byle pasajlar i monologun standart rnekleri olarak sklkla
alntlansalar da saf dorudan serbest dnce rnei deildirler.
lk drt cmle arka planda kalm bir anlatcnn ak raporunu
bildirir. Karakter nc kii olarak anlr, eylemleri ve dncele
ri gemi zamanda aktarlr. Aslnda anlatcnn sesi Katillerde
olduundan daha duyulur durumdadr. nc cmlede onun
karlmas dorudan biemin ipucunun verir ancak fiilin kipi
gemi zamanda kalr.
Yine de be numaral cmlede, budanm szdizimi (nc
cmle aktarm tarznda bir deiim olmakszn budanmtr) nede
niyle deil ama kartlan parann aka diye dnd gibi bir
etiket ve ben zamiri olmasndan dolay dorudan serbest dn
ceye gei yaplr. Pasajdan kartlan fiilin geni zaman kipinde
olduunu anlarz: Bir dilim daha tereyal ekmek [hazrlamam
gerek, diye dnd.] (ya da buna benzer). Peki Bloomun akln
dan geenlerin tam bu szckler olduuna neden bu kadar eminiz?
(1) nk doru szckleri anlatcya atfedilemez: bu balamda
anlatcnn, herhangi bireyin doruluunu tartacak biri gibi
dnlmesi mantkszdr. Bunu sadece Bloom yapabilir. (2) n
k uylam gerei anlatclar budanm szdizimleriyle konumaz
lar. (3) nk hi seyirci yoktur: Bloom kendi kendisinin muhata
b deildir. (4) Anlamla ilgili olarak: dilime bir dilim daha ek
lerseniz drt dilim olur; Mollynin zevkine uyacak doru say
budur. Sadece Bloom aritmetikle ilgili olabilir.
te yandan altnc cmle dolayl serbest biemdedir. Fiil geni
zaman yerinde gemi zaman kipindedir. Yedi yine yklemsizdir,
yani dorudan serbest dnce olduunu varsayarz. Sekizde ve
dokuzda anlatcnn sesi devam eder. Onuncu cmledeki yaknda
ise gelecek zaman belirtecidir ve cmlede fiil yine eksiktir. Eksik fiil
gelecek zaman kipinde olabilirdi, bu da bizi Bloomun aklndan
geen szcklerin alntsna gtrr: Yaknda bir bardak ay [ala
cam]. Benzer olarak on bir, Bu ok gzel cmlesinin ksaltma
sdr. Ancak on iki ilgin bir biimde farkllar. Buraya kadar tm
dorudan serbest dnce cmleleri (be, yedi, on, on bir) kavray
bildirdiler. Szckler tam olarak Bloomun zihnindeki sesin syle
dii eyleri sylyor gibi grndler. Ancak Az kurumas,

172
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Bloomun aznn kuruduunu hissetmesi anlamna gelebilir. Bu


durumda ise szckler yukarda bahsettiimiz standart uylam ge
rei, dile getirilmemi bir duyumu tercme etmi olur. Bloom kuru
luk duyumuna karlk olarak bunu kendisine sylyor da olabilir,
Azm kurudu. Hangisinin (ya da ikisinin de) kastedildiini bile-
bilmenin yolu yoktur. monologlarda kavrama ve alglama arasn
daki ayrmn budama yoluyla ntrletirilmesi ok yaygndr. On
nc cmle dorudan anlaty srdrr, on drt ve on be ise el
bette diyalog yani dorudan etiketlenmi konumadr.
Dorudan serbest dnceye karlk i monolog efektini
nermek iin fazla uramaya gerek olmadn grebiliriz. Dahas
paral szdizimi bu bieme elik edebilirse de, tek zorunlu teknik
dorudan serbest dncedir (eer kullanlyorsa- birinci kii zami
riyle kendine iaret etmek, yklem kiplerinin gelecek zaman yne
limli olmas ve trnak iaretlerinin kaldrlmas).
monologu dier bilin temsillerinden mutlak biimde ayran
nokta, bu tekniin anlatcya karakterin aslnda dnyor ya da
alglyor olduunu belirtecek ifadeleri yasaklamasdr. Szckler
kesinlikle ve sadece karakterin aklndan geenleri ya da eer d
nce veya alglamalar sz konusuysa, onlarn yerini tutabilecek
olanlar ifade ederler.
Calypsonun yukarda verilen blmnn karmak karakteri
kaza eseri deildir. Eletirmenler deimeden srdrlen saf i
monologlarda eer metin tamamen karakterin zihni iinde kalm
sa, o karakterin dsal eylemlerini ve durumunu ifade etmenin zor
luuna dikkat ekerler. karmlar bir yere kadar ie yarayabilir.
Joyceun en azndan Leopold ve Stephena ayrlan blmlerde i
monolog ve rtl anlat arasnda gidip gelmek iin geerli neden
leri vardr. Leopoldun ehirde dolatn gstermek iin nesnel
bir bak gerekir. Zihne dal ancak karakterin fiziksel konumu
mutlak olarak sabitlenmise tamamlanabilir, ortamdaki deiimler
bu adan nemsizdir. Mollynin i monologu saf olabilir nk o
yatakta haraketsizdir. Karanlkta aklnda sadece uyku, anlar ve
speklasyonlar vardr. Ancak daha nceki blmlerde Joyceun
ieriden darya, dncelere dalm Bloomdan anlatcnn ona
dair enstantanelerine, bir adamdan Dublinin caddelerinde yryen
dier bir adama geiindeki akclk, muhteem bir sanatlk rne
idir. Edouard Dujardinin Les Lauriers sont coupes romannda i
monologu yanstmadaki beceriksizliiyle gl bir kartlk yara
tr. Byle durumlarda insann aklna belki de zaman zaman [i

173
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

monologdan] dar kmann daha iyi olabilecei gelir. Merleau


Pontynin belirttii gibi, sonu bilincin istenmeyen bir ikizidir.
Ces gens me regardent entrer... (Bu insanlar beni ieri girerken
gryorlar) gibi satrlar zellikle kaba saba ve beceriksizdir.
nk karakterler yalnzca ilerine kapank, sklgan vb oldukla
rnda bedenlerinin konumlanmasna ilikin yorum yaparlar ve bu
romanda sklganlk sz konusu deildir.
Bilin Ak = Serbest arm
Bilin ak kavram ne demektir? Nasl tanmlanabilir? Ya
da tmdengelimci edebiyat kuram erevesinde anlatyla ilgilen
diimize gre daha yararl bir soru sormak gerekirse, hangi nitelik
leri bu kavramla ilikilendireceimize nasl karar verebiliriz? Bi
lin ak, i monologun basit bir karl mdr? Yoksa bu iki
kavram arasnda bir ayrm yapabilmek iin yeterince farkllklar
var mdr? Bence daha nceki aratrmaclarn nerdiinden biraz
farkl bir temelde de olsa bu konuda yararl bir ayrm yaplabilir.
Daha nceki tartmalarda iki kavram arasndaki farkllk eti
molojikti. (ya da isel) monolog, (belli ki Dumas baba tara
fndan bulunmu) Franszca monologue interieur kavramnn dili
mize yaplm bir uyarlamasyd. Bilin ak ise ilkin William
Jamesin Principles o f Psychology adl yaptnda kullanlm, daha
sonra Anglo-Amerikan edebiyat tartmalarnda kendisine yer
bulmutu (Dorothy Richardsonun Pilgrimage roman iin May
Sinclairin yazd nsz gibi). ki kavram nceleri birbirlerinin
eanlamllar olarak grlyorlard. Bugn de pek ok eletirmen
tarafndan yle grlrler. Daha sonra eitli ayrmlar belirlendi
(ngilizcenin tarihsel geliimi iinde yaygn bir pratik).
Konuyla ilgili en iyi almalarn birinde Lavvrence Bovvling,
i monologun kavraylarla yani karakterin zihninde zaten szel
biimde yer alan dncelerin anlatlmasyla, insann kendi kendi
siyle sessizce konumasyla snrl olmas gerektiini ileri srd.
Zihnin dile tercme etmedii saf duyumlar ve imgeler ise ona
gre duyum izlenimleriydi (benim alglar dediim ey). Bow-
lingin rnei Dorothy Richardsonun Honeycomb romanndand:
Her iki yanda ykselen gri binalar yaklama mesafesinde
eiliyorlar - gkyzne kar keskin alar... binalarn dier bi
nalara kar yumuayan alar... derin glgeleriyle ekmek ii
kadar yumuak, yksek biimli alar... balkonlardan saaklanan
sarmaklar...

174
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Uylam gerei Miriam sadece eyleri duyumsar ancak onlar


dile getirmez. Kendi kendine gri binalar szcklerini telaffuz
etmez vb. Yine de bunlar herhangi bir anlatcnn onun szckle
riyle yapt aklama deil, onun dorudan izlenimleridir. Anlat
cnn karakterin szcklerini kullanarak yapt aklamaya Bow-
ling akla yatkn olarak isel analiz der. Ona gre bilin ak,
yazarn zihinden doruca yaplan bir alnt vermeye giritii an
lat ynteminin tamamdr. Burada zihnin sadece dilsel blgesi
deil, tm bilin sz konusudur. Bu adan bilin ak sadece
szelletirilmi dncelerin kaydn (yani i monolog) deil, ka
rakterin zihninde bulunan ancak szcklerle formle edilmemi
duyum izlenimlerini de ierir ancak yine de anlatcnn yapt
isel bir analizin rn deildir.
Elbette dorudan alnt ile isel analiz arasndaki ayrm ko
runmaldr. Ancak karakterin kendi szcklerini iermeyen algla
rn, duyum izlenimlerinin dorudan alntlanmasndan nasl bahse
debiliriz? Alnt birilerine ait szcklerin aktarlmas demektir.
M gibi biiminde bir alnt bu soruya yant olabilir. Aslnda bu
alanda szckler yoktur: szckler faute de mieux, daha iyi bireyin
yokluunda kullanlr. Alglamalar szel olmadklar iin anlat ya
ps da szel olmayan bir ifadeye gerek duyar. Baka ortamlarda
bunun yollar vardr. Sinema Miriamm duyum izlenimlerini sadece
grsel olarak anlatabilir (bu, anlat syleminin, ortamndan gayet
bamsz olduunu bir kez daha ortaya koyar). Ancak szel anlatlar
szcklerin tesine gidemezler, bylece szckler kullanlrlar an
cak bunlarn szck olmadn, aktarlan deneyimlerin szcklerle
ilgili olmadn gstermek iin bireyler yaplmaldr. Peki ne yap
labilir? Bovvling, pasajn anlatcnn isel analizi deil Miriamm
duyumlarndan dorudan yaplan alntlar olduundan nasl emin
olabilir? Ona gre budanm szdizimi (eksilti ifade eden U nok
tayla ayrlm ksa cmlecikler), bir nesne hareket etmiyorsa ya da
bir ortaa (sfat-fil) eklenmise adlarn yklemsiz kullanlmas do
rudan alntnn belirtileridir.26 Elbette kavramsal dnme de ayn

26 Budanm szdizimi ya zihnin tipik derin dnme anlarnda dilbilgisel ksa


yollara bavurmasn ya da gramerin normal kurallarna uymayan "konuma
ncesi ya da "szck ncesi gibi bir fenomenin varlm varsayan bir uylam
dr. Oysa ksaltlm sz dizimi, normal bir sz diziminden kaynaklanmyorsa
anlaml olamaz. Bu nedenle dilbilimciler bu gr yanltc bulabilirler. Dahas,
bilin ak yazarlarnn kullandklar ksaltmalarn says olduka kstldr. Di
er uylamlar gibi budanm szdizimi de yazar ve seyircinin, hakknda gr

175
IV - SYLEM: Arlatlmam ykler

biimde ifade edilebilir. Belki de Botvling budanm szdiziminin


duyum izlenimlerinin esiz bir zellii olduunu ileri srmyor,
yalnzca verili ieriin, biimi isel analiz deil bilin ak olarak
iaret etmeye yaradn savunuyordur.
Peki duyum izlenimini anlatmak iin neden bilin ak
tekniini kullanmalyz? Neden duyum izlenimi kendi bana
yeterli bir kavram deildir? Bowlingin deerli ayrmn tersine
evirerek korumalyz: Varsayalm i monolog snf kavram
olsun ve dier iki kavram kavramsal ve algsal iki alt snfa
iaret etsinler. Kavramsal i monolog karakterin akimdan geen
gerek szcklerin kaytlarn nitelerken, algsal i monolog,
iletiim, karakterin dile getirilmemi duyum izlenimlerinin (bir
anlatcnn isel analizi olmakszn) uylamsal szel dnm
anlamna gelsin.
Bu durumda bilin ak kavram baka bir anlam iin serbest
kalabilir, dnce ve izlenimlerin rastgele sralanmas anlamna gele
bilir. Bu anlam ak [.n. dilimizdeki tam karl, aknt] szc
nn ierdii imalara da uygundur. Zihin, belli bir ama iin d
nme kutbunun karsnda sradan arm akyla megul olur.
Zihnin dikkati ya kastl olarak nesnesiyle ilgilenmeye eki
lir (buna denetimli arm denir), ya da zihnin dikkati bek
lenmedik, ani ya da arpc bir uyaran tarafndan bir nesneden
dierine yneltilir (buna ise genellikle serbest arm denir).
Serbest arm sreci zellikle bilin ak tekniiyle yazma
zgdr. Ancak bunun nedeni bilin aknda denetimli ar
ma yer olmamas deil, serbest armn dorudan sunumunun
genellikle dier yazm yntemleriyle yaplmamasdr.27

birliine vardklar her anlama gelebilir. Derin dncenin ve benzerinin gste


reni olabilir ve bir gsterenin gsterilenleriyle gerek ya da "gdlenmi" bir
balantya ihtiyac yoktur.
27 H. A. Kelly, Consciousness in the Monologues of 'Ulysses', Modern Language
Quarterly, 24 (1963), 7. Eric Auerbach baka bir tanmlama yapar (Mimess,
Princeton, 1953, s. 473-475): "bilincin akr ve oyununun deien izlenimler aknt
sna kaplmas.- bilincin kendi doal ve ilevsiz zgrlnde srekli olarak dn
celere dalmas. belli bir amala kstlanmam ya da dnce tarafndan spesifik bir
konuda ynlendirilmemi, kendine has bir zgrl olan srelerin doal ve hatta
aksi istense bile doala benzer bir biimde ilenmesi". Daha tartmal bir iddia ise
"bilin aknn" bir janr olduu ynndedir. Bkz. Melvin Friedman, Stream of
Consciousness: A Study in Literary Method (New Haven, 1955): "eletirmenler bu iki
kavram tanmlarken bir 'janr' olan bilin akyla bir 'teknik' olan i monologu birbi
rine kartryorlar. Bilin ak roman, asl ilgisi bilincin geni alann, genellikle bir
ya da daha ok karakterin bilin alannn tamamn kullanmak olan bir roman tr
olarak deerlendirilmelidir... Elbette bilin ak diye bir teknik yoktur; eletirel ter

176
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

i monolog szdizimiyle gze arpar. Dnen karakteri iaret


etmek zere imdiki zaman yklemleri ve birinci kii zamirleri kul
lanr (ya da szdizimi budandnda bunlar ima eder). Bilin ak,
burada kullanld gibi szdiziminin tesine geer. Anlamsal
eleri, serbest arm ilkesine gre dzenlenmeye zorlar. mo
nologla bilin aknn neden bir arada bulunmak zorunda olduklar
nn bir aklamas yoktur, yine de genellikle bir aradadrlar. Yazarlar
isteyerek ve kolayca serbest armsal ilkeyi epik gemi zamanla,
etiketlerle birletirirler. Scholes ve Kelloggun iaret ettii gibi,
bilin ak diyalogda bile dzenleyici bir ilke olabilir. Bunun tam
tersi, srdrlen bir i monolog, son derece amaca ynelik olarak,
denetimli arm biiminde ierik geliimini gsterebilir.
monolog ve bilin aknn metinlerde birarada yer ald ta
rihsel olarak dorudur. Ancak eer analizlerimizi ak ve kesin ya
pacaksak, bu ikisinin ayr ayr inceleyemeyeceimiz kadar i ie
gemesine izin vermemeliyiz. Ayrmlar ve ayrm yapma kapasitesi
olmadan yeni dzenlemelerle, niteliklerin biraraya geldikleri yeni
takmyldzlaryla uraanlayz. rnein Robert Humphreyin bi
lin ak ile ilgili yapt aklama bize Kskanlk ve dier birok
avant-garde anlatnn yntemi hakknda hibir ey sylemez. Bir kez
daha sylemek gerekirse, edebiyat ve estetik kuramlarn ilgin ve
geerli klan da yeni olaslklar ngrme kapasitesidir.
Serbest arm zerine ok tartma yaplmtr ancak bu konu
da zellikle denetimli armla kyaslandnda ok az pratik rnek
bulunur. Belki de serbest armsal pasajlar rneklemenin en kolay
yolu, onlar zihnin ak bir biimde o durumda olmad anlatmlarla
kar karya getirmektir. Gurur ve nyarg bunun iin iyi bir zemin
olabilir. Lady Catherine, Elizabethi Mr. Darcyden bir teklif bekle
memesi konusunda uyardktan hemen sonraki an ele alalm:
Bu beklenmedik ziyaretin Elizabethi iine ittii moral kn
ts, kolaylkla stesinden gelinebilecek gibi deildi. O. da saatler
dir bu durumun stesinden gelemiyor, bir an iin bile bu durumu
dtinmemezlik edemiyordu. Belli ki Lady Catherine, Rosingsden
buraya kadar seyahat etme skntsn srf Elizabethin Mr. Darcyle
szmona niann engellemek amacyla ekmiti. Bu elbette akla
yatkn bir pland ama nianlanacaklar bilgisi nereden kaynaklanm

minoloji iinde byle sylemekle ciddi bir hata yaplm olunur. Bilin ak tpk lirik
nazm, sone gibi bir roman tipinin tanmdr". Bu balamda "janr" kavramnn uygun
grlmesini kavramak zordur. "Bilin aknn" pastoral, talama iiri ya da gotik
romanla ne gibi bir ortak noktas olabilir ki?

177
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

olabilirdi? Elizabeth hayal etmekte aciz kalmt; ancak aknl,


bir dnn yaplacak olmasnn herkesin aklna ikinci bir dn
getirdiini, Mr. Darcynin, Bingleyin yakn arkada, kendisinin ise
.Janein kardei oluunun da byle bir sylenti iin yeterli olduunu
anlayana kadar srd. Ablasnn evliliinin onlar daha sk biraraya
getireceini kendisi de dnmemi deildi. Lucas kkndeki
komular da (nk bu haberin Lady Catherinee, komularnn
Collins'lerle grmeleri araclyla ulat sonucuna varmt)
gen kzn ileride belki de olur gzyle bakt bu ii hemen olmu
gibi kabul etmilerdi.
Bu pasajda Elizabethin dncelerinin sonularnn temsilinde
ima edilen amallk, arpc dzeydedir. Elizabethin zihnine tek bir
neden iin, takip eden olay rgsnn ihtiyalarn karlamak zere
girilir: Elizabeth, alt st olmu, merakl ve kendisine ramen umutlu
olarak gsterilmelidir. Darcynin evlilik teklifini daha yeni reddetmi
tir ve bu teklifin tekrarlanacana inanmak iin hibir geerli neden
yoktur. Yine de ona kar besledii nyarglardan dolay pimanlk
duymaya balar. Lady Catherine, aniden stne ullanr, ikisinin ni
anlandna dair bir dedikodudan bahseder ve Elizabethden onunla
evlenmeyeceine sz vermesini ister. Elizabeth bir hesap yaparak
deil ama gurur refleksiyle byle bir sz vermeyi reddeder. Lady
Catherinein ayrlndan sonra akn, kzgn yine de garip bir biim
de umutlu hisseder (onun her zamanki ihtiyatllna ve terbiye duy
gusuna uygun olarak kendi zihninin mahremiyetinde bile bastrlm
bir biimde). Pasaj bize ilk nce Elizabethin telalandm; ikinci
olarak sadece z gerei deil, Darcynin pekala harekete geebilece
ini aka hissetmi olan Lady Catherine tarafndan atfedilen
aciliyeti nedeniyle srad olan bu ziyareti aklndan karamadn;
nc olarak byle bir dedikodunun nasl baladm merak ettiini;
drdnc olarak Darcynin Bingleyin arkada olmasnn, kendisinin
de Janein kardei olmasnn da beklentilerine ilikin speklasyonlar
harekete geirdiini; son olarak da Lucaslarn da Elizabethin yalnz
ca kendi zihninin mahremiyetinde dnmeye balad olasln
stne bir kibrit yaktlarn anlatr.
Elizabethin bilincinden yaplan bu seme, diyalektik gibi cid
di biimde dzenlenmitir. lkin Elizabethin genelletirilmi yine
de dile getirilmemi tela; sonra bu olayn neden zc olduuna
ilikin yapt analiz; daha sonra dedikodunun gerekelerini ve
kaynan saptama abalar; ve son olarak da onun bundan sonra
ne olacana ilikin speklasyonlar gelir. Bundan daha dzenli,
onun da tesinde daha iyi gsterebilen bir form olabilir mi? Ve
serbest arma daha az benzer? Amalarmz iin nemli olan

178
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Elizabethin dzenli bir zihne sahip olmas deil (ama elbette y


ledir), ben anlatcnn zihinsel betimlemeyi dier anlat eylemleri
gibi bundan sonra ne olacak basitliinde ele aldr. Olay rgs
kat biimde amasaldr. Elizabeth ve Darcy sonunda evlenecek
ler mi? sorusuna yant verir. Bu sorudan uzaklalmasna frsat
vermez. Serbest arm elbette bu klasik anlat bieminin dz
gidiatn bozacaktr. Byle romanlarda, karakterlerin dnceleri
dahil her ey, Mihail Bahtinin deyimiyle olay rgs-
faydach barndrr.28 Psikolojik olarak bu biem, daha sonraki
biemlerden daha az ya da ok gereki deildir. Sadece zihinsel
arm srecinin dncelerin kendilerine tabi olduklarn, d
ncelerin de kesin olarak olay rgsnn hizmetinde olduunu
varsayan farkl bir gerekilik kavramn kullanr.
imdi Ulyssesin Lotus Yiyenler blmnn bana bakalm:
[1] Mr Bloom ll admlarla SIR JOHN ROGERSON
RIHTIMI BOYUNCA DZL KAMYONLARIN YANINDA
ilerledi, Windmi)l lanei, Leaskin keten tohumu ezim evini ve
telgrafhaneyi geti. [2] Bu adresi de verebilirdim bak. [3] De
nizciler evini de geti. [4] Rhtm civarnn sabah hayhuyunu ar
dnda brakp Lime streete sapt. [5] Brady konutlarnn orada
bir tabakhane ra, koluna geirdii sakatat kovasyla inen
mi bir izmariti tttrerek siftinmekte. [6] Daha kke bir kz
caz, krk bir f emberini isteksizce tutmu, alnndaki maya
sl kabuklarnn altndan gzlerini dikmi ona bakmakta. [7] Si
gara itii takdirde geliemeyeceini syle ona. [8] Amaan, b
rak isin [9] Yaam sanki gllk glistanlkt da pek. [10] Mey
hane kaplarnda bekleir, babas ksn da eve gtrsn diye.
[11] Haydi buba, annem evde bekliyo, [j i 'c : burada bir boluk
olmal] [12] Bu saatte ortalk sakin: kimsecikler yok. [13]
Tovvnsend streetden sonra da somuttuk bir suratn nnden
geti: Bethel. [14] El, evet: Aleph, Beth Evi. [15] Nichols cena
ze ileri evini de geti. [16] Onbirde. [17] Daha epey var. [18]
Sanrm ONeille iin o ii, Corny Kelleher ayarlamtr. [19]
Gzlerini kapatp yle syler arksn. [20] Corny. [21] Bir ke
resinde parkta rastlamtm karya. [22] Karanlkta. [23] Ne
cmbt ya. [24] Gammazn teki. [25] Adn adresini sylediy-
di de benimkiyle hoppanina ninanay nom. [26] O kvrmtr, ga
ranti. [27] Gmverin nederlerozmbrtnn iine bedavadan
ucuzuna. [28] Benimkiyle hoppanina hoppanina hoppanina
hoppanina. [.n. Nevzat Erkmenin evirisinden]
Bu, dnen bir adamn temsilidir. Ancak adam zel olarak her
hangi bir konuda dnmez, dnceleri (Elizabethinkiler gibi)

28 Bakhtin, Dostoevsky's Poetics, s. 5.

179
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

yneltilmi ya da olaylarn deitirilemez gidiine bal zincir bii


minde deildir. Ulyssesdeki olaylar (cenaze, Leopoldun Gertie
Macdovvella duyduu saf ak ve Stephenla bulumas), geleneksel
anlamda hibir yere varmaz. Hibir durumda Gurur ve nyar
gda olduu gibi (Elizabet balangta bekardr, sonunda evlenir)
nemli bir deiiklik olmaz. Olaylar tersine evirmekle sanatsal
kayplar ortaya kabilirse de (diyelim ki Leopold postaneyi cenaze
den sonra deil de nce ziyaret etmi olsun), anlat mant hemen
hemen ayn kalr. Joyce, Woolf, Ingmar Bergman ve dier modem
sanatlar olay rgsn zlmesi gereken karmak bir bulmaca
gibi ele almazlar. Olay rgs, durumlardaki deiiklikler deil,
durumlarn kendisidir. Bu balamda bilincin balantsz ak, byle
olay rglerinin doal barna haline gelir.
Yine de bu pasaj, izlenimlerden oluan bir kaostan ibaret de
ildir. Serbest armn, Freud ve dierlerinin ak ettii kendi
organizasyon ilkeleri vardr. Genelleme, analiz, rnekleme ilkeleri
vb gibi. Bunlarla birlikte daha az saygn zihinsel fenomenler,
kelime oyunlar ve dier 7arcg-armlar [ses ya da kafiye a
rmlar], bastrmalar, younlamalar meydana gelir.
Dilerseniz bu ilkelerin bazlarna, rnein ikinci cmledeki f i
ziksel yaknla bakalm. Bloomun postaneye yaknl dorudan
anlatc tarafndan bildirilir. Bu nedenle i monologda zihinsel
tepkisini atlarz. Bu adresi de verebilirdim bak. Yaknlk ilkesiy
le gsteren bu, anlatc tarafndan anlan son nesneye iaret eder
(Bunun ne anlama geldiini biraz sonra anlayacaz: telgrafhane,
Marthayla kaamak mektuplamalar iin postane kadar iyi bir
gizli adres olabilirdi). Bloomun telgrafhaneyi alglamas kaytl
deildir ancak iki cmle arasndaki bolukta olduu ima edilir.
Fiziksel yaknlk 5 ve 7 numaral cmlelerde yine devreye girer.
Bloom sigara ien bir ocuk grr ve ona bir byk tavsiyesinde
bulunmak zere harekete geer. 8. cmlenin dzenlenme ilkesi
yeniden dnme olur: Bloomun sonradan aklna gelir (Amaan,
brak isin). Bu da speklasyonla harekete geer (Yaam sanki
gllk glistanlkt da pek, 9). Speklasyon, ocuun yaamnda
ki bir sahnenin akla getirilmesini (Meyhane kaplarnda bekle
ir, 10), hayali diyalogu ( Haydi buba, annem evde bekliyo')
ierir. Bir sonraki cmleyle balantnn temeli ezamanllktr (ii
ne ara veren ocuk, ortalk sakin gzlemine neden olur). Anlat
lan 13. cmleyle monolog biimindeki 14. cmle arasnda bir
Klang arm bulunur. Bethel. El, ve 14. cmle iinde Klang,

180
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

metonimiyle birleir. Bethel-El-Aleph, Beth sinagogun adn,


branicedeki ilk iki harf izler.
Bir nceki blmde Paddy Digmann ldn zaten ren
mitik. Nicholsun cenaze ileri evinin nnden geerken
Bloomun akimdan Onbirde (16) szc geer. Dignamn
cenazesi saat onbirde olmaldr. Yaknlk ve bellek ibirlii yapar.
Daha sonra ONeilPin (18) de cenazede konumac olacan,
bir snfn baka bir rnei ilkesince tahmin ederiz; bu durumda o
i Dignamm cenazesi olmaldr. Corny Kelleher ise cenaze treni
mdrnn elemandr. Bu bir tahmin adr elbette ancak sonraki
olaylar (tm Hades blm) tahminlerin doru olduunu kantlar.
Kafiyeler ve hoppanina ninanay gibi sama szckler (25, 28)
metonimi araclyla Corny ile ilikilendirilirler (Corny bir ko
medyen ve hafif arklar syleyen bir arkcdr) ancak ayn za
manda fonetik taknt ilkesiyle vb de gerekelendirilebilirler.
Bilin ak uylamnda, karakterin dnceleri bir anlatc tara
fndan seilip elenmez ve hibir d gdlenmeye maruz kalmaz.
Buradaki etki, Elizabethin dncelerinin srekli olarak belli bir
amaca gre anlatlmasna gre olduka farkldr. kinci durumda
Elizabeth bundan sonra ne olacan merak etse de okur onun sayfa
lar boyu uzayan dncelerinin sonunda gemi olaylar zerinde
tekrarlanp yorumlamaya dneceini bilir. Elizabethin dncele
ri kkl bir biimde ama ynelimlidir. Kolaylkla son soru-cevap
mantna indirgenebilir ve bir son yanta ulaabilir. Gurur ve n
yargda tm dier eylemler gibi dnceler de geleneksel
ondokuzuncu yzyl romannn Barthesm deyimiyle hermentik
dizisini izler. Gndermeler her zaman belirgindir ve birbirlerini ak
bir dzende izlerler. Ancak Bloomun dnceleri her zaman in
medias res, her eyin ortasndadr. Herhangi bir anda beklenmedik
bir konu ortaya kabilir. Birok durumda ak bir zmleme (gs
teren zamirin tanmlanmas rnein) daha sonra, bazen ok daha
sonra gelebilir, bazen kendisini hi gstermeyebilir.
Sinemada Monolog
Sinema i monologa ve bilin akna nadiren bavurur. Bunun
gerekelerini dnmek ilgin olabilir. Baz kuramclar, genel
olarak dilin, zellikle de dnce dilinin deerini yitirdii davra
n modern kurmaca okulunun (rnein Hemingway) etkisini
ileri srerler. Yine de filmler her eyi gsterdikleri iin bu durumu
genel olarak d sesin fazla gze batt ve pek sanatsal saylmad-

181
IV - SYLEM: Anlatlmam ykler

, budanm szdizimi ve serbest arm rneklerinin ise zel


likle byle grld dncesine balamak daha akla yatkndr.
Filmlerde i monologu kullanmak teknik olarak yeterince ko
laydr. Gereken tek ey, st sesin dudaklar kmldayan karaktere
ait olduunun anlalmasn salamaktr. Ancak bu kombinasyon
baka anlamlar da artrabilir. Byle bir durumun i monolog
mu, kendi kendine konuma m yoksa eylem zerine geriye dnk
olarak yaplan bir yorum mu (bir futbolcunun ma band zerinden
kendi performansn deerlendirmesi gibi) olduunu bize sadece
balam syleyebilir. Durumu netletirmek iin baka zellikler de
kullanlabilir. Fsldayan bir st ses, i monologun mahremiyeti
anlamna gelebilir. Ayrca elbette szel anlat pasajlarndaki klasik
i monologda olduu gibi, metin, szdizimi zerinde paralara
ayrlp psiklojik armlar serbest brakabilir. Ancak bu ok
nadir grlr. Buna benzer sadece bir iki film hatrlyorum, szge
limi Hitchcockun Murder (1930) filmi.29 Ortamn uylamlar
nedeniyle kandrlmak mmkndr. Jean-Luc Godardn Une
Femme Mariee filmini ilk birka izleyiimde serbest armsal
blnm szdiziminde yaplan st ses fsldamann, evli kadnn
i monologu olduunu dnmtm. Filmi son izleyiimde ise
fikrimi deitirdim: bu kez st ses, eylem hakknda yaplan soyut
lanm ve bedensiz bir yorum gibi geldi. Ancak en az evli kadnn
ve hizmetisinin okuduu Elle kadn dergisindeki makaleler kadar
baya bir dizi klie ya da gelen misafiri elendirmek zere kad
nn apartmanlar hakknda yapt dedikodudan farkl olarak, bu
ses kesinlikle evli kadna ait deildi. Bu rnekteki paralanma
dolaymszl ve dnme srecinin serbest akan karakterini yan
stmak yerine anlamsz reklam ve ucuz roman sterotiplerini yans
tr. Leopold ya da Stephen'in dncelerinden farkl olarak st
sesin grnmeyen dudaklarndan duyduumuz byle bir ifade tarz
(Ne demek istedi?, Bilmiyorum, yapabilir miyim, Seni sevi
yorum vb), kahramann sregiden dnyle hibir dolaysz ve
aklanabilir ilikiye dayanmaz. Bu ifadeler daha ok evli kadnn
eylemlerine elik eden banal popler arklardan paralar gibi ya
amnn niteliine ilikin bir eletiri oluturur.

29 Hitchcock, "d ses" ya da "st ses" gibi daha standart bir sinemasal kavram
yerine aklnda aka edebi gelenek olduunu gstermek iin, bu sahneyi anla
trken zellikle bilin ak kavramn kullanr (Franois Truffaut, Hitchcock,
New York, 1966, s. 53).

182
5 SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anla
tclar

Temiz gr bir ses, iitilemeyen


Byk kalabalklarca.
Wiliiam Wordsworth,
The Excursion

Tanrnn gnnde Ruh'un etkisinde kalarak.


borazan sesine benzer,
yksek bir ses iittim ardmda.
Vahiy

Anlatclarn iitilebilirliklerinin derecelerini belirleyen nitelikle


ri tanmlamak, anlatc tiplerini snflandrmaktan daha nemlidir.
Burada niceliksel bir etki devreye girer: ne kadar tanmlayc nitelik
varsa, bir anlatcnn varlna ilikin algmz o kadar glenir.1An
latlmam ya da en az dzeyde anlatlm yk aslnda iinde [an
latcya ilikin] ok az ya da hi nitelik barndrmayan ykdr.Yine
de rtk ve ak anlatclar arasnda temel bir ayrma gidilebilir.
Bu blmn amac da budur. Her nitelik ayrntl olarak tartla-
mayacana gre dikkat ekici ve zellikle sorunlu niteliklere
odaklanlacaktr.
Buna gre baat neme sahip konudan sz edebiliriz: dolayl
sylemin doas, rtk anlat amalar iin metin yzeyinin ynlendi
rilmesi ve bak asnn belli bir ya da daha ok karakterle snrland
rlmas. Son zamanlarda yaplan aratrmalarn da gsterdii gibi,
bunlarn ilk ikisi gayet ak balklardr. Dolayl sylemin karmakl-

1 Wayne Boothun anlatlarda "nesnellik' dogmasna ilikin reductio ad absrdm


[olmayana ergi] yntemiyle ele ald argmannda "Anlatclk derecelerinin
bir hiyerarisi olduu ima edilir [Rhetoric ofFiction, s. 16-19], Yine de ben anla-
tclk dereceleri grn ciddiye alyorum.
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

henz sonuca varmam geni bir literatr yaratmtr. ada dilbi


limi, geleneksel formlasyonlara meydan okuyarak dolayl bieme
ilikin etkileyici sorular sormutur. Ayrca cmlelerdeki belli eleri
zel olarak vurgulamaya yarayan mekanizmalar analiz etmeye ba
lamtr. Bu mekanizmalar rtk anlatcnn gizlice cmle yaplarn
ynlendirebilmesine, bylece farkl nem derecesine sahip anlat
elerini vurgulamasna ya da perdelemesine hizmet eder. Daha nce
rneklerle varsaym mekanizmas tartmtk. Ben anlatcnn,
anlatcnn bilgisi zerinde uygulad snrlandrma, rtklkle yakn
ilikilidir ve elbette ska onunla kartrlr.
Ak anlatclara geecek olursak, en belirsiz iaretten en dikkat
ekici olana kadar uzanan bir nitelikler yelpazesi dnebiliriz. Bu
yelpaze, uzam betimlemeleri ve karakterlerin sylemeyip dnme
diklerine ilikin aklamalardan eitli yorumlamalara (yorumlar,
yarglar, genelletirme) uzanr. Bu blm (ve kitap) anlatcnn mu
hatab hakknda baz gzlemler zerinden belli hkmlere varr.
rtk Anlatclar
rtk ya da silik anlatclar, yklenmemilik ile bariz ola
rak iitilebilir anlatnn ortasnda yer alrlar. rtk anlatda olay
lardan, karakterlerden ve uzamdan bahseden bir ses duyarz ancak
bu sesin sahibi sylemin glgesi ardnda gizli kalr. yklenme
mi yknn aksine, rtk anlatlar bir karakterin konumasn ya
da dncelerini dolayl biimde ifade edebilir. Bu tr bir ifade,
yklenmemi anlatlarn basit zihin okuyan stenografndan nite
liksel olarak farkl bir yorumlayc aygtn ya da aracn varln
gerektirir. Karakterlerin dncelerini dolayl ifadelere dntren
baz yorumlayclar olmaldr. Ancak biz onlarn eilimlerinin
szcklerin ardna saklanp saklanmadn bilemeyiz: John gele
ceini syledi cmlesi, John, Geleceim dediden baka ifade
ler de aktarabilir nk Johnun tam olarak bu szc kulland
nn garantisi olamaz. Glgede kalm bir anlatcnn bir kenarda
sessizce beklemekte olduuna dair sezgilerimiz iin de ayn durum
geerlidir.
rtk anlatnn zemini artcdr, insan kolaylkla ynn a
rabilir. Yakn zamanda bir derste Joyceun anlatclar arasnda
onun en nemli karakterlerinin (Eveline, Lenehan, Gabriel,
Stephen Dedalus, Leopold ve Molly Bloom) olduunu duymaktan
dolay canm sklmt. Anlatc kavramnn, karakterlerin i
monologlardaki kendi zihinsel seslerine atfedilmesinin yanll 4.

184
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacadt All ) u /u v

blmde gsterilmiti.2 Karakterlerin dnceleri rtk aninin l.


tarafndan ifade edildiinde bu durum daha belirgin hale gelir.
Lenehann herhangi bir biimde Joyceun ki apkn yks
nn anlatcs olduunu ileri srmek yanltr. Lenehan taliminde
bulunduunda, hatrladnda vs kimseye hatta kendine bile bir
yk anlatyor deildir. Onun dncelerini (isel analiz yapa
rak) bildiren bir d konumacdr:
Hayalinde ak ifti karanlk bir yolda yrrlerken fark etti;
Corleyin derin ve cokun bir nezaketle nlayan sesini duydu ve
yine gen kadnn davetkar azn grd. Bu manzaray grmek
ona czdannn ve ruhunun yoksunluunu iddetle hissettirdi.
Orada burada srtmekten, eytana pabucunu ters giydirmeye a
lmaktan, deiimlerden, dalaverelerden sklmt.
Elbette Lenehann daarc derin ve cokun bir nezaket,
czdannn ve ruhunun yoksunluu, deiimler ve dalavereler
gibi ifadelerden yoksundur. Bu szler ona ait olmadna gre, bu
szlerin anlatt yknn anlatcs o olamaz. Lenahana czdann
ve ruhun yoksunluu duygusunu anlatc ykler ancak bu sadece bir
atf, rtk anlatc tarafndan yaplan bir isel analiz ya da bildirimdir.
Lenehann daarcna ait olabilecek szckler ve deyimler ortaya
ktnda ise (orada burada srtmek, eytana pabucunu ters giy
dirmek), dolayl serbest biimde bir alnt yapldn anlarz.
Dolayl Etiketlenmi ve Serbest Biem
Karakterlerin ve anlatclarn sz edimleri arasndaki karmak
ilikilerin analizi, iletiim kuran konuma (d ses) ya da dnce (i
ses) biimlerini anlamay gerektirir. Alnt ve bildirim ya da daha
geleneksel kavramlarla ifade edecek olursak dorudan ve dolayl
biimler arasnda yaplm temel ayrm yzyllardr kulanlr. Bu ay
rm genellikle konumayla ilgili olarak formle edilmise de (Git
mem gerek, dedi ve Gitmesi gerektiini syledi ifadelerinin far

2 Dorrit Cohn ["Narrated Monologue: Definition of a Fictional Style", Comparative


Literatre, 18 (1966), 102) byle bir yanln nedenine ilikin bir aklama yapmay
gze alr: "Henry James, Percy Lubbock ve Joseph VVarren Beacl gibi yazarlarn g
l bir biimde savunduu, isel bir bak andan yana savlar, dramatize edilen ro
manlarda ayr anlatcnn olmadna dair bir inanca yol atlar. Bu durumda birinci
kii anlatmndaki bir yknn anlatcsnn 'Ben', olmas gibi, [uyarlama romanlarda
da] asl akl' anlatcnn kendisiydi. Bu yanl anlamay, karaktere dramatize edilmi
yazar', 'yazarn szcs, 'canl anlatc' gibi adlar atfeden Lubbock balatm olabilir.
Ancak bu yanl ynlendiren metaforlara karn Lubbock tm nc kii romanla
rnn biimsel ruhunun 'omuzlar zerinden bakan., baka biri...' taralndan tamam
landnn btnyle farkndayd".

185
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

k), doal olarak dnceye de uyarlanabilir; Gitmeliyim, diye


dnd ve Gitmesi gerektiini dnd gibi.
ki biim arasndaki yzeysel farkllk yeterince belirgindir.
Her iki durumda da iki cmlecik yer alr, bunlarn biri istee bal,
dieri zorunludur. Yeterince akla kavuturmak iin tantc ya
da istee bal cmlecii etiket (dedi), kincisini ise gnder
me olarak adlandracam. Etiket cmlecii, bildirilen ya da alnt
yaplan cmleciin gnderme cmlesi olduuna iaret eder
(Gitmeliyim ya da Gitmesi gerek). ngilizcede dorudan ve
dolayl bieni arasndaki fark (1) gnderme cmleciindeki yk
lemin zaman kipinde, (2) cmleciin znesinin kimliinde ve (3)
unu/kinin (istee bal) kullanmnda yatar. Dolayl biemde
gnderme cmleciinin zaman, genellikle dorudan karlnn
zamannn bir kip ncesidir, [.n. ngilizcede, gemite yer alan
farkl noktalara ya da dnemlere iaret eden ve aralarnda bugne
olan yaknlklarna bakarak, yakn gemi, uzak gemi, nce,
daha nce gibi bir hiyerari kurulabilecek simple past, past
Progressive, present perfect ve past perfect gibi farkl zaman kiple
ri bulunur] Zamir ise birinci kiiden nc kiiye dnr.
te yandan iki biimin derinde yer alan anlamsal ilikileri daha be
lirsizdir. Yakn zamana kadar Gitmesi gerektiini syledi ifadesiyle
Gitmek gerek dedi ifadesinin birbirlerinin dorudan varyant olduk
lar dnlyordu. Ancak dilbilimciler bu basit varsaym rtecek
nemli farkllklar gsterdiler. rnein baz cmleler sadece dorudan
biimde olabilirler. Egbert azndan kard, Nasl sevdim onu!
ifadesi Egbert onu nasl sevdiini azndan kard ifadesine dnt
rldnde ojinal anlamn koruyamaz. lk cmlede nasl, ne kadar
ok anlamna gelirken ikinci cmlede hangi yolla anlamna gelir.
Yine Clarissa Orada! diye fsldad rnei dolayl biimde var ola
maz *Clarissa orada olduunu fsldad. Belki de en ilgin kstlama
anlatsal bak asndan gelir; sadece dorudan biimler konumacnn
szcklerini harfi harfine alntlayabilir. Dolayl biimlerde bu durum
garanti altnda deildir. Bu nedenle yalnzca dolayl bildirim cmlecik
lerinin dilini sorgulamak mmkndr. Oedipus, annesiyle korkun
birey yaptn haykrd ancak ne sylediini tekrarlamayacam3

3 Bkz. Ann Banfield, "Narrative Style and the Grammar of Direct and Indirect
Speech, Foundations of Language, 10 (1973], 1-39 (ve orada alntlanm litera
tr); ayrca Roy Pascal'n nemli almas iin bkz. The Dual Voice (totowa, N.).,
1977). rnekler Banfieldn katlmasam da ilgi ekici bulduum makalesinden
alnmtr. Yldz iaretleri ngilizce'ye uymayan biimleri imler.

186
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

diyebiliriz ancak *Oedipus haykrd, Annemle korkun birey yap


tm, ama ne sylediini tekrarlamayacam diyemeyiz.
Anlatlarda dolayl biim, anlatcnn bir ton daha fazla mdahale
ettiini gsterir nk bildirim cmlesindeki szcklerin tam olarak
alntlanan konumacya ait olup olmadklarn bilemeyiz. Elbette bu
szler, syleyi ve szdizimi asndan anlatcnn metne yerletirdii
gzel konuma bieminden radikal olarak farklysa, karaktere ait
szler ayrt edilebilir. rnein Evelinede son zamanlarda
Evelinein babas onu tehdit etmeye ve ne yaptysa sadece lm
anasnn hatr iin yaptn sylemeye balamt cmlesinin ba
lam, italik yerlerin yaptklarnn lm annesinin hatr iin ifade
sinin alt snf rlanda azndaki karl olduunu gsterir. Ancak
gzel konumaya yetkin anlatc, alt snf azyla konumaz. Bundan
baka karakterin szlerinin ya da dncesinin dorudan alntland-
m gsteren daha pek ok tr ifade efekti vardr. rnein vurgula
may artnnak zere cmlenin baz blmleri yer deitirebilir ve baz
eler kartlabilir: John, Marynin nasl bu kadar kt davranabil
diim aklnn almadn haykrd. Ara szler kullanlabilir: Richard
kar kp, aman tanrm! hi beenmediini syledi. Tereddtler
devreye girebilir: tiraz ederek, onun, tanr yardmcs olsun, onun
sorumlu tutulamayacan syledi. Ya da zel vurgu yaplabilir:
tiraz ederek, onun sorumlu tutulamayacan syledi.4
te yandan yukarda yer verilen Oedipus rneinde olduu gibi,
szcklerin harfi harfine alnmadnn ok belli olduu durumlar
vardr. Orada Benin, Oedipusun orjinal szlerini kendi szckle
riyle ifade ettiini sezeriz. Ben, alntlanan konumacnn szlerini
ayn biimde zetleyebilir, rnekleyebilir, yorumlayabilir ya da orjinal
szcklerini baka szcklerle deitirebilir. Elbette ben, byle
cmlelerin znesini anlatmas gereken kii olarak, kendisine gnder
me yapmayabilir, bylece ben zamiri metinde grnmeyebilir.
On dokuzuncu yzylda birok Avrupa dilinde, dorudan ve
dolayl sz/dnce yani etiketlenmi ve serbest biem (siyle
indirect libre, erlebte Rede) ayrmn tam ortadan kesen baka bir
ayrm ortaya kt.5

4 Bu rnekler, onlar yldz iaretiyle imleyen Banfield'e ramen kurmacalarda


pekala kullanlabilirler. Ancak her ifade esi kullanlamayabilir. Banfield,
"Clarissa, Bu ne samalk! diye haykrd" gibi cmlelerin dolayl karlklarnn
olamayaca konusunda hakldr (s. 7).
5 Bkz. Dorrit Cohn'un makalesinin dipnotlarnda yer alan bibliyografi ve Stephen
Ullmannm almas; "Reported Speech and Internal Monologue in Flaubet,"

187
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

Etiketlenmi Serbest
Dorudan:
Sz Gitmem gerek, dedi. Gitmem gerek
Dnce Gitmem gerek, diye dnd Gitmem gerek

Dolayl:

Sz Gitmesi gerektiini syledi Gitmesi gerekiyordu


Dnce Gitmesi gerektiini dnd Gitmesi gerekiyordu

Serbest sz ve dnce ayn biimde ifade edilir bu nedenle


balam akla kavuturmadka belirsizdir.
Dorudan serbest biimlerin i monologun zellii olduunu ileri
srmtm. Dolayl serbest biimler ise nc kii zamirleri ve ge
mi zaman kiplerinin anlatc varln gerektimesi nedeniyle i mono
logu niteleyen bir zellik olamazlar. Elbette dorudan serbest biimlerle
bir arada kullanlabilirler. Ulysses bunun gibi rneklerle doludur. Ancak
Virginia Woolf un nemli romanlarnda olduu gibi ounlukla sadece
dolayl etiketlenmi biimlerle birlikte kullanlrlar.
Yine de dolayl serbest biim, basite dolayl etiketlenmi biimin
etiketlerinin karlm hali demek deildir. Dolayl serbest biim ok
daha yksek bir zerklik derecesine sahiptir ve belirsizliin srd
durumlar olsa bile, etiketin yokluu sayesinde bu biim, anlatcmn
bildiriminden ok karakter konumasm ya da dncesini andrr.
Johnun, tanr uzun mr versin! ailesine bakabileceini hissetti gibi
bir cmle, karakterin, anlatcnn ya da her ikisinin de John iin iyi di
leklerde bulunduu anlamna gelebilir. Bu cmlenin dolayl serbest
karl olan John, tanr uzun mr versin, ailesine bakabilir cmle
sinin balam ise zellikle karakterin iyi dileklerde bulunduu anlamna
gelir. Bu zerklik durumu tm ifade zellikleri iin geerlidir: nlem
ler, sorular, pekitiriciler, emirler, yinelemeler ve benzer vurgular, yar
da kesilmeler, evet ve hayr szckleri, konuma diline ait anlatm

Style in the French Novel (Cambridge, 1957). "Siyle direct libre" kavramna ya
plm, benim bildiim ilk gnderme Derek Bickerton tarafndan alntlanm
("Modes of Interior Monologue: A Formal Defmition, Modern Language Notes,
28 (1976), 233) ve u kaynakta yer almtr; L. C. Harmer, The French Language
Today (Melbourne, 1954), s. 301.

188
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

lar ve dier anlatsal olmayan syleyi biimleri (rnein ev hay vam


isimleri, teknik jargon, yabanc dil eleri vb). te yandan bu tr biim
leri anlatc kullanmaya kalkarsa daha fazla rtk kalamaz.
Szgelimi nlemleri ele alalm. rtk anlatc nlem kullan
makta zorlanr nk nlemler itiraz, cokunluk gibi gl duygu
lar ifade ederler. Bylesi ifadeler bu duygulara gereinden fazla
dikkat ekerler. Biz de bu duygular ve zellikle duygularn sahibi
nin ardndaki yk hakknda meraklanrz. nlemler kiilii silin
mi ya da effaf arac rolne uymaz. rtk anlatnn mant yal
nzca karakterlerin nlemlerine izin verir. Joyceun ller yk
sne bakalm:
Gabrielin scak ve titrek parmaklar pencerenin souk ca
mn tklatt. Dars kimbilir ne kadar souktur! Yalnz bana
nce nehir boyunca sonra parkn iinden yrmek ne ho olur
du! Kar imdi aalarn dallarna yayor ve Wellington antnn
tepesinde parlak bir balk oluturuyordun Yemek masasnda
oturmaktansa orada olmak kimbilir ne kadar ho olurdu!
Bu pasajda nlemlerin zellikle Gabriele ait olduunu, onun
zihninden geenlerin dorudan alntsnn yapldn varsayarz.
nlemlerin anlatcya ait olmas iin hibir neden yoktur.6
Biemsel olarak gnderme cmlesi ya karakterin tahmin edile
bilir szleriyle zde olabilir ya da bu szlerden aka uzak olabi
lir. Elbette uzaklk, karakterin szlerini anlatcnn kendi szleriyle
ifade etmesiyle snrldr. inden atlm bir pnn dolayl ifa
desinin aka kendisine ait olup olmadn gsterebilirim. Kap
nn nne konulduunu ve bunun tanrnn belas ustabann suu
olduunu syledi. Ya da yetki alannn snrlarna ilikin sorunlar
olduunu ima ederek, istifaya zorlandn syledi. Bu ifadelerin
her ikisi de serbest dolayl biemde oluturulabilir. Bu nedenle
serbest dolayl biim, anlatcya ya da karaktere yklenmek zere
iki alt snfa ayrlr. kisinin arasnda, deien belirsizlik derecele
rindeki ifadeler yer alr. Belirgin olarak karaktere ait bir dil iin
yakn zaman nce nerilmi olan uygun bir etiket vardr; anlatlan
monolog.7 Burada anlatlan, nc kii ve daha erken zaman

6 Pierre Guiraud incelikle yazd makalesinde nlemlerin neden bir karakterin


dolayl serbest sylemini iaret etmesi gerektiini aklar. Bkz. "Modern
Linguistics Looks at Rhetoric: Serbest Dolayl Biem", Joseph Strelka [ed.],
Patterns of Literary Style iinde, Yearbook of Comparative Criticism, Vol. 111
[University Park, Penn., 1971) s. 83.
7 Cohn, "Narrated Monologue", s. 98. Bu konuda nerilen dier kavramlar arasnda
"ikame konuma, verschleierte Rede, erlebte Rede, "dolayl sylemin bamsz bii-

189
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

kipleri gibi dolayl zellikleri kapsar. Monolog ise harfi harfine


karaktere ait szckleri duyma duygusunu belirtir. Anlatlan mo
nolog, karakterin dnce ya da szlerinin anlatcya ait olduu
anlalan szcklerle ifade edildii anlat bildiriminden (i analiz)
belirgin biimde farkldr. Son olarak, konuan sesin sahibini bil
menin grece zor olduu yaygn bir belirsizlik durumu zerinde
durulabilir.
u ana kadar ele aldmz dolayl biim btnyle szel alan
dayd yani karakter tarafndan sylenen ya da dnlen szckler
zerineydi. Ancak baka bir bildirim tr daha vardr ki bunun
temeli szckler deil alglardr. Madame Bovarynin IV. blm
nn sonuyla V. blmnn bana bakalm:
Yal uak grnd, sayglarn sundu, akam yemeini ha
zr edemedii iin zr dileyerek, Madama bu arada yeni evini
gezmesini nerdi.
V
Evin tuladan cephesi sokaa ya da daha ok yola gml
mt. Kapnn ardnda ksa balkl bir palto, bir dizgin bir de
siyah deri balk aslyd...
Bu biimde oturma odasnn, salonun, Charlesn ofisinin,
odunluk ve depo olarak kullanlan geni bir odann ve bahenin
betimlenmesinden sonra;
Emma yatak odalarna kt. lki denmemiti ama kinci
sinde yani kar kocann yatak odasnda krmz kumalarla rtl
bir girintiye maun bir karyola yerletirilmiti...
Bir d anlatc tarafndan yaplan bu betimleme yalnzca
Tostesdeki evi deil, ayn zamanda bu yerin ilk grte Emmay
nasl arptn da anlatr. Pasajda Emmann alglarna iaret eden
hibir eylem yer almasa da, bunlar aka ima edilmitir. rnein
aslnda ikinci cmlenin Emma, evin tuladan cephesinin sokaa
gmlm olduunu grd cmlesinin ksaltlm bir trevi oldu
unu karsarz. Buna dolayl serbest dnce denemez nk
yukardaki cmlenin tam hali Emma, evin tuladan cephesinin
sokaa gmlm olduunu dnd deildir. Bu cmle daha ok
serbest dolayl algdr.*8

mi", uneigentlich direkte Rede, temsili konuma", "anlatsal taklit", Rede als Tatsache,
monologue interieur indirect yer alr. Bkz. Paul Hernandi, Beyond Genre (Ithaca, N. Y.,
1972), s. 187-205 ve Edward Versluis, Narrative Mimicry and the Representatio of
the Mental Processes" (doktora tezi, University of Chicago,,1972).
8 Ya da Bernard Fehr'in ifadesiyle ikame alglama", Substitutionary Narration and
Description: A Chapter in Stylistics", Von Englands geistigen Bestanden (Frauenfeld,

190
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Dilerseniz anlatlan monologla i analiz arasndaki ayrm iki


alntyla rnekleyelim. Burada dolayl sylemde duyduumuz
sesin kime ait olduunu anlamakta kullandmz mantk sz ko
nusudur. Evelinein al cmlesine geri dnelim:
(1) Pencere kenarna oturmu, akam karanlnn soka tutma
sn seyrediyordu. lk bata bir anlatc olup olmadndan emin ola
mayz. Sylem yalnzca bir canlandrma, bir oyuncunun sahnede bir
pencere dekoru nnde oturmasnn anlatsal karl olabilir. Pen
cere kenarnda oturmak kolaylkla yklenmemi olarak deerlen
dirilebilir ancak seyrediyordu belirsizdir. Bireyleri izleyen bir ka
rakter, bir anlatc olmakszn, d bak asndan betimleniyor olabi
lir. Ya da eylem, karakterin algsn szelletirmi olabilir ki bu da
rtk bir anlatcy gerektirir.
Daha sonra akam karanlnn soka tutmas deyimiyle
karlarz. Burada kullanlan metafor onu yaratmaya yetkin bir
zihin gerektirir; eer bunu yapan Eveline deilse, sesini duyduu
muz sadece anlatc olabilir. Daha sonraki kantlar bu hipotezi
onaylar (aada 5 numara).
(2) Ba perdeye yaslyd ve burnunda tozlu kuman kokusu
vard. Bu cmlenin ilk blm yine basit bir canlandrma sunuyor
gibi grnr. Ancak balam belirginletike, bunun daha ok rtk
anlatcnn telaffuzu, yani serbest dolayl alglama olduu anlalr.
(3) Yorgundu. Bu cmle belirsizdir. Ya O, yorgun [olduu
nu] hissetti, ya da O ne dnrse dnsn, ben [anlatc] onun
yorgun olduu bildiriyorum (Ya da her ikisi: serbest dolayl form
larn belirsizlii).
(4) ok az insan geti. Ayn ekilde: ok az insann geti
ini grd ya da Yetkime [anlatcnn yetkisine] dayanarak sy
lyorum ki ok az insan geti. Ya da her ikisi.
(5) Sokan son evinde eyleen adam da evine doru geip git
ti. Burada aka iki sessel biemi ayrt edebiliriz. Eylemek,
oturmann snfsal bir syleyiidir. Akam karanlnn soka
tutmasndan bahseden ses elbette son evde eyleen adamdan
bahseden sesle bir ayn deildir. lk ses belirgin bir biimde bir ya-
zar-anlatcya aitken, kincisi karakterin sesidir. Cmlenin temel
biimi dolayl serbest algdr ancak son evde eyleen cmlecii bir

1944],s- 264-279. Fehr, ikame algnn baz ilgin zelliklerini, rnein ikame alglan
genellikle basit deil srekli [progressive) fiil biimlerinin izlediini kaydeder:
"Silva'yla dnen adamlarn birini grd. Adam teknesinde... dikiliyordu

191
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

dorudan alnt, yani anlatlan monologdur.9 (metinde ilerledike


edebi karlklar yerine seilmi avam szck ve cmlecikler; ona
her zaman daylanrd, onlar kovalar, hi fena deil gibi ifade
ler ve erketecilik, bym kardeler gibi Evelinein hala ok
gen olduunu gsteren biimler bu sav dorular).
Joyceun, Dublinliler kitabnda yeniden yaynlamak zere
Eveline yks (ilk olarak 10 Eyll 1904de, Irish Homeslecdde
yaynlanmtr) zerinde yapt onlarca deiikliin amac belirgin bir
biimde, karakterin sesini daha ok vurgulamaktr. Gzden geirilmi
metinde Eveline o kadar tozun nereden geldiini merak eder; orjinal
metinde ise odas toz salglar. Bir dilek art kipi, diyalektik formla yer
deitirir; babasnn lm annesinin hatr olmasayd ne yapacam
sylemesi, onun iin ne yaptysa, lm annesinin hatm iin yapt
na dnr. Belki de en ilgin deiiklik, orijinal metinde Miss Ga-
vanla ilgili cmlede daylanrd szc iin kullanlan trnak iaret
lerinin kaldrlmasdr. Miss Gavan ona her zaman daylanrd...
Burada trnak iaretlerini kaldrmak cmleyi anlatlan monologa evirir
(trnak iaretleri dorudan serbest dnce anlamna gelmez ancak
anlatcnn argoyla ilgili Henry Jamesgil farkndaliini gsterir).
Bylece Eveline karakterinin basit konuma diline ait sesiyle,
edebi olarak yetkin anlatcnn sesini birbirinden ayrdk. Elbette
bu ayrm yknn ieriince de desteklenir. u ana dek Evelinein
yoksul bir evresi olduunu, onun ocukluktan beri bu yoksul ev
rede yaadn, mahallenin dier ocuklaryla (zel bir yatl oku
lun im sahasnda deil) bo arsalarda oynadn vb hissedecek
kadar ok okuduk (perdeler tozlu nk havas dumanl bir mahal
ledeki ypranm bir binann pencerelerine asllar). Bu nedenle,
syleyile ilgili kantlar olmadan da bu ayrntlar bilmek, onun
szgelimi garsoniyerinde mcadele veren bir yazarn edebiliine
sahip olmaktan ne kadar uzak olduunu gsterir. Daha sonraki
cmleler bizim ilk iki cmlede verdiimiz hkm destekler: bunlar
kesinlikle bir anlatcnn bildirimidir.10

9 Graham Hough, "gzel konuan" anlatc uylamn tanmlam ve bunun, karakterlerin


seslerinin karsnda yer alan bir norm olarak nemini vurgulamtr. Ona gre iki ses
arasndaki kartlk, romann nitelii olduu halde epik trnn nitelii deildir
("Narrative and Dialogue in JaneAusten", Critical uarterly, 12 [1970], 201).
10 Ayrca Clive Hart'n, ilk cmledeki "tutmak" figrnn "tam da Eveline gibi bir
kzn kullanmas beklenen bir abartma biimi olduuna ilikin varsaymnn
yanllm gsterir (bkz. "Eveline", James Joyce's Dubliners: Critical Essays,
Londra, 1969, s. 51).

192
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Elbette okurlar bu zahmetli ve doal olmayan okuma yntemini


kullanmazlar. Ancak, bu sadece okurlarn karar venne mantnn
nasl olduuna dair bir fikirdir. Muhatap gibi okur da anlatcnn bildi
rimini duyar, gerekten karaktere ait laflan ise tesadfen iitir.
Bazen dolayl serbest biimde yer alan szcklerin karaktere mi
yoksa anlatcya m ait olduuna karar vermek mmkn deildir
(rnein her ikisi de yksek edebi tavrla konuuyorlarsa). ki sesin
birbirine karmas amalanm bir estetik etki olabilecei iin bu
olumsuz bir zellik deildir. Burada yle bir ima vardr: bunu
kimin syledii ya da dnd nemli deil; bu hem karaktere
hem de anlatcya uyan bir sz. Belirsizlik karakter ve anlatc ara
sndaki ba glendirebilir, yine de bizi daha ok anlatcnn yetkin
liine gvenmeye iter. Belki de byle bir durumda belirsizlikten
deil ntrletirme ya da birletirmeden sz etmeliyiz.
rtk anlatc d bak asndan betimleme yapabilir, karak
terin dncelerinden ve szlerinden alnt yapabilir ya da karakte
rin i yaamn ayrt edilmez bir biimde ifade ederek, gstererek,
anlatarak ve canlandrarak bir deyime belirsizlik katabilir.
Virgina Woolf un Mrs. Dalloway romannda ntrletirilmi do
layl serbest biemin parlak rnekleri vardr. lk cmlelere bakalm:
Mrs. Dallovvay iekleri kendisinin alacan syledi. Lucy
iini onun iin yarda brakmasn diye. Kaplarn menteeleri -
kartlabilir; Rumplemayerin adamlar geliyorlar.
Burada bir duygudalk etkisi ortaya kar nk Clarissann
idiolektinin anlatcnnkinden belirgin bir biimde farkl olduunu
varsaymak iin hibir neden yoktur. Byle ifadeler karakter ve anla
tcnn ok yakn olduunu ve bylesi bir sempatide ifadeyi kime
atfettiimizin nemi olmadn ima eder. Grdn gibi, sevgili
okur, Lucy iini onun iin yarda kesti (yani ben, anlatc olarak bu
durumu gzlemledim) ya da [Mrs. Dallovvay] Lucynin kendisi
iin iini yarda kestiini [hatrlad] arasndaki fark anlamszdr.
Elbette byle bir durumda konuma kolaylkla ima edilebilecei iin
belirsizlik daha da derinleir: [Mrs. Dallovvay dedi ki] Lucy iini
onun iin yarda kesmi. Yukardaki cmle iin bu olaslk da
sz konusudur. Burada anlatcnn sadece karakterin zihnine gire
bilme yeteneine deil, bu zihinle olaanst bir yaknla ya da
titreim benzerliine de sahip olduu duygusu pekitirilir. Bir tr
grup ii psikoloji sz konusudur: Kendim de (anlatc) dahil
olmak zere tm taraflarca anlald ki, Lucy onun iin iini yarda
kesmi. lk cmlenin ierii bizi bu uzlama iin hazrlar: Mrs.

193
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

Dallowayin iekleri alacan syledii ancak bunu belli birine


sylemedii bildirilir. Bu ifade diyalogdan ok dile getirmeye ben
zer. Bu noktada daha geni bir toplumsal balam ortaya kar: Mrs.
Dallovvay, hizmetiler, ahlar, uaklar gibi yardmc dinleyicileri
olmasna alktr. Ayn tr uzla Katherine Mansfeldm The
Garden Partysinin balangcnda sz konusudur. stelik hava da
uygundu. Emir verseler, bahe partisi iin byle mkemmel bir gn
bulamazlard: Burada da bir kiinin ya da ailenin tamamnn d
ncesi, ilerinden birinin dierlerine syledikleri ya da anlatcnn
duruma ilikin yargs birbirinden ayrt edilemez.
Ancak dolayl serbest biem hibir ekilde sempatiyle, duygu
dalkla bal deildir. Bu biem ironik olarak da i grebilir.11
Flaubert, gzelce dnlm bir pasajda Charles ve Emma
Bovarynin ryalarn birbirlerine kar konumlandrr:
Charles, gecenin bir yarsnda eve geldiinde onu uyandr
maya cesaret edemedi... Karsn ve kzn seyretti... Kz ileride
on be yana geldiinde ne kadar gzel olacakt! Tpk annesine
benzeyecek, yazn ikisi beraber geni kenarlkl hasr apkalar
giyecekler, belli bir mesafeden iki karde gibi grneceklerdi.
kisi kzn evlilii hakknda dnecekler, kza iyi bir konumu
olan ho bir gen adam bulacaklard. Delikanl kzn mutlu ede
cek, kzn mutluluu sonsuza kadar srecekti.
Emma uyumamt ama uyumu gibi yapyordu. Yan banda
Charles uykuya dalarken o, yatanda uyank, baka hayallere dalmt.
O ve Rodolphe bir haftadr seyahat ediyorlar, drt nala gi
den drt atn ektii arabayla asla geri dnmeyecekleri yeni bir
lkeye gidiyorlad. Kollar birbirlerine sarl, konumakszm git
tiler, gittiler. Sk sk bir dan tepesinden geerken, kubbeleri,
kprleri, gemileri, limonluklar ve an kulelerine leyleklerin
yuva yapt beyaz mermerden katedralleriyle aada uzanan
muhteem ehirlerin manzaralaryla karlatlar.
Burada ironi, iki farkl fantezi dnyasna dalan dolayl serbest
dncelerin yan yana getirilmesinde yatar. Bedenler bir ka san
timetreyle ayrlmken zihinler arasnda milyonlarca kilometrelik
bir mesafe vardr.

11 Dorrit Cohn da serbest dolayl biemin "iki temel olasl ima ettiini" kaydeder:
aktrn kendisini zdeletirdii zneyle kaynama, taklit ettii kiilie 'dnme' ya
da zneden uzaklama, karikatre uzanan alayc zdeleme. Buna gre anlatlan mo
nologa alan ve hangi takliti eilimin baskn geleceine gre deien iki farkl yn
vardr: lirik ve ironik" (110-111). "Lirik" bana gre "duygudalk" etkisinden
(sympathetic) daha az betimleyicidir. Duygudaln szck anlamnn kkeninde "ba
kasyla zevk, ruh hali, duygu, durum vb asndan uyumak" yer alr.

194
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Daha nce de dile getirdiim gibi, dolayl etiketlenmi biim


ler, anlatcnn varln ortaya karacak denli ileri gider. Elbette
etiket dorudan karakterin dnce duygu ya da szlerini yorum
layabilir: John, hakl olduu sonucuna vard cmlesi, John hak
l olduunu dnd cmlesinden daha ok anlatc dolaym ima
eder nk ilk cmlede Johnun sonunda karara vard zihinsel
sre anlatc tarafndan nitelendirilir.
Ayrca yorumlayc cmlelerde dnce ya da duyum ki / diye
cmleciiyle deil isim ieren bir deyimle ifade edilir. Bu szdi-
zimsel adm bir tr rnekletirmenin altn izer, bu nedenle anlat
c iitilebilirlii daha oktur. John, tutumunun doru olduu kara
rma vard cmlesi, Johnun kendi kendine, tam olarak tutumu
mun doruluu szcklerini syledii ok daha az kesin olsa bile,
belli ki anlatcnn duruma ilikin bir analizdir.
analiz ya da anlatcnn bildirimi phesiz eletirmenlerin
kstl nc kii anlatm dedii eydir (ancak yukarda anlattm
gibi nc kii yanl kullanlmtr). Saf rtk anlatda, anlatc
asla kendisine iaret etmez, yani birinci kii anlatmyla gerek bir
koutluk sz konusu deildir. Birinci kii anlatmda elbette anlatc
kendisine birinci kii zamiriyle iaret eder. Ancak rtk anlatda
nc kii zamiriyle iaret edilen karakterdir. Anlatc kendisine
iaret etmez. Bu nedenle anlatcy o diye adlandrmak, ben ya da
sen diye adlandrmaktan daha anlaml olmaz.
Anlatsal Amalar Dorultusunda Cmlelerin
Ynlendirilmesi: Varsaym rnei
imdi anlat metinlerinde ne kan baka dilbilimsel zelliklere
dnelim. Dil son derece ok amal bir aratr. Becerikli yazarlar
pek ok szel vurgulama ve gizleme, tantma ve aldatma yntemini
kullanabilirler. Bu etkileri yeterince duyarl olarak lebilecek aygt
lar dilbilim ve felsefe ancak ok yakn zamanlarda gelitirmitir.
rnein artk odaklamay, yani bir cmle esinin vurgulanmak
zere daha belirgin bir konuma getirilmesini aklayabiliyoruz:
grmem gerektiini ya da Havvaiiye gitmektir benim ryam.
Baka bir rnek de eyi vurgulamak zere isim fiil kullanarak,
vurgulanacak eyi ne eken devrik cmlelerdir [.n. burada veri
len orjinal rnek enin what balacyla ncelenmesidir: What you
need is a good car.]: Senin ihtiyacn olan iyi bir araba. Belki de

195
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

en ilgin olan ve dierlerinin faydasn gzel bir biimde mekleye-


bilen ifade aygtlar varsaymlardr.12
rtk anlatc, kendisini aa karma, varln ak etme ihtima
line kar szlerine dikkat etmelidir. Kendisini gsterecek biimde do
rudan savlar ne srmekten kanmaldr. Varsaym, bylesi saknma
gerektiren durumlar iin kullanl bir aygttr. Varsaym, datum yani
bilgi olarak sunulan, aikar olan, kendiliinden anlalan, ister iste
mez dinleyici dahil herkes tarafndan kabul edilen cmlenin bir para
sdr (dier paras ise savdr). Eer Jackin bu kadar ok imeyi brak
tna sevindim dersem, yalnzca kendim iin deil, sizin iin ve din
leyici iin de Jackin daha nce ok itiini varsaym olurum. Ai
grdme sevindim, buradaki tek yeni savdr. Geri kalan her ey,
cmlenin bir anlam ifade edebilmesi iin varsaylmaldr. Varsaym
hakkndaki bir soru sadece onun geerliliini dorular: Eer Jack ok
mu ierdi? diye sorarsanz, ben zaten onun ok itiini (elbette dolayl
ve varsaym biiminde) sylediim iin, sadece bu konuda kendi bilgi
sizliinizi ortaya koymu olursunuz. Karnz dvmeyi ne zaman b
raktnz? sorusu, klasik bir gcendirici varsaym rneidir.
Elbette Bu doru deil, Jack hibir zaman ok imezdi diye
rek varsaymn meruluunu reddedebilirsiniz. Ancak muhataplar,
ya da en azndan karakter olmayan muhataplar, anlatcnn onlara
sylediklerini sorgulama ya da reddetme durumunda deildirler.
Yani rtk anlatc her zaman iddiada bulunmakszn bireyleri
verili olarak ortaya koyabilir. Eer sylemi izlemeye niyetliysek,
bu verili gerei aresiz dememiz gereken bir bedel olarak
kabul etmeliyiz. Varsaym, rtk anlatcya ayn anda hem bizi
ynlendirme hem de sunuunu younlatrma olana salar. By
lelikle anlatc bireyi dorudan ifade etmeden ortaya koyar. Ya da
daha farkl sylemek gerekirse, varsaym dorudan anlat ardnda
ki gizli anlatya olanak tanr:
Yine mi kar yayor, Mr. Conray? diye sordu Lily.
Paltosunu dikmek iin bfeye ondan erken gelmiti. Gabriel
Lilynin soyadn ii heceye blmesine iin iin gld...

12 Anlatda varsaymn nemini ilk olarak Gerald Prince'in almas sayesinde fark
ettim. Bkz. "On Presuppositin and Narrative Strategy", Centrum, 1 (1973), 23-31.
Prince'in kaynaklar ilk dipnotunda verilmitir. Bu konuda daha erken bir tartma
J. L. Austinin How to Do Things with Words (New York, 1962), s. 48-53. alma
snda yer alr. Austin, varsaym gerektirim ve sezdirimden ayrr. Ayrca bu konu
da bir kaynaka da sunan bir alma iin bkz. Ducrot ve Todorov, Dictionnaire
encyclopedigue des Sciences du langage (Paris, 1972), 347-348.

196
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Cmlenin varsaylan ksmm italik olarak aktardm. Burada


varsaymn mutlak bir otoritesi vardr. Lilynin aslnda Gabrielin
soyadn hecede telaffuz edip etmedii hakknda asla pheye
demeyiz. Lilynin eylemi varsaylmtr, ileri srlen tek ey ise
Gabrieli glmsetenin bu eylem olduudur. Ayrca Lilynin
Gabrielle kurduumuz ilikiden dlandna da dikkat edin. Lily,
ne iki hece kullanmann doru olduunu bilir ne de Gabrielin
neden glmsediini. Daha sonraki bir cmlede,
Adamlarn nezaketsizce topuklarn takrdatp ayaklarn s
rmeleri, onlarn kltr dzeylerinin kendisininkinden farkl ol
duunu hatrlatt,
varsaymlar, muhataplarn paylamaktan kendilerini alamadklar
bir deer yapsn onaylar. Topuklarn takrdatmalarnn gerekten
nezaketsizce olup olmadn, ayaklarn sryp srmediklerini ya
da onlarn kltr dzeyinin gerekten Gabrielinkinden farkl olup
olmadn sorgulamamzn yolu yoktur. Sadece anlatcnn bu yolda
syledii, Gabrielin duygularn yanstan szleri kabul edebiliriz.
Tabii ki Gabriel aslnda yanlyor olabilir, takrdatma nazik olabilir,
ayak srme k olabilir ve kendi kltr dzeyi salondaki danslar
dan stn olmayabilir. Ancak o zaman anlatcnn ya dorudan bir sav
ortaya koyarak (bylece ak hale gelerek) ya da baka birinin, tam
tersi varsaymlar olan, ok daha gvenilir bir karakterin zihnine girip
bu durumu belirtmesi gerekir. Byle yaptnda ise kendimizi belirsiz
bir durumda buluruz ve hangi karakterin varsaymlarnn geree
daha yakn olduunu gsterecek, dardan gelen ipularna ihtiya
duyarz. Zt bak alan stratejisi anlatlarda yaygn olarak kullanlr.
Bylesi durumlarda varsaymlar, zihni sunulan karakterin aldatlm,
naif, cahil, kendini kandran vb olduuna dair ipucu vermekte gl
bir aygt olarak i grr.
Anlat Aktarmnda Yetki Snrlamas
Szel anlatlarn zelliklerinin rtklk yanlsamasn srdrmek
zere nasl kullanlabileceklerini ele aldktan sonra, Henry Jamesden
bu yana anlat kuramclarnn zihinlerini megul eden daha geni bir
soruna, anlatcnn syleyebilme gcne getirilen snrlamalara dne
biliriz. Bu gce sklkla anlatcnn yetkisi denir.
Szcsnn bilgisini snrlayan bir ben anlatc fikrini kabul
etmek zor deildir. Her sanat kendi snrlarn belirler, ancak sana
tn doas ve kapsam farkllklar gsterebilir. rnein Robert
Frost, Whitmann, Sandburgun, Williamsn ve dierlerinin ba
rlarna bastklar serbest vezin biimini reddeder. Frosta gre

197
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

serbest vezin ancak ortada a olmadan tenis oynamakla kyaslana


bilir. Benzer bir biimde Henry James, anlatclarnn kahraman
dndaki karakterlerin zihinlerine eriebilmesini reddeder.
Ancak snrlama fikrinin kendisi her zaman ak bir biimde
snrlanm deildir. Snrlamann kartlarndan biri her eyi bil
me zelliidir. Burada her ey, her olayn sonucunu ve her var
ln doasn kapsar. Elbette her eyi bilmek, her eyi anlatmak
demek deildir. Anlatclar sistemli bir biimde bilgi saklarlar: Bu
sylemin normal bir eleme ilevidir. Yoksa rtk anlatclarn bile
eylerin Nasl Olup Biteceini bilmeleri gerekir (yukarda bahset
tiimiz gibi, mektup ya da gnlk anlatclar bu durumun istisna
lardr).
Birok tartmada karakterlerin zihnine girebilme yetisi anla
mnda snrlamann kart olarak, her eyi bilme ortaya konu
lur.1' Yetkiyi bu ilevle snrlandrmak ve baka gler iin ba
ka kavramlar kullanmak, terminolojik olarak yararl olacaktr.
rnein uzam sorunu: anlatcnn bir kerede (grsel olarak asl
bilincinin yer ald) tek bir sahne bildirmesine izin verilebilir. Ya
da anlatc ezamanl eylemleri anlatmak zere sahneler arasnda
gidip gelme gcne sahip olabilir (Madame Bovary de kasaba
panayr blmnde olduu gibi). Baka bir olaslk da anlatcnn
(ayrca ya da ek olarak) tek tek sahneleri grmezden gelerek neler
olduunu uzamsal olarak zetleme gcn (bazen panoramik
ilev olarak da adlandrlr) stlenmesidir. Anlatcnn asl aklnn
sahneden bulunmakszn A konumundan B konumuna geebilme
yeteneine her eyi bilme den ok her yerde olma denmelidir.
Mantksal olarak bu iki zellik arasnda zorunlu bir balant yok
tur. Anlatlar, anlatcnn her yerde olmasna izin verse de her eyi
bilmesine izin vermeyebilir ya da tersi sz konusu olabilir.
Baka bir ayrcalk alan zamanla ilgilidir. Anlatc imdiki yk
zamanyla ya da geriye dnk bakla snrlanabilir. te yandan belli
sahneler, zetler araclyla, uzun sren ya da yinelenen olaylardan
bir iki cmlede bahsederek, ya da bunun tam aksi, olaylar olu zama
nndan daha uzun srede okunacak biimde uzatarak gemite veya
gelecekte dolamasna izin verilebilir. Bu konular ikinci blmde ele
almtk. Burada onlara sadece anlatcnn niteliklerine iaret ettikleri
lde deinelim. Sklkla baz anlatc nitelikleri bir arada yer alsa13

13 Booth, Rhetoric o f Fiction, s. 160: "[Anlatcnn] en nemli tek ayrcal, baka


bir karakterin ieriden grnn elde edebilmesidir".

198
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

da, aslnda bu niteliklerin mantksal olarak birbirinden bamsz ol


duklarn anlamak gerekir. Ancak bir anlatcnn szgelimi hem her
eyi bilmesi hem her yerde olmas mantksal bir gereklilik deildir
(rnein Mrs. Dalloway,m m anlatcs bazen her eyi bilir ancak her
yerde olma zellii yoktur).
rtk anlatcnn bir karakterin .zihnine giri izni olmas, bunu
her zaman kullanaca anlamna gelmez. Beklenmedik sessizlikler
arpc bir etki uyandrabilir. rnein Faulkneri konu alan ele
tirmenler, onun kritik anlarda karakterlerin i grnlerinden
ustalkla geri ekildiini belirtirler. Austos mdan iyi bir rnek:
[Joe Christmas] denemeden nce, st kattaki k pencerele
rinde daha nce perde grmediini hatrlad... [Trmandktan
sonra] Belki daha nce kulland dier pencereyi ve tutunduu
ipi dnd. Belki de dnmedi.
Burada geri ekilme, Joe Christmasm gizemlilii duygumuzu
arttrr. Anlatcs bile onun kalbinin derinliklerini bilmiyordun Ya
da bu yntem Joenun kendi kontrol eksiklii duygusunu sunmak
iin kullanlabilir: Bana bireyler olacak. Ne olaca kendisinden
bile gizli tutulmaktadr. Faulkner romanlarnda muhtemelen,
belki de, herhalde, yle olacak gibi, sanki, ister X ister Y
yznden gibi szcklerin kullanm sadece bieme ballkla
aklanamaz. Bu szckler daha ok insanlarn kararlarndaki akl
d eleri, insan gdlenmesinin belirsizliini vurgularlar.
Anlatcnn yetkisinden ekilmesinin yk ieriindeki geri e
kilmelerle rttii anlatlarda ok daha karmak bir durum ortaya
kar. Cortzar Kikladlarn dolu yksnde etkileyici bir rnek
sunar. Somoza ve Morand adnda iki arkeolog, bir Yunan adasnda
bereket tanrasna ait bir heykel bulurlar ve onu Parisa karrlar.
kisi beraber bulmu olsa da Somoza kskanlkla heykeli kendi
dairesinde aklar. Anlatnn imdiki zamannda Morand, kendisini
aran Somozay ziyarete gider. Ancak Morand, Somozann
evinde kendilerine katlmas iin kars Teresay da arr. Gr
nte bu aklanamayacak bir tavrdr nk Morand, Somozann
karsna ak olduunu rendiinden bu yana Teresay ondan
uzakta tutmaktadr (Teresa belirgin bir biimde bereket tanrasyla
zdeletirilir. Teresa adada bikinisinin stn karm, gnelen
mektedir. ki arkeologun heykeli bulmann heyecanyla attklar
l duyunca stsz vaziyette koarak yanlarna gelir). Somoza
idoln etkisi altnda aniden Moranda saldrr ve Morand kendisini
savunmaya alrken onu ldrr.

199
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

[1] Ona doru dnp bakmadan nce Morand dairenin ke


sinde, kirli hallarn zerine kustu. [2] Kendisini hafiflemi hissetti,
kusmak ona iyi gelmiti. [3] Yerde duran bardaa uzanp dibinde ne
kadar viski kaldysa iti. Teresanm her an gelebileceini ve
bireyler yapmas, polisi armas, bir aklama bulmas gerektii
ni dnd. [4] Somozann vcudunu reflektrn gl altna
ekerken meru mdafa kastyla hareket ettiini gstermenin zor
olmayacan dnd. [5] Somozann tuhaflklar, kendisini dn
yadan soyutlayan gzden uzak yaants, apak delilii. [6] me-
lip l adamn yznden ve kafatasndan akan kanda ellerini slata
rak kol saatine bakt, sekizi yirmi geiyor. [7] Teresa daha fazla ge
cikmez, en iyisi dar kp onu bahede ya da sokakta beklemek;
onu idoln kan damlayan yznn, boynundan ince ince szlerek
gslerin evresinden kayan, zarif ak geninde toplanp kalala
rndan aa akan kann grntsnden saknmak. [8] Kk balta
kurbann kafatasna derince gmlyd. Morand baltay ekip
kard ve slak elleri arasna ald. [9] Cesedi ayayla biraz daha itip
stunun dibinde brakt, biraz havay koklayp kapya ilerledi. [10]
Kapy amal ki Terasa ieri girebilsin. [11] Baltay kapya dayayp
giysilerini karmaya balad nk buras giderek snyordu ve k
t kokmaya balamt. [12] Apartmann nnde park eden taksinin
grltsn ve Teresann kendi sesiyle bastrd konumalarn se
sini duyduunda oktan soyunmutu, dardaki yakt ve kap
nn ardnda, elindeki baltann keskin ucunu hafife yalarken,
Teresann nasl da dakik olduunu dnerek beklemeye balad.14
Anlatc (adeta) sylemi yadsyarak, rasyonellik iin daha nce
norm olarak kullandmz ve asl bilin olarak ele aldmz
Morandn, kendisini kaybedip idoln esiri olmasn gsterir. Bir
kaza, meru mdafa olarak balayan ey bir kurban etme trenine
dnm, Morand bir sonraki kurbanm, kendi karsn beklemeye
balamtr. Sylem ilk nce karakterin zihinsel bak asn, ak
fiziksel eylemlerinden ayrarak ynlendirilir. Balangta idoln
etkisi altna giren, karakterin bedenidir. Daha sonra zihin onu izler
ken karakterin zihinsel bak as anlatcnnkinden ayrlr. Ancak
bu aama aama, baz eylerin st ste gelmesiyle gerekleir. lk
be cmlede Morandm eylemleri (kusma, viski ime, polisi dn
me vb), yaad bu korkun deneyim karsnda verilebilecek ma
kul tepkiler gibi grnr. MorandYn akl sal (ve anlatcnn bu
konuda onunla bir olmas) beinci cmlede dolayl serbest biemle
vurgulanr. Ancak altnc cmlede Morand ellerini Somozann ka
nyla slatr. Bylece ritel bir eylem sergilerken aklcl gcn
yitirir. Ancak imdilik sadece bedeni etkilenmi grnmektedir; ak

14 ngilizceye eviren Paul Blackburn

200
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

fiziksel eylem nesnel olarak aktarlr. Saatini kontrol etmesi uygar


bir alkanlk gibi grnr. Yedinci cmlenin dolayl serbest biem-
de karakterin i grnn bildiren ilk blmnde hala aklcln
korumakta, Teresanm zihinsel durumuyla ilgilenmektedir. Ancak
ikinci cmlede kan izlerine taklmas tekinsiz bir durum ortaya ko
yar. Sekizinci cmlede ise uygar bir perspektiften ustalkl bir bi
imde uzaklama sz konusudur: Kk balta kurbann kafatasna
derince gmlyd. Bu betimleme son szcne kadar
Moranddan ayrdr; yle ki insan baltann kafatasna kaza eseri
girdiini dnebilir. Ancak kurban szcn okuduktan sonra
bu dnceden eser kalmaz. Kaza kurbanndan, [tanrlara ada
nan] kurbana dnm ancak Morandm ruhundaki dramatik bir
deiimle ilikilendirebiliriz. Baltay sapland alndan ekip cesedi
(daha nce yalnzca Somozanm imgeleminde varolan) stuna
itmesi, navay koklamas, ellerini kurbann kanma batrmas; tm
bunlar Morandn dnmn onaylar. Bu durumda onuncu cm
lenin anlam, yine dolayl serbest biemde aktarlan bir i grn
olsa da sadece grnte belirsizdir. Bu cmle Teresann gelece
inden tr duyulan endieyi yanstmaz. Aksine, Morand ona daha
iyi saldrabilmek iin kapy ak tutar. Bu durum ancak son cmle
de, Somozamn yapt gibi soyunduktan, yani Morandn zihninin
de idol tarafndan esir alndn rendikten karsanmaldr.
Deiken Snrl Eriime kar Her eyi Bilen Zihinsel Eriim
Anlatc zihinsel eriimini bir karakterden dierine deitirebilir
ve yine de grece rtk kalabilir. Deiken snrl eriim, srekli her
eyi bilme zelliinden farkldr. Ancak bunun nedeni, sadece eriim
sresinin daha ksa olmas ya da gstermek ve anlatmak, ayrnt ve
zet, salt sunu ve aklama, serbest dolayl ve etiketlenmi dolayl
sylem, bildirim ve yorumlamalar arasndaki ayrmlar deildir. Bun
lar bir arada olabilen ya da olmayabilen ek niteliklerdir.
Bu konuda asl lt ise bir zihinden dierine gemenin ama
cdr. Bilin ak gibi, deiken snrl eriim de bir ama ifade
etmez. Olay rgsnn amasallna hizmet etmez. Bambaka
bireylerin dncelerini hissettirir ancak bunu herhangi bir ortak
ama iin yapmaz. Dnmenin kendisi olay rgsdr; dn
cenin arlklar hibir biimde olaylarn darda ilerleyiine hiz
met etmez. Deiken snrllk, sorun zmeksizin ya da neden
sel zincirde bir alm gerekletirmeksizin baka bir zihne gemek
demektir. Bylesi pasajlarda anlatc, bir iekten tekine konan
arlar gibi hermentik sorulara cevaplar bulmak zere bir beyinden

201
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

dierine koturup durmaz. Zihinlere yaplan giriler, gnlk yaa


mn rastgeleliini yanstacak biimde tamamen ans eseri gibi
grnr.
Erich Auerbach, Deniz Feneri'nin deiken snrl bieminde
nesnel bir gr iin abalayan bir znel izlenimcilik bulur.
Auerbach bu bieme, bilincin ok kiilikli temsili adn verir:
Virgina Woolf un tekniinin asl nitelii, bize bilinci (yani
edindii izlenimleri) sunulann sadece tek bir insan deil, birin
den dierine sk deiimlerle geilen bir ok insan olmasdr...
Kiilerin okluu, bizim burada bir nesnel gereklii, yani zgl
olarak gerek Mrs. Ramsayi sorgulama abasyla kar kar
ya kaldmz fikrini verir. Mrs. Ramsay elbette bir bilinmezdir.
Genel olarak yle de kalr. Buna ramen ona yneltilen (kendi-
sininki de dahil) tm farkl bilinlerin ieriiyle evrili gibidir.
Ona birok ynden, alglama ve ifadenin insani snrlarnn el
verdii lde yaklaabilmek iin bir giriim sz konusudur.15
Bu izlenimci aray, deiken snrl tekniin deerli olduu
tek estetik ama deildir. Ani geiler, karakterlerin aralarndaki
yakn fiziksel mesafeye, ciltlerinin ve dokularnn inceliine kar
n, btnyle farkl zihinsel evrenlerin birbirinden sadece bir ka
santimetre uzakta olduklarn fikrini akla getirir. Her eyi bilme
zellii ise tam aksine, her eyi bilen bir anlatcnn varl, zihin
leri ne kadar farkl olursa olsun, karakterlerin ana olay rgsne
rahatlkla uyacaklar duygusunu salar.
Bu ayrm rneklerle netletirilebilir. Mrs. Dalloway'\r\ bir b
lmnde Peter Walsh bir banka oturmu, Clarissay kaybetmenin
matemiyle alamaktadr:
Korkun birey, diye alad, korkun, korkun!
Gne hala scakt. Hala bireylerin stesinden gelinebilirdi.
Hayat hala devam ediyordu. Hala, diye dnd, esneyerek ve
Regents Parkm ocukluundan beri sincaplar dnda pek az
deitiini fark ederek (yine de byk ihtimalle baz tadilatlar
yaplmt). Kardeiyle birlikte ocuk odasnn mine rafnda
biriktirdikleri akl ta koleksiyonuna katmak iin ta toplayan
kk Elise Mitchell, bir avu dolusu ta bakcnn dizlerine
boca ettiinde ve hzla kap bu kez bir kadnn ayaklarna tak
larak tkezlediinde Peter Walsh glmeye balad.
Ama kendi kendine syleniyordu Lucrezia Warren Smith,
ok fena; neden ac ekeyim ki diye soruyordu, geni kaldrmda
yrrken...

15 Mimesis (Princeton, 1968), s. 536.

202
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmucl All l'/n

Kad imdi ona yaknd, adamn gkyzn seyrettiini,


ellerini kenetleyip homurdandn grebiliyordu. Yine de Dr.
Holmes adamn hibir eyi olmadn syledi. Peki ne olmutu,
neden gitmiti o zaman, neden, yanna oturduunda ona hiddetle
bakp kalkm, kadnn eline iaret etmi, onu elleri arasna alp
korkuyla bakmt?
Mesele kadnn nikah yzn kartm olmas myd?
Ellerim ok zayflad, dedi kadn. Yz antama koydum
diye anlatt adama.
Adam kadnn elini brakt. Evlilikleri bitti diye dnd
adam, acyla ve rahatlamayla. Kendi balad ip kopmutu; adam
zgrd artk; Karar verilmiti ki o, yani Septimus, ademlerin
efendisi zgr olmalyd ve yalnz (kars nikah yzn attna
gre, kendisini terkettiine gre), o, Septimus, bir bana ademler
ynnn doruyu duymasna, uygarlklarn tm o abalarndan
sonra anlam renmesine neden olmutu. Btnyle birisine ve
rilecek anlam... Kime? diye yksek sesle sordu.
Burada farkl bak as vardr. Ancak tm karakterlerin bak
alar dolayl biemde ifade edildii iin tek bir anlatc sesi duyulur.
Bak alar ilkin Petera, daha sonra Lucreziaya ve son olarak
Septimusa aittir. Ancak bu deiimler olay rgs boyutunda bir
katk salamazlar. Herhangi bir olay rgs annda ilgisiz karakter
lerin dncelerine rastlantsal olarak dalnr. Nihai tematik balant
ne olursa olsun, Peter ve Smith ifti arasnda dorudan bir yk ba
lants bulunmaz. Lucrezia ve Septimus arasndaki yanl anlalma
nn, iki karakterin farkl kayglar olduunu gstermekten baka bir
ilevi yoktur. Lucrezianm zihni saduyulu, normal, zgn, anlalr
yapdadr. Septimusun zihni ise arpk, anlaysz ve anlalmaz,
dibine kadar byklk hezeyanlaryla batm durumdadr. Ancak
anlatnn eylemine ilikin hibir ekirdek, hibir soru zmlenmez
nk Mrs. Dallowa/ in bu tr bir olay rgs yoktur.
imdi de Thackerayn Gurur Dnyas romannn nc b
lmnden gerekten her eyi bilme zelliine sahip u cmlelere
bakalm:
[Becky Sharp], Sedleyin pek yakkl bir adam olduunu
sylediinde, Ameliann bunu annesine yetitireceini, onun da
muhtemelen Josephe anlatacan ve nasl olursa olsun oluna
yaplacak iltifattan holandn biliyordu... Belki Joseph Sedley
de bu iltifat tesadfen iitecekti (Rebecca yeterince yksek ses
le konuuyordu), iitti de ve (ho bir adam olduuna kalpten
inandndan) bu vg onu heyecanlandrp koca bedeninin her
noktasn hazla rpertti. Ancak hemen sonra bir geri ekilme ol
du. Bu kz benle dalga m geiyor? diye dnd... Gerek-

203
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

ten benim yakkl olduumu dnyor mu? diye aklndan


geirdi yoksa benle oyun mu oynuyor?
Sonra alt kata indiler, Joseph kp krmz olmutu, Rebecca
ise tevazuyla yeil gzlerini yere emiti. Kar beyaz omuzlarn
akta brakan beyaz giysiler iindeydi. Genliin, korunmasz
masumiyetin ve alakgnll bakire basitliinin resmi. ok
sessiz olmalym, diye dnd Rebecca, ve Hindistanla ok
ilgilenmeliyim.
Beckynin krisine fazla baharat koyup soluk solua su aran
mas, yal Mr. Sedleyi gldrr.
Babann glne, nceki akay dnen Joseph de katld.
Hanmlar sadece birazck glmsemekle yetindiler. Zavall
Rebeccanm ok ac ektiini dndler. Kzcaz yal Sedleyi
bomak istiyor olabilirdi ancak aalanmasn sineye ekmiti..
Yal Sedley glmeye balad ve Rebeccann gleryzl bir
kz olduunu dnd...
Bu pasajda her eyi bilme zellii kesinlikle ak bir olay r
gs hareketine yol at iin kullanlr. Her yeni bilince olaylar
bir sonraki aamaya tama amacyla dalnr. lkin Beckynin zihni
stratejiyle meguldr. Bu stratejinin ie yarayp yaramadn gr
mek iin doruca Josephin zihnine geeriz. Ancak beklenmedik
sindirim sorunlar yznden plan istendii gibi gitmez. Yal
Sedley glmeye balar ve biz tepkisini renmek iin Josephin
zihnine geri dneriz. Sonra hanmlarn Beckynin rahatszl kar
snda halden anlayan duygularna geeriz. Son olarak da yal
Sedleyin dncelerine dalarz. Anlatcnn her eyi bilme zelli
iyle donanmas, tutumlarn etkileimini saniye saniye izlemeye
yarar. Bu arada tutumlar ncelikli soruya doru ilerlemektedir:
Beckynin mcadelesi baarl olacak m? Sadece bu soru, bir bi
linten tekine geiin kurallarn belirler.
Ak Anlat: Zaman/Uzam Betimlemeleri
Zaman/uzam betimlemesi, ak anlatcnn en zayf noktasdr
nk betimlemelerde anlatc grece olarak daha geri planda ka
lr. yklenmemi yklerde bile betimlemeler vardr ancak bu
durumlarda yalnzca karakterlerin eylemlerinden douyor gibi
grnmeleri gerekir: [Nick] dnemete giderek gzden kaybolan
son vagonun nda raylara bakt (Hemingvvayin The Battler
yks). Burada kvrmlanan demir yolu ve son vagon szdizimsel
olarak vurgulanmamlardr; zerlerinde durulmaz ancak yine de
bunlar sahnede dolayl bir biimde, Nickin tesadfen grd
eyler olarak yerlerini bulurlar. Bunlarn szdizimsel gsterisiz

204
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

likleri, eylemi erevelemek iin araya kayvermeleri, bunlar anla


tcnn bamsz olarak ortaya koyaca manzaray yani za-
man/uzam betimlemesini oluturmaktan uzak tutar.
Ancak bir anlatcnn ak varl, ak betimlemeyle, muhata
ba bilmesi gereken zaman/uzam dorudan anlatlmasyla ortaya
kar.16 Bottoms, alt blok madenci konutundan oluuyordu, bir
bo-altl domino tandaki gibi l iki sra uzanan her blokta on
iki ev vard. Bu cmleyi Morel ailesiyle ya da Oullar ve Ak
lardaki herhangi bir karakterle tanmadan nce okuruz. Betim
lemenin belirginlii, oluuyordu szcyle ve kullanlan meta-
forla vurgulanr. Ak anlatc, varln hemen hissettirir.
Szdizimi, bize ak ak bir betimleme sunulduu duygusunu
abartabilir. Capotenin Bir Noel Hatras yks oyunbaz teatral-
senaryo biemi iindeki ustalyla, betimlemeye dikkat eker. eri
girer: iki akraba. ok kzgn. Azarlayan gzlerle, halayan dillerle kud
retli. Sabah. Kra imleri parlatyor... Ev: Queenie atein yanna
ker ve insan gibi horlayarak, ertesi gne kadar uyur. 216- 220.
Birok modern kurmacada daha ince bir yaklam sergilenir:
betimlemede hem anlatcnn hem de karakterin destei vardr:
Marthann nnde pis bir camekan vard, alt ksm bulak
bir kumala kaplyd. Ak kap iinde nem damlacklar yzen,
boz renkli havann doldurduu bir drtgeni gsteriyordu. Kar
daki maaza cephelerinin belirgin bir rengi yoktu. Tabela yazla
rnn bir zamanlar siyah, kahverengi, altn sars, beyaz tonlar
imdi tekdze bir kahverenginin glgelerine dnmt. Bu
dkkann vitrininin st tarafndaki yaz tersten Joe nun Balk ve
Cips Restoran diyordu ve bayat ikolata gibi kavlanmt.
Pembemsi muambadan bir dikdrtgenin nne oturdu. Muam
bann zerine eker dklm, onun da stnde portakal ay
ptrl bir leke yapm, birileri lekenin zerine bir isim karala-
mlard: Daisy Flet... [Doris Lessing, The Four Gated City]
Marthann bu gzlemlerle ilgisi kanlmazdr. Betimlenen
alan tam olarak onun algsal bak asnn menzilinde grnenlerdir
(dardaki maaza cepheleri ak kapdan grnr; restorann ad
tersten yazldr). Ancak burada iki gr vardr. Sahne belirgin bir
biimde betimlenmitir. Kark gnderme anlatcy grece rtk
tutar. Burada iletiim, Oullar ve Aklar' dan alman pasajdaki gibi
dorudan deildir ancak Marthann kendisi de sahnede dardan

16 Booth, Rhetoric ofFiction, s. 169: "Bir anlatc iin en belirgin grev, okuyucuya
aksi halde renemeyecei bilgileri", rnein "bir karakterden doal olarak
kmayacak fiziksel olaylarn ve ayrntlarn betimlemelerini anlatmaktr".

205
V-SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

gelen bir ses tarafndan tespit edildiine gre bir anlatc mevcuttur.
(Pembemsi muambadan bir dikdrtgenin nne oturdu).
Szl ve sinemasal anlat arasnda varlklarn temsili asndan
ilgin farkllklar vardr. Jean Ricardounun ileri srd gibi hibir
anlamda film kamerasnn betimleme yapt sylenemez.17 Filme
alnan nesnelerin says ve eitlilii neredeyse snrszdr, sadece
ereveyle ve kameraya olan uzaklkla snrlanr. Ancak filme alnan
nesnenin tm zellikleri (form, renk, boyut, vb), bir dorudan sen
tez iinde, btn halinde kavranabildii iin, nesnenin gl bir
zerklii vardr (tek tek zellikleri analiz edip bir nesneyle dieri
arasndaki benzerlikleri gsterebilmek iin, yakn ekimler ve kurgu
araclyla zel giriimlerde bulunmak gerekir).
te yandan szel olarak betimlenen nesneler, okurun bilinciden
daha yava bir biimde geerler. Bu nesnelerin tm zelliklerini bir
kerede kavrayamayz. Bu zelliklerin bize ayrmtl olarak aklanmas
gerekir. Betimleme ne kadar btnlklyse aklamas da o kadar
uzun srer. Daha fazla ayrnty doldurmak iin daha ok szce
gerek vardr. Ricardou, bu kapsaml farkllatrlm sentezde szel
olarak betimlenen nesnelerin grece zerkliini grr. zerklik,
zelliklerin ardarda sunulmas ve bu yolla ayrlklarnn vurgulanma
sndan kaynaklanr. Bir eyin bir zelliinden bahsedilmesi, baka
eylerle ilgili anlar ya da duygulan atrabilir. Yani szel olarak
betimlenen nesneler, benzer nesnelerin paradigmatik bir topluluunu
anmsatabilir. Elbette Ricardoudan ileriye gidip, bir nesnenin farkl
boyutlarnn szl olarak ayrntlandrlmasnm, anlatcnn bir betim
leme niyeti olduu izlenimi uyandrdn syleyebiliriz (oysa sine
mann tm o yakn ekimlere, mekanda gezinen kamera hareketlerine,
sentetik kurgulara vb ramen zaman durduran bir betimlemeye niyeti
olduundan asla emin olamayz. Elbette yukarda ileri srdm gibi,
sinemada zaman, donuk kareler dnda durdurulamaz).
Adlandrmalar da betimlemelerle ayn yolu izler. rtk yn
temde karakter ilk ortaya knda hi beklemeden adlandrlr ya
da adlandrma birka sayfa veya blm ertelenebilir. Tantma hi
yaplmayabilir ya da dolayl olarak, rnein diyalog ierisinde
gerekleebilir. rnein Su ve Ceza' da, kahramann en mahrem
dncelerini okuduktan sonra, ancak drdnc sayfann sonunda
onun Raskolnikov olduunu reniriz. Ak biimlerde ise adlar
gerek yaamda kurallara uygun bir tantrmada olduu gibi de-

17 Jean Ricardoi, Problemes du noveau roman [Paris, 1967), 2. bl.

206
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

hal tantlabilir (Emrna Woodhouse, gzel, akll, zengin, rahat bir


eve ve mutlu bir mizaca sahip...).
zel ad, belirli belirtme edat gibi gstericidir, bireysel zgll
kurar. Karakterlerden ilkin belgisiz olarak szedilmesi, daha bilinli bir
tanma ihtiyac, dolaysyla daha ak bir anlatc gerektirir. Olaans
t scak bir Temmuz akamnda gen bir adam S. Placede kald at
katndan kp yavaa, tereddtle K. Kprsne doru yrd. Su ve
Cezanm anlatcs byle balar. Hemingvvay ise yle balamay tercih
eder: Binba duvara bakan bir masaya oturdu. Bura bizim onu
zaten tandmz ima edilir. Walker Gibson ve Father Ong, aslnda
bizim arkada, yolda olduumuzu, teknik terminolojiyle syleyecek
olursak ustalar olduumuzu ileri srer.18 Virginia Woolf un romanlar
daha ilk soluklarnda belirli deixis [balama dayal gsterenler] kullan
maya balarlar: Mrs. Dalloway, iekleri kendisinin alacan syledi,
ya da ... pencereleri baheye alan byk odada, lam ukuru hak
knda konuuyorlard. Bunlar Mrs. Dallovvay ve Perde Aras romanla
rnn ilk cmleleridir. Hangi Mrs. Dallovvay?, Hangi byk oda?,
Hangi lam ukuru? diye sormak elbette anlamszdr. yklerin
ilgilendii o Mrs. Dallovvay, o lam ukurudur. Anlatc karakterleri ve
zaman/uzam faits accomplis iaret ederek kendisini gizler ve okuru
formal bir tanmann rahatlndan yoksun brakr.
Ak Anlat: Zamansal zetler
Anlatc belirginlii yelpazesindeki kesin konumlar her zaman
net deildir. Anlatclar minimal, rtk ya da ak olarak etiketle
mek ya da belli bir niteliin iki anlatc tr arasnda bir snr iz
gisi oluturduunu sylemek, bir dereceye kadar keyfidir. Bu nite
liklerin gerekliine karn her zaman izilecek farkl snrlar iin
geerli savlar ileri srlebilir.
rnein neden bamsz betimleyici ifadeler kullanabilme g
cnn, zamansal ya da uzamsal zetten daha gl ya da daha
zayf bir anlatc varl iareti olduu ileri srlr? Kararlarmzn
geerlilii, onlar destekleyen tmdengelimci savlara ve kuram
btnnn sonu tasarmna dayanmaldr. Tm bunlar, daha stn
kar savlar ileri srldnde revizyona konu olurlar.
Ben mimesis ilkesine uyarak uzam betimlemelerini, ak nitelik
ler yelpazesinin zayf ya da en az belirgin ucuna yerletirdim. Birin

16 Aktaran VValter Ong, "The VVriters Audience is always a Fiction, Interfacesof


the Word (Ithaca, N.Y., 1977].,

207
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

ci blmde Bestimmtheit, ayrntlara belirlilii ya da tanmlanmas


sorununu ele alm ve sinemasal anlatlarn sonsuz sayda grsel ay
rnty gsterdiini kaydetmitik (kahramann gmleinin rengi, kadn
kahramann sa modeli, kahramanlarn girdikleri evin en ince mimari
zellikleri vb). Bylesi ayrntlar szl anlatda sadece artrlabilir.
stelik byk betimleme paralar yk zamann durdurarak, yapay
lk ve bir anlatcnn varolduu duygusuna neden olur.
Peki neden bu duygu, zaman zetleyen pasajlardan kaynakla
nan duygudan daha zayf olmak zorundadr? Bunun nedeni szl
anlatlarda betimleyici ifadelerin, duyumsal ayrntlara ilikin ifade
zorluklarn telafi etmeleridir. Uzam betimlemelerinin amac, anla
tcy aa karmaktan ok ortamn gerekliliklerini yerine getir
mek olarak grlr. Genellikle betimlemeleri, ynlendirici bir
varlk tarafndan eyleme dardan katlan bir eklenti olarak gr
meksizin kabul ederiz. Ayrntlar gsteri (yani anlatcnn kendine
dknl) olarak deil, resmin btnn grebilmek ve olayla
rn ekirdeini anlamak iin gerekli bilgiler olarak anlalr.
te yandan zetler bu tr sorunlar akla getirir. Dil zamanla,
uzamla olduundan daha kolay baa kabildii iin, dorudan ze
tin seenekleri bulunur. Eksilti bunlardan biridir. zet ilgiyi kendi
sine eker, nk yk zamannda ayrntlandrmann gereksiz ol
duu bir blm atlama sorununa ynelik olumsuz deil olumlu bir
zmdr. Filmlerde ve dramada dzenli olarak alan mimetik
zamansal kural, sahneye ilikindir. Sylem ve yk ezamanldr.
Mutlak olarak yklenmemi anlatlar da zaman bu biimde yer
letirir. Bir anlat bu kuraldan saptka, zaman ynlendirimini bir
sre ya da oyun gibi vurgular ve anlatcnn sesinin daha yksek
duyulmasna yol aar. Eksilti ise yorum yapmakszn, zamann ge
mesine izin verir. zet, birinin bir gei sorunu hissettiini vb
akla getirir. Bu birisi elbette anlatcdan bakas deildir. zet, za
man geilerini aklamaya, muhatabn zihnindeki, geen zaman
aralnda ne olduuna dair sorulan tatmin etmeye ynelik bir arzu
yu gerektirir. Bir aklama, dikkatleri byle bir aklama yapma
zorunluluu hisseden kiiye ekmeden edemez.
Eksilti ile zet arasndaki farklar, Isaac Bashevis Singerin
Seans yksndeki iki pasajla ortaya konulabilir. yk besbelli
entelektel bir gmen olan Dr. Kalisherin kk drc gr
nmn ortaya koyar. Dr. Kalisher, ruhsal aydnlanma umutlaryla
zamann sahte bir medyum olan Mrs. Kopitzkyle geirmektedir

208
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

ancak bir yandan da hem onu hem de bu dknl nedeniyle


kendini hor grmektedir:
Dr. Zorach Kalisher, zerinde ruh armaya yarayan bir
Ouija tahtasnn, bir borazann, solmu bir gln olduu yuvar
lak masaya oturdu, ufak tefek, geni omuzlu, bir adamd. nleri
kellemi kafasnn arkasnda yar sar yar gri sa tutamlar var
d. Gr sar kalarnn ardnda etrafa dikkatle bakan bir ift deli
ci gz vard. Dr. Kalisherin boynu yok denecek gibiydi. Sanki
kafas dorudan geni omuzlarnn stne oturtulmutu. Bu da
onu ilkel Afrika heykellerine benzetiyordu. Eri burnunun tepesi
dz, ucu ikiye ayrkt. enesinde kk bir ur gelimiti.
Biraz sonra,
Bir zamanlar her eyi akl yoluyla anlamaya alrd ancak
bu aklclk dnemi geeli ok olmutu. O zamandan beri Ding
an sichde erotizm, aklda ise varoluun en alt dzeyini, mutlak
lme yol aan entropiyi gren, aklclk kart bir felsefe, bir
tr ar hedonizm gelitirmiti.
Dr. Kalisherin grn zerinde uzun uzun durulmasnn
nedeni, grnn anlatmann szckler dnda bir yolu olma
masdr. Film uyarlamas makyajl bir aktr marifetiyle, kolaylkla
tm ayrntlar bir bakta grmemize olanak verir. Szckler ise
baka ortamlar tarafndan salanan dorudan grsel yeniden re-,
timlerin zorunlu ikameleridir. Bu nedenle baka ortamlarda anlat
cnn ses tonunu ok gl biimde duymayz. Ancak ikinci pasaj
bu tr bir tonlamay hissettirir. Birisi bize Dr. Kalisherin bu za
mana ve buraya nasl geldiini aklamaktadr. Benim zerinde
durduum nokta bu pasajn estetik biemi deil, Dr. Kalisherin
gemiinden bahseden anlatcnn sesini nasl ykselttiidir.
zet genellikle zamansal ksaltmaya iaret eder; 2. blmde,
yk zamannn hissedilir biimde sylem zamanndan uzun oldu
u bir yap olarak tanmlanan zet, szl anlatda, zamanla ilgili
(ya da yineleyici) yklemler sayesinde, gerekletirilmesi grece
kolay bir efekttir. Ancak uzamsal zetler de yaygndr. Sava ve
Bar' da geni alanlarla ilgili birok zet yer alr. Gazap zmleri
iin de ayn ey geerlidir:
Bir zamanlar Kaliforniya, Meksikaya, topraklar ise Mek
sikalIlara aitti ancak ateli ve kudurmu Amerikallar bir gn
oraya akn ettiler. Topraa olan alklar ylesine bykt ki
topraklan yamaladlar, Sutterin, Guerreronun arazisini ald
lar, tapu senetlerini yrtp atllar, hrldayp dalatlar ve zvana
dan km bu adamlar aldklar topraklar silahlarla korudular.
stlerine evler ve ahrlar ina ettiler. Topra ileyip ekin ekti
ler. Bunlarn hepsi mlkt, mlk de sahiplik demekti.

209
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

MeksikalIlar zayft, katlar. Direnemediler nk onlar


dnyada hibir eye kar, Amerikallarn topraa duyduklar
kadar lgnca alk duymuyorlard.
Uzam zetleme, salt betimlemeden daha temelsiz bir g n
grd iin anlatcnn varlna daha ak bir biimde iaret eder.
Zaman zetlemesinde olduundan bile daha temelsiz bir gtr bu,
nk dil kendisini zaman zetlemesine daha ihtiyatla sunar ve
herkes belleklerdeki eylemleri (ister kiisel ister daha geni bir
lekte tarihsel olsun) itiraz etmeden kabullenebilir. Ancak bir
anlatc, ku bakyla geni arazileri ve kalabalk insan ynlarm
akla getirerek panoramalar anlatma grevini stne aldnda,
dikkati kendi engin konumuna ekiyor demektir.
nc bir zet eidi, bir varln ya da olayn niteliini zet
ler. Herhangi bir dorudan nitelendirme, dikkati anlatcnn sesine
eker ancak bir karakterin ya da uzamn tek bir szckle ya da ksa
bir ifadeyle zetlenmesi daha byk glere, dolaysyla daha yk
sek dzeyde duyulabilirlie iaret eder. Metin boyunca yaylan ipu
lar yoluyla neye benzediklerini anlatma, tam olarak neye benze
diklerini tek bir szckle, anlatcnn, zetleme ustalyla ortaya
koymaya cesaret ettii bir szckle anlatma dnr. Adsz Sansz
bir Jude romannn anlatcs sk sk bylesi zetlere bavurur.
[Jude] kimseyi incitmeye dayanamayan bir ocuktu. Vilbert,
kyllerin iyi bildii ve elbette rahatsz edici soruturmalara maruz
kalmamak iin dikkatli davrandndan, baka da kimsenin adn
iitmedii gezgin bir arlatan hekimdi. [Arabella] eksiksiz ve da
yankl bir dii hayvand, ne daha fazlas ne daha eksii...
Karakterlerin Dnmediklerine ve Yapmadklarna likin
Raporlar
Anlatcnn basknl leinde bir adm daha ileri gidelim.
Baz anlatclar karakterin aslnda dnmedii ya da sylemedii
bireyi bildirme gcn stlenirler. Olas ancak sonulanmam
olaylardan sz etmek, dikkati anlat srecinin yapaylna eker.
Havvthorneun Rappacinis Daughter yksnden bir rnek:
Delikanl, Baglioni ile Dr. Rappacini arasnda uzun sredir
devam eden profesyonel bir sava hali olduunu bilseydi,
Baglioniinin dncelerini kabul etmekte ok daha ihtiyatl
davranrd.
Giovanni, Baglioninin dncelerim dikkate almayabilirdi
ancak yle yapmad nk, Baglioniyle Rappacini arasndaki

210
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Ya/s

dmanlktan haberdar deildi. Burada anlatc bunca szckle


bize olabilecei halde olmayan bireyi anlatyor.
Lavvrencem Ak Kadnlar romannn 16. blmnde Birkin,
Geralda kzkardeinin boularak lmesinin onu zp zmediini
sorar. Gerald yle yant verir:
Bu bir ok. Ama aslnda bu oku pek hissetmiyorum. Hi
bir farkllk hissetmiyorum. Hepimiz bir giin leceiz, bu yz
den sanki birisinin lp lmemesi ok byk bir fark yaratm
yor. Hi keder hissedemiyorum. imde bir soukluk. Yeterince
anlatamyorum bunu.
lp lmemeyi umursamyor musun? diye sordu Birkin.
Gerald ona elik mavisi gzlerle bakt. Tuhaf ancak kaytsz
hisediyordu. in gerei, byk bir korku duyuyor, fena halde
umursuyordu.
Alntda sondan bir nceki cmle, Geraldn bilincini, onun tu
haf kaytszln bildirir. Ancak in gerei ifadesiyle balayan
cmle, ak anlatcnn stn bilgisini ortaya koyar. Anlatc sadece
Geraldm bilincini deil bilinaltn da bilir. Bir anlamda bize
Gerald nasl hissettiini bilmiyor ama aslnda ok korkuyor der.
Bylesi ifadeler, anlatcnn zihne her zamankinden daha derin bir
dal gerekletirdiini gsterir. Bakalar sonucu olduu gibi
karsamaya brakrken Lawrencegil anlatc bize orada ne buldu
unu uzun uzun anlatr.
Ethos ve Yorum
Retorik' in ilk kitabnda (I. 1.2) Aristo yle der:
Konuma, konumacy inanlr klmak zere yapldnda,
konumacnn karakteri [ethos] bir ikna nedeni olur. nk bir
kural olarak bizler, konu ne olursa olsun, drst insanlara daha
ok ve daha abuk gveniriz. Hele grlerin blnp farklla
t kesin bilginin alan dna klmsa, onlara kaytsz artsz
gveniriz. Ancak bu gvenin, konumacnn yle veya byle
bir adam olduuna dair daha nceki izlenimlere dayanmas de
il, konumayla elde edilmesi esastr. Baz yazarlarn iddia etti
inin aksine, konumacnn drstlnn onun inandrclna
hibir ey katmad doru deildir. Aksine konumacnn ka
rakterinin [ethos] inandrcln en gl yolu olduunu nere
deyse tereddtsz onaylayabiliriz.19
Burada elbette gerek dnyadaki (yasal (adli), trensel
(epideiktik), dnceli (t veren)) inandrcla gnderme yap-

15 The Rhetoric ofAristotle, ed. Lane Cooper (New York, 1960), s. 8-9.

211
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

lir. Bir anlatnn gerek olduu durumda yani tarih sz konusu


olduunda, anlatc kendi etlosunun gvenilirliini ina etmek
zere bilinen retorik yollara bavurur. Doruluun gvencesi, de
dikodu srasnda tuhaf bir sylenti anlatan birinin dalga gemiyo
rum demesinden, mahkemede tanklk edecek birinin ...erefim
zerine and ierim diye yemin etmesine dek uzanr.
Ethos, kurmaca anlatda da i grr. Ancak burada standart
doruluk deil onun benzeri olan gerekgibiliktir. Bu benzerliin
en iyi nasl gsterilecei bieme ve dneme gre deiir.
Hemingwayin zm anlatc varln en aza indirgemektir.
Hemingway bieminde gerekgibilik, anlatc iin olduu kadar
karakterler iin de zl anlatmn bir ilevidir. Onsekizinci yzyl
yazarlar ise sorunu baka bir adan ele alrlar. Onlarn ak anla
tclar eitli belagatli konumaclardr. Bu konumaclar okurlar
n somut eylemlere deil mimesisle inin meruluunu kabul etme
ye ikna ederler. Karakterleri ve sahneleri dnyann gnlk yaa
mna uyumlu olarak betimlerler; bylelikle iinden klmaz soru
lar aklayc genelletirmelerle yantlanabilir.
Bir anlat asla ben anlatcnn dorudan konumasyla iletiim
kurmadndan, ethos yalnzca anlatcya uygulanabilir. Gerekgibilik
ancak kurmaca asndan akla yatkndr (ak anlatclar yanlsamay
sklkla d dnya hakknda genel kabul gren gereklerle yani felse
fi genellemelerle glendirseler de). Baka bir deyile, anlatcnn
retorik abas, yknn kendi anlatt versiyonunun doru olduu
nu kantlamaya yneliktir. Ben anlatcnn retorik abas ise tm pake
ti, anlatcnn performansn da ierecek biimde yky ve sylemi
ilgin, kabul edilebilir, kendi iinde tutarl ve ustalkl olarak kurmaya
yneliktir.
Anlatcnn ethosu, ne srd gerekgibiliin trne baldr.
Moll Flarders ya da Muhteem Gatsby tipinde otobiyografik anlat
larda ya da tanklk kurmacasmda ahlaki doruluk kendi gzlerimle
grdm ilkesine dayanr. Kendi kulaklarmla duydum, mahke
mede olduu gibi kurmacada da daha zayftr. Elbette Conradn
Lord Jim'de yapt gibi bu zayflk kullanlabilir. Anlatcnn ya
zar gibi davrand durumlarda ahlaki temeli olduka farkldr.
Artk olaylar alglamas sz konusu deildir nk anlatlan olayla
rn ve varlklarn kayna bizzat kendisidir. nandrc etkisi bilgeli
inden, grm geirmiliinden ya da seyircinin gvenilirlik olu
turduuna inand dier niteliklerden kaynaklanr.

212
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Yorumlama
Anlatcnn anlatnn tesine geen sz edimlerinde, betimleme ya
da tanmlamada, anlatcnn propria persona, bizzat kendisinin ses
tonu yanklanacaktr. Bu tr telaffuzlar yorum olarak tanmlanrlar
(batan sona tm sz edimleri iin geerli olsalar da). Yorumlama
nedensiz olduu iin ak anlatcnn sesini, anlatcnn aka kendin
den sz etmedii dier niteliklerden ok daha belirgin olarak tar.
Doal dil felsefesi ne kesinletirici ve ikna edici sz edimi lis
tesi derlemi ne de bunu ama edinmitir. Belli edimlerin adlar ya
da varl tartmal olabilir. Yine de amacmz yorumlamay bir
anlat nitelii olarak incelemek olduundan, byle bir liste bizim
iin kanlmazdr. Geleneksel kategoriler, Fielding romanlar gibi
yorumlamaya youn olarak yer veren yaptlara rahatlkla uyarlar.
Yorumlama ya rtk olarak (yani ironik) ya da aktan yaplr.
Ak yorumlamalar, yorum, yarglama, genelletirme ve z bilin
sahibi anlatlar ierir. Ak yorumlamalar arasnda saydmz ilk
zellik ykyle ilikilidir. Yorum (bu zel anlamyla) bir
yk esinin znn, ilintisinin ya da neminin belirgin olarak
aklanmasdr. Yarglama ahlaki ya da dier deer yarglarn
ifade eder. Genelletirme kurmacadan yola karak gerek dn
yaya, evrensel gereklere ya da tarihsel gerekliklere gnder
mede bulunur. z bilin sahibi anlat ise ister ciddi ister alayc
olsun, ykden ok sylem iindeki yorumlar tanmlayan, yakn
zamanlarda tretilmi bir kavramdr.
rtk Yorumlama: ronik Anlatc ve Gvenilmez Anlatc
roni karmak bir yap olarak ok eitli tezahrler sergiler.
Biz, tek bir eit zerinde younlaalm. Konumacnn, dinleyici
siyle baka birine ya da bireye, kurbana ya da alay konusu kimse
ye kar, fiilen kulland szcklerden farkl bir gizli iletiim iin
de olduu ironi eidini ele alalm.
Eer anlatc ve muhatab arasndaki iletiim bir karaktere kar
biimleniyorsa ironik bir anlatcdan sz edebiliriz. Eer iletiim
ben anlatc ve ima edilen okur arasnda, anlatcya kar biimle
niyorsa ben anlatcnn ironik, anlatcnn gvenilmez olduunu
syleyebiliriz.
Wayne Booth ironiyi kararl ve kararsz olarak ikiye ayrr. Ka
rarl ironi (a) kastl, (b) rtk, (c) okur tarafndan kendisine sunu
landan daha ilgin bir anlamla yeniden ina edilmi, (d) sabitlen
mi, (okur bir kez ironik anlam oturttuunda bu anlam sarsacak

213
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

yeni ykmlar ve yeni anlam inaalar yapmaya arlmaz) ve (e)


uygulamada snrldr (sadece gerekten sarf edilmi ifadelere iaret
eder).20 Kararsz ironiler kendisini ak etmeyi reddeden yazarn,
(onu kefedebildiimiz lde nk elbette genellikle ok mesafeli
kalr) herhangi bir kararl nerme iin ustalkla kendisini gsterdii
durumlarda ortaya kar.21 Burada yalnzca kararl ironileri ele
alabiliriz nk mesafeli ben anlatc, derin edebi ilgisine karn,
gvenilmez anlatc yaratmak iin fazla usta olabilir.
Anlatcnn karaktere kar kurduu ironinin standart bir rne
i, Gurur ve nyargnn ilk cmlesinde yer alr. Zengin bir ada
mn zorunlu olarak bir ee ihtiya duyacana ilikin gerein
evrensellii sadece alay konusu yaplan, ne anlatcnn ne de mu
hatabnn ait olduu toplumsal snf yani, 19. yy sonlarnda halin
den memnun taral ngiliz burjuvazisi iin geerlidir. Bu ifade
roniktir nk muhataplarn anlatcyla paylamaya davet edildii
daha bilgece ve daha az materyalist deerlerle taban tabana zttr.
Bylesi ironiler her zaman edinilmi bir kendin yap niteliiyle
glendirilmi st kapal dalkavuklua dayanrlar. Bu ifadenin
evrensel olmak bir yana, gerek bile olmadn fark ettiimiz iin
kendi srtmz svazlayp kendi kendimize aferin deriz.
Anlatcnn sesi sadece bir anlna ironiye dnebilir ya da anla
tnn tamamna yaylabilir. rnein Hardy, kasvetli manzaralarn
biraz olsun aydnlatmak zere seyrek de olsa ironi yapmak iin ken
disine izin verir. Adsz Sansz Bir Judeda, Judeun Arabellayla ilk
karlamasnda verdii tepki zerine anlatcnn yorumu:
Gittii her yerde etrafn saran bu yeni atmosferden iine bir
nefes ekmiti. Ne zamandan beri olduunu bilmiyordu ama bir
ekilde bu yeni atmosfer, soluduu bildik havadan bir cam taba
kasyla ayrlm gibiydi. Sadece birka dakika nce kafasnda
net olarak biimlenen, okumaya, almaya, renmeye ynelik
niyetleri imdi nasl olduunu bilmeden, tuhaf bir biimde bir
kenara atlvermiti.
Anlatc her ne kadar olgun, metaforik szckler kullansa da
bu pasaj, bir ergenin alglamasn (Hey, ne zamandan beri bu
haldesin?) bildirir. roni belirgin ve merakhd\ Cinselliin
her zaman hissedilmesinin belirginlii ve daha ciddi araylar
engellemeye ynelik merakl eilimi, yalnzca cinsellik deneyi
mi yaamam biri iin sz konusu olabilir. Burada anlatcyla

20 A Rhetoric oflrony (Chicago, 1974), s. 6.


21 A.g.e., s. 240.

214
ykii ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

birlikte stnlk duygusuna kaplrz. Ancak bu pasajla snrl ironi


hibir biimde zavall Judeun karsnda stnlk duymann pek
uygun olmayaca kaderini deitirmez.
te yandan Gizli Ajanda ironik anlat romann btnne ile
mitir. Burada ironi anlatcnn deimez duruudur. Kmseme
ve alay devreye girdiinde her zaman kimin konutuunu biliriz.
Mr. Verlocun maaza vitrininin betimlenmesinde Meale, Gong
gibi balklar olan... kkrtc balkl gizli gazetelerin eski sayla
r gibi cevherler buluruz. Kkrtclk elbette byle eylerin me
rakllar iin geerlidir. roni sk sk birbirleriyle badamaz eyler
gstererek ilgiyi kendisine eker. Mr. Verloc ayn anda hem ai
beli rnler satan bir satc hem de toplumun koruyucusudur.
Elbette bu ikisi bir arada olamaz ve adamn gerek iini rendi
imizde ironi ortaya kar.
Bir kez kendimizi anlatcnn yorumlarnn ironik boyutuna
uydurduumuzda, dolayl serbest biimlerde bile ironiyi duyabili
riz. Bir noktada karla ilgili bak as Winnie ve onun annesine
dayanr ancak Verlocun geceleri aibeli iler yaptn zannederiz.
roni u cmlelerin dolayl serbest syleminden kaynaklanr: "...
dar ktnda Belgravian meydanndaki geici evinin yolunu
bulmakta byk zorluk ekiyor gibiydi. Verlocun akam gezinti
lerinin bu naif aklamas Winnie ve onun annesinin bak asna
dayanr. Yoksa anlatcnn dorudan nitelendirmelerinden biliriz ki
(onun gstermelik ii, baz iren tehditleri savuturmak iin
taknd deimez yzszl), Verloc sokaklarda yolunu kay
bedecek bir adam deildir.
Anlatc, politik grlerine, yaamdaki konumlarna, kiisel nite
liklerine aldrmakszn Gizli Ajan'daki hemen her karakter hakknda
ironik bir tonla konuur. Zavall Stevie, Winnienin kardei, aile
terminolojisi iinde zihinsel zrl yerine kullanlan ironik bir
rtmeceyle hassas olarak anlr (Ossipann deyimiyle bozulmu).
Stevie hi hastalk nbeti geirmi olmasa da (cesaret verici bir du
rum) alt duda talihsiz bir biimde aa sarkktr. Dman lke
eliliinin danma kurulu yesi Wurmt, solgun bir cilde ve me
lankolik bir irkinlie sahip olsa da vgye deer biri olmay ba
armtr. stihbarattan sorumlu yeni atee Mr. Vladimir, Mr. Verloc
zerinde almaya yardmc olan aynasnn, kendi yzn grebilme
avantaj sonuduunu fark eder. Vladimirin matru ve yuvarlak yz,
kzank yanaklar, ince, hassas dudaklar, tam da onu yksek sosyetede
rabet gren biri yapan ince nktelerin ifade edilebilmesi iin yaratl

215
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

mtr, vb. Kimse mahkemeden, mahkumiyetten ve Michaelisin


erken tahliyesinden kazasz belasz kurtulamaz. Bir polisin de kazayla
vurulduu, polis minbsnden birka mahkumu karma giriimine
katlmaktan dolay mr boyu hapis cezasna arptrlr. Tek yapt
sadece minibsn kaps amak olsa da, sadist bir katile uygun meb
bet cezaya mahkum edilir:
...hibir hrsz byle ar bir cezaya arptrlmaz. Polis memu
runun lmne itenlikle zld ama giriimin baarszla ura
masna da... Bu duygularn hibirini jri yelerinden saklamad. Bu
tr bir vicdan azab tka basa dolu mahkeme salonunda artc de
recede hatal bulundu. Yarg son sznde gen mahkumun ahlak
szl ve kat yreklilii karsnda duygulu bir yorumda bulundu.
Bir adamn jriye ldrd biri iin zldn ancak ayn za
manda eylemini gerekletiremedii iin de zgn olduunu syle
mesi naif bir biimde zykm gibi grnr. Ancak anlatcnn ironik
bir biimde aksini syleyerek anlatt jrinin hcre kapsn saldr
ganca yumruklamas da eit derecede ironiktir. Mahkuma yaktrlan
artc derecede hatal sfat ayn yksek fiyat iin de ayn ekil
de uygundur. Gidi biletini ayarlayan kanayan yrekler, rnein
Michaelisin yce patroniesinden daha iyisini baaramazlar:
Byk hanmefendi basite kendi yolundayd. [Michaelisjin
grleri ve inanlarn kendi yksek konumundan yarglad iin,
onu ok edecek ya da artacak hibir ey yoktu. Elbette bu tr bir
adam kolaylkla onun sempatisini kazanabilirdi. Kendisi smrc
bir kapitalist deildi; ekonomik koullarn getirdiklerinin stndey
di. Ayrca baz yaygn insani sefalet trlerine kar, bylesi sefalete
tamamen yabanc olduu iin byk bir merhamet duyard.
Bu iki pasajda aadaki eler ironiye konu edilmitir:
1. Michaelisin besbelli dmanca bir seyirci kitlesi nnde,
devrimci amalarna ilikin, kendisini korumak zere biraz olsun
az sklk yapmay becerememesi.
2. Mahkeme heyetinin ar fke ve nefretiyle bu durumu be
timlemek iin seilen szckler arasndaki eitsizlik.
3. Sulular iin af salayarak yasalara burnunu sokan insanlar;
4. Yksek konumu, belli amalara ynelik basitletirici eilimler
gelitirmesine izin veren nk bu amalar ok az anlayan ve kendi
sini servetinin kapitalist smrden kaynaklanmad konusunda ikna
etmi olan Byk hanmefendi (Britanya mparatorluunun yaptk
larn dnecek olursak bu nasl mmkn olabilir ki?).
Byk hanmefendi hakkndaki alntdan nce Dncelerin
bnle varan basitlii, toplumsal skalann her iki ucundaki durgun

216
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

ruhlara zgdr gzlemine (grnte evrensellik tayan ve basite


bu kurmacaya uygun olmayan bir gzlem) yer verilir. Genelletirme
nin kendisi ironik deildir ve kolaylkla ok farkl bir balamda, diye
lim romantik bir aristokratn sadece kyllerle iletiim kurabildiini
fark ettii, erken dnem 19. yy romannda yer alabilir. Ancak bu ba
lamda sz konusu genelletirme ironiye dner: bir biimde ernpati
rn olmas gereken hayrseverlik, tam olarak empati eksikliinden
dolay elde edilecektir. Burada alay konusu drt kii vardr ve anlatc
tarafndan hzla deitirilen ahlaki zeminlerde saldrya maruz kalrlar:
makul dnce (Michaelis fazla drsttr); kendi hakllna ynelik
ar inan (mahkemenin Michaelisin aslnda daha dk dzeyde bir
sulamay hak ettiini ve onun kendisini sulayan itenliinin nihai
masumiyetinden kaynaklandn anlamay engelleyen krl); top
lumsal sorumsuzluk (insanlar hibir ey bilmedikleri alanlarda iyi
niyetli ama gereki olmayan reformculua sevk eder); ve kaltsal
servet (sahibi olanlar gnlk gereklikten kopartr). Michaelisin
cmlesi ilk anda ar olsa da onun iin mahkemenin iine burnunu
sokan igzarlar tarafndan kazanlan artl tahliye bu hatay dzelt
mez. Anlatcnn temel kural deiir ve herkes kaybeder.
Gvenilmez anlatda anlatcnn aktardklar, ima edilen okurun
yknn asl amalar hakkndaki kanlarna aykrdr. yk, syle
min altn oyar. Satr aralarnda okuma yaparak olaylarn ve varlk
larn yle olamayacaklar karmna varr, bylece anlatcy zan
altnda brakrz. Bu nedenle gvenilmez anlat, ironik bir biimdir.22
Uylam, Boothun ortaya koyduu kararl ironinin drt zelliini
btnyle tatmin eder. ma edilen okur, yknn akla yatkn bir yeni
den inas ile anlatc tarafndan aktarlanlar arasnda bir eliki oldu
unu sezer. ki kurallar btn birbiriyle atr ve rtk kurallar b
tn bir kez farkedildiinde, bu atmay kazanmas gerekir. Ben
anlatc ima edilen okurla gizli bir iletiim kurar. Anlatcnn gvenil
mezlii a gzllkten (Jason Compson [Faulkner, Ses ve fke])
gerizekallktan (Benjy [Zinneman, Benjy]), saflktan (Dowell [Ford,
The Good Soldier]), kaln kafallktan (Marcher, Henry James, The
Beast in the Jungle), aknlk ve bilgi eksikliinden (Marlovv, Lord
Jim), masumiyetten (Huck Finn) ya da artc karmlar ieren
tm dier nedenlerden kaynaklanabilir.23

22 Rhetoric of Fiction, s. 304-309.


23 A.g.e. s. 432 bazlar olduka incelikli biimde gvenilmez olan birok roman, anla
tcnn gerekten gvenilmez olduundan emin olamadmz kararsz" ironik anlat

217
V-SYLEM; rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

Anlat ileminin alt tarafna yer veren diyagrammz, gve


nilmez anlatnn kendine zg ara yolunu belirtmenin uygun bir
yntemini ortaya koyar:

ben anlatc anlatc muhatap ima edilen okur

Yukardaki diyagramda kesiksiz izgi dorudan iletiimi, kesik


izgiler ise dolayl ya da karmsal iletiimi gsterir. Kesik izgi
lerin iki patikas anlatcnn gvenilir olup olmadna karlk
gelir. Eer anlatc gvenilir ise anlat eylemi sadece alttaki ana
merkezi eksende yer alr. Eer deilse, iki mesaj sz konusu olur
(ironide olduu gibi), biri (yukardaki) gvenilir, dier gvenil
mezdir (aadaki). Kiinin ses tonunun her zaman syledii sz
cklerden daha gvenilir olmas gibi, ima edilen mesaj da her za
man gvenilir olandr.
Peki gvenilmezliin alan tam olarak neresidir? Bu alan sy
lemdir, yani anlatcnn kiilii deil, neler olup bittiine ya da var
lklarn neye benzediine ilikin grleridir. Yavan bir anlatc
tamamen gvenilir bir yk anlatm verebilir (yani karmlarmz
asndan itiraz edilemez bir anlat). Lolita'nn anlatcs Humbert
Humbert, karakteri nasl olursa olsun benim gzmde gvenilirdir.
Karakterler ve olaylar hakknda (iki karsna, Amerikada yapt
karayolu yolculuuna ve elbette acmasz bir biimde kendisine
kar) taknd tm alaycla ramen, aslnda neler olup bittiini
anlatmak iin elinden gelenin en iyisini yaptn hissederiz. Anla
tm srasnda kendi gvenilmezliini farkettiinde bunu kabul eden
ilk o olur. Humbertn gvenilir olmakla kaybedecei hibir ey
yoktur. Aksine, drstlk onun yararna olur nk bylece nihayet
stndeki ykten kurtularak rahatlayabilir. ektii aclarn anlatm
zellikle son blmlerde dokunakldr ve kitap zerinde, en keskin
alaylarn bile sarsamayaca kederli bir gereklik yaratr.
Gvenilmez anlatda alay konusu olan, onlara bakarak kendi
karmlarmz biimlendirdiimiz karakterler deil, anlatcnn
kendisidir. Bu nedenle hem anlatcnn varl hem de onun, y
kyle bir karakter ilikisi tad varsaym silinmez bir biimde
anlatya kaznr. Aksi halde bize saptrlm bir anlatm sunmaktan
ne kar olabilir ki? Bunun nedeni asla salt yk anlatmann mut-

olarak listeler. Booth, ironilerin ve gvenilmezliklerin peinde okurca paranoyaya


kaplmann mesleki bir tehlike olduunu elendirici bir biimde itiraf eder.

218
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

luluu olamaz. Elbette ba kahraman deil kk ya da yan karak


ter olabilir ancak asla hi kimse olamaz. Olaylara ilikin pheli
anlatm srasnda elbette aksini artracak biimde kendi karak
teriyle dalga geebilir. Jason Compsonun bir anlatc olarak gve
nilmezliini, bir karakter olarak banazlyla, pintiliiyle ve ks
nllyle ilikilendiririz.
Gvenilmezlik genellikle bir anlatda kararl olarak yer alr ancak
baz durumlarda kararsz kalabilir. Dostoyevskinin Krotkaya yk
snde perspektifte deiimlere tank oluruz. yk ilerledike anlatc
bir biimde daha gvenilir hale gelir. yky ilgin yapan ey anlat
cnn kendi inanlrlyla megul olmasdr. Balangta inanlr oldu
unu ileri srer. Tatl kzn zerindeki gc nedeniyle kendine ynelik
memnuniyetini dile getirir. Kt bir duygu deildi der ve elbette bu
duyguyu en azndan hayalgcnde aslnda neler olduunu yeniden
canlandrmaya alrken hala hissettiini akla getirir. Ancak bilin
alt, bencillii o denli fazladr ki kzn tuhaf tepkilerinden kendi
gibi okurlarn da hayran kalacan kolaylkla varsayar. ster inann
ister inanmayn, onun iin tiksindirici biri haline geliyordum. Ah, evet
neden bahsettiimi biliyorum. ok dikkatlice gzlemledim... Buna
ramen belli ki kendisini, gnde bir rubleyle kzn hayatnn devamn
salayan, kza tiyatroya gitmeyi unutmasn syledikten sonra onu
tiyatroya gtren, verme ve geri alma gcn yzlerce farkl biimde
tekrar tekrar dorulatan biri olarak hala insanlarn en cmerti olarak
dnr. Bu onun daha nce nasl biri olduunu gsterir. Anlat edimi
ise imdi nasl biri olduunu ve gelecekte nasl biri olacan gsterir.
yky aktarrken kukulanmaya balar. Fena halde uvalladn
bir konu vard... Yine de rasyonalletirmeye alr: Cesur ol be
adam. Cesur ve gururlu ol. Bu senin hatan deil! Sonra, belli bir
anda tm hile ortaya dklr, terazi erilir, aslnda neler olduunu
fakeder ve suunu anlar (Ancak baka bir adan bakldnda, ger
ek denilenin, bir nevrozun dieriyle yer deitirmesi olduu ortaya
kar. Daha nce kz hakim olma ihtiyacnn nesnesi olarak kullanr
ken daha sonra ona sevgi iin, bir ocuun annesinden grd gibi
bir sevgi grmek iin dner. Elbette o ana gelindiinde kz bu sev
giyi veremeyecek kadar zayf dm ve yaam tarafndan hrpalan
mtr. Kz, belli bir mesafede yaamak zere geri ekilmitir. Yani
adamn sevgisi sadece eski nevrotik ihtiyacnn yeni bir tezahrdr
ve en az eskisi kadar talepkardr).
Filmlerde gvenilmez anlat, ykdeki olaylar ve varlklar
anlatan st sesin aka grdklerimiz tarafndan yalanc kmasy

219
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

la ho bir efekt olarak sergilenir. Bressonun Bir Ky Papaznn


Gnl filminde bu konuda iyi bir rnek yer alr. Eletirmenlerin
gzlemledii gibi [Papazn] Kontun bir arkada olduunu his
settii noktada biz kukuya deriz. Kontun yz pek asktr.
Kendimize papazn nasl olup da onu bir arkada olarak grdn
sorarz. Papazn iddetle yokluunu ektii arkada hayal ettiini
sezeriz.24 Yanl verilen arkada mesaj, papazn anlatc sesiyle
ya da gnlnde grnen szcklerle aktarlr. Ancak biz yzle
rin okumasn yaptmzda, mesaj iyilie inanmayan grg
tandr. Bu durumda biz karaktere ilikin naif papazn izlenim
leri karsnda kendi yarglarmza gveniriz.
Alfred Hitchcockun Sahne Korkusu filminde daha heyacan ve
rici bir rnek vardr. Btn entrika, MDden daha nce meydana
gelmi olaylarn geridn yoluyla aslnda doru olmayan anlatm
na dayanr. Jonathan (Richard Todd), arkada Evee (Jane Wyman)
nasl istemeden nl bir mzikhol oyuncusu olan Charlotteun
(Marlene Dietrich) iledii bir cinayete kartn anlatr. Jonathan
olaylar anlatrken zincirleme kurguyla olaylarn kendisini izle
meye balarz; Charlotteun kana bulanm grnmn ve
Jonathanm ona temiz bir elbise getirmek iin aceleyle onun dairesi
ne gitmesini, bu arada kocasnn yerde yatan cesedinin zerinden
gemesini izleriz. Daha sonra Jonathann cinayete soygun ss
vennek zere kantlan dzenlediini grrz. Balkon kapsnn
penceresini krar, alma masasnn zerindekileri ters dz eder, vb.
Talihsizlik eseri iini bitirip karken Charlotteun hizmetisi tara
fndan grlr. Daha sonra polis tarafndan ziyaret edilince, kaarak
oyunculuk okuluna, Evei aramaya gider ve onu, kendisini babasnn
deniz kysndaki yazlna gtrmeye ikna eder. Orada ailenin tek
nesi iinde saklanmay ummaktadr. Film, ikisi Evein arabasnda
sahile doru hzla giderlerken alr. Yolculuk srasnda Jonathan
yukarda sunulan olaylar anlatr. yknn bu versiyonunun doru
olmadm filmin sonuna kadar renemeyiz.
... her eyi kanlmaz olarak anlatcnn [rnein
Jonathann] bak asndan grr, sadece onn anlattklarn bi
liriz... Bu gen ve yakkl adamn sonunda bir biimde kurtula
can bilerek, filmi tam bir gnl rahatlyla izleriz... Sonra,
filmin sonuna geldiimizde aniden Charlotteun ona hibir bi
imde iftira atmadn, gerek katilin Jonathan olduunu re
niriz. Ayaklarmz yerden kesilir. Geridnii kastl bir yalandr

24 Raymond Durgnat, The Films ofRobert Bresson (New York, 1969), s. 48.

220
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

(ve [Eric] Rohmer ile [Claude] Chabrol ne derlerse desinler, tar


tmasz, grntler de szckler kadar yalan sylerler).25
Baka bir deyile kamera gvenilmez anlatcyla birlik olur. Kame
rann sinemasal ben anlatcnn aygt olduunu sylemitik. Peki yalan
da syleyebilir mi? Ben anlatcnn deil, sadece anlatcnn gvenilmez
olabileceini ileri srdmze gre, sinemasal ortam bu noktada szel
ortamdan farkl mdr? yle olmadm ileri sreceim. Buradaki man
ta gre aktel ekimlere ramen, grsel imgeler de elbette yalan
syler ancak bunu ben anlatcnn deil anlatcnn, yani Jonathann
hizmetinde yaparlar. Ben anlatc aslnda gerein sonunda ortaya k
masna izin verir, bylece ona gvenilmez denemez. Jonathanm sade
ce gen, yakkl bir adam gibi grnmesine izin verilir. Bylece
yanstt grnm gibi szlerinde de inandrc olacaktr. Geri kalan
her ey, yk anlatan bir karakterden o yknn salt grsel ifadesine
zincirleme kurgu ile geilmesini kapsayan, tamamen sradan sinemasal
bir uylamdr. Hitchcockun tek yapt, kamerann anlatc-karakterin
yalann sunmasna izin vermektir. Seyircilerin (bilgili Fransz eletir
menler de dahil), kamerann gsterdii her yknn ipso facto, srf bu
yzden doru olduunda srar etmesi, Hitchcockun hatas deildir.
Kamerann karakter-anlatc iin yalan sylemesine izin vermekle
Hitchcock, daha nce birok romancnn yapt gibi sadece gvenilir
anlat uylamna kafa tutmu olur. Grntler szlerden daha kutsal ve
dokunulmaz deildirler. Szl anlatlarda yirminci yzyln balarnda
yerleen moday sinema 1951 ylnda yakalamtr.
yk zerinde Yorumlama: Anlamlandrma
Anlamlandrma, ak yorumlamann en geni kategorisi ola
rak grlebilir. Bir anlamda dier kategorileri kapsar: Eer anlam
landrma bir aklamaysa, yarg, temelinde ahlaki deerlendirme
olan bir aklama; genelletirme ise ykdeki bir olay ya da varl
, kurmaca olmayan evrendeki gerek olay ve varlklarla karla

25 Robin Wood, Hitchcock's Films (New York, 1969), s. 37. Franois Truffaut'nun
Hitchcock ile yapt uzun rportajda kendileriyle hemfikir olduu Eric Rohmer
ve Claude Chabrole (Hitchcock, Paris, 1957) gnderme yaplmtr (Hitchcock,
New York, 1967). Hitchcock kurnazca bir retorik soruyla yant verir: "Filmlerde
bir insann yalan sylediinin gsterilmesine kimse itiraz etmez. Bir karakterin
gemie ilikin bir yky anlat srasnda, olaylarn sanki u anda meydana
geliyormu gibi geridnle anlatlmas da kabul edilir. yleyse neden
geridn yoluyla yalan syleyemeyelim?" Truffautnun bu olasla kar takn
d olumsuz tavr, nouvelle vague yani yeni dalgann kurucularndan biri iin
fazlasyla akademik hatta piiritendir.

221
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

trmadr. Yine de l ayrm korumamz gerekir. Bu nedenle an


lamlandrmay, yknn kendisi iin, (yarg ve genelletirmenin
aksine) yk dna kmadan yaplan, deerlerden grece bam
sz bir anlatm giriimi olarak snrlandrmalyz.
Bu snrlar iinde bile birok ifade mmkndr. Aada rienry
Reedin evirisiyle Goriot Baha'dan rnekler yer alr. Daha nce de
sylendii gibi Balzacn, davranlar, grnmleri, koullar, Paris
yaamnn en kk parasna dek merulatrmak ya da doallatr
mak gibi bir kuruntusu vardr. rnein Eugene Rastignac kadnlarn
itiraflarn dikkatle dinleyerek Paris beau monde, yksek sosyetesinin
kirli amarlarn renir. Bu genellikle dorudan diyalog yoluyla olur.
Daha sonra konumann z anlatc tarafndan anlamlandrlr.
Rastignacn baarl bahisleri sayesinde finansal ykmdan kurtulduu
iin ona minnettar olan Delphine, Nucingenin kars ve de Marsayn
terkedilmi metresi olduu kederli gemiini Rastignaca anlatr. Anla
tc bize (ve Eugenee) olanlar zetlemek iin anlamlandrma yapar:
Kadnlar bu kadar mkemmel klan bu ince duygularla, gnmz
toplumunun onlar yapmaya zorlad hatalarn karm, Eugenei ta
mamen akna evirdi. Delphinein ilgisiz yks bu durumu vurgu
lamak iin ok uygundur: Kibar kadnlarn toplum tarafndan nasl asil
akla aalk agzll kartrmaya zorlandn rnekler.26
Madam de Restaudnun a Maximele tantktan sonra Eugene
kendi kendine te benim rakibim bu ve onu yenmeye niyetliyim der.
Bu noktada anlatc patlayverir Dncesiz delikanl! ve anlamlan
drmaya giriir: [Eugene,] Kont Maxime de Traillesnin nce karsn
dakinin hakaret etmesi iin onu kkrtp silahn ilk ekerek onu ldr
mek gibi bir alkanl olduunu bilmiyordu. Elbette Rastignacn
genel bilgisizlii, Parislilerin adetleri zerinde belirgin aklamalar
yapmak iin uygun bir aratr. O zamanlarda Eugenein, belli bir snfa
ait kadnlara egemen olan ateli anksiyeteden haberi yoktu. Kimse ona
bir bankerin karsnn Faubourg Saint-Germainin kapsndan girebil
mek iin her yolu deneyebileceini anlatmamt. Eugene, ailenin
arkadalarndan kar-koca ve ocuklarn ayrntl gemilerini ren
meden evvel Parisde kimseyi ziyaret etmemeniz gerektiini bilmiyor
du. rnekler byle srp gider.

26 Bu aklamaya "toplum, kadnlar gnaha ve ktle zorlar" genellemesi g


mldr. Grebileceiniz gibi rneklerimizin ou karmak niteliktedir. Ak
yorumlamann genel doasdr bu. S/Z1nin daarc hemen her zaman okilevli
szcklerden oluur.

222
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Anlamlandrmalar ayn zamanda ngr de olabilirler: ailesin


den dn alnm deerli franklarla sosyetenin gbeine byk
sramay gerekletirdikten sonra Eugene, geleceini yeni giysile
re balar. ans eseri, terzisi
iinin babacan boyutunu anlayan ve kendisini gen bir ada
mn gemii ve gelecei arasndaki tire iareti olarak dnen
biriydi. Minnettarlk duyan Eugene sonunda daha sonraki yllar
da yapaca u yorumlardan biriyle adama bir servet kazandra
cakt: ki ift pantalonunun her birinin ylda yirmi bin frank
deerinde evlilik yaptrdn biliyorum.
Anlamlandrma yapan anlatc, neler olabileceini tahmin
ederken gelecek zamana olduu gibi istek kipine de bavurabilir.
Eer Goriotnun kars yaasayd,
Onun zerinde efkatin tesinde mutlak bir etki kurard.
Belki de onun miskin doasn eitebilir, dnyay ve yaam
umursamay retirdi.
Dorudan karakter anlatm, anlamlandrmayla birleebilir:
Hayal gc kt olan herkes gibi Madam Vauquer de, neden
lerin kefetmek zere, olaylarn dar emberinin tesine bakma
alkanlna sahip deildi. O daha ok kendi hatalarn bakala
rna ykmay tercih ederdi.
Balzacda anlamlandrma biimleri, anlamlandrmalarn ierikleri
kadar deikendir. Nedensellik belirtmek zere belli aklayc szck
ler kullanlabilir (bylece, nk, bundan dolay, sonu ola
rak). Anlatcnn anlamlandrmas, muhatapn ortaya att bir soruyu
tekrarlayabilir. Yakkl Portekizli iin, Madam de Beauseanta, onu
terkedeceini sylemek ok zor gelir. Neden? diye sorar anlatc ve
anlamlandnna cevab ierir: Herhalde bir kadna byle bir oldubittiyi
sunmak kadar zor bir i yoktur. Baka bir forml Poiretn agzll
n ortaya koyar: Poiretn ... okuru artabilir. Anlamlandrma
yapan anlatc, konunun zn verebilmek iin bir szde alnt sunabi
lir. Eugene, Delphinele ilk bulumasndan sonra eve yrr:
Eer Madam de Nucingen beni kabul ederse, ona kocasn
nasl idare edeceini reteceim... Adam altn pazarnda... Ba
na bir defada koca bir servet kazanmam iin yardm edebilir.
Bu kadar kaba biimde sylenmi deildi. Ayrca henz bir du
rumu kavrayp, sunduu olaslklar hesaplamakta yeterince uz
manlamamt.
Bu durumda aklayc anlatc, karakter yerine bu ii kendisi
yerine getirir.
Anlamlandrma, bilgisizlik, kendini ifade edememe, dramatik
uygunsuzluk vb nedenlerle hibir karakterin aklayamad eyleri

223
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

aklayabilir. Bu efekt, Hardyninkiler gibi tez romanlarnda yay


gndr. Karakterler kendi balarna kavrayamayacaklar gler
tarafndan ynlendirilirler. Jude, Arabellann kollarna srklenir:
...sanki kendisini imdiye dek harekete geirmi tm anlam
lardan ve etkilerden bambaka, onlarla hibir ortak noktas ol
mayan, srad kas gcne sahip bir kol onu zorla yakalam,
yaramaz bir okul ocuu gibi yakasndan tutup srklemiti...
Hardynin ideolojik baltas kendisini sk -sk byle anlamlan
drmalarla bileyler: verdikleri kararlarda bir kesinlik seziliyordu
ancak onlarnkinden baka gler ve yasalar ilemeye balamt.
Metaforik ya da gerek durumun aksi biimler de sz konusudur.
Bu durum, her eyi bilen bir yargcn mahkemesinde bir dava
konusu olabilir, yarg notlarna Suenun byk bir dncesizlii
kk bir dncesiz davranla deitirdii gereini, bu tuhaf
durumu yazabilirdi. Judeun, Suedan ilk mektubunu aldnda
olduu gibi, nseziler devreye girebilir: kendi balarna basit ve
sradan olduu halde, sonradan ateli sonulara gebe olduu gr
len belgelerden biriydi bu.
Anlatnn son derece rtk olduu The Ambassadors'da bile
anlatc zaman zaman anlamlandrmaya bavurur. Romann nl
ilk paragrafnda bir rnek yer alr:
Stretherin rhtmda Waymarshn varln kesinlikle arzu
lamamasna yol aan, onu bundan elenmeyi birka saatliine
ertelemeye iten... ayn sakl ilke, imdi ona, hala hayalkrklma
uramadan bekleyebileceini hissettirecek biimde iliyordu...
Henz ilediini sylediim bu ilke, yeni karaya km bu iki
adam, tamamen igdsel olarak...
Pasajda kullanlan elencesini erteleme, hayalkrklma
uramadan bekleme gibi, olumsuz yeinseme ile anlam haffle-
tilmesindeki ironiyi Ion Watt pek gzel aklar. Burada daha nce
sz ettiimiz gibi, anlatc ve karakter duygularnn birlemesi sz
konusudur. Ancak ilkenin sakl olarak nitelenmesi ve tama
men igdsel aklamas, anlatcnn aslnda bir anlamlandrma
sergilediini akla getirir. Yoksa bu ilke Stretherden sakl deil
se, kimden sakl olabilir? Bu cmlelerde karla ilgili bak as
Stretherdedir. Ancak tam olarak duygularnn igdsel olmas
ve kendisinden bile sakl olmas nedeniyle bu duygular szcklere
dkmekte ok iyi olamaz. Bu nedenle anlatc, ormandaki dier
bebee, Maisieye olduu gibi Strethere de duygularn dile ge
tirmesi iin yardmc olur.

224
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

ykdeki Yorumlama: Yarglama


Wayne Boothun Rhetoric ofFiction adl almas, romandaki
deerler, normlar, inanlar, gibi elerle son derece kapsaml ola
rak ilgilenmitir, yle ki bu elerle ilgili herhangi bir aklama,
ancak onun yaptndaki bir dip not gibi grnr. Booth, inanlar
arasnda bir ayrm yapp, gerek geleneksel (Tom Jones, Gurur ve
nyarg, Barchester Towers, The Egoist) gerek srad, yeni ya da
varolmayan (The Mayor o f Casterbridge, Nostromo, Geceler
Gzeldir) belli deerleri vurgulayarak, zellikle ben anlatcnn
inanlar nasl biimlendirdii konusunda ok yardmc olur.27
Yine de yarglamalarn aktarld biimsel mekanizmalar ince
leyebiliriz. Aada ifade ayrntlarnn, ifadelerin gramerlerinin ve
edimsel konumlarnn bir incelemesi yer alr. Buradan ie yarar bir
takm zellikler karabiliriz. Dilerseniz imdi iki farkl romanda ak
yarglayc seslerin kendilerini nasl duyurduklarna gz atalm.
Anlatsal yarglama dl diye bir dl olsa, kazanan
Barchester Towers romannn anlatcs olabilir (Henry James buna
budalalk dl derdi). Romann anlatcs katedral ehrinin nere
deyse her sakinini, yaygn ahlaki normlara uygun olarak kulland
sfatlarla, uzun uzun yarglar: Dr. Grantly gururlu, istekli, dnya
zevklerine dkn biridir; Merhum John Bold bulduu karsna
layk bir adam deildir ama bebei pek tatldr ve kzkardei
Mary Bolddan daha iyisi bulunmaz. Piskopos Proudie, yakk
l, k ve zarif bir adam olmasna ramen despot kars Mrs.
Proudienin vrvrndan ekinen bir klbktr. Daha ustaca yarg
lama rnei; ... nceki yllarda [Mr. Slope], kendinden nceki b
yk adamlarn yapt gibi kulaa ho gelmesi iin soyadna bir e
harfi eklemiti. Buradaki yarglama ironiktir: Adam bir s lop'tur
[.n. pis su], byk bir adam falan deildir. Romann zengin portre
hzinesi byle devam eder. Baz sfatlar dorudan yarglaycdr,
bazlar ise Mr. Slopeun ar nemli el skmas ya da Squire
Thorneun [.n. diken] san boyama eilimi rneklerinde olduu
gibi arml ve dzdeimecelidir.

27 zerinde daha ok tartlmay gerektiren bir konu ise, yarglamann meruluudur.


Booth'n argman ikna ediciliin standartlarn karlamann tesine gemitir.
zellikle bkz. "Molding Beliefs (Rhetoric ofFiction, s. 177-182), "Relating Particulars
to the Established Norms (s. 182-189) blmleri ve The Old Wives Tale (s. 145-147)
ve Emma (s. 256-257, 262-264)'dan rnekler. Booth'un argmann, Fieldingin yar
glamay baaryla psikolojik analiz yerine kullandn dnen Robert Alter de des
tekler (Fielding and the Nature of the Novel, Cambridge, 1968).

225
V-SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

Bcrchester Tmvers'm anlatcs, ahlaki yarglamayla ylesine


meguldr ki kafasnda hatal fikirler oluturabilecek muhatapla
ra kar savlarn nceden hazrlar. Barahip Grantleyin piskopos
luktan bekledii ary alamaynca yaad hayalkrkln anla
tan pasaja bakalm:
ou insan onun piskoposluk gcn yitirdii iin keder
lenmesinin, bu gce imrenmesinin hatta bunun zerinde dn
menin bile ahlakszca olduunu dnecekti... Benim aka dile
getiremeyeceim bu sulamalara tamamen katlyorum.
Ya da bir yarglama, szgelimi Mr. Hardingin zayfl ken
dinden phe duymakt yargs, bir genellemeyle hafifletilir; yine
de bu onun her zaman yapt birey deildi Dier din adamlarnn
inanlar bir dogma gibi gsterilerek, phe bir erdeme dntr
lr. Ya da bir genelleme, olumsuz bir yargy destekleyebilir. Mr.
Slopeun Eleanor Bolda yazd mektup hakknda bir alnt:
Bu mektup bir btn olarak ele alndnda ve Mr. Slopeun
Eleanor ile byk bir samimiyet kurmay arzulad dnlerek,
buklelerden sz edilen ksm dnda pek fena olamazd. Beyefen
diler hanmefendilere onlarn bukleleri hakknda yazmazlar. El
bette aralarnda ok mahrem bir iliki olmad srece.
Ya da genelletirme, son derece mantksz ancak olay rgs iin
gerekli bir eylemi onaylayabilir. Mr. Harding, Mr. Slopeun mektu
bunun her eyi berbat edeceini iliklerine kadar bilir. Yine de (akl
almaz bir biimde) alglama zrl kzn uyarmakta (akl almaz bi
imde) baarsz olur. Trollopeun baarszln onaylayamak iin
yle sama bir girii olan koca bir sayfa gerekir: Bakalarnn duy
gularn isabetli olarak yarglamak ne kadar zordur.
Anlatcnn yarglamasna ynelik ok farkl bir yaklam bizi
Hermann Hessenin Boncuk Oyunu romannn alnda karlar.
Burada mesele bir karakter ya da olay deil, gelecein toplumlarnda
bireyciliin yeriyle ilgili tm bir dnme biimidir. Anlatc, Boncuk
Oyununun nl ustalarnn yaamlarndan bireyleri anlatmann dee
rini ileri srer, ancak egemen eilimler bir savunma talep ederler:
Bu giriimin [Joseph Knechtin biyografisi] bir biimde en
telektel yaammzn geerli yasalarna ve geleneklerine kar
ilediini farketmemi deiliz. Sonunda bireyselliin yok edil
mesi, bireyin eitimcilerin ve bilginlerin hiyerarisiyle en st
dzeyde btnlemesi, her zaman bizim en temel ilkelerimizden
biri olmutur.28

2Bngilizce'ye eviren Richard ve Clara VVinston.

226
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

leri srlen gereke Josej: h Knecht'in kural kantlayan bir ayr


calk olduu, ya da metinde yer alan u genellemedir; bir tezi ne
kadar anlaml ve mantkl formle edersek, o tez o denli dayanlmaz
biimde kendi antitezlerini arr. Knecht, kolektifi, toplumun hiye
rarik yapsn kendisinde o kadar gzel somutlatrmtr ki, onu bi
yografik ilgi iin semek, onun klt kiiliine teslim olmak deil,
aksine topluluun deerini yeinden ileri srmek demektir.
Bizim iin bir adam, yalnzca doas ve eitimi onu birey
selliinin neredeyse kusursuzca hiyerarik ilevi iinde emilme
ye izin verecek fakat ayn anda bireyin tadn ve deerini sala
yan cokun, taze, imrenilecek drty kaybetmeyecek ekilde
biimlendirdii lde bir kahramandr ve zel ilgiyi hak eder.
Burada ak anlatcnn yarglama kapasitesi, sfatlarn ve be-
timleyici ifadelerin tesine geer; tamamen bir epistemoloji bala
tarak konuyu sylemsel, retorik bir biimde ele alr. Byle yap
makla, muhtemelen yazarn dinleyicisinin gz nne aldklarndan
olduka farkl bir kurallar dizisini ngrm olur.
ykdeki Yorumlama: Genelleme
Eletirmenler, kurmacalarda genel gereklere yani kurmaca
yaptn dnyasnn tesine geerek gerek evrene erien felsefi
gzlemlere sklkla atfta bulunulduunu kaydederler.29
Profesyonel felsefeciler bile bu tr olgusal savlarn tuhaf ko
numuyla ilgilenirler:
Kurmacadaki her cmle kurmacasal deildir. Bazlar sadece
aka mantksal gerekleri, szcklerin yan anlamlarm, ampirik
genellemeleri, insan doasnn genel ya da orantl ampirik yasala
rn ifade ederler. Bazlar da dnyamzda kant gerekmeksizin
doru kabul edilen ve edebi sanat yaptn anlamak iin normal
olarak salamamz gereken her eit varsaym ierirler. 7 bir
asal saydr ve tm insanlar lmldr nermeleri, bir roman
daki karakter tarafndan dile getirilse de dorudur.30
Ancak bilimsel gerekler, genellemenin sadece bir eidini
olutururlar. Daha yaygn olan ise (en azndan ondokuzuncu yzyl
kurmacalarnda), gereklik koullaryla daha olas bir biimde

29 rnein Joseph Warren Beach, bkz. The Tvventieth Century Novel (New York,
1932], s. 28, Fieldingden rneklere yer verir. Booth, genellemeyi "alayc" ya
da "normlar glendirici" olarak tanmlar. Genelleme, Barthes'n ''kltrel ya
da "gndergesei" olarak adlandrd koddur [S/Z, s. 20]: saduyu alt kodu ise
"atasz"dr.
30 Laurent Stern, "Fictional Characters, Places and Events, Philosophy and
Phenomenological Research, 26 (1965], 213.

227
V - SOYLUM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

iliki kuran, geni bir felsefi gzlem biimidir. rnein biri met
nin bir noktasnda nsan her zaman doruyu sylemeli ifadesini
kabul ederken baka bir noktada nsan gerei rendii zaman
ac ekecek kimseye doruyu sylememeli ifadesini kabullenebi
lir. 7 bir asal saydr nermesinin aksine bu nermeler tartmaya
aktr; bilimden ok retoriin alannda yer alrlar. Gerek yaam
daki tartmalarda olduu gibi anlatlar iin de uygulanabilirlikleri,
mutlak anlamda doru olmalarna deil kurmaca balamna nasl
uyduklarna baldr.
Hem olgusal hem retorik genellemeler ayn temel ilevleri, r
nein ssleme ya da gerekgibilik ilevini tarlar.1' Genellemelerin
ve dier yorumlarn, inandrclk gereksinimiyle nasl sk sk ortaya
ktklarn kaydetmitik. Bunun nedeni, sorunlu tarihsel dnemlerde
kodlarn bir gereklik grn oluturmak iin yeterince gl
olmamalardr. Duruma zel olarak yaratlm yazara dayal
gerekgibiliin artan yaygnl iin de ayn ey sylenebilir. Byle
durumlarda genellemeler gittike daha fazla keyfi hale gelirler.
Balzacda o kadar okparce que, nk vardr ki sonunda dikkati
kendilerine ekerler ve bu arada tam olarak herhagi bir anlat karar
nn keyfiyetini gizlemek iin tasarlandklar halde, bu durumu vur
gulam (baz alardan ise zayflatm) olurlar (Sterne ve Diderot
gibi daha kaygsz ve cesur yazarlarn aka vdkleri bir keyfiyetir
bu). Genette, aklama amal Balzac genellemesinin, okurun bil
medii ya da... unuttuu varsaylan, anlatcnn ise ona retmeye ya
da hatrlatmaya gerek duyduu... genel yasa, tek bir duruma zg
rtk tasmn (aslnda mantksal ya da iirsel deil retorik bir gere
olduu iin) tamamen tersine evrilebilir olduunu gzlemlemitir.
Olay rgs yle gerektirdiinde, her bir nermenin tam tersi kolay
lkla kullanlabilir. Gerektiinde bir yanl, yenilgiye deil zafere
yol aabilir, baar ise kazanmla deil felaketle sonulanabilir. Eer
bir mahalle papaznn arzular yklce bir mirasla tatmin olmamsa,
rnein katedral rahipliine de ykselmek istiyorsa, bunun nedeni
Herkesin, bir papazn bile bir taknts olmas gerektiidir (Tours
Papaz). Ancak olay rgs, papazn kendisine kalan mirasla tatmin31

31 Booth, Rhetoric o f Fiction, s. 197-200, "tm yaptn anlamnn genelletirilmesi


ni" tartr. Ancak benim genelleme adm verdiim ey uygulamada kresel ol
maktan ok yereldir. [Tm yapt], konunun edebi olgularnn tesinde, evren
sel ya da en azndan temsili bir nitelik sahibi gibi gstermek", bana gre tama
men farkl bir konudur. Ayrca ak genelleyici yorumlar olmadan da pekala elde
edilebilir.

228
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

olmasn gerektirseydi, buna uygun baka bir genelleme bulunabilir


di: Bir budala tutkulu olacak kadar cesaretli olamaz. Uygun ak
lamalar bulmadaki bu ar rahatlk, edebiyat tarihindeki skntl bir
gei aamasn gsterir. Geleneksel gerekilik gerektiren bir bie-
me iaret eder ancak temel alnacak gerekliin zerinde yeterli bir
anlama salamaz. Geleneksel kodlar tarih tarafndan kertildii
iin, aklanmad takdirde belirsiz ya da anlamsz grnebilecek
eylemleri aklamak iin kendi sterotiplerini kullanr. Balzac ve
Thackeray, artk sessizce kamusal alandan alnamayan olgularn
yerini tutmas iin gerekgibilii yapay olarak ina ederler. Artk
topoi herkese aktr. Gdler bilinen kodlarla aklanamad iin
yazarlar genellemelere ihtiya duyarlar. Ayrca btnyle keyfi
anlatlarn, sadece hayat yle olduu iin aklamay dikkat ekici
biimde ihmal edebilecei zamanlar, henz gelmi deildir.
Dilerseniz genellemelerin doasna ve ilevine belli rnekler
zerinden bakalm. Burada kaynamz yine Barchester Towers
olacak. Birok genelleme dorudan felsefi biimlidir. Trollope,
Balzac deildir. Trollopeun genellemeleri ad hoc, bir defaya zg
deil, sradanlklarndan aldklar rahtlkla basit ve makuldrler.
Rastgele alnt yapyorum: Vaaz dinlemek byk bir zorluktur
(6. bl.). renciler dini reti sorularn cevaplamada ok baa
rszlar (6. bl.). Kadnlar, dalkavuklarn vglerine abuk ka
narlar (7. bl.). Herkes art niyetlilikle bakalar hakknda dedi
kodu yapar ama bakalarnn da kendisi hakknda ayn eyi yapt
n duyunca aakalr (20. bl.). ngilizler kendi mimarilerini,
kta mimarisinden daha az bilirler (22. bl.). Ak ve kaytszlk
arasnda ne kadar fazla aama vardr ve bu aamalar gsteren L-
ek ne kadar az anlalr (24. bl.) vb. Bu rnekler daha ok ss
leme amaldrlar. Yine de ssleme (burada ortaya kan ak pa
radoksa karn) aslnda ilevseldir. Yeterince tuhaf biimde, gerek
li sayda sayfay Mr Longmans iin doldurmann bir nemi var
dr. Trollopeun sanatnn olmazsa olmaz yava admlar, bu tr
ihlallerle llr. Genellemeler ise sklkla onun bieminin
yeinsemeci espri ve sahte alakgnlln karmndan oluan
niteliine katkda bulunurlar. Genellemeler genellikle bir eylemi
ya da nitelendirmeyi dorulamak iin ortaya karlar. rnein
vaazlar hakkndaki genelleme, Mr. Slopeun Barchester Katedra
lindeki ilk (ve tek) performans balamnda geer. Ondan zaten
holanmayan cemaatin zdrabm ikiye katlayan bu vaazn ekil-
mezlii, genel olarak herhangi bir vaazn ekilmezliiyle glendi
rilir. ngilizlerin yerli mimari hakkndaki bilgisizliine ilikin ge

229
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

nelleme, isabetle, Thorneslerin Sper-Sakson malikanesinin,


Ullathorneun harikalarna dair betimlemeye elik eder. Yetkin bir
ustann elindeki herhangi bir yorum gibi genelleme de ekonomi
salamaya ve birok durumda kullanlmas mmkn olmayan d
nceleri ortaya koymaya yarayan keskin bir aratr.
Anlatnn dilbilimsel yzeyi bizim baat ilgi alanmz olmasa
da, genelleme toplayanlarn gzne arpan son derece tipik bir
szdizimsel bir eilimden sz edelim. Bu rnek, iaret sfatyla
(genellikle u) gsterilen bir ad izleyen tanmlayc cmlecikten
oluur. Bu anlat tarz gerekgibilik konusunda hassas Balzacda
ok yaygndr. rnein, Barthesin derinlikli aratrmasna konu
olmu Sarrasine yksnn ilk cmlesinde bu tarza rastlarz:
En enlikli partilerin gbeinde, en s adam bile alp gt
ren u derin dlerden birine dalmtm, [.n. yukarda sunulan
szdizimi, dilimizde tersine dnerek cmlecik, iaret sfat, ad
sralamasn izler]
u derin dlerden biri; hangi trden olanlar kastettiimi bi
liyorsunuz: Anlatc, omuzlarmz itenlikle drter. Szdiziminin
yapsyla kabul etmeye zorlanrz. Sadece anlatlanlar kavrayabil
mek iin, insanlarn aslnda partilerde derin dlere dalp gittikleri
varsaymn benimsemek gerekir. Okur bu tezi sorgulayacak du
rumda deildir nk bu bir tez olarak ileri srlmez; dayanlmaz
gsteren kayganlatrclyla ifade iinden kayverir. Elbette yol
dan km biri (ya da bir kuramc ki bu ikisi hemen hemen ayn
eydir) Hangi dler? diye sorabilir. Bunu kamuya ak bir
okuma gecesinde yapacak olursak seyirci hakl olarak baracaktr,
u derin dler ite, budala!
Modem filmler genellikle ak yorum oknusunda temkinli dav
ranr. Anlatc st sesin her eidinin modas gemitir ancak zel
likle bir tanesi, ahlak dersi veren ya da anlamlandran st ses en
demode olandr (Elbette bu durum, roman tekniklerini aktan taklit
eden, zellikle Tony Richardsonun Tom Jones'u gibi parodi tr
filmler iin geerli deildir). Ancak birka yetenekli ynetmen,
yorumun edeerini grsel yollarla aktarmay baarmtr.
Michelangelo Antonioninin Eclipse filminin finali buna rnektir.
Bir eletirmenin gzlemledii gibi, final sekans film dnyasnn
grnr paralarn, fel ve yararszlk anlatan bir imgeye dnt
recek biimde biraraya getirir.32 Bu etki, az nce sonulanan yk

32 Robert Richardson, Literatre and Film (Bloomington, ind., 1969], 50-51.

230
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

hakknda (bir kadnn etrafndaki hayatlara bir anlam kazandrmak


zere giritii huzursuz aray ve bir adamla benzersiz bir iliki
kurmakta yaad skntlar) bir yorum olmak dnda anlamlandr-
lamayacak bir dizi ekimle elde edilmitir. Sekans, kadnn tek ba
na, annesiyle, arkadalaryla, sevgilileriyle yrd kent evresini
imdi o ya da baka bir tandk varlk olmakszn, boalm olarak
gsterir. Bo ve plak kent manzaras u ekimlerle artrlr:
Beyaz bir duvar stne dm aa glgesi.
Asfalt kaldrmda pek parlak olmayan gne nlaryla bi
imlenmi iki glge.
Arkasnda Piero ve Vittoriann sk sk dolatklar, imdi
bo stadyumun panoramik grnts. Cadde tamamen bombo.
Asfalta yayalar iin izilmi beyaz trafik eritleri. Ayak ses
leri duyulur. Sesler oradan geen bir yabancya aittir.33345
Sylemde Yorumlama
Anlatcnn sylem iinde yorum yapmas yzyllardr bilinen
bir durumdur. Robert A lter/4 Don Quixote'de bylesi yorumlama
larn zenli karmakln gzler nne serer. phesiz bu konuda
daha erken rnekler de bulunabilir.
Sylem yorumlar arasnda kurmaca yapsnn altn oyanlar
(ki bunlara z bilin sahibi anlatlar denir) ve oymayanlar olarak
ayrmlanabilecek temel bir dikotomi kendisini dayatr.
Sylemdeki baz yorumlar basit, dorudan ve ykyle grece
uyumludur. Trollopeun anlatcs yazarln getirdii sorumluluk
lardan bahseder ve sanatsal yetenei alakgnlllkle reddeder.
Ancak u anlat dmesine baslmas, u kolun indirilmesi, ara sra
fren yaplmas gibi gerekliliklerden serbeste bahseden anlatcnn,
yknn son derece iinde olduu bellidir. Karakterleri iin nefret
ya da sevgi duyar. stelik bunu okurun gerekten bir yerlerde
piskoposu, barahibi, badiyakozu, papazlar ve onlarn eleriyle
Barchester diye bir ehir olduu yanlsamasn bozacak bir dnya
iin yapm az/5 Ancak V. Henry'nin prologunu taklite etse de (Ah,
ilham atei iin), Homeros ya da Virgil olmak bir yana, Mr.
Slopeun yce gazabnn arksn nasl syleyeyim...? diye soran

33 L. Brigante, Screenplays ofAntonioni (Nevv York, 1963), s. 357.


34 Bu tartmaya dostumun almasnn (zellikle Partial Magic ve Fielding and the
Novelin son blm) ve kendisiyle yaptmz grmelerin byk bir katks
vardr. Beni anlayla dinledii ve bilgece yantlad iin kendisine minnettarm.
35 Alter ayn eyi Balzac, Dickens ve Thackeray iin de syler. Bkz. Partial Magic, 4. bl.

231
V-SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

anlatc zayf bir epik parodisidir. Biraz kafas kark birok yo


rum, anlat makinesinin iletilmesiyle ilgilidir: [Stanhope ailesi]
okurlarma tantrlmak, Orada [Mr. Slope] bahede tek bana
yrytedir. Onu buraya getirmenin bir yolunu bulmalyz,
[Bertieyi] szlerinin sonuna kadar takip etmemize gerek yok,
vb. Eer sakin bir biimde mrldanan Jamesgil bieme fazlasyla
balysak, bu gcrtl makine bizi rahatsz edebilir ve anlat yapay
lnn doasna ilikin derin dncelere ilham veremez. Anlatc,
olay rgs geciktirimi ilkesine saldrmay kendisine grev edin
diinde, Trollope edebi eletirel arasze kadar uzanabilir:
...burada belki de romancya, yk anlatma sanatna ilikin
ok nemli bir noktada kendi grlerini aklayabilme izni ve
rilebilir. Yazar, okurlarnn favori kiliinin kaderini neredeyse
nc cildin sonuna kadar bir sr gibi saklamakla, kendisi ve
okurlar arasndaki zel gven ilikisini ihlal etmeye varan sis
temi knamaya cesaret edebilir.
Ancak Trollope bu anlat zelinde potansiyel okur endiesini
rahatlatmak iin araya girer:
... brakalm yumuak kalpli okur herhangi bir dncenin
etkisi altnda kalmasn. Eleanorun Mr. Slopela ya da Bertie
Stanhopela evlenmesi gerektii alnnda yazl deil ya.
yknn tonuyla, anlatcnn onu anlatabilme izni iin sy
lemsel istei arasnda hibir atma yoktur. Nezaketle, kibarlkla,
muhatabn duygularn dikkate almakla kendini gsteren homojen
bir genel eilim sz konusudur. Anlatcnn tonu, kahramannn,
Mr. Hardingin tonuna benzer; alakgnll ve hatalara kar anla
yldr. Bu durum arka plandaki komik tonlar darda brakmaz,
yine de bu hogrl bir komedi trdr. Piskopos, rahiplikle ilgili
birok endiesi hakknda nemli kararlarn verildii zifaf odasna
ekildiinde, anlatc unlar syler:
Onu orada izlemekten uzak olalm. yle eyler vardr ki,
hibir romanc, hibir tarihi anlatmaya yeltenmemelidir. airle
rin bile yaam dramasndaki baz sahneleri betimlemeye cret
etmemeleri gerekir. Brakalm o gece Dr. Proudie ile kars ara
snda geenler onlarn arasnda kalsn.
Ya da Mrs. Stanhopeun her zaman nasl da grkemli giyindi
ini aklamak zere unlar anlatr:
in zahmetli ksm ister kendisinde kalsn, ister btnyle
hizmetisinde, ortaya yazarn hayal bile edemeyecei bir sonu
kmt.
Ksaca Barchester Towers romannda sylemde yorumlama,
genellikle anlatcnn kendi snrlarn aklamas ya da anlatcnn

232
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

yetkinliine, bilgisine ve kapsamllna ilikin snrlar ifade etme


biiminde yer alr. Anlatnn asla alt oyulmaz.
Trollopeun sylemsel yorumlamas, Diderotnun Kaderci
Jacques ve Efendisi romanndaki yorumlamadan olduka farkldr.
Diderotnun romannda, anlatc bandan beri yaratcln mutlak
keyfiliiyle ve bunun okur zerindeki etkisiyle vnr:
Gryorsun sevgili okur, nasl da imdiden ie koyuldum. Nasl
Jacques efendisinden ayrp bu ikisini dilediimce trl tehlikelere
srkledim. Tamamen bana kalmtr bir yl, iki yl, yl boyunca
sana Jacquesn ak ilikilerinin yksn izletip izletmemek.
Eer istersem, ykler uydurmak, siz muhataplarm kandr
mak, sizi burnumun ucuyla ynlendirmek ne kadar kolay! Bu anla
tcnn istedii son ey bizim gvenimizi kazanmaktr. Aadaki
pasaj z bilin sahibi anlatnn niteliklerini gzelce aklar. Ben
daha iyi yapamayacama gre Robert Alter tanmlasn:
z bilin sahibi roman, kendi yapaylk durumunu sistema
tik olarak gsteren ve bylece gerek gibi grnen yapaylk ve
gereklik arasndaki sorunlu ilikinin derinine inen romandr...
Tam olarak z bilin sahibi roman, bandan sonuna biemiyle,
anlat bak asn ele alyla, karakterlere verdii adlar ve sy
lettii szlerle, anlatnn rntleniiyle, karakterlerin doasyla
ve onlarn bana gelenlerle, bize kurmaca dnyasn, yazarn
edebi gelenee ve uylama kar ina ettii bir yap olarak an
latmaya ynelik srekli bir aba iindedir.
z bilin sahibi roman, kurmacann ontolojik konumunun snan
masdr. Bizden [romancnn] romann nasl yaptn, bu srece
teknik ve kuramsal olarak nelerin dahil olduunu izlememiz istenir.1
Diderotnun romannn ilk blmnde, bir baka pasajda anlat
szlemesiyle ok daha acmaszca oynanr. Jacques bir kadna
yardm etmek iin, kadnn ayan ameliyat edecek cerraha tuhaf
ve tehlikeli bir pozisyonda elik eder. Sonunda kadn kendisini
atndan dm bulur. Anlatcnn yorumu kendi anlatsnn ya da
herhangi bir anlatnn keyfiliinin altn oyar. Anlatc burada sa
dece yazabilecei yky reddetmekle kalmaz, muhatabn da srf
mevcut ucuz gerilim iin kendisini yoldan kartmakla sular. Mu
hatabnn etekleri bana gemi kadna dair i gdklayc
hayellerini bozmak amacyla yolundan ayrlmay gzpeklilikle
reddeder (bize daha nce herhangi bir yolun rastgele ortaya kt
n sylediyse de). Birinci oul kii (dilerseniz kyly atnn36

36 A.g.e., s. x - xiii.

233
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

srtna, binicisinin ardna yerletirip gitmelerine izin verelim ve iki


yolcumuza geri dnelim) kraliyet bizi deil, keyfi uylamla
muhatabnn burnunu srten anlatcnn ta kendisidir. Anlatc der
ki: Sen ve ben, sevgili dostum, eer anlatmaya karar verdiim
yky dinleyeceksek, kendi iimize bakmalyz; ve siz, bu kitab
semekle bilerek ve isteyerek imzalam olduunuz szleme ge
rei, kkrtc biimde dikkat datan bu kadnn yoluna koyulma
sn kabul etmek zorundasnz.
Temel anlat uylamlaryla bylesine oynamak, Romantik
ironi anlamnda ironiktir. Ancak baz z bilin sahibi anlatlar
daha da ileri giderek uylamlarla sadece oynama deil, onlar
ykma eilimi gsterirler. Aada Samuel Beckettin Watt'ndan
alnm pasaj gibi rnekler tam anlamyla ykc ya da Brechtgil
anlamda yapbozumcudurlar:
Ve sonra dier kuaa geecek olursak, Tomun olu Simon
vard, yirmi yanda, kime ait olduunu sylemek ok zor
?
Ve onun gen kuzeninin kars, amcas Samin kz Ann, on
dokuz yanda... ve Samin dier evli kz Kate, yirmi bir yan
da, gzel bir kz ama hemofili hastas (1), ve onun gen kuzini
nin kocas...
Sayfann sonundaki dipnotta u yazar:
(1) Hemofili, prostat bymesi gibi erkeklere zg bir has
talktr. Ama bu kitapta yle deil.37
Dipnot olmasayd da bu anlaty gvenilmez olarak tanmlaya
bilirdik (Anlatcnn tp hakknda hibir ey bilmedii grlyor).
Ancak dipnot anormallii tekrarlad, hatta ileri srdne gre
saf antianlat inadnn ii bozduunu karabiliriz. Burada dipnot
yle birey syler; Tm bu ykler skc ve yalan eylerdir. Ben
senin yerinde olsaydm bunlara metelik vermezdim. Grmyor
musun, en ak samalklar bile sadece anlatmakla nasl da yuttur
dum sana. Bu kitapta yle deil, tabii!
Sinemada sylem zerinde yorum seyrek de uygulansa, hi bi
linmez deildir. Buster Keaton, bir film makinistini oynad
Sherlock Jr. (1924) filminin keyifli bir sekansnda, projeksiyon
kabininde uyuyakalr. Gsterdii film, ryaya dnr; ryasnda
salonun koridorunu ap perdeye trmanr. lk bata bir yabanc

37 Aktaran, Richard Ohmann. Bkz. Literary Style: A Symposium, ed. Seymour


Chatman (New York, 1971), 44-45.

234
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

nesne gibi davranr, ardnda geriplan deiirken, o bireyleri ya


kalamaya abalar: Dalgalarla mcadele eden sarn kadn kah
raman kurtarmak iin yksek bir kayadan atlar, bir ln kumlar
zerine, afallam bir aslann baklar nne der.8
z bilin sahibi sinemann ok daha derin ve gl bir rnei ise
Dziga Vertovun Kameral Adam (1928) filmidir. Grnrde kente
ynelik sabahtan akama, yaamdan lme uzanan bir bak denemesi
olan filmin gerek amac, film sanatn ve ustaln gizemsizletirmek-
tir. Bu ama farkl yollarla gerekletirilir. Film, bir film gsterimi iin
kendisini hazrlayan bo bir sinema salonuyla balar. Koltuklarn otu
raklar kendiliklerinden iner vb. Sonunda kamera, (bir operann mzikal
finali gibi) kaydettii eylemlerden kk paralan tekrar gsterir ve
eilerek seyirciyi selamlar. Kamera, daha sonra asl filmin konusu
olacan dndmz az nceki ann filmini eken kameramann
filmini ekerek, kendini gsterem anlatcnn karl haline gelir (Di
key evrinmeyle (tilt) maden ocandan kan bir kmr vagonunu
ynlendiren bir ii grlr. i geer ve bu kez yzkoyun yerde yat
m, iiyi filme alan kameraman grnr). 9 z bilin sahibi sinema
nn bir baka rnei de filmin tersten oynatlarak, hysteron proteron
[sonrakini ne alma] ad verilen retorik figrn sinemasal karlnn
elde edilmesidir: marketten bir para biftein alnmas eylemi geriye
dndrlebilir. Bylece et, tam anlamyla dirilen danaya geri dner.
Ya da bir sekans, kurgucunun o sekans nihai rn olarak kurgulad
bir baka sekansla birlikte kurgulanabilir. Bu yntemlerle bilin arac
lyla [yani seyircinin bilincini arttrarak] sinemasal yanlsamann yk
l ortaya kar.383940 Ceryantes, Steme ve Diderot, daha sonra Beckett,
Nabakov ve Fovvles kendi ortamlarnda ne yaptlarsa Vertov da sine
mada ayn eyi elde etmeye almtr.
Muhatap
rtk ve ak anlatclarn trl zelliklerini ele aldktan sonra
nihayet anlatclarn muhatabna dnebiliriz. Muhatap ok daha az

38 Rene Clair, aktaran Georges Sadou], Dictionary o f Films, ev. P. Morris


(Berkeley, 1972}, s. 339.
39 Anette Michelson, 'The Man with the Movie Camera' from Magician to
Epistemologist", Artforum, 10 (Mart 1972}, 61-71.
40 A.g.e., s. 69. Bu etkiyi elde eden dier baz teknikler Michelson tarafndan ani
masyon, projeksiyon hzndaki yknn neden olmad ani deiimler olarak
adlandrlr. Bu tekniklerin arasnda donuk kare (perdenin derinlikli deil dz
olduunu hatrlatr}, blnm ekran ve baka optik ilzyonlar yer alr.

235
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

bilinir, bu ok normaldir nk onun varl ancak yakn zaman


larda tannmtr. Muhatapla ilgili almalar birok farkl soruyu
akla getirir: Muhatap tam olarak kimdir? Onu nasl tanmlarz?
Hangi anlatsal grevleri sergiler? Gerald Prince bu sorular cevap
lamaya balayanlardandr:
Michel Butorun Deime ya da Philippe Sollersin Drame
romanlarnda olduu gibi anlatc grnrde anlatsn kendisine
yneltebilir. Ya da karakter olarak temsil edilen bir alcya ya da
alclara yneltebilir (Binbir Gece Masallar, Gidein Ahlaksz,
Conradn Karanln Yrei romanlar). Karakter-alc, bir din
leyici (Portnoy'un Feryad'nda Dr. Spvogel, Binbir Gece Ma
sallarnda Halife), ya da okuyucu olabilir (Tehlikeli likiler'da
Madam de Merteuil, Valmont ya da Cecile, Engerek Diiii-
m'nde sa ya da Robert); kendisi ona anlatlan olaylarda nemli
bir rol oynayabilir (Deime, Tehlikeli likiler) ya da olaylara
hibir biimde katlmayabilir (Portnoy'un Feryad). Okudukla
rndan ya da dinlediklerinden etkilenebilir (L Emploi du temps)
ya da etkilenmeyebilir (Karanln Yrei). Bazen anlatcnn
aklnda bir alc vardr, sonra bir tane daha, hatta bir tane daha
(Engerek Dm). Bazen anlat bir alcya yneliktir ancak
baka bir alcnn ellerine der: (Gidein Kalpazanlar'mda
Edouard kendisi iin gnlk tutar ancak Bernard bu gnl
okuyuverir. Sk sk bir anlatc anlatsn karakter olarak temsil
edilmeyen bir alcya, potansiyel bir gerek yaam alcsna yn
lendirir (Doktor Faustvs, Yevgeni Onegin, Billion Dollar Brain).
Alcya dorudan atfta bulunulabilir (Doktor Fausts) ya da bu
lunulmaz (Billion Dollar Brain). Alc dinleyici (szl anlat) ya
da okur (yazl anlat) olabilir ve bylece srer gider.41

41 "On Readers and Listeners in Narrative", Neophiiologus, 55 (1971), 117-122.


Ayrca bkz. "Notes tovvards a Categorization of Fictional 'Narratees', Genre, 4
(1971), 100-105. Princein bu konudaki en iyi yazs, benim anlatmmn da o
unlukla temel ald "Introduction l'etude du narrataire", Poetique, 14(1973)
178-196 makalesidir. Prince'e ynelik itirazlarm kk de olsa bahse deerdir.
Prince sylemsel antiteleri gereinden fazla oaltmak eilimindedir. Ona gre
sadece lecteur reel [gerek okur] ve lecteur virtuel [sanal okur] (bizim "ima edi
len okurumuz") deil, bir de "lecteur ideal vardr ki o... [yazarn] szlerini ve en
gizli niyetlerini, en kk noktasna kadar kusursuz olarak anlar ve btnyle
onaylar" ("Introduction", s. 180). Bana gre bu nitelikler zaten sanal ya da ima
edilen okurda bulunur; en azndan neden bulunmamalar gerektiini gremiyo
rum. Bir vasatln, anlatcnn sz ve niyetlerini kusursuz olarak anlayp onay-
layamayan bir "kusurlu okur" varsaymnn ne gibi bir kuramsal yarar olabilir?
Bu antiteler zaten sadece kuram iin varoluyorlarsa ve kuram mmkn olan en
basit aklamaya ihtiya duyuyorsa, neden daha az yetenekli varlklar varsaya
lm ki? Ayrca Princein "sfr derecesindeki muhatap" adn verdii, szckleri
sadece szlk anlamyla anlayan ve ikinci anlamlar gremeyen bir antiteyi var
sayma gereine de katlmyorum. Eer anlatlar ikinci derece sistemlerse (yani
olanak veren ortamda yetkinlik varsayan bir sistemse), kuramsal olarak birinci

236
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Bir muhatabn hangi dereceye kadar hatrlatld da baka bir


ilgi konusudur. Ak/rtk ayrm muhataplara da uygulanabilir
mi? Prince uygulanabileceini dnr ve muhataba hibir gn
derme iermeyen anlatlar ile muhatabn belli bir birey olarak
tanmlayan anlatlar arasnda bir ayrm yapar. Ayrca diegetic ii
yani ereve yk iinde ve diegetic d, yk dndaki muhatap
lar arasnda ok daha temel bir dikotomi olduunu grebiliriz. Bu
ayrmlar aadaki ekilde gsterebiliriz:
Basit Aktarm
1. ak 1. ak
yazar- okur-
anlatc muhatap
, nesne
2. rtk ' yk 2. rtk
anlatc muhatap

3. anlatcsz 3. muhatapsz
karsnda
ereve Aktarm

ereve ereve
ykde ykde
karakter karakter
yk
olarak ak olarak ak
anlatc muhatap

Genel olarak verili bir anlatc tipi, kendisine kout bir muhatap
tipi uyandrma eilimindedir: ak anlatclar, ak muhataplar uyan
drr vb. Ancak bu durum kanlmaz deildir. Bir birinci kii anlat
c, muhatapsz bir konuma yani Camusnun Yabanc'smdak'i gibi
hi kimseye ynelebilir.
ereve yk ne kadar ksa ya da geni olursa olsun (ister
Marlovv dostlaryla konusun, ister ehrazad hayatn kurtarmak ,
iin dikkatle mcadele etsin), kendi olay ve varlk kurallar, kendi
sylemi vb olan kendi bana bir anlat oluturur. Ancak bunun

derece glerde eksik varlklar ina etmek iin iyi bir gereke gremiyorum.
Yan anlamlar ve imalar byk lde dilin iinde (en azndan metin, yani sy-
lemselletirilmi dil iinde) olduuna gre, bu yetkinlikleri olmakszn anlatya
gelen bir okur hayal etmek hangi amaca hizmet eder?

237
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

yan sra nemli bir etki olan z yerletirmeyi devreye sokar. z


yerletirme dilbilimciler iin bildik bir kavramdr ve baka semi-
yotik sistemlerde de kullanlr. Anlatsal z yerletirme, doas
gerei sadece bir ortamn yzeyinde deil (rnein, John onlara
bir defasnda kendisini Kongoda bulduunu ve ... anlatt cmle
sindeki bildirim yklemleri), anlat yaps iinde de yer alr. Sine
mada seyirciyi az sonra greceklerinin, izledikleri yk iinde
yk olduunu bilgilendirmek iin zincirleme, dalgalanma,
optik efektler vb. gibi birok farkl yntem kullanlr.
Kuramsal olarak z yerletirme, bellein kapasitesi kadar geni
olabilir. John Barthn Menelaid yks, doruk noktasnda, bir
noktalama cmb iinde yedi kat derine iner. Menelaus anlatc
dr: Onun bedensiz sesi (MS), Menelausun karakter olarak yer ald
bir yk anlatr (M1, ilk trnak iareti). ykde Menelaus,
Proteusun bir kehanetini hatrlar. Buna gre bir gn Peisistratus ve
Telemachusla birlikte ierken onlara (PT, ikinci trnak iareti),
memleketlerinden Troyaya giderken gemide Helene bahsettii (H1,
nc trnak iareti), Proteusun tavsiyesini (P, drdnc trnak
iareti) anlatacaktr. Ama Proteus bu tavsiyeyi ancak Menelausun
nasl kendisini yakalayacan rendiini duyduktan sonra verecek
tir. Menelausa, Proteusu nasl yakalayacan reten, Proteusun
kz Eidotheadr. Ancak Menelaus, kendisine (E, beinci trnak
iareti) Troya derken, Heleni Deiphobusun yatanda sust
yakaladktan sonra Helenle tarttklar konuyu (H2, altnc trnak
iareti), yani onlarn orjinal halaylarnn yksn ve Menelausun
Paris tarafndan kandrlmasn (M2 ve H \ yedinci trnak iareti)
anlatmasnn zerine Eidothea, Menelausa, Proteusu nasl yakala
yacan retir. Son konumann kritik sorusu udur: Helen neden
onca stn erkein arasnda seim yapabilecekken, Menelausla
evlenmeye raz oldu? Menelaus, bunun kendisinin k olduu
nu bilmek zorundayd. yknn doruk noktasnda aadaki trnak
iareti barajyla kar karya kalrz:
Konu! diye haykrd Menelaus Helene, zifaf
yatanda, diye hatrlattm Helene, Troyadaki yatak odasn
da, diye itiraf ettim Eidotheaya, sahilde, diye bildirdim
Proteusa, maara aznda, diye ltfedip syledim Helene,
gemide, diye anlattm Peisistratusa, en azndan Spartadaki sa
lonumda, diye syledim kim olursam olaym, nerede olursam
olaym. Ve Helen yantlad:

238
ykii ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

M i U i U 6 <C A L - f 5

t ttttttt ttttttt t
MS MM ^ 'P E f^ H 3 H3H2EPH 'M 2M MS

la diyagram biiminde:

Muhataplara yaplan ak atflar, anlatclara ynelik atflara


leldir. Anlatc kendisine birinci kii zamiriyle iaret ettii iin,
ataba basite ikinci kii zamiriyle iaret edilebilir. Ya da tan-
sz kullanlabilir: senin yazarn kolaylkla benim (ya da)
;ili okurum karln akla getirebilir. Birinci oul kii kul-
n biraz daha karmaktr nk ngilizcede birinci oul
in hem kapsayc hem de zel ilevleri vardr. Biz basite
tcya majestik bir ima ykleyebilir. Ya da zel olarak, sen,
atap ve ben, anlatc anlamna gelebilir. Ya da kapsayc
k, Sadece ikimiz deil, dnyada ayn gre sahip (yani
ntkl) her insan, anlamn tayabilir. Daha nce tartt-
biimiyle anlatsal genellemeler gibi, bu durumdaki muha-
^aplaryla da ok ilgilenmiyoruz.
Muhatabn ima yoluyla anlmas ok daha hassas bir konudur,
t metninin salt diyalog ya da bir eylemin katksz anlatm
lyan herhangi bir paras, zellikle bireyler anlatr gibi gr-
paralar bu ilevi sergiler. Aklama ieren pasajlar nasl bir

239
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

aklayc gerektirirlerse bir de aklamann muhatabn gerektirir


ler. elerin dorudan nitelendirildii pasajlar, bir muhatabn ya
rar iin sunulurlar. rnein Oullar ve Aklar'dm birka rnek:
Leivers ailesinde her zaman bu uyumsuzluk ve anlamazlk hava
s vard; Miriam onun annesinin kzyd; Miriam ve kardei
doutan birbirlerine kartt, Edgar merakl, yaama kar bir tr
bilimsel bir ilgiye sahip bir rasyonalistti. Lavvrencen, Miriam ve
Edgar hakkndaki bilginin bu zette ve dorudan iletilmesine ili
kin karar, mutlaka bireyler anlatan birini dinleyen birini gerekti
rir.
letimin ok daha dorudan biimleri anlatc ve muhatap ara
snda meydana gelir. Bu biimlerde muhatabn ad dorudan ifade
edilmese de, anlatcyla muhatab arasndaki bir diyalogun anlat
cya ait ksmlar gibi grnrler.
Bazen balam bir diyalog boluunun, sreklilikteki muhata
bn anlatcya yant vermesi gerektii zaman kadar sren bir eksik
liin ipucunu verir. Kendine daha az gvenen yazarlar bu tr
eksiltileri noktalarla ifade ederler. Daha sofistike yazarlar ise byle
yapmazlar. Camusnn D romannn ikinci sayfasnda anlatc
muhatabna bir kadeh cin smarlamay teklif eder. nk barmen
sadece flamanca konuan bir gorifdir, Franszca bir istei anla
mayacaktr (bylece muhatabn en azndan frankofon olduu ku
rulmu olur). Sonra da unlar syler:
Ancak ben izninizi isteyeyim Msy, yardm edebildiim
iin memnun oldum. Ben teekkr ederim. Sizi rahatsz etmeye
ceimden emin olsaydm kabul ederdim. Kadehimi sizinkinin
yanna getireceim.
Anlatc ilkin kendi yerine dnmeyi teklif eder; ancak sonra mu
hatabna katlr. Muhatabn sesi iletilmez ama onu memnun oldum'
ve Ben' szleri arasndaki bolukta duyarz. Muhatab arada teek
kre neden olacak birey sylemeseydi anlatcnn ona teekkr etmek
iin bir gerekesi olmazd. Aslnda anlatcnn kendisini davet ettirdi
ini tahmin etmek iin sadece biraz hayal gc gerekir. Bylece y
zeyde bir boluk olusa da anlat balam nemli ipularn barndrr.
Gelecek zaman kipinin dorudan geleneksel bir arkadalk jesti (biri
nin kadehini baka birinin kadehinin yanma yerletirmesi, bar davra
n kodunda belirgin bir anlam ierir) yapldn bildirdii son cm
leyle bu konu perinlenmi olur.
Anlatc gibi muhatabn da anlat srecinde (bir birey olarak
gelimekle ya da baka bir bireyle yer deitirmekle) deiebilece
inden bahsetmitik. Goriot Bahada olduu gibi anlatcnn mu

240
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

hatabn izini yitirdiine, herhangi bir anda muhatabnn kim oldu


una karar vermekte zorlandna da rastlanr. Belki de en ilginci,
anlatc ve muhatabnn zdeletii, ilevlerini deitirdikleri du
rumlardr. La Nauseede Roquentin, dier gnlk yazarlar gibi
kendi kendisinin muhatab olur. Canterbury yklerind& ve
Decameronda ereve yk her katlmcnn ortak elenceye kat
kda bulunmasn gerektiren oyunbaz bir anlama ierdiinden,
muhataplarn her biri srayla anlatc olur. Ahlakszda MichePin
muhataplarndan biri, Michelin yksn Michelin kardeine
(yeni muhatap) anlatan bir mektup yoluyla anlatc haline gelir.
Muhatap hangi anlat grevlerini stlenir? Temel dikotomimizi
izleyerek yk iini yk dnyas dndan ayryorum. Bir ere
ve yk iinde muhatap, anlatc iin, anlat retoriinin trl oyun
larnn zerinde denenebilecei dinleyici roln yk ii olarak
sergiler. Kurmacada retoriin tartmal bir gerekden ok
gerekgibilikle ilikili olduunu aklda tutarak, muhatabn, kabul
lenmesinin, anlatcnn ikna etme abalarnn ie yaradn gste
rebileceini syleyebiliriz. Binbir Gece M asallarnda halife din
lemeye devam eder; bu sayede ehrazad hayata kalr. Sorgulamak
iin bir nedenin olmad en basit durumda, muhatabn kabullen
mesi, anlatcnn gvenirliinin garantisi olur. te yandan eer
muhatabn safdilliinden phelenirsek, karar vermemiz gleir.
Anlatc ve muhatabn ikisi de gvenilmez midir? Yoksa muhatab
hakknda kukularmz olsa da anlatcya gvenebilir miyiz?
Anlatc-muhatap ilikisi, nesne yknn izleklerine kout olarak
geliebilir ya da bu izlekleri onaylayabilir. Prince, i ve d ilikilerin
nasl birbirlerine dolatklarn gsteren iki iyi rnek verir:
Goriot Baha'da anlatc, muhatabyla bir g ilikisi srdrr.
Bandan itibaren anlatc, muhatabna hkmetmek ve onu ikna et
mek iin onun itirazlarn nceden tahmin etmeye abalar. Bu uur
da her eyi dener; tatl szlerle kandrma, rica etme, alay etme, gz
korkutma vb. Sonunda onu inandrmay baardn tahmin edebili
riz... Bu eit bir savaa, bylesi gce susamla karakter dze
yinde de rastlanabilir [nesne ykde]. Anlatlar dzeyinde olduu
gibi, olaylar dzeyinde de ayn mcadele yer alr.
D de, anlatcnn muhatabyla olan ilikisi sadece ykde
ki olaylara karlk gelmekle kalmaz, yknn Clemencein kendi
sini hakl karmasnn geerli olup olmadna dair ana sorununa
ilikin tek gerek anahtar haline gelir:
D'de... metne gre kahramann argmanlarnn reddedi
lemeyecek kadar gl ya da aksine sadece akllca ama sonun
da inandrc olmayan zel savlar olduunu ancak Clemencei

241
V-SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

muhatabnn tepkilerini inceleyerek bilebiliriz. Elbette roman


boyunca muhatap tek bir sz etmez... Muhatabn kimlii ne
olursa olsun, nemli olan tek ey, onun kahramann argmanla
rn hangi dereceye kadar kabullendiidir. Burada anlatcnn
sylemi, muhatabnn giderek sert bir direni gelitirdiinin ka
ntlarn sunar. yk ilerleyip dinleyicisi ondan uzaklatka,
Clemencein tonu giderek daha baskc hale gelir, cmleleri git
tike daha sklganlar. Romann son ksmnda birok defa ciddi
biimde sarslm grnr.42
Anlatc, muhatap ve yaptn dnyas, zellikle de karakterleri
arasnda araclk yapt iin mesafe sorunu ortaya kar. Eer bu
kiilik arasnda, yakn ve uzak olmak zere iki temel mesa
fe derecesi varsayacak olursak, be farkl iliki tr tanmlayabili
riz. Anlatc ve muhatap birbirlerine yakn ama karakterden uzak
olabilirler (rnein ironi durumunda); anlatc uzak kalrken muha
tap ve karakteri yakn temas kuracaklar biimde yerletirebilir
(biraz aada greceiniz Gizli Ajan rneinde olduu gibi); anla
tc ve karakter birbirlerine yakn, muhataba uzak olabilirler (g
venilmez ya da naif birinci kii anlatmda olduu gibi), her kii
lik de birbirine yakn (Garden Partyde olduu gibi genel bir
sempati ve duygudalk duygusu hkm srer), ya da birbirlerin
den uzak olabilir (Celine rneinde olduu gibi sempatik olmayan
bir anlatc, sempatik olmayan karakterler yazar).
Daha nadir grlen tiplere (yukardaki ikinci tip) rnek olarak
Conradn Gizli A ja n j gsterilebilir. Mr. Verloc henz Mr.
Vladimirie sevimsiz bir grme yapmtr. imdi de solgun
oturma odasnn penceresinden karanlk soka seyretmektedir:
[Mr. Verloc] yaklaan somut bir kederle darsnn gizli
dmanln hissetti. nsan polis gizli ajanlndan daha ok
baarszla uratacak bir meslek yoktur. Bu durum tpk atn
zn tam da kurak ve tenha bir dzln ortasnda, sizin altnz-
dayken aniden lvermesine benzer. Mr. Verloc zamannda or
dudayken ok ata bindii iin aklna bu benzetme gelmiti.
...bir meslek yoktur diye biten cmle ilkin bizi anlatcnn
genellemesiyle arpar. Sonraki cmledeki sizin kullanm ise
(kendisini bu durumda bulan herkes), insann ya da kiinin
gibi deil, belki de muhataba daha zel bir gnderme neren si
zin olarak alglanr. Ancak son cmle bunlarn aslnda Verlocun
dolayl serbest biimde aktarlm dnceleri olduunu ortaya
karr. Buna ramen sizin, kendi orjinal gcnden bir paray

42 Prince, "Introduction", s. 195-196.

242
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

elinde tutuyormu gibi grnr. Mr. Verloc kendi imgeleminde


(kendisine byle srlar ak etmek iin izin verdii tek yer) bir
muhatapa hitap ederken hayal edilebilir. Muhatap, onun yorumun
daki muhataptr. Ayn zamanda anlatc, muhatabn bu versiyonu
nu alay konusu yaparak gerek muhatab akaya dahil eder.
Baka bir karmak ironi, muhatap ve ima edilen okur arasnda
kurulabilir. Anlatcnn gvenilmez olabilecei gibi muhatap da
gvenilmez olabilir. Bu zamana kadar grdn en ak antrma
y Prince, Tom Jones'dan aktarr. Anlatc muhatabna ders verir:
Akn etkilerini gidermek iin doutan kr birine renklerden
bahsedecek kadar absrd olmalsn... Sana gre muhtemelen akla
bir kase orba ya da bir para biftek arasnda byk bir benzerlik
vardr. Bu ironi ancak ima edilen okur, varsaylan muhatabn,
akn aslnda orbaya ya da biftee benzedii fikrine katlmad
lde ie yarayabilir. Ben anlatc tarafndan bavurulan ima edi
len okur (anlatcnn ard muhatabn aksine) kesinlikle aka
ynelik daha ciddi tutumda olan birisidir.
Byle rnekler muhatabn, ima edilen okura olan uzakl ne
deniyle dolaymlanmasn vurgular. Ancak dolaymlama ayn za
manda gvenilir durumlarda da i grebilir. Bir anlatcnn dile
getirdii dorudan yarglar ya da anlamlandrmalar, bir muhatabn
(spzsz bile olabilecek) kabullenmesiyle glendirilebilir. Elbette
baka zaman sesini duyduumuz muhatabn, anlatcnn bir ifade
sini sorgulamamas ya da ona itiraz etmemesi, anlatcnn gveni
lirliini destekler. Eer muhatap Evet, anladm diyecek olursa,
bu durum ok daha da glenir. ma edilen okur, bu tr bir daya
nmay sorgulayacak olursa, muhatabn kolay kandrlabilir biri
olduunu ya da anlatcnn safnda olduunu kantlamaldr. Eer
ortada yeterince kant yoksa, bu onaylamay kabul etmelidir. Anla
tc ve muhatap arasnda deerler ve dncelerin byle dorudan
iletilmesi, metnin gerektirdii tutumlar ima edilen okura bildir
menin en ekonomik ve ak yoludur. Bu nedenle belirsizlii estetik
bir art olarak deerlendiren birok modernist metin, dorudan
hitap etmekten kanrlar.
Muhatabn yerine getirebilecei bir baka ilev, anlatcy ok
daha belirgin olarak tanmlamaktr. Tom Jones'un anlatcs, muha
tabyla girdii etkileim araclyla, muhatabna gre hem bilgisi
hem de aklyla sonsuz bir stnl olduu iin hakl olarak ken
dinden emin; kendisiyle ayn grte olmayan birine zorbalk et
mekten ekinmedii iin biraz gaddarca hatta zalimce, bununla

243
V - SYLEM: rtk Anlatclara kar Ak Anlatclar

birlikte her zaman yaptklarn telafi etmeye hazr, iyi biri4- olarak
bizi etkiler.
Ayn nedenle, bylesi bir tanmlamann eksiklii, kendi bana
buna benzer bir imleyici olarak i grebilir. Yabancda Merseault,
herkesten uzakta yaad iin, birinci kii anlatmna karn bir muha
tap artrmaz. Pekala kendi kendine de konuuyor olabilir. Kendi
siyle de ilikili olmad iin buradaki etki ok daha keskindir.
nl hukuk retorikisi Chaim Perelman, bir konumacnn bir
tr kurmacayla dinleyicisini bir dizi farkl dinleyici arasna yerle
tirebileceini, ilgin bir durum olarak dile getirir (verdii rnek
anlatc ve muhataplardan ok karakterlerle ilgilidir ancak buradaki
ilke, dierleri iin de geerlidir). Perelman, Tristram Shandyden
bir rnek sunar:
O [Tristramn babas]... tezini eitli alardan dile getir
miti; onunla bu konuyu bir Hristiyan, bir kafir, bir koca, bir ba
ba, bir vatansever, bir erkek olarak tartmt. Annem ise her se
ferinde onu bir kadn olarak yantlamakta, bu yzden de biraz
zor durumda kalmaktayd, - Bu kadar ok eitli kiiliin ardna
snp savaamayacana gre, hakszlkt bu: bire kar yedi.*44
Bu elbette dinleyici tanmlamasnn bir zeti ve paradosidir.
Konumac, bir argman her trl akla uygun itiraza uyacak tarzda
biimlendirerek, dinleyicisinin gzn kamatrr ve kendisini ka
bullenmesini salar. Byle yapmakla, dinleyicisinin bamszln
kuramsal olarak kertir. Bu hibir biimde, farkl yaam tarzlar
olan (kasap, frnc, zccaciyeci, solcu, sac, komnist, hippi) bi
reylerden oluan dinleyici kitlesini tatmin etmek zere ok sayda
argmann kullanlmasna dayanan bir retorik manevra deildir. ok
sayda argman kullanm anlat yaplarnda normal bir ama deil
dir. Bununla ilgili tek bir iyi rnek dnemiyorum ancak elbette
birka rnek vardr. Bu rneklerin seyreklii, birok anlatnn aka
ad anlan ya da belirtilen bir anlatcnn zel olarak odaklanmasna
ve samimiyetine ihtiya duymasyla aklanabilir.

A.g.e., s. 193.
44 Aktaran Chaim Perelman ve Lucie Olbrechts-Tyteca, The New Rhetoric: A
Treatiseon Argumentation (Ntre Dame, 1969], s. 22.

244
SONU

Yapacam yaptm; duyacanz duydunuz;


Gerekler elinizde; hkmn verin.
Aristo,
Retorik

Kuram ar okuma gerektirir. Kuramc dinleyicisini zetleme


ve durum deerlendirmesi yapma zorunluluuna borludur. Anlat
dediimiz metin hakknda ortaya bir gerekler btn koymak
yerine, eletirmenlerin geleneksel olarak nemli bulduklar olay
rgs, karakter, zaman/uzam, bak as, anlatsal ses, i mono
log, bilin ak gibi niteliklerle birlikte muhatap gibi eletirel tar
tmalarda yeni ortaya kan nitelikleri aklamann yollarn ara
dm. Bu kavramlar nasl kendi balarna ve birbirleriyle ilikile
rinde daha tutarl hale getirebileceimizi grmek iin onlar yeni
batan inceledim. Bu arada tanmlar'nerildi elbette ama bu tanm
lamalarn nihailii ve kesinlii ileri srlmedi.
almay zetleyebilmenin belki de en iyi yolu baz ak soru
lar yantlamak olacak. En batan balamak iin u soruyu ortaya
atabiliriz; anlatnn ierik esi olan ykyle biimsel esi olan
sylem arasndaki ayrmn ne yarar vardr? Bu ayrm yeni deildir
ancak her zaman kat bir biimde ileri srlmez. yk iinde olayla
rn balantsnn temeline ilikin can alc bir sorun vardr. ada
metinler geleneksel anlatsal nedensellik ilkesine ciddi anlamda
meydan okurlar. Bu nedenle ortaya baz yeni dzenleme ilkeleri
koymak gerekir: olabilirliin yeterlilii belirsizliini korumakta
dr. Dahas, anlat ve dier zamansal trler arasndaki snrlarn ele
alnmas gerekir. Henz aklanmam birok marjinal metin vardr.
Genettein dzen, sre ve sklk kavramlar arasnda yapt ayrmn
yeterince gl olup olmadn grmek iin zellikle modemist
anlatlarn dikkatle incelenmesi gerekir. Gerekgibiliin kurallar
edebiyat tarihilerince ayrntl olarak dile getirilmeye gerek duyar
lar. Bylece birok anlatnn ierdii gl, sylenmemi kltrel
SONU

mesajlar daha iyi anlayabiliriz. Karakter zerine yaplmas gereken


ok i vardr, analizin temeli ne olursa olsun; zellikle karakteristik
zelliklerle (ya da nasl adlandrlmalar gerekiyorsa) ilgili uylam
lar, olay dizilimleriyle ilgili uylamlar gibi ayn ayrntl tarihsel
incelemeye gerek duyarlar. Her durumda daha geni anlamsal akl
yrtmeler zerinde allmal, olay rgs ve karakter trlerinin
alt snflandrmalar zerinde durulmaldr. Zaman/uzam neredeyse
terra incognita, bilinmeyen topraklardr. almamn snrl sayfala
rnda bu konu, zellikle de zaman/uzamn atmosfer denen belirsiz
kavramla ilikisi gerektii kadar ele alnamamtr. Umarm benim
yaptm gibi karakter ve zaman/uzam arasndaki zdeleme iliki
sini fark etmek, bir varlk tr olarak zaman/uzam zerinde daha
ciddi bir ilgi uyandrabilir.
Ayrca ortamlar ve soyut sylemsel yap arasndaki karmak
ilikiyi de aratrmamz gerekir. Szl anlat zelinde pekala anla-
tclk derecesinin, anlatcnn sesini analiz etmenin en iyi yolu olup
olmadn sorabiliriz. Benim nerdiim ayrmn tesinde, hala ba
ka biimlerde bak as ayrmlar yaplabilir mi? Dolayl sylemin
anlatsal ilevi, zellikle de serbest biimi, sistemli bir yeniden
formlasyona gerek duyar. Ama nce dilbilimcilerin ve dilbilim
felsefecilerinin onu aklamann en iyi yolu zerinde anlamalar
gerekir. monolog ve bilin ak arasnda bir ayrm yararl mdr
yoksa bu ayrm benim gremediim kavramsal engeller mi yaratr?
Dilbilimle ilgili nde gelen yeni dnceler szl anlat sanatnn
incelikleri hakknda, varsaymn tesinde bize neler anlatabilir? Peki
biz zamir yaplar ve btn bir gsterim konusuna ilikin yeni gr
lerle ne yapabiliriz (rnein Deime gibi ikinci kii anlatlarndaki
anlatcnn anlamsal konumu nedir)? roniyle ilgili daha btnlkl
bir aklama varsayacak olursak, ironik anlatc hakknda, zellikle
anlat sanatlarnn Dostoyevskiden bu yana yerlemeyi tercih
ettikleri bulank kararsz alanlardaki ironik anlatcya dair daha
fazla ne sylenebilir? Elbette z bilin sahibi anlat konusu da,
Alterin kusursuz formlasyonlarna karn henz tkenmi deildir.
Son olarak muhatap (Stanley Fishin okuru gibi), estetik ufuklarda
yeni boy gsteren ok ilgin bir kiiliktir. Bu kiilik hakknda ileride
daha ok ey duyacamzdan eminim.
Umarm bu sorular akla drebilmiimdir. yi ya da kt,
benim aklamam gelenein otoritesine ve kabul edilmi grlere
deil iyi biimlendirilme duygusuna dayanyor. yi biimlendi
rilme, sistemlerin estetik deil mantksal bir zelliidir. Byle

246
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

olmakla meydan okunmaya ve apraz sorgulanmaya aktr. Bunu


sadece sylemekle kalmyor, ayn zamanda ho karlyorum. Ve
daha iyi bir model kurgulayabilecek olana da imdiden sayglarm
sunuyorum. Ancak ona u sorular sormak isterim:
1. Bir yntem: Ynteme ilikin varsaymlarn aka ifade
edilmesi. rnein kantlarn bir formlasyonu desteklemek zere
(tmdengelim) ya da bir formlasyon oluturmak zere (tmeva
rm) toplanmas
2. Bir model: Eer nerdiim diialist ve biimci model yeter
sizse, onu yetersiz klan nedir? Biim ve zn, ifade ve ieriin
kesiimiyle oluan drt sektr ok ya da azsa, tam olarak ka sek
tr olmal? Ve neden?
3. Snflandrmalar: Ekonomi ve basitlie ek olarak (ve bunla
rn tam kart), bir kuram, ele aldn ileri srd yapnn tm
rneklerini kapsama ve bu rnekler arasnda i grecek bir snf
landrma yapabilme kapasitesiyle snanr. Benim yaptm snf
landrmalarn yetersizlii kantlandnda, tam olarak hangi ayrm
lar bu yetersizlii ortaya koyarlar ve sizin kuramnzda bu ayrmlar
nasl daha kapsayc olabilirler?
4. Yerindelik: Ne tr metinlerin aklanma gerei ortaya k
mtr? Hangi ltlerle bu metinlerin aslnda yeni trler olduklar
gsterilebilir?
Bir kuram her ne kadar manta bavursa da byk lde re
torie dayanr. Bana gre retorik kt bir szck deildir. Bir kere
yaygndr ve dorusunu sylemek gerekirse, sadece bilinsiz reto
rik gerekten kt retoriktir. Bir dizi konuyu, sylem-yk ikilii
ni, i monolog ve bilin ak arasndaki ayrm vb. tamamen bi
linli olarak savunuyorum. Argmanlar ilerleme salamann doru
yolu gibi grnyor. Bir argmann baars, onun uygunluunu,
aklayabilme kapasitesini, kendisinin snanabilecei kadar yeterli
eitlilikte rnek sunup sunmadn, kendi yntemlerinin, sonu
larnn, analizlerinin tartlmasn kkrtp kkrtmadn ve
zellikle kar argmanlar sezinleyerek davet edip etmediini
yarglayacak olan dinleyici karsndaki ikna yeteneine baldr.
Ayn zamanda inanyorum ki ikna yeteneinin kendisi, kltrel ve
tarihsel tutumlarn bir yansmas olarak son derece uylamsal bir
dncedir. Her tr retoriin kendi zg bir biemi vardr: Byle
diyen Aristo, sz ve yaz, hitabet ve kompozisyon arasndaki fark
dnyordu. Ancak eer biem szcn Foucaultnun
episteme (verili bir dnemin nitelikleriyle biimlenen dnme

247
SONU

tarz) szcyle eitleyecek olursak, Aristonun zdeyii, yeni ve


gl bir tn kazanr. Saussure, Jakobson ve Chomsky bizim ku
amz iin yeni bir episteme yarattlar. Onlarn dnce tarz,
edebiyat ve sanatlar zerinde etkili olan birok disiplinde alt st
edici deiimleri kkrtt. Amerika ve ngilterede yerleik edebi
yat eletirisi evresi, kayda deer baz istisnalar dnda bu abalar
bsbtn ho karlamadlar. Onlar grmezden gelmek, elbette
onlarn ortalktan kaybolmalarn salamayacaktr ama ciddi mey
dan okuyular, onlarn artk daha az savunulabilir savlarn
kertmeye yardm edecek ve herkesin edebiyata bakn gelitire
cektir. Bir kuramsal tartmadan sadece yarar gelebilir. Tabii ki
eer tartma drst, ak grl ve nesnelse. Kimse imdiye ka
dar oluturulmu her anlaty okuyamaz, gremez, dinleyemez.
Yani dorudan pratik anlamda kuram bir aratrmac, eletirmen ve
kuramc topluluunun deneyimlerine dayaldr. Eletirmenler,
kurammn iermedii ilgin rnekler sunduklarnda, onlara sadece
kuramm gelitirebilme frsat verdikleri iin minnettarlk duyabi
lirim. Karlnda onlara ihtiya duyduklar, kuramsal tartmann
tezgahnda glendirilmi, yani metinleri akladklar ve deer
lendirdikleri yaptlarnda gerekten gvenle kullanabilecekleri
terimleri salayabilmeyi umarm.

248
Olan Biten-
ANLATI YAPISI DYAGRAMI ekirdekler Uydular Eylemler ler

\ / Gereklilik Araclk

Olaylar
(Olay
Dolayl aktarm: grgs)
Anlatc Muhatap Sreen
(YAPMAK)
[Gerek yazar] Ben anlatc Sylem yk Yazarn
(Aniatsal fadeler < (Aniatsal dinleyicisi
ifade)** ierik)**
Duraan .
(OLMAK)
Dolaysz aktarm:
(Anlatcmz ya da minimal anlatc) Varlklar

Olay rgs iin


Klavuz: Kesiksiz ok: ak iletiim nem derecesi
Kesiksiz izgi: alt snflandrma
Kesikli ok: ima edilen ve karsanan iletiim
Noktal ok: anlat yapsna ikin olmayan ancak son noktada
/
Karakterler
\
Zaman/uzam
Kimlik Nitelik

ondan sorumlu olan taraflarn ilikileri


Karakteristik
zellik Ruh hal

* Bu anlat ifadesinin biimidir; Sylemin : ya da tezahr farkl ortamlarda beden bulabilir (szl: kurmaca, tarih; grsel; resim,
karikatr band (izgi roman); grsel-iitsel: sinema vs).
**Bu zn deil, ieriin biimidir.
Dizin
Batl Gzler Altnda [linder IVestern
Eyes] (Joseph Conrad), 140
Abbe dAubignac, L, 46 Battler, The, (Emest Hemingvvay),
A bel Scmchez (Miguel de Unamuno), 204
85, 160 Beardsley, Monroe, 64, 138
Aa karan, 44 Beast in the Jungle (Henry James),
Alk (Knut Hamsun), 118 217
Adsz Sansz Bir Jde \Jude the Beckett, Samuel, 104, 234
Obscure] (Thomas Hardy), 72, Ben anlatc, 139, 140, 148, 156.
96, 214 184, 212, 217, 221, 243
Austos I [Light in Augst] Benozzo Gozzoli, 30, 32
(William Faulkner), 199 Bergman, Ingmar, 180
Ahlaksz [L lmmoraliste] (Andre Bemanos, Georges, 161
Gide), 236, 241 Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler
Allport, Gordon W., 112, 113, 115, [Hills Like White Elephants]
116 (Emest Hemingvvay), 164
Alter, Robert, 11,225,231, 233 Bierce, Ambrose, 67
mbassadors, The (Henry James), Binbir Gece Masallar, 105, 106,
49,81, 134, 147,. 148, 224 236, 241
Amelia (Henry Fielding), 139, 203 Bir Kadnn Portresi [A Portrait of
Anatomy o f Criticism (Northrop a Lady] (Henry James), 80
Fiye). 16, 79 Bir Ky Papaznn Gnl [Le
Anlambirimcik, 107 Journal d'un cure de campagne]
Anlamlandrma, 221, 223 (Georges Bemanos), 149, 161,
Anlamsal, 177 220
Anlatlan monolog, 190 Bir Noel Hatras [, 76, 205
Anlatlmam, 137, 155, 158, 183 Blanchot, Maurice, 166
Antonioni, Michelangelo, 124, 230, Boncuk Oyunu [Magister Ludi]
231 (Hermann Hesse), 226
Aristo, 13, 16, 17, 39, 41, 42, 78, Booth, Wayne, 11, 13, 139, 140,
79, 80, 82, 85, 100, 101, 102, 183, 198, 205, 213,217,218,
105, 112, 118, 122,211,245, 225, 227, 228
247 Borges, Jorge Luis, 52
Ak Kadnlar [IVoma in Love] (D. Bosvvell, James, 109
H. Lavvrence), 211 Bovvling, Lavvrence, 167, 169, 171,
Auerbach, Erich, 176, 202 174, 175, 176
Austen, Jane, 63, 133, 192 Bradley, A. C 125,126,127,128
Bacon, Francis, 115 Bremond, Claude, 13, 14, 18, 86,
Bahtin, Mihail, 156, 162, 165, 179 103, 106
Balzac, Honore de, 47, 107, 222, Bresson, Robert, 148, 161, 220
223, 228, 229, 230, 231 Bruyere, La, 99
Barchester Towers (Anthony Budala [Idiot] (Fyodor
Trollope), 225, 226, 229, 232 Dostoyevski), 165
Barth, John, 238 Burke, Kenneth, 55, 81, 100, 119,
Barthes, Roland, 9, 11, 12, 14, 21, 135
35, 43, 44, 48, 49, 50, 103, 105, Byk Beklentiler [Great
106, 107, 108, 119, 120, 125, Expectations] (Charles Dickens),
130, 134, 135, 154, 157, 158, 55, 56, 134, 148
181. 227, 230 Camus, Albert, 237, 240
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Canterbury ykleri [The Drame (Phillippe Sollers), 158, 236


C.anterbury Tales] (Chaucer), Dublinliler [The Dubliners] (James
241 Joyce), 75, 85, 192
Capote, Truman, 76, 205 Dujardin, Edouard, 173
Carisen, Henning, 59 Duraan ifade, 28, 29
Cats, The (Henning Carisen), 59 D [La Chute] Albert Camus,
Cervantes, Miguel, 235 240, 241
Chomsky, Noam, 15, 51, 248 Edipse (Michelangelo Antonioni),
Clouzot, Henri-George, 63 230
Confdential Agent, The (Graham Edimsel, 164
Greene), 81 Egoist, The (George Meredith), 225
Conrad, Joseph, 10, 30, 45, 67, 124, Eisenstein, Sergei, 60. 67, 98
140, 141, 146,212, 236,242 Ekim (Sergei Eisenstein), 67
Convention, 44 Eksilti, 65, 208
Cook, Fielder, 48 Engerek Dm [Noeud de vipe-es]
Cortzar, Julio, 199 (Franois Mauriac), 85, 160, 236
Crane, Ronald, 78, 80, 128 epideictic, 134
Culler, Jonathan, 11, 15, 44, 45, 50, Esnetme, 66, 67
51, 166 Eveline (James Joyce), 11, 51, 85,
ehov, Anton, 59 111, 116, 119, 124, 131, 132,
ekirdek, 49 133, 134, 143, 184, 187, 191,
ereve yk, 237 192
Dalgalar [The Waves] (Virginia Exposition, 61
Woolf), 166, 167, 168 Faulkner, William, 49, 166, 168,
Dante, 140 199,217
David Copperfeld (Charles Dickens). Fellini, Federico, 23, 125
24 Femne Mariee, Une (Jean-Luc
Decameron (Giovanni Bocaccio), Godard), 182
84, 85, 105, 241 Fkrams, 106
Deime [La Modification] (Michel Fielding, Henry. 46, 47, 139, 154,
Butor), 236, 246 170,213, 225,227, 231
Deniz Feneri [7b the Lighthouse] Finnegans Wake (James Joyce), 80
(Virginia Woolf), 104, 202 Fish, Stanley, 11, 246
Denizci Sinbad, 105 Fitzgerald, F. Scott, 81
Dese-to Rosso, II [Kzl l] Flaubert, Gustave, 110, 134, 157,
(Michelangelo Antonioni), 124 187, 194
dianoia, 118 Ford, Ford Madox, 62
Dickens, Charles, 62, 98, 122, 231 Foucault, Michel, 247
Diderot, Deni, 228, 233, 235 For Gated City, The (Doris
diegesis, 29, 137 Lessing), 205
Dil, 63, 115, 195, 208 Friedman, Norman, 78, 80
Dlce Vita, La [Tatl Hayat] Frost, Robert, 197
(Federico Fellini), 23, 150 Fiye, Northrop, 16, 78
Dos Passos, John, 66 Garden of Forking Paths, The
Dostoyevski, Fyodor, 47, 153, 156, (Jorge Luis Borges), 52
165,219,246 Garden Party, The (Katherine
Dot and the Line, The (Chuck Mansfield), 194
Jones), 22 Gazap zmleri [The Grapes o f
Deimde lrken [As I Lay Wrath] (John Steinbeck), 209
Dying] (William Faulkner), 166,
167, 168

251
Geceler Gzeldir [Tender Is the Hjelmslev, Louis, 20
Night] (F. Scott Fitzgerald), 81, Homeros, 231
225 homoios, 102, 122
Gecenin Sonuna Yolculuk [Journey to Honeycomb (Dorothy Richardson),
the End o f the Night] (Louis- 174
Ferdinand Celine), 140 Hogrszlk [Intolerance] (D.
Geciktirim, 54, 55 W. Griffith), 60, 61
Genette, Gerard, 9, 11, 12, 14, 46, Hucklebery Finn'in Maceralar
48,58, 60, 62, 65, 72, 137, 145, [Huckleberry Finn] (Mark
228, 245 Twain), 49, 80, 87
Genre, 140, 190, 236 Humphrey, Robert, 166, 177
Georgy Girl (Silvio Narizzano), 99 Ingarden, Roman, 24
Gerekgibilik, 44, 46, 212 ki apkn [Two Galiants] (James
Geridn, 59, 220 Joyce), 185
Gibson, Walker, 138, 207 lahi Komedya (Dante), 140
Gide, Andre, 130 lyada (Homeros), 49, 65, 80
Gizli Ajan [The SecretAgent] (Joseph ma edilen okur, 122, 217, 243
Conrad), 45,140, 146, 215, 242 nsancklar (Fyodor Dostoyevski),
Godard, Jean-Luc, 182 165
Golding, William, 94 Jakobson, Roman, 15
Good Soldier, The (Ford Madox James, Hemy, 13, 47, 49, 81, 104,
Ford), 217 185, 192, 197, 198,217, 225
Goodman, Paul, 42 Jeunes Filles, Les (Henri de
Goriot Baba [Pere Goriot] (Honore de Montherlant), 140
Balzac), 222, 240, 241 Johnson, Samuel, 109
Gozzoli, Benozzo, 30, 32 Jonathan (Vild (Henry Fielding),
Greene, Graham, 81 46, 139
Greimas, A. J., 14, 84, 106, 107 Jones, Chuck, 22
Griffith, D. W., 48, 60, 98 Joseph Andrews (Henry Fielding),
Guilford, J, P., 112 139
Gurur ve nyarg [Pride and Joyce, James, 11, 51, 85, 111, 144,
Prejudice] (Jane Austen), 16, 173, 180, 184, 189, 192
69, 76, 81, 170, 177, 180, 181, Kaderci Jacges ve Efendisi
214, 225 [Jacques the Fatalist] (Deni
Gne de Doar [The Sun Also Rises] Diderot), 233
(Emest Hemingvvay), 65 Kafka, Franz, 166
Hamlet (William Shakespeare), Kalpazanlar [Les Faux-
108, 109, 114, 167 Monnayeurs] (Andre Gide. 104.
Hamsim, Knut, 118 236
Hardison, O. B 39, 78, 100, 101, Kameral Adam (Dziga Vertov), 235
102, 109 Karakter ezamanlama, 75
Hardy, Thomas, 72 Karakteristik zellik, 107. 113, 114,
Harris, Mark, 159 115, 117, 120, 121, 124, 125
Heggen, Thomas, 80 Karamazof Kardeler (Fyodor
Hemingvvay, Emest, 27, 30. 65. 124, Dostoyevski), 80, 152, 165
141. 157, 164, 165, 181,204, Karanln Yrei [Heart o f
207, 212 Darkness] (Joseph Conrad),
Her yerde olma, 96 141,236
Hesse, Herman, 226 Kasvetli Ev [Bleak Hotse] (Charles
Hitchcock, Alfred, 55, 131, 182. Dickens), 62, 97, 134
220, 221 Katiller [, 141, 149, 157, 172

252
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Keato, Buster, 234 mimesis, 10,29, 137, 138, 144, 155,


Kendi kendine konuma, 167, 169 156, 207
Krmz ve Siyah (Stendhal), 47 Mister Roberts (Thomas Heggen),
Kskanlk [La Jalousie] (Alain 80
Robbe-Grillet), 53, 60, 67, 72, Montherlant, Henri de, 140
177 Mrs. Dalloway (Virginia Woolf),
Klages, Ludwig, 115 16,65, 70,'150, 193, 199. 202,
Knights, L. C., 127 203, 207
Kraln Tm Adamlar [Ali The Muhatap, 138, 141, 193, 235, 241,
Kings Men) (R. P. Warren), 81 243
Rrotkaya (Fyodor Dostoyevski), 219 Murder (Alfred Flitchcock), 182
Kubrick, Stanley, 68 Northanger Abbey (Jane Austen),
La Dlce Vita [Tatl Hayat] 63
(Federico Fellini), 23, 150 Nostromo (Joseph Conrad), 225
Laclos, Choderlos D., 158 Notte, La (Michelangelo Antonioni),
Lady in the Lake, The (Robert 124
Montgomery), 150 Occurence at Owl Creek Bridge
Lady with a Lamp (Dorothy Parker), (Ambrose Bierce), 67
162, 163 Oullar ve Aklar [So.r and
Langer, Susanne, 24 Lovers) (D. H. Lawrence), 205,
Lauriers sont coupes, Les (Edouard 240
Dujardin), 173 Olan bitenler, 41
Lavvrence, D. H 24, 171, 174, 211, Olay, 17, 18, 39, 40, 43, 45. 49, 57,
240 71, 77, 87, 89, 100. 104, 120,
Lessing, Doris, 99, 205 131, 160, 179, 180, 201,228
Levi-Strauss, Claude, 14, 44 Olay rgs, 17, 18, 39, 43, 45, 49,
Liddell, Robert, 133 71,87, 100, 131. 179, 180, 201,
Lolita (Vladimir Nabokov), 64, 68, 228
218 Ollier, Claude, 158
LordJim (Joseph Conrad), 81, 124, Olumsallk, 41, 43
145,212,217 Ortam, 124
Lubbock, Percy, 13, 69, 81. 110, Othello (William Shakespeare), 114,
119, 143, 185 126, 127
Lucian, 80 Overbury, Thomas, 99
Macbeth (William Shakespeare). ller [The Deads] (James Joyce),
42, 108, 109, 167 189
Madame Bovary (Gustave teki (Fyodor Dostoyevski), 165
Flaubert), 61, 96, 134, 190, 198 yk ii, 153, 245
Malraux, Andre, 166 yklenmemi, 30, 184, 204
Mankievvicz, Joseph L., 69 z bilin sahibi, 213, 233, 235
Marm, Thomas, 87 z yerletirme, 238
Marius the Epicurean (Walter zgrln Yollar [Les Chemins de
Pater), 80 la liberte] (Jean-Paul Sartre), 85
Mauriac, Franois, 85, 158 Pamela (Samuel Richardson), 159,
Mayor o f Casterbridge, The 160
(Thomas Hardy), 225 Parker, Dorothy, 30, 162
Menelaid (John Barth), 238 Pattems (Fielder Cook), 48, 189
Metz, Christian, 11, 14, 57, 73, 140 Perelman, Chaim, 244
Mezbaha No Piaget, Jean, 18, 19
5 [Slaughterhouse-Five] (Kurt Pilgrimage (Dorothy Richardson).
Vonnegut Jr.), 130 174

253
Pit and tle Pedulum, The (Edgar Srama, 59
Allan Poe), 150 Sinclair, May, 174
Plot, 80, 81 Sineklerin Tanrs [Lord o f the
Poe, Edgar Alan, 12 Flies] (William Golding), 94
Poetics, 14, 15, 39,44, 45,81,84, Singer, Isaac Bashevis, 208
101, 105, 109, 143, 155, 156, Snow, Michael, 77
165, 179 Sz, 151, 152, 153, 164
Poe tka (Aristo), 13, 16, 17, 18, 100, Sz edimi, 151, 152, 153, 164
101 Steme, Laurence, 228, 235
Poillon, Jean, 43 Su ve Ceza (Fyodor Dostoyevski),
Potemkin Zrhls (Sergei Eisenstein), 165, 206, 207
67 Suspense, 55
Prince, Gerald, 15, 140, 196, 236 Sreen ifade, 28
Principles o f Psychology (William Tehlikeli likiler [Les Liaisons
James), 174 Dangereuses] (Choderlos de
Propp, Vladimir, 13, 82, 103 Laclos), 114, 141, 158, 236
Ouatre cents coups, Les [400 Darbe] Tell-Tale Heart, The (Edgar Ailen
(Franois Truffaut), 124 Poe), 150
Retorik (Aristo), 211, 245 Thackeray, William M., 203, 229,
Ricardou, Jean, 99, 110, 157, 206 231
Richards, I. A., 118 The Garden o f Forking Paths (Jorge
Richardson, Dorothy, 174 Luis Borges), 52
Richardson, Tony, 230 Theory, 16,61,66, 79, 90
Robbe-Grillet, Alain, 11, 34, 43, Todorov, Tzvetan, 9, 11, 13, 14, 15,
53, 67, 72, 124, 158 16,18, 40, 44, 49,81,84, 85,
Roderick Hudson (Elenry James), 87, 103, 105, 106, 143, 196
47 Tom Jones (Henry Fielding), 30,
Rousset, Jean, 160 80, 110. 114, 141. 148, 154,
S /Z (Roland Barthes), 14, 35, 44, 49, 225, 230, 243
87, 107. 119, 122, 125. 154, Tomashevsky, Boris, 18, 40, 49, 61,
222, 227 103
Sale of Lives (Lucian), 80 Tonio Kroger (Thomas Mann), 87
Sanatnn Bir Gen Adam Olarak topoi, 46, 118, 229
Portresi [A Portrait ofthe Artist Tors Papaz [Le Cre de Tours]
as a Yong Man] (James Joyce), (Honore de Balzac), 228
144 Trait, 112, 113, 114, 115
Sarrasine (Honore de Balzac), 49, Tristram Shandy (Laurence Steme),
107, 108, 121,230 141,244
Sartre, Jean-Paul, 85 Trollope, Anthony, 226, 229, 231,
Saussure, Ferdinand de, 20, 248 232, 233
Sava ve Bar (Lev Tolstoy), 87, Truffaut, Franois, 124, 182, 221
209 Tvvain, Mark, 49
Scholes, Robert, 11, 15, 85, 170, Uultulu Tepeler [Wuthering
177 Heights] (Emily Bronte), 94
Seans [The Seance] (I. B. Singer), Ulysses (James Joyce), 144, 145,
208 ' 171, 176, 179, 180, 188
Seme, 107 Unamuno, Miguel de, 85
Sergileme, 61 USA (John Dos Passos), 66
Shakespeare, William, 109, 125. Uylam, 37, 153, 156, 175,217
127, 128 st ses, 59, 148
SherlockJr. (Buster Keaton), 234 Varlklar, 30, 89, 94

254
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Vertov, Dziga, 235 Wyler, William, 94


Volpone (Ben Johnson), 122 Yabanc [L E tranger] (Albert
Voyeur, Le ('Alan Robbe-Grillet), 34 Camus), 237, 244
IVages ofFecir (Henri-Georges Yazam dinleyicisi, 94
Clozot), 63 Yeraltndan Notlar (Fyodor
Warhol, Andy, 77 Dostoyevski), 165
Warren, Robert Penn, 61 Yurtta Kane [Citizen Keme] (Orson
Watt (Samuel Beckett), 224, 234 Welles), 23, 63, 91, 92, 93, 149
Wellek, Rene, 16 Zaman/uzam. 130, 132, 133, 135,
Welles, Orson, 92 204, 246
What Maisie Knew (Henry James), Zcmanm Bekileri
146 Anahtar [The Key] (Junichiro
Woolf, Virginia, 69, 71, 134, 166, Tanizaki), 160
180, 188, 193,202, 207 Zincirleme, 66

255
Trke - ngilizce Kavram Karlklar

Aa karan; Revelatory
Aklayc metin; Expositoy
Ana fikir; Ultimate argumert
Anlambirimcik; Seme
Anlamlandrma; Interpretation
Anlamsal; Semantic
Anlatlan monolog; Narrated morologue
Anlatlmam; Unnarrated
Antianlat; Antinarration
Antiyk; Antistoy
Ardk bileik; Sequential Composite
Atasz; Gnomic

Ben anlatc; Implied Author

Canlandrmak; Enact

ekim; Shot
ekirdek; Kernel
ereve d; Offframe
ereve yk; Frame Story

Dakik; Punctual
Deyimsel; Locutionary
D ses; Offscreen voice
Dil; Langue
Duraan ifade; Statis statement
Dalist; Dualist

256
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

Edebiyat Kuram; Poetics


Edimsel; Illocutionary
Eksilti; EIIipsis
Esnetme; Stretch
Etkisel; Prelocutionary
Eyleyenle ilgili; Actantiel

Fkrams; Anecdotal

Geciktirim; Suspense
Gerekgibilik; Verisimilitude
Geridn; Flashback
Gnderge; Referent
Gsteren; Signifier (signifiant)
Gsterilen; Signifed [signifes]

Her yerde olma; Omnipreserce


Hereyi bilme; Omniscience
Hikaye etmek; Recount

yk; intra-diegesis
kili ekim; Two shot
ma edilen okur; Implied reader

Janr; Genre

Kanal; Strand
Karakter ezamanlama; Character contemporization
Karakter sunumu; Characterisatior
Karakteristik zellik; Trait
Kendi kendine konuma; Soliloquy
Kendini gsterme; Self reference
Kurmaca Anlat; Narrative fction

Mekansz; Nonscenic
Morfem; Morpheme
Muhatap; Narratee

257
M u h te m e l; V e r is im ila r

Odaklama; Topicalization
Olabilirlik; Likelihood
Olan bitenler; Happenings
Olay; Event
Olay rgs faydacl; Plot-pragmatic
Olay rgs; Plot
Olumsallk; Contingency
Ortam; Medium
Ozan arklar; Bardic Chant

yk dnyas dnda; Non diegetic


yk dnyasna ait, Diegetic
yk ii; intra-diegetic
yklenmemi; Nonnarrated
z bilin sahibi; Self-conscious
z yerletirme; Self-embedding

Sergileme; Exposition
Ses aral; Phonic range
Ses bindirme; Voice on
Srama; Flashforward
Sorunlu gramer; Ill-formed
Syleyim; Diction
Sz edimi; Speech Act
Sz; Parole
Szel nans; Verbal nuance
Stilize-uylamsal; Stylized-conventional
Sunuun Esas; Radical of presentation
Sreen ifade; Process statement

Tat verme; Zest


Tezahr; Manifestation

Uydu; Satellite
Uylam; Convention
Uyum kesmesi; Match-cut

258
yk ve Sylem: Filmde ve Kurmacada Anlat Yaps

st ses; Voice ver

Varlklar; Existents

Yazarn dinleyicisi; Implied Audience


Yksek-n sesli harf; High-frontvowel

Zaman/uzam; Setting
Zaman-mantk; Chrorto-Iogic
Zincirleme; Dissolve

259

You might also like