Professional Documents
Culture Documents
Al-Halladsch
ISBN 978-9944-396-94-3
Pan Yaynclk
Barbaros Btlvar 18/4 Beikt a 34353 lSTANBUL
Tel (0212) 261 80 72-227 56 74
Faks: (0212) 227 56 74
www.pankicap.co111
lnternet satlarmz iin: www.p<lll<.l\kka.com
Annemarie S chimmel (1922-2003) Alma1ya'da, Erfurt'ta dodu. Babas
,
Giri 11
Tevhid zerine 41
lman ve manszlk 57
Tanr Sevgisi 65
ile Hasreti 77
Esaret ve lm 87
Bu kitap yayma hazrlanrken, "Aman bir yerde bir yanllk yapp Byk
Hallac'a kar bir kusur etmeyelim." diyerek rpnan Ik ve Ferruh Gener'e kat
klarndan dolay teekkr ediyoru111. Bu almada onlarn emei daha fazladr.
Daha dorusu ve gzeli n i hulahil111ek i in hemen hemen her cmleyi bazen ke
,
limeleri tarttk. nk hurada s<zko1usu olan metin, zat- ahsu1a mnhasr bir
slup sahibi Anne marie Srl1i111111cl'i elitiy le "Hallac el-esrar" ile ilgiliydi!
7
O bir di1i deil, btn yaratlmlar l<apsaya1 mterek bir
gayeyi, ruhun nihai hedefi ilahi ak telkin ediyor; daha dorusu
onu bir sembol olarak yayor. Ayn zamanda bir aile babas olan,
yani aile sorumluluu tayan bir "insan" olarak Hallac'n, hibir
ahsi hesap yapmadan can pahasna hakszla kar ba kaldr
mas, slam dinini ilkel rk siyasi emellerine alet eden bir yne
timin zulm altnda ezilen mazlunun yannda yer almas, ideal
insan iin gncelliini hibir zaman kaybetmeyen bir motivasyon
unsurudur.
Hallac, inanta drstln, fedakarln ve her eyden nce
cesaretin sen1boldr: "Elleri bal bir insann ellerini kesmek ko
laydr. Er odur ki, sfat elini arn zerinden eke ve kese." 011un
telkin ettii inan tarz olaanst hmanisttir. Ona gre ana gaye
insandr, insann Tanr aknda yanp "yok" olmas, daha dorusu
czi nurun Mutlak Nur'da ebedflemesi veya onun ifadesiyle "fani
likten kurtulup ezelide fena bulmas"dr. Bu anlamda insan her
hangi bir din iin yaratlmamtr, bilakis ortaya k sebebi insan
olan her bir din, vasat in.san Tanr'ya yaklatran bir yardmc un
surdur, bir yoldur, bir retidir daha fazlas deildir. Zira, onu1
bin yl nce dedii gibi, " lahi Hakikat'i din ile arayan kimse,
gnei yldzlarn ile arayan insana benzer."
Hallac'm telkin e ttii inan korkuya deil, akla ve gnle
baldr. Duygu-akl-hakikat onda i ie, bir btndr. Bazen,
"Tanrm, ya beni benden al, ya beni bana geri ver ki, ben huzura
kavuaym." eklinde feryad- figan ederek insann duygularn
altst ederken, bazen ksa ve z, "O'ndan O'nunla kurtul ! " diyor.
"Elleri bal denize att ve seslendi: Dikkat et, su slatmasn
seni ! " Altayllar da hayat bir akar suya benzetiyorlar. Bedenleen
ruhun hayat denizinden slanmadan kmas mmkn m? Bu
sembolik ikilem nasl alacak?
Hallac' okuduu zaman insan1 aklna u soru geliyor: Kim,
8
Kim'dir? Hallac cevap veriyor: "Ben, O'yt11, })enim sevdiim O,
ve O, benim sevdiim O, Ben'im." J-laz111 zor bir sylem! nsann
aknl gemeden o devam ediyor: "O'nu tannak iddias, ceha
lettir. O'na daima hiz111et ettiini dnn1ek, sayg eksikliine ia
rettir. O'nunla ncadeleden saknmak. iddias , deliliktir. O'nun
l1uzuruna kanmak, almaklktr. O'nun sfatlarn tartnak, a
knlktr. O'nu tandn sylememek (bu konuda susnak) kor
kaklktr. O'na yaklamaya almak, cesarettir. O'nun uzaklna
kredip memnun kalmak, basit (aa) bir zihniyettir."
Hallac'n dier bir ilgin yn de ontn Trklere duyduu ya
knlktr. Onun Horasan Trkleri ve o devirde Halife'nin ordu
su1da paral askerler olarak alan Trk kkenli askerler arasn
da ok sayda dostlarnn olduunu biliyoruz; rnein Badatl
nl sufilerden Trkistan kkenl1 ibl1 de bunlardan biridir.
Hallac , Trk boylarnn slamn duygusal-mistik yzyle ta
ma ve bu yz sevme srecinin ncsdr. Yesevilik ve Bekta
ilik gibi Trk kkenl1 akmlarn ilhan kay1adr. pek Yolu l'i
yazarken , * Dou Trkistan'n en cra kelerinde Hallac'n izleri
ne rastladmda kendime u soruyu sordum: Acaba Hallac gibi
byk bir slam sufisinin Trklerle bu denli ilgilenmesinin sebe
bi neydi? eriat slam'na ve hilafete muhalif gr ve aykr dav
ranlaryla evresini rkten, iktidar kaygs tayan lalifelii
korkutan ve sonunda Halife'nin ve ule11a1n mterek kararyla
hunharca katledilen bt derviin Trkista1'n "kafir Trkleri"yle
ne alakas olabilirdi? nk Tanr a bu derviin bizi11 anla(lt
mz manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir ii yokttl.
Ve nitekim diyor ki: "Ben dinlerin ne olduu konusu1t ()k llii
ndm. Neticede grdm ki, dinler, bir kkn eitli claJ J ,r llr . '
9
Bir insandan, onu alkanlklarndan alkoyan ve balarndan ko
paran bir din semesini talep etme. O zaten varln sebebini ve
yce gayelerin manasn kendisinin en iyi anlad ekilde araya
caktr!
1ran'n Horasan blgesinde younlaan eski bir Trk boyu
nun adnn halen Halac (Kalac) olmas zerinde durmaya
demeyecek bir tesadf mdr? Hallac'n birtakm fikirleri ile es
ki Trk Tengricilii arasnda ana hatlar itibaryla ilgin paralel
likler dikkati ekiyor. Tesadf m yoksa mterek hafza m?
Aratrmaya deer bir konu!
Hallac'n daha ok yanl yorumlanan "Ene'l-Hak" szyle
zdeletirilmesi, onun daha geni kitleler tarafndan anlalmas
na engel oluyor oysa bana gre Hallac olgusunun anahtar "in
de Tanr'y grmediim hibirey grmyorum." szdr. Halk
dilinde de .. Hak'tan geldik, Hakk'a gideceiz" denilmiyor mu?
Hallac ne gzel sylemi: "Ah Tanrm, Sana kretmekten aciz
olduumu biliyorsun; o halde benim yerime Sen kendine kret;
zira gerek kr sadece budur."
G. Ahmetcan Asena
10
Giri
"Eer lslam tasavvufunu gerekte11 a11lamah istiyorsanz, Hal
lac' ve eserlerini tetkik ediniz." demiti hocam Prof. Heinrich
Schaeder. Ben o zaman gen bir renciydim. Profesr Schaeder
de yllar nce Hallac zerine alm ve onun hakknda unlar
yazmt:
"Hallac'n slam dininin derinhklerinde ifadesini bulan ka
})ullenme ve saklamann en son ve en saf sonucu olan Tanr'nm
birliine mkemmel bir ak ile teslim o lmaktaki maksad, gizli
den ve sadece kendi iin ermilik mertebesine ulamak deil, bi
lakis onu anlatmak, onda yaamak ve onun iin lmekti."
O gnden beri Hallac'a duyduum hayranlk hi bitmedi. l
nnn zerinden geen bin yl iinde saysz sufi, air, mnekkid
ve ilim adamm byleyen Hallac, beni de bylemiti. 922 yln
da vahice ehit edilen sufi her an her yerde varln srdrm,
onun "Ene'l-Hak"' (Ben Yaratc Hakikatim) feryad, slam dnya
snda ve bilhassa Trk ve ran kltrlerinde, Hindistan'n mahalli
lehelerinde, yzlerce ve binlerce esrik dizede aksiseda bulmutur.
Mehtapl akamlarda Sind vadisinin en cra kelerinde,
11
rinde bir panteist olarak gsterilmitir. Asl anlam ''Ben Yaratc
,,
Hakikatim olan "Ene'l-Hak" sz de, "Ben Tanr'ym" eklinde
yorumlanm ve slamn ilk devirlerinden beri tasavvuf evrele
rinde Allah'n en gzel 99 isminden biri olan Hak szc,
Hallac'a istinaden, Allah yerine kullanlmtr.
Hallac sadece sufilerin arasnda deil halk arasnda da tan
np bilinmektedir. Bir defasnda, stanbul'da yataklarmzn kee
leen pamuklarn, yay ve tokmann ritmik vurularyla zp
ayran bir hallatan, Hallalar Loncas'nn piri saylan Byk
Mansur'un yaad zdrab ve ackl lmn btn teferruat
ile dinlemitik. ileyi ve zulm bilerek ve isteyerek sineye eken
Hallac, modern ark airlerine gre, yerleik ad.etlerin dnda ka
lan ve kiisel dindarl yaarken belli sosyal reformlar da ger
ekletirmek isteyen ilerici dindarlar iin bir rnektir. Kelimesi
kelimesine doru olmasa da, Hallac'n yaptklarnn bu modern
yorumu, onun ada entelekteller arasnda bu kadar yaygn bir
etkisi olmasna bir nedendir. Muhalif grleri yznden Hint
yarmadasnda yarglanan veya hapse atlan ilerici yazarlar ise,
"daraac ve yal ip" in gerek aklarn (veya daha iyi bir gelece
in kavgasn veren insanlarn) bir kaderi olduu ve olaca d
ncesiyle kendilerini teselli etmilerdir. Zaten, Hallac da,. varo
lan dzenin kavramad veya kavran1ak istemedii eyleri syle
memi miydi?
12
19. yzylda, Mirza E. Galib* Delhi'de yazd bu drtlkle,
eski bir motifi ilemitir: Hallac ilah aka clayal tevhid srrm
aklad iin yarglanmtr. Zira Tanr ile insan arasndaki ak
srrnn bu ekilde ifas yasaktr. Vuslat zerine alenen konu
mak edebe aykrdr. Tasavvuff yoruma gre "Ene'l-Hak" cesur
bir szdr. Ve Hallac, bunun bedeli olarak ln tatmak zorun
dadr. Sel gibi taan ak, saliki cotursa bile, eriat onun susmas
n gerektirir.
Ayn nedenle, "mutedil" saylan tarikatlara mensup sufiler de
dahil olmak zere, ok sayda mnekkid, Hallac'n "Ene'l-Hak"
diye haykrnasn onun hamlnn bir iareti olarak yorumla
mlardr. Onlara gre Hallac, ayet gerek vahclete (Tanr'yla bir
lik) ermi olsayd, susard. Zira "Kazan, iindeki su tam kayna
mad srece grlt karr. " ve "Kervan, hedefe vardktan son
ra an sesleri susar." yleyse Hallac aslnda Allah'n cezbesine
kaplmamtr. O, ilahi vahyin arln kaldrmaya muktedir ol
mayan s bir kaptr, bu yzden de abuk tamtr!
Daha sonraki yzyllarda yaayan birok sufi, Hallac' pante
ist olarak kabul etti ve onun mehur szn de "btn varlkla
rn birlii ''nin bir ifadesi eklinde yorumladlar. Bu nedenle de,
Hallac'm 17. yzyldan itibaren tannnaya balamasyla birlikte
ilk Avrupal aratrmaclar da, onu "katksz bir pc11leist" olarak
grdler. Yaplan bu ilk yorumlarn kayna olan protest111 (li11
adam F.A.D. Tholuck'un 182l'de yaymlana1 Ss/ls}tt4S siVE' tlt
*
Mirza E. Galib (1797-1869), Hindistan'<la Trk Ball(\r l111laral<,rlult'nlt1\
siyasi ve ekonomik bakmdan kmeye balad bir dne11<le yat<.I . - yilzy 1-
da Gazneli Mahmut ile balayan, sonra Babr ve otllaryla yaygla) .;ap,la
laan Trk asll ynetimin 19. yzyln ortalarnda (1858) ykl11asyla. l lin<l..,
tan'daki bin yllk Trk ve Mslman hakimiyeti de son buldt Ti\rk asll llir lt
.
bayn olu olarak dnyaya gelen Mirza Galib, iirlerini Ur<lt <lilin<lc (T(\rk<.c,
Farsa, Sanskrite, Arapa vs. karm bir dil; bugn Pakistan'n resmi <liliLlir.)
yazmtr. ounlukla tasavvuf ierikli olan iirleri, bugn hala Pakistan ve l li1-
distan'da okt1nmakta ve yaamaktadr. (.n.)
13
osophia persarum pantheistica adl eserinin balnda bile slam
tasavvufunun " panteist karakterinden" yola klmaktadr. Ve bu
eserde Hallac'n "inanlmaz bir cesaretle alenen panteizmin pee
sini yrtt" ileri srlmektedir. Bu dnceler, Tholuck'un fay
daland kaynaklarla ilgilidir. Onun elinde, Badatl ehidin
panteist olduunu iddia eden, ge devirlerde yazlm Farsa
eserler vard.
Vaktiyle Almanya'nn ilk byk Arap filologu johann Jacob
Reiske (. 1774), Hallac'n Tanr'ya irk kotuunu iddia eder
ken, Fransz Bartholome d'Herbelot, Bibliotheque Orientale adl
eserinde Hallac' "gizli bir Hristiyan" olarak gstermitir. Bu g
r dal1a sonra August Mller ve Adalbert Merx gibi bilimcilerce
de benimse1mitir. Bu gr Hallac'n insani ve ilahi ftrat hak
knda sylediklerine dayanr. Bir sre nce Teoloji blmnde
bu dorultuda sayfa says epey kabark bir doktora tezi de ya
ymlanmtr. Tezin sahibi N. M. Dahdal, Hallac', Hristiyanvari
dnceleri yznden katledilen gizli bir Hristiyan olarak gs
termeye almtr. Hallac' akl hastas o larak gren bilim insan
lar da vardr. (Vaktiyle Hz. Muhammed'i de bir psikopat olarak
grenlerin kt gibi!) Baka bir grup bilimci de, Hallac'n elde
kalan az saydaki szlerinde, katksz bir monizm* olduunu id
dia etn1ilerdir. A. von Kremer ve daha ok Max Horten, Hallac'n
"Ene'l-Hak" sz ile Upaniadlarn "Aham Brahmasmi" (ben
Brahma'ym) arasnda bir paralellik kurmulardr. Bu eilime za
man zaman bugn de rastlanmaktadr, zellikle de baz Msl
man Hint bilimciler arasnda . . .
Hallac' doru bir ekilde anlamak, Louis Massignon'un bir
mr boyu sren almalar neticesinde mmkn olmutur.
Massignon, Hallac'n btn risalelerini -bulabildii kadaryla- ya
ymlayarak, byk sufinin slam tasavvufu iindeki rol konu-
14
yeni bir anlayn olumasn salantr. Ancak,
s1 t1da
Massignon'un, eserinde, Hallac gereinin tarihi boyutu ile daha
ilk devirlerde ortaya kan ve gelien e fsanevi boyutunu her za-
111an birbirinden ayrmam olmas, N . M. Dahdal tarafndan ele
tirilmitir. Ancak ilk devir Arap kaynaklarndaki saysz tarihi bil
giye ramen ehit Hallac'n geree uygun bir biyografisini hazr
lamak hemen hemen imkanszdr.
Elinizde, Hallac'n olu Hamd'dan kalma bir hayat hikayesi
var. Bu belge, tarihi geree en yakn olandr, ancak bu da riva
yetlerle takviye edilmitir. Dier bir kaynak da Massignon'un yl
larn vererek toplad iirlerdir. Bunlar Hallac'm mistik dene
yimlerini anlamak asndan ok ne11hdir. Bt iirlerde, Hal
lac'n, 1-anr'ya yaknlk ve uzaklk arasnda nasl zdrap ektii
bu zdrab nasl can- gnlden arzulad ve nadir vuslat anlar
n nasl dile getirdii, gzel ve ilahi bir dille anlatlmaktadr. Eli
nizdeki kitapta yer alan bilgiler Hamd'n ksa biyografik notlar
nn yan sra Massignon ve Paul Kraus'un Ekber el-Hallac adl
eserde topladklar bilgilerden kaynaklanmtr.
Hallac'm hayatyla ilgili sathi bilgileri yle sralamak mm
kndr: Hallac, yaklak 858 ylnda ran'n gneyindeki Fars eya
letinde, Beyza'da dodu. Pamukuluk bakmndan zengin olan
Tustar veya Vazit'te byd. Hallac mahlas, baba mesleinden
kaynaklanm olabilecei gibi, genliinde gsterdii bir kerame
te de bal olabilir. Olu Hamd'a gre, Hallac, kalpleri tamamen
"altst" ettii iin sevenleri arasnda Hallac el-esrar eklide isim
lendiriln1itir. Takriben iki yl eyh Sehl bin Abdullah et-Tstc
ri'ye (. 896) akirdlik yapt. eyh Tsteri'nin slam tasavvftla
en nemli katks, ezeli nur teorisini gelitirmi olmasdr. 13t te
oriye gre, Hz. Muhammed'in nuru, ezeli nur olarak kabul cc.lilir
ve btn yaratln sebebi olarak grlr. Hallac, bu dnceyi
daha sonra Kitab et-Tavasin adl risalesinde iirsel bir dille ele al-
15
mtr. Bir sre sonra, aa yukar on sekiz yalarndayken Ba
dat'a giden Hallac, burada zamann iki nemli sufisine akirdlik
yapt. Abbasi Halifeliinin bakenti olan Badat ayn zamanda s
lam dini iindeki tasavvuf akmnn da merkeziydi.
Bu akm, hzla byyen ve zenginleen slam mparatorlu
unda, dnyaperestliin yaygnlamasna phe ile bakan ilk de
vir Mslmanlarnn kat ileciliinden doup gelimiti. Kendi
lerini Kur'an'm derinliklerine brakan ve dini vecibeleri iselle
tirip derinlemesine yaayan bu zahitler, muhtemelen Suriye, Irak
ve Lbnan'n Hristiyan rahipleri ile slam topraklarnn dou s
nrnda yer alan Kuzey Afganistan'n Baktirya blgesi1de yaayan
Budist rahiplerden ve dier dinlerde gze arpan ileci akmlar
dan da etkilenmilerdi. Mslman zahitlerin bir ksm Hristiyan
mnzeviler gibi ynden yaplm elbiseler giyerlerdi; hatta buna
istinaden onlara sufi (suf yani yn) ad verildii tahmin ediliyor.
Fakat onlar safiyet kknden trettikleri safa kavramn kullan
may tercih etmilerdir.
Karanlk ilecilik dnyasna saf Tanr ak dncesi, bilebil
diimiz kadaryla, Rabia adl bir kadn sufi (. 801) tarafndan so
kulmutur. Rabia, cehennem korkusunu veya cennet midini ak
lna getirmeden Tanr'ya ynelmi ve ilk defa mutlak Tanr sevgi
sini dile getirmiir. Rabia'mn dnceleri kendinden sonra gelen
sufileri derinden etkilemi ve 9. yzylda Kuzey iran'dan Msr'a
kadar slam dnyasnn her tarafnda tasavvuf akmlar yaylma
ya balamtr. Mritler mritlerine nefse hibir kolaylk tanma
yan en sert zdenetimi telkin ediyorlard. nsan ile Allah arasn
daki ak her zaman incelikli kelimelerle tanmladlar. Oysa gayet
iyi biliyorlard ki "Aktan daha latif hibir ey yoktur ve kavram
lar sadece kavramn kendisinden daha latif bireyle ifade edilebi
lir. Bu yzden de ak ifade edilemez." (Smmn el-Muhib, .
900). lahi Bir'liin gittike daha c.lerinlcri1c inen sufiler, slam
16
ll' (bilhassa tasavvufi slam), zellikle Pers etkisiyle lrak'ta yay
g1 11laan dual ist Zerdt retisi ve Hristiyan teslis retisi aras-
114\ net snrlar ektiler. Fiilin tek Fail'i O'dur, evet, O'nu11 Bir'lii
l) kadar saftr ki, O tek Mevcuddur.
Tevhidin bu tr srlar Badat'ta kk ezoterik evrelcr(le
kl)nuuluyordu. Ancak sufiler bu srlar, uzun ve ileli bir hazrlk
si.\recinden gememi, onlarn dili ile, tarikatn hal ve mertebele
rini yaamam; tvbe edip tevekkl, sabr, korkt ve nide sn-
111am; mutlak "huzur"un basamaklarn takdir-i ilahiyle kma-
111; ister rahmet, ister ceza eklinde olsun, O'nun tarifi mmkn
olnayan rahmetinden baka bir eye mit balamam ham kim
selere ama1n ne kadar tehlikeli olduunun idraki iindeydiler.
Bu arada tarikat yolunda ilerlemenin ruhsal nertebeleri aa
yukar sistematize edilmiti. Sonunda genelde Tanr ak veya
Tanr idraki vard. Sufinin nihai hedefi "Fena fillah", yani "Tan
r'da fani olmak" idi. Bu hal Ortaa Alman mistiklerinin isabet
li bir ekilde Tanr'da yok olmak (Entwerden) olarak isimlendir
dikleri haldir. Onlarn hedefleri var olmadan nceki hallerine,
yani "sadece Tanr'mn var olduu", yani zne ile nesne arasnda
ki ayrln olmad, Tanrsal birlie (tevhid); Tanr'nn yaratl
mam ruhlara hitap ettii ana geri dnmekti. Tanr o zaman ruh
lara yle sormttu: "Ben sizin Rabbiniz dei.l miyim?" ve onlarn
cevab, ... Evet Rabb'imizs'in, ahidiz . . . " (Stre 7/172) * olmutu. Bu
"
* Araf suresi,
172. ayet. Kadim and'n iildii a1; Tanr'nm ruhlara; "Eles
t bi-rabbikn?" (Ben sizi11 Rahbiniz deil miyim?) diye sorduu gn. (Kur'an
Kerim'den yaplan tn alntlar, Elmall Hamdi Yazr mealinden alnntr.)
( .n .)
17
mritler ilahi srlarn alenen konuulmasnn ne kadar tehlikeli
olduunu biliyorlard. "Ben demek hakk, sadece Tanrya mahsus
tur." diyen Harraz ve zellikle onun daha gen ada Badatl
Cneyd gibi mritler mritlerine, konumalarnda telmih ve
tevcih yolunu tutmalarn telkin ediyorlard. nceki sufilerin
eserlerinde grlen paradokslar da gerei alenen sylemek yeri
ne gizlemek abas olarak grlebilir. harfli kklerden reti
len ve istenen istikamette tretilebilen, ancak buna ramen k
kndeki farkl manalar tamamen kaybetmeyen Arap dili, st
kapal ifade tarz iin ideal bir arat. Zaten eski tasavvufi metin
leri tercme etmenin zorluu da burada yatmaktadr. Kald ki, bu
tr metinlerin edebi dil gzelliini evirilerde aynen vermek de
mmkn deildir.
Gen Hseyin ibn Mansur el-Hallac, ite byle bir ortamda
Badatl mritlerin arasna girdi. Onlardan ders ald ve ilerinden
birinin kzyla evlendi. Ancak ok gemeden kaynpederi kzn
"ok kurnaz bir sihirbaz ve sefil bir kafir''le evlendirdiini anlad!
Dier mritlerle de geinmekte zorluk eken Hallac, hac niyetiy
le Mekke'nin yolunu tuttu. Orada srdrd riyazet hayat ok
gemeden adalarn dehete drd. Rivayetlere gre, Ba
dat'a dndkten sonra bir gn tasavvufi bir meseleyi danmak
zere Cneyd'in kapsn alan Hallac, onun "Ki.m o?" sorusuna,
"Ene'l-Hak" cevabn verir. Bunun zerine Cneyd onu, "Bakalm
kamnla hangi daraacm lekeleyeceksin" eklinde lanetler.* Bu ola
yn 896 ylnda, yani Hallac otuz sekiz yalarndayken vuk bul
duu tahmin ediliyor. yle anlalyor ki, h.alkn Hallac'a tevecc-
18
h adalar ve bilhassa Badatl sufiler arasnda kskanlklara
yol amt. Badat' ve ailesini terkeden Hallac, bir ka sene slam
mparatorluunun kuzeydousunu gezer Dou ran, Trkistan
ve Sistan' dolatktan sonra Gney lran zerinden geri dner. Ah
vaz zerinden Basra'ya geer. Gittii yerlerde srekli vaaz eder ve
halk Allah yoluna arr. Rivayete gre, Basra'dan drt yz m
ridi ile birlikte ikinci hac yolculuuna kar.
Bir sre sonra Badat'a geri dner. Ahvaz'daki ailesini yanma
getirtir ve kendi ifadesiyle, "kafirler diyanna giderek halk Hah yo
luna armaya" karar verir. Hallac'n dnanlar onun Hindistan'a
nl ip oyunu gibi Hint bylerini renmek iin gittiini ileri s
rerler. Gemiyle Basra'dan Gucerat'a geen Hallac, Sind vadisini do
laarak Pencap'a ve muhtemelen Kemir zerinden Trkistan'a*
geer. Seyahatleri esnasnda ne kadar insann slam dinine geme
sini saladn bilmiyoruz. Fakat Sind, Pencap ve Kemir gibi bl
gelerin mistik halk iirinde Hallac adna dier blgelere nispeten
daha ok rastladmz syleyebiliriz. Her ne kadar bu yrelerin
edebiyat eserleri daha sonraki devirlerde yaratlmsa da, biz onun
ektii tohumlarn insanlar ilahi ak ve birlik fikirlerine hazrlam
olduunu kabul edebiliriz. Hallac'n faaliyetlerini pheyle takip
eden merkezi idare, onun Sind vadisini gezerl<en o devirlerde s
lam dnyasnn her tarafnda ortaya kan ve tehlikeli bir huzur
suzluk kayna olarak grlen ar ii grubu Karn1atlar ile irtibat
kurmu olabileceinden endieleniyordu. Zira Karnatlarn ezote
rik retisi siyas bir darbeyi hedefliyordu.
Olu Hamd'm bildirdiine gre, Badat'a dnen Hallac, dnya
nn drt bir yanndan mektuplar almaya balar. Hallac'a esrarengiz
*
19
ad ve unvanlarla hitap edilen bu mektuplarn arasnda Orta As
ya'daki Maniheistlerin" zengin desenli el yazmalarnda olduu gibi
ok kymetli katlara yazlm olanlar da vard. Tabii bu arada mu
halif sufilerin ekememezlii iyice artmt ynetim de onun faali
yetlerini yakn takibe almt. Hallac'n byle bir ortamda yeniden
hacca gittiini gryoruz. Orada iki sene kaldktan sonra tekrar
Badat'a dner. Burada bir arsa alr ve mehur vaazlarna balar.
Badat pazarlarn gezerken anlalmas g ifadelerle halk kendi
ni ldrtmeye armas, mutaassp Mslnanlar artan szleri,
haykrlar, yksek sesle alamalar ve uluorta glncleriyle halk
dehete drmesi Hallac'm farkl veheleri olarak rivayet olunur.
Dzen yanllarnn Hallac aleyhinde olmalarn anlamak
mmkndr. Bu srada "platonik" ak zerine bir kitap yazan en
kat mezhebin temsilcileri de Hallac'a dman oldular ve bir iftira
ile onu saraya ihbar ettiler. Zira Hallac'n mutlak Tanr ak ve in
sann, vecdin nadir anlarnda yaad yaratlm insani ruh ile ya
ratlmam (yani ezelden var olan) ilahi Ruh arasndaki ak ve
vuslat retisi, ilahiyatlara ve ulemaya gre caiz ve mmkn de
ildi. Bir yandan da siyasi durum, Hallac gibi pheli kiilerin ze
rindeki denetimin younlatrlmasn gerektiriyordu. Srekli de
ien ve birbirine dman hkmet yelerine baml gen Hali
fe, lkedeki Snni ve ii gruplar kontrol altnda tutmann gayre
ti iindeydi. Fakat mali durumun da kt olnas, lkede yneti
mi zorlatryorclu. Hallac tasavvuf evrelerinden yeni muhalifler
edinince, beklenen oldu ve ynetim Hallac'n tutuklanmasna ka
rar verdi. Bunu nceden haber alan Hallac kat, fakat ksa srede
yakaland. Ayaklarna zincir vurularak zindana atld. ilk yarglan
masnda1 so1r< 11ispctcn yumuak muamele grd ve bir zindan
dan tcki1e 11(1klc,Jil,fi. Hallac'n, bir hastalm tedavi ettii tah-
"
2()
min edilen Halifenin annesinin araya girmesi eticesi1de, mahku
miyet hayat kolaylatrld ve mabeyinci Nasr el-Ktrf, Hallac'n
sadk bir dostu olarak kalmaya devam etti. 919 ylndan sonra,
belki de yaanan byk mali kriz neticesinde siyasi artlar da iyi
ce arlamt. Bu srada Hallac alt ya da yedi yldr hapisteydi.
Hallac'm, mabeyinci Kuri'nin adamlarnn yan sra bir ok
gardiyan ve cezaevi hizmetlisine, "lleri diriltmeye muktedir ol
duunu ve ruhlarn ona hizmet ettiklei"ni anlatn1as, vezir Ha
mid'in de kulana gitti. Hallac'm evi arand. Verilen bilgilere g
re, "aramalar esnasnda bazlar altn mrekkeple in kadna ya
zlp brokar ve ipekle ciltlendikten sonra ka.liteli deriyle kaplanm
ok sayda risale ele geirildi. Bunlarn arasnda ilerinde garip r
neklerin yer ald yazmalar vard. Mektuplarda Hallac arkada
lannzn dnya.nn drt bir yanta dalmalarn istiyordu. lnsanlan
onun yoluna armalarn; kendisinin onlara rettii gibi, nihai
hedefe varncaya kadar ilmi halden hale, mertebeden mertebeye
adm adm aktarmalarn ve bunu yaparken de herkese kendi aJ?l ve
anlay, alg1lama ve itaat llerite gre hitap edilmesini tlyor
du. Ayrca kendisine sorulat sorulara verilen cevaplar da bu tisale
lerde yer alyordu. Bunlarn pek ounda sadece yazan ve yazlan
kiilerin anlayabilecei sembolik ifadeler kullanlmt. Tomar
halindeki katlarn bazlarnda resimler, resimlerin iine bir em
ber eklinde Allah'n (cc) ad ve bunun iin.e de "Aliye ra.h met" cm
lesi yle itina ile ilenmiti ki, bunu ancak dikkatle inceleyen ve d
nen kimse zebilirdi."
Nihayet vezir bakady Hallac'm lm kararn imzalamas
iin ikna etmeyi baard. Karar ayrca seksen drt ahide imzala
tld ve 23 Zilkade 309'da (26 Mart 922) infaz edildi.
Elde kalan raporlarn ounda Hallac'm daraac ve armh
taki lm zerinde durulmaktadr. Tam onun arzulad bir
lm olmutu; halk srekli olarak -dinin mdafaas iin- kendi-
21
ni ldrtmeye tevik eden o deil miydi! Zira halk, Hallac' l
drmekle, iledii hayrn mkafatn alacak; Hallac da hasretiyle
yanp tututuu Tanrsna kavuacak, O'nda fena bulacakt. Aca
ba burada Massignon'un dedii gibi, "kendini bakalan iin kur
ban etme 1Js"nden sz edilebilir mi, bilmiyorum. Fakat Hal
lac, adalarndan birinin ifade ettii gibi, lm sevgiliye gt
ren bir kpr gibi gren, uzun ehit sufiler zincirinin ilk halkas
dr. O gnden itibaren Hallac'n ad, ak yolunda kendini mutlak
aka kurban eden ve akn nauktan gelen her cefaya severek
katlandn ve hatta bu cefay hararetle arzuladn rnek alan
ve bu yzden cluygusuz din adamlar ve zalin1 ynetimler tarafn
dan ldrlen herkes iin bir sembol olnutur.
te Hallac menkbede karmza bu ekilde kmaktadr ve
bu ekildeki bir Hallac efsanesini ykmak pek de kolay bir i de
ildir -onun aleyhinde ve hatta ona dman yeni ve eski devre ait
bu kadar kaynaa ramen ! - Tutucu Snni evreler daima onun
szlerine kar olmulardr. Bir ksm adalar gibi daha sonra
ki devirlerde yaayan baz yorumcular da onun Tanr'nn ikili ta
biatn anlatan gizli bir Hristiyanolduunu zannetmi olabilirler.
Fakat Hallac'n Hristiyanla zg terimleri kullanm olmas,
kesinlikle bu inancn bir ispat olarak gsterilemez. Unutulma
maldr ki, Hristiyan dn tarz o ada Yakn Dou'da ok
yaygnd ve o evrelerde gelitirilen terminoloji1i1 bir blm
btn din alimleri ve sufiler arasnda kullanlmaktayd.
Massignon, Hallac'n Kur'an- Kerim'deki Hz. sa menkbesini
kendine rnek aldn gstermektedir; fakat Hallac, "Allah'n
Peygamberi"nden sz ettii zaman, N . M. Dahdal'in iddia ettii
gibi Hz. sa'y deil, daima derin sayg duyduu Hz. Muhanmed'i
kastetmektedir. Her sufi gibi Hallac da kesin bir biimde
Kur'an'n emirlerine gre yaamaktayd; hatta kk bir ksm
gnmze kadar ulaan bir de Kur'an tefsiri yazmt. Kur'an'la
22
yaamak onun iin ''kyanet gni.i yaa111ak"t. nk Allah'm
kelam olan Kur'an, olnu ve olacak ler eyi ihtiva etmektedir.
Sufinin gayesi, onun manasnn derinliklerine inmek ve daima
yeni manalar kefetmektir. Peder Nwyia lakl olarak, tam ve ke
sin manasyla Kur'an'a gre ve K1r'an'da yaayan ilk devir sufile
ri iin "}1afzann Kur'an'latrlmas"ndan sz etmitir. Ayn ey,
"Tanr'nn en sevgili kulu" Hz. Muhammed'e duyulan sevgi ve
sayg iin de geerlidir. Hallac, mridi Tsteri'nin Hz. Muham
med hakkndaki "ezeli nur" teorisini ele alarak iirsel bir slupla
yeniden ilemitir. Ve sradan bir din alimi, Peygamber'in hadis
ve snnetlerini rivayet. yoluyla gittike uzayan bir zincir halinde
birbirinden renirken, l-Iallac'n Rivayet adl risalesinde bildirdi
ine gre, o btn bu bilgileri kaynandan ve l1atta Kur'an'da ol
mayan Tanr kelamn ilah glerden reniyordu.
Hallac'ta en ok dikkati eken yn, onun Tanr iradesine bu
derece canl itirakidir. Tanr, hi phe yoktur ki, ulalmas
mmkn olmayandr. Yaratlann her boyt1tt1nun stndedir.
Ycedir. Her eyden mnezzehtir. Lahuttur, btn zamanlardan
ve her yaratlmtan nce vard ve dolaysyla ulalmas mmkn
deildir. Fani insan O'ndan ayran, ezeliyet ncesidir. Fakat Hal
lac'm telkin ve tecrbesine gre, lahu t olan Tanr'nn bir de na
sut (insanlk) taraf vardr ki, bu Adem'in yaratlmasnda tecelli
etnitir. Bu yzden Aden karmza, Tanr'da sakl nasutunun
aynas olarak, "hve hve" (o, o) eklinde kmaktadr. Hallac,
sk sk zikredilen bir beytinde yle denektedir:
23
Massignon'un syledii gibi, bata Badatl Cneyd olmak
zere, Hallac'n ada byk sufilerin nazarnda Tanr ile birlik
hali ancak "ulalmas mmkn olmayan ilahi birlik gnei ile
kavrulup yok olunduktan sonra" mmkndr. Hal lac'a gre kut
sallk Tanr'dan gelen her eye bile isteye katlmaktr. Hallac,
kendi iradesinin Tann iradesi iinde ekil deitirmesi iin gay
ret etmitir. insan iradesinin Tanrsal iradeyle tam olarak birle
mesinin yolunu da "ileyi zlemek ve ona tahamml etmekte"
bulmuttr. Tanr iradesine bu derece canl katl11 sayesinde su
fi, "ilahi rahmet h. a llerini yaam, Tanrya dokunmu" ve bylece
"Hz. Muhammed'in vahiy esnasndaki ruh halini o da tatmtr."
Mul1aliflerinin Kur'an'n kt bir taklidi olarak grdkleri Riva
yet risalesi ve muh telif dini vecibelerin yerine o anda daha fayda
l ameller ilenebilecei yolundaki retisi, bu yaklamla akla
nabilir. Hallac, hac ziyareti yerine yetim ocuklarn doyurulmas
gibi baka hayrl bir iin de yaplabilecei grndedir! Sylen
tiye gre, Hallac'm bu ve benzeri iddialar onun mahkumiyet ka
rar konusunda barda taran son damla olmu.
Hallac, yaratc ilahi Hakikat ile dorudan irtibat halinde ol
duundan emin olduu iin "Ene'l-Hak" (Ben Yaratc Haki
katin) demitir. Bu "teopatik ifade", yani ath veya Hristiyan
mistiklerinin diliyle sylemek gerekirse, bt "paradoks", Hallac'm
inan sisteminin zn tekil etnektedir. Ona gre, vuslatn na
dir anlarncla yaratlman ilahi Rth, yaratln insani rtha o ka
dar yaklamaktadr ki, onu (insani ruhu) kaplamakta ve bu soh
bet esnasnda bir zne deiimi vuku bulmaktadr -O anda Tanr
kendine duyduu sevgiyi yani, "kendisinin insan tabiatnn sure
tine duyduu yaratlmam sevgiyi izhar eder.- Ancak bu arada
kendindeki ezelf sultanln aknl ne ortadan kalkar ne de
azalr. Bu hal Massignon'a gre, "apokaliptik adaletin* bir ferya-
24
d", dier bir ifadeyle, "Tanr'nn, be11i <.lal1il l1er eyini . . . elinden
ald" bir insann feryaddr. Burada sz edilc11, insani ve ilah
Zat'n birlikte davranmasdr yoksa daha sonraki alarn mistik
akm ve edebiyatlarnda tekrar tekrar yorumlanan insan ve Tan
r'nm neticede bir zn iki yz olduu bir tevhid gr deil
dir. Bu gr nedeniyle Hak kelimesinin Tanr olarak tercme
edilmesi adet olmutur; fakat unutmamak gerekir ki, Hallac hi
bir zaman "Ene Allah" (Ben Tanr'ym) dememitir. nk by
le bir ifade gerek bir irk olurdu.
Hallac eserlerinde ayrntl bir ekilde eytanla da megul ol
mt1tt1r. islamiyet'e gre, iblis veya eytan, Allah'n bt1 n1elek
ve ruhlara Hz. Adem'e secde etmeleri yolundaki e11ri1e itaat et
medii iin lanetle nnitir. Vaktiyle "meleklere re tmen"lik ya
pan ve stelik ateten yaratlm olduu iin gurur duyan eytan,
bu emre itaat etn1ez ve lanetlenir. Hallac ve ondan sonraki bir ok
sufi, eytan, birlii tanyan yegane yaratk olarak vmlerdir.
eytan, Tanr'dan bakasna nasl secde edebilirdi? Burada olduk
a girift bir mesele ile kar karyayz. Tanr, eytann Adem'e
_
secde e tn1esini emretmiti; fakat, kendisinden baka kimseye sec
de edilmemesini emreden de O deil miydi ! eytan bu ikilemden
nas] syrlabilirdi? znde eytann itaatsizlik etmesini isteyen
Tanr idi; yoksa o kendi iradesiyle emre itaatsizlik edemezdi.
Gerek ak, sevgiliye itaatkardr ve sevgiliden yz evirnek ye
rine, onun la11etini bir eref nianesi olarak kabul eder. Hallac'n
bazen kendine de atfettii u msralar, eytann knazn tasvir
etmek asndan dikkate ayandr:
25
Ki.tab et-Tavasin adl eserinde bu ko1uyu geni bir biimde
ilemesi, onun, ilahi irade ve ilahi emir ikilemi karsnda ne ka
dar byk zdrap ektiini gstermektedir. O burada kendini
eytann ve Firavun'un yanna koymaktadr; nk burada ad
geen herkes "Ben" demitir. eytan: "Ben ondan (Adem'den) da
ha stnm." dedi. Firavun ise "Benim en byk Rabbiniz." (Su
re 79/24).* Hallac: "Ben Yaratc Hakikatim." dedi. Bu "Ben" s
znn arkasndaki sr, Hallac'tan sonraki sufilerin daima zihinle
rini kartrmtr. slam'n en byk mistik airi Mevlana Cela
leddin Rtni'nin de Mesnevi'de, Hallac'n "Ben"i ile Firavun'un
"Ben)'ini karlatrd mehur bir iiri vardr.**
Rumf'nin Mesnevisi'ndeki karlatrmaya istinaden bir iir
yazan Friedrich Rckert, iirinin son blmnde yle seslen
mektedir:
26
O an bi. r ses duydLl:
"Firavun o sz s_ylediit1cle
Ben 'i unutmutu,
Sadece kendini dn1nekteydi,
Hallac feryat ettiinde ise,
Sadece Ben'i dnyo1du
Kendini tamamen unutnutu.
Ve bu nedenle
Firavun'un azndaki "Ben"e
Lanet ettin
Hallac'11 aznclaki "Ben "e ise
Rahmet! "
27
rlerini ierir: Hz. Muhammed iin yazlm byk methiye, ey
tan savunmas ve ilk defa burada karmza kan, sonradan ran
lirizminde en ok ilenen konu olan pervane ve mum motifi gibi.
eitli eserlerin Bat dillerine tercme edilmesinden sonra Goethe,
Rahmet Has1eti adl iirinde bu motifi kullanmtr.
te yandan ayn eserden Hallac'n Badatllar nasl hayretler
iinde braktn, ibadet esnasnda halkn alk olmad davra
nlarda bulunduunu, rnein amuda kalkarak ibadet ettiini de
(m11htemelen burada yoga etkisi sz konusudur) reniyoruz.
Hallac'm zaman zaman bilerek yapt aykr hareketler insanlar
rahatsz ediyord.u. nsann aklna yle bir soru geliyor: Acaba
bugn, Hallac gibi, mutlak ilahi birlii arayan ve dinin radikal bir
biimde iselletirilmesini talep eden ve bunlar hasret dolu hay
krlarla gsteren garip bir insan kp gelse, ona nasl davran
lrd? O inananlar imtihana arrken, onun anda Badat'ta
bir ilahiyat veya sade bir vatanda olsaydk, tepkimiz ne olur
du? Ne derdik? Onun vaazlarn inanlmaz bir kstahlk olarak
m grrdk, yoksa mecnunluk mu sayardk?
Hallac efsanesini bu kadar canl tutan, belki de onun bu tah
rik edici karakteridir. Hint slamnn slahats ve Pakistan'n
manevi mimar Muliammed kbal (. 1938), balangtaki tered
dtnden sonra, Hallac'n heyecanl ahsiyetini idrak etmi ve
onu ad.eta, kendi ideali olan, "Manevi llerin Dirilii"nin bir
modeli olarak benimsemitir. Massignon'un Hallac biyografisini
ngilizceye tercme eden Amerikal yazar Herbert Mason, ehit
sufiye kar besledii duygular sadece kk bir dramada dile
getirmekle kalmam, 1966 ylnda yazd bir iirle Hallac' a
da insan iin belki de biraz daha anlalr bir hale getirmitir:
28
Sahne hazrlanmt; belki bir cilvesiydi.
nce tutuk lanmana ve sonra liimt1e
Sebep olan mazinin: ''Dedesi mecusi ",
Belki, "isyanda grlmtn 1lelerle",
Belki, "fazla beraber olmutun simyaclarla",
Belki, Hindistan gezisi - veya baka eyler. . .
29
Yasann dedii gibi; lakin O idi,
Seni seven; bir emir, bir dstu1 deil.
Durumada kskan bir sufi,
Mecnun ilan etti seni.
O "ermi'tir" dedi bir 1nuhafazakar.
Resmf maka11'1lann gzitde ikisi de sutu
30
Dualar - iirler - Rivayetler
1te buradaym, benim srrm, srdam!
Buradaym, emrine amade, gaye1n, arzum.
Sana sesleniyorum; aslnda seslene11 Sen'sin bana
Sen be11imle kon.masan bir ey syleyebilir miyim ben
Sana?
33
Batnm kaplayan O sevgiliden gayri;
Sadece O biliyor ektiim ileyi benim:
O'nun i radesindedir lmm ve hayatm.
Ey en byk arzum, misafirim, hasretim,
Hayatn ruhu, dnyam, inancm!
"Seni azat etti m ! " de, kulam, gzm!
Neden tereddt ediyorsun, Sana uzam diye mi?
Sana uzaktakilerin gzlerine perde eksen de
Kalbim Sen'i uzaktan da gryor ok uzaktan
34
Bir dost anlatyor:
Bayda sokaklarnda arkasndan gidiyordum. Bir damn ze
rinden birinin glgesi zerine dnce , l lallac glgenin sahibini
grmek iin ban yukar kaldrd. Glgenin sahibi gzel bir ka
dnd. Sonra Hallac bana dnd ve "Bu ksack an yznden ba
ma gelecek belalar greceksin." dedi. Aradan yllar geti. Hal
lac' armha gerdiklerinde, ben de toplanan kalabaln iindey
dim ve alyordum. Bir ara gz gze geldik. Bana yle seslendi:
"Musa, senin de ahit olduun gibi kim ban ge kaldrr da ca
iz olmayan bir eye bakarsa, o da byle benim gibi halkn bak
larna maruz kalr."
1Bu, sadece Ramazan aynda oru tutmak farz olmasna ramen, Hallac'n
Mekke'de srekli oru tuttuu eklinde yorumlanabilir.
35
brahin ibn Seybani anlatyor:
l
Ebu Abdullah el Maribi ile Mekke'ye geldik. Bize Hallac'n 1
36
Hallac bir gn bir davette birka muamma okudu. Orada hazr
}Jtlnanlar Hallac'n szlerini tasvip etmediklerini hissettirdiler.
Ev sahibi bn Harun'un lmcl hastal olan bir olu var
ll1. Hallac'a, "Olum iin dua et." diye ricada bulundu. Hallac,
''Korkmana gerek yok. Olun artk iyilemitir.'' cevabn verdi.
O anda ocuk sanki hayatnda hi hasta olmam gibi ieri girdi.
l 1erkes hayretler iinde kald. bn Harun, az mhrl bir kese
gelirdi ve Hallac'a uzatarak, "eyhim, bu kesenin iinde bin
dinar var. stediin gibi dat." dedi. O anda misafirler nehrin ke
narndaki bir odada toplanmlard. Hallac, keseyi ald ve Dicle'ye
att! Sonra eyhlere dnerek, "Siz benimle tartmak istiyorsu
nuz, ama ne hakknda? nk ben, sizin hakl olduunuzu, be
nim haksz olduumu biliyorum." dedi ve ekip gitti.
Ertesi gn bn Harun akamki konuklarnn hepsini yeniden
ard. Keseyi onlarn nne koydu ve unlar anlatt: "Dn Hal
lac'a ne verdiimi dndm ve piman oldum." Aradan bir saat
bile gememiti ki, Hallac'n dervilerinden biri kt geldi ve de
di ki: 'eyhin sana selam var. Sana unlar iletmemi istedi: Pi
manlk duyma, kesen ite burada ! nk Tanr'ya itaat edene,
karalar ve denizler itaat eder!"
37
Bir dost anlatyor:
Zerdt Behram ibn Marzuban, bir gece yars bana geldi; ok
varlkl bir kiiydi. inde iki bin dinar bulunan bir keseyi bana
uzatarak, "Beni Hallac'a gtrr msn? Belki sana olan saygs
nn hatrna, bu keseyi senin elinden kabul eder." dedi. Kalktk,
beraber Hallac'n evine gittik. Seccadenin zerinde oturmu, yk
sek sesle Kur'an okuyordu. Buyur etti, oturduk. "Bu saatte neye
ihtiyacnz var?" diye sordu. Olanlar anlattm. Paray almay red
detti; fakat ben ok srar ettim. Beni ok sevdii iin, kramad.
Keseyi ald ve bana dnerek, "Sen burada kal, gitme." dedi. Ben
kaldm, Zerdt Behram gitti.
Sonra Hallac ayaa kalkt ve beraberce Mansur Camii'ne git
tik. Derviler ieride uyuyorlard. Onlar uyandrd. Kesesinin
iindeki btn paray onlara datt. Ben, "eyhim, niin sabaha
kadar sabretmedin ?" diye sordum. "Gerek fakirler iin geceyi
Nisibin2 akrepleriyle geirmek, bu kadar parayla geirmekten da
ha iyidir. " diye cevap verdi.
38
Ebu Yakup en-Nehracuri anlatyc>r:
Hseyin ibn Mansur, Mekke'ye ikinci geliinde yannda drt
yz kii vard. elre girdikten sonra etrafa daldlar sadece k
k bir grup onun yannda kald. Akam olduunda ona, "Mrit
lerin iftara ne yiyecekler?" diye sordum. Bana, onlar Ebu Kubeys
dana gtrmemi, syledi. Gtrdm. Yanmzda iftarmz aa
cak bir eyler vard. Orucumuzu bozduktan sonra, Hallac, "Biraz
tatl yesek nasl olur?" dedi. "Fakat biz hurma yedik" cevabn
verdik. O da, "Ben atete pimi bir ey yemek istiyorum." dedi.
Sonra bir an kayboldu. Geri geldiinde, elinde eitli tatllar
la dolu bir tepsi vard. phelendim. Bir para tatl aldm sakla
dm, sonra pazara gtrdm; btn tatlclara gsterdim, kimse
bu tatly tanmad. " Mekke'de bu tr tatl yaplmaz ! " dediler.
Sonra tatly gsterdiim bir kadn a, "Bu tatly sadece Za
bid'de3 yaparlar. Fakat bunun tanmas mmkn deildir. Bura
ya kadar nasl getirildi, anlamyorum." dedi. plem iyice artt.
Kadn da Zabid'e gideceini syleyince, ona, Zabid'e vardnda,
btn tatlclar gezmesini ve tatl dolu bir tepsinin kaybolup
kaybolmadn renmesini tembihledim. Kadndan bir ka gn
sonra bir mektup aldm. Gerekten de bir tatlcnn tatl dolu bir
tepsisi yok olmu. O andan itibaren Hallac'n kanun d fiiller
den de ekinmeyen bir sihirbaz olduuna inanmaya baladm; ta
ki kadndan ikinci bir mektup alncaya kadar. ikinci nektupta,
Hallac'n tatlcya tepsinin ve tatllarn parasn fazlasyla dedii
yazlyd. Bunun zerine Hallac hakkndaki kt dnceler k1l
bimden silindi ve bunun onun kerametlerinden biri oldtluntt
anladm.
39
40
Tevhid zerine
rencilerinden biri anlatyor:
Bir gn Hallac'n yanna gittim ve "Bana tevhid hakknda bir
t ver." dedim. "Tevhid, kelimelerin tesindedir; bu yzden
tevhidi kelimelerle ifade edemezsin." dedi. ''O halde 'La ilahe il
lallah'n manas nedir?" diye sordum.
"Bu O'nun, gerek tevhid ehliyle karmasn diye, avam me
gtl ettii bir ifadedir. Tevhid inancnn eriatn tesindeki izah
budur." diye cevap verdi.
Sonra yanaklar kzard ve dedi ki: "Sylediklerimi ksaca
zetlememi ister misin?" Evet, dedim. "Her kin Tanr'nm Bir'li
ine ahadet ettiini iddia ederse, o bununla Tanr'ya irk komu
olur. "6
43
Bir dost anlatyor:
Nahrevan Camii'nde Hallac' grdm. Bir kede, iki rekat
namazda Kur'an' hatmediyordu. Ertesi gn selam verdim ve ba
na tevhid hakknda bireyler retmesini rica ettim. "Bilesin ki,
insan Tanr'nm Bir'liine ahadet ettii zaman, kendi varhm da
teyit etmi olur ve kendi varlin teyit eden kimse, gizli putpe
restlik yapm olur. Her eyden mnezzeh-ult Tanr, yarattklar
arasndan setii birinin dili ile kendi birliine ahadet eder. Eer
O benim dilimden kendi Bir'liine ahadet ederse, O, O'dur ve bu
O'nun iidir. Yoksa, O'nun Bir'liine ahadet etmek benim ne
haddime?"
Kim, Tanrsalln beeriyete kartn veya beeriyetin
Tanrsalla kartn sylerse, kafirdir. Zira, her eyden yce
Tanr, kendi zat ve sfatlarn, yarattklarnn zat ve sfatlarndan
tecrit etmitir. O, onlara hibir ekilde benzememektedir. Onlar
da Tanr'ya asla benzemezler. Ezeli ile fani arasnda benzerlik ol
duu nasl dnlebilir?
Ve kim Yaratc'nm bir mekann iinde veya stnde veya bir
mekana bal olduunu veya batn olarak kendini gstereceini
veya hayal edilebileceini veya tasavvur edilebileceini ileri s
rerse, Tanr'ya irk komu olur.
45
O'nu tanm olmann iareti, dnya ve ahiretten el ekmektir.
46
nsanln vasflar, ebediyetin vasflarnn bakiliinin ispat
nn delilidir ve bakiliin vasflar, insanln vasflarnn geicili
ini gsteren delildir. Her ikisi de, gerek tevhidin temeli olan
ezeli sebebin idrakine gtren yollardr.
47
Hallac, bir rencisine yazdryor:
And olsun ki, Rahman ve Rahim olan Tanr -Hamd O'na
mahsustur- mutlak hakim olarak kendi kendine var olmu bir z
dr, ezeliyetiyle kendi olmayan her eyden tamamen ayrlm ve
kendi dndaki her eyden tecrit olmutur. Hibir ey O'nunla
karmaz ve hibir ey O'nunla kartrlamaz. Hibir mekan O'nu
iine alamaz ve hibir zaman O'nu kavrayamaz, hibir dnce
O'nu tahmin edemez, hibir ey O'nu tasavvur edemez, hibir ba
k O'na ulaamaz, hibir yorgunluk ona yaklaamaz.
Sonra konutu:
48
Bir tank anlatyor:
Hallac'n Badat pazarnda yle bardn duydum:
Ey Mslmanlar, yardm edin banal O, ne ruhunla yak111 llir
iliki kurmama izin veriyor, ne de ruhumu alyor ki , kurtulttfl
huzura kavuaym. Bu benim katlanamayacam bir cilve.
Sonra okudu:
49
Skun ve sonra sess izlik ve sonra dilsizlik,
Ve bilmek ve son1-a bulmak ve sonra gmmek
Ve toprak, zerinde ate ve sonra bir prlt,
Ve souklul, sonra bi1- glge ve sonra gne.
Ve kayalk ve sonra dzl} ve sonra l,
Ve rmak ve sonra deniz ve sonra kurumak,
Ve sarholuk ve sonra aylma ve sonra hasret,
Ve yaknlk ve sonra buluma ve sonra ainalk
Sknt, sonra kurtulu, sonra yokolu
Ve ay r lk, sonra vuslat, sonra tkeni
Yakalama, sonra bi r itme, sonra cezbe,
Tasvir, sonra perdenin kalkmas, sonra rt.
Bo szler bunlar; bu dnyay deeri ol mayan
bir bakr akeyle bir tutanlara.
Kap ardndaki sesler bunlar; zira insana ait
kelimele1- yakznlat}a dnr fsltya.
Ve insann menzile ulatktan sonra hat rlad
En son ey, "Ben "di1-, "Benim ksmetim";
Zira mahlu kat arzularn kuludur,
Ve Tan r'nn hakikati ''Ulu'du r".7
'. 7 Hallac, bu iiri ile seyr-i slkta yaanan farkl tecrbelere iaret etmek
tedir.
50
(!]
.
[!)
53
Nokta, her izginin balangcdr; izgi ise, bir araya gelmi
noktalardan oluur. Dolaysyla, ne izgi noktadan vazgeebilir,
ne de nokta izgiden. Ve her izgi, ister dz, ister eri olsun, bir
noktayla balar. Ve insann gz nereye iliirse ilisin, oras iki
noktann arasnda bir noktadr.
Ve bu hal, gzle mahade edilebilen her eyden ilahi Haki
kat'in zuhur ettiinin ve gzle grlebilen her eyden parlad
nn iaretidir. Bunun iin "inde Tanr'y grmediim hibir ey
,,
grmyorum. diyorum.
54
Ufukta .k1ann gsterir sadece.
Nas l ? Sadece zahiriyle bilinir o "Nasl".
Batn ise zn zyle.
Kr karanlkta arr mahlukat,
Onu ararken izlerden baka birey gremez,
Tanr'ya, hedefe ynelir zan ve hayalle
Havaya dnp yzn, semayla konuur
Halbuki Tann daima onlarn arasnda.d r
Ve her an onlann hallerini deitirir
Ah, O'ndan uzak olmadklarn bir bilseler
Ve O'n.un onlar asla terketmeyeceini
55
iman ve Imanszlk
brahim ibn Fatih anlatyor:
Bir gece Hallac'n yanna gittim. Namaz klyordu Bakara su
resini okun1aya balamt. Sonra ka rekat namaz kld bilmiyo
rum, beklerken uyktya dalmm. Uyandmda, Fussilet suresi
ni ( 4 1 . Sure) okuyordu. O zaman anladm ki, Kur'an' hatmetmek
istiyor.8 Kur'an'n btnn bir rekatta okudu. kinci rekatta da
ha fazlasn. Namazn bitirdikten sonra bana dnd ve glmse
yerek dedi ki: "O'nun rzasn kazanmak iin mi namaz kldm
zannediyorsun 7 O'nun rzasn ibadetleriyle kazanacan sanan
kimse O'nun honutluu iin bir fiyat bimi olur."
Sonra glerek devam etti:
59
Bir dost anlatyor:
Bir gece lde dolamaya ktn. Baktn ki, Hallac bana do
ru geliyor. Yaklanca, selam verdim. Bana, "Burada bir a kpek
var. Bana kzartlm bir kuzu ve iki pide al getir; burada bekliyo
rum." dedi. Gittim, bir eyler aldm getirdim. O, kpei, kendi
ayana balad ve kuzu ile pideleri nne koydu. Et ve pideyi ye
dikten sonra, kpei serbest brakt. Kpek gittikten sonra bana
dnd ve yle konutu: "Gnlerdir nefsimin benden istedii
buydu. Ben hep direndim; ancak bu gece nefsinin istediklerini
bulnak zere dan ktm. Ancak ulu Tanr 'beni onun zerinde
muzaffer kld." o Sonra cezbe halinde okumaya balad:
60
ruyordu. () farkna varmadan yan1a yaklatm. Hseyin ibn
Mansur olduunu grdm. Alayarak yle diyordt: "Ah, beni
akyla sarho eden ve yaknlyla akna eviren Se n! Ezeliye
tinle her eyden mnezzehsin ve tek bana hakikat tahtna otur
musun. Sen'in o tahtta oturman, yerin oras olduu iin deil,
adil olann o olduu iindir. Sen'in uzaklnn sebebi farkl ol
mandandr, yoksa kendini uzaklatrmandan deil. Sen'in huzu
runda olmak, Sen'i tanmakla mmkndr, mekan deitirmekle
deil. Sen'in gaybm, kendini perdelediin iindir, uzaklara gitti
in iin deil. stnde Sana glge drecek, altnda Sen'i kald
racak hibir ey yokttr. nnde Sen'i snrlayacak, arkanda Sana
yetiecek hibir ey yoktur.
Sana yalvaryorum. Sen'in kabul buyurduun bu mezarlarn
ve benim aradm nakamlarn yz suyu hrn1etine: Beni ben
den koparp aldktan sonra, beni bana geri verme. Beni benden
gizledikten sonra, beni bana bir daha gsterme. Beni ldrmeye
kalkacak kullarnn ve dmanlarmn saysn artr ! "
Beni farkedince, dnp bakt ve glmsedi sonra ban geri
evirdi ve dedi ki: "inde bulunduum hal, mridin ilk mertebesi
dir!'' Ben hayretler iinde sordum: ''eyhim, sen diyorsun? Eer bu
mridin ilk mertebesi ise, onun mridinin mertebesi nedir?"
"Yalan syled.in. Bu, Mslmann olmann ilk mertebesidir.
Hayr, yine yalan syledim. B u daha ok kafirin ilk mertebesidir.''
cevabn verdi.
Sonra defa haykrd ve yere dt. Azndan kan gelmeye
balad. Eliyle bana uzaklap gitmemi iaret etti. Onu o halde b
raktm ve gittim. Ertesi sabah onu Mansur Camii'nde grdm.
Elimden tuttu. Beni bir keye ekti ve dedi ki: "Sana Tann adna
,,
and veriyorum. Dn gece grdklerini kimseye anla tna!
61
rencilerinden biri anlatyor:
Badat pazarnda bir Yahudi ile tartyordum. Nasl oldu bil
miyorum. Bir an farknda olmadan Yahudi'ye , "Seni kpek!" de
dim. O anda Hallac yanmzdan geiyordu. Kzgn baklarla ba
,,
na bakarak, "Kpeine sahip ol, havlamasn. dedi ve hzla biz
den uzaklat. Kavga bitince Hallac'n yanna gittim. eri girelim.
Beni grnce yzn te tarafa evirdi. Beni balamasn rica
ettim. Bunun zerine yeniden sakinleti ve yle konutu:
"Sevgili olum. Btn dinler, ulu Tann'nn dinleridir. Tanr, her
bir dini ile ayn bir insan topluluunu megul etmektedir. nsanlar
inandklar dinleri kendileri semediler; bilakis Rahman ve Rahim
olan Tanr, insanlar inandklar dinler iin semitir. Eer bir kimse
baka bir kimseyi inand dinin doru olmad iddiasyla knarsa,
bu hareketiyle o insann kendi iradesiyle bir tercih yapm olduu yo
lunda bir hkm veri olur. Bu da aslnda, Kadercilerin tarzdr ve
Zerdtler byle bir dinf topluluktur (yani bunlar dalisttir) . 1 2
Bilesin ki, Yahudilik, Hristiyanlk ve dier dinler, sadece e
itli sanlar ve farkl isimlerdir fakat hepsinde maksat ayndr,
farkl deildir.
Ben dinlerin ne olduu konusunu ok dndm. Neticede
grdm ki, dinler, bir kkn eitli dallardr. Bir insandan, onu
alkanlklarndan alkoyan ve balarndan koparan bir din se
mesini talep etme. O zaten varl11 sebebini ve yce gayelerin
manasn kendisinin en iyi anlad ekilde arayacaktr!
Zahirde inan ve inanszlk arasnda sadece bir isim fark var
dr. Hakikatte ise, bunlarn ikisi arasnda hibir fark yoktur."
62
Hallac't yeeni anlatyor:
Daymn el yazsyla yazlm u szleri grmtm: "man
szlk ile iman arasnda fark gzeten imanszdr ve her kim iman
sz (kafir) ile imanl (mmin) arasnda fark gzetmezse, o kii de
imanszdr."
63
Hallac'n bir mektubundan:
Rahman ve Rahim olan Tanr'mn adyla.
O istediine her eyde tecelli eder. Tanr'nn selam zerine
olsun, olum.
Tanr sana, eriatn zahirini kapatsn ve imanszln gerek
mahiyetini asn; zira eriatn zahiri gizli imanszlktr, imanszl
n gerek mahiyeti ise ak idraktir.
Ayrca, Tanr'ya krler olsun ki, O, dilediine bir inenin
ucunda zuhur eder. Biri ne kadar "La ilahe" veya bir dieri "La
ilahe illallah" diyerek ahadet ederse etsin, eer O grnmek is
temezse, kendini yerlerde ve gklerde gizler. Lakin, ne birinin "O
deil" demesi reddedilebilir, ne de dierinin "O'dur" yolundaki
ahitlii vgye layktr.
Bu mektuptaki maksadm, sana unlar tavsiye etmektir:
Tanr'dan dolay hayal krklna urama; O'ndan pheye d
me. O'nun aknn peine dmyorsan ve O'na ak olmadn
iin mutsuzluk duymuyorsan, asla O'nun varlna ahadet etti
ini syleme ve O'nu yadsmaya meyletne. Ve O'nun Bir'liini
tanmaktan sakn! Tanr'ya en1anet ol!
64
@] [!]
Tanr Sevgisi
ifil @]
Kendine kalbimi mekan setin
O, Sen'in srlannla dolu imdi
Evine hogeldin, umarm
Komu olmak houna gider
imdi orada Sen'den baka
Bir sr yok benim bildiim
Kendi gzlerinle bak,
Davetsiz bir m isafi r var m orada?
Sen'in benden ayrldn gece,
ister uzun ols un, ister ksa
Sevgili yoldalanm kalr burada.
Hatralar ve umut
Eer houna gidiyorsa felaketim
Ben de memnunum halimden
Ah beni ldren! Sen benim iin
Ne istersen ben de onu isterim
67
Bir t.a. ndk anlatyor:
Hallac'n bulunduu bir camiye girdim; bir grup insan onun
etrafnda toplanmt. Onlara hitaben konuuyordu. unlar sy
lediini duydum:
"Eer kalbimde olann bir zerresi yeryzndeki dalann ze
rine atlsa, dalar buna dayanamaz, erirdi ve ayet kyamet gn
cehennem ateine atlacak olsam, cehennem ateini yakarm;
cennete girecek olsam, cennetin temelini kertirin."
Va.a.zlannda.n birinde:
"Btn livgler Tanr'yadr. O , ahadiyetiyle her eyden m
nezzehtir; ei ve benzeri yoktur. Kendine ortak edinmemitir.
Ruh gvercinleri, O'nun mutlak kudretiyle beden glgelerine
iner, beklerler; O'nun rahmet rzgar hasret ekenlerin zerine
yle bir eser ki, onlar, O'na olan muhabbetlerinden cennet sevin
cini kyamet gnnden nce yaarlar. O herkesin farkedebilecei
68
kadar aikardr. fke kasrgasyla kendisine kaytsz kalanlarn
kalbine yle bir fler ki onlar yok olup giderler. Ve aklar vecd
halindeyken O, tevecchnn nesiminden yle bir eser ki onlar
vecdden yaylan kokuyla yok olup giderler! Ve biz ahadet ediyo
ruz ki, Tanr'dan baka ilah yoktur, O'nun ei benzeri, orta yok
tur, Rahman ve Rahimdir ve ahadet ediyoruz ki, Muhammed
O'nun kulu ve elisidir; Tanr'nn rahmeti dinlerin ve halklarn
ts M uhammed'in zerine olsun ! ''
69
Hallac, namazdan sonra selam verdi ve yle dedi:
Ey Tanrm, Sen o Bir'sin ki, Sen'in sayende mkemmel olma
yan hibir say mkemmel olamaz.* Sen o T ek'sin ki, hangi de
rinlie inerse insin hi kimse basiretiyle Sana ulaamaz. "O gk
te de ilah, yerde de ilahtr. Hakim O'dur, her eyi bilen O'dur."
(Sure 43/84) ** Yznn, Sen'i tanyanlarn kalplerini nurland
ran ve asilerin ruhlarn karartan hrmetine Sana yalvaryo
rum; Sen'i Sen'in dndaki her eyden mkemmel klan ve Sen'i
Sen'in dndaki her eyden tecrit eden kudsiyetin hrmetine Sa
na yalvaryorum; beni aknln sonsuzluunda akn akn
gezdirme. Beni zan uurumundan kurtar. Beni bu fani dnyaya
yabanclatr. Beni iten sohbetlerinle kendine aina et; ey Ra
himlerin Rahimi ! "
Bir sre sustuktan sonra, kendi kendine terennm etti; sesi
ni ykseltti ve konumaya balad:
'Ey aklarn fena bulduu ve nimetleriyle zalimleri kandran
Sen! .. nsann tasavvuru, Sen'in varlnn derinliklerine inemez
ve lkenin sakinleri Sen'in bilginin nihayetine ulaamazlar.
Sen'inle benim aramda, Sen'in Tanrln ve mutlak hakim olarak
iktidarndan baka hibir fark yoktur!"
Konuurken gzlerinden kan damlyordu.
* Demek isteniyor ki: O'nun Bir'inin yaratlm saylarla hibir alakas yoktur!
** Zuhruf suresi, 84. ayet. (.n.)
70
Sen'in ruhun benimkiyle kant,
Rayihal miskin amberle kart gibi:
Sana dokunan, bana da dokunur,
O halde Sen bensin - aynlmaz Bir'lik!
71
Ey beni O'na am diye knayan, daha ne kadar srecek bu
knama?
Kastm bi lseydin eer knayabilir miydin beni hala
Avam hacca gider -ben Sevgili'ye gidiyorum!
Kurban koyundur onlann - ben canm sunuyo1tm!
Kimileri bedenleri olmadan tavaf eder Kabe'nin binasn
Tanr'yz14 tavaf etmektedir onlar, Kabe'ye yoktur
i.h ti.yalar
72
Bir dost anlatyor:
Hallac', Badat'n el-Hatice semtinin pazarnda grdm. A
lyor ve halka yalvaryordu: "Ey insanlar, beni Tanr'dan kurta
rn! Ey insanlar, beni Tanr'dan kurtarn ! Ey insanlar, beni Tan
r'dan kurtarn! nk, O, beni benden ald ve beni bana geri
vermiyor ve gcm bu hali kaldrmaya yetmiyor ve ben ayrlk
tan, O'nun huzurunda olmamaktan ve O'ndan mahrum kalmak
tan korkuyorum. Vay o kimsenin haline ki, huzurda bulunduk
tan sonra ksmeti ayrlk olsun ve Bir olduktan sonra ayr d
sn ! "
Hallac'n etrafna toplanan halk da alyordu, Hallac da. Bu
hal Attab Camii'ni nls nne kadar devam etti. Hallac, caminin
kapsnn nne gelince durdu ve konumaya balad. Syledik
lerinin bir ksm anlalyor, bir ksmnn mahiyeti pek anlalm
yordu. Anlalabilenlerin bazlar unlardr:
"Ey insanlar! Dorusu O'nun yarattklaryla konumas lt
fundandr. O , onlar terbiye etmek iin, onlara grnmekte ve
tekrar saklannaktadr. O, kendini zaman zaman aikar klmasa
herkes inansz olurdu ve O, kendini perdelemese, herkes yoldan
kard. Bunun iin O, bu hallerin hibirini devaml klmyor. Be
nim halim ise, bakadr! O, hibir an kendini benden saklamyor.
yle ki, benim insanlm O'nun Ta1rlnda kaybolana kadar
ve benim bedenim O'nun varlnn nurunda eriyip yokolana ka
dar, ben hibir an huzur bulamyorum. imdi be1im ne cevherim
ne de izim, ne suretim ne de bilgim var!"
73
Sultanm gnl gzy le grdm
"Sen kimsin?" diye sordum: "Sen. " dedi
Nerede sorusu ne nereyi ne bir mekan ifade edebilir
Sz konusu Sen'sen nerede diye sorulamaz
Sen'in nerde olduunu bildirecek
Resimler hayalimizde bile beli remez
Yoklua kadar btn neredeleri
Kucaklayan Sen'sin. Peki Sen neredesin?
74
Sen'de bir mana var, ruhlar cezbeden,
Bir iaret, Sen'den Sana doru
Benim gnl gzm ok ak
Ve btn bunlarn hepsi elinde Sen'in.
75
l!l [!]
ile Hasreti
Bir dost anlatyor:
Akam ve yats namazlar arasnda Hallac' ziyaret ettim; dua
ediyordu . . . Namazn bitirip selam verdikten sonra, secdeye ka
pand ve o gne kadar bylesini duymadm eyler syledi. Dua
esnasnda kendinden geti; sanki vecd halindeydi. Sesini yksel
terek konumaya balad: "Ey tanrlarn Tanrs, ey padiahlarn
Padiah; Sen, O'sun ki, ' ... O'nu ne gaflet basar, ne de uyur . . . ' (Su
re 2/255)* Beni bana geri ver. Ver ki, Sen'in kullarn benim y
zmden eytana uymasnlar. Ey, O olan ben ve ben olan O ! Be
nim benliim ile Sen'in zatn arasnda, bakilik ve fanilikten baka
bir fark yoktur!"
79
Sen'i dndmde 11asretin beni titretir
Sen'i unutursam, azap ve keder
Ben sadece incinmeyi arzulayan
Bir kalbe dntm- beni titreten acya koan
Sen'i istiyorum, beni mi1kafatlandrman iin deil
Sen 'i sadece beni cezalandrman iin istiyorum.
Zira ben dilediim her eyi elde ettim
Azabyla beni kendine hayran brakan Sevgili dnda.
80
Bir dost anlatyor:
Hallac dedi ki: "Tanr, vahdaniyetine ahadet edilmesini bu
yurmutur ve zatnn derinliinin tasvir edilmesini yasaklamtr
ve kalplerin O'nun naslhna dalmalarna izin vermemitir ve
O'nun Tanrln kavrayacak fikir kvlcmlarn aciz klmtr.
Mahlukata O'ndan bir haber dnda l1ibir ey zuhur etmez. Bu
l1aber doru da olabilir, yanl da. Hamd senalar olsun O'na; O,
uludur. stediine hibir sebep olmadan grnr, istemediinden
nedensiz saklanr.
81
rencilerinden biri anlatyor:
Hallac'n Badat Pazar'nda yle dediini duydum:
,,
Sonra onun arkasndan gittim. Evine girdi. "Allah-u Ekber!
diyerek namaza balad. nce Fatiha suresini, arkasndan u'ara
suresinden (26. Sure) Rum (30. Sure) suresine kadar okudu.
"Kendilerine ilim ve iman verilenler de derler ki . . . '' (Rum suresi
30/56) Burada durdu ve tekrarlad. Sonra alamaya balad. Se
lam verdikten sonra, sordum: "eyhim, pazarda bir kafir gibi ko
nutun. imdi burada bu ekilde namaza duruyorsun ! Sen ne is
tiyorsun, maksadn nedir?" O , eliyle kendisini gstererek, "Bu la
netlenmiin katledil mesini istiyorum.'' dedi.
" nsa1lar byle bir batl ie tevik etmek caiz midir?" diye
sordum. O da, "Hayr; hatta ben onlar Hakikat'e tevik ediyo
rum. Zira bana gre, (eliyle kendisini gstererek), bu ahsn kat
li eriata gre vaciptir ve onlar bu iten dolay mkafatlandrla
caklardr; nk gayretleri dinleri iindir." diye cevap verdi.
82
Baka bir rencisi anlatyor:
Hallac', Mansur Camii'ne girerken grdm. erideki kalabal
a hitaben: "Ey cemaat, beni dinleyin, size bir szm var." dedi.
ok sayda insan etrafna topland. Bunlarn arasnda onu sevenler
de vard, onu reddedenler de. Ve o konumaya balad: "Bilin ki, ulu
Tann benim kanm size helal klmtr artk beni ldrn ! "
Bazlar alamaya balad. Ben kalabaln iinden seslendim:
"eyhim, namaz klan, oru tutan ve Kur'an okuyan bir Tanr ku
lunu nasl ldrebiliriz ?"
"Dostum, kan aktlma sebebinin derin manas, namaz klma
nn, oru tu tmann ve Kur'an okunann tesindedir. Artk beni l
drn ki, siz hakettiiniz dle, ben de huzura kavuaym. Siz din
mcahidi olacaksnz, ben de ehit olacam." diye cevap verdi:
Etrafta toplananlar alarken, o gitti. Evine kadar arkasndan
gittim ve "eyhim, bu sylediklerinin manas nedir?" diye sordum.
O, "Dnyada Mslmanlar iin beni katletmekten daha nemli bir
ey yoktur." diye cevap verdi. Ben tekrar sordum: "Allah'a giden yol
nasldr?" "Yol ikiliin arasndadr ve hibir ey Ben'imle Bir deil
dir." dedi. Bunu bana akla dedim. "Telmihlerimizi anlamayana bi
zim aklamalarmz da yol gsteremez" dedi ve devam etti:
83
Ah Sen'inle benim aramda, bir ben duruyor bana azap veren.
Sen'in "Ben"inle benimkini kaldr aradan!
Musibetlerle beni pare pare etsen de, Sen'i her zaman daha
fazla seveceim !
84
Bir dost anlatyor:
Hallac', el-Katiya pazarnda caminin nnde dururken gr
dm. Etraftaki insanlara sesleniyordu: "Ey cemaat, ayet Tanr
bir kalbe hakikati bildirmek isterse, o kalbi, O'nun dndaki her
eyden temizler. Ve eer O daima biriyle beraberse, onda, Kendi
dndaki her eyi yok eder. Ve O kullarndan birini severse, di
er kullarn sevdii kula kar dmanla zorlar ki o, O'na daha
ok meyletsin ve O'na daha ok yaklasn. Ve ben ne haldeyim?
Ben, ne Tanr'nn bir nebze olsun kokusunu duyabildim, ne de
O'na bir lahza dahi olsa yaknlk bulabildim. Fakat buna ramen,
halk devaml bana dmanlk ediyor. "
Sonra alad, pazar halk da alamaya balad. Onlar alarken
Hallac glmeye balad; ardndan yrekleri paralayan feryatlar
etti ve bir ka beyit syledi.
85
1
'
1
86
l!I [!)
Esaret ve lm
89
Bir ziyareti a.nlatyor:
Badat cezaevinde tutuklu bulunan kardeimi ziyarete gitti
im gecelerin birinde, gzel bir dua duydum. Kulak verdim; du
ac, uykusuz bir kalp ve gren bir dille konuuyordu:
"Ey benim Dostum, istediinde beni korursun ve bu Sen'in
elindedir. En byk musibetlerle bana eziyet etmelerini, Sen'in
en gzel rahmetlerinin bir ifadesi olarak gryorum zira kalbin
derinindeki nur ualar, zahiri halleri oktan yakp yok etti."
Onun unlar sylediini de duydum:
"Ey Tanrm, gnahkar olduum iin Sen'de1 korkuyorum,
ana nni11 olduum iin unutluyum; affna sndm iin
Sen'in inayetine gveniyorum ve Sen'in hakknda gzel eyler
dndn iin uzun uzun dua ediyorun."
Bunun zerine dua eden kiinin kim olduunu sordum. H
seyin ibn Mansur el-Hallac olduunu sylediler.
90
Bir tank anlatyor:
Hallac'm katledilecei sabahtan bir nceki geceydi. O, tutuk
lu bulunduu hcrede ayaa kalkt, hrkasn srtna ald yzn
kbleye dnd. Ellerini ge at ve konumaya balad. Syledik
lerinin hepsi hatrmda kalmad hatrladklarmn bir ksm y
ledir:
.. Biz Sen'in tanklarnz. Sen'in kudretinin nuruna snyoruz
ve biz de Sen kendinden gstermek istediin kadarm gsterebi
lesin diye bu nurla nurlanyoruz. -r aht gkte olan Sen' sin ve "O
gkte de ilah, yerele de ilahtr . . . " (Sure 43/84) *
Sen -iraden dorultusunda- istediin gibi 'en gzel biim
de'_ 18 tecelli edersin. Ruh da bu biim iinde bilgi, yorun, kud
ret ve ispat yoluyla iler. Sonra Ben-olan tanna O-ola1 varl
n sunarsn.
Yaratc szmle ezeliyetimin tahtna doru ara ykselirken,
Sen mertebelerimin sonunda bana benzerken ve bana benim va
stamla hitap ederken ve ilmimin ve mucizemin hakikatini aikar
ederken Sen'de neler oluyordu?
Beni yakaladlar ve tutsak ettiler ve b traya getirdiler ve ar
mha gerdiler ve ldrdler ve yaktlar ve ge savrulan parala
rm dne dne esen rzgar alp gtrd. Ve and olsun ki,
tecellilerimin** mabedinin stun11 olan Yecc'n. zlnnl9 bir
atom bile mhla1m dalardan daha kudrethdir! ''
91
Sonra devam etti:
20
Ad ve rem: Kur'an- Kerim'de birok yerde (Sure 7167, 41/14 vs.) ad
geen Ad kavmi eski bir ulustur fazla gururlanp kibirlendikleri iin, yerleri ve
yurtlar bir tufanla yok edilmitir. Tanr'nn gazabna urayan en byk yapla
rn ve halklarn yok olacana rnek olarak, l rr11 "stunlar" da Ad kavmi ile
ayn surede yer alr (89/6-7).
92
Hallac', elleri ve ayaklar zincire vurulmu bir halde ehrin
meydanna getirdiler. Bu haliyle sema eder gibi dnmeye balad.
Hem glyor, hem de iir okuyordu:
93
brahim ibn Fatik anlatyor:
Hallac' armhn nne getirdiklerinde, bir armha bakt,
bir ivilere bakt ve sonra gzlerinden yalar gelinceye kadar gl
meye balad. Sonra etrafta toplanan kalabala dnd. Kalabal
n iinde duran ibli'ye yle dedi: " Ebubekir, seccaden yannda
m?" ibli: "Elbette, eyhim" dedi. Hallac, rica etti: "yleyse onu
benim iin yere ser." Hallac, ibli'nin yere serdii seccade zerin
de iki rekat namaz kld. Ben yaknndaydm. lk rekatta Fatiha
suresini, arkasndan Bakara suresinin 155.ayetini okudu: " are
siz sizleri biraz korku, biraz alk, biraz maldan., candan ve rn
lerden eksiklik ile in1tihan edeceiz. Mjclele o sab1rllara."
kinci rekatta ise, yine nce Fatiha suresini, arkasndan Al-i
mran suresinin 185. ayetini okudu: "Her nefis lm tadacak
tr . . . " Ve selam verdikten sonra bir dua etti, ounu hatrn1da tu
tamadm hatrladklarmn bir ksm unlardr:
"Ey Tanrm, and olsun ki, Sen her ynden tecelli edensin ve
her ynden mnezzehsin. Sen'in benim hakkm korumaya sz
vermenin karsnda, benim Sen'in hakkn korumaya sz ver
mem . . . Aslnda benim Sen'in hakkn korumaya sz vermemle,
Sen'in benim hakkm korumaya sz vermen birbiriyle eliiyor.
Zira Sen'in hakkn korumak iin benim vereceim sz benim in
san tabiatmdan, halbuki benim hakkm iin Sen'in verecein sz
Sen'in ilahi tabiatndan kaynaklanmaktadr. Ve nasl benim in
sanlm Sen'in Tanrsallna karmadan ykseliyorsa, Sen'in
Tanrsalln da benim insanlna hi dokunmadan onu ezip ge-
yor.
94
dan dolay beni ldrnek iin toplandlar. Bylece Sana daha ya
kn olmak istiyorlar. Onlar affet! nk, bana gsterdiklerini
onlara gstermi olsaydn, onlar bu ie niyetlenmezlerdi. Ve eer
Sen, onlardan gizli tuttuklarn benden gizli tutmu olsaydn, be
nim de bama byle bir musibet gelmezdi. Sen yaptn her ey
iin vgye layksn; Sen, arzuladn her ey iin vgye layk
sn."
Sonra ststu ve bir sre iinden duaya devam etti . . .
95
lstirahat ediyorum tuzlu toprakta,
Ve karanlk mezarda yatarak!
Hayret, benim annem
Hayat vermi kendi babasna,
Ve benim kk kzlanm
Kardelerim gibi etrafmda
Bunun sebebi
Ne aldatma, ne de devir deiimi,
Toplayn bir araya btn paralarm
Ikl bez paralar arasndan,
Havadan ve ateten,
Yanbanzdaki canl pnardan!
Ekin onlar ihtimamla,
Tozlu ve dmdz topraa,
Ve sulayn onu, ah dostlanm:
Brakn dnsn szlerek kadehler!
Brakn doldursun hizmetkarlar,
Fkrsn emelerden sular!
Bakn, yedi gn sonra burada
Ykselecek asil bir funda!
96
ibli anlatyor:
Hallac'n yanna yaklatm. Elleri ve ayaklar kesilmi, gvde
si bir diree balanmt. '"Tasavvuf nedir?" diye sordum.
Dedi ki: "Burada grdn, onun en alt makamdr." "yley
se en yksek makam hangisidir?" diye sorunca, u cevab verdi:
"Senin iin oraya yol yoktur. Fakat onu yarn greceksin. Be
nim grdm gayb alen1indedir ve bu yzden senden sakldr."
Ve akan1 namaz vakti geldiinde, halifeden, boynunun vurul
mas iin izin kt. Bunun zerine beki "Artk bugn akam ol
du. Bu ii yarna brakalm ! " dedi.
Saba:h oltnca, bal bulunduu direkten ont zdler ve
boynunu vurmak zere, n tarafa getirdiler. Hallac o anda yk
sek sesle yle syledi: "Vecde kaplann nasibi, Bir1in onu Bir'li
e geri gtrnesidir. " 2 1
Sonra Kur'an- Kerim'in ura suresinin (42) 1 8 . ayetini oku
du: "Ona (Kyamete) inanmayan imanszlar onun abuk gelmesi
ni isterler, inananlar ise gerek olduunu bilirler de ondan kor
kar ve saknrlar. yi bil ki kyamet hakknda tartanlar, uzak
(derin) bir sapklk iindedirler."
97
Attar anlatyor:
Halk Hallac' talamaya balad. ibli de onlara uymak iin
bir gl att. Hallac, "ah" ederek inledi. "Halk bu kadar ta att.
Talar sana deerken inlemedin de, niin ibli gl atnca inle
din?" diye sordular.
Hallac, "Ne yaptklarn bilmeden yapanlar mazurdurlar. Fa
kat onun gl atmas zoruma gitti. nk atmamas gerektiini
biliyordu." dedi.
Onu daraacna getirdiklerinde, evvel merdiveni pt, sonra
ayan bast. "Naslsn?" diye sordular "Gerek erenlerin mirac,
daraacnn tepesidir." dedi.
Ellerini kestiler. Hallac gld. Niin gldn sorduklarn
da, "Elleri bal bir insann ellerini kesmek kolaydr. Er odur ki,
sfat elini arn zerinden eke ve kese ."
Sonra ayaklarn kestiler. Tebessm etti ve dedi ki: ''Bu ayak
larla dnyay gezerdim. Benim baka ayaklarm da var onlarla iki
dnyada da seyahat edebilirim. Elinizden geliyorsa, onlar kesin ! "
Sonra kesik bileklerinden akan kan, kollar ve yz kan
iinde kalana kadar yzne srd. "N iin byle yapyorsun?" di
ye sordular:
Cevap verdi: "ok kan kaybettim. Biliyorum ki, indi benzim
sararmtr. Korkudan rengimin sarardn zannedeceksiniz. Kan
yzme srdm ki, gznze yzm krmz (erefli) grnsn.
Yiitlerin gl rengi kanlardr. '' "Yzn niin kzarttn anladk
peki neden kann dirseklerine kadar srdn?" diye sortlunca:
"Ak abdesti alyorum." dedi. "Nasl bir abdest?" dediler. "Kanla
alnmayan abdestle klnan iki rekat namaz tam deildir." dedi.
98
ibli, Hallac'n ldrld gnn gecesi Tanr'ya yalvararak
dedi ki: "Ya Rabbim, daha ne zamana kadar aklar ldrmek is
tiyorsun?" Cevap geldi: "Onlar benim diyetimi bulana kadar."
"Senin diyetin nedir?" sorusuna, "Aklarn diyeti, Benimle ve Be
nim gzelliimle karlamaktr." cevabn ald.
idrak Uzerine
O ne kla yetiniyordu,
Ne de onun scakl ile,
Kendisini alevin iine atverdi,
Arkadalar onu11 dnn beklediler,
Grdklerini onlara anlatsn diye.
O 11ilgi ile yetinmedii iin.
Yanm kl olrnu, dalmt.
Ondan geriye ne bir iaret n.e bir bede11
Ne bir isim ne de bir iz kald.
103
1
Neden tekrar bir biime girsin k i 1
104
''Rivayet''ten (Aktarmlar)
dendir.
Adenolu11t1n, Tanr rzas iin yapt ibadetlerin hibiri ,
105
Ge ve yere dair:
Bunlarn ikisinin ftrat, kudretten, yaknln azametinden
ve ulu Tanr'dandr.
Ben'den bakasn dnmeyen ve Ben'im byklm,
kudretimi, rahmetimi ve ltfumu dnen kulumla beraber olu
rum. Bir kulum dardayken Ben'i arrsa, yanna giderim; eer
mminse onu duyarm. Ve Ben, ana ve babasn elinden aldy
sam, byynceye kadar o yetimin yannda kalrm. Ben anm,
kudretimi, kuvvetimi ve byklm dnen meleklerin ya
nndaym. Ben'i sevenlerin kalplerine yaknm. Bana bakanlara
ben de bakarm. Benim szlerime kulak verirlerse ilmimi ve ya
knlm, onlara dndrrm.
106
yana kadar, verdiklerimi de alrm. Pimanlk dtyduu zaman
ona Ben, o gne kadar giynedii bir gmlek giydiririm. Piman
lk duymad takdirde, rahmetimi onun zerinden ekeri11 ve
onu cehennemin bir kesine, hibir zaman nazar etmeyeceim
bir yere koyarm. Verdiim nimetlerden Bana bir hediye vereni
-hele bunu Bana olan sevgisinden dolay vermise- faninin hibir
zaman yol bulamayaca bir imparatorlua hkn1dar yaparm.
107
Ku.r'a.n Tefsiri'nden
109
Kalbimdeki btn dnceler
Sen'in etrafnda dnyor,
Dil, Sen'in akndan baka
Hibir ey sylemiyor
Yzm douya evirsem
doudan nur sayorsun
Yzm batya evirsem
gzmn nnde duruyorsun
Yzm ge evirsem
gryorum ki Sen ondan ycesit;
'Yzm yere evirsem
Burada her yer Sen'sin.
Her eye mekan veren Sen'sin
fakat Sen onun mekan deilsin;
Her eydeki kll Sen'sin,
Ama bizim gibi geici dei lsin.
Benim kalbim, vicdanmsn
Dncem, ruhumsun
Nefesin ritmi Sen'sin
Kalbimdeki dm Sen'sin.
110
Avrupa Dillerinde Yaymlanan Eserlerden Semeler:
113
H. H. Schaeder, Besprechung von Massignons ''Passion", Der Is lam XV,
1926.
, ,
---- , "The Martyr-Mystic Hallaj in Sindhi Folk Poetry , Numen IX,
3, Leiden, 1962.
---- , Ghalib and Hallaj - a dance in chains, "A dance of Sparks"n
bir blm olarak, Delhi, 1978.
--- , Iqbal and Hal laj, nce Muhammad Iqbal (Karai, 1959), daha
sonra geniletilmi haliyle Gabriel's Wi'ng (Leiden, 1969) adl eser
lerin bir blm olarak. Hafeez Malik, Muhammed lqbal, Poet
Phi losopher of Pakistan, New York , 1972 (maalesef kt bir
edisyondu r) .
,,
---- , "Halladsch-Motiv in der modernen islamischen Literatur ,
Die Welt des Islams XXIII-XXIV, 1984.
Carl W. Ernst, Words of Ecstasy in Sufism (Albany, NY, 1985) adl ese
rinde sufilerin "paradoksu" ve slam zndklar yarglama problemi
ni incelemitir.
1 14
ark Edebiyat ve Sanatnda Hallac adl eserinde Hallac'n slam kl
tr zerindeki etkilerini irdelemekte ve Hallac'n "Divan"na yeni
bir yorum getirmektedir.
Msrl air Salah a-abur'un Ma'sat al-Halladsch adl eseri ngilizce ola
rak Brill Yaynevi'nce (1972) yaymlanmtr. Hallac'n idealini ve
hayatn dramatize eden Herbert Mason'un eseri The Death of al
Hallaj, University of Notre Dame Press yaynlan arasnda yaymlan
mtr (Notre Dame, ABD). Adonis'in ve Abdelvahab al Bayati'nin,
Hallac zerine yazd modern Arap iiri rneklerinin Almancalar
iin bkz. A. Schimmel, Zeitgenssische Arabische Lyrik, Tbingen,
1975.
115
Faydalanlan Kaynaklar:
1 17