Professional Documents
Culture Documents
i LK mUTnSflUUlFLnR
ri Prof. Dr. Fuad KPRL
V *
r>'
r't
t
>
.
D YANET LER BAKA N LI I Y A Y IN L A R I
TRK E D E B Y A T I NDA
NC BASIM
KNC BASIM
NC BASIM
Sayfa
BALANGI
(s. 1-7)
B r n c K i im
I. BLM
AHMED YESEVYE KADAR TRK EDEBYATI
II. BLM
III. BLM
IV. BLM
V. BLM
VI. BLM
k n c K i im
VII. BLM
VIII. BLM
IX . BLM
X . BLM
METlN DII
NOTALAR, RESMLER, SlLSlLE - NMELER
Notalar:
1. Gnl hayran olubdur ak._.elinden
Cier pryn olubdur ak^elinden
2. Ey derviler, ey kardeler ne aceb derdim var benim
Mecnun olmu der grenler ne aceb derd-i zarm var u
benim
3. delim cevln, kdalm seyrn
Mest olup hayrn eyh eiinde
4. Ben bu aka deli, Allah Allah bilieli
Eli yeil asl bize derviler geldi
5. Teh sanman siz beni dost yzn grb geldim
Bk devlet rzigr dost yzn grb geldim
6. Allh Allah diyelim, Rahmetine banalm
Blbl gibi telim, Kerim Allh, Rahim Allh,
7. A Sultnm Sen var iken ya ben kime yalvaraym
smin Gan, Settr iken ya ben kime yalvaraym
8. Mecnuna sordular Leyl nic(e) oldu
Leyl gitti ad dillerde kald
9. Ayrma beni Senden Yaradan
Dp lrm ben bu yaradan
10. Yar yreim yar gr ki neler var
Bu halk iinde bize gler var
11. Rm da, 'Acemde k olduum
Yemen illerinde Veysel-Karn
12. Ben yrrem yane yane, ak boyad beni kane
Ne klem ne dvne, gel gr beni ak neyledi
Resimler: Yeside Ahmed Yesevnin cmi' ve trbesi
Trkistan: Yesi ehri
Silsile - Nmeler: 1. Yesevye silsilesi
II. Zeng Ata silsilesi
3. BASIM HAKKINDA BRKA SZ
1 Tansel in 2. basma yazd nsz (s. xv. not 2) nde verdii Fuad Kprl
bibliyografyasna aada kronolojik bir listesini eklediimiz almalarn da ilve
edilmesi gereklidir :
S.N. zerdim, Bibliyografya F. Kprl'nn yazlarna ek ve bz dzeltmeler,
Belleten, 1966, c. X X X , s. 661-665; F. A. Tansel, Memleketimizin ac kayb Prof. Dr.
Fuad Kprl, Belleten, 1966, C. X X X , s. 633-635; F.A. Tansel, Prof. Dr. Fuad Kp
rl'nn yazlar iin baslm bibliyografyalar, Trk Kltr, Ankara 1968, C. VI. s.
543-556; Dr. Orhan F. Kprl, Prof. Fuad Kprl iin yazlm bibliyografyalar
ve bunlara bz ilveler, Trk Kltr, Ankara, 1970, c. VIII., s. 616-620; Dr. Orhan
F. Kprl, Fuad Kprl bibliyografyasna yeni ilveler, Trk Kltr, Ankara 1972,
c. X . s. 1242-1245; Dr. Orhan F. Kprl, Kprl Bibliyografyas'nda yeni gelimeler,
Trk Kltr, Ankara, 1975, c. X IV, s. 52-55.
X V III 3. B A S IM H A K K IN D A B R K A SZ
3 Ahmed Yesev mad., slm Ansiklopedisi, I, 212a; Bu hususta fazla bilgi iin 3.
basm, s. 116-117deki 52 numaral nota yaptmz ilveye baklmaldr.
4 Hayat Mecmuas, 1928, say 134.
5 Trk Onomastique'i hakknda, Tarih Dergisi, stanbul, 1950, c. I, say 2, s. 227-
230.
XX 3 . B A S IM H A K K IN D A B R K A SZ
okunmas icap ettiini uzun uzadya izah etmi ve dier birok tarih
ilerimiz de onun bu fikrine katlmlard. Bu yeni basmda bahis konusu
ad biz de Kutalm eklinde aldk.
Burada hemen belirtmek isteriz ki 3. basmda lk Mutasavvflarn
bir ksm notlar zerinde yaptmz ilveler sdece bir balangtan
ibarettir. yle mit ve temenni ediyoruz ki, ileride eserin 4. basksna
giriildiinde, eitli konularda ihtisas sahiplerinden teekkl edecek
bir komisyon daha bir ok notlara ilveler yapmak imknn bulacak
tr. Byle bir iten babamn ruhunun da d olacana eminim.
tik Mutasavvflarn bu 3. basmnda 2. basmdan ayrddmz
dier bir husus da transkripsiyon uslnden uzaklaarak, has isimleri
telffuz edildikleri gibi yazmak olmutur. Bu yeni basm hakknda
yaptm bu ksa aklamaya burada son verirken, benim stanbul da
bulunmam basknn ise, Ankarada yaplmas yznden bz kereler
sayfa tashihini grmeden baskya geilmi olmas, bir takm matbaa
hatlarn kanlmaz bir hle getirdi. Bu yanllardan karine ile anla-
lamayacak olanlar eserin en sonuna konulan bir yanl-doru cetvelin
de gsterilmitir.
V.. '
.
BALANGI
2 Bu gr ilk def'a geni bir srette Trk Edebiyat Tarihinde Usl adl makale
mizde izah ve mdfaa edilmitir (Bilgi Mecmuas, Ternisn, 1329, nu. 1, s. 1-52).
Aym gr, fakat baka bir ekilde Trk Edebiyat Tarihine Medhal adl kitabmzn
mukaddimesinde de aka ifade edilmitir.
B A L A N G I 3
1. slmiyetten nce :
Trklerin slmiyetten nce vcde getirdikleri edebiyat - in,
Hind, ran tesiriyle vcde getirilen bz ehemmiyetsiz tercemeler ms-
tesn olmak zre-,sazla sylenen halk iirlerinden ibretti. Essen
Trklerin o devre it btn sosyal messeselerinde, lisanda, dinde, ahlk
ve detlerde, hukukta, tammiyle kavmin rhunu ve ahsiyetini gsteren
iptidi bir asliyyet vard. in, Hind, ran medeniyetleri bz sha-
lardaki Trkler arasnda nfuz etmee balam olmakla berber, bu
hull ok ksm ve sath kalm, merkezden muhite yni mnev
verlerden halk kitlesine geemedii iin cemiyet zerinde hakik bir
tesir yapamamt. te, o devirdeki Trk edebiyatn tekil eden eserler
de, cemiyetin baka unsurlarna uygun olarak, yabanc tesirlerden uzak
bulunuyor, kavmin btn hussiyetlerini samimiyetle aksettiriyordu.
Hkandan en ehemmiyetsiz nefere kadar btn fertler o iirlerde kendi
sini duyuyordu. Bu devirdeki irler, hepsi biribirine benzeyen, elleri
kopuzlu, basit adamlard. Oba oba dolaarak umm yhut huss top
lanlarda eski kahramanlarn menkabelerini terennm ederler, mill
destanlar sylerler, veya, yeni hdiseler hakknda yeni trkler balar
lard. Bunlarn ayn zamanda kopuzlaryla sihirbazlk, falclk ettikleri
de olurdu. Sr denilen mill av yinlerinde, len yni umm zi-
yfetlerde, yu yni mtem mersminde irler mutlaka bulunur
lard.
Btn bu iirler Trkenin tabi vezni olan hece vezni ile syle
nirdi. Trkenin belli ve aym cins hecelerinin belli durakh saydara
ayrdmasmdan vcde gelen bu veznin eitli nevileri vard. Bunlar
arasmda en az sayd yni en basit olanlar, en eskileriydi. Bu devirde
muhtelif mevzulara it iirlerden hepsinin belli bir ekli vard. Trk
iirinin bu ilk ekillerinde bahca iki cihet gze arpar : Birincisi, ekil
lerin azh ve kesinliidir ki, bu, ilk devirlerde edeb ahsiyetlerin ser
beste gelimesi mmkn olamamasndan ve her irin mevcut ekillere
deta dindrne riyete mecbur olmasndan ileri geliyordu. kincisi,
ekseriy drt msra'dan meydana gelen kt'alarda ilk msra'm yalnz
12 A H M E D Y E S E V Y E K A D A R T R K E D E B Y A T I
2. Trkler ve slmiyet s
Kktrk denilen Trkler M.S. VI. yzydda, Sibiryadan Baykal
glne kadar Asyann ortasnda byk bir hkanlk kurarak bir taraftan
in devletini, dier taraftan Ssn hkmdrlarm iddetle tehdide
balamlar, hatt Kisr Nirvn aleyhinde Bizans imparatorluu ile
mzkerelerde bulunmulard; fakat verset meseleleri, M.S. 581de
bu imparatorluu Dou ve Bat namlar ile ikiye paralad. M.S.
VIII. asrda Dou Tukiyular hemen hemen eski Trk birliini iadeye
muktedir olacak gibi grndler; lkin o srada, yeni bir din nereden
Arap ordular, Emir Kuteybenin kumandas altnda Mvernnehre
girmilerdi. Gerek Bat Kktrkler, gerek Dou Kktrkler, Islm
istilsna kar uzun bir mddet mukvemet ettder; fakat yeni din
bzan kan ve demirle, bzan sulhperverne vstalarla gittike ilerliyor,
shasm douya doru geniletiyordu.
Horasanda hazrlanan Islm ordular Sod ve Fergnay istil
iin, Ceyhunun gneyinde Merv ve Belhten geen eski asker yolu
ta'kip etmitder; Trk lemi o sra kardat byk karklklar ara-
3. Tasavvuf Cereyn;
slmiyet, daha Hicr II. asrdan i'tibren, eski hline gre mhim
farklar gsteriyordu; filhakika, dnyann muhtelif mahallerinde, asr-
4. Trkistanda Tasavvuf s
Eski ran an'anelerini gsnde saklayan Horasan, slmiyetten
sonra tasavvuf cereyannn bahca merkezlerinden biri ve belki birincisi
her vsta ile Snnilii mdfaadan geri kalmyorlard (Medeniyet-i Islmye Tarihi
tercemesi, c. IV., s. 263). Trkistandaki baka Trk devletleri de dima haneflii
mdfaa etmilerdir (Barthold, ayn eser).
17 Nefaht ve Reahat'taki Trk mutasavvflarnn sfiyne mlhazalarna ba
knz. Ferldd-DIn Attrm VI. asr sonlarnda, veya VII. asrn ilk senelerinde Se-
merkandda dar olduu bir tehlike bu hususta ok mnaldr : Onun Mazhar'l-'cib
adh eserinde Oniki mamm ve bilhassa Hazret-i 'Alnin medhinde pek ziyde mb-
lega gstermesi, Mehd gaybetine inandm izhar etmesi zerine Semerkandm byk
fakihlerinden biri, onu rfzlikle sulandrarak kitabnn yaklmasna ve kendisinin
i'dmna fetv vermiti. Ferldd-Dn, bu itham karsnda mkiltla cann kurtara
bilmitir ( Tezkire-i Evliy mukaddimesi, s. <_s).
18 Ouzlarn eski yeri olan Sr-Derya kenarlarnda, Trkmenler arasnda, Azer
baycanda Derbend civarlarnda, Anadoluda, hulsa Ouz beleriin yayldklar her
shada tannan Dede Korkut menkabesi ve bunun mhiyeti hakknda bilgi edinmek iin
Trk Edebiyat Tarihi'ne Medhal eserimize baknz (s. 61-62).
19 Schuyler, Trkistan Seyahatnamesi tercemesi (s. 302).
20 A H M E D Y E S E V Y E K A D A R T R K E D E B Y A T I
5. ran Tesri:
Trkler, coraf yerleri icbnca pek eski zamanlardanberi in ve
ran ile dima mnsebette bulunmulardr. inllerin mazbut ve m
kemmel olan eski vakyi'-nmeleri bu mnsebeti azok vuzuh ile gs
terdii hlde, Trklerin ran ile olan eski mnasebeti - eh-Nme men-
kabeleri dnda - ancak Ssnlerin son hkmdrlar zamannda tarihe
aydnlanabiliyor. Trkler uzun asrlar her iki medeniyet nfuzu altnda
bulunduktan sonra, nihayet, slm dinini kabl eden ran, onlar yava
yava kendi nfuzu diresine ald20. in tesirinin en kuvvetli bulun
duu Uygur medeniyetinin inkif zamannda bile san'atta, lisanda,
fikirlerde kendisini gsteren ran medeniyetinin, yeni bir din ile kuvvet
lendikten sonra Tkleri kendine cezbetmesi deta zarr id i21.
Esasen ran medeniyeti, daha Trkleri kendine ekmeden nce,
slmiyet zerinde byk tesirler yapmt. Abbsler, saltanat telkkisi
ve devlet tekilt bakmndan Hulef-i Ridnin eserine deil Ssn
hkmdrlarnn zihniyetlerine bal idiler22. Horasan ve Mvern-
nehr, hilfet merkezine isimce bal yerli - ve sonralar ok acemlemi
Trk- slleler eline getikten sonra, slm istilsnn btn merhamet
bilmez dehetine ramen ortadan kaldramad eski ran rhu tekrar
kendisini gsterdi ve IV. asrdan balayarak ran lisan ve edebiyat
slm bir ekil altnda gelime ve ykselmee balad. Bu slm ran
edebiyat, ftihlerin edebiyatndan epeyi geni bir lde mteessir
olmutu : Lisna yeni dinin getirdii birok kelimeler girdii gibi, nazm
ekli, vezin, belgat kaideleri de geni bir nisbette Araplardan alnmt.
Eski rann hece vezninden, eski nazm ekillerinden, edebiyat telkki
lerinden hemen hibir ey kalmam gibi idi; fakat ok eski bir mede
niyete vris olan Acemler, bu mdhi Arap nfzuna ramen, edebiyat
larnda kendi ahsiyetlerini aksettirdiler; arz vezinlerinden yalnz kendi
zevklerine uygun olanlar alddar, rub' eklini icat, veyahut belki de
ihy ettiler 23, Arap edebiyatnn eski ve bilinen bir mahsl sayabilece
imiz kaside ekline ve gazePe bir bakalk verdiler 24 ve bunlarn
hepsinin stnde olarak eski mitolojiyi canlandrarak, Arap edebiyatnn
tamamiyle yabanc bulunduu bir destan devri atlar 2S. O kadar ki,
V. asr btn ihtiamiyle yeni bir Iran edebiyatnn teekkl etmi
olduunu grd.
Trkler slmiyetin birok unsurlarn dorudan doruya Arap-
lardan deil, Acemler vstasyle aldlar. Islm medeniyeti Trklere,
Iran kltrnn merkezi olan Horasan yolu ile Mvernnehrden
geerek geliyordu; Mvernnehrin birok byk merkezleri bile
mnen Trk olmaktan ziyade Iran idi. ite, bundan dolaydr ki,
slmiyetten evvel de tantklar iin Trklere yabanc gelmeyen Iran-
llar, Islm medeniyeti diresine girmek iin yine onlara yol gsterdiler
ve tabi bu hl, Trk edebiyatnn gelimesi zerinde yzydlarca tesirli
oldu; hakikaten, biz Iran edebiyatnn Trk edebiyat zerinde nceleri
nasl ve ne derecede bir tesir yaptn kesin ve ak olarak bilemiyoruz;
lkin slmiyet ten sonraki devir mahsl olarak ilim leminde tannm
en eski Trke eser - k i H. 462 (M. 1069-1070)de Kgarda Buralar
zamannda yazlm Kutadgu Biligd ir - birok bakmlardan Iran tesir-
lerini ak bir srette gsteriyor. Bu eski Trke manzume hakknda
burada zaht ve tafsilt yersizdir26; onda gze arpan Iran tesirleri
bilhassa lisanda, vezinde, ekildedir.
Trkesi)tercemesidekeza Prof. Arat tarafndan yazlm olup, Trk Tarih Kurumu nca
1959da Ankara da yaymlanmtr. Trk tefekkr tarihi iin byk bir deer tayan
ve 6645 beyitten mrekkep olan bu eser, birok bakmlardan hl tetkike muhta
bulunmaktadr.
Kutadgu Bilig hakknda daha fazla bilgi iin Trk Kltr, (nu. 98) Kutadgu Bilig
saysna baklabilir].
AH M ED Y E S E V Y E K A D A R T R K E D E B Y A T I 23
27 Trk Edebiyat Tarihi, st., 1926, VI. bb, 2. Iran Edebiyat, s. 131 v.d.
28 Gerek Bizans gerek in kaynaklar, Trklerin slmiyetten evvel kendilerine
mahsus yazlar olup onunla kitaplar yazdklarn sylyorlar. in tarihilerine gre,
Uygur Trkleri Mildn V. asrnda olduka parlak ve geni bir edebiyata mliktiler;
manzum ve mensur eserleri olduu gibi, hanlarn saraynda vak'a-nvisler de bulu
nurdu; hatt bu sretle Uygurlarn en eski devirlerinden hemen hemen Cengizin zu-
hruna kadar btn vak'alar zaptedilmiti. M.S. X . asr seyyahlarndan inli Vang
Yan-Te, Uygur memleketinde birok umm ktphaneye rastladn sylerken hay
rete deer birey sylemi olmuyor; gerekten, Trkistann urad btn istillara
ramen o eski devirlerden birok hikyeler, din eser tercemeleri kald gibi, eski Kk-
trklerin dikmi olduklar Orhun Kitabeleri de, Trklerin eski medeniyetlerine hid
olarak duruyor. Badda Abbaslerin sarayna gelen Trkler ekseriyetle iptidi bir
hayat sren l hlisinden olduklar iin, ulm ve marifle uramazlard; bu yzden
Arap tarihileri, Trklerin ummiyetle ilim ve san'ata yabanc olduklarna inanm
lard; mesel Ibnl-Eslr, Rum Seluklularnn ceddi Kutalmn [F. Kprl, Trk
onomastique'i hakknda ( Tarih Dergisi, stanbul 1950, c. I, say 2, s. 227-230) isimli
makalesinde evvelce eitli ekillerde okunmu olan bu ismin en doru telaffuzunun
kutalm eklinde olacam gstermitir.] Trk olduu hlde, Ncum (Astronomi)
ilmiyle uramasn hayretle karlyor (Medeniyet-i Islmye Tarihi tercemesi, c. IV., s.
294); hlbuki bu esnda eski medeniyetlerini saklayan, meden bir hayat geiren
Trkler de vard ve onlar memleketlerini brakp halfelerin saraylarna gitmiyorlard.
Arap tarihilerinin bu husustaki yanllklar gayet aktr.
24 A H M ED Y E S E V Y E K A D A R T R K E D E B Y A T I
6. Halk Edebiyat:
Trklerin X .-X I. asr esnsnda zengin bir halk edebiyatna mlik
olduklarm bildiimiz gibi, bu edebiyatn bz kymetli rneklerine de
mlik olduumuzdan, Ahmed Yesev den evvelki Zamanlarda Trklerin
nasl ve ne gibi eserlerle edeb ihtiyalarm yerine getirebildiklerim l-
ykiyle izah edebiliriz. Kutadgu Bilig ve ona benzer eserler, kuvvetli
birer slm merkezi hline gelmi olan Trkistan ehirlerinde medrese
grm adamlar arasnda okunup dururken, halk kitlesi kendi ihtiya
cm, aslardanberi olduu gibi, halk irlerinin basit mahslleriyle te -
min ediyordu29. Halk edebiyat, deiik birtakm sebeplerden dolay,
uzun asrlar boyunca zorla hissedilecek kadar az bir deime kabiliyetine
mlik olduundan, bu srada, yine slmiyetten nceki esas hatlarn
saklamakta idi. Bu devirlerden kalan eserlerin birksm retici (didacti-
que) bir mhiyeti hiz ahlk dsturlar gibi telkki olunabilir. Cimrilik
ve hasedin fenah, ikrm ve cmertlikle il arasnda hret kazanmak
lzumu, kahramanln fidesi, Allahn bykl, bykleri ve ana -
babay sayp onlara itaat etmek ihtiyc bu paralarda basit bir srette
zikreddiyordu; bununla berber, bu eserler arasnda en kymetli olanlar
Sagu-mersiye ler idi. Mtem yinlerinde, veya umm toplantlarda
adl eserinde Kpak ve Mogullarm Ulu Han Ata Bitigci ve dier Trklerin de Ouz-
nme adl iki eski mukaddes kitab olduunu, evvelce Trkeden Farscaya terceme
edildikten sonra, H. 211 (M. 826-27)de Harnr-Reldin hekim-bas Cibril b.
Bahtiu' tarafndan Arapa ya naklolunan nshay kendisinin grdn ve bu kitabn
Eb-Mslim Horasn hzinesinden geldiini anlatyor; bu ztn verdii bilgiye gre
eserin iindekiler Ulug Karada, Altun-Han, Ulu A y Atac, Ulu A y Anac, Trkler
Yemini, ocuk, Arslan menkabesi gibi eylerden ibretmi. Kitb- Dede Korkut, yle
anlalyor ki bu Ouz-Nme'den sonradan karlm bir paradr, Redd-DInin ese
rindeki slm ekli ile, Uygurca metni mevcut olan Ouz menkabesi de yine ayni yerden
gelmitir. Ouznme'nin, bzlarmn sand gibi bir tarih deil, bir menkabeler mec
muas olduu bu sretle anlalyor. Ouznme'den alnd yazar tarafndan sylenilen
Cm- Cem-yn de buna ikinci bir delil tekil eder. Essen, Klaproth, daha bir asr
nce, inlilerle Acemlerin Trkler hakkndaki rivyetlerinde gze arpan birlii; btn
bu gibi menkabe ve an'aneleri zapteden eski Uygur vekyi'-nmelerinin mevcudiyetine
bir delil olarak zikretmiti. Ouznme hakknda daha fazla bilgi edinmek iin, bu eseri
mizin ikinci ksmndaki 42. Ouznme faslna bakmz.
II. B l m
7. ocukluu:
3 Dvn- Hikmet (s. 7). Reaft- 'Aynu'l-hayt tercemesi (s. 14); fakat Reaht'-
taki ifde bundan biraz farkl, daha ksa ve mbhemdir: .. ve vn- tufliyyette Baba
Arslan Hazretlerinin manzr- nazar- kimya-eserleri olmulardr. Rivyet ederler ki
Baba Arslan ret-i pr-beret-i Hazret-i Rislet ^ j <~U <osI ile Hcenin
terbiyetine megl olmular ve Hceye anlann mlzemet ve hizmetlerinde kll
terakkyt- 'aliyye myesser olmu . Bu hususta metinde verdiimiz tafsilta baknz.
1 Seyyid Haan Hce Nakbl-erf Buhr, Mzekkir-i Ahbab (Yazma nsha,
s. 299-301). Mellif, bu menkabeyi anlattktan sonra Bu hikye kitaplarda uzun
uzadya yazldr ve szlerine in a n lr kimseler tarafndan zikredilir diyor. Hakikaten
gerek Reaht tercemesinde gerek baka menkb- evliy kitaplarnda -mesel Ke-
mld-DInin Tibyn- Vesil'i ve Haznet'l-Asfiy gibi-Arslan Bahann Peygam
berin emri ile bu irad vazifesini if ettii anlatlr (Bu kitaplar hakknda bilgi edin
mek iin umm indeks ksmna baknz). Esasen Dvn- Hikmet'de Arslan Bahann
Sahbeler ulusu hss- bende-i Kird-gr olduu bildiriliyor (s. 173). Yesevler ara
snda bu menkabe asrlarca devam edip durmutur. ems adh bir yesevi iri Arslan
Baba hakknda yazm olduu bir manzumede bu menkabeyi anlatyor : Hazret-i Pey
gamber birgn Arslan Bahay ararak ona bir hurma verdi ve dedi ki Benden sonra.
Ahmed adh bir ocuk dnyya gelecek; o, mmetimin zbdesidir, onu gr ve bu hur
may ona ver. Hazret-i Peygamberin dus berektiyle Arslan Baba uzun zaman yaad.
Muttasl, emnetin shibini aratrp duruyordu. Nihayet, o tarihten drtyz yl sonra
Trkistan a geldi, deti zre her tarafa haberler yollad ve nihayet onu Yesi de mektebe
A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I 29
giderken buldu. Arslan Baba, ocua selm verdi, ocuk selm ide ettikten sonra,
Ey Baba, emnetiniz hani? diye sordu. Arslan Baba bu beklemedii sualden ard,
Ey vel, sen bunu nereden biliyorsun? dedi. ocuk Allah bana bildirdi! cevabm
verdi. Sonra adn sordu, Ahmed olduunu anlad ve emneti shibine teslim etti (Di-
vn- Hikmet, s. 75-77). Bu manzumeden, onun Otrarl olduu, sa yannda Main
Bb n, sol yamnda Karga Bbn gml bulunduu anlalyor; hlbuki Main Ba
bamn Ferket karyesinde gml olduunu bildiimiz gibi (Cevhir'l-Ebrar, s. 77),
Arslan Babamn, Ahmed Yesev trbesinde medfun olduuna dir bir de an'ane mevcut
olduunu biliyoruz (r mecmuasndaki Halvet balkl makale, s. 146).
6 Dvn- Hikmet, s. 7; bununla berber, gerek Reaht gerek baka menkb ki
taplar Arslan Baba mn ertesi sene ld hakkmda Dvn- Hikmet'te mevcut rivyeti
tasdik etmiyorlar. Arslan Baba sllesi hakkmda bilgi edinmek iin drdnc blmde
Mansr Ata hakkndaki tafsilt okuyunuz.
8 Hzr Aleyhis-selm, Hwcenin babas eyh brhim ve onun 10.000 mridi
ile muship olmutu. eyh brahim, ileri gelen halifelerinden Ms eyhin kz Aye
Hatun ile evlenmiti ki, bu izdivca bilhassa Hzr Aleyhi s-selm sebep olmutu (Cev-
hir'l-Ebrr min Emvci'l-Bihr, s. 74).
7 Ouz menkabeleri'nde dima geen ve htras asrlarca saklanan bu Kara-cuk
da burada da meydana kyor. Bu menkabenin yaad yer olan Seyhun shas,
30 A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I
Ouzlarn eski memleketi olduu cihetle bu pek tabidir (W. Bartholdn, Encyclopedie
de Vslm'daki Ghuzz maddesine baknz).
8 Bu mehur sofra hakkmda Yesevye tarkatmn bir kolu demek olan Bektler
arasnda yle bir an'ane yaygndr : .. ve ol kubbe-i elif-tc ve hrka ve rak ve sofra
ve alem ve seccde kim Hazret-i Cibril, Resl aleyhis-selma Hak Subhnehu ve
Ta'l emri ile getirmi idi ve Hazret-i Resl dahi n erkniyle Hazret-i Alye vermi
idi ve Hazret-i Al, Hazret-i Hseyine vermi idi ve Hazret-i Hseyin, Hazret-i Zeynel-
bidn e vermi idi ve Hazret-i Zeynel-bidn, Mervan hapsinde iken Ebl-Mslim
gelip hurc etmek iin iczet talep klcak ol kubbe-i elif-tc ve hrka ve rak ve sofra
ve 'alemi ve seccdeyi erkn ile Ebl-Mslim e vermi idi. Ebl-Mslim dah Muham
med Bkra vermi idi. mam Muhammed Bkr dah olu mam Ca'fers-Sdka
vermi idi ve mm Ca'fers-Sdk dah olu Ms Kzm a vermi idi ve mm Ms
Kzm dah olu Sultan- Horasan Alr-Rzya vermi idi ve Sultan- Horasan
Alr-Rz dah Sultnl-'rifln sereme-i merdn- hezr-plrn- Trkistan Hoca
Ahmed Yesevye vermi idi. Hoca Yesev Rahmetullhi aleyh 99.000 halfenin birine
vermedi. stedike, shibi var gelir deyu Hazret-i Hnkr Hac Bekta Yelnin gel
mesini iret eder idi. hir-i emr, Hazret-i Hnkr Hac Bekta Vel geldi. 01 dah
onlara verdi (Velayet-Nme-i Hcim Sultan, Dr. Tschudi tarafndan Berlinde bast
rlan nsha, s. 7-8). Hcim Sultan, Velyet-Nme'sinin bu cihetleri, Velyet-Nme-i
Hac Bekta Vel adndaki mehur eserden alnmtr. O eserin manzum nshasnn
altnc bbnda ve keza mensur nshasnda da bu rivyet aynen vardr. Cev-
hir'l-Ebrr shibi de : Hoca Ahmed Yesev nin hirkat ve revc Resl-i Ekrem
j Sil j iAc. 3)1 J~o|) hrka-i mi'rcndan ve hsyyet-i Mi'rc ve hurm-i la
tiflerindendir diyor (s. 27).
A H M E D Y E S E V N N M ENKABEV HAYATI 31
8. hreti:
Menkb kitaplar Ahmed Yesevnin Arslan Baba iretiyle bir
aralk Buhraya giderek orann en tamnm mridi eyh Yusuf He-
mednye intisab ettiini ve onun lmn mtekip bir mddet Bu-
hrada halk dvete megl olduktan sonra, btn ashbn Hoca
Abdl-Hlk Gucduvnye smarlayarak mnev bir iret zerine
Yesiye geldiini mttefikan zikrederler10. Kendisi de Dvn- Hikmet1-
te, yedi yandan elli yana kadar ne gibi mnev tecelllere mazbar
olduunu mutasavvifne bir ed ile birer birer anlatrken, yirmialt
yanda sevdya dp, Mansr gibi didr iin kavga ettiini, bir
pre eriememekten trl trl dertlere tutulduunu ve nihyet yirmi-
yedi yanda pr e ulaarak dertlerinden kurtulup o dergha lyk ola-
bdiini syler; hatt bir <hikmet inin nakart zt Ulu Hoca'm,
sana snp geldim , melindedir ki, bunun Ysuf Hemedn hakknda
olduu ve yirmiyedi yanda ona intisbettii tahmin olunabilir u .
Hoca Ahmed Yesev, Yesi kasabasnda devaml olarak ta'lm ve
ird ile megul oldu. Etrafna toplanan mridlerin says her gn oa
lyor, hret diresi yava yava btn Trkistan ve Mvernnehri,
Horasan, Hrizmi iine alyordu. Zhir ve btn ilminde zamannn
btn ricline stnd. Mridlerine zhir ve btn ilimlerini takrir edi
yor, btn vaktini ibdet ve t'at ile geirerek bo vakitlerinde kak
ve kepe yonuyor, onlar satarak geiniyordu. Babasnn pek eski ms-
hibi olan Hzr Aleyhisselm ile her zaman mshipti, hatt o, birgn
Hocaya demi idi ki : Hergn yedi kerre mship aramaa yedi ik
limde seyahat ederim, senden akbel ve eslah mship bulunmaz idi 12\
Tekkesine balanan nihayetsiz hediyeler, nezirlerden kendisi hibir
lokma kabl etmezdi. Kermetleri halk arasnda hergn biraz daha
yaylyordu : Rivyet olunur ki Hce-i nmdrn bir kz vardr;
dima stnde bir heybe ile kak ve kepe ve kekl beddr ve ol ehrin
arsnda devvar idi. Hardar olanlar ne mikdar ki ahrlard, kymet-i
muayyenesini heybeye brakurlard. Ol kz akama dek hergn gezer,
bdeh huzr- Hocaya gelirdi. indekini kendi mbrek eliyle alurd.
Faraz bir kimse ol mcta'dan alsa ve kymetini heybeye brakmasa
hergiz o kz ardlarmdan ayrlmazd; t ol ald met', veya akeyi
brakmaynca hir semte gitmezdi13 .
14 Velyet-Nme-i Hac Bekta Vel: Der beyn- evsf- Hoca Ahmed Yesev
kaddese simhu . Ahmed Yesevnin bu yukarki menkabesinde olduu gibi ku ky-
fetine girip umak , Trk vellerine it menkabelerde sk-sk tesdf olunan bireydir;
Bekt menkabelerinde bunun birok rneklerine tesadf olunur. Trkistan Dou
Trkleri arasnda, oralarda birok ziyret yerleri bulunan vellere it bu gibi menka
beler mevcut olduunu, Huten civnnda ira da ziyret-gh olan mm Ca'fer Tay-
yrm menkabeye gre Mekkeden oraya uarak geldiini Grenard kaydediyor. Ona
gre, bu kermetlerle Hieuen-Ths angn anlatt Budizm azizlerinin menkabeleri ara
snda byk bir benzerlik vardr; hatt o, bu uma hikyesine benzer bir Budist menka-
besini naklettii gibi, Mslman vellerine it bz mezarlarn eski Budist hcreleri
olduunu da anlatyor. Budizm in, bu shadaki Trklerin eski inanlarndan mteessir
olduu nekadar muhakkak ise, slm evliysna it menkabelerin tammiyle Budistler
den getiini iddia da o kadar yanltr (Grenard, Le Turquestan et Le Tibet, E. Leroux-
1898, p. 240). Herhlde, bu cihetler, din sosyolojinin aratrmaa muhta olduu-
meselelerdir.
F. 3
34 A H M E D Y E S E V N N M ENKABEV H AYATI
cesinde bunun srf bir iftiradan ibret olduu anlald; lkin Hoca Ah
med Yesev, onlara artk bir ders vermek istedi : Birgn mridleri ile
birlikte bir mecliste otururken, mhrl bir hokka getirtip ortaya
koydu. Btn cemata hitbederek dedi ki : Sa kolunu, blg gnn
den bu na kadar avrat uzuvlarna hi dedirmemi evliydan kim
vardr? Hi kimse cevb veremedi. Derken, eyhin mridinden Cell
Ata ortaya geldi. Hoca Ahmed Yesev, hokkay onun eline vererek,
o vstayla, mfettilerle birlikte Mvernnehr ve Horasan memleket
lerine gnderdi. Oralarda btn lim ve eriatlar birleerek hokkay
atlar : indeki pamukla ate hi biribirine tesir etmemiti, ne pamuk
yanm, ne de ate snmt. O vakit, Hocadan pheye derek m
fetti yollam olan limler, onun kendilerine vermek istedii dersin
mnasn btn akl ile anladlar. Eer, erkek kadn bir ehl-i hak
meclisinde birleerek beraber zikr ve ibdete devam etseler bile, Hak
Ta'l, onlarn kalblerindeki her trl kin ve dmanl yok etmee
muktedirdi. Bunun zerine hepsi fevkal'de utanp korktular ve hedi
yeler, adaklarla kabahatlarm afvettirmee altlar15.
9. Halfeleri:
Hoca Ahmed Yesevnin dnyamn drt tarafndan gelmi 99.000
mridi vard16. Dier bir rivyete gre, 12.000 Velyet-meb, ker-
mt-iktisb, kmil, mkemmel ashb- sffas vard ki huzrundan
ayrlmazd; fakat irad ve ruhsatlar ile etrafa gnderilen halfe ve eyh
ler bunda dhil deildir. Onun bahca halfeleri unlardr Sf Mu
hammed Dnimend Zernk, Sleyman Hakm Ata, Baba Main,
Emr Al Hakm, Haan Bulgn, mam Mergaz, eyh Osman Ma
rib17. Bunlardan bzsmn Hoca Yesevye intisaplar pek garip ol
Hakm Ata hakknda IV. blme bakmz. Emr Al Hakm ile, aada Hoca ile menka
besi zikredilen mm Mergaz ve eyh Osman Marib hakkmda, ne tarih ne de menka
bev baka hibir bilgimiz yoktur. Haan Bulgnye gelince, istinsah yanl olarak
bunun bu ekilde gsterildiini ve bu ismin Haan Bulgarden bozma olduunu tahmin
ediyoruz. Bulgar diyarndan gelerek Seyfed-Dn Bharz ve bakalar ile mlakat eden
bu eyh, o devrin mehur mutasavvflanndand (Reaht tercemesi, s. 38). Biraz ileride
Seyfed-Dn Bharz hakkmda verilen tafsilta bakmz.
18 Cevhir'l-Ebrr min Emvci'l-Bihr (s. 75-77), Dvn- Hikmet, nc Kazan
basm (47nci Hikmet). Yeseviyye an'anesine dayanarak yazlm olan bu ok kymetli
eser mstesn olmak zre, dier evliy menkabeleri kitaplarnda Ahmed Yesev nin
halfeleri baka sretle gsterilmitir. IV. blmde bu hususta tenkidi malmat bulundu
u cihetle oraya bakmz. Yalnz, onlarda Baba Mainden bahsedilmediini sylemekle
iktif edelim; hlbuki an'ane bu hususta aktr. Nitekim Sleyman Ata, Baba Man
ol Sultn * Mrd boldl b-gmn" diye bunu teyid ediyor (Dvn- Hikmet, s. 271).
Bunun gibi, Dvn- Hikmet'n nc Kazan basmndaki 47nci hikmet de aynen bu
menkabeyi anlatyor. Baba Main vefatnda Ferket kasabasnda gmlmtr. Kfirler
ile harb srasnda aya bir taa batarak iz brakmtr ki, o iz X . asrda da mevcut idi
ve ziyretiler onu ziyaret ederek birtakm dileklerde bulunurlar ve muradlarna eriir
lerdi (Cevhir'l-Ebrr, s. 77).
36 A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I
lerindendir. eyh, ikinci erba'In (krk) esnsnda onu halvetten kendisi kardktan
sonra, Buhraya yollad. Seyfeddin, eyhin ehdetinden sonra uzun mddet orada
yaad ve H. 658 (M. 1211-12) de vefat etti. Kabri Buhra dadr (Ahmed Rz, Heft
klim ve Nefaht'l-ns tercemesi, s. 487-488). Bharz, Nibur ile Herat arasnda bir
memlekettir ki yz altm sekiz kasabas vardr (Mu'cem'l-Bldn, c. 2, s. 28 ve Barbier
de Meynardn ran'n coraf, tarih, edeb kamusu (s. 74). Dier isimlere gelince, eyh
Sa'deddin yine Necmeddin Kbr halfelerinden Sa'deddin Hamev, eyh Kesnal,
mehur Kemal Hucend, eyh Muhammed Badad, eyh Mecdddin Badd olabi
lirse de bu, ok uzak ve ok imknsz bir te vildir; esasen btn bu menkabeye it
hl-tercemesi kitaplarnda hibir kayd olmad gibi, Seyfeddin Bharznin Ahmed
Yesev ile mnsebetine dir de bir rivyet yoktur. Yalnz, Nefaht tercemesinde yine
Necmeddin Kbr halfelerinden eyh Al Lalamn ona intisabtan nce eyh Ahmed
Yesev ye mensup olduu kaytldr (s. 173). Bu mesele hakkmda kitabmzn nc
blmne bakmz. eyh Seyfed-Dn Bharznin elli kadar Farsa rub'si Alman ark
Cemiyeti Mecmuasnda neredilmitir (1905 ylma it cilt, s. 345-355); Buhradaki
tekkesi hakkmda bk., bn Battta Seyahat-Nmesi, c. I, ,s. 416).
20 Cevhir'l-Ebrr min Emvcil-Bihr (s. 88-90).
21 Ayn eser (s. 90).
22 ra mecmuasnn 1914 yk Mart saysnda Halvet adl makaleye bakmz. Ken
disi de Dvn- Hikmetde, Yzyigirmi yka kirdim bilalmadm * Iranlar'dn feyz-u
ftuh atatmadm" diyor (s. 81).
38 AHM ED Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I
Mirzdan zaptetmesi, H. 952 (M. 1448-49)de ve oradan Hind fethine azimet etmesi
H. 961 (M. 1553-54)dedir (Molla Abdul-Hamld Lhori, Pdih-Nme, c. I, s. 64-65).
Hendal Mirznm irtihli ise H. 958 (M. 1551-52)dedir (Mntehab't-Tevrih-i Bedvr,
c. I, s. 454). Bu sebeple, Seyyid Mansrun Kbil de Hendal Mirz ve Hmyn ah
ile grmesi, herhalde 1545-1551 seneleri arasnda olmak icabeder; zten Cevhir'l-
Ebrr'm Mansr Atann hayat hakkmda verdii tafsilt da bunu kuvvetlendirir.
33 Cevhir'l-Ebrr min Emvci'l-Bihr, s. 97-98.
31 Schuylerin Trkeye evrilmi olan Trkistan Seyahatnamesi, s. 97.
85 Ayn eser s. 97.
36 Melioranskynin, Encyclopedie de Vslam'daki Ahmed Yesev maddesine bak
nz (s. 209). Radloffun Baraba, Tobolsk, Tmen Tatarlarndan toplad Idg menka
besi iin mrcaat ediniz (W. Radloff, Proben der Volkslitteratur der Turkischen Stmme
Sudsibiriens, t. IV. de la traduction, s. 35, 134 ve 241).
37 Shaw, A Sketch of the Turki Language as Spoken in Eastern Trkistan'dan naklen
44 A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I
akyk teyid etmektedir (e. I., s. 160). Bu Geyikli Baba, biraz, mehur Zhid-i
hpu hatrlatyor (Cihan-Gu-y Cveyn, c. II, s. 10).
48 Bu da Yesev fukarasndandr. Hac Bekta ile Rma gelmi ve nice kermt
zhir olmutur (Evliy elebi, c. II., s. 46). Abdal Baba da, Geyikli Baba ile adatr
(akyk tercemesi, s. 33). akykn verdii bilgi, Tcii't-Tevrih (c. II., s. 407), Ham-
mer tercemesi (c. I., s. 161)nde aynen mevcuttur. Bekt an'anesinde mevcut oniki
posttan onbirincisi Ayak h Abdal Ms Sultan postudur (Risle-i Bektye, huss
ktphanemizdeki yazma nsha). Yine bunun te siriyle Bekt irleri, Abdal Ms
hakknda nefesler yazmlardr. Hseyinnin Abdal Msa Sultan gazaba geldi msraiyle
balayan nefesi mehurdur (Huss ktphanemizdeki Bekt iirleri mecmuas). Yine
Bektlerin kendilerine mensup saydklar Kaygusuz Sultanm, Abdal Ms derghna
gidip o syede irda nil olduu, Kaygusuz Sultanm menkabelerinde geni lde
anlatlr (Menkb-i Kaygusuz Sultan, huss Ktphanemizdeki yazma nsha). ir
Bekt ananeleri hakknda olduu gibi, bu hususta da, bunun tarih hakikata hibir
sretle uymadm iddia edebiliriz. Abdal Msmn, niin Hac Bekta ile mnsebetti
sayldn anlamak iin k Paazade Tarihi (s. 205)ne baknz. [Abdal Ms hak
knda daha fazla bilgi almak iin bk. M. Fuad Kprl, Abdal Ms maddesi, Halk
Edebiyat Ansiklopedisi, stanbul 1935, s. 60-64. Sdece 1. fasikl karlabilen bu
ansiklopedideki Abdal Ms maddesi yarm kalm olup, tamam F. Kprlnn
msveddelerine dayanlarak tarafmzdan yaymlanmtr, (bk. Kprlden semeler,
stanbul 1972. Hazrlayan Dr. Orhan F. Kprl) Bu maddenin, notlarn ve bibli
yografyasn da iine alan, ikinci bir basm yine tarafmzdan yaplmtr (Prof.
M. Fuad kprl, Abdal Ms, Trk Kltr, Ankara 1973, X I, s. 198-207)].
47 Horos Dede, ceddimiz Trk-i Trkn Hoca Ahmed Yesev Hazretlerinin fu
karasndan olup, Hac Bekta Vel ile Horasandan gelip bir pr-i fn olup, Ftih ile
stanbula girerken askir ire eb- rz yirmidrt saatte yirmidrt kerre bang-i horos
vurup, Kummu y gfiln derdi. Guzt- mslimn, ona, onun iin Horos Dede der
lermi (Evliya eleb, ayn eser, I., 100).
48 Knh'l-Ahbr (c. V., s. 58-61). l, Horasan erlerinin mnev iretlerle Rm
diyarna gelmesini, Mlk-i Rmun mazar-gh- Hud olduuna hamlediyor. Emr
in Osmana gelince, bu Osman, ir birok vellerin menkabelerinde grld gibi,
olaan-st bir srette dnyaya gelir; ebeveyni, nezirleri mcibince onu Ahmed Ye
sevnin hizmetine verirler. K ortasnda tze zm bulup, eyhine getirmek gibi
kerametler gsterir. Nihyet in memleketinden bz tcirler eyhe gelip, memleket
lerinde kan bir ejderin yok edilmesine yardmn istirham ederler. eyh, henz ocuk
olan Osmann beline bir tahta kl kuatarak yollar; o da gidip ejderi ldrr. Soma
Osman a Emr in lakab verilir ve eyh i tarafndan Rm diyarna gnderilir. Orada
48 A H M E D Y E S E V N N M ENKABEV HAYATI
birok halk slm dinine dhil ve irad eder. l, Bekt menkabelerine ok benzeyen
ve fakat Velyet-Nme'lerde bulunmayan bu menkabeyi, H. 1005 (M. 1596-97) tari
hinde Bozok sancann muhfazasma memur iken Osman Baba tekkesi eyhi U m -
detl-Mcnden iitip tesbit etmitir. Evliy eleb de, Bozok sanca mlhaktmdan
Hseyin-ova kasabasnda gml olup, tahta khcyle in diynnda bir ejder ldrd
nden dolay Emr in Osman lakabm alan bu zattan bahseder ve onun Ahmed
Yesevnin yedinci halfesi olduunu syler (Seyahatname, III., 237).
49 Osmanh tarihilerinin en eskilerinden olan kpaazdenin verdii bilgiye
gre, Hac Bekta Vel, Horasan dan Mente isminde kardei ile berber Sivasa, oradan
Baba llyas a, oradan Krehrine, oradan da Kayseriye gelmitir. Kardei Mente,
Kayseriden Sivasa gittii zaman, orada ehid oldu. Hac Bekta, Kayseri den Kara -
yke gelmi, Hatun-anay kendine kz edinerek orada vefat etmitir. Hac Bektam
A H M E D Y E S E V N N M ENKABEV HAYATI 49
ve kardeinin btn hayatn bildiini bilhassa aka ifade eden bu tarihi, Kendi
bir meczub- budala azizdi; eyhlikten ve mridlikten faridi. diyor ve Hac Bektan,
Orhan ile grt, Yenieri-ocana du ettii gibi hibir tarih esas olmayan riyvet-
leri kat'iyyen reddediyor. Akpaazde Tarihi'ne haiyeler yazan l Beyin, bu mese-
leye dir ilve ettii saysz haiyeler -k i Hac Bektam H. 680 (M. 1281-82)de diyr-
Rma geldii, 92 yl yaad, H. 738 (M. 1337-38)de ld, Htun-anann ulemdan
Hoca drisin nikhls olduu, Hac Bektam hayatnda Sultan Orhan tarafndan
yaptrlan dergh meihatn Hoca dris ocuklarna verdii, babasnn Seyyid Muham
med brhim-i sn, vlidesinin Hatme Hatun ismini tad, kendisinin H. 646 (M.
1248-49)daNiburd da doduu gibi,tamamiyle Bekt an'aelerinc dayamr. Ne yazk
ki, hibir tarih kymeti hiz deildir. kpaazdenin sarih ve kesin ifdelerine kar
(s. 204-206), Velyet-Nmelerden karlan bu gibi menkabev rivyetleri karlatr
mak, bir tarihi iin hibir zaman doru bir hareket saylamaz. Esasen kpaazde-
nin Bekt Vel hakkndaki mtlealar dier delillerle de pek iyi kuvvetlendirilebilir.
Profesr Jacob da Hac Bekta Vel hakkndaki tedkiklerinde hemen hemen ayni neti
ceye varmtr. Bu hususta IV. blme baknz.
50 Akpaazde Tarihi (s. 204-206) ve akyk tercemesi, Murd- evvel meyihi
(c. I., s. 44).
50 A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I
bu mezarln mevkfat ve nezirlerinden her sene 150.000 dinar kepek hsl olduunu
reniyoruz (Ravzat's-Saf, VII., 116). Bu ksa malmat, bize eyh Lokmn- Pe
rendenin Heratta gml byk, mehur bir eyh olduunu, tekke ve mezarnn IX.
asrda o civar halk arasnda mehur ve zengin vakflara mlik bulunduunu gsteriyor.
Pek muhtemeldir ki bu eyh, Ahmed Yesev tarikatna mensup olsun; lkin onun,
Velyet-Nme'de ad geen baka birtakm eyhler gibi, Hac Bekta ile hibir tarih
ball olmad byk bir ihtimlle iddia olunabilir. Eer bu eyhin hayat hakkmda
daha ok bilgi elde edilirse, imdiye kadar mehl kalan birtakm cihetlerin aydnlan
mas muhtemeldir; bununla berber, ne Bbiir-Nme'deki Herata id tafsilta, ne de
Barbier de Meynardn ran'n Coraf, Tarih, Edeb Cmsundaki Herat kelime
sinde Lokmn- Perende hakknda hibir malmat bulamadk. Lokmn- Perendenin
tarih bir varl olduunu gsteren Ravzats-Saf ve Ilabibu s-Siyerdeki kaytlar,
imdiye kadar hi kimsenin dikkatini ekmemitir. Tar'ku'l-Hakyk'ta da bu zata
dir biraz mlmat vardr ki, oradan naklen B ek ta lik hakknda neredeceimiz
esere alnmtr.
67 Velyetnme-i Hac Bekta Vel (s. 10-15). Bu menkabe Hcim Sultan Velyet-
nmesinde mevcut deildir.
68 Ayn eser (s. 15-21). Hcim Sultan Velyetnmesi'nde bu da yoktur.
A H M E D Y E S E V N N M E N K A B E V H A Y A T I 53
62 Evliy eleb (ayn eser, c. I., s. 656-660 ve e. II, s. 133-139). Sar Saltk, yni Ka-
Zignz (Kalliakre) Sultan Menkabesi bu sahifelerde uzun uzun izah edilmektedir. Evliy e
leb, Sar Saltkm Babaeski de de bir ziyret yeri olduunu syledii gibi (ayn eser, c.
III., s. 481), yine ayni ciltte Babadandan bahsederken, Sar Saltkn orada bir makam
olduunu ve Yazc-olu ile zi Vlisi Kenan Paann, onun menkabeleri hakkmda birer
eser yazdklarn anlatyor (s. 366). Ne yazk ki, bu iki eser hakknda hibir bilgimiz yok
tur; bununla berber, Sar Saltk, Bat Trkleri arasnda ok tannm bir kahramandr;
Hamse shibi ir Nev'-zde At, Kitb- Nefhat'l-Ezhr der cevb- Mahzeni'l-Es-
rrnda, onun byk bir kermetini anlatt gibi (Huss ktphnemizdeki nsha),
Kemal-paazde de Mohacnme'sinde (s. 80-83) Dobruca Kr dedikleri yerde shib-i
serir-i velyet, tcdr- klm-i kermet Sar Saltk Sultanm ki havnk- dt- kahire
ve bevrk- kermt-i bhire ile zhir olan emr-sret, fakir-sret azizlerdendi...
diye onun mnev yksekliini syler. Hakikaten bu menkabenin tarih bir esas vardr :
Hicr 662 (M. 1263-1264) tarihinde birtakm Trkler Sar Saltk maiyyetinde olarak
Dobrucaya gemiler ve sonra Balkesirdeki Karasi-oullarndan ts Bey zamamnda
tekrar Karesi mlkne hicret etmilerdir. Revan Kkndeki Seluknme nshasnda
Dobruca linde duran Mslmanlar dahi kfirden uinen, gp Karesi iline getiler.
ibresiyle bu hicretten bahsediliyor (Ahmed Tevhid, Tarih-i Osmn Encmeni Mec
muas, nu. 9, s. 565). Ahmed Tevhid Bey, Sar Saltk GzInin fetihlerine dir ehnameci
Seyyid Lokmnm Viyana imparatorluk Ktphnesinde bir eseri olduunu sylyor ki
Flgelin Katalog'unda zikredilen (Yazmalar Katalogu, c. II., s. 225) risJedir; Dr.
Lagus tarafndan cml-i ahvl-i l-i Seluk ber Mcib-i nakl-i Ouznme-i Seyyid
Sultan Orhan ile ada olan seyyah ibn Battta, Seyahatnme'siade ondan bahseder :
Lokmn bal altnda 1854de Helsingforsta kk bir risle eklinde baslmtr.
jjS"" V Ls1 o i r l-Ia ( j o l Aj } __>Ij 4 ) e-LJI j ^
(( ^^iil U^So tLil j (Paris basm, c. II, s. 416). Pavet de Courteille, Mohac
nme tercemesine ilve ettii haiyelerde Sar Saltk hakkmda bilgi verirken, onun
Babadanda bulunan ve umm hrmet gren mezarnn, 1538 seferinde Sultan S
leyman tarafndan ziyret edildiini de sylyor (Mohacnme, s. 177). Herhlde btn
bu tarih tafsilt, Sar Saltkn Hac Bekta ile hibir alkasndan bahsetmemekdedir;
bununla berber, dima tarih vak'alarla taban-tabana zt olan Bekt ana'nesinde,
Sar Saltkn bir oban olduu ve Hac Bekta emri ile Ulu Abdal ve Kii Abdal yanna
alarak Sinobdan bir seccde stnde Grcistana gittii, Grciler i mslman ettikten
sonra Dobrucada Kaligra (Kalliakre) kal'asma kt ve oradaki ejderhay ldrd,
bundan sonra o evredeki halk slma da'vet ettii ve tekke yapt etrfiyle yazl
mtr. Sar Saltk, Hac Bektam vefatndan soma bir aralk geliyorsa da, tekrar
Dobrucaya dnyor ve orada vefat ediyor. lnce, vasiyyeti mucibince yedi tabut
tertip ediyorlar. Onun muhtelif ehirlere mensup mrid ve i'tikad edenleri bu tabut
lardan birini alarak bakyorlar, Saltk Babay orada gryorlar ve bu yzden sevi
nerek, onu kendi ehirlerine gtrp defnediyorlar. Bekt a'anesine gre, onun yedi
yerde makam olmasnn sebebi bu imi (Velyetnme-i Hac Bekta Vel, s. 62-67).
56 A H M E D Y E S E V N N M ENKABEV HAYATI
16. Netice :
Hoca Ahmed Yesevnin menkabev hayat hakknda verdiimiz
bilgilerden bz tarih neticeler karlmas mmkndr. Ancak, bu ka
rlacak neticelerin - dier tarih delillerle teyid veya tekzib edilinceye
kadar - birtakm kanlmas gereken kaytlarla gznne alnmas gere
kiyor. imdiye kadar verilen bilgiden anlaldna gre, Ahmed Yesev
hakkndaki menkabeler bahca muhtelif Trk shasma yaylm bu
lunmaktadr : Trkistan ve Krgzistan (merkez-Dou shas), dil
boyu (Kuzey shas), Anadolu ve Rumeli (Bat shas).
Esasen Trkistanl bir Yesev dervii tarafndan yazlm olan
Cevhirl-Ebrr ile, Krgzlar arasndan geerek Kuzey Trkleri arasna
yaylm olan -H akm Ata Kitab gibi eski ibtid halk kitaplarnda
m evcut- menkabeler ve hl bugn Yesideki derghta saklanlan
an'aneler, Ahmed Yesev menkabesinin en eski - ve tarih gerekle nis-
beten en fazla ilgili - eklidir 63. Krgz mmtakasm geerek, o vsta ile
t eski Bulgar Trklerine kadar giden bu nfuz, orada kuvvetli izler
brakt; bu Kuzey Trklerinden kalan tarih vesikalar ne yazk ki pek
az olduu iin, Ahmed Yesev menkabesinin orada ne ekilde yayldm
67 Burada dier bir ihtiml daha ortaya kyor : Acab, Ahmed Yesev menkabesi
Bat Trkleri arasnda Nakibendlikin taammmnden soma m yayld? Nakben-
dilik in Bat Trkleri arasna yaylmas, eyh Ilh-i Simvden sonra IX . asrn ikinci
yarsnda, daha dorusu, X . asrdadr. (akyk tercemesi, c. I., s. 262; Gldeste-i Riyz-
trfn, s. 144; Tezkire-i Latifi, s. 50). Esasen Bekta Yel menkabesinin bugnk ekliyle
zapt ve tesbiti, lnin kitab, Evliy elebi Seyahatnmesi, hatt Cevhir'l-Ebrr
hep IX . asrdan sonra, X . asrda, yni Nakibendlikin yaylmasndan sonra vcde
gelmi eylerdir. Btn bu delilleri tesdfe ykleyerek Ahmed Yesev menkabesinin
daha Osmanl Devletinin teekklnden evvel Bat Trkleri arasnda yayldn
iddia etmek yanl bir hareket saylamaz m? Bize gre, bu ihtiml o kadar kuvvetli
deildir. Yukardaki hiyeler bu ihtimli reddetmee bir sebep olabilecei gibi, bu
hususta daha birtakm sebepler de saylabilir :
Mesel, eer l ile Evliy eleb, Ahmed Yesev menkabesini Cevhir'l-Ebrr'dan
alm olsalard, o zaman bu menkabenin Nakibendlikin yaylmas neticesinde Bat
Trklerine geldiine hkmedebilirdik; hlbuki onlarn her ikisi de bu menkabeyi Bek
t ananesinden almlardr. Essen Cevhir'l-Ebrr'm o devirde bir hret kazana
madm, Ktib elebnin Kef'z-Zunn'unda grmediimiz iin anlyoruz. Bekt
an'anesinin X . yzylda zapt ve tesbit edildii doru olmakla berber, bu, Yesev men
kabesinin de o zaman meydana geldiini isbat edemez; aksi takdirde Yunus Emreye,
Seyyid Mahmud Hayrnye v.b. it menkabelerin de X . yzylda vcde geldiine
inanmak ebeder; hlbuki l ile Evliy elebde - Velyetnmeler'den alnm olan
lardan baka - Ahmed Yesevye it baka menkabelerin bulunduunu da yukarda
anlatmtk. Kitabmzn ikinci ksmnda zah edildii gibi, Yunus Emre ve arkadala
rnn eseriyle Divn-i Hikmet arasndaki kat' benzerlik de dnlnce, yukarki iddi-
mzn kuvveti bir kat daha artar; herhlde yeni vesikalarla aksi isbat edilinceye kadar,
Ahmed Yesev menkabesinin Bat Trkleri arasnda daha Osmanl Devletinin teekk
lnden evvel mevcut olduunu kesinlikle ifde edebiliriz.
III. B L M
AHMED YESEVNN TARH HAYATI
17. ocukluu:
Ahmed Yesev, bu gn inin Dou Trkistan blgesinde Aksu
sancana bal ve Aksunun 176 kilometre kuzey dousunda bulunan
Sayram kasabasnda dodu1. Sayram, Tarm rmana tbi' hyr
7 Arslan Bahann tarih varl ve ailesi hakknda bilgi edinmek iin kitabmzn
drdnc blmne baknz.
8 Bununla berber, Buhra gayr-i mslim Kara-Htaylar eline getikten sonra,
bu sadrlarn nfzu baka bir ekilde devam etti. Kara-Hitay hkmdn tarafndan
ta'yin edilen yl Alptigin, btn meselelerde Sadr- mm Ahmed b. Abdl-'Azizin
reyine mracaat etmekle mkellef idi (Nizm-i Arz den naklen W. Barthold, Encyclo-
pedie de Vslm'daki Buhra ve Burhn maddelerine baknz). Sadr'ler hakkmda Mirz
Muhammed b. Abdl-Vahhab Kazvn tarafndan verilen mlmt iin Lubb'l-el-
Bb'm birinci cildine baknz (Browne tarafndan bastrlan nsha, c. I., s. 332-333).
X II. asrdaki Buhra hakkmda Arap ve Acem kaynaklarna dayamlarak yaplan en
mhim tedkik W. Bartholdn Turkestan dovn to the Mongol tnvasion adh eserindedir.
Biz yukarki hulsa iin bu esere ve Encyclopedie de Vslm'daki Buhra ve Burhn
maddelerine ba vurmakla yetindik. Mesnevi hikyelerinin birinde de bu sadrlardan
bahis vardr.
A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I 65
l^ l jj j ji ilil _^A j
a .ojjjj JjJ J^>\ Ijjl* j j U j j jjS~ ^3 j
(Fasl'l-Hitb, niversite Ktphanesindeki yazma nsha); hlbuki dayand kay
naklar bakmndan da verdii bilgi inanlmaa deen ibn Hallikn, onun Badd a
gelmesini 460 (M. 1067-1068)dan sonra gsteriyor. Bu i'tibrla Ysuf Hemednnin
herhlde yirmi yalarndan sonra Badda geldiini teslim etmek zarrdir.
F. 5
66 A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I
sonradr. Bunlara ilve olarak otuziki kerre piyde hac ettii, onbin hatr indirdii,
yediyz fkh, tefsir, kelm kitab ezberledii, sekizbin putperesti Mslman ettii gibi
birtakm mblegalar da mevcut ise de, ehyine inanan bir mrid iin bunlar mblega
saylamaz. Rislenin mevsuk olduunu pheye dren bu gibi birka ey, asrlar
boyunca istinsah edile edile deimi ve bz muhtelif maksatlarla sonradan msten-
sihlerden biri tarafndan ilve olunmu olabilir. Hcegn sllesinin Orta-Asyada
Cengiz torunlarndan hkmdrlar zamannda nekadar rabet ve i'tibar grd d
nlrse, herhangi bir derviin hkmdra yaranmak iin byle bir ilvede bulunabile
cei derhl teslim edilebilir. Yoksa. Abdl-Hlik Gucduvnnin, bizzat kendi hl ter
cemesi hakknda verdii mahmt, Hocann halfeleri, det ve tab'atlar hakkndaki
tafsilt, dier kaynaklara tammiyle uymakta ve onlar hrikul-de bir srette tamam
lamaktadr. Eer bu risle tammiyle uydurulmu bir eser olsa, Cengizi, Hoca Ysuf
Hemedni ile ada, yhut ondan nceki asrlarda gelmi sayacak tarihe yabanc olan
birinin, o devir tarihini ve Hocann mnev simsn bu kadar mkemmel ve doru
olarak bilmemesi ve bu yzden, bu risleyi bir yn hrikul-de menkabelerle doldur
mas icabederdi. Btn bu mlhazalar neticesinde, Ysuf Hemedniyi pek canl bir
srette yaatan bir rislenin Abdl-Hlk Gucduvn tarafndan yazldna, yalmz,
elimizde mevcut nshann muhtelif mstensibler elinden gee gee bozulup bz dei
ikliklere uradna hkmediyoruz. [Gucduvn ve Makmt- Yusuf- Hemedn hak
kmda Kasm Kufralmn slm Ansiklopedisindeki Gucduvn maddesine de bakl
maldr.].
Badadl Vehb Efendinin zengin ve cidden kymetli ktphnesinde Ahmed b.
Cell d-DIn Knnin tasavvuf dbma it Risle-i Bbriyyesi ile, Ysuf- Heme-
dnye dir baka bir rislesi vardr. Bu rislenin birksm, mellifin sarahatle naklet
tii gibi, Abdl-Hlk Gucduvnnin Makmt- Ysuf- Hemednsinden ksaltlarak
alnm ve onun arkasnda Ysuf- Hemednnin halfeleri, Bahd-Dn Nakbendin
ve Sa'ded-Din Kgarnin silsileleri hakkmda epeyice bilgi verilmitir. Bizim grd
mz Makmt nshasmn ksaltlm bir parasndan ibret olan ilk ksm, bu eserin
musanna' bir mahsl olmayp, Nakbend dervileri arasnda asrlardaberi byle bir
eserin hretini gsteriyor. Burada Cengiz mes elesi filn gibi vsku bozacak aykr
eyler yoktur; anlalyor ki o gibi tafsilt, risle elden ele dolarken muhtelif adamlar
tarafndan ilve edilivermitir. Yalnz, bunda da onun H. 505 (M. llll-1 2 )de Semer
kandde ld yazldr. 505, pek l 535den muharref olabilir; Semerkandde ld
meselesi, bn Hallikn a muhliftir. Herhlde bu tafsilt, Abdl-Hlk Gucduvnye
isndedilen eserin birdenbire red ve inkr olunamayacam gsteriyor. Risle muharriri,
Ahmed b. Celleddin al-Kn en sonra, Hwce Ahrrm birok halfeleri olmakla
berber, asl halfetl-hulfnn kendi mridi Mevln Muhammed-al Kd olduunu
ve bu ztn Hwce Ahrrm ayak ucunda gml bulunduunu sylemektedir. Hin
distanda 1184de istinsh edildii anlalan bu risle yazarnn hl tercemesi hakkmda
rislede u kayt vardr : eyhl-meyih eyh Burhne d-DIn K Hazretleri ki
eyh Ebul-Ksm Grgn ve Hoca Ysuf Hemedn ile sohbette bulunmutur. 490da
vefat etmitir; Pederim Hazretleri derdi ki, bizim evldmzn eyh Burhned-Dn
Kl Hazretlerine intisb vardr ve nn evldna Khhg Ata derler. Bu eyh, bir
kuru aaca baksa yeertirdi, kimi er'at yolundan km grse, bir bakta nn boy
nunu keserdi, ok cellli idi.
A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I 69
zenginlerden daha fazla i'tibr eder, odasnda hasr, kee, ibrik, iki yastk
ve bir tencereden baka birey bulundurmazd. Mridlerine dima
ehr-yrm menkabe ve faziletlerinden bahseder, onlara namaz, oru,
zikr, riyzet ve mchede tavsiye ederdi.
36 Dvn- Hikmet.
A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I 77
42 Timur hakkmda tedkiklerde bulunan btn tarihiler - hakik bir tarihi saya
mayacamz Leon Cahun da dhil olduu hlde - bu hususta birleirler (Leon Cahun,
Introduction d Vhistoire de l'Asie, les Turcs et les Mongoles, 1896, s. 471).
43 Tzkt'm Farsa metnine veya Langlaisein tercemesine bakmz. hrh
Sultan, in mparatoruna gnderdii bir mektupta, Timurun Cengiz Yasasm ve
yarguy kaldrp btn memiikte er'at ahkmnca emr-i ma'ruf ve nehy-i mnkerle
amel ettirdiini ve zamannda ehl-i iman ve slmn revnak- tm bulduunu sy
lyor (Hfz Ebr, Zbdet't-Tevrih, H. 815 / M. 1412-13 vak'alar srasnda). Bu
mhim mektubun tam tercemesi Acib'l-Latif hakkndaki tenkidli makalemizde
vardr (Mill Tetebbu'lar Mecmuas, nu. 5, s. 356-357).
44 Bu binmn hangi tarihte yapld hakkmda tarihiler arasnda ufak bir anla
mazlk vardr. erefddin, mehur Zafer-Nme'sinde, H. 799 (M. 1397-98)da Dilgu
Bann ve kklerinin yapdmasndan soma trbenin insna emir verildiini sylyor
(erefddin Yezd, Zafernme-i Timur, H. 799 (M. 1396-97) vakyiinde ve Muhammed
Al b. Dervi Al Buhr, Zafernme-i Timur Tercemesi). Hatifi'nin eserinde ve Aci-
b'l-Makdr'&a. hi bulunmayan bu rivyeti, Mrhondda, jS- i
B j-l; ojt(o tsljT jlU j l j J
nvan altndaki huss babta H. 800 (M. 1397-98) vak'alar srasnda gryoruz
(Ravzat's-Saf, c. VI., s. 127-128). Melioransky, belki de buna dayanarak, bu trbenin
ins tarihini H. 800 (M. 1397-98) olarak gsteriyor (Encyclopedie de l'Islam'daki,
Ahmed Yeseci maddesine bakmz). Schuylerin Trkistan Seyahatnmesi'nde de bu
tarih gsteriliyor (Trke tercemesi, s. 93). Bekurin ve Ujfalvy kaynak gstermeyerek
H. 806 (M. 1404) tarihini kabl ediyorlar (Ch. E. de Ujfalvy, Le Syr-Daria, Paris, 1897,
s. 17, 50). Mslman Sa'nat adl eserin mi'mrden bahseden ilk cildini yazan Sal-
hddn, Trkistan bidelerinden bahsederken trbenin - mehur ad ile Cmi-i Haz-
ret in - H. 806 (M. 1404)da yapldn, sylyor (Saladin, Manuel d'Art Musulman,
s. 359). Herhlde btn eitli rivyetler arasnda en dorusu yukarda yazdmzdr.
80 A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I
J* J ^ J* ^
C^>- jvA j j ^ O <i.L> jl$>-
^ ^ Ij ! j j! \3 L j j j o l j <jl>-
\j i [x Ij Aj T J (_ o Ju \ j J 4AA S 'i.J
nin verdii bilgiye gre, bu cmi' tam mnasyle bir mi'mr bidesidir;
gerek Bekurin, gerek Schuyler bu cmii yalnz Trkistan ehrinin ba
lca bidesi deil, belki btn dnyadaki mi'mr eserleri arasnda yer
alabilecek bir san'at eseri olmak zre gsteriyorlar. Schuylerin bu cmi
hakknda verdii kymetli bilgiyi ksaca vermei lzumlu bulduk :
eyhin mezar muhteem bir bindr. Trbeyi rten kubbe ok muaz
zam grnyor. Bu byk cmiin arka tarafnda kavun eklinde kubbeli
dier bir ufak mescid daha ona ilve edilmitir. Cmiin kaps ok
byk ve kemerli olarak en az yz ayak yksekliindedir. Yanndan
penceresiz ve ular entikli olmak zre iki yuvarlak kule ykseliyor.
Kemerli geitte, ok san'atkrne ilenmi iki katl byk bir tahta
kap vardr ki, stnde ahniinli bir pencere gze arpar. Bunlar, bin-
nm Abdullah Han zamannda yeniden yapld zamana rastlar. Cmiin
dvarlar iyi pimi drt keli tuladan ok ustalkla yaplmtr. iniler,
velev pek bozulmu bir hlde olsa bile, yine yalnz yan ve arka taraf
larda kalabilmitir ve kubbeyi ssleyen mvi tulalarn hemen hepsi
dmtr. Kubbedeki kf yazlarn ancak birksm okunabiliyor. Be
yaz zemin zerine mvi renkle ve ok san'atl bir srette yazlm olan
bu iri yazlar, binnm ierisini birkat daha gzelletirmektedir. Harap
hlinde bile bu kadar muazzam grnen bu bin, ilk zamannda kim
bilir nasl bir hrika idi! Zelzeleler vesir bin trl eyler bu binay
olduka harap etmi ve dvarlardaki atlaklar di sva ile doldurul
mutur. Anlaldna gre, cmiin n ksm, lykyle ikml olunma
mtr; nk vaktiyle iskele hizmetini gren keresteler dvarlarda hl
duruyor ve zerlerinde leylek yuvalar bulunuyor.
Cmiin ortasnda ve muazzam kubbenin altnda kocaman bir dehliz
ve medrese vardr. Kubbe, yz ayaktan fazla bir yksekliktedir. Gerek
bu kubbe ve gerek altndaki dehliz, dhilde, Elhamrdakine benzer
nakl mermerlerle ssldr. Sada ve solda orta ve kk ordulara
mensup eitli kazak hkmdrlarnn mezarlarn iine alan odalar
vardr. Bunlar arasnda mehur Ablay-Hanm mezar da bulunur. Oda
lardan birisi mescid olup, srf Cuma namazna mahsustur. Binnm arka
sndaki kk kubbenin altnda Ahmed Yesev ile ilesinin mezarlar
bulunur49. Etrf kabirlerle evrilmi uzun bir koridorun sonunda mu
kaddes bir kuyuyu iine alan bir oda vardr. Hoca Ahmedin mezar
bitiiinde Timurlengin torunu Rbi'a Sultan Bekimin mezar vardr.
Bu Sultan, Ulug Beyin kz olup, Ebul-Hayr Hanla izdiva ve M.
1485de lmt. Oullarndan biri de yannda yatar. Birinci odann
btn dvarlarnda ekseriya Kur'n yetleri veyhut ksa birtakm
dulardan ibret olan saysz kitbeler vardr. Bu kitbelerden biri,
rivyete gre Hokand Han Muhammed Al Han tarafndan yazlm
tr ki, bu Han 1842de Bubra Emiri tarafndan ldrlmtr. Bu
odann ortasnda bir mesned zerinde en az 50.000 ielik su alacak
kocaman bir pirin kazan vardr50. Kapnn nndeki etrf dvar-la
. . . . w t j J i U ji ^U> Jl ji l . / g-j u
j'P M ^ ljS' jb
tS ili
. . .
2 j3 4 , 1 ^ . ) 3- ) - L ) I L * - * * '
. . j -1*^5 _p Jl \j> U
(_pl 0J J^ j ^ O J I o l ^ S ^ l 4 ^ s a i J l
JJ-* j ** J l X i $ j Z " l j A * > - 1aJ ^ Ajl* u -jL -I j i \ U J jl jZ ol
. (( T O 4S*" I 4>-1
On arn boyunda ve on arn kutrunda olan Efrsyb tan kalma bu bakr kazan, bu
menkabeye gre, Timur a Kaba da Trkmen neslinden be birader tarafndan hediye
edilmitir. Metinde - stnde milinin ismi kazlm bulunan - bu kazana ve oun hakik
byklne it bilgi vardr; yalnz bu vesika da, Yesevnin Orta-Asya da ne unutul
maz bir nfza mlik olduunu kuvvetlendiriyor.
51 Sehuylerden naklen IIoworth, History o f the Mongols, Lodon, 1880-88 (c. II.,
ikinci blmn sekizinci ksm sonundaki notlardan). Schuylerin verdii mlmta
gre bu cmice Yesiye mlik olan muhtelif Orta-Asya hkmdrlar tarafndan verilmi
bz imtiyazlar ve vakflarn fermam eyhl-slmm elinde bulunuyormu; hatt
bunlardan biri Mildm 1591 tarihli ve Abdullah Han imzsm tayor imi (ayn., eser).
84 A H M E D Y E S E V lVN T A R H H A Y A T I
eybn Han hakknda dualar ettii srada Ahmed Yesev den ve Yesi den de bahse
diyor :
Ey zafer yolunu agan Tingri'm adlk ekini sagan Tingri'm
Hanga n munca inyel kldng Hatrn munca ri'yet kldmg
Eyleding ltf anga Trkistan'm Ya'ni kim Yesi bile Svrn n
Hce Ahmed Yesevg n Eyleding hemdem- yr- cn
(eybn-Nme,Vambery basm, s.444).
Gerek Yanbrynin, gerek bu eserin daha doru ve gvenilebilir basmn neretmi
olan Melioranskynin, hakknda lykiyle bilgi veremedikleri bu ir hakknda Timur-
lular Devrinde Orta-Asya Trk Edebiyat adl henz baslmam eserimize baknz.
68 Halvet adl makale, ra Mecmuas'am Mart, 1914 saysnda. Yesevye tar-
knda Halvet'ia mna ve mhiyetini anlamak iin drdnc bahse baknz.
57 Ayn makale (s. 148).
58 er'it'l-lmn gibi en basit eserlerde Hocann ehemmiyetini gsteren paralar
bulunduu gibi (bk., 12. Kpak'taki Halifeleri), Orta-Asyada pek mehur olan Sfy-
yllh-Yrm Fevz'n-Nect' gibi eserlerde - bu eser H. 1180 (M. 1766-67)de yazl
mtr - de ondan hrmetle bahsedilir. Sfyyllh-Yr bu mesnevisinin bir yerinde,
Trk iinde Hce Ahmed Yesev
Olar irr gb meyh serveri
(stanbul basks, s. 111) medhasn onun hakknda rd ettii gibi, Der Beyn-i
hatm-yzde Ahmed unvanl ksmda da :
Birisidr Hce Ahmed Yesev
Zhir- btnda ol erdi kavi
(1895, Kazan niversitesi basks, s. 79) beytiyle yine ondan bahsediyor. Hakm-Ata
lakabiyle mehur Hoca Sleyman da :
Baksa K'be grngn bassa yirler turlgn
Ledn ilmi birilgn Hcem Ahmed Yesev
Asl irr hnedn bilmez n gb ndn
Bilr n Hak Yezdn Hcem Ahmed Yesev
parasn iine alan mehur lhsini yine onun vasfnda yazmtr (Dvn- Hikmet, s
tanbul basks, s. 111).
86 A H M E D Y E S E V N N T A R H H A Y A T I
it mezarlara rastlanr. Mesel - eski Traz ehri ile ayn yerde bulunduu
Howorth tarafndan iddi edilen - Evliy Ata kasabas bu nvn
Ahmed Yesev torunlarndan Karahan adl bir mutasavvfn laka
bndan almtr. Baya tuladan yaplm harap bir bin olan trbe,
btn kasabaya ismini vermitir. Yine mahall bir an'aneye gre, Evliy
Ata kasabasnn on mil batsnda ve yol kenarnda Karahanm akraba
sndan s BbFnin muazzam bir trbesi vardr. Bir Rus seyyahnn
ifdesine gre, Byk ve Orta-Orduya mensup zengin Krgz-Kazaklar
kn ldkleri vakit, onlar hemen gmmezler na' bir keeye veya bir
bez parasna iyice sararak bir aaca asarlar ve ilkbahar gelir-gelmez
Yesiye gtrerek Kara Ahmedin - onlar Ahmed Yesevye bu ismi
verirler - mezar civarna gmerler S9; hatt zenginler, daha hayatlarnda
trbe yaknnda bir para toprak satn alarak zerlerine tyler koyarlar
ve ldkleri zaman oraya gmlrler60. Ayni zamanda, ocuklar ol
mayan Krgz-Kazaklar da, trbeye gelerek byk kazann yannda
Hocanm rhuna koyunlar kurban ederler61. te btn bu tafsilt
gsteriyor ki, Orta-Asya ve Seyhun mntakasndaki Trk-sfliinin bu
eski nfuzlu reisi, menkabev bykln, hl asrlarca nceki par
lakl ile saklamaktadr62.
23. lk Halfeleri:
Hoca Ahmed Yesevnin yukarda sylediimiz gibi (bk. 9. Hal
feleri), Trkistann her tarafna birok halfeler gnderdii muhak
kaktr. Bunlarn byk ksm, hayatn binlerce kark vak'alar ara
snda unutulmusa da, kuvvetli bir ahsiyete mlik olan dier bz-
larnn htras bu gne kadar yaam ve Yesevye silsilesi onlarla sre
gelmitir; bu sebeple, bu ilk halfelerden en mehurlarn ve Yesevye
silsilesinin X . asr sonlarna kadar kimler vstasyle devam ettiini
gzden geirmek faydal olacaktr.
Hocann ilk halfesi, menkabede kendisine mhim ve byk bir
yer ayrlm olan Arslan Bahann olu Mansur Atadr. Mansur Atadan
sonra yerine olu Abdl-Melik Ata, ondan sonra da onun olu Tac-
Hoca gemitir ki, bu, mehur Zeng Atann babasdrx. H. 615 (M.
1218-19)de len ikinci Halfe Harezmli Sa'id Ata hakknda fazla bilgimiz
1 Reaht tercemesi (s. 15). Mansur Atann lm, H. 594 (M. 1197-98)dedir.
Haznetl-Asfiy, onun hakknda u tarihi kaydediyor (c. I, s. 535) :
61 illi JLoj c->-j lj- jl
t i " j j j Si
IXo j l ( J ^ j $y'j* j if-Aj i j>-
Tc Hoca da H. 596 (M. 1199-1200)da lmtr. Onun hakknda da u tarih vardr
(ayn eser, c. I,. s. 535) :
*xi>- <J>- J Cj -l> i
j jl jL* oLjt
Arslan Bahann, Zeng Ata vstasyle gelen sllesi efrdndan Mzekkir-i Ahbb
adh tezkirenin muharriri Seyyid Haan Hoca Nakbl-Erf- Buhr, kendi ceddi
Abdl-Vahhb Hocann madd ve mnev silsilesini u suretle gsteriyor: Abdl-
Vahhb Hoca-Sleyman Hoca-Yahya Hoca-Hrn Hoca-Sadr Hoca-Zeng Ata-Tc
Hoca-Abdlmelik Hoca-Mansur Ata-Arslan Bab (s. 299-300). Ccvhir'l-Ebrr min
Emvci'l-Bihr mellifi Hazini de, kendisini Mansur Ata evldndan olarak gster
mektedir (s. 231). Btn bu tafsilt, Arslan Bahann herhlde tarih bir ahsiyet oldu
unu ve siyah rktan olduu iin, hakknda, II. blmde geni lde anlattmz men-
kabenin teekkl eyledii anlalyor.
88 A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I
2 Reaht tercemesi, Hakm Ata zevcesi mehur Anber Anay Burak Han kz
olarak gsteriyorsa da (s. 16). Mzekkir-i Ahbb muharriri bunu bilhassa dzelterek,
Bura Han kz olduunu tasrih ediyor (s. 299).
3 Reaht tercemesi (s. 16). Haznetl-Asfiy muharriri, Hakm Atanm lm
tarihini u sretle kaydediyor (c. V., s. 534) :
miti. Hoca, yemek piirmee bir miktar odun getirmek iin ocuklar
yollad. Odunlar gelirken mdli bir yamur balad. Gelen odunlar
hep slakt. Yalnz Sleyman, elbisesini karp odunlar sard iin,
onun getirdikleri kuru idi. O syede dier odunlar da yand. Hzr
Aleyhisselm, odunlarnn neden kuru kaldn Sleymana sordu. O da
sebebini anlatt. Hzr, bunu pek beendi ve ocua, Bundan sonra
adn Hakm olsun! dedi. Sonra mbrek tkrnden azna brakt.
Sleymann ii nr doldu. Hzr, Haydi durma, feyz izhr et! dedi.
Hakm Ata, o ndan i'tibren birtakm hikmetler, manzumeler syle
mee balad4.
Kurban aynda birgn Hoca Ahmed Yesevnin tekkesinde 99.000
eyh hep hazrd. Hoca imam oldu, namaza baladlar. Sanda Hakm
Ata, solunda Sf Muhammed Dnimend vard. Namaz srasnda,
Hocadan bir ses kt. Cemat, mamn abdesti bozuldu diye ic-
betten vaz getiler; lkin Hoca aldrmad. Namaza devam etti. Hakm
Ata tereddt etmeksizin ona uydu. Sf Muhammed de Hakm Ataya
bakarak devam etti. Nihayet, selm verildikten sonra Hoca dedi ki :
Ben bunu sizin slktaki mertebenizi anlamak iin mahsus yaptm.
Yoksa, o ses benden deil, belime soktuum bir aa parasndan kt;
anlald ki, benim bir tek mridim, bir de yarm mrdim kemle gelmi;
dierleri hep ndanm. ve bunun zerine Hakm Ataya emretti;
Yarn seher vakti sana bir deve gelecek, ona bin, nerede durursa inecein
yer orasdr! dedi. Ertesi sabah seher vakti Hakm Ata, gelen deveye
binip salverdi. Deve, Trkistandan douya doru yrd. Horasan
ehrinin bat cihetinde B-nev Arkas denen yere geldi, durdu. O kadar
zorladlar, kalkmad, bard; bundan dolay o yere Bakrgan dediler5.
Deve durunca, Hakm Ata indi. Oras Bura Hann at srsnn otla
d bir yerdi. Ylkclar - at srcleri-onu buradan komak istediler.
4 Hakm Ata Kitab, Kazan niversitesi basm, 1901. Reaht gibi en mhim eser
lerde Sleyman Ata ile Hakm Ata iki ayr ahs gibi gsterilmekte ise de, bu doru
deildir. Hakm Ata Kitab, buna hid olduu gibi, Cevhir'l-Ebrr gibi bu hususta
en mhim bir eser bile Sleyman Hakm Atay bir tek ahs olarak gstermektedir.
Bu mhim Yesev halfesinin eserleri hakknda daha ok bilgi almak iin kitabmzn
VI. blmne baknz.
5 Hakm Ata Kitab. Hakm-Ataya, Sleyman Bakrgn ad verilmesi bundan
dolaydr; bununla berber, bunun tarih bir rivayet olmaktan ok, bir halk itikakl
neticesi olduu anlalmaktadr. Akkurgan ile Bakrgan arasndaki syleyi benzerlii
de bunu kuvvetlendiren bir delildir.
90 A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I
larm hepsi, Hubb Hocaya mrd oldular. Hakm Ata, artk olunun
yksek mertebesini anlamaa balamt. Yine birgn olu, kendisine
u suli sordu : Namazn snnetini dima burada klyorsunuz, gr
yorum; lkin onun farzn nerede klyorsunuz? . Babas, bu sule kar
lk, farz da K'bede kldn syledi. yi amma, dedi, oraya kadar
gitmek byk bir zahmet. K'beyi buraya getirseniz olmaz m ? .
Hakm Ata, kendisinde bu kadar kuvvet olmadn i'tiraf etti; lkin
ertesi gn olunun K'beyi Bakrgana getirdiini grnce, birdenbire
ard ve iine biraz kskanlk dt. Bir postta iki velnin duramya-
ca muhakkakt. Birgn Hakm Ata, mridleri toplanp dokuz kz
kestiler 7, zikr ve sem'a megl oldular. Herkes arld, yalnz Hubb
Hoca arlmamt. Bu aralk tuttuu geyiklerle avdan geldi; herkesin
arlp kendine haber verilmediini grnce can skld; babasndan
sebebini sordu. Sonra, kermetle, kesilen kzleri tekrar diriltti. Bunu
gren btn halk ona mu'tekd oldular. Bunun zerine babas onu
ard; bir yerde ikisinin berber bulunamyacan syledi. Bu szn
mnasn pek iyi anlayan Hubb Hoca, babasna, Siz kaln! dedi,
kt, anasyle vedlat. Kefenini giyip hcresinin ortasna gelip durdu.
Anasna, kendisi iin alamamasn ve babasnn rzsn almasn sy
ledi. Ban ekti, kaybolup gitti ve kefeni orada kald. Bu vak'a zerine
baba ana birok alatlar. Hakm Ata, olunun derdi ile birok Hik-
metler syledi.
Oluna kar yapt bu hareket Tanr nezdinde cezy mucip oldu.
Ona mlm oldu ki, Hubb Hoca eer yaasayd, neslinden altm vel
gelecekti; mdem ki bunlar dnyadan kesildi, bunun kefreti olarak
stnden krk yl su akacak ve gnh ancak bu suretle temizlenecekti.
Hakikaten de yle oldu. Veftmdan sonra Amudery, Bakrgan ehrini
bast, Hakm Atanm trbesi stnden krk yl su akt. Sonra sular
ekildi; fakat trbenin nerede olduunu kimse bilmedi. Nihyet, Hakm
Atann mnev iretiyle Celleddin Hoca adl biri onun merkadini
buldu, stne l imret yapt. Her taraftan ziyrete kotular8.
tan a gitti ve oradan Bakrgana dnd; lkin bu aralk hava birdenbire fenalat, ka
rard, mdhi rzgrlar esti. Gn ald zaman bzirgnlann mallan, davarlar dad-
m, hepsi bir tarafa gitmiti. Hoca Cell, bir tepe stne karak etrfma baknd;
karda bir da ve dan stnde bir kadn grd. Yanma gidip selm verdi ve Hakm
Ata trbesini sordu. Kadn, bilmedi; Hoca ile berber ihtiyar anasna gidip sormay
teklif etti. htiyar kadn, oralarn su altnda kaldn ve trbenin kaybolduunu syledi
ve dedi ki, u yaknlarda bir ss aac vardr, gece etrfna geyikler toplanr, tan vak
tine kadar durup ziyret ederler; etrfdan geenler zikr sads duyarlar; belki buras
dr. Cell Hoca, o gece doru oraya vard. Geyikleri grd, zikr seslerini iitti ve uykuya
dald. Hakm Ata, tekrar rysna girdi; Yattn yerden yedi ayak ileri gel, o yeri
kaz, orada briy (hasr) kar, onun altndan da bir deste gl kar, trbem orasdr.
Giden malna da gam yeme; nk hepsi menzil hanndadr. Onlar al gel; stmze
imret yap ve bize mcvir ol! dedi. Cell Hoca, uyannca byle hareket ederek,
mezar buldu, bir nian dikti; sonra gidip mallarn ald, Hrezmden ustalar getirtti.
Yzbin altun tenge sarfolunarak imret yapld. Kendisi de eyh Celleddin nmm
alarak, orada mcvir oldu; etraftan herkes ziyretine kotular (Hakm Ata Kitab).
Trklerde aacn kudsliine dir Cveyndeki Uygur Menkabesi'ne, Radloffun a-
manlik hakkndaki mehur eserine, Grenarda baknz. Eski geyik destanlar ve halk
masallar da halk inanlarnda geyiin ehemmiyetini ak surette gsterir.
* Hakm Ata ok esmer renkli olduu iin, Anber Ana birgn naslsa, Kki
zevcim siyah olmasayd! diye dnr. Kermet nru ile bunu anlayan Hakm Ata,
Tiz ola ki benden siyaha mushib olasn! diye du eder. Hakikaten, biraz sonra
Hakm Ata lr ve Zeng Ata gelip, Anber Anann dest-i izdivcn taleb eder. Anber
Ana yzn hiddetle dndrp, Ben Hakm-Atadan sonra kimseye varmam, hele
byle zency e.. diye reddeder; fakat boynu o vaz'yette kalr. O zaman Zeng Ata
haber yollayarak, vaktiyle, len zevciyle aralarnda geen vk'ay hatrlatr. Kadn,
bu izdivacn srf bir kermet mahsl olduunu anlaynca alar ve zarr rz olur
(Reaht tercemesi, s. 16-17). Hakm Ata Kitab bu menkabeyi baka bir ekilde gste
riyor : Hakm Ata kara renkli olduu hlde, Anber Ana beyaz tenli ve gzeldi. Birgn,
Hakm Ata gaslederken Anber Ana dekte idi; ona bakarken, Bura Hann kz iken
bu kara adama dmesindeki hikmeti dnd. Hakm Ataya bu dnce ma'lm
oldu; Sen beni beenmiyorsun amma, benden sonra, diinden baka beyaz olmayan
bir karaya deceksin! dedi. Anber Ana pimn olup alad; lkin i iten gemiti.
Hakm Ata, nhlet zaman yaklanca Hrezm den oullarm artt ve onlara dedi ki,
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I 93
rek, kendisini ilk grd zaman Seyyid Ahmedin kalbinde nasl bir
gurur uyanm olduunu anlatt; lkin Anber Anann efatma daya
narak onun o ilk kusrunu afvettiini de ilve etti. Ertesi sabab seher
zamannda Zeng Ata darya kt zaman, yolu stnde siyah bir-
eyin yattn grd. Ne olduunu anlamak iin ayaiyle dokununca,
Seyyid Ahmed yzn gzn eyhin ayana srerek af diledi. Zeng
Ata buna kar Ahmede o kadar iltifat etti ki, btn maksdu o nda
kendisine mnkeif oldu10.
10 Reaht tercemesi (s. 17-19). Hakm Ata Kitab, Seyyid Ata hakknda Reaht'ta
bulunmayan bz menkabeler zikrederek, onun Hakm Ataya intisabn anlatyor :
Birgn, Seyyid Ata meclisinde, Hakm Ata Kitab okundu ve onun menkabe ve kerme-
tinden bahsedildi. Seyyid Ata, Seyyidlerden hi kimsenin ona mcvir olup olmadm
sordu. Olmadm anlaynca yamna kii alarak Bakrgana geldi. Seyyid Ata, oradaki
eyh Celle kendisini mcvirlie brakp brakmyacam sordu. Onun gelmesinden
zten mtessir olan eyh Cell, kendinin buraya Hakm Ata emriyle geldiini syledi.
Bunun zerine Seyyid Ata bir teklifte bulundu : Bu gece ikimiz de gidip arz- hl
edelim; Hakm Ata kimi isterse o kalsn! dedi. eyh Cell de, bunu kabl etti. O gece
gittiler. Hakm Ata dedi ki, Ey olum eyh Cell, Seyyid Ata buraya Peygamber
emriyle geldi. Mcvirlii ona brak, Hrezm yamnda Akta derler biri vardr,
oraya git; menzil yap; bizi ziyrete gelen nce seni ziyret etsin. Biz, nce sana gelme
yenleri kabl etmeyiz! . eyh Cell sevinerek mcvirlii brakt ve doru Akta a
geldi. Seyyid Ata, uzun mddet orada mcvir kald. Sonunda rhlet zaman geldi.
Mrdleri, Sizi K'beye mi gtrelim, yoksa buraya m defnedelim? diye sordular.
u cevb verdi : Tbutumu bir byk arabaya koyup Bakrgandan K'be tarafna
karn; lkin o gece, hayvanlarnz iyi balayn; grlt etjneyin; evlerinizde oturun;
bir ses iitirseniz, sakn dar kmayn. Tan attktan sonra, bakmz, araba nerede dur
musa, beni oraya gmnz! . Hakikaten bunlarn hepsi oldu. Ertesi gn baktlar ki,
araba Hakm Ata trbesi yamna dm. Hemen Seyyid Atay oraya gmdler. O
gece K'be erenlerinin ruhlaryle Bakrgan erlerinin ruhlar Seyyid Atay almak iin
kavga etmiler; sonunda kinciler stn gelmiler. imdi Bakrgan a gelenler, nce
Hakm Atay, sonra Seyyid Atay ve daha sonra da dier mezarlar ziyret ederler
(Hakm Ata Kitab). H. 702 (M. 1302-1303)de len Seyyid Atann lm tarihini Haz-
net'l-Asfiy'da gryoruz (c. I., s. 540) :
6 JI ->- o ii dJLj ( ! o I) U1
ou
l^*- j L | ^ j\ JL<
Seyd Al Reis, Hiveden Hrzeme gelirken, Seyyid Ata ve Hakm Ata mezarlarm
ziyret ettiini syleyerek, ikisinin ayni mevk'de olduunu kaydediyor (Mir'tl-
Memlik, s. 71).
Riz Kuli Han mehur Sefretnmesinde, Hakm Ata ve medfeni hakknda u
bgiyi veriyor : Hakm Ata, Ceyhun kenarnda bir mahal ismidir. Orada medfun olan
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I 95
j l U Ij I J Mj* (_jIj Jl
Kemm Takendnin medhiyesindeki, Eylegaylar t memtdan beri vird-i zebn * Allh
Allh Rabbena'n Hazret-i Zeng Ata" beyti de buna irettir.
15 Reaht tercemesi, bu kasabay Sayram ile Takend arasnda gsteriyor (s. 19).
16 Reaht tercemesi (s. 19).
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I 97
mehur olan eser, H. 375 (M. 985-86)de len mm Ebilleys Nasr b. Muhammed Se-
merkand Hanefnin hads rivyetlerine, er' db ve ahlka it mehur eseridir ki,
ktphanelerimizde birok nshalar vardr. Ktib eleb, bu eserin byk, orta, kk
olmak zre nsha olup Rm ve Arap memleketlerinde mevcut ve yic olann kk
nsha olduunu da ayrca ilve ediyor (Kef'z-Znn, c. I., s. 153, Bulak basm).
Yine Ktib eleb, H. 676 (M. 1277-78)da vefat eden mm Muhyid-DIn Yahy b.
erefd-dn en-Nevev e-finin de bu ad tayan bir eseri olduunu bildiriyor.
23 Hoca Ahmed in beynna gre, yetmi ilim okumadan ve yetmi makam ge
meden eyhlik mukarrer olmaz. Bu ilimlerin husl ve vsl, krkdrt makmt iinde
mnderidir ki, onlar tahsil etmeden eyhlie kalkan, Ehlllhm nefretine urar. Bu
makamlar unlardr : Tevbe-i nash, ilm-i nfi, hilm-i rfi, akl-i kmil, ma'rifet-i
mil, tesllm-i slim, izzet-i mtevz', kanat- temm, sdk- Sddik, yakn-i Fnk,
ibdet-i Osmn, zikr-i Murtezy, zhd-i Hasan, fen ve fakr-i Hseyn, tevekkl-i
kll mm Muhammedl-Hanef, tahamml-i temm, krn-i nimet-i lh, kaza
lara rz, sabr alel-belv, saf alen-na'm, sahvet min mmelek, ihls- havass, ahlk-
hamide, vera' ve temizlik ve perhiz, tevzu-i 'amm, havf-i aled-devam, rec fi klli
ahvl ve ahvl ( J|j&\ j J|^_| rikkat ve alamak, evkullh Ve zevkullh, cez-
betllh, ltf mrvvet, kerem ve seh, hidyetllh, hu'-i zhirde hif, huz-i
btnda hyif, diynet der-def'-i menh ve siynet der-imtisl-i evmir, akvl ve ef'lde
hikmet tecrbe, ismet 'anil-kebir, iffet anis-sagir, firak inreti ve itiyk harreti,
sevd ve cnn, mahabbet ve meveddet-i Hazret-i Samediyyet, hay ve hicb- indallh
ve indel-'ibd, sr-i visl, kurbiyyet takarrub- ilellh. eyhin szne gre, bu
krk drt makamn esas u sekiz makamdr: 1) Tevbekrlar makam : Riyzet ve m-
chede; tevbekrlann std Hazret-i demdir. 2) limler makam : Tevzu' ve ta
zarru' ve tevecch ve mtlebe-i Hazart-i hamse; limler std Hazret-i dristir.
3) Zhidler makam : Rikkat ve dikkat ve mahabbet ve efkat; zhidler std Hazret-i
sdr. 4) Sbirler makam : Tahamml ve tevekkl ve teemml; sbirler std
Hazret-i Eyyubtur. 5) Rzler makam : Inbist ve ihtilt ve irtibt; std tasrih
edilmiyor. 6) kirler makam : Tevhid ve temcid ve tahmid; serdr, Hazret-i Nhtur.
7) Muhibler makam : rd ve evrd ve ezkr ve istifr; muhibler mstehidi, Hazret-i
brahim'dir. 8) 'Arifler makm : Sym ve kym ve mrkabe; rifler senedi Pey
gamber imiz Efendimizdir (Cevhir'l-Ebrr min Emvci'l-Bihr, s. 108-114).
100 A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I
25. Halvet:
Yeseviyye tarkmda Halvet in bilhassa ehemmiyyeti ve kendine
mahsus db vardr. Hoca Ahmed Yesevye gre Halvet kelimesin
deki harflerde birok anlalmas g hikmetler mndemitir. Buradaki
h ( r) hliden, lm ( J) leyVden, vav ( j ) vuslattan, te () hidyet'ten aln
mtr. Halvet esnsnda nefse ve eytna it hazlar yanp mahvolur.
Hak cezbelerinden nr ve nr zuhra gelir; insanlk karanlklar ve
baka kederleri kalkar; btn tabakalar nurlanr ve temizlenir ve daha
bunun gibi nice nice feyizler hsl olur. Halvet ikidir : Biri erVat halveti,
dieri tarikat halvetidir. er'at halveti olmaynca kincisi olmaz. erat
halveti, btn ayp saylan fullerden ve mem szlerden, baka nok
sanlk ve gnahlardan temmiyle tevbe etmek essna dayanr; byle
olmazsa, tarikat sliki halvetine lyk olmaz. Bunun gibi oru da, btn
uzuv ve duygu organlarnn, er'an yasak edilen v.b. eylerden masn
ve mahfuz kalmas sretiyle olmaldr. Tarikat halveti hakknda eski
byk mutasavvflarn birtakm gr tarzlar ve onlara gre konulmu
muhtelif erkn ve kaideler vardr 29. Halvet-gzin olacak slikin taba-
tna gre o esnda nasl hareket etmek lzm geleceini, ancak mrid-i
kmil ta'yin edebilir; zr aksi takdirde mazarrat muhakkaktr.
Hazn, Yesev tarkatinde halvetin an'anev ekillerini ve mersi-
mini u sretle anlatyor : Mridin muvfakat ile bir gn nce halvet
tasfiyesi iin orulu olmak gerektir. Halvet arefesinde sabah namazndan
sonra tebih ve tehliller teksir ve zikr-i mlakkan ve vird-i murahhas
rd olunur. Zikrul-lh edsmdan sonra saf balayp kbleye kar
yksek sesle sekiz Tekbr getirilir; bundan maksat, nefs- hev ordu
suna kar alan harbin balangcnda Cenb- Haktan yardm ve
zafer dilemektir. O gnn ikindi namazndan sonra ma'bed ve halvet -
hnenin delikleri, kaplar, bacalar kapatlr ki, halvete girecek mridin
slkna hava ve soukluk bir zarar vermesin. Sonra mrd, mezun ve
memur olduu evrad ve istifar ve ezkr ile t gne batmcaya kadar
Tanrya yalvarmakla gzya dkmekle itigl eder. Namazdan sonra,
yemek iin el ykanr; hizmet eden kimse, ibrik ile iftar iin scak su
getirir. Onunla iftar edilir ve artk su verilmez. Bundan sonra, Ahmed
Yesevnin kermetleriyle bitmi olan kara-dardan halvet orbas
verilir; eer bu bulunmazsa kzl-dardan da olabilir. Herkese bu or
badan ayr ayr verilir; bundan maksat kimsenin itirki olmamasn ve
bu sretle feyz zuhruna mnic bir hl hsl olmamasn temindir.
Ondan sonra, harreti teskin iin bir kk karpuz, veya bir miktar
ayran verilebilir. Yemekten sonra Kurr- Kermden bir sre, veya
birka yet tilvet olunur. Ayak zre saf saf durup yksek sesle
Tekbr edilir; daha sonra, oturulup ta'zm ve hrmetle gece yarsna
kadar zikrullh a itigl olunur. Bu esnda dervileri tevik etmek,
harretlendirmek iin Yesevye eyhlerinin Hikmet ad verilen lhleri
hazin sesle ve telkinlerle okunur 30. Bundan sonra baka bir yerde balar
o kasavet yok oldu ve bu zikr, emirleri ile, btn silsilede vird oldu,
te Yesevye tarkatindeki Zikr-i Erre'nin esas ve mhiyeti ve Yese-
vlike girmesi, menkabeye gre, byledir 33 ve essen, Yesevye tarkati
de Cehriyedendir 34.
8,1 Reaht tercemesi (s. 21). Dier bir rivayete gre, Hoca Ubeydullh, Yeter,
Artan Fer edek yand dedikten sonra, Eer bir mnkir, bu ne trl zikirdir derse,
ona nasl cevap vermeli, diye dndm demi ve,
IJ X.JJ - _rT *~,
beytini okumutur.
37 Tibyn- Vesil'l-Hakyk muharriri (c. III., s. 265), bu paray eyh Muham
med Gavsin Cevhir-i Hams adl eserinden naklediyor.
108 A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I
sret : Her iki hlde de dim, Kim, Hzr, Nzr, hid demektir.
Bu zikrin faydalar ok olup Zekery Aleyhis-selmdan menkldr 38.
j vb- 3*- / i
j* j- ojl i i cAj JJL2
jZ9^ -UU i Ij jj jj i UjJi
T
j J i-U-1 Co-jJ i I O
j ^JU j* jS"* I IMJ Ij j\ jiLj
Kasam eyh ve Halil Ata ile bir mddet berber bulunarak onlardan
feyz almasndan dolaydr. Hoca Bahddin, ilk zamanlarnda Emir
Seyyid Kellm ireti gereince Kasam eyh yanna geldi; iki- aydan
fazla orada bdundu; sonunda eyh, ona terif verdi ve Benim dokuz
olum vardr, sen onuncususun ve hepsine mreccahsn! dedi. Bundan
sonra Kasam eyh Nahabdan Buhraya geldike, Hoca ona fevkal'de
riyet ederdi39.
39 Nefaht tercemesi (s. 416-417). Hoca Bahddin in, Kasam eyh ile ilk ml-
katlarnda, yle dt ki Kasam eyh kavun yerdi. Kabuunu Hocadan yana itti;
Hocamn dahi taleb-i larreti nihayette olman ber seb-i teberrk ol kabuu tammca
yediler. def'a ol mecliste yle vki' oldu. Hemen mecliste eyhin hdimi ieri girip
deve drt at yavu-kldm dedi. eyh Hoca Hazretine Trke iret edip aytt ki at
yahi tutunuz. Mrdlerden drt kimse yle heybet ile Hocaya bakp, incindiler ki
gy ortalarnda kan vki' olmutu. Hazret-i Hoca buyurmular ki, Meyih-i Trkn
her kim sfatn anlamaya, elbette onlarn tarkmdan tr onlardan nevmd olur ve
i'tiraz eyler. Pes Hazret-i Hoca, iki dizi zerine oturup murkabe ettiler ve mteveccih
olup akam namazm kddktan sonra, hdim yine ieni girip aytt : Develer ve atlar
kendileri geldiler.. . Kasam eyh hir Buhra pazarlarndan birine gelip, trl trl
al-veri etti ve kp gitti. sr-i mahabbet zerinde zhir idi. Bir dkknda oturdu
ve oullarndan ve mtbi'lerinden kendi ile berber olanlar dvet eyledi ve aytt :
Bizim naklimiz zamam erimitir; tevhd kelimesin muvfakatle diyelim. Pes kendisi
dedi ve cmlesi dediler. Fil-hl teslm-i rh eyledi (Nefaht tercemesi, s. 416-417).
110 A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I
ve elif, hem cemi' hurufun asldr ve ben ol makama vardm ve nm srrna mahrem
dtm. nn almetin banda komutur (Kilisli Rifa't Beye it olan yegne ns
hadan). te, bu iki vesika, yalnz Bekt menkabesinin deil, Bekt tarkatinin de
- hatt tacmn ekil ve mhiyetine kadar - btn resm yin ve db ile IX . asrda
kurulduunu gsterebilir. IX . asr byklerinden olan ve Hac Bekta ve Elf tacn
tarih mhiyeti hakknda en doru bilgiyi veren k Paazdenin ifadelerinden de, bu
tarkatin IX . asr zarfnda kurulduu kesin olarak anlalyor (k Paazade Tarihi, s.
204-206). Artk bu vesikalar karsnda, Bekt tarkinin ancak X VI. asrdanberi
mevcut olduu hakknda (Bektaschijje, c. II., s. 20) Jacob tarafndan ileri srlen fikir,
kendiliinden dyor ve bu zaman daha geriye gtrmek lzumu anladyor. [Bek
t tarikat ve bu husustaki gr ve aratrmalar hakknda daha geni ve bibliyografik
bilgi iin Prof. F. Kprlnn tslm Ansiklopedisi'nin stanbul basksna yazm
olduu Bekta maddesine ve hussiyle bu makalenin bibliyografya ksmna baklmaldr].
44 XV. yzyl byklerinden olan k Paazade : Beng ve zenk, toplak ve
zaplak ve eytn detler bunlarda oktur ve bu halk bilmezler n eytn midir?
diyor (Ak Paazade Tarihi, s. 206). akyk- Nu'mrye sahibinin bu mnadaki ifadesi,
daha sonraki bir devre ittir. Amasyal Hsmeddin Efendi, Hac Bekta Yelnin 691
tarihinden nce lm olduunu vakf kaydlarna dayanarak iddi ediyor (Bu eseri
mizin VII. blmndeki 30 numaral nota baknz). Bektlik hakknda, X . blmde
( 58. Bekt iiri bahsinde) bunlar tamamlayc tafsilt vardr.
45 XV. asr esnsnda Fazl Hurf kirtleri Anadoluya yaylmlard. Bunlardan
mehur Aliyyl-a'lmn Kk-Asyaya gelerek bir Bekt tekkesinde yerletikten
sonra, Hurflik akidelerini Bektlik nm altnda nerettiini ve H. 822 (M.
1419-20) de ldn biliyoruz (Ishak Efendinin Kif'l-Esrr ve Dfi''l-Err'ma
baknz. Prof. Browne ve Dr. Jacob da, Bektlike Hurflikin girmesi hakknda bu
dn kabl eylemilerdir). Tibyn- Ves'il'l-Hakyk muharriri de bu fikirdedir :
Hac Bekta hayatta iken hibir kimseyi halfe brakmamtr. Sonra Ik adyla me-
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T 113
bunlar bir tarikat olmayp, tarikat dhilinde bir koldan ibrettir. Bu iki
koldan birincisi kniyedir ve Mevdud Ata halfelerinden eyh Keml
knye mensuptur46. Takend vilyetinde oturan bu eyhi, Hoca
Abdullah, Horasandan Takende geldii zaman tand ve hakknda pek
byk sayg ve sevgi gsterdi; bu karlkl sevgi neticesi olarak dima
biribirleriyle konuurlard. Keml eyhden gelen kniyye sllesini
yukarda gsterdiimiz iin burada tekrara lzum grmyoruz ( 23 lk
Halfeleri), ikinci kola gelince, Tibyn- Vesil, hatt bunun ismini bile
zikretmiyerek, bunun Hadm eyhden yukarda zikrettiimiz bir
silsile ile - eyh Hwceg-i Kn halfelerinden H. 975 (M. 1567-68)de
len eyh Ahund Molla Hired Azzna eritiini bildirmekle yetiniyo
ruz.
28. Netice :
Yesevlik ve Hoca Ahmed Yesev hakknda imdiye kadar verilen
tahlil tafsilttan sonra, Orta-Asya Trk sfliinin balang ve mhi
yeti ve balca esas hatlar ve hussiyetleri hakknda terkibi bir fikir
verebilmek mmkndr. Hakikaten, Ahmed Yesevnin Trk tarihindeki
ehemmiyeti, yalnz be-on para, yhut birka cilt tasavvuf manz-
meler yazm eski bir ir olmasnda deil, slmiyetin Trkler arasnda
yaylmaa balad asrlarda, onlar arasnda ilk def'a bir tasavvuf
mesleki vcde getirerek ruhlar zerinde asrlarca hkm srm ol
masndadr. Ondan nce Trkler arasnda Tasavvuf mesleklerine girmi
adamlar yok deildi ( 4 Trkistan'da Tasavvuf); lkin onlar, ya byk
Islm merkezlerinde Acem kltrnn tesiri ile acemlemiler, yhud,
yeni dinin ummlemesi iin byk Trk kitleleri arasna girerek
orada unutulup gitmilerdi; ilerinden hibiri, kendilerinden sonra da
yaayp devam edebilecek kuvvetli birey tesisine muvaffak olama
mt; halbuki Hoca Ahmed Yesev kuvvetli ahsiyetiyle, Trkler ara
snda asrlarca yaayan byk bir tarikat kurdu ki, bu, bir Trk tara
fndan ve Trkler arasnda kurulmu olan ilk tarkattir. te, bundan
dolay Yesevliki ve Ahmed Yesevyi tedkik etmekle, Trk tasavvufu-
nun en eski ve en asl bir ksmn aklam oluyoruz.
46 kn, Yesi evresinde bir kasabann addr (22. Bugnk Yesi). Kemal eyh
glib bural olduundan dolay kn lakabn alm olacaktr. Yoksa bu kn lakab,
bilinen mnada kn (yakn bilme, salam bili) kelimesine nisbet ifade etmez.
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T 115
mnev ve fikr tarihi de, byle bireye hi elverili deildi. Eski bir din
ve onun dourduu yksek bir felsefe ile asrlarca alkanlk hsl eden,
uzun mddet eitli medeniyetlerin med ve cezri altnda kalarak onlarn
mnev rsbiyle yakndan alkadar olan evreler iin mmkn ve
hatt tabi olan bu hl, Ahmed Yesevnin yetitii asrdaki Trk evresi
iin hemen hemen tammiyle imknszdr.
Trkler o zamana kadar Hind, in, Iran, hatt bir dereceye kadar
Hristiyan fikir ve akidesi ile temas etmi olmakla berber, onlar kendi
lerine hibir sretle mal etmemilerdi; kendilerine has olan eski iptidi
dinin basit telkkileri Trkleri tatmine yetiyordu; bu yzden, yeniden
yeniye almaa baladklar slm esas akidelerinin dna kmak, o
kadrodan tamak iin hibir ihtiya duymuyorlard49. Ahmed Yesev
nin irad sesinin ilk aksettii yer olan Seyhun shasmda eskiden birta
km Budist manastrlar bulunmas, Yesevlik zerinde ufak bir Hind
tesiri bulunmasn bile int etmemitir ve edemezdi50; yalnz, Ahmed
Yesev ve halfeleri tarafndan yaylan Yesevlik esas telkkilerinde
deil, fakat halk arasnda yaylm olan birtakm Yesev menkabelerinde
eski iptidi dinin bz izlerine rastlanyor ki, bu da beeriyetin din ge
lime tarihinde ummiyetle rast gelinen tabi bir hdisedir51. Yesev-
likten epeyice zaman sonra kurulan ve yaylan ve onunla pek sk ba
lantlar, benzerlikleri bulunan Nakbendlik de, Yesevlikle ayni esas
vasflar hizdir diyebiliriz 52.
hakikate eriyordu. (Kouznictsov, Lutte des civilisations et des Langues dans lAsie centrale,
Paris, 1912, s. 131-132). Birok Rus kaynaklarna dayanlarak yazld hlde tarih
ksmlar ummiyetle ok zayf olan bu eserin, Orta-Asya sflii ve Ahmed Yesev
hakkndaki bu sath mtlealar hibir vehile itimda yan deildir.
49 Trklerin ummiyetle kabl ettikleri dinlerin esas hkmlerine sdk kalarak
iHizl hareketlerde bulunmadklar, Trk tarihi ile uraan btn tarihiler tarafndan
itiraf edilir. Yukarda verilen izahlar, bu hdisenin sebeplerini az-ok tenvir ve tavzih
edebilir.
60 Bu husustaki balca tafsilt iin H. H. Howorthm History of the Mongols adl
eserine baknz (c. II., k. II., London, 1880-1888, drdnc blmn ilk notu). E. Rec
lus Le Turquestan et le Tibet Geographie niverselle, Rus-Asyas cildi, s. 556).
51 Grenard, Le Turquestan et le Tibet adl mhim eserinde Budist menkabelerine,
eski iptidi dinlerin kalnts olarak bz eyler kartn zikrediyor (s. 240). Biz de, ki
tabmzn ikinci blmnde, ilk bakta gze arpan bu gibi dikkate deer bz hdiseleri
iaretle iktif ettik. Trk etnografisi ve tarihi hakkndaki tedkikler yava yava oal
dka, bu gibi hdiseler zerinde cidd aratrmalar yapmak imkn da hsl olacaktr.
62 [Profesr F. Kprl, Nakbendlikle Yesevlikin aym esas vasflar tad ek-
A H M E D Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T I 117
ndeki grnn, dzeltilmesi lzm geldiini yeni aratrmalarna dayanarak ilk defa,
Les origines de VEmpire Ottoman (Paris, 1935 s. 118 v.d.; Trk. tere. Osmanl Devleti'nin
Kuruluu, Ankara, 1959, s. 98 v.d.; 2. basm, Ankara 1972, 166 v.d.)da ileri srm
daha sonra slm Ansiklopedisi'nde kan Ahmed Yesev maddesinde ise gerek Ahmed
Yesevnin sfiyne ahsiyetini, gerek Yesev tarikatnn hviyetini lk Mutasavvflar'-
da yapt ekildeki tasviri yerine, bilhassa Bektliin meneleri hakknda yapt
aratrmalara ve eline geen yeni vesikalara dayanarak, Baba, Haydar ve Bekt
a'anelerinin, Ahmed Yesev hakkndaki rivyetlerinin, tarih hakikatlere daha yakn
olduuna iaret etmitir. Ahmed Yesev hakknda lk Mutasavvflarda verilenden
daha fazla bibliyografik bilgi iin Ahmed Yesev maddesindeki bibliyografyaya ba
vurulmaldr].
118 AHM ED Y E S E V N N H A L F E L E R V E T A R K A T
alarak slm rhunu o unsurlarla yni eski mill ekiller ve eski vezin
lerle- ifde eden ilk eser olmak bakmndan da Divn- Hikmet', tasav
vuf Trk edebiyatnn en eski ve en mhim bidesi saymak zarretin-
deyiz. te, Dlvn- Hikmet bu bakmdan eskidenberi msterklarm
dikkatini ekmi ve imdiye kadar lykyle tedkik olunamamakla ber
ber, hakknda para para bz aratrmalarda bulunulmu, hatt bz
paralar da ner ve Bat lisanlarna terceme edilmitir 3.
Divn- Hikmet, bilhassa Dou ve Kuzey Trkleri zbekler, Kr-
gzlar ve Volga Trkleri - arasnda det din mukaddes bir kitap gibi
asrlardanberi elden ele dolatndan, onun saysz yazma nshalarna
ve daha sonra da bir ok basmlarna tesadf olunabilir. Bizim bu bir ok
yazma nshalar zerindeki tedkiklerimiz, ne yazk ki, lisan ve edebiyat
tarihi noktasndan hi iyi bir netice vermemi, yni bu mhim eserin
eski bir nshasna rastlamak bir trl mmkn olamamtr4. Elde
Dou Trklerinin edebiyat hakkuda byk vukfu olduundan bahisle, ona daya
narak, Melioransky ve Brockelmannn, Ahmed Yesev yi Hicr VI. asr adam sayma
larn iddetle tenkid ediyor. Thry Joseph in, Ahmed Yesev hakkndaki mtlealann
iine alan Mild Ondrdnc Asr Sonlarna Kadar Trk Lisn Yadigrlar adl maka
lesi Trkeye evrilmi olduu cihetle (Mill Tetebbu'lar Mecmuas, say 4, s. 81-133),
Prof. J. Nemethin, ona dayanarak ileri srd fikirleri tammyle reddedebiliriz.
Thry Josephe gre : Ahmed Yesev Nakbend tarikat eyhlerindendir. Vefat senesi
malmumuz olmamakla berber, Nakbendlikin kurucusu Pr Muhammed Nak-
bendin H. 719 (M. 1319)da vefat ettii ve Ahmed Yesevnin mezar zerine Timurun
(M. 1397) de muhteem bir bin yaptrd mehurdur. u hlde, Ahmed Yesev nin
1319-1397 seneleri arasnda lmesi ve bu sebeple, Dvn- Hikmet'in X IV. asr eser
lerinden olmas icbediyor (Mill Tetebbu'lar Mecmuas, s. 97-98). Thry Joseph,
Reaht tercemesi'ni bu hususta bir kaynak olarak gsteriyor; hlbuki Reaht'm Ahmed
Yesev hakknda verdii tafsilt lykyle tedkik etseydi, Hoca Yusuf Hemednnin
nc mridinin X IV. asr adam olamyacam kesin olarak anlard. Anlalyor ki
akademisyen Thry Joseph, Reaht' iyi tedkik etmedii gibi, Ahmed Yesev hak-
kndaki kaynaklarn hepsinden de gaflet etmi, hatt iin en garibi, birok basmlar
bulunan bu eserin tab'imlan bile haberi olmamtr; nk Vambery de eyh Sley
mann aatay Lgati'nde, Pavet de Courteillein Lgat'inde mevcut 310 msra'dan
baka birksmn baslmadm iddia ediyor. Profesr J. Nemeth, bu izahlardan sonra,
mteveff Macar arkiyatsnn bu husustaki kaynaklardan nekadar habersiz kaldn
anlayabilir.
3 Dvn- Hikmet'in mevcdiyetinden bahseden, hatt ondan sekiz-on para
rnek ner ve terceme eden ilk msterik Vamberydir (Cagataische Sprachstudien,
Leipzig 1867, s. 115-123); bununla berber, eserin mukaddimesinde, Levchinein verdii
birka satrlk mlmt nakilden baka tarih bilgi veremiyor (s. 36-37).
4 stanbul vakf ktphanelerinde Dvn- Hikmet'in yazma nshasna hi rastla-
H O C A A H M E D Y E S E V n N E S E R 121
madik. stanbulda bizzat tedkik edebildiim iki yazma nshadan birisi bugn Kata-
noftan alman kitaplar arasnda bulunuyor. H. 1290 (M. 1873-74)da yazdm olan bu
nsha 331 sahifeden mrekkep olup, her sahifede ortalama olarak onbir msra' ve heyet-i
mecmuada 99 Hikmet vardr; bu ok yanl ve her mnasiyle berbad nsha, ilmi bir
tedkike - hatt basmalar derecesinde emniyetle - esas alnamaz. Marif Nezreti tara
fndan Hlis Efendi den alman kitaplar arasnda bulunan dier nsha ise H. 1260
(M. 1844-45)da yazlm olup, iinde Ahmed Yesevye it olmayan birok manzu
meler, hatt Nevnin Harbt'a alnan mehur Terci'-i bend'i bile vardr. Melioransky,
Petersburgdaki Asya Mzesinde 239 mkerrer numara ile drt muhtelif yazma nsha
mevcut ise de, bunlarn hepsinin son devirlere it olduunu ve bu eserin eski i'timda
deer bir nshasna tesadf edilemediini yazyor. Berlin, Viyna, Gotha Ktphaneleri
ile, British Museumun Trke eserleri arasnda bu esere tesadf edemedik (Bu hususta
kaynaklarmz Flgel, Pertsch, Rieu Kataloglar'dr. O zamandanberi bu ktphanelerin
yeni aldklar eserler arasnda Dvn- Hikmet'in de bulunabilmesi ihtimli vardr).
Macar Akademisi Ktphanesinde Dvn- Hikmet'in yazma bir nshas bulunduunu
bilmekle berber, bu nsha hakknda da yeter derecede bilgiye mlik deiliz. Dvn-
Hikmet, Orta-Asya da ve Kuzey Trkleri arasnda ok mehur bir eser olduu cihetle,
baka ktphanelerde, veya huss ellerde onun daha baka nshalarna tesadf edile
bilecei muhakkaktr; bununla berber, o nshalarn da ekseriyetle son devirlere it
olacanda phe edilmemelidir. Dvn- Hikmet'in eski bir nshasn bulabilmek im
knna en ok mlik olan Rus msterklarmn imdiye kadar buna muvaffak olama
malar bu fikrimize kuvvetli bir delil tekil edebilir. Bizim bildiimize gre, en eski nsha
evvelce Vefik Paa Ktphanesinde bulunuyordu; bu nshann 148 varakl ve 4inch
cesmetinde sde fakat gzel bir yazyla ve balklar krmz olarak H. 1105 (M. 1693-
94)de yazlm eski ciltli bir nsha olduunu Katalog'dan renmekle berber (Katalog
numaras : 1039), ne yazk ki, ona tesadf edemedik. Fransz msteriki Pavet de
Courteille, kendi huss ktphanesinde de yazma bir Dvn- Hikmet nshas bulun
duunu sylemekle berber, onun eskilii, veya yenilii hakknda hi bilgi vermiyor
(Mi'rc-Nme, notlar srasnda, s. 33). te, grlyor ki btn bu uzun izahlar netice
olarak hi de memnuniyet verici deildir.
5 Dvn- Hikmet ilk def'a Kazanda H. 1295 (M. 1878-79) de Hikem-i Hzret-i
Sultan'l-rifin Hoca Ahmed Yesev ad ile 67 Hikmet ve bir Mnct'tan mrekkep
125 sahifelik bir risle hlinde baslmtr. kinci basmn nshas elime gemedii iin,
onun hangi seneye it ve ne mhiyette olduunu bilmiyorum. nc basma gelince,
1311de Kazan niversitesi Matbaasnda baslan bu nsha Dvn-i Hikmet-i Sultan'l-
'rifn Hoca Ahmed b. Mahmud b. iftihr- Yesev nm altnda olup, ilk sahifede Gulm
Muhammed b. Mft RahmuIlh Kurey-i Esed el-Him el-Lb(h)rnin Haz-
122 H O C A A H M E D Y E S E V jVN E S E H
6 Osmanl edebiyatnda byk ve mhim bir mevkii hiz olan - ok kuvvetli bir
rivyete gre Fazl- Hurf - akirdlerinden Seyyid mdddin Nesimi, mehur olduu
gibi Halep te H. 820 (M. 1417-18)de ldrlmtr (Kef'z-Znn, c. I., s. 401; Latifi
tezkiresi, s. 332). Onun Irak, Dou Anadolu, Azerbaycan shalannda pek tannm olan
Divn ve menkabeleri, daha XV. yzyl esnsnda Horasana ve Mvernnehre ya-
ydmt. H. 904 (M. 1498-99)de Sultan Hseyin Baykara tarafndan sadrete ta'yin
edilen Emr Keml d-Din Hseyin in Meclisl-'Uknda bir meclis de Nesmye
tahsis olunmutur (Ktip elebden balayarak bu gne kadar bu eserin Sultan H
seyin Baykaraya isndndaki yanll anlamak iin Habib's-Siyer'in (e. III., cz 3,
s. 330) verdii bilgiye ve bilhassa Bbr-Nmeye Sultan Hseyin Baykara devri
riclinden sz ederken - baknz. Meclis'l-'Ukm stanbulda ve Avrupa ktp
hanelerinde saysz yazma nshalar vardr. Mesel Ayasofyada 4238 numarada). Ne-
smnin yazd sfiyne iirlerin Orta-Asya da da makbl ve rabette olup eskidenberi
okunduunu da Vambcry bildiriyor (Cagataische Sprachstudien, s. 141-143).
7 Mesel 21inci Hikmet olarak, lhi Kdir Perverdigr * Rahm kl bendeng ey
Kirdigr matla'l bir mesnevi, 23nc Hikmet olarak Bmg tb na'ra-i sevd-yi
Muhammed * Men n ucun gyida eyd-yi Muhammed matla'l ok dzgn bir lisanla
yazlm bir na't, 26nc Hikmet olarak Bizdin drd bisyr Y Mustaf Muhammed
msrayle balayan dier bir na't, 33nc Hikmet olarak Ehl-i dil bolgan kii gamkin
gngln d itar msra' ile biten dzgn bir manzme, 53nc Hikmet olarak, Garip-
ligd garib bolgan gariblar Gariblar hlini bilgen gariblar matla'l bir gazeli, 56nc
Hikmet olarak Arapa msr'larla mlemma' filtn, filtn, filiin vezninde bir
lh, 57nci Hikmet olarak Hazret-i Peygamber hakknda ve mesnevi tarznda Mu-
124 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
hammed'ni biling zt Arab'dur * Tarkatni yolu kll-i edebdr matla'l bir mesnevi,
92nei Hikmet olarak Mef'l, mef'l mef'l fe'ln vezninde ok dzgn bir man-
zme, 100nc Hikmet olarak drt Mef'ln'le yazlm bir manzume, 102nci Hikmet
olarak, Sfi Nak oldun vel her giz mslman bolmadmg nekratl ok muntazam bir mu
hammes, 107nei ve l l l inei Hikmet olarak F'iltn, f'iltn, f'iln vezninde yazlm
iki iir, 127inci Hikmet olarak, Dem bu demdur zke dem ndem dijne * Dnyadin b-gam
otarsn gam dime matla'l bir gazel, 135inci Hikmet olarak, Ay h du 'lem pdih *
Irrsin bendeni put penh matla'l bir mnct ve en sonra, mef'ln, mef'ln,
fe'ln vezninde uzun ve dzgnce bir mnct vardr; hlbuki VI. yzydda arz
vezninin bu kadar eitli ekilleri ile bu kadar dzgn manzmeler yazmak imkm
yoktu.
8 Bu Defter-i sn nesVlesi Dvn- Hikmet'in birka yerinde tekrar tekrar zikre
dilmektedir (stanbul basm, s. 2, 17, 28, 74, 147) :
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 125
.olduu iin, ayni ismi - yni Dlvn- Hikmet ismini - verdii kendi eserini
de onun ikinci defter'i sayyor. Gerek Divn'n, gerek onu dzenleyen
irin ayni isimde olmas, sonra her iki irin manzmeleri arasndaki
ekil, ed ve rh bakmndan derin ve samim benzerlik, yeni ir tara
fndan yazlan eserin, sonralar, eski tannm mutasavvfa isnd edil
mesini pek mmkn kdm olabilir.
Bu gn eHmizde bulunan Hikmetler, velev Hoca Ahmed Yesevye
it olmasa bile, ekil ve ruh bakmndan onlarn Yesevye it olanlardan
tammiyle farksz olacana hkmedebiliriz; nk Ahmed Yesevnin
takipilerinden sz ederken, ondan asrlarca sonra bile yine ayni ekil
ve edda ve ayni ruh ile ayni tarzda Hikmetler yazld pek ak bir
srette grlebilecektir; bununla berber, bunu yalnz Ahmed Yesev
ve takipilerine has birey zannetmemelidir; halk vezni ve ekilleri ile
yazlan tasavvuf edebiyatta, bzan bu deimezlik asrlarca sre gel
mitir. Bunun sebebini, yalnz Halk edebiyat mahsllerini yzyllarca
biribirinden farksz bir srette srdren millerde deil, ksmen nazire-
cilik de, ksmen de, bir def'a byk prlere istinden yerleen ekillere
takipileri tarafndan det kuts bir mhiyet verilmesinde aramaldr;
bununla berber, btn bu mlhazalara ramen, elimizdeki Dlvn-
Hikmet nshasnn hem Ahmed Yesevye, hem de X V I., veya X V. asra
mensup Ahmed adl dier bir Yesev derviine it eserlerden mrekkep
kark bir mahsl olduu ihtimli de kuvvetli bir srette mevcuttur.
imdiye kadar saydmz eitli ihtimllerden hangisi tercih ve kabl
edilirse edilsin, herhlde elimizdeki Dvn- Hikmetin tedkikiyle, Ahmed
Yesevnin edeb ahsiyeti ve Trk tasavvuf edebiyatnn bilinmeyen
ilk safhalar aydnlanabilir.
Riyzetri katg lartb kanlar yutub Min defter-i sn szdin atm, mana
Kul Hca Ahmed men defter-i sn aylm ki lem irellarn meyga saydm
Min defter-i sn aytm kani kulak Kan-ya tkb yglamaslar misl-i bulak
Min defter-i sn aytm sizka ydigr Ervhimdin medet tlab okung zinhr
126 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
lar, bir ay sonra (Tatar?)lar, yirmi gn sonra Uf . [i: (?) 1ar, sonra Peenekler,
onlann arasnda oniki gn seyahattan sonra igiller, krk gn seyahattan sonra Bugrac
(Ugrak?)lar, bir ay sonra Tbet ( c~ )ler, krk gn sonra Kimak : MimakIar, bun
larn arasnda bir ay seyahattan sonra Guz : Ouzlar, onlarn arasnda bir ay seyahatten
sonra Toguz-guz: Dokuz-Ouzlar, onlann arasnda yirmi gn seyahattan sonra Kr-
gzlar, bunlarn arasnda bir ay seyahattan sonra Harluh : Karluklar, bunlann arasnda
yirmibe gn seyahattan sonra (Halaclar), sonra jl (Hitay ?)lar. Ebu
Dulef, bunlardan Kimaklarn ve Krgzlarn kendilerine mahsus yazlan olduunu,
hatt Krgzlarn ibdet vaktinde okumaa mahsus manzumeleri bulunduunu zikre
diyor (1845de Berlinde Arapa metni ve Ltince tercemCsiyle neredilen bu seyahat-
nme, Mu'cem'e in maddesinde tammiyle mevcuttur; Trke tercemesi Yeni
Mecmua'mn 59uncu saysnda; erefddin : Eski Trk Memleketlerinde). Bu kaynak-
lann verdikleri mlmt, herhlde tenkidli bir srette izah ve tamamlanmaa iddetle
muhta bulunuyor. Geza Kuun. Macar ark Mecmuas'nda Gerdiznin Trkler hak
knda verdikleri mlmt terceme ederken, baka Arap corafyacdarnn da onlar
hakknda verdii mlmt ilveten not eklinde toplayarak ve telfik etmek sretiyle
bu hususta basit bir tecrbede bulunmutu (Keleli Szemle, 1901 senesinin ilk numara
sndan balayarak, 1902 senesinin drdnc numarasna kadar srasiyle neredilen alt
makale); lkin, bu hususta mevcut btn slm ve in tarihlerinin verdii bilgi ly-
kiyle zapt ve telfik olunamad iin, bu tecrbe pek iptidi bir mhiyettedir; bununla
berber, essen bu makaleler de yle bir maksatla yazlmamt. Bizi mevzuumuzdan
pek ok uzaklatraca ve det aynca bir tedkike ihtiya gsterecei cihetle, burada
bu eitli belerin biribiriyle mnasebetlerini ve coraf shalarm geni srette zah
edemiyoruz; bununla berber, bunlann sonraki asrlarda yerlerini deitirdiklerini de
unutmamahdr.
11 Daha hemenidler zamannda rann Ceyhun (Oksus) ve Seyhun (Yaksart)
arasndaki bir satrapln tekil eden Sogdiyanann merkezi Semerkand idi. Arap co
rafyaclar da Sogd nmm verdikleri bu shay Buhara ve Semerkand arasnda gster
dikleri gibi, Semerkand i de buraya idhl ediyorlar; hatt Eb Abdullah el-Mukaddes,
onun alts kuzeyde ve alts gneyde olmak zere oniki ehrini de zikrediyor (Mu'ce
m'l-Bldn., c. V., s. 86). Trklerin bu shada ehemmiyetli bir rol oynamaya bala-
malan M. VI. asr ortalarna dorudur. Onlar, ya bu tarihte, yhut bundan biraz sonra
shalarm batya dora genileterek, Eftalitleri yendikten sonra Sogdiyanay da h
kmleri altna almlar ve ran kavimleri ve medeniyetiyle bu esnda sk bir srette
temsa girmilerdir (W. Thomsen, Inscriptions de l'orkhon, Helsingfors, 1896, s. 54).
Orhun Kitbeleri'nde de Demir-Kap civarndaki Sogdaklar zerine yaplan seferlerden
szediliyor ki, Prof, Thomsen, bu mnsebetle - Menandre Protectore ve De Guignes'den
naklen - bu memleketin Mukan Han zamanndanberi Trklere tbi' olduunu sylyor
128 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
(ayn eser, s. 154, numara 38). Son zamanlarda Sogd lism hakknda aratrmalar neti
cesinde, bunun eski ran lisnnn bir lehesi olduu meydana kmtr; hlbuki Mah
mud Kgar, Sodaklar, ya'ni Sodlular, hem Trke hem de Sogdca bilir olarak
gsterdii gibi, Balasagun, Trz, Sayram ahlsinin de hem Sogdca, hem Trke konu-
duunu da ilve ediyor (daha aada Trke de Acem kelimelerinin bulunduu hak
knda bu blmdeki 17. nota baknz). Ayn yazarn Sodak kelimesinde verdii izahlar,
bu ciheti biraz hallediyor; ona gre Balasagun a gelmi olan bu Sodaklar essen - Bu
hra ve Semerkand arasndakiSogd dan gelmiler, Trkler gibi giyinirlermi ve onlann
huylarn almlardr (c. I., s. 391). Anlalyor ki Soddan kuzey douya, Trz, Ba
lasagun, Sayram shasma Sodlularm bir muhcereti olmu ve bunlar oradaki Trk
lerle kararak trklemilerse de, eski dillerini ksmen saklayabilmilerdir. Bu ksm
muhceretin slm ordular Mvern-nehre geldii sralarda olmas muhtemelse de
-Tukiyu Trkleri daha nce Demir-kapdan Sodiyanaya geerek Endusa kadar
dayanmak suretiyle Sodlularla eskidenberi sk mnasebetlerde bulunduklanndan-
imdilik bu hususda kesin birey syleyemeyiz. Gencaklara gelince, Trke ile berber
Sodca da bildikleri tasrih edilen bunlar hakknda Dvanu Lugti't-Trk'de fazla bir
mlmt yoktur; yalmz Kgar havlisinde Gencak lehesi hkm srd hlde ehir
dhilinde Hknye Trkesi konuulduunu biliyoruz (c. I., s. 31). Trklerde essen
h(U ) harfi olmad hlde, Gencaklarda aslnda Trke olmayan birtakm kelimelerde,
bu harfe tesdf edilmekte imi (c. III., s. 85). Argular hakknda aada verilen tafsi
lta bakmz.
12 Bu muhtelif Trk beleri hakknda in ve Arap kaynaklarndan naklen burada
mufassal bilgi vermek mmkn deildir. Yalmz, Mahmud Kkarnin bunlar ve dilleri
hakknda verdii bilgiyi, dier muhtelif in ve Arap kaynaklan ile de kardatrmak ve
tamamlamak suretiyle ksaca arzedelim. Mahmudun Comul, Kay, Yabaku, Basml,
Tatar gebeleri ad altnda ve Trk shasmn dou ucunda -yni Comullar, Coruk :
Caruklarla Uygurlar arasnda ve dier drt kabilede Yimak ve Bakrtlarla Krgzlar
arasnda - olmak zre gsterdii beler, yle anlalyor ki ksmen, essen Trk olma
makla berber, Trklerle karma neticesinde dil bakmndan trklemi, ksmen de
Trk olmakla berber ok huss bir leheye mlik olup onu bsbtn kaybetmemi
kabilelerdir. Ykut, al-Birnden naklen, Kaylarn ve Kunlarm bulunduklan sahay,
Mahmud Kgarnin ifadesine yakn olarak Krgzlar, Kimaklar ve Dokuz Ouzlar dan
daha Douda gsteriyor (c. I, s. 31). O asrlarda bu gibi gebe kabileler yerlerini kolay
lkla deitirecekleri cihetle, Mahmud Kgarnin Krgzlar onlardan daha dou bir
shada gstermesi tabi grlmelidir; bununla berber, dier Trk beleri yanmda bun
lann o kadar ehemmiyeti olmad, konutuklan Trkenin hussiyeti hakknda Divnu
Lugti't-Trk'te hibir kayde tesadf edilmemesinden de anlalabilir. Prof. Marquart,
Muhammed Avfnin Cmi'l-Hikyt adl eserine dayanarak, Kaylarm essen Mogul
olup sonradan trklemi olduklan ihtimlini ileri srmekle berber, Bedddnin
Kaylar Ouz kabilelerinin banda kaydettiini de ilve ediyor (Kumanlar'm Kavmi
H O C A A H M E D Y E S E V N N ESER 129
yetine dir adl tedkik hakknda Doktor Giese tarafndan yazlan bibliografi makalesi);
hlbuki Redddnin Ouz boylar srasnda sayd Kaylar -y n i Mahmud K
garnin K: Kay dedii boy - ile bu Kaylar tammiyle biribirinden ayrdr. Divnu
Lugti't-Trk bunu aka gsterdii gibi, dier cihetten Kaylann essen Trk olmayp
sonradan trkletiini im etmek bakmndan da Avfyi teyid etmi oluyor. Mah-
mud un Tatar dedii trklemi kavim de M.S. IX . asrdanberi inlilerin Tatar dedik
leridir ki bunlar da esasen Moguldur (J. Klaproth ve Schott tan naklen W. Thomsen,
ayn eser, s. 140). Herhlde Divnu Lugti't-Trk'n - bunlann aynlisanlan bulunduu
hakkndaki- ifadesi, Mogul aslndan olduunu kuvvetle zannettiimiz Tatarlar ve
Kaylar gibi Yabakularm Comullarn, Basmllarn da essen Trk olmayp sonradan
trkletiklerini iddia ediyor ise de, bu kavimler hakkndaki tarih malmtmz bunu
teyid etmiyor. Divnu Lugti't-Trk'teki Yabakular, zannediyoruz ki, Kktrkler e
tbi' olan Uygur kabilelerinden olup, inliler tarafndan Pa-ye-kou ve Kltigin kit-
besinde ise Yrbayirku (W. Thomsen, ayn eser, s. 109) nm altnda zikredilen gebe-
Trk kabilesidir. Eer byle ise, bunlan mild VII. asrn ilk yansnda dier Uygurlarla
beraber Yu-Tu-Kiyun dalarnda ve epi Kaan'a tbi' olarak gryoruz. Mild 716da
Kktrk Hkn Meu bunlar te dip iin hareket ederek Tula nehri yaknnda malp
etmise de, dnte bir ormandan geerken Pa-ye-koulardan birtakm, ihtiyatszl
ndan istifade ile hkn yakalayp kafasn kesmilerdi. Hulsa, in kaynaklanndan
alman btn tafsilt, onlan Uygurlara mensup ve Uygurlarla ayni shalarda yaar
gsteriyor (W. Thomsen, ayn eser, s. 72; Chavannes, ayn eser, s. 88, 89, 91, 95). Divnu
Lugti't-Trk'teki tafsilt da, bunlann henz slmiyet i kabl etmeyen Uygurlarla be
rber bulunduunu, hatt X I. asr esnsmda Gz Arslan Tigin kumandasnda Msl
man Basml Trklerinden mrekkep 40.000 kiilik bir kuvvetin Bke kumandasndaki
700.000 kiilik Yabaku kuvvetini Peygamber imdd ile yendiini anlatyor (c. III.,
s. 173). Divnu lugti't-Trk'te bu hdise hakknda uzun bir manzme de mevcuttur.
Gayr-i mslim gebe Yabakularn essen Uygurlarla kavmi mnasebetleri bulunan
bir Trk kabilesi olmakla berber - kardklar ordu kuvvetini mblegal saydmz
hlde bile, yine mhim bir nfs kemiyetine mlik bulunduklan muhakkak olduun
dan - Kgar Trkesinden epeyice farkl huss bir leheye mlik olduklan anlalyor.
Mahmud Kgar mehur Yamar suyunu, Yabaku sahrlarmda byk bir nehir (c. III.,
s. 21) olarak gsterdii gibi, Kgar dalanndan karak Ferganada zcende akan
Yabaku-suyundan (c. III., s. 27) da szediyor ve zcend ehrinde de Ezki adl bir
Trk kabilesinin mevcdiyetini sylyor (c. I, s. 89).
Mahmud Kgarnin, haklarnda hibir bilgi vermedii Comullara gelince, bunlar
in kaynaklannda o-mi : Tchou-mi ad ile zikredilen kabile olmaldr. Bu kabile ang
(Thsang)lar zamannda Urumi nin batsnda Manas nehri kylannda oturuyordu
(Chavannes, ayn eser, s. 31). Basmllar, nce Thomsen in meydana koyduu gibi,
inlilerin Pa-si-mi dedikleri Trk kabilesidir. in kaynaklanna gre, bunlann Trk
lerle kavmi ballktan olup, tpk Kktrklerde olduu gibi reisleri A-che-na ilesine
mensup idi. nce Tabargatay da oguak (Tchougutchak)n dousunda Hopog rma
kenannda yaarlard; VIII. asrda gelip Bebahg igal ettiler. Bu asr esnsmda Bas-
mllar bz vakit Bat Kktrkleri ve Uygurlarla birleerek hareket ettiler; bzan
onlann hcmuna uradlar; bzan da Dokuz-Uygurlar ve Karluklarla birleerek onbir
birleik kabile topluluunu vcde getirmek sretiyle siys hareketlere kartdar (W.
F . 9
130 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
lisanlar deil, yine umm Trk lisn diresi iine girebilecek huss
ve farkl leheleri olup, fakat ondan baka da Haknyet Trkesi denilen
umm Dou Trkesini bildikleri tarznda tevil ve izha mecbiyet
gryoruz. Mahmud Kgrnin ayrca bahis mevzu ettii dier Trk
kollarna gelince, bu eitli kabilelerden Krgz, Kpak, Ouz, Tohs,
Yama, igil, Urak, Caruklarn lisn birleik olup, hlis Trke dir13.
Thomsen, ayn eser, s. 76, 178 : - Chavannes, ayn eser, s. 29, 86, 94). Basnullarn Kor
luklar ve Tukiyularla kavm alkalarn pek sarih bir srette gsteren bu izahlar, ayni
zamanda onlarn Uygurlarla olan siyas mnasebetlerini de bildiriyor. Mahmud K
garnin ifadesi, bunlann X I. asr esnsmda mslman bulunduklarm, gayr-i mslim
Uygurlara, Yabakular a, Comullar a yakn bir sahada gebe hayat srdklerini, Ya-
bakularla harb ettiklerini anlatyor. Bunlarn da dierleri gibi ayr bir dilleri olduu
meselesine gelince, bunu, gebe Basmllarn Kgar Trkesinden ayr bir leheleri
olmasna atfedebiliriz. Herhlde, gerek essen Mogul aslndan olup sonradan trkleen
Tatarlarla Kaylann, gerek essen Trk olduklar muhakkak olan Comul, Yabaku,
Basnullarn X I. yzylda btn Dou Trkleri arasnda pek ok tutunan Kgar Trk
esinden baka, ondan epeyice farkl huss lehelere de mlik olduklan anlalyor.
Mahmud Kgarnin yukanki garip ifadesini, bugnk bilgilerimizin ekil ve derecesine
gre baka trl tevil edebilmek imknszdr.
13 Bunlardan Krgzlar, Kpaklar, Ouzlar hakknda burada fazla tafsilta giri
mee ihtiya grmyoruz; nk Kpaklar ve Ouzlar hakknda - mevzumuza tems
nisbetinde lzm gelen - tarih ve lisn bilgi aada verilmitir. Krgzlar hakknda da
Arap corafyaclannn hemen hepsinde yeteri derecede tafsilta rastlanabilecei gibi,
W. Thomsenm eserinde de Yisdelou, Schott, Radloff, Klaproth gibi limlerin tedkik-
lerine dayanlarak, in kaynaklanmn verdikleri bilginin hulss mevcuttur (ayn eser,
s. 140). Yukan-Yeniseyi kylanndan balayarak gneye Tang-nu dalarma doru
uzanan bir shay kaplayan bu kavm, Kktrklerden ayr ve mstakil yayordu.
VIII. asrm ilk yansndan biraz sonra Uygurlar tarafndan bir yenilgiye uratldlarsa
da, sonradan kuvvetlenerek 840da Uygur mparatorluu nu devirdiler (ayn eser,
gst. yer). stahrye gre, Krgzlar, Dokuz-Ouzlar, Kimaklar, Bahr-i Muhit, Karluk
ve Ouzlar rzsi ile evrilmilerdir; Gerdzye gre de, gneylerinde Dokuz-Ouzlar
ve batlarnda Kimaklar vardr; nitekim Ykut da, onlan Kimaklarla Dokuz-Ouzlarn
dousunda gsteriyor (Mu'cem'e ve Goejenin yaymlad Bibliotheca Geographorum
Arabicorum'a baknz). Muhammed Avf de, Krgzlarn kuzeyinde (Kuzey batda)
Kimaklann ve batdarnda Yamalarla Karluklann bulunduunu bildiriyor (Marquart,
ayn eser, s. 39, metin).
Mahmud Kagar, Uraklar hakknda hi bilgi vermiyorsa da, bunlann - Sogd-
lulara Sogdak dendii gibi Argular olmas muhtemeldir ki onlar hakknda aada
kf tafsilt vardr; Mild 569da yazlm Surynce bir metinde eitli Trk kabileleri
arasnda Bulgarlar, Suvarlar, Avarlarla berber Ugarlardan da bahsolunuyor ki (Cha
vannes, ayn eser, s. 250), biz bunun da Uraklar olduunu zannediyoruz; Celled-Dn
Hrezmah mersmn en byklerinden Halaclar ve Trkmenler reisi olarak grd
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 131
cim bunun gibi, Dou Trklerinin mim( ) ile balayan kelimelerindeki mim (^)in
Ouz, Kpak ve Suvarlar da be (_,)ye, dal ( j )n, te ( o )ye kalbolunduunu, Dou
Trklerinde f-i Trkiye denilen ve fe (,_j) ile be (_,) arasnda bir ses veren noktal
fe (^ j)Ierin, Ouz Trkmenlerinde vav (j) yerine getiini sylyor (c. I., s. 31-33; c.
II., s. 154, 253). Bu ayrlk zaman ve mekn isimlerinde, mimli (me, mak) masdarlarda
deimez bir srette mevcuttur : Mesel, Hknye Trkleri ve igiller, Yamalar,
Tohsdar, Argular, Uygurlar Bargu y ir : (varacak yer) dedikleri hlde, Ouzlar, Kp-
aklar, Peenekler, Bulgarlar haras yir (varacak yer) diyorlar; bunun gibi, bu dou
kollar bu turgu yir irmas (bu duracak yer deil) dedikleri hlde, bat kollan bu turasi
yir tigil demekte imiler (c. I., s. 34-35; c. II., s. 56-58). Ayni aynlk let isimlerinde de
mevcuttur : Hknye Trklerinin yga bigu nang (aa biecek ey) demelerine kar,
Ouzlar yga bicasi nang diyorlar (c. II., s. 58). Bundan baka, Ouzlarla Kpaklarn
kelime ortasndaki gayn ( ^ ) lar kaldrdklann, mesel ir Trkler tamgak (damak)
dedikleri hlde, bunlarn tamak eklinde kullandklarn; bunun gibi, bargan (varan)
yerine baran dediklerini biliyoruz (c. I., s. 35). Dier Trk lehelerinden de bahseden
Mahmud Kgar, bzan onlann sese it eyler bakmndan hussiyetlerini zikrettii
gibi, bz lgatlerin de yerli bir mhiyeti hiz olduunu, mesel, bz kelimelerin yalnz
igillere, yhut Argulara, yhut yalnz Kpaklara it olduunu da kaydediyor; fakat
bu kitap batan aa tedkik edilince, aka anlalyor ki, balca bahis mevzu olan
bilhassa Hknye Trkesi, yni Dou Trkesi ile; Ouzca, yni Bat Trkesidir.
Lgatlerde de Ouzlara has olanlar, yhut onlarca mlm olmayarak ir Trkler tara
fndan kullanlanlar pek oktur. Yine Mahmud Kgar, Ouzlarn Acemlerle fazla
karm olmalarndan dolay, birok kelimeleri unutarak yerine Farsa kelimeler aldk
larm kaydediyor (c. I., s. 73). O asrda Trklerin Acemlerle kark olarak yaadklarn,
ir tarih vesikalar kadar, o devre it bir atalarsz de bize gsteriyor : Tatsz Trk
bolmas * Basz brk bolmas. Burada (atdan maksat Acemlerdir; bununla berber,
Mahmud, Yama ve Tohs Trklerinin kfir Uygurlara da - onlar kendilerine yabanc
saydklar i in - Tat dediklerini zikrediyor (c. II., s. 225). Brk de, X . yzyda kadar
Anadolu Trklerinde de grdmz mehur krmz klhtr. Ouzlarn Acemlere
kinye yolu ile sukak nmm verdiklerini de, yine ayni kaynaktan reniyoruz (c. II.,
s. 229).
17 Trk lismnda, daha slamiyet ten nce de Acemce kelimelere tesadf olunu
yordu. Ouz menkabesinin Uygur harfleriyle yazlm nshasnda (Radloff, Kutadgu-
H O C A A H M E D Y E S E V n N E S E R 133
bilig) dost, dman gibi Yeni-Farsa kelimelerine rast gelindii gibi, son zamanlarda
Dou-Trkistanda kan eski Trk eserlerinde de (Prusya Akademisi muhtralar ara
snda 1915de kan : W. Thomsen, Ein Blatt in Turkischer Runen Schrift as Tur-
fan da, rann Sogd lehesine mensup kelimelere tesadf olunuyor (bu hususta And-
reasn tedkiklerine baknz). Mahmud Kgarnin verdii bilgiye gre, Balasagun,
Traz, Sayram ahlisi hem Sogda, hem de Trke konuurlarm (c. I., s. 31). Bu
kta ahlsi ister trklemi Sogdlular, yhut - ok daha kuvvetsiz, yni yzdebir bir
ihtiml ile - Sogd tesirleri altnda kalm Trkler olsun, herhlde bu eski Trke eser
lerde Farsa kelimelere rastlanlmasnn sebebi anlalyor (Bu blmdeki 11 numaral
nota baknz). Islmiyetin, sonralar bu husustaki kuvvetli te sirini ise izaha lzum
yoktur. Essen Mahmud Kgar, mukaddime'Ae, kitabnda yalnz hlis Trke keli
meleri kaydettiini zikr ve tasrih etmek sretiyle, o asrdaki Trkenin karkln
zmnen i'tiraf etmi oluyor. Hknye Trklerinin lehesi ile, henz Mslman olmam
Uygurlarn lehesi arasnda pek byk bir benzerlik ve yaknlk olduu da Mahmud
Kgarnin eserinden vuzuhla istidll olunmaktadr. W. Barthold, Kgarda hkm
sren Islm-Trk hkmdrlarmn ilk Seluklu reislerinden daha bilgili ve meden
olmalarn, pek doru olarak bu te sire atfediyor (W. Barthold, Turkestan Down to the
Mongol Invasion).
18 Divnu Lugti't-Trk (e. I., s. 10). Yine Mahmud Kgar, kitabnda Uygur-
lardan bahsederken : Bunlarn lisn hlis Trke olduu gibi, kendi aralarnda sy
letikleri ayr bir dilleri, bir de kitabn banda beyan ettiim vehile 24 harften mrek
kep yazlar vardr ki, resil onunla yazlmakdadr. Yine Uygurun ve in in ayr bir
yazs daha vardr ki, suhf ve devvn onunla yazlyor ve bunlar kfirlerden bakas
okuyamyor (c. I., s. 30) tarznda biraz mbhem bilgi veriyor. Lisanlar hlis Trke
olan bu Uygurlarn kendi aralarnda konutuklar ayr dil ne olabilir? Uygur yazsndan
baka inle mterek olan yazy Budist yazs saysak bile, bu ayn dil meselesi her
hlde hal ve izha muhtatr. X I. asrdaki bu Dou Trkesinde slmiyet tesirini bz
cihetlerde pek ak olarak gryoruz : Mesel, Yalafa (yalava) kelimesi nce Resl
mansn, yni hem peygamber ve hem de sefir mnasn ifade ederken, Islm te siri
ile bunun srf peygamber kard olarak tahsis edildiini ve sefir kard olarak yalafar
(yalavar) kelimesinin meydana geldiini biliyoruz (c. II., s. 231). O asrda sultanlarn
134 H O C A A H M E D Y E S E V N IN E S E R
bu yaz ile yazlm olan, muharrertta ayn tarz bir iml usl mevcut
olduunu da ayrca aklyor ve ilve ediyor19.
Rus limi Grigorieffe ve ona dayanan Fransz msterklarmdan
Grenarda gre, Kgar dili, yni Hknye Trkesi, Karluk Trk-
esidir20; nk Kgar Hkaln kuranlar -onlarn mtleasma
-yn i Seluklularm olacak-Trke muharrertm Trk yazs ile yazan ktiplere almga
^I:, l ; Uil ) denildiini (c. I.,s. 127) ve Trk yazsn yazmaa mahsus kalemlerin
uc C \ ) aacndan yapddn (c. I., s. 38) da biliyoruz. Ouzlardaki bu almgalar,
Uygurlarn fta/lerinden baka birey deildir (Uygur yazs hakknda umm bilgi
almak ve bu husustaki balca kaynaklar renmek iin baknz : Trk Edebiyat Tarihi).
19 Divnu Lugti't-Trk (c. I., s. 7-9).
20 Mahmud Kgar, Karluklar Trkmen olarak gsteriyor (c. I., s. 139. - c. III.,
s. 259); hlbuki Trkmenler, pek iyi biliyoruz ki, Ouzlardr (Divnu Lugti't-Trk,
c. III., s. 304; Mu'cem'l-Bldn, c. I., s. 41; daha bu gibi birok kaynaklar bu hususta
birleirler). Karluklarm Ouzlardan ayr olduklar hakknda btn Arap corafyaclar
ayn fikirde olduu hlde, Mahmud Kgarnin bu ifdesini nasd tevil etmeli? Bize
gre, bu tezdm sebebi pek aktr : Trkmen lfz, Ouzlara bilhassa Islamiyetten sonra
verilmi itikak mnas henz kat' srette halledilememi bir nvandr. Pek muh
temeldir ki, Mahmud Kgar bu mphem ta'biri Mslman Trk mnasna kulland
iin, Ouzlarla berber Islmiyeti kabl etmi olan Karluklara da bu ismi vermi
olsun. Essen, eserinde, Karluklar ve lisanlar hakknda eitli mnsebetlerle verilen
bilgi, onlarn Ouzlardan, yni Bat Trklerinden saylamyacam ak bir srette
gsteriyor ki, baka kaynaklar da bunu kuvvetlendirir. Bu hususta bilhassa dikkate
arpan bir cihet var : Mahmud Kgar, eserinin banda Trklerin yayddklan sha-
lardan ve onlarn lehelerinden sz ederken, Karluk adn hi anmyor ve dier Arap
corafyaclarnn onlara tahsis ettikleri shada igil, Yama, Tohslar ve bilhassa bun
lann arasnda en ehemmiyetlisi olarak da igilleri gsteriyor. Mahmudun sarih ve
vzh ifdesinden, X I. asrda igillerin nerelerde bulunduunu reniyoruz : 1) Gebe
igiller Barsganm tesinde Kayasta otururlarm - Mahmud Kgar, Tohs ve igil
ehri olmak zre ayni adda kasaba gsteriyor (c. III., s. 129).- 2) Argu beldesi olan
Traz yakmnda igil kalesi varm; orada igiller bulunurlarm. Essen Arap coraf-
yacdanmn hepsi, bu ehirden sz ediyorlar. 3) Kgar civarnda da bu isimde bir yer
varm. Ouzlarn memleketi igillerle bitiik olduu iin, dima onlarla harb eder
lermi; hatt X I. asra kadar aralarnda eski dmanln izleri bile mevcut imi. Ouzlar,
igil kyfetinde - nk onlann ayr kyfetleri varm - olan btn Trklere bu nvam
verdikleri iin, Ceyhun dan Yukan ine kadar uzayp giden muhtelif Trk illerinin
hepsini, tabi yanl olarak, igil sayarlarm (Divnu Lugti't-Trk, c. I., s. 329-330).
igillerin kendilerine mahsus kyfetleri olduunu, brklerinin, yni klhlanmn bile
dier Trklerden farkl olmasiyle de anlyoruz (c. III., s. 132). Mahmudun, aynca
igil lehesi hakknda verdii birtakm mhim izahlardan, onun - Orhun Kitbeleri lis
nna ok yakn bir Dou Trkesi olduunu ve bilhassa, Yama, Tohs, Argu, Uygur
leheleri ile sk yaknl bulunduunu anlyoruz ki, ite Mahmudun Hknye Trk-
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 135
yhut biraz sonra bunlar in in bir eyleti hkmne geerek reisleri -inlilerin ifdesine
gre - Tou-tou, yni Tudun ismini aldlar. Dou ve batdan Kktrkler tarafndan ev
rilmi bulunan Karluklar hareket tarzlarn Kktrklerin kuvvet veya za'fma gre
ta'yin ederlerdi. Yava yava bunlar gneye doru ilerlediler ve reisleri Che-hou n
mn alddar. Karluklar cesur olup, harbi severlerdi. 742den sonra Uygurlar a tbi'
oldular ve tken dalarna geldiler (Yisdeloudan naklen W. Thomsen, ayn eser, s.
71, 3 numaral not. Daha fazla tafsilt iin Chavannes, ayn eser, s. 85-86). in kaynak
larnda Se-Kin eklinde dima rastlanan nvan, Mahmud Kgarnin Karluk byk
lerine verildiini syledii Sagun kelimesinin deimi bir eklinden baka birey deildir
(c. I., s. 337). W. Barthold, mehur Balasagun ehrinden bahsederken bu kelimenin
Trk lehelerinde mevcut olmadn sylyorsa da (Encyclopedie de L'slam, Balasagun
maddesine baknz), yanltr; yine Mahmud Kgar, hekim mnasna olarak Atasagun
kelimesini kaydediyor.
22 Grenard, ayni eser (s. 94). W. Barthold da bn Havkal a dayanarak ayni bilgi
leri veriyor (Encyclopedie de l'Islm, Ghuzz maddesine baknz). Marquart, Kumanlar'm
Kavmiyetine Dir adl makalesinde, Bat Trkleri devletinin yklmasndan sonra u
ve Tala nehirleri civarndaki yaylalarn Karluklar tarafndan zaptedildiini ve Bat
Trkleri - yni Ouzlarn - kuzey batya doru gerilemee mecbur olarak, bu gerile-
yten sonra o zamanki Aral-gl havlisinde ve Sr-Derya arzsinde skin olan Pee-
nekleri yendiklerini yazyor (Dr. Giesenin Edebiyat Fakltesi Mecmuas'nda kan
bibliografi makalesine baknz, say 3, s. 291).
23 E. Chavannes, Bat Trklerine it kymetli eserinde, Grenard tarafndan
Satuk Bura Han Menkabesi ad ile Journal Asiatique (Ocak-ubat, 1900)de neredilen
makalede ileri srlen bu fikri esas i'tibriyle reddetmiyor. Ona gre, Bat Trklerine
halef olarak Balasagundaki Bugra-hanlar soyunu tekil edenlerin Karluklar olmas ok
muhtemeldir; fakat unu da ilve ediyor ki : Bugra-hanlar asl Uygurlardan saymak
doru deilse bile, Karluklann birok def'alar Uygur mttehid heyetine dhil olduklar
da unutulmamaldr. Onbir kabile nmm alan heyet, Dokuz-Ouzlarla Basmllardan
ve bir de Karluklardan mrekkepti; bu sebeple, Kutadgu Bilig'in Uygurca yazlm
olmasmdan dolay hayret etmek icabetmez; nk Karluklar rk bakmndan Kk
trklere mensup olsalar bile, siyseten Uygurlara bal idiler. (s. 86). 1tiraf etmeli ki
Kutadgu Bilig'in lisn mhiyeti hakknda ne Grenardn iddias, ne de Chavannen iti-
raz iiml debilere dayanmamaktadr. Ancak, X I.-X II. asrlar esnsmda Orta-Asyadaki
H O C A A H M E D Y E S E V N N ESER 137
Bat Trklerine idlii kesin olarak anlalan bu ekle, Orhun Kitabeleri'nde, sonra
Kutadgubilig'te, Kuman dilinde ve Cengiz istilsndan nceki lisn hussiyetleri gs
terdiini byk bir kuvvetle zan ve tahmin ettiimiz Atabet'l-Hakyk'de rastlanmas
(Necib Asm, birinci ksm, 1334, s. 103), lisan tarihi i'tibariyle tedkike yan bir hdi
sedir. Cengiz istilsndan sonraki lisn deimelerden sonra vcde gelen muahhar
Orta-Asya eserlerinde bu ekle tesdf olunduunu bilmiyoruz. Asl alacak ey,
Trk lehelerinin hussiyetlerine lykiyle vkf olan Divnu Lugti't-Trk melli
finin pek sarih ifadesine ramen, eski Dou Trkesindeki eserlerde bu ekle tesadf
olunmasdr. Kpak Trkesinde de bunun nevcdiyetini anlamak iin, Eb Hayynn
Kitb'l-ldrk'ne baknz Matbaa-i mire, 1309). (s. 135-136 ve 188)
26 Mahmud Kgar, eserinin muhtelif yerlerinde X I. asr Ouzlarnn yerlerini ve e
hirlerini ak bir srette gsteriyor. Mesel, kz kelimesinden bahsederken, ummiyetle
nehir mnasna gelen bu kelimenin, Ouzlar tarafndan ayrca Benakit deresi nm da ve
rilen Seyhun nehrine tlk edildiini ve Ouz ehirlerinin bu nehir etrafnda olduu gibi,
Ouz gebelerinin de onun shillerinde yaadklarm bildiriyor (c. I., s. 58). bn Havkal
da, Ouz merkezlerini balca, Seyhunun aa mecrs zerinde gsteriyor (s. 393). 1b-
nl Esr in verdii bilgiye gre bu Ouzlar, Halfe el-Mehd zamannda H. 158-169
(M.774-785) Tokuz-guzlar dan, yni Uygurlardan ayrlmlard (Thornberg basm, c.
II,. s. 117). Divnu Lugti't-Trk, bize balca Ouz ehirlerini de tantmaktadr: 1)
Sabran ehri, mellif Umumiyetle Sabran ( j l ) denilen bu ehrin asl ad -Trk-
ede 0J bulunmad iin- byle olduunu yazyor (c. I., s. 364). Yakutun Isficab
maddesinde Taraz, Sankend, (Yangikend) Frab civarnda gsterdii ve ayrca Sabran
maddesinde yerini tasrih ederek Seyhun civarnda Ouzlarn merkezi ve bir kal'aya
mlik olarak anlatt (Mu'cem'l-Bldn, c. I., s. 230; c. V., s. 336) bu ehir, bizim yu
karda uzun uzun anlattmz (10. ille-hne) Yesi yaknndaki Savran ehridir. 2) Sitkn
ehri (c. I., s. 369). Bunun da o havlde olduu - tasrih edilmemekle berber - tabidir.
3) Sugnak ehri (c. I., s. 392). Bu ehir, sonradan Ak-ordu devletinin merkezi olan
Snaktr (daha fazla tafsilt iin bk., H. H. Howorth, History o f the Mongols, London,
1880-88). 4) Karnak ehri (c. I., s. 393). Bunun hakknda da - Ouz ehri olduundan
fazla - bir mlmt yoktur. 5) Karacuk ehri. Mahmud Kagar bunun hakknda
d Jill j, j jUJ| izhlann veriyor (c. I., s. 304). Yukarda, Ahmed
Yesev menkabelerinden birinde Karacuk-dam nasd kermetle ortadan kaldrdn
grmtk (7. ocukluu). Dede Korkut9da da ok ismi geen bu Ouz ehri civarndaki
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 139
140 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
Lugti't-Trk'te Argu mevzilerinden olarak, yeri tasrih edilmeyen bir Kabus ile (c. I.,
s. 308), bir Belu ehri gsteriliyor (e. III., s. 176). Bu ikinci ehir, Arap corafyacdannn
eserlerinde Balu-Behl ekillerinde yazhp, igil kasabasna yarm fersah
mesafede ve onun solunda Barsgandan byk bir kasaba olduu tasrih edilen ehir
dir (El-Mukaddesden naklen, G. Kuun, ayn makale). Bu aklamalar, daha Taraz'-
dan i'tibren Argu sahasnn baladm gsteriyor. Traz : Tala kasabasnn Ouz
ehri olmayp, bir taraftan igiller, dier taraftan Argularla hem-hudut olduu d
nlrse, bu Argularn da igiller gibi Dou Trklerinden sayld anlalr. Mahmud
Kgar, eserinin banda Trklerin bahca kabilelerini sayarken, bu Argular dan sz
etmedii hlde, sonradan onlarn coraf shalan ve lehelerinin hussiyetleri hak
knda birok bilgi veriyor. Mahmud Kgar ayni yerde, mesel byk ve ok tann
m bir Trk kavmi olan Karluklarn da bu umum ismini zikretmeyip, onun kabile
leri olan igiller i, Tohslar saymaktadr. Acab, Argular, Uraklar mdr? Yoksa
Urak, Caruk, Comullarn ummi ismi midir? Sonra, bu iki sretten hangisi doru
olursa olsun, Argular Karluklar a dhil midir? Yoksa, onlardan ayn bir Trk kavmi
midir? Mahmudun Argular a it olarak gsterdii coraf alan ile, Uraklar iin ta'yin
ettii sha biribirine uyuyor. Elde mevcut bilgiler, henz bu hususta mutlak srette
kesin birey sylemee yeter deilse de, biz, Argular, igiller, Yamalar, Tohsdar
gibi Karluklardan saymaktayz. Aada, Argu lehesi hakknda vereceimiz bilgi,
bunun herhlde Hknye Trklerinin lismna pek yakn bir Dou Lehesi olduunu
isbata kfidir.
31 Divnu Lugti't-Trk (c. I. s. 31). Bu mesele hakknda bu blmdeki 11 nu
maral nota baknz. Divnu Lgti't-Trk muharririnin Koz-l namiyle ydettii
(c. I., s. 60) Balasagun yhut Moullarm tesmiyesi vehile Gubalg, yni Gzel-ehir
(Habib's-Siyer, Karahitaylar faslna baknz), o shadaki ir birok ehirler gibi XIV.
asrn sonsuz tac ve taht mcdeleleri esnsmda harap olmu, bu yzden Timur vaky'i
srasnda ondan sz bile edilmemitir (Bartholdn Encyclopedie de l'Islm'daki Bala
sagun maddesine baknz). [Zeki Yelid Toan da slm Ansiklopedisi'ne yazd Bala
sagun maddesinde Timur dan evvel bu ehrin ehemmiyetini kaybettiini dorular].
Barthold, onun yerini bu gnk Evliy-Ata, yni eski Tarazn kuzey dousunda
gsteriyor ki, bir Acem irinin,
J ^ _r* JT* lj
J lj b j jJ J j
Balasaguuda - daha nce Ouzlar bulunsa bile, X I. asrda bunlarn yerini Karluklarn
bir kolu saydmz Argularn igal ettii muhakkaktr. Nizml-Mlk, H. 330-331
(M. 941-42) tarihlerine doru, Balasagunu zaptetmi olan gayr-i mslim Trklere kar
bir harp tasavvurunda bulunulduunu syliyerek, daha o tarihte bu ehrin slm
nfuzu diresine katlm sayldm anlatyor (Siyset-Nme, Schefer basm, s. 189
ve ondan naklen Barthold). Bununla berber, bu Trkler biraz sonra Islmiyeti kuv
vetle kabl ettiler ve bunlarn arasndan kan lek-hanlar, daha sonra Mvernnehri
zapt ve istil ettiler. Bu ilenin ilk slm hkmdr, menkabeleri Orta-Asyada hl
mehur olan Abdlkerm Satuk Bura Han (lm : H. 334 - M. 945-46)dr. Ibnl-
Esrin H. 349 (M. 960-61) vakalar srasnda Islmiyeti kabl ettiklerini kaydettii
200,000 adr halk Trk (c. V III., s. 176), en kuvvetli ihtimallere gre bu Karluk
Trkleridir (Yukarda s. 114 ve devamna bakmz). Yine bnl-Eslrin H. 435, Safer
(M. 1043, Eyll-Ekim) inde Islmiyeti kabl ettiklerini yazd bir Trk kabilesinin
yaylaklar Bulgar Trklerinin, klaklar da Balasagun ehrinin civarnda idi ki (c. IX .,
s. 179) ki bunlarn, yine Karluk belerinden Argular, veya Basmllar olduu muhte
meldir. M.S. 1330 da, yni Hicr VI. asrn ilk eyreinde, Balasagun put-perest Karah-
taylar eline getii esnda, o havalide yine Karluklarla Kangldar gryoruz (Cihan-
G-yi Cveyn, c. II., s. 87).
32 Ouzlar, Argularla, hem-hudut olduklar iin, onlardan birok kelimeler al
mlardr. Mesel Argularm dag-ol'unu alarak tekil: degl, yni deil ekline soktuklar
gibi (c. I., s. 329; c. III., s. 114), onlardan daha baka birtakm kelimeler de almlardr
(e. I., s.316). Argul arn, Acemlerden de bz lisn iktibaslarda bulunduklar Mahmudun
ifdesinden anladyor (c. I., s.360). Bunlardan baka, Argularn Yama ve Karluklarla,
ayn zamanda Uc ehri halk ile Bulgar Trkleriyle mterek birok kelimeleri de vardr.
Argularm leheleri hakknda Divnu Lugti't-TTk'n eitli yerlerinde verilen izahlar,
onun, Karluklarnkine; yni Hknye Trkesine ok yakn bir Dou Lehesi oldu
unu kesin srette gsteriyor.
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 143
83 Vambery, aatay Lisn Tedkikleri, Thry Joseph, X IV. Asr sonuna kadar
Trk Dili ydigrlar, Mill Tetebbu'lar mec., c. II., nu. 4, Eyll-Terinievvel, 1331.
Vambery, gebeler arasnda byk nfuza mlik olan bu eserin, ecnebi - yni Arapa
ve Farsa - kelime ve deyimleri iine aldndan dolay az anlalmakla berber, ok
okunduunu ve lehesinin Hokand lehesi olduunu sylyor. Thry Joseph de, bu
yaynlanan paralara gre kesinlikle iddi olunabilir ki, bu eserin Iism Hokand Han-
lnda sylenen lehedir hkmn veriyor.
34 Thry Joseph, Mill Tetebbu'lar'daki ayn makalede; Zeki Velid, Trk-Tatar
Tarihi'nde, Uygurca ve aatayca ta'birleri, bu gne kadar, henz lm mnalar kesin
likle belli olmam, mbhem mnalardr. Trk lisan ve edebiyat tarihi hakkndaki
tedkikler, henz pek iptidi bir hlde bulunduundan, bu kelimeleri gelii-gzel kul
lanmak ve onlara -mnlarnn mphemliinden faydalanarak - istenilen mnay ver
mek herkese pek kolay geliyor. imdiye kadar,Uygur harfleri ile yazlm olan - Kutadgu
bilig, Mi'rc-Nme, Tezkiret'l-Evliy, Mahzen'l-Esrr tercemesi gibi - kitaplar, srf
Uygur harflerinin kullanlmasndan dolay Uygurca saylmtr. Mesel, Rus arkiyats
Berezine, eitli Trk lehelerinin tasnifine dir yetmi sene nce yaynlad kk bir
rislede, Uygurca hakknda u mtleay yrtyor : Bu lehe artk mevcut deildir.
Biz onu Bahtyar-Nme,Mi'rc-Nme, Tezkiret'l-Evliy gibi yazma nshalarla Arthur
Lumley Davidsin Kitab'l-ilm'n-Nfi'f Tahsl-i sarfu nahv-i Trk - A Grammar o f the
Turkish Language (London, 1832) adl eserinde bunlann eski Uygur harfleriyle metinleri,
istinsah edilmi ekilleri, ngilizce tercemeleri vardr - Kutadgu Bilig (mtenk Jaubert
tarafndan neredilen nsha), Klaproth tarafndan bastrdan Uygurca-ince lgate,
144 H O C A A H M E D Y E S E V N N ESER
Kasm Bey in Rusa tercemesiyle birlikte yaymlamak zre olduu Toktamn Yagay-
laya yarb gibi yaynlar sayesinde biliyoruz. Bu lehenin ayr yazs ve edebiyat vard.
Tedkik ettiim bu eserlere gre Uygurca, aataycann asldr; bu iki lehenin esas
izgileri birbirine benzemekle berber, her ikisinde de, dierlerinde olmayan birtakm
ekiller vardr (E. Berezine, Recherches sur les dialectes musulmans, Kazan, 1848). Arthur
Lumley Davidsin Franszcaya terceme edilmi olan (Sarah Davids, Grammaire par
Turke, H. Ailen and Co., 1836) Kitb'l-ilm'n-Nfi'f-Tahsil-i sarf nahv-i Trfesinde
de tabiatiyle bu yanl ve iptidi telkkiye rastlanmaktadr. Leon Cahun, bu aratn-
cdardan yarm asr sonra geldii hlde bile, yine bu eski yanl telakkiye tbi' olarak,
M irc-Nme, Bahtyar-Nme, Tezkiretl-Evliy gibi eserleri Uygur lehesiyle yazlm
addediyor (Lavisse-Rambaud, c. III, s. 967. - Asya Tarihine Medhal, s. 508); hlbuki,
XVI. asrda istinsah edilmi olan bu eitli eserlerin Arap harfleriyle yazdm nsha
larna da rastland ve rastlanabilecei cihetle, bunun nekadar sathi ve yanl bir ha
reket olduunu izah lzumsuz buluyoruz. Trk lisn hakknda biraz daha fazla ted
kiklerde bulunan limler, bunun yanllm anlyarak, tarihin ve lisan tarihinin bu
hususta verebilecei bilgiye ba vurulmas lzumunu anlamlardr. Vambery ve Radloff,
ite bu gibi mlhazalarla Kutadgubilig'i Uygurlarla meskn olan arki Trkistan da
yazldndan ve lisnnda daha sonraki Orta-Asya eserlerinden farkl birtakm hususi
yetler bulunduundan dolay - Uygur eseri sayyorlar (Radloff tarafndan neredilmi
olan Kutadgu Bilig mukaddimesine bakmz). Thry Joseph ve daha biroklan da,
onlara uyarak, Dou Trkistan shasna it lisan mahsllerine Uygurca ad veriyorlar;
hlbuki X I. ve X II. asrlarda Trk lehelerinin says, birbiriyle mnsebeti ve coraf
shalan hakknda yukardanberi verdiimiz bilgi, Kutadgu Bilig yazanmn doduu
Balasagun ehri ile Kgarda Uygurlarn deil, Mahmud Kgarnin Hknye Trk
leri dedii Karluklarm bulunduunu ak bir srette gsteriyor. Esasen Kutadgu Bilig
yazar da, eserinin Uygurca olduundan deil Trke olduundan kesin bir srette sz
ediyor. O Trke, Mahmud Kgarnin mutlak srette Trke, veya Hknye Trk
esi dedii Dou Lehesidir ve Divn-i Hikmet de - belki bz hussiyetleriyle berber,
umm dil hussiyetleri bakmndan - o lehe ile yazlmtr. Orta Asya mn edeb lis
nna alem olan aatayca kelimesine gelince, bu, bir zamanlar o yerlerde hkmet
srm olan Cengizin olu agataym isminden alnarak, Orta-Asya daki Trk lis
nna verilmitir ki, slm medeniyeti tesiri altnda XIV. asrdanberi vcde gelen
Orta-Asya ve ksmen Kpak eserleri bu isim altnda toplanabilir. Cengiz istilsnn
btn Trk dnyasnda, gerek etnografi gerek lisniyt bakmndan dourduu neti
celerin Izh, burada umum izgileriyle bile gsterilemiyecek kadar mhim ve uzun
aratrmalara muhta ayn bir meseledir (Tafsilt iin, slm Ansiklopedisi'nde yaz
dmz aatay Edebiyat maddesine bakmz). Rubgznin, daha sonraki devirlere it
aatay eserlerinde rastlanmayan - Kutadgu Bilig lisnn hatrlatan - birtakm lisn
hussiyetleri iine alan Kasas- Enbiy'smdan balayarak, Nev' takipileri de dhil
olduu hlde, btn Orta-Asya ir ve yazarlarnn eserlerine temil edilen bu aatayca
ad, en basit ve en doru ta'rifiyle : Cengiz istilsndan sonra, slm medeniyeti te siri
altnda teesss eden ve yerleen edeb Dou Trk Lehesidir . Yukardanberi verilen
lisn ve tarih aklamalar ise, Divn- Hikmet'in - fakat bugnk nshasnn deil,
yazdd evre ve zamamn dil hussiyetlerini iine almas zarr bulunan eski asl ns
hasnn - hibir sretle bu direye giremiyeceini isbata yeter.
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 145
3,1 Biz, daha Kutadgubilig,ten nce bile, arz vezninin Trkeye uydurulmasna
giriilerek o tarzda bz eserler vcde geldiine ve bilhassa Kutadgu Bilig den sonra
o shalarda Acemleri taklid ile birtakm Trke eserler yazldna inanyoruz; Ata-
bet'l-Hakyk, bize bu hususta az-ok bir fikir verebilir. Yalnz, Arz vezniyle Acem
eserlerini taklid sretiyle vcude getirilen bu eserlerin birer hkmdr adna ithaf
edildii yni tabatiyle slm ran tesirinin kuvvetle hkm srd bir saray
evresinde vcude geldii hlde, mesel Dvn- Hikmet gibi dorudan doruya byk
halk kitlesine hitbeden eserlerde halkn zevk ve idrkine bah kalnmas, herhangibir
\ rastlant eseri gibi telkk olunmamaldr. Edebiyat tarihimizdeki bu mhim hdiseyi,
ancak o evrenin te siri ile aklayabiliriz : ran edebiyatm lykyle bilen ve klasik
H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R 147
tahsil grm devlet bykleri ve limler ile dolu Trk saraylarnda byk bir hner
ve fazilet gsterebilmek,ya Acemce yazmakla, yhut hi olmazsa Acemlerinkilere benze-
tilebilecek eyler vcde getirmekle mmkn oluyordu. Halkn o eyleri anlayp anla
mamas, onu kendi zevkine uygun sayp saymamas, takdir ve mkft yalnz hkm-
drdan ve saray riclinden bekleyen ir iin tamamiyle ehemmiyetsizdi; hlbuki
Ahmed Yesev gibi, hkmdrlardan ve devlet byklerinden hibir mkfat bekle-
miyerek, Allh rzs iin alan, halka din ve tasavvuf hakikatlann anlatmaa uraan
byk ruhlu, idealist mutasavvflar, bunun aksine, halkn zevk ve idrkine uymay en
byk bir vazife sayyorlard. Biz, bu hli Trk edebiyatnn hemen her devresinde ak
ve kesin olarak grebiliriz. Byklere san'at gstermek ve madd mkftlar kazanmak
maksadiyle deil, ruhlarndan taan kuts duygulan bakalanna da duyurmak ve susa
m ruhlar ulhiyetin yksek kaynaklanndan dindirmek idealiyle cokun bir vecd ve
galeyanla terennm eden mutasavvflarn, mill zevki dierlerinden ok daha iyi temsil
etmelerinde, bunun da mhim bir te siri olduu unutulmamaldr.
37 Trk lisnmn gelime tarihi hakknda henz hibir tedkik yaplm olmamakla
berber, bunun sebeplerini umm bir srette zah edebiliriz. Birincisi, Ahmed Yesev,
mevzu'larm tekmil dine ve tasavvufa it eylerden ald iin, onlann belli ve yerlemi
stdahlann kullanmaa mecbur kalyordu. Trkler yeni kabl ettikleri bir dinin er' ve
tasavvufa it yeni mefhumlanm, ummiyetle, ancak Kur'r- Kerm'in lisnndan ve
bir de o mefhumlan kendilerine bu vsta ile nakletmi olan Acem limlerinin eserle
rinden karabilirlerdi. kincisi, slmiyet evresine girdikten sonra Trkler arasnda
Arapa ve Acemce den alnma kelimeler tabi gittike oalm ve halk onlara mmkn -
mertebe almt; bu yzden, Ahmed Yesev nin bunu da gznne alarak, halk kitle
sine hitabederken bile yabanc lisanlara it kelimeler kullanmaktan o kadar ekinmi-
yecei de muhakkaktr. Gerek Dou gerek Bat Trkleri nin, yni gerek Karluklarm
gerek Ouzlarm lisnna daha X I. yzylda bile birtakm Arap ve Acem kelimelerinin
girdiini - Dvnu Lugti't-Trk'e dayanarak - yukanda gstermitik.
148 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
39 Bizim en eski halk iirlerimizde kullanlan nazm ekilleri hakknda dier bir
eserimizde vermi olduumuz aadaki bilgiler, tammiyle Hoca Ahmed Yesevnin
Hikmet'lerine de uyar : Byk kahramanlar hakknda tanzim edilen sagular, yni
mersiyeler, her biri yedi vey sekiz heceli drt msra'dan mrekkep kt'alarla ifade
edilir. lk kt'ann bzan drt msra' birden, bzan nc msra' dnda dierleri
kfiyeli olur. Ondan sonraki kt'alarn ilk msra' kendi arasnda yni dier kt'a-
lardan ayr olarak - kafiyelidir; ancak, kt'alardan hepsi, drdnc msra'larnda kfi
yenin ayni oluu dolaysiyle bir btn tekil ederler. Eski kavm Trk iirinin phesiz
zengin ve en kymetli bir eklini tekil eden bu sagular, ummiyetle uzun olur. Trk
iirinin ilk ekillerinde balca iki nokta dikkate deer: Birincisi, ekillerin azl ve kat'-
liidir ki, bu, ilk devirlerde edeb ahsiyetlerin serbeste inkif mmkn olamama
sndan ve her irin mevcut ekillere deta dindrne riyete mecbur bulunmasndan
ileri gelir. kincisi, mersiyeleri tekil eden kt'alarda drdnc msra'n dima kfiyeli
olmasdr ki, bu da, mersiyelerin terennm olunmak iin yazldn ve drdnc msra'-
larm det bir trk nakarat tekil ettii iin, tabi' dima ayni kfiyeyi muhfaza etti
ini gsterir (Trk Edebiyat Tarihi, drdnc mebhas ; lk iirler ve lk irler). Halk
edebiyatnn koma ve destemlanndan, sonralar Arap-Acem te sirindeki klsik edebiya
tmza da murabba' : ark eklinde geen bu nazm tarz, tammiyle milldir. Edebiyat
ile msiknin, yni sz ile bestenin ayrlmad eski devirlerin kalnts olan bu ekilde,
ilk msra', besteleyen irin tek bana olarak indna, drdnc msra' olan na
karat ise, btn topluluun birlikte, koro hlinde tegannsine mahsustur. Cevhir'l-
Ebrr yazar, Ahmed Yesev Hikmet'lerinin daha XVI. yzylda husus bestelerle ind
edildiini syledii gibi, biz de, bugn gerek Trkistanda, Krgz-Kazaklar arasnda,
gerek Volga-boyu Trklerinde Dvn- Hikmet'e mahsus besteler olduunu pek iyi
biliyoruz. Osmanl edebiyatndaki t//lerin ve halk arasnda din bir kymet kazanarak
ok okunan birtakm halka it eserlerin tpk bylece belli bestelere mlik olduunu
kitabmzn kinci Bl'nde tafsiltiyle greceiz.
150 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
41 Ferid d-Dn Attrm Pendnme gibi ilk ve mehur eserlerinde hi bir ekilde
'lik izleri yoktur; yalmz, hayatnn son zamanlarnda Hazret-i Ali adna yazd
Mazhar'l-Ac ib adl manzumesinde Hazret-i Aliyi ve Oniki-imm ok hararetli bir
srette methettii gibi, Mehdi aleyhdarhna inandm da aa vurmaktan ekinme
miti. Bunun zerine, Semerkand dan Rafz suu ile srldn de, yukarda syle
mitik (I. ksmn II. blmndeki 28. nota bakmz). Ferdddin Attar bundan sonra
Mekkede yazd Lisn'l-Gayb manzmesinde bu vak'ay anlattktan soma, u msra'-
lar yazmaktan ekinmiyor :
cS'
f) 1c-* J <-* <jjjta jU
ji j J jj j Ij jj
42 Dvn- Hikmet. Buradaki aktan maksat, tabi' ak- mecz deil, Aku llh ,
yni ak- hakik dir. Ademden kurtulmak ve rh-i insnyi asl mahall-i hubtuna
irca' ve i'l edebilmek, ancak ak ile kbildir. SJ&S j I szne gre,
hakik aka erimek, ancak marz ak yolu ile mmkn olduu iin, birtakm muta
savvflarn mehsin-i suveriyyeye olan iddetli alkalar, ite srf bundan dolaydr;
ancak, beer ak, lh aka eritiren bu uzun ve kddan ince kpr ok tehlikelidir;
bu yolda beer ihtiraslar girdbna dp boulanlar pek oktur; fakat bir def'a da bu
kpr geilince, artk adem ortadan kalkar, silinir; k her eyde Hsn-i lhyi
grr. te, bizim halk mutasavvflarnn Hak ile Hak olmak dedikleri budur. Hakik
aklarn sonsuz feryadlan, rhun masdar- aslsi olan ulhiyete iddetli arzularndan
ileri gelir. j r L . j j cJ Ij -Lo J jSL, g * Ju\> j ^ j y me5
hur beytinin iri Hazret-i Mevlnnm Dvn- Kebr ini dolduran te sirli feryadlar,
ekseriya er'in zevhiriyle tatbiki hemen hemen kbil grnmeyen birok geni ve ak
telkkiler, hep byle lgn, hudutsuz, lh bir akn mahsldr; hlbuki Hoca Ahmed
Yesevde bu gibi feryadlar hemen hemen yok denecek derecede az ve kuvvetsizdir.
43 Hazret-i Mevln, bu tasavvuf hakikati u sretle tasvir eyler :
l- ... j I ^ j c JL oT
j j OL-i a_.. js* o li S ta
larn anlayabilecei srette nakil ve ihbr ediniz, zir onlann Allh ve Resle kizb
eylemelerini arzu etmezsiniz (Hazret-i Alden naklen Buhri'de) ve senin bir kavme
akllan ermeyecek vehile bireyi nakil ve ihbrn, onlann bazlar hakknda fitnedir.
(bn Askire nisbetle bn Abbas tan naklen Cmi''s-Sagr'de) Hads-i cr/lerinden
gafil deillerdir. Kd Yunus Abdl-Mlik, bu hususta diyor ki : Bir velden
yhut jA-| l;| vey Ul gibi ta'birler iittikte, bundan enniyyet tevehhmnde
bulunma; zir bu kaziyyede mahml kendi nefsine isbat etmiyor; belki kendisinden
ihbar ettii enniyyet, enniyyet-i Haktr. Enniyyet-i abd ise, buna kilin uru
yoktur; zir enaniyyet-i mezkrenin sreti zihinde ve dire-i Hsr'de mevcut deildir.
Bu hlde me'run-bih olmayan birey nasl ihbar edilebilir? Lismndan sdr olan u
nutk haberi ise Zt- Eceli ve A'lsndan muhbir olarak her eyi intak buyuran Cenb-
Hakkm Sun- lhsidir (Hccet'l-slm, s. 334-345). bn Haldun, mehur Mukaddi-
mesinde kendine vecd ve hl gelmiyerek kendi Hsn'de hzr iken tekellm eyledii
cihetle fukah ve ekbir-i mutasavvfann Hallcn katline fetv verdiklerini yazyor
(bn Haldun Tercemesi, Kitb- evvel, fasl- sdis, s. 96). Buradaki ekbir-i mutasavv-
fadan maksat, anlalyor ki Cneyd Bagddnin buna fetv verdii rivyetine da
yanr; hakikaten, Cneyd Badd, onun hat yoluna saptn daha evvelce kendisine
ihtr etmi ve an'aneye gre, onun i'dm hakkndaki fetvy kendisine de imzlatmak
istedikleri zaman, bu imzy ancak ulem kyafeti altnda medresede atmtr (Tezkiral
al-avliya, nr. R.A. Nicholson, London, 1905, II., s. 12 ve 137); bununla berber Hazret-i
Mevln :
l_~UVI jC
jij aT *jV
msra'lar ile buna inanmadn gsterdii gibi, ayrca da u sretle Hallc hakknda
takdirlerini serdediyor ki, Kd Yunus Abdl-Mliknin ifadesiyle ayni mnadadr :
cS-J j Lr) jl j
J-s-lj tsl-U crjf Jl O j i-Uj
L
5 j.' 1 j >- Jl -b1 j i
Ul (jl lT u dS" [$s\j jiT
y>- j j*U i <S" Ij <jl*U
jy^r ca jl 3 j j L j y
H O C A A H M E D Y E S E V N N ESER 155
tebli ederek, uhrev sadet iin mutlaka onlara bab kalma lzumunu
anlatmaa ahmtr. Drt Halfe hakkndaki uzun medhiyeleri, der
vileri tarkate tevik yollu zhidne mev'zeleri, hir-zaman fenalk
larndan ikyetleri bize Ahmed Yesevyi hakik bir mutasavvf ir
olarak tantamaz; yetmiiki millete bir gz ile bakmayan; halka m
derris olsa, hakikatte sdir diyen Yunus Emrenin bu geni telkkisini,
Mevln Celleddin Rmnin Panteist felsefesini hatrlatan eyler
Dvn- Hikmette hibir srettle yer bulamamtr 45. ite bu bakmdan
45 Bat Trklerinin byk halk mutasavvf Yunus Emre ile Hoca Ahmed Yesev
arasndaki farklar anlamak iin kitabmzn II. Blmne baknz. Celleddin Rm de,
Nev-Eflatnye tasavvufunun te siriyle Panteizme doru byk ve kuvvetli bir
temayl mevcuttur. ok yksek ve ok ten bir ak ile meczup ve kararsz feryadlar
karan bu mutasavvf-irin Dvn-i Sems'l-Hakyk', bu ilham eklinin ne yksek
ve lh mahsller vcde getirdiine en gzel ve kymetli bir delildir ki, onu tasavvuf
edebiyatnn balca hikalanndan saymakta btn zevk ve tedkik shipleri birliktir.
Mesel, Osmanl irlerine dim bir mevz tekil etmi olan Bezm-i Elest kinyesi hak
knda Mevlnmn u msra'lar ok mnah ve irnedir :
j j>S~j jb jljl
-A " J J. e ri* .
Hakikaten, Ezel Badadnda Mansr gibi Enel-Hak tan dem vurduunu aka
syleyen Mevln, Divn- Kebr de en samim bir vecd ve galeyan ile tasavvuf haki
katlerini iln ve ifdan ekinmemitir.
Mesnevi'ye gelince, bu daha ziyde retici mhiyette bir eserdir (Mevln Cel-
leddin-i Rm hakknda kitabmzn kinci Ksmna baknz).
156 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
Dlvn- Hikmet derin ve irane bir tasavvuf eseri olmaktan ok, din
ve ahlk va'z ve hikyelerden, tarikat uslne ve slk dbma dir
retici ( didactique) manzmelerden mrekkep basit bir eser, Ahmed
Yesev de tasavvuf fikri ile dolu, fakat buna ramen hakik bir irlik
kabiliyetinden, yni lirismeden mahrum kuru bir ahlk ( moralistej dr.
Ahmed Yesevyi rann eitli kbiliyet ve isti'datta mutasavvf -
ahlk irleri ile karlatracak olursak, bu hususta daha vzh ve
muayyen bir fikir edinebiliriz. Dlvn- Hikmet'in yazdd X II. yzylda
rann o muhteem tasavvuf edebiyat henz yeniden yeniye teekkl
etmek zre bulunuyordu; Firdevs ile en yksek derecesini bulan Dstn
edebiyattan sonra, tasavvuf-ahlk edebiyatn gelime ve ykseliine
sra gelmiti. O zamana kadar yetien mutasavvflar arasnda arada bir
ufak tefek rub'ler, gazeller yazan adamlar yok deildi; Hicr 440 (M.
1048-49)da seksen yan gemi iken len mehur mutasavvf eyh
Eb Sa'd b. Ebil-Hayr -k i bn Sn ile daha ilk konumalarnda biribi-
rini takdirleri mehurdur- cidden yksek ve samim bir tasavvuf hissi
ile ok gzel rub'ler sylyordu. Mehur,
aka sylenmemesine ramen, biz bu fikri ondan en az eyrek asr nce Gobineauda
gryoruz (Orta-Asya'da Dinler ve Felsefeler, s. 79). ibn Sinann lirik iirleri hakknda
arkiyat Carra de Vauxnun eserine baknz (bn Sn, s. 155).
47 Nefaht'l-Uns tercemesi (s. 344). Bu eyh hakknda ayrca Attr Tezkiresi'ne
(c. II., s. 322-337 ve Nme-i Dnivern'a (c. I., s. 608-615) bakmz. Eb Sa'd in rub'-
lerine ayr ayr birtakm hussiyetler isnd olunur; onlar arasnda, bir mrid-i kmil
bulmak, gnahlarn detmek, hastalktan kurtulmak, yamur yadrmak, rzk oalt
mak v. d. eitli maksatlarn husul iin okunan belli birtakm rub'ler vardr (1301de
stanbulda Hoca Abdullh Ansr Mnct' ile birlikte baslm Rub'yt mecmuasna
baknz, s. 49-54).
48 Hakm Sen, bir mddet Hoca Ysuf Hemedn tekkesinde bulunmu ve m
rnn sonlarnda Tevhid ve Marif ve Hakyktan baka birey sylememitir. Had-
kat'l-Hakika adl kitabm, Gazne limleri er' hkmlere aykr bularak Badada
kadar gndermilerse de, oradaki limler i'tirza deer hibir cihet grmemilerdir.
Mevlnmn
jL J a p j jl U j\ J* J J J jU a P
beyti ile kudretini tebcl ettii bu byk irin eserlerinin mhiyetini Devleth da u
sretle anlatyor: JsjU . j JjU>- > C~-l o l j j j l j* ^ l
(( . X.SL. l / UTU- ^I J U j j J (Devleth Tezkiresi, nr. Browne
s. 95-99). Bundan daha byk bir hrete mlik olan Ferdddin Attr a gelince, tarih
kaynaklar onun lm tarihini biribirinden epeyi farkl bir srette gsteriyorlarsa da,
Muhammed b. Abdl-Vehhab Kazvn, herhlde H. 617 (M. 1220-21) senesine kadar
yaadm hakl olarak iddia ediyor (Tezkiret'l-Evliy mukaddimesi, .). Sfiyne
hayat hakknda epeyi geni bilgiye mlik olduumuz bu byk iri Devleth:
j l j utj l s j l t j iji' - - Z j j - n * j l j j* -\ J j^ " ^
Jlj J jli j JjUs- Uj j * (s- 188) tarznda harretle takdir etmektedir. Herhlde
zamanlarn gznne alacak olursak, Ahmed Yesevnin, Eb Sa'd gibi eski mutasav-
158 H O C A A H M E D Y E S E V N N E S E R
vflann iirlerine in olsa bile, ne Hakm Sen den, ne de bilhassa Ferdddin At-
trdan mteessir olmadn kesinlikle iddia edebiliriz.
Hakm Sennin vefat Devletaha dayanlarak 576 gsterilmise de doru de
ildir. Hseyin Dni Bey, Ser-medn- Suhan'da Sen nin, Ysuf Hemednye
arz- irdet eylediini ve vefatnn bir rivayete gre 576, baka bir rivayete gre de
690 olduunu sylyorsa da (s. 219), yanltr. Bu mutasavvf irin bir mddet Ysuf
Hemedn hanekhnda bulunduunu sylemitik. Prof. Nicholson Ethe-Katalogu'na.,
Ouseleyin eserine, Nefaht'a istinaden bu vefat tarihini 545e kadar indiriyor (Mnte-
habt- Dvn- ems Tebriz, s. 259). Encyclopaedia Britannica'daki Sen maddesinde
bu hususta uzun tafsilt vardr. *
49 Gerek Hakm Sennin, gerek Ferd d-Dn Attrn eserleri halka ahlk ve
tasavvuf dbn retmek maksadiyle kaleme alnm retici mhiyette mahsullerdir.
Tasavvuf akidelerini timsli bir srette anlatmak bakmndan Attrm en tannm eseri
olan ve Garcin de Tassy tarafndan sfiyye akidelerinin en mhim bidelerinden biri
saydarak uzun uzun terceme ve erh ve izah edilen (La poesie philosophique et religieuse
chez les persans, Paris, 1860, s. 6) mehur Mantku't-Tayr manzmesinde ancak en mut
lak Panteizm akidelerine gre tefsiri mmkn birtakm ndir cihetler varsa da, yalnz
bunlar onu bir Panteist mutasavvf ir saymamza yeter deildir (Carra de Vauxnun
Gazl adl eserinde Acem mutasavvf irleriinden bahseden onuncu fasd, s. 289). Eski
Acem irlerinin en ok eser verenlerinden sayabileceimiz Attrn,
jl (Sjj
jL j ^.1 uJLS" (ilj j Ol*-
gibi mutasavvfne iirleri oksa da, Mevlndaki lh vecd ve galeym, o harretli
Panteizmi onda bulmak imknszdr. Seyyid Izzddin mil bu mutasavvfne kaside
lere birok erhler yazmtr (Devleth, s. 190); bununla berber Pend-Nme ve Man-
tku't-Tayr irini, tpk Sa'd gibi bir ahlk saymak daha dorudur. Carra de Vaux,
H O C A A H M E D Y E S E V N N ESER 159
sinde -tpk Sa'd gibi- bir ahlk olan Ferdddin Attr, mehur
Mantku't-Tayr' ile dahi yine bir ahlk ir saylabilir; nk bu eser,
en ziyde, bir ahlk- sfiyye mecmuasdr. Sen nin eserleriyle 'Attrn
dier muhtelif eserleri hakknda da bu fikirler uygun der; ancak,
ahlk olmak bakmndan da, bunlarn yine Ahmed Yesevye stn
olduklar ve ona gre ok muntazam bir tasavvuf ahlk sistemi ner ve
telkn ettikleri unutulmamaldr; bununla berber, Ahmed Yesev
tarafndan yaydan ve telkin edilen tasavvuf ahlk sisteminin uygun
suzluu, kendisinin O husustaki telkinlerinin za'fmdan ileri gelmiyordu.
yi bir san'atkr olmamasndan baka, hitabettii topluluun basitlik
ve iptidlii de dnlrse, bu husustaki zr tammiyle anlalr.
Yoksa Ahmed Yesev essen o devrin btn sfyne telkkisini ta
mmiyle kavram mhim bir ahsiyetti. Tasavvuf hakikatleri, ancak
muhtaplarmn kabiliyet ve idrki derecesinde if lzumuna tam
miyle inand iin, telkinlerini, hatt Mantkut-Tayr'da olduu nis-
bette bile panteizm?e yaklatrmaktan saknmtr s0.
bu iki airi de birer ahlk saymak lzm geldiini, Manlkut-Tayr'm bile sfliin
ess akidelerini reten didaktik bir eser olduunu sylyor ki (Gazali, F. Alcan, 1902,
s. 281, 283), bizim grmze tammiyle uygundur. Sa'dnin ise, bir mutasavvf ir
deil, byk bir ahlk olduu herkesin birletii bir meseledir (Carra de Vaux, ayn
eser). Bstn Franszcaya terceme eden Barbier de Meynard, Sa'd nin tasavvufa pek
fazla temyl olmayp, ancak zamannn umm temylne gre eserlerine biraz
tasavvuf rengi vermee mecbur olduunu, onun hibir zaman Mevln ile ve hatt
Hfz rz ile kyaslanacak bir mutasavvf ir olmadm, Sa'd nin Mslman-Do-
uda yetien en sevimli ve en insn bir ahlk gibi telkki olunmas lzm geldiini
sylyor ki, cidden pek doru bir grtr (Bstn tercemesi mukaddimesi, s. 26. - ran'
da iir, s. 47).
60 Dvn- Hikmet'teki eserler arasnda nisbeten en geni ve serbest bir tasavvuf
telkkisi gsteren para, bu gn elimizde bulunan basl nshalarda deil, Cevhir'l-
Ebrr'da mevcut olmas bakmndan Hoca Ahmed Yesev ye nisbet edilen en eski iir
paras olmak zre tammaa mecbur bulunduumuz bir paradr ki - istinsah esn-
smda lisn pek ok bozulmu olmakla berber - aynen naklediyoruz :
51 Mehur byk eserinde sfiyye akidelerini pek gzel hulsa eden Gibb diyor ki,
Eski mutasavvf irler, stlah ta'birlerini, zamnede terne-perdz- ak ve arab
olan irlerin cri ve mu'teber bulunan slb-i ifdesinden almlar ve bu yolda istishb
ettikleri muktebesta birer mna-yi tasavvuf dercederek, timsli bir nevi' lisn terkip
ve bin etmilerdir. O dile gre, mesel arap sz ak- sfiyne'y m eder. Meyhneci,
yni mugn mridi, meyhne yni harabat renilen yeri yni Hankh- ird ifade
ettii gibi, mahbub da Zt-i Bri ve k insan yerine kimdir (Elr-i Osmaniye Tarihi
tercemesi, c. I., s. 29) Glen-i Rz iri mutasavvflarn Harbt m u beyitlerle
anlatyor;
Mevlnmn
sist ^ I j T CjIjIj>- Ij
ve Hfzm,
OUj- Jl o!
Bu ess mile eklenen dier ikinci bir mil de, Dlvn- Hikmet'in
hkm srd alanlarn sekiz yzyddan beri dima ayni hkim esaslar
altnda yaayarak bir fikir uyankl gsterememesidir. Ahmed Yesev
nin yayd ve telkin ettii din-tasavvuf gayeler, halk arasnda o za-
manlardanberi deimek yle dursun, aksine, daha genilemi ve daha
derinlemitir. X II. yzyldan beri gelen Trk ve Acem irleri, muta
savvflar, Kelm ve Felsefe limleri, fakhler yeniden yeniye byk
birey vcde getiremiyerek eski belli esaslar etrafndan ok mnsz
birtakm teferratla uramlar, fikir alanm geniletecek yerde, onu
bilkis daha daraltmlar, daha ok tahdit etmiler ve kayt altna
almlardr. Mool istils, bir aralk, Orta-Asyann slm medeniyetine
Uzak-Doudan yeni birtakm unsurlar getirecek gibi olmusa da, din
Ahmed Yesevnin Hikmet'leri bizzat kendisi tarafndan deil, daha sonra gelen der
vileri tarafndan toplanm olsun. Ahmed Yesev hner ve san'at gstermek deil,
telkin ve ird etmek maksadyle Hikmet'lerini syledii iin, onlar bir Dvn eklinde
toplamaa teebbs etmedii ok mmkndr. Sonralar o eserlere isnd edilen kuds
mhiyet neticesinde, mnferid Hikmet'lern toplanarak Dvn'm tertip ve tasnifine
allm olmas ve ite bundan dolay Dvn- Hikmet'in eski bir nshasna tesadf
edilememesi, yle kolay kolay reddedilebilecek bir ihtiml deildir. Kitabmzn kinci
Ksmnda Yunus Emre Dvn'mn da bu sretle vcde getirildiini greceiz.
166 A H M E D Y E S E V , T E S R A T I V E M U A K K IB L E R
6 Fazla bilgi iin slm Ansiklopedisi'nde kan aatay Edebiyat balkl maka
lemize baknz.
7 Bah-Ozan'lar ve onlarn daha Islmiyetten nce Trk hayatnda yaptklar
eitli vazifeler hakknda ak ve etrafl bilgi edinmek iin baknz ( Trk Edebiyat'nn
Mene'i, Mill Tetebbu'lar, nu. 4, s. 1-80). [Prof. F. Kprl, slm Ansiklopedisi'ne
yazd Bah maddesinde bu kelime hakknda evvelce Trk Edebiyat'nn Mene'i
adh makalesinde varm olduu bz yanl hkmleri dzelttiim belirtmi olduu
iin Bah kelimesi hakknda bu maddeye baklmaldr].
170 A H M E D Y E S E V , T E S R A T I V E M U A K K IB L E R
tikleri iin, halkn Zevkini, rhunu daha iyi biliyorlar ve halk edebiya
tndan geni lde faydalanyorlard; byle iken, bunlarn hemen hepsi
Yesev, veya Nakbend tarkatine de mensub olduklarndan, tasavvuf
hkmlerine ve slk dbna it birok eyleri kulaktan reniyorlar
ve ind ettikleri eserlerde o gibi deyim ve kelimeleri, tabi bol bol kul
lanyorlard 8. Islm an'anesinden, mehur evliy menkabelerinden, eski
ran destanndan, yhut mill mevzulardan, gnlk hdiselerden ilham
alan bu klarn eserleri, tabiatiyle, mutasavvflarnkinden daha
eitli ve ekseriyetle yardin, vey l-din bir mahiyette oluyor ve-
bylece halkn zevkini daha iyi tatmin ediyordu; ancak, bunlarn eserleri,
mutasavvflarn Hikmetlerine verilen kuts mhiyetten uzak idiler.
Bat Trklerinde nasl Nesmden ve bilhassa Fuzlden sonra gelen
klar arz veznini de kullanmaa balamlarsa, Dou Trklerinde de,
Nevden sonra ayni hl vki' olmutu; bununla berber, bunlar
-Nev den sonra yetien irler gibi- ksmen arz veznini kullanmakla
berber bilhassa hece veznine daha fazla ehemmiyet veriyorlard.
Vambery, Bah kitab, yni k mecmuas ad altnda toplanan iir
mecmualarnda muhtelif irlerin arz ve hece vezinleri ile yazlm
pek muhtelif eserlerine rastlanldn sylyor ki, sebebi budur. Her-
hlde, Orta-Asyadaki btn mutasavvf tekke irleri zerinde olduu
gibi, bu halk klar zerinde de Hoca Ahmed Yesevnin ok byk
ve kuvvetli tesiri olduu pek ak ve kesindir 9.
iine alr (Vambery, aatay Lisn Tedkiklerine Medhal). Fuzl ve Nesimi gibi Azer
irlerinin de birok paralarm iine alan bu mecmualar ok muhtelif ve eitli olup,
toplayann zevkine gre tertib edilmitir. Orta-Asya Trkleri ile, Azerbaycan Trkleri
arasndaki edeb mnsebetler eskidenberi pek sk ve kuvvetli olduu iin, bu iki
byk Azeririnin Anadolu da olduu gibi Orta-Asyada da yerli saylacak kadar
tannm olmasn tabi grmelidir. Trk leminin eitli sahlar arasnda tedenber
fikr, edeb mnsebetler mevcut olduu - mesel, Fatih devrinde Herat ve stanbul,
Kann Sleyman devrinde Horasan, ran, Hind, stanbul saraylar arasndaki ba
lar- dnlnce, Trk edebiyat tarihinin ancak bir btn eklinde tedkik edilebile
cei daha iyi anlalr.
10 Bu irler hakknda imdiye kadar yaplan aratrmalar tabi ok az ve eksiktir.
Mesel, M. Hartmannm imyanl Hveyd ve Mereb hakkndaki tedkikleri tabatiyle
ok eksik bir ekildedir; nk bu arada eskilerden birtakmnn hl tercmeleri ne yazk
ki tammiyle unutulup gitmitir. Bunlar hakknda bz Rus limleri tarafndan yaplan
tedkikler ve bilhassa Prof. Samoilovi tarafndan Orta-Asya Trk Edebiyatna it
maddeler bal altnda yaymlanan mhim aratrma, bizce bilinmiyor. te, grl
yor ki, bu gn elimizde bulunan pek az malzeme ile, Nev devrinden sonraki Orta-Asya
irleri hakknda tahlil tedkiklerde bulunmak mmkn deildir. eybnlerden sonra
yetien bu Orta-Asya Trk irlerinin lykyle tedkikiiin, Trkistanda aratrmalarda
bulunulmas ve bu husustaki Rus kaynaklarndan faydalamlmas zarrdir. Bu hususta
en geni ve salam bilgi, ilk def' aatay Edebiyat adl makalemizde toplanmtr
(slm Ansiklopedisi, aatay maddesi).
11 Birinci Cihan harbinden bir sene kadar nce Rus lm kurumlan tarafndan
tarih aratrmalarda bulunmak zre Trkistana gnderilen tarihi Zeki Yelid Togan,
bana, oradan gnderdii bir mektupta bu mhim irden bahsetmiti. Bu ir ve eseri
hakknda, ne yazk ki bundan baka birey bilmiyoruz.
172 AH M ED Y E S E V , T E sR A T I V E M U A K K IB L E R
baka basmlar da vardr. Eski basmn sonunda, iki tne, mesnevi tarznda ve arz ile
yazlm uzunca hikye vardr ki, bunlardan biri Ubeydullh, dieri Hat mahlsldr.
Bu mecmuada arz ve hece vezinleriyle birok adamlara it mutasavvfne saysz man-
zmeler bulunup, Sleyman Bakrgnye it olanlar, bunlar arasnda en azn tekil
eder. Dierleri Rc, Mereb, Hoca Ahmed, ems-i zkend, Kul erif, Huddd, kn,
Ubeyd, Fakr, Beyz, Bihbd, uhd, Kul erefi, Ged, Kul Nesm, Tufeyli, Ksm
gibi eitli irlere ittir. Bunlardan ems-i zkendnin eserleri sayca belki hepsinden
fazladr. te, pek iyi grnyor ki, Dvn- Hikmet gibi Bakrgan Kitab da batan
aa bir tek ire it ve inamlmaa deer doru bir nsha deildir. Sleyman-Atamn
eserleri de, eyhininkiler gibi, uzun mddet hfzalarda yhut dervilerin mecmuala
rnda dank srette yaadktan sonra, dier birtakm halk mutasavvflarnn eserleriyle
de karm ve nihyet bu ok kark nsha, Bakrgan Kitab nm altnda ve Hakim
Sleyman Ataya isnd edilerek baslmtr; hlbuki basm srasnda pek ufak bir dikkat,
deiik mahlsh irlerin eserlerini derhl ayrdetmee ve tanzime yeterdi. Bah Kitab
denilen k mecmualar nasl kark bir eserler mecmuas, ise, bunlar da ayni mhi
yette birer sfyne iirler mecmuasdr.
174 A H M E D Y E S E V , T E sR A T I V E M U A K K IB L E R
35. N e tc e :
Hoca Ahmed Yesevnin btn Trk leminde eskidenberi ne kuv
vetli mnev bir tesir yaptm yukarda grmtk; bu sebeple, onun
Orta-Asyada ve aatay edebiyat nm altnda toplanan mahsuller
zerindeki edeb tesirini anlattktan sonra, Trk leminin dier byk
alanlarnda da ne dereceye kadar ve ne kudrette bir edeb nfz icrsma
muvaffak olduunu da gstermeliyiz ki, Dvn- Hikmet'in nfz ve
intiar alannn genilii hakknda olduka ak ve kesin bir fikir edine
bilmek mmkn olsun. te bu sebeple, Hoca Ahmed Yesev tesirini
balca drt byk alanda aramak cabediyor : 1) Kpak, yni bugnk
Kuzey Trkleri alan; 2) Trkmen alan; 3) Azer alan; 4) Bat Trkleri,
yni Anadolu ve Rumeli alan.
16 Shib Giray b. Hac Giraym emriyle H. 955 (M. 1548-49) tarihinde Trkeye
evrilen Hikyet-i Cemceme Sultan adl kk fakat mhim eserin ba tarafnda, bu
kitabn 77 7 de Hsm Ktip tarafndan (Jli,) Mool dilince nazmedildii ve Shib
Giray Hann bunu hazne kitaplar arasnda bularak Trk dile, yni Osmanl lehesine
evirttii yazldr (Huss ktphanemizdeki yegne nshadan). Ne yazk ki, bu eviren
adamn ismi eserde nedense hi zikredilmiyor; fikrimize gre, buradaki Moul d ilen
den maksat aatayca, veya Kpak lehesi olmaldr; nk XV. ve X V I. yzyllarda
bizim Osmanl mellifleri aataycaya, Nev dili, Tatar dili, Trk dili, Moul dili
nvanlarndan herbirini ayr ayr vermekte hi tereddt etmiyorlard (k Tarznn
Mene ve Tekml, Mill Tetebbu'lar, nu. I., s. 7, I numaral nota bakmz). Azerbay
canlIlarn da, aataycaya Moulca dediini, Tezkire shibi mehur Sdk Kitbdrm
Al-Ir Nev hakkmdaki bir kt'asmdan anlyoruz. Hsm Ktib, veya eski ta'biriyle
Hsm Bahnn eserinin, miyne mhiyeti bakmndan Kpak lehesi ile yazlm bir
halk eseri olmak ihtimli varsa da, biz bunun - belki Uygur yazsiyle yazlm - aa
tayca bir manzme olmasna daha fazla ihtiml vermekteyiz.
17 Eb Bekir b. Abdullhd-Devdrnin Tarih-i Muhtasar adl ok kymetli
eserinde Moul ve Kpaklarn Ulu Han Ata Bitigci nvanl ok mu'teber bir kitaplar
olup, Ouzlarn Ouz-Nme'si mhiyetinde olduu, yni bu kitabn onlara it birok
an'ane ve menkabeleri iine ald zikrediliyor. Ouz Ozanlar nasl Ouz-Nme men-
kabelerini kopuzlarla halk arasnda terennm ediyorlarsa, Kpak Bah'lan da kendi
an'ane mecmualarndaki menkabeleri yine ellerindeki kopuzlarla terennm ediyorlard
(Drnad brahim Paa Ktphanesi, numara 913). X IV. asr balarnda Altnordu
memleketini ziyret eden seyyah bn Battta, yemekten sonra yt- Kur'niye okunup
Arapa tegann olunduktan sonra, ayrca Farsa ve Trke gnya da mbderet edil
diini ve bunlara mlemma' dendiini sylyorsa da (bn Battta tercemesi, c. I., s. 365),
isminden de kolaylkla anlalaca gibi, bu mlemma'lann halk eserleri olmad tabi'-
dir; lkin yine bn Batttamn aynca, sultann bayram mersimi esnasnda tegann
edildiini syledii Moullarm (ayn eser, s. 382) birtakm halk eserleri olmas ihtimli
vardr.
18 Cemal Veld Efendi, Tatar Edebiyatnn Bar, s. 87. Kuzey Trkleri edebiya
tnn ve ummiyetle o sha tarihinin mehl oluu bakmndan bu balangc ta'yin
etmek mmkn deildir.
A H M E D Y E S E V , T E s R A T I V E M U A K K IB L E R 177
19 Cemal Velld Efendi nin yukarda zikredilen eseri, ilmi bir mhiyeti hiz olma
masna ramen, herhangi bir okuyucuya bu kanaati vermee yeter. Kuzey Trkleri
edebiyat ile daha iyi ve daha yakndan uranca, bu kanaat bsbtn kuvvetlenir.
20 Trkmen iri Mahdum Kuldan, nce Vambery mehur seyahatnmesinde
sz etmitir ( Voyages d'un faux derviche dans l'Asie Centrale de Teheran Khiva, Bok-
hara et Samarkand, fransz. tere. 2. basm, Paris, 1873, s. 283). aatay Lisn Tedkikleri
F. 12
178 A H M E D Y E S E V , T E S R A T I V E M U A K K IB L E R
adl eserinde de, bu Trkmen irinin iirlerinden biraz bahseden Vambery, daha sonra,
onun bz seilmi paralarm Almanca tercemeleri ile birlikte yaynlad. Rus limle
rinden Ostromof, onun bz iirlerini yaymlad gibi, Prof. Samoilovi de, ayrca
onlarn fihristini tanzim etmitir. Zeki Velid Togan, Prof. Samoilovi in, onun Divn'n
tam olarak nere hazrlandn Birinci Cihan Harbi nden nce bana bildirmiti. Her
hlde, btn bu aklamalardan anlaldna gre, Mahdum Kul, arkiyatdar le-
mince eskidenberi tannm bir kimsedir.
21 Bu Hasan-olu adl Trk iri Devletah Tezkiresi'ade, jlf- la. 0_*=-
d f JJG c y. , o - j i jjb tjj makta'l ufak bir gazeli zik
redilen nl mutasavvf eyh zzd-Dn Pr Haan sferyindir. Bu sferyinl
ir, Radiyyd-Dn Al Lala halfelerinden eyh Cemlddin Ahmed Zkirin bahca
mridlerinden olup, Hasan-olu mahlasiyle Trke ve Pr Haan mahlas ile de Farsa
iirler yazm ve Devletahm rivyetine gre, Azerbaycan ve Rmda pek byk bir
hret kazanmdr (Devletah Tezkiresi, s. 221). Byk mutasavvf eyh Radiyyd-Dn
Al Lala hakknda yukarda yeter derecede bilgi vererek H. 642 (M. 1244-45)de ld
n sylemitik (19. Yesi'ye Dn); ite, bu aklamalara gre, bu eyhin mridi
olan ir Hasan-olunun, X III. yzyln son, vey XIV. asrn ilk seneleri esnsmda
hret kazandna hkmetmek yanl deildir. Bu ok eski Azer iri imdiye kadar,
her nedense, hi kimsenin dikkatini ekmemitir.
A H M E D Y E S E V , T E sR A T I VE M U A K K IB L E R 179
edememekle berber, aksini iddia iin de elimizde kat' bir debi yoktur-
o vakit onlarda Yesev tesirinin bulunduuna kesinlikle hkmedebi-
briz22. Essen Halk Edebiyatnn ve Halk Mitolojisi kalntlarnn da
bu orta Azer sbasnda eskidenberi olduka kuvvetli ve canl olduu
dnlnce, bu faraziye tabi daba byk bir kuvvetle savunulabibr 23.
23 zer shas dediimiz lisn alan ahlisi, yni Azerbaycan ve Dou Anadolu
Trkleri - Kk-Asya Trklerinden daha sonra, yni Cengiz istilsndan sonra oralara
yeni Trk aknlar geldiinden - eski an'aneleri daha iyi ve daha kuvvetle saklam
lardr. Kitabmzn kinci Blmnde Ouzlarn Batya gleri ve bu muhceretlerin
zamam, kuvvet derecesi ve kesfeti hakknda yeter derecede izahat verildii iin,
burada ayrca tafsilt vermee lzum grmyoruz. Bu alanlara, daha Seluklularn
ortaya kndan nce birtakm Ouz airetleri geldii gibi, Sultan Mahmud Gaznev-
nin Mvernnehirden Horasan a geirdii birksm Ouzlar da, sonralar gelip bun
lara katlmlar, daha sonra Seluklular ve Hrizmler zamannda bu alanlara yeniden
birtakm Trkler daha gelip yerlemilerdi; Moul istilsn mtekp, Ilhanllar zama
nnda buralara yeni yeni birtakm Ouz airetleri daha gelip kart da dnlecek
olursa, bu zeri shasmn etnografik mhiyeti hakknda az-ok bir fikir edinilebilir.
Bu shaya gelen Trklerin hemen hepsi Ouzlardan, yni Trkmen cinsinden idi. Kitb-
Dede Korkut'un bugn elimizde mevcut nshasnda vak'alann getii yer olarak dima
Dou Anadolu ve Azerbaycan shasn grmemiz, yukarda ileri srlen fikirleri isbat
ettii gibi, oralarn Halk Edebiyat hakknda biraz tedkiklerde bulunanlar da bu ciheti
tasdik ederler; hakikaten, o yerlere it Halk Edebiyat mahslleri, her bakmdan Bat
Anadolu ve Rumeli mahsllerinden ok daha zengin ve asldir. Etnografi aratrmalar
ilerledike bu meseleler daha iyi aydnlanacaktr.
180 AH M ED Y E S E V , T E sR A T I VE M U A K K IB L E R
36. A n a d o lu da T rk le r:
Trklerin byk ve mhim bir besini tekil eden Ouzlar ve
lisanlar hakknda yukarki blmlerde biraz bilgi vermitik (2. Trkler
ve slmiyet - 30. Lisn Mhiyeti). arktan bitmez tkenmez bir insan
seli gibi gelerek Seluklu hkmdrlarmn azimli idresi altnda Ana
doluyu birka asr zarfnda batan baa trkletiren Trkler, kmilen
Ouzlardan olduu iin Anadoluda kurulan Seluklu idresini ve Sel
uklu medeniyetini umm hatlariyle terih ve izahtan nce, Ouz
Trklerinin mzsi hakknda biraz daha tarih bilgi verilmesi icbediyor.
Daha Abbs Halfesi el-Mehd zamannda (H. 158-169 / M. 774-786),
ark Trkistan Dokuz Ouzlarndan ayrdm ve X . yzyldan i'tibren
Islmiyeti kable balam olan Seyhun alannda yaayan Ouz Trk
leri1, bu asrn sonlarna doru slm toprana ge balayarak nce
4 slmiyet i kabl etmi Trkler tarafndan tesis edilen devletlerin idre esaslar,
ksmen Abbslerden - yni eski Ssn an'anelerinden - ksmen de Islmiyetten nceki
Trk an'anelerinden ahnmtr. Anadoludaki Seluklu devleti, baka yerlerdeki dier
Seluklu devletlerinden daha ok eski kavm an'anelere sdk kalm, mesel len
(umum ziyafetler), sr (umum avlar) gibi eski messeseleri, sonra, yirmi drt Ouz
boyu tekiltn ve boy beylerini, hatt kurultay muhfaza etmitir (Bunlar hakknda
fazla bilgi almak iin Trk Edebiyal'nn Mene'i adl makalemize bakmz : Mill Te
tebbu'lar Mecmuas, 1331, c. II. nu. 4). te bunun sebebi, yle grnyor ki Trklerin
Anadoluya kalabalk kitleler hlinde gelmeleri ve bu kalabalk kitlelerin an'anelerini,
messeselerini de kendileriyle berber getirmeleridir. Hakikaten, Anadolu daha Turul
Bey ve Alp-Arslan zamanlarnda bir drl-cihd idi. Yalnz byk kitleler deil,
sergzeti birok fertler de oraya koup giderlerdi (Nizml-Mlk, Siyset-Nme).
Hulsa, Anadolu Seluklularnda Ouz tresi denilen Ouz an'aneleri son zamanlara
kadar kuvvetle devam etmi ve devletin tekiltnda, idre tarznda byk te sirler
yapmtr. Anadolu Seluklularnn idre tekilt tarihen mukyeseli bir srette tedkik
edilince, bunlardaki devlet telkkisinin mhiyeti pek ak srette anlalabilir : Eski
Kktrk devleti, iilerden mteekkil birlemi bir heyet hlinde bulunup, hkmdr
bir nevi' pederne velyet i hizdi. Smnlere halef olan Karahanllarda memleket
yalmz hkmdarn deil, btn saltanat ilesinin mal saylyor ve bundan dolay
birok ksmlara ayrlarak ayr ayr idre olunuyordu; hatt bunlardan bzlar merkeze
bile bal deildiler. Ayni hle Seluklularm ilk zamanlannda da rastlanmaktadr.
Devleti yalmz hkmdr temsil etmediinden, bz Horasan ehirlerinde Turul Bey
adna hutbe okunduu hlde, dier bz ehirlerde Dvudun nmna hutbe okunu
yordu. Onu ta'kbeden hkmdrlar zamannda olduu gibi, Anadolu Seluklularnda
da devlet medll daha ilerledii iin, saltanat icablarndan olan hutbe ve sikke gibi
188 YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
eylerde katiyyen ho grlmyor, hatt Seluklulara bal olan baka civar devletler
bile sikkelerinde tbi' bulunduklar Seluk sultannn adn zikre mecbur tutuluyordu;
bununla berber, bunlarda da hkmdrn, memleketi ocuklar arasnda blmesi ciz
olduundan, devletin blnemez olduu telkkisi, anlalyor ki henz bunlara da gire
memiti. te, btn bu aklamalardan anlalyor ki, Anadolu Seluklulannda h-
kmdrn pederne velyet in den baka, dier bir velyet ekli daha vard ve Anadolu
Seluklu devleti daha ilk zamanlarnda bir lhanlk, yni hkmdrn pederne vel
yet ini hiz bulunduu bir birleik heyet hlinden karak bir saltanat hline girmiti;
bununla berber, bu saltanat eklinin her bakmdan tam ve mkemmel saylamayacam
ve eski lhanlk devresinden kalma yirmidrt boy, len, araznin ile ferdlerine bln
mesi gibi birtakm messeselere Anadolu Seluklularnn en son zamanlarna kadar
rastlanacam unutmamaldr. O zamana kadar teekkl eden Trk devletlerinin idri
tekilt hakkndaki tedkikler daha ilerledike, bu cihetler daha iyi anlalacaktr.
5 Bilhassa I. Ale d-Dn Keykubd zamannda Anadolu Seluklularmn ordu ve
idre tekilt en gelimi eklini almt. Merkez idre makinesi lykyle kurulmu
olduu gibi, mlhakatta da idre tekilt belli ve muntazamd. Her yerde kadlar,
mftler, subadar, tahsil memurlar vard. Seluklu devletinin esas tekilt, dier
y n us em reye k ad ar an ad o lu d a t rk e d e b y a t i 189
btn Trk devletleri gibi asker bir mhiyeti hizdi; arz ufak paralara ayrlarak
siphlere verilir, byk ve zengin timarlara mlik rical knnen belli miktarda asker
beslerdi. Merkez idre memurlarnn, ulem ve sdtn, mukarribnin de belli vridat
getiren timarlar vard; fakat snrlardaki timarlar bilhassa gazilere, alplara verilirdi.
Bu siphlik, babadan oula geen bir nevi* ocak hkmnde idi; lkin oul, bahasnn
yerini igal iin iyi bir cenk adam olduunu evvelce isbta mecburdu. Essen btn
halk an'aneleri cengverne bir mhiyette i d i: Alplarm halk arasndaki yeri pek b
ykt. Btn snrlarda ekseriya uc beyleri bulunurdu ki, hudut muhfzl vazifesiyle
mkelleftiler. Anadolu Seluklularnn merkezde srekli ve epeyi mhim bir asker
kuvvetleri vard. Onlar harbe hazrlamak iin bilhassa merkezde, geni ta'lim-hneler
vcde getirilmiti (Anadolu Seluklularnn siys mnasebetleri, mlk ve asker teki
lt, saray hayat ve daha ir hussiyetleri hakknda olduka geni bilgi alabilmek ve
bunlar baka Trk devletlerinin benzeri messeseleri ile karlatrabilmek iin, Seluk-
ler Zamannda Anadolu'da Trk Medeniyeti adh makalemize bakmz : Mill Teteb
bu'lar Mecmuas, 1331, c. II., nu. V., s. 193-232).
190 YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
Anadolu shasnda hibir zaman kesin bir skn ve saadet devresi ala
mad ve anari tabiatiyle devam etti6.
37. S e l uk lu M e d e n i y e t i :
11 O devrin dier btn mnevver adamlar gibi edeb bir terbiye alarak Acem
edebiyatn btn mnasyle bilen Seluklu padiahlar, ayni zamanda birer ir olmak
haysiyetiyle, meslekdalarn srekli lutflara boarlard. Mesel Sultan Rknd-Dn
Kahir, Gysd-Dm Keyhusrev, Sultan Izzd-Dn, Ale d-Dn Keykubd gibi ede
biyata intisapla tannm hkmdrlardan baka trl bir hareket de essen beklenile
mezdi. Mehur ir Zahir Faryb, Sultan Rknd-Dne,
uS" ^ j j
Jj' U- U-
matla'l kasidesini yollad zaman, be kul, be criye, ikibin altun, be deve, at,
elli top kymetli kuma dan mrekkep bir cize almt. Bunun gibi Genceli Nizam,
mehur Mahzen'l-Esrr'm kendi adna tanzim ve takdim ettii cihetle Sultan Rknd-
Dln ona da mshiplerinden biriyle be bin altun, be at, fhir hil'atlar ve daha ir
hediyeler gndermi ve kendi nmn cihanda yaatacak olan bu esere kar, eer
mmkn olsa hazineler bahedeceini ayrca teekkr makamnda sylemiti. Selu-
kler Zamannda Anadolu'da Trk Medeniyeti adl ksmen yaymlanm makalemizden
hulsaten; bunlar hakknda birtakm tenkidi bilgi o aratrmada vardr (Mill Tetebbu'lar
Mecmuas, 1331, c. II., nu. 5, s. 193-232). Sultan Rkn d-Din Kahir, Gys d-Dn
Keyhusrev, zzd-DIn Keykvus, dim meclislerinde bulunan lim ve irler ile
mbhase ve mnzara ederler, onlara ahne ihsanlarda bulunurlard. Gzel san'atlarm
eitli kollarnda bilgisi bulunan I. Ale d-Dn Keykubd, ekseriy birtakm Farsa
rubcler tanzim eder ve arap sohbetlerinde onlar ok zevk alarak okurdu. bn Bibi
mterciminin rivyetine gre, onun saray cidden bir ilim ve irfan mahfiliydi: Huz-
runda kasid ve gazeller okunup, neyler vurulup, sazlar alnp, pirevler pre edilse,
e'r mensi ve nkteleri ve san'atlar ve evznndan bahis olunurdu ve makmt ve
durb ve buhr tahkikinden sylenirdi. Turreht ve mlya'n sz sylenmezdi ve
mecmu' nedimleri fuzal ve deb ve ehl ve rln-zebn kiilerdi . Btn bunlarda
ran tesirini grmek tabidir.
12 Anadolu Seluklular messeseleri hakknda tedkikimizde akland zre,
Seluklularn idre tekiltnda olduu gibi, saray hayatnda da ran te siri pek kuvvet
lidir. Eski Ssn saraylarnda olduu gibi, mehur top ve evgn oyunlar ve senede iki
def'a yine en eski Trk saraylarnda olduu gibi srgn avlar ki bu avlar balang
cnda tammiyle din bir mhiyeti hizdi Seluklu saraylarnda pek mehurdu. Eski
F. 13
194 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
randa ve eitli Trk slleleri arasnda byk bir sosyal kymeti olan bu umm
avlar hakknda yaknda huss bir aratrma yaymlamak midindeyiz.
13 Gustave Mendele gre, Seluk san'at, bs-btn mstakil bir san'at deildir;
nk birtakm eitli tesirler, bunun zerinde hkmn srmtr. yle ki : Meban-
sinin pln Arap veya randir; mi'mr tarznda ise, Sriye ve Ermeni ekilleri ran
ekilleri ile karmtr; stunlar, balklar ve Meandre denilen burgalar Bizans san'at-
mn hakik bir nfzuna dellet etmekte ve fakat bu da - in usl ve kaidelerine derin
bir tesir yapmakszn - yalnz bz tezyn teferruta ayrlm bulunmaktadr; muhtelif
renkli ini kaplamalarda ise, yine ran nfzu grlr; hendes tezyntn bunlarda
grlen icr tarz ve ayn zamanda nebt tezynt ve arabesklerin ekli, tammiyle
slm san'atlarna aittir. Hulsa, canl tasvirin tezyn yerine kullanlmas dahi bu
san'atkrlarca mehul kalmamtr. .. Bu derece eitli tesirler, bzan biribirine kar-
makszm yanyana kalm, bzan da daha derin bir srette birbirleriyle kaynamtr.
u hlde, btn bunlardan tammiyle mstakil bir san'at ekli karabilmek iin, Rum
Seluklulannn bhesiz taliin balam olduu mddetten daha fazla bir zaman ik
bl mevkiinde olmalar lzm gelirdi. Halefleri olan Osmanllar ise, basit ve heybetli olan
gzellikten zevk aldlar ve bu sebeple Seluklu Sultanlarnn Konyada pek sevmi
olduklar ssl ve iekli ekillere o kadar rabet etmediler; bununla berber, Keykubd
ile Keyhusrevlerin san'atta gerekten vrisleri Karamanllar ve Aydn-oullardr.
Karaman-oullarnn Karaman ve Konyadaki cmi'leri ile, Ayasulukda Aydm-olu
'Is Bey Cmi'i, bu Seluklu ekillerinin ve sslerinin M.S. XV. asr balangcna kadar
yaam olduuna hl hidlik etmektedirler (Gustave Mendel, Anadolu'da Seluk
bideleri). slm, Sanat: Mi'mr adl mehur eserin mellifi de Seluklu san'at ve onu
terkibeden unsurlar hakknda hemen hemen G. Mendel ile ayni fikirde bulunuyor.
14 Henri Glck, Trk San'at adl makale (Kprl-zde Ahmed Cemal Bey
tarafndan terceme edilerek Yeni Mecmuamn 59-60 numaral nshalarnda intiar
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 195
38. T a s a v v u f Ce r ey n :
slm lemindeki tasavvuf cereyn dima gittike artan bir kuv
vetle btn Islm memleketlerini igal ve istil etmi, her tarafa hzla
yaylmt; Gazlden sonr^ Ehl-i snnet akideleri ile de pek iyi telif
edilmi olan bu cereyan, X II ve X III. yzyllarda randa, Orta-Asyada,
Suriyede, Msrda, Anadoluda, hulsa btn slm shalarmda birok
tekkeler vcda getiriyordu15. te, bu tekkelerde yaayan mutasavvf
larn hakik yzleri kaln menkb bulutlariyle rtlm olsa bile,
kuvvetli bir gr, o bulutlarn arkasnda birok mhim irlere, derin
ve serbest dnceli birok mhim mtefekkirlere, samim meczublara
rastlanabilir. Bilhassa Muhyid-Dn Arab (H. 560-638 / M. 1164-1241)-
den sonra, vahdet telkkisini en geni bir srette kucaklam sfflere
sk-sk rast geleceiz16. Badaddaki Abbs halfelerinin mnevi ve
etmitir). Viyana San at Tarihi Enstits mdr mehur Prof. Stirzigowskinin yardm
clarndan olan bu ztn Anadoludaki Seluklu heykeltral hakkndaki mhim bir
eseri Mze-i Humyun yaynlarnn drdncs olarak 1917de stanbulda neredildi.
Gerek Prof. Stirzigowskinin evvelce, Altay-lrar ve Kavimler Muhacereti adl yeni ve
ok mhim eserinde eski Trk san'at hakknda ileri srd fikirler, gerek Henri
Glckun tedkikleri, Trk san'at hakknda imdiye kadar bilinen eyleri hemen tam
miyle deitirecek bir mhiyettedir. En eski zamanlardan bu gne kadar btn Trk
san'atn - tpk bizim edebiyat hakknda yaptmz gibi - bir btn eklinde tedkik ve
mtlea eden arkeologlar, Seluklu san'atmda eski Trk unsurunun da bulunduunu
pek hakl olarak iddia ediyorlar. Btn hdiseler silsilesini balangcndan sonuna kadar
mselsel bir srette mhede ve tedklke meydan brakt iin tammiyle lm olan
bu gr, Trk edebiyat tarihini alt-yedi sene zarfnda nasl bir muamma eklinden
kurtardysa, san'at tarihinde de phesiz aym derecede verimli olacaktr.
15 Salhd-Dn Eyyb zamamnda Msr ve Sriyede tekke ve tarkatler o kadar
oalmtaki, o; nizam ve intizm muhfaza, fitne ve karkl nlemek iin bu hususta
da bz tekilt icrasna lzum grm ve Sa'id s-Su'admn tekkesini yaptrarak ona
Devrets-Sfye nmn verdikten sonra, buraya ta'yin edilen eyhe, dier eyhler
zerinde bir nevi' mrkabe hakk baheylemiti (Medeniyet-i Islmiye Tarihi, c. I.
s. 239).
16 slm leminde yetimi en mhim ve en byk mutasavvflardan saylan Fuss
ve Futht gibi mhim eserleri ile slm tasavvufu zerinde yzyllarca kuvvetle te sir
ederek eyh Ekber nvnn alan mehur Muhyid-DIn 'Arab hakknda Arap, Acem,
Trk lisanlarnda yazlan ehemmiyetli ehemmiyetsiz menkabe ve erhler burada, hatt
ksaca da saydamyaeak derecede boldur. Muhyid-DIn Arabinin hayat, eserleri, mes
leki ve te sirleri hakknda henz hibir cidd ve etrafh eser vcde getirilememesi, ta
savvuf tarihi iin, cidden ok byk bir noksan tekil ediyor. [Aradan geen uzun yllar
esnsnda Muhyid-Dn Arab zerinde yaplan aratrmalar hakknda en derli toplu
bilgi iin Prof. Ahmed Atein slm Ansiklopedisi'ne yazd Muhyi'd-Din Arab madde
196 YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
18 Mevlnann,
s-4 S<*j1. Jl <5j
Ij i O L -1 j
beytiyle tebcil ve takdir ettii mehur mutasavvf Hoca Azzn, Buhrdan kalkp
Hrizm e geldii zapan iki derviini gnderip, hkmdardan orada oturmak iin bil
hassa msaade-nme istemi. Padiah, bunu eyhin saf-dilliine yorarak glm ve
iczet-nmeyi vermi; fakat bir mddet sonra eyhin etrafna o kadar mrd toplanm
ki, hkmdr bu kalabalktan korkmu ve siyseten eyhi memleketten karmaa
karar vermi; lkin Hoca Azzn evvelce ald msaade-nmeyi gsterince, pdih pek
ziyade mahcup olarak devlet erkn ile berber eyhin mrdleri srasna gemi (Reaht
Tercemesi, s. 48-49). Bu garip, belki de an'anenin birok deimelerine uram hdise,
herhlde mnferid bir vak'a gibi telkki olunmamaldr. eyhlerin hkmdarlar ze
rindeki bu nfzunu gstermek zre daha eski zamana it dier mhim bir hdise daha
zikredelim : Sultan Sencer Hrizm Hkmdn Atszla harbederek Hrizme geldii
zaman, oradaki mehur mutasavvflardan Zhid-i h p - ki geyik eti yedii ve geyik
postu giydii rivyet edilir - Sultann yanma gelerek va'z ve nasihatlerde bulunmu ve
aynca ehir halk hakknda efaat etmiti (Cihn-gu-yi Cveyti, c. I I .., s. 10). Muta
savvflar tarafndan yapdan bu gibi teebbsler, hakyk- sfyeye vkf hkmdrlar
zerinde ekseriyetle verimli ve te sirli olmutur. O devirlerin tarihinde daha bu gibi
pek ok hdiselere rastlanabilir.
198 Y N U S E M R e y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
J j j t l *j j j c jJ
(Devletah Tezkiresi, s. 133-135). Cengiz Hann (( jj> - j -il CtJ Jj_J* oldu
unu gsteren bu garip fkralar, yle grnyor ki, ran mverrihlerinin siys fetnet-
leri eseri olarak sonralar icad ve ilve edilmitir. Hrizmhlarn tarihini en iyi ve en
yakndan bilen Cveyn de, Sultan Muhammed Hrizmhm Badad halfelerine kar
olan hareketinin ona uurlu gelmediini kaydediyor (Cihan-Gu, c. II., s. 122). Ter-
cm'e ve sfiyye menkbine it btn Arap ve Acem eserlerinde ahbd-DIn mer
Suhraverdnin hl-tercemesi ve annn ulviliine it uzun tafsilta tesdf olunur.
Onun bu vesile ile Er-Rislet'l-'smyye adl bir seyahatnme yazd da bilinmek
tedir (Fraen, Irdications Bibliographiques, 1845, s. 45, N. 149). Badad halifeleri ile
Hrizmhlarm mnasebeti hakknda Bartholdda Nesev'de, bn'l-Esr'de, Ravzatu s-
Sa/da da ayrca izahlara raslanabilir.
20 mm Gazl Et-Tefrika beyne'l-lslm ve'z-zendeka adl eserinde, vecd-i ulhiy-
yet in kendilerini du ve ibdet gibi dnya vazifelerinden mstani kldm iddia eden
bz sahte sfleri zikrederek, bunlarn tevkifini istemektedir (Ayasofya Ktphane
sindeki yazma nshadan naklen, C. Huartn slm Hukukunda Zindklar'na baknz;
Georg Jacob, Bektaschijje, Mnih, 1909, s. 44).
200 YNUS E M R E y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
23 Onunla konuan Muhyid-DIn 'Arab, bunun (H. 602 - M. 1205-6) tarihine rast
ladn sylyor (Nefaht tercmesi, s. 409). Bu vsta ile eyh Ebn-Necib Suhra-
verdye mensup olan Evhad-i Kirmn, uhd-i hakikate mzhir-i sver ile tevessl
eden ve Ceml-i Mutlak sver-i mukayyedatta gren mutasavvflardan idi. Bundan
dolay ahbd-Dn Suhraverd, ona mbted' derdi. (ayn eser, s. 660). ems Tebrz
ile mlkatlarnda, ems ona ne yaptn sorunca, Ay, su leeninde grdm ceva
bn vermi ve ems bunun zerine, Kafanda iban kmadysa niin gkte grmezsin?
suali ile dt haty m etmiti (ayn eser, s. 520). Evhad-i Kirmannin hsn-i z-
hirye pek ziyde meclp olduuna dir birok hikyeler vardr;
Cj ^ IJ
j I j
rub'sinin iri olan Evhad-i Kirmn hakknda Mevln byk bir hrmet beslerdi.
Nefaht shibi, eyh Ahmed Gazl, Evhadd-DIn Kirmn, Fahrd-Dn Ir'k gibi
byk mutasavvflarn hsn-i zhirye meclup olmalarn u sretle tevil ve zah et
mektedir : Ekbirden bz cemat ki ceml-i mezhir-i sr ve hiss mtlasna itigl
gstermilerdir; Hsn-i zan belki sdk- i'tikd evldr ki, onlarn ol mezhirde Hak
Sbhnehu ve Te'lmn Ceml-i Mutlakn mhede etmilerdir ve suver-i hsn ile
mukayyed olmamlardr ve eer bz kberdan onlara nisbet inkr vki' olduysa
ondan maksud oldur ki mahcuplar onu dstur bilmeyeler ve hllerini onlarn hllerine
kys etmeyeler (s. 662). Mevlnnn *j>- j\ ,_-Us \J\ UjlS'n tahzri, ite bu
gibi haller iindir. Sennin, j l f ^ ^ J* * jUij J -ji- l U _L.
matla'l mehur muvahhidne eserine nazire yazan (Devletah Tezkiresi, s. 98), ayrca
birtakm mvahhidne rub'leri olan (s. 210) Evhad-i Kirmnyi, mrd ve kirdi Ev-
had-i Marg ile kartrmamaldr. Devletah, mehur mutasavvf Emr Seyyid Hseyn
(lm : H. 718 / M. 1318-19) den sz ederken, ahbd-Dn Suhraverd mrdlerin-
den olan bu mutasavvf Kirmandaki eyh Evhadd-Dn tekkesinde eyh Fahred-
Dln-i rk ve eyh Evhadd-DIn (veft : H. 697 / M. 1297-98) ile berber halvet
kardklarn ve bu esnda rknm Lema't', Seyyid Hseynnin Zd'l-Ms-
firin'i. eyh Evhadnin mehur Terci'i yazarak Evhad-i Kirmni ye arzettiklerini sy-
sylyor (s. 233). Devletahn, Evhad-i Kirmnden sz ederken onun ahbd-Dn
Suhraverd mridi olduunu sylemesi (s. 210), bu vsta ile eyh Ebn-Necib Suhra-
verdye mensup olmasndan meydana gelen bir yanltr.
24 Mu'Ind-DIn Sleyman Pervne nin siyas hayat hakknda Anadolu Seluk
lularna it btn eserlerde uzun tafsilt vardr. Msr hkmdn Melik Zhirle muh-
bereleri, bu hkmdr tarafndan Abaka Han a gnderilmekle, Hann emri ile H. 676
202 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
mt. eyh Ekber bu dul kadnla evlendiinden, Sadre d-DIn onun mnevi terbiyesi ile
inkiaf etmi ve Vahdet-i Ycud meslekinin Anadolu da tutunmasna pek ok hizmet
etmitir. Zten eserlerinin ou, Muhyid-Din Arabinin fikir ve i'tikadlarn erh ve
tenkide mnhasr gibidir. Nefaht a gre Kelm-i eyhin nakkddr. eyhin mak
sdunu Vahdet-i Vcud meselesinde ve bir vehile ki akl- er'e mutbk ola, onun
tahkikatn tetebbu' etmeksizin kemyenbag fehmetmek myesser deildir ve bun
lardan dahi musannift vardr. Tefsir-i Ftiha, Meftihl-Gayb ve Fuss ve Fiikk
ve erh-i Hads ve Kitb- Nefaht- lh gibi (Nefaht tercemesi, s. 632). Saded-DIn
Hamev ve Necmd-DIn Dye gibi balca Necm-i Kbr halifeleriyle mlkat eden,
Hazret-i Mevln ile aralarnda karlkl bir samim muhabbet bulunan Sadred-DIn
Konevnin vefat, Mevlndan sonradr. Bir rivyete gre Mevln cenze namazn
kddrmay ona vasyyet etmise de, dier bir rivyete gre immete gemek zre ilerle
diinde bir ahka vurup kendinden gemi, Kdi Sircd-Dn immet etmitir (Sipeh-
slar tercemesi, s. 156). Eserlerinden bzdan ktphanelerimizde mevcut olan bu byk
mutasavvf, kird ve mrdlerine Muhyid-Dnin eserlerini erh ve takrir etmek ve
kendi eserlerini de bu mes elelere hasreylemek sretiyle Anadoluda Vahdet-i Vcud
meslekinin tutunmasnda ok byk hizmetlerde bulunmutur.
28 bnl-Frizn iirleri tarznda Arapa mutasavvfne iirleri olan ve hatt iki
beyti eyh rknin Lema'tnda zikredilen Meyyedd-DIn el-Cend, eyh Ekberin
Fuss ve Mevk'un-Ncm gibi eserlerini Sadred-DIn Konev nin tesiriyle erh ey
lemitir. Sonraki Fuss erhlerinin hemn hepsinin kayna, balca Meyyedd-Dlnin
erhidir (Nefaht tercemesi, s. 634-635).
29 bnl-Frizn Kaside-i Tiyye sini Farsa erh ile, eyhi Sadred-Dn Konevye
arzeden ve onun pek beendii Saded-Dn Fergnnin Menhicl-'bd ilel Me'd gibi
drt mezhebe dir ibdt meselelerine ve sulk dbna it mhim eserleri vardr
(Nefaht tercemesi, s. 635-636).
30 Bu hususta kitabmzn birinci blmnde verilen geni bilgi ve muhkemelere
baknz. (14 Bekt An'anesi. - 27 Yeseuden Gelen Tarikatlar). Amasyal Hsmed-
Dlnin ifhen verdii bilgiye gre, Krehirli eyh Sleyman b. Hseynnin Hicr 691
(M. 1291-92) tarihli vakfiyesinde mevcut mevkftn yeri belli edildii esnd j n
. . . j-. ^U-l I ibresine rastlamyormu. Hac Bekta Vel nin bu
tarihten nce vefat ettiini gsteren bu vesika, onun hangi devirde yaad hakknda
yukarda verdiimiz bilgiyi kuvvetlendirmi ve isbat etmi oluyor.
Bu bahiste Seyyid Mahmud Hayrn, Hac brahim Sultan gibi byk Anadolu
mutasavvflarndan bahsedilmemesi byk bir kusurdur, ancak, elimizdeki yazd kay
204 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
naklarda bunlar hakknda pek az eye rastlanldn ve byle bir tedkik iin Anadoluda
er' kayt ve sicillere dayanarak mahall tedkikler yaplmas lzm olduunu i'tiraf
etmeliyiz.
31 bn Battta tercemesi (c. I., s. 197, 327, 335, 338, 360). Kuma nehri zerindeki
Macar ehrinde bn Battta, rakl ihtiyar bir Ruf eyhine rast gelmitir ki, bunun
zviyesinde Arap, Acem, Trk ve Rum fakirlerinden evli ve bekr altm-yetmi kii
sadakalarla yayordu.
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 205
32 nce Fars lisniyle ehnme tarznda yazld hlde, sonradan Lrendeli ikr
adl biri tarafndan nesre evrilerek terceme edilen Karaman Tarihi'nde buna dir
birok - ksmen menkabev - rivayetler vardr: Mesel, Karaman Beylerinden Nured-
Dln Bey in Sivasa geldii zaman, mehur Baba llyas a b'at ettiini hrka-p-i
uzlet olarak yedi sene maaralarda vakit geirdikten sonra Nured-Dn Sf adn
aldn ikr yazyor. Ondaki tafsilta gre, Beyler in mvere meclislerinde mut
laka eyhler de bulunuyor, rylar onlara ta'bir ettiriliyordu. Yine ayn yazar Sel
uklu Hkmdnmn Hazret-i Mevln ile dim danmalarda bulunduunu, sonra
Karaman Beyi Mehmed Bey Konyay zaptedince yine ayni tekkeye keml-i tevazu*
ve 'ubudiyetle koarak, Mevlnnn nfzu syesinde tahribt ve katl-i m icrsndan
vaz getiini, tammiyle menkabeye yakacak hayl tafsilt ile uzun uzun anlatyor
(Bursah Thir Beye it nshadan) [ikrnin XVI. yzylda Trkeye tercme ettii
bu eser, Mesut Koman tarafndan (ikr Tarihi, Konya, 1946) bastrlmsa da iyi bir
neir deildir], Mevlnya it eitli menkb kitaplarnda da, bunu kuvvetlendiren
birok tafsilt vardr. Sipehslar'da, ehzde Keygatunun - Konyaya gnderdii
elinin bz serkeler tarafndan katli mnsebetiyle hiddetlenerek - Konya ahlisini
katl-i 'ma karar verdii hlde, ryasnda, o esnda vefat etmi bulunan Hazret-i Mev-
lny grerek bundan vaz getii ve hatt bizzat Mevln trbesini ziyaret ederek
birok kurbanlar kestirdii ve sadakalar datt yazldr (s. 140 v.d.).
33 Orta-Asya daki Trk sflii ile Anadolu daki Trk sfiliini karlatrrken bu
milleri hibir zaman gzden kaybetmemelidir. Sosyal evrenin basks, oralarda te
ekkl eden ve gelien tarikatlar zerinde tabi messir olur. Biz, evrenin mutasavvflar
zerindeki bu tesirini gstermek zre Mevlnnn kendi ifdesine mracaat edeceiz;
206 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
Mevln, kendisinin Konyada iir ile itiglinden bahsederken, buna sebep olarak
olarak muhitin icaplarn u sretle gsteriyor : Ben o kadar gnl alma isterim ki,
mesel yrn geldikleri zaman, sklmasnlar diye iir sylerim. Bir mddet iiri terke-
diyorum; hlbuki nlar yine iir sylememi istiyorlar. Yoksa ben nerede, iir nerede!
Vallahi ben iirden bzrm, benim yammda iirden fen birey y o k ... nsan bakmah,
falan ehirde ne meta' geiyorsa hemen ondan alp satmal; velev ki o en aa birey
olsu n ... Ben nekadar mddet tahsil-i ilm ettim, nekadar meakkat ektim. Sebebi:
Fuzal ve muhakkikine mebhis-i liye arz iin : Hlbuki Hak Te'l btn o ilimleri
burada topland, o meakkatlerin hepsini buraya getirdi ki, ben bu ile megl olaym.
O byle istedi, ben ne yapabilirim! Bizim vilyette ve bizim kavmimizin iinde - yni
Hrizmde ve Hrizmliler arasnda - irlik kadar utan verici hibirey yoktu. Biz de
eer kendi vilyetimizde kalsaydk, onlarn tab'atna uygun srette yaardk ve onlarn
istedii tarzda alrdk. Mesel ders okutmak, kitaplar tasnif etmek, mev'iz ve nasi-
hatta bulunmak gibi (Fihi m Fh'den naklen Sipehslar tercemesi, s. 96-97).
Hakikaten seyyah bn Battta, o esnda Altunordu devletine tbi' olan Hrizm
ahlisinin din ilerdeki ihtimmn u sretle anlatyor : Namazda, baka yerde em
salini grmediim gzel detleri vardr. yle ki, mescidlerinde olan mezzinlerin her-
biri mescid civrnda kin hnelerin cmlesini dolap namazda hazr bulunulmasn
ihtar eder. Bir kimse cematla namaza gelmedii srette, mm cemat huzrunda
onu dver. Her mescidde onun iin bir kam asl bulunur. Bundan maad cematla
salt trik olan kimseden be dinar alnarak mescidin meslihine, yhut fukara ve
meskinin it'mna sarfolunur. Bu det zaman- kadmdenberi orada bk bulunduu
cmle-i rivyettendir (s. 405). Bu son cmle, din ilerindeki bu ihtimmn yeni birey
olmayp, eski zamanlardanberi devam ettiini, bu yzden daha Hrizmahlar devrinde
bile Hrizmde bu gibi detlerin bulunduuna hkmedebileceimizi gsteriyor ki, Mev-
lnmn yukarki ifadesi de bunu kuvvetlendirir. Yoksa daha Yarguyu bile kaldr
mam olan (s. 408) Altunordu devletinin mill ve ok serbest idresi altnda bu gibi
slm a'aneler teekkl edemezdi.
34 sm'llik ve onun besi -mesel Karmatlk gibi- ir btn itikadlar men
suplar, hakikat hlde slm akidelerini ortadan kaldrmak ve siys hakimiyeti de
ellerine almak iin zhiren bin trl ekillere girerek alyorlard. Bu mesleklerden
herhangibiri halk nazarnda fen grlerek iddetli ta'kibta urarsa, bu ta'kibattan
kurtulan Btnler dier bir isim altnda yeniden meydana karak, akidelerini yeni
yeni isimler altnda ner ve telkine gayret ederlerdi; bu yzden, hakikatte Btniyye
akidelerine slik birtakm adamlarn, rollerini mahret ve muvaffakiyetle yapmak iin
tasavvuf perdesi altnda gizlenmeleri ve hatt Panteist eklinde grnmeleri ok tabidir.
Anadoludaki Btnlerin byk ksm, Anadolu ile fikr ve ticr mnsebetleri pek sk
bulunan ve eskidenberi Btniyye akidelerine bir snak olan Sriyeden gelmilerdir;
aada grlecei gibi, zten Sriyede, tasavvuf perdesi altnda birtakm btnlerin
bulunduunu biliyoruz. Hulgnun, Alamut kal'asn zabt ile Ism'illeri yok etme
sinden sonra kap kurtulan birtakm btnlerin de Anadolu ya gelerek tasavvuf perdesi
YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 207
yeri olmasna ramen, henz pek mbhem bir srette tedkik edilebilen
bu Babaler hdisesi hakknda pek kesin bilgimiz olmamakla berber,
Anadoluda Ehl-i snnet i'tikdma muhlif rafz ve i'tizl hareketlerine,
sonralar Bedrd-Dn Simv hdisesinden balayarak, bu son zaman
lara kadar devam eden birtakm vak'alarm meydana gelmesinde, Kzl-
kullarnn elinden kute olub, nesilleri mnkat' oldu. eyh Muhlis Baba, Yunanda
alt ay padiah olduktan sonra, Baba Ilyasn sflerinden Nured-Dn ismindeki sfnin
Karaman adl be yanda bir olunu Yunan tahtna icls eyledi (s. 23). Bu, Karaman-
llarn menei hakknda Cennbnin verdii bilgiden alnm ise de, esasen o bilgi de
inandabilir deildir. Yine ayn eserde, eyh Muhlis Bahadan sz edilirken, haiyede
Cengiz fitnesinde Rma gelip Amasya yaknnda bir yerde vatan edinen Horasanl
Baba llyasn olu olduu da zikrediliyor (s. 22). Sultan Orhan devri eyhlerinden me
hur Geyikli Bahann Seyyid Ebl-Vef - akayk'a gre Seyyid Ebl-Vef-yiBadd-
tarkndan ve Baba Ilyas mridlerinden olduunu biliyoruz (akayk Tercemesi; s. 32;
k Paazade, s. 46). Bize gre, bu husustaki en doru bilgiyi, Sahif'l-Ahbr topla
mtr : 637 senesi eridikde umeyad a'mlinden Kefersud nahiyesinde Baba shk
nm bir mfsit zuhra gelib, huru eyledi. Bu habis, aslnda izhr- zhd ve riy ve
dnyadan i'rz sretinde grnb Trkman tifesinden vesir ehl-i kur sde-dillerinden
kendiye vfir mrd ve mu'tekd peyd eyledi ve bir mikdar hokkabazlk dahi bilb ol-
u'bedeleri kermet olmak zre halka satard. Sonra Amasya taraflarna varb ol nevhde
da banda bir maarada mekn tuttu ve kendi has mrdlerinden gayri yanna kim
seyi getirmez oldu. Bir mddet bu minval zerine hareket eyleyib kbet mrdlerini
irsl ve halk igv eyleyib, bir gn alem-i ikk ref'eyledi ve gya taraf- Haktan bu hu
susa memur olmak zre izhar kdd ve bana cem' olan evb ile hareket eyleyip
Amasya ve Tokad nevhsine sl-i dest-i tearruz' eylediler ve eridikleri memliki
gret ve mlk olduklar mery mnhezim kldlar. Bu haber sem-i pdiaha vsl
buldukda, Mubrizd-DIn nm bir mte'ayyin Bey ini irsl eyledi. Yarb ak-i mer-
kmu ahz ve mridleri ile salb eyledi. Liv-yi ekveti altna cem* olan grh-i mfsidn
kaziyyeden haberdr olduklarnda mteferrik ve perian olub er- rlar ry-i arzdan
bertaraf oldu. Ol mel'n h smme h Baba shak hakknda Peygamber dir diye
i'tikd ederlerdi (Sahifl-Ahbr tercemesi, c. II., s. 568). Muhtelif kaynaklardan alnan
bu bilgi, Baba Ilyas n, Cengiz istils nnde Horasan dan gelmi bir mutasavvf ve
Seyyid Ebl-Vef mridi olduunu, Baba Ishakn teviki ile Babalerin kard
synn Sultan Gysd-DIn tarafndan bastrldktan sonra eyhin afvedildiini, Muhlis
Paay onun olu saymak lzm geldiini gsteriyor. Hseyin Hsmeddin, Amasya
Tarihi'nde bu mesele hakknda uzun ve mhim tafsilt vermekte ise de, ne yazk ki
kaynaklarn ak bir ekilde belli etmemitir; ona gre, Babaler isynm hazrlayan
Baba shak Kefersd, aslen Rum dnmesi olup, Sivas Kads Ebu Abdullah Muham-
medden l'lii ve btmlii renmi ve lmnden sonra Baba llyas a intisab et
mitir. Muhtelif entrikalarla kendisine zemin hazrlayan bu adam, H. 637 (M. 1239-40)-
de ortaya karak kendisini Emrl-m'minn i'ln etti. Konya zerine yrd. O es
nda Sa'ded-DIn Kpek adl Rum dnmesi bir nedm Seluklu Sultamn kandrd
gibi, ayn zamanda Trabzon Kral da Seluklu memleketlerine hcum etti. Nihyet
YUNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 209
zhiren yedii eyi boazndan indirmediini iddia eyliyor (Nefaht tercemesi, s. 652).
Herhlde bu Trkmen eyhinin Btniyye akidelerine slik ve belki de Anadolu Babale-
rinden olduu ok muhtemeldir. X III. yzydda yine amda eyh Ali Krd nvanl
bir meczba rastlyoruz ki er'e muhlif trl hareketlerde bulunur, hatt, ekseriy
avret yerini aar, fakat buna ramen birok kermetler gstererek am halkm teshir
eylerdi; hatt eyh ahbed-Dn Suhraverd ama sefretle geldii zaman, onu bil
hassa ziyret etmiti (ayn eser, s. 652-653). te btn bu tafsilt, X III. yzyl esn-
snda Btniye akidelerinin, Anadolu da ve Sriyede nasl kuvvetle yerlemi olduunu
izaha yeterlidir. Tarihen bilinen bu Btniyye reislerinden baka, Trkmenler arasnda
oba oba dolaarak propaganda yapan daha kim bilir bu gibi nekadar Babalar vard.
Sipehslar Menkbi'nde Hazret-i Mevlnmn Evld hitbna mazhar olan Sel
uklu Hkmdn Rknd-Dnin, klelerinden birinin tevikiyle, o aralk Konyaya
gelip her gece cinnlerin ziyretini kabl ettii rivyet edilen Buzagu adl ihtiyar bir
sfyi ziyrete gittii ve konuma esnsnda Buzagu, Sultan a, Evld! diye hitabettii
cihetle Hazret-i Mevlnnn bundan mteessir olarak, yle ise, biz de baka evld
buluruz! dedii yazldr (s. 117-119). Bu, Buzagu adl ihtiyar Baba, Sipehslra gre,
avamdan bir kimse imi. Bizim grmze gre bu adam, o esnda Anadolu yu deta
kaplam olan Batnlerden biri idi. Mevlnnn bu hdiseden mteessir olarak Osman
Gzyi kendisine mnev evld ittihz ettii ve o gnden balayarak Seluklu hame
tinin snmeye yz tutarak, Osmanl hnedamnm ykselmeye balad hakknda bz
tarihlerde mevcut rivyet bundan galat olup, bir tarih kymeti hiz deildir. Yukanda
Babalerden sz edilirken Cennb ve Hammerin, Onlarn Seluk hkmdnn teshir
ederek, bunun neticesinde Mevln ile Mevlevlerin saraydan ekildiklerini yazdm
sylemitik; ite Cennbnin bu ifadesi de, yukarki vak'adan muharref olabilir.
39 Anadoludaki Ahler tekilt hakknda en fazla bilgi, X IV. yzyln ilk yan
snda o havlide gezmi olan bn Battt mn Seyahatnme'' sinde vardr. Ahiyye-i
fityn yni Gen Kardeler nvn altndaki bu meslek-tasavvuf tekilta yalmz
Trkler arasnda rastlamyor. bn Battta, Antalyadan balyarak Burdur, Glhisar,
Ladik, Milas, Barin, Konya, Nide, Aksaray, Kayserye, Sivas, Gm, Erzincan,
Erzurum, Birgi, Tire, Manisa, Balkesir, Bursa, Grele, Geyve, Yenice, Mudurnu, Bolu,
Kastamonu, Sinop gibi eitli Anadolu ehirlerinde ve Altnordu devletine tbi' Azak
limamnda Ah zviyelerine rastgelmi ve onlara misafir olmutur. Bu sretle pek ya
kndan temas ettii Ahler hakknda u mhim bilgiyi veriyor : Ahler Bild- Rmda
skin Trkmen akvmmn her vilyet ve belde ve karyesinde mevcuddur. Ecnibe
ibrz-i refet ve futuvvet, t cmna ve if-yi havyicine musra'at, cebbireyi tenkil ve
212 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
imh ve a'vn- zulm ve te'add ile bunlara iltihak eden eirry kati ve ifn hususnda
bunlarn dnyada misli yoktur. Oraca Ahi, gayr- mteehhil ve mcerred genlerden ehl-i
sm'at ve sirenin bil-itima' kendilerine reis intihab ettikleri adama tlak ve bu cemi
yete dahi Ftvvet tesmiye edilir. Reis, bir zviye in ile kalie ve ir muhta oldu
u ey ile tefri ve kandil ta'lk eder. Rfaks gndz isthsl-i esbb- m'iete alp
badel-asr meksbatn reise getirir. Bununla meyve ve taam ve zviyede sarfolunan
dier mevadd satun alnr. O gn beldeye bir misfir gelirse, zviyelerine mihmn ederler
ve alman eylerle ana ziyafet ekerler. O kimse avdetine kadar onlarn misfiri olur.
Bir kimse gelmedii hlde, ekl-i ta'm iin toplanp yemek yerler, tegann ve raks
ederler ve sabahleyin icr-yi san'ata giderek ba'del-asr yine kffesi kazandklarm reise
getirirler. Bunlara Fityn ve reislerine de Ah derler. Dnyada anlardan ziyde efl-i
cemle shibi grmedim (bn Battta tercemesi, s. 312-313). bn Battta bundan sonra,
Antalya daki zviyeyi ta'rif ediyor : Zviye nefis Rm kalieleriyle mefr ve Irak
camndan birok avizeler ile mzeyyen idi. Misfir odasnda be pl-sz vard; pl-sz,
bakrdan ma'ml ra pyeye tesmiye olunur ki, aya olup banda bulunan yine
bakrdan bir nevi' kandilin, ortasnda fitil iin bir enbb vardr. Bu kandil, erimi i
ya ile doldurulur ve yanna yine ya ile meml' bakr evn vaz' olunur. Orada fitili
dzeltmek iin mkrs da mevcuddur. Ahilerden biri bu kandile bakar ve kendisine
rac denir. Orada ubbndan bir grh tekil-i suff ederek arkalarnda kaba dan
libas ve ayaklarnda mest bulunur. Her birinin belinde olan kemere iki zira' tlnde
bir bak asldr. Balarnda softan beyaz kalensve olup, her kalensvenin tepesinde
bir zira' tlnde ve iki parmak arznda bir taylesan mevcuddur. Bunlar toplandklar
vakit, her biri kalensvesini karp nne koyar. Banda zer-duhnden, yhud sireden
yaplm ve manzaras gzel baka bir kalensve kalr. tim'-ghlar vasatnda mis-
firne mahsus bir peyke vardr. Biz meclislerine girince, atime-i keslre ve meyve ve
tatl getirip ba'deh gn ve raksa baladlar. Bunlarn hl, clib-i te accub-i fevkal-'de
ve bhusus semhat ve ulvv-i cenblar hakkndaki hayret daha ziydedir (bn
Battta tercemesi, s. 313-314 ve Paris, c. II., s. 260 v.d.). bn Battta, Ladik ehrinde
iken, Ah Sinan mensuplar ile Ah Tuman mensuplan arasnda, onu nce hangi tarafn
misfir edecei hakknda epeyi grlt olmu ve nihyet kur'a uslne ba vurulmutu
(ayn eser, s. 318). Bu seyyah, Ladik Sultan nan Beyin bir bayram alayn tasvir
ederken, Ahlerin tekilt hakknda u bilgiyi veriyor : Namazgha 'zim olduk.
Sultan, askiriyle kt gibi, Ahler dahi msellh bulunduklar hlde hur ettiler.
Her nevi' sn'at erbbmn tabi ve 'alem ve nefiri olup, hsn-i heyet ve eslahasmn
mkemmeliyeti hussunda yekdieriyle mfhare ve mbht ederler. Erbb- sm'at
sr ve koyunlan ve ekmek ykleri ile karlar. Mekbirde behyim zebh ederek etle
riyle ekmekleri fukarya tesadduk ederler. Bunlar ibtid mekbire gidib ba'deh na-
mazgha gelirler (ayn eser, s. 320). Yine ayni seyyah, Kayser de Ah Emr 'Alnin
zaviyesine indiini ve zviyenin ehemmiyet ve servetini anlatrken. Ahilerin siys
mevki'lerini de biraz aklyor : Bu bildn detince, bir mahalde sultan bulunmad
YNUS EM RE Y E KADAR ANADOLU DA TRK E D E B Y A T I 213
takdirde, hkimi Ah olub yendegne at ve libas it ve kadrine gre ihsan eder. Emr-
nehy ve rkbu ayniyle mlke mbihtir (ayn eser, s. 326). Bunun gibi, Sivasta
Ah eleb ile Emr Aled-Dm Eretna arasndaki mnsebetin mhiyyeti, Ahilerin
ehemmiyetini ak bir srette gsteriyor (s. 327). bn Batttanm Ahler hakknda
verdii bilgiyi nce toplyan arkiyat Defremerydir (Journal Asiatique, 1850, Seri
IV., c. X V I., s. 68-70).
40 Ahilerin slik olduu bu ftvvet mesleki, an'aneye gre Hazret-i Al ye ve
bu yzden Hazret-i Peygambere kadar kar. Hazret-i Peygambere isnd olunan
jl llji VI _ - V VI ,j> y o kelm (H. Zotenberg in Tabar tercemesi c. III., s. 27.)
kezlik Bedr gn melikeden birinin bldan nids (Er-Riyz'n-Ndire., Khire,
1327 c. II., s. 190), bu ftvvet'in Hazret-i Peygamber e kadar gtrlmesine sebep
olmutur. Zamann te siriyle bu kelime nihyet valyelik mnasnda kullanlmakta idi.
Bu mnada/tiii'i'ef i nce bir meslek hline getiren zt, Kitab'l-Fahr ve Eb'l-Fid'ya
ve baka kaynaklara gre mmiyyeden olan Abbs halfesi Nsir li-Dn-Allh (575-
622 - M. 1179-1226)dr. Harezmler ve Anadolu Seluklularyle mnsebetini yukarda
s y l e d i i m i z bu zt, eskidenberi - Hazret-i Osmann son zamanlarnda I r a n l I l a r d a n
Tlib Hazretlerine muttasl olur. Sfiyye, hrka giydikleri gibi, bunlar da alvar telebbs
ederler (s. 322). sim Efendi Burhan-1 Kt'da bu kelimeyi, lyk-pesend ve kbil-i
tahsln olan nesneye denir; kavil ve fiilden e'amdr ve shib-i mrvvet ve ehl-i hamiyyet
kimseye derler; ehl-i hrfet reislerine dahi tlk bu mnadan me huzdur. (s. 67) diye
ta'rif ediyor. Gerek ta'rift-i sfiyye kitaplarnda - Risle-i Kueyriye, Ta'rift- Seyyd
gibi gerek Ftvvet-Nmelerde ftvvet hakknda mhim tafsilt vardr. Sriye-
deki ehl-i ftvvetin Rfizler aleyhine iddetle hareketleri, bunlarn Ehl-i snnet
akidelerine fazla ballklarna verilmemelidir. Essen Btnilikten treyen btn
frkalar arasnda, hatt o frkalarn muhtelif hizibleri arasnda dima nefret ve d
manlk vard (Ahler ve Ftvvet hakknda bilgi almak iin C. Van Arendonkun
slm Ansiklopedisindeki Ftvvet makalesine ve bilhassa Thorning tarafndan Trkisch
Bibliothequein 16. cz olarak neredilen Beitrage zur Kenntnis des islamischen Vere-
insuesens auf grund von Madad-et-Taufiq, (1913) ismindeki esere baknz).
41 akyk tercemesi, s. 33. - k Paa-zde Tarihi, s. 200; biz bu ismin Dvnu-
Lugtit-Trkde viran kelimesinden muharref olduu zikredilen ren den baka
birey olmad zannndayz; bu yzden, elifin fethasiyle evren okumak ve o s
retle te vil etmek pek doru olmasa gerektir. Ah ren, btn ilk tarih kaynaklara
gre, Sultan Orhan devri riclindendir. [1954den beri Leidende Franszca ve ngi
lizce olarak yaymlanmakta olan ve 1971 sonunda 3. cildini tamamlam bulunan
Encyclopaedia of slam (new edition) da Fr. Taeschner tarafndan yazdan Ahk Ew-
rn maddesinde herhangi baka bir telffuz ihtimali zerinde dah durulmakszn
bu isim Ah Evren olarak kaydedilmekte ise de F. Kprl yukardaki metinden de
anlalaca zere bunu Ah ren eklinde okuma tercih etmitir],
42 Mesel k Paa-zdede Ah Haan (s. 29, 36), Ah Kadem (s. 101), Ah Ya'kub
(s. 101) gibi. Bunlardan Bursa fethine itirk eden Ah Hasann, Bursada hisr iinde
Bey-Sarayna yakn tekkesi olup, Osman Gznin lmnde mhim bir vazife grd
n biliyoruz; yine Bursa Ahilerinden olan Ah Kademle Ah Ya'kub da Dzme Mus
tafa vak'asmda, Bursa ehrini, mnsip bir ekilde, onun hcmuna uramaktan kur
tarmlard. Her hlde bu vak'alar, devlet tekiltnn henz pek ibtid olduu o de
virde Ahi tekiltmn ksmen o vazifeyi yerine getirdiini gsteriyor. Ah Hasanm
Bursa da Drs-Sadeye yakn bir zviyesi olup, kendinin bid ve zhid bir adam
olduunu ayrca akyktan da reniyoruz (akyk tercemesi, c. I., s. 23). Ah nvanh
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 215
39. Cel l e d - D i n R m :
tnl-'Ulem son gnlerine kadar ilim ve tedris ile uraarak H. 628 (M.
1230-31)de ld ve Eflknin ta'birince Mevln, babasnn makamna
geti46.
Babasnn lmnden sonra, Mevlnnm sfiyne ve irne ah
siyetini tekil eden mhim ve esasl millerden biri, nce dokuz sene
kadar Seyyid Burhnd-Dn Tirmz ile berber bulunmasdr. Sul-
tanl-Ulemmn balca halfelerinden olup Muhakkik lakabyle n
kazanan Seyyid Burhnd-Dn, eyhinin veftmdan sonra Konyaya
gelerek o zamana kadar zhir ulmunu yni er' ve edeb ilimleri ly-
kyle renmi olan gen Cel d-Dinin mnev terbiyesini zerine ald.
eyh ahbd-Dn Suhreverd ile grerek, onun byk takdirlerini
kazanan Seyyid Burhn, sonralar Kayserye ekilerek orada lm
tr 47.
emsi, gizlice, Ulm-i Islmiyye tahsili iin Tebriz e gndermitir; ems daha ocuklu
unda fevkal'de gzelliiyle tannmt ve Tebriz kadnlarndan zer-dzluk renmiti;
lkin Silsilet'z-Zeheb shibi buna i'tiraz ederek, ems Tebrlz nin, Nev-Mslman
lakabiyle tannan Hvend Cellin olu olmayp, Tebrizli - veya dier bir rivyete gre,
Horasan da B-zer vilyetinden olup ticret maksadyle Tebriz e gelmi- bir bezzazn
ocuu olduunu ve Tebriz de doduunu sylemektedir. Devletah: j n
((-L^I J jj aj 4J j** J^
diyerek, bu mes ele hakknda kat'i bir fikir ileri srmekten ekiniyor (s. 195). Hindde
basdm olan Klliyyt- ems Tebriz'in sonunda, Nefaht'm ifdesini tekrarlamaktan
fazla bireyi iine almayan basit bir hl tercemesi ve yine hibir fazla bilgi vermeyen
Haznet'l-Asfiy'dan nakledilen bir lm tarihi vardr.
51 Baba Keml sohbetinde bulunurken vki' olan bir hdiseyi Nefaht u sretle
kaydediyor : Her kef- feth ki eyh Fahre d-DIn rkye yz gsterirdi, n nazm
ve nesr libsnda izhr ederdi ve Baba Keml in nazarna eritirirdi. eyh emsed-DIn
ndan hi nesne izhar etmezdi. Birgn Baba Keml na eyitti : Olum emsed-Dn,
ol esrr ve hakyktan ki, olum Fahred-DIn izhr eyler; sana hi nesne lyih olmaz m?
Eyitti : ndan ziyde mhede der, amma ol sebepten ki nn bz mustalahat
ma'Imu olmutur, Kdirdir ki nlara mahcb libasta cilve vere ve bende ol kuvvet
yoktur. Baba Keml buyurdu k i : Hak Sbhneh ve Ta'l sana bir mushib rz
kda ki, evvelin ve hirinin marif ve hakykn senin adna izhr ede ve hikmet rmak
lar nn kalbinden lisnna cri ola ve harf ve savt libsna gire ve ol libsn trz senin
adna ola (Nefaht tercemesi, s. 520-521). Mevln nm aada grlecei gibi, Dvr-i
ems'l-Hakyk' onun adna vcde getirmesini, Baba Kemalin bu kermet ve du-
sna atfederler.
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 221
bir trl rabet etm eyen- Mevlny sem'a rabet ettirmi olduu
iin, artk dima sema'dan bl kalmyordu54; lkin, evresinin kendisine
kar dmanca bir vaz'iyet aldn gren ems, bi baber vermeksizin
am a ekildi. Bunun zerine Mevln fevkal'de bir bzn ve eleme
tutuldu, iir yazmamaa ve sema' etmemee balad. Nihyet birgn
emsden gelen bir mektup onun amda bulunduunu bildirince, Mev
ln sevincinden birtakm gazeller ind ederek sem'a balad ve byk
olu Sultan Veledi bz ashbyle birlikte onu da'vet iin bilhassa
ama yollad55. ems bu def'a gelince, Mevln pek ziyde sevindi;
hatt bir mddet sonra, kendi harem diresinde terbiye edilmi olan
Kimy adl gen bir kz, emsin arzu ve istei zerine ona nikh etti.
Mevsim k olduu iin yeni zev ve zevceye a-hnenin sofasnda kk
bir yer ayrmlard; ems, o k orada geirdi; lkin o esnda Mevl-
nnn ortanca olu elebi 'Aled-Dn ile aralarnda karlkl nefret
hasl oldu; onun tevikiyle, eski dmanlar ve muhalifleri tekrar aley
hinde bulunmaa baladdar. ems, olup-biten eylerden Mevlnya
64 Nefs havasna uyan halk iin kesinlikle haram olan raks ve sema', ak ve tasav
vuf erbh iin dim caiz grlm, hatt bu hususta birok risleler yazlmtr.
Byk mutasavvflardan birou, ruhlarndan kopan bir ihtiyaca uyarak sema' ederler
ve sem' bir vecd ve cezbe kayna sayarlard, Mesel Rey ehrinde er'atdann zin-
dklkla sulandrdklar Ysuf b. El-Hseyin sema' ederdi; byk ir-mutasavvf
eyh Ebu S'id Ebul-Hayr, sem'a pek mdvimdi; hatt o esnda vecd ve cezbeye
kaplr, stn ban paralard; eyh Necme d-Dn Kbr, nce sem' inkr eder
iken, sonralar ona pek mdvim olmutu; onun gibi, eyh Mecdd-Dn' Badd de
sem' ederdi; Sadrd-DIn Konev ve Sa'ded-DIn Hamev gibi Mevln ile ada
byk mutasavvflar da sem' ederlerdi (Nefaht tercemesi, s. 378, 385, 402, 478, 483,
486). ems Tebriz telkiniyle sem'a balayan Mevln, sonralar da btn hayatnda
ondan vaz gememi, hatt sem' yin ve tark ittihaz etmitir; Mevlnamn iirlerinde,
nsana cnan vislini tehayyl ettiren sem'm klarn gds olduuna, onun adb
ve erknna dir birok paralar vardr. Sipehslar menkbinin bir fasl, sem'm haki
kati, db ve erkn hakkndaki tafsilta ayrlmtr (s. 91-95). limlerden biroklan
sfiyyenin sem'm tervi ve tecviz ettikleri hlde, dier birtakm da son zamanlara
kadar onu haram saymaktan vaz gememilerdir.
55 Mevlnmn am a gnderdii gazellerden birisinde, ok mnal olan u beyit
lere rastlanyor (Sipehslar tercemesi, s. 174) :
(JL-.P j yc- d
4 L^U -ij j * * li ^ ^ J jl ( ijjjl j ij i fL -
c l i Vj a o ljj j I j t j j j i * * * j
jt' ^ J ^ ^'*"1
jLfil _jt*-^l j ^^1 j * j o I
JUl J J (Jl>. ^
T \ J |J j \ -aSo 5 j
^ ^ jciiS" ij ,jO T
j Jl (jZj
4 | 4^jll^ j j y T b 4^>L^- jl l
jJ A* 3 J -5
JJ jJ JT ->->
Oj* 4^ -l 4^
f jij jt^u- oi
*
Ij ojU J>m* j
U olIaL. JU*.
*
Jj C jj j ^9 J\J j Jl* j j
F. S
226 YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
IjIj *** oT
Mesnevi alt byk ksmdan mteekkil olup, 2666 beyitten mteekkildir. Bunun
ikinci ksm, birincisinin itmmndan iki sene sonra, yni 1263 sene-i mildiyyesinde
tertib olunmaa balam, fakat Celled-DIn in tilmiz-i mmtz olub Mesnevi'yi st-
dmn imls tahtnda yazmakla megl olan Haan Hsme d-DIn in o srada vefat
vuku' bulduundan, eserin emr-i tahriri sekte-dr olmutur (Ser-medn- Suhan,
s. 342). Mesnevi'nin beyit says hakknda Devletah : c-u j ! j* CJU j lj
u Jl f J o l; j j -U .cUT (s. 197) diyorsa da, mublegaldr. Mes-
nevi'nin, Mevlnya it olmayp, sonralar ona isnd edilen 7. cildi meselesi hak
knda burada tafsilta giriemeyiz. Yalmz unu syleyelim ki, Hseyin Dni Beyin,
Hsmed-Dn elebyi Mesnevi'nin ilk cildi bittikten sonra lm gstermesi, tarih
kaynaklarn hibirine uymayan ok byk bir hatdr; len, onun zevcesidir. Yoksa
Hsme d-DInin veft, Mevln dan oniki sene sonradr.
65 Acem kltrnn pek ok yaygn bulunduu Hind, ran ve Trkiyede Mesnevi
det kuds bir mhiyet almtr. Onun magz-i Kur'n olduu hakkndaki kanat pek
eskidir; essen Mevlnnm Drnndan da - Hafz Dtnndan edildii gibi - tefel
ederlerdi (Nefaht tercemesi, s. 423). Mesnevi hakknda pek eskidenberi serdedilen muh
telif takdirler ve grler toplanacak olursa, epeyice byk bir risle tekil edebilir.
Trklerin halk kitlesi zerinde bu eserin dorudan doruya bir te siri olmam ve bu
nfuz Mevlevlerle Acem edebiyat meftunlarna mnhasr kalm zannolunuyorsa da,
hakikatte, onun, Trklerin halk kitlesi zerindeki vstal te siri sanldndan ok
byktr.
66 Daha Glehrden balayan bu mnev nfuz, k Paa ile ok ak bir hl
alr. k Paamn Trkler arasnda ok mehur olan Garib-Nme'si, deta Trke bir
mesnevidir. Ynus zerinde ise, daha ok Divn- ems'l-IIkyk tesirleri gze
arpar.
228 YNUS E M E E y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
beyit ile balayarak, ona bir de hikye ilve eder; lkin ekseriyetle, o hi
kyeyi bitirmeden sz arasnda bir srasn getirerek ikinci, hatt onu da
bitirmeden nc hikyeye geer ve onlardan sonra ilk hikyenin
neticesi gelir. Gerek, tertibe, gerek lisnn ve nazmn safvetine ehem
miyet vermemesi Mevlnnm ekilcilikten tammiyle uzak kaldna
bir debidir. Dlvn- emsul-Hakyk'da, iiri, rhunun en sammi
ihtiyalarm tebli edecek bir vsta gibi kullanan Mevln, Mesnevide,
onu slikleri irat ve koyduu tarikat esaslarm telkin ve ta'mim mak
sadna hizmet eden bir let tarznda kullanm ve hibir zaman kendisini
herhangi bir ir, bir san'atkr seviyesinde grmemitir 67. Ancak, Mes
nevi da vahdet hakikatlerinden btn vuzuh ve aklyla sz etmek
istememesine karlk, birok yerlerde, elinde olmayarak ifatta bulun
maa mecbur kalmt. Kendisi de bunun farknda olduu iin, yine
Mesnevide Eger yalnz nuk- elfzma bakacak olursan, bu eser
izll edici gibi grnr; hlbuki hakikatte hddir diyerek, bunu teyid
jlc j j*. j x ja jj b diyen Mevlnmn iirleri hakknda Sultan Yeled ok gzel ve doru
bir fikir yrtyor. Ona gre, k, yni asl mutasavvfla ir biribirinden ayrdr;
OjjIaJI Iytill j " hkm bu kinciler hakkndadr; nk km iiri Kelm-
llh nin tefsiri olduu hlde, irinki sarmsak buhr gibidir; kn iiri hayret ve
mestlik neticesidir; hlbuki irinki varlk mahsldr . Mevln, muhtelif iirlerinde
Cenb- Haktan hl-dili istiyerek lisan-i kl in aleyhinde bulunmutur :
- Jl -J J Lt} o* j.
jl JJ a^t^Uj Ij U- lj j if \ j^3 ]j
j l j aL-So Ij c--u- j j h*
jj j iL i j l j i jyl l j j j j ^ j j j
,jlai *** T o l L
Harbt*ta. Ziya Paann, iiir dimen w yle ehl-i hle * rs-i ndksedir keml's
demesi, bu gibi fikirlerin neticesidir. Alel'de irlerin eserleriyle mutasavvflarn iirleri
arasndaki bu fark daha iyi anlamak iin, aada Ynusun iirlerinden bahseden ksma
baknz.
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 229
mehur Seyyid Battl Gzye isnd olunan mezar o civarda pek muhterem olduu gibi,
civnnda bir Bekt tekkesi, bir cmi ve bir de imret vardr (Encyclopedie de l'Is-
larn daki Battl maddesine bakmz) Battl Gz hakknda Evliy elebde mhim
tafsilt olduu gibi (Seyahatnme, c. III., s. 13; c. IV., s. 7, 16), onun Bektler ve bil
hassa Abdallar arasndaki yeri ve Seyyid Gz tekkesinin tarihi hakknda da Abdallar
ve Bektlere dir hazrlanmakta olduumuz tedkik eserinde muhtelif kaynaklardan
toplanm uzun tafsilt vardr. imdilik bk. Prof. Fuad Kprl, Trk Halk Edebiyat
Ansiklopedisi, Abdal maddesi, stanbul 1935. [Seyyid Battal in gerek tarih, gerek
menkbev ahsiyeti hakknda vesair dier hususlarda daha fazla malmt ve bibli
yografik bilgi iin Pertev N. Boratavn slm Ansiklopedisinde kan Battal maddes
ile M. Canardm Encyclopaedia of slam (new edition)da yaymlanan Battal maddesinei
baklmaldr].
234 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
Bu telkkinin XV. ve XVI. yzyllarda bile devam ettiini eitli vesikalar sye-
sinde ok iyi biliyoruz. Burada, onlar hakknda fazla teferruta girimek mevzumuzun
dndadr.
6 ..Bdeh Divn tertip olunub tahrirt ve evmirin cmlesi Lisn-i Frs
zre yazldndan, Lisn-i Trk mahvolmak derecesine gelmiti. Binenaleyh Dlvan-
da krat olunacak evrkn mecmu Lisn-i Trk zre olub, elsine-i ire ile tekellm
olunmas muhkem yasak oldu. O tarihe gelinceye kadar defterler ve ir hisablar Arab
ve Frs lisnnda yazldndan, Trke yazmakta zahmet ekilib, herbiri bir trl
iml ile defterlerini yazmakta idiler. (Hayrullh Efendi, Tarih-i l-i Osman, c. I.,
s. 110). Hicr 676 senesi Zilhiccesinin onuncu (4 Mays, 1277) gn Konya hkmetinin
mnen Karamanllar eline gemesinden sonra yaplan bu mhim hareketin nekadar
devam edebildii ok phelidir; bununla berber, bah bana bu hdise bile, Trk
enin o devirde resm lisan olarak Farsa ve Arapa nn yerini alabilecek bir gelime
derecesine eritiini gsterebilir; Seluklularn daha ilk zamanlarndanberi Anadolu'da
Trke eserler vcude getirildiini bu hdise de kesin bir srette dorulamaktadr.
YNUS EM REY E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 235
-j -j * <y p* ^ j S*
cj-U I * l
0 JJ^'j' cSJJ *
Lj>- y j plij b j \j y
y UL>- L
^ / 8-*4 <i~ jj
o* j f i jj lSC-' y
m
jm
j ^ oU
*j*- 4 l> JS>
79 Hac Kemal in, hatt tezkirelerde bile adlar gemeyen en eski Anadolu ir
lerinin de eserlerini iine alan mehur Cmiun-Nazir inde eyyad Hamza adl bir
irin basit bir lisan ve ibtid bir arz ile yazd tasavvuf-ahlk bir iiri vardr ki
dil, mevzu', nazm ekli bakmndan eski bir eser olduunu aka gsterir. Tezkirelerde
ve hl tercemesi kitaplarnda hi ismi gemeyen bu adam hakknda Lmi'nin Lt'if'in
de mevcut bir rivyet, onu Nasre d-Dn Hoca ile ada, kermet gsteren bir muta
savvf olarak bildirmektedir. Nasred-DIn Hocann H. 683 (M. 1284-85)de ldn
gznne alacak olursak (Fuad Kprl, Nasre'd-Dn Hoca, st., 1918, s. 3 v.d.); eyyad
Hamzamn da X III. yzyl ahsiyetlerinden olduunu iddia edebiliriz. Essen eserinin
mhiyyeti de bunu kuvvetlendirmektedir :
Bu sk cmlesin esrdiserdir
Ne cemat geliserdir, ne imm
Ne gl-ruh kurtlser, ne eker-leb
Ne 'anber-hat kaliser, ne gl-endm
Bu gafletten niin Uyanmadn sen
Niin gfil yatrsn sen ey ^ vm
eyyd Hamza'nm gnlne her dem
Gelir Hak rahmetinden lutf- in'm
Ne ruz bilir ^ ol ne nahv- tasrif
Ne kfiye, redif ne tecnis-i tm
Bu kk manzmesiyle bir sar'atkr deil alel'de bir mutasavvf olduunu gs
teren eyyad Hamzamn, arz vezniyle yazlm bu gibi manzmelerden daha ok hece
vezniyle lhler yazd ve fakat sonra unutulduu kuvvetle istidll olunabilir. Eser
leri, herhlde XVI. yzyla kadar yaam olan bu mutasavvf ir ile Glehr arasn
daki zaman fark, - en fazla bir tahmin ile - nihyet yarm asr kadardr. [eyyad
Hamzay edebiyat dnyasna ilk tamtan Fuad Kprl olmutur, (bk. Anatolische
Dichter in der Seldschukenzeit, I. Sejjad Krsi Csoma Archivum, Budapest, 1922, I.
183-189; bu makalenin trke tercemesi Trk Yurdu, 340, I, 27-34de kmtr.).
Kprlnn, bu air hakknda daha sonra kan yazdan ile mecdud Mansurolu
ve dier yazarlann makale ve metin neirlerinin mhiyet ve kymeti hakknda Sdettin
Buluun slm Ansiklopedisi'nde kan eyyad Hamza maddesine ba vurulmaldr].
80 Sultan Veledin Trke manzmeleri ite bunlardan ibrettir. Harbt'da Sul
tan Velede isnd edilen iirler onun olmad gibi, Kemal Bey tarafndan yine ona mal
edilen nl Ben bilmez ^ idim gizli yn hep sen imisin msra' ile balayan manzu
mesi de Nev'ye it olup, Cminin JU- y Up -ba msra'yla balayan
rubl'sinden terceme edilmitir. Thry Josephein, Harbt'daki paralardan pek
ehemmiyetle sz ederek, Bu kt'a 14 hece zerine yaplm olup kfiyeleri de atlamadr;
hlbuki asl Seluk beyitleri 11 heceli olup ifte kfiyeli msra'lardan mrekkeptir
(ayn makale, s. 105) diye bir de fikir yrtmesi ok gariptir; bir defa, bunlann lisan ve
nazm bakmndan o devre it olamayaca muhakkaktr; kincisi, Mevlnmn ve
Sultan Veledin eserleri onun zannettii gibi hece vezniyle yazdm deildir; ncs,
gerek Mevlnda, gerek Sultan Veledde arzun eitli czleriyle ve deiik ekilde -yni
238 YNUS EM KE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
mesneviden baka gazel eklinde de - yazlm paralar mevcuttur .Bu ksa tenkidler,
Macar Akademisyeninin bu meseleyi nekadar fen tedkik ettiini aklamaa yeter
sanyoruz.
81 Bu iirler ilk nce 1829 da Viyana da Edebiyat sl-nmelerinde yaynlanm
ve sonra bunlar hakknda trl trl fikirler yrtlerek ona gre muhtelif lisanlara
terceme edilmitir. Radloff, Rbbnme'deki 156 beyitlik Trke paray ayrca ne
rettii gibi. Ignage Kuno da Lisniyt Haberleri Mecmuas'ada o metinleri nakl ve
terceme etmitir (c. X X II., s. 480-497). C. Salemannen Petersburg limler Akademisi
Bltenlerinde (1894 c. X . s. 173,) nerettii makale ile Smirnovun 1897 senesinde
toplanan Milletler-aras X I. Mterklar Kongresi nin iki yl sonra Pariste neredilen
raporlar mecmuasndaki makalesine ve Kari Foyun Berlin ark Dilleri Mektebi neri
yatnn drdnc cildindeki makalesinde bu hususta verilen bibliyografyaya bakmz.
Ktphnelerimizde bu eserlerin birok kymetli yazmalar mevcud olduu iin Sultan
Veledin btn Trke eserlerini toplamak mmkndr. Veled eleb, onlar vaktiyle
toplam ise de, ne yazk ki hl yaynlamamtr. Gibbin VI. cildinde Rbbrme'-
den 67 beyit kadar mevcut olduu gibi, ayrca, Sultan Veledin jDunnndan alman
birka kk para manzume de vardr (s. 1 -5 ).
82 Aadaki u birka beyit Sultan Veled in bu maksad ta'kip ettiini ve hatt
kendi Trkesini buna yeter grmediini kf derecede anlatabilir (Rubab-Nme)'d e :
YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 239
b"'
^ s&. !> >
-Ujij ^ ^
->*->* fJ Jb
83 Yukarda eyh San'an Kssas ve Karamanl Mehmed Bey in Trkeyi resm
lisan yapmas dolaysyle verilen tafsilta ve eyyad Hamza hakkndaki hilgiye baknz.
Seluk tarihini zabteden tarihiler, o devirde halk iin yazlan basit ve ibtid birtakm
eserlere edeb bir mhiyet isnd etmek istemediklerinden, O devirde henz Trk iir
olmadm iddia ederler (Muhtasar Seluk-Nme Tercemesi, s. 216). Daha sonraki Os-
manl tarihileri ve tezkirecileri de, bu edeb taassuba eklenen bilgi noksanl te siriyle,
ayni fikirde bulunurlar. k eleb, Orhan Gz devrinde Trke iir olmadn,
Murad I. devrinde de yalnz Ahmed adl bir irin eh-Nme bahsinde Sheyl- Nev-
bahr adl bir destan Farsadan terceme ettiini, edlar trkne olmakla berber
bz hussiyetleri bulunduunu, lkin nshasnn nedretini syler (Ak eleb Tezkiresi,
varak 24); kezlik l d e : Haf olmaya ki Osman Han ve Orhan Han ve Sultan Murad
Han zamanlarnda u'ardan kimse zuhuru mlm deildir. Mcerred sde nazma kdir
bz varsa-glar dahi hret bulmamtr; zir ol zamanda skkn-i mlk-i Rm
ekseriy guzt- Etrk ve Tatar idgi mlm ve ir ahl merz- bm ise evld- kefe
reden zuhr etmi bir blk sde-levh idgleri mefhm olman ilerinde i'ir-inslar
bile ma'dm idi (Knh'l-Ahbr, c. V., s. 115) tarznda hakikate ok aykr bir fikir
yrtr. Her hlde bu ilk tarihi ve tezkirecilerin, Osmanl edebiyatnn ilk safhalar
hakknda yeter derecede bilgi edinemedikleri, bugn elimize geen vesiklarla kat'
srette sbit olmutur; bu yzden, Seluklu tarihilerinin buna benzer rivyetlerini de
gvensizlikle karlamak, az olsa bile mevcut vesikalar elimizde dururken, zarurdir.
240 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
41. Halk Ed eb iy a t :
Anadolunun byk medeniyet merkezlerinde, medrese tahsili
gren gzideler snf Acem edebiyatnn yksek mahslleriyle zevkle
rini giderirler ve o tarz ve mhiyette birtakm eserler yazmaya alr
larken, asl halk kitlesi hemen tammiyle buna yabanc kalyordu.
Yalnz gebe Trkmen kabdeleri, Rum ve Ermeni, veya Grc snf
larm bekleyen uc airetleri deil, ehirler halknn byk birksm da,
anlamadklar bir dilin edebiyatndan zevk alamazlard; bu yzden,
onlar iin din, veya kahramanne mhiyette birtakm basit ve ibtid
Trke eserler, kahramanlk iirleri yazlyor ve uzun yzyllardan-
beri, kopuz'lan 87 ederinde halkn bedi ihtiyalarm gideren ozarelar 88,
87 Her milletin ilk mill namelerini terennme mahsus mill bir saz vardr ki
esatirine, menkabelerine girer ve htras asrlarca saklanr. te en eski Trk halk
irlerinin, yni baks-ozanlarm nceleri din yinlerde, sonra bedi bir mhiyeti hiz
toplantlarda kullandklar en eski msik aleti kopuz'dur, Araplarn uduna benzeyen
bu saza, en eski zamanlardan balayarak muhtelif asrlarda ve eitli Trk memleket
lerinde dima rastlanr. Bir def'a btn menkabelerde ozan mutlak kopuz'u elinde
grrz. En eski Uygur metinlerinde buna rastladmz gibi, X I. asrdan balayarak
Orta-Asya da ve Seluklularn ilk devirlerindenberi Anadolu da buna tesdf ediyoruz.
Mevlnmn, Ynus un, Glehrnin eserlerinde fcopuzdan sz edilir. Essen Seluk
lularn o devirlerinde ve hkmdrlarn saraylarnda ozan'Iardan baka ayrca kopuz
cular da vard. Macarlarda ve Ukraynallarda da rastlanlan bu saz hakknda fazla bilgi
almak iin Trk Edebiyatnn Mene'i balkl makalemize baknz (Mill Tetebbu'lar,
1331, c. II.,1331, nu. 4, s. 57-63). Bu hususta ayrca ufak bir tedkik de hazrla
maktayz. [Kopuz-hakknda toplu bilgi iin Mirza Balamn slm Ansiklopedisi'ndeki
Kopuz maddesine bakdmahdr],
88 Bu ozanIar, Ouzlarn en eski rhip-shir-irleridir. Tonguzlar ayn vazifeyi
yapan adamlara aman, Altay Trkleri Kam, Krgzlar, baks derler. Sihirbzlk, rak-
kaslk, mskinshk, hekimlik gibi birok vazifeleri kendilerinde toplayan bu adamlarn
halk arasnda byk ehemmiyetleri vard; fakat muhtelif zaman ve yerlerde bunlara
verilen ehemmiyet derecesi, kyfetleri, msik letleri, yaptklar ilerin ekli tabi'
deiiyordu; fakat, semdaki ma'budlara kurban takdim etmek, lnn rhunu yerin
dibine gndermek, fen cinler tarafndan gelen fenlklar men'etmek, llerin htra
larm yaatmak gibi eitli vazifeler hep ona itti ve bunlar iin ayr ayr yinler vard.
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 243
94 Trk, Trklere mahsus bir beste ile sylenen halk arklardr. Hl, mlm
olan arklar tarznda tertip edilen trklerin ayrl ekilde deil, bestesindedir. Yni
bu ekil, edeb bir ekil olmayp tammiyle msik bakmndan bir hussiyeti hizdir.
Essen msik ile iirin henz birbirinden aynlamad ilk devirlere mahsus olan bu
ekillerin msik mhiyeti i'tibryle biribirinden ayr olmas pek tabi'dir.
95 Trkmn, Trkmenlere mahsus bir beste ile sylenen halk trksdr; bunun
da baka trklerden eklen hibir fark olmayp, fark tammen bestededir.
96 Varsa, essen, Varsaklara mahsus bir beste ile terennm edilen bir nevi* halk
trksdr. Varsaklar hakknda tarihlerimizde muhtelif malmat olduu gibi, Pavet
de Courteille de mehur Moha-Nme tercemesinin sonundaki hiyelerde bunlar hak
knda epeyice bilgi vermektedir (Paris, 1859, s. 164). Eskidenberi Anadolu ya gelip
Tarsus civarnda yerlemi olan bu Varsak Trkleri, Osmanl Devletine dima birok
mkiller karmlar, hatt Birinci Sultan Murad zamannda Karaman-Olunun isy-
mna itirk etmilerdi. Varsak ismi vaktiyle bunlarn oturduu Tarsus garbndaki
talk havliye de isim olmutur. te, bunlara mahsus bir beste ile okunmak iin yazlan
varsalar, pek eski zamanlardanberi Anadolu ve Azerbaycan da hret kazand. Mesel
h, Osmanllarn ilk devirlerindeki birtakm varsa syleyenlerden bahsettii gibi,
k eleb de Ynus Emrenin varsa slbunda eserleri olduunu syler (k eleb
Tezkiresi). XVI. asrda Azerbaycanda yetien irlerden ems mahlsl Mehmed
Big in o havlde varsa sylemekle tannm olduunu bildiimiz gibi (Sdk Tezkiresi,
Nr-i Osmniyye Ktphnesi, nu. 3720), Sultan Murad IVn, mushibi Msa eleb
iin yazd bir varsay, Evliy elebnin onun huzrunda terennm ettiini de bili
yoruz (Evliya eleb Seyyahat-Nmesi, e. I., s. 249-250). Vezin bakmndan varsalarda
pek belli bir kaide yoktur. Bizim klar bzen onbirli varsalar tertip etmekle berber,
en ok sekizlileri kullanmlardr. ekle gelince, tpk komalar, trkler, trkmnler
gibi drt msra'dan mrekkep kt'alarda meydana gelir ve son msra'Iar dima biribi-
ryle kafiyeli olur. Varsalarn biraz kaba, erkek bir lisanla ve d bir ed ile yazlmas
arttr. Bu hususta Karaca-Olan, hemen btn sazirlerine stn saylabilir. Trk,
Trkmn, Koma tarzlarndan ancak bestesiyle ayrlan varsa kelimesinin, eskiden
trk kelimesiyle ayn mnada gibi de kullanldn, Pey nin varsa olarak kaydet
tii bir ser-had trksne Na'Imnn trk demesinden anlyoruz (Tarih, stanbul,
1280, c. I., s. 158. . Hammer tercemesi, e. VII., s. 216).
97 Koma, veya ark Trklerindeki telffuzu ile koug, hece vezninin en eski ve
en rabet gren bir eklidir. Dvn-i Lugti't-Trk'de recez, kaside diye ta'rif edilen
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 247
kayaba99 gibi onlarn rst mhiyetini veya mutlak beste ile ber-
berliini anlatan isimler altnda vcde gelmi olan bu mahsllerden
bize kadar birey gelemedii gibi, ne yazk ki bu devrelere it tarih
vesikalarn azlndan ve eski tezkirecilerin bu cins edeb eserlere kar
besledikleri kmseme hissinden ve kaydszlktan dolay100 - bu tarz
eserler yazan irlerden hibirinin de hatt ismini bile bilmiyoruz;
bununla berber, bu yokluk, yukarda da sylediimiz gibi, edebiyat
mzn bu devirdeki asl smsm vuzuh ve kat'iyyetle anlamamza hibir
zaman engel deildir.
42. O uz -N me:
Dier birok tarih milletler gibi, Ouz Trklerinin de balangc
bilinmeyen bir zamandanberi Mill destartla.il mevcuttu. Yalmz szl
bu feouglar, Trk iirinin en eski yni beste ile gftenin ayrlmad zamanlara it bir
kalnts olarak kabl edebiliriz; nk komak kelimesi, gfteye beste zam ve terdif
etmek mnasmadr. k tarznda koma, mstakil ve ok kullanlan bir nazm ek
lidir, ayr bir bestesi, huss bir terennm tarz vardr. Bu beste ile sylenen komalar
son asrlarda ekseriyetle onbir heceli olup, murabba' eklinde tanzim olunurdu; hlbuki
eskiden, muhtelif vezinlerle koma'lar sylenirdi (k edebiyatnda koma ve dier
nazm ekilleri hakknda bilgi edinmek iin, kdam gazetesindeki seri makalelerimize
baknz : Sazirleri, I-II; 3, 7, 11, 16, 19, 25 Nisan, 2, 7, 9, 31 Mays, 6 Haziran, 1914).
98 Hemen hemen terennm mnasna olan deyilerin eskiliini, Mevlnnn Trke
bir msra'mdan anlyoruz. _^j I _ril- diyen Mev
ln, deyimlerin daha o asrdanberi pek mehr olduunu gstermektedir. Bu da, bes
tenin gfteden ayrlmad eski ve ibtid bir ekildir.
99 Bu da, isminden kolayca anlalaca gibi, basit ve ibtid ve rst bir nazmdr
ki mutlak terennm olunur. ir Vehb mehur Suhan kasidesi'nde, halk iirleri ve halk
irleri hakknda uzun uzun tezyiflerde bulunurken
Kimi mni kimisi vdi-i Trkmn'de
Kara-olan Kaya-bs yellell-yi suhan
beyitiyle bunlarn da aleyhinde bulunuyor.
100 Bu garip hdiseyi ve bunu douran eitli rh sebepleri geni lde anlamak
iin Trk Edebiyatinda Ak Tarznn Mene' ve Tekml adl makalemize baknz
(Mill Tetebbu'lar, nu. 1, s. 5-46). Halka it olan her eyi mutlak baya ve hakir gr
mek sretiyle kendilerine cem'iyette imtiyazl bir yer ayran eski medreselilere gre
Mevz-i ilm-i edeb, kelm-i Arabtr (Mevz't'l-'Ulm, c. I., s. 334); bu yzden, o
eski kavm edebiyat yadigrlarm saklamak, onlara bir kymet vermek yle dursun,
hatt biraz halk zevkine yaklaan eserleri bile Mhmelt ve tezrlkt nev'inden sayarak
iddetle kmsemilerdir. Bu Ortaa zihniyetinin, ne yazk ki, zamanmza kadar
devam ettiini gryoruz.
248 YNUS EM RE Y E K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I
102 Eski Trk tarihi iin balca bir kaynak olan ReId d-DInin Cmit-Tev-
rih'i hakkndaki bilgilerimiz bunu ak bir srette gsteriyor. Reld d-Dln, Gzan
Hann emriyle bu muazzam eseri yazmaa balad zaman, maiyetinde eitli kavim-
lere mensup ilim adamlar bulunuyordu ve onlar kendi kavimlerinin tarihine it en eski
kaynaklardan faydalanyorlard. (Bu hususta Berezinein bastrd Cmi't-Tevrih
nshasna, Ebl-Gznin ecere-i TrkVsine ve bilhassa E. Blochet nin Moullar
Tarihine Medhal ad ile Gibb Klliyt arasnda Cmi't-Tevrih'e mukaddime olarak
nerettii mkemmel esere baknz). Btn bu kaynaklar, Reldd-DInin Trk ve
Mogullara it ksm yazarken Emir Pulad Cengsang adl birinden yararlandm ve
ayrca hzinede sakl birok muharrert ve vesikalardan bilgi aldn sarih srette gs
teriyor; ems Knnin manzum eh-Nme-i Cengzi adl eserinde de, yine Cmi't-
Tevrrih'den naklen, bu tafsilt mevcuttur (Hamidiye Ktphnesi, Lala vakf, nu.
354).
103 Mesel Necib sim ve Mehmed rif Beyler in tamamlanmam Trk Tarih-i
ummisinde, onlarn, Ouz-Nme'yi herhangi bir tarih sandklar grlyor (st. 1325,-
s. 4); Al Emr Efendide Cm- Cem-yin mukaddimesinde Ou-Vmcy ieski Trk tarihi
sanyor (Cm- Cemyin, st. 1331, s. 5); kezlik Bursal Thir Bey de bu fikirdedir :
Trk kavmine mensup akvam hakknda yazlan mill tarihlerin en deerlisi, elde
bulunan bz emarelere nazaran Ouz-Nme olmak lzm gelir; bu tarih-i kebrin, Hic
ret m bin tarihine kadar Azerbaycan taraflarnda mevcut olduu bz vesikalarla
tesbit edilmi ise de, bugn elimizde mevcut deildir ( Trk Dernei Mecmuas,
nu. 1 ., g. 12 ).
YNUS EM RE YE K A D A R A N A D O L U D A T R K E D E B Y A T I 249
104 Tarihi krullhn Ftih devri vezirlerinden mehur Mahmud Paa adna
teIif ettii Ftihin clsuna kadar OsmanlIlardan da sz eden Behcet't-Tevrh adl
ksa slm tarihinde, Ouz-Nmenin mevcdiyeti ve mhiyeti hakknda u mhim
kayda rastlamr:
Ij c J L j _/ lj ^ aly olLL- j^
(Nr-i Osmniye Ktphnesi, nu. 3059). Thir Bey in Hicretin bin tarihine kadar
Azerbaycan taraflarnda Ouz-Nme nin mevcdiyetini iddia etmesinin, bu vesikaya
dayand zannndaym. Uygur harfleri ile yazlm olan bu Ouz-Nme nshas, ya
ensba it bz menkabeleri iine alan bir mill destan mecmuas idi; yhut, nce, Ouz
Han menkabesiyle baladktan sonra muahharen Ouz kollarndan birine, veya birka-
kana it tarih bilgiyi iine alan ve Ouzlara it olmak bakmndan yine Ouz-Nme
adn tayan tarih bir eserdi. Her milletin ilk devirlerine it bilgilerin tarih olmaktan
ok menkabev bir mhiyette olduu dnlrse, o devir adamlarnn tarih hdise
lerle menkabeleri biribirinden ayrmamalarna hayret edilemez. Osmanllar zama
nnda, ta Ouz Han dan balayarak Seluklular iine alan Trk umum tarihlerine
-Ouzlarn hepsine it olduu iin - temil tarkiyle Ouz-Nme derlerdi; nitekim me
hur Ltf Paann Ouz-Nmesi ite byle bir eserdir; hlbuki asl Ouz-Nme, bir
takm menkabeler mecmuasdr. Bu ikisinden ayr ve Ouz-Nme adl dier tarih
byk bir eser aramak, Ouz-Nme nin hakiki mhiyetini anlamamaktan doan bir
vhimedir. Bizim son mverrihlerimiz bu hususta garip bir srette aldanyorlar.
105 Yazc-Olu 'Al Efendi, Seluk-Nmesinde, Trklerin nesebleri rivyeti
hakimleri ve mu'teber nkilleri rivyetinden ki Uygur hattyle Ouz-Nme de yazl
m ... (Topkap Sarayndaki nsha) ifadesiyle, Uygur hattyle yazlm Ouz-N-
meden bz paralar naklettiini gsterdii gibi, H. 886 (M. 1461-62)da yazlm olan
Cm- Cem-yinin yazar da Ouz-Han ve Gn Handan sz ederken, bunlarn tafsi
ltm Ouz-Nmeye havle ediyor (s. 21). Bunun gibi, Seluk Nme-i bn-i Bibi terce-
mesinde de Aled-Dn Keykubdm Ouz-Nme ve ir tevrihi iyi bildii (s. 217)
250 YNUS E M RE Y E KADAR ANADOLU DA TRK E D E B Y A T I
tasrih ediliyor. Bence btn bu ifdeler, menkabeler mecmuas olan asl hakiki Ouz-
Nme'ye deil, yukarki notta sylediimiz gibi, ilk devirleri Ouz menkabesiyle ba
layan umum Ouz tarihlerine ittir. Bu cins eitli Trk-Ouz tarihlerine Ouz-Nme
dendii ve bunun bizim son mverrihlerimizin tevehhm ettikleri tarzda bir tek esere
it bir isim olmadn gstermek iin kesin bir delil daha zikredeceiz : Cihanah nez-
dindeki Ouz-Nme Osmanl hkmdrlarm Gn Han evltlar sayd hlde, Cm-
Cem-yn yine Ouz-Nme'ye dayanarak onlap Gk Han sllesi olarak gsteriyor.
Demek oluyor ki, Ouz-Nme yle bir tek belli esere deil, btn Trk-Ouz tarihlerine
verilmekte olan umum bir isimdir.
106 Bu Mellifin H. 709 (M. 1309-1310) vak'alarna kadar ihtiva eden Drer't-
Tcn adl Arapa muhtasar bir umum tarihi vardr ki balca Msr vuku'tndan ve
biraz da onunla alkal olan dier eylerden szetmekte olup, yl yl tertip edilmi ve
mehur Melik Nsr Muhammed b. Kalavun adna yazlmtr. Mellif, H. 628 (M.
1230-31) vak'alarn yazarken Cengiz Han a it uzun bir mukaddime serdediyor ki,
ite o mukaddimenin aada naklettiimiz bir ksm Ouz-Nme den sz eder : Ben
derim ki : Burada bu kavmin ilk defa hurularm ve hidyetlerini zikredelim; fakat bu
husstn bzsm er-i erif kabl edemez. Bu mlmt bunlarn Ulu Han Ata bitigci
kitaplarndan alnan eylerdir; mezkr terkibin tefsiri Byk ah Baba kitab demektir.
Bu yle bir kitaptr ki, eski Trklerden Moullar ve Kpaklar bununla sevinir ve mem
nun olurlar; bu kitabn onlar yannda byk hrmeti vardr. Nasl ki Ouz Trklerinin
yannda Ouz-Nme denilen bir kitap vardr ki elden ele dolatrrlar. Ouzlarn bi-
dyet-i hlleri ve ilk pdiahlar hep bu kitapta mezkrdur. Ouz diye Trklere denilir
ki, bykleri Ouz isminde birisi imi. Ouz-Nme denilen bu kitapta : JjS'b J (Tepegz)
denilen bir ahsn ahvli de mezkrdur. Tepegz denilen bu kimse ilk Trklerin memle-
letlerini harap etmi, byklerini tepelemi bir ahstr. Onlarn rivyetlerine gre irkin,
iren bir adamm; tepesinde bir tek gz varm, bunun anas ulu denizin perilerin-
denmi; buna kl, karg gemezmi; babasnn klh bam tammen rtecek srette
on ko derisindenmi. Ouzlarn Tepegz hakknda pek mehur masallar var; bu ma
sallar bugne kadar azlarda dolar durur. Bu masallar Ouzlar iinde uslu, bilgili
kimseler ezberler ve kopuzlarn alarak sylerler. En sonra bu Tepegz Trkler ara
snda yetimi i'tibarl, hretli, gl : Uruz Olu Basat ldrmtr. Bunu
ldrmesine sebep ise Ouzlar iinde yetiip de atclkta kendisini kimse yenemeyen
bir kz olmutur; nk bu kz, Tepegz ldrmek iin Basat kkrtmtr. Bir de
Basatn babas sebep olmutur; nk Basat bu kz yenip ald ve babasna mjde
vererek getirdii zaman babas da yle demitir : Ben de sandm ki Tepegz ldr
dnz. te bu sebeplerden dolay Basat Tepegz duyunca birok kurnazlklar dn
m ve ne yapmsa yapm, Tepegz ldrm. Basat ile Tepegz arasnda yle
hller geiyor ki, bunu akd alamaz; bunlar Trklerin hurftmdandr. Ben bu mukaddi
meyi mahsus yazdm ki kitabn okuyanlar Trklerin ok hllerini bildiimi anlasnlar.
YNUS EM RE YE KADAR ANADOLU DA T RK E D E B Y A T I 251
Nme'nin tamm deilse bile, ber hlde pek mhim ve esas bir cz
olduu, artk, her trl bhenin stndedir lm.
(Dmad brahim Paa Ktphnesi, nu. 913). Dede Korkut hikyelerini dinledii
Tepegz hakkndaki ifdesiyle anlalan bu Trk yazarmn bu hususta ufak bir yanl
vardr; nk Tepegz hikyesinde kz meselesi yoktur.
M. Cevdet Bey yine bu eserin Msrda Hidiv Ktphanesindeki nshasndan
naklen Msrl Zek Paanm Ouz-Nme hakknda verdii bilgiyi zikrediyor ki kitab
mzn I. ksmmn I. blmndeki 31 numaral notunda da, ondan naklen bz tafsilt
vermitik. Yazarn onu nasl ve nerede grdn ve nsha hakknda tafsilt iin alan
beynlarn da Cevdet Beyin makalesinden naklediyoruz : Dier Trklerin de kitab
vardr ki ismi Ouz-NmeAir. Bu eser, Trklerin en mehuru Ouz ismini tayan ilk
hkmdrlar tarihidir. Ben her iki kitab da biliyorum. Bu vukfum Trk kavminin
tarihini mkemmelen ihta eylediimi tasdike ve bu kavme dir nakleyliyeceim
hikytm pek mevsk telkk edilebileceini beyna msade eder. Babam Hicretin
709uncu senesi arkyye eyletinin emri idi. Emretin merkezi Bilbaystr. Dostla
rmdan Emlnd-Dn Hamd ba'z ulem ile Tatarlara dir bir mubhasa neticesinde
bana yazma bir eser getirdi ve bunu merhum Emn d-Dn Bayserden aldn ve
yegne eser olduunu syledi. Kd Badat da yaplmt ve ipekti. Hatt, mehur
'Al bn Hillel-Bevvbn raklarndan birine mensup idi. Metni mzehheb nuku
hv idi. Cildi gyet mu'ten ve sar ipekten mensuc olup altundan bir mahfazas var idi.
Dostlarm EI-Hamev, Cemld-Dn bn Zeytun ve Mansrl-Abbs ile toplanarak
bu kitab tedkik ettik. Berberce okuyup anlayabildiimiz eyleri istinsah ettim. Bz
yerlerini anlayamadk. Mellifi kendisinin Cibril b. Baht' isminde olduunu, doktor
bulunduunu ve kitab essen Trkeden Farsye terceme edildikten sonra kendisi
Hicr 211de Farsden Arabye naklettiini yazyordu. Bu kitap Eb Mslim Horasn-
nin hiznesinden geliyordu. Zten Eb Mslim Bahtu-Han neslinden geldiini ve bu
kitab irsen aldm iddia ediyordu (M. Cevdet, Yeni Mecmuanin anakkaVa nusha-i
fevkaldesi ndeki Ouz-Nme - Kitb-i Dede Korkut, 5 Mart 1331, c. II., s. 89-91). Bu
Cibril b. Baht, Abbsler devrinde byk bir hret kazanan Sryn bir tabib
ilesine mensup olup, babas ve byk babas gibi Abbslerin hekim-badm etmitir
( Tabaktl-Etbba, c. I., s. 127). Cevdet Beyin kaynak gstermedii iin, bu bilgiyi
Zek Paanm hangi eserinden aldm bilmiyoruz; yalnz Drert-Tcann tek nsha
snn stanbulda bulunduunu yine Zek Paa syledii iin, Cevdet Beyin yukarki
paray Msrdaki dier nshadan alnm gstermesi her hlde yanl olacaktr (Ahmed
Zek, Msr da Arap edebiyatnn ihyasn temin edecek vesit hakknda muhtra, Kahire,
1910, s. 13-14). Drert-Tcnm mufassal olan ve I, II, IV, Y. ciltleri Ayasofyada,
III, VI, VIII, IX . ciltleri de Topkap Saraynda bulunan Kenzd-Drer ve Cmil-'lber
lykyle tedkik edilecek olursa, eski Trk mitolojisi meselesinin daha iyi aydnlana
ca muhakkaktr.
107 Kitb-i Dede Korkut ad altnda bulunan menkabeler mecmuas, Eb Bekr
Abdullh b. Aybegd-Devdarnin grd Ouz-Nme Aen baka hibir ey deildir.
Dresden deki tek nshadan naklen stanbulda baslan nsha, ayr ayr oniki menkabeyi
hvidir ki bu menkabelerden her birine ayrca Ouz-Nme derler. Bu Dede Korkut
252 VNUS EM BEYE KADAR ANADOLU DA TRK E D E B Y A T I
Bal bana uzun bir tedkike mubta olan Ouz dcstanh ve Dede
Korkut Kitab\ hakknda burada ksaca bile bilgi verecek dediz; yalnz,
Ynustan nceki Anadolu hayatnn -imkn olduu kadar- tam ve
hakik bir levhasn gstermek ve tasvir edebilmek iin, o devirde
bu Dede Korkut menkabelerinin halk arasnda ok yaygn olduunu,
Ouz! ozarelarmn o menkabeleri ellerinde kopuz larla terennm ettik
lerini de dve etmeliyiz108. Trklerin eski destn devirlerine it olan
kitabn ilk def'a gren Osmanl mverrihi, Rh dir; Mneccimba Tarihi'nde ondan
naklen u rivyet vardr : Kadmz-zamanda Trkmen kabili beyninde Korkut Ata
nm bir ehl-i hl aziz vard; birgn buyurdu ki saltanat kbet Ouz-Hann vasyyeti
zre Olu Kay-Han evldna nakledip ill hirz-zaman ber-devam olur. (Mneccim-
ba tercemesi, c. III., s. 267). Bu rivyet hemen aynen Kitb- Dede Korkut'dan aln
mtr. Avrupa da nce Fleischerin, sonra Yon Diez in dikkatini ekerek ksmen de
terceme edilen bu eser hakknda W. Barthold da ksa bz mlmt vermektedir (bk.
Encyclopedie de l'Islam, Ghuzz maddesi). Azerbaycan, Bayburt, Grcistan shasnda,
yn Azer lisn diresi dediimiz Dou Ouz shasnda yaayan Trklere it olduu
iindeki has-isimlerden anlalan bu kymetli menkabeler mecmuas, lisan ve tarih uzun
bir tedkike muhtatr. Ozanlarn asrlardanberi kopuzlarla syledikleri bu halk menka-
belerinden bzlarmn -mesel Bey Beyrek hikyesinin- dier nshalar mevcut ol
duu gibi, Tepegz gibi ir birou da halk arasnda hl yaamaktadr. Azerbaycan da,
Trkmenler arasnda, Sr-Dery sahasnda hl bu Dede Korkut'nn htrasna rastla
nlyor; bir menkabeye gre, slm dinini anlamak zre Cezretl-Arab a gelen ve Haz
ret-i Eb Bekirle grerek Mslman olan bu vel, nostransefin zann gibi tarih bir
ahsiyet olmayp, tammiyle menkanev bir simadr. Radloffun nerettii Uygurca
Ouz menkabesi'ndeki Ulug Trk ile Reldd-Dndeki irkil Ata ve bu Dede Korkut,
bize gre, ayni timslden ibret olup ozanlarn eski Trk cemiyetindeki din-bedi yerini
vuzuhla grmektedir. Son sz olarak, Kitb- Dede Korkut hikyeleri tarz ve slbunda,
yni yle bir nevi' mevzun nesir ile yazlm hikyelere Ouzlardan baka Trklerde de
rastladmz syleyelim.
108 eyh Sleyman Efendi agatay-Osmanl Lgati'nda ozan kelimeleri ve ozanc
hakknda u bilgiyi veriyor : Ozan; mni tarznda vezinsiz bir name ve ternedir ki
Kara Han ve Ouz Han hikye ve destamnda sylerler. - Ozanc: Davul ve def alarak
ozan yni mni ve ark okuyan adam . Pete Akademisindeki agatay-Fars lgatinin
izah da bu tarzdadr <3U-- ja c i]\j>! ^ - i - j i j )
. Mehur Pavet de Courteille, Dictionnaire Turk-Oriental (Paris, 1870)in-
de bunu naslsa yanl anlayarak, Bunun cd Ouz Han ve Kara Han a isnad edilir
diyor ki, yanltr. Vambfirynin aatay Lgati'nde bulunmayan bu kelime, lisn
mhiyeti bakmndan Yakutlarda aman mnasna gelen oymla ayni ey gibi gr
nyor; bununla berber, her ne olursa olsun, Sleyman Efendinin verdii izahlar,
ozanlarn, bilhassa Ouzlarn destann terennm etmekle tannm olduklarm ve o
destann mni tarznda vezinsiz bir name ve terne olduunu gsteriyor ki hakikaten
Dede Korkut hikyeleri de byledir.
YNUS EM REYE KADAR ANADOLU DA T R K E D E B Y A T I 253
43. Netice:
109 Bekta an'anesini tekil eden -pek eitli kaynaklardan gelme- birok men-
kabeler bu hususiyeti pek ak gsteriyor : Mesel, Sar Saltk yle herhangi bir dervi
deil, tahta klciyle lkeler fetheden bir kahraman, bir din yaycsdr.
110 Mesel mehur Geyikli Baba, Bursay kuatan ordunun nnde bir gazle
binmi ve eline altm okkalk bir kl alm olduu hlde harbetmiti; bunun gibi,
Abdal Murad drt arn uzunluunda tahta klciyle birok kahramanhklar gstermiti.
Hammer, Geyikli Baba y Osmanllarn Saint Georges, veya Bat edebiyatlarnda
birok kahramanlk iirlerine mevzu' olan Hiddetli Roland addediyor ki, pek iyi bir
benzetitir. Knn Sleyman onun klcnn te-birini kesip, Hazne-i humyn a
koydurmak suretiyle bir sayg eseri gstermitir (Bunlar hakknda tafsilt iin Hammer'-
m ilk cildine, akyk Tercemesi ne, Tcii't-Tevrih'e k Paazade Tarihi'ne, Gl-
deste-i Riyz- rfn'a, l'ye, Ner'ye Lmi'nin Mnzara-i Bahr- it'sna ve
Bursaya it yazlan huss tarihlere baknz).
YNUS EM EE YE KADAR ANADOLU DA TRK E D E B Y A T I 255
Karaca Ahmed ile 3 berber yanna gelmi olan Sar sn'l4 ismindeki
derviini gnderip Emreyi yanna artt ve gelmemesindeki hikmeti
sordu. Emre, perde arkasndan kan bir elin kendisine nasib verdiini,
hzr bulunduu o erenler bezminde Hac Bekta adl kimse hi grme
diini syledi. Hac Bekta Veli, o elin bir ireti olup olmadn so
runca, ayasnda yeil bir ben grdn syledi; o vakit Hac Bekta
elini uzatt; ayasndaki yeil beni hayretle gren Emre, kendisine evvelce
el veren mrd karsnda bulunduunu anlaynca, tamam kerre
hayretle Taptuk Padiahm! dedi5 ve ismi ite o zamandan bala
yarak Taptuk Emre oldu 6.
acemi bir irin Hac Bekta neslinden Feyzullh Efendi tevikiyle yazd tahminen
alt bin beyitten mrekkep manzum Velyelnme nshasnda, ol-J j i
tS j-i CjJU-l; jj balkl faslda da bundan bahis vardr. Nitekim
mverrih Al de, Velyelnme'den naklen, bu menkabeyi tarihinde zikretmektedir
(Knh'l-Ahbr, c. V., s. 56).
7 Nihnnin manzum Velyelnme'sinden y ili* j> L> j j *>
oy\ J-ukj \j o balkl ksmndan naklen. Tarihi l de, Ynus Emre hiz
Y N U S E M R E N N H A Y A T I 261
45. H a y a t :
Menkabeyi bir tarafa brakarak Ymsun bayatn ve ahsiyetini
srf tarih ve msbet bakmdan tedkik edecek olursak - ksmen yok edil
mesi imknsz - birtakm byk mkiller ile karlaacaz; nk ilk
tarih kaynaklarn ona dir verdikleri bilgi ok eksik ve hatt biribirini
yalanlayc mhiyette olduu gibi, hatt biraz da menkabelerle kar
mtr. Hakikaten Ynusun eserlerinde kendi hayatna dir pek az
birtakm mhim m ve iflar mevcut ise de, Divn hakknda gelecek
blmde vereceimiz bilgiden pek iyi anlalaca gibi, bunlar da
byk bir ihtiyatla kullanmak icabediyor. Btn bu az ve biribirini
tutmayan eyler karsnda, Ynusun hayat hakknda vereceimiz
bilginin tammiyle msbet saylamyacan daha nceden i'tiraf mec-
briyetindeyiz.
Ynus Emre, yhut iirlerinde ekseriy kulland gibi Kul Ynus,
k Ynus, veya Ynus Emrem 8, X III. yzydm son yars ile, XIV.
yzyln balarnda yaam basit bir dervitir. Bz hl-tercemesi ki
taplar lm tarihini Glen-i tevhid ( jl>-Ji ^-i?) terkibinin ifde et
tii gibi H. 843 (M. 1439-40)e kadar karyorlarsa da, gerek bu iddia
mezbre nevhsinden mrurumda orada mder-zd olan ehl-i tarkatten birine mlk
oldum. Kavl-i mervrid-vrm bu vehile vlze-i gum eyledi ki : Mukaddem Buhra
cnibinde istil-y etrktan sarsar- ztrb ve bd- ihtill vezn oldukda berk-i vcud-i
evliy glen sary- ikmetlerinden cd ve perian oldukda ez-cmle eyh Sinan
Efendi nm bir 'azz-i enm sahr neverd-i sefer olarak eyh Ynus Emre karyesine
firke edib Tapduk Emreyi ird eylemi, ba'dez-zaman Yunus Emre zuhr edib
ol dahi zhiren ve btmen Tapduka tapu kdm ve yedinden cm-i ser-r- feyz n
etmi, nitekim buyurur : Ynus bir doan idi * Kondu Taptuk eline * Av ve ikre geldi *
Bu yuva kuu deil (ayn gazel erhi, ayn varak). ki asr nce zabtedilmi olan bu
dervi an'anesine baka vesikalarda rastlanlamamsa da, her hlde bu tesdf ede
memek onun ehemmiyetini yok edemez. Cengiz istils zerine Anadolu ya g eden
Buhral eyh Sinann var zaman ile, Tapduk Emre nin yaad zaman tarih bak
mndan pek iyi uyar. Yesevlikin yaylmas hakknda kitabmzn ilk ksmnda verdi
imiz tafsilta gre, bu eyhin bir Yesev dervii olmas pek muhtemeldir. Ynus Em
renin eserlerinde sk-sk rastlanlan Ahmed Yesev te sirlerini ksmen de bu hdiseye
isnad etmek kolayca reddedilebilir bir fikir deildir.
odun tamak sretiyle irad rtbesine eritikleri yazl olduu gibi (Cevhirul-Ebrr
min Emvci'l-Bihr s. 279), dier mutasavvflarn menkabelerinde de buna benzer
eyler vardr : eyh Ebl-Gayb Cemll-Yemeni sahraya odun toplamaa gittii es
nda merkebini bir arslan yemi, o da odunlar bir cez olmak zre arslana ykletip
getirmiti (Nefaht tercemesi, s. 641); bunun gibi, Seyyid Ahmed El-Buhr mehur
llh-i Simvi derghnda odunculuk ederdi (ayn eser., s. 466).
22 Mesel, Dvn'n eitli nshalarnda rastladmz muhtelif paralar g ib i:
k Ynus girdi yola * Urad Tapduk Emre'ye * Her dem cier kan ile * Vasf- hlim
yazar oldu ; Ynus eydr azklym* Tapduk'umuz dost yzdr* Itebusze inanmayan
* Bunda bulsun ettiini ; Ynus Emre'm sen tek otur * Da'vy mnay bitr * Tapduk'-
leyin bir er getr * Cana baa kalmaz ola ; Ynus sen Tapduk'a klgl dalar * klar
meydn ar'dan uludur ; Miskin Ynus bu sz can iinde syledi * Syleyen de b-ha-
ber Tapduk Emre krdr ; Ynus sen Tapduk'una kl dular * me sen zehr-i ktil ak
elinden ; Ak sultn Tapduk'tur, Ynus ged ol kapuda * Gedlara lfteylemek kaidedir
Sultana ; Ynus'tur bunu syleyen * Tapduk'a kulluk eyleyen * Din yoksulun bay
eyleyen * Ol Subhna'llh deil mi ; Ynus yine srd Tapduk yzn grelden * Meer
nn elinden bir cur'a erbet imi ; Miskin Ynus bilieli * Cn- gnl verieli * Tap-
duk'uma erieli * Gizl rzm aar oldum ; Sorun Tapduk'lu Ynus'a bu dnyadan ne
anlad * Bu dnyann karr yok, sen ne imi, ben ne imi ; Yunus esryiben dt
sokakta * arr Tapduk'una r gerekmez ; eyh- dnimend- vel * Cmlesi birdir
er-yoli ; Ynus'tur derviler kulu * Tapduk gibi serveri var ; Aktr bunca vzlar *
Dediim mna szler * Tapduk Ynus'u gzler * Bu vilyet iinde ; Isrfil Sr'in
urcak * Her bir sret nefsim diye * Ben anmaym hi Ynus'u * Tapduk kle oldum dile ;
Emre'm bir doan idi kondu Tapduk daline * Av ve ikre geldi, bu yuva kuu deil .
Bursal eyh sma il Hakk, Muhammedye er/undeki bir mnsebetle bu son beyti
naklettii srada, onu u sretle erh ediyor : o_,So ^ j J <JjUl JUu
yni Arifi-billh olan Hak Tel kemend-i cezbe ve dm- muhabbet ve dne-i esrr
ile sayd eylemitir. Pes ol ki Sayyd- Ezelin ikrdr, na baka ikr olmaz. Sul
olunursa ki, Mesnev'aia ve Ynus Emrenin bu beyitlerinden mrad nedr ki buyu-
rurlar : cl-bi <JU_j * ~--U j! fl. JVL^- ^ Ynus bir doan idi. . .
v.s. Cevb budur ki, haylt ile murd, mevcdt- hriciyyedir ki, Sft- Hakkn
aksi ve eseridir, evliy ve urefya dm olduu budur ki, her biri bir ismin ve bir
sftn mazhar olmala, basiret ehli na nazar eylese bir nevi' uhd saydeder. Pes
'arifin bu sayd ikr etmesi hakikatte kendinin sayd-i Hak olduundandr. (Muham-
mediye erhi, Bakyye-i Cild-i evvel, Bulak basks, 1252, s. 111).
Y N U S E M R E N N H A Y A T I 269
46. Y n u sun m m li i:
Bugn elde bulunan btn vesikalara gre, Ynus Emreyi mm
bir dervi saymak cabediyor. akayk mtercimi : Zhir-i hlde oku
maa dili varmayb, hme gibi hurf- teheccnin edsmda ksr oldu
unu syledii gibi, k eleb de Okumak kasdettii hlde, hurf-i
teheccyi ikmle dili dnmedii ni iddia etmektedir31. Gibbin kendi
liinden hibir ey eklemiyerek aynen kaydettii bu mmlii, Melio
ransky bir trl kabl etmiyor ve Ynusun her hlde okumak yazmak
bildii iddiasnda bulunuyor32. Tasavvuf tarihindeki buna benzer hdi
seleri ve tasavvuf ehline gre, mmliin mna ve mhiyetini lykyle
aratrmadan nce, bu meseleyi zah mmkn deildir.
30 Ynus Divni nin ba tarafndaki uzun bir mesnevide buna dir iki muhtelif
kayd var ki, Ynusun her hlde o tarihten sonra ldne kesin bir delil saylabilir
(Ktphanemizdeki yazma nshadan).
31 Egeri mmdir amm debistn- kuds sebak-hndr, lisn- kli, lisn-i hle
tercemn etmi abdal ve ebrrdandr ve lisn- ayniyle, izhr- ma-fiz-zamr eden
ashb- esrardandr. Mervdir ki her br ki okumak kasdetmi, hurf- teheccyi ikml
etmeye dili dnmemi ve yne-i kalbi kdrt- nuk- hutt ile dolmu. Bedheten
bu beyti demi : Nazar eyle itir, bazar eyle gtr * Yaradlan ho gr, Yaradan'dan
tr" (k elebi Tezkiresi, Ynus fasl). akayk mtercimi de, Zhir-i hlde oku
maa dili varmayp, hme gibi hurf-i teheccnin edsnda ksr idi; amm debistn-
kudsn hurf-i marif-i lednnlyesinde mhir idi. (s. 78) diyerek bu fikirde bulunuyor;
hlbuki bu mmlik iddias ne akykm Arapa aslnda, ne de ekseriyetle ondan
nakillerde bulunan- Sa'de d-Din de vardr (Tct-Tevrih, c. II., s. 429). Bu iddinn
menkabev mhiyyetine, bu da dier bir delildir; bununla berber, Dvnda bu mmlik
iddisna sk-sk rastlamyor; u manzmede olduu g ib i:
eski ran mitolojisini, hatt o devir ilminin umum telkkilerini pek iyi
bildiine dir ok ak iretler vardr. Ynus Emre, Arap ve Acem
edebiyatna, medrese ilimlerine derin bir srette nfz etmi deildi.
Onda ne Celled-Dn Rmnin Acemne belgati, ne de k Paanm
derin vukfu vard; lkin, Mescid ve medresede ok ok t'at klmam *
A k od'una yaruben ndan ben kVe geldim diyen bu ok sde Trk
dervii, ran edebiyatndaki belgat kaidelerine pek vkf olmamakla
berber, her hlde Mevlnnm Farsa iirlerinden zevk bulacak kadar
Acem edebiyatm tamyor idi. Baka trl, eserlerinde Mevln tesiri
bu kadar kuvvet ve vuzuhla gze arpamazd. Zamannda Anadoluda
hkm sren tasavvuf felsefesini Celled-Dn Rmden hibir sretle
aa saylamayacak bir mnev kbiliyyct ile kavrayan ve onu esiz bir
kudretle en basit ekiller altnda ifdeye muvaffak olan bu adam, her
hlde hurf-i teheccyi eddan ksr deildi. akayk mtercimi ile,
k eleb, onun mnev mertebesini bir kat daha ykseltmek iin,
halk muhayyelesinin dourduu bu rivyeti tam bir safvet ve kanatle
nakleylemilerdir; nk, bu takdirde onun iirleri bsbtn lbt bir
kaynaktan km saylabilir37.
47. Me df e n ve Mak am :
ld zaman ve yer hi bilinmeyen Ynus Emrenin medfeni
hakknda da ok byk bir anlamazlk vardr. slm memleketlerinde,
yalnz Ynus gibi ldkleri yer belli olmayanlarn deil, medfenleri pek
belli olan byk zatlarn bile eitli medfen vey makamlar bulunur.
Her yer halk, evrelerinde ruhniyyet ve kudsiyyetinden yardm bek
lenilecek byk mutasavvflar bulunmasn istediklerinden dolay,
Douda, bu medfen ve makam ihtilflarna pek ok rastlanmaktadr.
Anadoluda Ynus Emreye isnd edilen medfen ve makamlar balca
unlardr :
1 Bursada eleb Sultan Mehmed ile Emr Sultan arasndaki
ibl mahallesinde Sa'd tarikatndan Abdur-Razzk derghnda Ynus
37 Ynus Emre vadisinde yazd lhlerle mehur olan Halvetlye tarkati kolla
rndan Sinniyye kolu kurucusu nl mm Sinan, essen bir lim adam olduu hlde;
grd bir ry zerine bilhassa mmi takma-adm almt; H. 958 (M. 1551-52)de
len bu mehur mutasavvftan baka, yine Halvetiyyenin Yiit Ba u'besinden
- Niyz Msrnin mridi - Elmald eyh Muhammed Sinan da, Sinan- mm lakabiy-
le tannmtr. Bu mutasavvf irin veft da H. 1075dedir. (M. 1664-65)dedir.
Y N U S E M R E N N H A Y A T I 275
38 Bu ztm, akyk, Gldeste-i Riyz- 'Irfr, Baldr zde, Zeyl-i Riz ve yine
kendisine ait Ravzat'l-Mflihn adndaki eserlerden faydalanarak yazd Bursaya it
Hulsat'l-Vefeyyt'da, trbeler srasnda u tafsilta da rast gelinir : Yunus'lar:
Emr Sultan yolunda ibl nne karib mahalle arasnda zat- mehrun merkd-
aliyyeleri ziyret olunur. Evvelki Ynus Emre, k Yunus ikinci, nc Abdur-
Razzk Ser-blend deyu ta'riflerinde uardan biri ebyt ind edb, trbe kaps
zerinde nak olunmutur. (Merhum Him Paa Ktphanesindeki yazma nsha
dan). Bursal Thir Bey de Ynusun bu makmmdan ksaca sz etmektedir (Aydn
Vilyeti'ne mensup riclin tercim-i ahvli ile Osmanl Mellifleri'nin Ynus Emre fas
lnda).
39 .. .Emr Sultan Cmi'ine varmadan saa sapmca bir kk sokaa girersiniz
ve hemen bir ufak meydanca gelirsiniz ki, oras Kara Abdr r-Razzk mahallesidir.
O meydanckta sa tarafta bir viran hne var; o evin bahesini ksmen gsterecek s
rette dvarda bir de ufak pencere var ki, demir parmaklkla mcehhezdir. te, o avlnn
kar tarafnda Koca Ynus Emre iki arkadayle berber medfundur.. Pencere ze
rindeki kitbeyi dikkatle okuyub defterime istihsh ettim. Orada Ynus Emre ve k
Ynustan baka, bir de Abdr-Razzk ismi zikrolunuyor ki, o mahalleye ismini veren
Kara Abdr-Razzk bu zttr. Kitbeyi, ite aynen veriyorum :
Asl- stde gevher'l-Hak Yedekci-zde
Cd- keremle yekt zt-i cihn-pesendi
Rabet edb bu cy ihyya kld hikmet
ler makmm icr etti gren beendi
Evvelki Ynus Emre, Ak Ynus ikinci
nc Abd'r-Razzk Uk- ser-blendi
Hayrt- pki olsun makbl-i kurb-i Bri
Ola ef'atiyle bnsi behre-mendi
llhm w olundu geldi bir zt dedi trih
kabri kld ma'mr li-llh Al Efendi
Aka anlalyor ki Yedekci-zde Ali Efendi adnda bir hayr shibi bu muhterem
adamn kabirlerini ta'mir ve ihy eylemi imi. Bu tam trih, ebced hesab zre 1252
(M. 1836-37)yi gsteriyor; bir de ta'miye'si var ki 1253 senesinde, yni bundan yzon-
drt sene nce ta'mir olunmu demek oluyor. Aratrmalarmza gre, Ynus Emrenin
mezar bir zamanlar btn btn harap olmu ve yeri belli olmyacak srette dz
kalm imi; mehur Niyz-i Msr, bilhassa takayyud etmi ve mezarn hakik yerini
ta'yn eylemi imi. (Rz Tevfik, Peym ilve-i edebiyyesi, 19 Haziran, 1329, Yunus
276 Y N U S EM RF. N N HAYATI
etmi olan Bursal Thir Bey, bu tan nihyet elli-altm senelik birey
olduunu sylyor ki, bizce, zerindeki balta resmi, yukarda zikretti
imiz mehur odun menkabesine it bir timslden ibrettir. Ky halk
arasnda yaylm rivyete gre, eyhine pek ok sevgi ve sayg gsteren
Ynus, mahsus, kap eiine gmlmesini vasiyet etmi ki, eyhi ziyret
edecekler onun mezrma basp geebilsinler. Bu medfenin hakkaten
Ynusun eyhine, vey Ynusa it olduu hibir sretle iddia eddemez.
42 Erzurumlu bir talebemin, bana vermi olduu bu bilgiyi, Rz Tevfik Bey de,
Peyamdaki maklesinde Erzurumlu bir dostundan naklen kuvvetlendiriyor. Erzurumlu
ihtiyar bir sahaftan aldm bilgiye gre, bu trbede eski ve ok byk bir Ynus
Dvn da meveut imi; Ynusun eserleri ve menkabeleri btn o yerlerde pek tannm
ve yaygn bulunuyormu.
43 Bursal sm'il Hakk, yukarda ad geen yazma erhinden.
278 Y N U S E M R E N N HAYATI
48. h re t i :
Ynus Emre ldkten sonra, kendiyle ada, yhut kendisinden
Zaman bakmndan nce dier birtakm halk mutasavvflar gibi az
zamanda unutulup gitmedi; aksine, n btn Anadolu ve Rumeli
shalarna yaylarak btn halk snflar arasnda yzydarca yaad.
Bu bakmdan, phesiz, Trk dehsnn temsilcilerinden sayabileceimiz
bu byk halk irinin edebiyatta nasd yeni bir tarz yarattn, daha
dorusu, eski bir tarz kendi ahsiyetiyle nasd meze ve iby ettiini
onuncu blmde aklyacaz; bu yzden, burada, edeb tafsilt giri-
meksizin Ynus Emrenin ldkten sonra eitli halk snflar arasnda
nasd bir telkkiye mazhar olduunu, hretinin derecesini ve yayld
yerleri - elimizdeki pek az vesikalar nisbetinde - gstererek, onun ese
rinin dhili ve edeb tahliline bir zemin hazrlamak istiyoruz. Bunun iin,
nce mutasavvflar arasndaki hret derecesini, sonra o mutasavvflarn
dorudan doruya tesiri altnda kalan halk kitlesi arasndaki hretini,
daha sonra da Acem mukallidi klsik irlerin onun hakkndaki telkki
lerini tedkik edelim.
54 Eskiden az-ok bir edeb zevke mlik ve muhtelif sosyal snflara mensup her
kesin mecmualar, cnkleri vard. Cnk, sefine mnasna olup tln alan mecmualara
denilir. Bu mecmualar, shiplerinin zevkine gre, trl trl iir paralarm, mektuplar,
gzel tleri, hezeliyt ve daha buna benzer bin trl muhtelif eyi iine alr. Bu
mecmualar arasnda biroklar srf dervilere it olan birtakm lhlerden mrekkebtir.
ite, shiplerinin sfiyne merebini gsteren bu cins mecmualardan hemen hibiri
yoktur ki, Ynus Emrenin manzmelerini iine almasn.
49. Y n u s un Es eri :
1 Bu hususta elimizde sarih bir vesika yoksa da, Dvn nshalarnn hep son asr
lara it olmas bizi bu fikri kable sevkediyor. Aksi takdirde, eserleri o kadar yaygn
ve tannm olan bu eski irin XIV. veya XV. yzyllarda yazdm eski bir Dvn'm
mutlak bulacaktk. Dvn't mevcd olmamas, eski zamanlara it mecmualarn,
cnklerin Ynus lhleriyle dolmasna sebep olmutur. Kendilerinde san'at endiesi,
hret arzusu olmayarak srf kuds bir gye urunda terennm eden hakik mutasavvf
larn dvan tertibi gibi kaydlardan uzak olduunu ve hatt Dvan- Hikmet'in de Hoca
Ahmed Yesevnin lmnden ok sonra harretli bir mrd tarafndan toplamp tertip
edildiini yukarda sylemitik. Grlyor ki, Ahmed Yesev ile Ynus Emre arasnda
bu hususta da bir benzerlik vardr.
288 Y N U S E M R E N N E S E R
Bu metinlerin dili, eskiliini pek iyi gsteriyor. Mesel Sultan Veled in, Yo idi
mlm tavrm kim virem msramdaki mal davar mefhmuna, burada aldanma mala
davara msranda rastlyoruz. Sonra, geliben, kaliben, geliser, kalser gibi Trkesinin ilk
devirlerine it - Sultan Veledde, Ak Paada, Glehrde mevcud - zarf-fiillere rastge-
liyoruz. Bunun gibi, Ben sin'imde kalag msramdaki sin , kabir mnasndadr ki,
daha Divn- Lugti't-Trk'de bu kelimeye rast geliyoruz (e. III., s. 101). O devre it
Tercemn- Trk ve Arabi'de de bu kelime kabir ve heykel mnalarna mevcuttur; bu
heykel'in eski Trklerde mevcut olan mehur dete gre, mezar stne konan heykel
olmas ihtimli pek kuvvetlidir. Foyun lisn izahlarnda tenkide muhta grdmz
birok cihetler var ise de, burada onlardan bahsedecek deiliz. Her hlde bu metinler,
Foyun aksini iddia etmesine ramen, mutlak srette Ynus Emreye ittir. Ynusun
buradaki ikinci manzumesinde - en eski halk iirlerimizde ve Ahmed Yesev de grd
mz - bir hussiyet daha vardr ki, o da nakarat hkmnde olan drdnc msra'-
lann asl manzme msra'lanndan dima birer hece eksik olmasdr; yni asl manzume
4 + 4 ile yazld hlde, nakaratlar 7 hecelidir (Bu hususta, V. blmdeki 38 ve 39 nu
maral notlara baknz).
3 Eridirli Hac Kemal in H. 918 (M. 1415-16) de toplayp tertip ettii Cmi'n-
Nez'ir'de Ynusun birtakm manzmelerine rastlanlr ki, onlarn lisn mhiyeti
hakknda bir fikir vermek iin bir tnesini aynen naklediyoruz :
50. Li sn M h i y e t i :
Ynus Divninin mhiyeti hakknda verdiimiz bilgiler, onun
zerinde lisn bir tedkik yapabilmek iin ne uzun hazrlayc almada
bulunulmas icbettiini gstermitir. Ancak, eserimiz dorudan do
ruya bir lisan tedkiki mhiyetinde olmad iin, Ynus D iv n i nin
lisan bakmndan kymeti ve hangi lehe diresine girdii hakknda
yle umm bir fikir verebilmek iin lzm gelen bilgiye mlikiz. eyyad
Hamzann, Sultan Veledin, Glehrnin, k Paanm ve daha baka
o devir eserlerinin mlik olduu dil hussiyetlerini Ynusun eserlerinde
de tammiyle grdmz iin, onu en eski Anadolu eserlerinden sa
yabiliriz. Ses ve lugt ekilleri yni fonetik ve vokabler bakmndan
bu eserlerin lm bir tahlili imdiye kadar yaplamamakla berber,
zer lehesiyle byk bir yaknlk ve benzerlii olduu birdenbire gze
arpan8 bu eski Anadolu Trkesi, eski Ouzcanm daha sonraki ve
gelimi bir eklinden baka birey deildir9. Daha ok eskidenberi bir
yaz dili mhiyeti alm olan Ouzca, Trkler Anadoluda yerletikten
sonra evrenin ve daha baka birtakm millerin te siri altnda bz
deimelere uramakla beraber - yaz dili hlinde devam etmi ve v
cde gelen mahsllerden yukarda zikrettiimiz - pek az birksm ve
birtakm kitaplar bize kadar gelmitir ki, onlar syesinde, Anadolu
Trkesinin X III.-X IV . yzyldaki eklini lykyle biliyoruz. Anadolu
Trkesinin daha sonra, stanbulun fethinden sonra ald ekilden
epeyice ayn olan bu ilk devirlere has dil hussiyetleri, aynen Ynus
D iv n i nda da bulunduu iin, onu da bu direye sokmak tabidir.
Onunla ayni devirlere mensp olan baka eski eserler arasnda ufak-tefek
bz mahall ayrlklar bulunmas ihtimli varsa da, bu cihetin ara
trlmas, nce de sylediimiz gibi, Ynus Divn metninin yeniden
- en eski ekline gre - tertip ve canlandrlmasna muhtatr. Essen
byle bir alma, edebiyat tarihinden ok dil tarihi iin kymetli ola
bilir. Her hlde Ynusun lisn, baka o devir Anadolu eserleri gibi,
biraz archaic olmakla berber, sf Anadolu Trkesi dir10.
51. E d e b M h i y e t i :
Ynus Emrenin Dvn' biri mesnevilerden, dieri gazel ve musam-
matlardan mrekkeb olmak zre ekseriyetle hece vezniyle yazdm
olan on-onikibin msra'dan ibret bir btn tekil eder. Bu btnn
pek ufak birksmm tahminen 1200 il 1300 msra'n tekil eden ve
Dlvn'm banda ufak bir mensr mukaddimeden sonra gelen11 M es-
neviyt, deta bir kl tekil eder ki, u ksmlara ayrlmtr : Dstn-
rh ve nefs ve m yete'allaku bihim mine'l-ahvl, Dstn- kanat,
Dstn- gazab, Der-beyn- ahval-i sabr ve hikyet-i Y su f Aleyhi' s-selm,
Der-beyn- hlet-i buhl, Der-beyn- ahvl-i Krn, Der-beyn- dstn-
akl. Ruh ve nefs ahvlinden, buhl ve kanat, sabr ve sehvet gibi ahlk
meselelerden sz eden bu Mesneviyt, tasavvuf ahlk kaidelerinden
mlhemdir ki, bunlarda Attr, Sen, Mevln te sirleri birdenbire
gze arpar. Ynus burada mutasavvflar arasnda pek tutunan kinyeli,
sembollerle dolu bir ifde ile akl ve mnn tasniflerinden, ansr-
erba'anm mhiyetinden, gnl cihnnda hkm sren Rahmn ve
eytn kuvvetlerden, nefsin igvlarmdan, kanat ve sabrn ehemmi
yetinden bahseder. Arasra, mevza bir kat daha iddet ve kesinlik
vermek maksadiyle, mesel Krnun cimrilik mcerlarn, Ysufun
kuyu iindeki sabrl tevekkln basit bir hikye slbu ile anlatarak
kelimeler ve ekillerle dolu ise de, Rbb-Nme'dtki iirlerden daha fazla Osmanh ive
sine uyar. Herhlde Ynusun Dvn, Rbb-Nmeden daha ziyade Osmanldr. Bu
gazellerin Osmanl ivesine bu kadar yaknl, ihtiml ki birok mstensihlerin icr
etmi olduklar tashihlerden dolay ise de, herhlde, mellifin Kuzeyli bir Trk oldu
una atfedilmesi daha doru olur. (A History o f Oltoman Poetry, I). Biz, Sultan Ve
led in eserleriyle Ynus Emrenin eserleri arasnda dil bakmndan bu derece byk
bir fark olduu fikrini kesinlikle kabul etmiyoruz; eer Ynus Divn nm dil tarihi
bakmndan gvenilir eski bir nshas elimizde olsa, bu iddiamz ok kolaylkla isbat
edebilirdik; lkin byle bir nshaya mlik olmadmz hlde bile, o devirlere it dier
Anadolu eserleri syesinde, Ynusla Sultan Veled arasnda mhim bir fark olmadn
morfoloji ve fonetik bakmndan Sultan Veled in iirlerim de ayni lisan diresine
sokmak icbettiini kuvvetle iddia edebiliriz. Gibbin, kendi iddiasna hibir delil getir
memesi de, onun za'f derecesini gsterir. Eer Gibb, o devir eserlerinin eski nshalarn
grse, Sultan Veledin eserlerine byle ok fazla bir ayrlk isndmdan vaz geerdi. Bu
iddiamz icabnda birok delillerle kuvvetlendirebiliriz.
11 Basd Divn'da ve ekseri yazmalarnda bu mensr mukaddime nazm eklinde
yazlmtr; hlbuki biraz dikkat edilirse, onun manzm olmayp bir nevi' seci'li nesirle
yazdd anlalr. Yalnz, baz iyi ve i'tinl nshalarda bunun mensur olarak yazd-
dna rast geldik.
294 Y N U S E M R E N N E S E R
Grlyor ki, burada tabi'at esas mevzuu tekil etmiyor; ir, san'atl bir dil ile,
onun tecelllerini tammiyle sfiyne bir tarzda tevil etmektedir. Dvn'da rastlanlacak
daha bu gibi manzmeler de umumiyetle byledir. Aradn yalmz ve tammiyle vic-
dnda bulan hakik bir mutasavvf iin bunu tabi grmelidir.
16 Necib Asm Bey, Mill Arz adndaki kk rislesinde Ynus Emrenin oldu
unda ok phe ettiim, Msliimanlar gnl ehri almaz key almet var * Nazar eylen
bu dnyaya aceb drl melmet var gazelini, Seluklularn sonlarndaki kark zamanna
isnd ederek, hric leme ok kaydsz olan bu derviin eserleriyle evresi arasnda sun'
bir nisbet kurmaa alyor. Hlbuki mutasavvflarn irne ilhm srf kendi i
tabl'atlerine, vicdn kinatlarna mtevakkf ve zaman ve meknla alkal olmaktan
ok uzaktr. Kinatta hdiselerin sonsuz tenevv'leri arasnda gzkmekte olan Vahdet,
vicdnda toplanan varlk, hakik bir mutasavvfn biricik meguliyet sermyesidir.
En byk hakikat olan Vcd- Mutlak' vicdnda bulan Vahdet perestikn, Ne kad
adl- dd eyler ne kayglyu d eyler * Ne mm i'tikd eyler ne immda imamet var
tarznda zamamndan ikyete tenezzl etmez. Her devrin, her hkmetin, her idre
adamnn fenal, zulm, dinsizlii hakknda halk arasnda yaylan dim rivyetler ve
bu rh hlinin bir hric tezhr sayabileceimiz o tarz muhtelif destanlar, iirler
varsa da, onlarda hibir tasavvf mnas bulunamaz. Mutasavvflar ummiyetle bu
dnyadan hond deildirler ve onun aleyhinde bulunurlar; fakat bu hond olmay,
zamann iyiliinden, fenlndan, syisizliinden, hulsa bu gibi madd sebeplerden
ileri gelmeyip, srf mesken-i asl ye bir n nce gidip kavumak arzusundan domak
tadr.
17 Iraz Atabeylerinden Eb Bekr zamannda Irazda bulunan eyh Cemled-
Dln Lr meczup bir mutasavvft. Arada birtakm athiyyt sylerdi. limlerden bir-
ksm bu athiyyt vesile ittihaz ederek, onun katline fetv yazdlar ve hkmdrdan
fetvnn icrs iin iczet istediler; lkin hkmdr, eyh Necibd-DIn Bozku ile
Mu'Ind-DIn onu tekfir etmedike iczet vermeyeceini syledi. Onlar da meczp
ve malp olduu cihetle tekfir edilemiyeceine hkmettiler ve meczup bylece kur
tulmu oldu (Nefaht tercemesi, s. 533-534). Essen meczup olmayan birtakm muta
savvflar da, bu gibilere taklidle arada bir sfiyne athiyyt sylemekten geri dur
mamlardr. Mevln Celled-DIn Rm nin Sivash emsed-Dn tarafndan erhedilen
u gazeli g ib i:
298 Y N U S E M R E N N ESER
cJj s*
u U *- 4j ol--
^ 4 l
j T j- l jl jiy d ij
J-H J lS'J* J L a* yu
p k U- j 2j b U- y*
-Uj j i j
r iL-
O U / J.5 jjjM d.jla-* ^
j=r J j
p k ljjj ui J
_y
a-lSs-* pj
p\> UsIj jv- j j l j J J j ^ l
JJ, J- Ij\J cSJJJ XI_J Ji
p \i lSU- ji jljl Jti 4a-
i* jj lj} _>=-
p \j jlj J ij OU. j j 1j ji**
Ynus Dvdnnda da rast gelinen bu gibi athiyytn, tasavvuf ehline gre birok
manlar vardr. Grlyor ki, Ynus bu hususta aada aklayacamz vehile - ir
birok cihetlerde olduu gibi - Mevlnya uymutur. Ynustan sonra o tarz lhler
yazan takipilerinden mesel Kaygusuzda ve son zamanlara kadar gelen birok Bek
tai irlerinde de bu gibi athiyyta sk-sk rastlanr. Tasavvuf ehli nazarndaki hakik
manasn gznne almayarak, zhir ekline gre bunlar mnaszlkla sulandrmak
yanltr. Mesel, Mevlnamn bu gazelinin ilk msra'mda duden maksat 'lem-i elest,
subhdem'den maksat tecell-i ef'l, Palan'dan maksat rh, dne-i haha'dan maksat
?ey-i hakir, sindndan maksat nefs-i emmre'dir ki, bu izahlara gre, ilk beytin mnas
aydmlanmaktadr.
Y N U S E M R E n N E S E R 299
18 Bu hl, yalmz Ynusta deil, o devir irlerinin hemen hepsinde gze arpan
mhim bir husustur. Dilin arz ile henz uyuamad devirlerde, irlerimiz ancak
hece veznine ok yakn arz kalplarm kullanabilmilerdir. Bunu da ekseriy o kadar
fen kullanmlardr ki, yukarda da sylediimiz gibi, birok ilim adamlar onlarn arz
ile mi, yoksa hece ile mi yazdklarn bile fark edememilerdir. Thry Josephein,Gibbin,
hatt Veled elebnin bu husustaki yanllklan bundan ileri geliyor. Hakikaten Fi'l-
tn, F'iltn, F'ilt ve Mef'ln, Mef'ln, Fe'liln gibi arz kalplan, fen kulla
nlnca bizim 1 1 hecelilerden g ayrdedilebilir.
300 Y N U S E M R E N N ESER
52. Ynus, A h l k :
Ynus Emrenin mesnevisi ve lhlerinin birksm, yukarda sy
lediimiz gibi retici bir mhiyettedir ki, Ynus bunlarla bir nevi'
tasavvuf ahlk yaymaa almaktadr. phe yok ki Ynusun bu
ksm eserleri asl tasavvuf eserlerine gre zayf ve orijinallikten mah
rumdur; yni moralist sfatiyle tedkik edeceimiz ahsiyeti, mutasavv-
fne ahsiyetine gre ok snk, hatt manszdr; fakat ne olursa olsun,
tedkikimizi hatt en ehemmiyetsiz cephesinde bile eksik brakmamak
lan, hatt halka mderris olsalar bile yine hakikatte s sayacak kadar
geni, insni bir efkat gstermesi bundan dolaydr 24.
te balca esaslarn tesbite altmz bu ahlk- sfiyne ,
pek iyi grlyor ki, Ynus Emreye has birey olmayp byk ran
mutasavvf-ahlklarnn ner ve telkin ettikleri eylerdir23. Yalnz,
53. Ynus, M u t a s a v v f :
sahih olan yalnz vazifedir. Cihan dolduran bu feryadlar, hkrklar, errin vcdunu
deil, beeriyetin korkakln isbat eder. Partheiste ve Fataliste olan Plotin in vazife yi
tabi'at'le, tabi'at'i zarret, icb ile kartrmas icbederdi, hlbuki o irde'yi inkr et
mekle berber, hi inkr etmemi gibi yine ondan bahsediyor (nk o da Spinoza gibi
irde'nin ancak tabi'at knunlarna riyet takdirinde mevcdiyetini ve tazyksz olarak
idrk ve zek ile yaplan hareketlerin ird olduunu kabl etmektedir). Plotin in
ahlk, Eltnunki gibi, musaff, edid ve gye bakmndan Keml-i lhi'yi hedef
alan bir ahlktr. Plotin zerinde bu gibi hususlarda Stoi'cenlerin te siri de gze ar
pyor. Ona gre ihtiyat (prudence), ecal (courage), i'tidal (temperance), ferd-i siysnin
hasletleri yni itim' ahlk esaslardr. Filezoflara lzm olan hasletlere gelince, onlar
yalmz halka mahsus olan bu hasletleri deil, bizi bu lemden kurtaracak vecd-i hl
(extase)'e hazrlayacak tasfiye edici ve ilham verici hasletleri, yni adlet (Justice)'i,
'ilm (scierce)'i, ak (amour)' toplamaldrlar ki, bunlar da ferd ahlk esaslardr. Ef-
ltunda olduu gibi Plotinde de ilim bir fazilettir ki insan ykseltir ve ak tevlid
eder. Nihyet btn bu ahlk meziyyetlerinin stnde, metafizikin gyesi olduu gibi
ahlkn da gyesi olarak visl ila'llh, hl vardr. Plotin in ahlk esaslarn ahlk-
sfiyye ile karlatracak olursak, onda btn Yunan ahlk sistemlerinin tesirini gr
mekle berber, yine slm an'anesine gre bir hususiyyeti olduunu da kolayca anlarz.
Bilhassa itim' ahlk esaslar, ahlk- sfiyyede Plotin inkinden daha geni ve insn
ve daha kuvvetlidir.
F. 20
306 Y N U S E M R E N N ESER
edilen- sfiyye esaslarn ksaca nakl ve izah ile yetineceiz 26. ki, esas
bakmndan btn Islm mutasavvflarnda mterek olan - ve Muh-
yid-Dn Arabide belki en mkemmel ve ince bir srette erhedilmi
. j o j a S j c o ljl j j oL >- . o l c i j ^ j lj j
' Jj 1 1j j i I J 1 L l J (J J d ^J r * * J ti
I J U il j jL^a 4^- I . j i f (3"*^ j
iL j -ijjij _^lli* jLSC=j o t a ^ \js\ j l**i ^ ju^j_^j
28 Burada btn felsefe sistemlerinin dima en kuvvetsiz ciheti olan tekvin mesele
sinin mutasavvflarca hl suretine tems ediyoruz. Grlyor ki mutasavvflarca tekvin
ve sudr sebebi afctr; Kendi hsnn hblar eklinde Peyda eyledin * Cem-i ktan
dnp sonra temaa eyledin diyen ir, bunu pek veciz bir dstur hlinde ifde etmitir;
hlbuki -Ibsal ve Selaman sahibi Cm de dhil olduu hlde- birok mutasavvflar,
tekvin mhim meselesini Plotinin sudr ve tecell ( emanation - yhut onun yerine sk-
sk kulland irradiation, creation nazariyyesine hemen tammiyle uygun olarak daha
sarih bir Yeni-Efltunculuk rengi altnda zah etmilerdir ki, ite, Hazart- Hams yni
Be 'lem telkkisi bundan domutur. A yn yerlerde ayn birer lem olmayp, ayni
vcdun muhtelif safhalarn tekil eden ve dereke dereke indike Vcd-i hakik'den
mtevzin bir nisbetle uzaklaan bu Hazart- Hams hakknda Bosnevlnin hulsasn
naklediyoruz : Kinatn fevkinde ve m-versmda menba- kl olan lem- lhut
bulunur ki, bu, dier Be Hazrette dhil deildir. Be Hazret'in birincisi Hazret-i gayb-1
mutlak, Hazret-i mdr ki, bu, ayn- sbite lemidir (Ayn- sbite, Eflatunun
ideelerinin hemen aynidir). kinci Hazret, gayb- muzf'tr ve ukl ve ervh lemidir ki
buna lem-i cebert derler. nc Hazret, 'lem-i misl veya lem-i melekt'dr ki
lem-i berzh dah derler. Drdnc Hazret, lem-i ehdet, lem-i mlk'Ar ki, iinde
hareket ettiimiz dnyadr. Beinci Hazret, lem-i insandr ki hepsini icml ve ihta
eder; nk insan lem-i sugr'dr. Bu lemler bzan lem-i gayb - lem-i berzh - lem-i
uhd, ekseriya da lem-i gayb - lem-i uhd olmak zere tasnif olunur. te, Zt-i aha-
diyyet'ten uzaklatka, latfetinden kayb etmek sretiyle gittike nu'dil olan Hazart-i
hams fikri, hakkat- hlde, skenderiye Mektebine mahsus olan tecell nazariyyesinin
Islmiyete tatbikndan ibrettir. Bunlarn ne'et-i l ve sniye'ye akl-1 kl, akl- evvel
demeleri de, Plotinin Nos'mn te siri altndadr. Mevlnmn
32 Her iki Dvn'm dikkatlice tedkiki, bunu aka gsterebilir. Mesel, Ynusun :
Ak meydanna giren erler, kendi madd varlklarn hie sayarak, hatt bzan
orada serden getikleri iin, bu hususta mutasavvflar hemen dima top ve evgn
tebihini kullanrlar. Mevln ok gzel bir manzmesinde sk-i ezelden ak arabn
ienlerin vecd ve hl9ini pek beligne tasvir ediyor ki, onun baka trllerine Ynusta
da ok rastlamr
f -UC Ij i y > - jj* < & Ul^L- i> 4>-
A jS ' AJ j-f" ^ AJ
* .J. * S* *
J* ita^l Jl a) olS"* Jl ^
j l jj Jl aj ^1 Jl aJ jTU- Jl aJ
^IS* Jl AJ ^ ^ Jl A> Z ji Jl AJ fijC - Jl AJ
lA) olSC
^UU- oU- J l ,y> S x$\j oU- aJ A-iU a
IJ .U j i pao Jl d j i
p y - S- ft Si Si f.yr Si
j* ^ i k i jA j> -v j* Jj*y j*
f 'v j* <y ^ y* ^
J A^J ji (j-^^ fl>- J
jrl*L JUtU j j J
fijjT Jj t /i iS j j j * J * P
i jjf- J c-pU ol Jl j s i* j ol Jl
C jjL i- jj ji jjU j j j j j^" 1
^U il _/ J-J ^ fjT / j jile Jj
|1U ,>! o-*"
xtU j 'j-* S
Ynusun, Zhir suya girmeden el ayak depretmedin * Ba secdeye varmadn klmur
t'atimiz beytini iine alan mehur manzmesi de, esas bakmndan bundan farkszdr.
316 Y N U S E M R E N N E S E R
kubh, er, adem ortadan kalkar ve slik her tarafta Hakk grr; her
eyi Vcd-i Mutlakta mstehlek bulur :
J iS J ji Ai j r joT iu ^ Jl
-
UJ
i)
) j -
L^>
*j J
j\ s f i c
f
-l
j -
U -
"j ^ r
-jj W
iljy J
^-
>
Ynus Emreye gre, ikilikten geip kaV hVden semek iin biricik yol aktr;
MesnevV de,
J> j o ol
diyen Mevln, o zaman kesrette vahdetin nasl tecell ettiini de anlatyor :
l
;*- i L c I d
-
LJ ij
J l
*.*
36 Pes her ey ki ztta vech-i kll ve icmali zre mnderin ola, pes ol ey insn-
kmilde vech-i kll ve icml zre mnderitir ve ilm-i Hakta vech-i cz ve tafsil
zre zhir olan ey pes ilm-i insn- kmilde vech-i cz ve tafsil zre zhirdir. Bil ki
Hakkm ilmi, insn- kmilin ilmidir ve mn zt, insn- kmilin ztdr, ittihd ve
hullsz; zir ittihd ve hull mevcdnden hsl olur ve hull dahi bylecedir; zr
Vcd- vhidden gayr vcud yoktur; zr ey Hakkm vcdi ile mevcde, kendi
nefsleriyle matdmedir. Pes Hakla nice mttehid olur ol ey ki nn vcdiyle mevcud
ola ve kendi nefsi ile ma'dum ola (Abdullah Efendi, Fuss erhi, Bulak basm, s. 16).
Ulem-yi rsmdan bzlar Muhyid-Dn Arabiyi ve onun fikirlerini kabl eden bir
takm byk sfleri hull ile sulandrmaa kalkmlarsa da, bu tammiyle btl
bir iddiadr; zir hull bzan *al sebilit-taba'iyye husl ile bzan da bireyin kendisi
ile kim bulunduu mahlde mevcut olmasyle tefsir olunur; hlbuki Cenb- Hak
mevcd-i mahz olmakla gayr ile kyam muhaldir. eyh Ekber, bu ciheti tammiyle
tasrihten sonra der ki : Nr-i ems, bedrde tecell ettiinde ir gecelerdekinden baka
olduu gibi, iktidr-i lhde abdde tecell ettii vaktta halktan birtakm efcl zuhr
eder. Bu her nekadar iktidr- lh ile ise de, hkm muhteliftir; zr bu tecell-i lh,
yne gibi mecl vstasyle olmutur; aklen mlm olaca zre, kamerin taayynnde
kendisinde nr-i emsten hibir ey yoktur ve ems na biztih intikl dahi etmemitir;
ancak, kamer ona mecl olmutur. cAbd de bunun gibi olur, Hlkmdan kendisinde
hibir ey olmad gibi, nda hull dah eylememitir; ancak, o Hlkn hassaten
318 Y N U S E M R E N N ESER
mecl ve mazhridir. urasn da bilmeli ki, bireyin dier eye mecl olmas, onun
mahalli olmas deildir; zir mir'tt a zhir olan, biztih mir'ttan deildir; fakat ma
halle nisbetle hl byle deildir; zir hl mahalde hsldr. Zuhr, hull dedir. te,
Muhyid-Dn Arabinin Ftht'm yz krk sekizinci bbnda o j ji- j i I d
demesi bundan dolaydr; ve A 11 daki IfLc j n
da da hami sahihtir; zir, Hak, ayn-i eydr demektir. Eydan murad,
suver-i mevcdedir. Bu da 'ayn-i sbitenin muktezs olan hussiyyetlerden bir hus-
siyyete muzf bulunan Ycd-i Mutlakdr (Yine bunu da bazlar yanl anlayarak,
Hak l-bi-art- eyi, vcd-i eynn ayni olmasna hamletmilerse de, burada Vcd-i
Mutlakdan maksad, hussiyyet-i ztiyye kaydyle berber mutlakm mecmu dur).
Bu sebeple bzdarnn - mesel Kayserden naklen Cmnin Mukaddime-i erh-i
Fusus'ta Cenb- Hakkm mertebe-i tenezzlde ayn-i ey olduuna dir szleri
kabl edilemez; nk (l jt> kelmn (( t ^ c- # eklinde tefsir etmek
mhiyt- ey olan a'yn- sbitenin tabi vcutta deil, fakat sbutta agyr oldu
unu tasrih eden eyh in kelmna muhliftir. Mrnileyh nasl olur da gayr
olduunu syledii ey i ayndr der? Ald-Devle Semmnnnin bu bbdaki birok
i'tirazlar da bu izahlarla skt olur. eyh Ekber, dier bir eserinde daha, ittihd' da
reddederek diyor ki : ttihd muhldir; zr kendisi ile ittihd murad eylediin yann
daki madem ki (( 01 diyor, bu ittihd deildir. Belki o senden ntktr, yoksa sen
deildir. Sen de cJti Ul dediin vakitte, ya (l i b j UbUl veya ilsu Llj
demi oluyorsun. Eer .j I-,; LiU demi olursan, gerek mna ve gerek suver cihe
tiyle ittihat yoktur. te ekser-i ulem-yi rsm bunu anlamadklar cihetle, mutasavv-
faya hcum etmilerdir. Bstn'l-'rifin shibi Eb S'd Ebl-Hayr, mm Su-
yt, eyh Ekber i bu nokta- nazardan ulem-yi rsma kar mdfaa ettikleri gibi,
mm Gazzl de Munkz'nde, slik-i tarikatn terakki ede ede nihyet szlerinin
hull ve ittihda hamlolunabilecek bir ekle geldiini ve hlbuki bu ithamlarn hat
olduunu syler. Kdi Mu'nid-Dn Hseyin Yezd ve ve Kd Ynus Abdl-Mlik
de sfiyyenin akvlini hull ve ittihad'a nisbet edenlerin hat ettiklerini iddia ederler
Ynusun, Sen'inle dirliim Seriden ayrlmaz * Hayat Sen'inledir Sen'siz dirilmez mat
la'h lhsi, Muhyid-Dn 'Arabinin bu telkkilerine tammiyle ittiba' ettiini gste
riyor.
Y N U S E M R E N N E S E R 319
39 Grlyor ki Ynus, zhir ilmini deil, btn ilmini ehemmiyetle telkki ediyor
lmin byle ikiye blnmesine sebep, Cenb- Hakkm zhir ve btn olmasdr. Zhir
zhir ile, btn btn ile mlm olabileceinden, bu taksim mutasavvflara gre zarrdir
Yalmz ilm-i zhire ehemmiyet verenler medrik-i akliyye ve mertib-i ayniyyede
hd-i ayn ile Hakk mhede edemezler; yalnz btn ilmine ehemmiyet verenler
de, mezhir-i kevniyye ve mecl-i hissiyyede zhir olan Hakk gremezler. Keml-i
Muhammedi, zhir ve btm beyninin cem'inde olduu ve bu, hilfet mertebesi ve
insn-i kmil mertebesi olan kab-i kavseyn mertebesinde mmkn olabildii iin, tabu
herkese nasib olamaz; buna ramen ir-mutasavvflar yalmz ulem-yi nsm iin
deil, hatt zhir ilmi iin de kaydsz ve istihfafkr davranmlardr. Mevln n
d j! c__Zj* demesi de bundan baka birey ifde etmez.
F. 21
322 Y N U S E M R E N N E S E R
Nsr Husrev'de 4S, bn Yemin'd e 41, Feyz-i Hindi'd e 45, Glen-i R z'-
d a 46, sfiyyenin bu pek mebur akidesine temas eden paralar vardr.
Trk mutasavvflarnn iir mevzu olarak byk bir mehretle kudan-
dklar bu telkki, esas bakmndan Neo-Platoniste olmakla berber,
onlarda aka gze arpmak mmkn olmayan Tensuh : Metempsychose
i'tikd byk mutasavvflarda ve Ynusta yoktur47. te, rann en
c__jljjU- _*- jtLol C__j pi o i j JL matla'l bir gazel vardr ki, orada da bu
Devir nazariyesi ileri srlmtr. Bu manzumede :
C J l y (Jj
nce Pythagore (Fisagor) da, Platon (Efltun) da felsef bir telkki blinde tesdf
ettiimiz Tensuh i'tikdm Neo-Platoniste'lerde de gryoruz. Onlarn Sudr ve Tecell
nazariyyesi Tensuh i'tikdma pek uygun deildir; nk me onlarca bir idee'den
ibret olup, madde bir nefyden ibrettir; bu yzden, Tensuh telkkisi Neo-Platoniste-
lere, sistemlerinin bir tamamlaycs veya neticesi gibi deil, Pythagore nazariyyelerinin
bir kalnts eklinde girdi. Bunu Neo-Platonisme sistemiyle nce telife kalkan Sriyeli
Porphyre dir. Ona gre, ruhlarmzn madd cisim kisvesini giymesine sebep, daha
nceki bir hayatta ilediimiz hatlarn cezsdr; crmmz ve cezamza gre, ruhu
muzu rten zarf da mtensiben kesif veya hafiftir; bu yzden, bz ruhlar bir hav
cisim iine, bzlar beer cisim iine konmu olup tam bir tevekklle vazifelerini yap
makta ve bylece yava yava Ma'bda yaklamaktadrlar. Bu telkk, grlyor ki,
Efltnun Spiritualismeini, btn insanlara ayrdetmeksizin ta'mimden baka birey
deildir, Porphyre, hayvanlarda ruh, his ve akhn vcduna inanmakla berber, bunu
hayvanlara temil etmiyor, bununla beraber, insandan Allaha kadar giden bu 'id
silsileye karlk, bir de insandan cehenneme giden hbit bir silsile daha kabl ediyor.
Cabalist (Kabalist)lerde bu nazariyyeyi daha ahlk ve mnev bir mhiyette olarak
gryoruz : Onlara gre ruhlara, yeryzndeki btn mevcdt gibi Cevper-i lhi
(Substance Divine)'ye avdet mukadderdir. Bunun iin, kendilerindeki imhs mmkn
olmayan keml tohumunun btn mkemmeliyyetleri kazanmas zarrdir. Eer
birinci hayatta bunu kazanamazsa, srasiyle kincisine, ncsne balar ve hepsinde
evvelkinde bulamad kemle eritirici vastalar bulur. Nihyet rhumuz Vahdet-i
ilhiyye zevkini duyacak kadar kemle eriince, bu devir de biter; bununla berber, biz
hatlarmz ta'mir etmemekte srr ettike, bu devir, kymet-i 'uzem gnne kadar
devam eder. Grlyor ki Kabalistler'de de Devir, yalnz insanlara hasredilmitir. Btn
bu tafsilttan sonra, bizim mutasavvflarla Neo-Platonisme ve Kabalistler arasnda
Devir me selesi hakkndaki farklarn mhiyyeti kolaylkla anlalr. Bizimkiler Devr'i,
yalnz insana deil camdt, nebtt ve hayvnta da temil etmilerdir. Rhun
hayat tecrbesi ile keml bulmak iin cismniyyet lemine inzl edildii fikrinde
bulunan bz mutasavvflarn bu mtleas Porphyrein ve Kabalistler'in fikirlerine
biraz uyarsa da, yine sistem bakmndan onlardan farkhdr ve essen byk mutasav
vflar, rhun nzln bu sretle deil, rdt-i ilhiyyenin ztn izhr arzusunda
bulunmasyle tefsir ediyorlar ki, btn mutasavvf irler bunu kabl etmilerdir.
brhim Hakknm Ma'rifet-Nme'deki izahlar biraz Porphyre in ve Kabalistler'in fikir
lerini hatrlatr; lkin dikkatle gzden geirilince, Muhyid-Dn 'Arab ve Celled-DIn,
Rmdeki tasavvuf sisteminin - ve onlara ittiba' eden brhim Hakknn - hibir
zaman Tensuh nazariyyesini kable meyilli olmad kolayca anlalr. Devir i'tikd
mene bakmndan Neo-Platoniste'lerden ve Kabalistelerden bizim mutasavvflara
gemekle berber, bizde mhiyetini deitirerek genilemi, incelmi ve esasen kendi
siyle pek uymayan Tensuh'tan kurtulmutur. Hull ve ttihd ve Tensuh inanlarnn
slm dnyasndaki tecellleri ayrca bir mevz tekil eder ki, cidden mhimdir.
Y N U S E M R E N N E S E R 325
48 u fark ile ki, Ahmed Yesev daha ok bir er'atc-ahlk eklinde ve bir
tarikat kurucusu manev nfuzu ile icr eyledii hlde, Ynus srf bir mutasavvf,
sde bir dervi, tein bir ir sfatiyle asrlarca te sirini icra etmitir. Ynus Emre
yalnz bir san'atkr olmak sfatiyle deil, hatt mutasavvf olmak bakmndan da Ahmed
Yesevden daha yksektir.
54. Y n u s, H u r f:
Hurflik, Fazlullhn-Na'm Esterbd tarafndan X IV . yz
yln son eyreinde yaylarak, X V. ve X V I. asrlarda Anadoluyu da
kaplayan bir mezheptir ki, inand esaslar ve onu tekil eden sebepler
pek iyi tedkik olunmutur 51. Nesm, Ref', Temenny gibi bu mesleki
kabl etmi birtakm Trk mutasavvf irleri mevcut olmakla ber-
50 Rz Tevfik Bey, bir makalesinde diyor ki Ynus Emre emsli misill ehl-i
btn efrdndandr. Ben bunlar cem'an, akid-i resmiyyeye mutbk olmayan mezhib
erbbmdan addederim. u msra' zikrederek bu aziz Trk irini de - kendi krrna
binen bu snfa idhl etmekte hak kazanyorum : Hakikatin Kfiri er'in evliyasdr
diyen Ynus, ran ve Hind sfiyesinden i'tikadca farkl bir adam deildir. (Byk
Duygu mecmuas, 1329, s. 183). Yukardanberi izah ettiimiz gibi Ynusu ehl-i btn
efrdndan saymak tammyle yanl bir fikirdir, nk hibir zaman - te vil yolu ile
telif edilebilecek- belli direnin dna kmamtr. Kendisinin bu szleri ise, bsbtn
baka bir mnada tevil olunmak icbeder. Yoksa Mevlny da, kendi ifdesini aynen
kabl edecek olursak, Mslman saymamak lzm gelir ki, bunun nekadar gln ol
duu meydandadr. slm tasavvufunun hussiyyetleri iyi tedkik edilmiyerek, o, srf
Neo-Platonisme'in bir taklidi eklinde kabl edilirse, bu gibi yanllardan kurtulunamaz.
Essen, bu mhim tasavvuf meselelerin burada uzun uzun mnkaas ihtissmz
diresi dndadr.
51 Cl. Huartm nerettii Hurf metinlerine baknz. Hoca shk Efendinin
Kif'l-Esrr'nda buna dir epeyce izahat olduu gibi, Nr'l-Hud li-men htida'da
ve ondan naklen Rif'at Efendinin Mir't&'l-Maksdmda da bz bilgi vardr. Rza
Tevfk Beyin tedkiki dank ve bilhassa tarih cihetlerde ok eksik ve yanl olmakla
berber, faydalanlmaa deer. Hull-(Epiphanie)'u yni Cenb- Hakkm meslek
vz' Fazlullh eklinde grnmesini kabl eden bu meslek, slmiyyetin sinesinden
kan baka bu gibi btmyye mezheblerinden birini tekil eder ki, meydana getiren
sebepler bakmndan Yahudilerin Cabale ( Kabhalej ndan, Neo-Platonisme akidelerinden,
biraz da din-tasavvuf an'anelerden mrekkep acb ve ibtid bir halitadr. Onu ly-
kyle anlamak iin yalnz baka btn mezhebler ile karlatrmak yeterli deildir;
onun gelitii evreyi, yayld yerleri, baka bu gibi mesleklerle ballk ve mnse
betini tammiyle anlamaldr ki, tammyle izh mmkn olsun ve tarih gelimesi
anlalsn. Hazrlamakta olduumuz bir tedkik, Anadolu Trkleri arasnda asrlardanberi
yaylm Ehl-i Snnet akidelerine aykr eitli tarikat ve zmreler arasnda, Hur-
fler hakknda da bilhassa tarih bakmndan mhim bz noktalar iine alacaktr.
328 Y N U S E M R E N N E S E R
Rz Tevfik Bey, Ynusun hurf olduuna erbbnca sarih iretler var, u szler
o kabildendir diyerek u iki beyti, Ynusun hurfliine delil getiriyor ve onu u
sretle tefsir ediyor : Bu szlerdeki elif demdir; b, Besmele'nin badr ki altndaki
nokta btn hurfun mene i olan menb'-i vcuttur. Yedi Mushaf mnas, vech-i
demdeki yedi hatt- essdir. Ak stnde kara yaz ta'biri hutt-i mmiyye ile hutt-i
ebiyye'den kinye ve ona m tarkiyle sylenmi szlerdir. Bunlar Hurflerce i'tik-
dt- essiyyedendir. Matbu' eserimde pek ok misller ve deliller ve izahlar vardr .
Grlyor ki Rz Tevfik Bey, Ynusu sarahaten Fazl Hurf mridlerinden say
maktadr; hlbuki ondan bir asr nce olan Ynusun u drt msram Hurf i'tikad-
larna gre erhetmek kat'iyyen yanltr. Kaside-i T'iyye'yi erheden ve Avrif'l-
Ma'rif mtercimi mehur mutasavvf eyh zzd-DIn Mahmud el-Knin aaya
naklettiimiz u rb'isi de, Ynusun Drt Kitb'n mnas tamamdr bir elif de ms-
ryle ayni mnadadr :
55. N e tice:
kmil'in yznde tesbit edildi; bu yzden, btn mevcdtn unsur-i asliyyesi olan
yirmisekiz harfi vech-i insanda grmek mmkndr ki, ilm-i a'l bize bunu bildirir.
nsann yznde yedi hutt-i mmiyye vardr : Drt kirpik, iki ka, bir sa ki buna
sivd- a'zam derler. Yedi de hutt-i ebiyye vardr ki, sonradan zhir olur. ki sakal
kllar, iki hattn dier tarafndaki kllar, iki byk, bir de alt dudaktaki kllar. . Yedi
yedi ndrt eder. Bunu hl ve mahal bakmndan darb edersek yirmisekiz olur. Fazl,
bunlara Farsa daki pa, a,ja, fc ] 4 J t ^ y , harflerini de ilve ederek otuz ikiye
kmtr. te, bunlar hereyi bu yirmisekiz, otuziki ile te vil ederler. Sonra Kur'n--
Kerm'deki yirmisekiz hurf-i hec nn mtebihtta vki' olanlarn kaldrdktan
sonra, geri kalan onyedi harfe muhkemt ve dierlerine de mtebiht derler ve limlerin
mtebiht'tan saydklar yetleri muhkemt'tan, muhkemt'tan saydklarn mte-
biht'tan sayarak ocukca ve uzun te villere kalkrlar. Mesel (( jjI illi ve
(( -k-tl J -AI j j Jj| den maksad, Fazl Hurf dir derler; mi'ra'tan maksad, vech-i
insandaki hatlar grmekten ibrettir; Sidret'l-Mnteh'dan maksad, sret-i demde
grnen Fazlm burun delikleridir; Mi'rata Hazret-i Peygambcr e grnen b-i emred
Fazl hurfdir. vb., tarznda birok garip tevillerde bulunurlar. Harflerin says ve
esrn zerine ekseriya zoraki yaplan bu gibi tevillerin nekadar ocukca ve gln
olduunu izaha lzum bile yoktur. Hurfler bu gibi ilve ve teviller ile mesleklerinin
essn tekil eden felsef telkkilerden de uzaklamlardr. (shak Efendi nin Kifii l
Esrar' 1 ile, Firiteolunun eserlerinden hulsa). Celled-DIn Rm gibi hakk bir
mutasavvf olan Ynusun iirlerinde bu gibi ocukca dncelere kat'iyen rastlanmaz
332 Y N U S E M R E N N E S E R
ekilleri yarattlar. Eskiden ran san'at diresine it farzedilen birok kymetli eserler,
sonra Seluklu san'at, Osmanl san'at tam mnasyle bu meziyetleri gsterir. Essen
ibdac, yoktan bireyi yaratmak deil, essen mevcud unsurlar yeni bir ekilde, yeni bir
zevke gre tertip etmek demektir. Eski Trk san'atnn bu umum seciyesi, Stirzygowski
ye kadar mehl kalm, hatt o san'at mahslleri ya ran diresine atfedilmi, yhut
Seluklu san'at hakknda olduu gibi, asliyeti inkr edilmiti. Ynusun en yksek
bir kudretle temsil ettii tasavvuf halk edebiyatmzn asillii ve onlardan ayrlan seci
yeleri de yazk ki imdiye kadar aydnlanmam, hatt inkr edilmitir.
334 Y N U S E M R E N N E S E R
Jl k i~ if jZ lj> Ij L i i j ^ A jj
jZtS-j l j j kl*~jj
Ij jl j j j j l^a>- dS'
jU ji Ij IS
"l>- tS j j
56. Y n u s Tesiri:
X III. yzyldan XVI. asr sonlarna kadar Anadolu din hayat
ok mhim bir tedkik shas gsterir. Ynus Emred en balayarak
birok byk mutasavvflar ve mutasavvf-irler yetitiren bu mu
hitte, Babalik, Abdallk, Bektalik, Hurflik, Kzlbalk, Kalenderlik,
Hayderlik ad altnda, Btniyye zmresine girebilecek birok mezheb
ve tarkatler teekkl etmi ve yaylm, eski Babaler hdisesinin
tekerrr eklinde, Bedred-Dn Simv tarafd rlarnn ayaklanmas ve
daha sonraki zamanlarda yine ayni mhiyette din-siys ayaklanmalar,
veya bu mhiyette mnferid hdiseler vuka gelmitir. te, bylece
btn bu drt asrlk mddet esnsnda Anadolu Trkleri dima buh
ranl bir hayat geirmiler, yalanc peygamberler, yeni i'tikatlar ve onlar
urunda cannu vermeyi gze alacak birok mminler yetitirmilerdir.
ok eitli millerin tesiri altnda ve ok deiik ekillerde kendini
gsteren bu hdiseler hakknda yle birdenbire umum ve kesin bir
fikir ileri srmek doru deildir1. Bir taraftan er'in sarih hkmlerine
istikblde yazlabilecek terkibi eserlere yeni bir zemin hazrlayabilecei gibi, bugnk
birok yanllklar tashih ile, bu husustaki tedkiklere, doru ve salam bir istikmet
verebilir midindeyiz. imdilik baknz : Msr'da Bektailik, Trkiyl Mecmuas, st.,
1939, c. VI., s. 13-40. - slm Ansiklopedisi, Bekt maddesi.
Y N U S E M R E T E s R L E R V E T A K P L E R 339
6 Kaygusuz Abdaln, Abdal Msya nasl intisabettii ve sonra nasl Msra git
tii hakknda menkbinde etrafl bilgi vardr (Huss ktphnemizdeki yazma Me-
nkb-i Kaygusuz Abdal). Bu Menkb'a sonunda Kaygusuzun Ynus Emreyi taklidle
syledii athiyyt kabilinden bir manzmede de vardr ki, pek mehurdur. Kaygu
suzun eserlerinden rnek olmak zre, ahsiyetini en iyi belirtebilen u mehur paray
gsterebiliriz :
Ycelerden yce grdm Erbbsm Sen koca Tanr
lem okur kelm ile Sen okursun heca Tanr
s kullar yaratmsn Varsn yle dursun deyu
nlar koymu orada Sen kmsn uca Tanr
Kldan kpr yaratmsn Gelsn kullar gesn deyu
Hele biz yle duralm Yiit isen ge a Tanr
Alt taraflar eratilerin hibir zaman ho grmiyecekleri kadar serbeste olan bu
manzme, grlyor ki, Ynus edasndan biraz daha h, cretli olmakla berber,
yine onun tesirini muhtevidir. Sonraki Bekta irleri zerinde, daha dorusu Bekta
iiri dediimiz huss tarzn teesssnde Kaygusuzun nfzu ok byktr.
8 Bu hususta dikkat olunacak bir nokta var : Aada kendisinden ksaca bahse
deceimiz Ahmed Srbnm bir lakab da Kaygusuzdur. O da Ynus gibi geni bir
Yahdet-i Vcd telkkisine mlik olduundan dolay o vdlde eserler yazmsa da, ivesi
bu eski Kaygusuzdan ok farkldr.
7 Bayramiye tarikatnn kurucusu olup H. 833 (M. 1429-30)de len bu byk
mutasavvfn hl tercemesi ve tarikatnn hususiyetleri hakknda u kaynaklara ba
knz : akyk tercemesi, Silsile-Nme-i smail Hakk, Nefaht tercemesi, La'lz'de
Rislesi, Tibyn-i Vesili'l-hakyk, Ak emsed-DIn in Risletn-Nuriyye'si ile erh-i
Akvl-i Hac Bayram Vel'si, brhim Tennrnin Glzr- Mnevi manzmesi, Abdr-
Rahim Bayrmnin Mnyet'l-Ebrr ve Vahdet-Nme risleleri, Duc Olu ile Himmet
Dede nin Tarikat-Nme'leri, Evliya elebi Seyahat-Nmesi'nin ikinci ve nc ciltleri,
Thir Beyin Osmanl Mellifleri ve Hac Bayram Vel adl rislesi... Hac Bayramn
balca lhsi mehurdur ki, birincisi, Bilmek istersen seni can iinde ara cam * Ge
canndan bul An sen seni bil sen seni; kincisi, Hi kimse ekebilmez gtr felekin yay *
Derdine gnl verme birgn gtrr vay beyitleriyle balar. Bursal sm'il Hakk, Bur
YNUS E M R E T E S R L E R V E T A K P L E R 341
biyat teekkl etmesi zarur idi : Hakikaten, bugn hemen her tarkatte,
o tarkatin db ve erknndan, tasavvuf esaslarndan, eski eyhlerin
menkabe ve kermetlerinden bahseden ve o tarikat erbb iin yazlm
eserlere tesadf olunur. Tasavvuf mesleklerini halk arasnda yaymak
ve onlardan da tarafdr kazanmak iin, mutasavvflar - hemen btn
slm leminde, mesel Araplar da, Acemlerde, Orta-Asya Trklerinde
olduu gibi - mutlaka iirin vastalna mrcaat ediyorlard8. Halkn
iire olan meylinden faydalanma fikri, eyhleri, tekkelerde fikr ve bedi
bir muhit yaratarak daha czib klmak iin tevik ediyor ve iir, bu
sebeple tarikat yinlerinde - msik gibi - mhim bir yer tutuyordu.
Yukarda Hoca Ahmed Yesev ve takipilerinin halk Yesevlike rabet
ettirmek iin Hikmet'le yazdn, Mevln Celle d-Dnin Mesnevi'yi
srf mrdleri iin tertip ettiini, sonra Sultan Veledin ve k
Paann Farsa bilmeyen Trkler arasnda tasavvuf propogandas
yapmak maksadyle Trkeye ba vurduklarn sylemitik. te, son
raki mutasavvflar da, srf ayni endie ile, birtakm iirler, lhler, ki
taplar vcde getirmee altlar. 0 vakit nlerinde Ynus Emrenin
halk vezniyle ve halk dili ile yazd sde, basit, kuvvetli lhlerini
buldular. Halkn, kendi zevkine uygun grd iin iddetle sevdii ve
rabet ettii bu rnekler, ondan sonra da Ynus Emrenin halk ve
mutasavvflar arasnda deta bir nevi' lisniVl-gayb olarak telkkisi,
sonraki mutasavvflar o yola evketti. Bu sretle hem yar-kuts bir
an'aneye riyet etmi olacaklar, hem de halk kitlesine anlad ve sev
dii tarzda mahsller arzedeceklerdi. k Paadan ve Kaygusuzdan
sonra Bayram Yel gibi byk bir eyhin de Ynus tarznda birka
9 Mesel mutasavvf mizal Sultan Murad III., hece vezniyle, Uyan ey gzlerim
gafletten uyan msra'yle balayan mehur bir lh yazmt (Mstakim-Zde Mecmuas,
Sleymaniye, Es'ad Efendi Ktphnes, Nu. 3397). Bunun gibi H. 1085 (M. 1674-
75)de len Krm Hnlarndan Mehmed Giray IV.n 'rif mahlasyle bz lhleri ve
hece vezni ile bz iirleri olduu mlmdur ki (Glbn-i Hnn. - Es-Seb's-Seyyr),
ktphnemizdeki bir mecmuada naslsa bir tnesine rastlayabildik. Bu dehrin hline
eyledim nazar * Her biri bir derde giriftr ancak * Kemle erince hr ile glzr * Blbln
deti h-u zr ancak kt'asiyle balayan bu manzme, mutasavvfane-kne gzel bir
eserdir; bununla beraber, bu misllerin nisbeten az olduunu da unutmayalm. (Bu
manzmenin tamamn F. Kprl sonradan Hayat Mecmuas, 1928, say 134de ya
ynlad gibi Mehmed Giray IV.n mahlasnn da Arif deil Kmil olduunu ad geen
makalesinde aklamtr. Buradan naklen bir de bk. Kprl'den Semeler (Hazrlayan
Orhan F. Kprl), Kltr yaynlar, stanbul, 1972, s. 93-98).
10 Mevlevi tarikat bir Trk muhitinde ve bir Trk tarafndan kurulduu hlde,
Mevlnann te siri altnda sarih bir rn rengi almtr. Mevlevlerin vird'leri, nutuk-
lan, tarkate it bahca eserler ekseriyetle Farsadr. Daha sonralar, Cell Argundan
balayarak Trke yazan irler de yetimise de, onlarn da hepsi Acem veznini ve Acem
ekillerini tatbike uramlardr. Mevlevi ricl ve irlerinden bahseden Skb Dedenin,
Sefne-i Mevleviyan ile, Esrar Dede Tezkiresi bu hususta ak bir fikir verebilir. Mevlevi
bykleri arasnda mill tarza rabet eden biricik ahs, mehur dem Dede dir. Tezkire
shibi Safy, bu ztn, Dert ehli libsn ak ile giyen gelsn * Zehrini eker gibi zevk ile
yiyen gelsn matla'l lhisini zikr ile, Azz-i mmileyhin terennmt- ney-pre-i
kalemi mutbk- usl-i sfiyne ve e'r-i halet-i'r b-tekellf ve kane olduunu
kaydediyor (Safy Tezkiresi, Es'ad Efendi Ktphnesi, Nu. 2549). Skb Dedenin
kitabnda da, Kurtar bizi nefs elinden nakaratl bir lhisi vardr (Sefne-i Mevleviyn,
344 Y N U S E M R E T E sR L E H V E T A K P L E R
Ynus tarznda lhler yazm olan tekke irleri pek oksa da,
eserleri biraz Ynus Emreyi hatrlatabilenler azdr : Hac Bayram Vel
dmd ve Kdiriyye tarikat kollarndan Erefiyye besinin kurucusu
olan MzekkVn-Nufs shibi znikli Eref-Olu Rm (lm : H. 874 /
M. 1469-70)den balayaraku , Halvetiyye tarikatnn Sinniyye be-
Msr, 1283, c. II., s. 50). Esrar Dede, H. 1063 (M. 1652-53)de hacca giderken Msrda
len bu mutasavvf hakknda, ve-i iirleri ekser ilhiyyt ve ilhmt kabilinden
olub, usl-i sfiyynda beste ilhiyyt eln medr- zikr- tevhiddir. (Esrar Dede
Tezkiresi, s. 4-6, huss ktphanemizdeki nsha) demekle berber, arz vezniyle ya
zlm pek gzel manzmelerini, hatt onlardan baka Farsa bz dikkate deer iirlerini
de zikrediyor.
11 nce Hac Bayram Vel den ve sonra Abdl-Kdir Geyln torunlarndan H
seyin Hamev den feyz alan Eref-Olunun basl Miizekki'n-Nufs'u ile baslmam
bir Tarkatnme'sinden baka, 1286da stanbulda baslm bir de Dvn vardr.
Yazmalarna gre epeyce noksan olan bu Dvn'm stnkr bir tedkki bile, onun
Ynus te siri altnda kaldn gsteriyor. Gvenilir bir basm olmamakla berber, yine
dil bakmndan Ynusa has vasf ve seciyyelerin mhim bir ksmn gsteren bu Dvn,
Eref-Olunu bize tammiyle Ynus ve k Paa te sirleri altnda kalm panteiste
bir mutasavvf olmak zre tanttrabilir. Arz ile yazlm paralar, tpk k Paa-
mnkiler gibi ok kusurludur; hece ile yazlm olanlarda ise Ynustaki samimlik ve
kuvvet grnmemekle berber, yine ona yaklamak, benzemek temyl aka gze
arpar. Ynus ta olduu gibi serbest Devriye'ler, ak ve irfmn lzmu hakknda mev'-
zalar, bir eyhe balln lzmu hakknda nasihatler, bu Dvn m mevzuunu tekil
eder. Yalmz, Eref-Olunda, bir tarikat eyhi olduunu gsteren, halk kendine aran
paralar vardr :
18 Dil-i Dn ve Mfd- Muhtasar adl iki manzum mehur eseri olan bu. zt,
Seyyid Seyfullh Efendi halfelerinden Hakik-Zde Osman Efendiden halifelik alm,
bununla berber Hdy, Abdl-Ahad Nur, Hseyin Lmeknden de faydalanmtr,
brhim Efendinin halfesi olup onun menkabe ve kavillerini B'at-Nme veya Sohbet-
Nme bal altnda toplayan Gaybye gre, Ahmed Srbn halifelerinden Tabtab
h 'Alden de halifelik almtr. Arz vezniyle yazd manzmelerinden baka, Ynus
tarznda - lkin biraz daha san'atl ve stlahl - pek kuvvetli eserleri de vardr :
Yayan yerde ne gezersin gel deme ir bu deme
Hayvan gibi ne yelersin gel deme ir bu deme
Nsha-i Vahdet demdir nefha-i kudret bu demdir
demden gayr 'ademdir gel deme ir bu deme
yine-i Hak demdir gren grnen bu demdir
Her nefes Ism-i a'zam'dr gel deme ir bu deme
* *
*
Bu ilmin beynn bir kmil insandan sor
Canm can haberini can iinde candan sor
Yarn ne olacan bugn bilmek istersen
Uykuya vardnda grdn seyrandan sor
Yrin zlf iinde ne balar oynadn
Erenler meydannda top ile evgndan sor
Geen hod geti gitti gelecei neylersin
Her nefesin ne'esin bu demle bu ndan sor
\
brahim'in gnlnn gnkleini bilmee
Can ile tlib isen gel Ar- Rahmn'dan sor
Grlyor ki brahim Efendi bu iirleri ile insn-i kmil nazariyyesini ve Mevln-
nn,
i j l t a c~ ~ j j M j I 1
beytiyle anlatmak istedii dem telkkisini aklamaktadr. Yine dier bir iiri, Ynus un
yukarda naklettiimiz bz paralarm hatrlatyor :
limem dersin amm lemden b-habersin
Bu ndan bu nefesten bu demden b-habersin
Sze gelince geri eylemisin kl gibi
Kalbine Hak'tan olan hemdemden b-habersin
Bu esrr duymaa gerekler nazarnda
riflerin dedii nameden b-habersin
Drt Kitb' okursan yine bilmi olmazsn
Benim canm mdam ki demden b-habersin
348 Y N U S EM RE T E sR L E R VE T A K P L E R
hepsinin ayr bir ahsiyeti olduu iin, hepsini ayni ekilde baya birer
mukallid saymamaldr; lkin, kat'iyyetle iddi olunabilir ki, bunlardan
hibirisi Ynus mertebesine yaklaamamtr. Bunlardan baka ftde,
Hdy, Niyz ve daha bu gibi birok tekke irleri daha varsa da,
onlarn zerinde Ynus tesiri bu ncekiler derecesinde vuzuhla gze
arpmaz; bununla berber, son bir gr olarak diyebiliriz ki, Ynus
tarznn tekke nrleri zerindeki tesiri, pek az istisnlar bir yana, daha
ok ekil ve vezne, yni onlarn hrici mhiyetlerine it kalarak asl
rhuna o nisbette nfz edememitir20; bu tarzn asl hussiyetini,
asl zevkini anlayarak onu kendilerine mal edenler Bektler. Hurfler,
Kzlbalardr.
58. B e k t iiri:
XV. yzyl esnsnda kurulmu ve yerlemi olan Bektlikin
daha ilk yerletii zamanlarnda bile btn bir mhiyet aldn syle
mitik. Babalik, Ahilik, Abdallk gibi eit meslekin karmasndan
hsl olduktan sonra Hurflikin de tesiri altnda kalan bir tarikat,
bundan baka bir sm alamazd21. te Ynusun serbest ve cretli
ifdeli ak iirleri, halkn en aa kitlesine kadar inebilmek iin, yin
ve evradlarnda bile Trkeye byk bir yer ayran Bektler naza
rnda srf bundan dolay ehemmiyet kazand. Bekt babalan, baka
eyhler gibi uzun medrese tahsili grm adamlardan olmadklar gibi,
Bekt dervileri de ekseriyetle halk arasndan yetimi basit, sde
insanlard22. Bu sebeple Acem dil ve edebiyatna kymet vererek ta-
20 Kaygusuz, Gayb, brahim Efendi gibi pek az birka ir dnda, dier tekke
irleri daha ok zhidne ve mttekyne telakkilere bal kalarak, Ynustaki sami
mlik ve fikir geniliini gsterememilerdir; hatt Gayb ile brahim Efendi nin lisanlar
bile daha stlahl ve edlar daha az samimdir. Ynusun ak, kinyeli ifdesi, asl,
Bekt irlerinde grlebilir.
21 Kitabmzn eitli yerlerinde bu hususta verdiimiz muhtelif izahlara baknz.
Bu meseleler hakknda daha geni bilgi edinmek iin u seri makalelerimize ba vurunuz:
Anadolu'da slmiyet, Edebiyat Fakltesi Mecmuas, 1922, e. II., s. 281 - 311, 385-420,
457-486.
22 Bu hdisenin tafsilt ve bunu douran eitli mhiyette miller hakkndaki
izahlar, burada ksaca bile zikredilemiyecek kadar uzun ve mevzumuzun dndadr.
Abdallar'da da bu byle idi; gerek onlarn gerek Bektlerin halk kitlesi zerindeki
nfuzlarnda bunun byk te siri oluyordu. Halk arasndan yetitikleri iin onun psikolo
jisini herkesten iyi bilen ve essen birok hususlarda ondan ayrlmayan Bekt babalar,
Bektlik propagandasn halkn en geni kitlelerine yayabilmek iin gereken btn
meziyetlere mliktiler. Eserimizde bu mes ele hakknda uzun izahlara rastlanacaktr.
350 Y N U S E M R E T E s R L E R V E T A K P L E R
mmen onu taklid edecek yerde, mill dil ve edebiyata kymet veriyor
lard. Aralarndan yetien irlerin - ekseriyetle medrese tabsili grme
mi, lkin mill zevke v k f-in ce ve zarif dnceli, her basit eye
kolayca kanabilecek derecede ibtid ve deta hurfelere tapan bir
zihniyete mlik olmalar, sonra arz veznini ve arz ekillerini ekseriya
ok fena ve kusurlu kullandklar hlde 23, bilkis, mill vezni ve mill
ekilleri tammen Trk zevkine uygun bir tarzda isti'ml edebilmeleri
bundan dolaydr, zevkleri, Acem edebiyatnn yksek rneklerine kar
duyduumuz hayret ve heyecanla bozulmayarak, halka has saflk ve
asilliini saklayan bu Bekt babalarnn, Ynusun zevkini en iyi
duymalar ve ona en ok yaklaabilmeleri pek tabidir.
Bekt iirinin mill vezin ile ve mill ekiller altnda yazlan asl
kymetli ve orijinal paralan Nefes adiyle tannmtr ki, tekkelerde
belli bestelerle okunmaa mahsustur; baka tarkatlerdeki lhler,
nutuklar ve Yesevlerdeki Hikmetler gibi. Ayrca bundan baka da
Hazret-i Alye, veya ir l-i Resle it medhiyeler, mersiyeler, des
tanlar, devriyyeler vardr ki, hep hece vezniyle yazlr : Mesel irinin
devriyyesi, Mir t Bahann destan1!, sonra Turb, em', Ecr, Per-
n, Pr Sultan, Kalender Abdal, Kul Nesm, Hamd, Deli kr,
h, ibrhim Baba, Niyz, Gven Abdal, Seher Abdal, Kemter,
Haty, Kul Himmet, Rumz, Yel Baba v.b. gibi eitli zamanlara
it dervilerin Nefesleri hep hece vezniyle ve tammiyle Ynus ed-
smdan alnm - hatt daha h, daha kinyeli, daha zarif - bir tarzda
yazlmtr. Bu irlerin zaman ve yeri, fikir ve i'tikadlar hakknda ak
ve kesin fikirler ileri srmek hemen hemen imknszdr diyebiliriz;
nk bunlardan bir ksm - mesel Haty24, Kul Himmet, Rumz,
eitli adamlar var ise, bu tekke irleri arasnda da ayni hle rastlanr. Bilhassa Bek-
tilerde, tarih vesikalarn azlndan dolay, bu gibi meseleleri kesin olarak zmek
mmkn deildir. Yesev ve Ynus isimlerinin bile-ahsiyetlerini bilmediimiz-nekadar
muhtelif adamlar tarafndan kullanldn ve bunun sebeplerini yukarda sylemitik.
25 h Ism'ilden balayarak birok Kzlba irleri yetimise de, bunlar hak
knda da tammiyle tarih bir tedkik yapmak imkn hemen yok gibidir. Yalnz, eli
mizde muhtelif Kzdba irlerine it eitli eserler bulunduu iin, bu edebiyatn da
Bekt edebiyatndan det farksz olduuna kesinlikle hkmedebiliyoruz.
26 Mill vezinle ve Ynus slbu te sirinde bu tarz eserler yazan Bekt irle
rinden byk bir ksmnn Hurf olduunu sylemitik; lkin Hurflerin, daha bu
tarzn teekklnden nce bile, arz vezni ile vcde gelmi mhim bir edebiyatlar
vard. Nesm ve Beret-Nme shibi Refi'den balayarak birok mhim irler
yetitiren bu edebiyat hakknda ileride ayrca bir tedkik yaynlamak emelindeyiz;
yalnz, imdilik unu sylemekle yetinelim ki, Bekt edebiyat, arz veznini ve o iir
tarzn Hurf ve Kalenderlerden, hece veznini ve Ynus-Kaygusuz tarzn da Abdal
lardan alm ve bu ikinci ksm halk arasnda daha ok kymet ve ehemmiyet kazanarak
Bekt iirinde daha stn bir yer tutmutur; bu yzden, Bekt-Hurf edebiyatmn
arz vezniyle vcde gelen mahsulleri, nceleri daha mhim ve kymetli olduu hlde,
sonralar gerilemitir. Kaygusuz Abdaln u aadaki gzel manzmesi, tammiyle
Abdallara it bir iirdir ki, Bektlere de gemi ve hatt Bekt iiri asl ahs sma
sn Abdallarn ve mesel Kaygusuzun te siriyle elde edebilmitir :
Rm Abdallar() gelr Al dost deyu
Hrka giyer ab deyu post deyu
Hastalara gelr derman isteyu
Salar gelr Pr'im Abdal Musa'ya
Hind'den bzirgnlar gelr yaymur
k olan bu meydanda soyunur
Pier lokmalar alar toyunur
Toklar gelr Pr'im Abdal Ms'ya
ikrardr ko-yiidtin yular
Fakihleri eksem gelmez ileri
Ak-pmar'm yeil gll sular
alar gelr Pr'im Abdal Ms'ya
leride Abdallar hakkndaki tedkiklerimizi nerederken Kaygusuzun baka eserleri
hakknda da geni bilgi vereceiz. Btn Bekt edebiyat Kaygusuz Abdal m bu te i
rini ak olarak gsterir. Tpk Ynus tarz gibi tammiyle Trk olan bu tarzn, Acem
ve Arap edebiyatlarmda benzerine rast gelinmez.
352 YNUS E M R E T E H R L E R V E T A K P L E R
59. k E d e b i y a t :
Trklerin en eski halk irleri olan oztmlar ve onlarn bilhassa ko
puzlarla terennm etmek zere vcde getirdikleri halk edebiyat hak
knda yukarda biraz bilgi vermitik. Anadolu Trklerinin ilk zaman
larda balca mterennimlerini tekil eden bu sazirleri, X IV . ve XV.
yzyllarda da bedi faliyetlerine devm ettiler : X V. asr esnsnda,
hatt henz saraylarda bile ozanlara bir yer verildiini gryoruz.
Ahlk bir mhiyeti hiz olan bu gibi manzumeler de Bektlerde oktur. Bekt-
lerdeki ahlk telkkisi, gerek mhiyeti ve gerek kaynaklan bakmndan ok ehemmi
yetlidir (Bektler hakkndaki eserimizde bu mesele hakknda uzun bir fasl vardr).
F. 23
354 Y N U S E M R E T E H R L E R V E T A K P L E R
60. N e t i c e :
Trklerde tasavvuf halk edebiyatnn, eitli kaynaklardan gelen
unsurlar birletirerek halka mahsus bir ekilde nasl tecell ettiini, daha
Orta-Asya Trkleri arasnda tasavvuf cereynnn balangcndan ve ilk
byk halk ir-mutasavvfmz olan Hoca Ahmed Yesevden bala
yarak, Bat Trklerinin en byk mutasavvf-iri Ynus Emreye ve
takipilerine varncaya kadar, hemen btn sebep ve neticeleri ile uzun
uzun tedkik ettik. imdi, aratrmamzn son noktasna varm oldu
umuz iin, bir dakika bu son noktada durarak, zerinde yrdmz
uzun ve etin yola bir gz atmak her hlde faydasz deildir. Bu sretle
bamdan sonuna kadar btn tedkik shamz ikinci def'a, lkin ksa ve
terkibi bir srette ve phesiz ok daha vzh olarak, grm ve gs
termi oluruz. Her noktadan geerken birer birer vermi olduumuz
birok tl tafsilt, belki okuyucularmz yormu ve uzun tahlillerimiz
belki zihnen umum bir terkip yapdabilmesini biraz gletirmitir.
Gryoruz ki, Hoca Ahmed Yesevden balayarak Ynus Emre ye
ve ondan beri de bugne kadar, yekdierine bitiik ve bal uzun bir
silsile eklinde, balca unsurlarm halk edebiyatndan ve mill zevkten
356 YNUS E M R E T E H R L E R V E T A K P L E R
Al Lala, Radiyd-Dn, eyh, 37, 73, 73, 54, 257, 257-58, 263, 264, 266, 266-67,
74, 74 269, 270, 274, 278, 281, 281,-82, 292,
Al Ir Nev, 3, 57, 121, 143, 144, 164, 293, 294, 300, 305, 325, 327, 331,
166, 168-170, 168, 170-171, 176, 284 336-38, 337, 339, 356 Anadolu
Alis Qissai Jusuf der alteste vorlaufer der Ahileri, 216 . Anadolu - erenleri, 111
Osmanischen litteratur, 119 . Anadolu Trkesi, Anadolu lehesi,
Aliyyl-A'l, Ik, 112-13, 330 175, 178, 291-92, . Anadolu Trkleri
Aliyyl-Murtaza (bk. Hazret-i Al) (bk. Ouzlar), 58, 111, 119, 179, 187,
Allah, 24, 43, 45, 50, 52, 104, 107, 153, 188, 191, 192, 227, 235, 243, 246,
307, 310, 310, 311, 321, 324, 329, 334, 253, 327, 337, 341, 353
352 Anadolu'da slmiyet, 349 (Fuad Kpr
Allah - Muhammed - Al teslisi, 352 l, Edebiyat Fakltesi Mecmuas.)
Ailen, H. and Co., 144 Anadolu'da Seluklu bideleri, 192, 194
Alman, 141 (Gustave Mendel)
Alman ark Cemiyeti Mecmuas, 37, 82, Anadolu Seluklular, 184-186, 186-89,
137, 232 192-93, 190-93,
Almanca, 178, 232, 257 Anadolu Seluklular Tarihinin yerli kay
Alp maddesi, 244 (Fuad Kprl, slm naklar, 56 (Fuad Kprl, Belleten,
Ansiklopedisi) 1943)
Alp, Alplar, Alplk, 189, 244-45, 244-45,
Anatolische Dichter in der Seldschukenzeit,
253. Alp erenler, 244, 254. Alplar
I., ejjad Hamza, 237 (Fuad Kprl,
devri, 244-45, 253-54
Krsi Csoma Archivum, Budapete,
Alp Arslan, 18, 72, 185, 186
1922)
Alp Ata, 63
Alptigin, Buhara valisi, 64 Anber Ana, 88, 88, 90, 92-96, 92-3, 96
Altay-lran ve Kavimler Muhacereti, 195 Andak (kasaba), 76
Andreas, 133
(Strzygowski, Viyana, Almanca)
Ani Kal as, 185
Altay Trkleri, 242-43
Ankara, 117, 170, 216, 216, 278, 354
Altun-dalan, 135
. Ankara Ahileri, 216
Altnordu Devleti ve sahas, 174, 175-76,
Antakya, 266 . Antakya kaps, 229
204, 206, 211
Antalya, 192, 211-12
Amasya, 186, 204, 207, 207-210 Anteb, Ayntb 269, 270
Amasya Tarihi, 208-10 (Hseyin Hs- Arab, Arablar (Arap), 2, 12-15, 15, 20, 22,
meddin Efendi stanbul, 1328, 5 cilt) 23, 63-64, 75, 99, 115, 124, 127-28,
Amidl-Mlk, 18 130, 132, 134, 138, 140, 143, 147-48,
Amik Ovas, 209 147, 164, 166, 183-84, 186, 190, 191,
Amrak (bk. Emre), 257 194, 195, 199, 204, 223, 233, 242, 243,
Amudery, 91 243, 247, 254, 283, 288, 351 . Arab-
Ana Bac, eyhin zevcesi, 269 Acem yazs, 149, 164 . Araba,
Anadolu, 19, 41, 56-8, 111, 112-13, 117, 17, 26, 71, 75, 82, 112, 123, 127, 143,
151,171,175,177-179,183-190,185-187 147, 150, 176, 203, 234, 240, 248, 250,
190-91, 192, 194-95, 195, 199-201, 271, 279 . Arab Corafyaclar, 130,
202-207, 203-208, 209, 211, 211, 215, 134, 138, 139-41, . Arab edebiyat,
216-17, 218, 229-34, 231-32, 234, 236, 21, 243, 274, 351 . Arab harfleri,
238-39, 240-243, 242-244, 245-46, 252- 144 . Arab ilmi, 75, 233, 243 .
U M U M N D E K S 363
Arab san at, 194, . Arab tarihileri, A k ( ir), A k la r 168, 169, 170,
23, 138, 184 243, 246, 247, 257, 341, 354-55 .
Arab Edebiyat Tarihleri, 283 (Brockelmann Ak Edebiyat, 3, 247, 353-55, .
ve Huartn) Ak Tarz, 247
Arabistan, 78 Ak Bee, 279
Arabi, (Araba), 251 Ak elebi, 77, 179, 239, 246, 271, 274,
Arafat, 50, 345 283, 284, 295
Aral-gl, 136, 140 Ak elebi maddesi, 241 (Fuad Kprl,
Arat, Prof. Dr. Reid Rahmeti, 21, 22 slm Ansiklopedisi)
Arendonk, C. Yan, 214 Ak elebi Tezkiresi, 77, 179, 239, 246,
Argular, 127, 128, 130, 131, 132, 134, 271,283
140-41, 140-42 . Argu lehesi, 134 k Mecmuas, 170
. Argu Trkleri, 139, 141 Ak Paa, 227, 234, 235, 241, 241, 244,
254, 263, 274, 278, 289-90, 292, 308,
Argun Han, 82
338-39, 339, 342, 344
Ark-Ova, 48
k Paa, 339 (Bursal Tahir Bey, Trk
Ari (Hindli-lranl)lar, 115 . Ar ruhu, 16
Dernei mecmuas)
Arif (bk. Kmil, IV. Mehmed Giray), 343
Ak Paam, 261
Arif Bey, tarihi, 215
Ak Paa-zde, 48, 49, 110, 112, 214, 216,
r if-i b i llh , 268, 273 . A rifle r,
261, 263, 265, 279
341, 347
k Paa-zde Tarihi, 47, 48, 49, 49,
Aristo (Aristot), 306, A r is to fe ls e fe s i,
112, 208, 214, 263, 266, 279, 339
166
(Trih-i l-i Osmn, Matba-i Amire,
Arslan Bab (Arslan Baba), 19, 28-29, 31,
1332)
31, 61-62, 63-64, 64, 74, 87, 87, 92, 154,
k Tarznn Mene' ve Tekml, 168,
262
176 (Fuad Kprl, Mill Tetebbu'lar
Arslan menkabesi, 26
mec.)
A r- R ahm an, 347
Ak Yunus (bk. Yunus Emre), 261, 268,
Arz, 1, 20, 22, 146, 146, 167, 168, 168,
270, 275-76, 290
170-71, 235, 239, 255, 299, 299, 300,
351 Ak Yunus (Yunusun mevhum halfesi,
261, 275, 276
s Bibi, Yesev soyundan, 86
Asgar Hoca (b. Hakim Ata), 90 A k, 220, 311, 313-314, 313, 315-16
Ashb- Kirm, 28, 70 . A k - h akik, 310 . A k -
Asm, Efendi, 214 l h , 154, . A k - m ecz, 310
A se 6 tism e (Assetizm), 306 . A k - M uham m edi, 220
A sson a n ce, 12 , 148 Ak-nme, 330-31 [Firite-olu; stanbul
Asya, 2, 12, 74, 78, 84, 140, 175, 199 basnmdan baka eitli yazmalar
Asya Mzesi, Petersburgda, 121 vardr.]
Asya Tarihine Medhal, 79, 144 (Leon Ca- At meydan, 348
hun, Introduction l'histoire de l'Asie, A ta (nvan), 19, 258
les Turcs et les Mongoles, Armand At, skbl ir (mevlidei), 77, 77
Colin, 1896) A ta b e g ,2 5 8 . A ta b e g -i d e v le t, 258
Asya-y Sugr (bk. Anadolu, Kk-Asya) Atabeg Eb Bekr (bk. Eb Bekr, irz
A e re -i m beere, 209 Atabeglerinden)
364 U M U M N D E K S
Becenek (Peenek) Becenekler, 126, 127, Belu (Balu, Behl), Argu ehri, 141
131, 131-32, 136. Becenek lehesi, Benakit deresi (bk. Seyhun, kz), 138
131 Berezine, E., 143, 144, 248
Bedahan, 52 Bergama, 204, 263
Bedeviyye, 111 Berke-i Hemedn, 273
Bedr Ata, Bedreddin, Muhammed, 93, 95 Berkiyaruk, 70, 186
Bedr gn, 213 Berlin, 30, 119, 127, 291
Bedred-DIn Simv, 208, 337 Berlin Ktphane-i Kralsi, 258
Behcet't-Tevrih, 209, 249 [Nruosmniye Berlin Ktphaneleri, 121, 168
Ktphanesi, nu. 3059, Farsa yazma, Berlin ark Dilleri Semineri Mecmuas, 164
krullah tarafndan Fatihin vezir Berlin ark Dilleri Semineri neriyat,
lerinden Mahmud Paa adna yazlm 145, 151, 238
olan bu eser, Fatihin tahta kma Berlin ark Dilleri Semineri klliyat, 258,
kadar Osmanldardan bahseden ksa fa 263
kat dikkate deer bir slm tarihidir.] Bestinl-Evliy, 31
Behll, 282 B esm ele, 328
Beitrage zur Kenntris des islamischen Ve- Be ' le m (bk. H a z a r t- Ham s.),
reinsuesens auf grund von Madad - el Beret-Nme (Refi'i), 351
Tavfiq, 214 Bebalg (Pe-thing), 129, 135
Bekurin, 79, 81, 84, 86 Bey Beyrek hikyesi, 252
Bektaschijje, 111, 112, 199 Bey-Saray, Bursada bir semt, 214
Bekta mad. 338 (Fuad Kprl, slm B e y t l-M a 'm r, 316
Ansiklopedisi), Beyz, mutasavvf-ir, 171, 173
Bekta mad. 111 (Dr. Tschudi, Encyclope B ezm -i E lest, 155
die de l'Islam), B n d k -e n d z la r (bk. Fndk-endzlar)
Bektai Vel mad. 111 (emseddin Sm), Bi'at-Nme (veya Sohbet-Nme, Gayb),
Bekta Vel (bk. Hac Bekta Yeli), 257 347, 348
Bekt iirleri mecmuas, 47 [Hussi k Bibliotheca Geographorum rabicorum, 130
tphanemizdeki nsha.] (De Goeje, Arab Corafyaclar, 7 cilt,
Bekt Velyetnmeleri, 259 1870 - 1892.)
B ek t ler, B ek ta lik , 30, 31, 33, 46,Bibliotheque Oriental (DHerbelot) Zeyli,
48, 49, 51, 53, 55, 56, 58, 62, 110, 111, 130, 136 (Visdelou : 1870)
111, 112, 112, 117, 151, 203, 207, 209, B a k la r, 214
210, 215, 216, 233, 257, 257, 262-63, Bihbd, ir, 171, 173
263-65, 266, 267, 269, 279, 295, 298 Bijen, 131
337, 337, 339, 339-40, 349, 349-51, Bilbays, 251
351, 352, 351-52 353, 353, 355, 357Bilgi Mecmuas, 2, 4
. B ek ta b a b a la r, 349, 350 B-neva arkas, 89
B ek ta -H u r f e d e b iy a t ,351 B ir d er, 258
Bektlik, 52, 113 [Fuad Kprl] Bira b. Abra, Sf (eyh Baba), 44
Bektaiye fasl ( Tibyn- Vesil'in), 110 Birdi Big Han (Cani Bigin olu), 175
B e k t y e ta rik a t, 108 Birehmenler, 104
Belh (bk. Gubalg, Koz-l), 12, 46, 140, Birgi, 211
175, 177, 217, 314 Birinci Cihan Harbi, 171, 175, 178
Beli, Bursah, 46, 276 Biyanki Lgat (Bianci), 258
U M U M N D E K S 367
Bizans, Bizansllar, 12, 23, 63, 67, 184, Bulu, Sadettin, 237
184, 185, 185, 186, 189-191, 191, 193,Burak Baba, 210, 210
194 . B izan s san at, 190, 194, Burak Han (bk. Bura Han), 88
194 . B izan s sa ra y la r, 191 . Burdur, 211
B izan s sn r, 184, 185 Burhan mad., 64 (w. Barthold, Encyclo-
Blochet, E., 15, 16, 20, 248 pedie de l'Islam)
B o ld a c, 137 Burhn- Kt', tercemesi, 214, (sim
Bolu, 211, 265, 265 Efendi, stanbul 1214.)
Bombay, 63, 213 Burhne d-DIn Kl, eyh, 68
Boratav, Pertev N., 233 Burhned-Dn Muhakkik, 224, 225
Bosna, 338 Burhned-DIn Trmz (bk. Trmzi)
Bosnev erhi (bk. Fuss erhi), 326 Buri nehri, 44
B o y b ey leri, 187
Bursa, 46, 46, 53, 211, 214, 216, 263, 266,
B o zk r h alk, 85, 167
274, 276, 276
Bozok sanca, 47, 48
Blkba (bk. Rza Tevfik) Bstn (irzh Sa'd, Farsa), 159
Brill, 113, 348 Bstn (Franszca tercemesi, Barbier de
British Museum, 121, 282 Meynard, 1880.) 159
Brockelmann, Prof. 119, 120, 137, 168, 283 Bstan'l-rifin, 98, 318
Brockelmannn Alis Qissai ju s u f........ Buzagu, dervi, 211
(Kssa-i Yusuf' hakknda terkid), 119 Bzencird, 65
[J. Nemeth, Turan mec. 1918, Almanca] Bke, yabaku kumandam, 129
Browne, E., 64, 74, 112, 157, 220 Blgu'l-Erib el-lkd'l-Ferd, 283
Budapete, 137 Byk Ansiklopedi, (bk. La Grande En-
Budapete niversitesi, 119 cyclopedie)
Budist, 33, 116, . Budist yazs, 133 B y k b ir d er, 258
Budizm, 33, 105 Byk Duygu Mecmuas, 258, 327
Bura Han, 22, 23, 71, 296 . Bura B y k H a l, 192
Hanlar (bk. Ilek-Hanlar), 136 . Byk-Ordu devleti, 84, 86, 86
Buralar, sllesi, 21 Byk ah Baba Kitab, 250
Bura Han, menkabev, 88 , 88, 89, 90, 92
Bugraclar (Uraklar?), 127 Cafers-Sdk, 30, 53, 62, 110
Buhra, 14, 18, 31, 37, 41, 46, 57, 64, 64 Cafert-Tayyr, 33
65, 65, 66 , 71, 72, 72, 75, 77, 88, 93,Cagataische Sprachtudien, 120, 123
97, 109, 109, 110, 126-28, 140, 142, Cahiliyye devri, 283
183, 185, 197, 266, 267, 342 . Buh Cahun, Lfion, 79, 144, 163-64, 166
ra Emlri, 82 Cambridge, 221
Buhra mad., 64 [W. Barthold, Encyclo- Cm- Cem yin, 26, 248, 249, 249
pedie de l'Islam] Cm, 17, 57, 118, 157, 166, 219, 237,
Buhra Tarihi, 164 273, 303, 305, 308, 318
Buhr, 153 Cmi'-i Ezher, Msrda, 38
Bulak, 99, 268, 317 Cmi'-i Hazret, 43, 79, 83-84
Bulgar, Bulgarlar, 35, 4 4 ,130,131,131-132 Cmi-i Kebir Ktphanesi, 279
. Bulgar lehesi, 131 Cmi''l-Hikyt, 128
Bulgar Trkleri 56, 131, 139, 142 Cmi'l-lber, 251
368 U M U M N D E K S
Cmin-Nzir, 236, 240, 263, 263, 282, 334, 338, 342, 343, 347, 352, 356 .
288, 289, 291, 339 [Hac Kemal; Mevln trbesi, 205
Bayezid Umm Ktplanesindeki Celle'd-Dn Rm mad., 218,230 (Carra de
tek yazma nsha.] Vaux, Encyclopedie de l Islam)
CmVs-Sagir, 153 Celleddin Rm mad., 218 (H. Ritter,
slm Ansiklopedisi)
Cmi't-Tevrih, 25, 248, (Reidd-DIn;
C elv et ta r ife , 279
Berezine ve Blochet taraflarndan bas
Cemal , 97
trlan paralar. Birincisi eski ve ok
C em l-i M utlak, 201
kusurludur. Blochet, geri kalan ksm
Cemld-Dn, eyh (mezar Heratta), 97
larn yaymlanmasndan sonra, Berezi-
Cemld-DIn Ahmed Zkir, eyh, 178
nein nerettii ksm da tashih edilmi
Cemld-DIn Buhr, eyh, 97, 98
olarak Gibb Serisinde, lk Mutasavvf
Cemld-DIn Ebil-Ferec el-Bagdd, 17
larn 1 . basmndan sonra bastrlm
Cemld-DIn ibn Zeytun, 251
tr. [Eserin metni ve tercmesi 4 cilt
Cemld-DIn, Kiyl, 200
halinde 1946-1960 arasnda Rus lim
Cemld-Dn Lri, 297
ler Akademisi tarafndan yaynlanm
Cemldd-DIn velid, Efendi, 174, 176-77
tr.])
C enb- Hak, 102, 153, 198, 209-210,
Can, 352-53 228, 273, 294, 309, 310, 317-18, 321,
Canard, M., 233 326-27, 329
Can Big (Altunordu hkmdar), 275
Cennb, 207-208, 211, 232
Capus, G, 88, 96
Cengiz, Cengiz Han, 23, 67, 68, 82, 86,
Caruh, Caruhlar, 126, 126, 130, 131, 141 138, 140, 145, 164, 178, 198-99, 200,
Crullh Allame, eyh, menkabev, 90 250, 266 . Cengiz Fitnesi, 208 .
Cvidan, 330 [Fazl Hurf; Cvidn- Ke Cengiz stils, 57, 144, 175, 179, 192,
br, huss Ktphanemizdeki yazma 202, 267 . C engiz ya sas, 79, 79
nshadan. Bunun gerek Avrupa k
Cengizler, 42
tphanelerinde gerek huss ellerde
Cennet, 280, 296, 301
bir ok nshalar vardr.]
Cenovallar, 192
C ehriye ta rik i, 44, 106 Cevhir-i Hams, 107, 108
Cell Argun, 343
Cevhirl-Ebrr min Emvcil-Bihr, 27,
Cell Ata, 34
29-32 34-39, 40, 40, 42, 42, 43, 43,
Cell Haiyesi, 309
55, 56, 59, 61, 62, 74, 76, 87, 89,
Cell Hoca (eyh Cell, Celleddin Hoca), 97-100, 101, 101, 103, 105, 106, 108,
91, 91, 92, 94 118, 119, 122, 149, 159, 268 [Hazini,
Celled-DIn Hrezmah, 130, 186, 188 Cevrihiil-Ebrr min Emvcil-Bihr,
Celled-Dn Rum, Mevlna(Hazret-iMev- Sleymaniye ktphanesinin Hlis
ln), 58, 111, 150, 152, 153, 155, 157, Efendi kitaplar ksmndaki tek yazma
157, 158, 158, 191, 197, 200, 200-202, nsha. Ahmed Yesev hakknda ve
205-207,211,216-219,218-230,221-231, daha ok Yesevlikin huss dbma
235, 235, 237, 238, 240, 241, 240-242, dir bize balca bir kaynak vazifesini
247, 257, 257, 269, 273, 274, 279, 279, grm olan bu eser bugne kadar ilim
283, 293, 297, 298, 299, 300, 305, 308, lemi iin tamamiyle mehul kalmt;
310, 312, 312, 313, 314, 315, 316, 319, bu sebeple, Ktib elebnin Kefz-
321-324, 322, 324-327, 326, 327, 331, Zunn unda da ad gemeyen bu
U M U M N D E K S 369
Divnu Lgtit-Trk, 25,118, 126, 128-29, Eb Abbs Ahmed Ruf, eyh, 204
131, 131, 133-35, 136, 137-42, 147,Eb Abdullah Muhammed, Sivas Kads,
183-84, 214, 246, 258, 289, 296 208 i
Divrii, Divrik, 186, 346 Eb Abdullah el-Mukaddes, 127, 139,
Diyarbakr, 118, 178 141, 183
Dobruca, 54, 55, . Dobruca kr, 55 Eb Ali Farmed, eyh, 66, 115
Documents sur le Tou-kiue Occidentaux, Eb Bekr, iraz Atabeglerinden, 297
13, 62, Eb Bekr Abdullah ed-Devdr, 25, 176,
Dou Anadolu, 123, 179 249, 250, 251
Dou Anadolu Trkleri, 179 Eb Bekr Muhammed Hili, eyh, 110
Dou Asya, 84 Eb Bekr Siylebf Tebriz, eyh, 220
Dou Dokuz Ouzlan, 139 Eb Bekr Varrak, 103
Dou lehesi 141-42, 145 . Dou Trk Eb Ca'fer ehid Thir Mehed, 110
lehesi, 144 Eb Dulef, 126, 127
Dou Ouz sahas, 252 Eb Hanfe, (bk. mam A'zam) 198, 232
Dou Tukiyular, 12 Eb Hm Kf, Kfeli, 16
Dou Trkesi, 130-31, 133-34, 137-138, Eb Hayyn, 138
138, 232, 300 Eb shak Gl-bd, 72
Dou Trkistan, 44, 61, 74, 133 (bir de bk. Eb tshak irz, eyh, 65
ark Trkistan) . Dou Trkistan Eb Muhammed Ca'fer b. Sultan Hseyin,
Dokuz Ouzlar, 14 232
Dou Trkleri, 13, 33, 77, 84, 119-120, Eb Mslim Horasn, 13, 26, 30, 251
120, 130-31, 130-32,141, 147, 168, 170 Eb Nasr Ahmed El-cm, 273
D ok u z ad ed i, 91, 215 Eb Sa'id Ebl-Hayr, 18, 156, 156, 157,
Dokuz Ouzlar, 128, 130, 135, 136, 136, 222, 305, 313, 318
183 (bk. Tokuz-Guz . Dou Dokuz Eb Sa'id Mirz, Sultan, 41, 42, 97
Ouzlan) Eb Sa'id Muhammed b. Mansr eref
Dokuz - Uygurlar, 129 el-Mlk el-Hwarezm, 18
Dozy, 15, 16, 18, 219 Eb ya'kub Yusuf b. Eyyb, 65
D rt H a lfe, 155 Ebul-Fadl Sfi b. Abdullh, 67
D r t K it b , 303, 314, 321, 328, 347 Ebul-Fid, 213 (El-Muhtasar f Ahvli'l-
Dresden, 168, 251 Beer, 4 cilt, stanbul, 1286.)
Duac Olu, 340 Ebul-Gayb Cemill-Yemeni, 268
Dubeux, 63, 86 Ebul-Gz Bahadr Han, 82. 164, 248
Drer't-Tcr, 25, 250-51 Ebul-Hasan Ak, 45
Dstr- Suhan, 141 (Habib Efendi, s Ebul-Hayr Han, 82, 82
tanbul, 1309.) Ebul-Ksm 'Abdl-Kerm Kueyr, 16
Dutcu ky, 277 Ebul-Ksm Bbr, Sultan, 202
Dzme Mustafa Vak'as 214, 216 Ebul-Ksm Grgn, eyh, 15, 68
Ebul-Vef-i Badadi, eyh, 46, 208, 226,
E be e d, Hurflerde 330 226
Ebher, Sultniyye civan, 78 Ebun-Necib Suhraverd, eyh (bk. Suh-
Ebi el-Hasan Al b. Osman el Cellb raverd)
el-Gaznev, 17 Ebur-Rz Baba Reten Hindi (bk. Baba
Ebil-Leys Semerkand, 99 Reten)
U M U M N D E K S 373
Evliya elebi, 46 - 49, 46-48, 53, 54, Ftih, Sultan Mehmed, 47 . Ftih devri,
55, 55, 58, 74, 77, 77, 117, 22i, 232, 171, 249
233, 246, 276 Fatma Bac, 111
Evliy elebi mad., 77 (J. H. Mordtmann, Fazl Hurf, 112, 123, 327, 328, 328, 330,
Encyclopedie de l'Islam.) 330, 331, 351, 352
Evliy elebi mad., 78 (M. Cvid Baysun, Felek-Nme (Farsa), 240
Islm Ansiklopedisi.) Fen 16. Fen ve fa k r-i H seyn ,
99
Evliy elebi Seyahatnmesi, 46, 48, 48,
58, 59, 74, 77, 221, 233, 246, 340 Fen fi-ll h , 310
(kdm Matbaas, 1314.) F erd ahlk, 305
Fergna, 12-14, 18, 57, 63, 129, 135,
Evrenos (Evren-uz) Bey Bert, 258
136, 138
Eymen Baba, 97
Ferid Bey, 307, 309
Eyybler, 186
Feridn Bey Mneat, 258, (Feridun Bey,
Ezki, Trk kabilesi, 129
Mneal' s-Seltin; 2 cilt, stanbul
E zler (Azizlerden bozma), 86
basm.)
Eyice, Semv, 241
Ferket karyesi, 29, 35, 42
Fafr diyr, 46 Feth-Abd, 342
Fahrd-Dn Acem (bk. Fahrd-Din Fevkih'l-Cules, 45 (Abdul-Kayym
Irk), 113 Nsr; 2 cilt, Kazan basm 1884.)
Fevz'n-Nect, 85 (Sfyullh yr, stan
Fahrd-Din Irk, 201, 202, 202, 220,
bul da ve 1895te Kazanda basdmtr.)
220, 283
Feyz-i Hind, 310, 323, 323
Fahrd-Dn Rz, 217
Feyzullah, Efendi (Hac Bekta neslin
Faik Read, 235
den), 260
Fakih Ahmed, 279
F n d k -e n d z lk , 213. F n d k -en -
Fakiri, ir 113, 171, 173
dzlar, 213
Fakr, 100, 301 . F ak r h rk as, 101
. F ak r- fen , 100, 100 Fihi m Fih, 206, 228, 230, 230
Fakrnme, 122 Filibe yolu, 46
Frab, (bk. Otrar) 14, 138, 139, 139 Firdevs, eh-Nme mellifi, 15, 156
Frab mad., 139 (Barthold, Encyclopedie Firdevs, Velyet-Nme mellifi, 259
de l'Islam.) Firite olu, 330, 331
F ity n , 212
F arm ason lar, 215
Fleischer, 232, 252
Fars, 175
Flgel Katalogu, 55, 121, 262, 291 ( Viyana
Fars dili, lisn, 17, 205, 234, 238
Yazmalar Katalogu, 3 cilt, Almanca.)
Farsa, Fars, 26, 36, 37, 67, 75, 79, 82, Folklore (bk. Halkyyat)
97, 106, 112, 132, 133, 143, 150, 163, Foy, Kari, 238, 258, 262, 263, 288, 289
164, 176, 178, 193, 203, 234, 234, Fraen, 199
238, 239, 241, 248, 251, 267, 274, 331, Fragments relatifs la doctrine des Ismaelis,
342, 342, 343, 344, 219 (S. Guyard)
Faruk (bk. Hazret-i mer), 151 Franck, M., 306, 311
Fasl'l-Hitb, 65, 66, 71, 101, 153 Fransz, 63, 88, 134
Fass- dem (Muhyid-DIn Arab), 320 Franszca, 159, 177, 306
F a ta list, 305 Frenkler, 215
376 U M U M N D E K S
Hakk, 208, 236, 269, 270, 272, 281, 282, H alk e d e b iy a t, Trk, 24, 125, 149,
288, 301, 304, 315, 316, 317, 321, 322, 149, 179, 179, 242,
329, 333, 345-348, 352, 353 . H ak H alk M it o lo jis i, 179
T e ' l , 206, 268, 307, 320 H alk T a s a v v u f e d e b iy a t, 1, 4, 5, 6,
Hkn, 15 356
Hkniye Trkesi, Dou lehesi, Dou Halki_yyat, 1
Trkesi (bk. Kgar lehesi, Karluk H a ll c M ansur, 16, 17, 32, 153-155,
Trkesi), 128, 130, 131, 132, 133, 134, 296, 314, 320, 346
134, 137, 142, 144 Hallc-Nme (Mridi), 153
H. Ailen and co., 144
Hkniye Trkleri, 132, 133, 133, 134,
Halvet (ra mecmuas, RusaJ, 29, 37,
136, 141, 141, 144 . M l k -i H
77, 82, 85, 86
k n iy e, 131
H a lv e t, 103, 103
H a k y k - ICur a n iy y e , 273
H a lv e ti, 110
H a k i kat, 314
H a lv e tiy y e , 274, 280, 344, 346
H a k ik a t-i M u ham m ediye, 330
Hamd, ir, 350
Hakik-Zde Osman, Efendi, 347
Hamidiye Ktphanesi, 248
H akm , 273, 281 . H a k m -i rif, 281
Hammer, 2, 46, 207, 211, 219, 257, 258,
Hakm Ata, Hakm Sleyman, Hakm
262, 341
Sleyman Ata, Sleyman, Sleyman
Hammer tercemesi, 47, 190, 207, 246, 264
Bakrgan, 6, 34, 34, 35, 35, 38, 85, 85,
(Osmanl Tarihi; Ata Bey tarafndan
88, 89, 90, 90, 91, 92, 92, 94, 95, 109,
Trkeye evrilmitir, stanbul 1329-
122, 123, 167, 172, 173, 173, 174, 174,
1337.)
175, 176
Hamse, Nev-zde At, 55, 56
Hakm Ata Kitab, 34, 45, 56, 57, 89, 92-
Hn-saray harabeleri, 84
94, 172, 174
Han-zde All-Mlk, Tirmiz seyyidle-
Hakm Ata menkabesi, 88 rinden, 198
Hakm Ata, Ceyhun kenarnda bir yer, Han-zde Muhammed Hoca Big, 175
94, 95 H a n e fle r, H a n e flik , 18, 19, 64, 71,
Hakm Hoca Sleyman (bk. Hakm Ata) 75, 150, 209, 237
Hakm Sen (bk. Sen) Hankh- Mes'd, Amasyada, 209, 210
H ak, M uham m ed, A l, F a zl b ir li i, H a ra b t, 160, 160
352 Harabat 160 (Fuad Kprl, Yeni Mec
H l, 305, 311, 316 . V e c d -u hl, 305, mua)
311, 314, 315 Harabt, 121, 228, 237 (Ziya Paa, stan
Halaclar, 127, 130 bul, Matbaa-i Amire, 1291-92, 3 cilt.)
Halep, 123, 184, 192, 209 H arem eyn , 202
H alep ile ri, 229 Hrezm, Hrizm, 32, 35, 36, 57, 73, 88,
H lk , 295, 317 90, 92, 92, 94, 95, 97, 117, 118, 140,
Halil Ata (bk. Dervi Halil) 192, 192, 197, 198, 200, 202, 205, 206,
Halil Azer (bk. Hazret-i brahim), 303 217 . Hrizm Trkleri, 166
Halil Edhem, Bey, 190, 232 Harezm, ir, 175
Hlis, Efendi, 121, 239 Harezmler, Hrizmhlar, 74, 179, 197,
Hlis Efendi Ktphanesi, 313 199, 206, 213
H alk, 1 H a ricle r, 209
U M U M N D E K S 379
lcml-i Ahvl-i Al-i Seluk ber Mucib-i imam Abdur-Rahmn Alev, (bk. Battal
nakl-i Ouznme-i Seyyid Lokman, 55 Gz), 63, 232
(Dr. Lagus; Helsingfors, 1854; bu eserin imam Ali Rz, 30, 110
yazma nsbas Viyanadadr. Daha imam Aliyyl Murtaz (bk. Hazret-i Al),
fazla bilgi edinmek iin Flgelin Yaz 53
malar Katalogu'na baknz.) imam A'zam (bk. Eb Hanfe), 18, 66,
I c t i m ' ahlk, 305 67, 115, 151
c tim ilim le r, 4 imam Bakr (bk. imam Muhammed
Bakr)
i t im i m u 'a y y e n iy e t (D 6term inis-
me so cia l), 3 imam Ca'fer Sdk (bk. Ca'fer Sdk)
imam Ca'fer Tayyar (bk. Ca'fer Tayyr)
tgil, Igl, 135
imam Hseyin (bk. Hazret-i Hseyin)
Idg, halk kahraman, 43
imam Mergaz (bk. Mergaz)
Idg Menkabesi, 43, 57
imam Muhammed Bakr, 30, 53, 110
Idil, itil, 131, 139
imam Muhyid-Dn Yahya b. erafd-Dn
Idil boyu, 45, 56, 172
Nevev (bk. Nevev)
Idris Halife (bk. Idris Zul-Mehmed-olu) imam Musa Kzm (bk. Musa Kzm)
Idris, Hoca, 49 imam Musa Rz, 53
Idris Muhtef, 346, imam Suyt (bk. Suyt)
Idris Zul-Mehmed-olu, 44 imam Yfi (bk. Yfi)
iftihar Bab, 61, 62 imam Zeynl-bidln (bk. Zeynl-bi-
hy'l-'Ulm, 115 dn)
tkn kasabas, 84, 114 Im m iy y e , 213
kn, ir, 171, 173 im a m la r, 63
Ikn, Kemal eyh, 97, 106, 114, 114 Im re (bk. Ak), 257, 258
Ik n y e ta rik i, 108, 114 m t id d - n e fs -i R a h m n , 330
ikdam gazetesi, 113, 247 inan Bey, Ladik Sultam, 212
kd'l-Cumn, 210 ncil, 302, 316
i k i b a l k a rta l, arma, 192 ndications Bibliographiques, 199 (Fraen;
II, 187 Bibliyografi MaHmt, Petersburg,
1845.)
ila nehri, ila suyu, 131
l h i, 1, 119, 149, 295 Ingiliz, 39, 43
Ilhi-i Simv, eyh, 59 ngilizce, 17, 143, 218
Ilh-i Simv dergh, 268 Inostransef, 252
lhler, Ziya Gkalp, 335 in sa n , 320, 320, 322
lh-Nme, 226 n s a n - K m il te l k k is i, 317, 322,
Ilek-Hanlar (bk. Bugralar), 142 330, 347
Ilhan- A'zam (Bayco Noyin), 188, 189 nscriptions de lorkhon, 127, 135, 183 (W.
ilh a n lk (P ed er n e v e l y e t), 188 Thomsen; Orhun Kitabeleri, Helsing
Ilhanllar, 179, 185, 216 fors, 1896.)
lk Mutasavvflar, Prof. Fuad Kprl, Intih-Nme, 237
117, 285 Introduction a Vhistoire de VAsie, les Turcs
I lm -i b tn (ilm -i h a k ik a t), 272, 272 et les Mongoles, 79
I lm -i zh ir (ilm -i e r i'a t), 272, 272 Iran, medeniyet ve nfuzu, 11, 13, 15, 15,
Ilyas Bab, 61, 62 16, 16, 17, 20-22, 24, 24, 37, 57, 63,
384 U M U M N D E K S
75, 78, 115, 116, 126, 127, 128, 133, slmlar, slmlk, 12, 13, 15-17, 19, 20,
146, 146, 156, 156, 164, 170, 171, 177, 24, 26, 45, 47, 52, 54, 55, 61, 64, 67,
184, 185, 191, 192, 192, 193, 193, 194, 74, 79, 114, 116, 120, 128, 135, 139,
194, 195, 199, 200, 213, 217, 223, 141, 144, 146, 151, 153, 156, 165,
224, 227, 227, 230, 234, 238, 240, 240, 183, 184, 187, 190, 191, 194, 195, 196,
241, 243, 274, 284, 294, 300, 304, 323, 197, 199, 200, 205, 206, 217, 224,
327, 338, 339, 339 . r a n e d e b i 227, 232, 243, 249, 252, 295, 301,
y a t, 20-23, 23, 24, 75, 157, 217, 218 304, 305, 306, 323, 324, 326, 327,
ra n -H in d , 115 . r a n lis n 327, 331, 342, 357 . Isl m -A ce m ,
ve d ili, 20, 75,128 . ra n s a n 'a t, 146 . slm A s y a s 74, 78 . Bi-
333 . r a n m v e rrih le ri, 199 . l d - slm , 135 . slm Co
rn , r n lik , 15,15, 194, 296, 343 r a fy a c la r , 135 . Isl m e v li
ran Azerbaycan (bk. Azerbaycan), 178 y a s, 33 . Isl m is til s , 12 .
ran (bk. Perse) mad., 16 (Cl. Huart; La Islm m e d e n iy e ti, 13, 14, 21, 190,
Grande Encyclopedie'de) 191, 243 . Isl m dan n ce k i
ra n d a iir, 159 T rk e d e b iy a t, 5 . sl m ta
rih i, 15, 16, 127 . Islm-Trk, 133,
ran'n Coraf, Tarih, Edeb Kamusu, 37,
52, 63, 66 (Barbier de Meynard; Paris, 192 . sl m , 20, 24, 24-26, 78,
1861.) 132, 164, 165, 168, 190, 191, 192, 206,
254, 296, 326, 326, 329, 335 . sl
Irf n , 272 . E h l-i r f n , 272
m ilim le r 190, 191 . sl m
rdul-Mrd ile'l Murd, 202
Iran , 146, 190 . sl m m ede
rti, 131
n iy e t, 165 . s l m Ira n m ede
s Bey, Karasi-Oullarndan, 55 n iy e ti, 191 . Is l m -m ill, 232
s e v lik , 16 . sl m T rk e d e b iy a t, 119
Isfahan, 65, 66, 80
slmiyet, 1-3, 11, 12, 12, 14, 15, 16, 16,
Isferyin, 178
17-21, 23-25, 25, 26, 69, 75, 86, 90,
Isficb (bk. Ispicb), 126, 138
97, 105, 114, 115, 126, 129, 132, 132-
Ishk Bab, 61, 62, 62
134, 140, 140, 146, 147, 156, 166,
Ishak, Efendi, 112, 210, 327, 331
169, 183, 184, 187, 209, 232, 243,
Ishak, Hoca, 97
246, 248, 248, 254, 283, 308, 327,
Ishak Gl-bd, Hoca, 75, 76
353, 356
skender elebi, 58
skenderiye, 215, 306 Ism'il Ata, Huzyanl, 96, 97
s k e n d e r iy e M e k te b i (bk. Y e n i Ef- Ism'il Bab, 61, 62
l tu n cu la r), 16, 223, 308 Ism'il b. Ahmed, Smn hkmdr, 14
Ism'il Hakk, eyh, Bursal, 258, 266,
slm Ansiklopedisi, stanbul basm
268, 269, 272, 277, 277, 278, 280, 280,
(1940ta balayan bu basm devam
281, 319, 330, 340
etmektedir.), 113, 117, 144, 166, 167,
Ism'il Ma'k (bk. Olan eyh), 348
169, 171, 214, 292, 338
Ism'il, Mevln, Tevarih-hn, 249
slm Edebiyat'nda Mersiye, 21 (Prof. Ism'il Miskin, 290
Fuad Kprl.) Ism'iller, sn'ililik (bk. Batnler), 71,
slm Hukukunda Zndklar, 199 (Cl. 206, 209, 219, 219
Huart.) Is m - A 'z a m , 347
slm San'at: Mi'mr, 194 I sn '-a e riy e , 79
U M U M N D E K S 385
Ispicb (bk. Isficb), 14, 97, 126,126, 139, K u fiy e , 12, 148, 148, 149, 149
140, 140 Kafkas, 178. G ney K a fk a s y a , 185,
srfil (bk. Hazret-i tsrfil) ^ 185
Istahr (bk. Istahri), 135. Khire, 213, 251
stanbul, 27, 47, 56, 85, 95, 110, 113, 117, K a l, 316
118, 121-123, 121-124, 151, 157, 170, KalHd, 215
171, 175, 195, 230, 233, 246, 251, 292, Kalender Abdal, ir, 350
343, 344, 346 K a le n d e ri, arz ekli, 350
stanbul ktphaneleri, 6,1 7 K a le n d e rle r, K a le n d e rlik , 337, 337,
stanbul Vakf ktphaneleri, 120 339, 351, 351, 352
Itir k , 16 Kaligra (Kalliakre), 55
l 't i z l , 19, 72, 116, 209 Kaligra Sultan Menkabesi (bk. Sar Saltk
Izgil (bk. igil), 135 Menkabesi), 55
zmir, 204, 265 Kalkta, 21
zzd-Dn Amil, Seyyid, 158 K am (bk. B aks, aman), 242
zz d-Dn Keykvus, Sultan (bk. Keyk- Kmil (bk. Arif), 343
vus), 193 Kmrn Mirz, 42, 43
zzd-DIn Mahmud el-K, 328 Kamus tercemesi, 74
zzd-DIn Pr Haan Isferyin (bk. Ha- Kmus'l-A'lm, 62, 111, 262, 265
san-olu) Kangr, 186
zzd-Dln Seluk, 200 Kangldar, 142
Kanl Koca, hikye kahraman, 245
Jacob, Prof. Georg, 49, 111, 112, 199 Kansu, 145
Jamblicus, 306, 311 Kanturah, hikye kahraman, 245
Jaubert, 143 Knn (bk. Sultan Sleyman), 171, 348
Jokovsky, 17 Kapadokya, 186
Joseph, Thry, 119, 120, 137, 143, 143, Kara Abdr-Rezzk mahallesi, Bursada,
144, 231, 232, 237, 299, 339 275
Journal Asiatique, 17, 44, 136, 213, 219 Kara Abdr-Rezzk Trbesi, Bursada,
275
Kaba, 83 Kara Ahmed (Ahmed Yesev nin lakab),
K a b b a le (C abale), K a b a lis tler, 306, 86
324, 327 Kara Han, 252
Kb b. Mlik, 283 Kara-cuk da, 29, 29, 31, 138, 139
Kbe, 54, 67, 67, 85, 91, 93, 94, 270, Kara-cuk kasabas, Ouz ehri, 31, 138
270, 303, 334 Karada silsilesi, 84
K b - K a v s e y n , 321 Karadeniz, 46, 55, 183
K b z l-e r v h (bk. Azril), 29 Karahan (Ahmed Yesev torunlarndan),
Kbil, 42, 42, 43, 118 86
Kabus ( i Argu mevzi i, 141 Karahanhlar (bk. Hkniler), 18, 24, 64,
K a d ir g ecesi, 172 71, 187
K d ir ta rik i, 209, 266, 266, K a d - Kara-Hitaylar, 64, 64, 141,142
riy y e , 344 Kara-Kalpaklar, 95
Kaf-da, 288 Kara-Koyunlular, 185
K fir, 313, 334 Kara-Olan Kayabas, 247
F. 25
386 U M U M N D E K S
110, 117, 118, 118, 123, 126, 128, 142, M e l m iy y e -i B a y r m iy e , 345, 346
163, 166, 175, 177, 179, 184, 185, 185, Melik Ahmed Dnimend Gz, 186, 279
. M v era n n eh r T rk le ri, 200 Melik Fahrd-Dn, 217
Mazdeizm re Trkler, 20 Melik Muizzd-Dn Hseyin Kert, 175
Mazhar'l-Acib, 19, 151 Melik h, 70, 74, 184-186
Meandre (Burgalar), 173, 322, Melikz-Zhir Baybars, 201, 210
M ebde (bk. K a v s -i nzul), 322 Melioransky, 6 , 43, 73, 79, 85, 119-121,
Meclis'l-Mminn, 73 261, 262, 262, 264, 264, 265, 271, 271,
Meclisii'l-Uak 123, [Emr Kemld- 295
Dn Hseyin; Ayasofya Ktphanesin- Memlkler devri, 175
de, 4238 numarada. Buna dir bilgi Memad Dnr, 53
metinde verilmitir.] Menhic'l-lbd ile'l Me'd, 203
Mecast, 166 Menkb- Evliyalar, 229
Mecdd-DIn Bagdd, eyh, 37, 197, 198, Menkb- Kaygusuz Abdal (Sultan), 47,
202, 222 340 [Huss ktphnemizdeki yazma
Mecdd-D!n Ishak, 200 nsha].
Mecma'u' s-Sanyi, 21 Menkb- Tac'l-rifin, 226 [Seyyid
Mecmua-i Hazini, 96 (Hazn,; tabasmas, Vefa-y Bagdd; huss ktphane
Takend, 1329.) mizdeki yazma nsha. Bunun dier
Mecc, 127 bir nshas da Esad Efendi (Sley-
Mecs, Mecsler, 15, 115, 302 maniye) ktphanesinde 2427 numa
M ecz b la r, 313 radadr.]
Meu Kaan (bk. Me-tch ouo), 129 Menkb'l-CArifin, 215
Medeniyet-i Islmiye Tarihi, 15, 19, 23, Menkb'l-Esrr Behcet'l-Ahrr, 282
195, 196, 283 (Corc Zeydn; Zeki [Menakb'l-Esrr- Haty, Kzdba
Megamiz Bey tarafndan terceme edil akideleri hakknda pek mhim bilgi
mitir; 5 cilt, stanbul 1328.) leri iine alan bu eser ah smaile it
Medne, 78, 232 deildir. Tek nshas huss ktph-
Mednetl-Beyz (bk. Sayram), 126, 140, nemizde bulunuyor.]
141 Menzils-Syirn, 196
M ed h iye, Bekt edebiyatmda, 350 Mendel, Gustave, 192, 194, 194
Medrese-i Nizmiye, 67 M en estrel, 170
Meftih'l-Gayb, 203 Meng Gazi, 186
Mehsin'l-Ahyr, 17 Mengler, l-i Meng, 185, 186
Mehd, mitolojik, 19, 151, 172, 352 Menkabe-Nmeler, Ah rene it, 214
Mehdi, 15 (Historie Des Ar abes'da.) Mente, 48
Mehmed Al Ayn, 104 Mergaz, imm, 34, 35, 35, 36
Mehmed Arif, 14, 190, 207, 215, 248 Meri, Rfk Mell, 113
Mehmed Bey, Karaman Beyi, 205, 234, Merkez'l-Edvr, Feyz-i Hind, 323
239 M ersiye, 25, 350
Mehmed Big (bk. ems), Azer iri, 246 Merv, 12, 13, 18, 66 , 67, 67, 74
Mehmed Giray IV. (bk. Kmil), 343 Mervr-Rd, 66 , 66
Mehmed Remzi, 175 Mervan, 30
Mekke, 33, 78, 151, 217 Meryem Kitab, 172
M e l h id e -i Is m 'iliy y e , 219 Merzifon, 46, 46
um um n d e k s 393
Meskkt-1 Islmiyye Katalogu, 190 (Ah Mildi ondrdncii Asr Sonlarna Kadar
med Tevhid, 4. cilt, Tarih Encmeni Trk Lisn Ydigrlar, 120 (Thry
Mecmuas, 19. saydaki Ankara Ahileri Joseph, Macarca; Rgb Huls Bey
makalesi.) tarafndan tercemesi, Milli Tetebbu'lar
Mesnevi, Mevln, 64, 155, 224, 226, 226, Mecmuasnn 3. saysmdadr.)
227, 227, 228, 229, 229, 234, 239, 241, Milas, 211
268, 322, 323, 334, 338, 342, 343 Milel ve Nihal 15 [ehristn,
M esn evi, ekil, 294, 300 yazma; Nh Efendinin tercemesi me
Mesnevi erhi, San Abdullah Efendi, 346 hurdur.]
Mesneviyt, Yunus Emre, 293, 294, 294, Milletler-aras X I. Msterklar Kongresi,
295 238
Mes'ud b. Osman Glehr, eyh, 240 Milli Arz, 262, 297 (Necib Asm, stan
bul, 1326.)
Mes'ud, Hoca, 240
Mes'ud Seluk, Sultan, 209 M ill destan, 247, 249
M ill nazm ek illeri, 343, 354
Mes'ud, 135
Mereb, ir, 171, 171, 173 Mill Tetebbu'lar Mecmu'as, 3, 20, 79,
Me-tchouo, Hakan (bk. Meu Kaan) 13 120, 137, 143, 168, 176, 187, 189, 193,
M etem p sy ch ose (bk. T ensh) 231, 242-44, 247
Metin, eyh, 97 M ill Y ezin , 246, 343, 350, 351, 354
Mevk'u'n-Ncm, 203 Mr Haydar, ir, 169
Mevdd eyh, Trkistanl, 97, 97, 106, 114 Mr Ser-Burehne (bk. emseddin Muham
Mevln Ekmel d-Dm, tabip, 229 med Endicn), 51
M e v le v le r, M e v le v lik , 207, 211. 218, M i'rc, 173, 331, 348
M irc-Nme, 121, 143, 144, 163
226, 227, 230, 343, 343
Mirt Baba, 350
M ev lid gn, 103
Mirtl-kn, 346
M ev lid m e c lis le r i (C em iy etleri), 285,
Miratl-lber, 190 (Diyrbekirli Sa'id
342
Paa, stanbul, 1304.)
M e v t-i m tek a d d im , 311 Miratl-Kint, 258
M evzu *a t l-'U l m , 247 Miratl-Maksd, 327 (Rif'at Efendi;
M eydan, 353 1293.)
Meynard, Barbier de, 37, 52, 63, 66, 159 Miratl-Memlik, 78, 94 (Seyd Al Reis,
Msr, 16, 25, 38, 175, 184, 189, 195, 195, kdm Ktphnesi Klliyat ndan, s
200, 201, 210, 239, 250, 251, 280, 339, tanbul, 1313.)
340, 343, 344 . M srlla r, 339 . Mrhond, 79, 80
M srda T rk e , 175 Mirsdl-'lbd 202, 202 [Necmd-Din
Msr'da Arap Edebiyat'nm hyasn Te'- Dye; Karahisarh Kasm b. Muham
min edecek Vesit Hakknda Muhtra, med tarafndan rdl-Mrid llel-
251 (Ahmed Zeki Paa; Khire, 1910; Murad ad ile II. Murada takdim
Franszca.) edilmek zre terceme olunmutur. s
Msr'da Bektalik, 338 Prof. Fuad Kp tanbul niversite Ktphanesinde,
rl, Trkiyat Mecmuas, 1939 Berlin Kraliyyet Ktphnesinde ve
M sry y e k olu , H a lv e tiy e ta rik in in , dier bz umm ve huss ktp-
280 hnelerle eitli yazmalan vardr.]
Mifth- Vahdet-i Vcd risalesi, 346 Miskin Yunus (bk. Yunus Emre), 268, 290
394 U M U M N D E K S
Mogul (Mogol)lar, 26, 88, 90, 128-130, Muhammed Buhr (bk. Sar Saltuk)
155, 163, 176, 183, 189, 192, 199, 200, Muhammed Buhri, eyh, Kaz, 110
209,248,250.M ogu lca ; M ogul dili, Muhammed Dem-tz b. Hoca Ahmed
176.M ogul h a tt (bk. U ygu r Yesev, Yesev sllesinden, 78
ya zs), 249 Muhammed Elem Ts, eyh, 110
Mogul istils (bk. Cengiz), 73, 165, 169, Muhammed Gavs, eyh, 107, 107
185, 188, 189, 196, 202, 204 Muhammed Hanef (bk. Eb Hanfe)
Mogullar Tarihine Medhal, 248 (Edgar Muhammed Hrizmah, Sultan, 197, 198,
Blochet; Gibb serisinden, 1910.) 199
Moha-Nme, 55, 246 (bn Keml, Fran Muhammed Hoca (b. Hakm Ata), 90
szca tercemesi; Pavet de Courteille Muhammed Kalavun, 25, 250
basm, Paris, 1859.) Muhammed Kutbd-Dln Hrizmah, 217
Mohl, 21 Muhammed Ma'k Ts, 18
Molla Abdul-Hamd Lhor, 43 Muhammed Mmin Semerkand, 97
Molla Ms b. Molla s Sayrm, 61, 62 Muhammed Nrl Arab, Seyyid, Hoca,
Mordtmann, Dr. J. H., 77, 258, 262, 263 341
Moskova, 175 Muhammed Prs, 65, 66, 71
Muallim Mektebi, 215 Muhammed Slih Mirz, ir, aatay
Mu'arref Ladk, 235, 241 cann kurucularndan, 39, 84, 164
Mu'cem'l-Biildn, 37, 39, 62, 63, 65, 66, Muhammed Sinan, eyh, Elmall, 274
126, 127, 130, 134, 138, 139, 232 (Ya-Muhammed Suhf, Bursal, 341
kt Hamev; Msr basm; bunun bir Muhammedl-Hind Yesev dervii, 117
de Leipzig basm vardr; 1866-1873.) Muhammedl Kdi, Mevln, 68
Mudurnu, 211 Muhammedn-Nm, Hoca, 96
Muhkemet'l-Lugateyn, 168 Muhammediye erhi, 268, 269, 272, 280,
Muhammed, Seluklulardan Sencerin kar 281, 319, 329, 330
dei, 70 Muhit Denizi, 90
Muhammed, eyh, Ahmed Yesevnin ced M uhkem t, 331
di, 62 Muhlis Baba, eyh, 208
Muhammed Al Han, Hokand Ham, 82 Muhlis, Paa, 208
Muhammed Al b. Dervi Al Buhri, 79 Muhtasar Seluk-Nme-i bn Bibi terce-
Muhammed Avf (bk. Avf) mesi, 239, 245 (bn Bib tercemesi;
Muhammed Bagdd, eyh, 36, 37 Houtsma tarafndan, Brill, 1902.)
Muhammed Bakr, 30 Muhyid-Din, Bekt iri, 111, 257
Muhammed Big, Hoca, Cani Big mera Muhyid-Din Arab, 195, 195, 196, 199,
sndan, (Bir de bk. Hanzde Muham 201, 202, 202, 203, 205, 230, 280, 306,
med Hac Big), 175 317, 318, 320, 324, 326, 326, 327, 352,
Muhammed b. Abdullah Nibr (bk. 356
Nibr) Muhyi'd-Din Arabi mad. 195, Ahmed
Muhammed b. Abdul-Vehhb Kazvin Ate, slm. Ansiklopedisi,
(bk. Kazvin) Mu'ind-Dn Hseyin Yezd, Kad, 318
Muhammed b. Muhammedl-Buhr (bk. Mu'ind-DIn Pervne, 201, 201, 202, 230,
Bahad-D!n Nakbend), 108 Mu ind-DIn, eyh, 297
Muhammed b. Osman Efendi, Selnikli, Mukaddime-i erh-i Fusus, 318
110 Mukan Han, 127
TJMUM N D E K S 395
N ok ta, 330. lem -i n okta, 330 Ouz Menkabesi, 252 (Radloff yaym;
N o k ta v ler, 330 Uygurca)
N on C on form iste, 326 Ouz Menkabesi (bk. Ouz Destan)
Notices et Extraits des Manuscrits, 62 Ouz-Nme (Kitb- Dede Korkut), 251
Nos, 308 Oksus (bk. Ceyhun), 127
Nu-Shepiler, 140 Okz (bk. Ceyhun), 138
N cum (A stron om i), 23 Olanlar eyhi brahim Efendi, 280, 280,
N ufs-i tis'a, 322 310, 322, 346, 347-349
Nuh b. Esed, 14 On adedi, 209
Nu'man Sern (Lokmn- Perendeden X V I. Asr Sonuna kadar Trk Sazirleri,
bozma), 111 170
Nn ( ), 330. lem -i nn, 330 Ondon Sultan (Han), 86
Nr, 103. Nr-i lh , 322 X IV . Asr Sonuna kadar Trk Dili Ya
Nr-i Osmniye Ktphnesi, 246, 249 digrlar, 137, 143, 231
Nureddin li b. bnl-Cevz, 71 O n iki im am , 19, 151
Nured-Dn Bey, Sf, Karaman Beyleri X. Asr hayatna it bir vesika, 113
nden, 205, 208 Orenburg-Takend demiryolu, 83
Nureddin Muhammed Aftb, Hoca, 78 Orenburg, Vakit matbaas, 174
Nureddin Zeng, 192 Orhan, Sultan, Gzi, 46, 47, 49, 53, 55,
Nr'l-Hd li-men htida, 327 (Karaka- 208, 214, 239, 259, 263, 265
zde mer Efendi; 1286.) Orhun Kitbeleri, 23, 127, 134, 135, 136,
N u sayrler, 209 137, 138, 183
Nirvn, 12, 215. Genc-i N irvn, Orta-Asya ve Orta-Asya Trkleri, 43, 44,
296 68 , 83, 83, 84, 85, 86 , 88, 95, 110, 114,
Nutuk, Idris Muhtef, 346. Nutuk erhi, 116, 117, 118, 118, 121-123, 126, 136,
346 138, 140, 142, 142, 144, 147, 151, 164,
N u tu klar, 295, 343, 350 165, 166, 166, 167-170, 171, 172, 173,
178, 195, 205, 231, 242, 262, 266, 342,
Olan eyh (sm'l Ma'uk), 348 355-357.O rta-A sya T rk e d e b i
Ouz, Ouzlar, 13, 19, 30, 82, 126, 128, y a t, 171, 356. O rta-A sya T rk
129, 130, 130, 131, 131, 132, 132, 133, S fli i, 217. Orta-Asya Trk
134-137, 138-140, 138, 139, 141, 142, irleri, 163, 171, 171
142, 147, 176, 179, 183, 183, 184, 184, Orta-Asya'da Dinler ve Felsefeler, 157
185, 185, 186, 190, 187, 192, 199, 231, (Gobineau, Paris, 1866).
231, 242, 245, 247, 248, 249-251, 252, Orta-Asya'da Medeniyet ve Dillerin Mc
252 339 . D ou Ouz sahas, delesi, 145, 164 (Rusa).
252. Ouz B eyleri, 244. O uz Orta Asya Trk Edebiyatna ait maddeler,
ca (B a t t rk e si); Ouz leh esi, 171 (Prof. Samoilovi).
131, 132, 137, 138, 142, 143, 231, 231, Orta-Ordu devleti, 84, 86
232, 292.Ouz t re si, 187, 244. Orta ve Byk Ordu, 86
O uz T rkm en leri, 132, 140 Osman Bab, 61, 62
Ouz Destan, 25, 25, 26, 29, 176, 233, 243 Osman Baba Tekkesi, 47, 48
248, 248, 249, 249, 250, 251, 251, 252, Osman Gzi, Sultan, 211, 214, 239
252, 253, 354 Osman Glehr, eyh, 240
Ouz Han, 63, 249, 250, 252 Osman Marib, eyh, 34, 35 ^
398 U M U M N D E K S
Pr Ali Efendi, Aksarayl, 348 Ravzats-Saf, 51, 52, 57, 63, 79, 190,
Pir Dede, 46, 46 199 (Mrhond; Farsa.)
Pr Muhammed Nakbend, Nakbend- R ecez, 246
liin kurucusu, 120 Recherches sur les dialects Musulmans
Pr Sultan Abdl, 350 (Berezine; Mslman leheleri hakkn
P-sz, 212 da tetkikler, Kazan, 1848.)
Pr-i Trkistan (bk. Ahmed Yesev), Reclus, E., 39, 84, 88, 116, 139
Pirinciler Han, Konyada, 219 R e c o n s titu tio n p h ilo lo g iq u e , 291
Platon (bk. Efltun), 324 R e d if, 148, 148
Plotin, 304-306, 308, 311-313, 314, 326 Refi', 327, 351
Plotin mad., 306 Resul Baba, 279
P op u la ire (H alk), 1 Resl-i Ekrem (bk. Hazret-i Muhammed,
Porphyre, Suriyeli, 324 Peygamber), 30, 150, 152, 153
Porsuk-suyu, 265, 277
Reaht- Ayn'l-Hayt, 17, 19, 69, 72,
Proben der Volkslitteralur der Turkischen 89, 96, 97, 98, 106, 118, 174 [Hseyin
Stdmme Sudsibiriens, 43 (Radloff; Trk- V'iz Saf (Hseyin b. 'Aliyyl-V'i-
lerin Halk Edebiyat Tercemeleri; Al zl-Kifiyyl-B eyhak); Nakbendi-
manca.) ye eyhlerinden Hoca Ubeydullahdan
Protectore, Menandre, Bizansh tarihi, bahseden bu eser Nakbendler ara
63, 127 snda pek mehur olup, yazma nsha
Prusya Akademisi, 133 lar pek oktur. H. 903 (M. 1497/98)de
Prusya Akademisi Klliyat, 119 yazlm olan bu eser, Trabzonlu Meh
Pr Haan (bk. eyh zzddin Isferayin), med Ma'rf efendi tarafndan - Ktib
178 elebinin rivyetine gre - zmir ka
Pythagore (Fisagor), 306, 324 ds bulunduu srada H. 993 (M.
1585)de bz ilvelerle terceme edilerek
Quatremere, E., 62 Sultan Murada takdim olunmutur.]
Reaht- Ayn'l-Hayt tercemesi, 28, 31,
Rbi'a Sultan Bekim (Ulug Beyin kz), 32, 35, 42, 51, 57, 65-67, 72, 87, 88,
82, 83 92, 93, 95, 97, 106, 107, 120, 172, 172,
Rci, ir, 173, 209 197 (Bu terceme nce 1236da Msrda
Radiyyd-DIn Al Lala (bk. Al Lala), baslmtr. Ayrca bir Kazan basks
178, 200 da vardr. Huss ktphnemizdeki
Radloff, W ., 21, 25, 43, 92, 130, 132, yazma bir tarihte : H. 1149 = 1736/37
137, 137, 144, 183, 238, 252, 296 senesinde Hrezm Sultan Muhammed
R a fz, 151, 208 Bahdr Han, Diyr- Rmu seyrn
R fiz le r , R f iz l ik , 18, 19, 19, 40, bahnesiyle b-nme-i h meyih-
209, 213, 214 ten Mevln Niyz ve eyhlislm
R h ib -s h ir - ir le r , 242 Nakbend ile aatay Bey ve bunlarla
Rhib-irler, 170 beraber 500 mtecviz Hind ve Sind
R a h m n , 318 ve zbeg ve Efgan Abdllan geldii ve
R a k k a s lk , 242 Reaht- Ayn'l-Hayat Fars olduun
Rambaud (bk. Lavisse-Rambaud) dan o esnada terceme edildii yazl
Ramstedt, 183 ise de tabi itimada deer saylamaz.
Ravzat'l-Mflihun, 275 Ma'ruf Efendi tercemesinin eitli yaz
400 U M U M N D E K S
Sar Saltk (Saltuk), Muhammed Buhri, 211, 231, 232, 232, 233, 234, 234, 239,
54, 55, 55, 56, 111, 254, 279 242, 244, 245, 249, 249, 267, 297.
Sar Saltk menkabesi, 54, 55, 58 Selu k b e y itle r i, 237.Seluk-
Sart ehri, 84 O sm anl leh esi: S elu k T rk
Sartlar, 84 esi (bk. Ouzca), 137, 178, 231, 231.
Ssnler, 12, 15, 20, 187 Selu k sanat, 194, 194, 195, 333
S atrap lk , 127 Seluklular Zamannda Anadolu'da Trk
Satuk Bura Han, Abdlkerim, 142 Medeniyeti, 20, 189, 193, 244 (Prof.
Satuk Bura Han Menkabesi (Efsnesi), Fuad Kprl; ksmen Mill Tetebbu-
43, 44, 136 (Journal Asiatique, seri lar'm 5. saysnda.)
IX ., cilt XV.) Seluklular Devrinde Mezhib, 72
Savran (bk. Sabran ran, Sr), 39, 39, Seluk-Nme, 55, 249, 249 [Yazc-olu
84, 85, 138, 139 Ali; Mufassal Seluk-Nme; bir ns
Sayram ( jy* ) 27-30, 61, 61, 62, has Topkap saray ktphanesinde-
62, 96, 97, 126, "l28, 133, 140, 141 dir. Necib Asm Bey tarafndan bas
Saz irleri (bk. k lar), 341 trlmasna balanm ise de, yazk ki
Sazairleri, 247 (Prof. Fuad Kprl, tamamlanamamtr. Bunun dier iyi
bz paralar ksaltlarak ikdam ga bir nshas da Hlis Efendi Ktp-
zetesinde, Mukaddime's Mill Teteb- hanesindedir.]
bular'm ilk saysnda yaymlanmtr.) Seluk-Nme-i bn Bb tercemesi, 249
Sazirleri: Trklerde k Edebiyatnn (bk. bn Bb tercemesi.)
Mene' ve Tekml, 354, (Prof. Fuad Selected Poems from the Shamsi-Tabriz,
Kprl.) 221
Schefer, Ch., 18, 95, 141 Selim Aga Ktphanesi, 345 (bk. Mnte-
Schott, 129, 130 hebt- Divn- ems-i Tebriz.)
Schuyler, Dr. Eugene, 19, 39, 43, 43, 79, Selim I., Yavuz Sultan, 284
80, 81, 82, 83, 86, 96 Selmn Fars, 69, 215
S ecli nesir, 293 Selvetii'l-'rifn, 215
Sefaretnme, 94, 95 (Rza Kul Han, Se- Sem 1, Bektlerde, 353
fret-Nme-i Harezm, Schefer tarafn Sem% Mevlevlerde, 221, 222,
dan bastrdan metin, Farsa; Leroux, Sem'n, 66 , 67, 67, 69, 71
1876. Tercemesi iin Bk. Schefer.) Semert'l-Fuad, 313, 322 (Sar Abdullah
Sefine-i Mevlevyn, 343 (Skb Dede) Efendi; Matba-i mire, 1288.)
Sefinet'l-Evliy, 73 Semerkand, 13, 18, 19, 29, 33, 40, 41, 42,
Seher Abdal, 350 63, 65, 66 , 68, 69, 70, 70, 75, 77, 78,
Seh Bey, 283 96, 106, 127, 128, 138, 151
Sehl-i m m teni, 335 Semnn, eyh Rknd-Dn ld-Dev-
Se-kin (bk. Sagun), bir nvan, 136 le, 318 (bk. Rknd-Dn Alddevle
Sekkk, 169 Semnn)
Selcan Hatun, hikye kahraman, 245 Sen, Hakm, 67, 74, 157, 157, 158, 158,
Seluk Tarihi'ne it metinler, 190 (Hout- 159, 175, 201, 229, 229, 240, 293, 338
sma; bk. tbn Bibi) Sen' mad., 158 (Encyclopaedia Britan-
Seluklular, 18, 18, 71, 72, 133, 134, 140, nica)
179, 184-188, 184-188, 189, 191, 192, Sencer, Sultan, 69, 70, 72, 74, 140, 184,
194, 194, 197, 200, 202, 205, 207, 208, 197
U M U M N D E K S 403
Sheyl- Nevbahr, 239 207, 214, 214, 259, 262, 262, 265 265,
Sleyman Azmi, 110 266, 267, 267, 271, 271, 274, 279, 283,
Sleyman Bakrgn (bk. Hakm Ata), 339, 340, 348
89, 173, 173, 175, 176 akyk- Nu'mniye (bk. bn Hallikn
Sleyman b. Hseyn, eyh, Krehirli, Hiyesi)
203 kir Paa, 207
Sleyman Bursav, ir, 179 am, 78, 154, 184, 202, 210, 211, 215,
Sleyman, Efendi, eyh, yazar, 120, 252 217, 218, 221, 222, 223, 236, 269, 27
Sleyman Efendi, Hac, zbekler dergh aman (Kam), 242, 252
eyhi, 122 amanlik, 92
Sleyman Gaznev, eyh, 97 ark (Dou) Trkleri, 246
Sleyman Hakm Ata (bk. Hakm Ata), ark Trkesi Lgati, 252 (Pavet de Cour-
34, 34, 35, 35, 36, 88, 89, 89 teille; Dictionnaire Turk-Oriental, Pa
ris, 1870.)
Sleyman, Hoca, 87
Sleyman Knn, Sultan (bk. Sley- ark Trk Lehelerine dir bz Tetebbu't
man- Muhteem), 117, 171, 254, 284, 135, 136, 141 (Marquart ve Bang;
348 Gttingen Akademisi neriytndan,
Almanca, Berlin 1914.)
Sleymn- Kstendili, 31
ark, 149, 246
Sleyman- Muhteem (bk. Sleyman K
ark Anadolu, 178
nn), 262
arkkarahisar, 186
Sleyman Trkmn, eyh, 210, 210
arkyye eyleti, 251
Sleymaniye Ktphanesi, 343
a (bk. Takend), 14, 96, 106, 139
Snnet, 37, 115, 115, 301. Snnet-i
a th iy y t, 235, 340
M uham m ediye, 301. Snnet-i Ne
ecere-i Trk, 248 (Ebul-Gz Bahdr
beviye, 40,
Han; ecere-i Trk [Baron Desmai-
S nnlik, 18, 19, 71, 117
sons tarafndan eitli nshalar kar-
Srgn av la r, 193
latrdarak bir cildi metin dieri
Franszca terceme ve haiyeler olarak
b-i em red, 331
bastrdmtr. Ahmed Vefik Paa tara
fi'ler, 18
fndan ksmen tercme edilen eser
ah Hseyin (bk. Hazret-i Hseyin), 151
sonradan Rza Nur tarafndan, Fran-
ah Ismil Safev (bk. Hat), 282, 350,
szcas esas tutularak ve ba ksm
351
ksaltlarak, Trkeye evrilmitir].)
ah Mehemmed Veliyyullh Dekken,
ir, 74 efkat, 301
ah-Mereb, Yesev iri, 122 e-hou (Che-hou), Karluk nvm, 136
ah Tahmasb, 117 eh-Nme, 205. eh-Nme vezni
ah Uruu, 61 (bahri), 22, 239
ahabd-DIn Suhraverd (bk. Suhraverd) eh-Nme-i Cengiz, 248 [ems Kaan;
h, ir, 350 eh-Nme-i Cengiz, Hamidiye Ktp-
hrh Sultan, 79 hnesi, Lala vakf nu. 354. Bu nsha
hyr nehri, 62 kymetli minyatrler ile sslenmi olup,
irler, 283, 284 ok gzeldir. Edgar Blochet nin C-
akayk-1 Nu'mniye, tercemesi ve zeyli, mi''t-Tevrih Medhali'n&e, yanl ola
46, 47, 49, 49, 59, 74, 112, 113, 117, rak yalnz Paris Mill Ktphanesin
406 U M U M N D E K S
de bir nshas mevcut olduu iddia erh-i Rumuzt- Yunus Emre, 258, 276,
edilen bu eseri Ktib elebi de gr 277 [Bursal smail Hakk; yazma,
m ve Trih-i Gzn Hn nm al daha fazla bilgi edinmek iin metne
tnda kaydederek, irinin de Sultan baknz.]
Eb Sa'id zamamnda H. 730 (M. erl'at, 304, 314, 352
1329/30) sralarnda ldn ilve erl'at h a lv e ti, 103
etmitir.] eybn Han, 84, 85
eh-Nme-i Firdevs, 15, 20, 193 eybnler, 118, 166, 167, 169, 171
eh-Nme tercemesi, 21 (Mohl; eh-Nme eybn-Nme, 39, 84, 85 (Muhammed
tercemesi, 1876.) Slih; Vambery tarafndan bastrlan
ehr Bn, 151 nsha, Viyana, 1885; ayrca Rus ar
ehristn, 15 kiyats Melioransky tarafndan daha
eker-rzler Han Konyada, 219 iyi tashih edilmi olarak yaymlan
em', ir, 350 mtr.)
ems, Yesev iri, 28, 34, 95, 122 eyh Baba (bk. Bira b. Abra Sf)
ems Tebriz, 201, 219, 219, 220, 221, eyh Ekber (bk. Muhyid-DIn Arab),
221, 222, 222, 223, 223, 224, 224, 225, 203
279, 315 eyh Nusret Tekkesi, 48
emsi (bk. Mehmed Big) eyh-olu, 240
ems-i Kn, 248 eyh Pehlivn, 97
ems-i zkend, 97, 173 eyh San'n kssas, 235, 235, 239, 302
emseddin Smi, 62, 111, 265 eyhl-Islm , 83
emsd-Dn, Sivasl, 297 ey'-i hakir, 298
emsd-DIn Muhammed b. Al Hseynl-i eyyad Hamza, 235, 236, 236, 237, 239,
Buhri (bk. Emr Sultan) 241, 255, 292, 300
emsd-Din Muhammed Endicn (bk. eyyad Hamza mad., 237, (Sadeddin
Mr Ser-brehne), 51 Bulu, slm Ansiklopedisi.)
emsd-Din Muhammed b. Nur Muham- ibl, eyh, 153
medt-Thiri, 45 ibl mahallesi, 274, 275
en, 329 ibrugan, 175
epi Kaan, 129 i'le r , I lik , 18, 70, 151, 151, 156, 208
err, 304, 309 ikr, Lrendeli, 205
erit'l-lmn, 45, 45, 85 [yazar bilinme ikr Tarihi, 205 (Konya 1946)
yen bu eser hakknda metinde bilgi imal Trkleri (bk. Kuzey Trkleri), 57
verilmitir.] Ir-bd, 88
erefd-Dn [yaltkaya], 72, 127 iraz, 297
erefd-DIn olu Abdl-'aziz, Tebrizli iraz Atabeyleri, 297
stad, 82 lr, ir, 350
erefd-Dn Ukeyl, 65, 66 len, 11, 91, 187, 342
erefd-DIn Yezd, 79, 79, 80 v a ly e lik , 213
erh-i Ahvl-i Hac Bayram Vel, 340 uhd, ir, 171, 173
erh-i gazel-i Mevln, 297, 298 [emsd- umeyad, 208
Dn Sivs; huss Ktphnemizdeki r Mecmuas (Rusa), 29, 37, 77, 82,
yazma nsha.] 84-86
erh-i Hads, 203 uristan Tepesi, 75
U M U M N D E K S 407
Tarih-i Muhtasar, 176 [Eb Bekir b. Ab- Tecnist Nazresi (bk. Tuhfet'l-Uak),
dullh d-Devdr; Arapa yazma; 77
metinde buna it bibliyografik bilgi Tefsr-i Bahrul-Hakyik, 202
vardr.] Tefsr-i Fatiha, 203
Tarih-i Osmn Encmeni Mecmuas, 55, T eh ecc d , 102
190, 216, 258 T ek br, 101, 104, 105
Tarih-i Sayrmi, 232 Teke vdisi, 88
Tarih-i YfiH, 73 T ek fir, 280, 297
Tarih Kaynak olarak X IV . ve X V . asr Tekke e d e b iy a t, 354
lardaki bz Trk menakbnmeleri, T ekke irleri, 344, 349.T ek k e iiri,
56 [Orhan Kprl, stanbul niver 341, 349
sitesi Tarih Semineri ktphanesi, nu. T ek vn , 224, 308, 323.T ek vn -i lem,
512.] 326
Tarih'l-Kmil, 18, 67 Telfik'l-Ahbr, 175 (M. Remzi; Telfikl-
T a rik a t, 352 Ahbr ve Tenkih'l-Asr f vekayi-i
T a rik a t h a lv e ti, 103, Kazan ve Bulgar ve Mlki't-Ttar,
T a rik a t-i A h m e d iy y e (bk. R u f ilik ), 2 cilt, Orenburg, 1908, Arapa.
204 Temenny, ir, 327
Tarikat-Nme, Duc-olu, 340 Temevar, 117
Tarikat-Nme, Eref-olu, 344, [yazma] Tenkiht-Tevrih, 190 [Hezrfen Hse
Tarikat-Nme, Himmet Dede, 340 yin Efendi; huss ktphnemizdeki
Tarsus, 246 yazma nshadan. Bunun birok yaz
Tartarie, 63, 86 (Dubeux; Tataristan, malar vardr.]
Univers serisinden, Paris, 1848, Fran
Tepe-gz (bk. Deba-gz), Ouz-Nme kah
szca.)
ramanlarndan, 250, 251, 252
T a s a v v u f ilm i, 321
Tepe-gz menkabesi, 253
T a s a v v u f ahlk- s fiy y e , 300, 301,
Terbirdi allis avulu, 44
301, 303, 303, 304, 304
Tercemn, Akyazh hakknda, 46
T a sliye, 22
Tercemn- Hakikat-Servet-i Fnn ns-
Tassy, Garcin de, 74, 158
ha-i Fevk'aldesi, 295
Takend, Takent, 13, 41, 41, 42, 57, 75, Tercemn- Trk ve Arab, 258, 259, 289
79, 83, 92, 93, 96, 96, 97, 97, 106, 114, Terci', Evhad- Merag, 201
117, 121, 122, 135, 138, 139 Terci'-i Bend, Al-r Nev, 121
Takpr-zde, 262, 265, 295 T erk ib (S yn th es), 3, 5
Tat, 132 T e v zu ', 301
Tatar, Tatarlar, 126, 127, 128, 128-130, T evek k l-i K ll m m M uhamme-
174, 239, 251 dl-H anef, 99
Tatar dili, 176 T ev h id , 196, 283, 311
Tatar Edebiyatnn Bar, 174, 176 (Ce- Tevrt, 316
mld-Dn Velid; Orenburg, 1912.) Tev il, 330
Tchou-mi, o-mi (bk. Comul), 129 Textes Persans Relatifs a la Secte des Hou-
T eb ah h u r (E ru d ition ), 4 roufis, 113 (Rza Tevfik; Hurf Mez
Tebriz, 220 hebine dir, Cl. Huartm yaymlad
T e ce ll-i ef'l, 298 metinlerle ayni ciltte, Gibb klliyat-
Tecnist- Ktibi, 77, 77 nn IX . su.)
U M U M N D E K S 409
Trk onomastique'i hakknda, 23, (Prof. ren bu eser hakknda burada tafsilta
Fuad Kprl; Tarih Dergisi, 1950.) girimeyeceiz. Melfuzt- Timuri ad
Trk San'at, 194 (Henri Glck; terceme ile aataycadan Farsaya terceme
Yeni Mecmua.) edilen bu eserin gerek basmasna gerek
Trk Sazirleri, 170, 354 (Prof. Fuad yazmalarna rastlanr. Pertsch in Ber
Kprl, Ankara 1962) lin Farsa Eserler yazma Katalogu'n-
Trk Tarihi, 235 (Necib sim; stanbul, da buna dir pek etrfl bilgi vardr.)
Matba-'a-i mire, 1316.)
Trk Tarih-i Ummisi, 248 Ubeyd, ir, 173
Trk-Tatar Tarihi, 6 , 45, 143 (Zeki Ve- Ubeydullah, ir, 173
ld; Kazan, 1912.) Ubeydullah Ahrar, Hoca, 41, 42, 68, 96,
Trk Yurdu Mecmuas, 4 96, 97, 106, 106, 107, 107, 166
Trke Yazmalar Katalogu, 282 (Rieu; Ubeydullah Sadr (bk. Abdullah Sadr)
British Museum Trke Yazmalar Ka U b u d iy y e t, 312
talogu, ngilizce.) U c B eyleri, 189
T rk-i T rkn (bk. Ahmed Yesev), 53 U c ehri, 142
Trkisch Bibliotheque, 214 UgarIar (bk. Uraklar), 130
Trkistan, 14, 18, 19, 23, 23, 24, 28, 28, Urak, Ugraklar, 126, 130, 130, 141
29, 33, 40, 41, 42, 45, 54, 55, 56, 62, Ujfalvy, Ch. E. de, 39, 79, 80, 80, 84, 86
62, 64, 73, 74, 76, 79, 79, 84, 85, 87, Ukraynallar, 242
88, 89, 90, 106, 114, 149, 166, 171, 172, U kul-i tis 'a , 322
192, 192, 200, 205, 241.Trkistan 'U lem -y rusm, 321
evliys, 30, 32. ark (Dou) Tr Ulu Abdal, 55
kistan, 44, 61, 144, 232. ark (Dou) Ulu A y Anac, 26
Trkistan Dokuz Ouzlan, 14, 183 Ulu A y Atac, 26
Trkistan, Kasabas (bk. yesi), 42, 63, Ulu Han Ata Bitigci, 26, 176, 250
63, 70, 72, 81, 82, 83, 91, 92, 154, 163, Ulug Bey, 82
164, 172 Ulug Hoca, 101
Trkistan ehri (bk. Hazret), 83, 164 Ulug Karada, 26
Trkistan Seyahatnamesi tercemesi, 19, Ulug-Talas (bk. Taraz), 139
39, 43, 79, 80, 86, 96 (Schuyler; Tr Ulug Trk, 252
kistan Seyahatnmesi, stanbul, Basi Ulm- Isl m iy y e , 220
ret Matbaas 1294.) Ulm- resm iye, 273
Trkiyat Mecmuas, 113, 338 Ulm- z h iriy y e , 273
Trkiye, 227 Umdetl-Min, eyh, 48
Trkler yemini, 26 ' Umdet't-Tevrih, 51 [Abdl-Gaffr b.
T rkm n, 246, 246, 247 Haan Knm (Elhc Abdl-Gaffr b.
Trkmen, Trkmenler, 19, 24, 83, 95, 96, Elhc Haan b. Elhc Mahmud b. El
130, 134, 170, 177, 177, 178, 179, 183, hc Abdl-\' ehhb Kmm)nin Um-
185, 185, 186, 209-211, 233, 242, 243, det't Tevrih ve'1-Ahbr'nm tek ns
252, 265, 279, 282.-T rkm en airi, has Es'ad Efendi Ktphnesinde
177, 178 2331 numaradadr. Her satmnda or
Trkmen alan (sahas), 95, 174, 185 talama ondrt kelime ve her sayfada
T rk, 149, 172, 246, 246 yirmi satr bulunmak zere 327
Tzkt, 79 (Timur-Tzkt; pek uzun varaktan mrekkep olan bu muhta
bibliyografik bilgiye ihtiya hissetti sar eser, slm umm tarihidir. Kendi
412 U M U M N D E K S
Yeni Mecmua, 21, 127, 160, 175, 192, 194, 283, 284, 287-290, 287-290, 291, 292,
Yeni Mecmua'nm anakkala nusha-i fev- 292, 293, 293, 294, 295, 295, 296, 297,
kal'desi, 251 297, 298-304, 298-304, 305, 310, 312,
Yeni Tarih-i Osmn, (kir Paa), 207 312, 313, 313, 314, 315, 316, 316, 317,
Yenice, 211 318, 319, 319, 321, 321, 323, 325, 326-
Yenieriler, 355.Yenieri-oca, 49 328, 326-328, 329, 331, 331, 332, 333,
Yesa, karye, 45 333, 334, 334, 335, 335, 336-339, 339,
Yesev, hkmdar, menkabev, 29, 31 340, 340, 341, 341, 343, 344, 344-347,
Y e se v le r, y e s e v lik , y e se v y e , 28, 348, 348, 349, 349, 350, 351, 351, 352,
30, 34, 35, 38, 38, 39, 40, 42, 45, 46, 353, 355-357
47, 48, 53, 56, 57, 58, 58, 61, 62, 74, Yunus Emre, ktm erik dalma lhisinin
77, 78, 85, 87, 88, 89, 91, 96-98, 98, erhi, 266 [Bursal smail Hakk, hu
100, 101, 101, 104, 106, 108-111, 111, ss ktphnemizdeki yazma nsha.
112-118, 116-118, 122, 122, 124, 125, Tafsilt iin metne baknz.]
145, 167, 170, 174, 176, 178, 179, 203, Yunus Emre, ktm erik dalma lhisinin
205, 267, 337, 339, 342, 350, 351 erh, 265, 280, 281 (Niyaz-i Msr,
Yesi (bk. Trkistan, kasabas); 28, 29, erh-i gazel-i Yunus, Yunus Divn
30-32, 35-39, 39, 42, 43, 56, 57, 61, 63, hiyesVnde basl.)
63, 64, 72, 74, 76, 77, 79, 82, 83, 83,Yunus Emre Divan, 165, 280
84, 84, 85, 86, 114, 115, 118, 138, 142 Yunus Emre Divan, 285 (Faruk K. Ti-
murta, stanbul 1972.)
Y etm i ilim , 99
Yunus Emre hakknda, 262, 263 (Mordt-
Y etm i makam, 99
mann; Berlin ark Dilleri Semineri
Yezd, 352
Mecmuas, c. V.)
Yddnm Bayezid (bk. Bayezid I.)
Yunus Emre, Hayat ve Asr, 4 (Trk
Yldz Alb Han, 249
yurdu.)
Yrbayirku (bk. Yabaku), 129
Yunus Emre karyesi, 267
Y i it-b a u 'b e s i, H a lv e tiy e tari-
Yunus Emrem (bk. Yunus Emre), 261,
k a tinin, 274
279, 290
Yimak (Kimak), 126, 128, 131.Yimak Yunus Emreyi Ziyaret, 275, 276 (Rza
lehesi, 131 Tevfik, Peym ilve-i edebiyyesi.)
Yr Alb Han, 249 Yunus- Gyende, 260
Y ir m id r t O gu z-boyu te k il t, 187 Y un u s l h leri, 284, 290
Y o l atas, 215 Yunuslar, 275
Y o l k arda, 215 Yusuf, Ah erefeddinin olu, 216
Yu, 11 Yusuf Bedi, Endicanl, Mevln, 51
Yukan-in, 133, 134 Yusuf b. El-Hseyin, eyh, 222
Yukar-Yeniseyi, 130 Yusuf Has Hcib, 22
Yunan, 15, 16, 208, 305, 335 Yusuf Hemedn, 31, 31, 32, 32, 65, 65,
Y u n an fe lse fe si, 306 66 , 67, 67, 68, 69, 70, 70, 71, 72, 74,
Yunus Abdl-Mlik, Kad, 153, 318, 74, 75, 106, 110, 115,115, 120, 154,157
Yunus Emre, 4, 5, 58, 111, 155, 155, 216, Yusuf Hemedn tekkesi, Mervde, 66 , 67
217, 224, 227, 228, 231, 235, 239, 241, Yusuf ve Zleyha manzmesi, 137, 168
242, 246, 252, 253, 255, 257, 260-268, (Al; Houtsma neri, Alman ark Ce
260-267, 269, 270, 270, 271, 271, 273- miyeti Mecmuas, 1889.)
277, 274-277, 278, 279-282, 279-282, Yu-Tu-Kiyun (bk. tken), 129
U M U M N D E K S 415
Mansr Ata Sacd Ata Sf Muhammed Dnimend Hakim Ata
I I
shak Hoca eyh cAl
Mevdd eyh
I
*
Hdm eyh Keml eyh kn
, I I
eyh Ceml Buhar eyh cAl bd
*I I
eyh Harldr ' Azzcg eyh ems zkend
i I
Mevln Kh-i Zerln Abdal eyh
I I
eyh Ksm Germini eyh cAbdl-Vsi
I I
Muhammed Mmn Semerkand eyh cAbdl-MhaymIn
(H.974 (1566-67)de Takendde haytta idi.)
I
eyh Ahund Molla Hurd cAzzn
Zeng Ata
I
Sadr Ata
I
Ceml
I
Haan b. Ceml
I
eyh rAl
=+=*= :
I f * C T j? s
r/ oe . C/> </#
s m
mu Jet- ren l t
'A * '
-t 0-
4----m--- f -
A li be hm
JL
i
X ?
C tv l m K d hm it
t t * *
n fin d ms.n
nn hi/ ra n eyh e 5,
' L r f i E !~LL
n
- w
II g3 .... J - '
a Ka. J ,e _
li fil ^ Hh Al lif,
. ' - jL- t f ' u r ~ - , ~ > - f J-/- f p *' u V l * f * A
U j ^ i^ U -4 ^ j-"fa ^ ia l i' 7 !=faafeaf-t~p
/a 6/ l e // a
m * ' :V : f l V . - . r ; ...
1
ma.n 1 ma.n //
j --- *---- * a----*--------
T ~ r UJ
rT ru 1 i - cltt v f ff - 4
7 - - ]1
ys ,l a s* /
r ! .t * = t = * .- r ~
8 A/ 2e
j ~ ~ - V~Y: f .y -----
I_ _ J | bdcJal q -4
dr v/ kr e! di
K f 1 r * * . f
ti= = 6 5 ^ = fO = |
Bi 21 bi 2l
* * f * f - * - * ' u r * j r *
44 j~U j'l m
i- .--------- -
P * :=
ro p ^ e! J/m
V ' W
f
m
e ba na. hm Bl bt bt
| /i h
kj
Jil Ier Jt Ka.1
K il
"W ^ f *
W +-'Y i
T* u / fm At bi zt li r
ft * * * -------- ---- >Vn -------- '....' */l i 1
_Jr_j----t'V.^ged- S 1
v *r 80 /liJ K I /n e le
-. t - , ' 4 -
UT L i=^
4/ /r N/^A*
i
* = 3 -------- & -
G !n lir yl $J n t/o j/ ^/A'
& _ r lj ' * ~ W
Ka m <i /77i
=^ J 5 f ^ W
Al U h/n h y bi
b X b
t __ * J .
- l z . . :. .1
S
io i t um
9 , f-
-I f ^ -..I I i
J; i '
3EEt :te
S 3
L j ' g f e s g '
* '* 1 * -J y -X f- J * #
I m -------------------- ^ L -U -I.
AiK bo yj- J be ni Ka ne
huy
........
t k t e ~ ----------f~ /" r ? * f t 4 j
t ^ t f * -V 1 --------- ^ ------ i #
ya. hu ya. hu
. - . :r. -1- --------------------- 1 . . .. --------
UJ ^ W j
N t Ki ' km flit * .s/i ne. ya . hu
|f f f t f-r ^ m p g fe r
. ti LJ ^
&el or be ni
/ huA
* w i-------------------- 1------- 1-------t - r a -------m - T j ----------------------------
-iATI: 50 LRA
izen
NO: 118 1