Professional Documents
Culture Documents
GSTERGEBLMSEL
SERVEN
EVRENLER:
M EH M ET RFAT - SEM A RIFAT
YAPI NT KRED
YAYINLARI///
Cogito -12
ISBN 975-363-131-6
Gstergebilimsel Serven 11
I
LKELER
Gstergebilim lkeleri 19
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 83
Anlatnn Yapsal zmlemesi 117
Eylem Dizileri 129
Metinsel zmleme 139
II
ALANLAR
Mehmet Rifat
stanbul, 1993
Notlar
1. R. Barthes bu bilim daln Franszca'da smiotique olarak deil de smiologie olarak
adlandrr.
2. Paris, Seuil.
3. R. Barthes'n talya'da verdii bir konferans iin hazrlad bu metin ilkin 7 Haziran
1974 tarihli Le Monde gazetesinde, ardndan da 1985te L 'aventure smiologique'le ya
ymland.
4. Bu blm ballklarn L'aventure smiologique^1985) adl derlemenin dzeninden esin
lenerek kullandk. L'aventure smiologique,ayn balkl yaznn ardndan blme
ayrlm: lkeler; Alanlar; zmlemeler. Biz bu Franszca derlemenin lkeler bl
mnde yer alan ve eski szbilimin (retorik) kavramlarn aklayan "L'ancienne
rhtorique. Aide-mmoire'i (1. bask Communications, say 16, 1970) ada gslerge-
bilimle dorudan bir bants olmad iin derlememize almadk. Ayrca derlememiz
deki lkeler blmnde, L aventure smiologiquin zmlemeler blmnde yer
alan zmleme yazsndan ikisinin kuramsal nitelikli giri blmlerini aldk: "Anla
tnn Yapsal zmlemesi" ve "Metinse! zmleme" balklaryla. zmleme uygu
lamalarn Franszca metinler stnde alld iin dilimize evirmedik. Alanlar ba
l altnda topladmz alt yaz ise L'aventure smiologique'le de ayn blm bal
altnda yer alyor. Franszca ayn balkl blmde yer alan ve Lvi - Slrauss'un iki kita
10 Gstergebilimsel Serven
iin kitap yazdm: Dizge zevki bende Bilim'in stbeni yerine geiyordu.
Bu da, daha imdiden bu servenin nc evresini hazrlamak demekti:
Sonunda, nemsiz (Nietzsche'nin deyiiyle adiaforik) bilime kar ilgisiz
kalarak, Gsteren'e, Metin'e "zevk" yoluyla girdim.
ilkeler
Gstergebilim lkeleri*
Giri
I. DL VE SZ
1.1. Dilbilimde
1.1.1. Saussure'de
1.1.2. DM
1.1.3 Sz
1.1.4. Dil-Sz diyalektii
1.1.5. Hjelmslev'de
1.1.6. Sorunlar
1.1.7. Kiisel kullanm
1.1.8. ift yaplar
II.1. Gsterge
II.2. Gsterilen
11.3. Gsteren
11.4. Anlamlama
11.5. Deer
II1.2.1. Dizim ve Sz
Gstergebilim lkeleri
111.2.2. Kesintili!ik
111.2.3. Deitirim snamas
111.2.4. Dizimsel birimler
111.2.5. Birleimsel zorunluklar
111.2.6. Dizimsel birimlerin zdelii ve aralarndaki uzaklk
III.3. Dizge
Gstergebilimsel Dizin
Eletirel Kaynaka
Notlar.
Giri
I. Dil ve Sz
1.1. Dilbilimde
1.1.2. Demek ki Dil, bir bakma, dilyetisi eksi Szdr: Hem bir toplumsal
kurumdur, hem de bir deerler dizgesidir. Toplumsal kurum olarak, hibir
birndFbIr edim deildir, her trl nceden tasarlamann dnda kalr;
dilyetisinin toplumsal blmdr. Birey onu tek bana ne yaratabilir, ne
de deitirebilir. z bakmndan, ortaklaa bir szlemedir, bildiriim
kurmak istenirse buna tmyle uymak gerekir; stelik bu toplumsal rn,
kurallar olan bir oyun gibi zerktir, nk, ancak renildikten sonra
kullanlabilir. Deerler dizgesi olarak Dil, her biri, hem bir eye gre ge
erlii olan bir birim, hem de, iinde ayrmsa! olarak, baka ballak
deerlerin yer ald daha geni bir ilevin esi, terimi olan belli sayda
eden oluur. Dil asndan, gsterge madeni bir paraya benzer5: Bu pa
ra, satn alnmasn salad herhangi bir mal iin geerlidir, ama, ayn
zamanda, deeri daha yksek ya da daha dk olan baka paralara gre
de bir deer tar. Kurumsal zellik ve dizgesel zellik birbirine aka
baldr: Dil szlemeye dayanan (bir blmyle keyfi ya da daha doru
su nedensiz) bir deerler dizgesi olduu iin bireyin tek bana yol at
deiikliklere kar direnir, bu nedenle de toplumsal bir kurumdur.
1.2.3. imdi de bir baka anlamlama dizgesini, besini ele alalm. Saussu-
re'n yapt ayrm bu dzlemde de kolayca bulunur. Besin dili unlardan
oluur: 1) Yasaklama kurallar (yiyecek yasaklar); 2) Belirlenmesi gere
ken birimlerin anlam aktarc kartlklar (szgelimi, tuzlu/ekerli); 3)
Zamanda (tek yemek) ya da ardk (art arda yenen yemekler dizisi, m
n) birleim kurallar; 4) Belki de bir tr besinsel sz sanat ilevi yerine
getiren yaygn kurallar. ok zengin olan besin "sz"yse, her trl kiisel
(ya da ailesel) yemek hazrlama ve birletirme trlerini kapsar (bir ailenin,
belli sayda alkanlklarn etkisi altndaki mutfa, dilin bireysel kullan
m olarak ele alnabilir). Szgelimi, ayn sofrada art arda yenen yemekler
dizisi (mn) Dil ile Szn ileyiini ok iyi aklar. Her yemek dizisi bir
yapya (ulusal ya da blgesel ve toplumsal) uyar, ama bu yap tpk bir dil
sel nbiimnin, konuucunun zel bir bildiri iin gereksinim duyduu zgr
deiim ve birleimlerle dolmas gibi, gnne ve kullananlara gre dei
ik biimlerde dolar. Burada Dil ile Sz arasndaki bant dilyetisi dzle
minde rastlanan bantya olduka yakndr: Ksaca belirtmek gerekirse,
besin dilini oluturan, kullanmdr, yani szlerin bir tr kelmesidir. Bu
nunla birlikte, bireysel yenileme olgular (yeni oluturulmu yemek tarif
leri) kuramsal bir deer de kazanabilir; her ne olua olsun, burada, giysi
dizgesine de kart olarak, eksik olan ey karar verici evrenin eylemidir:
Besin dili, yalnz ve yalnz geni lde toplumsal nitelikli bir kullanm
dan ya da salt bireysel bir "sz"den kaynaklanarak oluur.
II. 1. Gsterge
11.1.3. Demek ki, gsterge, bir gsteren ile bir gsterilenden kuruludur.
Gsterenler dzlemi anlatm dzlemini, gsterilenler dzlemiyse ierik
dzlemini oluturur. Bu iki dzlemin her birine, Hjelmslev, yalnzca dil
bilimsel deil, gstergebilimsel gsterge incelemesi iin de nemli olabi
lecek bir ayrm getirmitir; gerekten de Hjelmslev'e gre, her dzlem iki
katman (strata) ierir: Biim ve tz. Bu terimlerin yeni tanm stnde
durmak gerekir, nk her biri szcksel adan uzunca bir gemiin ar
ln tar. Biim, dilbilim d hibir ncle bavurmadan dilbilimin t-
mkapsayc, yaln ve tutarl bir biimde (bilimkuramsal ltler) betimle
yebilecei olgulardr. Tz ise, dilbilim d ncllere bavurmadan betim
lenecek dilsel olgularn eitli zelliklerinin tmdr. Bu iki katmania
hem anlatm dzleminde, hem de ierik dzleminde karlaldndan, or
taya yle bir dzen kar: 1) Anlatmn tz: Szgelimi, ilevsel olmayan
ses tz, seslerin karlmasna ilikin tz; bununla sesbilim deil de ses-
bilgisi urar; 2) Anlatmn biimi: Dizisel ve szdizimsel kurallardan
oluur (ayn biimin, biri sesse), br yazsal olmak zere iki deiik t
z bulunabileceini de belirtelim); 3) eriin tz: Szgelimi, gsterile
nin cokusal, dnyapsal ya da yalnzca kavramsal zellikleri, gsterile
nin "artl" ("pozitif') anlam; 4) eriin biimi: Anlamsal30 bir belirtinin
yokluu ya da varlyla, gsterilenlerin kendi aralarnda kurduklar bi
imsel dzen. nsan dili karsnda, gsterilenleri gsterenlerden ayrma
mz olanaksz olduu iin bu son kavram anlamakta glk ekeriz. Ama
bundan tr de, biim/tz alt ayrm gstergebilimde u gibi durumlarda
yarar salayabilir ve kolaylkla da kullanlabilir: 1) Kendilerine zg diz
genin ierdii tz dnda bir tze brnm gsterilenlerden oluan bir
dizge karsnda bulunduumuzda (bu yukarda grld gibi yazl Mo-
da'nn durumudur); 2) Bir nesneler dizgesi dolaysz ve ilevsel bir biimde
anlamlayc olmayp, belli bir dzeyde yalnzca yararc nitelik tayabilen
bir tz ierdiinde: Belli bir yemek belli bir durumu belirtmeye yarad
gibi beslenmeyi de salar.
11.2. Gsterilen
II.2.3. Ne kadar gelimi olursa olsun, yapsal dilbilim henz bir anlambi-
lim oluturmam, yani dilsel gsterilenin brnd biimlerin snflan
drmasn yapmamtr. Gnmzde gstergebilimsel gsterilenlere ilikin
bir snflandrma nerilememesinin nedeni kolayca anlalabilir. Ancak bi
linen kavramsal alanlara bavurulabilir. Burada yalnzca gzlemde bu
lunacaz: Birincisi gstergebilimsel gsterilenlerin gerekleme biimine
ilikindir; bunlar elemeli ya da elemesiz olarak ortaya kabilirler. kinci
durumda, eklemli dil erevesinde ya bir szck (week-end: "hafta sonu
tatili") ya da bir szck bei {longues promenades la campagne: "kr
da uzun gezintiler") araclyla dile getirilebilir. Byle olunca da, daha
kolay kullanlrlar, nk zmlemeci bunlar kendi stdili erevesine
sokmak zorunda kalmaz. Ama, ayn zamanda da, daha tehlikeli bir gr
nm alrlar, nk temelini, gzlemlenen dizgeden alan bir snflandrma
ya deil de srekli olarak dilin kendisinin anlamsal snflandrmasna ba
vurulmasna yol aarlar (kald ki bu snflandrma da bilinmemektedir).
Moda giysisinin gsterilenlerine derginin sz araclk etse de, bunlar zo
runlu olarak dilin gsterilenleri gibi bir dalm sunmazlar, nk, her za
man ayn "uzunluk"ta deildirler (bir yerde szck, bir yerde tmce). E
lemeli dizgelerde grlen birinci durumda, gsterilen, kendine zg gs
teren dnda herhangi bir zdeklemeden yoksundur; dolaysyla ancak
bir stdil erevesine indirgenerek kullanlabilir. Szgelimi, kimi bireyler
de dilselletirilmi gsterilenlerden (bunaltc, frtnal, i karartc, skn
tl, vb.) oluan bir dizge sunularak, bir mzik parasn nasl anlamlan
drdklar sorulabilir.40 Oysa, gerekte btn bu dilsel gstergeler, bir tek
mziksel gsterilen oluturur; bu gsterileni, hibir dilsel blmleme ve
hibir eretilemeli dnm iermeyecek tek iaretle belirtmek gerekir.
Bir yerde zmlemeciden, bir yerde de dizgenin kendisinden gelen bu
stdillerden kanmaya kukusuz olanak yoktur; bu da, gsterilen zm
44 Gstergebilimsel Serven
II. 3. Gsteren
II.4. Anlamlama
II.4.1. Gsterge, iki ynl bir ses, grnt, vb. dilimidir. Anlamlama, bir
olu biiminde tasarlanabilir; bu, gsteren ile gsterileni birletiren ve
rn gsterge olan edimdir. Sz konusu ayrm, yalnzca snflandrn bir
deer tar kukusuz (fenomenolojik deil). Nedeni de udur: nce, gste
ren ile gsterilenin birlemesi, ilerde de grlecei gibi, anlamsal edimi
tketmez; nk gsterge evresiyle de deerlenir. Sonra kukusuz, insan
zekas anlam iletmek iin, ilerde grlecei gibi, balama yoluyla deil,
blmleme yoluyla ilem yapar:43 Gerekle, anlamlama (semiosis) tek-
yanl varlklar birletirmez; iki eyi birbirine yaklatrmaz, nk,
gsteren ile gsterilenin her biri hem edir hem de bant.44 Bu ikircil
durum, anlamlamann yazsal gsterimini gletirir; ne var ki, bu gste
rim gstergebilimsel sylem iin zorunludur. Bu konuda u giriimlere
deineceiz:
Saussure'de, gsterge, derinde yer alan bir durumun dikey
1 ) ------: uzants olarak sunulur: Dilde gsterilen sanki gsterenin
Gilen ardnda yer alr ve ancak gsteren araclyla ulalabi
lir ona; fazlaca uzamsal olan bu eretilemelerin, anlamlamann diyalektik
zniteliini yanstmad ve gstergenin kapallnn yalnzca dil gibi
aka kesintili dizgeler iin geerli olduu da bir gerektir.
2) A B : Hjelmslev salt yazsal bir gsterimi yelemitir: Anlatm
(A) dzlemiyle ierik () dzlemi arasnda balant (B) vardr. Bu zl an
latm, stdilleri ya da kaymal dizgeleri tutumlu bir biimde ve erelile-
meli bir arptmaya dmeden ortaya koyma olana verir: AB (A B ).45
q Lacan uzamsal bir gsterim kullanr (Laplanche ile
3) Leclaire46 de Lacan' izleyecektir), ama bu, Saussure'n gs-
S teriminden iki noktada ayrlr: 1) Gsteren (G) btnseldir;
ok dzeyli bir zincirden oluur (eretileme zinciri): Gsteren ve gsteri
len oynak bir bant iindedir ve yalnzca birtakm sabitleme noktalarn
da birbiriyle nrtr";'2) Gsteren (G) ile gsterilen (g) arasndaki ayrm
izgisi kendine zg bir deer tar (Saussure'de byle bir deer tam
46 Gstergebilimsel Serven
II.5. Deer
111.1.1. Saussure'e gre,56 dilsel eleri birletiren bantlar, her biri ken
dine zg deerler reten iki dzlemde geliebilir; bu iki dzlem, zihinsel
etkinliin iki biimine denk der (bu genelleme ilerde Jakobson tarafn
dan yeniden ele alnacaktr). Birinci dzlem, dizimler dzlemidir; dizim,
dayana uzam olan bir gstergeler birleimidir. Eklemli dilde bu uzam
izgiseldir ve tek ynldr ("sz zinciri "dir bu): ki e ayn anda syle
nemez (geri ek, herkese kar, insan yaam): Burada, her e, deerini,
kendinden nce gelen ve kendini izleyen elerle kurduu kartlktan
alr. Sz zincirinde, ayn anda bir arada bulunan (in praesentia) eler,
birbirine gerek anlamda balanmlardr. Dizime uygulanan zmleyici
alma, blmlemedir. kinci dzlem yine Saussure'n terimiyle, ar
mlar dzlemidir. "Sylem (dizimsel dzlem) dnda, aralarnda ortak
bir yan bulunan eler bellekte birbirini artrrlar ve bylece eitli
bantlarn egemen olduu bekler olutururlar": Franszca enseigne-
Gstergebilim lkeleri 51
ment (retim), anlam asndan ducation (eitim), apprentissage (ye
time, renme, raklk) szcklerini; ses asndan ise enseigner (ret
mek), renseigner (bilgi vermek) ya da armement (silahlanma, donanm)
ve chargement (ykleme, yk) szcklerini artrabilir. Her bek, g-
cl bir belleksel dizi, bir "bellek hzinesi" oluturur. Her dizide, dizimsel
dzlemdekinin tersine, ayn anda bir arada bulunmayan (in absentia)
eler birbirine balanr. armlara uygulanan zmleyici alma, s
nflandrmadr. Dizimsel dzlem ile armsal dzlem, Saussure'n u
karlatrmayla aklad sk bir iliki iindedir: Her dilsel birim, antik
bir yapnn stununa benzer: Bu stun, yapnn br blmleriyle, szge
limi, batabanla gerek bir bitiiklik ilikisi iindedir (dizimsel bant);
ama bu stun, Dor dzenindeyse, yon, Korinthos gibi br mimarlk d
zenleriyle de bir karlatrma yapmamza yol aar: te bu da gcl bir
ornatma bantsdr (armsal bant). ki dzlem birbirine ylesine
baldr ki, dizim ancak amsal dzlemden yeni birimlerin art arda
br dzleme aktarlmasyla "ilerleyebilir". Saussure'den bu yana, ar
msal dzlemin zmlenmesi, ok byk bir gelime gstermi, ad bile
deimitir. Gnmzde artk, armsal dzlemden deil, dizisel
(paradigmatitf1) dzlemden ya da, bundan sonra bizim bu incelemede
yapacamz gibi dizgesel (sistematik) dzlemden sz edilmektedir. Ku
kusuz armsal dzlem, bir dizge olan "dil" ile sk bir iliki iindedir.
Dizim ise, sze daha yakndr. Destekleyici baka terimlere de bavurula
bilir: Dizimsel bantlara, Hjelmslev balantlar, Jakobson bitiiklikler,
Martinet ise ayrlklar der, dizgesel bantlarsa, Hjelmslev'de balla
mlar, Jakobson'da benzerlikler, Martinet'de kartlklar adn alr.
III.1.2. Saussure dizimsel olgu ile armsal olgunun (biz buna dizgesel
olgu diyoruz) iki zihinsel etkinliin karl olduunu sezinlemiti; bu da
dilbilimin snrlar dna kmak demekti. Jakobson, artk ok nl olan
bir yazsnda58 bu kapsam genilemesini benimsemi ve eretileme (diz
ge dzlemi) ile diizdeimece (dizim dzlemi) kartln dild anlatm
yntemlerine uygulamtr: Bylece, bir yandan eretilemeli "sylemler",
bir yandan da dzdeimeceli "sylemler" sz konusu olacaktr. Bu trle
rin her biri, iki rnekten ancak birine bavurmay gerektirmez kukusuz
(nk dizim ve dizge her sylem iin zorunludur); yalnzca bunlardan bi
rinin egemenliini ierir. Eretileme dzleminde (ornatmal armlarn
egemenlii) lirik Rus arklar, romantizm ve simgecilie balanan yapt
lar, gerekstc resim, Charlie Chaplin'in filmleri (bu anlaya gre, st
ste gelen alma-kararmalar, sinema sanatndaki gerek film eretileme
leridir), Freud'un zdeletirme rn d simgeleri yer alr. Dzdeime-
ce dzlemineyse (dizimsel armlarn egemenlii), kahramanlk des-
52 Gstergebilimsel Serven
Dizge Dizim
11.2. Dizim
I1I.2.5. Her dizge iin dizimsel birimler bir kez belirlendikten sonra, sra
bunlarn dizim boyunca birleim ve dzenlenilerini yneten kurallar bul
maya gelir: Dilde anlambirimler, giyimde giysinin paralan, sofrada yeni
len yemeklerin her biri, bir yol boyunca rastlanan trafik iaretleri birtakm
zorunluklarn egemen olduu bir dzen iinde birbirini izler: Gstergele
rin birleimi zgrdr, ama bunlarn yararlandklar ve "sz" oluturan
zgrlk denetimli bir zgrlktr (bundan tr de dizim ile szdizimin
kartrlmamas gerektiini bir kez daha belirtelim). Gerekte, dzenleni
dorudan doruya dizimin kouludur: "Dizim, ayn-ilevli gstergelerin
oluturduu herhangi bir bektir; her zaman iki e (en az) kapsar ve iki
esi karlkl bir koullandrma bants iindedir" (Mikus).7 Birok
birleimsel zorunluk (gsterge "mant") rnekesi tasarlanabilir. Burada,
rnek olarak, Hjelmlev'e gre iki dizimsel birimin bitiik olduklarnda ku
rabilecekleri tr balanty anacaz: 1) Birimler zorunlu olarak birbiri
ni gerektirdiinde ortaya kan dayanklk balants; 2) Birimlerden bi
rinin brn zorunlu kld (ama bunun tersinin grlmedii) yaln
ierme balants; 3) Birimlerden hibirinin brn zorunlu klmad
birleim balants. Birleimsel zorunluklar "dil" tarafndan belirlenir
ama, "sz" bunlara deiik biimler verir: Demek ki, dizimsel birimlerin
birleim zgrl diye bir zgrlk vardr. Dil dzleminde, Jakobson
konuucunun sesbirimden tmceye kadar giderek artan oranda birimleri
birletirme zgrl bulunduuna dikkati ekmitir. Sesbirim dizileri
oluturma zgrl sfrdr, nk burada kod dil tarafndan kurulmu
tur; sesbirimleri anlambirimler biiminde bir araya getirme zgrl s
nrldr; nk szck yaratm "yasalar" vardr. "Szckler"i tmceler bi
iminde bir araya getirme zgrlyse szdizimle ve byk bir olas
lkla kalplam anlatmlarla snrlandrlm olmakla birlikte gerek
bir zgrlktr. Tmceleri birletirme zgrlyse olabilecek en byk
zgrlktr, nk szdizim dzeyinde zorlayc kurallara rastlanamaz
(sylemin zihinsel tutarllna ilikin olarak rastlanabilecek zorunluklar
dilsel nitelikli deildir). Dizimsel zgrlk kukusuz rastlantsal bir nite-
58 Gstergebil imsel Serven
II1.3. Dizge
III.3.1. Dizge, dilin ikinci eksenini oluturur. Saussure dizgeyi, bir dizi
armsal alan biiminde tasarlamtr. Bunlarn bir blm, ses ben
zerlii (enseignement, armement) ile bir blm de anlam benzerliiyle
(enseignement, ducation) belirlenmitir. Her alan gcl bir eler biri
kimidir (nk, bunlardan yalnz biri sylemin o annda gerekleebilir):
Saussure, dizimsel dzleme balanan birim niteliindeki "szck" bir
yana iterek e szc stnde durur; nk, der, "'szck' yerine
eyi kullannca, dizge kavram gelir gzmzn nne."71 Gerekten
de, her trl gsterge btnnn incelenmesinde dizgeye verilen nem,
deien oranlarda da olsa, Saussure'den kaynaklanan bir ynelii gsterir.
Szgelimi, Bloomfeld'ci okul, armsal bantlar ele almaktan titiz
likle kanrken buna kart olarak, A. Martinet, aykrlklar (dizimsel bi
rimlerin bitiiklik bantlar) ile kartlklarn (armsal alandaki e
lerin bantlar)72 birbirinden iyice ayrlmasn tler. Alandaki eler
Gstergebilim lkeleri 59
(ya da dizi) hem benzer hem de benzemez olmal, ortak bir e ve deien
bir e kapsamaldr: Gsteren dzleminde, enseignement ile armement,
gsterilen dzlemindeyse enseignement ile ducation bu durumdadr.
Kart elerin bu yoldan tanm yaln bir olgu gibi gelirse de, nemli
bir kuramsal soruna da yol aar. Bir dizideki terimlerin ortak esi (en
seignement ve armement'daki ment), gerekte ayrmal olmayan artl
e grnmndedir ve bu olgu Saussure'n dilin salt ayrmsa), kartsal
nitelii stnde yineledii kesinlemelerle eliiyormu gibi grnr: "Dil
de yalnzca artl eden yoksun ayrlklar vardr"; "(Sesleri) salt deer ta
yan sesler olarak deil de yalnzca kartsal, grece, eksili bir deerle
ykl olarak ele almak... Bu gzlem dzleminde, daha da ileri gitmek ve
dildeki her deeri artl, salt nitelikli olarak deil, kartsal olarak ele al
mak gerekir:73 Bir de yine Saussure'n u ok daha ak olan yargs var
dr: "Genellikle bir eyi baka eylerden ayran zellik ile bunu oluturan
zellik arasnda bir ayrlk bulunmamas dilin niteliidir; her gslergebi-
limsel dizge iin de bu byledir."74 Peki, dil salt ayrmal nitel iki iyse, na
sl olur da ayr-olmayan, artl eler ierebilir. Gerekte, bir dizinin ortak
esi gibi grnen e, baka bir yerde, bir baka dizide, yani ayr bir
belirginlik asndan salt ayrmal bir edir. Ana izgileriyle sylersek,
Franszca le ve la kartlnda / ortak (artl) bir edir, ama le/ce kar
tlnda ayrmal e nitelii kazanr: Demek ki, Saussure'n kesinleme-
sinin snrlarn daraltarak bunun doru olmasn salayan olgu belirgin
liktir.75 Anlam her zaman iki eyin ancak ayrln gz nnde tutan bir
aliud/aliud bantsndan doar.76 Bununla birlikte (Saussure bu konuda
ne dnm olursa olsun) sz konusu dzen, gstergebilimsel dizgelerde
tartma gtrr; bu dizgelerde zdek, kkeninde anlam aktarc deildir,
bundan tr de birimler (byk bir olaslkla) artl bir blm (anlamla-
mann dayanadr bu) ile ayrmsat bir blm, deikeni kapsar.
Uzun/ksa bir entaride, giyimsel anlam btn elere ular (bu durumda
gerekten de anlam aktarc bir birim sz konusudur), ama dizi her zaman,
yalnzca ilk* ede (uzun/ksa) ortaya kar, buna karn giysi (dayanak)
artl bir deer olarak kalr. Demek ki, dilin salt ayrmsa! nitelii yalnzca
eklemli dil iin olasdr; anlam aktarc olmayan kullanmlardan tremi
ikincil dizgelerde dil neredeyse "katkl" bir niteliktedir: Kukusuz de
ikenler dzeyinde ayrmal bir nitelik (katksz "dil") ierir; ama daya
naklar dzeyinde artl bir deer tar.
* Burada rnek Trke'ye aktarld iin dizinin yalnzca ilk ede ortaya kmas sz
konusudur; Franszca'daysa (robe longue/courte) dizi her zaman yalnzca son ede or
taya kar. R. Barthes Franszca rnee bal olarak dizinin son ede ("lment final")
ktn vurgulamtr. Biz rnei Trke'ye uyarladmzdan, eviride de bu ilemin ge
rekli kld deiiklii yaptk. (.N.)
60 Gstergebilimsel Serven
111.3.3. nsan dilinin, ift eklemli olduundan, iki tr kartlk ierdii bili
nir: Ayrc kartlklar (sesbirimler arasnda) ve anlaml kartlklar (an-
lambirimler arasnda). Trubetskoy ayrc kartlklarn bir snflandrmas
n nermi, Cantineau da bu snflandrmay yeniden ele alarak dildeki an
laml kartlklara uygulamaya almtr. lk bakta, gstergebilimsel bi
rimler, dilin anlamsal birimlerine sesbilimsel birimlerinden daha yakn ol
duklarndan, burada Cantineau'nun snflandrmasn vereceiz, nk,
gstergebilimsel kartlklara sonraki aamada kolayca uygulanamasa da,
kartlklarn yapsnn ortaya koyduu balca sorunlara dikkati ekmek
gibi bir yarar salar.77 Sesbilimsel deil de, anlamsal bir dizgede, ilk ba
kta, kartlklar saylamayacak kadar oktur; nk her gsteren btn
br gsterenlerle kartlayormu gibi grnr; bununla birlikte, kart
ln benzer esiyle ayr esi arasndaki bantlarn dzeni izlenirse,
Gstergebilim lkeleri 61
bir snflandrma ilkesi belirleme olana doar. Cantineau bylece aa
daki kartlk trlerini elde eder; bunlar da ayrca aralarnda birleebilir-
ler.78
dan eril diile oranla belirtilidir. Martinet'ye gre, tam tersine, belirti, sz
cn tam anlamyla, artk bir gsteren edir. Bu, eril/diil konusunda,
gsterenin belirtisiyle gsterileninki arasnda olaan durumlarda var olan
koutluu hibir biimde engellemez: "Eril" gerekte cinsleri ie kartr
maz, bir eit soyul genellik kavramna denk der (Franszca il fait beau
"hava gzel, on est venu "gelindi"). Buna karlk diil tam anlamyla
belirtilidir. Gerekten de burada anlamsal belirti ile biimsel belirti bir
arada grlr: Fazla bir ey sylenmek istendiinde ek bir gsterge kulla
nlr. 80 Eksik eli kartlklarn ortaya kard ikinci sorun da belirtisiz
e sorunudur: Buna kartln sfr derecesi denir. Sfr derece, szc
n gerek anlamyla, bir yokluu belirtmez (bununla birlikte bu ters an
lama sk rastlanr), anlam olan bir yokluktur bu. Burada katksz bir ay
rmsa! durumla kar karya kalnr; sfr derece, bylece "hiten" anlam
yaratan her trl gsterge dizgesinin gcne tanklk eder: "Dil, bir eyle
bir hi arasndaki kartlkla yetinebilir".81 Sesbilimden kaynaklanan sfr
derece kavram, ok geni bir uygulama olana sunar: Sfr-gstergelerin
("somut bir gsterenin bulunmamas bir gsteren ilevi yerine getirdiin
de 'sfr-gsterge'den sz edilir")82 bulunduu anlambilimde; mantkta ("A
sfr durumundadr, bir baka deyile, A gerekte yoktur, ama baz koul
larda ortaya karlabilir");83 Lvi-Strauss'un bu kavramla "mana" kavra
mn karlatrd budunbilimde ("... sfr sesbiriminin ilevi, sesbirim
bulunmamasyla kartlamasdr... Ayn biimde... "mana" trnden kav
ramlarn ilevinin kendi bana hibir zel anlam tamadan belli bir an
lam bulunmamasyla kartlamak olduunu syleyebiliriz");84 bir de, ya-
nanlam dzeyinde karlalan szbilimsel gsterenler boluunun biem-
sel bir gsteren oluturduu szbilimde.85
B. 2. E eli kartlklar. Bantlar, mantkta bir dndalk bal
ts oluturabilecek bu kartlklarda iki e edeerlidir. Bir baka deyi
le, bir zelliin olumsuzlanmas ve olumlanmas olarak (eksik eli kar
tlklar) ele alnamaz. ngilizce foot (ayak) fee(te (ayaklar) ne belirti
vardr, ne de belirti yokluu sz konusudur. ou kez dilin, tutumluluk
nedeniyle, e eli kartlklar yerine eksik eli kartlklar kullanmaya
ynelmesine karn, anlamsal adan en ok rastlanan kartlklar bunlar
dr. Bu yneliin, nedeni nce, eksik eli kartlklarda benzerlik ve ayr
lk bantsnn iyi dengelenmi olmas, sonra da bunlarn Franszca ne
(eek)/nesse (dii eek), comte (kont)/comtesse (kontes), vb. orantl
diziler kurmaya olanak salamasdr. Oysa e eli bir kartlk olan Fran
szca talon (xyg\r)ljument'\n (ksrak) trevi yoktur.86
III.3.5 Tanm gerei iki seenekli olan eksik eli kartln (belirti
li/belirtisiz) nemi ve yalnl, bilinen btn kartlklarn ikili bir rne
e (bir belirtinin varl ya da yokluu araclyla) indirgenmesinin gere
kip gerekmedii, bir baka deyile, ikiciliin evrensel bir olgu olup olma
d ve te yandan eer evrenselse, doal olup olmad sorusunun sorul
masna yol amtr. Birinci noktaya ilikin olarak ikiciliin ok genel bir
olgu olduu kesindir. Bilginin ikili bir kod araclyla iletilebilecei yz
yllardr benimsenen bir ilkedir ve birbirinden ok ayr toplumlarca yara
tlm olan yapay kodlarn ou ikili dzene dayanr: "Bush telegraph"tan
(zellikle de Kongo oymaklarnn iki noktal talking drum'ndan [konu
an davul] Mors alfabesine ve mekanografi ile sibernetikteki "dijita-
lizm"in "dijit"li iki seenekli kodlarn gnmzdeki gelimelerine kadar.
Bununla birlikte, "logoteknikler" dzleminden ayrlp bizi burada ilgilen
diren yapay olmayan dizgeler dzlemine yeniden gelirsek, ikiciliin ev
rensel niteliini burada ok daha belirsiz olduunu grrz. Aykr gibi
gelecek ama, Saussure'n kendisi de hibir zaman armsal alan ikici
adan tasarlamamtr; ona gre, bir alann eleri ne snrl saydadr, ne
de belli bir dzendedir:89 "Belli bir e bir takmyldzn merkezi gibidir;
kendisiyle balantl, sayca belirsiz, baka elerin ynetii bir noktaya
benzer".90 Saussure'n yapt tek kstlama, kukusuz sonlu sralar olan
bkn dizilerine ilikindir. Dildeki ikicilie dikkati eken sesbilim olmu
tur (bu, yalnzca ikinci eklemlilik dzeyinde gerekleir). Bu ikicilik mut
lak nitelikli midir? Jakobson byle olduunu dnr:91 Ona gre, btn
dillerin sesil dizgeleri, tm de ikili olan, yani varlk ya da yokluklaryla
(ya da kimi durumlarda belirgin olmamalaryla) nitelenen bir dzine ay
rc zellik araclyla betimlenebilir. Bu ikici evrensellik Martinet tara
fndan tartma konusu yaplm ve yumuatlmtr.92 kili kartlklar o
unluktadr, ama her ey de bunlardan olumaz; ikiciliin evrensellii ke
sin deildir. Sesbilimde tartma konusu olan, anlambilimde daha ele aln
mam bulunan ikicilik, henz kartlk trlerinin bulunup ortaya karl
mad gstergebilimde "byk bilinmeyen"dir. Karmak kartlklar or
taya koyabilmek iin kukusuz dilbilimin yeni bir biim verdii ve "kar
mak" seeneklerden ya da drt eli bir kartlktan oluan rnekeye
bavurulabilir: ki zt e (bu ya da u), karma bir e (bu ve u) ve yan
sz bir e (he bu, ne u). Bu kartlklar eksik eli kartla oranla da
ha yumuatlm olduklar halde, kart olmakla kalmayp sra nitelii ta-
Gstergebilim lkeleri 65
yan diziler sorununu ortaya atmaktan kukusuz bizi alkoymayacaktr.
kiciliin evrensellii henz temellendirilmi deildir. "Doal"l iin de
ayn eyi syleyebiliriz (bu da tartmaya yol at ikinci noktadr). zel
likle iitme ve grme, iki seenekli "tarama"yla ilem yaptnda sinir-be-
yin alglamasnn da ya hep ya hi ilkesi uyarnca gerekletiine inanld
lde, kodlarn genel ikili zelliini fizyolojik verilere dayandrmaya
gl bir eilim duyulur.93 Bylece, doadan topluma kadar, dnyann
"analojik" deil "dijital" bir dnm ortaya kar. Ama hibir ey kesin
deildir burada. kicilikle ilgili szlerimizi ksaca balamak iin gerekte
hem zorunlu hem de geici bir snflandrmann sz konusu olup olmad
n sorabiliriz: Belki ikicilik de bir stdil, bir ann oluturduu tarihin or
tadan kaldraca zel bir snflandrmadr.
III.3.7. Dizim, Dizge: te bunlar dilin iki dzlemidir. Bunlara ilikin ince
lemeye urada burada ancak yle bir deiniliyorsa da bu dzlemlerden
birinin, dizge ile dizimin olaan balantlarna neredeyse uymayacak bir
biimde ("teratotolojik" bir biimde) br dzleme tamasna ilikin olgu
lar btnn de bir gn derinlemesine aratrmay ngrmek gerekir. ki
eksenin birbirine eklemlenme biimi arada bir gerekten de "sapknlk"
gsterir, szgelimi dizilerden biri dizim biiminde yaylr: Dizimidizge
arasndaki olaan ayrm hie saylarak inenir, byk bir olaslkla da es
tetik ile anlamsal dizgedeki sapmalar arasnda bir balant varm gibi ya
ratc nitelikteki ok sayda olgu, sz konusu kural ineme eyleminin
evresinde yer alr. Kuraln inendii durumlarn balcas kukusuz bir
dizinin dizimsel dzleme yaylmasdr. nk olaan durumlarda kartl
n bir tek esi gerekleir, br (ya da brleri) gcl kalr: Kabaca
sylemek gerekirse, ayn ad ekiminin elerini art arda sralayarak bir
sylem oluturmaya kalkarsak byle bir durumda karlarz. Bu dizimsel
yaylmlar sorunu daha nce sesbilimde de ortaya km, Trnka, balla
k bir iftteki iki dizisel enin bir biimbirim iinde yan yana buluna
mayacan ortaya koymutu (Trubetskoy Trnka'y iyice dzeltmitir):
Ama olaanlk (Trnka yasas sesbilimde buna bavurur) ile bunun inen
dii durumlar kukusuz en ok anlambilimde ilgi ekicidir, nk burada
anlaml olan (ve ayrc olmayan) birimler dzlemi sz konusudur; dil ek
senlerinden tama olay da burada anlamn aka altst olmasna yol
* , Belirgin olmayan deiimler terimi 1964 ve 1985 basklarnda birleimsel deiimler
olarak gemektedir. (.N.)
* Bu blm 1964 ve 1985 basklarnda "Bu durumda, birleimsel deikeler olan yuvarla
nan r ile artdamak r si biiminde gemekledir. (.N.)
68
aar. Bu adan, aratrlp incelenmesi gereken dorultu vardr. J. Tu-
biana,94 bulunma kartlklar diye anlandrlan geleneksel kartlklarn
yan sra dzenleni kartlklarna da yer verilmesini nerir: Bu tr kar
tlklarda iki szck ayn zellikleri sunar, ama bunlarn dzenlenii bir
szckten brne deiiklik gsterir: Franszca rame (herek, kayk k
rei, katar, aa dal, vb.)lmare (su birikintisi, glck); dure (kat, sert,
acmasz, vb.)/rude (hain, kaba, g, salam, vb.); charme (by, eki
cilik, sevimlilik)/<jrc/e (yry, mar, ileyi, vb.). Sz oyunlarnn,
cinaslarn, "szcklerdeki harflerin ya da hecelerin yerlerini deitirerek
daha ok gln anlaml yeni szckler elde etme ilem le rin in ounu
bu kartlklar oluturur. Sonu olarak, belirgin bir kartlktan (Franszca
Flibres "Oc dili yazarlar, airleri7/e'6r/7es "ateli, cokulu, anlamndaki
sfatn oul biimi") yola karak dizisel kartlk izgisini kaldrmak ola
and bir dizim elde etmek iin yeterlidir (bir gazete Flibres fbriles
"Ateli Flibresler" biiminde bir balk atmt). izginin byle birdenbi
re ortadan kaldrlmas bir tr yapsal kstlamann kaldrlmasna olduka
benzer. Bu olayla, sz oyunu reten ya da kullanan d arasndaki yakn
lk kurmaktan kendimizi alamayz.*** yice incelenmesi gereken baka
nemli bir dorultu da uyaktr. Uyak, ses dzleminde, yani gsterenler
dzleminde armsal bir alan oluturur. Uyak dizileri vardr. Bu diziler
asndan uyakl sylem, dizimsel yaylm gsteren bir dizge parasndan
oluur kukusuz. Sonu olarak, uyan dizim-dizgenin uzaklk yasasn
(Trnka yasasn) ineme eylemine, benzer ile benzemez arasndaki is
temli bir gerilime, bir tr yapsal dzensizlie denk dt sylenebilir.
Son olarak, tm szbilimin (retorik) kukusuz bir yaratc sapmalarn alan
olduunu belirtmek gerekir. Jakobson'un yapt ayrm anmsanacak olur
sa, her eretilmeli srann dizimlemi bir dizi, her dzdeimecenin de
bir dizge iinde kalplap erimi bir dizim olduu anlalr. Eretilemede
seme eylemi bitiiklie, dzdeimecedeyse bitiiklik seme alanna d
nr. Demek ki, yaratm eyleminin her zaman bu iki dzlemin snrlar
arasnda yer ald sylenebilir.
* Burada trnak iareti iine alarak tanm biiminde verdiimiz ilemin Franszca'daki kar
l contrepiterie'i'a. (.N.)
R. Barthes, yaplnn 1964 basksnda buraya ilikin olarak verdii bir dipnotu, 1965
basksnda kartmtr; 1985 basksndaysa, ayn dipnola, 1964 basks rnek alndn
da yeniden yer verilmitir: Bu dipnot yledir: Bkz. J. Laplanche ve S. Leclaire, a.g.y.
(.N.).
G sterg eb ilim lkeleri 69
IV .l. Her anlamlama dizgesinin bir anlatm dzlemi (A) ile bir ierik dz
lemi () kapsadn ve anlamlamann bu iki dzlem arasndaki balantya
(B) eit olduunu (A B ) anmsayalm. imdi, byle bir A B dizgesinin,
kendisini kapsayacak ikinci bir dizgenin esi durumuna girdiini varsa
yacaz. Bylece karmza i ie gemi, ama ayn zamanda da birbirine
oranla sapma, kayma gsteren iki anlamlama dizgesi kar. Bununla bir
likte, iki dizge arasndaki "kayma", birinci dizgenin ikinci dizgeye balan
ma noktasna gre, birbirinden apayr iki deiik biimde gerekleir ve
bylece iki kart btnn ortaya kmasna yol aar. Birinci durumda, ilk
dizge (A B I) ikinci dizgenin anlatm dzlemi ya da gstereni olur:
2 A B
abT
2 A B
' b !
* izimde Gen ksaltmasn Gsteren iin, Gilen ksaltmasn da Gsterilen iin kullan
yoruz. (.N.)
70 Gstergebilimsel Serven
Yananlam. stdil.
IV.4. Bir stdilin de yeni bir stdilin konudili olmasn ilkece hibir ey
engellemez. Szgelimi, baka bir bilimin gstergebilimden "sz ettii"
gn bu durumla karlalacaktr. nsan bilimlerini tutarl, tmkapsayc
ve yaln diller (Hjelmslev'in deneyimcilik ilkesi), yani ilemler olarak ta
nmlamay benimseyerek, her yeni bilim, "betimlemeler"in altnda yatan
konu-gerei amalamakla birlikte, kendinden nceki stdili konu olarak
ele alan yeni bir stdil olarak karmza kacaktr. Bylece, insan bilimle
rinin tarihi, bir bakma stdillerin sre iinde birbiri stne ylmasndan
oluacak, gstergebilimle birlikte her bilim de, kendisinden sz edecek dil
biimine brnen kendi lmn ierecektir. stdillerin genel dizgesinde
ki bu grecelik, yananlam karsnda gstergebilimcinin ar bir gven
duygusuyla dolu olduu yolundaki ilk izlenimi dzeltme olana salar.
Gstergebilimsel bir zmleme btn, genellikle, incelenen dizge ile
bunu ounlukla stlenen dzanlaml dil dnda, hem bir yananlam diz
gesini, hem de uygulanan zmlemenin stdilini karr karmza. Ya
nanlam dzlemini elinde bulunduran toplumun, incelenen dizgenin gste
renleri, gstergebilimcinin ise ayn dizgenin gsterilenlerini konutuu
sylenebilir. Demek ki gstergebilimci, birinci dizgenin gstergelerini
ikinci dizgenin gsterenleriyle doallatran ya da rten dnyann kar
snda nesnel bir zme ilevi yerine getirir (gstergebilimcinin kulland
72 Gstergebilimsel Serven
Sonu:
Gstergebilimsel Aratrma
29. H. Wallon, De Pacte la pense, 1942, s. 175-250. [Paris, Flammarion, "Champs" dizi
si, 1978.]
30. Buradaki inceleme (yukarda, II, 1.1.), en yaln izgilerine indirgenmise de "gsterge",
"simge", "belirti" ve "belirtke" gsterilenlerinin biimini ele almaktadr.
31. Gerekle, grntnn durumu ayr tutulmaldr; nk, grnt, anlam aklarmasa da, he
men "balantnn kurulmasn salar."
32. Bkz. R. Barthes, "A propos de deux ouvrages rcents de Cl. Lvi-Strauss: Sociologie et
Socio-Logique, Information sur les sciences sociales (Unesco), cilt 1, say 4, Aralk
1962,114-122 [Laventure smiologique, Paris, Seuil, 1985, s. 231-242.]
33. Bkz. aada, II, 4, 2.
34. Bu tartma Borgcaud, Brcker ve Lohmann tarafndan yeniden ele alnmtr, Acta lin
gistica, III, 1.27.
35. R. Hallig ve W. von Warlburg, Begriffssystem ais Grundlage fr die Lexicographie,
Berlin, Akademie Verlag, 1952, 4o, XXV.
36. Trier ve Malor'nin yaptlar iin bkz. P. Guiraud, La Smantique, P.U.F., "Que sais-je?"
dizisi, s. 70 ve tesi.
37. Burada gsterge ve simge iin de ayn ilemi gerekletirmeye altk (yukarda, II.
I.I.).
38. G. Mounin tarafndan verilen rnekler, "Les analyses smantiques", Cahiers de l'Institut
de science conomique applique, Mart 1962, say 123.
39. Bundan byle A.J. Grcimas'n nerdii u ayrm benimsemek yerinde olacaktr: Anlam
sal = ierikle ilgili; jjstcrgescl (gstergebilimsel) = anlatmla ilgili.
40. Bkz. R. Francs, La Perception de la musique, Paris, Vrin, 1958, 3. blm.
41. Bkz. aada, li. 2. 3.
42. Bkz. aada, III. blm (Dizim ve Dizge).
43. Bkz. aada, II. 5. 2.
44. R. Ortigues, Le Discours el le symbole, Paris, Aubier, 1962.
45. Bkz. aada, IV. blm.
46. J. Laplanche ve S. Leclaire, "LInconscient", Les Temps modernes, say 183, Temmuz
1963, s. 81 ve tesi.
47. E. Benveniste, "Nature du signe linguistique", Acta lingistica, I. [Problmes de lin
guistique gnrale, Paris, Gallimard, 1966, s. 49.]
48. A. Martinet, Economie des changements phontiques, Bern, Francke, 1955. 5, 6.
49. Bkz. G. Mounin, "Communication linguistique humaine et communication non-linguisti
que animale", Les Temps modernes, Nisan-Mayis 1960.
50. Bir baka rnek: Trafik kurallar (ulam kodu).
51. Bkz. aada, 111. 3. 5.
52. Saussure, Cours de linguistique gnrale, s. 115. [Paris, Payot, 1983.]
53. Saussure'dcn bu yana, Tarihin de esremli yaplarn nemini kavram bulunduunu
anmsatmaya bilmem gerek var m? ktisat, dilbilim, budunbilim ve tarih gnmzdeki
drt (quadrivium) nc bilimdir.
54. Saussure, bkz. R. Godcl, Les Sources manuscrites..., a.g.y., s. 90.
55. Bkz. a.g.y., s. 166. Saussure burada kukusuz, dizimsel ardklk dzleminde deil,
gcl dizisel birikimler ya da armsal alanlar dzleminde gstergelerin karlatrl
masn dnmtr.
56. Saussure, Cours de linguistique gnrale; a.g.y., s. 170 ve lesi.
57. Paradeigma: rnek, rnek olarak verilmi bir szcn bkn dizelgesi, ad ekimi.
58. R. Jakobson. "Deux aspects du langage et deux types d'aphasie", Les Temps modernes,
say 188, Ocak 1962, s. 853 ve lesi; sonradan Essais de linguistique gnrale'de,
a.g.y., 2. blm.
Gstergebilim lkeleri 81
59. Burada yalnzca ok genel bir kutuplama sz konusudur, nk, gerekte, eretilemeyle
tanm birbiriyle kartrlamaz (bkz. R. Jakobson, Essais de linguistique gnrale, a.g.y.,
s. 220).
60. Bkz. R. Barthes, "L'Imagination du signe", Essais critiques, Paris, Seuil, 1964. ["Points"
dizisi, 1981.]
61. Trke'de "dilsel" ile karladmz szck iin R. Barthes Franszca'da "glottique" teri
mini kullanyor ve dipnotta yle bir aklama veriyor (.N.): "Glottique: Dile (Szn
kart olarak) ait olan.
62. B. Mandelbrot, kesintililik asndan, dilbilimin evrimiyle gazlar kuramnn evrimini kar
latrmay baarmtr ("Linguistique slalisque macroscopique", Logique, Langage et
Thorie de l'information, P.U.F. 1957).
63. L. Hjelmslev, Essais linguistiques, a.g.y., s. 103.
64. Langage des machines et Langage humain, Paris, Hermann, 1956, s. 91.
65. lkece diyoruz, nk ikinci cklemliliin ayrc birimleri baka trl bir durum sunar
(bkz. aada, ayn altblm).
66. Bkz. yukarda, II. 1.2.
67. Anlaml birimlerin dizimsel blmlenii sorunu A. Martinet tarafndan Elments de lin
guistique gnraler\n (a.g.y.) IV. blmnde yeni bir biimde ele alnmtr.
68. Bkz. yukarda, II. 1.4.
69. Bu belki de yananlam gstergelerinin genel durumudur (bkz. aada, IV. blm).
70. Ana izgileriyle sylemek gerekirse, bir nlem (oh) tek birimli bir dizim oluturuyor gi
bi grnr, ama gerekte, sz burada balam iinde ele alnmaldr: nlem "sessiz" bir
dizime verilen yanltr (bkz. K. L. Pike, Language in Relation to a Unified Theory of he
Structure of Human Behaviour, Glendale, 1951).
71. Saussure'den aktaran R. Godel, Les Sources manuscrites..., a.g.y., s. 90.
72. Martinet, conomie des changements phontiques, a.g.y., s. 22.
73. Saussure'den aktaran R. Godel, Les Sources manuscrites..., a.g.y., s. 55.
74. Bkz. a.g.y., s. 1%.
75. Bkz. H. Frei'nin, sesbirimlcri alt-sesbirimlere ayrtrmas (yukarda, I. I. 6.).
76. Bu olgu tek dilli bir szck erevesinde ak seik olarak grlr: Szlk, bir szcn
artl (pozitif) bir tanmn veriyormu gibi grnr; ne var ki, bu tanm da aklama bek
leyen szcklerden olutuunda sz konusu artl olma nitelii (pozitiflik) durmakszn,
gndermeler ierir (bkz. J. Laplanche ve S. Leclaire, "L'inconscient" a.g.y.).
77. Cahiers Ferdinand de Saussure, IX. s. 11-40.
78. Cantineau'nun verdii btn kartlklar ikili kartlklardr.
79. Bu, ayn zamanda eksik eli bir kartlktr.
80. Dilsel tutumluluk ilkesi aktarlacak bilginin niceliiyle bu aktarm iin gereken enerji
(zaman) arasnda deimez bir bant bulunmasn zorunlu klar (A. Martinet, Travaux
de l'Institut de linguistique, 1, s. 11).
81. Saussure, Cours de linguistique gnrale, a.g.y., s. 124.
82. H. Frei, Cahiers Ferdinand de Saussure, XI, s. 35.
83. Destouches, Logistique, s. 73.
84. Cl. Lvi-Strauss, "Introduction l'uvre de M. Mauss", Sociologie et anthropologie,
P.U.F., 1950, s. L. nol.
85. R. Barthes, Le degr zro de 'criture, a.g.y..
86. Franszca talon/jument kartlnda, ortak e, gsterilen dzleminde yer alr.
87. Cantineau, Trubetskoy'un ortaya att aamal kartlklar (Almanca'da u/o ve ii/) be-
nimsememitir.
88. Bkz. R. Barthes, Systme de la mode. [R. Barthes bu notta yaptnn Seuil yaynlar ara
snda kacan belirtir; yaptn yaym yeri ve tarihi Paris, Seuil, 1967'dir. Kitap ayrca
82 Gstergebilimsel Serven
Dnyada saylamayacak kadar anlat var. Her eyden nce alacak say
da tr sez konusu; bu trler de, sanki her zdek, insann, anlatlarn gve
nip aabilmesine uygunmu gibi, deiik tzlere dalm. Anlatnn daya
na, eklemli dil (szl ya da yazl), grnt (duraan ya da devingen) el-
kol-ba hareketi ve btn bu tzlerin dzenli bir karmndan oluabilir.
Mitte, efsanede, fablda, masalda, uzun ykde, destanda, hikyede, traje
dide, dramda, pantomimde, tabloda (Carpaccio'nun Azize Orsola'sini d
nelim), vitrayda, sinemada, izgi resimlerde, sradan bir gazete haberin
de, konumada anlat hep vardr. stelik, sonsuz denebilecek saydaki bu
biimler altnda, anlat btn zamanlarda, btn yerlerde, btn toplum-
larda vardr. Anlat insanlk tarihinin kendisiyle balar; dnyann hibir
yerinde anlats olmayan bir halk yoktur, hi bir zaman da olmamtr. B
tn snflarn, btn insan topluluklarnn anlatlar vardr ve ounlukla
bu anlatlar deiik, hatta kart kltrlerdeki insanlar tarafndan ortaklaa
olarak tadlr.1 yi yazn olmu, kt yazn olmu anlatnn umurunda de
ildir: ster uluslararas, ister tarihler ar, ister kltrler ar olsun, anlat
hep vardr, tpk yaam gibi.
Anlatnn byle bir evrensellii, onun anlamsz olduu sonucunu mu
douracaktr? Bu konuda yazn tarihinin kimi kez yapt gibi, ok zel
baz anlat eitlerini, alak gnll bir biimde betimleme dnda baka
hibir ey syleyemeyeceimiz kadar genel midir anlat? Peki bu anlat
eitlerine nasl egemen olabilir, onlar neye gre ayrt edebilir, tanyabili
riz? Roman ykyle, masal mitle, dram trajediyle, binlerce kez yapld
I. Anlatnn Dili
1. Tmcenin tesinde
rak ortaya atlmtr.8 Bu olgu anlamsz deildir: zerk bir inceleme konu
su oluturmasna karn sylem, dilbilimden kalklarak incelenmelidir.
Yapaca i ok byk, inceleyecei gerelerse snrsz olan bir zmle
meye, bir alma varsaym vermek gerektiinde, en akllca i, tmceyle
sylem arasnda bir levdelik* bantsnn bulunduunu bir ngerek
olarak ortaya atmaktr. Bunu yaparken de ayn biimsel dzenleniin, b
yk bir olaslkla, tzleri ve boyutlar ne olursa olsun btn gsterge diz
gelerinde etkili olduunu gz nnde tutmak gerekir: Bylece sylem b
yk bir "tmce" (birimlerinin zorunlu olarak tmce olmas gerekmez),
tmce de baz zel niteliklerden yararlanarak kk bir "sylem" olacak
tr. Bu varsaym, gnmzdeki insanbilimin baz nerileriyle uyumakta
dr: Jakobson ve Lvi-Strauss, insanln, ikincil, indirgeyerek younlat
ran dizgeler (baka aletler yapmaya yarayan aletler, dilin ift eklemlilii,
yakn akraba ile cinsel iliki kurmay yasaklayarak ailelerin oalmasn
salayan tabu) yaratabilme gcyle tanmlanabileceini gstermilerdir.
Sovyet dilbilimcisi vanov da yapay dillerin ancak doal dilden sonra edi
nilebilecei grndedir: nsanlar iin nemli olan, birok anlam dizgesi
kullanabilme olduuna gre, doal dil yapay dillerin dzenlenmesine yar
dmc olur. Demek ki, tmce ile sylem arasnda "ikincil" bir bant bu
lunduunu ne srmek yerinde bir davrantr uygunluklarn salt biim
sel zelliine uymak iin biz bu banty ilevdelik bants diye adlan
dryoruz.
Anlatnn genel dili, kukusuz sylem dilbilimine9 sunulan dillerden
biridir ve sonu olarak ilevdelik varsaymna uyar. Yap asndan, anlat
tmceye benzer ama, bir tmceler toplamna indirgenemez hibir zaman:
Anlat byk bir tmcedir, hep saptayc tmcenin, bir bakma kk bir
anlat tasla olmas gibi. Gerekten de, anlatda, zgn (ounlukla iyice
karmak) gsterenlerden yararlanmalarna karn, anlat lsnde by
m ve dnm geirmi balca fiil kategorileriyle karlalr: Zaman
lar, grnler, kipler, kiiler. stelik, fiil yklemlerine kart olan "zne
ler" bile tmce rnekesine uymaktan geri kalmazlar: A.J. Greimas'n10
nerdii eyleyenler tipolojisi, anlatdaki saysz kiiler arasnda dilbilgisel
zmlemenin temel ilevlerini bulur. Burada nerilen ilevdelik, yalnz
ca bir bilimsel bulgu deeri tamakla kalmaz: Dil ile yazn (anlatya ili
kin bir eit ayrcalkl iletim arac olduu lde) arasnda bir zdelik
ierir. Dnce, tutku ya da gzellii aklama arac olarak dilden yarar
lanmaya balad andan itibaren, yazn, dille ilgili her trl bantdan
2. Anlam Dzeyleri
II. levler
1. Birimlerin Belirlenmesi
3. levsel Szdizim
* Metnin 1977 ve 1985 basklarnda "les autres classes" diye geen ve bizim Trkeye
"br snflar" biiminde aktardmz deyi, 1966 ve 1981 basklarnda "les quatre clas
ses" ("drt snr) biiminde verilmitir. (.N.)
** Bu iirin asl ad "Un coup de ds jamais n'abolira le hasarddr. (.N.)
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 95
medeni halle ilgili veriler ile karakter zelliklerini rahata bir arada veren
betimlemede durum byledir. Yaln bir ierme ilikisi btnleyimler ile
ekirdekleri birletirir: Bir btnleyim balanaca asal bir ilevin var ol
masn gerektirir zorunlu olarak, ama bunun tersi dnlemez. Asal ilev
lere gelince, bunlar birletiren, bir dayanma bantsdr: Bu tr bir i
lev, ayn trden bir baka ilevi gerektirir ve bu, karlkl olarak geCrli-
dir. te bu sonuncu iliki stnde biraz durmak gerekir: Bunun birinci ne
deni, anlatnn temel atsn tanmlyor olmas (yaylmlar silinebilir ama
ekirdekler silinemez), ikinci nedeni de anlaty yaplandrmaya alanlar
zellikle ilgilendiriyor olmasdr.
Anlatnn, yaps gerei, ardklk ile varg, zaman ile mantk arasn
da bir karklk oluturduunu daha nce belirtmitik. Anlat szdiziminin
ana sorununu da ite bu belirsizlik oluturur. Anlat zamannn gerisinde,
zamana bal olmayan bir mantk var m? Bu nokta, aratrmaclar arasn
da son zamanlarda bile gr ayrlklarna yol ayordu. Bilindii gibi,
yapt zmlemeyle gnmzdeki incelemelerin yolunu aan Propp, s-
redizimsel dzenin ortadan kaldrlamayaca konusu stnde nemle du
rur. Ona gre, zaman gerein kendisidir, bu nedenle de masal zamann
iine yerletirmek gerektiine inanr*. Ne var ki, Aristoteles de eylem bir
liiyle tanmlanan trajedi ile eylemlerin okluu ve zaman birlii ile ta
nmlanan yky karlatrmakla daha o dnemde sredizimsel olana de
il mantksal olana ncelik tanyordu.30 Lvi-Strauss, Greimas, Bremond,
Todorov gibi gnmzdeki btn aratrmaclarn yapt da budur; baka
noktalarda gr ayrlklar bulunmakla birlikte sz konusu aratrmacla
rn tm kukusuz Lvi-Strauss'un u nerisini benimseyebilirler: "Sredi
zimsel diziliin dzeni, zaman d bir anakalp yaps iinde yok olup gi
der."31 Gnmzde zmlemeler, gerekten de, anlatsal ieriin "sredi-
zimini bozma"ya ve "mantksal yapsn yeniden kurma"ya, onu,
Mallarm'nin Fransz dili konusunda "mantn temel zorlamalar"32 dedi
i eye boyun edirmeye alr. Ya da daha dorusu asl yaplmas gere
ken, sredizimsel yanlsamann yapsal bir betimlemesini vermeyi baar
maktr biz de en azndan bunu istiyoruz. Anlat zamanm aklamak da
anlat mantna der. Bir baka deyile, tpk dilde, zamann dizge bii
minde var olmas gibi, zamansallk da anlatnn (sylemin) yapya ilikin
bir snfndan baka bir ey deildir. Anlat asndan zaman diye adlandr
dmz ey yoktur ya da en azndan ilevsel bakmdan bir gsterge dizge
sinin esi olarak vardr: Zaman, gerek anlamyla syleme deil, gnder-
* Bu son yan tmce, metnin 1966, 1977, 1981 basklarnda "il lui parait ncessaire..."
("...gerekliine inanr"), biiminde, 1985 basksndaysa "il parait ncessaire..." ("... ge
reklidir") biiminde verilmitir. Biz evirimizi ilk basklardaki biimi temel alarak yap
tk. (.N.)
96 Gstergebilimsel Serven
geye baldr. Anlat ve dilin yalnzca gstergesel bir zaman vardr; "ger
ek" zaman, gndergesel, Propp'un aklamalarndan da anlalaca gibi
gereki bir yanlsamadr ve yapsal betimleme de zaman bu niteliiyle
ele almaldr.33
Peki nedir anlatnn balca ilevlerini zorlayan bu mantk? Etkin ola
rak kurulmaya allan ve u ana kadar en geni biimde tartlan ey de
budur. Bu konuda Communications'un 8. saysnda (1966) tm de ilev
lerin mantn ele alan, A.J. Greimas, Cl. Bremond ve T. Todorovn ya
zlarna baklmaldr. T. Torodovn aklad gibi gnmzde balca
aratrma dorultusu vardr. Birinci yol (Bremond) daha ok mantksaldr:
Bu yaklamda, anlatda ilenen insan davranlarnn szdizimini yeniden
oluturmak, yknn her noktasnda herhangi bir kiinin boyun emek zo
runda kald34 "seimler"in izleyecei yolu yeniden izmek ve bylece
kiileri harekete gemeye karar verdikleri anda kavrad iin bir enerji
mant35 diye adlandrabileceimiz eyi ortaya karmak sz konusudur.
kinci rneke ise dilbilimsel niteliklidir (Lvi-Strauss, Greimas): Bu ara
trmann balca kaygs, ilevlerde dizisel kartlklar bulmaktr; bu kart
lklar Jakobsonn "yaznsal ilev"* ilkesine uygun olarak anlat rgs
iine "yaylmtr" (bu arada, Greimas'n, ilevlerin diziselliini dzelttii
ya da btnledii yeni gelimeler grlecektir). Ana izgilerini Todo
rovn belirledii nc yol ise biraz farkldr, nk, anlatnn belli say
daki temel yklemleri birletirme, deitirme ve dntrme kurallarn
dzenlemeye alarak, zmlemeyi "eylemler" (yani kiiler) dzeyine
oturtur.
Bu alma varsaymlar arasnda bir seim yapmak sz konusu de
ildir; bunlar birbirine rakip saylmazlar ama ayn amaca deiik alardan
ulamaya alrlar ve zaten gnmzde tam bir gelime iindedirler. Bu
rada, bunlara yapabileceimiz tek ekleme, zmleme boyutlaryla ilgili
dir. Belirtileri, bilgilendirenleri ve btnleyimleri bir yana braksak bile,
bir anlatda (zellikle bir/ksa yk deil de bir roman sz konusu oldu
unda da) geriye ok sayda asal ilev ka|r; sz konusu ilevlerin ou u
ana kadar anlatnn byk eklemlemeleri stne alm olan, yukarda
belirttiimiz zmlemeler tarafndan denetim altna alnamaz. Bununla
birlikte, anlatnn btn birimlerini, en kk paralarn aklamak iin
yeterince kesin bir betimleme rgrmek gerekir. Asal ilevlerin "nemle
riyle" deil ama yalnzca kurduklar ilikilerin zni(eliiyle (ikili iermeli)
belirlenebileceklerini bir kez daha anmsatalm: Bir "telefon gelmesi" ne
kadar nemsiz grnrse grnsn, bir yandan kendi iinde baz asal i-
stek Yardm
III. Eylemler
kalr; eyleyen de, bir snf belirttii iin, oalma, yerine geme ya da ek
silme kurallarna gre harekete geen deiik oyuncularla dolabilir.
Sz konusu anlayn pek ok ortak noktas vardr. En nemlisi,
bir kez daha yineleyelim, anlat kiisini, bir eylem alanna katlmasna g
re tanmlamaktr; bu alanlar az saydadrlar, belirgin zellikler tarlar, s
nflandrlabilirler. Bu nedenle, burada ikinci betimleme dzeyi, anlat ki
ilerinin dzeyi olmakla birlikte, Eylemler dzeyi diye adlandrlmtr:
Bu szck birinci dzeyin dokusunu oluturan kk edimler anlamnda
deil, ama praksis'in (eylem) byk eklemlemeleri (islemek, bildiriim
kurmak, savam vermek) anlamnda ele alnmaldr.
2. zne Sorunu
mn 1. alt blmndeki ilk paragrafn sonunda ayra iinde, verilmi olan "Donateur
d'objet magique"i "byl nesnenin Bas" diye evirdik. Ayrca unu da belirtelim
ki, znelNesne, GnderenlGnderilen, Yardtmeden/Karjkan kavramlar A.J. Grei-
mas'n kuramna ilikin kavramlardr ve A.J. Greimas GnderenlGnderilen kilisini
Donateur/Destinataire (Barthes, metninde byle veriyor) olarak deil Destinateur/Des
tinataire olarak verir. (.N.)
102 Gstergebilimsel Serven
IV. Anlatma*
1. Anlatsal Bildiriim
Anlatnn iinde nasl byk bir deitoku ilevi (bir gnderen ile bir ya
rarlanan arasnda bltrlm) varsa, buna benzer biimde, anlat da
nesne olarak, bir bildiriimin sz konusu olduu yerdir: Anlatnn bir gn
dereni bir de gnderileni vardr. Bilindii gibi dilsel bildiriimde ben ve
* Franszca'da narration karlnda kullandmz anlatma terimine ykleme de denile
bilir. (.N.)
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 103
2. Anlat Durumu
V. Anlatnn Dizgesi
1. Gerilme ve Yaylma
katma gc. Bu iki g, zgrlk gibi grnr ama, anlatnn ayrc nite
lii, bu "sapmalar" kendi dili iine sokmaktr kesinlikle.62
Gstergelerin gerilmesi doal dilde de vardr; bu durumu Bally Fran
szca ve Almanca asndan incelemitir.63 Bir bildirinin gstergeleri yan
yana sralanmadklar an, mantksal izgisellik sarsld an (yklem sz
gelimi zneden nce geldiinde) sralanma bozukluu vardr. Sralanma
bozukluunun nemli bir biimine, ayn gstergenin blmleri arasnda
bildiri zinciri boyunca baka gstergeler girdiinde rastlanr (szgelimi
Franszca'da elle ne nous a jamais pardonn "o [kadn] bizi hi bala
mad" tmcesinde, ne jamais "asla, hi" plumsuzluu ile a pardonn
"balad" eylemi). Burada gsterge paralara ayrld iin, gsterileni
de, birbirinden uzakta olan ve tek balarna ele alndklarnda anlalm a
yacak gsterenlere dalmtr. levsel dzey konusunda da grdmz
gibi bu tam olarak, anlatda da byledir: Bir kesitin birimleri, dorudan bu
kesit dzeyinde bir btn olutursalar bile, baka kesitlerden gelen birim
lerin araya katlmas sonucu birbirlerinden ayrlrlar. Daha nce de belirt
tiimiz gibi, ilevsel dzey yaps fg yapsn andrr.64 Almanca gibi s
ralanma bozukluunun egemen olduu bireimli diller ile Franszca gibi
mantksal izgisellie ve tekanlamlla daha ok uyan zmleyici dilleri
birbiriyle kartlatran Bally'nin terimleriyle belirtecek olursak, anlat, te
melde, bir yerletirme ve rtme szdizimi stne dayal iyice bireimsel
bir dil olacaktr. Bu durumda anlatnn her noktas ayn anda birok yne
yaylr: Szgelimi, James Bond, ua beklerken bir viski smarladnda,
bu viskinin bir belirti olarak okanlaml bir deeri vardr; birok gsterile
ni (modernlik, zenginlik, ii gc olmama) bir araya getiren bir eit sim
gesel dmdr bu. Ama ilevsel bir birim olarak, viskinin smarlanmas,
son anlamna kavuabilmek iin, yava yava birok ara noktay (bir ey
ime, bekleme, hareket etme, vb.), katetme zorundadr: Birim btn anlat
tarafndan "yakalanr" ama, anlat da ancak birimlerinin gerilmesi ve ya
ylmasyla "ayakta durur".
Gerilme genelletirildiinde, anlatnn diline kendi zelliini verir:
ounlukla uzak bir bant stne kurulu olduundan ve zihinsel bellek
te bir eit gven duygusunu harekete geirdiinden, tam anlamyla man
tksal bir olgu olan gerilme, anlatlan olaylarn katksz ve yaln kopyas
nn yerine, srekli olarak, anlam oturtur. "Yaam biimi"ne gre, herhan
gi bir rastlamada, oturma olgusunun, "buyrun, oturun" denmesini hemen
izlememesi pek olas deildir. Anlatda, bir benzerleme bak asna g
re bitiik olan bu birimler, apayr ilevsel alanlara bal, uzun bir katma
eler dizisiyle birbirinden ayrlrlar: Bylece, gerek zamanla pek az ba
nts bulunan bir eit mantksal zaman dzenlenmi olur; bu durumda
da, birimlerin grnteki dankl, kesitin ekirdeklerini birletiren bir
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 109
mantk altnda her zaman iin amaz bir biimde korunur. "Geciktirim",
gerilmenin kukusuz ayrcalkl ya da terim yerindeyse younlam bii
midir: Bir yandan, bir kesiti, geciktirme ve yeniden balatma gibi abart
mal yntemlerle ak tutarak, okurla (dinleyiciyle) balanty glendirir,
aka bir iliki ilevini stlenir; te yandan da, onu bitmemi bir kesitle,
ak bir dizi tehlikesiyle (her kesitin iki kutbu olduuna inanyorsak), yani
mantksal bir bulanklk ile kar karya getirir; i skntsyla ve haz al
narak (nk her zaman sonuta bu bulanklk giderilir) tketilen de ite
bu bulanklktr. Demek ki, "geciktirim", yapyla oynanan, terim yerindey
se, onu tehlikeye atan ve ycelten bir oyundur. Zihinsel olarak kavranabi
lecek olann gerek bir "thrilling*"ini oluturur: Dizilii deil de btn da
yankszl iinde dzeni verirken dorudan doruya dil dncesini de
gerekletirir: Bylece en dokunakl grnen ey, ayn zamanda en zihin
sel olan eydir: Geciktirim insan "kafas"ndan yakalar, "karn"ndan de
il.65
Ayrlabilecek olan ey, doldurulabilir de. Gerilmi olan ilevsel e
kirdekler, snrsz denebilecek lde doldurulabilecek ara uzamlar sunar
lar; bunlarn kk aralklar ok sayda btnleyimle doldurulabilir; bu
nunla birlikte, burada, yeni bir tipoloji iin iine karabilir, nk btn
leyim zgrl, ilevlerin ieriine (baz ilevler, btnleyime, brleri
ne oranla daha uygundur: Szgelimi Bekleme66 ve anlatnn tzne gre
ayarlanabilir (yaz'nn filminkilere gre ok daha fazla ikilenme dolay
syla da btnleyim olanaklar vardr: Anlatlan bir el-kol-ba hareketi,
grselletirilen ayn el-kol-ba hareketlerinden ok daha kolaylkla "kesi
lebilir").67 Anlatnn btnleyim gcnn doal sonucu onun eksiltili g
cdr. Bir yandan, bir ilev (iyi bir yemek yedi) kapsad (yemein ay
rnts)66 tm gcl btnleyimleri ok iyi kullanr; te yandan da bir kesi
ti ekirdeklerine, bir kesitler aamalanmasn da yknn anlamn boz
makszn, st elerine indirgemek olanakldr: Bir anlat, dizimi tmyle
eyleyenlerine ve byk ilevlerine (ilevsel birimlerin giderek artan yk
seliinden doduklar biimiyle) indirgense bile, belirlenebilir.69 Bir baka
deyile, anlat zellenmeye olanak tanr (buna eskiden Franszca'da ar-
gument "konu zeti" denirdi). lk bakta, her sylem iin bu byledir;
ama her sylemin kendine zg zet tr vardr; szgelimi, lirik iir, bir
tek gsterilenin70 geni apl eretilemesinden baka bir ey olmadn
dan, onu zetlemek demek, sz konusu gsterileni vermek demektir ve bu
ilem o kadar zorlaycdr ki, iirin kimliini yok eder (zetlendiklerinde
lirik iirler Ak ve lm gsterilenlerine indirgenirler): Buradan da bir
iirin zetlenemeyecei kans doar. Tersine, anlatnn zeti (yapsal l-
* Thrilling: Heyecan verici, coturucu, heyecanl (olan) anlamna gelen ngilizce sz
ck. (.N.)
110 Gstergebilimsel Serven
2. Mimesis ve Anlam
Anlat dilinde, ikinci nemli sre btnlemedir: Belli bir dzeyde (sz
gelimi bir kesit) ayrlm olan ey, ounlukla bir st dzeyde (aamalan-
ma asndan daha yksek bir kesit, bir belirtiler dalmnn btnsel gs
terileni, bir kiiler snfnn eylemi) birlemi olur. Bir anlatnn karmak
l, geriye dnler ile ileriye sraylar bnyesine kalabilen bir
organigram*'n karmaklyla karlatrlabilir; ya da daha dorusu, bir
dzeydeki birimlerin denetlenemeyecek gibi grnen karmaklnn gi
derilmesini salayan ey deiik biimlerdeki btnlemedir. Kesintili, bi
tiik ve ayrk elerin (yalnzca, tek bir boyutu, art arda dizilii tanyan
dizim tarafndan verildikleri biimiyle) kavranmasn ynlendiren de bu
btnlemedir. Greimas'n terimiyle anlamlama birimini (szgelimi bir
gsterge ile balamn iinde tayan birim) yerdelik diye adlandracak
olursak, btnlemenin bir yerdelik etkeni olduu sylenebilir: Her b
tnleyici dzey, kendi yerdeliini, alt dzeyin birimlerine verir, "saln-
ma"y engeller ama dzeyler arasndaki farkllk gz nne alnmazsa
bu yine gereklemekten geri kalmaz. Bununla birlikte, anlatsal btnle
me, bakml zikzaklar yardmyla sonsuz saydaki yaln eden birka
karmak eye ulaacak gzel bir mimari yap gibi, tam bir dzen iinde
ortaya kmaz. ou kez, ayn birimin, bpi bir dzeyde (bir kesitin ilevi)
br bir baka dzeyde (bir eyleyene gnderen belirti) iki ballak e
si bulunabilir. Anlat bylece, iyice i ie gemi bir dolayl ve bir dolay
sz eler dizisi biiminde ortaya kar. Sralanma bozukluu "yatay" bir
okumay ynlendirir, ama btnleme onun stne "dikey" bir okuma
oturtur. Bu durumda, gizil glerin durmak bilmeyen bir hareketine ben
Notlar
1. Bu durumun, tketicilerin kltr dzeyine bal olan iir ve deneme iin geerli olmad
n anmsatmak gerekir.
2. Kukusuz, bir anlatc "sanat" vardr: Bu, yapdan (koddan) kalkarak anlatlar (bildiriler)
retme gcdr. Sz konusu sanat, Chomsky'nin edim (performans) kavramna denk d
er; bu kavram da bir yazarn, romantik adan bireysel bir sr olarak dnlen, pek az
aklanabilir nitelikteki dehasndan olduka farkldr.
3. Bkz. Saussure tarafndan ilke olarak ileri srlen ve gerekte elli yl sonra E.Benveniste
tarafndan (Problmes de linguistique gnrale, Paris, Gallimard, 1966, s. 35) ortaya
karlan Hitite'deki abn yks.
4. Dilbilimsel betimlemenin gnmzdeki koullarn anmsatalm: "...Dilsel yap, her za
man iin, yalnzca btncenin verilerine deil ama, bu verileri betimleyen dilbilgisel ku
rama da baldr (E. Bach, An Introduction to Transformational Grammars, New York,
1964, s.29). Benveniste'in gr (Problmes de linguistique gnrale, a.g.y., s. 119)de
eyledir: "...Dilin, biimsel bir yap olarak betimlenmesi gerektii, ama bu betimlemenin
her eyden nce uygun yntemler ve ltlerin belirlenmesini zorunlu kld ve ksacas
konunun gerekliinin, kendisini tanmlayacak yntemden ayrlamayaca kabul edilmi
tir."
5. Ama, byle bir ey hi de zorunlu deildir (bkz. CI.Bremond'un dilbilimsel olmaktan
ok, mantksal temele dayanan "La Logique des possibles narratifs balkl yazs,
Communications, say 8,1966). ["Points" dizisi, 1981.]
6. "Rflexions sur la phrase", Language andSociety (Mlanges Jansen), Kopenhag, 1961,
s. 113.
7. Jakobsonn da belirttii gibi, tmce ve tesi arasnda geilerin bulunmas doaldr:
Szgelimi bamsz sralanmann etkisi tmcenin ok tesinde de srer.
8. Bkz. zellikle: Benvenisle, Problmes de linguistique gnrale, a.g.y., X.blm.
Z.S.Harris, "Discourse Analysis", Language, 28, 1952, s. 1-30. N. Ruwet [Langage,
Musique, Posie, Paris, Seuil, 1972, s.l 51-175].
9. Bir sylemler tipolojisi kurmak, kesinlikle sylem dilbiliminin abalarndan biri olacak
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 113
tr. Geici olarak, byk sylem tr kabul edilebilir: Dzdeimeceli sylem (anlat),
eretilemeli sylem (lirik iir, kutsal bilgelik sylemi), rtk lasml sylem (zihinsel gi-
dimli dnme).
10. Bkz. aada, III, 1.
11. Burada Mallarm'nin bir dil almas tasarlad srada oluan u sezgisini anmsatmak
gerekir: "Dil ona kurmacann arac gibi geldi: Dilin yntemini izleyecektir o (bu sz ko
nusu yntemi belirlemek demektir). Dilin yansma zellii vardr. Ksacas, o, kurmaca-
nn, insan dncesinin yolu yordam olduunu sanmaktadrher yntemi iin iine ka
rtran odur ve insan iradeye indirgenmitir" (Ouvres compltes, Paris, Gallimard,
"Pliade", s. 851). Mallarm'yle ilgili olarak unu da anmsatalm: "La Fiction ou Posie"
(ay. y s. 335).
12. "Dilbilimsel betimlemeler hibir zaman tekdeerli deildir. Bir betimleme, doru ya da
yanl deildir, ya ok iyidir ya da ok ktdr, az ok yararldr."M.A.K. Halliday, "Lin
guistique gnrale et linguistique applique", Etudes de linguistique applique 1, 1962,
s. 12.
13. Btnleme dzeyleri Prag Okulu tarafndan bir ilke olarak ortaya allm (bkz. J. Va-
ehek, A Prague School Reader in Linguistics, Indiana Univ. Press, 1964, s. 468) ve o ta
rihten bu yana pek ok dilbilimci tarafndan ele alnmtr. Bize gre, bu konuda en ay
dnlatc zmlemeyi Benveniste yapmtr (Problmes de linguistique gnrale, a.g.y.,
X. blm).
14. "Kesin olmayan terimlerle belirtecek olursak, bir dzey anlatmlar gstermek iin kul
lanmak zorunda olduumuz simgeler, kurallar, vb. dizgesi olarak kabul edilebilir."
(E. Bach, An Introduction to Transformational Grammars, a.g.y., s. 57-58).
15. Retoriin nc blm olan bulu (iventio) dille ilgili deildi: eylere (res) yne
likti, szlere (verba) deil.
\6. Anthropologie structurale, s. 233. [Paris, Plon, 1958.]
17. "Les catgories du rcit littraire", Communications, say 8, 1966. ["Points" dizisi,
1981.]
18. Bkz. zellikle B.Tomachcvski, "Thmatique" (1925) [Franszca eviri] Thorie de la
liltrature'iie Paris, Seuil, 1965. Ksa bir sre sonra, Propp, ilevi "bir kiinin, olay r
gsnn ak iinde tad anlam asndan tanmlanm eylemi" olarak tanmlyordu
(Morphologie du conte [Franszca eviri] Paris, Seuil, "Points" dizisi, 1970, s. 31. [Trk
e evirisi: Masaln Biimbilimi, stanbul, BFS yay., 1985, s. 31, -N.]). T.Todorov'un
tanm da yledir: "Yaptn bir esinin anlam (ya da ilevi), bu yaptn, baka eleriy
le ve yaptn btnyle iliki iine girebilmesidir ("Les catgories du rcit littraire,
a.g.y.). Bu konuda yapt aklamalarla A.J. Greimas da birimi dizisel balamna, ama
ayn zamanda da, bir blmn oluturduu dizimsel birimin iindeki yerine gre tanm
lar.
19. Bu nedenle, yalnzca "bozulmu, karm" bildiriimlerin bulunduu bir yaam olamaz.
"Karm olan" (tesi grlmeyen ey) sanat alannda var olabilir, ama bu durumda kod
lu bir edir (szgelimi Watteau)sz konusu olan; ama bukarm olan", yazl kodda
yoktur: Yaz kanlmaz olarak ak seiktir.
20. Bu durum en azndan yazn iin geerlidir; nk, yaznda belirtme, aklama zgrl
(eklemli dilin soyut zelliinden dolay) sinema gibi "rncksemeli" sanatlardakindcn ok
daha gl bir sorumlulua yol aar.
21. Anlatsal birimin ilevsellii, yer ald dzeye gre az ok dolayszdr (demek ki aka
ortadadr): Birimler ayn dzeye yerletiklerinde (szgelimi geciktirim durumunda) ilev
sellik ok belirgindir; ilev, anlatsal dzeyde doyum noktasna ulatndaysa daha az
belirgindir: Anlatlan yk dzleminde pek anlam tamayan modern bir metin, ancak
yaz dzleminde byk bir anlam gcne kavuur.
114 Gstergebilimsel Serven
22. "Tmcenin tesindeki szdizimsel birimler gerekte ierik birimleridir" (A.J. Greimas,
Cours de smantique structurale, oaltlm ders notlar, VI, 5). [Bu ders notlar sonra
dan Smantique structurale adyla yaymlanmtr, Paris, Larousse, 1966. .N.] lev
sel dzeyin aratrlmas, demek ki, genel anlambilimin bir blmn oluturur.
23. "Szc, yazn sanatnn blnemez bir esi olarak grmemek, onu yapnn oluturul
masna yarayan tula gibi deerlendirmemek gerekir. Szck, ok daha ince 'dilsel e-
ler'e ayrtrlabilir" (J.Tinyanov, aktaran T.Todorov, Langages, I, 1966, s. 18).
24. Bu adlandrmalarn tm de tpk daha sonra gelenler gibi, geici olabilir.
25. Bu sonu olarak, Lvi-Strauss ve Greimas'Lan beri kabul edildii gibi, ilevlerin dizim
sel yaylmnn, birbirinden ayr ilevler arasndaki dizisel ilikileri kucaklamasn engel
lemez.
26. levler, Eylemlere (fiiller), Belirliler de niteliklere (sfatlar) indirgenemez, nk bir ka
rakterin, bir genel izlenimin vb.'nin "gstergeleri olan belirtisel eylemler vardr.
27. Valry "oyalayc gstergelerden sz ederdi. Polis romannda, bu "yolundan saptrc"
birimlerden byk lde yararlanlr.
28. N.Ruwet, btn bir mzik paras sresince deimeyen bir eyi (szgelimi, Bach'n bir
allegrosunun temposu, bir solonun eliksiz olma zellii) parametre esi olarak adland
rr.
29. G.Genelte iki eit betimleme ayrt eder: Ssleyici ve anlamlayc (bkz. "Frontires du
rcit" [Communications, say 8, 1966; "Points" dizisi, 1981; ve] Figures II, Paris, Seuil,
1969 ["Points" dizisi, 1979]). Anlamlaym betimleme kukusuz yk dzeyine, ssleyici
betimleme de sylem dzeyine balanmaldr; bu da betimlemenin, uzun sre, kurallar
tam olarak belirlenmi bir retorik "paras" oluturduunu aklar: Yeni-retoriin ok de
er verdii bir altrma olan betimleyip (descriptio ya da ekphrasis).
30. Potique (Franszca eviri), 1459 a.
31. Aktaran Cl. Bremond, "Le message narratif" Communications, say 4, 1964. [Logique
du rcit, Paris, Seuil, 1973.]
32. Quant au Livre, Oeuvres compltes, a.g.y., s. 386.
33. Valry, her zamanki gibi keskin ama ilenmemi nitelikteki kendine zg tarzyla, anlat
zamannn durumunu iyice aklamtr: "Zamann etken ve ipucu olduuna inanma d
ncesi, bellein ve dzenlenmi sylemin mekanizmas stne kuruludur" (Tel Quel, II,
s. 348 [Paris, Gallimard, 1943]; altn izen biziz): Yanlsama gerekten de sylemin
kendisi tarafndan retilir.
34. Bu kavram Aristoteles'in bir grn anmsatr: Yerine getirilecek eylemlerin aklc se
imi olan proairesis, poiesisn tersine, etkenden farkl hibir yapt retmeyen klgsal
bilimi yani praksis'i kurar. Bu terimler erevesinde, zmlemecinin, anlatnn i prak-
s'ini yeniden oluturmaya alt sylenebilir.
35. Seenek (bunu ya da unu yapmak) stne kurulu olan bu mantn oyunlatrma sreci
ni aklama gc vardr; bu oyunlatrmann merkezini de normal olarak anlat oluturur.
36. Hjelmslev'in kulland ikili ierme anlamnda: ki e karlkl birbirini varsayar.
37. Bu son derece kk dzeyde bile, iki e arasnda olmasa da, en azndan, kesitin iki
kutbu arasnda, bir dizisel rneke kartl bulmak son derece olanakldr: Sigara ikram
kesiti, TehlikelGuvenlik (bu, Sherlock Holmes evrimi incelemesinde Chtcheglov [eg-
lov] tarafndan ortaya konmutur), Kuku/Korunma, Saldrganlk!Dostluk dizisini gecik
tirerek yayar.
38. Kontrapunto biimindeki bu dzeni Rus biimcileri sezmiler, tipolojisini tasarlamlar
dr; sz konusu dzen tmcenin balca "dolambal, girift" yaplarn (bkz. aada, V,
1) anmsatr.
39. Unutmayalm ki klasik trajedi henz "oyuncular' tanmaktadr, "anlat kiileri"ni deil.
40. "Kii nitelikli anlat kiisine burjuva romannda rastlanr: Sava ve Bar la Nikolay
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri 115
Rostov, daha balangta, iyi, namuslu, cesur, ateli bir delikanl olarak belirir; prens
Andrey, kibar, d krklna uram, vb. biridir: Balarna gelen eyler onlar yaratmaz
ama tannmalarn salar.
41. ada yazn'n bir kesiminin 'kii" kavramna saldrmas, onu, ykmak (olanaksz bir
eydir bu) iin deil, onu kiisizletirmek iindir; bu da apayr bir eydir. Szgelimi Phi
lippe Sollers'in Drame' gibi grnte anlat kiisi bulunmayan bir roman, kiiyi dil ya
rarna tmyle reddeder, ama szn eylemine kar temel bir eyleyenler oyununu da sr
drr. Bu yaznda her zaman bir "zne" vardr ama bu "zne" bundan byle dilin znesi
dir.
42. T.Todorov, Littrature et signification, Paris, Larousse, 1967.
43. A.J. Greimas, Smantique structurale, a.g.y., s. 129 ve lesi.
44. Psikanaliz bu younlatrma ilemlerini byk lde dorulamtr. Mallarm Ham
let konusunda daha o zaman yle diyordu: "Konumayan oyuncular! Gereklidir bu!
nk ideal sahne orlamnda, tiplerin kendi aralarndaki simgesel bir karlklla gre
ya da tek bir figre gre, her ey, hareket eder." (Crayonn au thtre, Couvres
compltes, a.g.y., s. 301).
45. Szgelimi: Nesne ve znenin ayn anlat kiisinde birbirine kart anlatlar, kendi ken
dini, kendi z kimliini aray anlatlardr (Altn Eek); znenin, art arda gelen nesneleri
izledii anlatlar (Madame Bovary), vb.
46. James Bond evriminin U.Eco tarafndan Communications, say 8'de ["Points" dizisi,
1981] yaplm olan zmlemesi dilden ok, oyuna bavurur.
47. Bkz. Benveniste'in vermi olduu kii zmlemeleri (Problmes de linguistique
gnrale, a.g.y.).
48. Bangkok'ta ifte Gmbrt. Buradaki tmce okura bir "gz krpma gibi, sanki kendisi
ne dnlyormu gibi ilev grr. Ancak, "Bylece, Lo henz km oluyordu" szcesi,
bir anlatc gstergesidir, nk bu, bir "kii'nin dnme yolunun bir parasn olutu
rur.
49. Todorov, zaten, anlatcnn grnts ile okurun grnts konularn iler. ["Les
catgories du rcit littraire", a.g.y. ]
50. "Ne zaman, st dzeyde bir alayc bak asndan, bir baka deyile Tanr'nn onlar te
peden grd gibi, yazmaya balanacaktr? (Flaubert, Prface la vie d'crivain, Pa
ris, Seuil, 1965, s. 91).
51. Bu ayrm, bizi ilgilendirdii kadaryla tarihsel adan yazarsz ynla anlat (szl anla
tlar, halk masallar, eski ozanlarn lir eliinde dile getirdikleri, syledikleri destanlar,
vb.) sz konusu olduundan, daha da gerekli bir ayrmdr.
52. J.Lacan: "Konutuum zaman kendisinden sz ettiim zne, konuanla ayn mdr?
53. E.Benveniste, Problmes de linguistique gnrale, a.g.y..
54. Kiili kip: Hatta Burnaby'ye hibir ey deimemi gibi geliyordu", vb. Bu yntem
Roger Ackroyd'm ldrlmesi'nde ok daha kaba bir biimde uygulanmtr; nk bu
anlatda katil aka ben der.
55. Edimsel-olan konusunda bkz. T.Todorov, "Les catgories du rcit littraire",
a.g.y.Edimsel-olan konusundaki allm rnek sava ilan ediyorum szcesidir; bu
szce hibir ey "saptamad" gibi hibir ey de "betimlemez", ama anlamn, kendi z
syleyii iinde tketir (buna karlk kral sava ilan etti szcesi, saptayc, betimleyici-
dir).
56. Logos ve leksis kartl konusunda bkz. G.Genelte, "Frontires du rcit", a.g.y..
57. Genus acivum vel imilativum (anlatcnn syleme mdahale etmedii tur: Szgelimi ti
yatro); genus ennaralivum (yalnzca airin konutuu tur: zdeyiler, retici iirler);
genus commune (her iki trn karm: Destan).
58. H.Srensen, Mlanges Jansen, a.g.y., s. 150.
116 Gstergebilimsel Serven
1. Biimselletirme lkesi
Bu soyutlama ilkesi (sz konusu ilke adna da bir anlat dili olutur
maya alyoruz) pratikte, bir metni tek bana kendi iinde zmleye-
meyeceimiz, tek bana kendi iinde zmlemek istemeyeceimiz sonu
cunu dourmutur. Ama dorusunu sylemek gerekirse, ben de size bura
da bir tek metinden sz edeceim: Bundan rahatszlk duyuyorum nk
anlat stnde alan klasik bir zmlemecinin tutumu bir tek metinle il
gilenmek deildir. Bu bakmdan, Anlatnn Yapsal zmlemesi ile gele
neksel olarak metin aklamas diye adlandrlan ey arasnda temel bir
ayrm vardr. Bir metin, bizim iin, bir dile gnderme yapan bir szdr,
bir koda gnderme yapan bir bildiridir, bir edine (kompetans) gnderme
yapan bir edimdir (performans) btn bu szckler de dilbilimcilerin
szckleridir. Anlatnn Yapsal zmlemesi, z bakmndan, oluumu
bakmndan karlatrmal bir etkinliktir: Bir ierii deil de biimleri
aratrr. [Bir metni ele aldmzda]*, yapacamz i, bu metni aklamak
deil, bir dilbilgisi kurmak iin gereleri biraraya getiren bir aratrmac
gibi, bu metnin karsna gemektir. Nitekim, dilbilimci, bu amala, tm
celeri biraraya getirmeye, tmcelerden oluan bir btnceyi oluturmaya
alr. Anlat zmlemesi de tam olarak ayn ii yapar: Anlatlar birara
ya getirmeye, anlatlardan oluan bir btnceyi oluturmaya, bu btnce-
den de bir yap elde etmeye alr.
2. Ayrclk lkesi
3. oulluk lkesi
4. lemsel Dzenlemeler
Notlar
1. T.Todorov, Thorie de la littrature, Paris, Seuil, 1965.
Eylem Dizileri*
Anlatya ilikin ilk yapsal zmlemelere gre, biliyoruz ki, bir masal, az
sayda kii arasnda bltrlm olan ve ilevi bir ykden brne ay
n kalan dizgeli bir eylem dizisidir. Birka yz Slav masaln zmleyen
Vladimir Propp halk masalnn biim'ini kesin olarak oluturan elerde
ki (kiiler ve eylemler) ve bantlardaki (eylemlerin dizilii) sreklilii
ortaya koyma onurunu tar. Ancak, bu biim, Propp'ta, eylemin, deiik
masallardaki gelime yollarnn soyutlanmas sonucu ortaya kan bir tas-
la k\n (ema), dizimsel bir izimdir. Lvi-Strauss ve Greimas, Propp'u
tamamlayp dzelterek, bu gelime yolunu yaplandrmaya almlardr.
Bu amala da masaln ak iinde baka eylemlerle ve belli bir zaman
aralyla birbirinden ayrlm ama kartlklarn dizisel balantsyla da
birbirine balanm, anlat dizisi iindeki eylemleri ikier ikier biraraya
getirmilerdir: Szgelimi, kahramann birdenbire karlat eksiklik /
bu eksikliin giderilmesi. te yandan, Bremond da anlat eylemlerinin
mantksal bantsn incelemi, bu incelemesini de sz konusu bantnn
insan davranlarndaki belli bir manta dayanmas ve szgelimi kurnaz-
M'n ya da hile'nin (masalda ok sk rastlanan olaylardr bunlar) belli bir
deimez yapsn ortaya koymas lsnde gerekletirmitir.1
Biz de burada, halk masalndan deil de yaznsal bir anlatdan alnan
olay dizilerini zmleyerek, anlatnn yapsal zmlemesi iin kesinlik
le temel nitelikli olan bu soruna bir katkda bulunmaya alacaz: Gz
nnde bulunduracamz rnekler Balzacn Scnes de la Vie parisien-
ne'inde (Paris Yaamndan Sahneler) yer alan Sarrasine adl ykden
alnmtr. Burada, ne olursa olsun, Balzac'n sanatyla ya da hatta gerek
i sanatla ilgilenmeyeceiz: Bizim iin, tarihsel zellikler ya da yazarn
baarlar deil anlat biimler'i sz konusu olacak yalnzca.
nce iki aklamada bulunacam. Birincisi u: Masallarn zm
lemesi yk boyutundaki byk eylemleri, balca eklemleme elerini
konusu olaylar mantksal bir dzenle deil de bir ylma sreciyle birbir
lerine balanmlardr ya da en azndan bal olduklar bir mantk varsa,
bu, edimsel trden deil, ruhsal trdendir.
Yaznsal anlatnn byk bir blmn temsil eden btn bunlar bir
yana brakrsak, klasik metinde (modernliin yaratt kesintiden nceki)
birbirlerine mantksal-zamansal (;u'nun ardndan gelen bu ayn zaman
da onun bir sonucudur) bir dzenle balanm, belli saydaki ilgili bilgiler
kalr yine de geriye. Tek tek diziler ya da kesitler biiminde dzenlenmi
bu eylemlerle ilgili bilgilerin (szgelimi: 1.B ir kapya varmak; 2. Bu ka
pya vurmak; 3. Oraya birinin ktn grmek), i gelimesi (baka ko
ut kesitlerin iine girmi olsa bile), anlatlan yknn ilerlemesini salar
ve anlaty, kendi "son"una ya da "sonu"una doru gelien sresel bir
organizma durumuna getirir.
Bazlar nemli grnen ve byk bir romans younlukla donatlm
olan (ldrmek, bir kurban karmak, ilan ak etmek, vb.), bazlar da
son derece nemsiz olan (bir kapy amak, oturmak, vb.) anlatsal ey
lemlerin bu genel kodunu, metnin iinde yer alan baka kltr kodlarn
dan ayracak biimde nasl adlandrabiliriz (kukusuz byle bir ayrmn
yalnzca zmsel bir deeri vardr, nk metin btn kodlar kark ve
rlm bir biimde sunar)? Aristotelesi szckdaarcndan bir teri
me bavurarak (Aristoteles, sonuta, yaptlara ynelik yapsal zmle
menin babasdr), anlat eylemlerinin bu kodunu proairetik kod olarak ad
landrmay nerdim.2 Eylem bilimini ya da praksis'i kuran Aristoteles,
gerekte, bunun nne ek bir bilim dal olan pr.oairesidi koymutur:
Proairesis, bir eylemin sonucunu nceden tartmak, bir seenein iki
esi arasndan, gerekletirilecek olan semek (kken anlamdr bu) ko
nusundaki insan yeteneidir. Eylem dizilerinin her dm noktasnda, an
latnn kendisi de (burada anlatnn baarsna deil de bir anlat dil'ine
bavurduumuz iin yazar yerine anlatdan sz etmek daha yerinde olur)
birok olaslk arasnda bir "seme yapar" ve bu seim de, anlatlan yk
nn geleceini balar her an: Kukusuz, anlatlan yk de, vurulan kap
nn alp almamasna, vb'ne gre deiir (bu seenekli yap Cl. Bre-
mond tarafndan zellikle incelenmitir). Her eylemde bir seenein kar
snda kalan (eylemi u ya da bu dorultuda gelitirmek) anlatnn, her za
man yalnzca kendi yararlanabilecei, yani yaamn anlat olarak sr
drmesini salayan eyi semesi pek doal bir eydir. Anlat hibir za
man yky bitirecek, ksa kestirecek bir eyi (gereklemi olduunu
dile getirerek) belirtmez. Anlatnn neredeyse gerek bir kendine saklama
igds vardr denilebilir nk, anlat, dile getirilen bir eylemin ierdii
olas iki sonutan, her zaman, yky "yeniden alevlendirecek" olan se
er. Sradan ama iin dorusu pek incelenmemi olan bu gereklii anm
132 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n
lamak) iin durum byledir. KulCusuz iki e birbirine basit bir mantk
sal ierme bantsyla baldr (yant verilir nk soru sorulmutur) ama
buradaki yap, kart szck iftlerinde grlen biimsel bir btnley'-
ci'nin yapsdr.
Eylem dizilerinde elbette baka mantksal bantlar da vardr; te
yandan saptadmz alt bant da, kukusuz, daha da ze indirgenip da
ha da biimselletirilebilir. Ama zmleme iin nemli olan mantksal
bantnn z nitelii'nen ok onun belirtilmi olmasdr; anlat "okuna
maz" bir duruma gelse bile, bantnn iki esini belirtmek zorundadr.
Ama eer mantksal bant, dile getirili biiminden daha az belirginse,
bu durumda, anlatnn bavurduu mantk daha nce okumu olma'nn
mantndan baka bir ey deildir. ok eski bir kltrden gelen kalp d
nce (stereotip), anlat dnyasnn gerek nedenidir; bu anlat dnyas da
btnyle, deneyimin (pratikten ok kitaplara dayanan bir deneyim) oku
run belleinde brakt ve bu bellei oluturan izler zerinde kurulmu
tur. Bu nedenle, diyebiliriz ki, eksiksiz kesit, okura en gl mantksal ke
sinlii salayan, iinde btn okumalarn ve konumalarn hemen grl
d en "kltrl" kesittir. Balzac'n yksndeki Meslek (Kariyer) kesiti
de byle bir kesittir: Paris'e gitmek / byk bir ustann yanna girmek /
ustadan ayrlmak / bir dl kazanmak / byk bir eletirmen tarafndan
benimsenmek / talya'ya gitmek. Bu dizi kimbilir ka kez belleimize
kaydedilmitir? unu kabul etmek gerekir ki, anlat mant Arisloteles'i
olas'nn (bilimsel gerek deil de ortak dnce) gelitirilmesinden ba
ka bir ey deildir. Anlat konusunda alan ilk klasik kuramclarn, bu
mantn doru olduunu belirtmeye (birtakm zorunluklar ve estetik de
erler biiminde) altklarnda, yine Aristoteles'i bir kavram ileri sr
m olmalar da olaandr: Gereebenzerlik kavramdr bu.
imdi geriye, eylem dizilerinin metinde ne tr bir biimde ortaya
ktklarn sylemek kalyor.
1. Yukarda yaptmz zmleme birka mantksal ekirdee y
liktir ve dizilerin, tanmlar gerei, dizimsel bir dzenden kaynaklandkla
rn gsterse de, yine de ikili bir yap (dizisel yap) tadklar izlenimini
uyandrabilir. Ama bu zmleme asndan bir yanlsama olur. Eer dizi
nin lt olarak, adlandrlmaya yatkn olmasn (yani, kltr olarak ele
alacamz szlkten kaynaklanan genel bir terimle [tr ad] kuatlabil-
meye yatkn olmas) kabul edecek olursak, e says ok deiik dizilerin
var olacan da benimsemek gerekir. Eylem dizisi sradan, nemsiz bir
ilemi belirtirse, eleri de genellikle az saydadr; byk bir roman mo
deline (Ak Gezintisi, Cinayet, Karma, vb.) gnderdiindeyse durum
bunun tersidir. Hem zaten bu tr byk kesitlerde, farkl yaplar st ste
binebilir: Szgelimi, sylem "gerek" olaylarn belirtilmesiyle (kendi
136 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n
Notlar
1. zellikle bkz.: A.J.Grcimas, "lments pour une thorie de l'interprtation du rcit
mythique", Communications, say 8, 1966, s.28-59 ["Points" dizisi, 1981; ve Du Sens,
Paris, Seuil, 1970]; CI.Bremond, "Le message narratif, Communications, say 4, 1964,
s.4-32 [Logique du rcit, Paris, Seuil, 1973); ve "La logique des possibles narratifs",
Communications, say 8, 1966, s. 60-76 ["Points" dizisi, 1981].
2. Sarrasinc'tn yapsal zmlemesinin yer ald bir kitapta. [S/Z, Paris, Seuil, 1970;
"Points" dizisi, 1976.]
3. Bkz. "Introduction l'analyse structurale des rcits", Communications, say 8, 1966.
(Bu yaznn Trke evirisi iin bkz. yukarda "Anlatlarn Yapsal zmlemesine Gi
ri" s. 83. . N.)
M etinsel zmleme*
Notlar
1. Btn bir anlatnn metinsel zmlemesine SIZ (Paris, Seuil, 1970 ["Points dizisi,
1976]) balkl kitabmda girilim (yer darl nedeniyle burada byle bir ey yazmak sz
konusu deil).
2. Okumabirim kavramnn daha youn bir incelemesi ve ilerde yer alacak ilemsel dzen
lemeler iin S/Ze (a.g.y.) gnderme yapmak zorundaym.
3. Histoires extraordinaires, Franszca'ya eviren: Ch. Baudelaire, Paris, NRF; Livre de
poche, 1969, s. 329-345.
II
Alanlar
Saussure, Gsterge, Demokrasi*
Halk dili ve hatta Rousseau "trayait" (ilgili adlla birlikte kullanlrsa "sa
yordu, saard") yerine "traisait" der: Yani "traire" ("samak") fiili, im
diki zaman hikyesi "plaisait" (ilgili adlla birlikte kullanlrsa "hoa gidi
yordu, hoa giderdi") olan "plaire" ("hoa gitmek") fiili rnek alnarak e
kilmitir. Bu, Saussure'n rnekseme (Fr. analogie) diye adlandrd
drt eli bir orantdr. (Analoga [Yun. ve Lat. szck] gerekten de
oran, orant demektir ama biz bugn daha ok bir ilevdelik\en*** sz
ederiz.)
Saussure, rneksemenin, dilin temel igc, varl olduunu d
nr: "rneksemenin ilevi ok byktr"; "rneksemenin ilkesi, aslnda,
dilin dzeneiyle zdetir." Bu stn olma durumunu, Saussure cokulu
bir biimde dile getirmitir: Gerekten de rneksemeyi anlatrken gten,
erdemden, bilgelikten sz eder; rneksemeyi yaratc, demiurgos nitelikli
bir ilke dzeyine ykseltir ve bylece zamanndaki dilsel aama srasn
yeniden biimlendirir. rneksemeli olgularn ok sayda olmasnn, ses
deiikliklerinden (nceki dilbilimin dnp dolap stnde durduu ko
nudur bu) daha nemli olduunu dnr Saussure. Ona gre, birka yz
yllk evrim sreci iinde, dildeki eler varlklarn korumu, yalnzca
dalmlar farkllamtr. Saussure, dilin direncini, deimezliini, kimli
ini yceltir (her zaman artsremlilii esremlilik iinde eritmeye ynel
mitir) ve yine ona gre bu srekliliin nedeni de rneksemedir: "rnek
seme son derece tutucu, eskiyi koruyucudur"; "rneksemenin getirdii
yenilikler gerek olmaktan ok grntedir. Dil kendi kumandan yapl
m yamalarla kapl bir giysidir": "Franszca'nn bete drd Hint-Avrupa
kkenlidir." rnekseme dilin iine bir sonsuzluk getirir.
* ngilizce szckler: sheep (koyun) ve mutton (koyun eli, hazrlanarak sofraya getirilen
koyun eti). F. de Saussure Genel Dilbilim Dersleri'nde, daha sonra da R. Barthes Gs-
tergebiiim lkeleri'nde, deer kavramn aklamak iin bu ngilizce szcklerin tadk
lar anlamlardan yararlanmtr. (.N.)
S a u s s u r e , G s te r g e , D e m o k r a s i 151
Le Discours social,
say 3-4, Nisan 1973,
"Socialit de 1' criture".
Notlar
1. Bilindii gibi Chmsky, bir baka ilke adna, yani yaratclk ilkesi adna Saussure'n r
nekseme ilkesine kar kar. Bu da yeni bir ideolojik seim demektir. Chomsky'ye gre,
insan hayvandan ve makineden ayrt elmek nemlidir; bu ayrma bitimlerde olduu gibi
ynetimde de uymak gerekir. Chomsky'ci dilbilim ile Chomsky'nin otoriter, teknokrat ve
sava devlete kar koyan tutumunu birlikte temellendiren akm da buradan kaynaklan
makladr.
Anlamn Mutfa*
Bir giysi, bir otomobil, hazrlanm bir yemek, bir el-kol-ba hareketi, bir
film, bir mzik, bir reklam grnts, bir deme takm, bir gazete bal
: te grnte birbirinden iyice farkl nesneler.
Ortak yanlar ne olabilir bunlarn? En azndan u olabilir: Hepsi birer
gstergedir. Sokakta dolarken ya da yaamm srdrrken bu nes
nelere rastladmda, gerektiinde hi de farknda olmadan, her birine ay
n etkinlikle yaklarm. Belli bir okuma etkinliidir bu: Modern insan,
kentlerin insan yaamn okumakla geirir. ncelikle ve de zellikle g
rntleri, el-kol-ba hareketlerini, davranlar okur: u otomobil bana sa
hibinin toplumsal statsn, u giysi bana amaz biimde onu giyenin
konformizm ya da eksantriklik derecesini, u apritif (viski, perno** ya da
beyaz arap ile frenk zm likr karm) de konuumun yaam tarzn
belirtir. Yazl bir metin sz konusu olduunda bile, bize srekli olarak,
birinci bildirinin satr aralarndan ikinci bir bildiriyi okuma olana sunul
mutur. Byk balk olarak atlm Paul VI korkuyor tmcesini okudu
umda bu ayn zamanda "eer devamn okursanz, nedenini de renebi
lirsiniz" demektir.
Btn bu "okumalar" yaammzda ylesine nemlidir, toplumsal,
ahlaksal, ideolojik adan ylesine deerler ierir ki, zorunlu olarak siste
matik bir dnce tarafndan stlenilmeye almalar gerekir: En azndan
imdilik gstergebilim (Fr. smiologie) diye adlandrdmz da ite bu
dncedir: Toplumsal bildirilerin mi? Kltrel bildirilerin mi? kincil
bilgilerin mi bilimidir bu? Ya da grkemli kilise treninden Beatles'la-
nn sa biimine,.gece giyilen pijamadan uluslararas siyaset atmalarna
kadar dnyada "tiyatro" olan her eyin kavranmas mdr? Tanmlardaki
eitliliin ya da kararszln pek nemi yok imdilik.
* Franszca's: "La cuisine du sens. (.N.)
** Franszca yazl pernod. (.N.)
154 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n
geleyici bir dnya grne ileten belli bir tmce kalbn da alglam
olurum. Bunlar deimez olgulardr; dilbilimin btn kaynaklarndan ya
rarlanlarak imdiden geni apta incelenmeleri gerekir.
Eer gstergebilimin abalar aralksz olarak byyorsa, bu, gerek
te, dnyadaki anlamlamann nemini ve yaylmn daha iyi fark ediyoruz
demektir. Anlamlama artk modern dnyann dnme biimi durumuna
gelmektedir; bu biraz da, "olay'n, daha nceleri pozitif bilimin dnce
birimini oluturmu olmas gibi bir eydir.
Le Nouvel Observateur,
10 Aralk 1964.
Reklam Bildirisi*
bildiri, ikinci bildiriyi daha ustaca ve daha ince bir biimde doal kl-
ma'ya yarar: kinci bildirinin karc amacn,ileri srd savn neden-
sizliini, gz korkutucu sertliini ortadan kaldrr. Sradan bir ar (satn
aln) yerine, Astra ya da Gervais satn almann doal olduu bir dnya
nn grnmn koyar. Bylece ticari nedenlilik gizlenmi deil de ok
daha geni olan bir tantmayla ikilenmi olur; nk bu durum okuru, in
san ilgilendiren byk temalarla balantya sokar: Zevki, varln yava
yava ve srekli erimesiyle ya da bir nesnenin mkemmelliini altnn saf
lyla her zaman bir tutan temalarla. Reklamn yananlaml dili, ikili bildi
risiyle, alclarn insanlk yaam iine d sokar yeniden: D, yani hi
kukusuz belli bir yabanclamay (rekaket toplumunun yabanclamas)
ama ayn zamanda belli bir gerei (iirin gereini).
Gerekten de burada, eer szck yerindeyse, reklamn insansal so
rumluluunu elinde tutan, dzanlaml bildiridir (bu ayn zamanda reklam-
sal gsterilenin gsterenidir): Eer dzanlaml bildiri "iyi" ise, reklam
zenginletirir; "kt" ise reklam zarar verir. Peki ama, bir reklam bildirisi
iin "iyi" ya da "kt" olmak ne demektir? Olay, bir slogann etkili olma
sna balamak soruya yant vermek deildir, nk bu etkililiin yollar
belirsizdir: Bir slogan inandrc olmadan "ayartabilir" ve bir tek bu ayart
mayla da insan satn almaya ynlendirebilir. Bildirinin dilsel boyutuyla
yetinerek yle diyebiliriz: "yi" reklam bildirisi kendinde en zengin reto
rii youn olarak tar, insanln byk dsel temalarna kesin bir bi
imde (ou kez de bir tek szckle) ular ve bylece iirin tanmn sa
layacak imgelerin byk zgrln (ya da imgelerle ulalan byk z
grl) gerekletirmi olur. Bir baka deyile, reklam dilinin ltleri
dorudan doruya iir dilinin ltleridir: Sz sanatlar, eretilemeler,
szck oyunlar, ite atalardan kalma btn bu ikili gstergeler, dili gizli
gsterilenlere doru geniletir ve bunlar alglayan insana, bu yolla, do
rudan doruya bir btnsellik deneyiminin gcn verir. Ksaca belirte
cek olursak, bir reklam tmcesi ne kadar ok ikilik ierirse, ya da (terim
lerde bir elikiye dmemek iin yle de diyebiliriz) ne kadar ok fazla
kattan oluuyorsa, yananlam bildirisi ilevini de o kadar daha iyi yerine
getirir: Bir dondurmann "zevkten erime" ye yol amas gibi tutumlu bir
szce altnda, eriyen bir maddenin (mkemmellii de erime ritminden
kaynaklanr) gerek tasarm ile byk insanlk temalarndan biri olan
zevkten bitip yok olmann biraraya geldiini; bir yemek piirmenin de al
tn gibi olmas deyiinde, deeri biilemeyecek bir fiyat fikri ile ktr ktr
bir madde fikrinin bir araya geldii grlr. Reklam gstereninin mkem
mellii, okurunu en ok sayda olas "dnya" ya ulatrabilme gcne (bu
gc de ona vermeyi bilmek gerekir) baldr. Burada dnya szcn
u anlamda kullanyorum: ok eski imgelerin deneyimi; bedenin, kuak-
R e k la m B ild ir is i 161
yanlk gstergesi olarak ilev grecei apak ortadadr; demek ki, birinci
koordinat, yani simgesel koordinat, her nesnenin en azndan bir gsterile
nin gstereni olmas olgusundan oluur. kinci koordinat, snflandrma
koordinat ya da taksinomi koordinat (taksinomi snflandrmalar bilimi
dir) olarak adlandracam eydir; kafamzda, nesnelerle ilgili az ok bi
linli olarak bir snflandrma olmadan yaayamayz; bu snflandrma bi
ze iinde yaadmz toplum tarafndan benimsetilmi ya da telkin edil
mitir. Nesnelerle ilgili sz konusu snflandrmalar byk kurulularda ya
da byk sanayilerde son derece nemlidir: Bu gibi alanlarda, bir makine
nin btn paralarnn ya da btn cvatalarnn depolarda nasl snfland
rlacam bilmek sz konusudur; demek ki snflandrma ltlerinin be
nimsenmesi gerekir. Nesnelerin snflandrlmasnn ok nemli olduu
bir baka olgular dzeni daha vardr, bu da son derece gndelik bir dzey
dir: Yani byk maaza dzenidir. Byk maazada ayrca nesnelerin s
nflandrlmasyla ilgili belli bir dnce vardr ve bu dnce nedensiz
deildir elbette, belli bir sorumluluk ierir. Nesnelerin snflandrlmasnn
nemiyle ilgili bir baka rnek de ansiklopedidir; szckler alfabetik sra
ya gre snflandrlmakszn bir ansiklopedi yaplmak istendiinde, nes
nelerin snflandrlmas benimsenmelidir.
Nesnenin her zaman, bir derin, simgesel koordinat, bir de yaygn, s
nflandrma koordinat olmak zere iki koordinatla tanmlanan bir gster
ge olduunu bylece ortaya koyduktan sonra, imdi gerek anlamda nes
nelerin anlam dizgesi stne birka sz sylemek istiyorum: Bunlar ileri
ye dnk'aklamalar olacak, nk aslnda aratrmann ciddi bir biimde
yaplmas gerekmektedir. Gerekten de nesnelerin anlamn incelemede
ok byk bir engel vardr ve bu engeli ben apaklk engeli olarak adlan
dracam. Biz eer nesnelerin anlamn incelemek zorundaysak nesneyi
nesnelletirmek, anlamn yaplandrmak iin kendi kendimizde bir tr
sarsnt, bir tr kopma yaratmamz gerekir. Bunun iin de nesnenin anlam-
bilimiyle uraan her uzmann yararlanabilecei bir yol vardr; bu yol,
nesnenin insana, ayn anda hem artc, hem tumturakl biimde.hem de
bile bile verildii, bir gsterimler dzenine bavurmaktr. Bu dzen de
reklam, sinema ve hatta tiyatrodur. Tiyatroda kullanlan nesneler konu
sunda, Brecht'in, belli saydaki kendi sahneleme almalarna ilikin yo
rumlarnda son derece zekice hazrlanm deerli bilgilerin bulunduunu
anmsatrm. En nl yorum Cesaret A nann sahneye konulmasyla ilgi
lidir; Brechl burada, sahneye koymada kullanlan baz nesnelere, herhangi
bir kavram belirtmesini salamak iin uygulanmas gereken uzun ve kar
mak ilemi ok iyi anlatr; nk, tiyatro kuralna gre temsil edilen nes-
tr talyanlk gstergesi olarak deerlendirdii bir Fransz reklamnda (talyan makarnala
rna ilikin) yer alan renklerden (yeil, san ve krmz) sz etmektedir. (.N.)
168 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n
olsa bile, yalnzca sulu olan ve susuzluk giderici olann niteliini belir
tecektir: Nesnenin gsterimiyle belirtilen anlam sulu olan'dr, nesnenin
tm deildir: Demek ki gstergenin yer deitirmesi sz konusudur. Bir
birann grnts sunulduu zaman bildiriyi oluturan aslnda bira deil
dir, onun ok souk olmasdr: Burada da yer deitirme vardr. Bu artk
eretilemeyle deil de dzdeimeceyle yani anlam kaymas araclyla
gerekleen bir yer deitirme olarak adlandrlabilecek eydir. Bu tr
dzdeimeceli anlamlandrmalara, nesneler dnyasnda son derece sk
rastlanr; kukusuz ok nemli bir sretir bu, nk gsteren esi hem
alglanabilir onu apak bir biimde alrz hem de ayn zamanda nes
nenin oradaki varl olarak adlandrlabilecek eyin iinde bir bakma
yutulmu, onunla kaynam gibidir. Bylece nesnenin aykr bir tr tan
mna ulalm olur: Bu tumturakl reklamclk trnde, bir portakal "sulu
olan" art "portakal" dr; portakal, doal nesne olarak her zaman oradadr
ama var oluunun nedeni de kendi gstergesi durumuna gelecek olan nite
liklerinden birini desteklemektir.
Salt simgesel bantdan sonra, nesne topluluklarna, belli bir dzen
de olan ok saydaki nesneler toplamna bal btn adlandrmalar ince
lemek gerekir; bunlar, anlamn bir nesneden deil de anlalabilir bir nes
neler toplamasndan doduu durumlardr: Anlam bir bakma yaylm
tr. Burada nesneyi dilbilimdeki szce, nesne topluluklarn da tmceye
benzetmekten kanmak gerekir; bu doru olmayan bir benzetme olur,
nk yaltlm nesne zaten bir tmcedir; bu, dilbilimcilerin artk iyice
aydnla kavuturduklar bir sorundur, tmce-szciikler sorunudur. Sine
mada bir tabanca grdnzde, tabanca daha byk bir btne gre sz
cn edeeri deildir; tabancann kendisi zaten bir tmcedir, ok basit
bir tmcedir elbette, dildeki edeerli karlysa ite bir tabanca'dtr.Bir
baka deyile, nesne hibir zaman, iinde yaadmz dnyada, bir adlar
dizininin esi durumunda olmaz. Anlam tayan nesne topluluklar ok
saydadr, zellikle de reklamclk alannda. Size gstermi olduum, ak
amleyin gazete okuyan adamla ilgili resimde, drt ya da be anlaml nes
ne var; bunlar tek bir btnsel anlam, geveme, dinlenme anlamn ver
meye yardmc olurlar: Resimde, grld gibi, lamba vardr, kaln yn
den sveter'in salad rahatlk vardr, mein koltuk vardr, gazete var
dr; gazete bir kitap deildir; onun kadar ciddi deildir; vakit geirmeye
yarayan bir aratr: Btn bunlar, insann akam sinirlenmeden, rahat ra
hat kahvesini yudumlayabilecei anlamna gelir. Bu nesne toplamalar
dizimler'dn, yani yaylm gsteren gsterge paralardr. Nesnelerin sz-
dizimi son derece basit bir szdizimdir elbette. Nesneler bir araya kondu
u zaman, onlara, insan dilindeki kadar karmak dzenlemeler yklene
mez. Gerekte nesneler ister resimdeki nesneler olsun ister bir odadaki
170 G s te r g e b i l im s e l S e r v e n
ya da bir yoldaki gerek nesneler olsun ancak bir tek balant biimiyle
birbirlerine balanrlar; bu da sralanmadr yani elerin salt ve yaln bi
imde yan yana gelmesidir. Nesnelerin bu tr sralanmasna yaammzda
ok sk rastlarz: Szgelimi bir odadaki btn mobilyalar byle bir dzene
uyar. Bir odann denme biimi bir son anlama (bir "slub"a) yalnzca
elerin yan yana konmu olmasyla katkda bulunur. te size bir rnek:
Burada bir ay markas iin yaplan bir reklam sz konusu; dolaysyla n
giltere'yi deil de (nk burada daha da ince bir ayrm vardr) ngilizlii
ya da szck yerindeyse Britanyahl yani ngilizin tumturakl bir tr
kimliini belirtmek gerekiyor. Demek ki burada, byk titizlikle olutu
rulmu bir szdizimle, smrge evlerinin storlar, erkein giyinii, byk
lar, ngilizlerin, u biblo gemilerde, u bronz atlarda kendini gsteren de
nizcilik ve binicilie olan tipik eilimi verilmitir. Ve son olarak biz ken
diliinden bu resimde yalnzca belli sayda nesnenin yan yana konmasy
la, son derece gl bir gsterileni okuruz: Bu gsterilen, szn ettiim
u ngilizliktir kesinlikle.
Bu nesne dizgelerinin gsterilenleri nelerdir, nesnelerle aktarlan bil
giler nelerdir? Burada yalnzca, anlam belirsiz olan bir tek yant verilebi
lir, nk nesnelerin gsterilenleri, bildirinin vericisine deil de byk
de alcya yani nesnenin okuruna bamldr. Gerekten de nesne ok
anlamldr, yani kendini birok anlam okumasna kolayca sunar: Bir nes
nenin karsnda, hemen her zaman iin birok okuma olana vardr; bu
da yalnzca bir okurdan brne deil ama kimi zaman ayn okurda da
gerekleebilir. Bir baka deyile, her insanda, sahip olduu bilgilere, kl
tr dzeylerine gre sanki birok szckdaarc, birok okuma yedei
vardr. Bir nesne ve nesne topluluklar karsnda btn bilgi, kltr ve
durum dereceleri olanakldr. Hatta, bir nesne ya da nesne topluluu kar
snda gerek anlamda kiisel bir okuma yapabileceimiz, nesnenin gr
nmne kendi z psike'miz olarak adlandrabileceimiz eyi ykleyebile
ceimiz dnlebilir: Bir nesnenin bizde, psikanalitik dzeyde okumalar
dourabileceini biliyoruz. Bu durum, nesnenin dizgesel doasn, kodla-
trlm doasn geersiz klmaz. Bireysel olann en derin dzeyine inilse
bile yine de anlamdan kan ramayacan bilmekteyiz. Binlerce kiiye
Rorschach testi uygulanrsa ok kesin bir yant tipolojisine ulalr. Birey
sel tepki iinde ne kadar aalara inmek dnlrse, bir bakma, o kadar
yaln ve kodlu anlamlar bulunur. Hangi dzeye yerleirsek yerleelim, bu
nesneyi okuma ileminde, anlamn her zaman insan ve nesneyi bir yan
dan br yana atn saptarz.
Anlam d olan nesneler, yani snrda olan durumlar var mdr? Ol
duunu dnmyorum. Anlam tamayan bir nesne, bir toplum tarafn
dan kullanlmaya balandndakullanlmamasn da anlamyorum do
N e s n e n in A n la m b ilim i 171
olmayan elerden kurulu bir doku olduu, her zaman iin nemli bir ger
ektir (gsterge ile gsterge yokluunun, dolu derece ile sfr derece ara
sndaki kartln anlamlamann hazrlanmasndaki byk srelerden bi
rini oluturduu bilinir). Kukusuz, her ehrin bu trden bir ritmi vardr.
Kewin Lynch de bunu farketmitir: Her ehirde, insann gerek anlamda
yaamaya ve onu biimlendirmeye balamasndan itibaren, belirgin eler
ile belirgin olmayan elerin kartl, almaki ve yan yana dizilme
sinden oluan, anlamlamann bu temel ritmi vardr. Btn bunlarn yan
sra bir de anlamlama ile gerekliin kendisi arasnda, en azndan da an-
lamlama ile nesnel corafi gereklik (haritalarn gereklii) arasnda son
bir atma vardr. Psikososyologlarn yaptklar anketler u gerei ortaya
karmtr: Haritaya bakacak olursa, yani "geree", nesnellie gvene
cek olursak, szgelimi iki mahallenin bitiik olduunu syleyebiliriz, ama
bu iki mahalle fark iki anlamlama ileviyle donatldklar andan itibaren
ehir imajnda birbirlerinden kesin olarak ayrlrlar: Bu durumda, anlamla
ma, nesnel verilere tam olarak kart biimde yaanm demektir.
ehir bir sylemdir; bu sylem de gereklen bir dildir: ehir, sakin
leriyle konuur; biz, iinde bulunduumuz kenti konuuruz; bunu da orada
yaayarak, orada dolaarak, ona bakarak yaparz. Ama buradaki sorun ta-
mamiyle eretileme dzleminden kalkarak ortaya "ehrin dili" gibi bir de
yim karmaktr. Tpk sinema dili ya da ieklerin dili gibi ehrin dilin
den eretilemeli olarak sz etmek son derece kolaydr. Gerek bilimsel
atlm, ehrin dilinden eretilemesiz olarak sz edilebilirse gerekleecek
tir. Nitekim Freud da tam anlamyla ayn olay yaamtr: Dlerin dilin
den ilk kez sz ettiinde, bu deyimi, eretilemeli anlamn boaltp gerek
anlamyla kullanmt. Biz de ayn sorunu gslemek zorundayz: ehrin
dilinden sz ettiimizde eretilemeden zmlemeye nasl geilebilir?
Burada bir kez daha ehir olgusunun uzmanlarna bavuracam, nk,
bu uzmanlar szn ettiimiz ehrin anlambilimi sorunlarndan olduka
uzak olsalar da unu oktan farketmilerdir: "Toplumsal bilimlerde kulla
nlabilen veriler, mekelerle btnleme konusunda pek az elverili bir
biim sunarlar" (bu tmceyi bir anketle ilgili tantma yazsndan aldm).
Ruhbilim, toplumbilim, corafya ve nufusbilimin ehir konusunda bize
salad verileri bir mekenin iine glkle sokabiliyorsak, bunun ne
deni dorudan doruya, bir teknie daha gereksinmemizin olmasdr:
Simgeler tekniidir bu. Dolaysyla, bu verileri dntrmek, eretileme
dzleminden anlamlamann betimlemesine gemek iin yeni bir bilimsel
enerjiye gereksinmemiz vardr; ite bu konuda da gstergebilim (szc
n en geni anlamyla), belki de, henz tahmin edilemeyecek bir gelime
gstererek bize yardmc olabilecektir. Burada ehir gstergebiliminin bu
lu yapma yntemlerini anmsatmak amacnda deilim. Sz konusu yn
G s te r g e b i l i m v e e h i r c i l ik 177
kezindeki bir mahalleyle ilgili olarak kabaca otuz dolaynda ilev bulabili
riz. Bu dizelge elbette tamamlanp zenginletirilebilir, gelitirilebilir ama
yine de gstergebilimsel zmleme iin son derece basil bir dzey olu
turacaktr ve bu dzeyin daha sonra byk bir olaslkla yeniden gzden
geirilmesi gerekecektir. Bunun nedeni de, yalnzca tarihin arl ve et
kisi deildir; asl neden, gsterilenlerin tpk mitsel varlklar gibi son dere
ce byk belirsizlik iinde olmalar ve belli bir anda her zaman baka
ey'in gsterenleri durumuna gelmeleridir: Gsterilenler deiir, gste
renler kalr. Demek ki, gsterilen avcl geici bir giriim oluturabilir
ancak. Gsterilenin rol, eer snrlar belirlenebilirse, anlam dalmnn
belli bir durumu hakknda bir eit tanklk yapmaktan baka bir ey de
ildir. Ayrca, bo gsterilene, gsterilenin boluuna her zaman iin gi
derek artan bir nem verildiini de belirtmek gerekir. Bir baka deyile,
eler ieriklerinden daha ok birbirleriyle balantl konumlarna gre
birer gsteren olarak alglanrlar. Nitekim, anlamsal adan dnlebile
cek en karmak ehirsel btnlerden biri olan Tokyo'nun da bir eit mer
kezi vardr. Ama, derin hendeklerle evrili ve yeilliklerin arasna gizlen
mi imparatorluk saraynn bulunduu bu ehir merkezi sanki bo bir mer
kezmi gibi yaanr. Daha genel olarak, eitli ehirlerin merkezi konu
sunda yaplan incelemeler, "gl ekirdek" olarak adlandrdmz ehir
merkezindeki merkez noktann (her ehrin bir merkezi vardr) herhangi
bir zel etkinliin en youn olarak yaand bir yer deil de, toplumun
ehir merkezi hakknda yaratt imajn bir bo "odak noktas" olduunu
gstermitir. Burada da, ehrin geri kalan blmnn dzenlenmesi iin
gereken ve bir bakma bo olan bir yer sz konusudur.
kinci gzlemim simgeletirmenin her eyden nce gsterenler, kar
lkl bantlar, zellikle de dolmu bir anlam, son bir anlam iine kapa
tlamayacak karlkl bantlar dnyas olarak tanmlanmas gerektiiyle
ilgilidir. Bundan byle, betimleme teknii asndan, elerin yani gste
renlerin dalm, anlambilimsel buluu bir bakma tketmektedir. Bu sy
lediim, Katz ile Fodor'un izledikleri Chomsky'ci anlambilim ve hatta
benzeimle deil de trdelikle ilgili bir bantnn aydnlatlmasna daya
nan Lvi-Slrauss'un zmlemeleri (Lvi-Strauss totemizm ile ilgili olan
ve ender olarak sz edilen kitabnda bu tr bir tantlama yolu izler) iin
de geerlidir. Bylece u gerein farkna varlr: ehir gstergebilimi
yapmak istenirse, anlam blmlemesini, her halde daha byk bir titizlik
le, daha ileriye gtrmek gerekir. Bunun iin de, ben kendi amatr dene
yimime bavuruyorum. Baz ehirlerde ilevlerin ileri derecede zellik ka
zand uzamlarn bulunduunu bilmekteyiz: Szgelimi bir sokan yal
nzca dericilere, bir baka sokan da yalnzca kuyumculara ayrlm oldu
u Dou'daki kapal arlar iin c^urum byledir. te yandan, Tokyo'da
G s t e r g e b i l i m v e e h ir c ilik 179
ayn mahallenin baz blmleri ilevsel adan birbirine son derece benze
yen zellikler ierir: Aslnda buralarda hemen hemen yalnzca barlar,
snack barlar ya da elence yerleri bulunur. te bu ilk grnmn tesi
ne gemek ve ehrin anlamsal betimlemesini bu birimle snrlandrmamak
gerekir. Uzun tmceler sralamas iinde kk tmce paracklar ayrt
ediyormu gibi burada da kk yaplar ayrt etmeye allmaldr. De
mek ki, bir yandan bu kk yaplara ulaacak son derece ileri gtrlm
bir zmleme yapabilme alkanl edinmek, te yandan da, bunun ter
sine, gerek anlamyla byk yaplara ulaacak daha geni apl bir
zmleme alkanl edinmek gerekir. Hepimizin bildii gibi Tokyo ok
ekirdekli bir ehirdir; be ile alt merkez evresinde birok ekirdei var
dr. Demiryolu istasyonlarnn da belirledii bu merkezleri anlamsal a
dan ayrt etmeyi bilmek gerekir. Bir baka deyile, bu alanda da ehrin an-
lambilimsel incelemesi iin en iyi rnekeyi, yle sanyorum ki, hi ol
mazsa balangta, sylemin tmce yaps sunacaktr. te bu aamada,
Victor Hugo'nun o eski sezgisi yeniden karmza kar: ehir bir yazdr;
ehirde dolaan kimse bir baka deyile ehri kullanan ve yaayan kimse
(yani biz hepimiz), kendi zorunluklar ve yer deitirmelerine gre szce
nin paralarn ayrp bunlar gizlice, kendine gre gerekletirmek isteyen
bir okura benzer. Bir ehirde dolatmzda, hepimiz, bir tek dizesini de
itirdiimizde farkl bir iirle karlaacamz Queneau'nun 100 000
Milyon ^i/r'inin (100 000 millions de pomes) okuru durumundayz de
mektir. te bizler de, bir ehirde yaadmzda, farknda olmadan biraz
bu nc okur konumunda bulunuruz.
Son olarak nc gzlemim, gstergebilim in gnmzde, kesin bir
gsterilenin varolduunu hibir zaman ileri srmemesi gereidir. Bu,
gsterilenlerin her zaman bakalar iin gsterenler, gsterenlerin de her
zaman bakalar iin gsterilenler olduu anlamna gelir. Gerekte, hangi
kltrel ya da hatta ruhsal btn iinde olursak olalm, sonsuz eretileme
ler zinciriyle karlarz: Bunlarn gsterileni de her zaman geri plandadr
ya da kendisi gsteren durumuna gelir. Bu yap, bildiiniz gibi, psikana
lizde, ,J.Lacan tarafndan aratrlmaya balanmtr; ayrca gerek anlam
da aratrlmam olsa da yaz'nn incelenpesinde de ilke olarak ortaya
atlmtr. Bu dnceleri ehre uygularsak, ehircilikle ilgili incelemeler
de ve anketlerde u ana kadar en azndan ak seik olarak sz edildiini
gremediimi belirtmek zorunda olduum bir boyutu aydnlatabiliriz sa
nyorum. Ben bu boyutu erotik boyut diye adlandracam. ehrin erotiz
mi, ehir syleminin son derece eretilemeli yapsndan ekip karabile
ceimiz bir kavramdr. Ben bu erotizm szcn en geni anlamyla kul
lanyorum: Bir ehrin erotizmini, o ehrin bu trden elenceler iin ayrl
m mahallesiyle bir tutmak sama olur nk bu trden bir elence yeri
180 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n
Notlar
1. KJeishenes ve sonomia kavram iin bkz.P.Leveque ve P.Vidal-Naquet, Clisthne
'Athnien. [Paris, Macula, 1983.]
2. Bkz. F.Choay, L'Urbanisme: utopie et ralit, Paris, Seuil, 1965.
Gstergebilim ve Tp*
gsterge olarak kabul edilir. Ortada bir gsterilen vardr ya da, her ne olur
sa olsun, birok gsterge iin bir gsterilenin varl ilke olarak ileri sr
lebilir. te bu gsterilen hastaln betimlenmesiyle ilgili (yani nozogra-
fiktir), gstergeden ya da gstergelerden hareket edilerek ortaya kan ad
konmam hastalktr. Dolaysyla, tp alannda, kurulu asndan tama-
miyle geleneksel ve kurallara uygun bir gsterge, bir baka deyile, bir tr
iki-yzl bir birim karsndayz demektir: Bir yanda kefedilmeyi ve ad
landrlmay bekleyen gizli bir yz vardr ve bu kabaca hastaln kendisi
dir; br yandaysa yaplandrlmay, yorumlanmay, dizimsel adan d
zenlenmeyi, vb. bekleyen da vurulmu, zdeklemi, belki de birok
gsterene ayrlm bir yz sz konusudur. kinci gzlemim de yle: Gs
terge, semptoma kart olarak, kavranabilen eylerin alannda yer alr. Tp
gstergesi, semptomdan gstergeye geerken, zamana egemen olmay,
hastala sre olarak egemen olmay gerektirir. Bu noktada, dorudan
doruya Hippokrates tbbnn ilkesiyle karlarz. Tp gstergesi, hastal
n zamanna egemen olabilecek biimde ortaya konduu lde deer
ya da ilev tar: Buna gre, anamnestiktir, daha nce ne olduunu
syler; pronostiktir, ilerde ne olacan syler; ve diyagnostiktir, iinde
bulunulan anda neyin olutuunu syler. Demek ki, tp gstergesi, tam an
lamyla tmcenin kurucu elerine, yani gsterenleri birletiren szdizim-
sel elere, bu gsterenleri anlamn ilerleyen izgisi iinde yaplandran
elere benzetilebilir. Bunu sylerken, yalnzca fiilleri deil, tmcenin
szdizimsel blmne bal olan dizimsel zamansalln, bir ilgein, tm
cenin daha sonra yeniden ele alnacak bir baka esini, bir tr tasar bii
minde haber vermesi gereini de dnyorum: Denilebilir ki, bir tmce
de, szdizim, zamana egemen olma gcdr burada yalnzca gerek
olann zaman deil, tmceye ilikin zaman sz konusudur. Bir baka de
yile, gsterge aklar, tanmlar ya da dile getirir ama ayn zamanda haber
de verir. Dolaysyla, diyebilirim ki, semptom eer gsterenin tzne denk
dyorsa, gsterge de kabaca gsterenin biimine aittir ya da her ne olur
sa olsun gsterenin biimini ierir. Semptom ve gsterge kavramlar konu
sunda syleyeceklerim ite bu kadar.
Genel gstergebilimin bir baka temel kavram da dizge kavramdr.
Dizge, gstergenin karlkl bantlar alandr. Burada gstergebilimde
son derece sradan olan bir kartl, dizisellik (paradigmatik) ve dizim
sel (senlagmatik) kartln anmsatacam. Dizisellik, bir gsterge ile
farkl yaknlar arasnda, bir olgu ile gcl yaknlar arasndaki kartlklar
dzlemini belirtir. Szgelimi p ve b dizisel bir bant iindedir nk
fr'den p'ye geerken bir anlam deiiklii yaratlr, nk en azndan
Franszcada "boisson" ("iilecek ey, iki") "poisson" ("balk") ile ayn
anlam tamaz. Demek ki, dizisellik, kullanlan szck ya da tmcede,
G s te r g e b i l i m v e T p 187
bir tek szckm gibi ele alp ileyemeyiz. Saussure kalplam dizimle
rin, katksz dizisellik ile dizimsellik arasnda ara durumlar oluturmaya
yneldikleri lde kuramsal bakmdan bir glk yarattklarn iyi gr
mt; nk ne de olsa bunlar sonuta dizisel bir deeri bulunan dizim
sel elerdi, bir szckler diziiydi. Dolaysyla sendrom belki de yle
tanmlanabilir: Gstergelerin genel grnmnn okunmas edimi, yani
belli saydaki tp gstergesinin anlaml, deimez, dzenli, kurallara uy
gun olan ve her zaman ayn gsterilene ileten bir genel grnm biimin
de kavranmas. Diyagnostik'i (hastalk tehisi) de tam tamna ite budur:
Gstergelerden oluan bir genel grnmn okunmas eylemi. Szlk ise
diyagnostik'i yle tanmlar: "Hastada grlen marazi semptomlarn he
kim tarafndan bir araya getirilerek nozolojik ereve iinde yeri bulunan
bir hastala balanmas edimi".
te bu aamada yeni bir sorun ortaya kar: Diyagnostik glkleri
ya da hatalar dilsel ve yapsal olarak nasl tanmlanabilir? Tp konusunda
bilgim olmad iin ne yazk ki bu soruyu yanllayamyorum. Hekimin
bir gstergeyi ya da gstergeleri okumada karlat glklerin, gster
geler konusunda yanlgya dmesinin yapsal bir tanmlamas yaplabilir
elbette. Ama birleim dzeninin hangi annda glklerle karlaabilirle
ya da hatalar yapabilme tehlikesi vardr? Gstergelerin sistematii asn
dan bunu belirleyebilmek ok ilgin olacaktr (bu sorunun zmnn
hasta asndan salayaca yarardan da sz etmeye gerek yok!)
tebiliriz. Baz tp gstergeleri stne burada ileri srdm trden bir var
saym eer az ok doruysa, bu, dilbilimde, zadllk diye adlandrlan
eyin zadllk, yani gstergenin kendi kendisiyle tantlanmas ede
erlisi olacaktr.
Sonu olarak, dil sorununu bir soru biiminde ortaya koymak istiyo
rum. Klinik ortamda, hastalk gerek bir dil alanym gibi grnyor
(ama bir kez daha belirteyim ki, klinik olgusunu Foucault'nun kitab iin
de, yani byk bir olaslkla kliniin arkeolojik bir a iinde sorgula
dm); nk ortada bir tz yani semptom ve bir biim yani gsterge (gs
teren ve gsterilenden oluan iki-yzl bir dzen), eleri azaltp gc ar
tran bir birleim dzeni, szlklerdeki gibi ad olarak var olan bir gsteri
len ve tpk dillerde olduu gibi renme evresi gerektiren bir okuma yani
diyagnostik (tehis) vardr. Son sorun ise bu tr bir gsterge dzeninin
gerekten bir dil olup olmadn bilmektir; bu, ift eklemleme sorunudur,
nk eklemli insan dilinin gerekten de bu ift eklemlemeyle tanmland
aka ortadadr. Bir baka deyile, insan dilinde ilk birimler diye ad
landracamz anlaml birimler yani her biri bir anlam tayan birimler
vardr; bunlar da kabaca belirtecek olursak szcklerdir: Bu anlaml bi
rimlerin her biri de ayrc birimlere yani eleri artk anlam tamayacak
sesbirimlere ayrtrlabilir. Diller ite bu ift eklemleme zelliine sahip
olduklar iin ok az sayda eyle inanlmaz bir zenginlie ulaabilirler:
Gerekten de dil bana ortalama otuz kadar sesbirimle yz bin szckten
oluan szlkler yapabiliriz.
yleyse, tp dilinin de bir ift eklemlemeye bal olup olmadn so
rabiliriz. Bana gre bir anlamda, tpta ift eklemleme sz konusudur, n
k ortada ayrc ve anlam olmayan birimler, tek balarna bir anlam be
lirtmeyen ama anlaml birimler biiminde bir araya gelen gstergeler var
dr ve her gsterge, tpk sesbirimler gibi, birok sendroma katlabilir. r
nek olarak, yaklak elli yl nce, drt hastalk belirtisi (gsterge) konu
sunda yaplan bir tehis trn ele alacam: Vcutta su birikmesine (hid-
ropizi) balanabilen kas zayfl; tkanmalara balanabilen tendeki sol
gunluk; iek hastalna balanabilen bedendeki lekeler; dite talarn
(tartar) birikmesi sonucu ortaya kabilecek dieti imesi. Eer bu gster
geleri iinde yer aldklar belli bir btnden ayrp yeniden biraraya geti
rirseniz, iskorbt diye adlandrlan baka bir hastalk yaratm olursunuz.
Yani karmzda, aslnda, birok hastala balanan gstergeler vardr ve
zel bir hastalk durumunun ortaya kmas da yalnzca bu gstergelerin
biraraya gelmesiyle olanakldr: te bu da, temelde, dorudan doruya
ift eklemlemenin emasdr.
imdi artk, gerekten felsefi ve ideolojik nitelikli u son soruyu so-
192 G s te r g e b i l i m s e l S e r v e n