You are on page 1of 127

C!I!ITE:F"l!IM 1) SANATLAR!

Bu dizi nn Bayramolu'nun ynetiminde


Das Kiabevi Yaynlan iin hazrlanmaktadr.
Cet ouvrage, public dans le cadre du programme de participaion a la publication,
nctl.cie du soulicn du Minisctre dcs Affaires Etranrcs,
Jc l'Ambas.,adc de France en Turquie et de l'lnstitut d'Etudcs Fr.nJi;es d'lstanbul.

eviriye ve yayma kack program erevesinde yaymlanan bu yaplC,


Fransa Dilcri Bakanl'nn, Trkiyc'deki Fransa Bykelilii'nin ve
stanbul Fransz Kltr Merkczi'nin desteiyle gcreklcirilmtir.
Heliogabalos Tal Anarist

Antonin Artaud
(1896-1948)

Artaud yirminci yzyln en zgn nc sanatlarndan biri; oyun


yazar ve air; avant-garde tiyatronun kuramcs. l 920'de Paris'e geldi,
nl ynetmen Dullin'in yannda renim grd. Lugne-Poe ve Jouvet
gibi ynetmenlerin yannda oyunculuk ve ynetmenlik yapt. A. Breton,
R. Vitrac ve L. Aragon'la birlikte gerekstclk hareketini balatt.
Reoolution Surrealise ve NoueUe Revue Franaise'de yazd, ancak
l 927'de gerekstclerden balarn kopard. 1930'lann sessiz
filmlerinde oynad. 1936-37 yllar arasnda Meksika ve rlanda'ya
geziler yapt, l 943'e kadar eitli psikiyatri kliniklerinde yatt. Artaud
ilki 1932, ikincisi 1933'te olmak zere, iki kez "Vahet Tiyatrosu" [Le
manifeste du thedtre de la cruaute] bildirileri yaynlam, bu tiyatro
anlayyla ilgili grlerini Tiyacro ve kiti [Le theatre et son double,
1938] adl kuramsal almasnda dile getirmitir. Artaud'nun kuram
ve sahne almalar topluma ve akl dzenine bakaldrsn yanstr.
Artaud'nun grleri Barrault, Brook, Grotowski gibi tiyatro adamlarn;
Living Theatre ve Performance art deneyimlerini etkilemitir.

Balca yaptlar:
[ombilic des limbes, Vencre brule, la mere folle, Le jec de sang (1925);
la coqullle ec le clergyman (senaryo, 1927); la pierre philosophale (szl
pantomim, 1933); Atree Thyeste (Seneca'dan uyarlama, 1934).

Trkede Artaud:
Van Gogh, Toplumun ntihar Ettirdigi, ev: Ahmet Soysal, Nisan Yay.,
1991; Su Orcaklar ue kenceler, ev: Ahmet Soysal, Nisan Yay., 1992;
Tryatro ue kizi, ev. Bahadr Glmez, YKY, 1993; Tanr Yargsnn ini
Bitirmek in, ev: Ahmet Soysal, Nisan Yay., 1999.

D
BaTE"IM aA.NATI

1) ROL YAPMAYIN LTFEN, Eric Morris Joan Hotchkis, Ocalc 1998


2) DNDEN BUGNE TiYATRO DNCES. Sevda ener, ubat 1998
J) POSTMODERN BRECHT, Elizabeth Wrigl<, Nisan 1998
4) SAHNELEME, Panico Pavis, Ocak 1999
5) OSMANLI TYATROSU, Metin And, ubat 1999
6) ABSRD TYATRO, Manin Esslin, AAun"' 1999
7) TYATRO, BALE VE OPERA SAHNELERiNDE KANUNi MGESi, Mcin And, Kasm 1999
8) GSTERMLERiN ZMLEMESI, l'aricc Pavis, ubat 2000
9) TYATRO TARiHi. Oscar G. Brockcn, Kasm 2000
IO) DEVLET-TYATRO iLKSi. Tahsin Konu Ocak 2001
11) SHAKESPEARE VE KLTR BiRKMi, Sn:phcn Greenblacc, Man 2001

OYUN

1) TOPLU OYUNLAR! 1, Tom Stoppard, Nisan 2000


2) TOPLU OYUNLAR! il. Tom Srnppard, Nisan 2000
J) TOPLU OYUNLAR! 1, Sam Shcpard, ARusms 2000

A1oud, Anonn
Heliogobolos Tal Anois
ISBN 975-8457-57-8 /Dost Kitabevi Yoynlon
Arollt 2000, Ankoro, 126 soyfo
Heliogabolo-Torih-Suriye-Romo-Notlor
HELIOGABALOS TALI ANARST

Antonin Artaud
ISBN 975-8457-57-8

Heliogabale ou l'Anarchise couronne


ANTONIN ARTAUD

Gallimard, 1979

Bu kitabn Trke yayn haklar


Dost Kitabevi Yaynlar'na aittir.
Birinci Bask, Aralk 2000, Ankara

Franstcadan eviren, smet Birkan

Ya,na Hazrla,an, lnn Bayramo{u


Kapak Tasamru, Raul Mansur
11:knik Hatrlk, Ferhat Babacan Dost TB

Basla ve Cilt, Pelin Ot.er

Da> Kiabeti Ya,nlar


Karanfil Sokak, 29/4, Ktla, 06650, Ankara
Tel: (0312) 41887 72 Fax: (0312) 41993 97
raulman@domi.ne.r
Bu kitab Mesih'in ada Tyaral Apollonius'un1 yayan ruhuna ve
geip gitmekte olan u dnyada hala kalm olabilecek btn gerek;

Aydnlannulara ithafediyorum; ve derin gncellik-dln, manevfliini,


yararszln iyice belirtmek iin de onu anariye ve bu dnya uruna verilen
sava ithaf ediyorum.

Son olarak onu Atalara, antik adaki anlamda Kahramanlara ve Byk


llerin ruhlarna ithaf ediyorum.
1

Spermden Beik
Saraynn kenefinde kendi muhafzlar tarafndan boazlanan
mezarsz l Heliogabalos'un cesedinin evresinde nasl youn bir
kan ve dk dolam varsa, beiinin evresinde de yle youn bir
sperm dolam vardr. Heliogabalos herkesin herkesle yatt bir
ada domutur, ve anasnn gerekten nerede ve kim tarafndan
dllendii asla bilinemeyecektir. Onun gibi Suriyeli prensler iin
kuaklararas balant ana zerinden kurulmaktadr; -ve ana olarak
da bu arabac olu nevzadn etrafnda parlak bir Julia'lar drtls
yer almaktadr-; ve btn bu Julia'lar, yeteneklerini taht zerinde
gsterseler de gstermeseler de, yksek snftan orospulardr.
Hepsinin babas, bu ahlakszlk ve alaklk rmann diil kayna
, rahip olmadan nce araba srcs olmu olsa gerektir; zira
byle olmasayd Heliogabalos'un bir kez tahta knca kendini araba
clara dzdrmek konusunda gsterdii inat abay anlamak mm
kn olmazd.
1 2 HEUOGABALOS TALI ANARST

Her ne olursa olsun, ana tarafndan yukan doru Heliogabalos'un


kkenlerine ulamaya alan T arih'in nne, kanlmaz biimde,
belleklerimizdeki yal Bassianus figrn oluturan o buruuk ve
dazlak kafa, o araba ve o sakal kmaktadr.
Bu mumyann bir tapnca rahiplik etmesi o tapnc alaltmaz;
olsa olsa Julia'lann ve Bassianus'un, ve yeni domu Heliogabalos'un
Suriye'sinin, bu tapnc indirgedikleri salaka ve ii boalm trenle
ri alaltr.
Fakat Bassianus'un hizmet ettii, kemiklemi jestlere indirgen
mi bu l tapncn, ocuk Heliogabalos Emesa'daki tapnan mer
divenlerinde grnr grnmez, inanlarn ve stne ylm rt
lerin altnda, deriik altndan, kslm ve nlayan ktan enerjisine
nasl yeniden kavuup mucizeli bir biimde eylemci ve eyleyici hale
geldii grlmeye deer.
Her neyse, ite bu ata Bassianus, bir yataa koltuk denei gibi
dayanarak, rastlad herhangi bir kadndan o iki kz, Julia Domna
ile Julia Moesa'y peydahlar. Peydahlar, ve baarl da olur. Kzlarn
ikisi de gzeldir; hem gzel, hem de imparatorielikle orospuluktan
oluan ifte mesleklerine hazr.
Kimden yapm bu kzlan? Tarih imdiye kadar bunu syleyemedi.
Ve biz de kafay Julia Domna, Julia Moesa, Julia Soemia ve Julia
Mammoea'nn madalyonluk kafalarna taktmz iin, bu nokta
nn hibir nemi olmadn kabul ediyoruz. Zira nasl Bassianus
iki kz -Julia Domna ve Julia Moesa- peydahlamsa, bu kez Julia
Moesa da kendi sras gelince ayn ekilde iki kz yapyor: Julia
Soemia ve Julia Mammoea. Ayrca Julia Moesa da, koca olarak
Sextus Varius Marcellus'la birlikte, ama herhalde (ablasJulia Dom
na'nn oullan) Caracalla veya Geta tarafndan; veya kaynbiraderi,
Julia Mammoea'nn kocas Gessius Marcianus tarafndan; ya da
byk enitesi Septimus Severus tarafndan dllenerek, Varius
Avitus Bassianus'u dnyaya getiriyor2: Bu ocua daha sonra Elaga
balus ya da "doruklarn olu", dzmece Antoninus, Sardanapalus
ve son olarak Heliogabalos gibi adlar taklacaktr. Bu sonuncu ad
gne iin kullanlan en yce adlarn gramer dzeyinde baarl bir
kaynam gibi grnmektedir.
SPERMDEN BEK 13

Bu titrek ihtiyar papaz Bassianus'u, iki kz Julia Domna ve Julia


Moesa'yla birlikte, Emesa'da, Orontes rmann kysnda, gzmzde
canlandrabiliriz. Ucuna bir erkeklik organ takl bir koltuk dene
inden kma bu iki kz daha o zaman esiz benzersiz birer iifettirler.
Boylu boyunca spermden, ve ad geen baba katilinin -evet, baba
katili diyorum, nedenini az sonra greceksiniz- sperm fkrtt
gnler sperminin ulat en uzak noktada yaplm olmakla birlikte,
her ikisi de dzgn ve oranl yapl, ve dolgundur; dolgun, yani
kan, ten ve kemikle, ve derilerinin renkleri altndan geen bir tr
zeytin renkli maddeyle dopdolu. Birisi, Julia Domna, uzun boylu,
adeta kurunla pudralanm, alnnda Saturnus'un nianyla, bir
Adaletsizlik heykeline, kaderin ezici Adaletsizliine benziyor; teki
kk yapl, ince, ateli, parlayc ve iddete eilimli, ve bir karaci
er hastal gibi sapsan. Birincisi, Julia Domna, ba da olan bir
cinsel organ; ikincisi ise cinsel organ da eksik olmayan bir ba . . .

Bu yknn balad yl, Latium'un gmbrdemesinin; Etrsk


toprana bir kene gibi yapm; manevi adan hibir zaman bakala
rnn kann emmekten baka bir ey yapmam; hazinelerini ve kasa
larn stne yaptrd ahlak ilkeleriyle korumaktan baka hibir
dncesi olmam olan o kle, tccar ve korsan halknn kendi
yolunda gelimeye balamasnn 960 art birkanc yl; sa-mesih'in
hkmdarlnn 179. ylna denk den o 960 art birka yl, byk
nine Julia Domna aa yukar on sekizinde, kz kardei de on nde,
ve-belirtmek gerek- yaknda evlenecek yataydlar. Ama Julia Domna
bir ay tana, Julia Moesa ise gnete ezilmi kkrde benziyordu.
Her ikisinin de bakire olup olmadna gelince, bu konuda do
rusu elimi atee sokmazdm; bunu onlarn erkeklerine, yani Ay Ta
'nn durumunu Septimus Severus'a, Kkrt'nkini de Julius Bar
bakus Mercurius'a sormak gerekir3.

Corafi adan, Roma mparatorluu diye adlandrmak l1tfunda


bulunulan eyin evresinde her zaman bir barbarlk saa veya
kenar kua vard; ve Roma'nn imparatorluunun iine, tarihsel
14 HEUOGABALOS TALI ANARST

olarak barbarlk kavramn icat etmi olan Yunan elini de koymak


gerekir. Bu adan biz, Batl insanlar, bu akn anann anasna
layk ocuklaryz; nk bize gre uygar insanlar sadece biziz, btn
geri kalanlarsa -ki bu bizim evrensel cehaletimizin tam lsn
veriyor- barbarlkla zdeleiyor.
Fakat belirtmek gerekiyor ki, Roma ve Yunan alemlerinin hemen
lmemelerini, kr bir hayvanlamann iinde boulup gitmemelerini
salayan btn fikirler ite bu barbar ky kuandan gelmitir; ve
Dou, [onlara] hastalk ve rahatszlklarn alamak bir yana, Gele
nek'le temas srdrmelerine olanak vermitir. lkeler bulunmaz,
icat da edilmez; korunur ve aktarlr; ve dnyada, hem organizma
dan ayr hem de onun iinde erimi evrensel bir ilke kavramn
korumak kadar zor pek az ilem vardr.
Btn bunlar, metafizik adan Dou'nun her zaman rahatlatc,
gven verici bir kaynama [bir fokurdama] iinde bulunmu olduunu;
durumun yalnz ve ancak onunla bozulup rdn; ve ykanan
kuma orada vahim biimde ektii gn dnyann da daralacan,
btn eylerin mahvolularna iyice yaklam olacan belirtmek
iin sylyoruz. Ve bu gn bana hi de uzak grnmyor.

Julia Domna ile Julia Moesa ite bu metafizik barbarln; kanda


bile Tanr'nn adn bulmaya alan bu takn cinselliin ortasnda
dnyaya geldiler. Benim ancak bir mumya biimi altnda grebildi
im bir baba katilinin, Bassianus'un, ritel sperminden dodular.
Bu baba katili yaram -balangta kralhk bile deil de bir rahip
ler loncas olan- sktrlm Emesa krallnn iine dikti; ve btn
bunlar: krallk, rahipler kurumu, rahipler ve en bata rahip-kral,
hepsi kendilerine o soluk zeytin renkli maddenin rnga edildiine,
altndan yaplm olduklarna ve soylarnn dosdoru gneten indi
ine yemin ederler.
Fakat gnn birinde bu rahipler loncas; kavramlar kullanmak
ve ilkeleri hep bir azdan tekrarlama [ktan ibaret olan] ilerini toplu
ine ya da krkleri tamamen bilgisizce ve rasgele altryormu
gibi stnkr yapan; iinde belki tanrsal bir ey bulunan, ama
bunun neresinde olduunu artk unutmu olan; iindeki tanrsal
SPERMDEN BEK 1 5

e, Lbnan, Filistin, Kapadokya, Kbrs, Arabistan ve Babil arasn


da ezilen kk Emesa krall gibi, ya da biz Batllarn gsndeki
ana sinir dm gibi ezilmi, hi mesabesine inmi olan bu rahipler
loncas; Emesa'nn bu "inek" (inek, yani kadn; kadn, yani dlek,
yumuak, her kalba giren, her aman yiyen ve kleletirilen) rahip
ler kurumu; kralln bileinin gcyle ele geirmeyi bile baarama
yacak olan, ama bir kolaylk, rehavet ve anari atmosferi iinde
kendini rahat hisseden bu kutsalc topluluk, Seleukos'lar krallnn
dalmasndan -ki ok daha nemli bir olay olan Byk skender
imparatorluunun zlmesini yz altm yl geriden izlemitir- yarar
lanarak bamszln ilan etmeyi becerdi.
Bin yldan -hatta daha fazlasndan- beri Sarnsigerarnos ailesin
den kan Emesa'nn bu din adanlan, krall ve gnein kann
anadan oula birbirlerine aktaragelrnilerdir. Anadan oula, nk
Suriye'de akrabalk balants ana taraf zerinden kurulur; babalk
eden, babann toplumsal ilevlerini stlenen anadr; ve dourma
asndan da ilk dourucu, prirrw genitor -evet, PRIMO GENITOR
diyorum- saylan anadr.
Bu, anann baba olmas, birinin anasnn aslnda onun babas
olmas, ve erkek ilkeyi dii ilkenin dourmas anlamna gelir. Bu
noktay, kendisine tapanlarn boynuzlanmasna asla izin vermeyen
Ay'a atfedilen erkek cinsiyetle bantlamak gerekir.
Her neyse, Suriye'de, ve zellikle Sarnsigeramos soyunda, rahiplik
grev ve yetkilerini sonraki kuaa aktaran kzdr; oul hibir ey
aktarmaz. Fakat kurucusu Bassianus, en anl-anl temsilcisi de
Heliogabalos olan Bassiangillere dnecek olursak, bunlarn soyuyla
Samsigerarnos soyu arasnda korkun bir kopukluk vardr. Bu bo
luk, gneten inen ardllar zincirini koparmakszn izgisinden sapt
ran bir yetki gaspyla bir cinayetin damgasn tar.
mdi, Sarnsigeramos soyunda asl baba ana olduuna gre, Romal
tarihinin4 Bassianus'a "baba katili" diyebilmesi iin, Bassianus'un
gerekte anasn ldrm olmas gerekir. Fakat, tahtta bir kadna
deil ancak bir erkee halef olunabileceinden; ve rahiplii aktaran
kadn olsa da onu korumakla grevli olann erkek olmas gerektiin
den, ben sanyorum ki Bassianus bu koruyucuyu, yani gerek babas-
1 6 HELIOGABALOS TALI ANARST

n, doaya gre babasn, toplum iindeki babasn ldrmtr. Demek


ki erkek kanndanm; gne kannn eril yannda bulunuyormu.
Ama erkein diiye, erilliin diillie stnln bir kez daha
kantlam olmak galiba durumu hi de dzeltmemi olacak ki,
gmbr gmbr ykl ondan itibaren balyor. Ve Tarihte, erkekle
rin tm kadns huysuzluk ve zayflklar, kadnlarn da tm erkeklii
stlendii bu ailenin yaptklarndan daha kusursuz bir cinayet, aa
lk ve kyclk yumana rastlamak zordur. Bu konuda denebilir ki,
Heliogabalos kadnlar tarafndan peydahlanmtr; iki kadnn ira
deleri yoluyla dnmtr; ve kendi bana dnmek istedii za
man, hepsi de onunla yatm olan kanlarnn ve analarnn enerjisiy
le kamlanan erkeklik gururu kendini da vurmak istedii zaman,
sonucun ne olduunu biliyoruz.
Ben bu olan eyi Tarih'in yarglayabilecei gibi yarglamyorum;
bu anari, bu takn ahlakszlk benim houma gidiyor. Onu hem
Tarih'in asndan, hem de Heliogabalos'un asndan beeniyorum.
Fakat yksn anlatmaya baladm u srada Heliogabalos henz
domamtr.
Emesa krallar, -erkek olduu halde kadn olarak kurban sunmak
iin organn balayan, fakat nnde ayakta kurban sunduu yatk
kurban ta haline gelen Efes'li Megabyzos gibi- kendilerini hem
erkek hem kadn sayan bu kk kadn-krallar oktandr zgrlk
lerini Roma'nn ellerine teslim etmilerdir. Eski Emath krallndan
kala kala o kocaman, karanlk tapnak kalmtr. Ticaretin denetimi,
sava, mal ve mlkn maddesel korunmas Roma'nn askerlerine
aittir. Bunun dnda her Suriyeli cannn istediini dnr; ve
Gne dini de urada burada Ay'a tapmalarla ykn tutmu, ay
talar, balklar, kolar ve yaban domuzlarndan bir karmla renk
lenmitir. Bundan baka yer yer boalar, kartallar ve atmacalar da
vardr; ama horoz yoktur! Yoo, hayr, bu ritlerin ortasnda horoz
byk bir yer tutuyormu gibi grnmyor.

Emesa'daki Elagabalus tapna birka yzyldan beri, bir tanrnn


oburluuna l oluturan birtakm kasntl ve arpntl kalkmla
rn oda idi. Bu tann, Elagabalus, ya da Dadan-Doan, Iyan-
SPERMDEN BEK 1 7

Doruk, ok uzaklardan geliyor. Belki de eski Fenike kozmolojisinde


Arzu, stek diye adlandrlyor; ve bu istek, Elagabalus'un kendisi
gibi, yaln deil, nk Kaos'un Soluunun dibinden yan ilkelerin
yava ve oalm karmndan kyor. Gne btn bu nkelerin
klm bir imgesinden, sadece yorgun ve dkn tapnclara
yarayan bir ynnden, baka bir ey deil.
Belirtmek gerek ki Kaos'taki Soluk kendi ilkelerine ak oluyor;
ve ite bu ileri atltan, bu karanlklar kenara iten bir tr fikirden,
bilinli bir arzu douyor - Ve zaten Gnein kendisinde de gr kay
naklar var, klm ve tamamen elenmi bir kaos kavram var.
mdi, insan vcudunda bu soluun gerekliini temsil eden ey
akcierin solumas deildir; gnein fiziksel grnm reme ilkesi
iin neyse, akcierlerle soluma da ad geen Soluk iin odur. [Sz
konusu temsilci] elektrik boalmalanyla tm sinir sistemini dolaan
ve kafann akll ilkeleriyle savama giren o deiken, saydamsz
dirimsel alktr. Ad geen ilkeler ise akcier solunumunu [n pille
rini] yeniden doldurarak ona btn glerini verirler. Dirimi yeni
den veren akcierlerin kafadan gelen bir soluun buyruunda olma
dklarn kimse ileri sremez. Emesa'nn tanrs Elagabalus'un kafas
da oldum olas ok almtr.

Fakat Septimus Severus'un Suriye'de 4. skit Lejyonunun komuta


sn ele ald 179 ylnda, Sanchoniaton'un5 [iportasnda bize] ulaan
o yksek Fenike kozmogonisinden kala kala gkten dm bir ta
kalmtr: Bassianus'un korumanln stlendii, ama aslnda iki
kznn, o iki ksnl Suriyeli kadnn, Julia Donma ile Julia Moesa'nn,
korumas altnda bulunan o tek para koca ta, o sivri kaya ktlesi.
Septimus Severus artk yalanmtr ve yorgundur; ln kumlan
oktan arklarnn tabann yakm ve topuklarnn nasrn srmaya
balamtr. ki dulluu geride brakmtr; ama [Suriye'ye] ayak
basar basmaz [ayann tozuyla] evlenmeye karar verir ve bunun
iin nfus kaytlarna bavurur.
Ktklerde Ay', yani Ay Tan, yani Julia Donna'y bulur. mdi,
bu Domna Diana, Artemis ve tar'dr, ayn zamanda Proserpina'dr,
kara diilliin gcdr. Yerin nc blgesindeki karanlk. Yeralt
1 8 HEUOGABALOS TALI ANARST

dnyasnda ete kemie brnen ve asla yeraltndan daha yksee


kmayan kadn.
Fakat Julia Domna'nn yldz fal onun bir gn imparator kans
olacan sylemektedir; mparator da bu horoskobun hatrna Julia
ile evlenmeye karar verir. Aslnda ay ta, Julia Domna, yldz fal,
imparatorlarn horoskoplannn nlerinde karld su falclar, b
tn bunlar atba gitmektedir. Demek istediim, Suriye'de toprak
canldr, canl talar da vardr, ve Julia Domna btn bunlarla bala
klk kurmutur.
Erkek yara biiminde, alt tarafna bir kadn cinsel organ kazl
m siyah talar vardr. Bu talar topran deerli kelerindeki omur
lardr. Emesa'nn kara ta da bu omurlarn en irisi, en ans ve de
en kusursuzudur.
Fakat yaayan talar da vardr, yaayan bitki ve hayvanlar gibi;
yer deitiren, iip bzlen, birbirlerine giren, ayrlp tekrar giren
ve tekrar yer deitiren -iip bzldkleri zaman bunu ritimli bir
ekilde ve ierden yaparlar- lekeleriyle Gnein de yaad sylene
bilecei gibi. Lekeler onun iinde bir kanser gibi, bir vebann fkr
fkr kaynayan hyarcklar gibi doarlar. tlm madde vardr
ilerinde, krlm [bulgur] gibi gne paracklar ama siyah. Toz
halinde daha az yer tutar; oysa buralar da alan ve nicelik bakmn
dan hep ayn gnetir, ama yer yer snm, ve o zaman elmasla
kmr anmsatan [bir gne] . Ve btn bunlar canldr; ve denebi
lir ki BAZI talar canldr; ve Suriye'nin talar da canldr, doadaki
tansklar gibi, zira bunlar gkten frlatlm talardr.
Ve Suriye'nin volkanik topranda pek ok doa tans ve hari
kas bulunur.Tamamen ponza tandan yorulup denmi gibi gr
nr bu toprak, ama orada gkten den talar bu ponza tayla kar
makszn kendilerine zg yaamlarn yaarlar. Ve Suriye'nin talan
stne harika sylenceler vardr.
Septimus Severus dneminin Bizansl tarihisi Photius'un6 u
metni buna tanktr:
"Severus Romalyd ve yasaya gre Romallarn babasyd. stnde
ayn eitli figrlerinin grld, [bunlarn] bazen yle bazen
byle eitli grnmler ald, gnein gidiine gre byyp kl-
SPERMDEN BEK 19

d, ve aynca gnein kendisinin de [zerine damga gibi] baslml


olduu bir ta grdn kendisi sylemitir."
Belirtmek gerekir ki Photius'un bu metni de zgn bir eser olma
yp kaybolmu bir kitaptan aktarmadr; gnderme yapan yazarlarn
saysna baklrsa eskiallar iin gerek bir Tansklar Kutsal Kitab
ilevi grm olan [bu kitap da] Damascius'un lsidoros'un Yam
[adl eseri] 'dir7.

Fakat Suriye talannn en byleyici biimine Bcetulus'larda, siyah


Betyle ya da Bel Talar'nda rastlanr. Emesa'nn Kara Koni'si de
iindeki atei koruyan ve dla vurmaya hazrlanan bir Bcetulus'tur,
zira Bretulus'lar ateten kmadr. Bunlar gksel atein kmrlem
kvlcmlan gibidir. Ve onlarn tarihini didiklemek yaratlml dnya
nn yaradlna geri dnmektir:
"Bir Bcetulus grdm, diyor Severus8, havada hareket ediyor,
bazen rtlerin iinde saklanyor, fakat bazen de bir hizmetlinin
elinde tanyordu; Bretulus'a bakan bu hizmetlinin ad Eusebios'tu;
bana [unlar] syledi: inde birdenbire ve hi beklenmedik biim
de, hemen hemen gece yans Emesa kentinden karak ok uzaklara,
eski ve grkemli Athena tapnann yaslanml olduu daa doru
gitmek iin iddetli bir arzu uyanml; abucak dan dibine varm
ve yol yorgunluunu gidermek iin orada oturmu; tam orada byk
bir hzla gkten den bir ate topu ile, topun yannda dev gibi bir
aslan grm; aslan hemen kaybolmu, ama o snm olan topa
koffiU ve yerden aln; bu ite o Bretulus'mu, ve ta getirince
sorguya ekmi, hangi tanrnn olduunu sormu. [Ta] Gennaios'a
(bu Gennaios'a Hierapolis'liler taparlar, onun adna Zeus tapnana
aslan biiminde bir heykel dikmilerdir) ait olduunu sylemi; he
men o gece, dediine gre iki yz on stadion'dan az olmayan bir
yolu yryerek onu evine gtrm. Eusebios Bretulus'un hareketle
rine egemen deildi, ona rica etmek, yalvarmak zorundayd; [ta]
da onun dileklerini yerine getiriyordu.
"Tamamen kre eklinde, beyaza alar gri renkte bir toptu bu;
ap bir kan kadard. Fakat bazen daha byk ya da daha kk
olabiliyor, kimi zaman da erguvani bir renk alabiliyordu. [Eusebios]
20 HELIOGABALOS TALI ANARST

bize tan zerine izilmi, minium (ya da zincifre) denilen renge


boyanm harfler gsterdi; sonra Bcetulus'u duvara yerletirdi. [Ta]
kendisine soru soranlara bu harflerle yant veriyordu. Hafif bir slk
gibi sesler karyor, Eusebios da bunlar bize yorumluyordu."

Bu talarn gsterdii tansklara iyice kaplan ayn Photius kitab


nn bir baka yerinde bunlar bir kez daha betimlemekten kendini
alamyor ve bir kez daha Severus'un tanklna snyor:
"Severus skenderiye'de bulunduu sralarda, baka eyler arasn
da, bir gne ta grdn de anlatyordu9; [bu ta] daha nce
grdklerimiz gibi deilmi; ktlesinin iinden, gbeine yerletiril
mi ve ilk bakta bir ate topu grnm veren bir gne kursu
[varm gibi] altn nlar sayormu. Inlar bu toptan fkrp [tan]
d evresine kadar geliyomrn, zira tan btn kre biimindey
mi. Aynca bir ay ta da grm; ama bu, ancak suya daldrldnda
iinde kk bir ay grlen ve bu yzden "su-ay ta" (hydroselenite)
denilen talardan deilmi. Kendi doasndan gelen kendine zg
bir devinimle ay dndke onunla birlikte, ve ay nasl dnyorsa o
ekilde, dnyormu; doann gerekten tanskl bir eseri .. ."

Emesa'nm egemenliindeki kk Apameia kenti Anti-Lbnan


dalarnn eteinde, l lavlar ve kemik tozlarndan oluan bir doal
evrede kurulmutur. Kk Ay-Gne tapnanda su fal bakan
bir kahin vardr ki hi yanld grlmemitir.
Eski dnyann gnlerinden birinde, gne nca keye kstrl
m olarak, Heliogabalos'un tm ailesinin, yani byk-bykbaba
Bassianus, byk-teyze Julia Domna ve bykanne Julia Moesa'nn,
[kutsal ziyarete giden] haclar gibi takm halinde, ite bu biliciye
doru yrd grlebilirdi. Benzi barrcasna sapsan olan Bassia
nus bir eein admlaryla ar ar ilerliyor, kzlan ise nnden gidiyor.
Tam le vakti -ki bilicinin konutuu saattir- tapnan ikinci
evre duvarna ulayorlar, ve kutsal havuza yaklayorlar.
Damascius'un eseri Isidoros'un Yaam, Julia Domna'ya hkm
darl kazandrd sylenen bu kehanetin bir anlatmn ieriyor.
Bilicinin o gn zellikle ak-seik ve bilinli konutuuna inanmak
SPERMDEN BEK 2 1

gerek, nk Julia Domna'ya bir gn kralie olacan mutulayan


horoskop o kehanete gre karlmtr. Ayrca Heliogabalos'un say,
maca babas Varius Marcellus'un otuz yl sonra o bilici onuruna bir
adak ta diktirdii de biliniyor ki, stnde, taa kazlm olarak, o
srada artk gereklemi olan Julia Domna'nn yldz fal vardr.
"Tanraya (Aphrodite, "sulardan kan") tapnmak iin gelen,
ler, diye anlatyor Juvenalis10 kaybolan kitaba gre, altn ve gm
armaanlar, keten ve pamuklu (byssus) kumalar, ve baka deerli
maddeler getirirlerdi; bu sunular kabul edilirse hem kumalar hem
de ar nesneler havuzun dibine kerdi. Tersi olur da reddedilirse,
kumalarn da, altndan, gmten ve doal olarak yzemeyecek
kadar ar maddelerden yaplm olanlarn da suyun zerinde yzd,
grlrd.
"Etrsk tlsmlar gibi bir ipe dizilmek iin ortalarna birer delik
alm, arkaik latinceyle ve alt heceli dizelerinkine (hexametron)
benzer bir lyle yazlm beylik yantlar tayan sb bronz plakalar,
talya bilicilerinin geim kayna olan fal ve tlsmlarn bir rneini
bize kadar korumutur."

Tarihilerin bize tanklk ettikleri Suriye'nin baka tansk ve


harikalar arasnda, Tyana'l Apollonios'un Antiokheia nnde g,
rnmesi gibi, Vopiscus'un11 Imparator Aurelianus'un Yaam 'nda
anlatt, Heliogabalos'un lmnden ksa bir zaman sonra Emesa
nnde kendini gsteren o esrarengiz tanrsal varln grn
gibi, gizemli, masals ortaya klar da vardr.
"Emesa nnde, Aurelianus'un svarileri yzgeri etmilerdi ki,
ancak sonradan tannabilen bir tanr gelip askerlerimizi yreklendir,
di. Bunun zerine imparatorie Zenobia kat, Aurelianus zaferi
kazanm olarak Emesa'ya girdi ve tanrlara borcunu demek istedi,
inden hemen Heliogabalos Tapnana gitti. Orada, vurumann
iinde kendi askerlerini yreklendirirken grd tanrsal varl
ayn biim altnda tekrar grd.
"Roma'ya dnnce Gne onuruna bir tapnak yaptrd; bunun
kutsanma ve adanma treni pek byk bir grkem iinde yapld.
22 HEUOGABALOS TALI ANARST

"Gne Tapnanda grdmz o talarla kapl giysiler, ran'dan


gelen o ejderhalar, o altndan iki sivri tepeli balklar (mitre) Roma'da
o zaman ortaya kt."

Fakat simgesel ya da deil, ve btn simgeler gibi en ak-seik


ve en tartlmaz hakikatleri -ama tersinir biimde- hem gizleyen
hem de aa vuran bu "yer" sylence ve sylentilerinin stnde,
"gk" sylenti ve sylenceleri de vardr. Metafizik Masallar, Tannlarn
doum ykleri (cosmogories) , Tekvin vardr; Kitab- Mukaddes'teki
Tekvin deil Phaiak Tekvini ki, ilk yazlna gre sahte olsun olma
sn, Sanchoniaton'un dikme ta araclyla bize krmz renkten,
ayba kan gibi sanms krmzdan kma ilk mercanri'lerin derin
zihinlerini ve balkl (demek istediim, antik bala ilikin) dn
ce ve kayglarn aktarmaktadr. Phaiak'larn renkleri ve bayraklar
olan bu sar-krmz ayba kan, savalann en korkuncunun ansn
yeniden izer: Erkek cinsin sanca sperm-beyaza kar kadnn san
ca krmz-sar. lkelerden sz ederken, diili, ara vermenin akla
bile gelemeyecei biimde, erille kar karya getiren bu savaa
tekrar dneceim. imdilik sadece, iinde erkekle kadnn altn
ve ayla kutsayc rahibin cbbesinin stnde birbirine kart, tan
sklar, doal doadlklan ve gz kamatrc ritel seyirlikleri
[arptran] bir [baka] sava zerinde durmak istiyorum.

Suriye'de tapnaklar, dlatrlm byleri yanklandrarak ger


ek tansklar bytp yayma aralardr; ve yerlerine sadece bu
sava, bu rideri, bu norm-dlklar somutlatrmak iin dikilmi
gibi grnen birok tapnak, Suriye'nin her tarafnda grkem ve
debdebede birbirleriyle yar ederler. Kimileri gnee, kimileri aya
adanmtr; kimin erkek kimin dii olduu, ve erkein mi diiyi
yoksa diinin mi erkei dourduu da asla bilinmez. Emesa'da, sanki
birka gne varm da her biri tekil olarak alndnda btn teki
lerin tpatp benzeriymi gibi, ve ayn da tek ve erkek bir tanrnn
dii kopyas olduu gibi, teki erkek-gne tapnaklarna stn tu
tulduu anlalan bir gne tapna vardr; Apameia'da batan baa
ay tayla deli bir gne-ay tapna vardr; gene Emesa yaknlarnda
SPERMDEN BEK 23

Hierapolis'in ay tapna [vardr] ki, dtan kadna adanm olup


iinde erkek iin eri-br kk bir taht bulunur; [erkek] burada
artk ancak ylda bir defa ve Apollon suretinde gsterilir. Apollon,
yani devinen, koan gne; varlnn bir blmn -en ycesini
yitirmi olarak ve devindirici gc iinde dnlen gne; tahtn
dan inmi ve iin bana gemeyi kabul etmi [gne]; kmldamadan
oturmadna, altna gre artk kral olmayan, Mesih'in Tann'nn
olu olmas gibi kraln oluna dnm olan gne . ..

S il. yzylda yaam Yunanl yazar Lukianos, Hierapolis'teki


Astarte tapnana yapt bir ziyareti anlatr.
Fakat yksnde, orada uygulanan ritlere ilikin ak-seik ay
nntlan arasanz da bulamazsnz. Tamamen d grnle ilgili bir
gzalclk dnda hibir ey [yazarn] dikkatini ekmemi gibi gr
nyor:
"Tapnakta birok deerli eya, eskiden kalma sunu ve adaklar,
bir sr tanskl nesne, tapnlan heykelcikler ve hep orada olan
tanrlar var. Nitekim orada heykeller terliyor, deviniyor ve kehanet
bildiriyorlar. "
Elbette, talar ses karyorsa, gryorsa, soluklan ve kendilerine
zg bir solunumlar varsa, heykellerin de -herhalde tanrnn ruhu
[denebilecek]- bir soluklan olacaktr.
"Sk sk, diyor Lukianos, tapnak kapalyken kutsallar kutsaln
dan* bir ses duyulur. Pek ok kii bunu iitmitir. "
Anlalyor ki tapnak akken numaray yutturmak mmkn
olmuyormu. Srra ermilerin yannda yutturmaclar her zaman var
olacaktr.

"Tapnan, diye srdryor Lukianos, kutsal nesnelerle birok


deerli eyann sakland hazine dairesini grdm; altn ve gml
kumalar ve [bu madenlerden] nesneler ayn ayr istiflenmiti.
Tapnakta bundan baka fil boynuzlan, anak-mlekler, Etyopya
kumalar da vardr; giri salonunda iki kocaman phaUus gze arpar.

* Tann suretinin bulunduu ve genellikle herkesin giremedii en dipceki gizli yer. (.n.)
24 HEUOGABALOS TALI ANARST

Tapnan avlusu iinde aynca gayet iri bir erkeklik organyla donan
m, oturur durumda kk bir bronz adamck da grlr.
Hierapolis tapnann ina edildii arsa, kentin ortasnda yer
alan bir tepenin zeridir. Tapnak iki duvarla evrilidir; bunlardan
biri eskidir, teki ise sz ettiimiz dnemden pek fazla nceye ait
deildir. n giri yolu (propylees) aa yukar yz kula (yz altml
metre) eker. Bu stunlu yolun kemerlerinin altna otuz kula (krk
sekiz metre) yksekliinde phallus'lar dikilmitir. Bir adam ylda
iki kez bu phallus'lardan birinin tepesine kar ve orada yedi gn
kalr. Bu trmann nedeni udur: Halk bu adamn o yksek yerden
tanrlarla konutuuna, onlardan btn Suriye iin gnen diledii
ne ve tanrlarn da bylece dileklerini daha yakndan dinlemi ol
duklarna inanr. Bakalar ise bu ritin Deucalion onuruna, ve bu
zc olayn ans olarak, insanlarn sellerden korkarak dalara
katklar zaman uyguland kansndadrlar (Hierapolis tapna
nda, tufan sularnn akp gittii sylenen bir delik vardr). Phallus'a
trmanmak iin adam nce phallus'la kendi gvdesini kaln bir zincir
le sarar, sonra heykelin yzeyinde knt yapan, ayaklarn koyabile
cei kadar geni tahta paralarna basa basa yukar kar. Ykseldik
e, araba srclerinin dizginleri kaldrmas gibi, zinciri de kendisiy
le birlikte yukar kaldrr. Bunu hi grmeyenler de gerek Arabis
tan'da gerek Msr'da veya baka yerlerde hurma aalarna nasl
trmanldn mutlaka grmlerdir, o zaman ne demek istediim
anlalacaktr. Yolunun sonuna gelince, adam zerinde tad ba
ka bir zinciri aaya sarktr ve gayet uzun olan bu zincirle gereksi
nim duyduu her eyi yukar eker: odun, giysi, alet-edavat gibi.
Orada bunlarla kendine bir ev, bir tr yuva hazrlar, iine oturur
ve dediim kadar sre orada kalr. Ziyaretine gelen kalabalktan
kimisi ona altn, kimisi gm, kimisi de bakr getirir; insanlar nne
sunular brakr ve her biri adlarn syleyerek ekilirler.
Bir baka rahip de orada ayakta durmaktadr ve sylenen adlar
yukardaki adama tekrarlar; adam adlar iitince her biri iin bir
dua eder. Duasn ederken bronzdan bir alete vurur, alet atlak ve
zangrtl bir ses karr.
Bu adam hi uyumaz. Dayanamayp uykuya dalacak olursa bir
SPERMDEN BEiK 25

akrebin yukar trmanarak arl bir sokmayla onu uyandraca sy


lenir. Uyumasna biilen ceza budur. Akrep hakknda sylenen de
kutsal ve tanrsaldr.
Tapmak doan gnee bakar. ekli ve yaps bakmndan yon
ya'da ina edilen tapnaklara benzer."

te burada kadn [n varl] hissedilir. Eer Lukianos bize Hiera


polis tapnann d grnn betimleyecek yerde -ki betimleme
si hibir yerinde tapnan ilerine dalyor ve gizlerini aa vuruyor
mu gibi yaparken olduundan daha dlsal deildir- ilkeler zerinde
en kk bir merak belirtisi gsterseydi, tapnan sra sra stunlar
nn zerindeki sslemeleri oluturan tatan dii cinsel organlarnn
insan-dl kkenlerini aratnrd. Bu lyonya mimarisinin z ilkesidir.
Ama biz [Lukianos'un] belgesel betimlemesine dnelim.
Bu betimlemenin, yzeysel olmakla birlikte somut baz ayrntlar
saptamak gibi bir olumlu yan vardr; ayrca tiyatroyu sahnede deil
yaamm iinde oynayan bir halktaki o doutan gsteri merakn,
o gerek veya sahte saygnlk tutkunluunu da belirginlikle ortaya
koyar.

"Yerden iki kula yksekliinde bir kaide ykselir. Tapmak bu


nun zerine oturtulmutur. eri girerken insan hayranlk basar:
Kaplar altndandr, ierde de her yandan altn parldar, altn adeta
tm kubbeden f1knr. erde, Arabistan'm srnm olduu syle
nen kokuyu andran tatl, bayltc bir koku duyulur. Gelirken daha
ok uzaktan bu nefis koku iinize dolar ve ktnzda da sizi terk
etmez, giysinizin iine iler ve onun ansn hep saklarsnz. erde,
kuytu bir keye Jupiter'le Junon'un heykelleri dikilmitir; kentte
yaayanlar bunlara kendi dillerindeki seslere uygun birer ad verni
lerdir. Bu iki heykel, Junon aslanlarn zerinde, Jupiter de boalarn
zerinde, oturur durumdadrlar. Junon heykeli bir elinde bir asa
tekinde bir reke tutar; nlarla halelenmi ve zerinde bir kule
tayan bana, normal olarak Urania'nm alnn ssleyen ince em
ber ta geirilmitir. Giysileri altnla ve kimisi beyaz, kimisi su ren
ginde, kimisi de ate renginde son derece deerli talarla kapldr.
26 HEUOGABALOS TALI ANARST

Bunlar ona Hindliler, Medler, Ermeniler ve Babilliler tarafndan


getirilen balgam talar, Msr yakutlar ve zmrtlerdir.
Heykel, banda Lamba denen iri bir elmas tar. Bu ta geceleyin
ylesine parlak bir k saar ki btn tapnak mealeler yaklml
gibi aydnlanr. Gndz bu aydnlanma ok daha zayftr, ama ta
parlaklnn bir ksmn yine de korur. Bu heykelde bir baka tansk
daha vardr: Yzne bakarsanz o da size bakar, uzaklarsanz bakl
lan sizi izler. Baka biri baka bir yandan ayn deneyi yaparsa, heykel
ona da ayn ekilde davranmakta kusur etmez.
Bu iki heykel arasnda yine altndan bir nc heykel daha
gze arpar, ama br ikisine hi benzemez. Semeion'dur bu; banda
altndan bir gvercin tar.
Soldaki tapnaa girilince Gnee ayrlm bir tahtla kaqlalr,
fakat stnde bu tanrnn heykeli yoktur. Yalnz Ay'la Gne bural
larn figrlerini gstermedikleri iki tanrdr; zaten her gn gkte
kendilerini gsteren tanrlarn heykellerini yapmaya gerek olmad
n sylerler."

Emesa'da kara tanr Elagabal'in grbz kamlyla temsil edilen


Baal tapnc, ince ayrntlarla ykl karmak ritleriyle, birka kilo
metre tede Hierapolis tapnann serin derinliklerinde hkmn
sren Tanit-Astarte (Ay) tapncnn btnleyici ei niteliindeydi.
Orada, kadnn vajinasna, tanrlatrlm cinsiyetine adann bu
tapnakta, srsklam terleyen sakall bir Apollon nemli bayramlarda
ortaya karlr ve, tayclarnn omuzlarnda ileriye veya geriye
doru hareket ederek, barahibin azndan dile getirilen kehanetleri
onaylard. enesinin altnda kaln kara kllardan bir takma sakal
tayan bu her taraf altn kapl Apollon, koca gvdesini sendeleye
sendeleye zorlukla tayabilen bir dzine adamn srtnda gelir. Kala
balk saygyla eilir; tts dumanlar ykselir, sanki her delikten
szp havaya yaylr. Tapnak dip ksmnda barahip tanry bekler;
kendisi de eitli simge ve imgelerle boyanml, st-ba mcevherler,
yaldzl srmal ssler ve tylerden bezeklerle ykldr; incecik, dim
dik, bir an tokma gibi hafif, adeta altn terleyerek [orada durur] .
Aniden ken sessizliin iinde, binann yeraltndaki odalarndan
SPERMDEN BEK 27

insan ve ayak sesleri, her eit geli gidi grltleri iitilir; btn
bunlar sanki kat kat st ste konmu fslt ve grlt dilimleri
oluturur. Yerin altnda tapnak sarmallar halinde derinliklere doru
iner; rit ve tren odalar st ste ylr, dikey boyutta birbirini
izler. Zira tapmak her eyin gerek olduu geni bir tiyatro gibidir.
Tanrnn, muhafzlarn tkezleten bu sarho tanrnn, grnd
an tapnak, en eski devirlerden beri fark edilmi olup iyi bilinen,
yeralt odalarndan [yanklanan] katman katman burgalarla uyum,
lu biimde titreime tutulur. Tren odalarnda, yer dzeyinin birka
yz metre altna dek, bekiler birbirlerine parola verir, seslenir,
gonglara vurur, borazanlar inletirler ve btn bu grltler kubbe,
den kubbeye yanklanr.
Bararlarn, devingen duman ktleleri gibi yuvarlanp
yaylan tts ve grlt bulutlarnn stnden, barahip tanry sor,
guya eker, onun zihnini yoklar, bararak ve ritimle adn arr.
O zaman, sakal, iinde boulduu altnn ortasnda koca bir kara
delik gibi duran deli,tanrnn fkeye kaplm ya da ald esinle
vecde gelmi gibi kvrand, azndan kpkler sald grlr.
Kehanet olumluysa, bilicinin yant
"evet"
ise, tanr tayclarn ileri doru iter.
Kehanet olumsuzsa, bilicinin yant
"hayr"
ise, tanr tayclarn geriye doru eker.
Lukianos bir gn bu tanrnn kendisine sorulan sorulardan bka
rak korumanlarnn elinden kurtulup bir frlayta ge adn
gzleriyle grdn iddia eder. [Bu olay karsnda] bir tr dinsel
dehete kaplan kalabaln nasl tapnaktan dar koUtuu, avlu,
da arpp inetii, kap stunlar kadar yksek ve yaklak yz
arn boylaryla o an iin kullanlamayan o iki dev phallus'un evre,
sinde nasl girdaplar halinde dnp dolat gz nnde canlandn,
labilir.

Btn bunlar, garip biimde sakall tanr Apollon'un ritleriyle


karm olan Astarte, yani Ay dininin d grnm hakknda bir
28 HEUOGABALOS TALI ANARiST

adan ve yle-byle bir fikir veriyor. Fakat tapnan i ana dorultu


izgisi zerine art arda dikilmi olan iki stunun varl zerinde
durmak gerek. Birer phallus'u temsil eden bu iki stun, gnele tap
na birletiren eksen zerinde yer alrlar, yle ki yln belli bir g
nnde gnein doduu noktayla birlikte, tapnan genel dorultu
sunu da belirleyen bir tr ideal izgi olutururlar ve tapnaa yakn
olan birinci stunun glgesi tam olarak ikincinin glgesine ulanr.
Bu, youn bir cinsellik taknlnn belirtisidir, ve tm krallkta
zgl olarak dinsel ne varsa, hatta yle olmayanlar bile, buna kar
mamazlk edemez. Ancak, Galle'ler* iin organlarn kesmeye ar
niteliinde olan ey, halkn byk ounluu iin sadece iftlemeye
davettir. Her yl yeni gen kzlar yeni kazandklar bakireliklerini
Ay sunanda kurban ederlerken, bir gnlne ailenin haremin
den km olan saygdeer kutsal anneleri de, erkeklik organlarn
dardaki gnee sunmak zere ayn ekilde bir gn iin [topran
derinliklerindeki] karanlk dnyalarndan kp gelmi olan tapna
n lamclarna, kutsal havuz ve kanallarn bekilerine kendilerini
verirler.

Koarken kestikleri organlarn frlatp atan, Pythonlu tanrnn


sunaklarnda kanlarn sel gibi aktan bu Galle'lere kadnlar hemen
ak olurlar. Kadnlarn kocalar veya sevgilileri de bu kutsal aka
sayg gsterirler.
Bu sevime patlamas ancak bir an srer; Kadnlar, lme kotuk
lar srada evreden aldklar kadn giysilerine brnm olan bu
cesetleri abucak terk ederler.

Bununla birlikte, tapnaklar birbirine kartran Suriye'de; diiy


le erkein vaktiyle kaosun iinde yaptklar sava da, Sami olmayan
Pheaci (Phaiak) ya da Fenikelilerin baka alarda Sami'lerle -erkek
ve dii deil de erillik ve diillik fikri uruna- yaptklar savalar da
unutmu olan, [ama] kendi tapnaklarnda hem bu iki ilkeyi hem de
onlarn ok ve eitli bedenlenimlerini badatrm olan Suriye'de,

Bu dinin rahipleri. (.n.)


SPERMDEN BEK 29

belli bir doal sihir duygusunun bulunduu kabul edilmelidir. Tan,


sklara inanr Suriye, ve onlar arar; ama her eyden nce doal olma,
yan bir sihir fikrini de korumutur; ayr ayn tin blgelerine, gizemsel
etki izgilerine, kafasnda biim kazanan bir tr gezici manyetizmaya
inanr, ve bunu, normal gkbilim haritalaryla hi ilgisi olmayan
Barbar gnn haritalarnda birtakm ekillerle ifade eder.

Tarihte kendi trnn tek rnei olan bir kadn bu sihirin ve


bu savalarn ete kemie brnm biimi (bedenlenimi) olmutur:
Julia Domna.
Gerekle gerek olmayann kavuum noktasnda, konuan tala,
rn soluuyla alttan alta beslenen, tansklarn hem dekor hem de
ayna grevi yapt yce ve grkemli grlerini ge ykseltir.
Sava yapm, kadnca ihtiraslar ve egemenlik hrs uruna sava,
!ar kkrtm olan Julia Domna, Philostratos'un yazd Tyana'b
Apollonios'un Hayat 13 adl eseri dolduran harikalar ve tansklar y,
nndan da sorumludur: Topraktaki manevilii mezarlarda yaplan
iaretlerle yeniden etkinletiren, beyaz, Tyana'l Apollonios . . .
JLlia Domna'nn Septimus Severus denilen o Romal deli ile
evlenmesini balyorum; babalarndan daha deli ve daha azgn
birer cani olan oullarn da kendisine balyorum, buyruu zerine
yazlan ve iindeki her eyi harfi harfine asl anlamna gre deerlen,
dirdiim Tyana'b Apollonios'un Hayat iin . . .
Zaten Julia Domna olmasayd Heliogabalos da olmazd; fakat
sanyorum ki, krallkla rahiplik arasnda kadnn erkeklie zendii
ve erkein de kadnm gibi grnmeye alt bu pederastik {o,
!anc) birleme olmasayd, Julia Domna'nn tanskla ve zekayla e,
nilenmi ahane kadnl da Roma imparatorluk taht zerinde
parlamay hibir zaman dnemezdi. Bunun iin baz d koullar
ve onun gl ve stn bir kadn olmas gerekti. Btn bunlar bir
araya gelince, ortaya bir imparatoru savaa kkrtan, ama sava
gndemden knca evresinde, frk ve bycler toplayabile,
cei gibi, airler toplayan bir tr canavar kyor. Julia'nn btn
sevgilileri "yarayl" hizmetilerdir; hepsi bir ie yaryorlar, ve ona
hizmet ediyorlar. Cinsellii tinsellikle kartryor; asla cinselliksiz
30 HEUOGABALOS TALI ANARST

tin yok onun iin, ama tinsiz cinsellik de hi yok ... Daha gen
kzken Suriye'de ununla bununla yatyor, ama yattklar hep hekim,
politikac, air trnden kiiler . .. Kendini kendi izgisindeki insan
lara veriyor, onlarn zel izgilerini hi umursamyor. En bata amac
kralie olmak, ve bu yatp kalkmalar onu oraya tayor. 179 ylnda
4. skit Lejyonunun komutasn almaya Suriye'ye gelen Septimus
Severus'a da, evlenmelerine hatta biraz sonrasna kadar, kendini
baya pahalya sattna inanmak iin nedenler var.

Su gibi para harcyor; Julia Moesa gibi kumpas kurmay bilmese


de byk planlar kurmay biliyor. htiras ve iktidar her eyin stn
de. htiras kanna ilemi, hatta bir kez kann da stne km. ki
olu kendi yatanda birbirini mi ldrm, lye bo verip diriye
sarlyor, nk dirinin ad Caracalla ve saltanat onda. nk kafa
syla Caracalla'ya egemendir, onu uzaklarda savamaya gnderip
taht kendine saklyor.
Bir Latin tarihi, Dion Cassius14, olu Caracalla tarafndan ld
rlen teki olu Geta'nn kan iinde, Caracalla'yla sevitiini anla
tr. Fakat Julia Domna zaten her zaman Hkmdarlk'la yatmtr;
nce kz olduu gnein hkmdarlyla, sonra da aygrn ksraa
at gibi "at" Roma'nnkiyle . . .
Fakat bu gte belli bir geveklik de yok deildir. Kardei Julia
Moesa'yla onun kzlarnn nclk ve koruyuculuunda Suriye al
kanlklarn Roma'ya yerletirmeyi baardndan beri, Julia Dom
na'nn saraynda da elence grla gitmektedir.
Sperm sel gibi akmaktadr geri, ama akll bir rmaktr bu sperm
rma, boa akmadn bilmektedir. Zira geveklik burada gcn
kpnden baka bir ey deildir: Dalgann tepesinde rzgarda
titreyen kpk gibi. . .
Bu olaanst kadn hibir ey ykamaz. Sava bitti mi yerine
iir gelir. Bu srada kz kardei de elinin ve emrinin altndadr; ve
onunla birlikte, Gnein soyunu srdrecek olan kzlar da . . .

Heliogabalos 204 ylnda, Caracalla'run saltanatnda, Antiokheia'da


dodu.
Caracalla, Moesa, Domna, Heliogabalos'un annesi ve o s ra da
Varius Antoninus Macrinus'tan dul kalm olan Soemia, Alexandrus
Severus'un annesi, tahllar ve sular sorumlusu Gessius Marcianus'un
dul ei Mammoea, btn bu takm birlikte yatp kalkyor, eleniyor,
len ekiyor, ve evrelerinde Suriye'li "fakir" lerin kendilerinden
gemelerine neden oluyordu.
Derken uzaklarda, bir erkek Ay -tann Lunus- tapnann ya
nnda, Caracalla, atndan inip iini yaparken ldrld.
Ve yeni imparator Macrinus, bir daha hi Roma'ya dnmeden
Roma tahtna km oldu; oralardan, kendi bulunduu ve Caracal
la'nn ldrlmesini planlad Suriye'nin dibinden, her eyi ynete
bileceini sanyordu.
O zaman julia Domna'nn hkmdarlnn da sonu gelmi olabi
lirdi. Fakat Macrinus onu yerinde brakt, nk ona bir tr sayg
duyuyordu. Julia Domna ise grdne inanamyordu. Ne var ki
artk tam anlamyla kralie deildir. nvan, buna bal olarak
grd trensel sayg, maiyeti (silahl g her zaman ie yarar) ,
ve en nemlisl kralielere layk bir zel hazine (hazine en nemli
eydir) kendisine braklmtr; ama artk imparatorluun ynetimi
ne katlamamakta, bu ynetimi tekrar ele geirmek iin el altndan
entrika evirmektedir.
Macrinus btn bunlar renir ve alelacele Julia Domna, Julia
Moesa, Julia Soemia ve Julia Mammoea'y, ve onlarla birlikte Emesa'l
Bassian-gillerden kk Varius Antoninus'u -henz bu ad almam
olmasna karn artk Heliogabalos diye anacamz ocuu- Suri
ye'ye arr.

Heliogabalos'in annesi ona hamile kaldnda Roma'dayd; dolay


syla Caracalla onun babas olabilir; ne var ki o srada henz on drt
yandayd. Ama Suriyeli bir anadan doma on drt yanda bir
Romal on sekiz yanda bir Suriyeli kadndan neden ocuk peydah
layamasn ki? Heliogabalos Roma'da deil de, bir raslant sonucu,
Antiokheia'da, -Bassianus ailesinin Roma sarayyla Emesa tapna
arasnda, Suriye'nin askeri bakenti olan bu kentten de geerek
yapt esrarengiz gidi-gelilerden biri srasnda- dnyaya geldi.
32 HEUOGABALOS TALI ANARST

Krall her zaman her eyden ok sevmi olan ve sevgiye aslnda


hi nem vermeyen J ulia Domna, (Tyana'l Apollonios'la baka bir
ka kiinin iirleri onun iin hep en yce hkmdarlk biimi olmu
tur) tacn yitirmi olmay kendine yediremeyen Julia Domna, Suri
ye'ye dnnce alktan lmeye karar verir ve bu kararn uygular.

Bylece Julia Moesa ile horantas da Suriye'ye tekrar yerlemi


olurlar.
imdi sa-Mesih'in doumundan sonraki 2 1 1 ylndayz.
Heliogabalos yedi yalarnda ve iki yldan beri de gnein rahibi
konumundadr. Fakat kk Heliogabalos'un saltanat srd k
k Emesa krall ssz ve beyaz l Suriye ile evrilidir ve burann
ne durumda olduunu bilmek de yabana atlamaz.
Suriye askeri bakmdan sakindir. Fiziksel ve corafi bakmdansa
aa yukar bugn neyse odur. O zamanlar bir yan koluyla Emesa
tapnann duvarlarn slatan Orontes rma artk bunu yapamyor.
O zamanki Antiokheia'ya bugn Antakya, Emesa'ya da Humus de
niyor. Gne tapnandan hibir ey kalmam, sanki yer yarlp
iine girmi. Gerekten topran altnda kaybolmu tapnak; ama
hala orada; gnbatsna doru yarm suzdion kadar tesinde bir cami
yapmlar. Kimsenin gidip kazmay akl etmedii salam temellerini
ise basit bir kaldrm rtyor.
Humus kentine gelince, tpk Emesa gibi kokuyor, nk sevime,
tknma, sma, vb. yani her ey burada ak havada yaplyor. Pasta
neler keneflere bitiik, kurban kesme yerleri kasaplarn yanbanda.
Btn bu ynlar baryor, coup tayor, seviiyor, bizim tkrk
attmz gibi sokaklara sperm ve zehir sayor. Dar ara sokaklarda
satclar, Emesa'da olduu gibi Humus'ta da, gerek bitpazarlarn
andran dkkanlarnn nnde, ritimli admlarla [volta atarak]
(Assuerus'un dev heykelleri de byle yryordu herhalde) teranele
rini tekrarlayp duruyorlar.
ncillerde karmza kan o uzun entarilerden giymiler; dounun
sokak arlatanlar veya panayr soytarlar gibi, insann burnunun
direini kran pis kokular iinde tepiip duruyorlar. Ve nlerinden
-ama 2 1 1 'de- klelerle soylularn birbirine kart bir kalabalk
SPERMDEN BEK 33

geip gidiyor. Ve yukardan, ehrin yksek kesiminden, bin yllk


Gne tapnann kzgn duvarlar bunlarn zerine nlarn sayor.

Yiyecek artklar arasnda iri iri lam farelerinin rmekte ol


duu dar ar sokaklarndan kp, gizemli grkemiyle antik an
nemli bir blmn hayallere daldrm olan asl tapnaa yaklaa
lm. Tapnaa yarm stadion kadar yaklalnca kokular birdenbire
kayboluyor ve sessizlik balyor. Gnele dolup taan bir boluk tap
na aa ehirden ayryor, zira Suriye'nin btn tapnaklar gibi
Emesa'daki Gne tapna da ehre hakim bir tepecik zerine ina
edilmitir. Bu hyk [daha ncelere ait] baka tapnaklarn mahzen
lerinden, birtakm saray ykntlarndan ve ok eski alara ait yer
sarsnt ve hareketlerinin kalntlarndan olumaktadr; yle ki, bun
larn kkenlerini belirlemeye kalkacak olursak, bu bizi Deukalion
tufanndan ok daha eskilere dayanan bir baka Tufana gtrecek
tir. Pembe kerpiten alak bir evre-duvar hyn doruundaki
tapna her yandan saryor; ardndan, Concorde alannn genilii
kadar daha ierde, bu kez nadir talardan rlp parlak mikadan
bir badanayla svanm ikinci bir evre-duvar geliyor. Bu duvarn
kaps alnca kutsal grltler, tapnan i uultusu balyor, ve
gzlerimizin nne artc bir manzara seriliyor.
Tapnak karmzda, kanatlarn am kartal kutsal Phallus'a
bekilik ediyor. Mermer duvarlarnda byk gml k dalgalan
titreiyor; insann aklna byk gne enliklerinde Pythia'l Apol
lon'un kopard eit eit lklar getiriyor. Tapnam evresin
de, topran terinden domular gibi, geni kapkara lam delikle
rinden kan tren hizmetileri geit yapyor. Zira Emesa tapnanda
servis girileri yer altndandr; en d evre-duvarn tesinde tapna
saran boluu hibir ey bozmamaldr. Kent arsnn birok nokta
sndan bir insan, hayvan, nesne, ara-gere ve yiyecek rma doar
ve tapnan yeraltndaki blmlerine doru ynelerek beslenme
odalarnn etrafnda devasa bir rmcek a dokusu oluturur.
insanlarn, canl ya da yzlm hayvanlarn, ylda ancak bir
kez gnei grebilecek kk Kyklops'larn tad madenlerin,
besin maddelerinin, imal edilmi nesnelerin bu gizemli rastlap har
34 HEUOGABALOS TAU ANARST

manlan, gnn belli saatlerinde dorua ular, adeta bar-a


r ve grlt dmleri oluturur; fakat denebilir ki asla dur-durak
bilmez.
Yerin altnda ise, doymak bilmez tanrya gnlk drt n yiye
ceini salamak iin gn boyu kenti didik didik eden kasaplar,
arabaclar, onlara elik eden gzetimciler ve datclar, kandan,
ttsden ve erimi altndan sarho olmu kurban sunucularla, d
kmclerle, saatleri duyuran avularla, ve yln btn gnlerinde
bask tavanl odalarna aklm gibi duran ve oradan sadece -Helia
Pythia ad da verilen- kutsal Pythia Oyunlar gn kan maden
dvclerle karlap karrlar.
Zira gne tanrsnn gnlk drt byk yemeinin evresinde
rahipler, kleler, avular ve eitli din grevlilerinden oluan kala
balk bir insan topluluu dnp durur. Bu yemekler de yle basit
olaylar deildir; her jest ve rite, her kanl eyleme, bir aside batrlp
kurulanan her baa, Bassianus'un giyip kard her yeni giysiye,
yaplan her grltye, her ivdirilmi altn, gm, amyant veya keh
ribar karmna, dndrlnce btn mahzenlerde Kozmik Tekerle
in grltsyle yanklanan her ar kap menteesine sanki yant
olarak, bir avu karanlk fikir uuur: Ac eken, biimlere tutkun
ve yeniden bedenlenmek zlemiyle yanan fikirler . . .
rnein, tam Byk Kurbancnn lgn gibi bir akbabann boa
zn dileriyle paralayp kann itii anda Kyklops'larn besledii
bir ate ukuruna bir kle altn atlmas, Msrl rahiplerin getirdii
rite gre, elkimya yoluyla duygularn biimlere ve biimlerin de
duygulara dnmesi fikrine karlk gelir.
Fakat bu kan dkme ve biimlerin maddeye dnmesi fikrinin
karl olan bir arnma/arndrma fikri de vardr. Rahip iin her
dolaysz ve kiisel zevk-alma duygusundan elde edilen net kazanc
belirlemek sz konusudur; ve bu parlay, hemen gelip geen bu
lgnlk pat lamas da, maddeyle an yklenip kirlenmeden, kt
lkeyl: gl:f dnebilmelidir.
Tarnan mahzenlerini, karnca yuvasn andran kamn doldu
ra . her bin bir tek eyleme, hatta basit bir jeste ayrlm saysz odann

a\kiamas da buradadr. Suyla arnma (abdest) riti; brakma, saptrma


SPERMDEN BEK 35

ve soyma ritleri; her anlamda tam plaklk riti; yaban domuzunun


ortaya kmasna karlk gelen, gnein andrc gc ve beklen
medik atlm riti; da kurdunun fkesi ve koun inatl ritleri;
lk scaklklarn trm ve, erkek ilkenin ylan yeniini belgeledii
dnemde, gneteki byk atrt ritleri. . . btn bu ritler, binlerce
odadan geerek, bazen her gn, bazen aydan aya, ya da birka
ylda bir olmak zere, birbirleriyle sesleip syleirler; bir jeste bir
giysiyle, bir kan fkrmasna bir admla yant verirler.
Zira Emesa'da uygulanan biimiyle gne dininden darya szan
ve halk kitlesinin grebildii, sadece budanm ve yumuatlm
bir zet grntdr; bunun ardndaki dehet verici ve ac ektirici
esini ancak Pythia'l Tanr'nn rahipleri aa vurabilirler.
Kat kat giysilere brnm dnen bir phallus bu gne tapncn
daki en kara enin simgesiyse de, gne kavramn yeraltna gt
ren o grltl bodrum kadar da, sakladklar tuzaklar ve kesici
byleriyle, ok daha karanlk bir fikirler dnyasn fiziksel olarak
gerekletirirler; sradan seks hikayeleri bunun sadece bir rtsdr.
Gne tapncn Emesa'daki uygulan iinde saptayp biimlen
diren bu fikirler bir ilkedeki kozmik ktlkle ilgilidirler; halklarn
zaman zaman iledikleri hata, bu ilkeye iindeki kara eyi ne
alarak tapmak suretiyle, ona dnyada ve nesnelerde iren bir k
yolu salamak olmutur.
Kalalarn arasna kamn sivri bir takoz gibi girerek oluturduu
ba aa gen, Erebos'un karanlk konisidir; bunun ktlk kayna
uzanmda, gne simgesi phallus'a tapanlar, bu konuda ayn sim
gesi adet kann yiyenlerle el ele vererek, kendi cokulu trenlerini
dzenlerler.
Demek ki sz konusu cinsel birleme deil lmdr; hem de
umut krc kta, Tanr'nn bir parasnn gkten dnde ger
ekleen lm . . . Srra-ermeye dayal btn bu dinler bu tanrnn
gszln, hem gi.isi.iz hem de ktlk imgesini aa vurur
lar: Aa alemde gerekleme alanndaki egemenliini gstem1ek
iin, bir parasnn kurun gibi arlap kendisinden ayrldn
gren bir altn gibi . . .
Aslnda tek tanrl olan bir dinin iren ve korkun karakterini
36 HEUOGABALOS TALI ANARST

aa vuran btn bunlar, Tann'nn da insanlar nasl yaparlarsa


yle olduunu kantlar.

Msr piramitleri, tatan rlm genleriyle15, beyaz a bir


sesleni (ar) iken, Emesa tapnann yeraltndaki merkezinde gen
biiminde bir tr szge, insan kan szen bir filtre tasarlamak gerektir.
Yukarda sunulan kurbanlarn kan sradan lamlarda kaybolup
gidemez; denizin ilksel ar sularna -idrar, ter, sperm, tkrk ve
dk gibi- normal insan atklarna kararak kavumamaldr. Emesa
tapnann altnda zel bir lam sistemi vardr; orada insan kan
baz hayvanlarn plazmasyla buluur.
Bir vida biiminde gittike daralan emberler halinde yerin derin
liklerine dalan bu lam sistemi yoluyla, gereken ritlere gre kurban
edilen yaratklarn kan topran kutsal kelerine kadar gider; ilkel
jeolojik katmanlara, kaosun donmu titreimlerine ular. Ritlerle
inceltilip hafifletilmi ve aadaki tanrya ho gelecek hale getiril
mi olan bu an kan, Erebos'un homurdayan tannlannn zerine
yaar; onlarn soluuyla da anlamas tamamlanr.
mdi, phallus'unun doruundan lamlarnn en dipteki en son
emberine kadar btn tapnak, stndeki saysz ni ve yuvalarn
girinti-kntlaryla, emeleri ve kabartmalaryla, ivi gibi duvarlar
na aklm titreyen talaryla, bir tr geni ember iinde yer alr
ve bu ember gn kaslmal emberine karlk gelir.
te orada, bu hayali emberin merkezinde, sanki --rmcek de
yerinde iken- bir rmcek ann canl noktasndaym gibi, ters
dnm gene benzeyen szgecin bulunduu oda yer alr. Ve bu
szgecin ak (delikli) alt ucu, yukardaki phallus'un tepesine kar
lktr.
Bu kapal odaya sadece ba rahip, kuyuya sarktlan kova gibi,
bir ipin ucunda indirilir. Onu oraya ylda bir kez, gece yars, erkein
cinsel organnn lsz bir nem kazand garip rit ve trenlerle
birlikte indirirler.
Sz konusu genin (koninin) st kenan boyunca, n bir parmak
lkla gvenceye alnn epeevre dar bir "kedi yolu" vard; bu yola,
darnn na penceresi olmayan baka odalar alyordu. Buralarda,
SPERMDEN BEK 3 7

Yunan ve Romallarn Satumalia bayramlarna denk den dnemde,


yedi gn boyunca tyler rpertici kurban trenleri yaplrd.

imdi tekrar Heliogabalos'a dnyorum; henz gen, ve eleni


yor. Zaman zaman onu giydiriyor, tapnan merdivenlerine atyor,
kk beyninin kavrayamad ritler uygulatyorlar.
Vcudunun zerinde kuaklar oluturan alt yz muskayla rahip
lik grevini yapyor. Tanrlara ve tanralara adanm sunaklarn
evresinde dnyor; ortamdaki ok ve eitli ritimler, yr ve ilahiler,
kokular ve fikirler adeta varlna siniyor; ve bir gn geliyor, btn
bunlar toplap birleiyor, gnein kan iy olarak ocuun bana
vuruyor, ve her gne iyi damlas bir erk ve bir fikir oluyor.
Heliogabalos'u Roma Ca!sar'larnn tahtna oturtmay amalayan
btn entrikay Julia Moesa'nn, yani fare veya kkrdn, yrtt
n sylemek, iin kolayna kamak olur. Hayatta baarya ulam
ve kendilerinden sz ettirmi olan btn insanlarn kendilerinde
de mutlaka bir eyler var olmutur. Heliogabalos gibi Tarihi utand
rp irkiltmeyi baaranlar ise, koullar kendilerinden yana olsayd
Tarihin gidiini bile deitirebilecek niteliklere sahip olmulardr.
Julia Moesa'nn ablas Domna'ya bir stnl vardr: Hibir
zaman kendisi iin bir ey istememi, ne Roma kralln ne de
Bassianus-gillerin gne kralln asla kendi kk kiiliiyle kar
trmam, ve kiiselliinden kmay bilmitir.
Macrinus tarafndan Emesa'ya geri gnderilince, hem Julia Dom
na'nn biriktirdii imparatorluk hazinesini hem de Antiokheia'da
bir yerlerde kflenmekte olan Suriye'li rahip takmnn hazinesini
de oraya tar; ve hepsini, herkesin kutsal ve dokunulamaz sayd
tapnak evre-duvarnn iinde bir yere saklar.
Fare olarak fareliini yapar, yani durmadan nesne ve olaylarn
evresinde dner; Heliogabalos'un n ve ann alttan alta, her
yandan ve her yoldan besler, diri tutar. Bu yollarn niteliine ise
hi aldr etmez.
Julia Moesa'nn, kk prensin heykelinin altna yerletirdii
bu ykseli basamaklarnda Heliogabalos'un gzelliinin, ama daha
ok da artc zekasnn ve erken gelimiliinin de pay vardr.
38 HEUOGABALOS TALI ANARST

Heliogabalos btn mitlerin ve btn adlarn temelinde yatan


"birlik" duygusunu pek erken elde etmitir. Hem Elagabalus adn
tamaya karar vermesi, hem ailesini ve adn unutturmaya ve bunlar
kaplayan tanryla zdelemeye o kadar canla-bala alm olmas,
onun -yalnz szde deil eylemde de kendini gsterecek olan- sihirli
tektanrclnn ilk kantdr.
Bu tektanncl sonra yapp ettiklerine de tayacaktr. te bu
tektanncla, nesnelerin okluunu ve kaprislerini rahatsz eden
bu "her eyin birlii" kavramna16, ben Anari diyorum.
eylerin aslnda bir olduu duygusuna sahip olmak, anari duygu
suna -ve eyleri birlie indirgeyerek aklama istem ve abasna
da- sahip olmaktr. Her kimde eylerin birlii duygusu varsa okluu
duygusu da vardr: eyleri indirgeyip yok etmek iin geilip almas
gereken o saysz grnm kalabal. . .
Heliogabalos da, bir kral olarak, insan okluunu indirgemek
ve kanla, kyclkla ve savala birlik duygusuna kadar getirmek
iin, dnlebilecek en iyi konumdadr.
II

lkelerin Sava
Dalan, denizi, rma, kentleri ve bar-arlanyla bugnk
Suriye'yi ele alrsak, orada ok nemli bir ey eksikmi gibi gelir
insana; ama bu, deilip temizlenen banda fkr fkr yaam kaynayan
irinin eksiklii trnden bir eksikliktir. Korkun bir ey, ar, sert
ve hatta tyler rpetici de denebilecek bir ey, bir anda, kapal bir
yerde birikmi havann aniden boalmas gibi, T ann'nn grleyen
"Olsun !" buyruunun kaos karmaasn datmas gibi, bir buhar
burgacnn hain gnein nlan altnda dalp umas gibi, gn
altndaki havay ve kentlerin yer yer rm, yaral duvarlarn
brakp gitmitir. Bir daha grlemeyecek bir ey . . .
Hain ve sinsi Balk khtus'un dini, lm annda vcudun sulu
blgelerinden geiini ha iaretleriyle belgelerken, Elagabalus'un
dini o karanlk organn, reme organnn, tehlikeli eylemini yceltir.
Kendini hadm edip tam sertlikte ve dmdz kesilmi organn
elinde sallayarak kentin iinde koturan Galle'nin lklan ile,
42 HEUOGABALOS TALI ANARST

kutsal balk havuzlarnn kenarnda bozlayan bilicinin yakar ara,


snda, gizemlilie dayal ba dndrc bir armoni oluur. Seslerden
bir akor deil de eylerden oluan talatrc bir akordur bu, ve
Suriye'de, Heliogabalos'un ortaya kndan az nce ve ondan bir,
ka yzyl sonraya, Roma imparatoru Valerianus'un kzl kana bulan,
m cesedinin Palmyra tapnann alnlnda armha geriliine 1 7
kadar, [szn ettiimiz] kara tapncn erkek gnee cilve yapmak,
tan, kendi karanlk eylemine onu da su orta etmekten korkmad,
n gsterir.
Emesa'daki Gne dini, -aslna baklrsa Heliogabalos da cann
bu dinin yayl uruna vermitir- ne anlama geliyor? z nedir
bu dinin?
ln renlerinin hala insan kokmas; oralarda, gn eril bur,
galarnda hala bir kadn ayba soluunun dolayor olmas yetmi,
yor; erkekle kadn arasndaki ebedi kavgann talarla oyulmu ka,
nallardan ve ar snm hava stunlarndan gemesi de yetmiyor.
G yerle ve ay gnele kar karya getiren, ve Balk Ikhtus
dininin gelip bozduu o sihirli sylei artk enliklerin ritel havasn,
da etkisini gstermiyorsa da bizim bugnk eylemsizliimizin kke,
ninde yatmaktadr.
ran'n yksek yaylalarndan Roma surlarnn evirdii kapal alana
dek giden ve hibir zaman alamam bir tr gizemsel izgi zerinde
Mithra tapncnn mminleri tarafndan da uygulanan, Taurobolos'la,
rn kanl sa trenlerine uzaktan dudak bkmek kolaydr. nsan
kurbanlarndan ykselen, rm et ve pis cinsel organ kokularna
eklenen kan, sperm, ter ve ayba aknts buular karsnda iren,
tiden burnunu tkamak kolaydr. Taze kesilmi bir penis grnce
hemen aka gelen kadnlarn bu cinsel dknlkleri karsnda
tiksintiden haykrmak kolaydr. Galle'lerin kesik organlarn frlat,
tklan evlerin damlarndan, onlarn zerine -tanrlar da anarak
kadn giysileri atan esrimeye uram btn bir halkn bu lgnlna
lanet etmek de kolaydr. Ancak, btn bu ritlerde kanl arlklarn
aan bir miktar krc maneviyat bulunmad da iddia edilemez.
Mesih'in dininde gk bir Mit'tir, ama Emesa'da Elagabalus'un
dininde gk bir gerekliktir; fakat teki gibi eylemde olan ve tekini
LKELERN.SAVA! 43

tehlikeli biimde etkileyen bir gereklik. Btn bu ritler g, ya


da gkten kopan, erkek olsun kadn olsun, ritel sunak tann
zerinde, kurban sunucunun bann altnda bulutururlar.
Zira gkte tanrlar vardr; tanrlar, yani oradan yere ullanmaya
dnden hazr kuvvetler . . .
Nehir azlarndaki akntya ters gelgit dalgalarn tekrar tekrar
harekete geiren, aya denizi iiren, volkanlarn barndan lavlar
fkrtan kuvvet; kentleri sallayan ve lleri kurutan kuvvet; kafala
rmzda dnceleri sular gibi, sulan da bitler gibi kvl kvl kay
natran ngrlemez kzl kuvvet; yaam diri tutan ya da boa
kartan kuvvet, ar ynn gnein oluturduu bir enerjinin
sk/salam davurumlandr.
Antik dinlerin tanrlaryla uraan ve kancasyla kfesini kart
ran bir eskici gibi onlarn adlarn kfesinin dibinde birbirine kart
ran; bu adlarn okluu karsnda kafas da karan; atnn srtnda
lkeden lkeye gittike tanrlar arasnda benzerlikler ve tannlann
yapc maddesi olan adlarda ortak etimolojik kkenler kefeden;
btn bu adlar, onlardaki gcn belirtilerini ve onlara atfedilen
zelliklerin anlamlarn tek tek gzden geirdikten sonra Eskilerin
ok-tanrc olduklarn haykrarak bu nedenle onlara Barbarlar di
yen kiinin asl kendisi Barbardr, yani Avrupaldr.
Eer halklar zaman getike her aamada tanrlarn kendi suret
lerine uygun olarak yeniden yapmlarsa; tanrlarn fosfonlhn
sndrmlerse, ve, onlar sarp sarmaladklar adlardan yola ktk
lar halde -kuvvetlerin (sudaki halkalar gibi) gittike genileyen
emerkezli dokunularyla, enerjilerin somut ve srekli mknatsla
masyla- balangtaki boalmaya, bu tanrlarn davurmak istedik
leri ilkelerin aa k aamasna varmakta gsz kalmlarsa,
tarihsel ve blksel anlamda bunun sorumluluu o halklara aittir,
ilkelere deil; hele Paganizmin bize yeniden ve olduu gibi sunmak
istedii o stn ve tmel dnya kavramna hi deil. Esasnda fikir
lerin ancak aldklar biimler iinde yarglanmalar gerektiine g
re, nmzden geen bu saymakla bitmez mit alayyla ona denk
den, gne tapnaklarnn dopdolu mahzenlerine katman katman
kelmi tann yn, zaman iinde ele alnnca, bize pagan dnyann
44 HELIOGABALOS TALI ANARST

kkeninde yer alan byk kozmik gelenek hakknda pek ak fikir


vermez; tpk Avrupa sahnelerinde marifetlerini gstermeye gelen
ark danslarnn ve Hind fakirlerinin gsterilerinin, gerekten
kutsal bir jestten kaynaklanan imgesiz zgrlemeyi ya da imgelerin
gizemli sarsln bize yaatmay baaramadklar gibi.
Kutsal tin cinsellie, -bizim organik tinlerimize, dlerinin
arlyla tkanm tinlerimize en yakn dzeydeki cinsellie- benze
yen karanlk bir tanlama gcyle ilkelere yapp kalan tindir. Sz
konusu d acaba gnah m temsil eder? Ben bundan emin dei
lim; zira eylerin ykseldikleri dzeyde bu tanlama Sevgi adn alr
ki bunun bir biimi evrensel insan sevgisi (caritas, charite) dir; teki
-en dehet verici olan- ise ruhun kurban edilmesine, yani bireyselli
in lmne dnr.
Tanryla tanr, kuvvetle kuvvet arasndaki btn bu savamlar;
tanrlarn, ynetmek durumunda olduklar kuvvetlerin avularnda
krlverdiini hissedileri; kuvvetle tanrnn byle ayrlmasyla tanrnn
yere den bir ada, en irkin putatapclk biimlerine konu olan
basit bir surete indirgenii; bu deprem gmbrts ve gklerdeki bu
maddesel sarsl; gn ge, yerin yere byle ivilenii; gn konak
laryla blgelerinin elden ele, kafadan kafaya geii ve her birimizin
de burada, aada kendi tanrlarmz yeniden kurup biimleyiimiz;
gn bir yanda belli bir tanr ve onun fkesiyle, te yandaysa ayn
tanrnn dnm biimiyle geici olarak igal edilii; bu iktidar
devir-teslimi, ki ardndan, ebedi bir kaslp gevemenin vurular gibi,
aadan yukarya ve yukardan aaya, baka yetki devir-teslimleri
gelecektir; bir st dzeyde bizim ayn ayn bireyselliklerimize gmlp
uyuyan kaba yetilere benzeyen kozmik yetilerin bu soluk alp verileri
(ve her yetiye karlk bir tanr vardr, bir de kuvvet; ve biz yerdeki
gk'z, onlarsa yer olmulardr, dnyadan el etek ekmi mutlaktaki
yeryz) ; gklerin bu frtnal kararszl, ksacas Paganizm adn
verdiimiz ve bazen kr krne suratmza arpan, bizi hakikatleriy
le krbalayan bu geni alem, bizin eserimizdir; onu biz, bizim Hristi
yan Avrupa'mz, Tarih'imiz, yaratm, imal etmiizdir.
Zaman iindeki yerlerine konunca, halklarn tarihsel ilerleyileri
iinde gklere satklar bu saysz tanrlar srs, (ou kez ayn
LKELERN SAVAI 45

grnr gk paras kart nitelikli suretlerce igal edilir; bu tannlar


erkek ve kadndr ve kadn-tanr kendisiyle zde olan erkek sureti
rter; ve erkek kkenli tar "ay" anlamna gelmeye balar, ve uzayla
zamann ayn noktasndaki ay da, bir phallus ve bir kteiV'le18 donan
m olarak kendi kendisiyle seviir ve iy taneleri ocuklarn etrafa
datr) , evet, bunlar zaman iindeki yerlerine konulunca, ilkeler
evresindeki bu yerinde say, onlarn bataki geerlikleriyle ancak
aptal bir onanistin mastrbasyonlannn reme ilkesiyle ilgili olduu
kadar ilgilidir.
Halklar tannlan gerekten dnyadan kopuk varlklar sayar ol
mu ve bu tanrlarn anlam hakknda yanlmlarsa da, u noktay
gzden karmamalyz ki, uzayla zamann ayn noktasnda ayn ayn
ele alnan her halk her zaman iktidar ve yetkilerini hiyerarik olarak
dzenlemeye almtr ve, diilin erili ya da erilin diiyi kaplayp
rtt durumlarda, kendi zerine bu zden elikili tanrlar ko
nulandran halkn kafasnda ve kalbinde eril hep erkek olmutur,
diil de dii; ve bu adlarn birbirinin yerini almas olanakl deildir.
Demek istediim, biimlerin gerekten ayn kendilikler saylmasna
nem veriliyorduysa, dolaymsz olarak ayn ad asla iki biim iin
kullanlmazd; fakat sk sk ayn ad birbirini yutmak iin yaratlm
gibi grnen iki biimin kaynamn imleyebilirdi. Ve Heliogabalos
dneminin Suriye'si de bu gizemli kaynaabilirlik kavramna en yk
sek derecede sahipti.

Paganlar bizden farkl klan, onlarn tm inanlarnn kkeninde


insan olarak dnmemek, yaradln btnyle -yani tanrlkla
ilikiyi korumak urunda mthi bir abann yer almasdr.
Pekala bilirim ki en kk gerek sevgi atlm bile bizi Tanrya,
yaradl ve onun dereceleri hakknda edinebildiimiz tm bilgiden
ok daha fazla yaklatrr.
Fakat bir kuvvet olan Sevgi, stem olmadan var olamaz. nsan
istemsizce sevemez; istem de bilinten geer. Bizi nesnelerden kopu
a gtrerek Tanrnn birliine geri getiren, raz olduumuz ayrl
mann bilincidir. Sevgi nce bilinle, sonra da sevginin gcyle
kazanlr.
46 HEUOGABALOS TALI ANARST

Gel gelelim, pederimin hanesinde birok mesken vardr19. Ve


baka durumlarda veya dnyalarda iledii, kendisine budalaln
kazandran kimbilir hangi eylem ve gnahlardan sonra, budalal
nn bilinciyle, fakat tam sevmek iin -ama ii lafa bomadan, iten
gelme harika bir cokuyla sevmek iin- gerektii kadar bir bilinle,
yeryzne frlatlan; bu dnyaya ait hibir eyi gz grmeyen; sevgi
nin de sadece alevini -nmsz ve odaksz alevini-tanyan kii, beyni
tm yaradlla btnlemi olan ve sevgiyi titizce ve rkn bir
kopu, bir yrtl olarak gren bir bakasndan daha az pay alacaktr.
Ama yine de -hep eski yksk hikayesi- tam kaldrabilecei,
zmleyebilecei kadann alm olacaktr. Kapal, ama tm leini
doldurduu iin ona sonsuzluk duygusu da veren bir mutluluk iin
de yaayacaktr.
Ve bir gn gelecek, bu tin yoksulu da teki eyler gibi dnyadan
sprlp atlacaktr. Sonsuzluu kendisinden geri alnacaktr. Byk
kk hepimiz, zevk ve haz bahemize gre, her ey olmayan -Byk
Btn olmayan demek istiyorum- yani Hibir ey olan mutlulua
gre yarglanacaz. Halimizi yzmze vuracaklar; bizi Bir'e, Tek
Bir'e, byk kozmik Bir'e eriinceye dek eritecekler; o Bir de ok
gemeden yerini Tannnn sonsuz Sfr'na brakacak . . .

Bunu bylece belirttikten sonra, tannlarn elikili adlanna geli


yorum, ve bu tanrlara "adlar" diyorum, "tanrlar" deil. Bu adlann
birtakm kuvvetlere, varolu tarzlarna, ilkeler, zler, tzler, eler
halinde eitlenen byk var olma gcnn eitli modalitelerine
ad olduklarn sylyorum. Antik dinler en batan beri Byk B
tn'e bir gz atmak istemilerdir. elerin oluumundan beri g
insandan, insan yaradln btnnden ayrmamlardr. Hatta ba
langta yaradln ne olduunu ak ve doru grm olduklar
bile sylenebilir.
Katoliklik, daha nce Budizm in de yapm olduu gibi, [bilmeye]
kapy kapad. Bu iki din bize, bilmeye ihtiyacmz olmadn syle
yerek, kasten ve bile bile bu kapy kapadlar.
Fakat ben bilmeye ihtiyacmz olduunu, hem de sadece bilmeye
ihtiyacmz olduunu dnyorum. Sevebilseydik, bir anda ve do-
LKELERN SAVAI 47

layszca sevebilseydik, bilim gereksiz olurdu. Fakat biz, yaradln


arlk ve zenginliinden ileri gelen bir tr lmcl yasann etkisi
altnda, sevme yetimizi sndrdk. Boazmza dek yaradln iin
deyiz, salam ve uucu btn organlanmzla ona batmz. Organla
rmz bizi bulunduumuz dnyaya byle saplar ve sadece onun ger
ek olduuna inandrrken, bu organlar basamak yaparak Tannya
ykselmek ok zahmetlidir. Mutlak, bir soyutlamadr; soyutlama
da bizim yozlam insan durumumuza kart bir kuvvet ister.
mdi, paganlarn sonunda putatapc olmalarna, suretleri ilkeler
le kartracak kerteye gelmelerine, ve ilkelerin uzun vadeli ekim
gcn gzden karmalarna kim arabilir?
Ya biz Hristiyanlar, biz de ayn eyi yapmyor muyuz? Bizim de
suretlerimiz, totemlerimiz, tanr paralarmz yok mu? Bunlar da
elbette, onlara tapan bireylerin kafalarnda ve kalplerinde biimler
alp yerleme ve bir sr tanr halinde ayrma aamasna gelecek
deiller mi?
Adlandrlan ey l bir eydir; lmtr, nk ayrlmtr.
Dikenden talara, han tahtasna, tede beride taplan sa'nn
yreklerine, kutsal Kanlara ve Yalara; her biri ayn birer tapnma
karlk olan siyah, beyaz, san veya krmz bir sr Bakire'ye gsteri
len ar ballk ve sofuluk, bunu yapanlar iin, pagan tanrlarnn
gizemsel trenlerinde yaratc enerjinin urad deiimlerle ayn
tinsel tehlikeyi, aresiz bir putatapcla dme tehlikesini, arz et
mez mi?
Tanr bilinte dnlr, ama kozmik bilinte deil bireylerin
bilincinde ; ve imgeler ve biimlerle dnen bir bilin iin, hangi
insann giderek zihnindeki imgeleri dncesi sanmadn kim sy
leyebilir?
Hristiyanln dogmatik z Credo ("Ament") 'sundadr, ta
marn, ama o Credo'dan benim bireysel bilincime kadar arada bir
yn yorum, azizlerin ktphaneler dolusu yazlan, sapknlklar ve
din kurultaylar (konsiller) vardr. Hi deimeyen tek ey ise cehen
nemdir.
Ayrca, bilgi kapsn kapatan katoliklik gizemciliin kapsn
aar. Gizli olmas gerekeni gizli klmtr. Antik srra-erilerin teme-
48 HELIOGABALOS TALI ANARST

lindeki eye daha sert bir ad verir; ama szck ve tasarm farkllkla
rna karn sonu ayndr.
Gel gelelim sevgide bilgi de vardr, ve ben Hristiyan azizlerinin,
tenlerinde yanp gynseler de, varlklarnn doruuna, artk var
olmayann badnmesine dek alnp gtrlseler de, var-olan her
eyin var-olmayann iine skp orada btnletii o rktc kopu
u amay baarabildiklerinden kukuluyum.

Tekrar tanrlara, sepetteki yengeler gibi birbirlerini yiyen o yk


c tanrlara dnyorum.
Bir tapncn, kendisi ne kadar eskiyse tanrlarn da o kadar kor
kun imgelere baladn grmek son derece ilgin bir saptamadr;
ve ancak bu korkun ynleri, bizim tanrlar anlamamz salayabilir.
nk tanrlar yalnz Tekvin iin ve kaosta sava iin gerekli ve
geerli varlklardr.
Maddede tanr yoktur. Dengede tanr yoktur. Tanrlar kuvvetle
rin ayrlmasndan domulardr ve onlarn tekrar birlemesiyle le
ceklerdir.
Yaratl annn ne denli yaknndaysalar figrleri de o denli kor
kuntur; bu figrler ilerindeki ilkelerin karlklardr.
Platon tanrlarn doasndan sz eder, onlar ilkelerle zdeler; ama
byle yapmakla, aslnda birer kuvvet olan bu ilkeleri ve aslnda birer
tanr olan bu kuvvetleri daha ak seik grmemizi salam olmaz.
Iamblikhos'a, -tanrlarn bedenleri olmadna gre- birer tanr
olan gnele ayn neden gzle grldn sormular. Iamblikhos
Gizemler Kitab'nda20 bu soruya u yant veriyor:
"Tanrlar bedenlerin iinde yer almazlar, ama tanrsal yaam ve
eylemleri bu bedenleri ierir. Bedenlere dnk deillerdir, ama
ierdikleri bedenler tanrsal davaya dnktr."
Bizim kafamza frlatlan tanrlar halkn en kaba ve aa kat
manlar yaratmtr. Bugn hala -snflarda yalan yanl aklanmak
ta olan yazarlardan sz ediyorum sadece- rnein Platon'u anlal
mas gerektii gibi anlayabilecek yetenekte olsaydk, antik ireklik
(esoterisme) yoluyla, tanrlara yaktrlan insan-biimli figrlerle
kartrlmamas gereken ilke-tanrlar kavramna kadar kabilirdik.
iLKELERN SAVA! 49

Kald ki her eyi zetleyen tmel soru da udur:


Gerekten ilkeler var m? Demek istediim, eylerin arkasnda
var olan, onlardan ayrlm. ilkeler?. Ya da, baka deyile, pagan
tanr listelerindeki tanrlar dnmemize yarayan ilkelerden daha
az belirgin ve daha az geerli birer varolua m sahiptirler? Bu soru
bir baka soruya da kap aar: nsann zihninde ayn ayr yetiler
gerekten var mdr?
Aslna baklrsa, bir ilkenin basit bir szel kolaylk olup olmad
sorusu da akla gelebilir. Bu da bizi dnen zihnin dnda bir ey
olup olmad, ve ilkelerin mutlak anlamda gereklikler gibi mi,
yoksa enerjilerini bltren varlklar gibi mi var olduklar sorusuna
gtrr.
eylerin kkenine doru ne kadar geriye gidilirse gidilsin, ayr
ayn gereklikler olarak yaayan ilkeler ne lde, ilkeler evresinde
dnen bir zihin oyununun dnda kalabilirler? Ve insanda da, ayn
bir varolua sahip, ayr ayr yaayabilen, ilke-yeti trnden eyler
var mdr?
Mzik notalarnn saylarla sabitlenip [istendiinde] yeniden bu
lunmas gibi -bu notalar ayn ayr vardrlar- sabitlenebilen ebediyet
anlan var mdr?
Simyaclar iin bu sabitlenebilen ebediyet anlan potada yldzn
gzkmesine denk der.
Bu soru bana aptalca21 grnyor. Zira Mutlak'n hibir eye
ihtiyac yoktur. Ne tanrya, ne melee, ne insana, ne tine ne ilkeye,
ne maddeye, ne de sreklilie . . .
Ama eer sreklilikte, srede, uzamda, yukardaki cennette ve
aadaki cehennemde baz ilkeler ayr ayn yayorlarsa, ilkeler ola
rak deil belirleruni organizmalar olarak yayorlardr. Yaratc enerji
bir szcktr sadece, ama eyleri tayc ateiyle uyararak [var] olabil
melerini salar. Yaratlm dnyada nasl maddenin btn nitelikle
ri, olabilirliin btn grnmleri, saylarla saylan ve younluklaryla
llen eler mevcutsa, tpk bunun gibi, nesnelerle temasa gelince
tutuan yaratc ak da -yaamn nesnelere her ate a bir dn
ceyle edeerlidir- bizim maddesel kabalmzdan en olaslk-d
incelie kadar giden kapal organizmalardaki bu ak da, Varlklar
50 HEUOGABi'l..OS TALI IWARST

ad verilen kendilii oluturur ki, bunlar srede soluktan baka bir


ey deildirler.

lkeler ancak dnen zihin iin ve dnd anda deerli ve


geerlidir; dnen zihnin dnda bir ilke bir hi durumuna der.
Atei, suyu, yeri, g dnmeyiz; onlar tanr ve adlandrrz,
nk vardrlar. Suyun, atein, yerin ve gn altnda; cvann,
kkrdn ve tuzun altnda, daha ince maddeler vardr, ama zihin
bunlar adlandramaz, nk henz onlar tanmay renmemitir.
Fakat zihinden daha ince bir ey, kafamzdaki her eyden ok daha
derin bir ey, onlar hisseder; adlandrmay rendiinde tanyabile
cektir de. Zira ilkeler zihin iin deerliyse, nesneler de nesneler
iin geerlidir. Zihnin inceliine nasl engel yoksa, nesnelerin inceli
inde de yle duraklama yoktur.

Maddenin saysz modalitelerine tekabl eden sabitlenmi zlerin


doruunda, -zlerin inceliinde ve kkensel atein iddetinde
nesneleri dourucu ilkelere tekabl eden ve dnen zihnin "ilke
ler" adn verebilecei, fakat -varlklarn kaynayan btnlne
oranla- stemin Enerjideki bilinli derecelerine tekabl eden [ken
dilikler] bulunur.
ncelmi maddenin, kkrt ya da tuzun ilkesi yoktur; fakat tuzun,
kkrdn ve cvann tesinde daha da incelmi maddeler vardr
ve bunlar organik titreimin doruuna dek tinin eitliliini nesne
lerle aklarlar. Bu eylerin kendisine gsterilmesini isteyen iin,
onlarn ayr varlklarn sadece saylar aklayabilir.
Elbette Tin-Madde ikiliinden yana deilim; fakat, tinin ancak
maddelemeye raz olduu takdirde bir ey olabildii bir dnyada
kalndka, her eyi tine ykleyen savla her eyi maddeye ykleyen
sav arasnda uzlamann mmkn olmadn sylyorum.
Madde ancak tin ile, tin de ancak maddede var olurlar. Ama
son aamada stnlk hep tinde kalr.
eyleri aklayabilecek ilkelerin var olup olmad sorusuna u
yant vermek imdi bana kolay grnyor: lkeler yoktur, eyler
vardr. Kat eylerin ve katlarda da nedretin; yetkinlik fikrini veren
LKELERN SAVAI 5 1

birrnek madde toplanlannn var olmas gibi, Birlik'ten kan Var


l aklamak iin de varlklar vardr.
Ve btn bunlar, ien ve st prtklenen bu dnya iin, nes
nelerin arasna frlatlan tinin gz iin -ve atld srada- geerli
dir. Fakat tinde hibir ey yoksa da, olan her eyin tinin fonksiyonu
olduunu grmek fazlasyla kolaydr. eyler de tinin fonksiyonudur.
Geici ve ilevsel bir yararlar vardr, ama sadece yaratlm olan
iin geerli bir yarar . . .
Fonksiyon olarak var olmayan hibir ey yoktur ve btn fonksiyon
lar da bire indirgenebilir; -deriyi sarartan karacier, frengilenen beyin,
posay dar atan barsak, kvlcmlann saan ve ynlerini deitiren
bak, benim iin -son nefesimi veriyorsam- yaamaktan duyduum
pimanla ve yaamay bir an nce bitirme isteime indirgenir.

Zaten eylerin ilineksel ynlerini eleyip onlar birlie indirgeyen


bu ykc, daha dorusu sktrc operasyon hangi konuda olursa
olsun yaplabilir. Ben de bunu Saylar konusunda yapyorum, nk
Saylarla dnen iin onlar da ayrlm ve ancak ayrlm halde ve
ayrld anda yaayan bir yetiye indirgenebilir; fakat sreleriin far
kna varmak iin eyleri birbirleriyle toplamaya ihtiya yoktur. Nice
lik, daha dorusu ayrlan, rakamlanabilen ve uursuz bir toplam olu
turan ey, ilikisi altnda neyin var olduunu tasarlamak iin youn
bir zihin abas gstermek wrunda kalrm. Ve Pythagoras'n kastettii
anlamda Saynn nicelie deil, tam tersine nicelik yokluuna indir
gendiini, ve yazl rakamn, en yksek anlamyla, rakama vurulabilen
ya da llebilenin bir simgesi olduunu da kimse iddia etmesin . . .
Nicelik yokluu iinde ve hi olmazsa nicelik hakknda belli
bir bilgi edinmek iin, imdiye dek zihnime yeterince korkun durak
lar dayamm sanyorum. Fakat rakama vurulsun vurulmasn, ilke
lerin, yani suretlerin ayrlmas sonucunu veren durum Saylarn bize
anlayabilecei yasalara uyar.
Saylarn, yani titreimin derecelerinin . . .

1 2 says Doa fikrini yetkin genileme ve tam olgunluk noktasnda


dile getiriyorsa, eylerin -4'le gsterilen- tmel evrimini kez
52 HEUOGABALOS TALI ANARiST

ieriyor olmasndandr. 4 rakam soyutta tamamlanmann ya da em


ber iindeki han, ve tm var olanlarn iinden gemek zorunda
oldu klan manyetik titreimin 4 dm noktasnn rakamdr; 3 ise
4' ieren emberi kez iine eken ve l (Triade) ile dzenle
yen gendir; l de birliin ayrmasnn birinci modl, birinci
sureti ya da birinci imgesidir.
Btn bu durum ve dmler, bu noktalar, byk kozmik titrei
min bu dereceleri birbirlerine bal olup birbirlerini etkilerler.
Fakat an ya da soyut 3, ilkede sabitlenmi kalrsa da, 4 tek bana
ruhun dnp durduu duyusal aleme iner; 12 de inenen gerekli
e, yemek iin dvmenin gerektii, ama bir eyin yenmedii ger
eklie der.
Zira 12 sava olanakl klarsa da henz onu balatmaz; savan
olabilirliidir 12, savamasz savan "tantalizasyonu"dur; Tantalos'un
durumunda, istikrarl fakat kartlanabilir olduklarna gre dman
saylabilecek, ve henz birbirlerini yiyemeyen kuvvetlerin bu betim
leniinde de 12 vardr.

Suretlerin, simgelerin ya da ilkelerin sava d yzlerinde mitler,


altta da etkili sihirle birlikte, antik dnyann tek salam aklamas
dr. Onun kafasn kurcalayan temel sorun ve kayglarn ne olduu
nu aka gsterir.

Bu yukardaki sava etle temsil edilir. En az bir kez ette bedenlen


mi tir; en az bir kez, byk ve uzun bir kez, insan olaylarnn yneti
mini amansz ve yatmaz boumalarla, bouan insanlarn neden
boutuklarn bildikleri boumalarla, sarsm ve bulandrmtr.
ki ulusu, iki halk, hatta iki uygarl deil, iki temel rk, ete
brnm ve etle dven Tin'in iki ayr imgesini kar karya
getirmitir.
Kendine dman olmu Tin'in bu sava, birbirine eklenmi birka
uygarlk kadar sren bu sava, Purara'larda grld gibi sylencelik
deil gerektir. Sahiden olmutur. Ve btn ilkeler, her biri kendi
enerjisi ve kuvvetleriyle, buna taraf olmutur. Her eyin stnde
de kozmosun yaamnn asl olduu iki ilke: Erillik ve Diillik . . .
LKELERN SAVAI 53

Burada ru sapknln [bkz. Birinci Ek] anlatmayacam, ama


bu sava karan, erkei bir yana kadn teki yana koyan odur.
Etten yaplm varlklara daha yksek dzeyli kaltmlarnn bilgisini.
veren odur; gnei aydan, atei sudan, havay topraktan, gm
bakrdan ve g yeraltndan ayran odur22 Zira insann metafizik
doas fikri; ideal ve yce bir durumlar hiyerarisi fikri (lm bizi
oraya atp hallerin yokluuna, yoklukla ilgisi olmayan tasarlanamaz
bir tr Yad-Varla indirger), Tir'ir erkek ve dii diye iki modaliteye
ayrlmasna dayanr; ve bizim iin bunlardan hangisirin tekinir
"ilkesi" olduunu, hangisinin tekini dourduunu, hangisinin er
kek hangisinin dii, hangisinin etken hangisirir edilgen olduunu
bilmek sz konusudur.
yle grnr ki bu iki ilke kozlarn nce tek balarna, bouan
bilinsiz irsan kitlelerinin balarnn zerinden, paylamak istediler.
Fakat sava ancak dinsel mcadeleye dnt ve insanlar anaI'i
lerine kumanda eden ilkesel dzensizliin bilircire vardklar anda
gerekten amansz ve acmasz oldu.
lkelerin bu ayrln sona erdirip kendi temel atklannn id
detini azaltmak iirdir ki irsanlar silaha sarlp birbirleririn zerire
atldlar; tensel maddenin irdirgenmesinir, gkte, bu kaynam,
zlerin byle yerlerine yerletirilmesiri -ki ancak kanla elde edilebi
lir- dengeleyebilecek tek yol olduundan emindiler.
te btn bu sava, olduu gibice, gne dininde ierilmitir;
onu Emesa'da uyguland biimiyle gne dirirde kanl ama sihirli
derecesire varm olarak buluruz. Bu sava yzyllardan beri artk
savalar arptrmaz olmusa da Heliogabalos Taurobolos'lann
kan salarnn izgisi zerinde onun izini srer; Roma'ya girerken
de hem fiziksel kyclk rnekleriyle hem de tiyatro, iir ve sahici
kanla bu sihirli izginin zerinden geecektir.
Tarihiler, onun rezaletlerinin ayrntl anlatm kendi aalk
zevklerini ve kolayclk eilimlerini okuyor diye, bunlarn zerinde
duracak yerde Heliogabalos'u gerekten anlamaya alm olsalard,
onun arlklarnn, delilikleririn ve -yardmc ve tank olarak tan
rlar kullanan- yksek gizemsel alaklnn kaynan kiisel psiko
lojisinde deil, gne dininde ararlar ve Scandre'n23 [bkz. kinci
54 HEUOGABALOS TALI ANARST

Ek] , yani Ko' un boynuzlu gne t:iara's gibi bir ayrnty da zellikle
not ederlerdi, ki bu balk Heliogabalos'u Ram'n ve Mitolojik Yol
culuunun yeryzndeki ardl ve temsilcisi yapmaktadr. te o
zaman, Suriye'nin canl figr ve arpc corafyas olduu bu akl
almaz tapnlar karmnn (ay, gne, erkek, kadn. . . ) varlk nede
nini ve kkenini de anlam olurlard.
Yerkrenin ilk k srasnda kutuptan gelen ve bu kle
birlikte aaya doru Hind alt ktasna inen bir nsanst reticiler
rknn varlna ister inanlsn ister inanlmasn, T arih'ten ok nce
doa-st silahlar olarak amblemler, rider ve garip kutsal nesnelerle
donanm beyaz rktan bir halkn dnyay istila etmi olduunu kabul
etmek zorundayz.
Sonu olarak, zaptedilen yerler Beyaz'n, yani Erkein, yandalar
nn elinde kalm grnyor. Fakat bunlar bu yerleri ellerinde tutar
ken, Pallisthan'n yerlilerine anlamaya geldikleri, biricik ve doku
nulmaz ilke kavramn yitirmilerdir.
Veda'lar gizemli bir metinde ilkenin bu bozuluuna tanklk eder
gibidirler:

"SADECE BRKA SYAH, BRKA KIRMIZI VE BRKA SARI KALA


CAK; FAKAT BEYAZ IIIN OULLARI ONMEMEK ZERE GTTLER."

Beyaz'n mezheptalar, yani Hindular, Hind'e egemen olur ve


oray Ram'n brakt Ko simgesi altnda gn yasalarna gre
rgtlerken, kadnlarn ayba akntlarn yiyen ve bu rengi bayrak
larna koyan "Pinkalar" ya da "Kzllar" uzaklarda kendilerine ben
zer bir yurtluk arar ve, Fenikeliler ad altnda, denizin kylarnda,
abalarnn gcnden ok inanlarnn srekliliinin iareti olan
bozulmaz bir erguvan rengi dokurlar25.
lkeler uruna sava olmasayd balangta aya dman olan g
ne dini hibir zaman onunla ayrlmaz biimde karmay gze ala
mazd. Kadna tapan Fenikelilerden kma bir halkn ne gibi bir
mucizeyle kendi topraklarnda gne, yani Erkek tapncna adanm
bir tapnak diktiini Tarih'in bir gn bize syleyebileceini hi sanm
yorum.
LKELERN SAVAI 55

Ama ne olursa olsun, kendini kadn gren kulampara (olanc,


dnme) Heliogabalos Eril'in bir rahibidir. Kartlarn zdeliini
kendinde gerekletirir, fakat bunu tatllkla yapamaz. Onun dinsel
"dnmeliinin" kayna Eril'le Diil arasndaki soyut ve inat sava
mdan baka bir ey deildir.

Fakat, Tannnn ayrm gleriyle dolayszca ilikiye girilmeye


allan btn lkelerde gne iin tapnaklar, ona dman ay
iin tapnaklar ve ikisinin karm iin baka tapnaklar varsa da,
Tarih'in hibir annda, bu kavgalarn alt st ettii bu kadar kk
hibir toprak parasnda, Suriye'dekine benzer, erkekle diinin hem
birbirlerini yuttuu, hem kart ve hem de yetilerini ayrd, byle
bir tapnak ylmasna rastlanmaz.
Heliogabalos'un yaam bana bu tr bir ilkeler ayrmasnn tipik
rnei gibi grnyor. Ben onda dinsel manyakln, sapkln ve
akll lgnln heykel gibi dikilmi ve en u noktasna ykseltilmi
imgesini; tm insan elikilerinin, hem de ilkelerde yer alan eli
kinin, imgesini betimlemek istedim, gelecek blmde grlecei
gibi. . .
ili
2 1 7 ylnda Emesa'da Heliogabalos henz on drdnde bile deil
dir, ama btn heykellerinin bize gsterdii o kusursuz gzellik
derecesine ulamtr. Kadn gibi tombul ve taze bir teni, adeta
balmumundan przsz bir yz, yank altn renginde gzleri vardr.
Ya byse de fazla uzun boylu olmayaca anlalmaktadr; fakat
vcudu hayranlk uyandracak derecede biimli ve oranldr: Msrl
lar andran, dk olmakla birlikte geni omuzlar, dar kalalar
ve hi knt yapmayan bir k vardr. Salar kzla alan bir sarn
lktadr; fazla beyaz olan teni damarlarla ve -kvrml ve glgeli
kelerde- garip solgun lekelerle yer yer mavilemitir.
Profilden, dudaklar bir ienin kesilmi az gibi hafife ileri
kktr. enesinin altnda sarn bir aparasnn kllar gibi titreyen
yeni terlemi sakalyla ve hele az olacak o iren emici delikle
Louvre'da grdmz biimini henz almamtr.
Bir parlak ocuk gzelliinin doruundadr ve pek yaknda bu
gzelliini kullanacaktr.
60 HEUOGABALOS TALI ANARST

Ama bu takn kadnsl, her sabah giydii iki boynuzlu balktan


salan ltlarn altndan bile grnen bu Vensllk damgasn
o annesine borludur: Hayatnda Eril'in her trl eziyetine dnden
raz olmaktan baka hibir ey yapmay becerememi olan aifte, fahie,
orospu annesine . . . Julia Soemia konusunda "Eril'in eziyederi"nden
sz ederken, onun kzmlnn sadece iki tenin birbirine deme
siyle yetinmediini, Julia Soemia'nn kendisini erkeklere -kendisini
isteyen deil kendi setii erkeklere- bir riteli yerine getirircesine
ve ilke gerei verdiini sylemek istiyorum.
"Bir soylu fahie yaam srerdi, diyor Lampridius26, kaprislerine
asla gem vuramazd; en aalk klelere varncaya dek herkesin
onun ahlakszlklarndan yz kzarrd."
Julia Soemia kendini Vens'le, yani nemli ay veya lk diillikle
zdeletirir, ama kara'ya kadar inmez. Ama bu ritel zdelemenin
onu bir-iki kez kendini bu ilkenin biraz dnda birilerine vermekten
alkoyduunu da dorusu syleyemem.
Ne olursa olsun, cinsellik asndan Julia Soemia "sekin bir
para" denilen trdendir. Drt Julia arasnda fzik olarak en kusursu
zu odur. Albrecht Drer'in koyduu biraz tombulca kadn gzellii
normuna tam uygundur. Baka deyile, elkimya [denen "bilim" in]
kndan bin yl nce onun fiziinde elkimya vardr.
Ederi heykellerinin ve madalyonlardaki suretlerinin gsterdii
gibi yuvarlak ve sk, kehribar teni --0nun da!- altnla pudral, ve
derisini glgeleyen o klrengi sis de hi kalkmyor . . .
Amblemi "loneh" menekesi, akn ve cinselliin iei, nk
bir cinsel organ gibi yaprak yaprak soyuluyor. Omuzunda da "lonah"
kumrusu27.
Domna gibi o da kendini iine yarayanlara veriyor; ve iine yaraya
caklar uzaktan tanyp semeyi de beceriyor.
Ya da, daha doru bir deyile, -ki onun durumunda dikkate
deer nokta budur- sevimeleri Heliogabalos\a yaryor; lmde bile
izleyecei parlak ocuk Heliogabalos'un ann yceltmek iin yap
lan, dzenlenen eylemler gibi grnyor.
Heliogabalos antik a tarihisi Lampridius'un da kabul ettii
gibi, anasnn sevgisine aynen karlk veriyor; Bu tarihi Heliogaba-
ANAR 6 1

los'un iyi bir oul olduunu syleyecek kadar ileri gitmiyor; tersine,
onun annesine gsterdii sevgide biraz ensest, Julia Soemia'nn oluna
duyduu sevgide de az buuk cinsel sapknlk bulunduunu ima
ediyor.
"Anas Soemiamira'ya o denli balyd ki, diyor Lampridius, dev
let ilerinde ona danmadan hibir ey yapmad; o ise bir fahie
gibi sarayda her trl ahlakszlk ve sefahat iinde yayordu. Bu
yzden, herkesin bildii, Antoninus Caracallus'la ilikisi Varius ya
da Heliogabalos'un kimden olduu konusunda kukular yaratyor
du. Hatta Varius adnn bile ona, bir saray fahiesinden, dolaysyla
birka kann karmndan, domu olduu anlamnda, okul arka
dalar tarafndan verildiini syleyecek kadar ileri gidenler bile
vardr."
Julia Soemia'nn aklarnda, cinsel yaamndaki geveklik ve
dknlkte, eitli (varies) tohumlarn bu karmnda, bir irade
ve dzen, hatta bir tr birlik, kycl da eksik olmayan gizemli bir
mantk bile vardr. nce kendine kar kyclk:
"Ar ihtirasl, zel yaamn karanl iinde kalmaktansa her
eyi gze almaya kararl bir kadn olan Moesa, durumun elverili
olduunu (askerlerin Heliogabalos'a olumlu baktklarn) renir
renmez bundan faydalanmay kendine grev bildi. e gen Helio
gabalos 'un, Caracalla'nn sadece akrabas deil olu da olduu sy
lentisini yaymakla balad. Kendi kznn onurunu ayaklar altna
almaktan bile ekinmeyerek, ad geen imparatorun kzn sevdiini,
onun da imparatorun bir dediini iki etmediini sylyordu. Ve bu
husus askerler zerinde pek etkili oluyordu28."
Soemia ise buna itiraz etmek yle dursun, annesinin su orta
olur, kendi ahlak-d ilikisinin ortaya karlmasnda onunla bir
likte alr. Baka herhangi bir kadn iin namusunun lekelendii
nin kant saylacak olan eyden o bir onurlanma nedeni karr.
Bu namus lekesini, bu onursuzluu gururla stlenir: Evet, Caracal
la'y sevmitir; evet, kendini ona teslim etmitir. Bunu her yerde
aka syler, tarihini bile verir. Ve bu tarihin dorulanmas iin
gerekli btn ipularn da salar. Olay 203 ylnda, Roma'da,
kendisi henz dl deilken, Caracalla'nn odasnda olmutur.
62 HEUOGABALOS TAU ANARST

Evet, bu yiit sava or.un zerinden gemitir; ve kesinlikle He


liogabalos'un babasdr.
Emesa'da kampta olan ve Caracalla'ya adeta tapan askerler iin
de Heliogabalos tam gereken kraldr, zira bu atl tanrnn soyundan
gelmektedir. Hi kukusuz bir savann oludur.
Ve bu sava, askerlere gsterilir. Soemia soyunun devamn
gvenceye alr, onun yksek yerlerle akrabaln kantlarken Julia
Moesa da onu bir mumya gibi, bir kutsal emanet sand gibi, askerle
rin karsna karr: [Bugn) Provence'ta, Saintes- Maries-de-la
Mer'de, toplanan ingenelere M srl Meryem'in bir kolu, ya da
teki iki Meryem'in balan gsteriliyormu gibi . . .

*
* *

Emesa tapnann evresinde gizemli gidi-geliler [in yaratt


hareketlilik] var. Jlia Moesa kafalar iyice latrm. Tapnan
mahzenleri gerek altnla, Domna'nn Antiokheia'ya getirdii Roma
altnyla dolu. Bu altn Moesa tarafndan, uzun sokann ucunda
artk snmek zere olan minik Antiokheia tapnandan, tepeciinin
zerinde tek bana duran ve sabahtan akama bar-arlarla,
mzikle nlayan ve ara sra bir kor yn gibi klar saan Emesa
tapnana getirilmitir.
Gece gndz byk gne tanrsnn agzlln besleyen
yeralt trafii de aydnla km, darnn gn na szlm
gibi grnyor.
Macrinus'un komuta ettii askeri birliklerin hareketleri, bu anor
mal trafiin gnn efendisi iin kayg verici olabilecek yanlarn
gizliyor. Altn tayan konvoylarn, garip bir halk kalabalyla birlik
te, tapnaa doru ak kesilmiyor.
Bu kalabaln iinden zellikle bir kii dikkatleri ekiyor: uzun
boylu, esmer ve sert bakl, esnek kalal, gs kaslar prl prl,
ve kemerinin altnda Julia Soemia'nn kendisine uygulad ok
yakn, yepyeni bir kycln belirtisini tayan bir adam.
J ulia Soemia'nn a ve Heliogabalos'un lalas Gannys hadm
ANAR 63

edme ritelinden gemitir. Suratnn bronzlam derisinin altndan,


ok kan kaybnn neden olduu ince damarlanmalar gzkyor.
Gannys dindar bir adam, gne rahipliinde srra ermi biridir;
gne tanrsnn annesinin a olmak onu iin byk bir onurdur.
Fakat onun organn kestirmek J ulia Soemia iin ince hesaba dayanan
bir kyclktr. Bu eylemde tek dile gelen Soemia'nn kskanl
deildir; Gannys'in kafasnda silinmez bir iz brakmak arzusu da rol
oynamtr.
Ayrca Gannys Heliogabalos'un hocas ve lalasdr da. Soemia
onda ince fikirli bir kafa, keskin grl ve pratik bir zeka bulundu,
unun farkna varmtr. Bu zellik gerektii zaman ortaya kacak,
olumakta olduu grlen koullarda kendisinin ve olunun iine
yarayacaktr. Gerek bir erkee ihtiya vardr bu koullar iin; gen
bir ocuun temsil ettii sertleip dikelmi Koni Elagabalus'un kar,
larn savunmak iin, artk yitirilmi olan erkeklii asndan deilse
bile kafasyla gerek erkek olan birine ihtiya vardr.
Ciddi ve ince dnceli Gannys'in yannda, onun gibi Julia
Soemia'nn lutfundan yararlanm ve ayn ekilde bunu organnn
kesilmesiyle demi ikinci bir haremaas daha vardr. Bu ikincisi,
Eutykhianus, iradesiz, belkemiksiz, her kalba giren, en iren kadn,
slkta bir soytardr. Gannys'e gereklidir, ama Sano Pansa'nn Don
Kiot'a, ya da Sganarelle'n Donj uan'a gerekli olduu gibi. Denebilir
ki, Julia Soemia kendisini ona dengeyi salama kaygsyla vermitir;
bir de, Gannys'in ciddiliini dengelemek zere yannda bir tr resmi
soytarya gereksinim duyan Heliogabalos'un kafa yapsndaki derin
okynll, kaslp gevemeli ve kaygan nitelii hissettii iin
[yapmtr bunu] .
Julia Soemia'nn ak mantnda, yutucu ve zenli analnda
ak biimde btn bu kavramlar, en kk etkilere varncaya
dek her eyi dnen o ngrl zihin akln buluruz.
Daha sonra mantnn onu yanltmad grlecektir.

Julia Soemia'nn sevimeleri bir ama uruna yaplmtr ve bu


ama da, imdilik, bir komplonun baarya ulatrlmasdr. Bu komplo,
ya onun karmak cinsel yaamnn iki kart kutbu,
64 HEUOGABALOS TALI IWARST

NCE DNCEL GANNYS VE


KABA SABA VE GLN EUTYKHIANUS'un

yan sra Julia Moesa'nn gizlice tapnaa boaltt altnlar, eteklerin


de skit atllarnn ve Makedonyal paral askerlerin durmadan kar
lkl olarak at srdkleri tapnan merdivenlerine karlan Helio
gabalos'un nnde her gn yaplan geit trenleri de katlmaktadr.
Elagabalus her gn mahzenlerden tapnaa kar. Ko boynuzu
bezekli iki paral bal (tiara) giyer. zerindeki muska, parlak
ta ve deerli emaye tak yn altnda ezilmi gibi grnr. Btn
bunlar bir kor ktlesi gibi yanar. Gzel bir grnmdr bu, bir kraln
yandn, insan etinden bir heykelin k sap durduu halde kl
olup tkenmediini hi grmemi olan barbar yrekleri artp sarsa
cak bir gzellik . . .
Cokular daha da coturmay bilen Moesa gnein altnn avu
avu, lp saymadan dattrr; ama gece olunca tapnan kat
kat mahzenlerine inip klelerin saylp istiflenmesine gz kulak
olur; bir tama iisi ya da gmrk memuru gibi onlar kendisi
toplayp etiketler.
J ulia Moesa tm yaam boyunca her iinde bu titiz tedbirlilii,
uza gren ve her eyi daha uzaktan hazrlayan zekay gsteregelmitir.
rnein, bize kadar ulam olan bir ak mektubunda Helioga
balos'u fazla para harcad iin azarlad, aile hazinesini kullanrken
tutumlu davranmasn istedii, bu hazinenin kendisi iin deil tm
Bassian-gillerin ykselii iin toplanm olduunu syledii zaman
yapt gibi.
imdilik en ivedi grev, yitirilii J ulia Domna'nn intiharna29
neden olan taht yeniden ele geirip, bir cinayet sayesinde Roma
kral olan o asalak, o iren kunduz Macrinus'u oradan kovmaktr.
Bu adam oraya kanla oturmutur ve karla, gerekirse savala, kovula
caktr. Kk gizli cinayetler Julia Moesa iin makbul deildir. O
yeralt manevralarndan korkmaz, termit gibi almaktan, lam
kazmaktan ve alttan alta fark ettirmeden ilerlemekten iyi anlar.
Fakat bu manevralarn iine yaramas, byk ve etkileyici bir sonuca
varmas gerekir. Zira lama patlaycy yerletiren, her eyin atele,
byk gne patlamasyla, gn nda, maddenin ortasnda, byk
ANAR 65

madde kopular iinde, btn yer alt allmalarn silip sprerek


sona ereceini bilir.

Evet, demek ki bir komplo var; ve bu komployu Julia Moesa ok


gerilerden planlayp hazrlamtr.
Ablas Domna'nn o byk ama sadece soyutta ileyen zekasna
karlk, Moesa'nn zekas hep olgulara tutunur. Bu olgularn birinci
si de, Septimus Severus'un lmnn ardndan, byk bir samalk
yaplarak, tahtn hrsl ve zvanadan km iki serseri arasnda payla
lmasdr: imparatorun oullar Caracalla ile Geta.
Heliogabalos'un daha be yandayken gnein rahibi olarak kut
sannn da Septimus Severus'un lmn herhalde pek uzaktan
izlemediine bahse girerim: Julia Moesa rzgarn nereden estiini
hemen hissetmitir mutlaka.
Bir baka olgu da Macrinus'un Prcetorium'a (imparatorun zel mu
hafz ktas) komutan atanmasdr ki bunda rnutlaka Julia Moesa'nn
da parma vardr. Fare Moesa oktan bu adamdaki dman koku
sunu almtr; ama nemi yoktur bunun, nasl olsa sras geldiinde
-cinayet pahasna bile olsa- zayf karakterli Macrinus'un dmanl
n kendi yararna kullanmay becerecektir. Zira ortada daha kor
kun ve itiraf daha zor olacak bir baka cinayet vardr: Caracalla'nn
Macrinus tarafndan ldrtlmesi. Olaylan okumay bilen iin, bunu
isteyen ve neren de herhalde Moesa olmaldr.
J ulia Moesa tasarlarnn dokusunu hi yoktan yaratabilen, rece
i an kuman sanki sihirli bir operasyonla bir anda ortaya kar
veren o ince hesap stad entrikac kafaya sahip olmu olsa gerektir.
Zira son olarak bir olgu daha vardr ortada: Bassiangillerin kz
Domna saltanat srmse ve imdi onun sayesinde Caracalla'nn
kiiliinde bir Bassianus tahtta oturuyorsa da, Moesa iin bu, kendi
kaynandan gelmeyen, yolundan saptrlml bir kandr. Hem sonra
Gne kan da deildir; dernek istediim, ayn tohurndam km
olmasna karn Gne'in gerek kan deildir. Vaftizlenmi, mkna
tslanm, ritlerle ak havaya arlan, derinin altna szan, orada
ar -szlm ve ar- ktleler halinde toplanan, ve derinin altnda
Heliogabalos'un kan olarak yeniden anlaan kan deildir.
66 HEUOGABALOS TALI ANARST

Heliogabalos gneten gelmi, gnee geri verilmitir. Gnele


ban yeniden kurmutur. Be yandayken, Septimus Severus'un
lmnden biraz sonra, Moesa onu gnee adayp kutsamtr. Onu
gerektii gibi Gksel ln'n apraz atelerine tutarak -ocuun
vcudu bunlarn aynas oluyordu- gerek temiz d, kendi soyu
nun gerekliini, yerli yerine oturtmutur.
Demek ki Heliogabalos be yanda Gnein rahibi yaplmtr,
ve bu olay bir komplonun da balangcdr.
Fakat ykye devam etmeden nce, Macrinus gibi birinin tahta
gemesini kolaylatran o kan, kyclk, ve kolayca ilenen cinayet
ler dnemi hakknda birka sz sylemem yerinde olacaktr.

*
* *

Septimus Severus deinde lm, olu Caracalla imparator


olmutur. ktidar kendisinden daha cin fikirli fakat daha yava
davranl kardei Geta ile paylamak zorunda olduundan, balan
gta tek bana saltanat sremez.
Oysa bir tahta iki kiinin skmas her ikisini de rahatsz etmekte
dir; cinayet pahasna da olsa, kim erken davranrsa tekini safd
edecektir. Zaten her ikisi de birbirini ldrmeyi kurmaktadr.
Kurnaz Geta an rer, fakat Caracalla bunu haber alr ve, entri
kaya filan bo vererek, kardeini Julia Domna'nn kollarndayken
boazlar.
Siyasal yantutuculuunun etkisinde olan Dion Cassius30 Julia
Domna'y, olu Geta'nn kan iinde, br olu Caracalla'ya kendi
ni vermekle sular. Dehetli, harika bir davran! Ama doru mu
acaba?
Doru olmas olanaksz deildir.
Her nevse, ite o andan itibaren, bir sreden bt:ri mparatorluun
thn1 'na kurullarndan dlanm olan Julia Donma devletin dizgin
lerim rt: krar eline alr.
Carccalla'nn zerindeki etkisi de bir an bile gevemez; lmne
(Lr;calla'nn lmne) kadar srer.
ANAR 67

Caracalla'nn yaam kan iinde sona erer. Frat taraflarnda bir


yerde, kurban sunmaya hazrland tanr Lunus tapnann yannda,
askerlerin kurduu bir pusuya der.
Bu pusunun hazrlaycs, bir sre iin Prretorium'un {imparatorun
muhafz ktasnn) komutanln yapm olan Macrinus'tur; Caracal
la'nn lm de onun iine yaramaktadr.
Roma mparatorluu'nun ynetiminde iler ok kt gidiyor ol
malyd ki, byle sradan bir kii, huysuzluundan, ktcllnden,
ve aslnda korkudan ibaret olan cretkarlndan baka nitelii
olmayan byle bir adam, bu korkunun sayesinde Roma'nn hakimi
olabilmiti. Zira sabittir ki, eer Macrinus Caracalla'y ldrtmse,
Caracalla'nn ldrlmesiyle sonulanan entrikay planlayabilmise,
bunu yalnz ve yalnz korkunun etkisiyle yapmtr; zel muhafz
birliinin ba olarak bir ara kendi postunun kaygsna dt iin
yapmtr. Sonra, pheleri kendinden uzak tutmak iin, Caracal
la'y srtna bir kl saplayarak ldrm olan muhafz alay subayn
da ldrtmtr.
Bu subayn kl darbesi pek yerinde bir vurutur. Kan dkme
fikrini yeniden yeertmi, cinayetler dizisini balatarak Heliogaba
los'a hkmdarlk yollarn amtr. Zira kardei Geta'y ldren
Caracalla'nn cinayeti sadece aile iinde bir hesaplama olup hibir
eyi balatmamtr.
Sz konusu kl darbesinden Domna da lr; fakat kz kardei
Moesa iin bu ders boa gitmemitir; bunu tam bir sava gibi ylmadan
ve yklmadan sineye eker. Macrinus'tan cn alacak, Bassianus
gillerin onuruna indirilen bu darbeyi kanla temizletecektir.
Bassianus'lar tekrar Antoninus'larn tahtna karacaktr.
Bunun zerine kararn verir: Torunu Elagabalus kral olacaktr.
Bir kere, krallara layk bir gzellii vardr ocuun, bir kraln
fizik grnne sahiptir; ama daha nemlisi, manevi atalan bak
mndan gerek bir kral dldr. Emesa'nn rahip-krallarnn soyun
dan gelmektedir. Gne krallarnn soyaacnda ne kadar yukar
klrsa klsn, anadan oula bir sr Elagabalus'la karlalr.
Bunlarn akrabalk balants tartlamaz; hi kesilmeden devam
eder. Saltanat snnek Heliogabalos'un hakkdr.
68 HEUOGABALOS TALI ANARST

Zaten tahtn bo olduu bile sylenebilir, nk gasp Macrinus


Antiokheia'ya yerlemitir ve orada bir ark satrabnn gevek ve
umursamaz yaamn srmektedir. Dnemin tarihileri kendisinden
bir tr suratsz soytar, kral giysisine brnm bir budala olarak
sz ederler.
ddia ettiklerine gre Macrinus plebs (halk, "avam") snfndan
gelmeydi ve aa tabakadan olduunu gizlemek iin fizik grn
olarak bir kraln eda ve tavrlarn taknmaya almaktayd. ok
uzun ve atafatl giysiler giyip, ikide bir hal ve tavrlarn ya da sesi
nin tonunu deitirerek, saraynn salonlarn arnlyordu. Marcus
Aurelius'un nktedanlna ve derin gr gcne sahip olmad
halde onun gibi her zaman alak bir ses tonuyla konuuyor, bouk
sesi bu arada bsbtn bouklap gidiyordu.
Moesa eyleme gemeye karar verdii srada karsnda ite byle
bir kukla bulur ve eyleme geer; bu kuklay bir kez iktidara tayan
cretkar hamlenin ikinci kez tekrarlanmayacandan, adamn her
naslsa bir kez ele geirdii taht savunmak iin gerekli enerjiyi
iinde bulamayacandan emindir.
Zaten Macrinus'un ynetimi de btnyle bir basiretsizlik, g
szlk ve kendini beenmilik mucizesidir. Moesa onun gznn
nnde hazinelerini -Roma'dan gelen ve Antiokheia'da uyuyan
hazinelerini- bir araya toplayp, kin-senin girmeye cret edemeyecei
Emesa tapnann mahzenlerine ymay baarr. Sa\'a hazinesi bir
kez gvenceye alnnca, alanda ve insanlarn vicdanlarnda yaplacak
almaya sra gelir.
Ve ite burada Gannys sahneye kar.

Komplonun hazrlannda Julia Moesa tasarlayc beyinse, Julia


Soemia ortam, hava, cinsellikten olumu arka plan, btn saran
ehvettir; Gannys ise cretkar uygulayc. . .
Gannys yukarda szn ettiimiz, tapnaa gelip giden erzak,
hayvan ve insan ynlar iinde, seyrek rgl kaba kl uvallarda
parlayan altn kleleri arasnda, hazinelerin tapnaa boaltlmasn
maskelemek iin ortalarda dolaan silahl adam kalabalnda gr
dmz kiidir.
ANAR 69

Gnn birinde, ap arasnda kanl bir paavrayla meydanda


belirdi. Bir baka gn de Eutykhianus, o da br gibi kanl paavra
syla, ortaya kt; atlak sesini ykseltip alaltarak daha da gln
letiriyor, askerlerin dikkatini datmak, onlar oyalamak iin bin
trl komiklik ve aklabanlk yapyordu.
Eutykhianus byle askerleri elendirirken Gannys onlara seslen
mektedir. Bitip tkenmez bir eli-aklkla kulland Moesa'nn al
tnlaryla birlikte, kulaklarna dehetli ak-seik, duruma son dere
ce uygun szler fsldamaktadr.
nce dnlm ve kesindir bu szler; kavrayp sarc ve iyi
dile getirilmi szlerdir. Askerlerin gzlerinden zihinlerine, oradan
da tm varlklarna, yanan bir kraln seyirlik grntsn ulatrr
lar; o ana dek kimsenin gururlarn okamay bilemedii bu barbar
lar, yreklerini hoplatan bu manzaradan gereken eylemlik sonular
karmaya arrlar. Ve altnn dengeledii her heyecan, bir daha
unutulamayan bir heyecandr.
Bir kez ortam hazrlandktan ve eser tamamlannca saydamlaa
cak olan harcamalarla vicdanlar gereken biimde, bir tablo iin
tuval hazrlanr gibi, allp ilendikten sonra, Julia Moesa eylem
zamannn geldiini dnr. Ve eylemini yapar.
2 1 7 ylnn bir haziran gecesinde (dikili talara, tabletlere, ta
yaztlara, gkteki burlarn eimine baklrsa 2 1 7; dnem tarihileri
nin kukulu metinlerine gre ise 2 16 yl) , erguvanlara brnm
Heliogabalos Gannys tarafndan askerlerin kampna gtrlr.
Fakat dnemin tarihilerine inanlacak olursa, burada Helioga
balos bir kukladan, ii bo bir mumya kafasndan, zavall bir kral
heykelinden baka bir ey deildir. lkelerden vicdan hi rahatsz
olmayan, tm yaamn politikaya adam olan Julia Moesa'nn elin
deyse Elagabalus sadece askerlerin balarnn zerinde sallad bir
erkeklik organdr.
Tarihiler gerektiinde, ka kez gerekmise o kadar kez, Helio
gabalos'un kiiliini kral olarak yapp ettiklerinin iinden bize gste
rirler. Fakat onlar iin bu kiilik ancak bir kez, Emesa surlarnn
nnde, krall kazanmasn salayan arpma vesilesiyle, kendini
gstermitir. Orada, henz on drt yanda bile olmayan kk
70 HEUOGABALOS TALI ANARST

Heliogabalos, bin skit atlsnn banda, datlm Suriye birliklerini


de toparlayarak, bodur bir kr atn stnde, tehlikenin farknda bile
olmadan, Macrinus'un dzenli ordu birliklerinin stne saldrmtr.

"Macrinus'un zel muhafzlarnn, diye anlatr dnemin bir tarih


isi31 , hepsi de sekin savalard; zrhlarnn en ar paralan giydi
rilmemi olduu iin daha da evik ve rahat olarak o kadar yiite
savatlar ki, dmanlarnn saflarn yardlar ve dzenlerini bozmaya
baladlar. Bu tehlikeli durumda, ihtiras ve gzpeklik Julia Moesa
ile J ulia Soemia'y birer kahraman haline getirdi. Gen Heliogabalos
da, yaamnn bu tek frsatnda, belli bir g ve irade sahibi olduunu
gsterdi. Bir sava atnn srtnda, yaln kl, bozulan askerlerini
geri dnp kendisi gibi savaa tekrar katlmaya tevik ediyordu.
Bu yreklendirmeler tam etkisini gsterdi. Utan duygusu yenilen
lerde cesareti yeniden uyandrd.
Kamaktayken durdular. Toplap tekrar birliklerine katldlar.
Kaybettikleri alan geri almaya kararlydlar."
Tarihilere32 arpc gelen ve sk sk andklar bu zelliin onlan
byle etkilemesi anlalr bir eydir, nk bu bir asker zelliidir;
daha sonra kan dkmekte hi tereddt etmeyen Heliogabalos da
burada asker kan aktmtr, ve bu kan savata aktmtr; askerler
den alnma kandr bu, ilerde hepsi de gzel birer sava cesedine
dnecek olan askerlerden . . .
mdi, ben kahramanln, her alanda kahramanln, tahta on
drt yanda kan ve oradan on sekizinde kanlar iinde den
kk Heliogabalos'taki en az eksik nitelik olduunu dnyorum.
Heliogabalos, gerekesiz ve nedensiz olduu iin herkes tarafn
dan dinsizce, nankrce ve tiksin saylan o esiz kyclk eylemini;
sevdii ama arlklarna kar kan lalas Gannys'i kendi eliyle
ldrme eylemini de herhalde kahramanlk belasna ilemitir.
Tarihiler, Heliogabalos Gannys'i ldrtmeye karar verdii za
man, kimsenin bu dinsizce ve aptalca ii yapmaya yanamadn,
ve Heliogabalos'un da, bir hayli tereddtten, korku ve endie buna
lmlanndan ve vazgeilerden sonra, nihayet bunu kendi eliyle yapt
n srarla belirtirler.
ANAR 7 1

Oysa Gannys onun sevgili lalasdr. Hocas olarak ona -kann


istedii gibi kullanmay rettii- babas gnein ritlerini belleten,
onu bu srlara erdiren kiidir.
Heliogabalos'un bugn kastettiimiz anlamda bir "ermi" olmas
pek olas deildir; hal ve davranlar da hibir zaman -hangi anlam
da olursa olsun- yksek dereceden bir ermi olmadn tantlar
gibidir. Zaten insan ancak kendisine gizli alemin yolunu gsteren
birtakm ilemlerin, rit ve trenlerin, d belirtilerin ve hiyerogliflik
gzboyaclklarn srrna erebilir. Heliogabalos'un da, birbirlerinden
ok uzak, bazen de birbirlerine olabildiince kart her trl ilem
ve ritin smna erdirilme konusunda gsterdii srar ve inattan kuku
duyulamaz.
"Tanrlarn Anas'nn gizemsel ritlerini de kendisine aklatt,
diyor Lampridius, ve, tanrann heykelini yerinden kaldrmak,
onun tapn trenlerine yarayan ve rahip olmayanlara kesinlikle
gizli tutulan her eyi i stnde yakalamak iin, Taurobolos'luu
kendi zerine ald. Tapnakta, fanatik haremaalannn ortasnda,
ban her yne sallad, cinsel organlarn balad, ksaca Galle'le
rin yapt her eyi yapt grld. Sonra, tanrann heykeli yerin
den alnnca, onu kendi tanrsnn kutsal yerine tatt.
Suriye'de Salambo tapncnn zniteliklerini oluturan btn in
leyip szlanmalar ve rpnp bklmeli zikirlerle, Adonis'in ardndan
alayan Vens roln oynad. Bylece yakn gelecekteki kendi
sonu hakknda da bir n ipucu vermi oluyordu. Btn tanrlarn
kendi tanrsnn hizmetindeki grevliler olduklarn haykryor, ki
milerine kendi odasndan sorumlu memurlar, kimilerine kendi uak
lar nvanlarn veriyor, birok bakalarn da ayn ekilde kendi
yaknlarnda eitli grevlere atyordu. Laodikeia'daki Diana tapna
ndan, Orestes'in oraya koymu olduu, tanrsal olduu sylenen
talan, kendi kutsal yerine koyduu tannannki33 de dahil, kaldrt
mak bile istedi."
Demek ki, kendisi bir kukla gibi, ii boaltlm bir kral kuklas
gibi kullanlr, bir cinsel organ gibi ellenir ve indirilip kaldrlrken
-tapnan nndeki gnlk geit trenleri de bu maniplasyonun
bir parasyd-; herkes onun iin alrken -herkes, yani ninesi J ulia
72 HEUOGABALOS TALI ANARST

Moesa, anas Julia Soemia ve onun iki hadm aas: basiretli ve


tedbirli Gannys'le aklaban Eutykhianus, ve J ulia Soemia'nn yanba
nda kz kardei J ulia Mammoea ki Heliogabalos iin alr gibi
yaparken aslnda kendi olu kk Alexandrus Severus iin (Helio
gabalos'un yerine kam tertemiz, kvrck koyun kafal gen bir
imparator koymak iin) almaktadr- evet, herkes onun iin al
rken, Heliogabalos da kendisi iin almaktadr, ama yle bir
tarzda ki, dnemin tarihileri buna daha yakndan bakmay gze
alabilselerdi herhalde dudaklar uuklard. Heliogabalos her gn
tapnaa gtrlebilir, bana bir ko boynuzuyla ssl gne tiara's
giydirilip tek sz etmeden bir heykel gibi ritler uyarnca orada burada
dolatnlabilir; oysa o Gannys'in yardmyla btn entrikay zm
tr ve bundan yararlanmaya hazrlanmaktadr.
Ama bir kral olarak yararlanacaktr durumdan. Byklk ve
ihtiamla, bir krala den ve riderin ardndan karp kullanaca
gler hakknda tam ve gerek bir kral bilinciyle . . .

*
* *

Ve bu ritlerde onun ad:

EL-GABAL

ile adnn saysz yazl biimlerinden oluan dizi vardr; bu biim


ler birtakm dereceli sylenilere, fkrp szllere, yelpazeyi and
ran formlara, Tanrnn Yce Kiilii'nin siyah, beyaz, sar ve krmz
figrlerine karlk gelmektedir.
Ad geen figrler de Ram'n Burlar Kuanda34 kmeler halin
de dizilmi olan yldz renk ve rklarna karlktr. Drt byk insan
rk, organik bir yank gibi, Tanr'dan esinlenmi Ram Zodyann
blmlerine denk der (bkz. nc Ek) .
Ve btn bu ayrk durumlar, bu ele avuca smaz formlar, btn
bu adlar, avlanlar halinde, gerisin geri bir kaynak adn iine
fkrr:
ANAR 73

HELIOGABALUS
ELAGABALUS
EL-GABAL

Bu adn zenginliinin evrsini otuz halk inemi, orada hayal


kurmu, bu adn sylenii bir rzgar gl gibi her ynde otuz kuvve
tin imgelerini dourtmutur.

Lalas ve eitmeni, canl talarn ve emaye bezeklerin glgesinde


kmldayan Gannys ona ritlerin anlamn, adlarn yanarda gibi pat
layc kuvvetini retmitir.
Ad dediin ban tepesinden sylenmez; akcierlerde oluur ve
sonradan baa kar. Ama batan gelen bir buyruk ancak akcierler
de bir ad olur35.
Ve bu ad,
GABAL
(plastik ve biimleyici bir ey. Biim alan
ve biim veren szck) ile kurulur.

Ve EL-GABAL'de ad oluturan GABAL vardr. Ama GABAL'de


de (eski bir Akkad lehesine gre) GIBIL vardr. Gibil, biim-bozucu
ve yok edici atetir; ama kadnn amblemi olan, ate krmzs adet
kan nedeniyle kadnn amblemi olan, kzl Anka kuunun yeniden
douunu da hazrlar
EL-GABALUS'ta EL de vardr; tanr anlamna gelir, H ile veya
H'siz yazlr; fakat Gabal'le kaynaarak HELAH-GABAL'i oluturur.
Ve Baktriana'ya yakn olan Elam topra tanrnn lkesidir.
Ama GABAL'de ayrca BAAL de vardr; ya da BEL, ya da BEL-GI:
Kaide tanrs; tersine sylenir, yazlr veya okunursa GIBIL (Kibil)
olur: eski bir Arami lehesinde ate anlamna gelir.
Fakat her eyden nce BEL vardr: En ulu, indirgeyici tann; onun
eliyle her ey ilkeye indirgenir; birliki, ayklayc tann.

Heliogabalos ite btn bu adlarn gcn kiiliinde birletirir;


bu birlikte bir tek eyin, ilk akla gelen eyin, gnein, ie karlmad
grlr.
74 HELIOGABALOS TALI ANARST

Heliogabalos'un adna Helios'u sokanlar Yunanllardr; onu do


ruklarn tanrs, en yce tanr EL ile kartrmlardr. Evet, eer
onun adna Gne de kantrlmsa, bu bir koni veya herhangi
sivri bir eyle zdelenebilen yksek bir yer olarak gnetir; nk
ilke olarak her da bir koni veya sivri bir eyle gsterilebilir ve
gne de, sat kla, yaratlm dnyann sivri ucunda bulunur.
Yukardaki dnyayla aadaki dnya, Sleyman'n sihirli mhr
olan alt nl yldzda birleirler, ve her ikisi de, grnen de grn
meyen de, yaratlm olan da yaratlmam olan da, birer sivri ula
sona ererler.

Bu biimleyici ve biim-bozucu tanr, tanrlarn btn adlarn


ve brndkleri btn biimleri kendi iinde tutar. [Bu biimler]
ta SATURNUS ISWARA'dan (gne, ate ilkesi, erkek ilke) RHEA,
PRAKRITI'ye (ay, nemli ve diil ilke) kadar, Eril'le Diil'in biimsel
davurumunun iki kart kutbu arasnda dururlar.
nen tanrnn eylemlerinin biimleriyle birlikte kendi biim ve
glerini de deitirdiini bildiimize gre, Apollon'un gne oldu
u gibi Saturnus'un da gne olmasnda artk bizi artacak bir ey
yoktur.
Hem biliyoruz ki RA (gne) Msrllar iin bir atmacadr, ama
ayn zamanda bir dana veya insan da olabilir - kullanm biimine
gre dana insann nne de konabilir.
Fakat bu RA, Kalde'de BEL-AMA olur; orada, Kaidelilerin gele
nek-grenek sorunlarn karara balayan yarg'tr.
Ve APOLLON: gnein eylem halindeki kuvveti; adn yitinneksi
zin yannda bir glgeyle, hi ayrlmad bir tr takma adla, birlikte
anlr. rnein, ona yle adlar verilmitir:
ANAR 75

APOLLON LOXIAS
APOLLON LIBYSTINOS
APOLLON DELIOS
APOLLON PHEBUS
APOLLON PHANES

Bu Apollon Phanes, kar-vuru, ift-vuru, ya da ifte-tohum


Apollon'dur.
APOLLON LYCIAS
APOLLON LYCOPHAS
Apollon Lycophas, her eyi, hatta karanlklar bile, yutan kurt
Apollon'dur.
Tzden oluan ve tzn yrngesinde devinen Apollon'a
APOLLON ARGYROTONUS ad da verilir.
Apollon kimi zaman APOLLON SMINTHEUS diye de anlr, ve an
ulan, arl, olgun ban ve onun deilen sivri ucunu gsterir.

Ve son olarak, bir de APOLLON PYTHIEN vardr ki, erkek olarak,


dii Pythia'y tanmaz; ve bilicilikle de hi ilgisi yoktur. O burada
Ylan-Python'u alt edip boan Apollon'dur.

Kaos'un nemlilik ilkesi evrene sisler salar; bunlar yerkrenin ev


resinde ylan gibi kvrlp dnerek bir ejderha figr olutururlar.
Ate ilkesi olan Apollon da bir srayta ykselip gk krelerine
eriir ve orada Ylan-Python'un halka halka kvrlan gvdesini okla
ryla delik deik eder.

Heliogabalos iin bu yksek fikirler ve kendisine ait olan bu


adlar krallara zg bir bilin ve gurur kaynadr; fakat henz ocuk
olan organizmas buradan, dur durak bilmeyen bir kafa karmaas
ve youn tedirginlik karacaktr.

Heliogabalos yce gne dininin anarik dneminde, tarihsel


olarak da bir anari dneminde sahneye kmtr. Ama bu onun,
bu dinin tanrsyla ritel olarak zdelemesine, onunla her bakm-
76 HEUOGABALOS TALI ANARST

dan zdeleme abalarna engel olmamtr. Roma'nn ok-tanrl


anarisine kar giritii topyekun saldrda, "birci" bir tapncn ger
ek bir rahibi gibi, tek olan bir tanrnn -ki bu gnetir- kiilemi
varl gibi davranmasna engel olmamltr.
Zira Julia Moesa iin Elagabalus bir erkeklik organndan, asker
leri sanrlamaya yarayan bir tr boyal heykelden baka bir ey deilse
de, Heliogabalus iin o ereksiyon halinde, hem insansal hem de
tanrsal organdr. Dikelmi ve gl kuvvetli organ. Paylalan ve
paylatrlan, ancak paylalarak kullanlabilen kuvvet-organ.
Dikelmi organ gne tir: Yeryzndeki reme/retme konisi.
Tpk yeryznn gnei Elagabalus'un da gkteki reme/retme
konisi olduu gibi . . . Demek ki gne olmak, bizzat Elagabalus'un
iine girmek, varolu tarzn deitirmek gerektir.
Heliogabalos'un tanrsyla bu zdelemesi konusunda, arkeolog
lar bazen onun kendini tanrs sandn, bazen de kendisini tanrsn
dan ayr tutarak onun arkasna saklandn sylerler.
Fakat bir insan hibir zaman bir tanr deildir; Mesih bile, insan
klnm bir tanr olsa da, sylendiine gre tanr olarak deil insan
olarak lmtr. Neden Elagabalus da kendini insan klnm bir
tanr sanmasn? Ve imparator Heliogabalos'un da tanrln insanl
nn nne alarak insan tanrnn altnda ezmesine neden engel
olunsun?
Heliogabalos tm yaam boyunca bu kartlann manyetik ekim
alannda, bu ikili yrtlma ortamnda bulunmutur.
Bir yanda
TANRI,
teki yanda
NSAN.
Ve insanda, insan-kral ve gne-kral. Ve insan-kralda da, ta
giydirilen ve tac alnan insan. . .
Heliogabalos Roma'ya anariyi getirmise, alttan alta sren bir
anari durumunu hzlandran maya gibi grnyorsa, ilk anarinin
onun kendi iinde olmasndandr. Bu anari onun bnyesini kemi
rir, tm zihnini bir tr erken deliliin iine atar; bugnk tp termi
nolojisinde bunun bir ad da vardr.
ANAAi 77

Erkek ve kadndr Heliogabalos.


Gne dini ise erkein dinidir, ama ayrlmaz ei olan, aynasnda
yansd kadn olmadan hibir ey yapamaz.
Eylemek iin iKi'ye blnen BiR'in dini. . .
Ve OLMAK iin.
BiR'in ta balangta ayrmasnn dini.
lk erdiide (hnsa) birlemi BR ve K.
O, erkek,
Ve O, kadn olan.
Ayn zamanda.
BR'de birlemi olarak.

Heliogabalos'ta U ifte savam srmektedir:


1) BR kalarak blnen BR1in kavgas. Kadn olan ve sonsuza
dek erkek kalan erkein kavgas.
2) erdii insann insan-krall iine sindiremedii Gne
Kral'n kavgas. nsann zerine tkren ve sonunda onu lam
ukuruna atann kavgas.
nk insan kral deildir, ve onun iin, kral olarak, yalnz bir
kral, tanrlktan ete-kemie brnm bir kral olarak, bu dnyada
yaamak bir d, garip bir rtbe indirimidir.
Heliogabalos tanrsn bedenine alr; Hristiyanlarn kendi tanr
larn yedikleri gibi o da tanrsn yer; ve bnyesinde onu ilkelerine
ayrtrr. Bu ilkeler savamn etinin ifte oyuklarnda sergiler.

Dnemin tarihisi Lampridius'un36 anlamad da budur.


"Bir kadnla evlendi, diyor, utanga Comelia Paula'y ald, ve
onunla gerdee de girdi. "
Bu tarihi Heliogabalos'un bir kadnla yatabilmesine, bir kadna
normal olarak girebilmesine ayor. Doutan ecinsel olan biri iin
beklenmedik bir tutarszlk, ecinselliine kar bir tr organik ihanet
olan bu davran, Heliogabalos'un durumunda bu dindar ve erken
ecinselin fikirlerinde belli bir tutarllk ve sreklilik bulunduunu
gsterir.
78 HELIOGABALOS TAU ANARST

Fakat bu yanardner grntde, tene brnm Vens'ten inen


bu byleyici ifte tabiatta, ve onun akl almaz cinsel tutarszlnda
-ki bu da en ak ve kesin tin mantnn bir imgesidir- Erdii'den
(Hnsa'dan) ok daha iyi beliren ey, ANAR kavramdr.

Heliogabalos doutan anarist biridir; bandaki taca katlana


maz; kral olarak tm icraat anasndan anarist domu birinin ey
lemleridir: dzene topyekun dman birinin, ki ayn zamanda top
lumsal dzenin de dmandr. Fakat anarisini nce kendinde ve
kendine kar uygular; Roma'ya getirdii anariye gelince, denebilir
ki buna en iyi rnek kendisi olmu ve gereken bedeli de demitir.
Galle cinsel organn kestii ve stne bir kadn giysisi atld
zaman, ben bu ritte belli bir elikiye artk son vermek, bir rpda
erkekle kadn birletirmek, "bir" halinde kaynatm1ak, ikisini de
erkekle ve erkekte eritip kaynatrmak arzusunu gryorum; zira
erkek Balatc'dr.
Tarihilerin dediine gre Heliogabalos'un da organn kesmesi
ne ramak kalm.
Bu doruysa, byle bir davran Heliogabalos iin vahim bir hata
olurdu. Sanyorum ki iirden bir ey anlamayan, metafizikten ise
hi mi hi nasipleri olmayan zamann tarihileri olmayan olmu
gibi grm ve bir olayn rit eklinde benzerlenmesini onun gerek
letirilmesi zannetmilerdir.
urda hurda yitmi birtakm adamlar, sradan rahipler, nemsiz
Galle'ler, sonunda canlarna malolan byle bir jest yaptklarnda,
elbette bu jestte ritin deerini artran bir etmen var demektir; an
cak, yeryzndeki Gne olan Elagabalus gnein belirtkesi olan
organ gereklikte yitiremez; bu ii soyutta yapmak zorundadr.
Gnete sava vardr; Mars, yani gne, sava bir tanrdr. Gal
le'nin riti de bir sava ritidir: erkekle kadnn kan iinde, kan pahas
na birleip kaynamas.
Heliogabalos'un soyut savanda, ilkeler arpmasnda, olabilir
likler savanda da teki durumda olduu gibi insan kan vardr;
soyut kan deil, kafada tasarlanm gerek d kan deil, basbaya
gerek, akm olan, akabilen kandr bu. Heliogabalos bunu topra-
ANAR 79

nn savunmas iin dkmemise de, iirselliini ve fikirlerini bununla


demitir.
Heliogabalos'un btn yaam, eylem halinde anaridir, zira d
man kutuplar olan erkekle kadn, BR ile iKi'yi, bir araya getiren
birliki tanr Elagabalus elikilerin sonu, savan ve anarinin -ama
savala- ortadan kaldrlmasdr; ayn zamanda, bu eliki ve dzen
sizlik lkesinde anarinin uygulamaya konmasdr. Ve anari de,
Heliogabalos'un onu vardrd noktada, gereklemi iirdir.
Her trl iirde zsel bir eliki vardr. Ezilip ufalanan ve alevler
saan okluktur iir. Dzen getiren iir de nce dzensizlii, alevli
grnl dzensizlii kkrtr. Tek bir noktaya indirgedii eitli
grnmleri -ate, jest, kan, lk- birbirleriyle tokuturur.
Varl bile dzene meydan okuma demek olan bir dnyaya iiri
ve dzeni geri getim1ek, sava ve savan srekliliini getirmek
demektir; uygulamal bir kyclk durumu getirmek, adsz bir anari
yi -uyanan, sonra da yeniden uykuya dalp birliin iinde bir olan
eylerin ve grnmlerin anarisini- ortaya karmak demektir.
Ama bu tehlikeli anariyi uyandran, her zaman onun ilk kurban
olur. Heliogabalos da kendini yemekle ie balayp sonunda dksn
yemekle iini bitiren bir uygulamal anaristtir.

Kronolojisini tutmann olanaksz olduu, ama tarihilerin sahibi


ni ucube bir canavar gibi grdkleri, tarihsiz kyclklarn anlat
makla bitiremedikleri bir yaamda bense dehetli derecede plastik,
biimlenebilir, olgularn anarisini derinden duyumsayan ve olgulara
ba kaldran bir z-doa gryorum.
Ben Heliogabalos'ta her nesneden ve nesnelerin her karlama
sndan bir fikir karan fkr fkr bir zeka gryorum.
Roma'daki Hercules tapnann merdivenlerinde yaktrd
atee ritel eya ve nesneleri atarken,
"Ite bu, evet, sadece bu, bir Imparatora yakr! "
diye baran; bylece yalnz krallk hazinesinin deil rahiplik hazine
sinin de bir ksmn sap savuran adam; Roma'ya o konik ta, byk
retici phallus'u kollarnda smsk tutarak giren adam; bu ta bir
ilke gibi her eyin stne, her eyden daha yksee koymaya alan
80 HELIOGABALOS TALI ANARST

adam; her eyin birliine inanan ve Roma'ya bir ta deil bir simge
getiren, her eyin birliinin simgesini getiren adam; tannlan birletir
meye kalkan ve Roma'nn sahte tanrlarnn heykellerini kendi
tanrsnn nnde balyozla krdran adam benim iin bir puta-tapar
deil bir magus'tur; ritlerin ortasnda domu biri olarak onlarn
glerinden pay almaktadr.

15-16 Mays 2 1 7 gecesi Heliogabalos askerlerin yanna gtrld.


Yar plak annesi grkemli J ulia Soemia, Caracalla gibi giydirilmi
olan kk Bassianus Avitus'u n sra iterek, sanki askerlerin her
birine kendini vermek istiyormu gibi, tapnan nnde kamp kur
mu olan asker sralarnn arasna girdi. Tapnan zel avlusuna bir
Roma mzka takm yerletirilmiti; baz Asur orkestralarnn ezgile
rini taklitten kanmayan kaba ve atlak bir mzik alyordu. Roma
mzii olmakla birlikte, tanrlarn anasnn tapnandan alnma
hatmi ve gizemli bir mzik . . . Bu mzik Soemia ile Heliogabalos'un
asker kamp iindeki yrylerine elik ediyor. Gannys tarafndan
bilgilendirilmi olan askerler ise olacaklardan hi habersiz deiller.
Roma'nn erguvan renkli, gen vcuduna uzun gelen ar impara
torluk biniini giymi Elagabalus'la birlikte kampn iinde birka
tur attktan sonra, Gannys surlarn stne kar.
Kampta on bin meale yanmakta, alevleri karanlktan yararlanla
rak getirilmi olan byk aynalardan her yana yansmaktadr. Der
ken hi beklenmedik bir manzara ortaya kar:
Surlardan aa otuz arn boyunda yirmi arn eninde bir resim
sarktlr; yksek aynalardan yansyan binlerce mealenin klan tam
da bu resmin zerine der. Resimde bir tr sava tann grlmekte
dir. Heliogabalos mu yoksa Caracalla m? Giysiler Caracalla'nn, ama
ba Heliogabalos'undur; fakat yle bir Heliogabalos ba ki, sanki Cara
calla'nn saydamlam suratnn altndan kendini gstermektedir.
Btn kamp alklamaya balar, mzik durur. Frsat deerlendi
ren Gannys bir sylev eker:
ANAR 8 1

GANNYS: -te Caracalla'nn olu !


Sessizlik! aknlk! . Askerler tereddt iinde bakrlar. Kampn
br ucunda Julia Soemia, sa ba dank, gs ilerde memeleri
darda, klarn altnda bembeyaz durmaktadr.
JULIA SOEMIA: -Evet, ite Caracalla'mn olu! te onun kollarnda
kamma den tanr!
Kimse glmez, kimse itiraz etmez. Harika tasarlanm ve gzel
oynanan bir tiyatro sz konusudur.
GANNYS: -Antiokheia'da bir dzmece imparator var; hi kimse
nin olu o sefil Macrinus. Caracalla'nn erguvan mantosunu gaspetti
ve Caracalla'nn kam pahasna Roma tahtna kt. Sizi, Caracal
la'nn olunu yasal hakk olan tahta yeniden karmaya aryorum.
Gen Bassianus Avitus, Roma tahtnda Bassian-gillerin mirasna
tekrar kavumaldr. Septimus Severus'un sulbnden gelen Caracal
la'y tam otuz savata izlediniz. Caracalla'nn soyundan gelen Elaga
balus Avitus'u da yeni savalarda izleyeceksiniz.
Burada alklar patlak verir; sevin ve cokunun uultusu dalga
dalga kampn en uzak kesine kadar yaylr. Mealeler snmeye
yz tutar. afak sker, serin bir rzgar kar. Birlikler toplanp hare
kete geerler. Doru bir atn stnde, Gannys askerlerin bana geer.

* *

Emesa evresindeki arpma evreye ayrlabilir.


Birinci evrede Heliogabalos askerler tarafndan imparator olarak
kabul edilir. Askerler bu yaptklarnn ak bir ayaklanma olduunu
hissettiklerinden, kamplarnn etrafna barikatlar kurarlar ve Prceto
rium'un (lmparatorluk muhafz alay) eflerinden biri olan Ulpius
Julianus'un komuta ettii hkumet birliklerinin saldrsn karla
maya hazrlanrlar.
Bu komutan, ayaklanmann pek fazla gc olduuna inanmad
ndan, saldry isteksizce ve batan savma biimde ynetir. Gerek
siz yere oyalanr, gecikir, on drt yanda bir ocuun tahta karl
mak istendiine inanmak istemez.
82 HELIOGABALOS TALI ANARST

Oysa ciddi bir saldn yapsa bir gnde her eyi yoluna koyabilecek
tir. Ama o, Heliogabalos'un askerlerinin kendiliklerinden saf dei
tirip onu yzst brakacaklarna gvenerek, gstermelik bir vuru
ma yaptktan sonra geri ekilir.
kinci aamada, Ulpius Julius, bu kez ii bitirmeye kararl olarak,
yeniden saldrya geer. ok ge ! Kuatlanlar kendi glerinin ve
kuatanlardaki kararszln bilincine varmlardr bir kere. Yine
de arpma iddetli olur; afaktan gn batmna dek tam bir gn
srer. Sonuna doru gkte ay belirir; dekor olarak deil, bir kuvvet
olarak. Doruna ve Soemia'nn hilalidir bu, Ulpius Julianus'un onunla
hibir alp verecei yoktur. Heliogabalos'un askerleri surlarn zerin
den, imparatorluk muhafz ordusunun askerlerini saf deitirmeye
davet ederler. Gannys'in grevlendirdii kiiler de Julianus'un kuv
vetlerinin arasna kararak, ekici vaadlerde bulunur ve karlksz
olarak altn datrlar.
Julianus'un birliklerinde tereddt ve dalgalanma bagsterir;
asl zel muhafz ordusunun erleri dayanrlarsa da, paral askerler
dalr. Sonunda, Heliogabalos'un, kendinden yana olurlarsa hayat
larn balayacana sz verdii Prretorium birlikleri de Julianus'u
terk edip kar tarafa geerler.
Bir kral olarak Heliogabalos'un Oiadumenes'ten nesi eksiktir ki?
Evet, bu arada Macrinus da bir kk kral setimli ve Apamea'daki
imparatorluk zel muhafz birliklerine onaylatmtr. Kendi olu k
k Diadumenes'tir bu; kalarnn stnde aln kemiinin yapt
doal knt nedeniyle byle (yani "Tal" diye) adlandrlmaktadr.
Kk Diadumenes on yandadr ve az nce Augustus nvann
almtr. Almtr ama, alr almaz karakterindeki kycl da aa
vurmutur. Ta giydii gn kendisini selamlarken yeteri kadar kuv
vetli barmadklarna hkmettii muhafzlarnn cinsel organlarn
testereyle yava yava kestirtmitir. Tarihin pek gz atmad bu
kelerde, byle doalama ta giyme trenleri olduka boldur.
Birliklerinin hemen hemen toptan kar tarafa getiklerini gren
Ulpius Julianus kaar. Kendisine bal kalan iki yz kiinin bana
geerek, sadakatlerin alnp satld bu ticaretin, surlarn tepesin
den ballk ve vicdanlar iin yrtlen bu ak artrmann ortasna
ANAR 83

dalabilirdi. Ama bunu yapmad; dleke sava alanndan kat ve


rahip klna girerek kent dnda, tarlalar arasnda kaybolmu k
k bir tapnaa snd. Fakat kendisini tandlar, yakaladlar. Ve
iki gn sonra, Macrinus'a arpmann sonucunu bildirmeye gelen
Heliogabalos'un elileri, meydan okuma iareti olarak, nne Ulpius
J ulianus'un kirli paavralara sanln kellesini attlar.
Kendisine bal kalan be yz kiilik muhafz ktasnn banda
Apamea'dan kan Macrinus, Emesa'nn yanndan dolaarak An
tiokheia'ya dner ve zaferi kazandn ilan eder. Sonra, dalan
Heliogabalos ordusunun kaaklarn kovalamak bahanesiyle ne ka
dar salam birlik kalmsa toparlayp yeniden Emesa'ya yrr.
kadn, iki hadm ve bir ocuun komuta ettii, urdan hurdan top
lanm'I. karmakark gruhu bir lokmada yutacandan emindir.
Fakat Gannys'i hesaba katmamtr; burada arpmann nc
evresi halar.
lkeyi iyi tanyan Gannys, Macrinus'un birliklerine Emesa'ya
varacak zaman brakmaz; Macrinus'la kendi setii yer ve saatte
savaa tutuur. arpma hemen hemen Antiokheia surlarnn dibin
de, zerlerine oktan Heliogabalos yandalannn konuland tepe
lerle evrili, bir tr dar ve kvrml vadide yaplr.
Saat leden sonra ikidir. Vadinin iine dimdik vuran gne,
etrafna Roma'nn en iyi askerlerini toplam olan Macrinus'un lej
yonlarn adeta kr eder. Gannys'in askerleri ayn anda taraftan
saldrya geerler. Fakat Macrinus'un lejyonerleri, gneten gzleri
kamam ve uradklar emberleme saldr karsnda nce biraz
sersemlemi olmakla birlikte, iyi dayanrlar ve kar saldrya da ge
erler. Roma lejyonlarnn sava mzii gmbr gmbr almaktadr;
bunu duyan Heliogabalos tarafna gemi imparatorluk muhafz alay
erlerinin kafalar karr, grevlerinin hangi tarafta yer almak oldu
unu bilemez duruma derler. Kaqlarnda kendileri gibi Prretorium
askerlerini grmekte, kaderin hangi cilvesinin kendilerini onlarla
dvmek zorunda braktn anlayamamaktadrlar. Yava yava
silahlarn indirirler ve tekrar saf deitirmeye hazrlanrlar.
Bunu hisseden ve nlerinde bir duvar gibi imparatorluk muhafz
larnn almaz cephesini gren Makedonyal paral askerler, skit
84 HEUOGABALOS TALI ANARST

atllar, balarnn zerinde Fenike'nin kzl sancan sallayan Suri,


ye'li gnlller de silahlarn ve sancaklarn yere atp kamaya
davranrlar. Gannys doru atnn zerinde aralarna atlr ve garip
el kol hareketleriyle, dirseklerini ve kollarn gs kaslarnn ze,
rinde bir aprazlayp bir aarak, onlar toparlamaya alr. abalan
bounadr. te o zaman iki J ulia, nine Moesa ile anne Soemia,
arabalarndan inip kavgaya karrlar.
evrelerinde, yerde oklarla delik deik cesetler yatmakta, havada
serseri oklar uumaktadr. Cesetlerden birer kl kavrarlar, lle,
rin altndan ekip kardklar kalkanlar siper alarak birer ldrm
ata atlarlar, kzl bayra kaldrp hibir ey sylemeden drt nala
askerlerin arasna dalarlar. Dalmakta olan birliklerin iinde birka
kez byle gidip gelirler. Bu arada Heliogabalos da harekete geer.
Erguvani pelerini annelerinin sanca gibi aklayarak rzgarda dal,
galanr. Muhafz alay erleri bir nder bulmulardr imdi; iki kadnn
kahramanca saldrsnn coturduu paral askerler de sancaklarn
yerden toplarlar. Onlarn tekrar disipline girdiklerini hisseden su,
baylar, birlikleri yeniden olutururlar. Topyekun ve iddetli bir sald,
r kama gibi Macrinus'un lejyonlarna saplanr, onlar yarar geer37,
asl Pra!torium ktalarnn yenilmez genine kadar ular. Korkun
bir bouma balar; yal Julia Moesa deli gibi, kesmece ve drtmece
kl alar, Julia Soemia sarho gibi, kalkannn arkasna sinerek,
gelen oklan saptrr, gerisin geri yanstr.
ki kadn merkezde savarken Heliogabalos da, yine lgn bir
atn stnde, Gannys'in komuta ettii bin skit atlsyla, Macrinus'un
bir kanadna mzrak saplar gibi tehlikeli bir saldryla yklenir ve
geni bir evim1e harekat icra eder. Muhafz birliklerinin oluturdu,
u kale sarslr gibi olur, titrer, silkinip grltyle soluyan bir atn
ba gibi kendi zerine dnyormu gibi grnr. Gne artk iyice
alalmtr. arpma alannn bir ucunda bulunan ve dolu dizgin
Macrinus'a arkadan saldran Heliogabalos'un yzne, batmakta olan
gnein nlar vurur. Bu k onu daha da coturur. nnde, ok
uzaklarda, annelerinin sancaklarnn sallandn grmektedir. Sa,
va alannda; toz, kan, l hayvan ve yank deri kokulan iinden;
her saniye yarallarn tiz lklaryla delinen sar edici bir demir
ANAR 85

angrts arasndan, ar, kuvvetli ve srekli bir brt ykselmek


te, ok uzaklarda, topran zerinden, gnein yol yol uzanan kzl
lljnlanna kallmllj glgeler gemektedir. Macrinus, zayf adam, boU
mann gittike ykselen bu grltlerini iitir. Kazanlm gibi gr
d partinin kapanp kendi aleyhine bir ynde yeniden baladn
hisseder. Oysa hibir ey kaybolmu deildir daha, dayanmak yete
cektir. Ama Macrinus dayanamaz. Direnebilenlerden deildir o. Pa
nie kaplr, soukkanlln yitirir. Heliogabalos'un ktas drt nala
yaklamaktadr. Birbirlerine bal, adeta kaynaml gibi duran muha
fz alay erlerinin duvar gibi sert hattn yaramayan Julia Moesa'yla
Julia Soemia, alamayan izgiden biraz dar kan kafalar patlata
rak, bara ara onlarn etrafnda dnmektedirler. Macrinus san
da, organ organa birbirlerine yaplIDJ, adeta para para, kme kme
bouan askerlerin arasnda, ince bir yank grr. Erguvani mantosu
nu kopard gibi nne ilk kan subayn omuzlarna atar, tacn bir
generalin bana frlatr, ve nce mahmuzlarn yuvarlayarak atn
o yana srer, sonra hayvan acmaszca mahmuzlar. Muhafz alay
erleri de bunu grnce silahlarn yere atp, zerlerine gelmekte
olan Heliogabalos'a doru dnerek, cokuyla kez hurra! ekerler.
Heliogabalos'a hkmdarln yolunu aan sava ite byle sona
erer.

* *

arplma bitip taht kazanlnca, Roma'ya dnmek, oraya grkem


ve aaa iinde girmek gerekmektedir. Septimus Severus gibi silahl
askerler eliinde, sava halinde deil, gerek bir gne kral gibi,
geici bile olsa stnln yksek yerden aln, savaarak ele
geirmi olan, ama imdi sava unutturmas gereken bir hkmdar
gibi girmelidir oraya.
Dnemin tarihileri Heliogabalos'un ta giyme enliklerini, bun
larda sergilenen gz alc ve bar nitelikleri, ar lks nitelemek
iin sfat daarcklarn tketirler. Belirtmek gerek, sz konusu ta
giyme olay 2 1 7 yaznn sonlarna doru Antiokheia'da balayp,
86 HEUOGABALOS TALI ANARST

Asya'da Nikomedia'da geirilen bir kltan sonra, ertesi yln ilkbaha,


rnda Roma'da sona ermitir.
N ikomedia (zmit) Riviera'dr, veya o devrin Deauville'idir; ta,
rihiler ite Heliogabalos'un bu kentteki ikameti konusunda fke,
den deliye dnmeye balarlar.
kt Cinsellik Hal Seferinde, elinde ha, mzrak ya da kl
yerine bir erkeklik organ tayan bu Saint Louis'nin Joinville'liine*
soyunduu anlalan Lampridius, bu konuda unlar syler:
"mparator Nikomedia'da geirdii bir k boyunca son derece
iren, rezilce davranlarda bulunduu ve erkeklerle karlkl olarak
en ahlakszca ilikilere girmekten ekinmedii iin, askerler ok ge,
meden yaptklarna piman oldular ve byle birini hkmdar yapmak
iin Macrinus'a kar komploya karm olduklarn ac ac hatrla
maya baladlar. Bu yzden, gzlerini ayn Heliogabalos'un amcaolu,
ve Macrinus'un lmnden sonra Senato'ca kendisine C::esar nvan
verilmi olan Alexandrus'a evirdiler. Zira hayvanlarda bile hogr
lemeyen huy ve davranlar gstererek vcudunun btn kovukla
rn fuhua veren bir hkmdara kim tahamml edebilirdi? Sonunda
durum o noktaya geldi ki, Roma'da, kendi iren zevklerine en
uygun erkekleri bulup, rezilliklerine alet olmalar iin saraya getir
mekle grevli zel memurlar atamaktan baka ie bakmaz oldu.
Ayrca Paris efsanesini sahneye koydurtmaktan da holanyor
ve kendisi de bu oyunda Vens roln oynuyordu. Birden btn
giysilerini yere drp rlplak kalyor, -nl heykeldeki gibi
bir eli gsnde br eli ap arasnda olmak zere diz kyor,
kn kaldrarak rezalet ve sefahat arkadalarna ikram ediyordu.
Yzn de Vens'nkine benzeyecek ekilde boyatyor, btn vcu
dunun kusursuz biimde dzgn ve przsz olmasna zen gsteri
yordu. Hayattan salayaca balca nimet ve yarar olarak, kendisi
nin olabildiince ok kiinin aalk zevklerini tatmine yetenekli
olduunun herkese kabul ve teslim edilmesini gryordu."

* Saint Louis: XIII. yzylda son Hal seferlerinden birine bizzar karlp Msr'da Mem

luklere esir den ve fidyeyle kurrarlan, ikinci giriiminde ise Tunus'ra vebadan len
nl Fransa kral IX. Louis; Karelik kilisesi tarafndan aziz ilan edilmitir.
Jean de Joinville: Bu kraln yaam yksn yazm olan Fransz rarihi.
ANAR 87

Roma'ya ksa aralklarla mola verilerek gidilir; geilen lkeleri


de birlikte srkler gibi grnen uzun ve kalabalk alayn yolu zerin
de birtakm dzmece imparatorlar da bagsterir.
Hkm sren anariyi gren ve krallk iin geerli btn kaltm
kurallarnn alt st oluuna tank olan seyyar satc, renber, kle,
vb. gibi kimi sradan insanlar kendilerinin de -neden olmasn?
pekala kral olabileceini sanmaktadrlar.
"Hah ite! der gibidir Lampridius. Buna anari denir! "
Taht sahne yerine koyup, getii lkelere tam bir geveklik,
datma, rme ve kokuma rnei sunmakla yetinmeyerek, imdi
de imparatorluun tm topraklarn sahneye evirmekte, oralarda
sahte krallar ortaya karmaktadr. Hibir devirde dnyaya bundan
daha gzel bir anari rnei sunulmamtr. Zira Lampridius iin,
Vens'le Paris efsanesinin yz bin kiinin nnde byle canl olarak
sahneye konmas, uyandrd youn heyecan ve yaratt seraplarla,
tehlikeli bir anari rneidir; iir ve tiyatronun en gereksi gereklik
dzeyine tanmasdr.
Fakat daha yakndan baklnca Lampridius'un knamalarnn te
melsiz olduu grlr. Tan olarak ne yapmt Heliogabalos? Geri
Roma tahtn sahneye evirniti, ama bununla tiyatroyu, ve tiyatro
araclyla da iiri, Roma tahtna ve bir Roma imparatorunun sara
yna kadar getirmi olmuyor muydu? Oysa iir, gerek iir olduu
zaman, aktlacak kana deer, kan dklmesini de hakl karr.
Zira yle dnlebilir: Antik a gizemci! trenlerinin bu denli
yaknnda ve Taurobolos'larm kan salarnn izgisinde, bu ekilde
sahneye konan kiilerin souk ve ruhsuz alegoriler gibi davranma
malar; fakat, doa glerini -doa derken ikinci doay, gnein
Q ulianus'a38 gre evreyle merkez arasndaki ikinci gnein; bilin
dii gibi, sadece nc gne gzle grlebilir) i emberine denk
den doay kastediyorum-, evet, ite bu doann glerini simge
ledikleri iin, ar e glerini korumalar gerekiyordu.
Bunlarn dnda, Heliogabalos Roma gelenek ve greneklerini
istedii gibi ineyip arptabilecektir; Roma'nn toga'sn pe atp
Fenike'nin erguvann srtna geirebilir; bir Roma imparatoru iin
baka bir lkenin giysisini giymek, bir erkek iin de kadn giysilerine
88 HELIOGABALOS TALI ANARST

brnmek, stn ban deerli talar, inci ve mercanlar, sorgular


ve tlsmlarla kaplamak eklinde kendini gsteren anari rneini
verebilir. Roma'nn bak asndan anarik olan, Heliogabalos iin
bir dzene bal kalmaktr; bunun anlam da, gkten dm olan
bu gsteriin btn yollardan tekrar oraya ykselmesidir.

* *

Ne Heliogabalos'un grkem ve debdebesinde, ne de metafizik


ve stn bir dzen fikrinin, yani birlik fikrinin, uygulanmasndan
baka bir ey olmayan o harika oku ve atelilikte, gerekesiz hibir
ey yoktur.
Heliogabalos kendi dinsel dzen kavramn bir tokat gibi Latin
dnyasnn suratna arpar. Hem de bunu en ar sertlikle, gizli ve
gizemli bir kusursuzluk ve birletirme fikri de ieren ak ve kesin
bir yetkinlik duygusuyla yapar. Bu dzen fikrinin stelik bir de
iirsel olduunu dnmekte akla aykr bir ey de yoktur.
Latin ruhunun ve vicdannn sistematik olarak ve nee iinde
moralini bozmaya girimitir Heliogabalos; bu giriimini tamamlaya
cak kadar yaam olsayd, Latin dnyasn alt st etme eylemini
kukusuz en u noktasna dek gtrecekti.
Her ne olursa olsun, Heliogabalos'un fikirlerindeki sreklilik
ve uyum yadsnamaz. Onlar uygulamakta gsterdii inattan da
kuku duyulamaz. Ta giydiinde henz on drt yanda olan bu
imparator, terimin tam ve somut anlamnda bir mitomandr; yani
var olan mitleri grr ve uygulamaya kalkr. Bir defalna, ve
belki de Tarih'te tek kez olarak, doru mitleri uygular. Artk kimse
nin, en bata da Latin dnyasnn, inanmaz olduu zavall dnyevi
ve Latin imge ve suretlerin girdabna metafizik bir kavram atar.
Latin dnyasn kendi mitlerine ve hibir mite inanmaz olduu
iin cezalandrr; doutan ifti, yz topraa dnk, ve topraktan
ne kacan gzetlemekten baka hibir ey yapamam olan bu
insan soyuna kar duyduu kmseme duygusunu dar vum1ak
tan da ekinmez.
ANAR 89

*
* *

Anarist yle der:


Ne Tann ne de efendi; sadece ben!
Heliogabalos da bir kez tahta knca hibir yasa tanmaz; efendi
odur nk. Dolaysyla, onun kiisel yasas herkesin yasas olacaktr.
Tiranln insanlara dayatr. Aslnda her tiran, tac ele geirmi
olup dnyay kendisiyle uygun adm gitmeye zorlayan bir anaristtir.
Ancak, Heliogabalos'un anarisinde bir baka fikir daha seilir.
O, kendini tanr sandndan, tanrsyla zdelediinden, dnyaya
bir insan yasas koymak, tanr olan kendisinin insanlara hitap eden
sesi olacak garip ve sama bir beeri yasa icat etmek hatasn ile
mez. Srrna erdirildii tanrsal yasaya uyar; urda hurda birka ar
davranl ve birtakm nemsiz akalar dnda, Heliogabalos'un, bede
ne brnm bir tanrnn gizemcil bak asndan hi ayrlmad,
sadece tanrnn bin yllk ritlerine uyduu kabul edilmelidir.
Heliogabalos Roma'ya varnca Senato'daki adamlar kovup yerle
rine kadnlar koyar. Romallar iin anaridir bu; fakat Tyr kentinin
erguvanna da temel olan ayba kan dini iin, ve onu uygulayan
Heliogabalos iin, burada sadece dengenin yeniden kurulmas, us
yrterek yasaya dn sz konusudur; nk yasa koymak, en
nce doan, kozmik dzene ilk olarak giren kadna der.

*
* *

Heliogabalos Roma'ya, btn Balkanlar zincirden boanmlas


na lgn ve cokun garip cinsellik enlikleri iinde geerek, 2 1 8
ylnn ilkbaharnda varabildi. Bazen stne rtler ekilmi araba
syla birlikte son hzla kouyor, ardndan da balina ya da mamut
iskeletinden yaplm gibi grnen bir tr kafesin iinde, alay izle
mekte olan on tonluk Phallus geliyordu. Bazen de duruyor, korkudan
arp aptallam halkn nnde btn zenginliklerini sergiliyor,
debdebe ve gzalclk, eliaklk ve ayn zamanda garip tren alay
lar dzenlemek konusunda btn marifetlerini gsteriyordu. Dur-
90 HELIOGABALOS TALI ANARST

madan uluyan zincirlenmi bir srtlan srsyle rktlerek lgna


evrilmi yz boa tarafndan ekilen, tekerlekleri fil butlar
kadar byk, geni ve alak bir arabann zerinde, kocaman Phallus
Avrupa Trkiye'sini, Makedonya'y, Yunanistan', Balkanlar, bu,
gnk Avusturya'y, koan bir zebra hzyla geti.
Zaman zaman mzik susuyor, alay duruyor. rtler kaldrlyor.
Pl.allus urganlarla ekilerek kaidesinin zerine, ucu havada, dimdik
yerletiriliyor. Sonra tm kulampara alay ortaya kyor, aktrlerle,
danszlerle, hadm edilip mumyalanm Galle'lerle birlikte . . .
Zira bir ller treni, bir cinsel organlar ayrp snflama riti
vardr, ekilip gerilmi, tabaklanm, atete sertletirilen sopalar
gibi ular kararm organlardan yaplma ritel nesnelerle uygula,
nan . . . Kaln ivilerin ucuna geirilmi mumlar gibi, bir grzn ze,
rindeki sivri kntlar gibi, sopalarn ularna sabitlenmi; yarm ay
biiminde kvrk altn yaylara ngraklar gibi aslm; bir kalkann
zerindeki iri ivi balar gibi koca koca dz tahtalara dikilmi bu
cinsel organlar, atein iinde, uzun cambaz srklarnn yksek ayak,
aklarna tnemi adamlarn canlymlar gibi oynattklar Galle'le,
rin arasnda, dnp dururlar.
Ve her zaman cokunun doruk noktasna, lgnla vard, ses,
lerin atallap bouk ve kadns bir hrltya dnt anda, Helio,
gabalos, aparasnda tad, penelerini derisine geirmi, safranla
pudral k,kabalarnn her ar kvrtmasnda kann fkrtan de,
mirden bir tr rmcekle; altna batrlm, altn kapl, sert ve yerin,
den oynamaz, yararsz ve zararsz organyla; banda iki boynuzlu
gne bal ve stnde deerli talarla ykl, ateler saan manto,
su olduu halde, kagelir.
Heliogabalos'un dans denecek bir yan olmamasna karn, sah,
neye girii bir dans, harika dzenlenmi bir dans figr deerindedir.
nce bir sessizlik olur, sonra alevler ykselir; kutsal rezalet enlii,
kupkuru -kansz- bir orji, yeniden balar. Heliogabalos lklar
kendi zerinde toplar, yanp kmrlemi cinsellik ateini, lm
ateini, btn bu gereksiz riti ynlendirir.
mdi, bu mzik aletlerinin, deerli talarn, ayakkab, giysi ve ku,
malann; bu saymakla bitmez crotales, cymbales, Msr tambourah'lan,
ANAR 9 1

Yunan lyre'leri, sisres, fltler, vb. gibi bin trl telli veya vurmal
algnn; bu flt, asar, harp ve nebel orkestralarnn39; an tarihleri
ni dolduran btn o bayrak, sancak ve flamalarn, hayvanlarn,
hayvan postlarnn, ku tylerinin; evresini saran ve gnei tadk
larn sanan elli bin atl asker tarafndan korunan bu devasa debde
benin, bu dinsel atafatn, bir anlam vardr. Tarih ne derse desin,
imparator Heliogabalos'un btn yaptklar gibi bunlarn da gl
bir ritel anlam vardr.
Heliogabalos Roma'ya 2 1 8 Mart'nda, aa yukar ides dnemine
{ayn ortasna) rastlayan bir sabah, tanyeri aarrken varr, ve kente
kn kn girer. nnde, gsleri plak yz gen kzn ektii
PhaUus vardr. Bu kzlar, afaktan birka saat nce tam dozunda bir
uyuturucu verildii iin iyice sakinlem olan yz boann nn
de gitmektedirler.
Rzgarda bayraklar gibi rpnp aklayan ku tylerinin renga
renk halesi iindedir lmparator. Ardnda, biraz hayaletimsi, yaldzl
kent vardr; nndeyse kokular srnm kadn ve ayakta uyukla
yan boa srleri ile geni gneliin altnda parlayan altna brn
m arabasnn zerinde koca Phallus . Kenarlarda, ift sra halinde,
ngraklar ngraklarn sallamakta, fltler fltlerine flemek
te, kavalclar kavallarn, lavtaclar lavtalann almakta, zilciler de
ellerindeki Asur zillerini ngrdatmaktadrlar. Daha arkadan ise
annenin tahtrevanlar gelmektedir: Julia Moesa, Julia Soemia
ve uyuklad iin hibir eyin farknda olmayan Hristiyan olmu
Julia Mammoea.
Heliogabalos'un Roma'ya mart ides'lerinin ilk gn afak sker
ken girmesinde, Romallar asndan deilse bile Suriyeli rahip toplu
luu asndan, gl bir rite dnm bir ilkenin biraz dolambal
uygulamas sz konusudur. Ama burada zellikle bir rit sz konusu
dur ki, dinsel bakmdan anlam ne olursa olsun, Roma gelenek ve
grenekleri asndan Heliogabalos'un Roma'ya bir egemen olarak
ama kyla girdiini, girerken nce kendini Roma imparatorluuna
dzdrdn anlatr.
Belirgin zellii kulamparalk dininin ilkelerinin aka ortaya
konup yaanmas olan ta giyme enlikleri sona erince, Heliogabalos,
92 HELIOGABALOS TALI MJARST

ninesi, annesi ve annesinin kz kardei hain ve sinsi J ulia Mammoea'y


la birlikte, Caracalla'nn sarayna yerleir.

* *

Heliogabalos anari dneminin aldn ilan etmek; anari


tiyatroyla bezendii ve sahneye iiri getirdii zaman ona destek
olmak iin Roma'ya varmay beklemi deildir.
Kendi kck demokratik kiilikleri, be para etmez bireysellik
leri adna krallk tacna talip olmak cretini gsteren, kim id
belirsiz be isyancnn kafalarn kestirmitir geri; ama beyazlara
brnp, bana belki de imparatorun Suriye'den getirdii eyalar
dan ald Skandr'n tacn4 geirerek, Tuna kylarnda yaayan
halklara kendini kah Tyana'l Apollonios kah Byk skender olarak
yutturmaya alan o aktrn, o deha sahibi ayaklanmacnn hyk
baarsn olumlu karlar, hatta kolaylatrr. syancnn peine d
mek yle dursun, Marcoman'lan hizaya getirmesi iin kuvvetlerinin
bir ksmn ve sava donanmasn ona dn verir.
Ne var ki bu donanmann btn gemilerinin dipleri delinmitir;
gemiler Tyrrhen denizinin ortasndayken imparatorun kartt bir
yangn da, tam tiyatroluk bir bat iinde, taht gaspetmeye yeltenen
bu serseriden onu kurtarr.

*
* *

Heliogabalos imparatorken de tam bir serseri ve hibir eye sayg


s olmayan bir ahlaksz gibi davranr. Biraz resmi saylabilecek ilk
toplantda devlet byklerine, soylulara, kzaa alnm senatrlere
ve tm yasa koyucu grevlilere, genliklerinde kulamparal tanyp
tanmadklarn; fiili livata, vampirizm, cinlerle ve hayvanlarla ift
leme gibi eyleri yapp yapmadklarn sorar. Hem de, diyor Lampri
dius, bu sorular en ak-sak ve i terimlerle sorar.
Yz gz boyal Heliogabalos'un, erkek ve kadn sevgililerinin
ANAR 93

eliinde, bu sakallan aann ihtiyarlarn arasnda dolaarak gbek


lerine birer aplak indiriini ve kendisi gibi onlarn da genliklerinde
kendilerini dzdrp dzdrmediklerini soruunu; utantan beti
benzi atan zavalllarn da bu dayanlmaz aalanmay sindirmeye
alarak balann ne eilerini gzmzn nnde canlandrabiliriz.
Daha da beteri, dzme olayn herkesin iinde, jestler ve
hareketlerle canlandrmasdr:
"O iren hareketleri, diyor Lampridius, parmaklaryla tarif ve
temsil etmeye dek vardrrd ii; ne de olsa toplantlarda ve halkn
iinde her trl ar ve utan duygusunu yanma yaklatrmamaya
alkt."
Elbette ocuka samalklardan fazla bir ey vard burada: I<endi
bireyselliini ve ilkel/ncel eylere -el dememi haliyle doaya
tutkunluunu iddetle da vurma arzusu . . .
Heliogabalos'ta bir dzenin sistemli olarak alaltlmasmdan ba
ka bir ey olmayan ve dnlm bir ahlakszlatrma arzusuna
yant olan her davran deliliin ve genliin hesabna yazmak ko
laydr geri; ama ben onda bir deli deil, baz eylere kar bakaldr
m bir insan gryorum:
1) Roma'nn oktanrc anarisine kar;
2) Kendi kiiliinde dzdrd Roma monarisine kar.
Fakat onda bu iki bakaldr, bu iki ayaklan birbirine karr
ve onun btn hal ve gidiini ynetirler; drt yllk saltanat boyun
ca, en kklerine varncaya dek btn yapp ettiklerine egemen
olurlar.
Ayaklan sistemli ve sagrldr; onu nce kendine kar
ynlendirir.
Heliogabalos fahie klna girip Hristiyan kiliselerinin ve Roma
tanrlarna adann tapnaklarn kaplarnda kendini krk mangra
sattnda, sadece bir kt eilimini doyurmaya alyor deildir;
aslnda Roma'nn kraln aalamaktadr.
zel muhafz alaynn bana bir aktr atadnda, tartlmaz,
ama tehlikeli bir anari rnei gerekletirmektedir. Alt taraf bir
polis gc olan bu birlie komuta etmek iin bir dansy yeterli g
rerek, kendinden nceki krallar, Antoninus ve Marcus Aurelius'lan,
94 HEUOGABALOS TALI ANARST

sarakaya almaktadr. Zayfla kuvvet, tiyatroya da gereklik


demektedir. Kurulu dzeni, kabul edilmi fikirleri, eylere ilikin
sradan grleri silkeleyip sarsmaktadr. Titiz ama tehlikeli bir
anari uygulamaktadr; tehlikeli, zira kendini herkesin gz nnde
rlplak ortaya koymaktadr. Her eyi sylemek iin postunu orta
ya koymaktadr. Bunu ancak cesur bir anarist yapabilir.
Deerleri aalamay ve ahlak kertmeyi amalayan devasa
giriimini, bakanlarn ve memurlann cinsel organlannn bykll
ne gre semek suretiyle de srdrr.
"Gece muhafulannn bana, diyor Lampridius, arabac Gordius'u
koydu; erzak grevlisi olarak da, daha nce kamu ahlak denetisi
olan Claudius diye birini atad. Btn teki grevler de, ayn lte
gre, organlannm bykl nedeniyle ayan tavsiye grlen adam
lara datld. Yirmide birlik veraset vergisi iin bir katrcya, bir
yarya, bir aya ve bir ilingire vekilhar olarak grev verdi."
Btn bunlar Heliogabalos'un bu bozuk dzenden, ahlakn byle
utanrnazcasna inenmesinden bizzat yararlanmasna, mstehcenlii
allkanlk haline getim1esine; saplantl ve manyak biri gibi normal
olarak gizli tutulan her eyi inatla aa vum1asna da engel oluturmaz.
"lenlerde, diye anlatyor yine Lampridius, tercihan orta mal
aalk fuhu arkadalarnn yanna oturur, onlarla ellemekten
zevk alrd. stnden iildikten sonra kendisine sunulan kupalar
hi kimseden onlarn elinden ald kadar istekle almazd."
Btn siyasal oluumlar, btn ynetim biimleri her eyden
nce genlii ellerine, denetimlerine almaya alrlar. Heliogabalos
da doal olarak Latin genliini eline geirmeye alr; ama bunu
herkesin yaptnn tersine, onu sistemli olarak yoldan kanp yozla
trarak, ahlakszlatrarak yapar.
"Her kente, diyor Lampridius, ynetici olarak, grevleri genlii
rtp yozlatrmak olan adamlar atamay kurmutu. Roma'da bun
lardan on drt tane olacakt. Yaayabilseydi bu tasany mutlaka
uygulayacakt, nk en iren ve aalk ne varsa onu yceltmeye,
en aalk adamlar ykseltip onurlandrmaya kararlyd. "
Heliogabalos'un, o an Roma dnyasna kar derin bir km
seme duygusu beslediinden kuku duyulamaz.
ANAR 95

"Senatrleri o kerte adam yerine koymuyordu ki, diyor yine Lampri


dius, birok kez bu duygusunu onlara toga'l kleler diyerek gstermi
ti. Roma halk onun iin, kendisine gsterilen bir toprak parasn
ileyen iftiden baka bir ey deildi; Atllar snfn da hie sayyordu."

zgrlemi tiyatro ve iire duyduu eilim, ilk evlenmesi vesile


siyle de kendini gsterir. Roma usul evlenme treninde yanna
bir dzine sarho serseri almtr; bunlar btn tren boyunca, zama
nn "gazetecilerinin" dudaklarn uuklatacak ekilde, "koy, sok,
daldr!" diye barp dururlar. Sz konusu "gazeteciler" gelinin bunu
nasl karladn bize anlatmay unutmulardr.

Heliogabalos kez evlenmitir. Birincisinde Comelia Paula'yla,


ikincisinde Vesta rahibelerinin bayla, ncsnde de surat Cor
nelia Paula'ya benzeyen bir kadnla. Sonra boanr, Vestale'ini tekrar
alr, sonunda yine Comelia Paula'ya dner. Burada u noktaya dikkat
etmek gerektir: Heliogabalos Vesta rahibesini, bir sava-ncesi d
nem mihracesinin Paris operasnn badanszn tavlayp onunla
evlenmesi gibi deil, kfr ve gnah ileme ama ve niyetiyle almtr,
ki bu nokta bir baka tarihiyi, Dion Cassius'u, ileden karmtr:
"Bu adam, diyor Dion, bu sopadan geirilesi, zindana atlas,
stne lanetler yadrlas adam, kutsal atein bekisini alp yata
na gtryor ve kzln gideriyor da hi kimseden ses kmyor . . . "
Bana greyse asl mum yaptrlacak nokta udur: Heliogabaos
kutsal atein korunmas inanna dayal bu eski sava ritmi ineme
ye ve, devi olduu zere, Palladium tapnan kirletmeye cret
edebilen ilk imparatordur.

Heliogabalos Roma sofuluunun orta yerine, J upiter Palatinus'a


adanm o kk ve gsterisiz tapnan yerine, kendi tanrs iin
bir tapnak diker. Eski tapna yktrp yerine Emesa tapnann
daha kk lekte ama daha zengin ve atafatl bir eini ina ettirir.
Fakat Heliogabalos'un tanrsna ball, tren ve tiyatro tutku
su, hibir durumda ve zamanda, Kara Ta'n kendisine layk bir
ele evlendirilmesi olayndaki kadar arpc biimde kendini gster-
96 HELIOGABALOS TALI ANARST

mez. Sz konusu ei imparatorluun drt bucanda aratp buldurur.


Bylece taa varncaya dek, ta bile kullanarak, kutsal riti yerine
getirmi, simgenin etkililiini kantlam olacaktr. Btn tarihile
rin ncekilere eklenen yeni bir delilik, bo ve yararsz bir ocukluk
gzyle bakt bu eylem, bana ise onun iirsel dindarlnn kesin
ve maddesel kant olarak gzkyor.
Fakat savatan nefret eden, saltanat hibir savan varlyla
kirlenmemi olan Heliogabalos, Elagabalus'a e olarak, kendisine
nerilen Palladium'u -Pallas'n (aslnda ona iinden kt gece
gibi Hekate ad verilse daha uygun olurdu) ellerinde gelecein
savalarnn beiini sallayan kanl Palladium'u- deil, lk st
Molokh'a klnan kurbanlardan uzakta akan Kartaca'nn Tanit
Astarte'sini verecektir.
Phallus, Kara Ta, i yzeyinde bizzat tanrlarn izdii bir tr
kadn cinsel organ tayor olsa da ne gam? Heliogabalos bununla,
gerekleen bu iftlemeyle, soyut dzeyde ve suretlerle de olsa,
Organ'n etkili olduunu ve i grdn gstermek istemektedir.

* *

Heliogabalos'un kycl garip bir ritime gre gerekleir. Bu


srra ermi adam her eyi sanatla ve iki kopya halinde yapar. Demek
istediim, her eyi iki dzeyde yapar. Jestlerinin her biri iki azl
bak gibidir.

Dzen, Dzensizlik,
Birlik, Anari,
iir, Ses kakm,
Ritim, Uyumsuzluk,
Byklk, ocukalk,
Yce gnlllk, Kyclk.

Pythia tanrs adna yaptrd tapnan yeni dikilmi kulelerinin


tepesinden aaya buday ve erkeklik organlar saarak . . .
ANAR 97

Hadm edilmi bir halk besler.


Elbette zorunlu kld hadm etme trenleri iinde theorbe'lar,
tuba' la r4 1 , asor orkestralar yer almyordu; o bunlar her defasnda
kiisel birer enenme gibi, adeta kendisi, Elagabalus, eneniyormua
sna yaayarak yaptryordu. Pythia'l tanrnn bayramlarnda kulele
rin tepesinden, en kyc bolluk iinde, uvallar dolusu erkeklik
organ atlyordu.
Hadm edilmekte olan asalaklarn lklarn bastrmak zere,
o sarmal merdivenli kulelerin altndaki dehlizlerde sert karnl, gcr
dak telli bir asor veya nebel orkestrasnn saklanm olmadna
yemin etmezdim dorusu; fakat bu ikenceye tutulan adamlarn
lklarna dardan hemen, Heliogabalos'un birka ekin tarlas
nn rnn paylatrd enlik iindeki kalabaln alklar kar
lk verirdi.
lyilik, ktlk, kan, sperm, pembe araplar, kokulu yalar, en
pahal kokular Heliogabalos'un cmertliinin evresinde saysz
akmlar halinde her eyi sulard.
Btn bunlardan ykselen mzik ise kula aarak, aletsiz ve
orkestrasz, zihne ular. Demek istediim, ark orkestralarn kuru
grltleriyle ortada dolamalar bu ileri-geri akmn, garip ses
kakmlar iinde, onun yce gnlllyle kycl, dzensizlik
tutkusuyla Latin dnyasna uygulanamayacak bir dzen aray ara
snda gidip gelen bu gelgitin yannda hi kalr.

unu tekrar belirteyim ki, kendisine atfedilebilecek tek cinayet


olan Gannys'in ldrtlmesi dnda Heliogabalos yalnz Macri
nus'un -ki aslnda o da bir hain ve katildi- yardaklarn ldrtm
tr ve her durumda insan kan asndan olduka tutumlu davran
mtr. Btn saltanat boyunca dklen insan kanyla gerekten
ldrlen insan says arasnda ak bir oranszlk vardr.

Ta giyiinin tam tarihi bilinmiyorsa da, o gnk eli-aklnn


imparatorluk hazinesine neye malolduu biliniyor. Yaplan harcama
lar kendi maddesel gvenliini tehlikeye drecek ve tm saltanat
boyunca maliyesini bor altnda bunaltacak dereceye varmtr.
98 HEUOGABALOS TALI ANARST

Her zaman cmertliinin boyutlarn, bir hkmdarn nasl alnas


gerektiine dair kafasndaki fikre denk tutmak istemitir.
Eein yerine fil, kpein yerine at, ancak bir tekir kedi konacak
yere ise bir aslan koyar; sadece bakcl kk ocuklardan oluan
bir kortejin ngrld yerde o tm rahibe,danszler takmn
grevlendirir.
Her yerde byklk, arlk, bolluk ve lszlk hakimdir.
Arada bir patlak veren kyclk nbetlerini en temiz yce gnlllk
ve merhamet gsterileri dengeler. Pazarlarda dolarken halkn sefa,
leti karsnda gzya dker.
Ama ayn zamanda, cinsel ilikileri srasnda kendi yaptklarna
aynyla karlk vermek ve korkun kaba sz ve davranlaryla len,
lerin lgn havasn daha da azdrmak zere, imparatorluun her
yannda organlar gereken nitelikte gemiciler -ki bunlara Nobel
adn verir-, tutsaklar, eski katiller, vb. aratp buldurur.

Zoticus'la yarak kayrcl denebilecek olay balatr.


"Zoticus diye biri onun saltanatnda ylesine g ve iktidar elde
etti ki, btn teki yksek grevliler ona efendisinin kocasym
gibi davranyorlard. Bundan baka, ayn Zoticus hkmdarla bu
denli ili dl oluunu ktye kullanarak, Heliogabalos'un her de,
diini ve her yaptn olduundan daha nemli gsteriyordu. En
byk servet hrsyla yanyor, kimilerini tehdit ediyor, kimilerine
vaadlerde bulunuyor, herkesi aldatyordu; hkmdarn yanndan
knca gidip baz kiileri buluyor, hkmdarlarla labali olmalarna
izin verilen ve efendilerinin hretlerini -iyi olsun kt olsun- pa,
rayla satan; ve hibir eyin farkna varamayan imparatorlarn aptal,
l veya deneyimsizlii sayesinde korkun veya iren srlar ifa
etme zevkiyle doyum salayan btn bu tip adamlar gibi, onlara
'Senin hakknda unu syledim; seninle ilgili olarnk imparatordan
unlar duydum; bana yle unlar gelecek . . . ' eklinde konuu,
yordu-ll. "
Hierokles'in ihaneti karsnda bir ocuk gibi -ki zaten ocuk,
tur!- alar. Fakat bu aa tabakadan arabac bozuntusuna kar
kycln gsterecek yerde fkesini kendine ynelterek, bir arabac
ANAR 99

paras tarafndan aldatld iin kendisini kan kncaya dek kr


balatarak cezalandrr.

Halka, halk iin en nemli olan eyi verir:

EKMEK VE SRK GSTERLER.

Halk beslerken bile lirizmle besler, ona her gerek ihtiamn


altnda yatan o coturucu mayay salar. Ve halk onun kan dkc
ama hedefini hi armayan istibdadndan asla etkilenmez, asla
zarar grmez.
Heliogabalos kree gnderdiklerini, hadm ettiklerini, krba
lattklann hep aristokratlar, soylular, kendi kiisel maiyetindeki
kulamparalar, sarayn asalaklar arasndan seer.
nce de dediim gibi, tm dzeni ve tm deerleri yozlatrp
ykma iini sistemli biimde srdrr; fakat asl hayranlk verici
olan ve Latin dnyasnn aresizce kmekte olduunu kantlayan
nokta, bu sistemli tahrip iini herkesin gz nnde art arda tam
drt yl boyunca srdrebilmesi ve hi kimsenin buna kar kamama
sdr. Kendi d de zaten nem bakmndan basit bir saray-ii
darbe niteliini amamtr.

*
* *

Fakat Heliogabalos arabacdan arabacya, kadndan kadna ge


tii gibi, tatan taa, giysiden giysiye, enlikten enlie ve ssten
sse de atlayan bir kiiliktir. Talarn renkleri ve anlamlan, giysilerin
biimleri, enliklerin dzenleri, plak derisinin zerinde tokuan
mcevherler arasnda ruhu ilgin ve garip yolculuklara kar. Asl
buralarda, her eyin korkun bir ekilde elden kayp gitmesi karsn
da tutunacak bir dal, yapacak bir knt ararken, onun benzinin
solduu, heyecandan titredii grlr.
Iinde ruhunun derinliklerindeki kaygnn tututuu bir tr st
anari de burada kendini da vurur. Tatan taa, parlaytan parlay
a, biimden biime, ateten atee koar Heliogabalos; kendisinden
1 00 HEUOGABALOS TALI IWARST

sonra hi kimsenin tekrarlamad gizemli bir isel yolculukta ruhtan


ruha kouyormu gibi. . .

Her gn giysi deitirmek, her giysiye her defasnda baka olan


ve gn imlerine karlk gelen ayr bir ta takmak gibi davranlar
da, ben hem bakalar hem de bunu yapan iin tehlikeli bir monoma
ni grrm. Pahal bir lks tutkusundan ve bouna savurganlk
eiliminden ok daha fazlas vardr burada: Sonsuz ve doymak bilmez
bir zihinsel atein, heyecana, harekete, yer deitirmelere susam
ve bakalamlara tutkun bir ruhun tanklardr bunlar; bu yzden
denecek bedel ve girilecek risk ne olursa olsun . . .
Sakatlar ve zrlleri sofrasna davet etmesinde ve sakatlklarn
trn de her gn deitirtmesinde ise, hastala ve her trden
rahatszla kar tehlikeli bir eilim, bir ekili fark ediyorum; nite
kim bu hastalk sevgisi gittike artacak, hastaln mmkn olan
en geni dzeyde, yani salgn geniliinde ve srekli bir bulama
biimi altnda istenip aranmasna dek varacaktr. Bu da bir anaridir
kukusuz, ama manevi ve kendine zg bir anari; ince ve st
rtl olduu lde daha acmasz ve daha tehlikeli bir anari . . .
Herhangi bir gn bir yemek yemesi, btn uzam kendi sindirim
srecinin iine almas anlamna gelir; tanyeri aarrken balanan
yemek, drt ana yn dolatktan sonra, gn batmnda sona erer.
Zira saatten saate, tabaktan tabaa, evden eve ve ynden yne yer
deitirmektedir Heliogabalos. Yemein sonu da dngy tamamla
dn, uzaydaki emberi kapadn, ve bu emberin iine sindirimi
nin iki kutbunu sdrdn gsterir.
Heliogabalos en sama atafat ve debdebenin ortasnda, sanat
arayn, rit ve iir arayn doruk noktasna dek karmtr.
"Her gn sofrasna getirttii balklar mutlaka deniz suyu gibi
lacivert bir salada piiriliyor ve doal renklerini koruyorlard. Bir
ara glya katlm ve stne gller serpilmi arap banyosuna merak
sard. Btn yaknlaryla birlikte bu araptan ierdi. Hamamn s
caklklarn nardin (smbl) kokusuyla parfmletti. Kandillere ya
yerine ho kokulu merhemler koydurttu. Kans hari hibir kadn
onun sarlna iki kez nail olmamtr. Dostlar, adamlar ve hizmet-
ANAR 1 0 1

ileri iin saraynda genelevler kurdu. Akam yemeklerinde hibir


zaman yz sestertius'tan aa harcama yapmad43. Bu alanda
Vitellius'la Apicius'u geride brakt. Havuzlardan balklan karmak
iin kzler kullanrd. Bir gn pazardan geerken halkn sefaleti
karsnda alad. Elenmek iin evresindeki asalaklar bir deir
men arknn kanatlarna balayp arkn dnyle suya daldrp
karrd. O zaman bunlara 'benim sevgili lxion'lanm' derdi. "
Sadece Roma dnyasn deil, Roma'nn topran, doal manza
ralarn da alt st etmitir.
"Anlatldna gre, diyor yine Lampridius, insan eliyle kazdrlp
arapla doldurulmu yapay gllerde gemi sava gsterileri yaptrm;
savalann pelerinleri bitki zleriyle kokulandrlmm. Geiine
engel olan mezarlar yktrdktan sonra, drt fil koulu bir sava
arabasn Vaticanus tepesine kadar srm. Arenada, kendi zel
gsterisi iin, arabalara yan yana drder deve koturmu."

lm, yaamnn talanmas olmutur; Roma bak asndan


hakl olduu kadar Heliogabalos'un kendi bak asndan da hakl
ve yerindedir. Heliogabalos'un lm, dzene bakaldran birinin
korkun ve tiksin lm olmutur, ama fikirleri uruna cann
veren birinin . . .
Bu iirsel anari taknlnn uyandrd ve alttan alta sinsi J ulia
Mammoea tarafndan da beslenen genel infial karsnda, Helioga
balos oyuna geldi. Kendisinin kt bir kopyasn, Julia Mammoea'nn
olu kk Alexandrus Severus'u, bir tr "yedek hkmdar" veya
ikinci imparator olarak yanna almay kabul etti.
Fakat Elagabalus hem erkek hem kadn idiyse de, bir arada iki
erkek deildir. Burada Heliogabalos iin ilkenin inenmesi demek
olan maddesel bir ikilik sz konusudur ki o bunu kabul edemez.
Buna birinci kez ba kaldrnda, daha bekareti stnde olan
yeni gen imparatora kar kendisini -Heliogabalos'u- seven, c
mertliinden yararlanan, hatta bir ara sefaletine alarken grld
halk kkrtacak yerde, onu muhafz ktasna ldrtmeye alr;
bu birliin bandaysa hala o dans vardr ve Heliogabalos onun
artk ak olan bakaldrsn fark edemez. Julia Mammoea'nn da
1 02 HEUOGABALOS TALI ANARST

kkrtt kendi askerleri silahlarn ona evirme konumuna geer


ler. Faka.t Julia Moesa ie karr, Heliogabalos zamannda kamay
baarr.
Her ey yatr. Aslna baklrsa Heliogabalos bu oldu-bittiyi kabul
edebilirdi; halkn deilse de askerlerin, polisin ve devlet bykleri
nin sevgisini kazanm olan ve iin iin kskand bu solgun impara
torun yanbanda durmasna katlanabilirdi. Fakat tersine, ite tam
burada Heliogabalos gerekte ne olduunu btn plaklyla gs
terir: disiplinsiz, serke ve banaz bir ruh, gerek bir kral, bir isyanc,
dn vermez bir bireyselci . . .
Kabul etmek, boyun emek, zaman kazanmaktr; yaamn gven
ceye almadan dn resmiletirmektir; zira J ulia Marnrnoea al
maktadr ve Heliogabalos onun vazgemeyeceini hissetmektedir.
Mutlak krallkla olu arasnda imdi bir tek gs vardr; burada
yce bir gnl de yatsa, bu szde Hristiyan kadn ona kar yalnzca
kin ve nefret beslemektedir.
Cana kar can dendi mi, ne olaca bellidir. Ya Alexandrus
Severus'un can, ya da kendi can gidecektir. te Heliogabalos
durumu byle hisseder ve iinden, gidecek olann Alexandrus Seve
rus' un can olmasna karar verir.
Bu ilk alarmdan sonra muhafz ktasnn askerleri yatm, her
ey yoluna girmitir. Fakat Heliogabalos dzen bozucu yangn yeni
den kundaklamak ve bylece yntem ve davranlarna hala sadk
kaldn kantlamakta kusur etmez.
Gnderdii adamlar tarafndan kkrtlan aa tabakadan in
sanlar, arabaclar, sanatlar, dilenciler, sokak soytarlar, 222 yl
ubat'nda bir gece sarayn, Alexandrus Severus'un -annesi Julia
Mammoea'nn odasnn yanbanda- uyuduu kesimini basmaya
kalkrlar. Fakat saray silahl adamlarla doludur. ekilen kllarn
akrts, zerine iddetle vurulan kalkanlarn grlts, sarayn
tm odalarna saklanm askerleri toplanmaya aran sava anlar,
hemen hemen silahsz olan halk srsn korkutup kartmaya
yeterli olur.
te o zaman silahl muhafz alay Heliogabalos'a kar dner ve
sarayn her yerinde onu aramaya balar. Julia Soemia da olay gr-
ANAR 1 03

mtr, olunun yanna koar. Heliogabalos'a dolambal bir kori


dorda rastlar ve Ka! diye barr, kendisi de bu kata oluna
elik eder. Her yandan onlar kovalayan askerlerin barlar duyu
lur, kouturanlarn ar admlarndan duvarlar sarslr; Heliogaba
los'la annesi, her tarafta lm hissederek, lgn bir panie kaplr
lar. Yksek amlarn glgesinde tatl bir meyille Tiber Nehri'ne
doru inen bahelere karlar. Kuytu bir kede, sk ve derin bir
sra kokulu imir ve prnal meesinin arkasnda, tarlada alm
saban izileri gibi hendekleriyle, saray muhafzlarnn ak hava
helalar sralanmtr. Tiber fazla uzak, askerlerse fazla yakndr.
Korkudan lgna dnen Heliogabalos kendini bu hendeklerden
birine atar; dk ukuruna dalar. Bu onun sonudur.
Kendisini grm olan askerler hemen oraya r; kendi Prreto
rium erleri bir anda onu salarndan yakalayverirler. Burada tam bir
kasap tezgah olay, antik dnyaya zg iren bir mezbaha sahnesi
yaanr.
Dklar, fkran kana kararak, onunla birlikte Heliogabalos'la
annesinin etlerine dalp kmakta olan kllarn zerine srar.
Sonra cesetler ukurdan karlr, mealelerin nda kente
tanr ve dehete den halk ynlarnn ve pencerelerini ap
alklayan soylularn evlerinin nnde, btn kentte gezdirilir. Kan
tkenmi, ama dkya bulanm bu ackl et ynlarnn ard sra
byk bir kalabalk Tiber kysndaki rhtmlara iner.
Heliogabalos'un eliaklndan bol bol yararlanm, fakat bunlar
fazlasyla iyi sindirmi olan ayak takm imdi "Lama ! " diye bar
maktadr, "Lama atalm ! "
Kana v e e n gizli organlarna varncaya dek her yerlerini aka
gsteren bu iki parampara ve plak cesedin seyrine iyice doymu
olan askerler, Heliogabalos'un cesedini nlerine kan ilk lam
deliinden ieri atmak isterler. Fakat ne kadar ince yapl olsa da
yine delie byk gelir. Baka are bulmak gerekir.
Daha nce Elagabalus Bassianus Avitus'un, nam dier Helioga-.
balos'un, adna Varius ("eitli") lakab taklmt, nk eitli
tohumlardan olma ve bir fahieden doma idi. Bu kez, kanalizasyona
atlmaya alldktan sonra yerde srklendii ve Tiber'e atld
1 04 HEUOGABALOS TALI ANARST

iin, Tiberli ve Srklenen lakaplar da eklenir. Fakat daha nce,


lam deliinin nne getirilip de omuzlar fazla geni bulununca,
ceset trplenmeye allr. Derisi ve etleri soyulur, ama iskeletini
olduu gibi korumaya zen gsterilir. Bu durumda, adna pekala
Trplenmi ve Rendelenmi lakaplar da eklenebilirdi. Herhalde
trplenmi olarak bile delie byk geldiinden olacak, Heliogaba
los dorudan Tiber'e atlr; nehir onu, birka burga teden kendisi
ne elik eden Julia Soemia'nn cesediyle birlikte, denize doru alp
gtrr.
Heliogabalos'un sonu ite byle olur: ne mezar ne de yazt, ama
insann kann donduran bir cenaze treni . . . dleklik iinde, ama
ak bakaldr halinde ld. Byle bir lmn talandrd byle
bir yaamdan, sanrm, sonu filan karmak gereksizdir.
Birinci Ek: ru tizali

Fabre d'Olivet, Histoire philosophique du genre humain (nsan tr


nn felsefi tarihi) adl eserinde44, kkensel alarda zlerin birbirin
den ayrlmas diye adlandrd ve hem tanrsal hem de insansal
dzeyde anlalmas gereken bir olgudan uzun uzun sz eder. Bu
dzeylerden ikincisi birincisinin, yani her eyin kkeninde sadece
ar gleri ie koan gksel eylemin, ancak bir yansmas, bir tr
tarihsel art sarsnts olabilir.
Ne olursa olsun, Hindularn Pallisthan topraklarna yerlemele
rinden hayli sonra, metafizie pek merakl olan halk kitleleri bir
ilkeler sorunu zerinde didimeye balarlar ki, bu tartma btn
ada savalardan daha fazla, ve ok daha uzun sre, kan dklme
sine neden olmutur.
Bizim yaamakta olduumuz yzyllar gibi barbar alarda en
yksek dzeyli manevi sorunlar bile elde biriken yiyecek fazlasn
1 06 HEUOGABALOS TALI ANARST

tam anlamyla alktan lmekte olan bitkin insan ynlarna dat


mann yntem ve arelerinden ileri gitmezken, tarih-ncesi alarda
insann henz fikirleri uruna savamay becerebildii, insan iin
onurlu ve grkemli dnemler de yaanabilmitir.
Bu soruna ilgi duyanlar iin, metafizii fiziksel sevime iin en
uygun pozisyonlarn aranmasndan daha ilgin ve ekici bulanlar
iin, baka deyile ruhlar gerektiinde, doru bir soyutlamann
basamaklarn trmanarak, ilkeler dzeyine ykselme -ki bu aslnda
ruhun kendi organik yasasn izlemesi demektir- yeteneini henz
yitirmemi olanlar iin, denebilir ki -ben buraua Fabre d'Olivet'yi
izlemekten baka bir ey yapmyorum- evet, denebilir ki, insanlar
uzun zaman her eyin bal olduu, znde manevi bir tek ilkeye
inanmlardr.
Fakat bir gn gelir, ayn insanlar mzik hakkndaki incelemeleri
ne dayanarak, kafalarn alt st eden bir keifte bulunurlar45 . Tek
ve yaln olduunu sandklan nesnelerin kkeninin ift olduunu
anlarlar. Meer Dnya tek bir ilkeden treme olmayp, birleik bir
ikiliin rnym ! . Kukuya yer yoktur; olgular nmzdedir: olgu
lar, yani mziin, daha dorusu seslerin kkeninin, akn dzeyde
incelenmesi. Seslerin retilmesi srecinin kkenlerine doru ne
kadar geriye gidilirse gidilsin, hep kout olarak i gren iki ilkeye
rastlanr; bunlar birleerek titreim olayn meydana getirirler. Bu
nun dndaysa sadece an z, zmlenemez soyutluk, belirlenmemi
mutlak, nihayet Fabre d'Olivet'nin dedii gibi, "Anlalabilir-olan"
vardr.
"Anlalabilir-olan" ile dnya, doa, yaratlmlar, vb. arasnda
da ilk geit olarak, soyutu somuta birletiren en ince ve en biimle
nebilir yol olarak, uyumluluk (armoni) , titreim, akustik yer alr.
Tad almadan ok, ktan ok, dokunmadan ok, tutkulu heye
canlardan ok, en temiz drtlerle harekete geen ruhun cokula
rndan ok, sestir, akustik titreimdir bize btn bu olaylan: tad,
, en yce tutkularn ahlann aklayan. Seslerin kkeni ikiliy
se her ey ikilidir, ifttir. Ve ite burada akln irazesinden k
balar. Ve sava douran anari, ve de taraflarn karlkl birbirleri
ni krmas da . . . Eer iki ilke varsa, bunlarn biri erkek teki diidir.
BRNC EK: RU TZALI 1 07

Gel gelelim, -savan nedeni de budur- Erkek'in yandalar bu


ilkelerin bar iinde bir arada yaamasna inanmazlar; onlara gre
"anlalr" Erkek her eyin kaynanda tek olarak kalmaldr.
Erkek nitelikte tek bir ilkenin stnlne inanlan Hind gibi
bir lkede, ru itizali (yoldan ayrl) , tarihten ok nceki devirler
de ru'nun nderliindeki Kadn yandalarnn, ru'nun kardei
Tarak'hyan nderliindeki Erkek yandalarna kar ayaklanmalar
n temsil eder.
Sava Kadn'n ezici yenilgisiyle sona erer; yandalar darmadan
olarak drt bir yana yaylrlar, bir blm de Akdeniz kylarna
kadar dklr.
Zamanla adlar da deiiklie urar. Balangta Palli (ya da
obanlar, Srtmalar) iken Yoni (\/ajina) , ve sonunda -anlatlmas
bile insan tiksindiren sofralarda paylap yedikleri adet kanlarna
gnderme olarak- Pinkshas (Kzl) biimini alr46.

Ayba akntsndaki turuncu eyle karp deimi krmz renk:


Btn antik dnyada nl olan Tyre (Sur, Fenike) erguvannn
kkeni ite budur.
kinci Ek: Suriye'de Gne Dini

Sz balamak zere, Mesih'ten iki yz yl sonra bile Heliogaba


los'un -eytanca kzmlyla kanl ritlerinin ortasnda zangr zangr
titreyen Heliogabalos'un- Suriye' sini oluturan o tapnak ynlarn,
buralarda uygulanan birbirine dman tapnlan, talarn soluk alp
verilerini, kanl organ kesimlerini, Galle'lerin lgn koularn,
bilicilerin ulumalarn, gn grlemelerini, btn bu kutsal grl
ty nasl yorumladm aklayaym.
Emesa dini sihirlidir, nk byk ilkelerin bilgisini somut olarak
koruyabilmitir. Zaten Paganizm de, srra-erme demek olan yce
anlamyla, hala srp giden ve bireylerin kannda diriliini koruyan,
byk ilkelerin kaygsn duyma ve onlara kafa yorma olaydr. lke
lerin kavram ise sz konusu ilkelerin yaratlm dnyay istikrara
kavuturmak iin balangta birbirlerine kar verdikleri savan
kavram veya bilgisidir.
KNC EK: SURYFDE GNE DN 1 09

Paganizm, ritlerinde ve enliklerinde ilkel Yaratl mitini btn


l iinde yeniden yaar ve yaatr; Hristiyanlk, "Gnahlardan
arndrlma (Redemptio) " olayn en n plana karmak suretiyle,
bunun yalnz bir ksmn, o da tarihsel planda, trenletirmi olur;
oysa Paganizm sz konusu miti ilkeler dzeyinde ve eksiksiz olarak
kutlar ve yaar.
lkenin ayrlmasnn dini olan, Heliogabalos'un olanclk dini
de, sadece bu akn kavram yitirerek, eylem halinde ve cinselletiril
mi yaratln erotizmi iinde boulduu iin, bize tiksindirici gelir.
nc Ek: Ram'zn Burlar Kua

Ram Zodiyaknn47 on iki blm, Pythagoraslk geleneind


doann sihirli rakam olan 1 2 rakamna karlk gelir. lgin bir
saptamadr ki, 1 2 ayn zamanda iki ilkenin ucuca eklenmesinin de
rakamdr: Tanr ve Doa, Ruh ve Madde, Erkek ve Kadn; ancak
ilkeler burada l durumda, henz eylemlerini yapmam, henz l
ile 2'nin arasndayken ele alnm grnrler.
Fakat 12, 3 ile 4'n arpmndan da elde edilir: ilkede 3, duyulan
da 4 . . . Ve bylece, denebilir ki, drt byk insan rk, organil:
yanklar gibi, Tanr'nn isteine gre blnm Ram Zodiyaknn
blmlerine karlk gelirler.
Notlar

HEUOOABALOS TALI ANARST

Heliogalxle ou l'Ararchiste couromi 1934'te Denoel et Steele Yaynevi tarafn


dan, Andre Derain'in alo kk deseniyle sslenmi olarak yaymland (basm
tarihi 28 Nisan) . Pur fil kada, l 'den 5'e kadar numaral be nsha ile alfa
kada 5'ten 105'e kadar numaral, yeil kapakl yz nsha kitabn zgn basmn
oluturuyordu. Bunlara, Denoel Yaynevi'nin alanlar ve dostlar iin zel
olarak baslm, piyasaya verilmeyen belli sayda nshay da eklemek gerekir.
Olaslkla bin be yz nshalk beyaz kapakl bir normal basm, Antonin Artaud
zgrlne kavutuunda daha tkenmemiti. Elde kalan nshalarn tamam
Pierre Loeb tarafndan geri toplanp, 13 haziran 1946'da Artaud yararna dzenle
nen satta ak artrmaya konulmutur.
H!liogabale her eyden nce bir air eseriyse de, bu zellii onun ayn zamanda
derin bir bilimsel aranrma rn olduu gereini gizlememelidir. Antonin Artaud
bunu yazmak iin uzun ve sabrl aratrmalardan kanmad, gerek eski gerek
ada ok sayda yazl belge okudu. 1 5 nisan 1933'te Anals Nin'e yle yazyor
du: "Btn gn buna alyorum, ve btn zamanm ktphanelerde aratmu
yapmakla geiyor." Robert Denoel tarafndan emrine verilen M. Auffret adl bir
gen, gerekli belgeleri toplamasna yardm ediyordu. Madam Anie Faure'a
emanet edilen ve M. Rene Thomas tarafndan bize ulatrlan katlar arasnda,
Heliogabalos'un msveddesinin bir ksmyla kark olarak, olaslkla M. Auffret
1 1 2 HEUOGABALOS TALI ANARST

tarafndan daktilo edilmi olan ve sz konusu belgeleri oluturan bir tomar dosya
kad da vard. Bunlar bizi bavurulan kaynaklar konusunda aydnlaonaktadr.

Eski kaynaklar (Heliogabalos'ta ad geen yazarlar dnda) :


Efes'li Artemidoros; il. yzylda Efes'te domu Yunan doabilimcisi; Ryalann
Yorumlanmas adl eseri 1664'te Franszcaya evrilmitir; ou zaman Rya
Anahtan diye bilinir.
Heliodoros; ili. yzyl Yunan romancs; !Ethiopikoi ya da Theageres'le Klariklea
adl yknn yazan.
Censorinus; III. yzyl Latin gramerci ve takvimcisi.
Sextus Empiricus; III. yzyl Yunan kukucu filozofu, gkbilimci ve tp bilgini;
eserlerinde Kaide astrolojisi hakknda da bilgiler verir.
Eusebios; III.-IV. yzyl Yunan tarihisi; Antiokheia'da (Antakya) yaad, cesaree
(Kaisarea, Kayseri) piskoposluunda bulundu. Onun sayesinde Fenikeli yazar
Sankhoniaton'un Fenike Tarihi nden, I.-11. yzyl Fenikeli yazar Byblos'lu
'

Philon'un eserlerinden, ve Lydia'da Sardes piskoposu Meliton'un Marcus


Aurelius'a gnderdii Apologia'dan baz paralar bize ulamtr. (Bundan
baka u eserlere de bavurulmutur: Emest Renan, Memoire sur l'origine et le
caractere veritable de l'hisoire plenicienne qui porte le rom de Sancloniaon,
1 853; ve Rene Dussaud, Observation sur la sele phenicienne de Byblos, 1909.)
iV. yzyl Latin tarihileri: Ammianus Marcellinus, Aurelius Victor, Julius Capi-
tolinus ve Eutropus.

Macrobius; V. yzyl filolog ve filozofu; Satumales adl bir eseri vardr.
Zosimos; V. yzyl ikinci yansnda yaam Bizans tarihisi.
Konstantinos Porphyrogenetos; Bizans imparatoru (905-959), Trenler Kitab
ve Ynetim Kitab adl eserlerin yazan.
Xiphilinos; XI. yzyl Bizans tarihisi; Dion Cassius'un son XLV kitabndan
yapt Ksaltma (zet) ile tannr.
Jean (Giannis) Zonaras; XII. yzyl Bizans kronikisi; dnyann balangcndan
1 1 1 8 ylna kadar gelen bir Evrensel Tarih Elkitab'nn yazan. Bu eser zellikle,
yazlrken bavurulabilmi, fakat bugn kayp olan eski metinler bakmndan
I
nem tar.
Son olarak, Antonin Artaud Louvre'da Heliogabalos'la yaknlarnn bstlerini
ve Madalyalar Odasnda o devrin sikke ve madalyonlarn da incelemitir.

ada kaynaklar:
Emest Babelon: Le Cabine des Antiques a la Bibliotheque Natianale ( 1887-1889);
Traite des monnaies grecques et romaines ( 1901).
Auguste Bouche-Leclerq: Hisoire de la divination dans l'Antiquite ( 1879- 188 1 ) ;
L'Astrologie grecque (1899) .
Pierre Daniel Chantepie de la Saussaye: Manuel d'Hisoire des Religions ; Hu bert
ve Levy tarafndan Almancadan eviri ( 1904) .
NOTLAR 1 1 3

Pierre-Jean- Bapciste Chaussard (Publicola da denir) : Hiliogabale ou Esquisse


morale de la dissolution romaine sous les empereurs (1802).
Henry Cohen: Description hstorique des monnaies frappees sous l'Empire romam,
communement appelees medailles imperiales (1859- 1862).
Georges Concenau: La Civilisation phenicienne (1926).
Franz Cumonc: I..es Cules d'Asie Mireure dans le paganisme romain. I..es Religions
-

orienales dans le paganisme romain (1906) .


Charles Daremberg: Philostratos'un Traice sur la gymnastique'irun evirisi (1858).
- Etat de la medecine entre Homere et Hippocrae (1869).
Charles Daremberg ve Edmond Saglio: Dictionnaire des antiquites grecques et
modemes d'apres les extes et les monuments (1877-1906) .
Louis Delaporce: La Mesopotamie (1923) .
Georges Duviquec: He"liogabale, raconte par les historiens grecs e latins, Remy de
Gounnonc'un nszyle (1903).
lgnaz Johann Joseph von Dllinger: Paganisme e]uda'isme (1858).
Viccor Duruy: Histoire des Romains depuis les temps les plus recules jusqu'i l'invasion
des barbares (1879 basm) .
Rene Dussaud: L'Ere d'Alexandre le Grand en Phenicie (1908) . - Mission dans les
regions desertique de la Syrie moyenne ( 1903). - Notes de mythologie syrienne
( 1903-1905). Le Royaume de Hama e de Lou'ouch au VIII. siecle avan].-C.
-

(1908). - Voyage en Syrie, octobre-novembre 1 895 (1899) . - Voyage en Syrie,


octobre-novembre 1 896 ( 1 899). Le Sacrifce en Israe"/ et chez les Pheniciens
-

( 19 1 4). - Topographie de la Syrie antique et medetale ( 1927).


Joseph Hilar Eckel: Descripio numorum AniochcE Syria!, sive specimen artis criticre
rumarL<E ( 1786). Dxtrina numoum vereum ( l 792- l 798), ve zellikle III. ciltte
-

Emesa, coninens reliquam Asiam Minorem e regiones deinceps in ortum sitas.


Bu eler Orma Fichc: Sudies in he Life ofElagabalus (1908).
Charles Fossey: La Magie assyrienne (1902).
Edward Gibbon: Histoire de la decadence et de la chute de l'Empire romain; ng.den
eviren M. F. Guiwt ( 1 81 2) .
Antonio de Guevera: Libro aureo de Marco Aurelio (1529); Franszcadaki benzeri:
Ancoine Allegre, Decade contenant les vies des empereurs ( 1556).
Yiccor Henry: La Magie dans l'Inde antique (1904) .
Henri Hubert ve Marcel Mauss: Esquisse d'une heorie generale de la magie ( 1 904) .
Marie-Joseph Lagrange: Eudes sur !es religions semitiques ( 1903).
Sebastien Lenain de Tillemonc: Histoire des empereurs ( 1690) .
Franois Lenormanc: Monnaies et medailles ( l 883) . - Sol Elagabalus ( 1 88 1 ) . -

Histoire ancienne de l'Orient jusqu'aux guerres mediques (devam: Emesc


Babelon) (1881- 1885). Manuel d'Histoire ancienne de l'Orientjusqu'auxguerres
mediques (1869) . - I..es Betyles ( 1 88 1 ) .
Jean Lombard: L'Agonie (1 888) .
Gascon Marmier: Recherches geographques sur la Syrie antique ( 1895).
1 1 4 HEUOGABALOS TALI ANARiST

G.R.S. Mead: Apollonius de Tyane, le philosophe refomateur du I a siecle de notre


ere (1901); ng. den eviri: 1906)
Theodor-Edme Mionnet: Description des monraies aniques grecques e romaines
(1806-1837).
Theodore Mommsen: Histoire romaine (1882). - Manuel des anaquies romaines
Qoachim Marquardc'la birlikte; Gustave Humbert ynetiminde Almancadan
eviri, 1887 - 1 907). - Histoire de la monnaie romaine, ev. dk de Blacas
(1865- 1875).
Georges Perrot ve Charles Chipiez: Histoire de !'ar dans l'Aniquie ( 1882- 1914).
Edward Pococke: lrua in Greece, or Tmd in mylology, conaining he sources of
he Hellenic races (185 1).
Emest Renan: Mission de Phbicie (1864) . Des Religions de l'Antiquie et de leurs
-

demiers historiers (1853).


Albert Rville: Apollonius de Tyane. - 1 ekim 1865'te Revue des Deux Monde.s'da
yaymlanm olan bu metinden, aadaki eserin Apollonius de Tyane et le
Clrist balkl blmnde geni alnnlar yaplmar:
Jean Rville: La Religion a Rome sous !es St!veres (1885).
Franois Thureau-Dangin: Rituels accadiens (192 1).
Comelis Petrus Tielle: Histoire comparee des anciennes religions de l'Egype et des
peuples semiiques; Hollandacadan ev. G. Collins, nsz: Rville ( 1882).

Yukardaki balklardan bazlar Rewe de l'histoire des religions (Annales du


musee Guime) , Rewe archeologique ve Rewe des deux mondes gibi dergilerde
yaymlanm yazlardr.
Eski Galya astrolojisi konusunda incelemelerin (La Ville de Mirmont,
L'Astrologie en Gaule au V. siecle; cilt 4, 5, 8, 9 ve 1 1) bulunduu Revue des etudes
anciennes (1902- 1905) 'ce, ve Yon Domaszewski'nin Die polilsche Beleuung der
Religion von Emesa balkl makalesinin yaymland Archiv fr Religion
wssenschaft (1918) 'te de bilgi aranm ar.
Aynca, Grand Dicrionnaire Larousse, La Grande Encyclopedie, Vigouroux'nun
Dictiornaire de la Bible'i, Michaud'nun Biographie universelle ancienne e modeme'i,
ve doktor Hoefer'in ynetiminde Firmin Didoc tarafndan yaymlanan Nouvelle
Biographie Generale gibi genel eserler de Arcaud'ya bilgi salamlardr.

Heliogabale iin derlenen daktilo edilmi belge yn iinde, aada verilen


notlar da bulunmaktayd. Bu liste hi kukusuz Antonin Arcaud tarafndan,
aranrmalannda kendisine yardun eden kii iin hazrlannu olup, bu aranrmalan
hangi ynlere doru gelitirmek istediini ve Heliogabalos'un kiiliinde ve
yaamnda kendisini ilgilendiren eylerin neler olduunu aka gstermektedir.
NOTLAR 1 1 5

H ELI OGABALOS

Kiinin iinde bulunduu durum - Dnem - Dnyann ve Avrupa'nn yl yl


durumu.
Dnemin genel ddet ve davran/an - Modalar - Gelenek ve grenekler - zel
ve kamusal ahlak.

Konu kiinin kkenleri -Ailesi - Atalan - Genlii.


Hdiogabalos'unfiziksel portresi (madalyonlar, heykelcikler) - Boyu - Omuzlar
nn genilii - Ba, bykl - Bel evresi - Kalalarnn yuvarlakl -Ayaklar -
Elleri - Salamun ve gzlerinin rengi - Teni - Boynunun uzurluu - Organlarnn
oylumu - Kol ve bacaklarnn da. - Kulaklar, boyu ve renkleri.
Sevdii giysiler - Kumalar - Renkler - Balklar - Silahlar - Talar, saylar,
betimleri.
Kadnlar; bunlarn adlan, huylan, gzellik tipleri, hal ve gidileri.
Memurlar; bunlarn adlar, karakterleri, kamlarnn uzunluu. - Onlan nasl
seip grevlendiriyordu?
Heliogabalos'un cinsel organ, uzunluu?
Erotik bunalmlan, lklar, kopard patrt ve lgrlklar.
Dzenledii enliJclerin says.
Ta giyme erliklerinin anlatm; harcamalar, iekler, yiyecekler, zel lenler,
orjiler, her tr atafat ve debdebe.
Yardmclarrun says.
Saray - Sarayn Roma planndaki yeri - Odalarn boyutlar - Bahelerin de.
Heliogabalos'un yaay - Zamann nasl dzerledii - Kalk ve yat saaleri.
enliklerde ve gne dini trenlerinde uygulanan zel ritel.
Ritlerin aynnlar - Tapnma dlet ve edevau - Klt nesneleri - Rahipler, saylan,
grev ve yetkileri.
Vens roln oynad sahne gsterisinin ayrntl anlatm - Bu vesileyle giydii
giysi.
Dsal, kamusal ve zel eylemlerinin yl yl kronolojik listesi.
Kafasm ezen muhafz ktas erinin ad.
Bizzat ldrttklerinin adlar - Saylar - Saltanatnda lenlerin says -
evresinde lenlerin says.

ans eseri Heliogabalos un olduka ok sayda elyazmas msveddesi bize


'

ulamnr. Bunlar gerekten de ayn ayn elle yazlm metinlerdir, zira kimi
pasajlar birka kez yazlm olup, eidi msveddelerin arasnda da dikkate
deer farklar vardr. Anconin Arcaud'nun Btn Eserleri nin Yii. cildinde, bu
'

balang versiyonlarn bir araya getiren zel bir dosya yer almaktadr.
1 1 6 HEUOGABALOS TALI Af\JARST

Antonin Artaud metinlerini dikte ederek yazdrmay alkanlk edinmiti;


bunun nedeni herhalde, sesini gayet baarl biimde kullanmay bilen bir aktr
olarak, cmlelerin ses ve mzik yapsn kulayla snamak suretiyle yapacaklar
etkiyi daha iyi deerlendirebilmesiydi.
Helogabale ou l'Ararchiste couronre de bu kuraln dnda tutulmad. Denoel
edisyonunda rastladmz tipik olarak yanl iione kaynakl hatalarn da gster
dii gibi, eserin son ve kesin ekli balangtaki eitli msveddeler temel alnarak
dikteyle yazdrlmtr. Bu srada birtakm hayli uzun pasajlar ayklanm, bazla.
rndan Arcaud sadece ksa paragraflar alm, bazlar da nemli lde deiiklie
uramtr. Yazar 1947'de Van Gogh le suicide de la societe'yi (foplumdan intihar
eden Van Gogh) yazarken de ayn eyi yapacaktr.
Msveddeyi incelemek suretiyle Denoel edisyonundaki birok ak yanl
dzeltmek imkann bulduk. Kukulu durumlarda (kimi yerlerde oul yerine
tekil ya da bunun tersi yazllar dikte srasnda kulakla anlalamayacandan)
her zaman elyazmasm esas aldk. Noktalamada, tipik zellii noktal virgln
ok sk ku ilanlmas olan Denoel edisyonunu izledik, nk metni dikte ederken
noktalama iaretlerini de belironek Antonin Anaud'nun adetiydi. Sadece kopya
edenin unutkanlndan veya basn hatasndan ileri gelmi olabilecek noktalama
yanllarn dzelttik.
Denoel edisyonunda baz yerlerde Geta, baz yerlerde Geta yazllar geiyor
du. Msveddede Geta grnyor, fakat Artaud'nun aksanlamasrun pek dzen
siz olduu ve Heliogabale szcndeki aksann bile ou kez unutulduu da bir
gerektir. Biz Roma tarihi uzmanlarnn kabul ettii ekil olmas dolaysyla, Geta
yazln benimsedik. Ayn ekilde, soyut ve mutlak anlamda Tarih szcn
de, birlik salamak zere, her yerde banda byk harfle yazdk; gerek msved
dede gerek Denoel edisyonunda ise (bazen iki satr arayla) bu szcn banda
gah byk gah kk harf bulunmaktadr. dieu (fann), le christ (Mesih) szck
leri iin, kk harflerin anlama byk harflerin ifade edemedii bir nans katt
durumlarda, msveddeye uyduk; zira bizim Hristiyan uygarlmzda bu iki
szcn byk harfle yazlmas gerek kopyaclarn gerek dizgicilerin bilinsizce
uyduklar bir otomatizm haline gelmitir.Jesus-Chris yerine]esus-christ eklini
benimsedik, nk Artaud da hep yle yazyordu. Buna karlk, DenI edisyo
nundaki byk harfleri, allmadk olduklar durumlarda (rnein, Souffle "So
luk", Chaos "Kaos", Soleil "Gne", Betyle "Beti!" gibi szcklerde) aynen aldk,
zira bunlar mutlaka bizzat Artaud tedbir olarak dikte srasnda belirtmi olmaldr.

1 ) Bu kitabn ithaf edildii Tyana'l Apollorius nl bir yeni-Pythagoras


filozoftur; milat dneminin balarnda Kapadokya'da Tyana'da (Nide) domu,
Nerva'nn imparator olduu srada Efes'te lmtr. Pythagoras gibi byk bir
NOTLAR 1 1 7

gezgindi. Btn Kk Asya'y dolat, Babil'e gitti, sonra Hindistan'a gidip


Brahmanlarn retilerini inceledi ve bunlar gen yanda benimsemi olduu
Pythagoras retileriyle badatrmaya alt. Yalnz sebzeyle beslenir, araptan
ve kadnlardan uzak durur, varn younu yoksullara balar, tapnaklarda
yaar, ayaklanmalar yantnr, insanlar eitirdi. Yalnayak gezer, salarn uzatr
d. Kendisine biroklarna Mesih'e atfedilenlerden daha artc gelen mucizeler
atfedilirdi. mparator Domitianus'un bask ve eziyetlerine uradnda byk
cesaret ve dayan gsterdi. ld yerolan Efes'te bir Pythagoras okul kurmu
tu. Onuruna heykeller ve tapnaklar dikildi. Hi kukusuz ann en olaanst
kiiliklerinden biriydi.
Anconin Artaud, Philoscratos'un yaznu olduu Tyara'l Apollonius'un Yl'l
nu'n 1862'de Alexis Chassang'n yaymlad Franszca evirisinden okumutu.
Bu eviriye, Apollonius'tan bize ulaan tek metin olan Mektuplar da ekliydi
(Domitianus'a Apologia adl eserin ona ait olduu kukuludur.).
2) Antonin Artaud Heliogabalos'un soyaaaru karrken ii biraz kannmu
grnyor. Heliogabalos'un annesinin Julia Soemia olduu dorudur. Julia
Moesa ise ninesidir, ve Julia Domna'nn kardei olmakla birlikte, ne Sextus
Varius Marcellus'un eidir (bu adam, kzJulia Soemia'nn kocas olmak dolaysyla
onun damad olur) , ne de Gessius Marcianus'un baldzdr (bu adam ise ikinci
kz Julia Mammoea'nn kocas ve onun teki damaddr) . Septimus Severus
onun enitesi olur. Ancak, bundan baka her yerde Antonin Artaud Heliogaba
los'un, Julia Soemia'mn olu ve Julia Domna'nn torunu olduunu belirtecektir.
Heliogabalos'un soyaac aadadr:
Bassianus

Julia Domna, Augusca Julia Mocsa, Augusta


Augustus Scpcimus Sevcrus'un ei Julius Avicus'un e

Caracalla, Auguscus Geta, Auguscus

Julia Socmi:, Augusta Julia Mammoea, Augusca


Scxrus Varius Marccllus'un C Gessius Marcianus'un e

1 1
Heliogabalos, Augustus Alexandrus Severus, Auguscus

3) Julia Moesa, Septimus Severus dneminde Mewpotamya, Asya ve Kbns


vaWiklerinde bulunmu, konsl nvanl bir kii olan Julius Avicus'la evlenmitir.
Bu adamn adnn buradaki gibi Barbakus Mercurius olarak getii bir esere
rastlayamadk.
1 1 8 HEUOGABALOS TALI ANARST

4) Lampridius yle diyor: Baba katili Bassianus.


5) Sanchoniathon ya da Sanchoniaton: Fenikeli yazar. Fenike Tarihi adyla
paralar halinde bize kadar gelen kitaba baklrsa, Semiramis'in adaym.
Olaslkla lkesinin ylll<lann (annales) yazan Fenikeli bir rahipti. Kitap yaradl
n bir yksyle balar. Sanchoniaton'un kitab, Byblos'lu Philon'un yapm
olduu bir Yunanca eviriye dayanlarak, Porphyrios tarafndan gn na
karld. Porphyrios bunu Hristiyanlara kar bir silah olarak kulland. Sanchonia
ton'un eseri, Musa'nn bilgilerinin vahiyden deil Fenike yllklarn okumu
olmasndan geldiini karutlamasru salyordu. Eusebios, Porphyrios'un iddialarn
rtrken Fenike Tari/u'nin belli bah blmlerini de kitabna ald. Sz konusu
eserin deerli paralan bu polemik sayesinde korunmu oldu. Bu paralar Emest
Renan tarafndan, Memoire sur l'origine et le caractere venuble de l'histoire
phbicierne qui porte le nom de Sarchoniaton (1853) adl almasnda incelendi.
6) Bizansl yazar, Konstantinopolis patrii Photius (820-891), Afrika'da Lep
tis'te doup 2 1 1 ylnda Byk Britanya'da York'ta len Septimus Severus'un
hkmdarlk dneminde yaam olamaz. Ateli polemik eserleri ile birok dini/
ahlaki sylei (homelie) yazm olan Photius ayrca ok sayda mektupla,
Myriobiblion ya da Photius Ktphanesi adyla bilinen ve okuduu kitaplara
ilikin denemelerini ieren son derece deerli bir eser de brakmtr.
7) Damascius: S 480'e doru Damascus'ta (am) domu Yunan filozofu.
nce skenderiye'de, sonra da Atina'da renim grd. Zenodotos'tan matema
tik, Marinus'tan felsefe rendi. Isidoros tarafndan diyalektik alannda yetitiril
di. Hristiyanlk d felsefe Justinianus tarafndan yasaklannca, Simplikius'la
ve Plotinos okulunun son temsilcileriyle birlikte ran'a snd. Iamblikhos'un
theourgia kuramnn sk yanda olmakla birlikte felsefe asndan Plotinos'a
balanr. Balca eserleri: Platon 'un eitli diyaloglar stne yorum; Belli bal
eklektiklerin urihi.
Photius, Ktphane'sinde (bu eserin M. Rene Henry tarafndan yaplan Fran
szca evirisi Societe d'Edition "Les Belles Lettres" tarafndan yaymland; doku
zuncu ve son cildi de kn.), codex 130'da, Damascius'a yle gnderme yapyor:

Damascius'un drt kiup okudum; birincisinin bal, nanlmaz uydurmalar


stne yz elli iki blm, ikincisi, elli iki blmlk Tanrlarn olaanst
ykleri; ncs, altm blmlk lmden sonra ortaya kan ruhlarn
olaanst ykleri, ve drdncs de Olaanst olaylar stne yz be blm
dr. Hepsinde de varsa yoksa fatasik, imkansz, ialmaz, kt uydurulmu ve
sana sapan masallar vard; aslnda bunlar, gerek iancn dnyay aydnla ur
ken puuupcln koyu karanlnda uyuyakalnll olan Damascius'un dinsizliine
ve irrums;;,lna pek de yarar eylerdi. Bu yazlardaki slabu ak ve nettir;
zarafetten yoksun deildir, ve bu r yklerde allageldii gibi ak-seik/ie
bovermi deildir.
NOTLAR 1 1 9

Ye c.odex 181 'de: lsiaoros'un yaam yksn yazmaya niyet edince, bu alma
sn kendisi gibi putaapclk akidelerini gzeten Theodora adnda bir kadna ithaf
etti. [ . . . )
Codex 242'de de Photius, Damascius'un Isidaros'un Hayat adl eserini uzun
uzun aklayp yorumlar ve bu yaamn en arpc olaylarn anlanr.
8) Bu alna ve bundan nceki ve sonraki alnalar iin -ki hepsi Photius'un
Ktphane'sinin uzun 242.nci codex'indendir- Antonin Artaud, M. Auffret
tarafndan dzenlenip daktilo edilmi notlar kullanmtr. Alna, "Je vis, dit
il. . . " szleriyle balyordu; bu yzden Artaud sylenenlerin ayn Severus'un
szleri olduunu zannetti; oysa, Rene Henry'nin evirisinin U'ai vu, dit l'auteur. . . )
aka gsterdii gibi, bunlar Damascius'un szleriydi. te yandan, bu codex'te
birka kez ad geen Severus'un imparator Septimus Severus'la hibir ilgisi
yoktur.
9) M. Auffret tarafndan daktilo edilen kopyada, burada "entre autre choses"
ibaresi vardr ve bize gre doru olan da budur. Denoel edisyonundaki "en
propres choses" ekli, Antonin Artaud'nun bu metni dikte ettii kiinin iitme
hatasndan domu olmaldr.
10) Burada Antonin Artaud kendisine verilen daktilo edilmi notlara uyarak
yanlgya dmtr. Bu notlar yleydi:

Seleukos soyuna mensup olanlar Apollon'dan inme olduklanru sylerlerdi.

Suriyeli Biliciler:
Juvenalis, Damascius'un Hierapolis'ten geerken, kaybolan bilicinin kk bir
ardln hdla orada bulduunu anlatr.
Bunun ardndan, alndklar esere hi gnderme yaplmakszn, Auguste
Bouche-Leclercq tarafndan 1880'de yazlan Hisroire de la divinarior dan l'Antiquire
(Antik ada falcln tarihi) adl kitaptan alnm drt ksa pasaj geliyordu.
Sz konusu daktilo edilmi kopyada yer alan ilk pasaj -orada bunlarn ayn
ayn metinler olup bir btn tekil etmediklerine dair hibir ipucu yoktur- Hisroire
de la divination 'un III. cildinin 403., 408. ve 4 1 1 . sayfalarnda yer almaktadr.
Drdncs ise iV. cilt, s. l SS'te, Presages fortuits (Raslansal ndeyiler) blm
nn !es Sorts (Fallar) balkl ikinci alt-blmnde yer almaktadr. Bu metinler
unlardr:
l . Auguste Bouche-Leclercq'in, Photius'un eserinden yapt ksa bir
alnt. Antonin Artaud tarafndan kullanlmamtr, nk daha nce, 2 1 .
sayfada verilen uzun paraya Ue vis , dit ercore Severe . . . ) dahildir. Oysa Augustc
Bouche-Leclercq'in kitabrda Juvenalis'ten bahis yoktur. Photius'tan alnan
parann balangc yledir: Buna karn, al!kanlklar ve arular o denli gldr
ki, VI. yrylda yen-Eflaunculann sonuncusu Damascius Hierapolis 'ten geer
ken, kaybolmu bilicinin kk bir ardlnn hala orada ulduunu grmtr.
1 20 HEUOGABALOS TALI ANARST

2. Spanianus'un aktard bir inan! anlatan bir dipnot. Antonin Artaud


tarafndan kullanlmam.
3. Zosimos'un Roma Tarihi'nden bir pasajdan A. Bouche-Leclercq tara
fndan yaplrn bir alnt. Daktilo edilrni nottaki belirsizlik yznden Juvena
lis'e atfedilebilecek olan U alnann ba tarafn oluturuyor: Ceux qui
venaient. . . naturellement.
4. talya'daki falclk hakknda bizzat A. Bouche-Leclercq'in bir cmlesi;
u alntnn ikinci paragrafn oluturuyor: Des tablettes de bronze . . . oracles
italiques.

1 1) Vopiscus: iV. yzyl Latin tarihisi, Histoire Auguste nin (mparatorlar


'

Tarihi) en iyi yazarlarndan biri. Buraya birka yaam yks, zellikle Aurelia
nus'un YQQ7lU'n, yazd. Antonin Artaud buradan yapa alnnlar iin Panckoucke
edisyonunu (1847) kulland: Ecnvains de l'Histoire Auguste. Flavius Vopiscus'un
Franszca evirmenleri E. Taillefert ve J u les Chenu 'dr.
1 2) Lukianos: 125 ylnda Suriye'de, Samosata'da (Samsat) doup 1 92'ye
doru Msr'da len Yunan filozof ve retorikisi. Metnin devamndaki uzun
alntlar onun Suriyeli tanra hakknda balkl yazsndan alnmtr. Baz yazarlar
bu metnin ona atfedilmesinin doru olmad fikrindedirler. evirmenlerinden
biri olan Berlin de Ballu'ye baklrsa sz konusu metin, slubunda Herodotos'u
model alan daha eski dneme ait bir yazarn eseridir. Fakat Maurice Croiset,
Rene Dussaud, Franz Cumont ve Mario Meunier oy birliiyle bu eseri Lukianos'a
ait saymaktadrlar. Antonin Artaud'nun kulland Franszca metin, Lukia
nos'un Btn Eserleri'nin Eugene Talbot tarafndan yaplm evirisidir (1857).
Bu eviri esas alnarak hazrlanp Artaud'ya verilen daktilo edilmi kopyada
baz kusurlar vard. Baz pasajlar alnmam, bazlar zetlenmi, ayrca kimi
yerlere ufak tefek eklemeler yaplmt. Bunlar Artaud'nun setii alntlan pek
az etkiliyorsa da, biz kopyadaki hatalarn tam anlamyla szck yanllar olutur
duu iki yerde kaynak eviriye bavurmak zorunda kaldk: Notta, une grosse
corde autour de phallus (phallus'un evresinde kaln bir halat) deniyordu, oysa
aslnda une grosse chalne (kaln bir zincir) sz konusudur (s. 24, 1 , sat. 1 5) ;
notta, le Soleil et la Lune som !es deux seules personnalies (kiilik) deniyordu, oysa
Eugene TaJbot'nun evirisinde personralites Ckiilik) yerine divirites (tanr) vardr
(s. 26, 1, sat. 3).
13) Philostratos, Atinal diye bilinir: Yunanl sofist; 175'e doru Lemnos'ta
dornu, 249'a doru lmtr. Atina'da Proklos ve Antipatros'la, sonra Antak
ya'da gelecekte imparator olacak olan Gordianus'la sofistik ve retorik renimi
grd. Atina'da retmenlik yapt. Septimus Severus saltanatnn sonlarna
doru Roma'ya yerlet; orada J ulia Domna'nn gzne girdi ve Tyana'l Apolloni
os'un Yaanu adl eserini ona ithaf etti. Ayrca Sofistlerin Yaanu adl eserleJimnas
tik Hakknda bir kitap da yazd.
NOTLAR 1 2 1

1 4) Bu pasajn elyazl versiyonunda bu szler Lampridius'a atfediliyordu,


ama bir ekinceyle: Sannm Lampridius'tu . . . Anari balkl blmn bu olaya
tekrar gnderme yaplan parasnda yine kaynak olarak Dion Cassius veriliyor
(bkz. s. 66, 7), oysa Anari'nin elyazmas versiyonunda Antonin Artaud Hero
dianus'a gnderme yapmn.
mdi, Caracalla'run Geta'y annesinin (annelerinin) kollarnda ldrdn
anlatan Dion Cassius ise de, Julia Domna'dan sz ederken Plautianus'un yapn
hakareti (Iokasta!) hanrlatan Herodianus'tur. Bu olay Antoine Allegre'in Decade
conterart les <Jies des empereurs (1556) adl eserinde daha aynnnl olarak anla olmak
tadr. Yazar, Antornus Bassianus'un (Caracalla) Y'nda, Caracalla'nn Geta'y
Julia Domna'nn kollarnda ldrdkten sonra vey annesiyle yatnn belirtmekte
dir; zira bu ensest ilikisinin uyandraca dehet ve tiksintiyi hafifletmek iin
bir tedbir olarak, Caracalla'yla Geta'nn bir babadan fakat ayn analardan doma
karler olduklanru ortaya atmaktadr. Oysa her ikisi de Julia Domna'mn z oul
lanydlar. Jean Reville, La Religion a Rome sous les Severes (1885) adl eserinde, bu
bilginin Spartianus'tan edinildiini de belirterek, Julia Domna'run, Caracalla'nn
gzne girmek iin ensest ilikiye onu kendisi kkrmn aka sylemektedir.
Yunanl tarihi Dion Cassius 155'e doru Bithynia'da Nicea'da (znik) do
du. ki kez konsllk yapn. Macrinus'un saltanatnda, 2 18'de Smyma ve Perga
mum (zmir ve Bergama) curator'luunda bulundu. Alexandrus Severus dne
minde Afrika prokonsl oldu. kinci konsllnden sonra Nicea'ya dnd
ve orada, ok ileri bir yata, 240'a doru ld. Septimus Severus'un imparator
olacan haber veren mucizeler stne bir kitap da yazmn. Daha sonra bir
Roma tarihi yazd.
1 5) Elyazmasndaaki oul ekli buradayerine koyduk: leurs triangles maonnes;
piramitler gnee gen yzey gsterdiinden, bu daha mantklyd.
16) Denoel edisyonunda burada: cette unite de tout que gene le caprice et la
multiplicie des choses . . . ("eylerin okluunun ve kaprisinin skntya soktuu
bu her eyin birlii . . . ") var. Bu okunu yanltr: "que gene" ( . . . soktuu) deil
"que genent" ( . . . soktuklar) olmas gerekirdi; ama daha da beteri, pek anlaml
da deildir. Biz elyazmasna dnmeyi ye tuttuk; orada, ok daha mantkl
olan "qui gene" ( . . . sokan) var: "her eyin birliini sknnya sokan, eylerin
okluu ve kaprisi. . .".
1 7) Pers kral Sapor (ahp1r), Valerianus'u (190-269) yenince, pek ok
hakaret ve aalamadan sonra derisini yzdrr, sonra bu deriyi krmzya
boyamrp bir sava ganimeti olarak tapnan alnlna asnnr.
18) Yani bir tarak, bir trmk, ya da herhangi bir dili nesne; rnein bir dizi
kirpik. Bu terim Yunanllar arasnda kadn cinsel organn imlemeye de yaryordu.
1 9) Bkz. Yuhanna ncili (XIV, 2).
20) Jamblique (lamblikhos): Yeni-Eflatuncu okula mensup Yunan filozofu.
283'te Coelesyria'da Khalkis'te dodu, 333'e doru ld. Porphyrios'un rencisi
1 22 HEUOGABALOS TALI ANARST

oldu, Platon ve Pythagoras'n retilerini, ayru zamanda Kaideli ve Asurlularn


sistemlerini de inceledi. reanenlik yapt skenderiye'de rencileri zerinde
ki etkisi ve saygnl olaanstyd. Hemen btn eserleri kaybolmutur. ans
eseri Msr Gizemli Trenleri adl eseri korunabilmitir. Platon ve Porphyrios'un
baz kuramlarn reddediyor, felsefe renimi iin esrimeye yatknl gerekli
saymay kabul eaniyor, ancak insann gizli ve gizemli ritler yoluyla tanrsallk ile
ilikiye girebileceini dnyor ve gizemli trenlerle srra-ermeye byk nem
veriyordu. Bazen mucize gsterebildiine de inanlyordu. Burada geen alnt,
ad geen kitabn birinci blmnden aktanlmnr; kitap 1895'te Pierre Quillard
tarafndan Les Mysreres des Egyptiens, des Chal.dtens et des Assyriens- Le l.ivre de
Jamblique adyla Franszcaya evrilmi, 1948'de ayn eviri Oassiques de l'Herme:is
me et de la Mysaque dizisinde tekrar yaymlanmtr.
21) Denoel edisyonunda (stupide, "aptalca" yerine) subcile, "ince, ok zekice"
szc var ki, burada hi anlaml deil. Antonin Artaud'nun, Heliogabalos'un
son eklini dikteyle yazdrdn ve yazan kiinin bir iitme hatas yapm olabilecei
ni hesaba katarak, bu konuda elyazmasn izlemeyi tercih ettik. Aynca paragrafn
devam iin de ayn Cy yapok, nk bu pasajn genel havasna Denoel edisyonun
daki ifadeden daha iyi uyuyordu: Ni de Dieu, ri d'anges, ni d'hommes , ni d'esprit.s, ni
de principes . . ("Ne Tannya, ne meleklere, ne insanlara, ne ruhlara, ne ilkelere . . . ")
.

22) lru (ya da lrslou) itizalinden, Fabre d'Olivet'nin De l'!tat social de


l'Homme, ou Vues plilosophiques sur l'listoire du gerre humain (Paris, J .L J. Briere,
1822) adl eserinin nc kitabnn iV. blmnde sz edilir; bu blmn
bal yledir: Sekizinci Devrim: lkelerin Blnii. Evrensel bilim olarak alnan
Mziin etkisi. lk Neden stne Soru: Erkek mi, Ci mi? mparatorlukta bu konuda
fikir ayrl ("itizal") . Antonin Artaud'nun bu eseri byk bir dikkatle okumu
olduu kesirdir; lkelerin SavC!'nn da bu kitap hakknda uzun bir felsefi dn
me edimi olduu sylenebilir.
23) Bkz. Fabre d'Olivet, a.g.e. (cilt l, s. 244): . . [Keltler) Ram'm mezhept"lan
.

na kinden ok acma anlatan bir ad bile verdiler. Onlara gre bunlar yolunu kaybetmi
bir halkt, yani Eskwander. BC!anlarla gittike rlenen, balangta halktn btnn
gsterirken zamanla sadece ndere aktan/an bu ad, parlak olaanst eylem ve
rlarla kendilerini gsteren btn kalramanlarn ortak ad, trsel ad oldu. Bir
Scander'e sahip olmakla vnebilen pek az ulus vardr. Scander'lerin en birincisi
olan Ram, kendine amblem olarak setii Ko nedeniyle, iki boynuzlu Scander diye
adlanarld. Bu iki boynuz sonraki alarda srad. bir n ve nem kazanarak tm
byk teokratik kiiliklerin balarna konduruldu. Bugnk tiare ve mitre'in (papa
ve piskopos balk/an) biimleri de onlardan gelir. Son olarak, Scander'lerin sonuncusu
olan Byk lskerder'in de bu antik kahramarun tad adla arulmas dikkate deer.
Fabrc d'Olivet not olarak unu da ekliyor: Alexandre (skender) ad antik
Scander ile ona eklenmi Arapa al (el) belirticisinden oluur.
Suriye krallar da balannda iki boynuzlu bir tr amblem tarlard.
NOTLAR 1 23

24) Evrensel mparacorluun kurucusu Ram'n yksn anla can da yine


Fabre d'Olivec'dir.
25) Bkz. Fabre d'Olivec, a.g.e. (cilc l, s. 273): . . ve burada aklanmas gereksiz
.

gizemli redenler yznden, kendilerine simge renk olarak sarya alan kmrzy setikle
rinden, arlara Pinkshas ya da Fenikeliler ad da verildi ki, bu Kzl anlamna gelir.
Fabre d'Olivec ayn sayfada bir dipnocca unu da ekler: Erguvan krmzsnn
hkmdarlk amlkmi olmas da, ponceau ad verilen bu Fenike kmuzsndan dolayubr.
26) A!lius Lampridius: IV. yzyl Latin carihisi. imparatorlar Tarihi'ne kack
da bulundu. zel olarak Heliogabalos'un Yaam'n ve Alexandrus Severus'un
Yaam'n yazd. Lampridius'can alnclar iin Anconin Arcaud, M . Laass
d'Aguen'in eseri olan Panckoucke edisyonunun ( 1847) evirisini kulland. Bu
alnc Arcaud'nun az da olsa zerinde oynad cek alncdr.
27) Bkz. Fabre d'Olivet, a.g.e., cilt I, s. 273 'teki dipnot: Gvercin, kumru
demek olan loneh'ye benzeyen bu Yoni ad yznden, ad geen ku Ak Tannas
Milydha, Aphrodite, Vens, vb. 'ne simge olarak verilmitir. Ve sonraki sayfadaki
bir baka dipnotta: Yoni bir meneke ieinin biimini de alr; ]unon'a adanm
olan bu iein yonyallar iin o derece deerli olmasnn nedeni de budur.
28) Bu alnn, skenderiye'de 170'e doru domu ve 240'a doru lm olan
Yunanl carihi Herodianus'un Roma Tarihi'ndendir. Herodianus kendi zaman
nn imparacorlannn bir carihini yazmcr; bu eser Marcus Aurelius'un 180'de
lmnden III. Gordianus'un 238'de tahra kna kadar gider. Alnt, Leon
Halevy'nin 1860'ca yapt evirinin mecnine tam olarak uygun deildir.
29) Herodianus'a baklrsa, Macrinus Caracalla'y ldrcp cesedini yaknr
dkcan sonra kllerini Julia Domna'ya gndermi; o da, ya umursuzlua kaplarak
ya da gizli bir emre uyarak, kendi canna kym.
30) Bkz. noc 14, s. 30.
3 1) Roma Tarihi adl eseri E. Gros carafndan (1845-1870) Franszcaya evril
mi olan Dion Cassius. Anconin Artaud'nun alnns Dion'un anlam ykden
biraz ayrlyor, ama bize ulaan mecinde boluklar olduu da bir gerekcir.
32) Arcaud nceki paragrafca bir tarihi demiken, burada birka carihiye
gnderme yapar grnyor.
33) Denoel edisyonunda yanllkla oul ekil celles memes km. Biz buraya
harfi harfine alnan Panckoucke edisyonuna gre dzelccik.
34) Bkz. Fabre d'Olivec, a.g.e., nc kitabn il. blmnde: Burlar Kua
nn Kkeni. Burada Zodyak figrlerinin bulunmas da Ram'a atfediliyor.
35) Heliogabale adnn etimolojisi, Franois Lenormanc'n Sol Elagabalus unda '

( 1881) uzun uzun incelenmekcedir. ce yandan Georges Duviquet de, Heliogabale


raconte par les historens grecs e lains (1903) adl eserinde, Heliogabalos'a taklan
bcn adlarn cam liscesini karmnr.
36) Heliogabalos'un eitli evliliklerinden aynncl olarak sz eden, daha
ok Dion Cassius'tur. Bkz. s. 95, 3).
1 24 HELIOGABALOS TALI ANARST

37) Burada hatal olan Denoel edisyonunda les bousculen ekli vard. Kesin
bilgi edinebileceimiz zgn bir belge bulunmadndan, bunu !es bousculan
deil de !es bouscule olarak dzeltmekten baka are bulamadk, zira bu ifade
burada anlatlmak istenen hzl harekete daha uygun geliyor. Aynca, burada
da pekala dikte srasnda yanl iitmeden meydana gelmi bir hata sz konusu
olabilir.
38) Julien l'Apostat (Dnek Julianus) (33 1 -363): lamblikhos'un rencisi
filowfimparator. Btn ailesinin knmndan sadece o ve kardei Gallus kurtula
bilmilerdi. Amcas Constantinus tarafndan yetitirildi; kardeiyle birlikte sonu
gelmez ve sama sapan dindarlk gsterilerine wrland ve bu yzden Hristiyan
la kar derin bir kin beslemeye balad. Hadm Mardonius tarafndan gizlice
Platon ve Homeros'a ballk izgisinde eitiliyordu. Daha sonra renimini
Corstantinopolis'te retoriki Libanius'la srdrd. mparator olur olmaz Hristi
yan rol oynamay brakp paganizmi yeniden resmi din yapmaya kalko. Ayn
zamanda, paganizmin dini ve felsefi retilerini Hristiyanlann baarsna katkda
bulunan baz eilimlerle, rnein zgecilik, insan sevgisi, yaam tarznda yalnlk
gibi erdemlerle btnletirerek paganla yeni bir hayat vermeye alyordu.
Kehanetlerin temelsizliini kantlamak iin Kuds tapnan yeniden ina etme
ye giriti.
M. Auffret'nin derledii daktilo edilmi notlar dosyasndan rendiimize
gre, imparatorJulianus'un Eserleri'ne bavuru iin J. Bidez evirisi kullarulmn;
1932'de bundan sadece Discours de]ulien Cesar Oulianus Cresar'n Sylevleri)
blm km bulunuyordu. Fakat Antonin Artaud'nun, J. Bidez'in La Vie de
l'Empereur Julien (1930) (mparator Julianus'un Yaam) adl eserini okumu
olmas da olasdr.
Platon'un iki paralel dnya (biri grnen, yok olabilir, iinde yaadmz
dnya; teki zlerin aklla anlalabilir ve yok olmaz st-dnyas) varsaymn
tamamen tatmin edici bulmayan lamblikhos, bir nc dnyann, anlayan
(akll) dnyann, varln ileri srmt. Bylece, varln srekliliini -ki ona
gre Platon'un ikicilii bununla eliiyordu- yeniden kurduunu dnyordu.
Hayalgc pek geni ve canl olan Julianus, Helios-Kral hakknda sylevinde
ite bu fikri, gnee uygulayarak, gelitiriyordu:

Gk kubbenin doruundan yeryznn en u nkalarna dek uzanan ve Tannrm


yklmaz iradesiyle yerinde duran bu tanrsal dnya, bu harika gzellikler diyan,
yaratc bir eylem olmakszn ezelden beri var olduu gibi, gelecekte de ebediyen
var olacaktr; nce beinci cismin -ksaca, "Helios'un nmnn"- kesintisiz
korumas altnda; sonra, ikinci derecede, sanki anlalr dnya tarafndan tana
rak; ve, zamanda daha gerilere gidersek, "ler eyin Kral, her eyin ortak merkezi"
arafndan desteklenerek . . . Bu merkez, -izninizle buna "Anlan tesindeki", ya
da "Varlklann ldeas", baka deyle "Anlalann Tm" diyeyim; ya da Bir
NOTLAR 1 25

(Bir, her eyden nce gelen olarak alnacaktr) , veya (Platon'un pek sevdii
deyimle) yi adm vereyim-evet, bu merkez ki evrensellerin btirilmemi ilkesidir,
btn varlklar iin gzellik, yetkinlik, birlik ve esiz g modelidir; ite bu varlk
ncel ve srekli z gerei, akll ve yaratc nedenler gibi araclar arasnda kendi
aracs olmak zere, kendi znden Helios'u, her bakmdan kendisine benzeyen o
tm-gl tanry, dlatm1. [ . . . ] Fakat bir nc Gne de vardr: gzmzn
nnde txzrlayan u yuvarlak, duyulur eylerin saknmnn ak kesi; akll tanrlar,
sylendii gibi, nasl Byk Helios'a balysalar, duyulur varlklar da ayn ekilde
o parlayan Gnee baldrlar. (Discours de ]ulien Empereur, ev. Christian
Lacombrade, Societe d'Edition "Les Belles Lettres", 1964.)

39) Crotale: Kybele rahibelerinin kulland bir tr kastanyet (ngrak) .


Tambourah: Eski Msr'dan bir telli alg; Kahire'de Berberler tarafndan hala
kullanlmaktadr. Gvdesi iri bir su kabadr. Sistre: Eski Msr mzik aleti; sapl,
kvrlm bir metal levha ile iinden geen ve sallannca ngrdayan devingen
ubuklardan oluuyordu. Asor: Eski branilerin kulland on telli kitara. Nebel:
braniler, Msrllar ve Asurlulann kulland bir tr arp.
Antonin Artaud bu alet listesini Jean Lombard'n tarihsel freski L'Agonie'de
(1888) bulmutur.
40) Bkz. not 23, s. 53.
41) Thiorbe: Sesi normal lavtadan daha pes olan iki sapl bir tr lavta (luth,
ud) . Tuba: Sesi ok gr kan bir tr boru.
42) Lampridius'un Heliogabalos'un Yaam adl eserinden alnn.
43) Denoel edisyonunda burada, cent sesterces (yz sestertius) yerine yanl
olarak cent seize terces ibaresi var; bu tipik bir iitme hatas olup, Heliogabalos'un
son versiyonunun gerekten dikteyle yazdrlm olduunu kantlyor. Bu alnn
nn yapld, Lampridius'un Heliogabalos'un Yaam adl eserinin Artaud tarafn

dan kullarlan Panckoucke edisyonunda verilen evirisiyle yapnmz karlaor


ma bu yanl ortaya karmamz salad. Zaten sonraki sanrda da ayn trden
bir hata daha vard: Apicius yerine Apitus.
44) Antoine Fabre d'Olivet: edebiyat, mzisyen, filolog, filozof; 1768'de
Garges'da (Herault) domu, 1825'te Paris'te lmtr. Dissertation irtroductive
a De l'etat social de l'Homme adl incelemesinde kendisinin de aklad gibi,
her zaman siyasal hiziplerden uzak kalmasna karn siyasal tutumu daha Konsl
ln ilk gnlerinden itibaren Bonaparte'n dmanln ekmitir. Yasad
saylp srgne gnderilmekten kl pay kurtulmu ve kendini akademik alma
lara vermitir. Bonaparte'n kendisine ikide bir kard glkleri, yapn haksz
lklan itme duyusu hakknda temel kavramlar balkl kitapkta anlatr. Le
Quaorze]uillet (On Drt Temmuz) ( 1 790) ve Toulon soumis (Toulon'un teslim
olmas) ( 1 794) gibi birka sahne eserinden baka, gayet zgn birka felsefe
eseri de yazd: Les Vers dores de Pythagore (Pythagoras'n yaldzl dizeleri) ( 1813),
1 26 HEUOGABALOS TALI ANARST

la Langue hebra"ique restituee (brani dilinin eski durumuna kavumas) (1816),


ve u geni kapsaml genel tablo: De l'etat social de l'Homme oi Vues philosophques
sur l'histoire du genre humain (nsann toplumsal durumu stne veya nsan
trnn tarihi stne felsefi grler) ( 1822). Bu eser Artaud'nun Heliogaba
los'unun birok blmne esin kayna olmutur.
45) Fakat, az ok uzun bir zaman getikten sonra, byk ruhaninderlerden biri,
geri kalan her ey gibi tek bir ilke .zerine kurulu sanlan Bharat'n (Hind'in) mzik
sistemini inceleyince, durumun hi de byle olmadn ve seslerin retiminde iki ilke
kabul etmenin gerekli olduunu fark etti. (Fabre d'Olivet, a.g.e. cilt 1, s. 264).
46) Bkz. not 25, s. 54.
47) Bkz. not 35, s. 73.
HEUOGABALOS TALI ANARST
Antonin Artaud

Trkesi: Ismet Birkan

m eliogabalos'un kycl garip bir ritme gre gerekleir. Bu


im srra ermi adam her eyi sanatla ve iki kopya halinde yapar . . .
Jestlerinin her biri iki azl bak gibidir:

Dzen, Dzensizlik / Birlik, Anari / iir, Ses kakm / Ritim, Uyum


suzluk / Byklk, ocukalk / Yce gnlllk, Kyclk.

Fakat Heliogabalos 'un tanrsna ball, tren ve tiyatro tutkusu,


hibir durumda ve zamanda, Kara Ta'n kendisine layk bir ele
evlendirilmesi olayndaki kadar arpc biimde kendini gster
mez . . .

Heliogabalos'un btn yaam, eylem halinde anaridir . . . ayn


zamanda, eliki ve dzensizlik lkesinde anarinin uygulamaya
konmasdr. Ve anari de, Heliogabalos'un onu vardrd nokta
da, gereklemi iirdir.

"Bu kitab Mesih'in ada Tyanal Apollonius'un yaayan ruhuna


ve geip gitmekte olan u dnyada hala kalm olabilecek btn
gerek aydnlanmlara ithaf ediyorum; ve derin gncellik-dln,
manevlliini, yararszln iyice belirtmek iin de onu anariye ve
bu dnya uruna verilen savaa ithaf ediyorum . "

I S 8 N 9 '7 5 - 8 4 5 7 - 5 7 - E

gsterim sanatlan
tiyatro, dmrmr g
11111 11 1 1111 111
7 5 8 4 5 ? 5 78009

You might also like