You are on page 1of 100

1 1

ATEiN PSiKANALiZi
GASTON BACHELARD

Franszcadan eviren: Ayta YGT

Q) RAGLAM
Balam Yaynlar/ 96
nceleme-Aratrma/ 53
Birinci Basm: Ekim 1995

ISBN- 975-7696-76-5

La psychana/yse du fen
Gallimard
Collection idCes
1949

Kapak Tasarm: Canan Suner

Bask: Bayrak Matbaas

BALAM YAYINCILIK
Ankara Caddesi, 13/1
34410 Caalolu-stanbul
Tul: 513 59 68
NDEKLER

NSZ. . . ... ... ................ ............. 7

BRNC BLM Ate ve Sayg


Prometheus Karmaas . . ..... ........... 13

KNC BLM Ate ve Hayal


Empedokles Karmaas ......... ... ....... 19

NC BLM Ate ve Tarihncesi


Novalis Karmaas ... . ........ ................ 25

DRDNC BLM Cinsellemi Ate . . ........ 43

BENC BLM Atein Kimyas


Yanl Bir Sorunun Tarihi .. . . ......... 57

ALTINCI BLM Alkol: Alev Saan Su


Pun: Hoffman Karmaas
Kendiliinden Yanmalar. . ... 79

YEDNC BLM lkletirilmi Ate


Ate ve Arlk . . . . ............. 91

SONU .. ... 99
NSZ

Gereklii olduu gibi grmemek gerekir.


Paul Eluard.

Nesnel olduumuzu sanmamz iin, bir nesneden konuma


mz yeter. Ne var ki ilk seimimizde, bizim nesneyi gstermemiz
den ziyade, nesne bizi gsterir, ve dnya stne temel dnce
lerimiz diye bildiklerimiz, ok defa zihnimizin toyluunu aa
vurur. Bazan seilmi bir nesne karsnda hayrete der; hipo
tezler ve hayaller kurup biriktirir; bylece bilgi grnm veren
kanaatler olutururuz. Ne var ki kaynak kirlidir: ilk baktaki
apaklk temel bir hakikat deildir. Aslnda bilimsel nesnellik
nce dolaymsz nesneden kopulmusa. ilk seimin batan kar
cl reddedilmise, ilk gzlemden doan dnceler bir yana
itilip tersi sylenmise ancak mmkndr. Gereince dorulan
m nesnellik nesneyle ilk temas yalanlar. nce hereyi eletir
meli: duyumu, saduyuyu, hatta en deimez gelenei, ve on
olarak kelimelerin kkenini de; ink sz ancak ark tiylcyip
batan karmaya yarad iin dtim;cylc nadiren buluur. Nes
nel dince, hayrete dmek bir yana, alayc olmal. Bu kt ni
yetli uyanklk olmadan asla hakikaten nesnel bir tavr almayaca
z. nsanlan, eleri, kardeleri irdelerken yntemin temeli ho
lama olur. Fakat bizim hayatmz yaamayan, bizim aclarmzn
hibirini ekmeyen ve bizim sevinlerimizin hi biriyle comayan
u cansz dnya karsnda btn duygu tamalarna son vermeli,
nefsimizi kreltmeliyiz. iir ile bilimin eksenleri nce terstir.
Felsefenin btn umabilecei, iir ile bilimi birbirinin tamamla
ycs klmak, onlan iki yetkin kart halinde birletirmektir. By
lelikle takn airane zihnin karsna, daha batan holamamay
salkl bir ihtiyat bilen somurtkan bilimsel zihni koymak gere
kir.
imdi, nesnel tavnn asla gerekleemedii, ilk batan kma
nn en doru zihinleri bile saptracak ve dncelerin yerini da
ima hayallerin ald iir yuvasna geri gtrecek kadar kesin ol
duu, iirlerin teoremleri saklad.bir sorunu irdeleyeceiz. Bu,
ate ustnc kanaatlerimizin oluturduu bir psikoloji sorunudur.

Bu sorun bize ylesine dorudan do ruya psikolojik grnyor
ki, atein psikanalizinden konumakta tereddt etmiyoruz.
ada bilim, ate olaylannn saf ruha vaz'ettii bu hakikaten'
asli sorundan neredeyse tamamen yz evirdi. Kimya kitaplarn
da atele ilgili blmlerin zamanla giderek ksald grld. Pek
ok modern Kimya kitabnda ate ve alev stne bir alma ara
mak bouna olur. Ate artk bir bilim nesMsi deil. Ate, gze ba
tan dolaymsz nesne olarak, pek ok baka olay yerinden edip
bir ilk seimde kendini kabul ettiren nesne olarak, artk bilimsel
bir irdeleme iin hi bir ufuk amyor. Bu yzden, bu fenomeno-
lojik deerin dn izlemek ve yzyllar boyunca bilimsel
"-
aratnnay ezen bir sorunun nasl birdenbire paralandn ve-
ya henz zlmemiken rafa kaldrldn irdelemek bize psi-
koloji asndan retici grnyor. Yetimi kiilere, hatta bil
ginlere, benim defalarca yaptm gibi: "Ate nedir?" diye sorul
duunda, en eski ve en tuhaf felsefi teorileri bilinsizce tekrarla-
yan mphem veya yuvarlak cevaplar alnr. Bunun sebebi, soru-
nun, kiisel sezgiler ile bilimsel deneylerin birbirine kart kirli
bir nesnel blgede sorulmu olmasdr. Atee dair sezgilerin
-belki hereyden daha ok- ar bir kusurla ykl olduunu ak-
a gstereceiz. Yalnz deneylerin ve lmlerin gerektii bir so-
runda, bu sezgiler dolayms kanaatlere dnmektedir.
Daha imdiden eskimi olan bir kitapta s veren olaylar hak
knda iyice belirlenmi bir bilimsel nesnelletirme ekseni betim
lemeyi denedik. 1 Deneyi bilimsel bir yola sokmak iin geometri
ile cebirin kendi soyut biimlerini ve ilkelerini nasl yerletirdik
lerini gsterdik. imdiyse, iyice tanmlanm bile olsa zel bir
gerekliin bilgisinin ortaya kard btn sorunlara balanabi-

Elude sur f'tvolwion d'u f probleme de physique: la propagaion themiqe


dam ks solifks (Katl arda 151 yaylmas: bir fizk sorununun evrimi stne ir
deleme). Paris, 1928.
lecek ifte bak alarnn bir rneini vermek iin, ters ekrn
-nesnelletirme eksenini deil de znellik eksenini- aratrmak
istiyoruz. zne ile nesnenin gerekten iie olduu konusunda
hakhysak, dnceli adam ile dnen adam daha ak bir ekil
de ayrmak gerekirdi; yine de bu ayrm hi bir zaman tam deil
dir. Her neyse, bizim burada irdelemek istediimiz dnceli
adamdr, ocanda, yalnzlk iinde, ate parlarken, yalnzln
bilinci olan dnceli adamdr. Bylece ilk izlenimlerin, hola
mal ballklarn, rehavet hayallerinin bilimsel bilgi iin tehlike
lerini defalarca gsterme frsatmz olacak. Atein gzleminin,
bu deer verilmi gzkmin, veya daha iyi sylemek gerekirse b
yl uykudaki bu gzlemin ilkelerini iyice aa karmak iin,
gzlemciyi kolaylkla gzlemleyebileceiz. Son olarak, deimez
liini yakaladmz bu hafif byl uyku hali psikanaliz arnlr
masna girimek iin birebirdir. EJemli bir ruhun hem anlarn
hem de aclarn anlatmas iin, bir k akam, darda ri:tgar,
aydnlk bir ate gerkir yalnz:

rt lmii bir ate gibi


11mp arla syleyen bu kalbi
/Uu kl almda
Alak sesle bylemeli.
Toulet

il
'Ne var ki, kitabmz satr satr ele alndnda kolay olsa da
onu iyi dzenlenmi bir btn haline getirmek bize imkansz g
rnyor. nsan hatalarnn bir dkm.n karmak, gerekle
mesi mmkn olmayan bir giriimdir. Ozellikle de bizimki gibi
bir alma tarihsel dkm reddeder. nk hayalin eski artla
n ada bilimsel retim tarafndan bertaraf edilmi deildir.
Bilim adamnn kendisi de iinden aynlnca ilkel deerlendirme
lere geri dner. Bu yzden, bilimsel tarihin dersleriyle durma
dan elien bir dnceyi tarih srasna gre betimlemek bouna
olurdu. Tersine, abalarmzn bir ksmn, olgun dncenin ba
anlanna, bilimsel deneylerin aydnlatclna ramen hayalin il-
kel temalar tekrar tekrar ele aldn, ilkel bir ruh gibi durma
dan ilediini gstermeye ynelteceiz.
Atee tapnmay anlatmann pek kolay olaca uzak bir devir
de konaklayacak da deiliz. Bize ilgin gelen, sadece bu tapn
mann gizli srekliliini gstermek. Bu yzden, kullanacamz
belge bize ne kadar yakn olursa tezimizi kantlama gc de o
kadar fazla olacak. Tarihte izini srdmz bu kalc belge, psi
kolojik evrime kar bir direncin kalntsdr: kk ocuktaki
yal adamn, yal adamdaki kk ocuun, mhendisin altn
daki simyagerin izidir. Ama bize gre gemi bilgisizlik, hayal ise
gszlk olduu iin, amacmz; zihni mutluluklarndan kurtar
mak, ilk apakln verdii narsisizmden ekip karmak, ona el
de etmeden baka glivenceler, scaktan ve cokudan baka ikna
gleri, ksacas alev olmayan deliller vermek!
Ama ate olaylarnn bilgisine ilikin znel kanaatlerin psika
nalizinin, veya ksaca atein psikanalizinin anlamn duyumsat
mak iin yeterince konutuk. imdi genel tezlerimizi zel kant
larla belirteceiz.

111
Yine de bir noktaya daha dikkat ekerek uyarmak istiyoruz.
Okuyucumuz bu kitab okuyup bitirdii zaman bilgisini artrm
olmayacak. Belki bu tamamen bizim hatamzdan deil, daha ok
seilen yntemin bir bedeli olacak. Kendimize dndmz za
man, hakikatten yz evirmi oluruz. yaantlarmzda kanl
maz olarak nesnel deneye ters deriz. Bir kere daha srlarmz
ele verdiimiz bu kitapta hatalarn dkmn yapyoruz. Bbylc
ce kitabmz, btn nesnel irdelemelerin temelinde yararl oldu

una inandmz bu zel psikanalizin bir rneini sunuyor. Bu,


Bilimsel Zihnin Oluumu zerine, yakn zamanda km olan bir
kitapta savunulan genel tezlerin rneklerle aklamasdr. Bilim
sel zihnin pedagojisi, tmevarmlar tahrif eden batan kmalar
aka ifade etmeyi bylece renmi olacaktr. Bizim burada
ate iin yaptmz tasla su, hava, toprak, tuz, arap, kan iin
yeniden yapmak zor olmaz. Dorusu, derhal deer verilen, nes
nel irdelemeyi genellikten yoksun temalara daldran bu tzler

10
atee gre daha belirsiz ekilde ift ynl, daha belirsiz ckildl
hem znel hem de nesneldir; ama yine de bir sahte damga, tar"
bmasz deerlerin sahte arln tarlar. Psikanalizi tbzcu
(substantialiste) yaantlara gorc daha makul, daha az dolaym
sz, bu yzden de daha az duygu yukl olan apak grnlere
indirmek daha zor, fa ka t <laha verimli ohr<lu. Bizi aacak rakip
ler bulmaya layk olsaydk, butuhk, sistem, unsur, evrim, geli
me... fikirlerini ayn ekilde nesnel hilgiin psikanalizi asn.lan
irdelemeye onlar zendirirdik. Bu tur fiki ler i lenclindc de
duygusal yk inkar edilemeyen, eit eit ve dolahal tlcc
vermeler bulmak zor olmazd. BU.tn bu rneklcnlc, hilgilcr ve
ya filozoflarca az ok kolaylkla benimsenmi t e or iler i n alt nd.
ok defa pek safa kanaatler bulunacaktr. Bu tar t m a:-.u l...ua
atler zihnin bir akl yrtme abasyla toplamak zorunda olduu
meru aydnlklar bulandran parazit klardr. Herkes bu tart
masz kanaatleri kendi iinde yok etmeye uramal. Herkes
gnlk yaantlar karsnda olumu zihin alkanlklarnn kat
lndan saknmay renmeli. Herkes ilk sezgilere ynelik ya
knlk.lann, "sevgilerini" korkularndan daha byk bir zenle
yok etmeli.
zetle, okuyucuyu eitmek istemeden, onu ustas olduumuz
bir altrmay yapmaya, kendi kendisiyle dalga gemeye ikna
edebilirsek zahmetimize demi olur. Bu zeletirici alayclk ol
madan nesnel bilgide hi bir ilerleme mmkn deildir. Son ola
rak, XVII. ve XVIII. yzyllarn eski bilim kitaplarn bkp usan
madan okurken topladmz belgelerin ancak pek az bir ksmn
sunduk, yle ki bu kk eser yalnzca bir taslaktr. Ahmaka
eyler yazmak sz konusu olduunda koca bir kitap ortaya kar
mak ok kolay olurdu.
BRNC BLM

Ate ve Sayg
Prometheus Karmaas

Ate ve s ok deiik alanlarda aklama aralar s:lar,


nk bizim iin lmsz anlarn, yaln ve kiisel yaantlarn
vesilesidir. Bu yzden ate hereyi aklayabileri ayrcalkl olay
dr. Yavaa deien herey hayatla aklanrsa, hzla deien
her.ey de atele aklanr. Ate stn-canldr. Ate mahremdir
ve evrenseldir. Kalbimizde yaar. Gkyznde yaar. Tzim de
rinliklerinden kp kendini bir ak gibi sunar. Maddenin iinc
dalp saklanr, kin ve intikam gibi gizli, grtinmcz. BUtUn olaylar
arasnda, iki kart deerlendirmeyi, iyi ile kty ayn ak se
iklikle kabul edebilen yalnz odur. Ceret'te panldar. Cchen
ncm'dc yanar. Tatllk ve ikencedir. Mutfak ve kyamettir. Oca
n yaknnda uslu uslu oturan ocuk iin hazdr; ama alevleriyle
ok yakndan oynamak isteyince her itaatsizlii cezalandrr. Hu
zurdur ve saygdr. E.sirgeyici ve korkun, iyi ve kt bir tanrdr.
Kendisiyle eliebilir: dolaysyla evrensel aklama ilkelerinden
biridir.
Bu ilk deer verme olmadan ne en aikar elikileri bile ka
bul eden yargnn hogrs, ne de en vc sfattan kantsz
toplayan bu coku anlalrd. rnein X:VIII. yzyln sonunda
yazar) bir hekimin u satrlarnda nasl bir sevecenlik ve nasl bir
anlamszlk vardr: "Benim bu ateten anladm, sert, parltl,
irkiltici ve aykr, svlar olduu gibi besinleri de piirecei yerde
yakan bir scaklk deil; fakat yumuak, lml, balsaml; ve ka
nnkine yakn belli bir nemle beraber, eit eit svlarla beslen
meye yarayan usarelerin iine ileyen, onlar ayran, hafifleti
ren, paralarnn kabaln ve kekreliini dzelten, nihayet onla
r tabiatmza uygun decek bir yumuaklk ve incelie getiren

]1
atetir".1 Bu satrlarda nesnel bir anlam olabilecek ne bir kant,
ne bir sfat var. Ama bizi nasl da ikna ediyor! Bana yle geliyor
ki hekimin ikna gcyle il;.cn nfuz gcn kendinde topluyor.
Yine de ben hu sayfay okurken, ocuk yatamn baucuna gelip
endieli annemi bilgece bir kelimeyle yattran, altn kol saatli,
iyi yrekli ve tumturakl hekimi anmsamadan edemem -bu kar
konmaz yaknlamay aklayabilen beri gelsin. Fakir hanemizde
bir k sabahyd. Ocakta ate panldard. Bana tol urubu verir
lerdi. Ka yalardm. O balsaml scak.ln ve scak trl ilala
rn zamanlar imdi nerdedir!

Hastaland zaman babam ocakta ate yakard. Odunt:fr


kik tahtann stne dikmeye, bir avu yongay zgara demirle
rinin arasnda kaydrmaya ok byk zen gsterirdi. Bir atei
cfu
yakamamak aptalca bir beceriksizlik olur . Asla bir bakasna
havale etmedii bu ite babamn ei benzeri olabilecei aklma
gelmezdi. Aslnda, onsekiz yama gelmeden ate yaktm san
myorum. Ancak tek bama yaadm zaman ocamn efendisi
oldum. Ama babamdan rendiim yanan odu1tlan kartnna
sanat benim gururum olarak kald. Sanrm, sabah ateini yaka
mamaktansa felsefe dersini karmay tercih ederdim. Bilgie
aratrmalarla pek megul olan saygn bir yazarn, sanki benim
iin kiisel anlarla dolu u satrlarn nasl cokun bir gnlde
likle okurum: "Birinin evindeyken veya evimde biri varken, u
tertiple defalarca elendim: Ate snmeye yz tutard; kaln bir
dumann iinden, bo yere, bilgie, uzun uzun, odunlar kar
trmak gerekirdi. Sonunda, zaman gemi olsa da, ince tahta,
kmir getirmeye koulurdu: ok defa, kara odunlar devrildikten
sonra maalar kapmay baarrdm, ki bu sabr, cret ve talih is
teyn bir itir. Hatta hazan, Tbbn mitsiz bir hastay teslim etti
i frkler gibi, bir byclk gsterebilmek iin vaktim bile
olurdu; sonra, ok defa hibir eye dokunmadm fark ettirme-

A. Roy-Desjoncades, La Lois ek la Naure, applicables aux lois physiques


de la Mfdecine, et au bien gfnfral de l'humani: (Tbbn rzikscl yasalarna
ve insanln genel iyiliine uygulanabilen. Doarm ysalan). 2 cilt. Paris,
1788, c.Jl,s.144.
den, birka odunu az aza koymakla yetinirdim; sanki bir ey
!er yapmam ister gibi bakarlard; bu arada da odun ynn alev
sarard; o zaman beni biraz barut atm olmakla sular, sonunda
da usulen hava akmlarn ayarladm kabul ederlerdi: artk ku
2
sursuz, szc, yan slar soruhrulmayacakt." Ducarla, atein
yaylmasnn "s dizilerine" uyarak geometrik ilerleme gibi be
timlendii hrsl teorik bilgileri ile gundclik himcrlcrini bir arada
sergi1eyerek devam eder. Bu temelsiz matematie ramen Du
carla'nn "nesnel" dncesinin birinci ilkesi ok ak olup, psika
nalizi de hemen yledir: korlar kar karya getirelim, alev
ocamz enlendirecektir.

111
Belki burada nesnel bilginin psikanalizi iin nerdiimiz yn
temin bir rnei yakalanabilir. Zira grgsel ve bilimsel bilginin
temelinde bilind deerlerin etkisini bulmak nemlidir. Bu
yzden, hem nesnel ve toplumsal bilgilerden znel ve kiisel bil
gilere doru, hem de tersi ynde durmadan gidip gelen karlkl
gstermemiz gerekir. ocukluk yaantsnn bilimsel deney
deki izlerini gstermek gerekir. Bylece bilimsel zihnin bilind
mdan baz apaklklarn trde olmayndan bahsetme hakk
mz olaca gibi, en eitli alanlarda olumu kanaatlerin bir
merkeze doru yneldiini de zel bir olayn irdelenmesiyle gO
receiz.
Aslnda atein bir doal varlk olmaktan ok bir oplunsa/
varlk olduuna belki yeterince iaret edilmemitir. Bu iaretin
haklln anlamak iin ne ilkel toplumlarda atein rol stne
deerlendirmeler gelitirmeye, ne de yana durmasnn teknik
zorluklar stnde srar etmeye ihtiya var; uygar bir zihnin yap
sn ve eitimini irdeleyerek pozitif psikoloji yapmak yeter. Haki
katen, atee sayg retilmi bir saygdr; doal bir sayg deildir.
Parmamz mumun alevinden ektiren refleks bilgimizde bi
linli hibir rol oynamaz. Hatta bkp usanmadan, bir eit d
nmenin reflekse, bilginin en kaba duyuma karmasnn bir r
nei olarak sunulduu temel psikoloji kitaplarnda ona bu kadar

Ducarla, Du Ftu comple (lsursz Mt iimirt), s. 307.


nem verilmesine alabilir. Gerekte toplumsal yasaklamalar
hepsinden nce gelir. Doal yaant nesnel bilgiyi temellendirmek
iin fazla karanlk, yersiz ve zamansz bir kant getirerek ikinci s
rada yer alr. Yanma, yani doal ketlenme, ancak ocuun g
znde toplumsal yasaklamalar teyid etmek suretiyle baba zeka
snn deerini artrr. Dolaysyla atein ocuk tarafndan tann
masnn temelinde doal olan ile toplumsal olann bir karm
vardr ve toplumsal olan bu karmda hemen her zaman stn
konumdadr. Yanma ile batma karlatrlrsa bu belki daha iyi
grlr. kisi de reflekslere yol aar. Peki neden si vj
ular da

J: : !
e k e ? s i
:! f ; ;f : !!
li l s s l i a
daha zayf olduu iindir.
Demek ki alev kasndaki saygnn gerek temeli udur: o- '
cuk elini atee yaklatrrsa, babas parmaldannn stne cetveli
indirir. Ate daha yakmadan vurur. Bu ate ister alev isterse s
olsun, ister lamba isterse de frn olsun, ana babalann uyankl
deimez. Bu yzden ate nce bir genel yasaklama konusudur;
bundan da u sonu kar: Toplumsal yasaldama ate hakkndaki
ilk genel bilgimizdir. Ate hakknda ilk renilen ey ona dokun
mamak gerektiidir. ocuk bydke yasaklar marievileir; cet
velin sesini fkeli ses, fkeli sesin yerini yangn tehlikelerinin an
latlmas, gkyz atei stne efsaneler alr. Bylece doal olay,
saf bilgiye hi yer brakmayan, karmakark ve mphem toplum
sal bilgiler iine sokulur.
Bu durumda, ketlenmeler ilk bakta toplumsal yasaklamalar
olduuna gre, atein kiisel bilgisi sorunu becerikli itaatsizlik so
runu olur. ocuk da babasndan uzakta, babas gibi tapmak is
ter, kk bir Prometheus gibi kibrit araklar. Doru tarlalara
koar, arkadalarnn yardmyla bir oyuun iinde okuldan ka
anlar ocan kurar. ehir ocuu ta arasnda yalmlanan bu
atei hi bilmez; ne kzarm yaban eriini tatmtr, ne de kzl
korlarn stne konmu yap yap smklbcei. ehir ocu
u, etkisini sk sk duyduum bu Promeheus karmaasndan kur
tulmu olabilir. Ate'in babasnn aslnda pek zavallca olan efsa
nesinin her zaman ilgiyle karlanmasn bize yalnz bu karmaa
anlatabilir. Y ine de bu Promctheus karmaas ile klasik psikana
lizin Oidipus karmaasn birbirine kartrmakta acele etmemek
gerekir. phesiz, ate stne kurulmu hayaletlerin cinse) yn-

16
leri zellikle belirgindir, ilerde onlar da akla kavuturmaya
alacaz. Fakat, karmaalann nasl birbirine yakn olduunu
sonradan grmek pahasna da olsa, bilind kanaatlerin btn
renklerini farkl ifadelerle belirtmek belki daha iyi olur. yle ki
burada nerdiimiz nesnel dncenin psikanalizinin stnlk
lerinden biri, ilkel igdlerin cereyan ellii blgeye gre daha
az derin olan bir blgenin irdelenmesi olsa gerek, bu blge ara
da yer ald iin aydnlk dnce stnde, bilimsel dnce s
tnde belirleyici etkisi vardr. Bilmek ve retmek, gllk ira
desiyle mutlaka iliki kurmadan, kendi bana nitclcnchilir ihti
yalardr. nsanda gerek bir anlama iradesi vardr. Pragmatiz
min ve Bergsonizmin yapt gibi anlama ihtiyac yararllk ilkesi
nin hkm altna konunca kmsenmi olur. Bu yzden, hizi
babalarmz kadar, babalarmzdan da ok, ustalarmz kadar, us
talarmzdan da ok bilmeye iten btn eilimleri Prometheus
karmaas ad altnda toplamay neriyoruz. Zaten atalarmzda
ve ustalarmzda hayran olduumuz zihin dzeyine erimeyi an
cak nesneyi kullanarak, nesnel bilgimizi yetkinletirerek umabili
riz. Daha gl igdlerle stnlk kurmak elbette daha ok
kiiyi imrendirir, fakat daha az raslanan zihinler de psikologlarca
irdelenmelidir. Yarar gzetmeyen anlama bir istisna olsa bile, in
sana zg bir evrimin ayrd edici nitelii olmaktan geri kalmaz.
Prometheus karmaas zihin hayatnn Oidipus karmaasdr.
KNC BLM

Ate ve Hayal
Empedokles Karmaas

Modern psikiyatri kundaknn psikolojisini aydnlatt :i


limlcrinin ne olduunu gsterdi. Buna karlk, yanmakta ol;u
bir nazn veya damn seyrinden dolay, geceleyin gkyizndc,
srllp ovann sonsuzluundaki byk bir yalmn scyrimkn
dolay bir ruhun alabilecei ar yaray da gn na kard.
'far Jalardaki yangn hemen her zaman bir obann hastaldr.
Sdlct in:.anlar, uursuz mcalc tayclar gibi, kendilerinin
yalnz insan rliyalarn adan aa iletirler. Kundaknn yangn
karmas ne kadar mukadder ise, yangnn kundaky bclirl.:
nc:.i de o kadar mukadderdir. Ate bir ruhta, kl almda oldu
undan Jaha gvenle kulukaya yalar. Kundak sulularn en
sin).isidir. S:int-Ylie tmarhanesinde kimlii en iyi bilinen kun
dak son derece hizmetkardr. ddiasna gre, yapmasn bilmc
Og i tek ey soba yakmaktr. Psikiyatrinin dnda klinik psikana
liz <le ate niyalarn uzun uzadya irdeledi. En ak, en aydnlk,
cinsel yorumu en gvenilir ryalar bunlardr. Bu yzden hu soru
nun zerinde durmayacaz.
Biz kendimizi daha az derin, daha zihinscllcmi bir ruh kat
nn psikanalizini yapmakla snrlandrdmz iin, ryalarn irde
lenmesinin yerine hayalin irdelenmesini koymalyz, zellikle de
bu kk kitapla ate karsndaki hayali irdelemeliyiz. Bize gre
bu hayal az ok bir nesne zerinde merkezlenmi olduu iin r
yadan son derece farkl..l r. Rliya bir izgi boyunca ilerler, koar
ken yolunu yitirir. Hayal ise yldz eklinde iler. Yeni nlar sa
mak iin merkezine geri <lncr. Ate karsndaki hayal, huzuru
nun bilincindeki tall hayal ise tam da en doal ekliyle merkez
lenmi olan hayaldir. Nesnesine veya bahanesine en bal hayal

19
odur. Bu salamlk ve trdelik ona yle bir sevimlilik verir ki,
kimse ondan soumaz. yle iyi bilinir ki, ocakta yanan odun ate
ini sevdiini sylemek basmakalp bir sz olup kmtr. Sakin, '
dzenli, zapt edimi, iri odunun ufak alevlerle yand atetir
- bu. Yeknesak ve parlak, hakikaten kusunuz bir olaydr; konuup
uar, arklar syler.
Uphcsiz, ocaa kapatlm ate insanolu iin ilk hayal konu
su, dinlenmenin simgesi, dinlenmeye davet oldu. Yalmlanan
odunlarn kasnda hayale dalmadan bir dinlenme felsefesi ta
sarlanamaz. Oylc ki ate karsnda hayal kurmaktan geri kal
mak bizce atein hakikaten insanca ve ilk kullanmn skalamak
tr. phesiz ate str ve teselli eder. Fakat ancak olduka uzun
bir temaada bu tesellinin bilincine vanlr; ancak dirsekler dizle
rin stne konur, ba da ellerin arasna alnrsa atein huzuru
duyulur. Bu duru uzaklardan gelir. Atein yaknndaki ocuk
doal olarak yle durur. Bunun Dnen Adamn duruu olmas
bouna deildir. Bu, tetikte bekleme veya gzleme dikkatiyle hi
bir ortak yn olmayan, ok zel bir dikkati anlatr. Baka bir te-
i n 1 Y a k
:; :: : r l ; :1 r:

di g ; s o
hayale raz olmak gerekir.
Elbette zihnin faydac oluumunun taraftarlar byle kolayca
idealist olan bir teoriyi kabul etmeyecek, atee ,gsterdiimiz il
giyi belirlemek iin bize atein saysz faydalaryla iti az edecek
ler: ate stmakla kalmaz, etleri de piirir. Siilki kr\na ocak,
kyl oca hayal kurmaya engelmi gibi!
Ocak engelinin dilerinde kara kazan aslyd. Sacaya s
tndeki tencere scak klde ilerlerdi. Ninem elik borunun iine
az dolusu fleyerek uyuyan alevleri yeniden tututururdu. Her
ey bir arada pierdi: domuzlar iin patates, aile iin daha nefis
patates. Benim iin kln altnda taze yumurta pierdi. Ate
kum saatiyle llmez: kabuun stnde bir damla su, ou za
man da bir damla tkrk buharlanca yumurta pimi olurdu.
GeenleTde Denis Papin'in de ninemin usuln kullanarak ten
ceresine baktn okuyunca pek ardm. Yumurtadan nce tiri
te mahkumdum. Birgn kzgn ve aceleci bir ocuk ol"p kak
dolusu orbam ocak engelinin dilerine frlattm: ''ye engel, ye
engel!" Ama uslu gnlerimde rek kabn getirirlerdi. Kuzgun-

20
klc inesi gibi krmz diken ateini drtgen tabanyla ezerdi.
Elleri dudaklardan daha ok yakan rek hemen nlme ko
nurdu. te o zaman, yakan rek dilerimin arasnda atudar
ken, ate yerdim, altnn,. kokusunu, hrtsna kadar hereyini
yerdim. ite ate hep bu ekilde, yemein ardndan sofraya gelen
tatl gibi bir tr debdebe hazzyla insanln kantlar. Piirmek.le
kalmaz,gevrekletirir. Peksimeti yaldzlandrr. nsanlarn bayra
mn maddeletirir. Ne kadar geri gidilirse gidilsin, yemein tat
asndan deeri besin deerini geer ve insan zekasn acda de
il sevinte bulmutur. Fazlann fethi gereklinin fethinden daha
byk bir uyarm salar. nsan ihtiyacn eseri deil, arzunun ese
ridir.

il
Ama ate kenarndaki hayalin daha felsefi eksenleri vardr.
Onu temaa eden insan iin ate hem bir abuk olu rnei, hem
de bir ayrntl olu rneidir. Akan sudan daha az yeknesak ve
daha az soyut olan, alnn iinde her gn baklan yuvasndaki
kutan daha abuk byyp deien ate, zaman deitirmek,
sarsmak, btn hayat sonuna, br dnyaya gtrmek arzusunu
telkin eder. O zaman hayal hakikaten sarc ve heyecan verici
olur; insann bahtn aar; k bye, oca yanardaa, bir
odunun hayat ile bir dnyann hayatn birbirine balar. Biy
lenmi yaratk idam aeinin davetini iitir. Yok olmak onun iin
. "' deimekten te birey, yenilenmektir.
Hem pek zel hem de pek genel olan bu hayal, ate ak ile
saygsnn, yaama igds ile lm igdstinn birletii ger
ek bir karmaay belirtir. Buna hemen Empedokles knnaas
denebilir. Geliimini George Sand'n ilgin bir kitabnda grece
iz. Aurore Sand'n unutulmaktan kurtard bir genlik eseridir
bu. Bu Hayalcinin Hikayesi belki de talya'ya ilk yolculuktan n
ce, ilk Yanarda'dan nce, dnden sonra ama ilk sevimeden
nce yazlmtr. Her halkarda, betimlenmi olmaktan ok ha
yal edilmi olan Yanarda'n damgasn tayor. Edebiyatta ou
zaman byle olur. rnein Jean-Paul'de, Toprak'n olu G
ne'in eriyen bir yanardan azndan ge frlatldn dledii

21
bylesine temsili bir sayfa bulunabilir. Ama hayal bizim iin r
yadan daha retid olduu iin biz Gcorgc San.r izleyelim.
Yolcu, kvlcmlanan denizin stindc ateler iindeki Sicil
ya'y sabah erkenden grmck iin, gece kerken Etna'n yo
kulann trmanr. Uyumak iin Keiler maarasnda duraklar
ama uyuyamaynca kayn ateinin karsnda hayale dalar; lahii
"dirseklerini dizlerine dayad, gzlerini beyaz ve mavi alevlerin
hinhir ekilde ve hinbir deiik dalgalanmayla kat ocan
koruna dikti. Bu Etna'nn basknlarndaki alev oyunlar ile lav
.hareketlerinin kltlm bir grnts, diye dnyordu. Bu
hayranlk uyandran manzaray btn dehetiyle seyretmeye ne
den arlmadm ki'!" (s. 22) insan hi grmedii bir manzaraya
nasl hayran olabilir? Ama yazar, sanki biiyiitiicii hayalinin ekse
nini bize daha iyi gstermek iin yle devam eder: "Bu korla
n kayn hayranlkla seyretmek iin neden gzlerim karnca
gzleri deil; bu kk bcyazmtrak pervane srleri hangi kr
sevin taknl ve ak kadn lgnlyla oraya yorlar!
Onlar iin btn hametiyle yanarda buAte! te usuz bucak
sz bir yangn manzaras. Btn bir ormann tutumasn grmek
benim iin ne ise, bu grleyen k da onlar sarho edip coturu
yor." Ak, lm ve ate ayn anda birlemi. Mays sinei alevin
kalbinde kendini kurban ederek bize l:ir lmszlk dersi verir.
Tam ve iz brakmayan him, br dnyaya bir btn olarak gitti
imizin gvencesidir. Hcrcyi kazanmak iin heiCyi \ ybctmek.
Atein dersi ak: "Maharetle, akla ya da zorla hcreYi elde et
tikten sonra .epsinden vaz gemen, yok olman gerekir."
(D'Annunzio, O/ii miin Temaas) ite, Giono'nun Hakiki Zen
ginlikler'de kabul ettii gibi, "Hindistan'n Yerlilerinde veya Az.
teklerde olduu gibi eski rklardaki, dini felsefe ve gaddarlklar
nn ban tepesinde yalnz zeki bir top brakarak tamamen kuru
tuncaya kadar kanszlatrd insanlardaki" zihin itimi en azn
dan byledir. Yalnz bu zekallar, zihince yetime igdlerine
teslim olmu bu yaratklar, diye devam ediyor Giono, "frnn ka
psn zorlayp atein srrna erebilirler."
Gcorge Sand'n bize anlataca da hu. Hayal koyular koyu
lamaz Yanarda'n perisi ortaya kar. "Kasrgann getirdii bir
kar yumana binerek... mavi krmz kllerin zerinde" raks
eder. Hayalciyi, kuruluu gelenee gre Empcdokles'e atf edilen
drt keli antn tesine srkler. "Gel ahm. Kvlcmlanan bir

22
elmas ve gkyakut yamurunun kat beyaz ve mavi kkrtle
kuat tacn!" Kendini kurban etmeye hazr Hayalci de yle CC
vap verir: "Geldim ite! Kzgn lav rmaklarnla sar heni, bir a
n yavuklusunu skt gibi ateten kollarnda sk beni. Kzl r
ty giyindim. Renklerinle sslendim. Sen de yakc erguvan en
tarini giy. Brlerini bu parlak kvrmlarla rt. Etna, gel Etna!
bazalt kaplarn kr, zift ve kk.irt kus. Ta, maden ve ate
kus! ..." (s. 50) Atein kucanda l.im Ol deildir. "Beni gbtr
d.i.in bu esiri blgede lm olamaz... Narin tenim atete eriye
bilir, canm seni oluturan bu uucu unsurlarla birlemelidir.
-1 laydi yleyse, der Ruh, kzl rtsnn bir para:-.n (l layal
ci "n i) .istnc frlatarak, insanlarn hayatyla vedala, hortlakla
nn hayatnda peime takl."
Demek ki alevler kayn aacnn incecik dallarn bkerken
ate kenarnda kurulan bir hayal, yanarda ve idam ateini
ann..,;maya yeter. Duman iinde uuan bir saman p bizi
J..;k ic itmeye yeter! Atein temaasnn bizi felsefi dn
cenin kkenlerinc geri getirdii daha iyi nasl kantlanr? Esasen
pek istisnai ve ender bir olay olan ate Evren'in kurucu bir unsu
ru ol:rak ele alnyorsa, dncenin bir unsuru, hayal iin seme

1111:-.ur olduu iin deil midir?


P:-.ikolojik bir karmaa tannd zaman baz iirler daha iyi,
daha tam olarak anlalrm gibi geliyor. Aslnda bir iir, birlii
ni ancak bir karmaadan alabilir. Karma eksikse, J5klcrinden
kesilmi olan eser artk bilindyla iliki kurmaz. Souk, sahte,
yapma grinr. Buna karlk, Hlderlin'in Empedok/es'i gibi
deiirmclerc ve gereksiz tekrarlara maruz kalm, bitmemi bir
eser hile, sadece Empedokles karmaas stne oturduu iin bir
birlik gsterir. Hyperion Doa'nn hayatna daha derinden kar
an bir hayat seerken, Empedokles kendini Yanard:.'n saf un
suru iinde eriten bir lm seer. M. Pierrc Bertcaux'nun da
p.:k ,.:ucl syledii gibi, bu iki zm ilk bakta grndnden
d.h: \akndr. Empcdokles, Werthcr'lik unsurlar bir tarafa
aa. kdakarlyla kuvvetini gsteren ve zaafn itiraf etmeyen
bir H}plrio'dur; o "bilge ve kendinden emin, ilkan efsanevi
kahraman. olgun insandr, onun iin gnll lm bilgeliin

23
kuvvetini kantlayan bir iman eylemidir."1 Alev iinde lm
lmlerin en az ssz olandr. Btn bir evrenin dnen adamla
birlikte yok olduu, hakikaten cihanmul bir h.imdr. dam
atei bir evrim yoldadr.

Giova cio solo ehe muore, e solo


Per noi non muore, cio ehe muor co noi.

Yalnz hi lmeyen iyidir, ve yalnz


Bizimle len bizim iin hi lmez.
D'Annunzio.

Bazan usuz bucaksz bir yangn yeri karsnda ruh Empe


.
dokles karmaasyla ilendiini his.seder. mitsiz bir akn alev
leriyle ii yanp tutuan D'Annunzio'nun Foscarina's camc fr
nn bylenmiesine seyrederken idam at9inde tkenmeyi ar
zular. "Kaybolmak, yutulmak, iz brakmamak! diye kkryordu
kadnn kalbi, yok olmaktan sarho. Bu ate beni asma filizi gibi,
saman alevi gibi bir saniyede yutabilir. Ve kenarda oturan iile
rin alev kalkanlarnn gerisinden dudaklaryla fleyerek ekil
vermek iin derrir ubukla eritikleri, henz ekilsiz maden cev
herinin eridii toprak kaplara dolanan, yaz lesinden daha par
lak, akk n alevlerin grld ak azlara ykia Q!du;2 "y
.
G6riluyor ki idam ateinin daveti en deiik durunliarda te
mel bir iir temas olarak kalr. Modern hayatta artk hibir olgu
sal gzleme tekabl etmiyor. Yine de bizi heyecanlandrr. Vic
tor Hugo'dan Henri de RCgnier'ye kadar, Herakles'in (Hercu
lis'in) idam atei doal bir simge gibi bize insanlarn kaderini be
timlemeye devam eder. Nesnel bilgi iin tamamen yapay olat
ey bilind hayaller iin derinden derine gerek ve etkin ola
rak kalr. Rya deneyden gldr.

Pierre Berteaux, H61lttrlin, Paris 1936, s. 171. 2. D'Annunzio, Le Feu


(Aq),9Cv!ti,s.322.
'Annunzio, Lt! Fttu (Atq), s.322.

24
NC BLM

Ate ve Tarihncesi
Nova/is Karmaas

Psikanalizin masallarn ve efsanelerin irdelenmesine girijmc


sinden bu yana daha imdiden uzun zaman geti. Bu trden ir
delemeler iin, atein fethi evresinde dnen masallar aydnlat
maya yarayacak olduka zengin bir aklama malzemesi hazr
land. Ne var ki Psikanaliz de - C. G. Jung'un almalar hu nok
ta zerine canl bir k tutsa bile - tarihncesi insanlarnn keif
lerini temellendirme iddiasndaki bilimsel aklamalar henz
tam olarak sistemlendirmcdi. Bu blmde aklc aklamalarn
zayflna dikkat ekerek C. G. Jung'un gzlemlerini toplayp
tamamlayacaz.
nce, tarihnccsindcki keiflere bizce hi uygun dmez gibi
grnen modern bilimsel aklamalar eletirmemiz gerekir. Bu
bilimsel aklamalar, gemie dnk bir apaklktan yararlan
mak iddiasnda olan ama ilkel keiflerin psikolojik artlaryla ili
kisiz, kuru ve aceleci bir aklclktan ileri gelmektedir. Bu yzden
biz daima bilinli olann altnda bilin.d olan, nesnel apakl
n altnda znel deeri, deneyin altnda hayali arayan, dolayl ve
ikinci derl":eden bir psikanalize yer olduunu sanyoruz. Ancak
nce hayal edilmi olan irdelenebilir. Bilim bir deneyden ok bir
hayal stne kurulur; dn sislerini datmak iin ise ok de
neyler gerekir. zellikle; ayn nesnel sonucu vermek iin ayn
maddeyi ileyen ayn eylemin, ilkel insannki ile yetimi insann
ki gibi bu kadar farkl zihniyetlerdeki znel anlam-ayn deildir.
lkel insan iin dnce toplanm bir hayaldir; yetimi insan
iin ise hayal gevemi bir dncedir. Dinamik anlam birinde
tekinin tersidir.

25
rnein ilk insanlarn atei iki kuru odun parasn birbirine
srterek yakm olmas, aklc aklamann aznda sakz olmu
tur. Ne var ki insanlarn bu usul nasl tasarladklarn aklamak
iin Cme srlen nesnel gerekeler pek zayf. Hatta ou zaman
bu ilk kefin psikolojisini aydnlatmak gze alnmaz bile. Bir
aklama kaygs gden nadir yazarlar arasnda da ou orman
yangnlarnn yazn dallarn "srtnmesinden" ktn anmsatr.
Tam da bizim ele vermek istediimiz, gemie dnk aklcl
uygularlar. Bnce gozlcmin artlarn yeniden yaamadan, tan
dk bir bilimden yola karak yargya varrlar. Gnmzde de,
baka bir orman yangn sebebi bulunamadnda, bilinmeyen se
bebin srtnme olabilecei dnlr. Fakat aslnda olayn doal
laliyle asla g<izlenmedii sylenebilir. Olaya ak yreklilikle yak
lalsa kelimenin tam anlamyla bir sirtnmenin dnlemeye
cei grlrd. Bir arpma dmilrd; odunun tutumasn
salayacak olan bir srtme gibi uzun, hazrlkt, ilerleyici bir olay
telkin edecek hibir ey bulunmazd. Buradan u eletirici sonu
ca varrz: lkel halklarda ate yakmak iin kullanlan srtmeye
dayal aletlerin hibiri dorudan doruya doal bir olay tarafn
dan telkin edilemez.
Bu zorluklar Schlegcl'in gzindcn kamamtr. zm ge
tirmemekle birlikte, akli ifadelerle ortaya kona"'"9orunun ilkel
s h a 1
: dX ! ! !
k t a k a n e i
metheus masalnn ok iyi anlatt gibi ilenmemi haliyle, al
maz zorluklar karr. Bizim iin hibir ey ateten daha olaan
deildir; ne var ki insanolu yeryznde bir defa bile ate gr
meden binlerce yl llerde dolaabilirdi. Haydi ona pskren
a a 1 r a u ir n m ,
: it : f = :: ::tr
a 1 1 a i k
snmak iin hemen oraya m koacaktr, yoksa kaacak mdr?
Atein grnimi, evcil hayat sayesinde alm olanlar dnda
hayvanlarn ounu rktr ... Dann kendine sunduu yarar
lar tandktan sonra bile, atci nasl yank tutacakt? ... Bir kere
snnce nasl ycniJc yakacak'? Bir vahinin eline ilk defa ola
rak iki kuru odun paras gemi olsun, abuk abuk.._ ve uzun za
man onlar birbirine srtnce tutuabileceini hangi yaantya
dayanarak tahmin edecek?"1

il
Eer ilkel bir zihnin yapt kefi anlatmak iin akli bir akla
ma gerekten pek doyurucu deilse, huna karlk. ne kadar ma
cera dolu grnrse grnsn psikanalitik bir aklamann enin
de sonunda asl psikolojik aklama olmas gerekir.
lk nce, srtnmenin son derece cinsellemi hir yaant ol
duunu kabul etmek gerekir. Klasik psikanalizin derledii hclgc
lcre gz gezdirince buna inanmak hi zor olmaz. kinci olarak,
s verici izlenimlerin zel bir psikanalizinin belirtimleri iyice sis
temlendirilmek isteniyorsa, srterek ate yakma nesnel deneme
sinin tamamen mahrem yaantlarea telkin edildiine inanlacak
tr. Her halde ate olay ile yeniden retimi arasndaki devre bu
ynden gidince en ksadr. Atein nesnel yeniden retimi iin bi
rim:i bilimsel hipotez aktr. Prometheus zeki bir filozof olmak
t ok tutkulu bir aktr, tanrlarn intikam da bir kskan inti
(..;nm.lr.
Bu psikolojik nokta ifade edilir edilmez bir dizi cfaane ve gc
lcn(k rahatlkla aklanverir; aklilctirilmi aklamalara bilin
st(e kanan tuhaf anlatmlar yeni bir kla aydnlanr. Nitekim
derin dil bilgilerinin yardmyla insann kkenlerinin irdelenme
sine ylesine kavrayc bir sezgi getiren Max Mullcr, farkna var
madan psikanalitik sezginin ok yaknndan geer: "Ate stne
anlatacak ok ey vard!" te birincisi: "Ate iki odun parasnn
2
yavrusuydu." Neden yamsu? Bu dourma dncesiyle batan
kan kimdir? lkel insan m, Max Muller mi? Byle bir imge
hangi ynden baknca daha aydnlktr? Nesnel adan m daha
aydnlktr, yoksa znel adan m? Bunu aydnlatan yaant ne
rededir'! ki odun parasn birbirine srtmenin nesnel deneyi
mi, yoksa sevilen bir bedeni yalma kestiren daha tatl, daha ok
ayc bir srtnmenin mahrem yaants m? Atein odunun yav-

Augusc-Guillaume de Schlegel, Oevres kritts en franais (Franszca ya


zlm eserler), c. l., Leipzig, \846, s. 307-3U8.
F. Mao: Muller. Origine el dtvtioppement de la Religion (DJnin kkeni ve ge
liimi).evir i J . Darmesteer, 1879, s. 190

27
rusu olduu inancnn odan aa karmak iin bu sorulan
sormak yeter.
Yalnz bir akn meyvesi olan bu kirli atein daha doar do
maz Oidipus karmaasyla damgalanm olmasna amak gere
kir mi? Max Muller'in anlatm bu adan ifa edici: Bu ilkel ate
stne anlatlmas gereken ikinci ey de "doar domaz anas ile
babasn, yani aralanndan fkrd iki oduri parasn nasl yut
tuudur." Oidipus karmaas hibir zaman bundan daha iyi ve
daha tam olarak belirtilmemitir: Atei yakamazsan kavurucu
baanszlk yreini kemirecek, ate senin iinde kalacak. Atei
yakarsan esrarengiz canavar seni yakp mahvedecek. Ak yalnz
ca bakasna aktarlan bir atetir. Ate ise ancak yakalanverecek
bir aktr.
Elbette Max Muller'de, Freud ann psikoloji devriminin
getirdii aydnlklardan yararlanamad iin_ta dil tezine kadar
baz tutarszlklar grlebilir. Nitekim yle yazar: "Peki ya (ilkel
insan) atei dnp adlandrnca ne olmalyd? Onu ancak yap
tklarna bakarak adlandrabilirdi: Ate yakp yok edici ve k
landrcyd." Bu durumda, Max Muller'in nesnel aklamasn iz
leyerek, balangta gninr olarak kavranan, dokunulmadan
nce grlen bir olay belirten vasflarn gOnneye .i.Ji.kin olmas
beklenmeliydi. Ne gezer: Max Muller'in dediine gre ,'nsan
arpan zellik.le atein abuk hareketleri idi." Nitekirtt-Qna "can
l, evik (ag-ilc), ag-nis, ig-nis" ad verilmi. Bu ekilde nesnel
adan dolayl, deiken bir yan olayla belirtilmesi pek yapay gibi
geliyor. Buna karlk psikanalitik aklama hereyi dzeltir.
Evet ate Ag-nis, Ag-ilc (evik)'tir, ama asl evik olan, retilen
n n ns i a 1 1
?r t:k: ;:: sr! l ir !e:a:;:n :: m!fn
nce insann yavrusudur.

111
Tarihncesi insannn psikolojisini aydnlatmak iin herkes.e
tutulan yol, hala var olan ilkel halklarn irdelenmeSidir. Fakat
nesnel bilginin psikanalizi iin bize sonuta daha uygun grnen
baka ilkellik vesileleri var. Nitekim gerekten yerinde bir nesnel
tavnn zorluunu grmek iin yeni bir olay ele almak yeter. yle
grnyor ki, olayn bilinmeyen yn nesnelletirilmesine etkin
olarak kar koyar. Bilinmeyenin karl bilgisizlik deil yanlg
dr, hem de znel kusurlarla en ar ekilde ykl olan bir yanl
gdr. lkelliin psikolojisini yapmak iin, znde yeni bir bilimsel
bilgiyi ele alp, bilimsel olmayan, hazrlksz, gerek kefin yolla
rndan habersiz zihinlerin tepkilerini izlemek yeler. XVJll. yz
yln elektrik bilimi bu adan bilmez lkenmez bir psikolojik
gzlem hazinesidir. zellikle elektrik atei, belki de psikanaliz
tarafndan arlk eskitilmi sradan bir olay dereke.ine dm
olan allm ateten daha fazla cinsellemi bir at11. Ma.lem ki
esrarengizdir, yleyse aka einseldir. Temcide apak ti.cllii
ne iaret etmi olduumuz srtnme fikri stne, ate iin syle
diklerimizin hepsini elektrik iin de greceiz. "Fizik vc Meka
nik stne btn eserleri iin Kral'n ayrcalkl Mihendisi, Avu
kat" Charlcs Rabiqucau 1753'te yaln atein seyri ya da deneysel
elektrik dersi Ustne bir kitap yazar. Srterek ate yakmay ak
lamak iin bu blmde savunduumuz psikanalitik tezin bir kar
l bu kitapta grlebilir: Madem ki srtnme elektriin sebe
bidir, yleyse Rabiqueau da srtnme temas zerine cinsiyetle
rin elektrik teorisini gelitirecektir. "Tatl srtnme, meni svs
adn verdiimiz alkoll maddenin geiine, dne kar ko
yan hava ruhu paracklarn bertaraf eder. Ate ruhu ularnn
inceliine bal olarak, ate ruhu hafifledike ve srtnme yerin
de biriktike bu elektrikli srtnme bizde bir rpermeye, bir g
dklanmaya yol aar. O zaman, atmosferde birikmi ate ruhu
nun hafifliine dayanamayan sv, yerinden ayrlp dlyatana
der ki orada da atmosfer vardr: Dlyolu, genel hazne duru
mundaki bu dlyatana gtren borudan baka birey deildir.
Kadnda cinsiyet veren bir ksm vardr. Erkein cinsiyet veren
ksm erkek iin neyse, bu ksm da kadn iin Odur. Bu ksm da
ayn ekilde hafiflemeye, gdk.lanmaya ve rpermeye maruzdur.
Bu ayn ksm srtnmeye de katlr. Hatta ate ruhu ular ka
dnda daha hassastr...
Kadn, yumurtalktaki kk insan krelerinin emanetisidir.
Bu kk kreler eylemsiz, cansz bir elektrikli maddedir; yan
mam bir mum veya hayat ateini almaya hazr bir yumurta gibi,1
ekirdek veya tohum gibi, ya da son olarak u ate ruhunu bekle
yen kav veya kibrit gibi..." (s. 111-112)
Okuyucunun sabrn belki tardk bile; fakat daha da oalt
lp geniletilebilecek olan bu metinler, kendini "saf mekanie"
verme iddiasndaki bir zihnin gizli uralarn aka ifade edi
yor. Ayrca, kanaatlerin merkezinin asla nesnel deney olmad
da grulyor. Srtnen heey, yanan hcrcy, clcklrikkndiren
herey derhal dourmay aklamaya elverili olur.
Srtnmenin bilind cinsel harmonikleri eksik olduu za
man, kuru ve kat ruhlarda kt nlad zaman, tamamen me
kanik grinmn alan srtnme, aklama gcn derhal yiti
rir. Isnn kinetik teorisinin kalat uzun direniler belki bu
bakla psikanalizce aydnlatlabilir. Bilinli dnme iin pek
ak olan, samimiyetle olgucu (posiiviste) bir zihne pekala yeten
bu teori, bilim6ncesi bir zihne derinlikten yoksun -bunu yle
anlayalm: bilind doyuruculuktan yoksun- grnr. G. Wat
son."a mektuplar eklinde yazlm ( 1748 evirisi) Elektriin Sebe
bi Vsiine Bir Deneme'nin yazar, hayal krkln u kelimelerle
gsteriyor: "Atei srtnmenin meydana getirdiini okuduum
zaman, bu kadar kt dnlm bir ey daha bulamyorum.
}\
Bana yle geliyor ki bu, suyu tulumbann me ana getirdiini
sylemekle ayndr."
Mme Chatelet'ye gelince, o bu tezde en kiik tir aydnlan
ma bulmua benzemiyor ve bir mucizenin kabulne taklp kal
yor: "En iddetli Ate'in grnte en souk cisimle viluma
syla bir anda yakhvermesi phesiz Doa'nn en biyuk mucize
lerinden biridir." Demek ki modern glk (CnergCtisme)
renimi stne kurulmu olan ve bir akmakta paracnn ko
parlmasnn akkor haline gelmesine yol aacan derhal anla
yan bilimsel bir zihin iin gerekten aydnlk olan bir olgu, M'ile
Chatelct'nin bilimncesi zihni iin bir srdr. Ona tzc bir ak...
lama, derin bir aklama gerekir. Derinlik gizlenen eydir; sylen
meyen eydir. Onu dnme hakk her zaman vardr.

iV
Uzlamaz bir faydaclktan kurtulmak ve tarihncesi insann
tartmasz mutsuzluk ve muhtalk burcunda tasaur etmekten
vazgemek istenirse, tezimiz o kadar cretkar grnmeyecektir.

30
Btn gezginler bize ho yere ilkel insann kaygszln anlatr
dururlar: yine de maara insan devrindeki hayatn tasavvuru bi
zi rpertmekten geri kalmaz. Belki de atamz ac karsnda ne
kadar az narin idiysc haz kasnda o k:dar ltutkar, mutluluu
nun o kadar bilincindeydi. Bedensel ak MCak huzuru pek ok
ilkel yaantya deer katm olmalyd. 'likna kuru odunun yi
vine srerek yakmak iin zaman ve ahr gerekir. Gelgelelim, b
tn hayali cinsel olan bir yaratk iin hu i pek tatl olmalyd. n
sanolu ark sylemeyi belki de hu sevimli i rnusnda rendi.
Besbelli ki bu ritmik bir i, iinin ritmine lwrlk vcr'l, ona ok
sayda ve gzel nlamalar sunan bir itir: slirlcn kol, vuruan
odunlar, ark syleyen ses, hepsi ayn ahenkte, ayn riimli co
turuculukta birleir; hepsi ayn imitlc, deeri bilinen bir anou;a
toplar. Srtmeye balar balamaz, ho bir idmann scak izleni
miyle ayn zamanda, tatl bir nesnel scaklk belirir. Ritimkr hi -
birini destekler, birbirini oluturur ve kendi kendini sn..l urr.
Eer yalnz titreen eye zaman iinde gereklik tanmamz out
leyen M. Pinheiro dos Santos'un Ritmanaliz'inin psikolojik ilke
leri kabul edilseydi, bu kadar ritimli bir ie karan hayati dina
mizm ve uyumlu ruh deeri derhal anlalrd. Bu gerekten bi
tn varln enliidir. lkel insan, en bata kendine gven de
mek olan kendinin bilincini acdan ok bu enlikte bulur.
Tasarlama tarz ok defa tasarlanan eyden daha reticidir.
Yazarn ovalayarak ate yakma eklindeki ilkel usul "anlamak
ta'' gsterdii kolayla -dolaysyla gnldelie- arplmak iin
Bernardin de Saint-Pierre'in yksn okumak yeter. Virginic
ile birlikte ormanda kaybolan Paul, arkadana krpe bir hurma
aacnn tepesindeki "dikenli hurmay" vermek ister. Fakat aa
baltaya meydan okur, Paul'n de ba yoktur! Paul aacn dibi
ni atee vermeyi tasarlar fakat akma yoktur! Zaten kayalklar
la kapl adada akmakta da yoktur. Tekrarlamalarla ve piman
olmalarla dolu bu hzl cmleleri, imkansz ayartmalarn iareti
olarak kaydediyoruz. Bunlar psikanalize gre u karar hazrla
maktadr: Sonunda Zencilerin usulne gelmek gerekir. Bu usul
o kadar kolay grnmektedir ki nceki tereddtlere alacaktr.
"Ayaklarnn altnda sktrd iyice kuru bir aa dalnn stne
bir tan kesiyle delik am, sonra o tan keskin kenaryla yi
ne kuru fakat deiik trden bir baka dal parasnn ucunu siv
riltmi. Ardndan bu Sivri ulu odun parasn ayaklarnn altn-

31
daki kk delie koymu ve kprtmek iin bir rpma teliyle
ikolata rpar gibi ellerinin arasnda hzla dndrerek, ksa za
manda deme noktasndan duman ve kvlcmlar kartm. Kuru
otlar ve daha baka aa dallar toplam, hurma aacnn dibini
atee vermi, az sonra da aa byk bir atrtyla devrilmi.
Ate bundan baka hurmann sert ve batc uzun yapraklarn
soymaya da yaram. Paul ve Virginie bu hurmann bir ksmn
i, bir ksmn da klde piirip yemiler, ikisini de ayn derecede
lezzetli bulmular. . . "3 Bcrnardin de Saint-Picrre'in tki.ik. trden
iki odun parasn salk verdii dikkati ekecektir. lkel biri iin
. bu fark cinsel trdendir. Bernardin de Saint-pierre, Arkadya 'ya
Yolculuk'ta, ortada hi sebep yokken sarmak ve defneyi zel
lik.le belirtecektir. Bilimsel heveslere dalm olan Bernardin de
Saint-Pierre'in, ikolatay kprten rpma teli ile srtme aleti
nin karlatrlmasn Rahip Nollet'nin Fiik'inde okU{iuunu da
kaydedelim. Tek bana bu rya ve okuma karm blt akla uy
durmann belirtisidir. Zaten yazar yksnn elikilerle dolu
olduunu grme hi benzemiyordu. Tatl bir dnce onu alp
gtryor, yazarn bilind, paylalan bir akn tatl gveni
iinde, sefaletten uzakta, yaklm bir atein sevinlerine kavuu-
yor. \\
Kald ki, yeterince yumuak ve uzun olmak kaydyla, etkin bir
srtmenin ho ritminin bir honutluk dourduunu anlamak ol
duka kolaydr. inin ehresine glmseme ve dinginliin geri
gelmesi iin kzgn ivmenin yatmasn, farkl ritimlerin uma
sm beklemek yeter. Bu sevin nesnel olarak aklanamaz. zgl
bir duygu gcnn gsterimidir. Baz ev kadnlarnn kl krk ya;
ran titizliinde yeterli aklamasn bulamayan srtme, parlatma,
cilalama sevinci bu ekilde aklanr. Balzac, Gobseck'te, evde
kalm kzlarn "souk ilerinin" en parltl ilerden olduunu
kaydetmiti. Psikanaliz asndan temizlik bir kirliliktir.
Baz zihinler, bilimd teorilerinde, tamamen hayalde yaa
nan yalnz aklar evresini aarak paylalan aklar evresine var
mak iin, srtnmenin deerini abartmakta tereddt etmezler.
Kitaptan defalarca baslan J.-B. Robinet 1766'da yle yazar:
"Iklandrmak iin srtlen ta kendinden isteneni 3nlar, par-
Bernardin de Saint-Pierre, Etdes de la Naure (Doa rdelemeleri), 4. ba
sm, 1791, c. iV, s.. 34.

32
lakl marurluunun tantdr ... Hayrseverliin birinci ve en
byk dl olan tatl doyuma ulamadan madenlerin bize has
letleriyle bu kadar iyilik yapacana inanamam." Nesnel adan
bu kadar sama olan grlerin derin bir psikolojik sebebi olma
l. Robinet arada srada "abartmak" korkusuyla duraklyor. Bir
psikanalist buna "kendini ele vermek korkusuyla" derdi. Ama
abartma daha imdiden iyiden iyiye belirgin. Bu aklanmas ge
reken bir psikolojik gerekliktir. Sistemli bir ekilde nesnel so
nulara bal bir bilimler tarihinin yapt gibi hunu suskunlukla
geitirmeye hakkmz yok.
zetle, C. G. Jung'un yapt gibi btn temel etkinliklerde
sistemli bir ekilde Llbido'nun bileenlerini aramay icriyoruz.
Zira Libido yalnz sanatta yceltilmez. O homo faber'in but un i
lerinin kaynadr. nsan bir el ve bir dil diye tanmlarken up
hesiz ok gzel sylenmitir. Ama faydal davranlar ho davn
mlan gizlememeli. Nasl el aka okamalarn organ ise, ses
de arklarn organdr. Balangta okama ve alma birarada
olmak gerekirdi. Uzun iler nispeten tatl ilerdir. Bir gezgin, iki
ay sren bir almayla ee araclyla eyalar ekillendiren il
kellerden bahseder. Trp ne kadar sevecen ise, cilalanm eya
da o kadar gzel olur. Biraz paradokslu bir ekilde diyebiliriz ki
yontma ta a knlan ta a iken, cilal ta a okanan ta
adr. Kaba adam akrnaktan ilemez, krar. akmaktam
ileyen adam akrnaktan sever, talan sevmek kadnlan sev
mekten farkl deildir.
Yontulmu akmaktandan bir baltay seyrederken, yerli ye
rine konmu her yznn kuvvetin zapt edilmesiyle, ketlenmi,
tutulmu, ynlendirilmi, ksaca psikanalizden geirilmi bir kuv
vetle elde edildii fikrine kar direnmek imkanszdr. Cilal tala
birlikte, sreksiz okamadan srekli okamaya, tatl ve sanc, ri
timli ve batan kanc harekete geilir. Her halde oyle bir sa
brla alan insan hem bir andan hem de bir mitten destek
alr, hayalinin srrn da duygu gleri tarafnda aramak gerekir.
v
Srterek ate yakmaya her zaman bir enlik gsterisi elik
eder. Ortaada o kadar nl, btn dnyadaki ilkel kabilelerde
o kadar yaygn olan ate enliklerinde arada srada ilk treye ge
ri dnlr ki bu atein douunun atee tapmann ilkesi olduu
nu kantlar gibidir. A Maury bize Gcrmanya'da not:"cucr veya
nodfyr"i iki odun parasn birbirine srterek yakmak ,!!Crektiini
syler. Chateaubriand, Natchcz'lcrdeki yeni ate nini uzun
uzadya betimler. Arife guni, bir yldr yanan ate snmcyc hra-
.
klr. afak skmeden, rahip alak sesle byl szler syleyerek
iki kuru odun parasn ar ar birbirine srtyor. Gne do
arken rahip hareketi hzlandryor. "Bliyk Rahip derhpl mu
kaddes naray atyor, srtnmeyle snm odundan ate "fkr
yor, kki.. rtl fitil tutuuyor ... hokkabaz, kamtan emberlere
ate iletiyor: alev bunlarn helezonunu izleyerek kvrlyor. Mee
u t u r
;: r !h :r; f Z
n a r o k
Gne enlii ile hasat enliini kendinde birletiren Natc
hez'lerin bu enlii zellik.le bir ate tohumu enliidir. Btn
hasletine sahip olabilmesi iin bu tohumu daha ilk canllnda,
ate verici trpden karken yakalamak gerekir. Bu yzden
srtme yntemi doal yntcm gibi grlyor. Bir kere daha, bu
sa
yntem in n ona kendi doasyla ulat iin doaldr. Elbette
ate gkyUzd.:n koparlmadan nce kendi iimizde yakalan
mtr.
Frazer ok sayda srtmeylc yaklm sevin atei rncC l.'
Bunlarn arasnda Beltan'n sk<Xs')'a ateleri zorlama atc k \ ' a
zornl atele tututurulmutur. "Bu yalnzca iki od.un par\." n
birbirine srterek yaklan b i r ateti. Yal kayn cialarnn U3
tnd biten ve ok kolay alevlenen bir tir mantar, ilk kvlcmlar
otaya kar kmaz atee yak.Jatrlrd. Grnte byle bir
a!c dorudan doruya gkten inmi saylabilir ve ona eit eit
hai ... tlcr atfcdilebilirdi. zellikle de insanlar ve hayvanlar b
:Lin kt hastalklardan koruduuna inanlrd . ."5 Man, Fra .
.:cr ' i n hu zorlama atein dorudan doruya gkten indiini syle-
Chateaubriand, Voyage enAmlrique (Amerika'ya Yolculuk), s. 123-124.
J G. Fra1er, Le Rameau d'Or (Altn Dal), eviri, 3 cilt, c. 111, s. 474.

34
mek iin hangi "grn" ima ettiini kendi kendine sormadan
edemiyor. Fakat bu noktada bize yanl yolda grnen ey Fra
zer'in btn aklama sistemidir. tiylc ki Frazer'in aklamala
nnda sebep yararllklar iinde yer alyor. Bylece sev i n atele
rinden keten tarlalarn, buday ve arpa arlalarn bereketlendi
ren kller elde ediliyor. Bu ilk kant, k:rhonalarn ve teki kim
yevi gbrelerin yararllna inanan modc hir okuyucuyu yanl
ynlendiren bir eit bilind akla ytlrm ciriyor. Ama ka
ranlk ve derin deerlere doru kaymay daha y:\.. da grelim.
Zorlama atein klleri yalnz hasat tayacak olan topraf.: veril
mez, semirmesi iin davarn besinine de katlr. Baan da hu da
varn remesi iin yaplr. Trenin psikolojik ilkesi artk aktr.
ster hayvan beslensin, ister tarla gbrelensin, ak yara rll A
tesinde daha derin bir rya vardr ve bu da en c i nse l ekliyle
bereketin, dourganln ryasdr. Sevin atelerinin kulkri
hem hayvanlar hem de tarlalar bereketlendirir, itk kadnlar
bereketlendirir, dourgan klar. Nesnel tmevarmn t e me li ak
ateinin yaantsdr. Bir kere daha, faydal ile aklama fw!f ile
aklamann kasnda, akli aklama psikanalitik aklamann
karsnda pes etmelidir. Bizim nerdiimiz gibi hoa g ide n k
er vurgulannca unda uyumak gerekir: ate hazrlanmas sra
snda hoa gittii iindir ki sonradan yararl olur. Belki ate de,
tpk ak gibi, ncesinde sonra olduundan daha tatldr. En
azndan ortaya kan mutluluk aranan mutluluun hkm altn
dadr. Eer ilkel insan sevin ateinin, ilk atein her trl haslete
sahip olduuna, g ve salk verdiine inanyorsa, atein parla
yaca ve arzularn yerine gelecei o dnm dakikasn yaayan
insann huzurunu, derin ve neredeyse yenilmez kuwetini iinde
hissettii iindir.
Ama bize yle geliyor ki daha da ileri gidip Frazer'in akla
masn btn ayrntlarnda tersine evirmek gerekir. Frazcr'e
gre sevin ateleri bitki rts tanrlannn, zellikle de orman
larn bitki rts tanrlarnn lmyle ilgili enliklerdir. O za
man bitki rts tanrlarnn ilkel bir ruhta neden bu kadar b
yk yer tuttuu sorulabilir. Peki aalarn ilk insanca ilevi han
gisidir: glgelik midir, o kadar nadir ve clz olan meyve midir?
Daha ziyade ate deil midir? Ve ite iki kl soru: Frazer'in
inand gibi, oduna tapmak iin mi ateler yaklr, yok.sa daha
derin bir ekilde canlc (animiste) bir aklamann gerektirdii
gibi, atee tapmak iin mi odun tututurulur?. Bize yle geliyor ki
bu son yorum Frazer'in yorumunda ak1anmam olarak kalan
ate enliklerinin pek ok ayrntsn aydnlatr. Nitekim, acaba
gelenek neden sevin atelerinin biraraya gelmi gen bir kzla
gen bir adam tarafndan (s. 487); ya da ky sakinleri arasnda
en son kadn alm olan tarnfndan (s. 460) yaklmasn salk ve
rir? Frazer bize btn gen insanlar "iyi bir hasat kaldrmak ya
da yl-iinde iinde iyi bir evlilik yapmak veya sancl\l"dan sakn
_
mak iin kllerin stindcn atlarken" betimler. Bu gd ara
snda genlik iin aka baskn olan biri yok mu? Neden nkyn
en yeni vli kadn atein stnden atlamak zorundadr"/ (s. 464)
Neden Irlanda'da "bir gen ktz atein stnden ne drkaya
kere atlaynca yaknda evlenecei, mutlu olaca ve ok ocuk
douraca" sylenir? (s. 490) Neden baz gen insanlar "Sa
int-Jean ateinin kendilerini yakmayacana" inanrlar? (s. 493)
Bunlarn bylesine tuhaf bir inan dayandrmak iin nesnel ol
maktan ok marem bir yaantlar yok mudur? Peki.J Brezilyal
lar "kzgn kOmtrleri yanmadan azlarna" nasl atarlar? Bu c
reti onlara hangi ilk yaant esinler? Neden rlandallar "ksr da
varlarn gndnm atelerinin iindc.:n geirirler"? (s. 499)
Lech vadisinin u efsanesi de ok aktr: "gen bir adamla gen
bir kadn bu atelerden birinin stnden duman bile demeden
birlikte atlarlarsa, alevler demedii ve dllemedii iin kadnn
yl boyunca ana olamayaca sylenir." Bylece kadn, yanmadan
atele oynama hnerini gstermitir. Frazer "Estonyallarn gn
dnmU gnnde kendilerini kaptrdk.lan sefahat alemlerifiin"
bu son inana balanp balanamayacan sorar. Yine de Fra
zer, alnt yapmaktan korkmad bir kitapta bu ateli sefahatin
bir yksn anlatmaz. Dahas, Kuzey Hindistan'daki canl ate
enliinin, "edepsizce deilse bile mstehcen ark ve hareketler
le dolu" bu enliin ayrntl bir yksn anlatmak gerektiine

de pek inanmaz.
Nitekim sonuncu ifade aklama aralarnn sakatln ele
verir. Frazer'in tezinde cevapsz kalan ve atein balangta cin
sellemi olmas tezinJe kendiliinden zlen sorular oalta
bilirdik. Sosyolojik aklamalarn yetersizliini daha iyi anlatmak
iin Frazer'in Alm Dal' ile Jung'un Libido'sunu yanyan'a oku
maktan daha elverili bir ey yoktur. Hatta kseotu sonm11 gibi
son derece belirli bir noktada bile psikanalistin kavray kesin

36
grnmektedir. Zaten Jung'un kitabnda srtmenin ve ilk atein
cinsel vasf stne tezimizi destekleyen ok sayda kant buluna
caktr. Biz daha az derin, nesnel bilgiye daha yakn bir ruh bl
gesinden kanlm belgeler katarak hu kantlar sistemlendir
mekten baka bir ey yapmadk.

v
Frazer'in Atein Kluni Ustime Mito.\/ar halkl ozcl kitabn
da her sayfada, psikanalizinin yaplmas gerekten yarnrsz ola
cak kadar apak cinsel izlerle karlalr. Bizim hu kik kiap
taki amacmz daha ok modern zihniyetleri irdelemek okluu
iin Frazer'in irdeledii ilkel zihniyetler Uzcrindc fazla durmya
caz. Ancak. sosyoloun yorumunu psikanaliz dorultusunda
dzeltme gereini gstererek birka rnek vermekle yetineceiz.
Atein yaratcs ok defa kk bir kutur, kanadnda atein
izi olan krmz bir iaret tar. Bir Avustralya kabilesindeki efsa
ne pek akactdr, ya da daha iyi sylenirse, aka olduu iin atei
almakta baanl olunur. "Vaktiyle sar engerek, bedeninin iin
de barndrd atein tek sahibiymi. Btn kular onu ele geir
meyi bouna denemiler, ta ki kk ahin kagelip ylesine
gldrc akalar yapncaya, engerek de ciddiyetini koruyama
yp glmeye balayncaya kadar. O zaman ate ondan kaarak
ortak mallan olmu." (cv. s. 18) Demek ki ok defa olduu gi
bi, atein efsanesi ak sak akn efsanesidir. Ate saysz aka
larla yanyanadr.
Ate ou yerde almmtr. Prometheus karmaas yaratln
btn hayvanlar stne salmtr. Ate hrsz en ok bir ku,
alkuu, sakakuu, sinekkuu, yani kk bir hayvandr. Sazan
da kuyruunun ucunda atei gtren bir tavan, bir porsuk, bir
tilki olur. Baka bir yerde kadnlar aralarnda dvirler: "so
nunda kadnlardan biri sopasn krm ve hemen iinden ate
km." (s. 33) At "aalardan iki denek koparp serte birbi
rine srterek fkesini dindiren" yal bir kadn tarafndan da ya
klr. Atein yaratl her defasnda benzer bir iddetle birlikte
dir: Ate mahrem bir fkenin, sinirlenen bir elin nesnel olaydr.
Bylece nesnel bir kefin kkeninde daima iddetle heyecan

37
ykl, istisnai bir ruh hali yakalamak son 'derece arpcdr. Do
laysyla arzulann ve tutkularn psikolojisine gre vasflandrarak
trl ateler, tatl ate, sinsi ate, en ate, sert ate ayrt edilebi
lir.
Bir Avustralya efsanesinde euro diye bir totem hayvannn
atei bedeninde tad anlatlr. Adamn biri onu ldrm.
"Hayvann atei nasl yaptn, nereden geldiini anlamak iin
bedeni ozenle irdelemi, ok uzun olan erkek reme organn
koparm, ikiye yarm ve iinde kpkrmz hir ate olduunu
fark etmi." (s. 34) Her kuakta buna inanacak mahrem gereke
ler olmasayd byle bir efsane nasl snip gidebilirdi? \
Baka bir kabilede "erkeklerin atei yokmu, yakmasn da
bilmezlermi, ama kadnlar bilirmi. Erkekler allkta avlanma-
ya gitmilcrken kadnlar besinlerini piirip yalnz balarna ye
miler. Tam yemei bitirirken uzaktan erkeklerin dndn -.....
grmler. Erkeklerin atei bilmesini istemedikleri iin, hala ya
nan klleri alelacele toplayp, erkekler grmesin diye dlyolla
nnda gizlemiler. Erkekler gelince: Ate nerede? demiler. Ama
kadnlar: Ate yok, diye karlk vermiler." Byle bir hikaye ir
delenirken gereki aklamann tamamen imkansz olduu itiraf
edilmelidir, oysa tersine psikanalitik aklama hemen ortadadr.
Nitekim gerek atein, nesnel atein, o kadar mitosun syledii
gibi, insan bedeninin iinde saklanamayaca apaktr. Aynca
bu kadar utanmazca yalan sylemek ve hcrcy apakken en
mahrem arzuyu inkar ederek, ate yok demek ancak dufgllsal
adan mmkndr.
Bir Gney Amerika mitosunda, kahraman, ate elde etmek
iin bir kadn kovalar: "Kadnn stne atlayp onu yakalam.
Atein srrn vermezse onu alacan sylemi: Kadn defalarca
kamaya kalktktan sonra raz olmu. ki bacan genie aa
rak yere oturmu. Karnnn st ksmn kavrayarak iddetle sars
m ve bir ate topu dlyolundan darya, yere yuvarlanm. Bu
bizim bildiimiz ate deilmi, yanmyormu, yiyc\_Ckleri de kay
natmyormu. Kadn onu verince bu zellikleri kaybolmu; yine
de Ajijeko bunun aresini bulabileceini sylemi; tutuan btn
kabuklar, btn meyveleri ve btn krmz biberleri topl3.m
ve bunlarla ve kadnn ateiyle bugn kullandmz atei yap
m." (s. 164) Bu rnek bize eretilemeden gereklie geiin ak

38
bir betimlemesini veriyor. Bu geiin, gereki aklamalarn id
dia ettii gibi gereklikten eretilemeye deil, tam tersine, blzim
savunduumuz tezin esinini izleyerek znel kkenli eretileme
lcrden nesnel gereklie gei olduunu kaydedelim: Ak atei
ile biberin atei birleerek kuru otlar alevlendiriyor. Atein ke
fini aklayan ite bu samalktr.
Genel olarak, Frazer'in o kadar zengin. o kadar sarc kitab
gereki aklamann fakirliine arplmadan okunamaz. ncele
nen efsaneler phesiz bini bulur, fakat bunlarn yalnz iki ta
nesi aka cinsellie degindir (s. 63-267). Geri kalanna gelin
ce, altta yatan duygusal anlama ramen mitos nesnel aklamalar
iin yaratlm gibidir. Nitekim "atein kkenine dair Hawai mi
tosu da ayn lrdcki pek ok Avustralya mitosu gibi belli hir ku.
trnn zel rengini aklamaya yarar." (s. l Hl) Bir haka yc n..k ,
atein bir tavan tarafndan alnmas kuyruunun kzl veya kara
rengini aklamaya yarar. Nesnel bir ayrntnn uyuturduu bu
tr aklamalar duygusal ilginin ilkelliini anlamay skalar. lkel
fenomenoloji bir duygusallk fcnomenolojisidir: hayalde canlan
drlm hortlaklardan nesnel varlklar, arzulardan grntler,
bedensel yaantlardan maddi deneyler, aktan da ate retir.

v
Romantikler ilkelliin yle veya byle sregelen yaantlar
na geri dnerek, farknda olmadan atein cinsel ynden deer
verilmi temalaryla yeniden buluurlar. rnein G.-H. von Sc
hubert, ancak atein psikanaliziyle gerekten aydnlanan u cm
leyi yazar: "Nasl dostluk bizi aka hazrlarsa, ayn ekilde benzer
cisimlerin. srtnmesinden zlem (scaklk) doar ve ak (alev)
fkrr.',; Ozlemin yuva scaklnn ans, "calidum innatum" (do
utan gelen scak) diye okanan akn ans olduu daha iyi na
sl sylenebilir? Yuva, ocak iirinin baka kkeni yoktur. allar
boyunca raslanan yuvalarda aranan hibir nesnel izlenim yuva
nn lkln, yumuakln, scakln deerlendiren . bu sfat
bolluunu salayamaz. Doal scakln katmerlenmesi gibi, insa-

Aktaran Albt:r Begun, L 'Ane romDntque el le reve (Romantik ruh ve rii


ya), 1937, 2 clt, c. l, s. 191.

39
ru stan insann ans olmadan aklann adamakll kapal yuva

lanndan bahsetmelerini anlamak imkanszdr. Demek ki mutlu


luk bilincinin kkeninde tatl scaklk yatar. Daha dorusu tatl
scaklk mutluluun kkenlerinin bilincidir.
Atein psikanalizi uygulanacak olursa Novalis'in btn iiri
yeni bir yorum kazanr. Bu iir ilkellii yeniden yaama abasdr /
Novalis iin masal daima az ok hir tekvindir. Birbirini douran
bir ruh ile bir dnyann adadr. Masal, der, "zgrlk... devri,
doann ilkel hali, Alcm'in oluundan nceki adr"7 te btn
. ikircikliliiyle hem atei hem ak reten srtnme anrs. Kral
Arctur'un gYzcl kz "koca bir kkrt billurunun iine ustalkla
yontulmu tahtn izcrindc, ipek yastklara yaslanm, uzanyor
mu; birka hizmeti de st ve erguvandan dklme b,e nzeyen
narin kollarn hararetle ovalyormu.
"Ve hizmetilerin elinin srnd her yerde gz alc k be
liriyormu, btn saray bu kla harikulade bir ekilde ldyor
mu..."
Bu k iten gelmektedir. Okanan kimse mutluluktan l
dar. Okama simgelemi, lklemi srtmeden baka bir ey
deildir.
Fakat sahne devam ediyor:
"Kahraman sessizlii bozmam.
"zi{ ver, kalkanna dokunaym, demi kadn, tatllkla."
Erkek raz olunca da:
"Zrhl elbisesi titremi; ve diriltici bir kuvvet btn bedenini
dolam. Gzlerinde imekler akm; zrhn altnda kalbinin
arpt iitiliyormu.
"Gzel Freya daha huzurlu grnm, ondan kan k da
daha parlak olmu.
"ahane bir ku: -Kral geliyor! diye haykrm..."
Bu kuun "Anka kuu" ("Phoenix"), bir an durulmu bir arzu
gibi kllerinin iinden yeniden doan Anka ku'U olduu da ekle
nirse, bu sahnenin ate ile akn ifte ilkelliiyle damgalanm ol
duu ayrca grlr. nsan severken tutuuyor ise, bu tutuurken
sevmi olduunun kantdr.
Novalis, Henri d'Ufterdingen, eviri, s. 24 1 , dipnot s. 191

40
"Sevinten uan Eros kendini uyuyan Freya 'nn karsnda
grnce birden mthi bir atrt kopmu. Gr bir kvlcm pren
sesten klca komu."
Doru psikanalitik imge Novalis'e: kllan prensese, dedir
tirdi. Zaten "Eros klc brakm. Pren:-.ese komu ve krpe du

daklarna ateten bir pck kondurmu."
Novalis'in eserinden ilkel atein ie d o u lar karlsayd y
le grnyor ki btn iir ve btn ryalar hir anda dalrd.
Novalis'in durumu o kadar ayrt edicidir ki, ozcl hir karmaann
rnei olabilir. Psikanaliz alannda eyleri adlandrmak ok d e fa
bir kelek oluturmaya yeter: addan nce ancak ekilsi ve hu
lank bir eriyik varken, addan sonra svnn dibinde billurlar g
rlr. O halde Nova/is kannaas srterek yaklm atee yonclik
drty, paylalm b i r scaklk ihtiyacn sentezler. Bu duru
atein fethini kendi ilkellii iinde yeniden kurar. Nova/is ktna
as n tamamen grsel bilimine daima stn gelen mahrem
scaklnn bilinciyle vasflanr. Scak duyusunun doyurulmas ve
s verici mutluluun ilinci stne temellenir. Is bir mal, bir
servettir. Kskanlkla -saklamak ve ancak gnl birliine, kay
namaya layk, seilmi bir kiiye armaan etmek gerekir. Ik e
yann yznde oynar ve gler, oysa s ie iler. Novalis, Schlc
gel'e bir mektupta unlar yazyordu: "Hikayemde k ve glge
oyunlarna kar nefretimi, aydnlk, scak ve ie ileyen Esir'c
kar arzumu gr."
Bu ie ileme, eyann iine, varlklarn iine girme ihtiyac
mahrem scakln batan karmasdr. Gzin demedii, elin
girmedii yere s sokulur. Novalis'te ieri yoluyla bu gnl birli
i, bu sl duygudalk, dan oyuuna, maaraya ve maden oca
na inite simgesini bulur. Orada s yaylp eitleir, hatlar bir
ryann snrlar gibi yumuar. Nodicr'nin de pek gzel kefettii
9
gibi, her cehenneme ini betimlemesi bir rya yapsndadr. Na
sl bakalan gkyU:znn souk ve parlak geniliinin ryasn
grrse, Novalis de topran scak mahremiyetinin ryasn gr
d. Ona gre madenci "baaa duran mneccimdir." Novalis
bir k yaylmasnda ok younlam bir syla yaar. "Karanlk
derinliklerin kenarnda" ka kere dnceye dalmtr! Maden

Novalis. ayn u, s. 237.


Bk.z. Charles Nodier, Smam'nn ikinci nsoz(

41
oca mhendisi olduu iin maden airi olmamtr o; yeraltnn
arsna uymak iin, "calidum innatum"a donmck iin, airken
mhendis olmutur. Dedii gibi, madenci "semavi armaanlar
kabul etmeye ve dunyann ve . cfalctlerii tesinde neeyle co
maya" hazrlanm olan, (.kri nliin kahramandr. Madenci Top
ran arksn syler: "Kendini Una bal -ve mahremi)IC.t..l e bir
lemi hisseder; yavukluya kar ayn harareti -O'na kar da his
seder." 'foprak ;na g.'idur, bir ocuun bilind iin ana ku
ca gibi scaktr. Ayn scaJ.. l k hem ta hem de kalpleri canlan
drr . "Sanki madenc i n i n d; narlarn<la onu delmeye zendiren
topran i atei vard ."" ( ' 1 2 7 )
Merkezde fili:tlcr vardr; merkezde d l veren ate vardr. Fi
lizlenen yanar. Yanan filizJenir. "Atein iinde srgn vermi i
eklere ... muhtacm ... -inko! diye haykrm Kral, bize iek
ver. .. Bahvan sralardan km, gidip alev dolu bir saks alm
ve iine parlayan bir tohum ekmi. ok gemeden iekler biti
." 1 0
vcrmi. .
Belki olgucu bir zihin burada piroteknik bir yorum gelitir
mekle bbrlenecektir. Bize oksidinin beyaz ve gz kamatrc
yumaklarn havaya frlatan inkonun parlak alevini gsterecek
tir. Oksidasyon formhin yazacaktr. Fakat bu nesnel yorum,
hayranlk uyandran olayn kimyasal sebebini bulmak bizi asla
imgenin merkezine, Novalis karmaasnn ekirdeine gtil.qne
yecek.Qr. Hatta bu yorum imgelerle ssl deerlerin snflanma
snda bizi yanltacaktr, nk onu izleyerek, Novalis gibi bir a
irde hissetme ihtiyacnn grme ihtiyacndan stn geldiini ve
burada varln btn tellerinde kaytl tatl karanlk sy Goet
he 'lik ktan nceye koymak gerektiini anlamayacaz.
Elbette Novalis'in escrin4e daha yumuatlm renkler de
var. Ak ok defa yerini von Schubert'teki anlamyla zleme b
rakr; ama scak damga silinmeden kalr. Dahas, Novalis'in "k
k mavi iein" airi, uurumun kenarnda, lmn glgesin
de, lmsz annn gvencesi diye frlatlp atlm unutmabeni
ieinin airi olduunu syleyerek itiraz edeceksiniz. Ama bi
lindnn tabanna gidin; airle birlikte ilkel ryaya ulan, ger
ei aka greceksiniz: kk mavi iek krmzdr!
'" Novalis,ayn enr. s. 227.

42
DRDNC BLM

Cinsellemi Ate

Atein fethi ilkel olarak cinsel bir "fetih" ise, atein hu kadar
uzun zaman ve hu kadar kuvvetle cinsellemi olarak kalm ol
masna amamak gerekecek. Burada ate stne nesnel aratr
malar derinlemesine bulandran bir deer verme temas sz ko
nusudur. Bu yzden bir sonraki blmde atein kimyasna gir
meden nce, hu blmde nesnel bilginin psikanalizinin gereini
gsterece iz. Bildirmek istediimiz deer verme gizJi ya da ak
olabilir. Elhctlc psikanalize en dayankl deerler bouk ve ka
ranlk deerlerdir. Bunlar ayn zamanda en etkili olanlardr.
Ak ya da barlan deerler gln olmalar yznden derhal
indirgenir. En gizli bilindnn direncini iyice gstermek iin,
besbelli olan hatalar daha fazla vurgulamadan, okuyucunun g
lerek kendi hana indirgeyebilecei derecede direnci zayf olan
rneklerle balayalm.
Robinet'ye gre unsur ate kendi benzerini yeniden retmeye
1
muktedirdir. Bu her zaman dikkat etmeden geilen, ypranm
ve deersiz bir deyimdir. Fakat Robinet buna ilk ve gl anla
mn veriyor. Atein unsurunun zgiil birfilizden doduunu d
nyor. Dolaysyla, douran her g gibi ate de belli bir yaa ge
lince ksrla tutulabilir. Artk Robinet, yeni ate, canlandrlm
ate enlikleri stline anlatlanlardan haberdar grnmeden,
ate iin dl vennenin gereini kendi yeniden bulur. Ate kendi
doal hayatna braklrsa, beslense bile, hayvanlar ve bitkiler gi
bi yalanr ve lr.
Elbette deiik ateler tekilliklcrinin silinmez damgasn ta
mak zorundadr: "Sradan ate, elektrik atei, fosforlarn atei,

J.-B. Robnet, De lt Nam-e (Doa ustUne), 3. basm, 4 cilt, Amsterdam,


1766, e. l . s. 2 19.

43
d
l:=:r: ;!: : ?! = !;a: ! ::
t t n i
t'
2
u, zden gelen, iten gelen farklara sahiptir." Mahremiyetinde,
yaamasnda, daha sonra da dl verme gcnde kavranan bir to
n sezgisi imdiden ibanda grnyor. Robinet devam edi
yor: "Her yldrm, onlan besleyen buharlarn bolluuyla abucak
byyerek rzgarlar tarafndan toplanan ve havann orta blge
sinde oradan oraya taman yeni bir Ate Yaratklar retiminin
sonucu olabilir. Amcrika'da o kadar oalan yeni yanarda alZ
lar, eski azlann yeni pskrlcri bylece yeralt atelerinin
meyvelerini ve dourganln haber verir." Elbette bu dourgan
lk bir eretileme deildir. Bunu en kesin cinsel anlamnda al
mak gerekir.
imek akmas gibi Yldnm'dan doan bu ate yaratklar
gzleme gelmez. Ama Robinet elinde kesin gzlemler olduunu
iddia ediyor: "Bir akrnaktam kat yaprann stnde dven
ve kvlcmlarn dt, kk kara lekelerle iaretli yerleri iyi
bir mikroskop altnda irdeleyen Hooke, her ne kadar plak gz
le bir ey kefedilmemi olsa da, yuvarlak ve parlayan atomlar
3
fark etmi. Bunlar parltl kk camlarm."
Tama en kvlcmlarla ve sarsntlarla dolu olan a tein hayat
.
karnca yuvasndaki hayat anmsatmyor mu? "En klk olayda
kanncalarn kaynaarak grlt patrtyla yeralt barnakJarn
dan ktklan grlr: ayn ekilde bir fosforun en kk sarsn
tsnda ate hayvancklannn toplanarak kl bir grnm altn
da dar ktklar grlr." (s. 235)
Son olarak, yalnz hayat renklerin grnen tekilliklerinin de
rin ve nuhrem sebebini vermeye muktedirdir. Robinet tayfn .ye
di rengini aklamak iin "ate hayvancklannn hayatnda yedi
ya veya dnem ... " nermekte tereddt etmiyor. "Bu hayvanlar
prizmadan geerken her biri kendi kuvvetine, kendi yana gre
krlmaya mecbur olacak ve bylece her biri kendi rengini ala
cak." lmekte olan atein kzla ald doru deil midir? Tem
bel bir atee fleyen biri iin, kzla den dikkafal ate ile, bir
simyacnn pek gzel syledii gibi "kr hahann yce klZllh
_
na doru" ynelen gen ate arasnda ak bir ayrm vardr. Ol-

Robinet, yn e.ser, c. . s. 219.


Robinet, yneser, c. IV, s. 234.

44
mekte olan atein karsnda fleyenin cesareti krlr; kendi g
cn iletmek iin artk iinde yeterince hararet duymaz olur.
Robinet gibi gereki ise cesaretsizliini ve gszln fark
eder, kendi yorgunluundan bir hortlak tretir. Bylece hareketli
insann damgas eyaya vurulmu olur. imizdeki inen veya yk
selen ey gerekte boulmu veya uyanan bir hayatn iareti olur.
Bylesine airane bir gnl birlemesi nesnel bilgi iin en daya
nkl yanlglar hazrlar.
Zaten sk sk iaret ettiimiz gibi, Robinet'nin verdii ekil al
tnda o kadar gln duran sezgiyi belirsiz ve mphem klmak,
bir kere iirletirilen, znel anlamna kavuturulan bu sezginin
hi bir zorluk kmadan kabul edilmesi iin yetecektir. Bylece
rengin canl ekilleri hararetli veya solgun can veren gler ola
rak kalrlarsa, nesnelerin gzbebeine giden eksen zerinde de
il de arzu ve ak yanstan tutkulu bakn ekseni zerinde yara
tlrlarsa, bir sevecenliin nanslar olurlar. Bu yzden Novalis
unlar yazabiliyor: "Bir k n renkJerden ok daha baka bir
eye krlr. En azndan k n canlandrlmaya elverilidir, y
le ki can onda can veren renklere krlr. O anda kim sevgilinin
bakn dlemez ki?'4 yice dnnce, Robinet, Novalis'in yu
muatp esiri ekline kavuturaca bir imgeyi arlatrp vurgu
lamaktan baka bir ey yapmyor; fakat bu iki imge bilindnda
soyda gbi grnmekte, Robinet'nin nesnel taklidi ise sadece
Novalis 'in mahrem hayalinin hatlarn kabalatnnaktadr. Bu
nunla birlikte air ruhlara yersiz grnecek olan bu yaknlatr
ma, gerekliin kart ularnda oturan iki hayalcinin karlkl
psikanalizinde bize yardmc olur. Bize felsefeler gibi iirler de
reten arzularla kark o ekillerin bir rneini verir. Felsefe
kt iken bile iirler gzeldir.

- Atein canlc ve cinsellemi sezgisinin abartl bir yorumunu


sergiledikten sonra, ebedi hakikatlermi gibi durmadan tekrar
edilen: ate hayattr; hayat bir atetir, eklindeki ifadelerde bo

Novalis, Joumal inlitM (Ma/rrm g1Ul11k), devamnda . Maximt1 inidie:s


(Yaymlannulfnq Ozdeyqler), Pris, s. 106.

45
ne varsa phesiz hepsini daha iyi anlayacaz. Baka trl sy
lersek, hayat ile atei birbirine balamak iddiasndaki o yanl
apakl bildirmek istiyoruz.
Sanyoruz ki hu zmlemenin temelinde, kvlcmn tpk bir
filiz gibi byk bir sonu douran kiik hir sebep olduu ilcni
mi yatmaktadr. Bu yzden ateli gli mitosuna byk bir deer
verilmitir.
Ama biz filiz ve kvlcm denklemini gstererek ie balayalm
ve iinden klmaz bir karlklar oyunuyla, filizin bir kvlcm,
kvlcmn da bir filiz olduunu grelim. Biri olma;ian teki de
olmaz. Byle iki sezgi birbirine balandnda zihin dnd
n sanar, oysa yalnz bir eretilemeden tekine geer. Nesnel
bilginin psikanalizi tam da bu gelip geici aktarmlar aa
karmaktan iharetir. Bizim grmze gre, hunlarn birbirin
den baka hibir eye dayanmadklarn grmek iin yanyana
koymak yeter. te suladmz kolay zmlemenin bir rnei:
"Koca bir kmr yn en zayf kla, lmekte olan bir kvlcmla
yaklsn ... , iki saa sonra birdenbire bir ra ateiyle yakmsnz
gibi byk bir kor olumayacak mdr? te dl vermenin tarihi:
en narin erkek, dol vermeye yetecek kadar ate retir ve iftlee
rek onu ok daha gl bir erkek kadar gl klar."s Bu tr kar
latnna.k aklktan yoksun zihinleri tatmin edebilir! Aslnda,
olaylar anlamaya yardmc olmak bir yana, bilimsel kltrn
nnde gerek engeller oluturur.
Ayn tarihe doru, 177I 'dc, bir hekim byk zenginlik olan,
dl verici g olan ate stne temellenmi bir insann dllen
mesi teorisini uzun uzun gelitirir: "Meni svsnn atlmasn izle
yen bitap dme, en azndan o anda pek hararetli, pek etkin bir
akkann kaybedildiini haber verir. Meni keseciklerindcki hu
iliimsi, elle tutulur zsuyunun kk- miktarda olmas bir kusur
mudur? Kendisi iin artk yok gibi olduu hayvan ekonomisi
benzer bir hltn (salgnn) ekiliini annda fark edecek midir?
Elbette hayr. Fakat ancak belli miktarda sahip olduumuz ve
btn odaklar dorudan iletiim halinde olan atein maddesi

De Malon, Le Consenaeur du sang humain, 011 la migk dimonde toujoms


JHmicieuse et smvenl nortelle (insan kannm kornyuus, yo da her umcr
dfikefi ve ok defa iifiimcl olduu ispallanmq olan kaooma), 1767, s. 1 46
iin durum farkhdr .. . "6 Demek ki et, ilik, zsuyu ve sv kaybet
mek az eydir. Atei, meni ateini kaybetmek, ite byk feda
karlk hudur. Yalnz bu fedakarlk hayat dourabilir. Atee tar
tmasz deer vennenin nasl kolaylkla temellendii artk gr
lyor.
phesiz ikinci snf olan, fakat tam da lu yzden bilindn
ca deer verilmi cinsel sezgileri hize daha hincc teslim eden
mellifler bazan zellikle s verici temalar uzcrim; kurulmu b
tn bir teori gelitirirler ve bylece tohum ve :tq ezgilerinin as
li karmln kantlarlar. Doktor Picrrc-Jca hhc 1686'da,
diiler ile erkeklerin douunu yle sergiler: "onlarn tohumu
bir ve btn ksmlarnda benzer ve ayn tabiattadr, ama yalnz
ca dlyatanda blnm olduu ve biri sa yana, itcki sol yana
ekilmi olduu iin, tohumun yalnz hu blnmesi ... onda yal
nzca ekil ve suret olarak deil cinsiyet ynimden de oylc bir
farklla yol aar ki biri erkek, br dii olur: Ve sa yan tohu
mun gcnU, kuwetini ve scakln sirdrccek olan bedenin en
scak ve gl ksm olduu iin, tohumun sa yana ekilen ks
mndan erkek kacaktr; teki ksm ise insan bedeninin daha
souk olan ksmna ekildii iin orada tohumun gicn ok
azaltan ve zayflatan souk nitelikler alacak, buradan da ilk kay
7
nanda erkek olan dii kacaktr.
Daha teye gitmeden nce, herhangi bir nesnel deneyle en
kik bir ilikisi olmayan bu tr bildirimlerin tamamen keyfi ol
duunu vurgulamak gerekir mi? D gzlemde bunlarn hibir
temeli bulunamaz. O halde bu tr samalklar atee atfedilen z
nel olaylara Yl'ri deer verilmesinden deilse nereden gelir?
Nitekim Fabrc htn kuwet, cesaret, kzgnlk, erkeklik nitelik
lerini atele tk-: rir. "Bu souk ve slak miza yznden ka
dnlar erkeklerden daha kuwetsiz, daha rkek ve daha cesaret
sizdirlcr, nk kuvvet, cesaret ve eylem etkin unsurlar olan ate
ve havadan ileri gelir, bu yzden onlara erkek unsurlar denir;
teki unsurlar olan su ve toprak ise edilgin ve dii unsurlardr."
(s. 375)
JeanPierre David, Trrili de la Nutrilion et de /'accroisseent, prtcldi d'une
dissenaion sur l'ustJ des eaux de /'amnios (Beslenme ve buyiime iistiine rde
leme, ek o/ank amniyos suhmnn kllanm Usine tnr kompna).
Jcan-Pierre Fabre, OL'Abrtgi des secres chimiques (Kimya srlanrm uli),
Paris, 1636, s. 374.

47
Bunca budalal bir araya getirerek, en anlamsz eretileme
leri dolu dolu tasar/aya11 bir ruh halinin rneini vermek istiyo
ruz. Gnmzde bilimsel zihin defalarca yap deitirmi olduu
iin ok saydaki anlam kaymalarna o kadar alkndr ki bu ifa
delerin daha seyrek kurban oluyor. Btn bilimsel kavramlar
yeniden tanmland. Bilinli hayatmzda, kelimelerin ilk trctili
leriylc dolaysz temas kestik. Gelgelelim tarihncesi zihin, hele
hele bilind, kelimeyi eyden ayrmaz. Eer ateli bir adamdan
bahsediyorsa, onda bir cyin yanmasn istiyordur. cabnda o
ate bir iksirle desteklcnccektir. Her teselli duygusu yirek ferah
latc bir ilacn eseridir. Her ferahlatc ila bilind iin bir af
rodizyaktr. Fabrc "scak ve kuru mizaca ynelik iyi bir besinle,
diilerin zayf su.:aklnn, zaylln ite tuttuu ksmlar dar
itecek derccc..lc kuvvctlencbilmesini" imkansz saymyor. yle
ki "kadnlar gizli erkeklerdir, nk ilerinde erkek unsurlar sak
ldr." (s. 376) Atein kaynann erkek etkinlik olduu ve bir
genleme gibi tamamen fiziksel olan bu etkinliin de hayatn
kayna olduu daha iyi nasl sylenir'! Erkeklerin syla genle
mi kadnlardan baka bir ey olmad imgesinin psikanalizi ko
laydr. Is, besinler, dl verme gibi belirsiz fikirlerin kolayca bir
birine balann da bu arada kaydedelim: "erkek ocuk isteyen
ler scak ve ateli iyi besinlerle beslenmeye almaldr."
Ate fiiksel niteliklere hkmettii gibi manevi nitcliklerC de
hkmeder. Bir adamn incelii scak mizacndan gelir. "Fizyono
mistlcr bu konuda ok yeteneklidir; nk zayf, scak.l kuru,
kke kafal, gzleri kafasnda ldayan, kestane rengi veya si
yah sal, endam drtke ve orta halli bir adam grdkleri za
man, hemen o adamn temkinli ve bilge ve zeka ve incelik dolu
olduunu temin ederler." (s. 386) Tersine "uzun boylu ve iri
adamlar nemli ve cvahdr, bu adamlarda incelik, temkin ve bil
gelik asla en st derecesinde olmaz; zira bilgelik ve temkin sala
yan ate o kadar iri ve o kadar geni bedenlerde asla gl ol
maz, nk dank ve yaylm haldedir; ve doada gezici ve ya
ylm olan bir eyin gl ve olduu grlmemitir. Kuvvet sk
ve tkz olmay gerektirir: atein kuvveti ne kadar sk ve bastrl
m olursa o kadar kuvvetli olduu grlr. Top namlular bize
bunu gstermektedir" ... Ate de btn zenginlikler gibi bir yerde
toplanm halde hayal edilir. Onu daha iyi korumak iin kk
bir alana kapatmak isterler. Btn bir hayal tarz bizi bir yerde

48
unsurun kesin bir resmi izilmedike, bu u.nsu.rlandnnann eit
li evreleri ayrntlaryla betimlenmedike, ilkel imgenin hem sr
rndan hem kuvvetinden faydalanlr. Daha sonra da kalbimizi
canlandran ate ile dinyay canlandran ate badatrlrsa, y
le grnyor ki kesin eletiriyi silahsz brakacak derecede gl
ve ilkel bir duyguda eylerle gnil birlii kurulur. Peki ama kesin
eletiriden kaabileceini ve ilk kusurlarla ykl ve bir ak rya
s gibi bnce olduu her ozel durumda aa kan bir ilkeyle ye
tineceini iddia eden hir unsurfdft'[esine ne demeli?

111
Daha nceki bir kitapta, btn Simya'nn engin bir cinsel ha
yalle, bir zenginlik ve genle1me hayaliyle, bir gllk hayaliyle
getiini gstermeye altk. 0 Burada bu cinsel hayalin bir pcak
hayali olduunu kantlamak istiyoruz. Hatta denebilir ki simya,
ocak hayalinin cinsel vasflarn kaytsz artsz tasarlar. Nesnel
olaylarn bir betimlemesi olmak bir yana; eylerin kalbine insani

ak tescil etme giriimidir.
Bu psikanalitik vasf ilk bakta gizleyebilecek olan ey simya
nn abucak soyut bir havaya brimmesidir. yle ki simya kapa
l ate ile, bir fnnn iine kapatlm ate ile alr. Alevlerin sa
vurduu ve daha uuk, daha serbest bir hayale iten imgeler o za
man daha belirli ve daha toplu bir dn lehine ksalr ve rcnk
sizleir. yleyse simyacy yeraltndaki alma odasnda, frn
nn yaknnda grelim.
Birok frnn ve imbiin yadsnamaz cinsel ekilleri olduu
daha nce de defalarca gzlemlendi. Buna aka iaret eden ya
zarlar var. "Majestelerinin kimya hekimi" olan Nicolas de Loc
ques 1655'te yle yazyor: "Sihirli sularn hazrlanmasnda oldu
u gibi aartmak, sindirmek, kalnlatrmak iin (simyaclar)
Hayvan'n iinde erkek ve dii tohumlarn olumas amacyla
Memeler eklinde veya Hayalar eklinde (bir kap alrlar) ve bu-

m La Forma/Um de l'esprit scieniftqui. ConrilJJion o ne psycharalyse de /o


connaissance objective. (Bilim.Tel zihnin olUPJm. Nesnel bilginin psilcanalizi
ne lcak), Paris, Vrin 1938.

50
na Pelikan adn verirler." phesiz simya kaplar ile insan be
deninin eitli ksmlarnn bu denklii, genelliini baka bir yer
de gstermi olduumuz bir olgudur. Fakat bu denkliin belkide
en belirgin, en inandrc olduu yn dnscl yndr. Burada cin
sel imbik iinde kapatlm olan ate ilk kkeninde yakalanr: b
tn etkililii buradadr.
Simyadaki ate teknii, ya da daha dorusu felsefesi zaten
ok belirgin cinsel belirtimlerin hkm allndadr. XVII. yzyln
sonunda yazan adsz bir yazara gre: " eit ate vardr: doal
ate, doal olmayan ate ve doaya aykr ate. Doal ate erkek
atetir ve balca etkendir, ama onu elde etmek iin Sanatkarn
btn zenini ve bi.tn dikkatini kullanmas gerekir, nki ma
denlerin iinde o kadar dermansz ve o kadar younlamtr ki
sebatkar bir alma olmadan onu harekete geirmek mmkn
deildir. Doal olmayan ate ise dii atetir evrensel eriticidir,
bedenleri besleyen ve kanatlaryla Doa 'nn plakln rten
odur; onu elde etmek de ayn derecede zordur. Bu ate beyaz bir
duman eklinde grnr ve bu ekliyle Sanatkarlarn ihmali y
znden dalp gittii ok olmutur. Tenden buharlat iin be
densel ve gz kamatrc grnse bile neredeyse anlalmaz bir
eydir. Doaya aykr atee gelince, bileii bozan ve Doa'nm
. . ." 1 2
kuvvetlice balam olduunu zme gcne sahip ilk atetir
Dumana balanan dii gstergeyi, Julcs Renard'n dedii gibi
rzgarn vefasz kadnn vurgulamaya gerek var" m? Bilind
cinselletirmenin, sakl olan herey diidir, eklindeki temel ilke
si uyarnca, her rtl grnt dii deil midir? Vadiyi koarak
geen beyaz kadn, belirsiz kadar gzel, bir rya gibi oynak, ak
gibi gelip geici haliyle, gece vakti simyacy ziyarete gelir. Uyu
yan adam okayyla bir an sarar: Ani bir nefes, ve hemen bu
harlar ... Kimyac da bylece bir tepkimeyi skalam olur.
Issal bak asndan cinsel ayrm ok ak bir ekilde ta
mamlayc bir ayrmdr. eylerin dii ilkesi bir yzey ve Ort ilke
sidir, bir kucak, bir snak, bir lklktr. Erkek ilke ise bir mer-
11 Nicolas de Locques, !.,es Rudiments de la Philosophie natre//e touchart le
sysleme d corps mixle (Karma cisim sstemiri ilgiltrdiren Doa Ftlsefesinir
tasltkianJ, 2 cill, Paris, 1665.
: U /umiere sortart de soi-meme da irebns (KanmlkJanian kerdi kendiflt!
L tarafndan vril
kan qk), talyanca msralar eklinde yazlm, B. D.
mi, 2. basm, Paris 1693.

51
kez ilkesidir, bir g merkezidir, kvlcm ve irade gibi etkin ve
anlktr. Dii s eylere dardan hcum eder. Erkek ate ise
ierden, zn merkezinde hcum eder. Simyac hayalinin derin
anlam budur. Kald ki simya ateinin bu ekilde cinselletirilme
sini ve tohumun iindeki erkek atee aka deer verilmesini
anlamak iin, simyann yalnzca erkeklerin, bekarlarn, kadnsz
erkeklerin, erkek toplumuna katlmak iin insan birliinden e
k.ilmi ergenlerin bilimi olduunu unutmamak gerekir. Simya,
kadn hayalinin etkilerine dorudan doruya maruz deildir.
Ate retisi de tatmin edilmemi arzular tarafndan ynlendiril
mitir.
Yalnz insann dnce nesnesi olan bu mahrem ve erkek
.
ate doal olarak en gl atetir. Ozcllikle "bedenleri aabilen"
odur. XVllI. yzyln balarnda yazan adsz bir yazar, maddenin
iine kapatlm olan atee deer verilmesini ok ak bir ekilde
anlatr. "Doa'y taklit eden sanat bir bedeni atele, ama kapal
atelerin ateinin Ate'inden daha kuvvetli bir tlele aar." s
tn-ate stn-insann tasladr. Buna karlk, yalnzca znel
bir gcn talebi olarak hayal edildii ak.ld ekliyle stn-insan
ise stn-ateten baka bir ey deildir.
Bedenlerin bu "al'', bedenlerin bu ekilde ierden elde
edilii, tt lam elde edi hazan apak bir cinsel eylemdir. Baz
simyaclarn dedii gibi Atein Kam ile yaplr. Baz simya ki
taplarnda bolca bulunan benzer ifadeler ve mecazlar bu elde
ediin anlam konusunda pheye yer brakmyor.
Ate karanlk iler evirirken cinsel imgelerin bu kadar aydn
lk kalmasna amak gerekirdi. Oysa dolaysz simgeletirmenin
berrak olmad alanlarda bu imgelerin sregitmesi, ate stne
fikirlerin cinsel kkenini kantlamaktadr. Bunu anlamak iin
simya kitaplarnda Ate ile Topran evlenmesinin uzun hikayesi
ni okumak yetecektir. Bu evlenme deiik bak asndan
aklanabilir: kimya tarihilerinin her zaman yapt gibi maddi
anlamnda; edebiyat eletirmenlerinin her zaman yapt gibi a
irane anlamnda; bizim burada nerdiimiz gibi asli ve bilind
anlamnda. aklamay da belli bir noktada yanyana koyalm:
Sk sk anlan simya msralarn ele alalm:

52
Katy eritmeyi,
Eriyii uunnay.,
Uucuyu toz yapmay bilirsen,
Huzura erersin.

Eritilmi bir topran imbikten geirilerek buharlatrlmas


olayn tantan kimya rnekleri kolaylkla huhnahilir. "Ruhun
kanatlar kesilirse", buhar olup uulursu, saf b i r tu:, toprak kar
masnn g elde edilir. Tuprakla gi.m m;uJdi evlilikleri ger
ekletirilmi olur. Gzel fakat hantal bir ifadeyle soylcnin;e, ite
"Gk-yeryz (UranogCe) ya da yz topraklam Gok."
Novalis ayn temay ak ryalarnn dnyasna aktaracaktr:
"Akmzn birgn alevden kanatlar haline gelmeyeceini kim bi
lebilir, ite o zaman, ya ve lm bize yetimeden, bizi gkcki
yurdumuza gtrecekler." 13 Ama bu belirsiz dilein tersi de var,
nitekim Novalis'te Masal "byk demir kalkanyla delinmi... ka
yann yarndan bakarken" bunun farkndadr; "makaslar kendi
liklerinden kalkana doru umular ve Ruh'un kanatlarm rp
mas, sonra da kzkardelerini himayesi altna alarak lmszle
tirmesi ve byk eseri tamamlamas iin Masal ona yalvarm...
(Artk) eirecek keten kalmaz. Cansz yeniden canndan olur.
Bundan byle canl hkm srecek, cansz o kalba dkp kul
lanacak. eri aa kyor, dan ise gizleniyor."
Bu sayfada, klasik zevke heyecan vermeyen zaten tuhaf bir i
irin altnda, atein cinsel dncesine dalmann derin izi var. Ar
zunun arkasndan alevin yetimesi gerekir, atein tkenmesi ve
murada ermek gerekir. Bu amala simyac ile air n yakc
oyununu kesip yattrrlar. G yerden, kl buhardan, dary
ieriden ayrrlar. Mutluluk saati geince de, Tourmaline, tatl
Tourmaline "ylm klleri zenle toplar."
Demek ki cinsellemi ate btn simgelerin mkemmel bir
letiricisidir. Madde ile ruhu, ktlk ile erdemi birletirir. Mad
deci (materialiste) bilgileri lkletirir; lksel bilgileri madde
letirir. Durmadan itiraf etmek gereken, hem maddecilere kar
hem de lkclere (idealiste) kar iki kart kullanmda da psi
kanalizden geirmek gereken, hi de bysz olmayan zsel bir
belirsizliin ilkesidir: "Youruyorum, der Simyac. -Hayr, hayal
" Novalis, Henri d'Ofterdingen, eviri, s. 186.

53
gryorsun. -Hayal gryorum, der Novalis. -Hayr, youruyo
rum." Bu kadar derin bir ikiliin gerekesi, atein hem iimizde
hem dmLZda, hem grnmez hem parlak, hem ruh hem duman
olmasdr.

iV
Eer ate bu kadar aldatc, bu kadar belirsiz ise, nesnel bilgi
.Din psikanalizine her zaman ate sezgilerinin psikanaliziyle ba
lamak gerekir. nsan zihninin yansld ilk nesnenin, ilk olayn
a olduuna inanmaktan uzaklam deiliz; btn olaylar ara
snda yalnz ate, tarihncesi insan iin tam da sevmek arzusuna
elik ettii iin bilmek arzusunu hak eder. phesiz atein fethi
nin insan hayvandan kesinlik.Je ayrd defalarca tekrar edildi,
ama zihnin, ezeli kaderinde, iiri ve bilimiyle, atein dncesine
dalarak ekillendii belki grlmedi. Homo faber yi.beylerin ada
mdr, allm birka nesne zerinde, birka kaba geometrik e
kil zerinde zihni katlar. Onun iin krenin merkezi yoktur,
kre yalnz avularnn i yzn bititiren yuvarlak hareketi ya
par. Tersine, ocann nnde hayal kuran adam ise derinliklerin
adam ve f:>ir oluun adamdr. Ya da daha iyi sylenirse, ate ha
yal kuran adama olu halindeki bir derinliin dersini verir: alev
dallann yreinden kar. Max Scheler'in yorumlamadan, ak
seik ilkel vasfn elbette grmeden aktard, Rodin'in u sezgisi
de bundan ileri gelir: "Her.ey varln borlu olduu alevin sn
rdr ancak." 1 4 Atei fikirlerimizin ve ryalarmzn etmeni olarak
kavrayan, filiz olarak deerlendiren, oluturucu mahrem ate an
laymz olmadan, tamamen yok edici olan nesnel alev, Rodin'in
derin sezgisini aklayamaz. Bu sezgi zerinde iyice dnlrse,
Rodin'in bir anlamda derinliin heykeltra olduu ve bu ekilde,
mesleinin gereine karn, bir hayat gibi, bir alev gibi, ierinin
izgilerini dar ittii anlalr.
Bu koullarda, ate kitaplarnn bu kadar kolayca cinselleti
rilmi olmasna amamalyz. D'Annunzio bize Stelio'yu cam
ocanda, "eritme frnnn uzants olan soutma frnnda, hala
" M<x Schd.:L Naure et fome de /o srnpaJue (Duygudaln doas e b
m), <;.:"r. s. 1 20

54
atein klesi olan, hala atein hkm altndaki parlayan vazola
n ... " seyrederken gsterir. "Sonra gzel narin yaratkJar babalar
n terk ediyor, ondan ebediyen kopuyorlard; souyor, souk ta
lar haline geliyor, dnyadaki yeni h:yalarn yayor, ehvetli
adamlann hizmetine giriyor, tehlikelerle karlayor, n dei-
i r e
l::rsf>o:::;:!t!aJ: l1sZ e:i.
!erinin en derin insani damgay, ilk akn damgasn tamalarn
dan ileri gelir. Bunlar bir babann eserleridir. Paul ValCry'nin
ok gzel syledii gibi, atein yaratt biimler hercydcn ok
"okama amacyla" kalba dklr16.
Ama nesnel bilginin psikanalizi daha da ileri gitmeli. Ati11
olaym ilk etnuni olduunu kabul etmeli. Gerekten de ancak go
rnm deitiren bir dnya karsnda bir olay dnyasndan. hir
grnmler dnyasndan bahsedilebilir. Oysa aslnda, yalnz ate
in yol at deiimler derin, arpc, abuk, harikulade, kalc
deiimlerdir. Gndz ve gece oyunlar, k ve glge oyunlar
nesnelerin tekdze bilgisini pek bulandrmayan yzeysel ve gei
ci grntlerdir. Filozoflarn da dikkat ektii gibi, nbetlee ge
lip gitmeleri sebep-sonu vasflarn bertaraf eder. Gndz gece
nin babas ve sebebi ise, gece de gndzn anas ve sebebidir.
Hareketin kendisi dnmeye itmez. nsan zihni bir fizik dersi
gibi balamaz. Aatan den meyve ve akp giden dere saf bir
zihnin nne hi bir sr koymaz. lkel insan dereyi dnmeden
seyrederdi:
Uyuklayan bir obann akp giden sya bakmas gibi.

Ama bir de u tzsel deiimlere bakn: atein yalad bir ey


insanlarn aznda baka bir tat brakr. Atein kJ..ndrd bir
eyde silinmez bir renk kalr. Atein okad, sevdii, tapt bir
ey anlar edinmi ve masumiyetini yitirmitir. Argoda yanm,
yitmi ile eanlamldr, cinsellik ykl kaha bir kelime kullanma
mak iin sylenir. Atele hel)cy deiir. Hcreyin deimesi '.'!c
nince ate arlr. lk olay yalnzca bo saatte, yaamas ve parl
ts iinde, temaa edilen atcin olay deildir, acin yol at
olaydr. Atein yol at olay en hassas olaydr; en iyi gz kulak
''
D'Annnm, /.e f'c fAle), .:vri, s. 325
". Paul VJIC ry, Pieas J1'r/',,r1 (.fommune p11r11l"r). s. l3.
olunmas gereken odur kzdrmak veya yattrmak gerekir; bir
tze damgasn vuran ate nokasn bir varolua damgasn vu
ran ak an gibi ele almak gerekir. Paul Valery'nin dedii gibi,
ate sanatlannda "durmak yoktur, dinlenmek olmaz; dnce,
cesaret veya huy deitirmek olmaz. nsan ile biimin kavgasn
en heyecanl ynyle dayatrlar. Temel etkenleri olan ate en b
yk dmandr da. Hararetine sunulan madde zerindeki hari
kulade ilemi, gzlemi zor hir takm fizik ve kimya sabite/eri tara
findan ska snrlanan, tehdit edilen, tanmlanan bir korkutucu
kesinlik etkenidir. Her sapma oldrUcdr: eser mahv olur. Ate
uykuya dalarsa veya ate gazaha gelirse, naz felaket olur".. . 17

Atein yol at hu olaya, tiizim derinliklerinde kaytl olan


bu hassas olaya bir ad vermek gerekir: insann dikkatini elen ilk
olay piromen'dir. imdi, tarihccsi insannn o kadar derinden
anlad bu piromenin yzyllar hoyunca bilginlerin abalarn
nasl boa kardn greceiz.
BENC BLM

Atein Kimyas:
Yanl Bir Sorunun Tarihi

Bu blmde gnintc irdeleme alanmz deitireceiz; ac


in yol at olaylarn, yani piromenlerin nesnel bilgisini edinme
abalarn irdelemeye alacaz. Fakat bu sorun bizce yk ku
!ayca bir bilim tarihi sorunu saylamaz, nk bu konuda tilin,
daha nceki blmlerde etkisini gstermi olduumuz deer
vermelerle tahrif edilmitir. Bu yzden, sonuta, ancak ate :.ez
gilerinin bilimde ststc ym olduu gliiklerin tarihini irde
leyeceiz. Ate sezgileri psikolojik adan ne kadar ak ise, yk
mas o kadar zor olan epistemo/ojik engellerdir. Dolaysyla yine
de, belki biraz dolambal bir yoldan olmakla birlikte, bak a
snn farkllna ramen sregiden bir psikanaliz sz konusudur.
Bu psikanaliz aire ve hayalciye bavurmak yerine geen yzyl
larn kimyaclarna ve biyolojistlerine balanyor. Ama kesinlikle
burada da dnce ile hayalin sUrekJiliini yakalyor ve dnce
ile ryalarn bu birlemesinde her zaman biimi bozulan ve yeni
lenin dnce olduun fark ediyor. Demek ki, daha nceki bir
kitapta nerdiimiz gibi bilimsel zihni psikanalizden geirmek ve
hayali srdrmek yerine durduran, datan, yasaklayan, akl y
rtc bir dnceye zorlamak gerekmektedir.
Ate sorununun tarihsel bir aklamaya pek elverili olmad
nn bir kant derhal bulunabilir. M. J. C. Gregory, Herakle
itos'tan Lavoisier'ye kadar yanma retilerinin tarihine ak se
ik ve anlalr bir kitap ayrmtr. Bununla birlikte bu kitap fi
kirleri o kadar hzl bir ekilde birbirine balyor ki yirmi yzyln
"bilimini" anlatmaya elli sayfa yetiyor. Kald ki Lavoisier ile bir
likte bu teorilerin nesnel olarak yanl olduunun anlald gz
nne getirilirse, bu retilerin zilJinsel vasf ):tonusunda titizlen-
57
mek gerekir. Aristotelesi retilerin kabul edilebilir olduunu,
yerinde deiikliklerle bilimsel bilginin eitli hallerini aklaya
bileceklerini, deiik dnemlerin felsefesine uyabileceklerini sy
leyerek itiraz etmek bouna; yalnz nesnel aklama deerine
bavurarak bu retilerin salaml ve kalcl iyice tanmlan
m olmaz. Daha derine inmek gerekir; o zaman bilind deer
lere varlr. Bir takm aklama ilkelerinin kalcln salayan bu
bilind deerlerdir. Psikanaliz, tatl bir ikenceyle,- bilgine iti
rar edilemez drtlerini itiraf ettirmelidir.

il
Ate belki de kimyaclar en ok uratrm olan olaydr.
Uzun zaman, atein smn zmenin Evren'in merkezi smn
zmek olduu sanld. l720'ye doru yazan Boerhaave hala
unlar syler: "Ate'in Doa'snn aa kanlmasnda yanlrsa
nz yanlgnz fiziin btn dallarna yaylacaktr, nk Ate...
btn doal oluumlarda her zaman balca etkC'Ddir." 1 Yanm
yzyl sonra Scheele, bir yandan: "Ate stne aratrmalarn
karlat zorluklan" anmsatr. "Gerek zellii hakknda daha
ok bilaj edineyi baaramadan geen yzyllar dnnce in
san rkyor."2 Ote yandan da: "Baz kimseler de tam tersi bir ya
nlgya derek, sanki btn zorluklar ortadan kalkm gibi,
Ate'in doasn ve olaylarn byk bir kolaylkla aklayveri
yor. Fakat onlara kar ileri srlebilecek o kadar ok itiraz var
ki! Is az nce unsur Ate iken, az sonra Ate'in bir etkisi oluyor,
k bir yerde en ar ate ve bir unsur iken, bir baka yerde yery
zn..in her yerine yaylm durumdadr ve unsur Ate'in drts
ona kendi hareketini aktanr; k daha baka bir yerde acidm
pinge araclyla yakalanabilen ve bu varsaylan asidin genle
mesiyle serbest kalan bir unsurdur, vs." Schecle'nin ok iyi gs
terdii bu salnm, karanlktan krle gidip gelen ve sorunun
terimlerini rahatlkla zm yerine koyuveren bilgisizlik diya
lektiinin belirtisidir. Ate srrn aa vurmad iin evrenin
Bocrhaavc, kmeus de Clme (Kmymm ilkrlen), eviri. 2 cilt, L..c idc.
1753, c. l , s. 1 44
Ch;rlcs-Gullum..: Schcclc. fmr clrmque de /"air rl d fc (Ha"' ve ali'
us11mekm1"mal11ddcme). \'CVIT1, Pur. l 7 l! l
sebeplerinden biri olarak ele alnr: o zaman herey ak.lanve
rir. Bilimncesi bir zihin ne kadar eitimsiz ise, ele ald sorun o
kadar byk olur. Bu byk sorundan kk bir kitap karr.
Chatelet markizinin kitab 139 sayfadr ve Ate.'i ele alr.
Bilimncesi dnemlerde bir irdeleme konusunun snrlarn
izmek ok zordur. Atele ilgili olarak canlc anlaylar ile tzc
anlaylar birbirinden aynlamayacak kadar karmtr. Geneli
ilemi olan kitabmzda bu anlaylar ayr ayr tahlil edebildii
miz iin, burada onlar kaynam halde irdelememiz gerekir.
Tahlili ilerletebilmemiz yanlglar yava yava ayrt etmeyi sala
yan bilimsel fikirler sayesinde olmutur. Ama Ate, elektrik gibi
bilimini bulamad. Ayn and;l hem kimyaya hem biyolojiye ait
karmak bir olay olarak bilimncesi zihnin elinde kald. Bu yz
den ate kavramnn ate olaylarn anlamak iin hayat ile tz
arasnda durmadan gidip gelen ak.lamalarn ikircik.liliine teka
bl eden btnselletirici grnmn korumak zorundayz.
O zaman Ate Bilimsel zihnin oluumu stne k.itabzda
sergilemi olduumuz tezleri aydnlatmamza yarayabilir. Ozel
likle, yol atk.lan bnce fikirlerle ikisi de bilimsel dnceyi ks
tekleyen tzc engel ile canlc engelin bir rneini verir.
lk nce tzc iddialarn en kk bir kant olmadan ileri s
rld durumlar irdeleyeceiz. Pedre L Castel atein gerekili
inden phe etmez: "Resmin siyahlar ounlukla atein eseridir
ve ate damgasn vurduu cisimlerde her zaman andrc ve ya
kc l:ir eyler brakr. Baz kiiler kirelcrde, kllerde, kmrler
de, dumanlarda gerek hir atein yanc ksmlarnn bulunduu
nu dnr."3 Hibir ey boya maddesinde atein bu tzsel kltc
ltm hakl klamaz ama t6zc dnce i bandadr: atee de
. mi olan hcrcy yakc, yani andrc olarak kalmaldr.
Tzc iddia hazan her trl kanttan, hatta her trl imge
den kurtulmu halde, sakin bir arlk iinde sunulur. Nitekim
Ducarla yle yazar: "Ate moleklleri ... str nk vardr; var
dr nk var olmutur ... bu etki bylece srer gidcr."4 Tzc ni
tclcmcrin totolojik vasf burada zclliklc belirgindir. Molierc'in
uyku veren afyonun uyutucu hasleti stne akas, XVIII. y.izy-
R -P. C'ascl, l. 'Opq111 ,,,,. rolen (H<'kn opg). Pars. 1 70. s. 34
'
Duc:rla,11rm esa. s
ln sonunda yazan bir yazan, snn s verici hasletinin stma
zelliine sahip olduunu sylemekten alkoymaz.
Birok kimse iin atein yle bir deeri vardr ki hibir ey
onun saltanatn snrlamaz. Boerhaave ate hakknda hibir var
saymda bulunmadn iddia ediyor ama hi tereddt etmeden
sze yle balyor: "Ate'in unsurlarna her yerde raslanr; bili
nen cisimlerin en kats olan altnda da, Torricelli'nin boluun
da da bulunurlar."5 Ate, filozof iin olduu kadar kimyac iin
de, yetimi bir adam iin olduu kadar hayalci iin de o kadar
kolay tzleir ki, doluya olduu kadar boa da balanr. phesiz
modern fizik yan snn binbir nnn boluktan getiini ka
bul edecektir, fakat bu nlar bo uzayn bir nitelii yapmaya
caktr. Sallanan bir barometrenin boluunda bir k oluursa,
bilimsel zihin bundan Torricelli boluunun gizli ate ierdii so
nucunu karmayacaktr.
Atein tzletirilmesi eliik vasflar kolayca uzlatrr: ate
dank biimler altnda, diri ve hzl olabilir; younlam biim
ler altnda derin ve kalc olabilir. Bu yzden en el_i grnm
leri kavramak iin tzsel younlamay anlamak yetecektir.
XVIII. yzyln sonunda ad ska geen bir yazar olan Carra 'ya
gre: "Samanda ve katta has flojiston ok seyrektir, oysa tak
mrnde bol miktarda bulunur. Hal byleyken ilk iki tz ate
deer demez tutuur, oysa takmr yanmadan nce uzun s
re bekler. Bu fark ancak, samann ve kadn has flojistonunun,
her ne kadar takmrnnkinden daha seyrek olsa da, daha az
younlam, da.ha dank, dolaysyla abuk gelimeye daha el
verili olduu kabul edilerek aklanr." Bylece abucak alevle
niveren bir kat gibi anlamsz bir yaant, yeinlik olarak flojis
tonun tzsel younluk derecesiyle aklanyor. Burada bir ilk ya
antnn aynntlann aklama ihtiyacnn altn izmek zorunda
yz. Bu titiz aklama ihtiyac hibir eyi ihmal etmemek ve so
mut yaantnn btn ynlerini ele almak iddiasndaki bilimsel
olmayan zihinlerde ok nemli bir gsterge'dir. Bylece bir ate
in zindelii yanl sorunlar ileri srer: ocukluumuzda hayali-
Boerhaave, aym eser, c. l, s. 145.
Carrn, Dissenaion eflmenlain sr la nature de la lumere, du fe e de
l'ilecricile (lfr, alqin ve eleklriin dom Us/ne balang komqmas),
Londres, 1787,s. 50.

60
mizi ne kadar da artmtr! Bilind iin saman alevi zel ni
telikli bir ate olarak kalr.
Gsz bir bilimncesi zekaya sahip Marat iin de ilk yaan
tnn tzc sezgiyle ba ayn ekilde dolambaszdr. Ale stne
Fizik ArlJltmnalan'nn zeti olan bir kitapkta unlar syler:
"Ate akkan neden yalnz tutuabilen maddelere balanr?
nk kendi toparcklar ile bu maddeleri dolduran flojiston
arasnda zel bir ekim gc vardr. Bu ekim ok belirgindir.
Yiyici alevi bir krkle hava fleyerek yakttan ayrmaya alr
ken, direnmeden boyun emedii ve terk ettii yeri az sonra ye
7
niden istila ettii fark edilir." Marat, bilindm hakim olan
canlc imgeyi tamamlamak iin: "Tpk yanndan kovukluklar
ava geri dnen kpekler gibi." diye de ekleyebilirdi.
Bu pek tandk yaant, atein besinine nasl inatla bal oldu
unun iyi bir lsn verir. Atein direncinin znel bir l),
n elde etmek iin titrek bir mumu biraz uzaktan fleyerek o
drmek veya henz yanan punun zerine flemek yeter. Cicri
bu diren cansz nesnelerin dokunmaya kar gsterdii din.:m.r
ten daha yumuaktr. Fakat ocuu canlc bir ate teorisin be
nimsemeye itmekte daha etkilidir. Ate isteksizliini her yenle
gsterir: yakmak zordur; sndrmek zordur. Tz nazdr, ylcy:-.e
ate bir kiidir.
Elbette atein bu zindelii ve inatl, bilimsel bilgi tarafn
dan tamamen stesinden gelinmi ve aklanm olan ikinci de
receden vasflardr. Salkl bir soyutlama bunlar ihmal etmeye
'
yneltmitir. Bilimsel soyutlama bilindnn ifasdr. Kltr
temelinde yaantnn btn aynntlan stne serpitirilmi ii
razlan bertaraf eder.

111
Fakat belki de bilindmzn oluturduu grler iinde en
ok yer tutan, atein bir canl varlk gibi beslendiii fikridir. Mo
dem bir kimse iin atei beslemek dpedz atei yanar halde

1 Marat, Dicouvenes sur le feu, l'ilectricii el /o lumiere, con.sas por ne su


ie d'expiriences nauveUes (Bir diziyeni deneyin anlndan saptanan, oe, e/ek
trik ve k sllle kqifler), Paris, 1779, s. 2.8.

61
tutmann eanlamls haline geldi; gelgelelim kClimclcr bizi san
dmzdan daha fazla egemenlik altnda tutar ve eski kelime di
le geldiinde eski imge de ara sra akla gelir.
Atein besininin eski anlamn koruduu metinleri bir araya
getirmek zor deil. XVI. yzyldan bir yazar unlar anmsatyor:
"Msrllar atein yrtc ve doymak bilmez; doup byyen hcre
yi yiyen; en sonunda iyice "otlanp" tka basa doyduktan sonra,
aln giderecek ve beslenecek bir ey kalmaynca da kendi
kendini yiyen bir hayvan olduunu sylerler; nk s ve hare
ket dolu olduu iin yiyecek ve havadan vazgeemezmi." Vige-
.
nere btif_n kitabn bu esinle srdrr. Atein kimyasnda sindi
rimin btn vasflarn bulur. Nitekim, tpk pek ok baka yazar
da olduu gibi ona gorc de duman atein dksdr. Ayn ada
bir baka yazar da unlar syler: "Farslar, mihrabn stnde ye
mesi iin atee kurban sunarken ... Btn dnyann efendisi ahn
Ate, ye ve enlen, dcrlcrmi."9
Yine XVIll. yzylda Boerhaave "atein besinleri deyince ne
anlamak gerektiine uzun bir irdelemeyle aklk kazandrmay
gerekli bulur ... Eer (bu tzlere) o ad veriliyorsa, gerekten ate
in yiyecei yerini tuttuklarna, onun etkisiyle unsur Ate'in ken
di tzne evrildiklcrine ve kendi z ve 3.sl doalarndan soyu
nup Ate'inkini giydiklerine inanld iindir& bu yzden dikkat
le irdelemeye deer bir olgu saylmaktadr." 1 Boerhaave'nin s-
g i e l r
! a ::f ;
u i n
len bir nyarg karsnda tam anlamyla direnmek asla mmkn
deildir. Zaten Boerhaave de canlc nyargdan ancak tzc n
yargy glendirerek kurtulabiliyor: onun retisinde atein be
sini atein tzne dnr. Besin, zmleme yoluyla ate olur.
Bu tzsel zmleme, kimyann ruhunun yadsnmasdr. Kimya
tzlerin nasl birletiini, kartn veya birbirine ulandn ir
deleyebilir. Bu anlay savunulabilir. Ama Kimya bir tzn
baka bir tz nasl zmlediini irdeleyemez. Yiyecek kavram
nn az ok bilimsel bir biimi olan zmleme kavramn kabul et-

Blaise de Vigenere, Tnii d fe et du ul (Aq V<! /uz Us/ne irdeleme). Pa


ris, 1622, s. 60.
Jourdain Guibele, Trois Disrors phil<Uophiques (' Felsefe Soyfevi), Evre
u, 1603.
10 Boerhaave, :yn eser, c. l , s. 303.

62
tii zaman, karanl daha karanlkla aydnlatm olur; veya daha
dorusu, sindirimin mahrem yaantsnn yalanc aydnlklann
nesnel aklamaya zorla dayatm olur.
Atein besinine bilind deer vermelerin nereye vardn ve
bilimncesi bir bilindnda Pantagruel kt1rmaas adn verebi
leceimiz eyi psikanalizden geirmenin ne kadar ekici olduu
nu greceiz. Aslnda, yanan hereyin pablm iwl'j almas ge
rektii, bilimbncesi bir ilkedir. Nitekim Ortaa ve bilimncesi
an evrenbilimlerinde, yldzlar iin yiyecek lik idcn daha
yaygn olarak kullanlan bir ey yoktur. zel l i kle yllllara yiye
cek olmak ok defa dtinyadan szan gazlarn grcvi.l.ir. Szntlar
kuyrukluyldzlar besler. Kuyrukluyldzlar gnei besler. Maldi
olaylarn aklanmasnda sindirim mitosunun srekliliini ve gu
cn gstermek iin yakn alardan seilmi birka me ti n le ye"
tinelim. te Robinet 1766'da yazyor: "Olduka doruya yakn
bir ekilde denmitir ki, .kl kreler donuk krelerden ektikle
ri szntlarla karnlarn doyurur, donuk krelerin besini de kl
krelerin srekli olarak gnderdii ateli paralar akdr; Cii.
ne'in her gn yaylyormu ve kararyormu gibi grnen lekele
ri ise, kendine ektii ve hacmi giderek byyen kaba buhar y
nndan baka bir ey deildir; yzeyinden ykseliyormu gibi go
rnen bu dumanlar, tersine, kmektedir; en sonunda o kadar
ok eitli madde souracak ki, Descartes'n iddia ettii gibi yal
nz bunlarla rtnp kalmayacak, hatta bunlar tamamen iine i
leyecek. te o zaman, yaamas demek olan k halinden, onun
iin gerek bir lm diyebileceimiz donukluk haline geerek
snecek, neredeyse.lecek. Nitekim slk de kan ierek lr." 1 1
Gnilyor ki sindirim sezgisi hkm srmektedir: Robinet'yc
gre, Gne Kral ok yemekten lecek.
Yldzlarn atele beslenmesi ilkesi XVIII. yzylda hala pek
yaygn olan "btn yldzlarn tek ve ayn semavi tzden, ateten
yaratld" 12 fikri kabul edilince zaten iyice aydnlanr. nce ve
semavi ateten olumu yldzlar ile kaba ve dnyevi ateten
olumu madeni kkrtler arasnda temel bir benzerlik kurulur.
" Robiner, ayn aer, c. I, s. 44.
12 Joachim Polcman, Nouwffe Lumien de Midecine du my:sten d soufn des
philo:sophes (Fifozojlunn kkrfii mwmnusua Tp asndan Yeni Jk). La
tinceclen eviri, Rouen, 1 72 1 , s. 145.

63
Bylece yeryz olaylar ile gkyz olaylarnn birletiine ve
dnya hakknda evrensel bir gre eriildiine inanlr.
Bylece eski fikirler alan aar; az ok bilgi hayallerde ilk
bnlkle y.i.kl olarak geri dner. rnein XVII. yzyln bir ya
zan lkan grleri ile kendi zamannn grlerini kolayca
birletirir: "Euripides, yldzlarn gece yemek iin gndz buhar
toplamala n n, gceye altn rengi. yl ar.n tannesi
.
adn verdi." 1 Sndnm mtosu olmadan, duzenm gunduz ve ge
ceye ayarlayarak yiyip uyuyan Evren denen Byk Varln mide
rimi olmadan, bilimOnccsi veya airane sezgilerin pek ou
aklanamazd.

iV
Alq sezgisi gibi duygulanm ykl bir sezginin yeni olaylann
aklanmasna nasl katldn grmek, nesnel bilginin psikanali
zi iin ozcllikle ilgintir. Bilimncesi zihin elektrik olaylarn
aklamaya koyulduu zaman byle olmutu.
Elektrik akkannn ateten baka bir ey olmadnn kant
lanma!., tOzc sezginin batan karclna kaplmakla yetinin
ce zor olmaz. Nitekim rahip Mangin hemen inanm: "Yldrmn
kendi elektriini gnein etkisiyle ekilmi olan ziftlerden ve k
krtlet<lcn karmas gibi, elektrik maddesi en bata cam ve zift
ler olmak zere btn kkrtl ve ziftli cisimlerde bulunur." 14
Artk bundan sonra camn ate ierdiini kantlayp onu da k.i.
krtler ve ziftler snfndan saymak iin fazla bir ey gerekmez.
Bylece rahip Mangin iin camn "bir yere srtnp krlrken
yayd kkrt kokusu, iinde ziftlerin ve yalarn ar bastnnn
inandrc kantdr. Andrc zayann (vitriol) kelimenin eski
kkenine gre camya anlamna gelmesinin bilimncesi zihinde
her zaman etkin olduunu ayrca anmsatmak gerekir mi?
Tzc sezgiyle bu kadar bal olan isellik, mahremlik sezgisi
iyice belirli bilimsel olaylar aklamaya kalktka giderek daha
'' Guibelct,ayn eser, s. 22.
" Abbc! de Mangin, Question rouyefle el irlressane sw l'llectricitl (Elektrik
utueyeri w ilgill SOl"U), 1149, ss. 11, 23,26.

64
arpc bir bnlk gsterir. "Tanr, atqi, onu gemleyebilecek k
lflarn, zellik.le de yalarn, ziftlerin, sakzlarn, zamklarn iine
kapatmtr." Bir klf iine kapatlm tzsel zgllk eretileme
sine bir kez boyun eince, slup derhal imgelerle yklenecektir.
Eer elektrik atei "kendiliinden elektrikli cisimlerin dokusunu
dolduran kk ate yumaklarnn hU.:rclcrine sokulabilseydi;
atei sakl, gizli ve ierde tutma ve birleme gcne sahip bu ok
saydaki kk keseleri zebi!seydi; o zaman serbest kalm,
sarslm, inenmi, zlm, bir araya gelmi, :-i ldetle sallan
m olan bu ate paracklar elektrik ateine bir etkinlik. bir
kuwet, bir hz, bir ivme, bit fke aktararak bileii ayrtnr, k
rar, tututurur, yok ederdi." Fakat bu imkansz olduu iin, akz
gibi kendiliinden elektrikli cisimler atei kk khHarnda k
pal tutmak zorundadr, elektrii aktanna yoluyla alamazlar. lte
kt iletken cisimlerin vasfnn sz dolatrarak aklamas by
le imgelerle ssl, gevezelik doludur. Kald ki bir vasf yadsma
ya varan bu ak.1ama son derece tuhaftr da. Vard sonucun zo
runluluu iyi anlalmyor. y
le grnyor ki bu sonu, eanlam
l kelimeleri toplarken knlayca geliiveren bir hayali yarda kesi
yor.
Elektrik.lenmi insan bedeninden kan elektrik kvlcmlar
run arab tututurduunun fark edilmesi gerekten hayret verici
bir eydi. Demek elektrik atei gerek bir ateti! Winckler "h
kadar olaanst bir olaya" dikkat eker. nkl bylesine p:>
lak, scak, alevli bir "atein" insan bedeninde en kk bir rah ,t
szlk uyandrmadan nasl kapal kalabildii anlalr bir ey l'e
ildir! Winckler gibi kesin, titiz bir zihin tzcU temel nermen;:;
drruluundan kuku duymaz ve felsefeci elctirisinin olmamas
yznden u yanl sorun ortaya kar: "Bir akkar ate para

cklar iennedike hibir eyi tututurama1." 1 Madem ki ate
insan bedeninden kar, demek ki daha nce insan bedeninde
saklyd.L Daha nceki blmlerde aa vurduumuz batan
karmalar hi kuku duymadan izleyen bilimncesi bir zihnin bu
tmevarm ne kadar kolayca kabul ettiini belirtmeye gerek var
m? Tek sr, atein ierde dokular tutumazken Warda alkol
tututunnasdr. Gereki sezg.. in bu tutarszl yine de ateU

u Wincklcr, F.ssai sr la raturt, les tffes er fes cae.r dL . 'lkctricill (Ekklrigin


futas sonular ''" seb..pleri ii.Jime deeme), eviri. Paris, 1748, S. 139.

65
gerekliini zorlamaya kadar varmaz. Ate gerekilii e n ykl
maz gcrekiliklerden biridir.

v
lsnn ve atein tasarlanma.n bitkisel tzler gibi zel tzler sz
konusu olduu zrman da son derece arpcdr. Gereki batan
karma tuhaf inanlara ve greneklere yol aabilir. te Ba
con'dan alnan bir ornck (Sylva Sylvarum s. 456): "Baz yklere
inanacak olursak, bir dut aacnn gvdesine birok delik ap
yabanfst, sakzaac, ar.l vs gibi doas scak bir odundan ya
plm kama/an buralara sokarak harika dutlar elde edilir, aa
da ok verimli olur; hu etki aacn bcsisuyunu ve i ssn kkr
tan, .liriltcn ve glendiren o artk sya balanabilir. "Baz zihin
lerde :.cok tzlerin etkililiine bu inan canl kalmaya devam
eder, ama genellikle gcn yitirir, yava yava eretilime ve
simge haline geer. Defne talan ite byle deerden dmtr:
Bugn artk eil ka ttn yapl m aktadr. te btn deerleriyle
_ _ . _
defne talar 6: "YeryizinUn bitin fatihlerini talandrmas iin
lka"da Gne'e ithaf edilen hu aacn dallar birbirine vuru
lunca tpk asla kemikleri gibi ate karr." Gereki sonu da
pek uzakla deil: Defne aac kafa yaralarn iyiletirir, yz leke
lerini siler." Tacn altnda bir aln nasl da klar saar! Btn
decrlcriR eretileme olduu amzda defne dallar arlk yalnz
yaral gururlar iyiletirmektedir.
BtUn bu bnce inanlar balamak durumundayz nk
bunlar yalnz eretileme olarak ele alyoruz. Psikolojik gerek
liklere tekabl etmi olduklarn unutuyoruz. Kald ki eretile
meler ok defa gereklikten, somul11klo'1 tanwne" kopn deil
dir. Salkl bir ekilde :soyutlanm baz tanmlarda hala bir mik
tar somut bulunur. Nesnel bilginin psikanalizi gereklikten kop
may yeniden yaamak ve bitirmek zorundadr. Atee ilikin ya
nlglarn bir ls de tartlmam mahrem yaantlara, somut
iddialara belki baka hereyden daha ok bal olmalardr.

16 Jcan-Baptistc Fayol, L'Hamaie ci/Q/e (GQky<zii ahtgi), Paris, 1672, s.


320. David, ayncscr,ss. 290,292.
Bylece, ayrca irdelenmesi gereken apayn vasflar i atee
ait bir antrmayla aklanm oluyor. "Ayn snftan olmakla hir
likte baka haz bitkilerle karlatrlnca bu ateten ok dah:
bol miktarda barndran ... baz bitkilerde gzlemlediimiz olaa
nst g" iin byle bir durum sz konusudur. "Nitekim baka
btn bitkilerden veya doal cylcn.Jcn d:la 1;ok kstmotu bu
ateten ister, ve anlyorum ki bak: hir cisim ona dedii zaman
ateinin yani hayatnn hylk hir ksmn ona aktarmak zorunda
kalr, hasta der, yapraklarm \C Jallarm eer, a ki w.:vrcsinde
ki havadan yeni atq ekip gc.in toplayacak zaman oluncaya
kadar." Bir psikanalist iin, kstmotunun tikcnim.-cyc kadar
verdii bu mahrem atein ad bakadr. Bu nesnel bir hilgi<lcn
ileri gelmez. Tepkisiz bir kstmotu ile atei tkenmi hir k.i.t
motunun karlatrlmasn nesnel adan hakl gstcrcl:ilccck
hibir ey yoktur. Nesnel bilginin psikanalizi tam anlamyla nes
nel deneyde olumayan btn bilimsel inanlar kovalamak zo
rundadr.
Btn alanlarda ve hibir kant olmadan, atein hayatn ilkesi
olduu tekrar edilir. Bu ifade o kadar eski<lir ki tartlmaz hile.
Hi bir zel dunma uygulanmamak kaydyla genelde inandrc
gibi grnr. Uygulama ne kadar kc.in ise ifade o kadar gllm;
olur. Nitekim bir doum hekimi ricymin bymesi ve amniyo.
sularnn yararll stne uzun bir irdeleme kitabndan sonra,
alem iinde btn besinlerin tayc svs olan suyun atq ta
rafndan canlandrlmas gerektiini sler. Kitabnn sonunda su
ile atein doal diyalektiinin ocuka bir rnei grlebilir 1 7:
Bitki rts (atei) gerekten yatrcs olan suyla birletirme
ye alan bir tr agzll.in eseridir." Suyu <:unltmdran atee
ilikin tzc sezgi o kadar batan karcdr ki yazarmz basite
Arkhimedes ilkesine dayal bir bilimsel teoriyi "dcrinlclirmcyc"
zorlar: "Buhar haline gelmi suyun, bu yeni halde ayn hacimdeki
havadan daha hafif olduu iin atmosferde ylkscldii eklindeki
sama gr ne zaman terk edilecektir?" David'c gre arkhimc
des ilkesi ok zavall bir mekanikle ilikilidir; tersine, suyu srk
leyip yksclte'in "asla aylak gezmeyen", canlandrc akkan
olan ate olduu besbellidir. "Ate belki de btn gcnu Y<ra
dan'dan alan, Mukaddes Kitabn: et spirit11s Dei ferebutr sper

" Cosmopc:lite'in devamnda Lt'lfrt plifo.sophique (Felsefe mk111b11), Pa s.


1733, ss. 9. 12.

"'
aquas szleriyle belirttii o etken ilke, o ikinci sebeptir. "Amni
yos sular hakknda dnen bir doum hekimi ite byle co
kuyla uuyor.

VI
Bir tz olarak ate kesinlikle en ok deer verilen ve bu yz
den nesnel yarglar en ok bozan tzdr. Atee verilen deer
pek ok adan altna verilen deere eriir. Altnn, madenlerin
deiimi iin filizlenme deerleri ve bilimncesi ila hazrlama
usulndeki ifa deerleri dnda yalnz ticari deeri vardr. Hat
ta simyac altna ok defa unsur atein kab olduu iin deer ve
rir: "Altnn z atetir." Zaten genel olarak, deer vermenin
gerek meddah olan ate en metafizik ilkesel deerlerden en
ak seik yararllklara geiverir. Gerekten de doann btn
etkilerini zetleyen temel etkin ilkedir. XVIJI. yzyln bir sim
yacs yle yazm: "Ate... hibir eyi bo yere yapmayap, aylak
lk bilmeyen ve hibir eyin onsuz olamad doadr." Bir ro
mantiin tutkudan baka trl bahsetmeyeceini geerken belir
telim. En kk katlm yeter; ate kudretini gstermek iin yal
ni varlnn damgasn vurur: "Ate her zaman nicelike en k
k, nitelike birincidir." En kk niceliklerin bu etkisi ok
nemli l!fir belirtidir. Buradaki gibi nesnel kantlar olmadan d
nlnce, ele alnan kk nicelik gllk iradesi tarafndan
bytlr. Kimyasal etkiyi barutta, nefreti annda ldren zehir
de, snrsz ve tarifsiz bir ak mtevaz bir armaanda younla
trmak istenir. Bilimncesi.bir zihnin bilindnda atein bu tr
etkileri vardr: baz evrenbilimsel ryalarda bir atomluk ate
dnyay tututurmaya yeter.
Kolay imgeleri eletiren ve: "artk baz eriticilerin yakcl
nn ve etkisinin, cisimlerin iine girip onlar paralarna ayran
keskin k.Jeler olduu sanlan molekllerin biimi ve inceliiyle
akland yzylda deiliz" 18 diyen bir yazar birka sayfa ilerde
yle der: ate "hereyi canlandran, hereyin varln borlu ol
duu unsurdur; hayat ve lm, varlk ve yokluk ilkesidir, kendi
18
Reyner, Du Feu el de lques-uns de HS prircipt1a effets (Aq w- balca
1181,ss. 29, 34.
eki/en'rdm birk4s/re), Lausanne,

68
kendine iler, ileme gcn kendi iinde tar." Demek yle g
rnyor ki eletirici zihin atein mahrem gc karsnda durak
lyor ve atele aklama o kadar derinlere gidiyor ki, eylerin var
l ve yokluu hakknda karar verebiliyor ve btn fakir meka
nist aklamalar bir rpda deerden d!jiirebiliyor. Atele ak
lama her zaman ve btn alanlarda zengin bir aklamadr. Nes
nel bilginin psikanalizi bu mahrem derinlik ve zenginlik iddiasn
aa vurmaldr. Elbette mecazi atomculuun hnl eletiri
lebilir. Yine de nesnel bir tartmaya ak olduunu kabul etmek
gerekir, oysa baz eriyiklerin yakclnda olduu gibi duylur ol
mayan bir atein gcne bavurmak her trl nesnel dorulama
imkannn karsndadr.
Ate ve hayat denklemi Parecelsus sisteminin temelini olu
turur. Paracelsus'a gre ate hayattr ve atee yataklk eden hir
ey gerekten hayatn filizini tar. Boerhaave'nin de ortaya koy
duu gibi Paracelsusulann gznde adi cvann deerli olmas,
son derece kusursuz bir ate ve semavi ve gizli bir hayat ierdii
iindir.19 ifa bulmak ve dl vermek iin bu gizli atei eyleme ge
irmek gerekir. Nicolas de Locques atee deer veriini tama
men atein derinliine dayandm: Ate "ya ite ya da dtadr,
dtaki ate mekanik, rtc ve ykcdr, iteki ate menili, dl
verici, olgunlatncdr."20 Atein zne ulamak iin kaynana,
biriktii ve younlat yedekliine, yani maden cevherine in
mek gerekir. te o zaman eski kimyaclarn ynteminin en sa
lam dorulan elde edilir: "Hayat yaratan ate hayvanda ok
etkindir, bitkiye ve madene gre daha byk bir yaylma iinde
dir; bu yzden filozof onu yeniden salamann yollarn aramak
la urar, fakat hayvandaki ve bitkilerdeki hayat atei tarafndan
uzun sre tutulamadn grnce, bu atei daha sabit ve yan
maz, daha toplu ve etkice lml olduu madende aramak istedi,
bu kutlu atein ancak bir kvlcm gibi olduu salatalar yapmalar
iin de otlan Galenistlere brakt."
zetle, atein evrensel saltanatna o kadar kuvvetle inanlr
ki abucak u diyalektik sonuca varlr: madem ki ate hayvanda
harcannukadr, yleyse maden cevherinde birikir. Orada sakl,
Boerhaave,aymtser, c. Il, s. 876.
21 Nicolas de l.ocques, Les Ruiints de le philosophie nan.uel/e tow:hanl le
systme du. COfJJS mixe (Kam cuim sistemin ilgilendiren Doga Fel#ftsinn
as/aklan),Paris, 1665, ss. 36, 47.
mahrem, tzscldir, demek ki hcreye kadirdir. Ayn ekilde, sus
kun bir ak sadk bir aktr.

v
G i z l i gleri do ru l a mak iin hu kadar kuvvetli bir inandrc
lk yalnzca aydnlk bir ocan ka snda duyulan huzurun dsa l
yaantsndan i l e r i gdccz. Si d ir iri an a mc isel olan bi
yk gven verilerinin, scak urham dinlik veren tmlnn, al
koll ikinin ho yak:-n da huna l'kkci ge re ki r. Tok insa
nn psi ka al i i i yapmadka, gereki hchclliliin psikolojisini
anlamak iin gc c k l i cn ocmli geler eksik k:lr. Gereki kim
yan n indirim nitoua borlu olduu l c r cy i daha nce baka
bir ye n.le serg il e m i t ik. Mide scakl duyumu ve ona balanan
yalanc nesnel tmevarmlarla ilgili olarak sonsuz sayda aktar
malar toplanabilirdi. Bu duyum ok defa salk ve hastaln du
yulur ilkesidir. Hekimlerin kitaplarnda hafif ar duyumlaryla
ilgili olarak mideyi yakan "scaklklar", "yanglar", kurumalar
zellikle dikkat eker. Her yazar bu scaklklar kendi istemi
dorultusunda aklamaya mecbur olduuna inanr, nk hayat
scaklnn temel ilkesine dokunan hcreyin bir aklan:s ol
mazsa sistem btn deerini yitirir. Nitekim Hecquet bir arkn
srtnken alevlcnehileceini anmsatarak sin<lirim ateini mi
dede tme teorisine uygun olarak aklar. yle ki besinlerin
"pimesi" iin gereken sy, midede tlmeleri salar. Hccquet

bir bilgindir; "kularn midelerinden ate ktn gren" 1 baz
anatomistlere inanacak kadar ileri gitmez. Bununla birlikte hu
gbr tam yerinde aktararak, raks ederken alcvlci kusan insan
imgesinin bilindnn gzde imgelerinden biri olduunu gste
rir. Mide bozulmalar teorisi sonsuz yorumlara yol aabilirdi. Be
sinleri scaklk/arma, sokiuklanna, kun scaklkltrma, ya s
caklklama, serinletici hasletlerine gre snflamaya vardran b
tn eretilemelerin kkeni aratnlabilirdi. Besin deerlerinin ir
delenmesinin gelip geici, anlamsz ve ilk izlenimlerde oluan
nyarglar tarafndan bulandnld kolaylkla kantlanabilirdi.
11
Hccque, De la digesion e des maladies de f'esomac (Simli'm ve mide h"s
alklun sue), Paris, 1712, s. 26).

70
Bu yzden bir takm felsefi sezgilerin kkenini be<lensel i
duyumlarda aramaktan ekinmiyoruz. zellikle mutlu bir indi
rimin, hu sahip olunmu, korunmu, kapatlm mahrem scakl
n, maddenin iinde, veya simyaclarn dedii gibi maddenin
karnnda, sakl ve grnmez bir atein varln kabul etmeye bi
linsizce ittiini sanyoruz. Maddede ikin olan bu alcin teorisi
zel bir maddecilii belirler ki, bunun iin bir kelime tretmek
gerekir, nk maddecilik ile canlclk arasnda nemli bir felse
fi ayrm temsil etmektedir. Bu selk (calorisme) cann madde
lemesine veya madJenin canlanmasna tekabl eder, madde ile
hayat ansnda bir gei biimidir. Sindirimin maddi Ozi.lcrnc
sinin, canszn canllarnasmn bilincidir.
Bu sindirim mitosuna bavurunca, cvaya "Ben kendi iimde
ateim, ate benim etimdir, ate benim hayatmdr"22 dedirten
Cosmopo/ie'in hu sznn anlam ve gc ok daha iyi duyulur.
Bir baka simyac daha az ssl fakat ayn anlama gelen sOzlcrle
yle der: "Ate hereyin merkezinde ileyen bir unsurdur."2J
Byle bir anlatma bir anlam yklemek ne kadar kolaydr! Asln
da, bir tzn ii olduunu, merkezi olduunu sylemek karn ol
duunu sylemekten hi de daha az eretilemeli deildir. Bu
yzden bir nitelikten ve bir eilimden bahsetmek bir itahtan
bahsetmek demektir. Simyacnn yapt gibi bu ieriin yklmaz
ilke-atein kulukaya yatt ocak olduunu eklemek, sindirimin
gven vericilii stnde ; yakmlam,la<
kurmaktan baka bir ie nd tzlcr-
den ayumak iin, tamam gizli ve sakl ol-
mayan bir enerji yapmak iin hyUk nesnellik abalar harcamak
gerekir.
Atein iletirilmesi yalnzca hasletlerini uyarmakla kalmaz,
en keskin biimsel elikileri de hazrlar. Bizce bu burada nesnel
zglklerin deil, psikolojik deerlerin sbz konusu olduunun
kantdr. Belk\ de insan doann kendi kendisiyle elitii ilk do
al nesnedir. insan etkinliinin gezegenin yzn deitirmek
zere olmas zaten bu yzdendir. Ama biz bu kk monografi
de yalnz atein elikilerini ve yalanlarm ele alalm. letirme
sayesinde, yanmaz bir ateten bahsetmeye kadar varlr. Joacbim
"
Cosnopoltc, ayr e.rer, s. 1 1 3 .
''
Cosmopohc'n devamnda J.er: pli/osophique (Felsefe mektb), 11ym
ner, s. U I .
Poleman uzun uzadya kkrdn iledikten sonra yle yazar:
"Bu kkrt darda yanan bir ate ve parlak bir k iken imdi
artk dsal deil isel ve yanmaz olmutur, artk dardan deil
ierden yanan bir atetir, ve daha nce yanc olan hereyi nasl
yaktysa imdi de grnmez hastalktan gcyle yakyor, ve k
krtler pimeden nce nasl dardan ldyor idiyse imdi yalnz
hastalklarda ve karanlk ruhlarnda ldyor, ki bunlar da l
mn karanlk yatann zglklerinden veya ruhlarndan baka
bir ey deildir... ve ate bu karanlk ruhlanru2J tpk insan salk
. lyken olduklar gibi iyi nhlara tebdil eder." Buna benzer say
falan okuyunca, hangi yonJc aydnlk, hangi ynden karanlk
olduklarn sormak gerekir. Nitekim Poleman'n bu sayfas nes
nel ynden karanlktr: kimyadan ve tptan haberdar bir zihin,
anmsatlan yaantlara bir ad vermekte zorluk ekecektir. Tersi
ne znel adan, uygun bir psikanalitik gere elde etmek iin a
ba harcaynca, zellikle de sahip olma duygusu ve mahrem ate
izlenimlerinin karmaalarn birbirinden ayrnca, sayfa aydnla
kavuur. Bu da nesnel bir btnl olmadnn, tersine 6zncl
bir tutarll olduunun kantdr. ister znel ister nesnel olsun
bu aydnlatma ekseninin belirlenmesi bize bilginin psikanalizinin
ilk tans gibi grnyor. Bir bilgide kiisel inanlann toplam
aklanabilen, retilebilen, kantlanabil6n bilgilerin toplamn
aarsa bir psikanaliz kanlmaz olur. Bilim adamnn psikolojisi
aka kuralc bir psikolojiye ynelmelidir; bilgin bilgisini kiisel
letirmekerl saknmal;. buna bal olarak inanlarm toplumsal
latumaya abalamaldr.

v
Bilimncesi bilgide fizyolojik scaklk izlenimlerinin eyleti
rilmi olduunun en iyi kant, mahrem scakln hibir modern
deneycinin birbirinden ayrmaya kalkmayaca s trlerini be
lirtmek iin bavuru kayna olmasdr. Baka trl sylersek, in
san bedeni Simya Sanatlarnn gerekletirmeye alt ate
nokalann antnr. Bu sanatlardan biri yle diyor: "Filozof
lar hayvann ssnn farkllna gre sy veya drt tre ay-
. Poleman,ayru eur, s. 167.
nrlar: Mideninkine benzeyen sindirici s, dlyatannkine ben
zeyen dl verici s, meninin yapt gibi phtlatrc s ve me
melerinki gibi st yapc s ... Mide (ss) midede rtc sindi-
a n l r
f = ! 3::Jf;
r k t u
lece mahrem ate duyumu, bin trl.i znel ayrnts ile birlikte,
doruca bir sfalar bilimine aktarlr; tzeu ve c:nlc engeller ta
rafndan wr duruma drlen bir bilimde hep hoylc olur. Bi
limsel zihin olduka gelitiinde bile insan bedenine bavurmak
daha uzun zaman gndeme gelir. lk termometreler yaplaca
zaman derecelemek i;-in dnlen sabit noktalardan hiri insan
bedeninin scak.l olmutur. Bylece bedenin scakln fiziksel
olaylarla karlatrarak belirleyen tbbn gerekletirdii nesnel
altst olu grlmektedir. Olduka kesin denemelerde bile halk
arasndaki bilginin ileyii ters yndedir.

IX
Ama XVIII. yzyln sonunda bir hekimin bahsettii "hayat
mz kikrtan bu iyi huylu s", dankl veya btnl iinde,
herhangi bir yerleimi olmakszn, hayatn toptan gereklemesi
gibi ele alndnda daha da nemli bir belirti olur. Gizli ate, g
rnmez ate, alevsiz ate fikrinin temelinde bu hayat atei yat
maktadr.
te o zaman bilgi hayallerin sonsuz yolu alverir. Madem
ki apak grnen nitelik ate ilkesinden ayrlmtr, madem ki
ate artk san alev, kzl kmr deildir; madem ki grnmez ol
mutur, yleyse en deiik zellikleri, en eitli sfatlar alabilir.
rnein kezzap tuncu ve demiri yok eder. Sakl atei, ssz atei
madeni iyi ilenmi bir su gibi iz brakmadan yakar. Dolaysyla
bilind hayallerle ykl olan bu basit ama sakl etki bilind
nn "ne kadar az bilinirse o kadar ok ad verilir" kural uyarnca
sfatlara brnr. Trevisan kezzap ateini nitelemek iin bu sakl
atein "ince, buharl, sindirici, srekli , sanc, havai, ak seik,

. Nicolas de Locques, oyn eser, c. I. s. 52.

73
26
kapal, akmaz, bozucu, ie ileyici ve diri" olduunu sylcr. Bel
li k.i hu .sfatlar bir nesneyi nitelemiyor, hir duyguyu, muhtemelen
ykma ihtiyacn sergiliyor.
Bir svnn yakmas htn zihinleri hayran hrakr. Slfrik
asidin hir tkac kille evirmesi karsnda rencilerimin aa
kaldn defalarca grdim. Gen deneycilerin nlkleri asitler
den zclliklc zarar grr, uyarlara ramen -veya psikanaliz di
liyle sylersek, uyarlar yznden- hoylc olur. Asidin gc d
iinceylc oaltlr. Psikanalize gre ykma iradesi aside yaktr
lan ykc zellii bir katsay ile arpar. Aslnda bir giicii diiin
mek bile yalnzca 011 klla11nak deil, kiiliye kullwnakll". Bu
ktye kullanma iradesi olmadan gcn bilin.:i hile pek ak ol
maz<l. XVJJ. yzyln sonun<la, ad hilinmcyen hir talyan yazar
"tpk ate gihi kn da yakmaktan geri kalmayan ve btn Do
a 'y ykmaya ve yok etmeye muktedir olduklarna inandracak
kadar etkili olan kczzaplarda ve benzer ruhlarda" bulunan o
mahrem stma kudretine hayran kalr. Eski bir talyan yazarnn
bu ok ozcl nihilizmini, gazetclcnkki u haber ve yorumlarla
(Roma, 4 mart 1 937) karlatrmak belki ilgin olur. M. Gabri
elc d'Annunzio u kahince cmlelerle biten bir haber geer: "Ar
lk yal ve hastaym ve hu ylizdcn sonumu abuklatryorum.
Ragusa'y basknla alrken lmek hana yasak. Yatakta lmeyi
horgnlm iin son icadm deniyorum." Bu icadn ne olduu
gazetede yle aklanyor: "air ecel saatinin geldiini hissedin
ce, derhal l<lrccek ve bedeninin dokularn annda yok edecek
6
olan bir bany ya dalmya karar vermi. Bu suyun formliln a
irin kendisi bulmu." ite hayalimiz, bilgi ve felsefi hayalimiz
byle alr, btn kuvvetleri iddetlendirir, hayatta da lmde
de mutla arar. Madem ki kaybolmak gcrckmcktc<lir, madem ki
llin igds en rahat hayata hile kendini kabul ettirmektedir,
yleyse biitlin halinde lelim ve kaybolalm. Hayatmzn ateini
bir istn-atclc, varln ta kalbine yokluu oturtacak olan, alev
siz ve klsz, insanst bir sti.in-atclc yok edelim. Ate kendi
kendini yiyinee, g kendine kar dnnce, varlk yitip gidii
annda btnsellciyormu gibi grnr, yok oluunun iddeti
var oluunun en stn kant, en ak kanty gibi grnr.
"" Crossct .lc La Hea.meric, Les sares /es pls mdb de lo philowlti< tlcs
mcies (f;.kileri felsefesi11ie11 gizli.11r/11n), P3ris, 1722, s. 299.

74
\'artn e zgisi n in ta kkndeki bu eliki sonsuz deer dnii
- nlcrim.: evk ' ermektedir.

x
Bilimnccsi dnce ar basan deneysel \'asf silinni olan
gizli .ate gibi bir kavram bulunca tuhaf bir rahatlk kazanr: Ar
lk kendi kendisiyle aka, bilimsel olarak eli m e hakk varm
gibi olur. Bilindnn yasas olan eliki bilinonccsi hilgiyc s
zar. imdi hu elikiyi eletirici zekasn il:n etmi bir yaza d a ve
ham haliyle hemen grelim. Tpk Mme du Catelet iin olduu
gili Rcynier iin de ate genlemenin ilkesidir. Atein nesnel bir
l .,:uu )!cnlemc ile elde edilir. Ama bu Reynier'yi atein fJ1ize11,

ktr hir g olduunu dnmekten alkoymaz. Btn d



' mler " i l kelerin btnln atc e borludur; ate olmasayd

hlitnhktcn yoksun olurlard" der nk "ate bir bileime gi
cr gi r m e z igal ettiinden ok daha kk bir hacme bziilr."
Deme k ki ate genleme ilkesi olduu kadar bzme ilkesidir
de; datr ve bititirir. Her trl bilgilikten saknmak isteyen
bir yazarn l 787'de ortaya att bu teori aslnda ok uzaktan gcl
nekkdir. Daha eskiden simyaclar "s ayr trden eyleri ayran
ve bir trden olanlar piiren bir niteliktir" derlerdi. Bizim bura
da and mz yazarlar arasnda hibir iliki olmadna gre z
nel a . 1.n, doal olan sezgilerden biriyle kar karyayz demek
tir.
c metrik bir zellie deindii iin bu e li k iyi rnek c
t i J.. . Bunun iin zellikle dayanlmaz bir eliki olmas gerekirdi.
Fakat daha belirsiz nitelikler dzeyindeki, daha keskin el i k ile r
gz nne getirilirse bu elikinin de btn eki elikiler g ib i
atein fiziinden ok oein p.ikolojisiyle ilikili olduu hemen an
lalrd. Bilind iin elikinin katlanlan bir ey olmaktan te
gerek bir ihtiya olduunu gstermek iin bu elikilerin ze
rinde duracaz. Esasen zgnle en kolay e li k i ile varlr, z
gnlk de bilindnn belli bal iddialarndan biridir. Bu iz
gnlk ihtiyac nesnel bilgilere uyguland zaman, t pk roman
cnn benzersiz vasflarn yapay toplamyla bir kahrnman olutur-

l7 Rcynier, a.m ser, ss. 3':1 ve -B. 28. Nicolas de l.o:qucs. aym frr, s. -16

75
mas, bir tutarszlklar toplamyla iradeli bir kiilik oluturmas
gibi, olayn ayrntlarn abartr, kk fark.lan tasarlar, kazalara
sebep bulur. Nitekim Nicolas de Locques'a gre 28 "Bu semavi s,
hayat yapan bu ate kuru bir maddenin iinde bal ve aptaldr,
slak bir maddenin iinde son derece genlemitir, scak bir mad
denin iinde ok etkindir, souk bir maddenin iinde ise donmu
ve ezilmitir." Bylece souk bir maddenin iinde atein yitip git
tiini kabul etmektense donduunu sylemek tercih edilmekte
dir. Atein deerini korumak iin elikiler ylmaktadr.
imdi, edebiyatlarn bilim adam payesi verdii bir yazar
biraz daha yakndan irdeleyelim. Chatelet mark.izinin kitabn
ele alalm. Okuyucu daha ilk sayfalardan itibaren dramn tam
ortasna der: Ate hem bir srdr, hem de tandk bir eydir!
"imizde olsa bile, zihnimizin elinden hep kap kurtulur." De
mek ki atein, ilevi atein grnm/erim: kar gelmek olan bir
mahremiyeti var. Her zaman grndmzden farkl oluruz.
Mme du Catelet aynca k ile snn atein zgllkleri deil hal
leri olduunu belirtir. Bu metafizik ayrmlar bizi XVIII. yzyl
deneycilerine ska yaktnlveren olguculukncesi zihnin ok
uzana drmektedir. Mme du Chatelet parlayan ile stan
birbirinden ayrmak iin bir dizi deneye giriir. Ay nlarnn hi
s vermediini hatrlatr; bir mercein odanda younlatnlsa
lar bile asla yakmazlar, Ay souktur. Birka dnce u tuhaf
nermeyi mazur gstermeye yeter: "Is unsur atein zne ilikin
deildir". Mme ;Ju Chatelet irdelemesinin drdnc sayfasndan
itibaren tek bana bu elikiyle zgn ve derin bir zeka rnei
gsterir. Kendisinin de syledii gibi Doa'y "halktan birinden
farkl bir gz1e" grr. Yine de baz kimyaclarn sand gibi ate
in ar olmayp yksee doru bir ynelimi olduuna karar ver
mek iin birka ilkel deney veya bnce gzlem yeter. Bu tart
mal gzlemler derhal metafizik ilkelere yol aar. "Demek ki ate
yerekimint: boyun emek bir yana onun daimi rakibidir; byle
ce Doa'da herey, ate'in cisimlere etkisi ve cisimlerin de yere
kimi ve paralarnn yapklyla atein etkisine kar tepkisi y
znden, genleme ile bzlme arasnda daimi gidi gelilerden
ibarettir ... atein ar olduunu sanmak Doa'y yok etmektir,
nihayet Yaradan'n takdirlerinden biri olan en temel zgll-
_
. Nicolas de Locpes, ayn eser, s. 46.

76
n ortadan kaldrmaktr." Deneyler ile varglarn orantszln
belirtmeye gerek var m? Bunurua birlikte evrensel yerekimine
kar koymak iin bir kar-yasa bulmaktaki kolaylk bize bilin
drun etkinliinin bir gstergesi gibi gzkyor. Bilind, ak
seik bir seenee dayanan mantkh diyalektiklerden o kadar
farkl olan, yanltc tartmalarda o kadar sk raslanan kaba di
yalektiklerin etkenidir. Bilind, aykr bir ayrnty bahane ede
rek ters bir genellemeye vanr: Bilindnn fizii her zaman bir
istisna fiziidir.
ALTiNCi BLM

Alkol: A lev Saan Su


Pun: Hoffmann Karmaas
Kendiliinden Yanmalar

En belirgin fcnomcnolojik elikilerden biri, insan dncesi


nin keramet sahibi etkinliinin bir zaferi olan alkoln kefi ile
ortaya kmtr. Ab- hayat, ab- atetir. Dili yakan ve en kik
bir kvlcmla alcvl.:: niveren bir sudur . Kezzap gibi eritip yok et
mekle yctinmi'. Yaktyla birlikte yok olur. Hayat ile atein g
nl birliidir. Alkol ayn zamanda gs birdenbire scak bast
ran dolays'l bir besindir: Alkoln yannda etler bile ge gelir. Bu
yzden alkol apak bir tzsel deer verme nesnesidir. O da etki
sini kk miktarlarda gostcrir: e n nefis etsularn younlukta
geride brakr. Gereki elde etme arzularnn kuralna uyar: k
ik hacimde byk g barndrr.
Madem ki ab- hayat kendine.len gemi gzler nnde yan
maktadr, madem ki ho midede btin varl str, yleyse
mahrem ve nesnel yaantlarn birbirine yaklamasnn kantdr.
Bu ifte fenomenoloji nesnel bilginin psikanalizinin yaantnn
zgurl.ine ulamak iin zmek zorunda olduu karmaalar
hazrlar. Bu karmaalar arasnda biri ok zel ve kuwetlidir; de
nebilir ki emberi kapatan budur: Alev alkoln stne y.irc.l
zaman, ate alametini ve iaretini getirdii zaman, ilkel ate suyu
parlayan ve yanan alevlerle aka ze ngi n let ii zaman iilir.
Dnyann tn maddeleri arasnda yalnz ab- hayat atein
maddesine bu kadar yakndr.
ocukluumda, b.iyk k enliklerinde ek.er atei hazrlanr
d . Babam geni bir tabaa kendi bamzdan zm posas d
kerdi. Ortasna ekerlikteki en iri krma eker paralann koyar-

79
d. Kibrit ekerin tepesine deer demez mavi alev kk bir ses
kararak tabaktaki alkoln zerine inerdi. Annem avizeyi sn
drrd. te o an gizem ve biraz da arbal enlik anyd. Tun
dk yzler birdenbire morarm ve tannmaz bir halde yuvarlak
masann etrafn evirirdi. Bir anda, eker ctzrdadktan sonra te
pe yklr, birka sar saak uzun soluk alevlerin eteklerinde tr
dard. Alevler snedurursa, babam bir demir kakla eker atei
ni kartrud. Kak eytann aleti gibi ateten bir knla geri ge
lirdi. O zaman "teoriler kurulurdu": ok ge sndrmek ok yu
muak bir ate ekeri elde etmek demektir; ok erken sndr
mek daha az ate "younlatrmak", dolaysyla da eker ateinin
gribe kar iyiletirici etkisini azaltmak demektir. Biri son damla.:"
sna kadar yanan bir eker atei anlatrd. Bir bakas hi kimse
nin hibir zaman grmedii bir patlamayla rom flarnn "barut
flar gibi patlad" bir araphane yangn anlatrd. Ne pahas
na olursa olsun bu istisnai olaya nesnel ve genel bir anlam bul
mak istenirdi... En sonunda ate ekeri bardama konurdu: S
cak ve sakzms, hakikaten zl olurdu. Bu yzden ate ekerin
den, biraz muzip bir eda ile, "pek kibar ve nadir. .. kk bir ya
ant" diye bahseden Vigenere'i iyi anlyorum. Aadaki satrlar
yazan Boerhaave'i de iyi anlyorum: "Bu yaantda benim en ok
houma giden ey, kasenin uzak bir yerinde kibritle uyarlan ale
vin ... ayn kasedeki alkol gidip yakmasdr." Evet ite bu gerek
ten oynak atetir, varln y:r-eyinde elenen, kendi tz ile oy
nayan, kendi tznden kurtulmu, kendinden kurtulmu atetir.
Bu evcilletirilmi saman alevi aile yuvasndaki eytan ateidir.
Byle bir manzaradan sonra tatlar lmsz anlar brakr. By
lenmi gzden dirilen mideye kudar, ne kadar maddilemi ise o
kadar salam olan Baudelaire'lik bir uyum oluur. Ate ekeri
tiryakisi iin, scak ay tiryakisinin yaants ne kadar fakir, ne
kadar souk, ne kadar karanlkllr!
Elenceli bir gece yansnda alevden doan bu ekerli ve scak
alkoln kiisel y'l"ants olmadan punun romantik deeri anla
lamaz, baz d retici iirleri irdlemek iin gerekli olan bir te
his aracndan yoksun kalnr. rnein Hoffmann'n eserinin,
"dnn" eserinin en ayrt edici izgilerinden biri ate olaylar
nn bu eserdeki nemidir. Bir alev iiri btn eseri bir utan
br uca kat eder. zellikle pun kamuas o kadar belirgindir
ki buna Hoffin ann kamaas denebilir. Yzeysel bir irdeleme

80
punun masallar iin bir bahane olduunu, bir bayram akam
nn basit bir eklentisi olduunu sylemekle yetinebilir. rnein
en gzel yklerden biri olan "Antonia'nn ark.s" bir k akam
"dostluk pununun kap dolusu alev sat tek ayakl bir masann
etrafnda" anlatlr, ama bu de davet yalnzca yknn balan
gcdr; ykyle bir btn oluturmaz. Boylcsine heyecan verici
bir yknn bu ekilde ate burcuna konmu olmas ok arpc
olsa bile baka yerlerde ate burcu masalla gerekten bittinle
mitir. Phosphorus ile Zambak ieinin aklar ate iirine r
nektir (nc akam): "Btn varlrida hayrl bir scaklk
uyandran arzu az sonra yreine delici bir mzrak batracak:
nk ... iine braktm bu kvlcmn tututurduu buyuk eh
vet, tuhaf bir ekilde yeniden filizlenmek iin seni mahv etlccck
olan mitsiz acdr. Bu kvlcm dncedir! -Yazk! diye i eker
iek, yaknan bir eda ile, imdi beni yalma kestiren bu hararet
iinde senin olamayacak mym?" Ayn masalda renci Anscl
me'i zavall VCronique'e gtrecek olan cadlk sona erince geri
ye "kazann dibinde yanan hafif hir arap ruhu alevinden" baka
bir ey kalmamtr. Daha ileride semender Llndhorst pun ka
sesine girip kar; alevler onu bir emer, bir gsterir. Cad ile se
menderin sava bir alev savadr, pun kasesinden ylanlar
kar. Delilik ile sarholuk, akl ile zevk her zaman stste gelmi
bir ekilde sunulur. Zaman zaman masallarda "anlamak" isteyen
bir burjuva grnr ve renciye der ki: bu lanetli pun nasl ol
du da bamza kabildi ve bizi bin trl taknla itebildi? Pro
fesr Paulmann ertesi sabah talihsiz perukasnn paralanna ay
rlm bir halde pun denizinde eriyip yizd, krk mleklerin
hala ortada salm olduu odaya girdiinde byle konumutu."
Demek ki akli aklama, burjuvaca aklama, bir sarholuk itira
fyla aklama d rn grntleri hafifletiverir, yle ki masal
akl ile ryann arasnda, znel yaant ile nesnel grntnn
arasnda hem sebebi asndan makbul, hem sonucu asndan
gerekd grnr.
M. Sucher Hoffmann'da Harikuladenin Kaynaklan stne ir
delemesinde alkol yaantlarna hi yer vermez; bununla birlikte
arada bir yle yazar: Hoffmann'a kalrsa semenderleri pun
alevlerinin iinden baka hibir yerde grmemtir." (s. 92) Ama
bundan bizce kanlmaz olan sonucu karmaz. Eer bir yandan
Hoffmann semenderleri yalnz bir k. akam, alev saan punun

81
iinde hortlaklar yrekleri titretmek iin insanlarn bayramnn
ortasnda kageldikleri zaman grdyse; eer te yandan apak
grnd gibi ate iblisleri Hoffmannc hayalde temel bir rol
oynuyorsa, alkoln aykr alevinin ilk esin olduunu ve Hoff
mann binasnn hhin bir yznn hu kla aydnlandn kabul
etmek gerekir. Bu yzden bize yle geliyor ki M . Sucher'in o ka
dar zekice ve o kadar inc'7 irdelemesi Onemli bir aklama ge
sinden yoksun kalmtr. zgn bir edebi dehay anlamak iin
akim kurgularna bavurmakta acele etmmek gerekir. Bilind
nn kendisi de bir zgnlk etkenidir. Ozelliklc alkolik bilin
d derin bir gerekliktir. Alkoln sadece manevi imkanlar
uyard dnld zaman yanlgya d.ilr. A<ilnda alkol bu
imkanlar yaratr. Davurmak iin ahalayann iine katlr.
Apaktr ki alkol bir dil etkenidir. Sz daarn zenginletirir,
szdizimini zgrletirir. Gerekten, ate sorununa geri dner
sek, psikiyatri alkol deliliklerinde ate ryalarnn skln tan
mtr; Lilliput'luk varsanlarn alkoln uyarmna bal olduu
nu gstermitir. Zaten kk boyuta yOnelen hayal, derinlie ve
salamla ynelir; nihayet akli dnceyi en iyi hazrlayan da
hayaldir. Bacchus iyi bir tanrdr, akl sayklatarak mantn kat
lamasn engeller, akli icad hazrlar.
Jcan-Paul'n bir otuzbir aralk gecesi o kadar Hoffmann'ca
bir edayla yazd u sayfada, air ile drt arkadann bir punun
sneduran alevinin etrafnda birdenbire birbirler(ni lmii olarak
gmeye karar vermeleri ok anlamldr: "Sanki lm'n eli b
tn suratlardan kan ekivermi gibiydi; dudaklar kanszlat, el
ler beyaz ve uzamt; oda bir cenaze mahzenine dnd . . . Ayn
altnda sessiz bir rzgar bulutlar yrtp kamlyordu ve engin
gkyznde at gediklerde yldzlarn tesine doru uzanan
karanlklar fark ediliyordu. Herey sessizdi; yl rpnyor, son
nefesini veriyor ve gemiin mezarlarna gmlyor gibiydi. Ey
Zaman Melei, sen ki insanlarn i ekilerini ve gz yalarn
saydn, ya unut onlar ya da sakla! Onlarn ok olduu dnce
sine kim dayanahilecek'?"1 Hayali bir o yana bir bu yana emek
iin ne kadar da az ey gerekli! Bir bayram gnidr; air en ar
kadalarnn yannda elinde bir kadeh tutmaktadr; fakat ate e
kerinden kan mor bir parlt en gen arklara gaml bir hava

Aklann ve yorumlayan Albcrt Bfguin, L'Ame rom111iq11e e le rce (/lo


mkn/ ,eiya), Marsilya, 1937, 2 cilt, c. l l , s. 62.

82
verir: Birdenbire gelip geici atein karamsarl hayali deitiri
verir, lgn alev geip giden yl simgeler ve aclarn yeri olan za
man yreklere ker. Eer Jean-Paurn punu Novalis'in by
l lkclnden ancak biraz daha maddi olan d rn bir
lkcln basit bir bahanesidir diye itiraz edilecek olursa, o
zaman bu bahanenin okuyucunun bilindnda gnl alc bir
gelime bulduu kabul edilmelidir. Bizce bu son derece deer
verilmi nesnelerin temaasnn duyulur yaantlar kadar dz
gn, o kadar kanlmaz hayallere yol atnn bir kantdr.
Daha s ruhlar daha yapay titreimler verir, fakat ana tema
her zaman grler. O'Ncddy, lk Ate ve Alev Gecesi' nde u arky
syler:

Odanm ortasnda, cehennem anak/an kadargeni


Bir demir bardan etrafnda
inde giizel bir pun, alevleri rengarenk
Dalgal bir kkrt gl gibi,

-t lo alma oda.nnn tek dr


Pun demeti, a/kollii serap.
Snk alml balann bil talunmasnda
Ne saf bir ozanlk var...

Msralar kt, fakat bltn eker atei geleneklerini b i r araya


getiriyor ve iir fakirlii iinde bnce izlenimler stne bilge d
nce kaplayan Hoffmann karmaasn ok iyi belirtiyor. aire
gre kkrt ve fosfor alevlerin prizmasn beslemektedir; cehen
nem bu kirli bayramn iinde yer almaktadr. Eer bu sayfalarda
alev karsndaki hayalin deerleri olmasayd iir deeri okumay
salayamazd. Okuyucunun bilind airin bilindndaki yeter
sizliin yerini doldurur. O'Neddy'nin drtlkleri yalnzca pun
alevinin "ozanl" ile ayakta duruyor. Bize romantik

Gen-Franszlarn Pun Kadehinin etrafnda topland Henry
Murger'in dedii gibi bohem hayatnn "tutkunun eker atcleri"
ile aydnland btn bir a amsatyor.
phesiz bu a geride kald. Ate ekeri ve pun bugn artk
deerden dt. Alkol d*manl sloganlardan ibaret olan ele-

Bkz. Theophlc Gauticr, /,,. kuesFra11u. Le Bal de Pmch


(GenrFm11.ralar. Pm Kdeli), s. 244

83
ti:-isiyle t.:. .r yaintlan yasaklad. Bizce d rn edebiyatn
btn b;r r !annn alkoln iir uyarmndan doduu yine de
cforudur. ':.debi kurgularn psikolojik anlam kavramak isteni
yorsa somut ve kesin temelleri unutmamak gerekir. Ynlendirici
fe'1lalan genel .etlerde alelacele bomadan kesinlikleri iinde
:k tek ele almakta yarar var. Eer bizim bu almamzn bir ya
n olabilecekse, air mizalarnn snflanmasn hazrlayabile
.:L k bir nesnel temalar snflamasn telkin etmesi gereidir. He

nuz genel bir reti kuramadk. Fakat bize yle geliyor ki drt
cismni unsur retisi ile drt miza retisi arasnda iliki var
dr. Oyle ki ate burcunda, su burcunda, hava burcunda, toprak
burcunda hayal kuran ruhlar ok farkl gibi grnyor. zellikle
su ve ate hayal kurmada bile birbirine dmandr ve dereyi din
leyen biri alevlerin arksn iiten birini asla anlayamaz: Ayn di
li konumazlar.
Bu hayal Fiziini ve Kimyasn btn genelliiyle gelitirerek
air mizalarnn drt-deerlikli bir retiSine varlabilir. Ger
ekten hayalin drt-deerlii, karbonun kimyasal drt-deerlii
kadar ak, o kadar retkendir. Hayalin drt alan, sonsuz uzaya
atld drt ucu vardu. Gerek bir airin, samimi bir airin, ana
diline sadk, btn duygular kullanmak isteyen duyusal scmcci
liin ahenksiz yanklarna ise kulaklar kapal bir airin srrna
ermek iin bir kelime yeter: "Bana hayaletini si'lc! Yeralt cce
si mi, semender mi, su perisi mi, yoksa havai cin mi?" Dikkati
ektii gibi btn bu hayali ylratklar tek bir maddeden oluur
ve beslenir: Tknaz yeralt ccesi kaya yarnda yaar, madenin
" ve altnn bekisidir, en tkz tzlerle boazna kadar doymutur;
ateler iindeki semender kendi alevinde yutulur; su perisi gln
stnde sessizce yzer ve kendi yanssyla beslenir; en kk tz
le arlaan, en hafif alkolden rken, "unsurunu kirleten" (Hoff
mann) bir ttn tiryakisine belki kzan havai cin itahszlndan
memnun bir halde mavi gkte zahmetsizce ykselir.
Bununla birlikte air esinlerinin byle bir snflamasn, in
sanlarn etinde ar basan maddi bir un.sur bulunduunu iddia
eden a7. ok maddeci bir hipoteze balamamak gerekir. Madde
deil ynnclim sz konusudur. Tzsel kk deil eilimler, coku
sz konusudur. Psikolojik eilimleri ynlendiren ey ilkel imge
)erdir, ._:,ki.:ilii olmayana anszn ekicilik veren, nesneye ekici
lik vc "urimlcr ve izlenimlerdir. Btn imgelem deer ve-

84
rilen bu imgenin zerinde toplanmtr; Armand Petitjean'm de
dii gibi imgelem dar bir kapdan "bizi aar ve dnyann kars
na koyuverir". Armand Petitjean'n artc bir aydnhkla tahlil
3
ettii imgelemin tam dndnilmesi, imgeler ynnn tercihli bir
imgenin diline evrilmesiyle hazrlanm gibidir. Eer imgelemi
bu ekilde kutuplatrmak konusunda haklysak, Hoffmann ve
Edgar Poe gibi grnte soyda olan iki ruhun neden eninde
sonunda temelden farkl kt daha iyi anlalacaktr. kisi de
insanst, insanhk d, dahiyane uralarnda gl alkoln
gl yardmn grdler. Bununla birlikte Hoffmann'n alkoliz
mi Edgar Poe'nun alkolizminden ok farkl grnmektedir.
Hoffmann'n alkol alev saan alkoldr; Atein tamamen nitel,
tamamen erkek iaretiyle damgaldr. Poe'nun alkol, su altnda
brakan ve unutu ve lm getiren alkoldr; suyun tamamen ni
cel, tamamen dii iaretiyle dam:ahdr. Edgar Poe'nun dehas
uyuyan sulara, l sulara, Usher Evi'nin yansd gle baldr.
"Gl uyank bir uykuyu tadarken", "dnya vadisinde... damla
damla yavaa damtlan, afyonlu, karanlk, slak buunun" pe
inde, "kesik kesik gelen dalgann uultsunu" iitir (Uyuyan Ka
du, Mallarn! evirisi). Ona gre dalar ve ehirler ''ebediyen k
ysz denizlere der". O "gemiin zerine snger ekilmi antla
n m -gezginin yaknndan geerken i ekip gerileyen, topraa

gmlm ekiller" olarak, "en ok gze gelmi her yerde -en ke


derli her kede- gulyabanilerin oturduu" i karartc glckle
rin, su birikintilerinin ve bataklklarn yaknnda bulur (D Top
raXt). Bir yanarda dnse bile rmaklarn suyu gibi aktn
grmek iin dnr: "Kalbim bir yanardan kpkl dereleri
dir." Demek ki imgeleminin kutuplat unsur ya su ya da l ve
ieksiz topraktr; ate deildir. Mme Marie Bonaparte'n olaa
nst cserini4 okurken buna psikanaliz asndan da inanlacak
tr. O kitapta ate simgesinin yalnzca kart unsuru, yani suyu
antnnak iin ie kart (s.350); alev simgesinin, karsnda
tehlike antan alnan, ok kaba ekilde cinsel bir imge gibi itici
bir tarzda oyuna girdii grlecektir (s. 232). Ocak simgecilii (s.
566, 597, 599) canilerin kurbanlann itip kapatt souk bir dl
yolu simgecilii suretinde kendini gsterir.

3 Armand Petitjean. lmagWtion er Rhlisation (/mgrhm w Goeklqmt!), Pa


ris, 1936,tti ayfalar.
4 Marie Bonapanc, Edjar Poe, Paris, eitli sayfalar.

85
Eclgar Poc sahiden de bir "yuvasz", gezginci komedyenlerin
ocuu, gen yata ve glmseyerek lm uykusuna yatm bir
annenin grntsyle dehete dm bir ocuktu. Alkol bile
onu stmad, diriltmedi, neelendirmedi! Yanan punun etrafn
da, en dostlarn elinden tutup, hccri hir alev gibi raks etmedi
Poe. Ate aknda biimlenen karmaalardan hibiri ona destek
ve esin vermedi. Ona ufkunu, sonsuzluunu, acsnn dipsiz de
rinliini yalpz su verdi. Oysa yelkenlerin ve parltlarn iirini,
iimizde Gece'nin iniltilerini nlatarak yreimizi oynatan mp
hem rkunun iirini beli rlemek hamha.ka hir kitap gerektirir.

il
air zihninin tercihli bir imgenin batan karclna tama
men boyun ediini grm bulunuyoruz; btn imkanlar geni
lettiinin, by klin suretinde, geneli resim suretinde, g
c gelip geici bir kuvvet suretinde, cehennemi eker atei sure
tinde dndn grdi.k. imdi de bilimncesi zihnin ilkel at
lmnda hi de baka tarzda ilemediini, onun da gcli bilind
nca abartlm bir ekilde byttn gstereceiz. Alkol o
kadar rktc etkileriyle izilecek ki betimlenen olaylarda se
yircilerin ahlak dersi veren iradesini okumamz zor olmayacak.
Alkol dmanl, XIX. yzylda, evrimci temaya uyarak, rknn
tm sorumluluklarn ikiciye ykleyerek geliirken, XVIII. yz-
_,ylda h.ihi ar basan tzc tema zerinde gelitiini greceiz.

Mahkum etme iradesi, her zaman elinin altnda hangi silah varsa
onu kullanr. Daha genel olarak, allm ahlak dersinin dnda,
nesnel bilginin eiinde tzc ve canlc engellerin bir rneini
daha bulacaz.
Alkol son derece yanc olduundan, tutuabilir maddelerin
alkoll ikilere dkn kiilere bir anlamda sindi dWnfr.
Alkoln zmlenmesinin alkol dntrp dntnnedii hi
akla gelmez. Her trl maddi aba gibi kltre de hkmeden
Harpagon karmaas, bizi yuttuumuz hi bir eyi kaybetmedii
mize ve btn deerli tzlerin zenle korunduuna inandrr;
yadan ya olur; fosfatlardan kemik olur; kandan kan olur; al
kolden alkol olur. zellikle bilind, yanclk kadar ayrt edici

86
ve harikulade bir niteliin tamamen yok olabileceini kabul ede
mez. O zaman u sonuca varlr: alkol ien kimse alkol gibi yana
bilir. Tzc inan o kadar kuvvetlidir ki daha normal ve daha
deiik bir aklamas phesiz olabilecek olglar btn XVIII.
yzyl boyunca insanlarn saflna kendini kabul ettirir. te
bunlardan, nl yazar Socquet tarafndan 180 I 'de yaymlanan
Is Akt,kan stne Deneme'de geen birka. Geerken belirte
lim, btn bu rnekler Aydnlanma andan alnmtr.
"Kopenhag belgelerinde, 1692'de besini neredeyse yalnz al
koll ikilerin lsz kullannindan ibaret olan halktan bir ka
dnn, bir sabah, parmaklarnn son eklemleri ile kafatas hari
tamamen yanm halde bulunduu yazl ... "
"1763 yl LondraAnnual Regiser'i (c. XVIII, s. 78) u rnei
bildirir: "birbuuk yldan beri gnde bir pint rom veya arap
ien, kendini ayyala vermi elli yanda bir kadn, oca ile ya
ta arasnda kle dnm bir halde bulunmu, rtler ve teki
deme faz]a zarar grmemi; dikkate deer bir ey." Bu son ka
yt bir anlamda tercihli yaktn tanyan, tamamen isel, tama
men tzsel bir yanma varsaymnn sezgiyi tatmin ettiini olduk
a ak bir ekilde dile getiriyor."
"Encyclopidie mithodique'te ("insann patolojik anatomisi"
balnda) devaml olarak alkoll ikileri an kullanan 50 yala
rnda bir kadnn ayn ekilde birka saat iinde yanp yok oldu
, anlatlr. Olay aktaran Vicq-d'Azyr, reddetmek bir yana daha
baka pek ok benzerinin de olduunu dorular.
Londra Kraliyet Dernei Hatratnda ayn derecede arpc
bir olay sunulur... A1tm yanda bir kac!n, sylendiine gre,
nceki akam bol miktarda alkoll ikiler itikten sonra, sabah
kl olmu bir halde bulunmu. Deme fazla zarar grmemi ve
ocan atei tamamen snmm. Bu durum ok sayda grg
tan tarafndan onaylanm ...
Le Cat, Kendiliinden kan Yangmlar stne Bildiri'de bu
trden birok insan yanmas olgusu aktarr." Pierre-AimC Lair'in
nsan Yanma/an stne Deneme'sinde baka olaylar da grlebi
lir.
Jean-Henri Cohausen Amsterdam'da Lumer novm Phosp
horis accensum balyla baslan bir kitapta: "Kralie Bona Sfor-

87
za zamannda, bol miktarda arap imi bir asilzadenin alevler
kustuunu ve yanp yok olduunu" anlatr. (s. 92)
Almanya Gnlkleri'nde de unlar okunabilir: "Kuzey lkele
rinde sk sk, hol miktarda kuvvetli ikiler ienlerin midesinden
alevler ykselir. Onyedi yl nce, yakk almayaca iin adlarn
sakl tutacam Courlandc asilzadesi yanma gerei kuvvetli
ikiler imi, bunlardan ikisi midelerinden kan bir alevle yanp
boularak lm."
Elektrik olaylar zanaats olarak en sk ad geen yazarlar
daJl..biri olan Jallabcrt 1749'da, insan bedeninden elektrik atei
retimini aklamak iin benzer "olgulara" dayanyordu. Roma
tizma hastas bir kadn uzun sre hergn kafurlu arap ruhuyla
kendini ovalam. Bir sabah kle dnm halde bulunmu ve bu
tuhaf kazada ne gkyz ateinin ne de ev ateinin dahlini dU
ndrecek bir ey yokmu. "Bu ancak ovalamayla iddetli ola
rak sarslp kafrlu arap ruhunun en ince zerrecikleriyle karan

beden kkrtlerinin en hafif ksmlarna atf edile!ilir." Bir ba
6
ka yazar, Mortimer u d verir : "ok miktarda alkolli iki
imeye veya kafurlu arap ruhuyla yalanmaya alm kiiler iin
elektriklenmenin tehlikeli olacana inanrm."
Etlerdeki alkoln tzsel younluu o kadar yiksck olarak de
erlendiriliyor ki, ayyan alev almak iin kibrite hile gerek duy
mad Jrendiliinden kan yangndan bahsediliyor. 1766'da bir
Buffon rahibi olan Rahip Poncelct unlar syler: "Yaam ilkesi
olarak s, hayvan bedeninin oyununu balatp sirdrr. fakat
ate derecesine kadar gtrld zaman tuhaf ykmlara yol
;\ar. Kuvvetli ikilerin srekli ve ar miktarda iilmesiyle be
denlerine bol miktarda kzgn ruhlar sinmi ayyalarn bir anda
kendi kendilerine alevlenivererek kendiliinden kan yangnlar
la yok olduk.lan grlmedi mi?" Demek ki alkolizm yznden
G
kan yangn, s akkannn ola and younlamasnn zel bir
halinden baka bir ey deildir.
Baz yazarlar bir patlamadan bahsedecek kadar ileri gider.
Tadm ve Kokunun !(jmyas'nn yazar olan mahir bir damtc, al-

' Jallabert, Expiriacu surl'IJ.tricil ac quelquu conec:tuns sur la cause th


su i!/felS (EJekJrik. stiine thrq/.tr w ekiluinin sebebi s/ne baz tahminler),
Puis, 1749, s. 293.
Mortimcr, Di.r.sD1alioN sur la :haltur (I UJtUM kotuqrnaior), eviri, Paris,
17Sl, s. 3SO.
7
koln tehlikelerini u szlerle belirtir: "Alkol ne kas, ne sinir, ne
kan, ne de akkan brakr, son haddine kadar arya vardranlan
artc ve ani bir patlamayla yok edecek derce.ede yakar."

XIX. yzylda alkolizmin .dehet verici cezas olan bu kendili


inden kan yangnlar hemen hemen tamamen son bulur. Yava
yava eretileme haline gelir ve ayyalarn yank yzleri stne,
bir kibritle yanverecek krmz burun st.inc ucuz akalara yol
aarlar. Bu akalar da derhal anlalr ve bu da bilinncesi d
ncenin uzun sre dil iinde srp gittiinin kantdr. Bilimn
cesi dnce edebiyatta da srp gider. Balzac, irret bir kadnn
azndan aktararak, bu konuya ihtiyatla deinir. Kuzen Pons'ta
H
istiridyeci gzel kadn Mme Cibot, bozuk azyla yle konuur:
"Bu kadn hereyi iip kendi kendine kan bir yanktan len ko
cas yznden imdilik baanl olamad."
Buna karlk Emile Zola, en "bilgi" kitaplanndan biri olan

Doktor Pascal'da, bir insann kendi kendine yann uzun uzun


9
anlatr: "Yz kuruluk para geniliindeki kuma deliinden k
k mavi bir alevin kt plak krmz bir bacak grijnyordu.
Felicite nce arafn, i amarnn, gmlein yandn sand.
Ama phe yoktu, plak eti iyice gryordu ve kk mavi alev,
tutumu bir alkol kabnn yznde gezici bir alev gibi raks ede
rek ondan kyordu. Bir gece lambas alevinden daha canl de
ildi, ses.iz bir yumuaklkta, en kk hava rpertisiyle sallana
cak kadar oynakt. Besbelli ki Zola'nn olgular alemine aktard
pun kadehi karsnda kurduu hayali kendi Hoffmann karma
asdr. O zaman, nceki sayfalarda ayrt ettiimiz tzc sezgiler
btn maharetleriyle gz1er nne serilir: "FClicitC daysnn a
raba batm snger gibi orackta yanmakta olduunu anlad. Da
ys yllardan beri arabn e n kuvvetlisiyle, en yancsyla doymu
tu. phesiz az sonra batan ayaa alev saracakt." Grld gi
bi canl et, geen yllarda yutulmu olan bardaklar dolusu arab

Yazar ad yok.. Ch du Gout d th l'OtWrat ou Principa pour composerfa


cilanent, el a peu de frai., /es liqumn a boire e /es eaux th senleur (Tadn ve
Kokunun Kimyas ya d lkikr ve sulan kolayea ve ucuza retmenin il
kelm), Pris, 1755,s. V.
Balzac, lA Cousin PON (Kuz.en Pon), c.amann-Uvy yaynlan, s. 72.
Emile l.ola, Lt Doctau Ptueal (Do/dQr Pasal}, s. 227.
yitirmemitir. Besini zmlemek, bara baslan tzi zenle yo
unlatrmak, cimrice biriktirmektir...
Doktor Pascal ertesi gn Macquart Dayy grmeye geldiin
de, anlatm olduumuz bilimnccsi yklerdeki gibi, kararm
sandalyenin nnde yalnz bir avu ince kl bulur. Zola arlk iyi
ce abartr: "Geriye hibir ey kalmad, ne bir kemik, ne bir di,
ne bir trnak; kapnn rzgarnn sprd u kl rengi tozdan
baka hibir ey." te sonunda atele takdis etmenin gizli arzusu
belirir; Zola topyekun idam ateinin, mahrem idam ateinin a
rl5Hll iitir; kendi romanc hilindnda Empedokles karmaas
nn ok ak izlerini ele verir: Macquart Day "Krallara yakr
bir ekilde, ayyalarn ah gibi, kendi kendine alev saarak, ken
di bedeninin idam ac.indc yok olmu ... Saint-Jean atei gibi
kendi kendine yanarak" lmt! Zola kzgn tutkular gibi kendi
kendine yanan Saint-Jean atelerini nerede gnntr? Nesnel
eretilemelerin anlamnn baaa evrildii ve canl bedeni ya
kp yok edebilen kzgn alevlerin esininin en mahrem bilindn
da bulunduu daha iyi nasl itiraf edilebilir?
Tamamen hayal rn olan byle bir yk, "Ben yalnzca bir
bilginim" diyen mtevaz bir yazarn kaleminden knca zellik
le ciddiye alnmaldr. Zola'nn kendi bilim imgesini en blncc
hayalleriyle oluturduunu ve soyaekim teorilerinin, elle alko
ln, tutumu bir kalpte atein younlamas kadar acnacak de
recede tzc, kaba gereki bir ekilde maddeye kaznm bir
gemiin basit sezgisine boyun ediini dndryor.
Demek ki masalclar, hekimler, fizikiler, romanclar, hepsi
hayal olup, ayn imgelerden yola karak ayn dncelere var
yorlar. Hoffmann karmaas onlar bir imgede, bir ;..-ocukluk an
snda dmlyor. Kendi mizalarna gre, kiisel "haya
let"lerine uyarak, temaa nesnesinin ya znel ynn ya da nes
nel ynn zenginletiriyorlar .. eker ateinden kan alevlerden
ate adamlar veya' tz fkrtlan oluturuyorlar. Her halde deer
veriyorlar; bir alev parltsn aklamak iin btn tutkulain or
taya koyuyorlar; gzlerini kamatran, dolaysyla da aldatan bir
gUnmlc "gnl birlii" kurmak iin btn kalplerini veriyor
lar.
YEDNC BLM

lkletirilmi Ate
Ate ve Arlk

Max Scheller, klasik Psikanalizin gelitirdii ekliyle yceltme


teorisinin an ynn gsterdi. Bu teori evrimci aklamalarm
temelindeki faydac retiyle ayn sezgiyi izler. "Doalc ahlak
ekirdek ile kabuu her zaman kartrr. Kutluluk dileyen insan
larn manevi ve tannsal eylere kar duyduklar akn atqini
kendilerine ve bakalarna aklamak iin, dilin bu kadar ender
eyleri ak.lamaya elverili olmayan kelimelerine, yalnzca ehe
vi akn dnyasndan alnm imgelere, benzetmelere ve karla
trmalara bavurduklarn grnce: Burada st rtl, gzden
saklanan veya incelikle yceltilmi cinsel istek sz konusudur,
1
demekten geri durulamaz." Max Scheller gkyznn mavili
inde yaamay yasaklayan bu besleyici damar engin bir kavra
yla aa karr. Eer airane yceltmenin, zellikle de roman
tik yceltmenin tutku hayatyla temas srdrd doruysa, tut
kulara kar savaan ruhlarda baka trden bir yceltme buluna
bilir; klasik Psikanalizin tek bana ele ald srekli yceltme
den ayrmak iin biz buna diyalekik yiicelme adn vereceiz.
Ruhsal enerjinin trde olduu, snrl olduu ve normal bi
yolojik ilevinden koparlamayaca sylenerek bu diyalektik yu
celtmeye kar klacaktr. Kkten bir dnmn temel cinsel
etkinliklerde bir boluk, bir aralk, bir karklk yarataca syle
necektir. Byle bir maddeci sezgi klasik tutkusal Psikanalizin
zerinde temellendii nevrozl gerele balantl gibi grnyor.
Oysa biz psikanaliz yntemlerini nesnel bilgi etkinliine uygula
yarak bastnnamn normal bir etkinlik, faydal bir etkinlik, stelik

Mat Scheller, Naure e Fomes de la Syn:pahie (Duygwhqlpn Dogas w


Bit;imleri), evin, s. 270.

91
sevinli bir etkinlik olduu sonucuna vardk. Bastrma olmadan
bilimsel bilgi olmaz. Dikkatli, ince, soyut dncenin kaynanda
bastnna yatar. Her tutarl dnce salam ve ak ketleme sis
temleri stnde oluur. Kltr sevincinin temelinde bir katlk
sevinci vardr. Salkl bastrmann canl ve faydal olmas sevinli
olmasndandr.
Bu yzden bastrmay temellendirmek iin faydal ile houn
ters evrilmesini neriyoruz. Gerekten yikseltki tedavi bastrl
m eilimleri salvermeye deil, bilind bastrmann yerine bi
linli bastrmay, kararl hir dorultma iradesini koymaya daya
nr. Bu dnm nesnel vey a akli hir yanlgnn dUzcltilmesinde
aka grlebilir. Nc.cl hilginin psikanalizinden nce, bilimsel
bir yanlg felsefi hir gorc katlr, bu yanlg ortadan kaldrlma
ya kar direnir, gereki bir felsefeyi izleyerek rnein olaysal
zellikleri tzci bir tarLda aklamakta inat eder. Nesnel bilginin
psikanalizinden sonra yanlg tannr ama elenceli bir polemik
konusu olmay srdrr. Nesnel yanlg itiraflarnda ne derin bir
coku vardr. Yanldn itiraf etmek zekasnn kavray gcne
en parlak sayg gstergesidir. Kltrn yeniden yaamak, g
lendirmek, aydnlatmaktr. Ayn zamanda kltrn da vur
mak, ilan etmek, retmektir. Mana aleminin ar sevinci ite o
zaman doar.
Hele bu sevin, nesnel bilgi zne;n nesnel bilgisi olduu za
man, insanda evrensel olan kendi kalbimizde kefettiimiz za
man, kendimizi irdelemeyi drste psikanalizden geirerek ah
lak kurallarn psikoloji yasalar ile birletirdiimiz zaman ne ka
dar byk olur. te o zaman bizi yakan ate anszn aydnlatr:
Raslanan tutku istenen tutku olur. Ak aile olur. Ate ocak olur.
Bu normalleme, bu toplumsallama, bu aklileme yeni anlamla
rnn ykyle genellikle souma gibi deerlendirilir. lkel igd
lerle hala smscak, kendilii den, babo ak yandalarnda
ucuz bir alay uyandrr. Ama mana alemine ykselen iin arn
mann tuhaf bir tad vardr ve arlk bilinci tuhaf bir k saar.
Derin bir akn sadakatini yok etmeden diyalektikletirmeyi yal
nz arnma salayabilir. Ykl bir madde ve ate ktlesini brak

masna ramen, arnmann imkanlar doal drtnn imkanla


rndan az deildir, hatta daha oktur. Yalnz annmt akn seve
cen bulular vardr. O bireyleiricidir. zgrlkten kiilie ge
meyi salar. "Elbette, der Novalis, bilinmeyen bir sevgilinin b-

92
yl bir ekicilii vardr. Ama bilinmedie, beklenmedie heves
2
lenmek son derece tehlikeli ve uursuzdur." Kararllk ihtiyac
serven ihtiyacna en ok tutkuda stn gelmelidir.
Fakat sevincini aka sistemletirilmi bir bastnnadan alan
bu diyalektik yceltme tezini burada uzun uzadya gelitireme
yiz.Genel ekliyle belirtmi olmak bize yeter. imdi bu kitapta
irdelediimiz sorun vesilesiyle bunu i banda greceiz. Ayrca
bu zel irdelemenin kolayl atein bilgisi sorununun psikolojik
yaps olan gerek bir sorun olduunu kanllayacaklr. O zaman
kitabmz nesnel bahaneli baz temaalarn zihin hayat Uzcrinde
ki temel etkisini gstermek iin giriilebilecek, zne ile nesne
arasnda arabulucu irdelemeler dizisinin bir rnei gibi gfninc
cektir.

Atee ilikin psikoloji sorunu diyalektik yceltme yorumuna


bu kadar kolay uyuyorsa bu daha nce kaydettiimiz gibi atein
zellikleri pek ok elikiyle ykl lduu iindir.
Hemen sorunun zne inmek ve iki yceltme merkezi olabi
leceini gstermek iin, her ikisi de atee atf edilen arlk ve kir
liliin .diyalektiini irdeleyelim.
Cinselletirilmi ate stne sylediklerimiz anmsannca,
atein hazan gnahn ve ktln iareti olmas kolaylkla anla
lr bir eydir. Bu yzden cinsel drtlere kar her mcadele
atee kar bir mcadeleyle simgcletirilmelidir. Atein eytani
vasfnn belirtik veya rtk olarak yer ald metinler kolayca
toplanabilir. Cehennemin edebi betimlemeleri, eytan ateten
diliyle temsil eden gravrler ve tablolar apak bir psikanalize
imkan verir.
yleyse br uca tanp atein nasl bir arlk simgesi haline
geldiini grelim. Bunun iin aka olaysal zelliklere kadar in
memiz gerekir. Aslnda bu, btn fikirleri nesnel olgulara da
yandrmak zorunda olduumuz bu kitapta seilmi olan yntem
karlnda dediimiz bedeldir. zellikle atele annmaya ili-

Novalis. Joumal inimt, suivi... dt Fragmtnls medu (Mahrtm gnlillc, dea


muda. .. Yaymlanmamq poralar), eviri, s. 143.

93
kin teolojik soruna burada hi deinmeyeceiz. Bu sorunu orta
ya koymak iin ok uzun bir irdeleme gerekirdi. Sorunun d
mi.inn eretileme ne gerekliin birbirine dedii yerde olduu
nu belirtmek gerekir: Kyamette dnyay tututuracak olan ate,
yani cehennem atei yeryzndeki atee benzer mi benzemez
mi? Her iki ynde de ok sayda metin var nk cehennem ate
inin bizimkiyle ayn trden maddi bir ate olduu kesin deildir.
Nitekim grlerdeki bu qitlilik atein ilk imgesi evresindeki
eretilemelerin bolluunu vurgulayabilir. Teolojik akln "kardei
miz atei" ssleyen btun bu ieklerini sabrla snflamak zah
metine deer. Ama hiz airane ve ahlaki imgelerin nesnel kkle
rini belirlemeyi grev edindiimiz iin yalnzca atein lereyi
armdrd ilkesinin t!11y11/11r eme/leri11i aramalyz.
Atqc im ynde deer verilmesinin en nemli sebeplerinden
biri belki de koklar t:idermesidir. Zaten hu arnmann en dolay
sz kantlarndan biridir. Koku en sinsi veya en can skc ekilde
var olarak kendini kabul ettiren, zorlayc, temel bir niteliktir.
Gerekten mahremiyetimize tecavi.z eder. Ate lereyi anndrr
nk i bula'ulrc kokular giderir. Burada da ho faydaldan
sti.u.Ir ve mutfak ateini kefederek hazrlanan yiyecekleri da
ha iyi sindiren ve bylece komu kabileleri boyunduruk altna
alan bir kabilenin erkeklerine pimi hesinin daha fazla kuvvet
verdiini syleyen Frazcr'in yorumunu kabul edemeyiz. Daha
kolay bir sindirimden ileri gelen bu gerek, maddi kuvvetten n
ce insann huzurunun, mahrem enliinin bilinciyle, bilinli ho
nutluuyla ortaya kan hayali kuvvete yer vermek gerekir. Pi
mi el hcreydcn nce kokumann Ustcsinden gelinmesini tem
sil eder. Mayalanm ikiyle birlikte, lenin ilkesidir, yani ilkel
toplumun ilkesidir.
,
Ate koku giderici etkisiyle en esrarengiz, en belirsiz ve dola
ysyla en arpc deerlerden birini aktarr gibidir. Tozsel la.s/et
fikrinin fcnomenolojik temelince oluturulan duyulur deer ite
budur. Bir ilkellik psikolojisi kokusal ruhsalla geni yer verme
lidir.
Atele arnma ilkesinin ikinci bir sebebi ok daha bilgie,
dolaysyla Ua psikoloji asndan daha az etkili bir sebep olan,
atein maddeleri ayrmas ve maddi kirleri yok etmesidir. Bir
baka deyile atein snavndan geen, trdelik yani arlk ka-

94
zanm olur. Maden filizlerinin dkm ve dvlmesi hepsi ayn
deer vermeye ynelik olan bol miktarda eretileme salamtr.
Yine de bu dkm ve dvme, istisnai yaantlar olarak nadir
olaylar stne renim gren kitap adamnn hayali stne ok
etkili olsa da, her zaman ilkel imgeye geri dnen doal hayal s
tne pek az etki eden bilgie yaantlar olarak kalr.
Son olarak, nadas topraklarn arndran tarmsal atei de hu
eritme atelerine yaklatrmak gerekir. Bu arndrma gerekten
derin olarak anlalr. Ate yalnz faydasz otu yok etme kle kal
maz, topra zenginletirir de. iftilerimizin ruhunda hala o ka
dar etkin olan Virgik'li! dnceleri anmak gerekir mi? "Bere
ketsiz bir tarlay atee vermek ve hafif anz atrdayan aleve tes
lim etmek ok defa iyi olur; ate ister topraa gizli bir haslet ve
daha hol zsular kalsn; islerse topra arndrp fazla nemini ku
rutsun; isterse yeni bitkilerin kklerine besisuyu g.iren yeralt
yollarn ve gzeneklerini asn; isterse de topra sertlcti.i.
fazla ak olan damarl r n ksn, ar ramurlarn, yakc gic
.
nlarnn, Poyraz'n grn kapatsn."- Her zaman oklgu gh
.ou elikili olan aklamalarn bolluu tartmasz bir ilk deer
kazanyor. Fakat buradaki deer verme ikirciklidir: Bir ktil.i
n giderilmesi ile bir iyiliin gerekletirilmesi d.iuncekrini
birletiriyor. Bu y.izden bize nesnel arnmann gerek diyalekti
ini anlatmaya ok elverilidir.

111
imdi de atein ar halde olduu blgeyi grelim. yle gr
nyor ki bu blge rengin yerini neredeyse grnmez bir titrci
me hrakt yerde, alevin ucunda, snnndadr. Orada ate mad
dclikten kar, gereklikten kar; ruh olur.
te yandan ate fikrinin arnmasn yavalatan ey atein kl
brakmasdr. Kller sk sk gerek dk gibi deerlendirilir. Ni
tekim Pierre Fahre insanln ilk zamanlarnda Simya'nn "doal
ateinin gcyle daha gl ... " olduuna inanr, "dolaysyla ht:: r
::yin imdi grndndt:: n daha uzun srd grlrd, n
k bu doal ate toplum tarafndan sonsuz sayda bireylerde ta-

' Virgilc, G!ofXq.-s, kitap 1, msra 114 ve devam.

95
mamen snmesine yol aan, atamad bol miktarda dkyla ok
"
zayflatlmtr.' Dolaysyla atei yenileme, ar ate olan asli ate
e dnme gerei vardr.
Buna karlk atein kirliliinden phelenildii zaman mutla
ka tortularn aa karmak gerekir. Nitekim kann nonnal ate
inin son derece ar olduuna inanlr: Kanda "insan var eden o
canlandnc ate bulunur, nitekim en son o bozulur; bozulduu
5
zaman da ancak ldkten biraz sonra bozulur." Fakat humma,
kan ateindeki kirliliin alametidir; kirli bir kkrtn alametidir.
Bu yzden hummann "solunum yollarn, hereyden nce de dili
6
ve dudaklar kara ve yank bir islc" svamasna amamak gere

kir. Burada bir eretilemenin, atc. gibi temel bir temay iledii
zaman bn bir ruh iin nasl bir aklama gc kazand grl
yor.
Ayn yazar, sanki tartmasz apakm gibi, hummalar teori
sini ar ate ile kirli ate ayrmna bavurarak kurmutur. "Doa
da iki eit ate vardr; biri arap ruhunda, yldrmda vs olduu
gibi, btn toprakl ve kaba ksmlardan ayrlm olan ok ar bir
kkrtten yaplmtr, teki ise odun ve ziftli maddelerin ateleri
gibi, toprak ve tuzla kark olduklar iin kaba ve kirli kkrtlcr
den yaplmtr. Bunlarn yakld ocak bize bu fark olduka iyi
gsterir; yle ki birinci ate yanarak tamamen yok olduu iin
hibir elle tutulur madde brakmaz. Oysa ikinci trden ate ya
narken byk bir duman karr ve baca borularnda bol miktar
da is ... ve ie yaramaz toprak brakr." te bu baya gzlem te
sadfen kirli atein boyun edirdii hummal bir kann kirliliini
nitelemek iin hekimimize yeter. Bir baka hekim de yle der:
Hummalar o kadar habis yapan ey "dili kuruluk ve isle ykle
yen yakc bir atetir."
Grld gibi arln ve kirliliin fenomenolojisi en yaln
olaysal biimlerin stnde oluuyor. Biz bunlarn yalnz birkan
rnek olarak verdik ve belki daha imdiden okuyucunun sabrn
tardk bile. Fakat bu sabrszln kendisi de tek bana bir ia
rettir: stenir ki deerlerin saltanat kapal bir saltanat olsun. l-

Pierrc-Jean fabrc,ym eser, s. 6.


De Malan, le Conservae.rd. sang h1J17111in (insan kannn koruym:w.), Pa
ris, 1767, s. IJ!i.
De Pezanson, Novea. Troil des Fievres (Hmnralar stne Yeni inceleme),
Paris, 1690, ss. 30, 49.

96
kel deneysel anlamlarla uramadan deerleri yarglamak iste
nir. Oysa yle grnyor ki birok deer baz nesnel deneylerin
stnln srdrmekten te gitmez, yle ki olgular ve deer
ler aynlmas imkansz bir kanmda buluur. Nesnel bilginin
psikanalizinin ayklamas gereken ite bu karmdr. mgelem
aklsz maddeci geleri "ktrd" zaman yeni bilimsel deney
ler oluturmak iin daha serbest kalacaktr.

iV
Fakat atein asl lklctirilmesi ate ile n fenomenolojik
diyalektiini izleyerek biimlenir. Diyalektik yceltmenin teme
linde bulduumuz btn duyulur diyalektikler gibi, atein kla
lkletirilmesi de olaysal bir elikiye dayanr: Ate hazan yan
madan parlar; ite o zaman deeri tam anlamyla anlk olur. Ril
ke'ye gre: "Canl olmak alevde yok olmak demektir; sevmek
bitmez tkenmez bir kla parlamaktr." nk sevmek kuku
dan kurtulmaktu, kalbin saydamlnda yaamaktr.
Bu ilke olaylara en yakn olduu yerde kavranmak iscnirse,
atein kta bu ekilde lifkleirilmesi tam da Novalisi aknl
n ilkesi olarak grlr. Nitekim Novalis yle der: "Ik ate
olaynn perisidir." Ik yalnz bir arlk simgesi deildir, ayn za
manda bir arlk etkenidir. "Ik, yapacak hibir ey, ayracak hi
bir ey, birletirecek hibir ey bulamad yerde durmaz geer.
Ayrlamayan, birletirilemeyen bir ey yalndr, ardr." Demek ki
sonsuz uzaylarda k hibir ey yapmaz. Gz bekler. Ruhu bek
ler. Bu yzden manevi aydnlanmann temelidir. Belki de hihir
zaman bir doa olayndan, Novalis mahrem ateten semavi a
geii anlatrken olduu kadar ok dnce kanlmamtr.
Dnyevi bir akn ilk aleviyle yaam olan varlklar sonunda an
n cokusuna ererler. Bu yolla kendini arndrma, Romantik
Deney stne makalesinde Gaston Deycke tarafndan ak se
7
ik belirtilmitir Novalis'i yle anar: "Belli ki bu hayata fazlaca
bamlydm, -Sert bir uyan gerekiyordu ... akm aleve dnt

ve b alev bende dnyevi olan ne varsa hepsini yava yava yok
.
ett ... 1
' Bkz. Cahins du Sud (Gney lkflerleri), mays 1931 :.ays. 25.
Derinliini yeterince anlattmz Novalisi s.:hk aydnlk
bir gOr haline ykselir. Bu maddi bir zorunluluktur: Novalis'in
ak iin bu klktan baka bir UlkiUeme mnkin grnm
yor. Swedenborg'unki gibi daha zgn bir kl .:k alarak, bu
hayatn gerisinde, bir ilk atein iinde daha mtevaz bir dnyevi
hayat ortaya karlp karlamayacan sormak belki ilgin ola
bilir. Acaba Swedenborg'un atei kl brakyor muydu? Bu soru
yu zmek bu kitapta sunduumuz btn tezlerin tersini gelitir
mek olurdu. Bu tr sorularn bir anlam olduunu ve hayalin psi
kolojik irdelemesini bizi byleyen imgelemin nesnel irdclcmc-
6yle tamamlamann faydal ola.:an kantlamak bize yetti.
Bu alma, hayalin fiziinin veya kimyasnn temeli olarak,
hayalin nesnel koullarn belirlemenin tasla olarak ele ahnahi
lirsc, kelimenin tam anlamyla bir edebiyat eletirisinin aralar
n da hazrlamak zorundadr. Gstermelidir ki, eretilemeler fi.
ek gibi frlayp gkte patlayarak anlamszln saan ba!'iit so
yutlamalar deildir, tam tersine eretilemeler duyumlardan da
ha ok birbirlerini artrr ve rer, o kadar ki air zihni anr.:ak
ve ancak eretilemelerin bir szdizimidir. Nasl bir iein diyag
ram ieklik eyleminin anlamn ve bakmn saptarsa, her a
irin de kendi eretileme rglerinin anlamn ve bakmn gs
teren bir diyagram ortaya koymas gerekir. Bu geometrik uyum
olmadan gerek iek olmaz. Ayn ekilde iir imgelerinin belli
bir sente Zi olmadan iir iek amaz. Bununla birlikte bu tezde
iir zgrln snrlama, airyaratclna bir mantk veya -ay
n ey- bir gereklik dayatma istemi grmemek gerekir. Bir iir
eserinin gerekiliini ve mantn ancak sonradan, nesnel ola
rak, ieklendikten sonra kefettiimiz inancndayz. Bazan bir
birine aykn, dman, geimsiz sanlan, sahiden deiik imgeler
nefis bir imgede kaynaverir. Gerekstcln en acayip mo
zayikleri birdenbire sreklilik arz eder; bir parlt derin bir
aa karr; alay panltlar saan bir baktan birdenbire seve
cenlik akar: itiraf ateinin zerine dklen gzya. mgelemin
kesin eylemi ite budur: canavar ocuk yapar!
Fakat iir diyagram yalnzca bir resim deildir: bizi gereki
likten kurtarabilen, hayal kurmamz salayabilen tereddtleri,
belirsizlikleri btnletirmenin yolunu bulmas gerekir; ite bu
noktada, kapsn araladmz grevin btn gl ve btn
deeri ortaya kar. Birlik iinde iir yaplmaz: biricik, iir olma
zgl tamaz. Eer daha iyisini yapmak ve sralanm okJu
a hemen ulamak mmkn deilse, uyuyan tnlamalan uyand
ran bir atrt gibi diyalektikten yararlanlabilir. Armand Petitjc
an ok doru sylyor: " mgeli veya imgesiz olsun, dncenin

99
diyalektiinin alkants mgelem'i baka hereyden daha iyi be
lirler." Yine de hereyden once yansmal bir anlatmn athmla
nn krmak, eretilemelerc ve zellikle eretileme erctilemele
rine ulamak iin allm imgeleri psikanalizden ginnek gere
kir. Petitjean'n mgelem'in -psikanaliz de dahil olmak zere
psikolojinin belirlemelerinden sakndn ve kendi bana yerli
bir dnya kurduunu yazabilmesi o zaman anlalacaktr. Bu g
re katlyoruz: ruhsal .iretimin asl kuweti iradeden daha ok,
hayati ahlmdan daha ok mgelem'dir. Ruhsal a..l an, bizi ha
.yalimiz yaratr. Hayalimiz yaratr ve snrlar, nk ruhumuzun
son snrlarn izen hayaldir. mgelem dorukta bir alev gibi al
r ve hayal nceden dntrlm biimleri dnttirrkcn,
Tristan Tzara'nn da grd gibi, deitirici enerjilerin srrn
niyam bir yaant denemesi olduu dadaist blgede, eretileme
eretilemesinin blgesinde aramak gerekir. Hi phesiz kiisel
bir kargaa yznden yoldan karak, ama her halde bakalan
nn batan karmasnn da zoruyla, asli drtnn blnd ye
re yerlemenin yolunu bulmak gerekir. Mutlu olmak iin bir ba
kasnn mutlulu,unu dlnmck gerekir. En bencil zevklerde bir
Ozgelik vardr. Oyleyse iir diyagram, bileim birliinin be'1cil l
ksnden, bOn lksnden kopup kuwetlerin ayrqmosma yol
amal. Burada yaratc hayat sorununa geldik: Gemii unutma
dan gelecee nasl ermeli? Tutkunun soumadan masn nasl
salamal?
Kald ki, eer imge ancak onu ayrtran eretilemeler dolay
syla ruhsal adan etkin oluyorsa, ancak en ar dntimlerde,
eretileme eretilemeleri blgesinde sahiden yeni bir ruh yarat
yorsa, ate imgelerinin airane retiminin bolluu anlalr. Bu
yzden biz imge etmenleri arasnda, en diyalekiklemi. olann
atq olduunu gstermeyi denedik. Yalnz o hem zne hem nes
nedir. Bir canlcln temeline inildii zaman orada daima bir
.sclk bulunur. Canl diye, dorudan doruya canl diye tand
m ey scak olarak tandm eydir. Is t:zsel zenginliin ve s
rek1iliin en stn kantdr; yalnz s hayati iddete, var olma
iddetirie dolaymsz bir anlam verir. Mahrem atein iddetinin
yannda teki duyulur iddetler ne kadar gevek, atl, duraan,
kadersiz kalr! Onlar gerek bymeler deildir. Verdikleri sz
tutmazlar. Aknl simgeleyen alevde ve atete harekete ge
mezler.

100
Dahas, aynntlanyla grdmz gibi zne ile nesnenin bu
temel diyalektiinin karl olarak, mahrem ate btn zg
lklerinde birden diyalektikleir. yle ki, kendi kendiyle eli
mek iin tutumak yeter. Bir duygu atein perdesine ykseldii
anda, atein metafiziklerinde iddetiyle ortaya kt anda, kar
tlar bir araya toplayacandan emin olunabilir. O zaman seven
varlk saf ve hararetli, tek ve her yerde, abartl ve sadk, anlk ve
srekli olarak iler. VieJC-Griffin'in Pasiphac!'si yoldan kmadan
nce yle mrldanr:

Scak bir nefesle erguvana keserim, byk bir rperme beni


dondurnr.

Bu diyalektikten kanniak imkanszdr: Yandnn bilincin


de olmak soumaktr; bir iddeti duymak hafifletmektir: fark et
meden iddet olmak gerekir. Eylem halindeki insann ac yasas
budur.
Yalnz bu belirsizlik tutkusal tereddtleri anlamaya elverili
dir. yle ki atee bal karmaa/ur sonuta sancl karmaalar,
hem nevroz hem de iir yapc karmaalar, tersyz edilebilir kar
maalardr: cennet harekette veya istirahatte, alevde veya klde
bulunabilir.

Gzlerinin akimda
Atein ylamlanm esi11/i eserlerini
klnn cennetini gster
Paul Eluard.

Atei almak veya kendini atee vermek, yok etmek veya yok
olmak, Prometheus karmaasnn veya Empedokles karmaas
nn peinden gitmek, ite btn deerleri dndren, ama deer
lerin geimsizliini de gsteren psikolojik evinne budur. Atein,
tam da C. G. Jung'un anlad anlamda, "dourgan bir arkaik
karmaann" vesilesi olduu ve zel bir psikanalizin, hayale haki
ki zgrlin ve hakiki yaratc ruhsallk ilevini veren diri di
yalektikleri daha iyi
aa karmak iin, sancl belirsizlikleri
ykmas gerektii bundan daha iyi
nasl kantlanr?

11 Aralk 1937

!Ol

You might also like