You are on page 1of 59

om

.c
um
or
ilif
zg
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
ALTIKIRKBE YAYIN
Paul Klee – On Modern Art, 1948
Türkçesi: Rahmi G. Ödül
1.bask: Nisan1995
om
2.bask: Mart 2002
3.bask: ubat 2007

Yayn Yönetmeni
Kaan Çaydaml
.c

Kapak Tasarm
Erol Egemen
um

Bask
Mas Matbaaclk A..
Dereboyu Cad. Zagra  Merkezi B Blok No:1
34398 Maslak – stanbul Tel: (0-212) 285 11 96
e-mail: info@masmat.com.tr
or

© ALTIKIRKBE YAYIN

Kadköy’ün yamurlu ve puslu sokaklarnda hazrlanan


ilif

bu kitap sizi uçurumdan aa atabilecek güce sahip olabilir.


Herhangi bir ekilde ve özellikle izinsiz olarak iktibas edildiide
Kadköy’ün o bilinen, serin ve rutubetli lâneti, yllar boyunca
bunu yapan takip eder, saçlar dökülür, rüyasnda sürekli olarak
zg

Kadköy sokaklarndan akn akn geçerek yllk intiharlarn


gerçekletirmeye giden lemur sürüleri görür
ve derin bir yalnzla gömülür.

ALTIKIRKBE YAYIN
ci

bir Kaybedenler Kulübü tribidir.


Lise sk çaydaml apt no:7 d:9 Acbadem
Tel-Fax: (0–216) 545 85 94
www. altikirkbes. Com

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
BY ORAKLES
PAUL KLEE
(18 Aralk 1879, Münchenbuchsee - 29 Haziran 1940, Muralto)
om
Yedi yanda keman çalmaya balad. Eski Yunancaya ve resme
özel bir ilgisi vard. Yana göre oldukça iyi iirler ve ksa öyküler
yazyordu. 1900’de Münih Akademisine gidip Franz von Stuck’un
örencisi oldu, ama Stuck’un gelenekçi tavrn-anatomi bilgisini ar-
trmak için sürekli desen çizdiriyordu- tepki göstererek okuldan
ayrld. Bir talya yolculuunun ardndan Bern’e dönüp 1904 ylna
.c

kadar gravür çalmalarna arlk verdi. Kübizmi, Rembrant’


Goya’y Rousseau’yu Cezanné’ kefetti; Kandinsky ve Der Blaue
Reiter grubuyla dost oldu.
1906’da Lily Stumpf ile evlenerek Münih’e yerlemiti. Henüz
um

resim satamad için ailenin geçimini Lily’nin piyano dersleri sa-


lyordu. 1907’de oullar Felix dodu, çok zor koullarda yayor-
lard. 1914’de Tunus’a yapt yolculuk k ve rengin anlamn ke-
fetmesine yol açt ve üslubunda derin izler brakt. 1916’da askere
alnp Münih yaknlarnda bir hava üssünden görevlendirildi. Artk
or

suluboyalarn satabiliyordu. 1919’dan sonra yalboyaya yöneldi.


Kulland boya hamurunu gittikçe kalnlatryor, kendine özgü
renkleri, gerçek dünyadan çok iç dünyasn yanstyordu.
1921’de Walter Gropius’un çars ile Bauhaus’da ders vermek
ilif

için Weimar’a gitti. “Sanat için sanat” kavramna kar “yararc”


sanat savunan, güzel sanatlarla el sanatlar arasndaki fark orta-
dan kaldrmay amaçlayan bir eitim sisteminin uyguland okul-
da gelitirdii eitim yöntemlerini Padagogisches Skizzenbuch (1925;
zg

Eitsel taslaklar kitab) ad ile yaynland.


1928’in sonlarnda yapt Msr gezisi de üzerinde Tunus gezi-
sine benzer izler brakt. 1931’de Bauhaus’dan ayrlp Duesseldorf
Akademisinde ders vermeye balad. Hitler’in iktidara geliiyle bir-
likte, bir yabanc –sviçreli- olarak saldrlara urayan Klee, 1933’de
ci

Almanya’dan ayrlp Bern’e döndü. Hastalk döneminin ardndan


ölüm korkusuyla çalmalarna hz verdi. Vasiyeti üzerine ölüsü
yakld, ama külleri iki yl sonra Bern’deki Schosshalden Mezarl-
na kondu.

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Gelmi geçmi en önemli sanatçlardan biri saylan Klee’nin re-
simleri yanlsama konusundaki derin bilgisini ortaya koyar. Mo-
dern Sanatn en önemli aamalarndan birini oluturan yaptlarn-
da, yaratc olarak ustalnn yannda, hiç eksilmeyen iirsel ve li-
om
rik bir yönelim gözlemlenir. Belirli bir akma bal olmamakla bir-
likte soyut resmi en çok etkileyenlerden biridir.
Sanat üzerine birçok metin yazmtr.
.c
um
or
ilif
zg
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
MODERN SANAT ÜZERNE
om
Paul Klee
.c
um
or
ilif
zg
ci

ALTIKIRKBE YAYIN
Kadköy, Eskiehir, 2007

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg

ST.BEATENBERG (1909)
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif

Paul Klee’nin modern sanat üzerine


yazd bu metin 1924 ylnda Jena’daki
Müze’de bir sergi açlnda verdii
zg

konferans temel alnarak


hazrlanmtr.
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Burada, gerçekte kendisini kendi özgün diliyle anlatmas
gereken yaptmn önünde konumak; bunu yapmakta hakl
.c

olduuma ve doru yaklam bulabileceime dair biraz en-


dieliyim.
um

Çünkü bir ressam olarak sürüklendiim yöne bakalarn


da yönlendirme araçlarn elimde tuttuumu hissetmeme
ramen, tek bana sözcüklerin kullanm araclyla ayn
güvenilir klavuzu salayacamdan kukuluyum.

Fakat sözcüklerin tek balarna size yönelmeyecekleri,


or

belki resimlerimden aldnz birtakm belirsiz izlenimleri


tamamlayp younlatracaklar düüncesiyle kendimi avu-
tuyorum.
ilif

Bu yol göstericilii belirli ölçülerde salamay baarr-


sam, bunu yapmak için aradm nedeni bulmu olmann
honutluunu yaayacam.
zg

Ayrca “Ressam, konuma, resim yap” serzeniinden sa-


knmak için, büyük ölçüde kendimi bir sanat yaptnn ge-
limesi srasnda bilinçaltnda gerçekleen yaratc sürecin
öelerine biraz k tutmak ile kstlyacam. Bana göre bir
ci

ressamn sözcükleri kullanmasnn gerek nedeni, bilinçli ola-


rak yaratt biçimsel öelerinin içerik üzerindeki etkisini
hafifletmek ve bu etkiye yeni bir açdan yaklalmasn sa-
lamak olmaldr.

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

TERK EDLM BAHÇE (1909)

10

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Böyle bir yaklam, beni kolaylkla diyalektik bir çözümle-
meye girimek için isteklendiren ve zevk alacam bir giri-
im olurdu.

Ama bu, kendi eilimlerinin içinden çkamadm ve ço-


.c

cuunuzun biçime göre içerikli çok daha fazla tank oldu-


unuz olgusunu unutuyor olacam anlamna gelecekti. Bu
nedenle biçime dair bir eyler söylemekten kaçnacam.
um

Size ressamn atölyesinden anlk bir görünüm sunmaya


çalacam, sonunda karlkl bir anlamaya varacamz
umuyorum.

Çünkü sradan kii ile sanatç arasnda karlkl bir yak-


or

lamn mümkün olduu ve sanatçnn artk bütünüyle ayr


bir varlk olarak gözükmedii ortak bir yer olmal.

Fakat sizler gibi bu çeitlilik dünyasna fikri alnmadan


ilif

sokulmu ve burada sizler gibi iyi de olsa kötü de olsa kendi


yolunu bulmas gereken bir varlk olarak.

Sizlerden sadece kendine ait özel yeteneklerini kullana-


zg

rak yaam denetleyebilmesi bakamndan farkl olan bir var-


lk ; yaratc anlatm araçlarndan ve biçim yaratm yoluyla
rahatlama ansndan yoksun bir kiiden belki de daha mutlu
bir varlk.
ci

Bu mütavazi üstünlük sanatçya seve seve balanmtr.


Onun baka bakmlarndan yeterince sorunu vardr.

11

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

BERN YAKINLARI (1910)

12

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Bir gülücülüü aacn gülücülüünü kullanabilir miyim?
Sanatçnn bu çeitlilik dünyasn aratrdn ve bu dünya
içinde göze çarpmayacak ekilde kendi yolunu bulduunu
söyleyebiliriz. Onun yön duygusu akmakta olan görüntü ve
om
deneyim seline bir düzen getirmitir. Doadaki ve yaam-
daki bir yön duygusunu, bu dallanan ve yaylan düzeni aa-
cn köküyle karlatracam.

Kökten sanatçya özsu akar, sanatçnn içinden akar göz-


.c

lerine akar.

Böylelikle sanatç aaç gövdesi olarak durur.


um

Akn gücüyle hrpalanm ve kkrtlm sanatç, görü-


sünü yaptna dönütürür.

Dünyann gözü önünde, aaç dallarnn zamanda ve me-


kanda açlp yaylmas gibidir sanatçnn yapt.
or

Hiç kimse bir aacn dallarn kökünün görüntüsünde bi-


çimlendireceini iddia edemez. Aasyla yukars arasnda
aynadaki yansma yoktur. Farkl öelerde gelien farkl i-
ilif

levlerin, hayati ayrmlar ürettii açktr.

Ama sanatnn gerektirdii doadan kopular kabul


edilmeyen sadece sanatçdr. Yetersizlik ve kastl çarptmay-
zg

la bile suçlanmtr.
kendine ayrlm yerde durarak o, aaç gövdesi, derin-
lerden kendisine geleni toplamak ve aktarmaktan baka bir
ey yapmaz. Ne hizmet eder ne de yönetir., geçmesine izin
ci

verir.

Konumu mütevazdir. Ve dallardaki güzellik ona ait de-


ildir. O sadece bir kanaldr.

13

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

SCHWABINGEN YOLU (1910)

14

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um

Dallar ve kökle karlatrdm iki bölgeyi tartmaya


balamadan önce, birkaç noktaya daha deinmem gerekiyor.

Farkl boyutlara ait parçalardan yaplm bir bütün kav-


or

ramna ulamak kolay deildir. Ve sadece doa deil, sanat,


yani onun dönümü görüntüsü de böylesi bir bütündür.

ster doa ister sanat olsun, kiinin bu bütünü incelenme-


ilif

si yeterince zor bir olaydr, ama böylesi kapsaml bir görü-


nüm için bir bakasna yardm etmeye kalkmak da çok da-
ha zordur.
zg

Bu güçlük, uzayda açkça üç boyuta sahip görüntülerin


kavramsal olarak ifade edilebilmesi için uygun olan yöntem-
lerin ardk doasndan ve sözel dünyann dünyevi niteli-
inin sebep olduu yetersizliklerden kaynaklanr.
ci

Çünkü böylesi bir anlatm ortamyla, ayn anda çok say-


da boyuta sahip bir görüntüyü, bileen parçalar açsndan
ifade edebilme olanandan yoksunuz.

15

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

LMANDAK VAPURLAR (1911)

16

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Fakat bütün bu güçlüklere ramen bileen parçalara
om
tüm ayrntlaryla deinmek zorundayz.

Bununla beraber, gerektirdii aratrma younluuna


baklmakszn her bir parçann sadece bütünün bir parças
olduu olgusunu gözden yitirmemiz gerekiyor. Aksi takdir-
.c

de, bizi bütünüyle farkl bir yöne, yeni boyutlara, belki de


önceden kefedilmi boyutlarn zaman ve mesafe olarak yit-
tii bir uzakla tayan yeni bir parçayla karlatmz
um

zaman cesaretimiz krlabilir.

Zamann geçiiyle görüntüden silinen her boyuta diyece-


iz ki: Sen imdi Geçmi oluyorsun. Fakat olaslkla daha
sonra çok önemli – belki de talihli – bir anda tekrar yeni bir
boyutta karlaabiliriz. Ve bir kez daha sen imdi olabilir-
or

sin.

Ve boyutlarn saysnn artmasyla birlikte, yapnn bütün


farkl parçalarnn ayn anda görüntülenmesinin giderek
ilif

güçletiini anladmz zaman büyük bir sabrla çabalar-


mz sürdürmemiz gerekiyor.

Sözde uzamsal sanatlarn uzun zamandan beri anlatmay


zg

baard, zamana baml müzik sanatnn, çoksesliliinin


armonileri içinde görkemli ekilde elde ettii ve dramann
dorua ulamasna yardm eden bu çok saydaki e zamanl
boyutlar görüngüsü, ne yazk ki sözel öretici anlatm dün-
ci

yasnda olumaz.

Bu anlatm biçiminde boyutlarla balant dsal olarak


gerçeklemek zorundadr.

17

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

BERN: KENTN ÇNE GDEN ESK YOL (1911)

18

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Fakat kendimi belki de öylesine anlalr klam ki, so-
nuçta herhangi bir resimde bu çok saydaki boyut ile e za-
om
manl balant görüngüsünü rahatça görebilmemiz açsn-
dan daha iyi bir konumda olacaksnz.

Alçakgönüllü bir arac – Aacn dallaryla bir tutulama-


yacak – olarak sizlere zengin, prltl bir görü sunmay peka-
.c

la baarabilirim.

imdi soruna gelelim – resmin boyutlar.


um

Kök ile dallar, doa ile sanat arasndaki ilikiden söz et-
mi; bu ilikiyi toprak ve havann iki öesi arasndaki farkl-
lk ile, aas ve yukarsnn karlkl olarak farkl ilevleri
ile karlatrarak açklamtm.
or

Bir sanat yaptnn yaratm – aaç dallarnn gelimesi –


zorunlu olarak resim sanatnn özgül boyutlarna girmenin
sonucunda, doal biçimin çarptlmasna elik etmek zorun-
ilif

dadr. Çünkü orada doa yeniden doar.

O zaman bu özgül boyutlar nelerdir?


zg

Öncelikle, çizgi, ton deeri ve renk gibi az çok snrl, bi-


çimsel etmenler vardr.

Bunlarn arasnda, çizgi yalnzca basit bir ölçüm sorunu-


ci

na sahip, en snrl etmendir. Çizginin özellikleri, uzunluk


(uzun ya da ksa), açlar (dar yada geni), yarçap ve odak
mesafesinin uzunluudur. Tüm bunlar ölçüme bal incelik-
lerdir.

19

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

UYKU (1914)

20

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Ölçüm bu öenin özelliidir. Ölçüm olaslnn kukulu
olduu yerde, çizgi mutlak saflk ile ele alnmaz.

Ton deerinin ya da bir baka deyile chiaroscuro’nun –


.c

siyah ve beyaz arasndaki çok saydaki koyuluk derecesi –


doas oldukça farkldr. Bu ikinci öe arlk ile nitelendire-
bilir. Bir evre az çok siyaha doru arlk kazanabilir. Ayrca
um

siyahlar beyaz normla (Bir kara tahta üzerinde) ilikilendi-


rebilir. Ya da her ikisi birlikte bir orta gri norma gönderme
yaplabilinir.

Üçüncü olarak, belirgin ekilde farkl özellikleri olan


renk. Çünkü renk ne tartlabilir nede ölçülebilir. Ayn par-
or

laklktaki, biri saf sar, dieri saf krmz olan iki yüzey ara-
sndaki farkllk ne tart nede cetvelle saptanabilir. Yine de
sar ve krmz sözcükleriyle nitelediimiz temel bir farkllk
vardr.
ilif

Benzer ekilde tuz ve ekeri, tuzluluklar ve tatllklar


bakmndan karlatrabiliriz.
zg

Bu yüzden renk, Nitelik olarak tanmlanabilir.

imdi elimizde üç bilimsel aracmz var; kökten farkllk-


larna ramen belirli bir karlkl ilikiye sahip olan Ölçüm,
ci

Arlk ve Nitelik.

Aada ksa çözümlenmeye bu ilikin biçimi gösterile-


cektir.

21

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

KEDERL BR ÇOCUUN DANSI (1921)

22

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Renk öncelikle Niteliktir. kinci olarak da Arlktr, çün-
kü sadece renk deerine deil, ayrca parlakl da sahiptir.
Üçüncü olarak Ölçümdür, çünkü Nitelik ve Arlktan ayr
olarak, snrlar, alan ve derecesi vardr ve bütün bunlar öl-
om
çebilir.

Ton deeri öncelikle Arlktr, fakat derecesi ve snrlar


bakmndan ayn zamanda Ölçümdür.
.c

Fakat çizgi sadece Ölçümdür.

Böylelikle, tamam saf renk bölgesinde, ikisi saf kontrast


um

bölgesinde kesien ve sadece biri saf çizgi bölgesine yaylan


üç incelie ulatk.

Bu üç niceliin her biri kendi karakterlerine göre katkda


bulunur – iç içe geçmi üç bölme. En geni bölme üç, orta-
daki iki, en küçüüyse sadece bir nicelik içerir.
or

(Libermann’n deyii bu açdan baklnda belki de bu


durumun en anlalr ifadesidir: “Çizim sanat, darda b-
rakma sanatdr”.)
ilif

Bu niceliklerin olaanüstü karmn göstermektedir ve


onlarn belirginlik içinde kullanlmas mantkldr. Onlar
zg

yalnzca olduklar gibi kullanarak yeterli sayda kombinas-


yon üretmek mümkündür.

Bu yüzden bir yapttaki belirsizlik ancak gerçek bir içsel


ci

gerekirlik olduunda ho görülebilir. Renkli veya çok soluk


çizgilerin kullanlmasn ya da sardan maviye yaylan gri
bölgeler gibi daha ileri belirsizlik uygulamalarn açklayabi-
lecek bir gerekirlilik.

23

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

UÇAN ÜÇ KU (1921)

24

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Saf çizginin simgesi, uzunluunda geni deiimlerin ol-
duu uzunluk ölçüsüdür.

Saf kontrastn simgesi, beyaz ile siyah arasnda farkl


kartlk derecelerine sahip olan arlk ölçüsüdür.
.c

Peki saf renk için hangi simge uygundur? Rengin özellik-


leri hangi birimle en iyi ekilde ifade edilebilir.
um

Renkler arasndaki ilikinin tanmlanmasnda gerekli ve-


rilerin ifade edilmesi için en uygun biçim olan tamamlanm
renk dairesiyle.
or

Açk merkezi, çevresinin alt yaya bölünmesi, bu alt ke-


sime noktasndan çizilen üç çapn görüntüsü; bu ekilde,
belirginleen noktalar renkler aras ilikilerin genel ard-alan
üzerindeki yerlerinde gösterilir.
ilif

Bu ilikiler öncelikle çapla ilgilidir ve tpk üç çapn ol-


mas gibi açklanmaya deer üç çapsal iliki vardr, bunlar;
zg

Krmz Yeil - Sar Mor - Mavi Turuncu


(yani ana bütünleyici çiftleri)

Dairenin çevresi boyunca ana veya birincil renkler


ci

kark renklerin (üç tane) kendilerine ait birincil bileenleri-


nin arasnda yaylacak ekilde en önemli kark veya ikincil
renklerle almaçlar, yani saryla mavi arasnda yeil, krm-
zyla mavi arasnda mor ve saryla krmz arasnda turuncu.

25

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

GÜMÜ AY – KÜF ÇÇE (1921)

26

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Çaplarla birbirine balanm bütünleyici renk çiftleri kar-
lkl olarak çap boyuna karmlar gri oluncaya kadar bir-
birlerini yok ederler. Üçü açsndan bunun doru olduu
bütün üç çapn ortak kesime ve bölünme noktasna – renk
.c

dairesinin gri merkezi – sahip olmas olgusuyla gösterilir.

Ayrca üç birincil rengin, sar, krmz ve mavinin nokta-


um

larndan bir üçgen çizilebilir. Bu üçgenin köeleri birincil


renklerin kendileridir ve üçgenin kenarlar uçlarnda bulu-
nan iki birincil rengin karmn temsil eder. Böylece yeil
kenar krmz köenin karsnda, mor kenar sar köenin
karsnda ve turuncu kenar mavi köenin karsnda yer
alr. imdi üç birincil ve üç ana ikincil renk ya da alt ana
or

komu renk veya üç renk çiftçi vardr.

Bu biçimsel öeler konusunu bir kenara brakyor ve he-


ilif

nüz adlandrlm üç öe kategorisini kullanan birinci kons-


trüksiyona geliyorum.

Bu, yaratc çabamzn doruudur.


zg

Bu, zanaatmzn özüdür.

Bu, çok önemlidir.


ci

Ortamn hâkimiyetindeki bu noktadan, yap öylesine


güçlü temeller salar ki, bilinçli çabann çok ötesindeki bo-
yutlara ulaabilir.

27

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

HÜZÜNLÜ BTKLER ÇN ÇZM (1921)

28

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Bu oluum evresi olumsuz anlam da ayn hayati öneme
.c

sahiptir. Mükemmel bir yetenei olsa da kiinin en büyük v


En önemli içerik özelliklerini gözden kaçrarak, baarsz
olabilecei noktadr. Çünkü kii biçimsel düzlemde tama-
um

men konumunu yitirebilir. Kendi deneyimime dayanarak


konuuyorum, bu, birlikte yeni bir düzende toplanmak ve
normalde konu olarak adlandrlan bir görüntü oluturmak
üzere pek çok öenin, ait olduklar genel düzen dizilerin d-
na çkarldklar zamandaki sanatçnn ruh durumuna ba-
ldr.
or

Bu biçimsel öelerin seçimi ve karlkl ilikilerin biçimi


dar snrlar içinde müzik düüncesindeki motif ve izlek fikri
ile benzeir.
ilif

Gözler önünde böylesi bir görüntünün adm adm geli-


mesiyle birlikte kiinin anlaml bir yorum yapmasn istek-
lendiren bir çarm giderek kendisini gösterir. Çünkü biraz
zg

hayal gücüyle, karmak bir yapya ait herhangi bir görüntü


doadaki görüntülerle karlatrlabilir.

Önceden kabul ettirilmi ve nitelendirilmi yapnn bu


ci

çarmsal özellikleri artk bütünüyle sanatçnn isteiyle


uyumaz (en azndan en güçlü isteiyle) ve ite bu çarm-
sal özellikler sanatç ile sradan kii arasndaki duygusal
yanl anlamalarn kayna olmulardr.

29

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

VAPUR BOTANK BAHÇELERNDEN GEÇYOR (1921)

30

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Sanatç biçimsel öelerin her birini yerli yerinde doru ve
birbiriyle çatmayacak ekilde saf ve mantksal olarak grup-
landrmak için bütün çabasn gösterirken, uzaktan seyreden
.c

sradan kii ykc sözler sarf eder : “Fakat bu resim amcama


hiç benzemiyor.” Eer sanatç sinirlerine hâkimse kendi
kendine öyle der: “Amcann can cehenneme! Binam yap-
um

may sürdürmeliyim. Bu yeni tula biraz fazla ar ve bana


göre sol tarafa da uygun büyüklükte bir arlk eklemeli-
yim.”

Ve sonunda terazi dengeye gelene kadar bir tarafa bir bu


tarafa ilaveler yapmay sürdürür.
or

Eer sonunda, sanatçnn uygun öelerin balangçtaki


saf yapsnda oluturmak zorunda olduu sarsnt, canl bir
resimde kontrast olarak var olan bu kartl salayacak
ilif

kadar baarlysa sanatçnn gönlü ferahlar.

Fakat er ya da geç çarm sradan kiinin müdahalesi


olmakszn kendiliinden gelir sanatçya. Kendisini uygun
zg

bir isim altnda tantrsa eer, sanatçnn çarm kabul-


lenmesini hiçbir ey önleyemez.

Bu anlaml çarmn kabullenilmesi, konu tam olarak


ci

biçimlendii zaman onunla açkça köklü iliki içine giren ek-


lemler önerebilir. Eer sanatç anslysa, bu doal biçimler
sanki her zaman oraya aitlenmiçesine biçimsel kompozis-
yondaki küçücük bir bolua uyarabilir.

31

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

ORMAN YERLEM (1925)

32

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Bu nedenle, tartma belirli bir andaki bir nesne’nin gö-
rünüüne – doasna – göre var olu sorunuyla daha az ilgi-
lidir.

Her zaman resimde çok sevdii konuyu arayan sradan


.c

kiinin giderek yok olaca ve geriye kendi zayflklarna


yardm dokunmayan bir hayaletten baka bir ey kalmaya-
can umuyorum sadece. Çünkü bir insan ancak kendi nes-
um

nel tutkularn bilir. Ve tesadüfen bir resimden tandk bir


yüz çkt zaman bu ona büyük bir haz verir.

Resimlerdeki nesneler bize sakin veya sert, gergin veya


dingin, yattrc veya ürkütücü, kederli veya gülümseyerek
bakarlar.
or

Onlar bize psiik-fizyonomi1 alanndaki, trajediden gül-


dürüye uzanabilen bütün kontrastlar gösterirler.
ilif

Ancak orada sona ermez.

Çounlukta figürler adn verdiim bu nesnel görüntüle-


rin ayrca kendi ayrc yönleri vardr ve bunlar seçilmi öe
zg

gruplarnn hareket ettirilme tarzlarndan kaynaklanrlar.

Eer sakin ve sert bir bak elde edilmise, kontrüksiyon


ya bir yükselme olmakszn geni yataylar boyunca bir dizi
ci

ya da bir yükselmeyle birlikte görülebilen ve uzanm dikey-


leriyle ayrt edilebilen bir dizi vermeyi amaçlamtr.

1
Ruhsal ve zihinsel özellikleri yanstan yüzün genel görünümü.

33

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

GRTEK BLSLER (1926)

34

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Bu bak sakinliini korurken, sertliinin bir ksmn yiti-
rebilir. Tüm eylem baskn dikeylerin olmad su ve atmos-
om
fer gibi ara duruma dönütürülebilinir (Yüzerken ya da sal-
nrken olduu gibi)

Ara durumu bütünüyle yere baml ilk konumdan farkl


olarak söylüyorum.
.c

Sonraki evrede yeni bir bak ortaya çkar. Bu yeni bak-


n iddetli çalkantyla nitelenen karakteri ona yaam verme
um

özelliine sahiptir.

Neden olmasn ?

Bir resimde nesnel bir kavramn mazur gösterilebilecei


ve böylelikle yeni bir boyut kazanm olacan kabul etmi-
or

tim.

Biçimin öelerini tek tek ve özel balamlar bakmndan


adlandrdm.
ilif

Onlarn bu balamdan ortaya çklarn açklamaya ça-


ltm.
zg

Görünümlerini gruplara göre ve kompozisyon ilkin snr-


l, daha sonraysa bir ölçüde yaygn görüntülere dek açkla-
maya çaltm.
ci

Genelde konstrüksiyon olarak adlandrlabilen, fakat so-


mut olarak görüldüünde yldz, vazo, bitki, hayvan, kafa
veya insan hatrlatan çarmlara göre tanmlanabilen gö-
rüntülere dek.

35

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

GÖÇ EDEN BALIKLAR (1926)

36

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Önce, resmin öesel yaptalarnn boyutlara çizgi, ton
deeri ve renk ile belirlendi. Sonra bu yaptalarnn ilk
konstrüktif kompozisyonu bize figürü boyutunu verdi yada
dilerseniz nesne’nin boyutunu.
.c

Bu boyutlar artk, içerik sorununu belirleyen baka bir


boyut tarafndan bir araya getirilir.
um

Çizginin belirli oranlar, ton deerleri skalasnda tonlarn


belirli kompozisyonlar, renklerin belirli armonileri kendile-
riyle birlikte o anda oldukça ayrt edici ve önemli anlatm
deerleri tar.
or

Örnein çizgisel oranlar açlarla ilikilidir;-düz ve yatay


olanlarn aksine –açsal ve zigzag hareketler ayn ekilde
kontrast oluturan anlatm tnlarna ular.
ilif

Benzer bir ekilde bir kontrast kavram iki çizgisel


kostrüksiyon biçimi ile verilebilir, biri skca birletirilmi bir
yapdan, dieri seyrek olarak dalm çizgilerden oluur.
zg

Ton deeri bölgesindeki anlatmn kontrast oluturan bi-


çimleri unlara verilir:

Tam bir gücü gösteren, siyahtan beyaza doru bütün ton-


ci

larn geni kullanm.

Ya da skalann üst aydnlk yarsnn veya alt karanlk ya-


rsnn snrl kullanm.

37

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

BOTANK BAHÇESNDE DKEN YAPRAKLI BTKLER BÖLÜMÜ (1926)

38

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Ya da çok fazla veya çok az k araclyla zayfl gös-
teren gri çevresindeki orta koyuluklar.
.c

Ya da orta bölgeden çekinik gölgeler. Bu yine anlamdaki


büyük kontrast gösterir.
um

Ve renk kompozisyonu anlam deiimi için ne büyük


imkânlar sunar.

Ton deeri olarak renk: örnein krmz içinde krmz,


yani bir eksiklikten ya geniçe yaylm ya da alan snrl bir
or

krmz arlna doru tüm dalm. Sonra sarda ayns


(oldukça farkl bir ey ). Mavide ayns – ne kontrast !

Ya da taban tabana zt renkler – yani krmzdan yeile,


ilif

sardan mora, maviden turuncuya deiimler.

Olaanüstü büyük anlam parçalar.


zg

Ya da gri merkeze dokunmayan, fakat daha scak veya


daha souk bir gri bölgesinde karlaan kirilerin dorultu-
sunda veya tüm çevre üzerinde uzak dümü renk deiim-
leri.
ci

En küçük koyuluktan ldayan renk senfonisine doru


ne muhteem deiimler. Anlam boyutunda ne güzel pers-
pektifler !

39

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

GÖÇ EDEN HAYVANLAR (1928)

40

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c

Ya da sonunda, gri merkezi içeren ve hatta siyahtan be-


yaza doru skalaya dokunan tüm renk alan içinden yolcu-
luk.
um

Ancak yeni bir boyut üzerinde bu son olaslklarn ötesi-


ne geçilebilir. imdi düzenlenen renkler için uygun yerin ne-
resi olduunu düünebiliriz, çünkü her bir düzenleme kendi
kombinasyon uzamna sahiptir.
or

Ve her formasyon, her kombinasyon kendi özel yapsal


anlatmna sahip olacaktr, her bir figür kendi yüzüne – ken-
di çizgisine.
ilif

Böylesine güçlü anlatm araçlar açkça biçem boyutunu


gösterir. Nitekim Romantizm, burada, karmza bunaltc
duygusal tarzyla çkar.
zg

Bu anlatm biçimi büyük bir çabayla yerden yükselmeye


çabalar ve sonunda yukardaki gerçeklie ular. Yerçekimi-
ni yenilgiye uratan kendi gücü onu yukarya kaldrr.
ci

Sonuçta yere düman olan bu güçleri yaam gücüyle ku-


caklamalarna dek izlememe izin verilirse eer, bunaltrca-
sna dokunakl biçemden evren ile birleen Romantizm ara-
sndaki kontrastla rastlarlar.

41

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

KMN HATASI (1928)

42

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Tanmlanm olduu gibi, resmimiz öylesine saysz ve
önemli boyutlara doru ilerlemitir ki artk ondan bir “
Konstrüksiyon” olarak söz etmek hakszlk olacaktr. Bun-
dan sonra ona “ Kompozisyon” adn vereceim.
.c

Fakat boyutlarn konusuna dair bu zengin perspektiften


hepimiz keyif alalm.
um

imdi nesne’nin boyutlarn yeni bir k altnda incele-


mek ve doal biçimlerin keyfi “ biçimsizletirilmesi olarak
görünen eye sanatçnn nasl varm olduunu göstermek
istiyorum.
or

Öncelikle sanatç gerçekçi eletirmenlerin çounun yap-


t gibi, doal biçimlere büyük önem yüklemez, çünkü sa-
natç için bir nihai biçimler yaratm sürecinin gerçek öesi
ilif

deillerdir. Çünkü sanatç nihai biçimlerin kendilerinden


daha çok biçimlendirmeyi yapan güçlere deer yükler.

Belki de sanatç gönülsüz bir felsefecidir ve iyimserle bir-


zg

likte bu dünyay bütün olas dünyalarn en iyisi ya da bir


model olmayacak kadar kötü kabul etmese de öyle der :

“u andaki biçimi bakmndan bu dünya mümkün olan


ci

tek dünya deildir.”

Bu nedenle doann önüne yerletirdii bitmi biçimleri


irdeleyici gözlerle inceler.

43

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

GRUP W (1930)

44

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Ne kadar derinlemesine bakarsa o kadar kolaylkla görü-
nüünü bugünden geçmie doru yayabilir, bitmi bir
üründeki yaratc bir görüngü, “ Genesis” olarak sanatçy,
om
doadaki herhangi bir görüntüden çok daha derinden etki-
ler.

Sonra yaratm sürecinin bugün tamamlanamayaca dü-


üncesine kaptrr kendini ve geçmiten gelecee uzanan
.c

dünya yaratma edimini görür. Sonsuz Genesis!

Daha da ileri gider!


um

Çevresindeki yaam düünerek kendi kendine öyle


der;bir zamanlar bu dünya farkl görünürdü ,gelecekte yine
farkl görünecek.

Sonra, snrszla doru yükselirken, düünür: baka yl-


or

dzlarda yaratln bütünüyle farkl bir sonuç üretmi olma-


s çok mümkün.

Doal yaratm süreci üzerinde böylesi bir düünce de-


ilif

vingenlii yaratc çalma için iyi bir eitimdir.

Sanatçy kökten olarak devindirme gücüne sahiptir ve


kendisinin devingen olmas nedeniyle, yaratm yöntemleri-
zg

nin geliimini özgürce sürdürmesi açsndan sanatçya gü-


venilebilir.

Bu yüzden sanatç, kendi özel dünyasndaki d görünü-


ci

lerin mevcut durumunu zaman ve uzam içinde rastgele yer-


letirmi olarak kabul etse de balanmaldr. Bu, sanatçnn
irdeleyici görüü ve duygu younluu ile karlatrldn-
da bütünüyle yetersiz kalacaktr.

45

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

DÜ GB (1930)

46

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Ve mikroskoba rastgele bir göz attmzda fantastik veya
ar imgesel olarak varsayacamz görüntülerle karlaa-
camz ve bunlar anlama duygusundan yoksun kalaca-
om
mz doru deil midir?

Fakat sansasyonel bir dergide böyle bir resimle karla-


an sizin gerçekçiniz büyük bir öfkeyle kaplarak öyle ba-
racaktr : “ Doa olarak kabul edilir mi bu? Ben buna kötü
.c

çizim derim.”

Sanatç bizzat mikroskop ile ilgilenir mi? Tarih ile? Pale-


um

ontoloji ile?

Yalnzca karlatrma amaçlar için, yalnzca aklnn de-


vingenliini uygularken. Doann hakikatini bilimsel olarak
denetlemek deil.
or

Sadece özgürlük anlamnda.

Kesinlikle doann bir zamanlar olduu ya da olaca


veya baka bir yldzda olabilecei eyi (belki bir gün kant-
ilif

lanabilir) temsil eden, duraan geliim evrelerine yol açma-


yan bir özgürlük anlamnda.

Tipten protipe doru.


zg

Kendi yolunu sonuna kadar izlemeyen sanatç küstahtr.


Fakat ilksel gücün tüm evrimi besledii bu gizli bahçeye gi-
rebilen sanatçlar seçilmi kiilerdir.
ci

Burada tüm zaman ve uzamn güç santrali – yaratmn


beyni veya yürei de denebilir – her ilevi harekete geçirir;
kimdir orada yaamayacak olan sanatç?

47

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

AAÇ KESM (1930)

48

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
Her eyi açabilen gizli anahtarn korunduu doann döl
.c

yatanda, yaratln kaynanda.

Nitekim kendi dönemlerinde zlenimciler – dünkü kart-


um

larmz – gündelik görüntünün altndaki keçelemi çal çr-


p içinde yaamak için her hakka sahiptirler.

Ama hzl çarpan yüreimiz bizi aaya, derine, hepsi-


nin kaynana doru sürükler.
or

Bu kaynaktan gelen ey – dü, idea veya fantezi de dene-


bilir – bir sanat yapt oluturmak üzere uygun yaratc araç-
lar ile birleirse eer, ciddiyetle ele alnmaldr.
ilif

Sonra bu tuhaf eyler gerçeklik olurlar - yaam baya-


lktan çkarp yükselmesine yardm eden sanat gerçekliktir.
zg

“Uygun yaratc edim ile” dedim. Çünkü bu evrede re-


simlerin mi yoksa farkl bir eyin mi doacana karar veri-
lir. Bu evrede ayrca resimlerin türüne karar verilir.
ci

Bu belirsizlik zamanlar kaos ve kargaa getirmilerdir.


(ya da muhakeme etmekten uzaksak, öyle görünmektedir.)

49

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

SU ÜZERNDE OYUN (1935)

50

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Ama sanatçlar arasnda hatta en gençleri arasnda bile
bir dürtünün giderek yerletii görülür:

Bu yaratc araçlarn kültürüne, saf kültivasyonuna, saf


om
kullanmna yönelik dürtü.

Çizgimin çocuksuluu söylencesinin somut bir görüntü-


sünün, bir insan görüntüsünü çizgisel öenin saf anlatmyla
birletirmeye çaltm çizgisel öenin saf anlatmyla bir-
.c

letirmeye çaltm çizgisel kompozisyonlarmdan kaynak-


lanm olmas gerektiini düünelim.
um

nsan “olduu gibi” sunmak isteseydim eer, öylesine


artc bir çizgi karmaas kullanmak zorunda kalacaktm
ki, saf öesel anlatm imkânsz olacakt. Sonuç, kavramn
ötesinde belirsizlik olacakt.

Zaten olduu gibi deil olabilecei gibi göstermek istiyo-


or

rum. Ve böylece yaam görünüümle saf sanatsal ustalk


arasnda oluacak mutlu beraberlie ulaabilirim.

Ve mutlu beraberlik biçimsel araç kullanmnn bütün


ilif

alandr: bütün eylerde, renklerde bile belirsizliin tüm iz-


lerinden saknlmaldr.

Bu, modern sanatta sahte renklendirme olarak adlandr-


zg

lan eydir.

Bu çocuksuluk örneinden anlayabileceimiz gibi, ksmi


sanat süreçleri üzerindeki çalmaya müdahale ediyorum.
ci

Ayn zamanda ben teknik ressamm.

51

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg

YILAN TANRIÇA VE DÜMANI (1940)


ci

52

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Saf çizimi denedim, saf ton deerlerinde boyamay dene-
dim. Renk dairesinde yön duygumun beni yönelttii bütün
ksmi yöntemleri renkli olarak denedim. Sonuç olarak, renkli
ton deerlerinde, bütünleyici renklerde, çok çeitli renklerde
om
boyama yöntemlerini ve total renk boyama yöntemlerini
aratrdm.

Her zaman resmin bilinçalt boyutlaryla daha da birle-


mi olarak.
.c

Sonra iki yöntemin bütün olas bireimlerini denedim.


Birleerek, yeniden birletirerek fakat tabii daima saf öele-
um

rin kültürünü koruyarak.

Bazen tüm öe, nesne, anlam ve biçem bölgesi içine yay-


lan gerçekten büyük genilikteki bir yapt dülerim.

Korkarm ki bu bir dü olarak kalacak, ancak u anda bile


or

bu olasl ara sra hatrlamak iyi bir ey.

Hiçbir ey aceleye getirilemez. Gelimeli, kendince ge-


limeli ve o yaptn zaman gelirse – tam isabet!
ilif

Aratrmay sürdürmeliyiz!
Bütünü deil, parçalar bulduk.
Henüz nihai güçten yoksunuz, çünkü:
zg

Halk bizimle deil.

Ancak bir halk aryoruz. Orada, Bauhaus’ta yola çktk.


Orada, elimizde ne varsa onu verdiimiz bir topluluk ile
ci

baladk.

Daha fazlasn yapamayz.

53

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
om
.c
um
or
ilif
zg
ci

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
paul klee’nin bauhaus dönemi

Klee o sralarda hala sakallyd ve eski kürk apkasn ne-


om
redeyse hiç bandan çkarmyordu. Ancak Bauhaus,
Dessau’ya tandnda artk o da “Avrupallaacak”t. Sol-
gun teni ve derin kahverengi gözleri ile görünüünde, yürü-
yüünde ve konumasndaki hafif doulu hava, zaman za-
man Arap saylmasna bile yol açyordu. Overweimar’da
.c

parka bakan bir evde eski mobilyalar ve kedisiyle birlikte


yayordu. Baz akamlar, genellikle Lily’nin eliinde ke-
man, haftada bir kez de profesyonel müzisyenlerle kuartet-
um

ler çalyordu. Müzik kendisindeki form duygusunu güçlen-


diriyordu. Don Giovanni operasnn partiturlarn ezbere bi-
liyor ve bu operann Dresten Operas’ndaki sahneleniinde
sahne tasarm yapmay çok istiyordu. Ama bu i, opera çal-
anlarnn baz skeçlerinin suluboya tablolarn yapan ve bu
tablolar onlara sunan Slevogt’a verildi. Eer bu operann
or

sahne tasarm Klee tarafndan yaplm olsayd, ondaki bü-


yük müzik aknn da katksyla ortaya olaanüstü bir ça-
lma çkabilirdi. Çada bestecilerden Stravinski ve
Hindenmith ile tanyor, onlar seviyor, ama eserlerini çal-
ilif

myor, müziklerini genellikle plaktan dinliyordu. Eserlerin-


de, hem müzik hem de resim için geçerli olabilecek genel bir
ilke, mükemmel bir bas ses kefedebilmek umuduyla yal-
nzca Bach ve Mozart gibi klasik bestecileri çalyordu. Re-
zg

simde i daha zordu, çünkü ona göre resim gelime aama-


snda taklp kalm, müzik Mozart2n don Giovanni’sini ya-
ratabilecek düzeye ulamt.
Klee’nin Bauhaus’ta, içinde en azndan bir düzüne öva-
ci

lenin yer ald bir odaya sahip büyük bir stüdyosu vard.
Ayn anda birkaç farkl resim üzerinde çalmay seviyordu.
“Resimlerin onu çarmas” için genellikle uzun bir süre
beklemesi gerekirdi ve çary ald anda da çözümü bulup

55

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
birkaç frça darbesiyle resmini bitirirdi. Hiç durmadan ama
acele de etmeden çalrd: O denli verimli olmasnn nedeni
belki de budur. Bir arkadana ya da stüdyosunda onu ziya-
ret eden birine henüz tamamlanmam bir resmini gösterip
om
resimle ilgili sorunlar tartrken, sanki baka birinin çal-
mas üzerine konuuyormu gibi davranrd. “Burada bir
hata var, ne olduunu görebiliyor musunuz?” tablolarna
isim ararken her türlü öneriyi sevinçle kabul eder, bu öneri-
lerden birini seçer, ama tablonun adn da sk sk deitirir-
.c

di.
1921 yl sonunda Kandinski Moskova’dan geri döndü ve
1922 yaznda Bauhaus’ta öretmenlie balad. Bu dönü
um

bazlarna, onlar birbirine krdrmak için bir frsat gibi gö-


rünmü olsa da aslnda her ikisi için de büyük bir anst. ki-
si arasndaki farkllklar hem örencilerine hem de “form
kuram”nn gelimesine katkda bulunuyordu. Daha sonra
belirli resim snflar olutuunda Bauhaus örencilerinin
büyük bir çounluu, hem Klee’nin hem de Kandinski’nin
or

derslerine girmeyi tercih edecekti(…)

1923’deki efsanevi Bauhaus Festivali, Weimar döneminin


doruk noktasyd. Sergi ve gösterileri izlemeye 15 bin kii
ilif

gelmiti. Gösterilerden biri de, Oskar Shchlemmer’in Triatic


Ballet’iydi. Klee burada Stravinski, Hindenmit ve Busoni ile
tant ve Leon Paul Fargue ile ortak bir proje tasarlad. An-
cak bu proje hiçbir zaman gerçekleemedi.
zg

Klee, Weimar döneminde, Jena’da ki sergisi vesilesiyle


bir konferans verdi. Bu konferansn metni, II. Dünya Sava
sonrasna dek yaymlanamad (Modern Sanat Üzerine, Bern
1945). 1925’te Pedagogical Sketcbook’u ve Bauhaus dergisi
ci

için bir makale yazd. Artk pek çok iyi dostu olan Klee, top-
luluklarn karsna çktnda fazlaca utangaçlk duymuyor
ve rahatça konuabiliyordu. Yine de konferanslarna büyük
bir dikkatle hazrlanmaya devam ediyordu. Bu dönemde

56

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
uzun süredir istedii eyi gerçekletirdi ve daha geni bir
dünyayla iliki kurabilmeyi baard.
Ancak, bu ilikilerden daha önemlisi, çalmalarnn hem
nitelik hem de konu zenginlii bakmndan gelimeye de-
om
vam ediyor olmasyd. Bu dönemde; iç, orta ve d grup ça-
lmalar olarak bölümlendirmeyi gerektirecek kadar çok sa-
yda eser verdi. En içte, dünyaya kar tavrn simgesel anla-
tmlarla ifade ettii resimler bulunmaktadr. Bu çalmalarda
obje ve resmin tarihi birbirinden ayrlmaz. Söz konusu grup-
.c

taki resimleri soyut deildir, çünkü Klee için esas sorun “ob-
jenin varlndan çok ne tür bir obje olduu”dur. Orta grup-
taki eserlerinde form ve anlam, resimsel unsurlarn doku-
um

sundan oluturulur, ancak ar simgesellikten kaçnmtr.


D grup ise, yaamdaki ve doadaki olgulara bütünsel bir
bak açsyla, yani tüm boyutlar içeren bir bak açsyla, -
yani, tüm boyutlar içeren bir bakyla yaklalmasna ra-
men- onlar verili durumlarnda göründükleri gibi ele alan
çalmalarn içerir(…)
or

Klee artk yalnz deildi. Kendini olaanüstü bir ilham


deniziyle kuatlm hissediyordu. Dier Bauhaus ustalarn-
dan etkilenmedi, bir eyler ald ve verdii tek kii
Kandinski’ydi. Bununla beraber, buradaki entelektüel ve sa-
ilif

natsal hava, çok farkl yerlerden ve birbirinden oldukça de-


iik yetime ortamlarndan çkp gelmi örenciler, dünya-
nn her bir yerinden gelen, sanat ve bilimin çok farkl alanla-
rnda ura veren ziyaretçiler, akla gelen hemen her konuda
zg

yaplan tartmalar ve verilen konferanslar Klee’nin anlay-


n yenilemesinde ve örnein müzikteki süslemelerle kar-
latrlabilinen tüylü tarama gibi çeitli teknik yenilikleri
yapmasna büyük katkda bulunmutur. Klee, tüylü tarama
ci

tekniini, deerleri farkllatrmak için kulland ve böylece


resimlerinde beyazn farkl derecelerini elde etti. Ayrca res-
sam olmayanlarn bildii basit bir teknik olan ve Moholy-
Nagy’nin Bauhaus’ta daha önce kullanm olabilecei püs-

57

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
kürtme tekniini kulland. Bazen resmin yalnzca bir bölü-
müne püskürtme yöntemi uyguluyor ve kalan ksm üzerin-
de çalmak için kapatyordu (Kent Plan 1930). Üçüncü tek-
nik, dantel deseniydi ve bu teknii; bahçe, peyzaj ve mimari
om
yaplarla ehirler Kitabndan Bir Yaprak (1928), gibi oldukça
büyük çalmalarnda kulland.
Klee’de her ey baka her eyle balantldr. Teknik yeni-
liklere merak arttkça onlarn felsefesini yapmaya da ilgisi
artt. Shöpferische Konfession’daki makalesinde yaratc sa-
.c

nattan neyi kastettiini yazya dökmeye balad. Bunu


Weimar’da Bauhaus-Buch’ta yaymlanan “Doay rdeleme-
nin Yöntemleri” balkl makalesi izledi. Bu makalesinde sa-
um

natç, obje, dünya ve evrenin her birinin birer çeyreini olu-


turduu kare önermesini ortaya att. “Sanatç insandr ve bu
nedenle de doal dünya içindeki doann bir paçasdr.”
Klee’ye göre optik-fiziksel yaklam iflas etmitir. imdi ar-
tk sanatç objenin iç varln, onun kesitini (anatomi), ya-
amsal fonksiyonlarn (fizyoloji), yaama hükmeden yasala-
or

r (biyoloji) ve son olarak da bir bütün olarak evrenle balan-


tsn kefedecektir. nsann kendisi ve evren, her noktala-
rnda birbirleriyle iliki içerisindedirler. Sonu. Objenin optik
görüntüsünden farkl, ama bütünselci bak açsyla, yine de
ilif

ona tamamen kart olmayan resimlerdir. Ortaya çkan ürün


yalnzca karmak bir kompozisyon deil ayn zamanda
karmak bir biçimsel yapdr da.
Klee 1924’te Bauhaus’taki derslerinden derledii, bu
zg

derslerdeki önerme ve örnekleri de içeren Pedagogical


Sketchbook adl kitabn tamamlad.
1929 yl içsel zenginlemenin yan sra ona baz dsal
baarlar da getirdi. Paris’teki Chaiers d’Art Yaynevi onunla
ci

ilgili geni bir biyografi yaymlad. Berlin’deki Flectheim Ga-


lerisi, 50. doum yl sebebiyle bir Klee sergisi açt. Bu sergi,
1930’da New York’taki Modern sanatlar Müzesine götürül-
dü-o sralarda bir Alman için allmadk bir sayg gösteri-

58

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
siydi bu. Flechtheim, Daniel-Hanry Kahnweiler’i Klee ile il-
gilenmesi için ikna etti ve böylece sanatç Paris’te de temsil
edilmeye baland. 1934’den sonra da Kahnweier sanatçnn
Avrupa’daki tek aracs konumuna geldi. Çünkü Flechtheim
om
Nazi yönetimi altnda onun eserlerini almaya devam ede-
medi(…)
Almanya’da giderek artan barbarla kendisinin de kii
olarak maruz kalmasna ramen bu ülkeden ayrlmadan ön-
ce yapt resimlerin hiç biri bu skntl dönemin havasn
.c

yanstmaz. Kandinski ve baka birçok kii gibi Klee de bir


Yahudi ve yabanc olarak aaland. Ama kendisini koru-
mak adna hiçbir zaman alçalmad. “Bu kaba olaylar, bana
um

cevap vermeye bile gerek demezmi gibi geliyor. Benim bir


Yahudi olduum ya da Gaçilya’dan gelmi olduum doru
olsayd bile bu benim baarlarmn deerini asla deitir-
mezdi. Bana göre Yahudi ya da yabanc, yerli bir Almandan
daha aa deil. Bu görüümden asla vazgeçmemeliyim
çünkü bundan vazgeçmek beni gelecek kuaklarn gözünde
or

bir maskaraya dönütürecektir. Bugün iktidarda olanlara


yaranmaya çalan trajikomik bir tip olmaktansa eziyete kat-
lanmay tercih ederim”(Lily’e yazd bir mektuptan, 6 Ara-
lk, 1933).
ilif

Ancak Almanya’ya elveda demenin onun için kolay ol-


duunu söylemek mümkün deildi. Çünkü orada pek çok
dostu vard. Yinede zaman zaman, her eyin ona katlanl-
mayacak kadar ar geldii anlar olmuyor deildi. Bu anlar,
zg

Almanlarn her ey bir yana kötü ressamlar olduklarn dü-


ündüü ya da Athos Da’ndaki bir stüdyoda bulunuyor
olmay gerçekten çok istediini anlard.
ci

59

Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.

You might also like