You are on page 1of 3

‘‘Yorgun Savaşçı" filminden...

A tatü rk
ve
Kemal Tahir
H ALİTR EFİĞ
ORGUN Savaşçı"nın televiz­ türk'ün 100. doğum yıldönümüyle ayaklanma tertibine karıştığı iddia­
Y yon dizisi haline gelmesini ilgili bazı belgesel filmlerin hazır­ sıyla onbeş küsur yıl ağır hapse
önlemek için girişilen tezvirat lanması ile de görevlendirilmiş mahkûm edilmiş, oniki yıllık bir
kampanyasını hatırlayan kaldı mı bulunmaktayım. 1978'den beri sü­ mahkûmiyetten sonra, 1950'de D p -
bilmiyorum. Hani şu Kemal Tahir'in ren bu yoğun çalışmalar beni doğal mokrat Parti iktidara geldikten
Atatürk düşmanı olduğu, "Milli olarak gece-gündüz Atatürk, Milli sonra çıkarılan af kanunu ile serbest
Mücadele" gerçeklerini saptırdığı Mücadele ve Kemaf Tahir konu­ bırakılmıştı. Rakı sofrası sohbetleri,
patırdılarını... sunda araştırmaya ve düşünmeye sarhoş gevezelikleri bir yana bırakı­
sevkediyor. lırsa, Kemal Tahir'in işlemediği bir
suçtan ötürü ağır bir mahkûmiyet
"Yorgun Savaşçı"nın 1981 Ekim Bilindiği gibi Kemal Tahir, Ata­ alması Atatürk'e dostça olmayan
ayında gösteriye hazır hale gelmesi türk daha hayatta iken, 1938 yılında duygular beslemesi için en somut
için çalışmalar sürdürülürken, Ata- Yavuz Zırhlısı'nda . bir komünist gerekçe sayılabilirdi. Ama yakınla-
48
rının onun ölümünden sonra yayın­ ferdin yapmadığına inanmışım. haline gelecek olan "Yorgun Savaş­
ladıkları belgeler bu savın da Buna rağmen bir tarihi devrede çımın tohum halinde Atatürk'ün
geçerli olmadığını ortaya koyuyor. muvaffakiyetli rehbere hürmet la­ ölümü günlerinde Kemal Tahir'in
zım ." zihninde yer ettiği anlaşılıyor. Gene
İsmet Bozdağ'ın "Kemal Tahir'in Aynı mektupta Atatürk ve Milli aynı sıralarda bir başka mektubun­
Sohbetleri" adlı kitabı bu büyük Mücadele ile ilgili bir romanın ilk da şöyle diyor:
yazarın geniş ve derin düşünce düşüncesinin ortaya çıktığını görü­ "Mustafa Kemal'in ölümüne en
yapısına bir cephesinden pencere yoruz: } güzel mersiyeyi sarhoş ve zavallı
açmakta,karmaşık kişiliğine başarı "Atatürk'le Mehmetçiğin yaşa­ Neyzen Tevfik yazdı. Diğerleri
ile ışık tutmaktadır. İsmet Bozdağ yacağı bir romana ne dersin?" ölmüş bir adamdan artık şahsi bir
bu çok önemli kitabında Kemal diyor. menfaat umulamayacağını kestir­
Tahir'in şu sözlerini naklediyor: Böylece ilk olarak 1965'te kitap mişler gibi üşeniyorlardı. Eğer
"Ben komünistlikten 76 yıl ceza
giydiğim zaman bile Marksizmi
doğru dürüst bilmiyordum. Ne
öğrendimse mahpus damında ve
çıktıktan sonra öğrenmişimdir...
Biz o yıllarda komünisttik (!) ama,
Atatürkçü idik de... Atatürk dev-
rimlerinin bekçiliğini kimseye kap-
tırmazdık. Atatürk'ün aleyhinde
konuşanın ağzını yutabilirdim!- En
sevgili arkadaşım Ertuğrul Şevket,
Atatürk'ün partisi CHP'nin karşısın­
da kurulan "Serbest Fırka"ya girdi
diye, Aksaray yangın yerindesabaha
kadar yumruklaştık; az kaldı ki
birimiz öle!.. Söyleşine bir Atatürk
tutkusu vardı bende..."
ilk eşi Fatma Irfan'a yazdığı
mektuplar Kemal Tahir'in 1938
yılında mahkûm olduğu sıralarda
duygularını sıcağı sıcağına dile
getirmesi bakımından son derecede
ilgi çekicidir. "Kemal Tahir'den
Fatma Irfan'a Mektuplar" adlı ki­
tapta yayınlanan bu mektuplardan
Atatürk'ün ölümünden bir gün önce
9.11.1938 tarihinde yazılmış ola­
nında şu satırlar yer almaktadır:
"Muhakkak bir yıldan evvel ben
sana geleceğim. Bu uğradığım bariz
haksızlık daha fazla süremez. Tem­
yiz bozmasa bile muhakkak hey'et-i
umumiye beraatıme karar verecek.
Buna yalnız ben değil bütün
Türkiye Cumhuriyeti, bütün vatan­
daşlarımız, hatta hakimlerimiz bile
kani. Herkes biliyor ki, Fransızların
biçare Dreyfüs'ü dahi benim kadar
haksızlığa uğramamıştır."
Atatürk'ün ölümünden iki gün
sonra 12.11.1938 tarihinde Kemal
Tahir Fatma İrfan'a cezaevinden
yolladığı mektupta şunları yazıyor:
"Atatürk'ün ölümüne hakikaten bel­
ki herkesten fazla acıdım. Onun
şahsında emperyalizmle kavga edip
muzaffer olan fedakâr ve tok gözlü
Türk Milleti vardı. Artık hiç kimse
bu macerayı onun kadar kuvvetle.
-şımarıklığı, gururu ve demokratlığı
ile- temsil edemeyecek sanıyorum.
Ben insan cemiyetinin tarihini
49
tepkilerin kaynaklarını araştıran
romanlardır. Kemal Tahir bu kitap­
larında, milli mücadeleyi gerçekleş-
tirenlerden bir kısmının bir kenara
itilmesini, milli mücadele heyeca­
nının yerini siyasi iktidar hırsı,
havadan para kazanma yarışı alma­
sını, çağdaşlaşmanın fırsatçılık ha­
line getirilmesini büyük bir acılıkla
dile getirir.
Kemal Tahir karısına yazdığı
özel mektuplarında ifade ettiği gibi
gerçek bir vatanseverdir. Eserleri
bunun en büyük delilidir. Namık
Kemal ile kendi arasında kurduğu
benzetme yerindedir.
Kemal Tahir'in yıkılmış Osmanlı
enkazından çağdaş bir devlet kuran
Atatürk üzerine görüşlerini kendi
dilinden ve kaleminden kaydettik.
Bu açıdan kuşkusuz en Atatürkçü
"Yorgun Savaşçı": Ordusuz kalmış subayların çabası... romanı "Yorgun Savaşçı"dır. Bü
kitabında yurdu düşman işgal etti­
ğinde elinde asker kalmadığına
hapiste olmasaydık, en büyük Türk tan haini dedikleri Kemal Tahir'in bakmadan, kimden emir alacağını
kahramanlarından birine, dünya Türk inkılâbına dair en kuvvetli bilmeden direnme ve savunma
mikyasında bir emperyalist düş­ eseri yazması nefis bir iş olacak. imkanları araştıran bir avuç subayın
manına gene en mükemmel yazıyı Üç tane kıl kuyruk iftira edip dramı işlenir, başkentinden kasaba­
biz yazacaktık..." başıma çorap ördü diye, 1918'den sına köyüne kadar bu mücadele
Kemal Tahir romanın ilk müs­ 1938 senesine kadar yeniden bir sırasında ülkenin panoraması veri­
veddelerini yazmaya hemen giriş­ vatan yaratmaya uğraşan, bunun lir. Yurt savunmasına koşan bütün
miştir. 4.12.1938 tarihinde karısına için üç neslin yükünü cesaret ve vatanseverler için en doğru yolun,
şu bilgileri veriyor: feragatle omuzlayan Türk milletini Ankara'da Büyük Millet Meclisi
"Henüz parça parça yüz sahife unutacak, onun bir ferdi ve yazıcısı kurulduktan sonra Mustafa Kemal'
kadar yazmışım. İlk kısmın iki olmakla iftihar etmeyecek değilim. in önderliğinde birleşmek olduğu
vak'ası otuz sayfa tuttu... Benim Apartman dikip, aylık alarak vatan­ belirtilir.
romanımda tam yirmi senenin perver geçinmek de şüphesiz büyük Karısına yazdığı mektubunda
tarihi olacak. Ne kadar memnun marifet isteyen bir açık gözlülüktür. söylediği gibi gerçekten de "Türk
olduğumu bilmem anlar mısın! Fakat yurdunu ve milletini, her şeye inkılâbına dair en kuvvetli eseri"
Klasik üslupla, klasik teknikle çalı­ rağmen sevmek, senin kocana daha Kemal Tahir yazmıştır. Devletin
şıyorum. Sana birkaç parçasını işte çok yaraşır." TRT Kurumu kanalıyla giriştiği en
yazıyorum:"... Bu mektupta bir bakıma Kemal geniş çaplı film tasarısının Kemal
Ve tasarlanan bir romandan ilk Tahir'in bütün hayat çizgisini açık­ Tahir'in "Yorgun Savaşçı" romanın­
örnek bölümler: layacak ipuçları vardır: YURDUNU dan kaynaklanması rastlantı değil­
Atatürk'ün ölümünün üstünden VE MİLLETİNİ HER ŞEYE RAĞMEN dir. Atatürk'ün ölümü sırasında
tam bir ay geçmiştir. 10.12.1938 SEVMEK... Bu sevgi sonuçta 1918' düşünülmeye başlanan bir konu­
tarihli mektubunda Kemal Tahir'in den 1938'e kadar yeniden bir vatan nun, doğumunun 100. yıldönümün­
affedilme umutlarının zayıfladığı yaratmaya çalışanların tek bir ro­ de film haline getirilmesi olayın
sezilmekte, kendisini mahkûmiyete manın değil, birbirine bağlı birçok anlamını derinleştirmektedir.
alıştırmaya çalıştırmaktadır. Bir ta­ romanın konusu olmasına yolaç- Kemal Tahir'i Atatürk'le birleşti­
raftan da "Milli Mücadele" üzerine mıştır. Atatürk'ün ölüm günlerinde ren "milli mücadele" ruhu idi. Bana
yazdığı roman üstünde uğraşmak­ filizlenen ilk düşünceler olgun da "Yorgun Savaşçı"yı yapma gücü
tadır. Şunları yazıyor: meyvelerini uzun yıllar içinde veren bu ruhtur. Kemal Tahir,
"1938 senesinde Cumhuriyet Ordu- vermiş, ilk olarak mütareke yılları çağdaşlaşma ve batılılaşmanın
su'nu isyana teşvik etmiş olmak İstanbul'unu anlatan "Esir Şehrin "milli mücadele" ruhunu ortadan
cürmü ile hapse tıkılan Kemal insanları" ve "Esir Şehrin Mahpusu" kaldıran boyutlara varmasını, pa­
Tahir'in Türk inkılâbına dair en yayınlanmış, daha sonra Milli Mü­ zarcılığın, fırsatçılığın, siyasi iktidar
kuvvetli eseri yazması tarihte pek cadelenin örgütlenmesinde ordu­ hırslarının, ferdî çıkarların toplum­
garip olacak. Her devirde -kendine suz kalmış subayların çabasını sal yararlardan üstün tutulmasının,
göre- bir Namık Kemal ve bir anlatan "Yorgun Savaşçı" ortaya devleti güçsüzlüğe, toplumu parça­
Magosa Zindanı mevcut oluyor. çıkmıştır. lanmaya götürdüğünü şiddetle dile
Romanı ’ yazmak için Atatürk'ün "Kurt Kanunu" İzmir Suikasti getirdi. 11 Eylül 1980 günü Türki­
Nutkunu, o zaman İstiklâl ve "Yol Ayrımı" Serbest Fırka'nın ye'nin varmış olduğu nokta onun ne
inkılâp için çarpışmış insanların kuruluşu olayları çerçevesi içinde kadar haklı olduğunu göstermekte
hatıralarını okuyorum. Şimdilik va- Cumhuriyet döneminde devrimlere idi. •
50

Taha Toros Arşivi

You might also like