Professional Documents
Culture Documents
'
.·,
·'·
:
-
' .
ALBERT CHAMPDOR
. 1
Es ki Mı sır 'ın
OL U LEF\ KI T AB I \
Briti sh Museum'daki
Ani,· Hunefer, Anhai Papiruslanna Göre
Çeviren:
SuatTAHSUG
.
i·
. '
Q
Ruh ve Madde Yayınları
Bu Eserin i
--:
Her Tilrlü Hakkı
.
Metapsişik Tetkikler
ve
İlmi Ara§tırmalar
Derneğine ..
Aittir
htt://groups.yahoo.com.group/TTT_Kitaplar/
Dizgi, Baskı:
Yan§ Matbaası, Tel . . 522 37 52
&
lstanbul, 1984
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
'
Eski uygarlıklara, bizimle hiçbir ilişkisi kalmamış gib1. görü-
nen bir halkın yaşayış ve düşünüş biçimlerinden bize kalan izlere
yanaşmak_ zor ur ;, ama yara sız değil ...
Bu geçmiş uygarlıkların verilerine bakarken iki çe lt önyar-
gı ile karşı karşıya bulun uruz: Birincisi ı.<bilimsel1> dediğlıniz
.yaklaşım türü. Bilmeyiz ki yorumlarımız, fçinde yaşadığımız dö-
nemin geçer akçesi olan bir «değer yargıları slstemi»nin prizma-
sı ardından, asıl gerçeğe bakıldığında «bize göre» bir görüntti
elde etmekten ileri gitmemektedir.
İkincisi, bir tür okült, gizemci yaklaşımdır ki «ne varsa eski-
de var» biçiminde bir zihni faaliyete yol açmaktadır+ Kuşku yok
kl insanlığın bir şuur-altı birikimi geçmiş deneyimlerin izlerini
taşımaktadır. İnsanlık bir bütündür. Bir evrim sürecini hep bir-
llkte yaşamaktadır. Bu süreci incelerken, dönemleri pafta pafta
ayırarak birbiriyle hiç ilgisi olmadığı sanılan adalan keşfe ça-
lışmak bizi yanılgıya sürükler.
o halde ne yapmalı?
Sırf eleştirileri getirmek bize fay dalı olan ipin ucunu yaka-
layıp, izlemeye yetmez. Eski uygarlıkların bize yansımış izleri
varsa bu, bize bir bildirl J bugünkü yaşe.rnımızla özleştirmemlz ge-
reken bir bilgi yüküdür.
Eski ,Mısır, BAbil vb. uygarlıklarla birlikte, Batı uygarlığı
dediğimiz bir sürecin başlangıcıdır.
Elinizdeki özet yapıt, bir sürü alışılmamış sözcük, tanrı adı
ve ilk bakışta saçma görünen imajlarla doludur. Ancak, şurasını
unutmamak gerekir ki M.Ö. 3000 yıl süren bir uygarlık odağı ola-
rak ortaya çıkan bir dünya parçasının bu verilerini bir çırpıda
cVah zavallı putperestler!, veya cntçln ölüm karşısında bu kadar
Ugi ve zahmet?, biçiminde bön yorumlarla geçiştiremeyiz.
Bu çevlrislnl sunduğumuz yapıt u bakımdan yararlıdır: sı ...
ze asıl Ölüler Kitabı'nm bilimsel ve karşılaştırmalı çevlrllerlnt
olduğu gibi aktar aydık, daha ilk satırlarda hiçbir şey anlama-
manın verdiği sıkıntıyla kaldırır atardınız.
Oysa kitabın Fransız yazan. -bütün ciddi araştırmalarını._tle-
ğerlendirmeyi blı· borç biliriz... Mısır'a, on dokuzuncu yüzyılda
moda. bir _Plerre Loti romantizmi ile gitmiştir.-
Bu da, kaçınılmazdı + Birbirinden onca uzaklaşmış, birbirine
onca yabancılaijmış iki kültürün çakışması, daha başka türlü ol-
saydı, yararlı olmazdı.
Bir kişiden her-şeyi birden bekleyemeyiz. Kitabın bir bölü- _
münde, uzaktan gelen mü zzinin sesini: cDervlşler:lri ağıtları,
uzaktan. cinlerin sızlanması gibi geliyordu• diyen bu yazar, için-
de bulunduğu ortamın bugünkü realiteleri ile _ilgilenmenin gere ..
ğ1n1 hiç· duymamıştı.
t.tsteUk, sözcüklerin aktarılışında, hıristiyanlıkta kullanılan
terimlerden yararlanılmış ki bu da kaçınılmazdı. Çevirlmlzin
sözcükleri konusunda şu açıklamayı yapmamızda yarar var: Bu ...
günkü Türkçemtzin içinde bulunduğu geçiş döneminin gereksin-
melerine uydukt ancak eski sözcükleri de kullanmakta bir sa
kınca görmedik. Eski Mısır sözcüklerinin transkripsiyonuna ge-
lince, tam doğru okunduğu bilinmeyen bu sözcüklerin Fransızca
transkripsiyonu.na uyduk. Ancak cTeb:$>gibi, «Memfis:ı, gibi sık...
ca tekrarlananları Türkçe okunu:;;una göre yazdık. -.
Metnin bütün o karmakarışık sistematiğine karşın çok ligi
çekici bazı noktalara değinmekte olduğunu da söylemekte yarar
var: İlk bakışta bu sistematik reenkarnasyon, evrim gibi bir ta-
kım fikirlere hiç de sahip değildir.. Ölü, ebediyetler boyu, eğer
sA.Uh: doğrulardan bulunduysa, evrenle bütünleşir. Ancak, Kurt
an'da da bel1rtlld1ği gibi, bu cmutlu ölüler> öbür dünyadaki cen•
nette yemekte, içmekte cinsel zevklerini blle sağlamaktadırlar.
İkinci nokta t öbür dünyanın lklll görünümüdür. Bir tarafta
karanlıklar, ıstıraplar, korkwıç y,aratıklar, korkutucu tanrılar, tu-
.,
i
1
zaklar varken, öbür yönde üstün tesirler, mutluluk hisleri var•
dır.
Aynı lk.1lemt Tibet'ln Ölüler Kttabı'nda da görürüz: Kızgın
tanrılar ve Güleç tanrılar.
Aslında, Mısır'ın bu Ölüler Kitabı büyük bir olasılıkla Hln-
distan,a gitmiş, orada da unutulmaz etkiler bırakmıştır. Rama-
yana destanında bir düğün sırasında, dışardan gelen hedlyeler
arasında Ölüler Kitabı da anılmaktadır.
Üçüncü ve çok önemli nokta •Kıyametler, meselesidir Yı...
kım, kaos ve yeniden doğum.
Bildiğimiz evrende bir toz zerresi olan gezegenimiz Dünya•
·ya, bütün Kılinat bilgisinin verileceği düşifnülemez.
Kitaptaki evren sözcüğü yalnız dünyamızı (ve öbür dünya-
mızı) içerir. Gene Kitaptaki Güneş Kayığı da uzak bir perspek-
t.lfi, arınmış ruh'un katılacağı PIA.nlar fikrini hatırlatmakt-adır.
Suat TAHSUG
1
l'
5
MISIR IN ÖLÜLER KİTAB I
GİRİŞ
i
',:
BURAD A İNSANLARIN, TANRILARIN
VE ÖLÜLE RİN TARİH İ BAŞLAR.
6
GİRİŞ
8
GİRİŞ
la§ık tkt yilzyıı sonra, eski çağ tarihinde htç görülmemiş top-
lumsal btr tepki bii.tün ülkeyi temellerine kadar yıktı. Uzun sü-- ·
ren süitsttmallerin aşırılığı, vergilerin umursamazcasına ada-
letsiz dağılımı, vergi toplayıcıların zulümleri, efendilerin. kayıt-
sızlığıf işsizlik, açlık, salgın hastalıklar, görünmezUklere · izlen-
miş firavunun apaçık yetersizliği anarşik bir durum yarcttmıştı.
Kontrol edilemediğinden bir on yıldan öbürüne, gittikçe kötü-
leşen bu hal, gerçek bir halk ihtild.ltnln zaferi ile sonuçlandı. Bu
olaylar, çocukluğundan befi deli olan ve bir timsahın dişleri ara-
sında can veren firavunun kurduğu, meşrfl olmayan Herakleopo-
Us firavunlarının egemenliği sırasına rastlar. Böylece, Eski Mısır,
· Avrupadakilerden 3200 yıl evvel, bütün şf'adet hareketlert. dog-
matik aşırılık nüansları ve kanlı iç savaşları ile, halk egemenli-
ğini tanıdı. Mısır. son Herakleopolis firavunu ile birlikte az kaldı
bu kaosta kayb olacaktı. Mô. 2000 yılına doğru Teb'Uler,. Nil'in
bereket getirici ta:ıma doğrultusunun tersine, güneye yiJnelen
ihtildl dalgasına set çekmeyi başardılar. Merkezi güç onlara geç-
ti, meşru ve özgürlükçil firavunlardan oluşan yeni btr süld.leyi
tanıdılar. lç politikalarını bir çeşit sosyal devletçilik doğrultusun-
da yönlendirdiler. Bu sistem daha mütevdzi sınıftan kişilerin din
ve devlet görevleri almalarına müsaade ediyordu. Böylece halk_,
her şeye rağmen, kaba zaferlertnden bir şevler koruduğu izlen1.-
minde oldu. Ülkeye gelince, yavaş yava.ş ekonomik ve toplumsal
' dengesini buldu. Tıpkı hiç bir kum tanesinin yerinde durmayışı
gibi, hiç bir millet de en eski çağlardan beri, gayretlerinin mey-
valarından rahatça faydalanmayı ümit ede1nez. Az kaldı ülkeyi
yo'k edecek ihtiltllin acılarından hemen hemen kurtulurken, ye-
ni ve daha bü'l/ük bir f eldket Nil Vd.disine çiJkfü: Önas1ıa'nın vah.-
şı yaylalarından, Güney R.usya'nın steplerinden, Mezopatamya•-
n.ın taşlık kırlarından, va.tanlarını ytttrmtş yığınların kovalama-
sıyle kaçan Hyksos atlılarının tstild.sı.
Ancak, yabancı egemenune rağmen, hiç btr Mısırlı, 1llkenın
yazgısına olan güvenin·ı yttfrmedt; Kutsal ateşler söndüril.lmedt
ve XVTII. Teb silld.lesi (MÔ. 1580 -1320) Asyalıları kovmak 1.çin
tnatçı, karışık, güç bir mücddeleye gf.rtştf ve kahraman, cesur, he-
yecanlı bir halkın bütününü yanında buldu. 111. T'houtmes, tali ..
9
MISIRIN ÖLÜLER KİTABI
10
GİRİŞ
12
I. BAB
I. BAB
H e r .§ e y ô ı 1l l e r K it a b ı n d a y a z ı l m ı § t ı r... Çok
eski zama:p.larda, düzgün yüzlü K e o p s veya S a k k a r a pi-
ramitleri yapılmadan çok evvelleri, Y a r a t ı l ı ş sırlanna. ini-
siye olmuş Eski Mısırlılar. Güneşin her sabah, N o 'Clt'un karnın-
dan çıkıp t her akşam,. batının son ışıkları yaşayanların evreninin
· sınırlarını bellrlerken t N o O.t'un ağzında kaybolduğunu biliyor-
lardı. Ve ayaklarımızın altındaki öbür dünyada toplanmış. ölüler,
güne in gece yolculuğunda, D o u a t'ın on iki bölgesindeki de-
ğişimlerini seyredebiliyorlardı. Ve burun deliklerinde yeniden ha-
yat nefesini bulan ölüler O ü n e ş K a y ı ğ ı n ı n, köpek başlı
maymun tapınıcılan ile, sihirli kürekleri ile ve güneşi s k a r a b e
(bu böceğin Türkçe ismi bok böceğPdir) yani Khepra, oluşan tan-
n biçiminde görüyorlardı.
Nil Vadisinin eski aha.Iisinin ölüler a.ı.emine girmeden ve
BİLGİLER KİTABI'nın sayfalarını açmadan evvel, onların ebe-
diyeti olacak şaşırtıcı evrenin kapıları açılınca, ölüleri bekleyen
tanrılardan birkaçını öğrenmeliyiz ..
PTAH
PTAH var olan her şeyi yarattı. ·ondan evvel, Veda'larda ya-
zılı olduğu gibi c_ne varlık, ne de yokluk vardı. Yukarda ne uzay t
ne de gökyüzü vardı. Hareket eden neydi? Nerede ve kimin yö-
netiminde? Derin. dipsiz su mu vardı? O zaman ne ölüm ne ölüm-
süzlük, ne de geceyi gündüzden ayıracak bir belirti vardı. B i R;
nefes almadan soluyordu, kendiliğinden hareketli !di: ötesinde
hiç blr şey mevcut değildi. Başlangıçta karanlıklar karanlıkları
örtüyordu. Boşlukta hapsolmuş B İ R, sıcaklığın gücü ile vücut
buldu . (R 1g v e d a, x • 129- Louis Renou çevirisi). Ptah, tan-
... 13
MISIRIN ÖLÜLER KİTABI
r 1 ..
Şekil - 1
yesinde, dünyanın başlangıcında tanrısal sözler söylendi ve tan-
rılar varlığı bildiler, çürikü Ptah, Memfis tanrıbilimine göre, ço-
ğalma organları olan <<yürek ve dil» idi. O zamandan, ilk kaostan
sular ve yerler oluşur oluşmaz, gelecekteki ölülere vaad edilen
milyonlarca yıllık yaşamın simgesi olan asanın sahibi idi.
. ANUB JS
Ruhları yargılayan Tanrılar mahkemesinin başta gelen ki-
şisi ANUBİSt alemin yaratıldığı gün herkesin yerini saptadı ve
bunu öyle yaptı ki herkes için her yer, zamanların sonuna kadar
burada da, öbür dünyada da belirlenmiş olsun. S. Mayassis, «ölü-
lerin ve ruhla rının bir koruyucu tanrısıdır ve bu koruma onlara
yardım edip, onları arıtmaya yöneliktir,» .diye yazıyor. Ona «Ke-
mikleri yeniden toplay an, t Alağı alemin_ «Kapı açıcısı» aa aenı-
llr
.Ruhun tartılması törenlerlnln tamamlanması için, ölüyü
karşılayıp, elinden tutara k. Osiris'ln karşısına götüren odur. Ha-
reketlerin, mekAnların, şekillerin, sayıların, gezegenlerin muha-
sebecisldlr. o. ayni zaınanda sihir metinleriniz.!, l}er _aycanavar-
ların vutmak ıstedlkle..tl Y.e konstellas_yonıar Lrasınaan rı, n o t
go nür _göfilnriiez getlye ıcustuklan ay )ın da· .koruyuGusudur.
14
L BAB
*Mout : Gerçek
16 ...
-·1. BAB
· SETH
17
MISIRIN ÖL"OLER KİTABI
Şekil- 2
Ôl1lJ ölilm sarayına götür1llllyor ..
Plramlt tekstlerinde, Seth'l Horus'la karşı karşıya getiren
korkunç savaş Hişkisl anlatılır. Oradan Seth'ln nasıl husyelertnl
(testis) kaybettiği ve Horu 'un bir gözünden olduğunu öğreniyo-
ruz. Bu kötülüğü kovalayan t yakalayan ve peşini bırakmayan Ho-
ru.s, özellikle ölüler tarafından saygı görmektedir. Çünkü bu ışık
yapılı Horus onların «gözünü açmıştır>. Böylece ölüler «onun
18
I. BAB
19
MISIRIN ÖLÜLER, KİTABI
(x) Diansefaldeki Pineal aygıt iki bölümden oluşur: Retinası ,. ilkel göz
billuru, pirmanter ve periferik hücreleriyle küçük bir gözü andı-
ran bölüm ve diansefalden yukarı çıkan tüb şeklindeki epifiz gud-
desi. Bu aygıt özellikle Rhynchocephale'lerde ve bazı sürüngenler-
de çok bellidir. Prosaurien'ler de denilen bu ilk bölüm çok eski sü-
rüngenlere benzer. 45 cm. boyunda bir kertenkeleyi andıran ve
Yeni Zelanda'nın kuzeyinde, Plenty körfezindeki birkaç adacıkta
yaşayan Hateria (Spbenodon punctatus) bu türün tek örneği olup
nesil tükenmek üzeredir. Metinde pineal gudde diye anılan bu
apareyin bir üçüncü göz kalıntısı olması pek muhtemeldir.
Biologic: Animale M. Aron etp. Grasse
21
MISIRIN ÖLÜLER. KİTABI
22·
II. BAB
1 1 1
il. BAB
Ebediyetin yay- :iô
gınlaşması için
/sis insanları ö-
lümsüz kılan de-
vayı (ilacı) keş-
fettt ...
--
Şekil - 3
Toplumsal açıdan çok güçlü din seçkinlerinin bir sürü 1nls1-
yasyon merkezinde bilgi aldıkları Nil V!.disi halkı, eski çağların
başka halklanndan, yalnızca dünyanın en olağanüstü uygarlığı-
na sahip olmakla değll t ölülerine gösterdikleri aşırı Ugl ile de ay-
rılır. Topl umsaı. siyasal, dinsel yaşamlarına kesin kurallar ege-
mendir. Bu ıaşam, ölüm kapılarının eşiğinde her canlıyı bekle-
23
MISIRIN ÖLÜLER KİTABI
24
II. BAB
o
,HOL
AVLU
Şekil- 4
Ttptk bir Teb mezarının plc!nı. A'dan Z1ye harfler cenaze restm-
leTintn yerlerini... göstermektedtr. · (Teb'de, Nakht'ın mezan.J
26
II. BAB
·ÖLÜLER, cRtiZGAB.LA
YÜKSELiR..,
(Torino Papirüsü)
özetleyelim Eski Mısırlılar için ölüm mevcut değlldi. Her
biri ,. toprağın öbür yüzünde kendine, dünyadakine oldukça ben-
zer bir yer ve bir mevcudiyet bulacağına güvenebiliyordu. Geze-
genler arasında, kendini doğruya çıkardıktan sonra, maddi zen-
ginliklerinin hiçbirini terk etmeksizin vaad edilen ebediyetle
mutlu olabilirdi. İşte burada firavunun uyruklarının öıtilerıne
gösterdikleri özenin, sandığımız gibi o kadar menfaatsiz olmadı-
ğı ortaya çıkıyor. O kadar çabuk unutan ve etkilenebilen canlıla-
rın, ölülerin haklan olan madd! ve manevl özenle memnun: edil ..
medlkleri zaman, onların dönüşlerini ve kızgınlıklarını düşün-
düklerini söylemek gerekir. Ölünün akraba ve yakın dostları,
onun kendine yapılması gerekeni isteyeceğini, eğer bunlar yapıl-
mamış veya kötü yapılmışsa, yaşayanların evlerıne ta.cız etmek
için geleblleceğint b!Urler. Buna ne Teb esnafının sattığı mus-
27