You are on page 1of 116

URİZ

100. YAŞINDA

M
T
AY L I K C O Ğ R A F YA KEŞİF DERGİSİ MANDELA'NIN
EVİNDE
SOWETO - GÜNEY AFRIKA

SAYI: 302 - MAYIS 2018 FİYATI: 11.00 TL (KKTC FİYATI 13.50 TL)
● AKDENİZ ZAMANI ●

NO: 2018 / 05

AMALFI KIYILARI – ITALYA

AKDENIZ ZAMANI
TAVLA KÜLTÜRÜ
● DEVE GÜREŞLERİ ● MANDELA'NIN EVİNDE ● EK: ERASMUS PLUS / GENÇLERİN AVRUPA GÜNLÜĞÜ

HAYDI OĞLUM
KEMIK

İSTANBUL'DA DEVE GÜREŞLERI


KUŞ GÖÇÜ ASIRLARIN GELENEĞİ
ANTALYA
EK: ERASMUS PLUS - GENÇLERİN AVRUPA GÜNLÜĞÜ TAŞ DEVRİNİN İZLERİ
TAV PASSPORT ÜYELİĞİ'NDE
%15 İNDİRİM VE
12 TAKSİT FIRSATI

TAV PASSPORT'LA
ŞİMDİ HAVALİMANI
BENİM ÖZEL ALANIM.

Hemen indir
Axess
Mobil

WINGS VE AXESS PLATINUM'UN İNDİRİMLİ SAHİP OLABİLECEĞİ TAV PASSPORT AYRICALIKLARI


• TERMİNAL GİRİŞLERİNDE ÖZEL GÜVENLİKTEN HIZLI GEÇİŞ • VALE & 30 GÜN ÜCRETSİZ OTOPARK
• BUSINESS CHECK-IN • ÖZEL PASAPORT & GÜVENLİK KONTROLÜ • ÜCRETSİZ LOUNGE KULLANIMI
• DUTY FREE'DE ÖZEL ALIŞVERİŞ AYRICALIKLARI & ÖDEME KASASI • HAVALİMANINDA İNDİRİMLİ
RESTORAN & KAFELER

TAV Passport Üyeliği Wings ve Axess Platinum sahiplerine özel ilk alımlarında
%15, yenilemelerde %20 indirim ile sunulacaktır. 12 taksite kadar taksit imkanı
da sunulacaktır. Kampanya 1 Haziran 2018’e kadar geçerlidir. İndirim ve taksit
fırsatından sadece Wings, Wings Black, Axess Platinum asıl/ek kart sahipleri
faydalanabilir. Bir müşteri aynı anda en fazla 9 adet TAV Passport satın
alabilir. Duty Free’deki indirimler indirim yasaklı ürünler, alkol ve tütün
mamulleri için geçerli değildir. TAV Passport Kart’a başvurmak için
444 25 75’i arayabilir, hizmetlerin geçerli olduğu şehirler ve detaylı bilgi için
HAYAT. ŞİMDİ. BENZERSİZ. www.tavpassport.com web adresinden bilgi alabilirsiniz.

Wings’e hemen başvurmak için WINGS yazın, 5990’a kısa mesaj gönderin.
İÇİNDEKİLER
SAYI: 302 - MAYIS 2018

KAPAK FOTOĞRAFI
AMALFI, ITALYA

Yayıncı
Doğan Burda
Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
İcra Kurulu Başkanı
Cem M. Başar

Yayın Direktörü
Murat Köksal
Yayın Danışmanı
Mehmet Yaşin

Yayın Yönetmeni
Kansu Şarman
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Mustafa Türker Erşen

Haber Müdürü: Nazlı Kurt


Görsel Yönetmen: Tolga Çoruh
Araştırma: Tevfik Taş
Foto Muhabiri: Turgut Tarhan
Sayfa Yapım: Bahadır Erşık

Fotoğraf Kurulu
Gökhan Tan (Fotoğraf Danışmanı), Yasin Akgül, Sinan Anadol, Ali Murat Atay,
Tavla kültürü 50
Servet Dilber, Şebnem Eraş, Umut Kaçar, Selim Kaya, İzzet Keribar,
Ali Ethem Keskin, Zafer Kızılkaya, Ufuk Sarışen, Tolga Sezgin,
Hakan Öge, Mustafa Seven, Kerem Yücel
Yazı Kurulu
Füsun Arman, Prof. Dr. Rüstem Aslan (Arkeoloji), Oya Ayman, Nezih Başgelen,
Cenk Durmuşkâhya (Botanik), Yard. Doç. Dr. Yıldırım Güngör (Jeoloji), Nedim Gürsel,
PANORAMA SOWETO / GÜNEY AFRİKA
Prof. Dr. Necmi Karul, Serkan Ocak, Prof. Dr. İlber Ortaylı,
Tülay Zihli Özgür, Selcen Pirge, Yeşim Pütgül, Melih Şabanoğlu,
Mehmet Sait Taşkıran Mimar Sinan’ın izinde 6 Mandela’nın evinde 68
Katkıda Bulunanlar
Ferdi Akarsu, Ersin Demirel, Nermin Erol, Şahan Nuhoğlu, Oğuz Otay, şoweto Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en
Bülent Özalp, Serkan Seymen, Ercan Uğurlu, Dr. Umut Yıldız, Fatih Yıldız ATLAS RAPORU
Marka Müdürü büyük kenti Johannesburg’un bir
Ayşegül Parlayan
Ankara Temsilcisi: Erdal İpekeşen
0 312 207 00 71
Hekimbaşı: Tarih yok olmasın 18 mahallesiyken dünyada rkç l k kar t
atlas@doganburda.com www.atlasdergisi.com odaklardan biri oldu. Mandela ve şteve
Yönetim UZAY ATLASI Biko gibi liderlerin ya ad klar evler, bugün
Tüzel Kişi Temsilcisi: Mehmet Rauf Ateş

Uydu mezarlıkları 22
Satış ve Dağıtım Direktörü: Egemen Erkorol
Finans Direktörü: Didem Kurucu gezginlerin alternatif duraklar ndan biri.
Üretim Planlama Direktörü: Yakup Kurtulmuş

Kurumsal İletişim Müdürü: Seren Urun


KIRPEREST ANTALYA
Reklam
Grup Başkanı: Nisa Aslı Erten Çokça
Grup Başkan Yardımcısı: Neslihan Can
Satış Koordinatörü: Suzan Özen - Haluk Demir Atalık tohumlar 24 Taş devrinin izleri 88
Satış Müdürü: Hatice Tarhan, Altuğ Selçuk, Burcu Acavut
Reklam Teknik: Ayfer Kaygun Buka - Şaban Yazır 0 212 336 53 60 Beldibi ve Belba mağaralar bölgenin
KUŞ GÖÇÜ
Faks: 0 212 336 53 91

Rezervasyon: Tel: 0 212 336 53 00 - 57 - 59 - Faks: 0 212 336 53 92 - 93 paleolotik çağa uzanan geçmi inden izler
İstanbul’un göçmen misairleri 26
Ankara Reklam Bölge Temsilcisi: Sezinur Balıkçıoğlu Tel: 0 312 207 00 72 - 73
Hedef Sayfalar: Tel: 0 212 336 53 70 - Faks: 0 212 336 53 91 ta yor. Her iki mağara da insan n
Bölgeler Reklam Satış Müdürü: Dilek Ünlü Tel: 0 212 336 53 72 - Faks: 0 212 336 53 91

Uluslararası Reklam Satış Temsilcilerimiz


atalar n n Anadolu’daki en eski izlerini
Almanya: Michael Neuwirth
Tel: +49 89 9250 3629, michael.neuwirth@burda.com ATLAS - COLUMBIA bar nd r yor.
Avusturya/İsviçre: Christina Bresler
Tel: +43 1 230 60 3050, Christina.Bresler@burda.com
Fransa/Lüksemburg/Belçika/Hollanda: Marion Badolle-Feick
Tel: +33 1 72 71 25 24, marion.badolle-feick@burda.com
Likya buluşması 30 SELÇUK/DEVE GÜREŞLERİ
102
İngiltere/İrlanda: Jeannine Soeldner
Tel: +44 20 3440 5832, jeannine.soeldner@burda.com
ABD/Kanada/Meksika: Salvatore Zammuto İTALYA / AMALFI KIYILARI Asırların geleneği
Tel: +1 212 884 48 24, salvatore.zammuto@burda.com
Yunanistan/Portekiz/İspanya/Hindistan/Asya: Jessica Loose
Tel: +49 89 92 50 2468, jessica.loose@burda.com
İskandinav Ülkeleri: Ulrik Brostrom Akdeniz zamanı 38 Anadolu’da her y l binlerce insan ayn
Tel: +45 2328 9769, ubr@jbmedia.dk meydan n etraf nda toplayan deve
Yönetim Yeri
Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-23, 34387, Şişli, İstanbul
Limon teraslar , kayal klar, lt l Akdeniz güre leri çok zengin ve kadim bir kültüre
Tel: 0 212 410 35 66 Faks: 0 212 410 35 64
Baskı
manzaras , çiçeğe duran badem ağaçlar , yaslan yor.
Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.
Dudullu Organize San. Bölgesi 1. Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL lezzetli araplar n üretildiği üzüm bağlar
Tel: 444 44 03 • Fax: (0216) 365 99 07-08 TEKNOLOJİ
Dağıtım kelimenin tam anlam yla nefes kesicidir.
Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık
Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş
0 212 449 63 63
Kameralarla yeni dünya 110
TAVLA KÜLTÜRÜ
HAFTA SONU
Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

50
üyesidir

© Atlas dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.


tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Haydi oğlum kemik! Birgi: Tarihe dokunan belde 112
Atlas dergisinin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve
Pazarlama A.Ş’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf,
harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Tavla eğlencelik mi, yoksa spor mu? Bu
İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
DB Okur Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
sorunun yan t biraz sizin bu oyunla EK
okurhizmetleri@doganburda.com
DB Abone Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
Faks: 0 212 410 35 12-13
abone@doganburda.com - www.doganburda.com
kurduğunuz ili kiye bağl . ERASMUS PLUS - YENİ UFUKLAR
Pazar hariç her gün saat 9.00 - 22.00 arasında hizmet verilmektedir.

@AtlasDergisi ATLASDergisi atlasdergisi.com atlas_dergisi


ULAŞIM SPONSORU
EDİTÖR KANSU ŞARMAN ksarman@doganburda.com

“Kıbleden geldi kışımız!”

TOZANLI ÇAYI, TOKAT / TURGUT TARHAN

G
eçen yıl Atlas’ın Mart sayısında halk kültürü “eyyam-ı bahur” dediği sıcak günler başlıyor. Suyu
araştırmacısı Ergün Veren’in kaleminden dikkatli ve verimli kullanmanın şart olduğu yıllardan
kapak konusu olarak yayımladığımız biri. Sadece biz şehirde yaşayanların içme suyu azlığı
Anadolu halk takvimi dosyasının ardından tehlikesinden de değil, tarım alanları ve yaşamı
bir kaç kez Açık Radyo’da Ömer Madra ve Murat Can paylaştığımız tüm canlıların hayatı için bu yaz suyu
Tonbil’in hazırladığı Açık Gazete programına katıldım. daha özenle kullanmak gerek.
Hem Atlas’taki makaleden, hem de bu konuyla ilgili Atlas’ın bu sayısında yine birbirinden ilginç
diğer kaynaklardan edindiğim bilgilerle halk takviminin konular var. Ersin Demirel, İtalya’nın turizm cenneti
kış ve bahar dönemine denk gelen dönemleri hakkında Amalfi Kıyıları’na gitti ve “Akdeniz zamanı” başlığıyla
karakoncolostan berdelacuza, çaylak fırtınasından eğlenceli fotoğraf ve öykülerle döndü. Bu sayının ilginç
hıdrelleze kadar iklim ve meteorolojik değişiklerin neler konularından biri de tavla kültürü üzerine. Yüzlerce
getireceğine dair sohbet ettik. Geçen Aralık ayındaki yıldır oynanan tavla oyununun tarih ve mitolojideki
programda zemheri kışından ve erbain soğuklarından yerinin yanı sıra Türkiye’de esnaf rekabetinden
konuşmuştuk. Ancak eskilerin deyimiyle kış kışlığını komşuluk hatırına tavlanın eğlenceli yolculuğunu
yapmadı bu yıl. Anadolu’nun genelinde kar az yağdı, Serkan Seymen ve Haluk Oral yazdı, Şahan Nuhoğlu
yağmur yağdı, ama yeraltı sularını besleyen ana kaynak fotoğrafladı.
o değil. Kadim kültürde güneyden esen sıcak rüzgârlara Atlas fotoğrafçılarından Turgut Tarhan, Antalya’da
gönderme yapılarak “kıbleden geldi kışımız, Allah’a Delikdağ yöresine gitti ve taş devrinin izlerini sürdü.
kaldı işimiz” dermiş çiftçiler. Toprak suyla yeterince Etrafında çok zengin ve kadim bir kültür bulunan deve
beslenemeyince tarım faaliyetinin verimsiz kalacağı güreşlerini Selçuk’ta Oğuz Otay yazdı ve fotoğrafladı.
endişesini anlatıyor bu sözler. İklim değişikliğinin 2018 Afrikalı efsanevi lider Nelson Mandela’nın
etkileri mi, yoksa bu yıla özel bir kuraklık tehlikesi mi 100’üncü doğum yıldönümü. Selim Kaya Güney
var, bunu bugünden bilmek mümkün değil. Ama ülke Afrika’da Mandela’nın evini ve Soweto’yu kaleme aldı.
genelinde karın az yağması yüzünden susuzluk riski Mayıs sayımızda AB Türkiye Delegasyonu ile birlikte
ciddi biçimde konuşuluyor. Artık Mayıs ayındayız. hazırladığımız “Erasmus Plus - Gençlerin Avrupa
Hıdırellezi takip eden dönemde halk takviminin Günlüğü, Yeni Ufuklar” kitapçığı da derginizle birlikte.

4 ATLAS · MAYIS 2018


SEA

LAN
AIR

D
NAVITIMER 1
PANORAMA
EDİRNE

Mimar Sinan’ın
izinde

SELİMİYE CAMİSİ, EDİRNE / TURGUT TARHAN


B
üyükçekmece, Silivri, ve bilhassa “ustalık eserim” Köprüsü, Tekirdağ’da Rüstem 1568-1575 arasında, yedi yıl
Marmara Ereğlisi, Çor- dediği Selimiye Camisi’nin Paşa Külliyesi gezilerek gibi kısa bir sürede tasarla-
lu, Tekirdağ, Lüleburgaz, bulunduğu Edirne’nin ayrı bir Kırklareli ve Edirne’ye geçi- nıp inşa edilen; bugün her-
Alpullu, Babaeski, Havsa ve yeri var. Yavuz Sultan Selim, liyor. Kırklareli’nde Sokollu kesi kendine hayran bırakan
Edirne’deki 22 Mimar Sinan Kanuni Sultan Süleyman, II. Mehmet Paşa Külliyesi, Taş caminin ardından Rüstem
eserini kapsayan iki günlük Selim ve III. Murat’ın hiz- Köprü, Sinanlı Köprüsü ve Paşa Kervansarayı, Semiz Ali
rotanın tanıtımı 10 Nisan metinde yüzlerce yıla tanık- Semiz Ali Paşa Camisi rota Paşa Çarşısı, Sokollu Mehmet
2018 günü Edirne’deki Seli- lık edecek eserler bırakan, kapsamında bulunuyor. Paşa Hamamı, Adalet Kulesi,
miye Camisi’nin bahçesinde tüm dünyada mimari ve Edirne’ye yaklaşırken Kanuni Köprüsü gibi Mimar
gerçekleşti. Mimar Sinan ve mühendislik dehası ola- son durak Havsa ilçesin- Sinan’ın Edirne’deki diğer
eserlerine dair konuşmayı rak görülen Mimar Sinan deki Kasım Paşa Külliyesi. eserleri geziliyor. Yalnızca
Prof. Dr. Suphi Saatçi yaptı. yapılarının bulunduğu rota, Külliyeyi, Sokollu Mehmet Mimar Sinan’ın iki başkent
Edirne’nin kültür, turizm ve İstanbul Büyükçekmece’den Paşa, Bosna’da görev yapar- arasında uzanan Trakya top-
gastronomi değerlerini ön başlıyor. Burada Sultan ken vefat eden oğlu için yap- raklarına dağılmış eserleri
plana çıkarmaya yönelik gaze- Süleyman Kervansarayı, tırdığı için burası onun adıy- değil, aynı zamanda tarihi,
teci, blog yazarı ve fotoğrafçı- Sokollu Mehmet Paşa la da anılıyor. Rotanın son kültürel ve sosyal dokuyu
lar için düzenlenen rota gezisi Mescidi, Sultan Süleyman durağı, Osmanlı’nın 92 yıl- da keşfetmeyi sağlayan rota,
kapsamında etkinliğe katılım Çeşmesi ve Köprüsü; Silivri’de lık başkenti Edirne. Burada yoğun biçimde günübirlik
gerçekleştirildi. Mimar Sinan Köprüsü, tabii ki II. Selim’in 80’li yaş- turlar yapılan Edirne’yi hak-
Tüm Osmanlı coğrafyasın- Marmara Ereğlisi’nde Semiz larında olan Mimar Sinan’a kını vererek gezmek için bir-
da 300’den fazla eseri bulu- Ali Paşa Camisi, Çorlu’da yaptırdığı mimari şaheser kaç güne ihtiyaç olduğunu da
nan Mimar Sinan için Trakya Sokollu Mehmet Paşa Selimiye Camisi bulunuyor. hatırlatıyor ●

6 ATLAS · MAYIS 2018


PANORAMA
İZMİR

Türk izlenimcileri Arkas Sanat Merkezi’nde


İzmir’deki Arkas Sanat
Merkezi, bahar döneminde
yepyeni bir sergiyle kapılarını
sanatseverlere açıyor. 12 Ni-
san-27 Temmuz 2018 tarihleri
arasında gerçekleşecek “Renk,
Işık, Titreşim: Türk İzlenimci-
leri” isimli sergi, Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e uzanan süreçte
manzara, natürmort ve por-
tre başta olmak üzere müze
ve özel koleksiyonlardan der-
lenen eserlerle resim sanatına
damgasını vuran Türk izle-
nimcilerine ışık tutuyor. Ağır-
lıklı olarak Türkiye’nin mo-
dernleşme sürecinde yurtdı-
şında gördükleri eğitimlerden
sonra yurda dönen ve modern
sanatın temsilcileri olarak bi-
linen 1914 kuşağı sanatçıları zengin bir seçki sunuyor. etabı olarak Renk, Işık, Tit- resim yapma ilkeleri batıda
kapsayan sergide 125 eser yer Arkas Holding Yönetim reşim Sergisi’ni açmaya ka- olduğu gibi öğretilmeye baş-
alıyor. Sergi İbrahim Çallı, Kurulu Başkanı Lucien Ar- rar verdik. 1914 kuşağı sanat landı. Bazı askerler okulu bı-
Nazmi Ziya, Hikmet Onat, kas, serginin açılışında şun- tarihimizde önemli bir yer rakarak ressam oldu. 1914
Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman ları söyledi: “1800’lerin or- tutuyor. Bu kuşak Türkiye’de kuşağının da öncüleri bu res-
Duran, Namık İsmail, Meh- tasından sonlarına varan bir modern resmin kurucuları samlardır. Bu kuşak aynı za-
met Ruhi Arel, Sami Yetik gibi süreci kapsayan Asker Res- olarak biliniyor. Resim öğre- manda açık havaya çıkarak
izlenimci anlayıştan etkilenen samlar Sergisi’nin ardından nimi askeri okullarda başla- gördüklerini resmeden ilk
farklı dönem sanatçılarından Türk izlenimcilerin ikinci mıştı. Yavaş yavaş Türkiye’de ressamlar.”

ALAÇATI Ege’den beslenmek ve rüzgâr , denizi, ko-


kusu, bereketi ile yosun ve ye ilin iç içe

Ege’de lezzet buluşması


“ş ra d insanlar n s ra d bulu mas ” slogan yla
geçtiği bu coğrafyan n güzellikleri ve sür-
dürülebilirliği konu ulacak. Yurtd ndan
gelen misa r e er, Ege bağlar nda ve
yola ç kan PEAK bu sene Alaçat ’da. Türkiye’nin önde Çe me’nin, Alaçat ’n n, Kemeralt ’n n,
gelen e eri, tad m uzmanlar , Ege’nin, Çe me’nin, sokaklar nda, yerel mezatlardan ve pa-
Alaçat ’n n ba ar öyküsü haline gelmi isimleri, s ra zarlardan ald klar malzemeler ve Ege’nin
d hikâyelerini anlatacaklar. Projenin küratörü ve ya- ilham ile s rad bir sofran n kurucular
rat c lar ndan Kemal Demirasal önderliğinde 12-13 olacaklar. Arkas Turizm, BiletPro, Kristal
May s 2018 tarihlerinde Alaçat Yek’te gerçekle e- Yağlar , Lucien Arkas Bağlar ve Arkas
cek olan konferansta ana tema Ege olacak. Ege’de Trio da katk lar yla PEAK’e ilk y l nda
ya amak, Ege’de ya lanmak, Ege’den ilham almak, destek veriyor.

8 ATLAS · MAYIS 2018


PANORAMA

SERGİ

İçimdeki Doğa

BARIŞ KOCA
F otoğrafları ve yazıları Atlas’ta da yayımlanan Barış Ko-
ca’nın fotoğraf sergisi “İçimdeki Doğa”, 28 Nisan-4 Mayıs
2018 tarihleri arasında Ankara’daki İTÜ Evi’nde sanatsever-
oluşturduğu yaklaşımın bir sonucu. Sergide yer alan karele-
re bilinçli olarak yer bilgisi eklenmemiş. Bunun temel nedeni,
izleyicinin izlediklerine kendi hayal dünyasından bakmasının
leri bekliyor. Sergi, Barış Koca’nın “düşsel gerçeklik” olarak istenmesi. Bu yaklaşımıyla Koca, doğaya ilginin pozitif yönde
tanımladığı, doğanın işleyişiyle ilgili tecrübe ve gözlemlerin artırılmasına ve böylece korunmasına kendince katkı verebi-
yanında bilinç ve görme üzerine yaptığı araştırmalar sonucu leceğini söylüyor.

SERGİ

Masumiyet Öyküleri
T imurtaş Onan'ın Batı Toroslar'daki
yaşamı konu alan fotoğraflarının
sergileneceği “Masumiyet Öyküleri”
sergisi 12 Nisan 2018’de Galeri ARK’ta
fotoğrafseverlerle buluşuyor. Onan’ın
yöredeki dağ köyleri ve yaylalarda
çektiği, izleyiciye hayatın farklı
yüzlerini gösteren fotoğrafları 8 Mayıs’a
TİMURTAŞ ONAN

kadar görülebilir. Galeri ARK, İstanbul,


Kadıköy’de.

10 ATLAS · MAYIS 2018


PANORAMA
14x8000 PROJESİ

Dağcı Tunç Fındık


Nanga Parbat yolunda
M illi dağcı Tunç
Fındık’ın yeni hedefi
Pakistan’ın Himalaya dağ
çığları ve buzul çatlakları ile
dünya dağcılığında önemli
bir hedef durumunda. Tunç
zincirinde bulunan Nanga Fındık zirveye ulaşılırsa
Parbat Dağı. 8 bin 125 Nanga Parbat’a Türkiye’den
metre yükseklikteki Nanga ilk çıkış gerçekleşmiş olacak.
Parbat dünyanın en yüksek Tunç Fındık, Nanga Parbat
dokuzunca noktası. Dağ, tırmanışı için 30 Mayıs 2018
1930’lu yıllardaki ilk tırmanış tarihinde İstanbul Atatürk
denemeleri sırasında yaşanan Havalimanı’ndan Pakistan’ın
ve ölümle sonuçlanan kazalar başkenti İslamabad’a hareket
nedeniyle “Katil Dağ” veya ediyor.
“Alman Mezarlığı” olarak da Bu tırmanışta, dağın
anılıyor. İlk çıkışı 1953 yılında Diamir yüzü olarak bilinen
efsanevi dağcı Hermann batı yamacındaki “Kinshofer
Buhl tarafından yapılan bu rotası” kullanılacak. Bu rota
dağ, zorlu ve dikey teknik tabanından itibaren 4 bin
tırmanışı, kuvvetli fırtınaları, metre teknik buz ve kaya
tırmanışı gerektiren dik bir
yamaç. Tırmanış yaklaşık
45 gün sürecek ve dağ
üzerinde en yükseği 7 bin
400 metrede olmak üzere
dört yüksek kamp kurulacak.
Tunç Fındık’a, oksijen ve
ana kamptan sonra hamal
kullanmadan yapacağı bu
tırmanışta Romen tırmanış
partneri Alex Gavan ile eşlik
edecek.
Tunç Fındık, 14x8000
projesi dahilinde bugüne
dek 8 bin metrelik 12 dağa
tırmandı. Böylece bunu
başaran Türkiye’den ilk ve tek
kişi oldu. Fındık 2013 yazında
Nanga Parbat tırmanışını
yapmak üzere oradayken, ana
kampa yapılan ve 11 dağcının
hayatını kaybetmesiyle
sonuçlanan terör saldırısından
sağ kurtulmuştu.

12 ATLAS · NİSAN 2018


Geçmişten Aldığımız Gücü,
Geleceğe Taşımaktır Görevimiz.
VakıfBank, Yanındaki Güç.

444 0 724 | vakifbank.com.tr


PANORAMA
KİTAP

Aşk nifaktır
Atlas editörü, yazar ve şair Tevfik götürüyor, yaşadığımız toprakların
Taş’ın ilk şiir kitabı Eskatolgya, geçti- eski yeni katmanlarıyla, öyküleriyle,
ğimiz günlerde Manos Yayınları’ndan şiiriyle buluşturuyor.
çıkan üçüncü baskısıyla yeniden okur Eskatologya’da 12 Eylül döneminin
karşısına çıktı. Aykırı soruların şairi sokakları çağ yangınına dönüştürdüğü
Tevfik Taş, hayata karşı seyirci kal- zamanlar da var. Kent cinnetine hırçın
mayanların seyir defterini yazıyor. ve hatta kente bela oluyor şair. Cadde-
Güvertesinden dünyanın denizlerine ler boyu biriken suskunluğu yüklen-
potkal bırakan şair, zamana ve aşka me çabası, aynı zamanda yeni bir şey
dair şiirleriyle bir kez daha aramızda. söylemenin ağırlığını da içeriyor.
Bugüne dek üç şiir kitabı, iki deneme “Kelebek ve ipekle ört soruyu
ve bir inceleme kitabı çıkaran Tevfik Soruyla kalbini ört.
Taş’ın çocuklara resim sanatının baş- Soru saklı. Yanıt:
yapıtlarını anlattığı 12 çocuk kitabı A
da var. Taş, ayrıca Atlas’taki yazılarıy- ş
la bizi Anadolu’nun dört bir yanına k Nifaktır Aşk” diyor.

EZBER DIŞINDA KALANIN ROMANI GEÇMIŞIN HAYALETLERI


Basının ve yayıncılığın değişik alanlarına yılları- Gordon H. Orians’ın Yılanlar, Gün-
nı vermiş olan Ayça Güçlüten ilk romanı Uykusuz’u doğumları ve Shakespeare kitabı Metis
2014’te yayımladı. Bunu 2016’da yayımladığı Oda iz- Yayınları’ndan çıktı. Aysun Babacan’ın
ledi. Yazar, geçtiğimiz günlerde İthaki Yayınları’ndan çevirdiği kitap “evrim beğenilerimizi
çıkan Disko Topu adlı romanında ise bu dünyayla aynı ve korkularımızı nasıl şekillendirir”
dili konuşmayan, aynı pencerelerden bakmayan ve aynı diye soruyor. Orians çalışmasını anla-
kapılardan geçmeyen, çoğunluğun ezberi dışında ka- tırken “İnsan davranışlarına evrimsel
lan yönleriyle, alışılmışın dışında görme biçimleriyle bir açıdan yaklaşarak duygusal yaşam-
bilinçdışındaki asıl dünyasına körü körüne bağlı bir larımızı daha yaratıcı bir şekilde düşü-
kadını, topluma göre ise belki de sadece “öteki” diye nebileceğimizi, bu konudaki pek çok
tanımlanan bir kahrama- sorumuza cevap vermenin bir yolunu
nı işliyor. Güçlüten şöyle bulabileceğimizi göstermeyi umuyo-
diyor: “Çıkmaz sokakla- rum” diyor ve ekliyor: “Bu kitap, çok
rın ve mutlu sonla bitme- uzun bir zaman önce Afrika savanla-
yen masalların da kahra- rında kendilerine yaşayacak yer seçen, yiyecek ve güvenlik ara-
manları olur. Efendilerle, yan atalarımızın verdiği kararların, bugünkü duygusal yaşamla-
çiçeklerle, patronlarla, rımıza bıraktığı, taşıdığı izler üzerinde duruyor.”
komşularla, dikenlerle, Tarihöncesi atalarımız hayatta kalmak için bazı şeyleri (ör-
devlerle, Nene’yle, ağaç- neğin yüksek kalorili yiyecekleri) elde etmek, bazı şeylerden de
larla, susamlı akide şe- (örneğin tehlikeli hayvanlardan) kaçınmak durumundaydı. Böy-
kerleriyle, cücelerle, yol- lece atalarımızın başlangıçta bilinçli olan kimi tercihleri zamanla
daşlarla, kardeşlerle dolu içgüdüsel olarak bütün insanlığa miras kaldı.
bir hayatın içinde o hep İşte bu yüzden hemen hepimiz sözgelimi bal gibi tatlı, yüksek
kendine ait tek parçanın kalorili yiyecekleri severken yılan gibi hayvanlardan içgüdüsel
peşinde: Küçük’ün.” olarak korkuyoruz.

14 ATLAS · MAYIS 2018


3 .
HAFTA

2 .
HAFTA

1 .
HAFTA
PANORAMA

VECİHİ HÜRKUŞ

Efsane pilot beyazperdede


Türkiye’de havacılık tari-
hinin en üretken ve girişimci
kişilerinden biri olan Vecihi
Hürkuş’un hayatı sinemaya
uyarlandı. Eğrikapı Prodüksi-
yon’un yapımcılığını üstlendi-
ği filmin yönetmeni ise Kud-
ret Sabancı. Başrollerini Hilmi
Cem İntepe, Gizem Karaca,
Bora Akkaş ve Miray Daner’in
paylaştığı “Hürkuş: Göklerdeki
Kahraman” 25 Mayıs’ta vizyo-
na giriyor.
Vecihi Hürkuş daha 17 ya-
şındayken Birinci Dünya Sa-
vaşı’na katıldı. Yaralanınca
İstanbul’a dönerek pilot ol-
mak için Yeşilköy’deki Tayyare Bölüğü’nde göreve başladı ve savaş sonrası ganimet olarak
Mektebi’ne girdi. Pilot unva- Türkiye’nin ilk savaş uçağını ele geçen motorlardan yarar-
nıyla tekrar Ruslara karşı ha- tasarladı. Kurtuluş Savaşı’na lanarak ilk Türk uçağını imal
rekâta katıldı. Savaşta Ruslara katılan Vecihi Hürkuş, İstik- etti. Askeri havacılıktan ayrı-
esir düşerek Hazar Denizi’nin lal Madalyası ve TBMM’den larak uçak tasarımı ve yapı-
Nargin Adası’na götürüldü, üç takdirname aldı. Savaş- mı çalışmalarına devam etti,
ama buradan yüzerek kaçtı. tan sonra İzmir’de yeni pilot- pilotlar yetiştirdi. Havacılığın
1918’de yine 9. Harp Tayyare lar eğitmeye başladı. 1923’te her alanına emek verdi.

Kronografları ve havacılıkla arasında-

Geçmişle gelecek arasında ki güçlü bağlarıyla ünlü Breitling, yeni


bir pilot saati koleksiyonu olan Naviti-
mer 8’in tanıtımını gerçekleştirdi. Bu
model 1938 yılında kokpit aletlerinin
yanı sıra, sivil ve askeri kullanıma yö-
nelik klasik pilot saatleri üretmek için
kurulan Huit Havacılık Departmanı’na
saygı niteliğinde. Willy Breitling, kokpit
ekipmanlarının sunduğu sekiz günlük
güç rezervine atıfta bulunarak, koleksi-
yona Fransızca’da “sekiz” anlamına gelen
“Huit” adını verdi. Koleksiyondaki beş
modelin her biri, en ince detayına kadar
üzerinde çalışılmış, yüksek bir tanınırlık
değerine sahip bir tasarım kodunu ifade
ediyor.

16 ATLAS · MAYIS 2018


ATLAS RAPORU
İSTANBUL BOĞAZI

Hekimbaşı Yalısı: Tarih yok olmasın

FOTOĞRAFLAR: TURGUT TARHAN


Tarih 7 Nisan 2018, saat tür yalılar, içindeki orijinal Kurulu’nun yalıyı yıkmak yeri- İşlemeli tavanları numara-
16.00 sularıydı. Hekimbaşı Sa- eserleri de hâlâ koruyor. Bun- ne askıya alma kararı çok mut- landırarak söküp restorasyon
lih Efendi Yalısı’nın bahçesin- lardan Boğaziçi’nde sadece üç lu etti. Bir de Rahmi Koç’un sonrası yerine takmak. Biz bu
de bir düğün organizasyonu- tane vardı. Ve biri de Hekim- el yazısıyla yazıp gönderdiği yalıyı yıkıp yeniden yapmak is-
nun ön görüşmesi yapılıyor- başı Yalısı. mektup... Amacımız, burada- temiyoruz.” Ertür, Anıtlar Yük-
du. Bir gemi sessizce onlara Uzmanlara göre, yalı tek- ki eski tahtalardan kurtarabil- sek Kurulu’nun da çok destek
doğru yöneldi. Ne bir korna, nolojiden faydalanılarak kur- diğimiz kadarını kurtarmak. olduğunu sözlerine ekledi.
ne de bir siren sesi duydular. tarılabilir. Yüksek mimar Ya-
Dev gemi yalıya bindirdi. 225 man İrepoğlu, yalının önceki
metrelik Vitaspirit adlı Malta restorasyonu ve şu andaki
bandralı gemi çok büyük za- durumu ile ilgili şu bilgileri SİNOP
rar yarattı. Yalının ön kısmı
yok oldu. Tarihi eserlerin bir
kısmı sulara saçıldı. Hekimba-
verdi: “Yalıda rıhtım takviye
edilmiş, ön cephe onarımı ya-
pılmıştı. Aile sürekli bakımını
Asteriks nükleere karşı
şı Salih Efendi’nin odası ve üst yaparak yalıyı bugüne kadar Akkuyu, şinop ve ğneada’da nükleer santral kuru-
kattaki yatak odaları, alt katta- getirdi. Denize kaymasını en- lacağ n n aç klanmas ve Akkuyu’da Putin’in kat ld ğ
ki gelin odası, ön salon ve ye- gellemek için hemen askıya törenle temel at lmas ndan bu yana, nükleer kar tlar
mek odası paramparça oldu. alınması lazım. İyi ve bilinç- ve doğa korumac ya am savunucular eylemlerini Türki-
İlk anda 60 santimetre geri li bir belgeleme çalışmasıyla ye’nin deği ik yerlerinde sürdürüyor. Çernobil felaketinin
gitti, sonra da 30 santimet- yapı ayağa kaldırılabilir.” 32’nci y l nda da yine eylemler ve bas n aç klamalar ya-
re öne geldi. Yapı temelinden Hekimbaşı Salih Efendi’nin p ld . stanbul Kad köy, Mersin Akkuyu ve şinop ncebu-
ayrıldı ve günbegün Boğaz’a dördüncü kuşak torunu Zey- run bu eylemlerin adresi oldu. Yap lan protesto gösterile-
doğru kaymaya başladı. nep Ertürer, kazanın ardından rinin en ilginci ise yine şinop’ta gerçekle ti. Bergama’da-
Türkiye’nin önde gelen reh- Atlas’a şu açıklamayı yaptı: ki alt n madenciliğine kar yapt ğ gösterilerle ad n du-
berlerinden Saffet Emre Ton- “Hukuki süreç hâlâ belirsiz. Bi- yuran Oktay Konyar da -nam- diğer Asteriks- eylem için
guç, boğazda tarihi niteliğe zim tek bir isteğimiz var, oriji- şinop’tayd . ‘şokaklar ilaçlama’ eylemiyle ilgi çekici bir
sahip 366 yalı olduğunu, bu nal olarak korumaya çalışmak! performans düzenleyen Konyar, “Çernobil şinop’u kirlet-
yalılardan özellikle ismini al- Ne kadar süre geçerse geçsin. mi . şinop’tay m ve unu net gördüm. Akkuyu kilittir, o
dığı ailenin elinde olanların Üzerine oturmaya kıyamadı- kilit k r l rsa her yer nükleere adayd r. Atomun kar s nda
çok kıymetli olduğunu söyle- ğımız sedef kakma kanepeler, kilidimizi Akkuyu’da k rd rmamal y z” dedi.
di. Çünkü Tonguç’a göre, bu koltuklar boğaza gitti. Anıtlar

18 ATLAS · MAYIS 2018


Şen kahkahaların yükseldiği,
begonvil kokulu ülkeden
sımsıcak notlar…

4 Mayıs’ta raflarda!

Cebinizi yakmayacak, en yerel deneyimleri tattıracak


mavi yeşil rotayı çizmenin incelikleri bu kitapta!
Seyahati sanat olarak gören genç kalem
hep_kitap
Nazlı Gürkaş’tan...
hep_kitap
hepkitapp

hepkitap.com.tr
ATLAS RAPORU SERKAN OCAK

LAMAS VADİSİ, MERSİN

Borudaki
nehir
Artık Anadolu’nun her
köşesinde yol ve patika
kenarlarında su borularına
rastlamak olağan hale
geldi. Silifke’nin Sömek
Mahallesi’nin kuzeyinden
geçen Lamas (Kayacı) Vadisi
boyunca görülen borular, bu
konuda en şaşkınlık verici
örneklerden. Toroslar’ın

TURGUT TARHAN
yamaçlarındaki kaynağından,
Aksıfat ve Kızılgeçit
bölgelerinden kaptaj yapılarak
borulara alınmış sular parçasına yabancı bir manzara kentlerinin su ihtiyacını yaz ki o denli mütevazı değil. Çok
Erdemli ve Silifke’nin oluşuyor. kış akan Lamas Çayı karşıla- geç olmadan su kaynakların-
köylerine içme suyu taşıyor. Vadi ve çevresi antik dö- mış, bu amaçla kısmen günü- dan yararlanmak için doğaya
Yer yer patlamış borulardan nemde de yerleşimlere sah- müze ulaşabilen kemerler ve daha saygılı ve sürdürülebi-
basınçla ve yüksek sesle su ne olmuştu; Uzuncaburç, kanallar inşa edilmişti. Çağı- lir yöntemler geliştirmemiz
fışkırırken bu güzel doğa Olba, Sebaste ve Korykos mızın yöntemleri ise ne yazık gerekiyor.

GÖKOVA KÖRFEZİ

Çanlar Ege’nin incisi için çalıyor


Gökova Körfezi, e siz koylar ve tarihiyle mavi turlar n en ş T alanlar na çad r, bungalov kurdurulmas suretiyle turizm tesi-
popüler noktalar ndan. Asl nda biriydi demek imdilerde daha si yap labiliyor. Ayr ca bu kararla bölgede üçüncü derece doğal
doğru. Bir nevi kaç yeri, kafa dinleme mabedi olan, hatta ad - sit alan nda da 1994 hektarl k daraltmaya gidildi.
n duyduğumuzda bile yüzümüzü gülümsetmeye yeten Gökova, Muğla Belediyesi Ba kan Yard mc s Dursun Kaplan’ n Atlas’a
u s ralar Bakanlar Kurulu’nun ald ğ kararla an l yor. Akyaka, yapt ğ aç klamaya kulak verelim: “Otluk Koyu’nda cumhurba -
Turunç, Akbük gibi koylar n yer ald ğ Gökova Körfezi’nde birin- kanl ğ konutu var. Zaten orada Turgut Özal zaman nda müte-
ci derece ş T alan 21 bin 618 hektar daralt larak k smen imara vaz bir konut vard . u anda bu alan n etraf na 10 metre duvar
aç ld . 16 Mart’ta Şesmi Gazete’de yay nlanan karara göre, Ak- çekildi. Yoğun bir in aat faaliyeti var. Bu alan n sit statüsü de-
bük’ten Bördübet Koyu’nun olduğu alana kadar orman ve de- ği tirildi. Ayr ca denize dolgu alan da söz konusu. 20 hektarl k
niz k y lar n n yer ald ğ eritte ş T alan nda daraltmaya gidildi. alan n yüzde 20’sinde in aat yap labilecek. Çok büyük bir alan.
Karara göre, birincin sit alan nda bulunan 34 bin 162 hektarl k Fiili durum için mevzuat ç kar l yor. Yap lan deği iklik tamamen
alan, 12 bin 544 hektara dü ürüldü. Birinci derece sit olmaktan bununla alakal . şit dereceleri deği tirildi. Çok geni bir alan ka-
ç kan alan n 2 bin 447 hektar deniz k y s nda… Böylece birinci pat ld . 13.5 metre yükseklikte in aat söz konusu. Bu da dört
derece sit alan 21 bin 618 hektar eksiliyor. Bu da yakla k 27 kata denk geliyor. Yap iki katl da yap lsa burada buna müsa-
bin futbol sahas na denk geliyor. Karar n devam nda, büyük bö- ade edilmemesi gerekiyor. Mütevaz bir yap yerine imdi saray
lümü birinci derece ş T olmaktan ç kar lan alan olmak üzere 23 yap l yor. Koruma ilkesi ile ters. Biz de dava açt k, sonucunu
bin 530 hektarl k arazi ikinci derece sit ilan edildi. kinci derece bekliyoruz.”

20 ATLAS · MAYIS 2018


UZAY ATLASI DR. UMUT YILDIZ NASA/JPL-CALTECH

UYDU MEZARLIKLARI

İşi biten uydular nereye gider?


Geçen ay kontrolden çıkan Tiangong-1 uzay istasyonunun düşüşünü heyecanla bekledik. Geçen
yıldan itibaren istasyonla iletişim tamamen kesildiğinden Tiangong-1’in hiçbir manevra yapma
şansı kalmamıştı. Bu nedenle de tam olarak ne zaman ve nereye düşeceği son ana kadar
bilinememişti. Bu tür bir kontrolsüz uzay aracı düşüşü nasıl gerçekleşir, bu tür durumlarda neler
yaşanır ve aslında normalde uzay araçları görevlerini tamamlayınca ne olur? Yanıtlar yazıda.

H
er uzay aracının bir ömrü gerçekleştirmek için en sonda
vardır. Kimisinin sadece belli miktarda yakıt rezerve
birkaç yıl ömrü vardır, edilerek.
kimi iletişim uydularının Özellikle Dünya’ya yakın
ise en az 10 yıl. Voyager gibi olan LEO (Low Earth Orbit)
gezegenlerarası yolculuk uyduları genel olarak sade-
yapan uzay aracı tam 41 yıldır ce birkaç yüz km yukarımız-
çalışmaya devam ediyor. Bir da bulunurlar. Tam sınırları
uzay aracının ömrü birçok 160 km ila 2000 km arasıdır.
etmene bağlı olsa da, genel Dönme süreleri ise 84 daki-
olarak enerji kaynağı ya da ka ila 127 dakika arasında
yakıtı bittiğinde görevini değişir. Bu uydulara örnek
tamamlamış olur. Bu yakıt olarak Uluslararası Uzay
gerekli zamanlarda yörün- İstasyonu’nu, Dünya gözet-
ge düzeltmeleri yapmak için leme uydularını, casus uydu- meteoroloji gibi uyduların 2012 ve 2013 yıllarında iki
manevralarda kullanılır. Dola- ları ve uzaktan algılama gibi konumlandığı bir yörünge insanlı ve bir insansız ziya-
yısıyla ömrü biten uzay aracı uyduları sayabiliriz. Bunlar, daha vardır. Bu yörüngede retlerden sonra 2016 yılın-
da kelimenin tam anlamıyla Dünya’ya çok yakın oldukla- bulunan uydular görev süre- da resmi olarak kapatılmıştı.
bir metal çöpe dönüşür. Bu rından yaşam süreleri bitin- leri bitince çok uzak olduk- İstasyonun amacı Çin Uzay
çöp tek parça kalsa, bir nebze ce kontrollü olarak Dünya’ya larından Dünya’ya düşürül- Ajansı’nın, yörünge rande-
de olsa “tamam” diyebiliriz. geri düşürülürler. Tabii düşü- mez, onun yerine yaklaşık vuları ve istasyonla birleşme
Ancak uydu, zaman içinde rüldükleri yer herhangi bir 300 km daha da yukarıdaki konularında deneyim kazan-
başka bir uyduyla çarpışır- yer değil. Büyük Okyanus’un Mezarlık Yörünge’ye çıkarı- masıydı. Tiangong-1, ilk ola-
sa ya da küçük bir asteroit ortasında, karaya 2400 km lır. Bu manevra için yaklaşık rak 350 km yükseklikteki LEO
ona çarparsa binlerce küçük uzaklıktaki resmi adıyla Uydu üç ay boyunca o yörüngede yörüngeye yerleştirilmişti.
parçaya dağılır ve her bir Mezarlığı’na düşürülürler. kalmak için kullandığı kadar Bu yükseklik Dünya’nın üst
parça da saatte binlerce km Yaşam süresinin sonuna gelin- yakıt harcanır. 2002’den bu atmosfer bölgesinde olduğun-
hızla dönmek üzere Dünya ce uydular küçük manevralar yana ABD’nin aldığı kararla, dan buradaki uydular veya
çevresinde yörüngeye girer. yaparak Dünya atmosferine herhangi bir uydunun iletişim uzay istasyonları atmosferde
İşte bu çöp sayısını kontrol doğru alçalırlar, tam o bölge- lisansı alabilmesi için uydu- sürüklenirler. Bu sürüklen-
altına almak ve yeni gidecek ye yaklaşınca da son manev- nun görevi sonunda mezarlık me nedeniyle sürekli yörün-
olan uzay misyonlarının bu rayla mezarlığa düşürülürler; yörüngesine çıkarılma planı- geden saparlar. Uzay araçla-
çöplerle uzayda çarpışmasını tabii büyük oranda parçaları nın hazır olması gerekiyor. rının bu nedenle belli süre-
engellemek için, her uzay mis- atmosferde yandıktan sonra. ler içinde küçük roketlerini
yonu görev tamamlandıktan Bu LEO uydularından öte, TIANGONG-1’E NE OLDU? ateşleyip yörüngeyi düzeltme
sonra ölümünün nasıl olaca- Dünya merkezinden 35 bin Çin’in ilk deneysel uzay manevraları yapmaları gere-
ğına dair bir planla birlikte 786 km yukarıda, Dünya ile istasyonu Tiangong-1, 30 kiyor. Tiangong-1’in fırlatılı-
uzaya fırlatılıyor. Elbette planı eşzamanlı dönen iletişim ve Eylül 2011 yılında fırlatılmıştı. şından 2015 yılına kadar bu

22 ATLAS · MAYIS 2018


manevralar yapılarak yörün-
gesi 330 km ila 390 km ara-
sında tutulmuştu.
Aslında ilk plana göre,
istasyonun görevi bittikten
sonra diğer uydular gibi kon-
trollü olarak uydu mezarlığı-
na düşürülecekti. Ancak Mart
2016’da Tiangong-1 ile ileti-
şim kesildi ve kontrol tama-
men kaybedildi. Dolayısıyla
kontrollü bir şekilde manev-
ra yapma durumu ortadan
kalktı. Uydu üst atmosferde
sürekli savrularak ve her gün
Dünya’ya biraz daha yaklaşa-
rak dolanmaya başladı.
8.5 tonluk metal silindir
bir uzay istasyonu olduğun- alana düşme olasılığından
dan büyüklüğünden dola- bahsedildi.
yı atmosfere girip tamamen Daha önce NASA’nın
yok olması beklenmiyor- Dragon kapsülü, ya da
du. O nedenle Ajanslararası ESA’nın ATV kapsüllerinin
Uzay Çöpü Koordinasyon Dünya’ya düşürülmesi dene-
Komitesi (IADC) alarma geç- yimlerinden görüldüğü kada-
ti, Dünya’nın 13 uzay ajansın- rıyla yüksek hız ve oluşan
dan uzmanlar bağımsız olarak ısıdan dolayı bu tür büyük
Tiangong-1’i takip etmeye uzay araçları binlerce parçaya
başladılar ve ne zaman nereye ayrılıyorlar. Ancak bu parçalar
düşeceğini hesaplamaya çalış- birbirlerinden o kadar uzak-
tılar. Sürekli basında haber lara dağılıyorlar ki, araların-
olan uydunun düşeceği yerin daki mesafe yüzlerce, hatta
ve zamanın son ana kadar binlerce kilometreye kadar
bilinememesinin nedeni, ulaşabiliyor. Tiangong-1 ise yılında Tulsa, Oklahoma’da Kontrolden ç kan Tiangong-1
yakın bir yörüngede olduğun- en sonunda 2 Nisan günü gökyüzünden meteor düş- uydusunun geçen ay Büyük
Okyanus’ta dü tüğü bölge İkar
dan üst atmosferin etkileri- Büyük Okyanus’un güneyin- tüğünü sanan Williams’ın sayfadaı. Uydunun atmosfere
nin boş uzaydaki kütle çekim de Tahiti’ye yakın bir bölgede hemen arkasına uzaydan bir girdiğindeki dü ü evreleri İen
etkisinden fazla olmasıydı. suya düştü. Birçok kişi kara- parça düştü. Aslında ilk ola- üstteı. Tiangong-1’i yörüngede iken
gösteren canland rma İüstteı .
Üst atmosfer, farklı yüksek- ya, ya da yerleşim bölgelerine rak düşen parçayı meteor san-
liklerde farklı yoğunluklarda düşebileceğinden endişe etmiş sa da sonradan bu parçanın
olan, sıcaklık değişimlerin- olsa da uzmanların beklenti- Delta II roketine ait olduğu
den etkilenen, Güneş rüzgâr- si Dünya’da kapladıkları yerin anlaşıldı.
larının Dünya’nın manyetik büyüklüğünden dolayı okya- Özetle, her ne kadar uydu-
alanı ile etkileşimi sonucu nusa düşeceği şeklindeydi. ların sonu baştan planlanmış
etkilerini kolayca tahmin ede- Bugüne kadar hiçbir insana olsa da, bazen Tiangong-1
meyeceğimiz bir sürüklen- uzaydan bir şey çarptı mı diye gibi iletişim kesilmesi prob-
me oluşturuyor. Dolayısıyla merak ediyorsunuz değil mi? lemi ardından kontrol-
43 derece kuzey ile 43 derece Bugüne kadar sadece bir kişi- süz düşüşler yaşanabiliyor.
güney enlemleri arasında- ye uzaydan düşen bir parça Dolayısıyla zaman içinde yine
ki bölgeye, yani çok geniş bir çarptı: Lottie Williams. 1997 bu tür haberler duyabiliriz ●

UZAY ATLASI · ATLAS 23


KIRPEREST OYA AYMAN

Atalık tohumlarla “geleceğe dönüş”


Artık marketten aldığımız salatalık, domates ve biberlerin çoğu standart ölçüde ve görünümde;
üstelik eski lezzetinden de yoksun. Oysa atalık tohumların çoğaltılması ve yaygınlaştırılmasıyla
çocukluğumuzdan damağımızda kalan lezzete ve sağlıklı gıdalara yeniden ulaşmak mümkün.

N
isan ayını yazlık sebze çabalar bazen bir hazine avına
ekimlerine hazırlıkla dönüşebiliyor. Bayramiç’teki
geçirdik. Bahçeleri çapa- Yeniköy’de atalık tohumlardan
ladık, taşları ayıkladık, karık- ürün yetiştiren Mustafa Alper
ları açtık, sulama sistemlerini Ülgen, gelecek kuşakların
yerleştirdik. Pomak komşu- güvenli gıdaya ulaşabilmesi
muzun 19’uncu yüzyıl son- için 100’den fazla çeşidi eke-
larında Bulgaristan’dan göç rek yaşatıyor. Fırsat bulduk-
ederken bir hazine gibi yanın- ça da köy köy dolaşıp yerel
da taşıdığı Balkan domates tohumların peşine düşüyor.
tohumlarının yanına pembe Bir keresinde, dağ köylerin-
domatesleri ektik. de saz çavdarı tohumu arar-
Ekeceğimiz tohumları seçer- ken yaşadıklarını anlattığında
KADİR CAN

ken pek çok şeye dikkat edi- onun masal diyarından fırla-
yoruz: Ertesi yıla tohumluk mış bir hazine avcısı olduğu-
ayrılıp ekilebilmeli; doğa dos- nu düşünmüştüm... Kendinden üreyebilen yerel tohumlar evimizin balkonunda, saks da, bahçede
tu yöntemlerle yetiştirilmiş çoğaltabiliriz. Arkada lar m zla payla t ğ m z bu tohumlarla 20-30 y l öncenin
ürünlerden alınmış olmalı ATALIK TOHUMLAR o birbirinden leziz domateslerine yeniden kavu mam z i ten bile değil.
ve yaşadığımız coğrafyanın HASTALIĞA DAYANIKLI
iklim, yükseklik gibi özellik- Atalık tohumları bu kadar Anadolu’nun her yerinde, geliştirilip patentlenerek ve
lerine uyum sağlamalı. Ancak değerli yapan şey, az bulunur yörenin koşullarına uygun, birkaç çokuluslu şirketin elin-
pek çok çiftçi artık yetiştir- olmaları değil elbette. İklime, farklı lezzet ve özellikte yerel de ticari bir metaya dönüşerek
diği sebze ve meyvelerden bulundukları coğrafyanın top- buğday tohumları ekilirken, gıda bağımsızlığımızı tehdit
tohumluk ayırmıyor; yerine rağına, suyuna uyum sağla- bugün ekilen buğdayların ettiği günümüzde, kendin-
piyasanın talep ettiği standart mış ve bu deneyimi genlerin- yüzde 99’u çiftçilerin tohum den üreyebilen yerel tohumlar
büyüklükte ve görünümde, de muhafaza ederek nesilden şirketlerinden satın aldığı tek hazine değerinde. Bu hazine-
ama çoğu lezzetten yok- nesile aktarmış olan atalık seferlik birkaç çeşitten ibaret. yi korumak için çiftçi olmak
sun salatalıklar, domatesler, tohumlar bu sayede hastalık, Diğer pek çok türde de durum gerekmiyor. Balkonumuzdaki
biberler için hibrit, yani tek kuraklık, tuzluluk gibi stres aynı. saksıda, bahçemizde, ya da
seferlik tohumlar satın alıyor. koşullarına daha dayanıklılar. bostanımızda atalık tohumları
Bir zamanlar tohumluk çuval- Pembe domatesler, siyez TOHUM BANKALARI çoğaltıp arkadaşlarımızla, bu
larını sakladıkları ambarlar buğdayı, İspir fasulyesi, YETERLI DEĞIL tohumlara ulaşmaya çalışan-
şimdilerde steril koşullarda Karacadağ pirinci, Yedikule Atalık tohumların gelecek larla paylaşabilir, yerel tohum-
üretilmiş hibrit tohumların, marulu ve daha yüzlerce bit- nesillere aktarılabilmesi için dan yetiştirilmiş ürünleri ter-
hastalık ve olumsuz koşullara ki, tarımsal biyolojik çeşitlilik tohum bankaları yeterli değil. cih ederek sürekli ekimine
karşı güçlü olması için alınmış kadar kültürel çeşitliliğin de Yerel tohumların çiftçilerin katkıda bulunabilir, bu konu-
zirai ilaç ve suni gübre çuval- parçası. elinde, ekilerek çoğaltılması, da çalışan grupları ve organi-
larıyla dolu. Verimlilik ve standartlaşma böylece değişen iklim şartla- zasyonları destekleyebiliriz ●
Artık atalık tohumlara odaklı piyasa talepleri nede- rına uyum süreçlerini devam
ulaşmak ciddi bir araştırma niyle, çiftçilerin hibrit tohum- ettirmeleri gerekiyor. * Yerel tohumlara Buğday Derneği’nin tohumtakas.org
ve çaba gerektiriyor. Hatta ları tercih etmesi sonucu bu Yaşamın devamlılığı sayfasından, farklı yerlerde düzenlenen tohum takas
şenliklerinden, Can Yücel Tohum Merkezi gibi yerel
yok olmak üzere olan çeşit- değerli hazine gün geçtikçe için anahtar niteliğindeki tohumların ekilerek çoğalmasını sağlayan kuruluşlardan,
organik pazarlarda yerel tohumdan üretim yapan
lere ulaşmak için verilen yok oluyor. 60 yıl kadar önce tohumların laboratuvarlarda çiftçilerden ulaşabilirsiniz.

24 ATLAS · MAYIS 2018


KUŞ GÖÇÜ

İstanbul’un göçmen
misafirleri
İstanbul hava hareketleri, beslenme ve konaklama imkânlarıyla süzülen kuşlar
için dünyadaki en önemli göç noktalardan biri. Her yıl ortalama bir milyon kuş, bu
metropolün üzerinden geçiyor.
YAZI: FERDİ AKARSU / FOTOĞRAFLAR: TURGUT TARHAN

26 ATLAS · MAYIS 2018


lkbaharda Anadolu

H
epimiz biliriz “leyleği havada gör- oraya adapte oluyor. Özellikle farklı mevsimlerin
yakas ndan gelip stanbul
mek” deyimini. İstanbul leyleği hava- görüldüğü coğrafyada yaşayan hayvanlar tam da
Boğaz ’n gruplar halinde
da gören bir şehir, hem de bir kez de- bu nedenle, yani yıl boyunca aynı yaşam koşulla- geçen leylekler bir süre
ğil; üstelik tek bir leyleği de değil, on rını bulmak için göç ediyor. Sürüngen ve omurga- sonra bat ufkunda
binlercesini. Belki de devamlı bir de- sızlarla beslenen bir leylek, yaz mevsiminde Ana- gözden kayboluyor.
Ku lar geceleyecekleri
vinim halinde oluşu, sürekli yeni in- dolu’da bol bol bu canlıları buluyor. Ama kış gel- sulak alana kadar uçu u
sanları ağırlaması, ya da uğurlaması diğinde avları kış uykusuna yatıyor ve çoğunlukla sürdürecek.
bu yüzden. İstanbul sadece kıtaların, toprak ve kar altında kalıyor. Dolayısıyla leylekler
kültürlerin buluştuğu bir kavşak değil, aynı zaman- Anadolu’ya kış geldiğinde, yazın yaşandığı güney
da özellikle süzülen kuş göçü açısından dünyadaki yarımküreye, çoğunlukla da Afrika’ya gidiyor ve
en önemli noktalardan biri. Burası hem insanların, mevsimi orada geçiriyor.
hem de diğer canlıların hareket ve göçüyle öne çı- İstanbul Boğazı, Batı Palearktik’in en önemli göç
kan bir metropol… Göç eden hayvanlar, insanın rotalarından biri, kuzey-güney yönünde yüzbinler-
aksine doğa koşullarını değiştirmeye çalışmıyor, ce yıldır devam eden göçe tanıklık ediyor. Tanıklık

İSTANBUL’DA KUŞ GÖÇÜ · ATLAS 27


Sar yer ilçesindeki Feneryolu Ku Gözlem Kulesi,
hem Türkiye’den, hem yurtd ndan ku merakl lar n n
uğrak yeri. Dürbünler, ku gözlemcilerinin
vazgeçilmez ekipman İsolda, üstteı. stanbul
Boğaz ’n n kuzey kesiminde üçüncü köprü çevresi
ku göçünün en iyi gözlemlendiği yerlerden.
Ancak geçi hatt o günkü rüzgâr ko ullar ve hava
s cakl ğ na göre deği ebiliyor İsolda, alttaı.

basitçe gösterecektir. Sıcak hava akımları genelde


karaların üzerinde oluştuğu için süzülen kuşlar göç
için karasal alanların üzerini tercih ediyor. İstan-
bul Boğazı bir kara değil, su yüzeyi olmasına rağ-
men dar bir boğaz olduğu için ve karayla bağlantısı
nedeniyle bu sıcak akımların oluşmasını sağlaya-
biliyor. Buna ek olarak gündüz göç eden süzülen
kuşlar için, her geçen gün doğal değerleri bozulsa
da Riva Havzası, Terkos Gölü, Büyük Çekmece ve
Küçük Çekmece gölleri gibi geceleme ve beslenme
olanakları sunuyor.
Her yıl ortalama bir milyon süzülen kuşun göç
ettiği İstanbul’dan en çok geçen kuş türleri arasında
leylek, karaleylek, arı şahini, şahin ve küçük orman
kartalı yer alıyor. Göç eden diğer kuş türlerine bak-
tığımızda küçük akbaba, akpelikan, büyük orman
kartalı, şah kartal ve ulu doğan gibi nesli tehlike al-
tında olan türleri görüyoruz. Kara akbaba, bozkır
delicesi, aladoğan ve kızıl çaylak gibi türlerin nesli
ise tehlike altında olma sınırında. Yani bu kuşların
nesillerinin devamı biraz da boğazdan sağ salim
geçip, İstanbul’da güvenli bir şekilde geceleyip, ka-
rınlarını doyurmalarına bağlı.
Göç eden 37 farklı süzülen yırtıcı kuş türü olsa
da balık kartalı, yılan kartalı, kara çaylak, atmaca,
yaz atmacası, saz delicesi, çayır delicesi, gökdoğan,
kerkenez ve küçük kerkenez en sık görülen türler
arasında. İstanbul Boğazı’nda bu kuşlar onlarca yıl-
dır gerek bilim insanları, gerekse kuş gözlemci ve
etmekle kalmayıp kuşlara yardımcı oluyor. Göç es- fotoğrafçıları tarafından takip ediliyor ve hatta ku-
nasında uzun yollar kat etmek zorunda kalan leylek, lağa delilik gibi gelse de sayılıyor. Bu sayımlar bu
turna, kartal, arı şahini, şahin ve diğer yırtıcıları içe- canlıların korunması ve araştırılmasında önemli
ren süzülen kuşların bu uzun maratonu tamamla- bir bilimsel altyapı oluşturuyor.
yabilmek için enerji tasarrufuna gitmesi gerekiyor. Göçün en güzel seyredildiği yerler ise ilkbaharda
Bir kuş için bu göç esnasında beslenebilmek, din- kuşçular arasında “keskin viraj” olarak bilinen böl-
lenebilmek ve az kanat çırparak az enerji tüketmek ge. Sarıyer’de bulunan bu bölgeye Rumeli Caddesi
demek. İstanbul, dünyada bu üç şartı yerine getiren takip edilerek, Koç Üniversitesi’ni 900 metre geçtik-
nadir yerlerden biri. Süzülen kuşlar daha az kanat ten sonra ulaşılıyor. Sonbahar göçünde ise Büyük
çırpmak için karadan yükselen termal denilen sı- Çamlıca Tepesi ve kuşçular arasında Toygar Tepe
cak hava akımlarını kullanıyor. Bu şekilde kanat olarak bilinen nokta önem taşıyor. Göç dönemle-
çırpmadan yükselip sonra kendilerini bırakarak rinde “yalnız başıma orada ne yapacağım” demeyin.
mesafe kat ediyorlar. Bir “Z” harfini devirdiğiniz- Zira bu günlerde Sarıyer sırtlarında çok sayıda bi-
de size bir leyleğin ya da kartalın nasıl göç ettiğini lim insanı ve kuş meraklısı da orada olacak ●

28 ATLAS · MAYIS 2018


Avantajlar bizden
ailece eğlenmek sizden!
Eğlenceyi doyasıya yaşamak için
Aile Paketi avantajlarını kaçırmayın!
SADECE Çocuk biletleri
www.kidzmondoistanbul.com’da

54 TL*
’den başlayan fiyatlarla

Detaylı bilgi için:


0212 348 10 00
* 4 kişilik Aile Paketi alımlarında bir çocuk için bilet fiyatıdır. Başka kampanyalarla birleştirilemez.

#kidzmondoistanbul | www.kidzmondoistanbul.com SPONSORLARIMIZ


ATLAS - COLUMBIA
LİKYA BULUŞMASI
Camp Columbia etkinliği Atlas ve Columbia
ekiplerini, Atlas okurlarını ve basın
mensuplarını Likya Yolu’nda bir araya getirdi.
Yürüyüşçüler, Akdeniz manzarası eşliğinde
Fethiye etabının doğal güzelliklerini keşfetti.
YAZI: ERSİN DEMİREL
YILDIRIM GÜNGÖR

tlas ile outdoor ve aktif yaşam tutkun- Columbia’nın deneyimli ve güzel yürekli ekibi,

A
larının markası Columbia, 21-23 Ni- faaliyet öncesi titiz bir altyapı çalışması gerçek-
san 2018 tarihleri arasında özel bir et- leştirerek kampa katılan bizlerin işini kolaylaş-
kinliğe imza attı. Atlas ve Columbia tırdı. Önceden belirlenen şanslı Atlas okurları
ekipleri, okurlar ve gazeteciler Camp ve aralarında Mehmet Y. Yılmaz, Mehmet Tez-
Columbia etkinliğinde buluştu ve Lik- kan, Bünyamin Sürmeli, Murat Güloğlu, Sebati
ya Yolu’nun başlangıç etabını birlikte keşfetti. Karakurt, İhsan Yılmaz gibi isimlerin yer aldığı
Etkinlik için önce Muğla’nın Fethiye ilçesine basın mensuplarıyla katılımcı sayısı 60’ı buldu.
gelindi. Elbette bu tür organizasyonları kotarmak Katılımcılar mükemmel bir organizasyonla hem
kolay değil; arka bahçede görünmez kahraman- keyifli zaman geçirdi, hem de Türkiye’nin ulus-
ların hummalı çalışması söz konusu. Gerek At- lararası standartlarda işaretlenmiş ilk uzun me-
las’ın Marka Müdürü Ayşegül Parlayan, gerekse safeli yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun Fethiye

30 ATLAS · MAYIS 2018


YILDIRIM GÜNGÖR

başlangıç güzergâhını keşfetti. 1996 yılında Geleceğe Dört Işık yarışmasında Etkinlik, Likya Yolu’nun
Fethiye’nin batısına konumlanan küçük bir ya- çevre dalında ödül kazanan Likya Yolu projesi, Fethiye ba lang ç
güzergâh nda
rımada üzerindeki kampımız, Aksazlar mevkiin- İngiltere doğumlu Kate Clow’un özgün çalışma- gerçekle ti. lk günün
deki ormanlık alandaydı. 21 Nisan sabahı toplan- sının ürünü olarak ortaya çıktı. Muğla-Fethiye ile sürprizlerinden biri
maya başlayarak, gökyüzünü örten uzun boylu Antalya-Geyikbayırı arasında Grand Randonne Ölüdeniz’in muhte em
manzaras yd .
çam ağaçlarının arasına rengârenk çadırlarımızı işaret sistemiyle kırmızı-beyaz boyalar kullanı-
kurduk. Hemen önümüzde yer alan plajda, Ak- larak belirlenen Likya Yolu, dünyanın en gözde
deniz’in henüz ısınmaya yeni başlayan serin su- trekking rotaları arasında yer alıyor günümüzde.
larında enerji depolamayı ihmal etmedik elbette. Adının da çağrıştırdığı gibi antik Likya ülkesi-
Öğle yemeği ardından Likya Yolu’nu adımlamak nin tarihi ve doğal güzellikleriyle bezenmiş olan
için Columbia logolu tişört ve şapkalarımızı giye- rota, eski göç yolları üzerinden geçiyor. Fethiye
rek Kozağaç Mahallesi’ne doğru yola çıktık. ilçesinin Ovacık Mahallesi’nden başlayan patika,

LİKYA YOLU · ATLAS 31


YILDIRIM GÜNGÖR
Atlas ve Columbia’n n
etkinliğine okurlar ve
bas n mensuplar yla
birlikte yakla k 60 ki i
kat ld İüstteı. Etkinliğin
kat l mc lar ndan İsoldan
sağaı Yacht Türkiye Yay n
Yönetmeni Eyüp Özel,
Columbia’n n Türkiye
distribütörlüğünü yapan
Gözalan Group’un yönetici
ortağ Kerem Gözalan ve
Atlas’ n Yay n Direktörü
AYŞEGÜL PARLAYAN

Murat Köksal İsağdaı.


Likya Yolu’nu ke fe ç km
FATİH YILDIZ
bir ba ka grubun sürpriz
bir kâ ifi vard . Anne ve
babas yla birlikte yol
alan Atlas bebek İen
sağdaı. Yürüyü çüler
aras nda İsoldan sağaı Akdeniz’in koylarından yüzlerce metre yüksekle- mükemmel manzarasıydı. Tarihi yapılarıyla Ge-
Gözalan Group Pazarlama
re tırmanıp konuklarını gizemli Likya kentlerin- miler Adası, İblis ve Kurtoğlu burunlarının kare-
Direktörü Ceren Öksüz,
Gözalan Group’un yönetici de ağırlayarak Antalya’ya 15 kilometre uzaklıkta- yi tamamladığı panoramik görüntü, sonsuzluk ve
ortağ Kerem Gözalan ve ki Geyikbayırı’nda sona eriyor. özgürlük duyusu yarattı bizlerde. Yüzyıllar önce
Gözalan Group Pazarlama Atlas’ın deneyimli yazar, fotoğrafçı ve dağcısı bin bir zahmetle elle döşenen taş patika üzerin-
Müdürü Seda Nur Aksoy
da vard İkar sayfada, Yıldırım Güngör ile ilkyardım uzmanı Ayşe Yi- de yürüyüşümüzü sürdürdük. İlkbaharın geldiği-
üstteı. Kat l mc lar o ğit’in birlikte mihmandarlığını üstlendiği etkin- nin muştucusu dağ kekiği, adaçayı, karabaş otu
ak am kampta hep birlikte lik, 1900 metrelik Babadağ eteklerine kurulu Ko- ve katırtırnaklarının koku ve renkleri arasındaki
günün değerlendirmesini
yapt ve ertesi gün için
zağaç çıkışındaki toprak yolda başladı. Kısa bir yürüyüş, iniş şeklinde devam ederek Likya Yolu
güç toplad İkar sayfada, süre sonra çam ağaçları arasındaki patikaya giren başlangıç tabelasının yanında sona erdi. Mangal
alttaı. yürüyüşün ilk sürprizi, Akdeniz’in turkuaz su- başındaki akşam yemeğinin ardından ise ateş ba-
larına bembeyaz kumsalıyla uzanan Ölüdeniz’in şında toplanarak Kadir’in gitarı eşliğinde şarkılar

32 ATLAS · MAYIS 2018


LİKYA YOLU · ATLAS
33
BÜLENT ÖZALP KEREM GÖZALAN
Kabak’a doğru
Yürüyü çüler, Kabak Koyu-Al nca aras ndaki eski göç yolu
patikas nda çam ve sandal ağaçlar yla bezeli orman dokusundan
geçti. Yürüyü ün son noktas Kabak’t . Likya Yolu’nun tamam ise
Muğla Fethiye’den ba lay p Antalya il s n rlar nda devam eden,
doğa ve kültür hazineleriyle bezeli görkemli bir güzergâh.

34 ATLAS · MAYIS 2018


KADİRCAN BAŞTEKİN

LİKYA YOLU · ATLAS 35


Türkiye’nin en cazip seyahat
rotalar n n bir k sm antik Likya
bölgesinde bulunuyor. Etkinliğin
güzergâh n n biraz d nda bir
ba ka doğa hazinesi, Kelebekler
Vadisi vard .

FATİH YILDIZ

36 ATLAS · MAYIS 2018


KEREM GÖZALAN
NERMİN EROL

söylendi. Çeşitli illerden gelerek buluşan okurlar,


birbirleriyle kaynaşarak kampta koyu bir sohbete
daldı gecenin ilerleyen saatlerinde.
Basın grubu kamptaki yemekten sonra Fet-
hiye Körfezi’ne hâkim bir yarımadada bulunan
Club & Hotel Letoonia’da konakladı. Ünlü mimar
Nail Çakırhan’ın tasarımıyla doğayla uyum için-
de inşa edilen otel, konuklarına üç koy ve plajlar
da sunuyordu. İkinci gün ise otelin genel müdü-
rü Bozkurt Atilla’nın özel olarak deniz kenarında

AYŞEGÜL PARLAYAN
hazırladığı sofrada yürüyüşçüler yöresel lezzetle-
ri tadacaktı.
İkinci günün sabahı, güneşin çadırlarımızı ay-
dınlatıp ısıttığı erken saatlerde kalkarak açık ha-
vada kahvaltı sofrasının başına kurulduk. Şimdi
aldığımız fazla kalori ve enerjiyi yakma zamanı. ormanlık alandan çıkıp yakıcı güneşi hissettiğimiz Ovac k-Kozağaç aras nda,
Sonsuz kıvrımları, birdenbire beliriveren sisi ve te- bitiş bölümünde, ellerindeki tepsilerde dondurma kinci Sarn ç mevkiinde
mola veren kat l mc lara
pelerden denizin bağrına inen yemyeşil kara par- bardaklarıyla bizi karşılayan Columbia’nın güler Atlas yazar ve fotoğrafç s
çalarıyla Yediburunlar manzarasına hâkim Alınca yüzlü ekibi oldu. Ersin Demirel yöreyi
Köyü, ikinci günün start noktası. Tamamı orman Columbia’nın hediyesi Omni Freeze teknoloji- anlatt . Hollandal gezgin
Wilco van Harpen ve
içinde serin bir yürüyüş içeren güzergâh, kurumuş sine sahip şapkalarla katılımcılar yürüyüşü daha
Milliyet gazetesi yazar Ali
Karakartal Çeşmesi ardından sık sık Kabak Koyu konforlu şekilde tamamladı. Terleme sorununa Eyüboğlu da kat l mc lar
ve Akdeniz manzarasını çıkardı biz Likya yolcula- teknolojik çözüm getiren Omni Freeze Zero, yaz aras ndayd İen üstte,
rının karşısına. Yıl içerisinde farklı renklere bürü- sıcaklarında sporculara ferahlatıcı bir çözüm sağ- soldaı. Kat l mc lar
çad rlar n ormanl k
nen sandal ağaçlarının yanından geçtikten sonra lıyor. Dünya Cilt Kanseri Vakfı tarafından öneri- alanda kurdu İen üstte,
zeytinliklerin boy gösterdiği bir düzlükte mola ve- len Omni-Shade teknolojisine sahip ürünler ise sağdaı. Bas n mensuplar
rerek sandviçlerimizin tadına baktık. Bizler huşu zararlı UV ışınlarının cilde ulaşmasını engelliyor. etkinliğin ikinci gününde
ak am yemeklerini Club
içerisinde şehir stresinden uzakta o anın tadını Yazar Ferid Edgü bir romanında, “Benim için & Hotel Letoonia’da otelin
çıkartırken Kabak tarafından gelen beş kişilik bir varacağım yer değil önemli olan, yolculuk serü- genel müdürü Bozkurt
grup dikkatimizi çekti. Sırt çantasında minik Atlas venidir” diyor. Columbia’nın özverili katkılarıyla Atilla’n n ev sahipliğinde
yedi İüstteı.
bebeği taşıyan anne ve diğer üç kişiyle tanışarak düzenlenen iki günlük doğa kampı serüveninde
kumanyalarımızı paylaştık. 18 yıldır Likya Yolu’nu biz Atlas çalışan ve okurları, bir yandan hayatın
yürüyen biri olarak ilk kez bir Türk çiftin bebekle- farklı kıvrımlarında gizli kalmış ayrıntılarını keş-
riyle yola çıktığına tanık olarak gururlandım. Son federken, diğer yandan birbirimizi daha yakın-
bölümde, yıllar öncesinde şelaleler ve göletler ya- dan tanıma fırsatı bulduk. 25 yıldır dergi etrafın-
ratarak özgürce akan, şimdiyse kurumuş Aladere da bizi bir araya getiren Atlas’a ve kusursuz bir
Çayı’ndan hüzünle geçip Kabak Mahallesi’nde et- etkinlik düzenleyen Columbia şirketi ve çalışan-
kinliğimiz sonlandırdık. Kampımızın son sürprizi, larına sonsuz teşekkürler ●

LİKYA YOLU · ATLAS 37


İTALYA / AMALFİ KIYILARI

Akdeniz zamanı
Muhteşem kumsallar ve vahşi sahil şeritleri söz konusu olduğunda
“ek az bölge Amalfi Kıyıları’yla aşık atabilir. Limon terasları, kayalıklar,
ışıltılı Akdeniz manzarası, çiçeğe duran badem ağaçları, lezzetli
şara“ların üretildiği üzüm bağları kelimenin tam anlamıyla nefes
kesicidir. İtalya’nın bu nadide “arçasını keşfetmek için en gözde yol
Tanrıların Patikası olarak bilinen yürüyüş rotası.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: ERSİN DEMİREL

UNESCO Dünya Kültür


Miras Listesi’nde yer
alan Amalfi K y lar ’ndaki
Positano turizm merkezi,
sarp kayal k duvarlara
t rman rken neredeyse
birbirinin üstüne y ğ lm
gibi duran pastel renkli
evleriyle bir tabloyu and r r.

AMALFI KIYILARI · ATLAS 39


Amalfi Kıyıları... Rüzgâr ve dalgaların özenle
şekillendirdiği bu kıyılar, kış aylarında fırtınanın
uğultusu ve dev dalgaların homurtusuyla dramatik bir
görüntü arz eder. Rüzgârsız yaz günlerinde ise deniz,
kayalıklı yamaçtan solgun mavi gökyüzünün ışıltısını
yansıtarak bir ayna gibi duru görünür.

Özellikle tan vaktinde güneş ufkun doğusunu ay-


dınlattığı zamanlarda Amalfi Kıyıları pembemsi
bir bulut denizinde boğulurken, tatil beldeleri ka-
ranlığa karşı aydınlığın büyülü âlemine döner.
Avrupa’nın en romantik ve en güzel manzaralı
yöreleri arasındaki Amalfi Kıyıları, Napoli Körfe-
zi’nin güney kolundan başlayıp Sorrento Yarıma-
dası’ndan kıvrılarak Solerno’ya kadar devam eden
sahil bölümünü içerir. UNESCO Dünya Mirası
Listesi’nde yer alan Amalfi Kıyıları aynı zamanda
Lattari Dağı Ulusal Parkı sınırları içerisinde bulu-
nur. 1993 yılında ulusal park statüsü kazanan bu
engebeli dağlar, Amalfi Kıyıları’na gelen turistler
için muhteşem bir manzara sunar. En yüksek nok-
tası Faito Zirvesi olan doğal alan, kireçtaşı dağlar,
karstik arazi, ormanlar, çıplak kayalıklar ve dik ya-
maçları örten Akdeniz bitki ile örülüdür.

KEŞİF İÇİN İKİ YOL VAR


Antik dönemde önemli bir ticaret limanı olan
bu muhteşem doğa parçası, zamanla Avrupa kül-
tür yaşamının merkezi konumuna geldi ve turizm kumsalları, kaya üzerine inşa edilen köyleri, pano-
yavaş yavaş gelişmeye başladı. Masaniello ve Gi- ramik yamaçları, harabe kale ve gözlem kuleleriyle
ovannala Pizza’nın efsanevi öykülerinin geçtiği, gezginlerin gözlerini kamaştırır.
geçmişin büyük seyyahlarının tablolarında ve gezi İtalya’nın bu nadide parçasını keşfetmek için
anılarında anlattıkları Amalfi Kıyıları’nı keşfetmek ikinci seçenek ise “Tanrıların Patikası” (Sentiero
için iki seçenek mevcut. İlki Sorrento ile Salerno degli Dei) olarak bilinen yürüyüş rotasını adım-
arasındaki 70 kilometrelik girintili çıkıntılı sahil lamaktır. Her yerinden Roma ve Yunan tarihinin
yolunu araçla kat etmek. Falbero koyaklarının aktı- fışkırdığı, bitmez tükenmez bir mutfak ve şarap
ğı kayalık uçurumlardan uzanan bu yılankavi rota, kültür birikimine sahip sahil şeridi, aynı zamanda
dimdik yarların tepesinden kıvrıla kıvrıla ilerleyen az bilinen bir yürüyüş cennetidir. Zorlu bir coğ-
ürkütücü yoluyla ünlü. Bıçkın ve en gözü pek İtal- rafya üzerinde yamaçlara konuşlanan her köyün
yan şoförlerini uslandırır nitelikteki bol virajlı ve birbirleri ve denizle bağlantıları, çok eski taş basa-
dar yol, kimi yerde sadece bir aracın geçmesine maklı yollar ve patikalarla sağlanır. Sabır ve sebatla
olanak sağlar. Ancak ışıl ışıl körfezleri, gizli minicik yürünen bu patikalar köyler arasında katırla mal

40 ATLAS · MAYIS 2018


taşımakta ve keçilerini otlaklara götüren çobanlar Sorrento’ya 18 kilometre uzaklıktaki Positano mer- Antik dönemde denizci
tarafından kullanılıyor yüzyıllardan beri. Bir bölü- kezine ulaşmak gerekir. Amalfi Kıyıları’nın incisi Pisa ve Cenova ile birlikte
bölgenin en güçlü ehir
mü dik patikalardan ve uzun merdiven basamak- konumundaki bu pahalı turizm merkezi, sarp ka- devletlerinden biriydi
larından oluşan güzergâhlar sahil şeridi boyunca yalık duvarlara tırmanırken neredeyse birbirinin Amalfi. Bu k y lara
ilerliyor, köylerden geçiyor ve kayalıkların tepesine üstüne yığılmış gibi duran pastel renkli evleriyle ad n veren kasaba
göz al c butik otelleri,
çıkıp arkadaki güzelim yeşil topraklara uzanırken bir tabloyu andırır. Belki de Positano’nun en sarsıcı
k restoranlar , jet
harika manzaraları gözler önüne seriyor. yanı, pırıl pırıl güneşli bir günün erken saatlerinde sosyetenin lüks villalar ile
oluşturduğu renkli binalarının gölgeleridir. Bir Güney talya’n n en iddial
PANORAMİK ZİYAFET gözetleme kulesinin ortadan ikiye ayırdığı kumlu destinasyonlar ndan.
Doğanın cennetine kuşbakışı bakabileceğiniz plajı, şemsiyelerin gölgelendirdiği şezlonglar ve ba-
Tanrıların Patikası, Positano-Nocella-Bomerano lıkçı kayıklarıyla doludur. Plajın gerisine dizilmiş
(alternatif olarak Praiano) köyleri arasında uza- pizzacı, restoran ve kafeler gecenin geç saatlerine
nıyor. Ruhunuza değen panoramik ziyafetin do- kadar açık kalır. Seramikli çatısıyla ünlü Santa Ma-
yasıya tadını çıkaracağınız yürüyüş için öncelikle ria Assunta Kilisesi’nde ise 13’üncü yüzyıla tarihle-

AMALFI KIYILARI · ATLAS 41


42 ATLAS · MAYIS 2018
Amalfi Kıyıları’na ismini veren Amalfi Roma döneminde tarih sahnesine çıktı.
Merkez 10’uncu yüzyıldan 13’üncü yüzyıla kadar Akdeniz’in ticaret lideriydi.

nen altar panosu görülebilir. özgü seramik döşeli terasları, narenciye bahçele-
Tanrıların Patikası, Positano’dan Nocella’ya tır- riyle dağın eteklerine yayılmış Praiano’ya iniyor.
manan dik merdivenlerden başlar. Ancak siz ken- Vettica Maggiore ve St. Maria di Costantinopoli
dinizi fazla zorlamayın ve Positano merkezinden kiliseleri, tarihi gözetleme kulesi ve küçük fiyordu
kalkan bir dolmuş yardımıyla Nocella’ya erişin. ile bilinen kasaba, büyülü bir dinginlik içerisinde
Lattari Dağları’nın sarp kayalıkları ve teraslarına Akdeniz’i seyrediyor yıl boyu. Yürüyüşe devam
tehlikeli bir biçimde tutunan Amalfi köyleri ile edenler önce Colle la Serra ayrımında yukarı ve
Akdeniz’in enginliklerini seyredeceğiniz yolculuk aşağı patikalarının birleşmesine tanık oluyor. Daha
serüveni, denizden 459 metre yükseklikteki Nocel- sonra Grotta Biscotta mevkiindeki terastan son kez
la’dan başlayarak 634 metre irtifadaki Bomerano Positano’nun bağrına usulca sokulan yorgun yel-
dağ köyüne ulaşır. Döne döne kıvrılarak yükselen kenlileri izleyip Bomerano Meydanı’na ulaşıyor-
altı kilometrelik limon kokulu patika, orman iç- sunuz. Tanrıların Patikası’nda yürüyerek bölgenin
lerinden ilerleyip eski dağ kulübelerinin etrafında eski karakterinin bozulmadığını keşfeden gezgin-
dolanır. Kırmızı-beyaz işaretler, ahşap levhalar ve ler, dolmuşlarla Amalfi kasabasına gidebilirler.
bilgilendirme panolarıyla bezenmiş rota, Cister-
nulo kavşağında yukarı ve aşağı patika olarak ikiye AKDENİZ’İN TARİHİ LİMANI
ayrılıyor. Yürüdükçe mesafeler daha gerçek bir an- Amalfi Kıyıları’na ismini veren turizm merkezi
lam kazanıyor, manzaranın ayrıntıları kat kat açı- Amalfi, Romalılar tarafından tarih sahnesine çıka-
lıyor, Akdeniz sahil şeridi ve Capri Adası’na kadar rılmış. Filistin, Mısır, Kıbrıs, Bizans ve Tunus’ta
uzanan engin manzara eşliğinde limon terasları ve kurduğu liman ve elçiliklerle Amalfi, 10 ila 13’üncü
yarlardan geçiliyor. yüzyıllar arasında ticari anlamda Akdeniz’in lideri
Önünüze çıkan Praiano tabelası, Positano’ya konumundaydı. Denizci Pisa ve Cenova ile birlikte
geri dönmek isteyenlerin takip edeceği alternatif bölgenin en güçlü şehir devletlerinden biri olan
güzergâhı işaret ediyor. Ormanlı bayırlara yöne- Amalfi, uluslararası deniz ticaret kanunu (Tabula
len patika, San Domenico Kilisesi’nden geçerek de Amalphitana) düzenlemelerinin yapıldığı yer-
begonvillerin renklendirdiği beyaz evleri, yöreye di aynı zamanda. Pusula ve Tari ismini verdikle-

Amalfi K y lar ’n n a rt c
bir diğer yüzü ise kayalar
aras na saklanm gizli
ve bakir koylar . Sahil
boyunca giderken, ya
da bir tekne yolculuğu
yaparken Positano ile
Amalfi aras nda ismi
olmayan say s z koya
rastlayabilirsiniz. Bunlardan
biri de Praiano ile Amalfi
aras nda karadan içeriye
doğru y lan gibi k vr lan
Furore Plaj İkar sayfadaı.
Amalfi K y lar ’n ku bak
seyredebileceğiniz
Tanr lar n Patikas
İSentiero degli Deiı,
Positano-Nocella-Bomerano
İalternatif olarak Praianoı
köyleri aras nda uzan yor.
Manzaran n tad n
ç karacağ n z yürüyü , ayn
zamanda her yerinden tarih
f k ran, geni bir mutfak
kültürüne sahip sahil
eridini ke fetmek için en
ideal seçenek İsoldaı.

AMALFI KIYILARI · ATLAS 43


Vatikan’da da kullanılan el
yapımı kâğıt sanatı, Amalfi’de
yüzyıllardır sürdürülen köklü bir
gelenek.

ri kendi para birimini kullanıyorlardı. Kudüs’te


Malta Şövalyeleri tarafından işletilen muhteşem
bir hastaneleri vardı. Süreç içerisinde Normanlar
tarafından fethedilip korkunç bir fırtınanın yıkı-
mına uğradıktan sonra ticaret ve güç anlamında
uluslararası sahneden silindiler.
Günümüzde ise göz alıcı butik otelleri, şık res-
toranları, jet sosyetenin lüks villaları ile Güney
İtalya sahillerinin en pahalı destinasyonlarından
biri haline geldi. Yaz sezonu boyunca kalaba-
lık turist kafilelerini ağırlayan Amalfi, küçük bir
kasaba görünümünde. Conca del Marini Liman
Meydanı’nı süsleyen Flavio Gioia Heykeli ve çeş-
mesinin hemen arkasında plaj bulunur. Plaza del
Duomo Meydanı’nı dolduran kafe ve dondurma-
cılar ise Arap-Norman eklektik stiliyle romanesk
Sant’Andrea Katedrali’ne bakar. 9’uncu yüzyıla ta-
rihlenen katedralin dev bronz kapıları, İstanbul’da
(Konstantinopolis) işlenmiş ve 13’üncü yüzyılda
takılmıştır. Güneş ışığında parıldayan altın renkli
sütunlu cephesi ve seramik kubbesiyle ana caddeye
hâkim konumda bulunan katedralin merdivenle-
rinde oturup meydanı seyredebilirsiniz. Amalfi’nin
en etkileyici binasının hemen arkasında, Chiostro
del Paradiso (Cennetin Manastırı) yükselir. 1266
yılında inşa edilen gotik kemerli ve beyaz sütunlu
tarihi yapıda Arap mimarisinin izlerine rastlamak
mümkün.
Vatikan’da da kullanılan el yapımı kâğıt sanatı,
köyün yüzyıllardır sürdürdüğü köklü bir gelenek.
Kâğıt Müzesi, Deniz Müzesi, San Francesco Kulesi SANT’ANDREA KATEDRALİ
ile Tabor Kulesi yerleşimin diğer ziyaret edilecek
önemli mekânları arasında. Kokulu limonları, Sci- Amalfi beldesinde Arap-Norman eklektik stiliyle in a
edilen romanesk Sant’Andrea Katedrali’nin dev bronz
alatielli makarnası, peynirli krepi, limonlu pandis- kap lar , 13’üncü yüzy lda stanbul’da i lenmi . Güne
panyası (lemon babas) gibi geleneksel lezzetlerinin ğ nda par ldayan alt n renkli sütunlu cephesi ve seramik
tadına bakmadan buradan ayrılmamak gerekiyor. kubbesiyle ana caddeye hâkim konumda bulunan katedralin
merdivenlerine oturarak meydan saatlerce seyredebilirsiniz.
Derin bir koyağın ağzı boyunca ve yanlarından
yukarıya doğru yayılmış evlerin yükseldiği Amalfi,
çarpık çurpuk geçitler ve basamaklı yollarla dolu.
Dar bir patika ile bağlanan yakınlardaki Atrani
köyü, dar bir kumsal boyunca kurulmuş. Popüler
komşusundan çok daha sakin olan bu köy, doğu

44 ATLAS · MAYIS 2018


ucunda denize uzanan yüksek bir kaya çıkıntı- kaplı geniş ana meydanında, 1076 yılında inşa edi-
sı üzerindeki Santa Maria Magdalena Kilisesi’yle len romanesk katedral yükseliyor. Öğleye doğru
tanınıyor. turistlerle hareketlenen bu meydan, hediyelik eşya
dükkânları ve kafelerle dolu. 1880 yılında Richard
RAVELLO SEYİR TERASI Wagner’e Parsifal Operası’nın yazımında ilham
Amalfi’nin arka sokaklarındaki etkileyici bir taş veren Villa Rufolo bahçeleri, meydanın hemen
merdiven yükseklerdeki Ravello köyüne çıkıyor. arkasında yer alır. Renkli arabesk revakıyla dikkat
Bacaklarında derman olmayanları ise otobüs ve çeken bu bahçeler, yazın düzenlenen klasik müzik
taksiler bekliyor. Bir zamanlar Hun ve Vizigot- konserleriyle canlanır. Ravello’nun tanıtımına kat-
lardan kaçan Romalıların sığınağı olan Ravello, kı veren klasik müzik konserlerinin hikâyesi, 1933
Amalfi Kıyıları’nın baş döndürücü manzarasını yılında Savoia Prensesi Maria Jose’nin yerleşimi
seyredeceğiniz inanılmaz bir seyir terası. Çakıl taşı ziyaret etmesiyle başlar. İlk konserin ardından ge-

AMALFI KIYILARI · ATLAS 45


46 ATLAS · MAYIS 2018
Amalfi coğrafi güzelliklerinin yanı sıra yaz dönemine denk gelen festivalleriyle de
ünlü. Ancak yer bulmak için önceden rezervasyon yaptırmak şart.

lenek haline gelen ve zamanla uluslararası bir festi- bekler. Bölgenin en uzun kumsalları ise Amalfi yer-
vale dönüşen konserler günümüzde 800 müzisyen- leşiminin doğusuna serpilen Atrani, Minori, Mai-
den oluşan Ravello Konser Topluluğu tarafından ori ve Cetera köylerinde yer alır. Özellikle Maiori,
icra ediliyor. Yaz geceleri yükseklerden Amalfi bölgenin en uzun plajıyla görece ekonomik tatili
Kıyıları’na doğru, dinleyenlerin ruhunu okşayan tercih edenlerin adresidir.
güçlü klasik müzik nağmeleri yankılanır. Amalfi ve Positano arasında küçük teknelerle
Amalfi Kıyıları’nın şaşırtıcı bir diğer yüzü ise ulaşım sağlanabildiği gibi mavi yolculuk gezilerine
kayalar arasına saklanmış gizli ve bakir koylarıdır. katılabilirsiniz. Ayrıca her iki turizm merkezinden
Sahil boyunca giderken, ya da bir tekne yolculuğu yaz aylarında her gün Napoli, Capri Adası, Sorren-
yaparken Positano ile Amalfi arasında ismi ol- to ve Salerno’ya tarifeli deniz seferleri yapılıyor.
mayan sayısız minik koya rastlayabilirsiniz. Mer- Karayolunu kullanmak isteyenler ise yerel SITA
divenler yardımıyla ulaşılabilen plajlarda, berrak otobüslerini kullanabilir.
camgöbeği suların tadını çıkarmak doyumsuz bir Amalfi Kıyıları’nda yaz sezonu süresince konak-
keyif. Positano ile Praiano arasında San Pietro baş- lama tesisi bulmanın çok zor olduğunu belirtelim.
ta olmak üzere dört koyda denize girmek müm- Coğrafi koşulların sertliğine karşın pek çok otel,
kün. Praiano yerleşiminin doğu ucunda ise küçük pansiyon ve apartın bulunduğu turizm bölgesinde
bir fiyort yer alır. Ama söz konusu sürpriz koyların erken rezervasyon yapmak gerekir. Yaz sezonuna
en ünlüsü, Praiano ile Amalfi arasında karadan denk gelen 13 Haziran Sant’ Antonio, 27 Haziran
içeriye doğru yılan gibi kıvrılan Fiyort (Furore) Sant’ Andrea, 22 Temmuz Santa Maria Maddalena,
plajıdır. Denizle bağlantısı üzerinden anayolun 5 Ağustos Karların Anası festivallerinde renkli gö-
bir köprü ile geçtiği koy, bölgeyi ziyaret edenle- rüntülerle karşılaşabilirsiniz.
rin tutkusudur. Praiano’dan Amalfi’ye yaklaştıkça Mavi sürprizler diyarı Amalfi Kıyıları zamanı
beş farklı kumsal daha görülebilir. Yüksek kayalar durdurup hayattan kopmak isteyenlerin kesintisiz
arasına sıkışmış avuç içi kadar küçük plajlar, şez- güneşli uzun bir yazın keyfini çıkaracakları doğru
longlarında tembelliğin tadını çıkaracak tatilcileri adres ●

şichard Wagner’e 1880


y l nda Parsifal Operası’n n
yaz m nda ilham veren
Villa şufolo bahçelerine
ev sahipliği yapan şavello,
yakla k bir as rd r her yaz
düzenlenen klasik müzik
konserleriyle ünlü İen
soldaı.
Lattari Dağ Ulusal Park
s n rlar içerisinde bulunan
Amalfi K y lar ’ndan, gün
içerisinde taraçalanm
yamaçlar ndaki narenciye
bahçelerinden, limon
kokular yay l yor İsoldaı.

AMALFI KIYILARI · ATLAS 47


DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Yürüyüş için 7 malzeme


Kentten ve gündelik telaşlardan uzaklaşmanın en iyi
yollarından biri doğa yürüyüşleri. Doğru malzeme seçimi,
etkinliğin güvenli ve keyifli geçmesi için en önemli adım.
oğa yürüyüşleri kentten Doğa yürüyüşüne
D uzaklaşıp açık havaya çıkmak
isteyenlere yakın mesafelerde
başlayacakların öncelikle iyi
malzemelere sahip olması ve bu
bile zengin seçenekler sunan, konuda eğitim alması gerekiyor.
keyifli ve cazip etkinlikler. Diğer Bir doğa yürüyüşçüsünün iyi bir
adıyla trekkingler, yerleşimlerden navigasyon bilgisine sahip olması
mümkün olduğunca uzak, belirli önemli. Patika takibi de doğa
bir görsel veya bilimsel değeri yürüyüşçülerinin bilmesi gereken
olan yerlerde günübirlik veya önemli bir konu. Beslenme,
kamplı olarak düzenleniyor. özellikle sıvı alımı ise asla ihmal Dr. Plus İlk Yardım Çantası
İnsanlara coğrafyayı tanıma ve edilmemesi gereken bir kural. Yürüyüş MiniKit
doğanın mevsimden mevsime Doğa yürüyüşünün tanımı çinde çeşitli boyutlarda yara bantlar n n yan s ra
nasıl değiştiğini, ne güzellikler “doğal engellerin bulunduğu ayak bak m kreminden soğutucu jele dek doğa
sunduğunu görme olanağı engebeli bir araziyi, herhangi yürüyüşlerinde ihtiyaç duyulacak başl ca malzemeler
sunuyor. bir ulaşım aracı kullanmadan yer al yor.

Tüm bu ürünler
www. hepsiburada.com’da.

HEPSİBURADA
MOBİL
UYGULAMASINDA YER
ALAN ÇEKBUL ÖZELLİĞİ
İLE DİLEDİĞİNİZ ÜRÜNÜN
FOTOĞRAFINI ÇEKEREK
KOLAYCA SATIN
ALABİLİRSİNİZ

Nurgaz Titanyum Ocak ve


NG 199 Rüzgâr Aparatı
Süper hafif titanyum ocak yüksek h zda alev
özelliğine sahip. Yüksek verimli ve enerji
BU BİR İLANDIR

tasarrufu sağl yor, tek kartu la daha çok yemek


pi irilebiliyor. Anodize alüminyumdan yap lm
rüzgâr aparat ise rüzgâr keserek ate verimliliğini
artt r yor.

48 ATLAS · MAYIS 2018


My Valice
Smart Bag
Secret USB
Şarj Girişli
Akıllı Sırt
Çantası
Her yaşa uygun ve
günlük ihtiyaçlar
karş layacak şekilde
tasarlanan s rt çantas ,
patentli USB şarj
Cree 2000 Lümen Ultra girişine de sahip.

Güçlü Su Geçirmez El Feneri


Akşam karanl ğ nda yürüyüşün güvenliği aç s ndan
önemli bir yard mc . Su geçirmez özelliği doğa
koşullar na daha dayan kl olmas n sağl yor.

Gold Kama Avcı Feneri Kamp


Lambası USB Girişli + Kamp
Feneri Güneş Enerjili

Kamp ve molalar n
önemli ihtiyaçlar ndan
biri ş k kaynaklar .
Lamba, çok fonksiyonlu
şarj sistemi sayesinde
güneş enerjisi, USB, ya
da priz bağlant s ile şarj
olabiliyor. Ergonomik
Columbia Grants Pass Su tasar ma sahip, sert
plastikten yap lm ş
Geçirmez Erkek Yürüyüş Botu lamban n kullan m , aç l r
Ayakkab , doğa yürüyüşlerinin en önemli kapan r yap s sayesinde
malzemelerinden. Ayağ saran yap s , destekli üst oldukça kolay.
k sm ve Omni-Grip taban bilek k sm ile eklemleri
destekleyen bu ayakkab özellikle orta ve y prat c
trekkingler için çok uygun.

yürüyerek aşmak.” Doğa gerekiyor. Korkmaz


yürüyüşlerinde amaç bir yere Grupta her zaman en yavaş A638/01 Kırmızı
varmaktan çok, doğada atılan her kişinin temposuna göre yol almak Termos Mug
adımın keyfini çıkarmak ve güzellikleri en iyisi, rehbere ve daha deneyimli
paylaşmak. Etkinliğe katılanların yürüyüşçülere bu konuda da görev Doğa
bunun bir yarış olmadığını hiç düşüyor. yürüyüşlerinde
yeterince s v
unutmaması gerekiyor, aksi halde Doğa yürüyüşleri temelde bir ekip
almak çok önemli.
yürüyüş keyif olmaktan çıkabilir. çalışması. Bezen bir engeli aşmak için 500 ml hacimli
Doğa yürüyüşleri toplu olarak bir canla başla uğraşılıyor, bazen küçük mug, el alt nda
etkinlik yapma, paylaşma, bir arada bir çikolata bile paylaşılıyor. Ekip ruhu bulundurulmas
olma duygusu da veriyor. Bu noktada her zaman güçlü tutulursa ve doğaya gereken
malzemelerden.
da bazı kurallara dikkat edilmesi saygılı davranılırsa doğa yürüyüşü de

ATLAS 49
TAVLA KÜLTÜRÜ

Haydi oğlum
kemik!

stanbul’da esnaf muhabbetinin uzun y llara yay lan, belki


babadan oğula geçen, semtin futbol tak mlar n n rekabetiyle
yoğrulan tavla maçlar ... Kasab n berberi, manav n
elektrikçiyi hangi sene önce iki ters bir düzle yendiğinin
balland ra balland ra anlat ld ğ , hat ras hiç unutulmayan
müsabakalar… Bak rköy’de esnaf böyle günlerden birinde.
Tavla eğlencelik mi, yoksa s“or mu? Bu sorunun yanıtı biraz sizin bu oyunla
kurduğunuz ilişkiye bağlı. Atlas, kıraathanelerden komşuluk hatırına, on yıllara
uzayan esnaf rekabetinden uluslararası şam“iyonalara tavlanın dünyasına giriyor.
İki kemik zarın tıkırtısından dökülen şansın desteğiyle yüz yıllardır “ullar
bir o yana bir bu yana ka“ı lanıyor.
YAZI: SERKAN SEYMEN / FOTOĞRAF: ŞAHAN NUHOĞLU

TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS 51


yi bir tavla oyununun ahvehanenin kapısından gireni gö- Dünkü maçın galibi, “mazbatasını dün hazırla-

H
tahtas , pulu, zar çok
önemli. En önemlisi ise
rünce yaşını başını almış amcamız yıp takdim ettim kendisine, öylecene oturttum yeni
zar… Zar, “kemik” olacak yüzünde çocuksu bir gülümsemey- makamına” şeklinde işi uzatmaya meyilli olduğu-
bir defa. Tavla oynarken le karşıladı kendisini. “Ooo, bu- nu belli edince “Vali Bey” alçak bir ses tonuyla ve
zarlardan kemik diye
yursunlar Marsilya Valisi! Çay mı, kelimeleri ağzının içinde yuvarlayarak bir şeyler
bahsetmek âdetten olsa
da bugün kemik zarlarla oralet mi? Ya da maden suyu? Haz- söylendi. Tam anlaşılmasa da zarlardan bahset-
oynayan bulmak epey zor mı kolaylaştırır!” Bu cümleleri peş tiği seçilebildi. Yeni tartışma konusunun fitili de
İüstteı. şoma kültüründe peşe sıraladı, ama her cümlesinin ateşlendi böylece: Tavlada her şey zara, dolayısıyla
bugünkü tavlan n atas
say lan Ludus Duodecim
arasında kapıdan girenin bir şey söylemesine fırsat şansa mı bağlı?
Scriptorum, yani “12 Çizgili tanımak için bir iki saniyelik boşluklar bırakmayı Zarı, yani şansı inkâr eden çıkmasa da “her şey
Oyun” ad verilen bir oyun da ihmal etmedi. Ancak, “Marsilya Valisi” oralı tamamen zarların kaç geldiğine bağlıdır” diyen de
vard . Efes’te bulunan on iki
değilmiş gibi davrandı. Niye Marsilya Valisi? So- olmadı. Zarın önemine dair farklı oranlar verildi
çizgili oyun İalttaı. Orijinali
spanya’da El Escorial rulması tuhaf bir soruymuş meğer; laf ağızdan çıkar peş peşe. Tavlanın sadece yüzde 10’u ustalıktır
Kütüphanesi’nde bulunan, çıkmaz hayret dolu, “sen nerede büyüdün acaba” iddiasıyla zarların etkisini yüzde 90 gibi yüksek
1283’te Kastilya-Galiçya ve tarzı bakışlardan bunu anlamak mümkün. Elbette, bir orana taşıyanlar çıktıysa da ortalamanın yüzde
León Kral X. Alfonso için
kaleme al nan Satranç, herkes bilir kime Marsilya Valisi dendiğini? Durum 50-50 dengesinde durduğu söylenebilir. Ortamda
Zar Oyunları ve Tavla gayet net: Yıllardır, belki de 50 seneden fazladır sü- “bilmişlik” yapmak lüzumsuz bir davranış oldu-
Kitabı’ndan bir varak: Yedi ren ezeli rekabette dün yapılan son karşılaşmanın ğundan bahsetmeye gerek yoktu, ancak burada
yüzlü üç zarla oynanan bir
sonucuna işaret ediliyor. Netice; iki ters, bir düz bile belirtmek gerekirse bu konuda profesyonel turnu-
tavla oyunu İkar sayfadaı.
değil. Üç ters... Altı-sıfır... Üç el üst üste mars yani! valara katılan oyuncuların değerlendirmesi biraz
farklı. Onlara göre bir tavla müsabakasında şansın
önemi yüzde 30 iken, oyun bilgisinin önemi de
yine yüzde 30. Yüzde 10 da tecrübeye, ustalığa ve-
riliyor. Geriye kalan yüzde 30’a gelince; o da o gün-
kü moral ve konsantrasyonunuz, o anki psikolojik
durumunuzla ilgili.

AKIL MI ŞANS MI?


Konu aslında tahmin edilebileceğinden daha
eski ve bir o kadar da derin. Mesela bundan tam
735 sene önce, 1283 yılında Kastilya-Galiçya ve
KAYNAK: P DÜNYA SANATI DERGİSİ, SAYI 31, GÜZ 2003

León Kralı X. Alfonso Satranç, Zar Oyunları ve


Tavla Kitabı’nın yazılmasını istemiş. Nam-ı diğer
Akıllı Alfonso, lakabının hakkını vererek tavla
üzerinden hür irade-kader karşıtlığına, felsefi ve
teolojik varoluş tartışmalarına girişmiş. Kral X. Al-
fonso’nun naklettiğine göre; zamanın birinde bir
hükümdar sarayındaki üç bilgini karşısına dizip
bazı sorular yöneltmiş: “Dünyayı ne yönetir? Akıl
mı? İnsanın hür iradesi her şeyi belirler mi? Yoksa

52 ATLAS · MAYIS 2018


TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS
53
KAYNAK: P DÜNYA SANATI DERGİSİ, SAYI 31, GÜZ 2003
OSMANLI TASVİR SANATLARI: MİNYATÜR 1, METİN AND, TÜRKİYE İŞ BANKASI

16’nc yüzy l sonu 17’nci ona hükmeden kader gibi bazı başka ilahi güçler bir şekilde yaparak önündeki sorunu çözebileceği-
yüzy l ba nda stanbul’da mi vardır? Ya da her şey sadece şansla, tesadüfle ni aktarmış. Buna göre de bilgelik; akıl ve şansın
bir kahvehaneyi ve tavla
oynayanlar gösteren
açıklanabilir mi?” bileşkesinden ortaya çıkabilirmiş. Ve elbette örnek
minyatür. Bilginlerden ilkinin cevabı; aklın hâkimiyetin- olarak gösterdiği oyun da tavlaymış.
den yanaymış. Ve şansın hiçbir hükmünün olma- Şimdi durduk yere tavlada bilgelik aramak, alt
dığı satranç oyununu bu duruma örnek olarak ver- tarafı eğlenceli bir oyundan yola çıkarak felsefi tar-
miş. İkinci bilgin her şeyi tamamen şansa bağlamış. tışmalar ve varoluşa dair çıkarımlar yapmak fazla
İddiasını kanıtlamak için de mebzul miktardaki zar abartılı gelebilir. Ama insanlık öyle yapmış, insan
oyunlarından dem vurma yoluna gitmiş. Üçüncü aklı binlerce yıl böyle çalışmış, yapacak bir şey yok.
bilgine gelince... O, ilk ikisinin aksine akıl ve hür Anadolu Ajansı’nın 27 Haziran 2017 tarihli ve De-
irade ile şans ve kader arasında denge kurulabilece- nizli mahreçli haberine göz atalım mı? Ajans habe-
ğinden söz açmış. Şans ve kader çok önemli olsa da rine göre, Denizli’nin Buldan ilçesinde sürmekte
insan aklının karşılaştığı durumun analizini doğru olan Tripolis antik kenti arkeolojik kazılarında 2

54 ATLAS · MAYIS 2018


bin yıl öncesinde Romalılara ait “Ludus Duode- diği o devirlerde tavla tahtasının her iki yanında yi bir tavla gül ağac ,
cim Scriptorum” oyununa ait kalıntılara ulaşıl- bulunan 12 hane ayları ve dolayısıyla bir yılı sim- me e veya gürgenden
yap l yor. Pullar ise
mış. Latince söylenince kulağa çok yabancı gelse geliyordu. Bir de 12 burcu… Toplamda var olan genellikle im irden,
de “Ludus Duodecim Scriptorum” denilen oyun 24 haneyse bir tam günü. Pulların siyah ve beyaz ama eskiden kö klerde,
şimdi bildiğimiz şeklini henüz tam olarak almamış olmasıysa geceyle gündüzü, karanlıkla aydınlı- saraylarda fildi inden
yap lma pullar daha
olsa da tavlanın ta kendisi… Ve o eski devirlerden ğı çağrıştırıyordu. Ve o iki zar: Biri kötü, diğeri
revaçtaym . Tahtas n n
itibaren insanlar tavlaya baktıklarında kainata dair iyi şansın simgesi. Zarların karşılıklı yüzlerindeki göbeğinde Osmanl dönemi
birtakım mesajlar ve semboller görmeyi ihmal et- sayıların toplamının yedi olmasına gelince. O da hilal i lemelerine yer
memişler. Nasıl mı? öncelikle haftanın yedi gününü simgeliyor olsa da verilen özel koleksiyondan
bir tavla.
Bir zamanlar Arap, Acem ve Bizans toprakla- esasen aynı sistemde yer aldığımız yedi gezegeni
rında bilginler, yazarlar ve kâhinler tavla tahtasına işaret ediyordu. Antik Yunan’da Tanrıça Artemis
baktıklarında çok başka anlamlar buluyorlardı. heykellerinde dikkat çekici bir ayrıntı gizli. Tanrı-
Astronominin astrolojiyle iç içe geçerek yüksel- ça’nın etekliği, bugün tavla tahtasının zemininde

TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS 55


20’nci yüzyılın başında batılı gezgin ve
tüccarların anlattıklarına bakılırsa, İstanbul’da
kahvehaneler altın çağını yaşarken tavla yine
başköşedeydi.

kullanılan desenle bezeli. Üstelik öncesi var. Arte-


mis bu deseni Hititlerin İyi Talih ve Şans Tanrısı
Runda’dan kopyalamış. Efes’te rahipler yere çizil-
miş o bugünün tavla deseni üzerinde, erkek geyiğin
aşık kemiklerini atarak geleceği gördüklerini iddia
edip kehanetlerde bulunurlarmış. Yani “o çok eski
devirlerde dünya tavla tahtasının üzerinde dönü-
yor, zaman tavlayla akıyordu” dense yeridir.

ir zamanlar Osmanlı toplumunda da

B
tavla gündelik hayatın başköşesine ku-
rulmuş, durağan zamanın akışını hız-
landırmaya yarayan bir oyun olmuştu.
1500’lerin ortalarından itibaren kah-
venin yaygınlaşması, kahvehane kül-
türünü yarattığında Osmanlılar, daha
doğrusu Osmanlı erkekleri kahve fincanları, nar-
gile marpuçları, ya da tütün çubukları ellerinde
oturmuş sohbet ederlerken tavla zarlarının ve pul-
larının şakırtısı onlara eşlik ederdi. Kahvehanelerin
sivil birer toplanma merkezi olması, sohbetlerin
efsaneler, masallar, havadan sudan konulardan çı-
kıp siyasi eleştiri kapsamındaki başlıklara uzanması
üzerine Sultan IV. Murat’ın o meşhur kahvehane
yasakları geldi. 1630’dan itibaren kahvehaneler bir
nevi yeraltına indiler. Dolayısıyla tavla da… Yasa-
ğın kalkması II. Mahmut’un iktidarını, 1808’lerin
sonrasını bulacaktı. 1900’lere gelindiğinde batılı
gezgin, diplomat ve tüccarların anlattıklarına bakı-
lırsa kahvehaneler altın çağını yaşarken tavla yine
başköşeye kurulmuştu. Ve yine bir tarafta masallar,
efsaneler, meseller anlatılırken, diğer yanda tavla YARIM ASIRLIK
zarları siyasi tartışmalar eşliğinde atılıyordu.
Orhan Koloğlu 2017 tarihli “İstanbullu - Şehroğ-
REKABET
lanı ile Şehrkızı” kitabında 16’ncı yüzyıl sonlarında stanbul’da Aksaray’daki Büyük Yeni Han’ n
avlusuna bakan koridor, mahalle esnaf n n ezeli
Mustafa Âli tarafından kaleme alınmış Mevaidün
tavla rekabetlerine sahne oluyor.
Nefais fi Kavaid-il Mecalis (Toplantı Kurallarında
Vaad Edilmiş Nefis Şeyler) adlı eserde Kostanti-
niyye ve tüm Osmanlı ülkesindeki sayısız kahve-
hanelerin akıllı ve akılsız kişilerin toplantı yerleri
olduğunu belirttiğini aktarıyor. Mustafa Âli kah-
vehanelerde toplananları şöyle sınıflandırıyormuş:
“Dervişler ve irfanlı kişiler sohbet için; garipler, fa-

56 ATLAS · MAYIS 2018


kirler parasızlıktan; şehir oğlanı ve akılsızlar dedi- kumar bağlamında ele almak da epey yaygın bizim
kodu yapmak için; Hak ehli kimseler sadece kahve buralarda. Buna şiddetle itiraz ediliyor. Parasına
içme ve Şazili mezhebi sohbeti için; derbederler sa- tavla oynayanı hiç görmedikleri konusunda herkes
dece satranç ile tavla oynayıp akça kapmak için...” hemfikir. “Ama belki küçük iddialaşmalar olabilir,
toplanırlarmış. hani mütevazı bir yemeğine, ya da takım elbisesine
gibi…” Lakabının “Düşeşlerin Efendisi” olduğu
DÜŞEŞLERİN EFENDİSİ söylenen birisi ekliyor bunu. O unvan nasıl mı ka-
İçinde olduğumuz kıraathane ortamında me- zanılmış? Elbette, herhangi bir oyunda peş peşe dü-
sele bu kadar dallandırılıp budaklandırılmıyordu şeş atmayı her zaman beceriyor olması sayesinde.
takdir edersiniz. Tercih edilen tanımlamalar daha “Pulsuz Tavla” adıyla 1976 yılında bir roman
ziyade şu minvaldeydi: Eğlence, kafa dağıtma, yor- kaleme alacak kadar tavla düşkünü Mehmed Ke-
gunluk atma… Tabii, işin içine zar girince konuyu mal’in aktardığına göre Sait Faik de tam böyle bah-

TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS 57


58 ATLAS · MAYIS 2018
Sait Faik iki zardaki bir rakamlarını yüz yüze getirip zarı öyle atarmış, düşeş
gelmezse küfredip tavlayı kapatmaya varıncaya kadar siniri tutarmış.

sedildiği gibi iddialaşarak tavla oynayanlardanmış. erişmiş. 1969 yılında Moda Plak’ın sahibi Mah-
Taksim Meydanı’nda 40’lı yıllarda hizmet ve- mut Tezcan o sıralarda plaklarda şarkıcılara re-
ren Meserret Kahvesi’nde oynarlarken Sait Faik, fakat eden, besteler yapan ama solist olarak ön
iki zardaki bir rakamlarını yüz yüze getirip zarı plana çıkmayı düşünmeyip müzik endüstrisinin
öyle atarmış. Amaç zar tutmak ve düşeş getirmek. mutfağında yer almayı tercih eden Orhan Gen-
Gelmeyince de, Mehmed Kemal’in dediğine göre cebay’a plak yaptırmak ister. Israrları sonuç ver-
küfürün ve sonu sinirli bir hareketle tavlayı kapa- meyince son çare olarak tavla oynamayı önerir.
tıp oyunu bozmaya kadar varacak olan mızıkçılığın Kazanırsa, o plak yapılacaktır. Tezcan kazanır,
bini bin paraymış. Gencebay sözünü tutar ve 1969 yılında “Başa
Tavla, Türkçe edebiyatın 50’li yıllar kuşa- Gelen Çekilirmiş” 45’liği listeleri alt üst eder.
ğında önemli bir yer tutmuş her zaman. Misal, Peki, Düşeşlerin Efendisi’nin, eğer çaktırma-
Orhan Kemal “nasıl yazıyorsunuz?” sorusuna dan zar tutma hususunda özel bir yeteneği yok-
“gezerken, konuşurken ve tavla oynarken aklı- sa, peş peşe düşeş atmasıyla meşhur bir insan
ma geliyor” cevabını veriyordu. “İnsanlara daha olmasının bilimsel bir açıklaması yapılabilir mi?
yakın olmamı sağlıyor” diye vaktini kahveha- Matematik ne diyor bu konuda? İşin hesaplama
nelerde, özellikle de Nuruosmaniye’deki İkbal kısmını detaylı yapmayıp, direkt sonuçlara geçe-
Kahvesi’nde geçiren Orhan Kemal’in burada lim: Tavlada herhangi bir zar kombinasyonunu
Edip Cansever’le yaptığı tavla karşılaşmaları, atma ihtimaliniz 18’de bir. Ancak çift atmaktan
aralarındaki inanılmaz sözlü çekişme sebebiyle söz ediyorsak olasılığınız 36’da bir düşüyor. Do-
büyük bir seyirci kitlesine de hitap ediyordu. layısıyla Düşeşlerin Efendisi’nin elindeki zarları
Düşeşlerin Efendisi haklı olabilir. Tavla doğ- sallayıp her attığında düşeş yani 6-6 gelme olasılı-
rudan parasına olmasına da başka iddialaşmalar ğı da bu. Ancak bizimkisi o unvanı peş peşe düşeş
için oynanabilir. Mesela çok bilinmiyor olsa da atması sebebiyle aldığından bize bir hesap daha
Türkiye popüler müzik tarihi Orhan Gencebay’ı gerekiyor. Düşeşlerin Efendisi’nin mesela peş
bir solist olarak tanıma şansına tavla sayesinde peşe üç kez düşeş atma ihtimali matematiksel ola-

El emeği göz nuru bir


i çilik gerektiriyor tavla
yap m İkar sayfadaı.
60 ya ndaki Kadir Maçe
senelerin tavla ustas .
stanbul Bayrampa a’da
bulunan Saray Tavla’da
üretilen tavlalar gözden
geçiriyor İsoldaı.

TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS 59


Çay ve tavla, rak kaçtır? Tam tamına 46 bin 656’da bir! Galiba mul, bir kenarı sekiz milimetre olan standart tek
kahvehanelerin muhte em şans, kader, kısmet, talih, ya da baht gibi sözcük- bir tavla zarını pürüzsüz bir şekilde ortaya çıkarıp
ikilisi. Semtin esnaf
aras ndaki efsanevi
leri de bu noktada gündeme katmak kaçınılmaz. oyuklarını açmak ve sonra onları kök boyayla bo-
tavla oyunlar nda İtiraf etmek gerek, “haydi yavrum kemik” nidası yamak bir zar ustasının nereden bakarsanız bakın
sadece oynayanlar n bu noktada bir parça anlam kazanmıyor da değil! üç saatini alıyor.
değil, masan n etraf n
Bir çift kemik zarınız varsa muhtemelen tavla
çevreleyen izleyicilerin
içtiği çaylar n paras da bu ZARIN KEMİĞİ takımınız da pek öyle ucuzundan olamaz. Bugün
rekabetin parças . Tavla oynarken zarlardan “kemik” diye bah- piyasada her keseye uygun tavla takımı bulmak
setmek âdetten olsa da bugün kemik zarlarla oy- mümkün. Fiyatlar 25 liraya kadar iniyor. Ve di-
nayanı bulmak da epey zor. Ancak bu, geleneksel ğer uçta, öyle özel tasarım tavla takımları var ki,
kemik zar artık hiç kullanılmıyor, dolayısıyla da yedi-sekiz bin lira yazılı etiketlerle alıcılarını bek-
üretilmiyor demek değil. Plastik tavla zarının liyorlar. Kahvedekilere sorarsanız, öyle pahalı bir
çiftini herhangi bir kırtasiyeden üç ile beş lira tavla takımıyla oynamak zevkli olmayabilirmiş.
arasında edinmek mümkün. Kemik zarlara ge- Sebep mi? Takım o kadar pahalı olunca insanın
lince… Çiftinin fiyatı ortalama 100 lira civarında. zarar vermekten korkup çok yavaş, sakin ve nazik
Çünkü, bugün en çok Gaziantep’te üretilen ke- oynaması ihtimali! “Tavla pulunu havaya kaldırıp
mik zarların işçiliği epey zahmetli. Bir kemik zar kuvvetlice vurmadan rakibin pulu üzerine kapı
ustası tüm gün çalıştığında en fazla üç tane zar almazsan ben ne anladım o oyundan” havasın-
üretebiliyor. Koyun, ya da dana kemiğinden ma- dalar hepsi.

60 ATLAS · MAYIS 2018


Kuzey K br s’ta Be parmak Dağlar ’n n eteğinde tavla oynayarak vakit geçiren iki arkada Gerisi, avcı hikâyelerini hatırlatan eski unu-
İüstteı. Simit ve ka ar peyniri tavlaya ara vermeden iyi gelir İalttaı. tulmaz oyunlar. Dört-sıfır mağlup durumdayken
beş-dört kazanılanlar gibi mesela… Yer ve tarih
verilerek aktarılıyor. Bu kadar tavla konuşan in-
sanların elbette gece rüyalarında da pulları, zarları
görmeleri normaldir. O sebeple, bir gün önce al-
dığı mağlubiyetin etkisinden kurtulamadığı için,
iki gecedir uykusunda aynı oyunu tekrar tekrar
baştan oynadığını söyleyenlere şaşırmamak gerek.
Ama öte yandan bu, yani tavlada oynanmış bir
elin aynı sırayla aynı şekilde gelen zarlarla tek-
rarlanması, tam da sadece hayallerde olabilecek
bir şey. Çünkü oyun boyunca ortalama elli kez
zar atıldığını ve hiç çift gelmediğini varsaysak,
18’in 50’inci kuvvetini hesaplamamız gerekir ki,
bu da bizi katrilyonlar denizine sokar. Aynı suda
iki kere yıkanılamaması gibi, aynı oyunun bir kez
daha yaşanması da pek mümkün görünmüyor.
Ama elbette rüyalar da olasılık hesaplarıyla hiç
ilgilenmiyor.
Rüya demişken… Rüya tabirleri kitaplarına
inanırsak şayet, bir insanın uykusunda tavla pulu
görmesi, ticaret hayatında güçleneceğine, geliri-
nin artacağına, işlerinin büyüyeceğine işaretmiş.
Tavlaya bu kadar düşkün esnaf ve zanaatkâr top-
luluğunun arada işlerinden güçlerinden bahse-
derkenki hallerini göz önüne alırsak, en klişe rüya
tabirinin en doğrusu olduğuna hükmedebiliriz:
Rüyalar tersine çıkar…

62 ATLAS · MAYIS 2018


On iki çizgili
oyundan ‘vido’luya
Tavla ve satrancın rekabeti duyguların dışa vurumuyla da
kendini gösterir. Hırs ve öfkeyi de bünyesinde barındıran
tavlanın yıllar içinde hapis, gülbahar, çelebi, mübtezel
gibi pek çok değişik versiyonu çıkmış.
YAZI: HALUK ORAL

ürkiye’de neredeyse “milli oyun”

T
kabul edilen tavlanın dünya ça-
pında bu kadar popüler olması ya-
dırgatıcı gelebilir. Oysa tavla çok
eski tarihlerden beri birçok farklı
coğrafyaya yayılmış, popüler bir
oyundu.
Tavla benzeri oyunlar İÖ 3000’lerden beri oynan-
makta. Roma İmparatorluğu zamanında kuralları
bugünkü tavlaya oldukça benzeyen Ludus Duodecim
Scriptorum, yani on iki işaretli oyun denilen bir oyun
oynanmaktaydı. Vezüv Yanardağı’nın lavları altında
yüzlerce yıl kalan Pompei temizlendikçe bina duvar-
larında tavla oynayan insanların resimleri de açığa
çıkıyor. Roma İmparatoru Claudius arabasına, uzun
yolculuklarda oynamak için, özel bir tavla seti yaptır-
mıştı. Neron da çok yüksek bahislerle tavla oynayan gibi duygular satrançla kalmış; hırs, sabırsızlık, öfke
bir imparatormuş. Belki de Roma’yı şansız bir tavla gibi duygular da tavlaya geçmiş. Böyle derler! Yıllar
maçının sonunda kızgınlıkla yakmıştır. Koskoca im- içinde pek değişik versiyonu ortaya çıkmış tavlanın:
parator köy yakacak değil ya! Hapis, gülbahar, çelebi, mübtezel, İzmir, hepyek gibi…
Anlaşılan o ki tavlanın doğum yeri Mezopotam- Yurtdışında başka çeşitleri de olup hâlâ da çıkmaya
ya’dır. Çok yaygın bir efsaneye göre Hint hükümdarı devam ediyor. Bazı yörelerde kendi evinde vurup
satranç oyununu Pers hükümdarına hediye olarak kaçmak yasaktır, kabul etmeyene de iyi gözle bakıl-
gönderir. Böylece ona düşünen, strateji kuran ve sab- maz. İran’da da böyle oynanır.
reden kazanır mesajını verir. Pers hükümdarı ise ona
tavlayı göndererek cevap verir. Mesajı “söylediklerin ÜÇ ZARLI TAVLA
kabul, ama biraz da şans gerekir”dir. Oyuncu üç zar atar ve rakip zarların birini ala-
Başka bir efsaneye göre de satranç ilk bulundu- rak diğer iki zarı oynamasını ister. Elinde kırık olan
ğunda zarla oynanırmış; atılan zara göre oynanacak oyuncu kırığını koyana kadar iki zar atar. Bu oyunda
taş ve hamle seçilirmiş. Sonra oyunu ikiye bölüp şans faktörü tahmin edeceğiniz gibi normal tavlaya
satranç ve tavlayı icat etmişler. Farklı taşlar sat- göre azalır.
ranca kalmış, zarlar da tavlaya. Duygu ve hasletler ABD’de 1920’li yıllarda tavla oyununa vidonun gir-
de ikiye bölünmüş: Sabır, erdem, ileriyi düşünme mesiyle bambaşka bir sayfa açıldı. Ülkemizde tavla-

64 ATLAS · MAYIS 2018


Dünyan n en ünlü tavla
oyuncular n n bir araya
geldiği 5. Merit Aç k
Uluslararas Modern
Tavla ampiyonas kat lan
say s n n çokluğuyla
dünyan n en büyük tavla
turnuvas oldu İsoldaı.
Uluslararas tavla
turnuvas nda kar kar ya
gelen rakipler İalttaı.

nın yaygınlığına rağmen vido hemen yayılmadı.


Dünyadaki bütün tavla turnuvaları vidolu olarak
oynanır. Son 15 yılda WBF’nin (World Backgammon
Federation) Türkiye’deki faaliyetleriyle ülkemizde
de vidolu tavla ya da başka bir deyişle modern tavla
yaygınlaşmaya başlamıştır.

VIDO DEVREYE GIRINCE!


Tavla oyunu sırasında bir noktada rakibinize “bu
oyunu benim kazandığımı kabul et ve bir puan ver”
diyorsunuz, buna “vido çekmek” denir. Rakibiniz oyu-
na devam etmezse bir puan kazanırsınız ve yeni oyun
başlar, devam etmek isterse, yani vidonuzu alırsa
oyun iki puan değeriyle devam eder ve vido çekme
hakkı rakibe geçer. Vidonun değeri her çekilişinde iki
katına çıkar.
Vido çekmek ve almak tavlanın en önemli kısmıdır.

TAVLA KÜLTÜRÜ · ATLAS 65


gerekir. Aynı hesabı yaparak kazanma olasılığınızın
yüzde 25 olma durumunda vidoyu almak ve almama-
nın eşit kazançlı olduğunu görebilirsiniz. Tabii bütün
bu hesaplar maç sırasında, maçın kaç kaç olduğuna,
aradaki puan farkına göre dikkatle yeniden gözden
geçirilmelidir. Bu gibi hesaplar 1970’lerde basılan
tavla kitaplarıyla geniş oyuncu kitlesi tarafından
bilinir ve göz önüne alınır oldu. Fakat tavladaki esas
devrim işin içine bilgisayarın girmesiyle yaşandı.
Öncelikle tavlanın rasyonel bir oyun olduğunu
belirtelim, yani her durumda atılan her zarın en iyi
(en az) bir hareketi vardır. Size çok basit gelebilecek
bu cümle aslında çok önemli matematiksel bir ger-
çektir. Ve şu anda dünyada bu en iyi hareketi bütün
oyun boyunca bulan, yani hatasız tavla oynayan
insan yoktur. Tavlayı yüzde üç hatayla oynuyor-
sanız bu sizi dünyanın en iyi birkaç tavlacısından
Girne’deki turnuvan n Vidosuz tavlayı çok iyi oynayan biri vidoyu bilmiyor- biri yapar. Bütün bu hesapları yapabilmemiz artık
etkinlikleri aras nda sa, böyle bir oyunu kazanma şansı oldukça azdır. bütün profesyonel tavlacılar tarafından kullanılan
su alt nda tüplü
dalg ç k yafetiyle
Haydi bir vido problemi çözelim: Kazanma olasılığı- bilgisayar programları sayesinde mümkün oldu. Bu
tavla müsabakas da nız yüzde 40 iken rakibiniz vido çekti, ne yapmalısınız? programlar her zarı defalarca oynayıp istatistiğini
vard . Oyunu yüz kere oynadığınızı düşünün. Hiçbirinde çıkaran programlar. Dünyanın en iyi tavla oyuncuları
vidoyu almazsanız 100 puan kaybedersiniz. Her sefe- da bu programlar artık.
rinde alırsanız, oyunlar ikişer puan değerinde olduğu Tavlayı iyi oynayan sonuçta masadan kârlı kalka-
için 60x2=120 verip 40x2=80 aldığınızdan neticede caktır, ama bu her oyunu kazanacağı anlamına gel-
sadece 60 puan kaybedersiniz. Dolayısıyla yüzde mez, yani çok da iyi olmayan bir oyuncu, bir ustayı
40 kazanma olasılığınız varsa vidoyu kabul etmeniz yenebilir, ama sadece ara sıra… ●

Dünyanın en büyük tavla turnuvası


eçen Kasım ayında KKTC’nin Girne kişi tavla oynadı. 5. Merit Açık Ul- boyunca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuri-

G şehrinde yapılan tavla turnuvası,


katılan sayısının çokluğuyla
dünyanın en büyük tavla turnuvası
uslararası Modern Tavla Şampiyonası,
dünyanın en ünlü tavla oyuncularını
Kuzey Kıbrıs’ta bir araya getirdi.
yeti’nde oldu.”
ABD, Brezilya ve Japonya’nın da
aralarında bulunduğu ülkelerden gelen
oldu. 300 kadar masada, 43 ülkeden Şampiyona, Dünya Tavla Federasyonu sporcuların yanı sıra, tavlanın dünyaca
akın edip gelmiş kadınlı erkekli 580 işbirliğiyle gerçekleştirildi. Turnuvanın ünlü isimleri de turnuvada yer aldı. Dün-
“master” kategorisinde 373 yarışmacı yanın “1 numaralı tavla oyuncusu” Japon
mücadele etti. Bu sayının Monte Carlo Masayuki Mochizuki’nin de içlerinde ol-
Dünya Şampiyonası’na olan katılımın duğu yarışmacılar, dokuz ayrı kategori-
dahi çok üstünde olmasının büyük bir de mücadele etti. Toplam 350 bin euro
başarı olduğunu belirten Dünya Tavla ödülün dağıtıldığı turnuvada Danimar-
Federasyonu (Worldwide Backgammon kalı Lars Trabolt’u yenen ABD’li Carter
Federation) Türkiye Temsilcisi Arda Mattig şampiyon oldu. Turnuvanın ge-
Fındıkoğlu şunları dedi: “Tavla, dün- çen yılki etabında Wetgammon adıyla
yanın pek çok ülkesinde yaygın olan, düzenlenen ve dünyada bir ilk olan su
özellikle İskandinav ülkelerinde okullara altında tavla, bu yıl da yüksek katılımla
ders olarak konan bir spor. Türkiye’de gerçekleşti. Ödüllü bir turnuvada ilk kez
bilinen tavlanın üzerine çok detaylı düzenlenen etapta yarışmacılar suyun
uluslararası kuralların ilave olduğu bir altında yarıştı. Özel olarak tasarlanan
oyun. Dili ortak olan bu oyuna ilgi duyan tavla masası ve takımının etrafında dalış
milyonlarca insanın gözü kulağı turnuva ekipmanlarıyla mücadele edildi.

66 ATLAS · M AYIS 2018


Soweto Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en büyük kenti Johannesburg’un
bir mahallesiyken dünyada ırkçılık karşıtı odaklardan biri oldu.
Nelson Mandela ve Steve Biko gibi liderlerin yaşadıkları evler, bugün
gezginlerin alternatif duraklarından biri.
YAZI SELİM KAYA

SOWETO / GÜNEY AFRİKA

100. YAŞINDA
MANDELA'NIN
EVİNDE
Nelson Mandela’n n
Soweto’daki evi bugün
rkç l k kar t hareketlerin
belleği olarak görülüyor ve
müze olarak hizmet veriyor.
SELİM KAYA

SOWETO · ATLAS 69
Soweto’da evlerin bir k sm sacdan yap l yor;
bunlar n olu turduğu mahallelere “baraka
mahalleleri” deniyor.

ohannesburg’da indiğim havaalanı,


Nelson Mandela’nın hem mücadele,
hem de iş ortağı Oliver Tambo’nun
adını taşıyor. Ben, buranın simge yer-
leşimlerinden biri olan Soweto’ya gi-
diyorum. Gezim süresinde bana eş-
lik edecek Fidela Radebe ile ilk ola-
rak Nelson Mandela’nın evine gitmeyi
kararlaştırıyoruz.
Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan
sonra ulaştığımız müze evi Vilakazi Cadde-
si, Orlando West’te dört sokağın kesiştiği nok-
tada bulunuyor. Evin ziyaretçi akınına uğrama-
sı nedeniyle komşular da evlerini birer ticaret
merkezi konumuna getirmiş; tamamına yakını
turistlere yönelik hediyelik eşya mağazaları, ka-
feler ve lokantalara dönüştürülmüş. Çevredeki
kaldırımlar da ülkeye ve yöreye has hediyelik
eşya tezgâhlarıyla dolmuş taşmış.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde ırk ayrımcı-
lığına dayalı apartheid rejimini yıkarak “bütün
SELİM KAYA

ırkların eşit şekilde temsil edildiği demokrasiyi”


savunan Nelson Mandela’nın yaşadığı evi ziya-
ret etmek için biletlerimizi alıyoruz. İçeride bizi
başka bir rehber karşılıyor ve evi gezdirmeye
başlıyor. Her adımda durup Mandela’nın ha- Evelyn Mase ile buraya yerleşmiş. Mandela’nın
yatından kesitler anlatıyor. Bizi bilgilendirirken ilk evliliğinden olma üç çocuğundan bugün
seri şekilde konuşmasından sarf ettiği sözleri sadece bir kızı hayatta. 1957’de ilk eşinden bo-
ezberlediğini ve her gün yüzlerce turiste aynı şanan Mandela, 1958 yılında ise Winnie Madi-
şeyi defalarca tekrarlamaktan sıkıldığını hemen kizela’yla evlenmiş. Nelson Mandela’nın ikinci
anlıyorum. eşi olan Winnie’den iki çocuğu var. Nelson ve
Ama heyecanla onu dinlememek de elde de- Winnie bir süre bu evde yaşamışlar. Mandela
ğil: 1945 yılında yapılmaya başlanan bu ev 1946 1962’de tutuklanmış ve 1990 yılında serbest
yılında tamamlanmış. Nelson Mandela ilk eşi bırakılmış.

70 ATLAS · MAYIS 2018


Soweto adı, apartheid döneminde siyahlar için
Johannesburg’un dışında oluşturulan South
Western Townships’in kısaltmasından geliyor.

SOWETO · ATLAS 71
Soweto, farklı kültürlerin bir arada
yaşadığı ve daha adil koşullarda birbirini
tanıma olanağı bulduğu yerlerden biri.

C
Maddi geliri nispeten ezaevinden çıkınca bu ev top- Fidela şöyle anlatıyor: “Burada dolmuşların üs-
daha iyi olanlar n bir lumun ve medyanın ilgi oda- tünde gideceklerin yerin isimleri yazmıyor. Yol-
süre kulland ktan
sonra ikinci el pazar na
ğı olmuş. Bu dönemde kendi- cular gidecekleri yeri temsil eden birer numara
satt ğ giysiler, yeni sine bir başka ev bulunmuş; tutuyor. Dolmuş durağa geldiği zaman herkes
elbise alacak geliri çünkü medya ve halkın ilgisi elindeki numarayı havaya kaldırıyor. Eğer dol-
olmayanlar için iyi bir
bir süre sonra aile üstünde muş güzergâhının üstünde, örneğin 5 ve 8 nu-
seçenek olu turuyor
İkar sayfada, üstteı. bir baskıya dönüşmüş. Müze maralı köy veya kasabalar varsa şoför “5 ve 8’e
Soweto’da berberler evi ikisi yatak odası, biri çalışma, biri de misafir gider” diye bağırıyor ve o bölgelere gidecekler
genelde sokakta tezgâh odası olmak üzere toplam dört odadan oluşuyor. dolmuşa biniyor. Eğer otostop yapıyorlarsa,
açarak i yap yor. Ancak
bir barakada çal an
Bir de küçük bir duş yeri gibi bölümler var. Ça- veya bir köy yolunun girişindelerse ellerinde
berber hem daha çok i lışma odasında Mandela’nın kullandığı eşyalar, yine bu numaralarla ana yoldan geçen araçları
yap yor, hem de buraya giydiği elbiseler ve fotoğrafları var. Küba lideri bekliyorlar. Eğer şoför, güzergâhı üstünde olan
gelen mü terilere daha
Fidel Castro ile çektirdiği hatıra fotoğrafı en iyi numarayı görürse durup yolcuyu alıyor, yoksa
sayg n bir gözle bak l yor
İkar sayfada, alttaı. görünen yerde duruyor diyebilirim. geçip gidiyor.”
Dışarı çıktığımızda evin köşesindeki polis ara- Caddelerde sağlı sollu ikinci el giysi tezgâhla-
bası dikkatimi çekiyor. Fidela, suç oranının yük- rı dikkatimi çekiyor. Birinci el giysi alamayan-
sek olduğu Soweto’da turistlerin en uğrak yeri lar buralardan giyiniyor. Bir süre sonra Hostel
olan Mandela Evi’nin önünde gasp ve kapkaç- Barracks denilen kısma geliyoruz. 1948 yılında
lara karşı polisin sürekli bulunduğunu söylü- yasallaştırılan apartheid yönetim sistemine göre
yor. Bu arada, rehberime isminin neden Fidela siyahların şehirde yaşamaları yasaklanmış ve bu
olduğunu, bunun Fidel Castro ile bağlantısının insanlar merkezin dışında, belli bölgelerde oluş-
olup olmadığını soruyorum. Fidela, ismini Fi- turulan ve “township” adı verilen baraka tipi
del Casrto’dan almış; çok da güzel bir hikâyesi evlerde zor şartlarda yaşamak durumunda kal-
var: “Babam o dönem birçok yaşıtı gibi Fidel mış. Bu barakalar bir nevi bekâr siyah işçilerin
Castro hayranıymış. Annem hamile kalınca da yaşadığı kışlalarmış. Bu konutların çevresinde
benim erkek olacağımı düşünerek çevresine do- gezinirken sefaletin ve kötü yaşam koşullarının
ğacak oğluna Fidel ismini vereceğini anlatmaya da şahidi oluyorum. Bu insanlar şimdi bile bu
başlamış. Ancak ben doğunca babam anneme, şartlarda yaşıyorlarsa 40’lı, 50’li yılların sefaleti-
“gönlümüzde taht kuran bir Fidel’imiz zaten var, ni tahmin bile etmek istemiyor insan. Aparthe-
bir de Fidela’mız olsun aşkım” demiş ve annemi id döneminde ilk etapta sadece bekâr erkekle-
öpmüş. Böylece bana “Fidela” ismini vermişler.” rin yaşadığı townshiplere zamanla evlenenlerin
Soweto çarşısındaki dolmuş durağında, el- eşleri ve çocukları da yerleşmiş. Soweto adı da
lerinde bizim futbol müsabakalarında oyuncu Johannesburg’un dışında oluşturulan bu yer-
değişikliğini gösteren tabelalara benzeyen koca- leşimin adı olan South  Western  Townships’in
man kartonlarla bekleyenler dikkatimi çekiyor. kısaltmasından gelmiş.

72 ATLAS · MAYIS 2018


SOWETO · ATLAS
73
SELİM KAYA SELİM KAYA
Mandela’n n ya am haritas diyebileceğimiz bu
afi , 1918’de ba layan ya am n n 1964 şivonia
Davas , 1993 Nobel Bar Ödülü, 1994’te yüzde
90’la ilk siyah devlet ba kan seçilmesi gibi
dönüm noktalar n anlat yor.

74 ATLAS · MAYIS 2018


Ulaşımın çoğunlukla dolmuşla yapıldığı kentte
araçların üzerinde yazı bulunmuyor; yolcular
gidecekleri yeri gösteren kartonlar taşıyor.

SOWETO · ATLAS 75
Anadilleri okullarda yasaklanan çocuklar n 1976’da
ba latt ğ eylemler polisin pek çok ki iyle birlikte, 13
ya ndaki Hector Pieterson’ da öldürmesiyle sonuçland .
Bo bir tarlada vurulan Hector, rkç l k kar t hareketin
ikonlar ndan biri oldu.

Bu arada Soweto’da hiç yüksek katlı yapı


görmedim. Evlerin tamamına yakını tek katlı,
çok nadiren de iki katlı evler var. İki katlı bir-
kaç AVM ile de karşılaştım Soweto’da. Akşam
Fidela ile döndüğümüz otel de tek katlı bir bu-
tik tesis. Otelin sahipleri 60’lı yaşlarında Sowe-
to’lu sempatik bir adam ile eşi; birlikte otelde
kalıyorlar ve hiç personelleri yok. Misafirlerine
beraber hizmet veriyorlar. Çocuklarının olup
olmadığını soruyorum. Yaşlı adam şöyle cevap-
lıyor: “Çocuklarımdan biri diş hekimi, diğer iki-
si öğretmen ve onlar artık Soweto’da yaşamıyor.
Çocuklarımız evden ayrılınca karı koca kaldık.
Bu nedenle evimizi otel olarak kullanmaya baş-
ladık. Dünyanın pek çok ülkesinden insan bi-
zim eve geliyor ve bu sayede değişik insanlarla
tanışıyoruz.”
Bugün 1,2 milyon kişinin yaşadığı ve nüfu-
sun neredeyse tamamının siyah olduğu Sowe-
to’da 10’dan fazla dil konuşuluyor. Güney Afri-
ka Cumhuriyeti’nde ise 11 resmi dil bulunuyor.
Lise çağlarındaki gençler bizimle hatıra fo-
toğrafı çektiriyor. Buraya gelirken pek çok kişi-
nin “çok tehlikeli” dediği Soweto’da işsizlik ve
yoksulluk büyük bir sorun; kapkaç, gasp ve soy-
gun gibi olumsuz tablolarla karşılaşmak elbette
mümkün. Ancak ben olumsuz bir şey yaşama-
dım; tersine sıcakkanlı ve sempatik insanlarla
karşılaştım. “Ne de olsa Mandela’nın torunları”
diye düşündüm kendi kendime.
Soweto çarşısında doğal ilaç satan şifacıların
dükkânlarına girip çıkıyorum. Fidela, pek çok
insanın hâlâ geleneksel tıpta çare aradığını söy-
lüyor. Sokaklardaki ilginç görüntülerden biri de
çok sayıda seyyar berber. Elektrikli tıraş makine-
lerini otomobil akülerine bağlayan bu berberle-
rin elleri çok hızlı. 10 dakika içerisinde tıraşı bi-
tirip sıradaki müşteriyi alıyorlar. Nadiren derme
çatma kulübelerde berberlik yapanlar da var, ki
bunlar lüks berber olarak biliniyor. Zenginlerin
bulunmadığı semtlerdeki bu berberleri genel-

76 ATLAS · MAYIS 2018


Önceleri sadece siyah bekâr erkeklerin
yaşadığı “township”lere zamanla eşler ve
çocukların alınmasına da izin verilmiş.

SOWETO · ATLAS 77
Soweto’da 11 ayrı dil konuşuluyor ve
okullarda eğitim bu dillerle yapılıyor.

Yakla k 1,2 milyon de orta halliler tercih ediyor. Bir başka sokağa ilkeyi temsilen 10 heykel yapılmış. Bu meydanı
ki inin ya ad ğ geni girince durum değişiyor. Girişte eli silahlı özel gezerken, o gün için yaşananları gözümde can-
bir yerle im birimi olan
güvenlikçilerin bulunduğu başka bir dünya bu- landırmaya çalışıyorum. O gün insanlara lider-
Soweto’da çok katl
binalar n olmamas rası; belli ki hali vakti yerinde olanlar oturuyor. lik edenlerin üstünde isimleri yazılı olan fotoğ-
dikkat çekici İalttaı. Güney Afrika’nın genelinde olduğu gibi burada rafları, cam ile kaplı levhalarda sergileniyor. Bir
Soweto’nun orta yerinde da çok miktarda kırmızı et tüketiliyor, çünkü et süre o fotoğraflara bakıyorum. Tamamına yakı-
bulunan ve kentin
hemen hemen her
bizdeki gibi pahalı değil. Bir akşam geleneksel nı siyah, ama arada tek tük beyazlar da var. “Bu
yerinden görülebilen yemekleri tatmak için Fidela’yla buluşuyoruz. Eti beyazlar ırkdaşlarının yönetiminden memnun
Orlando Power Towers, aldığınız kasabın bir çalışanı müşteriye eti beda- değiller miydi” şeklindeki soruma Fidela şöyle
ayr ca atlama sporu
vaya pişiriyor, yanında da mısır lapası veriliyor. karşılık veriyor: “Bugün olduğu gibi o dönemde
bungee jumping
merkezi. Kuleler ayn Nasıl ki Türkiye’de kebap, ekmek ve pideyle bir- de bizlere insanca muamele edilmesini isteyen
zamanda Soweto’nun en likte tüketiliyorsa burada et, bizim muhlamaya beyazlar vardı. Ancak sistem bu beyazları da
bilindik sembollerinden benzer biçimde mısır ununun suda haşlanmasıy- tutuklayıp yıllarca hapse mahkûm etti. Bugün
İkar sayfada, üstteı.
Güney Afrika’da k y
la yapılan mısır lapasıyla birlikte yeniyor. Soweto’da pek çok yere o insanların isimleri ve-
eridi d nda kalan Walter Sisulu adıyla da bilinen Özgürlük rildi. Ama o apartheid sisteminin liderleri, yap-
bölgelerde ağ rl kl Meydanı’ndayım. 1955’te binlerce insanın top- tıklarıyla bugün sadece kütüphane raflarındaki
beslenme biçimi k rm z
landığı bu meydanda, o gün karara bağlanan 10 tarih kitaplarında yer alıyor.”
et. M s r lapas ysa bir
anlamda ekmek olarak
yer al yor sofralarda
İkar sayfada, alttaı.
SELİM KAYA

78 ATLAS · MAYIS 2018


SELİM KAYA

SOWETO · ATLAS 79
MANDELA

Özgürlüğün
sembolü
Dünyada dostlarının da düşmanlarının da büyük bir saygıyla andığı
Nelson Mandela, tam 27 yıl hapis yattı. Özgürlüğüne kavunca
Güney Afrika’nın küçük yerleşimi Soweto’yu yurt edindi. O yoksul
mahallerinde yeryüzüne hem ırkçılığa karşı duruşunu anlattı, hem de
kindarlığa ve kibre karşı duruşunu. “Affetmeyi öğrenmezsek gaddarlık
kalıcı olur” dedi ve ekledi; “ancak zalimliğe bir daha izin veremeyiz.”
2018 bu önemli liderin 100’üncü yaşını kutlama yılı ilan edildi.
YAZI: TEVFİK TAŞ

80 ATLAS · MAYIS 2018


N elson Mandela’yla Güney
Afrika’daki sömürge yöne-
timler arasındaki çelişkile-
rin ilk adımı, onun adının değiştirilmesi miydi?
Dünyanın büyük bir saygıyla kabullendiği lider-
lerden biri olan Mandela, bu soruyu, manidar bir
soruyla karşıladı: “Kişiliğimi ve kültürümü çiğne-
mekte daha ne kadar ileri gideceklerdi?”
Çünkü, dünyanın bildiği adı olan “Nelson”
onun atalarına ait değil, öğretmenlerinden birinin
verdiği ve İngiliz kültüründen gelme bir addı. Ve rin, burası için birbirlerine karşı verdikleri savaş 27 y ll k hapishane
Rolihlahla kendisine bu adın neden verildiğini bil- tarihinin de özetidir. ya am ndan sonra
özgürlüğüne kavu an
miyordu. “Mandela” ise dedesinin adıydı, ancak Çünkü söz konusu bölge, yeryüzünün en zengin Mandela, Afrika’da
Afrika kültüründe o döneme kadar var olmayan madenler ve bu madenlerde çalıştırılmak üzere, ya ayan bütün kültürlerin,
bir soyadı yasasıyla gelmişti. köleleştirilebilecek yüzbinlerce insanla doluydu. rklar n ve inançlar n e it
Oysa o, Zosa (Xhosa) kabilesinin bir bireyi ola- Pek çok kaynak “Mandela, annesi Hiristiyan ko ullarda yapabildiği
ilk seçimde, rkç l k
rak doğdu, Umtata, Transkei’de. Tarih, 18 Tem- Metodist mezhebine bağlı olduğundan, Metodist taraftarlar n ezici
muz 1918’dir. Babası, Tembu kabilesinin şefiydi. yatılı okullarda okuduktan sonra Güney Afrika’da bir çoğunlukla yendi
Oğluna “Rolihlahla” adını koydu. Rolihlahla’nın siyahların öğrenim görebildiği tek üniversitede hu- İkar sayfadaı. Irkç l k
kar t siyah hareketinin
iki anlamı var: Hem “bir ağacın dallarını çekiştirip kuk eğitimi gördü” diye yazıyor. öne ç kt ğ ve 1994’te
bırakmak” anlamına geliyor, ki bu rüzgârı çağrıştı- Oysa ayırt edici nokta yalnızca bu okulda, bütün Mandela’n n yemin etme
rıyor, hem de “muziplik, yaramazlık” demek. baskılara karşın sonuna kadar okumakla kalmadı- töreniyle sonuçlanan
Kuzey ve Güney Amerika yerli halklarının ço- ğı, aldığı eğitimi, kendi ülkesini cehenneme çeviren seçimler, dünyada
ayr mc l k yapmadan
ğunda olduğu gibi, Afrika kabilelerinde de erkekli- hükümetlere karşı verdiği savaşın olanaklarından ya anabileceğini gösteren
ğe kabul törenleri var. Afrika’da sünnet bu kabule birine çevirdiğidir. bir model oldu İüstteı.
denk geliyor. Bu törenlerde, aynı zamanda genç
adama bir ad daha armağan edilir. Rolihlahla, 16 GELGELELIM HUKUK YETMIYORDU
yaşına girdiğinde Dalibhunga adını aldı... Halkının beyazlara karşı verdiği mücadelenin
“Sohbet kurucu” ve “bir araya toplayan” anlam- önemli bir bileşeni haline gelen Afrika Ulusal
larına gelen bu ad, dünyanın bu en şaşırtıcı lideri- Kongresi’ne (African National Congress - ANC)
nin ilerleyen yaşlarında, asıl özelliklerinden birinin katıldığında 25 yaşındaydı ve hem hitabetiyle, hem
göstergesi olarak yeniden sahneye çıktı. eylemleriyle, hem de giyim kuşamıyla etki gücü
Mandela’nın ilk gençlik yıllarında beyazların yüksek bir gençti. Daha sonra ANC gençlik kolunu
apartheid “ayrılıkçılık” rejimi henüz kurulmamıştı. kurdu ve başkanlığını üstlendi. Tarih 1944’tü.
Ancak, ülkesi 1600’lü yıllardan beri işgal altındaydı. Öğreniminin ardından mücadele arkadaşı Oli-
Portekizli Bartolomeu Dias’ın burada bir kolo- ver Tambo’yla ilk avukatlık bürolarını açtılar. Böy-
ni kurmasını, 1652 yılında Hollandalıların Cape lece Güney Afrika’nın “serkeşler diyarı” olarak
Town’da ilk yerleşimlerini kurması izlemişti. İki tanımlanan ve düzen dışılığın merkezi sayılan
kesimin bölge hâkimiyeti için verdikleri savaşa, Soweto’yla bağlarının temeli de atılmış oldu.
1795’te İngilizler de katıldı. 1948’de yasalaştırılan ırk ayrımcılığı ülkeyi si-
Bu yalnızca bölgedeki yabancı güçlerin tarihi yahlar için yaşanamaz hale getirdi. Nelson Mandela,
değil. Aynı zamanda, Afrika’ya dışarıdan gelenle- daha militanca bir örgütlenmeyi savunmaya başladı.

SOWETO · ATLAS 81
Güney Afrika’da 1994’te Defalarca tutuklandı, siyasi faaliyetlerde bulunması üyesiyle çıktığı ve “Rivonia Davası” olarak anılan
Mandela’n n devlet yasaklandı. mahkemede dünyaya hızla yayılan o meşhur sa-
ba kan seçilmesiyle
sonuçlanan rkç l k
Beyazların ve siyahların beraber yaşadığı bir vunma cümlesini söyledi:
kar t seçimler dünya Güney Afrika hayalini paylaşan komünist beyaz- “Ben, tüm insanların eşit haklara, fırsatlara sa-
tarihi için dönüm noktas larla yakınlaştı. Ancak çözüm gelmiyordu. 1956’da hip olarak yaşadığı, demokratik ve özgür bir top-
say l yor.
155 eylemciyle beraber “vatana en ağır düzeyde lum idealini benimsedim. Bu, uğrunda yaşamak ve
ihanetle” suçlandığı yargılaması dört yıl sürdü. ulaşmak istediğim bir idealdir. Ama gerektiğinde
Aklandı. Irk ayrımcılığına karşı direniş, her geçen bunun için ölürüm de.”
gün büyüdü; özellikle de siyahların nerede yaşa-
yıp nerede çalışacaklarını belirleyen yasalara karşı ÖMÜR BOYU HAPIS CEZASI
tepkiler güçlendi. 1960 senesinde 69 Afrikalının 1964 yılının kışında, 46 yaşındayken ömür
polis kurşunuyla öldürüldüğü ve tarihe “Sharpe- boyu hapis cezasına çarptırıldı. 1982 yılında Pol-
ville Katliamı” olarak geçen olayı, 1976’da yaşanan lsmoor Hapishanesi’ne nakledilinceye dek 18 yıl
“Soweto Katliamı” ve bunun ardından gelen ayak- boyunca, Cape Town açıklarındaki Robben (Fok)
lanma izledi. Bunlar kelimenin gerçek anlamıyla Adası’nda kaldı.
bir dönüm noktası oldu. Ada ve tutulduğu bütün diğer hapishaneler, ade-
Barışçı direnişe ilişkin umutlar büsbütün bitti. ta bir siyasal eğitim merkezi oldu. Kitleler halinde
Ordu ve hükümet hedeflerine karşı silahlı mücade- tutuklanan siyahlar, politik bakımdan yeni bilinç
le başladı. Mandela, Afrika Ulusal Kongresi’nin 10 boyutlarına sıçrıyorlardı. Zira bu siyah adam, ilk

82 ATLAS · MAYIS 2018


gençliğe adım atarken aldığı Dalibhunga adına uy- suldu ama başeğmezliğin ve siyah bilincin de
gun olarak, birleştiren bir rol oynuyor ve güçsüzle- kalesiydi.
rin gücünün kıymetini biliyordu. Mandela cezaevindeyken Steve Biko başta ol-
Sürgünde olan eski ortağı Tambo, Mandela’nın mak üzere tutuklanıp öldürülen bütün mücadele
serbest bırakılması için başlattığı uluslararası kam- insanlarının anılarının saygıyla yer bulduğu bu kü-
panyaya 1980 yılında ivme kazandırdı. çük yerleşim dünyanın, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı
Uluslararası toplumun baskıları, ancak 1990 merkezi oldu. Kindarlığın ve kibrin, gaddarlığı ka-
yılında sonuç verebildi, Güney Afrika ayrılıkçı hü- lıcı kılacağını ve yeni gaddarlıklar büyüteceğini bu
kümeti, Nelson Mandela’yla ve ANC’yle anlaşmak hırçın siyah lider ilan etti dünyaya:
zorunda kaldı. “Eğer onları, zalimlik yapanları affetmezsek, kır-
Dönemin devlet başkanı FW de Klerk, ANC’nin gınlık ve intikam duyguları hep var olacaktır. Biz,
siyaset yasağını kaldırdı, Mandela serbest bırakıldı, şimdiye ve geleceğe bakalım, ama geçmişte yaşa-
ANC kadroları, silahlı mücadeleyi askıya aldı. Tüm nan acımasızlıkların bir daha yaşanmasına da asla
ırkları temsil eden bir demokrasi kurulması için izin vermeyelim.”
görüşmeler başladı. Bu sözler, bütün öteki ceza yöntemlerinin üstü-
Bundan beş ay sonra Güney Afrika tarihinde ilk ne çıktı. Mandela kendi halkının ona verdiği son
kez tüm ırklardan adayların katıldığı demokratik adla sevildi. Güneyin çocukları, ona “Madiba” diye
seçimlerde Mandela ezici çoğunlukla cumhurbaş- hitap etti. O da ömrünün son yıllarını yapabildiği
kanı seçildi. 1993 yılının Aralık ayında Nobel Barış kadar çocuklara ayırdı. Bu, anti-ırkçı ayaklanmanın
Ödülü’ne layık görüldü. simgesinin 13 yaşında öldürülen bir çocuğun olma-
Mandela, 27 yıl sonra hapisten çıktığında el- sını asla unutmamasındandı. Ayrıca geleneğe göre
bette Güney Afrika’nın daha büyük kentlerine bir dede, işten güçten çok çocuklarla ilgilenirdi.
yerleşebilirdi. Ancak o Soweto’yu seçti. Bunun Madiba! Bu ad, onun geldiği kabilenin bir za-
iki nedeni vardı. Birincisi, Afrika kabilelerinin manlar şefi olan dedesinin adıydı. Halk onun varlı-
çoğunda öne çıkan, şef olan, liderleşen insan ğını, bu adı söyleyerek kutsadı.
Mandela’n n ölüm
gittiği yerlerde en yoksulun evine misafir olur. Madiba, 5 Aralık 2013’te öldüğünde, dünyanın
haberi, dünyan n dört
Zenginlere misafir olmak, açgözlülük, çıkarcılık vicdanı, ezilenlerin sesleri, kurtuluş isteyenlerin bir yan ndaki sevenlerini
sayılır. İkinci neden ise Soweto küçüktü, yok- özlemi onun için yan yana geldi. Güney Afrika’da toplad .

SOWETO · ATLAS 83
STEVE BIKO

Siyah Bilinç
Güney Afrika’da yüzyıllara dayanan ırkçı yönetimlere
karşı mücadele, beraberinde kimi kentlerin ve isimlerin
de sembol olmasını sağladı. Soweto Ayaklanması
sonrasında ırkçılık, ayrımcılık, aşağılanma Birleşmiş
Milletler nezdinde ve dünya ölçeğinde ağır suçlar
kapsamında yeniden değerlendirildi. Steve Biko ve
Nelson Mandela adları, Soweto’yla birlikte anılır oldu.
YAZI: TEVFİK TAŞ

V
aal ile Caledon’un ve bu akar-
suları toplayarak güneydoğuda-
ki Hint Okyanusu’na dökülen
Orange Irmağı’nın, göllerin ve
ülkenin güneybatısındaki At-
las Okyanusu’nun kıyılarında;
Durban, Cape Town, Port Elizabeth ile East
sahillerine, limanlara ve plajlara yerleştirilen
tabelalarda şu sözler okunuyordu: “Siyahlara
yasaktır!”
Bu tabelalar halkın bir kesimiyle kıyılar ve
denizler arasındaki bağı koparmayı amaçlıyor-
du. Ancak bundan ibaret değildi: Güney Afrika halklarının dilinde yok, Hint-Avrupa dillerinin
halkının büyük çoğunluğunu oluşturan siyah- yazılı kaynaklarında da bulunmuyor. İngiliz-
ların gelir durumundan ötürü zaten giremediği lerin ve Felemenklerin ağırlığını oluşturduğu
lokantaların, kafeteryaların kapılarında, vitrinle- apartheid yönetimi gibi, sözcük de bu koşullar-
rinde de “x” işaretlenmiş bir köle ve köpek başı da şekillenen ve “Afrikaans” olarak adlandırılan
levhası bulunuyordu: dil içinden gelmişti: Elbette “ayrı-olma, ayrılık”
“Siyahlar ve köpekler! Asla!” anlamına geliyordu. Latincedeki  pars ve part,
Azınlığı oluşturan beyazların, kırsal bölgeler- yani “ayrılmış pay” sözcüğünden türetilmişti.
de ve kentlerde çoğunluğu oluşturan siyah hal- Fransızcada  “à part” olarak kullanılmış ve
ka karşı yürüttüğü bu yönetim biçimi, 1948’de bugün politika yapanların “parti,” kent yaşamını
resmileşti. Artık bir adı da vardı: Apartheid. Pek paylaşanların sıkça kullandığı “apart/man” gibi
çok kaynak “Afrikaans dilinde ‘ayrılık’ anlamına sözcüklere kök olmuştur.
gelmektedir” diye yazıyor. Sözcük Afrika yerli Afrika Ulusal Kongresi (ANC), Nelson Man-

84 ATLAS · MAYIS 2018


Steve Biko, siyahlar n
gidebildiği say l
okullardan biri olan
dela ve ırkçılık karşıtı bir model olabilecek siyah
t p fakültesinde
hareketi işte bu koşullarda doğdu, şekillendi. ba latt ğ rkç l k kar t
Ne var ki Mandela’nın politik grafiğinden mücadelesini iki sözcükle
söz etmeden önce adını anmamız gereken bir özetledi: “Siyah Bilinç.”
lider daha var: Steve Bantu Biko. Beyaz ırkla
aynı masaya oturma beklentisinin uzun yıllar
oyaladığı siyahlara artık kendilerine değer ver-
meyi anlatıyordu Biko. Öyle ki en çok müttefik
olabilecek sol kesim de bu eleştirilerden payını
alıyordu: “Bu ülkedeki bazı beyazlar sınıf anali-
zini bir savunma mekanizması olarak benimsi-
yor. Oysa, onları belirleyen beyazlıklarıyla ciddi
bir hesaplaşmaya girememişlerdir; hatta çeşitli

SOWETO · ATLAS 85
kişi öldü. ANC ve PAC (Pan Africanist Cong-
ress) yasaklandı.
ANC’nin silahlı kanadı işte bu tarihten son-
ra sokağa çıktı. “Umkhonto we Sizwe / Halkın
Mızrağı” artık barış masasını gözden çıkarmıştı.
Buna karşın, ANC, yine de kan dökmekten ka-
çınıyor ve hükümete ait binaları, arama ve belge
sorma noktalarını, ekonomik kuruluşları hedef
alıyordu. Umkhonto eylemlerinin ses getirmesi
nedeniyle kısa sürede ülkedeki tüm muhalif ses-
ler ANC çatısı altında toplanıyor, ancak baskılar
da o oranda artıyordu.

SOWETO AYAKLANMASI
Bu ortamda beyazların benimsediği Afrikaans
dili, okullarda resmi dil ilan edildi. 16 Haziran
1976’da Soweto’da okullarından çıkan bir grup
çocuk bu kararı protesto etmek için toplandı
Steve Biko’nun ya am savunma mekanizmalarıyla bu durumun farkına ve polis alışkanlığı olduğu üzere silahla karşılık
pek çok esere konu oldu. bile varamamışlardır. Yani beyazlık imtiyazın- verdi. Çocuk ölümleri, o zamana kadar çalkala-
şichard Attenborough’un dan vazgeçememişlerdir.” nıp duran ırkçılık karşıtlarının neredeyse bütün
yönetmenliğini yapt ğ Cry
Freedom İÖzgürlük Ç ğl ğ ı 11 farklı dilin yaygın olarak konuşulduğu kentlerde aynı anda harekete geçmesini bera-
filmi İ1987ı, liberal bir Güney Afrika’da, halkın yüzde 79’u siyah, yüzde berinde getirdi. Apartheid, Birleşmiş Milletler
gazetecinin gözünden 9,6’sı beyaz, yüzde 8,9’u melez, yüzde 2,5’i ise toplantılarına yeniden ve daha sert biçimde ta-
apartheid uygulamalar na
kar Biko’nun ve
Hint-Asya asıllıdır. Böyle bir coğrafyada, baş- şındı. O güne dek dil ucuyla eleştirilen ırkçılık,
siyahlar n mücadelesini langıcında barışçıl mücadelenin taraftarı olan Soweto Ayaklanması’ndan bir ay gibi kısa bir
anlatt ve dünya ölçeğinde Biko ve arkadaşları, “beyazlar hem bize tekme süre sonra, suç sayıldı. Apartheid Suçunun Ön-
ilgi uyand ran sanat atıyor, hem de bu tekmeye nasıl tepki göster- lenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Uluslararası
eserlerinden biri oldu.
memiz gerektiğini dikte ediyor” diyerek halk Sözleşme, 18 Temmuz 1976 günü yürürlüğe gir-
hareketlerinde yeni yönelimler benimsemeye di. O günkü sosyalist bloğa üye olan devletlerin
başladı… bastırması salt suç kavramını değil, şunların da
Zira, yürürlükteki yasa şöyleydi: “Yerli siyah- söylenmesini sağladı:
lar, esasen beyaz halkın meydana getirdiği kent- “Güney Afrika hükümetine silah satmaya
lere girme iznine, ancak üstün insanın ihtiyaçla- hayır!’
rı için hizmet vereceği zaman kavuşmalıdır. Bu “Apartheid’dan kazanç sağlamaya hayır!”
hizmet sona erdiğinde kenti terk etmelidir.” “Irkçılıkla uzlaşmaya hayır!”
Bir tıp fakültesi öğrencisi olan Biko’nun “Si- Dünyada bütün bunlar bunca açık konu-
yah Bilinç” dediği manifesto, Güney Afrika’nın şulurken, Siyah Bilinç hareketinin lideri Steve
işsizlik ve yoksulluğun kıskacında, önerilen bü- Bantu Biko, 1977 yılında polis tarafından iş-
tün “beyaz değerlere, kültüre, çarelere” sırtını kenceyle öldürüldü. Artık hiçbir şey eskisi gibi
dönmüş en hırçın kesitlerinde karşılık buldu. olmayacaktır.
Bunların başında en büyük ve hareketli kent- Peter Gabriel’in sesinde dünyaya bir kez daha
lerden biri olan Johannesburg’un bir ucundaki yayıldı adı:
Soweto vardı. “Geceleri uyumaya çalıştığımda
ANC başta olmak üzere, ırkçılık karşıtı ör- hayallerim kırmızıya boyanıyor
gütler 21 Mart 1960 günü barışçıl olması amaç- oysa dünya siyah ve beyaz
lanan bir kampanya başlattı. Buna göre insanlar ve sadece bir renk ölü…
belirli yerlerde gruplar halinde toplanarak pro- Ah Biko, Biko, çünkü Biko
testo gösterileri yapacaktı. Fakat, kalabalıkların Ah Biko, Biko, çünkü Biko
çoğu polisin sert şiddetiyle dağıtılırken Sharpe- Yihla Moja, Yihla Moja
ville’deki olaylarda polisin açtığı ateşle yüzlerce - İnsan öldü. ●

86 ATLAS · MAYIS 2018


Tatil, hayatın ta kendisidir!

EN IYIYI HAYAL EDENLERE,


“BIR GÜN MUTLAKA” DIYENLERE,
UFUK AÇICI BIR REHBER.
BEDENINIZI DINLENDIRIRKEN,
RUHUNUZU ZENGINLEŞTIRMEYI
UNUTMAYIN.

EVET HAYIR
Siz hiç...
CAVA’NIN KARA
TOPRAKLARINDA
AT SÜRDÜNÜZ MÜ?

AYASOFYA’NIN
KEDILERIYLE
TANIŞTINIZ MI?

COLMAR’DA
SANDAL SEFASI
YAPTINIZ MI?

İLKBAHAR SAYISI BAYİLERDE


ANTALYA

Taş devrinin izleri

JEOLOJİK MİRAS
Ula m hayli zor konumdaki Delikdağ oyuğu 1250 metre rak mda. Ayn isimli 1650 metrelik zirvenin
devam ndaki s rt üzerinde yer al yor. Kaya duvar yukar yönde yakla k on metre devam ediyor. Delikdağ s rt
ve buradaki oyuğun Sar ç nar Vadisi’ne dü en gölgesi ender güzellikteki bir coğrafya kesitine imza at yor.

88 ATLAS · MAYIS 2018


Beldibi ve Belbaşı mağaraları bölgenin paleolotik çağa uzanan
geçmişinden izler taşıyor. Her iki mağara da insanın atalarının
Anadolu’daki en eski izlerini barındırıyor. Bölgenin en önemli özelliği ise
insanı tarihöncesine götüren bozulmamış doğası.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: TURGUT TARHAN

ANTALYA · ATLAS 89
DİPTEKİ PARILTI
Göynük Kanyonu’nun ç k kesiminde derin bir gölet bulunuyor. ki yakas nda
da yüzlerce metrelik kaya duvarlar yükselen ve ancak yaz aylar nda profesyonel
donan mla geçit veren kanyonun uzunluğu yakla k 700 metre.

90 ATLAS · MAYIS 2018


B
ir tarihöncesi kentidir An-
talya. Bu sözü yineleyen
kaynaklar şu bilgiyi de ek-
liyor: Türkiye sınırlarında
saptanabilmiş paleolitik
çağa (taş devri) ait 200’ün
üzerinde yer bulunuyor.
Antalya bunlardan 14’ünü
barındırıyor. Dahası var; bu yerleşimlerin altısı Bel-
dibi Ovası’yla Göynük Ovası arasında.
Beldibi kaya sığınağı, bu coğrafyayı birbirine
bağlamış “Taş Devri” ilişkilerinin bugünkü temsil-
cisi olduğu için büyük bir öneme sahip değil yalnız-
ca. Atalarımızın sanatsal elinin ve emeğini en az 10
binyıl öncesinden günümüze taşıdığı için önemli.
Büyük ölçüde doğal tahribatla yıkılmış olan
Beldibi kayaaltı sığınağı Prof. Dr. Enver Bostancı
tarafından 1959 yılından 1967 yılına kadar kazıl-
dı. Kazılarda üst paleolitik çağ, epi-paleolitik ve
neolitik döneme tarihlenen sekiz tabaka saptandı.
Beldibi Kaya Sığınağı yontmataş aletlerin yanı sıra
duvarlarında demir oksit ile yapılmış resimlerle de
bilinen bir yer. Ayrıca kaya sığınağının duvarında,
üst paleolitik çağa tarihlenen ve kazıma tekniği ile
yapılmış bir geyik betimi dikkati çekiyor. Bostancı
bir diğer yayınında da geyik ile birlikte başını arka-
ya çevirmiş bir öküz figüründen bahseder.
Beldibi paleolitik çağdan neolitik döneme uzun
bir süreci temsil etmesi ve bir sürekliliği göstermesi
bakımından Anadolu’nun tarihöncesinde ayrı bir
yere sahip.
Antalya Körfezi’nin, eski çağlardaki adıyla Pam-
filya Denizi’nin bir parçası olan Beldibi, dokuz bu-
çuk kilometreye varan plajıyla bir turizm noktasıdır
elbette; ancak bu coğrafya henüz, bilim dünyasınca
yeterince araştırılmadığı için bir anlamda “keşfedi-
lememiş” denilebilecek arkeolojik bölgeleriyle de
düşünülmelidir.
Çok yazarlı bir eser olan “Mağara Çağından
Bugüne Beldibi” çalışmasında Mustafa Adak şöyle
diyor: “Çamdağ Tüneli’nin yaklaşık bir kilometre
kuzeybatısındaki Hayıtlıgöl kaya sığınağı, yakının-
daki Lyrnas kenti, Göynük yerleşimine hâkim olan
Rezburnu yakınındaki Thebe kenti...”
Zira bugün bile yöredeki turistik tesisler ve
çok şeritli yolun hemen ardında modern hayatla
sert kontrast oluşturan bu coğrafyada; Beydağları
Sahil Milli Parkı sınırlarındaki bu kayalık ve sık

ANTALYA · ATLAS 91
ormanlık bölgede hemen hiç yerleşim bulunmadı-
ğı gibi mevcut patikalar da hatırı sayılır derecede
seyrek. Bu nedenle yeri geliyor “hemen şurası”
diyebileceğiniz noktaya ulaşmak saatler alabiliyor,
hatta hiç mümkün olmuyor. Yöre aynı zamanda
geçtiğimiz yüzyıla kadar Anadolu parsının da ya-
şam alanıydı. Örneğin Dastaratan Dağı yakının-
daki Kaplankapanı mevkii de buna işaret ediyor.
Anadolu’da parsa sıklıkla kaplan denildiğini hatır-
latmakta fayda var.
Burada irili ufaklı birçok rota var: Beldibi yerle-
şiminin hemen batısındaki Kuruçay Kanyonu’na
giden yol, orta kısalıkta bir gezi içinde düşünüle-
bilir. Adı gibi kuru bir dere yatağından yürünüyor.
Çakıllı zeminde yarım saat ilerledikten sonra iki

kayalık tepenin ortasındaki kapı gibi dar nokta ve Mahallesi üzerinden bozuk bir orman yolunu takip
Beldibi’ndeki eski Çamdağ bitişiğindeki küçük göl bir dinlenme noktasıdır. Su ederek ulaşılabiliyor.
tünel giri i yak n nda yerin altına inip kayboluyor. İleride ikiye ayrılan Buradan da bağlanabildiğimiz Göynük Yaylası
ve sahilden 50 metre
boğaz, özellikle sağ taraftaki, iyice kanyon görünü- ve Hisarçandır yönleri, aynı zamanda dağlık Likya
içeride bulunan kaya
s ğ nağ nda, 1959-1967 mü alarak Çamdağı yönünde devam ediyor. Yolu’nun parçaları. 19 kilometrelik Hisarçandır ro-
y llar nda yap lan kaz Yakınındaki bir başka rota Göynük Kanyo- tası, yeşili ve huzuruyla insanı büyüleyen Sarıçınar
çal malar nda tarihöncesi nu’dur. Araç yolunun bittiği yerden itibaren iki ki- Vadisi’ni takip ediyor. Etrafını saran sarp duvarla-
yerle im izlerine rastland .
lometrelik rahat bir yürüyüşün sonunda kanyonun rın gölgesindeki vadideki asırlık kızılçamların ve
çıkışına ulaşılıyor. Ne var ki dağlardan toplanıp özellikle kırmızı gövdeli sandal ağaçları bu bölge-
inen soğuk kar suları nedeniyle burasının zorluk nin eski sakinlerinin ticaret alanındaki öğelerini
derecesi yüksek olabiliyor. İki yakasındaki yüzler- de düşündürür. Çünkü bu bölgeyle Likya limanları
ce metrelik duvarlar, buraya “görkemli” demeye arasındaki bağıntının en sağlam öğelerinden biri,
zorlar insanı. Kanyonun giriş bölümüne ise Ovacık dayanıklı olduğu için deniz araçlarında kullanılan

92 ATLAS · MAYIS 2018


ve vadinin yüksek rakımlarda yetişebilen sedir Yörenin ilginç ve ulaşımı zor noktalarından biri Beldibi kaya s ğ nağ nda
ağaçlarıdır. de 1250 metre rakımlı Delikdağ’dır. Kalker yapıda- 10-12 bin y ll k olduğu
En manzaralı rotalardan biri Hisarçandır’dan ki Sarıçınar Dağı’nın uzantısı gibi, güneydoğusun- tahmin edilen demir oksit
ile resmedilmi insan ve
geçerek Sarıçınar Dağı’nın zirvesine erişmek. Do- da daha alçak rakımlı, ama sivri bir zirve yapıp Ko-
hayvan figürleri mağara
ruktaki TV vericisi bir işaret. Elmayanı mevkiinden pukdağ yönüne uzanan Delikdağ sırtı üzerinde do- devri bak m ndan önemli
itibaren yaşlı sedir ormanı başlıyor. Burası karşıdan ğal aşınım sonucu açılmış birkaç metre çaplı yatay eserler.
görülen Tahtalı kütlesinden sonra en yüksek sahil oyuğun üzerindeki ince duvar yapısı ise yaklaşık on
sıradağlarından biridir. metre boyunca bir kemer gibi yukarı devam ediyor.
Baharda şakayıkların, siklamenlerin ve nice en- Art arda sıralanan Çam Dağı sırtı, zümrüt orma-
demik bitkinin süslediği, insan tahribatından ko- nın üzerinde bu oyuktan geçen güneşin izi, isimsiz
runup günümüze gelebilmiş bu eşsiz ekosistemde küçük zirveler, Sıçan Adası, Akdeniz mavisi, An-
şu anda fark edilen en önemli tehdit Ekizce Yayla- talya kenti ve ufukta Bozburun Dağı benzersiz bir
sı’nda yakın zamanda yolu açılan mermer ocağıdır. tablodur ●

ANTALYA · ATLAS 93
94 ATLAS · MAYIS 2018
VADİDEKİ
ÇAĞLAYIŞ
K z lçam orman yla
bezeli Göynük Boğaz ’n n
ilerisinde vadi daralarak
kanyon görünümü al yor.
Bu mevkiden ba lay p
Göynük Yaylas ’na
devam eden ss z Likya
Yolu etab 15 kilometre
uzunluğunda.

ANTALYA · ATLAS 95
96 ATLAS · MAYIS 2018
DOĞANIN DİLLERİ
Yörenin güzelliklerinden biri olan, k aylar nda gövdesi k rm z tonlara
bürünen sandal ağac İArbutus andrachneı ayn zamanda t bbi bitki özelliği
ta makta. Göynük Yaylas ’na giden Likya Yolu patikas n n bir bölümünde bu
ağaçlara rastlamak mümkün İüstteı. Kalker yap ya sahip olan Sar ç nar Dağ ,
çevresindeki sedir orman ve endemik bitkileriyle ön plana ç k yor İsoldaı.

ANTALYA · ATLAS 97
98 ATLAS · MAYIS 2018
ŞAKACI DERE
Beldibi Kuruçay
Kanyonu’nda ak olmakla
birlikte bir noktadan sonra
su yüzeyden kayboluyor
ve sahile kadarki dere
yatağ seller d nda kuru
görünüyor.

ANTALYA · ATLAS 99
Beldibi kaya sığınağı paleolitik çağdan neolitik döneme kada

GEÇMİŞİN YOLLARI
Antalya ehir merkezi ile güneyindeki Beldibi, Göynük ve Kemer yerle imleriyle
bağlant , geçmi te Beydağlar ’n n ha in coğrafyas nedeniyle hep zorlu oldu.
imdiki tüneller in a edilmeden önce ula m bu tehlikeli yoldan sağlan yordu
İüstteı. Beldibi Çamdağ Tüneli mevkiindeki prehistorik yerle iminin alt kesimindeki
falezlerin aras na s k m ufak koy, Akdeniz’in dalgalar n n eseri İsağdaı.

100 ATLAS · MAYIS 2018


me kadar uzun bir süreci yansıtması bakımından önem taşıyor.

ANTALYA · ATLAS 101


SELÇUK / İZMİR
DEVE GÜREŞLERİ

Asırların
geleneği
Anadolu’da her yıl binlerce insanı aynı
meydanın etrafında toplayan deve
güreşleri çok zengin ve kadim bir kültüre
yaslanıyor. Yıl boyunca hazırlanıp,
geleneklere göre süslenen Yörük develeri
Selçuk’ta bir tarihi mirası canlandırıyorlar.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: OĞUZ OTAY

Budva kentine sekiz


kilometre mesafedeki
Sveti Stefan Adas ,
Develer, güre alan nda mücadele ettikçe
Karadağ’ n en ünlü
izleyenlerin heyecan da giderek yükseliyor.
kö elerinden. Yakla k
Birbirlerini alt etmek için boyun bağ , çengel
12 bin metrekarelik
ve ayak bağ gibi oyunlar deneyen develerin
ada 1960’lara kadar bir
güre çi Ya ar Doğu’ya 1951 y l nda dünya
bal kç köyüne ev sahipliği
ampiyonu olurken bir minder oyunu için
yap yordu. Günümüzde ada
ilham verdiği söyleniyor.
anakaraya bir yolla bağl
ve tamam otel olarak
kullan l yor.
102 ATLAS · MAYIS 2018
SELÇUK DEVE GÜREŞLERİ · ATLAS 103
Müzik deve güre lerinin
olmazsa olmaz . Davul
zurna, veya davul
klarnet ile çal nan
müzik ya co turma, ya
da kurulan sofralarda
yiyip içenlerin keyfini
art rma amac ta yor.
Gezici müzisyenler
taraf ndan bah i
kar l ğ yap lan müziğe
“disko” deniliyor
İsoldaı. 2005 y l nda
müzisyenlerin güre
alan na ücret ödeyerek
girmesi art büyük
infial yaratm ve
protestolara yol açm ,
deve güre lerinin
yap lmas tehlikeye
girmi ti. Güre ler
s ras nda tribünleri
dolduran seyirciler
adeta bir piknik
havas içinde co kuyla
güre leri izliyor. 1994
y l nda ula lan 20
bin seyirci, Selçuk
Deve Güre leri’ne
bir de Guinness
rekoru getirmi ti. Bu
rekor 2005 y l nda
27 bini biletli olmak
üzere toplam 30 bin
seyirci ile ula lmas
çok zor bir seviyeye
ç kt . Selçuk Deve
Güre leri’ni her y l
ortalama 17 bin ki i
izliyor İsağdaı.

G
ündoğumu ile birlikte Ege Bölge- omuzlarına atılmış uzun keçe paltosu, onun üze-
si için soğuk denebilecek bir hava- rinde omuzlarına atılmış turuncu ve beyaz renk-
da eski kervan yollarının izinde Bü- lerdeki Yörük atkısı, içinde yeleği, altında özel di-
yük Menderes Havzası’nda Selçuk’a kim olduğu her halinden belli olan pantolon, aya-
doğru yol alıyorum. Bu yıl 36’ncı- ğındaki dokuz körüklü efe çizmesi ile karşılıyor.
sı düzenlenecek olan Selçuk Deve Başlıyor anlatmaya: “Develer asırlardır Türkler
Güreşleri’ni yakından izleyeceğim. ile beraber anılırlar, hatta Orta Asya’dan Türkler
Öncesinde bu seyahatte bana ev sa- buralara göç ederken bu develerle gelmişler. Arap
hipliği yapacak olan, üç kuşak kervancılık yapmış develerinden de farklıdırlar, buralardakiler çift
bir ailenin mensubu, 73 yaşındaki Deveci Mus- hörgüçlüdür. Bu develer ticaretin vazgeçilmezi ol-
tafa ile buluşacağım. Randevuyu, “Selçuk yolu- muş, hep kıymetli mallar taşımışlar. Deveciliğin
na çık, otoyoldaki ikinci benzinciye gir, ben seni temelinde kervancılık, kervancılığın temelinde
orada bulurum” diye veriyor. Devasa benzin is- ise ticaret yatar. Ticaret varsa, mutlaka rekabet de
tasyonunda beni kafasındaki sekizgen kasket, vardır. Şimdi artık ne kervan var, ne de kervancı;

104 ATLAS · MAYIS 2018


geriye kalan sadece deve güreşleri.” liman kentlerine, özellikle de İzmir’e doğru yayı-
Her ne kadar Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, lır. Deve güreşleri 1922 yılında resmiyet kazanır ve
“develerin boğuşması dahi gayet güzel bir şeydir” 1986 yılından sonra da güreşler bir takvime bağla-
diye anlatmışsa da kaynaklar organize deve güreş- narak daha uzun soluklu ve heyecanlı bir hal alır.
lerinin geçmişini 2-3 asır öncesi olarak tarihliyor. Bugün İzmir başta olmak üzere İstanbul, Antalya
İlk deve güreşlerinin göçebeliğin ve kervancılığın gibi büyük kentlerde deve güreşlerinin yapıldığına
yaygın olduğu bölgelerde Yörükler arasında kış inanmak zor olsa da 1950’li yıllara kadar İstanbul
eğlencesi olarak kendini gösterdiğine inanılır. Ad- başta olmak üzere bu büyük kentlerde bile gösteri
landırmak gerekirse de ilk deve güreşinin bugün ve hayır amaçlı deve güreşleri yapılmıştır.
adı Germencik olan Hıdırbeyli’de düzenlendiği ri- Deve güreşlerinin geleneklere ve develerin fi-
vayet ediliyor. Geleneğe göre iki Yörük ağası ara- ziksel özelliklerine dayanan bir sezonu var. Son-
sında ve yılda bir defa, kazananın kaybeden deveyi baharda başlayıp, ilkbahara kadar her pazar
ödül olarak aldığı bir eğlence olarak düzenleniyor. günü aynı anda ve birden fazla kasabada düzen-
Ve zamanla kervan yolları boyunca iç bölgelerden leniyor. Develerin tırnakları çamurlu zeminlerde

SELÇUK DEVE GÜREŞLERİ · ATLAS 105


tutunamadığından, sakatlık riskinin bertaraf edil- havutu fazla gelmez” deriz, çünkü develer güre-
mesi için güreşler mutlaka yağışsız havalarda dü- şirken havutunu da kullanır. İyi bir havut deve
zenlenir. Devir değiştiği ve taşımacılıkta devele- güreşirken yerinden santim oynamamalı, ileri
re ihtiyaç olmadığı için güreşecek develer bugün geri gitmemeli.”
yük taşımasında çalıştırılmıyorlar. Ancak, eski
devirlerde güreşlere 5-6 ay kala pehlivan deve EN SÜSLÜ DEVE YARIŞMASI
yükten çekilir ve eylül ayıyla birlikte yol yürüyüş- Deve güreşlerinin yapılacağı Selçuk kasabası-
lerine başlarmış. Deve, nefesi güçlensin diye dağ- na varıyoruz. Meydana yaklaştıkça farklı tonlar-
lara bayırlara vurulur. Ama bu yapılırken de kas da ahenk içerisinde zil ve çan sesleri geliyor ku-
kırılmalarının önlenmesi için idmanlar kademe- lağıma. “Duyuyor musun” diyor Deveci Musta-
li şekilde hafiften ağıra doğru ilerler. Develer ba- fa: “Bunlar pehlivan develerin zilleri ve çanları.
Şu ince çınlayanlar devenin iki yanında uzanan
dizgor denilen küçük ziller, bunları şıngırdama
şeklinde duyuyorsan develer burnumuzun dibin-
dedir. Arada bir vuran daha tok bir çan sesi de,
deveyi daha heybetli göstermek için havutu çap-
raz şekilde çatılan ve hatap dediğimiz iki tahta-
ya asılı havan, yani büyük çan. Deve kervanları-
nın olmazsa olmazıdır bu dizgor ve havan sesleri.
Kervan yol alırken develerin aynı tempoda yürü-
mesini sağlayan yürüyüş ritmini bu sesler sağlar.
Bir de develerin adım mesafesini ayarlamak mak-
sadıyla ayaklarına bağlanan belli uzunlukta bir ip
yöntemi vardır.”
Deveci Mustafa’yı gören genç deve çobanla-
rı develeri ile yanımıza gelip, ellerine sarılıyor
ve hürmetle tek tek elini öpüyorlar. O da hepsini
alınlarından öpüp, “sağ olun, var olun sarvanlar”
diyor. Develere bakan, yetiştirenlere, çobanlara
“sarvan” deniyormuş.
Pehlivan devenin üzerindeki el emeği, göz
nuru el sanatı eserlerden oluşan tam takım giysi
ve süsler bir servet değerinde. Her birinin fonksi-
S ran n kendisine gelmesini caklarının güçlenmesi için ıslak kumda yürütülür, yonel bir önemi olsa da, aynı zamanda deve sahi-
bekleyen develer, güre kabak, burçak, karaağaç yaprağı ile birlikte gün-
alan n n birkaç yüz metre binin gücünü ve kudretini de sembolize ediyorlar.
yak n nda deve dam de iki gaz tenekesi kadar bakla, kepek ve darıyla Bu süsler yünden yapılma karabaş yular, süslü bo-
denilen yerde kaz ğa beslenir. yun tasması, develerin sırt arkasını örten ve de-
bağlanarak bekletiliyor.
Seyircilerin burada venin adını, geldiği kasabayı yazan “peşi” denilen
HAVUT VURMA TÖRENİ süslü örtü, hapishane işi denilen boncuk süsler, iş-
develerin aras nda
dola arak onlar “Er adıyla, deve havuduyla söylenir. Böyle de- lemeli çul, karın altı şekerdenliği, işlemeli torbala-
tan malar na izin veriliyor. riz biz, hiç duymuş muydun” diyor Deveci Mus- rı, köresteleri ve ağıza takılan fileler...
tafa. “Deveyi havutu ile yutmak diye bir atasözü
vardır, onu da mı duymadın” diyor. “Hamut de- GÜREŞ GÜNÜ
ğil mi” diye soruyorum. “Hayır havuttur, havut da Sabahın ilk saatlerinde kimseler yokken fotoğ-
devenin sırtındaki çuldan yapılmış semeridir” di- raf çekmek için Pamucak güreş sahasına geliyo-
yor ve başlıyor anlatmaya: rum. Ancak binlerce seyirci ve 136 pehlivan deve
“Antremanları tamamlayan deve güreşlere ha- çoktan arenada yerini almış bile. Alandaki düzen
zırdır, ama havut vurma töreni denilen geleneksel ve güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Giriş ücreti
bir tören yapılmadan deve yarışa yollanmaz. Ya- olan 20 lirayı ödeyip, biletlerimizi alıyoruz. Önce
rışların başlamasına bir hafta, on gün kala kasım develerin kazığa bağlandığı deve damı adı veri-
ayının başında deveye havut vurulur ve güreş se- len yere gidip, pehlivanları toplu halde görüyo-
zonu bitinceye kadar devenin üzerinden çıkarıl- ruz. Hepsi hakkında tek tek bilgi veriyor Deveci
maz. Havut vurulan deve artık pehlivandır. Bu iz- Mustafa. Sonra da güreşlerin orta, başaltı ve baş
lenmesi gereken geleneksel bir törendir. “Deveye şeklinde adlandırılan üç kategoride yapıldığını

106 ATLAS · MAYIS 2018


DENİZLER, TEKNELER VE GEZGİNLER
HAKKINDA HER ŞEY
TÜRKİYE

DECO
Özel
Bölüm

YENİ NESİL
ASLI 15 YELKENLİ
TANDOĞAN
Hayatının
başrolü deniz

MAYIS
SAYISI
bayilerde

AYIN TEKNELERİ
> Jeanneau NC 33
> MCY 96
> Pink Gin 54m SEYİR
DEFTERİ
En yeni tekneler, yelken yarışları ve > Astipalya
Türkiye’nin en kapsamlı
tekne alım-satım rehberi > Valensiya
YATMARKET > Borneo - Labuan
ile birlikte > Antigua ve Barbuda

yachtturkiye yachtturkiye @yachtturkiye www.yachtturkiye.com TÜRKİYE


söylüyor. Kısaca kurallar hakkında bilgi veriyor.
Deve güreşlerinde hakem heyetinin baş hakem,
orta hakem, yardımcı hakem ve masa hakemle-
rinden oluştuğunu söylüyor. “Develerin güreş için
eşleştirilmesi hakem heyetinin en önemli görevi
sayılır. Bu işe develerin “çatılması” denir. Çatılma
işleminde denk develerin birbiriyle eşleştirilmesi-
ne dikkat edilir. Çatılma işlemi develerin kiloları,
yaşları, oyun şekilleri, daha önce karşılaşmamış
olmaları ve aynı beldeden olmama kriterleri göz
önünde bulundurularak yapılır.” Güreşin galibinin
develerden birinin yıkılması, bağırması, kaçması,
veya sahibi tarafından güreşten çekilmesi ile be-
lirlendiğini, eğer bunlar olmazsa ise 10 dakikalık
güreş sonunda başhakemce saptandığını ekliyor.
Develerin ağızları, “ağızbağcısı” denilen kişiler ta-
rafından güreş öncesinde başhakemin “ağzı bağ-
lansın” talimatıyla bağlanıyor. Böylece develerin
kızgınlıkla birbirlerini ısırmaları ve güreşirken çe-
nelerinin kırılması engellenmiş oluyor. “Bir de ur-
gancılar vardır, görevleri, güreş sırasında birbirine
kenetlenen develerin hem güreşi kitlemesine mani
olmak, hem de sakatlıkları engellemek için başha-
kemin talimatıyla birbirinden ayırmaktır” diyor.
Bunlar 10 kişiden oluşan iki takım şeklinde saha-
da yer alıyorlarmış. Başhakem tarafından verilen
talimat ile develerin ayak, boyun, ya da havutları-
na urgan atarak, ustalık gerektiren çekme ve yat-
ma hareketleri ile develeri birbirinden ayırıyorlar-
mış. Deveci Mustafa, “bir devenin ayak, boyun, ya
da havutundan urgan geçirmenin ne denli zor bir
iş olduğunu göreceksin” diye ekliyor.
Deveci Mustafa bunları anlatırken ilk gözüme
çarpan seyircilerin oturma düzeni oluyor. Her
yerde çilingir sofraları kurulmuş. Seyirciler di-
ğer müsabakalarda olduğu gibi koltuklarda değil
Güre ler, geleneğin masalarda oturuyor. Sabahın erken saatleri ol-
bir parças olarak masına rağmen mangallar yakılmış, şişeler açıl-
dualarla aç l yor. Duaya
kat lan deveci körüklü
mış, etrafta onlarca müzisyen davul çalıp, zurna
çizme, alvar pantolon, veya klarnet üflüyorlar. İlk defa kadın ve erkek
yelek, kasket ve Yörük seyircilerin eşit oranda olduğu bir spor müsa-
atk s yla geleneksel bakası görüyorum. O sırada cazgırın güreşlerin
deveci k yafetinin
en güzel örneklerini başlayacağına dair anonsu duyuluyor. Ortalığı
sergiliyor İüstteı. gök gürültüsünü andıran bir tezahürat kaplıyor.
Güre lerden bir gün Maniler eşliğinde develer, görevlilerce kum are-
önce yap lan en süslü
deve yar mas nda ve
naya alınıyor. Develere, hem tribünlerdeki çoş-
öncesinde develer ilçe kunun artması, hem de güreş alanına alışma-
meydan nda izleyicilerle ları için sahada bir tur attırılıyor. Buna “kısbet
bulu uyor. Jüri en süslü
atmak” deniliyor. Güreşecek develer hemen bir-
deveyi, önlerinden birer
birer geçirilen develer birleri ile güreşe tutuşmuyorlar, önce birbirlerini
aras ndan seçiyor tartıyorlar. Rakibini kollayarak, uygun anı yaka-
İsağdaı. lamaya çalışıyorlar. Sonra da develer rakiplerine
üstünlüklerini kabul ettirmek için mücadele et-
meye başlıyorlar ●

108 ATLAS · MAYIS 2018


TEKNOLOJİ ERCAN UĞURLU

Kameralarla yeni dünya


Başta akıllı telefon üreten kuruluşlar olmak üzere, yeni kamera
türleri hem çekim hem de taşıma ve kayıt kolaylığı sağlıyor.
Moto 360 Camera, adının hakkını veriyor; 360 arka yüzünde 13 MP kamera bulunduruyor. Video
derece çekim yapabilen bir kamera. Kullanımı çözünürlüğü 4K’ya kadar erişebilen kamera,
fazlasıyla kolay olan cihazı, diğer Moto 4K’da 24 kare kayıt yapabiliyor. Çektiğiniz
Mod’lardaki gibi telefonun arkasındaki manyetik 360 derecelik videoyu ise hemen izlemeniz
pinlere oturtuyor ve hemen kullanmaya mümkün. Bunu ister telefonun ekranından,
başlayabiliyoruz. Elbette Moto 360 Camera’yı ister bilgisayarınızdan yapabiliyorsunuz. Eğer
kullanabilmek için bir Motorola akıllı telefon videoyu bilgisayara aktaracaksınız, yalnızca USB
sahibi olmanız gerekiyor. Moto Z, Moto Z Play ve kablosuyla bağlamanız yeterli. Videoya hemen
Moto Z2 Play modellerinden birine sahipseniz, telefonun dahili hafızasından erişebiliyor ve
bu kamerayı kullanabiliyorsunuz. Hem ön, hem bilgisayarınızda görüntüleyebiliyorsunuz. 699 TL

Aksiyonun seçimi Fotoğrafla öne çıkıyor


size kalmış Samsung Galaxy S9, bu yılın en iddialı akıllı telefon modeli
oluyor. Galaxy S9’un ekranı 5.8 inç büyüklüğünde, çözünürlük
ise yine QHD+ olarak karşımıza çıkıyor. Super AMOLED ekran,
18.5:9 görüntüleme oranı sunuyor ve ekran Corning Gorilla
Glass 5 ile korunuyor. Dünyanın ilk f/1.5 diyaframına sahip
kameraya telefonunda yer veren Samsung, bu kez “insan
gözünü” temel almış. Akıllı telefonlarda, güneş battıktan sonra
da fotoğraf çekme özgürlüğünü sağlamak isteyen Samsung,
çareyi diyaframı genişletmekte bulmuş. Samsung, f/1.5 diyafram
ile akıllı telefonlarda görülmüş en geniş diyaframı sunuyor.
Galaxy S9’un kamerasıyla ilgili bir diğer dikkat çeken nokta,
Süper Ağır Çekim modu. HD çözünürlükte 960 kare video
çekme yeteneğine sahip olması ve 2K’da 60 kare video kaydı
Gezginler için Decathlon’da çok sayıda ürün yapabiliyor özelliği taşıması. 4599 TL
yer alıyor. Bunlardan biri de Geonaute G-Eye
900 aksiyon kamerası. Tam 4K çözünürlüğünde
video kaydı yapabilen G-Eye 900, elbette Full HD
çözünürlüğü de destekliyor. Üstelik dokunmatik bir
ekrana sahip olan kamera, böylece fazlasıyla kolay
Seyahatlerde özgür müzik
bir kullanım sağlıyor. 16 MP boyutunda fotoğraf Sony mobil müzik konusunda çıtayı yükseltiyor. 1000xM2, minimalist tasarımı
çekebilen G-Eye 900, görüntü sabitleme ve tam 40 bir yana, konforlu yapısıyla da uzun seyahatlerinde müzik dinlemeyi
metreye kadar su geçirmezlik özelliği sayesinde, sevenler için fazlasıyla uygun ölçüde bir kulaklık. Gürültü engelleyici
“sporun her alanı için rahatlıkla kullanılabilecek özelliği ile business-class da diyebileceğimiz kitleye hitap eden
bir aksiyon kamerasıdır” diyebiliriz. Bunun için kulaklık, ses konusunda da birinci sınıf performans sağlıyor. Cihazın
kutu içeriğinde gerekli olacak tüm aksesuarları da ses konusundaki yeteneğine, telefon görüşmelerinizi de bu kulaklık
elbette sizlere getiriyor. Yani her pazar olduğu gibi üzerinden yapacağınız için elbette mikrofonunu da dahil etmek
ormanda dağ bisikleti sürebilir, şnorkelinize iliştirip lazım. 1000xM2’de çift tarafta mikrofon yer alıyor. Böylece
denizin derinliklerini keşfe çıkabilir, kaskınıza takıp sesinizi karşı tarafa ulaştırmakta güçlük çekmiyorsunuz. Sony
motosikletinizle yolları arşınlayabilirsiniz. Geonaute WH-1000xM2, ömrü konusunda da başarılı bir kulaklık
G-Eye 900 aksiyon kamerası ile aksiyonun seçimi seti. Öyle ki, kulaklığı Bluetooth üzerinden kullandığınızda
size kalmış. 599 TL yaklaşık 30 saate kadar pil ömrü alabiliyorsunuz. 1649 TL

110 ATLAS · MAYIS 2018


Atlas dergisi aboneliği
Yıllık 110 TL
Atlas Tarih (6sayı)
veya
Popular Science (12sayı)

Yıllık 132 TL
Adresinize ücretsiz teslim. Kredi kartına 3 taksit imkânı.
ÇAĞRI MERKEZİ E-POSTA İNTERNET
0 (212) 478 03 00 abone@doganburda.com www.dbabone.com

Ta k s i t y a p ı l a n k r e d i k a r t l a r ı : B o n u s , M a x i m u m , W o r l d , A x e s s
HAFTA SONU YILDIRIM GÜNGÖR

BİRGİ

Tarihe dokunan belde


Günümüzde Ödemiş’in bir mahallesi olan Birgi, Lidya, Pers, Helen
ve Roma dönemlerinden Aydınoğulları ve Osmanlılara kadar varlığını
sürdürdü ve yüzlerce yıllık geleneksel evleriyle son dönemde
turistlerin ilgi odağı oldu.

B
irgi’de eski evlerin dizildi- yakalandığımız için sağımıza yediğimiz tostlarla biraz ısı-
ği dar sokaklardan birine solumuza bakıp sığınacak bir nıyoruz. Yaklaşık yarım saat
arabayı park edip yürü- yer arıyoruz. Biraz ilerdeki çay kadar yağan yağmur önce
meye başlıyoruz. Çok değil bahçesi kurtuluş umudumuz hızını azaltıyor, sonra da yavaş
henüz 30-40 metre yürümeden oluyor. yavaş kesiliyor ve karşımızda-
yağmur çiselemeye başlıyor, Hızla çay bahçesine doğru ki tepeler muhteşem bulutlarla
hafif bir toprak kokusu yayı- giderken yanımızdan koşarak kaplanıyor.
lıyor havaya. Ortaya çıkan bir köpek geçiyor. Çay bahçe- Yolculuğumuz da böyle
bu koku hepimizi çocuklu- sine gidip sırılsıklam bir şekil- güzel bir havada başlamıştı. patates ve bölgede yetişen
ğumuza, yağmurların betona de oturuyoruz. Oturduğumuz Yanlışlıkla ana yoldan çıkarak diğer ürünleri satanların açtı-
değil de toprağa yağdığı yıllara masa, tentenin hemen sını- köy yollarına sapmamız, yol- ğı tezgâhlar yolculuğun daha
götürüyor. Ne yazık ki artık rında. Kenarda oturanlar az culuğumuzu daha cazip bir uzun sürmesine neden oluyor-
yağmurlar toprağa düşmüyor da olsa ıslanıyor. Masaya iyi- hale getirmişti. Bozdağ’ın köy- du, çünkü araçlar yol boyunca
ve biz o enfes kokudan mah- ce yerleşmeye çalışırken biraz lerinden yukarı doğru çıkar- durarak alışveriş yapıyordu.
rum kalıyoruz. Çocuklarımız önce koşan köpeğin bizim ken bir an “acaba yanlış yolda Bozdağ’ın güney yamaçla-
onu ciğerlerine çekebilecekler masanın altına sığınmış oldu- mıyız” demekten kendimizi rında yer alan Birgi, tarihin
mi? Çok iyimser değilim. Bu ğunu görüyoruz. Garson hızla alamamıştık. Yanlış girdiğimiz izlerini hâlâ taşıyan gelenek-
düşüncelerden yağışın aniden çay getirip ısınmamızı sağ- köy yollarından ana yola çıkın- sel bir yerleşim. Ödemiş’in bir
hızlanmasıyla kurtuluyoruz. lıyor. Hem kendimize, hem ca da kısa süre durumun pek mahallesi olan Birgi’nin gele-
Çiseleyen yağmur sağana- de köpeğe yiyecek ısmarlıyo- farklı olmadığını gördük. Yol neksel mimarinin hâkim oldu-
ğa dönüşüyor. Hazırlıksız ruz. Sıcak çaylar ve ardından çok yıpratıcıydı. Kenarda mısır, ğu sokakları dışında en dikkat

112 ATLAS · MAYIS 2018


çeken yönü yeşilliği. Çınar sokaklarını keşfetmeye başlı- giysi ve ürünler satılıyor. Birgi’nin çevre illerden turistik
ve ceviz ağaçları köye baş- yoruz. Çay bahçesinin hemen Dereyi sağımıza alarak cad- aç dan büyük ilgi gören
geleneksel evlerinden biri İkar
ka bir güzellik katıyor. Lidya, çıkışında tek bir yapı dikkati- de boyunca yukarı ilerliyoruz. sayfada soldaı. Lidya, Pers,
Pers, Helen ve Romalılara mizi çekiyor. Demirli Mağaza Sağımızda önce karakol çıkıyor Helen ve şomal lara ev sahipliği
ev sahipliği yapmış Birgi. denilen bu yapı erken dönem karşımıza. Biraz ileride cadde- yapm olan Birgi 1300’lü y llarda
Ayd noğullar ’n n ba kenti olmu
Bizanslıların Pyrgion olarak Osmanlı mağazalarından. nin solunda Bıçakçı Çeşmesi
İüstteı.
andığı Birgi 1300’lü yıllar- Dörtgen planlı ve tonozlu beliriyor. Çeşme 1807-1808
da Aydınoğulları’nın başkenti yapının altında taş merdi- yılları arasında Balıkçı Esseyid
olmuş. venle inilen bir de bodrum Hacı Ali Ağa tarafından yap-
Yağmurdan sonra açan var. Bodrum, su ve zeytinya- tırılmış. Çeşme yalağı olarak
güneş kısa sürede yağmu- ğı deposu olarak kullanılmış. Roma döneminden kalan boğa
run izlerini yok ediyor ve biz Yapı Sarıyar Deresi’nin tam başlı bir mermer lahit taslağı
Ege’nin şirin köyü Birgi’nin üzerinde ve şu anda geleneksel kullanılmış. Çok iyi korunmuş

HAFTA SONU · ATLAS 113


HAFTA SONU
çeşmenin kitabesi olduğu gibi
duruyor. Çeşmeyi geçince res-
tore edilmiş eski Birgi evleri
çıkıyor karşımıza. Daha sonra
Derviş Ağa Camisi’ni ziyaret
ediyoruz. Caminin girişi ilk
günlerindeki gibi ve çok etkile-
yici. İlerlemeyi sürdürüyoruz,
evlerin kimisi eski görüntü-
de, kimisi ise satın alınıp daha
modern hale getirilmiş, ancak
geleneksel görünüşünden bir
şey kaybetmemiş. Sağdaki
köprüden geçerek eski yapıla-
rın yoğun olduğu bir sokağa
giriyoruz ama fazla ilerleyemi-
yoruz. Tüm sokak kapatılmış,
reklam filmi çekiyorlarmış…
Evlerin bir kısmında satılık aynı zamanda bir alışveriş ala- Birgi’de tarihi evlerin çoğu hiç bozulmadan duruy r, lk katlar ta , üst
katlar ah ap olan bu evler panjurlar ndan kap lar na kadar geçmi in
ilanı var. Anlaşılan Birgi’nin nı. Buradaki dükkânlar daha izlerini ta yor.
gördüğü ilgi, evlerin değerlen- çok Birgi’ye ait ürünleri satıyor.
mesine yol açıyor. Geleneksel Camiyi geçince ortadaki mey- ama zamanımız az. Sokaklarda Birgi’de görülecek o kadar
evlerin çoğunluğu bozulma- danda Ümmü Sultan Türbesi dolaşırken zaman içinde fazla yer var ki mutlaka bir
dan kalmış. İlk katları taş, üst çıkıyor karşımıza. Türbe yolculuk yapıyoruz sanki. gece kalmalı. Geleneksel
katları ahşap bu evlerin pence- Aydınoğlu Mehmet Bey’in kız Özelliğini kaybetmemiş evler mimarisi korunmuş evlerin
relerini saksı çiçekleri süslüyor. kardeşi Ümmü Sultan’ın 1310 ile bu evlerde yaşayanların içinde hâlâ yaşam olması ve
Sağa dönen hafif yokuştan tır- yılında ölümü üzerine yaptırıl- komşuluk ilişkileri bizi eski- birçok geleneğin devam etmesi
manarak Aydınoğlu Mehmet mış. Meydanı terk ederek eski lere götürüyor. Geçirdiğimiz de bu güzel köyün özelliği olsa
Bey Camisi’nin bulunduğu Birgi sokaklarına dalıyoruz. kısa zaman içinde bile bunu gerek ●
meydana ulaşıyoruz. Burası Görülecek daha çok yer var, gözlemleyebiliyoruz.

GEZGİNİN SIRT ÇANTASI

RAHAT BİR YÜRÜYÜŞ İÇİN


oğa yürüyüşlerinde pantolon en önemli kuruyan özelliğe sahip olması daha büyük bir
D giysilerden biri olmasına rağmen en az
özendiğimiz malzemedir. Saatlerde sürecek
avantajdır. Pantolonun su itme ve leke tutmama
özelliği doğada temiz bir pantolonla dolaşmanızı
bir yürüyüşte ne yazık ki pantolona son anda sağlar. Fermuarlı yan ceplerinin olması önemli.
karar veriyoruz. Bu nedenle bir eşofman giyip Bu sayede bazı hafif, ama önemli malzemelerin
geçiştiriyoruz. Özellikle kot / jean pantolon ne yan cepte taşınmasına olanak sağlıyor.
yaz, ne de kış aylarında tercih edilmesi gereken Pantolonun dizlerinin ve arka kısmının çabuk
bir ürün. Pantolonun kesinlikle dar olmaması yıpranmaya karşı güçlendirilmiş olması ekstra
gerekiyor. Ancak çok geniş olması da sorunlu. koruma ve dayanıklılık sağlar. Pantolonun su
İyi bir yürüyüş pantolonunun esneyebilen geçirmez ve nefes alabilen kumaştan yapılması
özelliğe sahip olması ve diz kaldırıldığında ve sızdırmaz dikişli yapıya sahip olması en ıslak
rahatlıkla buna izin verecek genişlikte olması havaları bile dışarıda tutar ki, bu özellik sizi
yeterlidir. Bir pantolonun ıslandığında çabuk olumsuz dış etkilerden koruyacaktır.

114 ATLAS · MAYIS 2018


%50
'YE VARAN

ERKEN REZERVASYON
İNDİRİMLERİNİ KAÇIRMAYIN
HEMEN 444 0 484'Ü ARAYIN!

#dahafazlatatil

You might also like