You are on page 1of 47

MEVLN CELLEDDN- RM ......................................................... 2 lm- Kelm Ve Aklclk Buhran ............................................................ 2 Gnl Ehli Bir Kelmcya htiya Duyulmas: ........................................

2 Mevln'nn Ha ................................................................................... 3 Ailesi ve nl Babas :................................................................................ 3 Mevln'mn Doumu ve lk renimi: ................................................... 3 Babasn n Belh'den G: ......................................................................... 3 Mevln Konya'da: ................................................................................... 4 Mevln'nn Tahsil Yolculuu ve Meguliyetleri: .................................. 4 Hayatnda nkilab Olmas, Halinin Deimesi: ....................................... 5 ems-i Tebrz:........................................................................................... 5 Mevln le Bulumas ve Byk Deime: ............................................. 5 ems'in Ortadan Kayboluu:.................................................................... 6 Mevln'nm Izdrab ve ems'in Dn: ............................................... 6 ems'in kinci Kayboluu: ........................................................................ 7 am Yolculuu ve Sknete Kavumas: ................................................. 7 eyh Selahaddin Zerkb:.......................................................................... 8 Hsameddin elebi: .................................................................................. 8 Mesnevi Yazmaya Tevik:......................................................................... 8 Arkadalarn zellikle Semesinin Sebebi: ............................................ 8 Mevln'nn Vefat : ................................................................................... 9 Ahlk ve zellikleri:................................................................................ 10 Namaz Kl ekli: ................................................................................... 10 Zhd ve Gz Tokluu: ........................................................................ 10 Cmertlii ve Fedakrl: ...................................................................... 11 Mesnev'nin lim Ve Islahattaki Yeri Ve Sunduu Mesaj..................... 11 Aklcl ve Zhircilii Reddedii: ......................................................... 12 Ak ve Muhabbete ars:..................................................................... 14 Gnl Dnyas : ........................................................................................ 17 nsanlk Makam: .................................................................................... 18 e, almaya, Harekete Davet Etmesi: ................................................ 19 Mesnev'de Akaid Ve lm-i Kelm.......................................................... 21 Allah'n Varl:....................................................................................... 21 Peygamberlik ve Peygamberler: ............................................................. 22 Ahiret: ...................................................................................................... 24 rade ve Zorlama:.................................................................................... 25 llet ve Malul (Sebep ve Sebebe Dayal Olmak):.................................... 26 Mesnev'nin Tesiri: .................................................................................. 27

www.islamvetasavvuf.org

MEVLN CELLEDDN- RM lm- Kelm Ve Aklclk Buhran Yedinci asrda btn slm dnyas ilmi kelm konular ve ilmi kelm meseleleri ile alkalanyordu. Kelm ilminin tabirlerini, Mutezile ve E'arlerin, sonra da E'arlerle Hanbellerin uyuamadkiar ve aralarnda ekitikleri meseleleri bilmeyen kimse, okuma yazma bilen (aydn) kii kabul edilmiyordu. Bu yz ln banda (606 H.) mam Rz vefat etmiti. O, ilmi kelm borusunu yle yksekten, yle tiz perdeden t-trmt ki, onun yanksnn dnda baka bir ses duyulmuyordu. slm leminin ilim ve fikir (bilgi ve dnce) ortam her meseleyi delile dayandrmaya ve bka bir rnekle kyaslamaya alkt. lm ve fikr faaliyet bu iki nemli msbet bilgi metodunu uzun sredir kullan yordu. Bir eyin gerek olup olmad ve dinin inanlarnn herhangi bir maddesi; akl delilleri ile, mantk prensipleri ile ve felsefe metodlar ile isbat edilmezse benimsenip kabul edilmiyordu. E'ar kelmclar, genel hayatta her ne kadar Mutezile ve felsefecilere stn gelmi idiyseler de ve kelm ilmi karsnda onlar susturmu idiyseler de, Mutezile (itizl) ruhu ve azgnl bizzat kendi galiplerini malup etmiti. E'arlerin kelm ilmine Mutezi-le'nin aklc l k ruhu sirayet etmiti. Sonunda E'arler de Allah'n zt (asl varl) ve sfatlarnn, ince ve akl tesi (akla aykr deil) meselelerde ve aklamalarda serbeste tartabilmeleri iin akla ok geni yer vermislerdi. Onlar da, d grntleri ve duyular, byk lde kesin sonuca gtren bilgi kaynaklar kabul etmilerdi. Din meseleleri isbat etmeyi ve eyann gkten varolularnn temelini delillendirmeye ve kyasa dayamlard. te bunun sonucu olarak btn slm leminde bir, sze (kelimelere) ve delile dayanma modas hkimiyeti vard. Kelm ilmi, ondan ona nakletmekten (u yle dedi bu byle dedi demekten) ibaret kalm, nakledilen meseleler incelenmiyor, doru veya yanllklar tartlmyor, zerinde dnlmyor, ancak daha nceden sylenmi szler ayn ekli ile nakledilip geliyordu. Bu yzden bir sredir ilm-i kelmda herhangi bir yenilik, bir gelime grlmyordu. O zmre iinde uzun zamandan beri Ebu'l-Hasan E'ar veya mam Gazl gibi mctehid, zeki ve derin kavrayl biri ortaya kma t. Kyas ve delil gstermedeki ok arclk kafann almasn, beynin faaliyet gcn art rmt ama gnllerin scaklna, kalbin faaliyetine ve kesin imana da zarar vermiti. Kelm limleri delile dayand rma yetenekleri ile, nermeleri ve sonularn n uyumlu oluu ile kendilerine kar kanlar susturmulard, ama kalplere huzur, skun ve iman alamada pheci ve tereddt iinde olanlara kesin inan ve kavray vermede baarsz olmulard. Onlarn bu delile dayandrma ve isbatlama metodlar , kalp ve kafalarda ilm-i kelm n zmeye gcnn yetmeyecei yzlerce krdm meydana getirdi. lm-i kelm n srekli

ilgisizliinden, deer vermemesinden hatta kmsemesinden dolay kesin inancn ve bilginin ana kayna olan vicdan; tamamen geersiz ve ie yaramaz bir hale dp gidiyordu. Dta grnen be duyunun dnda bir de i duyu (sezgi)nun varl kabul edilmez hale geliyordu. Bu bak mdan i duyu (sezgi) olmadan duyulamayan, bilinemeyen, alg lana-mayan meseleler, gerekler reddediliyor, itiraz noktas yaplyordu. Onlar inkr etme ve varln kabul etmeme eilimi ortaya k yordu. K sacas btn dnya bir kelm bilgisi buhran ( kmaz na) na yakalanmt. Hepsine bir "akla dayanan d grne ballk" hkim olmutu. mmet-i Muhammed'in (a.s.) i yapma (aksiyon) gc, bundan daha tesi bu mmetin ana mal (sermayesi) ve, onun enerjisinin kayna olan ve peygamberliin nabz bulunan "ak harreti=gnln t 1 derinliklerinden kopup gelen inanma ve i yapma akti-vitesi, canll" snp gidiyordu. Kalp yantan uzaklayor, (ak hararetinden) souyup gidiyordu. Felsefe konular ile ilm-i kelmn savamalar, atmalar, slm dnyasn iinde kl kl (dedimdedi)nin ok olduu ama, hayatn, sevginin, marifetin ve basiretin olmad bir okula evirmiti. Elbette gnl ehli kimselerin maneviyat adalarnda ak huzuru ve kesin iman nuru bulunuyordu. Bunun dnda her taraf kelime tlsmlar na yakalanm, dta grnenlere ve duyulara balanmt. 1[1] Gnl Ehli Bir Kelmcya htiya Duyulmas : Byle bir durumda slm dnyasnn yle yce ve gl bir byk insana ihtiyac vard ki, bu insann gnl dertli (akla ykl), beyni gl, mant byleyici, kalbi dalayc olmalyd. Yani kalp ve akl gibi iki ynde de gl biri olmalyd . Hem de o, akl bilgileri denizinin dibine ulam olmalyd. (Aklclk denizinin dibini kefetmi olmalyd.) Kendi ak harretiyle ve i yanyla, buz tutmu (donmu) slm dnyasn yeniden stmal ve onun nnde kelimelerin ve dtan grnlerin bys zlm olmalyd (Maddeci pozitivizme darbe indirmi olmalyd.) Akim bu "ekiller, naklar yurdu" olan dnyasnda, ak sr'unu (borusunu) flemesi, g denemesi, gre yapmas ve muhaliflerini yenerek susturma yerine akim phelerini gideren, kalbin dmlerini zen ve akla, kalbe huzur, iman ve kesin kanaat ve tatmin dolduran bir kelm ilminin temellerini atan biri olmalyd . te bu insan Mesnevi isimli kitab ile kelm ilminin arlklarna ve akim (kuruntular)na kar sesini ykseltip kar kan, hatta sava aan ve deien slm dnyasnn iddetle ihtiya duyduu yeni ilm-i kelm n temelini atan Mevln Celleddin-i Rm (. 672 H.) idi2[2] Mevln'nn Hayat

1[1] 2[2]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/425-427. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/427-428.

Mir't'l-Mesneu kitabnn yazan, baslmam el yazmas eseri Shib'lMesnev isimli kitabnda, Mevln'nn hayat safhalarn ok geni bir ekilde ve inceleyerek yazmtr. Biz burada onun zetini veriyoruz:3[3] Ailesi ve nl Babas : Ad: Muhammed. Lkab : Celleddin'dir. Mevln Celleddin-i Rm olarak anlmaktadr. Soyu; babas f tarafndan 9 kuak sonra Hz. Ebu Bekir Sddk'a ular. Annesi tarafndan da Hz. Ali'ye ular. Mevln'nn deerli ecdad Horasan'da14[4] bulunan Belh'de yaarlard. Mevln da orada dodu. Mevln'nn ana ve baba ktnde byk limler ve o dnemin sultanlar vardr. Mevln'mn ninesi Meike Cihan Harzemah sultanlar hanedanndand . Mevln'nn babas n n ad Muhammed. Lkab : Baheddin Veled idi. ; Tahminen 543 H. ylnda domutu. Baheddin Veled Hazretleri gen yanda btn ilimlerde yetimi ve stn dereceye ulamt. Onun ilmi o dereceye ulamt ki, Horasan'n ok uzaklarndan zmlenmek zere zor fetvalar ona gelirdi. Toplant tarz sultan tarz nda idi. Zaten kendisine, "limler sultan" unvan da verilmiti. deti; sabahtan leye kadar genel ders vermek, leden sonra zel dostlar ile hakikatler ve marifetler zerinde sohbet etmekti. Pazartesi ve Cuma gnleri genel vaaz yapard . Heybeti ok yceydi. Daima dnen kii olduu grlrd.5[5] Mevln'mn Doumu ve lk renimi: Bahaeddin Veled'in olu Mevln Celleddin-i Rm, 6 Rebiulevvel 604'de dodu. limler sultam Bah-eddin'in en samimi dostlar aras nda yksek deerde bir byk kii olan, Tirmiz hadis kitabnn otorite limi Seyyid Burhaneddin vard. Bahaeddin Veled onu oluna atalk (yetitirici, eitici, retici) tayin etti. Mevln, 4-5 yama kadar onun terbiyesi alt nda byd. Babasn n vefat ndan sonra da onun idaresi alt nda manev menziller katetti.6[6] Babasn n Belh'den G:7[7] Mevln'mn deerli babasnn etkisi fazlaca artnca* davet ve nasihatlar herkes taraf ndan son derece benimsenince, mridlerinin says da ok ok art nca
3[3] 4[4] 5[5]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/429 u anda Afganistan topraklar iinde bulunuyor. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/429-430. 6[6] Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/430. 7[7] Bu bilgileri en gzel ekilde aktaran, merhum Kad Hseyin Gevrekhpr, bu son devirde Mesnev'nin ve Mesnevi yaza n n en byk k ve aratrc limi idi. Onun kitab & Mir't'I-Mesnev'nin, ilgili kitaplar iinde bir benzeri yok-(. tur. Mir't'I-Mesnev'nin dnda u ana kadar baslmam ( olan iki tane daha aratrmaya dayanan eseri vardr. Biri: Shib'l-Mesnev, dieri de; Nakd'lMesnev'dir. Bu iki kitabn yay nlanmas , Rm'nin edebiyat zerinde k ymetli bil giler verecek, bu bilgilere ok katk da bulunacak bir hizmet olacakt r. Shib'l-Mesnev, Hindistan'daki zamgarh ehrindeki Drl Musannifin slm yaynevinin basm program ' iindedir. Biz bu kitaptan onun deerli olu Tevekkl Hseyin'in byk ltf ile faydalandk. Bu ok kymetli eserden^ $ alntlarda bulunmak frsat elde ettik. Allah ondan raz olsun ve hay rl mkfatlar versin.

dnemin baz limlerinin hasedi kabarmaya balad. Bahaeddin Veled, vaaz ve nasihatlarmda; baz seler semav kitaplar , ilh emirleri arkalarna attlar da felsefecilerin, deerini kaybetmi szlerini kendileri- v ne rehber kabul ettiler, bunlar ne yzle kurtulu necat mid ederler? diyerek Yunan felsefesini ve filozoflarn tenkid ediyordu. Bu a k tenkid ve ktlemeden dolay zahir ulemasnn gnlnde ona kar ho-;, nutsuzluk meydana geldi. Ama Harzemah kendisine ok deer verdiinden bu kimseler, ikyet ve gammaz- ,| lama frsat bulam yorlard . Tesadf bu ya, bir gn sultan onu ziyarete geldi. f; Bakt ki etraf nda muazzam bir kalabal k var. Saray elemanlar aras nda olan bir lime: "Bu ne kadar kala- p bal k byle?" dedi. O mbaree de frsat dt ve:L "Eer bunun n alnmazsa devlet dzenine bir zarar i:, gelme ihtimali vardr. O zaman nne geilmesi de imkns z olur." dedi. Bu sz, Harzemah'm iine iledi.;. "Nasl bir tedbir alnr da bunun nne geilebilir?" diye sordu. Bunun zerine o lim yle bir yol gsterdi: "Efendim, ehrin kalesinin ve hazinenin anahtarlarm kendisine gndererek; btn itibar size gsteriliyor, herkes sizin evrenizde toplan yor, bizde ise sadece anahtarlar kalm, aln onu da size gnderiyorum deyin." dedi. Bahaeddin Veled byle bir haberi alr almaz yle ,j buyurdu: "slm sultanna benden selm syleyin ve deyin ki: Bu iki gnlk fni dnyan n btn define ve hazineleri, lke ve ordular padiahlara lyktr. Bizim gibi dervilerin byle eylerle ne ilgisi vardr? Sultan ve ahbab burada rahat ve huzur iinde yaasnlar diye ben buradan memnuniyetle ekip gidiyorum. Cuma gn vaazm vererek kp gideceim." Belh halk bu durumu renince, ehirde byk bir gerginlik bagsterdi. Harzemah dehetli bir ekilde korktu. Adam gnderdi, sonra da geceleyin veziri ile bizzat kendisi gelerek bu yolculuktan vazgeirmeye alt, ama o kabul etmedi. Sonunda ricada bulunarak, halkn haberi olmadan ehirden kmasn , yoksa byk bir fitne kopacan syledi. Baheddin bunu kabul etti. Cuma gn vaaz etti ve pazar gn Belh'den Badat'a doru yola kt. Bu vaaznda, benden sonra Mool ordusu gelecek diye de Harzemah' uyarmt. Sultnu'l-Ulem Baheddin Veled, yle bir sayg grerek yolculuunu srdryordu ki, hangi ehrin yakn ndan gese oran n limleri ve ileri gelenleri ehrin dna karak onlar karlyor, byk bir sayg, hrmet ve ikramla onu ehre getiriyorlard. Badat, Mek-ke-i Muazzama, am gzergh nda bu ehirleri ve daha baka yerleri ziyaret ederek Malatya'ya ulat. Akehir'de drt sene oturdu, ders okutmakla, ilim retmekle megul oldu. Akehir'den, o zaman Konya'ya bal olan Lrende'ye geti.8[8] Mevln Konya'da: Anadolu sultan Aladdin Keykubad'm istei zerine 626 H. yl nda Konya'ya eref verdiler. Sultann bizzat kendisi karlayanlar arasnda bulunuyordu. Kar8[8]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/430-432.

lama sras nda at ndan indi. Byk bir alakgnlllk gsterdi. Konya medresesinde ikmet etti. Sultan ve pek ok devlet erkn kendisine mrd oldu. Baheddin Veled hazretleri Konya'da iki sene ikmet ettikten sonra 628 H. de vefat etti. Btn bu sre iinde Mevln daima babas ile birlikte yolculuk yapt. Bt n ve zahir (szlerle, eyaya it ekillerle, ak yolu ile anlat lan zahir bilgileri ve insann i dnyasnn, sezgisinin, maneviyatnn ortaya koyduu manev, btn) bilgileri ondan ald. 22 yanda iken Konya ehrine geldi. leride artk bu ehir onun hem yaad, hem de topra verildii yer olacakt r. Sultann lalas Emir Bedreddin Gherta, onun derin ilmine ve keskin zeks na hayran kalarak Konya'da onun iin Hdvendigr Medresesi'ni yaptrd ve bu medreseye bal ok byk vakflar kurdu. Sultan Aladdin Keykubad ona ok sayg gsteriyor, ok deer veriyordu. Sultan, Konya kalesini tamamlaynca bir gn gezip grmesini istedi. Bunun zerine yle dedi: "Sel sularnn ve dman atlarnn girmemesi iin iyi bir engel ama, zulme urayanlarn dua oklarna nasl engel olunur? Hi dndnz m bu yzbinlerce burlar ap gelen, her taraf yakp ykan beddua oklarn ? Adalet ve eitlik kalesi in ediniz ki orada dnya gveni ve huzurun hayrls vardr." Bu nasihatin sultan zerinde ok byk tesiri oldu. Mevln Baheddin Veled'in vefat etmesi zerine, limlerin, eyhlerin ve dnemin sultannn gr birlii etmesiyle Celleddin onun yerine geti ve retim, eitim, ird ve telkin grevini yrtmeye devam etti. Mevln'ya mrebblik yapm olan ve Tirmiz hadis i kitabnn aratrc uzman bilgini olan Seyyid Burhneddin, Belh'-den Tirmiz'e gitmiti. Mevln Baheddin Veled'in vefat ndan sonra Konya'ya geldi. Mevln kendisine mrid oldu, ondan tarikat ve slk dersleri ald , byk manev merhaleleri bylece katetti. Dokuz sene Mevln ile sohbeti devam etti. 637 H. l nda vefat etti.9[9] Mevln'nn Tahsil Yolculuu ve Meguliyetleri: Mevln 630 H. de daha fazla bilgi edinmek, ilim renmek, manev feyiz almak iin am yolculuuna kt. nce Haleb'e vard. Sultan Selahaddin Eyyub'nin olu el-Melik el-Zhir, byk limlerden olan Kad bn eddd'm srarl teviki ile 591 H. ylnda ok byk medreseler kurmutu. Bu yzden Haleb ehri de am gibi ilimler ehri, bilgiler yuvas haline gelmiti. Mevln Haleb'de Halviyye Medresesinde kald. Kemaleddin bn elAdm'den faydaland . Mevln, her ne kadar ilim tahsili ile urayor idiyse de onun ergin kiiliinin hli o noktada idi ki Sipehslr'n ifadesi ile; hi kimsenin zemedii meseleleri o derhal zlyor, hibir kitapta olmayan sebepler ve deliller gsteriyordu. Mevln Haleb'den am'a geti. Burada o zamanlar limler meclisi olan
9[9]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/432434.

Makdisiye Medresesinde kald. Sipehslr'n yazdna gre: am'da eyh Muhyiddin ' bn Arab, eyh Sadeddin Hamev, eyh Osman Rm, "eyh Evhadddin Kirman, eyh Sadreddin Konev ile sohbetleri sryordu ve birlikte baka hakikatler ve marifetler anlatyordu. 634 veya 635 H. de am'dan dnerek Konya'ya gel-*J di ve art k srekli orada kald. Seyyid Burhneddin'in fc 637'de vefat ndan sonra be sene boyunca zahir bilgileri limlerinin klnda yaad. lm almalar ve retim gayretleri iinde gmld kald . 638'de, ilim meclisinin evresinde topland eyh Muhyiddin bn Arab ldnden dolay onun evresindeki insanlarn ou Konya'ya geldiler. Onlar arasnda eyh Sadreddin de bulunuyordu. Dou lkelerinin ha-rab edilmesinden dolay limler ve deerli kiiler Anadolu'ya ynetiyorlard . Genellikle onlar Konya'y kendilerine smak ve yerleme yeri seiyorlard. Bu bakmdan Konya limler ehri haline geldi. Bu limler iinde Mevln'nn deeri hepsinden stnd. O gnlerde Mevln'nn meguliyetleri; zahir bilgilerle uraan limlerin ura idi. Yani ders okutuyor, vaaz veriyor, fetva yaz yordu. Mevln, vakitlerinin pek ounu okutmakla geiriyordu. Kendi medresesinde 400 den fazla talebe vard . Okutup retmesinin dnda Mevln'nn ikinci bir ii veya grevi de vaaz vermekti. Fetva yazmas da ayr bir ii idi. Mevln'ya bir dinar aylk balanmt, bunu ite bu fetva yazma nn karl diye tahmin ediyordu. Bu konuda o kadar sert ve kesin tavrl idi ki, dervilik ruhu stn gelip de mecliste istirak hali (cezbeye girip kendinden geme hali) balaynca bile bir fetva istei geldiinde derhal haber verilmesini emretmiti. Kalem ve hokka daima yannda haz r dururdu. 10[10] Hayatnda nkilab Olmas, Halinin Deimesi: Bu durumu 642 H.'ye kadar devam etti. Bundan1 sonra Mevln'nn hayat nda en byk inklab meydana getiren olay ortaya kt . Bu olay onu Mevln Celleddin Konev (Konyal) olmaktan kar p zaman n na- * dir yetitirdii mehur Mevln Rm yapt . Bu olay,; Mevln'nn ems-i Tebrz ile bulumas ve onun varlnda kendini kaybetmesidir. te onun u sz, bu olay ksaca anlatmaktadr: "Kk molla Celleddin, ems-i Tebrz'nin klesi olana dek asla Rm'un mevls (efendisi) olmamt." 11[11] ems-i Tebrz: (Asl ad Muhammed b. Ali b. Melikdd olan) ems-i Tebrz'nin soyu sopu ne
10[10] 11[11]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/434-435. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/435-436.

idi? Memleketi neresiydi? Ona gre olanlara gre; yaptklar sulamalara bir sulama daha katarak, onun soyunun ne olduu da belli deil. (Anas babas, hangi aileden geldii belli deil.) Mevln: "O, neredendir, nerelidir, biz onu bilmiyoruz." diyor. ocukluundan beri stn kabiliyet ve ak cezbesi, muhabbet me'alesi tayordu. Kendi azndan Menkbul-rifin isimli kitabnda nakledildiine gre; henz erginlik ana gelmemiken Hz. Peygamberin ak ile otuzar gn krkar gn boyunca yemek arzusu duymad olurdu. Zahir ilimleri okuduktan sonra eyh Ebu Bekir Sellebfm (seleci) mridi oldu. Baz rivayetlerden de anlaldna gre eyh Zeyneddin Sincs'nin mridi idi. Daha baka rivayetlerde baka eyhler denilmitir. Olabilir ki hepsinden de feyiz almtr. Byle bir ekilde ruhu doymaynca Allah kullarm aramaya kt , diyar diyar dolamaya balad. yle bir yolculuk yapyordu ki gittii yeri ne memleketinden bir kimse biliyordu ne de gittii yerlerde kendini iyice tant yordu. Siyah yn elbise giyerdi. Her gittii yerde kervansarayda yatard. Byk bir tccar zannetsinler diye kapya kymetli, salam bir kilit takard. Ama ierde hasrdan baka hibir ey yoktu. ok yolculuk yaptndan insanlar ona "Ku ems" demeye balamt. Tebriz, Badat, rdn, Anadolu, Kayseri, ve am'a seyahat etti. Geimim kuak rp satarak salard. Gdasna gelince o kadar az yerdi ki; bir sene am'da kald, haftada bir defa yemek yerdi. O da bir tas orba. Ayn zamanda onu da yasz olmak zere ierdi. Kimseyi sohbetine dayanacak lde bulmazd da hep: "Ya Rabbi, bana sohbetime katlanacak bir arkada nasib et" diye dua ederdi. 12[12] Mevln le Bulumas ve Byk Deime: eyhi ona: "Anadolu'ya git. Orada cieri yank, kalbi susam biri var, onu ayd nlat gel" dedi. 26 Cemaziyelhir 642 H.'de Pazartesi gn Konya'ya geldi. ekerciler mahallesinde ikmet etti. Bir gn Mevln'nn ata binmi olarak geldiini, etrafnda insanlarn kendisinden faydalanmak iin bir eyler sorup rendiklerini grd. ems ilerleyerek Mevln'mn nne gelip durdu ve: Riyzat ve ilmin amac nedir? diye sordu. Mevln da: eriat ve edebi bilmektir, dedi. ems: Hayr, ama; bilinene ulamaktr, dedi ve Hakim Sen'nin u iirini okudu: "lim seni senden korumuyorsa Cahillik o ilimden ok daha iyidir." Mevln'nn bu szden rengi sarardi^at kald ve hayran kald . Ok hedefine saplanmt. Mevln, ems'i yanna alarak yerine geldi. Eflk'nin anlattna gre; krk gn boyunca ems Hazretleri ile bir odada kald. Oraya kimse giremiyordu. Sipehslr; alt ay boyunca Selahaddin Zerkb'un odasnda iki ulu kii uzlette kaldlar,
12[12]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/436-437.

diyor. eyh Selahaddin'in dnda kimsenin girmeye yetkisi yoktu. ems'in gelii, Mevln'ya yeni ruh ve hakikatler, yeni manev hazlar dnyas balad. Bizzat kendisi yle diyor: "ems-i Tebrz bize hakikat yolunu gsterdi. Onun geliinin feyiz ve bereketi ile biz imn tayoruz." Bu ana kadar Mevln zamann hocas idi. Kendisi postta (ders koltuunda) oturand. limler, talebeler, tasavvuf erbab hepsi ondan faydalan yorlard . imdi Mevln'nn kendisi faydalanan biri ve bir talebe olmutu, ems-i Terbz ise feyiz veren, ird eden, reten hocas olmutu. Mevln'nn olu Sultan Veled diyor ki: "eyh stad; yeni renen bir talebeye dnd, $$ Her gn onun huzurunda ders okuyordu. I'ry Geri ilimde ve zhidlikte en yetikin biri idi ama, Gzel koku gsteren yeni bir iim bulmutu o." Mevln'nn kendisi de yle diyor: "Dnyadan el etek ekmi biri idim, sen ark syleyen biri yapt n beni, Meclisin basma derd aan ve iki peinde koan biri yapt n beni. ti . Postuna oturmu onurlu, vakar sahibi biri idim ben, oluk ocuun oyunca, kklerin elencesi yapt n beni." Sonunda Mevln, ems'in gelmesiyle ve ems'le bulumasyla ders verme, retme, vaaz ve nasihat etme v.s. hepsini birden terketti. Mevln, her meselede ems hazretlerinin emrine tabi olup btn dier ilikilerini kesmeye balaynca, bu i Mevln'nn dier rencilerine, mrdlerine ok ar gelmeye balad. Bir huzursuzluk, bir homurtu ykseldi. fke ile birlikte bir eit aknlk da vard. ems'in durumunu halk bilmiyordu. Mridlerin kafasnda u vard: Biz mrmz Mevln'ya hizmetle geiriyoruz. Mevln'n n kerametlerini grdk. Her tarafa onun hretinin yaylmasna biz vasta olduk. imdi ortaya soyu sopu, nereden geldii belli olmayan bir adm kt, Mevln'y herkesten kopard. Yzn bile gremez olduk. Ders, vaaz, nasihat, her eyi terketti. Mutlaka bir byc olmal o, yoksa nasl olur da byle bir da bir p gibi eker gtrr? Ksacas; herkes ems'e dman oldu. Mevln'nn yannda hibir ey diyemiyorlar, keye bucaa ekilerek ileri geri konuuyorlar; gece gndz kouuyorlar, eskisi gibi Mevln'nn sohbetinden faydalanmak iin, ondan feyz alabilmek iin ems'i nasl uzaklatrabile-ceklerini dnyorlard. 13[13] ems'in Ortadan Kayboluu: emseddin hazretleri, bu insanlarn yersiz ve kaba davranlarna sabretti. Mevln'ya ar ballklarndan dolay bunlar n incinmi olduunu kabul ediyordu. Fakat i rndan knca sonucun bir fitne ve fesada varacan grd ve bir gece sessizce
13[13]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/437-439.

Konya'dan kp gitti. Ahmed Eflk, bu birinci gidiin tarihini 643 H. ylnn evval aynn birinci gn olan Perembe olarak belirtmektedir. Buna gre birinci gelite Konya'da bir sene ay kalm oluyor. ems'in ayrl Mevln'ya ok dokundu. Mridler bir takm iyi eyler dnmt, ama i tam tersi oldu. ems'in gidiinden sonra Mevln'nn kendilerine ynelecei yerde, az bir ilgisi vard , o da tkenmeye, yok olmaya yz tuttu. Baz hatal kiilerin yanl hareketinden tr samimi ve vefakr insanlar da Mevln'nn sohbetinden mahrum kald lar. 14[14] Mevln'nm Izdrab ve ems'in Dn: Sipehslr'n anlattna gre: Bu uzaklama* am'dan Mevln'ya ems'in mektubu gelinceye kadar srd. Bu mektubu ald ktan sonra Mevln'nm durumu deiti. ems'in ak ve muhabbeti ile sem yapmaya yneldi. ems hazretlerine kar kt davranta bulunmayan insanlara eskisi gibi ilgi gstermeye balad . Bu sre iinde Mevln ems'e iirle yazlm drt mektup gnderdi. Bu mektuplarda kendi durumunu, hasretinin dayanlmaz olduunu anlatr. lk hasret mektubunda yle yazar: Cezbemin, dileimin hedefi, gel. Ey sevgi ve muhabbetin kendisini Ei bulunmaz sevgi yars, gel. Eer gelirsen ne byk bir mutluluk olur, Gelmezsen eer, her ey berbad olur, gel. Sen doup ykselen bir gne gibisin. Uzakta olsan da ey bana yak n olan sen, gel." Bu srada halkn grlts azalm, huzursuzluk dinmiti. ems'e kar muhalefetleri son buldu diye gven gelince, Mevln ems'i tekrar geri getirme yollar arad . Olu Sultan Veled'e; git benim tarafmdan o deerli zta selm syle de gelsin, u hediyemi de ayaklarnn dibine ser, dedi. Benim tarafmdan unu da syle ki; kabal k yapan mridlerin hepsi samimiyetle tevbe ettiler ve yaptklar hatalar n balanmasn istiyorlar. Ltfen bu tarafa terif edip gelsin, dedi. Olunun eline verdii mektupta, bu ayrln kendinde brakt tesiri anlat r. Ba taraf yledir: "Senin bizi terkedip gittiin gnden beri -i1 Huzurumuz, tadm z kalmad , muma dndk. -fi Btn gece boyu mum gibi yan yoruz. Onun ateinden uzak, baldan da mahrumuz. Ey am, Ermenistan ve Rm'un kendisi ile vnd sen, - Akamm, senden dolay sabah gibi aydnland." Sultan Veled, ems hazretlerini sayg ve hrmetleri15[15] ems'in kinci Kayboluu:

14[14] 15[15]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/439-440. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/440-441.

ems hazretlerinin Konya'ya gelmesiyle Mevl-n'n n sevincine diyecek yoktu. Kabal k yapan herkes gelip zr diledi. Bir sre sohbetler devam etti. Ortal kta bir huzursuzluk yoktu. Bu sre iinde Mevln1-nn ems'e ball, ondan ald feyz eskisinden daha fazla artt . Fakat bu huzurlu gnler fazla srmedi, yeniden incinme sebepleri ortaya kt . ems'in kald yer, Mevln'nm kald yere kadar uzanan salon odann yannda idi. ems Konya'da evlendii hanm ile orada oturuyordu. Mevln'nn ortanca olu (elebi Aladdin) Mevln'nn evine giderken oradan geiyordu. Bu hareket emseddin hazretlerinin gcne gidiyordu. Birka kere efkat dolu ifadelerle anlatt ise de, bu szler Aladdin'e ar geldi. Zaten Aladdin; ems hazretlerinin Sultan Veled'e daha ok deer vermesinden dolay iinde fke besliyordu. Bundan tr meseleyi dallandr p budakland rd F rsat bekleyen . insanlar bunu daha da dallandrarak; ne l, dardan bir mehul adam gelsin, Mevln'n n e-vine el koysun, olunu da eve koymasn! dediler. ems hazretleri sadece hilim ve efkatinden dolay Mevln'ya bu konuda bir ey sylememiti. Ama i rndan kt. Bunun zerine Sultan Veled'e derdini dken bir ifade ile dedi ki: "Bu adamlar n hareketlerinden dolay bir daha kimsenin gremiyecei, bulamya-ca bir yere ekip gideceim." Mevln'nn baz gazellerinden, bu olaydan tama men habersiz olmad, hatta bundan endie duyduu da seziliyor ve iirlerinde tekrar gitmekten vazgemesini rica eden ifdeler grlyor. Her eye ramen, insanlar arasnda ems aleyhine dnceler yeniden kabard. Bundan dolay o da ok zld, k r ld . Sonunda birden, kimse fark na varmadan ortadan kaybolup gitti16[16] "Ansz n herkesin aras ndan kaybolup gitti; Herkesin gnlndeki karanl klar gitsin diye." Mevln, sabahleyin medreseye gelip de ems'i evinde gremeyince bir nra att ve Sultan Veled'in halvethnesine giderek: "Ey Baheddin, ne uyuyorsun? Kalk da eyhimi ara, ruhumu onun gzel kokusundan uzak buluyorum." diye kapdan seslendi. ki gn boyunca her taraf aradlar, ama ems'in izine rastlayamad lar. Bu kere Mevln'nn durumu, ems'in birinci kayboluundan daha ok deiti. "eyh Celleddn, onun ayrlndan dolay mecnuna dnd. Onun akndan dolay yersiz yurtsuz kalm Yunus Peygamber gibi oldu." Bu iiri onun duygusunu gayet iyi aklar. Yunus (a.s.)'m, yerini yurdunu terkedip ayrld ktan sonra Yunus balnn karnnda yedi gn kalmasna ve ektii skntlara telmih vardr. Mevln; ems-i Tebrz'yi zen kimler varsa hepsini sohbetinden ve evresinden kesinlikle uzaklatrd. Fakat ncekinin aksine bu sefer vaktini gazeller yazmaya ve sem yapmaya balayarak geirdi. Bu, 645 H. ylnn
16[16]

Bazlar; Konya'da ems'i gizlice ldrdler, demitir. Mevln ise "Allak istediini yapar ve istediine karar verir" yetini okumutur. Aratrmalar gsteriyor ki ldrme iddias tamamen yanltr. yle olsayd Mevln onu aramazd.

olayd r. ems hazretlerinin kaybolmasndan sonra Mevln iki gn boyunca onu arad. Fakat hibir ekilde izine rastlayamad Bunun zerine Mevln'nm durumu deimeye balad. nceleri sadece benimsedii sem yapmaya bu sefer iyice sarld ve bir an olsun sems z vakit geiremez oldu. Medresede gezinip duruyordu. Gizli, a k fer-yad eder, barrd. Btn ehirde bir hengme balad. te bu sralarda Mevln, ems'in hasretiyle dolu pek ok gnl yakan, cier paralayan gazeller yazd. Onun en dokunakl , elemli gazelleri bu devreye ait olanlard r. Btn bu aclar na, huzursuzluklar na ve elemlerine ramen; Anadolu'da mslmanlar aras ndaki karde kavgas, Msrllarn hcumu, Moollarn bask nlar, yamalamalar ve her taraf yakp ykmalar ve slm dnyasnn bir batan bir baa danklk ve perianlk iinde olmas Mevln'nm iinden kmyor, daima kafasnda ana dnce olarak yer ediyordu. Byle bir ortamda ems'in bana ne gelir diye de endie ediyordu. ems-i Tebrz'nin kaybolmas ona yle dokunmutu ki, biri yalan olarak ems'i grdn sylese hemen ona srtndaki elbisesini ikram ediyor, ona teekkrler ediyordu. 17[17] am Yolculuu ve Sknete Kavumas: Bu takn ve cokun durumunda Mevln seyahata kacan bildirdi ve am'a doru yolculua balad. Dostlar da onunla beraber yolculua katlmakta srar ettiler, bu ekilde am'a geldiler. Mevln orada da insanlarn gnlnde ak ateini tututurdu. Byle derin bir limin, bu kadar yce bir ztn nas l olup da deh divne hle geldiine; byle emsalsiz bir adamn peine taklp diyar diyar arad ems'in kim olduuna herkes ap kahyor, bu srr kimse anlam yordu. am'da ems'in izine rastlanmaynca Mevln dedi ki: "Ben ve ems iki ayr varlk deiliz. O bir gnese ben bir zerreyim; o bir denizse ben bir damlaym. Zerrenin varl gnetendir, damlann slakl denizdendir. yle ise arada ne fark vardr?" Birka gn sonra am'dan tekrar Anadolu'ya doru yola revan oldu. Birka sene Konya'da durdu. Tekrar cezbesi stn geldi, ak cotu. Birka kiiyi yanna alarak yine am'a geldi. Bu sefer, ben kendim ems'in aynym dncesiyle geldi. ems'i aramak ne demekti, artk kendini ar yordu. Bu sefer Konya'ya, ems'de olan herey bende de vardr dncesiyle dnd. am'dan dndkten sonra Mevln, ems'i grmeden midini tamamen kesmiti. Ama ems'de grd hali, ondaki keyfiyeti, artk kendinde grmeye balad. Sultan Veled de bu gerei anlatan ifadelerde bulunmu ve: "Her ne kadar Mevln Hazretleri ems-i Tebrz'yi asl ekliyle am'da gremedi ise de
17[17]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/441-444.

manevi hali iinde onu kendinde hissetti." demitir. 18[18] eyh Selahaddin Zerkb: am'dan ikinci kez dndkten sonra birka gnn sknet iinde geirdi. Ondan sonra eyh Selahaddin Zerkb'u kendine halfe ve srda yapt. 647 H. ylnda onu kendine has arkada yapt. ems hazretleri yerine onu kendine yardmc ve huzur dostu yapt . eyh Selahaddin, Konya'nn yaknndaki bir kydendi. Balklkla uraan fakir bir ana babadan doma biridir. Selehaddin'in kendisi kuyumculuk mesleini semiti. nceden beri drstlk ve gvenilirlikle n salmt. Seyyid Burhaneddin Konya'ya geldiinde Salhaddin ona mrid oldu. Onun idare ve murakabesi alt nda zel ihtisas elde etti. Seyyid Burhaneddin vefat ettikten sonra Mevln'ya tbi oldu. lmnden on sene nce Mevln'ya yaknl k elde etti. Bu on sene iinde Mevln'nm has halifesi oldu. eyh, 657 H. ylnda vefat etti. Bu yaknl ktan sonra insanlar yine hengme meydana getirmeye, huzursuzluk karmaya baladlar. imdi de diyorlard ki: "ems bundan daha iyi idi. Hi olmazsa o ilim sahibi idi. Bu adam yerlidir, herkes bilir ki cahilin biridir. mr boyunca kat yrtntr. imdi de kalkm Mevln'nm has kimsesi olmutur. Mevl-n gibi bir ilim deryasn n, bu makam ve seviyenin insann n byle bir insana sayg gstermesi, ikram izzet etmesi alacak bir ey." eyh Selahaddin bunu duyunca yle dedi: "nsanlarn znt ve s k nt , neden s Mevln'nm bu kadar insan iinden beni yakn dostluuna setiinden dolayd r. Fakat as l meseleyi onlar bilmiyor. Mevln kendisine ktr, ben sadece bir aldatmacay m." On senelik bir hizmet ve sohbetten sonra eyh Selahaddin anszn hastaland ve muharrem ayn n birinci gn son derece kalb huzuru iinde bu yalanc dnyadan huzur ve srr dnyas na gt. 19[19] Hsameddin elebi: eyh Salahaddin'in vefat zerine Mevln, Hsameddin elebi'yi kendine vekil ve halfe yapt . Zaten Hsameddin, Mevln'nm has mridlerindendi. Mevln'nm lmnden sonra onbir sene sre ile Mevln'nm halifesi olarak grevini yrtt. Trk asl idi. Anadolu'nun mehur ve etkili Ahi ailesine mensub-tu. ems-i Tebrz'ye ve eyh Salahaddin'e bal, onlardan feyiz alm ve olduka bol miktarda onlardan istifade etmiti. * Hsameddin elebi hazretleri btn hizmetileri-ne, istedikleri ii tutup yapmalarna izin verdi. Ar '>> ar btn malm mlkn Mevln'nm hizmetinde '* harca . Sonunda hizmetilerine, klelerine de yol ve- * rip,
18[18] 19[19]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/444-445. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/445-446.

serbest brakt . Mevln'ya o derece sayg l davra n r, edep gsterirdi ki Mevln'nm tuvaletinde asla ab-dest almaz, en souk gnlerde bile her taraf buz kapl iken evine gider abdestini al p gelirdi. Mevln da ona *-yle davranrd ki; grenler, Mevln onun mridi mi, diye phe ederlerdi. 20[20] Mesnevi Yazmaya Tevik: Mesnevi aheseri; yazlmasnda elebi Hsamed- -din'in tevik ve zendirmelerinin, fazla paynn olduu bir rndr. Hatta denilebilir ki; Mesnev-i erif in ortaya kmasna o sebep olmutur. 21[21] Arkadalarn zellikle Semesinin Sebebi: Mevln arkadasz huzur bulamyordu. emsed-din Tebrz'den sonra Selahaddin, ondan sonra Hsa- &-meddin onun srda, gnlda olmutu. Hatta dnce ve tahmin izgimizi daha ileriye doru gtrrsek aka grrz ki, Seyyid Burhaneddin Tirmiz de bu gruba dahildi. Her ne kadar onun durumu hocas , babas mevkiinde olsa da, ondan da byk feyiz almtr. Seyyid Burhaneddin'in lm ile ems'in gelii arasndaki be seneyi Mevln, sanki bu sre iinde bir eyin boluunu, yokluunu hissediyormu gibi geirdi. Bundan da yle bir sonuca varl yor; Mevln'nm maneviyat nda (ruhunda) gizli olan meziyet ve stnlkleri dar karmak iin bir etkene, bir harekete, bir iticiye ihtiya vard . te Mevln'nnDivan ve Mesnevi' si bu ztlarn manev teviklerinin gzler nnde duran ahidleridir. (Btn teviklerinin zahir ahidleridir). Hsameddin, basma gelen bir iten dolay sadece iki sene Mevln'nn yannda bulunamam, bu sre boyunca Mesnevi' nin yazlmas askda kalm, kalemi yrmemitir. Mevln'nn arkadalarm kendine dost semesi bir keif ve keramete dayanm yordu. Onun szne ve anlayna gre; sevgi ve muhabbetin sebebi cinsiyyet olagelmitir. Sultan Veledin sorusu zerine bizzat Mevl-n yle demiti: "Ben cins ilgiden dolay onlar zellikle dost edindim." Bir sznde yle der: "lgi ve grmelerden doan sevginin sonunda pimanlk olmaz. Gerek sevgi ve ilgilerden ve grmelerden dolay dnyada da, hirette de pimanlk olmaz. Nitekim bir ama ve menfaatten dolay dost olanlar, u yette bildirildii gibi hirette 'Keke ne olayd da falan kendime can cier dost edinmeseydim' diyecekler. Samimi ve hibir menfaat gzetmeden dost olan takva sahiplerinin hali de u yette belirtildii gibi olacak: 'Ogn can cier dost olanlarn bir ksm bir ksmna dman olacaklar. Ancak takva sahibi olup menfaat karl olmadan birbirini sevenler bunun dndadr'." Bizzat Mevln'nm kendisi yle der: "man etmeye zorlayan mucizeler deil, Fakat sfatlar kendine eken cinsiyettir.
20[20] 21[21]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/446-447. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/447.

22[22]

Mevln'nn Vefat : Sipehslr diyor ki: Mevln lmeden nce Konya'da k rk gn sre ile depremler srd. Eflk de yle naklediyor: Mevln henz hasta yatanda yatarken yedi gn boyunca srekli deprem oldu. Btn insanlar usand da Mevln'dan imdad istedi. Mevln onlara yle dedi: "Herhalde yer ackm yal lokma istiyor, olmaldr, derhal isteine eriecek, arzuladn ele geirecektir. Siz de bu sk nt dan kurtulacaks z". n Hsameddin elebinin anlattna gre; bir gn eyh Sadreddin, dervilerin ileri gelenleri ile Mevl-n'y hasta yatanda ziyarete geldiler. Mevln'nm halini grerek zldler. Sadreddin: "Allah cil iflar versin, tamamen shhate kavuacanz umuyorum." dedi. Bunun zerine Mevln: "Artk if size mbarek olsun. k ile mauk arasnda kl pay kadar fark kal- di. Onun da kalkmasn ve nurun nura kat lmas is- temiyor musun?" dedi. n Hastal srasnda u gazele balad: Mevln sylyor Hsameddin elebi yazyordu. Yaz yordu, bir ta- raftan da alyordu. "Git, ban yasta koy, ve beni yalnz brak Geceleri hep dolaan ve perian olan beni terk et. Akamdan sabaha kadar sevda dalgasyz ve yapayalnz z. stersen gel bala, istersen git cefa et. Belya dmemek iin benden uzak dur. Selmet yolunu se, bel yolunu terk et. ; Gam kesinde biz ve gzya, Gzyamzm zerinde yzlerce deirmen kur. : Bizi ldren, kat yrekli bir zalim vard r, Kimse ona: "Kann tazmin et" demez. Gzeller ahnn vefal olmas gerekmez. Ey yz solgun olan ak, sen sabret ve vefal otalmden baka aresi olmayan bir derdim var, O halde ben nas l "Bu derdime deva ol" derim? Dn gece ryamda ak mahallesinde bir yal grdm; Eliyle "Bize doru gel" diye iaret etti." Mevln lmesine ok yakn yle dedi: Eer m'minsen ve doruysan, lmn de m'mnv gibi olur. Yok kfir ve ktysen, lmn de kfir gibi olur." Cemaziyelhir 672 H. de, gne batarken, hakikatleri ve marifetleri (ilh gerekleri, herkes taraf ndan bilinmiyen manev bilgileri) anlata anlata vefat et Vefat ettiinde Mevln 68 yandan 3 ay almt. <>; Cenaze dar karldnda sanki kyamet kopmu j gibiydi. Her millet ve rktan insanlar bir araya gelmi,; dn hepsi de alyordu. Yahudi ve hristiyanlar, Tevrat ve ncil
22[22]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/447-448.

okuyorlard . Mslmanlar onlar iteliyor, fakat ve onlar yine geri geliyordu. Arbede kar diye endie edil- -ti di de Konya valisi Munuddin Pervane'ye haber verildi. Pervane; hahamlara, rahiblere ve papazlara: Sizin bu ? ile ne ilginiz var? diye sorduunda dediler ki: "Biz ge- itmi peygamberlerin asl davalarn, anlatmaya altklar gerekleri onun szlerinde bulduk. Byk vellerin hareket tarzn , onun hareket tarz nda grdk." Bunun zerine o kimselere de cenazeye refakat etmelerine izin verildi.Kalabal k o kadar mthi, izdiham o kadar fazlayd ki; cenaze sabahleyin erkenden medreseden alnd, akama yakn kabristana gelinebildi. Sonunda bu tasavvuf ve ird gnei d gzlerden kaybolup gitti. 23[23] Ahlk ve zellikleri: Merhum Mevln ibl, yazd Mevln Rm'nin Hayat isimli eserinde yle yaz yor: "Tasavvuf emberi iine girmeden nce Mevl-n'nn hayat , limlere zg bir debdebe, atafatl bir ekil gsteriyordu. O atna binip de dar kt zaman sadece limler, talebeler deil hatta bir ks m yksek seviyede devlet memuru da iki yannda yer al rd . Devlet erkn ve sultan n saray ile de alkas vard . nn Fakat tasavvufa intisab edince bu durum deiti. Okutma, retme, ders verme, fetva yazma ii devam ediyordu ama bu, daha nceki yaay tarzn n hat ras idi. Yoksa art k o daha fazla sevgi ve marifet (ilh gerekleri bilme) neesi iinde mest olmutu." Haddinden fazla riyzat ve mchedeye (bir kenara ekilip ibdet ve tefekkr haline) dalmt. Sipehslr, senelerdir yannda kalm biri olarak diyor ki: "Ben onu hi bir zaman gece elbisesi (uyku k yafeti) ile grmedim. Yayg ve yast k asla bulunmazd. steyerek yatp uyumazd . Uyku bast r da gzleri kapan rsa p oturduu yerde uyurdu." Bir gazelinde yle diyor: "Hangi yana doru yatarsa yatsn, dikenli yastr olan biri rahat eder mi?" Sem toplantlarnda mridlerinin fazla uykusu gelirse onlar dnerek, serbeste uyusunlar diye srtn duvara dayayp ban dizlerine koyarak dururdu. Dierleri rahata erip uykuya dalnca kendisi kalkar, zikirle ve ibdetle megul olurdu. Bir gazelinde buna iaret vard r: "Herkes uyudu ve gnl haline gelen beni uyku tutmad , Btn gece boyunca gzm gkyzndeki yld zlar sayd . Gzmden uyku yle kat ki, bir daha asla geri gelmez. Senin hasretinin zehirini iti de ld uykum, art k geri dnmez." 24[24] Namaz Kl ekli:

23[23] 24[24]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/449-451. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/451-452.

Namaz vakti gelir gelmez hemen yzn k bleye evirir, rengi uar ve namazda son derece cezbe halinde olurdu. Sipehslr diyor ki: "Pek ok zaman kendi gzlerimle grmmdr ki; yatsdan sonra el balar ve namaza durur, iki rekt namaz k lmcaya kadar sabah olurdu." Mevln bir gazelinde diyor ki: "Akam namaz olunca herkes lambasn yakar, sofrasn kurar Benim, uram ise sevgilinin haylidir, zntdr, inlemedir, alamadr. Gzyayla abdest alnca namazm ate gibi hararetli olur, Ezan sesi kulama gelince dertlerim mescitte beni yakar, Sarholarm namaz ne acaiptir. Sen syle, acaba o sahih midir? nk o, ne zaman bilir, ne mekn tan r. Acaba bu iki rekt md r, drt rekt m d r? Zamanm olmad iin hangi sreyi okuduumu bilmiyorum. Hakkn kap s n nas alay m? nk ne elim kald , ne gnlm. l Vallahi; ne namaz kldmdan, ne rektn bittiinden, ne de filan kiinin imam olduundan haberdarm." Bir keresinde k gnlerinin en souk zamanlaryd. Mevln namaz k l yor ve namazda o kadar alyordu ki yz, sakal, gzyalaryla slanmt. Souun iddetinden gzyalar sakallarnn ularnda donarak buz haline geldi. Ama yine de o namazn terk etmedi. K lmaya devam etti. 25[25] Zhd ve Gz Tokluu: Tabiatnda, son derece dnya mal na ilgisizlik ve gz tokluk vard . Btn devlet erkn eit eit hediyeler, paralar gnderirdi de, Mevln hibirini kendi yannda b rakmaz, ne gelirse hemen Selhaddin Zerkb'a aktar r veya Hsameddin elebi'ye verirdi. Bazan evinde byk bir yokluk sknts olduu anlar olurdu. Olu Sultan Veled, datlmak zere gelenlerden bir miktar eve brakmas n babas ndan isterdi de o zaman eve az bir ey brakrd. Evde yiyecek bir ey olmad gn ok sevinir ve; "Bugn bizim evden dervilik kokusu geliyor." derdi. 26[26] Cmertlii ve Fedakrl: Cmertlii ve fedakrl o noktaya varmt ki, bir dilenci bir ey istediinde yannda birey yoksa srtndaki hrkas n veya bir elbisesini kar p verirdi. Bu bakmdan elbisesi de abas gibi, karmas kolay olsun diye nden a k olurdu. Bir keresinde mridleriyle yolda gidiyordu. Dar bir sokan ortasnda bir kpek uyuduundan yol kapanm, geilemiyordu. Mevln orada durdu, bir sre yle bekledi. Bir adam gelerek kpei kovalad. Mevln ok zlerek; haksz yere ona eziyet verdin, dedi.
25[25] 26[26]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/452-453. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/453.

Bir gn iki kii yolun ortasnda kavga ediyordu. Biri dierine; "Ey melun, bir dersen on duyars n." dedi. Tesadfen Mevln oradan geiyordu. Duydu da o adama dedi ki: "Ey kardeim, syleyecek bireyin varsa bana syle. nk bana eer bin sylersen ben bir bile sylemeyeceim." kisi de Mevln'nm ayaklar na kapandlar ve birbirleriyle bartlar. Geim tarz ve geim arac ise, ayda-ald onbe dinarlk maad. Mevln, bedavadan geinmeyi hi sevmediinden bu aylk karlnda vazife olarak fetva yazma grevi yapyordu. Mridlerine srarla: "Eer bir fetva gelirse, ben ne durumda olursam olay m bana haber verin. Grevimi yapaym ki bu maam bana hell olsun." derdi. Bir keresinde kendisine; eyh Sadreddin'e binlerce lira aylk veriliyor, size ise sadece onbe dinar aylk veriliyor dediklerinde Mevln onlara: "Ama eyhin masraflar daha ok, hatta bana verilen bu onbe dinar bile ona verilmeli." dedi. Mevln, miza ve tabiat olarak devlet erknndan, atafatl mevki sahibi olanlardan pek holanmazd. Onlarla ancak gzel ahlkndan dolay grrd. Yoksa onlarla konumaktan ok ekinir, uzak kalmaya dikkat ederdi. Bir keresinde yksek mevkiden bir kii; meguliyetinden dolay vakit bulup her zaman gelemediini, bu bakmdan seyrek gelebileceini syleyerek zr dileyince Mevln ona: "zr dilemeye gerek yok, ben gel-menizdense, gelmemenize sevinirim" dedi. 27[27] Mesnev'nin lim Ve Islahattaki Yeri Ve Sunduu Mesaj Mevln'nm yaay tarzndan ve hallerinden, onun cokun ve cezbe dolu bir karaktere sahip olduu-anlalyor. Ak onun ftrat ve yaratlnda en ykl biimde yer almt. nceleri zahir ilimleri, akl ve mantk bilgileri ile uramas bu ak ateinin stn kapatmt. ems-i Tebrz'nin ateli sohbeti onun ftratn harekete geirdi. Yetime tarz ve evresinin, ftrat zerine rtt perde birden kalkt ve o batan baa yan yakl haline geldi. "Sonunda her klmn dibinden alevler fkrd, Dnce damarlarmdan kan yerine ate kt28[28] Bu makama ulanca arif ve vel kiinin ak atei ile kavrulan her tynden u ses gelir: "Ya Rabbi, dnyada benim dostum, srdam arkadam nerededir? Sina lndeki hurma aacym ben, Musam nerededir?"29[29] te bu sebepten tr idi ki, onun srdasz, arkadasz yaamas imknsz olmutu. ems-i Tebrz'den sonra eer bir Selahaddin Zerkb ve ondan sonra da Hsameddin elebi olmasayd , onun sessiz ve sakin olamayan tabiat huzura kavuamazd.
27[27] 28[28]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/454-455. kbl'in Mesnevi Hd (Benlik Mesnevisi) kitabndan. 29[29] kbl'in Mesnevi Hd (Benlik Mesnevisi) kitabndan.

"Mumun tek bana harekete gelmesi kolay deildir." Onu eke eke sem yaptrmaya alp gtren, ite bu yakc ateti. O bundan gda alyor, bu enerji ile yaayabiliyordu. Bir iirinde yle der: "Kendisinden dolay bir araya gelme dncesi doduundan, Sem; aklarn gdas haline geldi. lemimizin dnceleri ondan g kazanr; Hatta ny sesinden (sem) ekil haline geldi."30[30] "O kk cevizlerin atelenmesi gibi, Ak atei name ve feryadlardan dolay glendi.31[31] Bu yan yakl o saz harekete geirdi ve arttk sessiz ve sakin kalmas imknsz oldu. Bu bakn cfn onun kendi ifadesi ile: "Gnlden syleme coarsa bu bir sevginin, dostluun iaretidir. Dilin tutulmas, konuamamak, badaamamaktandr. Sevgiliyi gren gnl nasl eki (neesiz) durur. Gl gren blbl nasl sessiz kal r." Bu sazdan, bu neyden kan namenin hepsi birleerek Mesnevi adn ald. Bu eser, onun dncelerinin, ahvlinin, isteklerinin, etkilenmelerinin, grlerinin ve tecrbelerinin bir aynasd r. Bu eserde; szleri syleyenin, o kitab yazan n elemi, yan, heyecanlan, cezbesi ve en gl kesin iman parlamaktadr. te bu ise onun evrensel deerinin, herkes tarafndan benim-seniinin ve insanlar zerinde benzersiz etkisinin as l sebebidir. "Nym damarnda ny fleyenin kan dolamakta 32[32] Aklcl ve Zhircilii Reddedii: Mevln'mn yetimesi tamamen E'ar ilmi ke-lmclar evresinde geliti. Kendisi zaten baarl bir retici, mantk ve akla dayanan bir limdi. Allah' n ltf ve keremi onu marifet ve basiret mevkiine eritirince; szden yaamaya (kaiden, hle) bilgiden grgye, kelimelerden manalara ve deyimlerin, tanmlarn kelime sihrinden ycelerek geree ve ze ulanca felsefe ve ilmi kelm n yetersizliklerini ve delillerle isbat-lamanm, k yasla gstermenin yanllklarn anlad ve grd. Felsefecilerin, kelmclarn ve mantkla hareket eden delilcilerin daarcnda hibir ey bulunmad, bilgi kaynaklarnn yetersizlii, onun gzlerinin nnde belirdi. te bu yzden ak ve net ifadelerle kelm ilmini tenkid etti. nk o her zerresine var ncaya kadar o geidi tanyordu. Bu bakmdan ne sylediyse onun ahs tecrbesi ve grgsyd ve bunun gerek olduunu hi kimse inkr edemezdi. O an felsefesi ve aklclnn en ok yklendii ve dayand ey d alglar, madd duyulard. Bu be duyu, bilgi edinmenin ve kesin kanaat elde etmenin en salam ve gvenilir arac kabul ediliyordu. O be duyunun algs na girmeyen,
30[30] 31[31] 32[32]

Mesnevi, s.316, Nevelkior basks, Hindistan. Mesnevi, s.316, Nevelkior basks, Hindistan. Bli Cibril, kbal. Trke Tere: Yusuf Karaca, Baytan Kita-bevi, 1971 stanbul. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/456-458.

onlar aracl ile isbat yap la-myan bir eyi reddetmeye ve onu inkr etmeye doru bir eilim gittike hz kazanyordu. Mutezile bu duyular n en byk meddah ve taraftan idi. Bu be duyu ile bilgi edinme, onun dmdakine deer vermeme, gay-ba iman etmeye (gzle grlmeyene inanmaya) ok zarar vermiti. eriatn ve vahyin ne koyduu gereklere bir eit gvensizlik dourmutu. Mevln bu madd duyulardan baka ey kabul etmeyenlere, onun heyecanl savunucular na atarak buyuruyor ki: "Be duyu ile gerei grme Mutezile mezhebinin tuttuu bir yoldur. Geree ulamada snn olann yolu ise, akl gzdr. Mutezile'den olanlar duyularla bylenmilerdir. Hak yoldan kt klar ndan kendilerini snn gsterirler. Duyu (his) emberinin dna kamayan herkes Mutezile mezhebindendir. Her ne kadar snnyim derse de inanma, hamhn-dand r. Duyu emberinden kurtulan herkes snndir. ' Doruyu grenler, akll olanlar, kendini grenlerdir.33[33] O, yer yer, zahir (madd) duyularn dnda insana btm (manev) duyularn da verildiine iaret etmektedir. Bu btm duyular zahir duyular karsnda ok ok daha fazla geni apl ve gerekidir. yle buyurur: "Bu be madd duyunun dnda be duyu daha vard r. O manev olan be duyu krmz altn gibidir, dieri bakr deerindedir. Pazarda avanaklar, topluluk iinde bulunurlar da, Grme duyular yan l r, bakr alt n san sat al r. p n Bedenin duyulan karanlk g day yer. Can ve gnl duyusu gneten otlanr,34[34] Ona gre; bir eyi inkr ve red iin, o grlmyor demek, veya duyular onu almyor demek inkn isbat etmeye yetmez. Ona gre; bt n (i lemi), zahirin (d lemin) arkasnda gizlidir. Btn inkr edenleri anlatarak yle diyor: "nkarcnn delili de yle; diyor ki o, ben; Bu zahir (madd grn) dnda bir tutamak grmyorum. Hi dnmez ki o, her taraf zahir (madd, d grn) tr. O gizli hikmetlerden dolay fecir (ayd nl k) gizlidir. lacn iinde if gizli olduu gibi, D grnn arkasnda manev gerekler gizlidir."35[35] Demek istiyor ki; inkarclar k sa grllkleri ve zahir grllkleri det edinmeleri yznden btn hakkatlar grememiler ve asl amaca ve hedefe ulamaktan mahrum kalmlardr. "Ahmak kiiler, d grntleri (duygular) ele aldklarndan, * Asl o gerekler, onlar n gzne grnmedi. phesiz asl gaye ve hedefe ulaamadlar.
33[33] 34[34]

Mesnevi, s. 101. Mesnevi, s.101. 35[35] Mesnevi, s. 368.

Tahminler ve varsaymlarla zamanlar m hakla lar. "36[36] O Be duyudan (havs- hamse) ileri giderek akl bile tenkid eder ve yle der: Gayb leminin gerekleri ve peygamberlerin getirdikleri bilgiler konusunda ak l da yeteneksizdir ve ona eriecek lde deildir. Akln, o konuda bir mukayese yapacak yardmc unsuru yoktur. Bir tecrbesi de bulunmamaktad r. Tuz denizinde yaayan tatl suyu nasl anlayabilir? "Ey tuzlu su iinde yaayan sen, 'M Ne bilirsin Ceyhan ve F rat nehirlerini?37[37] Sadece duyular ve nermelerle hareket edip ona bal kalan, onun dna kamayan akl Mevln, basit ak l ve akl bir paras kabul etmektedir. Ona n gre, phe ve vehimler onun eseridir. Karanlklar dnyas onun yurdudur. O, akl iin baarszlktr, yz karas-d r, insan-olunun hsrandr.Boyle bir basit akldan, byle bir para ak ldan divanelik (ak ls k) daha iyidir. zl "Basit ak l; vehim ve tahmin onun felketidir, nk onun vatan karanl klar iindedir."38[38] "Basit akl, akln yz karasdr. Dnya ii ve ura; insan isiz, ura yapar.39[39] "Bu basit akldan dolay cahil kii bile Elini divanelie arpmas gerekir."40[40] O yle demektedir: Ben bu ok uzaklar dnen akh denedim ve u sonuca ulatm: "ok uzaklar dnen, kollarn uzaklara salan akl denedim ben. te bundan sonradr ki kendimi divne yerine koydum. 41[41] Sonra o gayet doru ve herkesin anlyaca bir dille yle demektedir: Eer akl, din bilgileri ve gerekleri kavramakta tek bana yeterli olsayd o zaman mant klar, delilciler ve kelmc lar herkesten daha bilgili ve dinin s rlar bilen n kimseler olmalyd. konuda eer aklla yol grlebilseydi; Fahreddin Rz dinin srlar n bilmesi gerekir42[42] Ona gre, insanlar n ssleyip psleyip ortaya koyduklar bilgiler; gerek bilgi iin bir perdedir, tasavvuf yolunu tutanlar iin zlme ve huzursuzluk kaynadr. Bu bak mdan gerek iman ve kesin bilgi iin onlar art rma yerine azaltmaya gitmeli ve insan, boynunu ondan kurtarmald r. Buyuruyor ki: "Eer isyan ve gnahn az olmasn istiyorsan, Senden hikmet azalsn diye gayret et. Kiinin kendi mizacndan ve dncesinden doan hikmet, Allah' n nurundan feyz almayan hikmet, Dnya hikmetidir; pheyi ve tereddd artr r. Din hikmet ise; insan fezan stne r."43[43] n kar ' Onun dncesine gre; deliller, sebep gstermeler, nermeler sralayarak bir sonuca ulama, sun' bir yoldur. Bu yolla ok sn rl ve eksik sonular elde edilebilir. Bu yolla din gerekleri isbat etmek, takma tahta bacakla ok rahat
36[36] 37[37]

A.g.e, s.422. A.g.e., s. 96. 38[38] A.g.e, s. 224 39[39] A.g.e, s. 402. 40[40] A.g.e., s. 152. 41[41] A.g.e., s. 489. 42[42] A.g.e, s. 489. 43[43] A.g.e, s. 171.

yryp dnya seyahatine kmak gibi imknszdr. Onun bu rnei ve getirdii temsil, atasz deeri tar ve herkesin dilinden dmeyen bir tbirdir. "Delil ve sebeplerle hareket edenlerin aya tahta bacak gibidir. Tahta bacaklar ise hi gvenilmez, tamamen dayan kszd r."44[44] Ona gre; Kelm ilmi ve kelmc lar gibi incelemeler ve delil getirmelerle kesin bir bilgiye, kat' bir ima-1 na ulama zordur. mann kendine has zelliini ve iman lezzetini vermez. Bu bakmdan kelmc lar n tak-. lid olarak daha ncekilerin delil ve kantlar n naklet-; meleri ve retilmi (papaan) gibi anlatmalar ruhsuz, zszdr. Kesin iman, zevkinden ve gzelliinden mahrumdur. "O mukallid yz delil gsterir, yz a klama yapar. Ancak bunlar n bir z yoktur. nk syleyenin, ne can var, ne gc. O halde onun yapra ve meyvesi olur mu?"45[45] Mevln Celleddin-i Rm; duyulara, deneyimlere ve bilgilere bal olan ve bu dnya ile sn rl olan o yarm ak l yerine, akl n kendisine yol gsteren, yolunun, olan iman aklna inanmaktadr. man aklnn bili- > nen ak lla ilgisi, bilinen akln bedenle ilgisi gibidir ve iman akl olmayan bir akla, akl demek doru deildir. O bakmdan ancak bu iman aklna, akln akl denilebilir. man nurunu elde etmi ve kesin bilgi ve inanca ulam, hakk ve hakikati bulmu kiiler, akln akl na sahip olanlard r. "Felsefecilerin akl ve mantk sistemleri bir yerde durdu (ie yaramad ). ; Kahraman akln aklnn, en salam, lekesiz dost olduu anlald46[46] Yarm aklla insanolu nice defterleri bo yere karalam durmu, ne manasz, isabetsiz szlerle kitaplar doldurmutur. Akln akl ile dnyann ufku aydnlktr. "Ak l bir tomar defteri batan baa karalar, Akln aklnn aylarla dolu ufuklar vardr. Siyahl ktan beyazl ktan uzakt r o. Onun aynn can ve gnle domutur."47[47] man akl ehrin bekisi gibidir, yarm akl ise korku, endie ve dnyada tereddt dourur. man aklnn gerei huzurdur, doyumdur, itminandr ve nefsin isteklerinden korunmad r. "man akl, zabta miri gibi adaletlidir. Gnl ehrinin hkimi ve muhafzdr. Akl, vcutta imann koruyucusu olduu iin, Onun korkusundan dolay nefis zindanda r."48[48] ,(!$ Onun nazarnda, nasl duyular akla bal ve onun emrinde ise ayn ekilde akla gre ruh stndr ve ruh akla hkmeder. Ruh bir iaretle binlerce dm -zer, bir parmak krdatmas ile akln zorluklar kolaylar. "Ey filan! His (duyu), akln esiridir Ak l da ruhun esiridir, bunu bil. Akln bal elini zen ruhtur.
44[44] 45[45]

A.g.e., s. 55. A.g.e., s. 449. 46[46] A.g.e., s. 246. 47[47] A.g.e.,s. 246. 48[48] A.g.e., s. 347.

zlmeyen ileri de zen odur.49[49] Felsefeci basit mantk kaidelerinden ve balang bilgilerinden ileri gidemez. Onun akl henz kapdan dar ban karmamtr. "Felsefeci en basit mantk kaidelerinden sz eder. O; akl inden dar kartp bakt ramaz."50[50] Felsefeci bizzat kendi akl ve mantnn darbesini yemi, felsefenin katlettii kimsedir. O yle anssz bir yolcudur ki arkasn hedefine evirmi ynn de le evirmitir. Bu bakmdan o ne kadar hzl admlarla yrrse o kadar ok hzla hedefinden uzaklamaktadr. "Felsefecinin kendisini, akl ve dncesi ldrmtr. O srtn hedefine evirmi, yzn de aksi istikamete evirmitir. O ne kadar h zla ilerler, mesafe alrsa, O kadar gitmek istedii yerden uzaklar gider51[51] Felsefeci dnya ile ilgili bilgilerden haberdardr, ok geni gr vardr. Yzlerce ey bilir, ama kendini bilmez, kendini tan maz. Halbuki en byk bilgi kendini bilmektir: "Yzbinlerce defa daha stndr btn ilimlerden. Kendi cann (varlm) tanmazlar bu karanlk kimseler. ( O, her maddenin zelliini, niteliini bilir, tanr. Kendi cevherini anlatmaya (tanmaya) gelince bir eek gibidir o. Her letin ne ie yaradn biliyor, bu nedir diye tan yorsun. Kendi deerini bilmemen ahmakhndandr. Btn ilimlerin ruhu, z udur, u. Kyamet gn kendinin kim olduunu bilidendir ."52[52] O kendi dneminin bilginleri ve kelmclar n n eski Yunan hikmet ve felsefesinden imana doru g etmelerini istiyor. Hakiki ilim ve hikmet olan imana doru gelmeye davet ediyor. "Yunan felsefesinden ekil gel artk. man felsefesini (hikmetini) de biraz oku art k.53[53] O diyor ki; nefsi tezkiye edip gnahtan armd nnak-suretiyle salam bir nefis tanmasna ulalr. Gnl levhas ne kadar lekesiz ve temiz olursa iman hikmetinin naklar o kadar parlak ve aydnlk olur. te o zaman hoca olmadan, kitap olmadan peygamberlerin getirdii bilgiler ve marifetler insann iine doar da hikmetin az alr, akmaya balar. "Kendi kendini (kt) niteliklerinden temizle, kurtar. O zaman kendinin tertemiz, prl prl asl varln grrsn. Kitap olmadan, yardmc olmadan, yol gsterenin olmadan. Kalbin iine doduunu, peygamberlerin getirdii bilgileri grrsn.54[54] Baka bir yerde de yle der:
49[49] 50[50]

A.g.e., s. 230. A.g.e., s. 82. 51[51] A.g.e., s.544. 52[52] A.g.e., s. 449. 53[53] A.g.e.,s. 86. 54[54] A.g.e., s. 86.

"Kalp aynas tertemiz ve tozdan kirden arnm olursa, Su ve topran dndaki ilemeleri o zaman grrsn. Gnl penceresi geni ve camlar da tertemizse, Hi bir vasta olmadan Allah' n nuru gnl ayd nlat r"55[55] Ak ve Muhabbete ars: Yedinci H. asrda esen aklclk ve souk ilm-i kelm rzgr slm dnyasmn dousundan batsna kadar ulamt. Bu souk rzgrlardan dolay kalp tencereleri soumutu. Bir yerde ak kvlcmlar varsa da kller alt nda gmlp kalmt. Bir batan bir baa slm lemini porsumu gnller, hatta lm gnller kaplamt. Daha sonralar bunu tasvir eden biri yle demitir: "Ak atei snm her taraf kapkaranlktr. Ortada mslman yok sanki bir kl yn var.56[56] Bu souk ve uyku veren uyuturucu hava iinde ve byle bir ortamda Mevln ak sesini, muhabbet namesini, sevgi narasn ykseltti. Bu ses, bu ak namesi slm leminin bedeninde imek gibi akt, gk gibi grledi. Mevln btn gc ile aka ard. Muhabbetin bykln ve akn harikulade baarlarn aklad . "Aktan aclar tatl olur, aktan bakrlar altn olur. Aktan kirler tertemiz olur, aktan hastalklar ifa bulur. Aktan hapishane glistan olur, aksz olursa bahe kllk olur. Aktan ta, ya (gibi) olur (erir), aksz olursa mum, demir (gibi kat) olur. Aktan hastalk iyi olur, aktan ktlk, iyi olur. Aktan l, canl olur (dirilir), aktan sultan, kle (gibi) olur."57[57] O, akn gl ve diriltici nimetini anlatrken yle der: - "Bu toprak vcd akdan dolay fezalar ap kinat stne kt . Da harekete gelip raksetmeye balad, batan kt. Ey ak, Tr dann can aka geldi. Tr mest (sarho) oldu. Hz. Musa da kendinden geip yere yld. 58[58] O buyuruyor ki: Ak son derece gayretli ve benlikidir., O yedi iklimin saltanatn akl na bile getirmez. Kim bir kere onun tad tadarsa bir daha o hi n bir kimseye doru gzn kaldrp bakmaz. "ki lemden de ilgisiz klar gnl. Gerei bulup, hakkata ulama tad bambaka eydir.59[59] O iki leme de ilgisizdir. Dnyann en byk mesti, sarhou ve divnesidir: "Akn her iki dnya ile de ilgisi yoktur. Ak divanelik ve mestanelik iinde olmaktr."60[60]
55[55] 56[56]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/458-468. Bli Cibril, kbl, Tercme: Yusuf Karaca, Baytan Kitabevi 57[57] A.g.e., s. 135. 58[58] A.g.e., s. 5. 59[59] Bli Cibril, kbl. Tercme: Yusuf Karaca. 60[60] Mesnevi, s. 247.

O, sultanlar sultan, arzulananlar n arzuladdr. Sultanlarn tac taht onun ayaklarn n alt ndad r. "Son derece gizlidir ve aa kmas insan hayrete drr. Canlar sultannn can onun hasretini ekmektedir. Onun mezhebi yetmi iki milletin haricindedir. Sultanlarn taht onun yan nda tahta iskele gibidir.61[61] O, bu gayretli ak ve bu cesur fakirlii anlatmaya balarken kendinden gemekte ve cezbeye kaplp mest bir hal almakta ve yle demektedir: "Dnya mlk, keyfini dnen eyyamclara hell olsun. Biz ak mlknn (lkesinin) lmsz klesiyiz."62[62] O diyor ki; akn hastal yle bir eydir ki ona yakalanan hasta, asla if bulmay istemez; hatta daha artmas , ykselmesi iin dua eder. "Btn hastalar if arar, bu ak hastas ise daha da fazla derd arar. Bu zehirden daha da tat bir erbet grmedim, bu hastalktan hi bir salk daha iyi deil.63[63] "Fakat o yle bir hastalk ki, ondan sonra baka bir hastalk olmaz."64[64] Hastalk da yle bir hastalk ki, binlerce salk ve shhat ona kurban olsun. Onun verdii dert ve sknt, yle bir dert ve sk nt ki binlerce rahat ve huzur onun uruna feda olsun. ^ "Ak makam yle ki; salk ve shhatin camdr. Onun verdii elem ve skntlar her rahat ve huzTi-run arzusudur."65[65] Bu tertemiz ak eer gnah ise, byle bir gnahn nnde sevaplar hi kalr. Bununla bir saat iinde elde edilen ilerleme riyzatla senelerce elde edilemez. "Hibir sevap bu ak gnahndan daha iyi olmad. Akla bir saatte alman, senelerce ancak kazanl r.66[66] Ak yolunda akan kan herhangi bir sudan daha az temiz deil. Bizim onu ykamamza ak ehidinin ihtiyac yoktur. "ehidlerin kan temiz bir sudan daha stndr. Bu gnah yzlerce sevabdan daha stndr."67[67] k yle bir cieri yank ve gnl ykk kimsedir ki, dier genel insanlarn kanun ve sistemleri buna uygulanamaz. Batan sona harap olmu bir kyden nas l hara (vergi) al nabilir "klarn her nefesi yan yakltr. Viran ve harap olmu yerden r ve hara nasl alnr?68[68] Ak, Hz. dem'in brakt mirasdr. Zek ve aklllk eytann sermayesidir. "Onu, baht a k olanlar bilir ve mahremdir (gizlidir). Aklllk eytandan, ak ise dem'dendir."69[69]
61[61] 62[62]

Ag.e., s.247. A.g.e., s. 591. 63[63] A.g.e., s. 595. 64[64] A.g.e., s. 595. 65[65] A.R.e., s. 595. 66[66] 42.A.g.e., s. 139. 67[67] A.g.e., s. 139. 68[68] A.g.e., s. 5. 69[69] A.g.e., s. 334.

Aklllkta, zekilikte kendi eline, bileine (aklna, > beynine) gven vardr. Ak lllk ve zeklik, kavrayllk (yzme) sanatdr. (Ak) ise Nuh'un gemisidir. Nuh tu- fam gibi bir tufanda ak ll ve zeki kimsenin kurtulup -da sahile ulat nerede grlm, ak ehlinin ise ora- da boulduu nerede duyulmutur? "Akll l k denizlerde yzmeyi bilmektir, Ama bir okyanusta. Bir sre yzse de sonunda boulmak vardr. Ak, k olanlar iin bir gemi gibidir. Batma ihtimali azdr, ounlukla hedefe varlr."70[70] Akln zek ve kvrakln, akn aknlna, hay-ranlna kurban etmelidir. O akll l k sadece tahmin ve k yast Bu hayranl k ise grg ve bilgidir. r. "Zeklii sat, hayranl satn al. Zeklik bir tahmindir, hayranlk ise grtr."71[71] Mevln ak telkn ve tevik ederek der ki; sevgili olmak herkesin haddinde deil. Lakin seven (k) olmak mmkndr. Eer Allah seni sevgili (mahbbmuk) klmad ise, sen k ol da hayattan zevk al. "Sen Yusuf olamadysan bari Yakub ol, Onun gibi alayan inleyen ol, , Sen rin olamadysan bari Ferhad ol. Leyl olamadysan bari Mecnun ol."72[72] O bir adm daha ileri atarak diyor ki; k olmakda olan zevk, lezzet ve ykseli, mauk, mahbb (sevgili) olmakda nerede vardr? Eer btn dnyamn mahbblar (sevgilileri) bu ebed serveti, zenginlii tansalard sevgilier (mauklar) zmresi iinden karak klar (sevenler) zmresi arasna girerlerdi. "Mauk (sevgili) olmay brak, k (seven) ol Ev pheci, bunun hangisi iyi ve daha stndr. "73[73] Fakat bu akn uyank ve canl serveti, devaml olmayan lml bir sevgiliye lyk deil. Akn kendisi canldr. Ona canl ve devaml bir sevgili gerekir. "Ak lml bir varla olursa srekli olmaz, bir gn sner. Ak canl olana, cana can katana olmaldr. "74[74] te o canl, ebed, hayy ve kayym olan sevgiliye (Allah'a) bitmeyen, sonu gelmeyen bir akla balanmak isteneni verir. Gnle if ve huzur salar. O sevgiliden bu aka canllk, tazelik gelir. "Ak canda ve gzde canldr, diridir. Her an tomurcuktan daha taze, daha berraktr. ,*. O canl, diri ak tercih et ki, o devamld r. Ve ey sk! O, senin cana can katan arabmdandr. O ak tercih et ki btn peygamberler, Onun akndan g ve kuvvet bulup i yaptlar."75[75] Bu ak grnte kalbin krlmasndan meydana gelen bir hastalktr. Bu hastalk ok can alc d r. Fakat bir adam buna sabrederse sonucu gerek bilgi (hakiki marifet) ve ebed hayatt r. "klk kalbin rpnndan meydana gelirdi O kalb hastal gibi bir hastalk deildir.
70[70] 71[71]

A.g.e., s. 334. A.g.e, s. 334. 72[72] A.g.e., s. 49 73[73] A.g.e., s. 334. 74[74] A.g.e., s. 334. 75[75] A.g.e., s. 49.

n hastal dier hastalklardan ayrdr. Pusulann (kalbin) ak, Allah'n srlanndand r."76[76] Bu hastalk btn hastalklarn devasdr, her eit ruh ve ahlk rahatszlklarn ifsdr. Doktorlarn tedv etmekten ciz kald, iyi edenlerin, tedv edicilerin, hekimlerin baarsz kalp ellerini ektikleri, hi bir tedbirin kr etmedii ruh ve manev hastalklar ak, bir bak ile iyi edebilir. Senelerin hastas, akn eli ile eski ruh hastalndan if bulunca neesinden ve kendinden geerek yle barr: "Yaa sen ey ho sevda olan akmz bizim, r- Ey tabibi olan btn hastalklar m z n bizim. Ey eref ve namusumuzun devas olan akmz bizim. Ey sen Aristo ve Eflatunumuz olan akmz bizim. "77[77] Ak, rp yakp kl eden bir alevdir. Sevgiliden baka kimse ona yanaamaz. O ok gayretli ve ok mu-vahhiddir. (Yani tekidir, ikiyi kabul etmez. Allah iki olmad gibi ak da ikilii kabul etmez.) "Ak, parl parl parlayan bir alev gibidir. Sevgiliden baka ne varsa hepsini yakar. Hakdan bakasn ldrmekde (L) klcdr. llallah (ancak Allah var) kald , gerisi hep gitti. Yaa ey ak, yan yakltaki ortan gitti.'78[78] Bu ilh ak, sahili olmayan bir denizdir. Akn destan bitecek cinsten deildir. Zamann geni olmas bile onun iin dardr. Dnya hayatnn (mrnn) hepsi onun destan n anlatmaya yetmez. Bu ezel gzelliin bir hikyesidir ki onun ne n vardr, ne de sonu. Bu bakmdan susmak daha iyi, acizlii kabul etmek daha uygundur. "Eer devaml ak anlatacak olursam, Yz kyamet kopar da ak bitmez. A; K yametin belirli bir zaman, snr, tarihi vardr. Akda snr nerede; Allah'n vasfnda, krnde srtar olur mu?"79[79] Gnl Dnyas : Mevln'mn coku ve heyecanla kendisine ard bu ak; kalbin canll, uyankl ve gnln scakl olmadan gerekleemez. Her devirde olduu gibi Mevln'mn devrinde de gnl yeteneklerine ve kalp geniliklerine kar gaflet ve ilgisizlik alm ban gidiyordu. Akln stnl, heybeti ve hkimiyeti kalp zerine ktke kyordu. Akl, canl ve ayd nl k, gnl cansz ve souk olmaya yz tutmutu. Mide, hayatta merkez ve ana konu olmaya doru gidiyordu. Mevln; kalbin geniliine, gnln byklne dikkat ekti. Gnln harikuladeliklerini, onun gereklere alan kap olduunu anlatt ve insann bu
76[76] 77[77]

A.g.e., s. 7 A.g.e., s. 5 78[78] A.g.e., s. 405 79[79] A.g.e., s. 442 Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/468-476.

topraktan yaratlm vcdunda nasl srekli bir bahar tadn, o vcudun iinde lkelerin kaybolup gittiini, onun iinde nasl bir dnyann yaadn, o dnyaya saldracak bir dman tehlikesinin, onu soyacak bir e-kiya riskinin bulunmadn hatrlatt. "Ey insanlar, gnl dnyas yan n zda bulunmaktad r. Salam bir kaledir o, gven ve esenlik yeridir o.Dostlarn ii ile rengrenk bir glistandr o. i, Glistan iinde glistand r ve gzlerdir o."80[80] Dnyann ba ve baheleri bir ka gnlk misafirdir. Fakat gnl hurmas batan baa taze ve kalp bahesi , sonbahar olmayan bir bahard r. Madd olan ba ve baheler seneler iinde ancak yetitirilebilir ama bir anda da kl olup gidebilir. Gnl ba ve baheleri yetitirmeye gelince; o yle ok zaman almaz. Bununla birlikte onun gzelliinde, yeillik ve tazeliinde hi bir zaman bir fark olmaz. "Nakil yolu ile yetitirilen glistan bir anlktr. Akl yolu ile yetien glistan rengrenktir. Ten (madde)den olan glistan bir sre sonra kurur, yok olur. Gnl (ak)den meydana gelen glistan, ah ne gzeldir.81[81] O, insanlara unu telkin etmeye almaktadr: Vcdu bo yere gen yapmaya almak bounadr. skender gibi hayat emesini (lmszlk suyunu=bhayat) arama yerine, can ve gnl devaml diri tutmak iin ak b- hayat ndan bir yudum imelisin. Ta ki bylece gerek mnda diri gnlllk ve canl ruhlu-luk elde edilir ve her devirdeki hayatta gllk ve gzellik hissedilir. "Gnl ara, ta ki daima gen kalas n. Tecellden dolay yzn, k rm erguvan z iei gibi olsun. Gnl arzu et onu iste, ta ki arap gibi olasn. Ta ki gl gibi neeli, gle, huzurlu olas n.82[82] Fakat gnl kelimesi aldatmasn. Gnl, gste arpan nefsn isteklerin, hrslarn hedefi olup sevgi ve ak lezzetinden mahrum olan, kesin iman servetini tanmayan, zevk ve evkden uzak, sevgi tomurcuu hi amayan, ksmeti hi parlamayan gnl deildir. O gnl (kalb), bu gnl deildir, yle bir gnl bir ta parasd r. "(Hrsl ve maddi kalb) Yahudi kalbi (can ) gibi dar ve karanl r. kt ok seven yce Mevl'nn ak ve evkinden nasibsizdir o. O kalbde ne gnein nurunun parlts vardr, Ne duygu genilii var onda, ne de (hakikatlara) bir kap al vardr,"83[83] Bu kalp (gnl); yaps, ekli, biimi, cesameti bakm ndan gnl ehli birinin; sahip olduu kararsz, sknsuz ve uyank olan kalbi gibi bir kalbdir (gnldr). Fakat gerek ynden bakarsanz ikisi arasnda kelime birliinden, sz beraberliinden, madd benzerlikten baka hibir benzerlik yoktur. O da bir sudur, temiz bir suda yzer. Bu da; herhangi bir amurun iinde olan sudur.
80[80] 81[81] 82[82]

A.g.e., s. 199 A.g.e., s. 596 A.g.e., s. 154 83[83] A.g.e., s. 170.

Fakat birinci su temiz bir sudur, onunla hem susuzluk giderilebilir, hem de el ykanabilir. Dier su ise, iine o kadar toprak maddesi katlm ki ne iilebilir, ne de el yz y kanabilir. Ondan bir su olarak faydalanmak imknszdr. te iki gnl (kalb) aras ndaki fark budur. Bir gnl (kalb) var maddeci, menfaatidir, duygusuz l bir insan kalbidir. Bir de peygamberlerin, er-milerin(evliy ve enbiynn) kalbi vardr ki onun yceliinin nnde feza bile alak kalr. Onun geniliinin yanmda btn dnyann genilii hi kalr. Bu bak mdan bizim iimizde de bir kalp var derken bir dnp tanmalyz "Sen: bende de kalp var diyorsun. Kalp arn yanndadr, altnda deil. Siyah amur iinde de su bulunmaktadr; fakat onunla abdest al nmaz. nk her ne kadar su varsa da amur stndr. yleyse kendi kalbine, bu bir kalbdir deme. Kalp (gnl) odur ki, fezalardan da stndr. O, ya bir peygamber veya ermi birinin kalbidir.84[84] Sonra da kalp, kalbdir diyerek teselli etmektedir. Allah kat nda hibir kalp geri evrimi emekte, o her kaili kabul etmektedir. nk kabul ediinden dolay Allah'n hibir fayda elde etme amac yoktur, demektedir. "Yaratklarn hi itibar etmedii o tahta kseyi (bedeni), Halife oluundan dolaya o cmert kii (insanolu) satn ald. Hibir kalb onun huzurundan kovulmamtir. nk onun hibir fayda ve kr amac yoktur. "85[85] Sonra o buyurur: Midenin altn kafesini b rakarak gnl ve kalbin hr lkesini seyreyle ve Allah' n kudretini temaa et. Seninle yaratann arasnda en byk perde (engel) ite bu mide ve mideciliktir. Bu perdeden (engelden) k ki o yce Mevl'nn kat ndan sana selm gelsin. "Mideyi terket, salma salma gnl taraf na gel. Ta ki perdesiz olarak sana hakdan selm gelsin.86[86] nsanlk Makam: Baskc, tek kiiye dayanan saltanat idarelerinin tesirlerinin ve srekli zulmlerin, bitmeyen savalarn sonucunda genel olarak insanlarda hayattan usanma, gelecekten midsiz olma ve beceriksizlik, baars zl k duygusu meydana gelmiti. Acem tasavvufu; fni oluu, kendi varlna deer vermemeyi ve kendini ciz grmeyi alarken, insanlara bunu anlatrken o kadar byk bir coku ile, kuvvetle bunu yapmt ki, azmin, gayretin, teebbs ve hareketin (aksiyonun) bal olduu kendini tanyp, kendine gvenme; sanki ahlk bir su ve manev terakkiye bir engel kabul edilmeye balanmt. nsanlar n nne meleklik
84[84] 85[85] 86[86]

A.g.e., s. 239 A.g.e., s. 239 A.g.e., s. 521. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/476-480.

sfatlarnn elde edilip, insanlk icablarmdan syrlmann yle bir konu ekli vard ki, buna gre insan, insanlndan utanmaya balamt; ilerlemesini insanlkta deil, aksine insanl terket-mekte kabul etmeye balamt. Genellikle insanlk makamn tanmamak, insann erefini, yksekliini bilmemek gibi kt bir durum ortaya kmt. O devrin edebiyatna, airliine ve iirlerine insanl hakir ve di grme ruhu girmiti. Bu da genel olarak insanlarda kendine gvensizlik, mitsizlik, eziklik, krg n gnlllk, isteksizlik psikolojisi meydana getirdi, nsanlar ara s ra hayvanlara, cansz varl klara imrenmeye balad. nsanlk cevherini tanmayan, kendi yeteneklerinden ve stnlklerinden habersiz olan o insan Mevln kendine zg bir tarzla bu tarafa tevik etti ve insann bykl, stnl arksn o kadar tiz bir sesle haykrd ki, insan n uyumu benlii uyand ve kendi makam ve mevkiini tand. Mevln'nm bu insanla vg dolu olan iirleri btn slm edebiyatna etki yapt ve iirde, airlikte ve tasavvufta yeni bir r ortaya kard. Mevln insan, kendi insan oluuna, insan ftrat ile yaratlna yneltiyordu. Bu insan ftrat zere yaratlmay , Allah Tel Kur'an- Kerim'de yer yer; "En gzel bir biim" diye ifade buyurmutur. Bu "ahsen-i takvm=en gzel biim" denen tpa t p oturan elbise zellikle onun iin kesilmitir ve onun boyuna tam olarak gelmektedir. "Vettni sresindeki ahsen-i takvim'i oku, Ki ey dostum, byklk bir cevherdir. Ahsen-i takvim (en gzel biimde yarat lma), idrkisin stndedir. Ahsen-i takvim onun arndan ileri tamt r."87[87] Mevln diyor ki; insandan baka kimin bana keramet tac konulmutur ve "kerramn=Seni stn seviyeli kld k" "a'taynke=Biz sana verdik" hitab yla kim ereflendirilmi t ir? "Bu gkyz, hi "kerramn" OBiz seni keremli k ldk buyruunu iitti mi? Ama bu zdrap dolu insan iitti."88[88] "Kerramn tac senin bann tam zerindedir. Ab A'taynke halkas boynunda asl d r. "89[89] O buyuruyor ki; insan kinatn z, btn lemin sfatlarnn toplamdr. nsan nedir? Bir kp iinde deniz hapsedilmitir. Kk bir kalp iinde btn bir lem gizlenmitir. "Bir kk zerre iinde bir gne gizlenmitir. mit Anszn o zerre azn amaktadr. Para para etti yeri ve felekleri, Onun nnde gne takla att.90[90] "Bir ilim denizi, bir damlada gizlenmitir U kar uzunluktaki vcutta bir kinat gizlenmitir;91[91] nsann yaratl; btn lemin amac, arzusudur. Ve insan, kinatn hased ettii
87[87] 88[88]

A.g.e. s. 515 A.g.e. s. 552. 89[89] A.g.e. s. 472. 90[90] A.g.e. s. 594 91[91] A.g.e. s. 594

varlkt r. Onun sayesinde bu lemin rengi, kokusu var, hayatn deeri, haysiyyeti var. Btn yarat klarn ona itaat etmesi farzd r. "Btn sarholar seni kskanr. Gl renkli araba hi muhta deilsin. Gln rengini brak, sen gl rengisin. nsan cevherdir, felek onun emrine verilmitir. Herkes dal ve glgedir, hedef sensin, Faydas z kitaplardan ilim arars n.Senin cokunun zevki arpa kabuu helvasndandr. Sana hizmet etmek tm varlklara farzd r. Gsterilmesi uygun olmayan bir cevher gibisin. "92[92] Sadece bu deil hatta insan, btn ilh sfatlara da mazhar olmu bir varlktr. O yle bir aynad r ki onda tecellilerin ve yetlerin grnts gze arpar. a "nsan; stn sfatlarn bir pusulasdr. nsann ekli o (Allah)nun yetlerinin (kudret iaretlerinin) grntsdr. nsanda grnen her ey, onun (Allah'n) aksetme-sidir. Bir suyun iinde ay n aksedip grnmesi gibidir. nsan saf, tertemiz akan bir suya benzer. Zlcell olan Allah'n s fatlar onun iinde tecelli eder. Onun bilgisi, adaleti ve iyilikleri, Akp giden su iinde dnp dolaan yldz gibidir."93[93] Btn bunlar syledikten sonra o, insan n hl deerinin tam anlatlamadna, onun tam tarif edilmediine inanr. Tam sylemek gerekirse hi kimsede bunu duyma gc yoktur. "Eer sylenmesi yasak olan o deer ve kymeti bir sylersem, Ben de yanar m, duyanlar da yanar kl olur."94[94] Bu kadar deerli ve stn olduktan sonra, o kadar kymetli bir insan varln Allah'tan baka kim satn alabilir? Ona kim deer biebilir? Ne yazk ki insan kendi deerini bilmediinden ne verilirse verilsin birinin eline satlmaya haz r olmas na o btn yan yak-l ile feryad etmektedir. "Ey akl, tedbir ve mantn klesi olan sen! ; Kendini neden ucuza 95[95] sat yorsun." Sonra da yle buyurmaktadr: nsann al verii yaplmtr, ona deer biip satn alan Allah'tr. k onun deerini en iyi bilen odur. "Bizim mterimiz Allah'tr, o bizi satn ald."96[96] Fakat btn bu anlatlanlar, insanl k cevheri ve insan olma ruhu ile bezenmi ve insanln gerek yzn tanyan insanlar iindir, insan eklinde grnenler iin deil. Onlar sadece ekil ve biimde anlat lan gerek insanlara benzer- Ama aslnda onlar nefislerinin ldrd, nefislerinin arzularnn maktuldr. Bunlar adam deil adamlarn cansz resimleridirler. "Bunlar insan deiller, bunlar insan ekillilerdir. ... Ekmek tarafndan 97[97] ldrlen, ehvet tarafndan katledilenlerdir. " Her devirde olduu gibi, Mevln'nm devrinde1 de bu insan, az bulunan ank
92[92] 93[93]

A.g.e. s. 475 A.g.e. s. 561 94[94] A.g.e. s. 515. 95[95] A.g.e. s. 475 96[96] A.g.e. s. 426 97[97] A.g.e. s. 959

kuu gibi yeri mehul olan varlkt. Genellikle drt ayakl ve yrtc hayvanlar gibi olan insanlar bulunmaktayd . Mevln bu hayvan nitelikli, canavar zellikli insanlardan bkm, usanm ti. O, insan aryordu. Bu insan arama iini tatl bir konuma eklinde anlatrken yle der: "Dn elinde lamba, ehrin etrafnda dolaan bir ihtiyar grdm. Karga ve tilkilerden baktm, insan aryorum, dedi. Bu tembel yoldalardan, dzenbazlardan bktm. Allah'n arslamn, Rstem'i, onlarn bulunduu yeri ar yorum, dedi. Aradnz bulmak zordur, onlar bulunmaz dedim. Bulunmayan aryor, onu arzu ediyorum, dedi.98[98] e, almaya, Harekete Davet Etmesi: Mevln'da tasavvuf anlay ve onun insanlara.? sunduu mesaj, tembellik, isizlik, ruhbanlk deildir., O, aksiyon, gayret, kazanma, alma ve sosyal hayatta ; aktif rol almay nermekte, ruhbanl ve dnyay ter-ketmeyi, slm'n ruhuna aykr kabul etmektedir. Ona gre; eer slm sosyal hayat istemeseydi, cuma namaz , cemaatla namaz, emir bilmaruf ve nehiy anilmnkeri neden srarla iteindi? Bir iirinde yle der: "Ku ona dedi ki: Ey efendi, bir kenara ekilmek i deildir. Ahmed'in (Hz. Muhammed'in) dininde rhiblik (dnyadan el etek ekme) yoktur, yce Peygamber Efendimiz rahiplii yasaklamtr. Bo yere bir kenara ekilmek bid'at (sakat)dr. Cuma namaz arttr, cemaatla namaz farzdr. yilii emretmek, ktlkten saknd rmak da farzd r. Mbarek mmetin iinde, aras nda ol. ; ;Hz. Muhammed'in snnetini ihmal etme, ona s msk sar l.99[99] Onun devrinde tevekkl; tam bir tembellik, uyuukluk haline gelmiti. Herhangi tedbir veya dzenleme tevekkle aykr kabul edilir, kt nazarla bak l rd . Mevln tevekkln, er' manasn aklam, onun faziletini anlatmtr. "nce deveni bala, sonra Allah'a tevekkl et." hadisinin ne demek olduunu anlatrken yle demektedir: "Peygamber, yksek sesle yle dedi: "Tevekkl ile birlikte devenin ayaklarn bala. 'Kazanan Allah'n sevgilisidir' hadsinin as l manasn dinle. Tevekklden dolay r zk kazanmada tembel olma. Yzn tevekkle dn, kendin de kazan iin i yapmaya git, ey amca. Gayret gster, kl k lma hakk na gre kazan."100[100] Mevln, gsz hayvanlarn azndan tevekkl ve atlln (tembelliin) btn bahanelerini nakletmitir ki, genellikle azmi, gayreti olmayan pasif insanlar bunlar ileri srerler. Tembellerin ileri srdkleri bu deliller ve bahaneler insana
98[98]

Divan'indan. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/481-486. 99[99] A.g.e.,s. 503. 100[100] A.g.e.,s. 26

ok yerinde ve arlkl gelmektedir. Ama arkasndan bunlara cevap vermektedir. Arslann cevab aslnda Mevln'nm bu konudaki temel dncesidir. Arslann azndan o yle demektedir: nsana verilen organlar, yetenekler ve glerden aka anlalan u ki; bunlardan hedeflenen, bunlarn insana bahedil-mesinden amalanan ey insann almas, didinmesi, gayret gstermesidir. Eer bir insan hizmetisinin eline kazma krek verirse bunun ak manas onlarla topra kazmasdr veya talar skmesi, kayay krma-sd r. Bunun iin az ile sylemesine gerek yoktur. Madem ki bize de el, ayak, g, kuvvet verilmitir. O halde bize bunun verilmesinin maksad elimiz kolumuzla, gcmz kuvvetimizle hareket etmemiz, onlarla i yapmamzdr. imizde tadmz istek ve arzularmz onlarla gerekletirmeliyiz. Bundan dolay gayret ve hareket, i ve alma, kazanma Allah'n bizden istedii eylerin t kendisine iarettir. Tembellik ve ii terketme ise Allah'n bizden bekledii amaca ters ve nimetlerini inkrdr. Gerek tevekkl, gayret ve almada kusur yapmamak ve ii hakkyla yaptktan sonra sonucu hakknda Allah'a tevekkl etmektir. Zira baar Allah'n elindedir der ve yle yazar: "Arslan, evet dedi, ama kullarn rabbi Ayamz n nne bir merdiven koydu. Terasa adm ad m kmal . Zorlayc olmak burada ham tamahkrlkti tbl Ayan var, neden kendini topal yapars n, Elin var, neden peneni gizlersin. Efendi, klesinin eline beli verince, Ne demek istediini ona bir ey smolur. Bel gibi olan el de Allah'n kudret iaretidir. Allah'n nimetine kretmen, senin onun deerini bilmendir. Senin cebrin (zorlaman) ise o nimete nankrlktr. Allah'n nimetine kretmen, senin nimetini (rzkn) artt r r. Nankrlk ise elinden onlarn k p gitmesi demektir. Evet ey deersiz zorlayc, o meyveli aacn altndan baka yerde uyuma. T ki rzgr her an daln sallay p meyvasm dksn. Uyuyan bann stne erez ve azk indirsin. Tevekkl ediyorsan, ii yap da tevekkl et. al da sonra Allah'a bel bala."101[101] Daha sonra aralann azndan; alp abalamann, i yapmann, peygamberlerin ii, velilerin yolu olduu gereini ortaya koyar. Sonra da eriatta ktle-nen ve Allah'n rahmetinden uzak olan dnya mal ve evlad deil, gafletle geirilen frsatlard r dedikten sonra o bir yerde yle der: "Arslan, evet dedi; fakat peygamberlerin alma ve gayretlerini de gr. Allah onlarn almalarn boa karmad. Ne grdlerse, eziyet ve ile ekerek almakla elde ettiler. Gcn yettii kadar gayret et ey insan. Peygamberlerin, velilerin gittii yolda, yapt tarzda. Dnya nedir, Allah'dan gafil olmakt r.
101[101]

A.g.e.,s. 27

Kuma, kadn, para ve oluk ocuk deildir. . Eer mal din uruna biriktiriyorsan "Ne gzel teiniz mal" demitir ona Hz. Rasl. almak arttr, if aramak arttr, hastalk da kanlmazdr. nkarc kii almamakta ayak direr."102[102] Mevln, sadece kendi dneminin halk tabakasn tenkid etmez, sadece din ve ilm evrelerin hatalar na atmaz, aksine btn gc ve hnc ile devlet idaresini elinde bulunduranlar da tenkid eder. Devlet idaresinin, yeteneksiz kiilerin, ehli olmayan kimselerin eline getiini ve ocuk oyunca haline getirildiini ekinmeden syler. Tek kiinin irade ve arzusuna gre idare edilen, yapt yaptk, kestii kestik olan bir idar sistemde bunu sylemek herkesin harc deildir, ok kt sonular dourabilirdi. Lkin Mevln'nm doruyu sylemeden ekinmeyen azn kim susturabilirdi. O, yle syler: "Karar ve hkm rind kiilerin elinden gittii iin, phesiz Yunus Peygamber zindana (baln karnna) dt. Kalem (yetki) bir gaddarn elinde olduu iin, phesiz (Hallc) Mansur lme mahkm edilmiti. ve yetki beyinsizlerin eline geince, Mutlaka yaptklar (peygamberlerini ldrmek) olur.103[103] Devlet idaresinin yanl ellerde olmasnn sonucunu anlatrken de kendi devrinin durumundan ikyet ederek yle der: "Emir ve hkm, yoldan km birinin elinde olunca, Makam, mevki zanneder de bir kuyuya dverir. Ahmaklar balarn eip ayakta durdular, Aklllar da korkudan balarn kilime sardlar. "104[104] Mesnev'de Akaid Ve lm-i Kelm Mevln, ak l ve duyulara ait yetkilerin yetersizlikleri zerine tenkid yapmakla, kendi dneminin kelm ilminin dengesizliklerini, zhircilii ve kelime oyunlar mcadelesini yermekle kalmad ve sadece i duyulardan (sezgilerden), vicdan ve ruhdan faydalanmaya armakla da yetinmedi. Aksine kelm meselelerini ve onun anlalmas zor olan taraflarn kendine zg bir slp ve tarzla zmeye ve kendine zg kalplar iinde sunmaya, kafalara onlar daha rahat bir ekilde yerletirmeye de alt. Bir bakma Mevln'nn ars ve onun felsefesi, sadece olumsuz ve tenkidi deil, aksine olumlu ve retici tarzdadr. lmi kelmn; bileklerini zmekte yorulduu ve dmlerini zmeyle abalarken saysz dmler meydana getirdii meseleleri Mevln yle bir slupla anlatr ki, sanki o konularda en ufak bir etrefillik, dolambalk yoktur. Sanki o konular ok zor anlahrlm
102[102] 103[103] 104[104]

A.g.e.,s. 28 A.g.e.,s. 131 A.g.e.,s. 335 Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/486-491.

kaybetmi de herkesin rahat anlayaca sade, basit konulara dnmtr. Onlar sanki apak gereklerdir, her gn hayatta karlalan basit meseleler ve olaylard r. Mevln'nn kendine zg metodu, insan beynini ciz b rakmak ve karsndakini anlayamaz duruma drmek deil, sz allayp pullayarak karsndakini kendi sznn bys ile zavall hle drmek deildir. Aksine, anlatt eyleri rahatlkla onun kafasna sokmaktr, o kiinin zevkine gre seve seve o sz kabul edip benimsemesidir. Karsndaki insan, sanki o szn daha nceden kafasnda, hafzasnda olduunu sanmaktadr da Mevln sadece ona hat rlatma grevi yapmaktad r. Byle bir metod ve slupla sz etmenin sonucudur ki, Mesnevi ile dinin temelleri, inanlar ve kelm konular zerinde yle doyurucu, kafalar tatmin edici, gnlleri teskin edici, dncelerdeki phe ve tereddtleri giderici bir hava domutur ki, bu sonu ktphaneler dolusu ilm-i kelm kitaplar ile elde edilemezdi. Bununla beraber ak, ihls ve kesin iman sahibi birinin szlerinden doabilecek bir huzur ve tad da elde edilebilmektedir. Mevln her ne kadar eski bir E'ar dnce ekolnn yetkili ve ok derin bir bilgini ise de, kendi kiisel tecrbeleri ile ve ilah bir vergi olarak akaid ve kelm konular nda mctehid deeri tayan biridir ve yeni bir ilm-i kelm n kurucusudur. Onun tarz btn kelmc larm, akid bilginlerinin tarz ndan tamamen ayrd r. Nisbeten de Kur'an- Kerim'in izah ve isbat tarz na ve selim ftrata daha yak nd r.105[105] Allah'n Varl: Allah'n varl meselesi, ilm-i kelm n ve btn mezheplerin ana konusu, temel meselesidir. Eski ilm-i kelmn bu konuda ileri srd deliller sadece manta dayanmaktadr. Bu mant k delilleri ile bu konuda kesin bir kavrama, kesin bir iman elde edilememektedir. Olsa olsa bu deliller karsnda insan aresiz kalp susmaktad r. Kur'an- Kerim'in tarz ise; insan n temiz ruh yap (f trat n ) sn tahrik ve tevik edici bir slup ve tarzdadr ve o taze, ruh yapsna gven gstererek uyumu duyguyu uyandrmak eklindedir. Kur'an- Kerim peygamberin azndan yapmacksz yle buyurmaktad r: 'Yeri ve gkleri yaratan Allah hakknda phe olabilir mi?" Bu yapmack olmayan, ak ve hayret belirten ifade karsnda insan ftrat hemen hareketleniyor, ve kendi salam grevini yapmaya balyor. Sonra yeryznn ve gn yaratl ile onlar yaratana, yaplanlarla yapana, ortada duran eyalarla, onlar ortaya koyana doru ani bir evrilmeye nderlik olunmaktad r. Btn Kur'an- Kerim'de ite bu isbat tarz grlecek ve Allah' n iaret ve almetlerine bakn ve yaratlanlardan yaratana ulan diye bir l gz nne kacakt r. Kur'an- Kerim'e gre Allah' tanmann, ite en kesin inanma, zl, kusursuz ve tehlikesiz yolu budur:
105[105]

Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/492-193.

"Biz dnyada (ufuklarda) ve nefislerinde hak (doru ve iyi)nin ne olduunu anlasnlar diye yetlerimizi (iaret ve almetlerimizi) gstereceiz. Senin Rabbin hereye hid olmaya yeterli deil midir?"106[106] Mevln da Mesnevi' de ayn isbat ve delil gsterme metodunu tercih etmitir. O yer yer kinattan, kinatn yaratcsnn varlna deliller gstermektedir. O diyor ki; dnyada pek ok eyin olduu, olageldii gze arpmaktadr. Fakat o olanlar olduran, yapan, eden; bu beden gz ile gzkmemektedir. Fakat olan ne varsa hepsi de, o perdenin arkas nda bir yapan n olduuna delildirler. aktadr, ama ii yapan gizlidir. "Kalemin izdii izgi (yaz) grlyor, (yazan) el grlmyor. At ortada dolap duruyor, ata binen grlmyor. : Ok meydanda bak, ama oku atan yay grlmyor. Canlar meydanda, canlarn can (yaratan ) gizli (grlmyor)?107[107] Fakat her hareket; bir hareket ettirenin var olduuna delildir. Eer bir yerde havann fslt ve hrts varsa bil ki onu estiren, onu harekete geiren de vard r. "Hareket eden, esen bir hava (yel) gryorsan bil ki, Ortada onu bir estiren var mutlaka. O halde her bilenin aklnda kesin olarak u Ki esen havay bir estiren de vard r."108[108] vard r. Eer senin gzlerinde etken (ii yapan) grnmyorsa da yaplan iler grnyor. Bu yaplan, ortada duran i ve eserlerden, mutlaka onu bir yapann olacan kabul et. Vcuttaki hareket, hayat ve canllk, o vcudda ruhun varlndan dolaydr. Ruh her ne kadar grnmyorsa da vcudun hareket edii onun varlnn isbat ve delilidir. "Sen onu (Allah') eer gzlerinle grmyorsan da, Ortaya iinin ve eserinin kmasndan varln anla. Vcd can (ruh) ile hareket eder, ama sen cam grmyorsun. Lkin vcdun hareketinden cann var olduunu bii109[109] Bir etkenin, bir yapann varl iin onun yaptklarndan, bir yaratcnn varl iin onun yarattklar ndan daha fazla, daha stn delil ne olabilir? Gnein varl iin onun ndan daha gl delil ne olabilir? "Gnein kendisine delil, varlna iaret olarak, Dimdik gelen klarndan daha gl delil ne olabilir?"110[110] Hem sonra kinat sadece var deil, hatta dzenli, sistemli ve uyumludur. Herey kendi erevesine yerletirilmi, her resim kendi levhasna konmutur. Gezegenlerin dnnn bir dzeni, ls vardr! Ay ve gnein de bir dzeni, sistemi, kanunu vard r. Rzgrlar ve bulutlar da prangasz, gemsiz fil deil ki istedikleri yere eksin gitsin. Biraz azgnl k yaparlarsa hemen kulaklar ekilsin
106[106] 107[107]

Fussilet, 41/53. Mesnevi, s.305. 108[108] A.g.e.,s.305. 109[109] A.g.e.,s.305. 110[110] A.g.e.,s.305.

diye onlar iin dahi bir k rba (ynetici) vard r. Bu dzen ve tertip, bu intizam ve bu ahenk gsteriyor ki, kinatn stnde, bu kinat n bir yarat c ve s yneticisi vard r ve o, hikmet ve bilgi sahibidir. Kinat onun irde ve dzenlemesinin hibir an dnda deildir. "Eer kaderin, gkteki cisimleri nas l dzene koyduunu gr emiyorsan, Onlarn gkyznde dnp dolamasna bak."111[111] Daha sonra o yle buyurmaktadr: Bu kinat, onun yaratcs kendi menfaati iin yaratmad. Aksine insann menfaati ve onun gelimesi, ilerlemesi iin ya-f ratt. Ayn ekilde, felsefecilerin ve kelmclarn akn olduklar bu lemin yaratlmas ndaki hikmet ve menfaati ok byk bir anlalrlk iinde sunmu ve ok rahat kavranr bir slp ve tarzda anlatmtr. Burada da onun harikuladelii ve neesi, cezbesi vard r. "Peygamber dedi ki: Hak yle buyurmutur: Benim yaratmaktan amacm iyiliktir. Benden faydalansnlar diye yarat klar yaratt Benim bal mdan m. parmaklasnlar diye yaratt m. Ben kendim onlardan faydalanay m diye yaratmad m. Ben yaratklar onlardan faydalanaym diye deil; Aksine kullarma cmertlik yapay m diye yarat112[112] Peygamberlik ve Peygamberler: Peygamberleri, bizzat yine peygamberlerin azyla, 'ronlarn dili ile tarif etmekte ve onlara yle dedirtmektedir: Onlar, ilh (Allah tarafndan gnderilmi) doktorlar, tabiplerdir ve kalbleri tedavi eden hekimlerdir. Doktor nab z muayenesi yaparak kalbin durumunu renir, nabzdan kalbe ular. Peygamberler ise dorudan kalbe ulaan kiilerdir. Doktorlar vcudun salk ve shhatinin devamna alrlar. Peygamberler ise kalplerin ifsna, ahlk ve amellerin dzeltilmesine ve normalletirilmesine alrlar. "Biz hak ve hakikatin talebeleri olan doktorlar z. Bizi Kulzm denizi (Kz ldeniz) grd de ortadan yar ld . O tabiat ve mizalarn doktorlar bizden bakadr. Onlar kalbe nabz yolu ile ularlar (anlarlar). Biz vastasz ve aracsz kalbe ularz. nk biz ferasetimizle ykseklere bakar z.-O doktorlar yemek ve meyve yerler. Onlar hayvan can srekli k lar. Bizler o hareketli, faal olan tabibleriz. Bize ilham olunup bildirilenler cell sahibi AJlah- n nurudur. te bu ekilde bir i, sana faydal olur. Ve ite yle bir i ancak zrh delen olur. yi ve ktlerden o yle byleleri, Senin nne koyuyoruz ve doru olan gsteriyoruz. . O doktorlarn elinde delil olan, kokudur.
111[111] 112[112]

A.g.e.,s.513. A.g.e.,s.159.

Ve yce Allah'n vahyi, ilham da bizim dellin izdir."113[113] Peygamberlik delillerinde de Mevln, ak l ve mant k nermeleri ve delilleri ile isbatlama yerine, genellikle vicdan, miza ve merebe dayanan delillerle isbat etmeyi tercih eder ve der ki: Peygamberlerin her tavr ve hareket tarz kendilerinin peygamber olduunu bildirir. Onlar batan baa i'cz olan (karsndakini susturan, ciz brakan, verilecek cevap bulamay p, kabul etmekten baka kar yol brakmayan) kimselerdir. Kendilerini grenler iin, (inat ve byklerime olmamak artyla) kendileri bizzat peygamber olduklarna delildirler. te bu yzdendir ki, Abdullah b. Selm (r.a.) cihann ss olan Peygamber Efendimizi grd zaman dnmeden yle demiti: "Allah'a and olsun ki bu (mbarek) yz, yalan syleyen bir ehre olamaz." "Bilgi zevkini tadn olan herkesin kalbine, Ulaan peygamber sesi mucizedir." O yle buyuruyor: Peygamber ile mmetin vicda-Xnnda yle bir iliki olur ki, Peygamber ne buyurursa mmetinin vicdan derhal (menna ve saddakn= inandk ve tastik ettik) diye hayk r r. mmetin vicdan Peygamberin her sesine coarak karlk verir. nk o ses ile baka bir ses ve davet aras nda hibir ilgi ve benzerlik bulunmayacak kadar masum, lekesiz, gnl ekici ve hayret verici bir fark vard r. Bu konuda Mevln yle buyurur: "Peygamber darya seslendii zaman, mmetin can ierden secde eder. Onun sesinin tr, btn dnyada can kula ile, Baka bir kimseden duyulmadndan dolay ; nsan hayrete dren sesin zevkinden, Hakkn dilinden 'Ey kulum; Ben sana yaknm' buyruunu iitir."114[114] O der ki: Peygamberin doruluu iin onu dinleyenlerin dardan baka bir delile ihtiyac yoktur. nk o peygamberlerin sz hem iddiad r, hem delildir. Dnya dzeni ise o iddia ve delil zerine kuruludur. Susuz kimse (gerekten susuz olmas artyla) su imeye arldnda, onun nasl bir madde olduunun anlat lmas taleb etmez. Anne, ocuuna st emzirmek istediinde o ocuk stn delilinin gsterilmesini beklemez. stek ve arzu, gvenme ve adm atma (teebbs) iin yeterlidir. "Susuz kimseye buyur i dediin zaman, Bardakta su var, abuk suya gel dediin an, zaman susuz kimse bu teklifi reddetmez; Ey bardakta su olduunu iddia eden; karmdan ekil git, demez. Veya anne bebeine seslenerek arsa, Ey ocuk, ben annenim, gel (emzireyim) dese, Bebek anneye; bana isbat et greyim mi der? ;t,-\ Senin stnle beslenip doyacam isbat et mi der?"
113[113]

Mesnev, s.250. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/493-497. 114[114] A.g.e.,s. 180.

Ona gre, mucize iman gerektirmez, yani mucizeyi gren kimsenin hemen iman etmesi gerekmez. Gerek u ki, Peygamberimizin hayat tarihinde (siyerde) mucizeyi grerek iman edenlerin isimlerine ok az rastlan r. Sahabenin en nlleri, en ileri gelenleri Hz. Peygamberi grnce imn edenlerdir, as l iman da onlannkidir. Mevln diyor ki; mucizeler, karsndakini yenmek ve onu ciz b rakmak iindir. Yenildii ve cevap veremez hale getirildii iin ba een kimsenin de ca n feda edercesine iman etmesi, hayatn peygambere adayarak maarada arkada olmas ok zordur. Asl cezbeden, byleyen balayan, ayrlmaz bir para haline getiren ey cinsiyyeti (ahsna, cemline, huyuna suyuna, tmden baland kiilii)dir, iliki ve ilgisidir. "mam gerektiren ey mucizeler deildir. Cinsiyet kokusu gzel sfatlar cezbeder. m Mucizeler dman altetmek iindir. Cinsiyet kokusu insan kalbe doru gtrr, Dman kahrolur ama dost kahrolmaz." Peygamberleri anlatrken, onlar n ok hamiyetli, gayretli ve benliklerine sahip kiiler olduklarn syler. Onlardan faydalanmak iin edepli ve istekli olmak arttr. Onlar sultan tabiatldr. Onlarn mevkii, rtbesi; kendilerinin buyurmasn, bakalarnn dinlemesini gerektirir. Onlara kar gelmek, mcdele etmek; geree ulamakdan mahrum kalmaya sebep olur. Ona en byk engel olur. "ster bir istekli olsun, biri de usanm olsun, Peygamber, peygamberlikten vazgeer mi? nsann i dnyasnn srlarm okuyan bu peygamberler, Kendilerini dinleyen isterler, srafil karakterlidir onlar. Heybetlidirler ve sultanlar gibi azamet tarlar. Dnya insanlarndan sayg ve edeb beklerler."115[115] Szlerine devamla; neden yle olmasn, onlar n bir kere nereden geldiklerine bak, kimden haber getirdiklerine bir bak, demektedir. "Onlara sayg gstermeyi herkes seve seve yapma d r. nk onlar ok yksek ilh makamdan gelmilerdir.116[116] Ahiret: Mevln nazarnda lm; gerek hayat tan man ve insan ileri ad m n n atmasn n, terakki edip ykselmesinin zengisidir, ilk eiidir. mar, ykm yap lmadan olamaz, yaplamaz. Defineyi ancak topra kaznca bulabildiin gibi, yepyeni yaplm bir bina ykhyorsa bil ki, yeniden mamur hale getirmeye, yeniden yapmaya hazrl k yap l yor demektir. "Bu can yaratan, vcdu mahveder (ldrr, rtr).
115[115] 116[116]

A.g.e.,s. 271 A.g.e.,s. 271 Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/497502.

Mahvedip rttkten sonra tekrar onu onarr (canland r r). Altn ve define uruna evi ykyorlarsa, (bil ki) Yk mdan sonra ele geen define onu hemen tamir eder.'117[117] Bu topraktan yaratlm olan vcdun ykl byk bir tamirin olacann almetidir. Tomurcuunu amasndan anlamal ki meyve gelmek zeredir. "iek dklnce meyvye bagsterip ortaya kar; Vcud yklnca da can kar. "118[118] O kesin ve mutlak cmert olan, o hak zere tam eli a k olan, herkese bol veren Allah; can gibi bir devleti, serveti verdikten sonra nas l olur da eker al r? Bu bakmdan kabul etmeli ki, elimsiz, porsumu bir cam alarak ebedi bir hayat bahetmek istiyor. O, onu bu toprak kalpdan kararak hayale, tahmine dahi gelmeyen ltuf ve ikramlarda bulunmak istiyor. Hibir gzn grmedii, hibir kulan iitmedii, hibir insanolunun aklna, hatrna gelmeyen nimetleri ltfetmek istiyor. "Bir kiiyi byle bir sultan ldrrse, onu gzel bahta eritirir. Ona en gzel makam ve mevkiler, mkfatlar verir. Yarm can al r, yz tane can verir ona. Akl na hayline gelmeyen nice nimetler, ltuflar verir. "119[119] Ykseliin, ilerlemenin yksek basamaklar iin bir biti ve tkeni mutlaka gereklidir. Hibir zaman birinin nceki yaz tahtasn temizlemeden, eskiden ya lanlar silmeden tahtaya yazd grlm mdr? Topra kazp karmadan (kuyu kazmadan) yeryznden su karlm mdr? nsan yazmak iin temiz kd, ekip dikmek iin bo toprak paras arar. "Ey aptal, yazmadan nce tahtay y kay p silerler. Ondan sonra onun zerine yaz yazmaya balarlar. Temizlenirken tahtay tan mak gerekir. Onu nce bir deftere ekmek gerekir. Ne zaman evini (yapmak iin) y ksalar, Her eyden nce onu temelinden yapmaya balarlar. nce kuyu kaz p yeryznn altndan toprak kar rlar. Ondan sonra tertemiz su ekmeye balarlar. "120[120] Yokluk, varla hak kazandrmaktadr. Yaratan^,, rahmetini coturmaktadr. Nimet datan daima fakirlere cmertlik yapmaktadr. "Varl, yokluk iinde gsterebilir. Varlkl olanlar yoksullara cmertlik gsterir." Sen bizzat kendi durumun zerinde bir dn. Srekli ykselme, ilerleme kademelerini aarak geldin. Dme kalkma, arka arkaya dizildi geldi. Yani dme kalkma, birbirini kovalad. Bir varolu elbisesini kardn dierini giydin. Bir yok olutan sen devamllk (beka) elde ettin. Eer sen ilk durumunda kalsaydm o zaman bu terakkiyi, bu gelimeyi nasl elde ederdin? Ve sen toprak ile su (kalb) iinde hapsedilmi durumdasn, (ruh beden kal b iinde
117[117] 118[118] 119[119]

A.g.e.,s. 90. A.g.e.,s. 24 A.g.e.,s. 10. 120[120] A.g.e.,s. 141.

hapsedilmitir). yleyse imdi sen son ykseliden neden korkuyorsun? Ve senin ruh kuun beden kafesinden kp kurtulurken neden korkmaktad r? "Sen varlk lemine geldiin gnden beri, Bir ate veya toprak, yahud bir rzgrdn. Eer senin durumun ayn ekilde devam etseydi, Senin bu gelimen nasl mmkn olabilirdi? nce varlk bir deiiklie urayacak, Onun yerine baka varlk yerleecek."121[121] "Bu devamllklar yok olulardan elde ettin. Yok olmandan neden yzn br tarafa eviriyorsun.122[122] Bu bakmdan aslnda lm, lm deil hayat: n ba; langcdr ve lm gn mmin iin matem akam deil, bayram sabahdr. "Benim hayatmn lmmde olduunu denedim. u. Bana engel olan bu hayattan nasl kurtulay m?123[123] Ariflerin (ilim ve ruhaniyet sahibi kiilerin) lmn, avam (genel halk) insanlarn n lmne benzetme-melidir. Onlar bu fni (geici) lemden kopup gitmeye zlmezler. lm onlar iin cana can katan bir mjdedir. lm esintisi ona bahar yeli gibi gelir. d kavmini yerle bir eden kas rga Hz. Hd (a.s.)'a ve arkadalarna sab rzgar, bahar yeli gibi gelmiti. "Hd (a.s.) m'minlerin etraf na bir izgi ekti de, Oraya gelen (lm) yeli tatl bahar esintisine dnd. Ecel rzgr arif kiilere gelirken byle tatl gelir. Bahar yeli gibi tatl ve yumuak biimde gelir. "124[124] rade ve Zorlama: rde ve cebir (yani kiinin hereyi irdesi ile yapmas veya irdesi olmadan o ii zorla yapmak zorunda olmas ), ilm-i kelmn en zor konular ndand r. Bir f rka irdeyi reddedip kabul etmemekte, kesin zorunlu olua (cebre) inanmaktadr. Mezhepler ve itikadlar tarihinde Cebriyye diye mehurdur. Mevln diyor ki: Eer insan kesin olarak bir eyi yapmaya zorunlu tutulmu (mecbur klnm) olsayd o zaman o kimse nasl olur da Allah Tel'nm emir ve nehyine (yap ve yapma buyruuna) muhatap tutulabilirdi? O nas l olurdu da eriatn emrine uymaya tevik edilirdi? Birinin taa (irdesi olmayan bir varla) emir verdiini gren olmu mudur? "Cebriyeciler diyor ki; 'Emir ve nehiy dorudur; Dileme (serbestlik) yoktur.' Bu cmle (ifade) yanlt r. Btn Kur'an emir, nehiy ve (yanl karl) teh-diddir. Mermer tama emir verildiini kim grmtr?"125[125] Mevln yle buyurmaktadr: rdeyi kullanma ve tercih yapma (yapp yapmama serbestlii) insann yaratlnda (mayasnda) vardr. O her gnk
121[121]

A.g.e.,s. 410. A.g.e.,s. 410. 123[123] A.g.e.,s. 276. 124[124] A.g.e.,s. 25. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/502-506. 125[125] A.g.e.,s. 461-462.
122[122]

hayatnda bu inanc, bu akideyi tasdik etmekte ve cebri (zorunlu oluu) reddetmektedir. Bir kimsenin tepesine atdan bir tahta derse atya kzmaz. Sel gelir de eyay alp gtrrse sele kzld grlmemitir. Rzgr birinin kafasndaki sar uurup gtrrse kimse rzgrla kavga etmez. Herkes bilir ki onlar buna mecbur (zorunludur ve hibir hata ve kusurlar yoktur. (Bunlar n isteyerek, irdelerini kullanarak o hareketleri yapt iddia edilemez. nk cansz varl klard r, cans z varlkta irde olmaz.) Ama phesiz ki insan meselesi byle deil. Bir bakma sadece o insan irdeye (dileme ve yapp yapmama serbestliine) sahiptir. "Eer evin atsndan bir aa krlsa da Senin zerine dse, seni ar yaralasa, atnn aacna sen hi kzar msn? Hi iinde ona kar kin besler misin? Neden benim zerime dt de elimi krd (yaralad ), Neden benim zerime dt de beni yere ykt. Bir sel gelir de btn eyan alp gyk lde bu grten etkilenmitir. Onlarn da eilimi yle: Bir eyin sebebi kabul edilen eyde deime, aykrlama olabilmesi azdr. te bu gr sonucu onlar harikulade hallerin (mucize, keramet v.s. gibi) varhm zorlukla kabul etmektedirler ve bir eyin kendi zelliinin tersine olarak ortaya kmas n ve bir hdise olmadan sebebin ortaya kmas n ok uzak grmekteler. E'arler dier kanattalar. Onlara gre; himekte-dirler. Kpee ta atsan, kpek taa hcum etmemekte, onu srmamakta aksine o ta atan insann peine komakta, ona saldrmaktadr. Deveci, deveye denekle vurduunda deve denee kzmamakta, deveciden intikam almaya almaktadr. Hayvan bile bu gerei bilirse insanolunun cebriyeci olmaktan (iradesi dnda, robot gibi kendi elinde olmadan programlanan eyi yapmak zorundad r demekten) utanmas lz m. "Nitekim sen bir kpee ta atsan (vursan), Senin peinden koar, (taa deil) sana saldrr. .Eer deveci bir deveyi denekle d'vse, Devenin kini o denee deil. O deve kendine vurana saldrr. Ancak iradeden dolay deve kimin yaptn anlar. Hayvann akl bile yapann kim olduunu (irdeyi) bilirse, Artk insanolu, sen utan da (zorunluluk) deme. Bu ak bir gerek ama sahur yemeinden dolay, ', \ O yiyen gz, nur ve ktan mahrum kalmtr."126[126] llet ve Malul (Sebep ve Sebebe Dayal Olmak): Sebepler ve illetler (nedenler ve aralar) konusunda slm frkalarnn grleri arasnda ifrat ve tefrit (birbirinden ok farkl arlklar) vardr. Bilge kiilere
126[126]

A.g.e.,s. 463. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar: 1/506-508.

gre kinatta illet ve malul fsebeb ve sebebe bal olu) zincirlemesi vardr. Malul hibir zaman illetsiz, sebebli olan birey hibir zaman sebebe aykr olmaz. Mutezile de byk lde bu grten etkilenmitir. Onlarn eilimi yle: Bir eyin sebebi kabul edilen eyde deime, aykrlama olabilmesi azdr. te bu gr sonucu onlar harikulade hallerin (mucize, keramet v.s. gibi) varln zorlukla kabul etmektedirler ve bir eyin kendi zelliinin tersine olarak ortaya kmasn ve bir hdise olmadan sebebin ortaya kmas ok uzak grmekteler. n E'arler dier kanattalar. Onlara gre; hibir ey dier bir eyin sebebi deildir. Hibir eyde de hibir yetki ve etki yoktur. Bu arlktan ve dengesizlikten de zarar geldi ve herkesin her eyi sylemeye ve sebepleri reddedip terketmesine bir bahane domu oldu. Bundan dolay da bir dzensizlik ve tembellik ortaya km oldu. Mevln'nm anlay bu ikisinin ortasmdadr. O, sebeplerin gerek oluunu itiraf eder. lletlerle malullerin, sebeplerle sebepli olanlarn zincirleme ilikisi olduunu, bunun inkr edilmesinin imknsz olduunu ve de makul olduunu itiraf eder. Genel olarak Allah'n snneti (deti); sebepli olan eylerin sebeplere bal olduu ve eyadan onlarn zelliklerinin elde edilecei tarzndadr. phesiz ki harikuladelik (mucize ve keramet), mmkndr.Bunlarm ara s ra gerekletii de olmaktadr. yle buyuruyor: "Olaylarn ou gelenee gre cereyan eder; Bazen kudret, gelenei bozar. Gelenek ve grenek, beeniye gre olumutur. Mucizeler ise gelenei bozmutur. Eer ycelik bize sebepsizce ulamyorsa, Ff Kudret, sebebi ortadan kaldrmaktan aciz deildir. 127[127] Genel insanlar bu sebeplere bakarlar ve hibir ey gremedikleri iin de mazeretlidirler. "Ksacas sen sebebe bal kalmsn, Ancak sadece bunu grdn iin zrl saylrsn.128[128] O demektedir ki; phesiz sebepleri terketmek doru deildir. Sebepler bir gerektir. Fakat sebepleri sebep k lan (msebbibl esbb) da o sebeblerden daha stn bir gerektir. O sebepleri sebep k lan, sebeplerin Rabbi olan kadir-i mutlaktr. yle hereyi bir sebebe dayamaya balama ki; kdir-i mutlak (hereye gc yeten kesin gc) tamamen isiz gsz, hibir ey yapmayan biri zannetmeye balarsn. "Ey sebebe bal olan, darya uma, Sebepleri ortaya karan azledeceini sanma. Sebepleri ortaya karan kii, istedii eyi yapar. Mutlak kudret ise sebepleri y rtar."129[129]
127[127] 128[128]

A.g.e.,s. 427. A.g.e.,s.261. 129[129] A.g.e.,s. 427.

u da bilinmeli ki, sebepler sadece bizim grebildiimiz, bilebildiimiz eylerden ibaret deildir. Aksine o dtan grnen sebeplerin stnde gzlerimizin gremedii daha baka sebepler vardr. Bu manev (grnmeyen) sebepler; grlebilen zahir sebepler iin yle bir tarzla sebep ve etkendir, nas l ki bu zahir sebepler, sebepler ve sonular iin hakiki sebep olup, zahir sebepleri bazan hareketli ve iler hale getirirse; manev sebepler de zahir sebepleri yle harekete getirir, bazan da hareketsiz ve durgun hale getirir. Hepsinden daha byk ve as l olan sebep ise, ilh irde, ilh arzu ve emirdir. "Ta demire vurursan ate karr. Hem de hakkn emri ile aya dar koydu. Ta ve demir atein kmas iin sebep oldu fakat. Ey mmin kii, sen daha ykseklere bak.nk bu sebebi o byk sebeb (Allah) yaratt . Sebepsiz olarak nasl sebep kendiliinden ortaya kar? Bu sebebi o byk sebep harekete geirdi, etken yapt . Baka bir zaman o, bu sebebi i grmez de yapar.130[130] Bizim bu zahir sebepleri bilip tandmz gibi peygamberler de o hakiki sebepleri grrler ve duyarlar (hissederler). "O yce sebeplere peygamberler nderlik yapar (tant r), O yce sebepler bu sebeplerden daha stndr. t Bu sebepleri bizim aklm z tan r, kavrar. O sebepleri ise ancak peygamberler bilir, kavrar131[131] O hakik sebepler, zahir sebeplere hem hakimdirler, hem de onlara galiptirler. "Bu sebepler zerinde baka sebepler vardr. Bu sebebe bakma, asl bakn o sebebe evir."132[132] Bu zahir sebepler, hakiki sebepler karsnda ok basit ve zayf kalrlar. Olay ve durum hakik sebeplere baldr. "Bu sebep hasta olduu gibi topal ve sakattr da. teki sebep ise hem lambad r hem de fitil. Gece lambann fitilini yak da ayd nlat. Gne lambasn bundan daha temiz ve salam bil. 133[133] Peygamberler (a.s.) dneminde btn bir dnya zahir sebepler iinde sarma dola olduundan sebeplere balanmak, hereyi sebeplere balamak eri ar noktasna ulamt. Sebepleri yaratan ve onun kesin ve mutlak kudreti tamamen gzlerden kaybolmu, kafalardan silinmiti. Yeryznn her taraf irke ve hereyi zahir sebeplere balamaya ynelmiti. Bu bakmdan peygamberler sebeplere darbe indirdiler ve sebepler yerine, sebepleri ortaya koyan kdir-i mutlak (Allah/a ynelttiler. Allah da onlar n eli ile sebepler zincirinin tamamen aksine olaylar ortaya kararak, mucizeler gstererek sebeplerin as ls zln, zayflm aa kartt.
130[130] 131[131] 132[132]

A.g.e.,s. 25. A.g.e.,s. 25. A.g.e.,s. 246. 133[133] A.g.e.,s. 141.

"Peygamberler sebepleri koparmak (ortadan kald rmak.) iin geldiler. Kendi mucizelerini yedi kat ge ilettiler. Sebepsiz (vastas z) olarak denizde yar k at lar. Ziraatsz (ekmeden) buday, yiyecekleri elde ettiler. Onlarn alma ve gayreti ile akllar toz oldu. Onlarn istei ile yn ipek haline geldi. Btn Kur'an- Kerim sebebin kald r l kopar lmas iindir. p Dervi yceldi, deer kazand. Eb Leheb helak oldu."134[134] Fakat Allah Tel'n n geerli olan genel det ve snneti; her sebeplinin, sebeplerden var olmasd r. Bundan da kullara, gayret, hareket ve yapt r m kastedilmitir. "Bir ii yapmak isteyen ne aradn bilsin diye, Fakat ounlukla herey sebeplere dayan r, sebeplerden ortaya kar." te bu minval ve slup zere Mevln btn o kelm meselelerini ve dinin temellerini, akidelerini (slm'n usul ve akaidini) anlat r, izah eder gider. Kelmclar ve E'arlerin tartmac isbat tarzlar ve felsefecilerin sihirli ifadeleri bunlar , anlalmas imknsz, kavranmas zor, son derece zevksiz, snrl, kuru eyler haline getirmiti. Mevln bu konular ve gerekleri ilm-i kelm n ve felsefenin dar geitlerinden kararak genel anlaya ve akl selimin geni ufuklarna getirip anlatm, kafa ve gnllere iyice yerletiren misallerle, herkesin anlayaca ifadelerle, sade ve etkili bir anlat tarz ile hayatn her gn karlalan hakikati ve bir olay haline koymutur.
135[135]

Mesnev'nin Tesiri: Mesnevi, slm leminin dnce ve edebiyatna derin etki yapm, uzun sre devam eden bir tesir rakmtr. slm dnyasnn bu kadar geni bir ortamn bu kadar uzun sreli etkileyen byle eserler slm edebiyatnda ok az bulunur. Alt asrdan beri slm dnyasnn akl, ilm, edeb ortamlar devaml onun nameleri ile nlam ve kafalara yeni k, gnllere yeni hararet bahsetmitir. Her devirde irler ondan yeni konular, yeni slblar, yeni tabirler almlar, Mesnevi onlarn dnce glerini ve edeb yeteneklerini gelitirmitir. Kelmclar, reticiler kendi dnemlerine ait sorunlar ve pheleri zmek iin ondan yeni yeni deliller, kafalara yerleen misaller, gnllere ho gelen hikyeler ve taze taze yollar bulmulardr. Onlar Mesnevi sayesinde kendi dnemlerindeki huzursuz gnlleri ve zek genleri huzura kavuturmular, tatmin etmilerdir. Tarikat erbab ve intisabl hl ehli marifet sahibi kiiler de Mesnevi' den, hikmetli konular, ince ve derin bilgiler, daha nemlisi, ak mesaj, yan yak-h, cezbe ve kendinden geme malzemesi elde etmilerdir. Onlar n halvetlerim, toplantlarn asrlarca o Mesnevi titretmitir. Bu bakmdan her
134[134] 135[135]

A.g.e.,s. 246. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yaynlar : 1/508-514.

devrin ak ve muhabbet erbab ve marifet ehli kimseleri onu meclislerinin mumu, gnllerinin tercman yapmlardr. Bununla birlikte Mesnevi'mn btn konular ve anlattklar batan baa tenkid st ve her eit hata ve kusurlardan arnm deildir. Pek ok bozuk dnceli, sapk inanl kiiler, sakat anlayl tasavvufular ve uar nefsaniyetiler ara sra ondan yanl yolda faydalanmlar, baz noktalar m ele alarak istismar etmilerdir. Hl vahdet-i vcdular onda kendi gr ve kanaatlerini destekleyen deliller ve isbatlar bulurlar. Hereye ramen o Mesnevi; gnahsz ve kusursuz olmayan bir insan szdr ve iindekiler aras nda onun gnl duygular olduu gibi, dardan ald etkiler de vard r. Btn bunlarla birlikte u inkr edilemez bir gerektir ki, Mesnevi kendi dneminin en byk bir aheseri ve slm dncesinin stnlnn lmsz canllnn isbatdr. O, slm dnyasnn dnce durgunluuna, ilm ve edeb donukluuna ve taklidi edebiyat ile ilm-i kelma ldrc bir darbe vurmutur. Hicri yedinci asrda ayaa kalkmaya hazr ve dinlenmeye ekilmi olan slm dnce ve fikir kervann yeniden harekete geirerek canl ve istekli bir ekilde yol almaya azmettirmitir. Mesnev'nin en nemli hizmetlerinden biri de, yeniden slm dnyasna materyalizmin ve duyu organlarnn verdii bilgilere sarlmann hkim olduu, Avrupa'nn yeni felsefesinin ve tekniinin kalplere pheler ve tereddtler tohumu ektii, imanla ilgili meselelere ve gayb lemine ait gereklere genel bir gvensizliin doduu, sentez ve analizi yaplamayan, deney ve grnts olmayan ve duyu organlarn n elde edemedii (yakalayamad) hereyin mevcud olmad kanaatinin artt, eski akid kitaplarnn ve isbatlama usl ile kelm ilminin bunlara kar koyup mcadele yapamad u mild yirminci yzylda, bu azg n ve durmadan artan (Avrupa'nn madd ve siyas istils ndan, smrgeciliinden daha az tehlikeli olmayan) tufana kar baarl bir mcadele vermi olmasdr. Mesnevi; dinin ve grnmeyen gayb le-minin gereklerinin azametini, peygamberlerin getirdii bilgilerin stnln, gayb leminin geniliini ve kalp ile ruhun, iman ile vicdan n nemini yemden kalplere kazmtr. Felsefe ile materyalizmin yaralad ve irtidad (dinden k) kapsnn nne getirip diktii veya slm ve iman snrn ap giden binlerce genci ve deerli kafalar yeniden iman ve slm'a kazandrmtr. Hindistan'da, byle ilim adamlar ndan byk bir miktar vard r. Onlar samimiyetle itiraf ederek, Mesnevi sayesinde yeniden slm'n nimet ve servetine sahip olduklarn , onun feyiz ve cazibesi ile mslman ve iman ehli olduklarn belirtirler. Yirminci yzyl n en byk mslman felsefecisi ve dnr Dr. Sir Muhammed kbl, Celleddin-i Rm'nin feyiz ve iradndan ve kendisini onun talebesi ve onu da kendisini doru yola getiren hocas kabul ettiinden yer yer bahsetmi, bunu itiraf etmi ve Mesnevi' nin kendisine yeni bir ruh, yeni bir heyecan verdiini aka belirtmitir. Bir yerde yle der:

"i (ruhu) aydn mrid (yol gsterici) pr Rm, Ak ve cezbe kervannn lideridir o. Onun makam ve mevkii ay ve gneten daha yksektir. adr n ve ad r ipini kehkendan yapar. Kur'an'm nuru onun sinesinin ortasmdadr. Onun aynas ndan Cem'in kadehi (arap barda) utanr."136[136] Bir dier yerde yle der: Qt ak ve muhabbet nderi (Celleddn Rm), Susuz olanlara onun szleri (selsebl) cennet eme-(gibi)dir."137[137] Fakat bununla birlikte o, baz kimselerin baklarn onun szlerinin sadece zahir manasna bakarak nrlandrdklarndan asl anlatmak istediine inatla ynelmediklerinden ikyet eder. Onun cana can katan, gnl yakan z ve ruhu yerine, raks (dans) ve vecde let etmilerdir diye fkelenir, "Kimsenin grmedii ekilde onun szlerim aklamlar, Onun manasm ceylan gibi bizden karmlar. Onun sznden vcdun raksn (dansn ) karmlar, bfc Gzleri, ruhun 138[138] dansndan gizlemilerdir." Ama bu kusur Mesnevi' nin deil, bizimdir. Mesnevi bu deiim (inkilap) dneminde bile bize yolda olabilir, yol gsterebilir. Bu maddeci devrin, materyalist an en ok mahrum olduu ey yanp yakl ve iffetli aktr. "Gnller yan yakltan mahrum, gzler iffetli deil. O halde senin korkusuz olmayna alacak ne var. Frenk srmesi ile (bat kltr ile) aydnlanm o gz, Beceriklidir, lf retendir, ama slak (manev aka sahip) deildir.139[139] Bu uyank ve canl servet Mesnevi' den elde edilebilir. Bu asr n, iinde bulunduumuz bu an genlerine vasiyet ve tavsiye ederek yle buyuruyor kbl: "Mevln Celleddn-i Rm'yi kendine yol arkada (yol gsteren) yap. T ki Allah sana yan yakl (manev ycelik) nasib etsin. Mevln z kabuktan ayrd (dtaki kabuk ile iteki gerei bildii) iin, Dostun (sevgilinin) yanma giderken ayan salam basar (yolda perian b rakmaz)."140[140]

136[136] 137[137]

M. kbl, Ey ark Milleti, Ne Yapmal, s. 1 M. kbl, Cvidname, 138[138] M. kbl, Cvidnme, & 224." 139[139] Bli Cibril, Tercme: Yusuf Karaca, Bajjtan Yay nevi. 140[140] Cvidnme, s. 224. Ebul-Hasan En-Nedevi, slam nderleri Tarihi 1, Kayhan Yay nlar : 1/514-518.

www.islamvetasavvuf.org

You might also like