ETKİLİ POLİMER ADJUVANLARİ Aşılamanın temelindeki ilke,bakteri ve virüs gibi enfeksiyon etkenlerini yada çeşitli zehirli maddeleri belirli işlemlerden geçirdikten sonra kişiye vererek vücudun bu maddelere karşı antikor üretmesini,yani bağışıklık kazanmasını sağlamaktır.Böylece vücudun,hazırlıklı olduğu hastalık etkenlerinden biriyle karşılaştığında, önceden, oluşmuş antikorlar sayesinde bu maddelerle savaşması kolaylaşır. GİRİŞ Bu makalede antijen olarak zayıflatılmış veya öldürülmüş patojenik organizma yerine proteinler veya DNA gibi alt birimlerin kullanılabileceğinin araştırması yapılmış. Bu alt birim aşıları tipik olarak canlı veya zayıflatılmış virüslerden daha güvenlidir, ancak bağışıklık takviyesi için bir adjuvan gerekir. Son zamanlarda yapılan araştımalarda , sentetik polimerik adjuvanların, mikroorganizma türevli adjuvanlara göre toksisitelerinin daha az olması bu maddelerin kullanımının daha avantajlı olduğunu göstermiştir. Serbest bırakma kinetiğinin hücre içinde kontrol edilebildiği bir aşı verme sisteminin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç, sürekli iletimin adjuvanlıkta bir faktör olabileceğini öne sürmektedir. Adjuvan, ilaçların ve tedavinin etkisini arttırıp güçlendiren kimyasal madde. Fizyolojik sıcaklıklarda kendiliğinden jelleşen amfifilik blok kopolimerler, enjekte edilebilir sürekli dağıtım sistemleri olarak büyük potansiyele sahiptir. Bir hücre kapsülleme materyali olarak Pluronic F127: Kopolimerin aşınabilir şekilde jelatinleştirilmesi için kullanılır. Aynı şekilde Pentablok kopimerlerde aynı amaçla kullanılabilmektedirler. Fizyolojik sıcaklıklarda kendiliğinden jelleşen amfifilik blok kopolimerler, enjekte edilebilir sürekli dağıtım sistemleri olarak büyük potansiyele sahiptir. Bu jellerden salınma oranları, polimer konsantrasyonunu veya çevresindeki pH'ı değiştirerek kontrol edilebilir. Pentablokopolimerler aynı zamanda Pluronics'ten daha düşük bir salma sergilerle. Böylece antijen için kontrollü bir salınımın sağlandığı bir aşı elde edilebilir. Bir dağıtım vektörü olarak hizmet etmenin yanı sıra, bu blok kopolimer hidrojelleri, antijenin immünojenikliğini (bağışıklık) artırarak aşı adjuvanları olarak görev yapabilir. Dahası, blok kopolimerlerdeki hidrofobik özellikli polimerlerin, doğuştan gelen bağışıklık içeren desen tanıma reseptörleri ile etkileşime girdiği düşünülmektedir. Ayrıca, antijen sunan hücrelerin aktivasyonunu arttırma potansiyeline sahip olan bromo-sonlandırılmış poliakrilat uç bloklarını mannoz ile başarıyla işlevselleştirilmiş. (mannoz bir tür şeker) Bu çalışmada aşı çalışmaları için geniş ölçüde kullanılan protein olan antijen ovalbümin (OVA) modeli kullaılmıştır. Bu proteinin kullanılma nedeni tıbbi olarak ilgili proteinlerin kullanımına kıyasla nispeten düşük bir maliyet içermesidir. Ayrıca bu protein floresan etkilidir. Blok kopolimerlerin bu adjuvan etkisini araştırmak için, blok kopolimerlerin OVA'ya karşı bağışıklaştırılmış farelerin humoral immün tepkisini ölçerek antijenisiteyi arttırma yeteneği araştırılmış. Bununla birlikte, bu proteini işlevselleştiriken düzgün çalışması için bütünlüğünü korumak oldukça zordur. Proteinler, kapsülleme işlemi sırasında, yüksek sıcaklıklar, kuvvetli çalkalama ve organik çözücü gibi ortamlara maruz kalma dahil, çoklu streslere maruz kalırlar. Araştırma grubu pentablok kopolimerlerin, katalizör olarak bakır oksit nanoparçacıkları kullanarak sentezlenmesi için yeni bir yöntem ortaya koymuş. Bu yöntem, polimerin sitotoksisitesini azaltır ve potansiyel in vivo biyomedikal uygulamalar için bir avantaj sağlar. Ek olarak, bromo-sonlandırılmış poliakrilat uç bloklarını, dendritik hücreler ve makrofajlar gibi immün hücrelerin aktivasyonunu arttırma potansiyeli olan, artmış desen tanıma reseptör tanıma yoluyla kolayca işlevselleştirme yeteneğini göstermişlerdir. Pentablok kopolimerinin katyonik uç bloklarının nükleer teslimat için DNA ile kompleks yapabileceği daha önce denenmiş.
Bu, DNA teslimatı için bu pentablok kopolimerlerini
kullanmada ve alt ünite aşıları için hem DNA hem de proteinin eşzamanlı teslimatı için potansiyel olarak maksimum birim verimlilik için kullanılabilecek benzersiz bir enjektabl polimer taşıyıcı geliştirmeyi sağlamıştır. Burada, alt ünitede protein salınımı potansiyelini araştırılmış ve bu çalışma, pentablock kopolimer aşı platformundan in vitro salınan proteinin yapısının ve fonksiyonunun korunmasını detaylı olarak araştırmaktadır. Salınan proteinin antijenikliği, salınan OVA'nın bir monoklonal antikor tarafından tanınabilme yeteneğini ölçmek için enzim bağlı bir immünosorbent deneyi (ELISA) kullanılarak belirlendi. Bu formülasyonların in vivo kalıcılığını araştırmak için farelere flüoresan olarak etiketlenmiş blok kopolimer hidrojelleri uygulanmış ve kalıcılığı canlı bir hayvan görüntüleme sistemi kullanılarak analiz edilmiştir. SONUÇLAR Pentablock kopolimer sentezi Pentablock kopolimeri, Pluronic makro başlatıcı tribloktan polimerizasyon yoluyla sentezlenmiş. Polimerizasyon reaksiyonu kullanılarak katalize edilmiştir. Katalizör olarak bakır oksid nanoparçacıkları kullanılmıştır. Pentablock kopolimeri proton nükleer manyetik ile karakterize edildi ve ortalama molar kütle yaklaşık 16.000 g mol olarak bulundu. Polimerin genel moleküler ağırlığı muhafaza edilmiştir. Bariyer jel oluşumu ve protein salınımı çalışmaları PEGDA hidrojelleri, hücre dışı matrisinin vitro taklitçileri olarak hareket etmek için kullanılmıştır. UV ışığına maruz kalan PEGDA, radikal üreten foto başlatıcıların varlığında hızla polimerleşmeye başlar. Pluronic F127'nin eklenmesi, gözenekli bariyer jellerinin oluşumuna yol açar. Bu bariyer jelleri, OVA model proteini kullanılarak blok kopolimer aşı formülasyonlarının kontrollü salınımını test etmek amacıyla bir in vivo ortamı taklit etmek için kullanılmıştır. Ağırlık olarak% 20, 25 ve % 30 Pluronic F127 veya % 20 PDEAEM pentablok kopolimer içeren vektör formülasyonları enjekte edilmiş bariyer jelleşmiştir ve inkübe edilmiş, bir çalkalayıcıda 37 ° C'de tutulmuş, vektör çözeltilerinin jel fazına geçmesine neden olumuştur. Salım örnekleri 7 güne kadar alınmış. Vektör jellerde Pluronic konsantrasyonunun arttırılması, protein salım hızını azaltmıştır. Pentablock kopolimerleri, Pluronic jellerine kıyasla biraz daha yavaş çözünme gösterecek şekilde tasarlanmıştır. Ağırlıkça% 25 ve% 30 Pluronic F127 ve ağırlıkça% 20 PDEAEM pentablock kopolimer vektör jelleri, 7. günden sonra bile bariyer jeli üzerinde görünür bir şekilde mevcut kalmıştır. Protein stabilite çalışmaları Bir antijenin işlevselliğini yapısıyla korumanın önemi nedeniyle, OVA proteininin blok kopolimer formülasyonlarındaki stabilitesi araştırılmış. OVA içeren hidrojeller, 37oC ila çalkalayıcıda fizyolojik sıcaklığı taklit ederek 1 ve 7 gün boyunca kuluçkaya yatırılmış. Protein daha sonra diyaliz ile özümlenmiş. Protein birincil yapısı kullanılarak değerlendirilmiştir. Tüm örneklerde proteinin birincil,ikincil ve üçüncül yapısında meydana gelen değişiklikler araştırılmış ve hiçbir bozucu değişiklik olmadığını bulunmuş. Blok kopolimerleri ile inkübasyondan önce ve sonra OVA'nın antijenliğini incelemek için bir ELISA kullanılmıştır. OVA'ya karşı bir monoklonal antikor, 1 ve 7 gün boyunca çeşitli blok kopolimer formülasyonları ile inkübe edilen protein ile test edildi. Protein aktivitesi korundu ve inkübasyon sonrası numuneler arasında nispeten küçük farklılıklar gösterdi. 1 gün inkübasyonun ardından, Pluronic F127 ile inkübe edilen protein, OVA % 91 antijenisiteyi korurken, diğer formülasyonlar yaklaşık% 75 antijenisiteyi korudu. 7. günden sonra, Pluronic F127 veya ağırlıkça PDEAEM pentablok kopolimer içeren formülasyonlar, tüm durumlar için% 70'in üzerinde bir antijenisiteyi korudu. Yaşayan organizmada polimer kalıcılığı
Polimer kalıcılığını ölçmek için, flüoresan olarak etkili
blok kopolimer içeren ağırlıkça %20’lik bir Pluronic F127 hidrojel, bir grup fareye deri altından verilerek görüntülenmiştir. AF647 etiketini içeren blok kopolimer çözeltisi, uygulamaya kadar buz üzerine inkübe edilmiştir. Bunun ardından farelerin fizyolojik sıcaklığı polimer çözeltisini bir hidrojel haline geçirmiştir. Bu hipotez daha sonra blok kopolimerlerle aşıya verilen cevabın daha iyi anlaşılması için model antijen OVA kullanılarak test edilmiştir. Yaşayan organizmada OVA’ya karşı bağışıklama Farelerin humoral immün tepkisi, polimerin OVA ile birkaç fare grubuna uygulanmasıyla antikor tepkisinin ölçüsü değerlendirilmiş. Blok kopolimerlerin farelerde bağışıklık tepkisini önemeli derecede attırıldığı düşünülmüştür.